iddaaci
Sayın Nikaragua halkı, Bir bağlantıya ihtiyacımız var. Evimizde bir laptop(windows 7) bir de masaüstü bilgisayar var (XP) biz bunları aynı modemle internete bağladık. Oyun için, dosya gönderimi için filan bağlamak da istiyoruz. Nasıl yapalım? Üstadlara sormak istedim.Teşekkür ederim. :)
Sayın Nikaragua halkı,
Bir bağlantıya ihtiyacımız var.
Evimizde bir laptop(windows 7) bir de masaüstü bilgisayar var (XP) biz bunları aynı modemle internete bağladık.
Oyun için, dosya gönderimi için filan bağlamak da istiyoruz.
Nasıl yapalım? Üstadlara sormak istedim.
Teşekkür ederim. :)
Bir bağlantıya ihtiyacımız var.
Evimizde bir laptop(windows 7) bir de masaüstü bilgisayar var (XP) biz bunları aynı modemle internete bağladık.
Oyun için, dosya gönderimi için filan bağlamak da istiyoruz.
Nasıl yapalım? Üstadlara sormak istedim.
Teşekkür ederim. :)
0
xp win7 yi gormeyebilir, win7 ye upgrade edın.
oyun ıcın hamachi
dosya paylasımı ıcın ag tık paylasım ve guvenlik herkese paylas read izni acık sekilde.
oyun ıcın hamachi
dosya paylasımı ıcın ag tık paylasım ve guvenlik herkese paylas read izni acık sekilde.
0
ayrıca dosya paylaşımı için teamviewer kurabilirsiniz. almanya'daki dayınızla bile dosya paylaşabilirsiniz :)
0
onyetele
Yıllardan beri olan alışkanlığımı değiştirip (sol elle yazan biri olarak) Sağ elle yazı yazmaya başlamak istiyorum. Ve başladım da! Ne yapabilirim sağ elle yazı yazmayı hızlandıracak ve güzelleştirecek. Bide beynin sağ tarafını çalıştırırmı? ''sağ elle yazı yazmak''Ne olucak acaba ilerde çok merak
Yıllardan beri olan alışkanlığımı değiştirip (sol elle yazan biri olarak) Sağ elle yazı yazmaya başlamak istiyorum. Ve başladım da! Ne yapabilirim sağ elle yazı yazmayı hızlandıracak ve güzelleştirecek. Bide beynin sağ tarafını çalıştırırmı? ''sağ elle yazı yazmak''
Ne olucak acaba ilerde çok merak ediyorum...
Ne olucak acaba ilerde çok merak ediyorum...
0
ne olacak diye sormussun,ya ikisini de iyi kullanır hale gelirsin,yada ikisi de kotuleşir,tecrube..
0
sağ elle yazı yazmak beynin sol lobundaki yazı yazmayı (da) kontrol eden merkezi çalıştırır sadece...beynin sol tarafı için yazı yazmaktan başka bir çok egzersiz var.
tabii amaç bi'tek yazı yazmayı hızlandırmaksa @zeplich ve @tamamtamambuldum yeterli cevapları vermişler.
tabii amaç bi'tek yazı yazmayı hızlandırmaksa @zeplich ve @tamamtamambuldum yeterli cevapları vermişler.
0
kibritsuyu
sevgili arkadaşlar,kanda bulunan demir ile inşaatlara falan konulan, pencerelere takılan, paslanan maslanan bildiğimiz demir aynı demir midir? yani kandaki molekül halinde. bunların yüzbin milyor tanesini toplasak inşaat demiri olur mu?
sevgili arkadaşlar,
kanda bulunan demir ile inşaatlara falan konulan, pencerelere takılan, paslanan maslanan bildiğimiz demir aynı demir midir? yani kandaki molekül halinde. bunların yüzbin milyor tanesini toplasak inşaat demiri olur mu?
kanda bulunan demir ile inşaatlara falan konulan, pencerelere takılan, paslanan maslanan bildiğimiz demir aynı demir midir? yani kandaki molekül halinde. bunların yüzbin milyor tanesini toplasak inşaat demiri olur mu?
0
moleküler düzeyde bir farkı yok tabii.
ama ne vücudumuzdaki demir ne de inşaatta kullandığınız demir sadece bir araya gelmiş fe elementlerinden oluşmaz. vücutta serbest dolaşan demir elementi zaten çok tehlikelidir, hücre içerisinde mutlaka başka elementlerle bileşik oluşturarak taşınırlar - kendi başlarına hareket etmezler.
inşaat demiri yapımında da birçok işlemden geçirilerek elde edilir o demir. hatta doğada da tek başına fe atomlarının birleşmesiyle bulamazsınız demiri, mutlaka bir bileşim halinde kendini gösterir.
daha detaylı bilgi için;
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
ama ne vücudumuzdaki demir ne de inşaatta kullandığınız demir sadece bir araya gelmiş fe elementlerinden oluşmaz. vücutta serbest dolaşan demir elementi zaten çok tehlikelidir, hücre içerisinde mutlaka başka elementlerle bileşik oluşturarak taşınırlar - kendi başlarına hareket etmezler.
inşaat demiri yapımında da birçok işlemden geçirilerek elde edilir o demir. hatta doğada da tek başına fe atomlarının birleşmesiyle bulamazsınız demiri, mutlaka bir bileşim halinde kendini gösterir.
daha detaylı bilgi için;
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
0
inşaat demiri, hatta bizim demir-çelik diye adlandırdığımız hemen hemen herşey içinde belli miktarda karbon atomu içermek zorundadır. kandaki demirde ne durumda bileşikler var hiçbir fikrim yok ama element bazında bakarsan evet. kandaki demiri ayır, yüz katrilyon trilyon tanesini birleştir. inşaat demirindeki demiri de ayır. onun da yüz milyon katrilyon tanesini birleştir. sonuçta kesinlikle aynı element ortaya çıkacaktır ama büyük ihtimalle yükleri-elektron miktarları farklı olacaktır.
0
kiral
....
....
0
Yaklaşık 1,5 aydır jet kullanıyorum. UMTS ve HSDPA sinyali yakaladığı zamanlarda bağlantı gerçekten çok iyi. EDGE ile de orta şekerli diyebilirim.
Arkadaşım da Vınn kullanıcısı. Fazla yerde test etme imkanı bulamadık açıkçası. O yurda gelmeden önce evde kullanıyordu yazın Vınn'ı ve çok memnundu. Yurtta bir türlü düzgün çektiremedi. Genelde EDGE hızında oldu bağlantısı. Sonradan da ben jet aldım ben de genelde EDGE ile bağlanıyorum yurt odasında.
Ancak geçen gün Kayseri-Mersin arası yolda kullandım EDGE hızında sorunsuzca yol boyu girebildim nete. Hatta MSN'de görüntülü chat bile yaptım EDGE hızında.
Ha bir de Jet'in yazılımı biraz ağır. Bilgisayara modemi takmanızla yazılımın çalışması arasında 1 dk ya yakın süre geçiyor. Bildiğim bu konuda Vınn daha hızlı.
Arkadaşım da Vınn kullanıcısı. Fazla yerde test etme imkanı bulamadık açıkçası. O yurda gelmeden önce evde kullanıyordu yazın Vınn'ı ve çok memnundu. Yurtta bir türlü düzgün çektiremedi. Genelde EDGE hızında oldu bağlantısı. Sonradan da ben jet aldım ben de genelde EDGE ile bağlanıyorum yurt odasında.
Ancak geçen gün Kayseri-Mersin arası yolda kullandım EDGE hızında sorunsuzca yol boyu girebildim nete. Hatta MSN'de görüntülü chat bile yaptım EDGE hızında.
Ha bir de Jet'in yazılımı biraz ağır. Bilgisayara modemi takmanızla yazılımın çalışması arasında 1 dk ya yakın süre geçiyor. Bildiğim bu konuda Vınn daha hızlı.
0
Bilgisayardan kaynaklandığını da ben eklemiş olayım o zaman. Çünkü Beşiktaş Balmumcu Barbaros bulvarı üzerindeki evimde ben Avea ile UMTS HDSPA bağlanırken, turkcell'li arkadaşım edge hızını ancak görüyordu. Modemi taktıktan 45 saniye içinde de bağlanmış oluyorum ben.
Edit : 5 ay kadardır kullanıyorum.
Edit : 5 ay kadardır kullanıyorum.
0
bu aylık ödemelerin harici vergisi açılışı zartı zurtu bi bdeller de yazıo.anlamadım ben şimdi, ne kadar ödeme yapılıo bunlara.en ucuzu nedir öğrenci işi olanından :S
bi de benm kontürlü trkcell. hatlı mı olması gerekio :S
bi de benm kontürlü trkcell. hatlı mı olması gerekio :S
0
Eğer 12 aylık sözleşmeye varım diyorsanız www.avea.com.tr adresindeki kampanya size göre derim.
29 TL paket ücreti. Vergiler v.s. ile tam olarak 33.8 TL geliyor fatura.
Sizin mevcut cep telefonu hattınız ilgilendirmiyor 3g bağlantıyı. Size modemle beraber sıfır bir sim kart verecekler ses iletişimine kapalı sadece dataya açık olan. Onun da özel bir numarası olacak. Onla gireceksiniz nete.
29 TL paket ücreti. Vergiler v.s. ile tam olarak 33.8 TL geliyor fatura.
Sizin mevcut cep telefonu hattınız ilgilendirmiyor 3g bağlantıyı. Size modemle beraber sıfır bir sim kart verecekler ses iletişimine kapalı sadece dataya açık olan. Onun da özel bir numarası olacak. Onla gireceksiniz nete.
0
sanxis
dostlar yakında ilk maaşımı alacağım.biraz borcum var, önce onu ödemeyi düşünüyorum.kalanını biriktirmek için en iyi yöntem nedir?hem param değer kaybetmesin, hem de aklıma estiğinde kolayca harcamayayım.öyle çok bir para değil onu da belirteyim.
dostlar yakında ilk maaşımı alacağım.biraz borcum var, önce onu ödemeyi düşünüyorum.kalanını biriktirmek için en iyi yöntem nedir?hem param değer kaybetmesin, hem de aklıma estiğinde kolayca harcamayayım.öyle çok bir para değil onu da belirteyim.
0
bu aralar dolar babayı almış durumda, hazır düşükken dolar alabilirsin.
her ayın başında ayırabildiğin kadar miktarla altın alıp kenara koyabilirsin.
biriken paralarla tatile çıkarsın, sevdiklerine hediye falan alırsın, ya da o parayı ev/araba için peşinat yaparsın.
neyse, bunlar teoride mümkün olup pratikte pek de uygulanamayan şeyler. gerçekleşmeyecek planlar dünyasına hoşgeldin hacı :)
her ayın başında ayırabildiğin kadar miktarla altın alıp kenara koyabilirsin.
biriken paralarla tatile çıkarsın, sevdiklerine hediye falan alırsın, ya da o parayı ev/araba için peşinat yaparsın.
neyse, bunlar teoride mümkün olup pratikte pek de uygulanamayan şeyler. gerçekleşmeyecek planlar dünyasına hoşgeldin hacı :)
0
altın alabilirsin. ben cebimde nakit olunca pek har vurup harman savuruyorum. altın olunca bozdurmasına üşenip harcamaktan vazgeçebilirsin.
edit: bu arada dolara güvenme. fed dolar basımına başlıcakmış yakında. baya bi değer kaybetcek gibi duruyor.
edit: bu arada dolara güvenme. fed dolar basımına başlıcakmış yakında. baya bi değer kaybetcek gibi duruyor.
0
b tipi yatırım fonu alın.en ideali.b tipi likit fon.paranız azalmaz ancak artış miktarı çok azdır.sonuçta 1000 lira korunur.bir ay sonra da atıyorum 1020 lira falan olur.onu almak için yatırım hesabı açtırırsınız mevcut hesabınıza.atm'ye gittiğinizde bakiye bilgisinde onu göstermez.bozdurmadan çekemezsiniz.
0
bence borca gir. para biriktirmenin en mantıklı yolu eksiklikleri taksitle borca girerek ödemek gibi. misal aylık bin lira kenara koyabiliyorsan 4-5 bin liralık bir ürün varsa kafanda onu al, taksit taksit öde derim.
bir diğeri b tipi likit fon.
şu aralar epey karlı gitmekte.
benim tavsiyem borca girmek demek zaten para biriktirmek demek felsefesinden hareket etmen :)
bir diğeri b tipi likit fon.
şu aralar epey karlı gitmekte.
benim tavsiyem borca girmek demek zaten para biriktirmek demek felsefesinden hareket etmen :)
0
yapı kredinin altın hesabı var. ben onu kullanarak ayırabileceğim para kadar altın alıyorum ve o hesapta tutuyorum. böylece çeyrek altın vs tarzı derdim olmuyor, hırsız girerse çalar mı şeklinde korkum da olmuyor. başka bankalarda da vardır belki, bir araştırın derim.
0
kesinlikle bir mala bir şeye yatırmak en mantıklısı,aksi halde hiç kenara atamıyor insan hemen +1000 liralık yaşamaya başlıyorsun:) ev araba vs. alamıyorsan ben paramı koleksiyon yaparak değerlendiriyorum. örn. eski selanik kartpostalları topluyorum ebay den, hayatta değer kaybetmez zart diye de satılır ilgini çeken bu tarz bir şey varsa değerlendirebilirsin. değişik oldu biraz ama gidebilir...
0
tekyolkemalizm
Nedir bu likit fon. ne işe yarar? karlı bi iş mi? riski nedir? örneğin 100.000 lira olana ne kar getirir? 50.000 TL olana ne getirir?feci şekilde merak ettim ama bi halt bulamadım(daha doğrusu anlamadım)modlara: bi kaç saat üstte kalsa fena olmaz meraktan çatlıycam :))
Nedir bu likit fon. ne işe yarar? karlı bi iş mi? riski nedir? örneğin 100.000 lira olana ne kar getirir? 50.000 TL olana ne getirir?
feci şekilde merak ettim ama bi halt bulamadım(daha doğrusu anlamadım)
modlara: bi kaç saat üstte kalsa fena olmaz meraktan çatlıycam :))
feci şekilde merak ettim ama bi halt bulamadım(daha doğrusu anlamadım)
modlara: bi kaç saat üstte kalsa fena olmaz meraktan çatlıycam :))
0
bankalarin web sitesine girip "bireysel yatirim" kisimlarina bakarsaniz cok detayli aciklamalar mevcut. hatta basit hesaplamalar bile bulunuyor.
0
wrangle +1
ayrıca onlar çeşit çeşittir.a tipi,b tipi... riskleri ve getirileri farklı farklı.
ayrıca onlar çeşit çeşittir.a tipi,b tipi... riskleri ve getirileri farklı farklı.
0
b tipi likit fonla çok düşük risk içerir bono tahvil yatırımı yaptığı için ama doğru düzgün para kazandırmaz, eğer paraya sürekli ihtiyacın yoksa vadeli daha mantıklı. borsa bu kadar çıktıktan sonra borsaya yatırım yapan likit fonlardan uzak durman daha iyi olur gibi.
0
bir de şöyle bir şey var araştırma ypaabilirsin; www.fonbul.com (bkz: yatırım fonu)
0
deep435
asus eee pc sahibiyim. alalı 7ay kadar oldu. şarj çok iyiydi aldığımda 8saatleri falan gördüm. zaten 8.5 saat şarj ömrü diyor özelliklerinde. fakat şuanda 5.5- 6 saatlere düştü gibi hissediyorum. tam ölçemiyorum kendi hesaplaması da çok sağlıklı olmuyor. soruya gelecek olursak:alet tam şarj olduktan
asus eee pc sahibiyim. alalı 7ay kadar oldu. şarj çok iyiydi aldığımda 8saatleri falan gördüm. zaten 8.5 saat şarj ömrü diyor özelliklerinde. fakat şuanda 5.5- 6 saatlere düştü gibi hissediyorum. tam ölçemiyorum kendi hesaplaması da çok sağlıklı olmuyor. soruya gelecek olursak:
alet tam şarj olduktan sonra bir programın şarj bitene kadar ne kadar kullandığımı ölçmesini istiyorum. var mıdır böyle bir program?
alet tam şarj olduktan sonra bir programın şarj bitene kadar ne kadar kullandığımı ölçmesini istiyorum. var mıdır böyle bir program?
0
%100 doldurup kapattıktan sonra birkaç gün sonra açarsanız %100 kalmadığını göreceksiniz.durduğu yerde azalıyor yani normal olarak.bahsettiğiniz durum bundan olmasın?
0
öncelerde açtığımda daha uzun süreli kullanırdım. şarjdan çekerdim 5-6 saat aralıksız kullanırdım fakat öyle değil şuan daha sık ama kısa süre kullanıyorum ve bir günde şarjı bitirdiğimde pek olmuyor. dediğiniz durumdan kaynaklı olabilir.
0
miskinm
ek yerleştirmelerde tercihimi yaptım. puanım altındaki bi üniversiteye kesin gidiyordum ama ben sonuçların ne zaman açıklanacağını bilmiyordum. ancak bugün bakabildim. Sonuç:Bir yükseköğretim programına yerleşemedi. bununla karşılaştım. bu yazı neden çıktı. kayıt tarihleri geçtiği için ve ben kayıt
ek yerleştirmelerde tercihimi yaptım. puanım altındaki bi üniversiteye kesin gidiyordum ama ben sonuçların ne zaman açıklanacağını bilmiyordum. ancak bugün bakabildim.
Sonuç:Bir yükseköğretim programına yerleşemedi.
bununla karşılaştım. bu yazı neden çıktı. kayıt tarihleri geçtiği için ve ben kayıt yapmadığım için mi yoksa puanım yetmediği için mi? ne yapmam gerekiyor ?
Sonuç:Bir yükseköğretim programına yerleşemedi.
bununla karşılaştım. bu yazı neden çıktı. kayıt tarihleri geçtiği için ve ben kayıt yapmadığım için mi yoksa puanım yetmediği için mi? ne yapmam gerekiyor ?
0
en son 335 le almışlar ben 342 idim direkt girmem gerekiyor.
boş kontenjanda 33 tü. bu mudur yani :/
boş kontenjanda 33 tü. bu mudur yani :/
0
wessago
konuşmaması normal mi? bu yaştaki çocukların anlamlı ses çıkarması gerekmiyor mu? anne baba atta gibiama bu bahsettigim kız çocugu anlamlı konuşmuyor. mırıldanıp duruyor yerinde durmuyor aşırı hareketli ve yaramaz. bazen bir noktaya sabit bakıyor ve dalıp gidiyor. ama yapma dedigin zaman, kızdıgın
konuşmaması normal mi? bu yaştaki çocukların anlamlı ses çıkarması gerekmiyor mu? anne baba atta gibi
ama bu bahsettigim kız çocugu anlamlı konuşmuyor. mırıldanıp duruyor yerinde durmuyor aşırı hareketli ve yaramaz. bazen bir noktaya sabit bakıyor ve dalıp gidiyor.
ama yapma dedigin zaman, kızdıgın zaman anlıyor.
normal mi 3 yaşındaki kız cocugunun anlamlı bir ses dahi çıkaramaması? otistik olabilir mi?
çok iyi anlatamadım durumu farkındayım ama yardım edin lütfen. iyi anlatamamamın sebebi daha bugün görmüş olmam kuzenim oluyor.
ama bu bahsettigim kız çocugu anlamlı konuşmuyor. mırıldanıp duruyor yerinde durmuyor aşırı hareketli ve yaramaz. bazen bir noktaya sabit bakıyor ve dalıp gidiyor.
ama yapma dedigin zaman, kızdıgın zaman anlıyor.
normal mi 3 yaşındaki kız cocugunun anlamlı bir ses dahi çıkaramaması? otistik olabilir mi?
çok iyi anlatamadım durumu farkındayım ama yardım edin lütfen. iyi anlatamamamın sebebi daha bugün görmüş olmam kuzenim oluyor.
0
18 aydan itibaren anlamlı cümle kurmaya başlaması lazım normal şartlar altında. bir doktora götürmenizi öneririm zira internet üzerinden fazla bir yardım olabileceğini sanmıyorum.
0
3 yaşında yeğenimle telefonda konuşuyoruz. anne baba atta falan geçti naber nasılsın sohbet ediyoruz. 2 yaşında anlamlı cümleler kurmaya başlamıştı. bazı çocuklar geç de konuşabilir, anormal demek yanlış olur ama tabiki doktora göstermekte fayda var.
0
yeğenim de benzer bir durumdaydı. 3 yaş civarlarında konuşamıyordu, pediyatri doktoru inceledikten sonra bir sorun olmadığını söyledi ve şu an konuşuyor. ama bu durum herkeste aynı şekilde olmayabilir, bi pediyatriye gösterin isterseniz..
0
Normal şartlarda 3 yaşında artık konuşabilmesi gerekli ancak bazı istisnai durumlarda süre uzayabiliyor. Ama yine de bir doktora göstermekte fayda var.
0
Kuzenim 4 yaşına kadar konuşamadı, ama evleri çok kavgalı gürültülü bir yerdi ve çocuk psikolojik olarak çok huzurlu değildi. Otistik olmayabilir, ama siz yine de bir doktora gösterin bence.
0
ben 4 yasında konusmaya baslamısım.annem milletin gerizekalı mı bu demelerinden bıkmıstım diye anlatır.
0
Bir arkadaşımın kuzeni 4 yaşına kadar konuşamadı, insanları görmezden geliyor sürekli dalıp gidiyormuş. Çocuk psikoloğuna götürdüler, ve çocuk depresyonu mu ne bir hastalığı olduğunu bulmuşlar. Sebebi anne babanın sürekli işte olması ve çocukla hiç iletişim kurulmamasıymış. Dana sonra terapiye başladı ve sanırım 1-2 senede normal konuşabilir hale geldi (miş).
Uzmana danışılmalı. Buna şüphe yok.
Uzmana danışılmalı. Buna şüphe yok.
0
oscar wilderness
sezonun ilk gribi geldi çattı dostlar. 2 gündür deli gibi hastayım. bu sene hasta olmıycam diyerek aldığım bütün önlemlere rağmen gittik gene hasta olduk. şaşılacak şey. şimdi burnum akıyor, öksürüyorum, terliyorum. gribim sanırım. bir an önce geçmesi için sağlam tavsiyesi olan var mı?ondan ziyade b
sezonun ilk gribi geldi çattı dostlar. 2 gündür deli gibi hastayım. bu sene hasta olmıycam diyerek aldığım bütün önlemlere rağmen gittik gene hasta olduk. şaşılacak şey. şimdi burnum akıyor, öksürüyorum, terliyorum. gribim sanırım. bir an önce geçmesi için sağlam tavsiyesi olan var mı?
ondan ziyade ben niye hasta oluyorum arkadaş? dün akşam ingiliz bir arkadaş geldi. terlikle gelmiş adam. bu da artık tabi bardağı taşıran son damla oldu. dedim sikerler böyle işi. şu işin başına oturup hiç araştırmadım. nasıl hasta oluyoruz?
ondan ziyade ben niye hasta oluyorum arkadaş? dün akşam ingiliz bir arkadaş geldi. terlikle gelmiş adam. bu da artık tabi bardağı taşıran son damla oldu. dedim sikerler böyle işi. şu işin başına oturup hiç araştırmadım. nasıl hasta oluyoruz?
0
virüsü kaparak...
ayağın çıplak dolaşırsan soğuk algınlığı olabilir ama ellerini sık yıkamazsan ellediğin yerlerden virüs kapabilirsin; çalışıyorsan okuyorsan vehasıl kapalı ortamdaysan ve yeterince havalandırmazsanız birinin tıksırdığı virüsleri yine soluyup hasta olabilirsin. ayrıca immün sitemin pek iyi değilse (mesela rejimdeysen, mesela üşümüssen, mesela aids'sen -oha-) aldığın virüsleri ekarte edemeyip accık virüzle bilem kontamine oluyorsundur.
bir an önce geçmesi için bol sıvı ve dinlenme :) klasik oldu ama eheh
ayağın çıplak dolaşırsan soğuk algınlığı olabilir ama ellerini sık yıkamazsan ellediğin yerlerden virüs kapabilirsin; çalışıyorsan okuyorsan vehasıl kapalı ortamdaysan ve yeterince havalandırmazsanız birinin tıksırdığı virüsleri yine soluyup hasta olabilirsin. ayrıca immün sitemin pek iyi değilse (mesela rejimdeysen, mesela üşümüssen, mesela aids'sen -oha-) aldığın virüsleri ekarte edemeyip accık virüzle bilem kontamine oluyorsundur.
bir an önce geçmesi için bol sıvı ve dinlenme :) klasik oldu ama eheh
0
Hasta değilim diye ortalıkta dolaşman lazım. Hiç bir zaman hasta psikolojisine girmeyeceksin. Takviye olarak belki vitamin alabilirsin. Psikolojik olarak hasta olmadığına ve kırgınlık hissetmeyeceğine kendini inandırırsan hasta olmuyorsun.
