Türk Telekom ise eğer;
Duvardan modeme kablo bağlanacak (RJ11).
Modeme o sarının bir ucu bağlanacak. Diğer ucu da bilgisayara (RJ45).

modemin arkasının fotoğrafını atar mısın

bu anlattığım adsl modemler için geçerli.

o sarı kabloyu duvara takmayacaksınız. hatta eğer cihazlar evde kablosuz internet (wi-fi) kullanacaksa hiçbir yere takmayacaksınız, sarı kabloyla işiniz yok.

rj11 denilen telefon kablosundan alacaksınız. aslında almanıza gerek yok, modemin kutusundan çıkar. bir ucunu duvardaki prize, bir ucunu da modemin arkasındaki line yazan yere takacaksınız.

wi-fi kullanacaksanız sarı kabloyla işiniz yok. kablo ile internete bağlanacaksanız kabloyu modemin arkasındaki lan-1'den lan-4'e kadar olan soketlerden birine takacaksınız, öbür ucunu da internet kullanacak cihaza takacaksınız.

O kablo duvardaki priz için değil +1

PC ya da LAN girişi olan kablolu internet kullanan başka cihazlar için o sarı kablo.

Evde telefon kullanacaksanız şöyle olacak bağlantı;

help.earthlink.net

Telefon kullanmayacaksanız şöyle olmalı ;

encrypted-tbn0.gstatic.com

PC de kullanmayacaksanız, sadece wi fi olacaksa sarı kablo hiç lazım değil. Sadece modemin adaptörünü elektrik prizine takın. Sonra da telefon kablosu ile duvardan modeme kabloyu takın.

stage1,..., stage4 yerine bir Stage enum'ı tanımlamak işinizi çözer mi?

winforms kullanıyorsanız radio button ile yapılabilir ama enum en temiz yöntem.

@dr doofenshmirtz
Sanırım bu şekilde yapamıyorum. Enum'da değerler sabit diye anladım, yanlışsa düzeltin lütfen.

@inheritance
Winforms değil, Unity üzerinden.

Sadece 1 tane gösterilecek 4 görsel var. 1'i gösterilirken diğer 3'ü gizlenecek. Bu da buton ile yapılacak. Bastığımız zaman hangisi gösterilecekse o true olacak, geri kalanlar false olacak. Ben de her seferinde 3'ü false yap öbürünü true yap yerine, her kombinasyon için bir değer belirleyeyim. O değer değiştikçe kombinasyonlar ona göre kendiliğinden değişsin istiyorum.

Ben tam hakim olmadığım için konuya böyle bir özellik var mı sormak istedim.

şöyle olabilir: Stage diye bir class yapın, içine stage1..4 diye private değişkenleri koyun. public olarak SetStage1..4 ve GetStage1..4 diye metodlar koyun. örn SetStage1 içinde stage1=true, stage2..4 = false yapın. Get lerin içinde return yapın.

@inheritance + 1

Reactive programming diye bakarsanız aradığınız keyword bu.

Enum evet. Hatta int değişken bile yeter. Stage1=true diğerleri false yapacağınıza int cinsinden stage=1 dersiniz, true false kontrolü yerine stage cinsinin sayı değerini okursunuz.

Hiçbir arabayla hız limitlerini aşmayın, hiçbir arabaya ve kendinize güvenmeyin. O hız limitlerinin bir sebebi var.

Sorularınızın hiçbirinin net cevabı yok, her birine hem evet hem de hayır denebilir. dediğim gibi elli tane değişkene bağlı. Lastikler bitmiştir, tam o an patlamıştır, çukur vardır, yere mazot dökülmüştür, vesaire. Yüzlerce farklı senaryo yazılabilir.

bilgili ve tecrübeli sürücüler daha iyi cevap verecektir ben acemi sayılırım. sadece bu videoyla sorularınıza net bir cevap vermek çok zor. milyon tane faktör var.

1- daha iyi arabayla aynı senaryonun olma ihtimali azalırdı. yüksek hızlı viraja girerken viraj içinde uyarı sebebiyle fren yapıyor. viraja oturup dönebilirsin daha iyi bir arabayla. fren yaptığı için önden kopmuş araba. daha iyi arabada kopsa güzel bi esp sistemi toplardı diye düşünüyorum.

böyle mallar yüzünden trafikte çok dikkatli olmak lazım. video kaydı da var hapiste yıllarca yatması lazım.

Bence burada şöyle bir şey var. Aracın seyrettiği şeritte başka bir araba var. O sebeple dışarı açılıyor. Tam o sırada da dönüş başlıyor. O hızda da önden kayıyor araç.

Eğer Egea dışında başka bir araba olsaydı da benzer bir durum olurdu diye düşünüyorum. Belki arkadan çekişli bir araba önden kaymak yerine arkasını bırakabilirdi.

Bu kazanın Egea ile ilgisi olduğunu zannetmiyorum.

1. burada çok değişken var. en önemlisi lastik. sürücü deneyimi. bu ikisini aynı sayarsak evet daha iyi bir araç daha farklı olurdu (olumlu anlamda)
2. bunlara tatlı viraj deniliyor. videodan tam anlaşılmıyor ama ayağını gazdan çekmediğin tatlı virajlara benziyor. yağış olmasaydı büyük ihtimalle geçilirdi.
3. 3. kesinlikle evet. ama bir eklemeyle, daha iyi bir lastik de olacak.

4. aslında sürat çok önemli değil. bazı yolda 90'la gitmek çok süratli gelir, bazı yolda 160 ile giderken ulan çok yavaş gidiyorum dersin. sürerken panik olmayın, hele hız yüzünden hiç panik olmayın. tecrübeniz arttıkça bu konular aklınıza bile gelmeyecek.
dikkatsizlik yüzünden panik olun, olacaksınız.
kazasız belasız

1- koşullar aynı (sürücü ve lastikler) ancak daha üst model bir araba olsaydı yüzdeyüz diyemem ancak büyük bir ihtimalle aynı kazayı yapardı çünkü video'da meydana gelen kaza sürücü hatasından dolayı yaşanmış bir kaza. birincisi frene aniden ve çok basıyor (hız 170'lerden çok hızlı bir şekilde 100'lere iniyor) bu durum dengisi bozulmuş arabayı daha da dengesiz hale getiriyor. ikincisi ise direksiyonu çevirdiği yön yanlış. arabanın kaymaya başlamasından sonra üstüne yapılan iki hatalı müdahale arabanın yola hiç şekilde tutunamamasına neden oluyor.

2- evet geçilebilir gözüküyor.

3- bu durum yine lastik ve sürücüye bağlı. video'daki kişi yol kuru olsa bile daha düşük hızda da aynı kazayı yapardı. ancak hızı düşük olduğu için bu kadar sert çarpmazdı.

Size uygun bütün Ford ve Vauxhalllar olur.

bulursunuz, ama sigorta çok pahalı çıkabilir.

yakın zamanda 50 bin mile’da 2015 polo otomatik aldı arkadaşım £5k’ya.

Uzmeyecek otomatik honda jazz iyi.
Aygo ufak baya. Diğerleri ile alakası yok.

arabayi autotrader'dan bakarsiniz zaten de sigorta tahminen aylik 100-120 civarinda cikacaktir. sigorta oturdugunuz mahalleye veya aracin gun icerisinde nerede kaldigina gore bile degisiyor ama cok ucuz beklemeyin ilk etapta.

satista da yine tr gibi dusunmeyin, satarken muhtemelen cok da azimsanmayacak miktarda zarariniz olacagini dusunerek hareket edin. 5k'ya aldiginiz araci yine o fiyata satmaniz cok olasi olmayabilir.

Sahibinden alirsaniz daha uygun olur ama hic garantisi yok. Ertesi gun bozulsa elinizde kalir. Galeriden alirsaniz 3 ay garantisi var ama en kotu arabalar 3-4 bin sinirina dayandi. Ustune sigorta mastafi var. bi de bakim isterse maliyet artar. Alternatif olarak finance olayina bakabilirsiniz 1 yillik. Uzun donem kiralama gibi yani.

not olarak sigorta hakkında ekstra bilgi olsun.

yeni uk ehliyeti alan 20 yaşında arkadaşıma 5 bin sigorta çıktı, ben geçen sene uk ehliyetimle - yaş 25 di - ( 1 aylıktı ve hasarsızlık bonusu yoktu ) 2015 model a3 için £3300 ödedim.

yani ingiliz ehliyeti yoksa türk varsa 3'den aşağı beklemeyin derim. denemek için bi araba plakası ve adres girip buradan teklif alabilirsiniz :

www.confused.com

1-Üst kapak contası (head gasket)
2-Radyatör

1 ise geçmiş olsun, 2 ise ufak sıyrıklarla atlatılabilir.

