Dersim katliamı olmamıştır olan olay bugün nasıl biz PKK!ya terör örgütü diyoruz ama bazıları( sözlüktekilerin de bir kısmı dahil) PKK yı terör örgütü görmüyorsa, Dersimde zamanında olan şudur devletin otoritesi kabul edilmemiş , devlet sen orada dur bize karışma denmiş, köprüler bombalanmış , karakollar basılmıiştır, devletin de hatası olmuştur ama öyle bazılarının savundugu gibi Atatürk bir sabah kalkıp İsmet gel dersimi bombalıyak Sabiha kızım sen de git uçağı hazırla dememiştir, bir sürü taraflı tarafsız kitap var, okumak, olayı Tuncelilerden dinlemek gerek, hele bahsedildigi gibi bir Alevi katliamı olması imkansızdır bugün Aleviler çok büyük bir kısmı CHP'yi desteklemekte ve Atatürk'ü sevmektedir, hesaplaşma bellidir her türlü Atatürk'e varacaktır bu olayın sonu...

ntv tarihin 11. sayısında da incelenmişti, static.ideefixe.com

Özet olarak CHP'nin tek parti zamanında, Dersim'in geçmişteki özerk statüsü nedeniyle vergi toplama sıkıntısı olmuş, bunun üzerine devlet (CHP) altında Atatürk'ün imzası bulunan şark ıslahat planı'na dayanarak tüm Dersim halkına savaş açılmış, dersim'li insanların yarısı (kadınlı çocuklu bebekli) katledilmiş yarısı da sürgün edilmiştir.

Dersimli insanların yarısı katledilmiş diğer yarısı da sürgüne gönderilmiş eee o zaman bugünkü Tuncelilerin ataları Moğollar pardon Etiyopyalılar, ya olaya bizzat tarafsız bakan Tunceliler devleti yanlışlar olmasına rağmen haklı görmekte, kaldı ki "katliam " kelimesi çok yanlış bir tabirdir, bugün Dersim katliamı var diyenler Tuncelili Aleviler değil, doğulu ve güneydoğulu Kürtlerdir, Diyarbakır ve Hakkari merkezli PKK hareketi Tunceli'yi de içine katmak istiyor,

dersim katliamı bizzat (o zamanki iktidar) chp tarafından yapılmıştır. yok efenim demokrat parti falan yalan dolan. koca parti içindeki üç-beş kişiye bakmaz topluca karar verir.

dersim olayları cumhuriyete karşı bir nevi iç isyandır. türk askerinin müdahalesi ile maalesef şiddetli bir şekilde bastırılmıştır. pek çok sivil hayatını kaybetmiş ya da kaybolmuştur.

daha sonraki süreçte tüm bu yaşananlar sümen altı edilmişti ta ki son yıllara dek.

esas tartışılan birkaç husus;

sivil halka karşı aşırı şiddet kullanılmıştır.
atatürk'ün rahatsız olması sebebiyle olaylara doğrudan bir müdahalesi yoktur fakat kendisinin haberi vardır.
sabiha gökçen (ki kendisini milli kahramanlarımızdan kabul ederiz) bizzat dersim'i bombalayan pilotların başını çeker.

(bkz: #16442294)

Bakıyorum Diyarbakır CHP'den 2 tane dangalak çıkıyor biz CHP adına özür diliyor eminim kendileri bile CHP yerine BDP'ye oy vermiştir, kaldı ki gidin bakın Tunceli belediyesine çalışan adamlar hep Diyarbakırdan gelenler , şu konuyu bırakın Tuncelililer konuşsun, diğerleri değil...

(bkz: eti hoşbeş)

hoşbeş çilekli, bi de eti nin beyaz büyük paketteki portakallı gofreti
www.etietieti.com
ha bi de 9 kat efsanedir.

ülker çikolatalı gofret ve milkanın beyaz gofreti de süperdir. azını kıriyim canım çekti gece vakti

(bkz: gofredo)

tadelle çikolatalı gofret.

gofretten sayılırsa, milka lila pause

sayılmazsa, kinder bueno .

inanması güç ama bim'de satılan centro.

gece gece yapılacak iş değil.
eti hoşbeş ama. benim tercihim fındıklısı.

bence de ülkerin 9 katlı fındıklısı ile nestle nin bitter çikolatalı gofreti. gece gece nerden bulacaksın bilemiyorum; ama diğer cevapları okuyunca canı gofret çekmeyen kaldı mı :)

şölen triplex

nasıl kimse yazmadı henüz?
9 kat tabi ki

edit: refresh edene kadar @naturelist bahsetmiş, ayrıca evet fındıklı

glikoz şurubu var hepsinde, yemeyin ya :/ önceden ülker çikolatalı gofret çok güzeldi önceden, ötesini tanımazdım ama bu meretler girdi gireli lezzeti bile kalmadı.

Buzdolabında soğutulmuş Nesquik gofret

bu sorunun birincisi tartışmasız hanuta'dır beyler, ikinciyi tartışın isterseniz.

milkanın gofreti veya nesquik gofret karar veremedim

milka beyaz çikolatı gofret bana çikolatayı bıraktırdı.. artık çikolata yerine gofret yiyorum

Balocco dıye bı gofret var,Italyanların,burda da bulursun,tavsıye ederım:)

wafers gofret

güvenparktan kalkan öveçler 2. cadde minibüsleri ve otobüsleri direk önünde indirir,

4. cadde minibüsleri ve otobüsleri daha sık kalkar, 2 dakika yürüme mesafesinde indirir.

konya yolundan bindiğin ulus öveçler dolmuşu ile tam önünde, ulus k.pınar dolmuşları ile 100m berisinde inersin.

1- Kısmen. Ipod'u da düzgün bir kulaklıkla kullanırsanız fark hissedilmez denebilir.
2,3- Bu size kalmış. Ben olsam biraz kullanılmış ama daha güzel bir cihazı tercih ederdim. Donanımhaber forumlarına bakabilirsiniz, bu tür konularda iyi bir yerdir.
4- Takılırsa gümrüğe yazık olur, yurtdışından gelen biri yoksa bu büyüklükte bir şey için girişşilmez bence. Veya Türkiye'den refurbished bulmaya bakın.

şu an ipod nano'm ve parmak sony'm var. aynı kulaklık ile ses kalitesinde farkını bulamazsın ikisi arasında ama sony'nin yanında gelen kulaklık ipod kulaklığına 10 basar.

ayrıca sony'nin 3 yıl birebir değiştirme garantisi var. (hala var mı bilmiyorum)

eğer randevuyu sabahtan alırsanız, öğleden sonra elinizde olur ehliyet.

bn internet sitesinden randevu alamıorum, gerekli belgelri de göremiyorum. hangi belgeler gerekli söyleyebilir misiniz lütfen?

sürücü sertifikası, sağlık raporu, adli sicil kaydı, parmak izi kayıt belgesi(yoksa bunu emniyette veriyorlar), fotoğraf. bunları hatırlıyorum ben.