Ben hiç hasta olmadım 28 yaşındayım... belki bir günlüğüne burnum tıkanmıştır. Ama asla hastama mısın diye kimse sormaz bana. hiç bir zaman o görüntüyü sergilemem
Sıcak duşun çok büyük yararı var haberin olsun
Ben hiç hasta olmadım 28 yaşındayım... belki bir günlüğüne burnum tıkanmıştır. Ama asla hastama mısın diye kimse sormaz bana. hiç bir zaman o görüntüyü sergilemem
Sıcak duşun çok büyük yararı var haberin olsun
0
bağışıklık sistemine bağlı. çocukları aman mikrop kapacak diye yetiştirmemek gerekio. kırsal kesimde yetişenler daha dayanaklıdır bence.
0
Şimdi öncelikle grip ve soğuk algınlığı farklı hastalıklardır.Grip virüsle bulaşır.Yani herhangi bir grip virüsü taşıyan insan veya hayvandan sizin vücudunuza girerse ve savunma yetersizse grip oluyorsunuz.Soğuk algınlığı ise adı üzerinde soğukla olan fiziksel bir durumdur.Soğuktan boğazdaki organizmalar zarar görür.Bu durum gripten daha hafiftir,soğuktan uzak durarak geçirebilirsiniz.Gripte ateş,baş ağrısı,kusma,öksürük,nezle gibi etkiler görülürken soğuk algınlığında boğaz ağrısı,burun akıntısı ve belki öksürük görülür.ateş,baş ağrısı olmaz.Soğuk algınlığında şöyle bir durum var.Eğer kişi doğduğundan beri soğuk ortamda yaşamışsa artık soğuk işlemiyor.Vücudun hemen her yeri buna alışmış oluyor.Amerikalılar da terlikle kar içinde yürürler örneğin.Burası Akdeniz çevresi.Sıcak bir ortam.Bizim hasta olmamız normal.Ancak eğer ortada grip virüsü varsa siz de ingiliz de hasta olursunuz.
Öneri olaraksa -ki sizinki gribe benziyor- bol uyku (min.8 saat).Sadece bu kadar çünkü grip ilaçla geçmez.Tamamen akyuvarlarınızla,antikorlarınızla geçecek.Onlar da siz uyursanız daha rahat çoğalır,karşı cepheyi yıkarlar.Diğer etkiler için ilaç alabilirsiniz.Nezle ilacı,ağrı kesici,ateş düşürücü gibi.Bunlar iyileşmeyi hızlandırıcı etki yaparlar.Artık fazla C vitamini almanıza gerek yok çünkü o olmadan önce etki ediyor.
Öneri olaraksa -ki sizinki gribe benziyor- bol uyku (min.8 saat).Sadece bu kadar çünkü grip ilaçla geçmez.Tamamen akyuvarlarınızla,antikorlarınızla geçecek.Onlar da siz uyursanız daha rahat çoğalır,karşı cepheyi yıkarlar.Diğer etkiler için ilaç alabilirsiniz.Nezle ilacı,ağrı kesici,ateş düşürücü gibi.Bunlar iyileşmeyi hızlandırıcı etki yaparlar.Artık fazla C vitamini almanıza gerek yok çünkü o olmadan önce etki ediyor.
0
msne
merhabalar. tekrar soruyorum kusura bakmayın ama düzgün bir ingilizce çeviri yapamadım ohmmetre ile ölçüm yaparken güç kaynağını neden devre dışı bırakmamız/kapatmamız gerektiğinin cevabını ingilizce olarak yazabilecek birileri olsa ne güzel olur. teşekkür ederim şimdiden.
merhabalar. tekrar soruyorum kusura bakmayın ama düzgün bir ingilizce çeviri yapamadım ohmmetre ile ölçüm yaparken güç kaynağını neden devre dışı bırakmamız/kapatmamız gerektiğinin cevabını ingilizce olarak yazabilecek birileri olsa ne güzel olur. teşekkür ederim şimdiden.
0
Ohmmetre resistansı direkt ölçen bir cihaz değildir, direncin üzerine çok ufak bir voltaj düşürür ve direncin üzeirnden geçen akımı ölçer. Ohm kanunu (R=V/I) kullanarak da direnci hesaplar, dijital olanlar bunu sayısal olarak hesaplarken analog olanlar akımı bir coilin üzerinden geçirerek manyetik bir gösterge oluşturur.
İşte bu nedenle direncin üzerinden halihazırda bir akım geçiyorsa cihaz bu akımı da hesaba katacak ve sonuç sapacaktır. Hatta bu akım cihazın kendi sağladığı akımdan çok daha büyük olacağı için gösterge tava yapacaktır.
İşte bu nedenle direncin üzerinden halihazırda bir akım geçiyorsa cihaz bu akımı da hesaba katacak ve sonuç sapacaktır. Hatta bu akım cihazın kendi sağladığı akımdan çok daha büyük olacağı için gösterge tava yapacaktır.
0
ot
Cok sevgili "hitap satirinda espri yapmazsa olecek" hastaligi muzdaripleri,Zaman ayarli priz kullanan var mi?Ne kadar guvenilir?Dijitali mi mekanigi mi?Marka?
Cok sevgili "hitap satirinda espri yapmazsa olecek" hastaligi muzdaripleri,
Zaman ayarli priz kullanan var mi?
Ne kadar guvenilir?
Dijitali mi mekanigi mi?
Marka?
Zaman ayarli priz kullanan var mi?
Ne kadar guvenilir?
Dijitali mi mekanigi mi?
Marka?
0
şakiloniyılbastınagitmişumunakoyum
saygıdeğer apartman sakinleri,solistlere sorarlar ya "tonun ne" diye, bunun anlamı nedir aga?en rahat söylediği ton mu (ki öyleyse bunu öğrenmek ne işe yarar ki transpoze de) , çıkabildiği en tiz ses mi? nedir hoca bu?
saygıdeğer apartman sakinleri,
solistlere sorarlar ya "tonun ne" diye, bunun anlamı nedir aga?
en rahat söylediği ton mu (ki öyleyse bunu öğrenmek ne işe yarar ki transpoze de) , çıkabildiği en tiz ses mi?
nedir hoca bu?
solistlere sorarlar ya "tonun ne" diye, bunun anlamı nedir aga?
en rahat söylediği ton mu (ki öyleyse bunu öğrenmek ne işe yarar ki transpoze de) , çıkabildiği en tiz ses mi?
nedir hoca bu?
0
en rahat söylediği ton. öğrenmek, soliste eşlik edecek müzisyenin şarkıyı o tondan çalması ve solistin uygun olmayan bir tonda tize falan çıkarken sıçmaması içindir.
şu iki videoyu izleyin anlayacaksınız.
www.youtube.com
www.youtube.com
şu iki videoyu izleyin anlayacaksınız.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
yani şöyle mi; solist dedi ki benim tonum la. biz de parçayı içinde re, mi vs. (la'ya uzak notalar) olmayacak şekilde transpoze ediyoruz. mu?
0
hayır. şarkının tonu re mesela. la derse tonunu la'ya alıyosun. ilk akor şarkının tonudur.
0
yok genelde başladığı nota. sadece kürdi olduğunda farklı bişey vardı sanırım. emin değilim. ben hep ilk notaya göre çalıyodum sorun çıkmıyodu :)
0
Şarkının tonu, ilk notası ya da son notası demek doğru değildir; daha çok şarkının ağırlık merkezidir, melodilerin ulaşmak istediği sestir. Hele ki alaturka müzikte olay biraz daha farklı, mesela eser tamamen laminör üzerinde çalınıyorken şarkının tonu mi olabiliyor(ben de çok bilmiyorum alaturka müziği, o nedenle örneklendiremiyorum)
0
@johan sebastian, işte dediğin gibi sadece kürdi makamında o dediğin olur. şarkı la minörden gider ama mi kürdidir. onun haricinde ilk notası olur hep.?
0
@entropik, doğrudur kürdide böyle bişey olabilir, dediğim gibi pek bilmiyorum. Ama eserin ilk notası olduğu konusunda size katılamayacağım, tsm ya da thm eserlerinde genelde böyle birşey olabilir, çünkü çok karmaşık armoniler ve düzenlemeler yok (hatta çoğu eser tek bir akor üzerine kurulur) ama böyle bir kural söylememiz zor.
Şimdi youtube'a girip tsm yazdım rastgele bir video açtım (trtde çekilmiş bir tv programıından bir performans çıktı) şarkının ilk notası (vokale kadar dinlemedim, orkestranın girişinden bahsediyorum) karar sesinin majör üçlüsüydü.
Şimdi youtube'a girip tsm yazdım rastgele bir video açtım (trtde çekilmiş bir tv programıından bir performans çıktı) şarkının ilk notası (vokale kadar dinlemedim, orkestranın girişinden bahsediyorum) karar sesinin majör üçlüsüydü.
0
iyi de verilen yanıtlardaki ton şarkının tonu değil mi? sizin sorduğunuz insanın ses tonu olmasın? bas,bariton,alto,soprano...
0
@johan sebastian, vokal bi la ver bakim derdi. verirdim. parçaya girer la dan heh tamam burdan çalın bunu derdi. ilk notayı laya çekip transpoz ederdik ona göre. ki vokal dediğim baya prof herifler yani. çok iyi bilmiyorum ama ben de.
@şakiloniyılbastınagitmişumunakoyum, sen yine adamın tonu neyse ilk akoru o olcak şekilde transpoz et sorun çıkarsa söyle bana :)
@şakiloniyılbastınagitmişumunakoyum, sen yine adamın tonu neyse ilk akoru o olcak şekilde transpoz et sorun çıkarsa söyle bana :)
0
genelde ilk akorla ton veriliyor son dönemde fakat böyle bir kaide yok elbette. hele hele ilk notada ton sesi verilir diye birşey hiç olmaz, makam veya ton ne olursa olsun onun yapısına göre, inici-çıkıcı vs gibi gruplandırılır. bu nedenle giriş notasının aynı zamanda karar notası olması her zaman şart değildir.
sorunun cevabına gelirsek; solistin tonu aslında ses aralığına bağlıdır; çatlamadan, boğulmadan hangi sesler arasında gidip gelebiliyorsa ona göre bulabilir.
misal parçanın tonu mi fakat solist o kadar pese inemiyor ve tonum sol diyor. sizin yapacağınız şey parçanın tonunu sol'e transpoze etmek, en basit haliyle mi görülen yerde sol çalmak gibi.
sorunun cevabına gelirsek; solistin tonu aslında ses aralığına bağlıdır; çatlamadan, boğulmadan hangi sesler arasında gidip gelebiliyorsa ona göre bulabilir.
misal parçanın tonu mi fakat solist o kadar pese inemiyor ve tonum sol diyor. sizin yapacağınız şey parçanın tonunu sol'e transpoze etmek, en basit haliyle mi görülen yerde sol çalmak gibi.
0
bugax
adam kelimesi hem kadınlar hem de erkekler için kullanılabilir mi ? tdk'nın sitesinden anlamına baktım 1.insan 2.erkek kişi yazıyordu. yani birinci tanıma dayanarak kadınlar içinde kullanabilir miyiz ?
adam kelimesi hem kadınlar hem de erkekler için kullanılabilir mi ? tdk'nın sitesinden anlamına baktım 1.insan 2.erkek kişi yazıyordu. yani birinci tanıma dayanarak kadınlar içinde kullanabilir miyiz ?
0
kullanılır ama deyimler dışında kullanımını duymadım. deyimlerde geçen adam kelimeleri de hep insan anlamında. tahminim başlangıçta erkekler için kullanılmış. daha sonra zamana ayak uydurmak adına ve deyimlerin tamamen değiştirilemeyeceğini de hesaba katarak "adam"ın kelime anlamına kadını da kapsaması için insan eklenmiş olabilir. bu tamamen benim varsayımım. yetkili birisi çıkar açıklar heralde.
0
Deyim anlamlı yani istisna olarak kullanılır. Ayrıca toplu kullanımda ve hakaret anlamında kullanılır; ...Bu işte18 adamla çalıştık. Cinsiyet bağımsız karma eleman kastediliyor ki her şekilde hatalı kullanımdır. Doğru sözcük eleman, personel, işçi olacaktı. "Adam iyi boksör." Burada memelimizin ayılığının ayyuka çıkmış olduğu ve düşük dişilik hormonlarının nahoşluğu vurgulanıyor. Erkek karakterli feministler için de kullanılır. Dalgınlıkla kullanıldığı ve durumu olabilecek en doğal haliyle ortaya koyduğu da olur.
Ben adam yerine madam sözcüğünü kullanıyorum; Birkaç adam bir de madam.
Ben adam yerine madam sözcüğünü kullanıyorum; Birkaç adam bir de madam.
0
kullanımı pek doğru olmadığı için yeni tanımlamalar üretiyorlar. son dönemlerde bilimadamı yerine biliminsanı kelimesi kullanılıyor örneğin.
0
gönül rahatlığıyla kullanın. "insan" insan formundaki herkese kullanılır, "adam olmak" "insan olmak"tan doğal olarak bir adım ileride.
ha "adama bak" dediğinde kadını işaret ediyor olma ihtimali yoktur zira buradaki "adam" argodur. "adam olmak" ise deyim.
"biliminsanı" nedir ya. "bilimci" deseler katmer katmer daha iyi.. "scientist" hesabı.
buradaki tek açmazım "iş kadını".
ha "adama bak" dediğinde kadını işaret ediyor olma ihtimali yoktur zira buradaki "adam" argodur. "adam olmak" ise deyim.
"biliminsanı" nedir ya. "bilimci" deseler katmer katmer daha iyi.. "scientist" hesabı.
buradaki tek açmazım "iş kadını".
0
ispanyolca'da da kullaniliyor pekala kadinlar icin..hatta kadinlar kendi aralarinda daha fazla kullaniyorlar:)
(bkz: hombre)
(bkz: hombre)
0
evet kullanabiliriz.adam sözcüğü unisex bir kelimedir.erkek anlamına gelmez.türk toplumu erkek ağırlıklı bir toplum olduğu için erkek sözcüğü ile bağdaştırılmış.erkeklere adam denmiş.oysa her iki cinsiyeti de karşılar.adam olmak,ne adamsın,adam gibi ... vb. örnekler aslında iki cinsiyet için de kullanılır.bilimadamı demek,bilimle uğraşan insan demektir.bilimkadını gibi saçma bir kavrama veya biliminsanı demeye gerek yoktur.
ayrıca diğer dillerde de öyle.ingilizceki man sözcüğü ve almancadaki man sözcüğünü örnek verebiliriz.almanyadaki insanlar şöyle şöyle yapar demek için cümleye in deutschland, man ... diye başlanabilir.
ayrıca diğer dillerde de öyle.ingilizceki man sözcüğü ve almancadaki man sözcüğünü örnek verebiliriz.almanyadaki insanlar şöyle şöyle yapar demek için cümleye in deutschland, man ... diye başlanabilir.
0
Bilimci sözcüğü bilimadamlarına yeterli sosyal sınıf farkını sağlamıyor anlaşılan. Zurnacı, davulcu, bilimci... Asıl dertleri olan bu farkı sağlamadığından biliminsanı şeklinde estetikten yoksun bir alternatif ürettiler.
Ayrıca lisan kültüre özeldir. Bu nedenle başka ülkelerin aynı yada farklı dilleriyle karşılaştırılmaları mümkün değildir.
Ayrıca lisan kültüre özeldir. Bu nedenle başka ülkelerin aynı yada farklı dilleriyle karşılaştırılmaları mümkün değildir.
0
skywalkeremre
Dexter 3. sezon 11. bölümü izlemeyen varsa spoiler içerebilir!Az önce bi sahnede dikkatimi çekti. Miguel Prado nun dosyasına bakarken ehliyetin geçerlilik süresi yazıyordu. Alınış tarihinden itibaren 5 yıl. Böyle bir şey gerçekten de varmı? Her beş yılda bir sürücüler lisanslarını yeniletmek zorunda
Dexter 3. sezon 11. bölümü izlemeyen varsa spoiler içerebilir!
Az önce bi sahnede dikkatimi çekti. Miguel Prado nun dosyasına bakarken ehliyetin geçerlilik süresi yazıyordu. Alınış tarihinden itibaren 5 yıl. Böyle bir şey gerçekten de varmı? Her beş yılda bir sürücüler lisanslarını yeniletmek zorundalar mı?
Az önce bi sahnede dikkatimi çekti. Miguel Prado nun dosyasına bakarken ehliyetin geçerlilik süresi yazıyordu. Alınış tarihinden itibaren 5 yıl. Böyle bir şey gerçekten de varmı? Her beş yılda bir sürücüler lisanslarını yeniletmek zorundalar mı?
0
eyalete gore degisir ama esas onemi adres ve fotograf degisikligi, cunku ehliyet ayni zamanda kimlik gorevi gorur. bir de tabii dedigin gibi tekrar yeterlilik olcme durumu var eger suresi gectikten sonra yenilenirse (ki bu gecikme sonrasi sure eyalete gore degisir yine)
ehliyeti ordu mensuplari disinda vatandaslar yalnizca yerlesik olduklari eyaletten alabilir. mesela philadelphia'da pa ehliyeti alip sonra bundan iki sene sonra dc e tasinirsan dmv ye gidersin ve dc ehliyeti/kimligi alirsin. iste o x senelik gecerlilik suresi de eger bu adres degisikligini eski eyaletine belirtmemissen ve yeni eyaletinden dogru olanini almamissan gidip hala onu kullanma diye konulmus bir onlem.. juriye cagirilma, oy vermek icin kayit ve 26 yasini gecmemis olanlar icin draft kaydi falan adrese gore yapiliyor.
ayni adresteysen de yeniletmek oyle zor bir sey degil. hem emaile hem de postadan sure dolmadan bes-alti hafta once uyari geliyor, ya cek yazip posta ile ya da online kredi karti ile 25 dolar yolluyorsun, ehliyet postada geliyor. ya da gidip dmv de sira bekliyorsun, lateshalar ve simli uzun tirnaklari ile ha$ir ne$ir oluyorsun..
ehliyeti ordu mensuplari disinda vatandaslar yalnizca yerlesik olduklari eyaletten alabilir. mesela philadelphia'da pa ehliyeti alip sonra bundan iki sene sonra dc e tasinirsan dmv ye gidersin ve dc ehliyeti/kimligi alirsin. iste o x senelik gecerlilik suresi de eger bu adres degisikligini eski eyaletine belirtmemissen ve yeni eyaletinden dogru olanini almamissan gidip hala onu kullanma diye konulmus bir onlem.. juriye cagirilma, oy vermek icin kayit ve 26 yasini gecmemis olanlar icin draft kaydi falan adrese gore yapiliyor.
ayni adresteysen de yeniletmek oyle zor bir sey degil. hem emaile hem de postadan sure dolmadan bes-alti hafta once uyari geliyor, ya cek yazip posta ile ya da online kredi karti ile 25 dolar yolluyorsun, ehliyet postada geliyor. ya da gidip dmv de sira bekliyorsun, lateshalar ve simli uzun tirnaklari ile ha$ir ne$ir oluyorsun..
0
amerika'da nüfus cüzdanı diye bi şey yok. ehliyeti kullanıyorlar onun yerine. adrese dayalı nüfus sistemleri olduğu için sık sık güncelleniyor ehliyetler de. tekrar tekrar sınava falan girilmiyor ama. sadece foto, adres değiştirip veriyolla.
benim eyalette, çocuklar 15 yaşında ehliyet alana kadar doğum belgelerini nüfus cüzdanı niyetine kullanıyorlar. bana da garip gelmişti.
benim eyalette, çocuklar 15 yaşında ehliyet alana kadar doğum belgelerini nüfus cüzdanı niyetine kullanıyorlar. bana da garip gelmişti.
0
Türkiyede 18 yaşında ehliyet almış birisi 90 yaşında bile gözü görmeden, elleri titreyerek araba kullanabilir. bi kere almış ehliyeti, kimse karışamaz.
0
morte
bıktım tozu mu?nikotin banti mi ya da baska bir sey mi? irade yeterli olmuyor.
bıktım tozu mu?nikotin banti mi ya da baska bir sey mi? irade yeterli olmuyor.
0
0
linkteki videonun bir de kitap versiyonu var.
ben hem kitabı okudum, hem de videoyu izledim.
işe yaradı.
ben hem kitabı okudum, hem de videoyu izledim.
işe yaradı.
0
Kimseye söylemeden bırakmak, başkaları siz söylemeden sigara içmiyor olduğunuzu farkederse bu hoşunuza gider ve belki de bir daha içmek istemezsiniz.
0
24 saat ailenizle geçirin. babanızın yanında sıkıyorsa için. onlarla oturun, dizi filan izleyin. 2 ay sonra aramazsınız.
0
Aslında dünyanın en kolay işlerinden bir tanesi. Fakat kendimizi,çevremizden duyduğumuz; çok zor, imkansız, dayanamazsın gibi sözlere o kadar çok inandırmışız ki... sigarayı bırakmayı dünyanın en zor işi haline getirmişiz.
14 sene günde 1 paket sigara içen biri olarak, 13 şubat gece yarısından sonra yolda yürürken son sigaramı içtim. Bir yandan da acaba bu benim son sigaram olsun mu diye düşünerek yürümeye devam ettim. Kendi kendime; bu son sigaramdı dedim ve sabah uyandığımda sigara içmedim. Daha sonra bu inat haline geldi. Sigara içme isteğim geldikçe, bakalım ne kadar daha içmeyeceğim dedim. Elime de yarım litrelik bir su aldım ve durmadan ondan su içtim...
Asıl bomba olan, o günün 14 şubat olması ... Sevgilimin yanına gittim ve ona; "Seninle daha güzel ve daha sağlıklı bir yaşam geçirebilmek için sigarayı bıraktım" dedim. (sevgililer günü hediyesine bakar mısın?)
Şimdi sana soruyorum; birine verdiğin hediyeyi geri alır mısın? tabi ki almazsın!
Aynı gün içerisinde bu kararımı o kadar çok kişiye söyledim ki, eğer tekrar sigara içersem hayatımın en büyük rezilliğini yaşardım.
Aklıma her geldikçe su içtim (günde 4-5 litre sudan bahsediyorum).Her zaman elimde su şişesi vardı.
Kısaca ilaç,video falan hikaye...
Bunlara ek olarak, kız arkadaşım benden 6 ay sonra sigarayı bıraktı. Biraz benim direktiflerim biraz da "sigarayı bırakmanın kolay yolu" adlı bir kitapla...
14 sene günde 1 paket sigara içen biri olarak, 13 şubat gece yarısından sonra yolda yürürken son sigaramı içtim. Bir yandan da acaba bu benim son sigaram olsun mu diye düşünerek yürümeye devam ettim. Kendi kendime; bu son sigaramdı dedim ve sabah uyandığımda sigara içmedim. Daha sonra bu inat haline geldi. Sigara içme isteğim geldikçe, bakalım ne kadar daha içmeyeceğim dedim. Elime de yarım litrelik bir su aldım ve durmadan ondan su içtim...
Asıl bomba olan, o günün 14 şubat olması ... Sevgilimin yanına gittim ve ona; "Seninle daha güzel ve daha sağlıklı bir yaşam geçirebilmek için sigarayı bıraktım" dedim. (sevgililer günü hediyesine bakar mısın?)
Şimdi sana soruyorum; birine verdiğin hediyeyi geri alır mısın? tabi ki almazsın!
Aynı gün içerisinde bu kararımı o kadar çok kişiye söyledim ki, eğer tekrar sigara içersem hayatımın en büyük rezilliğini yaşardım.
Aklıma her geldikçe su içtim (günde 4-5 litre sudan bahsediyorum).Her zaman elimde su şişesi vardı.
Kısaca ilaç,video falan hikaye...
Bunlara ek olarak, kız arkadaşım benden 6 ay sonra sigarayı bıraktı. Biraz benim direktiflerim biraz da "sigarayı bırakmanın kolay yolu" adlı bir kitapla...
0
irade yeterli olmalı!
şu meşhur kitapta'da zaten bundan bahsediyor. ben sadece irade ve sakızla ve çayla işi başarmıştım. sigara isteği aşırı bastımı, çıkıodum dışarı 2 demli çay içiodum kesiodu. strese girdiğimde, yada heyacanlandığımda bu sefer vücut istemiodu ama yıllarca süren o ağız alışkanlığından ötürü ağız bişelerle oyalanmak istiodu o zamanda sakızı atıodum. 2 sene oldu hala şu ağız alışkanlığından kurtulamadım o ayrı. yani bu süreçte çay, sakız harici başka şeyler kullansaydım bağımlılığımı onlara yönlendirmiş olacaktım. onları kesmeye teşebbüs ettimmi bu sefer tekrar sigara gelecekti aklıma, kısır döngü oluşacaktı böylece sigarayı bırakmamış bir süre ara vermiş olacaktım. kitapta bunu anlatıyor aslında, ben 5-6 kere okudum o kitabı, 30'un üstünde bırakma deneyimim oldu (her defasında bişeler öğrendim, kitabı daha iyi kavradım) ve sonunda başarabildim.