Bende Türkiye'de oldu aynısı (ariza göstergesi. Su ekledik, sonra gittikten sonra gene aynisi falan).
Yanlış hatırlamıyorsam o su koyulan şeyde kaçak varmış ondan azaliyormus çıktı sonuç.

genleşme bidonu kapağı veya kendisi de olabilir

motor contası olabilir

motor bloğu çatlamış olabilir

arkadaşlar kötü senaryolar yazmış üst kapak contası, motor çatlağı... motor bloğu falan bunlar öyle kolay kolay bozulacak çatlayacak şeyler değil. hararet yapmadıysa contaya da bir şey olmaz.

ben daha iyimserim. devirdaim hortumlarından biri çatlamış su kaçırıyordur. hatta muhtemelen termostatın oradaki bağlantısından kaçırıyordur. antifrizli su sıcak motora damlayınca öyle acaip bir koku geliyor. motor soğukken kalın siyah hortumların orasını burasını ek yerini kelepçesini falan elleyerek bulabilirsiniz. motor sıcakken ellemeyin elinizi yakmayın.

Kazanır

mümkün değil.

çok çetrefilli soru.

sadece partiler mi yarışacak?

bloklar mı olacak yine?

mansur chp'den mi aday olacak mesela? yoksa iyi partiden mi?

mhp aday çıkaracak mı?

sadece ikisi partisiz girse mansur alır bence. şu an için kim ne derse boş.

Kazanır.

Porsche Macan

2014-2018 model

portfolio.adobe.com

Burası ücretsiz, ben para falan vermiyorum. Gayet te işimi görüyor.

geçmişte öyle olabilir ama şu anda değil. siteyi yayınla deyince creative cloud'a yükseltmeni istiyor yayına almak için. en ucuz paketi 9.99 dolar aylık.

Tunatan tesisleri. Bayram diye bozdu mu bilemem ama

İst-ank arasında bolu dağı tünelinden sonra highway avm'de bişeyler atıştırsbilirsin.

Highway +1

Kolay Başvuru'da işveren seçim yapıyor. Seçenekler listeliyor LinkedIn, ilanı oluşturan da istediğini ekleyip, istemediğini seçmeden oluşturuyor ilanı.

işveren ön yazı istememiş o halde. cevap için teşekkür ederim.

Nothing Else Matters - Les Voix Boréales

Bu araca özel bilgim yok ama genelde sağ kolda, yani silecek kolunda yol bilgisayarı için tuş bulunur. Bir de çevirmeli bir sviç varsa arka silecek ve/veya silecek hız/hassasiyet ayarı içindir.

Arka ve ön+arka birlikte sis farı kumandasıymış.

e39source.com

Garın kapalı otoparkı var.

tavacı recep usta, çukurağa sofrası, stüdyo pizza, unique burgers, cezzar steakhouse

cici piknik
stüdyo pizza
yelken balıkevi

papa johns pizza
farm burger
butchers burger
arjantin pide kebap

Quick China
Hacıbaba
Butcha
Düveroğlu

ankara'nin doneri meshurdur. eksisozluk2023.com

Hoop burger var, Ankara'nın en iyi hamburgercisi.

326 Antakya Dürüm Esat
(0312) 419 00 90
maps.app.goo.gl

Humuslu tavuk doner

Bizim Köfteci İskitler

Kebapçı Canbolat

boğaziçi lokantası epeyce meşhur sanırım. bizzat gitmedim ama duydum.

Boğaziçinde "tencere yemeği" diye bi konsept var, alışkın değilseniz garip gelebilir. Ama güzel lokanta.

Uludağ var, ankara'nın en meşhur iskendercisi. İskenderi güzel.

Gül kebap var, büfe gibi duruyo önünden geçerken ama döneri iyi baya. Kredi kartı yoktu eskiden, son durumu bilmiyorum.

Kokoreççi Hacı, Temmuz Sk.

aski binasinin arkasinda ustunel koftecisi

boğaziçi de Uludağ da meşhurdur ama ben hiç sevmiyorum açıkçası. Hemen koşede Uğrak lokantası var ben orayı merak ediyorum ancak hiç gitmedim. Aklıma gelen bir yer olursa yazacağım.

Merhaba Pide ve Kebap Salonu. Bence Ankara'nın en iyisi - Her çeşit pide yenebilir.
Develi Pide & Döner -

G.m.o simitçi pttnin solunda kalıyor içeriye doğru ümitköydeki.

Çayyolundaki ise konut 2 çarşısının az daha yukarısında.

İkisi de aşırı kalabalık oluyor oturacaksanız eğer.

Bir de koru çarşısında var

GMO ya da Osman Ağa Konakları'ndaki Savarona.

İrlanda'da katolik ve protestan iki nüfus var. Protestanlar Kraliyetçi/Krallıkçı/Loyalist, katolikler de Özgürlükçü. Bunun kökü İrlanda'nın işgaline kadar gidiyor. Sonra 1.Dünya Savaşı öncesi Michael Collins hareketi falan var. Troubles dedikleri de 70lerde hortlayan protestanların katoliklere saldırmasıyla başlayan süreç.

youtube.com

Tam tersi cart diye çekince zararlı, birbirine sürten parçaları zorlamış oluyorsunuz. Düğmeye basınca debriyaj gibi ayrılıyorlar böylece aşınmıyorlar. Ama bir ömür düğmeye basmadan çekseniz bozulur mu, zannetmem.

Şöyle bir şey de var;
www.carthrottle.com

Bro normalde düğmeye basıp çekilir ama insanımız o sesi duymayınca huylanıyor, çıkan o ses mandalın sesi ama iki türlü de çekilir yani canın nasıl istiyorsa öyle çek, düğmeye basmadan çekersen en fazla mandalı yıpranır.

cart diye çek. o cart ters yöne dönmeyen dişlilerin dönme sesi. bir şey olmaz.

ama bir gün muhakkak bir yokuşta el freni testi yap. hatta daha güzeli bir ekspere götürüp el freni ve ayak freni testlerini bir yaptır. fren çok önemli. her araba yeri geldi mi hızlı gider. ama asıl mesele durabilmek.

Basmak daha zararlı diye okudum yabancı forumlarda

Basmamak zararli olamaz ama basmak olabilir.

Sen dislileri ayiriyorsun birbirinden, biraktigin yerde disliler ust uste biner sekilde denk gelirse ekstra asindirmaya zarara sebep olabilir.

Tamamen salladim valla.

Taze ehliyet aldim, dugmeye freni indirirken basilir kaldirirken degil seklinde ogretildi. Hatta basarak kaldiranlar hakkinda agir ithamlar duydum hocadan :/

@unidentified floating object, sdfjsg ne dedi şöyle böyle mi dedi i.pinimg.com

abi böyle tuhaf tuhaf şeyleri kim çıkarıyor anlamıyorum.

düğme kaldırmak için değil, indirmek için tasarlanmıştır. el freni de caart diye çekilir. oradaki caaart sesi, debriyaja basmadan vites geçirdiğinde çıkan gaaarç şeklindeki dişli sesi gibi bir ses değildir. olması gerekendir. hani bisikletle giderken de pedal çevirmeyi durdurunca boşta giderken crrrr diye gider ya, onun gibi bir şeydir. ya da duran bisikletin pedalını geri geri çevirince crrr diye boş döner ya, el freni de öyle bir prensiple çalışır.

istersen düğmeye basıp çek, istersen cart diye çek. hiçbir şey fark etmez. ne frenin ömrü uzar, ne fren daha iyi tutar. çok basit mekanik bir düzenek bu. zamanla çeke çeke gevşer, arabanın altından telinin vidasını çevirir sıkarlar bakımda, düzelir. 23 senedir kullandığım arabanın cırcırı daha bozulmadı. 1-2 sefer gevşedi, cart diye ta yukarı çıkmaya başladı, telini gerdiler, arka tekerlekten ayar yaptılar düzeldi. cırcırı hala sağlam. her sefer de abanarak caart diye çekerim.

geçenlerde de karter koruma sacının zararlı olduğunu, kaza anında motorun yerinden çıkıp düşerek katlanacak yer açacağını, sacın buna engel olduğunu yazmıştı biri. lan triger kasnağım dağıldı geçen, serviste motoru yerinden oynatabilmek için baş parmağım kalınlığında en az 15 tane civata söktüler. onca civatanın tuttuğu motor yerinden ayrılıp yere düşmeyi başaracak, buna da incecik sac mı engel olacak?

şehir efsanesi bunlar.

bunun hiçbir önemi yok ya. el freni çekerken tek dikkat etmen gereken yükü vites kutusuna bindirmemek.

Valla en hafifi cahildi oyle diyeyim :) teknik olarak yanlis ve sacmaymis yani aciklamisti da unuttum.

@kibritsuyu çok güzel anlatmış, 1980 lerde üretilen dandik yerli arabaların bile el freni diş mekaniği hala sağlam çalışıyordur. Bozabileceğiniz bir şey değil, çünkü yukarı çekerken tıkır tıkır yapan ses için zaten dişler ona göre pahlı, kolayca yukarı çıksın diye. Yani yalama olacak bir şey değil.

