Giriş
(3)

chargeback yapmak kolay mı?

Tochinoshin
Kredi kartım olmadığı için pek güvenmediğim bir tanıdığın kartından ödeme yaptım, ona nakit verdim. Şimdi içime kurt düştü, bu harcamaya itiraz edip parayı geri alabilir mi?
Kredi kartım olmadığı için pek güvenmediğim bir tanıdığın kartından ödeme yaptım, ona nakit verdim. Şimdi içime kurt düştü, bu harcamaya itiraz edip parayı geri alabilir mi?
0
Tochinoshin
(16.04.21)
Ödemeyi 3d ile yaptıysanız chargeback olmuyor diye biliyorum, diğer durumda kolay sayılır.
0
hayirsiz
(16.04.21)
Evet 3d kullandı. İyi o zaman sıkıntı olmaz.
0
🌸Tochinoshin
(17.04.21)
islem 3d ile de olsa chargeback talebinde bulunabilirsiniz ama para direk iade olmuyor. sizden neden chargeback istediginize dair bilgi isteniyor. oncesinde de satici ile iletisime gecmeniz ve bu konusmalarin kopyasi isteniyor. sonrasinda da saticidan savunma aliniyor. eger urun/hizmet gonderildiyse bunun faturasini kargo numarasini vs verip chargeback'i iptal edebilir satici.
0
crucio
(17.04.21)
(5)

Kediler Neden Birden Kaybolur?

canavar geliyor kacalim
En son kısırlaştırıp besleme noktasına bıraktığımız kedi iki gün sonra kayboldu. Gidebileceği her yeri aradım. Uzaklaşmış olma ihtimaline karşı günlerdir sokak sokak arıyorum. Ama yok. Nerede olabilir? Ayrıca sokakta baktığımız kedilerde sürekli aynı bölgede takılanlar ya da zamanla uzaklaşanlar var
En son kısırlaştırıp besleme noktasına bıraktığımız kedi iki gün sonra kayboldu. Gidebileceği her yeri aradım. Uzaklaşmış olma ihtimaline karşı günlerdir sokak sokak arıyorum. Ama yok. Nerede olabilir?

Ayrıca sokakta baktığımız kedilerde sürekli aynı bölgede takılanlar ya da zamanla uzaklaşanlar var. Ama bir grup birden ortaya çıkıyor. Sonrada aniden kayboluyor. Bunun sebebi ne olabilir?
Böyle çok kedi kayboldu. Ve yer yarılıp içine giriyorlar sanki. Başına kötü bir şey gelmiş olsa bir şekilde öğreniyorsun. O nedenle bu seçeneği de eliyorum.
0
canavar geliyor kacalim
(16.04.21)
Bizim kendi kedimizde boyle, bahcede oldugu zaman 2 3 gun kayboluyor sonra eve geliyor. Teyzem diger sitede takilirken yakalamis. Baska besleme yerine gitmis olabilir. Capkinlik pesinde olabilir. Bir de bodrumlara giriyolar.
0
Ley
(16.04.21)
Kediler zaman zaman yer değiştirebiliyor. Mesela bizim mahalleye ara ara yeni kediler geldiği gibi bazıları da başka mahallelere gidebiliyorlar, birkaç hafta kaybolup geri dönenler de oluyor. Beslediğim için biliyorum, yeni biri gelince hemen tanıyorum :)
0
hayirsiz
(16.04.21)
Kısırlaştırıldığı için sanmıyorum. Ama sonuçta gitse bile her yeri aradım. Yine yok
0
🌸canavar geliyor kacalim
(16.04.21)
Evet geziyorlar, muhtemelen öyledir ama sokaktaki hayvanlara başlarına iş gelirse bilirdik diyecek kadar hakim olmak mümkün değil. O işler oluyor, saniyeler içinde köpekler parçalıyor, araba çarpıp çöpe atıp gidiyor, hayvanlar can acısıyla akıl ermeyecek deliklere giriyorlar, kısa süre içinde öldüren viral hastalıklar var vs.
Kısırlaştırma zaten bütün bunlara karşı alınan önlem. Doğru bir karar vermişsiniz. Umarım bir an önce geri döner. Mümkün olduğunca esnafa, diğer kedi sahiplerine, sokakta takılan çocuklara falan haber verirseniz iyi olabilir.
0
not dark yet
(16.04.21)
Sokaklara ilan astım. O nedenle öğrenirdim dedim aslında. Çünkü başına kötü bir şey gelse o kediydi derler.
0
🌸canavar geliyor kacalim
(16.04.21)
(10)

Hayatınız bir film olsa türü ne olurdu?

epistemic_regress
Diyelim ki öldünüz, diğer tarafta sizi bir yapım ekibi karşılıyor. Bütün hayatını kaydettik, otur birlikte izleyelim, kayda değer yerlerini kesip filme de senin ismini vererek arsivleyelim, lazım olur" diyor. Her şey tamam, diyorlar ki "Türü ne olsun, ne diyelim?" (Arşivi filmlerin türlerine göre ka
Diyelim ki öldünüz, diğer tarafta sizi bir yapım ekibi karşılıyor. Bütün hayatını kaydettik, otur birlikte izleyelim, kayda değer yerlerini kesip filme de senin ismini vererek arsivleyelim, lazım olur" diyor.

Her şey tamam, diyorlar ki "Türü ne olsun, ne diyelim?" (Arşivi filmlerin türlerine göre kategorilere ayırıyorlarmis)
0
epistemic_regress
(16.04.21)
korku...
0
rose parks
(16.04.21)
ilk yarısı dram, ikinci yarısı aksiyon olurdu.
0
hayirsiz
(16.04.21)
Dram olurdu. Sanat filmlerindeki dramlardan.
0
ruhen hastayim ben
(16.04.21)
otobiyografik
0
evimin paspasi
(16.04.21)
Uzaklara bakmalı sanat filmi.....
0
austra
(16.04.21)
Soruyu bir de şöyle sorayım: diyelim ki 80 sene yaşadınız hepiniz. Kaç senesi kayda değer bulunup filme alınır?
0
🌸epistemic_regress
(16.04.21)
İkinci soruna cevap verecek olursam 80 yılın sonunda bibuçuk saatlik film yapıp dijital platformlarda oynatırlardı ancak. 3.4 puanı olurdu. Kendimden nefret ettim sıkıcılıkta.
0
olutaklidi
(17.04.21)
Psikolojik gerilim. Ağır psikolojik bir film olurdu. Kasvetli filmler olur ya hani, hiçbir kötü şey yokmuş gibi görünen ama nerdeyse her şeyin insanı baskı altına aldığı ve bundan kaçılamayan bir film.
0
1bir1bir1
(17.04.21)
Gerilim-komedi-cinayet
0
Hallegadola
(17.04.21)
Bilim Kurgu
0
fobfilm
(17.04.21)
(1)

Bittrex Minimum Alım Satım Ücreti nedir?

anladespina
Soru başlıkta. Koskoca 14 dolarımı :)) küçük gördü Bittrex. İzin vermiyor bu bedele bir şey alıp satmama. Nedir bunun minimum değeri
Soru başlıkta. Koskoca 14 dolarımı :)) küçük gördü Bittrex. İzin vermiyor bu bedele bir şey alıp satmama. Nedir bunun minimum değeri
0
anladespina
(12.04.21)
bittrex.zendesk.com

50,000 satoshi demiş, ~30 dolara tekabül ediyor.
0
hayirsiz
(12.04.21)
(19)

Tepkiniz ne olurdu?

kaptan maydanoz
Hastanede kan tahlili için kan vermeye gidiyorsunuz. Oldukça acemi yeni başlamış bir paramedik çocuk kan almaya çalışırken damarı patlatıyor, bir kaç kez deniyor kolunuz şişiyor ve morariyor, çocuk özür dileyip Arkadaşını yardima çağırıyor sonra diğer koldan kanı veriyorsunuz. Durum anında tepkiniz
Hastanede kan tahlili için kan vermeye gidiyorsunuz. Oldukça acemi yeni başlamış bir paramedik çocuk kan almaya çalışırken damarı patlatıyor, bir kaç kez deniyor kolunuz şişiyor ve morariyor, çocuk özür dileyip Arkadaşını yardima çağırıyor sonra diğer koldan kanı veriyorsunuz.

Durum anında tepkiniz ne olurdu?

Ben hiç önemli değil, böyle böyle öğrenirsiniz acemilik olur ilk zamanlar filan diye teselli ettim çocuğu. Ama kolumun avuç içi kadar morarmış olduğunu gören herkes niye tepki vermedin, acemi bile olsa düzgün ogrenmeliydi diyor:)
0
kaptan maydanoz
(11.04.21)
denemeden öğrenemezler derdim. öldürmediği ve kalıcı bir hasar bırakmadığı sürece mesele yok bence.

edit: bu arada benzer bir olay başımdan geçti. kan gazı alınması lazımdı. öğrenci arkadaşlar var deneseler olur mu dediler. olur. deneyerek öğrenecekler dedim. acemiler denediler defalarca. yine beceremediler. doktor aldı :)
0
sutlu nescafe
(11.04.21)
Daha önce 2 kez başıma geldi aynı tepkiyi verdim, kalıcı hasar yoksa sorun yok :)
0
paramolacak
(11.04.21)
Bence doğru olanı yapmışsınız. Bu durum bir tık daha uzasa o zaman tepki verirdiniz.

İki yıl önce üniversite içinde özel bir hastaneye gittim. Danışmada özellıkle stajyer istemediğimi belirtmeme rağmen röntgen tarzı bir şey için ( hani şu tek dişin röntgenini çekmek için bisküvi kadar ufak kare bir şey ağıza sokuyorlar ya.) stajyer geldi. Neyse dedim ses etmedim. Bir oldu iki oldu çocuk yapamıyor. Ben de gülümsüyorum heyecanlanmasın diye. Gitti bir arkadaşını çağırdı ikisi bir uğraşıyorlar yok olmuyor. Acemiliktir zamanla olur falan diye aklımdan geçiriyorum. Çocuklar baktılar yapamıyorlar biri diğerine git de hocaya seslen gelsin bi baksın diyince diğeri de ona dönüp şimdi kızar lan sen git söyle dedi. O an benim şalterler attı tabi. Nazikçe tedaviden çekilmek istediğimi söyledim. :)
0
Başkalaşım
(11.04.21)
Başıma geldi sorun cikartmadim. İyi yapmışsınız ama bir sefer kangazi için kasiktan kan aldılar, tek seferde halletmesine rağmen acıdı:) onu denemelerini istemezdim
0
kisa
(11.04.21)
Benim de kollarımda damar yolunu bulamıyor çoğu hemşire, zaten mide krampları geçiriyordum acildeydim, ağrıdan kıvranıyorum. Hemşirenin yine damarımı bulamadığını az çok anladım, ilaçlı tomografiye girecektim bir de o yüzden kadına sordum nasıl bir ağrı hissederim içerdeyken diye, çok hafif demişti. Tomografiye bi girdim çığlık attım resmen koldaki damarım balon gibi şişti hemen çıkartılar beni, meğersem düzgün takamamış ama o şişlik 1 günde anca indi. Mide ağrımı unuttum koluma odaklandım öyle sinirlenip ağladım ki tartıştık ordakilerle tabi ki. Bize bir kağıt imzalattılar tedavi yarım kaldığı için ve eve gittik, mide ağrısını bile hatırlamıyordum
0
esinikaybetmiscorap.
(11.04.21)
Doğrusunu yapmışsınız. Biz stajyerken de tahammül eden kadar önüne gelene bağırıp stajyer değil deneyimli hemşire gelsin diyenler de oluyordu, bazılarında diretip kanı sorunsuz aldığımızda sesleri kesiliyordu. Şans vermek gerek, ki stajyer de pratik yapmak için oraya geliyor. Hemşirelerin alamadığı kanları aldığım çok olurdu.

Geçenlerde atanmış hemşirenin biri kolumu yemyeşil etti damaryolu açtıktan sonra, damarı patlatmış. El pratiği her şekilde şart ve deneyim olsa bile o an şans yanınızda olmayabiliyor.
0
heathen
(11.04.21)
Çok tepki vermezdim ama bence iki kez deneyince olmadıysa daha tecrübeli birine söylemesi gerekiyor. O noktada ben müdahale ederdim olaya. Bir gün pıhtılaşma sorunu olan birinde aynı olay olursa karşısında sizin gibi karşılayan biri olmayabilir. Stajyer deyip teselli ederek sorumluluk bilincinden uzaklaştırmak da iyi değil bence.
0
dissendium
(11.04.21)
Ben sorun etmiyorum, birkaç kez başıma geldi. Hatta sakinleştirdim, yapamayınca daha da paniğe kapılıyor çocuklar :)
0
hayirsiz
(12.04.21)
Bu yıl benzeri başıma geldi. Sorun etmedim. Edilmemeli de bence.
0
ruhen hastayim ben
(12.04.21)
ben genelde damar bulamayınca neredeki damardan alabileceklerini gösteriyorum, önce çok umursamıyorlar bu damardan alınmaz diyorlar sonra sözüme geliyorlar.

normal şartlarda morarma, deneme yanılma vs okay ama bir kez ateşim varken serum takıldığında damar şişmeye başlamıştı, o zaman pek sakin olamamıştım korkudan.
0
yaraticinick
(12.04.21)
Beni Kızılay çadırındaki hemşire bayıltmıştı damarı bulamayıp bir de iğneyi içeride sağa sola çevirince.

Kalktım gittim ondan sonra, bir daha da kan veremedim korkudan.

Aynı şekilde eşim de kan verirken zorlanıyor, önceden kadını uyarmqsına rağmen damarı bulamayıp inat etmiş ve bayılmasına sebep olmuştu hastanedeki hemşire. Bir de üstüne dili arkaya kaçıyor diye eliyle çenesini bastırıp bir hafta çene ağrısı çekmesine sebep olmuştu.

Tahammül edilecek zaman var edilmeyecek zaman var kısaca.
0
chicha_v2
(12.04.21)
Okurken bile içim cekildigi icin orda tartisirdim. İgne ve kan beni tutuyor
0
onkiloversemtamamım
(12.04.21)
ne olacak yahu, bizim insanımızın da canı ne kadar tatlı. hep bir şikayet. böyle böyle öğreniyorlar işte. kimse hata yapmamış sanki, herkes anasının karnından uzman çıkıyor. sinirlendim gece gece. gencecik insanlara destek olalım.
0
rose parks
(12.04.21)
Anlık kızıp bağırsan yadırganmazdı ama bunu yapmadın diye "dersini vermeliydin" demek insafsızlık olur. İçinden bu şekilde sakin atlatmak geçtiyse olması gereken budur, her hareketimizi stratejik ya da planlı kurabiliyor olsak robot olurduk.
0
Jux
(12.04.21)
@jux, ya strateji kaygısından çok, bana söylenen şey böyle tepki vermediğim için stajyerlerin yeterince özenli çalışmayacaği ve ileride de işlerini düzgün yapmayacağı oldu. O yüzden merak etmiştim :)
0
🌸kaptan maydanoz
(12.04.21)
Bağırınca daha iyi çalışır da tam Türk kafası. Kendisi sizden daha endişelenmiştir, zaten bir sonraki kişiden bıçak mı yumruk mu yerim diye düşünüp iyi çalışmaya çalışıyordur eminim. Ben de sallamazdım birkaç kereye kadar.
0
whoosie
(12.04.21)
Benim hiç başıma gelmedi ama kardeşimin damarını bulamıyorlar ve böyle çok sorun yaşadı. Gittiğimizde uyarıp bebek hemşiresi kan alsın diyoruz. Halloluyor.
0
jazzabel
(12.04.21)
bu olayın çok benzerlerini iki kere yaşadık.

birisi çok pahalı bir özel hastanede. eşim acilden yattı, o zamanlar bizim için olağan bir durumdu. sebebi bir türlü bulunamayan kulak ağrısı nedeniyle, 2-3 ayda bir kere acile gidiyorduk. acilde yatırdılar, damar yolu açıldı, serum ve ilaç veriliyor. serum ve ilaç, aradaki elektronik serum zımbırtısından geçerek geliyor. cihaz alarm verdi, hemşireye seslendim. geldi, kontrol ettik, normal dedi, alarmı susturup gitti. aynı mevzu 2-3 kere daha oldu. o arada en az bir kere damar yolunu aynı kolda değiştirdi. ben de cihazın sürekli alarm vermesinin normal olmadığını, başka bir problem olduğunu çok sakin bir şekilde söyledim ama değişen bir şey olmadı. bu arada eşim kolunda ağrı olduğunu söyledi. hemşire bankosunda hep aynı hemşire vardı, bir ara değiştiler, bizimle ilgilenen çok genç ve tecrübesiz hemşire gitti, yerine daha tecrübeli bir hemşire geldi. hemen gittim anlattım durumu, geldi baktı. damar yolunun yanlış açıldığını, cihazın alarm vermekte haklı olduğunu söyledi. damar yolunu öbür kola aldı, düzeltti etti falan, sonra düzeldi. çok laf etmedim o zaman ama ilk hemşirenin, tecrübesiz de olsa, aynı şey 2-3 kez olmasına rağmen hep aynı şekilde düzeltmeye çalışması asıl tecrübesizlik.

diğer olayda ise, kan grubu kartı almak için sırf eve yakın diye saçma sapan dandik bir hastaneye gittim. (kan grubumu biliyorum ama ehliyet vs bir şey yeniletmek için kan grubu kartı gerekiyordu) 5-10 lira neyse parası verdim, parmağımdan kan alacakları yere gittim. kızcağıza dedim ki, benim kan grubum şudur, biliyorum, kan vermekten de nefret ederim, beni uğraştırmayın, siz kartı yazın, ben de yoluma gideyim. kız olmaz dedi, ben de mecbur kan verdim, 3-5 dakika sonra alakasız bir kan grubunun kağıdını verdi. buna çok sinirlendim, hatta eşim de yanımdaydı, o iyice sinirlendi, "bu hastanede yetkili birisi yok mu, böyle saçmalık olur mu?" diye diye bağırmaya başladı.
0
co2s2
(12.04.21)
devlet hastanesine gittigimde anliyorum zaten stajyer oldugunu, bikac kere basima geldi. artik stajyerse istemedigimi söylüyorum. baskasi yapiyor. kan benim damar benim sonucta :D
saglik okuyo oldugunu bilsem yaptiririm ama ayni hastanede kimya okuyan arkadasim staj yapti, o da kan aliyordu. 2. sinif kimya ögrencisinin orada ne isi var?
0
durgunfoton
(12.04.21)
(19)

Macbook almali miyim?

nefertarii
maddi acidan sormuyorum; ancak soyle bir durum var. ben dayanikli bir bilgisayar istiyorum. isim surekli paper okumayi ve office'te ve endnote'ta calismayi gerektiriyor. 16 inc macbook cok avantajli geliyor (ekran boyutu acisindan okuma icin filan cok avantajli bence ve macbook oldugu icin uzun sure
maddi acidan sormuyorum; ancak soyle bir durum var. ben dayanikli bir bilgisayar istiyorum. isim surekli paper okumayi ve office'te ve endnote'ta calismayi gerektiriyor.

16 inc macbook cok avantajli geliyor (ekran boyutu acisindan okuma icin filan cok avantajli bence ve macbook oldugu icin uzun sure kullanabilecegimi dusunuyorum) bana o yuzden almak istiyorum.

siz olsaniz ne yapardiniz? bende su an lenovo thinkpad ve dell latitude var; ikisi de sarj acisindan tam bir epic fail, lenovo yeterince guclu degil; dell ise klavyesi ve acilmasinin bin saat surmesi disinda pek sikintisi yok. bunlar is bilgisayari ama ben mac'i kendi ozel isim icin kullanacagim.

fikirlerinizi alabilir miyim? ozellikle 16 inc mac filan kullananlar varsa ne dusunur?

tesekkurler.
0
nefertarii
(10.04.21)
almalısın
0
ishak77
(10.04.21)
16 buyuk gelmeyecekse al. ben 13 kullaniyorum, clamshell modda desktop gibi kullaniyorum. yeni m1 islemcinin durumuna gore mac miniye gececegim. yillarca goturur seni sikinti cikarmaz.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(10.04.21)
Benzer sebeplerle 2019'da macbook air aldım. OS'e alışmak biraz zaman aldı ama alıştıktan sonra verdiğim en doğru kararlardan olduğunu anladım.

"Once you go mac you never go back" sözünün varmış bir hikmeti harbiyesi :)
0
benevolent sun
(10.04.21)
küçük ekrana alıştım bayadır. büyük ekranlı teknolojik cihazları hammallık görüyorum. onun dışında işletim sisteminin esnekliği için macos'dan vazgeçemiyorum. windows tarafı da savunmasını yapabilir ama win önce görüp sonra kendisine ekliyor.
0
evimin paspasi
(10.04.21)
Bilgisayar ve tablet konularında Apple'ın rakibi yok. Tasarım, dayanıklılık, işletim sistemi stabilitesi, ekran kalitesi ve daha birçok konuda mac'ler gerçekten çok iyi. Performans demedim dikkat ederseniz çünkü onun ucu açık. Bence mac alın, hatta ekran boyutu çook da önemli değilse m1 işlemcili macbook air 16gb alın.
0
msb
(10.04.21)
16 inç mac kullanıyorum. Mükemmel bir alet, zaten yazılım sektöründe de standart oldu gibi bir şey, bir sürü şirket yazılımcılara bu bilgisayarı veriyor.

Klavyesi ve yazı yazması aşırı keyifli. Ekran boyutu / kalitesi iyi. Performansı da süper. Ama i9 işlemcili olan versiyonunu sadece o performansa ihtiyacınız varsa alın, tam kapasiteyle çalıştırınca inanılmaz pil yiyor (3-4 saatte bittiğini biliyorum). Sadece yazı yazacaksanız buna ihtiyacınız olmaz diye tahmin ediyorum.

Bi de M1 işlemcili aletler de baya güzel görünüyor. Ben olsam ve vaktim de varsa 16" M işlemcili çıkana kadar beklerdim (en geç sonbaharda, en erken ilkbaharda çıkar).
0
plutongezegendegilmi
(10.04.21)
Ha bir de ek olarak m1 işlemcili macbook'ların şarjı bitmiyor resmen.
0
msb
(10.04.21)
16 inç i9'lu macbook pro kullanıyorum. şarj durumunda beklentinizi bilmiyorum, eğer makale okumaya ek olarak kod derlemek veya hesaplama yapan bir program kullanmak gibi bir iş yapmıyorsanız 5+ saat götürüyor. eğer bu tarz performans gerektirecek bir iş yapacaksanız, 1.5-2 saat civarı dayanabiliyor bataryada.

bunun dışında kesinlikle öneririm. m1 çipin getirdiği ekstra performansa anladığım kadarıyla ihtiyacınız yok. 16 inçlik m1'in çıkmasını beklemeden mevcuttaki 16'lıklardan da alabilirsiniz.
0
nehara
(10.04.21)
biraz aykırı olarak ben de ipad pro önermek istiyorum, kalem + klavye kombosu ile hem şarzı çok iyi gidiyor hem de sadece office ve paper okunacaksa çok büyük rahatlık sağlıyor.
0
valkin rockefeller
(10.04.21)
Mac al. 16 inç alma. m1 güncellemesi gelecek onlara, o zaman alırsın. i9'lar eski teknoloji kaldı.
Alıştıktan sonra da dua edersin tavsiye edenlere. Müthiş bir cihaz. Şarjı da bitmiyor, kasası da güzel, kullanımı inanılmaz pratik, her şeyi çok iyi bir ekosistem.
0
roket adam
(10.04.21)
sadece paper okumak için macbook almak bence çok mantıksız. yazılımcı değilseniz grafik tasarımla uğraşmıyorsanız overvalued macbook.
0
yeahbutso
(10.04.21)
1 buçuk senedir macbook kullanıyorum ve hayatımda yaptığım en iyi şey mac'e geçmek. inanılmaz kolay ve güzel bir bilgisayar, hangi modeli olursa olsun. bence maddi olarak imkanın varsa macbook al geç.
0
nathanieltroy
(11.04.21)
2014'te aldığım Macbook Air'in bir kez klavyesini değiştirdim, bir de yakın zamanda fanın tozunu aldırdım.

Çalışmaya devam ediyor. Evde Linux ve Windows da var, ana bilgisayarım Linux ama Mac'ten de çok memnunum.
0
hayirsiz
(11.04.21)
2020 Model 16" Macbook Pro: 25 bin lira
2020 Model 13" Macbook Air (M1): 11 bin lira.

İşin ilginç tarafı ne biliyor musun? Yukarıdaki iki modelden 11 bin liraya satılan diğerinden daha iyi performans sağlıyor. Yukarıda M1'e ihtiyacın yok diyenleri sakın ama sakın dinleme. Tartışmasız tüm teknoloji inceleyenler artık Intel işlemcili macbook almanın devri kapandı diyor. 13" ekran olarak çok küçük dersen iki seçenek öneririm;
1) macbook air m1 ve yanına güzel bir monitör alabilirsin
2) Biraz bekleyip 16" M1 işlemcili MBP alırsın. Aslında bunu da önermem. Bu kadar para vermeye gerek yok. 13" bana yeterli geliyor. Bazen monitore bağlayıp işimi orda da yapıyorum.
0
himmet dayi
(11.04.21)
Bir de şarjı 4-5 saat gidiyor diye övmüşler 16" modeli :(

M1 macbook air 18 saat, M1 macbook pro da 20 saat gidiyor. İkisi de 16" modelin yarı fiyatından ucuz.
0
himmet dayi
(11.04.21)
13" macbook air (m1 islemcili) + monitor

7 sene once mac dunyasina gecmek verdigim en dogru kararlardan biriydi, parasinin hakkini sonuna kadar hakediyor. Servis yuzu gormedi, pili 1200 cycle yapti hala tek sarjla 3-4 saat gidiyor.
0
cooperr
(11.04.21)
50 defa yazılmış ben de yazayım yine.

Apple yalnızca en üst segment bilgisayar üretiyor (bi ara çıkan sade macbook garabeti hariç) bu sebeple çılgın uzun ömürlü oluyor fiziksel olarak da yazılımsal olarak da.

160 defa söylenmiş yine yazayım intel mac ürünü devri kapandı 16 inch olsun diye gidip sakın ola intel işlemcili mac almayın m1 macbook air ya da pro şarj süresi dayanıklılık performans olarak sınıfında şu an tepedeler. Mutlak surette 16 olsun diyorsanız bu son çeyrekte yenilenmiş kasası ile apple işlemcili 16 gelecek çok fena bi alet olacak onu bekleyiniz. Ya da maddiyat gerçekten dert değilse şimdilik m1 air 13 alıp (ki çok güzel bi alet) 16 çıkınca air'i eşiniz/sevgiliniz/çocuğunuz/kuzeninize verin :)
0
hedep
(11.04.21)
intel işlemcili apple'ları enayilik olarak gördüğüm için m1 işlemciye geçtikten sonra anında bir macbook air aldım. işim makale okumak, kod yazmak, nispeten büyük çıktılara analiz yapmak, uzak bilgisayarlara iş göndermek falan. sıradan akademi işleri.

üretkenliğimin tavan yaptığı başka bir dönem olmamıştır herhalde. çok responsive olduğu için dikkatim dağılmadan işimi yapıyorum. eskisinde yeni bir tab açacakken bilgisayarın keyfini beklediğimden yapacaklarımı unuturdum, o derece hantaldı.

bu hap gibi bi' şey zaten, hafif ama kuvvetli. hafta içi 3 gün günde durmaksızın 7-8 saat açık kalıyor, haftada anca bir kere şarj ediyorumdur. alalı 4 ay oldu ama herhalde 15 kere şarj etmemişimdir daha. geçen karantina dolayısıyla labdaki makinalara görsel olarak erişmek için dell'in gene böyle ufak bir modelini verdiler, yok abi kütük gibi bırak allah aşkına.

m1 macbook yılan mübarek ehue.
0
chezidek
(11.04.21)
Tam bu soruyla yola cikmistim, dayanikli, bir iki sene sonra orasi burasi catlamayan, plastik parcalari elimde kalacak bir laptop istemiyordum artik. Sarj suresi cok tatmin edici. Klavyesini de rahat buluyorum. Daha once evde hic mac kullanmamistim, kesinlikle sinif atlatiyor.


Ben de kendi isim icin, okuyup yazmak ve not almak odaginda kullaniyorum.

Yeni seriden (M serisi) aldim bu yilin basinda. Cok memnunum.
0
buf-e kür
(11.04.21)
(15)

Uzaylı hikayelerine ne diyorsunuz?

ahm1
Hic inanmadim uzaylilarin varligina ama israrla var diyenler cikiyor. Tabi bir ara turkiye'de de sacma sapan insanlar cikip "bana kanserin ilacini verdiler", "bana bilmem ne yaptilar" diyen sacma insanlardan bahsetmiyorum. Daha akli basinda bilinen(?) insanlar da uzaylilar var diyor. Hatta "nasa, in
Hic inanmadim uzaylilarin varligina ama israrla var diyenler cikiyor. Tabi bir ara turkiye'de de sacma sapan insanlar cikip "bana kanserin ilacini verdiler", "bana bilmem ne yaptilar" diyen sacma insanlardan bahsetmiyorum. Daha akli basinda bilinen(?) insanlar da uzaylilar var diyor. Hatta "nasa, insanligi hazirliyor, birkac seneye aciklanacak diyen var"

Son haber şu: www.ntv.com.tr

Hadi gareth bale yanlis gormus olabilir ama haber şoyle devam ediyor:

Bir dönem Boca Juniors forması giyen Guillermo Marino da, futbolculuğu döneminde bir idmana uzaylılar kaçırdığı için geç kaldığını iddia etmişti.
Marino, bu konuda o dönemki takım arkadaşı Gustavo Lorenzetti'yi de ikna etti.

"'Guillermo, uzaylılar tarafından kaçırıldığı için bir idmana geç geldiğini söyledi. Guille, iki gün sonra gelip bunu söyledi. O akıllı bir adamdır, herkes onu bilir' dedi.

