Giriş
(24)

dünya turu

guybrush threepwood
selamlar,yavaş yavaş delirmek üzereyim ve kimse farketmiyor. ben de bildiğin her şeyi bırakıp dünyayı gezmeye karar verdim. hemen yarın olabilecek bir şey değil elbette fakat 2 senelik kalkınma planımı bunun üzerine kurma düşüncem var. bildiğin karış karış dünyayı gezeceğim, ne kadar sürer bilmiyoru
selamlar,

yavaş yavaş delirmek üzereyim ve kimse farketmiyor. ben de bildiğin her şeyi bırakıp dünyayı gezmeye karar verdim. hemen yarın olabilecek bir şey değil elbette fakat 2 senelik kalkınma planımı bunun üzerine kurma düşüncem var. bildiğin karış karış dünyayı gezeceğim, ne kadar sürer bilmiyorum. hep hayalimdi.

şimdi soruma gelince; belirli bir route'um yok, route hakkında bir fikrim de yok; araca da karar vermiş değilim, motorsiklet mi olur, bastonla mı olur, bisikletle mi olur, araba ile mi olur bilemiyorum, baston, tren, otobüs daha mantıklı geliyor; ne kadar para gider kestiremiyorum, her gittiğim yerde beş yıldızlı otelde elbette konaklamayacağım, işin esprisi o zaten. aylık ne kadar sabit bir gelir bana dünyayı dolaştırır merak ediyorum; birden mi gezmeliyim -ki özlem dolayısı ile ufak geri dönüşler olacaktır- yoksa belli periyodlarda atıyorum 3'er ay, 3'er ay bölge bölge mi gezmeliyim.

velhasıl, bunu yapan eden var mı? internetten hangi sitelerden bilgi toplayabilirim. malum belli gezginlerin blogları var, bunlara nasıl ulaşabilirim. aramızda böyle bir şey yapıp da bana yol göstermek isteyen olabilir mi?

sözlük, duyuru harici; [email protected]
0
guybrush threepwood
(08.07.08)
türkiye'de sabit masrafın olacak mı ama? yani kiralık ev, beslenmesi gereken aile, yatırılması gereken stopajlar gibi?
0
gerrain
(08.07.08)
@gerrain: işim gereği, elbette yatırılması gereken stopajlarım, kiralarım -ev değil-, maaşlar, vergiler falan var, fakat bu iki senelik kalkınma planına bu sorunları çözmek, bunlardan bir şekilde kendimi sıyırmak da dahil. en kötü ihtimal bu tip masraflar ben yokken de karşılanabilir -en azından öyle umuyorum-. eşim ile beraber gerçekleştirmeyi planlıyorum zaten bu turu, beslenmesi gereken bir aile durumu mevcut değil.

@cosmicstring: planladığım dünya turunun içinde kaçınılmaz olarak, elbette türkiye de var.

çok mu hayal kurdum? götümü keserler mi benim uzak diyarlarda nedir?
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
bence götünü kestirmeden dolaşmayı başarabilirsin. ama şöyle tahmin ediyorum, ölçüp biçersin "şu kadara patlar bana" diye bir meblağ çıkarırsın aylık. hah işte, o meblağı çıkardığın zaman, ona bir yüzde elli ekle, ben de geliyorum sıkıldım burada. (cümlenin son kısmını tashihte çıkarın kızım!)
işte o meblağ çıktığı zaman, ona bir yüzde elli ekle diyorum, bunu dememin sebebi de hep böyle oluyor bu işler.
0
gerrain
(08.07.08)
ben de tam olarak öyle düşünüyorum. fakat işte, "ayda nerden baksan şu kadar harcarım" noktasında bu işe bir şekilde bulaşmış birinden akıl almam gerekiyor ki ayda o kadara göre kendimi ayarlayayım şu iki sene içerisinde. artık sayısala mı abanırım, malı mülkü kiraya mı veririm, banka mı soyarım hep şekillendirmek lazım bunu.

yüzde elli meselesi allahın emri zaten. evdeki hesabı hiçbir zaman çarşıya uydurmuşluğum yok bu güne kadar. machu picchu'nun tepesinde beş parasız kalma ihtimalim çok yüksek. işte o zaman en iyi ihtimalle göte yapacakları, kesmek olur.
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
80 günde devri alem tarzı bir iddiaya girmediyseniz öbek öbek bir geziş tavsiye ederim. hem parasal olarak hem de gezinin geri kalan kısmı olarak planlaması daha kolay olur.

bunun için de, sizin de bir gezgin olarak urban survival tecrübesi kazanacağınızı hesaba katarsak, nispeten daha kolay yerlerden başlamanız daha mantıklı. bakarsınız yapmak istediğinizin gerçekten bu olmadığına ikna olursunuz falan.
kolaylıktan kastım, navigasyon, ulaşım, normalde ne kadar turistik oılduğu gibi şeylerin yanında sağlık, rehberlik vs gibi worst case hizmetlere ulaşım kolaylığınız.

bu açıdan avrupanın herhangi bir fraksiyonu uygun bir başlangıç olabilir.
bu öneride karar kılarsanız ben dahil detaylı bilgi verebilecek pek çok kişi bulabilirsiniz.
0
lhun
(08.07.08)
en uzun sureli ne kadar yurtdisinda gezdin? paket tursuz, independant traveler denen cinsten ozellikle. kisiye gore degisir ama seyahat 4 haftadan sonra bayabilir, yorabilir, ozlem hasil olabilir vs. seyahat yorgunlugu (tropik kumsalda iki seksen yatsan da)kanimca en potansiyel sorun. yolda tanistigim ve aylardir gezen tiplerde fiks bi uygulama farkettim, su ki: adamlarin bir noktasi oluyor, biraz uzun kaldigi, benimsedigi bi yer ve seyahat yordugunda o sabit mekana donuyorlar. biraz kafa dinleyip, tekrar yollara koyuluyorlar. neyse karar ve plan icin onunde zaman var ya, ilk yurtdisi seyahatinde lonely planet onderligini bi yap bakalim, nasil gitcek?
bir de harcancak para senin harcamak istedginle de ilgilidir. bir seyahati ucuz, orta halli ve de pahalisindan seklinde yapabilirsin, butcene gore.
0
pyro clustic flow
(08.07.08)
bu iş için sponsor bulunma ihtimali nedir
0
demlikposet
(08.07.08)
nerden bulursun bilmiyorum ama mesela atlantiki bir yelkenli ile geçmek için fln yanına denizcilikten azcık anlayan insan alan gezginler oluyor
0
kokomichu
(08.07.08)
valla pyro, senin kadar tecrübeli değilim bu konuda, en fazla birer haftalık avrupa seyehatleri yaptım, onlar da paket turlardı zaten.

seyehat yorgunluğu benim de kafamı kurcalayan bir sorun, bu sebeptendir ki lhun'un dediği gibi parça parça bir seyehati seçeneklerim arasına aldım. fakat senin karşılaştığın o arkadaşların yöntemi de çok mantıksız değilmiş. ve elbette daha kolay routeları izleyeceğim öncelikle, avrupa kıtası, başlamayı düşündüğüm kıta.

işin maddiyatına gelince, elbette benim isteklerim bu konuda belirleyici etken fakat şöyle izah ediyim: yatacak yer seçeneklerim arasında düzgün bir yer varsa onu seçerim bunun sebebi eşim, sonuçta askerlik güzel bir tecrübe oldu yatacak yer seçmeme konusunda, çok da önemli değil, her yerde yatarım. bunun dışında eve hediyelik eşya alma gibi bir takıntım yok, temel harcalamalarım olacaktır, yemek-su gibi. ama işte otobüs-tren-uçak-vapur gibi giderlerin ynaında, olası sağlık giderleri gibi giderler -ki düşününce o kadar çok var ki- kafamı kurcalayan. bunlar benim isteklerim dışında gelişen şeyler.

ben istesem amipten farksız yaşayabilirim yoksa.
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
gidilen bolgelerin ne sekilde gezilecegi de onemli. gezmek derken gidilen ulkenin baskenti, muzesi, sergisi, meshur yerlerini mi gormek amac, yoksa bunlarla birlikte olayi dolu dolu yasamak mi? ornegin, rusya'yi ele alirsak, moskova ve st petersburg dolu dolu uc haftada gezilebilecekken, sibirya'yi da gormek istemek geziye kafadan bir 25 gun daha katmak oluyor. (sirf trenle gidis 5 6 gun) bununla alakali olarak da masraf ve harcanilan sure de artmis oluyor.

benim tavsiyem iki uc yil beklemektense, cok pahali olmayan bolgelere bu sure icinde birkac aylik deneme seyehatlari yaparak tecrube kazanmak. Ukrayna-Rusya(Sibirya)-Belarus-Polonya-Cek Cumhuriyeti deneme icin oldukca guzel bir rota. Hem hesapli hem de cok guzel tecrubeler kazandirabilir. Turkiye'den gemiyle Ukrayna'ya ordan trenle Rusya ve Sibirya'ya, ordan gene trenle Belarus'a, oradan da otobusle Polonya ve Cek Cumhuriyeti'ne gitmeyi deneyin. Bir bucuk ay falan surer. Zorludur ama sahane tecrube kazandirir, zaten cekilen acilar degil midir bizleri guclu kilan?
0
petekdoku
(08.07.08)
@demlikposet: ben sponsor bulabilme ihtimalini çok seviyorum, ama nasıl yaparım bir fikrim yok. kandaz3'ün bahsettiği şeyleri deneyebilirim.

@kokomichu: denizcilikten anlamıyorum. keşke anlasaydım.

