Giriş
(3)

2014/5076 E. 2015/2184 K. sayılı danıştay 15. daire kararı

benim icin hic boyle suslenmemistin
danıştay'dan bulup yazdırmak istiyorum ama başaramıyorum. nerede yanlış yapıyorum?
danıştay'dan bulup yazdırmak istiyorum ama başaramıyorum. nerede yanlış yapıyorum?
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(12.12.24)
Chatgpt şöyle diyor

Danıştay 15. Dairesi’nin 2014/5076 Esas ve 2015/2184 Karar sayılı kararına ulaşmak için Danıştay Başkanlığı’nın resmi “Karar Arama” sayfasını kullanabilirsin. Bu sayfaya buradan karararama.danistay.gov.tr ulaşabilirsin.

Adım adım nasıl arama yapabileceğini anlatayım:
1. Siteye Erişim: Öncelikle Danıştay Karar Arama sayfasına karararama.danistay.gov.tr git.
2. Esas ve Karar Numaralarını Girme:
• “Esas Numarası” alanına “2014/5076” yaz.
• “Karar Numarası” alanına “2015/2184” yaz.
3. Daire Seçimi: “Daire” bölümünden “15. Daire”yi seç.
4. Arama Yapma: Gerekli bilgileri girdikten sonra “Ara” butonuna tıkla.

Bu adımları izleyerek ilgili karara ulaşabilirsin. Eğer arama sonucunda karara erişemezsen, kararın yayımlanmamış olabileceğini veya sistemde bir güncelleme olabileceğini unutma. Bu durumda, Danıştay’ın ilgili dairesiyle doğrudan iletişime geçerek kararın bir örneğini talep edebilirsin.
0
kondansator
(13.12.24)
Neden arıyorsun?
0
10551037
(14.12.24)
Danıştay Kararı - 15. D., E. 2014/5076 K. 2015/2184 T. 15.4.2015

Özeti : Bilgi edinme hakkının kullanılması kapsamında talep edilen başta hasta dosyası olmak üzere, epikriz ve ölüm raporlarının davacı tarafa süresinde verilmemesinin çocukları ölü olarak doğan anne ve baba nezdinde, sağlık uygulamalarının kusurlu işletildiği hususunda yaratılan şüphe ve ruhsal çöküntü manevi tazmin talebinin karşılanması gereğini ortaya koyduğu hakkında.

İstemin Özeti : Danıştay Onbeşinci Dairesi'nin 19.12.2013 tarih ve E:2013/4262 , K:2013/11471 sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi : K1

Düşüncesi : Bilgi edinme hakkı, temel hak ve özgürlüklerin kullanılması bağlamında vazgeçilmez haklardan biridir. Bu hakkın kullanımı bireylerin, kamu kurum ve kuruluşları tarafından sunulan hizmetlerle ilgili olarak bilgi edinebilmesi, kamu yönetiminde ve sunulan hizmetlerde şeffaflığın sağlanması bakımından önem arz etmektedir.

Dava konusu olayda; Hasta Hakları Yönetmeliği'nin 16. Maddesinde yerini bulan " Kayıtların İncelenmesi " başlıklı düzenlemenin ve Bilgi Edinme Kanunu'nun Bilgi ve Belgeye Erişim Başlıklı 10. Maddesinin ihlal edildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, bilgi edinme hakkının kullanılması kapsamında talep edilen başta hasta dosyası olmak üzere, epikriz ve ölüm raporlarının davacı tarafa süresinde verilmemesinin çocukları ölü olarak doğan anne ve baba nezdinde, sağlık uygulamalarının kusurlu işletildiği hususunda yaratılan şüphe ve ruhsal çöküntü manevi tazmin talebinin karşılanması gereğini ortaya koymaktadır.

Açıklanan nedenlerle davacı tarafın karar düzeltme isteminin kabulüyle, Dairemizce verilen onama kararının kaldırılması suretiyle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelendikten sonra karar düzeltme talebi kabul edilerek Dairemizin 19.12.2013 tarih ve E:2013/4262 , K:2013/11471 sayılı kararının kaldırılıp gereği görüşüldü:

Dava, davacının gebelik takibi süresince yanlış teşhis ve tedavi yapıldığı, yeterince bilgilendirilmediği ve bu suretle bebeklerini kaybetmelerine neden olunduğu, ayrıca hasta dosyasının kendilerine verilmediğinden bahisle idarenin ağır hizmet kusurundan dolayı uğranıldığı ileri sürülen 10.000 TL manevi zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

Ankara 13. İdare Mahkemesi'nce; Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle olayda hizmet kusuru bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İdare Mahkemesi tarafından verilen kararın, dairemizce 19.12.2013 tarih ve E:2013/4262, K:2013/11471 sayılı kararla onanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

Davacı tarafça usul ve hukuka aykırı olduğundan bahisle Dairemizce verilen onama kararının kaldırılması suretiyle İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Dosya kapsamından davanın, gebelik takibindeki tıbbi hatalar ile hasta dosyasının verilmemesi olmak üzere iki iddia üzerine kurulu olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda;

Gebelik Takibinde Tıbbi Hata Bulunduğu İddiasının İncelenmesi

Dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacı ...’in gebelik takibinin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı doktorlarından Prof. Dr. ... tarafından yapıldığı, hamileliği boyunca aylık rutin kontrollerine devam edildiği, son olarak 14.05.2008 tarihinde yapılan muayenede adı geçen doktor tarafından doğumdan önceki 3 haftaya kadar çalışabileceğine dair onay verildiği, her şeyin normal olduğu söylenilerek planlanan doğum tarihinden önceki son kontrol için 18.06.2008 tarihine kadar randevu verildiği, 15.05.2008 tarihinde erken doğum teşhisiyle yatışının yapıldığı ve 17.05.2008 tarihinde taburcu edildiği, bu dönemde nidilat isimli bir ilaç verilerek doğumun durdurulduğunun ifade edildiği, davacılar tarafından gebelik takibi süresince yanlış teşhis ve tedavi yapıldığı, yeterince bilgilendirilmediği ve bu suretle bebeklerini kaybetmelerine neden olunduğu ileri sürülmektedir.

Olayla ilgili Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nca düzenlenen 25.08.2010 tarih ve 2959 sayılı bilirkişi raporunda özetle; “ 07.06.2008 tarihinde intrauterin 36 haftada ölü doğduğu tespit edilerek sezeryan yolu ile doğurtulduğu bildirilen ... ve ... kızı bebek hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde veriler birlikte değerlendirildiğinde; tıbbi belgeler ve otopside tanımlanan mevcut bulgularla bebeğin intrauterin ölüm nedeninin belirlenemediği, kişinin 28.05.2008 tarihli rutin kontrolünde çekilen NST grafisinin reaktif olduğu, gebelik süresince rutin tetkiklerinin yapılmış olduğu, takiplerinde bebekle ilgili bir problem tespit edilmediği dikkate alındığında uygulanan takip ve tedavilerin tıp kurallarına uygun olduğu ” yolunda görüş bildirildiği anlaşılmaktadır.

Anayasanın 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.

İdarenin yürütmekle yükümlü olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.

İdare hukuku ilkeleri ve Dairemizin içtihatlarına göre, zarar gören kişinin hizmetten yararlanan durumunda olduğu ve hizmetin riskli bir nitelik taşıdığı hallerde, idarenin tazmin yükümlülüğünün doğması için; zararın, idarenin hizmet kusuru sonucu meydana gelmiş olması gerekmektedir. Bünyesinde risk taşıyan hizmetlerden olan sağlık hizmetinden yararlananın zarara uğraması halinde, bu zararın tazmini, idarenin hizmet kusurunun varlığı halinde mümkün olabilir.

Tüm bu yapılan açıklamalar ışığında gebelik takibi ve doğum eyleminde uygulanan tıbbi ameliyelerin tıp kurallarına uygun olduğu, dolayısıyla davalı idarece sunulan sağlık hizmetinin kusurlu işletilmediği anlaşılmaktadır.

Hasta Dosyasının Verilmediği İddiasının İncelenmesi

Davacılardan ... tarafından ölü doğum eyleminden sonra Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği'ne hitaben yazılan 13.06.2008 tarihli dilekçede özetle; " Hastanenin Kadın Hastalıkları ve doğum bölümü doktorlarından Prof. Dr. ... gözetiminde aylık kontrollerim devam ederken ve bebeğim 35 hasta 3 günlük iken 07.06.2008 tarihinde saat 20.00 sıralarında sezeryan yöntemiyle ölü doğum yaptım. 08.06.2008 tarihinde 23.00 gibi de hastanenizden ayrıldım. Ölüm nedeni ve hastanın durumu konusunda adı geçen doktor tarafından bana ve eşime veya diğer bir yakınıma herhangi bir şey açıklanmadığı gibi, tarafımıza bir epikriz, ölüm raporu veya taburcu işlemlerine ait bir belge de verilmemiştir ... 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ve Hasta Hakları Yönetmeliği gereğince, hastanenizde adıma kayıtlı olan 1072996 sayılı dosyamın tamamının, epikriz, ölüm raporu, varsa ölüm nedenini de açıklayan belgeler ve diğer belgelerin onaylı bir nüshasının anılan kanundaki süreler içerisinde tarafıma verilmesi hususunda gereğini rica ederim. " denilmektedir.

Başhekimlik kayıtlarına giren dilekçe hakkında 17.06.2008 tarihli yazı ile adı geçen hekimden bilgi istemiştir.

Adı geçen hekim Başhekimliğe hitaben 09.07.2008 tarihli cevap yazısında özetle; " ... gebelik takibimde olan bir hasta olup, rutin kontrollerinde bir risk taşımayan, muayene bulgularında gerek anne gerek fetusta herhangi bir sorun olmadığı halde 35 hafta 3 günlük iken 07.06.2008 tarihinde bebek hareketlerinde azalma ile kliniğimize başvurmuştur. Yapılan incelemede fetusun kalp atışının izlenmediği tespit edilip, " intrauterin ani fetal ölüm " ve mükerrer sezeryan tanısı ile sezeryene alınıp gebelik sonlandırılmıştır. Hasta postoperatif 1. Gününde erken olmasına karşın kendi isteği üzerine hastaneden ayrılmıştır. İntrauterin ani fetal ölüm sebebi bulunması açısından bebek otopsiye gönderilmiş olup, diğer incelemeler hasta kendi isteği ile sezeryan sonrası erken dönemde hastaneden ayrıldığı için tamamlanamamış olup, polikliniğimize başvurduğu takdirde loğusa dönemi sonraki yapılacak olan kontrol muayenesinde tamamlanacaktır. " denilmiştir.

Adı geçen hekim tarafından Başhekimliğe sunulan yazı, davacının 13.06.2008 tarihli dilekçesine cevap olarak davacıya 10.07.2008 tarihinde gönderilmiştir.

Bunun üzerine davacı tarafından Gazi Üniversitesi Rektörlüğü'ne yeniden başvurulmuştur. Başvuru dilekçesinde gebelik takip süreci ve ölü doğum eylemi anlatıldıktan sonra özetle; 13.06.2008 tarihli dilekçeyle Başhekimliğe başvurarak 1072996 sayılı dosyamın tamamının, epikriz, ölüm raporu, varsa ölüm nedenini de açıklayan belgeler ve diğer belgelerin onaylı bir nüshasının anılan kanundaki süreler içerisinde tarafına verilmesini istediği halde bu hususun yerine getirilmediği, doktorun olayı anlatan yazısının kendilerine verildiği belirtilir ve bir kez daha hasta dosyası istenir.

Başvuruyu değerlendiren Üniversite Rektörlüğü Bilgi Edinme Birimi; 08.08.2008 tarihli yazıyla hastane başhekimliğinden, daha önce istenmiş olan hasta dosyasının ve diğer bilgilerin, ilgili kişiye iletilmek üzere en geç 7 gün içerisinde kendilerine gönderilmesini istemiştir.

Rektörlük Bilgi Edinme Birimi Yazısını alan Başhekimlik ise 13.08.2008 tarihli yazıyla doktor ...'tan istenen bilgi ve belgelerin Başhekimliğe iletilmesini istemiştir.

Doktor ... tarafından 18.08.2008 tarihinde Başhekimliğe sunulan yazıda " ... Dilekçe sahibi sayın ... şikayet konusunu tazminat davalarına dönüştürebileceği de göz önüne alındığında verilecek belgelerin yetkisiz belki de Anabilim Dalımız kadar bilgi ve tecrübe birikimi olmayan kişilerin eline geçmesiyle kurumumuz aleyhine kullanabilecekleri ve bu davranışların hasta ve hekim etiğine uymayacağı görüşündeyim. Kliniğimizde bulunan hasta ...'e ait 1072996 protokol numaralı hasta dosyasının bir fotokopisi ilişikte sunulmuştur. " denilmektedir.

Doktor tarafından hazırlanan cevabi yazı ve eki hasta dosyası fotokopisi Başhekimlik kanalıyla Üniversite Rektörlüğü'ne 19.08.2008 tarihinde iletilmiştir.

Üniversite Rektörlüğü gönderilen cevabi yazı ve eki hasta dosyası fotokopisini bilgi edinme talebinin karşılanması noktasında yeterli görmeyerek 27.08.2008 tarihli ve " ... Yazımızda istenen ...'e ait hastanenizde adına kayıtlı 1072996 no lu dosyası ile epikriz, ölüm raporu ve ölüm nedenini açıklayan bilgi ve belgeler yazınızda eksik bildirilmiştir. 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında talepteki iddiaye yönelik, hasta dosyasının onaylı fotokopileri ile epikriz, ölüm raporu ve nedenini açıklayan bilgi ve belgelerin ilgili kişiye iletilmek üzere en geç 7 gün içerisinde gönerilmesini ... " içerikli yazı hastane Başhekimliği'ne gönderilir.

Başhekimlik 03.09.2008 tarihli yazıyla; " ... Adı geçene ait hastanemizde başkaca gönderilecek bilgi ve belge bulunmamaktadır. " cevabı verilmiştir.

Üniversite Rektörlüğü davacılardan ...'e 11.09.2008 tarihinde, istenen bilgi ve belgelerin ekte gönderildiği yazısını gönderilmiştir.

Gelişen süreçte davacılardan bilgi edinme talebinin hastane yönetimi ve Üniversite Rektörlüğü tarafından vaktinde ve tam olarak karşılanmadığından bahisle 06.08.2008 tarihinde Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'na başvurmuştur.

Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu 16.10.2008 tarih ve 2008/1070 sayılı kararla; " Hasta Hakları yönetmeliği'ne göre zaten ilgili kişiye karşı aleni olması gereken, hastanın kendisine ait bilgi ve belgelerin, 4982 sayılı Kanun'da düzenlenmiş olan istisnalar kapsamında da olmadığı anlaşıldığından, anılan Kanunun Bilgi Verme Yükümlülüğü başlıklı 5. maddesi uyarınca başvuru sahibinin erişimine açılmasına... " karar vermiştir.

Dava dosyası incelendiğinde; hasta dosyası ile diğer bilgi ve belgeye ulaşmada yaşanan gecikme nedeniyle de manevi zarara uğranıldığının ileri sürüldüğü görülmekle birlikte bu hususun İdare Mahkemesi tarafından değerlendirilmediği yalnızca tıbbi uygulamaların incelendiği görülmüştür. Bu Bağlamda;

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın " Dilekçe, Bilgi Edinme ve Kamu Denetçisine Başvurma Hakkı " başıklı 74. maddesine göre; vatandaşlar (Ek ibare:3/10/2001-4709/26 md.) ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir. Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, (Ek ibare: 03/10/2001-4709/26 md.) gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir. (Ek fıkra: 07/05/2010-5982/8 md.) Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir.

Bilgi Edinme Kanunu'nun " Bilgi veya Belgeye Erişim " başlıklı 10. maddesine göre; Kurum ve kuruluşlar, başvuru sahibine istenen belgenin onaylı bir kopyasını verirler. Aynı Yasa'nın " Bilgi veya Belgeye Erişim Süreleri " başlıklı 11. Maddesine göre; Kurum ve kuruluşlar, başvuru üzerine istenen bilgi veya belgeye erişimi onbeş iş günü içinde sağlarlar. Yine aynı Yasa'nın " Başvuruların cevaplandırılması " başlıklı 12. Maddesine göre; Kurum ve kuruluşlar, bilgi edinme başvurularıyla ilgili cevaplarını yazılı olarak veya elektronik ortamda başvuru sahibine bildirirler. Başvurunun reddedilmesi hâlinde bu kararın gerekçesi ve buna karşı başvuru yolları belirtilir.

Hasta Hakları Yönetmeliği'nin " Bilgilendirmenin Kapsamı "başlıklı 15. Maddesine göre Hastaya;

a) Hastalığın muhtemel sebepleri ve nasıl seyredeceği,

b) Tıbbi müdahalenin kim tarafından nerede, ne şekilde ve nasıl yapılacağı ile tahmini süresi,

c) Diğer tanı ve tedavi seçenekleri ve bu seçeneklerin getireceği fayda ve riskler ile hastanın sağlığı üzerindeki muhtemel etkileri,

ç) Muhtemel komplikasyonları,

d) Reddetme durumunda ortaya çıkabilecek muhtemel fayda ve riskleri,

e) Kullanılacak ilaçların önemli özellikleri,

f) Sağlığı için kritik olan yaşam tarzı önerileri,

g) Gerektiğinde aynı konuda tıbbî yardıma nasıl ulaşabileceği,

hususlarında bilgi verilir.

Aynı yönetmeliğin " Kayıtları İnceleme " başlıklı 16. Maddesine göre; Hasta, sağlık durumu ile ilgili bilgiler bulunan dosyayı ve kayıtları, doğrudan veya vekili veya kanuni temsilcisi vasıtası ile inceleyebilir ve bir suretini alabilir. Bu kayıtlar, sadece hastanın tedavisi ile doğrudan ilgili olanlar tarafından görülebilir.

Dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde, hasta dosyası ve diğer bilgi ve belgelerin yasal süresinde hastanın erişimine açılmadığı anlaşılmaktadır.

Bu noktada dava konumuz bakımından önem arz eden husus, bilgi edinme hakkı ihlalinin hizmet kusuru teşkil edip etmeyeceğidir.

Anayasa'nın 125. Maddesi gereği İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.

İdarenin yürütmekle yükümlü olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.

İdare hukuku ilkeleri ve Dairemizin içtihatlarına göre, zarar gören kişinin hizmetten yararlanan durumunda olduğu ve hizmetin riskli bir nitelik taşıdığı hallerde, idarenin tazmin yükümlülüğünün doğması için; zararın, idarenin hizmet kusuru sonucu meydana gelmiş olması gerekmektedir. Bünyesinde risk taşıyan hizmetlerden olan sağlık hizmetinden yararlananın zarara uğraması halinde, bu zararın tazmini, idarenin hizmet kusurunun varlığı halinde mümkün olabilir.

İdare tarafından bilgi edinme birimlerinde yeterli sayıda ve kalitede personel istihdam edilmemiş olması, personelin gerekli eğitime sahip olmaması, personelin hizmetin görülmesinde gerekli dikkat ve özeni göstermemiş olması, taleplere yanlış/hatalı veya eksik cevap verilmesi gibi durumlarda " hizmetin kötü işlemesinden " dolayı idarenin kusuru doğacaktır.

Yine bilgi edinme hakkının kullanımına ilişkin başvuruların, yasal süresi geçirildikten sonra cevaplandırılması " hizmetin geç işlediğinin " göstergesi olacaktır.

Bilgi edinme hakkı, temel hak ve özgürlüklerin kullanılması bağlamında vazgeçilmez haklardan biridir. Bu hakkın kullanımı bireylerin, kamu kurum ve kuruluşların tarafından iş ve işlemlerle ilgili olarak bilgi edinebilmesi, kamu yönetiminde ve sunulan hizmetlerde şeffaflığın sağlanması bakımından da önem arz etmektedir.

Yukarıda yer verilen açıklamalar ışığında Hasta Hakları Yönetmeliği'nin 16. Maddesinde yerini bulan " Kayıtların İncelenmesi " başlıklı düzenlemenin ve Bilgi Edinme Kanunu'nun Bilgi ve Belgeye Erişim Başlıklı 10. Maddesinin ihlal edildiği anlaşılmaktadır.

Bilgi Edinme Hakkı İhlalinin Manevi Tazminat Gerektirip Gerektirmeyeceği Sorunu

Manevi tazminat, idari eylem veya işlem nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa karşılamaya yönelik bir manevi tatmin aracıdır.

Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekmekte ise de, tam yargı davalarının niteliği gereği takdir edilecek miktarın aynı zamanda idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak bir miktarda olması gerekmektedir.

Manevi tazminat, evrensel hukukta eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuru da ön plana alınmaktadır. Gelişen hukuktaki bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde, tatmin olma duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini de ortaya koymakta ve vücut bütünlüğü yanında ruh sağlığını da içeren kişi haklarının önemini vurgulamaktadır.

Manevi tazmin ile amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek değil, hizmet kusuruyla zarar veren idareyi, gerekli dikkat ve özeni gösterme konusunda etkili biçimde uyarmaktır.

Dava konusu olayda, bilgi edinme hakkının kullanılması kapsamında talep edilen başta hasta dosyası olmak üzere, epikriz ve ölüm raporlarının davacı tarafa süresinde verilmemesinin çocukları ölü olarak doğan anne ve baba nezdinde, sağlık uygulamalarının kusurlu işletildiği hususunda yaratılan şüphe ve ruhsal çöküntü manevi tazmin talebinin karşılanması gereğini ortaya koymaktadır.

Bu durumda olayda hizmet kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğundan söz etmek mümkün olmamıştır.
0
latchet
(14.12.24)
(6)

kadınların çalışmasına bağış

redcat
Instagramda depremzede kadınların çalışmasına, üretmesine destek ol diye bir bağış reklamı gördüm. Güvenilir mi bağış yapayım mı?
Instagramda depremzede kadınların çalışmasına, üretmesine destek ol diye bir bağış reklamı gördüm. Güvenilir mi bağış yapayım mı?
0
redcat
(16.11.24)
Bunu yapan birden çok organizasyon olabilir, bağış talebinin hangi organizasyondan geldiğini yazarsanız tanıyan birileri bir şeyler söyleyebilir. Aksi takdirde Instagram'da bizim komşunun açtığı bir posta falan da denk gelmiş olabilirsiniz sonuçta.
0
akhenaten
(16.11.24)
@akhenaten+1

Kim yapıyor söyleyin belki bildiğimiz/bilgimiz olan bir yerdir.
0
Amaranta ursula
(16.11.24)
Tavsiyem deprem bölgesinde hala bir çok konteyner kent var. Oradan maddi durumu zayıf bir aile bulmaya çalışın.
0
diyecevaplandı
(16.11.24)
Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı.
0
🌸redcat
(17.11.24)
Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) madem, hiç düşünmeyin.

Nerdeyse 40 yıldır çok doğru ve namuslu işler yaparak çalışıyorlar.
0
latchet
(17.11.24)
acikacik.org

Açık açık’ta listelenen stk’lara güvenebilirsiniz, tüm bağış ve harcama bilgilerini şeffaf olarak paylaşıyorlar. Açık açık da bunun için kurulmuş bir stk zaten.
0
kullanıcıadımbuolsun
(17.11.24)
(22)

Bu kısa muhabbeti yorumlar mısınız? Bu talep normal mi?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar,Konuşma aşağıdaki gibi. Ön bilgi vermek gerekirse Ahmet Ayşe'nin müdürü. Ayşe iş yeri iletişim uygulamasından her mesaj attığında karşıdaki kişiye "Adı selamlar" diye girizgah yapıyor. Bu Ahmet ile de aynı. Sizce aşağıdaki talep normal bir talep mi? Yoksa müdürlük böyle mi? Ayşe:
Merhaba arkadaşlar,

Konuşma aşağıdaki gibi. Ön bilgi vermek gerekirse Ahmet Ayşe'nin müdürü. Ayşe iş yeri iletişim uygulamasından her mesaj attığında karşıdaki kişiye "Adı selamlar" diye girizgah yapıyor. Bu Ahmet ile de aynı. Sizce aşağıdaki talep normal bir talep mi? Yoksa müdürlük böyle mi?