Detaylı bir hikaye anlatan takım arkadaşı sayesinde Lorenzetti de uzaylıların varlığına inanıyor.

Lorenzetti, takım arkadaşının hikayesini, 'Uzaylılar tarafından kaçırıldıktan sonra, onun ruhunu çıkarıp analiz ettiklerini anlattı' sözleriyle özetledi."

:)

Yani komik geliyor bana ama bir yandan da niye yalan soyluyorlar, dogru olabilir mi acaba diye de dusunuyorum.

Uzayda bir canli formu olabilir, trilyonlarca gezegen var sonucta ama kim bilir nasil bir sey. Nasil bir şans ki yillardir dusunulen, hayali kurulan, tipki filmlerdeki gibi bizden cok daha akilli, teknolojileri acayip gelismis varlijlar olarak gelip bizi buluyorlar? Bu kisim cok sacma geliyor. Evrende bir yerde bir yasam formu vucut buluyor olabilir ama belki de mikroskobik olcekte. Hadi diyelim bizim gibi bilincleri var ama bizden cok cok geri de olabilirler. Belki konusamiyorlar bile. Tabi o konusamayan canlilari bulmak ve boyle bir iddia atmak su an zor oldugu icin, "evime geldiler, beni aldilar gittik" diye sacma sapan seyler uyduruyor insanlar.

Yani bence de evrende bir yerde bir canli turu olabilir (aslinda olmayabilir de, belki gercekten de piyango bize vurdu) ama illa ki bizden super zeki, teknolojileri super gelismis olmak zorunda degil. Hadi oyle olsa bile milyarca isik yilini kat etmek icin yeterli zamanlari ve kaynaklari olmalari zor bence. Yani yesil uzaylilar atlayacak uzay gemilerine, isleri gucleri yok, milyarlarca isik yili boyunca dolasacaklar, sonra dunyaya denk gelecekler, on yillardir da inceleyecekler falan. Cok sacma bence. Ruhunu bile cikarmislar, yuh.
0
ahm1
(09.04.21)
12-13 yaşına kadar büyük bir hevesle inanıyordum. Bence uzaylılar kesin var, ama hikayeler yalan gibi geliyor :)
0
hayirsiz
(09.04.21)
twitter.com

"Uzayda neden başka zeki canlıya rastlamadık" konulu aklı başında teoriler var. Fermi paradoksuyla başlayabilirsiniz okumaya.
0
kobuzchu kiz
(09.04.21)
Ne nasa'nın ne de ufolar hakkında geniş gözlem yapabilecek devlet organlarının elinde şu ana kadar gördüğümüz 3 5 pixellik kayıtların dışında bir şeyler olduğuna, halktan bişeyler saklandığına zerre kadar inanmıyorum. Bütün bu hikayeler külliyen palavra geliyor bana. Kitleleri harekete geçirebilecek böyle bir bilgi bugüne kadar politika malzemesi olmadıysa eğer o şey yoktur, hiç var olmamıştır.
0
IncredibleMau
(09.04.21)
Ruh diye bir şey mi var da analiz etmişler. Bu tür açıklamalar halüsinasyon kaynaklı olabilir. Halüsinojenlerin kullanımı, bazı akıl hastalıkları bu düşüncelere neden olabilir. Bunun akıllı olmakla hiç ilgisi yok. Uzaylıların varlığına da uzaylı hikâyelerine de inanmıyorum.
0
dissendium
(09.04.21)
bana da inanilir gelmiyor ama olursa sasirmam.
outbreak diye film vardi, baktim 1995 yapimiymis. bu filmin senaryosu bi sekilde kapali kapilar ardinda duyulan analizlerden yola cikilarak yazilmis gibi. 2 sene oncesine kadar sorsak oyle virus mu olur derdik.
jack nicholson'in da abd baskani oldugu uzayli filmi var valla olur mu olur sjsjsjs
0
Kittie
(09.04.21)
ufolar da dahil komplo teorilerini takip etmek eglencelidir ama kendini kaptirmadigin surece. kaptiranlar cocuksu bir kafa yapisina sahip oluyor.

bence bu iddialarin bir gercekligi yok. ufo yapacak kadar daha gelismis teknolojiye sahip baska yasam formlari gercekten varsa eger buyuk ihtimalle dunyaya gelme ihtiyaci bile diye duymuyorlardir.

soyle dusun; senin pahali bir araban var. atiyorum bugatti la voiture noire. rastgele hapcisi, balicisi eksik olmayan tekinsiz bir mahalleye gece vakti gidip orada takilir misin? o mahalleye o saatte gitmenin sana ya da cevrene kazandiracagi bir sey var midir? adamlar yercekimini cozmus, sonsuz enerjiyi cozmus. o makinayi alip bizim gibi cinganlarin yanina mi gelecek.
0
rm
(09.04.21)
@rm: ama bizim yapmaya calistigimiz tam da bu :) teknolojimiz o kadar ilerlemedi tabii ama merak ediyoruz ve imkanlar elverdigi muddetce evreni tanimaya calisiyoruz.
0
🌸ahm1
(09.04.21)
Taşlamayacaksanız yazayım :P

2008 mayısı , İzmir gerence açıklarında uluslararası su yolunun sınırında bir meramız var deniz ve hava yatıksa sadece oraya gideriz baltabaş (oldukça iri karagöz balığı) avı için.

Deniz çarşaf , gökyüzünde en ufak bir bulut parçası, sis, pus yok teknede 2 kişiyiz cem ve ben. Ben başta sırtım cem'e dönük o da kıçta, saat 02:00 sularında cem abi duyuyor musun diyor (benim kulaklar ağır işitir) bense suyun içinde parlayan 3 sarı 4 mavi ve 5 yeşil ışığın usul usul dönmesine kitlenmiş şekilde bakıyorum. Sonra vınlamaya benzeyen sanki mıknatısla birbirine tutunan dönen parçaların çıkardığı vııııınnnn vııııııııınnn vıııııınnn sesini duyuyorum giderek artan şekilde.

Hemen arkamı dönüp cem'e denizi işaret edecekken onu ağzı açık şekilde gökyüzüne bakarken buluyorum kafamı kaldırmamla denizin içinde sandığım zımbırtının tepemizde olduğunu görüyorum. Vatos balığı şeklinde (kuyruk yok) bir yapı tahmini olarak 200-250 metrekare kaplıyordur, tabanda tam ortada yuvarlak beyaz bir ışık yuvarlağın etrafında yüzük şeklinde sarı 3 ışık, hemen sonra 4 mavi ışıklı yüzük, sonra 5 yeşil ışıklı yüzük hepsi farklı zamanlama ile dönüyor sanırım o vınlama seside o dönüşlerden kaynaklı.

Yapıyı görebiliyoruz silüet halinde ama görüyoruz işte cam gibi havada sanki şeffaf gibi ama değil hatları net , biraz önce gördüğümüz yıldızları göremiyoruz ama böyle net bildiğimiz demirden yapı gibi bir görüş kesintiside yok. 10 saniye civarında gözlemledik sonra yavaş yavaş Türkiye tarafına doğru süzülmeye başladı dağların üzerine doğru gidince kaptan topkuladımı , ışınladımı ne halt ettiyse bir anda görüntüde ses takibide kayboldu.

Kendimize geldiğimizde saatlerce konuştuk olay hakkında , kaldı ki cem bu konularda tam bir mal deyneğidir , en ufak fikri ,merakı yoktur. Bende aksine uzaylı vardır , neden olmasın lan diyenlerden ve merak edenlerdendim. Dim diyorum zira bizim gibi maldanadolara görünen teknoloji insan yapımıdır dedim ve ogün bugündür inanmıyorum artık. Elbette varlar ama burada olduklarına inancım yok, birde çekilen görüntülere inanmıyorum zira takoz gibide olsa telefon vardı yanımızda ama inanın soğukkanlı bir şekilde durup bir şey çekmeye çalışmak aklınızın ucundan bile geçmiyor :)
0
synax
(09.04.21)
@synax: gordunuz sey sizce ufo muydu? ben anlamadim :) "gordugumuz kesinlikle ufo'ydu" demenizi beklerken ters kose yaptiniz :)
0
🌸ahm1
(10.04.21)
@ahm1 ; Tanımlanamayan uçan bir cisim mi diye soruyorsanız evet derim kesinlikle. Mesela ben deniz yüzeyinde ışıkların yansımasını görüyorken şekline dair en ufak bir şey görmedim kafamı kaldırıp bakıncaya kadar. Kafamı kaldırmasam kesinlikle denizin içinden derdim. Yani en ufak bir yansıması yoktu deniz üzerinde sadece ışıklar.

En net hafızamda yer eden bir kaç şeyden biri buydu , diğeri ise bakınca görebiliyordum en azından şeklinin ne olduğunu ama girinti çıkıntısını , ne bileyim metal aksamını aha şurası kapak diyebileceğim net bir parça veya bütün adı veremedik.

Vınlama sesi ; 2 daire şeklinde plakanın birbirine temas etmeden sanki mıknatıs gibi hareket eden uzuuuuuunnnnn uzuuuuun ama şiddetli değil bir vınlama sesiydi.Kelimeye dökemiyorum ama daha net tarifi mr cihazının içinde duyduğumuz o vınlama sesi gibiydi.

Yuvarlak , elips, kare, değildi kuruğu olmayan vatosu andırıyordu.

Bu yüzden ters köşe yazmıştım yazının sonunda, biz iki dangalağa görünen bir şey dünya dışı değildire bağlamaya çalışmıştık ama yıllar sonra psikolog arkadaşımla sohbeti açıldığında anlatıp sormuştum ; iki kişi aynı anda uyuyup aynı rüyayı görüp aynı şekilde bu kadar keskin ve net hatılayabilirmiyiz diye: inkar mekanizması olarak kabullenmemeyi geliştirdiğimizi söylemişti.

Daha sonraları belki yüzlerce kez balığa çıktık, aynı ve farklı lokasyonlarda bir daha hiç denk gelmedik.
0
synax
(10.04.21)
@synax: bilmiyorum ya. bir şey olmuş, yanlış görüp duyup yanlış yorumlamışsınız herhalde ne bileyim.

- yani evrende canlı bulunma ihtimali düşük bir ihtimal (ama trilyonlarca gezegen olduğu için illa ki bir yerde bir canlı yaşamı olmalı deniliyor ki olabilir tabii, akla yatkın ama kim bilir o canlı formu nasıl bir şey. illa ki bizim hayal ettiğimiz gibi olmayabilirler).
- bizim gibi gelişkin bir canlı bulunma ihtimali daha düşük bir ihtimal.
- hayal ettiğimiz, iddia edilen şeyler için ise o canlıların bizden çok çok üstün bir teknolojilerinin olması gerekiyor. hem de acayip üstün bir teknolojileri olması gerekiyor ki milyarlarca ışık yılı boyunca dolaşsınlar.
- üstüne, böyle bir teknolojileri olsa bile bence yine de trilyonlarca gezegenden oluşan, milyarlarca ışık yılı büyüklüğündeki evrende gelip bizi bulmaları yine zor, yine düşük bir ihtimal.

bu kadar düşük bir ihtimalin bir araya gelmesi haliyle bana çok düşük ihtimal olarak gözüküyor :)
0
🌸ahm1
(10.04.21)
direkt olarak uzaylı hikâyeleri, ufo diye tabir ettiğimiz şeyler ya da "bir cisim gördüm" olaylarıyla ilgili olmasa da, temel olarak koskoca evrende yalnız olduğumuzu düşünmek biraz narsistik bir kafa yapısı gibi geliyor bana.

evet, ufoya, astrolojiye, dine falan inanmamak cool ve bugüne kadarki hikâyeler "bilim kafası"na uymuyor ama sonuçta bizler de aslında bu dünyada yaşayan, evrilmiş memelilerden fazlası değiliz.

kendi sistemimizde, üç beş gezegen ötede belki yoktur ama evrenin başka bir yerinde, belki bilmediğimiz başka bir gezegende insan formunda, hayal ettiğimiz gibi olmasa da "canlı" olan bir şeyler muhakkak vardır bence.
bunların "uzaylı" olarak bizi ziyarete gelip gelmedikleri başka bir konu tabii.
ama eğer insan olmasa da, insanımsı veya bir tür zeki canlılar da bir yerlerde varsa, bir şekilde irtibat kurma isteğine sahip olurlar diye düşünüyorum.
çünkü bu etrafını keşfetme ve merakla ilgili bir duygu.
belki de başka birileri başka bir yerlerde bizle değil, bizim mars'la uğraştığımız gibi kendi çevrelerindeki başka gezegenlerle uğraşıyorlar.

biz buna şahit olduk mu bilmiyorum ama bize benzer herhangi bir canlı türünün öyle ya da böyle etrafa yayılma isteğiyle irtibat kurma çabasında olduğunu düşünüyorum.
etraflarında biz olabiliriz, olmayabiliriz, o ayrı konu.

edit:

eğer bizden çok daha üstün canlılar ya da yaşam formları varsa, bizden bir şekilde haberdar olup bizi pek takmıyor da olabilirler.
bu da bir ihtimal.
0
blatta hiberna
(10.04.21)
@ahm1; Yazdıklarımın içinde ıskaladığınız temel noktada bu , bende uzaylı demiyorum ki tanımlayamadığım bir cisim diyorum. Doktor arkadaşla konuşmam fikrimi değiştirmedi, ben hala ısrarla milyonlarca ışık yılı öteden bu gezegene gelebilecek yeterlilikte teknolojinin bizim gibi iki dangalağa kısmende olsa görünüyor olmasını kabul etmiyorum edemiyorum. Adı üzerinde tanımlanamayan uçan cisim, tanımlayabildiklerimden olsa aha kuş,aha süpermen derim zaten :)
0
synax
(10.04.21)
@synax: adı üstünde ama artık o kelimenin de anlamı değişti bence. ufo gördüm demek "uzaylılar geldi" demekle hemen hemen eşit bir şey :)
0
🌸ahm1
(10.04.21)
twitter.com , sorunuza cevabı ABD Savunma Bakanlığı Pentagon vermiş :) Benim yazmış olduğum mesajların üstüne çok manidar olmuş :)
0
synax
(10.04.21)
(5)

2 gün için wordpress destekli host verebilecek var mı?

kisa
Merhaba,Belki hostingle uğraşan vardır da yardımcı olur dedim.Wordpress ile bir şey denemek istiyorum. Sadece 2 gün için wordpress destekli bir hosting sağlayabilecek olan birisi var ise cüzi bir ücret de ödeyebilirim.1 aylık normal hosting alacaktım ama ayrıca alan adı da gerekiyordu Ben de boş yer
Merhaba,
Belki hostingle uğraşan vardır da yardımcı olur dedim.

Wordpress ile bir şey denemek istiyorum. Sadece 2 gün için wordpress destekli bir hosting sağlayabilecek olan birisi var ise cüzi bir ücret de ödeyebilirim.
1 aylık normal hosting alacaktım ama ayrıca alan adı da gerekiyordu Ben de boş yere alan adı almak istemedim. Ya da aynı şekilde yıllık hosting parası vermek mantıklı gelmedi.
0
kisa
(07.04.21)
sorunuza tam cevap olmayacak ama hiç bulamazsanız, kendi bilgisayarınıza docker ile wordpress kurup oradan deneyebilirsiniz.
0
malheiros
(07.04.21)
Azure'da free app oluşturup wordpress kurabilirsiniz veya direkt wordpress app varsa onu free kurabilirsiniz muhtemelen.
0
atom karincanin torunu
(07.04.21)
hayirsiz
(07.04.21)
Teşekkürler hepsine bakayım.
Endişem bir sürü ayar paket vs ile uğraşmaktı doğrusu.
0
🌸kisa
(07.04.21)
yanlış mı hatırlıyorum ama biz bu ilk wordpress çıktıgında falan localhosta kuruyorduk,webe çıkmak istersek hosting gerekiyordu, localhosta neden kurmuyorsunuz?
0
liberal
(03.11.21)
(10)

jakuzide/küvette uyumak

ala09
helloeski türk dizilerinde sanki karı koca kavga ediyor adam banyoda jakuzide uyuyor veya saklanmak için. sonuç olarak jakuzide yorgan yastıkla uyuyan insan sahneleri hatırlayan var mı? evdeki yabancı dizisinde bi var başka örnek bulamadım ve bunu uydurmadığımı kanıtlamam lazım help...
hello

eski türk dizilerinde sanki karı koca kavga ediyor adam banyoda jakuzide uyuyor veya saklanmak için. sonuç olarak jakuzide yorgan yastıkla uyuyan insan sahneleri hatırlayan var mı? evdeki yabancı dizisinde bi var başka örnek bulamadım ve bunu uydurmadığımı kanıtlamam lazım help...
0
ala09
(04.04.21)
Ben de hatırlıyorum bu sahneleri. İzlerken çok rahatsız olur, absurd bulurdum hatta. Zaten absurd olması için yapıldığını su an bu cümleleri yazarken farkettim :p kafayı yemiyorsun, vardı öyle bir şey.
0
epistemic_regress
(04.04.21)
Tardu Flordun ve elindeki yastık gözümde canlandı şu anda, evet öyle bir sahne vardı diye hatırlıyorum ben de.

O sahne mi bilmiyorum ama bir sahnenin fotoğrafını buldum, az aşağıda.

seyler.eksisozluk.com
0
hayirsiz
(04.04.21)
oha o neymis oyle, donarak ölür insan, kaygisizlarda bile yoktu oyle diyim
0
neverletyougodown
(04.04.21)
Türk filmlerinde dizilerinde hatırlamıyorum ama çok filmde gördüm.
0
kisa
(04.04.21)
Hayal meyal Kemal Sunal'ın yastıkla küvete yattığını hatırlar gibiyim ama yanılıyor da olabilirim.
0
msb
(04.04.21)
otel odasinda olu bulundu. bana nedense bunu hatirlatiyor. sanki otel odasindanki kuvette olu bulunuyorlar hep gibi geliyor.
0
baldur2
(04.04.21)
pbs.twimg.com

Bu sayılır mı? Yoksa Türk filmi/dizisi mi olması lazım?
0
nawar
(04.04.21)
@nawar olur olur teşekkürler
0
🌸ala09
(04.04.21)
Evdeki yabancı dizisinde bahsettiğiniz sahne var jakuzi, başka bölümlerlerde de tekrarlayan bir şaka. (youtube'da bölümler var)

i.ytimg.com

i.ytimg.com

Ve uyku tulumu ile ufak yaşta bunu gören benim bunu denemişliğim ve küvette ciddi ciddi uyumuşluğum var.
0
hedep
(04.04.21)
seinfeld'te kramer dolu jakuzide uyuyakalıyordu. su sabaha kadar soğuduğu için hasta oluyordu. komik bir bölümdü ama siz bunu sormuyorsunuz anladığım kadarıyla.
0
naksidil
(04.04.21)
(7)

Ben yatinca kedim de yatiyor

overdose
Kedim oyun halinde bile olsa ben yatinca gelip yanima (ayak ucuma) kivriliyor. Cok defa denedim her seferinde ayni şey. Bu ne demek yani bana aşik mi?
Kedim oyun halinde bile olsa ben yatinca gelip yanima (ayak ucuma) kivriliyor. Cok defa denedim her seferinde ayni şey. Bu ne demek yani bana aşik mi?
0
overdose
(31.03.21)
Bizim kedi de öyle, kardeşim ne yaparsa onu yapıyor. Hayatını ona göre ayarlıyor işte :)
0
hayirsiz
(31.03.21)
bizim kedi, yatacagimizi anlayinca gidip yataga kuruluyor. biz de kediye göre pozisyon alarak uyumaya calisiyoruz. nasil alistirirsan öyle gidiyor, kedi öyle bir hayvan.
0
spivak
(31.03.21)
ev arkadaşın olarak senden bazı taktikler alıyor işte. bizimki ışıklar sönünce benden önce yatağa gidip yerine kıvrılıyor. sabah normalden 10dk bile fazla uyusam horlaya horlaya yanağını benimkine sürtüyor.
0
papa ikinci jambon
(31.03.21)
Allahim benim niye boyle bi kedim olmadi hic ya! Ben uykuya dalana kadar bi koseye siniyor benimkiler, sonra party hard...
0
e mice
(31.03.21)
Benim de bi tanesi öyle. Ben nerde yatarsam o da oraya gelip ayak ucuma, bazen de karın boşluğuma yatıyor.
0
himmet dayi
(31.03.21)
benimki de ne durumda olursa olsun ben ışıkları kapatıp yatağa geçince yatağa geliyor. her sabah annemi ve kardeşimi yolcu ettikten sonra bir kez daha gelip yanıma kıvrılıyor. dışardan kuş sesi gelmediği sürece ben uyanana kadar uyanmıyor da.
0
golgi aygıtı
(31.03.21)
Bizim kedimiz kızları birer birer yatırır, büyük kızın bir süre ayakucunda yatar sonra salına salına salona gelir. Biz yatana kadar bizi bekler. Bizi de yatırır ancak ondan sonra tekrar büyük kıza gelir ve uyur.
Erkek kedi bu arada, ama anaçlık var.
0
SiyamkedisiZorro
(31.03.21)
(10)

İkea Halıları çok mu dandik olur?

xrated
Oturma odasında beyaz güzel bir halımız vardı. çay döke döke berbat hale geldi. açıkçası halıya tekrar dünya para bayılmak istemiyorum. şu halılar çok mu dandik durur acaba. ve kullanan varsa hangisini önerir. langsted mi stoense mi.https://www.ikea.com.tr/urun-katalogu/halilar/orta-boy-halilar/4042
Oturma odasında beyaz güzel bir halımız vardı. çay döke döke berbat hale geldi. açıkçası halıya tekrar dünya para bayılmak istemiyorum. şu halılar çok mu dandik durur acaba. ve kullanan varsa hangisini önerir. langsted mi stoense mi.

www.ikea.com.tr

www.ikea.com.tr
0
xrated
(30.03.21)
bunlar özel desen model halılar değil ki git bir halıcıya kestir? muhtemelen ikeanın geri dönüştürülebilen naylonundan iyi çıkacaktır.
0
ala09
(30.03.21)
hocam hali alacaksan el dokumasi alacaksin ki degsin. cok pahali dersen ala09'un dedigini yap. plastik hali mi olur yaw
0
nibba
(30.03.21)
Bunlar polipropilen halı sanırım, öyle görünüyor özelliklerine bakmadım ama. 1 seneye rezil olur. Normal halı markalarının akrilik iplikten olan halılarına bakın en azından. Ucuz halı polipropilenden yapılır ve aldığınıza pişman olursunuz.
0
curukturpkokusu
(31.03.21)
aynı özelliklere sahip halıyı daha ucuza bulabilirsiniz
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(31.03.21)
Evet, plastik bu halılar.

Ben şahsen almam.
0
hayirsiz
(31.03.21)
Cok dandik degil dandik de degil bende bi tane ufak var yikandi da sapasaglam amaaaa cok pahaliymis
0
Anjelik
(31.03.21)
Ben taşınırken Ikea'dan şu çok meşhur siyah beyaz kareli halısından almıştım. İlk açıldığında tabii plastik kokusu oldu biraz ancak uzun vadede evdeki el yapımı Isparta halılarına göre bile çok daha memnun kaldım.

1. Temizliği çok kolay. Ne kıl tutar ne saç tutar. Süpür geç, bitti.
2. Leke de tutmaz. Yere çay mı döküldü, köpüklü bezle sil tamamdır.
3. Elden çıkartmak daha kolay.
4. Stoense pofuduk bir halı ama ikinci gönderdiğiniz de eminim ki benim halım gibidir.

Ben alırken kur böyle değildi tabii ki, şimdi için pahalanmış elbette (ben de halıları yenilemek istediğim için aktif olarak bakıyorum). Ama yerel üretim yapan çok yer de gördüm, bir tek makine baskısı halılar uygun fiyatlı, geri kalanlar zaten Ikea'dan çok farklı değil.

Estetik kaygılardan ötürü de Ikea ya da Vivense'deki nordik temalı sade halılar diyorum...
0
silverleaf
(31.03.21)
ikea'dan aldığım halıyı 4 senedir sorunsuz kullanıyorum. farklı bir markadan aldığım halı ise aynı performansı göstermedi maalesef.
0
tantunisultansuleyman
(31.03.21)
Ben 5 sene once almıştım ikeadan hali 100tlydi fiyati. Kullandığım 5 yilin 1dksinda memnun olmadım. 100tlyi cope atsaydim keske.
0
punk
(04.04.21)
Adum almıştım, toz pembe renginde. Sizin gönderdiklerinize çok benziyor hatta bence aynısı adını değiştirmişler. Adum diye aradım sitede şimdi, stoense çıktı.

Gayet memnunum. Dandik filan değil. Sırf esnaf yalan dolanı, kazığıyla muhatap olmamak için bile alınır. O zaman (3 sene önce filan) fiyatı da çok uygundu. Ha şimdiki kurlarla ithal ürün satan yerlerin çok bir esprisi kalmadı ayrı mesele, ama gönderdiklerinizin fiyatı da iyi yine bence.
0
gayda
(04.04.21)
(15)

İnsanların evleri görmeden kapora göndermesi

gmzo
İstanbul'un merkezi mahallelerinin birinde ev bakıyoruz. Saat başı sarı siteyi takip ediyorum, bugün eli yüzü düzgün bir ilan düştü. Aradık hemen, kiracı 15'inde çıkacakmış, bebekleri varmış, o yüzden evi 15'inden önce göremiyormuşuz. Peki dedik, kadın ilk arayan müşterisiniz o yüzden ilk sizi araya
İstanbul'un merkezi mahallelerinin birinde ev bakıyoruz. Saat başı sarı siteyi takip ediyorum, bugün eli yüzü düzgün bir ilan düştü. Aradık hemen, kiracı 15'inde çıkacakmış, bebekleri varmış, o yüzden evi 15'inden önce göremiyormuşuz. Peki dedik, kadın ilk arayan müşterisiniz o yüzden ilk sizi arayacağım dedi.

3-4 saat sonra tekrar aradı, evi görmeden kapora vermek isteyenler var, siz ne düşünürsünüz diye sormak istedim dedi. Dolandırıcı gibi durmuyor biraz baktım emlak ofisinin adı sanı belli. Çok şaşırdım ama evi hiç görmeden insanların kapora vermesine, siz böyle bir şeyle karşılaştınız mı?
0
gmzo
(29.03.21)
güvenmem.
0
clones
(29.03.21)
E Dolandırıcı işte?
Dolandırıcılık illa parayı alıp kaçmak demek değil. Belki evin defoları var belki binada bi tuhaflık var belki deli komuşları var evin.
Kaporayı alsaymış o zaman hahah sizi aramış.. naif emlakçı demekki kıyamam.
Yeni konulan ilanı aynı gün görüp kapora verdiğim oldu. Ama evi görmeden öyle şey olmaz. kaporasız sözleşme vs bile olmaz.
0
rewlack
(29.03.21)
Kapora göndermem.
0
hayirsiz
(29.03.21)
Dolandırıcıların sıklıkla uyguladığı bir yöntem. Genelde de değerinin altında koyarlar ilanları. Bizzat kendim de denk geldim, internette para kaptıran bir sürü mağdurun hikayesini de gördüm. (Ben para kaptırmadım, dolandırıcı olduğunu anlamıştım.

Ev bakmak için kaparo göndermek başlı başına saçmalık zaten, dolandırıcılık olmasa dahi.
0
fobfilm
(29.03.21)
Dolandırıcı o kişi
0
Andrew
(29.03.21)
İzmir'de bir arkadaşım birebir anlattığınız gibi bir olayla karşılaştı. Kapora gönderdi. Sonradan dolandırıcılık olduğu ortaya çıktı.
0
Anthony McCarten
(29.03.21)
Dolandırıcı.
Eskiden erkekleri evlenmeye ikna etmek için "kızımızı isteyen çok" derlermiş. Bu üzerine bir de para alacak.
0
pro9it9is9
(29.03.21)
emlakcinin adi sani belli demissiniz. boyle kapora verenler var. emlakci da duzgun bi yermis ki size de haber vermis iste. bizzat bi evi bu sekilde kacirdi bi arkadasim. bi ev icin emlakcidaydik. ayni anda emlakcida bi taliplisi daha vardi dairenin. evi de ayni sizdeki durum gibi goremiyorduk. diger talipli ben kapora veriyorum diyip onumuze gecti. adam evin resimlerine bakip verdi kaporayi. guzel semt, guzel sokaksa bu sekilde kapora verenler oluyor yani. evin ici onlar icin onemli olmuyor.

bi de bu sekilde dolandiricilar var ama sizin durum gercek bence
0
Kittie
(29.03.21)
kaçarsa kaçsın...açıkça dolandırıcılık kokuyor...
0
alicandan
(29.03.21)
Mali gormeden para verilmez, kaciyorsa da kacsin.sallayin.
0
brkylmz
(29.03.21)
Evet, ataşehir'de ev bakarken bazı sitelerde karşılaştım, adı sanı belli blidğimiz remax tarzı yerlerde hem de. kapora yollamadım, başkası direkt yolladı evler tutuldu listeden kalktı. ben görmeden kapora vermeme tercihindeyim ama gerçekten dolandırıcı olmadan da görmeden kapora alanlar var. o yüzden site ise, belli özellikleri sağlıyorsa evi görmene zaten gerek olmuyor, adam direkt fotolardan kapora gönderebiliyor.
0
roket adam
(29.03.21)
Yok biz görmeden veremeyiz dedik zaten ama, açıkçası @Kittie gibi düşünüyorum, güzel semt - sokak - eli yüzü düzgün fotoğraf insanlar için yeterli oluyor sanırım. Bize göre değil ama resmen kurtlar sofrası olmuş ortalık :)
0
🌸gmzo
(29.03.21)
emlakçı kadın yalan söylemiş. zarf etmiş. kimsenin kapora verdiği falan yok. böyle diyerek sizi acele ettirmek istemiş. böyle bir şeyle karşılaşmamak için türkiyede esnafla hiç muhatap olmamak lazım
0
dafuq
(29.03.21)
Geçen yıl 2. el araç bakarken fırsat bir araç denk geldi. O anda da elimde bi iş vardı bitince ararım dedim 2 saat sonra aradım. Adam aramalardan sıkılmış şekilde açtı telefonu, "abi sabahtan beri telefonum susmadı, birisi aradı Antalya'dan kapora gönderdi, kusura bakma" dedi.