T.C. Kimlik Numaralı Nüfus Cüzdanı Aslı ve Fotokopisi
Sürücü Kursundan Alınan Sertifika ve Diğer Belgeler
Sınıfına Göre Harç Makbuzu
Adli Sicil Belgesi (1 Yıl Süreli Geçerli) (Ehliyet İçin)”
Sağlık Raporu (1 Yıl Süreli Geçerli)
Kan Gurubu Kartı
Şoförler cemiyetinden alınan Ek-2, Ek-18 ve Örnek Ek-5,Formu, Dosya
Öğrenim Belgesi Aslı veya Noterden Onaylı Sureti
4 Adet Vesikalık Fotoğraf (4.5 X 6 cm Ebadında)
Kart Bedeli (73 TL)
(*) Parmak İzi Çıktısı

bunlar gerekli, kart ücreti emniyete de bunun bi de bilmemne vergisi olayı var o bankaya.

en geç ertesi gün veriyolar ya artık eskisi gibi değil;)

kolej ankaray durağının yanındaki onkoloji hastanesinin arkasındaki dar sokaktaki duvar işini görür ama park edebilir misin oraya bilemedim şimdi

trt de bir program izlemiştim farklı insanlarla ilgili belgelseller gibi bir seydi. ankadara sercan isimli cok yaratıcı bir graffitici aklımda kaldı ankara sokaklarını boyuyordu sanırsam..

edit: www.haberler.com

www.haberpan.com

www.facebook.com

buldum sercan özkan ankara yeni mahalle. bib ak istersen.

beytepe'de de var rs, biyoloji'nin orda edebiyat fakültesine giderken.

edit: jemjum uyardı sevgili rektörlüğümüz burayı boyamış, iptal yani.

yenimahalle belediyesinin kadrolu bi grafiticisi vardı, yenimahallede epey yeri boyamış haberlerde izlemiştim.

beşevlerden gazi mahallesine giderken tam o imam hatip lisesinin olduğu yerde yanyana boyanmış duvarlar var, 3 boyutlu graffiti diye geçiyo sanırım ve müthiş bence ..

www.vatanbilgisayar.com

şöyle bir şey var. hem sıfır ve garantili. hem de daha güncel bir makina.

arkadaşınız feci kesmiş, herhangi bir dijital canon'a uygun her lense uygundur 400d. ama şahsen ben 450d öneririm.

o para fazla ona. ama ingilterede de hiç ikinci el piyasası yok be kardeşim. nerde bir hayyam pasajı...

Bozuluyor.

Evet bozulur.

Yarın oruç tutmayıp, Ramazan bittikten sonra 1 gün kaza tutmanız gerekir.

edit: Bozmaz denilmiş ancak bildiğim kadarıyla vücuda herhangi bir şekilde giren her şey orucu bozar.

"..İğnenin orucu bozup bozmayacağı, kullanılış amacına göre değerlendirilebilir. Ağrıyı dindirmek, tedavi etmek, vücudun direncini artırmak, gıda vermek gibi amaçlarla enjeksiyon yapılmaktadır. Gıda ve keyif verici olmayan enjeksiyonlar, yemek ve içmek anlamına gelmediklerinden orucu bozmazlar. Ancak gıda ve / veya keyif verici enjeksiyonlar orucu bozar. Hastaya serum veya kan verilmesi de, aynı hükme tabidir.."

www.sorularlaislamiyet.com

orucu bozar mı bilmem ama kendi iyiliğin için 1 gün oruç tutmamak seni bozmaz.

dil altı haplarının bile orucu bozmadığını söyledi diyanet bu sene. ilacın içeriğinde besleyici bir şey yoksa bozmaz. niye bozsun ki? bana mantıken saçma geliyor diyanetin söylediğinin dışında da zaten. serum yesen tamam ama tedavi sonuçta bu. bir şey olmaz. sen o iğneyi seni dirençleştirsin diye yemiyorsun sonuçta. ama yine de iş sende biter bence, huzursuz olacaksan yine de tut ama ramazandan sonra 1 gün de kazası niyetine tut, sakata gelmesin.

www.sorularlaislamiyet.com

üstteki linke göre (diyanet işlerinin yazısıymış) imam-ı azam bozduğunu kabul etmiş.yani hanefiysen bozulur, diğer mezheplerdensen bozulmaz.

+1

yalnız değilsin, kaldı ki ben hiç bir şarkısını beğenmiyorum kendi ile beraber

ben de öyle düşünüyorum. daha 3-4 yıldır var olan lady gaga kat kat daha iyi mesela ses, dans, şarkı olarak, vs.

Hacı Hadise neyse Beyonce de aynıdır, ama sorsan Beyonce'a tapan tipten geçilmez, hacı gavur ne yapsa iyisini yapar mantığı sanayinin ötesine geçip maalesef müzik piyasasına da girmiş...

sana katılıyorum.

dangerously in love diye bi slow u var, bi onu severim ben.

(bkz: show business)

Aslında canlı performansları çok iyi , çok iyi girtlagi var ve dans ederken playback yapmıyor, hayranlarının çoğu sadece başta Bikere hayran olduk diye hayran ama :D son 2 albümü her kesime hitap etmiyor rihanna Katy perry gibi show için değil ( bu arada beyonce değil rihanna ve Katy severim ) . Ama bi önceki albümü güzel im sasha lı olan , me myself and i in canlı performansını izleyin , vegastaki sanırım emin değilim me myself and i DVD live yazın

bana da çok bağırıyor ve şarkı söylerken çok komik dans ediyor gibi geliyor. onun kliplerini izlerken yoruluyorum adeta sürekli bi sallantı falan.

Biraz pahalı gibi sanki. Ben geçen sene 150 ye çektirdim. Daha önce ise devlet hastanesinde bedavaya çektirmiştim. Hepsi de dediğiniz gibi cerrahi müdahale ile çekildi çünkü henüz hiç çıkmamışlardı.

çok bence ben diş hastanesine gitmiştim sigortam karşıladı yarı gömülüydü diş hekimi girişti aldı öyle ameliyat falan değildi

özel başkent dişte şubat ayında iki gömülü yirmilik dişimi ameliyat ile 150tl'ye aldırdım. gayet memnunum.

sağlık güvencen varsa ve bulunduğun şehirde yada yakın şehirlerde diş hekimliği fakültesi varsa hiç durma üniversite hastanesinde işinin eli insanlara bedavaya çektir.

color efex pro var, photoshop icinde aciliyor. orada bir sürü filtre efekti var. onlari uyguluyorsun.

Picnik.com ve befunky.com burdan da pratik olur

makeretro.com

202 224 32 1
202 224 32 2

8.8.8.8
8.8.4.4

8.8.8.8
8.8.4.4

208 67 222 222
208 67 225 225

156.154.70.22
156.154.71.22

8.8.8.8
8.8.4.4

208.67.222.222
208.67.225.225

google

makat

8.8.8.8
8.8.4.4

8.8.8.8
8.8.4.4

ben 2 buçuk senedir asus kullanıyorum daha hiçbir sorun yaşamadım, hiç tamirciye filan götürmek zorunda kalmadım.

asus dediğin gibi f/p oranı gayet iyi bir marka. ama dell'in de kalitesi asus'tan iyi (garanti şartları vb.)

bütçen yetiyorsa dell, yoksa da asus seni götürür.


edit: benim asus'um 2,5 sene sonunda bir bozuldu tam bozuldu:) (anakart hatası) şimdi pert kendisi, evde yatıyor, arada bakıyorum kendisine, geçirdiğimiz güzel günleri anıyorum.

Dell kullanıyorum, tasam yok, rahatım. Servis konusunda Dell en iyisidir eve, işyerine gelmesiyle. Yeri geliyor saatlerce hesaba bırakıyorum, altında ufak bir soğutma cihazıyla (bildiğiniz dandik laptop altlığı) bana mısın demiyor.

9 ay öncesinde 750tl'ye aldığım asus hiç ısınmıyor. hiç dell kullanmadım ama aynı anda alınan 1700tl'lik acer'la kıyaslayacak olursam asus kutup, acer ekvator.

ısınma konusunda birşey diyemem belki ama dell'in servisinden çok memnun kaldım açıkçası. garanti süresi içinde kullanıcı hatası olmayan sorunlarda yerinde servis hizmeti veriyorlar, eve gelip sorunu çözüyorlar. çağrı merkezinde sadece bir kere anlama sıkıntısı yaşayan birisiyle karşılaştım, onda da benim hatam olduğu için üzerinde durmadım. bir kez ciddi bir sorun yaşadım. onda da bendeki modelin genel bir sorunu vardı anakartla ilgili(xps m1330). konuştuğum kişi oldukça kibar ve bilgiliydi. sorun çıkarmadan gelip anakartı ücretsiz değiştirdiler.

bu arada ısınma sorunu da iki sene kullandıktan sonra başladı. o zamana kadar hiçbir sorun yaşamadım. soğutucuyla halloluyor o da.

asus da alsan sony de alsan dell de alsan bozulmayacağını kimse garanti edemez. bir şey olur bozulur, sana denk gelir. o yüzden tavsiyem hangisi daha az bozulurdan ziyade, bozulduğunda hangisi daha iyi servis verir onu araştır. dell kullanıyorum, 2 ay önce reset atıyordu bilgisayarım. ücretsiz telefon açtım, 4 ya da 5 iş günü sonra eve teknik servis gelip anakartımı değiştirdi.

dediğim gibi en az bozulan aleti bile alsan, %1 ihtimalle bozuluyor bile olsa o bozulma sana denk geldiğinde üzülürsün. 1 ay teknik serviste kalır için acır. %1 ihtimal bile sana denk geldiğinde en iyi hizmeti kimden alacaksan onu seç.

zaten bilgisayar performansları bilgisayarın üstünde yazar. aynı özelliğe sahip 2 bilgisayar arasından daha iyi hizmet alacağını seç.

teşekkürler arkadaşlar hepinize.beni 3-4 sene filan idare etsin kafi zaten titiz kullanırım :)

bilgisayardan hiç anlamam.
4 yıl önce 1 Dell aldım. (hayatım değişti:P )
hiçbir şey olmadı.
klavye rahatlığı konusunda diğer pek çok markadan üstün bence.

