Giriş
(15)

Kaç dolgunuz var?

senolll
Kaç yaşındasınız ve ağzınızda kaç dolgu var?
Kaç yaşındasınız ve ağzınızda kaç dolgu var?
0
senolll
(25.07.21)
33 yaşındayım ve 1 dolgum var, ama artık 2.nin gerektiğine eminim.
0
aokp
(25.07.21)
sayısız. sanırım dolgusuz diş sayım 6
yaş 36
0
photo85
(25.07.21)
Yaş 30
5 dolgum var
Sonuncuyu lise son sınıfta yaptırmıştım.
0
megalomaniac
(25.07.21)
26, 1.
0
jelly bear
(25.07.21)
24 yaşındayım, 1 tane var. aslında hiç ağrım sızım yoktu ama yine de yaptırayım dedim.
0
rose parks
(25.07.21)
askerde doldurttum. birliğe kavuşana kadar düştü. selamlar burdan askeri sağlıkçı komutanıma
0
hunharca ben
(25.07.21)
30 yaşındayım.

6
0
hayirsiz
(25.07.21)
27, 7. hepsi 18'den önce yapıldı.
0
mizore
(25.07.21)
28, 0
0
kucukne
(25.07.21)
31
0
0
neysene
(25.07.21)
28 yaşındayım. 3 dolgum var. 3’ü de 16 yaşındayken ortodonti tedavimden önce yapılmıştı.
0
ms brownstone
(25.07.21)
30, 1
0
lesmiserables
(25.07.21)
yaş 36
dolgu 0
0
hlt1985
(26.07.21)
35 yasindayim.

sadece iki disimde kanal tedavisi var. biri sonradan kirildigi icin koku duracak sekilde uzerine porselen kaplama yapildi.

sol alttaki 20lik disim 90 derece yatay oldugu icin ameliyatla alindi, sol yukaridaki de curudugu icin cekildi. diger ikisi duruyor.
0
chezidek
(26.07.21)
30
1 implant
2 kanal tedavisi var. 1 tane daha gerekiyor ama erteliyorum.
En son işlemimi 7 sene önce falan yaptırdım.
0
zimbirik
(26.07.21)
(11)

İşsiz kaldığınız için terk edildiniz mi hiç??

hindistan cevizi
İşsiz kaldığınız için yani parasızlık veya işsizlik stresini kötü yönettiğiniz için terk edildiğiniz oldu mu hiç?? Ne kadar süren bi işsizlikte terk edilme başınıza geldi? Açıkça sebebini söyledi mi yoksa saçma bahaneler mi buldu?
İşsiz kaldığınız için yani parasızlık veya işsizlik stresini kötü yönettiğiniz için terk edildiğiniz oldu mu hiç?? Ne kadar süren bi işsizlikte terk edilme başınıza geldi? Açıkça sebebini söyledi mi yoksa saçma bahaneler mi buldu?
0
hindistan cevizi
(23.07.21)
Benim başıma gelmedi, ben de böyle bir şey yapmadım.
0
kisa
(23.07.21)
Olmadı.
0
j r r tolkien hayrani
(23.07.21)
Benim bu gelmedi hatta işsizken evlendim ama zamanında kariyer hırsım yok diye terkedilmişliğim var.
0
somethinginthewayshemoves
(24.07.21)
terk edilmedim ama işsizim diye konuşmayı kesen flörtüm olmuştu. kendisi doktordu tabii :)
0
rose parks
(24.07.21)
Bence işsiz kalmak ile işsiz geçirilen süreci kötü yönetmek birbirinden baya farklı gerekçeler. Doğrudan işsiz kalındığı gibi terk edilmek oldukça sorunlu bir duruma işaret ederken, diğeri daha makul görülebilir çoğu açıdan. Sebebi ne olursa olsun hayatınızda kötü giden durumların acısını karşı taraftan çıkardığınızda veya ilişkideki tüm huzuru da kaçırdığınızda sevgili kişisinin "eh yeter ama" diyerek gitmesi bana normal geliyor.

Soruya cevap da vermiş olayım, yapmadım, başıma da gelmedi.
0
brena
(24.07.21)
İşsiz kaldığı için, başından hastalık geçtiği için terkedilen arkadaşlarım oldu. İlki nişanlıydı, diğeri nişanlanacaktı.
0
hayirsiz
(24.07.21)
Tam olarak değil ama evet, kesinlikle öyle bir şeyler oldu.

Üniversite boyunca hiçbir dayanağım olmamasına rağmen hep mezuniyet sonrası için aşırı özgüvenli oldum. "Ne adamlar ne işlerde çalışıyor, ben iyi işe giremicem de kim girecek" diye düşündüm hep.
O dönem birlikte olduğum kız arkadaşımın bunalım eşiği biraz düşüktü. Okuduğu bölüm bir hayli stres yaratıyordu üzerinde ve bu sabit stresin üzerine ufak tefek bir şeyler daha eklenince hemen bunalım psikolojisine giriyordu. Fakat ben o zamanlar bokun içine düşsem, "oha süper lan" diye kalkan bir tip olduğum için, bu bunalımlarından çıkmasına yardımcı oluyordum hep ve hayat devam ediyordu.

Ben mezun oldum ve doğal olarak olaylar düşündüğüm gibi gelişmedi. Hiçbir şirket kollarını açmış beni beklemiyordu. Başvurularıma dönüş alamadığım her gün moral olarak biraz daha düşmeye başladım. 2-3 aydan sonra "senden hiçbir bok olmaz. şu tipe, buruna bak amk" diye aynada kendime sövüyor, bunalımlardan bunalımlara koşuyordum. Bu sırada kız arkadaşım da sağolsun stresi çorba yapmış, içiyordu.
Yine bunalımlardaydı ama bu sefer önceki zamanlardan farklı olarak ben de bunalımlardaydım. Ne ben ona yardımcı olabildim, ne de o bana. Durum böyle olunca iletişimimiz yavaş yavaş kopmaya başladı ve sonunda da ayrıldık.

Yani özetle, "işsizsin ve bu yüzden senden ayrılıyorum" gibi bir şey olmadı. Ama işsizliğin bende yarattığı psikoloji, bir nevi ilişkinin dinamiği haline gelen, benim üstlendiğim bir rolü yerine getiremememe neden oldu. Bu da haliyle ayrılığı doğurdu. Günün sonunda işsizlik ayrılığın safi nedeni değil de, ayrılıkla sonuçlanan bir süreci başlatan olay oldu.
0
cay koy geliyorum
(24.07.21)
Ne işsiz kaldım ne terk edildim ama benzer durumda kalan kuzenime "hayatta ne yapmak istediğin belli değil, olaylar seni nereye iterse oraya salınıyorsun" temalı bir terk edilme layık görülmüştü.

İşsiz kaldı fakir defol git cidden ekstrem bir durum ama işsizlik sebebi ve yukarıda söylendiği gibi o sürecin nasıl geçtiği bir insandan ayrılmak için elle tutulur bir sebep haline gelebilir; yadırgamam.
0
Bruce
(24.07.21)
Brena +1

Eski bir sevgilim o sirada is bulamadigim icin garsonluk yapiyor ve evde oda kiraliyor olmama takmisti. “Bu kafayla 10 yilda da bunlari yapiyor olursun sen” diyip terk etti djdjdj
Su anda baya harika bi isim var ^^
0
kuehles blondes
(24.07.21)
işe girip işyerinde mesaj atmadığım, eve gelince de duş - yemek - erken yatmaktan ötürü eskisi kadar ilgi göstermediğim için terk edildim.
0
bronz böcek
(24.07.21)
Issiz kalmadim simdiye kadar. O donemi kotu yonetsem, anlayabilirim terk edilmeyi. Bu sadece maddi bir yuk degil karsi tarafa. Surec uzayinca iliskide balans bozuluyor.

Issizlik nedeniyle degil ama finansal nedenleriyle beni bunalttigi icin sogudugum ve terk ettigim sevgililerim oldu. Sebep parasizlik ile baslayip, duygusal ve maddi bagimliliga donusuyor.
0
buf-e kür
(24.07.21)
(11)

Oyun fikrimi değerlendirir misiniz?

plutongezegendegilmi
Ne zamandır aklımda, ufaktan girişmek istiyorum. Tabi olay fikirden ziyade execution ama "çok kötü bi fikir bu ya" gibi bi durum varsa baştan bileyim istedim. Önerilere de açığım.Tür: browser tabanlı mmorpg. Niye browser tabanlı? Çünkü tek kişiyim, anca bunu yapabilirim. En fazla mobil uygulama olur
Ne zamandır aklımda, ufaktan girişmek istiyorum. Tabi olay fikirden ziyade execution ama "çok kötü bi fikir bu ya" gibi bi durum varsa baştan bileyim istedim. Önerilere de açığım.

Tür: browser tabanlı mmorpg.

Niye browser tabanlı? Çünkü tek kişiyim, anca bunu yapabilirim. En fazla mobil uygulama olur. Genel olarak şuna benzer grafikleri olacak:
i0.wp.com

Senaryo da şu:

Yıl 2074. Jeff Bezos, Elon Musk vs. gibi adamlar gen terapisi yoluyla ölümsüz olmanın yolunu bulmuşlar. Bu gizli bi bilgi, zaten nüfus artıyor, bir de insanlar ölümsüz olursa dünya nereye gider bilemedikleri için bu teknolojiyi satmak yerine kendilerine saklamışlar.

Ama bi whistleblower bunu dünyaya duyuruyor. İnsanlar bunu duyunca galeyana gelip bu "ilacı" elde etmek için bu şirketlerin laboratuvarlarını falan basmaya başlıyorlar. İşler çığrından çıkmak üzereyken, bu adamlar devletleri yöneten kişilerle anlaşıp, diğer zengin ve önemli insanlarla kendilerine güvenlikli bir şehir inşa ediyorlar. Ardından da dünyanın geri kalanına atom bombalarını bırakıyorlar. Nüfusun %99'u ölüyor. Dünya yaşanmaz bir yer oluyor.

Bu "wasteland"de hayatta kalanları avlamak (ve tehlikeyi kendilerinden uzakta tutmak için) düzenli olarak robotlarla, drone'larla dünyayı tarayıp, buldukları bütün insanları öldürüyorlar.

Bu esnada kendilerine bir uzay gemisi inşa etmeye başlıyorlar. İnşası bitince, dünya artık yaşanmaz bir yer olduğu için, mars'ı terraform edip oraya yerleşecekler. İnsanların peşlerinden gitme şansları yok, zaten zor hayatta kalıyorlar.

Oyuncu bu wasteland'de doğmuş sıradan bir vatandaş. Amacı hem doğayla, hem de robotlarla mücadele edip hayatta kalmak, hem de bu elemanlar uzaya çıkmadan onlara yetişip, ölümsüzlük ilacını elde etmek. Artık dünya daha tehlikeli olduğu için ölümsüzlük ilacına her zamankinden fazla ihtiyacı var.

Oynanış:

Harita üzerinden bir şeylere tıklayarak, menülerden bir takım seçenekler seçerek ilerliyor oyun. Grafikler 2D zaten, öyle çok fazla real time bir aksiyon yok.

Oyunda PvP yok (yani oyuncular kendi aralarında dövüşmüyor), çünkü o düzgün yapması çok karmaşık bişey. Onun yerine PvE var, birlikte dünyayı temizlemeye, hayatta kalmaya ve robotlarla dövüşmeye çalışıyorlar.

MMO ama bir end-game var. Süre bitince (adamlar uzaya kaçınca) ya da adamlar kaçmadan yakalanıp yenilince oyun bitiyor. Oyun bitince ne yaparım tam karar vermedim ama bir end-game hedefi olmalı, mmorpg'ler başka türlü çok anlamsız geliyor bana.

En önemli özelliklerden biri de grinding olmayacak. Küçük küçük ama birbiriyle kombine edilebilen otomasyon kalıpları (blueprint'ler ile crafting) üzerinden dönecek oyun. Yani işte git kendin ağaç kes ev yap yerine, oyuncuların robotları olacak, işlerin çoğunu onlar yapacaklar. Oynadıysanız factorio modelini düşünebilirsiniz.

Aynı zamanda olabildiğince sandbox yapmayı planlıyorum. İşte mesela bi yerde orman vardı ama birileri gitti kesti, artık orada orman yok gibi. Scripted olaylar, görevler falan düşünmüyorum ama sıkıcı olmasın diye opsiyonel görevler belki dağıtılır haritaya.

Kulağa nasıl geliyor?
0
plutongezegendegilmi
(23.07.21)
Tarayıcı yerine mobil olsun kafi.
0
optimistbakunin
(23.07.21)
Filmi, dizisi çıksa izlerim.

Oyun oynamadığım için pek yorum yapamayacağım, bence senaryo güzel.
0
hayirsiz
(23.07.21)
Oyun konusunda bilirkişi değilim ama bu tür senaryolara bayılırım. Hele şu sıra the walking dead izliyorum, o yüzden ekstra bi yükseldim sizin oyuna.
0
somethinginthewayshemoves
(23.07.21)
Bu tarz 2d oyunlardan tiksiniyorum ama herkes bayılıyor. Hikaye gerçekten ilgi çekici. Play Store'a atıp Sözlük'ten de üç beş iyi yorum alabilirseniz gerisi gelir.
0
ryhmer
(23.07.21)
kulaga guzel geliyor.

senelerini alacak. almiyor gibi gelse de alacak.

art isinden anlamiyorsan, programmer art kesmez. buna odenek ayirman gerekir.

browser tabanli muhtemelen emeginin karsiligini alamayacaksin.

bu projeler %99.9 bitirilmez, bitirirsen buyuk tecrube olur. kariyer icin yardima ihtiyacin varsa iyi olur.

viral market etmenin bir yolunu bulmazsan 100-500 kisi arasi bir bakip cikacak sonunda, buna bir cozum bulman lazim.

sonuc olarak maddi beklentin varsa oyunun lore dan ziyade dusunulmesi gereken cook fazla (sıkıcı) sey var. lore / mekanik dusunmek heyecanli. "nasil satacagim" sorusu sıkıcı ama make or break meselesi orada.

maddi beklentin yoksa godspeed.
0
robokot
(23.07.21)
Teknik taraflarından hiç anlamam o yüzden bi şey diyemem ama eski oyun tadı aldım ben, açıp açıp Windows 95-98 zamanından oyunları oynuyorum hoşuma gitti.

Sadece şey biraz mantıksız geldi zenginler ölümsüzlüğü buluyor, zaten nüfus fazla diye gezegenin selameti için bu buluşu kendilerine saklıyorlar ama insanlar öğrenip almak isteyince tüm dünyaya atom bombası atıp gezegeni yaşanmaz hale getiriyorlar. Yani bence zenginler öylr yapmaz ölümsüzlüğü verdikleri senaryoda dünyayı yaşanır tutmak adına farklı şeyler denerler en basitinden ölümsüzlüğü her aileden bi kişi kura ile alacak vs gibi. Buluşu dünya ile paylaşmayıp tüm gezegeni yok etmektense farklı şeyler denemeleri gerekirdi.
0
nickimin hakkini veremedim
(23.07.21)
Valla boyle bir senaryolu oyunun bişekil script ve görev falan içermesi gerekir ki ne olduğu ve teması anlaşılsın. Yani madem bu kadar bir senaryo kastın bunu da en azından kişilerinin gözlerine sok. Diğer türlü sadece "düşman var onlar uçmadan sen onları yakalamaya çalış" tarzında düşünüp oynarlar ki bu durumda da senin senaryona yazık olur.

Ben oynar mıyım? Bir denerim ilk başta eğer ilk seferde başarılı olamazsan birkaç sefer daha denerim. Başarılı olduktan sonra da pek deneyeceğimi sanmıyorum bu haliyle.
0
j r r tolkien hayrani
(24.07.21)
@robokot, biliyorum ya, daha önce -bitmeyen- oyunlar yaptım. Çok zor bir iş oyun yapmak, zaten maddi beklentiyle browser oyununa girilmez :) Ben belki güzel bişey yapabilirim diye bakınıyorum.

@tolkien, ya kastım şu can sıkıcı "x tane y kes" görevleriydi. Aslında user generated quest sistemi düşünüyorum bi tane. Yani işte ben haritanın bi köşesinde bar açmak istiyorum ama orayı robotlar işgal etmiş, temizleyene 10 altın vericem. Biraz daha frp tadında, oyuncular hikaye oluşturabilsin istiyorum. Benden iyi yapacak milyon tane adam vardır.
0
🌸plutongezegendegilmi
(24.07.21)
Anladim. Aynen öyle sabit şeyler çok amaçsız oluyor. Yalnız şimdi düşününce şey de olabilir, oyuncular direkt dronelar ile savaşmak yerine o dronelari kendi taraflarına da gecirebilsin. Misal atıyorum ilk dalgada 10 drone gonderdin birinin rengini farklı yap, oyuncular diğer tum dronelari vurup onu en sona bırakırsa onu kontrol etme imkanları olsun. Işte bu sayede etrafı falan daha iyi temizleyebilsinler.

Şu klasik bonus olayları gibi yani. Bu tür şeyler olursa daha zevkli olur hatta mesela direkt sabit bir bonus yerine seçenekli bonus da olabilir. Misal o drone olayında ilk o renkli drone yok edilirse tüm drone ordusu yok edilsin ancak en sona o bırakılirsa da kontrol imkanı olsun gibi. Bu sayede bir strateji olayı da ortaya çıkar ve oynanırlik artar.

Kısacası üzerine düşünüp geliştirirsen sağlam malzeme çıkar bu senaryoyla.
0
j r r tolkien hayrani
(24.07.21)
Biri çalar bu fikri. Değiştirerek kendine yamar. Tr burası. Bişey de ispat edemezsin keşke buraya yazmasaydın.

soruya gelince; neden olmasın.
0
istanbul gecesi
(24.07.21)
@istanbul gecesi, çalmayı düşünen varsa yazsın birlikte yapalım ya. Ben açığım tekliflere.
0
🌸plutongezegendegilmi
(24.07.21)
(4)

Üzerime yazıcı atın

funl
Selamlar, benim icin onemli sey kartuşu. Kartuş dolumu hem kolay olsun, hem uzun sure kullanabileyim. Bi arkadastan duymuştum atıyorum sarı renk bitince siyah bile belge çıkartmıyormuş. Benim icin yani kullanisli olmasi gerekiyor.Ayni zamanda istedigim zaman fotograf da basabileyim. Ama genellikle
Selamlar, benim icin onemli sey kartuşu. Kartuş dolumu hem kolay olsun, hem uzun sure kullanabileyim. Bi arkadastan duymuştum atıyorum sarı renk bitince siyah bile belge çıkartmıyormuş. Benim icin yani kullanisli olmasi gerekiyor.Ayni zamanda istedigim zaman fotograf da basabileyim. Ama genellikle normal belge cikartmak icin kullanacagim. Onerilerinizi bekliyorum. Iyi bayramlar!
0
funl
(22.07.21)
brother siyah-beyaz yazıcılar.
0
evimin paspasi
(22.07.21)
mürekkep tanklı yazıcılar işinize yarayabilir
markaya modele göre fiyatlar değişiyor
0
meko
(22.07.21)
Epson ecotank serisi
0
sumuklurakun
(23.07.21)
Tonerli yazıcı almanızı tavsiye ederim.
0
hayirsiz
(23.07.21)
(9)

Rayban gözlük sahte mi? Kazıklandım mı?

neysene
Rayban chris modelini birinden ikinci el olarak aldım 3 yıl önce. Faturasını aldım, atasundan alınmış. Bu süre boyunca 3-4 kez kullanmam dışında kabından çıkarmadım. Gözlüğün iki sıkıntısı oluştu.1. Aldığımda var olan camın üstündeki koyulupu sağlayan ince filmde deformasyon varmış farkedemedim. Fak
Rayban chris modelini birinden ikinci el olarak aldım 3 yıl önce. Faturasını aldım, atasundan alınmış. Bu süre boyunca 3-4 kez kullanmam dışında kabından çıkarmadım. Gözlüğün iki sıkıntısı oluştu.

1. Aldığımda var olan camın üstündeki koyulupu sağlayan ince filmde deformasyon varmış farkedemedim. Fakat gözlük camını sildikçe bu film daha da kalktı deformasyon büyüdü.

2. Model normalde mat bir çerçeveye sahip olmasına rağmen bu mat yüzey kalkıp (www.ray-ban.com) altından parlak çerçeve boyası meydana çıktı. Ve bu mat yüzey/çerçeve yapış yapıştı, etiket yapışkanı gibi.

Bu sorunlarla beraber daha önce boynerden aldığım başka mat model (rayban justin) böyle problemler yaratmamıştı. Ancak önceki gibi kaliteli menteşe ve kollara sahip ayrıca RB harflerine sahip camında lazer işlemesi de var. Belki totalde 4 senelik bir gözlük olması nedeniyle normal mi yoksa 1. Kalite imitasyon falan mı? Kazıklandım mı?
O zaman 40 dolara falan almıştım.
0
neysene
(21.07.21)
İki madde hakkında malesef bilgim yok ama Atasun sahte gözlük satmaz.
0
hayirsiz
(21.07.21)
atasun hollandalılara satıldığından bu yana sıkıntı yaratabiliyor. bunu gayet iyi olan gözlükçüm de söylüyor. bilhassa ray-ban'larda sıkıntı olabiliyor. 40 dolar, dort sene evvel için bile oldukca düşük bir ücret zira.

geçen yıl aviator'a 750 tl vermiştim, o da indire indire, nakit olarak.
0
mermize
(21.07.21)
@mermerize
Esasen ikinci el fiyatı işte 220 lira gibi bir paraya aldım. Fatura üzerinde 310 lira yazıyordu yanlış hatırlamıyorsam. Bu yazdığım gözlük modelleri raybanın en ucuz modelleri olup polarize camlı olan bazı modellerinin yarı fiyatıydı o zamanlar. Fiyat bandı hatırladığım kadarıyla 300-700 lira civarıydı.
Boyberden aldığım gözlüğü ise 6 sene önce sıfır olarak boynerden 230 liraya almıştım, o kesinlikle orjinaldi mesela.
0
🌸neysene
(22.07.21)
tabii faturasini aldigin gozluk ile aldigin gozlugun ayni olmamasi ihtimali de var her zaman.
0
robokot
(22.07.21)
Cercevede oksitletme, deformasyon vs olabiliyor ter yuzunden, daha pahali markalarda da basima geldi. Ama camda soyulma hic marka gozlukte duymadim. Faturasi kac yilina aitse o zamanin dolar kuruna bakmak lazim. Eger $150-200 bandinin altinda ise sahte olabilir.
0
cooperr
(22.07.21)
mermize+1

ben de gözlükçi bir yakınımdan duydum aynısını.
0
since1907
(22.07.21)
İlk problemi ben de yaşamıştım ama gözlüğün sahte olacağı aklıma gelmemişti, şu an şüpheleniyorum acaba benimki de mi sahteydi diye, çok da tanımadığım bir optikçiden uygun fiyata satın almıştım.
0
(22.07.21)
Atasun'dan sanıyorum 6-7 yıl önce ben de Rayban aldım, sizinkiyle aynı özelliklerde. Dediklerinizin aynısını yaşadım. Hem camda film çizik şeklinde attı (sonradan atasuna götürdüğümüzde dış müdahale nedeniyle olduğundan garanti kapsamında değil, film kaplatılırsa astarı yüzünden pahalıya gelir gibi bir şey denmişti yanılmıyorsam.) hem de çerçeve aynı dediğiniz şekilde soyuldu ve alttan parlak yüzey çıktı.

Yıllar önce annemle babamın yurt dışındayken aldıkları raybanlarla kesinlikle aynı kalitede değil bence buraya gelen ürünler. Rayban'lar da kalite kalite benim de anladığım.
0
kænu
(22.07.21)
Piyasadaki tüm markalarla vaktinde işbirliği yapmış bir optikçi tanıdığım, aynı zamanda benim de gözlükçüm olur, Atasun başta olmak üzere zincir gözlükçülerin imitasyon ürün sattığını söylemişti. Uzmanı olmadığım ve bünyelerinde çalışmadığım için doğruluğunu bilmem ama Atasun'dan gözlük alıp da memnun olan bir tane bile tanıdığım olmadı bugüne kadar. Yani sahte olma ihtimalini ben daha güçlü buluyorum.

Zira orijinali de imitasyonu da Çin pazarında üretilip piyasaya sunuluyor. Çin'den çıkan seri üretim bir plastiğin bu kadar pahalıya satılabiliyor olması bile başlı başına etiket parası olduğunu gösteriyor. Malzemeden kaynaklı hiçbir avantajı yok.
0
desdenova34
(22.07.21)
(4)

Trakya'da yazlık yapılabilecek, meyve/sebze yetiştirebileceğim yer

hayirsiz
http://eksiduyu.ru/1466723Daha önce şurada bir hayalimi paylaşmıştım, bu hayalimi gerçekleştirmeye bir adım daha yaklaştım. Önceki duyurudaki @cursor'ın mesajını dikkate alarak, yenilenebilir enerjiden olabildiğince faydalanacağım bir şekilde yazlık yaptırmak istiyorum.Başta m2 rakamı daha yüksek be
eksiduyu.ru

Daha önce şurada bir hayalimi paylaşmıştım, bu hayalimi gerçekleştirmeye bir adım daha yaklaştım. Önceki duyurudaki @cursor'ın mesajını dikkate alarak, yenilenebilir enerjiden olabildiğince faydalanacağım bir şekilde yazlık yaptırmak istiyorum.

Başta m2 rakamı daha yüksek belirlemiştim ama denize de yakın olsun istediğim için biraz küçülteceğim mecburen, çünkü arsa fiyatları çok yüksek. Yaklaşık 5 dönüm bir araziye yapmayı düşünüyorum.

Ben Trakyalıyım, Kırklareli'de yaşıyorum. Çok fazla uzağa gitmek istemiyorum. Hem yazı geçirebileceğim, hem de sık sık gidip gelebileceğim, meyve yetiştirebileceğim bir yer olsun istiyorum. Denize yakın olmasını tercih ederim. Pek gezemediğim için nereler uygun, bilmiyorum. Sizin önerinize göre gezip görmeye başlayacağım açıkçası, atış serbest :))

Enez düşünüyorum, başka bildiğiniz nereler var?
0
hayirsiz
(21.07.21)
yenilenebilir enerjiden aldığınız elektriği depolamanız lazım.
depoladığınız akü yada pillerinde büyük ihtimalle 2-3 sene ömürleri olacak.
2-3 senede bir aynı masrafı yeniden yapacaksınız.
0
aslindasorunumpsikolojik
(21.07.21)
Adaş eğer illa su kenarı diyorsan Kayalı barajı taraflarını öneririm, eğer illa deniz olacak macır diyorsan Trakya'da o şekil bi yer yok. Yazın nefret edersin bağından da bahçenden de.
0
paramolacak
(21.07.21)
senin hayaller de maaşallah 40 dönüm falan

benim arkadaşın enez taraflarında(enez tarafında bi köy) sahil kenarında ufak bi arazi üstüne(1dönümden az) 50 yıllık yıkık dökük bir yerevi var. yarısı tuğla yarısı kerpiç 4 5 milyonlar havada uçuşuyo satılık falan deyince. kaldı ki ücra bi yer bayağı bildiğin köy

sen 5 dönüm arazi alcaksın, yeri güzel olsun istiyosun. sonra imarlı olcak, sonra proje çizdircen, inşaat falan derken. seni yanlıtmak istemem ama o bana sorarsan 3 4 milyondan aza çıkmaz. enez diyorsun yani. en kıytırık yeri bile deli para.

sahile yakın her yer deli para çünkü istanbul haftasonu buralara (şarköy, uçmakdere, enez. yayla, hoşköy , erikli, sultaniçe ,daha ne kadar sahil şeridi varsa) akıyor, diğer bir kısmı da iğneada, kıyıköy taraına akıyor.

sahibinden de istediğin özelliklerde olan arazili ev fiyatlarına bi bak her zaman için bu şekilde almak daha ucuza gelir
0
killerbee
(21.07.21)
@aslindasorunumpsikolojik,

oranı biraz düşürerek de olsa yenilenebilir enerjiden de faydalanmak istiyorum.

@paramolacak,

Teşekkür ederim. Fiyat olarak daha uygundur ama deniz yok işte... Yine de su kıyısı, değerlendirebilirim belki. Daha Kayalı'ya hiç gitmedim, orayı da gezeceğim.

@killerbee,

Ben de o civarlarda çıkar diye düşünmüştüm.

Arazili ev fiyatlarına da bakayım.
0
🌸hayirsiz
(21.07.21)
(12)

instagram hesabından alışveriş yapmak

turbo sadık
iyi aksamlar. gecen ay bi instagram hesabinda cok guzel cuzdan gordum kendileri yapiyor. instagramdan da yapilan alisverislerde ortaya cikan maduriyetleri cokca gordum duydum. internette de videolari girla.hesabin paylasimlarinda eski yorum var mi musterileri memnun mu diye bakayim dedim pek yeni. e
iyi aksamlar.

gecen ay bi instagram hesabinda cok guzel cuzdan gordum kendileri yapiyor. instagramdan da yapilan alisverislerde ortaya cikan maduriyetleri cokca gordum duydum. internette de videolari girla.

hesabin paylasimlarinda eski yorum var mi musterileri memnun mu diye bakayim dedim pek yeni. eski yorum yok. hesap da eski degil.

bi internet sitesi koymuslar ama yine de gonlum razi degil. siz alisveris yapiyor musunuz ya da yapanlar neresine bakiyor guvenilir mi degil mi esiginden atlamak icin nasil yontem uyguluyorsunuz.

bahsettigim hesabi burada paylasamiyorum simdi adminin teki gelir reklam yapmak yasak diye siler vs aksam aksam sinirlerim hoplamasin. tek bu degil, buradan birisi aaa ne guzelmis diyerek almaya calisir, dolandirilir sebep olmayayim. isteyene ozelden atabilirim.

begendigim sey de cok ucuk fiyatli degil, bildigin deri cuzdan. risk budur mu yapayim.

tesekkur ederim.
0
turbo sadık
(19.07.21)
Yapmıyorum.

Kesinlikle almam.
0
hayirsiz
(19.07.21)
Benim bi tanidik yapiyor tan bu isi o olmasin :D
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.07.21)
Uzulmeyecegim bi paraysa yapiyorum. 120liralik urunu 70liraya aldim 10gun once yeni bir hesaptan. Gayet de memnun kaldim.
0
dedim ben sana
(19.07.21)
Bir kere alışveriş yaptım ve sorun yaşamadım ama aracı bir site kullanıyordu, unuttum şimdi adını, güven veriyordu o siteden dolayı.
0
mezarkabul
(19.07.21)
Kapıda ödeme yok mu
0
abuzer
(19.07.21)
@abuzer oyle bi ibare yok. etbiste kayitliyiz diyip qr kod paylasmilar ama
0
🌸turbo sadık
(19.07.21)
shopierden aldim genelde.
0
ala09
(19.07.21)
Deri cüzdan dediğiniz Peevv gibi bişeyse ben aldım oradan bi sorun olmadı, çok güzel cüzdan.