Velhasıl insanlar kelepiri görünce dünyanın bi köşesinden kapora gönderebiliyor. Özellikle piyasaları takipleyenler malın iyisini ucuzunu ayırt edip "şaaak" diye basıyor parayı. Soruya yanıt olarak dolandırıcı olabilir mi olabilir. Ama genelde bu tür fırsatları dolandırılma korkusu/paniği olmayan nispeten "gözü kara" tipler yakalıyor.
0
msb
(29.03.21)
hayatımda ilk defa bu yaz kira dışında ev bakmak için emlakçı ile muhatap oldum.

ilk ev, ilk emlakçı. evi yapan satan müteahit dayı da yanında.

evi, bahçeyi gezerken telefonu çaldı bunların. bir iki metre uzaklaşıp konuştu geri geldi. "iranlı biri vardı evi soran. kapora göndereyim diyor. ama şimdi siz evin içindesiniz. hemen karar verirseniz ona satıldı diyecem" dedi.

evin kocaman bahçesi olması hoşuma gitmişti ama bu olay midemi bulandırdı, düşünelim dedim çıktım gittim.


ertesi hafta başka bir eve bakıyordum; sahibinden satılıyordu ama bir emlakçı evi gösterecekti, evsahibi ile başka bir mevzuları varmış tam detayını anlamadım. emlakçı komisyonu yok dendi neticede.

eve bakarken yine aynı şey, emlakçının telefonu çaldı. aynı muhabbet. doktor bir çift var evi görmek istiyorlardı geleceklermiş.
haydaa dedim ama ben evden çıkıp evsahibini konuşmak için beklerken gerçekten de DR plakalı bir araç ile bir çift geldi. ya çok detaylı bir prodüksiyondu, ya da gerçekti.
0
nop
(30.03.21)
(2)

Site arayüzünü yönetmek kolay mıdır?

havadakarada
GoDaddy veya ideasoft gibi altyapı kullanmadan birine site yaptırsam, daha sonra değişiklik ler gerektiğinde arayüzü kendim kolayca yönetebilir miyim? Programlama bilmiyorum.
GoDaddy veya ideasoft gibi altyapı kullanmadan birine site yaptırsam, daha sonra değişiklik ler gerektiğinde arayüzü kendim kolayca yönetebilir miyim? Programlama bilmiyorum.
0
havadakarada
(28.03.21)
Hazır scriptler ile yapılırsa (wordpress, drupal) veya size yönetici paneli yazarlarsa kısmen mümkün olur.
0
hayirsiz
(28.03.21)
e-ticaret sitesi yaptırmak istediğinizi farz ediyorum. tekniğini yönetebilirsiniz ama maliyetini yönetemezsiniz. ideasoft gibi hazır paketlerin avantajı bu.
0
uuth
(28.03.21)
(3)

Abur cubur bağımlısı oluyorum galiba

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Kendimi bildim bileli abur cuburdan bir türlü vazgeçemedim. İster ayda yılda ister sık aralıklarla olsun tüketiyorum. Ama bu sıralar biraz tehlike çanları çalıyor galiba. Ayda bir gidip 40-50 TL'lik abur cubur alışverişi yapasım geliyor. Yani öyle tek seferde hepsini yemiyorum tab
Merhaba arkadaşlar,

Kendimi bildim bileli abur cuburdan bir türlü vazgeçemedim. İster ayda yılda ister sık aralıklarla olsun tüketiyorum. Ama bu sıralar biraz tehlike çanları çalıyor galiba. Ayda bir gidip 40-50 TL'lik abur cubur alışverişi yapasım geliyor. Yani öyle tek seferde hepsini yemiyorum tabi yine tüm aldıklarımı 1 aya falan yayarak bitiriyorum, her gün veya iki günde bir tane gibi. Kilo sorunum da yok, aslında var da kilo alamıyorum. O yüzden kilo almak gibi bir derdim yok.

Elimden gelse tüm hayatımı şeker üzerine kuracağım. Tatlılar, pastalar, abur cuburlar vb. Atın ölümü arpadan olsun hesabı :D Güya çaya attığım şekeri azalttım ama başka yerden patlak veriyor bu şekilde galiba. Öyle çok tatlı da yapmıyoruz evde, ayda bir falan. Erteliyorum bir şekilde ama kaçışı olmadığını biliyorum. Sizce bu şekilde ileride diyabete yakalanmam kaçınılmaz mı? Aranızda benim gibi olan var mı? Ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(26.03.21)
40-50 tl belirttiginiz icin o kadar da yemiyorsunuz diye dusundum. tatli yapsaniz o ihtiyac azalabilir ben de bazen acikinca cips falan yemek istiyorum ama duz yemekle doyunca cipse ihtiyac kalmiyor. yemek tamamen aliskanlik isi. saglikli basit atistirmaliklara yonelin en cok neyi seviyosaniz alternatif seyler bulun. orn cips cok seviyorsundur cips yerine eve cin misir alip evde popcorn tuketin. popcorn da kotu ama en azindan yesil doritos kadar degil. Kakao muz fistik ezmesi hurma yulaf karisimi yapip bar yapin. bence kacisu evde hazirlamak. paketli gida tuketimi azalinca ac gozluluk de azaliyor bence
0
ala09
(26.03.21)
sen esittir ben. 3 brownie + nescafe mocha ile acilis, kakaou muzlu balli smoothie ile devam, aksam da bir mocha daha... bunu sik sik yapiyorum. coooook yiyorum. ben de kilo almiyorum. yillarsir coook abur cubur yiyorum. cikolata delisiyim.

ben de kilo almiyordum. cok yiyordum ama asiri asiri asiri zayiftim. sonra antidepresana basladim ve 10 kilo aldim. simdi normalim. cok kek cikolata yemeye devam ediyorum.

bu antidepresan benim zaten acik olan istahimi daha da acti. ise gidiyordum o zamanlar corona yoktu. isim de cok yogundu, masa basi. sabah 10da girip gece 1de cikiyorduk. herrrr sabah ama heeerrr sabah starbuckstan karamelli frappicino ve mozaik kek alirdim. oglen sufle. ogleden sonra sicak cikolata. aksam waffle. rutinim boyleydi. ha bunlar sadece tatli kismi. :d 4.5 ay bunu yaptim ve orada tam 5 kilo aldim. diger 5 kioyu da 1 seneye yayarak almisimdir sanirim. simdi 58im. boyum 1,68.

diyabet obezlikten oluyormus cok seker tuketmekten degil. hem olsak simdiye olurduk bee. dedigin gibi, atin olumu arpadan olsun. :d


ben asla birakamam aburcuburu. cidden bagimliyiz bence.
0
batlegolas
(27.03.21)
Eskiden küçük çay bardağındaki çaya üç şeker atıyordum, 25 yaşından sonra bıraktım, hikayemiz aynı :))

Ben her hafta 150-200 lirayı bu şeylere harcıyorum, seninki yine iyiymiş :)) Normal yemek kadar bir de bunlardan yiyorum desem abartmış olmam herhalde. 6 yaşındayken bisikletin gidonuna bağlanmış abur cubur poşetiyle çekilmiş fotoğrafım var benim. 29 yaşına geldim, henüz bir şey olmadı ama diyabet kaçınılmaz gibi gözüküyor. Babamda var, dedemde de vardı.

Azaltmayı düşünüyorum ama bir türlü ilk adımı atamadım.

Bu gidişat iyi değil tabi, ona kimse bir itirazda bulunamaz...
0
hayirsiz
(27.03.21)
(5)

Yazılımcılar hayalinizdeki şirket

kaptan maydanoz
Çalışmak istediğiniz çok iyi dediğiniz hangi şirketler var?
Çalışmak istediğiniz çok iyi dediğiniz hangi şirketler var?
0
kaptan maydanoz
(22.03.21)
amazon, apple, google üçlüsü tabii ki. ama yurt dışı. amazon türkiye ofisi değil.
0
jelly bear
(22.03.21)
programcı değilim ama yazılım üzerine çalışıyorum ben de. parası en iyi olan şirket hangisiyse onda çalışmak isterim.
0
roket adam
(22.03.21)
blizzard lan blizzard

for the horde!!!
0
duyurukullanıcısı
(22.03.21)
twitter, basecamp, hotjar, netflix.
0
lemmiwinks
(23.03.21)
Dell
IBM
0
hayirsiz
(23.03.21)
(34)

Hayalinizdeki araba nedir?

lion de la Turquie
Mevcut w211 e350. Hayal audi rs6. Sizinki nedir?
Mevcut w211 e350. Hayal audi rs6. Sizinki nedir?
0
lion de la Turquie
(14.03.21)
Ferrari 458
0
hayirsiz
(14.03.21)
Maserati granturismo

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
exlibris
(14.03.21)
Land rover defender 110
onurkoray.blogspot.com
0
freebird5406_2
(14.03.21)
Buralar gwagon
0
kisa
(14.03.21)
bmw m5 f90 ve mercedes g63

www.topcarrating.com

www.mercedes-benz.com.tr
0
false pretension
(14.03.21)
hayalim w211 e270 ama sahipmişsin :D bence e serisinin en estetik kasası oydu sonra bozdular. simdi hepsi birbirinin bi buyugu bi kucugu oldu.

bir de hayran oldugum 2010lu yıllarda üretilen cls kasaları.
0
onkiloversemtamamım
(14.03.21)
Lüks arabaları sevmiyorum, çok param olursa full aksesuar highline Golf alacağım, ötesinde gözüm yok.
0
signore
(14.03.21)
Ford Mustang S550
Porsche 911 946
0
heritage
(14.03.21)
Audi rs7 yeter ya, üstü kalsın.
theluxurylifestylemagazine.com
Bu nedir ya...
0
infj.
(14.03.21)
Dodge viper, kırmızı.
0
vampir akrep
(14.03.21)
Mercedes S65 AMG. S63'de olur fark etmez. Benim Dream car'ım budur. Uzun olacak ama Coupe değil.
0
lana del rey
(14.03.21)
nispeten ulaşılabilir: porsche 718 / boxster
daha mantıklı: porsche taycan 4s
ulaşılması baya zor olan: porsche 911 gt2 rs ve hatta 911 992 targa

spor arabayım ben diye bağıran egzotikleri hiç sevmiyorum, porsche'nin çizgisi daha klas geliyor.
0
roket adam
(14.03.21)
superb
(14.03.21)
Mevcut babadan otlak :)
Hayal xc 60
Erişilebilir bir hayal ama artık çocukla mı erişirim torunla mı göreceğiz.
0
cilekli pasta
(14.03.21)
1970 NISSAN SKYLINE 2000GT-R
Datsun 240z
Mercedes w124 e500
0
MtKrt
(14.03.21)
Bmw x5. Trilyonlarim da olsa x5 alip binecegim. Hayattaki en buyuk hayalim o araba
0
matilda
(15.03.21)
Rolls Royce, en donanımlı en pahalısından, yanında şoförü de olsun, kraliyet ailesindenmiş gibi gezmek istiyorum. Çok ciddiyim.
0
kobuzchu kiz
(15.03.21)
Ducato , starex mevcut. Hayalimdeki aracı siz zaten sürüyormuşsunuz, tekerinize taş değmesin :)
0
synax
(15.03.21)
matilda +1, x1 var şu an her x5 görüşümde dakikalarca bakıyorum hahsjd
0
malwethiel
(15.03.21)
zagrebingözleri
(15.03.21)
Bir 911 almak istiyorum olmeden, duz turbo olsa yeter oyle gt3'de falan gozum yok.
0
cooperr
(15.03.21)
mevcut w204 c180.hayalim rs7
0
since1907
(15.03.21)
w211 e350 binen adamın ne işi var burda. yaşlı patron arabası o. o adamın hayali en fazla maybach olur???
mevxut w204 c180. hayal deil eski kasa alasım var m5. porsche carrera 911t
0
mikahakkinen
(15.03.21)
Mevcut 2005 corsa 1.2 benzinli manuel.
Hayalim otomatik vites ve basınca giden, 110 km/h üzerine çıkınca beni korkutmayan, bir yandan da yaşadığım yerdeki sokaklara sığabilecek ve kolayca park edebileceğim kadar küçük (mevcut minnoşum kadar olabilir) herhangi bir araba. Marka model bilmiyorum.

Bir de gerçekçi olmayan bir hayalim var, o da sürücüsüz araba.
0
pati
(15.03.21)
Tesla X
0
ananiyimioguz
(15.03.21)
Audi RS6 Avant.

Türkiye'de mümkün değil şu anki şartlarla ama yurtdışında yaşar, çalışırsam acımam yapıştırırım.
0
chicha_v2
(15.03.21)
bmw1 yeter
0
bir soru sorcam
(15.03.21)
subaru impreza
0
baldur2
(15.03.21)
Hayalimde çok sayıda araba var. Hayal edilenle kullandığında hissettiğin çok farklı olabiliyor. Kullandıkça hissedeceğin de cabası. Değişmeyen tek şey değişim. Bu yüzden tek bir araca gönül bağlayamam.

Alfa Romeo Brera 3.2

Maserati Quattroporte (ezel kasa)

Chevrolet Camaro 69 Yenko

Dodge Viper GTS ilk kasa

Bunlardan bazıları. Tek araca mühürleneceksin derlerse de maserati 4 kapı olur işlevsellik açısından. Klasik sedan zira.
0
onemoremile
(15.03.21)
Volvo XC90
0
nonik
(15.03.21)
1963 Shelby cobra
0
iwasbornonamountainside
(15.03.21)
Ford Bronco çok hoşuma gidiyor. Keşke Abd fiyatına burada olabilse.
0
alfred
(15.03.21)
kablelvuku
(15.03.21)
gerçek hayal: merc g500 4x4²
götü biraz sıkıp alabileceğim hayal: 2018 forester
0
argent dawn
(15.03.21)
(5)

Tapu hakkında

hayirsiz
Bir ev almak istiyorum, ev için bana 2018 yılının sonunda bitti dediler, ancak tapuyu gösterdiklerinde bir tek tarih görebildim, onda da 2015'in 6. ayı yazıyor. Neden böyle olduğunu sorduğumda "o binanın izin yılı, bina 2018 sonunda bitti" dediler.Binanın hangi yılda yapıldığını bu belgeden öğrenemi
Bir ev almak istiyorum, ev için bana 2018 yılının sonunda bitti dediler, ancak tapuyu gösterdiklerinde bir tek tarih görebildim, onda da 2015'in 6. ayı yazıyor. Neden böyle olduğunu sorduğumda "o binanın izin yılı, bina 2018 sonunda bitti" dediler.

Binanın hangi yılda yapıldığını bu belgeden öğrenemiyorsam, hangi belgeden öğrenebilirim?
0
hayirsiz
(12.03.21)
Tapuyu kat irtifakını kurduklarında çıkarmışlardır hemen, yani temel ve zemin betonları atıldıktan hemen sonra (temel üstü ruhsat ile)

Biraz yavaş iş yaptılarsa 3 senede bitmiştir inşaat, ama demek ki hala iskanı alınmadı ki kat mülkiyeti tapusu yok. Olsa onu gösterirlerdi.

İnşaatın ne zaman başladığını belediyeden öğrenebilirsiniz, ruhsat tarihini öğrenir, sonrasında yapım seviyelerinin hangi tarihlerde verdiliğini görürsünüz.

Çünkü ruhsat 2015 yılındadan önce de alaınmış olabilir sizin senaryoda.
0
John Bloor
(12.03.21)
Mesajınız için çok teşekkür ederim.

Peki elimde sadece adres (apartman numarası ve daire numarası var) gitsem, belediye bu bilgileri bana verir mi yoksa ev sahibini de mi götürmek zorundayım?
0
🌸hayirsiz
(12.03.21)
gitmene gerek yok belediyeyi ara imar müdürlüğünü bağlat. coronadan dolayı gelmiyorum ama şöyle şöyle maruzatım var de yardımcı olurlar
0
ayağiniza gelen overlokçu
(12.03.21)
Belediye adres olarak değil de ada/parsel numarası ister, adresten de bulabilir ama memurun eşref saatine denk gelmek lazım.

Tapu sahibi yok diye vermek istemeyebilirler, yine eşref saatlerine denk gelmek ya da güzelce durumu anlatmak lazım.

Telefonda şansınızı deneyin +1

Tam olarak öğrenmek istediğiniz nedir?

Eğer daire/bina sıfırsa ne zaman ruhsat aldığı, tapu çıakrdığı, inşaata başladığı, bitirdiği önemli olmamalı spesifik bir durum yoksa.
0
John Bloor
(12.03.21)
@John Bloor, ben en fazla 2-3 yaşında ev almak istiyorum, evi aldıktan sonra ben yaşlanana kadar oturabilmek istiyorum içinde. Mesela evler var, sıfır yazmışlar, ev yapılalı 7 yıl olmuş. Gerçekten sıfır ama yapılma tarihi üzerinden yıl geçmiş. Binanın ekonomik ömrü 40 yıl desek, 7 yılı kafadan gitmiş.

Bilgiler için çok teşekkür ederim.
0
🌸hayirsiz
(12.03.21)
(11)

Bir malı fahiş fiyata satar mıydınız?

Unde bach canim
Acil ve ihtiyaç ürünü değil ama piyasada bulunmayan bir ürünü talep varken ederinin ve size maliyetinin çok üstüne satar mıydınız? Bunu serbest piyasa mı yoksa dolandırıcılık olarak mı değerlendirirdiniz.Örneğin 100 liraya aldınız, 400-500 lira gibi bir fiyata satıyorsunuz. Ederi 200 lira ama bulunm
Acil ve ihtiyaç ürünü değil ama piyasada bulunmayan bir ürünü talep varken ederinin ve size maliyetinin çok üstüne satar mıydınız? Bunu serbest piyasa mı yoksa dolandırıcılık olarak mı değerlendirirdiniz.

Örneğin 100 liraya aldınız, 400-500 lira gibi bir fiyata satıyorsunuz. Ederi 200 lira ama bulunmayan bir mal.
0
Unde bach canim
(19.02.21)
satardım, arz/talep. ps5 mi?
0
veritaslibertas
(19.02.21)
Olaya maliyet kar olarak değil ederi açısından bakmak lazım. Ben 1.5 TL ye mal ettiğim ve buluşu tasarımı bana ait bir ürünü 10 TL den satıyorum mesela. Olaya yüksek kar olarak da bakmıyorum çünkü kendi sektörümde kimsenin daha önce akıl etmediği bir ürün çıkardım. Muadilleri 25 TL'den satılan ama tasarımıyla önplana çıkan bir ürün. 1.5 TL'ye mal etmek de kişisel başarım. 5 TL'ye versem piyasaya da zarar veririm. Aynı ürünü 4.5 TL'ye toptan verdiğim 50 müşterim var onlar da 15-20-25 tlye günde 30-400 adet arasında değişen şekilde satıyorlar ama hepsinin maliyetleri lokasyonları farklı. Olaya sadece fiyat açısından bakmak doğru değil yani.
0
deer hunter
(19.02.21)
serbest piyasa ve arz/talep terimleri "ben bu malı istediğim fiyata satarım kimse de bana karışamaz" demek değil. kavramsal olarak serbest piyasa ve dolandırıcılık hemen hemen aynı şeyler, sosyal hukuk devletleri bunun olmaması için tüketiciyi (yani halkı) koruyucu önlemler alıyor.

cevaba gelirsek, satmazdım.
0
uuth
(19.02.21)
Ederi 200 lira ise 250/300’e satarım.
200 liralık bir malı 500 liraya satmak dolandırıcılık değildir. Bir insanı dolandırmıyorsunuz burada. Mal sizin koyduğunuz fiyat bu, bu ürünü almayan da sağlığından falan olmayacak.
Peki etik mi? Benim gibi yetiştirilen biri için değil ama artık eski eskide kaldı değil mi. Her şey yeni.
0
pudra
(19.02.21)
Birkaç sene önce 2,5 liraya aldığım QNBFB hisse senetleri şu an 65,5 lira. Bir ara 100 lirayı görmüştü.
Ne yapayım. Fiyatı fahiş oldu mu diyeyim? Satmayayım mı?
0
Mirket
(19.02.21)
eğer kritik/hayati bir ürün değilse, kaça satıldığı etik bir tartışmanın konusu olamaz.

diyelim ki yaldızlı bir kâse olsun. çok moda olmuş, yüff herkes instakramda yaldızlık kaseyle fotoğrafını koymak peşinde. 100 lira alışım var, ama piyasada da kalmamış. 500-600, 1000 artık ne denk gelirse. hatta açık artırmaya bile koyarım. günde 3 tane satarım vs.

bu neden dolandırıcılık ya da başka türlü bir etik değerlerin alaşağı edilmesi olsun ki?

*

bahsettiğimiz ürün un, süt, ve benzeri bir şeyse durum değişir.
0
fever
(19.02.21)
@mirket örnek biraz saçma değil mi ? yatırım olarak alıp 1-2 yıl neyse beklediğin ve kaybetme ihtimali de olan bir yatırım ile, zarar söz konusu olmadan fahiş fiyata satmak aynı şey mi ?

soruna gelirsek öyle yapanlara ben çok pis küfür ediyorum ama alan olsa ben de üstüne satarım.
0
garavel
(19.02.21)
"ederi 200 ama bulunmayan mal" cümlesini anlamadım. Eğer bulunmadığı için 500 liraya alıcı bulabiliyorsa ederi 500 olur zaten. Ha dersen ki bu adil değil ben 200'e satayım, o zaman biri gelir 200'e alır, hemen 500 fiyat koyup başkasına satar, birisinin cebine 300 lira koymuş olursun. Yani bir anlamda zaten mecbursun piyasa değerine satmaya. Acil ihtiyaç ürünü değilse, insanların temel ihtiyaç anlamında zor duruma düşmesinden faydalanma durumu yoksa fahiş fiyat olarak düşünmem.
0
mikro patlama
(19.02.21)
Alıcısı varsa 1 milyona da satarım.
0
hayirsiz
(19.02.21)
@garavel
Söylemek istediğim şey, Serbest piyasada bir malın değeri arz ve talep eğrilerinin kesiştiği noktadır der Ekonomi 101 kitapları. Yani o fiyata alacak müşteri varsa fiyat fahiş değildir.
0
Mirket
(19.02.21)
galatasaray'ın iki yıl evvelki şampiyonluk maç biletini (2 adetti) sözlükten 2000 tl'ye satmıştım. bin tl'ye açmıştım bir de ikisini (: baktım gördüm daha fazlasını veren var, güncellemiştim fiyatı. satana kadar bol küfür yemiştim, ama alıcısı çıktı illaki.

gerçi şimdi dönüp bakınca diyorum ki, pişmanım hakkaten. keşke 2 bin 500'e satsaymışım...
0
mermize
(19.02.21)
(3)

duvardan duvara zıplayan kedi normal midir?

Techsavvy
holdeyken beni görünce duvara paralel kosuyor sonra aniden duvara dönüp duvardan güç alıp duvardan duvara kendini itiyor spaydır ket adeta.neyi var ketimin?
holdeyken beni görünce duvara paralel kosuyor sonra aniden duvara dönüp duvardan güç alıp duvardan duvara kendini itiyor spaydır ket adeta.

neyi var ketimin?
0
Techsavvy
(18.02.21)
: )))

Evet, çok normal. Bizim kedi de duvara yaklaşıp benim ona bakmamı bekliyor, ben bakınca zıplayıp odaya doğru koşuyor. Henüz hiç videoya çekemedim, çok hızlı oluyor :D
0
hayirsiz
(19.02.21)
Bizde de oluyor. Ömercek.
0
baal
(19.02.21)
gayet sağlıklı bir kedi
0
orpheus
(19.02.21)
(8)

Güneş paneli - Elektrik hesabından anlayanlar, yardımınıza ihtiyacım var

hayirsiz
Öncelikle bu konularda bilgim yok, o yüzden işi bilenlere soru çok saçma gelebilir.Yaklaşık 250 m2 bir evi (kötü ihtimalle çoğu odasını diyebiliriz), elektrikli ısıtıcı ile (veya klima, kalorifer de olabilir) ısıtabilmek için ne kadar güneş paneline ihtiyacım var? Evin çatısını tamamen kaplasam, ara
Öncelikle bu konularda bilgim yok, o yüzden işi bilenlere soru çok saçma gelebilir.

Yaklaşık 250 m2 bir evi (kötü ihtimalle çoğu odasını diyebiliriz), elektrikli ısıtıcı ile (veya klima, kalorifer de olabilir) ısıtabilmek için ne kadar güneş paneline ihtiyacım var? Evin çatısını tamamen kaplasam, arazinin de minik bir kısmını kaplasam yeterli olur mu? Yaklaşık 30-40 dönüm bir arazim olacak, yer sorunum yok. Yer Trakya bu arada.

Arazi almak istiyorum ama büyük olsun istiyorum, şehir merkezindeki büyük arazilere çılgın rakamlar istiyorlar (doğalgaz elektrik vb var), ben biraz şehrin dışında alayım diyorum, oralarda da doğalgaz ve elektrik yok (elektrik bazılarında var ama doğalgaz kesin yok) haliyle.

Gece kullanmak için elektriği tesla powerwall (Türkiye'ye getirtebilir miyim bilmiyorum) veya muadili bir batarya ile depolamayı düşünüyorum.

Bu arada bu işlemin ekonomik olması gerekmiyor, siz bana "olur ama şu kadara mâl olur, ya da kesinlikle olmaz" derseniz o cevapları da okumak isterim.

Cevaplarınızı bekliyorum, teşekkürler.
0
hayirsiz
(13.02.21)
Pek bir bilgim yok ama şunu hatırlıyorum: Devlet, meskene kurulacak güneş enerjisi sistemi için teşvik veriyordu. Hatta panel kurup fazla elektriği dağıtıcı firmaya satıyor bazıları. Onu araştırabilirsin. En azından kurulum masrafı azalabilir.
0
osuran imam
(13.02.21)
bu işlerde tanıdığım tek dürüst kişi (bkz: hüseyin kafadengi)'dir.
başkasından 20 bin fiyat listesi alacağınız işi 10 bine nasıl halledeceğinizi anlatır.
www.youtube.com
0
frostpunk
(13.02.21)
12-15K bandındaymış :-) ben de öğrenmiş oldum.
www.solarfirsat.com
0
ankarakecisi
(13.02.21)
30-40 dönüm arsanız olacaksa, evin çatısına falan yapmanıza gerek yok. bir müstakil ev için, maksimum 15kw güç ihtiyacınız olacak desek, dizeceğiniz paneller 300-400m2 yer kaplayacaktır. evinize de en yakın yeri seçersiniz, çünkü hem panelleri zaman zaman temizleyeceksiniz, hem de hırsızlık vb. olabilir eve yakın olması ideal olur.

kabaca hesabını da 0,30$/w panel maliyeti + 0,30$/w akü, invertör, kablolama, işçilik gibi düşünün.

15kw için, 15000 x 0,60$ = 9.000$ gibi olur.

şehir dışında müstakil evde, bir de 40 dönüm arazi içinde elektrik faturanız 600-700 liradan az gelmez emin olun. bu durumda da 7-8 senede sistem kendini amorti eder, sonrasında da bir 7-8 sene daha ek masraf yapmadan evinizin elektrik ihtiyacını karşılar.

eğer öyle bir yerde 15 sene oturmayı planlıyorsanız, bu yatırıma girin. yok, heves ediyorsanız en ucuz sistemi de kursanız zarar edersiniz.
0
malheiros
(13.02.21)
İşin içine ısıtma girdiği zaman olayın rengi değişiyor. Mesela metre kare başına yıllık ısıtmaya giden enerji 90kWh olsa. Evin tamamı için 22500kWh enerji gerecek bir yılda. Yılda 6 ay boyunca ısıtma kullanılıyor olsa. 22500/180=125khW günlük enerji ihtiyacı demektir. Günde 6 saat boyunca tam kapesiteyle elektrik üretiyor olsalar. 125/6=20.8kW buluruz bu da sadece ısınma için gerekli enerji. Tüketimi her gün 125kWh olarak varsaydık ama belki bir gün 150 ertesi gün 100 olacak. Ekstra pay bırakmak lazım günlük toplam elektrik üretimi için.
0
reactionic
(13.02.21)
Bu kadar cevap geleceğini tahmin etmiyordum, herkese çok teşekkür ederim. Hesaplama konusunu biraz araştırayım.

@malheiros,

Silme konusunu hiç düşünmemiştim, dediğiniz daha mantıklı.

Arsayı 5-6 ay içinde alacağım, ondan sonra da evi yaptırmak için birikim yapacağım, muhtemelen 2 yıl içinde taşınabilirim. 29 yaşındayım, bundan sonrasını orada yaşamayı düşünüyorum. Hayalim hep bu olmuştu, işlerim iyi giderse sanırım biraz erken gerçekleştirebileceğim.
0
🌸hayirsiz
(13.02.21)
şimdi bir kere güneş enerji sistemleri eğer şanslı iseniz yani bulunduğunuz yerin güneşlilik şartları çok uygunsa günde sadece bir kaç saat tam kapasiteye yakın çalışabilirler. Ki bu da yaz günlerinde olur. Kış günlerinde çok daha az kapasite ile çalışacaklardır ki sizin bu aylar çok daha fazla enerjiye ihtiyacınız olacak.

Sonuç olarak; normal şartlarda o büyüklükte bir ev ve ısıtma dahil bir sistem için 30KW'ya yakın sistem gerekir, kışın olacak düşüşü düşünerek, 50KW kurtarır amma velakin ihtiyaç duyacağın akü ve inverter maliyetleri çok çok yüksek olacaktır. Kışın bazen 2 gün doğru düzgün güneş görmeyeceksin, bu durumda paneller sizi kurtarmayacaktır. En iyimser tahmin ile 500.000TL ile kuracağınız sistem bile bazen sizi kışın yarı yolda bırakacaktır ve de Akü değişim zamanları size bir ev parası daha yaktıracaktır. Elektrik gridine bağlı daha az akü ihtiyacı olan ve yıl boyu üretiminiz ile tüketiminizi azaltabileceğiniz 10KW bir sistem (bireysel üretici için sınır bu idi diye hatırlıyorum.) çok daha mantıklı olacaktır.