şu meşhur kitapta'da zaten bundan bahsediyor. ben sadece irade ve sakızla ve çayla işi başarmıştım. sigara isteği aşırı bastımı, çıkıodum dışarı 2 demli çay içiodum kesiodu. strese girdiğimde, yada heyacanlandığımda bu sefer vücut istemiodu ama yıllarca süren o ağız alışkanlığından ötürü ağız bişelerle oyalanmak istiodu o zamanda sakızı atıodum. 2 sene oldu hala şu ağız alışkanlığından kurtulamadım o ayrı. yani bu süreçte çay, sakız harici başka şeyler kullansaydım bağımlılığımı onlara yönlendirmiş olacaktım. onları kesmeye teşebbüs ettimmi bu sefer tekrar sigara gelecekti aklıma, kısır döngü oluşacaktı böylece sigarayı bırakmamış bir süre ara vermiş olacaktım. kitapta bunu anlatıyor aslında, ben 5-6 kere okudum o kitabı, 30'un üstünde bırakma deneyimim oldu (her defasında bişeler öğrendim, kitabı daha iyi kavradım) ve sonunda başarabildim.
0
adıgüzel
3 kişilik bir öğrenci evinde film, müzik olaylarına girmesek bile, kota aşılır mı? mailler, facebook, sözlük, video falan işte. ille de sınırsız mı almak lazım? bir de ttnet mi bağlatmalı?
3 kişilik bir öğrenci evinde film, müzik olaylarına girmesek bile, kota aşılır mı? mailler, facebook, sözlük, video falan işte. ille de sınırsız mı almak lazım?
bir de ttnet mi bağlatmalı?
bir de ttnet mi bağlatmalı?
0
aşılır.
kampanyaları fln arastırın derim ama sınırsız olmazsa daha cok patlar.
kampanyaları fln arastırın derim ama sınırsız olmazsa daha cok patlar.
0
video konusunda dikkatli olursanız sorun olmaz bi de o facebook oyunlarına fazla buluşmamak lazım.
0
aman aga kesin aşılıyo dikkat et derim. 70 lira ust limitleri odersiniz akıllanana kadar. sınırsız yapın kesin. zaten kişi başı 20lira bile olmaz.
0
gelecektengelenkutupayısı
Şimdi efendim ben bu hızla trene Ankara'da bineceğim bir sorun çıkmazsa ama yoğunluk durumu vs nasıldır genelde? Orada gidip bilet bulamama gibi bir durum olabilir mi? Keza Eskişehir'de önemli bir toplantım var. Sonra gg durumu olmasın?
Şimdi efendim ben bu hızla trene Ankara'da bineceğim bir sorun çıkmazsa ama yoğunluk durumu vs nasıldır genelde? Orada gidip bilet bulamama gibi bir durum olabilir mi? Keza Eskişehir'de önemli bir toplantım var. Sonra gg durumu olmasın?
0
orioner
mesela halı saha öncesi ne yenmeli, ne kadar süre önce yenmeli, nelere dikkat edilmeli? böyle efendime söyleyeyim kusar gibi olmamak için, maç içinde kasım kasım kasılmamak için, şişmemek için falan...nedir ideali?
mesela halı saha öncesi ne yenmeli, ne kadar süre önce yenmeli, nelere dikkat edilmeli? böyle efendime söyleyeyim kusar gibi olmamak için, maç içinde kasım kasım kasılmamak için, şişmemek için falan...
nedir ideali?
nedir ideali?
0
spor salonunda, çalışmaya başlamadan yarım saat öncesinde makarna yada sandwich gibi karbonhidrat ağırlıklı hafif bir öğün yememizi söylüyorlardı. muhtemelen halı saha içinde mantık aynıdır
0
2 saat önce en erken yemek gerekir. bir de doğru nefes alıp vermek gerekir. burundan al ağızdan ver.
0
yarım saat çok kısa bir süre. spor yapmadan en az 2 saat önce yemen gerekir. çabuk yakılan karbonhidratları seçmeni öneririm. pilav olur makarna olur genelde bunları tercih etmende fayda var.
0
tabudeviren
bazen yollarda iki kişilik, minicik bir araba görüyorum.çok ufak bir şey. kapladığı alan masa kadar. markası ne bu arabanın?
bazen yollarda iki kişilik, minicik bir araba görüyorum.
çok ufak bir şey. kapladığı alan masa kadar. markası ne bu arabanın?
çok ufak bir şey. kapladığı alan masa kadar. markası ne bu arabanın?
0
late viper
bunların arasında en verimlisi hangisidir? Yani eşit elektrik tüketimde en çok hangisi ısıtır?"konvektör" olan şöyle bir şey, ilk defa gördüm:http://www.kumtelsatis.com/giris.asp?kanal=urun&aid=44
bunların arasında en verimlisi hangisidir? Yani eşit elektrik tüketimde en çok hangisi ısıtır?
"konvektör" olan şöyle bir şey, ilk defa gördüm:
www.kumtelsatis.com
"konvektör" olan şöyle bir şey, ilk defa gördüm:
www.kumtelsatis.com
0
karbon infrared var bir de, şahsen kömür sobasına en yakın performansı bundan aldım.
0
o değil de,onların ısıtma şekli de farklı oluyor.örneğin infraredlerde ısıtma yüzeysel oluyor.ona doğru oturunca önünüz ısınıyor arkanız soğuk kalıyor.diğerlerinde (örneğin konveksiyonel olanlarda) ısıtma soba gibi hacimseldir.yani bulunduğunuz kapalı ortamın tamamını ısıtır.
0
lucy in the sky with diamonds
Domates sevdamı bilen aile dostum Ege'den domates getircek, adaam amcam gibi miktarda abarsam bile ayıp olmaz, ama dolapta çürüsünler de istemiyorum. 5 kilo istemeyi düşünüyorum. Hormonsuz filan köy domatesi, dolapta ne kadar durur?
Domates sevdamı bilen aile dostum Ege'den domates getircek, adaam amcam gibi miktarda abarsam bile ayıp olmaz, ama dolapta çürüsünler de istemiyorum. 5 kilo istemeyi düşünüyorum. Hormonsuz filan köy domatesi, dolapta ne kadar durur?
0
ben size yeni öğrendiğim bir numarayı söyleyeyim, ne kadar isterseniz isteyin ondan sonra =) şimdi kışın yemekler için güzel domates bulmak çok zor ya, ne yapıyoruz biliyor musunuz, öncelikle bir sürü metal kapaklı cam kavanoz ediniyoruz. Daha sonra elimizdeki mis gibi domatesleri küçük küçük doğrayıp, hafif tuzlu suda haşlıyoruz. Haşladıktan sonra, kesilikle soğumasına izin vermeden, bu domatesleri hemen kavanozlara doldurup, kapaklarını da kapatıp, ters çeviriyoruz kavanozları! böylece sıcağın etkisiyle kapaklar kendiliğinden şişiyor ve asla hava almıyorlar. Bu şekilde buzdolabının dışında da saklayabiliyorsunuz (açılana kadar).
Karşı komşum olan bir teyze öğretti bunu bana, o hep öyle yapıyormuş =)
Karşı komşum olan bir teyze öğretti bunu bana, o hep öyle yapıyormuş =)
0
bence 10 kilo isteyin hani köy domatesi benim dolapta 2 hafta duruyor. SIkıntı olursa kolu komşuya verirsiniz, sevinirler.
0
domatesi çok seviyorum, elma gibi yiyorum diye eski bi sevgilim antalyadan annesinin babasının bağından iki üç kilo toplayıp, hava alsın diye karton kutuların içinde istanbula kadar getirip bana armağan etmişti.
antalya dönüşünde terk edecektim bunu. domatesleri görünce, bi gün daha erteledim ayrılığı.
ama o günlerden kalan deneyimime dayanarak söylüyorum.
iki kilodan sonrası zarar.
bi de kızı terk edince, haram etti sanırım domatesleri. bir günde iki kilo domates yiyince böbreklerime vurmuştu. üç gün götümden taş sıçtım.
antalya dönüşünde terk edecektim bunu. domatesleri görünce, bi gün daha erteledim ayrılığı.
ama o günlerden kalan deneyimime dayanarak söylüyorum.
iki kilodan sonrası zarar.
bi de kızı terk edince, haram etti sanırım domatesleri. bir günde iki kilo domates yiyince böbreklerime vurmuştu. üç gün götümden taş sıçtım.
0
Bence buzlğun kapasitesini bir kontrol etmek lazım. Bir kısmını rendeleyip buzdolabı poşetlerine doldurmak ve buzluğa atmak suretiyle yemeklerde kullanmak üzere saklamak bir çözüm olabilir.
0
ceo
merhabalar. sorum şudur ki, bugün microsofttaydm telefondan wifi ağa bağlantısı aramak istedim ancak wifiyi açtığım an telefon kitlendi, halbuki binaya girmeden önce wifiyi kullandım ve çalışıyodu. sonra içerideyken 3 saat içerisinde beş on defa ağ aramayı denedim yine telefonum kitlendi ve kapanıp
merhabalar. sorum şudur ki, bugün microsofttaydm telefondan wifi ağa bağlantısı aramak istedim ancak wifiyi açtığım an telefon kitlendi, halbuki binaya girmeden önce wifiyi kullandım ve çalışıyodu. sonra içerideyken 3 saat içerisinde beş on defa ağ aramayı denedim yine telefonum kitlendi ve kapanıp açıldı. mikrosofttan çıktım ve tekrar denediğimde wifiyi çalışıyordu şimdi n'olmuş olabilirde bu sorun yaşanmış olabilir. jammer gibi birşey mi uyguluyor bu adamlar yoksa.
0
ramazanali
toplumsal roman sıfat tamlaması mı yoksa isim tamlaması mı?bir de çekimli eylem ile ekeylem arasındaki fark nedir?
toplumsal roman sıfat tamlaması mı yoksa isim tamlaması mı?
bir de çekimli eylem ile ekeylem arasındaki fark nedir?
bir de çekimli eylem ile ekeylem arasındaki fark nedir?
0
toplumsal burada bir niteleme sıfatıdır.bu yüzden sıfat tamlaması olur.
çekimli eylem,bir eylemin kişiye ve zamana göre şekillendirilmiş ("çekimlenmiş") halidir.örneğin yazmak eylemi kişi ve kip eki alarak yazıyorum olduğunda çekimli eylem oluyor.ekeylem ise iki türlü olur.birincisi isim soylu bir sözcüğün yüklem olmasıyla.örneğin güzel kelimesi isim soyludur.(sıfat) kirlenmek güzeldir deyince burada "dir" eki ekeylemdir (adı üstünde ek olan eylem) ve güzel sözcüğünü yüklem yapar.ikincisi de bir eylemin çatı derecesinin artırılmasıdır.örneğin okutmak > okutturmak olduğunda ekeylem alarak ettirgenlik derecesini artırmış oluyor.
çekimli eylem,bir eylemin kişiye ve zamana göre şekillendirilmiş ("çekimlenmiş") halidir.örneğin yazmak eylemi kişi ve kip eki alarak yazıyorum olduğunda çekimli eylem oluyor.ekeylem ise iki türlü olur.birincisi isim soylu bir sözcüğün yüklem olmasıyla.örneğin güzel kelimesi isim soyludur.(sıfat) kirlenmek güzeldir deyince burada "dir" eki ekeylemdir (adı üstünde ek olan eylem) ve güzel sözcüğünü yüklem yapar.ikincisi de bir eylemin çatı derecesinin artırılmasıdır.örneğin okutmak > okutturmak olduğunda ekeylem alarak ettirgenlik derecesini artırmış oluyor.
0
teşekkürler grgn okutmak-okutturmak en çok işime yarayandı.tekrar tekrar teşekkürler
0
rica ederim.biraz daha detaya da inebilirim.buraya okutturmak diyerek ettirgenin derecesini artırana örnek verdim.etkenden oldurgan yaparsa da olur.örneğin koşmak etkendir ancak koşturmak oldurgan olur,bu da ekeyleme örnektir.
0
umarim gec kalmadim ama yanlis cevap vermisler, mudahale etmem lazim. ekeylemde birinci ornek dogru. ismi yuklem yapar. ama ikinci ornek yanlis. boyle bir gorevi yok. oradaki -dir fiilden fiil yapan yapim eki. ekeylem ise birlesik zaman yapar: gidiyordum daki di gecmis zaman eki ekeylemdir. zaten uc casiti var. -idi, -imis,-ise umarim gec kalmadim yav....
0
karrdanadam
Şimdi gençlik pınarları, ülkemizin ve hükümetimizin saçma sapan demiryolu politikası gereği adana'dan izmir'e trenle ulaşımın mümkünatı olmadığı gibi, bursa'ya da yok... Ben bursa'da okurken bursa'daki osmanlı'dan kalma tren yolunun ve raylarının varlığını coğrafya öğretmenimiz anlatmıştı(turhan tay
Şimdi gençlik pınarları, ülkemizin ve hükümetimizin saçma sapan demiryolu politikası gereği adana'dan izmir'e trenle ulaşımın mümkünatı olmadığı gibi, bursa'ya da yok... Ben bursa'da okurken bursa'daki osmanlı'dan kalma tren yolunun ve raylarının varlığını coğrafya öğretmenimiz anlatmıştı(turhan tayan anadolu lisesi)...
1- Neyse, diyelim iç mavi'ye bindik bursa'ya en yakın öyle bir durakta inelim ki, direkman otbüsle bursa'ya gidebilelim... hangi duraktır ki bu, otobüslerin her saat olduğu rahatça bursa'ya varabileceğimiz ? ya da başka alternatiflere de açığım...
61125-İÇANADOLU MAVİ
İstasyon Kodu Ve Adı Haraket Saati
1 ADANA-6503 14:00
2 YENİCE-6633 14:20
3 DURAK-6540 14:37
4 K.İSALI BUCAĞI-6567 14:57
5 HACIKIRI-6552 15:14
6 BELEMEDİK-6523 15:33
7 POZANTI-6601 15:46
8 ÇİFTEHAN-6535 16:06
9 GÜMÜŞ-6548 16:30
10 ULUKIŞLA-6627 16:56
11 ÇAKMAK-6532 17:25
12 EREĞLİ-6541 17:49
13 AYRANCI DERBENT-6519 18:24
14 SUDURAĞI-6608 18:46
15 KARAMAN-6569 19:05
16 ARIKÖREN-6514 19:37
17 ÇUMRA-6537 19:53
18 KONYA-6575 20:44
19 PINARBAŞI-7648 21:09
20 SARAYÖNÜ-7654 21:41
21 KADINHAN-7595 22:02
22 ILGIN-7587 22:25
23 ARGITHAN-7510 22:52
24 AKŞEHİR-7504 23:18
25 SULTANDAĞI-7663 23:41
26 ÇAY-7548 00:04
27 AFYON-7502 01:07
28 HAMAM-7584 01:26
29 İHSANIYE-7591 01:40
30 DÖĞER-7564 01:55
31 DEĞİRMENÖZÜ-7557 02:06
32 ALAYUNT MÜSELLES-7508 02:48
33 ALAYUNT-7507 03:19
34 KÜTAHYA-7615 03:06
35 ULUKÖY-D-7671 03:34
36 SABUNCUPINAR-7652 03:46
37 ENVERIYE-2436 04:36
38 BOZÜYÜK-1523 05:06
39 BILECIK-1520 05:38
40 OSMANELİ-1606 06:13
41 AFUATPAŞA-1508 06:44
42 ARIFIYE-1512 07:06
43 İZMIT-1570 07:32
44 DERİNCE-1537 07:38
45 GEBZE-1552 08:04
46 PENDIK-1609 08:22
47 BOSTANCI-1522 08:44
48 SÖĞÜTLÜÇEŞME-1624 08:55
49 HAYDARPAŞA-1560 08:58
-------------------------------------------------------------
2- Diğer fantezim de şöyle, adana-ankara çukurova expresiyle ankaradayım, ankara-eskişehir yht'ye bindim, eskişehir-bursa otobüs bağlantılı diyolla. şimdi bu bağlantıyı sağlayan tcdd'mi başka bir otbüs firması mı, ne kadar alıyolar bu bağlanma işine, nasıl oleyöre? hea?
1- Neyse, diyelim iç mavi'ye bindik bursa'ya en yakın öyle bir durakta inelim ki, direkman otbüsle bursa'ya gidebilelim... hangi duraktır ki bu, otobüslerin her saat olduğu rahatça bursa'ya varabileceğimiz ? ya da başka alternatiflere de açığım...
61125-İÇANADOLU MAVİ
İstasyon Kodu Ve Adı Haraket Saati
1 ADANA-6503 14:00
2 YENİCE-6633 14:20
3 DURAK-6540 14:37
4 K.İSALI BUCAĞI-6567 14:57
5 HACIKIRI-6552 15:14
6 BELEMEDİK-6523 15:33
7 POZANTI-6601 15:46
8 ÇİFTEHAN-6535 16:06
9 GÜMÜŞ-6548 16:30
10 ULUKIŞLA-6627 16:56
11 ÇAKMAK-6532 17:25
12 EREĞLİ-6541 17:49
13 AYRANCI DERBENT-6519 18:24
14 SUDURAĞI-6608 18:46
15 KARAMAN-6569 19:05
16 ARIKÖREN-6514 19:37
17 ÇUMRA-6537 19:53
18 KONYA-6575 20:44
19 PINARBAŞI-7648 21:09
20 SARAYÖNÜ-7654 21:41
21 KADINHAN-7595 22:02
22 ILGIN-7587 22:25
23 ARGITHAN-7510 22:52
24 AKŞEHİR-7504 23:18
25 SULTANDAĞI-7663 23:41
26 ÇAY-7548 00:04
27 AFYON-7502 01:07
28 HAMAM-7584 01:26
29 İHSANIYE-7591 01:40
30 DÖĞER-7564 01:55
31 DEĞİRMENÖZÜ-7557 02:06
32 ALAYUNT MÜSELLES-7508 02:48
33 ALAYUNT-7507 03:19
34 KÜTAHYA-7615 03:06
35 ULUKÖY-D-7671 03:34
36 SABUNCUPINAR-7652 03:46
37 ENVERIYE-2436 04:36
38 BOZÜYÜK-1523 05:06
39 BILECIK-1520 05:38
40 OSMANELİ-1606 06:13
41 AFUATPAŞA-1508 06:44
42 ARIFIYE-1512 07:06
43 İZMIT-1570 07:32
44 DERİNCE-1537 07:38
45 GEBZE-1552 08:04
46 PENDIK-1609 08:22
47 BOSTANCI-1522 08:44
48 SÖĞÜTLÜÇEŞME-1624 08:55
49 HAYDARPAŞA-1560 08:58
-------------------------------------------------------------
2- Diğer fantezim de şöyle, adana-ankara çukurova expresiyle ankaradayım, ankara-eskişehir yht'ye bindim, eskişehir-bursa otobüs bağlantılı diyolla. şimdi bu bağlantıyı sağlayan tcdd'mi başka bir otbüs firması mı, ne kadar alıyolar bu bağlanma işine, nasıl oleyöre? hea?
0
39 ve 43 en uygun olanlar sanırsam hem ikiside merkez otobüs daha rahat bulursun terminallerini arayıp otobüs saatlerini sor bakalım. uygun saatte varmı?
yada söğütlüçeşmede in, kadıköye geç saat 13:00 da kadıköyden bursaya feribot var 14:35 de bursada olursun.
yada söğütlüçeşmede in, kadıköye geç saat 13:00 da kadıköyden bursaya feribot var 14:35 de bursada olursun.
0
gebzede iner ve 150 metre yürüyüp en seyrek yarım saatte bi geçen bursa otobüslerine binebilirsin. oluru bu benim bildiğim ama mutlaka biyerlerde ankara bursa yı yakalarsın bence gebzeye gelmeden.
0
heh, benim doğru cevabım 38 bozüyük, araştırmalarıma göre, bozüyük'ten kamil koç bursa'ya götürüyor..
Seferi Bilgileri 06:15 NORMAL TVLI KOLTUK 12,00 TL 13,00 T
Ama kaç saatte aceba?
Seferi Bilgileri 06:15 NORMAL TVLI KOLTUK 12,00 TL 13,00 T
Ama kaç saatte aceba?
0
tam eskişehir için yazmaya hazırlanıyordum ki,duyurunun sonunda sizin de bahsettiğinizi gördüm.evet böyle bir durum var.adanadan direkt eskişehir'e veya ankara aktarmalı gelirseniz,eskişehir garında inip hemen otobüse binebilirsiniz.(az bir şey bekleme olur tabi) kamil koç ile yapıyorlar bunu.garın içinde kamil koç'un veznesi var bir tane.ücretini bilmiyorum.ancak bu normalde çok saçma bir rota görünüyor.siz sanırım direkt otobüse binmediğinize göre kasıtlı olarak trene binmek istiyorsunuz.e zamanınız da çoksa ankara gelin,yht ile eskişehir'e,oradan bursa.
0
@grgn, evet zamanım bol olduğundan 12 saat otobüs yolculuğu yerine 18 saat tren artı bir iki saat otobüs yolculuğunu tercih ederim, açıkçası adana-bursa uçağı olsa böyle cırmalamaya gerek kalmayacak ama napan yok işte..
0
iss
1- Atatürk fransızca biliyormuydu ?2- Masumiyet filmi hangi şehirde çekilmiştir ?3- Zeki demirkubuz'un kader filmin torrentini nerede bulabilirim ?
1- Atatürk fransızca biliyormuydu ?
2- Masumiyet filmi hangi şehirde çekilmiştir ?
3- Zeki demirkubuz'un kader filmin torrentini nerede bulabilirim ?
2- Masumiyet filmi hangi şehirde çekilmiştir ?
3- Zeki demirkubuz'un kader filmin torrentini nerede bulabilirim ?
0
1. Evet Atatürk Fransızca öğrenmek için fransız bir bayanın evinde onunla beraber yaşamıştır bir süre.
0
1 - donem zaten fransız akımı degil mı ? enteliyans fransızcayı sular seller gibi bilmiyor muydu ?
0
cezacifan
acayip ateş çıkıyo sanki bide burnumda tıkalı kendimi hiç iyi hissetmiyorum nedeni nedir acaba napabilirim not:bi alakası var mıdır bilmem ama basket antremanından sonra yanmaya başladılar?
acayip ateş çıkıyo sanki bide burnumda tıkalı kendimi hiç iyi hissetmiyorum nedeni nedir acaba napabilirim
not:bi alakası var mıdır bilmem ama basket antremanından sonra yanmaya başladılar?
not:bi alakası var mıdır bilmem ama basket antremanından sonra yanmaya başladılar?
0
soğuk algınlığı veya grip olabilir.şu sıralar zaten salgın var.antrenman etkisi de olabilir ama öyleyse yarım saate geçmesi gerekir.geçmediyse elbette ilk önerim doktora gitmeniz,gidene kadar bir şey yapayım diyorsanız tylol hot içebilirsiniz.6 saat ara ile ve günde max. 4 tane.
0
henrywigly
normal süt yerine cocukların içtigi devam sütünü içsek daha mı faydalı olur 10 tane vitamin falanda var
normal süt yerine cocukların içtigi devam sütünü içsek daha mı faydalı olur 10 tane vitamin falanda var
0
O vitamin, mineraller dogal mi ki acep?
Ayrica, benim bildigim kadariyla [ i.e. atiyorum ] "cocuk sutu" yapilacak sutleri toplarken dogal bazi proteinlerden yoksun olanlari seciyorlarmis ki hazmi daha kolay olsun, alerji yapmasin deyu... [ Iyi attim mi veteriner arkadaslar bir el atin bakalim? ]
Ayrica, benim bildigim kadariyla [ i.e. atiyorum ] "cocuk sutu" yapilacak sutleri toplarken dogal bazi proteinlerden yoksun olanlari seciyorlarmis ki hazmi daha kolay olsun, alerji yapmasin deyu... [ Iyi attim mi veteriner arkadaslar bir el atin bakalim? ]
0
yetişkin bir insanla bebeğin gereksinimleri çok farklıdır.yetişkine bebekteki kadar etki etmez.aslında en güzeli,anne sütüyle ilişkisi biten herkesin -bebek yetişkin fark etmez- taze sağılmış dana sütü içmesidir.bu elbette çoğu yerde mümkün olmadığından ikinci seçenek ise organik süt.vitaminleri mineralleri de meyvelerden sebzelerden almak.labaratuar yerine doğadan beslenmek.