Valla abi siteye bakınca anlaşılıyor dolandırıcı mı değil mi. Daha garanti bir yöntem istiyorsan şu adresten websitesini sorgula: lookup.icann.org

Registrant kısmında şirket ismi varsa muhtemelen dolandırıcı değildir.
0
plutongezegendegilmi
(19.07.21)
Bir arkadaşım bebe giyim satıyor instagtamdan. İyzico ydu galiba ödeme altyapısı onu kullanıyorlar shopierden. Dürüst satıcılar da var yani :)
Yorumları kapalı olmayan sayfalardan alıyorum ben. Geçen bir saat kordonu aldım bir sayfadan, mis gibi paketlemişler iki günde de elime ulaştı. Ama hesabı birkaç aydır takip ediyordum güncel ürün yüklüyorlar mı tutarlı mı paylaşımlar diye.
0
somethinginthewayshemoves
(20.07.21)
çok yapmak istiyorum ama yapmıyorum. bir sıkıntı olsa ne bir adres ne isim var, tam bir "mağdurum" pozisyonu.
0
trajikomix
(20.07.21)
Benim ablam kaç kere uyarmama rağmen yapıyor, hem de ben dolandırıcıyım diye bağıran hesaplardan çok ilginç ki daha bir sorun yaşamadı ya da bana söylemiyor :). Ama eski iş yerinden bi arkadaşıma çok saçma ürünler göndermişlerdi bir keresinde.
Ben hiç yapmadım, yapmayı da düşünüyorum.
0
carmenta
(20.07.21)
Sayfayi ozelden yollar misin bi?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.07.21)
(13)

Hâlâ kurşun kalem kullanan var mı?

asaf
30 yaşımı geçtim ama kurşun kalem sevdam hâlâ geçmedi. 3 ya da 4. sınıftan itibaren uçlu kalem kullanıyorum ama kurşun kalem koleksiyonu yapıyorum sayılır şu an. İlkokul dışında bu kalemleri kullanan var mı?
30 yaşımı geçtim ama kurşun kalem sevdam hâlâ geçmedi. 3 ya da 4. sınıftan itibaren uçlu kalem kullanıyorum ama kurşun kalem koleksiyonu yapıyorum sayılır şu an.

İlkokul dışında bu kalemleri kullanan var mı?
0
asaf
(16.07.21)
Çalışırken %90 kurşun ya da uçlu kalem kullanırım.
Ajandalarım, notlarım her şeyim hep kurşun ya da uçludur.
Tükenmez kalemi çok nadir illa onunla yazmam gerekiyorsa kullanıyorum.
0
mutekebbir
(16.07.21)
kurşun kalemden kastınız sadece tahta kalem mi? yoksa uçlu kalemleri de kurşun kalemden mi sayıyorsunuz?
0
co2s2
(16.07.21)
artline kullanıyorum genelde. uçlu kalem nadir. çok silik geliyor gözüme artık.
0
xrated
(16.07.21)
Millet pilot kalem kullanıyor iş yerinde ben halen daha alışamadım. 0.7 uçtan vazgeçemiyorum
0
Hallegadola
(16.07.21)
Kurşun kalemi birkaç yıl önce bıraktım, artık sadece uçlu kalem kullanıyorum, genelde 0.7.

30 yaşındayım.
0
hayirsiz
(16.07.21)
Ya kurşun ya tükenmez kullanıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(16.07.21)
Hala kullanıyorum çok da severim. Kalemtraşımı da köreldikçe yenilerim:)
0
suicides underground
(16.07.21)
kitap okurken altını çizmek için kullanıyorum. bazen 0.7 uçlu kalem kullandığım oluyor.

not almak için de kullanırım ara sıra.
0
tabudeviren
(16.07.21)
Kesinlikle kullanıyorum uçlu kalem de kullanıyorum, hatta itiraf ediyorum ki kuru kırmızı kurşun kalem de kullanıyorum.

Bir kaç tane de kalemtraşım var, hepsinin kullanım yeri ayrı.
0
epitaf
(16.07.21)
koleksiyonum yok ama hala kullanırım. kitap çizmek için, ders çalışırken veya bir araştırma yapıp not alırken.

ama en çok yumurtlayan kalemleri seviyorum, hani şu tepesinde yedek uç bulunan ve bittikçe yenisini taktığımız kalemler.

(yaş 28)
0
south park in kapusonlu uyesi
(16.07.21)
kullanıyorum. uçlu kalem de var. duruma göre, silgi ve kalemtraş da kullanıyorum.
0
evimin paspasi
(16.07.21)
oğlum 8 yaşında ve kurşun kalem kullanıyor. ben 36 yaşındayım ve hep yanımda olan küçük not defterimin lastiğinde üçe böldüğüm kurşun kalemin bir parçası var.
0
d e j i n
(16.07.21)
Kulanacagim bir alan yok ama cok seviyorum hala ben de.
0
stavro
(17.07.21)
(21)

Maaşın ne kadar sorusu

tuborg yesili
Tarafıma sorulan bu sorudan sonra merak ettim. ( bana soran kişi eşimin dedesi) Eskiden herkes herkese bunu soruyor muydu? Ben kimsenin maaşını sormuyorum. Size maaş soran var mı ve varsa kimler?
Tarafıma sorulan bu sorudan sonra merak ettim. ( bana soran kişi eşimin dedesi) Eskiden herkes herkese bunu soruyor muydu? Ben kimsenin maaşını sormuyorum. Size maaş soran var mı ve varsa kimler?
0
tuborg yesili
(16.07.21)
Babam, ablam ve çok yakın arkadaşlarım dışında soran olmaz. Yakın arkadaşlar da maaşın ne diye değil de iş değiştirme sürecinden haberdar oldukları için gelen teklifi sorarlar.
0
himmet dayi
(16.07.21)
annem babam dahil kimse sormaz maasimi ben de kimseye sormam. esime de ben soyluyorum yoksa bilmez maasimi.
0
in vino veritas
(16.07.21)
genellikle çok yakın arkadaşlarım bile ben maaşımı söylediğim zaman çok rahat etmiyorlar, maaş paylaşmak çok garipsenen bir durum. ben, çok yakınlarımla paylaşmaktan hiç çekinmesem dahi, birisinin (dede gibi) bunu sorması beni şaşırtır (:
0
mestre
(16.07.21)
çok nadir aldığım bir soru, maaşımı yöneticim ve hr harici kimse bilmez.
0
a darkness coming
(16.07.21)
Herkes herkese soruyor bu soruyu özellikle bayramlarda çok duyuyorum. Anneme benim maaşımı sorup karşılaştırma yapan kocakarılar var. Daha ilerisi lohusa yatağımda görümcem ve benim maaşım karşılaştırılmıştı halaları mühendisler kazanmıyor sağlıkçılar kazanıyor diye.
Ben sorana çok şükür okuduğum emeklerimin karşılığını alıyorum diyorum kapatıyorum konuyu.
0
cilekli pasta
(16.07.21)
Aslında maaş sormak görgüsüzlük göstergesi ve ayıplanacak bir eylem. Ama maalesef Türkiye'de pervasızca soranlar var. Bana soran olmadı, ben de insanlara sormam bunu.
0
kurmaca
(16.07.21)
dedeler sorar eskiden beri ya :) mayış kaç mayış derler hep.
0
vudin
(16.07.21)
Benim dedem de sorar ya böyle. Dedeliğine vermek lazım. Yaşıt biri sorsa ayıp tabi.
0
Kahir ekseriyet
(16.07.21)
Ailede densizliği ile bilinen bir şahıs sormuştu, onun haricinde soran olmadı.

Ama aynı sektördeki yakın arkadaşlar ile konuşuruz ve konuşulması lazım, piyasadan haberdar olmak mühim. Onun haricinde anne, baba, kardeş biliyor.
0
plutongezegendegilmi
(16.07.21)
Birçok insan soruyor. Ben kimseye sormuyorum ama soranı garipsemem.
0
hayirsiz
(16.07.21)
Bana garip gelmiyor. Tabi az maaş alıyorsan buna sevinecek insan dışında. Yakın bir arkadaşın soruyorsa belki endiselidir senin için. Benim bir arkadaşım çok maaş aliyorsa sevinirim. Arkadaşım benden bunu gizlemek istiyorsa üzülürüm.
0
howfaristhesky
(16.07.21)
Soran çok oldu ama geçiştiriyorum ya da dalgaya vuruyorum. Ben kimseye sormam, bence çok ayıp.
0
iwasbornonamountainside
(16.07.21)
maaşlı bir işim olmadığı için kimse sormuyor ama yaşam standartlarımdan çıkarım yapmaya çalıştığını, merak ettiği hâlde soramadığını hissettiğim birkaç akraba var.
lüzumsuz bir durum tabii.
0
blatta hiberna
(16.07.21)
Valla direkt görgüsüzlük ile ilişkilendirmek yanlış bence. Soran kişiye bağlı olay. Misal ben @plutonun dediği gibi sektördeki ortalama ücretleri öğrenmek ya da aynı sektör olmasa bile farklı sektörlerdeki ücretleri öğrenmek için sorabilirim. Bu şekilde bana sorulması da garibime gitmez. Haa cevap verip vermeyeceğim soran kisiyle aramdaki samimiyete bağlı olur ancak direkt "maaşımı sordu görgüsüz. Bu soru sorulur mu hiç" tarzi tepki vermem. Insanlar kendilerince bilgi topluyor bişekilde.
0
j r r tolkien hayrani
(16.07.21)
Ben herkese soruyorum, yoksa piyasadan kopuyorum.
Hatta bir arkadasi o kadar zorladim ki karima soylemedim sana soyluyorum dedi, her sene hepsini arar guncelleme alirim mutlaka :)

Bana pek soran yok, cok oldugunu biliyorlar.
0
divit
(16.07.21)
akrabaların sorması saçma (aile hariç) ama sevdiğim bir arkadaşımla konuşmayı seviyorum ben de. "Maaş gizlidir" muhabbeti patronların aynı işi yapan iki kişiye farklı paralar verebilmesinin bahanesi gibi geliyor bana. Haberin olursa hakkını arayabiliyorsun çünkü. Bence eski kuşak daha açıkmış bu konuda evet. Maaş, kira, arabayı kaça aldın vs. çoğu şeyi açık açık konuşuyorlardı bence.
0
nhk ni youkosu
(16.07.21)
10 Yıldır çalışıyorum geçen hafta daha yeni anneme söyledim, ben sormamda söylememde, ha böyle yukarıdaki örnek gibi dıdımın dıdısı gibi birileri sorarsa uçuk bi rakam söylüyorum mal gibi kalıyor.

Geçen sene teyzem sormuştu akrabalar içinde, 25 bin demiştim, mal gibi kalmıştı. Böyle insanlara güzellikle anlatamıyorsun bu durumu anlamıyorlar, anlayabilcek kapasitede olsalar sormazlar zaten o nedenle böyle şok geçirticen ki akşam yatarken düşünüp dursun ''ulan harbiden öylemi'' diye
0
paramolacak
(16.07.21)
Annem, babam ve nişanlım biliyor. Yakın arkadaşlarımızla da konuşuyoruz çünkü hepimizin mesleği aynı ve yüksek lisanslar yeni bitti, işlere yeni girildi vs. Birbirimizle paylaşıp ona göre gelen teklifleri değerlendiriyoruz.

Onun dışında soran olmadı ama benim maaşım dışında ek gelirim de olduğu için kıyaslama yapamıyorlar zaten.
0
fraise
(16.07.21)
Eskiler sorar, onlar için normal bir durum, zaten dede sormuş, ayıplanacak bir şey değil.
0
epitaf
(16.07.21)
Genelde sormuyorlar ama soran da var yok değil. Maas sorulmaz normalde.
0
stavro
(17.07.21)
Ben başkalarına sormam ama bana sorana soruyorum merak etmediğim halde. Cunku sen benim ozelime girdin, o zaman aynisini ben de senden isterim mantigi. Sen bana sorma curetini gosteriyorsan ben de curet ederim. Ote yandan test etme amacli soruyorum bakalim kendi gizlemek isteyecek mi diye. Genelde söylüyorlar kendileri de.
0
stavro
(17.07.21)
(11)

Karşı Komşunun Anahtarı

Barbaros59
Merhaba arkadaşlar,Bizim karşı dairedeki komşumuz, kendisi polismiş, muhabbetimiz karşılaştığımız zaman merhaba merhaba şeklide. Yani çok fazla samimi değiliz. Bunlar muhabbet kuşu besliyormuş. Adam zili çalıp, "biz bayramda eşimle tatile gideceğiz, biz evde yokken kuşu size versek siz bakar mısınız
Merhaba arkadaşlar,

Bizim karşı dairedeki komşumuz, kendisi polismiş, muhabbetimiz karşılaştığımız zaman merhaba merhaba şeklide. Yani çok fazla samimi değiliz. Bunlar muhabbet kuşu besliyormuş. Adam zili çalıp, "biz bayramda eşimle tatile gideceğiz, biz evde yokken kuşu size versek siz bakar mısınız", dediler. Annem ben bilmiyorum, dedi. Ben de işleri görülsün diye olur, bize verin besleriz dedik. Sonra bugün, "kuş evde, anahtarı doğalgaz saatinin üzerine bırakıyorum. Kuşa 3-4 günde bir yemini verirsiniz. Çiçekler de var, onlara da su verirsiniz" dedi. Ne kadar kuşu verin bize verin, biz evde bakalım diye söyleyip anahtarı bırakmasını kabul etmesem de ısrarlarla oldu bittiye getirip anahtarı bıraktı.

Şimdi ben çok tedirgin oldum. Hiç tanımadığım bir eve gireceğim. Birşey kaybolduysa/kaybolursa benden bilecekler.

Siz olsanız ne yapardınız? Nasıl hareket ederdiniz?
0
Barbaros59
(14.07.21)
adamin isi oldu bittiye getirmesi evde bir sey kaybolmasindan cok daha buyuk bir problem.

kusun beslenmesine, komsu ile iliskilerin kademeli olarak azaltilmasina ...
0
WithWorth
(14.07.21)
anahtarı bırakmış artık, siz de almışsınız. adamlar dönene kadar kuşa bakmaktan başka çareniz yok. bir sonraki sefere kabul etmezsiniz, biz de evde olmayacağız vs dersiniz.
0
elorelia
(14.07.21)
ben çok problem etmezdim. Size güvenmeseler zaten anahtar vermezler. Öyle pimpirikli olsalar anahtar vermezlerdi. Problem olursa bence size yüklemezler. Zaten problemin sorumlusunu arayacak insan işini böyle şansa bırakmaz. Ben girer kuşa yem verirdim. Çiçekleri de ne kadar sulamamı söyledilerse o kadar sular çıkardım.

İşim düştüğünde yardım isteyebileceğim bir komşu edindim diye düşünürdüm.
0
zimbirik
(14.07.21)
evde kamera vardı o nedenle takmıyordur.
0
gelmeistemem
(14.07.21)
Adsm birakip gitti mi? Artik el mecbur kusa bakilacak. Ben yerinizde olsam kusu evime alir adamin kapisini da kilitlerim girmem eve. Birdahaki aefere kusu birakin falan dersiniz
0
exlibris
(14.07.21)
Bu kadar endişeye gerek yok bence. Adam size güvendiği için anahtarı vermiş, olay bundan ibaret.
0
hayirsiz
(14.07.21)
yani basit bir şey gibi görünse de iki gün sonra "kasada altınlarımız vardı siz mi aldınız" derse biz aldık falan deyin bari. komşuluk mu kaldı allasen. kimin kimi kopardığının belli olmadığı bir çağdayız.

ben olsam almazdım, "ben paranoyak bir insanım, ilerde yapmadığım bir şey için açıklama yapma gereği bile duymadan yaşamak istiyorum kardeşim kusura bakma" derdim. "ha çok çaresizseniz verin kuşu ve yemini evimde bakarım ama ölürse de karışmam" derdim.

polis, zabıta ve astsubay kişisinden uzak duracaksın..
0
Improbable
(14.07.21)
Şık bir hareket değil, biraz görgüsüzler yani yakın olmadıkları insanlardan bunu istedikleri için.
Sizin net şekilde konuşamamanız da zekice bir hareket değil. Kuşu alın evinize getirin, sizin eve böyle sık girmeyi doğru bulmadım size de söylemiştim dersiniz.
Sizin yaptığınız da hoş değil yani bence. Koca insan olmuşsunuz ısrarla her şeyi yapacak mısınız yani ne alaka?
0
rewlack
(14.07.21)
>polis

bu adamdan herhangi bir şeyi kabul etmeniz büyük hata. bir daha yapmayın
0
bronz böcek
(14.07.21)
Aynısını birkaç ay önce karşı komşum sordu. Evine tadilat için mi ne geleceklermiş. Bana kapıyı açarsın dedi.

Kabul etmedim. Yarın evde olmayacağım dedim.

Bu sıkıntılı bir iş. Ayrıca bakarsın tuzak falan olur. Adam sen altınlarımı çaldın derse ne diyeceksin??

Anahtarı götür hemen ver. Eve gireceksin parmak izin olacak. Adam gitse bu paramı çaldı dese ne olacak? Onun kanıtı var. Senin yok.
0
integrative
(14.07.21)
(7)

Cipsin "kabuklu" olması ne demek?

anladespina
Sb.
Sb.
0
anladespina
(14.07.21)
patates soyulmadan cips yapılmış
0
jelly bear
(14.07.21)
Patatesi soymadan pişirmişler demek.
0
hayirsiz
(14.07.21)
@jelly bear , @hayirsiz peki bunu neden yazıyorlar kocaman bir şekilde? Bu iyi bir şey mi, öyleymiş gibi sunulmuş da.
0
🌸anladespina
(14.07.21)
öyle sevenler var. elma dilim patates de kabuklu güzel oluyor mesela.
0
jelly bear
(14.07.21)
patates kabuklu da lezzetli olur, hiç denemediğiniz için garip gelmiş olabilir :)
0
candide
(14.07.21)
reklam gibi olmuş deneyesim geldi. siz denediniz mi?
0
1195
(14.07.21)
@1195 yedim bugün. Sade ve ince patates cipslerini severim. Bu da diğerlerine benziyordu; güzeldi tadı. Sadece damağımda, hafif, cipsin yağından kaynaklandığını düşündüğüm tuhaf bir his var. Ama cips güzel bence.
0
🌸anladespina
(14.07.21)
(19)

Bu insanlar cocuklarini nasil yetistiriyor?

demirr
5 yasinda bi oglum var. Sabit bir arkadas cevresi yok. Malum buyuk sehir. Ne zaman parka gitsek oglum birileriyle tanismak istiyor. Biz onu elimizden geldigince kibar ve naif yetistirmeye calisiyoruz. Ama ne zaman biriyle tanismak istese cocuklar cevap vermiyor bön bön yuzune bakiyor. Az once kendi
5 yasinda bi oglum var. Sabit bir arkadas cevresi yok. Malum buyuk sehir. Ne zaman parka gitsek oglum birileriyle tanismak istiyor. Biz onu elimizden geldigince kibar ve naif yetistirmeye calisiyoruz. Ama ne zaman biriyle tanismak istese cocuklar cevap vermiyor bön bön yuzune bakiyor. Az once kendi aralarinda oynayan bikac cocugun yanina gitti "merhaba arkadaslar benim adim mustafa, beraber oyanaybilir miyiz" diye sordu. Cocuk "hayir biz senle oynamayiz, sus git" gibi seyler soyledi. Bazen ayrilirken gorurusur arkadaslar yarin yine gelirim diyor istisnasiz cocuklarin hepsi de cevap vermiyor bön bön bakiyorlar. Bu sanirim ailelerin yetistirmesinden kaynaklaniyor. Uzucu bir durum. Siz ne diyorsunuz
0
demirr
(11.07.21)
Bence herkes çocuk sahibi olmamalı. Denyo denyo tipler çocuk yapıyor sonuç bu işte. Bu çocukların anneleri babaları da aynı apartmanda yaşayıp asansörde karşılaşınca iyi akşamlar diyince bön bön yüzüne bakan tiplerdir kesin.
0
suicides underground
(11.07.21)
Valla elit bir semtte yaşamıyorsanız eğer bu şekilde bir tanışma/selamlaşma olayı çocuklar arasında olmuyor pek. Genelde direkt oyuna müdahil olma şeklinde oluyor. Yani evet sizin tavriniz olması gereken şekilde ama ben çocuklar arasında hiç böyle bir diyaloğa şahit olmadım sanırım. Görece iyi bir semtteyiz yeğenimi genelde parka götürürüm ama olay genelde doğrudan oyuna girme şeklinde oluyor. Ya topu olana yanliyorlar, ya kaydirakta yarış yapıyorlar vs.

Üzücü bir durum cidden. Umarım kendi gibi çocuklar ile karşılaşır.
0
Amaranta ursula
(11.07.21)
Tabletin icine alismislar gercek insan gorunce sasiriyorlar :)
0
divit
(11.07.21)
Beş yaşında bir çocuğa göre fazla olgun ve nazik cümleler bunlar. çocuk yetiştirmekten hiç anlamam ama ben ne çocukken böyle şeyler gördüm ne de etrafımda böyle çocuklar gördüm. hem de erkek çocuğu.
0
dafuq
(11.07.21)
Muhitle ilgili bir probleminiz de olabilir. İstanbul için örnek verecek olursam; bağcılar esenler çocuğuyla bakırköy beşiktaş kısmen bahçelievler çocukları bir değil çünkü çocuk ailenin aynası oluyor bence. Malesef bir çok aile çocuğu doğuruyor ama gelişimini takip edtmiyor sizin gibi üzerinde titremiyor hal böyle olunca sonuçlar ortada
0
goodyes
(11.07.21)
Üzüldümmustafaya +1 ancak eskidende benzer durumlar vardı yaş gereği olan şeyler sizde bir sorun yok dünya hep böyleydi hep böyle devam edecek
0
basond
(11.07.21)
pek ilgili değil ancak, dün misafirliğe gelen 5 yaşında bir misafir oradan oraya canhıraş koşarken orta sehpanın üstüne çat diye düştü. orta sehpanın birbirine çember şeklinde puntalanmış ayakları vardı. masa kırılarak katlanarak dümdüz oldu. aklımız çıktı bir şey oldu diye. baktık hiç bir şeyi yok, annesi hiç bir şey demeden aldı oğlunu içeri geldi.
mesele masanın kırılması vs. değil ancak insan bir kusura bakmayın çocuk işte eheh der. biz olsak yerlere kapaklanırız özür dilemekten. tutar sanayi sanayi gezdiririz. hiç bir şey olmamış gibi çıktı odadan. inanılmaz :)
tabi şimdi bunun yetiştirdiği çocuktan kibarlık ve naiflik ne kadar beklenebilir, siz tahayyül edin.
0
o kadar da degil aga
(11.07.21)
@dafug bakınız aslinda olmasi gereken seyler elit sayilacak bu mecrada bile tuhaf karsilanabiliyor. Bunun olgunlukla alakasi yok ki. birisinden talebin varsa bunu kibarca anlatirsin ya da sorarsin. Anladim ki gercekten cografya kaderimiz. Ve anladim ki gercekten dünya hassas insanlar icin cehennem
0
🌸demirr
(11.07.21)
ailesinden ne gorurse onu gosteriyor. eminim annesine bu sekilde tanisma cumleleri kursaniz arkanizdan ehehe kibarcik diye dalga gecer.
goodyes'in yazdigi gibi yetistirmiyor, doguruyorlar.
siz yine de yolunuzdan sasmayin ama hakkini aramasini da ogretin mutlaka.

kolay gelsin
0
65 derece
(11.07.21)
Ben ustteki arkadaslarin aksine daha elit semtlerde, beyaz yakalinin buyuttugu cocuklarda gozleniyor diye dusunuyorum o cocuklarin davranisini. Cunku ailesi demistir ki yabanciyla oynama falan, nasil ki o ebeveyn kendi arkadas grubuna birini almiyorsa kolay kolay cocugunu da oyle yetistiriyor. Ben yakin zamanda izlemistim, o yuzden saniyeli link verebiliyorum, kanadali anne de kanada'da oarkta cocuguna arkadas bulamamaktan sikayetciymis: youtu.be programin tamamini izlemenizi tavsiye ederim
0
neverletyougodown
(12.07.21)
Aynı yaş aynı model evlattan bende de var :) parka girer girmez kaydırağa tırmanırken benim adım Ali diye kendini tanıtır. Daha karşılık veren olmadı.
Yolda giderken gördüğü insanlara selam verir, bakkalda markette konuşmaya başlarken kendisini tanıtır meramını sonra anlatır, kolay gelsin der, iyi çalışmalar diler... Büyüklerden de selamını alan çok az insan var. Sadece çocuklar değil, büyükler de selamlaşmayı, bir merhabayı bilmiyor maalesef...
0
balik kraker
(12.07.21)
Bizim apartmandaki hodukler de boyle. Ogretmen bunlar ustelik. Cocugunuz 6 yasina gelince tegv egitim parkina goturun. Pandemi nedeniyle online etkinlikler de var. Sizin gibi saygili ailelerin, saygili cocuklari var.

Yurtdışında tanimadigin insana selam veriyorsun, medeniyet ne guzel.
0
gelmeistemem
(12.07.21)
Buna bende çok rastlıyorum. Hanzo insanların hanzo çocukları. semtten semte fark ediyor. ona eminim ama çayyolunda büyüyen yetişen iki kardeşiz biz. kardeşim şimdi 21 yaşında gerçi ama anaokulunda iri kıyım bir çocuk kardeşime salça olmuştu. ki kardeşim de o kadar minnoştur ki aliye'deki arda gibi falan. her neyse hanzo çocuğun anasıyla anaokulu öğretmeni arkadaşmış olan benim kardeşime oldu. tabi annem hepsinin üstesinden geldi, şikayet etti kardeşimi başka okula aldı. ama nedense o zamanda beri çocuk okullardan nefret etti hep. neyseki besyocu oldu da zevk alıyor artık okumaktan.

demem o ki hep var böyle hanzo ailelerin hanzo çocukları. her dönem var, eğitim, zenginlik, iyi semt vs fark etmiyor. o yüzden sallamayın zamanla herkes kendisi gibi insanları buluyor. mustafaya da kıyamam yerim onu ben.
0
Hallegadola
(12.07.21)
Merhaba,
Kendi denginiz bir muhitte kalırsanız böyle şeylerle daha az karşılaşırsınız
Bunların haricinde, çocuklar kendi aralarında olası kabalıklara, hilelere vs alışmalılar yani min düzeyde deneyimlemeli bunları. Yarın öbür gün o çocuklar büyüyecek çevrede böyle insanların olduğunu bilmeli mustafa
Ayrıca 5 yıl önce doğan çocuğa neden mustafa adını verdiniz abi yaa :D
Neyse, önerim bi takım sporuyla vs veya sanatsal bişeyle ilgilensin minik. Kreş falan derken daha da iyi olur.
0
jimjim
(12.07.21)
Haklısınz tabi ama fazla da steril yetiştirmemek lazım çocuğu. Hayatı boyunca böyle insanlarla muhattap olacak.
0
westblack
(12.07.21)
İnsanlar çocuklarını özgüvensiz yetiştiriyor, bizim toplumda atılgan davranışlar pek onaylanmaz çekingen davranışlar aferin alır. Çocuğu özgüvenli şekilde yetiştirmeyince de kendini ifade etmede güçlük yaşıyorlar. Ya suskun kalarak ya da agresif davranarak kendilerini ifade ediyorlar. Bunun haricinde insanlar televizyondan oradan buradan duyduğu kötü haberler yüzünden çocukların dışarıdaki tüm insanları tehlikeli olarak etiketlemesine neden oluyor. Bu gibi nedenlerle çocuklar sosyal iletişimde zorluklar yaşıyor.
0
Josephine.
(12.07.21)
hissettiklerinizi anlıyorum. benim ufaklık da böyle şeyler yaşarsa fazla müdahil olmamaya ve durumu dramatize etmemeye çalışıyorum. çünkü gerçek hayat da tam olarak böyle olacak. büyüyünce her istediği olmayacak reddedilecek vs. bunlara ne kadar erken alışır normalleştirir ve takılmazsa o kadar iyi. semtin elitliği ile de alakası yok. artık her seviyeden çocuk kaba ve saldırgan olabiliyor. elitler daha bile fazla kaba olabilir yukarıdaki arkadaşın dediği gibi
0
iwillsee
(12.07.21)
30 yaşındayım, çocukken ne kadar çok kişi oynarsak o kadar iyi olur diye düşünüyordum. Sabah mahalledeki herkes toplanır, sokakta oynardık. Doğrusu budur. "Sen oynama, sen git", vb bunlar ilkel insan davranışı.

Çocukları yanlış yetiştirmişler, sizin çocukta sorun yok. Çocuğum olmadığı için daha ayrıntılı yorum yapamayacağım malesef.
0
hayirsiz
(12.07.21)
izmirdeymişsiniz istanbul olsa mustafa ile oğlum tanışsın isterdim. Benim oğlum da inince arabaya bile by by yapar 2 yaşında. Abi abla hemen gördüğü çocuğa selam verir oynamak ister kimi oynar kimi kaçar. Tersleyenler felan oluyor..
Yapacak şey yok her kesimden var böyle insanlar büyüdükçe daha beterlerini görecekleri için hiç dramatize etmeden oyununa devam etmesini sağlıyorum ben.
0
cilekli pasta
(12.07.21)
(5)

Crackli Program

perfectum
Merhaba arkadaşlar,Crackli program yüklersem risk alırım değil mi? :( Virüs programıyla taratsam bile içine gömmüş olabilirler sonuçta.
Merhaba arkadaşlar,

Crackli program yüklersem risk alırım değil mi? :( Virüs programıyla taratsam bile içine gömmüş olabilirler sonuçta.
0
perfectum
(10.07.21)
crack hep risktir, ama hayat da riskli. ayrica resmi versiyonlarda bile 0 day aciklari vs. olabilir. o yuzden guvenilir yerlerden bol yorum almis cracklara yonelmenizde bir sakinca olmaz diyorum. windows defender iyidir ama bir bedava antivirus bile bilgisayarda fark eder bazi seyleri. bir sure sonra da ic sesiniz size zaten neye guvenip neye guvenemeyeceginizi soyler.
0
cramschoolgirl
(10.07.21)
Tanınmış bir site ise kolay kolay sorun olmaz. Önceleri keygen crack Patch için pek uyarı vermezdi antivirüsler. Şimdilerde sanki dosyanın adına dahi uyarı vermeye hazır hale geldiler. Kimi antivirüsler hiç sormadan karantinaya da alıyor bu tür dosyaları. Diğer yandan ekranın sağ altından:
- beni pro sürümüne şu kadar ücret karşılığı yükselt, işte ozaman tozu dumana katayım tarzı mesaj göstermeyi de ihmal etmezler. Neyse,
Uzun zamandır bazı rus sitelerinden dahi indirdiklerimde hiç sorun yaşamadım. Genel konsepte baktığımda ise sanki ruslar biraz daha kurumsal nitelikte yürütüyor bu tür warez işlerini.
0
Erva
(10.07.21)
Crack grupları var isim yapmış işte tnt, chingliu, reloaded, skidrow, vitality vs

Bunların crack'lediği yazılımları milyorlar kullandığı için nispeten daha güvenli bi sıkıntı çıktığında eli kod tutan insanlar naptınız lan deyip bakabiliyor sonuçta.

Daha da güvenli olması için bu grupların önerdiği tracker'lardan indirip indikten sonra sitede belirtilen hash check yaparsanız en azından grubun elinden çıktığı şekilde olduğuna emin olursunuz araya biri girip de bişeyler sokuşturmamış olur.

Win antivirüs/malware yazılımlar olabilecek çoğu keygen ve crack dosyasına zaten hali hazırda virüs muamelesi yapacaktır. Eşe dosta bişeyler kurarken karantinadan çıkarmadığım serial olmadı gibi bişey. O tam çözüm değil.


