Krizlerden her zaman büyük burjuvazi, uluslararası tekelci sermaye karlı çıkar, orta burjuvazi tutunmaya çalışır, tutunamayanları tekelci sermaye, yani büyük şirketler yutar, küçük-burjuvazi, yani esnaf, zanaatkar çoğunlukla dükkanını kapatır, elinde ne var ne yok yer bitirir ve sonunda bir işçi ailesi olarak yollarına devam ederler.
gerçekten de esnaf olan pek çok insan dükkanlarını kapatmak durumunda kaldı, daha yeni bir arkadaşımın ailesi esnaflıktan, işsizliğe doğru keskin bir düşüş yaşadı. işsizlikte ise dünya 3.sü bir ülkede yaşıyoruz. pek çok büyük şirket dahi yutularak, tekelci sermayeyi daha da büyüttü. türkiye'yi yönetenlerin, yani hükümettekilerin pek çoğunun da tekelci sermayeyle ortaklık içinde bulunduğunu ekleyelim.
tabii bu noktada, koçlar sabancılar sadece orta ve küçük-burjuvaziyi yuttukları için kazanmıyorlar. kriz anları kapitalistlere maliyeti düşürmek için bir fırsat sunar. bir kere işsiz sayısı çok arttığı için, maaşları aşağı çekebilirler, insanlar karın tokluğuna çalışmaya hazır. işten çıkartılacağım korkusuyla
sömürü oranının arttırılmasına ses etmez.
moralinizi bozmayın, ancak örgütlenmezseniz, ilerici sendikalar ve demokratik kitle örgütleri yardımıyla haklarınızı korumaya ve geliştirmeye çalışmazsanız durumun daha da kötüye gideceğini bilin. örgütlenmekten korkmamız, tam da krizden yarar sağlayanların istediği bir şeydir. depresyona girmek, intihara sürüklenmek, psikolojik dengesizlikleri bir ömür boyu taşımak yerine, sizinle aynı sorunu paylaşan, ve sayısı abartısız milyonlara varan insanlarla buluşmayı deneyin. hem moraliniz düzelecek hem de genel durumunuz.
kolaylıklar ve sevgiler..