6 yıl kullandım öldüremedim dell'i. Asus'u 3 senede öldüren gördüm. Ama Marka soracak olursan Dell, Asus, Sony.

Doğru yoldasın yani.

Dell

ikisini de kullandım uzun süre, ikisinden de memnun kaldım. ne deyim bilemedim şimdi.

Yeni dell kullanıcısıyım. Memnunum.

dell

dell'in yerinde servis desteği iyi.
ayağınıza kadar gelip para almıyorlar (garanti sürecinde)
garanti bittiyse yine geliyorlar, ya da ihtiyacınız olan parça varsa gönderiyorlar, o açıdan da iyi.
asus'un servis desteğini bilmiyorum.

ben de 2.5 yıldır asus kullanıyorum benim laptop u otobusu üstteki eşya koyma yerinden düşürmem dışında hiçbir sorunu olmadı. o zamanda sadece menteşesi kırıldı.

ısınma diye bi şey hiç olmadı oyun oynarken bile.

dell daha kaliteli olduğu kesin gibi ama fiyat olarak asus daha iyi durumda servis vbakımından da dell döver ama asus genede daha ucuz. yıllardır hep asus alırım gözümü kırpmadan güvenirim. daha hiç servise götürmedim genelde 3-4 yıl gideri var. gene notebook alıcam gene asus alıcam mesela.

asus. bilindiği gibi en iyi anakart en iyi ekran kartını asus markası üretiyor. şuan casper var bende (hediye geldi yoksa casper marka değil) bunun perti çıktımı ilk işim asus parçalarıyla donatılmış asus notebook

çimento standardı yok, kat sınırlaması rüşvete dayalı, imar izni planı adamına göre, adam gibi inceleme yok, zemin etüdü zart zurt hep kağıt üzerinde hallediliyor..

şimdi gel de müteahhiti suçla.

devleti mi hapse atsaydık?
hükümeti mi?
belediyeyi mi?

"ama o izni bizden önceki dönemin başkanı çıkartmış"

desinler diye.

mevzuatta açıklar vardı diyelim de, bu kadar büyük bir olaydan sonra hiç mi bunun sorumlularına bir şey olmadı yahu? vay anasını.

"Yapım hatalarından çöken binaların müteahhitleri ve teknik sorumlularına 2 bin 100 dava açıldı. Bu davalardan 1800-ü rahşan affı olarak bilinen Cezaların ertelenmesi ve şartlar salıverme yasası ile cezasız sonuçlandı. geriye kalan 300 davanın birçoğunda sanıklara verilen cezalar ertelendi. Diğer davalar iste 16 şubat 2007 tarihinde 7,5 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu için düştü" şeklinde gazetede okumuştum

boşver burası türkiye de ve valizini toplamaya başla.

veli göçer serbest bırakılmadı silivri açık cezaevinde yatıyor şu an. önce serbest bırakıldı sonra yeniden tutuklandı.

olay sadece veli göçer değil ki, sözlükte de yazdığı gibi 17 bin insanın öldüğü bir felaket sonucu tek sorumlu bu insan mıdır? kaldı ki sözlükte 168 kişinin ölümünden sorumlu olduğu söyleniyor. geriye kalan insanlardan kim sorumluydu diye düşündüm ama clones sağolsun cevap vermiş aydınlandım.

eğer bir bölgedeki tüm binalar yıkılırsa bir suçlu aranmaz deprem doğal bir afettir.

Bunu hukuk nasıl işlemiş sorusuna teorik bir cevap olarak verdim. yoksa 17 ağustos bambaşka bir olay.

size daha ilginç bir şey söyleyeyim;
veli göçer müteahhit değil sadece ve sadece bir pazarlamacı. yani evleri o yapmadı, planını çizmedi tek suçu müteahhitten yetkiyi alıp malı satmak :) bana göre o adam masumdur. burda adamın yıllarca sesini duyurmayan basının da suçu var. dahası o veli göçerin sattığı evlerin planını çizen, denetlemeyen -yani asıl suçlu- kadını çok iyi tanıyorum 10 yıl kaçtı şimdi çınarcıkta dolanıyor :)

imza: veli göçerin ve sattığı evlerin müteahhitini yakından tanıyan çınarcıklı.

midtown madness olabilir mi?

kesinlikle carmageddon

burnout?

flatout

flatout 2 de var.

çok eski oyundur ama direk dediğiniz şey carmageddon.

yenilerden blur da senin dediğin mantıkla ilerleyen bir oyun. silahlarla falan rakiplerini patlamaya yönelik. güzel oyundur öneririm.

(bkz: vigilante 8)

"have a n.i.c.e. day" tek geçerim.
biraz daha yeni dersen "n.i.c.e. 2"

çok eskilerden, destruction derby.

ulus garı'ndan maltepe ankaray'ına çıkan bi alt çarşı var.

orda var.

türkiye'de taser'ların halka satışı yok. biber gazı ise tekzen'de görmüştüm ankara'da.

necatibey balıkçıoğlu iş merkezinde görmüştüm

maltepe - maltepe pazarında var.

25gb'lık adil kullanım hakkı 50gb oldu. bu bir.

ikinci olarak, hız düşürme işlemi çok göze batan kullanıcılara uyguluyorlar sanırım. bizim de bazen oluyor bazen olmuyor.

twitter.com!/mserdark

yazmasaydın da bunu söylerdim.

www.haber3.com

daha ucuz.

sadece internet erişim ücreti ödüyorsunuz. tabi skype > skype arasında konuşursanız. ama skype sabit hat (veya gsm) ararsanız bazen daha ucuz olabiliyor.

skype internet baglantisi uzerinden konusma demek. Yani konusma ucreti odemiyorsunuz. sesinizi internet uzerinden yolluyor. Konusma parasi yok, internet parasi var. Internet de Vodafonda 8 TL.

Operatore konusma icin para bayilmiuorsun skype-skype arasi bedava. Internet paketin varsa cok guzel. Kredi satin alinca da yurtdisi aramak falan filan sudan ucuz oluyor. Cep ararsan o konuda avantajli degil pek. Fiyati Turkcell ile yarisir.

sadece o yani internet paketi üzerinden konuşma teşekkürler :)

ilkini yaparsın, güzel de olur.
ikincisini tam anlamadım mak lisans + ele y.lisans = mekatronik? sanmam.
genelde lisansın hangi daldaysa onunla anılırsın

ünvan sadece devlette iş görür. devlet için yapacaksan da makinenin üzerine yine makine yap yüksek mühendis ol, daha avantajlı.

makine+mekatronik imkanım var mı yani ? ünvansız ünvanlı :D farketmez,

Olur hem de çok güzel olur. ama bir makinacı her zaman makinacıdır.

ankaranın en çok satış yapan dominos şubelerinden birinde çalıştım geçen sene. yıl içerisinde sezona göre aylık ciro 80.000tl ile 120.000tl arasında değişiyordu. ve yaklaşık 6'da 1'i net kâr.

ama açıkcası örnek verecek olursak dominos öğrenci için açılacak yer değil fiyatları gereği.

ben daha çok simit dünyası gibi sürümden kazanacağınız küçük satışlar yapan sistemler öneririm.

not: bahsettiğim dominos balgat-cevizlidere-öveçler-100.yıl-çiğdem-odtü-söğütözü gibi büyük bir alana bakıyordu.

www.hamudu.com

sermayem olsa direk buna girerdim. uluslararası markalar gibi astronomik rakamlar da isteyeceklerini sanmıyorum. satış fiyatları da gayet uygun(öğrenciler için mesela).

ben olsa küçük bir yerde büyük markalar yerine kadıköy'deki doyuran ya da taksim'deki bambi tarzı ama daha rahat oturmalı yerler yapardım. çok erkeksi olmayan, kızların da gelip rahatça oturabilecekleri yerler ama menüler bu dediğim yerlerinkine benzerdi.

bunun için açmak istediğiniz şehirde bi pazar araştırması yapmadan kesinlikle açmayın anketörler salıp sokağa hangisini görmek istersiniz hangisi olsa giderdiniz tarzı anketler yaptırın.