Sonuç olarak google'a X DOWNLOAD yazıp çıkan ilk siteye kafalama dalıp çıkacak exe'lerle halay çekmezseniz o kadar da riskli iş değil gibi. (Bunu yapan arkadaşlarım oldu) Bilindik tracker, bilindik cracker group + hash check eh olabildiğince güvenli.
0
hedep
(10.07.21)
@hedep benim yazmak istediklerimi daha detaylıca anlatmış, o yüzden ben de aynılarını tekrarlamayayım, +1

Direkt kaynağından indirirsen risk göreceli olarak düşük ama her zaman için risk var. Ben eskiden crackli kullanırdım, artık her şeyi ya satın alıyorum ya ücretsizini kullanıyorum. Mümkünse ücretsiz alternatifini kullanmanı öneririm.
0
hayirsiz
(10.07.21)
Bilgisayarın iyiyse vmware ile virtual machine içine bir windows daha kur, ne kadar riskli program varsa oraya kurarsın, kendi işletim sistemine zarar gelmez
0
kimlanbu
(11.07.21)
(16)

30 bin TL yazılımcı maaşı normal mi?

estranged
türkiye'deki büyük savunma sanayi şirketlerinde çalışan yazılım mühendisleri için bu rakam normal midir?
türkiye'deki büyük savunma sanayi şirketlerinde çalışan yazılım mühendisleri için bu rakam normal midir?
0
estranged
(08.07.21)
benim önceki hayatımda aldığım maaşa göre çok az.
0
himmet dayi
(08.07.21)
Yazılımcıyım, bu rakamı maaş olarak alan kimseyi tanımıyorum. Alan vardır ama normal maaş değil kesinlikle. Ortalamanın çok üzerinde.

1-) Brüt mü, net mi?

2-) Yazılımcı bir arkadaşımın ailesi, annemle konuşurken "oğlum 18 bin maaş alıyor" demiş, ben 9 bin aldığını biliyorum. Aile ve akrabalar maaş konusunda altta kalmamak için (aynı evlenirken "oğlan çok zenginmiş" yalanı gibi oluyor bu) yalan söyleyebiliyor, bu maaş duyma maaşsa yalan olma ihtimali yüksek.
0
hayirsiz
(08.07.21)
30k maaş ancak kritik bir pozisyondaki 10+ yıl tecrübeli veya orta seviye yönetici pozisyondaki mühendis alır.
0
orpheus
(08.07.21)
Herkesin bilmedigi birsey biliyorsa 50k, 60k, 100k de alir. 30k dolara vurdugun zaman yokoluyor zaten.

Petrol firmalarinda calisan saati $1000 olan muhendisler var, "saati".
0
cooperr
(08.07.21)
Ben 50binden aşağı alan yazılımcı tanımıyorum. Bu arkadaş bayağı az alıyormuş.
0
prole
(08.07.21)
Rakam normal değil anormal, bu kadar anormal derecede düşük maaşları nasıl teklif edebiliyorlar aklım almıyor.
0
paramolacak
(08.07.21)
Brüt alıyordur. Brüt maaşım 25 bin tl.
0
dieis
(08.07.21)
Sabit olmasada freelance danışmanlık yapan yazılımcılar alabiliyor.
Günlük rateleri 1,5 - 2 k arası kesiyorlar.
Ar-ge ayağına devlet teşvkiği işini de ayarlayıp, vergi muafiyeti ile +30k kazanabiliyorlar.
0
gibicibicis
(08.07.21)
Freelance ucretleri bu seviyede, maas olarak veren az ama var tabi.
0
divit
(08.07.21)
Olması gereken bu ama bu parayı vermezler maaş olarak.
0
integrative
(08.07.21)
3000 euro bile etmiyor. yurt dışına bağlı uzaktan çalışan kişiler için normal. TR'deki şirketler için oldukça yüksek. Sağlam deneyim gerektirir.

Bir de bu parayı almak deneyim kadar şans ile de alakalı biraz. Sıradan bir profil remote pozisyon denk getirebilirse, TR şirketinde çalışan çok sağlam adamlardan daha iyi kazanabiliyor. 30000 kazanıyorsa kimsenin yapamadığı işleri yapıyordur diye düşünme yani.
0
synesthesia
(08.07.21)
10bin kişiye yakın çalışanı olan bir holdingin it direktörünü tanıyorum. Bu kadar (Net) maaş almıyor. Elden para alıyorsa bilmem tabi. (holdingin elden para vereceğini sanmıyorum)
0
dadasalon
(08.07.21)
Millet uçmuş. 30 bin çok fazla. Vermezler
0
grid
(09.07.21)
Guzel para. Sanirim tecrubesi oldukca fazlaysa alabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(09.07.21)
Büyük savunma sanayi şirketinde düz yazılımcı bu maaşı almaz, çünkü orada zaten doğru düzgün bir şey yapmıyorlar, maaşları hele de giriş seviyesinde çok da yükseltmeye gerek yok. Onun yerine 8-10 bine yeni mezun alırsın, üç aşağı beş yukarı aynı şeyi yapar zaten. Savunmada seviye yerlerde.

Doğru düzgün bir startup'ta alır ama.
0
plutongezegendegilmi
(09.07.21)
herkes anormal yazmis ama 3 yil tecrubeli arkadasima daha yeni 19 bin net onerdiler o da dedi ki bana 19 veriyorlar gitmek istemiyorum adama 20 bin net verdiler mevcut is yerinde devam ediyor. eger daha fazla katma deger sagliyorsa neden vermesinler 30 bin. cok da anormal gelmedi. ama sanmiyorum ki genel maas skalasi boyle olsun sivrilmis parlak adama verirler boyle paralari.
0
eipcack
(09.07.21)
(8)

Dondurma yemek ama hasta olmamak

dissendium
Daha yeni bir kutu antibiyotik bitirdim. Dondurma yedikten sonra hasta olmuştum. Sonra da soğuk şeyler içtiğim için bademciklerim şişti biraz. Şu an dondurma yemek istiyorum ama hasta olmak da istemiyorum. Bunun bir yöntemi var mı? Dondurma yedikten sonra sıcak içecekler içsem işe yarar mı?
Daha yeni bir kutu antibiyotik bitirdim. Dondurma yedikten sonra hasta olmuştum. Sonra da soğuk şeyler içtiğim için bademciklerim şişti biraz. Şu an dondurma yemek istiyorum ama hasta olmak da istemiyorum. Bunun bir yöntemi var mı? Dondurma yedikten sonra sıcak içecekler içsem işe yarar mı?
0
dissendium
(30.06.21)
bu durumda dondurmama yememen daha dogru olacak gibi.

hatta ve hatta yogurdu ufleyerek yemen gerekirdi. (mecazi) ancak sen ille de dondurma diyorsan sana diyecek bir seyim yok. bir daha hasta olursan da farkli doktora git ki kizmasin sana.

gecmis olsun.

salep icebilirsin dondurma yerine. veya icine dondurma atilan kahveler var.
0
tiredpanda
(30.06.21)
Dondurma sizi hasta etmez ki. Antibiyotik kullandıysanız vücudunuza giren bir mikrop sizi hasta etmiş, siz de bunun tedavisini tamamlamışsınız. Dondurma soğuk algınlığı, nezle, grip yapmaz.
Yedikten sonra boğazınız rahatsız oluyorsa dondurmayı yerken ara ara oda sıcaklığında su için. (Yatırım tavsiyesi değildir.)

>
www.ent.com.tr
Kişinin ağız ve boğaz hijyeni bozuk (diş çürükleri, kronik tonsillit, vs.) ve astım, alerjik rinit, sinüzit gibi kronik hastalıkları varsa aşırı soğuk gıdalar boğaz-bademcik bölgesindeki damarlarda geçici bir büzüşmeye yol açar. Bu da direnci düşürüp, enfeksiyona uygun bir ortam hazırlar.

Dondurmanın bu durumlar dışında boğaz enfeksiyonlarıyla direkt ilgisi olduğu kanıtlanmamıştır. Hijyenik şartlarda hazırlanmış dondurmanın yalama veya küçük parçalar halinde ağız içinde eritilerek yenmesi kolay kolay enfeksiyona yol açmaz. Yine de dondurma yerken arada soğuk olmayan su içilmesi de bu nedenle önerilmektedir.
0
kobuzchu kiz
(30.06.21)
Dondurma ve soğuk su içerek hasta olunması tamamen şehir efsanesidir, yok yani böyle bir şey.

Muhtemelen terlediniz ve teriniz vücudunuzda soğudu ve üşüttünüz. Ya da antibiyotik aldığınıza göre başka tür bir enfeksiyon oluştu.
0
Avoiding The Puddle
(30.06.21)
Ben ne zaman soğuk su içsem boğazım şişiyor. Çok susamıştım, dayanamayıp cumartesi akşamı iki büyük bardak su içtim, pazar sabahı boğazım şişmişti. Hasta olmuyorum ama şişiyor. Böyle bir tepki olabiliyor yani, bu her ne kadar saçma geliyor olsa da gerçekler bazılarımız için böyle.

O yüzden birden soğuk içmemeye dikkat ediyorum, dondurmayı da yavaş yavaş yiyorum. Başka çare bulamadım.
0
hayirsiz
(30.06.21)
Dondurmalar da hasta edebiliyormuş. Özellikle buz dondurmalarda, dondurucunun doğru çalışmaması nedeniyle normal dondurmalarda buzlanma olması nedeniyle bakteri üreyebiliyormuş. Dondurma biraz çözülüp tekrar donmuş olabilir. Bunlar da sorun.
0
🌸dissendium
(30.06.21)
Gayet de hasta eder, ustune ilik su icersen faydasi oluyor.
0
divit
(30.06.21)
herseyden once bayat ve acikta satilan sagliksiz ddondurma hasta eder. paketli dondurmalarda skt gecmemis olmasina dikkat edebilirsiniz, acik dondurma alacaksaniz da temiz hijyenik yerleri terciih edn. cok cabuk bakteri urer sutlu dondurmaalarda.

bunun disinda dondurma yedikten sonra oda sicakliginda suyu yavas yavas icerseniz bogazinizdaki soguklugu alir ve hasta olmazsiniz
0
exlibris
(30.06.21)
Fazla hızlı yiyor olabilir misiniz? Azar azar ağızda eriterek yemek daha sağlıklı bana göre. Dondurma vs üstüne sıcak birşey içmenin dişlere zarar verdiği söylenir.
0
mikro patlama
(30.06.21)
(18)

Uğruna çabaladığınız hayaliniz ne?

pasifik beyaz surmeli yunus
Uğruna çabaladığınız hayaliniz ne? o hayalinize ulaşabilmek için ne yapıyorsunuz? motivasyonunuz nasıl?
Uğruna çabaladığınız hayaliniz ne? o hayalinize ulaşabilmek için ne yapıyorsunuz? motivasyonunuz nasıl?
0
pasifik beyaz surmeli yunus
(27.06.21)
ABD'de yaşamak. Her yıl Green Card'a başvuruyorum. Başka da bi çabam yok :) olmasa da olur yani. Biraz akışına bırakmak lazım. Hayata çok fazla anlam yüklememeyi tercih ediyorum.
0
himmet dayi
(27.06.21)
eu vatandaşı eş bulmak, sık sık türkiyedeki expatlarla yazışıyorum :p
0
9kuyruklukedi
(27.06.21)
En büyük kişisel hayalim AB vatandaşı olup Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kullanmak. Artık Türkiye mi AB'ye girer (zor), ben mi bireysel olarak bunu başarırım onu bilemiyorum. AB'yi ve seçimleri çok seven biri olarak kişisel hayalim bu :d
0
nundu
(27.06.21)
Basimda hasir sapka, hamakta yatiyorum, elimde kokteyl. Dalga sesi.
0
divit
(27.06.21)
Mutlu bi aile hayatı
0
msb
(27.06.21)
hayatımı yaşayacak kadar pasif gelirim olması. şimdilik herhangi bir şey yapmıyorum tüm motivasyonumu pandemiyle birlikte kaybettim. 2 sene sonra bunun için çabalarım ve girişimlerim olacak, kendimi önden hazırlamaya çalışıyorum. eğer başaramazsam da tası tarağı toplayıp yurt dışına gitme gibi bir planım var. fransa, ingiltere, almanya seçenekler arasında.
0
golgi aygıtı
(27.06.21)
Mortgage gibi zorunlu ve büyük masrafları en kısa sürede halledip çalışma süremi mümkün olduğunca azaltmak. Bir süredir haftada 4 gün çalışıyorum. Böyle bir kafa rahatlığı yok. Üzerine AB vatandaşlığını (en az 2 senesi var) ve ödemesi bitmiş mortgage'ı (7-10 sene) katınca gelecek kafa rahatlığını tahmin edemiyorum.
0
bruce mclaren
(27.06.21)
Yakın zamana kadar çok para kazanmaktı, artık o kadar da ön planda değil.

Hayalim mutlu olmak, mutlu etmek. Bu kadar.
0
hayirsiz
(27.06.21)
Saglikli olmak ve genel olarak saglimin kontrolunde olmak.
0
hot potato
(27.06.21)
Spesifik bir hayalim yok. Mutlu ve huzurlu olayım yeterli.
0
jazzabel
(27.06.21)
Yok... Şunu yapmak istiyorum, şunu yaşamadan ölmek istemiyorum dediğim hiçbir şey yok. Amaçsızca yaşıyorum, içimden gelerek yaptığım, severek isteyerek yaptığım herhangi bir eylem yok.
0
hayalhayal
(27.06.21)
öncelikle sağlıklı, sonrasında fit bir vücuda sahip olmak. tabii bunları yapabilecek zaman ve maddi imkan da lazım.

onun dışında çocukluğumdan beri (siyasi sebeplerden bağımsız olarak) yurtdışında yaşama hayalim var. farklı bir kültürün içinde olmak, bir "yabancı" olarak yeni bir şeye adapte olmak, aksaray'da "nasılsın abijim" diyen zenciler gibi yerlilerin benimseyeceği birine dönüşebilmek fikri çok hoşuma gidiyor jdfkd. neblim rusya'da yaşasam mesela, akşam eve gelirken pelmeni ve smetana alsam, kapıda sveta teyze "bu esmer oğlan da nerden geldi aq rusçası da bozuk ben bunun tipini skim" der gibi baksa ama ben lokum götürünce beni sevse falan böyle antin kuntin farklı şeyler. ülke ve kişiler değişebilir. yabancı ve farklı bir ortamda olma ve fakta sonrasında orayı benimseyebilme fikri hoşuma gidiyor.

bi de sevdiğim bir iş ve fazla çalışmamak istiyorum. çalışmak bence erdem falan değil, bu fakirler için uydurulmuş bir şey. hem kendimize hem de topluma faydalı olmak için elimizin iş tutması gerek, öyle camış gibi yatmayalım tabii ki ama bireysel ve spesifik hedefleri olan yazar, sporcu vb. kişiler haricinde (kısacası kendisi için çalışanlar) "fazla çalışmak" bence çok üzücü bir şey. senede iki haftacık tatili üç yerine beş yıldızlı otelde yapabilmek için fazla mesai istemiyorum ben mesela. gerçi böyle diyorum da ne tatili, aç karnımızı doyuramıyoruz.

kısacası ben 30-35 yaşına geldiğimde sağlıklı beslenen, sporcu vücuduna sahip, çok sevdiği bir iş yapan, adı türkiye olmayan bir ülkede yaşayan ve yarını düşünmek zorunda kalmayacak kadar para kazanan (eu standartlarında 3 bin euro iyidir mesela çok büyük paralardan söz etmiyorum) birisi olmak istiyorum. bu kadarı yeter. hayal kurmanın sonu yok çünkü. onu istiyorum, bunu istiyorum diye çarktaki hamster gibi kafayı yer insan. bazen kafayı boşa almak lazım.
0
der meister
(27.06.21)
hayalimin ne oldugunu bulmak icin neler vermezdim.beni mutlu edecek, doyuracak. ben bunun peşindeyim.
0
tunaktunaktun
(27.06.21)
Sanatçı olmak. Hikaye kitabı ve şiir kitabı yazmak, kısa filmler çekmek.
Yazdığım, yönettiğim ve müziklerini yaptığım filmimi yayınlamak.(yazma kısmı bitti müzik kısmı üzerinde çalışıyorum.)

Bu hayallerimden dolayı asıl mesleğim olan öğretmenliği bırakmayı bile düşünüyorum.
Her zaman müzikle, resimle, sinemayla ilgilenmeyi sevmiştim ama bir türlü imkanım olmamıştı. Öğretmenliğin tek faydası sevdiğim şeyleri yapabilmem için sınırlı da olsa bir alım gücüne sahip olmamı sağladı.
Gerçekten artık yaşadığımı hissediyorum ve bu fikirler sayesinde hayatımın hiçbir döneminde olmadığım kadar mutluyum.

Umarım tüm hayallerimi gerçekleştirebilirim.
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(27.06.21)
Of ben de yurt dışında refah bir ülkede yaşamak istiyorum ama çok zor.
0
Hallegadola
(28.06.21)
Para problemini cozmek ve mumkun oldugunca sicak bir yerde ve su kenarinda yasamak. Cocuklugum denizin icinde gecti ama son 5 senedir deniz yuzu gormedim, kardan soguktan biktim yaw.
0
cooperr
(28.06.21)
Beni seven biriyle hayallerimi ve tabi ki onun hayallerini paylaşmak ve yaşlanmak. Geçen haftaya kadar bununla ilgili sosyalleşmek, ilk adımı atmak gibi şeyler yapıyordum ama hepsi fail olunca şuan motivasyonum sıfır :D Akışına bıraktım.
0
kismisolungac
(29.06.21)
1-pilot oluyorum
2-ulkedeki b elirledigim onemli bir koltuga oturuyorum.
Bu iş bitmiştir.

Hayalim için ne yapiyorum? Her gün eziyet çekiyor ve ağzıma sicmalarina izin veriyorum
0
karahan01
(07.07.21)
(4)

Patates yemeğini kedi yer mi?

beyaban
Patates yemeği kaldı kedilere versem yer mi sokakta? Zararlı mı yoksa? Kızartma değil.
Patates yemeği kaldı kedilere versem yer mi sokakta? Zararlı mı yoksa? Kızartma değil.
0
beyaban
(24.06.21)
Değil. Değil de her kedi yemez. Daha doğrusu çoğu kedi patates sevmiyor. Çok açsa yiyebilir. Baharatlı ve tuzlu değilse koy gitsin.
0
gameofannen
(24.06.21)
Et kokusu sindiyse yer.
0
msb
(24.06.21)
evet evdeki yemekler zararlı. ancak açlık varsa verilebilir. en kötü kedi maması ev yemeğinden iyidir denir. baharat, tuz vs. den dolayı.
0
surprise
(24.06.21)
Benim kedim patatese bayılıyor, haşladığım zaman biraz veriyorum. 10 yıldır yiyor, bir şey olmadı. Sadece patates olarak veriyorum. Tuz ve baharat eklendiyse zararlı olabilir.
0
hayirsiz
(25.06.21)
(29)

Abimden yedigim azari gururuma yediremiyorum

Bikit
Merhabalar, Bir apartman dairesinde tek basima yasiyorum. Abim, esi ve 5 aylik cocuklari ust katimda yasiyor. Ben 6 ay once kanser tanisi aldim. Kemoterapi gordum. Su an radyoterapi goruyorum.Kt surecinde abim, esi, ailem, dostlarim herkes cok destek oldu. Asla haklarini odeyemem. Yegenim yeni dogdu
Merhabalar,

Bir apartman dairesinde tek basima yasiyorum. Abim, esi ve 5 aylik cocuklari ust katimda yasiyor.

Ben 6 ay once kanser tanisi aldim. Kemoterapi gordum. Su an radyoterapi goruyorum.
Kt surecinde abim, esi, ailem, dostlarim herkes cok destek oldu. Asla haklarini odeyemem. Yegenim yeni dogdugu icin abimin esinin annesi de onlarda kaliyordu. Ben de onlara dahil olmus gibi oldum. Ozellikle abim, esi, esinin ailesi en buyuk yardimcilarim oldu

Ktlerim bittigi hafta tekrar abime ciktigimda esi soguk davranmaya basladi. Bisey olup olmadigini sordum abim bana esinin alana ihtiyaci oldugunu artik yalniz kalmak istedigini soyledi. Yani her gun onlara gitmememi ima etti bir anlamda. Ben de anlayisla karsiladim. Sonucta yeni dogum yapti, ben de cok pozitif durumda degilim, onun da kendine gore dertleri var. Ama annesi, kardesi vb. onlarda kaliyordu. Bu arada benim onlara gitme amacim yemek yemek ya da hizmet degildi. Cok ciddi intihar egilimlerim vardi ve doktor yalniz kalmamami onerdi. Major depresyon tanisi aldim. Televizyon acip oturuyordum zaten gunde 1-2 saat ancak onlardaydim.

Bu arada saclarim kaslarim dokuldugu icin disariya da cikamiyordum ihtiyaclarimi internetten karsiliyorum. Surekli hastaneye gittigimden abimlerin adresini vermistim. Daha sonra bunun icin de beni uyardilar. Cocuk uyuyormus zile basiliyormus baska adres versen olmaz mi gibi seyler. Tamam dedim. 3 ay hic bir sey siparis vermedim. 70 yasinda babami ariyorum o alip bana getiriyor. 2-3 is arkadasim baya bi kosturdular ihtiyaclarima.

2 gun once yine bir siparis verdim. Radyoterapilere her gun gittigim icin esine sordum size gelebilir mi bu kargom diye. Tamam kapiya not yazarim oraya birakirlar dedi. Bugun cikarken baktim kapiya not yazmis cocuk uyuyor kapiya birakin diye. Ama kargocu gormemis zile basmis. Babamla radyoterapiden ciktik, abim aradi. Once nasilsin falan diye 10 dakika muhabbet etti. Alakasiz seyler sordu. Sonra senin kargon gelmis dedi. Daha gelecek mi dedi. Cocuk uyuyormus zile basmislar hos olmamis gibi seyler soyledi. Esim rahatsiz oluyor zaten zor uyutuyor dedi. Ben de bunu soylemek icin 10 dakika yalandan muhabbet etmene gerek yoktu bi daha gelmez kargo kusura bakmayin dedim. Cok da sakin, izole yasayan insanlar degiller. Evde 7-8 kisi akraba gunu, cocuklu insanlar gunu falan yapan tipler.

Sonra biraz icime oturdu. Cocugum olmadigi icin anlamayabilirim belki. Ama bu durum beni uzdu acikcasi. Agladim epey. Onlari bi miktar anlamakla beraber simdi ne diyecegimi, nasil davranacagimi bilemiyorum. Belki asiri duygusal bir donemdeyim fazla alinganlik yaptim ama gidip alacaksiniz tabi bi gidin diyesim geliyor. Su anda muhtac durumdayim cunku. Trip ya da pasif agresiflik yapmak istemiyorum. Ama onlarin o cocuklu hayat cemberine de girmek istemiyorum artik. Bana ne onerirsiniz bu duruma yaklasimimla ilgili? Goremedigim bir hatam var mi?
iyi aksamlar.
0
Bikit
(22.06.21)
kusura bakmayın, biraz haddimi aşabilirim ama okuduklarımdan anladığım kadarıyla abinizin eşi buldumcuk anne sendromuna kapılmış.
abiniz de buna çanak tutuyor,
böyle durumlarda lafı edilecek şeyler değil bunlar.

kırıcı ve üzücü olduğunu çok iyi anlıyorum, üstelik normalin dışında da bir ihtiyacınız var ama mecburen araya biraz mesafe koymanız gerekiyor.
dünyada bir gün herkesin birilerine ihtiyacı olabilir, oluyor da.
bunları biraz düşünmek lazım.
düşünememek onların ayıbı.

kendinize farklı bir sistem kurmaya çalışın.
gerekirse kargo şirketleriyle konuşun, kargonuzu sizin kapınıza bıraksınlar.
ya da başka bir yol bulun.

bu gibi durumlara da "insan doğası" deyin, geçin.
üzülmek size iyi gelmez.
çok geçmiş olsun.
0
blatta hiberna
(22.06.21)
Kargocu niye onlarin ziline basiyor anlamadim.
Zil olayini cozseniz kavga bitecek.
0
divit
(22.06.21)
Abinin esi fena. Sal gitsin abini de esini de sana destek olan olacak baskalari varsa
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(22.06.21)
@divit

çünkü bu arkadaş o sırada evde olmuyor, ben öyle anladım.

Bence abiniz zil konusunda haksız. AMA sizin de her gün gidip 1-2 saat onlarda oturmanız normal değil, artık abinizin kendi evi, kendi hayatı var.
0
hayirsiz
(22.06.21)
anlattigin hikayede kargocu zurnanin son deligi gibi. bence kargocu bahane. hani onlari da suclamak istemiyorum seni de; ama hem depresyon hem kanser olup ustune yeni evli insanlarla yakın olmak çok hassas bir durum. muhtemelen farketmedigin seylerle rahatsizlik veriyorsun. abin de kibar olmaya calismis ama bir yere kadar, umarım bir an onxe duzelir
0
buenosdias
(22.06.21)
Zile cozum bulunur, surada herkes elektronikci.

bulamazsan da benzincilerde,avm'lerde kargo kutulari var oraya yonlendirebilirsin. Bazi esnaflar da kargo noktasi.
0
divit
(22.06.21)
Abin ve eşi kötü insanlar olsalar seni kt durumunda yalnız bırakırlardı. Abimin 3 ay önce çocuğu oldu ve ben de bir süre yardım için gidiyorum er birey olarak. Çocuk inanılmaz yorucu birşey. Derdini hiç anlamıyorsun herşeyi cidden dert. Doğum sonrasında kadın bireyler de o süreçteki zorlukla biraz değişiyorlar. Bence bu biraz birşeylerin üst üste gelmesinden kaynaklı. Bu kadar dert etme.Yengenin annesi sonuçta aileden biri ve sana kıyasla çok saha farklı iletişimi var. O yüzden kendini kıyaslama onlarla. Kendi sağlığına odaklan bir yerden sonra her koyun kendi bacağından asılıyor
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(22.06.21)
abini de seni de tanimayan biri olarak "gurur" falan tarzi seylere cok takilma. hayat uzlasma ve taviz uzerinden yurur. abin tutup senin karakterine laf soylememis. cocuk bakmak da asiri iskence bir olay, bunalmis olabilir.

aninda cevap da vermissin zaten, "icimde kaldi" demelik bir durum da yok. o yuzden devam et.
0
hot potato
(22.06.21)
Benim diyeceğim şey şu;
Kargoyu kendi katınıza yönlendirip kendi kapınıza kapıya bırakın yazmanız bir çok sorunu çözerdi eğer hırsızlık konusundan çok korkmuyorsanız.

Dürüst olayım, bazen size çok basitmiş gibi gelen şeyler karşı tarafa batabiliyor, bu kargo mevzusunda sadece zile basılması değil belki, sizin daha sonra kargonuzu almaya çıkmanız da batıyor olabilir, mesela sadece şey diyebilirsiniz, kargomu alıp gidiyorum, bu durumda onları kargo şubesi gibi kullanıyorsunuz gibi durur.

Burada size haksınız demek değil amacım, bazen ne kadar empati yapsanızda anlayamayacağınız şeyler olabiliyor.

Mesela ben örnek vereyim, bir arkadaşım, kendisinin benden isteyeceği bir çok şeyi yapabileceğim birisi, bana abi benim amazon hesabı yok sen alsan olur mu dediğinde bu bana batıyor. Bak çok basit bir şey ama batıyor.
0
atom karincanin torunu
(22.06.21)
Lohusa/yeni anne kadın çok özür dilerim göğüslerini bir salmak don atlet gezinmek ister. Sizin de hassas döneminiz sağ olsun güzel karşılamış. Ama sınır dolmuş biraz.
Anne olmak yetebiliyor muyum korkusu onu da germiş. Bu çocuk uyutmak dünyanın en zor işlerinden. Bizim zile yanlış basan bir yaşlı komşu var bu adam her bastığında çocuk uyanır ben de ağlardım içli içli. 40 dk emzir uyusun biri zile bassın dön başa, dünyam yıkılırdı. Abartı bir tepki biliyorum ama o an abartı gelmiyor işte dengen bozulmuş bir kere.
O sizin depresyonunuzu çekmiş siz de onun depresyonunu çekin uzak durun. Sakın kendinizi üzüp suçlamayın. Siz ebeveyn değilsiniz hesap edemezsiniz, onlar rahatsızlıklarını dile getirmiş siz de yapmazsınız konu kapanır.
0
cilekli pasta
(22.06.21)
Çocuk uyutmak zor, zille falan uyandırılması muhabbetine maraz yapmayan görmedim. Eve kargo söyleme dediği halde niye zorluyorsunuz ki? Trendyol falan teslim noktaları yapmış. Marketler de saatli getiriyor. Bence düzenlenebilecek şeyleri düzenlememişsiniz.
0
baal
(22.06.21)
Kadınların çoğu hamilelik depresyonuna girip uzun süre çıkamıyor. Çocukları 3 yaşına girene kadar da oldukça sinirleri bozuk oluyor. Hem uykusuzluk hem çocuğa bir şey olacak endişesi hem hormonlar hem yetersizlik hissi. Siz de çok pozitif hissetmiyor olabilirsiniz ama alan tanımak konusunda alınganlık göstermeyin böyle dönemlerde insanların ihtiyacı oluyor. Buldumcuk anne diyenleri de çocuk doğurup büyütmeye davet ediyorum. Karşılıklı hoşgörü ile halledilemeyecek bir olay değil.
0
eatpraylaw
(22.06.21)
abiniz kötü bişey söylememiş ki sizi dolduracak. bence fazla alınganlık ediyorsunuz. onların da ilk çocukları. ana-babalığı öğreniyorlar. neyi nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. günlerce uykusuz kalıyor insan ilk zamanlar. abinin eşine de hak vermek lazım biraz.

karşılıklı hoşgörü içerisinde halledilmeyecek şey yoktur. bence bi akşam küçük bir hediye ya da ne bileyim akşam yemeği alıp gidin arayı soğutmadan. araya soğukluk girdimi kolay kolay düzelmez tekrar.
0
naksidil
(22.06.21)
şimdi tanımadığım bir kimsenin niyetini veya samimiyetini bilemem tabi ama küçük bebeği olan bir baba olarak söyleyebilirim ki, zil konusu gerçekten bahane filan olmayabilir. gerçekten hayatı kabusa çeviren bir şey. bebek hadi iki salla pış pış yap uyusun bir varlık değil, uyutmak gerçekten çok uzun vakit alabiliyor ve yorucu. dakikalarca, saatlerce uyutmaya çabalıyorsunuz ve o bir zil her şeyi bok etmeye yetiyor. çok defa yaşadık.

kendinize göre haklısınız, bunalım, yalnız kalmama tavsiyesi vs ama ortada evli bir çift var ve hemen her gün sektirmeden 1-2 saat eve gelen biri var. yani hiçbir şey yapmasanız bile bu bir yerden sonra çok rahatsızlık verici olur. evde çocuklu insanlar günü, bilmem ne günü yapmaları kendi istedikleri zaman yaptıkları bir şey, sizin her gün gelmeniz veya gelmeseniz bile kargo sebebiyle dolaylı yoldan varlığınızın bir şekilde o evde kendini hissettirmesi aynı şey değil.

aslında abiniz bence gayet dürüst ve kibar bir insan gibi geldi bana. ''Bisey olup olmadigini sordum abim bana esinin alana ihtiyaci oldugunu artik yalniz kalmak istedigini soyledi'' yani gayet düzgün konuşmuş. burada tabi çelişki şu, bunlar soylenirken abinizin eşinin anasının, danasının evde ikamet etmesi. bu da karşı olduğum bir durum, çogu çocuklu çift aman cocuğa baksın diye kadın tarafının annesini eve getiriyor. tamam kolaylık da huzur muzur kalmıyor genelde o durumda da. (biz iki tarafın ailesine de uzak bir şehirde olduğumuzdan aile büyüğü filan yok ama cevremde çok sahit oldum)çiftlerin mahremi falan kalmıyor. bir kere getirmişler ya şimdi kolaylarına geldiği için veya git diyemedikleri için veya abiniz rahatsız olsa bile abinizin eşi, anneme git mi diyorsun bla bla yaptığı için abinizin kaynana evde. sizin de zorunuza gidiyor. ama dediğim gibi sizin de o veya bu sebeple her gün onlarda olmanız bence doğru değil.