@petekdoku: güzel fikir, sanırım bu parça parça gezme işi her açıdan daha akla yatkın. bakalım teşekkürler, yavaş yavaş şekilleniyor kafamda bir şeyler. verilen linkleri de okuyorum.
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
asya'nın tamamını günlük 8 dolara getiren bir arkadaşım var ama insanı olmayan koşullar bunlar.. baştan belirteyim..

bunun haricinde bir araç ile gezmeyi planlıyorsanız mümkünse mekanik aksamı ağırlıklı olan bir araç seçiniz.. misal bir bmw enduro yerine basit bir suziki yamaha africa twin v.b. şeyleri öneririm. hatta kondisyonunuz varsa bisiklet en iyisi... sonuçta yol tepmekten baydığınız bi anda bisikleti küt diye gemiye trene otobuse sokabilirsiniz..

inşallah başarırsınız..

sevgiler..
0
ayanux
(08.07.08)
Aslında "gezmek" olarak değil de yerleşik yaşamı bırakıp göçebeliğe geçmek şeklinde olan bir dünya seyahati planı hep aklımdadır.
Hiçbir yerde yerleşik bir düzenin olmayacak, misal gidip 3-5 ay Paris'te bir lokantada bulaşıkçılık yaparak geçimini sağlayacak ve orda yaşayacaksın. Ardından 6 aylığına Machu Picchu muydu neydi oraya gidip çobanlık yaparsın.
Ha diyeceksin ki pasaporttu vizeydi çalışma izniydi nasıl oluyor bu işler öyle kolay mı? Orasını da ben bilemem artık. Kaçak maçak yapacaksın bir şeyler. Tıhehe.
0
felina
(08.07.08)
bence çok iyi organize edilirse oldukça uygun bir fiyata yapabilirsiniz.
öncellikle ne şekilde seyahat edeceğinizi belirlemeniz lazım ama bence, mesela artık birçok bölgede ucuz uçak şirketleri var (misal avrupa içi-ryanair,easyjet,vb.)
mesela ben 1 aylık bir program için ryanair'dan 2-3gün arayla 4-5 bilet bulabilmiştim ve bunlar genelde 40 euro falan civarındaydı.
yani demek istediğim gitmek istediğiniz bölgeleri belirleyip, o bölgeler arasını uçakla geçerseniz ve de bunun biletlerini önceden alırsanız hem daha ucuza gelir, hem de planlı bir gezi olur.
öte yandan, kalmak için de hosteller uygun bir yol. ama couchsurfing ve hospitality'de uygun alternatifler. en kötü ihtimalle o sitelerden birşeyler içmek için birilerini bulsanız bile onlar size o bölgenin gezilesi,yenilesi,içilesi yerlerini tavsiye edebilir.
bunun dışında lonelyplanet tarzı sitelerin kitaplar da var. bu tarz bir kitap çok işinize yarar. elinizin altında böyle bir kaynak olması, gittiğiniz yerin tehlikeli yerleri, uygun ulaşım araçları, vs yazar. (benimkinde türkiye için, akbil'e kadar anlatmışlardı mesela.)
son olarak, umarım gerçekleştirirsiniz bu dileğinizi, iyi eğlenceler.
0
gioberg
(08.07.08)
tipik bir kıta avrupa harcama günüyle masrafların dağılımına dair fikir vermek mümkün.
ortalama 20 eur kişi başı kalış (hostel 3-4 kişilik oda, bed and breakfast)[bu oran gayrimenkul piyasasının bir fonksiyonu aynı zamanda]
ortalama 15 eur kişi başı yemek (süpermarket veya mcdonalds. içki, local restoran vs. ile 20-30 eur bulabilir)
ortalama 20-50 eur tren. bu en değişkeni. bir de interrail/eurorail gibi bir pass ile daha da farklı oluyor, bundan emin değilim dolayısıyla. konfor /hız ayrı bir parametre tabi.
turistik hadiselere item başı 10 eur kabaca. bedava da olabilir bazen.
eser miktarda toplu taşıma. yürürseniz bedava :). bisiklet (ki çok tavsiye edilir) değişiyor. kendi bisikletlerinizi götürürseniz, trenlerde çoklukla taşınabildiğini unutmayın. parisin içindeki çoğu landmarkını gezecek bir rota yaklaşık 15 km mesela. yürümek tüm gününüzü alıp dolayısıyla yemek, yatmak vs. masraflarınızı boşa harcarken, bisikletle bu mesafeyi çok daha hızlı katederek günden ve dolayısıyla günlük masraflardan tasarruf edebilirsiniz. toplu taşımaya bulaşmayışınızı katmıyorum bile.
bunun yanında sabit costlar da var elbet.
çıkış harcı, vize parası, pasaport(defter veya uzatma), sigorta, seyahat lojistiğiniz derken adam başı 1k ytl rahat buluyor. bu tabi schengen için. çoklu vizeler daha karın ağrısı. üstelik gideceğiniz yerlerin sırasını da ayarlamak gerekebiliyor. yeşil pass.ınız olsa bile.

son olarak ne yaparsanız yapın yola çıktığınızda bir blog ile bizleri haberdar etmeyi unutmayın :) yaptığınız şeye o kadar çok insan özeniyor ki, bir miktar da olsa gözlerimiz kulağımız olursanız şahane olur.
blogun şöyle birkaç avantajı da var. birincisi eğer high profile, güncel tutulan birşey olursa, sık sık takip edilen, sponsorship, reklam (örneğin seyahat malzemeleri) gelirleri gibi finansal kazançlara nail olmak mümkün. ama bunun olabilirliği biraz kumar, biraz da sizin dünyaya aktaracağınızın cezbediciliği.
yine gezinizi adım adım tasarlarken her adımı için insanlardan yorum toplayabilmeniz de mümkün.
kocaman bir kolay gelsin.
0
lhun
(08.07.08)
boyle dunya turu yapan insanlari 2 kategoriye ayiralim oncelikle,
1-) hippi tarzi, ne bulsam yerim, nerde olsa yatarim, otostopla giderim diyen salas tipler. boyle bir tarz secersen fazla giderin olmaz. ama esinden oturu secemiyorsun sanirim..
2-) round-the-world-ticket adiyla satilan belli basli 8-10 guzergaha ucak bileti aliniyor 1800-3000$ arasina. sahip oldugun parana uygun kalitede geziyorsun.

simdi de senin sorunlarina gelelim;
1-) vize. eger sadece tc vatandasligin ve laci.pass. varsa boyle bir gezi kabus olur
2-) esin maceraperest bir insan degilse, durmadan yakinan eden biri ise simdiden gecmis olsun, hatta hic kalkisma bile. kizlarla seyahat etmek iskence, bir kac istisna haric. umarim senin esin istisna olanlardandir. (hic maceraperest takilmayacagim desen bile senin ve onun fiziksel yapisi,kondusyonu bir olmayacak)
3-) dondugunde tekrardan burdaki hayatina donmek zor olacaktir. "pause" a basinca her sey kaldigi yerden devam etmeyecektir.

sefin tavsiyesi;
her yeri dolasacagina 8-10 ulke dolas, git gel devamli. 1 haftalik sureler icinde. 3 ay yeterli olacaktir.

sef kim ? kendisi dunya turu yapmamis olmasina ragmen gezi forumlarini hatmederek ve kimi şeyleri gozleyerek bir takim bilgiler elde etmiş, maceraci bir genc
0
no christ requiress
(08.07.08)
denizcilik olayına gir bence, al bi 8-9 metrelik yelkenli, denizden gez dünyayı. bu iki senede bol bol eğitimini al teorik ve pratik, sadun boro vardı zamanında gezmişti dünyayı, sen de yaparsın, kıyıdan kıyıdan gidip. çok şahane olur.
0
karapolisnas
(08.07.08)
öncesinde ufak gezi/seyahatlerde bulunmalısın. seyehat konusunda tecrübe edinilmeden bu iş olmaz.

misal, istanbulda cevizlibağ'dan 500T otobüsüne bin, tuzlada in!
kusmadıysan tamam testi geçtin, bünyen sağlam.

hazırlan, istanbuldan doğu ekspresi trenine bin, van'a gidiyorsun. van'da inip van gölü kıyısında bir kahvaltını yap soluklan yiğenim. gez dolaş. ancak bu tren yolculuğu esnasında bir ara günleri karıştırmaya başlayacaksın; "kaç gündür gidiyor ya bu tren? bugun çarşamba mıydı yoksa cuma mı?" gibi. yolculuk esnasında insan profillerini incele not al. van'da yeteri kadar gezdikten sonra şehirlerarası otobüse binip kurtalan'a geç. orada da biraz gezdikten sonra güney ekspresine bin ve istanbula dön.

yukarı çık karadenizde bölgesel trenlerle bir tur at, uçağa bin akdeniz inip oradaki bölgsel trenlerle gez şimdide.

bitmedi. interrail ile başvur bu deneyimleri ora da yap dicem ama bir ay fazla gelir bunca tren gürültüsünden sonra. bir haftalık flexy alıp gözünde bir ülke kestir(balkanlar olmasın) bi o tren, bir diğer tren. ardından yurda dön.

yine bitmedi, gemi seyahat acentelerine başvur şöyle bir mısır, kaihre, şarm el seyh, turlarına katıl bir haftalık filan bu keser seni. akabinde yine yurda dön.

buraya kadar ilerlediysen ve halen kusmadıysan eline bir kağıt kalem atlas alıp yaşadığın bunca tecrübelere dayanarak planını programını çizerek dünya turuna çıkabilirsin. çünkü artık yeteri kadar tecrübe edinmiş oldun. bitti.
0
winsome
(08.07.08)
Kıta kıta ayırmak?
0
ich
(08.07.08)
bu iki senelik hazırlık süreci kapsamında bir görevin daha olsun. başta macera kanalları olmak üzere birkaç kanalla konuş. yanına minik bir el kamerası al. gittiğin yerleri kendi gözünle anlat. sonra o görüntüler üzerinden alacağın telifi de bu gezi için harca, hatta kanalın olanaklarından yararlan.

yani illa ki bir firma bulamıyorsan bir kanala bu görüntüleri satmayı / böyle bir işbirliği içersinde bulunmayı teklif et. onlar bu görüntüleri bir araya getirip yayınlarlar isterlerde. sonuçta büyük kanalların hazırladıkları bu tip programlar var ancak bu iş hand made bişi olacağından özellikle bu alanda yayın yapan kanalların dikkatini çekecektir.

hele bi de tutarsa zaten çadırı, kamuflajı felan yağacaktır :)
0
yedek ruh
(08.07.08)
Arabaya atlayıp sadece elimizdeki yırtık Türkiye Karayolları Haritasına güvenerek 2000 km. yapmışlığımız (ne yapalım, olayımız bu kadar bizim) vardı ama bu rehavet, bu aymazlık tamamiyle anavatanımızda olmamızdan kaynaklanıyordu. İcabında "dayı Zortikkaya yolu ne tarafta kaldı" diye sorabiliyorduk gördüğümüz birine. Bu sebeptendir ki, yurtdışına yapacağın gezinde herşeyden önce ulaşım/araç sorununu halletmeye bak. Yaban ellerde iz bilmeden yol bilmeden dımdızlak kalmak her zaman keyifli gelmeyebilir (hele yanında bir de bayan varsa). Bayağı bir ulaşım önerisi verilmiş bu sayfada. Ayriyetten, bölge bölge gezmeni tavsiye ederim. Atıyorum bir seferde Doğu Avrupa'yı, başka seferde Ortadoğu'yu falan. Böyle yaparsan, hem ülke çorbası yapmamış olur, hem de o çorbadan çıkmış balık konumuna düşmezsin. Seyahatlerinden alacağın tadı maksimize edebileceğine de inanıyorum bu şekilde.

Bonus Track: Ayrıca biraz da paralıysan bırak kestirmeyi, öptürürsün bile.

(İç Ses: Biz Fethiye'ye gitme planları yapalım en fazla, siz dünyayı gezin anasını satayım.)

