skywalkeremre
kaç bin tl ye satabilirim? Varmı fikri olan?
kaç bin tl ye satabilirim? Varmı fikri olan?
0
hafız türkiyede o formaya 1000 lerce lira bayılacak saf olduğunu düşünmüyorum. isterse obama imzalasın amk.
0
ebay'dan satışa çıkarıp kaça giderse satabilirsiniz. 500 liraya da satılabilir, onbinlerce liraya da. riskli biraz.
0
barcelona forumları fln vardır onlarda da şansınızı deneyebilirsiniz.
0
500 tl ve üstü gayet iyi. hem forma kendini amorti etmiş oluyor hemde üzerine kalmış oluyor. benim çünkü yapıcağım tek şey 100 tl ye forma almak olucak başka bi masrafım yok. o zaman bi şansımızı denemek lazım.
0
yazık bari formayı amorti etseymiş satışa koyunca. eh o zaman ben imzalatır kendime saklarım
0
imzalı diyorsun da kim imzalamış, messi mi maxwell mi? en fazla 500'e gider hacı. türkiye'de o kadar da çıkmazsa şaşırma. 250 ortalama diyorum ben.
0
zaugnakhaldun
3000 TL paraya en fazla faizi hangi banka verir?Ya da para kaybetmeden yatırıp gelir elde edebileceğimiz başka hangi yatırım olanakları bulunuyor?
3000 TL paraya en fazla faizi hangi banka verir?
Ya da para kaybetmeden yatırıp gelir elde edebileceğimiz başka hangi yatırım olanakları bulunuyor?
Ya da para kaybetmeden yatırıp gelir elde edebileceğimiz başka hangi yatırım olanakları bulunuyor?
0
uzun vadede altın, güvenilir çok düşük riskli görülen hisse senetleri.
0
en fazla faiz veren bankayada yatırsan 3000 liraya aylık 20 liradan fazla faiz zor alırsın.kısa vade düşünüyorsan döviz daha uzun zaman paraya dokunmam diyorsan altın al.
0
baldur
1- saçınızı yıkama tarzınız nedir, epey uzun ve kıvırcık saçlarım var? her gün mü yıkıyorsunuz iki günde bir mi, nedir sıklığınız? bir de saçın keçeleşmemesi için krem kullanmam gerek di mi? şampuan ve saç kremini nasıl kullanıyorsunuz? hangi sırayla kaçar defa bir yıkama sırasında?2- faruk yiğit kı
1- saçınızı yıkama tarzınız nedir, epey uzun ve kıvırcık saçlarım var? her gün mü yıkıyorsunuz iki günde bir mi, nedir sıklığınız? bir de saçın keçeleşmemesi için krem kullanmam gerek di mi? şampuan ve saç kremini nasıl kullanıyorsunuz? hangi sırayla kaçar defa bir yıkama sırasında?
2- faruk yiğit kıvamındaki sakallardan kızlar tiksiniyor mu? kızların nedir sakala bakış açısı? kirlis akal mı seviyorlar at hırsızı kıvamında sakalı mı seviyorlar yoksa sakal olmayan bir yüzü mü daha çok seviyorlar? genelleme olacak tabii ama olsun gene de gözlemlerinizi yazın.
2- faruk yiğit kıvamındaki sakallardan kızlar tiksiniyor mu? kızların nedir sakala bakış açısı? kirlis akal mı seviyorlar at hırsızı kıvamında sakalı mı seviyorlar yoksa sakal olmayan bir yüzü mü daha çok seviyorlar? genelleme olacak tabii ama olsun gene de gözlemlerinizi yazın.
0
önce sabunla yıkıyorum sonra dercos sampuanla her gun 1 defa.
kızlar kirli sakal sever 3 günlük sakal. cunku onlarin gozunde daha serseri daha cekici erkeksi bir imaj uyandırıyormus. bu arada bugun iddia sormuon hacı. kupon yapmıyozmu:)
kızlar kirli sakal sever 3 günlük sakal. cunku onlarin gozunde daha serseri daha cekici erkeksi bir imaj uyandırıyormus. bu arada bugun iddia sormuon hacı. kupon yapmıyozmu:)
0
haha yok baba bugün maç kalmadı dün ve salı oynadım burada belirttiğim maçlara. maçları programa yaymayı tercih ediyorum genelde. cumartesi pazar sorarım büyük ihtimalle:)
0
Ailemde herkesin saçları kıvırcıktır benimkiler dalgalı sana tavsiye verebilecek kadar çok kıvırcık saç gördüm şöyle yap sana saç kremi şart öncelikle head&shoulders classic bu saçın için gereken şampuan neden bu diye sorarsan sen erkeksin ve saçların kepeklenebilir şu da var bu markanın üzerine şampuan yoktur denilebilir saç kremi içinse rejoıce un çok hoş saç kremleri var onun ballı olanından kullanabilirsin eğer saçın dökülüyorsa şampuanının içine biraz aktardan badem yağı alıp dökebilirsin eğer saçların dediğin gibi çok uzunsa 2 ayda bir en azından saç maskesi kullanman lazım ya gidip aktardan kendine doğal maske yaptır ya da lorealin saç maskeleri var saç tipine uygun bir tane seçip içerisine de bepantene ampülleri satılıyor eczanelerde onlardan al o maskenin içine koy onu önerilen zaman kadar saçında tut daha sonra durula sakal konusuna gelince de eğer 3 numara saç yakışıyorsa yüzüne(kestir demiyorum dikkat et)kesinlikle sakal bırakmalısın zira diğer yanda kırolar gibi gezersin benden söylemesi
0
biseyler
bunları buraya bi yerde kendimle yüzleşmek adına yazıyorum. yaşım 22, iki üni bitirip master yapmış, türkiye'nin en iyi bankalarından birinde yönetici pozisyonunda çalışan bir anne ile meslek yüksek okulu bitirdikten sonra ticarete atılmış, tekstil ile uğraşan esnaf bir babanın oğluyum.ailem ben 1 y
bunları buraya bi yerde kendimle yüzleşmek adına yazıyorum. yaşım 22, iki üni bitirip master yapmış, türkiye'nin en iyi bankalarından birinde yönetici pozisyonunda çalışan bir anne ile meslek yüksek okulu bitirdikten sonra ticarete atılmış, tekstil ile uğraşan esnaf bir babanın oğluyum.
ailem ben 1 yaşına bile girmeden boşanmışlar. ikisini neredeyse bir arada hiç görmedim, o yüzden bunun özlemini çektiğimi sanmıyorum, onu da belirteyim. zaten aralarında uçurum derecesinde bir yaş farkı var.
hayatımın büyük bölümünü babamın yanında geçirdim. benden 35 yaş büyük. ticari zekası felaket yüksektir. girişkendir, cesurdur, girdiği ortamda lider olur. eli açıktır. ama felaket sinirli birisidir. denenmemişi denemeyi, risk almayı sever. temizlik konusunda neredeyse hastadır. hani kadına evi temizletir, sonra beyaz çorap giyip evde dolanıp çorabın altına bakar, o derece. olmadık şeylere beklenmedik reaksiyonlar verebilir. çocukluğumun bir kısmında ara ara babamdan dayak yediğim de olmuştur bu temizlik konusunda ama babam her daim üzerime titremiş, ilgisini hiç esirgememiştir. ha, kaç kere oturup karşılıklı konuştuk ya da ne kadar beni dinler? babamla ilişkimizin büyük bölümünde hep fikir ayrılıkları oldu ve genelde kavga ile geçti.
6 yaşına kadar anneannemle kaldım, annem 17 yaşında evlenip 18'inde boşanınca sınava girip uludağ üniversitesi bilgisayar mühendisliğini kazandı ve okumaya gitti. babam o ara neredeydi, bilemiyorum. ancak 6-7 yaşına kadar bi gün babamda, bi gün anneannemde, bi gün babaannemde kaldığımı hatırlıyorum sadece. sonra bir gün babam geldi ve "gidiyoruz" dedi. başka biri ile evlenmişti. evlendiği kişiyi ilk orada gördüm.
babamla birlikte yaşamaya başlayınca benim için o dönem neler değişti açıkçası tam olarak bilmiyorum. bu arada okula başladım ve babam geç saatlere kadar çalıştığı için günümün büyük bölümünü evlendiği kişi ile geçirmeye başladım. kadınla iletişim neredeyse olanaksızdı. evlenene kadar evinden çıkmamış, ilkokul terk, ev işini asli görevi olarak bilmiş ve yalan rüzgarı dizisi dışında sosyal hayatı olmayan bir kadındı. ilkokul terk derken kesinlikle onu küçümsemiyorum ama daha 2. sınıfa giderken günümün büyük kısmını geçirdiğim insanla aramızda neredeyse hiçbir ilişki kalmamışsa, ondan sorup öğrenebileceğim birşey kalmamışsa ona ne kadar saygı gösterebilirim ki? çocuk aklıyla hemde?
bu arada babamın işleri felaket iyiye gitti, oturduğumuz semtten yaşayış şeklimize kadar herşey bi anda değişti. ilk ve orta okulu kolejlerde okudum ancak bu 8 senelik süre zarfında 7 okul değiştirdim. nedeni ya taşınmamız ya babama birilerinin daha iyi okul tavsiye etmesi ya da ne bileyim benim öğretmenlerimin haylaz olduğum konusundaki şikayetleriydi. aslında hep iyi öğrenciydim ama babam hakkımda küçücük bişey duysa yeni bi okulda yeni bir başlangıç yapmam gerektiğine inanıyordu sanırım.
krizin patlak verdiği günlerde babamın işlerinde de aynı oranda düşüş oldu. ancak buna karşın babamın hareketlerinde de değişiklikler baş gösterdi. eve olmadık saatlerde gelmeye, bazen hiç gelmemeye başladı. geldiğinde de eşi ile kavga ediyorlardı zaten. o eve gelmediğinde kadınla birlikte kalmak zorunda kalıyorduk ki bu benim için gerçekten azap gibi birşeydi.
eve gelmediği günlerden bigün beni aradı ve benimle erkek-erkeğe konuşmak istediğini söyledi, orta sondayım o sıralar. çıktık, geziyoruz. "seni biri ile tanıştıracağım" dedi ve görüşlerimi öğrenmek istediğini söyledi. tanıştırdığı kişi tahmininiz üzere bir bayandı ama yabancı uyruklu birisi. evlendiği kadının aksine ultra sosyal, her konuda bir görüş belirtebilen, girişken falan biri. ne kadar iyi niyetli açıkçası hala bilemiyorum.
bu arada eski sovyet ülkelerine ticarete başladık ve babam evli olduğu kadınla boşanmaya karar verdi. kadını da ortada bırakmadı tabi, ona iki ev bıraktı ne bileyim emekli olana kadar bütün primlerini ödedi vs vs. yeni bir ev tuttuk ve bu sefer ben-kadın-babam yaşamaya başladık. farklı kültürler tabi, pek hoşuma gitmedi bu yeni yaşam açıkçası.
o sıralar liseye başladım ve hayatımda ilk kez bir devlet okulunda bulundum. ortama daha ayak uydurmaya çalışırken babamın eski sovyet ülkelerindeki ticareti hızla gelişti ve herşeyi bırakıp orada yaşamaya karar verdi. ben buna şiddetle karşı çıktım, türkiye'den ayrılmak istemediğimi belirttim. babam pek iplemedi tabi. felaket kavgalar etmeye başladık bu konuda ama babam karar vermişti bi kere. 1-2 kere evden kaçıp anneanneme gitme girişimlerim dahi oldu bu süreçte. liseyi bıraktım, bastık gittik rusya'ya.
orada 7 ay kaldım ve hiç okula gitmedim. açıkçası çokta sevmedim. tek arkadaşım internet cafenin güvenliği ve mağaza çalışanlarıydı. bütün gün ya internet kafede ya da boş boş gezerek takılıyordum. babama böyle yaşamayı sevmediğimi defalarca belirttim ama pek iplemedi. sonra bigün mağaza çalışanlarından bir kız ile bir yakınlaşmamız oldu. ben kızın benden hoşlandığını sandım, gerçi aramızda 10 yaş falan vardı ama umut işte. meğer hatun babamla yakınmış, bana da o yüzden ilgi gösteriyormuş... tabi babam kızın telefonunda benim iyi geceler mesajlarını ya da onun mesajlarına attığım cevapları falan görünce kudurmuş. bana pek bişey belli etmedi ama "sen tr'ye git, orada yaşa istersen" dedi. "peki" diyebildim.
türkiye'ye döner dönmez anneannemle yaşamaya başladık. anneannem akademi mezunu, bir devlet kurumunda yıllarca müdürlük yapmış, iki yabancı dil bilen son derece sosyal ve modern bir kadındır. 30 yıldır aynı yerde oturur. açıkçası göçebe hayatından düzenli hayata dönünce yine bi afalladım. bi süre sonra anneannemle anlaşamamaya başladık. ben daha 15-16 yaşındaydım, gezmek tozmak falan istiyordum. o ise okuldan eve gelip ders çalışmamı, sonra yemek yiyip 8 olmadan yatmamı uygun görüyordu. bu arada annem kendi başına yaşadığı için onunla da haftasonları anneannemi ziyaretleri sırasında görüşüyorduk. uzatmıyayım anneannem benimle yaşamak istemedi, uymuyorduk birbirimize. hayatının büyük bölümünü yalnız geçirmiş, yaşlı ve kendine göre düzeni olan bi kadındı.
annemle yaşamaya başladık. o zamana kadar annemle hiç yaşamamıştım açıkçası. annem babamın aksine bana karşı çok ilgili olmayan, sevgisini pek göstermeyen ve babamdan ayrıldıktan sonra yıllarca yalnız yaşamış; hep idealleri uğruna gitmiş bi kadın. soğuk biri olduğunu bile söyleyebilirim. eğitimin önemine inanır her daim. yıllarca babamla kurallar zinciri içerisinde yaşamışken, eve 10 dakika geç gelsem hesap verme zorunluluğu içindeyken annemle felaket bir serbetiye geçtim. hani eve günlerce gelmesem "neredesin" diye bir arar ya da aramaz.
1 sene böyle boşa harcadıktan sonra tekrar liseye başlama zamanım geldi, ancak babam rusya'ya giderken gidip tasdiknamemi almış; bir daha türkiye'ye dönmeyeceğimi belirtmiş. ya açıköğretim ya da akşam lisesi okuyacaktım, başka alternatif kalmamıştı. akşam lisesine kayıt oldum. 70 yaşında adamlarla-40 yaşında kadınlarla liseyi bitirdim. devam zorunluluğu dahi yoktu ama ben gittim.
liseyi bitirdikten sonra öss'ye girdim. öss sürecinde ne dershaneye gittim, ne sınava hazırlandım. hatta sınava bile 30 dakika geç girdim. gözetmen kadının "oğlum, 30 dakika gecikmişsin" derken gözlerindeki telaşın milyonda biri bile yoktu bende. böyle bir hayat yaşadıktan sonra fena sayılmayacak bir puan aldım. açıkçası barajı bile geçeceğimi sanmıyordum sınava girerken. puan fena değildi ama tercihler sonunda salak saçma, son tercihim bi yere düştüm. niğde'ydi sanırım. gitmedim tabi haliyle. açıkçası ne olmak istediğimi bile bilmiyordum, pek bi idealim olmamıştı yaşam boyu. "tercihi neye göre yaptın?" derseniz onu bile ben yapmadım, annem oturdu kendince yazdı.
tr'de üni yolu kapanınca yurtdışında okuma olayını araştırdım. babam zaten uzak olduğu için her konuda kolay kafalanıyordu. zaten ayda bi kere telefonla konuşuyorduk, hepsi o. ihtiyaçlarımı soruyor, elinden geldiğince anında gideriyordu. annem ise "hayat senin, ne istersen onu yap" yapısındadır. konuşma gereği bile duymadık. "ben şuraya gideceğim" dedim, "peki" dedi. hepsi bu.
atladım, buraya geldim. annemin tavsiyesi ile bilgisayar mühendisliği okumaya başladım. ilk sene sorunsuz geçti, zaten burada kimseyi sıkmıyorlar. 5. sınıf tıp okuyup ingilizce bilmeyen adamlar var, rahat bir ortam. yine de bişeyler öğrenmeye çalıştım ve ortalama bi öğrenci olarak geçip gittim. şimdi ikinci sınıftayım ve okul nokta kadar sikimde değil açıkçası. 4 işlem matematik bilgimle mühendis olacam ya, ona gülüyorum.
ailemle idealim olmaması üzerine konuşmaya çalıştım. babam daha sonunu bile dinlemeden "okulu bırak, gel burada sana mağaza açalım" dedi; annem ise "oku, yakında orada şube açacağız seni şube müdürü yaparız, hayatın kurtulur" nasihatında bulundu. ulan iyide benim zaten geleceğe dair bi kaygım yok ki? hani neden bilmiyorum, "neye güveniyorsun?" deseniz onu da bilmiyorum.
velhasıl çok uzattım ve çok klişe olacak ama kendimi rüzgarda oraya-buraya giden bi yaprak gibi hissediyorum. çok sosyal biriydim bi zamanlar, şimdi insanlarla göz teması kurmaya bile korkuyorum. dikkat ettiyseniz bu kadar yazdım ama bi kere bile "arkadaş" demedim çünkü düzenli bi arkadaşım hiç olmadı belkide. arkadaşı bırak anneanne dışında doğru dürüst akraba ilişkim bile yok, babamın kendi tarafı ile arası pek iyi değildir çünkü. "senin sorunun ne dostum, herşeyin var işte" diyecekler olabilir.
kendimi bildim bileli mutsuzum, hiçbir şeyden zevk almıyorum ve bunun nedenini de bilmiyorum. hayatta umursadığım hiçbir şey yok. bir hobim bile yok, belki arada fenerbahçe maçlarını izlemek. gerçi aragones-daum-aykut kocaman üçlüsünden sonra o da ızdırap haline geldi. :) durduk yere salak saçma şeylere sinirlenip salak saçma şeylere ağlıyorum. hatta olabildiğince yalnız kalmaya çalışıyorum, herkesden kaçıyorum. kimseye karşı bişey hissetmiyorum, duygusuzluk gibi.
sizce benim sorunum ne? rahat batıyor demeyin, sokayım böyle rahata.
ailem ben 1 yaşına bile girmeden boşanmışlar. ikisini neredeyse bir arada hiç görmedim, o yüzden bunun özlemini çektiğimi sanmıyorum, onu da belirteyim. zaten aralarında uçurum derecesinde bir yaş farkı var.
hayatımın büyük bölümünü babamın yanında geçirdim. benden 35 yaş büyük. ticari zekası felaket yüksektir. girişkendir, cesurdur, girdiği ortamda lider olur. eli açıktır. ama felaket sinirli birisidir. denenmemişi denemeyi, risk almayı sever. temizlik konusunda neredeyse hastadır. hani kadına evi temizletir, sonra beyaz çorap giyip evde dolanıp çorabın altına bakar, o derece. olmadık şeylere beklenmedik reaksiyonlar verebilir. çocukluğumun bir kısmında ara ara babamdan dayak yediğim de olmuştur bu temizlik konusunda ama babam her daim üzerime titremiş, ilgisini hiç esirgememiştir. ha, kaç kere oturup karşılıklı konuştuk ya da ne kadar beni dinler? babamla ilişkimizin büyük bölümünde hep fikir ayrılıkları oldu ve genelde kavga ile geçti.