0
baldur
1- ölümlere ağlayamayınınz var mı? çok yakın olmasa da bir arkadaşınız, tanıdığınız, ya da ne bileyim enişteniz vefat ettiği zaman ağlayamama durumunuz oluyor mu? bu artık ölümlerin kanıksanmasından mı oluyor? yoksa insan kendini ağlamayacağım diye kasıyor mu?2- ağız bakım suyunu nasıl kullancam? g
1- ölümlere ağlayamayınınz var mı? çok yakın olmasa da bir arkadaşınız, tanıdığınız, ya da ne bileyim enişteniz vefat ettiği zaman ağlayamama durumunuz oluyor mu? bu artık ölümlerin kanıksanmasından mı oluyor? yoksa insan kendini ağlamayacağım diye kasıyor mu?
2- ağız bakım suyunu nasıl kullancam? gargara mı yapacağım, ne kadar kullanacağım bir seferde? günde kaç kere kullanmak gerek artı tam olarak yemekten sonra ya da yatmadan önce falan mı kullanmam gerek?
3- açık renkli tişörtüme limon suyu sıçradı, beyaz leke kaldı oralarda, çıkar mı bu lekeler?
4- ağız kokusunu önleme adına kalıcı ve geçici çözümleriniz nelerdir?
2- ağız bakım suyunu nasıl kullancam? gargara mı yapacağım, ne kadar kullanacağım bir seferde? günde kaç kere kullanmak gerek artı tam olarak yemekten sonra ya da yatmadan önce falan mı kullanmam gerek?
3- açık renkli tişörtüme limon suyu sıçradı, beyaz leke kaldı oralarda, çıkar mı bu lekeler?
4- ağız kokusunu önleme adına kalıcı ve geçici çözümleriniz nelerdir?
0
1-) Şaka gibi geliyor ya da bir oyun, sanki kalkacakmış gibi. Hiiç bir şey hissetmiiyorum
4-) +Dil temizliği, özellikle dil kökü,
4-) +Dil temizliği, özellikle dil kökü,
0
1- Ben ağlamıyorum. Ölümün ağlanıp üzülünecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Ağlayanların çoğu da(ölen kişinin çok yakını olmayanlar vs.) cenaze moduna girip ağlıyorlar zaten.
2- Ben bazen akşam bazen sabah akşam dişlerimi fırçaladıktan ve diş ipi kullandıktan sonra kullanıyorum. kapağın yarısına kadar doldur, ağızda çalkala, tükür.
3- Pas
4- Ağız kokunun kaynağıyla alakalı. Dişlerinde ve midende, karaciğerinde vs. bir problem yoksa ve koku ağız kaynaklıysa dişlerini fırçaladıktan sonra dilini de fırçala.
2- Ben bazen akşam bazen sabah akşam dişlerimi fırçaladıktan ve diş ipi kullandıktan sonra kullanıyorum. kapağın yarısına kadar doldur, ağızda çalkala, tükür.
3- Pas
4- Ağız kokunun kaynağıyla alakalı. Dişlerinde ve midende, karaciğerinde vs. bir problem yoksa ve koku ağız kaynaklıysa dişlerini fırçaladıktan sonra dilini de fırçala.
0
1-valla neden bilmiyorum ama en yakın arkadaşım, anneannem, dedem falan öldüğünde hiç ağlayamadım. az biraz gözlerim sulandı ama ağlayamadım. ha cok cok sonra bambaska bir seye daha fazla tepki verip salya sümük ağlamışlığım vardır ama ölümle ilgili varmıdır bilemiyorum. vardır heralde...
0
1.Şimdi şöyle, orada ağlanan ölümün kendisi değil ; ölen kişinin tekrar görülemeyeceği ve özleneceğindendir.Babamı kaybettiğimde cenazede hiç ağlamamış olmama rağmen aradan yıllar geçtikçe genelde uykumdan ağlayarak uyanırım öyle diyeyim, neyse. Bir de başkasının ölümünden etkilenenler kendi ölmekten korkanlardır denir, olabilir ama öleni özlemek ve geri gelemeyeceği bilmek üzer ağlatır insanı, vay amk.
0
1- Hiç ağlamam, en son 2 hafta önce arkadaşım intihar etti... Ne güzel dedim kendi tercihlerini kullabilen insanlar var...
0
1 babam öldüğünde ağlayasım gelmedi sadece durdum kardeşimi eğlendirdim falan belki ölümü kabullenememişimdir bilemedim ama ben gittiğimde herkes uluyarak ağlıyordu.. babamı hiç sevmeyen eniştem hastayken yardım etmek yerine gezmeye gelen halam falan ağlıyordu onları görünce daha tiksindim ağlamaktan he ağlamadım diye 10 yasındaki çocuğu o salak yerden uzaklaştırıp eğlendirmeye çalıştım diye çok sorgulandım ayıplandım falan ama yapcak bişey yok o iğrenç insanlar gibi olamadım işin iyi tarafı biz ilçeliydik daha moderndi köyde ağıt yakılır çoluk çocuk herkese ölü gösterilir yıkatılır ve daha iğrenç şeyler genelde ağıtlarda laf sokmaya dayalı pek acıyla alakası yok (hatta parayla bile biri tutulur yaksın diye) bizim yöre öyle tabi diğerleri bilemem
özet: cenazeler insanların şekil yaptığı seremonilerdir. reddetme ve anlamayla tepkiler gelişiyor.. o yüzden çok önemsenecek bir şey değil
özet: cenazeler insanların şekil yaptığı seremonilerdir. reddetme ve anlamayla tepkiler gelişiyor.. o yüzden çok önemsenecek bir şey değil
0
4-geçenlerde bir sakız gördüm.bilinen bir marka değil,sırf koku için yapılmış.diğerlerinden daha büyük beyaz kutuları var.migros,carrefour gibi yerlerde kasaların yanında dikkatinizi çeker.
0
1- bence o herkes için farklıdır. ben en son ne zaman ağladığımı hatırlamıyorum. son bir sene içinde babamı ve iki dedemi kaybettim ama olmadı be, ağlayamadım. bir boşluk hissi vardı sadece, sanki içim boşalmış gibi hissettim. ama annem "gereken" her yerde ağladı. sviçi varmış gibi bir anda ağlıyordu, sonra işine devam ediyordu.
2- ağız bakım suyu dediğin anti-septik mi acaba? tabii ki ağzında çalkalayıp, gargara yapacaksın, sonra tükürmen lazım. nasıl kullanman gerektiği, mutlaka bir yerlerinde yazıyordur. ben yatmadan önce kullanıyorum, bir iki dakika filan.
3- limon suyu nasıl yapar bilmiyorum ama asitler -misal çamaşır suyu- kumaşın boyasını çıkarır. asıl rengi olan beyaz ortaya çıkar o yüzden. ona da yapacak bir şey yok. tekrar boyamazsan tabii
4- kalıcı bir çözüm yok diye biliyorum. ağız kokusunun kaynağı farklı olabilir. ağızın kendi kokusu olur, dişlerini, özellikle dilini fırçalayarak çözebilirsin ama çürüğün varsa, diş etlerin kanıyorsa devamlı bir koku olabilir. doktora gitmen gerekir.
açlıktan dolayı bir koku olur. bir şeyler yiyerek giderirsin. bir de ciğerlerde sorun olunca bir koku oluyormuş. eski kız arkadaşımın nefesi rutubetli evler gibi kokardı, zorla doktora götürdüm, geçmiş zaman hatırlamıyorum ama ödem falan dedi heralde doktor. o kadar uğraştım onun için lakin terk etti beni kahpe.
2- ağız bakım suyu dediğin anti-septik mi acaba? tabii ki ağzında çalkalayıp, gargara yapacaksın, sonra tükürmen lazım. nasıl kullanman gerektiği, mutlaka bir yerlerinde yazıyordur. ben yatmadan önce kullanıyorum, bir iki dakika filan.
3- limon suyu nasıl yapar bilmiyorum ama asitler -misal çamaşır suyu- kumaşın boyasını çıkarır. asıl rengi olan beyaz ortaya çıkar o yüzden. ona da yapacak bir şey yok. tekrar boyamazsan tabii
4- kalıcı bir çözüm yok diye biliyorum. ağız kokusunun kaynağı farklı olabilir. ağızın kendi kokusu olur, dişlerini, özellikle dilini fırçalayarak çözebilirsin ama çürüğün varsa, diş etlerin kanıyorsa devamlı bir koku olabilir. doktora gitmen gerekir.
açlıktan dolayı bir koku olur. bir şeyler yiyerek giderirsin. bir de ciğerlerde sorun olunca bir koku oluyormuş. eski kız arkadaşımın nefesi rutubetli evler gibi kokardı, zorla doktora götürdüm, geçmiş zaman hatırlamıyorum ama ödem falan dedi heralde doktor. o kadar uğraştım onun için lakin terk etti beni kahpe.
0
kenryuyudover
merhabalar...babam için rehber hafızası çok yüksek telefon bakıyorum ama özelliklerinde yazmıyorlar kaç numara kaydedilebilindiğini...fiyatı uçuk olmayan var mı bildiğiniz?bahsettiğim telefon 2000 kayıttan daha düşük olmamalı...teşekkürler...
merhabalar...babam için rehber hafızası çok yüksek telefon bakıyorum ama özelliklerinde yazmıyorlar kaç numara kaydedilebilindiğini...fiyatı uçuk olmayan var mı bildiğiniz?bahsettiğim telefon 2000 kayıttan daha düşük olmamalı...teşekkürler...
0
sim karta değil de hafıza kartına kaydederseniz sonu gelmez.8 gb bellekli nokia modelleri var.değil 2000 200000 olsa dolmaz.
0
roadrunner merlin
ve neden?- cevabi bilmiyorum ondan neden diye sordum- her iki cevap da savlari da akla yatkin o yuzden tik koymuyorum
ve neden?
- cevabi bilmiyorum ondan neden diye sordum
- her iki cevap da savlari da akla yatkin o yuzden tik koymuyorum
- cevabi bilmiyorum ondan neden diye sordum
- her iki cevap da savlari da akla yatkin o yuzden tik koymuyorum
0
sağa doğru akıyor gibi. bacaklara direk güç gelmesin diye onu kesen kısımlar yapmışlar sanki
0
@kaboom un gerekçesi mantıklı. okyanuslardaki petrol rafinelerinin ayaklarında bu tekniğin kullanıldığını okumuştum. ama burdaki örnekte o kadar şiddetli bir akış olmayacaktır. o yüzden @bicare2 5 un arkadan destek olayı daha uygun
0
fotoğraftaki nehir sabit duruyor gibi görünüyor ama aktığı zaman da sağdan sola doğru akmalı. fotoğraf türkiye' de çekilmiş ise nehir soldan sağa akıyordur, kesin ayakları yanlış monte etmişlerdir.
0
sağa, çıkıntılar suyu yarmak için. çıkıntılarda görülen su seviyesinin bıraktığı izler daha yüksek, yani hızlı aktığında ilk oraya çarpıyor.
0
Göl değil, Kama nehri bu. Hatta köprü de trans-sibirya demiryolu. Ayrıca su zaten yavaşken fotoğraf 1/500 gibi hızlı enstantaneyle çekildiyse tabi durgun su gibi gözükür.
Ama sağa mı sola mı bilemedim çünkü gözlemci fotoğrafın hangi taraftan çekildiğiyle alakalı sağa ya da sola aktığını söyleyebilir. Yani şöyle www.transsib.ru
Ha ama sizin sorduğunuz köprüye göre, çok büyük ihtimal sola akıyordur.
edit: oha sağımı solumu karıştırmışım kendimden utandım lan! sağa akıyor demek istemiştim. oha ya.
Ama sağa mı sola mı bilemedim çünkü gözlemci fotoğrafın hangi taraftan çekildiğiyle alakalı sağa ya da sola aktığını söyleyebilir. Yani şöyle www.transsib.ru
Ha ama sizin sorduğunuz köprüye göre, çok büyük ihtimal sola akıyordur.
edit: oha sağımı solumu karıştırmışım kendimden utandım lan! sağa akıyor demek istemiştim. oha ya.
0
kaboom transall ve desdinova'nın :) dediği gibi nehir soldan sağa akıyor, çıkıntılar da suyun geliş yönüne konulmuş ki ayaklara ulaşıp baskı yapmadan önce ikiye yarılsın, böylece bacaklara yoğun akış sırasında binecek yük azaltılsın. ayrıca nehrin herdaim hızlı akması da gerekmiyor. bütün nehirlerin mevsimsel akı rejimleri var.
0
soldan sağa akıyor kesinlikle. ayaklar ona göre yapılmış.
"nehir akmıyo" fikri de komikmiş :p
"nehir akmıyo" fikri de komikmiş :p
0
iddia:köprü ayaklarının sol tarafındaki su izleri sağ tarafındaki su izlerinden daha yüksek. bu sadece sol taraftan gelen suyun eğimle yükselmesi sebebiyle olabilir.
diğerlerini çürütme: köprü mimarisinin newton mekaniğine göre yapılmış olması şart değil, akışanlar mekaniğine göre yapılmış da olabilir pekala. güç almak için değil, gelen yükü azaltmak için de olabilir yani
dolayısıyla bence soldan sağa akıyordur.
diğerlerini çürütme: köprü mimarisinin newton mekaniğine göre yapılmış olması şart değil, akışanlar mekaniğine göre yapılmış da olabilir pekala. güç almak için değil, gelen yükü azaltmak için de olabilir yani
dolayısıyla bence soldan sağa akıyordur.
0
www.loc.gov en buyuk fotograftan akim cizgilerinin yonune bakarsan soldan saga aktıgını gorebilirsin.
0
sağa akıyor olmalı.gemilerde burna ek parça koyarlar suyu yarıp sürtünmeyi azaltması için.trenlerin de (özellikle hızlı trenler) önleri sivriltilir,havayı yarıp sürtünmeyi azaltsın diye.burada da köprüye gelen basıncı azaltıp köprünün fazla sallanmamasını sağlamak istemiş olabilirler.ayrıca 20 küsür kişi yanıt vermiş.şu yanıtlardan işinize yarayanlara,aklınıza yatanlara tik koyun ki insanlar anlasın bir işe yaramış mı yazılanlar.beğenmediyseniz benim yanıtıma koymayın,ama şu yanıtları okudunuz mu doğrusunu öğrendiniz mi belli değil.onu anlamış oluruz.
0
compumaster
Merhaba,2 hafta suren test ve sözlü sınav sonucunda Ayarlar'ı sizle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.Ekşi Duyuru'da sorunuza cevap verildiğinde site artık size uyarı gönderebilecektir. Ekşi Sözlük kullanıcıları e-mail almak istiyorlarsa, e-mail adreslerini girmeleri gerekmektedir (sözlükten mesaj içi
Merhaba,
2 hafta suren test ve sözlü sınav sonucunda Ayarlar'ı sizle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.
Ekşi Duyuru'da sorunuza cevap verildiğinde site artık size uyarı gönderebilecektir. Ekşi Sözlük kullanıcıları e-mail almak istiyorlarsa, e-mail adreslerini girmeleri gerekmektedir (sözlükten mesaj için gerek yok tabii ki).
Günlük temizlik sırasında mesajlarınız silindiğinde de size site silinen mesajlarınızı e-mail olarak gönderebilmektedir.
Bunların dışında orta şekerli bir tema desteği geldi. Site dışında host edeceğiniz bir resmi arka fon olarak ekleyebilirsiniz.
Tüm bu eklemelerin yanında ne yazık ki şöyle bir sorunla karşı karşıyayız: Sitenin tüm kullanıcıları tüm hareketleri e-mail olarak takip ederlerse, bu kadar e-maili gönderebilecek bir e-mail sunucusu (yani SMTP server) bulamadığımızdan eğer talep coşarsa e-mail almak isteyen kullanıcıları siteye aylık bir miktar donate ederek bu hizmetten (ve tüm reklamların olmadığı bir Ekşi Duyuru'dan) yararlanmaya davet etmek zorunda kalabiliriz. Böyle bir durum olursa e-mailler gelmeyecektir, ve buradan bir duyuru daha yapmak zorunda kalacağım.
Hata varsa bana ulaşın lütfen.
2 hafta suren test ve sözlü sınav sonucunda Ayarlar'ı sizle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.
Ekşi Duyuru'da sorunuza cevap verildiğinde site artık size uyarı gönderebilecektir. Ekşi Sözlük kullanıcıları e-mail almak istiyorlarsa, e-mail adreslerini girmeleri gerekmektedir (sözlükten mesaj için gerek yok tabii ki).
Günlük temizlik sırasında mesajlarınız silindiğinde de size site silinen mesajlarınızı e-mail olarak gönderebilmektedir.
Bunların dışında orta şekerli bir tema desteği geldi. Site dışında host edeceğiniz bir resmi arka fon olarak ekleyebilirsiniz.
Tüm bu eklemelerin yanında ne yazık ki şöyle bir sorunla karşı karşıyayız: Sitenin tüm kullanıcıları tüm hareketleri e-mail olarak takip ederlerse, bu kadar e-maili gönderebilecek bir e-mail sunucusu (yani SMTP server) bulamadığımızdan eğer talep coşarsa e-mail almak isteyen kullanıcıları siteye aylık bir miktar donate ederek bu hizmetten (ve tüm reklamların olmadığı bir Ekşi Duyuru'dan) yararlanmaya davet etmek zorunda kalabiliriz. Böyle bir durum olursa e-mailler gelmeyecektir, ve buradan bir duyuru daha yapmak zorunda kalacağım.
Hata varsa bana ulaşın lütfen.
0
Günaydin;
şu sayfayi ortalamaktan vazgeçseniz ve eski haline donse ? hala alışmadi gözüm : (
şu sayfayi ortalamaktan vazgeçseniz ve eski haline donse ? hala alışmadi gözüm : (
0
bir de şu silinen cevaplarımızın neden silindiğine dair bir uyarı mesaj falan alsak... silindiği önemli değil de neden silindiğini merak ettiğimden üzülüyorum
14 tane cevabım silinmiş yahu
14 tane cevabım silinmiş yahu
0
ben de bir istekte bulunayım. aslında duyuru için de iyi olur bu.
şimdi silinen mesajlarım e-mail olarak gelsin dedik. tamam da bunun gelebilmesi için mesajların silinmesi lazım. yani biz bilgileri girip, mesajların silinmesini bekliycez. öyle olmasın. yani oluyorsa da bir seçenek daha olsun. ben sileceğim mesajları seçeyim, kendime mail olarak gönderteyim, sonra da sileyim. otomatik zamanaşımı vs olmasını beklememe gerek olmasın. hem mesaj sunucusu rahatlasın, hem eski mesajım kalmadığından mail olayına yük olmayayım. olmaz mı? ya da oluyor mu acaba, kendim silsem şimdi, sildiğim şey maile gelir mi?
şimdi silinen mesajlarım e-mail olarak gelsin dedik. tamam da bunun gelebilmesi için mesajların silinmesi lazım. yani biz bilgileri girip, mesajların silinmesini bekliycez. öyle olmasın. yani oluyorsa da bir seçenek daha olsun. ben sileceğim mesajları seçeyim, kendime mail olarak gönderteyim, sonra da sileyim. otomatik zamanaşımı vs olmasını beklememe gerek olmasın. hem mesaj sunucusu rahatlasın, hem eski mesajım kalmadığından mail olayına yük olmayayım. olmaz mı? ya da oluyor mu acaba, kendim silsem şimdi, sildiğim şey maile gelir mi?
0
duyurumuza yeni cevap geldiğinde "Benimkiler"in "mesajlarım" gibi yanması mail gelmesini istemeyenler içinde bir hatırlatma olacağı kanısındayım.
0
hocam, silinmeyecek diye ayrilan mesajlarin basi silinmis, sonu duruyor. ayni kisiyle ayni konu altinda olan mesajlasmalari ya komple silin, ya hic ellesmeyin. olmamis böyle. hani digerlerin silinceginden haberimiz vardi ama bunu böyle anlamamistim ben. bir el atsaniz diyorum.
yoksa ayarlar güzel olmus. tesekkürler.
yoksa ayarlar güzel olmus. tesekkürler.
0
evet özellikle özel mesaj gelince e-mail alamasak da sözlükten bari bilgilenelim lütfen.
bir de ben de chrome kullanıyorum ancak favori yıldızı gerçekten çalışmıyor:) arkadaşa katılıyorum.
(ayarlar şükela ötesi olmuş)
bir de ben de chrome kullanıyorum ancak favori yıldızı gerçekten çalışmıyor:) arkadaşa katılıyorum.
(ayarlar şükela ötesi olmuş)
0
bende bir tuhaflık var. sorularıma yanıt verildiğinde mail gönder tikini silinen mesajlarımı maille gönder tiki ile beraber kaldırabiliyorum. sadece yanıt verildiğinde mail gönderi işaretleyebiliyorum ama sadece silinen mesajlarımı maille gönderi işaretleyip kaydet deyip sayfayı yenilediğimde silinen mesajlarımı maille gönderdeki tik yok olmuş, mesajlara yanıt verildiğinde mail gönder tik ile işaretlenmiş oluyor. ama buna rağmen yanıt yazıldığında mail gelmiyor.
çok mu karışık oldu? bir sorun olduğundan eminim ama
çok mu karışık oldu? bir sorun olduğundan eminim ama
0
"beni hatirla" secenegi halen yok ancak, timeout suresini 1 hafta gibi bir sureye yukselttik. browser kaynakli problemler disinda eksi duyuru'nun kullanici atmamasi lazim eskisi kadar sik.
0
divit, sitede kalmayacak bir icerigin ne bana, ne compumaster'a bir faydasi var. silinmiyor, siteden de kaldirilmiyor.
0
peki ben de şöyle sorayım divit'e ek olarak. hesabı sildiğimizde sorular ve cevaplar silinmiyormuş. istersek benimkiler'den tek tek silebilirmişiz dedin di mi?
burada kilit nokta "tek tek". 783 tane sorum, 4515 tane cevabım varmış. silmek istesem tek tek silmem akıllı adam işi değil. silmeye niyetim yok da hani olanlar için sorayım, siz yardımcı olur musunuz böyle bir surumda "uçur abi hepsini" diyene?
burada kilit nokta "tek tek". 783 tane sorum, 4515 tane cevabım varmış. silmek istesem tek tek silmem akıllı adam işi değil. silmeye niyetim yok da hani olanlar için sorayım, siz yardımcı olur musunuz böyle bir surumda "uçur abi hepsini" diyene?
0
bugune kadar gelen istekleri ayni gerekce ile geri cevirdim.
ama, compumaster da onay verirse silinebilir tabi.
ama, compumaster da onay verirse silinebilir tabi.
0
Duyuru'da mesaj gelince sözlükte de gelsin denmiş, artı bir de ben veriyorum.
Bir de sözlükteki badilerimizin açtığı ve yanıtladığı duyurulardan da bir şekil haberdar olabilsek, sözlükten onlar için de mesaj gelebilse, bişiler?
Bir de sözlükteki badilerimizin açtığı ve yanıtladığı duyurulardan da bir şekil haberdar olabilsek, sözlükten onlar için de mesaj gelebilse, bişiler?
0
@fader
duyuru bir tek beni atıyor herhalde 1 hafta demişsin ama browser ı kapatıp açınca bile tekrar login olmak zorunda kalıyorum.
safari de durum böyle diğerlerin de denemedim.
duyuru bir tek beni atıyor herhalde 1 hafta demişsin ama browser ı kapatıp açınca bile tekrar login olmak zorunda kalıyorum.
safari de durum böyle diğerlerin de denemedim.
0
valthoron, hem cok fanteziye giriyor soyledigin sey, hem de mevcut sozluk altyapisi ile mumkun degil.
rahmi pinkfloydoglu, baska browser ile denersen sevinirim. bir de safari'deki cookie'leri tamamen silip eksi duyuru'dan yeni cookie almasini saglayip dener misin?
rahmi pinkfloydoglu, baska browser ile denersen sevinirim. bir de safari'deki cookie'leri tamamen silip eksi duyuru'dan yeni cookie almasini saglayip dener misin?
0
yahu compumaster hocam birde şu mesajlara bir el atıver yahu. bi mesaj yazılınca teeee anansının nikahına (sayfanın en altı oluyor) gidiyor. her yeni mesaj ilgili sayfanın en tepesine otursada bir her seferinde en aşağılara bakmasak ne yazılmış diye. olabilirmi?
0
fader, eskileri silip yeni cookie almasını sağladım ama değişen olmadı sayfayı yenileyince logout olmuyor ama sayfayı kapatıp açınca atıyor site.
edit: google chrome ile de denedim değişen bir şey olmadı.
edit: google chrome ile de denedim değişen bir şey olmadı.