Kolay gelsin, iyi yolculuklar ve iyi eğlenceler şimdiden.
0
shangrilla
(08.07.08)
surekli zulada 1500 yuro ve 1500 amerikan dolari bulundurun. o para acil bi durum olduunda ulkeye donmek icin kullanirsiniz. her ulkede ayri ulasim araclari mevcuttur. mesela avrupada en cok tercih edileni demiryoludur. avrupada onu kullanirsiniz. ne biliim her havaalaninda, tren istasyonlarinin bazilarinda araba kiralama sansiniz war. bu arada hergun turkiyeden birine rapor verin suraya geldik die. su ulkedeyiz die. kaybolursaniz, gotunuzu keserlerse haberleri olur turkiyedekilerin. yaninizda kesinlikle gideceginiz ulkelerdeki turkiye konsolosluklarinin adreslerini, telefon numaralarini alin.
0
sanio
(08.07.08)
alın sırt cantalarınızı kuzey hındıstan'a gidin 3 haftalıgına ama turla degil. işte o geziden sonra hiç bir yer sizi zorlamaz, her bi şey kolaylaşır, bağışıklık kazanırsınız. garanti veririm, en güzel gezi dayanıklılık ölçme ve arttırma kursu ordadır :)
0
pyro clustic flow
(15.07.08)
bence 1 aylık balkan flexipass bileti alıp tcddden balkan ülkelerini hatmedin önce, yanınızda bisiklet de götürürseniz tren seyahati bedava zaten diğer yerleri de bisikletle halledersiniz ve avrupanın 3 te 1 ini gezmiş olursunuz 1 ayda. daha sonra diğerlerini düşünebilirsiniz. yunanistandan feribotla italyaya geçip oradan da takılabilirsiniz diğer yerlere.
0
nihilanth
(04.08.08)
(5)

site download etme

sourlemonade
eskiden direkt yapardım ben bunu unutmusum bi sorayım dedim. sayfada resimlerin ufak halleri var bunlara tıklayıp buyuk hallerinin indirilmesi gerekiyor kac program denedim sadece ufak halleri indirip bırakıyor işi. httrack ve teleport pro denedim beceremedim bunun ayarları ne olarak yapılacaktı? ba
eskiden direkt yapardım ben bunu unutmusum bi sorayım dedim. sayfada resimlerin ufak halleri var bunlara tıklayıp buyuk hallerinin indirilmesi gerekiyor kac program denedim sadece ufak halleri indirip bırakıyor işi. httrack ve teleport pro denedim beceremedim bunun ayarları ne olarak yapılacaktı? başka program onerisine de acıgım.
0
sourlemonade
(07.07.08)
neo downloader
0
babatema
(07.07.08)
google images tarzi yerlerden indiriyorsan buyuk resim linkleri javascriptlerin icinde sakli oluyor. Teleport falanda javasciprtler cozemiyor sanirim. Eger firefoxda options -> content -> enable javascript olayini kapayip tekrar resim aratirsan bu sefer javascriptsiz versiyonunu bulabilirsin ayni sayfanin. O URL'yi yazmayi dene teleporta.
0
badseed
(07.07.08)
wget tabiki. thumbnaillerle istediğiniz şeyi anlamadım ama wget recursive downloadlar için tam bir "olması gerektiği gibi program"dır. çok esnektir.
0
lhun
(07.07.08)
flashget de yapıyodu diye biliyorum.
0
baldur
(07.07.08)
neo iyiymiş.
0
🌸sourlemonade
(07.07.08)
(3)

~ rüya tabiri ~ rüya yorumlayabilecekler buraya...

sirrikadem
öyle rüya yorumlarına falan pek inanmam, ama bugün gördüğüm rüya hakkaten korkuttu beni. nasıl bir bilinçaltıysa benimki...mavi bir hap yutuyorum ve sanırım sonradan zararlı olduğunu öğreniyorum ya da pişmanlık duyuyorum. babam cerrah kılığına bürünmüş ya da rüya icabı gerçekten öyle bir meslek icra
öyle rüya yorumlarına falan pek inanmam, ama bugün gördüğüm rüya hakkaten korkuttu beni. nasıl bir bilinçaltıysa benimki...

mavi bir hap yutuyorum ve sanırım sonradan zararlı olduğunu öğreniyorum ya da pişmanlık duyuyorum. babam cerrah kılığına bürünmüş ya da rüya icabı gerçekten öyle bir meslek icra ediyor. neyse elinde neşterle beni ayakta ameliyat etmeye başlıyor, ama ilginçtir ki, bu sırada çenemin alt kısmının olmadığını fark ediyorum niyeyse. yani alt çene kemiğim yerinde, sadece alttaki deri kısım yerinden soyulmuş ve orası boş? bu sırada babam beni neşterlemeye devam ediyor. sanırım ilk önce boğazımdan göbeğime doğru bir yarık açıyordu. sonra da oradan bir şeyler açıyordu. en sonunda mavi hapı buluyor ve çıkartıyor. bu nasıl bir rüyadır yahu... rüya yorumlarına açığım. merak ettim...

not: geyik cevaplar verecekler, lütfen hiç kalkışmayın bile!
0
sirrikadem
(07.07.08)
bu ayrıntılı rüya kapsamına girer yani birden fazla olgu, olay, imge var. uzun bir süreç böyle rüyaların çözülmesi. 3 vakte kadar kısmetiniz çıkacak gibi yorumlar yapılamaz o açıdan. babamızla ilgili bir durum olduğu açık ama. önceden yaşadıklarınız ile ilgili bilinçaltınızda oluşmuş şeyler belki, çok ayrıntılı değerlendirmeler yapılmalı. basit yanıtlar olmaz.
0
bu nick kullanimda
(07.07.08)
rüyalar - eğer garip medikasyon etkisinde falan değilsen - tutarlı sembolizmlerilye iç dünyamıza dair güzel bilgiler içerebilirler. öte yandan bahsettiğin rüyanın sana dair ne ifade ettiğini anlayabilmek için (sağlıklı olarak diyorum. yoksa "rüyada fare para getirir annem" tarzı bir yorumdan söz etmiyorum) senin hakkında bir hayli birşey bilmemiz gerekir. bu olmadan genellemek yanıltıcıdır bence.
dolayısıyla kendini rahatlatıp (meditasyon, duş alma vs.) biraz yalnız kalıp , hiçbirşey yapmayarak tefekküre dalıp kendinle yüzleşebilirsin. zira kimi zaman rüyalarımız bas bas bağırdığı şeyleri kabul edilemez bulduğumuz da olur. demem o ki, düzenli bir psikoterapist falan görmüyorsan, en iyi yorumlayacak insan yine sensindir.
öte yandan çok kaba genel fikirlerle bazı temalar uydurmak mümkündür.
pişmanlık veren mavi hapın verdiğin bir karar (ki çoklukla tercihlerin birbirine yakın olduğu dolayısıyla seçimin suçluluk yarattığı), babayı da gerçek baba, erkek arkadaş, saydığın bir büyüğün, herhangi bir otorite figürü falan olarak düşünmek bir başlangıç olabilir.
tekrar ediyorum, bunun bir mutlağı yok, biraz kendinle yüzleşmekle en iyi yorumu sen vereceksindir.
0
lhun
(07.07.08)
Rüyada kan görülürse o rüya yalan olur, yorumlanmaz derler. Yani iyi ya da kötüye yorulmaz, yok sayılır diye bir hadise var. Boşverin.
0
sui
(07.07.08)
(10)

hediye önerisi

toluk
öncelikle düşündm araştırdım bulamadım kafayı yedim bunu söyliyeyim bi.neyse efem kız arkadaşım eve çıktı.bu yüzden hediye almam da gerekiyor.gerekmesinden ziyade farz hatta çünkü bunca yıllık ilişkide pek hediye almışlığım yok:)beceremem hediye seçmesini falan filan işte.ama bi ultimatom yedim o yü
öncelikle düşündm araştırdım bulamadım kafayı yedim bunu söyliyeyim bi.
neyse efem kız arkadaşım eve çıktı.bu yüzden hediye almam da gerekiyor.gerekmesinden ziyade farz hatta çünkü bunca yıllık ilişkide pek hediye almışlığım yok:)beceremem hediye seçmesini falan filan işte.ama bi ultimatom yedim o yüzden tutuşmuş haldeyim.
neyse özgeçmişi de verdiğimize göre hediye olarak ev içinde antika bir süs tarzında bişeyler düşündüm ben ama mamafih bulamadım.bu tarz da ya da başka önerilerinz varsa ve nerden alabilecğimi söylerseniz istanbul için şu garibi çok sevindirirsiniz.para olarak da açtım keseyi biraz.ha şunu da belirteyim öğrenci kesesi bu lütfen.
yardımlarınızla lütfen.
0
toluk
(07.07.08)
aslında evlerinde eşya babında bi eksikleri yok.o yüzden daha bi az işe yaramasına rağmen bana çok karizma yaptırıcak bişi lazım:)
ama kitaplığı yapma fikri güzelmiş.bunu bi düşüneyim ben.olaplüp yani.teşekkürler yerdım için bu arada.
0
🌸toluk
(07.07.08)
bir tane panaromik puzzle alin.. (hani su enine uzun olanlar yani)
bu guzel bir manzara resmi olsun pastel renklerde.

sonra bu puzzle i yapin kisa surede.
sonra bunu cerceveciye goturun, bir paspartu de yapsin. ve guzel bir cerceve.
duvarda harika durur.

(not, evin duvar renklerini, mobilyalari vs. hesaba katin)
0
la traviata
(07.07.08)
tuttugu takıma ait nevresım takımı hos olur aslında :)
0
isott
(07.07.08)
balkonu falan varsa güzel birkaç saksı ve çiçek alıp saksıya ekme işini de kendiniz yaparsanız bence güzel bir hediye olur.
0
chavezding
(07.07.08)
madem azar da yemişsin, ben hediye almam çünkü ben hediye yaparım ulan! gibisinden bir hava atmak için tam sırası :) el melekene bağlı olarak bir do it yourself projesi seç. eğer eve çıkmak da sözkonusu ise ev eşyası tadında işlerliği de olursa daha uygun olur. bu konuda sonsuz seçeneğin var, mesela neye en çok ihtiyacı var, neyi sürekli kullanır buna yöneli bir çözüm üretmek sana kalmış. benim projelerimden bazıları; kedi evi, melodisini de kendim bestelediğim müzik kutusu, mücevher kutusu, rüzgar çanı ...
ne kadar kalıcı olmak istediğine bağlı olarak, diy sitelerini biraz kurcala, biraz da ehillerden yardım alabilirsin tabi. basit birşey bile olsa her yeride senin izin olacaktır ki ben sevilen birine hatıra bırakmanın iyi bir yolu olduğunu düşünüyorum.
0
lhun
(07.07.08)
ikea'dan alınacak çoğu şeyi kendiniz monte etmek zorunda kalacaksınız zaten. bir anlamda "do it yourself" gerçekleştirmiş olursunuz. praktiker, koçtaş vb. de olur elbette, isveç'le yakınlığımla tanınırım ama.
0
bu nick kullanimda
(07.07.08)
Arçelik'in türk kahve yapma makinesi var, "Telve"

Tek haznelileri 150 YTL civarı.
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(07.07.08)
beylikdüzü migrosa yakınsan koton'un karşısında, tam olarak merdivenin altında küçük bir tükkan var çok güzel şeyler satılıyor hediyelik hesabı. ne bileyim katana falan alabilirsin ordan.
0
axijazz
(07.07.08)
mudo city'de gerek dekoratif esyalar gerekse diger ev gerecleri hem estetik hem de siradisi olabiliyor, yasadigin sehirde varsa oraya kesin bakmalisin. ailemle yasiyor olmama ragmen orayi gezerken gaza geliyorum -ki ben kesinlikle alisveris manyagi degilimdir- eve cikarsam sunu da alalim bu da cok orijinalmis diye her seye aklim gidiyor, gozum kaliyor.