Ayşe: Ahmet selamlar
Ahmet: Ayşe, senden bir şey isteyeceğim
Ayşe: X'e work plan template'i göndereceğim. Göndermeden önce bakmak ister misin?
Ayşe: Tabii-->> "Ayşe senden bir şey isteyeceğim"

Ahmet: Yazacağın talebi komple yazıp gönderir misin? Ahmet selamlar diye giriş mesajı atmadan. illa yazacaksan Ahmet selamlar, xxxxx, diye bir mesaj at lütfen. (Ayşe buraya onaylar emojisi koyar)
Ahmet: Olur bakarım. --->>"Z'ye work plan template'i göndereceğim. Göndermeden önce bakmak ister misin?"
0
Amaranta ursula
(03.10.24)
Ahmet haklı. İşyeri mesajlaşmaları ve mailleşmeleri taraflar için çok sıkıcı formaliteler genelde, içerikten ziyade mesaj formatını ayarlamak sıkıcı. Sonsuza kadar "merhabalar, yeniden merhabalar, iyi çalışmalar dilerim" vs döngüsü yoruyor herkesi. Dolayısıyla selamlaşma ve iyi dilekler kısmını minimumda tutmak en mantıklısı çünkü birisi size "Xxx selamlar" yazınca sizin de bunu cevaplamanız gerekiyor, gereksiz bir mesajlaşma girizgahı oluyor, kim ister ki bunu? Orada iş yapmak için bulunuyorsunuz. "xxx selamlar, yyy konusu hakkındaki dokümanı ekte paylaşıyorum iyi çalışmalar" mis gibi tertemiz bir mesaj/mail.

Yani bu sadece Ahmetin müdür olmasıyla ilgili değil, iş ortamındaki herkes bundan yorulur bir yerden sonra.
0
@stubborn inferno
(03.10.24)
ben de ahmet gibi düşünüyorum genelde ama ahmet gibi yüzleşmeci biri olmadığımdan yazmıyorum :D

birisi selamlar yazıyor, ben görüp cevap verene kadar ya da yaptığım işi bitirene kadar 15-30 dk. geçmiş oluyor. ben selam deyince karşımdaki başka bir şeye dalmış oluyor o görüp cevap verene kadar yine bir yarım saat geçiyor. böyle muhabbet çok oldu. halbuki ilk mesajda istedikleri şeyi yazsalar benim ilk cevabımda konu 15 dakikada kapanacak.
0
king lizard
(03.10.24)
King lizard +1 benim anlatmak istediğimi güzel bir örnekle daha net anlatmış eline sağlık
0
@stubborn inferno
(03.10.24)
Dünyanın en haklı isteği bu biliyor musun fakat sen yine "Ahmet selamlar" mesajı attıktan sonra karşılık beklemeden 2. mesajla derdini anlatıyorsun ben bazen "selamlar amk selamlar" demeden 2. mesaj gelmiyor, keşke tüm mesajlaşmalar sıfır selamlama ile hal hatır vs sormadan direkt konuya giriş şeklinde olsa bu kabalık değil çünkü, selamlaşma ritüeli bazen öyle bir kısır döngüye giriyor ki mesajın içeriğini bulmak için zaman harcamak zorunda kalıyoruz :(
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.10.24)
Aslında Ayşe selam verirken karşılık beklemeden veriyor ve akabinde diğer mesajda direkt konuya giriyor, karşı taraf cevap versin ya da vermesin. Biz arkadaş grubu olarak nezaketten maraz doğar diye yorumlanmıştık ama sormak iyi oldu karşıt görüşü görmüş olduk.
0
🌸Amaranta ursula
(03.10.24)
Ahmet abi gibi düşünüyorum ama yuzlesmem +7 açıkça soylemek kabalık gibi gelir

Merhaba sonrası asıl içeriği yazmak için cevap almayi bekliyor musun?
0
abuzer
(03.10.24)
Heh yazmışsın, selamina cevap beklemiyorsan çok da şey diil yeaa
0
abuzer
(03.10.24)
Biraz kaba bir tavır. Ben de direkt sadede gelinsin isterim ama karşıdakinin selam verme tercihine müdahale etmek pek nezaketli bir davranış değil.
0
playing star again
(03.10.24)
Ben de eskiden Ayşe gibi yapıyordum.
Sonra yabancı bir şirkette çalışmaya başladım, sadece iki türktük. Bir gün diğer türk arkadaşım yöneticisine sadece “hi maria” yazmış göndermiş ve başka da bişey yazmamış. Maria bana geldi ve dedi ki “bu ne demek oluyor?? hep böyle hello yazıp gönderiyor başka da bişey demiyor, bu çocuk pek normal değil galiba” :D Senin de ona selam vermeni bekliyor ki müsaitsen, okuyorsan lafa girecek dedim. O ne saçma şey öyle filan diye sinirlendi asdmsls. Ben de yabancılarla çalışma deneyimi sayesinde bu huydan vazgeçtim.

Ayşe’nin yaptığı aynı şey değil ama ben Ahmet’i anlıyorum. Bir mesaj bildirimi geliyor, belki o anda başka bir şey yaparken dikkati dağılıyor ve mesajı okuyor “Ahmet selamlar”, bekle ki diğer mesaj gelsin. Beklemeyip yaptığı işe geri dönse 1 dakika içinde yine dağılacak, ne yapsın oturup mesajlaşma ekranına bakarak üç noktayı mı izlesin?
Umarım ülkece bu alışkanlıktan vazgeçeriz.
0
sanxis
(03.10.24)
Selam melam boş iş. İş yapıyoruz, sade ve düz olmak zor olmamalı. Bir de nasılsınız diyeni var bunların. Cevap vermeden işi de söylemezler. En sıkıcı ve düşüncesiz iş insanı derim.

Bunu yap desen ve yapsak ne güzel. Böyle bizi rolantide bırakmasanız keşke
0
Shepard
(04.10.24)
is yeri icin normal. Bunun icin site bile var:

www.nohello.com
0
sertac akin
(04.10.24)
Ayşe, selam mesajından sonra cevabı beklemek yerine yazmak istediği şeyi yazıyorsa sorun yok. Ahmet'ten selam cevabı bekliyorsa, Ahmet +1.
0
nawar
(04.10.24)
nawar+1
0
Bruce
(04.10.24)
Eğer her seferinde konuşmanın devamını getirmek için selamınıza cevap beklemiyorsanız (ki buradan beklemediğiniz anlaşılıyor) çok gereksiz bir istek olmuş. Çünkü temelde tek seferde göndermekle aynı şey zaten bu.

Arkadaş sinrliymiş, morali bozukmuş, bunalmış. Sonra da bunu size yansıtmış.

Her seferinde merhaba yazıp daha fazla şey yazmadan merhabasına cevap bekleyen insanlarla ilgili konuşuluyor böyle şeyler. Sizin müdür de burdan temel alarak olayı ileriye taşımış. Sinirli bir zamanda, ezberden iş yapmış

Sizin durumunuzda hepsini tek seferde yazmanız daha mı işlevsel? Belki... Ancak bu şeylerin sonu yok. Her şeyi müdürün keyfine uyarlayamayız. Birinden bunu istemek yanlış bence. Beğenmesi gerekmiyor. Bu müdahale etmek için çok detay bir konu, sonu yok bunun.
0
akhenaten
(04.10.24)
Ahmet,bence, yerden göğe kadar haklı.

Ciddi odaklanma gerektiren işlerde, bu iletişim penceresi hop diye açılıyor, ne diye bakıyorsun 'Ahmet selam' .
Bir de altında " Ayşe yazıyor " ibaresi yanıp sönüyorsa bizdeki gibi, yalan yok, içimden ağır küfür ederek beklerim..

Yaz gönder kardeşim, 'Ahmet selam, template hazır göndermeden bakmak ister misin ?'.

Ben olsam Ahmet gibi girizgah da yapmam, "Ayşe lütfen selam mesajını ayırma, tek bir mesajda tamamını gönder."
0
latchet
(04.10.24)
buradaki aşırı profesyonel ve selam vermeyerek kazandığı 3-5 dk ile dünyayı kurtarmaya devam eden arkadaşlar gibi düşünmüyorum. her şeyi bir kenara bırakarak selam vermek, merhaba demek gibi insani hareketlerin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum yoksa hayvanlardan bir farkımız kalmıyor gibi, onlar da kendi çıkardığı sesler veya fiziksel hareketler ile bir şekilde anlaşıyorlar.

çoğu zaman mailde, mesajda, aramada eğer o gün daha önce iletişimde bulunmadıysam selam veya merhaba nasılsın diyerek cümleye başlarım.

bu arada bir zamanlar ben de diğer arkadaşlar gibi bunu boş muhabbet olarak görürdüm. iyiyim desem veya kötüyüm desem ne değişecek gibi, yada zaman öldürme selam sabahla vs. vs. sonrasında bu lafların aşırı sanatsal veya mesaj kaygısı içeren 2. sınıf film ve dizilerde gözümüze sokulan ve ilk duyduğumuzda vay arkadaş haklı galiba dedirten, sonrasında ise insanlığın gereği selam vermenin var olduğunu düşünmeye başladım. böyle düşünmemde bir diğer etken de yaşadığım büyük şehirden daha sakin bir yere geçmemle oldu.
0
bravoteam
(04.10.24)
Bence hayvanlardan farkımızın bir yolu da insanların seçimlerine ve düşüncelerine saygılı olup 12 iq seviyesinde bir zeka göstergesiyle laf sokmamaya çalışmaktan da geçebilir, merhabaya selamlamaya bu kadar hassas olan ve eksikliğinde hayvanlardan bir farkının kalmayacağını düşünen insanlar medeniyetin girişi olan başkalarının fikirlerini önemseme konusunda da hassas olmalı zira belki de bizi hayvanlardan ayıran en önemli özelliklik selamlaşma ve hal hatır sormak değil birbirlerinin doğru ya da yanlış düşüncelerine saygı göstermektir diye düşünüyorum, yoksa hoşuna gitmeyen bir konuda anında leşe hücum eden bir sırtlan gibi hücum edersen hayvandan ne farkın kalır.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.10.24)
mobilden bakinca bildirimde benim mesaj icergini gorebiliyor olmam lazim. selam yazip gonderince ve bekleyince olmaz. hepsini yaz, is araligima alayim. is arasinda konusuruz istersen halimizi hatrimizi sorariz ama is istiyorsan direkt gondermelisin
0
mizore
(04.10.24)
selamına cevap beklemiyorsa ikinci önerideki formülü de öneriyorsa fazla bildirim almak istemediğindendir. bazı insanlar cümle cümle mesaj atıyor biliyorsunuz, çok tat kaçırıcı. bir de bu selamlar sanki gün içinde ilk kullanımında okey olabilir ama gün içinde her mesaj böyle başlıyorsa bayar bence de gereksiz bi nezaket.
0
red g
(04.10.24)
Ahmet'te kendimi gördüm, gün içinde yoğun bir yazışma oluyorsa bu şekilde yapılmasında benim açından bir sorun yok, hatta tercih sebebimdir. Gün içinde ki ilk mesajda nezaketen bir selamlaşma yapılsa yeterlidir. Mesai saatleri dışında ise ekstra bir selamlaşma yazılabilir.

Selam yazıp, karşıdan cevap gelmeden birşey yazmayanların durumu daha can sıkıcı. Çalışma hayatında bir sorun, talep varsa bunun direkt yazılmasını tercih ederim ki ilk mesajda konu neymiş öğreneyim, müsaitlik durumuna & işin önceliğine göre cevap yazayım.
0
sealth
(04.10.24)
ahmet yüzde bir milyon haklı ya. ben normal arkadaşlarımın ya da akrabalarımın bile "turuncu merhaba" diye attığı mesajlara gıcık olan biriyim. iş arkadaşım neden bana "turuncu selamlar" diye mesaj atsın ne münasebet. hepimiz burda para kazanmak için bir araya gelmiş zorunlu ortam arkadaşıyız :) ne bu selam melam.
0
turuncu tonlarda
(04.10.24)
üst ast farketmeksizin tek kalıp mesaj yazma taraftırıyım.

Ayşe: "Ahmet selam, kolay gelsin; X'e work plan template'i göndereceğim. Göndermeden önce bakmak istersen ektedir. iyi çalışmalar."

Ahmet: "Ayşe, bakıp dönüş yaparım. kolay gelsin" ya da "senin için tamamsa gönder gitsin. kolay gelsin"

yazılabilir ya da doğrudan selamlama ya da iyi dilek çıkarılabilir. bu durum mesajlaşan tarafların anlaşmasına bağlı bir durum.

tüm mecalini sayfalarca da olsa tek kalıp mesajda göndermesini isterim açıkçası.
0
phonex
(05.10.24)
(5)

Tarçınlı su olayını biri bana açıklayabilir mi?

@stubborn inferno
Selam dostlar,Diyabete yatkın bir birey olarak yediğime içtiğime dikkat ediyorum bir süredir. Kan şekerini dengelediği, tok tuttuğu ve yağ yakımına yardımcı olduğu için tarçınlı limonlu su olayını deniyorum bir haftadır falan. Tarçını seven ve kendisiyle hazırladığım suya da alışan bir birey olarak
Selam dostlar,

Diyabete yatkın bir birey olarak yediğime içtiğime dikkat ediyorum bir süredir. Kan şekerini dengelediği, tok tuttuğu ve yağ yakımına yardımcı olduğu için tarçınlı limonlu su olayını deniyorum bir haftadır falan. Tarçını seven ve kendisiyle hazırladığım suya da alışan bir birey olarak da bence içmeye devam edebilirim çünkü midem inanılmaz rahatladı iştahım normaldekinden de dengeli hale geldi.

Ama kaynaklar farklı farkı şeyler diyor. Birisi her gün iç bir şey olmaz diyor, birisi 15 gün iç sonra ara ver yoksa zarar vermeye başlar diyor. Biri limonla birlikte tüket diyor, biri de tam tersini öneriyor. Allah adı verdim şu mis gibi nimetin doğru ve bana zarar vermeyecek kullanım şekli ve sıklığı nedir biriniz anlatın, teşekkürler
0
@stubborn inferno
(30.09.24)
Hocam tarçının ve limonlu suyun kan şekerinin dengelemesinde tok tutmada ya da yağ yakımına yardımcı olmada herhangi bir etkisi yok, bunların hepsi hurafe, bir ara aç karnına elma sirkesi içiriyorlardı ama sirkenin asiti diş minesini dökmeye başlayınca ondan vazgeçtiler galiba.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.09.24)
Hadi ya? Çünkü açlık şekerim de tokluk şekerim de bir haftadır hiç olmadığı kadar düzenli, her gün ölçtüm test etmek için, ve beslenmemdeki tek değişiklik bu tarçın olayı oldu
0
🌸@stubborn inferno
(30.09.24)
Hocam kan şekerinin yüksekliği ya da düşüklüğü kronik olarak farklı bir takım medikal problemler nedeniyle ya da akut olarak anlık beslenme rutinleri nedeniyle oluyor. Misal insülin direncin varsa kan şekerin yüksek olur çünkü hücrelerin insülin duyarlılığını yitirdiği için hücreler şekeri içeri alamaz o nedenle şeker seviyesi kanda yükselir ve ölçümlerde kan şekeri seviyesi yüksek çıkar, tıp bilimi bunu tedavi etmek için metformin bazlı ilaçlar kullanır, metformin mekanik çalışan bir etken maddesidir, yani koçbaşı gibi hücre kapısını zorlaya zorlaya açmaya ve şekeri içeri alıp kan şekerini hipoglisemiye sokmadan düşürmeye çalışarak tedavi etmeye çalışır; kan şekeri düşüklüğünün tedavisi ise daha komplikedir sentetik glukagon hormonu kullanmak zorunda kalırsın, yani gördüğün gibi bunlar aslında basit gibi gözükse de müdahale ve tedavi yolları biraz sıkıntılıdır, tarçın vs. gibi yöntemler zararlı değildir ama tedavi edici bir özelliği de yoktur bu anlamda.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.09.24)
Bilmiyorum uogurt tsrcin yapiyordum gece acikmalarim durmustu

Plasebo mu bilmiyorum
0
Zetnikov
(30.09.24)
2007, 2009 tarihli bazı çalışmalar var, tarçın takviyesinin glisemik kontrol ve insülin duyarlılığı üzerinde önemli etkileri olabileceğini ve bu etkilerin 12 saat boyunca devam ettiğini gösteriyor.

2019 yılında Uluslararası Gıda Bilim Dergisinde iki Türk bilim insanının çalışmasına ilişkin bir makale var; 3-6 gram tarçın tüketiminin bazı kan parametrelerini olumlu yönde etkilediği söyleniyor. Başka bir çalışmada da, 12 hafta boyunca günde bilmem ne kadar tarçın tüketiminin oksidatif stresi azalttığı ve bozulmuş açlık glikozunu düzelttiği gösterilmiş.Bir ara epey incelemiştik.

Ancak tarçının kullanım şekli konusunda net bir standart yok. Sadece 2012 tarihli bir çalışmada 'öğütülmüş tarçın' kullanımı ifadesi var.

Biz her sabah çubuk tarçını öğütüyoruz, 10 gramı iki kişi bölüşüp gün içinde, yoğurda, çorbaya, salataya, smoothiye falan katıp kullanıyouz.
0
latchet
(30.09.24)
(7)

gümrüğe takılan kişisel ürün

estranged
yüksek lisans tez projem için çin'den elektronik kart sipariş ettim. 30 euro'yu geçtiği için gümrüğe takılmış. dhl ile konuştum, gümrükten çekim yapabilmek için gümrük müşavirine ihtiyacınız var ve onun fiyatı da 16.000 TL'den başlıyor dedi. kargo dahil benim siparişimin tam 5 katı fiyat olduğu için
yüksek lisans tez projem için çin'den elektronik kart sipariş ettim. 30 euro'yu geçtiği için gümrüğe takılmış. dhl ile konuştum, gümrükten çekim yapabilmek için gümrük müşavirine ihtiyacınız var ve onun fiyatı da 16.000 TL'den başlıyor dedi. kargo dahil benim siparişimin tam 5 katı fiyat olduğu içinbu parayı verebilmem mümkün değil.

izleyebileceğim bir yol var mı?

not: daha önce hiç yurt dışından bir siparişim olmadı, dolayısıyla süreçleri hiç bilmiyorum.
0
estranged
(30.09.24)
gümrükten çekmek için başka bir yolunuz yok
0
jülsezar
(30.09.24)
Malesef velkam to new Türkiye. Çözüm yok.
0
logisticsmanager
(30.09.24)
Gümrükle işi olan, tanıdığınız bir firma varsa onlardan rica edin.

Biz de yüksek tutarlı bir ürün getirmiştik. Tanıdık bir firma bulup, onların müşavirinden rica ettik. Onlar hallettiler sağ olsunlar.


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.09.24)
30 kg ve 1500 euro'yu aşmıyorsa mikro ithalat kapsamında ürünü alabilirsiniz
0
bravoteam
(30.09.24)
Siparişiniz ilaç kapsamındaysa 1500 euro, sair eşya için 30 euro limitiniz var artık maalesef.
0
latchet
(30.09.24)
mikro ithalatı çözerseniz ben de bilgilenmek isterim ben çözemedim.
0
enteg
(30.09.24)
maalesef ürünü aliexpress'ten aldıysanız geçmiş olsun. geri de gitmeyecek ve iade de alamayacaksınız.

empa'nın akademik destekli geliştirme kartları oluyor. yerli bir alternatif bakabilirsiniz.

benim acil olmayan durumlarda izlediğim yol, türkiye dışında bir yere sipariş edip gidip gelme durumum olursa yanımda getirmek.

şu anda laptopun pili, havyanın yedek ucu, jtag debugger vs böyle şeyleri biriktiriyorum.
0
nop
(30.09.24)
(7)

Okulunu okumadan meslek sahibi olan var mı çevrenizde?

sekizdokuzon
Selamlar;İçinde bulunduğumuz çağda bir işi öğrenmek, yetkinlik kazanmak için elbette okuluna gitmeye gerek yok. Kişi eğer yeterince çalışkan, odaklı, sistemli ise en doğru kaynağa ulaşıp ihtiyacı kadarını öğrenip kendini istediği meslek dalında yetiştirebiliyor. Teoride olmayacak şey değil, çoğumuz
Selamlar;

İçinde bulunduğumuz çağda bir işi öğrenmek, yetkinlik kazanmak için elbette okuluna gitmeye gerek yok. Kişi eğer yeterince çalışkan, odaklı, sistemli ise en doğru kaynağa ulaşıp ihtiyacı kadarını öğrenip kendini istediği meslek dalında yetiştirebiliyor. Teoride olmayacak şey değil, çoğumuz gibi başkalarının işlerinde üç kuruş paraya çalışan, sarfettiği emeğe her gün kahreden, yaptığı işten tatmin olmayan ve potansiyelinin harcandığını düşünen yığınlar için muazzam bir umut kapısı.

Peki gelelim pratiğe, gerçekte olup bitene. Çevrenizde yaş, ekonomik ya da medeni durumuna aldırış etmeden hedefini sağlam yerleştirip o hedefe peyderpey yaklaşan ve sonunda istediği işi yapmaya muktedir olan kimse var mıdır? Bu insanlara baktığınızda sizde uyandırdığı en belirgin his nedir? Yapılamayacak şey midir?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(30.05.24)
Türkiye'nin çoğu alaylı zaten. Berber, kasap, marangoz, sıhhi tesisatçı, terzi vesaire. Elbette zanaat öğrenmek için okuluna gitmeye gerek yok fakat geleneksel yöntem eskiden bu alanlarda eğitim kurumu olmadığı için mecburiyetten gelen ilkel bir eğitim modelidir. Emek vereni takdir ederim fakat Türkiye'de bu işler çoğunlukla geleneksel olduğu için kalite standardı ve iş ahlakı sorunlu. Son sorunuzu anlamadım.
0
doharkoman
(30.05.24)
Lise mezunuyum, liseden sonra çalışmaya başladım, maddi durumlardan dolayı okula gidemedim ve şimdi kendi işimi yapıyorum.
(bkz: mekancılık)
0
pianeta
(30.05.24)
Basın sektörünün yüzde 70'i alaylıdır.
0
duster
(30.05.24)
30 yaşında meslek değiştiren kocam var. 1 sene hazırlandı (başka işte çalışırken akşamları vakit ayırdı yani)
Mezun olduğu okul ve yaptığı meslekten çok farklı bir alanda iş buldu. Çok disiplinli olduğu için 2.senesinde yönetici yaptılar. Şu an o mesleğin okulundan mezun olanlardan daha iyi konumda.
0
yenibirgüzelnick
(30.05.24)
dünya devlerinden bir teknoloji şirketinde senior devsecops engineer pozisyonundayım. tamamen alaylıyım.
ben yurtdışındayım, buralarda oluyor böyle şeyler.

türkiye'de, eğitimini almadığı bir mesleği icra eden bir insan tanıyorum. umarım vakti olunca diplomasını da edinir de adını yazar yaptığı müthiş işlerin altına.
0
latchet
(30.05.24)
@duster +1, alayliyim.
0
klassno
(30.05.24)
okulunu okumadım ama 20+ yıldır mühendislik ve yazılım projelerinde çalışıyorum. 2003-2012 arası kendi şirketim vardı ve imalat yapıyordum. son 12 yıldır şirketlere danışmanlık ve kendi mühendislik ekiplerini kurmaları konusunda yardımcı oluyorum. danışmanlık verdiğimn şirketler arasında bilindik dev kurumsallar var.

özetle işini biliyorsan sonuca ulaşabiliyorsan ve güvenilirsen tercih edilirsin. ama amaç kurumsala kapağı atıp memuriyet ise diploma şart.
0
orpheus
(30.05.24)
(5)

olup olmadik yerlerde karsima cikan hac isaretinin anlami ne?

Sour
wikipedia'da lisa kudrow'un televizyonda yaptigi islerin listesi var. en sondaki programin isminin yaninda bir hac isareti var. bu ne anlama geliyor? programin icerigine baktim fakat goze carpan, farkli bir sey yok.https://en.wikipedia.org/wiki/Lisa_Kudrowgiremeyenler icin su sekilde: tarih, program
wikipedia'da lisa kudrow'un televizyonda yaptigi islerin listesi var. en sondaki programin isminin yaninda bir hac isareti var. bu ne anlama geliyor? programin icerigine baktim fakat goze carpan, farkli bir sey yok.

en.wikipedia.org

giremeyenler icin su sekilde: tarih, programin adi, oynadigi karakter vs.

TBA Time Bandits † Penelope Upcoming miniseries

tesekkurler!
0
Sour
(17.03.24)
Insan isminin yanindayse genelde vefat etti anlamina geliyor. Ama Wikipedia bunu * simgesi gibi dipnotlar icin de kullaniyor.