0
Madem burası istek kutusuna döndü, ben de isteyeyim:
1. Cevap verdiğimiz sorulara yeni cevaplar geldiğinde veya cevabımız "tik"lendiğinde "benimkiler" yansa. Hatta benimkilerin yanında üç sayı olsa "BENİMKİLER(a)(b)(c)" gibi.
(a): Duyuru sayım
(b): Cevap verdiğim duyuruların sayısı
(c): "Tik"lenen cevap sayım
Duyurumuza cevap geldiğinde a'daki sayı, cevap verdiğimiz soruya ekleme olduğunda b'deki sayı, bir cevabımız tiklendiğinde c'deki sayı yansa. Üzerlerine tıkladığımızda en son mesaj en başta olacak şekilde görsek ilgili mesajları.
2. "Tik"lemenin faziletlerini bilmeyenlere hatırlatmak için,
i. Bir soru gönderilirken "gelecek cevapları okuyup "tik"leyeceğim, sorumu sorup kaçmayacağım" diye bir kutucuk işaretlense.
ii. Hatta kullanıcının sorusuna cevap varsa o cevaplardan işine yarayanları "tik"lemeden yeni soru sormasına izin verilmese. İşine yarayan cevap yoksa sorusunu silse, hem yerden kazanılsa.
iii. Aslında daha güzeli, hem pozitif "tik" (başparmak yukarı), hem de negatif "tik" (başparmak aşağı) olsa, gelen cevapların hepsine bu tiklerden birini vermeyenlerin yeni soru sormasına, cevap yazmasına izin verilmese. Hepsi negatif "tik"li cevaplar olan sorular bir-iki hafta sonra silinse. Kullanıcıların negatif "tik"li cevapları da bir ay filan sonra kendiliğinden silinse, boşuna yer işgal etmese.
iv. Okuyucuların da pozitif/negatif tik verebilmesi sağlansa, belli bir değerin üzerinde okuyucu pozitif "tik"i alan cevap sorunun yazarı negatif "tik"lese de silinmese (halk için sanat). Mesela 20 okuyucu "tik"i cevabı dokunulmaz yapsa.
1. Cevap verdiğimiz sorulara yeni cevaplar geldiğinde veya cevabımız "tik"lendiğinde "benimkiler" yansa. Hatta benimkilerin yanında üç sayı olsa "BENİMKİLER(a)(b)(c)" gibi.
(a): Duyuru sayım
(b): Cevap verdiğim duyuruların sayısı
(c): "Tik"lenen cevap sayım
Duyurumuza cevap geldiğinde a'daki sayı, cevap verdiğimiz soruya ekleme olduğunda b'deki sayı, bir cevabımız tiklendiğinde c'deki sayı yansa. Üzerlerine tıkladığımızda en son mesaj en başta olacak şekilde görsek ilgili mesajları.
2. "Tik"lemenin faziletlerini bilmeyenlere hatırlatmak için,
i. Bir soru gönderilirken "gelecek cevapları okuyup "tik"leyeceğim, sorumu sorup kaçmayacağım" diye bir kutucuk işaretlense.
ii. Hatta kullanıcının sorusuna cevap varsa o cevaplardan işine yarayanları "tik"lemeden yeni soru sormasına izin verilmese. İşine yarayan cevap yoksa sorusunu silse, hem yerden kazanılsa.
iii. Aslında daha güzeli, hem pozitif "tik" (başparmak yukarı), hem de negatif "tik" (başparmak aşağı) olsa, gelen cevapların hepsine bu tiklerden birini vermeyenlerin yeni soru sormasına, cevap yazmasına izin verilmese. Hepsi negatif "tik"li cevaplar olan sorular bir-iki hafta sonra silinse. Kullanıcıların negatif "tik"li cevapları da bir ay filan sonra kendiliğinden silinse, boşuna yer işgal etmese.
iv. Okuyucuların da pozitif/negatif tik verebilmesi sağlansa, belli bir değerin üzerinde okuyucu pozitif "tik"i alan cevap sorunun yazarı negatif "tik"lese de silinmese (halk için sanat). Mesela 20 okuyucu "tik"i cevabı dokunulmaz yapsa.
0
Ayarlar veya baska seyler ile ilgili isteklerinizi sayfanin en altindaki feedback linki ile uservoice sitesine girip orada yoksa account acip oraya eklerseniz, ve ya oradaki eklenen fikirleri oylarsaniz oradan degerlendirecegiz. bu basliktaki seyleri olacak mi ne zaman olacak diye bize sormaniz bizim bu istegin ne kadar populer oldugunu anlamamiza yeterli olmayacaktir.
0
anneke
simdi iki ev arasi 15 km. ve sadece iki çekyat taşınacak. ne kadar tutar nakliye, asagi yukari fikriniz var mi?
simdi iki ev arasi 15 km. ve sadece iki çekyat taşınacak. ne kadar tutar nakliye, asagi yukari fikriniz var mi?
0
Küçük kamyonetler 40 lira ve üstü isteyebilirler.
Bulunduğunuz muhiti bilmiyorum. Ama bir kahvesi varsa, oraya gidin. 30'a halledersiniz.
Ayrıca şehir de önemli tabi.
Biz K.mustafapaşa - Eyüp (ki edirnekapıdan kısayoldan) 40 liraya taşıdık küçük bir kamyoneti. Nakliye firması değil de kendi kamyonetiyle bireysel taşıyan bi abimiz de 50 den aşağı olmaz demişti. Siz bir kahve'ye uğrayın derim. :) Hatta direk sahibine sorun, o kahveye borcu en fazla olan kişiyi size önerecektir zaten. Parasını da haliyle düşük tutacaktır taşıyacak kişi.
Bulunduğunuz muhiti bilmiyorum. Ama bir kahvesi varsa, oraya gidin. 30'a halledersiniz.
Ayrıca şehir de önemli tabi.
Biz K.mustafapaşa - Eyüp (ki edirnekapıdan kısayoldan) 40 liraya taşıdık küçük bir kamyoneti. Nakliye firması değil de kendi kamyonetiyle bireysel taşıyan bi abimiz de 50 den aşağı olmaz demişti. Siz bir kahve'ye uğrayın derim. :) Hatta direk sahibine sorun, o kahveye borcu en fazla olan kişiyi size önerecektir zaten. Parasını da haliyle düşük tutacaktır taşıyacak kişi.
0
ermanen
Arkadaşlar Türkiye'de büyük bir deprem olursa yine felaket olacak (umuyorum ki olmaz). Büyük ihtimalle yine İstanbul civarını vuracak diyorlar, bilimadamları diyor.Sesimizi nasıl duyururuz, ne yapılabilir, sözlük yazarları ne yapabilir? vs..Devlet (ve hatta ordu) bu konuda neden birşey yapmıyor, yap
Arkadaşlar Türkiye'de büyük bir deprem olursa yine felaket olacak (umuyorum ki olmaz). Büyük ihtimalle yine İstanbul civarını vuracak diyorlar, bilimadamları diyor.
Sesimizi nasıl duyururuz, ne yapılabilir, sözlük yazarları ne yapabilir? vs..
Devlet (ve hatta ordu) bu konuda neden birşey yapmıyor, yapıyorsa ben neden duymuyorum? Neden illa olması bekleniyor?
Altyapı eksikliği konuları neden ön plana çıkmıyor? Güçlendirme ve yapılandırma projeleri ne alemde?
Fikirlerinizi, önerileriniz, konuyla ilgili bildiklerinizi belirtin arkadaşlar..
(not: duyuru üstte kalırsa anlamlı olabilir...)
Sesimizi nasıl duyururuz, ne yapılabilir, sözlük yazarları ne yapabilir? vs..
Devlet (ve hatta ordu) bu konuda neden birşey yapmıyor, yapıyorsa ben neden duymuyorum? Neden illa olması bekleniyor?
Altyapı eksikliği konuları neden ön plana çıkmıyor? Güçlendirme ve yapılandırma projeleri ne alemde?
Fikirlerinizi, önerileriniz, konuyla ilgili bildiklerinizi belirtin arkadaşlar..
(not: duyuru üstte kalırsa anlamlı olabilir...)
0
Devlet yapmıyor da, sivil toplum kuruluşları az çok bir şeyler yapmaya çalışıyor: www.gea.org.tr
www.youcanrescue.yildiz.edu.tr
www.youcanrescue.yildiz.edu.tr
0
devletin de yaptığı şeyler var. bazı hastaneler okullar vs güçlendiriliyor. deprem anında daha iyi müdahale edebilmek için işte afet merkezleri bilmem neler. he yeterli değil alınan önlemler.
ordunun zaten yapabileek çok bir şeyi yok. deprem anında bölgeye yardım sevkinden başka bir de arama kurtarma dışında. ki bence akut gibi örgütler o aram kurtarmayı daha sağlıklı yapabilirler.
bunlar dışında depremin önüne geçemeyiz. olacak. yapacak çok bir şey yok. önlem almaktan başka, ki devlet önlem almaya çalışıyor ama yetersiz deniyor. durum nedir çok bilemiyorum.
bunun dışında sizin bir vatandaş olarak alabileceğiniz önlemler var. apartmanın kontrolü, zayıfsa kuvvetlendirilmesi, bir kuruluşa yazılıp deprem anında yardım için gönüllü olma vs.
ordunun zaten yapabileek çok bir şeyi yok. deprem anında bölgeye yardım sevkinden başka bir de arama kurtarma dışında. ki bence akut gibi örgütler o aram kurtarmayı daha sağlıklı yapabilirler.
bunlar dışında depremin önüne geçemeyiz. olacak. yapacak çok bir şey yok. önlem almaktan başka, ki devlet önlem almaya çalışıyor ama yetersiz deniyor. durum nedir çok bilemiyorum.
bunun dışında sizin bir vatandaş olarak alabileceğiniz önlemler var. apartmanın kontrolü, zayıfsa kuvvetlendirilmesi, bir kuruluşa yazılıp deprem anında yardım için gönüllü olma vs.
0
öncelikle depreme değil sonrasına hazırlandık.
bana göre dpreme karşı alınacak en güzel önlemlerden biri devletin imar politikasını değiştirmesi. türkiye gibi geniş arazileri olan ülkelerde neden apartmanlarda oturuyoruz anlamış değilim, neden müstakil evlerimiz yok, sonra niye yıkılıyor bunlar?
herneyse ali ağaoğlunda sıra.
dedikleri haklı olabilir ama adamın spekülasyon çıkarmaktan başka bir şey yaptığı yok. sanki şimdi yaptığı evler sağlam mı? bilemeyiz. ama adamın bu lafları söyleyerek yapmak istediği şu, yeni ev alacaklar benim yeni yaptığım evleri alsınlar, başkasınınkini değil. o lafları ederek yapmak istediği halkı bilinçlendirmek değil evlerini satmak. talebi yeni evlere çekmek. eski, merkeze yakın olan yerleşim birimlerinin fiyatını düşürüp ucuza almak gibi şeyler.
bana göre dpreme karşı alınacak en güzel önlemlerden biri devletin imar politikasını değiştirmesi. türkiye gibi geniş arazileri olan ülkelerde neden apartmanlarda oturuyoruz anlamış değilim, neden müstakil evlerimiz yok, sonra niye yıkılıyor bunlar?
herneyse ali ağaoğlunda sıra.
dedikleri haklı olabilir ama adamın spekülasyon çıkarmaktan başka bir şey yaptığı yok. sanki şimdi yaptığı evler sağlam mı? bilemeyiz. ama adamın bu lafları söyleyerek yapmak istediği şu, yeni ev alacaklar benim yeni yaptığım evleri alsınlar, başkasınınkini değil. o lafları ederek yapmak istediği halkı bilinçlendirmek değil evlerini satmak. talebi yeni evlere çekmek. eski, merkeze yakın olan yerleşim birimlerinin fiyatını düşürüp ucuza almak gibi şeyler.
0
devlet depreme hazırlanıyor, dikkatli gözler yıllardır devlet kurumlarının tadilatını ya da yeniden yapıldığını görebilir.bu ara kullandıığm yol üzerinde 2 okulun güçlendirme çalışmaları devam ediyor.en son mecidiyeköydeki viyadük uzunca bir süre tadilat gördü mesela.gözardı edilmiş yerler mutlaka vardır ama hiçbirşey yapılmıyor değil...bunlar kişisel gözlemlerimdir
0
benim bildiğim istanbulda 400 kadar okul depreme karşı güçlendirildi yada yıkılıp yendiden inşaa edildi ayrıca kamu binalarıda yapılıyor ama halk olarak çok umrumuzda değil mesala yan binamız 40 yıllık bina ve durumuda kötü komple aynı aileden insanlar paraları var maddi durumları iyi ama bir türlü yanaşmadılar hiç bişi yaptırılmasına
0
Mahalle Afet Gönüllüleri'ni takip et.
www.magvakfi.org.tr
Ayrıca bir arkadaşım çalışıyor bünyelerinde, İPBK cidden çok iyi kadrosuyla süper projeler gerçekleştiriyor. En son Dünya Bankasından 600küsür milyon euro kaynakla yapılan aşırı kapsamlı bir afet projeleri vardı. bkz. saklı su ve asadas
www.ipkb.gov.tr
www.magvakfi.org.tr
Ayrıca bir arkadaşım çalışıyor bünyelerinde, İPBK cidden çok iyi kadrosuyla süper projeler gerçekleştiriyor. En son Dünya Bankasından 600küsür milyon euro kaynakla yapılan aşırı kapsamlı bir afet projeleri vardı. bkz. saklı su ve asadas
www.ipkb.gov.tr
0
günayyddııınnn...
11 sene geçti be hocam...yine yumurta kapıya gelince hareketlendik...
köprüleri daha yeni güçlendirdik son 1.5senede...
devlet bu konuda halen gevşek davranıyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı diye teşkilat kurduk ama geçen sene ODTÜ yuvarlak masa toplantısında kurumun başkanı dahi ne yapacaklarını bilmediklerinden falan bahsetti. sitesine bi bak www.afetacil.gov.tr
Sivil Savunma G.Müd. lağvedildi, bu kuruma bağlandı ee...
ülkede halen itfaiye,yangın,afet durumlarına dair "tam ve kapsamlı" bir kanun yok...
olmayınca da sivil savunma vhf'den haberleşir kendi içinde 112 vhf'den itfaiye polis uhf'den..
afet anında en büyük sorun devlet haberleşemeyecek kendi içinde "yine"...
yoksa çuvalla arama kurtarma ekibi var.. insanlar az azda olsa bilinçlenmeye başladı ama çok az daha... en azından deprem olduğunda ciddi bir kısmı balkondan atlanmayacağını, çömelip kapanıp tutunacağını biliyor.
birçok sosyal sorumluluk projesi yürütüyor STK'lar ve devletin bir kısmından kısmi destek alıyorlar.
lakin biz bu işi en temele yani taaa ilkokula ders olarak sokamadığımız, prime time denilen zamanlarda televizyonlarda 1-2dk'lık videolar halinde izlettiremediğimiz sürece ve hepsinden önemlisi bir kanun yapıp bu kanunu uygulatıp denetleyemediğimiz sürece yapılan tüm girişimler yarım ve eksik olacaktır.
üzgünüm ama kral çıplak..
ha bu arada bazı kurumların ve yüce halkımın ecnebi memleketlerdeki felaketlere gösterdiği hassasiyeti kendi toprağında yaşayanlara, kendi yaşamsal süreçlerine göstermemesi de beni hayretler içinde bırakan bir durumdur.
11 sene geçti be hocam...yine yumurta kapıya gelince hareketlendik...
köprüleri daha yeni güçlendirdik son 1.5senede...
devlet bu konuda halen gevşek davranıyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı diye teşkilat kurduk ama geçen sene ODTÜ yuvarlak masa toplantısında kurumun başkanı dahi ne yapacaklarını bilmediklerinden falan bahsetti. sitesine bi bak www.afetacil.gov.tr
Sivil Savunma G.Müd. lağvedildi, bu kuruma bağlandı ee...
ülkede halen itfaiye,yangın,afet durumlarına dair "tam ve kapsamlı" bir kanun yok...
olmayınca da sivil savunma vhf'den haberleşir kendi içinde 112 vhf'den itfaiye polis uhf'den..
afet anında en büyük sorun devlet haberleşemeyecek kendi içinde "yine"...
yoksa çuvalla arama kurtarma ekibi var.. insanlar az azda olsa bilinçlenmeye başladı ama çok az daha... en azından deprem olduğunda ciddi bir kısmı balkondan atlanmayacağını, çömelip kapanıp tutunacağını biliyor.
birçok sosyal sorumluluk projesi yürütüyor STK'lar ve devletin bir kısmından kısmi destek alıyorlar.
lakin biz bu işi en temele yani taaa ilkokula ders olarak sokamadığımız, prime time denilen zamanlarda televizyonlarda 1-2dk'lık videolar halinde izlettiremediğimiz sürece ve hepsinden önemlisi bir kanun yapıp bu kanunu uygulatıp denetleyemediğimiz sürece yapılan tüm girişimler yarım ve eksik olacaktır.
üzgünüm ama kral çıplak..
ha bu arada bazı kurumların ve yüce halkımın ecnebi memleketlerdeki felaketlere gösterdiği hassasiyeti kendi toprağında yaşayanlara, kendi yaşamsal süreçlerine göstermemesi de beni hayretler içinde bırakan bir durumdur.
0
türkiye'de ancak deprem olursa deprem güçlendirme geliyor akla. arkadaşım deprem güçlendirme ofislerinden birinde çalışıyor, gelen projeleri duysanız içiniz acır. yarım yamalak yapılmış binaları güçlendir diye getirdiklerinde aslında ne kadar güçlendirseler de yeterince olamıyor. ki kriz srasında neredeyse hiç iş yapmadı bu ofisler. güçlendirilmeye çalışılan binaların, köprülerin çoğu hatalı yapılmış zaten. ve dediklerine göre artık depremden sonraki istanbul'u planlıyorlar sıfırdan, göze alınmış bile çoktan.
istanbul depremi olursa sırf yıkıntıların temizlenmesi bile yıllar alabilir diyorlar. milyonlarca insanın ölmesinin yanında ekonomi çökecek, iş gücü yok olacak, eğitimli insanların ölümü sadece kişisel olarak değil ülkenin geleceği açısından da acı verici.
istanbul depremi olursa sırf yıkıntıların temizlenmesi bile yıllar alabilir diyorlar. milyonlarca insanın ölmesinin yanında ekonomi çökecek, iş gücü yok olacak, eğitimli insanların ölümü sadece kişisel olarak değil ülkenin geleceği açısından da acı verici.
0
devleti, mevleti geçtim. size basit bir öneri;
herkes yaşadığı binadaki dairelerde kimler yaşıyor, biliyor mu? çok katlı ve daireli apartmansa şayet alt kat,üst kat ve karşı komşu en azından. niye?
bina çöktüğünde kurtarma süresi içerisinde bu bilgi çok değerli diye...
lütfen, en azından bunu dikkate alalım.
herkes yaşadığı binadaki dairelerde kimler yaşıyor, biliyor mu? çok katlı ve daireli apartmansa şayet alt kat,üst kat ve karşı komşu en azından. niye?
bina çöktüğünde kurtarma süresi içerisinde bu bilgi çok değerli diye...
lütfen, en azından bunu dikkate alalım.
0
Mecidiyeköy'ün ortasında, yani oratalama bir istanbullunun sürekli geçtiği bir viyadük, baştan başa onarıldı güçlendirildi.
İstanbulun dört bir yanındaki yüzlerce okul ve onlarca hastane güçlendirildi, ya da yıkılıp yeniden yapıldı.
Bunları gerçekten görmüyor musunuz? Görmemek mümkün değil çünkü. Onu geçtim il özel idaresi de reklamını yapıyor sürekli bunun zaten sağda solda.
Evet, çok ağır ilerliyor. Evet yetersiz.
Yetersizlik ne konuda? Öncelikli kamu binaları tamamlanmak üzere. Sorun, özel mülkiyetlerde, konutlarda neredeyse hiç bir çalışmanın yapılmıyor oluşu. Kentsel dönüşümlerin yasa ve mevcut mevzuat gereği uygulanmasının zorluğu.
Eğer bir bina yıkılması gerekiyorsa tüm kat malikleri ok diyecek. E kat sayısını azaltmanız gerekiyorsa ne olacak. orada hırgür başlıyor. Hatta diyorlar ki 5 katlıysa bina 6 kata çıksın o yeni iki daire parası da bölüştürülsün. millet depremden korunuyorum peşinde değil, rant peşinde burada bile.
İstanbulun dört bir yanındaki yüzlerce okul ve onlarca hastane güçlendirildi, ya da yıkılıp yeniden yapıldı.
Bunları gerçekten görmüyor musunuz? Görmemek mümkün değil çünkü. Onu geçtim il özel idaresi de reklamını yapıyor sürekli bunun zaten sağda solda.
Evet, çok ağır ilerliyor. Evet yetersiz.
Yetersizlik ne konuda? Öncelikli kamu binaları tamamlanmak üzere. Sorun, özel mülkiyetlerde, konutlarda neredeyse hiç bir çalışmanın yapılmıyor oluşu. Kentsel dönüşümlerin yasa ve mevcut mevzuat gereği uygulanmasının zorluğu.
Eğer bir bina yıkılması gerekiyorsa tüm kat malikleri ok diyecek. E kat sayısını azaltmanız gerekiyorsa ne olacak. orada hırgür başlıyor. Hatta diyorlar ki 5 katlıysa bina 6 kata çıksın o yeni iki daire parası da bölüştürülsün. millet depremden korunuyorum peşinde değil, rant peşinde burada bile.
0
akut ile ortak bir proje yaptik. yerel yonetimler cok yardimci oldu, binlerce ilkogretim ogrencisine depremi ve deprem aninda neler yapmalari gerektigini anlattik. (www.hayatadevamturkiye.com)
99 depremi oncesinde de deprem egitimi verdigimiz pek cok ogrencinin velisinden depremden sonra tesekkur mektubu aldik. egitim sonrasinda kucuk cocuklarinin depremde kendilerini yonlendirdigine dair.
deprem simulatoru istanbullular icin sisli belediyesi bilim merkezinde (fulya) 7-14 yas grubu ogrencilere egitim vermeyi surduruyoruz.
99 depremi oncesinde de deprem egitimi verdigimiz pek cok ogrencinin velisinden depremden sonra tesekkur mektubu aldik. egitim sonrasinda kucuk cocuklarinin depremde kendilerini yonlendirdigine dair.
deprem simulatoru istanbullular icin sisli belediyesi bilim merkezinde (fulya) 7-14 yas grubu ogrencilere egitim vermeyi surduruyoruz.
0
büyük bir depredem sonra muhtemelen yağmalar, hırsızlıklar, tecavüzler başlayacak.
avcılarda, depremin üstünden on dakika geçmeden tecavüzler olmuştu.
ona karşı çözüm düşünen-üreten var mı?
doğanın hışmından kurtulsak dahi, türdaşlarımızın hışmından nasıl korunacağız?
avcılarda, depremin üstünden on dakika geçmeden tecavüzler olmuştu.
ona karşı çözüm düşünen-üreten var mı?
doğanın hışmından kurtulsak dahi, türdaşlarımızın hışmından nasıl korunacağız?
0
biraz canınızı sıkayım.
mesleğim (jeodinamik) gereği bu konunun içinde yer alıyorum. deprem ne yazık ki olacak bunu önlemenin önlemeyi de geçtim olacağı zamanı bilmenin de çaresi yok. sorun istanbulun zemiminden kaynaklanıyor. tarihi yarımada (sur içi) olarak bilinen bölgede sağlam olarak nitelecek bir zemin yok. istanbulun ilk yerleşiminin kadıköyde olması boşuna değil. kentteki tüm kamu yapılarının ardından istinyeden kilyosa kadar uzanan hattın güneyinde kalan bölgedeki yerleşim yerlerinin ve son olarakta anadolu yakasındaki zayıf bölgelerdeki konutların sağlamlaştırılması gerekiyor ve bu da 15-20 yıl sürecek bir iş. peki yapıldı mı? hayır. tam aksine bu konudaki bilgisine başvurulabilecek en yetkin kurum olan deprem konseyi lağvedildi. bir kaç devlet kurumundaki inisiyatif kullanan yetkililer çeşitli çalışmalar yaptılar ama o çalışmalarda sorunu çözebilecek değil. hele bazılarının yaptıklarını anlamakta mümkün değil. bunlardan bir tanesi zemini kayan bir bölgedeki ağır hasarlı binada güçlendirme çalışması yaptı.
1. adamakıllı hazırlık yapan tek kurum ordu. onlarda sadece yetki alanlarında (yani askeri kurumlarda) çalışma yapabiliyorlar. bununda tahmin ettiğin gibi herhangi bir haber değeri yok.
