Giriş
(3)

Yurtdışından emlak vergisi ödeme

selamun aleykum kitty
Yurtdışından emlak vergisini düzgün bir şekilde ödeyebilen var mı? Belediyenin internet sitesi Türkiye'de kayıtlı cep telefonu numaramı kullanmak istediğinden ödeme yapamıyorum var mıdır kolay yolu?
Yurtdışından emlak vergisini düzgün bir şekilde ödeyebilen var mı? Belediyenin internet sitesi Türkiye'de kayıtlı cep telefonu numaramı kullanmak istediğinden ödeme yapamıyorum var mıdır kolay yolu?
0
selamun aleykum kitty
(20.05.24)
Belki her belediyenin sistemi farklidir, bilemiyorum ama benim belediyenin sitesi telefon sormuyor. 2 opsiyon var: TC kimlik no + dogum tarihi, ya da eDevlet ile giris.
0
sertac akin
(20.05.24)
Çift haneli doğrulama diye tutturdu ya. Bankalardan direkt yapabilen vs var mı acaba
0
🌸selamun aleykum kitty
(20.05.24)
E-devlet üzerinden olur belediye e-devlet sistemine entegre olmamışsa internet sitesinde banka hesap bilgileri vardır oraya havale yapabilirsiniz.
0
doharkoman
(20.05.24)
(4)

Turkiyede alinabilecek en iyi egitim nedir

instant crush
Gecen gun bir tanıdığın cocugu hakkinda konusuldu da fransiz lisesi vakfinin anaokuluna gitmis oyle devam edip sonra fransiz lisesine gidip universiteyi fransada okuyacakmis lisedeyken yazlari fransada staj yapiyormus falan abi cok vizyonlu bir hayatmis gibi geldi. Ya da ayse armanin kizi Uluslarara
Gecen gun bir tanıdığın cocugu hakkinda konusuldu da fransiz lisesi vakfinin anaokuluna gitmis oyle devam edip sonra fransiz lisesine gidip universiteyi fransada okuyacakmis lisedeyken yazlari fransada staj yapiyormus falan abi cok vizyonlu bir hayatmis gibi geldi. Ya da ayse armanin kizi Uluslararası Bakalorya Diploma Programındaymis, o da boyle ayricalikli bir seymis. Ben tasrada sikko bi anadolu lisesine gittim, sonra da istanbulda normal bir devlet universitesinde dumduz bir bölüm okudum. Lisedeyken yurtdisinda staj yapmayi birak universitede bile oyle bir sey aklımın ucundan gecmedi. Uzun uzun surundukten sonra sansim yardım etti de uluslararasi sirketlerde ise girebildim ama en bastan boyle vizyonlu bir egitim hayatim olsa hic surunmeden dogru duzgun yerlerde guzel isler yapip kendimi geliştirebilirdim diye dusunuyorum. Dusunuyorum ama o kadar bu vizyondan uzagim ki boyle sil bastan bir egitim hayatim olacak olsa hangi okullara gidilebilir onu bile hayal edemedim. Universitede Boğaziçi itu vs diyebiliyoruz da anaokulunda ilkokulda ortaokulda lisede gidilebilecek en iyi okullar hangileridir? Boyle normal yurdum insani olmak disinda hayatlar yasayabilmek için nasil bir egitim hayati yasiyor insanlar? Anlatin da azcık kulturlenelim...
0
instant crush
(19.05.24)
"international baccalaureate" dedikleri naneyi yapmak lazim, yani bakalorya.

dil secimi de cocugun yeteneklerine gore sekillenmeli.
fransizca mesela hukuk falan okuyacaksa iyi olabilir ama muhendislik okuyacaksa bir faydasi yok, gibi..

tabii butun bunlari yapabilmek icin finansman gucu lazim..
0
cooperr
(19.05.24)
Okuldan ziyade kişinin kendisini geliştirmesi ile alakalı.
0
doharkoman
(19.05.24)
BLIS, TED Ankara aklıma gelenler ancak İstanbul'da iş biraz maalesef keriz söğüşlemeye giriyor bence. İstanbul'da verilen hiçbir eğitim 800 bin tl etmiyor.
0
wild honey suckle
(20.05.24)
Gelenegi olan bir okulda cocuk okutmak lazim bence. Istanbul erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi, Uskudar Amerikan,Kabatas,TED koleji,Robert vs. Tabii ki bu okullar ayni seviyede degiller ama network cok onemli
0
turkuaz
(20.05.24)
(6)

Yurtdışı için meslek arayışı

sanguine
Diğer sorumda "yazılım sektörünün 10 yil içinde sonunun geleceği" hususu ağır bastığı için bu sefer direkt bunu soruyorum.Avrupa'ya kendi imkanlarıyla sıfırdan bir meslek öğrenerek gitmek isteyen bir birey, hangi alana yönelmelidir?
Diğer sorumda "yazılım sektörünün 10 yil içinde sonunun geleceği" hususu ağır bastığı için bu sefer direkt bunu soruyorum.

Avrupa'ya kendi imkanlarıyla sıfırdan bir meslek öğrenerek gitmek isteyen bir birey, hangi alana yönelmelidir?
0
sanguine
(19.05.24)
*mavi yaka işleri hariç
0
🌸sanguine
(19.05.24)
Çalışan çabalayan kendini geliştiren için işlerin sonu gelmez gelse bile farklı sektörlere kolay adapte olurlar. Siz yazılımdan vazgeçmeyin. Yurtdışına gitmenize gerek yok yazılım sektöründe dünyanın herhangi bir noktasında yerli veya uluslararası şirketlerde çalışabilirsiniz. Yazılım istemiyorsanız geçerli meslek olarak zanaat öğrenin. berberlik, Kaynakçılık, sıhhi tesisat tamirciliği gibi. Mesele maddiyatsa bu meslekler dünyanın her yerinde kazançlı ve aranılan meslekler. Mesela Türkiye'de sıhhi tesisatçılık yaparak e az 4 - 5 asgari ücret tutarında kazanç elde edebilirsiniz. Gerçi 3d print teknolojisi ilerliyor. Muhtemelen bir gün bu mesleklerede gerek kalmayacak. Her yerde su ısıtıcısı var çaycılık öldü mü? Tablet fotograflardan dijital fotografa geçildi yetmedi her telefonda dijital kamera var fotografçılık öldü mü? Bahane arayaa bahane çok adım atmak lazım.
0
doharkoman
(19.05.24)
Halı hazırda avukatlık yapıyorum, mesleğimle ve kazandığım parayla ilgili bir sıkıntım yok ben Türkiye'de yaşamak istemiyorum.

Yanlış anlaşıldım galiba

1-2 yıl sıkı özveriyle kendi kendime öğrenebilecegim ve bir AB ülkesinde giriş seviyesinde bir iş bulmami sağlayacak bir meslek arıyorum.
0
🌸sanguine
(19.05.24)
Abi mavi yaka bile olsan ki, bu yurtdışına giden mavi yakalilarin olduğu bir kaynak görmek isterdim çünkü ben bulamadim, iki senede gidemezsin.
Mavi yaka olsan temiz iki sene egitim ile diploma, iki sene en az çalışma. Süper olsan dili öğrensen 4 seneden önce gidemezsin.

Bir iki sene özveri ile gidilebilecek iş olsa herkes giderdi yani.
0
logisticsmanager
(19.05.24)
Ya ne sacmaliyosun sen be ne sınıf atlamasi benim sorduğum soruyla senin yazdıklarınin ne alakası var.
0
🌸sanguine
(19.05.24)
Diğer sorunuzu da görmüştüm, avrupa maalesrf junior almıyor önce biraz tecrübe lazım. bankalara business analyst ya da çeşitli pozisyonlarda girerek tecrübe edinip sonrasında deneyebilirsiniz. Ama birebir aynı pozisyonda gelmek yine de zor.

Kendi deneyimim: trde risk yönetimi alanında yöneticiyken eş durumundan ülke değiştirdim, gittiğiniz ülkede anadili özellikle hukuk ve banka vb alanlarında bilmeden iş bulmanız imkansıza yakın ama özellikle banka tecrübesi avrupada iş görüyor, ben bankadaki tecrübem sayesinde bankalara destek veren bir IT şirketinde iş buldum. yerinizde olsam sektör avrupada da geniş olduğu için banka pozisyonları ( genel müdürlük özellikle) üzerinden ilerlerdim. Yazılım için sizin diğer sorunuzda da cevap gelmişti sanırım rakip çook, hintliler özellikle her yerdeler. Bizim avantajımız avrupalı yaşıtlara göre tecrübeli olmak, onlar hayat geç başlıyorlar. Ben 28 yaşında 5 yıllık tecrübeliydim ülke değiştirirken iş görüşmesi yaparken şok olmuşlardı buna.

Bir de yine bir başka gözlemim, biz avrupaya göre çoooook çalıştığımız için her şey hakkında daha fazla fikrimiz oluyor, neyse konuyu çok dağıttım. Trde öncesinde birkaç yıl tecrübe için ITye yakın banka tecrübesi öneriyorum.
0
tuborg yesili
(21.05.24)
(23)

Her gün arabayla işe 20 km git gel yapılır mı?

dedeminhirkasi
İşe gitmek için 10 km git 10 km gel hadi 25 km diyelim arabayla mı gitsem toplu taşımayla mi karar veremedim. Toplu taşımayla gidersem eğer 3 vasıta değiştirmem gerekiyor. E böyle olunca da arabayla gidip geliyorum bir süre ama artık benzin de yetistirememeye başladım. Sizce 20 km bir gün için norma
İşe gitmek için 10 km git 10 km gel hadi 25 km diyelim arabayla mı gitsem toplu taşımayla mi karar veremedim. Toplu taşımayla gidersem eğer 3 vasıta değiştirmem gerekiyor. E böyle olunca da arabayla gidip geliyorum bir süre ama artık benzin de yetistirememeye başladım. Sizce 20 km bir gün için normal mi az ki çok mu siz ne dersiniz
0
dedeminhirkasi
(19.05.24)
Uzun süreli bir işse fırsat olduğu anda işe yakın bir yere taşınmak daha iyi seçenek gibi görünüyor
0
diyecevaplandı
(19.05.24)
Rota müsaitse elektrikli bisiklet için güzel bi uzaklık.
Ama trafiğe kalmıyosanız bence 25 km total bi şey değil
0
zimbirik
(19.05.24)
km'de ne kadar yakıt tükettiğine bak, sonra aldığın yol parasına bak. her halükarda konforundan dolayı araba tercih edilir, totalde %20-30 kendi cebinden çıksa bile.
0
numlock
(19.05.24)
Bir gün arabayla git bir gün toplu taşımayla.
0
sevilen progressive türkücü
(19.05.24)
hibritte yapilabilir. tek otobusle gidebilecegin konuma kadar arabayla gidip, park edip devam edebilirsin
0
foster
(19.05.24)
20 km hiç bir şey değil. ben olsam araba devam ederdim.

edit: he bu dediğim trafik yoksa tabi. diğer türlü toplu taşıma her türlü.
0
biergarten
(19.05.24)
üç vasıta çok yorucu olur. bu vasıtalarda hep ayakta mı gidiyorsunuz?
bi de birinden inip birine binmek de olmayacak. hep bekle bekle..

öte yandan sabah ve akşam trafiğini araçta yaşamak var. kaza riski falan var.

ama yine de trafik yoksa her türlü araba derim. masrafı çok olsa bile.

benim iş 18 km. araba var ama servis olduğu için servisle gidiyorum. hiç o trafiği çekemem. (istanbul anadolu yakası)
0
tabudeviren
(19.05.24)
arabaya sırf yakıt masrafı olarak bakmamak lazım. bunun lastik yıpranması var, bakımı var, sigortası-kaskosu var. bunlar hep maliyet.

istanbul için ya işe yakın eve taşınacaksın yada evine yakın iş bulacaksın.
0
my fault
(19.05.24)
Abi napıyorsunuz 10 git, 10 gelsen bahsediyor. Yok lastik yıpranması falan. Çıldırdınız mı.
0
numlock
(19.05.24)
Makul bir çözüm istiyorsunuz sanırım yanlış anlamadıysam bu durumdaevinizi iş yerinize yakın bir noktaya taşıyabilirsiniz ya da motosiklet, bisiklet, elektrikli scooter gibi alternatif ekonomik araçlara yönelebilirsiniz.
0
doharkoman
(19.05.24)
20 git 20 gel yapıyorum, toplu taşıma kullanıyorum. Hem şoförlük hem trafikte beklemek manasız geliyor, mis gibi toplu taşıma
0
kondansator
(19.05.24)
10 km çok kısa değil mi ya. Büyük şehirler algımızı mı bozdu acaba. 10 km benim markete gitme mesafem :D
0
yenibirgüzelnick
(19.05.24)
20 git 20 gel 40km gittim 2 sene. Trafik olmayan bir rota ise kendi aracımı tercih ederim. Trafik yoracaksa varsa servis yoksa toplu taşıma.
0
cilekli pasta
(19.05.24)
20 hatta 25 km gidiş dönüş İstanbul için son derece normal hatta az bile diyecektim ki araç seninmiş. Onun yakıtını, yıpranmasını falan yetiştiremezsin tabii ki. Mesafe diyorsan normal. Hatta 3 vasıta çekeceğine arabayla git gel derim ama "yetiştirememeye" başladım dediğin anda akan sular durur.
0
nawar
(19.05.24)
Bu kadar mesafe tek vasıtayla toplu taşıma olsa bile arabayla gidilir. Tabii aşırı trafikli bir güzergah değilse.
0
mbond
(19.05.24)
20 km ne ki tabiki yapılır. üstelik 3 vasıta değiştirme alternatifi varsa kesin yapılır
0
paintov
(19.05.24)
20 km az bile. arabasız ben gitmezdim asla. şu an bir araba ortalama kmde 3 tl yakıyor. ayda 1750 tl çok değil. işe de arabayla gitmiceksen arabanın anlamı yok. ben git gel 60 bile yapardım şahsen. bu konfordan kısılmaz. 3 vasıta diyosun bi de işkence resmen. eline geçen ekstra 1000 tlye değer mi? ki toplu taşıma da ucuz değil artık. daha az kalıyodur eline.
0
jelly bear
(20.05.24)
20 km yol değil git gel, tek yön olsa bile önemsiz bir mesafe. hele bir de senin durumda tek yön 10 km diyorsun, yol arabayla 15 dk sürer en çok. daha ne kadar yakın olması ideal oluyor ki sizin için uzun vadede yakın yere taşınmak öneriliyor :D
lastik yıpranması falan denmiş, çıldırdınız mı abi siz?
iddia ediyorum, istanbul'da çalışan nüfusun %95'inin yolu seninkinden daha uzundur.
benim yolum tek yön 23 km, arabayla 30 dk çekiyor. daha yakına taşınmayı düşünmüyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.05.24)
10km yol degil+1 bence arabayla gidilesi en iyi mesafe bu. 3 vasita dusunulemez
0
ala09
(20.05.24)
10 km mesafeye bu kadar taşıt değiştirmek durumunda olmak talihsizlik olmuş. 3 ayrı vasıta ile işe gitmek demek; 3 defa vasıta beklemek demek ve bunlara yürümek demek. Sırf yarım saate yakın bu şekilde kaybedersin. Dönüşte de bir yarım saat kaybedersin sana etti 1 saat.

Örneğin haftada 1 kez belki Cuma günleri işe toplu taşıma ile gidebilirsin. Ayda 1 haftalık benzin parandan tasarruf etmiş olursun.
0
Lethe
(20.05.24)
ben her gün 36 git, 36 gel, 72 km yapıyorum. toplam 3 saat. hatta bazı günler trafik çok olunca, 36 km yerine 65 km olan bir yoldan gidiyorum.

10 km gidip gelmek için 90 liralık benzin harcarsınız. toplu taşıma ne kadar tutuyor?
0
co2s2
(20.05.24)
10 km için 3 vasıta değiştirmek çok kötü
0
jülsezar
(20.05.24)
bence arabayla devam et.
0
sizofren06
(20.05.24)
(5)

Arapça kelimelerin sonundaki harekelerin ne olacağına dair kaynak?

santimantal
Osmanlıca bir metni Latin harflerine çeviriyorum.Bölüm başlıkları Arapça. Onları da Latinize ediyorum.Çok az Arapça biliyorum ama Latinize etmesi o kadar zor değil.En çok son harekelerin nasıl okunacağında zorluk çekiyorum.Bu konuya iyi bir kaynaktan çalışabilirim. Öneriniz var mı?Pratikte okunmayan
Osmanlıca bir metni Latin harflerine çeviriyorum.
Bölüm başlıkları Arapça. Onları da Latinize ediyorum.
Çok az Arapça biliyorum ama Latinize etmesi o kadar zor değil.
En çok son harekelerin nasıl okunacağında zorluk çekiyorum.
Bu konuya iyi bir kaynaktan çalışabilirim. Öneriniz var mı?

Pratikte okunmayan harekeleri de yazmak üzere, örneğin aşağıdaki metni nasıl Latinize etmeliyim:
فصل علاج وجع الاسنان والاضراس

a. Faslun 'ilacun veca'u'l-esnâni ve'l-adrâsi?
b. Faslu 'ilâci veca'il-esnâni ve'l-adrâsi?

Bilen, nedenleriyle açıklarsa sevinirim.
0
santimantal
(19.05.24)
Hareke meselesi Arapça bilmek ile alakalı, pratik olarak öğrenilebilecek bir şey değil pek.
B şıkkı doğru bu arada. Niçin olduğunu anlatmak biraz uzun :) isim ve sıfat tamlamasına aşina olmak bu konularda işinize yarar.
Bir de genelde "faslın fî ..." şeklinde olur.
0
tingen
(19.05.24)
Hareke öğrenmek için herhangi bir Arapça eğitim kitabından öğrebilirsiniz ya da arama motoruna / youtube a yazın öğrenin çok kolay.
0
doharkoman
(19.05.24)
irab derslerine bakabilirsiniz
0
ala09
(19.05.24)
"faslun fî..." olacaktı tabi, klavye düzeltmiş.
0
tingen
(20.05.24)
@ala09 +1

tamamen irab ilmiyle alakalı. az da olsa arapça biliyorsanız birkaç irab dersi izleyerek kafanızda oturtabilirsiniz.
0
mustafakesekci
(20.05.24)
(11)

Eurovision Türkiye'de yapılsa altından kalabilir miyiz?

biseysorcaktim
Velev ki seneye Türkiye eurovision'a katıldı ve kazandı. 2026'da türkiye'de yapılacak olsun. anlık 150milyon kişinin izlediği, 30 ülkeden katılımcıların olduğu ve bir çok farklı kanalda aynı anda yayınlanan bu organizasyonun altından kalkabilir miyiz? 2004 için bile koşullara uygun iki yer varmış. b
Velev ki seneye Türkiye eurovision'a katıldı ve kazandı. 2026'da türkiye'de yapılacak olsun.

anlık 150milyon kişinin izlediği, 30 ülkeden katılımcıların olduğu ve bir çok farklı kanalda aynı anda yayınlanan bu organizasyonun altından kalkabilir miyiz? 2004 için bile koşullara uygun iki yer varmış. biri 14bin, diğeri 7bin kapasiteli. yarışmanın yapıldığı abdi ipekçi yıllar önce yıkıldı. büyük bir salon bulunur da, ebu'nun koşulları sağlanır mı emin olamadım.

uzun süredir yarışmayı takip etmesem de, 2004'ten beri çok şey değişti. sahneler çok büyük, her yer ekran, yarışmacı ülkeler şarkı değil şov ve sahne tasarımları ile önplana çıkıyor. cevaplar için teşekkürler.

çok büyük bir organizasyon. açıkçası artık bu yarışmayı çok saçma buluyorum. yarışmanın kendisinden ziyade organizasyonun karmaşıklığı daha heyecan verici bence.

olaya teknik açıdan yaklaşıyorum. 2004 yılındaki yarışma öncesi haberlerde bahsedilmişti; abdi ipekçi salonunda "300 km kablo kullanıldı" şeklinde bir haber hatırlıyorum. o zamandan beri şartlar daha da arttı sanırım.


edit: teknik altyapıyı evsahibi ülke sağlar şeklinde düşünmüştüm. yönetim, reji, kamera, zamanlama ve iletişim altyapısı gibi şeyler. muhtemelen hali hazırda organizasyon ekibi var ve onların desteği/yönetimi çerçevesinde ilerliyor. sorumu geri alıyorum.
0
biseysorcaktim
(19.05.24)
Evet çok karmaşık, çok sıkı timing gerektiriyor mesela bu seneki nemo’nun platformu gibi yenilikçi işler de var. Ama altından kalkılır teknik konuların, köklü bir organizasyon sonuçta. Türkiye’deki asıl sıkıntı güvenlik, dostluk ortamını sağlayabilmek olur.
0
sibertenik
(19.05.24)
iste oscar ister Eurovizyon ister nobel ödülleri vs olsun hepsinin altından bir inanç, ideoloji yatar.
Özellikle yahudilikten ve ezoterik yapılardan uzak şeyler de değildir bu verilen ödüller.

Bunların temellerine ve bir de Türkiye'nin Filistin tutumuna bakılırsa bu tür organizasyonları tasarlayanların Türkiye'yi seçmelerine ben ihtimal vermiyorum.
Gerekte yok.

Değil yurt dışı ödülleri Türkiye içinde bile, isim vermeyelim ama bazı verilen ödüller ve alanlar aynı zihniyete sahip ve halkın gerçeklerinden ve kültüründen uzak kişilerdir.

Pahalılıkmış, doğuda asker şehit veriyormuşuz, çeşitli sosyal sorunlarımız varmış vs. asla bu kimselerin umrunda değil.

Hal böyleyken siyonizmin etkisini siyasi alanda oldukça hisettirdiği batı ülkelerinde bile filistin'de yaşanan insani acılara verilen tepki üniversitelerin akademisyenlerini tutuklamaya kadar varmışken,
bizde akademi, sanat, spor, sosyete vs elit kesmin hemen her alanında beklenen ölçüde tepki bir ses yok.

Organizasyon karmaşık değil onlar düzeni bir şekilde kurmuş biz hemen anlayamıyoruz belki..
0
diyecevaplandı
(19.05.24)
Eurovisionu asiri abartmissin bence. Duyuruyu okudugumda ne oldugunu bilmesem olimpiyatlar ayarinda bir sey sanirdim. Dunyada cok kucuk bir kesimin onemsedigi bir sey, kimseninin de mukemmel olmasini bekledigi bir sey degil. Bir de kac kanalda yayinlandiginin falan organizasyonu duzenleyebilmekle ne alakasi var ki? Neyse, Turkiye rahat yapar.
0
hot potato
(19.05.24)
Ne açıdan sorduğunuza bağlı.

