Olur bir problem olmaz.

Kafanın karismasi normal cünkü karışık.hollanda kolay 13 euro günlük vignette.kaç gün kaldıysan 13 le çarp.almanya Araç klaslarıyla alakalı ama ortalama 18 cent km başı ödüyorsun.hizmet kartlarından cekiyotlar.burada en karışık olan avusturya.avusturya da hangi yönü kullandığın önemli her tünel her viyadük ayrı ayrı hesaplanıyor.km sin1 euroya gelen yolda var 50 cente gelende..totanı tam yazarsan hesaplar söylerim sana.

her uçuşta 10 çeşit ilaç sokuyorum. almnanya, macaristan, yunanistan

Kabin bagajında mi götürüyorsunuz yoksa valizle mi? Reçete soran oldu mu hiç?

Hic bir sorun yasamazsin.en kotu receteni yaninda bulundur,kalacagin sure kadar ilacini yanina al git.benim valizde yedek ilaclarim,sirt cantamda gunluk kullanmam gereken ilaclarim var.simdiye kadar soran olmadi.

2013te (oha çok olmuş!) baya bi ilaçla ingiltere’ye gitmiştim. Hiçbir şey olmamıştı. Siz yine de reçete bulundurun yanınızda. Bize de öyle önermişlerdi.

Geçenlerde arkadaşın başına çok büyük bir sıkıntı geldi Rusya’da. Başka biri Türkiye’den gelirken bir paket ilaç getirmesini istemiş, o da kabul etmiş. Havaalanında yanılmıyorsam 6 saat bekletildi ve evrak vs imzalattılar. Şirketin ulaşması sonucu bir şekilde Rusya dışına çıkmaması kaydı ile bıraktılar sonra da görüşmeler devam etti ama sıkıntı yaşadı baya. Belki savaş vs durumu ile de alakalı olabilir ancak sıkıntı oldu, yine de dikkatli olun.

30 çeşit ilaçla geldim sıkıntı çıkmadı. Hollanda.

Kabin bagajı ya da valiz fark etmez. Çünkü sıvı olmadığı sürece uçak ilaç var mı yok mu ona bakmaz. Sorun olacaksa pasaport kontrolünden sonra valizi alınca gümrükte olur ki o zaman hem valiz hem kabin bagajı yanında olacak. Ama sorun da olmuyor.

ben annemin horlamasını duyunca sinirden ağlardım. bazı şeylere kafayı takınca daha zor oluyor biliri o durumu. problem demeyelim de takmışsın bir kere yapacak bir şey yok. kulaklığı koy baş ucuna dikkatini müziğe ver belki zamanla sıkıntı yapmamaya başlarsın.

Seninle aynı durumdayım. Sebebini de yetişme tarzıma bağlıyorum. Annem babam yıllar sonra ayrılmasına rağmen bir kere bile sesini yükseltmemişlerdi birbirine. İzmirde sessiz bir semtte büyüdüm. Hiçbir akşam komşumuzdan gürültü geldiğini hatırlamıyorum. Keza dışarıdan da gürültü gelmezdi. Ablam ve benim ayrı odalarımız vardı. Sonra büyüdüm lise için istanbula yatılı geldim. Allahım yurt ortamında her ses batmaya başladı. Çak cak sakız çiğneyenler, korna sesi, inşaat sesi, sınır bilmeyen 12 den sonra bile bağır bağır konuşanlar, sahilde milletin sahipsiz, eğitimsiz çocuklarının bağışları…
Derken insanlar benim takıntılı olduğumu falan söylüyorlardı. Sonra yurtdışına geldim, birkaç yıldır burada hiç bir sorun yaşamadım. Herkes ses konusunda saygılı. Geçen yaz iş yerinden arkadaşımı istanbulda ve ailemin yazlığında ağırladık. Çocuk sesten delirecekti, kendine tıkaç aldı. Burada bile gece 2-3 te ses yapan birini şikayet eden duyuruya cuma gecesi biraz hoş görülü falan diyenler var.

Neyse sonuç olarak ben de senin gibiyim, üniversite ve lise dönemimde sürekli olarak bence sende problem var dendi. Bence bende problem yok, insanlar gürültüyü ve kuralsızlığı çok benimsemiş.

10 yaşındayken o zamanlar Anadolu lisesi sınavına hazırlanma aşamasında sese hassasiyetim başladı. Sakız, yemek yeme sesi gibi sesler sinirimi çok bozuyor. O dönemde yanımda olan insanlara karşı geliştirdim. Çünkü çocukken rahatsız olduğumu söylediğimde umursamayıp hatta kızıp inadına devam ettiler. Şu an yemek yeme sesine takılmıyorum ama sakızdan hala nefret ediyorum.
Annem ve erkek kardeşime karşı hala aşırı tepkiliyim, kız kardeşim o süreçte çok hassas davrandığı için ona karşı böyle bir şey yok.

Bu anlattigin sekildeyse normal degil,problemin var.cim bicme sesi rahatsiz edeblilir,dikkatin dagilir ama buna sinirlenip atesler basiyorsa bi doktora git ya da doktorunu degistir.

bence problem. evet gürültü tr'de ciddi bir problem. ancak çim biçme makinesine ateşinin çıkması normal değil.

Mizofoni var sanırım sizde. Bende de var. Hayatı cehennem ediyor bazen.

Bence insan zaman zaman sese hassasiyet hissediyor Hamileyken bu durumu yaşadım tam uykuya dalıyorum gece bir araba geçiyor deliye dönüyorum.Belediyenin su tankerleri geçiyor diye kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu.Resmen aklımı oynatıyor dün.Arayip heryere şikayet etmisligim bile vardı.Fakat şuanda şartlar hiç değişmediği ve evin önündeki yol daha kalabalık olduğu halde hiç haberim olmuyor ruhum bile duymuyor ne gece nede gündüz

Bazı insanlar sese karşı daha hassas oluyor. Mesela ben karşımdaki insan yemek yerken agzından çıkan sesi duyduğum zaman bile masayı sinirden deviresim gelir. Fakat çogu insan bu sesleri algılamaz bile. Dış sesler aşırı rahatsız ediyor. O sebeple dag başında sessiz bir yerde yaşamak şuan en büyül hedefim

iyi bir noise cancelling yapan kulaklık alıyorsunuz ve white noise/brown noise dinliyorsunuz. çok rahatlayacağınızı düşünüyorum.

Akinti cok zorlar, yuzen oldugunu dusunmuyorum, hic duymadim. "Sarayburnundan sallandirmak" gibi birnsoz kalmis aklimin bir yerinde, osmanli doneminde oradan atiyolardi galiba cesetleri yok olmalari icin

Ne kadar yuzme bildigini bilmedigimiz icin gir ya da girme diyemeyiz.ama orayi iyi bilen birisi olarak ilk cevabim girme olur.

Illa ki aklinda kalacaksa sabah erken git oranin mudavimi adamlari,ihtiyarlari goreceksin.onlari takip et.girecegon yerler doldurma alanlar.bu yuzden kayalik uzerinden gireceksin ve girdigin yer boyunun uzerinde sonrasinda cukura geciyor ve akinti basliyor.iki yonlu akinti var.girmeden suyu seyrederek onu takip et.bir anda kendini eminone kadikoy vapurlarinin arasinda bulma ihtimalin var.kayalarin dibinde takilabilirsin.

Dedigim gibi sabah erken git oranin sahibi gibi takilan dayilara rastlayacaksin.iclerinde yaz,kis girenler var.sabah kosarak gelip,ordan yuzerek yedikuleye gidenler var.manzarayi seyret.ona gore davran.

iyi bir yüzücü olsan da girme. oradan daha az akıntıda bile acayip sürüklüyor.

mayıstan ekime kadar yüzen bir ekip var, belli bir kısmında ayakların değecek sonra derinleşecek. Akıntı fazla iyi yüzücü değilseniz tavsiye etmem.

Yapılan araştırmalar bir direnç egzersizi yapmadan yapılan diyetlerin çok fazla kas kaybı yaşanmasına neden olduğunu söylüyor.

yani aslinda amac diyet degil de saglikli beslenmek diyelim. yagdan az proteinden fazla yiyerek kas kaybini onleyip yag yakimini saglamak. ama hareket olmadan bi faydasi olur mu noktasinda kararsizim.

daha da onemlisi zararli olur mu kismi.

Hocam ketojenik diyet yaparken proteini fazla alamazsın ki proteini toplam kalorinin %20'si kadar alırsın, fazla alırsan karbonhidrat düşük olduğu için aminoasitleri şekere çevirebiliyor vücut bu da ketosisten çıkarabiliyor, o zaman ketojenik diyet yapmanın bir anlamı yok çünkü ketojenik diyet yapmamış oluyorsun. Amacın sağlıklı beslenmek yanında da yağ yakmaksa klasik olarak düşük karb. yüksek protein diyetler daha garanti daha sürdürülebilir daha az zararlı. Ha ama yine zarar nedir diyorsan birçok mikro besini alamadığın için buna bağlı problemler yaşayabilirsin misal çinkoyu az alırsın saçın dökülür gibi. IF zaten bi diyet değil biliyorsun yemek yeme aralığını belirleyen bi yöntem, hangi diyete entegre edersen et illa ki olumlu çalışır herhangi bir metabolik rahatsızlığın yoksa.

Son 11 aydır if yapıyorum.bunu yapıyorum derken çok özel bir çaba sarfetmiyorum hayatımın bir parçası haline getirdim.