Kucuk sehirde franchise a o kadar para bayilmak mantikli bi yatirim olmaz.

tatlıses çiğ köfte. şu an ucuzken franchisingleri yatırım yapmak lazım .

Eğer 20'lik dişiniz sorunsuz çıktıysa, size bir rahatsızlık vermiyorsa neden kullanılmasın ki?

düşün ileride dişlerin çürüdü ve köprü yaptırcaksın. sağlam dişin yoksa nasl yapacaklar onu? diş doktorları hep bunu der, boşa kesinlikle çektirmeyin.

çenenizde yer yoksa, ya da yirmilik diş diğer dişlere baskı yapıyorsa çekilmesi gerek.

diyelim ki yirmilik dişiniz sağlam ama çenede yer olmadığı için baskı yapıyor, gelgelelim ki başka bir tane çürük azı dişiniz var. bu durumda azı dişiniz çekilir ve yirmilik dişin çıkması sağlanır. illa o çekilecek diye bir şey yok.

20 lik diş genelde sorunlu olur insanlarda. arkada olduğu için sıkışır diğer dişleri iter sıkışır çeneyi zorlar, arkada olduğundan iyi temizlemez insanlar çürür vs. bunların hiç biri yoksa gerek de yok.

başka browser dene. olmazsa virüs yemiş olman kuvvetle muhtemel. benzer bir virüs yemiştim. google amca sağolsun sildim.

Internet Explorer web sayfasını görüntüleyemiyor :((((((((

ie destegini kesmıstı google. chrome ile dene bi.

aynı salak google opera desteğini de kesiyor tek tek. lan ie eyvallah da opera chrome'a on çekerken ne bu karın ağrısı..

tam bilmiyorum süreyi ama uzun bi süre idi

6 ay falan oldu

6 ay diye hatırlıyorum ben. O süreyi geçerseniz de belgelerinizi yenilemenizi istiyolar. Yani sabıka kaydı, sağlık raporu falan tekrar emniyete götürmeniz isteniyor.

sertifika hep geçerliymiş ama 6 ay içinde yapmazsan tekrar savcılık belgesi ve sağlık raporu gerektiriyomus.

2009 aralıkta aldığım belgemle, 2010 ağustosda ehliyet almıştım. sotun olmamıştı. cart curtlar günceldi tabi

sabıka kaydını ve sağlık raporunu yenile git sorun çıkmasın bildiğin kadarıyla süre 1 yıl ama yine de hazırlıklı olmak lazım ben belgeleri teslim edip ehliyeti alana kadar 3 gün öldürdüm trafikte benim de günü geçmişti belgelerin

ben 3-4 sene bekletmiştim kursta.
rahat ol.

var.

fırsat bu fırsat git a2 ehliyet al. her yerde ciddi kurye ihtiyacı vardır. hem şehri çok çabuk öğrenirsin hem de iyi para kazanırsın.

tam sana göre eskişehir, öğrenci nüfustan kazanıyor zaten şehir...

yazın boş oluyor o derece...

her tarafta part-time çalışacak eleman ilanları var. ayrıca epeyde ucuz bir şehir. hem çalışır, hem de kazandığınla krallar gibi takılırsın.

çalışma alternatıfı çok burda. gelırsen pışman olmazsın bence.

benim gibi hiç işle güçle çalışmakla ilgisi alakası olmayan aylak birini bile çalıştırmış şehirdir eskişehir. parasızlıktan falan da değil mekan çalıştırıyor.

ben olsam narin yikama programi (N) secip soguk suda yikardim. ha yikamani tavsiye etmiyorum o ayri. cekme mekme yapabiliyor.

nike adidas converse hatta kinetix ayakkabıları narin programda yıkıyor valide senede bir iki kez. sorun olmadı şimdiye dek.

beyaz adidas'ı 3 kere yıkadım makinede. kullanımdan kaynaklanan eskime dışında bir eskime olmadı. sağlamsa sorun pek olmuyor yani. hassas ayarda, 30 derecede yıkıyorum ben. bir de bağcıkları çıkarıp öyle yıkamanı tavsiye ederim çünkü bağcıkların deliklerden geçen yerleri kirli kalabiliyor. ama bağcıkları çıkarınca öylece atma makineye. bağcık yerine beyaz bir ip geçir, yoksa savrulmadan dolayı zarar görebilir.

Yıkarken bir beze koy.Torba kumaş olsun daha iyi olur

eski yastık kılıfına atıyo benim annem.

hayabusa al. direkt öl.

hyosung rt125

yamaha ybr 125 diyorum.

Yamaha ybr 125 sağlamdır parçasını her yerde bulabilirsin.Honda güzel motor fakat bahsettiğin modelleri tavsiye etmem.

ybr'yi öneririm. cbf 150'den 25cc daha düşük olmasına rağmen aynı performansı gösterir. ayrıca tek silindir motorlarda en az titreşim yapan motordur ybr.

Hayabusa alanların hepsi direk ölüyormuymuş :O

honda cbr 1000

bahsettigin motor tipinin disina ciksa da kawasaki ninja 250r. bu motoru da secenekler icine katabilirsin.

maliyetine ve motorun becerilerine katlanirim diyorsan yamaha xt660 var misal.

cbf 150 derim ben. parça ybr 125'e göre pahalı olsada daha az ihtiyacın oldugu titreşim seviyesi daha az.

o bölgede 500 civarı biraz zor. kotta falan belki bulabilirsin. ama onlar bile 600'den başlar. sahibinden'e, hürriyetemlak'a falan bak istersen

o civarlarda 500tl'ye normal evler zor fakat pek çok apartmanda kullanılmayan kapıcı daireleri var -artık her yer temizlik şirketi-. gayet kullanışlı küçük tatlı daireler bunlar 1+1, 2+1 fln. oraları bi araştır derim yekpare kalıcaksan.

tavsiyeler için sağolun..

çektiğin zahmete deymez, valla bak demedi deme.

ya bu şey olabilir biraz saçmalıycam ama :)

www.youtube.com

@elalemin derdi: hacı merak ettim bizimkiler ne saçmalamış.
@ozcangumus: sonuç var mı?
@thunderbirds: yok bu değil. bu cazcıların videosu. :)

Konuyu şöyle bir düşünün. Levent Kırca bu konuyu asıl işlerdi diye düşünün. Düşündünüz mü? Şimdi onun çok daha kötüsünü düşünün. Videoyu izlemiş kadar oldunuz.

makarnaya aban yatmadan önce.

protein tozu
akşam yiyip yatmak
yağlı hamur işi
yada
spor salonuna gidip kilo almak için verilen beslenme listesine uyarak düzenli spor yapmak

bir arkadaşım diyetisyene gitti.
çok zayıftı.
diyet listesi vermiş.
bir bakayım dedim.
et, süt, yumurta, müsli, sebze, meyve, faydalı ne varsa yazmış ve çok sık zaman aralıkları koymuş.
kafamı kaldırıp arkadaşıma şöyle dedim:
Peki bu listeyi uyguyacak / uygulayabilecek olursan ne zaman işe - okula - gezmeye - wc'ye gideceksin?