Yani tam off-grid kuracaksınız, elektrik bağımlı değil, daha çok odun - kömüre dayalı bir ısıtma sistemi ve gerçekten iyi yalıtılmış bir ev yapmayı göz önüne almalısınız.
0
cursor
(13.02.21)
hesap kitap kısmıyla bir ara ilgilenmiştim çalıştığım şirketin bu konuya ilgisinden dolayı ama projeler ilerlemedi ben de kenara kaldırdım attım. ancak şunu söyleyebilirim. solar ve batarya teknolojisi çok hızlı ilerliyor. o yüzden şu anda enerji ihtiyaç tespitinizi yapın fiyatınızı da alın tabi ama 2 3 sene sonra bu enerji miktarını daha az panel ile veya daha verimli bir şekilde halledebilirsiniz hiç belli olmaz o iş. teknolojiyi takip etmeye devam edin. bir de hem su hem elektrik için kullanılan paneller bile mevcut şu anda ileride daha da gelişir onlar da.

temizlik demiş arkadaşlar temizlik gerçekten önemli. büyük güneş enerjisi tarlalarında bazen bu işi robotlara yaptırdıklarını bile duymuştum.
0
argent dawn
(13.02.21)
(5)

Hesaplama sorusu

basubadelmevt
13 bin tl, her seferde yüzde 15 kazanç ile, 10 kez bu durum tekrarlandığında kaç para olur? Bunu hesaplamanın kolay yolu var mı? Diğer türlü hesaplamak zaman alıyor baya.
13 bin tl, her seferde yüzde 15 kazanç ile, 10 kez bu durum tekrarlandığında kaç para olur? Bunu hesaplamanın kolay yolu var mı? Diğer türlü hesaplamak zaman alıyor baya.
0
basubadelmevt
(11.02.21)
i.ibb.co

C sütunu çarpan. Kaçıncı defa tekrarlandığına göre direkt o sayı ile çarpabilirsin.
0
himmet dayi
(11.02.21)
toplam kazanç = 13000 * [ (1 + 0.15) ]^10
formülü şöyle
TK = İlk para * [ (1 + her döngüdeki kazanç oranı) ]^döngü sayısı

Kolay yolu internetteki herhangi bir future value hesap aracı ya da Excel

yanlış yazmışım düzelttim.
0
zoghurt
(11.02.21)
excel'de kolayca hesaplayabilirsin

prntscr.com

ana parayi 1,15 ile carpacaksin cikan sonucu da her seferinde yne 1,15 ile carpip ilerlersin...
0
exlibris
(11.02.21)
jsfiddle.net

balance = başlangıç bakiyesi
days = gün sayısı (veya tur sayısı)
percentage = her seferindeki kazanç (%15 için 1.15 yazmalısın)

bunları yaz, sol üstten run de, ekrana yazıyor.
0
hayirsiz
(11.02.21)
13.000 x 1.15^10
0
kibritsuyu
(11.02.21)
(8)

dizel araçların geleceği ?

grigri
biliyorsunuz son yıllarda bir çok avrupa ülkesinde dizel araçların kullanımı yasaklandı. en son ingiltere 2030 yılından itibaren dizel araçların hatta benzinli araçların bile yasaklanacağını duyurdu.ülkenin şartlarını bilerek soruyorum tabi; bu yasak kaç yıl sonra bize de gelir ? hadi geldi diyelim
biliyorsunuz son yıllarda bir çok avrupa ülkesinde dizel araçların kullanımı yasaklandı. en son ingiltere 2030 yılından itibaren dizel araçların hatta benzinli araçların bile yasaklanacağını duyurdu.

ülkenin şartlarını bilerek soruyorum tabi;

bu yasak kaç yıl sonra bize de gelir ?
hadi geldi diyelim dizel aracı olanlar ne yapacak ?
0
grigri
(05.02.21)
elektrikli araç ötvsine bile şimdiden %60 zam geldiğine göre muhtemelen 3021 yılına kadar dizel devam eder. dizel aracı olanların ne yapacağını 90. kuşak torunun düşünsün artık.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(05.02.21)
bu yasak bize yakın gelecekte gelmez,
eldeki eski araçlar da zamanla hurda teşviği gibi bir teşvikle zamana yayılarak trafikten çekilir.
0
reanarchy
(05.02.21)
Hala Tofaşların cirit attığını gördükçe elektrik,hybrid hiçbiri gelmez diye düşünüyorum.
0
Uncle Sam
(05.02.21)
yakın gelecekte imkansız.
hatta lityum fiyatları biraz yükselsin, avrupa bile "düşük emisyonlu gelişmiş dizel motor" diye bir saçmalığa geçebilir.

nordik ülkelerin fantezilerini dünyaya uygulamak o kadar kolay olmayacak.
0
angelofdeath
(05.02.21)
ülke şartlarında yasak falan gelme ihtimali çok çok düşük ama git gide dizel aracın payı azalmaya başladı zaten. bu yıl yanlış hatırlamıyorsam ilk defa dizelden çok benzinli araç satıldı. bu trend böyle devam ederse dizel adım adım zaten kendisi bitecek, sadece eski araçlarda kalacak diye düşünüyorum.
0
roket adam
(05.02.21)
İngiltere örneği için konuşuyorum.

www.bbc.com

"New cars and vans powered wholly by petrol and diesel will not be sold in the UK from 2030, Prime Minister Boris Johnson has said."

2030'dan sonra YENİ SATIŞLAR yasaklanacak demiş. Halihazırda arabası olanlara yasak yok.

Wikipedi linkini aşağıya bırakıyorum, yasaklayacak olanlar genellikle satışını yasaklıyoruz demişler. Bence bu süreler tamamen hayal ürünü, 5 5 uzata uzata giderler.

en.wikipedia.org
0
hayirsiz
(05.02.21)
Bize tahminen 6-7 yıl sonra gelecektir yasak. Avrupa 3-4 yıl içersinde yasaklamayı düşünüyor zira.

Arkadaşların kaçırdığı nokta bu böyle "seçmeli" bir durum olmayacak. Küresel ısınma vs. derken "yeşil toplumlar" bunu dayatacak. gerekirse hibe verecek vs. ama bir şekilde yasaklanacak bu durum.
0
giovanne
(05.02.21)
bu çok yanlış anlaşılan bir konu. benim bildiğim kadarıyla dizel araçları bilmem kaç senesinde komple kaldıracağız diyen bir ülke yok. hepsinde yeni dizel binek araç satışı yasaklanacak. mevcut dizel araçları kullanmaya devam edeceğiz.

bu arada bu sadece dizel değil, benzinli araçlar da aynı şekilde..
0
co2s2
(05.02.21)
(14)

tüm sezonlarını izlediğiniz yabancı diziler hangileri?

tabudeviren
friends'ten lost'a, dexter'den house md'ye bir sürü dizi var.hangilerinin tüm sezonlarını izlediniz?edit: vay arkadaş. ne çok dizi izlemişsiniz be. beklediğimin çok çok üstünde.ben daha friends'in ikinci sezonunu yeni bitiriyorum :(
friends'ten lost'a, dexter'den house md'ye bir sürü dizi var.
hangilerinin tüm sezonlarını izlediniz?

edit: vay arkadaş. ne çok dizi izlemişsiniz be. beklediğimin çok çok üstünde.
ben daha friends'in ikinci sezonunu yeni bitiriyorum :(
0
tabudeviren
(04.02.21)
lost
fringe
person of interest
the office (bir kaç defa)
parks and recreation
the it crowd
american horror story
an idiot abroad
it's always sunny in philadelphia
0
uuth
(04.02.21)
community
futurama
gravity falls
rick and morty
the office
parks and recreation
coupling
black books
disenchantment
south park
b99
the good place
bojack horseman
glow
the ranch
santa clarita diet


daha bir sürü var da ilk olarak aklıma gelenler bunlar.
0
inheritance
(04.02.21)
Lost
HIMYM
Love
Skins
Breaking Bad
Bron/Broen
Forbrydelsen
The Sopranos
0
heritage
(04.02.21)
lost
the sopranos
house md
frasier
futurama
archer
simpsons
bob burgers
six feet under
how i met your mother
shtisel
coupling uk
sherlock
rick and morty
the it crowd
lilyhammer
brooklyn nine-nine bitmek üzere
zen
the marvelous mrs. maisel
mad man
chernobyl
the boys
peaky blinders
narcos

daha vardır ama aklıma gelmedi hepsi.
0
sutlu nescafe
(04.02.21)
hımym
the sopranos
seinfeld
breaking bad
mindhurter
the crown
hannibal
chernobyl
peaky blinders
narcos
prison break
0
mikahakkinen
(04.02.21)
bazıları devam etmekle birlikte: after life, b99, this is us, himym, normal people, hollywood, bir başkadır, aşk 101, parks and rec, the good place, the red band society, virgin river, prison break, game of thrones, dark, atiye, fleabag, black mirror, chernobyl, into the night, kalifah, messiah...
0
black holes in the sky
(04.02.21)
lost,
fringe,
dr who,
black mirror,
rome

çok dizi izleyen birisi deilim ama yazayım dedim :)
0
dafuq
(04.02.21)
lost
fringe
house md
friends
breaking bad
himym
prison break
the it crowd
chuck
0
hayirsiz
(04.02.21)
house md
black mirror
coupling
lost

bunlara başlayıp bitirememek baya zor : )
diğer tüm sezonlarını tüm bitirdiğim dizileri meraktan ve yarım kalmasın diye bitirdim. bunları ise seve seve.
0
la traviata
(04.02.21)
milyorlarca vardır sanırım ya:)

şu an sırf kendime liste olsun diye yapmayı deneyeceğim bakalım olacak mı

seinfeld
six feet under
coupling
e.r
ally mcbeal
my name is earl
gilmore girls
buffy
angel
providence
nip tuck
as if
two guys and a pizza place
mad about you
freeks and geeks
fraiser
without a trace
guardian
dharma and greg
scrubs
cold case
the closer
mom
two guys, a girl, and a pizza place
lost
dexter
breaking bad
damages
canivale
cheers
desperate housewives
how i met your mother
the 4400
the it crowd
extras

baya oldları toparladım. cine 5, cnbceden filan. üşenmezsem torrentlere, netflix, beinconnect, blu, amazon olaylarına da girerim. orası da bi 3 misli çıkar galiba. şu an hayatımın büyük mislinin dizi izleyerek geçtiğini fark ettim.
0
red g
(04.02.21)
breaking bad
the it crowd
black books
spartacus
chernobyl
black mirror


belki başka vardır ama aklıma ilk olarak bunlar geldi. başlayıp da bitiremediğim/devam edecek kadar sevemediğim çok dizi var.
0
der meister
(04.02.21)
Dexter
Dark

Bu kadar
0
suicides underground
(04.02.21)
o kadar cok var ki... ilk aklıma gelenler:

sharp objects
hannibal
this is us
mindhunter
six feet under
lost
manhunt unabomber
the night of
chance
new girl
battlestar galactica
firefly
fringe
dexter
supernatural
house md.
doctor who
0
anna sun
(04.02.21)
onlarca dizi sayılmış the wire'dan bahseden yok. ayıp valla.
0
heavy smoker
(04.02.21)
(27)

Evli çiftler harcama dağılımını nasıl yönetiyor?

goodyes
Kadın ve erkek çalışıyorsa masraf dağılımı ve para birikimini nasıl yapıyor genelde, siz nasıl yapıyorsunuz? Bu aralar bunu çok merak ediyorum. Mesela geçen eşi de kendisi de bankacı olan bi abi “eşim kendi harcayacağı parayı alır, geri kalan maaşını benim hesaba yatırır hesap yönetimini ben yaparım
Kadın ve erkek çalışıyorsa masraf dağılımı ve para birikimini nasıl yapıyor genelde, siz nasıl yapıyorsunuz? Bu aralar bunu çok merak ediyorum. Mesela geçen eşi de kendisi de bankacı olan bi abi “eşim kendi harcayacağı parayı alır, geri kalan maaşını benim hesaba yatırır hesap yönetimini ben yaparım” diyordu. İdeali böyle mi? Siz nasıl yapıyorsunuz?
0
goodyes
(03.02.21)
Evlilik ve öncesinde nişanlılık süresince, eşim ne kazandıysa hesabında biriktirdi, bütün harcamaları ben yaptım. Ben karşılayamadığım zamanda birikim hesabı olarak tuttuğumuz onun hesabından kullandık.
Her ay sonunda gelir gider hesabını ben yaparım, eksik varsa onun hesabından gerekeni tamamlarız. Nakit ihtiyacı varsa ben veririm.
Tahmin ediyorum ki banka kartını atm'ye takıp para çekmeyi unutmuş bile olabilir bu 10 yılda.
0
quaker
(03.02.21)
herkes kendi parasını harcıyor.

1. faturalar ortak (cep telefonları hariç)
2. yemek için alışveriş ortak.
3. misafir çağıracak olan kendi alışverişini yapar.
4. kozmetik herkes kendi öder.
5. araç masrafları ortak.

daha öne denenen ortak bütçe yönteminde plansız harcamlar yapan bir taraf olunca sıkıntı oluyor. şimdi hesaba gerek kalmıyor. yaşasın bağımsız bütçe.
0
helenart
(03.02.21)
erkeğim. kartı hanıma teslim ettim. bana harçlık veriyor. dünya umurumda değil.
0
iddaaci
(03.02.21)
Kredi kartları ortak
İsteyen istediğini alıyor, soran yok, haber verebilir isterse
ama genelde "al canım" diyoruz.

para ortak birikiyor.
kart ödeniyor sonra ay sonu
kalan parayla da pound alıp biriktiriyoruz.

paralar, poundlar, kart ödemeleri bende
eşim bana sık sık para gönderiyor, benim maaş + ek gelirler benim hesapta birleşiyor.
0
summatinyourteeth
(03.02.21)
Taraflardan biri "benim param benim param", "eşimin parası da benim param" diyorsa o evlilik yürümez.

Böyle olmayacak şekilde ayarlanması gerekiyor.
0
hayirsiz
(04.02.21)
1.5 yıllık evlilik. Maaşlar aşağı yukarı aynı. Mesela ben kenara 5x ayırıyorum, eşim 4x. Herkesin birikimi kendi hesabında. Herkes kendi kalan parasından özel harcamasını yapıyor. Ortak harcamalar ortak. Ama birbirimizden para esirgeme, ailelere yardım konusunda çekince falan olmuyor. Birikimler farklı olsa da kimde ne kadar var biliyoruz. Bir harcama olunca da ortak giriyoruz. Tam bir kanka galiba eşim.

Edit: Yatırım danışmanlığı genel olarak bende. "Altın al" diyorum, "vadeliye yatır şimdi" diyorum, yapıyor. Kaybedince de sorun etmiyor (muhtemelen tolere edilebilir kayıplar olduğu için:)
0
prole
(04.02.21)
Bizde "Sende ne kadar kaldı bende şu kadar var, tamam şunun için şu kadar ayıralım, haftaya da şu ödenecek" şeklinde dönüyor işler.
0
joker hakki
(04.02.21)
Evli değiliz, birlikte yaşıyoruz. Partnerimin üç katı kadar maaş alıyorum. Kira, aidat ve faturalara ait ödemeleri o yapıyor. Market alışverişleri ve yemek siparişleri bende. Ayrıca eve ev tekstili, küçük ev aletleri vs alınacaksa yine ben alıyorum. Tatillerde de kazancımız oranında harcıyoruz, o bir harcıyorsa ben üç şeklinde. Ekstra tatile çıkılacaksa, lüks bir harcamamız olacaksa tamamen ben karşılıyorum.
0
feliss
(04.02.21)
Ha, eklememe gerek yoktur tabii ama onun dışında herkes kendi kredi kartı ve banka hesaplarına sahip. Kişisel olarak ne isterse alıyor. Yatırımlarımız da ayrı ama birbirimize danışıyoruz hisse, döviz, cripto currency vs alım-satımlarında. Bir de tabii bunlar ayrı diyorum ama herhangi bir şekilde bir ihtiyacımız olursa, harcamamız gerekirse, ev, araba vs alacak olursak birkimlerimizden ortak bir şekilde harcarız.
0
feliss
(04.02.21)
Senin paran benim param yok. Bir sey alirken birbirimize soruyoruz.
Excel tablomuz var. Aylik max market harcamasi limiti belli, elektrik faturalarını giderleri kirayi her şeyi yazıyoruz. Harçlık da bırakıyoruz. Kalan miktarı hisse senedi ya da fon alarak değerlendiriyoruz. Bunlar benim hesabımda ama benim diye dusunmuyorum bizim diye düşünüyorum.

Sene sonunda kimin eve ne kadar para soktuğunu bileceğiz ama bu tamamen data icin, gelire göre farklı bir yaşam yok :)

Bu sağlıklı finansal iliskiyi 2 seye borçluyuz.
1) ailelerimize destek olmamiza gerek yok.
2) ikimiz de birçok insan için cimri sayılırız. Para harcama davranışlarımiz çok benzer bu konuda tartışmıyoruz hic. Ikimiz de alisveris düşkünü vs olsaydık da problem olmazdi. Sorun bi taraf daha tutumlu diğerinin daha savurgan oldugu zamanlarda ortaya çıkıyor bence.
0
sonsuz
(04.02.21)
Masrafların tek elde toplanması önemli. Tüm masrafları ben yönetirim. Harcamaları yaparım. Eşim eksik kalan kisimlari için takviye yapar. Artan olursa da çeşitli araçlarda değerlendirmeye çalışırız. Ama bu bu sıralar pek mümkün olmuyor.
0
grid
(04.02.21)
eşim har vurup harman savurucuydu, yavas yavas ögrendi. artık en azından buyuk harcamalardan önce soruyor.
her sey bende, gelirler de giderler de. ama giderler hep cok oldugu icin butce dengelemek cok yorucu oluyor benim icin:(
0
art vandaley
(04.02.21)
Herkesin kendi kartı ve hesabı var, ortak harcamaları kime denk geliyorsa o yapar. Bireysel harcamalarda ufak tefek şeyler konuşulmaz, daha büyük harcamalar yapılacaksa diğeriyle konuşulur. Maaşlar yatınca kartlar ödenir, eşim kira ve faturaları öder, eksik kalırsa ben takviye yaparım (gelirimiz yaklaşık aynı). Altın alınacaksa eşim, döviz alınacaksa ben alırım. Birikim takip ettiğimiz bir Excel dosyamız var. İkimiz de savruk olmadığımız için çalışıyor sistem, evlendiğimizde konuşmadık hiç nasıl yapalım diye kendiliğinden böyle gelişti.
0
gmzo
(04.02.21)
Ben evin kredisini ödüyorum ve kredi kartımı kapatıyorum. Eşim evin diğer masraflarını ödüyor ve eksik kaldığımız boktalarda birbirimize harçlık veriyoruz aslında ortak her şey. Ama evle ilgili genel ödenecek şeyleri onun maaşından ödüyoruz. Bir de o ayın 15 inde alıyor ben de ayın başında aldığım için aslında daha güzel oluyor 15 günde bir yeni maaş geliyor gibi oluyor birbirimize harçlıklarımızı o şekilde veriyoruz
0
esinikaybetmiscorap.
(04.02.21)
Eşim maaşını her ayın son iş günü alıyor. Kira faturalar krediler vs tüm ödemeler onda. Benim hesabıma da gönderiyor. Ben maaşımı çok geç aldığım için genelde benim maaş çarçur oluyor bir işe yaramıyor. Hesaplarımız bir asla senin paran benim param hesabı yapmayız.
0
suicides underground
(04.02.21)
evin tüm harcamaları, ev kredisi, araç kredisi, gezme tozma masrafları vs her şey bende. eşim kendi parasını harcıyor, kendi harcamalarını yapıyor, isterse biriktiriyor artanı. bazen benimki yetmezse ondan para istiyorum o kadar.

neden böyle yapıyoruz, onun harcamaları bana saçma gelebiliyor erkek olduğum için. benimkiler de ona saçma geliyor bazen. kendi kazanıp kendi harcayınca karışmıyorum. özellikle kadın çalışma özverisini gösteriyorsa iki taraf ta kendi parasını harcayabilmeli yoksa evliliklerden problemler oluyor. gidip araba kredisi çektirip kıza ödetmek falan büyük sıkıntı ve stres kaynağı, söylemiyorlar ama taşıyorlar bu mevzuyu yıllarca. kazansın ne yapıyorsa yapsın, kendi arabamı da kendim öderim en temizi bu, dolayısıyla bir çok evlilikteki o temel polemikleri kesinlikle yaşamıyoruz.
0
roket adam
(04.02.21)
Herşey ortak. Para ortak hesaba aktarılır tüm masraflar oradan ödenir alışveriş, kredi kartı, krediler vs. Herkes normal harcamalar dışındaki harcamalarında bilgi verir. Maşallah sorun yaşamıyoruz.
0
FAtE
(04.02.21)
"erkeğim. kartı hanıma teslim ettim. bana harçlık veriyor. dünya umurumda değil."

şöyle olmayı o kadar çok isterdim ki :D süper olay valla
0
jugador
(04.02.21)
Benim banka kartim ve kredi kartim esimde.Esim yapacagi tum harcamalari burdan yapar. Maaslardan arta kalanlar da dahil olmak uzere yatirimlarin nerelerde degerlendirilecegini ben yonetirim.Bu birikimlerin bir kismi benim hesabimda bir kismi onun hesabimda. Görüldügü gibi ortak bir havuzuz
0
turkuaz
(04.02.21)
Biz kirayı, faturaları bölüşüyoruz. Elektrik, internet birimizde, su ve doğalgaz diğerinde gibi.

Kalan parayla da birikim yapıyoruz. Ben uğraşmayı sevdiğimden hisse senedi kovalıyorum, o vadeliye veya çok uygunsa dolara/altına yatırıyor.

Keyfi harcamalarda vs. de birbirimize karışmıyoruz. Ben konsol aldım mesela kendim ödedim, o kendine hobi malzemeleri aldı kendi ödedi mesela.

He keyfi 1000 dolarlık harcama yapacak olsam sorarım, araba vs. alacak olsak yine ortak paydada buluşuruz bir şekilde.

Bizim de kendiliğinden gelişti, taraflardan biri çok dengesiz harcamalar yapmıyorsa özerklik iyidir bence.
0
chicha_v2
(04.02.21)
Evlendiğimizde ortak hesap açacaktık, ikimizin de internet bankacılığı ile ulaşabileceği bir hesap sunan banka bulamadık. Şimdi herkesin maaşı kendi hesabına yatıyor. Eşim kirayı, faturaları, kendi kredi kartını ödüyor. Ben de kendi kredi kartımı ödüyorum. Eşim her ay değişken meblağ gönderiyor bana, döviz alıp kendi hesabımda biriktiriyorum. öyle disiplinli bir ortam yok. Gidere göre ya ondan çıkıyor ya benden. Her şey ortak. buyuk harcamalarda istişare ederiz birbirimizle.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(04.02.21)
Ben savurganim, esim tutumlu. Kredi kartlarini pos cihazlarinda asla kullanmamaya karar verdik. Ne alırsak alalim nakit kullaniyoruz. Internet alisverislerinde hesaptaki canli parayi hemen kredi karti hesabina transfer ediyoruz. Hesapta varsa aliyoruz. Kirayi, faturaları ayirdiktan sonra maasi hanima teslim ediyorum. Bana harclik veriyor. Tum harcamalar onda. Oh. Kafa rahat.
0
Kirmizibavul
(05.02.21)
şu an evli değiliz ama evlenirsek şöyle yapcaz.

ikimizin geliri birleşecek. Bu toplam paranın;

- %20'si benim kişisel harcamam,
- %20'si kendisinin kişisel harcaması,
- %30'u ev harcamaları,
- %30'u yatırım.
0
makarnavodka
(05.02.21)
"erkeğim. kartı hanıma teslim ettim. bana harçlık veriyor. dünya umurumda değil."


yemin ederim evlenince hayat felsefesi yapicam bunu. 15 senedir buradayim, gordugum en efsane cevaplardan biri. haha.
0
baldur2
(05.02.21)
Tüm harcamalar ortak... TL, döviz, altın birikimlerini eşim yapıyor. Bitcoin birikimlerini ben yapıyorum.
0
humat
(06.02.21)
Birlikte çalıştığımız için bizim açımızdan çok kolay. Bütün para bende toplanıyor :D Kiralar, kredi kartları, krediler, maaşlar, faturalar, sigortalar vs bütün ödemeleri ben yapıyorum. Kenara atılacak, dövize çevrilecek vs parayı çeviriyorum. Cebimizde genel bi para oluyor harcamak için kimin neye ihtiyacı varsa. Para biterse yine harcanabilecek kısımdan ben veriyorum. Marketi filan da kartlardan yapıyoruz. Haftalık rapor veriyorum, şunu şöyle yaptık, bunu böyle yaptık, şu kadar kaldı haberin olsun gibi. Öyle yani özet olarak iş ortak, havuz ortak, harcamalarda ayrı gayrı yok ama yönetim tek elden.
0
pandispanya
(06.02.21)
ikimizde ihtiyacımızdan fazla kazanıyoruz herkes kendi parasını harcıyor artanı ek hesapta vade yapıyoruz
0
basond
(06.02.21)
(9)

Cips ağızda yara yapar mı?

yarey
Ne zaman cips yesem, sonrasında sanki ağzımın içi tahriş olmuş gibi hissediyorum. Yeni fark ettim bunu, senelerdir farketmemistim.Ama bir yandan da emin değilim, cips böyle bir şey yapar mı?
Ne zaman cips yesem, sonrasında sanki ağzımın içi tahriş olmuş gibi hissediyorum. Yeni fark ettim bunu, senelerdir farketmemistim.
Ama bir yandan da emin değilim, cips böyle bir şey yapar mı?
0
yarey
(31.01.21)
yapar. bende de oluyor muhtemelen tuzdan.
0
rodeocu
(31.01.21)
yapmaz, olan yarayi rahatsiz ediyordur.
0
ateistanbul
(31.01.21)
Agizdaki yara agzina attigin seyi cips yapar.

Saka bi yana beni de bazen yapiyor ama tuzla ilgili oldugunu sanmiyorum bence baska seylerden cunku asiri tuzlu yedigim baska urunler de oluyor ama boyle bir seyle karsilasmiyorum
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.01.21)
hocam ben de ne zaman cips yesem agzim yara oluyor. bazen dedim acaba cipsler mi kesiyor diye ama paketi ezip ufalasam bile yara oluyor..
0
nibba
(31.01.21)
"tuzlu ve baharatlı yiyeceklerin aşırı tüketilmesi" yara yapabilir. Benim vücudum da zayıflarsa aft çıkabiliyor mesela.
0
nhk ni youkosu
(31.01.21)
Yapar.
0
hayirsiz
(31.01.21)
yapar +1
0
basond
(31.01.21)
bende yapıyor
0
sttc
(31.01.21)
yapıyor hem de müthiş. ağzımda yara aft taft uçuk filan olmaz kolay kolay. cips yedikten sonra o aşınmayı hissedince hemen dişlerimi fırçalarsam olmuyor ama. son yıllarda daha da arttı bu, cips yiyemez oldum. yağın aşırı kalitesiz olmasına veya tuzla birleşip oraları yamultmasına bağlamaktayım ben.

e: @nibba şüphesinde haklı galiba (...) Çoğunlukla kağıt inceliğinde olan patates cipsi bazen ağzın içini keser. Patates cipsi ağızda minik keskin parçalar gibi parçalanır, diş etlerimiz ve damağımızdaki hassas dokuyu keser.
www.myokcdentist.com
0
engelbert humperdinck
(31.01.21)
(17)

Ne kadar mutlusunuz

black mamba
Baya mutsuzum. Bu hayatımın büyük kısmını kaplıyor. Şu olsun rahata ericem diye düşünüyorum. O şey oluyor ama başka sorunlar çıkıyor sonra. Yavaş yavaş çevreye dikkat etmeye başladım. İnsanlar da pek mutlu değil gibi. 10 üzerinden kaç mutlusunuz genel olarak? Ben 10 üzerinden 3. Neşeli zamanlarında
Baya mutsuzum. Bu hayatımın büyük kısmını kaplıyor. Şu olsun rahata ericem diye düşünüyorum. O şey oluyor ama başka sorunlar çıkıyor sonra. Yavaş yavaş çevreye dikkat etmeye başladım. İnsanlar da pek mutlu değil gibi. 10 üzerinden kaç mutlusunuz genel olarak? Ben 10 üzerinden 3. Neşeli zamanlarında 4 oluyor. 10 üzerinden 7-8 normal, olması gereken sınır gibi düşünebilirsiniz. 10/10 ise çok mutlu.
0
black mamba
(31.01.21)
maşallah 10 diyeyim de bu biraz kendinle de alakalı.
ne güzel durumlarda şikayet edenler var ne rezil durumlarda mutlu olmasını bilenler var.
0
basond
(31.01.21)
5 civari
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.01.21)
bu skalaya göre 7 herhalde.
0
pati
(31.01.21)
1
0
azzlack
(31.01.21)
9 falan mutluyum, evet bence de kendinle alakalı bir durum. sağlığımda, ailemde falan ciddi bi sorun olmadığı sürece ıvır zıvır şeyleri kafaya takmam.
0
roket adam
(31.01.21)
2 falan :(
0
candide
(31.01.21)
8/10. hayat kısa, kuşlar uçuyor :)
0
makarnavodka
(31.01.21)
6/10
0
hayirsiz
(31.01.21)
7/10

2 sikintim var. biri ask biri para. para cok sorun olmaktan cikiyor yavas yavas da, ask...
0
batlegolas
(31.01.21)
Ben burada ne zaman güzel bir şeyde kendimi övsem/oylasam başıma bir şey geliyor.
O yüzden net bir şey söylemeyeceğim :D
Yuvarlanıp gidiyoruz diyelim.
Yapı olarak pozitifimdir ve güler yüzlüyümdür ama genelde. Öyle içi ağlayan cinsten de değil.

