bokasyo mu ? ya da ne ?

Cola'nın 60 Dk. da vücuda verdiği zarar
Cola'nın 60 Dk. da vücuda verdiği zarar; Bu haberi okuduktan sonra bir daha ko...la içer misiniz? 1 bardak kola 1 saatte vücütta neler yapıyor?
İç ve Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, bir bardak kolanın 60 dakikada vücuda verdiği zararları anlattı.

İşte felakete götüren kısır döngü:

Prof. Dr. Karatay, 'kola içince vücudunuzda neler olduğunun farkında mısınız?' diyerek aşağıdaki açıklamayı yaptı:

1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan 'fosforik asiddir'.

2. İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.

3. 40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.

4. 45 dakika içinde: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.)

5. 60 dakika içinde: Ani açlık hissi oluşur.

6. Tekrar kolaya ve tatlılara saldırısınız.

7. Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde LEPTİN ve İNSÜLİN DİRENCİ gelişir.

8. Şişmanlık hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.

Hala cola içmek istermisiniz?
Yoksa taze sıkma portakal ve nar suyumu sıktırırsınız gittiğiniz restorantlarda?


gerçek mi bu yoksa kahvehane teorisi mi ?

başlık gayet açık. otomatik spoiler olacak ama mutsuz biten, sonunda kötülerin kazandığı film izlemek istiyorum. itinayla öneriniz.

her konuda olabilir, fark etmez. şahsen benim oldu. önce attan inip eşşeğe bindim, sonra tekrar ata biner gibi oldum, şimdi yayan gidiyorum amk.

Diyelim bir soz verdiniz veya biriyle bir konuda anlasmaya vardiniz.
Ama istisnai bir durum oldu ve anlasmayi bozmaniz gerekiyor.
Ne yaparsiniz?

Ya geçenlerde iTunes'tan bir fragman izlemiştim. Filmin adını hatırlayamıyorum bir türlü. Fragmandan aklımda kalanlar şunlar:

* Hollywood yapımı değildi büyük olasılıkla
* "Bugüne kadar izlediğiniz aksiyon filmlerini unutun" / "En heyecanlı aksiyon filmi" gibi iddialı bir sloganı vardı
* Fragmanında bir tür özel tim bir binaya giriyor, binadakilerle Çatışıyordu. Çekimler bir acayipti.
* Bina böyle Güney Amerika tarzı büyük apartmanlara benziyordu. Vallahi İspanyol bile olabilir. O kadar hatırlamıyorum ki, Uzakdoğu bile olabilir. O derece hatırlamıyorum. Eski püskü bir binaydı. Tim bu binaya giriyordu.
* Filmin adına, oyuncularına, yönetmenine dair hiçbir şey hatırlamıyorum.

Bir buldurun be dostlar. Firefox'ta geçmişi sildiğim için oradan da bulamıyorum. Yanımdaki arkadaş inanmıyor böyle bir filmin varlığına.

sevgili evrim gönüllüleri, pek saygıdeğer darwin'ler,

şimdi köpek deyimi içinde 40 tür köpek barındırıyor da, timsah deyiminde niye bi tane timsah var. bi de mesela atla eşşek çiftleşince katır kısır oluyo da, bu köpek türleri birbiri ile çiftleşince melez canlılar niye kısır olmuyor... bu köpeklerin olayı ne hacı? aynı şey kedilerde yok mesela, atlarda yok. melez ırk saflaştırılamıyor kedilerde. köpeklerin kromozomu kendini kapatıyo mudur nedir? bi de mesela bu melez ırkın saflaştırılması daha ileri götülemez mi, küçücük ağızlı uzun tüylü itaatkar köpekler yetiştirilemez mi? ya da tam tersi...

hadi bi aydınlatın beni, kromozomlarına kurban olduklarım...

Varligin nedeni bir baska duyurunun konusu simdi merak ettigim sey madem variz, yapmamiz gereken nedir.

insanoglunun odevi nedir bu dunyada? degisik din, inanis ve dusuncelere gore nelerdir? siz ne dusunuyorsunuz?