ya ben aslında aynı aileden kişilerin, hele ki evlilik falan varsa aynı apartmanda komşu olmasını da tasvip etmiyorum. yani sürekli dip dibe olmaz ki. şahsen sosyal hayattaki arkadaşlarımla bile aynı apartmanda olmak istemem.

kargo için kesinlikle alternatif bulun.
0
wilhelmwasmuss
(22.06.21)
bu kadar duygusal olmamalısınız bence. abinizin eşi kendi ailesiyle kalmak istiyor olabilir, kendisi uyuyamıyor olduğu için uyutma meselesine takılmış da olabilir.

abiniz kırmamak için uğraşmış gibi ama siz bayağı hassas olmalısınız sahiden, insanları bu kadar umursamamaya çalışmanız en doğrusu.
0
dnzdnz
(22.06.21)
yeni bir anne olarak soyleyebilirim ki bebegi uyuttugun anda calan zil gercekten insanda o zili gereksiz calan insana kafa atma istegi uyandiriyor. butun gece uyumamissin ve neden agladigini kendi bile bilmeyen bir canliya bakim vermeye calisiyorsun. belki kucaginda uyumus ve yaklasik 1 bucuk saat boyunca sadece biraz sessizce oturabilmek icin kipirdamadan durmussun. ya da ne bileyim bebegi uyutayim dusa gireyim/tuvalete gideyim/yemek yiyeyim demissin. insani ihtiyaclarin icin bile beklemekten bahsediyorum farkindaysan. tuvalete gitme hayaliyle 1 bucuk saat uyutmaya calistigin bebegi tam yatagina koydugun anda seninle hicbir ilgisi olmayan ve farkli sekilde pek cok cozumu olabilecek bir sey yuzunden zilin calindigini ve bebegin uyandigini dusun. buyutmuyorum, abartmiyorum, yasamayan bilemez anlayamaz diyorum. biz apartman girisinden calan zile kapatma dugmesi taktik ve evin kapisina da bebek uyuyor zili calmayin yazdik. ona ragmen bazen oyle bir an oluyor ki bekledigim kargo geliyor ama ben bebegi emzirerek uyutuyorum. kapi acmak inanilmaz bir problem oluyor. ya dalmak uzere olan bebegi uyandirip kapiyi acicam ya da lanet olsun kargosuna diyip acmiycam. cogunlukla tercihim ikincisi oluyor. artik esimin ofisine soyluyorum kargolari cunku bu kadar fiziksel ve psikolojik derdin yaninda bir de kargocuydu zildi dert edinemiycem.

tabii bir de yeni dogum yapmis ve surekli emzirme halinde olan bir kadin soz konusu. senin yaninda rahat hissedemiyordur, ben salonumun koltugunda rahat rahat emzirebilecekken evde esimin kardesi var diye baska bir yerde sıkış tepiş emzirmeye calismak istemezdim acikcasi. bu konuda da kiz hakli.

asla dogurmamis ve bebek emzirmemis kisilerin gelip buraya kiza b.k atmasina gonlum razi gelmedi, biraz anlatmak istedim.

zaten sana destek de olmuslar ve ben abinin soylediginde olumsuz bir sey gormedim acikcasi. tatli dille soyleseymis denmis de daha ne soylesin 10 dk sirf konuyu yumusatmak ve belli ki seni kirmamak icin havadan sudan konusmus. ki yine de ters tepki vermissin bence.

pasif agresif bir tavira girmeye gerek yok burada, onlar senin depresyon doneminde destek olmuslar yani gercekten yapabileceklerini yapmislar gibi anladim ben. sen de bu zor donemlerinde onlara anlayis gosterebilirsin bence. ve kesinlikle ama kesinlikle kargo isine onlari dahil etmeyecek bir cozum bulmalisin.

son olarak gecmis olsun diyorum. umarim bitmistir kanserle ve depresyonla isin.
0
in vino veritas
(22.06.21)
Çocuğu oldu diye dünyanın tüm önceliklerine sahip olmayı hakettiğini düşünen bir kesim var. Bahsettiğiniz çift tam olarak bu. Kapıya yazıldığı halde zile basan kargocunun derdini size yükleyemez kimse. Bu sizin sorumluluğunuzda-kontrolünüzde olan bir mesele değil ki…
Olabildiğince onlara yaklaşmadan halletmeye çalışın işlerinizi, siz kendinize yetersiniz bunca şeyi atlatmışsınız bunu mu aşamayacaksınız, destek oldular diye onlara bir şey borçlu değilsiniz. Kendinizi düşünün kimseye eyvallah etmeyin.
0
megalomaniac
(22.06.21)
Hepinize tesekkurler. Gormedigim seyler oldugunu farkettim, sagolun. Ben zaten rahatsiz olduklarini bildigim icin son 3 ayda toplam 10 kere falan gittim onlara, 30 dakika sureli yegen sevme amacli.

Sadece kemoterapi zamani olan o 3 ayda her gun gidiyordum. Onun da 1.5 ayi ailemde kalmisimdir. Gittigim zaman da yengemin annesiyle dizi izliyoduk ben sonra eve donuyordum. Ama sagolsunlar haklarini odeyemem. Kolay surecler degildi bana katlandilar.
Daha once ise ayda 1 kere belki kahveye ugrardim. Disarda bulusurduk genelde.


Eklemek istedigim hususlar: kanser tedavisi cok agir bir surec. Dusmanimin basina bile gelmesin. Logusalikla 32 yasinda kemoterapilerle menopoza sokulmus bir insanin hormon durumunu ayni degil.
Hayatta 2-3 senesi kalmis insan psikolojisiyle cocugu zilden uyanmis, uykusuz kalmis insan psikolojisi ayni degil.
Bu iki durumu karsilastirmak bile abes. Umarim bu duruma gelmek zorunda kalip o eziyet zannettiginiz gunlerinizi mumla aramazsiniz.
Hediye alip gitmek de degisik fikirmis.
Ama suna katiliyorum. Aile de olsa kimse kimseye yardim etmek zorunda degil. Tolere etmek zorunda degil. Bencilliklerine katlanmak zorunda degil. Her koyun kendi bacagindan asilir. Yine ellerinden geleni yaptilar. Ikisine de minnetarim.

Ben tanidan itibaren tedavi olmak istemedim zaten. Bunun en buyuk nedeni yalniz olmam ve kimseye yuk olmak istemememdi ve bu agir tedavileri cekip 2-3 sene daha yasayacagima 1 sene hayatimi dibine kadar yasar, veda ederim kafasindaydim. Hala da bu fikrimin daha dogru oldugunu dusunuyorum. Hayat bu. Elbet bitecek.

Aileme direnemedigim icin kabul etmis bulundum. Cok kavgalar dovusler duygu somuruleri gozyaslariyla dolu pazarliklar yapildi. Her seyine raziyiz, yeter ki tedaviyi reddetme bilmem ne edebiyatlari.
Su an geldigim noktada biraz ikna edene kadar kus sutuyle besleyelim, tedaviden sonra naparsa yapsin durumuna gelindi. Amacim kimseyi suclamak degil ama sadece sanal bi sevgi cemberi yaratilmis gibi hissettim. Tiyatro oyunu gibi. Zaten yasamla bagi cok kuvvetli biri degilim artik, kusla bocekle, kendime aldigim mumlarla mutlu olmaya calisiyorum bi de onlarin tuzu kuru dertlerini ve sitemlerini isitmek asiri itici geliyor. Ama dedigim gibi anne baba kardes de olsa kimse kimseyi cekmek zorunda degil.

Hepinize tesekkurler.
0
🌸Bikit
(22.06.21)
Benim nacizane tek tavsiyem saçınızı kaşınızı dert etmeden rahatca dışarıya çıkmanız, gelip geçici süreçler bunlar kimseye muhtaç görünmeyin herkese gücünüzü gösterin geçmiş olsun
0
apocalipy
(23.06.21)
Uzunca yazmaya gerek yok.
Ayıp etmişler.
0
teritori
(23.06.21)
Oncelikle gecmis olsun, allah sifa versin. Insanin ilgiye/yardima ihtiyaci varken ihmal edildigi duygusu cok agir. Ben olsam boyle bir seyi kardesime hissettirmemek icin elimden geleni yapardim ama kardeslerimden boyle bir fedakarlik beklemezdim. Bu konularda bilerek ve isteyerek toplumun bakisina gore biraz malim.

Benim toplumda gordugum kadariyla kardeslik olayini cok buyutmemek gerekiyor. Hic bir zaman bir anne baba kadar insanin derdiyle dertlenmelerini beklememek lazim. Bana kalirsa anne baba da cogu zaman insanin eşi seviyesine cikamiyor bu konuda. Bosuna hayat arkadasi demiyorlar. Deli Dumrul'u bilirsiniz. Azrail canini baska bir can getirmesi sartiyla affedince anasi, babasi degil eşi canini vermeye razi oluyordu. Hikayede kardes lafi bile gecmiyor. Baskalarinin abisi kardeslerine sizin abinizin size destek oldugu kadar bile olmuyor emin olun.

Ben olsam olumlu tarafından bakarim. Yapabiliyorsam abime az biraz hiyar gibi davrandigini soylerim mutlaka ama bir abim oldugu icin de sevindigimi eklerim hakkini teslim etmek icin.

Bu arada baslikla icerik uyusmuyor. Bi azar olmadığı gibi gururunuzu kiracak bir durum da olmamis. Bu durum insanin gardini dusuruyor evet ama boksor yere dustugu zaman degil, ayaga kalkamadigi zaman yenilir. Sanki sizde de bi yumruk daha yesem de ringin surasina uzansam biraz gibi bir istek olabilir mi? Son ana kadar maci birakmayin. O kadar darbeden sonra tum gucunu toplayip rakibini aparkartla nakavt eden bir suru boksor vardir. Cindirella man oluyor da cinderalla girl niye olmasin?
0
Kirmizibavul
(23.06.21)
Öncelikle geçmiş olsun acil şifalar dilerim

Eşim de doğumdan sonra değişti karakteri filan cocuk onları cok zorluyor hele uyumayan bir çocuk varsa kadinlar lohusa ve bebekli dönemlerinde alıngan olurlar.

Bu döneme rast gelmissiniz öncelikler değişebilir bebekle beraber

Abiniz arada kalmış saniirim, onlar cocugua alıştıkça sizinle araları eskisi gibi olacaktır
0
intern in the house
(23.06.21)
bir evde bebek doğarsa o bebek evin yöneticisi ve merkezi olur.

bebeğimiz 1 yaşında ve ben eşimi inanın çocuk doğduğundan başlayan süreç ve çocuğun 3. aya giren sürecine kadar tanıyamadım. bazı kadınlar böyle durumlar yaşayabiliyor. 9 yıldır tanıdığım pamuk gibi insan asabi, sinirli ve çekilmez bir hale büründü. bizim çocuk ilk 6 ay uyumama ve emmeme problemi yaşattı bize aşırı şekilde. çocuk olunca anladım bu gerçekten büyük bir problem (özellikle büyüyebilmesi için uyku ve emzirme cok önemli).

haliyle yengeniz abinize bu konuya paralel bir durum yaşatmış olabilir. abinize kırılmayın zaten kötü bir insan olsa tedavi sürecinde size yardım etmezdi. emin olun çocuk 1 yaşına yaklaşınca ve çocuk sizi severse "amcası amcası" diye sürekli sizinle olacaktır. o da size moral katar umarım. bir süre onlardan uzak durmaya, onların sizi ziyaret etmesine altyapı hazırlamaya çalışın. çocuğa bir hediye alın vs. inanın size daha güzel döneceklerdir.

geçmiş olsun.
0
bisorumvargaliba
(23.06.21)
senin cevabına kadar okudugum yorumlarda biraz içim ezildi acıkcası, herkes kıza yuklenmiş ne kadar ebeveyn savunucusu cıktılar falan diye iç sesim konusuyordu.

cocuk olayı cok zor ama senin durumun ve psikolojinin bozuk olması da cok zor. biri diğerinin üstüne konabilecek bişey mi, bence buna bi cevap var ama gördüğümüz üzere herkesin farklı bir cevabı olabiliyor. senin için de önemli olan muhatap oldugun insanların yaklasımı.

pek cok ihtimal var, tekil değerlendirmemek lazım. mesela bugun eşimin kardesi aradı, onun da 9-10 aylık bi bebegi var. normalde dunyanın en fedakar ve sorumluluk sahibi evladıdır, babaları rahatsız biraz. ben yetişemiyorum gelsin babasıyla ilgilensin gibi son derece soguk bi ifadeyle aradı. cok sasırdım ama cocuk sahibi olmak böyle bişey dedim sonra.
öte yandan bebek sahibi olan insanlarda bi takdir beklentisi ve belki bunun duygusal anlamda sefasını sürmek içgudusu de olmus olabilir, belki de senin bu ilgi isteyen surecin gelin hanımınkini baltaladıgı icin elinde olmadan, artık tedavi surecinin de sona yaklasmasıyla biraz daha hayattan isteklerini almak konusunda hırcınlasmıs olabilir. bence abine kızmamalısın ama zira duygusal anlamda en sıkısık kişi o olabilir su resimde. on dk muhabbet etmesi falan kibarlıgına veriyorum ben. muhtemelen evde büyük psikolojik baskı altındadır.
bir de şöyle acı bir gerçek var ki, psikolojik hastalıklarda kimse kimsenin derdinden anlamıyor. senin kanser tedavini idrak etmişlerdir ama major depresyonun nasıl bir bela oldugunu hiçbirinin anlayabildigini dusunmuyorum.
girls dizisinde duymustum, hala da unutmam beni cok etkilemişti. depresyonda olan birini ancak depresyonda olan biri anlayabilir, atlatan bile degil. (bu arada vaktin varsa bu diziyi izle cok iyidir)

durum zor ama hayatta sunu ögrenmek lazım, kendine faydan önce senden gelecek. dısardan beklentiyi ne kadar azaltırsan kafan o kadar rahat olur. cok zor biliyorum, ama dene lutfen
0
galandar kostumu
(23.06.21)
tabii ki net olarak , bozulmakta haklısınız. lohusaymış da bilmem neymiş. lohusalık depresyonu olsa tamam derim de, abiyle iyi, evdeki 7-8 kişi ile iyi sadece kanser tedavisi alan size mi depresif yengeniz?! radyoterapiye gidiyorsanız tedaviniz hala devam ediyor demektir. çocuk oldu, yakamızdan düşsün moduna geçmiş. abiniz de desteklemiş. ikisi de haksız. herkes kanser tedavisi alan kardeşini desteklemek zorunda mı? kesinlikle evet zorunda. yoksa kardeş sıfatını haketmiyor demektir.
bunlara üzülüp moralinizi bozmayın. kanser tedavisinde moral çok önemli. inşallah en yakın zamanda tedaviyi tamamlayıp hastalık öncesi hayatınıza dönersiniz. siz moralinizi yüksek tutun, buldumcuklardan da uzak durun.
0
sumuklu asilzade
(23.06.21)
buldumcuklara da biri söylesin; bebek uyuyor notunu kapıya değil zilin üstüne yapıştırıyoruz.
0
sumuklu asilzade
(23.06.21)
Daha önceki bir duyurunda da böyle sitemkardin sanki, adamin birinin üzerine bile yürümüstün yok yere. Hastalik seni duygusal olarak yipratmis aslinda.

Bir de hastalik güçtür ama hasta bakmak, ilgilenmek çok daha güçtür.
0
Avoiding The Puddle
(23.06.21)
Öncelikle çok geçmiş olsun, çok zor bir dönemden geçiyor olmalısınız, umarım bir an önce hem fiziksel, hem de ruhsal sağlığınıza kavuşursunuz.

Abiniz kendi ailesini kurmuş, üzerine birkaç ay önce ailelerine yeni bir birey katılmış ve yeni düzenlerine alışmaya çalışıyorlar. Telefonda sizi azarlamamış. Uzunca bir süre size destek olmuşlar. Sonra da düzgün bir dille size beklentisini aktarmış, siz önemsemeyip aynı hareketi tekrarlamışsınız.

Aşağıda verdiğiniz cevapta dertleri yarıştırıp kendi derdinizi abinizin eşinin derdinin üzerinde tutuyorsunuz. Böyle bir şeye hakkınız yok, dert yarıştırılmaz. Birine küçük görünen dert, diğeri için çok ağır yük olabilir ya da tam tersi. Sizin derdinizi yüklenmek için kimse kendi derdini görmezden gelmek zorunda değil, hatta bunu yapmamalı da zaten, yoksa kendi ruh sağlığı bozulur.

Fiziksel rahatsızlığı olan birine destek olup, birlikte vakit geçirmek zor ama ruhsal problemleri olan birisiyle daha da zor. Bunu kişisel deneyimlerim doğrultusunda söylüyorum. Bu duyurudan bile depresyonunuz sebebiyle bazı konuları düzgün değerlendiremediğinizi görebiliyoruz. Abinizin daha size söylemediği bir sürü şey olduğundan eminim.

Herkesin kişisel sınırlara ihtiyacı var. Abiniz ve eşi size bu sınırı göstermiş, siz sınırı ihlal etmişsiniz, sonra tekrar size sınır hatırlatıldı diye sinirleniyorsunuz. Bu doğru değil. Ne olursa olsun insanların talep ettiği kişisel sınırlara saygı göstermek zorundasınız. Özel durumunuz size bu sınırları ihlal hakkı tanımaz. İnsanların diğer ilişkilerini nasıl yürüttüğü de sizi ilgilendirmez.

Er ya da geç düştüğümüz zor durumlardan kendimiz sıyrılmayı başarabilmeliyiz. Başka insanların az ya da çok, geçici destekleri söz konusu olabilir sadece. Her şeyden önce, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığınızın sorumluluğu sizde. Bunun farkına varmadan asla iyileşemezsiniz. Umarım bu farkındalığa ve güzel günlere bir an önce kavuşursunuz..
0
gmzo
(23.06.21)
Çok çok geçmiş olsın.
Allah önce abinize
Sonra size ve ailenize sabır versin.
Yenge hanım ile mümkün mertebe muhabbeti sıfır'a indirirdim ben olsam.
0
paramolacak
(23.06.21)
(9)

Basit bir sistem açığı, yazılımcılar

neysene
Soru çözüm için değil kişiler hakkında şahsi düşünceleriniz için sorulmuştur, öncelikle onu belirteyim. Bir kurum var ve seans haklarını para karşılığı satıyor. İnternet üzerinden rezervasyon alarak (hastane muayene randevu sistemi gibi düşünün) bu hizmetten yararlanılıyor. Bu seansın size ait olduğ
Soru çözüm için değil kişiler hakkında şahsi düşünceleriniz için sorulmuştur, öncelikle onu belirteyim.

Bir kurum var ve seans haklarını para karşılığı satıyor. İnternet üzerinden rezervasyon alarak (hastane muayene randevu sistemi gibi düşünün) bu hizmetten yararlanılıyor. Bu seansın size ait olduğunu onaylamanız için kart sistemi var ve yeşil yanınca geçiyorsunuz. Her rezervasyonda size kontör gibi yüklenen haklar eksiliyor fakat seansı iptal edip hakkınızı geri alabiliyorsunuz. Yalnız şöyle basit bir hata var ki hakkınızı kullanıp yeşil tikli duruma geçen web sitesi üzerinden seans için iptal butonu kalkmıyor ve iptal edebiliyorsunuz bu haliyle de. Ve hem seansı kullanmış hem de hakkınızı harcamamış oluyorsunuz. Ve bu haklar aylık satılmasına rağmen (1 ay dolunca haklar siliniyor) pandemi nedeniyle süre sınırı kaldırılmış durumda. Bu arada bu hata 15-20 gündür müdahalesiz duruyor.

Bütün bu bilgiler ışığında bir yazılımcı olarak bu algoritmada açık bırakan yazılımcılar hakkında;

A) insandır hata yapar. Basit bir hata yapılmış, olur öyle şeyler
B) küçümsenecek bir hata değil ama sektörde bu tip hatalar olur. Düzeltilir ve geçilir.
C) işten çıkartılmadan uyarı cezası verilmeli
D) liyakatsizliğin dibi. Kovun gitsin. Böyle basit bir şeyi beceremiyorsa cezasını çeksin
E) (farklı bir fikir)

Yorumlarından hangisini yapardınız,
0
neysene
(22.06.21)
Yazılımcı hata yapar ama.
1- Ürün kimin ürünüyse veya kimin sorumluluğundaysa o neden test etmedi?
15-20 gün kimse girip sistemi incelemiyor mu?

Yazılım savaş alanındaki levazım grubu gibidir.
Hiç bir işin/görevin sahibi olamazlar, olmamalılardır.

Ekipler, kişiler, proje yöneticileri
Yazılımcıları ister/işi yaptırır gönderir.

Yazılımcı hem işin sahibi hem yazanı olursa verimsiz olur.
Burada büyük bir bug var evet, ama test etmesi gereken kişi kimse o suçlu
Yazılımcı değil
0
summatinyourteeth
(22.06.21)
B derdim ancak duruma göre değişir. Hata basit ancak bunun için işten çıkarmak biraz saçma olur. Şirket zarara uğruyor bunu yazan/test eden kişi junior değilse ve sürekli zarara uğratacak hatalar yapıyorsa orada çok tutunamaz. Junior ise zaten bu hataları yapabileceğini bilerek işe alırsınız. Tabi işi 1 aylık işi 1 haftada yetiştir diye gece gündüz mesai yaptırdıysanız adama suçlamak da yersiz olur.
0
opethian
(22.06.21)
Yazılımcıya B
İşin canlıya geçmesine onay verene C
Test mühendisi olmasa bile bu işi talep eden biri var sonuçta hiç mi bakmadı canlıya çıkıyoruz nasıl diye?
0
cilekli pasta
(22.06.21)
Bu tarz bir hatadan yazilimci kovulsa dunyada 1 tane bile yazilimci kalmaz.
Zaten kovamazsin da.

Analiz eksik,test eksik, front end hatasi mi back end mi belli degil. Surec dogru mu kurgulanmis o da belli degil.

Adam sana benden bunu boyle istediler bile diyebilir.
Yazilimci sureci dusunmek zorunda degildir.
0
divit
(22.06.21)
A) insandır hata yapar. Basit bir hata yapılmış, olur öyle şeyler

Hata çok basit olmuş, olmamalıydı ama yine de A diyorum.
0
hayirsiz
(22.06.21)
a ya da b.

Hata her zaman olur, küçük hatalar yapıyorsa insanlık hal, büyük hatalar yapıyorsa işleyişte bir sıkıntı vardır.

Ya süre dardır ve test edilmesi gereken süre teste ayrılmamıştır. Direk yazarız teslim ederiz denmiştir.

Ya özellikle test için bir ekip - kişi yoktur. yazılımı yapan kişi testini yapmıştır. bu çok hatalara açık bir durum.

Ya da projeyi yapan ekibin motivasyonu çok cacık. Biraz motive etmek lazım.

Benim çalıştığım yerde yazılımı ve testi tapan kişi aynı olmaz. Bu söylediğiniz test case i ilk bakılacak caselerden biri. Yani ciddi bi test eksikliği var yani. Ama test eksikliği çoğu zaman ekiple alakalı değil proje planı ile alakalıdır.
0
zimbirik
(22.06.21)
@opethian +1

B, ama bir sürü faktör var.

Misal codebase kötüdür, eleman 10 kere düzeltelim demiştir ama kendisine o imkan/zaman tanınmamıştır, o zaman A olur.

Her şey mis gibi, ama hem bunu yapmış hem de sık sık başka hatalar da yapıyor, o zaman C.

"Yazılımcının sorumluluğu değil" konseptine katılmıyorum. Ürünle ilgili her şey yazılımcının sorumluluğu.

Gerçi ben de canlıdan bir çok kez tablo sildim (yanlışlıkla) ve kovulmadım. Ama çok dalga geçtiler :/
0
plutongezegendegilmi
(22.06.21)
Yazılımcı için A, şirketteki yazılım geliştirme süreçlerini (test ve qa süreçleri) kim tasarladıysa C-D.

Eğer yazılımcıya gerekli unit testleri (integration testlerini falan geçtim) yazmak için bile zaman tanınmazsa, sonuçlarına katlanacaksınız.
0
mrtkp1234
(22.06.21)
Şirkette testçi, analist gibi pozisyonlar yoksa her şeyi yazılımcı yapıyor ve tek başına yapıyorsa bunun gibi sorunlar olması çok olası derim ve yazılımcıyı suçlamam.

En kötü iki yazılımcı birbirlerinin kodunu gözden geçirse belki biraz önüne geçilebilir böyle durumların. Ama tek başına o modül bu proje koşturan adama aha hata yaptın yaktım seni dememeniz lazım.

Bence B, testçi varsa ona da C, tekrarlarsa o ne biçim testçi D :)
0
chicha_v2
(22.06.21)
(10)

ucaktan atilan brosurler ve sinek ilaci arabasinin pesinden kosmak

allanpoe
aranizda yasayan oldu mu bunlari? sinek arabasini cok net hatirliyorum ama ucaktan atilan reklam brosurleri pek olmuyordu. oldugunda da saman rengi bi kagit oluyodu sanki. 95liyim.
aranizda yasayan oldu mu bunlari? sinek arabasini cok net hatirliyorum ama ucaktan atilan reklam brosurleri pek olmuyordu. oldugunda da saman rengi bi kagit oluyodu sanki. 95liyim.
0
allanpoe
(20.06.21)
Sinek arabası bizim burda her gün geçiyor.
0
suicides underground
(20.06.21)
sinek ilaci arabasi pesinden kosmak evet. ucaktan brosur dustugunu hic gormedim.
0
hot potato
(20.06.21)
Ben de ankara'nın göbeğinde sinek aracı hiç görmedim ama uçaktan atılan broşüre çok rastladım. Balkonumuza düşsün diye heyecanlanırdım hatta.

Yaşım 42.
0
kibritsuyu
(20.06.21)
evet her ikisini de yaşadım. uçaktan atılan büroşürü 2-3 kere gördüm ama sinek arabasını çocukluğumda neredeyse her yaz :)

1989
0
false pretension
(20.06.21)
Sinek ilaçlamayı hayatımda bir kez izmir gümüldürde görmüştüm 7 yaşında falan. 94lüyüm
0
mg3929
(20.06.21)
Eski nesil, sokağı sis bombası atılmış gibi göz gözü görmez hale getiren sinek ilacı arabasının peşinden çok koştum, bisikletle pusuya yatıp bekliyorduk hatta.

Ama uçaktan atılan broşür muhabbetini ilk defa duyuyorum, bırak göriyim.
0
Jux
(20.06.21)
Adana'da 2000'lerin başında yeni bir AVM'nin açılışı için uçaktan broşür atılmasına denk gelmiştim, çok güzeldi hala aklımda.
0
aksimetre
(20.06.21)
91'liyim, sinek ilacı arabası burada her yaz, sık sık geçer.

Uçaktan broşür atılması olayını ne gördüm ne de duydum, ilk defa burada okuyorum.
0
hayirsiz
(20.06.21)
sinek ilaci arabasi daha dun gecti, yer altinoluk.
0
ateistanbul
(21.06.21)
80 doğumluyum, uçaktan broşür olayını siyasi parti reklamları diye hatırlıyorum, 1-2 kere denk gelmişti.

Bizim çocukluğumuzda sinek ilacı arabası olmazdı, o sanırım ortalama 90 doğumluların çocukluğunda başlamıştır, sinek ilacı arabası hala var.
0
John Bloor
(21.06.21)
(11)

Flörtte israr

polopan
Flörtlestigim herhangi bir kadin ilk 1-2 bulusmadan sonra "süper birisin ama ben seninle iliski hayal edemedim, heyecan hissetmedim" tarzi birsey dediginde ben dogal olarak hemen iletisimi birakirim, asla israr etmem. Buna karsin bazi kadin arkadaslarim "cabuk vazgeciyorsun, kadinlar bu dönemde herk
Flörtlestigim herhangi bir kadin ilk 1-2 bulusmadan sonra "süper birisin ama ben seninle iliski hayal edemedim, heyecan hissetmedim" tarzi birsey dediginde ben dogal olarak hemen iletisimi birakirim, asla israr etmem.

Buna karsin bazi kadin arkadaslarim "cabuk vazgeciyorsun, kadinlar bu dönemde herkes sürekli birbirine yazdigi icin talibim cok yanilgisiyla bu tarz seyleri kolay söyleyebiliyorlar, saygili ve centilmen davrandigin sürece ve kadinla uyumlu olabilecegini hissediyorsan tekrar görüsmek icin biraz daha israrci olabilirsin" diyorlar. Hatta kendilerinden ya da baskalarindan örnek veriyorlar (iste tipik kadinin basta erkegi begenmedigi ama sapiklasmadan israr eden erkegin kadinin bir sekilde fikrini degistirdigi ve sonradan iliskiye basladigi durumlar). Bu söyledikleri seyin iler tutar yani var mi sizce?

Edit: Bu kadin arkadaslarimin beni düzgün bir insan olarak gördüklerini, sapiklik yapmayacagimi bildiklerini varsayarak degerlendirin.
0
polopan
(17.06.21)
Ben israr olayina artik pek sicak bakmiyorum. Sosyal medyada vb olur olmaz her duruma sapiklik yaftasi yapistirilip ifsa ediliyor. o temiz israr durumlari eskiden calisiyordu belki ama artik biraz riskli. birkac ekran goruntusuyle sirf ilgi toplamak adina ismin olmadik sekilde ifsa edilebilir.
0
msb
(17.06.21)
Sen gibiyim ben de. Kimsenin peşinde kosamam, kosmak da istemiyorum. Ilişkiler net olmalı. Bıktık imalar üzerinden dönen sohbet ve ilişkilerden.
0
westblack
(17.06.21)
Israr etmek mantıklı değil. Oyun oynayanla da ben uğraşamam.
0
hayirsiz
(17.06.21)
Söylediklerinize katılıyorum. Bu "ısrar" konusunda çok kesin bir şekilde bir karmaşa var. Abartmadan "ısrar" etseniz bile sapık oluyorsunuz, geri çekilseniz "iradesiz" oluyorsunuz anlamadım gitti. Ben bu yüzden her zaman "Kadınları Anlama Rehberi" diye bir şey olmasını istemişimdir hep. Erkekler de ayrı bir tuhaf. Bir de Türkiye'de kadın-erkek ilişkileri çok karmaşık bana göre ve kimse kartlarını açık oynamıyor. Gereksiz bir gizem var. Sanki CSI'dayız.

Bu arada kuzenim de (kadın) şimdiki evli olduğu eşiyle ilk başta onu yakışıklı bulmadığını ve ilişkiye sıcak bakmadığını ancak enişte bey biraz ısrarcı davranınca kuzenim onun karakterini beğendiğini ve sevildiğini hissedince enişte beye şans verdiğini söylemişti ki enişte bey gerçekten çok ama çok klas bir adamdır. Kuzenim için en doğru seçim enişte beydi. Evleneli bi 5-6 yıl oluyordur herhalde.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(17.06.21)
Israr ile peşinden koşmak ayrı şeyler. Kadınların ne noktada kesip attığı ne noktada açık kapı bıraktığı - karşındaki kişi ruh hastası değilse- genelde anlaşılabilirdir.

Ben de peşten koşan biri değilim ama bunu yapabileceğim zamanla yapmamam gereken zamanı anlayabiliyorum. Yapabileceğim zamanlar olmuştur ama yapmamışımdır. Hatta bunu çaktıran, yani biraz peşinden koşulmasını istenen kişiyle öyle bir noktaya gelmişimdir ki ben peşini bıraktığımda o adım atmıştır. Kadınlar bunu bilerek, kötü niyetle yapmıyor her zaman. Yine de bana uyan bir yaklaşım olmadığı için sonradan adım atsalar bile ben yaklaşmıyorum.