Bir sürü saçma hareketin üzerine pandemi döneminde evde kalınca kilom zirveye vurdu.tartıda 150 yi gördüm.standartım olan 105 kilodan oldukça uzaklaşmıştım.özel bir destek almadan sadece youtube da Yavuz Yörükoğlu nun videolarını seyredip onun anlatımlarından okuma yaptım ve if in bana uygun olduğuna karar verip bu yola çıktım.

İlk başta hardcore bir şekilde 3-4 aylık dönemde 20-4 if yaptım.burada bir kalori sayımına girmedim.özellikle seçtiğim menüler oluyordu ama bazı günlerde doyana kadar pizza da yiyordum,baklava da.o dört saatin içinde güzelce doyuyor,kalan sürelerde bolca su içiyordum.bu şekilde 30 kilo verdim.

Burada bana ilginç gelen kas kaybım olacağını düşünürken 120 kilolara geldiğimde alttaki kaslarım yerinde olduğunu gördüm.ilave spor yapmadım sadece pandemi dönemi gibi eve tıkılmadım,

Aksam 8 den sonra bir sey yiyip içemediğim için dışarıda akşam yemeği-içki olayımda azaldı.içki içeceksem bunu akşam 7-8 arasında yaptım,sonrasında soda ile devam ettim.

30 kilodan sonra kışta gelince ilk hardcore halini bırakıp 16-8 uygulamasına geçtim.bunu askeri disiplinle yapmıyorum.aklına gelebilecek herşeyi yiyorum.yaklaşık 6 aydır bu durumdayım ve 120 kiloyu koruyorum.bir ara 125 gördü ama özel bir şey yapmadan yeniden 120 ye döndüm.

Şimdi temmuz ağustos arası ikinci hardcore atağı yapmayı planlıyorum.hedef 105 kilo.öğlen 4 akşam 8 arası yemek,bolca soğuk su..

benim olayım bu,becerebildiğim için mutluyum.sana gelince ,örneği kendimden verdim.bunu yapabilmek senin elinde.buraya yazdıysan demek ki ihtiyaç var ve aksiyon almalısın.ketojenik diyet uygulaması çok zor.lüks bir diyet.lüksten kastım beslenmenin pahalıya gelmesi değil özel bir çaba gerektirmesi.her gün ona uygun yemek hazırlaman,bulman gerekiyor.sistemi bozmadan yürümelisin.ben çok seyahat ettiğim için böyle bir şansım yoktu ama yemek olarak bana çok uygundu ki zaten carnivor bir adamım her türlü yürürdüm ama düzenini kurması zor .benim patlak vermem büyük olasılık.bu yüzden if 10 numara bir sistem.

Bir şeyler yapmak hiçbirşey yapmamaktan iyidir.önce bir yeme düzeniyle başla sonra zamanla herşey düzelir.

fayans üstüne fayans olmaz,gecekondumu orası.ikinci kırma dökmeyle uğraşmamak için öyle söylüyor.

Kırmadan da yapılıyor. Ama bu iş, mastar çekmek değil, fayans astarı var. Yapışkanlık özelliği çok fazla olan ve pürüzsüz yüzeyleri pürüzlü hala getirip, seramik yapıştırıcısının çok iyi tutmasını sağlıyor. 1 gün tam kuruduktan sonra yüzey kara beton gibi oluyor. sonrasında normal seramik düşeme işi.

www.gittigidiyor.com

mevcut fayansın sağlamlığına bağlı aslında. sağlam ise şişme yapmadı ise üzerine yapılabilir.

Yapı kredi-unicredit

Cepteteb'in italya bnl ile anlasmasi var, euro cekilebilir direkt

Cepteteb+1. Faizsiz komisyonsuz çekebilirsin. En son hatırladığım direk tl hesabından anlık çevirip euro olarak veriyordu.

Onu iptal ettirmeden ikinci pasaporta başvurabilirsin.iki pasaportun olur.

Yeni pasaportu çıkartıyorsun, sonra belediyeye, "benim pasaportun numarası değişti" diye bilgi veriyorsun.

Yeni ve eski pasaportu bir süre beraber taşıyorsun.

10 sene önce böyleydi :)

Bu arada şu sıralar sanırım defter tedariği sebebiyle yeni pasaport çıkart işi için 3-4 hafta sürüyor gibi şeyler duyuyorum.
Uzun süre kalmayacaksanız buna dikkat edin. Yapabiliyorsanız Almanya'dan uzatmaya bakın. Ben oradayken bir dönem mümkündü.

Kokusundan tabiki.
Ayrıca sucuk dolapta değil buzlukta durur, yaz kış.

Hic bir sey olmaz.kurutmak için 15-20 gün dışarıda bırakıyoruz onu.olayı bu zaten.sen onu yeterince kurumadan dolaba atınca donmuştu ve sert gözüküyordu,çıkarınca normal formuna döndü.at dolaba toplar kendini.

youtu.be

Bu daha guzelmis
youtu.be

On cam kirilmaz tabi, icinde naylon var kirsan da dagilmaz.

Yan camlar cok kolay kiriliyor.on cam duz alanda hasar aliyor ama oval yerleri daha zor.tekmeyle direk patliyor.boksor degilim,bir kac tane kirmisligim var.

Yüzük varsa kırılır yoksa zor iş

gozumun onunde hirsizin teki eline havlu sarmis, cama yumrugu cakti aracin icindeki cantayi kapti kacti, adam ufak tefek ciliz birseydi. yani, zor degil.

tekerlekli sandalye halledilir ama akülü falansa onlar pahalı

öyle bi ihtiyaç varsa müge anlıya başvurun bence.

Normal sandalyeyi biz kendi aramız halledebiliriz +1 Ama akülü ise o para toplanabilir mi bilemem.

Müge anlı sık sık sandalye dağıtıyor, bağışçılardan toplayıp ihtiyaç sahiplerine dağıtıyorlar. Bence de bir başvurun, yüksek ihtimal sonuç alırsınız.

Sonuç alınamayacak gibiyse, aramızda toplayacaksak beni mutlaka ekleyin listeye. Allah sabır ve şifa versin.

Müge Anlı akülü sandalyeler konusunda çocuklar için pozitif ayrımcılık yaptığından orayı da bi deneyebilirsiniz arkadaşların söylediği gibi.

Akülü değil, normal manuel bir sandalye de işimizi görür ilk etapta.

Hangi sehirdesin?

@duptıs Tekirdağ / Çerkezköy'de

Oncelikle grupaj yuklemede tirlar bildigin ambar arabasi gibi yukleniyor.yuklemeyi yapan arkadaslar icerigine bakmadan alan/agirlik ortalamasi yapip urunleri tikistiriyorlar.urunun saglam ulasmasini istiyorsan urunu paletleyen yere ozellikle tembih etmen lazim.her gun onlarca tirla ugrasan birisi olarak soyluyorum bunu.dogru duzgun paketlenmis,paletlenmis urun bulabilmek cok zor.ambalaj maliyetinin yuksekliginden dolayi herseyden kaciniyorlar.

Tira,minibuse yuklenir ama palet dogru yapilmamissa urun zarar gorebilir.saglamligi kaynagindan garanti etmelisin.

Palet agirliklarini mesaj atarsan senin icin tir mi elverisli olur,minibusle gondermek mi,nerden daha duzgun hizmet alabilirsin yardimci olmaya calisirim.

benim yakın bir arkadaşım bu işi yapıyor ama içerik olarak hassas ürünler alıyor mu bilmiyorum.
Geçenlerde Bursa'dan araç koltuk kılıfı alıp İngiltere'ye götürdü nakliye minibüsü ile. İşime yarar dersen sorabilirim.

Fobin varsa dis hekiminden cok anesteziyle tedavi olabilecegin bir yere bak.karsondaki doktor melek olsa sen korktukca gerilip basindan savmaya calisacak seni.travmatik durumlardansa git uyu butun isini halledip cik doktordan.

Dentmoda Samet Aksu
0850 333 0388

Kac para? Birde tek seferlik islem mi?

Onemsiz bir meblag ise kendi hesabina cekip gondersin.hic problem olmaz.ama duzenli bir para geliyorsa o zaman tax le karsi karsiya kalir.

Yaptigin isleme anlam veremedim ama senin olan bir hesabi kendi paypal ina isleyemez.wise vs bir hesap acsin ordan paslasin sana parayi.

Eklenecek wise, payoneer vs gibi hesapların kime ait olduğu önemli olmuyor. Sadece hesabı ekleme sırasında bir teyit söz konusu (hesaba bir miktar para gönderip onu kod olarak girmen söyleniyor)

Zaten sıkıntı wise da dahil bir türlü ekleyemiyor oluşumuz. Add bank dedikten sonra IBAN soruyor yabancı bankaysa. Oysa bize checking account bilgilerini girebileceğimiz alan gerekiyor.

Birkaç yıl daha sürecek gibi duruyor. Bu arada bizdeki birkaç yıllık sıkıntı daha batı pazarına yeni yansıdı gördüğüm kadarıyla, Kanada'da vs. araba almak isteyip bulamayan kişileri yeni duymaya başladım.

ek olarak, tek sıkıntı otomobil değil. Benim almayı düşündüğüm kamera bile çip krizi yüzünden az üretiliyormuş ilk parti az gelecekmiş. Her şeyi etkiliyor bu.

İngilterede de o kadar buyuk capli olmasa da benzer sorunlar var. 1-2 yil surecek gibi duruyor malesef :/ hele bir de çin tayvan'a girerse o zaman yandik

Avusturya icin- büyük sorun var. Hatta Viyana limani‘ndaki araba bölümünü kapatiiyorlar o kadar ki araba gelmiyor.