6 yaşına kadar anneannemle kaldım, annem 17 yaşında evlenip 18'inde boşanınca sınava girip uludağ üniversitesi bilgisayar mühendisliğini kazandı ve okumaya gitti. babam o ara neredeydi, bilemiyorum. ancak 6-7 yaşına kadar bi gün babamda, bi gün anneannemde, bi gün babaannemde kaldığımı hatırlıyorum sadece. sonra bir gün babam geldi ve "gidiyoruz" dedi. başka biri ile evlenmişti. evlendiği kişiyi ilk orada gördüm.
babamla birlikte yaşamaya başlayınca benim için o dönem neler değişti açıkçası tam olarak bilmiyorum. bu arada okula başladım ve babam geç saatlere kadar çalıştığı için günümün büyük bölümünü evlendiği kişi ile geçirmeye başladım. kadınla iletişim neredeyse olanaksızdı. evlenene kadar evinden çıkmamış, ilkokul terk, ev işini asli görevi olarak bilmiş ve yalan rüzgarı dizisi dışında sosyal hayatı olmayan bir kadındı. ilkokul terk derken kesinlikle onu küçümsemiyorum ama daha 2. sınıfa giderken günümün büyük kısmını geçirdiğim insanla aramızda neredeyse hiçbir ilişki kalmamışsa, ondan sorup öğrenebileceğim birşey kalmamışsa ona ne kadar saygı gösterebilirim ki? çocuk aklıyla hemde?
bu arada babamın işleri felaket iyiye gitti, oturduğumuz semtten yaşayış şeklimize kadar herşey bi anda değişti. ilk ve orta okulu kolejlerde okudum ancak bu 8 senelik süre zarfında 7 okul değiştirdim. nedeni ya taşınmamız ya babama birilerinin daha iyi okul tavsiye etmesi ya da ne bileyim benim öğretmenlerimin haylaz olduğum konusundaki şikayetleriydi. aslında hep iyi öğrenciydim ama babam hakkımda küçücük bişey duysa yeni bi okulda yeni bir başlangıç yapmam gerektiğine inanıyordu sanırım.
krizin patlak verdiği günlerde babamın işlerinde de aynı oranda düşüş oldu. ancak buna karşın babamın hareketlerinde de değişiklikler baş gösterdi. eve olmadık saatlerde gelmeye, bazen hiç gelmemeye başladı. geldiğinde de eşi ile kavga ediyorlardı zaten. o eve gelmediğinde kadınla birlikte kalmak zorunda kalıyorduk ki bu benim için gerçekten azap gibi birşeydi.
eve gelmediği günlerden bigün beni aradı ve benimle erkek-erkeğe konuşmak istediğini söyledi, orta sondayım o sıralar. çıktık, geziyoruz. "seni biri ile tanıştıracağım" dedi ve görüşlerimi öğrenmek istediğini söyledi. tanıştırdığı kişi tahmininiz üzere bir bayandı ama yabancı uyruklu birisi. evlendiği kadının aksine ultra sosyal, her konuda bir görüş belirtebilen, girişken falan biri. ne kadar iyi niyetli açıkçası hala bilemiyorum.
bu arada eski sovyet ülkelerine ticarete başladık ve babam evli olduğu kadınla boşanmaya karar verdi. kadını da ortada bırakmadı tabi, ona iki ev bıraktı ne bileyim emekli olana kadar bütün primlerini ödedi vs vs. yeni bir ev tuttuk ve bu sefer ben-kadın-babam yaşamaya başladık. farklı kültürler tabi, pek hoşuma gitmedi bu yeni yaşam açıkçası.
o sıralar liseye başladım ve hayatımda ilk kez bir devlet okulunda bulundum. ortama daha ayak uydurmaya çalışırken babamın eski sovyet ülkelerindeki ticareti hızla gelişti ve herşeyi bırakıp orada yaşamaya karar verdi. ben buna şiddetle karşı çıktım, türkiye'den ayrılmak istemediğimi belirttim. babam pek iplemedi tabi. felaket kavgalar etmeye başladık bu konuda ama babam karar vermişti bi kere. 1-2 kere evden kaçıp anneanneme gitme girişimlerim dahi oldu bu süreçte. liseyi bıraktım, bastık gittik rusya'ya.
orada 7 ay kaldım ve hiç okula gitmedim. açıkçası çokta sevmedim. tek arkadaşım internet cafenin güvenliği ve mağaza çalışanlarıydı. bütün gün ya internet kafede ya da boş boş gezerek takılıyordum. babama böyle yaşamayı sevmediğimi defalarca belirttim ama pek iplemedi. sonra bigün mağaza çalışanlarından bir kız ile bir yakınlaşmamız oldu. ben kızın benden hoşlandığını sandım, gerçi aramızda 10 yaş falan vardı ama umut işte. meğer hatun babamla yakınmış, bana da o yüzden ilgi gösteriyormuş... tabi babam kızın telefonunda benim iyi geceler mesajlarını ya da onun mesajlarına attığım cevapları falan görünce kudurmuş. bana pek bişey belli etmedi ama "sen tr'ye git, orada yaşa istersen" dedi. "peki" diyebildim.
türkiye'ye döner dönmez anneannemle yaşamaya başladık. anneannem akademi mezunu, bir devlet kurumunda yıllarca müdürlük yapmış, iki yabancı dil bilen son derece sosyal ve modern bir kadındır. 30 yıldır aynı yerde oturur. açıkçası göçebe hayatından düzenli hayata dönünce yine bi afalladım. bi süre sonra anneannemle anlaşamamaya başladık. ben daha 15-16 yaşındaydım, gezmek tozmak falan istiyordum. o ise okuldan eve gelip ders çalışmamı, sonra yemek yiyip 8 olmadan yatmamı uygun görüyordu. bu arada annem kendi başına yaşadığı için onunla da haftasonları anneannemi ziyaretleri sırasında görüşüyorduk. uzatmıyayım anneannem benimle yaşamak istemedi, uymuyorduk birbirimize. hayatının büyük bölümünü yalnız geçirmiş, yaşlı ve kendine göre düzeni olan bi kadındı.
annemle yaşamaya başladık. o zamana kadar annemle hiç yaşamamıştım açıkçası. annem babamın aksine bana karşı çok ilgili olmayan, sevgisini pek göstermeyen ve babamdan ayrıldıktan sonra yıllarca yalnız yaşamış; hep idealleri uğruna gitmiş bi kadın. soğuk biri olduğunu bile söyleyebilirim. eğitimin önemine inanır her daim. yıllarca babamla kurallar zinciri içerisinde yaşamışken, eve 10 dakika geç gelsem hesap verme zorunluluğu içindeyken annemle felaket bir serbetiye geçtim. hani eve günlerce gelmesem "neredesin" diye bir arar ya da aramaz.
1 sene böyle boşa harcadıktan sonra tekrar liseye başlama zamanım geldi, ancak babam rusya'ya giderken gidip tasdiknamemi almış; bir daha türkiye'ye dönmeyeceğimi belirtmiş. ya açıköğretim ya da akşam lisesi okuyacaktım, başka alternatif kalmamıştı. akşam lisesine kayıt oldum. 70 yaşında adamlarla-40 yaşında kadınlarla liseyi bitirdim. devam zorunluluğu dahi yoktu ama ben gittim.
liseyi bitirdikten sonra öss'ye girdim. öss sürecinde ne dershaneye gittim, ne sınava hazırlandım. hatta sınava bile 30 dakika geç girdim. gözetmen kadının "oğlum, 30 dakika gecikmişsin" derken gözlerindeki telaşın milyonda biri bile yoktu bende. böyle bir hayat yaşadıktan sonra fena sayılmayacak bir puan aldım. açıkçası barajı bile geçeceğimi sanmıyordum sınava girerken. puan fena değildi ama tercihler sonunda salak saçma, son tercihim bi yere düştüm. niğde'ydi sanırım. gitmedim tabi haliyle. açıkçası ne olmak istediğimi bile bilmiyordum, pek bi idealim olmamıştı yaşam boyu. "tercihi neye göre yaptın?" derseniz onu bile ben yapmadım, annem oturdu kendince yazdı.
tr'de üni yolu kapanınca yurtdışında okuma olayını araştırdım. babam zaten uzak olduğu için her konuda kolay kafalanıyordu. zaten ayda bi kere telefonla konuşuyorduk, hepsi o. ihtiyaçlarımı soruyor, elinden geldiğince anında gideriyordu. annem ise "hayat senin, ne istersen onu yap" yapısındadır. konuşma gereği bile duymadık. "ben şuraya gideceğim" dedim, "peki" dedi. hepsi bu.
atladım, buraya geldim. annemin tavsiyesi ile bilgisayar mühendisliği okumaya başladım. ilk sene sorunsuz geçti, zaten burada kimseyi sıkmıyorlar. 5. sınıf tıp okuyup ingilizce bilmeyen adamlar var, rahat bir ortam. yine de bişeyler öğrenmeye çalıştım ve ortalama bi öğrenci olarak geçip gittim. şimdi ikinci sınıftayım ve okul nokta kadar sikimde değil açıkçası. 4 işlem matematik bilgimle mühendis olacam ya, ona gülüyorum.
ailemle idealim olmaması üzerine konuşmaya çalıştım. babam daha sonunu bile dinlemeden "okulu bırak, gel burada sana mağaza açalım" dedi; annem ise "oku, yakında orada şube açacağız seni şube müdürü yaparız, hayatın kurtulur" nasihatında bulundu. ulan iyide benim zaten geleceğe dair bi kaygım yok ki? hani neden bilmiyorum, "neye güveniyorsun?" deseniz onu da bilmiyorum.
velhasıl çok uzattım ve çok klişe olacak ama kendimi rüzgarda oraya-buraya giden bi yaprak gibi hissediyorum. çok sosyal biriydim bi zamanlar, şimdi insanlarla göz teması kurmaya bile korkuyorum. dikkat ettiyseniz bu kadar yazdım ama bi kere bile "arkadaş" demedim çünkü düzenli bi arkadaşım hiç olmadı belkide. arkadaşı bırak anneanne dışında doğru dürüst akraba ilişkim bile yok, babamın kendi tarafı ile arası pek iyi değildir çünkü. "senin sorunun ne dostum, herşeyin var işte" diyecekler olabilir.
kendimi bildim bileli mutsuzum, hiçbir şeyden zevk almıyorum ve bunun nedenini de bilmiyorum. hayatta umursadığım hiçbir şey yok. bir hobim bile yok, belki arada fenerbahçe maçlarını izlemek. gerçi aragones-daum-aykut kocaman üçlüsünden sonra o da ızdırap haline geldi. :) durduk yere salak saçma şeylere sinirlenip salak saçma şeylere ağlıyorum. hatta olabildiğince yalnız kalmaya çalışıyorum, herkesden kaçıyorum. kimseye karşı bişey hissetmiyorum, duygusuzluk gibi.
sizce benim sorunum ne? rahat batıyor demeyin, sokayım böyle rahata.
0
kendi sorunlarının farkında olan biri olduğun belli..bu yüzden bir psikoloğa danışmanda fayda olduğunun farkındasındır..bir iki hobi edinmeye çalışırsan kurslara katılarak falan arkadaş edinirsin ve sosyalleşirsin..yalnız başına olduğunda herhangi bir sorun bile daha ağır, olduğundan daha büyük gözükebilir.aile bakımından şansızsın tamam ama bunun tüm yaşamına yayılmasına izin verip vermemek senin elinde ve görünen o ki sen buna pek izin vermemişsin..sosyalleşmeye çalış arkadaş edin konuşabileceğin dostların olsun aşık ol..hayatı daha katlanılır kılan şeyler bunlar bence..
0
anne babasız büyüyen birisi olarak diyeceğim belki birçok şey var ama cümlelere dökülmez :)
tebrik edilesi yazmışsın... duygulandırdın bizi
tebrik edilesi yazmışsın... duygulandırdın bizi
0
o kadar iş güç arasında oturdum okudum valla. bence de akıcı yazıyorsun, okutabiliyorsun yazdıklarını. sorunun, 'anlam' üzerine olabilir.
oruç aruoba'nın 'hani' adlı kitabını okumanı önerebilirim.
oruç aruoba'nın 'hani' adlı kitabını okumanı önerebilirim.
0
yuh ilk defa çok uzun bir metni biri bana okuttu. bu kadar mı iyi anlatılır ve betimleme yapılır.
0
bu hikayeden muhteşem bir dizi-film çıkabilir.ayrıca harika bir küçük burjuva hikayesi.bunları yazarken dalga geçmiyorum.tıpkı kafka'nın 21.yüzyılda'ki uyarlaması olabilir.dostum bu hikayeni kesinlikle edebi bir biçimde yaz.ayrıca kafandakileri dağıtmış olursun.ve bunları yayınlat muhakkak.bu hikayenle binlerce insanın hislerine tercüman olabilirsin.çünkü türkiye'de 500.000'e yakın insan senin durumında.tıpkı evlenip boşanmış sonrada çocuğunu iplemeyen kişiler.kesinlikle bunları yaz ve yayınlat....
0
bence sorunun sevgisizlik. hiç arkadaş demedim demişsin ya senin kim olduğunu önemsemeyecek muhabbet etmekten zevk alacağın buraya nick altında yazdığın şeyleri doldu dolu anlatabileceğin bir kaç dost edinmeye çalış. sonrasında yolunu çizersin zaten..
0
sevgisizlik, ilgisizlik. aslında "aile" olarak nitelendirilen kavramın senin hayatında hiç olmayışı. sen ebeveynlerin olmaya çalışıpta aslında gerçek anlamda olamamış kişilerin sinirlendiğin kızdığın huylarını taklit etmeden aslında olması gerektiği gibi davranarak bir aile kurup tatmadığın mutluluğu sevgiyi onlara gösterip onlarda aldığında pek bir sorunun kalmayacaktır.
o zamana kadar istiyorsan güvendiğin biri ile yada bir psikolog ile düşüncelerini paylaşabilirsin, dertleşebilirsin.
(en yüzeysel en geniş şekilde bunlar senin sorunun)
o zamana kadar istiyorsan güvendiğin biri ile yada bir psikolog ile düşüncelerini paylaşabilirsin, dertleşebilirsin.
(en yüzeysel en geniş şekilde bunlar senin sorunun)
0
Tek sorunun arkadaşın olmaması sanırım. Arkadaş edin işte. Bir de şanslı olduğun tarafları daha iyi değerlendir. Hiçbirşey yapmasan bile sana çok iyi bir iş vaadedecek bir annen ve baban var mesela...
0
vakit ayırıp okuyan, cevap yazan, mesaj atan ve bir nebze de olsa yalnız olmadığımı hissettiren herkese teşekkür ederim. :)
sanatçı-edebiyatçı olayı bambaşka bişey bence. hani sosyoloji ve felsefe gibi konulara hakim olmak gerek. öteki türlü hıncal uluç'un spor yorumlamasından ne farkım kalır? hem sadece yaşam tarzı ile olsaydı üniversiteyi bırakan herkes bill gates ya da steve jobs olurdu. :) şaka tabi. velhasıl uzak geliyor bana, yıllarca bu alanda emek harcayan insanlara da ayıp olur gibi. (ahah, sanki başarımın garantisi var.) ama fikirleriniz karşısında bişeylere yeteneğim olduğunu düşündüm bi an için. belki bi blog açar, yıllar sonra yazdıklarıma bakar ve "nereden nereye" diye iç geçiririm, kim bilir. :)
@wishes: ilk sana söylüyorum, bu kıyağımı unutma. :) çinli ile ayrılmaya karar verdim ama daha kendisine söylemedim.
yarın ilişkimizin üçüncü ayı olacak ve buranın iyi yerlerinden birinde rezervasyon yaptırmıştık. bir-iki gündür pek konuşmuyoruz. bugün yemekten sonra yeni hobim olan bulaşık yıkama ile uğraşırken yanıma geldi ve yavşak yavşak(bu laf pek moda) "hayatımmm, bi sorun mu var? yoksa artık beni sevmiyor musun?" dedi, bişey demedim hatta kafamı bile kaldırmadım. "tatlım, uzun süredir konuşmuyoruz ve bişeyler varsa benimle paylaşmak istemez misin?" dedi kulağıma eğilip. "yarın akşam konuşuruz" dedim, "hem hava değişikliği ikimize de iyi gelecektir." :) yalaşap bi öpücük kondurdu ve gitti.
ben yemek ve bulaşıkla uğraşırken kendisi internetteydi. zaten eve 1'de geldi ve o saatten beri telefonla konuşmak, aynaya bakmak ve internette takılmak dışında bişey yapmadı. bilerek dünkü bulaşıkları mutfakta, çöpü kapının önünde bırakmıştım ama pek oralı olmadı. şimdi yemekten sonra ben geçince ikide bir gelip bakıyor falan, mesaj veriyor yani. "kalk ben oturacağım" demek istiyor, o yüzden şimdi kalkacağım ama yarından sonra olayların devamını mutlaka yazacağım. ahaha, kitle falan oluştu yav. harbiden götüm kalkacak. :)
sanatçı-edebiyatçı olayı bambaşka bişey bence. hani sosyoloji ve felsefe gibi konulara hakim olmak gerek. öteki türlü hıncal uluç'un spor yorumlamasından ne farkım kalır? hem sadece yaşam tarzı ile olsaydı üniversiteyi bırakan herkes bill gates ya da steve jobs olurdu. :) şaka tabi. velhasıl uzak geliyor bana, yıllarca bu alanda emek harcayan insanlara da ayıp olur gibi. (ahah, sanki başarımın garantisi var.) ama fikirleriniz karşısında bişeylere yeteneğim olduğunu düşündüm bi an için. belki bi blog açar, yıllar sonra yazdıklarıma bakar ve "nereden nereye" diye iç geçiririm, kim bilir. :)
@wishes: ilk sana söylüyorum, bu kıyağımı unutma. :) çinli ile ayrılmaya karar verdim ama daha kendisine söylemedim.
yarın ilişkimizin üçüncü ayı olacak ve buranın iyi yerlerinden birinde rezervasyon yaptırmıştık. bir-iki gündür pek konuşmuyoruz. bugün yemekten sonra yeni hobim olan bulaşık yıkama ile uğraşırken yanıma geldi ve yavşak yavşak(bu laf pek moda) "hayatımmm, bi sorun mu var? yoksa artık beni sevmiyor musun?" dedi, bişey demedim hatta kafamı bile kaldırmadım. "tatlım, uzun süredir konuşmuyoruz ve bişeyler varsa benimle paylaşmak istemez misin?" dedi kulağıma eğilip. "yarın akşam konuşuruz" dedim, "hem hava değişikliği ikimize de iyi gelecektir." :) yalaşap bi öpücük kondurdu ve gitti.
ben yemek ve bulaşıkla uğraşırken kendisi internetteydi. zaten eve 1'de geldi ve o saatten beri telefonla konuşmak, aynaya bakmak ve internette takılmak dışında bişey yapmadı. bilerek dünkü bulaşıkları mutfakta, çöpü kapının önünde bırakmıştım ama pek oralı olmadı. şimdi yemekten sonra ben geçince ikide bir gelip bakıyor falan, mesaj veriyor yani. "kalk ben oturacağım" demek istiyor, o yüzden şimdi kalkacağım ama yarından sonra olayların devamını mutlaka yazacağım. ahaha, kitle falan oluştu yav. harbiden götüm kalkacak. :)
0
demirr
Şimdi bu ülkücü hareketin merhum lideri olan alparslan türkeş 27 mayıs darbesinin bildirisini radyodan okuyan bi albay. türkeş'in o darbedeki etkinliği ve fikri neydi? bu konu hakkında araştırmama rağmen pek bişey bulamadım.MHP yi kurduktan sonra türkeş'i biçok vatandaş milliyetçi,hep milletinin ya
Şimdi bu ülkücü hareketin merhum lideri olan alparslan türkeş 27 mayıs darbesinin bildirisini radyodan okuyan bi albay.
türkeş'in o darbedeki etkinliği ve fikri neydi?
bu konu hakkında araştırmama rağmen pek bişey bulamadım.MHP yi kurduktan sonra türkeş'i biçok vatandaş milliyetçi,hep milletinin yanında,dindar,türk-islam birliği için çalışan biri olarak tanıdı.böyle birisi milletin seçtiği iktidarı silah zoruyla devirip başvekilini astıran bi oluşumun içinde bulunur mu?bildirinin türkeş'e zorla okutulduğu hakkında da bi bilgi var ama bu pek mantıklı gelmedi bana
yani son olarak Alparslan Türkeş millete darbe yapacak bi zihniyet taşıyor muydu?
türkeş'in o darbedeki etkinliği ve fikri neydi?
bu konu hakkında araştırmama rağmen pek bişey bulamadım.MHP yi kurduktan sonra türkeş'i biçok vatandaş milliyetçi,hep milletinin yanında,dindar,türk-islam birliği için çalışan biri olarak tanıdı.böyle birisi milletin seçtiği iktidarı silah zoruyla devirip başvekilini astıran bi oluşumun içinde bulunur mu?bildirinin türkeş'e zorla okutulduğu hakkında da bi bilgi var ama bu pek mantıklı gelmedi bana
yani son olarak Alparslan Türkeş millete darbe yapacak bi zihniyet taşıyor muydu?