Basit bir mantığı olan şu taktiği deneyebilirsin. Sohbeti "yürüme" ekseninden kaydırıp iki normal insan sohbetine dönüştürmek gerekiyor. Önceden iltifat ediyorsundur, ilgini açıkça belli ediyorsundur ve bi sebepten kırmızı ışık gelmiştir. Eğer bir daha beni arama demediyse okay diyip normal sohbete dönebilirsin. eğer karşındaki kişi peşinden koşabileceğin biriyse(buna açık kapı bıraktıysa) buna ayak uydurur ama yetmez, bi süre sonra eski ilgini çekmek için bir şeyler yapar, söyler.

Sohbete devam edip cidden sadece arkadaş kalmak istiyor da olabilir, devam etmesi illa ilgi istediği anlamına gelmez. Ama o zaman da anlarsın zaten düz sohbet etmesinden.
0
Jux
(17.06.21)
Valla beni reddene karşı direkt "beni sevmeyeni ben hiç sevmem" moduna girip direkt uzaklaşırım ben de. Öyle "reddetti ama peşinden koş" tarzı olaylar çok saçma geliyor bana. Madem kabul edecek niye reddediyor, madem reddetti niye peşinden koşayım. Her türlü gereksiz iş bence.
0
j r r tolkien hayrani
(18.06.21)
berbat samimiyetsiz bir ifade .."süper birisin ama ben seninle iliski hayal edemedim, heyecan hissetmedim"

net olan insan açıkça söyler neymiş sıkıntı. benim tahminim para falandır. ya da istediği havalı formata uymuyorsundur
0
integrative
(18.06.21)
ince bir çizgi... seninle heyecan hissetmedim diyene de ısrar edilmez bence. ama mesela baska etkenler vardır durum değişir. ben flört ettiğim kişiye, "bu aralar gerçekten hayatımda böyle bir ilişkiye zaman ve enerji harcayamayacağımı hissediyorum" dedim ve görüşmek istemedim. kibarca ısrar etti. şimdi evliyiz.:D
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(18.06.21)
Ben arkadaşlarınızın düşündüğünün tam tersini düşünüyorum. Kadınlar ilişki konularında daha sezgisel hareket ettiklerinden heyecan hissetmedim, ilişki istemiyorum gibi cümleler kuruyorlarsa çoğu zaman netler bence. Ayrıca kadınların birçoğu, peşinden koşan erkekten ziyade kadını peşinden koşturacak kapasiteye, güce, özgüvene sahip erkeklerden daha çok hoşlanabiliyor. Kadınları etkileyen şey güç. Bu güç özgüven de olabilir, fiziksel güç-çekicilik de olabilir, para, yüksek zeka da olabilir. En başta bunlar kadın tarafını çekmediyse sonradan peşinden koşma durumu özsaygısı düşük insan hareketi gibi de algılanabilir, bu da kadının egosunun tatmin edilmesinden başka ilişkisel açıdan bir fayda sağlamaz.
0
Josephine.
(18.06.21)
Bu dediğini ben de yapıyorum.

Sanırım ısrardan kasıtları bazı kadınlar bunu diyerek shit test yapıyorlar.

sende o tarz enerji hissedemedim deyip sonra ama arkadaş olabiliriz diyen bir kaç kişi ile arkadaş olarak da iyi olabileceğini düşündüğüm için görüşmeye devam ettim, tabi ki flört dönemindeki ilgiyi alakayı göstermedim.

Bunu bana 5 kişi dediyse herhalde 3'ü ile ilerleyen zamanlarda sevgililik ya da cinsellik yaşadım.

Yani arkadaş olabileceğini düşünüyorsan vites düşür normal bir şekilde konuşmaya devam et belki olur. Yok uğraşmaya değmiyorsa salla gitsin.
0
kindarfil
(19.06.21)
Sana söylenenler doğru ama "süper birisin ama ben seninle iliski hayal edemedim, heyecan hissetmedim" diyen birinde ısrarcı olman yanlış olur. Bu ilişki olsa da zorlama olur. Israrcı ol, ama istemediğini açık bir şekilde ifade eden birine değil.
0
kitap gibi sessiz
(03.07.21)
(16)

milletin dişi nasıl bembeyaz?

batlegolas
televizyondaki oyunculara bakıyorsun beyaz, instagram 'da influencerlara bakıyorsun beyaz, sinema oyuncularına bakıyorsun beyaz, zengin arkadaşlara bakıyorsun beyaz.ben günde 2-3 kere dişimi fırçalıyorum, zararlı olmasa daha fazla fırçalardım. bir şunlar gibi beyaz olmadı. yanlış macun ve fırça seçi
televizyondaki oyunculara bakıyorsun beyaz, instagram 'da influencerlara bakıyorsun beyaz, sinema oyuncularına bakıyorsun beyaz, zengin arkadaşlara bakıyorsun beyaz.

ben günde 2-3 kere dişimi fırçalıyorum, zararlı olmasa daha fazla fırçalardım. bir şunlar gibi beyaz olmadı. yanlış macun ve fırça seçimi mi acaba?

diş fırçam sensodyne yumuşak olan. macunum ise sürekli değişiyor aslında. şu an signal.

ben nerede yanlış yapıyorum? öyle bembeyaz dişlerim olması için ne yapmalıyım?

teşekkürler.
0
batlegolas
(17.06.21)
florürlü diş macunu önemli de, tanıdığım insanların çoğu diş beyazlatmaya gidiyor. ben de pandemi sonrası düzenli olarak gideceğim sanırım senede birkaç kez.
0
aguen
(17.06.21)
bazı insanların diş rengi yapısı güzel bu çok az bir kesim geri kalanın dişlerinde kaplama var, oyuncular kamera önü insanları için diyorum gülüş tasarımı diye aratabilirsin

yani pahalı diş macunlarıyla elektrikli diş fırçalarıyla dişlerinize haldur huldur sert girmeyin :(
0
freebird5406_2
(17.06.21)
+1, hiç bir zaman bembeyaz olmadı dişlerim. cevapları dört gözle bekliyorum ben de.
0
mrtkp1234
(17.06.21)
Yapıdan kaynaklanıyor bence. Ben hiç gitmedim beyazlatmaya ama yine de dişlerime iltifat alırım :)
0
kaptan maydanoz
(17.06.21)
beyazlattırıyorlar ya da veneer taktırıyorlar (türkçesini bilmiyorum ama bütün dişlerin sökülüp yerine beyaz inci beyazlığında bir şeylerin takılması). bence korkunç görünüyor aşırı beyaz ve dümdüz dişler. normal ve sağlıklı dişlerin uçları tırtıklı ve şeffaflaşmış, rengi de hafif kremsi/sarımsı olabiliyor. bazı şeylerin sırf fotoğraflarda, televizyonda güzel göründüğü için piyasa değeri var.
0
aweamadeus
(17.06.21)
ya beyazlatıyorlar ya kaplatıyorlar vs. yani o ünlüler bizim gibi fırçalayıp da bembeyaz hale getirmiyorlar.
0
rose parks
(17.06.21)
dis rengi genetik, kimilerinin disleri ne kadar fircalarsan fircala bembeyaz olmaz.
kaplama kesin cozum, 10-15bin dolar harcarsan dis macunu reklamlarinda oynayacak kivama gelirsin. Ama saglikli disi daha beyaz olsun diye kestirmek pek iyi bir fikir degil..
0
cooperr
(17.06.21)
beyazlatma ya da veneer +1
butun unlulerin genetigi iyi olacak degil sonucta.
signal white now falan da yetmez bu islere. mekanik beyazlatma lazim.
0
Kittie
(17.06.21)
veneer +1
0
howfaristhesky
(17.06.21)
diş rengi kemik rengiyle alakalıymış. benimkiler de sarımsı. bu iş de burun estetiğine döndü. herkesin dişi beyaz olmak zorunda mı diye bir düşünmek lazım belki de. gösteri dünyasında değilseniz dişlere zarar verdirmeye değer mi diye iki kere düşünmek lazım bence.

sarı dişli olsam da güzelim. sağlıklı olsun gerisi önemli değil.
0
durme
(17.06.21)
Bunu ben de araştırmıştım, nasıl bu kadar parlıyor diye.

Fırçalamayla herkeste o kadar beyazlık olmuyor.

Karanlıkta saat kadranı gibi parlayan diş istiyorsan yukarıdaki arkadaşlar haklı, bir miktar para harcamak gerekiyor...
0
hayirsiz
(17.06.21)
ya hadi unluler para verip de yaptiriyor da bu amerikalilarin falan da bir cogunun disleri hakkaten bembeyaz oluyor, bu veneer vs dediklerinizin disinda da baska bir sebebi var sanki bu isin ama anlamadim gitti..
0
bay b
(17.06.21)
@bayb

neden bilmiyorum fakat amerikada diş sağlığına çocukluktan önem veriyorlar bir bozukluk varsa küçük yaştan müdahale ediyorlar
0
freebird5406_2
(17.06.21)
Abi dis dedigin kemik sonucta.
Kemik dedigin kemik renginde olur beyaz olmaz, olsa da dış etkenlerden sararir.

beyaz olanlar istisna oyle dusun. Bunlar sansli kisiler ama ortalama renk pek beyaz degil.

Unlulerin disleri,memesi,gozu her seyleri sahte zaten.
Eski hallerine bakarsan tarkan'in on dislerinin arasindan vapur gecer haldeydi.

influencer'larda sahte yaptiklari yemekten tut bebegine kadar her pozlari oynanmis ya da estetik gormus.
Mesela selfie'yi aslinda telefonla degil dslr ile cekiyorlar ama ellerinde iphone goruyorsun. Onu yapan neler yapar sen dusun.

Su an turk dizileri bile kamera filtresiyle(yazilim tabanli) yayinlaniyor.
0
divit
(17.06.21)
milletin saçı da güzel; iyi kuaför
vücudu da güzel; iyi spor salonu
beyaz diş için de formül aynı; emek ve para verip biraz bakım yapacaksınız. en basitinden opelesence falan. laminasyon da olabilir çok problemliyse.
diş hekimine gidip danışmalısınız.

*amerikada diş macunu içindeki peroksit mi bişey işte etken madde oranı bizdekinden farklı. avrupadan da farklı sanırım. ayrıca sağlıklı beslenme, kemik yapısı, gen vs. çok şey etkiliyor.
0
rewlack
(17.06.21)
Kaplama dişler düzenli olarak hekim gördüğünde öyle anca. Diş normalde bembeyaz olmaz zaten.
0
rm
(18.06.21)
(6)

Yaşlanmak ve dil öğrenimi

binlercedansozvar
25 olucam 1 ay sonraLiseden sonra ing görmedim ama 2 yıldır ing okuma yaptım 2 3 ay da toefl’a çalıştımR29 l20 s17 w22 aldımSizce yaşlandığımdan dolayı kelime haznemi bundan sonra daha az mı geliştirebilirim hatta bildiklerimi de mi unuturum?
25 olucam 1 ay sonra
Liseden sonra ing görmedim ama 2 yıldır ing okuma yaptım 2 3 ay da toefl’a çalıştım
R29 l20 s17 w22 aldım
Sizce yaşlandığımdan dolayı kelime haznemi bundan sonra daha az mı geliştirebilirim hatta bildiklerimi de mi unuturum?
0
binlercedansozvar
(14.06.21)
Hayır.
0
hayirsiz
(14.06.21)
Benim babam iş sebepli İngilizce ögrenmişti. Ve yaşı 45 di. Üzerinden birkaç yıl geçti ve çok akıcı ve güzel bir İngilizcesi var. 25 yaşında olup böyle bir düşünceye kapılmanız oldukça anlamsız
0
limonlu eksi
(14.06.21)
teyzem 65 yasinda 3 kur ingilizce bitirdi kaldi ki hafizasi tandiigim insanlar arasinda ennnn zayifi :) o yaptiysa sen de yaparsin :)
0
e mice
(14.06.21)
Yabanci dil ogretiminde doktora yapiyorum oyle bir sey yok, tam aksine alzheimer hastasi yaslilara bile dil ogretilmesi oneriliyor. Ben her gun bir seyler ogrenmeye devam ediyorum.

Bilimsel olan sey 4 -5 yasindan once ogrenirsen ana dilin olur, senin de Ingilizceyi ana dilin yapma niyetin yoksa ogrenmeye devam.
0
howfaristhesky
(14.06.21)
30larda 2. 40larda 3. yabancı dili B1 e kadar getirdim.
türkçe üzerinden değil de ingilizce üzerinden başka bir dil öğrenmeye başlayın ingilizcenizin geliştiğini göreceksiniz.
0
lilith 979
(14.06.21)
Babam tam 55 yasinda macarca ogrenmeye başladı, 2 sene sonra bana macaristanda tercumanlik yapıyordu. Şimdi bülbül gibi şakıyor macarcayı.
0
duster
(15.06.21)
(10)

ozel uni mezunu doktor, avukat vs.

ala09
turkiye sinirlari icerisinde, ozel uni mezunu dr, av tercih ederken endise duyuyor musunuz? gercekten cok takiliyorum bu mevzuya. tamamen parayla mezuniyet gibi dusunuyorum. seviye olarak iyi olsa zaten neden devlet uni tercih etmesin ki? iu mezunuyum, devlet okulu da ovecek halim yok ama en azindan
turkiye sinirlari icerisinde, ozel uni mezunu dr, av tercih ederken endise duyuyor musunuz? gercekten cok takiliyorum bu mevzuya. tamamen parayla mezuniyet gibi dusunuyorum. seviye olarak iyi olsa zaten neden devlet uni tercih etmesin ki? iu mezunuyum, devlet okulu da ovecek halim yok ama en azindan endiselenmemem gerektigini soylemek isteyen olursa dinlerim.

sevgiler
0
ala09
(10.06.21)
Şimdi Bilkent, Koc, Sabancı hukuk mezunu birini sütçü imam hukuk mezunu biriyle karsilastirmak doğru mu? Apartman üniversitelerini es geçiyorum tabii ama özel üniversitelerde de çok kaliteli olanlar var.

Ayrıca tecrübe, kendini geliştirme gibi faktörleri de unutmamak gerek.
0
fraise
(10.06.21)
40 yaşında özel okul mezunu avukat tanıyorum. 15 senelik tecrübe sahibi. Müthiş bir çevresi, çok sağlam tecrübesi var. Bu adama gözüm kapalı güvenirim.

Eğer gideceğim avukat genç yaşlardaysa kesinlikle devlet okulundan mezun olmasını tercih ederim. Çünkü yeni mezun olmuş avukatlarda haliyle tecrübe konusunda eksiklikler olabilir. parası da ona göre olur. madem tecrübesi az teorik bilgisi iyi olsun diye düşünürüm. Özel okul mezunlarının ne disiplinine ne de teorik bilgisine güvenim yok.

tabi bu genellemedir. her genelleme gibi bu da yanlış olabilir.
0
adwokat
(10.06.21)
Okulun bir önemi yok. Ezberi iyi ise iyidir. Okulda öğrendiği çoğu şey iş hayatında işine yaramaz bile. Tamamen kendini geliştirmesine bağlı. Boğaziçi mezunu doktorali tanıdığım var eşeğini bile teslim etmezsin
0
seyyar satıcı
(10.06.21)
Avukat için nereden mezun olduğu çok önemli değil, asıl önemli olan dava kazanma oranı. Doktor için de aynısı geçerli. Bunu nasıl ölçeriz, o da cevaplaması zor bir soru ama ben bunlara bakıyorum.
0
hayirsiz
(10.06.21)
Hiç endişe duymuyorum. Devlet ve özel okul karşılaştırması yaptığınız şekliyle eskide kaldı, ikisinin de iyileri ve kötüleri var artık. "seviye olarak iyi olsa zaten neden devlet uni tercih etmesin ki?" demişsiniz, nice kaliteli özel okulda pek çok devlet üniversitesine göre çok daha iyi eğitim olanakları var.
0
fotrsapka
(10.06.21)
@fraise dediginiz universiteleri ben de tenzih ederim.

apartman unide hukuk mezunu bir avukatla calisiyoruz ben de alakali konumuzla ilgili biri oldugu icin tercih etmistim. universitesi linkedinde yazmiyor bile. yani hem tercih ediyorum hem soru isaretim kaliyor umarim memnun kaliriz isinden de aklimdayken fikrinizi merak ettim
0
🌸ala09
(10.06.21)
Merhaba,

Ben Özel üniversitelere tamamen önyargılı biri olarak özel üniversiteden mezun oldum. Apartman üniversitesi değildi. Ve devlet üniversitesinde aynı bölümde okuduğum arkadaşlarımdan çok daha iyi bir eğitim aldım. Mesleki eğitimim de epey öndeydim diyebilirim. İyi ve kaliteli bir özel üniversiteyse eğer tercih edebilirsiniz.
0
makarnacanavari
(10.06.21)
Ozelden ozele degisir. Koc, Sabanci, Bilkent ile Bahcesehir, Yeditepe ve birkac ozel universiteye daha guvenirim.
0
howfaristhesky
(10.06.21)
parayla mezuniyet nasıl oluyor ya, sınava girmiyor mu bu insanlar 4 sene boyunca? özel üniversitede hocalık yapan boğaziçi, vs. mezunu akademisyenler, "bunlar para vermiş ya" deyip havadan mezun mu ediyor? :) kimse yatarak üniversite okuyamaz bence, özellikle de tıp ve hukuk gibi bölümlerde. insanın kendini yetiştirmiş olması da ayrı bir konu tabii.
0
nathanieltroy
(10.06.21)
@nathanieltroy

Olay şu, vakıf üniversitesinde derse giren hocalar aynı zamanda devlet üniversitelerinde de derse giriyor. Dolayısıyla aynı hoca tarafından sorular hazırlanmasına rağmen arada müthiş bir uçurum oluyor. Devlet üniversitesindeki öğrenciler sınavda dökülürken vakıftakiler kolay sorularla rahat rahat ders geçiyor.

Bir zamanlar fetöden dolayı kapanan x üni öğrencileri bizim okula özel öğrenci olarak alınacaktı. Tabii haliyle büyük tartışmalar çıktı. Devletliler “biz bu okula hakkımızla geldik başkasının bizim sıralarımızda eğitim görmesi kabul edilemez” derken, kapanan fetö üniversitesi öğrencileri ise “biz de sizlerle aynı hocaların sınavına giriyoruz. Siz dökülürken biz en iyi notlarla geçiyoruz” diye kendlerini savunmuştu. Twitterda facebookta ateşli tartışmalar dönmüştü.

Neticede o öğrenciler geldi, sınav neymiş onu gördü. Laga luga yapıp Okul uzatan 2 tanesini biliyorum :)
0
adwokat
(11.06.21)
(9)

Ekmeğe parfüm sinmiş.

bare gud dømmer meg
Çantanın içine biraz parfüm dökülmüş. Çantaya koyduğum ekmeğede parfüm kokusu sinmiş. Dün öğleden beri duruyor. Halbuki ekmek ayrı bir poşetin içindeydi çok ilginç. Markete uzak bir lokasyondayım bu ekmek yenir mi?
Çantanın içine biraz parfüm dökülmüş. Çantaya koyduğum ekmeğede parfüm kokusu sinmiş. Dün öğleden beri duruyor. Halbuki ekmek ayrı bir poşetin içindeydi çok ilginç. Markete uzak bir lokasyondayım bu ekmek yenir mi?
0
bare gud dømmer meg
(05.06.21)
Kesinlikle yenmez.
0
hayirsiz
(05.06.21)
biraz poşetin dışında havalandır. sonra tadına bak. tatta bişey yoksa ye. ya da kabuğunu soy içini ye
0
xrated
(05.06.21)
@hayırsız neden yenmez hocam?

@xrated havalandırdım ama sonuç yok. Tadına baktım azıcık sinmiş ağzıma parfüm geliyor
0
🌸bare gud dømmer meg
(05.06.21)
yeme o zaman. sonuçta ozon tabakasına bile zarar veriyor diyorlar.
0
xrated
(05.06.21)
Ekmek yok başka
0
🌸bare gud dømmer meg
(05.06.21)
yeme bence
0
oekuklu
(05.06.21)
Yenmez.
0
bigbadabum
(05.06.21)
Doğrudan üzerine dökülmemişse yenir. İçini yiyebilirsiniz.
Marketten alındığında bile böyle kokular sinmiş oluyor yiyeceklere.
0
pro9it9is9
(05.06.21)
Cevabım geç oldu, kusura bakmayın.

Ben yemezdim, parfüm tadı geldiğine göre bir şekilde sinmiş. Kimyasal bir madde sonuçta, zarar verme ihtimali var.
0
hayirsiz
(06.06.21)
(10)

sadece test için kutusunun açıldığı iddia edilen ekran kartını almak...

kuul
selam,bir süredir bahtsız bedevi gibi ekran kartı almaya çalışıyorum. ilgilenen varsa mining boku yüzünden ne kadar zor alındığını bilecektir. her neyse... şimdi sahibinden.com üzerinden verilmiş ilanlara bakarken adam sıfır olduğunu iddia ettiği kartın açıklamasına şunu yazıyor: "sadece test etmek
selam,

bir süredir bahtsız bedevi gibi ekran kartı almaya çalışıyorum. ilgilenen varsa mining boku yüzünden ne kadar zor alındığını bilecektir. her neyse... şimdi sahibinden.com üzerinden verilmiş ilanlara bakarken adam sıfır olduğunu iddia ettiği kartın açıklamasına şunu yazıyor: "sadece test etmek için açtım, sonra kutusuna koydum", "öpüp başıma koyduktan sonra kapattım" vsvs gibi ifadeler :D :D hatta bugün bi tanesine sordum bunu. dedi ki, "Hocam belli sen ilk kez giriyorsun bu işe, Sen önce sıfır al 5 6 bin lira fazla para ver ancak öyle tecrübe sahibi olursun." babababa ! :D

şimdi ağız birliği yapmış gibi bunu yazan adamların derdi tam olarak nedir ? bilmem gereken neyi bilmiyorum ?
0
kuul
(01.06.21)
hiç ekran kartı almadım tekil olarak öncelikle onu belirtmek isterim. ama bu muhabbetler direkt ikinci el araç satıcılarını hatırlattı bana, nasıl ki bütün ikinci el araçların hasarları sigorta şişirmesi değilse çatır çatır kazalıysa o araçlar bunların da hepsi denenmek için açılmış olamaz. ben olsam hepsinden uzak dururdum.
0
nickimin hakkini veremedim
(01.06.21)
Taklacı güvercin olmuş arabalara "üzerine saksı düştü" diyorlar ya, heh bu onun ekran kartı versiyonu.

%99 böyledir.
0
hayirsiz
(01.06.21)
cevaplar için teşekkürler.

ya ama şimdi şöyle bir ayrıntı da var: ben bu kartı alırsam zaten adamın yanına gidicem. orada görücez. hani hunharca mining yapılmış olsa illa ki bi yerinden bi şeyler anlaşılır diye düşünüyorum. diğer yandan sıfır kartın kutusunu açıp değerini düşürmüş olmak mantıksız geliyor. çoğu yurtdışından getirildiği iddia edilen kartlar. ve oradan resmi ilan edilen fiyatıyla (500-600$) civarı alındıysa bile burada zaten kaç kat fazlasına satılmış olacak. yine de karışık duygular içindeyim. takıntı haline geldi :D
0
🌸kuul
(01.06.21)
Anlamasi zor malesef. Cok zorlamadiysa testlerde degerleri de normal cikiyor
0
MiraTaurus
(01.06.21)
Yalan, inanma.
0
Kahir ekseriyet
(01.06.21)
hunharca mining yapılınca anlaması mümkündür dedin ya, tam nereden anlaşılıyor, bilmediğimden soruyorum?

mesela ssd - hddd'de bunu görebiliyorsun, ekran kartında böyle bir şey var mı?

ben olsam ben de almazdım bu arada.
0
roket adam
(02.06.21)
Gayet güzelce tozunu alıp geri koydularsa, ne kadar mining yapılmış olursa olsun anlamazsın.
0
Haldamir
(02.06.21)
Bence faturasına bakın kaç aylık diye ama onun dışında @mira +1
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(02.06.21)
Mining yaparak test etmişlerdir muhtemelen :)
0
solo
(02.06.21)
bu daha üçkağıtçı geliyor bana. Aslında arada oyun oynamış birinin kartı daha güvenle alınabilir sanki.

Evine gidip bakacaksan nasıl bir PC'si var vs. inceleyebilirsin hani nerede kullanmış titiz biri mi gibisinden. Ama ofiste mining rig'i olup olmadığını bilemezsin tabii :D Rigler genelde açık oluyor sanırım, hani toz durumundan vs anlarsın belki diyeceğim.
0
nhk ni youkosu
(02.06.21)
(19)

Tıp niye gelişmiyor?

ir mania
Yapay diş yapamıyor saç çıkartamıyor. Ama mühendisliğe bakıyorsun uzaya gidiliyor dünyayı yok edecek bombalar yapılıyor. Teknoloji insan vücuduna gelince neden bu kadar ilkel? Şimdi diyeceksiniz geçmişe bakarsan çok gelişmiş. Bence hala çok ilkel lens takıp çıkarmak bile.
Yapay diş yapamıyor saç çıkartamıyor. Ama mühendisliğe bakıyorsun uzaya gidiliyor dünyayı yok edecek bombalar yapılıyor. Teknoloji insan vücuduna gelince neden bu kadar ilkel? Şimdi diyeceksiniz geçmişe bakarsan çok gelişmiş. Bence hala çok ilkel lens takıp çıkarmak bile.
0
ir mania
(31.05.21)
Süreçler uzun olduğu için, çok para harcanması gerektiği için ilerleme de yavaş oluyor. Bir noktadan sonra hızlanır diye umuyorum. (bkz: crispr)
0
hayirsiz
(31.05.21)
ilaçlar için denek olmak isteyen kaç kişi bulabilirsin ki*
0
sutlu nescafe
(31.05.21)
Gayet gelişiyor. Organ nakli, bypass, stent, kalp pili, lazerle göz ameliyatı gibi onlarca gelişmiş seçenek var.
0
dissendium
(31.05.21)
Daha ne kadar gelişsin 60-70 sene önce en ufak bi mikrobik olayda ölüyordun antibiyotiği buldular ömrün belki de 50-60 sene uzadı, bu bence yeter, ayrıca ilkel bir durum da değil, saç da çıkmasın ne olacak. Ayrıca saç dökülmesi bi hastalık ya da medikal bir sorun değil tıp niye bununla uğraşsın. Ha çok istiyorsan dihidrotestosteronu baskılarsın saç dökülmesi tamamen durur, çok da basit bir olay bu işi gören prostat ilaçları var, tıp buna da bi çare bulmuş aslınsa.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.05.21)
@kaleci yapay diş var mı hocam veya numarası ayarlanabilen çıkarıp takmak gerekmeyen lens. Bu ikisi en basit şeyler onlar bile yok.
0
🌸ir mania
(31.05.21)
Çünkü mühendisliğin konusu olan materyal ile bir canlı olan insan vücudu çok farklı.
Vücut basit bir denklem, bir formül değil.
Her şeye karşın, insan yaşamını uzatan bir sürü gelişme oldu.
0
pro9it9is9
(31.05.21)
para.

kaliteli bir araba düşünelim. üretildiği zaman onbinlerce euro masraf yapıp üretip karıyla beraber satabilirsin. teknik olarak alıcı sayın 7 milyar insanın tamamı. saç vs için o geçerli değil. kafadan dünyanın yarısını ele kadınların ciddi bir dökülme derdi yok. erkeklerin de %30-35'i kel kalıyor. bunların da yarısı bunu dert ediyor. totalde %10 yapmıyor.

yani genel olarak teknolojik gelişmeler (otomotiv telefon iletişim vs) potansiyel müşteri olarak 7 milyara hitap ederken tıbbi gelişmeler o kadar yüksek insan sayısına erişemiyor.
0
avatar is back
(31.05.21)
dental implantlar yapay diştir
0
ceketimi alip cikcam
(31.05.21)
@ceket hocam porselen onlar yahu ben anlı kanlı dişten bahsediyorum
0
🌸ir mania
(31.05.21)
İmplant var işte diş için daha ne yapsınlar, yani yapay karaciğer dalak böbrek üretiyorlar da diş mi üretemiyorlar? Onun dışında göz gibi hassas bir organa takıp çıkarma zorunluluğu olmamayan bir lens icat etmeye çalışmak sence mantıklı mı, bilim bunun için neden uğraşsın sen vücut için yabancı bir cismi alıp göz gibi hassasiyeti yüksek bir organa sürekli takmak istiyorsun, bunun hiçbir anlamı yok.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.05.21)
Ar-ge yerine halk sağlığına ayrılıyor bütçe o yüzden. Bir hastalığın tedavisi üzerine çalışmaktansa hastane açıp insanlara sağlık hizmeti vermek daha kazançlı geliyor.
0
bana kedicik derdi
(31.05.21)
diş için implantlar gayet yeterli ve kabul edilebilir bir kalite sunuyor. daha ötesi için uğraşmanın çok bir manası yok.
saç konusunda da saç ektirme teknolojileri fazlasıyla ilerledi.
lens dediğin şey de mucizevi bir madde, malzeme mühendisliğinin son noktası. kalıcı lensler de mevcut, katarakt vs için kullanılıyor mecbur kalırsan.
yani özetle tıp şu an 20 sene önceye göre bile inanılmaz bir noktada. bundan 70-80 sene önce ortalama yaş 40 falanmış yani öyle düşün.
0
roket adam
(31.05.21)
(bkz: crispr) Scissors diye google’dan makaleleri oku bence
Yapılan buluş mars’a gitmekten bile çok daha önemli

Bence sen dünyayı takip etmiyorsun
Bu konularla ilgili dünya çapında harika siteler var
Ekşi sözlük’te gündem olmaz, basında da gündem olmaz
Biz Sedat peker’le yatıp, süleyman soylu ile uyanıyoruz, euro’yla, dolarla, işsizlikle uğraşıyoruz, dünya bambaşka şeyler konuşuyor maalesef
0
otopsicocugu
(01.06.21)
1) mühendisliğin birçok dalında, askeri harcamalar kapsamında nerdeyse sınırsız bütçe ve kadro ile araştırma yapılıyor.
uzaya gidilebilmesi için hibe edilen askeri bütçeyi, son 50 senede tıbbi araştırmalara versek gözümüzden süpermen lazeri bile çıkardı.

2) tıbbın ilerlemesini sağlayan temel araştırmalar büyük oranda hemen para kazandırmıyor. aziz sancar mesela dna'nın kendini tamir etme mekanizmaları için çalışıyor. bu temel bilgidir. bu bilgiyle birilerinin para kazandırcak bir ilaç üretip satması belki 20 sene alacak. durum böyle olunca büyük şirketler temel tıbbi araştırmalara harcama yapmıyor. ancak aziz hoca gibi idealist hocalar, üniversitenin kuş pipisi kadar bütçesiyle birşeyler üretmeye çabalıyor.

ama diğer mühendislik alanlarında yapılan çalışmalar kısa sürede para kazandırm apotansiyeline sahip. sermayede o araştırmalara akıyor haliylen.

3) birde insanlar aslında uzun yaşamı, sağlıklı yaşamı falan önemsemiyor. takmıyorlar. en basitinden şu pandemi ortamında bile en önmeli kriter d vitaminini belli seviyede tutmak, c vitamini ve çinko almak. toplumun yüzde kaçı umursuyor bunu ? mehmet öz bu üçünü özellikle tavsiye etti, türkçe video yayınladı, kimin umrunda ki ? insan ömrünü uzattığı bilinen antioksidanlar var, eczanelerde sigara fiyatına satılıyor. git sor kaç tane satılıyormuş.
0
aslindasorunumpsikolojik
(01.06.21)
Mühendislikte yatırımın çoğu özel sektörden geliyor, tıpta devlet/kamu üzerinden. Bence temel sıkıntı bu. Yani bütçe farkı da vardır, ama tıbbın çok daha sıkı bir şekilde regüle edilen bir sektör olması gelişmesini engelliyor diye düşünüyorum.