Almanyada gecen sirketten biri sifir araba icin 2023den önce gün veren bir marka yok diyordu. ne kadar dogru bilmiyorum.

Yurtdisinda kime sorsam 2023 sonuna kadar surer diyor. Dunya capinda bir sikinti var, sadece Turkiye'de degil.

Kanada ornegi verilmis, 9 ay sira bekleyen bir tanidigim var ve gelen arac siparis verdigi arac degildi. Renk farkli, bazi opsiyonlar yok. Almak zorunda degilsiniz, siz bilirsiniz zaten sira var dediler eleman almak zorunda kaldi. Marka Toyota.

Bulgaristandan bildiriyorum.peugeot ve vw grubunda bir yil sira var.sifir tir almak icin 7-8 ay beklememiz ya da liste ustunde fiyat odememiz gerekiyor.ticari minibuslerde ayni durumda.

corona aşısı yoktu firmalar bir araya geldi, bilim bir araya geldi, ve aşı çıkıp dagıtımına başlanmışken var olan çipler nasıl olup ta üretilemiyor?

Acaba nasılsa talep var ve fiyat yükseliyor diyerekten fabrikalar arzı bilerek mi azaltıyorlar, opec'in petrol için yaptıgını bu firmalar bilerek mi yapıyor?

Türkiyede krizin bir diğer sebebi düşük karlı bölge olmamız firmalar için, avrupadaki karlılıkla veremediği için fabrikalar yeterli sayıda araç gelmiyor. Aklında olan için sıraya yazıl şimdiden. Kıtlığın da pek biteceği yok gibi yakın zamanda, rfid çip üreticisi olarak biz de sıkıntı yaşıyoruz mesela.

Araç lojistiği (gemi) sektöründe birisi olarak şunu söyleyebilirim, covid sonrası inanılmaz bir geri toparlanma var. Gemiler full hatta eskiden sadece tahliye yaptığımız limanlardan yükleme bile yapmaya başladık. Gemi kiraları günlük 8k Usd’den 32k Usd’ye kadar çıktı. Bu nedenle taşıma maliyetleri çok arttı.

Ülkeye sürekli araç girişi oluyor ancak birçok firma döviz kaynaklı artışı öngöremediğinden kendi sahalarında stok tutmayı tercih ediyor. Bayilerin listesine düşen araçlar aslında aylar önce gelmiş araçlar. Bunları da zaten hemen ya galeriler yada listeye düşmeden filo firmaları kapatıyor. İşin diğer yönünde ise bu yoğun talebe karşı çip krizi nedeniyle çoğu fabrika üretimi arttırarak cevap veremiyor.

sadece nakit çalışan yerlerde vardır. çengelköy'deki yoğurtçular, büfeler, boğazdaki balık ekmekçiler vs. kredi kartı geçmez diyen yerleri gezeceksin.

alternatif olarak, merkez bankası istediğin kadar para bozmak zorunda. 500 lira nakit götür, 100 tane 5lik iste. yoksa bile getirtirler.

petrol ofisleri.istemediğin kadar vardır.
bir de postaneler.

Calistigin banka subesinden iste sifir paket verirler ya da getirirler.

merkez bankasindan para bozdurabilirsin.

Tamamını almadı.

rusya o bölgeyi kimseye yar etmez.

Coğrafi Değişiklikler
Savaş esnası:

Dağlık Karabağ Cumhuriyeti tarafından bazı bölgelerden, özellikle güney cephesinden taktiksel geri çekildi ve[26] stratejik tepeler dâhil, bazı yerler geri alındı.[27][28] (Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'ne göre)
Azerbaycan; Cebrayıl, Füzuli, Zengilan, Kubadlı[29] ve Şuşa[30] kentlerini; Hadrut, Mincivan, Ağbend, Bartaz[31] yerleşimlerini,[32] 286 köyü, aralarında Murovdağ'ın da olduğu bazı tepeleri ve tüm Azerbaycan-İran sınırını kontrol altına aldı.

Ateşkes sonrası:

Azerbaycan'ın savaş sırasında ele geçirdiği bölgelere ek olarak Kelbecer, Ağdam ve Laçın rayonları Azerbaycan'a teslim edildi.

Sanırım tamamı geri alınmış;

tr.wikipedia.orgğlık_Karabağ_Savaşı#/media/Dosya:2020_Nagorno-Karabakh_war_Turkish.png

Koyu yeşil bölge tamamen geri alınmış, turuncu bölge ise Rus barış gücü 5 yıl boyunca burada duracakmış.

Skype yukle sonra kontor al acayip ucuz

Vodafone hattı olan birisini bul,vodafone ulkelerini aramak bedava.

Yok.

Bu tip ürünlerde vaktinin gelmesi,eksiklerinin giderilmesi gerekiyor.air fryer asagi yukarı 20 yıllık bir geçmişe sahip aynı elektronik süpürgeler gibi.sırasının gelmesi için fiyat olarak ucuzladı,daha kullanışlı hale geldi.en önemlisi insanlar az yağla kızartma,pişirme olayını benimsediler.

Elektronik süpürgenin yaşadığı trend şimdi bu üründe.

aynen öyle olacak. popüler kültür bunu dayattı herkes de böyle bir ürüne ihtiyacı olduğuna canı gönülden inandı. akıbeti dediğin ürünler gibi olacak yeni yıla bile girmeden. sonra yeni mucizevi! ürün gelir.

ben gayet kullaniyorum. gayet pratik ve surdurulebilir bir sekilde kullanima uygun bence.

robot süpürge örneği doğru.
nice dönüşümler atlatarak bugün mutfağa girdi, kolay kolay da çıkmaz aksine ucuzlar, yaygınlaşır.

bence sektör kaynaklı bi bozulma olmazsa kesinlikle mikrodalga/fırın/ketıl gibi mutfağın demirbaşları arasında olur. popüler kültürle alakası yok, 2 sene sonra da en az uğraşla yemek kek yapmak isteyeceğim.

o iş belli olmaz hocam.

90'ları hatırlayacak kadar yaşayan var mı içinizde bilmiyorum ama fritöz de mutfağın bir demirbaşıydı. her mutfakta vardı. şimdiki gibi "kızartma sağlıksız" algısı da yoktu çok fazla. insanlara içinde sürekli yağ hazır duran, düğmeyi çevirince ısınıp kızartma yapmaya hazır hale gelen bir cihaz mantıklı gelmişti. hatta çok net hatırlıyorum, arkadaşlarla konuşurken "evinde fritöz olmayan var mı" gibi bir cümle geçmişti, o derece demirbaştı.

şimdi ne oldu? kimsede yok. hatta üretilip satıldığından bile emin değilim. iki gün sonra standart bir fırının da aslında aynısını yapabildiğini fark ettiğimizde, en azından evinde fırın olanlar düşer.fırını olmayanlar için mantıklı hale gelir.

mesela benim evimde kettle da yok. çaydanlığa cezveye koyup ısıtıyorum.

mikrodalga fırınım da yok. zaten mikrodalga fırının buzluktan çıkardığım eti eritmek dışında ne iş yaptığını da bilmiyorum. annemin evinde vardı, sadece donmuş gıda eritirdik. yemek de ısıtırdık ama hemen soğurdu, aletin içi de leş gibi batardı. yani ufak bi sahana bir porsiyon yemek koyup ocakta ısıtmaktan artısını çözemedim. 5 dakika fark ediyor. 16 yıllık evliyim, daha mikrodalgamız olsa bak şu da ne kolay olurdu demedim.

fırınım da var, airfryer ile yapılan her şeyi fırınla yapıyorum. tek avantajı, 3 parça tavuk için koca fırını çalıştırıp elektrik harcamamak olabilir belki.

o yüzden bir mutfak demirbaşı kadar kendine yer bulabileceğini sanmıyorum. modası geçince unutulacak.

popüler kültür dayatması falan değil, gayet kullanışlı bir şey.
yaptığım en iyi alışverişlerden biri.
hem fırından çok daha hızlı, hem de etin kendi yağını da aşağı akıttığı için etler ve tavuklar vıcık vıcık olmuyor.

ayrıca çılgınlarca yağsız biber falan kızartmak için muhteşem.
eğer öyle şeyler seviyorsanız düzenli kullanırsınız.
çok da pratik.

popüler kültür dayatması olduğu bir gerçek. ancak bu tarz ürünleri istikrarlı kullananlar da oluyor. misal robot süpürge de aynı şekilde popüler kültür dayatmasıydı bence ama biz aldık ve çok da memnunuz. alıp aylardır çalıştırmayan arkadaşlarım da var.

mesela airfryer benzeri olan actifry var bizde. 10 yıldır filan kullanıyoruz. gayet de memnunuz. bozulana kadar da kullanırız sanırım. o da bir modaydı mesela.

Ben aktif olarak haftada bir civari kullaniyorum, bu sekil kullanan baskalarini da biliyorum.

Ekmek makinasi gibi olmaz ama satisinin yavaslayacagini dusunebiliriz.

Sistemden goremezler, eski pasaporttan fotokopisini cekip koymaniz gerekir.
Direkt coklu schengen’e basvurun, Bulgaristan uzerinden geleceginizi yazan dilekceyi hazirlayin.

Biletlerinizi, gitme sebebinizi duzgun aciklarsaniz, belgeleriniz tam olursa sorun cikma ihtimali dusuk.