Düğmeye basarak yukarı çektiğinizde, asla olması gereken son seviyede olmaz, hep bir tık altta kalır. Zaten düz yolda abanmaya gerek yok, normal bir güç ile kaldırın yeter. Ama dik yokuşta, normal kaldırdıktan sonra, bir tık sesi kadar daha kaldırın.

İkidir yemek sorusuna yanıt veriyorum ama bu akşam fettuccine yiyeceğim.

Yakında çıkmadı,bı tane var puanı yüksek değil.

asiri hakli bi soru bu yuzden siparislerimi renklendirmek adina muhitteki iyi pastaneyi kesfedip soguk sandvic+cay veya pasta+kahve gibi ögunler yapiyorum. 1 tane burgerci cepte oluyo.
kustepede bicop sis var tavuk sisi guzel mezelerle birlikte asiri doyurucu caglayana getiriyo mu bilmiyorum orda oradan memnunum.

iyi burgerciler ve iyi pizzacılar üzmez.
tavukt/et dürüm de olabilir

Felafel dürüm

Uzun zamandır yapmadığım ve yapmaya elimin gitmediği sebze/bakliyat yemekleri söylüyorum bazen.

Bir tane memnun kaldığım kebapçı var oradan iskender, döner tarzı şeyler söylüyorum fastfood yemek istediğimde.

Bonus olarak çöp hamburgerleri butik hamburgercilerden daha çok sevdiğim için arada whopper söylüyorum. Nadir ama :(

ben pizza taşımla evde kuşbaşılı pide yaptım muazzam oldu.

bu sebepten mümkün olduğunca dışarıdan söylemiyorum. hiç bir şey yapamıyorsan markete inip iki dilim antikor al tavada iki çevir ve yarı fiyatına besleyici ve müthiş bir yemek ye.

Beymen'den Levis 501 Klasik kesim

M&S

Mangoda var ama bayan. erkekinde var mi bilmiyorum

levis 504, dümdüz kot.

mavide hasan vardı bol rahat kalıp hala var mı bilmiyorum, bir de hunter o da kısmen rahat kalıptı.

elimde poşet falan varsa, kafam meşgulse bazen kilitlendiğinden emin olamıyorum ve tekrar kumandadan kilitlediğim oluyor. Normalde kapıdan kilitliyorum ama, kumanda hep çantada, cepte oluyor.

2 kez basiyorum. once arabadan inip kapiyi kapatinca, sonra arabadan biraz uzaklasinca bi daha.

Basılı tutunca aynaları kapatıyor. Bakıyorum ayna kapanmadıysa 2., 3.kez basıyorum.

1 kez basıp kapı açma deneyi yapıyorum. bazen sadece bi kere kapatıp gidiyorum

otomatik kapanıyor. basmıyorum

şahsen aynalar kapanıyor, kilitlendiği %100 ama emin olamıyorum ne hikmetse. kapıyı kontrol amaçlı açma atraksiyonuna da giremiyorum keyless var.. obsesif miyim acaba

Bir kac kere basmam zaten algilayinca sesten veya farlardan anliyorum.

Ama şeyi cok sık yapıyorum, iner inmez kitlemisim ama unutuyorum kafam doluyken.

20 metre uzaktan ulan acaba basmis miydim deyip uzaktan tekrar basiyorum.

Yalniz şey yapan varmis dikkat edin. Siz kitlemeden veya otomatik kitleniyorsa da siz cok uzaklasmadan birisi sizin ters tarafiniza egilerek saklanip siz kitlemeden kapinin birini sessizce azicik aciyorlar. Siz kitledim sanip uzaklastiktan sonra icine giriyorlar.

Eski arabam otomatik kitleniyordu 1dk sonra, o yuzden tek basıyordum.
Su anki arabda bazen kitledigimi hatirlamayop yürürken tekrar bastigim oluyor.

iki kere, ikincide kornayla "kitledin kardesim kitledin" tribi atiyor, o sekilde emin oluyorum.

uzaktan 2-3 kere basarım. basınca o sinyallerin yanıp söndüğünü görmem lazım.

1 kere basıp yoluma devam ediyorum.

Ahah ha bu kişi tek benim sanıyordum :))

Yalnız olmadığımı gösteren soru ve cevaplar için en kalbi şükranlarımı sunarım.

Yukarıdaki cevapların pek çoğunu yerine ve zamanına göre uygulamaktayım. Uzaklardan hatta bazen evin camından bile farlarla göz kırpışmak muhteşem bir huzur :)

benim arabada bir tane düğme var, bir kere basınca kilitliyor, tekrar basınca açıyor.

hadi sıkıyosa buna da iki kere bas. tek bsıp kilitliyorum, kapı kolunu çekip kontrol ediyorum.

tekrar basarsan sıçtın, açıldı kapı.

bir kere. ayna kapanıyorsa okdir.

"basınca o sinyallerin yanıp söndüğünü görmem lazım."

Klasik OKB, yapmamaya çalışın.

Şunu deneyin, kapının birini tam kapanmadan, yani bir kapı açıkken kumandaya basın ve bakın bakalım aynalar kapanıyor mu?

Eğer kapı açık unutulduğunda, kumandaya basınca aynalar kitlenmiyorsa (ki genelde böyledir) şüpheye düşmenize gerek yok.

Kumandaya basın ve aynaların kapandığını görürken bir elinizle de kolu kontrol edin.

Sonra eve doğru giderken illa ki bi döner bakarsınız, aynalar kapalı görünüyorsa kilitlidir zaten.

Kumandaya 3-4 kere basmak, pilin ömrünü 3-4 kat azaltmaktan başka işe yaramayacak.

kapı kolu çekmek +1

fiziksel olarak o eylemi yapmak hatırlamayı da kolaylaştırıyor. (kilitledim mi diye geri dönüyorsan :D)

bir de herkes şu hikayeyi duymuştur sanırım, bi şekilde sinyali kesip kilitlenmesini engelliyorlarmış arabayı çalamasalar bile bagajda vs. ne varsa yürütüyorlarmış. Böyle laptop çalındığını duydum ama araba kilitlendim derken neden kilitlenmiyor o işi nasıl çözüyorlar ilk ağızdan dinleyemediğim için bilmiyorum.

Kilitlenme sesini duyarsam bir kere basarım, gürültülü bir yerse ve sesi duyamadıysam sadece sinyallere bakarak uzaklaşmam çünkü kapılardan birisi açık kaldıysa da sinyaller yanıyor ama kapı açık kalıyor. Bu durumda elimle kontrol ederim.

Ayrıca ar-ge'ci olduğum için elimizde ekipman var, şirket araçlarının kumandalarını hack rf one ile test ettik, mevcut sinyalleri kopyalayıp tekrar oluşturduk. Linea ve dacia'ları çalması çok kolay, aynı kodu her seferinde kabul ediyor :)

Diğer araçların bazılarında aynı kodu tekrar kullanamıyorsunuz, bazılarında ise saate bağlı bir üretme algoritaması olduğundan bir süre sonra kod geçersiz kalıyor.

Bunları bildikten sonra bazı marka ve modellerde dönüp kontrol etseniz de fayda etmeyeceğinin farkında olmak baya kötü hissettiriyor :)

Fiat gurubunda arabada değerli bir şey bırakmamaya çalışın.

@kimlanbu, bu çok bariz bir güvenlik açığı değil mi nasıl üretime onay alıyorlar :/

1 kere basıp kapiyi da elimle yoklarim. Tamamdir.

eski opel aracımızdan kalan alışkanlık olarak 2 kez basıyorum sürekli.

bunu çoğu kişi bilmez. opellerin bir kısmında çift kilit mekanizması vardır. kilide iki kez arka arkaya basınca kapı içerideki koldan açılmaz. yani birisi camınızı kırıp, kolunu sokup içerideki kapı mandalından kapıyı açmaya çalışırsa açamaz. o cam kırıklarının içinden girmek zorundadır, ona da çoğu hırsız yanaşmaz.

o yüzden sanki aracımda varmışçasına çift basıyorum kilide.

vip en üst paket sanırım. başka bir şeye gerek olmaması lazım. beğendiğiniz bir şablon seçip devam edin. ilk etapta şablonun size verdiği ile yetinin, sağı solu şöyle olsun böyle olsun diye uğraşmayın. boşa vakit kaybı olur ve genelde sonuç hüsran olur.

portfolio.adobe.com

Nem böceği, gümüş böceği gibi isimleri var. Nemli olan her yerde barınabilirler. Yaz, kış farketmiyor. Kağıt vs gibi şeyleri yerler. Bazıları psikopattır kaçmıyor. Biri üstüme tırmanıyordu. Genelde tuvalet ve mutfakta karşıma çıkıyordu.

Binayı ilaçlatın. Böcek yemi vs ile olacak şey değil. Bir ara bizim evi basmıştı bunlar, sonra bina ilaçlandı kurtulduk.

gümüş böceği.

Matbu ürünlerle ile beslenirler. Eğer birikmiş gazete, dergi ve benzeri varsa bunları atarak kurtulabilirsiniz.