kahvalti seti vardi mesela; 2 pogacalik minicik firin, kahve makinesi, ekmek kizartacagi ayni makinede birlesmis sekilde satiliyordu. sevgilim olsa ve bana boyle bir sey alsa bircok sukela kahvaltiya da tesrif etmeye hak kazanir gibime geliyor:)
0
kayranin kedisi
(07.07.08)
en sevdiği filmin posterini çerçevelet bence
0
taylor durden
(08.07.08)
(4)

dta dosyasi?

pembeli kiz
dta formatli dosyayi hangi programla acabilirim?
dta formatli dosyayi hangi programla acabilirim?
0
pembeli kiz
(04.07.08)
bir data dosyasi formati. excel ile donusturmeyi deneyebilirsin. calisacagini garanti etmiyorum o ayri :)
0
helenart
(05.07.08)
sourlemonade
(05.07.08)
excel calistirmadi, assert h senin verdigin linkin ne ise yaradigini anlamadim.

bir el atin baska hangi programlar olur ya da adam gibi baska formata (xls vs.) nasil cevirebilirim ya da bana cevirecek olan var midir?
0
🌸pembeli kiz
(05.07.08)
sana mail attım ama kayıtlara geçsin diye buraya da iliştireyim.
dta dosyasi stata programina aittir. excele cevirmek icin "stat transfer" denen bir program kullanilabilir. veya stata dan export edilebilir.
stat transfer ücretli bir programdir ama egitim amacli workaroundlara bir care bulunabilir ;)
0
lhun
(05.07.08)
(2)

Download Dosya Boyutunun Gözükmemesi

ermanen
Download yaparken bazen dosya boyutu, kalan zaman falan gözükmüyor, neden oluyor bu?
Download yaparken bazen dosya boyutu, kalan zaman falan gözükmüyor, neden oluyor bu?
0
ermanen
(04.07.08)
uzmani degilim ama serverin yaptigi bir tercih bu. normalde browser serverdan dosyanin verilerini alma anlasmalarini yaparken bir yerde server dosyanin buyuklugu bilgisini browsera yolluyor olmalı. yollamadiginda korlemesine stream ediyoruz.
0
lhun
(04.07.08)
Genellikle server in durdurulduğunda aynı yereden devam etme gibi bi özelliği yoksa download managerler dosya boyutunu yazmıyor...
0
selimse
(04.07.08)
(3)

Ellerim Soyuluyor (Sağlık)

thelepermessiah
Merhabalar yine tuhaf bir soruyla karşınızdayım.sorunun muhahabı bizatihi Dermatolog arkadaşlarımızdır.şimdi benim ellere bilhassa bahar/yaz aylarında bir haller oluyor,avuç içim,parmak uçlarım böyle pütür pütür kabararak dökülmeye/soyulmaya başlıyor.Henüz denize de girmiş değilim ki,yandım ondan so
Merhabalar yine tuhaf bir soruyla karşınızdayım.sorunun muhahabı bizatihi Dermatolog arkadaşlarımızdır.

şimdi benim ellere bilhassa bahar/yaz aylarında bir haller oluyor,avuç içim,parmak uçlarım böyle pütür pütür kabararak dökülmeye/soyulmaya başlıyor.Henüz denize de girmiş değilim ki,yandım ondan soyuluyorum diyeyim.yılan gibi deri değiştiriyorum deyim yerindeyse,acaba bi cilt doktoruna falan mı görünsem ? ya da ne bileyim bu iş için özel krem falan varmıdır ?

tısssss
0
thelepermessiah
(04.07.08)
bende lateks alerjisi var, bu dediklerine sebep oluyor, belki seninde vardır, bir doktora görün
0
strencher
(04.07.08)
üreder miydi neydi üreli yağlı bi krem vardı. geceleri yatmadan ellerine sürüyorsun bolca, biryere dokunmadan uyuyorsun. 1 haftaya kalmadan mis gibi yapıyordu. bence eczaneye sorabilirsin. basit bir kremdi.
0
lhun
(04.07.08)
egzama olabilir. kaşıntı da varsa kesin. olmayada bilir...
0
kopuk ucurtma
(04.07.08)
(6)

gitardan çıkan çığlığa benzer ses

baldur
genelde death metal şarkılarında kullanılan riffe benzeyen ama sadece bazen riff olarak kullanılan bu sesin veya sesi çıkartan hareketin özel bir adı var mı? opeth'in serenity painted death, dying fetus'un praise the lord ve anathema'nın sleepless şarkılarında var mesela.
genelde death metal şarkılarında kullanılan riffe benzeyen ama sadece bazen riff olarak kullanılan bu sesin veya sesi çıkartan hareketin özel bir adı var mı? opeth'in serenity painted death, dying fetus'un praise the lord ve anathema'nın sleepless şarkılarında var mesela.
0
baldur
(04.07.08)
tamamen alakasız:

(bkz: crybaby)
0
co2s2
(04.07.08)
şarkıları dinlemedim ama artificial harmonic tekniği olabilir bahsettiğiniz şey. tele normal vurduktan sonra parmağınızla veya avcunuzun içiyle hafif bir temas yaptığınız zaman gitarı kanırtıyomuş gibi bi ses alabilirsiniz.
0
darkpower
(04.07.08)
Artificial harmonic midir ismi bilmiyorum ama pitch diye de kulllanılır, bastığınız sesin 2 oktav üstüne kadar alabilirsiniz.

Bunu yapmanın en kolay yolu, bastığınız notanın yeriyle gitarın köprüsünün tam orta noktasından penayla parmağın birleştiği yerden tele sertçe vurmak. Tek tele vurmak önemlidir bu olayda...
0
bitti
(04.07.08)
bunu penaya tele değdirip, tele yukari dogru bir hareket verirken penayi asagi indirerek yapmak mumkun ama ilk deneyiste olmayabiliyor. dendigi gibi bu bir yapay harmonik. manyetigin turu ve mesafesi onemli bunun icin. tabi processorle de tizlestirmek mumkun, buna da phaser denyiodu sanirim atiyor olabilirim, steve vai in cok kullandigi biseydir bu da.
0
lhun
(04.07.08)
feedback yada scream olması lazım
0
omer460
(04.07.08)
artificial harmonic.

tremolo koluyla desteklendiğinde eşek anırması gibi ses çıkartır, şahanedir. en güzel örneklerinden biri pantera'nın cemetery gates şarkısında duyulabilir.
0
actionary
(05.07.08)
(6)

kemik olcumu

okuryazar
tam olarak nasil yapiliyor?
tam olarak nasil yapiliyor?
0
okuryazar
(04.07.08)
dansitometre di mi

hastane ortamında bilmem de kemik ölçen tartılar var üzerine çıkıosun kaç kilo kemiğin var sölüor
1 lira
0
demlikposet
(04.07.08)
o 1 liraya çalışan aletler kiloya oranlayarak buluyor. yoksa nereden bilsin hamuğagodumun aleti sadece ayakla basınca kemiğin ağırlığını.
0
kibritsuyu
(04.07.08)
kemik ölçümü dediğiniz şey eğer kilo için olan değil de yaş için olansa şöyle yapılır; yanlış hatırlamıyorsam belli röntgenler çekiliyor, alt kol, dişler hatırladıklarım arasında. bunlara göre kemiği ölçüp yaş tespiti yapılıyor. röntgenle yani.
0
ahandanick
(04.07.08)
dansitometre evet, ama bu vucutta kac kilo kemik var ya da kemik kac yasinda onu olcmek icin yapilmiyor. amac, kemik yogunlugu olcmek. 20-40 dk suren bir islem ve benim merak ettigim vucuda isin verilip verilmedigi, kontrstli tomografide oldugu gibi kimyasal zerk edilip edilmedigi vs.
0
🌸okuryazar
(04.07.08)
sintigrafi var bi de onda gayet sivi zerkediliyor ama bahsettigin sey mi emin degilim.
0
lhun
(04.07.08)
ermanen
(04.07.08)
(8)

varoluşçuluk

psyche
nedir bu varoluşçuluk? sözlükten de bişeyler okudum ama orda da istediğimi bulamadım açıkçası. insanın mutlak özgürlüğünü mü destekler? amaçsız hayata anlam mı kazandırmaya çalışır? ne yapar?
nedir bu varoluşçuluk? sözlükten de bişeyler okudum ama orda da istediğimi bulamadım açıkçası. insanın mutlak özgürlüğünü mü destekler? amaçsız hayata anlam mı kazandırmaya çalışır? ne yapar?
0
psyche
(03.07.08)
thinkbeforedoing
(03.07.08)
herseyin varolmayla basladigini, bireylerin yollarini varolduktan sonra cizdiklerini; iyi insan/kotu insan diye bi durumun olmadigini, iyi olmus insan/kotu olmus insan olabilecegini, kisacasi "neysek o oldugumuz" degil, "ne olmussak o oldugumuz" gorusunu savunan; bunlarin yaninda, hayatin; insanlarin ona yukledigi anlamdan baska bir anlami olmadigini, oldukten sonra yok olup gidecegimizi; bu sebeple de hayatimizi keyfimizce yasamamiz gerektigi benzeri yiginla fikir sunan bir doktrin varolusculuk. asil adi da existentialism, ingilizce olarak daha fazla bilgi bulabilirsin hakkinda.

daha fazla ilgilenirsen soren kierkegaard okumani tavsiye ederim.
0
coldbound
(03.07.08)
varoluşçuluk büyük ve önemli bir felsefe alanıdır. birkaç cümle ile tanımlanması, açıklanması neredeyse olanaksızdır. varoluşçuluk hakkında yüzeysel bilgi edinmek ancak yetersiz bilgi edinmek anlamına gelecektir.

konu ile ilgili kitaplara, sözlüklere, makalelere başvurmanız dileğiyle.
0
bu nick kullanimda
(03.07.08)
şu ana kadar okuduğum kitapların büyük çoğunluğu varoluşçulukla ilgilidir herhalde. zaten hayatın anlamı hakkında bi sonuca varamamış olan bi insan - ki kim varabilmiştir onu bilemiyorum - bir de varouşçuluğa kendini kaptırınca iyice bişey yapası gelmiyor. insan alabildiğine özgür yaşadığını düşünse bile aslında hiçbir zaman özgür olamayacak herhalde. yukardaki soruysa "acaba okuduklarımdan yanlış sonuçlar mı çıkarıyorum kendi kendime böyle bişeyler düşünüyorum"'un cevabı içindi aslında. çok dağınık bir yazı oldu ama böyle.
0
🌸psyche
(03.07.08)
cok basit bir aciklama ile; insanin ozunu hayattaki yapip etmeleri ile olusturdugu dusuncesine dayanir.
0
no christ requiress
(03.07.08)
jean-paul sartre okuyabilirsin. varoluşçuluk diye kısa bir kitabı var. alkım'da indirimdeydi en son.