0
türkeş 1950 lerde amerika birleşik devletlerinde kontr terör eğitimi almış bir subaydır. darbeninde amerikancı kanadını oluşturur. türkeş darbe yapılmasından yanaydı ama kanlı olmasını istemedi. darbenin arkadasındaki esas güç ingiltere olduğu için sonra içinde türkeşin olduğu ondörtler denilen amerikancı subay grubu tasfiye edildi.
tarafsız bir kaynak olarak sana fikir vermesi açısından:
tr.wikipedia.org
tarafsız bir kaynak olarak sana fikir vermesi açısından:
tr.wikipedia.org
0
yani son olarak Alparslan Türkeş millete darbe yapacak bi zihniyet taşıyor muydu?
:)
(bkz: faşizanlık)
:)
(bkz: faşizanlık)
0
yapmissa da milletin iyiligi icin yapmistir turkes, sunni musluman turk milletinin.
0
demirr cok samimi birşey söyleyecem yani ortalığı bulandırmak için değil. benim bir akrabam bankacıdır. ona tonla para gelirdi kuryelerle oda onları isviçre bankalarındaki belli hesaplara kanalize ederdi. tahmin et o büyük paralar kimindi? hangi millyetçi geçinen insanındı?
0
cocukları gecen senelerde para için birbirne girmişti arkadaş ne kadar vatan din iman namus diyen adam varsa hepsinin serveti var yaw :D ne kadar garip bir tesadüf
www.memleket.com.tr
www.kanalturk.com.tr
www.elmahaber.com
www.memleket.com.tr
www.kanalturk.com.tr
www.elmahaber.com
0
0
bu ülkeye 1923 ten bu zamana kadar gösteriş ve harcama meraklısı olmayan, yemeyen çalmayan tek politikacı geldi oda bülent ecevittir.
0
bu amerikalılar fena adamlar...hem menderesi kullandılar, üs bile yaptırdılar kendileri için nato ya tr de, hem de A.T yi gonderip baştan aldırdılar...
ama garip geliyor, baştan düşürünce adamlar herhalde ölsün isterler, sonuçta menderes sevilen ve halk tarafından desteklenen bir adam, beni nasıl silersiniz lan abd liler der, halkı alır arkasına, ne olur ne olmaz..ee o zamn a.t neden aslmasına karşı çıktı..abd de her eğitim alan gibi A.T de amerikancıdır malum, he 2 kutuplu dünyada sovyetci olmamak amerikancı olmakla da karıştırılabilir, bide bu amerikalılar kendi adamlarını bi ara yaşatıyor sefa ile, bu adama neden yapmamışlar bunu...ya bu A.T biraz aptalmış sanırım, hem işkencesini çekmiş abd nin hem de hizmetten geri kalmamış...
bir yerde bir çok yalan var, bu tarih de fena yalan savuruyor ama ben anlayamadım...tarafsız marafsız, geçiniz onları beyler, dünya tarafsız olsa zamanında hitleri nobel barış ödülü için aday göstermezdi...
ha fikir menderesin yonetiminden duyulan rahatsızlık, o zamanın icraatları bunu acıklar..keza ülke de abd mandası halini mi ne alıyormuş yavaştan, öle diyorlar..amerikalılar da bi subay gonderip yıkmış işte hukumeti nedense...bide A.T almanyada nukleer uzerine eğitim almış, yine ordu tarafından gonderilerek, orada da faşist ve almancı olmayı öğrendi derler...
son olarak da bedavaya fikir cıkarıp onu yayabilen varsa, fikre inananlardan da fikre destek cıkılmıyor ama fikir hala yayılıyorsa, bu garibime gider işte...
olum cok garip lan bu yakın tarih...
neyse biraz ferhan şensoy filmi seyredeyim, neşem yerine gelsin...
ama garip geliyor, baştan düşürünce adamlar herhalde ölsün isterler, sonuçta menderes sevilen ve halk tarafından desteklenen bir adam, beni nasıl silersiniz lan abd liler der, halkı alır arkasına, ne olur ne olmaz..ee o zamn a.t neden aslmasına karşı çıktı..abd de her eğitim alan gibi A.T de amerikancıdır malum, he 2 kutuplu dünyada sovyetci olmamak amerikancı olmakla da karıştırılabilir, bide bu amerikalılar kendi adamlarını bi ara yaşatıyor sefa ile, bu adama neden yapmamışlar bunu...ya bu A.T biraz aptalmış sanırım, hem işkencesini çekmiş abd nin hem de hizmetten geri kalmamış...
bir yerde bir çok yalan var, bu tarih de fena yalan savuruyor ama ben anlayamadım...tarafsız marafsız, geçiniz onları beyler, dünya tarafsız olsa zamanında hitleri nobel barış ödülü için aday göstermezdi...
ha fikir menderesin yonetiminden duyulan rahatsızlık, o zamanın icraatları bunu acıklar..keza ülke de abd mandası halini mi ne alıyormuş yavaştan, öle diyorlar..amerikalılar da bi subay gonderip yıkmış işte hukumeti nedense...bide A.T almanyada nukleer uzerine eğitim almış, yine ordu tarafından gonderilerek, orada da faşist ve almancı olmayı öğrendi derler...
son olarak da bedavaya fikir cıkarıp onu yayabilen varsa, fikre inananlardan da fikre destek cıkılmıyor ama fikir hala yayılıyorsa, bu garibime gider işte...
olum cok garip lan bu yakın tarih...
neyse biraz ferhan şensoy filmi seyredeyim, neşem yerine gelsin...
0
@ne adrenerjik ne kolinerjik: dostum senin kafanı karıştıran darbeyi amerikan darbesi olarak dusunmen. halbuki darbeyi abd nin turkiyedeki etkisinin 10 senede inanılmaz artmasından çıkarları zedelenen ingiltere yaptırdı. şimdi o dönemin tarihini bilmeyenler der ingiltere kim? ingiltere çok ciddi anlamda güçlü bir ülkeydi boşuna demediler bir zamanlar üzerinde güneş batmayan imparatorluk. ingiltere dış ayağı chp ve ordu iç ayağı idi. sadece dış sebeplere bağlamak elbette tek başına yeterli olmaz.
bu arada kimisi şehir efsanesi der kimisi ıspatlıdır der birşey paylaşmak isterim. darbeyi yapan cemal gürsel cuntası için denirki: cuntadaki cogu subay zamanında kazım karabekirin sahip çıkıp silahlı kuvvetlere soktuğu yetim büyüyen doğulu ermeni çocuklarıdır. arşivlerde hepsi vardır.
ps: ısrarla söylüyorum 27 mayıs abd değil ingiliz destekli bir darbedir. açın tarihçilerin veya istihbaratçıların kitaplarını okuyun. abd resmen ülkede egemenken menderes sayesinde neden darbe yapsın. akıl mantığınız alıyormu?
bu arada kimisi şehir efsanesi der kimisi ıspatlıdır der birşey paylaşmak isterim. darbeyi yapan cemal gürsel cuntası için denirki: cuntadaki cogu subay zamanında kazım karabekirin sahip çıkıp silahlı kuvvetlere soktuğu yetim büyüyen doğulu ermeni çocuklarıdır. arşivlerde hepsi vardır.
ps: ısrarla söylüyorum 27 mayıs abd değil ingiliz destekli bir darbedir. açın tarihçilerin veya istihbaratçıların kitaplarını okuyun. abd resmen ülkede egemenken menderes sayesinde neden darbe yapsın. akıl mantığınız alıyormu?
0
@istanbul
kafa karışıklıgımın asıl nedeni olaylarla ve olaylarla ilgili atıp tutulması ya da her şeye inanıp yine her şeye inanılmamasıyla ilgili dalga geçmemdi...
he tabi yakını geçtim tüm tarihin yalan söylüyor olması gerçekten kafa karıştrıcı bir durum...keza 20 sene sonra hayatta olursak tarih şu anki zamanı yazıyorken hem gülecek hem de inanacağız...
bu arada "abd resmen ülkede egemenken menderes sayesinde neden darbe yapsın. akıl mantığınız alıyormu? " cümlesi çok guzel..akla "neden A.T yapılmasını istemeyecek bir kurum(!)dayken, darbenin bir şekilde oluşturucularından biri olsun ki ya da önlemeye çalışırken(?) neden öldürülmedi ki?" sorusu da gelir...
yani, bence gerçek muallaktır...
en iyisi o çok bilinen ve şüphe götürmeyen gerçekleriyle dalga geçmek...
kafa karışıklıgımın asıl nedeni olaylarla ve olaylarla ilgili atıp tutulması ya da her şeye inanıp yine her şeye inanılmamasıyla ilgili dalga geçmemdi...
he tabi yakını geçtim tüm tarihin yalan söylüyor olması gerçekten kafa karıştrıcı bir durum...keza 20 sene sonra hayatta olursak tarih şu anki zamanı yazıyorken hem gülecek hem de inanacağız...
bu arada "abd resmen ülkede egemenken menderes sayesinde neden darbe yapsın. akıl mantığınız alıyormu? " cümlesi çok guzel..akla "neden A.T yapılmasını istemeyecek bir kurum(!)dayken, darbenin bir şekilde oluşturucularından biri olsun ki ya da önlemeye çalışırken(?) neden öldürülmedi ki?" sorusu da gelir...
yani, bence gerçek muallaktır...
en iyisi o çok bilinen ve şüphe götürmeyen gerçekleriyle dalga geçmek...
0
neden öldürülmediğini söyleyim dostum hemen. cevap cok basit amerikanın has adamıydı. arkasında abd vardı. ingiltere ve icerdeki darbeci grup (chp ve tsk içindeki yapılanma) bunu goze alamazdı.
cok basit bir ornek veriyim. fethi gürcanla talat aydemir öldürüldü. neden cunku arkalarında dıs destek yoktu. kendi baslarina dıs destegı olmayan darbeye kalkıstılar sonları malum...
cok basit bir ornek veriyim. fethi gürcanla talat aydemir öldürüldü. neden cunku arkalarında dıs destek yoktu. kendi baslarina dıs destegı olmayan darbeye kalkıstılar sonları malum...
0
juninho de macedo saudade
merhaba nasılsın ?kurban bayramında arkadaşlarla toplaşıp bir dağ evinde kalmayı pilanlıyoruz. bolu olur abant olur , istanbula çok da uzak olmayan herhangi bi yer olabilir. ev sadece bize ait olsun 3-4 günlüğüne yeter. var mıdır böyle yerler ?hadi yarın görüşürüz.
merhaba nasılsın ?
kurban bayramında arkadaşlarla toplaşıp bir dağ evinde kalmayı pilanlıyoruz. bolu olur abant olur , istanbula çok da uzak olmayan herhangi bi yer olabilir. ev sadece bize ait olsun 3-4 günlüğüne yeter. var mıdır böyle yerler ?
hadi yarın görüşürüz.
kurban bayramında arkadaşlarla toplaşıp bir dağ evinde kalmayı pilanlıyoruz. bolu olur abant olur , istanbula çok da uzak olmayan herhangi bi yer olabilir. ev sadece bize ait olsun 3-4 günlüğüne yeter. var mıdır böyle yerler ?
hadi yarın görüşürüz.
0
karabasmayan niye basmıyon hocam kara? 2 saattir ariyorum bulamaıdm bişeyler. dediğin yerde otel tarzı bi yer bakmıştım oraya. ev tamamiyle bize ait olsun içelim sıçalım istiyoruz biz :)
hadi yarın geç kalma bekletiyonuz hep
hadi yarın geç kalma bekletiyonuz hep
0
aleyküm selam. teyzengil milleti kazıkliyo sanırım. ordaki ilanların çoğu kolpa. hep aynı şeyler yazılmış. 1-2 kişi yalan ilanlarla para kaptırmış böylelerine zaten.
ben de öptm bnm no lar gitti çağrı yap kaydedim.
ben de öptm bnm no lar gitti çağrı yap kaydedim.
0
barut
Arkadaşlar şöyle izah ediim durumu, doğma büyüme istanbullu ve midesine düşkün birisi olarak :), çeşitli memleketlerden gelen arkadaşlarıma oranın yöresel yemeği istanbul'da en iyi nerede yenir diye sorup gidip orada yiyen birisiyim. :)) örneğin herif samsunluysa "aa valla mı söle bakalım o zaman s
Arkadaşlar şöyle izah ediim durumu,
doğma büyüme istanbullu ve midesine düşkün birisi olarak :), çeşitli memleketlerden gelen arkadaşlarıma oranın yöresel yemeği istanbul'da en iyi nerede yenir diye sorup gidip orada yiyen birisiyim. :)) örneğin herif samsunluysa "aa valla mı söle bakalım o zaman samsun pide en iyi nerde yenir " ya da atıyorum mersin'liyse "bana öle bi yer söle ki tantuni yerken mersine ışınlasın beni" fln böyle soruyorum ve bunları not alıp yolum düştüğünde gidiyorum. böyle bir aç herifin tekiyim işte.
şimdi sizlere de aynı soruyu sorucam. herkes memleketini yazsın cevaplarda, mesela urfalıyam ezelden, şurda dürüm yerim çakma giyerim diesel'den şeklinde bizi aydınlatsın bizler de karnımızı doyuralım di mi.. hadi bakalım :)
doğma büyüme istanbullu ve midesine düşkün birisi olarak :), çeşitli memleketlerden gelen arkadaşlarıma oranın yöresel yemeği istanbul'da en iyi nerede yenir diye sorup gidip orada yiyen birisiyim. :)) örneğin herif samsunluysa "aa valla mı söle bakalım o zaman samsun pide en iyi nerde yenir " ya da atıyorum mersin'liyse "bana öle bi yer söle ki tantuni yerken mersine ışınlasın beni" fln böyle soruyorum ve bunları not alıp yolum düştüğünde gidiyorum. böyle bir aç herifin tekiyim işte.
şimdi sizlere de aynı soruyu sorucam. herkes memleketini yazsın cevaplarda, mesela urfalıyam ezelden, şurda dürüm yerim çakma giyerim diesel'den şeklinde bizi aydınlatsın bizler de karnımızı doyuralım di mi.. hadi bakalım :)
0
bu ne aga yaw böle listeleri geç duygu yok içinde. sahibi bilmemne beydir, süper yapar, bizim oralıdır diye yorum istiyorum :) (bu arada istanbull her başlıkta karşıma çıkma amk .))
0
antep usulü kaymaklı katmer: gürpınar sahilinde camlı köşk var. adamlar aşmış çok fena yapıyorlar.
sahibi nuri dayı olur. dayım diye söylemiyorum gerçekten çok tatlı adamdır.
sahibi nuri dayı olur. dayım diye söylemiyorum gerçekten çok tatlı adamdır.
0
bizim oralı değil bunlar ama buket lahmacun var mecidiyeköyde. ben diyarbakırdakinde yedim enfesti, git lahmacun ye oradan.
bir de taksimde medi var, mc donald's'ın sokağında. orada da kanat ye.
bir de taksimde medi var, mc donald's'ın sokağında. orada da kanat ye.
0
gece yarısı paça çorbası. kadıköy itfaiyesinin (eski salı pazarı) tam karşısında köşede. gündüzleri kebapçı geceleri çorbacı gibi :)
hayatımda böyle paça içmedim adaç.
hayatımda böyle paça içmedim adaç.
0
@muppet, o dediğin yerde, söğütlüçeşme camiine doğru çıkarken boktan bi dürümcü var ama orası değil sanırım. bilemedim dedğin yeri ama yolum illaki düşer
0
@barut cami önündeki durağın tam karşı sokağında en sonda sağ köşede. geceleri önü ardı ful çekiyor :)
0
Bir hataylı olarak tabikii aksaray Ciğeristanı tavsiye edecem. Hataylılar ve çevresi için salata önemlidir...Şöyle nar ekşili ve soğanlı bol domatesli...öyle geçeceksin ben soğan yemem ayaklarını. Soğan salatası ayrı gelir orada sumaklı hemde. Ciğeri lavaşa dürerken arasına bu salatadan koymazsan olmaz...Anlatırken ağzım sulandı...Tabiki Hataylı bi yerden künefe yemeden ayrılmak ayıp olur herhalde...Afiyet olsun.......
0
istanbull
sık kullanılanlarınızdaki kategoriler nelerdir? nasıl sınıflandırdınız?
sık kullanılanlarınızdaki kategoriler nelerdir? nasıl sınıflandırdınız?
0
bir türden, mesela oyunla alakalı diyelim, çok varsa oyun klasörü açarım orada toplarım. rondo'nun dediği gibi ihtiyaca göre çok gösterdiği gibi hiç gerek olmayabilir bile.
0
böyle şeyleri dağınık tutmanın faydasını çok gördüm. açma kagtegori filan hepsi bi yerde dursun...
0
Mail -> mail hesaplari
Torrentz -> torrent uyesi oldugum siteler
Series -> takip ettigim dizilerin bolum gosterim tarihleri
Games -> oyun ve ilgili siteler
Other -> diger siteler
facebook, eksi, eksi duyuru, haber siteleri, google, youtube ve isimle ilgili bir kac site var bunlarin disinda root'ta
Torrentz -> torrent uyesi oldugum siteler
Series -> takip ettigim dizilerin bolum gosterim tarihleri
Games -> oyun ve ilgili siteler
Other -> diger siteler
facebook, eksi, eksi duyuru, haber siteleri, google, youtube ve isimle ilgili bir kac site var bunlarin disinda root'ta
0
quaker
Merhaba Galya'nın, Caesar'ı sallamayan halkı!Bendeniz babamın araba arayışlarına yardım etmeye çalışıyorum.Kendisi otomatik vites, dizel ikinci el bir araç almak istiyor.Baktığımız araçlar şu ana kadar hyundai idi..25.000 TL'ye Hyundai Era 2010 model buldu. (Otomatik, dizel vs vs..)Ancak bu akşam so
Merhaba Galya'nın, Caesar'ı sallamayan halkı!
Bendeniz babamın araba arayışlarına yardım etmeye çalışıyorum.
Kendisi otomatik vites, dizel ikinci el bir araç almak istiyor.
Baktığımız araçlar şu ana kadar hyundai idi..
25.000 TL'ye Hyundai Era 2010 model buldu. (Otomatik, dizel vs vs..)
Ancak bu akşam sohbet ederken, arabanın daha "güzel" olmasını tercih edebileceğini belirtti. İç ekipmanlar, aksamlar şık olursa daha hoşuna gidecek.
Ancak yukarıda belirttiğim fiyatı da aşmamak istiyor.
Bu bilgi dahilinde birkaç ford focus inceledik. Beğendi..
Ama birkaç sorusu var:
1)Bu iki markadan hangisi herhangi bir sorunda daha az masraf çıkartır?
2)Parça gerekirse hangisi daha kolay bulunur ve yine ucuza kotarılır?
3)Siz olsanız hangi markayı ve model bu fiyata tercih edersiniz?(Bu genel bir soru.. Tavsiyelerinizi de mutlaka dinlemek isterim..)
Teşekkürler kaygısız ve sevgili Galyalı'lar..
Saygılar..
Bendeniz babamın araba arayışlarına yardım etmeye çalışıyorum.
Kendisi otomatik vites, dizel ikinci el bir araç almak istiyor.
Baktığımız araçlar şu ana kadar hyundai idi..
25.000 TL'ye Hyundai Era 2010 model buldu. (Otomatik, dizel vs vs..)
Ancak bu akşam sohbet ederken, arabanın daha "güzel" olmasını tercih edebileceğini belirtti. İç ekipmanlar, aksamlar şık olursa daha hoşuna gidecek.
Ancak yukarıda belirttiğim fiyatı da aşmamak istiyor.
Bu bilgi dahilinde birkaç ford focus inceledik. Beğendi..
Ama birkaç sorusu var:
1)Bu iki markadan hangisi herhangi bir sorunda daha az masraf çıkartır?
2)Parça gerekirse hangisi daha kolay bulunur ve yine ucuza kotarılır?
3)Siz olsanız hangi markayı ve model bu fiyata tercih edersiniz?(Bu genel bir soru.. Tavsiyelerinizi de mutlaka dinlemek isterim..)
Teşekkürler kaygısız ve sevgili Galyalı'lar..
Saygılar..
0
@istanbull : Biraz açarsak? (Araçlar konusunda bilgim yok. Pedere de aynen bunu söyleyip korkutmak istemem.)