Zaten verdiginiz sayfada anlamini aciklamislar, sayfa icinde † simgesini aratirsaniz gorursunuz:

"† Denotes works that have not yet been released"

Yani hali hazirda yayina girmemis isleri simgeliyormus.
0
sertac akin
(17.03.24)
"Denotes works that have not yet been released" şeklinde tarif edilmiş maddede.
0
kesmekes laleler
(17.03.24)
cok tesekkurler, gormedim.
0
🌸Sour
(17.03.24)
o tabloda yapımın daha yayınlanmadığı anlamına geliyor. sadece rolü olduğu duyurulmuş. işaretin genel bir anlamı yok, bağlamda ne anlama geldiği belirtilir.
0
inveniam viam
(17.03.24)
Kendisi bir dagger; asterisk türü bir kullanımı var metinlerde.

'Dagger_(mark)' diye aratırsanız, wikipedia sayfası da var.
0
latchet
(17.03.24)
(4)

5 litre suya 1 şişe meyve aroması koyuyorduk, neydi o

ShadowOfMoon
konsantre bir şeydi. adını unuttum bulamıyorum.
konsantre bir şeydi. adını unuttum bulamıyorum.
0
ShadowOfMoon
(11.06.23)
Çardak vardı, konsantre meyve suyu, o olabilir mi ?
0
latchet
(11.06.23)
0
Mirket
(11.06.23)
Tang, nazo
0
Depik
(11.06.23)
Çardak +1
0
sam martin
(11.06.23)
(8)

Kulağa garip gelen cümleyi düzeltmek için yardım ricası

reyals
"Bu yıkıcı depremler her ne kadar şok etkisi yaratsa da, bölgede gerçekleşen ilk depremler değil ve son da olmayacaklar."Bu cümlede bir sakatlık, düşüklük var. Anlamını koruyarak nasıl düzeltebileceğim hakkında yardımcı olabilecek kimse var mı?Teşekkürler.
"Bu yıkıcı depremler her ne kadar şok etkisi yaratsa da, bölgede gerçekleşen ilk depremler değil ve son da olmayacaklar."

Bu cümlede bir sakatlık, düşüklük var. Anlamını koruyarak nasıl düzeltebileceğim hakkında yardımcı olabilecek kimse var mı?

Teşekkürler.
0
reyals
(23.02.23)
… Olmayacaklardır
0
Yavuşuhlu
(23.02.23)
... değildirler .... olmayacaklardır.
0
old possum
(23.02.23)
Her ne kadar şok etkisi yaratmış olsalar da, bu yıkıcı depremler bölgedeki ne ilk deprem(ler)dir ne de son olacaklardır.
0
latchet
(23.02.23)
"Bu yıkıcı depremler her ne kadar şok etkisi yaratsalar da, bölgede gerçekleşen ilk depremler değillerdir ve son depremler de olmayacaklardır."
0
yazdonumu
(23.02.23)
"Bu yıkıcı depremler her ne kadar şok etkisi yaratsalar da, bunlar bölgede gerçekleşen ilk depremler değiller ve son da olmayacaklar.
0
sirkelimon
(23.02.23)
bu yikici depremler her ne jadar sok etkisi yaratsalar da bunlar bolgede bir ilk olmadigi gibi son da olmayacaktir.

bir de herkes ayni seyi yapmis ama -da ekinden sonra virgul konmaz
0
Kittie
(23.02.23)
özne insan değilse ve çoğulsa, yüklem öznenin çoğul olmasına bakılmaksızın tekil olmalı.
0
m e b
(23.02.23)
Her ne kadar şok etkisi yaratsa da, bunlar bölgede gerçekleşen ne ilk ne de son yıkıcı depremler.
0
iustitia omnibus
(23.02.23)
(2)

Karum avm Ankara’da zemin katta bir butik

megalomaniac
İnstagram sayfasını arıyorum, Rouge değil ismi. Rouge’u karşınıza alınca sağ tarafta kalıyor. Mağazanın sağında oyuncak gibi ev eşyası gibi bişeyler satan bir butik vardı. Abiye değil daha çok eşofman gibi şeyler satıyor. Mağazayı bilen var mı?
İnstagram sayfasını arıyorum, Rouge değil ismi.
Rouge’u karşınıza alınca sağ tarafta kalıyor.
Mağazanın sağında oyuncak gibi ev eşyası gibi bişeyler satan bir butik vardı.

Abiye değil daha çok eşofman gibi şeyler satıyor.
Mağazayı bilen var mı?
0
megalomaniac
(05.12.22)
Yok mu :(
0
🌸megalomaniac
(05.12.22)
latchet
(06.12.22)
(4)

Yurt içi uçak yolculuğunda aşı kartı yeterli mi?

you and me in paradise
Yarın akşam uçuşum var, mesaj geldi PCR testi, iyileşme belgesi veya 2 doz aşı belgesi isteniyor. E nabizdaki aşı kartını göstermem yeterli olur mu? Yoksa çıktı mı almak lazım?Teşekkürler.
Yarın akşam uçuşum var, mesaj geldi PCR testi, iyileşme belgesi veya 2 doz aşı belgesi isteniyor. E nabizdaki aşı kartını göstermem yeterli olur mu? Yoksa çıktı mı almak lazım?

Teşekkürler.
0
you and me in paradise
(20.09.21)
ben telefondan e-nabız’daki aşı kartını ekran görüntüsü olarak çekmiştim, onu gösterdim bir sorun olmadı.
0
my name is ferdinand
(20.09.21)
Giderken ve dönerken telefonumdaki HES uygulamasından barkodlu aşı kartımı gösterdim, geçtim. İkisinde de hiç sorun yaşamadım. Yurtiçi uçuşu - THY.
0
latchet
(20.09.21)
Çok teşekkürler içim rahat etti.
0
🌸you and me in paradise
(20.09.21)
Ben geçen hafta pazartesi günü bindim. Aşı kartı göstermedim. HES uygulamasında yer alan HES Kod Ayarları sayfasına gidip tüm izinleri açarsanız HES kodunuzu okuttuklarında uçuş şartlarını sağladığınızı zaten görüyorlar.
0
himmet dayi
(20.09.21)
(9)

Çok özledim lan

kobuzchu kiz
Ekşi Duyuru yokken procrastinate edemedim, hep çalışmak zorunda kaldım. Çok sıkıcıydı. Resmen elimdeki çeviriyi bitirdim bir haftada.Welcome back Duyuru, umarım bu bahaneyle misler gibi güncellenirsin.
Ekşi Duyuru yokken procrastinate edemedim, hep çalışmak zorunda kaldım. Çok sıkıcıydı. Resmen elimdeki çeviriyi bitirdim bir haftada.

Welcome back Duyuru, umarım bu bahaneyle misler gibi güncellenirsin.
0
kobuzchu kiz
(19.09.21)
Arayüz değişikliği sürprizi bekliyordum:) öyle değilmiş, ama olsun yeniden burda olmak güzel:) herkese keyifli pazarlar:)
0
jamiro
(19.09.21)
+1 ben de her gün en az bir kez yokladım açılmış mı diye.
0
biravekahve
(19.09.21)
Al benden de o kadar.
0
kibritsuyu
(19.09.21)
+ 1
0
latchet
(19.09.21)
Günde üç öğün aklıma bir soru takılırdı, refleks olarak adres çubuğuna "eksid" yazdıktan bir saniye sonra göz yaşları... Geçmiş olsun.
0
hadi ya la
(19.09.21)
ben de ozledim ben de :(
0
rentts
(19.09.21)
siteye ulasilamamaktadir,
beyin: eksi duyuruya sor, ne olmus ogren
ben: hay aklinla bin yasa.......Bir dakka ya.
0
neverletyougodown
(19.09.21)
Her gün, günde en az 5-10 defa F5 yaptım.
0
John Bloor
(20.09.21)
Ben de özledim. İstanbul da iş seyahatinde olduğum sürece denk geldi bir de, otopark, yer yön mekan sorcam, soramadım, çok uyuz oldum :).
0
Phoebe
(20.09.21)
(9)

Mail ile istifa olur mu?

six packsiz
Merhabalar, mail ile şu tarihte ihbar süremi kullanarak çıkacağım tarzında istifa maili atsak sonrasında sorun yaşar mıyız? Yoksa elden dilekçe vermek zorunlu mudur?
Merhabalar, mail ile şu tarihte ihbar süremi kullanarak çıkacağım tarzında istifa maili atsak sonrasında sorun yaşar mıyız? Yoksa elden dilekçe vermek zorunlu mudur?
0
six packsiz
(02.05.21)
Şık olmaz. Yöneticinizle konuşup durumu anlatın, daha sonra evrak işleri.
0
Arthur Dayne
(02.05.21)
Aslında şıklıktan daha çok hukuksal boyuttayız. Yarın öbür gün ihbar süresini kullanmadan çıktı demesinler diye. Çünkü karşı tarafta ayıp olacak kişilikte insanlar yokç
0
🌸six packsiz
(02.05.21)
yasal olarak ıslak imzalı dilekçe vermen gerekiyor.
0
delidir yakalayin
(02.05.21)
Hocam, şuna bir göz atın, sakata gelmeyin. Kısa bir makale, konusu sizin durumda yöntemler ve hukuki sonuçları diye özetlenebilir. Çok sade ve açıklayıcı.

dergipark.org.tr:~:text=%C5%9Fekil%2C%20%C4%B0%C5%9F%20K.md.,Hukuku%20Uygulamalar%C4%B1%20s.223).

edit: imla
0
latchet
(02.05.21)
Noterden de istifa verilebilir ama onu yazan zaten işyerinde de yazar.
0
havadakarada
(02.05.21)
Dilekçeniz el yazısıyla yazıp önce maille gönder. Açıklamada da orijinalini yasaklar bitince teslim edeceğini söyle.

Bu arada ihbar süresi iş arama izni gibi konulara sen tek başına karar veremezsin. Mutabık kalman lazım işyeri ile.
0
robin one persie
(02.05.21)
@Robin nasıl bir mutabakat? Yani yasada belli süreler var bu süreleri kullanmak zorunda değil miyim? Ben şu tarihte çıkacağım deyip ihbar süresi belirttikten sonra onlar daha önce çık dese bile aradaki ihbar ücretini ödemeleri gerekmiyor mu?

Yani ben vereceğim tarihte çıkmak istiyorum, eğer öncesinde çıkartılırsam aradaki ihbar süresinin ücretini alırım. Çünkü bu ihbar sürecinde maaşa hak kazanıyorum.
0
🌸six packsiz
(02.05.21)
İhbar süresi yasada yer alıyor. Kaç yılda kaç hafta ihbar süresi olduğu gayet açıktır. Mutabakata falan gerek yok.

Mutabakat ne içindir? Atıyorum senin 4 hafta ihbar süren vardır, işverene "2 hafta sonra ayrılabilir miyim?" diye sorarsın. O buna müsade ederse bu konuda mutabık olmuş olursunuz. Sen zaten 4 haftayı çalışacağım diyorsan (iş arama izni de var, onu düşebilirsin) mutabakata falan gerek yok.
0
himmet dayi
(02.05.21)
Ben son işimden böyle ayrıldım.

Himmet dayının dediği gibi
İzinlerimi, iş arama süremi düşüp haber verdikten sonra onayladılar bende şu tarihte çıkacağım diye yazdım mektuba.

Sebebine gelince Uzaktan çalışıyorduk, mecburen bu şekilde ilerledi, ama pandemi başında adobeye tüm çalışanların ıslak imzasını kaydettirmişlerdi o yüzden resmi olarak ıslak imzalı vermiş oldum
0
cuma
(02.05.21)
(4)

Villa Tatili Tavsiye

mkrk
Selamlar,Tatil planları yapılmaya başlandı mı? Deneyimli olanlar villa tatili hakkında tavsiye verebilir mi? Lokasyon, işletme dikkat edilmesi gerekenler gibi konularda deneyimsiziz. Denize yakınlık önemli değil bir hafta ailemiz ile havuzda takılabiliriz. Peyzajın iyi olması iyi olur. Teşekkürler
Selamlar,

Tatil planları yapılmaya başlandı mı? Deneyimli olanlar villa tatili hakkında tavsiye verebilir mi? Lokasyon, işletme dikkat edilmesi gerekenler gibi konularda deneyimsiziz. Denize yakınlık önemli değil bir hafta ailemiz ile havuzda takılabiliriz. Peyzajın iyi olması iyi olur.

Teşekkürler
0
mkrk
(02.05.21)
biz kalkan'da tutmuştuk 2 sene önce
çok izoleydi ama havuz vs çok küçük olduğundan memnun kalmadık hiç
airbnb'den bakın derim
0
superb
(02.05.21)
Kalkan ve çevresi (patara, üzümlü, Yeşilköy, İslamlar, Sarıbelen vb.) bu taraflar hem doğa harikası yerler hem de villa turizmi açısından daha gelişmişler. Hemen gelecekseniz az önce saydığım yerlerden denize yakın olanları tercih etmek akşam serinliği açısından daha iyi olabilir zira yüksek yerlerde olanlar yazın süper iken şu aralar serince. Bu bölgede tatil yapacaksanız villası olan arkadaşlarım var onlara da sorabilirim. Sitedelerdeki fiyatların daha altından yardımcı olacaklardır diye düşünüyorum.
0
jamiro
(02.05.21)
Bodrum Türkbükü'nde bir villada kaldık, önce kuzenler, onların övmesiyle biz eklendik.
2 dönüm bahçe içinde, plaja 600-700 metre. Manzarası da güzeldi Allah var ama bahçe müthişti. Bir kaç yerdeki basamaklarla kat kat inen devasa bir bahçe, ağaç çiçek sebze ne arasan. Çoluğu çocuğu sabah saldık akşam aldık kendi çocukluğumuzdaki gibi.En alt bahçede bir fire pit yapmışlar yanında odunlar, ateş başında çay içtik sabaha kadar. Bir kez uzattık, ikinciye de uzatmak istedik, rezervasyon doluymuş. Gerçekten deniz meniz eyvallah da toprağa basmak başkaymış.Bu tatil yüzünden emeklilik hedefimiz bahçeli evden yana döndü ama öyle üç adım sağa üç adım sola bahçe değil. Airbnb'den bulmuştu kuzen.
0
latchet
(02.05.21)
Gitmeden önce kesin konumuna bakın, islamlar güzeldir ama uzaktır. 10km nedirki demeyin, kalkanın köy yollarında git git bitmiyor o 10km
0
okumakserbestbegenmeksart
(02.05.21)
(11)

Bir sabah 1970 yılında uyansaydınız

Vse budet horosho
Geleceğe dönüş filmindeki gibi, şimdiki bilgilerinizle. Ekonomik olarak nasıl girişimlerde bulunurdunuz? Bilgisayar üretirdim, telefon üretirdim gibi sermaye isteyen cevaplar kapsam dışı :) 5 paramız yok sermaye. Nasıl para kazanırdınız?
Geleceğe dönüş filmindeki gibi, şimdiki bilgilerinizle. Ekonomik olarak nasıl girişimlerde bulunurdunuz?

Bilgisayar üretirdim, telefon üretirdim gibi sermaye isteyen cevaplar kapsam dışı :)

5 paramız yok sermaye. Nasıl para kazanırdınız?
0
Vse budet horosho
(02.05.21)
Cemaat işlerine girerdim, nasıl olsa 2000 lerde bilgisayardan da , telefondan da daha değerli olcak diye :)
0
paramolacak
(02.05.21)
Hazır kolayken ABD'ye göç ederdim. Iki yıl community college'de okur, sonraki iki yıl üniversiteye geçerdim biraz borç alıp. Ardından para biriktirip San Francisco'da ev alırdım. Nasıl olsa ev fiyatları 10 katı artacak. Sonra da Microsoft'tan Apple'dan Google'dan HP'dan param oldukça hisse satın alırdım.
0
howfaristhesky
(02.05.21)
Değerli arsaları toplardım. Ama gerçekten o yıllarda uyanmış olsam ekonomik girişimlerden daha başka şeyler benim için öncelik olurdu.
0
Andrew
(02.05.21)
poker oynayarak dünyayı gezerdim galiba.
0
eksimeksi
(02.05.21)
Değerli arsaları toplardım +1
0
Hallegadola
(02.05.21)
bugünden her bilgiyi taşıyabiliyorsak iki hafta arka arkaya loto sonuçlarını alırdım yanımda. ahaha. sonuçta o günlerde de arsaların değerleneceğini kimse bilemezdi.

bu parayı da altın olarak kenarda tutup ölene kadar yerdim herhalde. ne uğraşıcam arsa toplayıp yatırım yapmakla.
0
bohr atom modeli
(02.05.21)
Valla ben gider geleceğe dönüşteki gibi müzik camiasina dalar, ordan yürürdüm. Millet daha neyi besteleyeceğini bilmiyorken ben gider bişekilde dahil olur tarihin akışını değiştirirdim.
0
j r r tolkien hayrani
(02.05.21)
Adam beş kuruş sermayemiz yok diyor, siz arsa topluyorsunuz. Beş kuruşumuz yokmuş. O arsalar ucuzsa bile bedava değil ki. Bari gecekondu dikip seçim zamanı tapu almaya falan çalışın.
0
kibritsuyu
(02.05.21)
Çatır çatır bir kaç dil konuşuyorum. O devirde sırf bu sayede bile havada kapardı şirketler beni. Mevzuat değişir ama iş tecrübesi değişmez, okudun mu kavrayacak tecrüben olsun yeter. Bence çok kısa sürede adapte olurdum. Biraz para biriktir, kendime minimum sermayeyle bir şirket kurar, bir uçak biletiyle gidip yurt dışından distribütörlük kovalardım. Bunun yanı sıra, salt parayı değil, güç kazanmayı da dikkate alarak hareket ederdim.
0
latchet
(02.05.21)
@kibrit suyu, evet demek istediğim oydu :)
0
🌸Vse budet horosho
(02.05.21)
@bohr atom modeli, loto bilgileri ezberimizde yoksa o da mümkün değildi :) yanımızda götüremiyoruz çünkü ansızın 1970'de uyanıyoruz.
0
🌸Vse budet horosho
(02.05.21)
(5)

Online sebze-meyve alisverisi

anthemis nobilis
Sebze-meyve alisverisi icin siparis verdiginiz ve memnun oldugunuz web sitesi tavsiyelerinizi alirim. Kriterim taze ve duzgun urun gondermesi, fiyati normale gore biraz fazla olabilir. Simdiden tesekkurler.
Sebze-meyve alisverisi icin siparis verdiginiz ve memnun oldugunuz web sitesi tavsiyelerinizi alirim. Kriterim taze ve duzgun urun gondermesi, fiyati normale gore biraz fazla olabilir. Simdiden tesekkurler.
0
anthemis nobilis
(30.04.21)
fotrsapka
(30.04.21)
Migros
0
balpolen
(30.04.21)
migros
0
aslindasorunumpsikolojik
(01.05.21)
Semtten semte değişiyor olabilir. Mesela Anadoluhisari, Beykoz icin:
Migros - kalite düşük, fiyat makulun az üstü
Getir - kalite yeni yeni bozdu, fiyat migrostan biraz yüksek
Istegelsin - kalite iyi, fiyat bazen migrosla ayni, bazen daha düşük
0
cedilla
(03.05.21)
tazedirekt; organik üretim yapan çiftliklerden de çok fazla ürün var.
0
latchet
(03.05.21)
(8)

Aracıma tedbir kondu. Sizce haksız mıyım

Vse budet horosho
Merhaba duyuru ahalisi. 4-5 sene önce 2007 model bi mercedes c180 almıştım. Bir gün eve bir tebligat geldi. Bilmem ne ağır ceza mahkemesindeki bir davada mağdur olarak ifade vercekmişim. Neyse gittim adliyeye, bir öğrendim ki aldığım araba gümrükten kaçak sokulmuş. Yani vergisi ödenmeden burda satmı
Merhaba duyuru ahalisi. 4-5 sene önce 2007 model bi mercedes c180 almıştım. Bir gün eve bir tebligat geldi. Bilmem ne ağır ceza mahkemesindeki bir davada mağdur olarak ifade vercekmişim. Neyse gittim adliyeye, bir öğrendim ki aldığım araba gümrükten kaçak sokulmuş. Yani vergisi ödenmeden burda satmışlar. İstanbul’da bir galeriymiş bunu yapan. Gümrük vergisi ödenmeden burda satıyorlarmış özellikle alman marka arabaları. Benimki de bunlardanmış, tedbir konuldu. Dava sonunda da el konulacakmış tamamen. Gidin o galeri sahiplerden isteyin diyorlar.

Bu kadar basit mi yani? Gümrükten sokturmasaymış devlet, ya da arabanın 3.sahibiyim, noter işlemi yapmasaymış vergi borcu varsa.

Geçen dene ötv indirimi varmış yüzde 25 ödenince kalkıyomuş tedbirler ama geç haberim oldu. Şu an 7 bin euro vergi borcu çıkıyor. Hangimiz bi araba alırken vergi borcu var mıdır diye düşünüyoruz ki? Mtv de değil yani.
0
Vse budet horosho
(30.04.21)
4-5 sene önce galeri size aracı satarken verdiği fiyat diğerlerine göre düşük müydü? eğer evetse işkillenmediniz mi? hayırsa aracın satışı yapılırken vergi borcu çıkar, satış gerçekleştirilmezdi. belki motor kodu değişikliği yapılmış olabilir. galericiye vergi borcu davası açılabilir.
0
false pretension
(30.04.21)
@false pretension, güncel değerinden almıştım hocam. O zamanki genel fiyatı neyse oydu
0
🌸Vse budet horosho
(30.04.21)
Yurt dışından kaçak getirilen bi aracın vergi sisteminde borcu nasıl çıkacak? Noterin işlem durdurdugu vergi borcu mtv, gümrük vergisi değil zaten.

Haksız değilsiniz ama haklı da değilsiniz. Mağdursunuz işte. Galeriye dava açın siz de.
0
himmet dayi
(30.04.21)
2-3 yıl süren mahkeme sonunda almıştı bir tanıdığım.
devlet kendi yapmadığı iş için sizi sorumlu tutuyor. Galeriye dava açsanız ne olacak ki. Yine 1-2 yıl sürecek.
Geçmiş olsun.
0
neymis
(30.04.21)
Sanki ikisi ayrı dava bunların. Hukuken değil ama mantıken düşünecek olursak siz bir yere borçlusunuz çünkü borcunuzu öderken sahte para ile ödemişsiniz diyelim. Size sahte parayı verip sizi ilk dolandırana dolandırıcılıktan dava açılmalıyken sizin borcunuz da ödenmemiş olarak kalacaktır.

Yani büyük bir şanssızlık yaşayıp mağdur edilmişsiniz. Arabaya şerh konması normal çünkü sizin uğraştığınız mesele kaçakçılık değil vergi borcu. Konular ayrı birimlerin işi. Olması gereken de kaçakçılık ayağının da hukuka taşınması gibi geliyor.
0
prole
(30.04.21)
0Hukuk bilgimle, bunu siz ödeyip rücu davası açabilirsiniz belki.
0
atom karincanin torunu
(30.04.21)
araba tüvtürk ve ceza bilgileri için msj atıldığında ilk bilgi de ne yazıyor oradan işkillenebilinir.
0
mikahakkinen
(30.04.21)
Hocam, öncelikle geçmiş olsun, gerçekten üzücü ve sinir bozucu.

Burada artık hukuk önündeki pozisyonunuz mühim, bireysel olarak haklı-haksız olduğunuzu düşünmeniz mühim değil. Hukuk zaten sizi "mağdur" olarak tespit etmiş.

Öte yandan, siz hukuken "iyi niyetli 3. kişi"siniz. Hukukta iyi niyetle malı edinen kişinin mal edinimi korunur, vergiyi öderseniz, müsadere falan olacağını hiç sanmıyorum. Yani diğer bir anlatımla, sizin ...(i)ben ne bileyim (ii)devlet sokmasaydı... ifadenizin hukukta karşılığı vardır.

Yanı sıra, bu adamların yargılamalarında mağdur olarak tespit edilmiş olmanız sizin yararınızadır, hem ödemelerinizi adamlardan isteyebilirsiniz, hem de manevi tazminat isteyebilirsiniz. (Avukat değilim.)