Yunan adasına gidebilmek için başvurdum. Başvuru formunda da çoklu girişi seçtim ve çoklu giriş verdiler.

hocam çoklu giriş seçseniz bile bazen tek girişli verebiliyorlar. En mantıklısı tüm seyahat planlarını çift giriş olacak şekilde belirtmek tüm destekleyici dokümanları vermek ve en iyisini ummak. Maalesef bu işin bir garantisi yok;

Bulgaristan uzerinden aracla mi gideceksin yoksa ucakla sofya vs yapip devam mi edeceksin?

Eger aractan bahsediyorsan asil sorun bulgaristan degil sirbistan olur.tek girisli vizen bulgaristan cikisinda kullanilmis olur ve diger tarafta hirvatistana girebilme sansin kalmaz.bunu bazen gozardi edebilirler ama etmeme ihtimalleri yuksek.girdigini varsayarsak donus yolunda bu sefer bulgaristan kabul etmez.

Tek girisli veya multi vize arasinda bir fark yok ama derdini konsolosluga anlatabilmen lazim.kara yoluyla ulasim saglayacagim detayini eklersen direk multi vizeyi verirler zaten.

hangi ülkeye başvuruyorsunuz? fransa ya da italya^ya başvuruyorsanız, az buçuk seyahat geçmişiniz de pasaportunuzda görünüyorsa, görünmüyorsa eski pasaportunuzdan fotokopisini sunarak gösterirseniz; siz herhangi bir talepte bulunmasanız da multi girişli olarak verilir zaten. özel bir şey yapmanıza gerek yok.

Avusturya gibi biraz cins ülkelerden başvurursanız tek girişli ve tam seyahat süreniz kadarlık bir vize gelmesi ihtimali sözkonusu olabilir.

Birden cok sebep olabilir.oncelikle kozmetik sebebpleri bir kontrol et.yeterli su iciyor musun,sacini yikadigin su temiz mi,sacini surekli toplu mu tutuyorsun.oldugun yerin iklimi sana yaramamis olabilir mi.bir de madde kullanimi var mi.

Sonra yediklerini kontrol et cok fazla a vitamini aliyor olabilirsin.demir eksikligin yuksek olabilir ki muhtemel sebep budur.

Hindistan diyince direk aklima Goa dadir diye geldi bu yuzden stresi ilk siraya koymadim.ama stres strestir.

hocam mumbai yakinindayim. Ulkede temiz su kaynagi sikintili zaten gorece temiz ama icilemeyen su var evde.
Bir bucuk yildir neredeyse veganim. Kendi pisirtigim eti yiyemiyorum tiksiniyorum. Zaten et alinacak yerler at pazari gibi. 15 yildir yumurta yemem.
Tutun haric kullandigim madde yok. Evet saclar genelde toplu sicaktan dolayi.

Stres dersen top seviyede.

Mumbai de dilersen doktor konusunda yardimci olmaya calisirim.

Oncelikle saclarida icme suyunla yika.sac yaglari hindistanda bolca cesitte var,bulursan argan,bolca bulacagin hindistan cevizi yagi gibi urunlerle sac bakimini yapabilirsin.

Netten a vitamini fazlaligini bir oku.yedigin urunleri kontrol et.a vitamini b,c gibi suda cozulmediginden direk karacigerde depolanir.fazlaligi deride ve sacta hasarlara sebep olur.uzun donem siroza dahi cevirir.

Ikinci olarak demir eksikligini oku.turk kadininin geleneksel problemidir.

Stresi cozmen lazim.coz yani.baska caren yok.

duptis +1

ben tavsiye olarak no poo akimina goz atmanizi oneririm. detox gibi bir sureligine de olsa bir donem denedigimde ise yaramisti karbonatli su ama sert yapti sacimi biraz(kalin telli gur sacliyim)

eksisozluk.com

Mirket hocam vegan degilim et bulamiyorum. Yilda toplamda bir ay tr deyim. Et ve et urunlerinden baska birsey yemiyorum ama burada cok lezzetsiz ve kotu etler. At oazarindan alip yemegi midem kaldirmiyor.

Mumbai’da hiranandani gardens bolgesinde yabancilara yonelik marketler var aslinda, oralarda iyiydi etler. (Hala oyle mi bilmiyorum ama expat communitylere sorabilirsiniz)
Onun disinda disarida etli yemek yiyebilirsiniz. Mumbai’de yasarken en buyuk luksum disaridan etli yemek soylemekti, bence cekinmenize gerek yok.
Bir de hintli doktor tavsiyesi icin fb expat gruplarina uye olmaniz iyi olur.

Geçtiğin yer kastanies.bütün günü geçirebileceğin bir alan değil.geçtikten sonra düz yolda bir kaç restoran var akşamları edirneden içmeye gelen arkadaşlara hizmet eder.restoranların bittiği yol ağzında karşıda kahvehane var,yerellerle oturur kahve içersin.bütün olay bu kadar.yerel ulaşım hiç kullanmadığım için fikrim yok ama taksi çağırıp orestiadaya gidersen meydanda falan takılıp güzel yemek,kahveden yürürsün.akşam gidilebilecek bir kaç güzel bar var.

** sınırı yürüyerek geçmek mümkün değilmiş deneyimledim.

bisiklet ve kask kiralayarak geçebilirsiniz, ya da motorlu araç ile geçişlere izin veriliyor.

Kaputaş

Kaputaş plajı

2 tb icloud var,son fiyatini kontrol etmedim.

evet
2 tb google one aylık 28 tl sanırım
1 tb onedrive x5 (M Office 360 Aile Planı içerisinde en son yine arttı toplam aylık 130 TLgibi bir şey sanırım.)

Hayır 256 gb telefonum var yayla gibi maşallah.

Diğer yedeklerim de zamanında standart kullanıcıdan çok daha fazla yer hak ettiğim için yetiyor şimdilik. Onedrive 40 gb, Drive 30 gb gibi bir şey sanırım.

Pc icin 64gb flasdisk aldim 80 tl.
3 sene idare eder.
Telefona zaten sd kart giriyor.

Herhangi bir uyelige para vermek beni yoruyor.

Google one 2tb (yillik 290)
Microsoft 360 office

Cloud olarak sadece google'i kullaniyorum, diger servisler (yandex de dahil) guven vermiyor niyeyse. Datayi zirt pirt ordan oraya tasimak da iskence.

2 tb fiyati bedava cidden google'in, umarim yerel fiyatlandirmayi uzun sure devam ettirirler. Keske 10 yil odeme secenegi olsa :/

Google Drive 2Tb kullanıyorum para verdiğim en değerli hizmet benim için, vakti zamanında tüm anılarımı kaybetmeme vesile olan bir disk arızasından sonra.

bu ara bi yer vardi lifetime subscribtion veriyordu 2tb.

icloud var 2tb, aile ici paylasiyoruz. bir gun telefona bisey olursa herseyin yedekte oldugunu bilmek kafa rahatlatiyor.

2tb google drive, yillik mu ne
50gb icloud, o da aylik 5-10gibi bisi

1/7.

haftada 1-2 kahve anca içiyorum..
günde 3-4 kahve içenlere asla anlam veremem bana çok fazla geliyor. çay içer gibi kahve içiyolar.

gunde 1 tane iciyorum genelde. haftasonlari cogunlukla sifir.

ev arkadasim starbucks tarzi kahvecilerden kahve alip moka pot denen seyde yapiyor, onu iciyorum. daha fazla bir bilgim yok :)

4-5 bardak
Bunun 3 bardağı filtre, kalanı granül ya da Türk kahvesi. Dışarda içeceksem flat white.

400-500 ml civarı içiyorum.
Full manuel V60'ta demliyorum, pour over yani.

Günde 1-2 küçük kupa americano içiyorum, bu aralar sadece 1 tane içiyorum çoğunlukla. Hava sıcaksa buna bir tane de iced americano ekleniyor ya da sıcak kahve hiç içmeyip 2-3 iced americano içiyorum. Bu evde, normal bir günde içtiğim.

Arkadaşlar uğrarsa ya da ben dışarı çıkarsam fazladan 1-2 kahve daha (americano, filtre ya da biri yaparsa Türk kahvesi) içiyorum.

Ek olarak çay, kola gibi diğer kafeinli içecekleri neredeyse hiç tüketmiyorum.

Yurtdisindayken gunluk 3-4 espresso(illy)turkiye ye geldigim zamanlarda sabahleyin tek orta boy kupa filtre kahve(sumatra)

günde 1-2 bardak. evde filtre kahve oluyor makinede veya v60'ta. dışarıda ise genelde espresso bazlı kahveler oluyor.

ne yazık ki sadece kalktığımdan öğlene kadar(saat 9 ile 1 arası) 3-4 kupa içmiş oluyorum. yatana kadar 8i buluyor. ortalama olarak bakarsak gün içindeki bu kahvelerin yarısı filtre kahve, yarısı neskafe gold oluyor.

nescafe gold içiyorum, şekersiz.

3-4 bardak, o da 600-800 ml yapar.

3-4 kupa, filtre

Sabah 2 fincan sutsuz sekersiz filtre kahve, cogu zaman okulda da bir latte.

Sıfıra yakın. Ayda belki 1 defa. Kahveyi sevmem

Değişiyor, artıp azalabiliyor. Şu sıralar sabah ve öğlen 2 fincan türk kahvesi bir de gün içinde bir yerlerde bir kupa nescafe.

Çalışmadığım günlerde evde sabah bir fincan türk kahvesi gün içinde de iki kupa filtre kahve.