0
ford parça ucuzlğu yaygınlığı, sorunsuzluğu her şekilde hyundai den üstündür.
0
focus çok daha güzel bir arabadır. konfor bakımından, kalite bakımından, performans bakımından hyundai'den 2 gömlek üstündür. ama diğer tarafından açık konuşalım, accent parça bakımından, tamiri bakımından, ucuzluk bakımından daha üstündür. şu sıralar ben de araba alıcam ve focus'ta karar kıldım. (1.6 tdci ghia) accent'i de inceledim ve sürdüm, kesinlikle kötü bir araba değil ama bir ford gibi asla olamaz.
0
ford her zaman hyundaiden daha iyidir ama sen yine de honda'ya da bi bak es geçme :) ikisinide ezer kanımca
0
birde arkadaş hondanın fiyattan habersiz galiba. adamın dediği bütçeye honda diyorsun.
0
Peki arkadaşlar madem ortak kanı ford'un genel olarak daha iyi olduğu;
25.000 TL gibi bir fiyata düzgün yeni model 2.el bulabilmek mümkün olur mu?
25.000 TL gibi bir fiyata düzgün yeni model 2.el bulabilmek mümkün olur mu?
0
mümkün ama donanımlı bir focus mümkün değil pek. ha olabilir tabi olmaz diye bişey yok. ama o fiyata genel olarak focus 1.6 tdci trend bulabilirsiniz.
0
Mondeo bakınıyoruz şu an..
Belki pazarlıkla vs. daha yukarılara çıkabiliriz diye umuyoruz fiyatta..
Belki pazarlıkla vs. daha yukarılara çıkabiliriz diye umuyoruz fiyatta..
0
soru mu ki şimdi bu genç arkadaş,
piyasadaki taksilerin yarısı hyundai, yarısı fiat albea.
bak devamını getirmiyorum sen akıllı çocuksun...
piyasadaki taksilerin yarısı hyundai, yarısı fiat albea.
bak devamını getirmiyorum sen akıllı çocuksun...
0
@istanbul,şuursuz deve : 25.000 tlden bahsediyoruz beyler tabi ki bulunabilir bu paraya honda.biz 20.000 tl ye brc marka lpgside dahil 2002 hondayı düzdük.dizel üretmediğini biliyorum ama ben dizeli daha ekonomik olacağını düşündüğünüzü varsayarak söyledim.yakıt olarak lpgli bi honda dizeli aratmaz ve performansı da tecrübemle sabittir.2010 model hyundai ye bininceye kadar 2005 hondayı "şahsen" tercih ederim
0
jameskeenan
bu ne oldu? gerçekten böyle miymiş?
bu ne oldu? gerçekten böyle miymiş?
0
0
samanyoluhaber'e değil burger king'e güvenin.
hatta samanyoluhaber'e güveneceğinize mitoman'a güvenin.
hatta samanyoluhaber'e güveneceğinize mitoman'a güvenin.
0
samanyoluhaber'deki video'da gerçekleri anlatıyor. Oradan izleyebilirsiniz. Direk Burger King Türkiye Genel Müdürü Caner Dikici'nin ifadeleri var orada.
www.zaman.com.tr de referans alınabilir.
Saygılar.
www.zaman.com.tr de referans alınabilir.
Saygılar.
0
kaynakları tek yanlı okumak istemek hakkınız, varsın siz okumayınız zaman ve samanyolunu. yılmaz özdil var. o yazar!
0
ya gerizekâlılığın mallığın bu kadarı olur.
bir bakteri diyor, bir virüs diyor, bir bok anlamadıkları buradan belli.
konuşmanın 5 saniyesine bakıp karara varan yurdum insanı, benzer davranışla en son hrant dink'i katletmişti. şaşırmamak lazım.
bir bakteri diyor, bir virüs diyor, bir bok anlamadıkları buradan belli.
konuşmanın 5 saniyesine bakıp karara varan yurdum insanı, benzer davranışla en son hrant dink'i katletmişti. şaşırmamak lazım.
0
muhtemelen takkeciler fast food alanına da girecektir, şimdiden nifak tohumları ekip kitlelerini BK'den falan soğutmaya çalışıyorlardır.
outlawider'ın dediği gibi(!) "tek yanlı kışkırtıcı" basından dinlememek lazım.
outlawider'ın dediği gibi(!) "tek yanlı kışkırtıcı" basından dinlememek lazım.
0
ne kadar sığ ve sığır insanlar bu kemalistler. sığırlar orda KONUŞAN BURGER KINGIN GENEL MÜDÜRÜ. BUNUN NERESİ TEK YANLI VE YA YANLIŞ YORUM. SEN MISI8N MARKANIN GENEL MUDURU O MU, SEN MI DOGRUSUNU BILECEKSIN O MU? adam hala diyor samanyoluna bilmem neye guvenılmez yok takkecı yok bılmem ne bıdı bıdı ediyor. sığır dedim ama sığırlara hakaret ettim yeminlen.
0
ne kadar sığ ve sığır insanlar şu yobazlar. sığırlar ORDA BURGER KING'IN GENEL MÜDÜRÜNÜN KONUŞMASI 10 SANİYE SÜRÜYOR. KISA KLİPLER ÜZERİNE YORUM YAPAN BİR DOKTOR YA DA BİLİMADAMI DEĞİL STV'DE ÇALIŞAN BİR DİĞER YOBAZ MUHABİR. O MU DOĞRUSUNU BİLECEK SEN Mİ?
adam hala oturmuş samanyolundan kaynak veriyor yok kemalist yok sığır bilmem ne.
sığır dedim ama sığırlara da hakaret ettim yeminlen.
adam hala oturmuş samanyolundan kaynak veriyor yok kemalist yok sığır bilmem ne.
sığır dedim ama sığırlara da hakaret ettim yeminlen.
0
şu takkeciler ne kadar terbiyesiz insanlar. çıkış yolu bulamadıklarında anında hakarete başvururlar.
ama seviyene düşmeyeceğim merak etme.
ama seviyene düşmeyeceğim merak etme.
0
lupelius
soru başlıkta sarıyerde deniz kenarında ev bakalım diyrouz ama daha karar veremiyoruz... tavsiye eder misiniz? özellikle sarıyer civarında oturanlardan bekliyorum; + ları - leri nelerdir?
soru başlıkta sarıyerde deniz kenarında ev bakalım diyrouz ama daha karar veremiyoruz... tavsiye eder misiniz? özellikle sarıyer civarında oturanlardan bekliyorum;
+ ları - leri nelerdir?
+ ları - leri nelerdir?
0
o kadar bütçeniz varsa efsane diyorum tek kötü tarafı trafik. şimdi sivrizekalı biri çıkar ne trafiği der. ortaköy ve beşiktaştaki trafik.
0
Tavsiye edilir istanbulun çeşitli semtlerinde kaldım misafir olarak ama sarıyer gibisi yok rahat huzur dolu alışınca vazgeçilmeziniz olacağına eminim.trafik istanbulun heryerinde kimse yok diyemez ama trafiği kendinize göre ayarladıktan sonra sorun yaratmayacaktır.Havası,suyu,insanları olabildiğine temiz.istanbulun her tarafına rahatlıkla ulaşabilirsiniz(Metro,iett,ido).baharda pikniğinizi yapabileceğiniz yemyeşil tertemiz yerler,yazın denize girebileceğiniz çeşitli plajlar var.sahilde ya
da kır yolunda yürüyüş yada koşu yapabileceğiniz alanların çokça var olması.istanbulun çeşitli güzel yerlerine yakın olmakla birlikte derdinden ve sıkıntısından çokça uzak olan bu yeri seçmek tek nedeniniz bence..
edit:sarıyer merkezde oturuyorum.
da kır yolunda yürüyüş yada koşu yapabileceğiniz alanların çokça var olması.istanbulun çeşitli güzel yerlerine yakın olmakla birlikte derdinden ve sıkıntısından çokça uzak olan bu yeri seçmek tek nedeniniz bence..
edit:sarıyer merkezde oturuyorum.
0
istanbull
google dan parayla cd satan 3-5 hokkabazdan başka birşey çıkmıyor. önerileriniz nedir canlar?
google dan parayla cd satan 3-5 hokkabazdan başka birşey çıkmıyor. önerileriniz nedir canlar?
0
Önerim hepsinin hokkabaz olduğunu anlamanız. Kişisel gelişim kendinizi gerçekten geliştirmekle olur. İyi kitaplar okuyun, iyi müzikler dinleyin, etrafınızın farkında olarak yaşayın ve boş konuşanlarla arkadaşlık etmeyin. Bu yeter bence.
0
bazı yazıları çok garip ve saçma olsa da Steve Pavlina'dan birşeyler kapılabilir. Tabi bir de Osho var ama en iyisi pek çok farklı kişiyi okuyup, aklınıza yatanları sentezlemeniz.
0
very pigmented melanosome
sevgili duyurucular!biliyorum günde en az iki defa bu soru soruluyor ama...soru şu, dijital fotoğraf makinası almam gerekiyor, iki önemli kriter:- çok hafif olsun- gece çekiminde başarılı olsunkanada veya amerikadan alacağım. fiyatı uygun birşey olursa daha da güzel olur. tavsiyeleri bekliyorum
sevgili duyurucular!
biliyorum günde en az iki defa bu soru soruluyor ama...
soru şu, dijital fotoğraf makinası almam gerekiyor, iki önemli kriter:
- çok hafif olsun
- gece çekiminde başarılı olsun
kanada veya amerikadan alacağım. fiyatı uygun birşey olursa daha da güzel olur. tavsiyeleri bekliyorum
biliyorum günde en az iki defa bu soru soruluyor ama...
soru şu, dijital fotoğraf makinası almam gerekiyor, iki önemli kriter:
- çok hafif olsun
- gece çekiminde başarılı olsun
kanada veya amerikadan alacağım. fiyatı uygun birşey olursa daha da güzel olur. tavsiyeleri bekliyorum
0
@ istanbul, aslında baya daha hafif birşey bakıyorum, canonlar çok ağır oluyor
0
senin aradığın şey söylediğim makina. sonyler hafiftir ama iyi resim çekmez canon kadar özellikle gece çekimlerinde bariz üstündür canon.
0
Panasonic'in Lumix serisini araştırın. Leica lens kullanılıyor ve benim bildiğim daha kaliteli bir lens yok. Hafifliğini ve gece çekimlerini ben beğeniyorum ama siz kendiniz de bakın internetten, sonra bana sövmeyin.
0
tabudeviren
sadece alt çeneye takabiliyor muyuz? yoksa illa ki iki tarafa da takmak mı gerekiyor?alt çenenin düzelmesi yaklaşık kaç ay sürüyor
sadece alt çeneye takabiliyor muyuz? yoksa illa ki iki tarafa da takmak mı gerekiyor?
alt çenenin düzelmesi yaklaşık kaç ay sürüyor
alt çenenin düzelmesi yaklaşık kaç ay sürüyor
0
sorun neredeyse oraya takılır ancak simetri vs sebeplerle bir süre çift taraflı takılabilir, hep çift taraflı da olabilir. çenenin nesi varsa ve bu şeyin düzelmesi ne kadar sürüyorsa o kadar sürer :)) benim üst çene idi üç yıl kullandım, 4 diş çektirdim ya ya...
0
tedavinin çeşidi ve süresi seçimden çok doktorun kanaatine kalıyor. süre dişlerinizin durumuna bağlı, 6 ay da olur, benim gibi 3,5 sene de. bir doktordan randevu alın, muayene edip söylesinler. genelde tedaviye başlamadan para almıyorlar bu işlem için.
0
@istanbull yarar ama ergenlikten sonra daha yavaş ve daha acılı oluyo tel tedavisi diye biliyorum
0
sarper361
biraz ayrıntılı anlatabilirseniz.. sağolun
biraz ayrıntılı anlatabilirseniz.. sağolun
0
doktor donduruyor. eczacı bir çeşit asit veriyor bir kaç kere sürüyosun. ananem taze inciri kesince çıkan sütü sür derdi. ayrıntısını bilmiyorum
0
bir tavsiye üzerine burdan saolsun arkadaslar verutol kullandım ve faydasını gordum
0
toshiro
selamlar ahali.. resimlerdeki bu kaban/mont/ceket artık adı her neyse, nerede bulunur bunlardan, ayak bileklerine kadar olanlardan değil böyle kısa gibi olanlardan..
selamlar ahali.. resimlerdeki bu kaban/mont/ceket artık adı her neyse, nerede bulunur bunlardan, ayak bileklerine kadar olanlardan değil böyle kısa gibi olanlardan..
0
gerek yok eminönü doluuuuuuuuuuuuuuu
kaşmir palto trençkot tarzı.
kaşmir oranına göre 110 ila 400 arası fiyat aralıgında bulursun
kaşmir palto trençkot tarzı.
kaşmir oranına göre 110 ila 400 arası fiyat aralıgında bulursun
0
istanbull
bütçe dslr için 2.000 tl nikon mu canon mu? ve hangi model?
bütçe dslr için 2.000 tl nikon mu canon mu? ve hangi model?
0
duruma göre değişir.
ben olsam braz daha koyar nikon d300 falan kasardım. tam emin değilim ama buralarda uygun fiyatlı 2. el bir d300 görmüştüm sanırsam ya da sahibinden de mi ne gördüm.
onun dışıdna ben nikon kullanıyorum bence nikon almak daha avantajlı, lesn seçeneği daha fazla ve daha ucuz. ayrıca d90 ve üstü makinelerde af motoru gövdede. yani ille de af motorlu prime lenslere bakmak gerekmiyor. tabi canon da durum nedir emin değilim. ama eski lenslerin kullanılamadığını biliyorum.
ben olsam braz daha koyar nikon d300 falan kasardım. tam emin değilim ama buralarda uygun fiyatlı 2. el bir d300 görmüştüm sanırsam ya da sahibinden de mi ne gördüm.
onun dışıdna ben nikon kullanıyorum bence nikon almak daha avantajlı, lesn seçeneği daha fazla ve daha ucuz. ayrıca d90 ve üstü makinelerde af motoru gövdede. yani ille de af motorlu prime lenslere bakmak gerekmiyor. tabi canon da durum nedir emin değilim. ama eski lenslerin kullanılamadığını biliyorum.
0
ben diyorum d90 al. d5000 de olabilir. canon eos550d de inanılmaz. sen bilirsin. hepsinden çok memnun kalırsın tabi. senin durumunda ben gider d90 alırdım. pentax lara da bak. inanılmaz bir lens seçeneği var. yüzlerce ucuz lens seçeneği bulabilirsin eski.
0
Hepsi güzel bu aletlerin :). büyük ihtimalle canon ve nikon arasında bulunan farkları hiç kullanmayacaksın veya farketmeyeceksin bile. Amerikadan getirtebilirsen nikon d3100(1 ay a çıkıcak daha çıkmadı) veya canon 550d al. Tr den alıcam diyorsan mediamarkt ta falan kampanyada görürsen canon 1000d, 450d, 500d; nikondan d3000, d5000, d90 alabilirsin. biraz araştırırsan modeller arasındaki farkları görürsün zaten.
0
Bence de nikon al.. baslangic duzeyinde isen hayli hayli isini gorur her ikisi de ama..ilerisi icin lens ihtiyacin felan olacak o zaman canon'un orjinal lensleri cok pahali nikon'unkiler kismen daha ucuz.istanbul da eminonun'de Hayyam carsisi var, fotografin kalbi orda atiyor. piyasadan cok daha ucuza ordan bulabilirsin. Almadan once bi ugra derim firsatini bulabilirsen.
0
hangisini alısan al orjinal lens almana lüzum yok, sigma tamron gibi aletler var iken, ha bide canon al abi, niye diye sorma canon al sen :).
~orjinalleri kadar başarılı değil elbet ama başlangıç düzeyi ucuz diyoruz.
~orjinalleri kadar başarılı değil elbet ama başlangıç düzeyi ucuz diyoruz.
0
hangisini sevdiysen o.
nikoncu nikon der, canoncu canon der. ben nikon kullanıyorum, gayet işimi görüyor.
nikoncu nikon der, canoncu canon der. ben nikon kullanıyorum, gayet işimi görüyor.
0
entrapmen
bu swatch saatlerin genel olarak nereye bakarsan bak fiyatlari ayni. internet magazalarinin bazilarinda bir miktar daha ucuza geldigi oluyor ama ebay'de bile cok buyuk fiyat farki yok. y.disi satis fiyatlari bile neredeyse ayni.hal boyleyken sormak istedigim; bu swatch saatleri en uygun nereden alab
bu swatch saatlerin genel olarak nereye bakarsan bak fiyatlari ayni. internet magazalarinin bazilarinda bir miktar daha ucuza geldigi oluyor ama ebay'de bile cok buyuk fiyat farki yok. y.disi satis fiyatlari bile neredeyse ayni.
hal boyleyken sormak istedigim; bu swatch saatleri en uygun nereden alabiliriz?
duty freelerde falan daha uyguna alabilir miyiz? daha once gozume carptigini hatirliyorum fakat tam da emin degilim. fiyatlari ise hic hatirlamiyorum.
hal boyleyken sormak istedigim; bu swatch saatleri en uygun nereden alabiliriz?
duty freelerde falan daha uyguna alabilir miyiz? daha once gozume carptigini hatirliyorum fakat tam da emin degilim. fiyatlari ise hic hatirlamiyorum.
0
sirkeciye gidip pazarlıkla çok çok ucuza alırsan. doğubank civarında sayısız saatçi var.
0
istanbull
tabiki ağırlık olarak hafif anlamında değil:) yaz kış kullanılabilecek, çok popüler piyasa olmayan bir parfüm lazım. +1 li cevaplar daha bir şukela olur çünkü bu fikir birliği anlamına gelir benim nezdimde:)
tabiki ağırlık olarak hafif anlamında değil:) yaz kış kullanılabilecek, çok popüler piyasa olmayan bir parfüm lazım. +1 li cevaplar daha bir şukela olur çünkü bu fikir birliği anlamına gelir benim nezdimde:)
0
issey miyake
ck one
gio
burberry london
ck crave (bulmak zor)
davidoff cool water
ck one
gio
burberry london
ck crave (bulmak zor)
davidoff cool water
0
body shop'ın white musk for men'i hem hafif hem de hoş bence.
www.thebodyshop.com.tr
www.thebodyshop.com.tr
0
Davidoff Cool Water i 4 sene kullandim, kokusu guzel hafif vs ama 2-3 saat sonra bunyeden ucup gidiyor, pek kalici degil.
0
PoscheN
Halihazirda kurulu facebook sayfamizda 1300+ kisi bulunmaktadir. Sayfaya katilimi artirmak icin sole bir yarisma duzenleyecegiz. Sayfamiza 20 kisi getirdigini gosterenler arasinda cekilis yapip odul verecegiz. Bunun yontemleri nelerdir? hangi yontemin ne artisi vardir ne eksisi vardir? Gerekirse uyg
Halihazirda kurulu facebook sayfamizda 1300+ kisi bulunmaktadir. Sayfaya katilimi artirmak icin sole bir yarisma duzenleyecegiz. Sayfamiza 20 kisi getirdigini gosterenler arasinda cekilis yapip odul verecegiz. Bunun yontemleri nelerdir? hangi yontemin ne artisi vardir ne eksisi vardir? Gerekirse uygulama da yazdirabiliriz. Bilgilendirirseniz sevinirim(:
0
bence kimse uğraşmaz.2,3 kişi olsa tamam nazının geçtiklerine söylersin.ama 20 kişi için kimse kasmaz.20 kişi için kasıcam.ne için? çekilişle ödül kazanmak için.mantıklı değil.
0
odul buyuk. Yapan ve faydasini goren de oldu ama cok ilkel bir yontemle yaptilar. Tavsiyesi olan warsa sevinirim
0
20 kişi getirenlere çekilişle vereceğinize, en çok getirene çekilişsiz verin. bir de alt sınır koyun. en çok getiren 15 kişi, diğerleri daha az ise olmasın. 100'ü geçme şartı koyun mesela. 100'den fazla olmak üzere en çok üye getirene verin ödülü.
0
Wall'dan yapılan kampanyaları ve pageleri facebook kapatıyor haberin olsun.
Biz bu tarz kampanyalar düzenliyoruz.
Eğer daha detaylı bir brief verebilirseniz yardımcı olmak isteriz.