Tavsiyem, durumu olduğu gibi kabul edin, kendi kendinize karar vermeyin, haklarınızı ve çıkarlarınızı koruması için bir avukatla görüşün.
0
latchet
(30.04.21)
(16)

pandemiden dolayı kimseye yardım yaptınız mı?

buenosdias
fatura, kira, gıda yardımı gibi bugüne dek hiç yardım ettiniz mi?
fatura, kira, gıda yardımı gibi bugüne dek hiç yardım ettiniz mi?
0
buenosdias
(26.04.21)
Ben geçen aene hastanelere yemek gönderen bir grupla birkaç defa yemek göndermiştim doktorlara.
0
condom kurşunu
(26.04.21)
ibb askıda fatura sitesi üzerinden aile destek paketi kısmını kullanarak yaptım.
yardım söylenmez ama burada anonimiz diye şeyettim
0
juninho77
(26.04.21)
etmedim. sadece ramazan ayında fitre denen 100 tl ödeme yaptım bir yardım kuruluşu vasıtası ile. birde kurban bayramında afrikada kurban kestiriyorum (kesiyorlardır inşallah)
onun dışında kendime müslümanım sadece.
0
aslindasorunumpsikolojik
(26.04.21)
beni tanimadiginiz icin rahatca yazabilirim : bir ailenin 15 gunluk yemek, fatura, market ihtiyaclari ile yaslilarinin saglik masraflarini karsiladim. 5 aileye kurban eti dagittim, para sık sık veriyorum, hastane personeline cikolata ve kurabiye gonderdim. ramazan kolisi yardimi ... vs yapiyorum.
0
tunaktunaktun
(26.04.21)
Anonimligin verdigi rahatlikla yazabilirim. İssiz olmama ve aldigim son maaslardan kalanlari masraf cikarmadan idare etmeye calismama ragmen evet ettim. Ufak tefek seylerdi, daha cok olsaydi daha cogunu yapardim.
0
invictae
(26.04.21)
aynen yardım söylenmez ama yardım etmek için fikir arıyor olabilme ihtimallerine göre ve anonimlik ile söylüyorum, mahalle bakkalına gücüm yettiğince haftalık veresiye borcu ödüyorum
0
cometome
(26.04.21)
abb askıda fatura bakıyorum ara sıra.
0
plutongezegendegilmi
(26.04.21)
Biriyle hiç tanışmadığım iki aileye ciddi miktarda yardım ediyorum her ay, maaşım yatar yatmaz yolluyorum. Bir iki de başka fatura üstlendim. Ara ara ufak tefek şeyler de yapıyorum sağa sola. Keşke daha olsa daha yapsam. Gün bugün çünkü. Allah herkesin yardımcısı olsun.
0
latchet
(26.04.21)
tek yaşayan, .çocuklarının ilgilenmediği kanser hastası yaşlı bir teyze ile ilgileniyorum. diyeceğim şu ki; muazzam büyüklükte bir sosyal yardım tüketici kitlesi var, bilin istedim. özellikle belediyelerde; adam kaydını yaptırıyor yıllarca yardım alıyor herhangi bir süre sınırlaması yok. bu işlerin kovalayıcısı olmuş çok insan var. evini, yaşamını gözünüzle görmediğiniz kimseye yardım yapmayın, naçizane tavsiyemdir.
0
seyduna6687
(26.04.21)
Akrabalara destek oluyorum
0
euteamo
(26.04.21)
Pandemi başında Koltuk takımı,banyo tadilatı , yatak bazası için ayırdığımız bir bütçemiz vardı. Hanımla birlikte ona 1000 şuraya 1500 derken hepsini sıfırladık (pandemi kredisi çekmiştik ihtiyaç akçesi olarak dursun diye , onu da) Bu sene başında yine oluşturmuştuk alışveriş bütçesi onu da sanırım dibine kadar dağıttık. Hiç gözümde değil , bir sofraya bir tutam tuz olabiliyorsak ne mutlu bize. Taşı sıksam suyunu çıkarırım ,ben yine çalışıp kazanırım , hiç şansı olmayana bir damla destek olsak yeter hanımla bana.

Hiçbir yardımı kuruluş üzerinden değil, bizzat insanların eline,evine şeklinde yaptık. İşsiz kalan komşuma da pay düştü, hiç tanımadığım insan evladınada. Birde mansur başkanın dağıttığı yardıma destek olduk (İzmir'deyim ama i love you başkanım)
0
synax
(26.04.21)
eşi ölen bi akrabaya yardım + askıda faturada.
0
nuisance
(26.04.21)
Pandeminin basinda kocasi olen ve 4 cocugu olan bir yakinima her ay 500 tl gonderiyorum. Kocasinin sigortasından cocuklarina da yatanlarla beraber toplamda 1400 tl emeklilik maasi baglanmis. 4 cocuk ta ogrenci. Ay sonunu zor getiriyoruz ama esimle konustuk ve sanki sabit bir taksitmis gibi hic aksatmadan yardim etmeye karar verdik. Keske elimizden daha fazlasi gelseydi.
0
Kirmizibavul
(26.04.21)
Kiracılarımın kiralarını indirdim
Mart 2020 tarihinden bu yana her ay farklı bir aileye 150 liralık market çeki desteği sağladım.
Severek dinlediğim sanatçılara da elimden geldiğince destek sağladım.
0
paramolacak
(27.04.21)
Normalde yardımlar söylenmez tabii ama anonim olduğumuz ve biraz da belki başkalarını da teşvik edebiliriz diye söyleyeyim.

Her ay kendi faturalarima bakarken askida faturaya da göz gezdiriyorum mutlaka (İbb'ninki).

Onun dışında çevrede duyduğumuz kişilere birkaç ayda bir yardım yapıyoruz.

Hem kendim hem de erkek arkadaşım iş yerlerinde verilen ramazan kolisi ya da hediye kartlarını kullanmayız yıllardır; geldiği gibi başkasına gider. Oruç da tutmuyoruz biz, bunun iki yuzlulugunu yapmayalım bari diye düşünüyoruz.

Birkaç da dernek (özellikle köy okullarında okuyan çocuklar için) bağışı yapmisligim var şu süreçte. Eğitimde fırsat eşitliği için elimden geleni yapıyorum.

Yardım etmek için illa büyük butceler ayırmaya da gerek yok aslında, damlaya damlaya göl olur derler ki sahiden öyle. Hepimiz ufak yardımlarda bulunsak çok kişiye umut oluruz aslında.
0
fraise
(27.04.21)
Annem ve babam çok yaptı, normal orta halli aile, memur emeklisi ve ev hanımı eş. Arada beni de yardım ettiklerine katıyorlar, ben de ekliyorum.
0
Hallegadola
(27.04.21)
(7)

bir yabancıya türkçedeki şu konuyu anlatmak

denizzz
"amcanın aşısı var" cümlesindeki "ın" ekini nasıl anlatabiliriz türkçe öğrenmeye çalışan birine. mesela "arkadaşının paltosu" ifadesindeki "ın" ekini anlıyor iyelik anlamından dolayı ama yukarıdaki örnekte niye "ın" olduğunu anlamıyor.
"amcanın aşısı var" cümlesindeki "ın" ekini nasıl anlatabiliriz türkçe öğrenmeye çalışan birine.

mesela "arkadaşının paltosu" ifadesindeki "ın" ekini anlıyor iyelik anlamından dolayı ama yukarıdaki örnekte niye "ın" olduğunu anlamıyor.
0
denizzz
(20.04.21)
"amca ve arkadaş" ikisi de öğretilen kişinin yakını gibi mi öğreniyor?

amca'nın / amcan'ın farklı şeyler sonuçta.
uncle has the vaccine / your uncle has the vaccine.

ın eki dediğine göre öğrenen kişinin tanıdıkları ile dersi öğreniyor. ya da muhtemelen birinde "arkadaşım" olarak diğerinde ise "amca" olarak anlamaya çalışıyor
0
avatar is back
(20.04.21)
cunku turkce dusunmeyi bilmiyor : )

kalip olarak iyelik oldugunu biliyorsa, literal anlamini "amcanin asi olmasi gerekiyor", "amcanin asisi hazir" gibi metnin anlamindan cikarmasi lazim.

mizansen dusunun.

hemsire odaya girdi "amcanin asisi var" dedi ve digerlerine aldirmadan elindeki siringaya ufak siseden renksiz bir sivi cekti.

baska mizansen

eczaci receteye goz ucuyla bakti ve tezgah uzerine birakti. bilgisayardan birkac tusa basip ekrandan teyit ettikten sonra bana donup "amcanin asisi var" dedi.

ikincide amcanin asisi elimizde mevcut manasinda.
birincide amcanin asi olmasi gerekli/asi sirasi geldi manasinda.

burda "amcanin asisi", amca'ya recete edilmis. recete ona ait oldugu icin de amcanin ilaci gibi oluyor.

edit: muhtemelen yabanci arkadas amcanin asisi deyince amcanin asi firmasi sahibi oldugunu falan dusunuyordur.

ornek: pfizer'in asisi
0
idexo
(20.04.21)
Ben Turkce ogretmeniyim, ikisi de iyelik eki, ben ogrencilerime oyle gosteriyorum, arada n kaynastirma var o kadar.
0
howfaristhesky
(20.04.21)
Birebir cevirmede sorun var. amca asi oldu demek daha mantikli.

„Amcanin asisi var o yüzden iceri girebilir“
„Amca asi oldu o yüzden iceri girebilir“

Mesela almancada da „acim“ diyemezsin direkt „acligim var“ diyebilirsin ama „uykum var“ diyemezsin „uyumam lazim“ diyebilirsin.
0
c1b2k3
(20.04.21)
amcanın aşısı
arkadaşının paltosu

bu iki tamlama da aynı mantık, arada fark yok ki.

arkadaşının paltosu var
amcanın aşısı var
0
gezegen olan pluton
(20.04.21)
"I have", Türkçede (benim) x+"im var" şeklinde söyleniyor o yüzden.
Yani iyelik eki hem özneye (amca) hem nesneye (aşı) geliyor. O da yetmiyor, bir de "var" ekliyoruz, "there is" ya da "there exists" gibi, acaba kökenlerimizde göçebelik olduğu için mi iyeliği her yerden ayrı ayrı vurguluyoruz, sahip olduğumuz şeyler uçup gitmesin diye, o ayrı bir araştırma konusu.

Ayrıca bir de kaynaştırma eklerini görecek daha.
Gazete-y-i okuyorum versus Hürriyet Gazetesi-n-i okuyorum örneğinde olduğu gibi.
Ya da, Köprüden geçtim versus Boğaz Köprü-sü-n-den geçtim.

Yabancıların aklını çok karıştıran bir durum evet.
Bir gizli kamera şakası izlemiştim. Gazete okuyan bir kadın etrafındakilere işveli bakıyor, baktıkları adamlar kadının yanına gidiyor. Sonra mizansen gereği kadının kocası geliyor.
Buna bir yabancı da düşmüştü, sözüm ona koca olan aktöre, aklısıra açıklama yapıyordu, "Gazetesi istemeye gittim" diye. O örnek hiç çıkmadı sonra aklımdan.
0
cedilla
(20.04.21)
Çok kolay yahu;

" he has a/an X " .
Bunu Türkçeleştirmek istediğinde, hem 'he' hem de 'X' iyelik alacak, cümle sonuna da "var" gelecek, bu kalıbı ezberle deyin, anlar o.


Ayse has a date = Ayse'NİN randevuSU var.
Amca has a vaccine = AmcaNIN aşıSI var.
Your friend has a coat = ArkadaşınIN paltoSU var.
hatta
I have a headache = (Benim) başağrıM var.
The woman has a charm = KadınIN cazibeSİ var
The woman over there has a newspaper = Oradaki kadınIN gazeteSİ var.
0
latchet
(20.04.21)
(11)

yaşadığınız şehirden memnun musunuz?

nlgyrn
yaşadığınız şehirden memnun musunuz? nerede yaşıyorsunuz? nerede yaşamak isterdiniz(yurt içi)
yaşadığınız şehirden memnun musunuz? nerede yaşıyorsunuz? nerede yaşamak isterdiniz(yurt içi)
0
nlgyrn
(20.04.21)
Ankara'da yaşıyorum, şehirden değil ülkenin halinden gidişatından dertliyim. Yoksa şehrimi severim. Yaşamak için deniz kıyısı isterdim. Bana ait müstakil bir ev ve bir miktar bahçe. Şehir insanı yoran bir şey.
0
1bir1bir1
(20.04.21)
4 farklı şehirde yaşadım. şehrin değil, yaşanılan yerinin/bölgesinin daha önemli olduğunu gördüm. son şehirde ev yeri -iş yeri dengesi ona göre kuruldu, memnunum. bir süre Tunceli'de yaşamayı deneyimlemek isterdim.
0
latchet
(20.04.21)
Kocaeli'de yaşıyorum. Aslında memnunum ama daha iyisi olabilir diyorum. Bu şehir işleri biraz karışık. Askerliğimi Samsun'da yaptım. Orayı çok beğenmiştim. Herkes İstanbul'a, İzmir'e yerleşmenin derdinde ama ben Samsun'da da yaşayabilirim diye düşünüyorum. Ama bir yandan da oradayken Kocaeli'yi özlemiştim. İstanbul'u da severim her şeye rağmen.
0
dissendium
(20.04.21)
Hiç değilim , izmir , Karadeniz'de bir kaç şehirden biri.
0
synax
(20.04.21)
memnun degilim. istanbul, alibeykoy'de yasiyorum. kadikoy'den ev bakiyorum, orada memnun olurum diye umuyorum. biraz da ege'ye baktim ama oralarda gonlume gore ev bulmam kadikoy'den de zor gorunuyor.
0
lemmiwinks
(20.04.21)
İzmir, artık memnun değilim.
Göç nedeniyle artan trafikten, sokakta taciz eden ya da evlerin bahçelerine girip hırsızlık yapan Suriyelilerden illallah dedik.
0
pro9it9is9
(20.04.21)
İstanbul’da doğup büyümüş biri olarak bir ay önce Çanakkale’ye taşındık. Çok memnunum. İstanbul’da bedava ev verseler oturmam.
0
suicides underground
(20.04.21)
İstanbul’da yaşıyorum. Şehrin ve ülkenin belki yüzlerce problemi var ama yine de her şeye rağmen birçok konuda memnunum İstanbul’da yaşamaktan.

Evim çok merkezi bir yerde ve biraz yürüyerek sahile inebiliyorum hemen. Birkaç aydır çalışmıyorum ve mesai saatlerinde dışarı çıktığım için İstanbul’u en güzel saatlerinde yakalayabiliyorum. Çalışırken de işim evime yakındı ve sahil yoluda yürüyerek evime dönebiliyordum hava güzelse.

Pandemide pek anlamı kalmasa da ülkenin hemen hemen bütün kültür sanat etkinlikleri İstanbul’da. Akla gelebilecek her şey için çok fazla seçenek ve seçim şansımız var. Her şeye kolayca ulaşabilmek büyük bir avantaj bence.

İstanbul dışında Ege kıyılarını seviyorum sadece ama kışın oralarda yaşamak demek İstanbul’daki çok fazla şeyden mahrum kalmak demek olduğu için yine her türlü şimdiki hayatımı seçerdim sanırım.
0
ms brownstone
(20.04.21)
Hepi topu 1,5 km2 lik bi alandayım 2 yıldır. Bir kere İzmir e gittim dışında full İstanbul. Hiç memnun değilim. Full uzaktan olsam da yokolup gitsem buradan.
0
baldan kaymak
(20.04.21)
Doğma büyüme İstanbul/Kadıköy. Hala Kadıköy'de oturuyorum. Güzel bence, son 10 yılda tırtlaşmaya başladı ama başka nerede yaşayabilirim bilmiyorum. Hiç gitmedim görmedim ama Artvin'de ormanda bir kulübe yapma hayalim vardı; sit alanıymış hepsi bir halt yaptıramıyormuşuz.
0
vedatchilipeppers
(20.04.21)
Ankara’da oturuyorum, memnunum. Artvin Arhaviliyim, ama orada yaşanmaz, yaşamak isteyenlere şaşırdım, doğa güzel de için de insanlar da var,

Ben Antalya veya şöyle Datça, Gökova, Köyceğiz gibi bir yerde yaşamak isterdim. İş çıkışı denizde bulmak isterdim kendimi, hep yazlık kıyafetler giymek isterdim efil efil. Atam’ın elbet bir bildiği var başkenti Ankara yapmış ama deniz kenarı olaydı iyiydi ya. Devlet daireleri de orada olurdu negzel.
0
Hallegadola
(21.04.21)
(8)

İngilizcede şu kullanım doğru mu?

Unde bach canim
I can don’t use what is tested on themBurada can’t ile can don’t arasındaki kullanm farkını anlayamadım. Kullanım yanlış mı? Doğruysa can zaten geniş zaman ifadesi değil mi de ayrıca do yardımcı fiili kullanılmış?
I can don’t use what is tested on them

Burada can’t ile can don’t arasındaki kullanm farkını anlayamadım. Kullanım yanlış mı? Doğruysa can zaten geniş zaman ifadesi değil mi de ayrıca do yardımcı fiili kullanılmış?
0
Unde bach canim
(20.04.21)
can ve do (yardımcı fiil olan) bir arada kullanılmaz.

ya can't ya da don't diyebilirsin.

bu arada "what is tested on them"da da sorun var. tam olarak ne demek istiyorsun?
0
sir gawain
(20.04.21)
Sanırım "I'm able not to use what is tested on them", "I'm capable of avoiding to use what is tested on them" gibi bir anlam verilmek istenmiş ama kullanım yanlış gibi duruyor. yanlış olmasa bile alışılmadık ya da "olmasa daha iyi olurdu" kıvamında duruyor.
0
akhenaten
(20.04.21)
yanlis; can ve do beraber kullanilmaz.
0
bay b
(20.04.21)
Olmasa daha iyi olurdu da değil, hiç olmaz. Ne demeye çalışıyorsunuz tam olarak?
0
kobuzchu kiz
(20.04.21)
@kobuzchu
Ben demiyorum, grupta yazdılar. Garip geldi zaten ikisi de geniş zaman yardımcı fiili.

@akhenaten
Evet öyle dedi sonrasında.
0
🌸Unde bach canim
(20.04.21)
Şöyle söyledi sonrasında “ I can not to use products which are tested on animals”
0
🌸Unde bach canim
(20.04.21)
I can TRY not to use products which are tested on animals. (bir fiil olmalı)

I can not use products which are tested on animals. ('to' fazla)

Bu arada 'which are' yerine 'that are' daha makul
0
latchet
(20.04.21)
başka bir fiilin yardımına ihtiyacınız var.

-I can avoid using...
-I can deny using...
-I can try not using...
-I can manage not using...

Gibi.

Evet do da bir fiil. Onu niye kullanamıyoruz can'den sonra diyebilirsiniz. Ama do aynı zamanda bir yardımcı fiil. Diyeceksiniz ki "I can do it" diyebiliyoruz ama...

işte use'dan önce yardımcı fiil olan do'yu (can'den dolayı) kullanamıyoruz. fiil olan do'yu ise kullanmamız anlamsız oluyor. oraya uymuyor.
0
dilemma of subscribtionability
(21.04.21)
(10)

şirketteki "evden çalışma mesaisi" çılgınlığından çıldırmak üzereyim :(

la lykia
nispeten kurumsal denebilecek bir şirkette çalışıyorum ve memnunum aslında. bu zamana kadar birkaç olay dışında ayrılmayı düşündürecek kadar çok ciddi bir sıkıntım olmadı. aslında bu zamana kadar nispeten daha insanca bir çalışma ortamı vardı ama son 6 ayda şirket her geçen gün saçmalamaya başladı.
nispeten kurumsal denebilecek bir şirkette çalışıyorum ve memnunum aslında. bu zamana kadar birkaç olay dışında ayrılmayı düşündürecek kadar çok ciddi bir sıkıntım olmadı.

aslında bu zamana kadar nispeten daha insanca bir çalışma ortamı vardı ama son 6 ayda şirket her geçen gün saçmalamaya başladı. "madem evdeler, 7/24 çalışsınlar, evden de asla çıkmasınlar" salgını bizim şirkete de sirayet etti.

bişini en düzgün şekilde yapmaya gayret eden, yeri geldi mi mesai de yapan, hafta sonları da çalışan biriyim. işimi seviyorum, ortamdan memnunum düşüncesi ile kariyer de hedeflediğim için çok çalışmaktan hiç şikayet etmedim ama ben bile artık isyan noktasına geldim.

son birkaç aydır özellikle yöneticilere bir haller oldu. herkes 7/24 çalışıyor vaziyette, kimse de şikayet etmiyor. hadi özel hayatı geçtim, kimsenin evinde işi gücü yok mu anlamıyorum. görüntülü görüşmeler ancak 7'de bitiyor, akşamları sabaha yetişecek işler isteniyor. bu insanlar ne zaman yemek yapıyor, evdeki diğer işlerini hallediyor?

öğle yemeği zaten kalmadı. gün içinde 15 dakika tuvalete gidince telefonu açmadığımız süre bile dikkat çekip espri ile karışık laf konusu oluyor.

08:00 - 18:00 çalışıyoruz. şu anda evden çalışanların mesai saatleri içinde evinden çıkması izne tabii. ofisteyken olan 1 saatlik öğle arası da yalan oldu. ofisten çalışanlar zaten servis ile gidip geliyor, ofis şehir merkezine uzak. yani kimsenin markete, eczaneye vs gitmesine imkan yok.

geceleri, haftasonları mail trafiğini anlatmıyorum bile zaten.

benim anlamadığım bizim şirket örneğin böyle bir şirket pek değildi. tamam yoğunuz ama 7/24 çalışacak kadar değiliz. bazı insanlara ya kendinize gelin pandeminin ortasındayız, neden tek derdiniz 5 günlük işi 5 saatte bitirmekmiş gibi davranıyorsunuz diye sorasım geliyor.

herkesin ekonomik kaygıları var, geçim sıkıntısı, işi kaybetme korkusu var, onu da çok iyi anlıyorum çünkü benim de var. ailemin işleri çok bozuldu, 1 senedir neredeyse aileme ben baktım. işimi kaybetmemek benim için de çok önemli ama bu kadarı da insanlıktan çıkmak değil mi?

derdim de keyif değil hiçbir şekilde. tek derdim evde aileme karşı yemektir, temizliktir, doğru düzgün yardımcı olamamak. insanlara soruyorum, bekarlar dışarıdan söylüyor, çocuklu ailelerde anneanne, babaanne varsa, yakındalarsa, haftada 1-2 onlardan destek alınıyor. yakında değillerse çocuklu anneler de bu şekilde çıldırmış durumda zaten. çocuk yoksa öğünler geçiştiriliyor...

çok uzun oldu ama sözün özü salgında özellikle evden çalışanlar için, mesai saatleri haricinde yapmamız gereken işlerin olduğu gerçeğine bozulan yöneticilere artık dayanamıyorum.

benzer hisleri, durumları yaşayan var mı, nasıl başa çıkıyorsunuz, idare ediyorsunuz?
sizin şirkette bu durumlar nasıl gidiyor?
0
la lykia
(20.04.21)
"...yeri geldi mi mesai de yapan, hafta sonları da çalışan biriyim."

üzgünüm, kendin alıştırmışsın. Patron-müdür tayfası olaya senin baktığın gibi bakmıyor.

"benim anlamadığım bizim şirket örneğin böyle bir şirket pek değildi."

Çalıştığın yere etten kemikten bir insan muamelesi yapmamanı öneririm. Hayır öyleydi, sen yeni anlıyorsun. Yapman gerektiği kadarını yapıp hakkını talep et, bu kadar.
0
temasettin
(20.04.21)
ilginç bir şekilde uzaktan çalışmaya geçildiğinden beri kafam hiç olmadığı kadar rahat. şirkete giderken sürekli mesai yapmam gerekiyordu, yöneticiler de dediğiniz gibi işkolik. ekibin zaten eve gitme huyu yok, ortalama çıkış saati 8 civarıydı.

uzaktan çalışmayla beraber zamanı yönetebilir hale geldim. işe odaklanacağım zaman mesajlaşmayı kapatıyorum, 30-40 dk açmadığım oluyor. yeni mesaj geldiyse cevap vermek için ara ara açıp sonra yine kapatıyorum.