@neysene

spor salonuna 3 ay devam ettim ve anca bir buçuk kilo filan alabilmiştim. protein tozu kullanmadım ama.

akşam yeyip yatıyorum o da olmuyor. sanırım uyku düzeni ile de alakalı bir durum bu. =/

uykusuzluk da zayıflatıyor, hatta uzun uykusuz bir dönem sonunda bağışıklık sistemi bile zayıflıyor ve hemen hasta olunuyor ve de cilt çirkinleşiyor. uykuyu düzene sokunuz.

bol bol pirinç lapası..

fast food kilo aldırır ama şekilsiz olur, spor şart panpa.

şekilsiz mekilsiz kilo almam lazım benim. ramazan da giriyor araya nasıl alıcam onu da bilemiyorum.

her yemeğin yaninda koca bi bardak üzüm suyu iç. çok güzel aşk kulplarin olur.

iki ay önce 62 kilo idim, şu an 70. nasıl oldu ben de anlamadım ama,, özetle düzenli spor ve düzenli güzel öğünler diyebilirim. biri eksik olduğunda zayıflar ya da şekilsiz kilo alırsın.

arkadaşım kilo almanın sağlıklı yolu var kızartmalar makarnalar yiyipte sağlından olma. diyetisyene başvur o senin için en uygun olanı verecektir. her insanın sağlık durumu bir değil. belki yüksek tansiyonun var belki başka kronik rahatsızlığın var.

sigara iciyorsan birak, gunda 5 km yurumeme ragmen 6 kilo aldim 1 ayda.

spor gerçektende en iyi kilo alma yöntemi şöyle ki

-eline iki tane 2kg dambıl alıyorsun(başlangıç için 2kg öneririm)
-proteine abanıp şu hareketleri yapmaya başlıyorsun

www.uzmantv.com

yatmadan önce sürekli ekmek-makarna ikilisine aban. çay içebilirsin şekerli.

kullanıcısıyım ama açıkcası operadan komisyon fln almıyorum, hangisi hoşuna gidiyorsa onu kullan derim(:

tasarımını, performansını ve bütünleşik e-posta uygulamasını beğendiğim için. ayrıca sağ üst kısımda kapatılan sekme geçmişini gösteren bir simge var, diğerlerinde var mı bilmiyorum.

chrome'a göre çok daha az kasıyor benim bilgisayarımı. hem de speed dial özelliğini seviyorum opera'nın. gerçi şu an chrome kullanıyorum ve eklenti sayesinde onda da speed dial var ama opera'nın yerini tutmuyor. kendi yaptığım bir ekleme sonuçta.

ha bi de chrome, opera'ya göre çökmeye daha meyilli sanki.

eyyorlamam bu kadar. opera'dan yüklü miktarda para alıyorum her ay.

popüler değilken kullanmaya başlamıştım. gerçi hala popüler olduğu söylenemez ama detaylarını seviyorum. hani sıralasam onlarsız da olur dersiniz ama, bunlara alıştıktan sonra onlarsız yapamadığınız şeyler.

chrome'dan daha hızlı. net.

komisyon almadığım için pişmanım öne onu belirteyim =)

opera kullanıyorum çünkü bünyesinde barındırdığı özellikleri diğer tarayıcılarda yok. eklentiler vs ile yapılabiliyorlar ama o zaman da bildiğiniz üzere felaket hantallaşıyor tarayıcılar.

kullanımı kolay. kullandıkça özelleştiriyor ve yeni özellikler keşfediyorsun. çok hızlı. gerçekten çok hızlı. hızdan kastettiğim elbette sayfaların hemen yüklenmesi değil, internette sorfun başka bir boyuta geçmesi.

yanlışlıkla sayfayı kapattın ctrl+z deyince o sayfa geri geliyor. kısayolları çok fazla. öğrenmek zaman alıyor.

en sevdiğim özelliği notlara ekle. mesela bir sayfada gördüğüm bir söz vs bir şeyi seçiyor ve notlara ekle diyorum o seçtiğim şey anında notlara eklenmiş oluyor. kaydet onayla falan gerekmiyor. kısayolu da ctrl shift c. ayrıca yer imleri, speed dialii notları vs opera sunucusuna eşitleniyor senin kullanıcı adın ve şifren ile, formattan sonra, ya da başka bir bilgisayardan operaya kullanıcı adın şifrenle giriş yapınca yer imleri, notlar vs otomatik geliyor.

hayat kurtaran bir özelliği var. diyelim ki yarım saattir ben bu satırları yazıyorum onun dışında sitede bir işlem yapmadım ve logout oldum. gönder tuşuna basınca yazdıklarım silinip anasayfaya gidiyorum ya. işte opera kullanıyorsan küfür etme boşuna. sayfayı geri çek çünkü yazdıkların yine yerli yerinde. opera sayfaları önbelleğe yüklüyor ve geri tuşuna basınca tekrar yüklemek yerine önbellekten çağırıyor. o sebeple kota dostu diyebiliriz.

turbo özelliği var mesela kota dostu deyince aklıma geldi. bağlantı hızın yavaş, 100, 200 kb daha büyük boyutta ki resimlerin olduğu galeride gezerken sıkılıyorsun yavaşlıktan. turboyu açınca 100 200 kb.lık resimler 20 30 kb.a düşüyorlar. görüntü kalitesi azalıyor tabi ama istersen tam kalite ile yüklersin sağ tıklama ile. dns falan değiştirmeye uğraşmıyorsun turbo açık iken çünkü siteleri kendi sunucusuna atıyor, orada zipleyip sana gönderiyor. yani yasaklı sitelere de girebiliyorsun böylelikle.

falan filan. yanlışlıkla penceretyi kapatıyorum. 20 tane sekme var hepsi gidiyor. sonra operayı tekrar açıyorum. internet bağlantım olmasa bile sayfalar yine de görülebiliyor.

hani dedim ya pratik diye. mesela önce sol tulşa sonra sağ tuşa basınca ileri, önce sağ sonra sol yapınca geri geliyor. aynı samanda sağ tuşa basıp imleci sağa sola kaydırmak da ileri geri yapıyor. fare hareketleri ileri geri ile sınırlı değil. sekme aç sekme kapat sekme değiştir falan var birşeyler daha.

bi de opera unit var. kendi bilgisayarını web sunucusu olarak bile kullanıyorsun. o da ayrı brşey zaten de bana hiç lazım olmadı.


tüm bu anlattıklarımın yanında belirteyim ki opera her çıkan yeni sürümünde sanki beni kendinden soğutuyor hata falan vermesi ile. eskiden kendisini taparcasına seviyordum. şimdi ise sadece seviyorum. yani gün geçtikçe bozuyor sanki.

chromedan daha hızlı ve daha az kastırıyor makineyi.

bugün shiftdelete.net'te gördüğüm bir haberden dolayı açmıştım bu soruyu. opera'yı kullananların iq ortalamasının daha yüksek olduğunu bulmuşlar. ben de merak etmiştim opera'da benim bilmediğim bir şeyler mi var da daha zeki insanlar kullanıyor diye. sanırım zeki insanlar genelde koyun sürüsüne dahil olmak istemeyip, daha farklı şeyleri tercih ettiği için durum böyle.

beni ikna edemediniz opera kullanmaya. gayet faydalı özellikleri var ama benim için önemli olan şeyler değil. ben de chrome'a alışmışım, geçeceğim tarayıcının hem chrome'un özelliklerini, hem de fazlasını sağlaması lazım. chrome'dan sıkıldım aslında ama ihtiyaçlarımı bana göre en iyi gideren tarayıcı bu. belki başka bir zaman başka bir tarayıcı olur.