Yazın sıcak kahve içmiyorum çok örneğin, filtre kahveyi buz dolu bardağa boşaltıp içiyorum böyle zamanlarda gün içinde 3-4 bardak kahve içiyorum.

Kışın ortasında da 4-5 kupa filtre kahve içebiliyorum yeri geliyor. Ondan sonra çarpıntım başlıyor ve azaltıyorum. Döngü böyle gidiyor.

ben türk kahvesi ve nescafe içiyorum, günde 6 7 büyük kupa içiyorum ama yarım litrelik bardağa koyduğum kahve miktarı yaklaşık yarım tatlı kaşığı oluyor.

yani yoğunluğu çok düşük.

sütsüz ve şekersiz içiyorum, yaz olursa aynısını buzlu olarak yapıyorum.

sabah 1
aksam 1
soguk cortado

hafta içi; home ofis çalışırken, sabah 1 tall americano, ofiste çalışırken, sabah 1-2 grande filtre kahve, öğleden sonra 1 türk kahvesi.

hafta sonu; sabah 2 tall americano, öğleden sonra 1-2 grande cappuccino .

Hafta içi sabah, öğle 16:00, akşam toplam 3 bardak filtre kahve.
Hafta sonu kafein detoksu için sadece akşamları.

Direkt Bruce +1

öğütmeyi de kendim yapıyorum. Kahveyi sanalbaharat diye bi siteden aldım. Fiyatına göre çok iyi. Öneriyi buradaki bi duruyurdan almıştım.

www.eksiduyuru.com @hadi ya la

sabahları bir kupa şekersiz filtre kahve. nadiren akşam üstü ikinciyi içerim.

haftada 2-3 belki.

en az 2 büyük bardak. (800-1000 ml ++)

americano / filtre kahve.

3.

Sabah americano, öğleden sonra ve akşam latte.

günde 1-2 orta boy şekersiz ve sütsüz americano ve/veya filtre kahve.

400-450 ml filtre kahve

Evde 1 ya da 2 tane aeropress sert kahve.

Is yerinde de, kötüsünden filtre kahve. 1-2 kupa.

Disarida, simariklik kahvesi, 1 espresso ya da espresso bazli icecek. Her gün degil, haftada 2-3 kere.

Ben amerika için ürettirmiştim bunlardan 3” olarak çalışmıştık.genel standartı bu.

"araç markası modeli cup holder dimensions" yazarsan muhtemelen aracının cup holder ölçüsünü göreceksin. benim cup holder 7.4 cm ama termosum sığmıyor malesef.

Hepsi farklı, audiye tam giren bardak opel'e çok geniş geliyordu mesela.

markaya ve aracin modeline bile gore degisir.
arac buyudukce bardaklik yerleri de genisler genelde cunku orta konsol buyuyor.

tanıdık yer değilse vay be derim.

1- hırsızlığa girer. aracın plakasına işlenir. ilk çevirmede tutuklanabilirsin. ama hapse falan sokmazlar muhtemelen.

2- not kısmına akaryakıt parası falan yaz. ama ben olsam pompacının ibanına atmam, istasyon sahibine yada sahibinin şirketinin hesabına atardım.

Anlayamadığım şey borcu ödemeye niyetiniz mi yok ?
Adamın kendi ibanı olsa da açıklama yazacaksınız "xx tahrihli kalan akaryakıt borcu" EFT de. bir de EFT dekontunuz olacak saklayın.
Verdiği fişi de ayrıca saklayın.
Adamdaki rahatlık biraz da sizin plaka bilginize sahip olmasından kaynaklanıyor olabilir.

Yine varsayımla hareket edersek tutarı kendi cebine atacağını sanmıyorum işin uzmanı daha iyi bilir ama yakıt doldurulan o makinalardan toplam çıkan yakıt ile kasaya giren toplam meblağ arasında fark görülebiliyor olmalı.

Pompada açık çıkarsa pompacının maaşından kesiliyor zaten. o yüzden şirket ya da kişi hesabına atman arasında pek bir fark yok.

Tekrar uğrayabileceğiniz bir istasyonsa gidin elden verin bence. Ama böyle borçları vicdanen en kısa ödemek isterim. Bir gün fazladan bende kalması rahatsız eder.

Vicdan muhasebesine girenler icin, ben de ayni hassasiyeti tasidigimi soyleyebilirim, yarin hemen verecegim.

Fakat anlamadigim taraf Eskisehir bir koy yolunda olan bir istasyondu bu, plakam 34.. bir daha ugrayamacagim bir istasyon olmasi sebebiyle bir cakallik veya bir isguzaelik yapilabilir mi, basimiza is alimiyizi dusundum sadece.. sormak istedim.

Sehirde buyuyunce bu gibi konularda insan daha hassas oluyor.

Bu kadar küçük bir benzinci ise benzincinin akrabası olabilir. Yolda kaldığını düşünüp iyilik yapmış. Plaka ve kamera kaydı var zaten yakıt aldığının. En kötü durumda gider savcılığa verir olur biter diye düşünüp iyilik yapmış.
Ibana parayı gönderirken sana verdiği fiş noyu da eklersen sorun olacağını düşünmüyorum. Sonuçta ödemeyi havale EFT ile de yapabilirsin.

Adam düz bir şekilde insanlık yapmış hala bir film olabilir mi,nasıl göndersem diye işkilleniyorsunuz.sen ödemediğimi söyleyip cene atabilir mi diye düşünüyorsun.patronuda aldı parayı cebine attı diye işkillenir.vermiş ibanını at parayı notada yaptığın adamlık için teşekkür ederim yaz

Plakayı açıklamaya yazıp atılabilir.

Transit vize alman gerekiyor.bunu donuste de kullanacagin icin coklu sekilde alman lazim.transit vizeyle gidiste ve donuste 48 er saat bulgaristan da kalabiliyorsun.

Vizesiz gecemezsin.

www.vfsglobal.com

Adimi hatirlamadigim bir anlaşma sayesinde bulgaristana transitte vize sormuyor. Hatta tek giriş yunan vizesinin cikisini makedondan yapip, sirpa gecip ordan bulgara girmiştim. Giriste kimse sen ne ayaksin dememisti.

Resident permit yoksa boyle bir imkanın yok.varsa kursa gidiyorsun,kursu bitirip sınav,sonra direksiyon sınavı sonra ilk yardım sınavı veriyorsun.
Turkiye de polise yakalanınca vereyim diye dumenden istiyorsan o baska bir dersin konusu.

Kktc'den al burda polise vermek istiyorsan.

Konuyla kismen alakali oldugundan buraya birakiyorum:

en.wikipedia.org

Yabancı ülkenin askeridir bence o. Eğitim görüyordur ikili anlaşma gereği

Türk vatandaşıysa neden olmasın?

Onlar degisim ogrencisi. Turkmen kirgiz falan da denk geliyordu askerde bize.
Biraz egitim gorup ulkelerinde devam ediyorlar


Zaten ilk zenci pilotun linkini atmislar, kendisi pilot oldugu icin haliyle hem subay hem komutan.

Yorumlarda yazmışlar. Yabancı ülkenin azkeri öğrencisiymiş. Türk askeri öğrenciler de dışarıya gönderilebiliyormuş eğitim için. Bir çeşit askeri öğrenciler arası değişim programı.

Bkz: afro türkler

tr.m.wikipedia.org

m.youtube.com

Diğer ülkelerden askeri eğitim almak için gelenler var ülkemize. Hep biz mi Avrupa'ya abd'ye gönderelim ?

Osmanlı zamanında afrikadan hizmetçi olmaları maksadıyla getirilmiş, cumhuriyetle birlikte türk vatandaşı olmuş, sen-ben kadar türk olan siyahi vatandaşlar var. Yanılmıyorsam ege'de birkaç köy var tümden siyahi. Tsk'de 23 yıl önce bir astsubay görüp öğrenmiştim işin aslını.

Bizim siyahi türklerden olanlar var.net olması için söleyeyim babası astsubay emeklisi oglu albay olan komsumuz vardı.

Ada vizesi sadece ada için,kullanıyorsun ve bitiyor.

İtalya bir haftada sonuçlanıyor.almanya yı kısa sürede alnda oldu iki aya yakın bekleyen de.yunanistan dan alan arkadaslar mevcut o da bir hafta gibi sirede sonuçlanıyor.

ispanyadan aldım en son, mart son haftası nisan 1 için randevu aldım ve vizem de 7 nisanda kargoya verilmişti.

Swap değişiminde kafa kağıdı değişimi önceden gerekmiyordu daha doğrusu yaptırmıyordu kimse ama artık tuvtürk de bile dikkat ediyor olabilirler. Bence bir tüvtürk e sorun öncesinde. Çünkü bunu işletecekseniz ruhsata, muayeneye gitmeniz gerekecek. Emisyon ölçtürmeniz gerekecek. Trafiğe uygunluğuna baktıracağınız bu iki alan aklıma geldi.

Öncelikle bunu yapabilecek ustalar gidiş yöntemi hkkında bilgi sahibidir.son 2-3 senedir bu tip işlem yapmadım ama eski halinde aynı marka motor takarsan alacağın fatura,motor ithalse ithalat evrakları ve fatura motoru takmak için yeterli.beygir gücünde yuzde 30 luk bir artış olacaksa ve ya baska marka motor tkılacaksa projelendirilip,onaya gitmesi gerekiyor.onaydan sonra muayeneye gidiyor.