9-10 saatlik mesaim 4-5 saat net çalışmaya düştü. hafta sonu yazılanlara yine çok acil değilse hafta içi cevap veriyorum. öğle araları yazılanlara cevap vermiyorum mesela, 1 saat boyunca. o saatlerde kahvaltıyı hazırlıyorum genelde.

siz de bu yaklaşımı deneyebilirsiniz. kendi saatlerinizi kabul ettirin. şirket alev almadıysa sizden kaynaklı bir durumdan dolayı, cevap vermeyin. mobil bildirim varsa kapatın, ara ara kendiniz bakın mesela. işleri aksatmadığınız sürece sorun olacağını düşünmüyorum.
0
nehara
(20.04.21)
Aynııı durumdayız hele yöneticiler hiç çıkmıyor bir de skype olduğu için sürekli online olma durumu söz konusu, o yöneticilerin hepsinin evinde yardımcısı var o yüzden yok yemekmiş felan anlaması çok zor ama ben bazen diyorum yemek yapıcam temizlik yapıcam geç açarım açamıcam diye belli ediyorum yoksa canımızı alıcaklar
0
esinikaybetmiscorap.
(20.04.21)
yani tabii ki kabili kıyas değil ama ben öğretmenim ve haftalık 20 saat derse girerken şu an zorla etüt metüt diye öğrencilere resmen bedava özel ders verme ayağına tamı tamına 30 saat derse giriyorum.

kaldırabilecek noktayı çoktan geçtim. günde 6 saat non stop konuşup, ilkokul öğrencilerini kameranı aç, mikrofonunu kapat demek kadar yorucu bir şey yok. artık cidden okuldan sonra konuşasım hatta nefes alasım gelmiyor. cumartesi pazarları, nasılsa evde olduğumuz için sürekli toplantı geliyor. en son cuma günü bilgisayarı akşam 8'de kapattım ertesi gün sabah 9'da sınav gözetmeniydim.

delirmemek elde değil cidden.
0
wild honey suckle
(20.04.21)
Sizi çok iyi anlıyorum. Eşim böyle çalışıyor. Şimdi bir de ramazanda ne de olsa sahura kalkıyorlar diye sahur mesaisi çıktı. Yöneticiler sürekli online bu adamlar ne yiyor ne içiyor çoluk çocukları ne yapıyor merak ediyorum.
Marketler 6da kapanıyor mesela. Ben evden çıkamıyorum, eşimin de mesaisi bitmediği için alışveriş yapamıyoruz. Saçma sapan bir hal aldı. Gece 1de aramayı gayet normal görüyorlar mesela. Uyuyorken biri arayıp bir şey soruyor falan. Daha ne kadar dayanıcaz bilmiyorum iyice abarttılar. Sektör yazılım.
0
suicides underground
(20.04.21)
**kimse şikayet etmiyor**
**mesai yaparım, haftasonu da çalışırım**
**geçim sıkıntısı, iş kaybetme korkusu**

işte bu üçünü birleştirince böyle bir sıkıntı yaşanması çok doğal. "benim bir özel hayatım, bakmam gereken bir ailem var, kusura bakmayın bu iş burada yetişmez" deyip ara ara net bir çizgi çekmediğin sürece bunu yaşamaya devam edeceksin. iş hiç bir zaman bitmez, biten bir şey değil, sadece akşam değil gece de çalışsan iş zaten bitmeyecek. çizgi çizmek zorundasınız, espriyle karışık falan değil net bir çizgi.
0
roket adam
(20.04.21)
Maalesef bizde de benzer bir durum var. Bir de uluslararası bir şirket olduğumuz için saat farkı konusu ekleniyor. Normalde 08:00-18:00 gibi olan mesai 19,20 lere kadar sarkıyor. Toplantı yapmaktan iş yapamaz hale geldiğimi görüyorum. Pandemi öncesi de organize biriydim ama pandemi benim organize ettiğim pek çok şeyi altüst etti. Normalde haftada bir gelen temizlikçiyi bir süre (korkudan) çağıramayınca kadıncağız haliyle başkasını buldu (benim hatam). Şimdi bana ancak iki haftada bir geliyor. O geldiği günler ofiste çalışıyorum, çocukları dedenin yanına gönderiyorum. Akşam yemeği çocukların ve benim öğle yemeğimiz oluyor. Ama akşama sarkan toplantı varsa fena, akşamın 9'unda ben salondaki masada toplantı yaparken eşim-çocuklarım masanın öbür ucunda yemek yiyorlar. Rezalet.
Bu arada şirkette sürü sepet "midfullness, resilience" eğitimleri veriliyor. "Kendinizi depresif hissetmeniz normal. Biraz yavaşlayın vs" deyip akabinde gerçek hayat koşullarıyla başbaşa kalıyoruz.
Ben haftamı planlarken araya yemek, kendi kendime çalışmak gibi toplantılar koymaya başladım. Bu arada arayan olursa da reddedip sonra geri arıyorum. Ama globalin akşam toplantılarına maalesef bir çözüm bulamadım.
0
SiyamkedisiZorro
(20.04.21)
işlerin bu noktaya gelmesine biraz da sen izin vermişsin. tepkini göstermeliydin. ben de mesai yaparım, içimden geliyorsa veya o işin yetişmesi benim sorumluluğumdaysa sabaha kadar da bilgisayar başında oturduğum olur. ama bunu ben öyle istediğim için yaparım ve kimse de bana neden mesai saatleri dışında çalışmıyorsun/maile cevap vermiyorsun gibi şeyler soramaz.

ama bizim şirkette de bazıları tam olarak senin temponda 7/24 online çalışıp/çalıştırılıp sonra gelip ağlıyorlar.

ben iki seçenek görüyorum, ya sizler de içten içe işkoliksiniz. 7/24 çalışmaktan gerçekten hoşlanıyorsunuz. ya da sesinizi çıkartıp hakkınız savunmuyorsunuz.

mesai saatleri dışında ve hele ki haftasonları çalışmayacaksın. içinden geliyorsa mesai saatleri dışında da çalışsan bile, mail atmayacaksın. online olmayacaksın. kimseye mesai saatleri dışında çalıştığını çaktırmayacaksın. mesai saatleri dışında telefonları açmayacaksın. öğle aralarında ulaşılabilir olmayacaksın, aradık ulaşamadık derlerse de "öğle arasında alışveriş yapayım dedim/yemek yapıyordum/biraz hava almaya çıkmıştım" vs gibi, hatta "öğle arasına çıkmıştım" kadar bile basit cevaplar verip işe geri döneceksin.

demek istediğim, madem onlar mesai saatleri dışında çalışmanızı sizlerin kafasında bu derece normalleştirdiler, sen de mesai saatleri dışında çalışmamayı normalleştireceksin. zira, olması gereken ve normal olan da asıl bu. şu an öyle bir alıştırmışlar ki sizi, bunu göremiyorsun.

bu yüzden seni işten çıkaracaklarını mı düşünüyorsun? anladığım kadarıyla beyaz yaka kalifiye bir elemansın. işi bilen yetişmiş elemanı çıkarmak o kadar kolay değil. şirkete bir sürü masraf.

"derdim de keyif değil hiçbir şekilde. tek derdim evde aileme karşı yemektir, temizliktir, doğru düzgün yardımcı olamamak."
bunu asla ofiste kimseye bu şekilde aktarma. senin hiçbir sorumluluğun olmasa da, tek derdin mesai saatleri dışında yatıp çizgifilm izlemek olsa da bu da senin hakkın ve konuyu saptırmadan mesai saatleri dışında çalışmak zorunda olmamandan yürü. hem kendine keyif için zamanlar yaratmaz ve böylesine kaygıyla çalışırsan çok yakın zamanda ruh sağlığından olursun. kendi kendine şunu sor, şirketin senin bozulan psikolojini düzeltmek için psikolog masraflarını ödeyecek mi? hadi diyelim ödedi, psikolog seni sağlığına kavuşturabilecek mi?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(20.04.21)
işler yavaşladı ve karlılık çok düştü. yönetim kurulu ciddi şekilde küçülmeye karar vermek istedi. küçülmemize gerek yok diyebilmek için daha çok çalışıyoruz.

yepyeni mecralara açılmaya çalışıyoruz çünkü işbirliği yaptığımız bazı kurumlar dayanamadı, bazı alanlardan da umudumuz kalmadı. Bu nedenle de daha çok çalışıyoruz.

Tek bir kişi bile maaşını ikramiyesini eksik almadı, tek bir kişi ücretsiz izne çıkarılmadı. Yıl sonu, yöneticiler hem zamdan hem ikramiyelerinden feragat ettiler, yönetim kurulu ne huzur hakkı ne kar payı ne ikramiye aldı, buna karşılık şirket herkes uzaktan çalışabilsin diye teknoloji yatırımına gitti.Yani herkes bir şekilde taşın altına elini koydu. Direnebilmeye devam etmek için daha çok çalışıyoruz.

Hafta içi saatler herkes için hayli uzadı. Hafta sonu ise sadece yöneticiler çalışıyor.
0
latchet
(20.04.21)
Beyaz yakalılılar sendikalaşmayı hep es geçti çünkü kendini "işçi"den saymadı.

Şimdi acısı çıkıyor. Benim çalıştığım sektörde sendikalı "işçi" saati doldu mu şalteri kapatıp gidiyor. O havalı beyaz yakalılar yani biz uyumadığımız her saat çalışıyoruz.
0
anten
(20.04.21)
(11)

Covid-19 Hastalık Süreci

atom karincanin torunu
Merhaba,Geçen hafta bugün Anne ve Babamın testleri pozitif çıktı, perşembe günü babamın artan öksürük ve istifraları sebebiyle hastanede odaya aldılar.Maalesef ikisi de daha iyiye gidiyormuş gibi gelmiyor, annem hala kendi kendine nefes alabiliyor hafif iyi gibi ama babamı bugün annemin tanımıyla ba
Merhaba,

Geçen hafta bugün Anne ve Babamın testleri pozitif çıktı, perşembe günü babamın artan öksürük ve istifraları sebebiyle hastanede odaya aldılar.

Maalesef ikisi de daha iyiye gidiyormuş gibi gelmiyor, annem hala kendi kendine nefes alabiliyor hafif iyi gibi ama babamı bugün annemin tanımıyla basınçlı hava veren bir makineye bağlamışlar, kandaki oksijen azmış.

Yani testten önceki günleri de düşünürsek 10 günden fazla süredir pozitif olup bu halde olmaları çok korkutuyor, zannediyorum babam için bir sonraki adım yoğun bakım olacak. Uzakta olduğum için daha gitmedim yarın gideceğim ama görme şansım da yok biliyorum, bu noktada ne kadar umutlu olmalıyım?
0
atom karincanin torunu
(30.03.21)
öncelikle geçmiş olsun.

bu pislik ortaya çıkalı, 1 senenin üzerinde zaman oldu ve doktorlar artık ne yapmaları gerektiğini daha iyi biliyorlar. hangi tedaviler daha iyi sonuç veriyor, daha iyi biliniyor. bu sebeple umudunuzu kaybedecek bir şey yok. kısa sürede iyileşeceklerdir. hastalık herkeste aynı seyretmiyor.

allah annenize babanıza uzun ömür versin.
0
co2s2
(30.03.21)
Kuzenimin kayınpederi 65 yaşında. Pandeminin başında korona oldu hastaneye yatırıp entübe ettiler. 17 gün entübe kaldı. Şimdi iyileşti, çok iyi. İyileşeceğine inanın, umudunuzu kaybetmeyin lütfen. İnşallah iyileşecek sizin de anneniz ve babanız.
0
matilda
(30.03.21)
İyileşeceklerine inanın. Daha uzun süreler entübe kalıp iyileşen bir sürü insan var. Bunlardan biri benim kuzenim mesela. Umudu kesiyorduk açıkçası ama şu an çok şükür sapasağlam. Moralinizi yüksek tutmaya çalışın tabi söylemesi kolay biliyorum ama lütfen iyileşeceklerine inanın. İkisi için de dua edeceğim.
0
suicides underground
(30.03.21)
Entübe olması da problem olmayabilir. Önemli olan moral. Anneniz görebiliyorsa onun iyiye gittiğine yönelik cümleler kursunlar. Olumlu düşünün. Geçmiş oslun.
0
denizmaniaherif
(30.03.21)
babam da kandaki oksijen düştüğü için hastanede tedavi gördü, iki gece kaldı.

annem ondan önce olmuştu ve kolay atlattı. babamınki çok uzun sürdü yanlış hatırlamıyorsam 7. gün hala en ufak bir iyileşme belirtisi göstermediği için hastaneye götürmek istedik. (testten sonra 7. gün, annem ondan 3 gün önce belirti göstermeye başlamıştı)


öncesinde oksimetre ile ölçüm yapmıştık, çıkan değer kötüydü. nefesi de kötüydü. gittiğimizde birkaç doktor ciğerleri çok kötü dedi. (laaapss diye de insanın suratına söylüyorlar böyle şeyleri) ama çok şükür iyileşti, inşallah sizin babanız da hızlıca iyileşir. umudunuzu kaybetmeyin.
0
ofelia
(30.03.21)
Cevaplarınız için teşekkür ederim maalesef yapım umutsuzluğa yatkın ve saatlerdir ruh gibiyim. Umuyorum sapa sağlam iyileşecekler.
0
🌸atom karincanin torunu
(30.03.21)
78 yasindaki anneannem, 68 yasindaki tanidigim, 80 yasinda cok sevdigim bir hocam atlattilar bu illeti. Bu saydiklarimin hepsinde kronik rahatsizliklar da vardi tabii ki... Kotu dusunmeyin, artik doktorlar da ne yapacaklarini cok iyi biliyorlar virusu iyi taniyorlar ve ileri yastaki hastalarda ilk zamanlara gore cok cok daha basarililar. Sizin babaniz ve anneniz de atlatacaktir. Kendinizi hirpalamayin, iyi dusunun! :)
0
invictae
(30.03.21)
umudunuzu kaybetmeyin. en en kotu yogun bakim olsa bile oradan cikan da cok kisi var. hem belki bu makina ile ona bile gerek kalmaz. cok gecmis olsun
0
oscar
(31.03.21)
Merhaba, buraya yazmaya elim varmadı ama bir kaç arkadaş mesajla sormuş, geçtiğimiz cuma maalesef babamı kaybettik. Merak edenler için babam 62 yaşındaydı.
0
🌸atom karincanin torunu
(07.04.21)
Mekanı cennet olsun babanızın. Yattığı yer incitmesin. Çok üzüldüm, başınız sağolsun.
0
latchet
(07.04.21)
Başınız sağolsun ben de 5 ay önce coronadan babamı kaybettim. kabus gibi günler.. bitmedi. bitmiyor.
0
denizmaniaherif
(08.04.21)
(3)

istanbul simit sipariş

freebird5406_2
Bir arkadaşıma simit göndermek istiyorum, getir ve bana bi uygulamalarında bulunuyor mu, o uygulamalardan başkasına gönderim yapabiliyor muyuz ? Ya da bunlardan başka uygulama, yöntem var mı ?Adres: maltepe, 50. Yıl korusu civarı
Bir arkadaşıma simit göndermek istiyorum, getir ve bana bi uygulamalarında bulunuyor mu, o uygulamalardan başkasına gönderim yapabiliyor muyuz ? Ya da bunlardan başka uygulama, yöntem var mı ?

Adres: maltepe, 50. Yıl korusu civarı
0
freebird5406_2
(07.02.21)
getir'de var.
aslı börek simidi.
bölgelere göre değişir mi bilmiyorum.
0
latchet
(07.02.21)
yemeksepeti'nde arkadaşınızın adresine yakın simit sarayı şubesi olabilir. yemek sepeti'ndeki simitçilerin simitleri daha iyi oluyor getir ve banabi'ye göre.
0
uuth
(07.02.21)
Getir in dondurulmuş simitleri güzel oluyor fırında. Normal yerine onu tercih ederim. Aslında biraz yakınlarında simit fırını var ama servis yapmıyorlardı en son
0
kisa
(07.02.21)
(8)

Elde Kahverengi Lekeler

rahip janick
Sebebi ne olabilir? Arada kaşınıyor bu arada. fotoğraf 1: https://hizliresim.com/3qBV8Afotoğraf 2: https://hizliresim.com/xPhzfX
Sebebi ne olabilir? Arada kaşınıyor bu arada.

fotoğraf 1: hizliresim.com

fotoğraf 2: hizliresim.com
0
rahip janick
(17.10.20)
genelde yaşlı insanlarda oluyor kahverengi lekeler. ama onun dışında şu son zamanlarda kullandığımız dezenfektanlar neden olabilir. stres, yediğin, içtiğin bir şey karaciğere etki etmiş olabilir. bir de son zamanlarda taze ceviz soyduysan o da elde kahverengi bir leke bırakır.
0
silver apple
(17.10.20)
@silver apple, taze ceviz soymadım hiç, dezenfektanlar ve ya stres olabilir o zaman, teşekkür ederim. :/
0
🌸rahip janick
(17.10.20)
bence mantar. tinea nigra diye aratın isterseniz.

www.ncbi.nlm.nih.gov

ars.els-cdn.com
0
latchet
(17.10.20)
@latchet, haklı olabilirsin, haftaya doktora gideceğim, onun görüşünü de yazacağım buraya.
0
🌸rahip janick
(17.10.20)
@playing star again, çok bilimsel bir yaklaşım...... aynı şeyi babaannem de söylemişti..........
0
🌸rahip janick
(17.10.20)
Kaşınıyorsa mantar+1 diyorum.
0
mobydick
(17.10.20)
Mantar gibi görünüyor. Geçmiş olsun
0
eylul
(18.10.20)
bu sabah doktora gittim, egzama dedi. açıkçası şaşırdım ve üzüldüm.
0
🌸rahip janick
(21.10.20)
(15)

Etinizi nereden alıyorsunuz?

kislar gecmez beresiz
Merhabalar. Beyaz et konusunda pek alternatif yok da kırmızı eti nereden aldığınızı merak ediyorum. Marketler, kasaplar, online satıcılar, et ve süt kurumu gibi seçenekler var. Ancak her yere de güven olmuyor. Lezzet, tazelik, güvenirlik konularını göz önünde bulundurursak nereyi tercih edebiliriz?
Merhabalar. Beyaz et konusunda pek alternatif yok da kırmızı eti nereden aldığınızı merak ediyorum. Marketler, kasaplar, online satıcılar, et ve süt kurumu gibi seçenekler var. Ancak her yere de güven olmuyor. Lezzet, tazelik, güvenirlik konularını göz önünde bulundurursak nereyi tercih edebiliriz?
0
kislar gecmez beresiz
(18.07.20)
carrefour güzeldir.
0
sutlu nescafe
(18.07.20)
Kırmızı et diye bir şey vardı değil mi :D

Arada alabildiğimde macrocenter'ı tercih ediyordum ben, pahalı oluyor ama bence kaliteli, daha ucuza daha kalitelisi de alınabilir bir yerlerden tabi bulabilirseniz. Migros bonfilet ürünlerini satmaya başladı, istegelsin'de de vardı, hamburger köftesi baya iyi bence.
Etiniyisi'ne de bakabilirsiniz bence istanbuldaysanız.
0
atom karincanin torunu
(18.07.20)
Bizim mahallenin kasabından ve tavukçusundan alıyorum. Karı-koca ikisi zaten.
0
pati
(18.07.20)
Marketin içindeki kasaptan alıyorum ben.
0
ruhen hastayim ben
(18.07.20)
duvee.com diye bir şey keşfettim. henğz tecrübe etmedim ama aracısız ticaret yaptıklarını, kendi ürünlerini sattıklarını söylüyorlar. ve fiyatlara şöyle bir baktığımda migrostan pahalı olmadığını gördüm. bakılabilir bence...
0
jeanluc
(18.07.20)
coşkun sucuk firmasının fabrika satış mağazası var bazen oradan alıyorum bazen de aile dostu yılların kasabından. Aile kasabının eti daha iyi tabi.
0
catch the arrow
(18.07.20)
metro
organik sertifikalı tavuk eti
0
aslindasorunumpsikolojik
(18.07.20)
@Jeanluc -- duvenin restoran kısmı da çok başarılı. Mehmet Aslantuğ girişimi bu arada düve, bilginiz olsun.
0
oligomer
(18.07.20)
Et ve süt kurumundan alıyorum, denetlenmesi daha düzgündür diye düşündüğümden.
0
antihero
(19.07.20)
Babası veteriner olan bir arkadaşım, ziraat mühendisi olan başka bir arkadaşım ve hayvan yemleri ile ilgili bir şirkette çalışan bir arkadaşım ayrı ayrı migros'un etlerinin iyi ve güvenilir olduğunu söyledikleri için genelde ordan alıyorum.

Kasaplara vs pek güvenemiyorum açıkçası.
0
fraise
(19.07.20)
migros
0
ateistanbul
(19.07.20)
nebyan. kalitedir ama biraz pahalıdır.
0
kakam gelmis olamaz mi
(19.07.20)
Kasap. Markette satılan bir eti yiyemem.
0
wynter
(19.07.20)
marketin kasap reyonundan. peyniri de oradan alıyorum.
etler afyon'da bir çiftlikten geliyormuş. bir kaç senedir alışveriş yaptığımdan itimat ve tanışıklık oldu, her yerden almaya güvenmiyorum ancak burası güvenilir geliyor.

evime yakın olsaydı carrefour ya da migros'tan da alırdım.
0
biseysorcaktim
(19.07.20)
ben de duvee.com.tr demeye geldim.
öncesinde tazedirekt idi.
duvee açık ara muhteşem.
0
latchet
(19.07.20)
(6)

Haftasonu sabah erken kalkmak

kuehles blondes
Haftaici zaten erken kalkiyoruz cogumuz is sebepli, o yuzden baslikta haftasonu dedim. Mesela bugun 5.30da kalktim, gecen haftalarda 6 civari kalkiyorum vs ama yapacak bir sey bulamayip geri uyumaya calisiyorum hep. Bu kadar erken kalkinca ne yapilir ki? Gun fazla uzun gelmiyor mu sonra? Yani aslind
Haftaici zaten erken kalkiyoruz cogumuz is sebepli, o yuzden baslikta haftasonu dedim.

Mesela bugun 5.30da kalktim, gecen haftalarda 6 civari kalkiyorum vs ama yapacak bir sey bulamayip geri uyumaya calisiyorum hep.

Bu kadar erken kalkinca ne yapilir ki? Gun fazla uzun gelmiyor mu sonra?
Yani aslinda evi toplamam ve isle ilgili bir sey yetistirmem lazim ama sabahin korunde bunlari yapasim gelmiyor.
IF yapiyorum, saat 10dan once yemiyorum, yani kahvalti yapmak da olmaz. Spor yapabilirim ama useniyorum.

Siz ne yapiyorsunuz?
0
kuehles blondes
(12.07.20)
Telefonla cıkcıkcık geziyorum böyle işte :)
0
coca cola
(12.07.20)
Ben de martıların ötmek yerine anırmayı tercih etmesi sebebiyle 5-6 arasında uyanıyorum. 6’dan önce yataktan çıkmamaya çalışıyorum. Psikolojik sınır sanırım benim için. Sonrasında ise ses çıkarmayacak ev işlerimi yapıyorum. Camı pencereyi açıyorum sonuna kadar, sabah esintisi ve ışığı eve gelsin diye. Ütü yapıyorum mesela, arkaya hafif bir müzik açıp. Mutfağı toparlıyorum. Bunları yaparken saat 8 oluyor, gidip süt alıyorum. Sütü kaynatıyorum. Bu esnada genelde bir film açıyorum. Film akabinde kahvaltı yapıyorum bu esnada süt soğumuş oluyor, yoğurt mayalıyorum. Yoğurt mayalanırken (yaklaşık 4 saat) evi temizliyorum. Ev temizliği bittiğinde de yemek yapıyorum. Bu düzen pazar günü olduysa en az 3 günlük yemek yapıyorum hafta içi de yemek için. Böyle olunca zaten gün bitmiş oluyor.

Bu hafta özelinde yoğurt yok. Öğlenden itibaren başka planlarım var çünkü. Sabah kalkınca okumam gereken şeyleri okudum. Şimdi kahvaltı yapacağım, ardından temizlik. Ve yetişirse iş için yapmam gereken şeyler var onları sıkıştıracağım araya evden çıkmadan.
Gün fazla uzun oluyor haklısın ama olması da lazım. Hafta içi her gün akşama kadar çalışınca evin tüm işi haftasonuna kalıyor. 1’de falan uyansam hiçbir işim yetişmez :(
0
irene
(12.07.20)
youtube'dan ders, podcast tarzi birkac seyi takip ediyorum bu aralar bos zamanimda (bazilari ogretici bazilari tamamen geyik) coursera'da bir ders takip ediyordum daha once. internette baska turlu de zaman oldurmek kolay. Evi toplamak her 3-4 gune bir en az 3-4 saat alan bir aktivite ustune. genelde 2 gune bir market alisverisi yapiyorum. Diger yaptigim seyler: is basvurulari, internette ev ilanlarina bakmak.

cok organize ve verimli olmadigim icin gun katiyen uzun gelmiyor. Ortalama bir haftada yapmak istediklerimin %60'ini falan yapiyorum.
0
hot potato
(12.07.20)
Ben kısa bir süre önce - evlere tıkıldığımız ve hayatın pat diye durduğu dönemin başlarında- çok kendimle kaldım ve bir liste yaptım. Şaka yollu başlayan liste, koca bir excel tablosuna dönüştü.
Basitçe, hayatımın geri kalanında kendim için sevdiklerim için neler yapmak istediğimi ya da nerede olmak istediğimi, ya da neleri bilmeden öğrenmeden ölmek istemediğimi ya da şu bu...içerikli, kendi içinde 2 ve 5 yıllık dönemleri olan bir paper çıktı ortaya.