@dahinnotha: komisyon almalıymışsın, tabi git gide daha az sevdiğini yazmamak kaydıyla.

kendime not: neler oluyor bana acaba? ben bu kadar uzun yazmazdım eskiden. son zamanlarda eskisine göre abartı uzun yazıyorum sanki.

edit: haber yalan çıktı.

firefox 5 kullanıyorum, çünkü hızlı güvenilir sağdan soldan garip virüsler kapmıyo, eklentileri can, görünümü güzel arayüzü hoş ve en önemlisi ie ara sıra garip garip hatalar verip sorular sorarken ff5 bunların hiçbirisini yapmıyor.

chrome kullanıyorum ben. çünkü artık kendimi tam anlamıyla google teslim ettim herşey uyumlu olsun diye.

chrome. çünkü hızlı ve stabil.

safari :macbook kullaniyorum

chrome. uzun zaman önce neymiş diye bi geçip bakayım dedim, geçiş o geçiş. hatta o tarihte, ie'nin 'acaba bilgisayarda bi yamukluk mu var' diye düşündürecek kadar yavaş çalışma sorununu chrome anında çözmüştü.

chrome+firefox

neden:eklentiler, hız, arayüz

Chrome. Çünkü kardeşim onu yüklemiş.

ff 3.6.19
5'e kadar gittim ama geri döndüm addon uyumluluğu nedeni ile. zaten genelde hemen geçmemek gibi bir huyum var. chrome istediğim eklentiler olmadığından kullanmıyorum (autocopy yeter-benzeri var ama aynı işi görmüyor)
ie ... yorum yok
safari opera .. operayı telde kullanıyorum. yine aynı cevap aynı eklentileri aynen bulsam onu da kullanırım. çok iyi çok hızlı diyene sözüm şu. abicim ferrari de hızlı. hadi parasını bi yana koydum, adana'da huzurevleri mahallesinde ferrari olur mu? olmaz. eklentileri uymaz!

firefox. babam da firefox kullanırdı. dedem netscape kullanırdı. aileden gelen bir şey.

opera. çünkü anarşist ruhum var, illa kitleye karşı gelicem.

şaka bir yana, alışkanlık güven ve hız diye özetleyebilirim.

firefox kullanıyorum eklentileri nedeniyle, videoyu indirmek vs vs bi sürü eklentisi var, ve İE den daha hızlı ve güvenli.bence firefox chrome ikisinide yükle öyle karar ver.

internet explorer kullanmam kullananı da sevmem.

firefox 5 kullanıyorum, arada dengesiz sürümleri çıkıyor o sıralarda chrome'a dönüyorum. Eklenti desteği ve performansları bu iki tarayıcıyı seçmemde etken.

opera, bana göre en iyisi olduğu için, bilgisayar kafayı yediği için son zamanlarda hepsini de denedim, seamonkey bile kullandım birkaç hafta, hiçbir tarayıcı operanın sunduğu kullanım kolaylığını sunmuyor bana.

firefox 3.6.19

mozilla, chrome, explorer kullandım. opera kullanıyorum şu anda hiç birisi opera gibi değil.

Chrome , ayrıca web store var Chrome da , geldiğinden beri bilgisayarda Chrome dışında program calistirmadim chromebook niyetine kullaniyorum bilgisayarı :d


not: bende kendimi Google a teslim ettim , office falan kullandığım yok herşeyim gmail üzerinde , telefonda oyle

chrome. çünkü ben buna değerim.

Chrome. Neden: minimalizm, basitlik, sadelik. Adres çubuğu bile gereksiz bence ki Canary versiyonunda adres çubuğu bile yok Chrome'un.

Ben sadece içeriği görmek istiyorum saçma sapan butonlar menüler falan değil.

firefox 5 çünkü geçmiş dosyalarını en derli toplu tutan tarayıcı. google bir arama motoru olmasına rağmen bunu yapamıyor.

chrome, çok sade ve hızlı.

chrome çünkü en hızlısı bu bana yeter

Firefox kullanıyorum.Çünkü eklentileri ve özelleştirilebilmesi.bunların yanında (bkz: adblock) eklentisi bana internette dolaşmayı çok rahat sağlıyor.Ufakda olsa arkasında kâr amaçlı şirketlerin olmaması ve açık kaynak olması

xyz çünkü en hızlısı benimki hepsini döver benimkisi! bsg herkesinki en hızlısı.

opera kullanıyorum. ihtiyaçlarımı karşılayabilecek kadar donanımlı bir opera bir firefox var. firefox ta milyon sorunla eklentiyle cebelleşmekten bıktım.
her açıdan optimize ettiğim operadan vazgeçemem asla

salt halde chrome operadan hızlıdır kabul. -firefox eklentisiz bile yavaş operadan onu yazmadım- operanın kendi içinde gelen özelliklerini chrome ve firefox'a eklentiler bularak yapabilirsizin, eyvallah doğru.

ama sonra chrome ve firefox eklentileri ile aynı seviyeye gelmiş bu üç browseri deneyin bi, hangiler kanı hangileri tazı görürsünüz.

kullanım kolaylığı, hız ve güvenlikte opera'dır. tek sorunu bazı salak sitelerin ona uyumsuz olması.

evet manyak. adrenalin. ergen. manyak.

assassin creed aklıma geldi

manyak değil aptal diyorum bunlara ben. adrenalin tutkusu falan değil...

Son saniyelerde assasin creed diyor sanki biri

bende bunun sevişenlerin resmi vardi ordaki kızda kızıldı acaba bumu.

Eppekleri fazla gelmiş, başka sebebi yok.

ben izlerken fena oldum lan

www.youtube.com

gerçi bunlar elektronikçi anten tamiri için çıkmışlar

hehe sonda assassin's creed gibi diyor.

nese bir full sync çakıp aşağı leap of faith atmalık yermiş haa.

denemeli.

www.youtube.com

converse'le alakalı değil de o avrupa, amerika filan değişik numaralandırma var. o 5'in üstünde ne yazıyor. eu,us filan?
ben kendiminkine baktım uk'in altında o skalada bi numara var. seninki de uk numarasıdır herhalde. kadın veya erkek olmana da bağlı ki 5'se kadınsındır herhalde. yani 38 numara olmalı. şurdan bakılabilir.
www.onlineconversion.com

bir şey yazmıyor :)

hım bir tane kutu buldum ki eu 37.5 diyor. trendyolun anlatmaya çalıştığı numara eu'dur heralde değil mi?

oha site süpermiş yalnız.

tamam o zaman 37.5'tur. 5'i filan karıştırma hiç.

www.birimcevir.com

5 ise ingiltere numarasıdır.

aynı anda ikisine birden bağlanman mümkün ama bunun için bunu kullan şunun için bunu gibi bir özellik var mı bilmiyorum.

mantıksız geliyor şahsen^^

ikisine birden bağlanıyor, bağlı gözüküyor ama aslında son bağlandığım aktif oluyor gerçekten.speed test yapınca o bağlantının hızını görüyorum

bendeki vınn modem adsl bağlantısı mevcutken kapatmadan bağlanmama izin vermiyor. bilemedim şimdi

adsl'i şurada kullan, 3g'yi burada diye bir seçenek bilmiyorum. ancak iki kaynağı birleştirip daha fazla imkan elde etmek için iki bağlantıyı da aktif edin. sonra ikisini bir ağ bağlantılarından seçin. son olarak sağ tıklayıp "bridge" deyin. tamamdır.

herhangi bir sorun yoksa (emin olun) gayet iyi.

düdüt: spot derken?

kontrol etme şansınız varsa üzerinde 550d yazması makbul, kiss4x yazıyorsa tavsiye etmem.

lens yokmuş gibi yazmışsınız? lens yoksa pahalı. ayrıca 4 gb kart muhtemelen sıradan bir kart olacak. bu sıradan kart ile video çekemezsiniz (hızı yeterli gelmez) uv filtre ve çanta toplasanız 100-120 tl eder. ıvır zıvır vererek makineye fiyat bindirmişler. sadece body 1120 tl. (abd fiyatı) 18-55 ile 1200 tl. hesabı siz yapın.

canon 550d body+ 18-55mm lens +4gb kingston kart + büyük boy çanta+ uv filtre 1600 tl ye aldım. makinemden şimdilik memnunum inşallah bi sorun çıkmaz.

üzerinde 550d yazıyor, kiss4x değil çok şükür.

abd fiyatıyla Türkiye fiyatları epey değişiyor, hayyamda verilen fiyatlar (bu söylediğim ekipmanlar için) 1750 -1850 arasında.