Tüv sistemi motor numarasının tutmamasına hafif kusur yazıyor.bu durumda işletmemekte bir seçenek.yağ,hava soğutma sistemi yüzünden seçenek az bu motorda.eski bir bigvw motoruyla oynama yaparak 90 beygire kadar çıkmış olanları var.

Cevaplar için teşekkürler.
Evet hafif kusur bir kaçış yolu olabilir ancak mevcut motorla oynayarak 90lara çıkarmak asıl işi ne yazık ki çözmüyor.
Tekrar teşekkürler.

Sorunuza net bir cevap olur mu bilemem ama sözlükten bir arkadaş dün böyle bir şey yazmıştı.
eksisozluk.com

Bahsettiği kişi eski Adalet bakanı müsteşarı, şuan aktif mi bilmiyorum ama bir ara Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlığı da yapmıştı, hatta eskiden Türk Telekom yönetim kurulu üyesiydi bu şahıs. :)

.istanbul emniyet mudurlugu konutu orasi

@skzr O entry'de Yeniköy denmiş, Yeşilköy değil.

pnomatik pistonla belki (belki) yapabilirsin ki o da bahsettigin ic ice gecmis boru misali calisacak.

Bu islerle hangi meslek grubu ilgilenir hocam? Sanayiye mi gidelim, mobilyacilara mi bakalim?

Yaklasik 40 50 kg agirligi kaldirmasi kafi. Yerden ve elektrikle calissin da nasi kaldiriyosa kaldirsin :)

Makas sistemiyle saglikli 9lur.

Suna bir goz at

www.amazon.com

@duptis

Tam olarak aradigim sey bu galiba. Etsy'deki yabanci firmalara denk geldim hep. Arastirmalarimi bu yonde yogunlastiriyorum hemen gecenin 3unde :))

Motosiklet liftleri var, onu alıp modifiye edebilirsiniz ya da aynı fikirde size göre yeniden üretebilirsiniz.

Neredeyse sizin istediğiniz gibi 20cm den başlayıp baya bi yükseliyor. Youtube da yapım videoları var DIY olarak, aslında çok basit bir mantığı var.

Edit: @duptıs bahsettiğime benzer bir ürün paylaşmış linki sonradan tıkladım. mantık aynı zaten.

şurdan başlarsan bir çok örnek bulursun;

www.youtube.com

Ağırlığı kaldıracak kadar güçte bir motor, masa uzunluğunda dişli motora bağlanacak, dişli üzerinde hareket edecek bir uzun somun ve bu somunun iteceği makas sistemleri.

Aslında gerçekten çok basit, bir kaynakcı düzgün çizim ve parça ölçüleri verirseniz size yapar bunu.

Edit 2: verdiğim youtube linkini de sonra izledim, bu adam benim bahsettiğim gibi mil ve somunlu değil de halatlı yapmış. Seçenekler çok kendimize göre seçebiliriz.

@john bloor
Evet duptis'in yolladigi seyi arastirirken sizin bahsettiginiz motorsiklet kaldiraclarina da baktim. Benzer sistem. Sanayide falan bu islerle ugrasan birini bulup yaptirtilabilir gibi duruyor. Motorsikleti kaldiran, masayi ucurur :)

Tek sorun min yuksekligi 20cm cok olacak ama halledilir galiba.

Duptis'in yolladigi urun sadece cin'de ve aliexpresste var. Kargosu cok tutuyor. Ona da bakiyorum bir yandan.

Yükseklikte en bağlayıcı durum motor boyutu, motor olmasa profiller ve demirler iç içe geçip kapanınca 10 cm'e bile sığar.

20 cm ise motoru koyacak kadar yeterli bir ölçü bence, kaldıracağınız yük çok olmadığı için küçük bir motor hayli işinizi görür.

En küçük boy halatlı elektrikli caraskallar işe yarayabilir, dişliler sayesinde bir araba silecek motoru bile kaldırır rahatca sanki.

Oncelikle cevaplar icin herkese tek tek tesekkurler. Ufuk acici bir baslik oldu benim icin :) eyvallah.

@john bloor
Hocam tek cozemedigim, caraskallar yukaridan cekiyor, bunu masanin altina koyup yukari kaldirmasini nasil saglayacagim?

Bu arada bir alimunyum profilciye gidecegim, hareketli mekanizmayi gorusmek icin. Sonra motor asamasi geliyor.

Bu arada sanayi tipi hidrolik lift yapan bir firmayla gorustum. Tam istedigim olculerde ellerinde hazir bir tane oldugunu soyledi. Fiyat 32bin deyince manasiz bi sessizlik olustu aramizda :))

Müdür yukarıdan çekmicek caraskal, makas sistemi yapılınca motor halatla makaslardan birini çekecek ve makas sistemi yukarı doğru kaldıracak.

İlk verdiğim videoyu izle anlayacaksın.

Aliminyum olmaz bana göre, esnek ve yumuşak malzemedir. Sen bu sistemi 30x30 ya da 40x40 köşebent profil (L demir) kullanarak yaptırmalısın.

Sistem oyle calismiyor.pulun sende olmasi ya da odemis olman gelen zama engel degil.kapiya geldiginde 150 liralik pulu isteyecekler.

valla çok enteresan bir şekilde biz pul almayı unutmamıza rağmen, daha önce arabalı geçiş yaptığımız ve sistemden düşmüş olması gereken pulumuz havalimanından yapacağımız seyahatte kullanılabilir göründü. 9 ay önce almıştık, aslında geçiş yaptık ama sistemden düşmemişler. Yani benden yola çıkarak diyorum ki, pul kullanılmadığı (ya da unutulduğu lol) taktirde en az 9 ay geçerli gibi duruyor. Görevli sistemde pulu gördüğünde ooo 9 ay önce almışsınız ne oldu ertelediniz mi demişti de oradan çakmıştık durumu.

Kan sulandırıcı faydalı olabilecek bir şey diye veriliyor, icmedin diye öleceksin demek değil. Çok kafaya takma. Bazı doktorlar söylemiyor bile bunu.
El ayak soğukluğu sebebinini bilemiyorum ama hava yüzünden de olabilir, covid süresince az beslenmeden de.
Biraz şekerli sıcak kalorili şeyler tüketip sıkı giyinemk fayda edebilir. Ellerim soğuk diye korkacak bir şey Yok gibi.
Doktor değilim söyleyeyim.

panik atak, anksiyete ellerde terleme veya üşüme gibi durumlar yaratabilir, kafanda büyütmüşsün gibi bence gir yorganın altına ısınınca çık dolan varsa elektrikli battaniye aç al çayını kenardan iç. dizi film izle zihnini uzaklaştır bu hastalık mevzusundan. yaşın genç diye tahmin ediyorum pıhtı atma işi öyle herkeste olabilen bir şey değil, yaşı genç olanın da eğilimi vardır, yoksa peynir gibi herkes giderdi.

Direkt coraspin alıp günde 1 defa iç. Tercihen akşam yemeğinden 1 saat sonra.

Fakat bu kadar korkulacak bir şey yok, bence sen + haberini aldığından beri aynı şiddette korkuyorsun. Kanın donuyor korkudan. Yapma. Lütfen korku filmleri de izleme. Resmen şartlanmışsın.

Coraspin'i iç, ihmal etme.

Demirin düşmüştür.dilersen bir tahlil yaptır.ilave demir hapı alabilirsin ama doğal yürüyeyim dersen günlük 3-4 hurmaya limon sıkıp ye.hurma sevmezsen nette farklı bitkilerden tavsiyeler var.

Coraspin şidedetle öneriliyor. Negatife döndükten sonra da başladığınız kutuyu bitirmeniz tavsiye ediliyor.

Muhayyer +1

aslında pıhtı atma olayı çoğunlukla covid olanlara verilen ilaçların yan etkileriydi. soğuk olmak ve üşümek hiç üşümemekten iyidir boşver bir şey olmaz, üşümesen büyük ihtimalle şeker hastası olurdun, böyle düşün en azından.

Çok teşekkür ederim cevaplarınız için.
Sabah kan testi yaptılar hemogram’a baktılar acilde bir problem çıkmadı. Vitaminlerinize mutlaka baktırın acilde bakmıyoruz dediler, Çarşamba dr grevde olmazsa randevuyla bakılacak zaten.
Covid sonrası üşüme-demir düşmesi çok sık görülüyormuş.
Kaç gündür sürekli buz gibi olunca dedim herhalde kanım çekiliyor ve gidiyorum:) öyle bişey yokmuş. Pıhtı atmasında şiddetli ağrın olurdu dedi doktor.

"demir hapı alabilirsin ama doğal yürüyeyim dersen günlük 3-4 hurmaya limon sıkıp ye"

gördüğüm en kötü tavsiye

dalak - ciğer ye; yanında sadece su ve yeşillikler olsun

Görmeden bir şey demek mümkün değil ama sadece bulguru ve sütü menüsünden çekin.hiç bir şey yoksa ekmek kırıntısı yeter.

Bir kuş, artık yaşlıysa, yaralıysa, hastaysa bir yere konuyor ve bir kedi gelip onun acısına son veriyor.

Doğanın kanunu bu.

Şartları boşuna zorlamak, büyük bir ihtimalle onun acı çekme süresini uzatmaktan başka bir işe yaramaz.

Böcek, solucan topla dışarıdan yemesi için.

Kafasına birazcık su damlatmayı deneyin. Aynı durum değil tabi ama bizim cama kuş çarpmıştı. Hiç kıpırdamıyor sadece arada gözlerini açıyordu. Önündeki suyu içmeyince enjektörle su vermeye çalıştık, ilk anda denk gelmedi, kafasına gelmiş oldu su. Baya hareketlendi, kendine geldi, bir süre sonra da uçtu :)

Bu sabah kuş öldü. Çok üzüldüm. Kardan dolayı veterinere götüremedim keşke götürseydim ah zavallı. En azından sıcak bir oda da tuttum onu.