Ha tıbbı tamamen özelleştirmek mantıklı mı? Değil. Düzgün bir şekilde yapılması da imkansıza yakın bence, ama bu sebepten dolayı gelişme hızı düşük.
0
plutongezegendegilmi
(01.06.21)
Teknoloji ilkel değil, bence siz tıp bilimini sadece biyomateryaller bakımından değerlendiriyorsunuz. Yapay diş dedikleriniz porselen değil, içeriğinde opaklıktan mukavemete kadar bir çok özelliği etkileyen malzemelerin karışımı. Ama sonuçta yapay bir malzeme ve dişin yerini almak için de gayet yeterli bir çözüm sunuyor aslında. kaldı ki, hücre doku kültürü ile kulak yapıyor insanlar, mesele malzemeyi laboratuvarda yapmakla bitmiyor. vücudun kendine ait bir bağışıklık sistemi var, siz dışardan neyi verseniz kendinden değilse reddediyor. öyle olmasaydı, insandan alınan organlar, kan, kemik iliği başka insanın bedeninde reddedilmezdi. bu konuda bile, kontrollü olarak insan kanındaki tüm bağışıklık hücreleri sıfırlanarak kemik iliği nakilleri yapılıyor.
Onlarca ilaç araştırmasında görev aldım, yaklaşık 50 tane de tıbbi cihazın kapsamlı raporlamasını yapmışımdır.b en bile bu kadar işin içindeyken hala önüme yeni bir üretim teknolojisi, yeni bir tedavi/tanı yöntemi geldiğinde 'ulan tıp ne kadar ilerlemiş' diyorum. kanser hücrelerinin üreme yollarını tıkayan akıllı ilaçlar yapılıyor, ultrasonik patlama yaratarak (böbrek taşının kırılmasındaki mantık) damar içine gönderilen ve oradaki tıkanıklığı açan stentler yapılıyor (bakınız damar içi gibi incecik bir alandan bahsediyoruz), bunların haberleri yapılmıyor diye ilerleme olmadığını düşünemeyiz.

mesela verdiğiniz örnek, numarası değişen lens... neden olsun ki, mevcut optik camlar, farklı materyallerden üretilen yumuşak/sert lensler ve oftalmolojik cerrahi laser uygulamaları bu sorunların çözümü için yeterli seçenekler sunuyor. numarası değişen bir lens olsa, şimdiki lensler kadar saydam, ince, esnek ve geçirgen olabilir mi? laser bile her göze uygun olmadığı için farklı kornea özelliklerine uygun çeşitli cihazlar geliştirildi. neden bu kadar insan ve para kaynağı saç çıkarmak için harcansın ki? tabii ki firmalar da çok masum değil ama saçsızlıktan ölen yok sonuçta... göz cerrahisinde kullanılan o kadar mikrocerrahi alet var ki, bunların gelişimini ve ne işe yaradıklarını okumak bile' oha bunu da mı yapıyorlarmış' dedirtiyor.

bu arada mühendislik bu kadar ilerledi derken aslında tıptaki bu gelişmeleri yine mühendislerin ve doktorların birlikte çalışarak sağladığından habersizsiniz sanırım. tıp mühendisliği, genetik mühendisliği, biyomalzeme mühendisliği diye bir çok alan var. Biyomalzeme konusu hem çok geniş, hem de yukarıda belirttiğim gibi vücudun savunma sistemi tarafından sınırlanan bir alan. Malzemeyi laboratuvarda geliştirseniz bile biyouyumlu olması için birçok testten geçmesi gerekiyor, sitotoksisite, genotoksisite, mutajenite, akut ve kronik toksisite, kan uyumluluğu gibi bir çok test var ve seramik, metal veya diğer canlılardan elde edilen biyomalzemeler de dahil hepsi için %100 biyouyumluluk mümkün değil.
0
curukturpkokusu
(01.06.21)
Özne insan olduğu zaman gelişmeler diğer alanlara göre çok daha yavaş oluyor hocam. Kendi alanımdan örnek verirsem, yapay zeka dünyada son 10 yılda müthiş bir yol katetti. Ancak bu yapay zeka uygulamalarının öznesi insan olan ürünlere entegre edilmesi hala büyük bir problem. Örneğin otonom kara araçları hala insan ölümlü kazalara neden olabiliyorlar. Ya da microsoft yarattığı yapay zekalı twtitter botunu, insanlar tarafından istismar edildiği gerekçesiyle yayından kaldırmak zorunda kalıyor. Ya da hala otonom savaşçı iha/sihalar etkin bir şekilde kullanılamıyor, ufak bir hata sivil insanların/kendi askerlerinin ölümüne neden olabilir.

Tıp biliminde de yaşadığımız süreçte bir aşı geliştirmek bile aylar süren deneylerden sonra ortaya çıkıyor, çünkü her türlü yan etki belirlenmek zorunda ve öznesi insan.
0
ciagra
(01.06.21)
Tıp hatta genel olarak bilim birilerinin elinde tekel durumdadır .
Gelişen de tıp değil tıp endüstrisidir. Konu insana çip yalmaya kadar gelmişken bu zamanda kontrolü kimlerin ele alacağı konuşulmuyor .
Dünyanın bir farklı yerindeki araştırma buluş ve deneyler aslında birbiriyle bağlantılı ve belli bir amaca hizmet etmektedir. Haberler bize ayrı ve parçları birbirinden bağımsız gibi verildiğinden bu parçaları birleştirmek ve anlamlandırmak için ayrıca bilgi temelli alt yapı gerekiyor.

Gen araştırmaları şu an insana zararlı olarak ilerliyor.
insanı değiştirme ve topraktan/doğasından uzaklaştıran her şey temelde insana zararlı olmakla birlikte daha yeni/güncel/zaman uygun ve bilimsel olarak sunuluyor.
İnsanın kendisi şu an bilimsellik adı altında işgal edilmiş durumda.
Bazı Tedavi yöntemlerinin kendisi bizzat hastalık hatta ölüm sebebi oluyor.
Bir ilaç şirketinin vaadleriyle bir doktorun her daim o ilaç şirketinin ilaçlarını reçeteye yazmasına "tedavi " denebilir mi?
Hasta olan insan, aslında böyle bir ortamda ilaç müşterisi olduğunu ne zaman anlayacak?
Evet güzel çalışan sağlık görevlileri de var ama sorun arızalı olanlardan başlıyor zaten.

www.hurriyet.com.tr

www.winally.com

Caps:

i.hizliresim.com

araştırılırsa yok hipokrat yemini yok etik yok tıp ahlakının da
birer örtü ve bir yere kadar olduğu görülür.
0
Erva
(01.06.21)
Nasıl yani? Daha ne kadar gelişsin?Atatürk için diyoruz ya çok erken vefat etti diye. Öldüğünde 57 yaşındaydı. Erken vefat etmedi aslında, o yıllarda yaşam süresi o kadardı. Şimdi 80 civarı. Ortalama yaş süresi 25 yıl artmış, çok çok çok büyük bür gelişme bu.

İmplantı begenmiyor, kanlı canlı diş istiyorsun ya o aslında sıfırdan kanlı canlı insan yaratmak demek. Henüz robot aşamadındayız.
Açıkçası bu soruyu sorman yaşının çok genç olduğunu(20 nin altında) ve herhangi bir bilimin akademik olarak içinde olmadığını düşündürüyor.
0
sumuklu asilzade
(01.06.21)
(9)

Kafam karmakarışık, fikirlerinize ihtiyacım var. (Askerlik mevzusu)

altin gol atan stoper
İyi akşamlar hepinize. Çok kısa zamanda karar vermem gerekiyor, fakat hep ikilemde kalıyorum. Belki vereceğiniz fikirler bana yol gösterebilir. Şimdiden teşekkürler hepinize.2 Haziranda 25. yaşıma gireceğim. 2019 yazında mezun oldum ve mezun olur olmaz çalıştığım iyi-kötü bir işim var. Pek memnun ol
İyi akşamlar hepinize. Çok kısa zamanda karar vermem gerekiyor, fakat hep ikilemde kalıyorum. Belki vereceğiniz fikirler bana yol gösterebilir. Şimdiden teşekkürler hepinize.

2 Haziranda 25. yaşıma gireceğim. 2019 yazında mezun oldum ve mezun olur olmaz çalıştığım iyi-kötü bir işim var. Pek memnun olduğum söylenemez. Hatta sene başında ayrılmayı ciddi ciddi düşünüyordum fakat pandemi sebebiyle çıkmak istemedim. Çıkmak isteme sebebim; iş yerindeki ortamın mesleğimde kendimi geliştirmeme pek uygun olmaması, kafa dengi insan neredeyse hiç bulamamam, biraz da maaş düşüklüğüydü. Aylık mazota verdiğim parayı çıkarttığımda hemen hemen asgari ücret kalıyor elime.

şimdi gelelim askerliğe; askerlikle ilgili bikaç çekincem var. hem genetik hem de kullandığım bazı ilaçlar yüzünden 25 yaşında olmama rağmen saçlarım inanılmaz döküldü. kısaltınca kel iyice kabak gibi çıkacak. komik gelebilir ama saç problemi uzun zamandır yakamı bırakmayan, özgüvenimi sıfırlayan bi problem. şimdi askerde dalga konusu olmaktan ciddi şekilde çekiniyorum. çünkü bunun muhabbeti mutlaka olacaktır. ektirip gideyim desem, askerdeki eğitim, stres, bakımsızlık vs. yüzünden ekilen saçlar zarar görecek. yani bu durum komik gelebilir ama hakikaten beni psikolojik olarak çok etkiliyor.

bir diğeri de iş mevzusu. patron döndüğünde geri gel dedi , bir hayli diretti ama ben çok kesin konuştum dönmemek için. şimdi askerlik dönüşü uzun süreler işsiz kalmaktan korkuyorum. patrona yarın gidip ben askerden sonra geri gelmeyi istiyorum desem kabul eder fakat yüzsüzlük yapmak istemiyorum. belki döndüğümde daha iyi bi iş de bulabilirim, o da muamma. (grafikerim)

geçtiğimiz salı günü muayenemi oldum. Şimdi yarına kadar celp tercihi yapmam gerekiyor.

şimdi sizce her halükarda ağustos'ta askere gidip, döndüğümde saç mı ektireyim. (orada herhangi bi kapatıcı kullanamayacağım için ilk zamanlar zor olsa da, belki ilerleyen zamanlarda kendimle barışırım.)

yoksa askerliği erteleyebildiğim kadar erteleyip, saç ektirip öyle mi gideyim. (bu durumda hep, ekilen saçlar ya dökülürse düşüncesi olacak kafamda)

çoğunuza saçma ve komik gelebilir bu durum ama haftalardır bu sorularla beynimi yiyorum adeta. biraz içimi dökmüş oldum en azından. fikir verip, yol gösterebilirseniz çok sevinirim. şimdiden teşekkürler...
0
altin gol atan stoper
(30.05.21)
saç konusunu kafaya takacağın en son yer askerliktir herhalde çünkü herkesin saçı aynı, karşı cins yok, fark etmezler bile. 0'a, 3'e vur gitsin. aşırı saçma bir kompleks yapmışsın.
iş konusunda da patronla konuşup geri geleceğim demek neden yüzsüzlük olsun anlayamadım? sen haklısın abi evet geri dönmek daha mantıklı, geleceğim ben de geç.

kafana takman gereken tek şey covid döneminde askerliğin nasıl olduğu. onu ben de bilmiyorum o yüzden.
0
roket adam
(30.05.21)
askerliğe öyle ya da böyle gideceksen ben olsam giderim. saç konusu da eğer askerliği bu kadar takıyorsan, şimdi ektirsen de stresten yine dökersin.

takılma bu kadar askerlikte olacak şeylere. hele bir de kel olmak falan. zaten herkesin saçı üç numara. seninki dökük olmuş çok mu şey? keyif almaya bakarsan güzel geçer, takarsan iki günü bile kendine zehir edersin.
0
blue eyes white dragon
(30.05.21)
Sevgili dostum askerde herkesin tipi aşağıdaki gibi, al bu resmi odana poster, cep telefonuna arka plan yap. Hiç kafana takma herkes en denyo haliyle takılıyor orda.

im.haberturk.com

İşi kaybetme, patrona abi geri gelicem ben ya de git gel sonra daha iyi bulunca basarsın istifayı.
0
paramolacak
(30.05.21)
saç konusunu gereğinden çok ama çok abartmışsın. Gideceğin yer askerlik yahu, herkesin saçı kabak gibi. Tek mevzu saç mı gerçekten, tekrar düşün bence.
0
biravekahve
(30.05.21)
Parlayan bir kafa varsa dalga geçilebilir. Evet. Arkadaşlar bence biraz abartmış. Askerde kep altı denen bir olay var. Kepin altı yani ense, yanlar gibi açık kısımlar kısa ve düzgün olduğu sürece saçlarının diğer kısımları uzun olan çok kişi var. Kazıtma diye bir şey yok zaten. Budist tapınağı değil sonuçta. Ama bunu takmak gereksiz. Saçtan bağımsız olarak yap gitsin.
0
dissendium
(31.05.21)
askerde bütün bölük en çok saygı duyduğumuz adam amca gibi sadece ensede saçı kalmış bir çocuktu. herkesi dişçiye götürdüler. diş doktoru herkesin önünde bu çocuğa ağzında hiç çürük yok, en ufak lekelenme yok bravo. utanmasa madalya takacak. spor yapıyoruz. herkes 20-30-50 şınav çekiyor bu eleman 150 peşpeşe. 10 tane barfiks çekene komutan çarşı izni veriyor. bu eleman 100'ü geçiyor komutan in lan aşağıya maymun gibi diyor. sohbet ediyoruz arada, en akıllı adam bu çıkıyor. ağzımız açık dinliyoruz. ben önce gıcık olmak istemiştim ama olamıyorsun yani, adama zorla saygı duyuyorsun. bütün bölüğü komplekse sokmuştu karadeniz çocuğu. ama saç? hiç aklımıza bile gelmedi bu adam kel diye.
0
stewie
(31.05.21)
işten ayrılırken kıdem tazminatınızı alın mutlaka. askere giderken kıdeminizi alıp gitme hakkınız var. paranızı da alıp bankada kendi bileceğiniz şekilde faiz, dolar, euro, altın vs. değer kaybetmeyecek şekilde tutun. döndükten sonra cebinizde sizi birkaç ay idare edecek para olmuş olur strese girmezsiniz. dönünce de biraz iş ararsınız, baktınız bulamadınız en kötü eski patrona sorarsınız.

saç konusunda askerlikte ilk haftadan sonra rahat olursunuz bence. ertelemeyin gidin. herkes tipsiz, çirkin, saçsız ve sakalsız orda.
0
golgi aygıtı
(31.05.21)
Saç konusunu abartmışsın, öyle şeylere kimse takılmıyor.
0
hayirsiz
(31.05.21)
Herkes söylemiş ben de söyleyeyim, saçmış tipmiș hiçkimsenin umurunda olmayacağı yegane yer belki de askerliktir. Hiç kafana taktığına bile değmez.

Pandemi döneminde askerlik nasıl olur onu da ben anlatayım 5 hafta oldu tezkere alalı.

Askerliğin 1 ayına yakını karantinada geçiyor. Acemi birliğinde de usta birliğinde de ayrı ayrı karantinaya alıyorlar. Karantina süresince duş tuvalet gibi ihtiyaçlar hariç koğuşunuzda veya en fazla karantina koğuşlarina ayrılan koğuşlar bölgesinde (koridor) oluyorsunuz. Yerine göre yemekhaneye gidersiniz veya yemekler de koğuşlara dağıtılır. (bizde her iki durum da yaşandı).

Isle alakalı benzer düşüncelerle gittim ben de, yukarıda bir arkadaş demiş tazminatı alın mutlaka. Sülüs kağıdı çıktıktan sonra ihbar süresi vs beklemeden aynı gün içinde istifa edebiliyor ve tazminatınizi alabiliyorsunuz bu yasal hak. Üstelik askerlik dönüşü 2 ay içinde aynı yere dönmek isterseniz de işveren en düşük ayrıldığınız pozisyon ve ayrıldığınız dönemki maaşın muadiliyle işe almak veya almıyorsa da ayriyeten ihbar tazminatı vermek durumunda.

Yani döndükten sonra "ya iş bulamazsam" gibi bir çekincen olmasın yasa tamamen senin tarafında burada. Bunun için istifanı verirken sülüs belgeni ibraz edip tazminatını da alarak çıkış yapman gerekiyor.

Son olarak ekleyeceğim şeyse askere gitmenin Ağustos'ta kesin olmayacağı. Şu an ağustos celbi için başvuruyorsun ama tsk seni personel ihtiyaç durumuna göre sınıflandırıyor. Ağustos celbi 1. Dönem (yani Ağustos ayı içinde) teslim olabileceğin gibi, ağustos celbi 2. Dönem (Eylül) veya 3. Döneme (Ekim) de çıkabilir. Ve hatta Ağustos celbine başvurup Kasım, Şubat, Mayıs celplerine de kalabilirsin. Yani Ağustos'tan 2022 Temmuz'a kadar herhangi bir dönem çıkabilir bu tamamen tsk'ya bağlı senin pek bir fonksiyonun bulunmuyor.

Son olarak lisans mezunuysan yedek subaylık, ön lisans mezunuysan yedek astsubaylik başvurusu yapmayı da düşünebilirsin. Askerlik süren 12 ay olur ama 3 aylık kurs sonrası rütbeyi takınca mesai bitimi kışladan çıkıp evine, lojmanına gidebildiğin memuriyetvari bir askerlik yapmış olursun ki tsk imkanları sayesinde sivil hayata göre harcamaların çok çok az olacağından, Türkiye ortalamasına göre iyi bir ücret sayılabilecek maaşla birikim de yapabilirsin. Saç ektirme ve askerlik dönüşü yeni iş arama sürecinde seni idare edecek meblağ mı bu dönemde biriktirme şansın olur. Ama sağlık bölümleri hariç yedek subay ve astsubaylik çıkmasının da tamamen tsk'nin o anki ihtiyaçlarına göre belirlediği kontenjana göre kurayla belirlendiğini de eklemem gerekiyor.
0
materyalist imam
(31.05.21)
(11)

Bu evi alıp yaptırmak saçma mı olur?

mg3929
https://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-satilik-nokta-dan-goztepe-de-masrafli-satilik-daire-927656639/detayBana bu haliyle 300k fazla geldi. Bütün işçiliği (mutfak dolabından parkesine) kendimiz yapacağız sadece malzeme parası vereceğiz. Sizce daha düşük bi fiyat teklif verip alıp içini elden ge
www.sahibinden.com

Bana bu haliyle 300k fazla geldi. Bütün işçiliği (mutfak dolabından parkesine) kendimiz yapacağız sadece malzeme parası vereceğiz. Sizce daha düşük bi fiyat teklif verip alıp içini elden geçirip kiralamak mantıklı mı?
0
mg3929
(29.05.21)
31 yaşındaki daire icin biraz lüks. durumunuz nasil bilmiyorum ama baska ilanlara bakardim.
0
evimin paspasi
(29.05.21)
O bina en az 40 yaşında. Bir de zemin kat. Zaten ömrünü bitirmiş daireye masraf yapmak bence gereksiz. Üstelik deprem riski var. Beni zincirle bağlasan durmam orada.
0
zoghurt
(29.05.21)
ilanın açıklama kısmında kentsel dönüşüme girmek üzere olduğu yazıyor.
kentsel dönüşüme girmek üzere olduğu için fiyatı 300 bin, haliyle ilgisi yok.
bu evi alırsanız ve içini en azından insan yaşayabilecek şekle sokarsanız, alacağınız kirayla masrafınızı karşılayamazsınız muhtemelen.

kentsel dönüşüme gitme detaylarını (kesin mi, değil mi, anlaşmışlar mı, ne olacak?) doğru şekilde öğrenirseniz, uzun vadeli yatırım yapmış olursunuz.
kentsel dönüşümden sonra değeri artar.

buraya yatıracağınız para, tadilat masrafı, alacağınız kiranın masrafı çıkartıp çıkartmayacak olması gibi hesaplar şu anda sizin için önemliyse, o zaman size uygun olmayabilir.
tabii binanın ne zaman yıkılacağı da önemli.
altı ay sonra yıkılacaksa alın, bu haliyle beklesin.
o zaman masraf yapıp kiracı bulmaya falan değmez, yeni binayı beklersiniz.
0
blatta hiberna
(29.05.21)
(bkz: kentsel dönüşüm)e girebilir o yaştaki binalar.
0
hayirsiz
(29.05.21)
şöyle bir şeye 300 bin verip üstüne masraf yapıp kiralamaya çalışmak akıl karı değil.
0
rose parks
(29.05.21)
Gündüz aydınlanmak için ışık yakılan bir evi kim alır, kim kiralar?
0
Mirket
(29.05.21)
alıp hiç ellemeyip kentsel dönüşüme girmesini bekleyebilirsiniz ancak o zaman da daire 3 metrekare kalıyor olabilir, o ayrıntıları öğrenmek lazım. yoksa sahibi de salak değildir o muhitte kentselle adam edilecek bir daireyi 300bine bırakmazdı. sonuçta kadıköyde evlerin ölüsü bile 300bin olmaz
0
red g
(29.05.21)
Bunu alan adam hiç ellemeyip kentsel dönüşüme girsin diye alır. Dönüşüme girince de sana 1+1 verirler bir tane, o şekilde takılırsın. Dönüşüm kaç sene sonra biter, ne zaman olur orasını kimse bilemez.
0
roket adam
(29.05.21)
Oha parazit filmindeki klozet :)

Kentsele girebilse girerdi muhtemelen sorunlari vardir muteahhit almak istemiyordur.
Gidip sorman lazim, eger girecekse alinir ama kafadan 2 sene ev isine yaramaz. Muteahhit kirasi alirsin.
0
divit
(29.05.21)
Depremde ilk yıkılacaklar listesinde birinci bir apartman. Kentsel dönüşüme girmezse içinde oturanlar için üzülürüm.
0
suicides underground
(29.05.21)
tapuda ki durumu önemli olan?buranın iskan da yeri olduğunu düşünmüyorum ortak alan olan bodrumu müteahit daire yapmış olabilir.
tapudaki size düşen metrekare ne önemli olan kısım bu ..
masraf yapmaya değmez 200 bin e bile zor çıkılır burdan.
0
jamswety
(29.05.21)
(10)

aylık internet kullanımınız kaç gb (evden bahsediyorum telefon değil)

stanhiver
İnternet bağlatıcam da, kotalı 250 düşünüyorum. Yeter mi diye anlamak için soruyorum. Tek yaşıyorum. Çok nadiren torrent veya oyun indiririm. Çok bir şey izlediğim söylenemez. Yeter gibi hissediyorum ama emin olmak istedim. Sizin internet kullanımınız nasıl evde? Neler yapıyorsunuz internetle ve kaç
İnternet bağlatıcam da, kotalı 250 düşünüyorum. Yeter mi diye anlamak için soruyorum. Tek yaşıyorum. Çok nadiren torrent veya oyun indiririm. Çok bir şey izlediğim söylenemez. Yeter gibi hissediyorum ama emin olmak istedim. Sizin internet kullanımınız nasıl evde? Neler yapıyorsunuz internetle ve kaç kişisiniz? 5-6 cevap gelse bir fikrim olur diye düşünüyorum.
0
stanhiver
(25.05.21)
300-500 gb arası. 4 kişi kullanıyoruz.

Netflix, YouTube 1080p, vb:)
0
hayirsiz
(25.05.21)
Ben tek yaşarken devamlı pc başında olmama rağmen 150-200 bandını aşmıyordum çok fazla. Akşamları film/dizi izliyordum. Youtube, instagram kullanıyordum.

Yeterli olur iptv falan yoksa.
0
westblack
(25.05.21)
Oyun indirme durumunuz yoksa yeter, yetmesi lazım :D
0
atom karincanin torunu
(25.05.21)
200-250

sık sık dizi + evden ofis bağlantısı
0
biseysorucam
(25.05.21)
Konsola ve torrent'e sararsam 1500gb olduğu da oluyor çünkü sürekli indirip oyun deniyorum.

Sarmazsam ortalama 200-500gb arası.
0
ananiyimioguz
(25.05.21)
Yaklaşık 300 GB kullanıyorum ama çok flac müzik dinliyorum
0
Tam1Hi0n3
(25.05.21)
son 1 ayda 1345 gb. ben de şaşırdım. eskiden 200-300 gb olurdu. bu sadece ev bilgisayarı kullanımı. telefon ve iş bilgisayarının kullanımı yok. Herhalde netflix, amazon bu kadar çekiyor.
0
stewie
(26.05.21)
tek kişi, 200gb civarı. oyun vs. indirmiyorum pek.
0
lalu
(26.05.21)
baal
(26.05.21)
250 değil de 500 almaya karar verdim cevaplar üzerine. 10 lira fark için değmez her ay sınırı geçiyor muyum düşüncesi falan. 500 her türlü yeter anladığım kadarıyla.
0
🌸stanhiver
(26.05.21)
(13)

24 saat yetmiyor

tuborg yesili
Aynı anda birçok şey yapma çabam sonucu bunaldım. Hem sağlıklı besleneyim, hem spor yapayım, hem işime hem yüksek lisansa odaklanayım, ama evi de temizleyeyim, e o arada gündemi de takip edeyim, aa kitap da okumadım ne zamandır derken bana resmen gün yetmiyor. Ve düşündüğüm yapamadığım şeyler kaldık
Aynı anda birçok şey yapma çabam sonucu bunaldım. Hem sağlıklı besleneyim, hem spor yapayım, hem işime hem yüksek lisansa odaklanayım, ama evi de temizleyeyim, e o arada gündemi de takip edeyim, aa kitap da okumadım ne zamandır derken bana resmen gün yetmiyor. Ve düşündüğüm yapamadığım şeyler kaldıkça kendime sinirlenip mini bir depresyon yaşıyorum. Akışına bırakıp rahat olamıyorum. Denge kuramıyorum. Ders çalışacaksam ama dışarı çıkmışsam mesela vcidan azabı çekiyorum. Ama eve gelince de yapmam gereken 15262727 tane şey olduğunu görüp seçim yapamıyorum.

Derdim ne olabilir benim? her şeye yetiştiğinizi düşünüyor musunuz ben mi abartıyorum?
0
tuborg yesili
(25.05.21)
Mükemmeliyetçilik olabilir mi?
0
EasyTiger
(25.05.21)
hayır, abartmıyorsun. ben de hem temiz hem bakımlı hem işinde iyi hem kültürlü hem sosyal hem hayatındaki kişiyle ilgilenebilen hem gündemi takip eden hem de geyik yapabilecek kadar boş muhabbetleri bilmek istiyorum. ama olmuyor hepsi aynı anda.

dönemsel olarak biri öne geçiyor bende de. mesela bu aralar beslenmeme süper dikkat ediyorum ama ev temiz değil gibi. büyük ihtimal 2 haftaya evimin sürekli temiz olduğu ama benim de yeterince okuyamadığım dönem gelecek. böyle böyle geçiyor ömür :)
0
noxell
(25.05.21)
O zaman soruma mükemmelliyetçilikten nasıl kurtulurum diye ekliyorum :(
0
🌸tuborg yesili
(25.05.21)
Ben de çok sık derim keşke gün 36 saat olsa diye.
0
Hallegadola
(25.05.21)
Valla bence ders calismamak icin bahane ariyor gibisin. Ders ve is disinda saydiklarinin hepsini yapmaya calissan max 4 saat falan gider zaten. Her gun git 20 dk temizlik yap, 1 saat kitap oku, 1 saat spor yap, 1 saat yemek yap, 20 dk gundemi takip et desen 3 saat 40 dk yapar.
0
j r r tolkien hayrani
(25.05.21)
Outsource edeceksin. Temizlikçi çağır, yemek de yapanından olsun. Benim bir arkadaş catering şirketiyle yıllık para verip anlaşmıştı, her gün 3 öğün yemeği sabahtan getiriyorlardı, mesela, böyle bir şeyler. Sana hoşlandığın şeyleri yapmak kalır.

Tavsiye istememişsin aslında, yukarıyı okuma o zaman.

Valla mükemmelliyetçilik değil, tabağında çok şey var. Mükemmelliyetçiler verimli değildir. Sen mükemmel yapayım değil de her şeye yetişeyim diyorsun. Neyse tamam oku yukarıyı.
0
stewie
(25.05.21)
Önemsiz şeyleri yapmayarak zaman yaratmak gerekiyor, başka hiçbir çözümü yok. Sadece çok önemli şeylere odaklanmaya çalış.
0
hayirsiz
(25.05.21)
Daha yeni DEHB teşhisi alan bende de aynı sorunlar var çok uzun zamandır. Bir araştırın derim. Mükemmelliyetçilik de var.
0
Mossy
(25.05.21)
Böyle giderse burnouta gidebiliyor, relax olup çok da umursamamak lazım.
0
JohnOakley
(26.05.21)
Önceliklendirme yapabilirsiniz.

Şu ikisi öncelikli, yetişirse 3.aksiyon da şu.

Yahut baktınız o gün sadece bir tanesini yapabileceksiniz. Sadece bir tanesini programlarsınız.

Bazılarını günde 2 tane 15'er dakikaya bölüp büyük parçalar olmaktan kurtulabilirsiniz. Örneğin spor temizlik.

Temizlik hsonu sabah, kitap akşam 9-10 (haftada 4) gibi bazı rutinler deneyip işe yarayıp yaramadığına bakabilirsin. Yani deney yapın.

Bir de irade için çok fazla karar alımca gün içinde irademiz azalıyor gibi bir şey dinledim. Beyhan budak youtube. İsterseniz bakın.
0
EasyTiger
(26.05.21)
marifet gün içinde 1000 tane şeyi yapmak değil, hakkıyla yapılacak 10 tane şeyi seçmek. sen 1000 şey yapmaya çalışıyorsun, hepsi de ucundan oluyor ancak.
0
roket adam
(26.05.21)
Ciddi zaman planlamasına ihtiyaç var gibi. Bence bir ajanda edinin. Yapacağınız işleri önceliklendirin ve sıraya koyun.

Tabi bir de gerçekçi olmak önemli. Yani bir gün içinde hem tez yazayım, hem evi temizleyeyim, hem sosyalleşeyim, hem spor yapayım, üstüne de işe gideyim gerçekçi değil.

Ben olsam şunu yapardım. Haftalık plan yaparım. Atıyorum bu hafta en az 10 saat teze oturmam lazım. 2 saat spor yapmam lazım. 3 saat temizlik yapmam lazım. Sonra bu saatleri günlere dağıtırım. Her gün 2 önemli konu olacak şekilde.

Atıyorum pazartesi çarşamba cuma cumartesi yarım saat spor. 2 saati doldurdun haftalık. Anterman programına göre sen ayarlarsın gün aralıklarını:)

Salı akşam yarım saat temizlik. cumartesi pazar 1 saat temizlik.