Bilmiyorum iyi mi ettim kötü mü.

bence iyi etmişsin, hayırlı olsun.(:

samsung

harici cd rom bularak atabilirsiniz.

netbooklara özel olarak açılışta dos ekranında "şu tuşa basınız" gibisinden bir şey vardır. modele göre değişiyor bu. oradan yönlendirmeleri izlediğinizde bilgisayar kendine format atıp ilk aldığınız günkü işletim sistemi, driverlar ve programlar yüklü olarak başlar. -netbookların heralde en tatlı yanlarından biri bu-

c'deki veriler silinir ama d'dekilere dokunmaz. (ama ne olur ne olmaz siz yine de yedek alın)

flash bellek al 4 gb. ona at windowsu ordan format at ben öyle yapıyorum.

açılışta f4'e bas.

peder fln uğraşmayın, kendi üyeliğinizden git, bana özel > üyeliğim > üyelik bilgilerim > üyelik bilgilerimi güncelle , buradan ad soyadı değiştirin, kredi kartı kısmına o çıkar.

gönderen kişiye de şu ada gönderir misiniz deyip kendi adını verirsin kargoyu alırken sorun çıkmaz. ya da vermene de gerek yok, birinci derece akraba kargoyu alabilir.

Birinci derece alamaz çünkü ben alanyada peder mersinde :) ama satıcıya ulaşmak en mantıklısı

dediğim şey şu; kendi üyelik bilgilerinize babanızın adını yazın ve böylece babanızın kredi kartını kullanın. adres sizin adres kalsın. kargo sizin adrese babanızın adı ile gelir. siz de kimliğinizi gösterip oğluyum diyerek alabilirsiniz.

peder ek kart sanal kart vs çıkartsın senin adına

Kredi kartının ismi denetlenmiyor ki, soyadı aynı olduğu sürece numara doğru ise pos kabul ediyor. Ad kısmı işlemez, ben de böyle oluyor bu nedenle kardeşim kendi adıyla benim kartımı internetten rahatça kullanıyor.

benim de kredi kartım yok. sahibinden.com'a babamın adını ve kredi kartı bilgilerini verdim, adrese de kendi adresimi. anladığım kadarıyla sistem adres kontrolü yapmıyor, kullanıcı adı ve kredi kartı sahibi aynıysa sorunsuz alışveriş yapabiliyorsun.

Ürünü pederin adına sipariş edip satıcıdan bana yollamasını rica ettim sorun çözüldü :)

ygs bir önceki seneye göre epey zordu. şifre tartışmalarıysa genel bir huzursuzluğa sebep oldu ve bu sebeple bırakan çok oldu bu sene. bununla birlikte lys'ler cidden kolaydı yine geçen seneye göre.

yani ortada bir dengesizlik var, tahmin etmek epey zor. ama şahsi fikrim; hemen hemen aynı olur puanlar ya da tıp ve hukuk çok az yükselirken mühendislik ve diğer ea bölümleri çok az düşebilir.

siralamaya bak, o çok oynamaz.

+1 banane burdan

sıralama ve yüzdelik dilim senin için önemli olan kısım.

soran arkadaş o kadarını biliyordur herhalde, tabi ki sıralama yüzdelik önemli ama anlaşılan sıralamalar açıklanana dek (çünkü daha aylar var) puan hesabı ile tahmini bir yerlere yerleşmek ya da plan yapmak erkenden.

85 tele olduğu için biraz daha az şeyi fona alır, perspektifi sıkıştırır ve biraz daha flulaştırır.

:/

85 choq qüsel <3<3<3

portre icin 85 iyidir. hatta 100 daha iyidir.

lensler full frame iken makineniz full frame değilse çarpanla kullanacaksınız. yani 50mm yaklaşık 75mm özelliği gösterecek, 85mm ise 123mm. bu durumda 85mm portre için biraz sorun olmaya başlar, ben 50mm'yi öneririm.

ama makineniz full frame ise, 85mm'de bokeh etkisi ve fluluk istediğinize daha yakın.

"pro olmak gibi bir niyetim de yok. Fakat bir tatile çıkacağım ve iyi bir makine olsun yanımda." bu makine tam bu cümle için(:

bu arada, manuel ayarlara izin veriyor fakat kardeşinizi tatmin edeceğini sanmıyorum.

özelliklerine ve video çekime nazaran çok büyük makina. bunun yerine daha sx210 alabilirsin bence. bu makina tatil için falan değil ayrıca. tatil için kullanılacak makinayı yanında taşıyabilmen lazım. Bu makina her zaman yanında taşıyabileceğin bir makina değil.

sx210 +1907

bende de oluyor aynısı. daha önce duyuruda sormuştum, rüzgardan veya onun gibi bişiden kaynaklı böle kas spazmı gibi bişimiş. ciddi bişi değilmiş. ama daha prof biri cevaplarsa daha iyi olur gibi.

muhtemelen ciddi olmayan bir kas ağrısıdır. nefes alıp verme ile değişen bir ağrı ise daha muhtemel kas ağrısıdır(:

ama ufak da olsa rahatsızlık duyuyorsanız doktara kesin görünün. ne olur ne olmaz.

soğukta kaldıysanız, cereyan ya da klima da olabülü ondan da oluyor. geçmiş olsun.

hafife alma bende hafife aldım sağlık ocağına gittim o da kas ağrısı dedi, sonra hastanelik oldum,özele gittik verem teşhisi kondu.uyarımı yapim kimsenin başına gelmesinmutlaka doktora git ama sağlık ocağı gibi dandik yere gitme.

Reflü, zaman zaman bu tür nokta ağrılara neden olabilir.

hipertiroid de kalp ağrısına benzer ağrı yapabilir.
tiroid de ölçtürebilirsiniz

bende de oluyordu astım çıktım. hep bu sigaradan. genelde batmalar akciğerle ilgili bir probleme bağlıdır. zamanında bornşit olmuştum, sekel kalmış sanırım, sigara bindi üstüne ve de alerjik bünyem. dikkat etmek lazım akciğerlere. kas ağrıları nokta atışları yapmaz. biraz daha büyük ağrılara sebebiyet verir. bence akciğerden gelen bişi. bronşlarda bişi vardır. kalp için böyle ağrılar olmaz.

petarkadas.com

www.facebook.com

buradakilerden bir tane alın, sevaptır.

ff.im

uygun bir ücret karşılığında muhabbet kuşu satan yerlere bırakabilirsiniz. onlar bakıyorlar.

ama bu seçenek dışında evde yalnız bırakmak bana kalırsa uygun değil. yem ve suya ulaşamayabilir. yerini bulamayabilir. bir yerlere sıkışabilir. dolap arkalarına vs. düşebilir.

bunların dışında hiç kafeste olmadığını söylemişsiniz, eğer kafese kapatırsanız sıkıntı yaşayabilir.

evet petshopa bırakın gözünüz arkada kalmaz.

bunalıma girebilir, petshop

istanbuldaysan ben bakarım hiç bir ücret istemem hayvanları çok severim evvel ALLAH gözün arkada kalmaz geldiğinde de bıraktığın gibi alırsın

@esmeralda teşekkür ederim, Nevşehirdeyim. Buradaki petshoplar bakar mı bilmiyorum ama gidip görüşeyim yine de.

kuşlar, hele ki evcil olanları olağan dışı durumlardan çok çabuk etkilenen narin hayvanlar. kendisine madden bir şey olmasa da bunalıma girebilir.

yalnızlıktansa petshop ya da birine bırakmak daha mantıklı.

her kuşun huyu başka bişey olmaya da bilir ama riske atmaya ne gerek var? açık bırakırsan da dedikleri gibi biyerlere sıkıştırabilir kendini

devamlı gittiğin berber varsa ona bırak bence.kuş ve berber ikilisi.

almalısın bence.
mediamarkt gibi yerlerin teşhir ürünleri için de ciddi pazarlıklar yapabilirsin, 200-300 lira düşürüyorlar.

refurbished olayı şans işi, mesela benim 3. nesil ipod nanom var refurbished, ekranında hafif bir çizik arkasında da ufak çizikler vardı ama cebimde taşıyıp sadece müzik dinlediğim için bir sorun olmadı.

ama dijital kameranın ekranında kocaman bir çizik olması pek hoş olmaz.

ben sıfır şunu önerebilirim, güzeldir.