Hayat hep mücadele ile geçiyor. Hah şu sorunları hallettim, artık hep mutlu devam edeceğim diye bir şey yok. Benim genç yaşımda gördüğüm bu oldu.

O mutluluğu veya elde ettiklerini korumaya çalışmak için bile sürekli savaş veriyor, stres oluyor, kendini geliştirmek için bir şeylerle boğuşuyorsun.

Yerinde saymaya çalışmak bile bir çaba gerektiriyor. Hayatı idame ettirmeye çalışan insan 10/10 olamaz bence. Hele de Türkiye'de.
0
ananiyimioguz
(31.01.21)
çoğu zaman mutluyum ama uzun süredir çözemediğim bir iki sorun sağ olsun bazen umutsuzluk yaratıp ortalamayı düşürüyor.
8/10 diyelim.
0
juliette
(31.01.21)
3.

Eskiden playstation'da oynadığım oyunlarda geçemediğim bir bölüm olunca kolu ablama devredip o bölümü benim adıma geçmesini beklerdim. Benzer biçimde, hayatımın kontrolünü de bir süreliğine başkasının ellerine teslim edebilme fırsatım olsaydı keşke diyorum. Şöyle bir 3-4 sene, oyun karakterini yönlendirir gibi idare etse beni birisi; bugüne dair bütün sorunları çözmesini beklemiyorum, en azından çözme yoluna soksa, yolun üzerindeki taşları, çalı çırpıyı temizlese... Hayatımın kontrolünü geri aldığımda "evet, yine iyi değil ama hiç değilse artık nereden yürümem gerektiğini biliyorum" diyebilsem... Hiç fena olmazdı.
0
huçi kuçi
(31.01.21)
6,5 / 10
0
megacracker
(31.01.21)
10/2
0
ayseee
(31.01.21)
Valla bilmiyorum. Bazen 8. Bazen 6. Bazen 10 bzen 2.

Bir şeyler eksik ama neyin eksik olduğunu bilmiyorum. Eksik olanı bulsam bi, Alice Harikalar Diyarında.
0
put it in your appropriate place
(31.01.21)
Aylardır 4.
0
jalapeno
(09.02.21)
6-7. mutlulugumun cogu gamsizligimdan geliyor. kendi alanimla ilgili daha iyi bir is bulsam 8-9 derdim.
0
baldur2
(09.02.21)
(10)

Arabamı satarken, neler yapmalıyım ki sorun yaşamayayım?

hümanist tabutçu
Sorun derken, her sorun çeşidi buna dahil. Örnek: Dolandırılmak
Sorun derken, her sorun çeşidi buna dahil. Örnek: Dolandırılmak
0
hümanist tabutçu
(23.01.21)
çok klasik dolandırıcılıklara dikkat et. örneğin para sana aracı satın alacak şahıstan gelmeli. başka birinden gelen parayı geri alabilirler. parayı hesabında görene kadar noterde işlemi tamamlama, anahtarı teslim etme. sahte dekont ya da eft iptali gibi durumlar çok yaygın. en temizi yanına işi bilen bir arkadaşını almak.

www.vakifbank.com.tr
0
orpheus
(23.01.21)
Yapılan eft'yi geri çekme çok oluyor. Hesabınızda parayı görünce önce başka bir hesabınıza gönderin mesela, sonra noterde onayı verin.
0
aslil
(23.01.21)
İlgili şahıs yada başka birisinin hesabına gönderdiği parayı kafalarına göre geri isteyemezler. Sadece bankanın sistemsel bir hatası varsa geri alınır. Satın alan yada başkasının “kendi gönderdiği” para hesabına geçtikten sonra senin onayın olmadan banka da iade edemez. Bunun haricinde arabana güveniyorsan satın alacak şahısla bir ekspere gidin. Ekspere gitmeden önce aracının kaza/hasar bilgilerini söylersin. Ekspere gidince ücreti satın alan öder. Ama senin söylediklerin haricinde başka bir şey çıkarsa sen ödersin.

Anlaştıysanız notere gidersiniz. Noterdeyken hesabına parayı yollarlar. Noter de orada soruyor zaten “paranızı aldınız mı?” diye. Ok dedikten sonra resmi olarak satış gerçekleşir.
0
silah taciri
(23.01.21)
@silah taciri

para aracı üstüne alan dışında başka birinden geliyor.
adam gönderdiği para için ilamsız icra takibi başlatıyor, borç verdim geri yolla ya da yanlışlıkla yolladım gibi. araba sattım vs deyince de aracı üstüne alan kişi ben parayı elden aldım olayla alakam yok diyor çıkıyor.

üstüne malı mülkü olmayan adamda tabi işe yaramaz ama bankada parası olan, evi vs olan kişi için icra riskli iş. defalarca yaptılar bunu.
0
orpheus
(23.01.21)
@orpheus işim bu desem? :) borç yolladım derse borç olduğunu “gönderen” ispat etmek zorunda. Bankacılıkta “yanlışlıkla yolladım” diye bir şey yoktur. Bankanın kendi hatasıyla yolladığı/yatırdğı para haricinde işlemin iadesini istiyorsan hesabına para yatan kişinin kabul etmesi gerekir. Kabul etmemişken banka o parayı geri çekerse bankanın da sıkıntısı büyük olur. Eğer aksi bir şey olsaydı bankacılık diye bir şey kalmazdı.
0
silah taciri
(23.01.21)
"yanlışlıkla yolladım" gerekçesiyle geçen hafta gönderdiği parayı bir saat içinde geri aldı tanıdığım.
0
aslil
(23.01.21)
@aslil

İmkansız.

EFT geri döndürülebilir bir işlem çeşidi değil. Yanlışlıkla yolladım, geri alayım diye bir durum söz konusu değil.
0
hayirsiz
(23.01.21)
@aslil paranın geldiği hesap sahibine, banka sorar. “Yanlışlıkla olan hatalı bir işlem yapıldı, parayı ide edebilir miyiz?” diye sorar. Hesap sahibi kabul ederse iade edilir. Kabul etmezse eğer, banka o parayı iade edemez. Yasak!
0
silah taciri
(23.01.21)
bi şey yapmana gerek yok. öncelikle kafanda bi fiyat belirle ve yalvaran yakaran, ölüm kalım meselesi benim için diyen bile olsa o rakamın altına inme çünkü bazı gelericiler gelip türlü oyunlar oynayarak arabaları ölü fiyatına toplamaya çalışıyolar. fiyatını belirle.
sonra anlaştığınız adamla ekspertize gidin. ekspertizi yaptırın.
en son arabayı üzerine alacak şahsın hesabından para senin hesabına araç alım satım bedeli adı altında aktarılsın. başka hesaptan veya elden kesinlikle para kabul etme.
sonrasında zaten satışı verirsiniz.

not: arabayı ilana koyarken satmayı düşündüğünüz rakamın 5-6 bin üzerine koyun. o rakam zaten pazarlıkla satmak istediğiniz fiyatlara gelecektir.
0
johnnie w lker
(23.01.21)
EFT gönderilirken açıklama kısmına "şu marka aracın satış bedeli olarak, şu kişiye ödeme" şeklinde bir yazı yazdırt mutlaka. EFT'nin açıklaması bu olsun yani.

Para gelir gelmez başka hesabına geçir.

Sonra Noter'e imzayı at.

Ben satış işlemi sırasında aracın eksiklerini yazdırtmıştım. Atıyorum "yedek anahtarı eksik olarak teslim edilmiştir" gibi not ekletmiştim notere.

Bu arada noterlerde alternatif bir sistem de var. Alıcı parayı noterin hesabına yolluyor, para noterde tutuluyor. Sonra size aktarılıyor. Bunu da bir sorun. Dolandırıcılıkların önüne geçmek için. Ama para size gelmeden hiçbir şey imzalamayın:)

Aracı görmek isteyen sizi bulsun, sizin bildiğiniz yerde görsün aracı. Bilmediğiniz yerlere hele tek başınıza araç götürmeyin. Gasp, darp vb olayları yaşanıyor nadir de olsa.

Mümkünse yanınıza birini alarak gidin satış işlemi için. nolur nolmaz.

"Vay ben aracı enişteme alıyorum, o yarın gelecek, dur paranın yarısını şimdi vereyim kalanı yarın" gibi şeylere inanmayın. Dürüst bile olsa riske girmeye değmez. Yarın diyorsa o zaman yarın paranın tamamıyla gelsin.

Notere gidecekseniz erken saatlerde gidin. Genelde dolandırıcılar tam kapanış saatlerinde notere gitmek ister özellikle de cuma günü. Vay biz EFT'yi yolladık da saati geçti, yarın hesabında olur kardeş bak burada talimatı verdim falan diye sizi kafalamaya çalışırlar. Erken gidip, işinizi halledin, "parayı görmeden aracın devrini yapmayın"

Ekspertiz e götürdüğünüz yerlere dikkat edin. Bazen alıcılar kendi tanıdığı yerde ekspertize sokmak istiyor. Doğrudur adam da haklı kendine göre. Ama bazı acemi ellerde ekspertiz yaparken özellikle motor falan arabanın canına okuyorlar. Onlara dikkat edin.

Elden nakit kabul etmek riskli olabilir. Para sahte mi değil mi orada anlamanız zor çünkü. Zaten yasak da aslında belli bir meblağ üstünü elden vermek.

Alım satım işleminin nasıl yapılacağını baştan konuşun. EFT mi? Yoksa çek mi (riskli bulurum ama böyle alan da var)? Devir ücretini kim ödeyecek? Son MTV ödenmemişse kim ödeyecek? Atıyorum ben temmuz ayında bir araç aldım, MTV'si ödenmemişti hadi dedim ben ödeyeyim zaten ben kullanacağım artık adam kullanmayacağı arabanın vergisini vermesin. Ama bunları baştan konuşun.

Tam noterde işlem yaparken "ay dur bunu siz verin yanımda nakit yok vb. çok dert oluyor. Bir de ortalık karışıyor bir anda ne aldın ne verdin." Ya da eft diye konuşuyorsunuz, adam bir anda çantadan torba çıkarıyor, ben size 90bin havale yaptım, 20bin de bu torbada altın olarak var falan diyor. Hiç bunlarla uğraşmayın. Baştan konuşun nasıl yapılacağını işlemin.

En temizi bu. Ama parayı almadan arabayı vermeyin:)
0
anten
(24.01.21)
(21)

Evli bir birey ile ilişki yaşarmıydınız?

paramolacak
Er kişisi evli olmasına rağmen karşı cinse ilişki teklif ediyor (gönül+fiziksel) Kadın kişisi reddediyor ,ama iletişime devam ediyor ( havadan sudan konuşuyorlar sadece)Sonra bir yerlerde iş nedeni ile karşılaşıyorlar hatta aynı odada kalıyorlar.Şimdide beraber çalışıyorlar ( bu bir rastlantı değil
Er kişisi evli olmasına rağmen karşı cinse ilişki teklif ediyor (gönül+fiziksel)
Kadın kişisi reddediyor ,ama iletişime devam ediyor ( havadan sudan konuşuyorlar sadece)
Sonra bir yerlerde iş nedeni ile karşılaşıyorlar hatta aynı odada kalıyorlar.
Şimdide beraber çalışıyorlar ( bu bir rastlantı değil kadın kişisi er kişinin yanına çalışmaya gidiyor bilerek ve isteyerek)
Kadın kişisi, er kişisinin kişilik özelliklerinden nefret edip bi ton küfür saydırmasına rağmen, onu fiziksel ve gönül olarak arzuladığını söylüyor.
Kadın kişisi er kişisinin evli olduğunu biliyor hatta eşi ve çocukları ile tanıştığını söylüyor.

Abi bu nası bi dümen, benim midem bulanıyor bu kadın kişisi ''ee ne var bunda'' diyor.

Kadın kişisi beni arayıp bu olayları anlatınca nutkum tutuldu, tabi insanın arkadaşından gelmesi böyle bişey, en azından benim için şaşırtıcı bir durum. Bana göre böyle işler ters olduğu için kendisi ile birdahailetişime geçmeyeceğimi söyledim kibar bir dil ile.

''Bu kişiden kişiye değişir yargılamamalıyım'' diye mi düşünmeliydim ?

Bu arada lütfen kadınlar böyle erkekler şöyle demeyin olur mu? olayın cinsiyet ile ilgisi yok.
0
paramolacak
(13.01.21)
Bu olay senin Türkçe'ne fazla gelmiş. Acilen uzaklaş.
0
epistemic_regress
(13.01.21)
Aynen şimdi tekrar okudumda doğru söylüyorsun, türkçem yettiği kadarı ile düzelttim, en azından anlayabilen arkadaşlar cevaplarsa sevinirim.@epistemic_regress
0
🌸paramolacak
(13.01.21)
ahlaksızlık. her ikisi için de. umarım her ikisinni de allah bin türlü belaısnı verir ve iki yakaları bir araya gelmez.
0
tchuck
(13.01.21)
10 yıl önce düşündüklerimle sonradan yaptıklarım o kadar farklı ki.

Tabii ki aralarından bazıları iğrenç şeylerdi fakat kınamayın arkadaşlar. Başınıza geliyor.

Senin tabirinle er kişisi olarak evlenmeden ilişkiye girmem ben de karşımdakine saygısızlık, o da girmemis olsun, ben de diyordum.

Sonra bu önemini yitirdi kaç kere seviştim hatırlamıyorum.

Aldatmam ben ya ne iğrenç karaktersiz insanlar bunlar diyordum, nasıl bakıyorlar sevgililerinin yüzüne diyordum, bir direndim iki direndim üçüncüde aldattım.

Hala, binde bir de olsa uygun şartlar sağlandığında cinsel güdülerimize yenik düşebilen, doyumsuz, nefsine hakim olamayan yaratıklar olduğumuz için; şaşırmıyorum ben artık insanların yaptıkları şeylere.

Çok şükür ilişkisi olan veya evli biriyle yatmadım, genel olarak doyuma da ulaştığımı düşünüyorum artık kralı gelse eyvallah bacım diyecek moddayım ama diğer insanlar neler yaşadı, nasıl bir çevrede yetişti, nelere maruz kaldı, hangi filmleri romanları okudu da toplumun yanlış gördüğü şeyler ona normal gelmeye başladı bilemeyiz. Cinsel duygularını ne kadar bastırdı veya libidosu ne düzeyde onu da bilemeyiz. Yoksa tabii ki yanlıştır.

O yüzden artık yargılayamıyorum. Sen de aynı sonuca çıkmışsın zaten.

Dinler ve tek eşlilik olmasaydı sanki dünya seksten geçilmezdi gibi geliyor. Her canlının üremek için yaşadığını düşünüyorum. Kimisi için bu yolda her şey mübah olabilir.
0
ananiyimioguz
(13.01.21)
Son 1 yıla yakın zamandır veya belki fazladır radyo tiyatrosu dinliyorum. Çok oyun dinledim ve yazarı yabancı olan oyunlarda çok ortak bazı unsurlar var; evli çiftlerde ya kadın ya erkek ya da ikisi birden eşini aldatıyor, evli çiftlerden biri veya ailenin üyelerinden biri eşini veya ailenin miras bırakacak kişisini rahatlıkla öldürebiliyor, sadece para için çok çeşitli, çok samimi görünen ama samimiyetsiz ilişkiler kuruluyor ve sonu ölümle bitiyor, bir de enteresandır, zengin veya fakir her evde mutlaka en az 1 hizmetçi çalışıyor vs.

Bunlar son derece normalmiş gibi işleniyor. Yani bu tarz oyunların halka servis edilmesiyle, bunlara muhatap olan halkların gözünde aldatmalar, yasak ve/veya çarpık ilişkiler ve öldürmeler son derece sağlam bir şekilde normalleştiriliyor.

Halkın bu tarz davranışlarını normal görebilme sebeplerinden birinin, vaktiyle bu tarz etkilere maruz kalıp referans alarak hayata geçirebilmeleri ve uyguladıklarında da daha normal hislere doğru yol almaları olduğunu düşünüyorum. Öldürmek bu derece normalleştirilememeliydi bence. Aldatmak da öyle. Sonuç bu.
0
1bir1bir1
(13.01.21)
Ayrıca @ananiyimioguz +1
0
1bir1bir1
(13.01.21)
sadakat sorumluluğu olan kişi erkek, kadın değil. tek eşliliği seçipte birine söz veren, evlilik kurumuna dahil olan erkek kişisi. kadın tarafınında ciddi psikolojik sorunları var. kişilik özelliklerine küfrettiğin birini gönül ve fiziksel olarak arzulamanın başka bir açıklaması yok zira. şayet arkadaşınızda bu tarz dejenere davranışlar genel bir tutumsa veya buna dönüşüyorsa ben olsam uzaklaşırdım. yargılamam, vay ahlaksız sen neler yapıyorsun demem, sessiz sedasız iletişimimi keserim. yok tek seferlik insani bir tökezleme ise, durumdan çıkmak için dost, arkadaş desteğine ihtiyaç duyduğunu söylüyorsa sınırı yine de belli tutarak destek olmaya çalışırım.
0
Phoebe
(13.01.21)
ikisi de ahlaksizlik ama evli olan iliski yasamamali bekar icin yani arkadasiniza cok yorum yapmam yani adamin evliliginin sorumlusu kulliyen adam mesul onu demek istiyorum. kadin kendinden. ha hata yapmak kacinilmaz olsa da hepimiz yapsak da onun hata oldugunu kabul etmek lazim. mevzu bunu dogal akis veya dunya benim cevremde donuyor veyahut "ne var bunda" anlayisi sakincali. arkadasligimi kesmezdim hatta yargi machine veya cezalandirma anlayisindan uzak durmak isterim ama beni rahatsiz ederse daha az konusurm
0
ala09
(13.01.21)
Arkadaşınızın ee ne var bunda demesi mide bulandırıcı evet. Ve fakat diyeceğim şu ki bazen hayat öyle bir durum ortaya çıkartıyor ki asla yapmam etmem dediğiniz bir hali karşınıza getirip elinizi kolunuzu bağlayabiliyor. Hayat uzun, kınadığını yaşıyorsun. Arkadaşınız en azından öyle hissettiği için vicdan azabı çekmeliydi, hem de kişilik olarak tiksindiği biri için öyle demesi, yazık.
0
mslny
(13.01.21)
Herkes kendine yakışanı yapar. Şimdi herkesin inancı, yaşam tarzı, karşılaştığı sorunlar vs farklıdır eyvallah da yapılacak şey var yapılmayacak şey var. Ben hiç anlayamayacağım bu durumu. Yadırgayacağım da yargılayacağım da. Şayet birgün böyle bir şey yaparsam Allah benim de belamı versin. Ben hoşlandığım kişilerin bırakın eşi, sevgilisi olduğunu öğrendiğimde bile çok utanıyorum. Arkasında ne olursa olsun yaptıkları ahlaksızlık olduğu gerçeğini değiştirmez.
0
skywalker.anakinn
(13.01.21)
Bir keresinde yaşadım ama sevgili gibi değildik. Evliliğinden mutsuz ve şartlar gereği yaptığı yanlış bir evlilikti, zaten boşanma yolundaydı. Hiç ummadığım bir şekilde inanılmaz bir cinsel çekim hissetmiştim, ki öyle herkese kolay kolay kendimi tutamayacak kadar yükselen biri değilim. Bu arkadaşa karşı koymaya çalıştım ama hiç tecrübe etmediğim bir çekim vardı, hani derler ya temas ettikçe kıvılcım çıkıyor diye, çok enteresandı. Hiçbir sevgilimde o kadarını yaşamadım, hala bile.

Arkadaş olarak da çok iyi anlaşıyorduk ama evliliği sebebiyle normal bir ilişkiye döndürmek istemedik. Sonrasında aynı ortamdan ayrıldık, o boşanma sürecine girdi, uzaklaştık.

Geçenlerde evli olduğunu bilmediğim biriyle flörtleşiyorduk, söylemedi bana ben de normal yürüdüm. Sonra öğrenince çok şaşırdım çünkü hiç evli olduğu insanı aldatacak biri değildi. Kültürlü, hayata karşı sorumluluk sahibi, mantıklı. Hatta çocuk sahibi. Sonradan anlattı, yaşadığı zorluklar, sorunlu bir evlilik. Boşanacak ama şartların olgunlaşmasını bekliyormuş. Başka sebepten bir ilişkiye dönüşmedi ama eşini aldatacak olması onu benim gözümde "aşağılık" bir insan yapmadı.

Kimse bu hayatı mükemmel yaşamıyor, herkes hata yapıyor. Kimi o hataların sorumluluklarıyla baş eder, kiminin hatası boyunu aşar, onunla yaşaması zor olur, çıkar yol arar. Gerekirse o yanlış yola girer ama hayatın bana öğrettiği şey hiçbir şey siyahla beyaz değil, gri alan da en az ikisi kadar geniş. Olay bazında değerlendiririm ben bu durumu ama genel anlamda hoş bir şey olmadığına katılıyorum.
0
Jux
(13.01.21)
Ya tejrar okuyunca yazarken hikayenin diger ayrintilarini atladigimi farkettim. karisi ve cocuguyla tamismak, calistigi yerde calismak icin cabalamak sonra is icin gidilip beraber kalmak vs. defolsun gitsin ya sozde bi de karakterindennnefret etmeler falan. yaziklarimdan vazgectim! idam!!!!
0
ala09
(14.01.21)
Soruya cevabım:

Kesinlikle hayır.
0
hayirsiz
(14.01.21)
Sadece başlığı okuyarak cevap veriyorum, aşıksam yaşardım, sırf skor olsun diye ya da boşlukta olduğumdan sevişmek için yaşamazdım
0
freebird5406_2
(14.01.21)
Böyle adamlar var, şartlar uygun olsa 4-14 kadınla idare eder. Teklif eder.Bir tarafta eşi ve çocuklarıyla beraber olduğu dünya, öte tarafta iş hayatını renkli kılacak seçenekler. Evet sadakat sorumluluğu olan erkek tarafı, ama çevremizde görüyoruz arada böyle tipleri. Bu tiplerin tabii ki en büyük argümanı "artık eşimle geçinemiyoruz", "ayrılma aşamasındayız", "çocuk var", vs. 1000 senelik yalanlar.
Bu adamlar kadınları kandırabilmek için normalde bir erkeğin bir kadına yapacağı jestlerden ve iltifatlardan daha fazlasını yapıyorlar. Kadınların ilk düşme noktası bu. Ondan sonra durumun aslında ne kadar b.tan olduğunu gören kadın durumu rasyonalize etmeye çalışıyor, "evlilikleri zaten kötü gidiyormuş", "çocuk olmasa bi dakka durmam dedi"...
Eşi ve çocuklarıyla tanışma kısmı tümden iğrenç...
Allah ıslah etsin. "Yargılamasam mı acaba" demem ben şahsen. Bu yargımı etrafımla paylaşmam ama o kişiyle görüşmem de, arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim durumu. Hemcinsler için hele... Yargılar kişi hakkındaki kanaatlarımızdır. Ne demek yargılamayayım? Düşünmeyeyim mi ne yaptığını? Bana ters.
0
SiyamkedisiZorro
(14.01.21)
yargılama, kınadığınla kınanırsın derler. iletişimi kesmişsin zaten. yapman gereken oydu. dedemden yadigar bi aferin vardı, senin olsun.
0
antihero
(14.01.21)
böyle bir arkadaşım oldu, yeni evliydi ve eski sevgilisiyle görüşüyordu. kızla bir daha hiç görüşmedim. bu tür şeylere ortak olmak istemiyorum.
0
deartheodosia
(14.01.21)
aslında durumu kendi içinde değerlendirmek doğru olur. mesela evlidir ama evlilik bitmiştir artık ayrı evlerde yaşıyorlardır ve çocuklarla ilgili şeyler dışında diyalogları yoktur. sadece mahkeme kararıyla boşanma olmamıştır. o zaman sıkıntı bir durum görmüyorum ben. olabilir.
0
naksidil
(14.01.21)
Kesinlikle girmem . Bir sürü bekar kadın var.
0
opitseri
(14.01.21)
+5 yıllık sevgilim evliydi. evlilikleri bitmişti, o boşanmaya çalışıyordu ama kadın boşanmamak için süründürüyordu. bir taraf istemiyorsa boşanmak hiç kolay bir şey değil. biz de çok aşık olduk. sonra sevgili olduk. ilk aydan itibaren beraber yaşadık. o diğer kadın karısı değil, eski sevgilisiydi hep benim gözümde.

bana da bu ilişkiden önce sorsaydınız böyle böyle bir şey yaşar mısın diye, tabiki hayır derdim. ama olabiliyor. yaşarken farklı değerlendiriyor insan. şartlar önemli gene de. eğer hala karısıyla birlikte yaşıyor olsaydı, ona da canım cicim davranıyor olsaydı, karısının hiçbir şeyden haberi olmasaydı falan böyle bir işe girmezdim. herkes birini seçmeli. "hem karım dursun, hem sevgilim olsun" olmaz.

şimdi biliyorum ki dünyanın lincini yiyeceğim. daha önce de yedim :) ama paramolacak'ın hikayesindeki kadın kişisine katılıyorum, "ee ne var bunda." seviyordum, o da beni seviyordu, karısını sevmiyordu, karısı da onu sevmiyordu. herkes her şeyin farkındaydı. sırf zamanında bir imza attılar ve o imzanın bozulması onları hiç tanımayan bir savcının iki dudağına kaldı diye biz öyle güzel bir ilişki yaşamasa mıydık? şahsen pişman değilim.

sonuç olarak cevabım; yargılamamalısın. fikirlerini belirtmişsin, sana çok tersse iletişimi de kesersin ama yargılamak başka bir şey. twitterda fikirleri sana ters insanları takip edip twitlerinin altına kötü yorumlar döşemek gibi bir şey bu. beğenmiyorsan takip etme. diğer yandan, ben olsam sevdiğim bir arkadaşımsa iletişimi de kesmezdim. yaşamadan bilemezsin. ingilizcede bir deyim var ya; "try walking in my shoes." tam olarak öyle.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.01.21)
mesleğimden dolayı yargılamamaya çalışıyorum insanları. (psikolojik danışmanım.)
aldatmak çok farklı bir olay. evlilik iki kişilik bir iş. karı koca arasındadır. taraflardan birisi farklı bir gönül ilişkisine gidebilir. diğer tarafın bundan haberi var mı buna bakmak lazım.
eşimiz bizim bir yansımamızdır, ayna gibidir, her halimizi görür, gördüğünü de biliriz. kimi zaman evlilikte taraflardan birisi sürekli aynı aynaya bakmaktan yorulur, kendini daha farklı görmek, göstermek ister. bu zamanda da farklı birisi ona iyi gelebilir.
bir diğer nokta da aldatan kişi evlilikte mutsuzdur. sürdürmeyi istemiyordur. ancak bunu söyleyecek cesareti, belki düşüncelerini ortaya koymaya cesareti bile yoktur. aldatmayı seçip yakalanma güdüsü vardır. yakalanmak için aldatır.

bir de diğer kadından bakmak lazım. neden kendine ait olmayan bir erkekle beraber olmaktan kendini alıkoyamıyor?

şahsen ben böyle bir durumla karşılaşsaydım arkadaşımın bana çok değer verdiğini düşünürdüm. çünkü arkadaşınızın durumu toplumsal baskılar nedeniyle o kadar zor bir durum ki, kime anlatsa yanından ayrılacak. zor bir süreç.
bana böyle bir şey anlatan arkadaşımın yanında olmaya çabalarım.

etik olarak doğru bulabilirsin, bulmayabilirsin, farklı mevzular. yargılamak doğru değil, şahsi düşüncem. herkesi bir yere getiren büyük hikayeler vardır. onların hikayelerini bilmiyoruz.
her şey siyah veya beyaz değildir.
0
ananotherlife
(14.01.21)
(14)

Kiranın maksimumu var da aidatın yok mu?

chicha_v2
Aidatımız 450 tl'den 550 tl'ye çıktı da. Kiracıyız pek bi şey diyecek konumda değiliz ama kimse de itiraz etmemiş mi ilginç geldi yani. Bir üst sınırı yok mu bunun?
Aidatımız 450 tl'den 550 tl'ye çıktı da. Kiracıyız pek bi şey diyecek konumda değiliz ama kimse de itiraz etmemiş mi ilginç geldi yani.

Bir üst sınırı yok mu bunun?
0
chicha_v2
(13.01.21)
Herhangi bir üst sınırı yok. İtirazınız varsa yönetim kurulu toplantılarına katılıp orada itiraz etmeniz gerekiyor. Atıyorum üç güvenlik yerine birini çıkarıp 2 güvenlik elemanı tutup aidatı düşürebilirler mesela.
0
roket adam
(13.01.21)
Bi kapıcı var, o da sadece çöp alıyor akşamları. Site değil apartman dairesi. Başka da bi gider yok yani, iş de yok. Yakıtı da ayrı ödüyoruz.

Nereye gidiyor bu kadar para hiç bilmiyorum.
0
🌸chicha_v2
(13.01.21)
Her şeye deli gibi zam geldi, bence bu açıdan normal. Elektrik, temizlik malzemesi, bakım giderleri, asgari ücretteki artış vs. Burada asıl problematik kapıcıya gereksinim olup olmadığı.
0
habarbey
(13.01.21)
24 saat güvenlikli 2 girişli ( daha çok güvenlik demek ) sitedeyim 465 tl ödüyorum.zamlı.
0
jamswety
(13.01.21)
İşte bu yüzden asla bir sitede oturmayacağım. Apartmanda oturuyorum, aidatımız 50 (elli) lira.