Abi burada asıl önemli olan konu sen bu seviyeyi görüyorsan hipertansiyon problemin vardır veya adaysındır.bu sadece sinirle olabilecek bir şey değil ve konu onemli.

En kısa zamanda bir dahiliye+Kardiyoloji kombosu yap.bir kan değerlerine baktır,kontrol altında tut kendini.

dunyada acil aslinda "su anda bir mudehale olmazsa ölecek / kalici hasar gorecek" vakalarina bakmak icin var. ve yapilmasi amaclanan mudehale de duzgun bir sekilde doktor tarafindan incelenecek zamana kadar hayatta kalacak destegi vermek. eger o kadar hayatta kalma durumun yoksa zaten yatirirlar.

bizde acil tedavi amacli gidilen, randevu almak ile ugrasmamak icin kullanilan bir yer oldu.

bu dedigim bir kenara, 21 tansiyonla acile gitmekte haklisin. 18 uzeri tansiyon acil bir durumdur ve uzun sure o sekilde kalmasi organ hasarina yol acar. ancak burada iletisim sekli dogru olmama ihtimali mevcut olmakla birlikte doktorun semptom sormasi dogru, cunku yuksek tansiyonda semptomlarin olup olmamasi ne yapilacagini belirlemede etkili olabilir. henuz semptomun yoksa (agri, nefessizlik hissi, kafa karisikligi, konusma bozuklugu vs.) tansiyonu dusurmek yeterli olabilir o anlik ama yuksek tansiyon icin daha sonra doktora muayene olmali iyice incelenmeli ve durumu kontrol altina almalisin. semptomlarin varsa farkli mudehaleler soz konusu olabilir.

bu durumda evet "acil" doktorunun tansiyonunu dusurecek mir mudehalede bulunmaktan daha fazla yapmasi gereken bir sey yok isin normal yuruyusunde. biz hastalar olarak bizi ne kadar uzse de bu durum, acildeki kaynak bolusumunun prensibi bu. acilde tansiyonun dusurulur, sen idealde ertesi gun poliklinikte doktora gider muayeneni olur ilaclarini ve tavsiyelerini alirsin. acil doktoru oracikta senin yuksek tansiyon hastaligini tedavi etmez / edemez yani.

tansiyonun tekrar 21'e ciktiginda acile tekrar gitmeliydin bence bu arada. bu durum cok uzun surerse semptomlar baslayacaktir vs. o yuzden dusurulmesi ve dusuk tutulmasi lazim.

ve tartisma ile tansiyon 21'e cikmaz, ama tansiyon hastasiysan sebep olabilir tabii. demek istedigim tansiyon konusunu kontrol altina almazsaniz basa daha buyuk bela acabilir, 21 tansiyon normal, x sebeple olabilir bir durum degil. muhtemelen tansiyon hastaligi var, o yuzden kontrol gerekir. gecikmeden.

acil sana o anlık mudahale eder. yani anlık çözüm sunar. kardiyolojiye oradan da dahiliye ye gitmeniz lazım.

yok tabii ki elbette yüksek tansiyon problemimi çözsün diye değil, o an tansiyonumu düşürsün diye gittim. zaten hipertansiyon teşhisim var, ilaç da kullandım, sonra tansiyon normal gibi çıkmaya başlayınca aksattım. doktora da bunu anlattım. kardiyoloji muayenesi tavsiyesiyle gönderdi.amacım tansiyon problemimi çözmesi değildi.

ama anlık yüksekti ve benden ısrarla semptom istedi. benim öğrenmek istediğim, illa semptom mu olmalıydı, tansiyonumun yüksek çıkıyor olması yeterli değil miydi? "yoo hiçbir şeyim yok , sadece yüksek değer gördüğüm için geldim" deseydim de yine dilaltını verecek miydi, yoksa "semptom yok, evine git" mi diyecekti?

Semptom sormasının sebebi, tansiyona bağlı olası acil bir durumu (beyin kanaması vs) atlamamak.

Dupont torch lighter.ben bu arkadaşı teknede,dağda,arazide her koşulda kullanıyorum.her nevi rüzgarda rahat rahat yanar,yakar.

dupont ama fiyatlar ucuk

Lost and found bolumunden gider alırsın.

yöreden ziyade kolaylığı içindir diye tahmin ediyorum. kuzu, koyun eti daha yağlı olduğu için şişe tutturması daha zor. kolaylık için büyükbaş katılıyordur diye düşünüyorum.

Cevap veriyorum mardin.

Mardin in farkı içinde süt danası olması ve yuvarlak şişe çekilmesidir.

Bunu dışında adana ve urfayıda dan karıştırarak ya da danadan sade kuyruk yağıyla yapan çok yer var.

hakiki kuzu etinin temini zor ve pahalı olduğu için yapılıyordur. hatta adana'da bile. o yüzden bir yöreye ait olduğunu düşünmüyorum

Satıcı kim? Distribütör kim? Türkiye distribütörü var mı yoksa ithalatçı garantili bir ürün mü? Faturayı kesen kim?

Bilgi verseniz de bizler de fikrimizi söyleyebiksek.

Sadece Hepsiburada dan aldım demek işi tanımlamıyor.

Hepsiburada ahmet abinin dükkanıymış gibi kafanda kurmuşsun,alıp tamir edlim sıfır diye satarız hem mkayayıda keklemiş oluruz diye bir durum yok.hepsiburada satıcı,o ürünü ithal edenden,üretenden alır satar ya da satmasına aracılık yapar.mal bozuksa servisine yönlendirir.en fazla süreci uzatıp bıkıp vazgeçmen düşünülebilir.

Bu işten karlı çıkman anca değişim olursa sende birini bulup satarsan olur,

satıcı hepsiburadanın kendisi.

ya arkadaşlar, hepsiburada bakkal mı falan diyorsunuz da, türkiye'de yaşatığımızı unutuyorsunuz, amerika zannediyorsunuz burayı. ben yakın zamanda yine bozuk bir ürünü gönderdim tamir için, bana çalışmayan ürün için, arıza görülmedi diye döndüler. adamların amaç belli. bu işten zararlı çıkmamanın yollarını arıyorum ben.

Oradaki fiyatlara bakin buradakine bakin karar verirsiniz

Bu soruyu soruyorsa hiç bir şey ithal etmemeli.

Şu an türkiye den ne alsan kar marjı yüksek.ama atıyorum tencere tava alsın desek sen o tencere tavaları orada ne yapacaksın.önce ne satabileceğini ve nasıl satacağını çözüp sonra onun üzerinden yürümelisin.ben her gün binlerce ürün yüklüyorum ama o ürünlerin çoğu benim depomda olsa satmayı beceremem.

Önce sat sonra bulmaya çalış.

İç çamaşır. Hangi ülke o da var.

Kolayca satamazsin ama yine de sahibinden en iyi mecra. Seveni coktur, fiyati da iyi diyorsan 150 200 verip vitrin ozelligi satin alabilirsin.

Ya da f1 ile ilgili facebook gruplarina post acabilir, facebook marketplace'e ekleyebilirsin ilgili hashtagleri kullanarak.

Ebay'e koysan wise ile falan veya baska bir yontemle odemeyi onden alip kargolayabilirsin bence

Hangi yılın şapkası birde ıslak imzalı mı nakış imza mı?

@duptıs, ÖM attım. 2021 tarihli, ıslak imzalı.

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

Bunlar geldi ilk aklima.

puppe

www.youtube.com

bu yavaş başlayıp coşuyor ama. melodi değişimi kriterine uyuyor da hiçbir bölümü mutlu değil.

Opeth'in çoğu şarkısı bahsettiğiniz gibi:

www.youtube.com
www.youtube.com

çok tesekkurler cevaplar için sanirim daha farkli bir sey ariyorum bunlar ağir kaçti gibi.

Roisin Murphy - House of Glass www.youtube.com

Dediğinin tersi olabilir bu youtu.be

Çok sevdim yalan oldu
youtu.be

bohemian rhapsody
olümün uğradığı ıssız ev

youtu.be

ilk dokuz saniyesi gibi bir şey aslinda aradiğim müzik.

@in vinto veristas evet bu şarkida da var öyle bir bölüm.

barış manço - lahburger

www.youtube.com

05:23'te geçiyor.

youtu.be

2.20 de ilk degişim sonra 4.50 de.

enstrümantal dediğinize klasik müzik dahilse vivaldi olabilir. 4 mevsim yaz başı.

Evanescence my immortal sona doğru daha sertleşen bir hava var.

haggard per aspera ad astra girişte yaylıdan sonra gitar giriyor.

metallica the memory remains

@herzan çok tesekkurler sonuncusu istedigim gibi

aradığın şeyin genel adı golden visa. 250.000 Euro'ya Yunanistan'dan ev alıp orada yaşayabilirler. Evi alır almaz 5 yıl oturum izni veriyorlar 5 yılın sonunda ev hala sendeyse uzatıyorlar oturum iznini. Sanırım 7 yıldı kesintisiz orada yaşarsan vatandaşlığa başvurma hakkın oluyor vs.

Anadili illa İngilizce olsun istiyorsan atlantikte bazı ada ülkeleri daha ucuza bu hakkı veriyor ama Türkiye'den 5 aktarmayla 2-3 günde gidilebiliyordu oralara. Tek yön uçak bileti 4-5 bin euro.