Gumus bocegi. Kagit yiyor. Nem seviyor. Bocek yemi pek ise yaramiyor. Gordugun yerde oldur.

Tr. Gümüşçün
Eng. Silverfish
Lat. Lepisma saccharina

Evimi istila etmislerdi, aslında cok zararsizdir ama ben tiksiniyordum. Baya bir arastirdim ekside. Kesin çözümü sunuyorum, bana teşekkür edeceksiniz. 15 gunde 2 kez düzenli yapın, 1 1.5 sene rahat edersiniz. Yumurtalari öldürüyor, yeni gelişimleri önlüyor. Hele de bu fotodaki gibi ebeveyn böceği öldürürseniz cok kısa sürede etkisini alirsiniz.

Advion hamam böceği jeli. Hanam böceği jeli evet.

Et olmaz, olsa da iyi olmaz. Ette fırın ya da ızgara.

Et olmaz ama mantı ve benzeri yiyecekler güzel olur.

Beyaz et çok güzel oluyor tavuk, balık. Kırmızı et özelinde mi sıkıntılı? Büyük hacimli içerisinde suyu tutabilecek etler olabilir sanki diyordum ama yanılıyorum galiba.

Go to System Preferences > Network.
Click the plus sign in the lower-left corner of the window.
Wi-Fi should appear in the Interface popup menu. If so, select it. (If not, read below.)
Enter whatever descriptive label for Service Name you like; just Wi-Fi is fine.
Click Create.

onu deneyince resimdeki durum çıkıyor. wifi seçeneği görünmüyor.

Ağ değil ayarların altında Wifi diye kendi seçeneği var oradan olması lazım.
ibb.co

bu bölümü bulamadım. sol üstteki elma logosuna tıklayınca sistem tercihler ve bu mac hakkında bölümü çıkıyor. ayarlar bölümü yok. nereden açtın? belki eski bir sürüm kullandığım için olabilir. eskiden wifi resmi koyduğum yerde görünüyordu.

Dock'ta şu abiye basınca işte;
nektony.com

Ya da elmaya basınca Sistem Ayarları.

bende çıkmıyor. sierra kullanıyorum. bu versiyonda ağ bölümünün içindeydi sanırım. eskiden görünüyordu ama artık görünmüyor.

Yazdıklarınız Kingdomu (riget) hatırlattı, ama tüm unsurlar da yoktu sanki. ama o Danimarka yapimiydi. O olabilir mi ki?

Yok Riget değil. Stockholm'de geçiyor. Bir de o kadar eski değil.

Sanırım bu (Hidden: Förstfödd)
www.imdb.com

(bkz: Amy Winehouse)
(bkz: Ane Brun) favorim
(bkz: Leslie Feist)
(bkz: Michelle Gurevich)

(bkz: gisele bündchen)
(bkz: megan rapinoe)
(bkz: keira knightley)
(bkz: jovana brakočević)

ek:

(bkz: alexandria ocasio-cortez) aoc kısaltması da hoş eyovsi diye okunması :d

Catherine zeta-jones

Michelle Pfeiffer.

Gülşen Bubikoğlu.

zsa zsa gabor

Sofia Helin
Ane Brun
Birgitte Hjort Sørensen
Sidse Babett Knudsen
Lili Reinhart
Sofia Flörsch

ebru cündübeyoğlu

ella fitzgerald
edith piaf
marion cotillard
dita von teese

-Mürver şurubu (flädersaft) - Maden suyu ile süper oluyor
-Daim mini - Bademli krokanlı mini çukulata
Bir de eskiden kladdkaka diye efsane bir çukulatalı kek vardı. En son gittiğimde bulamadım. Onun yerine daimli kek vardı o da güzel.

cookieleri leş ötesi. sakın alma.

glögg
kış için bir kaç şişe aldım. ısıtıp içine biraz bacardi ekleyince kışın hem çok iyi bir ısıtıcı hem de çok lezzetli oluyor.

zencefilli kurabiyeleri çok başarılı gerçekten.

Jacobsens diye bi kurabiyesi var. Kurabiye kötü de kutusu güzel baya. Tam az samimi olduğun birine almalık yılbaşı hediyesi.

Masala chili sos var, o güzel. Sriracha'dan sıkılırsan güzel bi değişiklik oluyor.

Karışık baharatlar da fena değil.

Birinci film bunlardan biri mi?
www.theguardian.com

yok değil maalesef :( teşekkürler araştırdığınız için.

Çizgifilm "Lady Georgie" mı?

1-
Relative Fear (1994)

@serg evet film kesinlikle bu çok teşekkürler :)
@yazdonumu bu değil ama bu da bayağı ilginçmiş hiç görmemiştim, çok teşekkürler size de :)

çizgi film ile ilgili birkaç detay daha vereyim bu kızın ailesi zengindi, kız sarışın bir tip işte bu şeker kız candy veya lady georgie gibi, türkiyede 1998 civarı yayımlandığını düşünüyorum. maceradan maceraya atlıyorlardı sanırım. kızın anne babası bir de işte o siyahi adam vardı, aynı mandrakede yardımcı abdullah gibi bir tipti. çok kibar ve az konuşup matmazel matmazel deyip duruyordu. kızın babası uzun zayıf gözlüklü bir tipti yanlış hatırlamıyorsam. bi keresinde bunlar alpler gibi bir yere gitmişlerdi teleferik veya telesiyej gibi şeylere biniyorlardı vs. orada yine bir macera çıkmıştı.

Çok yoğurup iyice gluten oluşturup ince açmak gerekiyor. Ek olarak sostan önce çatalla dürtüklemek suretiyle delik açılabilir. Kabarmasını önler.

Bazı temel kurallar var, onlara uymak lazım. Hamur ince olacak, fermantasyon doğru formülle ve sıcaklıkta olacak, hamur fırına girmeden önce oda sıcaklığına gelecek, pizzanın orta kısmında hava kabarcığı bırakılmayacak gibi. Genelde bunlara dikkat edilmediği için ekmek gibi oluyor pizza. Tabii bir de ev tipi fırınların yeterince ısınamaması da var.

Nasil ekleyebilirsin bilmiyorum ama lezzetli olmamasinin ana sebebi muhtemelen salca.

pek anlamam ama börek yapsanız olur mu?
bu yapılan pek yemek gibi olmadıysa börek için iç gibi düşünün.
tadı çok kötüyse daha fazla soğan ve baharat ekleyip börek yapsanız kurtarabilir gibi.

Yumurta kırıp yerdim ben

Yumurta+1

Yumurta kırmak da bir seçenek ama ben sana daha güzelini soylim;
Üzerine sarımsaklı yoğurt yapıp dökeceksin. Acı seviyorsan birazda pul biber. Ondan sonra hep bu yemeği yemek istersin.

pirinç ve salça yoksa, kıymalı ıspanak yemeği değil (yani bildiğimiz tencere yemeği olan), kıymalı ıspanak kavurma olmuş o.
bence de en mantıklısı yumurta.
tuz, karabiber eklenebilir ihtiyaç varsa.

ya da yufka alıp tuz dengesini falan ayarlayıp tepsi böreği yapabilirsiniz.
börekteki süt, yağ, yumurta karışımıyla, yufkanın çıtırlığıyla falan gider bir şekilde.

m1 macler icin en uygunu apfs(apple file system) digeri dediginiz gibi macOS genisletilmis.

@duyulmasi,

Peki Windows'a takacak olursam sorun yaşar mıyım?

İki OS birden kullanacaksa hafızayı NTFS olmalı. Bu format için de; www.paragon-software.com

Ücretsiz alternatifi var mı bilmiyorum.

exfat iki işletim sisteminde de ek bir program kullanmadan okunup yazılabilir. ağırlıklı macde kullanılacak diski ntfs biçimlendirmek aşırı saçma bir karar olur.

NTFS sakın diyeyim universal olacaksa exfat başka çare yok.

Mac'e de normalde yazamadığı bi formatı yazdıran paragon tuxera gibi yazılımlar kendi ve çevremin tecrübesinde bilgisayarı tatsız bir hale getiriyor.

Derleyemeyeceği için atmayacaktır diye düşünüyorum. Unity3D'de olmuyordu diye kalmış aklımda.

vmware'e vs. sanal mac kurup halledebilirsin, başka türlü olmaz.


.

vmware ile uğraşmak istemezseniz xcode vs yüklü online mac kiralanıp uzaktan bağlantı ile bağlanılabiliyor, free trial vs de vardı diye hatırlıyorum. ücreti de çok çok düşük.

Çare vware ya da hackintosh

E-devlet süper bir icat. En yakını Estonya'nın sistemi. Ama biz hemen hemen herşeyi e-devlet üzerinden yapabiliyoruz.

güzel yemekler. güzel iklim.

Yemekler olabilir bence. Bu coğrafyanın yemekleri lezzetli ve sağlıklı. Bunun dışında yok benim açımdan.