Apartman toplantısına katılıp toplantıda o fiyatı belirleyen insanları ikna edemediğiniz sürece hiçbir şey yapamazsınız.
0
hayirsiz
(13.01.21)
yonetici parayi cebe indiriyor.
0
crucio
(13.01.21)
tam zamanlı kapıcı için 200 lira ödüyordum.
üstüne de pay ölçerli merkezi sistem aidatı ekleniyor.

kapıcı emekli oldu, yerine sadece çöp alan yarı zamanlı birini buldular, 50 liraya düştü aidat.

arada bir "bu ay 200 lira" diye yazı asıyorlar, o zaman da apartmanda başka işler yapılmış oluyor.

yöneticinin normalde apartmanın girişindeki panoya veya başka bir yere kalem kalem masrafları yazması lazım.
kapısına gidip kaç daire olduğunuzu, kapıcının maaşını, sigortasını bilmem nesini, her şeyi öğrenin.
kendiniz de hesap yapın, ona göre tepki verirsiniz.
bence de havuzlu ve güvenlikli site değilse çok fazla.
0
blatta hiberna
(13.01.21)
Ya apartmanda boyle bir aidat gelmesi asiri sacma. Bize bu yil 150 lirq geliyor. Kapicimiz var, servise cikar, copi toplar, apartmani temizler vs. 550 lirayla ne yapiyorlar hic anlamadim yani 450 lirayken de cok sacmaymis. İsinma icinde olsa anlayacagim ama o da yok diyorsunuz? Cok az mi daire var?
0
red g
(13.01.21)
oha abi ısınma nasıl yok ya. benim içim acıdı. hiçbir oluru yok bu aidatın.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.01.21)
3bini bölmeyeceksiniz arkadaşlar. 5 bini böleceksiniz daire sayısına.

devletimiz maaşın %40'ına kendisi el koyuyor.
0
tchuck
(13.01.21)
2 girişli güvenlikli bahçe bakımlı dairemiz için aylık 80 lira aidat ödüyoruz. daire sayısı 160
0
avatar is back
(13.01.21)
Eskiden yasadigimiz binada yonetici "yedek akce" yapardi, fazla toplardi ve buyuk kalem masraflari millete hissettirmeden hallederdi. Eger normalden yuksekse fazladan topluyor olabilirler. Ya da geriden gelen borc olabilir onu kapatmaya calisiyor olabilirler. Yonetici ile konusmak lazim.
0
cooperr
(13.01.21)
apartmanın gelir-gider defteri olmak zorunda ve bu ücreti ödeyen kişi olarak o defeteri görmeye hakkın var.
0
orpheus
(14.01.21)
Binada 10 daire var.

Asgari ücreti brütten hesaplayınca ve diğer masrafları düşününce bana da mantıklı geldi ücret adfjsjf

Ben ikna oldum arkadaşlar.
0
🌸chicha_v2
(14.01.21)
(5)

Hastalıkları kafaya takmamak

ir mania
Hatalık hastasıyım sanırım. Şöyle ki mesela biriyle konuşurken şuram ağrıyor dedi veya burayı okurken medikalde öyle iğrenç bir duyuru gördüm ya bittim ben kafama takıyorum kendimde de o rahatsızlık cikar diye geriliyorum ve belirtiler psikolojik olarak çıkıyor. Kaç yıldır var durum bunu kendi kend
Hatalık hastasıyım sanırım. Şöyle ki mesela biriyle konuşurken şuram ağrıyor dedi veya burayı okurken medikalde öyle iğrenç bir duyuru gördüm ya bittim ben kafama takıyorum kendimde de o rahatsızlık cikar diye geriliyorum ve belirtiler psikolojik olarak çıkıyor. Kaç yıldır var durum bunu kendi kendime nasıl aşabilirim?
0
ir mania
(13.01.21)
hastalık hastası olmak da bir hastalık. bunun için tedavi olabilirsiniz.
0
benaslinda
(13.01.21)
Biliyorum hocam fakat kendi kendime asma yöntemi yok mudur?
0
🌸ir mania
(13.01.21)
Bende 2014'ten beri var bu hastalık, 5-6 ayda bir ne kadar test varsa yaptırıyorum. :) MR, tomografi, kan testi, her şeyi yaptırıyorum... :) Hatta bir defasında mr çektirilen odada yattığım yerden hastalık bulaştı diye 4-5 ay sonr a hepatit c ve hiv testi yaptırmıştım. Çok saçma, o virüsler öyle bulaşmıyor ama hayatım böyle. :(

İlginç bir şekilde aklımdaki o günkü sebepten dolayı hasta olmadığımı öğrenince (zaten değilim ama o an için inandırıcı gelmiyor, mesela nefes darlığı için kardiyolojiye gidip kalbimde sorun olmadığını öğrenince nefes darlığım geçebiliyor, gibi) birkaç aylığına bir rahatlama sağlıyorum, sonra yeniden bir şekilde tetikleniyor, hop yine kısır döngü.

Bazen azalıyor, bazen artıyor. İlaç kullanmak istemediğim için geçmiyor da ama ilk zamanlara göre yönetilebilir hale geldi diyebilirim.

Karar senin, ya kendi kendine düşünerek yeneceksin (ben yapamadım), ya da psikiyatri.

Bu arada bunlar nevroz diye geçiyor bildiğim kadarıyla, hasta olduğunun farkında olduğun için bir bakımdan iyi.

tr.wikipedia.org

Geçmiş olsun, umarım düzelirsin.
0
hayirsiz
(13.01.21)
bende yoktu ama covid döneminin başında çok fena hastalık hastası oldum. internetten yeni belirtiler okuyunca iyice kafayı yedim.

nefes darlığı dediler sürekli nefes darlığı çektim. tam 3 kere hastaneye gittim, bt çektirdim. temiz çıktım. doktor da anksiyete dedi.

sonra tırnaklar ele veriyor dediler. sürekli tırnaklara bakmaktan tırnakların hangi hastalıkları gösterdiğini okudum. tırnaktaki bazı belirtiler kalp hastalığının belirtisi dendi. ağır bir çarpıntı yaşadım. pandemiden 1 ay önce kalp doktoruna gitmiştim, hiçbirşey çıkmamıştı. tekrar gittim, yine bişey çıkmadı.

bana doktorum sen niye bu kadar internetten hastalık bakıyorsun, bakma falan dedi. ben de bi süre bıraktım geçti.

akıl sağlığı çok önemli. fiziken birşeyiniz olmasa bile öyle hissetiriyor ve sizi kandırıyor. kendinizi bu şeylerden uzak tutmanız lazım. başka türlü geçmiyor.
0
false pretension
(13.01.21)
Bi ara bakıyordum o ara iyice bunalıma girmiştim. Şuan sizin yazıları bile yine bi hastalık belirtisi yazılmışsa diye atlayarak okudum. Biraz da doktorlara güvenmediğim icin böyleyim belki de. Nası aşabilirim bilmiyorum güvenmediğim doktora giderek mi?
0
🌸ir mania
(13.01.21)
(5)

JS'de try..catch kötü bir kullanım mı?

biseysorcaktim
Javascript'te try..catch kullanımını nadir görüyorum, ben de bir kaç yıldır JS kullanıyor olmama karşın pek az kullanıyorum hatta kullanmıyorum. JS öğrenmeye başladığımda "try..catch'i pek kullanmıyoruz" gibi bir şey duymuştum. try..catch önerilmeyen bir şey mi?
Javascript'te try..catch kullanımını nadir görüyorum, ben de bir kaç yıldır JS kullanıyor olmama karşın pek az kullanıyorum hatta kullanmıyorum.

JS öğrenmeye başladığımda "try..catch'i pek kullanmıyoruz" gibi bir şey duymuştum. try..catch önerilmeyen bir şey mi?
0
biseysorcaktim
(12.01.21)
pek kullanılaman bir şey değil, try catch genelde servise çıkarken kullanılıyor. bir api'ye request atınca ordan error'a düşünce throw atmak için kullanılıyor.
0
ayin yazari
(12.01.21)
javascript'te async islemler icin promiseler kullaniliyor cogunlukla. promislerde hatalar '.catch' metotuna bir fonksiyon verilerek yakalaniyordu. async await'in gelisiyle try catch kullanimi artmaya basladi.

eskiden
getPromise()
.then(function(result) {
})
.catch(function(error) {
})

olarak yazilan seyler artik
try {
getPromise()
} catch(error) {
}

seklinde yazilabiliyor. o yuzden eskiden oyleydi ama artik daha cok kullaniliyor diyebiliriz.
0
lemmiwinks
(12.01.21)
peki hataları nasıl kontrol ediyorsun?

async await kullanırken catch kullanmak zorundasın. ben şahsen async/await'e geçtikten sonra çok rahatladım, callback hell'den de kurtuluyorsun. hem her şey alt alta olduğu için dümdüz yazabiliyorsun.

itnext.io

ya üstteki, ya alttaki olacak, ama sonuçta mutlaka bir catch olacak, ya try catch ya da .catch() şeklinde. diğer türlü hata kontrolü yapamazsın.
0
hayirsiz
(12.01.21)
Çok sık kullanılmamasının bir kaç sebebi var.

1- Catch biraz pahalı bir işlem. Arkada yeni değişkenler yaratıyor, scope'u genişletmek zorunda kalıyor falan filan. Sık hata fırlatılmıyorsa sorun değil ama çok sık hata olan bir yerse biraz problem oluyor performans açısından.

2- JS async çalışan bi dil. Bu await keyword'ü gelmeden öncesi için konuşuyorum, try içerisinde promise dönen bir call var diyelim, resolve olduktan sonra yaptığın bir işlem patladığında catch bunu yakalayamıyordu. Bu özellikle yeni başlayan biri için gözden rahatlıkla kaçabilecek bir şey.

3- Eğer hatanın nerede olabileceğini biliyorsan if kullan. Yani x'in null olacağından şüpheleniyorsun diyelim, if(x){x.a} yap, else kısmında da hatayı handle et. Hem daha okunabilir, hem de çok daha hızlı. try-catch'i ne error geleceğini bilemediğin ve gelen error'u handle etmek istemediğin zamanlarda kullanmak daha mantıklı o yüzden.
0
plutongezegendegilmi
(12.01.21)
javascript dili try..catch kullanimini zorlamiyor. o nedenle gelistirici tercihen olasi hatayi unit testler ile tespit edip kod icinde engellemeyi tercih ediyor. yani javascript gelistiriciyi bu konuda ozgur birakiyor ve hata yakalamayi unit testlere birakiyor.

diger taraftan java, c# dilleri buna imkan vermiyor. kullanilan bir method exception firlatiyorsa bu kod blogunu try..catch ile sarmalamayi veya o methoddan bir exception firlatip eninde sonunda bir try..catch icinde yakalamaya zorluyor. yapilmazsa kod derlenmiyor.

iki strateji de duruma gore dogru aslinda. javascript daha esnek ve sorumlulugu gelistiriciye veriyor. java ve c# daha guvenli ve gelistiriciyi bu guvenlige zorluyor.
0
emrahday
(13.01.21)
(20)

insanların fiziksel özelliklerini yüzlerine karşı eleştiriyor musunuz?

nonik
pandemi sürecinde biraz kilo aldım, evde sıkıntıdan kendime bakım kürleri falan da yapmadım - üşengeçliğimden. şirkete arada bir gidiyorum. her gittiğimde birileri "sen kilo mu aldın, aaa beyazların çıkmış, saçların fazla uzamış" diye konuşup duruyor. sivilcem çıksa "aa suratın sivilce dolmuş niye s
pandemi sürecinde biraz kilo aldım, evde sıkıntıdan kendime bakım kürleri falan da yapmadım - üşengeçliğimden. şirkete arada bir gidiyorum. her gittiğimde birileri "sen kilo mu aldın, aaa beyazların çıkmış, saçların fazla uzamış" diye konuşup duruyor. sivilcem çıksa "aa suratın sivilce dolmuş niye stres yaptın". en son bugün de biri "saçların neden bu kadar kötü olmuş bakım yapsana" deyince artık kendi içime içime patlayacak duruma geldim. pandemi var, kuaföre gitmiyorum, saçımın kendim evde kırıklarını alıyorum, temiz olmaktan başka illa da o bu bakımı yapayım diye uğraşmıyorum, e hareketsizlikten kilo aldım. ne yapayım?

bu ayıp değil mi ya, ben mi abartıyorum? ben kimseye gidip oran kötü buran kötü demem. ne bileyim belki zaten kafasına takıyordur, zaten üzülüyordur, en basiti banane yani zaten aynaya baksa görüyor kendi de.

çok samimi arkadaşlarınızı dışarıda tutarsanız (iyi niyetle uyarma ya da tavsiye verme vs. gibi hadi diyelim belki denir), siz böyle şeyleri söylemeyi normal buluyor musunuz? ben mi fazla alınganım?
0
nonik
(07.01.21)
Evet hadsizlik bu, insanlar fikirleri sorulmadan konuşmamaları gerektiğinin farkında değiller
0
freebird5406_2
(07.01.21)
Kilo konusu: psikolojik sorunlar nedeniyle değil ama hareket etmemekten kilo aldığını düşündüklerime şaka ve tavsiye yollu söylerim.

Geri kalan her şey aptal insan işi.
0
prole
(07.01.21)
Yaptıkları ayıp ve yanlış. İnsanların fiziksel özelliklerini asla dile getirmem, dile getireni de hiç hoş karşılamıyorum.
0
fotrsapka
(07.01.21)
bunlar küçükken aaa kepçe kulak, ooo şişko domates, ayı vb. gibi tabirleri arkadaşlarına söyleyen ve ailesi tarafından uyarılmayan, eğitilmeyen insanların büyümüş versiyonları. yıllarca saçların önü açılmış, bu yaşta nasıl döktün vs.. şeklinde sözlere maruz kaldım. ulen aynaya bakıyorum gayet var saçım, yapısı öyle napayım yani. niye bana bunu bir sorunmuş gibi söylüyorsunuz ki. 37 yaşına geldim hala şekil verebileceğim saçlarım mevcut kafatasımın üstünde. şimdi gidip bunu söyleyenlere baksam kel olmuşlardır. oldularsa olmuşlardır tabi ki banane de yani benim durumumdan da sanane işte. insanlarımız böyle eğitimsiz maalesef.

yakışıksız ve saçma, abartmıyorsun, alıngan da değilsin. içinde yaşadığımız toplum birbirinin hayatına müdahil olmaya çok hevesli bir toplum maalesef. kesinlikle normal değil. "ben böyle seviyorum/istiyorum" deyip sırıtıp geçeceksin böylelerine. samimi arkadaş zaten nerede ne konuşacağını bildiği için samimi arkadaştır, sınırları bilir.
0
Improbable
(07.01.21)
Ben de alinirim, ve kimseye fiziğiyle ilgili bir şey demem
0
yarey
(07.01.21)
Abartıyorsun. Fiziksel özelliklerinizi bu kadar kutsallaştırmayın. Kilo almışsan almışsındır. Beyazın çıkmışsa çıkmıştır. Bu ayıplanacak bir şey değil. Senin vücudun senin kararın.

Karşındaki sana bunu söyleyince kilo almış olmuyor musun. Benim saçım yok. Kel denmesi neden zoruma gitsin. Kelim işte. Hadsizlik değil bu. İnsanlar samimiyet ölçünüze göre sizinle diyalog kuruyor. Hehehe pis şişko tombili keltoş puhahaha diye geçilmediği sürece sorun yok.

Evet saldım bu ara deyip geçmek varken dünyanın en sığ muhabbet konusunu gurur meselesi haline getirmenin kapris ve eziklik olduğunu düşünüyorum.
0
pass
(07.01.21)
Abartılı bir negatif değişim olmadığı müddetçe ne dikkat eder ne de söylerim. Ben iltifatçılardanım, genelde olumlu şeyler söylerim özellikle kadınlara :) İnsanlar kendini iyi hissedince mutlu oluyorum.
0
msb
(07.01.21)
Bu terbiyesizlikten başka bir şey değil, insanlar sınırlarını bilmiyor. Burada bile eziklik ve kapris diyen olmuş, yok artık.
0
gmzo
(07.01.21)
karşımdakini incitmemek adına genelde olumsuz bir şey söylemem (işte dişinde maydanoz kalmış ya da terlemişsin biraz deodorantımı vereyim de sık falan derim max.) ama bana söylenmesinden rahatsız olmam pek. özellikle kilo aldıysam bunun söylenmesini tercih ederim çünkü bu beni kilo vermek için kamçılar :D
0
theseachange
(07.01.21)
@pass, zaten kilo aldım biliyorum, saçımın beyazladığını da görüyorum, istesem evde kendim de boyarım ama zaten takmıyorum saçımda beyaz olmasını. sorun benim bunu kafaya takıp takmamam değil ki. ha ben artık bir yerden sonra takmaya başladım o başka ama bence sorun insanların düşüncesiz olması. ya karşısındaki insan hassas bir dönemden geçiyorsa ya da karakter olarak hassassa, ilaç kullandığı için kilo alıyorsa ya da ne bileyim sırf ona kilo aldın dendiği için gidip kendini kusturarak bulimik olacak kadar zayıfsa.

ben zaten kendimle de dalga geçiyorum ama insanların bu şekilde konuşabilmesi garip geliyor. dediğin gibi "en sığ muhabbet konusu" olabilir. ayrıca samimiyet ölçüsüne göre de kurulmuyor bu muhabbet, samimi arkadaşlarım söylese ben de alınmam yapıcı alırım eleştiriyi ya da güler geçerim. ofiste karşılaştığım insanlar bunlar.
0
🌸nonik
(07.01.21)
ayıp tabi, abartmıyorsun bence. Böyle şeyler genelde söylemem kimseye, çünkü hem üzerime vazife değil hem de aynaya bakınca görüyordur zaten.

en fazla şu olabilir, çok sevdiğim çok yakın bir arkadaşım kilo verme işini abartmıştır ve artık yüzü çökmüştür hasta gibi görünmeye başlamıştır farkında değildir. o noktada iyiliği için bence daha fazla zayıflama gibi bir öneride bulunabilirim.
0
aquarium
(07.01.21)
Toplum olarak bu incelikleri kaybetmeseydik, insana bu değeri vermekten vazgeçmeseydik zaten şu an bu hallerde olmazdık. İncelik de bir gelişmişlik göstergesidir, zarafettir, iyiliktir.

Üzülme, boşver. İncelikli insanların çoğalmasını dileyelim sadece. Üzülme.
0
1bir1bir1
(07.01.21)
Hadsizlik bence de.
Başkasının her nevi özeli hakkında yorum yapma hakkını kendinde gören insan sayısı çok fazla ülkemizde.
Dedikoducudur aynı zamanda bu tipler.
0
auroraaurora
(07.01.21)
çok aptalca bi şey bu ya. ee napıym yani, bunu söyleyen kişinin istediği gibi olması için çaba mı sarfetmeliyim ya da bıçak altına mı yatmalıyım yani, maksatları ne bu tip insanların anlayamıyorum. sen de onu eleştirmeye başla, rahatsız hissettir bence. eminim ki bir sürü eksiği vardır.
0
deartheodosia
(07.01.21)
Turk insaninin small talktan anladigi bu iste:)
0
freedonia
(07.01.21)
ayıp tabii ki ama bizim insanımız böyle. anca yakın arkadaşlarıma oo kilo almışsın falan derim ama o da goygoy olsun diye. ne ayıp.
0
candide
(07.01.21)
Haklısınız şirket ortamında böyle ya. Ben pozitif bir şey görürsem söylüyorum sadece aa saçların ne güzel gibi. Diğer konularda samimi de olsam susarım. Karşı tarafın o konuyu açıp fikrimi sorması lazım.
0
jazzabel
(07.01.21)
evet insanlarin cogu aptal oldugundan kendi gozuyle gorebildigi biseyi senin fark etmemis olma ihtimalin varmis gibi davraniyor. hadsizlik ve aptallik olarak degerlendiriyorum bu tarz seyleri. sirf can sıkmak icin olumsuz konusan insanlarla mumkun oldukca iletisim kurmuyorum. iletisime mecbursam, olumsuz yorumlarinda israrci olanlari bozuyorum, ben daha can sıkıcı oluyorum boylece iletisimi kendi isteyerek sınırlamış oluyor o kisi benimle. 3 yasinda degilse herkesin gorebildigi seyleri kendisi o an kesfetmis gibi soylemek sacmaligin daniskasi. ama ne yazik ki insanimiz kendisine sorulmayan seyler hakkinda cok degerli (!) yorumlarindan karsisindakini mahrum birakmamak konusunda cok comert :s
0
in vino veritas
(07.01.21)
Benim çocukluktan beri çok fazla beyaz saçım var. Lisede bir gün yemekhane sırasında arkamda 2 çocuk özellikle bana duyurmaya çalışarak dalga geçmişlerdi “bu yaşta ne yaşadı acaba”, “çok mu dertli” falan diye ve o zaman çok üzüldüğümü hatırlıyorum. Şimdi böyle takmıyorum tabii ki ama hala gereksiz ve hadsizce geliyor birinin dış görünüşüyle ilgili yapılan yorumlar.
0
ms brownstone
(07.01.21)
Kesinlikle hayır.
0
hayirsiz
(07.01.21)
(8)

Sokaktaki kediler için hangi mamayı alıyorsunuz?

anahtarr
Son dönemde hepsi pahalandı :( siz hangisini kullanıyorsunuz?
Son dönemde hepsi pahalandı :( siz hangisini kullanıyorsunuz?
0
anahtarr
(02.01.21)
Temizmama mito kullaniyorum. Whoppy isimli bir mama var onu da yiyorlar.
0
rumpleteazer
(02.01.21)
temizmama dan alıyoruz biz de.

www.temizmama.com
0
red morning
(02.01.21)
mito aşırı tuzlu diye enjoy alıyoruz, ayrıca su da dağıtıyoruz. @pendikpatidostlari
0
surprise
(02.01.21)
Temizmama alıyordum ama fiyatları inanılmaz arttı bir de kimse karar veremiyor iyi midir kötü müdür. Sonra Enjoy aldım ama onun taneleri çok büyük geldiğinden galiba eskisi gibi hızlı yemediler. Şimdi de Econature aldım, onu da çok hızlı yemiyorlar. Artık bu 15 kiloluk paketin sonuna gelince bir daha değerlendireceğim. Ben de su koyuyorum bu arada.
0
peki madem
(02.01.21)
www.temizmama.com

Ben bundan aldım en son, hızlı bir şekilde bitiyor.
0
hayirsiz
(02.01.21)
Temizmama Micho. Fiyat çok arttı, ama denediğim birkaç alternatiften memnun kalmadım. Kedilerin tadını beğendiklerinin tedarikinde, kargoda sorun çıktı. Hızlı teslim edilenleri kediler sevmedi.
0
auroraaurora
(02.01.21)
A101 den ciğer ve taşlık. Ucuz sağlıklı. Hazır mama böbrekleri öldürür.
0
luluki
(03.01.21)
Micho ve Mito tavuklu. Aynı fabrikanın mamaları olduğunu söyledi petshop.
0
anumegha
(03.01.21)
(6)

Reçetesiz bi şekilde alınabilecek antidepresan?

northern eagle
Öğrenci olduğumdan psikiyatra para bayılmak istemiyorum. bu anlamda eczaneden antidepresan almayı planlıyorum fakat herkes farklı bi ilaç adı veriyor. Sizin kesinlikle önerebileceğiniz bir antidepresan var mı etkili ve yan etkileri az? Teşekkürler.
Öğrenci olduğumdan psikiyatra para bayılmak istemiyorum. bu anlamda eczaneden antidepresan almayı planlıyorum fakat herkes farklı bi ilaç adı veriyor. Sizin kesinlikle önerebileceğiniz bir antidepresan var mı etkili ve yan etkileri az? Teşekkürler.
0
northern eagle
(29.12.20)
antidepresan o konuda ehil olmayan kişilerce öneri üzerine kullanılacak bir ilaç değil ki. gss'niz var ise devlet hastanesinden en azından bir hekim kontrolünde kullanmanızda fayda var.

onun haricinde böyle bir yönlendirme olmadan, insanların 'abi xxx isimli ilaç çok iyi geldi' demesiyle bence kullanmayın. herkesin farklı ilaç adı vermesi de bundan. herkesin rahatsızlığı bir değil.

yani teşhis olmadan tedavi yapmak hemde bir hekim yönlendirmesi olmadan biraz problem.
0
kobretti
(29.12.20)
Herkesin rahatsızlığı farklı, o yüzden kafana göre ilaç kullanırsan bozuk olmayan yeri de bozma riskin var.
0
hayirsiz
(29.12.20)
çoğu antidepresan reçetesiz alınıyor ama eczacılar vermiyor.kafana göre antidepresan alırsan olanı da bozarsın
0
nahtoderfahrung
(29.12.20)
Yukarıdaki yorumlara katılıyorum
Öğrenciyken antidepresanlarla, psikiyatri servisleriyle haşır neşir olmuş biri olarak kesinlikle hekim kontrolünde kullanmanızı öneririm. Durumunuza göre dozajı belirler, düzenli aralıklarla dozajı azaltır veya artırır. Yani en sağlıklısı hekim kontrolünde ilerlemek ve bunun için para bayılmanıza gerek yok.

Yazıldığı gibi gss'niz varsa en yakınındaki devlet psikiyatri servislerine veya üniversitenin bulunduğu şehirdeyseniz üniversite hastanenize gidebilirsiniz.

Evet biliyorum aradığınız cevap belki bu değildi ama inanın en sağlıklısı bu.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(29.12.20)
Devlet hastanelerinde psikiyatri muayenesine gidin o zaman. Kafaya göre ilaç kullanmayın.
0
superfluid
(29.12.20)
Ortalama fiyati 25 lira antidepresanlarin. Doktora gidin, rapor cikartin. Hem doktor gozetiminde kullanin hem de ucretsiz alin. Kesinlikle devlet hastanesinde psikiyateiste gitmek zor birsey degil.
0
uncle fyodor
(29.12.20)
(10)

Nabziniz kac cikiyor?

invictae
Akilli bilekligi otomatik olcmeye ayarladim. Sanirim yarim saatte bir olcuyor. Ortalamayi 70'ten asagi vermiyor. Gun icindeki max nabzim da 130- 140'larda. Spor yaparken filan da degil normal durup dururken. Normal mi? Bence pek degil... Sizin takibinizde kac cikiyor nabiz atim sayilariniz?
Akilli bilekligi otomatik olcmeye ayarladim. Sanirim yarim saatte bir olcuyor. Ortalamayi 70'ten asagi vermiyor. Gun icindeki max nabzim da 130- 140'larda. Spor yaparken filan da degil normal durup dururken.


Normal mi? Bence pek degil... Sizin takibinizde kac cikiyor nabiz atim sayilariniz?
0
invictae
(23.12.20)
60-150 arası dalgalanıyorum.
0
hayirsiz
(23.12.20)
Gün içinde 36-71

Dinlenirken 36-45

Spor yaparken 130-175
0
stewie
(23.12.20)
Benim ortalama 75-85 arasi gidip geliyor. Bu arada yukaridaki arkadaş 36 nabizdan bahsetmis. profesyonel bir ekiple yıllar boyu çalışan profesyonel bir sporcu degilse 36 nabiz normal degildir. Doktora görünmesini tavsiye ederim.
0
aslil
(23.12.20)
ben her dakika olcmesi uzerine ayarladim. dinlenirken 62 ortalamam. onun disinda minimum 37 gordum maksimum ise 180 civari
0
yoggi
(23.12.20)
60-70 genelde. 130-140 hiç normal değil.
0
candide
(23.12.20)
sigara içiyorsanız olabilir belki.
0
sinematikcrop
(23.12.20)
Ortalama 60-70 çıkıyor. Bence de bi terslik var hafif yoga yaparken bile 130'u bulmuyorum ben.
0
roket adam
(23.12.20)
Normalde hafif yokusu bile hizli cikmaya caissam hemen tikanirim. Sigara hic icmedim.

Bana da pek normal gelmedi.

İlerleyen zamanlarda bir kardiyolojiye gorunecegim (covid gecirdikten sonra gorunmek istedim) zaten, oraya referans olmasi icin otomatik olcumu actim hatta...
0
🌸invictae
(23.12.20)
Dinlenirken 59 diyor.
Gün içinde normal hali 60-70 arası.
Sporda en fazla 167 gördüm.
0
catch the arrow
(23.12.20)
Normal nabzım 90-110 arası. Spor yaparken hiç bakmadım, ama çok çabuk nefes nefese kalıyorum ve kalbim ağzımdan çıkacak gibi oluyor.
0
Hallegadola
(24.12.20)
(16)

3D secure ile neden ödüyoruz ki?

iddaaci
Merhaba, yani kartımı çalan biri direkt 3d kullanmadan çat diye çeker, kullanır kartı. Neden kendi kendimize 3d ile işlem yap diyoruz ki o zaman?
Merhaba, yani kartımı çalan biri direkt 3d kullanmadan çat diye çeker, kullanır kartı. Neden kendi kendimize 3d ile işlem yap diyoruz ki o zaman?
0
iddaaci
(21.12.20)
3d secure sadece bankayı ve satıcıyı sağlama alan bi şey. chargeback ve hırsızlık olayını önler. kullanıcıya pek bir yararı yok
0
jelly bear
(21.12.20)
kartınızı illaki fiziksel çalması gerekmez. daha önce kaydettiğiniz bir firma hacklenmiştir veya sizin bilgisayarınızdan zararlı yazılımlar aracılığıyla eline geçmiştir. türlü olasılıklar var fiziksel kart numaranıza ulaşması için.

böyle bir durumda 3dsecure işe yarayabilir bir nebze. her yerde olmasa da bir çok noktada kullanılıyor.
0
kobretti
(22.12.20)
hayır yani adam diyor ki, bir siteden alışveriş yaparken "3d secure kullanmak istiyorum" diye seçenek var. tıklayınca kullanıyorsun. tıklamayınca da kullanmadan işlem yapıyorsun.

hangi mal hırsız çaldığı kartı (veya kart bilgisini) kullanırken bunu tikler ki? niye tiklesin? madem tiklemeden yapılabiliyor, o halde ben kendi kartımı kullanırken tiklememin bana ne faydası var?
0
kibritsuyu
(22.12.20)
daha bugün alışveriş yaptım, o tick’i işaretlerken aynı soruyu sordum kendime. takipçisiyim konunun.
0
avianthem
(22.12.20)
geçenlerde aynı şeyi düşündüm.
9500 tl lik alışveriş yaparken 3d secure seçmeden ödeye tıkladım. tak diye çekti. ben de anlamadım. ek olarak yabancı ülkeden tr firmasından alışveriş yaptım. bilen birileri aydınlatsın.
0
ada meltemi
(22.12.20)
valla sanal kart + 3d secure yapınca nedensiz bir şekilde kendimi dünyanın en güvenli işini yapmışım gibi hissediyorum.

o his yeter.
0
AlsterWasser
(22.12.20)
Haklısınız, ben de sorguluyorum bu durumu.