Teknik olarak altından kalkılır neden kalkılmasın? Buna kafa yormak bile lüzumsuz bence. Yer de bulunur, organizasyon da yapılır. Sizin sorunuz daha çok bunla ilgiliydi galiba. Hiç sorun olmaz.

Ancak kültürel olarak altından kalkamayız. Farkında mısınız bilmiyorum ama basit konser ve festivaller bile tuhaf gerekçelerle engellendi geçtiğimiz yıl. Sizse Eurovision'dan bahsediyorsunuz. Kaç tane siyasi ve sosyal problem çıkar hiç düşündünüz mü :D Yani nereden başlasam ki... Eurovisiona katılmamamızın tek sebebi bu tür konular zaten. Yoksa siz gerçekten "hep komşular birbirine yüksek oy veriyor hakkımız yeniyor" diye mi katılmadığımıza inanıyorsunuz?
0
akhenaten
(19.05.24)
Yapilamayacak bir şey değil öncelikle ben de kolayca hazirlanabilecegini düşünüyorum her seyin bunda bir sorun yok.

Yarışmanin alt yapısını kaldırabilmek ayrı bir şey tam anlamıyla ev sahibi olmak ayrı bir şey.

Fakat İstanbul buna hiç uygun değil, bir kere cok kalabalık ve tehlikeli bir şehir. Milyonlarca üçüncü dünya ülkesinden gelen mülteci, bir o kadar da kayıtsız insan var. Biz Avrupa'dan gelen insanları doğru düzgün agirlayamayiz, başlarına türlü şey gelir, 20 sene önceki Türkiye değil çünkü. Ayrıca çok çirkin, çok kötü sehirlesmis bir şehir. Geniş caddelerimiz yok, parklarimiz yok, insanların oturup sokaklarda içkisini yudumlamasi mesela imkansız. Çıkacak yaygarayi hayal edemiyorum bile.

Umarım Türkiye akp gidene kadar katılmaz, katılsa bile kazanamaz inşallah. Hoş hicbir Avrupa ülkesinin bu anlattığım sebeplerle Türkiye'nin kazanmasını isteyecegini de sanmıyorum.

Allah'ın küçücük malmosu bile aşırı derecede ferah, yeşil bir şehir.
0
sanguine
(19.05.24)
Eurovision'u yıllardır sene kaçırmadan izlerim. Son 10 seneyi yarışmanın iyice büyüdüğü ve prodüksiyonun arttığı dönem olarak düşünürsek; bu süreçte Kiev ve Lizbon gibi ufak ve ekonomik olarak çok da iyi durumda olmayan şehirler düzenledi. Lizbon'un sahnesi eleştirilmişti mesela ama kendine has bi yapısı vardı. Sonra 2022'de Torino düzenledi ki İtalyanın sanayi başkenti ve muhtemelen en kötü ev sahipliklerinden birini yaptı.

Zaten yarışmayı İsveçli ekip düzenliyor. Hizmet satın alımı gibi dönüyor iş yani sahne tasarımından prodüksiyona, canlı yayın yönetmenliğinden teknik işlere neredeyse tüm organizasyon İsveçlilere veriliyor hemen her sene. Sen parayı verirsen her şekilde yapılır ki bir Eurovision düzenleme parası öyle atla deve de değil.

İsveç'te yarışma çok iyi oluyor çünkü adamlar Eurovision'u çok sevip ciddiye alıyorlar. Kendi Eurovision şarkılarını seçmek için yıllık düzenledikleri melodifestivalen yarışması da neredeyse Eurovision kadar büyük bir olay.

İşin politik, kültürel vs kısımlarını tartışmaya gerek görmüyorum. 2004'te düzenlediğimizde Sertab Erener iki şarkı söyledi. İlki Everyway That I Can'di ve sahnede zenne dansçılar vardı. Sonraki şarkısında da semazenler dans etti. O dönemde kimse de bu ne rezalet demedi. Konjonktür değişirse ülkedeki buna bakış açısı değişir merak etmeyin. Sırbistan, Rusya, Azerbaycan gibi ülkeler çok mu lgbt destekleyen ülkeler? Hepsi Eurovision düzenledi sonuçta. Bence gereksiz tartışılan bir konu bu.

@diyecevapladı büyük resmi görmüş tabii ona diyecek bi şey yok(!)
0
nundu
(19.05.24)
Teknik olarak çok rahat altından kalkarız. Hatta İsrail'de terör tehdidi, Ukrayna'da savaş olduğu için oraları geçiyorum ama kalan her yer altından kalkar. Abartılacak bir şey göremiyorum ben. Zaten şartları ve nasıl ilerleyeceği belli olan bir program. Dijital alt yapısı da ortası. Tamamen bizim ya da ev sahibi ülkenin kontrolünde olan bir konu değil.

Yarışma kısmının altından kalkamayız ama orası kesin.
0
nawar
(19.05.24)
türkiye eurovisiondan kat kat büyük organizasyonları başarıyla yaptı. bunların yanında eurovision neki?
misal türkiye turu bundan daha zorlu bir organizasyon. 25-30 takım, bunların en az 6 bisikletçisi, ayrıca teknikerleri, doktoru, antrenörü. her gün farklı bir şehirde. devamlı hareket halindeki bir organizasyon ekibi. ayrıca son gün izmirden istanbula bütün ekiplerin sevki. uzar gider.
0
my fault
(19.05.24)
Yapar tabi yahu, gayet iyi yapar hem de. Türkiye'yi bu kadar da küçük görmemek lazım. 80 milyonluk ülke, too big to fail derler ya biraz öyle. Yukarıda da denmiş Türkiye'den daha küçük ülkeler İstanbul'dan daha küçük şehirler host etti bu organizasyonu çok defa. Ki biz de ettik zaten. Üstelik EU da bu işin organizasyonu ile ilgileniyor, her işi bizim üstümüze atıp gidecek halleri yok. Sonuçta EU, eminim bu organizasyon için de bin tane standartları vardır yol gösterici. Bu ülkede bir potansiyel var, istesek pek çok şeyi yaparız, genç ve dinamik bir nüfusumuz var.
0
playing star again
(19.05.24)
Daha önce sayısız uluslararası etkinliğe ev sahipliği yaptık her türlü altyapımız var neden altından kalkamayalım ki? Üstelik bu etkinliklerin yapıldığı ülkeler altyapı bakımından bizden çok daha geride.
0
doharkoman
(19.05.24)
Salonla ilgili de, çok desteklemesem de, Baküde düzenleneceği belli olduktan sonra inşaata başladılar 2011'de; 2012 Mayısında yarışmayı orda düzenlediler. İstanbul 2027 Avrupa oyunlarını düzenleyecek, 2036 olimpiyatlarına da aday. Orada da kullanılacak çok amaçlı bir salon yapılır yani gerekirse ki İstanbul'da şu anda da yapacak bi yer bulunur sıkıntı olmaz
0
nundu
(19.05.24)
(22)

Türkiye'de işler rayına mı girdi ?

garavel
Öncelikle durun vurmayın, girmediğini ve hala çok kötü olduğunu biliyorum.Ama şunu da farkediyorum, 1-2 sene önceye kadar toplumun çok büyük çoğunluğu yurt dışına göç etmeyi konuşurken ve tek hayat amacı bu gibi iken sizce de bunda bir azalma yok mu? Ya da benim mi karşıma çıkmıyor artık, eskisi kad
Öncelikle durun vurmayın, girmediğini ve hala çok kötü olduğunu biliyorum.

Ama şunu da farkediyorum, 1-2 sene önceye kadar toplumun çok büyük çoğunluğu yurt dışına göç etmeyi konuşurken ve tek hayat amacı bu gibi iken sizce de bunda bir azalma yok mu? Ya da benim mi karşıma çıkmıyor artık, eskisi kadar twitter'da ekşi'de vs konuşulmuyor gibi.

Ülke döviz olarak pahalı kesinlikle evet kabul, ama maaşlar da saçma bir şekilde döviz olarak yüksek gibi. Asgari ücret mesela, tr'de döviz olarak daha yüksek olduğu bi dönem yok galiba. Yazılımcılar, memurlar, doktorlar vs avrupa'da yaşayacağından daha iyi bir hayat yaşıyor gibi.

Doktor grevleri olurdu mesela, bıçak gibi kesildi. Doktor ortalaması 70k-120k arası diyorlar şimdi ne kadar doğru bilmiyorum ama deli para. Almanya - ingiltere vermiyor yani bu paraları kiraları vs de cabası. ( abartı da olabilir )

İstanbul hariç her yerde karı koca memur 40-40 alsa 80 bine gayet iyi yaşar gibi. Öğretmen maaşı mesela full ek dersler dahil 45i geçiyor diyorlar.

Anadolu'da bu rakamlarla yaşamayı saymıyorum hele.

Ben mi yanlışım ? Ne oldu birden böyle ?

Not : Türkiye'de değilim, dışarıdan gözlemdir.


Edit: Arkadaşlar sosyal çürümeye dair içinizi dökmeniz için açmadım ki postu? Ekonomik olarak bir soru sordum. Doktordan, memurdan , yazılımcıdan bahsettim. Ne diye cinayetlerden emeklilerden bahsediyorsunuz anlamadım anne babamın tek gelir kaynakları emekli maaşları ben de biliyorum emekliler için cehennem olduğunu. Sorunun hangi yerinde emekli geçiyor ? Türkiye hakkında '' bazı '' meslek gruplarına olumlu bir şey dedik diye akp'li olmuyoruz hemen.
0
garavel
(19.05.24)
alışıldı, kabullenildi sadece. ben her zaman yurt dışının daha iyi bir yer olmadığını savundum, hatta çoğu alanda türkiyedeki pratikliğin ve rahatlığın asırlarca gerisinde ama "insan hakları" var. bu da yeter zaten.

ekonomik olarak dersen de, türkiye ve genellikle türkler borcu borçla kapata kapata gününe devam ediyor. buna da karşı çıkan olmadığı için, insanlar buna da alışıyor.
0
numlock
(19.05.24)
asgari ücret ülkede çok küçük bir kesimin ücreti oldu. emekliler ihya oldu artık istedikleri KYK yurdunda dilediği gibi tatil yapabilecekler. kentsel dönüşüm adı altında mükemmel kentler kuruluyor. nüfusu gayet az olan istanbul'a göçü artırmak için yeni projeler devreye alınıyor. kanal istanbul artık konuşulmuyor. ekonomimiz zaten uçuyor. doktorlar grev yapmıyorlar zira doktorlara mhrs üzerinden kolayca ulaşabiliyoruz. doktor bile dövebiliyoruz artık. her şey güllük gülistanlık. ve evet depremler olmuyor ve kimseler ölmüyor. gençler dilediği arabayı kolayca alabiliyor. evlenecekler olanlar hemnececik ucuz evlerden alıp hemen yerleşebiliyorlar. evsahibi kiracı ilişkileri son 10 yılın zirvesinde olumlu anlamda. dilediğimiz telefonu bedava gibi yurtdışından satın alıp hemen kullanmaya başlayabiliyoruz. zaten yurtdışına çıkmak o kadafr kolaylaştı. vize başvurun hemen olumlu sonuçlanıyor. göçmenler gitti. reis elindeki sihirli değnekle her şeyi düzeltti. ortam süper kısaca...
0
exlibris
(19.05.24)
Bir aile düşün.
Evde tencere tava ne varsa satmış.
Gırtlağına kadar borca batmış.
Hiçbir banka kredi vermiyor ve kredi kartlarının hepsi patlamış.
Artık tefeciler de borç vermiyor. Tek tük veren tefeci bulurlarsa sevinç nidaları atılıyor.
Bobrekler satışa çıkarılmış.
Ve hala gideri gelirinden çok fazla
ve yetmezmiş gibi dışarıdan evsizleri çağırıp ağırlanıyor.
0
Mirket
(19.05.24)
şöyle de bir şey var, avrupa ve abd'de paran yoksa yoktur, bittin, that's it. türkiye'de parası olmayan bir şekilde, bir meblağ paraya ulaşabiliyor.
0
numlock
(19.05.24)
@dissendium abd başka bir seviye, hiçbir avrupa ülkesi de ona yakın değil. kıyaslamak gibi gaflete düşmüyorum, soru da troll değil.

ama almanyada yapacağı net 3200-3500 eur mesela. 80k net alsam ben gitmem mesela ( almanya özelinde ) 0’dan düzen kurmaya değecek miktarlar değil onu demek istiyorum. türkiye ile avrupayı kıyaslamıyorum ama bugün 100k alan bir doktor ( özel hastanede daha da yüksektir ) avrupa’daki meslektaşından daha iyi yaşayabilir. benim demek istediğim göçe can atan çok özel meslek grupları bıçak gibi kesildi aslında soru yanlış anlaşıldı.
0
🌸garavel
(19.05.24)
@dissendium; öyle bişey yok abi. 1 çikolataya da ülke kötülenmez. kiralar her ülkenin megakentlerinde yüksektir, ha dersen ki ben yozgatta, tokatta yaşarken rahat edemiyorum yobaz kitle yüzünden onu anlarım, o açıdan konu tartışılır. git tut berlinde yeşillikler içinde iki katlı ev bakayım kaç para, veya londrada veya romada veya viyenada veya amsterdamda :)
0
numlock
(19.05.24)
Seçime yakın olumsuz haberler veya yurt dışı ile bizim kıyaslanmamız artar sosyal medyada ama sosyal medya ile oluşan algı her şey değildir. Bir de sokakataki hayatın gerçekleri vardır.

Avrupa ekonomik krize girdiği an dışarıya gidenler geri gelmek için tekrar düşünecektir.
0
diyecevaplandı
(19.05.24)
Yurtdışı çok kötü, Türkiye çok iyi. Gitmeyin sakin, biz kuru croissant soğan yiyoruz.
Ibani atarim.
0
logisticsmanager
(19.05.24)
Sorun devam ediyor sadece kompanse edilmiş durumda. Herkes 5-6 sene önceye göre çok daha memnuniyetsiz. 2019'dan beri çok hızlı bir bozulma oldu ekonomik olarak.

Benin gözümde bir depremle aynı görüntü canlanıyor. Olay olurken insanlar bağırışır, tepki verir ortalık hareketlidir. İnsanlar ölür, binalar yıkılır. Deprem bittikten sonra ölen ölmüştür, yıkılan yıkılmıştır, bağırış çağırış kesilmiştir ama hiçbir şey daha iyi de değildir. Hiçbir şeyin düzeldiği de yoktur, sadece hareket sonlanmıştır. Kimse can havliyle bir şey yapmıyordur. Enkaz altında kalan dahi sessiz sakin birilerini bekliyordur. Benim gördüğüm manzara bu.

Doktorlar, diğer memurlar ve bazı mesleklerdeki insanlar bu süreçte toplu hareket ederek daha çok öne çıktı ve daha sıkı pazarlık yaptılar. Yazılımcıları örnek vermişsiniz bunlar zaten tüm dünyada yükselen bir grup, hem Türkiye'deki fiyat algısının bozulması, hem talep dolayısıyla dünya geneline oranla çok kazanıyor olabilirler.

Ancak birçok iş kolu döngüsel olarak sorunlarla uğraşıyor. Fiyatların artması ve maaşların artan fiyatlara ulaşma çabasının getirdiği sarmal artık kanıksanmış durumda. Ben şahsen artık dönüp dönüp aynı şeylerden şikayetlenmeyi saçma buluyorum ve daha az konuşuyorum bazı şeyleri. Birçok insan da böyledir.

İlk zamanlar "uff şu fiyatlara bak" diye konuşup duruyordu herkes. Şu şu kadar olur mu, bu bu kadar olur mu diye. E oluyor işte, alıştık artık baydı yani muhabbet. Sıkıp dişimizi yaşıyoruz işte. Olan bu.
0
akhenaten
(19.05.24)
dışarıdan bakınca evet öyle görünüyor. ama değil. insanlar kanıksadı sadece, alıştı biraz.

ben avrupa ederinde bi maaş alıyorum döviz ile ve istanbul'da kirada yaşıyorum. bir aldığım şeyi ikinciye alırken aynı fiyata alamıyorum. her gün dikkatli davranıyorum.

avrupanın pahalı bi şehrine bir kaç günlük tatile gittim ve türkiye ile benzer paralar harcadım! üstelik biraz cimri biriyim, ne giyimim ne yaşantım yüksek standartlara sahip değil.

kiram, 5ten 15e çıktı. başka bi eve geçsem 25-30 ödeyeceğim. barınmak ciddi bi mesele. kirası az (ya da normal) olan evden atılmaktan korkuyor. evden çıkarsa emlakçı+komisyon+taşınma derken kira x 3 ödeyecek iyi ihtimalle.

işsiz oranı çok fazla. dükkan sahipleri çok kazanıyor çoğunlukla çünkü onlar da ansızın gelebilecek kira ve diğer masrafları sübvanse etmek için fazla maddi güç sahibi olmak istiyorlar. bu yüzden çalışanına 25bin brüt verirken kendisi en az 10-15 katını kazanıyor. günün sonunda iki kişilik basit bir dürüme beşyüz, iki burger iki biraya bin lira yazıyorlar. asgari ücret 17bin tl ve 6 ay daha zam beklenmiyor.

ülkenin standart maaşı asgari ücret oldu. yeni işe başlayanlara sigorta yapmıyor bir çok işveren ve işe yeni başlayan çok insan 17bin'in altında maaş alıyor. münferit denmeyecek kadar bir oran bu.

termosa kahve koyalım, dışarıda bir parkta oturalım ya da bir bankta oturalım neredeyse mümkün değil. büyükşehirlerde parasız yol kenarına bile oturamıyorsunuz. belki kırsalda boş bi bank bulunur.

ülkede standartsızlık çok yüksek. param var, sağlıklı ve kaliteli bir şey yiyeyim, güzel bi etkinliğe katılayım, iyi bir kıyafet alayım diye bir şey neredeyse mümkün değil. paran varsa bile kalite yok. marketten aldığın her şey zehir neredeyse.

kırsalda yaşayan ve karı-koca memur olan kişi 80-90 alsın hadi. ülkede 5 milyon memur var. ülkenin kaçta kaçına denk geliyor bu? bu çift çocuk sahibi olsa buna kim bakacak? kreşler çok pahalı. birinin yarı maaşı çocuğa gidecek, çalışmasa daha iyi.

döviz bir süredir fazla yükselmiyor. hafif hafif yükseliyor. o yüzden iyi görünüyor durumlar. ama nereye dek gidecek, bir noktada kırılacak mı bilmiyoruz. ederi yıl sonu 40 civarında diye tahmin edilmişti.

kira sorunu olmasa belki "düzelmeye başladık" diyebilirdik belki.

doktorlar 100'ün üzerinde alsın hadi (ne kadar bilmiyorum da halk öyle biliyor). kaç doktor var, 200bin mi, yine ülkenin kaçta kaçına denk geliyor bu oran.

yazılımcılar ve doktorlar artık pek konuşmuyor diyelim. bu da doğru değil. yazılım sektörü de belli bi dolgunluğa ulaştı 5+ tecrübesi olanlar için çok kötü değilse de junior'lar için iş bulmak zor ve asgari ücret lafları ediliyor.

açıkçası trol bi soru olduğunu düşünmüyorum, çünkü ben de sizin gibi düşünürdüm haberlere ve medyaya bakarak. özellikle doların hafif hafif çıkıyor olması bir şeylerin düzeldiğini hissetmemizi sağlıyor. ancak ödenmeyen kredi kartlarına aylık yüzde 5 faiz geliyor. bankalar kredi vermiyor. verse bile yıllık faizleri çok yüksek.

insanlar paralarını harcamak ya da yatırım yapmak yerine mevduatta tutma eğiliminde, mevduat faizleri yüzde elli civarında. kapanan dükkanlar görüyorum bazen.

anadolu da ucuz değil. ilçeler ya da kırsallarda bile kiralar asgari ücretin yarısı ederinde, hadi olsun üçte biri. orada yaşayanlar (eğer memur değilse) asgari ücretten fazla almıyorlar çoğunlukla.

türkiyede memur sayısı 5milyondan az. ülke nüfusu 80milyon. işsizlik istatistikleriyle çok oynandı. açıklanan rakamların iki katı gibi düşünün (bir yıldır iş aramayan, işkur'a kayıtlı olmayan, öğrenci olan, yükseklisans'a kayıtlı olsan ve bir çok kriter işsiz sayılmıyor. halbuki bu insanların çoğu işsiz)

haliyle, gözlemleriniz doğru değil.
0
biseysorcaktim
(19.05.24)
Katiliyorum dolar bazli yuksek olmasi nedeniyle su an kriz azaldi
0
lapaz
(19.05.24)
düzelen bişey yok ama ilginç şekilde mesela öğretim görevlisi maaşı 600 dolarlara kadar düşmüştü bi ara, ben yaparken 800-900 dolardı, şu an 1500 dolar alıyor arkadaşım. Bu kadar artacak ne oldu? Döviz tutuldu. Ama bunun halka faydası var mı => yok. Çünkü ticaret dolar 45 liraymış gibi dönüyor, herkes fiyatını öyle belirliyor.

Bunun bi artısı var, mesela 2023 seçiminden önce dolar tutulurken eşimle acayip dolar biriktirebilmiştik. (kredi kartının asgarisini ödeyip bol bol dolar alıyorduk) Şimdi de 900 değil de 1500 dolar alan kişi ülkedeki harcamasını kısıp veya kredilendirip dolar biriktirebilir. Tabii faizler yükseldi daha yüksek faizle geri ödeyecek ama sonuç olarak bunu yapabiliyorsun. Beyaz yakalının yurtdışına tatile vs. gitmesinin bir sebebi de bu. 1500 dolar Türkiye'de pek bi halt etmiyor ama biriktirirsen batıda hala 1500 dolar = 1500 dolar. Türkiye'de 1500 doların alım gücü 800 dolar gibi.

Anadolu'da yaşam daha iyi ona hep katılıyorum. Ama İstanbul'da 80 bin alabilen biri başka şehirde o maaşı alamıyor. Ama asgari ve bi tık üstünü alanlar büyük şehirler yerine küçük şehirlerde yaşasa hayatları ciddi fark eder.