www.buroteknik.com

refurbished da belirgin fiziksel hasarlar oluyor mu? olması gerçekten hoş olmaz:)

editledim : inceleme.gittigidiyor.com adresinde birileri refurbished in tanımını yapmış.

o zaman beni refurbished diye yemişler mp3 playerı alırken, 130 dolar verdiydim gerçi

@elaleminderdi tam o tarz bi makina alıcam onun bir iki model üstü de olabilir.

amerikada avrupada alinir. turkiyede bilemem. neler oldu da refurbished oldu o alet acaba? refurbished aletlerde dis hasar olmaz. dis hasar olursa alet cok cok daha ucuz olur. onun baska adi var. case damaged diye ayrica belirtirler.

o zaman şu da fena değil
www.garanticenter.com

şuradan bakıp modeline göre aratıp tr fiyatlarını bulabilirsin, bence memnun kalırsın. s1500'ü bile çok tatlıydı bu aletin, ki bunlar daha iyidir.
www.fujifilm.com

ekstra masraflar da olacak. sadece 5 milyar olarak düşünmeyin. 2 haftalığına araba kiralamak bile daha güzel bir seçenek.

tanımadığın bilmediğin, hele o kadar yaşlı bir arabayla uzun yola çıkmak mı... hiç gerenk yok öyle bir maceraya

uğraşmaya değmez bence, ak karayı geçer..

2010 model bir araba kirala babalar gibi gider gelirsin :)

13 yıldır 93 model broadway'imiz var, babadan kalma şimdi ben kullanıyorum. 80.000km'den 240.000km'ye geldi -düzenli bakımı yapılmışsa- şimdiye dek bir defa bile yolda bırakmadı bizi. ancak aldığınız adama güvenmeniz gerek ve de bir ustaya kontrol ettirmelisiniz.

broadwaylerin piyasası çok garip bir şekilde halen çok canlıdır, -biz istemememize rağmen ankara'da arada bir sorarlar araç satılık mı diye.- tek sorun satışı iki hafta önce olduğu kayıtta çıkacaktır, alan kişi kıllanabilir.

unutmadan (bkz: renault 9 broadway) başlığına bir bakın derim,, araç sizi yolda bırakmaz ama "broadway kullanmak" çok farklı bir şeydir, araba kullanmak gibi değil. hele ki uzun yolda.

soğuk su

rica et yollarsa yollar. yollamazsa da canın sağolsun.

tabii gönderirler belgelerseniz gönderdiğinizi size geri yolluyorlar kontörü.

bir kağıda : şu tarihte şu numaraya şu kontörü yolladım bilgilerimi kontrol edip görebilirsiniz vs. de fax çek ilgili firmaya turkcell kullanıyorsan kesin gönderirler. avea ya da vodafone bilmiyorum.

eğer kntrü internet bankacılığını kullanarak yolladıysan kesinti yapılarak yolladığın kntrleri geri alabiliyordun.

hukuken geri göndermek zorunda sebepsiz zenginleşme var çünkü, yanlışlıkla başkasının hesabına para yatırmakla eş değer bir şey bu. @cunku kardes değiliz'in söylediği yöntem şuanda yapılası en mantıklı yöntem. ki önce arayıp rica etmek daha doğru bir davranış.

alınmaz

Kesinlikle tavsiye ederim, tam çocuğunuza ve size göre bir ürün, wii fit plus da tam antremanlık bir oyun cd'sidir. Ailecek eğlenceli zaman geçireceğinize emin olabilirsiniz. İlk etapta alışana kadar wii remote'lara garip gelecek alıştıktan sonra bırakmak zor gelecek.
Not: Elbette grafikleri mükemmel, ilerlemeli veya pes falan gibi oyunların müptelası olan gençler için wii grafik performansı kötüdür ama wii "aile" için idealdir.

bence dediklerinize göre tam wii'lik ailesiniz(: basit ve eğlenceli oyun = wii

@korg bir kaç neden sayabilir misiniz ?

dediğiniz kullanım tipini xbox veya ps3'te uygulamak isterseniz 800 lira falan harcamanız gerekir. bu fiyata wii tam size göre.

Wii zaten aile için. Kalabalık olarak oynanır yoksa çok sıkıcı oluyor. Kesinlikle büyük zevk alacaksınızdır mutlaka alın. Wii U çıkacak ama onunda çıkması bayağı bi sürer. Ayrıca kırdırıp internetten oyun indirip oynayabilirsiniz. Zaten çocuğunuz mario kart oynarsa başından kalkamayabilir =)
Ayrıca balance board harika bir şey yoga bile yapabiliyorsunuz.

fiyat hakketen iyiymis. ben dayanamadim aldim bi tane.
bu kutunun icine sport anlaminda hersey dahilmi? hani yoga tahtasi, vs..

lan ysk'nın hükümet yanlısı olduğunu söyleyenlere kocaman bi "hassktr" derim.

ulan adamlar resmen akp'nın yüksek olduğu illerin millet vekili sayısıyla oynadılar, şimdi daha fazla oy almasına rağmen daha az milletvekili var.

o oynamayı ysk değil milletin kendisi yaptı. göç etmeselermiş madem. burada akp çok vekil çıkarıyor, aç da kalsak burada kalalım deselermiş.
akp'nin oyu arttığı halde vekil sayısının azalması ise tamamen önceki seçimlerde hak etmediği vekillikleri alması ile ilgilidir. baraj altında kalan partilerin onlarca vekil koltuğuna otururken kimse "hassktr" demedi diye hatırlıyorum.

boş pusula konusunda ise ysk nın böyle bir açıklamayı kendiliğinden yapacağını sanmıyorum. ama bilgi edinme hakkı kullanılanılabilir, fişlenme pahasına.

eğer demokratik bir ülke olsaydık, her sandığa gönderilen fazla oy pusulası adedini, ve geri alınan fazla oy pusulası adedini ve hatta kullanılan yedeklerin niçin kullanıldığını ve hatta gerçekten söylendiği gibi yanlış basmış adam bir daha verdik pusulayı tutanaklarını tek tek görebilirdik. ve yine eğer demokratik bir ülke olsaydık, oyların %50 sini almamıza rağmen neden toplam millet vekili sayısının %60 ını çıkardığımızı sorgulardık.

hemen her şeye bölent başganımıza laf mı diyognuz lan siz muogoduklarım diye saldırmadan önce bir düşünmek lazım di mi?

üstte üç tane cevap vardı, silinmiş. onlara cevaben yazmıştım.

ilaç kullandığınız müddetçe veremiyorsunuz ve kandaki nikotin seviyenizin sınırın altında olması gerekir.

her şey iyi güzel de "gey ilişkim yok" ne demek aga?!

ne biliim sorulmuyomuydu ya kan verme formunda

Bence de kan vermemeniz sizin için daha iyi.

1. sigara problem değil verebilirsiniz.
2. ilaçların ne olduğunu bilmiyorum ama kimi ilaçlar vermenize engel. bunu oradaki doktor bilir. ama şunu biliyorum ki aspirin kullanıyorsanız bir hafta kadar veremiyorsunuz. çünkü kanı sulandırıyor.
3. içki içmek de problem değil ama 24 saat (önerilen 72 saat) içinde alkol almamış olmanız gerekiyor.
4. gay ilişki, korunmasız ilişki, korunmalı dahi olsa hayat kadını ile ilişki, uyuşturucu kullanımı ve uyuşturucu kullanan birisiyle ilişki; donör formunda soruluyor. son x zaman içerisinde bunlardan birini yapmışsanız o süre dolana kadar, belki de hiçbir zaman kan veremiyorsunuz.

sonuç: şu an için çağrılırsanız veremezsiniz, çünkü günde bir adet aspirin içmeniz buna engel.

nolur sen kimseye kan verme reyiz.

aspirin kanı sulandırıyor. en az 3 öncesinden bırakmak lazım.

aman sen verme ! ne demek be ?

kan veremezsin aspirinler nedeniyle de diyeceğim esas şey her gün aspirin ve alka seltzer içmen faydasız hatta zararlı normal kan sulandırma amaçlı bile bu kadar yüksek doz aspirin verilmiyor. en azından birini bırak.

hani mideni bile delebilirsin.