Bana kalırsa 3d olayının her alışverişte zorunlu olması lazım.
0
hayirsiz
(22.12.20)
Sanal pos developer geldi açılın, issuer card a böyle bi zorunluluk getirebilirsiniz. Ziraat red eder mesela 3d desteklemeyen mağazayı. 3d 2.0 ile bunlar da kalkacak machine learning geliyor, direk lokasyonundan vs yola çıkıp red verecek banka.
0
wiekannich
(22.12.20)
eskiden bazı firmalar, 3d siz yapılan alışverişleri daha uzun süre provizyonda tutup inceliyordu. 3d li olanlar ise hemen onaylanıyordu.
0
renegade
(22.12.20)
3D'siz yapılan işlemler incelemeye takılabilir, elle kontrol edilir, mesela vatanda ilk alışverişinizi 3dsiz öderseniz yok ekstre yok belge derken siparişinizi geciktirmiş olursunuz, hele 3dsiz sipariş veren farklı kişiyse iptal edilme ihtimali yüksek olur.

Mesele satıcı ve bankayı korumanın yanında iki adımlı doğrulama ile iş yükünü azaltmaktır, dolandırıcı evet ürün alabilir ama sonucunda siz paranızı alabilirsiniz.
0
atom karincanin torunu
(22.12.20)
3d ile ödemeyince çekti mi çekmedi mi, sayfada sorun oldu mu vs bazen problem olabiliyor. Kendime güvenlik niyetine kullanıyorum.
Mesela ilk kez bilmediğim bir firmadan alış veriş yapmak zorunda kaldığımda hiç belli olmadan üç sefer çekmiş parayı, en son bakiye yetersiz deyince uyandım duruma. Yoksa haberim bile olmayacaktı sonradan da uğraş dur geri almak için filan. Yetersiz bakiye sayesinde öğrenince hemen müdahale edebildim. İşte bu gibi durumlarda daha güvenli alışveriş yaptığımı düşünüyorum 3d ile, belki de kendimi kandırıyorum. Bilemedim şimdi, içime bi şüphe düşmedi değil
0
epitaf
(22.12.20)
seçeneğim varsa kullanmıyorum. zaten kart çalınacaksa chargeback prosedürü var her halükarda paranı alabiliyorsun.
0
argent dawn
(22.12.20)
Bazısı sormuyor bile, üstelik “her işlemde 3d istesin” dediğimde banka “bunu mutlak zorunlu hale getiremem” dedi bana..
0
her giriste sifresini unutan adam
(22.12.20)
Çekilen tutarı bir daha teyit etmek adına işe yarıyor. Başıma gelen bir sıkıntı; hepsiburadada alışveriş yaparken ödeme ekranında bile indirimli görünen fiyatlar karttan çekilirken indirimsiz olarak çekiliyordu.3d ile farkı yakaladım
0
dreamsandcolours
(22.12.20)
kullanıcıyla hiçbir ilgisi yok.
3d secure'suz işlemlerde; satıcının bu işlemi o kullanıcının yaptığını kanıtlaması gerekiyor. kanıtlayamazsa, para kullanıcıya iade ediliyor.
0
tchuck
(22.12.20)
3d secure aslında satıcıyı chargeback’ten koruyor diye biliyorum. İşlemi senin yaptığın garanti altına alındığı için gerçekten hacklendiysen geri almak zor. Yani biz alıcılar için bir faydası yok gibi şu an.(tüm siteler zorunlu 3dsecure a geçerse tamam bir güvenlik olabilir. En azından kart bilgilerlmiz çalınsa bile harcayamaz deriz)
0
nhk ni youkosu
(22.12.20)
(17)

Hayata karşı heyecanınız...

kukuleta
1-10 arası ölçekte kaç puan alır?
1-10 arası ölçekte kaç puan alır?
0
kukuleta
(18.12.20)
2
0
candide
(18.12.20)
6.

yaş 26 olduğu için vazgeçmek kolay olmuyor, o yüzden her zaman "olumlu" tarafta kalabiliyorum ama o noktaya geldiğimde de işte heyecanlanacağım bir şey yok açıkçası. o yüzden altı verdim. kendime 10 sene veriyorum zaten. baktım 35'imde hala türkiye'deyim, ay sonunu zor getiriyorum falan sıkarım kafama yeter daha fazla zorlamanın manası yok, herkes 80 sene yaşayacak değil, olmuyorsa üstelememek lazım.
0
der meister
(18.12.20)
0

Yok.
0
1bir1bir1
(18.12.20)
Hayatın kendisine 3. Ama şu anki şu kısacık zaman dilimine 9 veriyorum.
0
ruhen hastayim ben
(18.12.20)
2,5-3
0
tuborg yesili
(18.12.20)
Şu ara 3. Zor dönem=)
0
mslny
(18.12.20)
3. Niye çünkü vaktim yok. Ama çalışmıyor olsam ve vaktim olsa bu 7 olur 8 olur.
0
a perfect lie
(18.12.20)
Bazen 3 bazen 8 ama ortalamasi 4-5 falan
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.12.20)
9, yeni şeyler denemeye bayılıyorum ve deneyecek o kadar çok şey var ki
0
wiekannich
(18.12.20)
Şu sıralar 2-3.
0
ms brownstone
(18.12.20)
7
0
hayirsiz
(19.12.20)
alt limiti 1 koyduğun için 1.
0
tabudeviren
(19.12.20)
senelerdir 2 bile değildi, esasen hiçbir zaman yoktu. şu an ise 9 civarı. her şey yeni başlıyor gibi bir his var içimde.
0
harekatamiri
(19.12.20)
2-3
0
megalomaniac
(19.12.20)
1. o da asik oldugum kisinin hatrina. kendisi de benden hoslansa 10 uzerinden 11 olur heyecanim ama hoslanmiyor iste.
0
batlegolas
(19.12.20)
7
0
freebird5406_2
(19.12.20)
bazen 2 bazen 9
0
baldur2
(19.12.20)
(4)

scam - ne yapabilirim?

crescent
kendi çapında bir influencer olan arkadaşımın profilinde 24 saatlik bir çekilişle tayt hediye edildiğini gördüm. arkadaş etiketle, tayt firmasının hesabını takip et ve mesaj at şeklinde. firma kazandığıma dair mesajla döndü ve web sitesindeki alışveriş linkini gönderdi. oradan sipariş verdim, sadece
kendi çapında bir influencer olan arkadaşımın profilinde 24 saatlik bir çekilişle tayt hediye edildiğini gördüm. arkadaş etiketle, tayt firmasının hesabını takip et ve mesaj at şeklinde. firma kazandığıma dair mesajla döndü ve web sitesindeki alışveriş linkini gönderdi. oradan sipariş verdim, sadece 10,16 eur kargo bedeli isteniyordu. taytın bedeli 70 euro olduğundan değebileceğini düşünerek 5 kasım'da ödemeyi yaptım. sipariş numarası vs. her şey normal şekilde geldi.

12 kasım'da hikaye kısmından siparişlerdeki gecikmeden dolayı özür dilediklerini yayınlayıp sipariş durumuyla ilgili kendilerine mail atarak bilgi alabileceğimizi yazdılar. 15'inde cevap verip 48 saat içinde kargo numarası vereceklerini bildirdiler. o günden beri ise attığım maillere cevap vermiyorlar.

hesabı girip incelediğimde scam yorumları gördüm. durumu arkadaşıma yazıp kendilerini tanıyıp tanımadığını sordum. mail üzerinden yazıştıklarını, tanımadığını söyledi. 24 saat geçer geçmez post'u kaldırmış olduğu dikkatimi çekti, kendisine benden başka yorum yazan olup olmadığını sordum, kimse bir şey dememiş. post'u kaldırmasının bununla ilgili olabileceğini düşündüğümü söyledim. anlaşmaları bu şekildeymiş. muhtemelen görünürlüklerini azaltmak için bu yolu tercih ediyorlar. zaten bir ödeme de almamış, niye paylaşım yaptığını doğrusu anlamadım. kendi yazıştığı kişinin eposta adresini iletti. ona da ulaşıp eğer siparişte bir problem varsa paramı iade etmelerini istedim. tabii ki dönüş yok.

meblağ olarak çok büyük bir vurgun olmasa da şu aşamada ne yapabileceğimi merak ediyorum. bankalarda fraud departmanları var, onlara iletsem ödemeyi bloklayabilirler mi acaba? siber suçlara ihbar etsem firma türkiye'de olmadığı için ne yapabileceklerine emin değilim. hesabı instagram'a şikayet edip kapattırsam kişiler bulunmadıkça başka hesaplar açacaklar, parayı da iade etmeyecekler. post'lara yorum yazsam zaten yeterince yazılmış. tüketici olarak yasal haklarımı merak ediyorum.

bu arada hesabı merak edenlerin bilgisi olması açısından lyre fitness. aratınca scam bilgileri çıkıyor. gönderdikleri mailin örneğini koymuş biri. takipçi ve sayfaya hareket kazandırma vaadiyle pek çok influencer'ı kandırıyorlarmış. 2 de tayt göndeririz demişler ama benim arkadaşa onu da vaat etmediler herhalde bir şey demediğine göre. farklı hesaplarla da yapmışlar vacchi woman gibi. fotoğrafar aliexpress gibi sitelerden alıntıymış. bu araştırmayı yapmak insanın aklına gelmiyor tabii sipariş verirken. sayfanda yayınla deseler yapardım ama.

sonuç olarak şu aşamada haklarımı ve izlemem gereken yolu merak ediyorum.
0
crescent
(15.12.20)
tamamını okumadım.
kredi kartı ile ödeme yaptıysanız bankanıza başvurarak iade almayı deneyin.

3d kullanmış olsanız bile bankaya danışın
0
sttc
(15.12.20)
Tamamını okudum, ilginç bir dolandırıcılık yöntemiymiş.

Öderken 3d kullanmadıysanız, ters ibraz yaparak (harcama itiraz formu dolduracaksınız) paranızı geri alabilirsiniz.
0
hayirsiz
(15.12.20)
Herhangi birşey yapmazsın maalesef. Bu bir sektör. İnsanlar bu şekilde ve başka rçok sahtekarlık yöntemiyle geçim sağlayıp ev geçindiriyor.

Tecrübe oldu de geç. Bu konu fraud departmları ya da siber suçlarla da ilgili değil.
0
saturn
(15.12.20)
Güncel durum bilgisi vereyim: Ters İbraz (Chargeback) yoluyla iade aldım. Banka da onlardan almaya çalışacaktı.
0
🌸crescent
(31.10.21)
(18)

Cyberpunk 2077'yi iade ettim. Sizce iyi mi yaptım?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Birçok insan gibi ben de CP 2077'yi önsiparişle almıştım. Oyuna hiç dokunmadım. Oyun yerin dibine sokulduğu için iade ettim dün. En büyük sebebi de değiştirilemez olan kötü yapay zeka, diyalog ve Life Path seçimlerinin etki etmediği ile ilgili eleştirilerdi. Oyunlarda grafikten ço
Merhaba arkadaşlar,

Birçok insan gibi ben de CP 2077'yi önsiparişle almıştım. Oyuna hiç dokunmadım. Oyun yerin dibine sokulduğu için iade ettim dün. En büyük sebebi de değiştirilemez olan kötü yapay zeka, diyalog ve Life Path seçimlerinin etki etmediği ile ilgili eleştirilerdi. Oyunlarda grafikten çok içeriğe, hikayeye, kaliteye önem veririm. Oyunda Fallout, Deus Ex, Skyrim tadında bir şeyler bulabileceğimi düşünmüştüm. Ama beklentilerimi karşılamayacağını düşünerek iade ettim.

Diğer yandan da şimdiye kadar oynadıkları en iyi oyunun CP 2077 olduğunu söyleyen bir sürü insan var. Kafam karıştı. Siz nasıl buldunuz oyunu? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(14.12.20)
saçma 1 aya fixlerlerdi o bugları
0
egokalp
(14.12.20)
nerden satın aldın? eğer steamse 2 yada 4 saat (emin değilim) oynadıktan sonra geri iade edebiliyorsun. keşke bi oynayıp iade etseydin. milletin yorumlarına takılarak oyun oynanmaz.
0
false pretension
(14.12.20)
tolkien hayrani +1
0
himmet dayi
(14.12.20)
Oynamadım. Oynayanların çoğu ilk heyecanla öve öve bitiremeyebilir.
Önemli olan negatif yönler.
Oyun bize böyle reklam edilmemişti.
Şimdiye kadar oynadıkları en iyi oyunun bu olduğunu söyleyenler ise bundan önce Battlefield ve COD'u öven kişilerle hemen hemen aynı kişiler. O yüzden negatif konuşanlar biz oynamayanlar için daha önemli.

iyi etmişsin. Patch, dlc vs ile oyunu harika yaptıkları zaman oynarsın.

Bilgim yok fikrim bol bildirdi.
0
Amory Lorch
(14.12.20)
ben de epeydir takip ediyorum ama oynamadım, üretici firma bile bug'lı olduğunu kabul edip yakında patch çıkaracağını belirtti. üretici bile kabul ettiğine göre harbiden sıkıntılar var demek ki, bence de mantıklı. ileride patch'ler çıkınca alırsın
0
roket adam
(14.12.20)
iyi yapmışsın abi mesela ben alsam ben de iade ederdim çünkü oynatacak alet yok.

şaka maka abartıldığını düşünüyorum ama bakalım bekleyip görcez
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.12.20)
2 saat oynadım, oyun oynayan birisi değilim, popüler diye iyi olacağını düşünerek ön sipariş geçmiştim.
Oyuncu birisi olmadığım için kesin bir şeyler söyleyemem ama çoğu internette açıkça görünüyor, yani çatıda polis spawn olması falan rezalet aslında. Peki iade eder miyim? Yapmayacağım muhtemelen, 50 tl mastercard promosyonu ile almıştım, 200 tl çok para değil bence ama beklenti oluşturup onu sunamamaları sorundur.
Ben mart nisan'a kadar beklemeyi planlıyorum şu anda o zamana kadar çoğu şeyin toparlanacağını düşünüyorum.
0
atom karincanin torunu
(14.12.20)
Oyunu yerin dibine gömenler de göklere çıkarıp oynadığım en iyi oyun diyenler de bence yanılıyor. Ortalama bir oyun çıktı. Buglar var. Efsane bir hikaye anlatımı yok, ama üzerine düşünülmüş bir oyun. Aşırı övenler sanırım başka oyun oynamamışlar yada hypeları boşa gitmesin diye aşırı övüyor, aşırı gömenler sanırım yaşadıkları hype'ın karşılığını tam bulamadıklarından gömüyorlar. Sonuçta bu aşırıcıların suçlusu yine firma. Böyle bir hype yarat, sonra ertele ertele ama ertelerken çok daha iyi olacak diye insanları bilmem kaç sene beklet, çıkmasına günler kala her yerde pr yap (9gag vs). Şimdi bu çıksın. Hani Xbox one'lar çıktı CP özel tasarımlı, kollar falan akıyor ama işin komiği CP özel tasarımlı xbox one'da sorunlar yaşıyorsun. İlginç kafalar.

Ama dediğim gibi ne aşırı övülecek ne gömülecek bir oyun. Güzel denebilecek bir oyun. İade etmedim ben. Etmem de. Güncellemeler gelmeden de oynamam ama. Dursun kenarda. Ekibi zengin etmem ama iyi motivasyonu olan bir ekip. Ubisoft gibi düz insanların yanına en azından hayal edebilen insanlar pazarda yaşayabilsin. Zaten oyunun fiyatı tam ederi. Ne 1 kuruş fazla ne 1 kuruş az (pc için konuşuyorum).

Oyuna sanmıyorum Şubat'a kadar zam gelsin. Bu kadar hata vs. den sonra zam yapmaya elleri gitmez. Bahsi geçen büyük güncellemeler sonrası temel buglar giderse eğer bence tekrar al, oyun kültüründe bir parça olsun derim. Bu nedenle bence büyük hata yaptın, aman almak istersen bi daha bu fiyata bulamazsın diyemem. Bir daha bence bu fiyata bulursun. Ama çok iyi şeyde yaptın diyemem bence oyun kültüründe adı sıkça anılacak bir oyun. Bir mekaniklerini falan denemekte, şans vermekte fayda var.
0
ManikD
(14.12.20)
bi kaybın yok, ileride daha ucuza bugları çözüldükten sonra alır oynarsın istersen.

bence de aşırı şişirilmiş bi oyun, yani daha hiç bişey yokken ortada deli gibi reklam ve pr yapıyolardı, öve öve bitiremiyolardı.

çok bi meraklısı değilim de öyle aşırı sağlam bir sistemin yoksa grafikleri rezil ötesi oluyor gördüğüm kadarıyla, maymun gibi modeller.

ayrıca multiplayer'ı bile olmayan bir oyuna kesinlikle para vermem. günümüzün oyunları oldukça kısa sürede bitiyor zaten. korsanını bile indirip oynamam.
0
killerbee
(14.12.20)
Oynayıp baksaydın bi +1

Neyse, ben oynadım ve beğenmedim. Çok bug var, kontroller tatsız, hikaye kısa. İade edemiyorum, edebilsem de etmezdim gerçi. Şirketi seviyorum, Witcher serisi süperdi, bu da böyle olsun, napalım.

Patch'leri bekleyip 2-3 ay sonra tekrar oynayacağım, ama fikrim ne kadar değişir bilemiyorum tabi.
0
plutongezegendegilmi
(14.12.20)
Arkadaşlar, hepinize de görüşlerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Aslında iade etme sebebim kesinlikle buglar falan değil. Hepinizin de söylediği gibi er geç düzelir patchlerle. Oyunu göğe çıkaranların da yerin dibine sokanların da ortak görüşü oyunda NPC'lerin yapay zekasının yok denecek kadar kötü olması, Life Path seçeneklerinin ve diyalogların hikayenin gidişatına yön vermemesi yönündeki eleştirilerdi. Sürekli bunların reklamını yapmışlardı. Bir Fallout, bir Deus Ex, bir Skyrim kalitesinde bir şey bekliyordum. Aksiyon değil de RPG mekaniklerinin ağır basacağını söylemişlerdi sürekli. Bunların patch ile falan düzeltileceğini düşünmüyorum, en azından yakın zamanda. Bunları düzeltseler bile uzun bir zaman alacağını düşünüyorum.

20 yıldır oyun oynuyorum. Oyun kültürüm zengin yani. Burada oyun tavsiyesi istenince direk paragraflar halinde oyun önerileri yapıyorum. Onun dışında belki oyunu iyi hale getirdiklerinde alabilirim.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(14.12.20)
İyi yaptın.
Ama böyle hevesle bir şeye atlamak sonra olumsuz eleştirilere göre bir şeyi iade vermeyi hayatınla ilgili konularda da bu kadar çok benimseme
0
Erva
(14.12.20)
Yani ucuza alip bir daha o fiyata alamayacak olsan belki de sunun surasinda bir iki aya düzgün fiyatlara alirsin en kötü sonraki steam indiriminde falan.

Oyun sonuçta ha simdi oynadin ha 6 ay sonra. Cok da bir önemi yok, aldigin zevk hala ayni.

Playstation ve xboxda alanlara yazık olmus. Bildigin dolandırdılar geri de veremiyorlar.
0
logisticsmanager
(14.12.20)
Oynayıp bakmak lazım, birimizin iğrenç olarak nitelediği oyunu başka birimiz bayılarak oynuyoruz sonuçta.

Henüz oynamadım, videolarını izledim. Bence 9/10.
0
hayirsiz
(14.12.20)
Yapimci firma ozur tweeti atip, konsol oyuncularinin 21 aralik tarihine kadar oyunu iade edebileceklerini soyledi. Bu aciklama onemliydi cunku psn’den yapilan alisverislerde eger oyun indirildiyse iade edilemiyordu. Ps ile anlasip bunu saglamislar. Aklinizda olsun.
0
eazy
(15.12.20)
Tam senin istediklerine önem veren Orhun Kayaalp öve öve bitiremedi. Deus Ex hayranı bi adam ve aşırı keyif aldığını söylüyordu. Hikaye yönü ağır basıyor dedi
0
nundu
(15.12.20)
nundu orhun örneği vermiş ama bu konularda orhun'u ciddiye alma.

Orhun'un oynadığı 5 oyun var;

Deus ex
Deus ex HR
Deus ex MD
Cyberpunk 2077

Bi de dilencilik yapma oyunu mu ne vardı onu oynuyordu. Change Homeless diye bir şey :DD

Adam pek oyun görmediği için beğenmiş olabilir. Başka beğenen kişilere bakarsan daha iyi olur senin için :))))
0
eazy
(15.12.20)
@eazy Orhun Kayaalp hakkında o kadar haklısınız ki cevabınızı okuyunca gülmeden duramadım. Şimdiye kadar oynadığı en güzel oyun Deus Ex serisindekiler olabilir. Onun dışında nerede dandik bilinmedik Indie oyunlar var gidip onları buluyor :D

Bir de ana akım yayıncılar, oyun bilirkişileri falan ne kadar kötü olsalar da ana akım oyunları öve öve bitiremiyorlar. Nihayetinde yedikleri kaba pislemek olur. Olumsuz noktalara değinip geçiniyorlar. Ama Ubisoft ve Ea oyunlarını beğenmezlerse atış serbest oluyor :D
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(15.12.20)
(13)

gece tuvalete kalmak prostat belirtisi mi?

Sour
genelde böyle deniyor ama bunun bir sıklığı olması gerekmiyor mu? yani ben hep gece tuvalete kalkarım. herkesi de böyle biliyordum. hatta ailemden de şahidim yani onlar da gece kalkıyor. ailecek prostat olma ihtimalimiz nedir? :) gece tuvalete gitme sıklığınız nedir? sıvı tüketme oranınız nedir?
genelde böyle deniyor ama bunun bir sıklığı olması gerekmiyor mu? yani ben hep gece tuvalete kalkarım. herkesi de böyle biliyordum. hatta ailemden de şahidim yani onlar da gece kalkıyor. ailecek prostat olma ihtimalimiz nedir? :) gece tuvalete gitme sıklığınız nedir? sıvı tüketme oranınız nedir?
0
Sour
(07.12.20)
valla ben her gece yataktan uyanıp gidiyorum. Günde yaklaşık 2 litre su içiyorum onun dışında kahva ve çay da çok içiyorum.
0
olaylar olaylar
(07.12.20)
Yetişkinlerde gece tuvalete kalkmak normal değil. Etrafımdaki hiçkimse gece tuvalete kalkmaz.
0
sta
(07.12.20)
ben gece 2-3 kere kalkıyorum. çok rahatsız edici. doktara gideceğim
0
tavish11
(07.12.20)
Yatmaya yakın bir şey içmiyorum, içersem de 2-3 yudum. mışıl mışıl uyuyorum.
0
yarey
(07.12.20)
sıvı tüketme oranından ziyade tükettiğiniz saate, akşam yediğiniz şeylere göre değişir.
0
uuth
(07.12.20)
Hastalık belirtisi.
0
Tochinoshin
(07.12.20)
Gece yatmadan önce 1-2 bardak su içip yatarım, hiç tuvalete kalktığımı hatırlamıyorum. Gün içinde de aralıksız çay-kahve-su-maden suyu içiyorum.

Dolayısıyla illa prostat değil ama belki bakteri vs. başka bir soruna işaret edebiliyor olabilir. Bence bi doktora gidin.
0
plutongezegendegilmi
(07.12.20)
gece tuvalete 1 kere yada en fazla 2 kere kalkılması normaldir. ama 2 den fazlaysa normal değildir. yatmadan 2 saat önce birşeyler içmeyi kesin bir de öyle bi bakın.

ben mesela saat 10dan sonra bir şey içmiyorum ve gece tuvalete kalkmıyorum.
0
sizofren06
(07.12.20)
birbiriyle çakışan çok bilgi var. mesela @sta X @sizorfren06.

10'dan sonra içmemeyi deneyeceğim. bakalım neler olacak.
0
🌸Sour
(07.12.20)
gün içinde çay kahve su çok tüketiyorum, bu nedenle gün içinde çok sık wc'ye girer çıkarım ama gece uykudan uyanıp gidecek kadar hiç olmadım şimdilik..
0
strobist
(07.12.20)
Gece tuvalete kalkmak şeker hastalığının da belirtisi olabilir.
Gündüz de sık idrar yapıyor musunuz
0
fezagezgini
(07.12.20)
Bende iyi huylu prostat büyümesi var, evet prostatın belirtilerinden biri bu ama kesin budur diyemeyiz tabi, doktora gitmen lazım.

Bende ne olduysa 24 yaşında oldu, prostat iltihabı geçirdim. Doktora gittiğimde prostatımın olması gerekenden çok daha büyük olduğunu söylemişti. Prostat iltihabı ara ara tekrarlıyor. 28 yaşına geldiğimde, yani geçen yıldan beri de geceleri işemeye kalkmaya başladım, genelde bir defa kalkıyorum, nadiren kalkmadığım oluyor.

Ne içtiğinle hiç alakası yok. Ben hayatım boyunca, yatmadan 30 saniye önce (öyle 3-4 saat de değil) hep dev bir bardaktan -en az 250-300 ml- su içmeden uyumayan bir insandım, hiç de uyanmıyordum geceleri.

Şeker hastası değilim. Hiçbir hastalığım da yok.

Artık içmiyorum, ona rağmen işemeye kalkıyorum. :))
0
hayirsiz
(07.12.20)
(2)

şifre değiştirme sorusu

ardt
yani diyelim ki önceki başlıkta da belirttiğim gibi (http://eksiduyu.ru/1454847) benim üye olduğum bir siteye saldırı düzenlenip şifreler çalınmış. benim oradaki şifrem asd123 diyelim. ben onu Asd123 yaparsam olur mu, yoksa bambaşka bir şey mi yapmam lazım?yani botlara "çaldığımız şifreleri değiştir
yani diyelim ki önceki başlıkta da belirttiğim gibi (eksiduyu.ru) benim üye olduğum bir siteye saldırı düzenlenip şifreler çalınmış. benim oradaki şifrem asd123 diyelim. ben onu Asd123 yaparsam olur mu, yoksa bambaşka bir şey mi yapmam lazım?

yani botlara "çaldığımız şifreleri değiştirirlerse bir de bunların ilk harflerini büyük yapıp deneyin" diyorlar mıdır?
0
ardt
(28.11.20)
Tamamen yeni bir şifre oluşturman gerekiyor.
0
hayirsiz
(28.11.20)
neden peki? merak ettim.
0
🌸ardt
(28.11.20)
(5)

İkinci Monitör Tavsiyesi

put it in your appropriate place
İkinci Monitöre ihtiyacım var. Niyetim program öğrenmek. İşte kod yazmak, grafik tasarım, Excel yanı sıra İngilizce çalıştığım oluyor ara ara. Tek ekradan çok zor oluyor.Monitör alacağım ama kaç inç alayım ve marka önemli mi?
İkinci Monitöre ihtiyacım var. Niyetim program öğrenmek. İşte kod yazmak, grafik tasarım, Excel yanı sıra İngilizce çalıştığım oluyor ara ara. Tek ekradan çok zor oluyor.

Monitör alacağım ama kaç inç alayım ve marka önemli mi?
0
put it in your appropriate place
(24.11.20)
mutlaka ips ekran olmalı. 24 inç için min 2k daha büyük inçler için mutlaka 4k.

Marka olarak dell çok güzel. Yazılımcı olarak yazıyorum.
0
demirKamil
(24.11.20)
www.hepsiburada.com

Bende bundan var, çok memnunum.
0
hayirsiz
(24.11.20)
24" yeter bana diyerek başladığım serüveni her zamanki mükemmeli bulma takıntım sebebiyle 44 inchte noktaladım. Eve taşırken de kırdım ekranı. 14" ile devam ediyorum yine. Yetiyomuş meğer.

Mağazada ekran ölçülerine mutlaka bakmanı tavsiye ederim. Youtube'dan çok inceleme videosu izlemiştim ama eve getirip masaya koyunca gereksiz büyük olduğunu anlıyosun. 27" fazlasıyla yeterli. Ultrawide olursa daha kullanışlı olur.
0
IncredibleMau
(25.11.20)
1080p olacak ise 27'' de önermiyorum. demirKamil'in dediği gibi 24 inçten daha büyük olacaksa 4K olmalı. Aksi çok yakından bakacağın için görüntü kaliteli olmaz.

Bunun dışında mutlaka yükseklik ayarı yapılabilen bir şey olsun. Monitörün de altına kitap koymak ile uğraşma.
0
himmet dayi
(25.11.20)
Masan küçük. Dell Ultrasharp'ın 22-24 inçlik full hd modellerinden birini al geç. Dell önermemin sebebi, yan dönebiliyor ve yükseklik - derinlik ayarı var - özellikle buna dikkat etmeni öneririm ısrarla. Dell U2412M kullanıyorum ben, çok memnunum. Bir de HP 24cw var karşımda, onun altına kitap falan koymak zorunda kaldım yükseltmek için, sabit kasalı monitör.
0
roket adam
(25.11.20)
(4)

Dondurulmuş balık hakkında

kislar gecmez beresiz
Merhaba. Bulunduğum yerde balığa erişim kısıtlı maalesef ve birkaç balıkçıyı gezdiğimde halde taze, düzgün bir balığa denk gelemedim. Dondurulup çözülmekten bitap düşmüş, gözünün feri sönmüş balıklar çıktı karşıma. Ben de bunları alana kadar şu şok, bim, a101 gibi marketlerde satılan donmuş balıklar
Merhaba. Bulunduğum yerde balığa erişim kısıtlı maalesef ve birkaç balıkçıyı gezdiğimde halde taze, düzgün bir balığa denk gelemedim. Dondurulup çözülmekten bitap düşmüş, gözünün feri sönmüş balıklar çıktı karşıma. Ben de bunları alana kadar şu şok, bim, a101 gibi marketlerde satılan donmuş balıkları alıp yapayım dedim.