[email protected]
Biz bu tarz kampanyalar düzenliyoruz.
Eğer daha detaylı bir brief verebilirseniz yardımcı olmak isteriz.
[email protected]
0
bilader
Merhaba. 10,000 yarıçıplak erkeğin arasına 1 çıplak erkek atılıyor ve bu erkeğin 100 metre ilerlemesi gerekiyor. yarıçıplakların amacı çıplağa dokunmak, dokunduklarında kutsanıyorlar. çıplak adam bilincini kaybediyor, yaklaşık olarak 3 saatte alıyor bu 100 metreyi.hangi dindeydi bu ayin, adı neydi b
Merhaba. 10,000 yarıçıplak erkeğin arasına 1 çıplak erkek atılıyor ve bu erkeğin 100 metre ilerlemesi gerekiyor. yarıçıplakların amacı çıplağa dokunmak, dokunduklarında kutsanıyorlar. çıplak adam bilincini kaybediyor, yaklaşık olarak 3 saatte alıyor bu 100 metreyi.
hangi dindeydi bu ayin, adı neydi bunun?
hangi dindeydi bu ayin, adı neydi bunun?
0
abaza dini heralde. ya da saplar dini 10bin1 adet erkegin bi arada ne şi var.
0
robinson ve cuma'da vardı. yerliler robi'yi kütüğe bağlayıp götüne elliyorlardı. beyaz göt beyaz göt diye.
0
sanki güney kore veya endonezyada idi. national geography de olması gerek ben de izledim. dinleri anlatan ya da tabuları anlatan bir belgeseldi.
0
mat couthon
Sevgili kirik kalpler sokagi sakinleri,32 yasimdayim, o da 28 yasinda. ayni sirkette calisirken tanistik. cok hizli basladi. 6. aya geldiğimizde dugun planlarindan bahsedip ev esyalarimizi secmeye bile baslamistik. aile bireyleriyle tanismalar oldu. herkesin eski sevgilisiyle yasadigi guzel cok guze
Sevgili kirik kalpler sokagi sakinleri,
32 yasimdayim, o da 28 yasinda. ayni sirkette calisirken tanistik. cok hizli basladi. 6. aya geldiğimizde dugun planlarindan bahsedip ev esyalarimizi secmeye bile baslamistik. aile bireyleriyle tanismalar oldu. herkesin eski sevgilisiyle yasadigi guzel cok guzel gunlerdi.
derken bayram tatilinden donuste ben seni senin beni sevdigin kadar sevmiyorum sanırımla baslayan bir konusma gecti. 2 gun sadece telefonda gorustuk. sonra ablasindan o iki gunde surekli agladigini ogrendim.
bu haftasonu psikiyatriste gitti. anksiyete teşhisi konuldu. cipralex vermis doktoru. dun ilk ceyrek dozunu aldi. aksam gorustugumuzde aglaya - sarıla benden ayrilmasinin kendisi icin de en dogrusu olacagini soyledi.
soyleyebildigi tek sey benim ona cok iyi davrandigim, cok yardimci oldugum, onu cok mutlu ettigim ama bunlara hakettigim sekilde karsilik veremedigi icin duydugu uzuntu. beni cok sevdigini ancak aşık olmadigini benim aşkım ve sevgimi gosterme bicimim nedeniyle kendini kötü hissettigi ve bundan dolayi bir gun beni üzebilme ihtimalinin onu delirttiği gibi seylerden bahsetti.
simdi; "kiz hakli beyler" diyerek yolumu degistirmeli miyim yoksa "mal olma sen o kizi seviyorsun birakma bu isi" mi demeliyim?
bundan once iki sevgilim olmustu birisi 6 ay sürdü 2 yil kimseyle beraber olamadim. ikincisi 7 yil sürdü 4 yila yakin yalniz gezmeyi tercih ettim. simdi 3. de de cuvalladim. acaba ben birakmaliyim mı bu gönül islerini?
32 yasimdayim, o da 28 yasinda. ayni sirkette calisirken tanistik. cok hizli basladi. 6. aya geldiğimizde dugun planlarindan bahsedip ev esyalarimizi secmeye bile baslamistik. aile bireyleriyle tanismalar oldu. herkesin eski sevgilisiyle yasadigi guzel cok guzel gunlerdi.
derken bayram tatilinden donuste ben seni senin beni sevdigin kadar sevmiyorum sanırımla baslayan bir konusma gecti. 2 gun sadece telefonda gorustuk. sonra ablasindan o iki gunde surekli agladigini ogrendim.
bu haftasonu psikiyatriste gitti. anksiyete teşhisi konuldu. cipralex vermis doktoru. dun ilk ceyrek dozunu aldi. aksam gorustugumuzde aglaya - sarıla benden ayrilmasinin kendisi icin de en dogrusu olacagini soyledi.
soyleyebildigi tek sey benim ona cok iyi davrandigim, cok yardimci oldugum, onu cok mutlu ettigim ama bunlara hakettigim sekilde karsilik veremedigi icin duydugu uzuntu. beni cok sevdigini ancak aşık olmadigini benim aşkım ve sevgimi gosterme bicimim nedeniyle kendini kötü hissettigi ve bundan dolayi bir gun beni üzebilme ihtimalinin onu delirttiği gibi seylerden bahsetti.
simdi; "kiz hakli beyler" diyerek yolumu degistirmeli miyim yoksa "mal olma sen o kizi seviyorsun birakma bu isi" mi demeliyim?
bundan once iki sevgilim olmustu birisi 6 ay sürdü 2 yil kimseyle beraber olamadim. ikincisi 7 yil sürdü 4 yila yakin yalniz gezmeyi tercih ettim. simdi 3. de de cuvalladim. acaba ben birakmaliyim mı bu gönül islerini?
0
Bu tür kızlardan hayatımda 3 kez tanıdım ve sonu hep ayrılık oldu. Psikolojisi bozuk iki karakterli oluyor bu cinsler. Bence direk bırakın ama çok seviyosanızda biraz daha uğraşın derim sonradan pişman olmamak için
0
tedavi görmüş birisi olarak normal karşılıyorum, öyle silip atmayın
yapmanız gereken tek şey sizinde psikiyatriste gitmeniz...
yapmanız gereken tek şey sizinde psikiyatriste gitmeniz...
0
bazı arkadaşlar psikolojisi bozuk, iki karakterli falan demiş hatta cins diye eklemiş. o kişilere insanlığa giriş 101 dersini almalarını öneriyorum.
arkadaşım bu bir rahatsızlıktır. tıpta sayamayacağımız kadar çok rahatsızlık var ve kız arkadaşın da onlardan birine tutulmuş. anksiyete ile ilgili dökümanları inceleyip bu soruyu sorduğunu farz ederek cevap veriyorum. anksiyete kişilerde ani ruhsal değişiklikler yapar, karar alamama, korku bunların başında gelir. sizi çok seviyor, evlenmeye karar veriyor eşya bile seçiyorsunuz ama birden korkuyor sevdiği halde ağlıyor sizi uzaklaştırmaya çalışıyor.
bu anksiyetenin klasik tablolarından birine %100 olmasa bile %90+ uyuşuyor. anksiyetenin tedavisi var. teşhis konulana kadar olan süreçten sorumlu tutmayın kendisini o da sizi düşündüğü için uzaklaştırmak istiyor kendisinden. sevmiyorum etmiyorum diyen insan evlilik düşünür mü lan bi kere akıl mantık var ailesiyle niye tanıştırsın. iş ciddiye bindikçe "ya beklediğim gibi olmazsa her şey, ya x olurza, ya z olursa" gibi sorular arkadaşın anksiyetesini tetiklemiş. yalnız bırakma yanında ol. tedavi süreci sonrası normale döndüğünde belki aşkınızı çok daha güçlü bir şekilde "beni yalnız bırakmadı" taşıyacaksınız. ya da gerçekten kendisi size bu rahatsızlığıyla zarar vermek istemeyecek ve bitirecek.
karar senin ya baştan kaç git ya da yanında ol ve sonucu gör. kaçarsan başka sonuç olmayacak ama beklersen ve destek olursan belki olayın gidişatını değiştirebilirsin.
arkadaşım bu bir rahatsızlıktır. tıpta sayamayacağımız kadar çok rahatsızlık var ve kız arkadaşın da onlardan birine tutulmuş. anksiyete ile ilgili dökümanları inceleyip bu soruyu sorduğunu farz ederek cevap veriyorum. anksiyete kişilerde ani ruhsal değişiklikler yapar, karar alamama, korku bunların başında gelir. sizi çok seviyor, evlenmeye karar veriyor eşya bile seçiyorsunuz ama birden korkuyor sevdiği halde ağlıyor sizi uzaklaştırmaya çalışıyor.
bu anksiyetenin klasik tablolarından birine %100 olmasa bile %90+ uyuşuyor. anksiyetenin tedavisi var. teşhis konulana kadar olan süreçten sorumlu tutmayın kendisini o da sizi düşündüğü için uzaklaştırmak istiyor kendisinden. sevmiyorum etmiyorum diyen insan evlilik düşünür mü lan bi kere akıl mantık var ailesiyle niye tanıştırsın. iş ciddiye bindikçe "ya beklediğim gibi olmazsa her şey, ya x olurza, ya z olursa" gibi sorular arkadaşın anksiyetesini tetiklemiş. yalnız bırakma yanında ol. tedavi süreci sonrası normale döndüğünde belki aşkınızı çok daha güçlü bir şekilde "beni yalnız bırakmadı" taşıyacaksınız. ya da gerçekten kendisi size bu rahatsızlığıyla zarar vermek istemeyecek ve bitirecek.
karar senin ya baştan kaç git ya da yanında ol ve sonucu gör. kaçarsan başka sonuç olmayacak ama beklersen ve destek olursan belki olayın gidişatını değiştirebilirsin.
0
hemen hemen ayni sey benim de yillar evvel basima gelmisti. ilk zamanlarda yasadigim arasam mi aramasam mi git-gel lerim arasinda bir gun internette bir yere "artik cok ozgur cok mutlu hissediyorum kendimi" menvalinde yazdigi bir sey nedeniyle bayagi bir sogumus aramamistim, oyle bitmisti. aslinda sogudum denmez de iste madem boyle daha mutlu boyle kalsin o zaman diye dusunmustum. eger o metni okumasaydim, oyle hissetmeseydim muhtemelen 55.000 kere filan arardim :)
senin yerinde olsam yaninda olurum bu arada...
senin yerinde olsam yaninda olurum bu arada...
0
kesinlikle ayrıl. görünen köy kılavuz istemez bu kadar basit. bazıları hümanist takılır aklınca iki tanede afilli cümle kurar okursun pratikte mantıklı gelir falan ama iş uygulamaya gelir denersin ve sonuç alamazsın. işler daha da tatsızlaşmadan, birbirinize saygınızı kaybetmeden ayrılın.
0
Bir antidepresan ilaca alışmak en az bir ay sürer. Bu bir ay içinde dengesizlikler olabilir bu çok normal. Dahası cipralex ssri gurubuna dahil bir ilaç. Yani kullandığı sürece daha iyi olamayacak, kullandıkça iyileşecek, tedavi olacak ve bir gün ihtiyacı kalmayacak.
Sizin de yapacağınız şu kız arkadaşınızı uzaktan takip etmek. Eskisi gibi dakikada bir aramak değilde günde bir defa halini hatrını sormak. Gerçek bir arkadaş gibi. O ilaca alışınca normal bir insan gibi karar verdiğini görüncede karşınıza alır normal normal konuşursunuz.
Ayrıca ''hepimiz çok normaliz o kız deli'' numarasına bayıldım lan, valla.
Sizin de yapacağınız şu kız arkadaşınızı uzaktan takip etmek. Eskisi gibi dakikada bir aramak değilde günde bir defa halini hatrını sormak. Gerçek bir arkadaş gibi. O ilaca alışınca normal bir insan gibi karar verdiğini görüncede karşınıza alır normal normal konuşursunuz.
Ayrıca ''hepimiz çok normaliz o kız deli'' numarasına bayıldım lan, valla.
0
istanbull
aq mynet canak okeyınde elim bitmis ortaya tas atmıyor. eliniz bitmedi diye ne oluyor arkadas?
aq mynet canak okeyınde elim bitmis ortaya tas atmıyor. eliniz bitmedi diye ne oluyor arkadas?
0
yok dostum ya orda kullanmadım. bu arada okey her rakamın yerıne kullanılmazmı yani?
0
oscar wilderness
adam baya sinirlenmiş. var mı özellikle kızdığı biri?
adam baya sinirlenmiş. var mı özellikle kızdığı biri?
0
adam biraz dabıkmısgibi, author sitesinde incelemişti bu knuyu. baya dobra konusmus haluk.
0
insensitive
yurt dışından satın alıp burada elimize alınca, elimize mi alıyoruz? yoksa unlock ediliyor mu sim kartı? sanki daha edilemiyor gibi bi'şeyler duydum. yoksa nereden alındığı mı önemli hattın, bazıları kırılıyor da bazıları kırılamıyor mu? biri aydınlatsa şu karanlık mevzuyu.
yurt dışından satın alıp burada elimize alınca, elimize mi alıyoruz? yoksa unlock ediliyor mu sim kartı? sanki daha edilemiyor gibi bi'şeyler duydum. yoksa nereden alındığı mı önemli hattın, bazıları kırılıyor da bazıları kırılamıyor mu?
biri aydınlatsa şu karanlık mevzuyu.
biri aydınlatsa şu karanlık mevzuyu.
0
mevzu şöyle oluyor,
amerikada satılanların hepsi kilitli durumda, türkiyeye getirirseniz unlock yapmak gerekiyor ki o yazılım da henüz çıkmadı. forumlardaki bilgilere göre 1 aya kadar kesin çıkar diyorlar 4.0.2 veya 4.1 sürümümün jailbreak ve unlock'ı.
diğer ülkelerden bahsetmek gerekirse unlock halde satan yerler var. ama tam olarak hangi ülkeler bilemeyeceğim.
amerikada satılanların hepsi kilitli durumda, türkiyeye getirirseniz unlock yapmak gerekiyor ki o yazılım da henüz çıkmadı. forumlardaki bilgilere göre 1 aya kadar kesin çıkar diyorlar 4.0.2 veya 4.1 sürümümün jailbreak ve unlock'ı.
diğer ülkelerden bahsetmek gerekirse unlock halde satan yerler var. ama tam olarak hangi ülkeler bilemeyeceğim.
0
ingiltereden aldıklarında sim kilit falan yok, telefonu aldığın gün sim kartını takıp kullanabilirsin.
0
4.1 ya da 4.0.2 olanlari da 4.0.1'e downgrade edip kullanabiliyorsun SHSH ayarlari varsa eger.. ama tabi yeni alinan telefonda olmayacagindan henuz jailbreak & unlock yapilamiyor.. 4.2'nin cikmasina pek bi sey kalmadi.. kasimda geliyor.. o yuzden 4.1 jailbreak'iyle ugrasmak yerine direkt 4.2'yi bekliyor bazi amcalar..
yani belli bir sure ipod touch olarak kullanmak zorunda kalabilirsin eger simdi alirsan.. ama jailbreak&unlock cikar yani kesin..
yani belli bir sure ipod touch olarak kullanmak zorunda kalabilirsin eger simdi alirsan.. ama jailbreak&unlock cikar yani kesin..
0
şu anda direk kullanmazsın ing.den veya canada gibi unlocked veren ülkelerden alırsan kayıt yaptır paşa paşa kullan chronic dev team baseband üzerinden olan bir exploit buldu ve yeni çıkacak olan sürümlerde de çalışacağı söyleniyor greenpois0n.com dan çktı mı die bakabilrsin
0
istanbull
kaç demişlerdi kaça maloldu size telefon? lütfen telsim mi turkcell mi oldugunuda belirtiniz!
kaç demişlerdi kaça maloldu size telefon? lütfen telsim mi turkcell mi oldugunuda belirtiniz!
0
ben turkcelle almıştım, aldığım zamanda cihaz parasını ve 1gb aylık internet paketi parasını hesapladığımda aynı paraya gelmişti. hafta sonları da konuşma bedava. ama şimdi 1 gb internet paketini ucuzlattılar, o yüzden kontratla falan alma derim.
şu an için hesaplarsan ben kardeşime alıyım dedim üniversite hediyesi biliyorum.
24*19 tl:456 tl artı 1600 (3gs16gb) toplam : 2056
ama paket fiyatı 93*24 = 2232 tl aradaki fark 200 tl, kontratsız alırsan istediğin zaman internet paketini iptal eder istediğin zaman 4gb alabilirsin. hatta 3gs 8GB çıkardılar fiyat 1370 tl sanırım.
benim aldığım zamanda kontrat paketi gerçekten uygundu (cihaz 1680 liraydı internet paketini çıkarınca 1500 lira odedim ben, üstelik 24 taksit), ama şimdi uygun değil. karar verirken dikkat etmen gerekenler.
1: 24 ay içinde yurt dışına çıkma ihtimalin varsa kontratlı alma.
2: kredi kartında yeterli limit yoksa turkcell tercih edilir.
3: haftada iki gün konuşmaya ihtiyacın yoksa (örneğin ben başka operatorden sınırsız kullanıyorum) kontratlı alma. ama haftada iki gün turkcelle arama ve sms bedava iyi olur dersen alınır.
4: 3gs 8gb alsam da olur, 16gb a gerek yok dersen dışarıdan al cihazı (1370)turkcell den 1 gb internet paketi al bu da aylık 19 tl çok daha ucuza gelir.19*24:456 + 1370: 1856 ama turkcelle 2232 !!!
5: 1gb internet paketi video seyretmediğin sürece asla dolmaz merak etme, benim elimden düşmez bazen facebook videolarını seyrettiğim halde 1gb kota dolmaz. 1gb mı4gb mı noktasını düşünerek karar ver.
saygılar, alırsan güle güle kullan :)
şu an için hesaplarsan ben kardeşime alıyım dedim üniversite hediyesi biliyorum.
24*19 tl:456 tl artı 1600 (3gs16gb) toplam : 2056
ama paket fiyatı 93*24 = 2232 tl aradaki fark 200 tl, kontratsız alırsan istediğin zaman internet paketini iptal eder istediğin zaman 4gb alabilirsin. hatta 3gs 8GB çıkardılar fiyat 1370 tl sanırım.
benim aldığım zamanda kontrat paketi gerçekten uygundu (cihaz 1680 liraydı internet paketini çıkarınca 1500 lira odedim ben, üstelik 24 taksit), ama şimdi uygun değil. karar verirken dikkat etmen gerekenler.
1: 24 ay içinde yurt dışına çıkma ihtimalin varsa kontratlı alma.
2: kredi kartında yeterli limit yoksa turkcell tercih edilir.
3: haftada iki gün konuşmaya ihtiyacın yoksa (örneğin ben başka operatorden sınırsız kullanıyorum) kontratlı alma. ama haftada iki gün turkcelle arama ve sms bedava iyi olur dersen alınır.
4: 3gs 8gb alsam da olur, 16gb a gerek yok dersen dışarıdan al cihazı (1370)turkcell den 1 gb internet paketi al bu da aylık 19 tl çok daha ucuza gelir.19*24:456 + 1370: 1856 ama turkcelle 2232 !!!
5: 1gb internet paketi video seyretmediğin sürece asla dolmaz merak etme, benim elimden düşmez bazen facebook videolarını seyrettiğim halde 1gb kota dolmaz. 1gb mı4gb mı noktasını düşünerek karar ver.
saygılar, alırsan güle güle kullan :)
0
istanbull
üsküdardan yola çıktık salacağa sonrası?
üsküdardan yola çıktık salacağa sonrası?
0
salacaktan tekne var karşıye geçicem diyorsun orda değilse bile zırt diye geliyor hemen 5 TL. oraya gidincede yemekmi yersin bişilermi yer içersin artık sana kalmış.
0
onu net bilmiyorum ama söğüt gölgesi gibi oturtmazlar boş boş sanırım :) kulede bar diye kafemi bar mı ne öle bişi var otur iki kahve höpürdet en kötü.
0
Sadece çevresinde gezindiğinde bir şey yemen içmen gerekmiyor sanırım. Lokanta içeride çünkü diye hatırlıyorum.