Özet(tl,dr): Gördüğüm duyduğum kadarıyla Türkiye içinde maaşın dolar olarak artmış olsa da pek fark etmiyor zira 3 dolarlık kahveye 5 dolar, 30 bin dolarlık arabaya 50 bin dolar vermek zorundasın. Yurtdışına da giden gitti, kalanlar alıştı. Türkiye'de bir şekilde yaşanıyor. Mesela geçen yıldan bu güne benim Türkiye'deki kredi kartı limitlerim 5 katına falan çıktı.(1 yıldır İngiltere'deyim)
0
nhk ni youkosu
(19.05.24)
gerçekten açıklayan ve cevap veren herkese teşekkür ederim. soru biraz amaçtan sapsa da genel bilgiler de verilmiş gayet faydalı oldu. ben şahsen işletme mezunu birisi olduğum için şuan ingiltere’de kazandığım miktarın türkiye’de yakınından geçemem bu çok apayrı bir mevzu. orta lisans sahipleri, vasıfsız, mavi yaka için avrupa cennet. türkiye de hala zaten çok kötü bunu tartışmaya gerek yok. ama yazılımcı, doktor gibi çok üst seviye işlerdeki tr maaşlarının avrupa ile arasında eskisi kadar da uçurum yok, o yüzden beyin göçü furyası bi tık azaldı hatta çevremde dönenler de oldu.

mesela londra’ya finansçı olarak 1 sene önce gelen başlangıç için gayet iyi de kazanan arkadaşım geçen ay komple döndü istanbula.

bir de ekonomiden bağımsız, insanlar avrupa’da ırkçılığı tattı o kadar da güllük gülistanlık olmadığını anladı. almanya göç vermeye başladı, hollanda başlığında sağın yükselişi ve uk - abd’ye gitme konuşuluyor vs. gidenler de seçerek gidiyor avrupa olsun polonya bile olsun kafası bitti artık almanya dahi gerilerde.
0
🌸garavel
(19.05.24)
bu kadar balık hafızalı olmayın ya. dolar euro 6 ay stabil gitti diye ekonomi düzelmiş olmuyor. bu ülke daha şunun şurasında iki üç sene önce doların iki ay içinde 8 liradan 18 liraya çıkışını canlı canlı gördü. oradan göz açıp kapayıncaya kadar 30 lira oluşunu da. bir sene sonra doların 60 lira olmayacağının bir garantisi var mı? yok. döviz bazında yüksek dediğin o maaşların kuş kadar kalması iki aylık yeni bir ralliye bakar. yani bu uçurumdan düşerken eskaza birkaç saniyeliğine dala takılınca "iyi ya artık düşmüyorum" demeye benziyor.

evet avrupa'da da enflasyon var ama 1 euro'ya aldığın çikolatanın seneye 2 euro olmayacağını biliyorsun, bunun rahatlığıyla yaşıyorsun. geleceğe dair kaygın azalıyor. insan doğada aslandan kaçan zebra gibi basit bir canlı değil, sadece o anı düşünerek yaşamıyor. gelecekte her şeyin daha kötüye gideceğini görebildiği için şimdiden önlemini alıyor.

yurt dışına göçte bir azalma olduğunu da sanmıyorum. evet bu son ekonomik çöküşün başlangıcında bir dalga oldu, herkesin dilinleydi ve gidenler gitti zaten. sadece o dönemde toplu bir göç dalgasına evrildiği için gündem olmuştu. şimdiyse daha bireysel, ama gitmek isteyen sessiz sedasız gitmeye devam ediyor. benim türkiye'de neredeyse arkadaşım kalmadı.

ps: adettendir, sona bir alım gücü farkı da sıkıştırayım. geçenlerde avrupa'da aldığım arabanın fiyatını asgari ücrete böldüm. yaşadığım ülkede bu arabayı 7 asgari ücretle alabiliyorsun. sahibinden'de türkiye fiyatına baktım. 47 asgari ücret yapıyor. evet türkiye'de işler gerçekten rayına giriyor.
0
sir gawain
(19.05.24)
bırakın ev araba almayı, artık ayakkabı-mont alırken bile alışveriş kredisi kullanıyor insanlar. bu durumda neresi iyiye gidiyor? şu an yaşanmıyor, hayatta kalmaya çalışıyor insanlar. türlü kısıtlamalar, tasarruflar vb. işler iyiye gidiyor, durumlar düzeliyor demek manipülasyondan farksızdır.
0
kondansator
(19.05.24)
Özet geçiyorum.
* Dövizi sabit tutup yurtdışına göre aşırı yüksek faiz veriyoruz. O yüzden döviz yağıyor ama bir noktada balon patlayacak. Çünkü karşılayacak gelir yok.
0
parka
(19.05.24)
Ha balon patlamadan önce büyükbasların ve yabancıların haberi olur, ama bizim olmaz. Hatırlarsanız nas nas deyip dövizi fırlatıp halka kitlemişlerdi. Şimdi tersi olacak.
0
parka
(19.05.24)
İşler rayına mı girdi derken neyi kastettiğiniz belli değil. Yüksek enflasyon ve ekonomi politikası kastediliyorsa ekonomik program başarıyla devam ediyor yaklaşık 9 ay oldu zamana ihtiyaç var (iktisat bilmeyen birine izah etmesi çok zor bu yüzden manipülasyona açık bir konu) Programa göre mayıs ayında enflasyon pik yapacak daha sonra düşüş eğilimine girecek.

Siz Türk toplumunun kanaatine, ne konuştuklarını vesaire ciddiye almayın onlarda tv'den sosyal medyadan (eksisözlük dahil) ne duyuyorlarsa, ne okuyorlarsa papağan gibi tekrar ediyorlar ne iktisat bilgisi var ne metod ne de dünya siyasetini takip etmek... Bizim toplumumuzda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan çok Kim toplumu manipüle ediyorsa ona inanıyorlar albenili sözlere çok fazla itibar ediliyor. Yurtdışına göç furyasıda sosyal medyada pr'ı en çok pr'ı yapılan konu oldu (Ekonomiden bağımsız olarak dünya genelinde ABD'ye göç furyası vardı ve hatta ilk sıralarda Fransa gibi ülkeler vardı Türkiye bu trendde ilk 10'da bile değildi) yoksa Türkiye'den her anlamda kötü ülkeler var bu ülkelerin vatandaşları sağa sola göç etmiyorlar. Yurtdışında yaşayan biri olarak Türkiye'de yaşamak bir çok ülkeye göre iyi insanların yakınmalarını ciddiye almayın.

Medya özelinde sosyal medya (ekşisözlük,twitter vs.) veya bir konunun yaygın kanaatte olması, çok konuşuluyor olması bir ölçüt değildir bu işlerin metodolojisi var. Bilim var yoksa chp'li teyze muhabbetine döner.
0
doharkoman
(19.05.24)
Sagdan soldan degil kendi gordugumu yazicam

1 - suanda her genc yurtdisina kacmaya calisiyor bir cok genc ozellikle kartellere para verip abd ye kacti hemde binlercesi. Buda abd bebek katili diyen yobazlar dahil.
Sadece istanbul ortasindayim benim semtimde genc kalmadi diyebilirim sokakta kimseyide goremiyorum kimi sorsam yurtdisina gitti diyorlar.
Suanda tr de bi ben kalmisim bunu anladim.

2 haberlere baktiysaniz ki hepsi gostermez ama doktorlarda ozellikle almanya tarzi yerlere kactilar yogun bir sekilde. Suanda hastanelerde bazi bolumlere randevu almak imkansiz bazi bolumlere ise en erken cok kovalsrsan gece gunduz 25 gunde belki bos yer bulursun. Doktor acigi olustu.

3 milyonlarca multeci var ve hastaneden cikmiyorlar ucretsiz diye. Bu yuzden tr vatandasi icin randevu almak ozellikle istanbulda asiri zorlasti.


Dipnot

Avusturalyada 4 sene yasadim. İnsan yurtdisinda yasayinca herkesden uzakta kaliyor sahte haberlere bel bagliyabiliyor. Ekonomi ortada dolar ortada alim gucu ortada. 1 bardak cay 5 liraydi oahali diyorduk bugun 30 lira istediler.

Daha dun 1 ispanyadan 1 arabistandan 1 de bangladeşden arkadasim geldi sohbet ettik ve benimle vedalasmaya calistilar dedim ne oluyor. Bana soyle soylediler ; hocam tr asiri pahali olmus biz seneye gelmeyecegiz ucak fiyatlarida cok pahali.
Ayrica onceden kafeye gelince herkes selam verirdi bisuru insan vardi neden simdi gelmiyor kimse dedi. İnsanlarin sanirim parasi yok dedi.

Vedalastik yapacak bisey yok yani
0
Zetnikov
(20.05.24)
Yurtdışı meselesi: Kalifiye olan, dil bilen, bunu göze alan gitti. Kalan da amiyane tabirle posa zaten. Kim Zort üniversitesi işletme mezunu olan, İngilizcesi a2 seviyesindeki ortalama bir elemanı ülkesine bekler ki?
Maaşlar meselesi: Evet görünürde yükseldi ama enflasyon da bir o kadar arttı. 45 bine nerede yaşıyorsun öğretmen olarak? Evinden çıkmak zorunda kalsan ya da tayin olsa maaşının yarısından fazlasını kiraya vermen lazım. Aynı şey 80 bin kazanan adam için de geçerli. yaşamaktan kastın hayatta kalabilmek ise belki ama çocuk yetiştiremezsin mesela.

bence insanlar sadece hayatta kalmaya çalışıyor. yoksa kapıları açsan türkiye'de 7 kişi falan kalır.
0
wild honey suckle
(20.05.24)
Eğriye eğri, doğruya doğru diyeceksek durum şu.

Türkiye son 4-5 yıldır gerçekten kötü bir dönem geçirdi. Herkes az ya da çok fakirleşti, alım gücü düştü. Bazı sektörler nispeten daha iyi durumda, toplumun bazı grupları felaket durumda.

Son 1 yıldır evet yine yüksek enflasyon var ancak bir şekilde "enkaz kaldırılıyor" tam olarak durumumuz bu. "Rasyonel politikalara" geçildi. Ben bu dönemi böyle tarifliyorum. CDS'lerimiz ciddi düşüşte, ülkeye sıcak para da olsa döviz giriyor, TCMB rezervleri toparlanma aşamasında, halen "yatırım yapılabilir" seviyede değiliz ama derecelendirme kuruluşlarından not artışları geliyor. Haziran ayında Türkiye'nin gri listeden çıkma olasılığı yüksek görünüyor.

Bunlar kısa vadede geniş toplum kesimlerine yansımaz ancak 2001 krizi sonrası dönem gibi düşünmek lazım 2005-2015 gibi bir dönemi yaşayacaksak daha 3-4 seneye ihtiyaç var.

Bana sorarsan ciddi kalıcı hasarlar da var. Örneğin konut konusu. Örneğin gelir dağılımındaki uçurumlar. Bunların giderilmesi artık çoook zor.
0
Lethe
(20.05.24)
Son senelerde yurtdisina gitme orani yukseldi, ayni hizla cozumun orda olmadigini gorenlerin sayisi da artti.

mutlu olan da coktu ama mutlu olmayanlar, her zaman gitmek isteyip nasil yapacagini bilemeyenleri biraz caydirdi.
0
my pink
(20.05.24)
(3)

yakın zamanda rusya vizesi alan var mı?

tabudeviren
ne kadar sürede çıkar?diyelim pazartesi başvurdum.(başvurabiliyor muyum?)
ne kadar sürede çıkar?
diyelim pazartesi başvurdum.(başvurabiliyor muyum?)
0
tabudeviren
(18.05.24)
internetten yapılıyor vize işlemi.ben evrakları aracıya aksam gönderdim,diğer akşam vize geldi.
0
duptıs
(18.05.24)
Turistik amaçlı elektronik vize 4 günde neticeleniyor. pazartesi müracaat ederseniz cuma günü neticelenir.
0
doharkoman
(18.05.24)
ne kadar sürelik çıkıyor?
sadece talep edilen süre kadar mı?
yoksa amerika gibi uzun aralık çıkıyor mu?
0
🌸tabudeviren
(18.05.24)
(7)

Ev satisi

ati99
Annemin uzun suredir satilik evine bir alici cikti. Kapora da verdi. Ancak parasini swiftle dolar olarak gondermek istedigini soyledi. Bankadan arastirdigimda para transferini onaylamayacaklarini ogrendim. Tapuda islem yapilmasina istinaden banka onay veriyormus. Biz de hesapta parayi gormeden tapu
Annemin uzun suredir satilik evine bir alici cikti. Kapora da verdi. Ancak parasini swiftle dolar olarak gondermek istedigini soyledi. Bankadan arastirdigimda para transferini onaylamayacaklarini ogrendim. Tapuda islem yapilmasina istinaden banka onay veriyormus. Biz de hesapta parayi gormeden tapu devri yapmak istemiyoruz. Bankanin hesaba parayi gecirdikten sonra tapu devrini yapmanin bir yolu yok mu?
0
ati99
(18.05.24)
onaylamamak ne demek? Neden?

Fakat swifti başka sebepten kabul etmeyin. Hemen gelen bir şey değil, öğleden önce yapılırsa aynı gün gelebilir ama nasıl ve ne kodla yaptıklarına bağlı 1-2 iş günü de sürebilir. Parayı almadan da sakın evi vermeyin. Ayrıca swift'te size gelen paradan belli bi miktar kesinti olabilir (yine onların gönderim yöntemine bağlı. OUR kodlu gönderirlerse tüm masraf onlara ait oluyor)

Aynı bankada döviz hesaplarınız varsa o okey. Aynı bankadan aynı bankaya "havale" olarak döviz gönderilebiliyor ve anında hesaba geçiyor.

edit: onay falan diyince, sizinki bankanın aracı olduğu bir ev alım yöntemi mi acaba? Öyle bir şey vardı banka ev satılmadan parayı karşıya aktarmıyordu, para bankaya yatıp onay alınmadan da satışa gidilmiyordu falan.
www.ziraatbank.com.tr
0
nhk ni youkosu
(18.05.24)
Onaylamamak, bankanin operasyon biriminin parayi annemin hesabina gecirmemesi demek. Bahsettiginiz 2 gunluk bekleme sureleri bankanin icinde bu islemin onaylanmasi sirasinda gecen bir sure sanirim. Banka paranin ne sebeple transfer edildigini sorguluyor. Makul bir gerekce yoksa da transferi bloke ediyor (mus) subedeki yetkili oyle soyledi. Ev satisi icin tapu makul bir gerekce ancak hesapta parayi gormeden de tapuyu devretmeyiz.
0
🌸ati99
(18.05.24)
türk vatandaşlarının dövizle alış verişi yasak. zaten burdan başlıyor yanlış. o yüzden normal prosedüre dönmenizi tavsiye ederim.
kafanız rahat olur. varsın bir süre daha satılmasın eldekinden olmaktansa.
0
artci sarsinti
(18.05.24)
karşı tarafın hesabı hangi bankada ise orada döviz hesabı açın, banka içi döviz havalesi yapacak olsun, hemen hesabınıza geçer.
0
malheiros
(18.05.24)
Bazı bankalar gayrimenkul alım satım işlemleri için düşük komisyon karşılığında aracılık hizmeti veriyor bunu araştırabilirsiniz. Kendiniz yapacaksanız hesaba para gönderen kişinin tapuyu alacak kişi olmasına dikkat edin.
0
doharkoman
(18.05.24)
o para gelmez ki para gelmeden işlem satış falan yapmayın. ayrıca swift limiti bellidir. mobil bankacılık varsa limitlerinizi kontrol edin. limitiniz 5-10 k usd den fazla olmayabilir.
0
illegalstar
(19.05.24)
malheiros +1 . Alıcı kendi hesabına swift yapsın size havale yapsın. Miktar ne bilmiyoruz ancak çok yüksekse maliye size sorar ydsindan nerden geldi bu para vs . Parayı yurtiçine sokan siz olmayın.
0
Mcfly
(19.05.24)
(3)

Influencer'lar neden her şeye "#reklam" yazıyor

chicha_v2
Devlet bunlardan vergi falan mı istemeye başladı?1000 takipçisi olan bile masada görünen ıvır zıvırı reklam diye işaretlemeye başladı.Daha çok takipçili hesaplar çok daha hassas davranıyor bu konuda.
Devlet bunlardan vergi falan mı istemeye başladı?

1000 takipçisi olan bile masada görünen ıvır zıvırı reklam diye işaretlemeye başladı.

Daha çok takipçili hesaplar çok daha hassas davranıyor bu konuda.
0
chicha_v2
(18.05.24)
www.mgc.com.tr

yazmayanlara ceza yazıyorlar çünkü. Hatta reklam değilse bile marka adı geçince garanti olsun diye reklam yazanları gördüm :D
0
nhk ni youkosu
(18.05.24)
bunu ben de sormuştum ama sınırını anlamadım. durum biraz yanlış anlaşılıyor.

dizilerde falan araba logolarını, içecek şişelerini falan bantlamakla aynı durum.

adam diyor ki "reklam yapıyorsan örtülü yapamazsın, açık açık yapacaksın, reklam olduğunu söyleyeceksin. marka görürsem senin reklam yaptığını varsayarım. reklam olduğunu belirtmezsen de örtülü reklam yaptığını düşünüp cezayı basarım".

o yüzden adamlar reklam olsa da olmasa da marka gözüküyorsa #reklam #işbirliği falan yazıyor. çoğu gerçekten reklam oluyor ama adamlar korkudan kendi cebinden alıp gösterdiği şeye bile bunu yazmaya başladı.

dizinin başında "bu programda ürün yerleştirme uygulanmaktadır" diyor. adam bulaşık makinesine bulaşıkları dizerken "hem de hiç sudan geçirmeden koyuyoruz di mi aşkım" diyip ambalajı gösteriyor. "eyirfırayır hiç koku yapmadan ne de pratik bişirdi" diyip cihazı zumluyor falan. bütün dizi boyunca bantlı olan araba logosu, karakter "hem elektrikli, hem de çok konforlu di mi, ne kadar da sessiz gidiyor" derken açılıveriyor, o sahne geçince yine bantlı.

deli işi gibi anasını satayım.

ama işte ben 200 takipçili gariban kullanıcı, lokantada dürümümü çekip paylaşırken @götoğluaspava diye tag koyuyorum. hanım tırnak yaptırıp "@hedebeauty yine çok güzel oldu canımmmm" yazıyor. ulan reklam falan almadık, parasını verip dürüm yedik, tırnak yaptırdık. şimdi gelip adamı tag'leyip reklam yaptın diye ceza kesecekler mi? ya da hangi noktadan sonra beni ceza kesilebilir adamdan sayacaklar?
0
kibritsuyu
(18.05.24)
Subliminal pr izleyici kitlenin bilinçaltini sinsice manipüle ettiği için devlet bu uygulamayı başlattı. Çok geç kalındı ama daha gidilecek çok yol var. Sosyal medya çok ciddi şekilde kontrol edilmeli.
0
doharkoman
(18.05.24)
(2)

Gosterge ikaz lambasi anlami nedir? (Mondial terra 625 ATV)

The_Lollok
Resimdeki uyari ikaz lambasinin anlami nedir? Kullanim kilavuzunda vs bulamadim.(git: https://ibb.co/fFC3s97 )
Resimdeki uyari ikaz lambasinin anlami nedir? Kullanim kilavuzunda vs bulamadim.

(git: ibb.co )
0
The_Lollok
(17.05.24)
Kullanım kılavuzunda vardır tekrar bakın.
0
doharkoman
(17.05.24)
enjektör simgesi o.
0
illegalstar
(18.05.24)
(11)

Akrabayla alışveriş vs

Cremisi
Gerçekten asabım bozuldu, karmaşık yazabilirim.Kick boks dersi veriyorum, kuzenim, 9 yaşındaki yeğeni için ders almak istedi. Garantiye almak için hiç spor geçmişleri olmadığından deneme dersi yaptım, sevdiler! düet 10 ders satın aldılar. 2 ders yaptık, 3.sünde çocuk ağladı yapmadı, kuzenimle yaptık
Gerçekten asabım bozuldu, karmaşık yazabilirim.
Kick boks dersi veriyorum, kuzenim, 9 yaşındaki yeğeni için ders almak istedi. Garantiye almak için hiç spor geçmişleri olmadığından deneme dersi yaptım, sevdiler! düet 10 ders satın aldılar. 2 ders yaptık, 3.sünde çocuk ağladı yapmadı, kuzenimle yaptık.
Şimdi de ağlıyor gelmek istemiyor diye iade istediler, salonumda da iade yok, ona rağmen hocam 10 ders düet reformera dönüştürelim dedi.
Kuzen diyo ki ben hesapladım 10 ders az, vs. Ben de, normalde ödeme alındığından ders değişiminde hoca vs farklılığı olduğundan bu bile yapılmaması gerekiyor ama rica ettiğim için oldu, ki ben aldığım ödemeyi reformer hocasına vericem dedim. Şimdi diyo ki kendim ders alsam daha kârlı yol vs reformer zararda oluyorum:)
Şeytan diyor ki lanet olsun de ve kendi cebinden iade et. 2 kuruş için gidip patronlarıma tekrar anlatmak istemiyorum, ayrıca kuzenime de şu saatten sonra ders vermek istemiyorum. Şuurlu düşünemiyorum, akıl verirseniz sevinirim.
0
Cremisi
(17.05.24)
yetki sende değil abi sonuçta. salon iade etmiyor benlik bi şey yok de geç.
0
jelly bear
(17.05.24)
Ver kendi cebinden, bunu da güzel bir tecrübe olarak +hanene yaz. Akrabayla ticaret olmaz.
0
numlock
(17.05.24)
kendi cebinden falan iade etme. kuzenin cingene. iade falan yok. sen orada profesyonel olarak calisiyorsun. kuzenin aklinca seni asagilamaya calisiyor bence.
0
hot potato
(17.05.24)
Kuzene patronun telefonunu verin, aradan çekilin.

Kuzene "bu patron çok paragöz, iade etmiyor. Sen konuş" deyin.
Patrona "bu kuzen çok paragöz, 10 ders yetmez diyor" deyin. Sonra sinemayı izleyin.

Belli olmaz, kuzen patronu ikna edebilir de.

Bu kuzeni üzmemek için kendi cebinizden kesinlikle para vermeyin. Zaten hayatınızda olmasının size fayda getireceği bir insana benzemiyor. Kırılırsa kırılsın.

Ek: Şimdilik sakinleşin. Mümkünse bu konuyu soğutun. Hafta sonu boyunca ne kuzenle ne patronla konuyu konuşmayın.
0
michael_knight
(17.05.24)
Ortada sizin herhangi bir kusurunuz olmadığı için cebinizden para ödemeniz saçma olur. Salonun sahibi ya da yetkilisi değilsiniz sonuçta, çalışanısınız.