2000-2002 döneminde yardımlaşma, milli birlik beraberlik vb insani özellikler güzeldi.

Sağlık sistemi çökmüş haliyle bile bir çok devletten iyi.

1-e devlet uygulaması, komsu ülkelerde kurumlar ve bürokrasi çok ağır işliyor.
2-Turk mutfağı
3-Civardaki komşu ülkelere göre (kira ve alkol/sigara haric) hala ucuz olmamız
4-es dost akraba bağı
5-toplu taşıma ağının yaygın ve ucuz olmasi(Numbeo sitesinden karşılaştırma yapilabilir)

Evet yardımlaşma kültürü de son kalan değerlerimizinden.

Sigaranın ucuz olması, biber salçasının bulunabilmesi, her yerde bakkal büfe market olması, günün hemen her saati ihtiyaç duyulan şeyin bulunanilmesi, kaliteli çerez, çeşit çeşit yoğurt, pireyi deve yapmayan doktorlar ve genel olarak sağlık sistemi, taharet musluğu, tesisatçı/marangoz vs gibi zanaatçilere her yerde kolayca ulaşılabilmesi, her yerde camii olması dolayısıyla tuvalet aramak zorunda kalmamak, tahin pekmezin kolay ulaşılır olması..

Doğu'da yaşayanlar gülüp geçebilir ama çok soğuk olmamasını beğeniyorum. Yaz bence çok güzel. Yazı çok seviyorum. Soğuk bir ülkede yaşasaydım yazın Türkiye'ye, Yunanistan'a gitmek zorunda kalacaktım belki de. İstatistiklere göre soğuk ülkelerde yaşayanlar en çok Türkiye, Yunanistan, İtalya, İspanya gibi ülkelere gidiyor.

Yemek konusunda da şanslı olduğumuzu düşünüyorum.

Tarih konusunda da Anadolu iyi bir yer.

Sağlık sistemi her şeye rağmen iyi ya. Yani ciddi fukara olduğum ve psikiyatrik tedaviye ihtiyacım olan bir zamanda çok iyi doktorlara denk geldim devlet hastanesinde. Onun haricinde kardeşimin ayağı kırıldığında da yine bir devlet hastanesi doktoru çok iyi ilgilendi.

Yemekler zaten dünya klasmanında en tepelerde bana kalırsa. Diyarbakır'da yediğim ciğeri hala unutamıyorum, Antep'e falan gitsem kafayı yerim herhalde.

Türkiye'nin pek çok sorunu siyasi ve ekonomik. Siyaset ve ekonomi bu kadar kötü diye her şeye bok atmaya hakkımız yok.

Ülkedeki doğal güzellikler, yemek kültürü, yardımlaşma kültürü, misafirperverlik, tarihi zenginlikler, kültürel çeşitlilik ve daha pek çok şey Türkiye'nin artı değerleri.

Bunun dışında yukarıda belirtildiği gibi;
-çökmesine rağmen çoğu ülkeden iyi olan sağlık sistemi,
-e-devlet uygulaması,
-her telden çalabilen bir ortamın bulunması,
-bazı şehirlerde sokaklarda kedi, köpekten geçilmiyor olması

güzel, pozitif olan şeyler.

Ama iyi ama kötü, her ülke gibi bizim de çok farklı yönlerimiz mevcut. Politikacılara küstük diye ülkeye küsemeyiz sonuçta.

Apartmanlarin standart yerlesim modeli olmasi, yani daha cok "residential density". 3+1'lerin 4+1'lerin bollugu. Dolayisiyla zengin bir ulke olmamasina ragmen ev almak kolay, fiyatlar dusuk. Ayni sekilde kiralayacak evin bollugu, kolay ulasilabilir olmasi.

e-devlet denmiş denmese aklıma gelmezdi pek sık ihtiyaç duymadığımdan ama hadi kabul. genel olarak iyi sayabileceğimiz bi hizmet...
onun dışında aklıma gelen tek bir iyi yönü bile yok. türk mutfağı umrumda değil, zaten tadını sevmiyordum çoğu şeyin ki artık sağlıklı beslendiğimden türk mutfağındaki hiçbir yemek bana uygun değil. ha bu tüm ülkelerin mutfakları için geçerli, beslenmeyi keyfi değil de bir ihtiyaç olarak gördüğümden bu hiçbir ülke için bi artı veya eksi değil direkt olarak. ama Amerika'da ortalama bi kişinin alım gücüyle gidip grass fed et alabilecekken burada en ucuz kıymayı alıp geçiyorum mecburen yani yemekler açısından baksak da kalitesizliği veya alım gücüne oranla pahalılığı yüzünden türkiye yine kötü.

sağlık sistemi denmiş, toplu taşıma denmiş... ücretsiz sağlık hizmetine veya toplu taşımaya mecbur bırakan yine ekonomik olarak kötü durumda olmamız. yurt dışında yüzüne bakılmayan 5-10k birim paraya alınan arabalar burada lüks, haliyle toplu taşıma ciddi anlamda bir ihtiyaç. ihtiyaç duymamam gereken şeyler iyi diye bunlardan memnun olamam.

bir gün buradan kurtulabilirsem dönüp baktığımda özleyeceğimi düşündüğüm tek bir şey bile yok. beğendiğim yok da şikayet etmediğim herhalde mevsimlerinin pek kötü olmaması. kışları bi Kanada kadar soğuk geçmez veya yazları bi Texas kadar sıcak olmaz. Amerika'da görülen kasırgalarda, sellerde vs. evlerin filan paramparça olduğu durumlar yok. Amerika'da en sevmediğim şeylerden biri ahşap evler mesela, türkiyenin her tarafı betona boğulduğundan beton sevicilik içime mi işledi artık bilmiyorum ama beton binalar daha çok güven veriyor. tabi türkiyede o da tam güven veremiyor ucuza kaçan malzemeden çalanlar yüzünden ama tahminen güvenli olduğunu düşünüyorum şuanki evimin, tünel kalıp. tabi bahsettiğim gibi çoğu her konuda ucuza kaçılan yapılar olduğundan ve müstakil ev hayal olduğundan, evinde rahat rahat bişey izleyemediğinden/dinleyemediğinden genel olarak türkiyenin mimarisini seviyorum da diyemem o da aslında topluca ele alırsak negatif.

E devlet cok buyuk bir guvenlik zafiyeti bu arada. Ben kotu olarak degerlendirirdim.

e-devlet
e-nabız
mhrs
internet vergi dairesi
e-beyanname
dijital bankacılık hizmetleri

aslında bu dijital dönüşüm dedikleri şey

Karsi cins ile senin ana dilin ayni:) Daha ne olsun.

Usta, marangoz, terzi, kuru temizleme, tesisatci, boyaci, tamirat isleri vs ucuz, ulasilabilinir.

Mutfagimiz, yemek kulturumuz cok genis. Sebze, meyve bol ve secenek cok.

E-devlet +1. İsviçre gibi ülkede kağıt kürek işleri için sürekli bir yerlerden para karşılığında kağıtlar almam gerekiyor, iki üç gün beklemek de cabası. Ayni kağıtlar 10 snde e-devlet sayesinde elimde.

Sağlık sisteminin iyi olduğunu düşünmüyorum ama bu diğer ülkedeki standarta ve insana verilen değere alistigim için sanırım. Hep örnek veririm ben bir covid aşısı oldum, sanki ameliyat olacakmışim gibi ilgilenildi ve bu hep boyledir. İki gün sonra esim Türkiye'de oldu; kurbanlık koyun gibi dizip içeri aldılar. Aşıyı yapıp yolladılar. Alerji olur mu diye bekletmediler bile. Herkesin suratı da bir karıştı.

Yemekleri seviyorum. tabii ki doğal güzelliklerini, denizini ve iklimini de. Bunları da iyice mahvetmeden fabrika ayarlarına dönmemiz tek dileğim.