Salı perşembe 2'şer saat tez.
Cumartesi pazar 3'er saat tez gibi...
0
anten
(26.05.21)
Hem sağlıklı besleneyim,
-fazla yemeği buzluğa at
-gıda alışverişini haftalık planla
yemek işi stresi alır hoşuna giden bi şeyse, ister müzik aç ister gündemi takip et, ister bi şey dinle

hem spor yapayım,
yürüyüş de spordur, fazla iş yaparken zaten vucut enerji harcar sadece kas oluşmaz

hem işime hem yüksek lisansa odaklanayım,
-işde boş vakit yoksa y.lisans uzar normal

ama evi de temizleyeyim
-haftasonu yarım gün temizlik yeter

-e o arada gündemi de takip edeyim, aa kitap da okumadım ne zamandır derken ban resmen gün yetmiyor
bunlar da kolay yorulduğun zaman aç bir kitapp
0
bir soru sorcam
(26.05.21)
(11)

Nasıl sneakers alıcaz?

jacque
Fiyatlar 1.000 liraya çıkmış. Instagram'da ithal/outlet sattıklarını iddia eden sayfalar var. Daha önce alışveriş yaptığınız, güvenilir bir yer var mı acaba?
Fiyatlar 1.000 liraya çıkmış. Instagram'da ithal/outlet sattıklarını iddia eden sayfalar var. Daha önce alışveriş yaptığınız, güvenilir bir yer var mı acaba?
0
jacque
(22.05.21)
Instagram'dan sakız almam.
0
himmet dayi
(22.05.21)
Decathlon fena değil hem modeller hem fiyatlar, sneakers tarzı pek yok ya da kaykay ayakkabısı modellerine bakılabilir keten kumaş vans tarzı, günlük kullanılabilecek koşu yürüyüş ayakkabısı modelleri daha çeşitli
0
freebird5406_2
(22.05.21)
ben bir tane alınca yıllarca kullanıyorum mecbur :/ ya öyle yapacaksınız ya da daha ucuz markalardan gideceksiniz. instaya güvenilmez.
0
candide
(22.05.21)
ben de decathlona dönmek zorunda kaldım
0
superb
(22.05.21)
1 tane alıyoruz
10 taksit yapıyoruz
2 sene giyiyoruz
0
paramolacak
(22.05.21)
Eskiden 80 liraya satılan yarım marka ayakkabılara 300 lira verip bir kaç sene giyerek :)

İnstagram teknik olarak alışveriş platformu olmadığı için tutan tuttuğunu öpüyor, gerçekten vergi levhası olan orijinal ürün satan biri instagramdan en fazla reklam yapar satış yapmaz sanki.
0
hedep
(22.05.21)
İndirim kovalayın. Morhipo, boyner, ayakkabı dünyası vs. Daha yeni morhipo ve ayakkabı dünyasından 2 adet adidas ayakkabı aldım 200’er TL’ye. Diğer sitelerde fiyatları 350-400 civarı olan ayakkabılar.
Artık ben indirmsiz bir şey almıyorum, almam da.
0
hrvl
(22.05.21)
Sahte ayakkabı onlar.

Ya orijinalini alın ya da başka markaya yönelin derim.
0
hayirsiz
(22.05.21)
Ben geçende 700’e new balance aldım. Seneye 1000’in altında ayakkabı bulunmayacak kesin.
0
condom kurşunu
(22.05.21)
Instagramdan almayın istisnasız hepsi sahte. Not: ayakkabı sektöründeyim.
0
suicides underground
(22.05.21)
Nike falan bakıyorsan sneaksup gibi sitelerin indirimlerini takip edeceksin. Nike'ta 1400 olan ayakkabılar orada 1000'e falan inebiliyor. 1000 de pahalı diyorsan marka düşeceksin artık başka çaresi yok. Instada full çakma satıyorlar.
0
roket adam
(22.05.21)
(10)

su tarz evlerin ne gibi bir sikintisi olabilir?

buenosdias
2 aydir ev bakiyorum internetten. ve hep karsima su sekilde sisirilmis ilanlar cikiyor. sisirilmis derken, bu butceye uymayacak cinsten esyali, ic dekorasyonu yapilmis, emlakci komisyonu olmayan, tapu masrafini kendilerinin karsiladigi, elektrik-dogalgaz dahil, aylarca satilmadiklari icin bit yenigi
2 aydir ev bakiyorum internetten. ve hep karsima su sekilde sisirilmis ilanlar cikiyor. sisirilmis derken, bu butceye uymayacak cinsten esyali, ic dekorasyonu yapilmis, emlakci komisyonu olmayan, tapu masrafini kendilerinin karsiladigi, elektrik-dogalgaz dahil, aylarca satilmadiklari icin bit yenigi var diye dusunup direkt bu tarz ilanlari pas geciyorum. sizce ne gibi bir problemi vardir?

www.emlakjet.com
0
buenosdias
(21.05.21)
bazen o evler günlük kiralık verilmiş evler olabiliyor. dolayısıyla milletin partilemece ya da daha "farklı" şeyler yaptığı yerler oluyor. bir de apartmandaki diğer daireler de bu dediğim gibi ise normal bir aile/insan orada yaşamak istemiyor doğal olarak.
0
ilgeru
(21.05.21)
Tapu masrafını kendileri ödemiyor, kentsel dönüşümden yapılan projelerde devlet muafiyeti var.

Emlakcı komisyonu yoksa kendileri satış yapıyordur, normal.

Elektrik su gaz ilk abonelik (bağlantı) ücretleri yok diyor, sıfır dairelerde geri alınmayan bir bağlantı ücreti var onları yatırıp saatleri onaylatmışlar, daireyi satın alan ya da kiracı depozitoyu yatırıp kendi üstüne abonelik alacak.

Aslında şüphe uyandıracak hiç bir şey yok, fiyat/bölge/kira vs mantıklıysa olabilir.
0
John Bloor
(21.05.21)
Fotoğraflarda dayamışlar geniş açıyı, hatta neredeyse balık gözünü, olduğundan büyük duruyor, bence acayip ufak bu ev. Ayrıca çok kullanışsız görünüyor, evde hareket edecek alan kalmamış, salonda neyi nereye koyacaksın. Muhtemelen malzeme/işçilik de kötü, muhiti bilemiyorum, belki o da kötüdür. Bu gibi sebeplerden satılmıyor olabilir. Yani ben olsam ben de direkt pas geçerdim.
0
orient blue
(21.05.21)
Genellikle ev arayan insanlar eşyasız ev bakıyorlar çünkü aile evinden çıkıp çat diye ev alabilen kişi sayısı çok çok az. Mesela biz yazlığımızı bu şekilde eşyalı almıştık, gayet memnunuz, ama bazı eşyaları mesela adamın aldığı markadan almak istemezdik, mecburen kullanıyoruz şu anda.

Mesela amerikan mutfağın olduğu yer aynı zamanda salonsa acayip saçma bir yerleşim olmuş. Evde oturup tv izleyebileceğin bir alan yaratman o kocaman koltuklarla imkansız. Kullanmayacağın koltuğun parasını vermiş olacaksın bu durumda.
0
roket adam
(21.05.21)
bence bu evin bir sıkıntısı yok. yakın zamanda ofisten bir arkadaş bu ev ile aynı konumdan bir ev aldı, memnun. sadece internet bağlatırken kriz geçirdiler apartmanca. (yeni bir apartmandı.)
bu arada ben bu eve bakacağım işten izin alabilirsem.
0
irene
(21.05.21)
Kombinin salonda olması :/
Cephe bilgisi yok zaten ışıksız fotoğraf da yok. Muhtemelen kuzey cephesinde ve karanlık :/
0
beetlejuice
(21.05.21)
En konumu sebebiyle o paralara satılıyor
0
otopsicocugu
(21.05.21)
odanın biri göründüğünden daha küçük.
0
silver apple
(21.05.21)
Küçücük bu ev.
0
hayirsiz
(21.05.21)
ilani acmadan kesin kustepe-gulbag tarafidir demistim :) o semtler pek aileye uygun olmuyor. hem muhit iyi degil hem inanilmaz dik yokuslari var. ev de kucukmus ayrica. fiyat bu muhitin piyasasi icin normal.
0
in vino veritas
(21.05.21)
(7)

son günlerde yeşil erik aldınız mı? nereden, kaça aldınız?

la lykia
s.b.
s.b.
0
la lykia
(13.05.21)
Aldım. Kozyatağı semt pazarı. Kilosu 20 TL.
0
himmet dayi
(13.05.21)
Alıyorum sık sık. Yeni açılan manavdan; kilosu 20 lira.
0
fraise
(13.05.21)
Gecen cumartesi pazardan aldim. Kilosu 15lira. Bursa.
0
dedim ben sana
(13.05.21)
Kırklareli, kilosu 20 lira.
0
hayirsiz
(13.05.21)
Çanakkale Kepez Manav kilosu 50 tl. Kazıklanmışız burdan görünce anladım:)
0
suicides underground
(13.05.21)
bizim de manav (izmir) kilosu 44 TL'ye satmaya çalıştı, almadık, kazıklamaya çalıştığı tescillenmiş oldu :)
0
🌸la lykia
(13.05.21)
çanakkale de manada 30 liraydi pazar da 25
0
all girls dream
(13.05.21)
(10)

Saç beyazlamasının stresle direkt ilişkisi var mı?

rojhat
Ben 30 yaşındayım. İşsizim çok uzun zamandır. Öğrenciliğimde de pesimist bir mizacım vardı ve maalesef çok istememe karşın değiştiremiyorum. Son yıllarda stres yapacak çok fazla şey yaşadım, zaten çocukluktan depresif biriydim. Annemle babamın yaşı yüksek ama halen saçları tam beyaz değil, babamın 4
Ben 30 yaşındayım. İşsizim çok uzun zamandır. Öğrenciliğimde de pesimist bir mizacım vardı ve maalesef çok istememe karşın değiştiremiyorum. Son yıllarda stres yapacak çok fazla şey yaşadım, zaten çocukluktan depresif biriydim. Annemle babamın yaşı yüksek ama halen saçları tam beyaz değil, babamın 40'lı yaşlardaki fotoğraflarına bakıyorum onda da saçları simsiyah. Benim yanlardaki beyazlama çoğalmaya başladı bile, bu stresten mi?
0
rojhat
(10.05.21)
Var.
0
j r r tolkien hayrani
(10.05.21)
Var. 26 yaşımdayım ve aynı anlattığın gibi biriyim. Çocukluğumdan beri depresyondayım sanki. Saçlarımda beyazlar çıkmaya başladı son 1 2 yılda. Ki en mutsuz olduğum dönem hayatım boyu. Azıcıklar ama varlar :(
0
Mossy
(10.05.21)
bence evet. bi dönem çok stresli bi işte çalışırken aniden beyazlar doldu yanlarda. işten ayrıldım, üzerinden 10 sene geçti. hala aynı beyazlar duruyor. artmadı.
0
sttc
(10.05.21)
Bence var. Babam hastaneye yatmadan bir gün önce çekilmiş fotoğrafım var saçlarım simsiyah, babam yatıştan 13 gün sonra vefat ettiğinde saçlarım nine gibi beyazdı. Hala da öyle.

Büyük amcam gençken trafik kazasında vefat ettiğinde babaannemin saçları bir gecede beyazlamış. Bu gerçek.
0
suicides underground
(10.05.21)
Var.
0
hayirsiz
(10.05.21)
Var. Bilimsel bir kitapta okumustum, asiri ve ani stres bilmem ne hormonunu etkileyerek pigmentleri olduruyormus. "Saclari bir gecede beyazladi" efsanesi gercek olabiliyormus yani.

Ne hormonu oldugunu simdi hatirlayamayacagim, zaten lise biyolojide de cok zor ezberlemistim bu hormon isimleri ve gorevlerini :(
0
invictae
(10.05.21)
Arabesk diye film vardı bilenler bilir, Şener Şen ile Müjde Ar başrollerdeydi. Leyla ile Mecnun'un fena halde sulandırılmış haliydi konu olarak. Orada da mesela Şener Şen'in saçları 1 gecede bembeyaz olmuştu ki bunun çok örnekleri de var. Doğan Cüceloğlu'nun saçları 6 ayda bembeyaz olmuş mesela üzüntüden. Var yani.
0
1bir1bir1
(10.05.21)
Maalesef var. Beraber çalıştığımız bir arkadaşım, babasının kanser olduğunu öğrenince bir hafta geçmeden saçında hiç olmayan beyazlar çıktı.

Aklıma bir örnek daha geldi, geçmişte Tacikistan'dan gelmiş biriyle çalışmıştım. Adam gençlik fotoğraflarını göstermiş arkasından da iç savaşın ardından çekilen pasaport fotoğrafını göstermişti, arada sadece birkaç yıl geçmiş olmasına rağmen saçları bembeyaz hale gelmiş. İç savaş sırasında bayağı bir yakınını kaybetmiş.

Yani çok sıkmayın kendinizi stres bayağı kötü etkiliyor insanı.
0
Anthony McCarten
(11.05.21)
Venim yaşım 36 %70 beyaz. 24 yaşımdan sonra hızla beyazladı. Bence hem hemde stres etkili. Ayrıca saç boyaları bilhassa saç rengini açma işlemi süreci hızlandırıyor. Sadece beyazlarım var diye 15-20 tane beyaz için boyatmayın. Yaşadığımız üzücü olaylar neticesinde vücudumuz tepki veriyor bu kişiden kişiye değişebilir kimisi egzama, saç kıran, saç beyazlaması, kanser, bel ağrısı aklınıza gelebilecek bütün hastalıkların anası üzüntü diyebilirim
0
rapisa
(13.05.21)
Hem stres hemde genetik etkili yazacaktım yanlış olmuş
0
rapisa
(13.05.21)
(16)

Gece çalışmak

plutongezegendegilmi
Bi şirkete başvurdum, iyi güzel gibi görünüyor. Parası da iyi. Ama şirket Amerikada ve onlarla aynı saatte çalışmamı istiyorlar. Bu da en iyi ihtimalle 18:00 - 02:00 arası, en kötü ihtimalle 20:00 - 04:00 arası gibi bir şeye tekabül ediyor. Relocation imkanı şu an için yok, ileride belki olur diyorl
Bi şirkete başvurdum, iyi güzel gibi görünüyor. Parası da iyi. Ama şirket Amerikada ve onlarla aynı saatte çalışmamı istiyorlar. Bu da en iyi ihtimalle 18:00 - 02:00 arası, en kötü ihtimalle 20:00 - 04:00 arası gibi bir şeye tekabül ediyor. Relocation imkanı şu an için yok, ileride belki olur diyorlar.

Kafamdaki sorular şunlar:

1- Sosyal hayatım (karantina dolayısıyla zaten olmasa da) epey sıkıntıya girecek. Sadece haftasonu görüşebileceğim insanlarla. Haftaiçi zaten herkes gündüz çalışıyor, akşamları da ben çalışıyor olucam.

2- Sağlık konusunda sorun olur mu bilmiyorum ama sonuçta günün "karanlık" zamanlarında uyanık, "aydınlık" zamanlarında uyuyor olacağım. Hani 2-3 gün sabahlanır da bu tempoyu 1-2 yıl götürmek nasıl etki eder kestiremiyorum.

Böyle bir şey yaşayan var mı, tecrübeleriniz neler? Veya genel olarak ne düşünüyorsunuz konsept hakkında? Siz olsanız çalışır mıydınız?
0
plutongezegendegilmi
(10.05.21)
Yakin bir arkadasimin sirketi abd'de, tam kovid donemi buradaydi, donemedi bir sure ve burdan calismak zorunda kaldi. Baya kotuydu durumu.

haftaici sosyal hayat diye bir sey kalmiyor, haftasonunun yarisi da uykuyla geciyor. Pek surdurulebilir gormuyorum ben. Eger yasayamayacaksam kazanacagim parayi ne yapim.
0
fakyoras
(10.05.21)
zor olur gibi be... ben ikinci öğretim okudum. her gece 3 4ü bulurdu yatmam ama internette takılıyorum dizi izliyorum boş boş, çalışmıyordum. 5 sene bu şekilde geçmesine rağmen vize final haftaları ders çalışarak sabahlayamazdım. 12den 1den sonra kafa basmıyor bazı şeylere, verim düşüyor. sağlık sorunları olabilir, fiziksel sorunlar belki hemen vurmayabilir ama psikolojik etkileri de olur illaki.
0
olutaklidi
(10.05.21)
Pandemide daha evlerdeyiz zaten, seni bilmem ama ben güneş göremiyorum mesela. Ve bunun öyle kolay bitmeyeceği de ortada. Ben olsam parası için girer, hayat normale dönünce de başka iş bakardım sanırım. Tabii aradaki para farkının değmesi lazım buna.
0
Jux
(10.05.21)
Ben olsam çalışırdım. Normalde zaten yetişkin bir insan 01.00, 02.00 saatlerinde uyanık olabiliyor. Sırf ileride oraya taşınma durumu için bile çalışırdım. CV'ye bir şirket daha eklenmiş olacak. ABD olması bir avantaj.
0
dissendium
(10.05.21)
Ben 2-3 yıl bu şekilde yaşadım, şimdi gece 2-3 gibi yatıp 10'da kalkıyorum. Çalışırken gece bitiyor, gün doğuyor... Hoşuma da gidiyordu, sanki geceyi ben bitirmişim gibi hissediyordum :)

Hiçbir sağlık sorunum yok, alışılıyor.
0
hayirsiz
(10.05.21)
bu soruyu burada sormak biraz yanıltıcı çünkü mesela adam güvenliktir, fabrika işçisidir, yapacağı şey kafa gerektirmiyordur bu ritme alışır.

ama sen yaratıcı bir iş yapacaksan yazılım gibi, bunun senin üretkenlik ritmine uyması lazım. ritmi bir kere bozarsan daha sonra diğer işlerinde de sıkıntı yaşama riskin çok yüksek. ben maksimum 1'den sonra kesinlikle yaratıcı çalışamayacağıma inanıyorum, ayrıca sadece para kazanmak değil sosyal hayatım, evliliğim vs de benim için çok önemli. Maksimum 1'e kadar okey bence, 4'e kadar falan çalışmak çok iddialı.
0
roket adam
(10.05.21)
Vallahi benim durumumda ben direk atlarım. Aslında bu kişiye göre, tercihlere göre değişir. Ben zaten sabaha karşı yatıyorum, 13-14 civarında kalkıyorum. Ben de mesela gece çalışmaya alışkınım. Şu anlık kimsede sosyal hayat olmadığı için yapıştırın gitsin derim ben.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(10.05.21)
15 aydır Amerika’daki doktora programıma uzaktan, İstanbul’dan devam ediyorum. Hem ders alıyorum hem de ders verdim. Ben hep genellikle gece saatlerinde çalışmayı seven bir insan oldum, o yüzden çok sorun olmadı. Ama sahura kalkar gibi sabah 4’te uyanıp ders anlatıp geri yatmak, gece 3’te giyinip makyaj yapıp sunum yapmak biraz dengemi bozdu ilk başta, sonra alıştım. Bir de normal düzende yaşayan biriyle aynı evde yaşasam kanlı bıçaklı olurduk muhtemelen ama partnerim de akademisyen ve genellikle günlük programı, yatma-kalkma, yeme düzeni benimkilere endekslenmiş durumda. Çünkü çok büyük bir evde yaşamıyorsanız ne kadar sessiz olsanız bile sıkıntı olabiliyor. Sosyal hayat kısmını çok bilemiyorum tabii çünkü benim dersim vs olmayan günler oluyor. Ama özetle Türkiye’de dolar kazanıp harcamak karar sürecinde ağır basan bir faktör olmalı bence. Özellikle de $2500 ve üstü bir maaştan bahsediyorsak.
0
feliss
(10.05.21)
şu anın şartlarında bence gayet güzel çünkü akşam kısıtlamaları varken gündüzü değerlendirebilirsiniz herkes evine döndüğünde iş yaparsınız. home office bencee düzeninealışırsınız ben vardiyalı bi çalışanım sabah uykusuzluğuyla iş yapmak günü çok zor bitirmeme sebep oluyordu ama güzelce uyuyup rahat rahat kahvaltı yaptığımda işe sanki gezmeye gider gibi gidiyorum. 1800-0200 gayet güzel bence

insanlarla sadece haftasonu görüşebileceğim dediğiniz gerginliğiniz haftaiçi çok sosyal oluyor muydunuz normalde? öyleyse biraz insiyatif ister bu durum
0
ala09
(10.05.21)
Çok yorucu ve yıpratıcı olur kesinlikle. Sosyal hayatın kalmaz.

daha iyi şartlarda başka iş bulabileceğine inanıyorum. Beklemekte fayda var.
0
kaptan maydanoz
(10.05.21)
16:24 teklif et
0
bir soru sorcam
(10.05.21)
Kisiye bagli.
Evliyseniz, cocugunuz falan varsa, sürekli hafta ici pre-covid zamani disarida takılan biriyseniz zorlar.

Ama zaten böyle biri degilseniz bir kere alisveris, spor salonu, sinema vs gibi olaylar çok güzel olur, sürekli bos zamanlar denk gelir. Ek olarak sevgiliniz/esiniz calismiyorsa kendisi ile gün içinde birşeyler yapmak bazen akşamdan sonra yapmaktan da iyi olabilir.

Bu arada verimlilik falan da hep kisiye bagli. Bazilari isik varken uyuyamaz vs. Yani cok değişken var.
Ama bunlarin size etkisi olmayacaksa 1-2 sene yapilir güzel paraysa.
0
logisticsmanager
(10.05.21)
revize saatler teklif edin
atıyorum 4 saatiniz beraber olsun gibi

neticede devamlı beraber çalışmayacaksınız diye düşünüyorum?
0
superb
(10.05.21)
uluslararası bir şirketin abd müşterileriyle doğu yakası saatlerinde çalışıyordum (3-12), iki yıl öyle çalıştıktan sonra daha iyi saatlerde çalışmak istediğimi söyleyip emea kısmına geçtim, iki yıldan uzun süredir de ingiltere saatine göre çalışıyorum.
amerika saatleri çok zorlamadı, bazen batı yakası saatlerinde çalıştığım da oldu, 3'e kadar falan.
sosyal biriyseniz olumsuz etkilenirsiniz, akşamları bir şey yapamamak benim de canımı sıkmıştı ki ben pek sosyal birisi sayılmam. ama çalışma açısından benim için o saatler daha verimliydi, hatta o zamanlarda şirkette en iyilerdendim, şimdi performansım daha düşük (bilmiyorum bu belki çalışma saatleriyle değil benimle alakalıdır). yalnız olduğunuzda o saatlerde karışan görüşen de olmazsa daha verimli oluyor gibi. ama evde aile eş çoluk çocuk varsa nasıl olur bilemem.
0
gkhncnzdgn
(10.05.21)
ben de tum gece calismak sandim basliktan.

atesle gitsin genc adamsin.
0
baldur2
(10.05.21)
gündüz çalışsanız da insanlarla görüşemeyeceğiniz bir dönemdeyiz. akşam/gece çalışsanız ne olacak?

sağlık konusunda bir problem olacağını sanmıyorum. aydınlık zamanlarında uyanık olabilirsiniz. mesainiz bittiğinde yatarsınız, sabah da 1000-1100 gibi kalkarsınız.

işin içeriğine göre de, bir zaman sonra mesai saatlerinizi öne ya da arkaya çekersiniz.
0
co2s2
(10.05.21)
(17)

Sizce Ceza'nın en iyi şarkısı nedir?

playing star again
Sb
Sb
0
playing star again
(10.05.21)
holocaust
0
olutaklidi
(10.05.21)
Dark places
0
alisamadim
(10.05.21)
en sevdiğim medcezir ama en iyisini ölçecek bilgim yok.
0
bohr atom modeli
(10.05.21)
neyim var ki
0
sir gawain
(10.05.21)
en çok holocaust, rapstar ve med cezir sevilir. ama bence med cezir.
0
rose parks
(10.05.21)
Suspus
0
Micella
(10.05.21)
medcezir
0
hayirsiz
(10.05.21)
Medcezir +3
0
diffarentiationation
(10.05.21)
Benim için bir numara 'Kim Bilir' dir.
0
efsane
(10.05.21)
suspus +1
0
cooperr
(10.05.21)
Cevapta görünce emin olmayıp baktım, neyim var ki rapstar'ın şarkısıymış, haliyle ceza şarkısı diyebiliriz. Bu durumda neyim var ki +1.
0
Jux
(10.05.21)
Neyim var ki, med cezir demeye gelmiştim
0
ananiyimioguz
(10.05.21)
İlk dinlediğim şarkısı olduğundan yeri de ayrıdır, holocaust.
0
heathen
(10.05.21)
kim bilir ve medcezir arasında kaldım.
0
glamdr1ng
(10.05.21)
neyim var ki'nin uzerine daha turkce rap sarkisi gelmez.

gelmis gecmis en iyi turkce rap sarkisidir.
0
baldur2
(10.05.21)
Bu Rap Muharebe
0
Etanglement
(08.06.21)
fight kulüp..

Şaka lan şaka, suspus
0
noluyo yaa
(08.06.21)
(4)

Bitcoinin çözemediği sorunlar

top_secret
Ne zaman bi bitcoin başlığına baksam şunları yazıyorlar.xyz “ bitcoin'in yıllardır çözemediği problemlerin hepsini çözen platform”Wds “ xyz nin yıllardır çözemediği problemlerin hepsini çözen platform”Abc “ wds nin yıllardır çözemediği problemlerin hepsini çözen platform”Tamam da bu arkadaşların
Ne zaman bi bitcoin başlığına baksam şunları yazıyorlar.
xyz “ bitcoin'in yıllardır çözemediği problemlerin hepsini çözen platform”
Wds “ xyz nin yıllardır çözemediği problemlerin hepsini çözen platform”
Abc “ wds nin yıllardır çözemediği problemlerin hepsini çözen platform”

Tamam da bu arkadaşların çözemediği problemler ne ki çözemiyorlar
Biri diğerinin problemini çözüyorsa o da çözsün demek ki çözülemeyen bişey değil yani
Toplanıp birbirlerinin problemlerini çözüp “sorunsuz problemsiz miscoin” yapsınlar.

Yani özetle ne anlama geliyor “çözemediği problem” ?
0
top_secret
(08.05.21)
Valla problemin ne olduğuna göre bu iddiaların anlamı değişiyor.

Mesela bitcoin mine etmek çok enerji tüketen bir iş. Bu bir problem mi? Bence değil. Ama bunu bir problem olarak görüyorsan, daha az enerji tüketen coin'ler var.

Bir diğer problem (benim için en azından), bitcoin full-node çalıştırabilmek için koca bir bilgisayar lazım. Full-node çalıştırmadan tam anlamıyla "bağımsız" ve "merkezsiz/dağıtık" olamıyorsun. Ortalama bir telefonda çalışabilecek coin'ler var (mesela eth'nin light node'u, ama onda da full node yok).

Başka bir problem (yine benim için), bitcoin transaction'ları gönüllü full-node'lar üzerinden gerçekleşiyor olması. Yani A B'ye para gönderecek diye keriz gibi bilgisayar çalıştırman lazım. Bu yüzden de 10bin civarı (çok az) full node var. Node sayısı artsa transferler de hızlı olurdu. Şu haliyle çok güvenli de değil. İşte transferler üzerinden para kazanabileceğin coin'ler de var falan filan. Bitcoin de lightning network diye bişey çıkardı hatta sonradan.

Yani işte neyi sorun olarak gördüğüne bağlı olarak o sorunu çözen bi coin var bi yerde. Ama onun da başka kendi sorunları var. Herhangi bir noktada bütün problemlerini çözebilecek mi community göreceğiz. Ben -üzülerek- pek ihtimal vermiyorum ama.
0
plutongezegendegilmi
(08.05.21)
aslinda cozemedigi degil. tasarim geregi trade-off yaptigi seyler var.

mesela bitcoin ilk tasarlanirken block-time 10dk olsun diye kararlastirilmis. simdi her 10dk'da bir block uretiliyor. dolayisiyla sen bir transfer yaptiginda en az 10dk beklemen lazim. alisveris yaptiginda her musterinin kasada 10dk bekledigini dusun. mantikli degil. mesela litecoin (ilk cikan bitcoin klonlarindan) bu sureyi 2.5dk'ya indiriyor. ethereum'da bu sure yaklasik 10-15sn. tabi surenin kisa olmasi double spending riskini artiriyor.

diger bir konu blok boyutu yani her bir blokta(10dkda bir) ne kadar islem onaylanabilinir. bitcoin'in blok boyutu 1MB. bu da islem sayisini ciddi oranda kisitliyor.

tabi bu sorunlar bitcoin uzerinde de asilamayacak seyler degil. ama bunun icin community'nin(miner'lar) ortak karar vermesi gerekiyor. cunku yapilan degisiklikler zincirde catallanmaya yol acacak. mesela block limiti sorununu asmak icin 2017 yilinda iki degisiklik yapildi. birisi SegWit dedigimiz "softfork". block limiti 1MB olarak kalmaya devam etti ama her bir islemin boyutu kucultuldu. boylece sistem geriye uyumlu olarak guncellenmis oldu. bu degisikligin yeterli olmadigini dusunenler ise blok limitini 8MB'da cikarmak istedi. topluluk ortak karar almadigi icin bitcoin catallandi ve BitcoinCash dogdu.

miscoin neden olamaz? cunku blockchain teknolojisi tamamen trustless(kimseye guvenilmeyen) bir ag olusturmak icin ortaya cikmis birsey. varsayilan olarak sistemdeki herkesin kotu niyetli oldugunu dusunuyorsun. bunun icin en onemli sart sistemin olabildigince decentralized olmasi. bir sistemi ne kadar decentralize yaparsan da islemlerin onay suresi o oranda artar. sistemlerin hizli calistigini iddia eden zincirlerin buyuk bir kismi bu decentralization'dan odun veriyor. dolayisiyla sistem ataklara acik hale geliyor. mesela binance chain'deki butun node'lar tamamen binance'in kurucusu CZ'nin kontrolu altinda. istedigi takdirde senin cuzdanini karalisteye alabilir yada belli islemleri geri alabilir. ayni sey Ethereum icin de gecerli. hatta ethereum ilk ciktiginda ciddi bir atak yedi ve ethereum'a yapilan yatirimlarin tamami hacker'lar tarafindan calindi. paralari geri almak icin acik kapatildi ve hack'ten onceki bloktan sistem catallandirildi. zincirin orjinal hali Ethereum Classic oldu.

tabi bu demek degilki diger butun coin'ler pis kaka. Ozellikle Ethereum ve smart contract teknolojisi ikinci bir devrim niteliginde denilebilinir. aslinda smart contractlari bitcoin uzerinde yapmak da mumkun tabi ki ama bitcoin'in yapisi geregi mantikli degil.
0
crucio
(08.05.21)
Coin sisteminin kendisi zaten problem oldugu icin 10 senedir deneyip duruyorlar.

Merkeziyetsiz,denetimsiz ve "bedava" bir sistemin calismasinin imkansiz oldugunu kabullenmek istemiyorlar.