Patronun telefonunu vermek pek iyi bir fikir olmayabilir. Patronun size bakışı açısından size negatif yazar.
0
pispinti
(17.05.24)
Zararda oluyorum vs deyince, valla mahcup da oldum patronuma çünkü bunlar kesin kural, yoksa kontrol edilemez önü alınamaz. doktora gittim sporu yasakladı iade verin diyorlar, 10 günü kalmış:) diye cevap yazdım.
Şimdi kendisi sırf eksiği olmasın diye boksa devam etmek isteyebilir ve ben bunu istemiyorum. O yüzden iade etmeyi düşündüm aslında. Ki empati yapıyorum sırf kuzenimi çalıştığı yerde zora sokmamak adına teklif dahi edemezdim, kendisi bi de avukat:)
0
🌸Cremisi
(17.05.24)
Abi sen dediğimi yap seni zora sokmayacaksa tabi. Lanet olsun de kapat mevzuyu, bunu da ders olarak al. İş yerine kötü olmaya gerek yok. Hiçbir işletme böyle bir "akraba durumu" yüzünden para iade etmek istemez.
0
numlock
(17.05.24)
Sorun "akrabayla alisveris" falan degil. Sorun kuzeninin Turk olmasi hocam.
"salonumda da iade yok" demissin. Salonun kurali "bizde iade yok ama musteri calisanimizin kuzeni ise var" degil, salonun kurali "iade yok".
Su noktadan sonra kuzenin embesil olmakta israr ederse, bence "e tamam, git salon yonetimi ile sen konus" de.
Hani "al, kendi cebimden veriyorum, bir daha da beni rahatsiz etme" diyeceksen ona da OK'im. Ama eger kendi cebinden vereceksen, kendi cebinden verdigini bilsin, sirf "yeter artik, sus be yuzsuz adam" diye verdigini bilsin, ve bir daha muhatap olma.

Ya urun yada hizmet iade hakkini savunmak istiyorsa siktirip gitsin, Tuketici Hakem Heyetine basvursun... Seni neden butun bu surecin parcasi yapiyor? Sen ders veriyorsun orada, salonun sahibi yada yoneticisi degilsin.

Hocam, acik acik suratina soylesene bunlari...
0
malmoth
(17.05.24)
#malmoth'un dediği benim de aklıma gelmişti, git kendin konuş demek VS gibi ama karşındaki profil fazla çirkef - kusura bakma kuzenin ama durum bu-
Ayrıca patronun en nihayetinde senin akrabanın ısrarlarını, çamura yatmalarını, 3 kuruşluk hesaplarını çekmek zorunda kalacak ve bu günün sonunda sana karşı bir negatiflik yaratacak.
0
numlock
(17.05.24)
Var mı yazılı sözleşmeniz falan? Kuzeniniz kanuni olarak haklı. Hizmet vermediğiniz ücreti iade etmeniz gerekir. Ahlaki olarak da bu böyledir dini olarak da. Can sıkıcı bir durum fakat hazmetmeniz lazım hizmet vermediniz sonuçta bu tür durumlarla daha çok karşılaşacaksınız ona göre esnek olun bu da size tecrübe olsun akrabalıktan ziyade bizim toplumumuzda e istediğini bilmeyen kararsız insan çok fazla başlıklara bakın bir kaç liralık ürünleri bile beğenmeyip iade edenler var (bana ters gelse de hakkıdır)
0
doharkoman
(17.05.24)
Kayıt olmadan önce form dolduruluyor, orada da hepsi yazıyor. Ayrıca ben kendilerine böyle bir durum olmasın diye deneme dersi yapmışım, ki yukarıda da dediğim gibi öyle bir durumda eğer ki sabancı değilseniz hiçbir işletme ayakta kalamaz. Ciddi sağlık durumunda vb durumda zaten yardımcı olunuyor işte bizim keyfi durumda dahi başka ders önerimiz ya da devir gibi. Sözleşmede hepsi yazıyor.
0
🌸Cremisi
(17.05.24)
(1)

güneydoğu'da 40 yaş altında olup da türkçe bilmeyen kürt oranı yüksek mi?

summerof69
şu videoya denk gelince merak ettim. https://www.youtube.com/watch?v=WHEwNZz3fa8bu bolgede yasayan 40 yas alti kadinlar arasinda turkce bilmeyenlerin gercekci orani nedir? (bkz: haydi kizlar okula) gibi zorunlu egitimi ozendiren kampanyalarla ozellikle anadoludaki kizlarin egitim gormesi amaclaniyor
şu videoya denk gelince merak ettim.

www.youtube.com

bu bolgede yasayan 40 yas alti kadinlar arasinda turkce bilmeyenlerin gercekci orani nedir? (bkz: haydi kizlar okula) gibi zorunlu egitimi ozendiren kampanyalarla ozellikle anadoludaki kizlarin egitim gormesi amaclaniyordu. eger her kiz cocugu okula gittiyse, 40 yas altinda olup da turkce bilmeyen kadinların oranı çok az olmalı diye düşünüyorum. bu oran nedir ve kaynak ya da kendi gözlemlerinizi paylaşabilir misiniz?

teşekkürler.
0
summerof69
(17.05.24)
Bunun bir istatistiği yok ama şunu düşünebiliriz 35 yaş altı kuşak zorunlu eğitim gördü ayrıca yazı dili, resmi dil ve ticaret dili Türkçe bunun dışında kalan istisnalar illa ki vardır. Bir de VOA (Amerika'nın sesi Türkiye'nin değil), BBC, DW, RT gibi yayınlara itibar etmeyin. Etki ajanlığı böyle bir şey işte. O kadınların hepsinin Türkçe bildiğine ve VOA tarafından özellikle maksatlı olarak resmi dil yerine etnik dilde röportaj yaptırıldığına adım gibi eminim.
0
doharkoman
(17.05.24)
(6)

Altın tl ikilemi

kondansator
oldum olması altın bozmam modundayım. Çevremde pek çok kişi altından tl ye geçip vadeliye atar oldu. Sizin bakışınız nedir ?
oldum olması altın bozmam modundayım. Çevremde pek çok kişi altından tl ye geçip vadeliye atar oldu. Sizin bakışınız nedir ?
0
kondansator
(17.05.24)
cevrendeki insanlarin senden fazla bir sey bildigi yok. herkes oyle rasgele bir seyler yapiyor.

benim bakisim surekli oynamak faydadan cok zarar getirir.
0
hot potato
(17.05.24)
dincilerin bile faize kilif buldugu ortamda (enflasyon alti faiz helaldir seklinde), tl'ye gecmemek zor. son 3 aydir dolar bazinda 50-55 oran faiz veriyor turkiye, dolari basan amerika'da bu faizi 10 senede alirsin. bunun sonu hayir olur umarim :).

risk alinabilecek bir oran %50 ama tam bir kumar, ekonomistimizin tek bir sozune bakiyor tepe taklak olmasi, tum parasini kriptoda tutan birisi olarak giremedim bu kumara altini sectim umarim haksiz cikarim 1 sene sonra.

ayrica ben girdiysem altin da biter, ytd :)
0
gule gule
(17.05.24)
Cari açık, turizm, döviz beklentisi. Son 3 ayda ki gelişmeler, fed’in duruşu ve 2024 için ne yapacağı kısımlarının tamamını düşünüp kendin karar verebilirsin. Sadece bir üstteki her duyuruya “bir gece de %50 malımızı çalacaklar, bir gecede dolar %50 artacak” gibi cevaplar yazanları takip etme yeter.
0
avatar is back
(17.05.24)
Alakasiz gelebilir ama gecen sene nisan ayinda otomobil piyasasi ucuyordu uzunca bir suredir. El altindan para vermeler, sifirindan daha pahaliya araba almalar, asiri pahali eski arabalar vs. Temmuz-Agustos aylarina gelindiginde bir anda durum degisti, yatirimlik diye alanlarin elinde patladi. Belki de faiz icin de boyle bir doneme yaklasiyoruzdur.
0
mbond
(17.05.24)
Göürüşm şu: Türkiye'de insanlar yatırım yapmayı bilmiyorlar. Genelde geleneksel şekilde çoğunluk nasıl hareket ediyorsa ona göre hareket etme eğilimindeler ve bu yığınlar hiçbir altyapısı olmadığı için çok kolay manipüle ediliyorlar sonra zarar edince veya dolandırılınca kendilerini sorgulamak yerine şikayet etme eğilimdeler oysa kendi düşen ağlamaz. Tavsiyem yatırım yapmadan önce iktisat okur yazarlığı ve muhasebe eğitimi alınması yatırım yaparken statüsü ne olursa olsun hiç kimsenin söylemine, tavsiyesine itibar edilmemesi saçma sapan gruplardan (borsa grupları vesaire) uzak durulması metot öğrenip analiz yapıp bireysel hareket edilmesidir.
0
doharkoman
(17.05.24)
sene basından bu yana altın vadeliden daha çok kazandırdı.
0
abelardo
(17.05.24)
(9)

1 milyon tl faiz mi dolar mı?

respect
vay be yazınca ne kadar da büyük durdu :)1 milyon tl ye dolar almıştım ama bozup faize yatırayım mı?
vay be yazınca ne kadar da büyük durdu :)

1 milyon tl ye dolar almıştım ama bozup faize yatırayım mı?
0
respect
(16.05.24)
soru buysa yarısı faiz yarısı dolar, kafa rahat. aynısını ben bugün düşündüm, %100 kriptodaydım, askerde bakamayacağımdan tamamen altına geçicem yarın.
0
gule gule
(16.05.24)
Yarısını bozdurup faize yatırın.
0
archmage mahmut
(16.05.24)
Yanlış hesaplamış olabilirim, siz de bi hesaplayın ama kabaca şöyle:

Parayı %53'ten 180 günlük faize koyarsanız 1.250.000 TL haline geliyor.
Bundan 180 gün sonra dolar 40 TL olursa faizle aynı oluyor.

Şu anda dolar 32 TL. Bundan 180 gün önce 28 TL'ymiş. Bundan 365 gün önce 19 TL'ymiş.

Bu tabloya bakınca faiz bana daha mantıklı görünüyor ama size nasıl görünüyorsa öyle davranmalısınız.
0
michael_knight
(16.05.24)
faizler de inişe geçecek bu ivme devam ederse
gerçi mevcut mevduatı etkilemez herhalde
0
bir soru sorcam
(16.05.24)
Tabii ki faiz. Rasyonellik bunu gerektirir. Bütün tahminlerde USD yıl sonu tahmini 40 TL civarında olacak. USD tahmini geçmişe bakılarak yapılmaz.
0
doharkoman
(16.05.24)
Yatırım fonlarına bir bakın bence
0
substituent
(16.05.24)
Soruna cevap veremem ama bildigim bise varsa o da bu sene faizin indirilmeyecegi yonde. Bi yerden duymuslugum yok sadece biseyleri toparlamak icin baska care kalmadi
0
KidLazer
(17.05.24)
bozmadan eurobond yapabilirsin, makastan zarar etmemiş olursun.

bozacaksam, altın fonu GGK alırdım.
0
gabe h coud
(17.05.24)
Soru yanlis.Dolar yatirim araci degildir.Dolar alip vadesizde mi bekliyorsunuz?
Paranizi dolar bazli kazandiracak bir yontem bulmaniz lazim. Kisa donem faiz, altin,hisse senedi,yabanci hisse senedi,kripto,arsa/arazi vs.

YUksek faiz fazla hircinlasan ati sakinlestirmek icin vurulan kirbac gibi dusunun.Devamliligi olmaz.Kisa donem icin cekicidir ve balon olusan diger kalemleri dizginler ve ekonomide sikilastirici etkisi vardir. Faize yatiracaksaniz da diger kalemlere vaktinde girebilecek beceriniz olmali.Yoksa birkac ay faiz ne guzelmis dersiniz uzun vadede diger kalemlerin arkasindan bakarsiniz.
0
turkuaz
(17.05.24)
(7)

Devlet ikinci telefona el koyacakmış

michael_knight
Sabah gazetesinde çıkmış bu haber. Gerçek olamaz. O kadarını yapmazlar.Türkiye'ye girerken cebinde iki telefon varsa birini devlet alıyor. Depoya koyuyor. "Çıkarken alırsın" diyor.https://www.sabah.com.tr/fotohaber/ekonomi/yurtdisi-telefon-karari-vergisi-odense-de-kabul-edilmeyecekSizce bunu yaparla
Sabah gazetesinde çıkmış bu haber. Gerçek olamaz. O kadarını yapmazlar.
Türkiye'ye girerken cebinde iki telefon varsa birini devlet alıyor. Depoya koyuyor. "Çıkarken alırsın" diyor.

www.sabah.com.tr

Sizce bunu yaparlar mı?
0
michael_knight
(16.05.24)
dusunelim.. vatandasin zararina mi? evet.. cevap basit o zaman, yaparlar.
0
gule gule
(16.05.24)
"o kadarını yapmazlar"
bu sözün boşa çıktığını kim bilir kaç kere yaşadık son 22 yılda.
cevap: istedikten sonra her türlü yaparlar.
0
lazpalle
(16.05.24)
Bavul ticareti ve yurt dışına çıkanlara verilen siparişlerin önüne geçiyor. Vergi yetmez, iç pazardaki satış oranını ve biraz da ona bağlı gelecek sözleşmeleri ile dolaylı vergileri düşürmeyelim diyor. Yani yurt dışına çıktın. Üstünde kendi telefonun, şirket telefonun ve bir de gizli kapaklı işleri için olan 3. telefon var. Yurda dönerken de kendine yeni bir telefon aldın. Vergisini ödüyorsun. Gümrükte de sorun yaşamıyorsun. Kendine aldığın telefonun yanında bir de birinin siparişini getirdin, o 5. telefon gümrükte kalıyor.

Komünist ülke gibi ona buna yasak getireceklerine ekonomiyi düzgün yönetseler bu tip ambargolara gerek kalmaz. Gerçi bizim ülke kobisi rekabete girip kaliteli ürünü uyguna satmak yerine rakiplerinin önünü kesmek istiyor hep. İyi ekonomi yönetimi yetmez, esnafın da ağzına biber sürmek lazım. Oradan kaçacak oy kaygısından dolayı da ses etmiyorlar. Hop, yine döndü her şey siyasete.

@gule gule halkın zararına değil. Halkın zararına olan iç piyasada yaptıkları zaten. Bu, halkın çıkarının engellenmesi.
0
nawar
(16.05.24)
1. Bunu nasıl kontrol edecekler?
2. İkinci vatandaşlığı olan Türklere de yapabilecekler mi?
3. Zaten imei kaydı olayı var, yapmazsan kullanım kısıtlı. Hadi kayıtsız kullanım süresini azalt bari.
4. El koyup geri verme olayı çalışmaz. Bir de devlet sınıf öğretmeni mi oldu bizi telefonla yakalayınca ders bitimine kadar telefona el koyuyor. Bu ne yahu. Ne yapacaklarını şaşırdılar.

Bu arada yurtdışı kripto para borsalarını da Türklere yasaklatmaya çalışıyorlar galiba. Burayı avantajlı hale getirip akışına bırakmak yerine hep başkasını yasaklama mantığı çok ilginç ya.
0
nhk ni youkosu
(16.05.24)
Öncelikle şurayı düzeltelim el koyma (müsadere) değil o, yurda girişine izin vermeme! Güzel bir gelişme hem yerli üretici korunacak hem vergi kaçağı azaltılacak bu kadar cari açığı olan bir ülkede kapsamı daha da genişletilmelidir. Vatandaşın ve ülkenin lehine bir uygulama. Özellikle vatandaşı yerli ürünlere daha fazla yönlendirmeliyiz.
0
doharkoman
(16.05.24)
yaparlar niye yapmasınlar. 2 binlik kayıt ücretini 30 bin yaptılar bir günde. ekonomiyi biz bozduk ceremesini siz çekeceksiniz diyorlar.
0
paintov
(16.05.24)
Yaparlar. Gördüğümüz üzere savunucusu her yerde var da buraya az bütçe vermişler ondan bir iki tane var. Bir de yeni yasayi getirirler eleştireni de operler öyle mis.

Benim de fikirlerim var; misal makam arabaları Türkiye'de üretilen egea olsun. Herkesin arabası olmasin, misal sarayin bütçesi ve diyanetin bütçesi sürekli artmasin ve bütçeyle yapamiyorlarsa yapmasinlar falan filan. Ama bunu yapamazlar çünkü halkın yarari var, ust yönetimi etkiliyor.
0
logisticsmanager
(17.05.24)
(3)

Etki ajanlığı yasası, neden kimsenin gündeminde değil?

summerof69
(bkz: etki ajanlığı yasası)İnternetteki ve hatta toplumdaki Bütün muhalif seslerin kesilmesine yol açacak etki ajanlığı yasası neden kimsenin umrunda değil? Gürcistan bile bu yasanın gecmemesi için yuzbinlerce insanla 1 senedir sokaklarda gosteriler yapti. Bizde ise muhalefetin gundemi bile olmadı.
(bkz: etki ajanlığı yasası)


İnternetteki ve hatta toplumdaki Bütün muhalif seslerin kesilmesine yol açacak etki ajanlığı yasası neden kimsenin umrunda değil? Gürcistan bile bu yasanın gecmemesi için yuzbinlerce insanla 1 senedir sokaklarda gosteriler yapti. Bizde ise muhalefetin gundemi bile olmadı. Marjinal kesimler bile pek umursamiyor.

Ben mi abartmıyorum, toplum mu kaderine razı olup ses çıkarmaktan vazgecti anlayamıyorum. Siz ne diyorsunuz?
0
summerof69
(16.05.24)
tam şu an, şu saniye twitter'a hdp yazarsanız 5-10 önce cılız da olsa protesto kültürü olup meclisten sokaklara bu tür konulara itiraz eden insanlara cezalar okunuyor.
toplumun geri kalanı zaten 20 sene önce de böyle konulara pek ses çıkarmıyordu, bu ceza yiyen insanlar ve bileşenleri türkiye solu tek başlarına bir şeyler yapıyordu.
0
patronaj1
(16.05.24)
Benim gündemimde de siz önce sorduğunuz konuyu enine boyuna araştırın önce bilgi sahibi olun sonra fikir danışın. Öncelikle Türkiye'de 9. Yargı paketi içinde yapılacak olan düzenlemenin Gürcistan'da ki kabul edilen yabancı etkinin şeffaflığını konu alan yasa ile benzerlikleri bulunmasına rağmen içerik ve kapsam bakımından çok farkı bulunuyor. Bu yasa tasarısı MİT'in tavsiyesi ile oluşturuldu ve çok geç kalınmış bir düzenleme ülkemizde her türlü 5. kol faaliyeti ve etki ajanlığı ''muhalif'' kisesi altında yürütülüyor bu düzenleme MUHALEFETİ HEDEF ALAN BİR DÜZENLEME DEĞİL aksine muhalefetin içine gizlenen yabancı istihbarat unsurlarının, Türkiye cumhuriyeti devletini hedef alan bölücü yıkıcı terör gruplarının, lobilerin önüne geçecek muhalefeti yerli ve milli hale getireceği için aslında gerçek muhalifleri koruyan çok geç kalınmış bir düzenleme. Bundan böyle her türlü terör örgütünün, istihbarat örgütlerinin cirit attığı sosyal medya denen çöplükte muhalefet kisvesine bürünüp propaganda yapılmasının önüne geçilecek.
0
doharkoman
(16.05.24)
zaten tepkisiz bir halkız, biraz da işin ucu kaçtı hangi birine tepki vereceğiz?
muhalafet liderleri de yandaş gibi davranıyorlar, halkın sorunlarına duyarsızlar.
0
parka
(16.05.24)
(3)

Türkçede ile kelimesiyle aynı işlevde olan -(ı)nan ekinin kökeni

Euxinos
ile kelimesi ile Anadoluda kimi şivelerde yer alan ve aynı işlevi gören -(ı)nan kelimesinin kökeni, kullanılan yöreler hakkında bilgisi olan var mı ?Örneğin, seninle vs seninnen (kimi yerle seniiinen, seniynen gibi gelir kulağa) veya atla/at ile geldim vs atınan geldim.
ile kelimesi ile Anadoluda kimi şivelerde yer alan ve aynı işlevi gören -(ı)nan kelimesinin kökeni, kullanılan yöreler hakkında bilgisi olan var mı ?

Örneğin, seninle vs seninnen (kimi yerle seniiinen, seniynen gibi gelir kulağa) veya atla/at ile geldim vs atınan geldim.
0
Euxinos
(15.05.24)
Şu şarkıda geçen

'Seni doğuran ana, bal ilen mi yoğurdu.' dizesindeki 'ilen' ulaması, kastettiğine örnek saylırsa yörelerden biri Silifke'dir diyebiliriz.

tr.wikisource.org
0
Mirket
(15.05.24)
direkt türkçe çevresinde kullanılır denilebilir, yöre/bölge kısıtı yok bu kullanımda.

"+ınan / +inan / +inän / +unan / +ünen
“ile” son çekim edatının gerileyici benzeşme yoluyla çeşitli ses değişmeleriyle ortaya çıkan şekilleridir. Türkçenin asıl vasıta hâli eki olan “+n”, “ile” son
çekim edatından sonra gelerek birleşik bir ek meydana getirmiştir. Zeynep
Korkmaz bunu “ek yığılması “ terimi ile açıklamıştır. (Korkmaz, 1960:175)
Souh suyunan yehamiş mendiliynen bağlamış. (Soğuk su ile yıkamış mendiliyle bağlamış.) ( Buran, 1996:238)
Közünen. (Gözüyle)
Gızınan. (Kız ile) (Gemalmaz, 1995: 287)
+nan, +nen
“ilen” biçimi gerileyici benzeşme yoluyla “inen” olduktan sonra kök sesi
olan “i”yi düşürmekte ve ek “nan” şeklinde ortaya çıkmaktadır. (Buran,1996:238)
Menimki de sahunnan hınne saterdi. (Benimki de sabun ile kına satardı.)
Kövün içi ama bele doldi urusnen. (Köyün içi böyle Rus ile doldu.) (Buran,1996:238)
"

dergipark.org.tr
0
ensar
(15.05.24)
Bazı lehçelerde ''bilen'' ''bilan'' olarak kullanılıyor. sizinle - Siz bilen, siz bilan
0
doharkoman
(16.05.24)
(1)

Kemoterapiye İlave Olarak Fitoterapi

emcekare olmadi einstein olsun bari
Öncelikle doktorumuza tabii ki sorduk, görüşünü aldık. Cevabını yazmayacağım ama aklımızdaki fikrin olgunlaşması için olabildiğince çok kişiden yorum alma isteğindeyiz.mide ca teşhisi olan bir hastamız var, fitoterapi ile de desteklenmesi doğru olur mu olmaz mı diye sorguluyoruz.Konu hakkında bilgis
Öncelikle doktorumuza tabii ki sorduk, görüşünü aldık. Cevabını yazmayacağım ama aklımızdaki fikrin olgunlaşması için olabildiğince çok kişiden yorum alma isteğindeyiz.

mide ca teşhisi olan bir hastamız var, fitoterapi ile de desteklenmesi doğru olur mu olmaz mı diye sorguluyoruz.