Yemekler

Para kazanmanın çok kolay olması

Edebiyat

eğitim nasıl bi artı olarak görülüyor ki? hele ki bin kere değişip her seferinde daha kötüye giden eğitim sistemini düşününce? pozitif bilimlerin ağırlığını azaltıp dini eğitimi arttırdılar, düz liseleri kaldırıp anadolu liselerinin seviyesini düşürdüler, her yeri imamhatip doldurdular, her yere ilahiyat fakültesi yaptılar... üniversite ücretsiz olunca sanki zorunluymuş olmazsa olmazmış algısı gelişti ve aslında kişiye hiçbir şey katmayan sadece 4 yılını çöp eden bir süreç haline geldi. dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasında durumumuz ne? son sıraları dolduracak, barajı zor geçenlerin doldurduğu bin tane apartman üniversitesi olması herkesin üniversite mezunu olması mı iyi? kendini geliştirmeyen, öğretim görevlisi olduğunda bulduğu veya hazırladığı slaytları güncellemeden on sene aynı şeyi okuyup geçen adamlar ne kazandırıyor öğrenciye? 60-70 kişilik sınıflarda genelinde ders programında belirlenen saatlerin tamamı bile işlenmezken, hocanın keyfine göre bazen dersler iptal olurken, öğretim görevlileri sorumsuzken ne öğreniyor öğrenci? kendi kendini geliştiren internetten yararlanan araştıran kişiler öğreniyor. kendi kendine öğrendiği bilgi ile dersleri geçiyor. okul öğretme yeri değil de bilgiyi test edip birkaç sınav sonunda diploma veren bir kurum durumunda. bilgisayar bölümündeyim daha ingilizcesi ilkokul seviyesinde olan tonla kişi var sınıfta... okulda anlatılan dışında kendini geliştirmeyenin kaldığı seviye bu. öğrenmeden ortaokulda lisede bi şekilde geçmişler o dersleri, artık kopyayla veya ezberle bilemiyorum ama öğrenmemişler... dünya genelinde eğitim genel olarak teknolojiye ayak uyduramadı günümüz şartlarına uygun durumda değil ama türkiyede mevcut sistem için bile kötü seviyede. örgün eğitim üniversite seviyesinde genel olarak saçma ama örgün eğitim kalitemiz yerlerde. kaliteden çok sayıya bakıyoruz üniversite mezunu sayımız artınca ülkece daha eğitimliyiz sanıyoruz aslında iyi eğitim alanların sayısı günden güne azalıyor. yurtdışı kaynaklarını kullanıp kendini geliştirenler olmasa şuan başarılı gördüğünüz bilim adamları, mühendisler vs. bu eğitim sisteminden çıkmazdı.

Yemekler ve iklim +1

İyi olanlar:
Bankacılık sistemi
Sağlık sistemi
E-devlet

Kötü olanlar:
Adalet sistemi
Vergi sistemi
Siyaset kurumu
Eğitim sistemi
Toplum yapısı
Çalışma hayatı
Altyapı hizmetleri
Kadın erkek ilişkileri

Sağlık sistemi nerede iyi ya? bedava diye millet abanmış randevulara. e-nabızdan randevu alın bakalım. Neresi iyi anlamadım. Paralı sistem olsa ihtiyacı olan gider. Bu tam bir israftır.

Eğitim de aynı şekilde israf. Doktor bedava okuğunu için işini sevmiyor. Çoğu kişi boş yere üniversite okuyor. Bu ülkeden kimse kalkınma beklemesin.

ha bu arada ücretsiz eğitim ve sağlık ile ilgili şunu eklemek lazım, zaten kaliteleri kötü o ayrı... ama aslında ücretsiz diye bişey yok. sonuçta vergilerle karşılanıyor bunlar. yine halktan çıkıyor... bize yük olan aslında ekonomiye zararlı şeyler bu ikisi de. ücretsiz sağlık hizmeti de, üniversite de olmasa hem bu sektörlerde para akışı olacak hem aşırı yüksek vergilere olan ihtiyaç azalacak. ha tabi eğitim ve sağlığa gelene kadar vergilerin boşa harcandığı tonla şey var ama daha yanlışı var diye bu yanlışa yanlış diyemeyecek miyiz? bizde tabi bunları kaldırsalar da yine vergiyi azaltmaz harcayacak başka bi saçmalık bulurlar.

düzgün bir sistemde bu iki hizmet ücretsiz olmasa, vergiler adil olsa benden zaten bunları karşılayabileceğim kadar daha az vergi alınacak. ihtiyacı olmayan adam boşuna kullanmadığı hizmete para vermeyecek.

bankacılık, e-devlet bir de özellikle pratik zeka öne çıkıyor bence. plansızlığın, kervan yolda düzülür mantığının kusurlarını yaşıyoruz ama günlük hayatta karşılaştırdığımız sorunlara çözüm getirmekte biraz da bu sayede daha iyiyiz gibi geliyor bana.

Üniversiteler ücretli olmuş olsa ara eleman daha fazla olacak, eğitimin değeri daha yüksek olacak. 2-3 soruyla bedava üniversite çok yanlış. Sağlık sistemi zaten iyi falan değil. Kontrolsüz göçmen alımından sonra sistem çöktü tamamen.

Bedava olan her şey kalitesizleşir, amacından sapar, vatandaşa yük olur.

sevdim bu soruyu. :)
bir de biraz pozitiflik olsun diye soralim denmis ama biri gelip yine uzun uzun negatiflik sacmis. :) olumsuz diye duyuru acilsaydi binlerce sey siralanacakti burada, onda hepimiz okeyiz zaten.

kisa suredir (1 sene) yurt disinda yasayan biri olarak onem sirama gore;

1- insanlarla ayni dili konusabilmek. yani dogustan gelen dilin ayni olmasi. cok cok onemliymis bu. istedigin kadar ingilizce bil.
2- yemekler ve yesil erik :)
3- is degistirirken "work permit" sureclerine girmemek.
4- bir basketbol sever olarak efes ve fenerbahce maclarina gidebilmek. (istanbullular icin)
5- iklim
6- pazar gunu marketlerin ve avm'lerin acik olmasi. (tabii bu madde bencilce, aslinda calisanlar acisindan olumsuz)

1- bir toplum olmasi. amerika'da toplum diye bir sey yok ve bu bence hic iyi degil.

2- yemekler. damak tadina uygun olup olmamasini gectim bir yemek kulturu var. cin mutfagi da mesela kisiye hitap etmeyebilir ancak zenginligi inkar edilemez.

3- iklim. cografya. dunya haritasindaki en guzel yerlerden biri. serefiye payi vermemiz lazim yani o kadar guzel bir yerdeyiz ki.

4- devletin isleyisi. tr'de burokrasi cok azdir ve devlet mekanizmalari hizli isler. simdi devletle hukumet ozdeslestigi icin insanlar devlete cok tepkili ancak tr devlet gibi devlet olan az sayida ulkelerden biriydi akp'ye kadar. bedava egitim ve saglik hizmeti sunuluyordu ve kaliteliydi.

Taharet musluğu, iklim, şirketin sağladığı düzgün bir özel sağlık sigortanız varsa üst düzey ve ucuz sağlık hizmetleri, bulunduğum hiçbir ülkede karşılaşmadığım muazzam bankacılık servisleri (diğer ülkelerin ciddi anlamda öğrenecekleri çok şey var bankacılık konusunda)

yemekler için aynı görüşte değilim maalesef. lokanta/restoranların çok büyük çoğunluğu kalitesiz hizmet sunan paragöz işletmelerden oluşuyor. iyi yemeğe ulaşmak zahmetli ve pahalı. dünya mutfağına erişim ise diğer birçok ülkeye göre çok kısıtlı.

- Türk mutfağı
- Herkes gibi tekrarlayayım. e-devlet ve buna bağlı online hizmetler.
- Bankacılık (Internet dahil)
- İklim
- Haftanın 7 günü neredeyse 24 saat hayatın olması. Avrupa'da pazarlar hayat olmaması da diyebiliriz
- Arkadaşlıklar ve keyif kültürü. Pek bireyselleşmediğimiz için her an herkesi hadi kahve içelim diye kaldırıp 3 saat keyifle sohbet edip dağılabiliyorsunuz. Bu, yine Avrupa'da planlı etkinlik gibiydi biraz.
- Trafiği, park sorunu ve aşırı kalabalığı olmasa İstanbul derdim bir de.

1 sene avrupa'da yaşamış, pakistan gibi 3. dünya ülkelerinden tutun da dünyanın en gelişmiş medeniyetlerine kadar 30'un üstünde ülke gezmiş biri olarak yazayım:

her şeyin idare eder versiyonu ücretsiz veya çok ucuz. yani evet acıbadem'de müthiş bir hizmet alıyorsun ama kanser olup devlet hastanesine düşersen 5 kuruş para vermeden ömrünü uzatacak bir tedavi alabiliyorsun. aynı şey eğitim için de geçerli, hırslı ve çalışkan biri olursan hiç para vermeden boğaziçi'nden mezun olup yabancı dil bilen başarılı bir birey olarak hayatını yaşarsın, yurtdışına bile gidersin.

yemek ve iklim, özellikle iklim çok iyi. meyve sebze vs konusunda da çok lezzetli ürünler çıkıyor topraktan.

yardımlaşma ve toplum kültürü. sınırları iyi çizemezsen negatif yanları da var bunun ama bizim toplumda batıda pek olmayan bir safety net de mevcut. ailenin en dandik bireylerinin bile birileri elinden tutmaya çalışıyor. hayatta hiç bir şer beceremediysen bile hemşeri derneği, bilmemne cemaati vs gidip bir baltaya sap olabiliyorsun.

güvenlik. uae gibi konsept bölgeleri saymazsak bölgedeki gerçek devletler arasında israil'den bile daha güvenli bir yerdeyiz.

fiyat, elektronik cihaz, alkol ve otomobil gibi ek vergi olan şeyler dışında neredeyse her şey avrupa'dan ve benzer ülkelerden çok daha ucuz. ek vergi olan şeylerde inanılmaz pahalı ama oradan dengeliyor olabilir. keza otomobil fiyatları da 2. elde bile değer kaybetmiyor o da bir avantaj denebilir, pahalı ama aldıktan 5 sene sonra bile dolar bazında aynı fiyata satıyorsun. avrupada 5'te biri fiyatına zor satarsın.