2.istanbulun altyapısı mı var?
aslında burada yapılacak şey yine vatandaşın kendinde. ev alırken/kiralarken odasına parkesine değilde nerede ve nasıl yapıldığına (bir jeoloji mühendisi ve inşaat mühendisine danışarak) bakmak. ev varsa yine bir inşaat mühendisine danışarak gerekiyorsa güçlendirme yaptırması gerek.
durum gerçekten çok can sıkıcı ama çözüm tek tek bireyleri aşıyor. belki bununla ilgili bir stk bir şeyler yapabilir.
mesleğim (jeodinamik) gereği bu konunun içinde yer alıyorum. deprem ne yazık ki olacak bunu önlemenin önlemeyi de geçtim olacağı zamanı bilmenin de çaresi yok. sorun istanbulun zemiminden kaynaklanıyor. tarihi yarımada (sur içi) olarak bilinen bölgede sağlam olarak nitelecek bir zemin yok. istanbulun ilk yerleşiminin kadıköyde olması boşuna değil. kentteki tüm kamu yapılarının ardından istinyeden kilyosa kadar uzanan hattın güneyinde kalan bölgedeki yerleşim yerlerinin ve son olarakta anadolu yakasındaki zayıf bölgelerdeki konutların sağlamlaştırılması gerekiyor ve bu da 15-20 yıl sürecek bir iş. peki yapıldı mı? hayır. tam aksine bu konudaki bilgisine başvurulabilecek en yetkin kurum olan deprem konseyi lağvedildi. bir kaç devlet kurumundaki inisiyatif kullanan yetkililer çeşitli çalışmalar yaptılar ama o çalışmalarda sorunu çözebilecek değil. hele bazılarının yaptıklarını anlamakta mümkün değil. bunlardan bir tanesi zemini kayan bir bölgedeki ağır hasarlı binada güçlendirme çalışması yaptı.
1. adamakıllı hazırlık yapan tek kurum ordu. onlarda sadece yetki alanlarında (yani askeri kurumlarda) çalışma yapabiliyorlar. bununda tahmin ettiğin gibi herhangi bir haber değeri yok.
2.istanbulun altyapısı mı var?
aslında burada yapılacak şey yine vatandaşın kendinde. ev alırken/kiralarken odasına parkesine değilde nerede ve nasıl yapıldığına (bir jeoloji mühendisi ve inşaat mühendisine danışarak) bakmak. ev varsa yine bir inşaat mühendisine danışarak gerekiyorsa güçlendirme yaptırması gerek.
durum gerçekten çok can sıkıcı ama çözüm tek tek bireyleri aşıyor. belki bununla ilgili bir stk bir şeyler yapabilir.
0
işin uzmanları açıkça söylüyor, deprem değil bina öldürür diye.bu kadar basit.birinin ölmesi kimsenin umrunda olmuyor.1999'dan sonra yapılan binaların yeni yönetmeliğe uygun olduğu söyleniyor, ancak yönetmelik nedir,ne kadar yararlıdır,ne kadar buna uyulmaktaadır,orasını bir mimara veya inşaat mühendisine sormak gerek.büyük şirketlerin (site yapan firmalardan bahsediyorum, xyapı şeklinde) çok sağlam yaptıkları belli, çünkü bir yıkımda çok ciddi prestij ve müşteri kaybı olur.ucuz evlerin durumları ne belli değil.devlet "hiç değilse" depremden sonraki arama kurtarma ve iyileştirme hizmetlerine verdiği para ile şimdiden her binayı tek tek kontrol ettirebilir.en azından parası olan kendi evini kendisi iyileştirir.parası olmayan öyle kalsın demiyorum ama hiç değilse kontrolü yapsınlar haberimiz olsun.önlem alınabilsin.
0
yok özellikle 99 sonrasında istanbulda denetimi çok sıkı tutuyolar. aslında birazcık belediyeden belediyeye göre de değişiyor bu. şimdi denetim neleri kapsıyor falan burda anlatmanın bir anlamı yok. ama bir bina yapılmadan önce zemin etüdü yapılıp hem jeolog hem de jeofizikçiler tarafından raporlanıyor sonra da bu raporlar bildiğim kadarıyla jeoloji ve jeofizik odalarınca incelenip onaylanıyor. bu raporlarda zemin kalitesinden ne bileyim tavsiyelere kadar bir çok şey var (ya da ben böyle hatırlıyorum uzun zamandır ilgilenemiyorum) inşaatçı arkadaşlar daha iyi biliyorlardır ama her halde inşaat sırasında da bir denetim vardır. hem kullanılacak malzeme hem de yapılacak temel, ne bileyim kolonların yapısı vs.
fakat istanbulda gecekondu hızla devam ediyor. en çok kayıp tahminime göre bu gecekondularda olucak. ne adam gibi denetim var ne adam gibi temel var 4 kat çıkmışlar.
ben hala bundan sorna yapılacaklar konusunda devleti çok suçlayamıyorum. bu güne kadar yapılanlar yüzünden bu haldeyiz.bundan sonra yapılabilecek çok bir şey yok. istanbul altyapısı çok kötü yapılmış ve öyle de gelişmiş bir şehir.
fakat istanbulda gecekondu hızla devam ediyor. en çok kayıp tahminime göre bu gecekondularda olucak. ne adam gibi denetim var ne adam gibi temel var 4 kat çıkmışlar.
ben hala bundan sorna yapılacaklar konusunda devleti çok suçlayamıyorum. bu güne kadar yapılanlar yüzünden bu haldeyiz.bundan sonra yapılabilecek çok bir şey yok. istanbul altyapısı çok kötü yapılmış ve öyle de gelişmiş bir şehir.
0
ahmetb
herhalde üşüttüm. sabah 8'de uyandığımdan beri mide bulantısı, bağırsaklarda hareketlilik, 3-4 defa istifra ettim. ateşim 37,5 civarındaydı, şimdi biraz düşmüş 37,2 olmuş. susuyorum deli gibi, içtikçe de midem kalkıyor. 6-7 gibi rennie aldım yatışsın midem diye. ateşim çıkınca da minoset aldım 2 saa
herhalde üşüttüm. sabah 8'de uyandığımdan beri mide bulantısı, bağırsaklarda hareketlilik, 3-4 defa istifra ettim. ateşim 37,5 civarındaydı, şimdi biraz düşmüş 37,2 olmuş. susuyorum deli gibi, içtikçe de midem kalkıyor. 6-7 gibi rennie aldım yatışsın midem diye. ateşim çıkınca da minoset aldım 2 saat kadar önce. kaşarlı tost yiyebildim sadece. bir de iyi gelir belki diye bol limonlu çay. günde 1 paket sigara içen ben 2 sigara içtim bugün sadece, bu açıdan iyi oldu aslında da... çekilir gibi değil yani. ne yapsam da iyi gelse?
0
abi kusura bakma, konuyla alakası yok ama başlığı görünce koptum. mecazi anlamda kullandığını sanıp dedim ki kendi kendime "tek üşüten ben değilmişim". meğer sen cidden üşütmekten bahsetmişsin, allah şifa versin. tylol hot iyi gelebilir, iyi geceler.
0
bol bol yemelisiniz. ancak o şekilde düzelebilirsiniz. çay yerine ıhlamur için. bir de nane-limon iyi gelir. terleyerek hastalığı atabilirseniz güzel olur. terlediğiniz zaman hemen üstünüzü değiştirin. bol bol dinlenin sağlıktan ötesi yok. sigarayı geçici olarak bırakın.
0
bilinen bir hastalığın belirtilerine benzemesi kesin o hastalık olduğu anlamına gelmez.doktora gidin.
0
"büyük bi hastalığın habercisi bu belirtiler"le ne kastedilmiştir hala onu öğrenme çabası içindeyim.
0
yarın sabah sağlık ocağına git o zaten sana gerekli ilaçları verir. geçici olarak da çorba falan iç, ateşin yükseliyorsa şayet sirkeli suyla bir bezi ıslatıp ıslatıp koy alnına. ha eğer çok yükselirse dooooğru acile.
0
hıkmıkzık
sorum başlıkta canlar
sorum başlıkta canlar
0
Buradan bir sorun cevap gelecektir büyük ihtimal.Soran ve cevabını alan mevcut.
www.facebook.com!/eastpak.turkiye?v=wall
www.facebook.com!/eastpak.turkiye?v=wall
0
esparkta intersport ta var. orda baska magazalarda da var. neofly da da vardı sanırım. sonra doktorlar da bi dükkanda da vardı da adını unuttum.
0
dark horse
cuma günü resmi dairede işlerim var. kalacak yerim yok. hangi ulaşım araçlarıyla ne zaman binip ne zaman inmeliyim?epey önemli bir konu yardım edenlerin şukusu bol olsun.
cuma günü resmi dairede işlerim var. kalacak yerim yok. hangi ulaşım araçlarıyla ne zaman binip ne zaman inmeliyim?
epey önemli bir konu yardım edenlerin şukusu bol olsun.
epey önemli bir konu yardım edenlerin şukusu bol olsun.
0
haydarpaşa'dan Başkent expresine bin 5 saat sonra eskişehirdesin.
yemekli vagonda 1-2 saat takıl, vakit çabuk geçiyor.
yemekli vagonda 1-2 saat takıl, vakit çabuk geçiyor.
0
işiniz cuma günü bitecekse sabah trenle gelip aynı gün trenle dönün.3 tane tren hızlı gidiyor.(4 saat-4 saat 15 dk arası) bu 3 trenden saatleri size uygun olanları seçin gidiş geliş bilet alın.
sabah istanbuldan eskişehir için ESKİŞEHİR EKSPRESİ
akşam istanbula dönüş için SAKARYA EKSPRESİ sizi için uygun görünüyor.
sabah istanbuldan eskişehir için ESKİŞEHİR EKSPRESİ
akşam istanbula dönüş için SAKARYA EKSPRESİ sizi için uygun görünüyor.
0
cagdassalur
annem memur. yeşil pasaport hakkına sahibim ancak bunu 18'i doldurmadan mı 18'e girmeden mi almak lazım? ikincisiyse ayın birinde onsekize giriyorum yetiştirebilir miyim?
annem memur. yeşil pasaport hakkına sahibim ancak bunu 18'i doldurmadan mı 18'e girmeden mi almak lazım? ikincisiyse ayın birinde onsekize giriyorum yetiştirebilir miyim?
0
18 yaş sınırı olan her şey için 18'i doldurmak gerekir.yani toplam en az 18 yıl yaşamış olmalısınız.18 yaşından büyükler için veya küçükler için denmesi fark etmez.sizin durumunuz için 18 yaşını doldurmadan işlem yapabilirsiniz.
18 sınırı var dediniz diye böyle söyledim.eğer sınır 25 ise bu sefer de 25'i doldurmadan işlem yapmalısınız.
18 sınırı var dediniz diye böyle söyledim.eğer sınır 25 ise bu sefer de 25'i doldurmadan işlem yapmalısınız.
0
biseyler
arkadaş ben artık bunun adını koyamıyorum. çinli ile durumlar malum, ben anlatmaktan bıktım artık. bu sabah kalktığımızda açıkçası eşyalarını toplamasını bekliyordum ama baktım hiç oralı değil. üstelik hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, şaşırdım. şaşkınlığımı görünce gülümseyerek özür falan bekledi
arkadaş ben artık bunun adını koyamıyorum.
çinli ile durumlar malum, ben anlatmaktan bıktım artık. bu sabah kalktığımızda açıkçası eşyalarını toplamasını bekliyordum ama baktım hiç oralı değil. üstelik hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, şaşırdım. şaşkınlığımı görünce gülümseyerek özür falan beklediğini söyledi, "yok artık ya" dedim.
kendimi zorla da olsa kontrol ederek onunla konuşmaya karar verdim. "bak" dedim, "yürümüyor, yürümeyecek. saygı kalmadı aramız.." daha cümlemi bitirmemişken beni dinlemeyip makyaja daldığını farkettim ve basıp üniversite'ye gittim.
bütün gün aklımda olan biten döndü durdu. en son duygu patlaması olsa gerek hiç alakası yokken matematik dersinin ortasında çıktım, dekanlığa gidip bölümümü falan değiştirmek için dilekçe yazdım. yetmedi gidip iki tane cinli vodkalı kokteyllerden alıp eve geldim, müzeyyen senar eşliğinde içmeye başladım. normal insan hareketleri değil yani.
rahatlamaya, dünü unutmaya falan çalışıyordum. bi yandan da kendime "üniversite'de yurtla falan konuşur herhalde. birazdan gelecek, eşyalarını toplayıp gidecek. medeni insanlar gibi ayrıl" diye telkin veriyordum. velhasıl kızımız teşrif etti ama o da ne? toplanmak şöyle dursun oturdu karşıma, açtı abi skype'yi, başladı herifin biriyle yüksek sesle çince konuşmaya. gülüşmeler bilmem neler. sanki hiçbir şey olmamış. hala karşımda oturuyor, dizi falan izliyor, skype'dan birileri ile yazışıyor, gülümsüyor falan.
zaten iradesi zayıf, ne yöne çeksen oraya giden, kimseyi kıramayan, kimseye hayır diyemeyen biriyim. o "gidecek yerim yok" derse zaten "git" diyemem. ne yapacağım ben? bunun adı nedir ya? bu çinliler duygusuz, ruhsuz da utanma nedir onu da mı bilmiyorlar? artık dayanamıyorum buna. o kadar rahat ki neredeyse bi ara "herhalde ben suçluyum" diye düşünür oldum. sinirlerimle oynuyor, tahammül edemiyorum. şunları yazarken kendimi sıkmaktan titriyorum. daha kahvaltı etmedim ve şu rahatlığını görünce alkolün falan da etkisi gitti.
n'olur birileri en acil şekilde akl-ı selim bir tavsiyede bulunsun, yoksa bu işin sonu çok ama çok kötüye gidiyor.
çinli ile durumlar malum, ben anlatmaktan bıktım artık. bu sabah kalktığımızda açıkçası eşyalarını toplamasını bekliyordum ama baktım hiç oralı değil. üstelik hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, şaşırdım. şaşkınlığımı görünce gülümseyerek özür falan beklediğini söyledi, "yok artık ya" dedim.
kendimi zorla da olsa kontrol ederek onunla konuşmaya karar verdim. "bak" dedim, "yürümüyor, yürümeyecek. saygı kalmadı aramız.." daha cümlemi bitirmemişken beni dinlemeyip makyaja daldığını farkettim ve basıp üniversite'ye gittim.
bütün gün aklımda olan biten döndü durdu. en son duygu patlaması olsa gerek hiç alakası yokken matematik dersinin ortasında çıktım, dekanlığa gidip bölümümü falan değiştirmek için dilekçe yazdım. yetmedi gidip iki tane cinli vodkalı kokteyllerden alıp eve geldim, müzeyyen senar eşliğinde içmeye başladım. normal insan hareketleri değil yani.
rahatlamaya, dünü unutmaya falan çalışıyordum. bi yandan da kendime "üniversite'de yurtla falan konuşur herhalde. birazdan gelecek, eşyalarını toplayıp gidecek. medeni insanlar gibi ayrıl" diye telkin veriyordum. velhasıl kızımız teşrif etti ama o da ne? toplanmak şöyle dursun oturdu karşıma, açtı abi skype'yi, başladı herifin biriyle yüksek sesle çince konuşmaya. gülüşmeler bilmem neler. sanki hiçbir şey olmamış. hala karşımda oturuyor, dizi falan izliyor, skype'dan birileri ile yazışıyor, gülümsüyor falan.
zaten iradesi zayıf, ne yöne çeksen oraya giden, kimseyi kıramayan, kimseye hayır diyemeyen biriyim. o "gidecek yerim yok" derse zaten "git" diyemem. ne yapacağım ben? bunun adı nedir ya? bu çinliler duygusuz, ruhsuz da utanma nedir onu da mı bilmiyorlar? artık dayanamıyorum buna. o kadar rahat ki neredeyse bi ara "herhalde ben suçluyum" diye düşünür oldum. sinirlerimle oynuyor, tahammül edemiyorum. şunları yazarken kendimi sıkmaktan titriyorum. daha kahvaltı etmedim ve şu rahatlığını görünce alkolün falan da etkisi gitti.
n'olur birileri en acil şekilde akl-ı selim bir tavsiyede bulunsun, yoksa bu işin sonu çok ama çok kötüye gidiyor.
0
sorunu zaten çözmüşsünüz: "zaten iradesi zayıf, ne yöne çeksen oraya giden, kimseyi kıramayan, kimseye hayır diyemeyen biriyim."
şu yazdıklarınıza artık yorum yapılmaz heralde.ev resmi olarak sizin değil mi? neden kovmuyorsunuz? baktınız gitmiyor polisi arayın.zorla evimde kalıyor deyin.ama artık yeter hala onunla aynı çatı altında kalıyorsunuz ve ne yapmalıyım diye yazıyorsunuz.kusura bakmayın ama konuyu ilgisi olmayan biri bile okurken sinirleniyor.artık dehleyin gitsin.bu kadar sevgi kelebeği olmayın.kovun gitsin.zor kullanmayın sizi şikayet edebilir.dediğim gibi,gitmezse polisi arayın alsınlar.tekrar söylüyorum: kovun gitsin.
şu yazdıklarınıza artık yorum yapılmaz heralde.ev resmi olarak sizin değil mi? neden kovmuyorsunuz? baktınız gitmiyor polisi arayın.zorla evimde kalıyor deyin.ama artık yeter hala onunla aynı çatı altında kalıyorsunuz ve ne yapmalıyım diye yazıyorsunuz.kusura bakmayın ama konuyu ilgisi olmayan biri bile okurken sinirleniyor.artık dehleyin gitsin.bu kadar sevgi kelebeği olmayın.kovun gitsin.zor kullanmayın sizi şikayet edebilir.dediğim gibi,gitmezse polisi arayın alsınlar.tekrar söylüyorum: kovun gitsin.
0
O yüzsüz kız o rahatı bırakıp gitmez. Evde hiç hakkı var mı? Yazılı olarak ev sizin üzerinizeydi diye hatırlıyorum. Yattığı yatak onun mu? Önce attığınız tokatın doktor muayenesinde belirlenemeyeceği kadar bir zaman (ne kadar bilmiyorum) bekleyin. Sonra o dışarıdayken hanımkızımızın tüm eşyalarını bavullarına koyup kapının önüne koyun, ev sahibiyle konuşup kilidi de değiştirin. Onun gidecek yeri hazırdır, merak etmeyin :) Ona daha büyük darbe olsun istiyorsanız şu andan itibaren minnoş bir sevgili olun, evdeki son günlerinde sizi kendisiyle barışmış, ona güvenen tatlı salağı olarak görsün :)
İçinde bulunduğunuz durumun ve ülkenin yasal durumunu bilmiyorum. Uygularken sorumluluk sizin.
İçinde bulunduğunuz durumun ve ülkenin yasal durumunu bilmiyorum. Uygularken sorumluluk sizin.
0
3 duyurunu da üşenmeden okudum ve hayretler içindeyim.okurken içim şişti.bu ne ya?nasıl tahammül ediyosun?böyle şey mi olur yok colalı yemek yok kız arkadsın yoksa ben burdayım yok para meselesi.sen daha ne duruyosun hemen en acilinden kendini kurtar.boyle iş mi olur ya ne bekliyosun bu ilişkiden neden sabrediyosun?bir omur gecirmeyi planlamıyosun kızla dimi?
bence hiç uzatma nasıl yaparsan yap ama kurtul.uzulcek gidicek yeri yok bilmem ne diye dusunme.olucak iş değil yani.
grgn'in dediği gibi alakasız insan ben bile sinir oldum.boyle bi ilişkien ne hayır gelir ki? kolay gelsin,bence hemen kurtulup kendi hayatını bi duzene sok.diyecek bişey yok cok fazla.
bence hiç uzatma nasıl yaparsan yap ama kurtul.uzulcek gidicek yeri yok bilmem ne diye dusunme.olucak iş değil yani.
grgn'in dediği gibi alakasız insan ben bile sinir oldum.boyle bi ilişkien ne hayır gelir ki? kolay gelsin,bence hemen kurtulup kendi hayatını bi duzene sok.diyecek bişey yok cok fazla.
0
vay anasını sayın seyirciler caps yok mu caps
nasıl bir çinli bu böyle...
sen o kızı evden göndermedikçe bu yazıların pembe dizi gibi devam eder.
sen en iyisi kapının kilidini değiştir. merak etme o bu yüzsüzlükle kendi başının çaresine bakar.
nasıl bir çinli bu böyle...
sen o kızı evden göndermedikçe bu yazıların pembe dizi gibi devam eder.
sen en iyisi kapının kilidini değiştir. merak etme o bu yüzsüzlükle kendi başının çaresine bakar.
0
harbi çok ilginç bir duyuru trilogy si oldu caps koysan süper olur çok merak ettik.
0
(bkz: caps)
gerçekten merak ettim ama artık bu "yaratığı". kardeşim ev senin üstüneyse eşyaları topla kapının önüne koy, kilidi de ev sahibine söyleyerek değiştir. inan bana tam ters istikametteki memleketlerde yaşamasak basıp gelip ben döveceğim elemanı.
gerçekten merak ettim ama artık bu "yaratığı". kardeşim ev senin üstüneyse eşyaları topla kapının önüne koy, kilidi de ev sahibine söyleyerek değiştir. inan bana tam ters istikametteki memleketlerde yaşamasak basıp gelip ben döveceğim elemanı.
0
çok net ; kovun. biraz kararlı olmanız lazım kız sizi kullanıyor, aldatıyor, sömürüyor, adam yerine koymuyor... daha ne yapmnası lazım? kendinize olan saygınızı hala yitirmediyseniz kovun tabi. sizde de peygamber sabrı varmış
edit: cosmicstring + 1
edit: cosmicstring + 1
0
@cosmicstring: abi bende öyle intikam alacak bi yapı yok, düşündüm bi an ama ı ıh. ev ve herşey benim üzerime, o konuda sorun yok. tokada gelince, ne izi yav? :) bişeyciği yok. yine de ayıp ettim o konuda.
uzun olaylar oldu ve bazı sorunları çözdüm. başka bi duyuru konusu olsun. cidden rezalet ve yorucu bi gündü. mesaj atıp cevap veren ve burada vaktini ayırıp, okuyup fikir veren herkese teşekkür ederim. yarın filmin sonunu anlatırım.
uzun olaylar oldu ve bazı sorunları çözdüm. başka bi duyuru konusu olsun. cidden rezalet ve yorucu bi gündü. mesaj atıp cevap veren ve burada vaktini ayırıp, okuyup fikir veren herkese teşekkür ederim. yarın filmin sonunu anlatırım.