Konu hakkında bilgisi olup paylaşmak isteyenler olursa sevinirim.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(15.05.24)
Hekimlerin tavsiyesine uyunuz.
0
doharkoman
(15.05.24)
(10)

araba yıkamada su köpük sırası

inheritance
benim bildiğim arabayı yıkarken önce bir tur su ile kaba kiri tozu alırnır, sonra köpüklenir, en son da tekrar su ile durulanır ve kurulanır.geçen bir benzinlikte arabayı yıkamak için iki su, bir köpük aldım. hepsi için bir tek kod barkod verdi. ilk okuttuğumda köpük verecekmiş, daha sonra da su ver
benim bildiğim arabayı yıkarken önce bir tur su ile kaba kiri tozu alırnır, sonra köpüklenir, en son da tekrar su ile durulanır ve kurulanır.

geçen bir benzinlikte arabayı yıkamak için iki su, bir köpük aldım. hepsi için bir tek kod barkod verdi. ilk okuttuğumda köpük verecekmiş, daha sonra da su verecekmiş. öyle olmaz dedim. olur dedi, orada başka bir görevli vardı ona da sordu. neymiş önce kuru kuru köpüklenirmiş, daha sonra durulanırmış. herkes öyle yapıyormuş. bayağı kendilerinden emin konuştular. neyse iade ettim barkodu. gittim başka benzinlikte bildiğim şekilde yıkadım, hem de daha ucuza geldi.

hangisi doğru?
0
inheritance
(15.05.24)
senin yaptığın doğru. kir yumuşatılmadan köpük sıkılmaz. köpüğü de süngerle çitilemek gerekir.
0
jelly bear
(15.05.24)
Ben de sizin gibi iki su bir köpük barkodu alırım hep.
0
norek
(15.05.24)
Ben de sizin yaptığınız gibi yapıyorum.
0
pispinti
(15.05.24)
Ben direk kopuk su daliyorum firca sunger falan yok ama sizin yaptiginiz daha dogru diye biliyorum.
0
mbond
(15.05.24)
Sizin yaptığınız doğru ama maliyet arttığı için millet önce köpük sıkıyor, fırçalıyor ve sonra da su ile duruluyor.
0
Tutkun
(15.05.24)
Sen haklısın, kaba kir boyayi cizer
0
mirty
(15.05.24)
Köpük içindeki sıvı miktarı yeterlidir zaten çoğu yerde sulandırılmış oluyor öncesinde ıslatmaya gerek yok. Hatta kaliteli cilalı köpükler var fırçalamadan bütün kiri çıkarıp parlatıyor ama maliyetli olduğu için çoğu yer kullanmıyor.

Not: Mümkün olduğu kadar araba (ve halı) yıkamayı en aza indirin su kaynaklarını koruyalım.
0
doharkoman
(15.05.24)
@doharkoman, halı zaten yıkamıyorum. arabayı da çok kirlenmedikçe yıka(t)mıyorum.
0
🌸inheritance
(15.05.24)
yılların araba yıkayıcısı olarak şunu söyleyebilirim;

su köpük su :))))
0
false pretension
(15.05.24)
Araba yıkamacıları genelde direkt köpükle başlayıp sonra su sıkıyorlar.
0
burfak
(16.05.24)
(6)

Avrupa'ya döküman göndermek için hangi şirket?

michael_knight
Lüksemburg'a 15-20 dosya kağıdı döküman göndermem gerekiyor.İnternetten baktığım fiyatlar sizce doğru mudur? Saçma göründü bana ama belki de böyledir bu iş.- Ptt 175 TL- UPS 3400 TL- DHL 2000 TLSiz nasıl gönderiyorsunuz? PTT'nin ne kadar süreceğine dair bir deneyiminiz var mı?(Toplam ağırlığı 25 gra
Lüksemburg'a 15-20 dosya kağıdı döküman göndermem gerekiyor.
İnternetten baktığım fiyatlar sizce doğru mudur? Saçma göründü bana ama belki de böyledir bu iş.
- Ptt 175 TL
- UPS 3400 TL
- DHL 2000 TL

Siz nasıl gönderiyorsunuz? PTT'nin ne kadar süreceğine dair bir deneyiminiz var mı?
(Toplam ağırlığı 25 gram olan A4 boyutunda dosya kağıtları)
0
michael_knight
(15.05.24)
PTT ile "Turpex" servisini kullanarak gönderebilirsin. Biraz daha pahalı ama çok daha hızlı diyorlar. eksisozluk.com

Bir yakınım bana paket gönderirken o şube Turpex ile göndermiyormuş, düz takipli airmail ile gönderdi(15x10cm gibi kutu 250 lira tutmuştu, turpex olursa 750 falan tutacaktı galiba), İngiltere'ye girip bana ulaşması 1 ay sürdü. Tabii Türkiye'den çıkış mı uzun sürdü İngiltere'de gümrük işleri mi emin değilim ama normalde Aliexpress veya Almanya'dan DHL ile gelen şey 4-5 günde geliyor.

Ups ve DHL doğru olabilir, ben de bi baktığımda 50-60 dolar çıktığını hatırlıyorum.
0
nhk ni youkosu
(15.05.24)
Fransa'dan Türkiye'ye düz posta ile yolladigim evraklar yaklaşık 3 haftada geliyor. Tahminen aynı mantıkla düz şekilde yollarsaniz 3 hafta 1 aya gelir anca.
0
logisticsmanager
(15.05.24)
PTT 175 ama gideceginin garantisi yok bir de yavas.
UPS/DHL garantili, hizli ve pahali. 48 saatde teslim icin $80 verdigimi net hatirliyorum.

Onemli bir dokumansa asla PTT'yi kullanmam.
0
cooperr
(15.05.24)
PTT
0
doharkoman
(15.05.24)
@copper %100 doğru yazmış.

PTT ve turpex I de denedim biri 1 Ayda gitti , turpex daha pahalı olan 1.5 ay oldu kargo nerede olduğu belli değil , bıraktım aramayı.

Dhl 2 kez İtalya ücra köşesine yolladım max. 48 saat de ulaştı. Ama gerçekten pahalı.

Önemliyse DHL
0
coner
(15.05.24)
Çok teşekkürler arkadaşlar.
DHL çağırdım eve.
Printer'dan bir çıktı almamı istedi. Çıktı aldım, bekliyorum kuryeyi.
0
🌸michael_knight
(15.05.24)
(1)

psikiyatri tavsiyesi

laf salatasi
iş hayatı çok kötü geçti son 4 yıldır.pandaminin başında işsiz kaldım.sonrasında 3-4 yer değiiştirdim, başladığım firmalar saçma sapan yerlerdi veya ben yeterli değildim...neyse geldi geçti.fakat iş yerinde son zamanlarda bir fobi başladı.işsiz kalacağım, kovulacağım, hata yapacağım gibi korkular.mü
iş hayatı çok kötü geçti son 4 yıldır.
pandaminin başında işsiz kaldım.
sonrasında 3-4 yer değiiştirdim, başladığım firmalar saçma sapan yerlerdi veya ben yeterli değildim...

neyse geldi geçti.

fakat iş yerinde son zamanlarda bir fobi başladı.
işsiz kalacağım, kovulacağım, hata yapacağım gibi korkular.
müzik, yürüyüş, arkadaş tavsiyeleri işe yaramadı.

kadıköy lokasyonundayım. bir psikiyatrist ve ilaç tedavisi istiyorum.
bir iki özel hastane ile görüştüm biri 5.600 lira dedi vizite için diğeri de sgklı hasta bakmıyoruz deyip 5.000 lira dedi.

biraz pahalı geldi açıkçası.

sizlerin tavsiyesi var mı nasıl bir yola başvursam.
şimdi devletten randevu alsam aylar sonraya veriyor.
doktor yüzüne bakmıyor falan daha çok canım sıkılacak.

teşekkürler.
0
laf salatasi
(14.05.24)
Hayatınızda değişiklikler yapın. Yaşam kalitesi daha yüksek sakin bir şehire taşının mesela ilaçlar hayatınızı değiştirmez herşey sizin elinizde.
0
doharkoman
(15.05.24)
(9)

muğla gibi turistik yerlerde insanlar nasıl kışın para kazanıyorlar?

Zetnikov
fethiye ve marmarise gitmiştim adam mesela gozlukcu kuyumcu vs açmış. kış gelince çok az insan yaşıyor oda yerlisi.ayrıca turist kışın gelmiyordur diye düşünüyorum. bu insanlar dükkanımı kapatıyor yada kışın açık kalıp para kazanabiliyorlar mıdır acaba az populasyona ragmen?bu olaydan ayrı bide adam
fethiye ve marmarise gitmiştim adam mesela gozlukcu kuyumcu vs açmış.
kış gelince çok az insan yaşıyor oda yerlisi.
ayrıca turist kışın gelmiyordur diye düşünüyorum.

bu insanlar dükkanımı kapatıyor yada kışın açık kalıp para kazanabiliyorlar mıdır acaba az populasyona ragmen?

bu olaydan ayrı bide adam garson yada otelde calısıyor mesela elemanlar kısın memleketlerine gidiyorlar galiba bildigim kadarıyla.
otel sonbaharda bi sure açık oluyor sanırım. acaba otel soyle bı teklıf sunuyor mudur seni begendik sen as kadroda ol gel 12 ay calıs bizle vs.

bu tarz şeyleri merak ediyorum bilgisi olan aydınlatsın
0
Zetnikov
(14.05.24)
fethiye'ye hic gitmedim ama marmaris o kadar kucuk bir yer degil ki. kisin da kendine gore nufusu var. gozlukcu de kuyumcu da kendi capinda is yapabilir.
0
hot potato
(14.05.24)
kışın da para kazanıyorlar ama yazdan çok daha az
0
abelardo
(14.05.24)
gözlükçü, kuyumcu, takıcı, turistik eşya dükkanları, birçok restaurant genelde sezonluk kiralanıyor, 6 ay iş yapıp gidiyorlar.

onun harici buralarda yerleşik bir nüfus var esnaf kışında iş yapıyor.
özellikle pandemi sonrası yerleşik nüfus sayısı çok arttı.

otel sektöründe genel durum şu şekilde 12 ay kalan küçük bir çekirdek kardo oluyor, bunun haricinde ki çalışanlar sezonluk bulunuyor, nisan-kasım gibi düşünebilirsin. Sezon harici daha düşük ücret verip, eline personel tutanda oluyor.

Sezon harici büyükşehirlerde ki otellerde, restaurantlarda çalışanlarda oluyor. Turizm sektöründe personel sirkülasyonu inanılmaz yüksektir.

Turizm işi ülkemizde çok sıkıntılı maaşlar düşük kaldı, tatil beldelerinde iş sürekliliği yok, hemşericilik çok, bu ve benzeri sebeplerden birçok tanıdığım körfez ülkeleri ve uzak doğu ülkelerine gittiler, gençlikte iyi ancak yaş alınca, aile kurunca sezonluk çalışma işi insanlara çok zor geliyor.
0
sealth
(14.05.24)
tatil köylerini bilmiyorum, ama bodrum merkez ve gündoğan'da kışın oteller çalışıyor, odalarda tadilatlarını yapıyorlar ve kalan odaları da kışın iş yapmaya gelenler olursa diye satıyorlar. personel çok az, housekeeping olarak zaten bodrum'un yerlileri günlük geliyorlar, ön büroda da müdür veya otel sahibi gibi insanlar oluyor. yani personel sıfıra yakınsıyor, ama işletme kapanmıyor.
0
malheiros
(14.05.24)
Fethiyenin yerlisi baya fazla. Kendini döndürecek kadar fazla.
Bir çok tatil yerinin yerlisi var aslında.

Ama restaurantlar falan daha çok sıkıntı çekiyor kışın. Yazın kazanıp kışın cepten yiyor köklü restaurantlar.
0
zimbirik
(14.05.24)
Bodrum 200 bin
Fethiye 180 bin
Marmaris 100 bin

Kalıcı nüfusları yaklaşık bu şekilde. Hiç de ufak yerler değil yani, kendilerini döndürecek kadar iş yapıyorlardır.

Bu kış kasım sonu gibi Muğla'da değil ama Antalya Beldibi'nde bir otelde kongremiz olmuştu. Otel yabancı turistlerle doluydu, personelle konuşunca kışın da neredeyse full dolu olduklarını, pek çok yabancının kışı otelde geçirdiğini söylemişti. Ülkedeki tüm otellerde durum bu değildir tabii ama pek çok otelde kışın da yaşlı İngilizler falan kalıyor kendi ülkelerinde evlerinde harcayacakları paraya denk geliyor neredeyse diye haberler vardı
0
nundu
(14.05.24)
Plaj, beach clup, eğlence yerleri gibi mekanlar kepenk kapatıyorlar. Karınca gibiler. Yazın kazanıp kışın yiyorlar.

Otel ve restoran gibi yerlerin yazlık ve kışlık personel sayıları farklı. Yazın dışardan gelen mevsimlik personelle iş yaparken kışın çekirdek kadro ile faaliyete devam ediyorlar. O bölgelerde kış mevsimi de ılıman olduğu için yakın mesafeden gelen günübirlikçilerle değirmen dönüyor.

Bu arada yazlıklarda 12 ay boyunca yerleşik hayata geçiş de her geçen yıl artmakta. Bu da o bölgeleri kış mevsiminde de hareketli hale getiriyor.
0
Mirket
(14.05.24)
eskiden yazin yaptiklarini yerlerdi, kisin yatarlardi.
bir de kisin yazlik yerlerde insaat sezonudur, oradan beslenirlerdi.

simdi zaten emekli tayfa ve buyuk sehirlerden oraya tasinip online calisanlar sayesinde tahminen butun sene stabil takiliyorlardir.
0
cooperr
(15.05.24)
Sayfiye yerlerinde genelde sezonluk kazandıkları para kışında yetiyor. Turizmde güzel kazanç var. Otel çalışanları ise genelde asgari ücretli olarak sezonluk üniversite öğrencileri veya sigorta için çalışmak isteyen civar köylerden gelen çalışanlardan olur.
0
doharkoman
(15.05.24)
(12)

Dikkatli besleniyorum ama yine de ağırlık çöküyor

noxie
Merhaba, yemeklerden sonra ağırlık çökmesi ve uyku halinden şikayetçiydim. Yediklerimi büyük ölçüde değiştirdim ama yine aynı durumu yaşıyorum. İnsülin direncime henüz baktırmadım ama varsa bile hamur işinden, abur cuburdan, işlenmiş şekerden uzak durun diyor. Ben de buna göre besleniyorum ama yine
Merhaba, yemeklerden sonra ağırlık çökmesi ve uyku halinden şikayetçiydim. Yediklerimi büyük ölçüde değiştirdim ama yine aynı durumu yaşıyorum. İnsülin direncime henüz baktırmadım ama varsa bile hamur işinden, abur cuburdan, işlenmiş şekerden uzak durun diyor. Ben de buna göre besleniyorum ama yine de bir şey değişmiyor.

Bakın size yediklerimi sıralayacağım, bir bakın:

Sabah - bir kahve, sonrasında su
Öğle arası - burada kahvaltı yapıyorum. domates, salatalık, biber, maydonoz (yağsız tuzsuz hepsi), zeytin (5-6 tane), beyaz peynir, kaşar, ceviz (2 adet), bir haşlanmış yumurta, tam buğday ekmek 1,5 dilim, bir kupa çay, bir tatlı kaşığı ev yapımı reçel (bunda işlenmiş şeker var ama bu kadarı da etkilerse bilemiyorum).

hepsi normal porsiyonlarda, abartılı bir şey yok.
yedikten sonra çok iyiyim ama 1 saat sonrasında görseniz, öyle ağırlaştım ki sanki bir tabak mantı yemişim gibi.

şu an çay-kahve içsem kendime gelirim biraz ama demir seviyem de düşük olduğu için çok içmek istemiyorum.

daha sağlıklı nasıl beslenebilirim allah aşkına?
0
noxie
(14.05.24)
gluten etkiliyor olabilir. ekmek yemeyin bir gün öyle deneyin.

gluten dışında diğer yiyecekler de dokunuyor olabilir.

annem keçi sütünden yapılmış peynir yiyebiliyor inek sütü ürünleri dokunuyor vs.

benzer bir şekilde geçici (edit: geçirgen) bağırsak sendromu da olabilir ama tek belirtisi bu değil , amacım internet doktorluğu değil ama sadece sağlıklı görünen yiyecekler ile çözülemiyor olabileceğini ifade etmek istedim.
0
jülsezar
(14.05.24)
protein yok mu?
0
numlock
(14.05.24)
Kahvaltıda protein ağırlığı aşırı az. Hemde düz şeker, ekmek falan da yiyorsunuz, o yüzden olabilir belki.
0
zimbirik
(14.05.24)
ben de bu konudan şikayetçi idim. 1 porsiyon pilav uyutuyormuş meğer.
ekmeği yarım dilime indirebiliyor musunuz ? bi deneyin isterseniz.
0
WithWorth
(14.05.24)
yumurtayı unutmuşum ekledim, peynir de var protein olarak.

salam, sosis gibi işlenmiş gıdaları bıraktım. sucuğu da olursa hafta sonları yiyorum.
0
🌸noxie
(14.05.24)
1 yumurtadaki protein diğer yediklerinizin yanında pek bir şey değil.
0
zimbirik
(14.05.24)
1 yumurtada olan protein hiçbir şey. Aksam iyi yemiyorsaniz low protein diet olmus.

Eğer bu diyet ise yaramiyorsa tam tersini yapıp deneyin (high protein). Cinsiyete göre ideal protein alimini examine.comdan falan bulabilirsiniz.

Olay yedikleriniz ile mi alakalı denemek isterseniz o öğlen yemeginiz yerine dümdüz salata ve ızgara tavuk yapın. Ekmek yok, yağ yok (yağ umrumda değil de böyle olsun simdilik). Sadece sebze ve tavuk. Bundan da ağırlık çökerse o zaman bir baktırın. Hayatımda salata ile ağırlık çökmedi.

Buna ek olarak ben yemekten sonra limonlu sıcak su iciyorum, bilimsel yani ne bilmesem de mideme iyi geliyor.

Her şeyi deneyin ama sadece tek bir seye odaklanmayin (glutenden oluyor, bundan oluyor, sundan oluyor diye. Deneyerek bulun. Herkesin bünyesi farkli. Yıllardır gluten yerim bir derdim yok).
0
logisticsmanager
(14.05.24)
yediklerin sadece bu kadar mı? kaç kilosun? burada pek bir şey yok ki. pek bir şey yemediğin için yorgun hissediyor olabilirsin.

ayrıca ağırlık çökmesi şunlardan olabilir:
bir hastalık olabilir, doktora gidebilirsin.
kan değerlerin düşük olabilir, bu ihtimal var çünkü az yiyorsun, doktora gidip kan tahlili olabilirsin.
gün içinde çok yoruluyor olabilirsin.
uykunu alamıyor olabilirsin.
son olarak alışkanlık olabilir. her akşam yemekten sonra uykun geliyorsa vücut artık buna alışmış ve o saatte uyumak istiyor olabilir.

bence asıl sebep bu:
www.eksiduyuru.com
0
abelardo
(14.05.24)
Bağırsaklarımda işlev bozukluğu vardı, yemek sonrası çöken ağırlık da belirtilerinden biriydi. Sizde de böyle bir şey var demiyorum ama, doktorum yemek sonrası ağırlık çökmesinin normal olmadığını, yemekten sonra ağırlaşmak yerine aksine enerjik olmanın beklendiğini söylemişti. Sindirim sisteminize bir baktırabilirsiniz.
0
amelie poulain
(14.05.24)
1. Kan değerlerine baktır. Özellikle şekerine

2. Bir hafta süreyle glutensiz beslen.
İçinde gluten olan gıdalar ile gluteni taklit eden gıdalar diye arat ve onları hiç yeme. Azıcıktan bir şey olmaz mantığı yanlış. Hiç yeme. Öyle bir dene.