Liste ise, bu amaçlar için şu anda ve burada adım adım neler yapmam gerektiğini içeriyor, 7 aylık dönemler halinde. Planlamam bir 15-20 gün aldı, işte sapmalar, alternatif yollar vs.. hesapları.

Hayretle, hayatın çok kısa olduğunu gördüm.İsteklerim ya da beklentilerim için eh bir gün kıçımı kaldırırım tabii ama önce şuna bir bakayım (insert oyalanma-zamanı boşa harcama araçları here)diyerek harcadığım zamanın çok olduğunu, geri alamayacağımı, kalan zamanın çok efektif kullanılması gerektiğini vs.. gördüm. (ölüm, hastalık ayrı tabii).
7 günü içeren gündelik akış oluşturdum. Nasıl korkmuşsam artık harcanmış zamana, iki aydır, kendimin bile şaşırdığı bir disiplinle uyguluyorum. Pazarlar da bu akışa dahil. Pazar günleri bir kaç saat ev temizliği-kişisel bakım dışında, şimdilik, işimle ilgili çalışma zamanı, bir takım dersler kurslar vs.. var.
0
latchet
(12.07.20)
sabah erken kalkmaya alışırsanız, ki alışmışsınız aslında ama erken kalkmaya alışmayı severseniz, vazgeçilemez bir şey oluyor o.
benim bazen işlerden dolayı uyku düzenim kayınca ve erken kalkamayınca kendimi kötü hissediyorum mesela.

o yüzden youtube'dan tv'de ya da online olarak takip etmekten hoşlandığım ve kaçırdığım programların, söyleşilerin vb. tekrarlarını ya da sabah haberlerini falan dinlerken mutfakta iş yapıyorum genelde.
genel olarak evde de iş yapıyorum, makineye çamaşır atmak falan gibi.
ama mutfaktaysam, saat 10'a 11'e kadar kaç günlük zeytinyağlı meytinyağlı, bir sürü yemek bitmiş oluyor.
sonradan işimi kolaylaştıracak şeyleri de hallediyorum.
işte salata malzemelerini yıkayıp saklama kaplarına ayırmak falan gibi.
sonra 3-4 gün sadece beşer dakika mutfak işim oluyor.

bunun dışında yatakta dizi ya da film falan izlenebilir.

normalde hava aydınlıkken bir şey izleyemeyen ben, son yıllarda sabahın çok erken saatlerinde yatakta ya da normal ekran önünde ya da laptop'ta (duruma göre) bir şeyler izlemekten hoşlanmaya başladım.

çiçekleriniz falan varsa, toprağıydı, gübresiydi, suyuydu, vitaminiydi, kuru yaprağını toplayayım, "acaba yerini mi sevmedi? şuradan alayım şuraya koyayım" falan derken de zaman geçiyor, o saatler için iyi bir aktivite oluyor.

spor yapmaya üşenseniz de kulaklığı takıp uzun uzun yürüyebilir, sahilde falan oturup müzik dinleyebilirsiniz belki.

bazen böyle saç maskesi, yüz maskesi falan gibi şeyler yapıp sonra uzun bir duş almak ya da diğer kişisel bakım konularına yönelmek de iyi oluyor.
gün içinde kargo geliyor, market sipariş getiriyor ya da ben giriyorum çıkıyorum falan derken fırsat bulamıyorum bazen.
akşamları da tembellik ediyorum, yorgun oluyorum, o yüzden böyle şeyler için de sabah saatleri daha verimli oluyor benim için.

ya da mesela merakınız olan bir konuyu okulunu okur gibi derinlemesine öğrenmek isterseniz, onun için de en verimli zaman.
ders izleyerek, dinleyerek ya da gereken şeyleri okuyarak falan 2-3 saati çok rahat geçirir, sonra güne kaldığı yerden devam edersiniz.
ben bu sayede hep merakım olan ama yüzeysel olarak bilgi sahibi olduğum birkaç konuyu iyi öğrendim mesela.
0
blatta hiberna
(12.07.20)
gerekenden erken kalkmak bence motivasyon işi. 05:30'da kalktığınızda yapacak bir şey bulamıyor ya da uyanık olmak istemiyorsanız o kadar erken kalkmaktansa genel bir düzen oturtmayı (örneğin her gün 7'de uyanmak gibi) deneyebilirsiniz. uyku düzene girince hem güne başlamak hem de günün geri kalanında enerji seviyesini yüksek tutmak daha kolay oluyor.

ben mesela sabahın köründe dikkatimi dağıtacak hiçbir şey yokken çalışmayı daha çok seviyorum, o yüzden bana sorarsanız 06-12 arası çalışmak veya günlük işleri halletmek, günün geri kalanında da fazla baş ağrısı yaşamadan devam etmek daha cazip geliyor ama eğer işim yoksa, uyandığımda bir şey yapma isteğim yoksa o saatte kalkmayı gereksiz buluyorum, zaten istemesem de yatağa geri dönüyorum böyle durumlarda.
0
alevli deniz sortu
(12.07.20)
(5)

Hukuk Sorusu - Evlilik dışı doğan çocuk

adwokat
1996 yılında evlilik dışı doğan bir çocuk var.Babası çocuğu amcası üzerine kaydettirmek ister. Amcası kabul etmez.Bir şekilde amcası üzerine evlatlık başvurusu yapar ve amcası çocuğu evlat edinir.Amca durumu kabullenir.1998 yılında gerçek baba ölür.Olaydaki çocuk büyür, gerçek babanın mirasçılarına
1996 yılında evlilik dışı doğan bir çocuk var.
Babası çocuğu amcası üzerine kaydettirmek ister. Amcası kabul etmez.
Bir şekilde amcası üzerine evlatlık başvurusu yapar ve amcası çocuğu evlat edinir.
Amca durumu kabullenir.
1998 yılında gerçek baba ölür.

Olaydaki çocuk büyür, gerçek babanın mirasçılarına babalık davası açar.

Açabilir mi?
0
adwokat
(23.11.19)
türk medeni kanunu Madde 500-
Evlâtlık ve altsoyu, evlât edinene kan hısımı gibi mirasçı olurlar. Evlâtlığın kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder.
Evlât edinen ve hısımları, evlâtlığa mirasçı olmazlar.
0
nuriye abla biz sevisiyoruz
(23.11.19)
Çocuk evlilik dışı. Çocuk ve gerçek baba arasında henüz soybağı ilişkisi yok. Babası gizlice amcasına evlatlık veriyor.
0
🌸adwokat
(23.11.19)
dna testi gerek babalığın ispatı için.
0
nuriye abla biz sevisiyoruz
(23.11.19)
Mezar kazılır dna testi yapılır
0
Mistyimage
(23.11.19)
Soru bu kadar ise, cevap evet;
Babalık davası babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır.(TMK 301/II)
Ama:
Çocuğun bir başka erkekle soybağı ilişkisi varken davanın dinlenmesi mümkün değildir.

Ana ile çocuk arasında soybağı ilişkisinin zaten var olduğunu varsayıyorum.
0
latchet
(23.11.19)
(2)

BüyükÇekmece Kalacak Özel Yurt

hakan90
Merhabalar Ekşi Duyuru Ailesi,Büyükçekmece civarlarında kalabileceğim özel yurt tarzı yerler var mıdır? Rica etsem yardımcı olabilir misiniz? İlginize teşekkür ederim.
Merhabalar Ekşi Duyuru Ailesi,
Büyükçekmece civarlarında kalabileceğim özel yurt tarzı yerler var mıdır? Rica etsem yardımcı olabilir misiniz? İlginize teşekkür ederim.
0
hakan90
(05.04.18)
Kız mı? Erkek mi? Yüksek öğrenim mi? lise mi? Hangi üni? Başka ilçeler olmaz mı? Lütfen detay verin ki daha kolay yardım alabilesiniz = )
0
anarsik kurbaga
(05.04.18)
latchet
(06.04.18)
(3)

booking.com (business) kullananlar?

gneral
şu haberler çıkmaya başlayınca hemen rezervasyon yaptım önümüz ay seyahati için ama, şimdi nereleri kullanabiliriz? bir tv'den duyduğum trivago yu biliyorum ama onda da iş seyahatleri için (booking %10 ekstra veriyor mesela), öyle bir yer yok.nereler var; booking gibi güvenebileceğimiz ve güzel fiya
şu haberler çıkmaya başlayınca hemen rezervasyon yaptım önümüz ay seyahati için ama, şimdi nereleri kullanabiliriz? bir tv'den duyduğum trivago yu biliyorum ama onda da iş seyahatleri için (booking %10 ekstra veriyor mesela), öyle bir yer yok.

nereler var; booking gibi güvenebileceğimiz ve güzel fiyat veren?
0
gneral
(31.03.17)
Expedia, Kayak
0
cakabo
(31.03.17)
orbitz
0
cedex
(31.03.17)
booking türkiye'den girenlere bu mesaji veriyor :

Note: unfortunately it's not possible to book properties in Turkey from your country at this time.

Yani türkiye'deki satışlarını kapatmamış, sadece türkiye'den girenlere işlem yaptıramıyor.

'ben mesajı aldım' diyen arkadaşlar, kendi hesapları ile vpn ile sorunsuz rezervasyon yaptılar.
0
latchet
(31.03.17)
(1)

parfummekani.com

calme
başlıktaki isimde bir site buldum, ürünlerinin tester olduğunu söyleyerek inanılmaz uygun fiyatlara parfüm satıyorlar. acaba bu parfümler orijinal midir yoksa imitasyon mudur?
başlıktaki isimde bir site buldum, ürünlerinin tester olduğunu söyleyerek inanılmaz uygun fiyatlara parfüm satıyorlar. acaba bu parfümler orijinal midir yoksa imitasyon mudur?
0
calme
(10.12.16)
latchet
(10.12.16)
(5)

ispanyolca'da hollanda nasıl yazılır?

rajaz
holland ya da türevleri şeklinde değil mi? paises bajos nerden çıktı ya?
holland ya da türevleri şeklinde değil mi? paises bajos nerden çıktı ya?
0
rajaz
(22.10.16)
Netherlands demek işte o. Holland deyince tamamına denk gelmiyor diye biliyorum.

Paises bajos da alçak ülke gibi bir şey büyük ihtimalle. Rakımından dolayı. Nether da alçak demek, yine aynı sebepten. Aslında doğru olanı netherlands demek holland yerine.

blogs.angloinfo.com
0
Adramelekhh
(22.10.16)
paises bajos yani doğrusu? holland desek adamlar rotterdamı amsterdamı falan anlamicaklar mı?
0
🌸rajaz
(22.10.16)
latchet
(22.10.16)
Fransızlar da pay bas diyorlar. Alttaki ülke anlamında. Paises bajos doğru o yüzden
0
melengich
(22.10.16)
Hollanda ile netherland farklı kavramlar aslinda. Detaylı açıklama burda var www.cgpgrey.com
0
nundu
(22.10.16)
(2)

Uzaktan Sertifikalı Herbalist Eğitim Programı

srht
Merhaba,Herbalist sertifikası almak için uzaktan eğitim programı arıyorum. Türkiye dışında veya Türkiye'de bildiğiniz böyle sertifikalı eğitim veren -akademik olabilir- programlar var mı?
Merhaba,
Herbalist sertifikası almak için uzaktan eğitim programı arıyorum. Türkiye dışında veya Türkiye'de bildiğiniz böyle sertifikalı eğitim veren -akademik olabilir- programlar var mı?
0
srht
(22.10.16)
coursera'ya bi bak ücretli sertifika programı bulabilirsin.
0
zebragibi
(22.10.16)
latchet
(22.10.16)
(9)

Bu adam iş çeviriyor olabilir mi? Nasıl anlarız?

kaymaktutmayansicaksut
Elde bir adam ve bir kadın var; erkek 43 yaşında kadın 37. Pembe Panjur diye bir evlilik ve tanışma sitesi varmış burada tanışmışlar. Önemli ise eğer adam iyi bir okuldan mezun ve güzel bir işi var, gezmeyi tozmayı seviyor. Görüşüyor bu ikili, henüz cinsellik yok. Adam çok saygılı, sarkıntılık filan
Elde bir adam ve bir kadın var; erkek 43 yaşında kadın 37. Pembe Panjur diye bir evlilik ve tanışma sitesi varmış burada tanışmışlar.

Önemli ise eğer adam iyi bir okuldan mezun ve güzel bir işi var, gezmeyi tozmayı seviyor. Görüşüyor bu ikili, henüz cinsellik yok. Adam çok saygılı, sarkıntılık filan asla yapmıyor, kafalar da denk. Adama x diyelim.

Sıkıntı şurada ki x, bir kere evlendiğinden, evliliğinin 8 sene sürdüğünden ve 2013'te resmen boşandığından bahsetmiş. Facebook'unda da bunu doğrular şekilde bir paylaşımı mevcut o yıla ait.

Ancak sonra 2015 senesinde x'in ablası ''Bugün kardeşimin düğünü var.'' şeklinde bir paylaşım yapmış, ama fotoğrafta hiçbir kadın etiketli değil. Bir de x'in annesinin doğum günü fotoğrafının altında kadının birinin yorumu var, (bu kadının soyadı halen x ve annesinin soyadı ile aynı) anne de ''Canım gelinim.'' yazmış.

Bahsi geçen kadın şu an ne annede ne x'de ekli ve birlikte tek bir fotoğrafları da yok. Ancak kadın kendi sayfasında halen evli görüyor, halen de x ve x'in annesi ile aynı soyadına sahip. (x'in erkek kardeşi de yok)

x'in bahsettiğine göre en başta değindiğim evlilik başka isimli bir kadınla gerçekleşmiş. Kadının boşanma sonrası x'in soyadına bağlı kalıp halen x ve ailesi tarafından hürmet görüyor olma ihtimalini eliyoeum bu durumda.

1- x ikinci kez evlenmiş ve evliliğini veya ikinci defa boşanmış olmasını saklıyor olabilir.
2- ikinci kez evlilik yoluna girmiş ama hiç evlenmemiş olabilir.

Öğrenmek adına nasıl bir yol izlemeli? Ben direkt sorulması gerektiğini düşünüyorum ama usulü nedir bilemedim. Bu arada x, görüştüğü hatunu ailesinin evine filan yemeğe davet etti, ama hatun gitmedi. Geçen hafta da evini kapatıp annesinin evine geri taşındığını biliyoruz x'in.

Ne yapalım, nasıl yapalım? Olaya dair yorumunuz nedir? Hatun tarafıyız.
0
kaymaktutmayansicaksut
(21.10.16)
hiç o kadar strese gerek yok açık açık konuşmakta fayda var, sonuçta belli yaş aralığında belli tecrübeler edinmiş insanlarız, sorsun alsın cevabını bilsin öğrenmek istediğini
0
nisansayısı
(21.10.16)
@tolkien hayranı ı ıh. erkek kardeşi yok.
0
🌸kaymaktutmayansicaksut
(21.10.16)
@nisan sayısı direkt sorulunca da ''Ben seni stalkladım, öyle ananın, kardeşinin face'ine bile baktım, her gördüğüm kadını didikledim, bu kim?? Hı??'' olmaz mı?
0
🌸kaymaktutmayansicaksut
(21.10.16)
Erkek kardeşi olmasa bile, x'in kuzeninin, yeğeninin vs eşi olabilir, aynı soy isimli bir sürü "gelin" oluyor bir sülalede. Kaldı ki, x kişisi hatunu ailesinin evine davet etmiş.

Sırf buna bakılarak bir kanıya varılamaz. Şüphe oluştuysa açıkça sorulsun. Facebook'ta bir gelin muhabbeti olduğunu gördüm, akrabanız mı? şeklinde sorulabilir. Ancak yorum da 2015 senesine ait olduğu için direkt stalker imajı çizeceksiniz. Bunu göze alıyorsanız sorun, yoksa adamın dediklerine güvenin derim.
0
peggy
(21.10.16)
@dissendium evlenip boşandığı kadının adı soyadı ile, annesinin gelinim dediği kadının ad ve soyadı farklı. Bizi geren ikinci.

@acediac O girizgah iyimiş, o girizgahı sevdik :D
0
🌸kaymaktutmayansicaksut
(21.10.16)
@peggy +1 diyorum kuzenler yeğenler oo doludur herkes gelin sonunçta.
0
freya
(21.10.16)
aklıma amcasının gelini vs gibi olabilir geldi ama biraz karışık gibi ortalık.
zamanla çıkar ortaya hatun tarafı bir arkadaşını ajan belleyip x in arkadaşlarından bilgi toplayacak.
0
basond
(21.10.16)
Bence sormayın. Ortada iki ayrı paylaşım var ; Abla demişki bugün kardeşimin düğünü var. Bu laf bazı yerlerde, çok istenilen bir şeyin sonuçlanması, ya da süregelen bir büyük sıkıntıdan kurtulmak anlamında çok kullanılır. Gerçek bir düğün kastedilse, zaten altta hayırlı olsun, tebrikler gibi yorumlar olur. Annenin doğumgünü mesajındaki gelin de, ailedeki pek çok gelinden biridir. Örneğin, annenin kardeşinin karısı olsa, anne ona gelinim der, amca çocuğunun karısı olsa, gelinim der vs. Eğer benim dediğim gibiyse, hakkında bu kadar pozitif konuştuğunuz bir adamla olan ilişkiyi durduk yerde germiş olursunuz. Eğer ' bugün kardeşimin düğünü var' paylaşımı altında tebrikler, allah bir yastıkta kocatsın vs. varsa, haklısınız, ama olsaydı,o zaman bu detay soruda zaten yer alırdı diye düşünüyorum.
0
latchet
(22.10.16)
3 senedir boşanmış bir çift var. Ama kadın tarafının ailesi bunu bilmiyor ve onların yanında halen evli gibi rol yapıyorlar. Böyle bir durum olabilir belki...

Direkt gidip sormak lazım.
0
teknikekip
(22.10.16)
(8)

İngilizce yazışmalarda (maillerde)

gkn
Maili sonlandırırken;"Best regards" mı diyorsunuz?"Best Regards" mı diyorsunuz?Sanki ilki, yazım kuralları gereği doğrusu. Ama ikincisi daha yaygın.
Maili sonlandırırken;

"Best regards" mı diyorsunuz?
"Best Regards" mı diyorsunuz?

Sanki ilki, yazım kuralları gereği doğrusu. Ama ikincisi daha yaygın.
0
gkn
(20.10.16)
ilki.
0
ontheroad
(20.10.16)
kind regards da olur.
0
timmie
(20.10.16)
Sorumdaki ana nokta, "regards" yazarken "R" harfi büyük mü olmalı küçük mü olmalı?
0
🌸gkn
(20.10.16)
Ben ikisinin de bas harflerini buyuk yaZarim.
0
baldur2
(20.10.16)
ilki.
not: yıllardır dış ticaretle uğraşıyorum.
0
medievalman
(20.10.16)
ilki.
not:duyuru kullanıcılarına güvenirim.
0
se se ge
(20.10.16)
regardsın büyük harfle yazıldığını ilk defa duyuyorum. 4-5 senedir de uluslararası şirketlerle çalışıyorum.
0
argent dawn
(20.10.16)
(3)

iş mülakatında 2. görüşme??

merkezefendi
çok istediğim bi iş var. ilk mülakat iyi geçti. 2.sine çağırdılar.genel müdür, yönetim kurulu üyesi ve müdür yardımcısı olacak görüşme.ilk görüşmede heyecanlı değildim ama 2. görüşmede profiller yükselince endişelendim biraz.önerileriniz var mı görüşme için?
çok istediğim bi iş var. ilk mülakat iyi geçti. 2.sine çağırdılar.

genel müdür, yönetim kurulu üyesi ve müdür yardımcısı olacak görüşme.

ilk görüşmede heyecanlı değildim ama 2. görüşmede profiller yükselince endişelendim biraz.

önerileriniz var mı görüşme için?
0
merkezefendi
(23.12.14)
abartmamak sartiyla rahat takil, sonucta karsindakiler de insan.
0
goo.gl
(23.12.14)
İşe alanlar, herşeyi bilmeni beklemezler. Bildiği ile bilmediğini ayırabilen, bilmediğini sükunetle ifade edebilen ama öğrenmeye hevesli ve niyetli olacağını gösterebilen insan beklerler.

Saydığın unvanlara sahip olabilecek kadar, bir şekilde ömür tüketmiş emek vermiş insanlar, pozisyonlarının anlamını bilen, idrak edebilen ve gerekli saygıyı gösterebilen bir insan isterler. Tecrübelerine saygın olduğunu gösterebileceğin fırsat olursa değerlendir.

Bazı işkolları hariç, genelde had bilmek ve mütevazılık tercih edilir. Kararlılık ve sadakat algısı oluşturabilecek cümleler dikkat çeker, olumlu değerlendirilir.

Heyecanlanman normaldir, bunun anlayışla karşılarlar, heyecanını bastırmak için hiç olmadığın bir kişiymiş gibi davranmaya başlar, -örnek olsun diye söylüyorum- tuhaf ahkamlar kesmeye başlarsan itici olursun. Senin olduğun yerden geçtiler, belki onlarca belki 100'lerce geçeni de gördüler. heyecanlanırsan, bunu onlarla paylaşmaktan çekinme, anlayacaklardır.

İş görüşmesi, önce kendini temsil etmekle ilgilidir. Sen eminim ki bu işe uygun olduğunu düşünüyorsun, kendin olarak, doğal halinle bu işin altından kalkabileceğinden eminsin. O zaman yapman gereken belki sadece kendin olarak kalmayı başarabilmek görüşme esnasında.

Başarılar dilerim.
0
latchet
(23.12.14)
ben hepinizin evinde olan, ülkenin en büyük firmalarından birine tasarımcı olarak girecektim. aynı böyle yüksele yüksele görüştüm. en son kişiye geldiğimde, istediğim görevden şaşmış buldum kendimi. işinle benzeşen her işi kitlemeye kalkarlar, alışırsın şunu da yaparsın falan derler. sakın isteğinden şaşıp da kabul edeyim deme. "ben bu görevi değil, şu görevi yapmak istiyordum" diyebil. beni havada kapıyolardı valla sonunda komple vazgeçtim 3 gün aradılar arkamdan.
0
bildigin emre
(23.12.14)
(7)

tezime göz atabilecek cengaver ? (ingilizce içerir)

tellioglu
tezimi yazmaktayım şöyle genel olarak göz atabilecek, ingilizcesi iyice olan birileri var mıdır? süper olmasına da gerek yok sadece benim dışımda birileri de kontrol etsin istiyorum. korkmayın ingilizcem çok kötü değildir. sizi çok fazla yormam.yardımcı olan arkadaşlara almanyadan çeşitli hediyelerl
tezimi yazmaktayım şöyle genel olarak göz atabilecek, ingilizcesi iyice olan birileri var mıdır? süper olmasına da gerek yok sadece benim dışımda birileri de kontrol etsin istiyorum.

korkmayın ingilizcem çok kötü değildir. sizi çok fazla yormam.

yardımcı olan arkadaşlara almanyadan çeşitli hediyelerle karşılık verebilirim. gönüllü arkadaşlar yeşillendirirse pek çok sevinirim.

Edit: çalışma ekonomi üzerine / emlak sektörü balonu (Real Estate Bubble in the Emerging Markets: In the Case of Turkey )
0
tellioglu
(22.12.14)
yayimlanmamis tezi paylasmak da iyi cesaret yalniz.
0
elxa
(22.12.14)
çalışma alanınızı yazarsanız daha iyi olur.

mühendislik, sosyal bilimler, işletme vs gibi.
0
mea maxima culpa
(22.12.14)
@elxa herhangi bir sorun çıkacağını sanmıyorum.
@mea editlendi
0
🌸tellioglu
(22.12.14)
elxa +1 :) ben şu an değil de biraz daha ileride okuyabilirim eğer sizin için de uygun olursa.
0
sen olmayan cocuk benim
(22.12.14)
bakabilirim ben, hatta sen yayınladıktan sonra kaynak da gösterebilirim. bende o iş.
0
rygard
(22.12.14)
ben de bakabilirim arzu ederseniz.
0
latchet
(22.12.14)
saolasınız arkadaşlar. şimdiden baya bi kişi ilgilendi...