hatta madem merak ediyorsun, şu dakikadan sonra kesinlikle bul bir yerlerden. okumadan fikir sahibi olmak yeterince aşağılayıcı bir durum. sağdan soldan bilgilerle kafanı da karıştırma hem. kolay gelsin.
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(04.07.08)
Varolusculuk üzerine sadece sozlük üzerinden bilgi sahibi olmaya calismak, eksik bir yaklasim olur. J. Paul sarteile baslamani tavsiye ederim. Oradan referanslar bulursun zaten, devam etmek istersen...
0
eleazenon
(04.07.08)
benim tavsiyem once 2. dereceden eserlerle giris yapman, demem o ki varoluscu filozofun yapitlari yerine onlarin uzerine birsey karalayaninkine deginirsen daha cabuk bir kavrayisa kavusabilirsin.
benim onerecegim unlu psikoloji adami irvin yalom'un kitaplari. "schopenhauer tedavisi" buyuk olcude anlamsizlik uzerine. "varoluscu psikoterapi" ise isminin ifade ettiginin aksine (ve cogu insanin iddia ettiginin aksine)profesyonel psikoloji insanlari icin bir yapit olmaktan ziyade varolusculuk hakkinda essiz bir derleme. kitabin bahsettigi uzere varolusculugun 4 temel ilgi alani var; olum, yalitim, anlamsizlik ve isteme. bu da az cok domainin bahsettigi seyler hakkinda fikir verir sana.
hazir merak etmisken bu alana derin bir dalis yapmani oneririm. hayata durusuna da bagli olarak icsellestirebilecegin en anlamli materyalle bu alanda karsilasman yuksek olasilik.
daha formel bilgiyi vermek benim haddime degil, ama okumadan, okurken veya okuduktan sonra uzerine sohbet etmek istersen soyleyecek bir iki kelamim olabilir, ustelik ben de cok sevinirim.
0
lhun
(04.07.08)
(9)

fazla su icmek zararli midir?

jay kay
cok su iciyorum(gunde 5lt civari). susadigimdan falan da degil, oylesine. bunun bi zarari varmi?
cok su iciyorum(gunde 5lt civari). susadigimdan falan da degil, oylesine. bunun bi zarari varmi?
0
jay kay
(23.06.08)
peki tuz ve mineral kaybediyoruz ya aşırı terleyince falan.bunu önlemenin pratik bir çözümü var mı yanımızda maden suyu ve tuz taşımaktan fazla.ayrıca toz şeklinde mineral takviyesi falan varmıdır eczanede.içeceğimizin içine atalım fln filan.
0
omer460
(23.06.08)
kilon 100 üstüyse neden olmasın?
0
ozdek
(23.06.08)
günde 5 lt çok değil bence. her gün her gün 10 bira içenlerden daha iyi durumdasın bence.
0
co2s2
(23.06.08)
@omer460: cok terleyince tuz kaybedersin ama turkiye yemekleri en tuzlu ulkelerden biri oldugu icin standard yemeklerle geri almak cok kolay. geri alinmasi zor olanlar nacl disindaki mineraller; onlar icin takviye almak sart. en azindan ayran ve meyve sulari ilk anda ise yarar.

gunde 5 lt'ye "cok degil" diyene de oha demek istiyorum. bu isin standardi 2 lt (yil ortalamasi). hadi yazin 3 olsun 4 olsun.
0
507
(23.06.08)
"Beyin sulanması" gibi bir şeye de yol açabileceğini duymuştum bir doktordan (Dalga geçiyordu galiba.). Her şeyin fazlası zararlı kısacası. Bu su bile olsa.
0
nuage
(23.06.08)
sen rahatsız olmadıgın surece bi problem olmaz herhalde. ne bilim. vucudun istiyoki içiyosun. zorla içirmiyolardır sanıyorum.
0
osuruklu
(23.06.08)
tıpkı yemek yemekte olduğu gibi, bunun fazlası azı da ne kadar tükettiğine bağlı. 5lt tüketimi mantıklı kılacak şey, çok terlemek, uzun süre terleten bir sporla daha da terlemek, vücut kütlesi fazla olmak, ishal olmak, idrar söktürücü etkisi olan şeyleri tüketiyor olmak bağlamında fazla tuvalete çıkıyor olmak vs. olabilir gayet.
"öylesine" derken, boğazda kuruma falan var vs gibi bir sebepten ise o sebebe dair bir doktora görünmek de faydalı olabilir. nasıl içtiğine bağlı olarak, o miktar suyu tüktemeyi rahatsız edici bir aktivite olarak hayal ediyorum zira.
0
lhun
(23.06.08)
bilimle gram alakam yok, yalnız su içmeyi çok severim. bazen hafiften sarhoş bile olurum (şişiyo göbeğin mayışıyorsun böyle). yıllardır bir zararını görmedim.
kendi gözlemlerime göre vucudunun ihtiyacından fazla su içtiğin zaman direk çişin geliyor. yani yukarıdan içtiğini aşağıdan boşaltıyorsun.
0
insanimsi
(23.06.08)
yahu mesela bisikletle kısa turlara çıkıoruz pazar günleri falan. 100 km ve civarı yaptığımızda oluyo bazen. e abi 50 gidiş mesela gittiğimiz yerde 1 2 saat mola veriyoz. ben 30 kilometrede 3 litre su içiyorum abi. :)
tabi dehşet bi ter olayı var. 100 litre su içsemde tuvalet ihtiyacı flan olmuyo.hem abi vücuttaki mineralleri kaybedince sanırım performansımızda düşer.
0
omer460
(24.06.08)
(7)

saçların kurumasının önüne nasıl geçilir?

demlikposet
resmen saçlarım kuruyor ve çatır çatır çatırdıyor tararken..bittabi belli bir uzunlukta ve çok üzülüyorum kuruyor diye,kerastase ın kuru ve haşin saçlar için diyebir şampuanına iki çuval para verdim ama tam fayda etmedi..nedir sözlük ahalisinin tavsiyeleri,nemli ve sağlıklı saç için acaba
resmen saçlarım kuruyor ve çatır çatır çatırdıyor tararken..

bittabi belli bir uzunlukta ve çok üzülüyorum kuruyor diye,
kerastase ın kuru ve haşin saçlar için diyebir şampuanına iki çuval para verdim ama tam fayda etmedi..

nedir sözlük ahalisinin tavsiyeleri,nemli ve sağlıklı saç için acaba
0
demlikposet
(08.07.07)
sözlük ahalisinden tavsiye istemisin ama sanırım ınternet kullanıcıların tavıseyelerini pek dikkate almayacaksın..yinede soyleyım..

bi arkadasda sac kuruması vardıda elidor un besleyici bakım kürü mü ne onlardan kullanmıstı.iyi gelmisti.belki sanada iyi gelir..
0
isott
(08.07.07)
saclarla ilgili zeytinyagi&sarimsak tarifi vermi$tim burda bi baksaniz super olur.
0
notorious
(08.07.07)
schwarzkopf gliss(sıvı saç kremi) kullanmıştım.banyodan sonra ıslak saça sıkıyosun hem yumuşacık oluyo hem rahat taranıyo.. reklam gibi oldu walla
0
galicia
(08.07.07)
Nemliyken badem yağı sürmeyi deneyebilirsin. Miktarını deneme yanılma yöntemiyle ayarlayabilirsin. Doğuştan afro saçlı tanıdıklarım bu şekilde yatışmasını da sağlıyorlar kuruluğu engellemeye ek olarak.
0
pyro clustic flow
(08.07.07)
elidorun bakım kürü bildiğin badem yağı. biraz da parfüm olmalı ek olarak.
saç zaten özünde kurudur. onu parlak tutan cilt yağın (kafa derisi yağı)dır. eğer saçlarının kuru olmasının kozmetik bir sebebi yoksa, bu yağın yeterli olmamasıyla ilişkilendirmek çok yanlış olmaz. bu durumda dışsal yağdan yardım almak kadar akıllı bir çözüm gelmedi aklıma.

banyoya girmeden önce elidorun o badem yağını (aslına bakarsan düz badem yağı da kullanılabilir sanırım, ama mesela yerinde olsam sarımsak kullanmam çünkü kokusu çıkmıyor ve biz düzenli bir kullanım istiyoruz) saçına, saç derine iyice yedirirsin. böyle özellikle uçlarına kadar pasparlak olsun (uçları kafa deri yağının inemediği yerler). sonra kafanda yarım saat onunla bekleyip duşta normal bir duş alıyorsun.yağdan arındırmak için bir çaba sarfetmene gerek yok, fazlası zaten iner, geriye vıcık vıcık olmayan gayet doğal bir miktar kalır (umuyorum).

burada yağın fonksiyonu hidrofobik olması sanırım, o yüzden su bazlı tüm çözümlerden daha kalıcı olacaktır bence, kuruyup gitmeyişi bununla ilgili geliyor. bunu haftada iki kere yıkanmalarından önce kullanabilirsin.

netice, banyodan çıktıktan sonra kuruduğunda göreceğin saç. eğer bu memnun ederse, takriben 3 gün de idare edeceğinden, bu yöntemle saçlarına eskisinden daha güzel bir görüntü kavuşturabilrisin. düzenli yağ kullanımının bir zararı yok bildiğim kadarıyla. tabi bunun için kafa derinin sağlıklı olduğunu varsayıyorum. kepek, mantar vs problemleri yoksa sivilce, yara vs. yapmayacaktır.

denersen, sonuçları bildirirsin.
0
lhun
(08.07.07)
bir de, saçını asla kuruyken tarama. ıslanan saç esneklik kazanır, çatırdamalar %95 azalır (pseudo-bilimsel kozmetik ağzı). e ben her taramada ıslatacakmıyım bunu dersen, onun da kolay yolu var, bir fısfıs alırsın, içine su doldurursun, hatta çok ufak miktarda saç yumuşatıcı özelliği olan bişeyler de katabilirsin, sonra 1 dakika saçına sıktın mı, istediğn kadar nemli, ama şıpır şıpır olmayan bir hal alır. gönül rahatlığıyla asılabilirsin saçlara.
0
lhun
(08.07.07)
işin aslı parası önemli değil,
yani saç bu sonuçta,en iyisini kullanmak lazım diye düşünüyorum..

heartache dediğini deniyecem
0
🌸demlikposet
(08.07.07)
(3)

Kontrolsüz Mouse Mouse Değildir (Peki Nedir?)

actionary
Daha önce benzer bir soru okumuştum, ama tatmin edici bir cevap bulamadım, çünkü benim durumum biraz daha spesifik.Şimdi, uzun süredir PS/2 mouse kullanıyordum, hemen hemen hiç sorun yaşamıyordum. Ancak mouse'um bozuldu ve ben de yedekte bekleyen Microsoft Stark adındaki tasarım harikası USB mouse'u
Daha önce benzer bir soru okumuştum, ama tatmin edici bir cevap bulamadım, çünkü benim durumum biraz daha spesifik.