0
Yemek yemek şart değil zaten, 5 tl verip kız kulesine gitmen karşılığında o bilete 1 çay kahve falan veriyorlar yani o 5 tl sadece geçiş ücreti değil, ancak evlenme teklifi için gitmiyorsunuzdur umarım çünkü oraadaki 50 kişiden 20 si evlenme teklif ediyor olacak :)
0
venegas
...
...
0
taraf: çünkü demokrasiye inanan, askerden korkmayan, postal sever yazarlar barındırmayan, bütünleştirici (türk değil türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmak), faşist ve ırkçı söylemleri olmayan, gerektiğinde başbakana bile çakan bir gazete olduğu için.
0
gazete satın almıyorum. internetten çeşitli sitelerden takip ediyorum. ama öğrenci olduğumuz için masaya sermeye gazete gerekiyor. onu da haftada bir habertürk alarak sağlıyorum.
0
satın alıp okumuyorum. bazen internet gazetelerinden rastgele okuyorum bazen de televizyonda rastgele izliyorum. çoğu haber zaten gereksiz ve depresif.
0
internetten tüm gazeteleri okuyorum, nedeni de ofiste yapacak işimin olmaması ve canımın sıkılması...
0
milliyet internet sitesi
sebep alışkanlık. ntv nin internet sitesine alışamadım bir türlü.
sebep alışkanlık. ntv nin internet sitesine alışamadım bir türlü.
0
tan: çünkü demokrasiye inanan, askerden korkmayan, postal sever yazarlar barındırmayan, bütünleştirici (türk değil türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmak), faşist ve ırkçı söylemleri olmayan, gerektiğinde başbakana bile çakan bir gazete olduğu için.
0
cumhuriyet okuyorum
ulusalcı kafadan 12 eylül 1980 darbesini dinlemek için, cunta diyorlar hep
işkence yok zaten, olmamışta... öyle diyolla gülüyorum
parti cephenin yakında kemalist kanadı olur
ulusalcı kafadan 12 eylül 1980 darbesini dinlemek için, cunta diyorlar hep
işkence yok zaten, olmamışta... öyle diyolla gülüyorum
parti cephenin yakında kemalist kanadı olur
0
Sözcü: Çünkü yeni moda "kemalizme küfret" dalgasından uzak, askere atılan ucu nerden geldiği belli olmayan ama hangi güç unsurlarının çıkar sağladı belli olan komik palavralardan arınmış ve hepsinden güzeli Ahmet altan, Emre Uslu, Nazlı ılıcak gibi paranın geldiği yöne secde eden gazetecileri barındırmayan ve ondan bundan korkmayan gazete.
0
Sabah: çünkü emre aköz, engin ardıç falan okuyup sinirlenmek hosuma gidiyor, günaydın da fena degil.
Hürriyet: Bir sürü magazin seyi olmasının yanında birtakım iyi yazarları da barındırdıgı için. Ertugrul Özkök de eglenceli ayrıca.
Cumhuriyet: Ergin Yıldızoglu icin. Bazen de Hikmet çetinkaya, balbay falan.
Hürriyet: Bir sürü magazin seyi olmasının yanında birtakım iyi yazarları da barındırdıgı için. Ertugrul Özkök de eglenceli ayrıca.
Cumhuriyet: Ergin Yıldızoglu icin. Bazen de Hikmet çetinkaya, balbay falan.
0
kedislike
"insanların söylediği yalanlar" mı ?"insanların söyledikleri yalanlar" mı ?
"insanların söylediği yalanlar" mı ?
"insanların söyledikleri yalanlar" mı ?
"insanların söyledikleri yalanlar" mı ?
0
"İnsanlar yalan söylüyorlar."
"İnsanlar yalan söylüyor."
Öznenin çoğul olması yeterli oluyor Türkçe'de, yüklem tekil kalsa da anlam yerini buluyor. Kulağınızı dinlerseniz doğruyu söyleyecek.
"İnsanlar yalan söylüyor."
Öznenin çoğul olması yeterli oluyor Türkçe'de, yüklem tekil kalsa da anlam yerini buluyor. Kulağınızı dinlerseniz doğruyu söyleyecek.
0
outshined
Yabanci ulkede yasiyoruz. Etrfaimizda hic turk yok. Zaten olsa bile sadaka alacaklarini sanmam. Cok sevdigimiz evimize temizlige gelen fakir bir kadin var. Hriistiyan. Arada yardim ediyoruz ama sadaka yerine gecer mi? Baska evsizlere falan gayrimuslim olduklari halde sadaka verebilirmiyiz?
Yabanci ulkede yasiyoruz. Etrfaimizda hic turk yok. Zaten olsa bile sadaka alacaklarini sanmam. Cok sevdigimiz evimize temizlige gelen fakir bir kadin var. Hriistiyan. Arada yardim ediyoruz ama sadaka yerine gecer mi? Baska evsizlere falan gayrimuslim olduklari halde sadaka verebilirmiyiz?
0
kesin bi bilgim yok ama verilebilir dite düşünüyorum. sonuçta burada koşul hangi dinden olduğu değil, ekonomik durumu.
0
sadaka veriliyor. konuyla alakasiz ama extra not olsun. kestirilen adak kurbani gayrimuslime dagitilamiyor.
0
verdiğin şeyi gönülden vermek önemli. verirken sevabi kac olur gayrimuslume sevap yazmaz mi acaba diye verirsen pek de hayirli olmaz zaten o
0
burada referans noktası niyet ve muhtaçlıktir.
mesela ihtiyacı vardır kadının sadakaya, evine çocuklarına yiyecek (domuzeti bile olsa) ve giyecek için harcayacaktır, sadaka olarak verebilirsin. allah kabul etsin. onun da o parayı haram birşey için çarçur edip harcamayacağını bilirsen ya da inanırsan problem yoktur.
hatta hayvani yardım vakıflarına vermek yerine böyle yapman daha güzel, daha efdaldir.
mesela ihtiyacı vardır kadının sadakaya, evine çocuklarına yiyecek (domuzeti bile olsa) ve giyecek için harcayacaktır, sadaka olarak verebilirsin. allah kabul etsin. onun da o parayı haram birşey için çarçur edip harcamayacağını bilirsen ya da inanırsan problem yoktur.
hatta hayvani yardım vakıflarına vermek yerine böyle yapman daha güzel, daha efdaldir.
0
daisylove
Anadolu yakasında nispeten ucuz sayılabilecek,kadıköy,caddebostan,bostancı vs.de pansiyon/otel vb. bilen var mı?
Anadolu yakasında nispeten ucuz sayılabilecek,kadıköy,caddebostan,bostancı vs.de pansiyon/otel vb. bilen var mı?
0
hotel elite kucukyalı. pazarlıkla 140 a oda var. 1. sınıf bi otel. evlilik cuzdanıda sormuyor.
0
stroyaa
Benzer duyurular var ama cevap alıp hemen silicem o yüzden. Alkolle birlikte kullanmayın diyorlar peki ilacı içtikten 3-4 saat sonra içki içsem bir sorun olur mu? Teşekkürler.
Benzer duyurular var ama cevap alıp hemen silicem o yüzden. Alkolle birlikte kullanmayın diyorlar peki ilacı içtikten 3-4 saat sonra içki içsem bir sorun olur mu? Teşekkürler.
0
Ağrı kesicide o kadar sorun olmaz ki zaten alkol alınca kısmen ağrıyı hissetmiyorsun. O özellik esas olarak antibiyotiklerde var.
0
ya şimdi tamamen kulaktan dolma şeyleri yazıyorum. ağrı kesici ile alkol alınırsa zararlı oluyormuş, antibiyotik ile alkol alınırsa antibiyorik etkisini yitiriyormuş vs. ama ben ağrı kesiciyle hep alkol aldım. daha bir şey olmadı.
0
alkol alırken o esnada majezik içen bir arkadaşımı kendi ellerimle hastaneye kaldırdım acile, o konuda böyle bir deneyimim olduğundan dolayı başım çatlasada bir 6 saat içinde içmiyorum ben.
0
ben ogleden sonra majezik icip aksaminda 4-5 bira ictigimi ve birsey olmadigini soyleyebilirim. ama kisiye gore de degisebilir, kac yildir majezik kullanan biriyim, bunye vs...zorunda degilsen icme majezigi olsun bitsin...
0
2 novalginden sonra 3 50cc lik bira ictim. eve otobusle donerken, otobuste ayakta duran insanlar ayda yuruyenler gibi ucuyodu. hosuma gitti bi daha yaptim.
0
emrag
neydi?
neydi?
0
99in1
Selamlar,Öncelikle kafamdakilerin de karışık olması dolayısıyla buraya da aktarırken dağınık olabileceğim için şimdiden affınıza sığınıyorum.Babam yaklaşık 6-7 yıldır annemi aldatıyormuş, biz ise bu olayı 1 sene öncesine kadar bilmiyorduk (annem elbette ciddi şüphelere sahipti ancak, dışarı vuramamı
Selamlar,
Öncelikle kafamdakilerin de karışık olması dolayısıyla buraya da aktarırken dağınık olabileceğim için şimdiden affınıza sığınıyorum.
Babam yaklaşık 6-7 yıldır annemi aldatıyormuş, biz ise bu olayı 1 sene öncesine kadar bilmiyorduk (annem elbette ciddi şüphelere sahipti ancak, dışarı vuramamıştı). Öğrendiğimiz gibi ortalık karıştı elbette. Kardeşim, annem ve de ben düşündük taşındık ayrılamaları kararını aldık lakin, babam '' çok pişman olduğunu, bir daha yapmayacağını '' ve o durumda nasıl özür dilerinirse, hepsini söyledi. Babamın da geçmişinin çok çok hüzünlü olduğu için ve bizim de o an gereksiz fazlalıkta şefkatli olduğumuz için bu olayın babamın bir orta yaş bunalımı olduğunu, affederek belki de düzeltilebileceğini düşündük. Ben özellikle burada annemi ikna etmek konusunda çok üstelediğim için kendimi çok suçluyorum. Annem de gerek o anın şaşkınlığı içerisinde gerek de benim ısrarlarım sonucunda kabul etti, affettik.
Bu olayın dışında yaşadığımız evden memnun değildik, bu bahane ile evimizi değiştirdik. Hakikaten çok güzel bir ev aldık, yeni yeni eşyalar aldık. Bunları yaparken eski evimizi satamadık ve çokça da borca girdik. Yepyeni bir hayata başladık gibiydi ama, babam da pek de değişiklik yoktu sanki. Ben ve kardeşim şehir dışında okuduğumuz için çok fazla dahil değildik evdeki hayata. Annem ise tam ortasındaydı, huzurlu da değildi ama zor da olsa vakur kalmaya çalışıyordu ( bizim için belki de). Yazları eve döndüğümüzde tanık oluyorduk biz de duruma. Aynıydı resmen, üstelik hiç bir iş de iyi gitmiyordu. Sanki, birşeylerin ahı çıkarmışcasına sürekli aksilik yaşıyorduk. Eski ev hala satılamadı, borçlar kabardıkça kabardı. Babam iyice isyankar oldu. Biz yokken de babamın başına kötü şeyler gelmiş( dayak yemiş, mesela). Annem huzursuz olduğu için bizden gizli gizli bir bağlantı bulmuş ve güncel bilgiler almış sürekli. Aldığı bilgiler hep bir aradan sonra aldatmanın devam ettiğine dair. Babam ise sürekli inkar ediyor durumu. Ancak, babam sanki annemi bıktırıp da onu suçlu duruma düşüren bir boşanma ister gibi de bir hal içinde. Direk olarak asla söylemiyor tabii ki.
Bu yaz ben şehir dışında çalışıyordum, daha yeni döndüm eve. Geldiğim gibi düştüm ben de aynı derde. Vardı hala bir kara bulut. Annem bugün konuşmuş o adını söylemediği kaynak ile, devam ediyormuş. Kardeşim gitti okuluna, annem de bana açıldı. '' İstemiyorum dayanmak ''dedi, '' tamam anne '' dedim. Lakin kafamda bir türlü kuramıyorum planı.
Durum şu; benim üniversitede son yılım, iktisat okuyorum. Kardeşim ise 2. sınıfta. Annem onun yanına gitmeyi düşünüyor. '' Sen de okulu bitirip, burada iş bulursun olmadı. '' diyor. Gidilecek şehir Eskişehir. Annem ev hanımı, hiç bir geliri ve birikimi yok halihazırda. En zor belki de bu ilk yıl olacak sanırım. Okulu bırakıp çalışmaya başlasam pek iyi gelirli bir iş bulamam diye düşünüyorum. Okulu bitirmeye gitsem, KPSS' ye girip bir iş baksam ( bu yıl 70- 75 arası puanlar aldım bütün puan türlerinde) bu yıl nasıl yaşayacaklar onlar orada diye düşünüyorum. Hak verirsiniz ki ailedeki parçalanmalar gelecek planlarını derinden etkiliyor. 1 ay öncesine kadar zaten bambaşka bir sebepten bozulan ileriye dönük planlar şimdi bu soğuk gerçek ile tuz buz oldu. Annemi en memnun edecek ve kardeşimin tahsilini en az etkileyecek bir plan yapmam lazım. Üstelik bunu bir an evvel yapmam lazım çünkü, ayın 25' inde yurtdışına gidiyorum 15 günlüğüne, iş için. Gelir gelmez ne karar verdiysem ona başlamam lazım. Şu an buraya dökebildiklerim bu kadar. Eğer kafanızda canlandı ise bir fikir/çözüm yolu, paylaşabilirseniz çok faydası dokunacak. Şimdiden teşekkür ederim.
Öncelikle kafamdakilerin de karışık olması dolayısıyla buraya da aktarırken dağınık olabileceğim için şimdiden affınıza sığınıyorum.
Babam yaklaşık 6-7 yıldır annemi aldatıyormuş, biz ise bu olayı 1 sene öncesine kadar bilmiyorduk (annem elbette ciddi şüphelere sahipti ancak, dışarı vuramamıştı). Öğrendiğimiz gibi ortalık karıştı elbette. Kardeşim, annem ve de ben düşündük taşındık ayrılamaları kararını aldık lakin, babam '' çok pişman olduğunu, bir daha yapmayacağını '' ve o durumda nasıl özür dilerinirse, hepsini söyledi. Babamın da geçmişinin çok çok hüzünlü olduğu için ve bizim de o an gereksiz fazlalıkta şefkatli olduğumuz için bu olayın babamın bir orta yaş bunalımı olduğunu, affederek belki de düzeltilebileceğini düşündük. Ben özellikle burada annemi ikna etmek konusunda çok üstelediğim için kendimi çok suçluyorum. Annem de gerek o anın şaşkınlığı içerisinde gerek de benim ısrarlarım sonucunda kabul etti, affettik.
Bu olayın dışında yaşadığımız evden memnun değildik, bu bahane ile evimizi değiştirdik. Hakikaten çok güzel bir ev aldık, yeni yeni eşyalar aldık. Bunları yaparken eski evimizi satamadık ve çokça da borca girdik. Yepyeni bir hayata başladık gibiydi ama, babam da pek de değişiklik yoktu sanki. Ben ve kardeşim şehir dışında okuduğumuz için çok fazla dahil değildik evdeki hayata. Annem ise tam ortasındaydı, huzurlu da değildi ama zor da olsa vakur kalmaya çalışıyordu ( bizim için belki de). Yazları eve döndüğümüzde tanık oluyorduk biz de duruma. Aynıydı resmen, üstelik hiç bir iş de iyi gitmiyordu. Sanki, birşeylerin ahı çıkarmışcasına sürekli aksilik yaşıyorduk. Eski ev hala satılamadı, borçlar kabardıkça kabardı. Babam iyice isyankar oldu. Biz yokken de babamın başına kötü şeyler gelmiş( dayak yemiş, mesela). Annem huzursuz olduğu için bizden gizli gizli bir bağlantı bulmuş ve güncel bilgiler almış sürekli. Aldığı bilgiler hep bir aradan sonra aldatmanın devam ettiğine dair. Babam ise sürekli inkar ediyor durumu. Ancak, babam sanki annemi bıktırıp da onu suçlu duruma düşüren bir boşanma ister gibi de bir hal içinde. Direk olarak asla söylemiyor tabii ki.
Bu yaz ben şehir dışında çalışıyordum, daha yeni döndüm eve. Geldiğim gibi düştüm ben de aynı derde. Vardı hala bir kara bulut. Annem bugün konuşmuş o adını söylemediği kaynak ile, devam ediyormuş. Kardeşim gitti okuluna, annem de bana açıldı. '' İstemiyorum dayanmak ''dedi, '' tamam anne '' dedim. Lakin kafamda bir türlü kuramıyorum planı.
Durum şu; benim üniversitede son yılım, iktisat okuyorum. Kardeşim ise 2. sınıfta. Annem onun yanına gitmeyi düşünüyor. '' Sen de okulu bitirip, burada iş bulursun olmadı. '' diyor. Gidilecek şehir Eskişehir. Annem ev hanımı, hiç bir geliri ve birikimi yok halihazırda. En zor belki de bu ilk yıl olacak sanırım. Okulu bırakıp çalışmaya başlasam pek iyi gelirli bir iş bulamam diye düşünüyorum. Okulu bitirmeye gitsem, KPSS' ye girip bir iş baksam ( bu yıl 70- 75 arası puanlar aldım bütün puan türlerinde) bu yıl nasıl yaşayacaklar onlar orada diye düşünüyorum. Hak verirsiniz ki ailedeki parçalanmalar gelecek planlarını derinden etkiliyor. 1 ay öncesine kadar zaten bambaşka bir sebepten bozulan ileriye dönük planlar şimdi bu soğuk gerçek ile tuz buz oldu. Annemi en memnun edecek ve kardeşimin tahsilini en az etkileyecek bir plan yapmam lazım. Üstelik bunu bir an evvel yapmam lazım çünkü, ayın 25' inde yurtdışına gidiyorum 15 günlüğüne, iş için. Gelir gelmez ne karar verdiysem ona başlamam lazım. Şu an buraya dökebildiklerim bu kadar. Eğer kafanızda canlandı ise bir fikir/çözüm yolu, paylaşabilirseniz çok faydası dokunacak. Şimdiden teşekkür ederim.
0
Ben olayın dışında kalmanı tavsiye ederim. Annenle baban kendileri karar vermeli ayrılıp ayrılmayacaklarına.
Eğer ki annen ayrılmak istiyorsa, ki dibine kadar haklı olur böyle bir durumda, ekonomik sıkıntıları düşünerek karar değiştirmesini sağlamaya çalışmayın. Para işleri halledilir bir şekilde ama böyle bir ilişkiyi sürdürmek annenin hem psikolojik hem fiziksel sağlığını bozabilir. Bence annenin gururu her türlü maddiyattan daha önemli. Anladığım kadarıyla yeterince çekmiş zaten.
Eğer ki annen ayrılmak istiyorsa, ki dibine kadar haklı olur böyle bir durumda, ekonomik sıkıntıları düşünerek karar değiştirmesini sağlamaya çalışmayın. Para işleri halledilir bir şekilde ama böyle bir ilişkiyi sürdürmek annenin hem psikolojik hem fiziksel sağlığını bozabilir. Bence annenin gururu her türlü maddiyattan daha önemli. Anladığım kadarıyla yeterince çekmiş zaten.
0
e bi nafaka durumları falan olmayacak mı? gayrimenkullarınız da varmış, hakim onlardan kadın tarafına pay falan vermez mi? Bilmiyorum gerçi bunları da olabilir.
0
kesinlikle okulu bırakma. bir sene önceden para kazanmaya başlamak uğruna, geleceğini yakma.
zaten size-annenize ve kardeşinize babanız boşanma durumunda belirli bir miktar vermek zorundadır. o zamana kadar da durumunuzu anlattığınız birilerinden, özel iş sahiplerinden burs (asla sadaka değil bu, burs) alabilirsiniz.
annenizin o evde durmak istememesi çok normal. ama ne karar verirseniz verin, sadece bugün için vermeyin. ileriyi de düşünün.
zaten size-annenize ve kardeşinize babanız boşanma durumunda belirli bir miktar vermek zorundadır. o zamana kadar da durumunuzu anlattığınız birilerinden, özel iş sahiplerinden burs (asla sadaka değil bu, burs) alabilirsiniz.
annenizin o evde durmak istememesi çok normal. ama ne karar verirseniz verin, sadece bugün için vermeyin. ileriyi de düşünün.