0
biseyler
hayatı boyunca ideali olmamış biri olarak bugün anladım ki ben yapamıcam usta. sabah üniversiteye gittim, yüksek matematik dersimiz vardı. bu arada yurtdışında bilgisayar mühendisliği 2. sınıf okuyor(d)um. tabi bu benim fikrimden ziyade annemin tavsiyesiydi. kendisinin de bilgisayar mühendisi olması
hayatı boyunca ideali olmamış biri olarak bugün anladım ki ben yapamıcam usta.
sabah üniversiteye gittim, yüksek matematik dersimiz vardı. bu arada yurtdışında bilgisayar mühendisliği 2. sınıf okuyor(d)um. tabi bu benim fikrimden ziyade annemin tavsiyesiydi. kendisinin de bilgisayar mühendisi olmasından kaynaklanıyor herhalde.
uzun etmiyeyim, derste hoca matrix gibi düşünmekten falan bahsediyor. ulan ben daha sağlıklı düşünemiyorum, ne matrixi? "ya" dedim, "yemişim matrixini". bi hışımla çıktım dersten, dekanlığa gittim ve bölümümü değiştirmek istediğimi söyledim. şaşırdılar keza görünürde iyi bi öğrenciyim, quizler falan hep on numara ama sırf ezber. hangi bölümü istediğimi sordular, "neresi boşsa orası" dedim. ekonomi olabilirmiş, tabi iki-üç tane sınavı geçmem gerekiyor ama geçerim. yazdım dilekçemi, çıktım eve geldim. sabah sabah(burada daha saat 11) aldım elime vodkalı cinli bi kokteyl, oturdum müzeyyen senar dinleyerek içiyorum.
sizce hata mı yapıyorum? sonuçta türkiye elini sallasan ekonomiste çarpacağın bir ülke. daha ekonomist ne iş yapar onu bile bilmiyorum ama hayatımda acil bişeyleri değiştirmem gerek ve bi yerden bi şekilde başlamam gerektiğini düşündüm. en azından başkasının güdümü ile değil kendi başıma bölümümü seçtim. gerçi "neresi boşsa" diyerek ne kadar kendi başıma seçmiş oldum orası da tartışılır.
dönüp dilekçe mi geri alıp devam mı etmeliyim? yoksa akışına mı bırakayım? ya da hiç annemin-babamın emeğine yazık etmiyeyim, dönüp askerliğimi yapıp asgari ücretle bi iş mi bulayım?
edit: "siz derste msn hackliyor musunuz?", "bizim çocuğa bişeyler toplasak kaça çıkar?" sorularından da bıkmıştım zaten a.k!
sabah üniversiteye gittim, yüksek matematik dersimiz vardı. bu arada yurtdışında bilgisayar mühendisliği 2. sınıf okuyor(d)um. tabi bu benim fikrimden ziyade annemin tavsiyesiydi. kendisinin de bilgisayar mühendisi olmasından kaynaklanıyor herhalde.
uzun etmiyeyim, derste hoca matrix gibi düşünmekten falan bahsediyor. ulan ben daha sağlıklı düşünemiyorum, ne matrixi? "ya" dedim, "yemişim matrixini". bi hışımla çıktım dersten, dekanlığa gittim ve bölümümü değiştirmek istediğimi söyledim. şaşırdılar keza görünürde iyi bi öğrenciyim, quizler falan hep on numara ama sırf ezber. hangi bölümü istediğimi sordular, "neresi boşsa orası" dedim. ekonomi olabilirmiş, tabi iki-üç tane sınavı geçmem gerekiyor ama geçerim. yazdım dilekçemi, çıktım eve geldim. sabah sabah(burada daha saat 11) aldım elime vodkalı cinli bi kokteyl, oturdum müzeyyen senar dinleyerek içiyorum.
sizce hata mı yapıyorum? sonuçta türkiye elini sallasan ekonomiste çarpacağın bir ülke. daha ekonomist ne iş yapar onu bile bilmiyorum ama hayatımda acil bişeyleri değiştirmem gerek ve bi yerden bi şekilde başlamam gerektiğini düşündüm. en azından başkasının güdümü ile değil kendi başıma bölümümü seçtim. gerçi "neresi boşsa" diyerek ne kadar kendi başıma seçmiş oldum orası da tartışılır.
dönüp dilekçe mi geri alıp devam mı etmeliyim? yoksa akışına mı bırakayım? ya da hiç annemin-babamın emeğine yazık etmiyeyim, dönüp askerliğimi yapıp asgari ücretle bi iş mi bulayım?
edit: "siz derste msn hackliyor musunuz?", "bizim çocuğa bişeyler toplasak kaça çıkar?" sorularından da bıkmıştım zaten a.k!
0
canım kardeşim n'apmışsın sen öyle git meendisliğini oku bitir zaten yarılamışsın ee derslerde iyi diyorsun, ekonomiyi hobi olarakda öğrenebilirsin çok bi halt değil ekonomi.
0
hayallerinizi gözden geçirin. hangi bölümün ve hangi mesleklerin sizin için ideal olacağını gözden geçirin. bunu başkalarından ziyade siz bileceksiniz. hayat okuldan ibaret değil bilgisayar mühendisi olduktan sonra mutlu olabileceğinizi düşünüyorsanız ona devam edin. evet ben de ekonomi mezunuyum çok fazla ekonomi mezunu var memlekette bu bir gerçek. ama hayalinizde bu tarz bir meslek varsa hiç de düşünmenize gerek yok.
gelelim son maddeye. çıldırmayın. üniversitenizi okuyun bitirin ondan sonra ne yapıyorsanız yapın. asgari ücretle geçinmek kolay mı zannediyorsunuz. hayat öyle kolay değil.
gelelim son maddeye. çıldırmayın. üniversitenizi okuyun bitirin ondan sonra ne yapıyorsanız yapın. asgari ücretle geçinmek kolay mı zannediyorsunuz. hayat öyle kolay değil.
0
edebiyat falan mı okusam? tercümanlık falan? almanca, rusça ve ingilizce biliyorum. ha, almanca okumam yazmam yok. anne tarafı alman olduğu için çocukken duya duya, konuşa konuşa öğrenmişim. burada isviçreliler ile oturup(daha selam-sabah dışında oturup konuşmadık ya, neyse) türkçe gibi konuşabiliyorum ama ne kadar grammer var ben de bilmiyorum.
0
doktor ol bence kafada var gibi sende :) olmadı astronot ol. yaparsın. biraz zorlasın diye bunları dedim alay etmiyorum.
0
elini sallasan ekonomiste çarpar ama yurtışında okumuşunu, kendini yetiştirmişini bulmak kolay değil.
bence de salla mühendisliği, çok zor lan mühendislik okumak, en iyisi işletme-ekonomi falan bence, rahat rahat okursun, iş de bulursun merak etme...
bence de salla mühendisliği, çok zor lan mühendislik okumak, en iyisi işletme-ekonomi falan bence, rahat rahat okursun, iş de bulursun merak etme...
0
eğer Türkiye'de çalışmak istiyorsanız bence bölümünüzü bırakmayın. bu ülkede her branştan istemediğin kadar var (yeni branşlar hariç: biyomedikal müh. benim bildiğim, bu bölümleri araştırabilirsiniz.) bu tarz bölümlere geçme imkanınız varsa geçin durmayın. sıradan bi bölüme geçmek istiyosanız bence geçmeyin bölümünüzü okuyun. zaten okudugunuz bölüm sıradan. türkiye'de mühendis fazlasıyla var. ceo kardeşime katılıyorum. yüksek matematik alıyosan 2. sınıfsındır( bizim buraya göre) bencede çoğunu atlatmışsın. artı bildiğin baya dil var. türkiye'de mühendis olupta dil bilen çok az. hele hele 3 dil çok çok az. bence bitir gel buraya mükemmel işlerde çalışırsın.
0
süper yapmışın.kıskandım....
ben öyle dekanlığa gitseydim zamanında
"ne diyorsun lan dalalma ne ekonomisi "derlerdi...
helal olsun!
yılalr sonra çocuklarına anlatırısın hikayeyi:)
bok var mühendislikte!
ben öyle dekanlığa gitseydim zamanında
"ne diyorsun lan dalalma ne ekonomisi "derlerdi...
helal olsun!
yılalr sonra çocuklarına anlatırısın hikayeyi:)
bok var mühendislikte!
0
1. Çinli'den kurtulunca püripak olacaksınız. Onun siniri bu üstünüzdeki :)
2. Ekonomiye geçinde "ee yeğen şimdi neye yatırım yapalım, altın diyollar" sorularıyla karşılaşacaksınız. Her mesleğin soruları var :)
3. Yüksek matematikle karar verilmez mühendislikte, sonra o öğrendiklerinizi kullanırken size uygun olmadığını anlarsanız değiştirirsiniz. İş işten geçmiş olursa üstüne MBA yaparsınız.
2. Ekonomiye geçinde "ee yeğen şimdi neye yatırım yapalım, altın diyollar" sorularıyla karşılaşacaksınız. Her mesleğin soruları var :)
3. Yüksek matematikle karar verilmez mühendislikte, sonra o öğrendiklerinizi kullanırken size uygun olmadığını anlarsanız değiştirirsiniz. İş işten geçmiş olursa üstüne MBA yaparsınız.
0
@cosmicstring: ahah, bu ruh haliyle güldürdün ustam yav. bi an diyaloğu hayal ettim gözümde.
d:dayının biri
b:ben
d:ne okuyorsun?
b:ekonomi abi.
d:ee, nolacak bu ekonominin hali?
b:valla dayı, şimdi japonya'nın resesyon açıklaması dünyada pek çok şeyi etkileyecektir, sonuçta yen faizi olmayan tek para birimi. uzun vadede stakflasyon önlemleri bıdı da bıdı...
d:o değil de, altın çok düşmüş artık çıkar diyolar?
yazınca o kadar şey olmadı belki ama beynimde canlanan haliyle yarıldım valla. :)
d:dayının biri
b:ben
d:ne okuyorsun?
b:ekonomi abi.
d:ee, nolacak bu ekonominin hali?
b:valla dayı, şimdi japonya'nın resesyon açıklaması dünyada pek çok şeyi etkileyecektir, sonuçta yen faizi olmayan tek para birimi. uzun vadede stakflasyon önlemleri bıdı da bıdı...
d:o değil de, altın çok düşmüş artık çıkar diyolar?
yazınca o kadar şey olmadı belki ama beynimde canlanan haliyle yarıldım valla. :)
0
biseyler
sakin yazdığıma bakmayın, felaket sinirliyim. elim ayağım titriyor şuanda. öncelikle hikayenin başını kaçıranlar şuradan olayların başlangıcını okuyabilir ki fikir vereceklere yardımcı olacağını tahmin ediyorum; http://www.eksiduyuru.com/index.php?m=d&id=178058ek$i'ye durumumu anlattıktan sonra ruti
sakin yazdığıma bakmayın, felaket sinirliyim. elim ayağım titriyor şuanda.
öncelikle hikayenin başını kaçıranlar şuradan olayların başlangıcını okuyabilir ki fikir vereceklere yardımcı olacağını tahmin ediyorum; www.eksiduyuru.com
ek$i'ye durumumu anlattıktan sonra rutin hayatımızda pek bişey değişmedi açıkçası. "ayrılalım" demesinden bir sonraki sabah hiçbir şey olmamış gibi sırnaşmaya başladı, pek yüz vermedim. suçluluk psikolojisi midir nedir, bilmiyorum bunun üzerine ultra anlayışlı davranmaya başladı bir-iki gün. o günden bugüne "bitse de gitsek" havasında sürdürdük bu birlikteliğimizi.
iki gün önce birlikteliğimizin üçüncü ayıydı ve buranın iyi yerlerinden birinde rezervasyon yaptırmıştık, oraya gittik. ben bu ilişkiyi tam olarak nasıl bitirmem gerektiğini, ne demem gerektiğini düşünürken elimi tuttu ve "seni anlıyorum, bundan sonra sana daha fazla destek olup ev işlerinde de yardımcı olacağım." dedi. ben bişeyler söylemeye çalıştımsa da açıkçası kelimeler ağzımdan bi türlü çıkmadı. "pekiiii, cumadan beri ne değişti? sözünü tuttu mu?" derseniz, hayır, hiçbir şey değişmedi.
bu sabah kahvaltıdan sonra benim bilgisayarımdan facebook benzeri sosyal paylaşım sitelerinden birine girmiş, ben de o ara onun bilgisayarının kurulumu ile uğraşıyordum. tesadüf bu ya, telefonu çaldı ve içeri gitti. ben de bir dil paketi indirmek için kendi bilgisayarıma geçtim. normalde hiç adetim değildir, üç aydır ne telefonuna ne mesajlarına ne de bişeyine bakmışımdır. ancak o an ne olduysa şeytan dürtükledi ve gelen kutusuna tıkladım. tıkladım ki ne göreyim? herifin birine "sen de kafa güzel yapan şeylerden var mı? arkadaşlarla partyler yapıyoruz da" yazmalar, öbürüne "senin kız arkadaşın vardı, ne oldu? aldatmayı düşünürsen ben buradayım"lar, falan filan. kan beynime sıçradı, nevrim döndü tabi.
sinirli biriyimdir ama çok sakin davranırım lakin etten kemikteniz sonuçta, mesajları görünce bi an elimin kolumun şimdikinden çok daha şiddetli şekilde tir tir titrediğini hatırlıyorum. bu arada belirteyim mesajların bazıları benimle birlikteyken, bazıları ise benden önce atılmış. tabi ne kadar önemli? karakter elzem olan sonuçta. ilişkide olan birini yoldan çıkarmaya çalışanda ne kadar bulunur?
neyse, uzatmıyayım. odaya dönünce olanca gücümle kendimi sıkıp sakinliğimi korumaya çalışarak "hiç beni aldattın mı?" dedim, şaşırdı ya da şaşırmış gibi yaptı. "anlamadım" dedi. "gel, anlatayım" dedim ve mesajları gösterdim. "tarihlere baksana yaa" demez mi pişkin pişkin? hani sanki herşey çok normal gibi. ben de bunun üzerine ilişkimiz içerisinde attıklarından birini gösterdim.
bişey değiştirmeyecek olsa bile insan bi özür falan bekliyor di mi? ya da bi utanma? bunların hiçbirisi de yoksa ses çıkarma bari. neredeee? ablam bi de üzerine "attım ama hiç yapmadım ki" demez mi? "ya" dedim, "şaka mı yapıyorsun? makara falan mı?". hani bunlara verilecek tepki bu mudur? ben belki utanır diyordum ama hala konuşuyor. hatta yetmedi üzerine "özel hayatıma saygı göstermemişsin" diye azara kalkar gibi oldu, dayanamadım, allah yarattı demeden geçirdim bi tane suratının orta yerine. çok sağlam geçirdim ama, üç tur burgu dönüp duvara yapıştı. buradaki bayanlardan da özür dilerim ve gerçekten üzgünüm, hayatımda ilk kez bi bayana el kaldırmış oldum.
başladı ağlayıp zırlamaya. utanmadan ya da acıdan falan değil ha, yüzü şişerse güzel görünmeyebilirmiş. "yahu" dedim, "sana diyecek bişey bulamıyorum ama galiba ben bunu hakettim". bu arada sinirlenince ve verdiği tepkiyi de görünce içime atmaktan olsa gerek kapının camını da aşağı indirmişim, elim falan kanamış, onu temizledim. bu o sırada birilerini aradı.
ben salona girince telefonuyla uğraşmaya devam ederek "ben gidiyorum" dedi, ayıptır söylemesi "siktir, durduğun kabahat" dedim bende. neyse abi, tekrar banyoya döndüm elimi falan sardım, baktım beni çağırıyor. "ne var?" dedim, yüzsüz yüzsüz "gidecek yerim yokta sen iki-üç gün gider misin? ben bi yer bulana kadar" dedi. cevap bile vermedim.
şimdi kültürümüz gereği kadını ortada bırakmak olmaz, ben birazdan çıkıp gideceğim. nereye gideceğim ben de bilmiyorum çünkü bu şehire geleli bir ay oldu ve tanıdığım kimse yok. açıkçası cebimde para da yok ama olsun, gideceğim. bu yüzsüz insan müsveddesi ile aynı havayı soluyamam daha fazla. bu arada soracaklara söyliyeyim, kızın beni kapı dışarı etme şansı yok, ev sahibi çok kafa adamdır. beni sever ve beni muhattap alır sadece, kontrat vs. benim üzerime.
velhasıl kelam sizce doğru mu yaptım? herşey bi yana içim burkuldu be usta, valla. hani hakedecek bişey yapmadım. daha öncede başıma böyle bişey geldi ve çok zor atlattım. o günden beri insanlara güven problemim vardı ve yeni yeni atmaya başlamıştım. ne olacak şimdi? bu olanlar bundan sonraki hayatımı ve ilişkilerimi etkiler mi? etkilerse nasıl etkiler? bir daha kimseye güvenemeyecek miyim? şuan içim buruk, üzgün müyüm? onu bile bilmiyorum. sadece haketmediğimi düşünüyorum ve verdiği tepkileri düşününce sinirleniyorum.
ps: bütün hayatımı burada ifşa ediyormuş gibi hissettim kendimi. öyle düşünüp beni ayıplabilecek arkadaşlara söylüyorum, cidden etrafımda konuşabileceğim kimse yok. ülke bile yabancı ak. temeli budur olayın.
ps2: ya biliyorum, çok daha hayati meseleler var ama bi süre üstte kalabilir mi? birilerinin fikirlerine belki de dertleşmeye herşeyden çok ihtiyacım var.
öncelikle hikayenin başını kaçıranlar şuradan olayların başlangıcını okuyabilir ki fikir vereceklere yardımcı olacağını tahmin ediyorum; www.eksiduyuru.com
ek$i'ye durumumu anlattıktan sonra rutin hayatımızda pek bişey değişmedi açıkçası. "ayrılalım" demesinden bir sonraki sabah hiçbir şey olmamış gibi sırnaşmaya başladı, pek yüz vermedim. suçluluk psikolojisi midir nedir, bilmiyorum bunun üzerine ultra anlayışlı davranmaya başladı bir-iki gün. o günden bugüne "bitse de gitsek" havasında sürdürdük bu birlikteliğimizi.
iki gün önce birlikteliğimizin üçüncü ayıydı ve buranın iyi yerlerinden birinde rezervasyon yaptırmıştık, oraya gittik. ben bu ilişkiyi tam olarak nasıl bitirmem gerektiğini, ne demem gerektiğini düşünürken elimi tuttu ve "seni anlıyorum, bundan sonra sana daha fazla destek olup ev işlerinde de yardımcı olacağım." dedi. ben bişeyler söylemeye çalıştımsa da açıkçası kelimeler ağzımdan bi türlü çıkmadı. "pekiiii, cumadan beri ne değişti? sözünü tuttu mu?" derseniz, hayır, hiçbir şey değişmedi.
bu sabah kahvaltıdan sonra benim bilgisayarımdan facebook benzeri sosyal paylaşım sitelerinden birine girmiş, ben de o ara onun bilgisayarının kurulumu ile uğraşıyordum. tesadüf bu ya, telefonu çaldı ve içeri gitti. ben de bir dil paketi indirmek için kendi bilgisayarıma geçtim. normalde hiç adetim değildir, üç aydır ne telefonuna ne mesajlarına ne de bişeyine bakmışımdır. ancak o an ne olduysa şeytan dürtükledi ve gelen kutusuna tıkladım. tıkladım ki ne göreyim? herifin birine "sen de kafa güzel yapan şeylerden var mı? arkadaşlarla partyler yapıyoruz da" yazmalar, öbürüne "senin kız arkadaşın vardı, ne oldu? aldatmayı düşünürsen ben buradayım"lar, falan filan. kan beynime sıçradı, nevrim döndü tabi.
sinirli biriyimdir ama çok sakin davranırım lakin etten kemikteniz sonuçta, mesajları görünce bi an elimin kolumun şimdikinden çok daha şiddetli şekilde tir tir titrediğini hatırlıyorum. bu arada belirteyim mesajların bazıları benimle birlikteyken, bazıları ise benden önce atılmış. tabi ne kadar önemli? karakter elzem olan sonuçta. ilişkide olan birini yoldan çıkarmaya çalışanda ne kadar bulunur?
neyse, uzatmıyayım. odaya dönünce olanca gücümle kendimi sıkıp sakinliğimi korumaya çalışarak "hiç beni aldattın mı?" dedim, şaşırdı ya da şaşırmış gibi yaptı. "anlamadım" dedi. "gel, anlatayım" dedim ve mesajları gösterdim. "tarihlere baksana yaa" demez mi pişkin pişkin? hani sanki herşey çok normal gibi. ben de bunun üzerine ilişkimiz içerisinde attıklarından birini gösterdim.
bişey değiştirmeyecek olsa bile insan bi özür falan bekliyor di mi? ya da bi utanma? bunların hiçbirisi de yoksa ses çıkarma bari. neredeee? ablam bi de üzerine "attım ama hiç yapmadım ki" demez mi? "ya" dedim, "şaka mı yapıyorsun? makara falan mı?". hani bunlara verilecek tepki bu mudur? ben belki utanır diyordum ama hala konuşuyor. hatta yetmedi üzerine "özel hayatıma saygı göstermemişsin" diye azara kalkar gibi oldu, dayanamadım, allah yarattı demeden geçirdim bi tane suratının orta yerine. çok sağlam geçirdim ama, üç tur burgu dönüp duvara yapıştı. buradaki bayanlardan da özür dilerim ve gerçekten üzgünüm, hayatımda ilk kez bi bayana el kaldırmış oldum.
başladı ağlayıp zırlamaya. utanmadan ya da acıdan falan değil ha, yüzü şişerse güzel görünmeyebilirmiş. "yahu" dedim, "sana diyecek bişey bulamıyorum ama galiba ben bunu hakettim". bu arada sinirlenince ve verdiği tepkiyi de görünce içime atmaktan olsa gerek kapının camını da aşağı indirmişim, elim falan kanamış, onu temizledim. bu o sırada birilerini aradı.
ben salona girince telefonuyla uğraşmaya devam ederek "ben gidiyorum" dedi, ayıptır söylemesi "siktir, durduğun kabahat" dedim bende. neyse abi, tekrar banyoya döndüm elimi falan sardım, baktım beni çağırıyor. "ne var?" dedim, yüzsüz yüzsüz "gidecek yerim yokta sen iki-üç gün gider misin? ben bi yer bulana kadar" dedi. cevap bile vermedim.
şimdi kültürümüz gereği kadını ortada bırakmak olmaz, ben birazdan çıkıp gideceğim. nereye gideceğim ben de bilmiyorum çünkü bu şehire geleli bir ay oldu ve tanıdığım kimse yok. açıkçası cebimde para da yok ama olsun, gideceğim. bu yüzsüz insan müsveddesi ile aynı havayı soluyamam daha fazla. bu arada soracaklara söyliyeyim, kızın beni kapı dışarı etme şansı yok, ev sahibi çok kafa adamdır. beni sever ve beni muhattap alır sadece, kontrat vs. benim üzerime.
velhasıl kelam sizce doğru mu yaptım? herşey bi yana içim burkuldu be usta, valla. hani hakedecek bişey yapmadım. daha öncede başıma böyle bişey geldi ve çok zor atlattım. o günden beri insanlara güven problemim vardı ve yeni yeni atmaya başlamıştım. ne olacak şimdi? bu olanlar bundan sonraki hayatımı ve ilişkilerimi etkiler mi? etkilerse nasıl etkiler? bir daha kimseye güvenemeyecek miyim? şuan içim buruk, üzgün müyüm? onu bile bilmiyorum. sadece haketmediğimi düşünüyorum ve verdiği tepkileri düşününce sinirleniyorum.
ps: bütün hayatımı burada ifşa ediyormuş gibi hissettim kendimi. öyle düşünüp beni ayıplabilecek arkadaşlara söylüyorum, cidden etrafımda konuşabileceğim kimse yok. ülke bile yabancı ak. temeli budur olayın.
ps2: ya biliyorum, çok daha hayati meseleler var ama bi süre üstte kalabilir mi? birilerinin fikirlerine belki de dertleşmeye herşeyden çok ihtiyacım var.
0
evden çıkma. o yüzsüzsse sen de yüzsüz ol. ama barışma ha dikkat. bir yer bulmaya bak. sana demişler zaten kaç diye
0
keşke hiç neden beklemeksizin o gün ayrılsaymışım. gerçi nedene de ihtiyacm yoktu. en azından bunları bilmezdim.
0
arkadaş lütfen kusura bakma, şu iş güç arasında üşenmeden okudum ilk duyurunu ve bu duyurunu. Karşımda olup bana bunu anlatsan da aynı tepkiyi vereceğim için çekinmeden yazıyorum: malsın sen, hem de öyle böyle değil, malın en önde gidenisin.
kardeşim sen kendine acı çektirmekten zevk mi alıyorsun, böyle bir insanla bir gün aynı evde durulmaz sen hala burada duyuru açıyorsun. bir de evden çıkıp gitmişsin. arkadaş delikanlılık ile hıyarlık farklı şeyler.
lütfen bağışla ama bahsettiğin kız iğrenç bir kız orası ayrı, ama asıl kızgınlığım sana. gözünü seveyim eve geri dön, karıyı siktiret, derin bir nefes al ve düzgün bir insan evladı ile paylaş evini bir dahaki sefere.
kardeşim sen kendine acı çektirmekten zevk mi alıyorsun, böyle bir insanla bir gün aynı evde durulmaz sen hala burada duyuru açıyorsun. bir de evden çıkıp gitmişsin. arkadaş delikanlılık ile hıyarlık farklı şeyler.
lütfen bağışla ama bahsettiğin kız iğrenç bir kız orası ayrı, ama asıl kızgınlığım sana. gözünü seveyim eve geri dön, karıyı siktiret, derin bir nefes al ve düzgün bir insan evladı ile paylaş evini bir dahaki sefere.
0
Dikkatli ol, şiddete baş vurma. Oralar buralar gibi de değil, hafifletici sebepler vs. dinlemezler tıkarlar içeri.
Yanlış tanımışsınız birbirinizi anlaşılan. Güzellik, cinsel çekim vs bir yere kadar, beraber yaşamaya başlayınca ortaya çıkmış farklılıklar.
Eski okula dönme şansın hiç yok mu?
Yanlış tanımışsınız birbirinizi anlaşılan. Güzellik, cinsel çekim vs bir yere kadar, beraber yaşamaya başlayınca ortaya çıkmış farklılıklar.
Eski okula dönme şansın hiç yok mu?
0
@skatheist: ne şiddeti be usta? daha toplasan ömr-ü hayatında beş kere kavga etmiş biri değilim.
malesef geri dönemem şuan, en azından dönem sonuna kadar.
edit: dolapta bi şişe vodka var, onu mu içsem?
malesef geri dönemem şuan, en azından dönem sonuna kadar.
edit: dolapta bi şişe vodka var, onu mu içsem?