turizm konusunda yurtdışına hiç çıkmaya gerek kalmadan her türlü tatil planı yapabiliyorsun, yaz tatili, kayak tatili, kültür tatili vs.

fırsatlar ülkesi olması, stabil bir ekonomi olmadığı ve devlet sürekli piyasaya müdahale ettiği için arada inanılmaz fırsatlar çıkıyor, 2020'deki ev konusu, 2019'daki otomobil kampanyaları, 2010'lardaki krediler vs.

negatif yanlara gelirsek de en önemli 3 konu şu:
- stabil değil. günü kurtardın ama uzun vadeli plan yapmak imkansız. çok stresli bu sebeple.
- cezaların yetersizliği. bu ülkede kötü insanlar devletten korkmuyor, cezalar caydırıcı değil. alkollü araç kullanmak bile mesela çok ucuz.
- arabesk kültür. biz öldük bittik biz çok eziğiz diye takılan bir güruh da var, dünyanın en iyisiyiz osmanlıyız diye takılan bir güruh da var. bu kadar zıt dünya görüşleri olan insanların bir arada yaşaması gerçekten çok zor, zorluğunu da görüyoruz zaten.
bir de son, çok kalabalık. bu kadar nüfus olmaması lazımdı. inanılmaz kalabalığız maalesef.
bir edit daha, kadına olan bakış açısı. yine bölgedeki ülkelere ve müslüman çoğunluktaki ülkelere göre çok iyi durumdayız, ama maalesef bu da kanayan bir yaramız olarak devam ediyor ve edecek. belki de bir isviçre olmayı hiç bir zaman beklememek lazım.

Edevlet güzel ama bilgilerimizin ortaya saçılmayacağının garantisi yok. Hatta şu an bile benle alakasız bir eczacı hangi hastalıklarım olduğunu, düzenli kullandığım ilaçları rahatlıkla görebiliyor. Ayrıca bir gün sgk kayıtlarımın ya da tapu kayıtlarımın uçmayacağını garanti edebilr misiniz?
Yemek konusu da sanırım Almanya - amerika gibi ülkelerle karşılaştırılmış. İtalya, ispanya, Fransa, yunanistan gibi ülkeler de var ve bize daha benzer ülkeler bunlar.

Sigara böreği

Aklima simdi bi sey geldi. Yalanci midye dolma. Ic pilavin ustunde midyeyi koyup nigiri gibi servis etsek nasil olur? Sanirim olur.

Çakal lezzetler youtube kanalının yılbaşı serisi var her sene yaptığı. Hem parti/kutlama önerileri veriyor hem de sizin istediğiniz gibi tarifler. Bu sene de yeni bölüm bugün yarın gelir, önceki senelere de bakabilirsiniz

Michelin veya Continental

Kış şartlarının kralı Nokiandir. Bütün İskandinavya da kullanılır.Su aralar tedarik sıkıntısı olabilir.

Nokian+1

Nokian'dan iyi kis lastigi yok, butun testlerde 1 numaradir.

meşhur tepsi mantıcı m. kemal de

goo.gl

Kayseri dediğine bakmayın tepsi mantısı çok güzel.

Eskisi kadar iyi değil ama balgat'taki konakbay iyi halen.

Konakbay en son leş gibiydi.

Konya Sokak - elektrik/elektronik
Balgat - tekstil

Cantacilar var ulusta

ulus güvercin sokak'ta avizeciler
ulus rüzgarlı sokak ve ara sokaklarında bilumum inşaat tadilat malzemesi (çimento, demir, tuğla gibi ağır inşaat malzemesi değil, daha çok boya, sıva, fayans, vitrifiye vs)

aklıma geldikçe editleyip ekleyeceğim.

çıkrıkçılar yokuşu bilimum ürün
İstanbul yolu halıcılar, mobilya
mamak-saimekadın civarları toptancılar, ev eşyaları
kazan et
kaliteli terzi faaliyetleri Ulus
pavyon kültürü dışkapı ve maltepe
matbaa, baskı işleri kızılay (kök işhanı/çarşısı)
sahaf kızılay olgunlar ya da zafer çarşısı

çok hoşuma gitti ben de editleyeceğim daha sonra.

Gimat gida toptancilari
ivedik - ostim - şaşmaz - iskitler oto tamirhaneleri
haci bayram camii cevresi kitapcilar ve hac malzemeleri
ulus anafartalar kuyumcular, burada is merkezlerinde kuyumcu atolyeleri de var.

Aktim - Ayakkabı
İlkiz Sokak - Kuaför Malzemeleri
Gimat - Gıda Toptancilari
Sanayi Caddesi - Aydınlatma/Elektrik
Medikalciler ve Saatciler Çarşısı - Ulus
Ulucanlar - Gida ve Mutfak Malzemeleri
Hacıbayram - Hac Malzemeleri
Mebusevleri - Sigortacılar
Kızılay - Dershaneler/Kurslar :)

Şununla olması lazım.
unetbootin.github.io

Denedim bunu da işe yaramadı hocam maalesef

birkaç farklı alternatif önerilmiş:
www.technopat.net
machow2.com

Hiç biri yaramadı dostlar teşekkür ederim yine de

balenaetcher

hiçbiri olmazsa diski ms-dos fat32 ve mbr olarak formatla. sonra install.wim dosyası hariç tüm dosyaları diske at. sonra install.wim'i wimlib(homebrew ile kuracaksın) ile mesela 3500mb'lık iki parçaya böl. öyle at. bu şekilde legacy bios destekliyorsa eğer bilgisayar boot eder kurarsın. sonra uefi istiyorsan rufus ile windows'ta yeniden bir disk yapıp onunla yeniden kurabilirsin.

ama ben olsam bir internet cafe'ye gider rufus ile işi on dakkada çözerdim.

İnternet cafe yolu gözüktü bana :/

Böyle durumlar için virtualbox üzerinde çalışan bir windows 7'yi kenarda bekletiyorum hep. bunu söylemek şimdi aklıma geldi.

Bu arada cafeye giderseniz ventoy programını öneririm. Bir kere flasha yükleniyor sonra içine bir sürü işletim sistemini dosya gibi kopyalayıp seçip seçip yükleyebiliyorsunuz. bu

"By default your User Data Location is now located within the Users\[Your Mac Username]\Library\Application Support\Sports Interactive\ folder. Inside this folder will then be a Football Manager folder for each version of FM you have run on that computer.

By default this folder is hidden, so to access you need to do as follows:

- Open Finder

- Click ‘Go’ from the menu bar

- Press and hold down the ‘Option’ (Alt) key

- This will bring up the ‘Library’, click to enter then go to ‘Application Support’ -> ‘Sports Interactive’"

imgyukle.com görsel burada :(

printf'de "%f" ifadesi input olarak double bekliyor, ama sen int veriyorsun. o yüzden hata verip ekrana (default değer olan) 0.00'ı yazdırıyor.

fonksiyonunun döndüğü değeri double yaparsan çalışır. float yaparsan da otomatik casting yapıyor, double'ın precision'ı daha büyük olduğu için aslında böyle bi dönüşüm yapmaman lazım.

integer tam sayı. C'de int/int float ya da double olsun dersen tam sayıyı ondalıklı yazar. Girdilerin de float olması lazım.

C de fonksiyonların varsayılanı int imiş. DOUBLE TAnımladığım için main fonksiyonunun üstünde fonksiyonu tanıttım, düzeldi.teşekkürler.

Life is Strange deneyebilirsin.

Eger 2 kisi oynama imkanin varsa a way out

Fahrenheit: Indigo Prophecy

(bkz: one strange rock)
mükemmeldir

cinayet belgeselleri. bi dönem kablonetten dolayı id xtra kanalı vardı. bağımlı gibi izliyordum her programı.

Türkiye ve Dünya tarihi, yakın uzak medeniyetler kısacası tarih ile ilgili neredeyse her şeyi izlemeye çalışıyorum.

Vahşi doğa belgesellerini de seviyorum, özellikle evrim ile ilgili olanlar çok sürükleyici geliyor.

Bilimsel gelişmelerle ilgili olanları da izliyorum. Ama favorim ilk iki yazdığım.

Rob Fricke' den 'Baraka' ve 'Samsara'

Wim Wenders' ın 'The Salt of The Earth'

Belgesel kategorisine girdiğini sanmıyorum ama izlediğim en büyüleyici filmlerden biri de Gregory Colbert' in 'Ashes and Snow'

The Battle of Chernobyl
The Death of Yugoslavia

Tema olarak insan hakları, sosyal adalet ve dünya. Birkaç öneri:

Maids for Sale (2019)
www.imdb.com

Overseas (2019)
www.imdb.com


Koyaanisqatsi (1982)
www.imdb.com

Alethea (2006)
www.imdb.com

Nat geo’da yayınlanan Sular çekilince’yi çok beğenmiştim. Sanırım yeni bölümleri geliyor. Eski bölümleri yt’da var

Çoğunlukla true crime. Netflix’te deniz derya bu tarz belgeseller, hemen hepsini izledim. Bir de true crime dışı my octopus teacher var, muhteşem bir belgeseldi.