0
öncelikle Allah kolaylık versin hocam zor ve sıkıntılı bi durum..
şunu bilmek gerek ki ayrılık olayları her zaman beklenenden daha sıkıntılı oluyor. yani istediğin kadar plan yap "şu kadar gelir olsa şu kadarını kendime ayırsam şu kadarı kira v.s" diye düşünsen de evdeki hesap çarşıyı tutmuyor ve anne ev hanımı olunca maddiyat ciddi şekilde sıkıntı oluyor.. tabi o dönemki psikolojik sıkıntılar v.s de cabası..
benim aklıma şöyle bir şey geldi, eğer babanın direk olarak annenene bir saygısızlığı yoksa, ne bileyim bir dövmesi yoksa, harçlığını eksik etmiyorsa, evde çok ciddi anlamda bir huzursuzluk yoksa bence ayrılma işini sen kendi ayaklarının üstünde durana kadar erteleyin.. elbette ki kolay değil, annende bir huzursuzluk olacaktır ya da hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır ama kendinizi düşünmeniz gerektiğinden bir sene daha dişinizi sıkın ve sen kendi kazancını elde edene kadar erteleyin ayrılma olayını derim..
bu süre zarfında da bence okuduğun şehre gitmeden babanla bir otur konuş derim.. olayın ciddiyetini kavraması ve kendine gelmesi için bi gün babanla konuş içini dök.. huzursuz olduğunu sonuçta yine sen gidince evde tek kaldıklarını ve bu durumun seni üzdüğünden bahset.. babanın değişmediğini yüzüne söyle.. "ben artık sana güvenmek istiyorum baba" de.. tabi babanın psikolojik durumuna göre bi konuşma yap ben farazi konuşuyorum.. yine annenle de (eğer bu şekilde bir karar alırsan) konuş.. bir sene dişini sıkmasını, onu anladığını ve kendi kazancı olana kadar sabretmesini söyle..
ama eğer yok bir sene dayanamayız, babamla olmaz annem yapamaz diyorsan da yapacak bir şey yok bir şekilde anneni yanına alacaksın ya da kardeşinin yanına gidecek ev kirası farklı farklı olmamış olacak en azından ve sen okulu dondurmadan bırakmadan part time, full time bir iş bularak yardımcı olacaksın hem kendi cebine hem kardeşine hem annene.. bu süre zarfında yine kardeşinde bir iş bulup çalışacaktır..
bir de annenin sana söylemediği ve haber aldığı kaynağı öğren derim.. yani git adamla konuş nesi varmış, ne görmüş.. adamın yalan söyleyeceğini pek sanmıyorum ama yine de iyi olur.. şimdi bu olaya burnunu sok o kadını bul git konuş, bağırmadan çağırmadan bir konuşma yap diyeceğim ama bu işleri daha mı iyi yapar yoksa daha mı sıkıntıya sokar bilemiyorum.. huylu huyundan vazgeçmez demişler bu saatten sonra babanın eskisi gibi olacağını sanmıyorum ama sıkıntı çekmemeniz adına bir iki sene sabretmek iyi olur düşüncesindeyim.. daha farklı görüşlerde gelecektir.. umarım kolay ve çok zorlanmadan atlatırsınız sıkıntılarınızı..
unutmadan eğer ankara ya da istanbul'da okuyorsan iş konusunda bir ihtimal yardımcı olabilirim.. ihtiyacın olursa özel mesajla konuşabiliriz..
şunu bilmek gerek ki ayrılık olayları her zaman beklenenden daha sıkıntılı oluyor. yani istediğin kadar plan yap "şu kadar gelir olsa şu kadarını kendime ayırsam şu kadarı kira v.s" diye düşünsen de evdeki hesap çarşıyı tutmuyor ve anne ev hanımı olunca maddiyat ciddi şekilde sıkıntı oluyor.. tabi o dönemki psikolojik sıkıntılar v.s de cabası..
benim aklıma şöyle bir şey geldi, eğer babanın direk olarak annenene bir saygısızlığı yoksa, ne bileyim bir dövmesi yoksa, harçlığını eksik etmiyorsa, evde çok ciddi anlamda bir huzursuzluk yoksa bence ayrılma işini sen kendi ayaklarının üstünde durana kadar erteleyin.. elbette ki kolay değil, annende bir huzursuzluk olacaktır ya da hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır ama kendinizi düşünmeniz gerektiğinden bir sene daha dişinizi sıkın ve sen kendi kazancını elde edene kadar erteleyin ayrılma olayını derim..
bu süre zarfında da bence okuduğun şehre gitmeden babanla bir otur konuş derim.. olayın ciddiyetini kavraması ve kendine gelmesi için bi gün babanla konuş içini dök.. huzursuz olduğunu sonuçta yine sen gidince evde tek kaldıklarını ve bu durumun seni üzdüğünden bahset.. babanın değişmediğini yüzüne söyle.. "ben artık sana güvenmek istiyorum baba" de.. tabi babanın psikolojik durumuna göre bi konuşma yap ben farazi konuşuyorum.. yine annenle de (eğer bu şekilde bir karar alırsan) konuş.. bir sene dişini sıkmasını, onu anladığını ve kendi kazancı olana kadar sabretmesini söyle..
ama eğer yok bir sene dayanamayız, babamla olmaz annem yapamaz diyorsan da yapacak bir şey yok bir şekilde anneni yanına alacaksın ya da kardeşinin yanına gidecek ev kirası farklı farklı olmamış olacak en azından ve sen okulu dondurmadan bırakmadan part time, full time bir iş bularak yardımcı olacaksın hem kendi cebine hem kardeşine hem annene.. bu süre zarfında yine kardeşinde bir iş bulup çalışacaktır..
bir de annenin sana söylemediği ve haber aldığı kaynağı öğren derim.. yani git adamla konuş nesi varmış, ne görmüş.. adamın yalan söyleyeceğini pek sanmıyorum ama yine de iyi olur.. şimdi bu olaya burnunu sok o kadını bul git konuş, bağırmadan çağırmadan bir konuşma yap diyeceğim ama bu işleri daha mı iyi yapar yoksa daha mı sıkıntıya sokar bilemiyorum.. huylu huyundan vazgeçmez demişler bu saatten sonra babanın eskisi gibi olacağını sanmıyorum ama sıkıntı çekmemeniz adına bir iki sene sabretmek iyi olur düşüncesindeyim.. daha farklı görüşlerde gelecektir.. umarım kolay ve çok zorlanmadan atlatırsınız sıkıntılarınızı..
unutmadan eğer ankara ya da istanbul'da okuyorsan iş konusunda bir ihtimal yardımcı olabilirim.. ihtiyacın olursa özel mesajla konuşabiliriz..
0
avukat tavsiyesi: bosanmis adam, karisi suclu. adam evlenebilir mi hemen? kadin itiraz ediyo nafakaya
rusdemezale
olay bi arkada$ mevzuu cidden:adam bosanik. kari suclu mahkemece. 600 tl nafaka tayin edilmis.kadin da itiraz edmis tabii. Yargitay'a gider herhalde..simdi bu adam hemen evlenebilir mi? kadinin hamile olup olmadiginin anlasilmasi icin 5 6 ay gecmesi gerekiyodu zannimca.bu sure ayri mi hesap edilir?a
olay bi arkada$ mevzuu cidden:
adam bosanik. kari suclu mahkemece. 600 tl nafaka tayin edilmis.
kadin da itiraz edmis tabii. Yargitay'a gider herhalde..
simdi bu adam hemen evlenebilir mi?
kadinin hamile olup olmadiginin anlasilmasi icin 5 6 ay gecmesi gerekiyodu zannimca.
bu sure ayri mi hesap edilir?
adamin yeni evliligiyle nafakanin itirazi iliskili midir?
adam bosanik. kari suclu mahkemece. 600 tl nafaka tayin edilmis.
kadin da itiraz edmis tabii. Yargitay'a gider herhalde..
simdi bu adam hemen evlenebilir mi?
kadinin hamile olup olmadiginin anlasilmasi icin 5 6 ay gecmesi gerekiyodu zannimca.
bu sure ayri mi hesap edilir?
adamin yeni evliligiyle nafakanin itirazi iliskili midir?
0
hacım kadının hamileliğinin anlaşılması için kanuna göre 300 gün geçmesi gerekir. yani 300 günlük bekleme süresi var. Ancak bu durumu kanıtlar bir şey bulursanız yani kadın hamilelik testi yaptırırsa ya da kadının ilişkisi olduğunu filan kanıtlayabilirseniz sorun çözülür.. kadın zaten başkası ile beraberse muhtemelen kendisi böyle bir süreyi beklemeyecektir. ikincisi ise bence ilişkili değildir ancak konuya tam hakim birine danışmanızı öneririm.
0
adamın bekleme zorunluluğu yok, kadınlara var o zorunluluk...
boşandığı karısı hamile olsa dahi erkek evlenebilir.
boşandığı karısı hamile olsa dahi erkek evlenebilir.
0
itiraz dediğin temyizdir. yargıtay da mahkemenin vermiş olduğu boşanma kararını onaylarsa yani bozmazsa boşanma kesinleşmiş olur. kesinleşmeyle birlikte erkek bir başkasıyla evlenebilir, ayrıca beklemesine gerek yok. boşanmadan itibaren süre geçmesi (300 günlük iddet süresi) kadının bir başkasıyla evlenmesi için gereken süre.
0
karisi, karisinin ailesi vs... sonucda mahkeme kadini kusr'lu bulmu$. az biraz da nafaka baglamis ama kadina adam zengin baya.. kari da feminism meminism dinlememis direkt temyiz'e..
peki kadin mesela bosanmaya itiraz etmiyo, sadece nafaka az diye gidiyosa temyize.
bosanmanin kesinlesmesi gene mi gerek erkegin evlenmesi icin?
peki kadin mesela bosanmaya itiraz etmiyo, sadece nafaka az diye gidiyosa temyize.
bosanmanin kesinlesmesi gene mi gerek erkegin evlenmesi icin?
0
theli
.."Redman - Smash Something" gibi gaz bir girisi olsun. boyle bir kahramani ilk kez gorcekmisiz ve yonetmende bize girizgah yapmak icin boyle bi sarki kullaniyormus gibi olsun..
.."Redman - Smash Something" gibi gaz bir girisi olsun. boyle bir kahramani ilk kez gorcekmisiz ve yonetmende bize girizgah yapmak icin boyle bi sarki kullaniyormus gibi olsun..
0
Gandi Kemal
soru başlıkta....
soru başlıkta....
0
p shadow
şu damacana takılan sebillerden almayı düşünüyorum ama evde geçirdiğim vaktin çoğunu kendi odamda geçirdiğimden dolayı (ve açıkçası benim dışımda pek su içen / soğuk su içen olmadığından dolayı)yattığım odaya koyacağım.. lakin dolaplı mı alsam, dolaplı olduğundan daha çok ses yapar mı, dolabı çok el
şu damacana takılan sebillerden almayı düşünüyorum ama evde geçirdiğim vaktin çoğunu kendi odamda geçirdiğimden dolayı (ve açıkçası benim dışımda pek su içen / soğuk su içen olmadığından dolayı)yattığım odaya koyacağım..
lakin dolaplı mı alsam, dolaplı olduğundan daha çok ses yapar mı, dolabı çok elektrik yer mi, o dolap gerekli olur mu vs türü gereksiz pek çok soru ile karşınızdayım..
lakin dolaplı mı alsam, dolaplı olduğundan daha çok ses yapar mı, dolabı çok elektrik yer mi, o dolap gerekli olur mu vs türü gereksiz pek çok soru ile karşınızdayım..
0
duyduğuma göre bunlar soğuk sudan ziyade, sıcak su verirken işe yarıyorlarmış. yani bir cattle'de suyu ısıtırken elektrik saati fıldır fıldır dönerken buradan alınan suda avantaj sağlanıyormuş.
0
öncelikle bim ve a101'i takip et uygun fiyata satıyorlardı yazın belki sezon sonu diye ellerindekileri çıkarırlar.makinenin üstünde damacana var ve altında da haznesi var,sen hazneden su alarak boşalttığında veya beklemeden ısınıp/soğuduğunda ses yapıyor onu da gece kapatırsan sabah kalkınca takarsın 30 dk.da halleder işini yani gece dışında pek ses yapmıyor,rahatsız etmez.iyi bir ürün.
0
lolita
birini aramam lazım. ama aramak istemiyorum. kırılmasın, alınmasın, darılmasın da. kalitelisinden gerçekçi bir bahane?
birini aramam lazım. ama aramak istemiyorum. kırılmasın, alınmasın, darılmasın da. kalitelisinden gerçekçi bir bahane?
0
öğrenci ise dersleri, kayıtları, sınavları bahane et. çok marjinal bahaneler, genelde yalan çıkar, bu da belli olur, ayıp olur. basit bahaneler bulun, x lazım, y sende var mı, z ile konuştun mu, gibi şeyler.
0
istemiyorsaniz bunu bir sekilde belli edin. yok kiramayacaginiz kadar onemli biriyse sizin icin o halde istemeseniz de katlanip arayin.
bahaneler insani kendisine yabancilastirir.
yok ben illa bahane bulacagim diyorsaniz "dogru ya, seni arayacaktim." diyin. yalan soylememis olursunuz en azindan.
bahaneler insani kendisine yabancilastirir.
yok ben illa bahane bulacagim diyorsaniz "dogru ya, seni arayacaktim." diyin. yalan soylememis olursunuz en azindan.
0
poset
merhaba sevgili duyuru sakinleri.kum torbasına merak saldım feci dalasım var kendisine :Pizmir'de konaklayan biri olarak, amatör seviyede (eve asacağım) bir kum torbası (ayarlanabilir falan olsun sağlam olsun yeter) ve boks eldiveni uygun fiyata nereden bulabilirim? bornovada veya konak civarlarında
merhaba sevgili duyuru sakinleri.
kum torbasına merak saldım feci dalasım var kendisine :P
izmir'de konaklayan biri olarak, amatör seviyede (eve asacağım) bir kum torbası (ayarlanabilir falan olsun sağlam olsun yeter) ve boks eldiveni uygun fiyata nereden bulabilirim? bornovada veya konak civarlarında, 60 70 lira olursa süper olur.
son bir soru benim gibi başlangıç olarak evde çalışacak biri için; eldiven kullanılmalı mı kesin olarak?
şimdiden teşekkürler :)
kum torbasına merak saldım feci dalasım var kendisine :P
izmir'de konaklayan biri olarak, amatör seviyede (eve asacağım) bir kum torbası (ayarlanabilir falan olsun sağlam olsun yeter) ve boks eldiveni uygun fiyata nereden bulabilirim? bornovada veya konak civarlarında, 60 70 lira olursa süper olur.
son bir soru benim gibi başlangıç olarak evde çalışacak biri için; eldiven kullanılmalı mı kesin olarak?
şimdiden teşekkürler :)
0
tavana asılan kum torbası, eğer müstakil bir evde yaşamıyorsan hangi katta olursan ol ciddi gürültü ve rahatsızlık kaynağıdır.
bu durumda, yere basan su varillerine bağlı yaylı kum torbaları mevcut. bu, ciddi anlamda diğerine göre gürültüsüz bir yoldur ve yumruk atışlarında reflex de geliştirmeye yarar. lakin sözünü ettiğin rakamlarda hiç sanmıyorum bir de izmir de bulabilir misin bilemiyorum.
kum torbası alırken içinde kullanılan malzemeye dikkat etmelisin. içindeki malzemenin içinde kurutulmuş mısır olması hem torbanın salınımında iyidir hem de yumruklarına alacağın darbe için makbuldür.
eğer eldiven için bütçe ayıracak haldeysen bence al. olayın havasına girmek için bilakis keyiflidir.
sonra alırım dersen, yumruklarına yünlü çoraplarından dolamanı öneririm. ben öyle yapıyordum.
bu durumda, yere basan su varillerine bağlı yaylı kum torbaları mevcut. bu, ciddi anlamda diğerine göre gürültüsüz bir yoldur ve yumruk atışlarında reflex de geliştirmeye yarar. lakin sözünü ettiğin rakamlarda hiç sanmıyorum bir de izmir de bulabilir misin bilemiyorum.
kum torbası alırken içinde kullanılan malzemeye dikkat etmelisin. içindeki malzemenin içinde kurutulmuş mısır olması hem torbanın salınımında iyidir hem de yumruklarına alacağın darbe için makbuldür.
eğer eldiven için bütçe ayıracak haldeysen bence al. olayın havasına girmek için bilakis keyiflidir.
sonra alırım dersen, yumruklarına yünlü çoraplarından dolamanı öneririm. ben öyle yapıyordum.
0
süper fikirmiş dostum. kıskandım yapacağım. ama onu evde duvara asabilecekmiyiz? taşıyabilirmi?
0
arkadaşın başlığına tecavüz etmek gibi olmasın ama bu spor salonlarına gitsek hiçbirşey bilmiyoruz. yaş 28. sizce sırıtırmı komik olurmu? hani öğrenip başlamanın yolu varmı ve nasıl?
0
yalniz once bir deneyin. kum torbasi gorundugu kadar matah bir sey degildir.
0
direk soruma cevap yok sanırım, peki gym'lerde falan satılıyor mu böyle şeyler, veya nerelerde satılır genel olarak?
0
Ankara Altunay Spor bu işlerde en ucuz ve en kaliteli malzemeyi satar, telefonla bir arayıp sorun kargo ne kadara patlar. İçini siz doldurabilirseniz bayağı ucuza gelir. Boks eldivenleri de ucuz, ben maç eldivenlerimi değil ancak tüm idman eldivenlerimi en ucuza buradan alırım.
Apartmanda imkansız, çok ses yapar ve sadece sinir atmak için çalışırsınız, adımlar olmadan bodoslama yumruk bir işe yaramaz.
Vuruş tekniklerini bilmezseniz eli, bileği kırarsınız, bandaj nasıl sarılır ona da dikkat edin, internetteki videolara bakın yakınlarınızda bir tanıdık yoksa bu işleri bile.
Eldivensiz sakın ha çalışmayın.
Apartmanda imkansız, çok ses yapar ve sadece sinir atmak için çalışırsınız, adımlar olmadan bodoslama yumruk bir işe yaramaz.
Vuruş tekniklerini bilmezseniz eli, bileği kırarsınız, bandaj nasıl sarılır ona da dikkat edin, internetteki videolara bakın yakınlarınızda bir tanıdık yoksa bu işleri bile.
Eldivensiz sakın ha çalışmayın.
0
istanbull
bugün telefon almaya gittim 1500e bulsam alacaktım ama inanırmısınız netten daha pahali. nette 1.650 ye satılan telefona 1.750 diyorlar. istanbul içi alternatifi varmı bu pasajın?
bugün telefon almaya gittim 1500e bulsam alacaktım ama inanırmısınız netten daha pahali. nette 1.650 ye satılan telefona 1.750 diyorlar. istanbul içi alternatifi varmı bu pasajın?
0
doğubankın pahalılıkta alternatifi çok ancak internetin alternatifi yok fiyat konusunda. doğubank öleli çok uzun zaman oldu.
0
supermarketlerin anlık indirimlerini yakalamanız gerekiyor. mediamarkt' lara bakın bence.
0
Teknosa hariç Gold ve Elektro word a bakabilirisiniz orda sürekli indirimler ve kampayalar mevcut..
0
abi bu söylediğiniz yer olmaz. gold dediğin yer 2.700 e iphone satan yer kafamı buluyorsunuz? fırsat pezevenkliğinin ağababasını yapan bir firmadır gold computer. orası için kimse ucuz bir yer diyemez. kısmen ucuzu.com ve akakce mantıklı bir seçenek.
0
ounr
hayır şimdi sevgili olmuşsun artık çok özelini paylaşırsın o ayrı.atıyorum hatunla adam gibi tanışmıyorsun bile, eski sevgilisinden bahsediyo. olay ne?
hayır şimdi sevgili olmuşsun artık çok özelini paylaşırsın o ayrı.atıyorum hatunla adam gibi tanışmıyorsun bile, eski sevgilisinden bahsediyo. olay ne?
0
"biz ne yollardan geldik geçtik hafız" demeye çalışıyolar. ayağını denk al demenin kadın versiyonu.
