"seksizm ya da ırkçılıkta şöyle bir olgu var. bunları içselleştirmiş olan insanlar bu davranışları sergilediklerini ve davranışlarının sorunlu olduğunu göremezler. ne var ki söylediğimde, yanlış anlaşıldı der geçerler. insanın kendi davranışlarını anlaması bile bir eğitim gerektirir, o eksik olunca ne anlatsam boş."
sorunun temeline ne güzel inmişsin. ama asıl tartışılması gereken kısım medyanın kadına yaklaşımı. toplumun içine eden bi' mecra varsa o da medyadır. sen bütün gün medyada evlilik dışı ilişkiyi meşru göster, evli olduğu halde flört eden kadını "özgür ve çağdaş birey" yapıp bir de birkaç dram ekleyip kadını sempatik göster, zengin piçlerin etrafında 5-10 kadın olunca o erkeği magazin programlarında ve dizilerde yerlere göklere sığdırama, kadının güzellik algısını yalnızca uzun bacak, sıfır beden, güzel göt, dolgun meme, dolgun dudak üzerinden pompala kadınlara, o kadınlar da ruhsuz eşyalar gibi medyanın belirledidiği kabul görülebilirlik standardına ulaşmak için kıçlarını yırtsınlar, medyadaki başarılı kadınların büyük bölümü ne hikmetse memesiyle bir yerlere gelmiş kadınlar olsun, sonra erkekler neden böyle diye ağlayalım. maalesef ektiğimizi biçiyoruz. kadınlar medyaya karşı ciddi anlamda tepki göstermedikçe inanın kimse kadınların bu sızlanmasını ciddiye almayacaktır. çağrıldıkları iş görüşmesinde işe girmelerini sağlayan kıstasın gömleğin üstünden açtıkları ekstra iki düğme olduğunu bilmelerine rağmen bunu görmezden gelip maddi menfaatlerini manevi değerlerinin önüne koydukları müddetçe ciddiye alınmazlar.
yukarıda bahsettiğiniz kritere uyan erkeklere kızmamız, aşağılamamız çözüm değil yani. medya tarafından kendi iradeleri dışında içlerine virüs enjekte edilmiş bir hasta gibi düşün. kanser olmuş birini kanser olduğu için suçlamak, kızmak, aşağılamak gibi olur.
gece gece çeviriden sulanmış beynimle dağınık olmuş olabilir. onun için aramaya inandım ve şunu buldum;
www.cracked.comedit: sıradan adam, değinmek istediklerimi daha üsturuplu ifade etmiş. +1.