Yine olmazsa safra kesene falan baktır. Bir gastroentorologa görün.
0
Mirket
(14.05.24)
Sağlıklı beslenmede reçel yüksek şeker ierdiği için olmaması gerekir. Ekmekte bir süre çıkarılabilir proteine ağırlık verebilirsiniz. Sağlık sorununuz için hekime görünün.
0
doharkoman
(15.05.24)
Ekmegi tam bugday yap az ye
Sekeri sifirla

Spora basla
0
Zetnikov
(15.05.24)
(20)

herkes yurtdışına mı gidiyor yahu?

mr.goodcat
son 20 duyuruya bakıyorum şöyle:Pasaport yenileme ve Almanya oturum karti?Macaristan Schengen vizesi. Randevu alınamıyor mu bu ara? Nedir durum?Amerika vizesiSchengen icin ucak rezervasyonuGüney amerika'ya seyahatAltunizade Vfs’nin otoparkı var mı?Yurtdışına Giderken Döviz BozdurmaKaradağ'da tek baş
son 20 duyuruya bakıyorum şöyle:


Pasaport yenileme ve Almanya oturum karti?
Macaristan Schengen vizesi. Randevu alınamıyor mu bu ara? Nedir durum?
Amerika vizesi
Schengen icin ucak rezervasyonu
Güney amerika'ya seyahat
Altunizade Vfs’nin otoparkı var mı?
Yurtdışına Giderken Döviz Bozdurma
Karadağ'da tek başına tatil
0
mr.goodcat
(14.05.24)
4-5 yıl once ben de böyle hissediyordum duyuruları okuyunca. Şimdi 2 günlük boşluk bulunca hangi ülkeye gitsem diye hesap yapıyorum :') thanks god. Özetle; evet ya, herkes geziyo global dünya...
0
abuzer
(14.05.24)
Altunizade Vfs’nin otoparkı var mı? hahahhahaha

Zengin kesim gidenler.
0
Kahvedesu
(14.05.24)
türkiyede tatil daha pahalıya patlıyor artık da ondan.
0
mister green
(14.05.24)
Tatil daha hesaplı oluyor. Mesela 2 hafta sonra arkadaşımın düğünü var antepte, dün baktım otellere eli yüzü düzgün oteller gecelik 2500den başlıyor. Bu bi de antep antalya falan da değil :D Kölnde aynı paraya 4 yıldızlı otelde kalıcam haziranda.
0
cassey
(14.05.24)
Cassey, uçak ve vize ne kadar?
0
Kahvedesu
(14.05.24)
ben yıllardır gitmedim. imkan da vardı sadece cesaret edemiyordum. bu sene kafaya koydum vizeli vizesiz neresi olursa gitcem. neden gitmeyelim ki? dünya türkiye ile sınır değil. gezip görmek lazım.
yeni yerler göremeden yıllarımız geçiyor. bu da bana artık boş geliyor. yurt dışına gidince en azından çalışmanın değeri anlaşılıyor.
0
jelly bear
(14.05.24)
yunanistan'da 6 gece tatil türkiye'de 2 gece tatille aynı para olduğu için gidiyoz:(
0
wild honey suckle
(14.05.24)
elbette ucuz değil de zengin olmak da şart değil


evet vize ve kur farkı var ama

burada 5 vereceğine 10 verip y.dışına gidebilirsin.

hatta kur baskısından türkiyede bazı yerler daha da pahalı.

hatta sırf görmüş olmak için gidenler de var,
herkesin tatil anlayışı farklı. kimi eyfel kulesini göreyim ama sabah getirdiğim zeytin peynirle karnımı doyururum akşam da mcdonaldsdan yer geçerim, kaldığım yer önemli değil zaten uyumaya gideceğim ucuz olsun diyenler de var.

bunun dışında parası olan da var.

ya da türkiyeyi gezmiş yeni yerler görmek isteyenler var.

sofyaya ucuz biletler var. 80 euro ya istanbul sofya var, sofya milano da 35 euro falan total 115 euro yaptı git gel. ya da istanbul viyana 135 euro.

gerisi sana kalmış kalacak yer yeme içme.

türkiyede tatil yapmak mantıksız demiyorum yanlış anlaşılmasın. ama amaç sadece y.dışı görmekse minimum harcama ile gayet de makul düzeyde yapabilirsiniz.

geçen sene arkadaşım istanbuldan otobüsle sofyaya gitti. oradan italyaya çok komik fiyatlarla uçtular.
0
jülsezar
(14.05.24)
dünyada seyahat eden kesim nüfusun yüzde 5 10 arası geri kalan kısım en fazla ülke içi geziyor. ekşiduyurudaki insan popülasyonunun vizyonuyla alakalı bu. buradakilerin çoğu geziyor. ağzı yüzü düzgün antalya otelinde yaz tatili 60bin tlden başlıyor. 4 gün rodos gezisi araç kiralama otel dahil tüm gider gelir ve çocuk giderleride dahil 900 euroya tatil yaptım. türkiyede tatil pahalı o sebepte var.
0
mikahakkinen
(14.05.24)
Biz yılda 4-5 defa gidiyoruz yurtdışı tatil daha ucuz
0
basond
(14.05.24)
yedigimiz tavuk +1 ve elbette bir de bircok seyde oldugu gibi birden fazla faktor var etkileyen. bence diger faktor ulkemiz insaninin sirf "yurtdisi" diye turkiye'de bakmayacagi tirtliktaki seylere tav olmasi. bu otel olur, yemek olur, tatil mekani olur vs vs. turkiye'de 10 uzerinden 7'lik seylerle avurpanin 10 uzerinden 4'luk seyleri kiyaslaniyor cogunlukla.

son olarak da herkes habire gidiyor ya ben gitmezsem ezik kalirim algisi olusuyor kacinilmaz olarak. bu trend eskiden de vardi tabii ama son donemde ortalama insana indi.
0
hot potato
(14.05.24)
Hak verdim. Cidden Randevu alınamıyor. adjsahdakj Sorsan kimsede para yok.

Şahsen kira vermediğim için tutarlı biçimde yurtdışına gidebiliyorum. Ayrıca çalıştığım firma sayesinde Ced indirimli bilet yan hakım var. Bundan dolayı izin mizin olduğu sürece paso yurtdışındayım.
0
put it in your appropriate place
(14.05.24)
hayır. sesi çıkan azınlığı duyuyorsunuz.

ben evde oturuyorum mesela. ben niye duyuru açayım? gidecek kişi ya bilgi ihtiyacından dolayı ya da kendini göstermek için bir şeyler sormak istiyor/sorma ihtiyacı duyuyor.

yani 95'imiz buradayız, 5 kişi gidiyor. duyuruyu açan da o 5 kişi haliyle. onun sormak için sebebi veya sorabileceği şeyler var çünkü. ben ne sorcam mesela? oturuyorum evde?
0
mark greg sputnik
(14.05.24)
parası olan gidiyor
0
nothing in my way
(14.05.24)
@kahvedesu 80 euro vize biletler git gel 5000'e almıştık kampanyayla pegasustan
0
cassey
(15.05.24)
Son 5 - 10 yıldır topluma ''yurtdışı'' pazarlandı şimdi neticelerini görüyoruz.
0
doharkoman
(15.05.24)
Dokarman, sal abi bizi xd tamam anladık seni, Türkiye cennet tamam. Seçim bitti işte, sonrakine şimdiden mi yatırım yapiyosun
0
abuzer
(15.05.24)
Karadağdır, macaristandır falan tam bir fakir özentiliği. Oraların insana katacak bir şeyi yok. Niye gidiyorlar vize alması kolay ve ucuz.

Mesela güney amerika.. güvenli değil. Ama vize alması kolay. Güney amerika'dan güney amerikalı bile kaçmak istiyor.

Türkiye ucuz ve güzel demiyorum ama israfa da karşıyım. Amerika'daki alım gücüne rağmen millet ikinci el eşya alıyor. Evinin odasını kiraya veriyor. Türkiye bu kafayla çoook fakirlik yaşar.
0
ferenc
(15.05.24)
@ferenc,
Karadag,Macaristan,Guney Amerika gezmesi en keyifli yerlerden.Ufku genis olan insanlar mutlaka buralari planlarinin bir parcasi yapar :)
0
turkuaz
(15.05.24)
@ferenc

vize alması kolay diye bir genellemeye katılmıyorum

budapeşte görülmeye değer bir şehir oraya gelmişken 3 saatte trenle viyanaya gidiyorsun. 1 gün de bratislavaya ayır (hatta yarım gün) 3 farklı başkent görmüş oldun.
viyanadan 4 saat trenle de pragdasın.
0
jülsezar
(15.05.24)
(6)

Kiracıyı 55 günde evden çıkaran mahkeme

michael_knight
Normalde bu mahkemeler 2 yıla yakın sürüyor.Bu nasıl 55 gün sürmüş?https://www.medyatava.com/gundem/kiraciya-55-gunde-jet-tahliye-emsal-olacak-karar-ilk-celsede-sonuclandi-mahkeme-ev-sahibini-hakli-buldu-374607
Normalde bu mahkemeler 2 yıla yakın sürüyor.
Bu nasıl 55 gün sürmüş?

www.medyatava.com
0
michael_knight
(10.05.24)
Linkte aldatan kocasını bombalayan bir ablamız var.
0
orangesandsea
(10.05.24)
Ev sahibi yüksek ihtimal: ya bir siyasi, ya bir hakim/savcı veya bunların kıramayacağı bir tanıdığıdır. Başka türlü mümkün değil.

Selam verseniz, ilk davanın günü 1 yıldan başlıyor.

.
0
kartallar yuksek ucar
(10.05.24)
Mahkeme süreçlerinin çok uzun olmasının en önemli sebebi ilk mahkeme bir karar verdikten sonra, kiracının istinaf mahkemesine başvurarak karara itiraz etmesi. dosya istinaf mahkemesine düşünce de sonucun açıklanması aylar, yıllar sürüyor ne yazık ki. Ama istinaf mahkemesine dosyayı taşıyabilmek için dava bedelinin 28.250 tl ve üstü olması lazım. Burada kiracı 1800 tl'ye oturuyormuş. Bu durumlarda yıllık kira bedeli baz alınıyormuş. Yıllık bedel de 28.250 tl altı olduğu için kiracı dosyayı istinafa taşıyamamış. İlk mahkemede ilk duruşmayı 55 gün sonrasına verdiği için, karar kesinleşmiş ve mesele kısa sürede hallolmuş.
Zaten artık bu tür mahkemeler eğer geçerli sebep varsa mümkün olduğunca erken sonuçlandırmaya çalışıyor. Ama iş istinafa gidiyorsa ayrı bir hikaye.
0
fobfilm
(10.05.24)
Ev sahibi evinde oturmak istiyor, 9 Yıllık kiracı, rayiç değerinin çok altında kira ödüyor İtiraz istinaf yok normal bir süre.

Biriside mahkeme kararının siyasi bağlantılı olduğunu iddia etmiş (iddia mı iftira mı belli değil. İspat istesen ispatlayamaz kurumları karalamak bu kadar ucuz olmamalı keşke bazıları bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmasa!)
0
doharkoman
(10.05.24)
Ben mahkeme siyasi bağlantıyla karar vermiştir demedim ama 55 günde ilk duruşmaya çıkmak hiç mümkün değil. Ankara'da, İstanbul'da bir tahliye davası açsanız min. 7-8 ay, ortalama 1 sene sonraya gün veriyorlar. 55 gün çok çok zor.

Bir tanıdığın İstanbul'da 2-3 sene önce açtığı davayı biliyorum, 6 ay sonraya gün vermişlerdi. Hakim gelmedi, ilk duruşmasına 13 ay sonra çıktı. Şu an daha da kilit mahkemeler.

55 gün sonra ilk duruşma için : ya bir torpil var, ya avukatı çok dişli ya da ev sahibi süper ballı bir insan...


.
0
kartallar yuksek ucar
(10.05.24)
E o zaman bu su manaya gelmiyor mu? Kirayı düşük göster, ben oturcam de, pat diye adamı çıkar?
0
parka
(10.05.24)
(8)

yüzdeki şişlik nasıl gider ? 30+ erkek

duyurukullanıcısı
geçen gün cildiyeye gittim bunu sormak için, özel kliniğe sallamadı doktor beni. ya tamam belki ölümcül bir hastalık değil ama rahatsız ediyor beni ya. yüzümdeki şişlik geçmiyor.son zamanlarda iş-yoğunluk-beslenme derken yüzüm iki katına çıktı. yanaklar falan filan bombastik bir hale geldi. normal k
geçen gün cildiyeye gittim bunu sormak için, özel kliniğe sallamadı doktor beni. ya tamam belki ölümcül bir hastalık değil ama rahatsız ediyor beni ya. yüzümdeki şişlik geçmiyor.

son zamanlarda iş-yoğunluk-beslenme derken yüzüm iki katına çıktı. yanaklar falan filan bombastik bir hale geldi. normal kilomdan 3-5 kilo fazlayım 85 falanım bu aralar ama cidden yüzüm 3 katına çıktı.

ben bu şişliği indirmek için ne yapmam lazım? cildiyeci insülin direnci vs baktır falan dedi ama ne işe yarıyacak bilmiyorum.birisi şırıngayı soksa yüzüme 5lt su alır yani.

bunun bir çözümü, doktoru vs var mıdır?
0
duyurukullanıcısı
(10.05.24)
Sadece yüzünüz şişmiş olamaz sanki, öyleyse alerjik bir şey olması lazım.

Eğer genel olarak bir şişkinlik varsa, bol su içiyoruz, dışarıdan yemek yemeyi kesiyoruz, ödem attırıcı ne varsa onları yapıyoruz.
0
orangesandsea
(10.05.24)
ödem attırıcı ne var? eczaneden bir şey mi alıyoruz? bu bilmem ne suyu vs içmeler falan bana mantıklı gelmiyor.

ben yüzden şişiyorum nedense.
0
🌸duyurukullanıcısı
(10.05.24)
Ananas, maydonoz ödem atmaya yardımcı şeyler, yeseniz de olur.
0
orangesandsea
(10.05.24)
bence gerçekten bir endokrinolojiye gitmelisiniz gibi. alerjiden ziyade otoimmün bir hastalık belirtisi olabilir, tiroitleriniz olabilir. cildiyenin şeker falan baktır demesinin sebebi bu, muhtemelen o da bu sebepleri düşünmüş olduğu için, iplemediği için değil.
Nerede yaşıyorsunuz?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10.05.24)
istanbul,

endokrinolojiye veya başka bir doktora gidince ölmezsin diye geri gönderiyorlar beni. o mevzuyu aşamıyorum. tamam da bi kalite artışı bekliyorum yani ben.
0
🌸duyurukullanıcısı
(10.05.24)
Cildiye hekimi ciddiye alınacak bir durum görmediğine göre ve yazdıklarınıza bakılırsa ödem kaynaklı bir şişlik olabilir. Gluteni ve şekeri keserek ödemden de insülin direncinden de kurtulabilirsiniz.
0
doharkoman
(10.05.24)
Tiroidlere baktırın.
0
piotr
(10.05.24)
Glütensiz ve şekersiz beslenmeyi deneyebilirsiniz
0
yumuşatıcı sever
(12.05.24)
(4)

avukat veya emlak bilirkişisi pls

entropik
şimdi bir kuzenimle ortak ev alıyoruz. bu evde ölene kadar kendi kalacak öldükten sonra benim çocuğuma kalacak. hangisi daha mantıklı;1-evi benim adıma alıp şerh koydurmak mı2-yoksa kuzenin adına alıp vasiyet düzenlemek mibu arada kuzenin anası babası var yaşlıiki de kardeşi var ama annesinin ilk ev
şimdi bir kuzenimle ortak ev alıyoruz. bu evde ölene kadar kendi kalacak öldükten sonra benim çocuğuma kalacak. hangisi daha mantıklı;

1-evi benim adıma alıp şerh koydurmak mı
2-yoksa kuzenin adına alıp vasiyet düzenlemek mi

bu arada kuzenin anası babası var yaşlı
iki de kardeşi var ama annesinin ilk evliliğinden
bunlar sonra çıkıp hak talep edebilirler mi vasiyet olursa
0
entropik
(10.05.24)
ev sizin üzerinize olacak kuzeninize oturma hakkı vereceksiniz. mutlaka bir avukatla görüşün. ufak bir hata ciddi hak kayıplarına neden olur.
0
paintov
(10.05.24)
kullanım hakkını devretmek en iyisi.
0
liberal
(10.05.24)
Bir hukukçudan ÜCRETLİ danışmanlık almanız lazım.
0
doharkoman
(10.05.24)
kuzenin kendi anne babasından önce ölürse anne babaıs vasiyetten hak talep eder hukuki olarak.
0
turuncu tonlarda
(10.05.24)
(2)

Türkiye’de unionpay

kojonotsuki
Türkiye’de unionpay kartlar kullanılabiliyor mu? Hem ödeme için hem de atm’den para çekmek için. Türkiye’de herhangi bir bankadan değil de Çin’den alınmış bir kartım var, onun için soruyorum.
Türkiye’de unionpay kartlar kullanılabiliyor mu? Hem ödeme için hem de atm’den para çekmek için. Türkiye’de herhangi bir bankadan değil de Çin’den alınmış bir kartım var, onun için soruyorum.
0
kojonotsuki
(09.05.24)
Garanti Bankası poslarında geçiyor olabilir çünkü garantinin bankamatiğinde union pay logosu görmüştüm.
0
hayirsiz
(10.05.24)
Evet anlaşmalı bankalarda kullanılıyor.
0
doharkoman
(10.05.24)
(33)

hayatim kaydi...

jacoba benzer jojuk
Arkadaşlar, ben 27 yaşındayım. Geçen sene ulkenin en iyi universitelerinden birinde Elektrik Elektronik Mühendisliğinden mezun oldum. Şu anda İtalya'da yüksek lisans yapıyor, aynı zamanda İtalya'nın en büyük holdinglerinden birinde part-time olarak gömülü sistem mühendisliği işiyle uğraşıyorum. Okul
Arkadaşlar, ben 27 yaşındayım. Geçen sene ulkenin en iyi universitelerinden birinde Elektrik Elektronik Mühendisliğinden mezun oldum. Şu anda İtalya'da yüksek lisans yapıyor, aynı zamanda İtalya'nın en büyük holdinglerinden birinde part-time olarak gömülü sistem mühendisliği işiyle uğraşıyorum. Okulum yemeğimi içmeğimi, ulaşımımı karşılıyor, üstüne bir de yılda 5500 euro harçlık veriyor. Part-time çalışsam da, maaşım aylık 1100 euro ve İtalya koşullarında bu çok iyi bir rakam. Her şey yolunda gibi görünüyor, değil mi? Aslında harika bir hayatım olması gerekirken, hiç bu kadar intihara yaklaşmamıştım. Bunun sebebi tamamen aç gözlülük, aşırı kazanma hırsı ve kumarbaz dürtülerim.

Hikayemi biraz geriye sarayım. 2020'nin sonlarında Ukraynalı çok güzel bir kız arkadaşım vardı, o bir dis hekimiyken ben hâlâ öğrenciydim ve bu zoruma gittigi icin ilk defa hayatimda gelir elde etmenin yollarını aramaya baslamistim. Korona krizini fırsata çevirip, online sınav ve ödev yardımı yaparak iyi paralar kazandım. Paranın tadını aldıktan sonra duracak değildim ya; nasıl daha çok kazanırım diye araştırmalar yaparken kripto paralarla tanıştım. İlk başlarda herkes gibi kaybettim. Saçma sapan al-sat işlemleriyle paramı eritiyordum. O sıralar kaldıraçlı işlemlerle tanıştım ve tüm yatırımımı kaybetmem sadece 10 dakika sürdü. Sonra oturup işin ilmini öğrenmeye başladım. Temel analiz, grafik analizi, haber analizi... Günlerce, haftalarca bu konularda kendimi geliştirdim. Bir yandan çalışmaya devam ediyordum. Yaklaşık 1000 dolar gibi bir sermayem birikince piyasaya yeniden girdim. Ama artık spot kesmiyordu, kaldıraçın zehrini bir kere almıştım çünkü. Mahvolmuş bir psikoloji, uykusuz geceler, istahsizlik ve hayalet gibi günler geçirdikten sonra, kaldıraçtan kazansam ne olacaktı ki? Sermayem yine erimişti. Sonra kaldıraçtan tövbe ettim, daha çok çalışıp bir süre sonra tekrar 1000 dolar civarı sermaye edindim. Spottan doğru yatırımlarla sermayemi biraz artırdım. Sonra gem coin avcılığına başladım ve doğru stratejilerle uzun vadede çok büyük kazançlar sağladım. Para arttıkça borsa dışına alıp araba satın alarak realize ediyordum. Prime zamanıma ulaştığımda yaklaşık 300 BNB'm ve 2 arabam vardı. Öğrenci halimle aylık en az 2 bin dolar harcıyor, lüks bir hayat yaşıyordum. Ta ki gem coin piyasalarında hacim ölene kadar. Fiyatlar kımıldamamaya başladıkça benim sabrım tükeniyordu ve artık adrenalin ihtiyacımı karşılayamıyordu. Kaldıraçın zehri tekrar etkisini göstermeye başlayınca, kazandığım her şeyi yeniden kaybettim. Bir bağımlı gibi davranıyor, her kayıp sonrası telafi etme çabalarıyla daha da çok kaybediyordum. Her şeyimi kaybedene kadar durmadım tabii ki. Arabaları sattım, onları da kaybettim. Sonra yine tövbe ettim, biraz huzura kavuştum; okuluma odaklanıp mezun oldum ve İtalya'ya geldim. Burada her şeyin normal ve harika olması gerekiyordu ama ne maaşımdan ne de bursumdan tek kuruş harcayabiliyorum, çünkü bu bataklığa yeniden battım. Varlık içinde yokluk çekiyorum. Üstelik artık bankalar da bana çocuk muamelesi yapmıyor; 200 bin TL kredi kartı limiti ve 100 bin TL kredi bir anda veriliyor. Tabii ki onları da kaybettim. Sacma sapan igneler, binance botlari, girdigim islem yonunun tersine haber gelmesi hep beni buluyordu. Zaten hep oyle olurdu... Hep oyle derler...

Şu an borçlarım var. 5500 euro bursum yattığında borçlarımı kapatacaktım, ancak 5500 euroyu da kaldıraçla iki günde kaybettim ve borçlarım yüzünden ortada kaldım. Mecburen ailemle konuştum ve yer yerinden oynadı. Çünkü daha önce defalarca söz vermiştim ama kayıplarım hep kazandıklarımdan fazlaydı. Borçlara daha önce hiç bulaşmamıştım. Cok kotu durumdaydim. Canım annem altınlarını satıp borc verdi, kredi kartı borçlarımı ödedim. Artık sadece 11 ay kredi taksidim kalmıştı. Sadece 11 ay sıkıntıya katlanacaktım ve sonra her şey bitecekti. Ama dayanamadım; annemin ödediği borçlardan acilan limitle tekrar girdim ve yine kaybettim. Bu utancla yasayamiyorum

Şu an hiç param yok, yuklu borcum oldugu gibi duruyor ve artık aileme de söyleyemem. Hayalet gibi yaşıyorum, yemek yemiyorum, okula gitmiyorum. Bu utançla yaşayamıyorum ve intihar etmek istiyorum. Birkaç kez çok yaklaştım ama cesaretim olmadı. Ama yüksek bir yerden atlamak ya da kafama sıkmak gibi anlık fırsatlar elime geçerse, ne kadar düşünürüm bilmiyorum. Bunun sebebi, artık bir çıkış yolumun olmadığını düşünmem. Üç gün sonra maaşım yatacak, ancak kredi kartı borcum 165 bin TL, ek hesap borcum 35 bin TL, kredi taksidi 13 bin TL. Anneme de 65 gram altin... Bunları nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum, nasıl bir strateji izlemem gerektiğini de bilmiyorum. Henüz öğrenci olduğum için çalışma iznim 20 saatle sınırlı, o yüzden ek iş de yapamıyorum. Belki burada bana yol gosterecek yada motivasyon saglayacak birileri vardir. Hicbir sey cikmasa en azindan mevcut durumda en az aci ve izdirapla bu borclari nasil bir sistemle odemem en mantiklisi bununla ilgili bir plan onerisi sunacak olanlar vardir. Cunku ben isin icinden cikamiyorum... Muhtemelen beni aşağılayacak, küçük görecek, hakaretvari konuşacak insanlar da olacaktir. Onlara peşinen söylemek istiyorum, insan kınadığını yaşamadan ölmezmiş. Umarım sizin başınıza gelmez. Kumar o kadar kötü bir şey ki, uyuşturucudan kötü. Allah düşmanımın başına vermesin.
0
jacoba benzer jojuk
(09.05.24)
Geçmiş olsun. Üzülmeyi kesip bunu bir hastalık olarak görüp tedavisine başlaman lazım.
0
parka
(09.05.24)
Ricky gervaisin dizisinde İntiharı bir çeşit süper güç gibi görünüyor istediğini yapıyordu. Bu vakte kadar istediğini yapmışsın kanki zaten, borç yaptın diye niye tribe sokuyorsun kendini. Hayatının dibini arıyorsan eğer daha yaklaşmış bile değilsin emin ol. Para alt tarafı ödenir. Bu noktada kumar bağımlıları yakınlardan aileden destek alır sonra ödemez, hala keyfine bakar. Kimisi de gider psikiyatriye tedavi görür, gider bankaya borçları yapılandırır. Şımarık kalmaya devam etmek de senin seçimin, ağlayıp intihar etmek de, yetişkin gibi sorumluluk almak da. Keyfine göre. Kimsenin umurunda değil açıkçası ailenden başka senin dertlerin. Yanımda olsan iki tokat atardım kendine gel diye. Benjm yerime sen yap
0
hasmetizm 2046
(09.05.24)
Sağlığına kavuşursan ödenmeyecek borç değil.
0
parka
(09.05.24)
kapatılamayacak büyük bir borcun yok, yapman gereken çok kolay ve çok açık bir şey var sadece, kaldıraçlı işlemlerden ve borçlarını kapatana kadar genel olarak investment'tan uzak durmak.

sonra da her ay ne kadar biriktirebiliyorsan sp500'e at.
0
king lizard
(09.05.24)
Yani üzülsem de hasmetizm'in direktligi size lazım gibi. Çünkü hastasiniz ve canım cicim olur halledilir ile olmaz sizin işiniz.