0
Huzursuz etmek ve pit'inde dediği gibi kendi ruh halinde diğeri ile kıyas yaratmak için olabilir. Hani: Bana iyi davran bak eskisi böyle böyle yapıyordu. Sen daha iyi olabilirsin :P
0
ben kız arkadasim eski sevgilisinden bahsetmeye ilk yeltendiğinde " merak etmiyorum, ilgilenmiyorum duymak da istemiyorum, bu nedenle ben sormadiysam reca ederim eski sevgiliden bahsetmece olmasın" demiştim. daha da konusu geçmedi.
0
erkekler de bahseder. kızlarla pek alakası yok gibi sanki. yaşanmışlık varsa bahsetmesi normal. ama 1-2 ay takıldığı birinden öyle olay olmuş gibi bahsediyorsa; hafif bir rokforluk var demektir:)
0
acik sozlu falan olunabilir ne bileyim, anlattigi seyleri illa ki ozeli olarak gormuyo olabilir, bu konuda farkli gorusleri olabilir,
etkilemeye calisiyorsa kiskanilmak istiyor olabilir,
sadece anlatiyor olabilir, satir aralarinda illa ki "kasarim ben hemen eve at beni" olmayabilir,
tabi olabilir de.
yani, ahanda sudur! gibi bi cevap vermek sacma, iliskinize, kizin kisiligine, anlattigi seylerin onem durumuna falan filan bagli degil mi?
etkilemeye calisiyorsa kiskanilmak istiyor olabilir,
sadece anlatiyor olabilir, satir aralarinda illa ki "kasarim ben hemen eve at beni" olmayabilir,
tabi olabilir de.
yani, ahanda sudur! gibi bi cevap vermek sacma, iliskinize, kizin kisiligine, anlattigi seylerin onem durumuna falan filan bagli degil mi?
0
hatun olarak soyluyorum: cok siradan, icindeki bazi bosluklari dolduramamis, sikici ve bencil bir karaktere isaret; ben arkadas bile olmak istemem, gereksiz.
0
senden bak gizlim saklım yok mesajı
çok önemli olsaydı günlük gazeteden bahseder gibi bu konuda konuşamazdım önemi yok geçmişin mesajı
bak geçmişteki salaklar bu bu bu hataları yaptı neticede tarih oldular sen bu hataya düşme mesajı
çok önemli olsaydı günlük gazeteden bahseder gibi bu konuda konuşamazdım önemi yok geçmişin mesajı
bak geçmişteki salaklar bu bu bu hataları yaptı neticede tarih oldular sen bu hataya düşme mesajı
0
kısa zaman önce yaşadım. unutamadıklarından dolayı. seninle öpüşürken, yatarken hep aklında o var. ve dikkat et bu iş eski sevgiliden gelecek tek bir mesaja bakar. ayağını denk al derim.
0
istanbull
bu bünye daha önce dexter, prison break, ally mcbeal, lost, himym ı izledi beğendi. yine aynı bünye the big bang theory yi hiç beğenmedi. yukardaki iki dizi takip ettiğimiz kadar burda popüler. sizce hangisi döver?
bu bünye daha önce dexter, prison break, ally mcbeal, lost, himym ı izledi beğendi. yine aynı bünye the big bang theory yi hiç beğenmedi. yukardaki iki dizi takip ettiğimiz kadar burda popüler. sizce hangisi döver?
0
dexter'ı daha çok sevdiysen house md seversin, ally mcbeal himym sevdiysen friends seversin. friends eğlenceli pembe dizi gibi, house'ta da adam ayar veriyor.
0
tarz meselesi, hangi turu begeniyorsunuz onu izleyin.
Bence friends daha eglenceli daha keyifli bir dizi.
House karizmatik, gulduruyor, vay anasini dedirtiyor ama her bolum ayni konsept gecip gidiyor. Biri hasta geliyor, hayati hakkinda ilginc bir detay oluyor bazen, bazen de olmuyor. Sonunda bilinmedik bir ozelligi ortaya cikiyor ve sorunun sebebini buluyorlar. Bu surecte 3 kez bobrekleri iflas ediyor 5 kez kalp krizi geciriyor. Diziyi sozde "fenomen" yapan kismi arada bir gecen house dialoglari ve insanlarla arasindaki iliskiler. Grey's anatomy gibi bokunu cikarip soap operaya cevirmedikleri icin hala "fenomen" gozuyle bakilabiliyor.
Yanlis anlasilmasin tum sezonlarini izledim, izliyorum ve begeniyorum houseMDnin. Ama 4 yil once izledigim Friends beni hala daha cok etkiler.
Bence friends daha eglenceli daha keyifli bir dizi.
House karizmatik, gulduruyor, vay anasini dedirtiyor ama her bolum ayni konsept gecip gidiyor. Biri hasta geliyor, hayati hakkinda ilginc bir detay oluyor bazen, bazen de olmuyor. Sonunda bilinmedik bir ozelligi ortaya cikiyor ve sorunun sebebini buluyorlar. Bu surecte 3 kez bobrekleri iflas ediyor 5 kez kalp krizi geciriyor. Diziyi sozde "fenomen" yapan kismi arada bir gecen house dialoglari ve insanlarla arasindaki iliskiler. Grey's anatomy gibi bokunu cikarip soap operaya cevirmedikleri icin hala "fenomen" gozuyle bakilabiliyor.
Yanlis anlasilmasin tum sezonlarini izledim, izliyorum ve begeniyorum houseMDnin. Ama 4 yil once izledigim Friends beni hala daha cok etkiler.
0
house'u da çok severim ama friends'in yeri ayrıdır.. friends dicem ben house laf etmicekse..
0
yaw kardesim birakin bu coluk cocuk dizilerini, brezilya dizilerini, baslayin the wire'a oradan da sopranos, en sonda da oz, bir daha dizi izleme ihtiyaci hissetmezsiniz.
bu da benden bir kiyak olsun.
bu da benden bir kiyak olsun.
0
istanbull
bugun iş yerinde ayağımı incittim. basketbol oynamak ayağımı daha kotu hale getirebilir. cumartesi gunu basketbol yerine senin istanbulda gormek istedigin yerleri gezsek olurmu?
bugun iş yerinde ayağımı incittim. basketbol oynamak ayağımı daha kotu hale getirebilir. cumartesi gunu basketbol yerine senin istanbulda gormek istedigin yerleri gezsek olurmu?
0
i just hurt my foot today at work. playing basketball makes it worse. so is it ok if we go somewhere else you want to see? son derece pratik oldu ama anlaşılır sorun yok :)
0
i hurt my foot at work today. playing basketball may make it worse. is it ok if we visit places that you want to see in istanbul instead of playing basketball on saturday?
0
istanbull
kabızlık var bende biraz ve bir suredirde cok hafif kan geliyor buyuk tuvaletten sonra. ic camasirda goruyorum. sizce bu ne olabilir dostlar?
kabızlık var bende biraz ve bir suredirde cok hafif kan geliyor buyuk tuvaletten sonra. ic camasirda goruyorum. sizce bu ne olabilir dostlar?
0
basur yani hemoroid denen illet olma ihtimali çok yüksek ama doktor değilim tabi ki doktora git +1
0
@lamneth: kesin kolonoskopi şartmı bu durumda? ve hangi servise başvurmak gerekli? bu arada sözlükten baktım acı falan olur diyor ama bende hiç acı falan yok.
0
anal fissürde de benzer belirtiler var.o ihtimal de mevcut malesef...doktora gidin +1
0
kıçınızı temiz bir yıkadıktan sonra elinizle arkayı bir yoklayın çok afedersiniz eğer bir şişkinlik varsa deliğin oralarda basur memesidir o ve basur olmuşsunzdur.. lakin anal fissür gibi bi rahatsızlığınız da olabilir o yüzden doktora gitmek en iyisi.. bu arada eğer oturduğunuzda bir ağrı hissediyorsanız veya kıç bölgesinde sürekli sizi bir şey rahatsız ediyorsa hele bir de şişkinliği bulduysanız kesin basur dur..
kolonoskopi falan yapılmıyor diyet, spor falan.. burada basur diye araştır ne yemen gerektğini öğren basur değilsen bile yemende fayda var kabızlığı önler mesela yulaflı,lifli gıdalar kayısı falan ye.. genel cerrahi ye başvuruyorsun..
kolonoskopi falan yapılmıyor diyet, spor falan.. burada basur diye araştır ne yemen gerektğini öğren basur değilsen bile yemende fayda var kabızlığı önler mesela yulaflı,lifli gıdalar kayısı falan ye.. genel cerrahi ye başvuruyorsun..
0
galiba anal fissür. kolonoskopi olmadan anlaşılamıyormuş. bu kolonoskopiyi olan varmı?
0
anal fissür, çatlak, hemoroid gibi hastalıkların yaklaşık bir 15 16 çeşidi var o yüzden doktora gitmen senin için en iyisi.
kolonoskopi şartmı dersen eğer, belkide dışardan yada dışarı çok yakın biyerden kaynaklanıyordur o zaman gerekmez.ama adam bakar bulamaz göremezse o zaman tabi yapacaktır.
acı konusunda şunları söyliyebilirim dışarı tarafta olan hemoroidler genelde çok acır eğer içerdeyse o zaman acı hissetmezsin büyük bir ihtimalle
bende doktor değilim ama bi ara çok kurcaladım bu konuyu malum göt korkusu başka bişi...
doktora gidene kadar ve iyileşene kadar bunlara dikkat etmen gerekiyormuş
11 ALTIN KURAL
1. Kişisel tuvalet temizliğine dikkat edilmeli, mümkünse tuvalet kağıdı yerine daha yumuşak olan ıslak mendil veya havlu kullanılmalı.
2. Fazla kilo almaktan, sigara, alkol, acı biber ve baharatlı yiyeceklerden sakınılmalı.
3. Düzenli olarak egzersiz yapılmalı.
4. Lif yönünden zengin besinlerle (meyve, sebze, kepekli ekmek) dengeli beslenilmeli, öğün atlamamalı ve mutlaka kahvaltı yapılmalı.
5. Bol su içilmeli (gün içinde 8 bardak).
6. Oturarak çalışılıyorsa her saat başı en az 10 dakika ayağa kalkmalı, ayakta çalışılıyorsa 10 dakika oturulmalı.
7. Günde en az bir defa ve düzenli olarak tuvalete gitmeli (örneğin kahvaltıdan 10-15 dakika sonra).
8. Uzun süre dışkı yumuşatıcı (laksatif) kullanmaktan kaçınılmalı.
9. Tuvalette fazla ıkınmaktan ve zorlanmaktan kaçınılmalı, gazete, dergi okuyacak kadar kalınmamalı, gün içinde tuvalet ihtiyacı geçiştirilmemeli.
10. Sıcak yerlerden (sauna, hamam) kaçınılmalı.
11. Dar giysiler giymekten kaçınılmalı.
ha acı,mayalı içki,turşu,domates yeme.
kolonoskopi şartmı dersen eğer, belkide dışardan yada dışarı çok yakın biyerden kaynaklanıyordur o zaman gerekmez.ama adam bakar bulamaz göremezse o zaman tabi yapacaktır.
acı konusunda şunları söyliyebilirim dışarı tarafta olan hemoroidler genelde çok acır eğer içerdeyse o zaman acı hissetmezsin büyük bir ihtimalle
bende doktor değilim ama bi ara çok kurcaladım bu konuyu malum göt korkusu başka bişi...
doktora gidene kadar ve iyileşene kadar bunlara dikkat etmen gerekiyormuş
11 ALTIN KURAL
1. Kişisel tuvalet temizliğine dikkat edilmeli, mümkünse tuvalet kağıdı yerine daha yumuşak olan ıslak mendil veya havlu kullanılmalı.
2. Fazla kilo almaktan, sigara, alkol, acı biber ve baharatlı yiyeceklerden sakınılmalı.
3. Düzenli olarak egzersiz yapılmalı.
4. Lif yönünden zengin besinlerle (meyve, sebze, kepekli ekmek) dengeli beslenilmeli, öğün atlamamalı ve mutlaka kahvaltı yapılmalı.
5. Bol su içilmeli (gün içinde 8 bardak).
6. Oturarak çalışılıyorsa her saat başı en az 10 dakika ayağa kalkmalı, ayakta çalışılıyorsa 10 dakika oturulmalı.
7. Günde en az bir defa ve düzenli olarak tuvalete gitmeli (örneğin kahvaltıdan 10-15 dakika sonra).
8. Uzun süre dışkı yumuşatıcı (laksatif) kullanmaktan kaçınılmalı.
9. Tuvalette fazla ıkınmaktan ve zorlanmaktan kaçınılmalı, gazete, dergi okuyacak kadar kalınmamalı, gün içinde tuvalet ihtiyacı geçiştirilmemeli.
10. Sıcak yerlerden (sauna, hamam) kaçınılmalı.
11. Dar giysiler giymekten kaçınılmalı.
ha acı,mayalı içki,turşu,domates yeme.
0
anal fissür olduğunu nasıl anladın ki? sen bir genel cerrahi ye git mecbur o parmağı yiyeceksin valla, göte parmağı geçirdikten sonra doktor söylüyor zaten.. kolonoskopi falan ağır şeyler bunlar, öyle iki kan geldi diye hemen herkese yapmazlar, her midesi bozulan adama endoskopi olmadığı gibi bunda da öyle bir şey yok.. sen doktora git için rahat olsun..
0
Basur için genel cerrahi doktoruna gitmeniz gerekmektedir.
diye bi yazı buldum googledan yazınca çıkıyo :)
diye bi yazı buldum googledan yazınca çıkıyo :)
0
cagdassalur
ne bunlar ya bu saatte ne düğün olur ne bişey anlam veremedim bi türlü. maç filan da yok.
ne bunlar ya bu saatte ne düğün olur ne bişey anlam veremedim bi türlü. maç filan da yok.
0
Asker uğurlanıyordur kuvvetle muhtemel ya da gelini damadı gerdek için eve bırakıyorlardır ya da üniversiteyi şehir dışında kazanmış oğullarını, kızlarını yeni şehirlerine uğurluyorlardır..
0
I'mNotDone
sevgili kişisiyle gidilebilecek, tek gecelik, antalya yakın (güzel bi yer için kalıpların dışına çıkabiliriz) önerebileceğiniz yer mekan?Olimpos dışında
sevgili kişisiyle gidilebilecek, tek gecelik, antalya yakın (güzel bi yer için kalıpların dışına çıkabiliriz) önerebileceğiniz yer mekan?
Olimpos dışında
Olimpos dışında
0
lady godiva
böyle sevimli karakterler oluşturabileceğim bir program var mı? mesela hello kitty gibi ya da tavşanlar falan.
böyle sevimli karakterler oluşturabileceğim bir program var mı? mesela hello kitty gibi ya da tavşanlar falan.
0
tcyx
Nöbetçi olması hasebiyle bi bakıma kendisine mecbur oldugum ve 3 aylık kızımın ihtiyacı olan ilacı reçeteye binaen vermekte tereddüt eden ve bana zorluk çıkartan eczacıyı,1) nereye şikayet edebilirim?2) çok sinirliyim, sinirimi çıkartmak için ne yapabilirim? Sonuçta acil bir durum ve o ilaca o an ih
Nöbetçi olması hasebiyle bi bakıma kendisine mecbur oldugum ve 3 aylık kızımın ihtiyacı olan ilacı reçeteye binaen vermekte tereddüt eden ve bana zorluk çıkartan eczacıyı,
1) nereye şikayet edebilirim?
2) çok sinirliyim, sinirimi çıkartmak için ne yapabilirim?
Sonuçta acil bir durum ve o ilaca o an ihtiyacım vardı.
1) nereye şikayet edebilirim?
2) çok sinirliyim, sinirimi çıkartmak için ne yapabilirim?
Sonuçta acil bir durum ve o ilaca o an ihtiyacım vardı.
0
soruya soru ile karşılık vereceğim.
1.o cüreti nerden buluyor?
2.ne gibi bir mazaret sunuyor?
sağlık gibi acil ve önemli bir konuda bu tarz zorluk çıkarmak anormal bir durum. o yüzen merak ettim.
1.o cüreti nerden buluyor?
2.ne gibi bir mazaret sunuyor?
sağlık gibi acil ve önemli bir konuda bu tarz zorluk çıkarmak anormal bir durum. o yüzen merak ettim.
0
1) ilgili eczacılar odası, türk eczacılar birliği ve sağlık bakanlığı geldi aklıma.
2) sinirinizi şikayet edene kadar geçiremeyebilirsiniz, yarın ilk iş girişimde bulunun belki o zaman bir nebze rahatlarsınız.
geçmiş olsun.
2) sinirinizi şikayet edene kadar geçiremeyebilirsiniz, yarın ilk iş girişimde bulunun belki o zaman bir nebze rahatlarsınız.
geçmiş olsun.
0
@uyuklayankedi;
reçetedeki tarihin yıl hanesini okuyamadıgını iddia etti. yani 9 aydır içinde bulundugumuz 2010 yılını okuyamamış hanımefendi. doktor "2o1o" yerine sadece "0" yazıvermiş. reçetenin eski tarihli olabileceğini söyledi. 2000 yılından kalma olabileceğini düsünüyordu herhalde. dışarda kızım ve eşim bekliyorlardı ve ben pijamalarla girmiştim eczaneye.
reçetedeki tarihin yıl hanesini okuyamadıgını iddia etti. yani 9 aydır içinde bulundugumuz 2010 yılını okuyamamış hanımefendi. doktor "2o1o" yerine sadece "0" yazıvermiş. reçetenin eski tarihli olabileceğini söyledi. 2000 yılından kalma olabileceğini düsünüyordu herhalde. dışarda kızım ve eşim bekliyorlardı ve ben pijamalarla girmiştim eczaneye.
0
@akalmor; iyi de aynı ilacı başka bi eczacı hiç sorgulamadan verdi, biraz da iyiniyet olmalı insanda. geceyarısı olmasa yine sorun değil, yandaki eczaneden alabilirim. ama gece vakti sorumluluk alamıycaksa nöbetçi olmasın o zaman. sonuçta aynı reçeteyi başka bi eczanede çok rahat aldım.
0
saglık bakanlıgı tedavı hızmetleri genel mudurlugune dılekce yaz. canını sıkarlar o eczacının.
0
eczaneler özelikle uyarılıyor bu durumlarda çünkü reçeteyle oynamalar oluyor.bunu siz yapmasanızda bu işi yapanlar olduğu sürece bu sorunlar çıkar.size bunu reçeteyle verirse kendisi bu reçeteyi zarara yazmak zorunda ve bunu yapmak istemiyor.eczaneninde kendine göre haklı yanı var.böyle durumlarda hiç muhattap olmamak ve peşin parayı basıp ilacı almak.
amaç şikayet edip rahatlamaksa hemen eczacılar birliği ve sağlık bakanlığına şikayet edebilirsiniz.ama sonuç çıkmaz çünkü eczanenin yaptığı şey prasüdüre uygun.
amaç şikayet edip rahatlamaksa hemen eczacılar birliği ve sağlık bakanlığına şikayet edebilirsiniz.ama sonuç çıkmaz çünkü eczanenin yaptığı şey prasüdüre uygun.
0
christine
Göztepe köprüsünden sonra neye binilir?
Göztepe köprüsünden sonra neye binilir?
0
toshiro sen cevizli carefour ile karıştırıyorsun. kartal pendık yonune gıden aracla olmaz.
göztepe köprüsünün orda aydın doğan iö var christine. oraya git önünden ümraniye minübüsleri kalkar. onlara bin. carefourun önünde indirsinler.
göztepe köprüsünün orda aydın doğan iö var christine. oraya git önünden ümraniye minübüsleri kalkar. onlara bin. carefourun önünde indirsinler.
0
20k ya binin, çok yakınında inersiniz. tek vasıya ancak öyle olun göztepe köprüsünden. 14b 14 ese binerseniz sonrasında 11h ye binmeniz gerekiyor.
aslında kozyatağı carreforun ordan ümraniye carrefour inanılmaz yakın önce 2. köprü yoluna sonra da küçüksu sapağına giriyorsun 10 dakka sürüyor ama taksi çevreyolunda yazar herhalde.
o yüzden 20k.
aslında kozyatağı carreforun ordan ümraniye carrefour inanılmaz yakın önce 2. köprü yoluna sonra da küçüksu sapağına giriyorsun 10 dakka sürüyor ama taksi çevreyolunda yazar herhalde.
o yüzden 20k.
0