Ya böyle direkt bilgi veren belgeselleri sevmiyorum, çok yavan geliyor. Bilgi lazımsa okursun ansiklopedi her evde var. Yönetmenin yorum katabildiği, güzel sorular sorduğu ya da düşünmeye sevkettiği belgeselleri daha çok seviyorum.

Şu mesela gelmiş geçmiş en iyi belgesel olabilir: www.youtube.com

Bonus: www.youtube.com

crime+1 diger alanlarda denk gelince izlerim tarihi belgesellerden. cocukken denizalti coktu

uçak kazası raporu'na bayılıyorum. eskiden ortamlarda bulabildiğim her bölümü izlerdim. şimdi disneyplus'tan devam ediyorum.

Her turlu belgesel izlerim.

En sevdiklerim:
- Evren / Uzay
- Genel dunya ile ilgili. doga, hayvanlar, cografya, dunya tarihi
- Insanlarla, ulkelerle, sehirlerle ilgili kulturel belgeseller
- Insanlik tarihi

En sevdiklerim arasinda olan evren belgeseli onerisi:
Journey to the Edge of the Universe

Cmd+Q

Edit: Finder dışındaki her pencerede çalışır. Alternatif olarak yukarıdaki barda açık olan programın ismine tıklayınca en alttaki çıkış seçeneği de var.

Yok malesef. Komple kapatmak istediğinizde klavyeden Command + Q tuşuna basmanız ya da Dock'ta sağ tıklayıp çık demeniz gerekiyor.

Teşekkürler

Portekiz

avrupa'nın ağır topları hep sıkıntılı. bence bu sefer güney amerika'dan çıkabilir şampiyon. arjantin'in biraz fazla abartıldığını düşünüyorum açıkçası, copa america'yı alırken de öyle ahım şahım top oynamıyorlardı. o yüzden ben BEREZİLYA diyorum.

Benim kanada'ya sempatim var, bir de almanya. Ama bence almanya en fazla yari final gorur. Kanada da gruptan cikamaz.

Almanya

Arjantin derdim de kale, defans cok sakat geldi bana Arjantin'in.

Favori Brezilya.

Ama soyle bir olay var, Brezilya-Arjantin karsi karsiya gelme durumlari oldugunda bu ikisi scip siviyor, baskiyi kaldiramiyorlar Rakiplerine eleniyor bakiniz 7-1 lik Almanya brezilya maci. Finalde Arjantini gorunce Brezilyalilarin psikolojisi mahvoldu, Brezilya Arjantin'i dusunmekten Almanya macinda rezil oldular. Turkiye-Yunaninstan dusmanligi gibi.

Yalniz tam Almanlarin sevdigi ortam, epey lowkey kaldilar bu sefer, Almanlar ceketi koysa yari finale cikar. Musiala patlama yapacak. Gnabry dagitacak ortaligi.

Benzema, Ronaldo, Muller, Messi'nin son dunya kupasi, son bir kariyer sonu ectranin extrasi performanslar da gorebiliriz.

favori brezilya gibi, ingiltere bi sürpriz yapabilir.

gönül kalp tamamen arjantin. kupa messi'nin ellerinde yükselsin.

ingiltere ve brezilya favorilerim. fransa ve belçika plase.

ilk 3 tahminim: ingiltere-brezilya finali 3.belçika

süpriz adayım: Almanya (orjinal 9 numaraları yok fakat kadronun kalanı iyi. 2002'deki gibi süpriz yapabilirler)

eva green, lea seydoux, ana de armas, margot robbie

Sophie Marceau, Alizée, Sidse Babett Knudsen, Birgitte Hjort Sørensen, Claire Foy, Kate Winslet, *bold*Liv Tyler*bold*.

abella danger

malesef. bu soru altına yazılan isimlerin hiçbirisine "sürekli" yutkunarak baktığımızı hatırlamıyorum.

Ben dümdüz zevkleri olan bir insanım. Şu güzelmiş, bu yakışıklıymış gibi şeyleri deme ihtiyacı da hissetmedim hiçbir zaman. İnsanlara baktığımda onu görmüyorum desem yalan olmaz. Fakat bu kadın gelmiş geçmiş en kusursuz insan bence. Kızına çok üzülüyorum böyle bir anneden bayağı bayağı çirkin doğmuş diye :( Bak üzüldüm yine :( Neden ki :(

img-s3.onedio.com

bu kıza çirkin mi dendi? yuhanna..

monica bellucci çok güzel bir kadın ama fiziksel güzellik konusunda tek bir insan oğlunun dahi "böylesi bir daha gelmez" denecek seviyede olduğuna inanmıyorum. kendisinden daha çekici, güzel, etkileyici bulduğum en az 500 insan olmuştur. buna metroda, sokakta gördüklerimden tutun da artistine şarkıcısına kadar herkes dahil.

kendisinin bir tapınma nesnesine dönüşmüş olmasını asla anlayamıyorum. yıllardır bitmedi bu geyik. monica aşağı monica yukarı... insan işte ya tamam çok güzel ama neticede insan formunun bir sınırı var; öte yandan insanın yüzünde veya vücudunda onu belirleyen milyonlarca detay var... bu demek oluyor ki monica bellucci'den çok daha güzeli olmayabilir evet ama onun ayarında, onun gibi belki on binlerce kadın vardır dünya üzerinde.

malena ve irreversible'ı ilk çıktığında sinemada izlememiş kuşak monica'nın tanrıçalığını kabullenmekte zorlanabilir. sokakta monica'nın peak zamanına benzer birini bulana veya getirene 100 bin lira veriyorum..

Sitelerinde tek tek aramayı denediniz mi?

Edit: Yuh be, Blu TV - Netflix - Prime Video sitelerinde film arama yapılacak bir alan yok. Siteye girince sadece oturum aç veya abone ol gibi şeyler var.

Ya bir bakayım aradığım film var mı? Varsa olurum belki abone!

Google araması yapınca resmi olarak yayın hakkına sahip olan yerleri gösteriyor ilk sırada.

Mesela Harry Potter aratınca izlenebilecke yer olarak Netflix çıktı.

Zor ölüm 4 arattım mesela, Disney+ çıktı izlenebilecek yer olarak.

Tek tek hepsine bakmanız lazım herhalde.

letterboxd'de her filmin sayfasına bakarsanız hangi platformlardan izleyebileceğinizi filmin afişinin sol alt kısmında gösteriyor.

Hızlı ve Öfkeli serisi Prime'da mevcut.

justwatch sitesi de iyi bir kaynaktır.

Netflix' de Harry Potter ve Batman vardi sanırım.

justwatch'a uye olup kullandiginiz platformlari isaretleyin; daha sonra arama yaptiginizda sizin kullandiginiz platformlarda var mi gorebilirsiniz. orn: www.justwatch.com benim gordugum su anda tek eksigi beinconnect'in listelerinde yer almamasi onu da eklemeleri icin geribildirimde bulundum.

Harry Potter, Batman ve Die Hard serileri iTunes’da var. İster satın alır, ister kiralarsınız. Tümü 4K diye biliyorum.

Süs havuzu

çit, bahçe böyle, sıra sıra kabartılmış toprak, kendilerine ait hobi bahçesi gibi düşün.

köpek klubesi
koca bir kaç ağaç
fırın, ekmek fırını gibi mesela yada barbekülük bir yer.

Salıncak

2 üstteki arkadaşın dediklerine ek olarak ağaç ev de çok güzel olur. güzel bir ışıklandırmayı es geçmeyin. bir de hamak ^_^

Fotoğraf görsek daha iyi fikir verebilirdik.

Posta kutusu, bank, çeşme, hortum, kuyu, ağaç, ağaç ev...

Ateş çukurları oluyor böyle mangal irisi, çevresine oturma grubu.

@dissendium
Aklima masa sandalye ve salıncaktan baska bir sey gelmedi siz fikir verin diyorum salincak diyorsun:D

Hamak, kedi/köpek evi, garaj, köprü, basket potası…

Gündüz sıcak, akşam soğuk.

Haftasonu yagmur gosteriyor hava durumu.

akşamları bir tık soğuk. dışarda takılcaksanız ince bi şey almayın.

çok kalın olmayan, ceketimsi montun varsa al yanına mutlaka

Kazak yerine kalın gömlek tavsiye ederim. Akşam için de çok ince olmayan baharlık bir mont işini görebilir. Henüz kışlık mont seviyesinde değil.

dengesiz. kazak + trenchkot kurtarır normalde ama günü gününü tutmuyor

Oynadığı bir oyun varsa LAN parti ya da PvP olabilir.