Sirket icinde 100 kullanicili finans sistemini bile oturtamiyorsun.
Dandik bir kobi odemesinde bile devamli kayiplar negatif degerler olusuyor, sen tutup icinde 8 milyar insanin oldugu sistem kurmayi dusunuyorsun.
0
divit
(08.05.21)
Reklam onlar.
0
hayirsiz
(08.05.21)
(7)

bisikletle dolaşılıyor mu?

diffarentiationation
Belgesiz 17'ye kadar?
Belgesiz 17'ye kadar?
0
diffarentiationation
(06.05.21)
sokağa çıkma yasağı var, sence dolaşılıyor mu?
0
reanarchy
(06.05.21)
@reana şimdi gördüm yaya yolunda sürüyorlardı. Markete bisikletle gitme var mı yani onu sordum.
0
🌸diffarentiationation
(06.05.21)
"dolaşmak" yasak. markete gidebilirsin anca belki. polis görmedikçe her şey serbest gerçi.
0
jelly bear
(06.05.21)
Ben her sabah işe gelip her akşam işten dönüyorum. Git-gel 15 km. Durduran olmadı.
0
anx
(06.05.21)
Çıkıyor herkes ama piyango sana vurursa cezayı yersin.
0
Andrew
(06.05.21)
meşhur "hiç mi yok" sorusu gibi olmuş, evet hiç yok.
0
hayirsiz
(06.05.21)
yakalanmadigin sürece serbest
0
all girls dream
(06.05.21)
(2)

telefonunuzda virüs taraması yapıyor musunuz?

dali dili havali korna
geçen gün telefonumunda gmail hesabımdan bir dosya göndermeyi çalıştım olmadı. ardından "malicious app is on your phone" şeklinde bir uyarı ile karşılaştım. pcde sık sık virüs taraması yapıyorum ama telefonda yapmadım hiç. ne yapmamı önerirsiniz?
geçen gün telefonumunda gmail hesabımdan bir dosya göndermeyi çalıştım olmadı. ardından "malicious app is on your phone" şeklinde bir uyarı ile karşılaştım. pcde sık sık virüs taraması yapıyorum ama telefonda yapmadım hiç.

ne yapmamı önerirsiniz?
0
dali dili havali korna
(06.05.21)
malwarebytes
eset

İkisinin de mobil çözümleri ücretsiz, en azından deneme süresince tam sürüm olarak kullanılabiliyor. Kurup taratın derim.
0
hayirsiz
(06.05.21)
Bende avastın mobil Antivirüs uygulaması yüklü arada sırada Manuel tarama yapıyorum. Dosya falan indirince zaten otomatik tarıyor dosyayı
0
the rise of dollars
(06.05.21)
(14)

Yazılım eğitim içeriklerininin kalitesizliği

plutongezegendegilmi
Daha doğrusu "video" içeriklerinin kalitesizliği. Güzel kitaplar var yoksa.Giriş seviyesi için de "iyi" sayılabilecek içerikler/kurslar var evet. Ama orta-ileri seviye için videolu güzel kaynak yok arkadaş.System design bakıyordum, şöyle bir videoya denk geldim: https://www.youtube.com/watch?v=uzeJb
Daha doğrusu "video" içeriklerinin kalitesizliği. Güzel kitaplar var yoksa.

Giriş seviyesi için de "iyi" sayılabilecek içerikler/kurslar var evet. Ama orta-ileri seviye için videolu güzel kaynak yok arkadaş.

System design bakıyordum, şöyle bir videoya denk geldim: www.youtube.com

60 bin abonesi olan bir kanal. İyi para kazanıyordur diye düşünüyorum. Buna rağmen video içeriği rezalet. Yani adam hiç düşünmemiş, oturup o an tasarlamaya çalışmış, olmamış, baya bir hatası var falan filan.

Para olan bir sektör diye tahmin ediyorum, buna rağmen niye kaliteli advanced seviye içerik çıkmıyor? Giriş seviyesi içeriğin daha çok olmasını anlıyorum, orada çok müşteri var, tamam. Advanced ES kursu arıyorum, bulsam 200-300 $ veririm, ama yok (bkz: udemy screenshot'ı). 10-20 $'a "intro to JS" kursu vermekten daha kârlı da olabilir (mi?) kursu hazırlayan insan için.

Niye böyle sizce?
0
plutongezegendegilmi
(04.05.21)
Ben bunun altında ileri düzey bilginin herkesle paylaşılmak istenmemesinin olduğunu düşünüyorum. İleri düzeye gelmek için herkes çaba harcıyor. Yüksek lisans yapan var, doktora yapan var, o konuda 20 yıldır çalışan var. Bir kişi elde etmek için yıllarını harcadığı bilgiyi neden herkesle paylaşsın ki? Burada kâr zarar hesabı yapılabilir. Udemy'den gelecek kazanç, o kişinin bir gün uzmanlığının değerini yitirmesine değer mi? Herkes o konuyu öğrenirse doğal olarak o konudaki bilgili insan sayısı artar. O konuda bilgili insanların fazla olduğu bir ortamda bilgilerini paylaşanın da uzmanlığı riske girer.
0
dissendium
(04.05.21)
www.oreilly.com
www.packtpub.com

Bence üzerinde çalıştığın şeyin kendi dokümantasyonu ve üstteki gibi birkaç kaynak hariç internetin gerisi kalitesiz içerikten oluşuyor. Udemy gibi yerlerdeki içeriklerin çoğu zaten bir şey öğretmek için değil, biraz bilen birilerinin "ulan bi kurs satıp para kazanayım" diye açtığı kurslar.
0
hayirsiz
(04.05.21)
@hayirsiz, hocam valla packt'i denedim, orada da udemy ile aynı durum. Kitap tamam ama video işi aynı yine. Oreilly üye olmadan hiçbir şey göstermediği için kayıt olmamıştım, bakayım ona, teşekkürler.

@dissendium, ya açıkçası zannetmiyorum. ben bilgimi paylaşınca bir şey kaybetmem ki? kaldı ki kitap yazıyorlar, yani paylaşma konusunda sıkıntıları yok, kitaptan para kazanabildiklerini de sanmıyorum çok. paylaşma formatı video değil sadece.
0
🌸plutongezegendegilmi
(04.05.21)
Valla hocam bunu ben de düşündüm çünkü cidden bazı şeyler hep birbirinin kopyası. Vardığım sonuç, kişilerin elde ettiği gelir/tatmin sanırım harcadıkları çabaya oranla çok az kaldığı için pek devam etmedikleri.

Udemy üzerinden ilerleyelim mesela, orada şu an daha çok yazılıma giriş yapmak isteyen kişilere yönelik eğitim verenler kazanıyor çünkü yazılımci olmayanların sayisi yazılımcilardan daha fazla. Talebi oluşturanlar hep dışardan kişiler, hal böyleyken biri video çekerek para kazanmayı amaçlıyorsa piyasadaki talebe göre hareket ediyor. Yani çok iyi bilen adam da gidip advance anlatacağina temel anlatmayi tercih ediyor.

Devamlılık olayı da önemli. Mesela bazen bakıyorum bazı konularda süper videolar oluyor. Videoda da kişi seri olacağını falan anlatıyor, sonra millet o ilk videoyu pek izlemedigi için adam da devam etmek boşuna deyip ilk videodan sonra bırakmış oluyor vs.

Video ile anlatmak da biraz daha mesakatli, gidip içeriği iyi hazırlaman gerek, diksiyonu falan ayarlaman gerek, edit yapma olayı olabilir, öncesinden gidip kodu falan iyice tekrar edip hata vermemesini sağlaman gerek falan filan. Talebin fazla olduğunu bilmediğin sürece kolay kolay girişmek istemezsin bu işe. Ileri seviyenin dezavantajı da bu. Senin o içerik arada kaybolup gidebilir çünkü hitap ettiğin kişi az. Bir de kimse seni bilmiyorsa gidip sana para vermek istemez.
0
j r r tolkien hayrani
(04.05.21)
Ben de dissindium'a katılıyorum. Birincisi bu işin gerçekten uzmanı olan, buradan profesyonel olarak para kazanan insanlar oturup udemy videosu eğitimi hazırlamakla uğraşmıyorlar, böyle bir gelir beklentileri de, motivasyonları da yok, çünkü bu video hazırlama işi başlı başına çok, ama çok zor bir iş. Gerçekten hakkını vermek için full time oturup vakit harcamak lazım yani. Adam profesyonel kariyerine ayıracağı vakitle daha çok para kazanabiliyor, oturup bunlarla uğraşmaya tenezzül etmiyor.

İkinci olarak da giriş seviyesi bir python dersi 100 milyon izlenecekken, orta ve ileri seviyede çok detay bir konuyu anlatacak adam 1000 izlenecek (yaşanmış olaylar bizzat) dolayısıyla para kazanma, izlenme şansı da yok. Talep olan yere yöneliyor insanlar özetle. 3 tane adama 300'er dolardan aşırı detay ve teknik bir kur hazırlayacağıma, intro to js kursu açarım 30 liradan 1 milyon satılır gibi düşünebilirsin.

Örnek veriyorum, zamanında güvenlik üzerine türkçe içerik üretmek üzere bir araştırmaya giriştim hem kendim hem çalıştığım firma için. virüsten nasıl korunulur gibi bir içerik, ya da güvenlikçi nasıl olunur gibi bir video, güvenlik otomasyonunun bilmenmesi videosundan milyonlarca kat daha çok izlendi. 1. si daha az bilgi ve uğraş gerektiriyordu ama daha çok para getirdi, 2.'si çok ciddi bir çaba ve yılların emeğini gerektiriyor, ama 200-250 falan izlenmiş.
0
roket adam
(04.05.21)
Ya tamam ama insanlar girip hep junior seviyede mi kalıyor? Bugün sektöre 100 kişi giriyorsa, 2 sene sonra 100 kişinin advanced kurs ihtiyacı olmayacak mı? Udemy kurulalı 12 sene olmuş, yani bir noktada bu bahsettiğim kırılımın gerçekleşmiş olması gerekmiyor muydu? 2-3 tane "intro to python" kursu olur, bunlar varken yine bi intro to python kursu açmak maddi anlamda da feasible değil gibi geliyor bana.

Hep kurs hazırlayan kişinin incentive'lerinden bahsediyoruz ama advanced içeriğe de hiç talep yok herhalde. Acaba neden.
0
🌸plutongezegendegilmi
(04.05.21)
Talep işte vardır da yok sayılacak kadar azdır. Şu aynı kursun fazla olması da referans olayına bağlı olabilir. Mesela atıyorum adam gidip JavaScript ile ilgili giriş seviyesinde ders anlatmış ve iyi satmış daha sonra aynı adam gidip kolaylıkla Python giriş eğitimi de çekebilir çünkü çok bir şey öğrenmesine gerek yok. Onu diğer kurstan tanıyanlar da "oo x eğitmen şu kursu yapmış kesin iyi anlatmıştır gideyim onu alayım" der sonra aynı adam gider "sql giriş" dersi açar yine aynı döngü yaşanır falan.

Sektöre bişekilde giren adam da açıkçası pek zorunda kalmadıkça kendini geliştirmeye çabalamıyor. Genelde herkesin beklentisi o kurslar ile bişekilde sektöre girip iş bulmak. Iş bulduktan sonra "şu kursu alıp bunu iyice öğreneyim" olayı pek olmuyor. Hatta isin daha ilginç yanı sektöre giren bu kişilerin çoğu advance kurs ile kendini geliştirmek yerine "benim neyim eksik" deyip o "x e giriş" eğitimi çekmeye başlıyor.
0
j r r tolkien hayrani
(05.05.21)
Yaklasik 7 yildir bu sektordeyim, video acip izleyerek ogrendigim sayilidir. kendi dokumantasyonlari gayet yeterli.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(05.05.21)
Quora'da python bilenler için para kazanma yöntemlerini sormuştu biri. En çok oy alan kişi iyi-orta-yeni öğrenmiş diye üç sınıfa ayırmış ve ne yapılabileceklerini yazmış. En alt seviye bilenlere önerdiği şey; "kurs videosu çekin" idi.
0
tey tey
(05.05.21)
tahtakafa
(05.05.21)
@jrr +1

Giriş seviye içerikler hem yeni başlayanların çokluğu hem de üreticinin çok da kafa yormadan içerik hazırlayabilmesi sebebiyle çok fazla var.

coursehunter.net ve tutflix.io bu iki site bu anlamda baya işime yarıyor benim. Amacım kursları ücretsiz edinmek değil, yeni kaynaklar öğrenmek. Herhangi bir kursu indirip izlemek (coursehunter'da indirmene de gerek yok, izlenebiliyor siteden) istediğim kalitede mi değil mi anlamak kolay oluyor. coursehunter rus sitesi bildiğim kadarıyla. çok fazla rus içerik var. ruslar baya güzel eğiliyor bu işe. Altyazı imkanı olsa bu bile denenebilir.
0
IncredibleMau
(05.05.21)
Nanodegree programları işinizi görebilir belki.
0
synthetic a priori
(05.05.21)
Bu oldukca bilinen bir fenomen. Beginner icerik girla vardir cunku yazmasi kolaydir. Advanced icerik gorece baya vardir, guzel yazmasi zordur ama advanced adam ne dendigini asagi yukari anlar ne kadar kotu de olsa.

Intermediate icerik yazmak (yani beginner ile advanced arasina kopru kurmak) is cok zor. Hem cok emek istiyor hem de iyi sonuc almak icin andragogyi cozmus olmak lazim vs. Yani iyisini yapabileceksen millet ac kapis kapis gider ama yoksa zor. Yani risk / getiri tahammulune bakiyor.
0
robokot
(05.05.21)
yazılım için bakmak gerekirse, @eksi sozlukte eksiyen adam'ın dedikleri çok doğru.

giriş seviyesinde falan izleyerek öğrenmek çoğu kişi için zorunluluk gibi oluyor. gözünde canlanması, yapan adamın pratiklerini görmek gibi. öğrenmeyi kolaylaştıran şeyler.

gel gelelim yazılımda artık ileri seviyeye geçtiğinizde video sizin için sadece zaman kaybı oluyor. kullanacağınız yeni dillerin, tool'ların, framework'lerin, kütüphanelerin yalnızca dokümanına bakmak yeterli oluyor anlamak için. her zaman söylenen bir geyik vardır ya hani "bir dili çok iyi bilirsen ve veri yapıları ile algoritmalara hakim olursa diğer dilleri çok kolay anlarsın" diye. bu geyikten daha çok bir realite.
0
ilgeru
(05.05.21)
(5)

Yurtdışı iltica

black mamba
Bir film izlerken aklıma geldi. Biri bir ülkeye kaçak bir şekilde girdi. Üzerinde kimlik vs. hiçbir şey yok. Ne olur? Ülkesini bile söylemezse sınırdışı edilir mi? Edilirse nasıl edilir?
Bir film izlerken aklıma geldi. Biri bir ülkeye kaçak bir şekilde girdi. Üzerinde kimlik vs. hiçbir şey yok. Ne olur? Ülkesini bile söylemezse sınırdışı edilir mi? Edilirse nasıl edilir?
0
black mamba
(28.04.21)
parmak izini alırlar.
0
hayirsiz
(28.04.21)
İltica talebinde bulunabilmek için bir hikayesi ve bu hikayenin yaşandığı bir ülke olması lazım. Gerekçeler dayanaksız ve yeterince inandırıcı değilse eğer o ülkeye bileti alınıp şutlanır. Ağzı var dili yok, konuşmuyor anlatmıyorsa, nereden geldiği bilinmiyorsa ne olur bilmiyorum. Şutlayacak bir yer mutlaka vardır yine de.
0
IncredibleMau
(28.04.21)
bizim bi abimiz UK'de aynı biçimde yakalanmış. kendisi boksördü iri yarıydı. kafamı kaldırmadan bakamadığım iki polis geldi hayatımın en kötü dayağını yedim sonra bıraktılar dedi şu an ingiliz vatandaşı...
0
ortalama keyifçi
(28.04.21)
ilave soru, peki gidilen ülkede iltica talebi nereye yapılır? rastgele bir karakola mı girilir, "merhaba, iltica talebinde bulunacaktım" diye
0
in a world of magnets and miracles
(28.04.21)
"bir şekilde ülkede kaldı, kabul edildi" denilen çoğu hikaye en aşağı 10-20 sene öncesine ait. Son 10 yılda çok şey değişti. Geçerli bir neden yoksa reddedilirsin. Türkiye'den Almanya'ya iltica kabul oranı %47 imiş.
0
biravekahve
(28.04.21)
(1)

Kedi için sedapet

meyve parcacikli kadin
Benim kedi takside bile delirmiş gibi bağıran biri olduğu için ve yarın uçak yolculuğuna cikacagimiz icin veterinere gidip sedapet aldim. Ama veterinere iyice sormama rağmen, guvenemedim. Anlattim cok cok stres olduğunu ortalığı ayağa kaldirdigini ama ondan da önemlisi kendisini cok yiprattigini. Ve
Benim kedi takside bile delirmiş gibi bağıran biri olduğu için ve yarın uçak yolculuğuna cikacagimiz icin veterinere gidip sedapet aldim. Ama veterinere iyice sormama rağmen, guvenemedim. Anlattim cok cok stres olduğunu ortalığı ayağa kaldirdigini ama ondan da önemlisi kendisini cok yiprattigini. Verdi ve 5kg kedi için 0.5ml kullan dedi.
Ama içim hiç rahat değil biliyorum her bünye farklı ama sizin deneyiminiz nasıldı
0
meyve parcacikli kadin
(27.04.21)
Bizim kediye etki etmesi çok uzun sürmüştü. 7-8 yıl kadar oluyor ama hatırlayabildiğim kadarıyla ilacı verdikten sonra sakinleşene kadarki ilk 2-3 saat içinde dengesini kaybetmişti. Duvarlara dayanarak da olsa yürüyüp koşmaya çalışmıştı. Baktım olmuyor, kucağımda tutmuştum bir yere çarpmasın diye.

Ben bir daha vermeyi düşünmüyorum, varsın bağırsın, çığırsın. En azından ayık olur :))
0
hayirsiz
(27.04.21)
(11)

1 kilo donmuş içli köfte 160 tl pahalı mıdır

regina phalange
Hıı?
Hıı?
0
regina phalange
(26.04.21)
Bence pahalı.
0
neymis
(26.04.21)
restoranla aynı fiyat hatta daha pahalı bile olabilir.
0
jelly bear
(26.04.21)
kebapçıda pişmişi daha ucuz XD
0
glamdr1ng
(26.04.21)
Bence pahalı. Köfteci Yusuf'ta tane 2 TL :)
0
msb
(26.04.21)
1 kiloda kaç tane var ki?
0
sutlu nescafe
(26.04.21)
45 tane
0
🌸regina phalange
(26.04.21)
1 kilo içli köftede 45 tane olmaz bence. bir yanlışlık var.
0
iddaaci
(26.04.21)
Pahalı.
0
hayirsiz
(27.04.21)
eğer vasatüstü bir ürün ise pahalı değil.
0
teritori
(27.04.21)
abi yumurta büyüklüğünde içi kıyma ve bulgur dolu olan bir şeyin tanesinin 20 gram olması imkansız. yumurtanın kendisi 60-70 gram geliyor zaten. bir kiloda anca 15 tane falan olması lazım, 45 olamaz.
0
chezidek
(27.04.21)
Ama bunlar içli köfte formatında değil. Pinpon topu büyüklğünde
0
🌸regina phalange
(28.04.21)
(5)

Covidde geniz akintisi oluyor mu?

warmy
Ve buna bagli olarak balgamli oksuruk? Bildigim kadariyla kuru oksuruk oluyor ve burun akintisi vs olmuyordu en son ama simdi icime bi kurt dustu.
Ve buna bagli olarak balgamli oksuruk? Bildigim kadariyla kuru oksuruk oluyor ve burun akintisi vs olmuyordu en son ama simdi icime bi kurt dustu.
0
warmy
(26.04.21)
Bende geniz akıntısı var, şu an hastayım. Burun akıntısı yok, sık olmayan ve öksürürken nefessiz bırakan bir öksürük var.

Testim negatif çıktı, ailede dört kişiyiz, üçü pozitif. Bana da ilaca başlayın dediler, dün içmeye başladım.
0
hayirsiz
(26.04.21)
Varyantlar ile birlikte sanirim artik bu belirtiler de var.
0
invictae
(26.04.21)
oluyor, burun akıntısı da oluyor.
tek bir belirti yok. kimisinin boğazı ağrıyor, kimisi hapşırıyor, burnu akıyor. kimisinde bunların hiç biri yok sadece eklem ağrısı var.
0
rentts
(26.04.21)
Bende burun akıntısı olmadı hiç. Hafif boğaz ağrısı, halsizlik gibi başladı. İlaç tedavisi devam ederken de öksürük başladı. Kuru öksürük devam ediyor. Çok zorlarsam ufacık balgam gelmekte. Eşimde öksürük olmadı aynı anda teşhis koyulmasına rağmen.
0
silah taciri
(26.04.21)
Benim ateş ve halsizlik,
Annemin boğazda yanma ve burun akıntısı,
Babamın ateş,
Kardeşimin küçük öksürükleri ve burun akıntısı oldu. İlk ben pozitif çıktım, aile uyelerim ilk testte negatif çıktı, kardesimde de belirtiler vardı negatif çıkmasına rağmen aile hekimimiz ilacı içmesini önerdi, üç dört gün sonra anne ve babamda da belirtiler olunca tekrar test yapıldı ve hepimiz pozitif olduk.
0
bitse de gitsek
(27.04.21)
(3)

Coin takip için kullanılan araçlar

sanguine
Hangi indikatörlere nerelerden bakıyorsunuz, birkaç haftadır deneme yanılma yapıyorum neyse ki para kaybetmedim de önce bodoslama yalnızca coinlerin isimlerinden araştırarak aldım ve sattım bir kazancım olmadı. sonra bnb ve doge gibi etraftan duyduğum belli başlı koinlere girdim, sonra çıktım.en son
Hangi indikatörlere nerelerden bakıyorsunuz, birkaç haftadır deneme yanılma yapıyorum neyse ki para kaybetmedim de önce bodoslama yalnızca coinlerin isimlerinden araştırarak aldım ve sattım bir kazancım olmadı. sonra bnb ve doge gibi etraftan duyduğum belli başlı koinlere girdim, sonra çıktım.

en son bu grafikleri inceleyeyim dedim, en dipteki koinlerden girdim o sırada bunlar btt ve rvn idi. Ki geçen günkü düşüşte bnb ve btcden anaparadan dahi zarara girmiştim derken bir saat içinde falan dipten aldığım btt 1000 lira bıraktı zarardan çıktım. Yine btt ile al sat yapıp kara geçtim.

Şunu yapmaya çalışıyorum bilmiyorum doğru mu, bir milyon kere denenmiştir, binance tr deki (sadece bunu kullanıyorum en anlaşılır olanı bu benim için şu aşamada ve çok pratik para yükleme çekme falan) koinleri açıyorum önümde (try pariteli olanlar elbette) beş-on dakikalık grafiklerine bakıp %50 ile falan girmeye karar veriyorum artmaya başlar başlamaz. Sonra durduğu an çıkıyorum. Bu dediğimi yalnızca bTT ve doge coinde yapabildim. tamam çok büyük rakamlar olmayabilir ama yarım saat gibi bir sürede 200-300 lira görüp çıkmak da benim için iyiydi başlangıç için.

bu son 10-15 dakikalık değişimleri percentage olarak gösteren siteler var mı bildiğiniz

şunu bulabildim dediğime en yakın, bu da son 1 saati gösteriyor, tam verim alamadım

ccowl.com
0
sanguine
(24.04.21)
tradingview.com'da coin grafiğini aç, sağ tuş > ayarlar > durum çizgisi > çubuk değişim değeri
0
hayirsiz
(24.04.21)
günlük ufak kar için bolinger bandı kullanıyorum, alt çizginin ne kadar altına sarkmışsa o kadar iyidir.
0
candide
(24.04.21)
@candide nasıl yapıyorsunuz şu an buradaki cevaplar bana أنا لا أفهم أنا لا أفهم böyle görünüyor, cidden anlamıyorum,
0
🌸sanguine
(24.04.21)
(3)

Kendi standı/ayağı en yüksek 24"-27" monitör

arenas
Merhaba,bir monitör almam lazım ancak boy uzun ve masa boyları genelde standart 70cm olduğundan ve önüne laptop ta koymak istediğimden,nispeten yüksek 24 ya da 27" monitör tavsiyesine ihtiyacım var.Haricen satılan ayakları/standları almak istemiyorum.Kendi standı yüksek olan/ayarlanabilen bildiğini
Merhaba,bir monitör almam lazım ancak boy uzun ve masa boyları genelde standart 70cm olduğundan ve önüne laptop ta koymak istediğimden,nispeten yüksek 24 ya da 27" monitör tavsiyesine ihtiyacım var.Haricen satılan ayakları/standları almak istemiyorum.
Kendi standı yüksek olan/ayarlanabilen bildiğiniz/kullandığınız marka/model tavsiyesi varsa süper olur
0
arenas
(22.04.21)
Geçen temmuzda aldım, hevesim hâlâ geçmedi :) Yukarı aşağı, sağa sola döndürülebiliyor.

www.hepsiburada.com
0
hayirsiz
(22.04.21)
Dell Ultrasharp serisini tek geçerim bu konuda.
0
roket adam
(22.04.21)
lg'nin ergo modellerine bakabilirsiniz. lg'nin kendi ergonomik standi ile geliyor.
0
antikadimag
(22.04.21)
(9)

blockchain işi?

avianthem
şimdi malum bir firmanın paraları alıp kaçtığı söyleniyor, sözlük falan çalkalanıyor iki gündür.bir sorum olacak. daha önce sorduğumuz zaman "üff cahil sen ne anlarsın." diyen insanlar vardı, şu anda olmaz herhalde. hani bu blockchain çok çok çok, biz cahillerin anlamayacağı kadar güvenli bir sistem
şimdi malum bir firmanın paraları alıp kaçtığı söyleniyor, sözlük falan çalkalanıyor iki gündür.

bir sorum olacak. daha önce sorduğumuz zaman "üff cahil sen ne anlarsın." diyen insanlar vardı, şu anda olmaz herhalde. hani bu blockchain çok çok çok, biz cahillerin anlamayacağı kadar güvenli bir sistemdi? hani decentralized bir sistemdi de, bilgiler tüm bilgisayarlardaydı o nedenle coin'lere hiçbir şey olmazdı?

e o zaman nasıl bu adam 2 milyar dolarlık coin yürüttü? yürütmediyse bile böyle bir ihtimal var ki yanıyor her yer?

bu cahil cühela kardeşinize biri anlatabilir mi?
0
avianthem
(22.04.21)
merkeziyeti olmayan borsalar var ama bu öyle değil o yüzden coinler gidebilir.

kriptokilavuz.com

sanırım bunların en önemlisi waves borsası sanırım.
0
liberal
(22.04.21)
Şimdi sende bitcoin var diyelim, cüzdanında duruyor. Ben bitcoin alıp satacağım, bunu USDT'ye veya başka birimlere çevirip işlem yapacağım dersen bu bitcoinleri önce ilgili borsaya aktarman gerekiyor. Sen aktarımı yapınca, borsa diyor ki "avianthem şu kadar bitcoin aktardın, artık istediğini yapabilirsin". Artık bitcoin senin kontrolünde değil, borsanın ana cüzdanına gitti. Sen bitcoini geri çekene kadar adamlar hacklenirse senin bitcoinler de gitmiş oluyor.
0
hayirsiz
(22.04.21)
O cahil diyenler de genelde konuyu anlamamis kisiler.

Sen paralari bankaya veriyorsun banka da hortumlayip kaciyor.
Konu bundan ibaret, bizde de hortumlayan cok oldu devlet 100bine kadar geri oduyor gerisine karismiyor o yuzden.

Bazi hacklenen borsalar da zararini oduyor guvenini kaybetmemek icin.
Zaten borsa sahibinin kacmasi asiri sacma bir olay, adama para akiyor her yerden.

Bu batirdigi icin kacmis.
0
divit
(22.04.21)
Ee blokchain hala da çok güvenli zaten. Kripto paralar ile ilgili herhangi bir problem yok zaten adam kendi kurduğu borsaya yatırılan paraların üstüne çöktü.

Üstteki arkadaşın dediği gibi altın döviz vs yatırdığın bankanın kaçması gibi. Sorun altın dövizde değil sahtekar bankada
0
avatar is back
(22.04.21)
Bu olayin blockchain guvenligi ile ilgisi yok zira merkezi bir yapinin dukkani kapatmasi soz konusu. Hicbir zaman hic kimse borsalarin tamamen guvenli oldugunu soylemedi. Aksine akli basinda is bilen herkes borsalarda para tutmayin, cuzdana cekin, hatta soguk cuzdan kullanin der, zira yabanci diyarlarda borsa kapanmalari cok olmustur. Bu olay ulkemizde ilk kez yasandigi icin millet tecrubesizlikten sok oluyor. Banka analojisi +1.
0
gibicibicis
(22.04.21)
işte böyle "üff sen uğraşma be slk sen ne anlarsın." diye dolaşanlardan ziyade doğru düzgün anlatan olsaydı keşke öncesinde de.

teşekkürler zamanını ayırıp da yazanlar için. (:
0
🌸avianthem
(22.04.21)
aga şöyle düşün, roket borsa diye bi site açtım mesela, insanlara diyorum ki bir doge bir lira, insanlar da bana parayı akıtıyor doge almak için. doge alıp onların hesabına aktarmışım gibi gösteriyorum ama aslında aktarmıyorum, tüm para bende birikiyor. bir t anında da ortalık karıştı deyip paraları alıp kaçıyorum. yani insanların % kaçı gerçekten param hesaba geçerken kaç tane peer'dan onay geldi diye kontrol ediyor ki. hiç almamış bile olabilir adam.
0
roket adam
(22.04.21)
soruya cevap değil ama waves borsası cidden içlerinde en iyisi buna rağmen o da tam merkezi mi diye sorgulamak gerek.
0
rakicandir
(22.04.21)
Bu arada merkeziyetsiz oldugu icin cokmesi gayet basit.
Fiyati dusunce madenciler kazmayi birakiyor, madenci kalmayinca fiyati daha da dusuyor. Boyle boyle 20binden 3bin dolara dustu.

Pandemi cikmasa toparlamazdi muhtemelen.
0
divit
(23.04.21)
(4)

Instagram'dan telefonuma gelen parola resetleme mesajı

isabella was a ginger
Telefonuma "tap to reset your instagram password" diye bir mesaj geldi. Bu birisi benim şifremi değiştirmeye çalışıyor mu demek?
Telefonuma "tap to reset your instagram password" diye bir mesaj geldi. Bu birisi benim şifremi değiştirmeye çalışıyor mu demek?
0
isabella was a ginger
(18.04.21)
yeap
0
rose parks
(18.04.21)
Çalışmasa da şüpheli bir durum. Mümkünse hesabınızı, şifrenizi değiştirin.

Edit: Diğer arkadaşların dediği gibi size gelen mesaj yoluyla şifrenizi değiştirmeyin. İlk söylediğimi yanlış anlamayın kesinlikle. Kendi hesap ayarlarınızdan değişiklik yapın.
0
dissendium
(18.04.21)
Mesaj olarak gelen linklere tıklayıp şifrenizi oradan değiştirmeyin, bilgilerinizi girmeyin. (bkz: phishing) de olabilir. Şifrenizi değiştirmeden önce adres çubuğunda doğru adresin yazdığından emin olun.
0
hayirsiz
(18.04.21)
@ekşi duyuru sever

Cevabı buraya mı yazmıştınız? Çünkü burada öyle bir şey gözükmüyor. Karıştırıyor olmayasınız?

Mesaj facebook'tan geliyor, aynı zamanda mail de gelmiş. Official hepsi.
0
🌸isabella was a ginger
(18.04.21)
(3)

Counlerin son 24 saatlik değil de sectigim zaman dilimde yuzdelik degisimle

stavro
Gösteren bir uygulama var mi? Ornegin son 3 gunde, son 1 haftada son 1 ayda veyahut son 8 saatteki yuzdelik fiyat değişimlerini. Hangi platforma baktiysam sadece son 24 saatlik veriyi gosteriyor, bu yeterli degil.
Gösteren bir uygulama var mi? Ornegin son 3 gunde, son 1 haftada son 1 ayda veyahut son 8 saatteki yuzdelik fiyat değişimlerini. Hangi platforma baktiysam sadece son 24 saatlik veriyi gosteriyor, bu yeterli degil.
0
stavro
(18.04.21)
piyasa.paratic.com

İlgilendiğin coin'in üzerini tıkla
0
Mirket
(18.04.21)
binance ve binance tr de 1 hafta 1 aylıktan 15 dk ya kadar hepsi var.
0
papuayenigine02561
(18.04.21)
hayirsiz
(18.04.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.