Amerika, İngiltere gibi ülkelerin de benzer programları var ama fiyatlar milyonlar seviyesinde.

Yerlesmesine yerlesirlerde ne yapacaklar orada.hadi gayrimenkul alımıyla oturum aldılar neyle gecinecekler.emeklilik durumlarından oturumda alabilirler ama bu seferde elde ne var ne yok onu yiyecekler.ordaki adamlar emeklilikte turkiye ye kaçma planları yapıyorlar.saglık konularına filan hic girmeyeyim,

Sorunun cevabına gelirsek avrupa genelinde 250k euro bandında gayrimenkul alımında oturum sansı var,ingiltere oturumu avrupadan daha kolay ama emekliler icin statuyu bilmiyorum.

yunanistan 250k euro, ispanya 500k euro, portekiz 350k euro (aslinda 500k euro, ama 30 yildir renove edilmemis bir ev, ve nufusun yogun olmadigi bolgelerden alirsan 350k euro), avrupada bunlar var gayrimenkul ile. ingiltere falan vermiyor gayrimenkul ile. herkesin ingilizce konustugu ingiltere hollanda falan investor vizeleri var ama ingiltere 2 milyon poundluk yatirim ister, hollanda 1 milyon kusur euro olmasi lazim. is kuracaksin, istihdam saglayacaksin falan oyle olur.

okul kaydiyla da olur herhalde, ne bileyin emekliler ama master doktora yapicam dese biri gidebilirler yani en ucuzu o. o yasta nasil olur bilmiyorum gerci.

250 bin euroya avrupada kepaze olurlar ev aldıktan sonra.. para kalmaz çünkü ev aldıktan sonra... başka bir iş yapmayacaklarsa.. 250 bin eurom olsa türkiyede mis gibi deniz kenarı ilçeler var egede akdenizde.. giderim orda müstakil bi ev yaptırırım çok da gösterişli olmayan. ufak çapta bağ bahçe işleriyle vs. uğraşmak için yanında arazisi de olan bir yer. gül gibi yaşar giderim ölünceye kdar yeter o para burada...

İspanya var adı emekli vizesi, calısman yasak ama oturum veriyorlar. Tek yapman gereken kalacak yer kiralamak

Yeni iş kurabilirsin, business plan hazırlayıp hollanda, ingiltere, isveç, almanya gibi ülkeler iş kurma vizesi veriyor. Garanti yol diyorsan master’a kayıt ol, bir sürü okul var, kolay olanını bul, part time calısıp mezuniyet sonrası 6 ay ile 12 ay arasında iş arama izni alırsın, bu sürede iş bulursan sınırsız oturuma döner.

Sorun yerleşmek değil yaşayacak paranın zor bulunması. Yoksa para varsa yerleşmek de kolay, oturum almak da kolay.
Golden visa bakacaksınız. Eu içinde en ucuz golden visa Letonya’da.
İspanya emekli vizesi de veriyor.
Vatandaşlık tamamen başka bişey.
Belirli bir süre oturur -ülkesine göre, çoğunlukla- çalışır/ vergi öderseniz 5-7 yılda vatandaşlık başvurusu yapabiliyorsunuz.

Bu parayla yapilacak mantıklı is; siz eğer düzgün bir meslekteyseniz ve yurtdışı gecerliligi varsa sizi bir üniversiteye mastera yollayip kalmanizi saglamak olur. Bu da size tahminen 50bin-60bin euroya mal olur.
Ama mantıken elin avrupalisi emekliyken ucuz ulkelere kaçma pesinde (portekiz, yunanistan, turkiye derim ama eskisinden daha az) siz daha pahali ülkeye bakıyorsunuz. 250 bin euroya ev alinir ama geçim nasıl olacak?

amerika'da $250k ile yatirimci olarak oturum alabilirler. covid kaynakli cok uzun suruyor vs ama imkansiz degil, dogru is ve dogru avukatla $100k da halledilir.

youtube'da remzi kulen'in e tipi vize ile ilgili videolarini izleyebilirsiniz.

her ulkede 250k yeterli olmaz. amerika/kanada icin 1 milyon civari para lazim, $250k ile halledilseydi yigilma olurdu. Daha ucuza hallederim diyen salliyordur, paranizi kaptirmayin.

Bir de zorladin 250k cikarttin, gayrimenkulu aldin, oturumu verdiler gittin, ne yiyip ne iceceksin? ilk etapta yine surekli para lazim. bunlar orda diregin yiyebilecegi lokmalar degil malesef.

çişini yaptırıyorsunuz, değil mi?
karnına nemli pamukla göğsünden kuyruk sokumuna doğru masaj yapmanız lazım.
annesi normalde yalar, o şekilde çişini kakasını yapar.
o yüzden annesi yerine sizin yapmanız lazım o işlemi birkaç saatte bir.

dün yaptırmaya çalıştım yapmadı, sonra ilk kuma koyduğumda da yapmadı ama bir iki saat sonra kuma yaptı şişini. parazit olduğunu düşünüyorum ama ne yapmalı bilmiyorum.

kefir veya yoğurt versem olur mu?

vermeyin, yoğurt da gaz yapar.
kakasını yapıyor mu peki?

bu arada karın şişmesi fip belirtisi de olabilir eğer çişini ve kakasını yaptığından eminseniz.
bu durumda diğer kedinizden acilen izole edin ve elinizi falan muhakkak yıkamadan diğer kedinize dokunmayın.
veterinerin görmesi lazım.

kakasını yaptığına şahit olmadım ama şimdi çişini yaptırmaya çalışırken poposunda biraz kaka vardı minacık, şimdi çişini yaptıramadım, demek ki kuma yapmış. bir de poposu sanki basur olmuş gibi ya :(

temas için de geç kaldık sanırım :( dün ve bugün oynadılar biraz

olsun, izole edin yine de.

kuma bakın, çiş yaptığından emin olmaya çalışı.
normalde 2-3 saatte bir çiş yaptırılması lazım.
kuma yapabiliyor olsa da bence yine de eliniz üstünde olsun, yaptığına güvenmeyin.
bu akşam 2-3 saat değil de, 1-2 saatte bir karnına ıslak pamukla masaj yapın yine de.
her ihtimale karşı.

gözünde, burnunda akıntı, halsizlik, ateş gibi şeyler var mı?
inşallah çişten dolayı şişlik vardır karnnda.
(ateş kulaklarının uçlarından anlaşılır, normal vücut sıcaklığıyla çok fark varsa ateşi var demektir)

Burnu biraz pasaklı ama akıntı yok. İştah yerinde, hareketli de. Biraz daha çişini yaptırmaya çalışayım, teşekkürler hocam

Dün hafif ateşi vardı sanki ama şimdi ateşi de yok.

bulunduğunuz yerdeki veterinere güvenmiyorsanız, güvendiğinizi söylediğiniz veterinere yarın sabahtan danışın hemen.
hem parazit hapı için danışın, hem de kedinin durumunu anlatın.

iştahının yerinde olması iyi.
belki de parazittir dediğiniz gibi, yani fip olmak zorunda değil.
ama dediğim gibi, siz her ihtimale karşı izole edin.
kucağınıza alıyorsanız diğer kedinizle temas etmeden üstünüzü değiştirip ellerinizi muhakkak yıkayın.

Poposuna pamukla masaj yaparak kakasını yaptırmanız lazım,mümkünse ona zarar vermeyecek bir yağ kullanırsanız daha eahat yapar.karnının şişliği muhtemelen kakasını yapamadığı için.

Baya masaj yaptım ama yapmadı kaka veya çiş.

Şimdi kuma çiş ve kaka yaptı ama şişlik var hala

Her sorun gibi önce sorunun kaynağını bulmak lazım.

- Musluğun ağzı kireç tutmuş olabilir mi? Bu durumda kireç çözücü işe yarayabilir.
- Vanada bir problem olabilir mi? Bir gevşeklik vs var mı? Tecrübeniz yoksa tesisatçı yardımcı olabilir söküp kontrol etmek için.
- Diğer musluklarda da suda bir azalma var mı? Basınçla ilgili bir sorun olabilir.

gömme rezervuar ise taharet musluğunun bağlantı hortumu kıvrılmış/katlanmış olabilir.

gömme değil. diğer muslukların debisinde çok değişim yok sanki. bana mı öyle geliyor bilemedim. eski hallerini hatırlamıyorum :D

musluğun başını söktüm öyle açtım suyu yine az akıyor. iç kısımda bi sıkıntılar var gibi. flex kabloyu söksem mi ki :D

Flexin tesisata baglandığı noktada filtre dolmuştur.orayı sökün temizleyip tekrar takın.

Suyun cıktıgı uç sökülebilir. Önce onu sök. Onun ucu kireç olmuş olabilir. O yokken aç bi bak. Ama bence sorun musluktan çıkan borunun rezervuar girdiği yerdeki bağlantı parçasında. Bana da oldu, youtube videolarında orayı gösteriyorlar.

Kesinlikle kireçlenme ya da suyun içinden geçtiği borunun pasları, deliği kurcalayın düzelir büyük ihtimal.

Filtreli musluk ise filtreyi temizleyin +1

ileride başkasına da lazım olur diye yazayım :D flex hortumunun içi leş olmuş. pas mıdır tortu mudur sarı sarı. çöp şişi soktum çıkardım 1 2. giriş kısmını temizledim biraz. tomada böyle tazyikli su yok

Gom gitsin.