çok param var demek için ne kadar paranız olması gerekir??
veya şu miktardan fazla bana fazla gelir gibi:)

Varlığa karşıt olarak ufacık bile olsa bir alternatif üretemedim. Üretemediğim için varlığı sorgusuz sualsiz kabul etmek anlamsız geliyor, bana birisi varlığa bir alternatif üretebilir mi?

Kafam karışıyor muntazaman. Yokluğun örneği verilemez deniyor, bu var olduğuma bir kanıt mıdır?

Şu and 4000lerdeyim. Entry kurallarını okumadım, umurumda da değil. Ama bir bakın, kesin bununla kabul edilmezsin diyeceğiniz birşey var mı?

1)Fransızca
nankor bir dildir. 11 sene boyunca bu dili okusunuz, derslerinizi bu dilde islersiniz ve liseden mezun oldugunuzda 'evet, ben fransizca konusabiliyorum!` dersiniz. universiteyi kazanirsiniz ve fransizca konusacak etrafinizda kimse yoktur, pratik yapamazsiniz. aylar, aylar sonra akliniza gelir. ulan ben hala fransizca konusabiliyor muyum diye. kendinizle fransizca konusmaya baslarsiniz. adam gibi iki cumle kuramayinca durumun vahimiyetini anlarsiniz. konusacak kimse olmadigi icin kendinizle konusursunuz, kendinize sorular sormaya baslarsiniz, disinizdan elbette. insanlar donup bakar ve adiniz deliye cikar. unutulmamasi gereken bir dildir. konusurken rahatlarsiniz, kendinizi mutlu hissedersiniz. kiz tavlamada son derece etkilidir. bu dile uyuz, cirkin, gicik diyen insanlari anlamak fransizcayi ogrenmekten bile daha zordur. en buyuk hayalim fransiz bir sevgilim olmasi, iste o zaman bu dil asla unutulmaz.

2)suşi
olagan ustu bir lezzet. ilk yediginizde sevmezsiniz, bir daha yemem ben bunu dersiniz ama eger benim yaptigim gibi ona bir sans daha verirseniz artik en sevdiginiz yiyecek olmustur. bazilari soya sosuda daldirip yemeyi secer, oyle de cok guzel olur ama asil lezzeti tek basina yendiginde alinir. ac olundugunda 30 tane yenilebilir ve daha fazla yiyesiniz gelir. sagliklidir, tika basa yeseniz bile makarna yada hamburger gibi agirlik yapmaz, hafiftir. insanlar sushiyi cig balik yemegi olarak gorurler ama aslinda pilav yemegidir. ozel olan, ana malzeme pilavdir. bazi geceler ac oldugumda aklima sadece sushi gelir, ve sadece onu duslerim.

3)istakoz
sanilanin aksine istakozlarin sinir sistemleri cok gelismis olmadigi icin suda kaynarken aci hissetmezler. duyulan ses kabukta olusan buharin disari cikmasidir, istakozlarin ses telleri yoktur aglayamazlar. yuzyillar once denizden cikan koca bir bocek olarak goruldukleri icin gemilerde calisan kolelere yedirirlerdi. her aksam istakoz yemegi yemek her koleye nasip olmaz, kolelerin sikayet ettiklerini zannetmiyorum. kolelere o zamanlar he aksam verilen istakozu simdi orta halli bir aile ancak yilda birkac kere yiyebiliyor. bak sen su ise!

4)punch
bir turu tropical punchdir. bu ickinin en onemli ozelligi, tadinin unutulmaz olmasidir. 13 yil once amerikadayken en sevdigim icecekti. turkiyeye donunce hic icemedim, yoktu. 13 yil sonar tekrar amerikaya dondum. yillar sonra bir markette dolasirken gordum onu ilk defa. icmeden once tadini hatirlamaya calistim, hic unutmamistim ki. ilk yudumu aldigimda sanki daha dun icmis gibiydim.