Burada kim size ne derse boş çünkü zaten bu yollardan 50 kere geçip 51.ye çıkış ariyorsunuz. 52 olmama ihtimali düşük. Bence olay borç nasıl ödenir değil siz nasıl hastaliktan kurtulursunuz, doğru soru bu olmali.

Borç ödenir, ben burada bunun kaç katı borcu olanlar okudum ki eski paralarlaydi. Ama siz duzelecek misiniz? Okuduklarimdan onu göremedim pek.

Okurken streslendim.
0
logisticsmanager
(09.05.24)
tedaviye basladim ancak bu uzun vadeli bir cözüm. zaten kaybedecek hic param kalmadı ve uzunca bir süre de olmayacak. borc gelirlerimin cok üzerinde nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum ama teşekkür ederim görüşleriniz icin.
0
🌸jacoba benzer jojuk
(09.05.24)
Durumunuzu anlatan bir e-postayı yakınınızda hizmet veren psikiyatristlere gönderin.
5 yıl sonra ödemek üzere seans talep edin, yardım isteyin.

Profesyonel yardım almadan değişmeniz mümkün görünmüyor.
Bunun bir hastalık olduğunu kabul edin. Grip bir insan burnunun akmasını nasıl engelleyemiyorsa siz de kumarı engelleyemiyorsunuz. Bunu düşünerek sorumluluk hissinden kurtulun demiyorum, tedavi olmak için acele edin diyorum.

Maddi olarak altından kalkamayacağınız bir durum değil. İyileşince halledersiniz. Özellikle de Avrupa'da 3-5 maaşlık bir borcunuz var. Halledilir.
20-30 maaşlık borçlar bile hallediliyor, o kısmına çok takılmayın.
0
michael_knight
(09.05.24)
Bir tane sorunun var, başka da bir sorunun yok. Kumar bağımlısısın ve bundan kurtulana kadar ucu kumara çıkan her şeyi bırakmalısın. Bu tekrar ettiğine göre basit tavsiyelerle bırakabileceğin bir şey gibi durmuyor. Profesyonel destek alman lazım. Kumar bağımlılığı konusunda destek veren dernekler, kurumlar mutlaka vardır. Onları araştır.

Kumarı bırakabildiğin takdirde gayet güzel bir hayat var önünde. İntihar mintihar sakın düşünme. Çaresiz bir durumda değilsin. Kumarı bırakıp mevcut borçlarını eritmek için bir süre zorluk çekeceksin. Sonrası için mesleğin var, ailen var vs vs.

Kumarı bırak. Başka bir şeye odaklanma. Senin ana sorunun ailene karşı olan utancın, kendine karşı özsaygını yitirmen, bu borcu nasıl öderim derdi vs asıl sorununun komplikasyonları. Kumar bağımlılığı sorununu çözünce onlar da hallolacak. Kumar bağımlılığına odaklan.
0
perferil
(09.05.24)
olan olmuş, biz de gençken az bok yemedik. totalde borcun ne kadar delikanlı? her ay totalde ne kadar ödeme yapman lazım onu de sen bana?
0
numlock
(09.05.24)
Bir daha en ufak bahis, iddia dahi oynamayacagina dair kendine yemin etmekle basla ve asla oynama.
Yaz geliyor okulun bitmek uzeredir. Sana receteye mavi yaka, beden isi yaziyorum. Bulundugun ulkede bulabilirsen kacak gocek ya da Turkiye'de gunde en az 10-12 saat fabrika, insaat, mutfak isinde calisman lazim tatil boyunca. Ki hem helal yoldan para kazan ama asil onemlisi paranin, emegin degerini ogren. En buyuk terapi budur, odanda 4 duvar arasinda durur, surekli dusunur, stres yapip, pc'ye telefona gomulursen kafayi yersin. Isten geleceksin kafayi devirip sizacaksin, sonra ertesi gun 5'de kalkip gene isine gideceksin yaz boyunca. Bunu uygula duzelmezsen gene sorarsin.
0
freedonia
(09.05.24)
evet ozellikle ailemin de artik sabri kalmadi ve kahroldular. son kez yardim eli uzattilar ve bunda da onlari dinlemezsem bir daha onlara ulasmamam gerektigini ve artik benden vazgececeklerini soylediler. ben de son kez soz vermistim ama nasil oldugunu bile anlamadan kendimi kaybedip yine bu boku yedim. onlari da kandirmis oldum. artik kesinlikle soyleyemesem de bunun utanci ve kahri beni mahvediyor. ozellikle onlarin da ekonomik olarak iyi durumda olmadigini bildigim icin...
0
🌸jacoba benzer jojuk
(09.05.24)
iki sey soyleyecegim. biri duymak istemeyecegin biri duymak isteyecegin.

1. kaldirac, coin falan zehir degil. maalesef o zehir senin icinde. hirsini, benligini tetikleyen boyle seylere karsi zaafin var. borctur odenir, biter ama yarin obur gun alkol, kumar, iddaa bagimliligi olarak geri donebilir. oncelikle bu hirsini, sevkini, enerjini dogru seylere kanalize etmesine ogren.

2. daha 27 yasindasin. gencsin. borc, harc, hatalar elbet yapilir. bunlar duzelmeyecek seyler degil. onunde kocaman bir hayat var. hala herseye sifirdan baslayabilirsin. her hafta kemoterapiye giren yada diyalize giren bir hasta oldugunu dusun. tatile gidemiyorsun, calisamiyorsun, gelecek plani yapamiyorsun, gunbegun eriyorsun. cok sukur oyle bir durumun yok. hersey duzelir.
0
dokunmakalbime
(09.05.24)
@numlock yazida da belirttigim gibi aylik 13k kredi taksidi odemesi, bu aya toplam 140k kredi karti borcu, 35k da ek hesap borcu var. gelirim 1100 euro.

@freedonia hocam zaten calisiyorum sabahin 6'sinda kalkip ise gidiyorum ama gelirim borclari kapatmaya yetmiyor.
0
🌸jacoba benzer jojuk
(09.05.24)
Öncelikle diğer herkesin dediği gibi kumarı bırak. Sen yatırım adı altında kumar oynuyosun. Yatırım yapmak, paradan para kazanmak bu değil.

Psikiyetrik tedaviye ve psikoterapiye ihtiyacın var sanırım. Online psikolog dolu her yer.

Sen iyi ol her şey düzelir. Bu cümle sana ne kadar inandırıcı geliyo ne kadar samimi geliyo bilmiyorum ama ben çok samimi söylüyorum. Sen sağlıklı oldukça para kazanılır, ki sen gayet güzel eğitimli birisin.

Borçlar da gerçekten kendini bataklıkta hissedeceğin boyutta değil. Asla ödenmeyecek rakamlar değil.

Öncelikle kredi kartı ve nakit hesap borçlarını her ay asgari tutar ödeyerek ilerle. Kredi borcunu da bankayı arayıp yapılandır. ayda 13 bin değil de ayda 7-8 bin olacak şekilde vadeyi uzatsan daha iyi olur. borçlu olduğun bankalar Türkiyede değil mi?

Sen kumar oynamaktan kararlı bir şekilde vazgeçersen ve elindeki parayı sadece borçlarına ödemek için kullanırsan bu yolla ödeyebilirsin.

elinde ekstra para kalırsa onu da hemen bankadan gram altın almak için kullan. Bu arada annene vereceğin para da birikmiş olur. Yani elimde 100 euro kaldı hemen onu da katlamaya çalışayım deme sakın.

Zaten mezun olduğunda daha yüksek maaş alırsın. o maaşınla da yatırım danışmanlığı hizmetini profesyonellerinden alarak değerlendirirsin. sen kendi kendine yapmaya çalışınca kendini durduramıyorsun anladığım kadarıyla.

bir de bence kendine öğrenci bütçesi ile takılınacak ortamlar bul. mesela lüks mekanlara gitmeye çalışacağına öğrenci arkadaşlarınla öğrenci mekanlarında takıl. Gidip de saçma sapan insanlara özenme.

Kendini iyileştirecek olan sensin. Kendine bu kötülüğü yapmayı bırak. Önünde çok güzel bir hayat var bunun farkına var bir an önce ve kendine acımayı da bırak. zavallı falan değilsin. zaaflarını kontrol etmeyi öğrenmelisin sadece.
0
turuncu tonlarda
(09.05.24)
7 senedir kripto borsasının içindeyim, kazanırken yatırımcısın, kaybederken kumarbazsın..böyle iki yüzlü bir şey bu para, adamı vezir de eder rezil de.

sizin durumunuza gelelim, ne kumarbazsınız ne yatırımcısınız..sorun bağımlılık, dediğiniz gibi yatay seyreden piyasada volatileye alışmış bünye için durmak çok zor. bu kadar kaybın açıklaması da plansızlık olabilir sadece. bu plansızlığın sebebi de denildiği gibi içinizdeki zehir yani başka işle uğraşsanız da işin ucuna gidip batma noktasına getirecek, bu zehri yönetebilmenin yöntemlerini arayın +1

borç kısmı denildiği gibi halledilebilecek seviyede insanlar cep telefonundan aranmayla 15-20 maaş dolandırılıyorlar, asgari ücretle çalışmalarına rağmen beden gücüyle ödüyorlar.

kripto borsasında spotta kalabilmek için kaldıraçlı işlemlerde trade yapmak gerekebiliyor yoksa %15 karla spotu bozup büyük yükseliş kaçırılıyor. bunu yaparken de futures'da anaparanın %10'unu geçmeyecek bakiye bulundurmak, pozisyona futures bakiyesinin %20'sinden fazla girmeyek(likidite tutmak) ve yüksek kaldıraçtan(4x+) kaçınarak yapmak lazım, başlarda belki daha düşük yüzdelerle. ve tabii ki en önemlisi borç olmayan parayla yapmak.
0
gule gule
(09.05.24)
Öncelikle hayatınızın kaydığı yok endişelenmeyin.

Ancak upuzun yazınızın hiçbir yerinde "bu sorunumla ilgili olarak bir uzmana başvurup terapi süreci başlattım" gibi bir şey göremedim.

"Ve artık adrenalin ihtiyacımı karşılayamıyordu." demişsiniz. Siz bir şey kazanmaya ya da geleceğinizi kurtarmaya çalışmıyorsunuz. Siz kumar da oynamıyorsunuz, oyun oynamak gibi bir niyet göremedim ben. Siz sadece heyecan peşinde koşuyorsunuz. Şu an yaşadığınız bu çöküntü bile sizin için bir çeşit heyecan anlamına geliyor olsa şaşırmam. Finansal piyasalar kazansanız da kaybetseniz de bir "zehir" değil. İsterseniz yastıkla adam boğabilirsiniz. Bu yastığı tehlikeli bir şey yapmaz, sizin davranışınız tehlikeli olur. Sizin yaptığınız daha çok sosyal medyada gökdelenlere tırmanıp, binaların çatılarında sağa sola atlayarak video çeken insanlarınkine benziyor. Ancak ekstrem sporlarla uğraşan insanlar için ölüm-kalım çok daha somut bir kavram olduğu için muhtemelen onlar sizden daha tedbirli ve eğitimlidir.

Çok açık konuşacağım, normalde insanlar çok sık şekilde birilerine bir psikiyatri uzmanına danışın diye öneri veriyor ama sizinki böyle sıradan bir senaryo değil, bu kapsamda düşünmeyin.

Gidip bir psikiyatriste danışın. Bütün bunlar hiç normal değil, sözü uzatmanın çok anlamı yok. Hayatınızın kaydığı falan yok, ancak eğer bu durumu bir psikolojik bir rahatsızlık olarak görüp önlem almazsanız kayacağı kesin. Şu aşamada çözülmeyecek bir sorun yok.
0
akhenaten
(09.05.24)
Şirketinizden avans isteyebiliyorsanız borçlarınızın bir kısmını yatıştırabilir ve ödeme yaptıkça limit düşümüne giderek süreci toparlayabilirsiniz. Kredi taksidiniz aylık ücretiniz karşısında çok bir meblağ değil. Borcunuz rakamsal olarak büyük değil fakat öğrenci bir insan için hayli fazla. İntiharı aklınıza getirmeniz bile saçma bu durumda. İntiharın arkanızda bırakacağı enkazı düşünün sizi seven insanlar için. Yakın bir arkadaşınız varsa durumu iyi olan ufak miktarda kısa vadeli borç alarak ailenizi haberdar etmeden üstesinden gelebilirsiniz. Bankalarınızı arayarak adres değişikliğini yapın ve ailenizin olduğu adres olmadığına emin olun bu durumda aileniz haberdar olmaz ve sizi daha kötü bir buhrandan uzak tutar. 1 seneye kalmaz ben bu düşünceye nasıl kapılmışım diye hayıflanırsınız. Hayat böyle maalesef. Ben 26 yaşında -560bin ile başladım hayata ve şu an + olarak çok daha fazlasına sahibim. Riskli işlerden uzak durun yaptığınız şey ile aylık kazancınız 20bin euro olsa bile aynı durumu tekrar edersiniz. Bir uzmandan destek almayı en önceliğiniz yapın. Hayat her şeye rağmen yaşamaya değiyor.
0
odiyus
(09.05.24)
Bu kadar okuduktan sonra cidden milyonluk borçlar var sandım. Bahsettiğiniz borç ödenmeyecek bir şey değil. Tabi öncelikle bir şekilde tedavi falan olmak ve tekrar bu işe girmemek. Sonrasında her türlü ödenir. Benim mevcutta daha fazla borcum vardır, evliyim ev geçindiriyoruz üstüne. Aramızdaki tek fark kendi işimi yapıyor olmam ama son 3 ayda 2 asgari ücret tutarında para kazanabildim, ama bir şekilde çeviriyorum. Napayım borç yüzünden hayatımı karartacak değilim. Kimse paramı ver diye canımı almayacağına göre, bir şekilde öderim ben de. Ama öderim her türlü geç de olsa. Sizin durumda en büyük sıkıntı mevcut alışkanlığınız. Onu bıraksanız ve kendinize artık yapmayacağınıza dair güvenseniz, borçlar bir şekilde ödenir. Bankalar kimsenin peşine tetikçi takmıyor borç yüzünden. En fazla 3-5 sene bankalardaki siciliniz kötü görünür o kadar.
0
pianeta
(09.05.24)
Borcun ödenmeyecek bir şey değil. Farz et ciddi bir rahatsızlığın oldu ve tedavisi için bu borçları yaptın.

Gerçekten ciddi bir rahatsızlığın da var ancak aldığın bu ders ve travma iyileşmenin başlangıcı olabilir.

Borsa denilen saçmalığı siktir edip elle tutulur emtialara, her şeyden önce de kendi yetkinliğine yatırım yap. Kazandığın parayı borçlarını kapatmak için kullanırken bir yandan da her gün kendine bir yatırım yap örn. dil öğren ya da derslerine çok daha fazla yoğunlaş ya da bir yetenek edin.


Paradan para kazanılmaz. Para mal ve zaman edinmek için kullanılan bir mediumdur.

Benim yaşıtlarım zamanında finansal okuryazarlık (çok önemli bir yetenektir, kesinlikle edin.) konusuna dalıp sonra borsa oynamaya başladı. Paradan para kazanırlarken ben kendime yatırım yaptım. Çok para biriktiremedim evet ancak şu an yurtdışında çok uluslu bir şirkette astronomik maaş ile çalışıyorum. Yurtdışında yaşıyorum ve vatandaşlık yolundayım. Borsacı tayfa da istanbul'da ev kredisine girmiş. Ben burada 2. arsayı nereden alsam diye bakıyorum. :) Paran ve borcun seni tanımlamaz yeteneklerin, prensiplerin önemli. Para gelir gider.
0
ThomasJefferson
(09.05.24)
Şu kadarcık şey için intihar mı edilir? Aslında hiçbir şey için edilmez de, abartılacak bir durum yok. Annen zaten o borcu geri istemez, isterse de süresiz bir borç almışsın, 3 sene sonra ödesen yine problem olmaz. Varsın bankalar da haciz göndersin, ne yapabilirler, canını mı alacaklar ki sen zaten ondan da vazgeçmişsin?

Az para alsan ya da TR'de olsan farklı iş bul derdim ama gayet iyi yerdesin, burada kalıp devam etmen lazım. Daha yüksek ücretli iş bulman ya da gerekiyorsa git akşamları kaçak çalış, bulaşıkçılık yap, yerleri süpür ne gerekiyorsa yap derim ama anlaşılırsa oradan şutlarlar seni, bu yüzden otur ayda kaç TL ödeyebilirsin onu hesapla, kiranı, mutfak masrafını ayır, geri kalan para ile kartlarının ve kredinin asgarisini öde ama en önce bunları öde ki cebindeki parayla yine saçma sapan işlere bulaşma. Üstüne faiz biner ama yine de biter o borç. Ama tabii ki bir daha o kaldıraçlı işlemlere bulaşmaman lazım, bunun için destek alman lazım.

Utanılacak bir durum yok, bu bir hastalık, kimse de bu yüzden seni aşağılayamaz. Sıkıntılı 2-3 seneden sonra bu günlerini hatırlayıp gülersin.
0
Tutkun
(09.05.24)
@pianeta @tutkun hocam 10 yil once karti alirken babamin da imza attigini hatirliyorum. babama bulasirlar diye korkuyorum. o zaman intihardan daha kotusu olur benim icin
0
🌸jacoba benzer jojuk
(09.05.24)
dostum geçmiş olsun ama diğer arkadaşlara katılıyorum, senin yapman gereken tek şey eline geçen parayla oynamayı bırakmak. yavaş yavaş düze çıkacaksın, çıkarsın. belli ki kafası da çalışan bir adamsın. yeter ki hırs yapma, kumarı bırak, cebine giren paraya göre yönetmeye çalış hayatını. eğer bir noktada "ulan böyle yaşanır mı" dersen kendine şunu sor: çok kazandın, çok lüks yaşadın, her şey çok iyiydi, madem öyle niye bu noktaya geldim?

"bırakamıyorum" diyorsan kesinlikle profesyonel destek al çünkü kumar bağımlılığı az buz bir şey değil. utanacak, sıkılacak bir şey yok. hastaysan eğer hasta olduğunu kabul edip tedavi yoluna gireceksin.

saydığın miktar hele ki avrupa'da yaşamaya devam edip euro üzerinden kazanırsan inan kapanmayacak borç değil. kapanmamayı geçtim görece rahat kapatırsın yani, yeter ki cebine giren parayı RİSKLİ İŞLERLE arttırmaya çalışma.

intihar etme. sen kendi hayatını kendi yanlışlarıyla bozmuş genç birisin. yaşadığın utancı, mutsuzluğu anlıyorum, buna saygım var ama öyle 50 yaşında çoluğunu çocuğunu sokaklara atmış ve onlarca insanın ahını almış biri değilsin en azından bak. kendin düştün, kendin çıkarsın. sen eğer bu yola girer, borçlarını yavaş yavaş kapatmaya başlarsan zaten ailen de çok mutlu olacaktır eminim. annen senden yarın 65 gram altın istemeyecek. ama onlara ihtiyacı varsa bile senin düzgün yaşaman, yavaş yavaş taşları yerli yerine koyman onu mutlu eder. ya hepsini geçtim olm intihar diyosun, düşünsene, sence annen "iyi oldu paramızı yiyodu şerefsiz" deyip senin ölümüne sevinecek mi?

sen de biliyorsun şu an sadece çıkmazda olduğun, utandığın için böyle düşünceler içerisindesin. hayatının geri kalanında bu borcundan ÇOK DAHA FAZLA para kazanabileceğini de, kendini de aileni de toparlayabileceğini biliyorsun.

ailen şu zamana kadar zaten senin yanında durmuş. onlara sarıl, kendine gel, kumar gerçekten durduramadığın bir hastalık haline gelmişse tedavi gör.

senin farkında olabileceğin üzere en başta bu büyük deliği kapatman lazım. gelen para kumara, kaldıraca, coin'e gitmeyecek abi. şu kısmını bir hallet hele. emek edip çalışarak para kazanma konusunda sorun yaşayan biri değilsin belli ki, o yüzden bu deliği kapattığın zaman alıp yürürsün, her şey yoluna girer.
0
mark greg sputnik
(09.05.24)
bazi yorumlar beni mental anlamda gercekten cok etkiledi. acikcasi bu postu acarken hic bu kadar yapici yorumlar beklemiyordum. sonucta kumar borcu edip bunu kapatabilmek icin anasina altinlarini sattirip onunla tekrar kumara giren bir adamim. bunun yuku de bana bir omur yeter heralde.
0
🌸jacoba benzer jojuk
(09.05.24)
noteri dolandırıp üstüne mal geçireni, iddaa bağımlılığından çalıştığı bankayı dolandıranı, kumarda söylemesi ayıptır eşini masaya koyanı çalıştığımda yer de gördüm. bunların hepsi bağımlılık tedavisi gerektiren durumlar. senin de artık profesyonel yardıma ihtiyacın var. bu dünyada temiz kalmak en zoru. ben hiç bir insan görmedim çalışarak zengin olsun.

yaşayacağın hayatı yaşamışsın, artık durup tedavi görüp bir yerden gtü toparlamaya başlamalısın.
0
mikahakkinen
(09.05.24)
Babanız ne için imza attı tam olarak bilmiyorum ama banka tutup da sizin borcunuzu babanızdan istemez.
Ama şu olabilir evet: bankanın telefonlarını açmazsanız aile bireylerinizi arayabilirler. Ben daha önce çok da büyük olmayan bir meblağdan dolayı icralık olmuştumi kara listeye girmiştim. En son banka köydeki dedemlerin evini aramış. Ne alaka, nerden buldular, neden orayı aradılar bilmiyorum tabi. Annem babam varken tutup da orayı aramak garipti, ama aramışlardı ulaşamıyoruz kendisine diye. Onun dışında iletişimde kaldığnız sürece banka sizi atlayıp ailenizi aramaz ya da para istemez.
0
pianeta
(09.05.24)
gabe h coud
(09.05.24)
Tedaviyi uzun vadeli bir çözüm olarak görüyorsanız geçmiş olsun, tedavi olmak istiyor musunuz? Önce buna bir karar vermelisiniz.
Hiç endişe etmeyin , bu mutsuzluk hali bir yerden para bulup borçlarınız bir bölümünü ödediğinizde , tekrar kumar oynadığınızda geçecektir. Bir yerlerden para bulmaya çalışın, tek çözüm bu mutlu olmanız için.
0
peri harfler narla
(09.05.24)
Valla Allah etrafındakilere sabır versin kendin etmiş bulmuşsun üzülme çözüme odaklan aman aman çözülmeyecek bir para değil tedavi olmaya bak+1

Haşmet+1
0
basond
(09.05.24)
Ysiniz genc.Bu hatalar normal.Onemli olan hatalardan ders almak
0
turkuaz
(09.05.24)
Kumar bir hastalıktır iradeli olun uzak durmayın tövbe edin hayatınızdan tamamen çıkarın kumardan kimse kazanmaz bu size beyninizin oynadığı bir oyun. Beyninizin ödül mekanizmasını değiştirip kumar yerine başka bir şey koymalısınız ya da bu güdünüzden bastırmalısınız. Başa çıkamayacak kadar iradesizseniz tedaviye başlayın. Para ödenir zararın neresinden dönerseniz kardır. Hayatınızdan kumarla ilgili her şeyi çıkararak başlayabilirsiniz. Gerekirse farklı bir yere taşının.
0
doharkoman
(10.05.24)
Yorumlara baktım da, "üzülme, ödenir" tarzı yorumlar yaşanan süreç içinde iyice anormal hal alan bir durumu basitleştirmek normalleştirmek gibi ele alınmış sanki.
Oysa daha ihtiyatlı düşünme gayreti içerisinde olmak lazım.