Şimdi, uzun süredir PS/2 mouse kullanıyordum, hemen hemen hiç sorun yaşamıyordum. Ancak mouse'um bozuldu ve ben de yedekte bekleyen Microsoft Stark adındaki tasarım harikası USB mouse'umu taktım.

Daha önce de birçok OPTİK mouse'da olduğu gibi, mouse imleci kafasına göre hareket ediyor, bazen çektiğimin tam tersi yöne gidiyor, nadiren düzgün çalışıyor. Dolayısıyla çıldırtıcı bir durum.

Sebep ne olabilir? Hayır, bir de USB mouse yani...
0
actionary
(04.06.07)
sorun, optik mouseun bulunduğu yüzeyin dokusuyla ilgili.
örneğin altına kareli defter kağıdı koyarak denersen veya onun gibi desenli tek düz renk olmayan birşeyler, düzelmesi lazım.
0
lhun
(04.06.07)
sebebi mouse un çözünürlüğü ile ilgili sanırım. benim mouse da sapıtıyordu fekat böyle pütürlü pütürlü mouse pad aldım ne dert kaldı ne tasa. ha senin işini penguen de görür kelebek eki de. ya da paraya kıyıp biras yüksek çöznürlüklü mouse al deim.
0
syndrome
(04.06.07)
Desensiz ve tek renkli bir mouse pad kullanman faydalı olabilir. Simsiyah ya da bembeyaz bir tane olabilir mesela. Hiçbir şey bulamazsan çizgisiz bir A4 kağıdını da kullanabilirsiniz. Rengarenk, desenli yüzeylerde optik mouse'lar sapıtabiliyor.
0
arche
(04.06.07)
(4)

excel de bir sütundaki yüzlerce sayılardan aynı olanları bulmak?

putperest
bir sütundaki aşağı doğru yüzlerce (satır) sayı var ve bunlardan aynı olanları bulmam laızm. bununla ilgili bir formül var mı acaba? aradım mamaafih bulamadım. filtre koyduktan sonra ilgili sütuna, sayıları küçükten büyüğe ya da tersi sıralamaya koyup arka arkaya aynı sayıların olup olmadığına bakab
bir sütundaki aşağı doğru yüzlerce (satır) sayı var ve bunlardan aynı olanları bulmam laızm. bununla ilgili bir formül var mı acaba? aradım mamaafih bulamadım. filtre koyduktan sonra ilgili sütuna, sayıları küçükten büyüğe ya da tersi sıralamaya koyup arka arkaya aynı sayıların olup olmadığına bakabiliyorum ancak bir süre sonra bu da çok zaman almaya başlayacak benim için. bir formül, bir hakikat arıyorum.
0
putperest
(03.06.07)
eğersay diye bişii var belki işe yarayabilir. normal eğerle birlikte kullanabilirsiniz. eğer eğersay ın değeri 1 den büyükse gibi...
0
cashkopat
(03.06.07)
burada aynı olan sayıları bulup mesela tekabül eden sağdaki soldaki hücrelerle ilgili bir manipülasyon mu yapmak istiyorsunuz yoksa sadece aynı olanların sayılarını vs mi identifiye etmek istiyorsunuz? ikincisi ise, sütunu yollarsanız sanırım ufak bir scriptle yardımcı olabilirim.

çok jenerik, illa gerekecek bir iş ise excel makrosu yazmak da mümkün. ama dediğim gibi onları "bulup" ne yapmak istiyoruz bunu belirtmelisiniz.
0
lhun
(04.06.07)
bir kaç yöntemi var, excel.web.tr de açıklamalı örnek bir dosya mevcut, onu indir çok işine yarayacaktır, ama önce üye olman gerekiyor.

www.excel.web.tr
www.excel.web.tr

veya mail adresini ver sana göndereyim.
0
sathaner
(04.06.07)
Merhaba,
A kolonunda malum sayilar var diyelim. b kolunun ilk satirina (B1 hucresi) su formulu koyuyoruz: =EĞERSAY(A:A;A1)
arkasindan bu formulu aşağıya kadar kopyalıyoruz. değeri 1'den büyükler tekrarlamışlardir.
0
r12
(04.06.07)
(2)

Kaşıntı bulaşıcı mıdır?

eskimo
Özellikle geceleri uyumadan hemen önce herhangi bir yerim kaşındığı zaman uykum kaçmasın diye, bazen de üşengeçlikten kaşınan bölgeyi kaşımıyorum. Ben kaşımadıkça da başka alanların kaşındığını, adeta sıçradığını fark ediyorum. Acaba bu kaşıntı denen meret başka yerleri tetikler mi? bir de niye kaşı
Özellikle geceleri uyumadan hemen önce herhangi bir yerim kaşındığı zaman uykum kaçmasın diye, bazen de üşengeçlikten kaşınan bölgeyi kaşımıyorum. Ben kaşımadıkça da başka alanların kaşındığını, adeta sıçradığını fark ediyorum. Acaba bu kaşıntı denen meret başka yerleri tetikler mi? bir de niye kaşınırız ya?
0
eskimo
(12.05.07)
bazen de yeni tuyler cikarken ka$inir insanoglu.. tuycuk disari cikmak icin derinizi delerken bu da dogal olarak sinirleri harekete gecirir ve ka$inma olayi vuku bulur.

ole i$te.
0
notorious
(12.05.07)
ben olayın kılcal damarlarla da alakalı olabileceğini düşünüyorum. oraya yapacağın müdahale bir nevi kan ileten süngersi dokuyu bıngıldatmak suretiyle orayı harekete geçirmeni sağlıyor olabilir.

neticede, kaşınmak da öksürmek gibi bastırılabilir refleksif bir harekettir. nasıl sınıfta biri öksürdü mü ardından bir iki adamın da öksüresi gelir (bastırdıkları reflekslerini hatırlarlar, tabi bastırmayı da refleksife yakın bir tepkiyle yaptıkları için, bilinçle nefes almak kadar ayarı kaçırılan bir durum halini alır ve öksürük kaçabilir) aynen onun gibi. demek ki, kaşınmak için ilk hamleden sonra, o anda "tank, benim nerelerin kaşınıyor bunu söyle bana, bastırma" mesajını yaratarak olayı tetikliyordur.

bence kaşınmak sağlıklı birşey,ama neticede etkisi minör ki kendini daha sevimli şekilde belli ediyor, daha önemli bir sorun olsaydı tam acı verirdi düşüncesindeyim.

küçükken çok sevdiğim tatlılara alerjik reaksiyonu bol olan biri olarak biliyorum ki, kaşımak çok da uyku getiren, dinlendiren, mutlu eden bişey : ) özellikle sırt kaşıması. bunun için mesela sırt kaşıyıcı tahta uzun bi alet bulundurursun yanında, kendini yatmadan 1 dakika kaşırsın (ilk darbeyi atınca kaşınmaya başlayacağın için) böylece uyumadan önce masaja benzer bir etki yaratmış olursun.

bilmem bu yazıyı yazarken hafiften kaşınmaya başladığımı söylememin konuyu ifade etmekte bir yardımı olur mu : )
0
lhun
(13.05.07)
(3)

"Aslında falancayı sevmem ama..." açıklaması

geldiler
Uzunca bi süredir kafamı kurcalayan bişeydi bu. Bir konuda fikir yazıyor/söylüyorken, söylediklerinizden somut olarak o anlam çıkarılmayacak da olsa, yönlendirilmiş/şartlandırımlış dinleyicinin kapılması muhtemel önyargılarına karşı "şunu savunuyorum ama aslında onu yapan bunu sevmem" türü açıklama
Uzunca bi süredir kafamı kurcalayan bişeydi bu. Bir konuda fikir yazıyor/söylüyorken, söylediklerinizden somut olarak o anlam çıkarılmayacak da olsa, yönlendirilmiş/şartlandırımlış dinleyicinin kapılması muhtemel önyargılarına karşı "şunu savunuyorum ama aslında onu yapan bunu sevmem" türü açıklamalar yanlış/saçma mıdır? Şimdiye kadar ayrıca böyle kanaatimi belirtmekten kaçındım ama biçok yerde zıttını görüyorum.

Örnek:
Chp'yi veya kemalist birilerini eleştirdiğimde Tayyip ve Akp sevdalısı ilan ediliyorum. Burda "ben aslında Tayyibi hiç sevmem" demek,
Hiç hazetmediğim Teoman'ın bi şarkı sözünü beğenip yorumlarken, "Teoman'ı hiç sevmem ama" demek aptalca değil mi?

Bana öyle geliyor fakat değer verdiğim yazarlar bile yazdığı şeyin sonunda "fakat bu şöyle anlaşılmamalıdır", "burdan şunu desteklediğim anlamı çıkarılmamalıdır" diyebiliyor.
Burda sözlükte mizah malzemesi olan "x'i sevmem ama" tarzı aslında normal bi üslup mu?
0
geldiler
(11.05.07)
epey bir antipatik gorundugunu soyleyeyim ben sahsen. kendini en dogru sekilde ifade etmeye calismaktan ziyade, got kurtarmak adina yapildigi intibahi uyandiriyor bende. sozluk icin dusunecek olursak da cok kotu butonusavar dusuncesi bi nevi. ama tirt yani.
0
moralite
(11.05.07)
(bkz: fasizm konusma yasagi degil soyleme mecburiyetidir) diyelim o zaman cuk otursun duruma.
0
montreal
(11.05.07)
neticede açıklamaya gerekliliği yaratan aslında açıklamayı yapan dışındakilerin genellikle düştüğü mantık hataları ve aşırı genellemelerdir.[ örneğin, atıyorum, tüm komünistlerin kırmızı giydiğini görüp, kırmızı giyen birinin komünist olacağını çıkarımlama yanılgısı bu mantık hatalarından birisidir.] özetle, "suç" , yani bu ek açıklamaya talebi doğuran, mantık hatasında düşen dinleyicilerin aslında.

buna ek olarak, bu mantık hatalarını bertaraf etmek için (istediğimiz kadar mantıklı olabiliriz ama insanların yerine mantıklı olamayız değil mi? ) ek açıklamaya gerek duyuldukça bu, mantık yoksunu kitleyi ek açıklamanın yapılmayışıyla savlarını daha iyi düşünmekten iyice uzak tutacaktır. diğer bir ifadeyle, "öyle olmasaydı 'yok sevmiyom hacı' açıklamasını yapardı, ama bak yapmadı" beklentisinin oluşması, mantık hatası çukurunu iyice derinleştirecektir.

bu ek açıklamanın pragmatik değeri yüksek değilse, ne bileyim ibne olduğunuzu düşünürlerse sizi yakacakları bir durumda değilseniz, kitlenin aptallığıyla eğlenmeyi tercih edebilirsiniz.
0
lhun
(13.05.07)
(3)

linuxtan ntfs disk bölümünü formatlamak

dgtal
evet efendim, linux işletim sistemi ile sabit diskimin ntfs bölümünü nasıl formatlayabilirim? fdisk, cfdisk, parted ve sfdisk programlarının manual sayfalarına baktım. doğru düzgün bir şey bulamadım. var mıdır bunun çözümü?"neden böyle bir şey yapmak istiyorsun, windows cd'si ile yapsana be adam?" d
evet efendim, linux işletim sistemi ile sabit diskimin ntfs bölümünü nasıl formatlayabilirim? fdisk, cfdisk, parted ve sfdisk programlarının manual sayfalarına baktım. doğru düzgün bir şey bulamadım. var mıdır bunun çözümü?