0
anladığım kadarıyla sen onun yaşadığı şehre gittin. ve muhtemelen onun senden daha çok arkadaşı olduğu için bı bir iki günü geçirebileck yer bulmak onun için daha kolay olsa gerek. o nedenle evden çıkma derim. o gitsin.
bu arada kültürümüz gereği kadını ortada bırakmak filan demek yerine önce kadına adam gibi davransak daha güzel olabilir. çünkü iki duyurunu da okudum ve sürekli "aslında hiç yapmam ama" ile başlayıp bardağı duvara çarpmalar, tokatlamalar ya da özel hayata saygısızlıklar ile biten cümleler okudum. karşındaki kişi ne kadar şirret, kötü kalpli, saygısız ve onursuz olursa olsun, şiddete başvurarak sen de onun seviyesine inmiş olursun. zaten kızı tokatlayarak bir kere kötü oldun. onu evden atmamak seni daha iyi yapmaz. emin ol o sosyal çevreyle uyuyacak bir yatak bulur o kız da.
bu arada kültürümüz gereği kadını ortada bırakmak filan demek yerine önce kadına adam gibi davransak daha güzel olabilir. çünkü iki duyurunu da okudum ve sürekli "aslında hiç yapmam ama" ile başlayıp bardağı duvara çarpmalar, tokatlamalar ya da özel hayata saygısızlıklar ile biten cümleler okudum. karşındaki kişi ne kadar şirret, kötü kalpli, saygısız ve onursuz olursa olsun, şiddete başvurarak sen de onun seviyesine inmiş olursun. zaten kızı tokatlayarak bir kere kötü oldun. onu evden atmamak seni daha iyi yapmaz. emin ol o sosyal çevreyle uyuyacak bir yatak bulur o kız da.
0
"chinese people don't have souls."
abi zararın neresinden dönsen kârdır. bence sen en kötü ihtimalle eski şehrine geri dönmeye bak.
abi zararın neresinden dönsen kârdır. bence sen en kötü ihtimalle eski şehrine geri dönmeye bak.
0
geçmiş olsun. valla olan olmuş bundan sonra olacaklar önemli asıl. ben derim ki doğaçlama(kötü bir şey söylemek istemediğim için bunu söylüyorum) yaşamayı bırak. valla. adam gibi bir plan yap ve uygula, kararlı ve disiplinli ol ama bunun yanında realist ve mantıklı ol. makul olmaya çalışma.
bak bunu çok ayrı bir şekilde söylüyorum bir çözüm değil çözüme gidebilecek bir yol :) gelecekle ilgili fikirlerini planlarını gözden geçir bunu yaparken onun gelecekle ilgili fikir ve planlarını gözden geçir işte tam bunları yaparken bir odağın bundan sonraki adımının ne olacağı hakkında olsun. doğru bir şekilde karar verebilirsin bence çekinme.
bir de; baba madem bütün bunları bir film izleyip de açtın başına yaşadığın filme gülümse.
bak bunu çok ayrı bir şekilde söylüyorum bir çözüm değil çözüme gidebilecek bir yol :) gelecekle ilgili fikirlerini planlarını gözden geçir bunu yaparken onun gelecekle ilgili fikir ve planlarını gözden geçir işte tam bunları yaparken bir odağın bundan sonraki adımının ne olacağı hakkında olsun. doğru bir şekilde karar verebilirsin bence çekinme.
bir de; baba madem bütün bunları bir film izleyip de açtın başına yaşadığın filme gülümse.
0
önceki duyuruyu da okumuştum. tokatı tasrip etmiyorum o ayrı. ama şu anda sinirli ve üzgün olduğun için "self destructive" bir moda girmişsin. elini ayağını kesmişsin votka falan mı içeyim diyorsun. önce bir kendine gel olan oldu. kafanı bulandırmak bu durumu daha iyi bir yere mi taşıyacak zannediyorsun? sarhoş olsan, şu ana kadar verdiğin kararlardan daha iyi bir karar mı alacaksın sence? ayrıca 3 aydır tanıdığın kız için nasıl bir cesaretle okul değiştirip aynı eve çıktın? donuna kadar almadığına şükret, gerçi pek farkın yok şu anda. önüne ilk gelen insana bu kadar çabuk güvenmeni, herkesi kendin gibi zannetmeni de daha önce yaşadıklarınla ilişkilendirdim.
ama sakın dibe vurdum diye düşünme. aksine artık her şeyin yoluna gireceği bir yol ayrımına girmişsin. en azından artık onun düzelmesini beklemiyorsun. her işte bir hayır vardır derler ya, bence o mesajları görmen bu ilişkide başına gelen en iyi şey olmuş.
hemen evine dön malına sahip çık. belki kız intikam duygularıyla atıyorum laptopunu alıp da gidebilir. kıyafetlerini çöpe atar ne biliyim hatun pek dengeli bir insan değil.
ama sakın dibe vurdum diye düşünme. aksine artık her şeyin yoluna gireceği bir yol ayrımına girmişsin. en azından artık onun düzelmesini beklemiyorsun. her işte bir hayır vardır derler ya, bence o mesajları görmen bu ilişkide başına gelen en iyi şey olmuş.
hemen evine dön malına sahip çık. belki kız intikam duygularıyla atıyorum laptopunu alıp da gidebilir. kıyafetlerini çöpe atar ne biliyim hatun pek dengeli bir insan değil.
0
1. Kız polis çağırıp sizi mahkemeye verirse hayatınız kararır yaban ellerde. Vurmakla çok büyük bir hata yapmışsınız.
2. Sakın gitmeyin bir yere. Siz gidince "ne delikanlı adammış, zaten asil bir Türkten de bu beklenirdi, tam bir şövalye" demeyecek o hanımkız. Şimdiye kadar yaptığınız büyük aptallıklara belki en büyüğünü eklemiş olacaksınız.
3. Siz tam bir Türk erkeğisiniz, gavur kızlarıyla takılmayın bir daha. Oraya yeni gelmiş, henüz bozulmamış bir Türk kızı bulun.
4. Arkadaş edinmekten korkmayın, başka kimsem yok da ne demek. Okulda yeni arkadaşlar edinirsiniz. Sonra bu kızı atıp onlardan birini ev arkadaşı olarak alırsınız.
5. Bir kevaşe yüzünden normal kızlardan soğumayın.
6. Cebinizde Türk konsolosluğunun numarasını taşıyın. Dövdüğünüz için hapse girerseniz ararsınız.
2. Sakın gitmeyin bir yere. Siz gidince "ne delikanlı adammış, zaten asil bir Türkten de bu beklenirdi, tam bir şövalye" demeyecek o hanımkız. Şimdiye kadar yaptığınız büyük aptallıklara belki en büyüğünü eklemiş olacaksınız.
3. Siz tam bir Türk erkeğisiniz, gavur kızlarıyla takılmayın bir daha. Oraya yeni gelmiş, henüz bozulmamış bir Türk kızı bulun.
4. Arkadaş edinmekten korkmayın, başka kimsem yok da ne demek. Okulda yeni arkadaşlar edinirsiniz. Sonra bu kızı atıp onlardan birini ev arkadaşı olarak alırsınız.
5. Bir kevaşe yüzünden normal kızlardan soğumayın.
6. Cebinizde Türk konsolosluğunun numarasını taşıyın. Dövdüğünüz için hapse girerseniz ararsınız.
0
iki duyuruyu da okudum da; oha ! ben size talibim.
iyi olanı yapmışsınız diğer duyurunuzda da biri yazmış kendinize olan saygınızı kaybetmele ilgili bi şeyler ona katılıyorum.
iyi olanı yapmışsınız diğer duyurunuzda da biri yazmış kendinize olan saygınızı kaybetmele ilgili bi şeyler ona katılıyorum.
0
aman yapmayın gidin evinize. bir de bu kıza merhamet mi göstereceksiniz? bakın birsürü arkadaşı da varmış, mail de atmışlar. git onda kal lan deyin, siktir edin.
0
ya hala bu kızla uğraştığına inanamıyorum. paşalar gibi kullanıyor kız seni. siktiri çek ayrıl kurtul o evden uzaklaş. yok o çıksın inat et bilmem ne. zamanına parana vs de mi acımıyorsun. yine ayrılmıycaksın bence. (kırıcı olduysam affola)
0
Valla iki yazınıda büyük bir dikkatle okudum öncelikle belirteyim süper yazıyorsun ve başına gelenler ilgi çekici daha fazla yaz 3.yazınıda bekliyorum haberin olsun hatta orada olduğun sürece yaz sen daha senin başına bu akılla kimbilir neler gelir değerli kardeşim lütfen aklını kullan mantığını ön planda tut ruhunu elin yabancısında satma tek yaşa yanlız kal bak bizler buradayız yanındayız dayanırsın ama bu gibi tiplerle sonun ne olur bilemem sen sadece okumana bak dön gel evine rahat bir nefes al birde nerelisin merak ettim...
0
birinin size fena ahı tutmuş bence, artık iyice buna inanmaya başladım.
0
@zekicalik: baba tarafından istanbul karagümrüklü'yüm, dedemin dedesi bile fatihliymiş. annemin tarafı avusturya'dan göçmüş, almanlar. çok akrabamız hala orada. çoğunu tanımıyorum bile.
@be forever young: var öyle biri, teoride ayıp ettiğim. eski kız arkadaşımdan bir çocuk aldırdık. ciddi bir ilişki değildi, öylesineydi. ikimizde biliyorduk. ilişki bittikten sonra hamile olduğunu söyledi. teoride ayıp etmedim aslında, masrafları falan karşıladım ama vicdan azabının da etkisiyle nasıl olduğunu arayıp hiç sormadım olaydan sonra. sormak için telefonu çok elime aldım ama yapamadım. o da bi kere bile beni aramadı ya beklemiş olabilir. ah etse de haklıdır.
@be forever young: var öyle biri, teoride ayıp ettiğim. eski kız arkadaşımdan bir çocuk aldırdık. ciddi bir ilişki değildi, öylesineydi. ikimizde biliyorduk. ilişki bittikten sonra hamile olduğunu söyledi. teoride ayıp etmedim aslında, masrafları falan karşıladım ama vicdan azabının da etkisiyle nasıl olduğunu arayıp hiç sormadım olaydan sonra. sormak için telefonu çok elime aldım ama yapamadım. o da bi kere bile beni aramadı ya beklemiş olabilir. ah etse de haklıdır.
0
@zaz: gelişme şu ki, gitmedim ve kendisine defolup gitmesini yoksa sadece bir haftalığına diğer odada kalmasını söyledim. odasına gitti. bi süre sonra hiçbir şey olmamış gibi geldi sarıldı ve gitti, bişey yapmadım. meğer durum farklıymış. 10 dakika sonra gelip ödevine yardım etmemi rica etti, bir-iki sorup yaptıktan sonra "kalanını yapmıcam, beni yalnız bırak" dedim ve gitti.
sonra bi daha geldi, "dokunmanı özledim" falan dedi. kaale almadım, biraz bekledi ve yine gitti.
az önce de hiçbir şey olmamış gibi gelip yatağıma yatıp uyumaya başladı ve "beni 30 dakika sonra kaldırır mısın" dedi, cevap vermedim. şimdi ben gidip içeride yatıcam, ne hali varsa görsün.
sonra bi daha geldi, "dokunmanı özledim" falan dedi. kaale almadım, biraz bekledi ve yine gitti.
az önce de hiçbir şey olmamış gibi gelip yatağıma yatıp uyumaya başladı ve "beni 30 dakika sonra kaldırır mısın" dedi, cevap vermedim. şimdi ben gidip içeride yatıcam, ne hali varsa görsün.
0
@zaz: çatlamak ne kelime hoca, hafif kalır. üç duble cin, bi şişe vodka, bi de bira içtim kendimi kontrol etmek için. hala sarhoş değilim ve sinirden elim ayağım titriyor. sabır imtihanı olarak görüyorum bunu.
0
"10 dakika sonra gelip ödevine yardım etmemi rica etti, bir-iki sorup yaptıktan sonra..."
Bu laftan sonra size edecek laf kalmadı. Anladım, kız güzel de ne kadar güzel yahu! Bu yazının üçüncüsünü de göreceğiz sanırım (kızı öldürmezseniz).
Bu laftan sonra size edecek laf kalmadı. Anladım, kız güzel de ne kadar güzel yahu! Bu yazının üçüncüsünü de göreceğiz sanırım (kızı öldürmezseniz).
0
@cosmicstring: günaydın ustam. :) yazının üçüncüsü olursa şayet muhtemelen gidişi ile ilgili olur. eğer o süreci normal geçirebilirsek olmayabilir de.
0
hocam çinli demişin ama bu.. bu bambaşkaymış.
gene tepen atar da evden gitmeye kalkarsın diye uyarma ihtiyacı hissettim. git de evde kafa güzel yapan şeylerle takılsınlar he mi?!
hele yüzsüzce ödev yaptırmak nedir yahu. hocam, bitmiş artık kendini de bitirme.
gene tepen atar da evden gitmeye kalkarsın diye uyarma ihtiyacı hissettim. git de evde kafa güzel yapan şeylerle takılsınlar he mi?!
hele yüzsüzce ödev yaptırmak nedir yahu. hocam, bitmiş artık kendini de bitirme.
0
daha önceki duyuruyu da okumuştum ama bi şey yazmamıştım. bunu da okudum ve artık kafadan uydurduğunu düşünüyorum tüm bunları ciddi ciddi. bu kadar saf olunmaz çünkü. eğer gerçekse de şimdi yazacağım şey için kusura bakma ama salak mısın yahu? hala ödevine mi yardım ediyorsun ya da hala orada kalmasına, sarılmasına falan mı müsaade ediyorsun? istemiyorum demek bu kadar zor olmamalı. zaten iraden kuvvetli değil gibi, 1 hafta daha kalırsa bu hatun yine barışmanın bi yolunu bulur nasılsa. seni yine kullanmaya devam eder, yaşar gidersiniz öyle. müstahak dicem ayıp olacak. kaç aydır oradasınız bilmiyorum ama en azından okuldan insanlarla muhabbet kurun, bu kadar zor bi şey değil. takılmışsınız salağın birine hayret bişey valla. okuldaki panoya ilan verip ordaki öğrecilerden biriyle eve çıkın en olmadı ev onunsa falan. böylece çevrenizde olmuş olur biraz. neyse sinirlendim bana noluyorsa..
0
babooshka
merhabasaçlarım dalgalı ve çok kabarıyo. hem kabarmasını önlemek hem de şekil vermek amaçlı kullanabileceğim bi ürün arıyorum. jöle ya da köpük gibi sertleştirmeyen kullanıp memnun kaldığınız bi tane var mıdır?
merhaba
saçlarım dalgalı ve çok kabarıyo. hem kabarmasını önlemek hem de şekil vermek amaçlı kullanabileceğim bi ürün arıyorum. jöle ya da köpük gibi sertleştirmeyen kullanıp memnun kaldığınız bi tane var mıdır?
saçlarım dalgalı ve çok kabarıyo. hem kabarmasını önlemek hem de şekil vermek amaçlı kullanabileceğim bi ürün arıyorum. jöle ya da köpük gibi sertleştirmeyen kullanıp memnun kaldığınız bi tane var mıdır?
0
0
pantene saç şekillendiriciyi (şu 7/24 olanlar) şiddetle tavsiye edebilirim.
kıvırcık saçlar için olanını (mükemmel bukleler) kullanabilirsin.
sertleştirmediği gibi dalgaları da belirginleştiriyor, bunu da kabartmadan yapıyor.
kıvırcık saçlar için olanını (mükemmel bukleler) kullanabilirsin.
sertleştirmediği gibi dalgaları da belirginleştiriyor, bunu da kabartmadan yapıyor.
0
cagdassalur
her köntör aldığımda paragöz gibi art arda sıralamasın kampanyaları bütün gün mesaj ile. nasıl hallederim bunu?
her köntör aldığımda paragöz gibi art arda sıralamasın kampanyaları bütün gün mesaj ile. nasıl hallederim bunu?
0
aradığında 20 krş falan gidiyor sanırım. sabaha kadar da konussan o kadar yani.
0
bıktım reklamlarınızdan bir daha mesaj istemiyorum yoksa operatörümü değiştiririm diyin kıçları tutuşuyor
0
weeping guitar
yerli-yabancı farketmez ama mesela teoman'ın "istanbul'da sonbahar"ı gibi olsun, gitarla beraber piyano da çalsın arkada (ama şart değil)
yerli-yabancı farketmez ama mesela teoman'ın "istanbul'da sonbahar"ı gibi olsun, gitarla beraber piyano da çalsın arkada (ama şart değil)
0
sertab erener' in son albümünde koparılan çiçeklerin akustik versiyonu var. tam aradığınız gibi, tavsiye ederim.
0
teknolojix
samsung htx20 ev sinema sistemimin dvd player'ı hırsız tarafından çalındı.. Elimde sadece 5+1 hoparlörler kaldı... bu hoparlörleri ne şekilde değerlendirebilirim? tek dvd playerlar iş görmez/verimli olmaz dendi. elden çıkarma şansım var mı ve ne şekilde?
samsung htx20 ev sinema sistemimin dvd player'ı hırsız tarafından çalındı.. Elimde sadece 5+1 hoparlörler kaldı... bu hoparlörleri ne şekilde değerlendirebilirim? tek dvd playerlar iş görmez/verimli olmaz dendi. elden çıkarma şansım var mı ve ne şekilde?
0
5+1 ses çıkışı olan herşeye bağlayabilirsiniz.dvd player,televizyon,müzik seti,ses kartı vs.
0
Labyrinthe
selamlar,spor salonuna gidiyorum, uzun sure kosamiyorum, sanirim daha cok tek basina yapilan bir aktivite oldugu icin, surekli kendimi oyalacak birseyler ariyorum o yuzden grupla yapilan spinning bana daha kolay geliyor. formda kalmak, ozellikle de bacaklari calistirip sikilastirmak icin spor yapmay
selamlar,
spor salonuna gidiyorum, uzun sure kosamiyorum, sanirim daha cok tek basina yapilan bir aktivite oldugu icin, surekli kendimi oyalacak birseyler ariyorum o yuzden grupla yapilan spinning bana daha kolay geliyor.
formda kalmak, ozellikle de bacaklari calistirip sikilastirmak icin spor yapmaya calisiyorum. bunun icin hangisi daha faydali ya da etkilidir, kosmak mi bisiklete binmek mi?
cevaplar icin simdiden tesekkurler
spor salonuna gidiyorum, uzun sure kosamiyorum, sanirim daha cok tek basina yapilan bir aktivite oldugu icin, surekli kendimi oyalacak birseyler ariyorum o yuzden grupla yapilan spinning bana daha kolay geliyor.
formda kalmak, ozellikle de bacaklari calistirip sikilastirmak icin spor yapmaya calisiyorum. bunun icin hangisi daha faydali ya da etkilidir, kosmak mi bisiklete binmek mi?
cevaplar icin simdiden tesekkurler
0
işin form kısmını bilmiyorum fakat bisikletin ayarını kaçırırsan roberto carlostan hallice bacak kaslarına sahip olursun diz kapağının üzerinde.
0
tabi ki koşmak hocam, ya da şöyle ki 1 saat koşmak yerine 2.5 saat bisiklete binerseniz o da olur.
0
koşmak.koşarken sıkıntı için müzik dinlemek ya da karşıya konulan ekrandan tv izlemek olabilir.
0
mesela bu kosu bandinda ne kadar sure nasil bir tempoda kosmaliyim, cunku cok kisa araliklarla kosabiliyorum, hemen biraz yuruyup sonra tekrar devam ediyorum, dogrusu nasil olmali bilmiyorum gercekten.
0
mümkünse açık havada koşun, gerekirse yürüme hızında koşun başlarda, ama aralığı uzun tutmaya çalışın. En az bir 20 dakika olsun başta, daha sonra uzatırsınız süreyi. Ya şu kadar dakika koşun şu kadar dakika yürüyün diyenler de var da, bence benim söylediğim durum daha başarılı oluyor.
0
ya bişe dicem gittiğiniz spor salonunda grup spining varsa bi çok da hoca var demektir. onlara sorsanıza !
0
snp_kubra
ek yerleştirmelerde ünüversiteye yerleşenler kaçırdığı dersleri nasıl tamamlıyo. peki ek kontenjanlar felan ne zman açıklanır. iyi yerler boş kalırmı acaba ? bi bilen varsa yada önceki senelerden örnekleyen olursa çok memnun olurum valla .
ek yerleştirmelerde ünüversiteye yerleşenler kaçırdığı dersleri nasıl tamamlıyo. peki ek kontenjanlar felan ne zman açıklanır. iyi yerler boş kalırmı acaba ? bi bilen varsa yada önceki senelerden örnekleyen olursa çok memnun olurum valla .
0
kaçırmıyor fazla o konuda sıkıntın olmasın
hatta okulda olduğun süre girmediğin ders daha fazla olur :)
hatta okulda olduğun süre girmediğin ders daha fazla olur :)
0
ek yerleştirme için basılan klavuzda nerde hangi bölümde ne kadar boş kontenjan olduğu yazıyor.
0
Valla benim bir kaç arkadaş geçen yıl ek'ten geldi.Bazı derslerin vizesinde proplem yaşadılar.Tabi sistemin yanlışlığı mı yoksa kendi yanlışları bilemedim.
0
ya peki kaç kişi oynar bilen varmı yani 1. yerleştirmeyle 2. yeleştirme arasında tabi değişirde genel olarak yani
0
kimki
İngilizce bir CV hazırlıyorum. B sınıfı ehliyeti nasıl belirtmeliyim, yanına açıklama falan koymama lüzum var mıdır. Bilen beri gelsin.
İngilizce bir CV hazırlıyorum. B sınıfı ehliyeti nasıl belirtmeliyim, yanına açıklama falan koymama lüzum var mıdır. Bilen beri gelsin.
0
nick name
"ilk gün 4 sayfasını okuyarak başladığı bir kitabı her gün bir önceki günden 4 sayfa fazlasını okuyarak bitiren biri kitabı 20 günde bitirmiştir. kitap kaç sayfadır?"seri mantığını, kısayolunu kuramadım bir türlü?
"ilk gün 4 sayfasını okuyarak başladığı bir kitabı her gün bir önceki günden 4 sayfa fazlasını okuyarak bitiren biri kitabı 20 günde bitirmiştir. kitap kaç sayfadır?"
seri mantığını, kısayolunu kuramadım bir türlü?
seri mantığını, kısayolunu kuramadım bir türlü?
0
4+8+12+....
böyle toplayacaksın yukarda 20 tane değer olacak. n=20 olacak yani.
4=n1, 8=n2, 20 gün olduğundan 20nci değere kadar sırala ve topla.
böyle toplayacaksın yukarda 20 tane değer olacak. n=20 olacak yani.
4=n1, 8=n2, 20 gün olduğundan 20nci değere kadar sırala ve topla.
0
yahu ilkokul yontemi ile değil. tek tek toplama ya da exceli kastetmiyorum. seriyi nasıl oluşturmalı?
0
4n 1den 20ye toplamı.
4 sabit olduğundan 4 parantezine alırsak ;
4 ( 1 + 2 + 3 +... + 20 ) = 4 x ( 20 x ( 20 + 1 ) ) / 2 = 840
4 sabit olduğundan 4 parantezine alırsak ;
4 ( 1 + 2 + 3 +... + 20 ) = 4 x ( 20 x ( 20 + 1 ) ) / 2 = 840
0
toplam = terim sayisi * (son terim + ilk terim) / 2
terim sayisi = 20
ilk terim = 4
son terim = 80 (her gun 4 sayfa arttirarak okursa 20. gun 80 yapar)
islem sonucu = 20 * (80 + 4) / 2
= 840
terim sayisi = 20
ilk terim = 4
son terim = 80 (her gun 4 sayfa arttirarak okursa 20. gun 80 yapar)
islem sonucu = 20 * (80 + 4) / 2
= 840
0
gijilti
sınavlarda yedekten değil de öncelikli kazananlara ne denir.asıl mı?asil mi?eğer asıl ise bu mantıklı.ama asil ise, bunun mantığı ne?
sınavlarda yedekten değil de öncelikli kazananlara ne denir.
asıl mı?
asil mi?
eğer asıl ise bu mantıklı.
ama asil ise, bunun mantığı ne?
asıl mı?
asil mi?
eğer asıl ise bu mantıklı.
ama asil ise, bunun mantığı ne?
0
asil denir. "i" ile. zamanla anlam kayması olmuş herhalde ya da "asıl"ın yerine o kadar uzun süre yanlış kullanılmış ki artık onun yerini almış.
0