Daha önce deneyip lezzeti, faydası ile alakalı bilgi sahibi olan paylaşabilirse sevinirim. Malum balık da zahmetli ve kokulu bir iş. Attığım taş ürküttüğüm kuşa değmeyecekse hiç kalkışmayayım.
0
kislar gecmez beresiz
(24.11.20)
Bu tarz balıkları metro'dan alıyorum. Yakınınızda varsa değerlendirin.
0
ykyt
(24.11.20)
Kalamar severseniz ve yaparım derseniz , A101'deki dondurulmuş kalamarı tavsiye ederim. Eşek kalamarı dediğimiz tip , kalın etli ama lezzetli.Taze kalamar bulamadığımda mutlaka alırım.
0
synax
(24.11.20)
File markette güzel balıklar oluyor, ben karadeniz somonu alıyorum. Hem fırında hem tavada çok güzel oluyor.
0
hayirsiz
(24.11.20)
A101’den mezgit aldim -almayin. Saman gibi tadi. Resmen 0 tat
Gene A101’den cipura aldim- eh iste. Yoklukta gideri olabilir.
0
65 derece
(25.11.20)
(4)

Burun estetiği fiyatları ne kadar aşağı yukarı?

yarey
Bir de son zamanlarda, dusundugumuzden baya çok burun estetikli insan olduğunu yeni fark ettim. Yani eskiden sadece ünlüler yapıyordu şimdi Ayşe Fatma Ahmet de yapıyor.
Bir de son zamanlarda, dusundugumuzden baya çok burun estetikli insan olduğunu yeni fark ettim. Yani eskiden sadece ünlüler yapıyordu şimdi Ayşe Fatma Ahmet de yapıyor.
0
yarey
(22.11.20)
Gecen sene uc arkadasim yaptirdi. 2500 5000 arasi degisiyordu verdikleri ucret. 7-10bine kadar da fiyat ceken varmis, onlarin yalancısıyım. Sadece burun da degil cene yuz, kalca gogus estetigi de cogaldi, "halka indi".
0
uzunbacakli edward
(22.11.20)
2500-5000 arasi fiyatlar nerenin fiyatlari merak ettim acikcasi.

Ben bircok doktorla konustum 12 binden baslayarak 40 bine kadar giden bir skala var benim gordugum kadariyla. Ki cok bilindik insanlara fiyat danismadim bile.

Kimisi Adana’daydi, kimisi Ankara’da, kimisi Istanbul’da. Instagramda cok takipcili hesaplardan da bahsetmiyorum bu arada, az takipcililer de var..
0
yuzır
(22.11.20)
Ortalama bir özel hastanede burnumdaki nefes alma sorunu için gittim, illa yamuk burnunuzu da düzeltelim dediler, 7 bin lira istediler. Ben estetiği yaptırmayacağım, fiyat böyle.
0
hayirsiz
(22.11.20)
2 yıl önce 9000 civarına yaptırdım. Şu an piyasa ne durumda bilmiyorum açıkçası.
0
hrvl
(22.11.20)
(9)

insanlığın çoğu mutsuzken ruh sağlığı bilimleri ne işe yarıyor ?

aslindasorunumpsikolojik
oranı bilemem tabi ama 8 milyar insanın çoğu mutsuz.20 yaş üstünü baz alıyorum, çocukken ve ergenken oto boka mutlu olunan mutluluğu saymıyorum.ruh sağlığı bilimleri (psikiyatri, psikolog falan hepsi işte) neden insanların mutsuzluğuna çare olamıyor ? yada böyle bir amacı ve hedefi mi yok ? gidiyors
oranı bilemem tabi ama 8 milyar insanın çoğu mutsuz.
20 yaş üstünü baz alıyorum, çocukken ve ergenken oto boka mutlu olunan mutluluğu saymıyorum.
ruh sağlığı bilimleri (psikiyatri, psikolog falan hepsi işte) neden insanların mutsuzluğuna çare olamıyor ? yada böyle bir amacı ve hedefi mi yok ?
gidiyorsun psikiyatriye, sinirliysen sakinleştirici veriyor.
uyuyamıyorsan uyku getirici veriyor.
beyindeki kimyasal sorunu başka bir kimyasalla düzeltmeye çalışıyorlar.

psikiyatri doktoru her kapıdan girene $100.000 hediye etsin, mutlu olalım beklentim yok tabiki ama ruh sağlığı bilimleri hiç var olmasaydı insanlık olarak pekde birşey kaybetmezdik gibi geliyor.
0
aslindasorunumpsikolojik
(21.11.20)
Mutsuzluk bir ruh hastaligi degildir. Basina cok kotu seyler gelir, isini kaybedersin, evini kaybedersin, hayatin hayal ettigin gibi gitmez, ailen kotudur, arkadas cevren yoktur - kotudur, romantik hayatta dikis tutturamazsin, kayip yasarsin, ne bileyin hayatta yaptigin yanlis tercihlerin yikici sonuclarina her gun katlanman gerekir vs. mutsuz olursun, dogaldir. bundan dogal bir sey yok. psikiyatristlerin - psikologlarin ugrastigi sey daha cok gercekle direk iliskisi olmayan dusunce bozukluklarinin, örüntülerinin tedavisidir. yoksa objektif sekilde boktan ve zor bir hayatin varsa bu konuda iyi hissetmek icin sana yardimci olacak kisiler degiller.

Her problem beyindeki kimyasal sorundan olmuyor yani. Bazen problemler gercek, hissettirdikleri de.

Son olarak ben psikoloji biliminden hele ki psikiyatriden inanilmaz faydalandim hayatim boyunca.
0
robokot
(21.11.20)
şunu yapsınlar diye somut bir beklentim yok. bir çözüm önerimde yok.
ama ameliyat gerektiren bir sorunum varsa cerrah ameliyat ediyor ve çözüyor.
ameliyatı nasıl yapıyor, neden yapıyor hiçbir fikrim yok ama sorunu çözüyor.

mutsuzluk sorunum olduğunda ruh sağlığı uzmanları kendim ve çevremden (toplasan 10-15 kişi) gözlemlediğim kadarı ile mutsuzluğu çözemiyorlar.
yazılan ilaçların faydaları kesinlikle var, bende faydalandım,
bulandan yazandan allah razı olsun.
mesela imovane ile rahat uyuyorum ama imovane öncesi uyutmayan sorunlar çözülmüyorki. sadece halen var olan sorunlar uykuya dalmamı engellemiyor.

şimdi psikiyatri bilimini amacı diye yazdım.
"akıl hastalıklarının teşhisi, tedavisi ve önlenmesi ile uğraşan bilim"
çıktı.
mutsuzluk bir akıl hastalığı değilse psikiyatrinin ilgi alanıda olmayabilir.
0
🌸aslindasorunumpsikolojik
(21.11.20)
yani psikoloji bilimi de olabilir farketmez, bir psikolog insani yikici dusunce patternlerinden kurtaracak klinik olarak kanitli teknikleri terapi yoluyla vs. insan uzerinde kullanir. Bundan cok faydalanacak, cozulmemis travmalari vs. olan insanlar var. Ama bir insan %100 saglikli dusunup yine de durumunun boktanligini objektif olarak gorup mutsuz olabilir. Boyle bir durumda psikolog yardimci olamaz zaten, tek faydasi olacak sey sartlarin degismesidir.

edit: bu arada insanligin cogu mutsuz degil onu nereden cikardin bilmiyorum.
0
robokot
(21.11.20)
Bütün insanlar sonunda ölüyor. Bu tıp ne iş yapar kardeşim.
0
ismim ibrahim
(21.11.20)
Soru "dünyada bu kadar doktor varken neden insanlar hasta oluyor" demek kadar tuhaf bence.

Psikiyatri insanı mutlu etmekle değil mental bozuklukları tedavi etmekle ilgilinen bir bilim dalı. Psikolojinin ise çoğunlukla insanı mutlu etmekle ilgisi yok, insanı araştırıyor. Bellek, algı, toplumsal normlar, gelişim vs vs. Sadece küçük bir kısmı yani klinik psikoloji mental bozukluklarla ilgileniyor.

Mutsuz olmak çoğu zaman normal bir tepki. İnsan sürekli mutlu olamaz, mutluluk anlık bir duygudur. Bir gün, bir hafta, hadi belki bir ay mutlu olursun sonra içinde bulunduğun duruma alışırsın ve artık o durum sana normal gelmeye başlar. Sürekli mutluluk veya bir "euphoria" hali de normal değildir.


Ayrıca senin hayatında kötü şeyler olabilir. Mesela sürekli seni döven bir anne baban veya eşin olabilir, aniden engelli kalabilirsin, kanser olabilirsin. Psikiyatr buna ne yapabilir? Bu tip durumlara üzülmekten mutsuz olmaktan daha doğal bir şey yok. Doktor ancak seni bu durumlar karşısında biraz olsun rahatlatan ilaçlar verebilir. Mesela demişsin ameliyat oluyorum ve geçiyor bazı sıkıntılar. Ameliyatla/ilaçla geçmeyen bir ton sıkıntı var onlar ne olacak? Etrafımda bile tedavisi olmayan rahatsızlıkları olan insanlar var bir sürü en basitinden. Psikiyatride de aynı şekilde ilaçla düzelecek şey var düzelmeyecek şey var. Bir bipolar gelir, psikoz gelir her şey yolunda giderse onu gayet düzene sokar doktor ama senin var oluşsal depresyonuna eğer sen iyileşmek istemiyorsan pek de müdahale edemez. Beyninin içine girip senin benliğini değiştiremez. Bunu yapacak teknoloji yok henüz.
0
pembe mezarlık
(21.11.20)
ruh sagligi bilimlerinin amaci "insanlari mutlu etmek" degil. inanilmaz cocukca ve sig bir bakis acisiyla yaklasiyorsunuz olaya.
0
der meister
(21.11.20)
şuan elde olan yöntemler bunlar ileride daha iyi tedavi yöntemleri geliştirilirse daha faydalı olabilir. ben de psikyatr ile tartışmıştım bu ne böyle saksıya çeviriyorsunuz insanları diye valla elden bu geliyor şuan demişti. teknoloji gelişince belki elon musk'ın çipi gibi birşey takılabilir beyne sinyal gönderip duygu durumu düzenlenir falan en azından ilaç içip bütün vucüdü beyni patatese çevirmektense nokta atışı düzeltme yapılabilir.
0
klakie
(21.11.20)
cevapları okumadım, tekrara girersem kusura bakmayın.

ruh sağlığı dediğiniz şey çok geniş bir yelpaze.
hayatın içinde bazı korkularla yaşamak, çocukluktaki travmaların etkisiyle ilişkilerde bağlanamamak da sorun, şizofreni de sorun.
ikisi için de psikologa, psikiyatriste gidiliyor.

psikiyatrinin gerçek anlamda "iyileştirmeye etkisi" konusu bence de tartışmalı.
özellikle anlamadan dinlemeden en ufak şeye ilaç dayatan ve insanın ruhsal bir yanı yokmuş da sadece makineymiş gibi davranan "bilim insanı" kafasında olanlar buna neden oluyor.
bunlar zaten insanı anlayacak kapasiteye sahip olmuyorlar.
diğer yandan, anlamaya yönelik hareket eden, terapi yapan psikiyatristler de var.

insanlarda birkaç sabit fikir ve yanılma var bu konularla ilgili.
teşhisli ve ciddi bir hastalığı ya da sorunu bulunan insanlar dışında sadece ilaçla tedavi diye bir şey her zaman çözüm vermiyor.
ki o insanlar bile ilaç yanında yine terapiyle ilerleyebiliyorlar.

terapi iyileşmenin bazen yüzde 50'den, 70'ten fazlasını bile oluşturuyor.
yani panik atağı olan ilaç alınca hop diye iyileşemiyor.
durumu iyileşiyor ve elbette kimyasal bir destek aldığı için bazı şeyleri aşıyor ama sonuçta panik atağa neden olan travmaları, sorunları terapiyle çözebiliyorsun.
insanlarda terapiye karşı önyargı çok var, bu birincisi.

ikincisini de, danışanı ya da hastası olmadığım, sosyal olarak tanıma fırsatı bulduğum çok meşhur bir psikiyatristle sohbet ederken söylediği bir şey açıklıyor bence.
"bize tedavi olması gerekenler değil, tedavi olması gerekenlerin hasta ettikleri gelir" demişti.
yani aslında sorunları olan insanların büyük kısmı zaten destek almıyor, destek alması gerektiğinin farkına bile varmıyor.
varsa da egosu buna engel oluyor.

herkesin etrafında vardır.
şöyle düşününce bile beş kişi sayarım ailemden ve çevremden.
adamın ya da kadının paçalarından akıyor, yüzünden okunuyor sorunlarının olduğu.
ya bir ilişki yaşarsın bunu görürsün ya da dostundur, arkadaşındır.
hayatın içinde zorluk çeker, bazı tipik davranışları vardır, bağlanamaz, başaramaz ya katıdır ya boş vermiştir, yani dışarıdan görünen bir dengesizliği muhakkak vardır.
ama asla yardım almaz.
düşünmez bile.
çünkü sorunları olduğunun farkında bile değildir.
biraz da yazıp çizen bir tipse, "ben zaten freud okuyorum" falan der, ne diyeceğini bilemezsin.

sorun sizin dediğinizden ziyade, gerçekten kendini iyileştirmek, düzelmek isteyen insanların sayısındaki azlıktan kaynaklanıyor.
0
blatta hiberna
(21.11.20)
"İnsanların çoğu neden mutsuz?" sorusunu yanıtlamak bence daha mantıklı olur.
0
hayirsiz
(21.11.20)
(3)

Astım hastası olan var mı içinizde? maske takıyor musunuz?

sperry
Merhaba, astım hastası olan birisi maske takarsa normal birisine göre daha çok rahatsızlık duyar mi nefes alma konusunda? Yoksa sağlıklı birisine göre hiçbir farkı yok mu?
Merhaba, astım hastası olan birisi maske takarsa normal birisine göre daha çok rahatsızlık duyar mi nefes alma konusunda? Yoksa sağlıklı birisine göre hiçbir farkı yok mu?
0
sperry
(20.11.20)
Almanya'da astım hastalarının maske takma mecburiyeti yok. o yüzden duyabilir sanırım.

bu çok normal değil m? ben bilinen bir astımım olmamasına rağmen burnumdan aldığım hava yetmiyor ve ağzımdan nefes alıyorum. akciğer kapasitesi zaten düşük olan biri için zor olsa gerek.
0
sonsuz
(20.11.20)
Astım ve koah hastaları için maske çok riskli ve tıbben tamamen yasak aslında. Ama burası türkiye.
0
olivia
(20.11.20)
Bende astım var. Gözlük de takıyorum, hayvan gibi buğulanıyor.

Maskemi takıyorum. Nefes alması biraz zor oluyor ama mecburen takıyorum, alternatifi çok kötü çünkü.
0
hayirsiz
(20.11.20)
(8)

En kaliteli kedi maması

sumuklurakun
Hangisidir ?.
Hangisidir ?.
0
sumuklurakun
(18.11.20)
concon tayfa acana kullanıyor ama bence proplan. ben ve kedim mutluyuz.
0
makarnavodka
(18.11.20)
Benim kedimin şimdiye dek en sevdiği mama aşağıdaki oldu, eski mama gibi bir tane değil, süpürerek yiyor :))

www.petlebi.com
0
hayirsiz
(18.11.20)
Biz de Pro plan'cıyız. N&D kullandık uzun süre, daha kaliteli aslında ama o ağır geldi bizim kediye.
0
kobuzchu kiz
(18.11.20)
Arkadaşım hepsini denedi galiba ama en iyi nd dedi.
0
Topalordek
(18.11.20)
Royal canin / proplan / nd

Bu üçü arasinda cogunlukla kisisel tecrubelere gore degisiyor.
0
a perfect lie
(18.11.20)
proplan varken diğerleri 2. seçenek.

not: nd sıralamaya katmadım. çünkü o protein değerleriyle ve tahılsız olarak başka bir kategori.
0
iddaaci
(18.11.20)
Sahiplendiğimden beri hep N&D'ciyiz.
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(19.11.20)
bnm deneyimime göre hills. özellikle ilaçlı ürünler arasında, gerçek anlamıyla hayat kurtarıcılar.
0
shadowelves
(19.11.20)
(4)

Bu virüs mü?

kedikumunaiseyenadam
Telefon internetini bilgisayara aktardığımda hiç işlem yapmama rağmen 10-15 dakikada 400 mb'a yakın veri harcadı. https://i.hizliresim.com/wOXy0D.png resimde anlık toplam alınan veri 312 kb gözükürken resource monitorde bu kadar harcayacak bir uygulama gözükmüyor. Mining midir bu nasıl temizleyebili
Telefon internetini bilgisayara aktardığımda hiç işlem yapmama rağmen 10-15 dakikada 400 mb'a yakın veri harcadı. i.hizliresim.com resimde anlık toplam alınan veri 312 kb gözükürken resource monitorde bu kadar harcayacak bir uygulama gözükmüyor. Mining midir bu nasıl temizleyebilirim?

i.hizliresim.com
0
kedikumunaiseyenadam
(16.11.20)
güncelleme falandır yav ne virüsü

windows 10'a virüs girmesi çok zor zaten özellikle uğraşman lazım, e bir de ekstra olarak antivirüs de kurulu sende, endişe edecek bir şeyin yok yani.
0
kim bilir
(16.11.20)
Kaspersky de kurulu anladığım kadarıyla, muhtemelen güncellemedir diye düşünüyorum ben de. Mining olsa kaspersky izin vermez.
0
roket adam
(16.11.20)
Güncellemedir.
0
hayirsiz
(16.11.20)
Eğer bilgisayarı telefon üzerinden internete bağlıyorsanız o bağlantıyı "tarifeli bağlantı" olarak ayarlamanız bilgisayarın güncelleme işlemlerini o ağ üzerinden yapmamasını, böylece kotanızdan yememesini sağlar.

support.microsoft.com
0
faithless
(17.11.20)
(22)

Pfizer-Biontech in aşısını olur musunuz?

ya ben lan neyse
güvenir misiniz?
güvenir misiniz?
0
ya ben lan neyse
(12.11.20)
Olurum.
0
hayirsiz
(12.11.20)
olurum,

grip, zaturre, tetanoz asisini da cok arastirmadan oluyoruz
0
exlibris
(12.11.20)
olurum, böyle şeylere değer veriyorum.
0
Bruce
(12.11.20)
Aşı karşıtı değilim ama ilk yaptıranlardan olmam sanırım.
0
battal gemalmaz
(13.11.20)
Yan etkileri belli degil geyigini de anlamiyorum, 30 sene bekliceksiniz yani?
0
baldur2
(13.11.20)
Olmam, ilkokul zamanı yapılanlar hariç hiç aşı yaptırmadım çünkü hiçbirinin işe yaradığını düşünmüyorum.
0
Uncle Sam
(13.11.20)
aşı açıklanmadan olma ihtimalim vardı, olmadım ama çekindiğimden değil tembellikten.
0
ludwig boltzmann
(13.11.20)
Konetsu +1.

Biri dusuncelerimi dile getirmis nihayet, oh be.

Aynisini grip icin de dusunuyorum, grip olursam 1 hafta yatar iyilesirim, o yuzden asisini olmuyorum her yil. Yasim genc, bagisiklik sistemim guclu, yedigime ictigime dikkat ediyorum, 1 hafta hastaliktan yatsam hayatimda biseyler degismez, bu riski alabilecek luksum var. Henuz hic grip olmadim yetiskin olali. Tavsiye ya da aksini yapani yargilama degildir, kendi kendime uygun gordugumu anlatiyotum sadece.

Olursem de kismet.
0
taurina
(13.11.20)
Olurum çünkü araştırmaların başarı oranı var. Benim aşı olmam başkasına bulaştırmamam demek. 1 haftada geçiririm diyenlerin 2 hafta Korona karantinasında kalacaklarını zannetmiyorum, illa dışarı çıkacaklar, bu da aşısızlara bulaştırma demek. Hala bunları konuşuyor olmak garip.
0
kaset
(13.11.20)
Risk grubunda olsam, ya da etrafimda asemptomatik tasiyici olarak farkinda olmadan riske atabilecegim birileri olsa tabii ki de asisini olurum. Bu ayni hastayken kimseye bulastirmamak icin evde oturmak gibi bir sey. Su an bile, tam tamina 9 aydir, evden market/park disinda bir yere cikmadim, tanidigim insanlarla parklarda gorustum, daha kalabalik bir ortamda bulunmamin ardindan (hafta sonu parklarin normalden kalabalik oldugu zamanlar mesela) 2 hafta evden cikmayacak sekilde hareket ettim. Tum bunlarin arkadsindaki motivasyon, benim vurdumduymazligim yuzunden bir baskasina zarar gelmemesi, kendimi korumak degil.

Yakinimda riske atabilecegim kimseler, colugum cocugum vs yok. Korona sonrasi olusabilecek saglik sorunlarinin da riskini almaya raziyim kendim icin. Yasadigim yerdeki saglik otoritelerine de epey guveniyorum. Su asamada asiyi nufusun 1/3une yapacak sekilde planladilar, risk grubundaki insanlari onceliklendirecek sekilde.
0
taurina
(13.11.20)
güveniyorum. gelip saplasalar keşke enjektörü de kurtulsak. bıktım artık bu kapalı hayattan
0
avatar is back
(13.11.20)
evden çalışıyorum, yalnız yaşıyorum, zaten şu anda bile istesem de istemesem de karantinadayım işlerden dolayı.

nüfusun üçte biri zaten olacak, bu da salgını oldukça geriye çekecektir.
özellikle risk grubundakilerin olması elbette gerekli, aşı karşıtı değilim ama ilk etapta yaptıranlardan olmam.

grip aşısı da hiç yaptırmadım ve grip olmuyorum yıllardır.
ama konu bundan çok aşının fazla yeni olması.
yaşam tarzımdan dolayı süreci inceleme lüksüm olduğu için yaptıracaksam da beklemeyi tercih ederim.
sürekli insan içinde olsam farklı düşünebilirdim belki.

edit:
bir de eklemek isterim ki, "aşı geldi, corona bitti" gibi bir şey yok.
grip aşısı da var ve gribin de kökünü kurutamıyoruz çünkü her yıl mutasyona uğrayan bir virüs söz konusu.
her yıl yapılan grip aşıları da buna göre yenileniyor.
bakteri olsa tamam, o farklı.

yani "herkes aşı olursa hastalığın kökü kuruyacak, aşı olmayanlar yüzünden kurumuyor" durumu söz konusu değil.
herkes aşı olsa da bu devam edecek.
aşıyı olanın bile hastalanmayacağı kesin değil, en ufak bir mutasyona bakar.
sadece aşı olanın ölme riskini azaltacak ve toplum genelinde öldürücülüğü ve salgının gücünü aşağı çekecek.
0
blatta hiberna
(13.11.20)
olurum
0
tantunisultansuleyman
(13.11.20)
Konetsu +1

Multimilyarder şirket daha da zengin olsun diye kendimi denek yapmaya hiç noyetim yok. Herkes olacak diye şart olsa dağa kaçarım, yine o aşıyı olmam. Panik sebebiyle bu şekilde yalap şalap piyasaya verilen bir aşıya hiç güvenim yok. Cahil diye siz yapistirmadan söyleyeyim, avusturyada moleküler biyoloji doktora öğrencisiyim.
0
JohnOakley
(13.11.20)
Olurum. Bünyem çok kuvvetli. Yan etki falan da olmaz bende.
0
stewie
(13.11.20)
Bir tarafta koronayi vefat etmeden gecirsek bile cigerlerde yaratacagi hasar diger tarafta asi. Ben asiyi alayim
0
turkuaz
(13.11.20)
çoğu kişi olmadan olmam.
0
buiret
(13.11.20)
Ben olurum. Kendi tahminlerimden çok kendi doktorumun önerilerine uyuyorum.

Olmayana da “aşı karşıtı gerici” muamelesi yapmam. Herkesin kendi vermesi gereken bir karar.
0
buf-e kür
(13.11.20)
Güvenirim ve olurum.

Kasıtlı olarak aşı olmayanlar yarın birgün dünyada birçok ülkede hastaneler, kamu hizmetleri, toplu bulunan alanlar (kafe, restorant vb.) banka şubeleri, sınıflar, ofisler ve hatta toplu ulaşımdan bile faydalanamayacak göreceksiniz.
0
Lethe
(13.11.20)
bizi ülkeye gelip de sıra bana gelen kadar (öncelik sağlım çalışanları, yaşlılar, kronik hastalar vs olur) zaten etkisi az çok belli olur, ona göre pozisyon alırım. büyük ihtimalle olurum yani.
0
candide
(13.11.20)
muhtemelen şöyle olur, şu an çoğu şirket home office çalışıyor herkesi yavaş yavaş ofislere çağırırlar ama aşı olduğuna dair belgeyi şirkete iletmek kaydıyla. hali hazırda sahada çalışanlara bu belge zaten zorunlu olur.

yani pek kişisel tercihe bırakılmaz bu durum. tabii yeterince aşı dozunun tedarik edildiğini varsayarsak.

ben herhalde kendi isteğimle olmazdım, karantina-maske-sosyal mesafeye dikkat ederek yaşamaya devam ederdim bir süre daha.
0
juninho77
(13.11.20)
Cocukken, 10 yaşlarındayken grip aşısı olmuştum annem ol dedi diye. Sonra orta kulak iltihabı geçirdim. Denenmisi bile böyle olabiliyorken çalışmaları için önceden yine o çalışmaları gerçekleştiren kurum ve mevkilerdeki kişilerin kısa olduğunu söylediği sürede çalışmaları tamamlandı denen bir aşıyı olmam. Olmak için kosturanlara da bundan sonra şüpheyle bakacağım.
0
encokbenisevinnolur
(13.11.20)
(24)

ne kadar yesem de sıkılmam dediğiniz yemekler?

Stoneface
sb
sb
0
Stoneface
(07.11.20)
kuru fasulye, bulgur pilavı
0
halanne
(07.11.20)
yok öyle bir yemek.
0
sutlu nescafe
(07.11.20)
Yok
0
catch the arrow
(07.11.20)
patates salatası
0
hayirsiz
(07.11.20)
pide. arkadaslara selam ;)
0
turbo sadık
(07.11.20)
döner, ıslak hamburger, kokoreç
0
mikahakkinen
(07.11.20)
Zeytinyağlı yaprak sarmasi
0
red g
(07.11.20)
ton balık, mısır, kaşar, kekik ve mayonezli makarna.
iyice kızarmış salça ya da sucuklu yumurta. bildiğin sahanda yumurta işte.
közde patlıcan salatası.

bıkmadım, bıkacak gibi de değilim bunlardan.
0
filteria
(07.11.20)
Patates kizartmasi, Hollanda usulü. Cifte kizartilmis.
0
buf-e kür
(07.11.20)
Menemen, lahmacun.
0
himmet dayi
(07.11.20)
İskender, pizza.
0
dissendium
(07.11.20)
Haşlanmış mısır.
Konserve mısır ustu tuz
Patates kizartmasi, tavada tereyagli patates
Sarma
Dolapta bir gün beklemiş kizartma
Dolapta beklemis biber dolmasi
Döner
Hamburger
Sushi
0
logisticsmanager
(07.11.20)
Zeytinyağlı yaprak sarması +10
Lahmacun
Mantı
Patates kızartması
Kremalı mantar çorbası
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(07.11.20)
çok var aslında ama en efsanesi

yaprak sarması
0
spirit crusher
(07.11.20)
Valla hayatımda bu sözü ilk kez Sinop'a gittiğimde Sinop Mantı yerken demiştim.

Sonuç: 2 gün üst üste 2 öğün yiyince baydı :) Ağır çünkü.

Şimdi düşününce neredeyse her sabah menemen yiyorum, sıkılmadım.
0
ananiyimioguz
(07.11.20)
yok ama en yakını: az şekerli fıstık sarma
0
ya ben lan neyse
(07.11.20)
Patates kızartması (ev usulü) , denizden ne çıkarsa. Günün hangi öğünü olacağı ve o gün kaç kere yemiş olursam olayım. Bıkmam , bıkılması teklif dahi edilemez :)
0
synax
(07.11.20)
Suşi
0
pass
(07.11.20)
Patates kızartması, simit ve makarna.
0
ms brownstone
(07.11.20)
Hepsini düşündüm. Tüm cevaplara baktım. Patates kızartması diyorum. Hem yemek sayılmaz. Hem de her öğün gideri var.
0
ruhen hastayim ben
(07.11.20)
Peynir ekmek, cok sevdigim yemekler var ama surekli yiyemeyebilirim cogunu, mesela bazen canim et istemez, sevdiğim sebzeler var, bazen fazla hafif gelebilir, kimi zaman yumurtayla aram olmaz ama peynir ekmegi her daim yiyebilirim.
0
(07.11.20)
yulaf lapası. olm. kendime çok üzüldüm şu an :( Sıkılamam bundan, hergüb yiyorum. Lanet olsun sporculuk.
0
velvetmorning
(07.11.20)
Ben de peynir ekmek diyeceğim, çünkü gerçekten her gün yiyorum ve hiç sıkılmadım. Bir de halamın yaptığı sarımsaklı yoğurtlu Arnavut mantısı.
0
peki madem
(07.11.20)
tereyağlı ekmek, közlenmiş mısır, nohut + pilav ve de güveç
0
livaist
(07.11.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.