öptüm. kib bye
0
🌸tellioglu
(23.12.14)
(2)

ev- iş arası ne yapmalı?

defnex
arkadaşlar misal büyükçekmece'de çalışıp beylikdüzü taraflarında ev tutmak mantıklı mı??ya da bir aile için büyükçekmece kiralar ve günlük hayat bakımından nasıl bilirsiniz?? orada ev tutulsa bir sıkıntı yaşanır mı??
arkadaşlar misal büyükçekmece'de çalışıp beylikdüzü taraflarında ev tutmak mantıklı mı??

ya da bir aile için büyükçekmece kiralar ve günlük hayat bakımından nasıl bilirsiniz?? orada ev tutulsa bir sıkıntı yaşanır mı??
0
defnex
(14.12.14)
Birbirine yakın olduğu için mantıklı. Hem beylikdüzüne göre kiralar daha uygun
0
filipis
(14.12.14)
Bir yakınım, kısa bir süre önce radikal bir kararla evini Büyükçekmece Sahile (Albatros )taşıdı. İşyeri Mecidiyeköy'de. Çok memnun. ben de gittim, gördüm ; Büyükçekmece sahil tarafı ile sınırlı bilgiye göre konuşuyorum; Herkes medeni ve sakin. Sahil çok ama çok güzel. Bütün yaz sabah 6 akşam 8 herkes denizde idi, bildiğiniz, şezlongları şemsiyeleriyle kilometrelerce sahil işte. Sonbaharda da , kışta da çok güzel olduğu söylenmekte halâ. Metrobüs'e son duraktan biniyor. Kapının önünde farklı güzergahlara giden hem otobüs hem minibüs var. Ne AVM'si ne bir şeyi eksik değil. Sahil şeridinde pek çok okul, kolej v.s.. mevcut. Yollar güzel. Kendi içinde herşeyi var olan minyatür sakin planlı bir sahil şehri gibi.
0
latchet
(14.12.14)
(2)

Hukuk çevirisi

latchet
Arkadaşlar; tanıdıklarımız, düzenli olarak dava dilekçelerini ve arasıra da hukuki terim de içeren bir iki sayfalık metinleri seri olarak türkçeden ingilizceye çevirebilecek, zamanlama hususunda güvenilir birini arıyor. Tercüme bürosu değil, işin sahibi. İLgilenen arkadaşa, rahat 1 yıl düzenli ek
Arkadaşlar; tanıdıklarımız, düzenli olarak dava dilekçelerini ve arasıra da hukuki terim de içeren bir iki sayfalık metinleri seri olarak türkçeden ingilizceye çevirebilecek, zamanlama hususunda güvenilir birini arıyor. Tercüme bürosu değil, işin sahibi. İLgilenen arkadaşa, rahat 1 yıl düzenli ek gelir olabilir. Kesinlikle, hukuk tercümesi tecrübesi olan birini arıyorlar. İlgilenen arkadaşlar, bana değil [email protected] adresine, önceden yaptıkları benzer bir tercüme örnegi ile mail atabilirler.
0
latchet
(25.10.14)
ne tarz tercüme istiyorsunuz? vekaletname, yetki belgesi, sözleşme vs... mi?
0
maxim gorki
(25.10.14)
@ maxim gorki, düzenli olarak dava dilekçeleri ve arasıra mesela mevcut davalarla ilgili özet bilgi ya da yorum içeren 1-2 sayfalık metinler. Dava dilekçesi olunca zaten, her biri birbirinden farklı hikayeler anlatan yazılar/ifadeler olsa gerek.Hani, bir taraf bir şey söyler, öbür taraf cevap verir, sonra cevaba cevap verilir falan. Benim bildiğim bu kadar.
0
🌸latchet
(25.10.14)
(12)

Zengin Erkek Meselesi

bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Bu bazı kadınların paragöz olup zengin erkek araması falan muhabbetleri üzerine benim aklıma bir şey takılıyor. Zengin olduğumdan falan da değil de, öyle canım sıkıldı işte.Zengin olup, bunu ilişkilerinde koz olarak kullanmaya çalışmayan düzgün erkekler önyargıya maruz kalıyor mudur? Yine a
Selamlar.

Bu bazı kadınların paragöz olup zengin erkek araması falan muhabbetleri üzerine benim aklıma bir şey takılıyor. Zengin olduğumdan falan da değil de, öyle canım sıkıldı işte.

Zengin olup, bunu ilişkilerinde koz olarak kullanmaya çalışmayan düzgün erkekler önyargıya maruz kalıyor mudur? Yine aynı şekilde düzgün, maddiyatçı olmayan kadınlar zengin erkeklerden çekiniyor mudur?

Şimdi düşnüyorum mesela, varlıklı bir adam normal bir şekilde bir kadınla buluşsa hareketlerinden hep yanlış manalar çıkarılabilir gibi geliyor. Mesela bir kadınla buluşsan ve masaya arabanın anahtarını koysan cebinde rahatsız ettiği için, araban da renault, fiat falan olsa bir şey olmaz, ama araban mercedes, bmw ise o anahtarı oraya koyduğun zaman kadın "aa arabasıyla beni etkilemeye çalışıyor" diye düşünmez mi? Düzgün bir insan da olsan paran olunca böyle önyargılara maruz kalınır mı? Veya kadın "bu adamla para için beraber olduğumu düşünürler" diye çekinir mi? Aynı şekilde, erkek "bu kadın param için mi benimle ilgileniyor" şüphesine düşmez mi? Parası olan insanlar için samimi, gerçek ilişkiler kurmak daha mı zor? Hadi tartışalım biraz.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(22.10.14)
parasıyla gösteriş yapıyorsa müstehak. Yapmıyorsa zaten parası için gelip gelmediğini anlayacak kadar akıllıdır. İki taraf içinde konuşuyorum.
0
fallthepieces
(22.10.14)
kaptanlık okuyan birkaç kişide "ilerde karımız bizimle paramız için evlencek zaten" kabulü görmüşlüğüm bile var benim. erkek bakış açısına cevaben söylüyorum. ha bence sıkıntılı bir bakış açısı ama, olabiliyor.
0
john lee hooker
(22.10.14)
neyin gösteriş için yapıldığı, neyin doğallıkla yapıldığı çoğu zaman ayıt edilebilir şeyler bence. cebinde durmasından rahatsız olunan araba anahtarının masaya konması ile, markası görünsün diye masaya konması arasında da fark var haliyle. he, kadın yine de bundan etkilenebilir mi? etkilenebilir. olumsuz düşünebilir mi? düşünebilir. o artık onun algısına ve karşısındakine ne kadar şans vermediğine bağlı.

maddi konularda çok fazla düşüncesi olmayan biri olarak ise söyleyebilirim ki; eşit olmayan maddi durum beni biraz da olsa gerer. ne kadar olsa bu varlık sonradan edinilmiş bir şey değilse içinde yetiştiğin ortamı, yaşam tarzlarını etkileyen bir şey. bu konuda bir uyumsuzluk çıkması olasılığı gerer beni. bunun dışında benden daha çok kazanan birinin yanında olmak beni sıkıntıya sokmaz açıkçası. asıl "acaba kendisiyle parası için mi beraber olduğumu düşünüyor" diye düşünürsem hataya düşerim bence.

herkes kendi olduğu gibi davranırsa bir sorun çıkacağını düşünmüyorum ben.
0
in pyjamas
(22.10.14)
Çok fazla parası olan çok arkadaşım oldu, aşırı bok gibi parası olan sevgilim de oldu. Yanlış anlaşılma olmasın diye -normal şartlar altında bi başkasıylayken zaten hesabı ben ödeyecekken- bu sefer onlarlayken ALLAHAŞKINABENÖDİYCEMYAAAAAA!!!! kavgası oluyor. Bi insanın parasıyla övünüp övünmediğini zaten konuşmalarından anlarsın; şahsen tiksiniyorum bu tarz insanlardan ama çok parası olan diğer insanlara karşı da "ulan şimdi kesin yanlış anlar, ne uğraşıcam" diyerek hafiften uzaklaşıyorum açıkçası.
0
pandispanya
(22.10.14)
Parayla gösteriş yapmaya çalışan erkek kendini bir şekilde belli eder, masaya anahtar koymasına gerek yok. Cebinde rahatsız ediyorsa, acaba yanlış anlaşılır mıyım diye düşünmeden koy gitsin. Zaten karşındaki insan az çok biliyorsa seni hava atma amacı gütmediğini anlar kolaylıkla.
Kadınlarda gözlemlediğim kadarıyla şöyle oluyor: erkek zenginse ama yakışıklı veya havalı değilse, erkeğin karakterinin, birikiminin hiçbir önemi yokmuşcasina kesin parası için birliktelerdir yorumu yapılabiliyor.
İki taraf da çok çirkin yakıştırmalara maruz kalabiliyor. İnsanların önyargıları ve genellemeleri yüzünden durumun öyle olmadığını ispatlama çabasına giriyorlar ya da yanlış anlaşılma korkusuyla -anahtar örneği mesela- rahat olamıyorlar.
0
pike
(22.10.14)
eşimin ailesinin maddi durumu bayağı iyi. ama tanıştığımızda hiç öyleymiş gibi davranmıyordu. bir keresinde konuşurken anlattıklarından erkek kardeşinin eğitimini onun üstlendiğini ve işini bu yüzden bırakamayacağını bile çıkarmıştım. anlamam çok daha sonra oldu. her iki şekilde de benim için bir şey değiştirmedi. bazen düşünüyorum bilerek mi yaptı acaba diye.

anlattığın örneklerde de varlıklı bir adam araba anahtarıyla kimseyi etkilemeye çalışmaz bence. bahsettiğin hareketleri yapanların o maddelere aslında rahat ulaşamamış insanlar olduğunu düşünüyorum. ne biliyim, varlıklı bir insan şunu göstereyim de etkilensin bak diye düşünmez, masaya koyar anahtarını ama hava atmak için koymuyordur; alışkanlıkla, düşünmeden yapıyordur onu. baktığında neyin kasıtlıca yapıldığını çıkartabilirsin. zaten mercedes, bmw çok varlıklı insanları simgelemiyor, golddiggerlar için etkilenecek bir şey yok.
0
sayns
(22.10.14)
bence masaya anahtar koymak öküzlük.
olması gereken: cüzdan, sigara, anahtar :P
rahatsız etse de cepte durmalı o anahtar. kötü görünüyor dışarıdan.
0
nocturness
(22.10.14)
gözlemlerime göre parasıyla hava atan adamlar sürüsüyle kızlarla beraber oluyor. mütevazı kendi çapında takılan zengin arkadaşlarım ise (otel zinciri sahibi falan tadında) sap sap takılıyor üniye başladığımızdan beri.benden bir farkları yok. arabaları Mercedes audi falan bunlarında bu arada.

devir kendini duyurma gösterme devri.
0
fransızkalanadam
(22.10.14)
Ben şunu anlamadım, bu buluşan adamla kadın ne şekilde buluşuyor da, kadın adamın kullandığı arabanın ne olduğunu, adamın üç aşağı beş yukarı standartlarını halâ bilmiyor ve ancak anahtar masaya konunca anlıyor/görüyor. Yani, adam arabanın anahtarını masanın üstüne koymasa da, adamın işyeri bellidir, işi bellidir, evi bellidir, ne bileyim kolundaki saat, üstündeki ceket bellidir, bellidir de bellidir yani.Sonra şunu da anlamadım, kıçının altına en az 200-300 bin liralık arabayı alacak durumda bir adamın hayatı, neden masa üstüne anahtar koyacak ve bundan medet umacak güdüklükte kalıyor.
Ben şunları gördüm, düzgün bir insansan, para için peşinde koşanlarla zaten ortak bir paydan olamıyor, o ilişki olmuyor. Parayı çalıp çırparak yapmışsan, zaten buna teşnesin, kendine göre para avcısı insanları buluyorsun , alan razı, satan razı. En son, trilyoner bir adamla, teknik bir iş kolunda çalışan, maaşı ve tek bir evi olan ve onun da halâ kredisini ödeyen bir kadının tanıştığını ve bir ilişkiye başladığını gördüm, para aralarında hiç konu bile olmadı. Bildiğim budur.
0
latchet
(22.10.14)
zengin insandan bilhassa uzak dururum ben, çünkü ona yetişemem. ilişki dediğinin tarafları eş seviyede olmalı bence ya da çok az oynamalı aradaki denge.
0
devilred
(22.10.14)
"Aynı şekilde, erkek "bu kadın param için mi benimle ilgileniyor" şüphesine düşmez mi? Parası olan insanlar için samimi, gerçek ilişkiler kurmak daha mı zor? Hadi tartışalım biraz."
Şüphe değil zaten para için öyle olduğunu biliyor herkes. Para olunca istediğin kadında oluyor samimiyet aranmıyor zaten bunun bir kadın tarafından beklenmiyor. En klasiği resmi olanı evde yemeğimi yapsın azıcık amaç olsun, diğeriylede gönül eğlendireyim. Açıkçası para varsa kadın var çok değerli varlıklar ve bu şekilde daha mutlu insanlar "para mutluluk getiriyor be target" :) bunu deneyimlemedim ancak epey örneklerini gördüm.
0
gokhan atestepe
(23.10.14)
kadın tarafı zengin olunca hiçbir sıkıntı olmuyor. soruya göz gezdirdim sadece. ne ben aa gözüme mi sokuyor diyorum ne de adam ay param için mi benimle birlikte diyor benim için.

davullar dengi dengine olsun. bu çok güzel bir laf. ilişkide yakın olmaya bakmalı herkes kesinle. çok çok acı acı deneyimledim maalesef. sınıf/para farkını ilişkilerimde çünkü umursamadım karşı taraf ne zaman ki maddi durumu çok düşük oldu. o ilişkimde hep sorun çıktı.

hatta bütün arkadaşlarım bir tanesinin sırf para için beni istediğini düşünüyor.

yani ne zengin taraf param için mi desin ne de diğer taraf etkiliyo mu diye ezikçe düşüncelere girsin. eşitlik iyidir
0
gördüğünüze inanın
(23.10.14)
(43)

Doktora Tezi Anketi

umbro
Merhaba Arkadaşlar,`türk tipi akademisyen` olmamak üzere çıktığım bu yolda, doktora tezimde son aşamalara yaklaşmış olduğumu umuyorum. Eş, dost, tanıdık, binlerce mail derken hala istediğim veri sayısına ulaşamadım maalesef, o nedenle bir de buradan paylaşmak istedim anket linkini. Anket oline tüket
Merhaba Arkadaşlar,
türk tipi akademisyen olmamak üzere çıktığım bu yolda, doktora tezimde son aşamalara yaklaşmış olduğumu umuyorum. Eş, dost, tanıdık, binlerce mail derken hala istediğim veri sayısına ulaşamadım maalesef, o nedenle bir de buradan paylaşmak istedim anket linkini.

Anket oline tüketici davarnışına ilişkin ve anketi doldurmak yaklaşık 15-18 dakikanızı alıyor, onca zaman kıtlığınızda bir de benim anketime zaman ayırıp doldurursanız ne mutlu bana.

Şimdiden yardımcı olan herkese teşekkür ederim.

Anket linki: docs.google.com

Not: iki günlüğüne üstte kalsa ne güzel olur.
0
umbro
(10.09.14)
doldurdum umarım işinize yarar
0
delicevat
(10.09.14)
zamanınızdan ayırıp anketi doldurduğunuz için çok teşekkür ediyorum gerçekten.
0
🌸umbro
(10.09.14)
doldurdum ben de. kolay gelsin.
0
bxgx
(10.09.14)
çok teşekkür ederim.
0
🌸umbro
(10.09.14)
çorbada bizim de tuzumuz olsun..
0
kallesnikof
(10.09.14)
çok teşekkür ediyorum, sizler sayesinde bitecek tezim :)
0
🌸umbro
(10.09.14)
maalesef modelde fazla değişken olmasından dolayı ankette biraz uzun oldu:/ sabrınız ve yardımınız çok teşekkür ediyorum :).
0
🌸umbro
(10.09.14)
abi nasıl anket ya bu? mola vererek yapıyorum resmen, birazdan biter.:)

umarım işine yarar.
0
parola58
(10.09.14)
yardımcı olmaya çalıştım ama sorular çoktu biraz sıkıldım. kolay gelsin
0
yarini sayma bugun gec bile!
(10.09.14)
Maalesef en büyük sıkıntı anketin uzun olması, çoğu katılımcı yarıda bırakıyor haklı olarak, doktora tezi olunca da danışman hocaları basit modellere ikna etmek şansı olmuyor. Ben dolduran herkese bir kez daha sabrı ve yardımları için teşekkür ediyorum.
0
🌸umbro
(10.09.14)
doldurdum. şimdiden başarılar dilerim.
0
latchet
(10.09.14)
abi ben de dolduruyorum şuan umarım faydalı olur ancak çok boş geldi sorular bana.
0
ludovico
(10.09.14)
öncelikle tekrardan dolduran herkese bir kez daha teşekkür ediyorum, beklediğimin çok daha üstünde geri dönüş oldu, tezin başlangıcında bir teşekkür de ekşiduyuru.com kullanıcılarına yazmam gerekecek kesinlikle:) bazı ifadeler benzer de gelbilir aslında, ancak ifadelerin hiçbiri bizim tarafımızdan geliştirilmiş değil, tüm ifadeler konuya ilişkin daha önce yapılmış çalışmaların sonucu olarak, gerçekten olguyu ölçtüğüne ilişkin verilerle desteklenmiş ifadeler.

bu işlere girişmeden önce bu tür anketleri doldurukren, aynı hisse ben de çok kapılırdım (gerçi hala kapılıyorum :)) ama işin analiz kısmında gerçekten olguya ilişkin ifadelerin, o olguyu açıklayan diğer ifadeler ile birlikte hareket ettiğini, ve teoriden gelen bilginin , kulağa ve kimi zaman mantığa saçma gelen bu ifadelerle açıklandığı görmek hala şaşırtıcı benim için.


yani özetle elin adamının başka yerde başka kültürde geliştirdiği bu ifadeler bizlerde de çoğunlukla çalışıyor. en azından benim bu çalışmamın özelinde, topladığım ilk pilot veride böyleydi, umarım aynı şekilde de devam eder:)
0
🌸umbro
(10.09.14)
anket çok yerinde olmuş. kendimde alışveriş bağımlılığımı olduğunu düşünmeye başlamıştım. internette almayacak olsam bile saatlerce ürün araştırmak çok büyük bir haz veriyor. sebebi ne acaba. bu araştırmanın konusu ile ilgili sanırım.
0
tkzkn
(11.09.14)
ben de doldurdum. hiç uzun ya da sıkıcı değildi bence. doktora tezi yani olsun o kadar soru. kolay gelsin size.
0
suspendline
(11.09.14)
Ben 7 dakikada tamamladım. Sabah erken kalkacak olmama rağmen yaptım, maksat bilime katkımız olsun. Kolay gelsin.
0
duma duma dum
(11.09.14)
"Değerli zamanınızdan ayırarak anketimizi doldurduğunuz için teşekkür ederiz."
Hocam sorular, psikologların hileli soruları gibi geldi bana.
0
buzdagi
(11.09.14)
bir yüksek lisans tez öğrencisi olarak sizi anlıyorum :) ben de doldurdum kolay gelsin, umarım işinize yarar.
0
ekaterina
(11.09.14)
doldurduk bakalım, umarım işe yarar. o lanet tez sürecinin çabucak bitmesi dileğimle :)
0
devilred
(11.09.14)
Anketi doldurdum bu tarz anketler sonuçlar itibariyle ilgimi çeker. Araştırma sonunda kısa bir özetle bizimle de paylaşırsınız umarım Nkst sonuçlarını.
0
eylul
(11.09.14)
ne güzel insanlarsınız, sabah kalkıp baktığımda bu kadar çok insanın anketi doldurmasına gerçekten çok mutlu oldum. hepinize ayrı ayrı tek tek binlerce kez teşekkür ederim. sayenizde beklediğimden de daha önce analizlere başlayabileceğim...

@tkzkn: aslında doğrudan tezin konusu değil, ancak varsayımlardan biri dediğiniz şekilde bireyin haz almasının ana sebeplerinden birini bireyin içine girdiği akış ile açıklanabileceğini kabul etmesi şeklinde diyebiliriz.

@suspendline: valla ne diyeyim sizler sayesinde gerçkten beklediğimden çok daha önce başlayabileceğim analizlere, tekrardan teşekkürler.

@duma duma dum: 7 dakika da rekor bir süre olmuş :) özveriniz için çok teşekkür ederim.

@buzdagi: hileli demeyelim de :) ters kodlu sorular bulunmakta anket içerisinde, yani aynı ifadenin bir de olumsuz şekli halinde yazılmışı.

@ekaterina: teşekkürler, umarım siz de en kısa zamanda tezinizi bitirip huzura erersiniz :)

@devilred: ah hocam valla bir bitse de ben de kurtulsam şu stresten ve antidepresanlardan :)

@:eylul: mail adresinizi gönderebilirseniz analizleri tamamladığım da sizinle de paylaşmaktan mutluluk duyarım.
0
🌸umbro
(11.09.14)
şimdi doldurdum anketi. hayrını görün. çocuklara bol bol puan verin. kimseyi bırakmayın:)
0
sessiz yeni masumiyet benim
(11.09.14)
@sessiz yeni masumiyet benim +1
0
delicevat
(11.09.14)
doldurdum.
eksiduyuru tez magdurlari diye ayri bir platform mu kursak acaba? allah hepimizi tez vakitte şu tez belasindan kurtarsin inşallah.
0
halanne
(11.09.14)
anketini doldurdum, tez çalışmasında artık bize de ufak bir yer ayırırsın :) iskandinav tipi akademisyen olman dileğiyle, başarılar.
0
zenithgeist
(11.09.14)
doldurdum. iyi çalışmalar.

buna benzer anket veya yardımcı olabileceğim başka birşeyler olursa haber veriniz. elimden geldiğince..
0
en arka koltuktaki gozluklu cocuk
(11.09.14)
ben de doldurdum ama 3 dakika sürdü. verdiğimiz cevaplara göre bi yerden sonra bitiyor herhalde?
0
carnewa
(12.09.14)
çok teşekkürler, bu arada dediğiniz gibi tezin başlangıç kısmında ekşiduyuruya'da yer vereceğim, gerçkten beklediğimden çok daha fazla dönüş oldu.

@en arka koltuktaki gözlüklü çocuk:; yardım teklifiniz için çok saolun, yardıma ihtiyacım olduğunda mutlaka mesaj atacağım size buradan:)
0
🌸umbro
(12.09.14)
@carnewa: evet dediğiniz gibi eğer son bir ay içerisinde bir ürüne ilişkin satın alma niyeti ya da sadece o ürüne ilgili bilgi aramktan hoşlandığınız için online bilgi araması yapmadı iseniz ve kontrol sorularına iki kere hayır cevabı verince anket sonlanıyor. ancak bu durumda bile vermiş olduğunuz ilk baştaki sorulara ve demografik bilgilere ilişkin verilerde tezim de kullanılacak.
0
🌸umbro
(12.09.14)
cevapladım hocam, ama türkçe siteler ile yabancı siteleri de karşılaştırsan olabilirmiş. çünkü mesela ben bir şey arayacaksam kesinlikle hiç bir türkçe siteden ne araştırma yaparım ne ürün satın alırım vs. reklamlarla dolu, boktan keyword'ler konulmuş türk web sitelerine güvenmem. diyeceksin ki bu işi yapan yabancı siteler de yok mu, var haklısın, ama türk web siteleri tüketici davranışları konusunda çığır açmış vaziyette, sitelerin başlıklarını ekseriyetle sözlükte görüyoruz zaten. neyse işte böyle. başarılar dilerim meslektaş olarak.
0
skullsucker
(12.09.14)
doldurdum, başarılar.
0
robin crusoe
(12.09.14)
@robin crusoe: çok saolasın hocam.