"neden böyle bir şey yapmak istiyorsun, windows cd'si ile yapsana be adam?" diye sormayın. olmuyor çünkü. windows setup programı her seferinde "examining disk..." kısmında kilitleniyor. yardım edeceklere dua edilir, sözlükten şukela verilir.
0
dgtal
(11.05.07)
linux cdsini boot yapip yapabilirsin ? en azindan ben oyle yapiyordum bozuk hddleri formatlarken.
0
notorious
(11.05.07)
cd den boot et, gparted var orda, onun uzerinden yaparsın her turlu hdd islemlerini.
0
bryan fury
(11.05.07)
ntfsprogs. formatlarsın, ellersin, bellersin, recovery yaparsın, scandisk yaparsın.
www.linux-ntfs.org burda her utilitynin ne işe yaradığı açık seçik var. bundan daha gelişmiş üzerine uğraşılmış bir bundle yok zaten linuxten ntfs adına.
0
lhun
(13.05.07)
(12)

adet agrisi + igne?

nihilanth
her adet agrisi yasadiginda igne vurulan bi arkadasim var. simdi her ay bu igneyi vurdurmasinin bir zarari var midir? igne agri kesici sanirim ve agriyi direkt kesiyormus. igne yaptirmasa agri cok siddetli oldugu icin dayanamiyormus, normal agrikesiciler de ise yaramiyormus pek.. o yuzden igneye mah
her adet agrisi yasadiginda igne vurulan bi arkadasim var. simdi her ay bu igneyi vurdurmasinin bir zarari var midir? igne agri kesici sanirim ve agriyi direkt kesiyormus. igne yaptirmasa agri cok siddetli oldugu icin dayanamiyormus, normal agrikesiciler de ise yaramiyormus pek.. o yuzden igneye mahkum gibi. alternatif bi adeti sancisiz gecirme yontemi var mi? ya da ayda bir kez vurulan igneden zarar gelmez mi diyosunuz?
0
nihilanth
(14.04.07)
valla adet döneminde kullanılan ağrı kesicilerin yumurtalık kanseri riskini artırdığını söyledi geçenlerde bir arkadaş. bana pek mantıklı gelmedi ama mümkün olduğu kadar az ilaç/iğne kullanmakta fayda var bu durumda. kimilerinin acile taşınacak kadar ciddi ağrılar çektiğini biliyorum ama çok kötü durumda olmadıkça kullanılmamalı bence. adetin daha az sancılı geçmesi için ayakları üşütmemek lazım derdi annanecim, termofor nimetine sarılmak lazım..
0
bulanti
(14.04.07)
cok kuvvetli bir agri kesici olsa gerek direkt olarak agriyi kestigine gore. o vakit bagimlilik yapma riski var en basindan. bunun disinda baska sorunlara da yol acabilir. bu tarz saglik problemleriyle ilgili kesinlikle uzman doktorla gorusmek gerekir.
0
entrapmen
(15.04.07)
Entrapmen'in dediği gibi bağımlılık yapabilir ve sanırım ağrı eşiğini v.s. yi değiştirebilir. Sanırım antibiyotikler gerekli gereksiz alındığında daha sonrası için etkisiz oluyordu vücut bağışıklık kazandığından ilaca. Yine de söylendiği gibi doktora danışmak lazım.
0
colonizer
(15.04.07)
Diane35 gibi hafif dozlu doğum kontrol hapları işe yarar büyük ihtimalle. Zaten bu tarz haplar doğum kontrolü yanında adet düzensizliğini giderme, tüylenmeyi azaltma, adet sancısını azaltma gibi düzenleyici amaçlarla da veriliyor...
0
crown
(15.04.07)
ilaç feldenmiş 1mg imiş bu arada.
0
🌸nihilanth
(15.04.07)
felden denen ilacın tablet halinde olanı var. felden flash olabilir adı hatta. benim diyen ağrıyı şıp diye kesiyor. onu deneyebilir belki.
0
likeinme
(15.04.07)
igne haptan daha etkili ve zararsiz deniyor genelde ama..
0
🌸nihilanth
(15.04.07)
daha hafif olabileceği için söylemiştim, ki bi de şöyle bir şey var, reglken içilen ilaç her zaman daha zararlıdır, regl olmadan bir iki gün önce ilacı alırsa ağrı hafifler. bi de bilmiyorum doktora gitmiş mi ama, miyom olabilir yumurtalıklarında o kadar çok ağrı çekiyorsa.erken müdahale olmazsa ameliyata kadar varabiliyor bunun sonucları. o yüzden bi jinekologa görünmesini de öneririm.

bir de yine regl olmadan bir hafta önce yapılan hafif egzersizler, kardiyo egzersizleri yani; yürüyüş, bisiklet vs. ağrıyı minimuma indiriyor. devamlı ince giyinen biriyse regl olmadan evvel kalın corap giymesini ve converse gibi altı ince ayakkabılar giymemesini öneririm. hmm bir de yine bu kutsal premenstruasyon döneminde mümkün olduğu kadar sıcak ve sıvı şeyler tüketilmesi, hatta mide kaldırıyorsa -çok iğrenç bir tadı var çünkü- ılık maydonoz suyu içebilir, söktürücü etkisi maksimum bunun. maydonozu kaynatıp suyunu ılıyınca biraz limon katıp içiyorsun iki fincan günde.

ben de çok çok ağrılı geçiriyorum, bunlar yardımcı oluyor bana, eskisi kadar hayattan soyutlanmıyorum en azından. egzersiz özellikle çok faydalı, hem ayda bir hafta düzenli spor yapmış da olunuyor. fakat dediğim gibi miyom işini ciddiye almak lazım, tedavisi de kolay değil zira, kortizon tedavisi uygulanıyor, kilo aldırıyor vs. o yüzden ne kadar erken olursa o kadar iyi. umarım yoktur tabi ama benim çevremde çılgınca ağrı çeken insanların nerdeyse hepsinde bu tip bir sorun çıktı.
0
likeinme
(15.04.07)
cinsel ilişkinin hormonel vasıtayla azımsanamayacak olumlu etkileri olur.

ek olarak, etrafımda adetini iki büklüm geçiren tonla bayanın da desteklediği gibi inatla medikasyondan uzak durmanızı salık veririm.

bu kanlı işin kan dolaşımının sağlığıyla bağlantısı da yadsınamaz. yaşam tarzınıza göre belli bir şiddette sportif faaliyetin düzenleyici etkisi çok faydalı olacaktır ifade edildiği gibi. bunun ağrı eşiğinizi yükseltmeye de yardımı olabilir.
0
lhun
(15.04.07)
cinsel iliski degilde dogum sonrasi agri yok oluyormus zannedersem.

irsi olan adet agrilarinin pek bi cozumu yok sanirim. allah sabir versin doguma kadar..
0
🌸nihilanth
(15.04.07)
igneyi veren doktora sorulmasi gereken "patolojik bir sorun mu var yoksa fizyolojik bir agri mi" sorusu var bence daha once. eger hastaliga bagli bir agriyla pekala, olabilir ancak fizyolojik ise igne progesteronu yukselterek implantasyonu zedeler. kronik etkisi infertilitedir.
0
hlathguth
(15.04.07)
ağrıyı "puf" etmeye yeltenmiyoruz zaten, çekilebilir hale gelmesini istiyoruz derseniz diye demiştim.
bu bağlamda düzenli cinsel ilişkinin faydası var. kadın olmadığım için dışardan gördüğüm kadarı ve bana söylenilenlerden yola çıkarak tavsiye ettim. sanırım doğum sonrasıyla, düzenli ilişkiye tabi olan vücudun hormonel konfigürasyonları, hiç olmayan veya düzensize göre birbirine daha yakındır.

biliyorum placebo etkisi de olabilir : )
0
lhun
(16.04.07)
(8)

neden kadınlar???

kirkkarakterlikkirikayakliakillikirkayak
ya benim uzun zamandır merak ettiğim bi olay var. hani erkek küpe taktığında, saçını uzattığında falan "karı mısın lan sen?" denir ya... heh işte küpe - takı saç falan bunlar nasıl kadınların özelliği olarak yerleşti. tamam ben de kocaman halka küpe takan erkek gördüğümde hoş karşılamam, estetik değ
ya benim uzun zamandır merak ettiğim bi olay var. hani erkek küpe taktığında, saçını uzattığında falan "karı mısın lan sen?" denir ya... heh işte küpe - takı saç falan bunlar nasıl kadınların özelliği olarak yerleşti. tamam ben de kocaman halka küpe takan erkek gördüğümde hoş karşılamam, estetik değil falan diye düşünülebilir de bu saç olayı nedir onu diyin bana. neden kadın dediğinin saçı uzundur da erkeğin saçı kısadır. uzun saçlarını kestirenler kulübüne katılan erkeklerdenseniz neden "heh şimdi adama benzemişsin" der büyüklerimiz / o halimize saygı gösteremeyen saygı duyduklarımız. neden bu saç olayı böyle gelmiş? nasıl gelmiş?
0
kirkkarakterlikkirikayakliakillikirkayak
(25.12.06)
(bir belgesel kanalında okuduğuma göre)romalılar zamanında savaşlarda, uzun saçlı askerlerı saçından yakalayıp, öldürmek kolay olduğundan dolayı,o zamandan bu zamana erkeklerin saçlarını kestirme geleneği gelmiş. halen askerlikte ki kısa saç zorunluluğunun da bununla bir ilgisi olabilir.
0
gioberg
(25.12.06)
belgesel kanalında okumak da nası birşeyse :) belgesel kanalında duyuduğma göre.
0
gioberg
(25.12.06)
alt yazılı bir belgeseldi sanırım.
0
gregory
(25.12.06)
evet mantıklı ama eksik sanki gene de
mesela eski arrrap aleminde de hoş karşılanmıyormuş arap yarımadasınad romalı ne gezer
gene mi kavga yoksa
0
demlikposet
(25.12.06)
o saçtan tutup yakalama hadisesi benim bildiğim şekliyle şöyledir:
kesilen kafalar ya kafa başı para alınacağından ya da kanıt olma vs. türü gerekçelerden taşınmak istenen nesnelerdir. saçın uzun olmasının işlevi, kafa kesildikten sonra, taşımak için bi çeşit kulp, tutamak görevi görmektir. böylece yok efendim kısa saçlı kafanın ağzına parmak sokmalar, yok kulağından çekmeler, yok basket topu gibi tepeden tek elle tutumalar engellenmiş olacak, bu vesilesiyle, sadece kafa formunda iken bile yiğit savaşçı bi nebze karizmayı koruyabilmiş olacak.
(çok sıkış bi açıklama gibi duruyor ama neyse.)