5)how its made
cok buyuk keyifle izledigim program. her muhendisin ya da muhendis olacaklarin izlemesi gerekir. sizi, yapilmasi kolay oldugunu dusundugunuz seylerin aslinda ne kadar zor yapildigini ve yapilmasi zor oldugunu sandiginiz seylerin aslinda ne kadar basit yapildigini gostererek sasirtir. ayrica makinelerin evrimi hakkinda sizi derin dusuncelere sokar. bu makineyi ureten makineyi hangi makine uretmis ve ilk makine nasil uretilmis gibi sorular sordurur. tanrinin varligini sorgulatir.

6)yahoo answers
son derece yararli bir site. ozellikle matematik ve fizik sorularina verilen cevaplar son derece profesyonel. kimsenin bilemeyecegini sandigim bir soru sorarim verilen cevaplari okurken gozumden yaslar dokulur, mutluluk goz yaslari. cevabi vereni bulup sarilasim gelir. ciddi olarak zamaninin cogunu bu sitede gecirip kendi alaniyla ilgili sorulari cevaplayan bir cok insan barindirir. birgun eksiduyurunun da bu seviyeye gelmesi dilegiyle.

7)dunkin' donuts
eger amerikadaysaniz veya yasadiginiz yerde bir subesi varsa sakin gitmeyin, bagimlilik yapiyor. bir kereden bir sey olmaz demeyin, olur. once boston kreme'i denersiniz ilk isirikta artik teslim olmussunuzdur. subede ki butun donutlari denemeden iciniz rahat etmeyecektir. hergun gitmeye baslarsiniz, once gunde bir donut sonra gunde iki donut olmustur. gobeginiz yag baglar. turkiyeye dondugunuzde geceleri titrersiniz, ter basar donutlari dusunerek yatarsiniz.

8)odtü'lü olduğunu kainata duyurma dürtüsü
bu basliga yazan odtululerin sahip oldugu durtudur. bence normal cunku o yastaki bir insanin elle tutulur, somut olan ilk ve tek basarisi bir universite kazanmis olmaktir ve bu universite eger iyi bir universite ise bunu herkese duyurmak ister. cevresinde farkli oldugunu gostermek ister. bu durtu daha cok muhendislik ogrencilerinde vardir cunku en cok onlar calismistir kazanmak icin. bu durtu birde bogazicililerde vardir, baska bir okulda da oldugunu gormedim.

9)Work and travel
akli basinda, iyi bir universitede okuyan gelecegi parlak olan ogrencilerin yapmamasi gereken program. cieede calistim, amerikanin en buyuk work and travel sponsoru ve uluslararasi ogrenci degisim sirketi. burada calisirken wat icin gelen parlak universite ogrencilerimizin ne kadar kotu muamele gorduklerine ve yasadiklari sorunlara tanik oldum. adam yerine konulmuyor ve ucuz vasifsiz isci olarak goruluyor bizim ulkemizin gelecegi olacak insanlar. ingilizcenizi gelistirmek icin sakin gelmeyin, hicbir sekilde gelismez hangi isi yaparsaniz yapin. programin amacini unutmayin, ucuz isci bulabilmek. 30 binden fazla ogrenci geliyor dunyanin her bir yanindan. ne icin? para icin mi? gezmek icin mi? amerikadan para cikmiyor, kazandiginiz para amerikada kaliyor. gezmiyorsunuz en fazla bir kac gunlugune bir kac buyuk sehir gorup evinize geri donuyorsunuz. ozgur degilsiniz. amerika sizi istemiyor, sizi sevmiyor ve bunu size hissettiriyor. turistik ve yabancilarin bol oldugu bir yere gittigim zaman ic gocun zorluklari ve gocmenlerin yasadiklari sorunlar hakkinda videolar ve brosurlerle karsilasiyorum. ne alaka? gocmenlik nerden cikti? ben sadece geziyordum! wat ogrencileri icin gelecek yildan itibaren is degistirmek diye birsey olmayacak. bu yil isterseniz isinizi degistirebiliyorsunuz ama gelecek yil sorununuz ne olursa olsun o iste kalmak ve orada calismak zorunda kalicaksiniz yoksa evinize geri gonderileceksiniz. zorla calistiracaklar sizi. bos verin, siz amerikadan daha degerlisiniz. ayrica, ulkeden ulkeye ogrencilere verilen ozgurlukler de degisiyor. irlandadan, ingiltereden, almanyadan gelen ogrenciler daha ozgur. isterlerse islerinden ayrilip 1 ay bos bos gezebiliyorlar ancak bir turk, rus, bulgar, romen bunu yapamiyor. isinden ayrilirsa hemen onu ulkesine geri gonderiyorlar. halbuki herkes ayni work and travel programiyla gelmisti. uzak durun, belki sizin icin amerikayi gormenin tek yolu bu yoldur ancak geldiginiz zaman kendinizi hapiste hissediyorsunuz ve oraya ait olmadiginizi biliyorsunuz ve bu cok kotu. orada bulunmanizin tek nedeni bir iste calismaniz. turist vizesiyle gelmek ve j-1 vizesiyle gelmek arasinda cok buyuk fark var. yurt disi deneyimi istiyorsaniz eger, erasmus yapin.