@skullsucker: aslında dediğiniz çok mantıklı bir öneri ancak, zaten bu hali ile bile çok fazla değişken sayısına ulaştık modelde, bir de örneklemi siteler bazında gruplara göre bölmeye çalışsak çok daha fazla veri gerekecekti. bu nedenle en azından bu aşamada, araştırmanın çerçevesini bu hali ile kısıtladık. hocam ben de size başarılar diliyorum, kolay gelsin :)
0
🌸umbro
(12.09.14)
anketi doldurduk,stresinize uğraşınıza değer inşallah sonuçlar. başarılar türk tipi akademisyene dönüşmemeniz dileğiyle
0
moody90
(12.09.14)
teşekkürler hocam, valla benim de umudum şu sistemin içerisinde türk tipi akademisyen olmadan hayatta kalabilmek, umarım başarılı olabilirim.
0
🌸umbro
(12.09.14)
Çalışıyorum, favorilere aldım.
Akşam eve gidince türk kahvesi+sigara eşliğinde söz dolduracağım.

edit: Verir niye vermesin, haftayı bitirmişim. :)
0
gece lampulu
(12.09.14)
çok teşekkürler, umarım sigara+kahve eşliğine daha da tat katar anketim :)
0
🌸umbro
(12.09.14)
doldurdum.
0
tosunpasa
(12.09.14)
umarım en kısa zamanda biter, başarılar.
0
caknikilsin
(12.09.14)
ben de katıldım hayırlı olsun :))
0
mazeret dilekcesi
(12.09.14)
doldurdum ben de. başarılar dilerim. bundan sonraki kısım bir parça daha zahmetli olacak ama başaracaksınız eminim.
0
le fate ignoranti
(12.09.14)
doldurdum ama sorular birbirinin aynıydı veya ben olayı yanlış anladım:)
başarılar dilerim.
0
g7mor
(12.09.14)
normalde üşenirim böyle şeylere ama türk tipi akademisyen olmamak deyince seve seve doldurdum. bunu da bilin istedim :)
0
brkhntr
(13.09.14)
tekrar tekrar hepinize çok teşekkür ediyorum, vallahi bu kadar dönüş olacağını bilsem ilk önce buraya başlık açardım. birara hakkaten veriyi toplamyamayacağım diye endişe etmeye başlamıştım...ne diyim umarım ki herkesin ayrıdığı zamanın hakkını verebilecek bir şeyler ortaya çıkarabilirim. teşekkürler tekrardan.
0
🌸umbro
(13.09.14)
(9)

gayrimesru is yapar misiniz?

modlar bu benim feykim silebilirsiniz
Yuksek getirili, kisa zamanda yillk 1-3 m potansiyelli. Yaparsaniz ne yaparsiniz?
Yuksek getirili, kisa zamanda yillk 1-3 m potansiyelli. Yaparsaniz ne yaparsiniz?
0
modlar bu benim feykim silebilirsiniz
(08.09.14)
Oyle bir is yapiyoruz zaten.
0
hkku
(08.09.14)
yuzde bes yakalanma riski olan bir banka soygununa katilirdim.
0
halanne
(08.09.14)
kaçakçılık ve şike yaparım herhalde. gerçi kaçakçılığın tam olarak ne olduğunu bile bilmiyorum ama lojistik işlerini pek severim. avrupa'dan veya diğer kıtalardan gemilerle, tırlarla çok değerli şeyler taşımak fikri hep hoşuma gitmiştir. 15 yaşındayken falan arkadaşla estonya'da üniversite okumaya niyetlenmiştik mesela, oranın marketlerinin fiyatlarını falan araştırıp içkinin çok ucuz olduğunu görmüştük. oradan 10'a kaçırıp burada 30'a satmayı düşünmüştük, oturup maliyetini hesaplamıştık vs haha. öyle bi şey yapabilsem iyi olurdu.

ya da doğu avrupa'da alt lig maçlarında şike yapardım işte. hakemi ve birkaç oyuncuyu kafalardım, bahis yapardım. bulgaristan, sırbistan, hırvatistan, ukrayna, romanya... cennet bu işler için.

büyüyünce illegal bi adam olursam bunları yaparım herhalde, onun dışında sade bi vatandaşım. hapse girmekten korkuyorum, yani o ortam falan hayattan koparılma şeysi aşırı rahatsız ediyor beni. hapse girmeyeceğim garanti edilse bissürü şey yaparım ama işte hapis mapis sıkıntı :(
0
pescador
(08.09.14)
en basiti kaçakçılık. ancak yatırım gerekiyor.
0
emininsel
(08.09.14)
kumar ve bahis üzerine bende yapıyorum zaten.
ama daha fazlasında gözüm. biraz parsayı toparlayayım bırakıcam.
0
etna
(08.09.14)
Pimp olurum.

Sarışın var esmer var.
0
[silinmiş]
(08.09.14)
Gayrımeşru olarak kime geçirdiğime bakar.
0
arnold schwarzeneger
(09.09.14)
vergi kaciririm. vergi kadar sacma vergi kadar boktan bir sey yok..
0
heygidim
(09.09.14)
Bu memlekette döviz bulundurmak gayrımeşruydu, bürosundaki "kayıtdışı" 1300 dolar "ihbar" edilen, göz altına alınıp karakolda ifade veren, savcılığa sevkedilen v.s..adam biliyorum ben. Meşru - gayrımeşru, kanunlarla belirlenen kavramlarsa, pek takılmam. Kanun, kararname, genelge bugün böyle der, bakmışsın yarın bambaşka diyor. Birinin maddi manevi haklarına zerre kadar zarar vereceğim hiç bir işe yaklaşmam, böyle bir durumda "meşru" sınırında kalsa bile bu iş/işlem, yine yaklaşmam, yaklaşmadım.
0
latchet
(09.09.14)
(36)

Bi insan neden şekersiz kremasız kahve içer?

golan trevize
Yani o acı, tatsız petrol gibi şeyden bir insan nasıl haz alabiliyor anlamıyorum. psikolojik bi problem mi acaba? şeker atmıyosan saygı duyarım ama en azından süt koy krema koy dimi?içiyo musunuz? neden içiyorsunuz?
Yani o acı, tatsız petrol gibi şeyden bir insan nasıl haz alabiliyor anlamıyorum. psikolojik bi problem mi acaba? şeker atmıyosan saygı duyarım ama en azından süt koy krema koy dimi?

içiyo musunuz? neden içiyorsunuz?
0
golan trevize
(03.09.14)
bruceandwayne
(03.09.14)
Tadını seviyorum çünkü.
0
mutlusismankedi2015
(03.09.14)
psikolojik problemle ne alakası var?
tadı güzel geliyordur içiyordur, sert kahve seviyordur, kahvenin tadını bozmak istemiyordur...
0
leadzeppelin
(03.09.14)
valla ben içiyorum. asla şeker ve krema, süt falan da kullanamam. tadı bana daha kötü, katlanılmaz geliyor içinde şeker, krema olunca.

edit: qazaqwsx +1 gerçek kahve işte o cidden.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(03.09.14)
sürekli içiyorum. o tadı seviyorum ve ayıltıyor da.
0
devilred
(03.09.14)
alışkanlıkla alakalı bir şey. bi de uyandırıyor cidden. sabahın köründe sınavım varsa genelde sade kahve alırım.
0
kaffle
(03.09.14)
benim için gerçek kahve işte o..
0
qazaqwsx
(03.09.14)
Zevk agiz tadi meselesi neden problem olsun hem de psikolojik ?

Iki turlusunu de icerim hangisini tercih edersen kremasiz hafif tatlandiricili.
Zaten yaninda tatli kurabiye vs tuketiyorsam salt siyah kahve. Turk kahvesi de sekersiz cok guzel oluyor dene bence
0
zigi
(03.09.14)
her gün 3 fincan içiyorum. Özellikle kahvaltı niyetine içilen sade kahve müthiş bir lezzet. 4 sene öncesine kadar şekerli içerdim, tadını bozuyomuşum.
0
Kıllanıcı adı:
(03.09.14)
içiyorum, zevk alıyorum ve ayılıyorum.
0
ruh i tibbiye
(03.09.14)
trollmüsün bilmiyorum ama mottomuz "just black" :)
0
freebird5406_2
(03.09.14)
ahaha. ilginç gerçekten.

kahve denen şey o zaten. insanlar acı bulduğu için sonradan içine yumuşatıcı şeyler koymuşlar. krema dediğin bol yağlı bir toz sadece.

ben kahve sevmem, ben çaycıyım. ama çayı da şekersiz içerim. yıllardır hem de. şeker dediğin şey zehir asıl.
0
yirmisantim
(03.09.14)
bende içerim ama krema olmadığı zaman. şeker kesinlikle kullanmam çayda dahil. böyle yrk gibi adamım.
0
mrthany
(03.09.14)
Soruna yanci olayim ben de... bu kadar cok kahve iciyor herkes kimsede selulit problemi olmuyor mu carpinti olmuyor mu? Kime sorsam 7 /24 kahve iciyor.
Soruna donelim tekrar krema rezil bir sey. Arada ben de kremali ictim ama o kremayi cay kasigiyla al ve agzinda beklet islandikca agzina yag akiyormus gibi his veriyor. Bunu da dene bence kremayi iceceklerde bolca kullanmazsin. Ha bir de bardaga kahveden cok krema ve seker doken var. Kahve aromali krema iciyorlar.
0
zigi
(03.09.14)
dandik kahveye denk geldiysen sevmemen doğal. iyi kavrulmuş, taze çekilmiş kahve her türlü içilir.
0
alperz
(03.09.14)
bruceandwayne umut sarıkaya'nın gene muhteşem tespitiyle baya en geçerli cevabı vermiş bence adsfsdf. insanlar böyle prim yapacağım derken bir süre sonra kendini de yaptıklarının aslında güzel bir şey olduğuna inandırıyorlar. sürü psikolojisi de var, toplum baskısı bile var.

çok nadiren de olsa sabahladığımda ve diğer güne devam etmek zorunda olduğumda içiyorum ben. bok gibi bir şey ama uyanık tutma konusunda iş görüyor.
0
jacknife
(03.09.14)
Bu sorunun tek bir cevabi var o da stimulant etkisinin artmasi.
0
hkku
(03.09.14)
Cok guzel cunkum. Denemeden bilemezsinnn. Alismasi azcik zaman aliyor tabi.
0
earthangell
(03.09.14)
İçine şeker krema süt kattığınız şey kahve olmuyor ki, bence cinslik bu şekilde içenlerde.
0
angelus
(03.09.14)
zevkler ve renkler tartışılmaz derler.
0
nwnd
(03.09.14)
Hem kokusu kaybolmuyor, hem tadı güzel
0
lord of the cucumbers
(03.09.14)
bruceandwayne süper bir paylaşımla yardıra yardıra güldürürken olayı açıklamış. şimdi komik olan şey aynı zamanda anlamadığım şey ne biliyor musunuz 2-3 hafta zor gelir iğrenç gelir ama sonra alışırsın insanları. şimdi size bir şey söyliyim mi. iğrenç böcekli möcekli uzak doğu mutfağına da 2-3 hafta içinde alışırsınız ilk 2-3 hafta zor gelse de. böyle saçma bir düşünce olabilir mi niye olmadığınız bir şey için olmak zorluyorsunuz ? en baştan sevmeyenleri anlarım tabii ki ama bu 2-3 hafta zorla sonra alışırsın demek sizi tamamen bruceandwayne'in paylaştığı karikatürün durumuna sokuyor.

not: sağlık amaçlı şeker ve krema kullanmayanları da tenzih ederim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.09.14)
Şu sade kahve işi benim de ilgi alanım. Hem peder şeker hastası onu geciktirmeye çalışıyorum hem de kafeini daha iyi hissediyorum.
0
buzaufleyenadam
(03.09.14)
ben başka türlü kahve içmeyi bilmiyorum. kendimi bildim bileli çayı da kahveyi de şekersiz içiyorum. krema süt koymuyorum. başlangıcını bilmiyorum, çocuklukta olsa gerek. tarif etmek için söylüyorum; de ki kolaya de ki şalgama süt ya da krema koyduk, bendeki algısı/etkisi o yönde olur galiba.
0
latchet
(03.09.14)
kahve. kahveyi seviyorum abicim.

süttten nefret ediyorum şekeri sadece sabah 10'da yaptığım kahvatıda çay içersem ona katıyorum. onun dışında içtiğim çaya da katmıyorum. kahve tek başına şahane bir lezeet bok etmenin alemi olmadığı için sade içiyorum.
0
alien
(03.09.14)
öncelikle şeker ve krema daha sağlıksız hale getirdiğinden.
sonralıkla tadı sadeyken de gayet güzel olduğundan...

çok tatlı şeyleri yiyip içmiyorum zaten genelde, bayıyor. kremalı ya da şekerli olunca kahve bile bayabiliyor. koysam da az koyuyorum.
kahveyi de genelde zevkten çok kafein için tüketirim. acelem olduğunda soğuk suya 4 kaşık nescafe classic atıp diktiğim bile oluyor.
0
ucan spagetticanavari
(03.09.14)
psikolojik bir problem tabii ki değil. böyle düşünülmesi çok saçma olur. o tattan insan nasıl haz alabilir anlamıyorum demişsin ya. 3 ay öncesinde bunu ben de merak ediyordum, şimdi ise bir insan nasıl şekerli sütlü içebiliyor bunu merak ediyorum. geçenlerde birisi sormuştu ki; ben artık hazır şeyler tüketmiyorum, sıvı olarak su/süt dışında doğal ne tüketebilirim diye. ve birisi fikren demişti ki; şekerli olan şeyler içilebilir/yenilebilir şeylerdir, tadı güzel şeylerdir diye öğretilmiş bize hep. hakikaten de öyle. tatlı şeyleri tüketirken nasıl mutlu olup zevk alıyorsak bence tatsız şeyler de tüketilirken gayet zevk alınabilir.
0
chachachablues
(03.09.14)
Yanlış soru. Asıl soru şu: şeker ve krema gibi tiksinç şeyleri nasıl tüketiyorsunuz? Hiç iğrenmiyor musunuz?

Kahve çok sevmem ama çok uykum varsa sade içerim.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(03.09.14)
Tamamen damak tadıdır. Kahvenin aromasının farkına varabilmekle ilgili. O güçlü tadı almakla ilgili.

Krema/Süt ve Şeker koyduktan sonra Sahlep iç daha iyi.
(Bence tabi)
0
gece lampulu
(03.09.14)
gerçek kahvenin tadını seviyordur çünkü, o saçma kremanın yada şekerin değil.
0
matematik koyu
(03.09.14)
krema ve şeker mi? ıyyy
doğrusu;
yağsız süt (latte scremato) ve esmer şeker (zucchero di canna)
ayrıca siz hala neskafe mi(granül kahve) içiyorsunuz?
iğrençsiniz...
0
cliquot
(03.09.14)
çok daha güzel oluyor çünkü.
çok hafif süt katıyorum, oh mis.
0
ne nicki be
(03.09.14)
Ben seker atiryorum ama asla krema koymam. Sebebi ise midemi bulandiriyor krema ya da sut koyarsam. Icemiyorum oyle.
0
delifaruk
(03.09.14)
asıl şeker ve krema bozuyor kahvenin tadını da ondan.
0
yue
(03.09.14)
güzel diye.

kahve diye o iğrenç çamur gibi nescafeden içiyorsanız o ayrı ama zaten ona ne koyarsan koy içilmez o iğrenç tatla zaten.

dozunda ayarıyla yapılmış bir filtre kahve tek başına mis gibi içilir. keyif için süt de koyulur da krema nedir allahaşkına. sütü, şekeri bir de üstüne kremayı basınca o içtiğin kahve olmuyor. tatlımtrak kahve aromalı başka bir içecek oluyor.
0
merena
(03.09.14)
"psikolojik bi problem mi acaba?"

hocam gömdün bizi. şeker hiç kullanmıyorum zaten. arada da süt koyarım. onun dışında çoğu zaman şekersiz, sütsüz içerim kahveyi. kahveyi yumuşak alıyorum. bir şey koymama gerek kalmıyor. petrol gibi olmuyor anlayacağın.
0
papillon7
(03.09.14)
(6)

kegel egzersizi ne acayip bi şey ya, doğru mu yapıyorum

pescador
bu egzersiz çiş tutma kaslarını sıkıp bırakarak yapılıyor, yanlış mıyım? ben o hareketi yaptığımda neredeyse hiçbir şey hissetmiyorum. bunun sebebi kasların zayıf olması mı? bi de bi süre yaptıktan sonra kendimi gıdıklanmış gibi rahatsız hissediyorum. yani nasıl desem sinir bozucu bir his oluşuyor.n
bu egzersiz çiş tutma kaslarını sıkıp bırakarak yapılıyor, yanlış mıyım? ben o hareketi yaptığımda neredeyse hiçbir şey hissetmiyorum. bunun sebebi kasların zayıf olması mı? bi de bi süre yaptıktan sonra kendimi gıdıklanmış gibi rahatsız hissediyorum. yani nasıl desem sinir bozucu bir his oluşuyor.

normali bu mu? bunun nasıl yapıldığını gerizekalıya anlatır gibi anlatan bir kaynak önerebilir misiniz? devam edeceğimden değil de işte kafaya taktım, çok sinir oldum.
0
pescador
(31.08.14)
bu egzersizler kadınlar için değil miydi?
0
mea maxima culpa
(31.08.14)
sadece kadınlar için değil, bize de var. neden bu sefer hakaret etmedin?
0
🌸pescador
(31.08.14)
o egzersizin amacı ne tam olarak?
0
isminivermekistemeyensuser
(31.08.14)
@isminivermekistemeyen, idrarı kontrol etmeye yarayan, mesanenin altında mı ne orda bi yerdeki kasları güçlendiriyor. orgazmda falan da daha fazla zevk almayı sağlıyormuş sanırım. 3-6 hafta arasında sonuç verirmiş. dediğim gibi, devam edeceğimden değil ama merak ettim. mal gibi kendi kendimi sıkınca yanlış yapıyom diye düşündüm. ama doğru galiba ya. çiş yaparken durdurmaya çalışın, hah işte o kaslar çalışacak diyorlar.
0
🌸pescador
(31.08.14)
Fazla abartma testisin patlar
0
empedokles
(31.08.14)
www.everydayhealth.com

"mastering kegels" bölümü yardımcı olacaktır sanırım.
0
latchet
(31.08.14)
(1)

6-7 Eylül olayları

euteamo
Selamlar,Çevrenizde 6-7 eylül olarlarından etkilnen Rum bir yakınınız var mı?Bi şey sorucam da,Şimdiden teşekkürler.
Selamlar,
Çevrenizde 6-7 eylül olarlarından etkilnen Rum bir yakınınız var mı?

Bi şey sorucam da,

Şimdiden teşekkürler.
0
euteamo
(31.08.14)
Evet var. Rum da var, Rum olmayıp, Rum komşularıyla ve dostlarıyla birlikte olayları yaşayıp, etkilenen Türk de var.
0
latchet
(31.08.14)
(2)

hukuk sorusu- davadan feragat ve tekrar dava acma

kafkef
Muris muvazaasi nedeniyle acilan davadan daha sonra feragat ediliyor ve dava reddediliyor, daha sonra davaya konu tasinmazin ucretinin odenmemesi sebebiyle ayni dava tekrar acilabilir mi?
Muris muvazaasi nedeniyle acilan davadan daha sonra feragat ediliyor ve dava reddediliyor, daha sonra davaya konu tasinmazin ucretinin odenmemesi sebebiyle ayni dava tekrar acilabilir mi?
0
kafkef
(30.08.14)
hayır. reddedilen dava tekrar açılamaz.
0
vedat chili peppers
(30.08.14)
kefkef, feragat ve davadan vazgeçme hukuken ayrı kavramlar. davadan geri çekilirken dilekçenizde "bla bla nedenlerle davadan vaz geçiyoruz" dediyseniz ve dava bu yüzden reddedildiyse, davayı tekrar edebilirsiniz. diyelim ki siz böyle demişsiniz - vazgeçiyoruz - ama hakim "feragat" diye yazdırmış, onu da düzeltebilirsiniz ve davayı tekrar açabilirsiniz. ama siz kendi dilekçenizde "davadan feragat ediyoruz" demişseniz, bu kesin hüküm sonucu doğurur, feragat edilen davadaki hukuki ve maddi gerekçelerle bir daha dava açılamaz.
0
latchet
(31.08.14)
(1)

gurbetçi vatandaşların en çok ihtiyacı olan hukuki sorunlar neler olabilir?

ground
tanıma (tenfiz), sgk emeklilik, miras, vatandaşlık, mal paylaşımı, ortaklığın giderilmesi, alacak dava ve icra takipleri aklıma gelenler. başka neler olabilir?
tanıma (tenfiz), sgk emeklilik, miras, vatandaşlık, mal paylaşımı, ortaklığın giderilmesi, alacak dava ve icra takipleri aklıma gelenler. başka neler olabilir?
0
ground
(23.09.13)
<Eşya Hukuku► Gayrımenkul Hukuku ; taşınmaz alımı, ipotek işlemleri, kiralaması, ipotekli, kiracılı vs..., Sözleşme Hukuku ► Kat karşılığı sözleşmeleri, Şirketler Hukuku, Şirket Kuruluşu, devir alma-devir etme işlemleri, Vergi Hukuku _ ki bu ayrıca şirkeytler ve gayrımenkul ile son derece bağlantılı, şirtket üstüne mal alıp, hisse satışı yaparak, bir sürü vergi avantajı, ya da gayrımenkulü şirketin aktifinde tutup, belli bir süre sonra satma v.s.. / Bir de, affınıza sığınarak bir şey söylemek istiyorum, tenfiz, tanımanın parantezi değildir, ikisi birbirinden farklı davalardır, farklı işlere yararlar.
0
latchet
(23.09.13)
(1)

sgk maaş yatmama

rubiks cube
selam millet annem babamın emeklisini alıyordu da bu sabah maaş yatmamış ptt atmsinde yok görünüyor. kardeşime de yatmamış sebebi ne olabilir acaba? işe girdim geçe ayın 7si sigortam başladı benimle alakası olabilir mi?
selam millet annem babamın emeklisini alıyordu da bu sabah maaş yatmamış ptt atmsinde yok görünüyor. kardeşime de yatmamış sebebi ne olabilir acaba?

işe girdim geçe ayın 7si sigortam başladı benimle alakası olabilir mi?
0
rubiks cube
(22.09.13)
Sizinle kesinlikle alâkası yok.
Devlet arada bir geciktirir böyle.
Bazen, devlet "bankaya yollandı" der, banka "görünmüyor" der, bu numaralarla, milyonlarca emeklinin parası 1-2 gün repo yapılır.
Babanızın emeklisi, kardeşinize tahakkuk eden maaş vs... bunlar onların şahsi hakları, sizin maaşa geçmenizin bunların üstünde zerrece etkisi yok.
0
latchet
(22.09.13)
(5)

Banka hesap numarası

inafkafi
Bir iş için yaptığım çalışmamın ücretini göndermek üzere banka hesap numaramı istiyorlar. Bu numara banka kartının üzerindeki numara mıdır? Değilse nedir? Yardımcı olur musunuz?
Bir iş için yaptığım çalışmamın ücretini göndermek üzere banka hesap numaramı istiyorlar. Bu numara banka kartının üzerindeki numara mıdır? Değilse nedir? Yardımcı olur musunuz?
0
inafkafi
(31.05.13)
kartın üstünde yazar ama iki tane numara olur,

44xx xxxx xxxx xxxx'in altında yazar genelde.

www.bankamatik.com.tr

hangi banka olduğu da önemli tabii.
0
ocanal
(31.05.13)
garanti bankasının extra genç bankamatik kartı var elimde. Sadece kart numarası yazıyor.
0
🌸inafkafi
(31.05.13)
bu hesabina ait bir cuzdan yok mu elinde?

ayrica int. subesini kullaniyorsan o ekranda da yazar.

hic biri yoksa must. hizm. arayip bu bilgiyi alabilirsin

hem ibanini al hem de subenin adini kodunu falan al bulunsun
0
exlibris
(31.05.13)
cüzdan şu an bakabileceğim bir yerde değil. TR97 ile başlayanIBAN numaramı internet şubesinden öğrendim. Onu göndermem yeterli midir? Teşekkürler cevaplar için.
0
🌸inafkafi
(31.05.13)
sanıyorum hesabınız garanti bankasında. evet, o tr ile başlayan IBAN sizin hesap numaranızdır. kendi içinde; banka adı, şube adı, hesabın hangi para cinsinden olduğu ve hesap numaranızı içerir o uzun numaralar. onu göndereceksiniz.
0
latchet
(31.05.13)
(2)

almanca'da "bayağı" anlamına gelen kelime

jack of hearts
kirch mi kirchsh mi.. neydi la bu?
kirch mi kirchsh mi.. neydi la bu?
0
jack of hearts
(26.01.13)
kitschig
0
hope ender
(26.01.13)
latchet
(26.01.13)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.