genel soruya gelince, bildiğim kadarıyla "hippie"lik müessesesine kadar uzun saç resmi olarak "yasak" değildir zaten. [amaç ideoloji sembolizasyonunu engellemek, bu bağlamda dazlak kafaların da bazı ülkelerin okullarında yasak olduğunu söylememe gerek yok] ondan önce kadın ile erkek arasındaki ayrım "uzun saç" ile "beline kadar uzun saç"tır tipik olarak.

saçlarının seyrelmesini gün be gün izleyen uzun saçlı biri olarak, kellerin kıskançlığı da olabilir. nitekim ben de erkin koray olmadan önce kestirirsem, etrafımdaki uzun saçlılara "kestir len ne o karı gibi" dayatmasıyla bi nebze olsun acımı dindirmeyi düşünüyorum.

ama "uzun saç" yalnızca bir form olduğundan, ve doğası gereği bu formun alternatifi çok az olduğundan (kısa, kel), ardında yatanı tüm insanlık tarihi için, tüm uzun saçlı erkekler için, tüm uzun saça laf eden insanlar için vs. anlamlandırmaya çalışmak çok yüzeysel kaçacaktır. o yüzden sözlükten ilgili başlıkları uzuun uzun okumanızı tavsiye ederim.
başlangıç için (bkz: uzun saçlı erkekler)
0
lhun
(25.12.06)
zannımca testesteronun da yardımları ile erkeklerin saclarının daha cok dokulmesi dolayısı ile kadınların sac uzatmaya dogal olarak daha meyilli olması bunun akabinde insanların kafasında yavas yavas oturan erkekler kısa kadaınlar uzun saclı olur onermesi olabilir.olmayadabilir.
0
mcescher
(25.12.06)
Tarih boyunca hep Erkekler savaştığı için, aylarca yıllarca seferi idiler ve yollarda şaçlarını yıkama sorunu olduğundan bitlenmeye karşı kısa kestirirlerdi. (Benim tahminim değil belgeselde izlemiştim)
0
sathaner
(26.12.06)
saclarimi 6 sene kadar uzattim. bunun 4-5 senesi de saclarim belime kadardi. son 2 senedir de kisa sacliyim. saclarimi kestirdikten sonra, ara ara uzun sacli halimi ozluyorum acikcasi. (uzun sacli olmayi gercekten cok seviyordum) fakat, bakim denilen olayin erkek dogasinda olmamasindan dolayı (en azindan bende) saclarla ugrasmak cok zahmetliydi ve zaten cogu zaman papaz modeli sacla dolasiyordum. bundan dolayi, "uzun sac iyi guzel de cok zahmetli be arkadasim" demek isterim.

ote yandan, dunya tarihine bakacak olursak; avrupa(krallar, soylular, sanatcilar vs.), japonya(en basitinden samuraylar), amerika(patriot filmindeki karakterler mesela) ve osmanli(yeniceriler)'da 1800lu yillara kadar uzun sacli ve uzun sakalli kisilerin oldugunu gorebiliriz. fakat, duzenli orduya gecildiği sirada (ki bu da o yillara denk dusuyor), orduda hijyen problemi ortaya cikiyor ve bir cok asker hastaliktan telef oluyor. duzenli ve sik bir yikanma durumu olmadigindan dolayı da olaya kokunden cozum getirip askerlerin saclari ve sakallari kisa kestiriliyor. bunun baska bir artisi da oluyor tabii. o da tek tip model olusturup duzenli ordu kelimesine fiziksel bir vurgu da yapiliyor. bundan dolayi, askerligi bitip de sivil hayata kisa sacli geri donen askerler, "ulan kisa sac ne guzel biseymis bea. siksen, kari gibi uzatmam bir daha" deyip saclarini uzatmamislardir diye dusunuyorum. (bir de toplumda gazi olma durumunun ayri bir havasi oldugu da asikardir)

bununla birlikte, ayni mantik cercevesinde, hippie nesli orduya ve fasisme kafa tutmak icin saca sakala dokunmadigini bilmekteyim. bir de hippie'lerde gecer akce papaz modeliydi. ama o ayri konu.

özet olarak, sac uzatmak guzel de su bakimi olmasa...
0
nifelheim
(26.12.06)
(6)

larp için kostüm önerisi..

namazu
önce (bkz: larp)ikinci dünya savaşı sırasında geçecek bi senaryo var. o zamanlar insanlar ne gibi şeyler giyerlerdi diye düşündüm durdum fakat yaratıcı(ve aynı zamanda para harcamamı gerektirmiycek) bi çözüm bulamadım. ne biliyim ille giysi değil de aksesuvar ya da saç şekli falan da olabilir.. bura
önce (bkz: larp)
ikinci dünya savaşı sırasında geçecek bi senaryo var. o zamanlar insanlar ne gibi şeyler giyerlerdi diye düşündüm durdum fakat yaratıcı(ve aynı zamanda para harcamamı gerektirmiycek) bi çözüm bulamadım. ne biliyim ille giysi değil de aksesuvar ya da saç şekli falan da olabilir.. burada devreye yardımsever sözlükçüler girecek.
(not:bayan için)
0
namazu
(22.12.06)
pantolon askıları ve kısa pantolonlar olabilir.
(not: erkek karakter oynatan bayanlar için :) )
0
lhun
(22.12.06)
o olmadı gibi sanki...:P
0
🌸namazu
(22.12.06)
eşarp. dar ama vücudu kaplayan giysiler.

casablanca izlemeni tavsiye ederim.
0
darknum
(22.12.06)
ikinci dünya savaşı sırasında dünyada kadınların genel anlamda kıyafetleri tek parçadan ve çiçekli motiflerden oluşuyordu.kıyafet dışında saçlar da omuzları geçmiyor ve genelde kulak arkası ediliyordu.darknum'un dediği gibi eşarp benzeri aksesuarlar da baya modaymış.küçük el çantaları ve güneş gözlükleri de cabası.
0
devourthedamned
(22.12.06)
bir de ikincisini sallamış olabilirim. düşününce dar ama vücudu kaplayan giysi diye bir kavram olmayabilir.
0
darknum
(22.12.06)
şöyle bi durum da var, allahın dağında, büyük ihtimalle de gece oynanıcağından buzzz gibi bi ortam olacak.. yarın gidicez zaten.
ama genel bi fikir bi bişiler edindim, teşekkür ederim.
0
🌸namazu
(22.12.06)
(6)

download programı

kirkkarakterlikkirikayakliakillikirkayak
sıralı dosyaları indirebileceğim bir program arıyorum. sık sık karşıma çıkıyor olay ve her seferinde uğraşıp duruyorum.istediğim özelliği şöyle:bir adres belirtip döngü hazırlanacak. yani mesela www.eksisozluk.com/mp3/sarki2.mp3www.eksisozluk.com/mp3/sarki3.mp3..www.eksisozluk.com/mp3/sarki97.mp3www
sıralı dosyaları indirebileceğim bir program arıyorum. sık sık karşıma çıkıyor olay ve her seferinde uğraşıp duruyorum.
istediğim özelliği şöyle:
bir adres belirtip döngü hazırlanacak. yani mesela
www.eksisozluk.com/mp3/sarki2.mp3
www.eksisozluk.com/mp3/sarki3.mp3
..
www.eksisozluk.com/mp3/sarki97.mp3
www.eksisozluk.com/mp3/sarki98.mp3
...

dosyalarından sarki2'den sarki'ye kadarı bana lazım diyelim.
www.eksisozluk.com/mp3/sarki yazıp ayar olarak 2-97 yazıp bunların hepsini listeye ekleyip sırayla indirmesini istiyorum.
böyle bir programı bilen / gören var mı?
0
kirkkarakterlikkirikayakliakillikirkayak
(21.12.06)
flashget için böyle bir özellik mevcut.
0
lhun
(21.12.06)
flashget parali oldu galiba. free download manager adıyla arayın. o program işinizi görür.
0
chavezding
(21.12.06)
Free download manager işinizi görür. aynı isimde domaini var. sonunda .org olacaktı.
Excel de listeyi hazırlayıp txt olarak kaydedersiniz. Sonra FDM ye bunu import ederseniz sorununuz çözülür.
0
ozdek
(21.12.06)
efendim illa ki flashgetin paralı olmayan (maksimum reklam bannerlı o kadar) bir versiyonunu bulursunuz.
ezelden beri "batch job" denen fonksiyonalitesi mevcut. tam da sizin istediğiniz şekil www.adres.com(*).mp3 şeklinde wildcardlar ile * için belli bir aralık sayı veya harf atayabileceğiniz şekilde.
listeyi falan hazırladıktan sonra ne anladım bu işten.
yok flashgetin "paralı" olmayanını bulamaz iseniz bahsettiğim versiyonunu size iletirim.
0
lhun
(21.12.06)
getright'ta "getright browser" vardi. onunla www.eksisozluk.com/mp3/ e girip iceride ne var ne yok indirilebiliyordu.
0
amiga 500
(22.12.06)
flashget istediğimi tam olarak yapıyor. herkese teşekkür eder, repleri unutmam.
0
🌸kirkkarakterlikkirikayakliakillikirkayak
(23.12.06)
(3)

JAVA'dan siteye login olmak

almagest
Java üzerinden html bilgisine ulaşabiliyoruz. Fakat bazı siteler login gerektiriyor. login aşamasını otomatik olarak nasıl aşabiliriz?
Java üzerinden html bilgisine ulaşabiliyoruz. Fakat bazı siteler login gerektiriyor. login aşamasını otomatik olarak nasıl aşabiliriz?

0
almagest
(11.11.06)
login form'da kullanıcı adını ve şifreni post etmen gerekirü, ancak bunu otomatik olarak aşabilir misin, sanmam... yine de bir bilene daha danışmak gerekebilir.

(login form'u da gelen html'i parse ederek bulabilirsin diye biliyorum)
0
mogol ejderi
(12.11.06)
genelde login oldugun zaman sana bir session cookiesi gonderirler, ondan da yakalarsin (sozlukte ben oyle yapiyorum sourlemonade ile)
0
compumaster
(13.11.06)
java için kullanılan classı bilmiyorum (bakmaya da üşeniyorum) ama api documentationda misal şöyle şeyler arayabilirsin:
(bunlar python dili için aynı işi gören "urllib2" moldülünde yer aldan, bahsettiğin işi görmeye yarayabilen classlar:)
HTTPCookieProcessor
HTTPBasicAuthHandler

bu arada firefox için "live http headers" denen bir eklenti var, bu işlemleri cross section modunda izleyebilirsin, fikir edinebilirsin

kimi siteler için "automated" görünmemek adına yolladığın headerın "agent" kısmıyla oynaman da gerekebilir.

java için "HttpURLConnection" diye bişey olması gerek. tabi Https kullanıyor da olabilir site o zaman da "HttpsURLConnection" diye bişey var. api specificationda var o bahsettiğim methodlar.

googlelarsan bunun için örnek kod bulabilirsin.
0
lhun
(19.12.06)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.