10)Portland
adini amerikanin en yasanilir sehri olan portland, maine'den almistir. evet, orijinal portland, mainededir. her ne kadar portland, or kadar populer olmasada.

"Anklag und ernstlichs ermanen gottes allmächtigen zuo einer gmeinen Eydgnoschafft, das sy sich von jren Sünden zuo jm keere."

ne diyor burda yahu? bana küfür mü etmişler?

(bkz: #13504069)entryde de bahsi geçen bu oyuncağın evrensel ismi nedir? hani elimize çekici alıp bam-güm deliklerden çıkan hayvanlara vuruyorduk. herhalde bir ismi vardır bu oyunun diye düşünüyorum.(pek önemli bir konu değil ama kafama takıldı)

amiş toplumunu konu eden filmler var mı bildiğiniz ?

ölecek miyim?

şimdi belirtileri araştırdım da, ciddi bişeylerin habercisi olarak verilmemiş genelde. benim durumumda en olabilecek şey etraftaki kuru hava yüzünden olması (hava ısıtıcı yüzünden yani). ama burnum fazlaca kanamaya başladı. kuru havada en fazla biraz kanardı, o da hep değil nadiren..

ne olabilir? ne yapim şimdi, acile mi gidim ? spora gidecektim ama :(

edit: küçük parçalar da geliyor gibi bazen.

nette aradim ama bulamadım. dizi özeti gösteren bi site yok mu arkadaslar?

hangisi? (çiftleşen de diyebiliriz daha biyolojik dursun diye)

Şimdi akla ilk insan gelebilir ama ortalama bir insanı kontrollü diye düşünebiliriz. Sanki belgesellerden hatırladığım, libidosu daha yüksek veya sık çiftleşen hayvanlar vardı. Bilen var mı veya kaynak verebilecek?

bir kuştan geliyor galiba hani, özellikleri sabahları devamlı, arka arkaya tekrarlanan bir şekilde. melodik bir şey. dürülü dürülü lülülüüüüüülülü şeklinde.
ne zamandır çözemedim şunu. bir arkadaşıma sormuştum baykuş demişti.

yani biliyorum sadece şeker çürütmez ama en etkilisi şeker sanırım. bi şeker atıp ağzıma yediğimde dişlerim ağrıyor hemen. başka bir şeyde böyle olmuyor.

her neyse merak ettim diş gibi güçlü bir şeyi böyle diz çöktürüp tövbe ettiren şekerin içindeki ney buna sebep oluyor. yani kimyasal açıklaması falan nedir bunun demek istiyorum.

youtube'da bir tane bile video bulamadım. bi yardım yahu.

soru yukarıda

sabah uyandığımızda ya da güneş doğduğunda salgılanan bir hormon vardı. uykuda salgılanan hormonları nötr lüyordu da uyanabiliyorduk. adı ne bu hormonun?

ek: melatoninin tam tersi yani.

şimdi helele hölölö yapıyoruz bu işi. işte ben yamulmuyorsam geçen ay mastürbasyon sırasında baş gösteren bir sorunla karşı karşıyayım. fiziksel bir sorun değil, psikolojik olay. normalde kendimi çok güzel analiz ederim, bilinçaltımda ne varsa çıkartıp rahatlama çalışırım ama bu sefer olmadı/olamadı.

sorunuma gelirsek; diyelim ki pornomuz 25 dakika. ilk 20 dakika ereksiyonumu kaybetmeden izleyebiliyorum. arada tokatlıyorum da çavuşu. ama boşalma sahnesine yaklaştığında ve sahne geldiğinde mastürbasyon yapıyor olsam da olmasam da ereksiyonumu kaybediyorum. hatta pornoyu kapatasım geliyor. şu boşaldıktan sonraki ilk 30 saniyeyi yaşıyorum yani. sonra başka pornoya geçiyorum falan. olay izlediğim porno türünde de değil hani. kategoride de değil. çünkü hemen hemen bütün kategorileri denedim. mature mu dersin, gay mi dersin, fat mi dersin, teen mi dersin, shemale mi dersin hepsini denedim. yani ayıptır söylemesi snuff (ölüm pornosu)bile denedim. hep aynı tür(ejakülasyon) sahnede ereksiyonumu kaybediyorum. (bu türlerin hepsinin boşalma sahnesi dışındaki bölümlerinde ereksiyon halinde kalmamı tebrik etmenizi bekliyorum, evet aljkshfjaslfs)

sizce neden olabilir ?

Söyle seyrederken zamanin akip gidecegi,mümkünse sag gösterip sol vurdurucak film tavsiyeleri bekliyorum.

avrupa,uzakdogu,iran etc hollywood disinda cok film sevmem,ingiltereden bikac güzel film ve yönetmenler filan falan.

komedi ve romantizm filmleri filanda hoslasmadigim türler.

biraz daha aksiyon ya da thriller iste,böyle seyler ariyorum.

Komik olmaması gerekiyor, ama 2 dakika aralıksız güldüm. Bana birisi çıksın da ibretlik bir şey söylesin, gözlerim açılsın. ironi yok, gerçekten komik gelmemesini istiyorum. ilgili fotoğraf şu;

a6.sphotos.ak.fbcdn.net

soru başlıkta.

Böyle lan neyse böyle sanki neyse şöyle diyeyim cinsel bişeyler çağrıştırıyor bende sizde de oluyor mu bu. keşkül demek çok mu garip bazen istiyemiyorum utanıyorum.

ne düşünürsünüz. aslında kızlarda cevap verse daha da iyi olur. bağlama saz çok mu farklı ama şu türkücülerin tıngırdattığından.
böyle sevgiliniz çalıyor arada bir. vayy kıroya bak mı derler, örneğin ben çok severim.
neyse itiraf edeyim çalarımda lan.

Sayın seyirci, melek balıklarım 2 gün evvel üredi. Yavrular yumurtalarından bugün sıydılmaya başladılar. Ankara belediyesi bugün elektriğe tecavüz etmeseydi çok daha iyi olabilirdi. Yaklaşık 150 yavru ile 3.günü dönüyoruz.

Şimdilik yavrular suda ısıtıcı ve hava taşından 3-4 bilemediniz 5 cm uzakta, elektrikli süpürgeden söktüğüm ince toz alma aparatının üzerinde. Diğer bir köşede 5 watlık bir motorcuk var, hayvanatları çekmesin diye süngerle kapladım. şu anda bahsettiğim üretim akvaryumcuğu(20x15x15) hala metilen mavisiyle masmavi. İlerleyen günlerde, su değişimi, ısı ve havalandırma konusunda yapmam gerekenler nelerdir anlatınız. Ekstra bildiklerinizi de esirgemeyiniz. Napsam daha iyi olur şimdi?

Adem ve Havva'nın beyaz olduğunu var sayarsak ilk siyah insan nasıl dünyaya geldi.
Konu tamamen adaptasyonla mı alakalı diyeceksiniz

Benim Kosova ve Japonya!
en begğendiğiniz ilginç tasarıma sahip ülke ve klüp bayrağı hangisidir.?

içki tabii. kokteyl de olabilir aslında.

yabancı dilde

?

garfield. silvistar fln. hetkilif vardi.gerci kedi dişi olsa daha ii

Merhabalar,

Bir skeç yazıyorum ve bir karakterin ismi konusunda takıldım. Son zamanlardaki "berk can" tarzı modern isimlerden lazım. Bu isim bir köyün en yaşlısı konumundaki bir dedenin ismi olacak. Öyle bir isim olmalı ki millet duyunca yıkılmalı.

Siz olsanız nasıl bir isim seçerdiniz?

dünya tarihindeki etkin 100 civarında insanın resmedildiği dev bir tablo vardı.

cengiz han'dan newton'da, einstein'den hitler'e.

linki key word'u wikipedia sayfası ne idi?

Merhaba arkadaşlar,
Dillerin çeşitliliği, doğuşu vb. konularda belgesel arıyorum. Google'da baktım ama pek bir şey bulamadım. Elinde bu konuyla ilgili döküman olan varsa paylaşırsa sevinirim.

dramatik bir sahnede rüzgar sesini yazıya dökecek olsaydınız nasıl yapardınız? mesela, vahşi batıda bir düello sahnesi. silahlar çekilmek üzere, rüzgar esiyor. nasıl bir ses o ses?

not: rüzgar uğuldadı gibi değil, tam olarak rüzgarın sesini soruyorum. fiyuu gibi.

var mı bir adı? terim olarak.

dıştaki kaptan bahsediyorum.

Kış başlamadan hemen önce kaktüslerimizi bahçeden eve taşıdık. ancak bir süre sonra iki tanesinde beyaz beyaz küf-pamuk gibi yapılar oluşmaya başladı ve 1 ay sonra da tamamen çürüdüler. Birbirinden bağımsız duran diğer saksılardaki kaktüslerde de şu an benzer oluşumlar var. çektiğim fotoğrafları görebilirsiniz. hastalığın ne olduğunu ve çaresini bilenlerden yardım istiyorum.

teşekkürler

yeğen sordu. zincir takarlar dedim.

ne diyim?

Kitabın tasavvufi bir boyutta var varlık-yokluk çizgisini anlatıyor.

Yazarı çok eski .. Şems gibi Mevlana gibi bir şey..

Kitap uzun zamandan beri basılmıyor. Yayınevi bilindik bir yayınevi değil ve zannedersem 2. baskı yayınlandı.

Kitapta varlığın sınırının yokluk olduğu gibi bir şeyden bahsediyor ve varlığa yokluktan bakmak gibi bir şey söylüyor. Nesimi'nin <gâh çıkarım aleme> dizeleriyle açıklıyor..


Bunu ben bir blogda okumuş olabilirim. Arka kapak da olabilir.. Ama ne olur bulun bu kitabı ....

sorular soruluyor, cevaplar veriliyor. ya insaniyet namına bir tick atın. hepsine de değil işe yarayanlara. görelim, hangisi işe yaramış, işe yaramış mıyım.
bi dikkat edin şunlara ya.
yoldaşlar arasında teşekkür ve özür yoktur. bu başka bişey ama.

sorum erkeklere...

'açsam mı?' 'açmasam mı?' arasında kaldığınız,sonrada 'açmayayım ya salla,saçma bir soruydu zaten' falan dediğiniz oluyor mu? :)

var mı?

şöyle komik bişey buldum ararken (orgazm değil ama), paylaşim dedim:
www.youtube.com

çok iyi ingilizce bilen biri mesaj atabilir mi?

ha aldım ha alıcam, 1-2 yorum alsam fena olmaz.
www.ayakkabidunyasi.com.tr