Zamanla gittikçe daha fazla risk ve borç içine girmenin temelinde aile gibi bir yerlerden maddi destek alma hususunda güveninin olduğunu düşünüyorum.
Kısaca,
- evet bu dertlerim borçlarım var ama şuradan/şunlardan zaten karşılarım.. gibi bir düşünce ile hareket ediyoruz sanırım.
Eşin veya ailenin yardımını hazırdaki bir bonus gibi görüyoruz.

Oysa yapılması gereken, tammen kazanma hırsı içinde risk alarak uçurumun başından aşağı doğru bakmak değil, uçurumun başından da uzak durmak olmalı.

Ömrümde dolar almadım,
borsa, kripto para işlerine girmedim, kredi kartım yok, masada kumar hayatımda da olmadı. Bankanın bir kaç ay sonra vereceği maaş promosyonunu bile şimdiden belirleyeceğim fakir ailelere paylaştırmayı düşünen asgari ücretli biriyim.
Başkasının aldıklarına yaptıklarına trend de de takılmam.

Maddi kayıpları derinden yaşadıktan sonra aldığımız nefesin bile değerinin farkında olmalıyız.

Maneviyata ağırlık ver.
Kazanmayı, tamamen yaşamın amacı olarak düşünme.
Başkalarına destek olmayı da öne al.
Fiziki manada alım satım işleri herhalde sana çok daha uygun olur.

Ayrıca böyle borçlar veya arkası karanlık sözde ticari işler için değilde hastalık vs hayati durumlar için hiç dokunmayacağın bir birikimin kenarda fiziki altın olarak dursun.

İntihar mı? O da çözüm değil.
İntiharla sadece bu dünyadan uzaklaşıyorsun belki ama diğer taraf daha fena.
Kendimizi düzeltmeden, ahirete gitmenin ne anlamı var?
0
diyecevaplandı
(10.05.24)
Hasmet +1

Kripto ve benzer konular disinda kaldiracli isteme benimde cok kayiplarim oldu.

Kredi ve kredi karti borcu ailemin paralarini kaybettim.

Bu bagimliliklarin ailemini cok uzuyordur oncelikle.

Bedava peynir fare kapaninda olur sozunu avuc icinde dove yaptir.

Kolay para kazanma hirsi seni bu hale getirmis.

Bulundugun konusma geldigine gore akilli adamsin. Var olan borcununda 1-2 senede odersin.

Bu enflasyonist ortamda zamanlar TL borcun eriyecektir.

Fakat bu yaptigin sacmaliklara bir son verdigin surece.

Bu enerjini farkli konular yogunlastir.

Ben yaklasik 3 senede borcumu bitirmek uzereyeyim. Bu enflasyon sayesinde odedigim taksitler devede kulak kaldi.

Ticarete yogunlastim. Maasli bir iste calismak istemiyorum.

Kendi projelerim var. Bunlari nasil gerceklestiririm bunun yollarini arastiriyorum.

Emir cumlelerime lutfen takılma sabah sabah afyonum patlamadı henuz.
0
kaiserr76
(10.05.24)
sende öyle bir irade var ki, tekrar yükselirsin.

sorunun olduğunu kabul etmiş olman zaten en büyük adım. bundan sonra tıbbi/profesyonel destek alman iyi olur.

vent etmek istersen yaz. konuşuruz.
0
janderzel zartanyan
(10.05.24)
(13)

İş başvurusunun olumsuz sonuçlanması

Behemote
2 haftadır geri dönmesini beklediğim bir firma vardı, en sonunda sizinle sürece devam edemeyeceğiz, iş arayışınızda bol şans diliyoruz temalı matbu bir e-posta ile geri dönüş yapmışlar. Acaba nerede yanlış yaptım diye düşünürken buldum kendimi. Brüt ücret beklentisinde piyasa ortalaması bir ücret ya
2 haftadır geri dönmesini beklediğim bir firma vardı, en sonunda sizinle sürece devam edemeyeceğiz, iş arayışınızda bol şans diliyoruz temalı matbu bir e-posta ile geri dönüş yapmışlar. Acaba nerede yanlış yaptım diye düşünürken buldum kendimi. Brüt ücret beklentisinde piyasa ortalaması bir ücret yazmıştım, o pozisyonun ortalamasına kariyer sitelerinin birisinden bakarak. Acaba daha düşük ücret isteyen birisini mi aldılar ya da alacakları kişi belliydi de formalite icabı bir görüşme mi oldu? Kafamda deli sorular. O pozisyonda kısa süreli de olsa bir deneyimimin bulunduğundan iş görüşmesinde bahsetmiştim. Onlar da bunu vurgulamıştı. Yetersiz mi buldular. Nerede yanlış yaptığımı söyleseler de bir dahaki seferde ona göre hareket etsem diyeceğim de ilanları halen kariyer sitesinde duruyor. Ama linkedin'deki ilanı göremedim. Dünyanın sonu değil tamam ama insan bir tuhaf oluyor. Temel seviyede Excel biliyorum dememe mi kıl oldular, ne bileyim istediğim ücret mi anormal geldi ya da şirkette tanıdığı olan birisi mi alındı bilmiyorum. İnsan kendisini yetersizmiş gibi hissediyor.
0
Behemote
(09.05.24)
Daha iyisini bulursun. Dert etme. Hayırlısı değilmiş. Bence ara sor geri bildirim rica ederim de geri bildirim veriyorlar bu tip durumlarda, tabi karşındaki ik ya da şirketin ne kadar profesyonel olduğuna bağlı. oradan anlarsın zaten neyin eksik neyin yanlış ya da neden olmadığını.
bence geri bildirim almayı dene, alamazsan ya da seni tatmin etmezse de takılma yoluna devam et.
0
erty_ksk
(09.05.24)
@erty_ksk işin ilginç yanı beni görüşmeye çağıran ik elemanı kız ile aynı okuldan ve aynı bölümden mezun olduğumuzu fark ettim, eve gidince siması tanıdık geldiği için linkedin'den bir bakayım dedim ve benden 1-2 sene önce mezun olduğunu gördüm. O da görüşmede iyi polisi oynuyordu, müdürü de kötü polis. Elimden geldiğinde kadının sorularına cevap vermeye çalıştım ama muhtemelen tatmin olmamış. Uzun süredir işsiz olunca insan hayal kırıklığına uğramıyor değil. Yazdığım brüt maaşın neti 23-24 civarına geliyordu. Asgari ücret zaten 17.002 TL. Yüksekten mi uçtum diye düşünüyorum. 1-2 küsur da bireysel emeklilik ve tamamlayıcı sigortaya gitse elime kalacak miktar 21-22 civarı olacaktı o yüzden öyle bir rakam yazmıştım. Sağlık olsun, aramak da istemiyorum açıkçası. Yanlış anlaşılır ne bileyim.
0
🌸Behemote
(09.05.24)
Sizinle alakalı ya da sizden bağımsız bir sürü şey olabilir. Kafa takılacak bir şey değil zira kendi kendinize düşünerek çözebilecğiniz bir şey değil. Bir şekilde iletişim kurup sorsanız da yine matbu, politik "Bu role daha uygun bir adayla devam etme kararı aldık" gibi bir cevap alacaksınız.
0
salihdt
(09.05.24)
@salihdt Evet, dediğiniz gibi pek çok etken var, benden kaynaklı ya da bağımsız. Ama uzun süredir iş arayışı içinde olunca ister istemez hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Bu kapı da suratıma kapandı diye. Birkaç ay önce de başka bir firmada işe başlayacaktım ama görüşmede farklı, işe başlayınca farklı konuşulunca kısa sürmüştü. O firmanın İK'sına istifa ederken anlatmamıştım. Kişisel nedenler diye geçiştirdim. Aslında indeed'e yazasım var ama bulurlar vb diye yazmadım. Sırada ne var bilmiyorum. Kafamı toplayım başka ilanlara başvurayım diyorum ama odaklanamıyorum da.
0
🌸Behemote
(09.05.24)
Hizmet sektöründe kendi işimi yapıyorum ve personl alımlarını, görüşmeleri ben yapıyorum. Bazen konuştuğum kişinin her şeyi tam ihtiyacımız olanı karşılayacak şekilde oluyor ama o görüşme sırasında kurduğu bir cümlesi, bir hareketi, bir tepkisi bile işe almaktan vazgeçmeme sebep oluyor. Çünkü yıllardır bu işi yapıyorum ve belki yüzlerce kişiyle iş görüşmesi yapmışımdır, ya da sonrasında eğitimini vermişimdir. O yüzden o görüşme sırasında gözüme batıp da görmezden geldiğim şeyler, genelde sonrasıda tekrar karşıma daha büyük sorun olarak çıkar. Sizde de benzeri durum olmuş olabilir. Kimse kimseyi illa işe almak zorunda değil. İş görüşmesi dediğin kendini pazarlama görüşmesi sonuçta.
0
pianeta
(09.05.24)
Türkiye'de iş bakma. Senin iş yapabilme yetkinliğini sorgulayan kişinin muhtemelen ne kendi işi ne de sorguladığı yetkinlikler konusunda tecrübesi var. Cehennem diğer insanlardır tespitinin vücut bulmuş hali. Yurtdışındaki pozisyonları değerlendir.
0
ThomasJefferson
(09.05.24)
@pianeta evet, haklısınız. ama şunu diyebilirim ki görüşmede söylediğim şeyleri düşünerek seçtim, kendimi en iyi şekilde ifade etmeye çalıştım. tahminim ücret konusunda patlamış olabilirim, onların istediği fiyatın biraz yukarısında kalmış olabilirim ya da iç kaynaktan birisini buldular.

@ThomasJefferson hepimizin gönlünden geçen o yönde ama oralarda da uzun süreli kalıcı oturma izni alana kadar bir şeylere ya sabır çeken insanlarda biliyorum, ülkeyi terk etme ihtimali işverence Demokles'in kılıcı misali çalışanın başında sallanıveriyor. Açıkçası beni tutuk bulmuş da olabilirler de, biraz mizacım içe dönüktür. Sonuçta sürekli şirket içi birimler ve tedarikçilerle iletişim kurulan bir pozisyondu. Ama işe istekli olduğumu ve bir yerden başlamak arzusunda olduğumu karşı tarafa elimden geldiği ölçüde ifade etmeye çalışmıştım. Boşunaymış.
0
🌸Behemote
(09.05.24)
ücret beklentisini firmanın düşündüğü ücretten çok farklı söylemek bir elenme sebebi olabilir (kolay doldurabilecek bir pozisyon değilse gerçi o bile sorun olmaz oturalım konuşalım derler aday uygun görünüyorsa) ama siz 23-24 net söyledim diyorsunuz. asgari ücretin 17 olduğu bir yerde 23-24 çok fazla bir beklenti olamaz bence. sorun daha iyi bir aday çıkması ya da sizin mülakatınızın düşündüğünüz kadar iyi geçmemesi olabilir gibi. problemin maaş beklentisi olması ancak şu durumda olur başvurduğunuz pozisyonun asgari ücret verdiği çok bellidir siz ona rağmen üst bir beklenti söylediyseniz o belki sıkıntı çıkarabilir ama öyle olduğunu sanmıyorum yoksa maaş beklentisi sormazlar veya siz 23-24 demezsiniz zaten.
0
semaforo de medianoche
(09.05.24)
@semaforo de medianoche dediğiniz gibi ya daha iyi birisini buldular ya da beklediğim gibi geçmedi, aslında sordukları sorulara mantıklı cevaplar verdiğimi düşünüyordum, o görüşmeyi gözden geçirdiğimde, ama onlar için öyle olmamış da olabilir. Genel olarak en düşük maaş 22.000 TL civarındaydı o pozisyon için ama bilemedim. Ben de 23-24 civarı olmasını arzuluyordum. Enflasyon ve asgariye yılın ikinci yarısında zayıf da olsa zam yapılma ihtimalini göz önünde bulundurarak. Artık önümüzdeki diğer mülakatlara bakacağız. Bilmiyorum daha çağıran olur mu. Aynı ilanlar dönüp dolaşıyor gibi hissediyorum.
0
🌸Behemote
(09.05.24)
@dissendium sizinle de konuşmuştuk, belki hatırlarsınız. eğer olumlu sonuçlansaydı denemeyi düşünüyordum, en azından bir süre maddi açıdan bana nefes aldırırdı ama bilemedim. belki de böylesi daha iyi oldu diye bardağa dolu tarafından bakmaya çalışıyorum ama günün sonunda yine işsizim. bilemiyorum.
0
🌸Behemote
(09.05.24)
Bu tür şeylere takılıp kalmayın CV'de, görüşmede formalite. Size ihtiyaçları olsaydı ücret konusu müzakere edilebilirdi. Kendinizi geliştirip iş dünyasında aranılan olmaya çalışın.
0
doharkoman
(10.05.24)
kariyeriniz boyunca o e-postlardan daha çok alacaksınız. (sektörün duayanelerinden tanınmış bir isim değilseniz)

o yüzden bu da size bir şeyler katsın üzülmeyin.
reddetme nedenleri maaş değildir öyle olsa size teklif yaparlardı.
0
nuisance2
(10.05.24)
@doharkoman kendini geliştirme konusunda haklısınız, bu pozisyona eminim benim gibi iibf mezunlarından tutunda endüstri mühendislerine hatta diğer mühendisliklerden ya da fen-edebiyat mezunları bile başvurmuş olabilir. iş sayısı az, aday fazla olunca rekabet de yoğun oluyor, olmadı başka bir alanda kariyerime devam edeceğim ki planlarım da o yöndeydi açıkçası uzun dönem için. mali açıdan biraz nefes aldırabilecek bir fırsattı benim için. temmuz'da kpss'ye gireceğim b grubundan ama orada da aynı hikaye var, herkesle aynı potadayız. başka planlara bakacağım olmadı.


@nuisance2 evet, dediğiniz gibi maaş kaynaklı olmadığı aşikar. Zaten şu iş arayışı sürecinde o e-postalardan pek çok kez aldığım için alıştım diyebilirim de yine aynı sonuçlanınca insan hatayı kendisinde arıyor.
0
🌸Behemote
(10.05.24)
(15)

Bu İnsanın Maddi Durumu İyi Mi Sizce?

french lover
Yaşına göre durumu nasıl sizce? "Daha fazla şeye sahip olabilirdi" der miydiniz? Birikim için geç mi kaldı?Yaş: 32Tecrübe: 9 yılMeslek: Makine mühendisiSektör: Savunma sanayi (son 3 senedir böyle)Maaş: 95.000 TLMal varlığı: Kendine ait arabası var sadece, değeri 2 milyon TLBorç: YokBirikim: YokEvi:
Yaşına göre durumu nasıl sizce? "Daha fazla şeye sahip olabilirdi" der miydiniz? Birikim için geç mi kaldı?

Yaş: 32
Tecrübe: 9 yıl
Meslek: Makine mühendisi
Sektör: Savunma sanayi (son 3 senedir böyle)
Maaş: 95.000 TL
Mal varlığı: Kendine ait arabası var sadece, değeri 2 milyon TL
Borç: Yok
Birikim: Yok
Evi: Kirada oturuyor (8700 TL kira)
Medeni durumu: Bekar
0
french lover
(08.05.24)
iyi. birikim ihtiyacı hissediyorsan başlayabilirsin ama bu ülkede pek işe yaramaz. her ay en fazla 1-2 çeyrek altın arttırabilirsin o kadar.
0
numlock
(08.05.24)
Birikimi hiç yoksa parayı savuruyordur ve eksiye düşmeye yakındır.

Alınan paranın çokluğu değil, nereye harcandığı mühimdir.
0
diyecevaplandı
(08.05.24)
iyi degil. sahip oldugu tek sey araba o da yerinde deger kaybeder, masraf cikarir, zaten benzin pahali. yani mal varligindan ziyade aylik bir gider kalemi aslinda :)

araba alip giderlerimi artirincaya kadar 9 yilda ekstra gelir olusturacak seylere yatirim yapardim. hisse senedi olur, imkan varsa ev ama onu almak büyük kalem. imkan dahilinde olmayabilir.

3 net maas zaten nakit para olarak kalmali acil durumlar icin. bazilari bunu 1 yil yapiyor.

isini kaybetse borc icinde. yeni is bulana kadar bir soluklanamaz her ay ödemesi gereken bir sürü kalem var ve ekstra gelir yok. o yüzden iyi degil. yoksa 2 milyon da güzel para gayet.
0
robert bosch
(08.05.24)
buna iyi degil demek icin %1'lik kesimde olmak lazim. gayet iyi. birikim yok denmis de araba da birikim sayilir.

maas turkiye sartlarina gore gayet iyi. gecen forddaki muhendisler 50 bin lira aliyoruz diye sikayet etmiyor muydu? makine muhendisi sirket kurmadigi surece turkiye'de fazlasini zor alir zaten.

bence ortalamaya gore epey iyisin.
0
bohr atom modeli
(08.05.24)
Maaş tabi ki ortalamaya göre iyi çünkü 32 yaşında ve savunma sanayinde çalışıyor.

Ama şunu açıkça söylemek gerekir eğer 7-8 senedir çalıştığını varsayarsak bu ortalama üstü maaşa bu birikim az. Çünkü savunma sanayi yıllardır ortalama üstü maaş veriyor hatta eskiden uçurum daha yüksekti. Şayet öyle bi durum yoksa gayet iyi durum.
0
Mcfly
(08.05.24)
Mcfly +1
Bu soruya cevap kişinin kac senedir bu tarz maaş aldığına bağlı. Ben de savunma sanayi maaslarindan haberdarim ve her zaman üst seviyelerdeydi. 9 yıldır burada calisiyorsa birikim olmamasi kötü yani ya da ev işine ucuz kredi zamani girmemis olmasi.
0
logisticsmanager
(08.05.24)
İyi. Bu da soru mu şimdi? Neden geç kalsın arkasından atlı mı kovalıyormuş? Araba satılıp yatırım olarak değerlendirilebilir (ama bu toplumda gereksiz bir araba sevdası var saçma bir şekilde statü simgesi olarak görülüyor)
0
doharkoman
(08.05.24)
Şimdi gördüm 3 senedir savunma sanayinde olduğunu o zaman normal/iyi yani. Bundan sonra daha iyi gider, bu yaslardan sonra asıl paralar kazaniliyor (genele bakarsak tabiki kesin uç örnekler vardir).
0
logisticsmanager
(08.05.24)
bu arkadasa araci satip biran once bir ev almasini oneririm.
simdiden bir tane 25lik sevgili bulsun, 5-6 sene sonra da evlenebilir. 35'den once evlenmesin.
0
cooperr
(08.05.24)
Her ay eline geçen paranın (yolda bulduğu dahil) %10 u ile birikim ve yatırım yapmayanın,

Şu an itibariyle, aylık geliri / 10 X ay olarak çalışma hayatı = kadar birikimi olmayanın,

ve finansal okuryazarlık eğitimi olmayanın

bu günlerini çok yanlış olarak geçirdiğini düşünüyorum ben.

Not: Arabaya yatırım denir mi konusunda tereddütüm var. O zaman cep telefonunada mı yatırım diyeceğiz?
0
Mirket
(08.05.24)
Maddi durumdan bahsederken maaştan ziyade ne kadar birikim yapılabildiği esas konu olur sanırım. Maddi durum diyoruz sonuçta.

Atıyorum bir şirketin maddi durumu hakkında konuşurken bile ne kadar kâr ettiği ettiği konusu kârını ne kadar verimli kullanıyor olduğu kadar önemli değildir. Ortalık yüksek kârlarla batan şirket kaynıyor.

Hayat hep aynı değil, her an her şey değişiyor. Şu an çok yüksek maaşlarla çalışıyor dahi olsa ertesi gün ne olacağını bilemez. Sağlık sorunları, işsizlik, değişen ekonomik şartlar, çalıştığı sektörde değişen şartlar bu kişiyi şimdiki durağan döngüsünden çıkarabilir.

Birikim yoksa ve konu maddi durumsa bence bu kısmı en önde vurgulamakta fayda var.

Bu kişi birikim oluşturabilecek bir maaşa sahip. Maddi durumunu düzeltmek bu durumda bu kişinin seçimine bağlı. Bence bunu yapsın. Aksi takdirde kendisinden çok daha düşük maaşla çalışan birinin kendisinden daha iyi bir maddi duruma sahip olduğu bir noktaya ulaşması çok olası.

Tek başına araba bir yatırım değil. Yatırım konusunda en çok tekrarlanan en temel şeylerden birisi "bütün yumurtaları aynı sepete koymamak" eğer o arabaya bir şey olursa bütün birikim duman olur uçar. Evet şu an ülkede birikim oluşturmak ve bunun değerini koruyabilmek daha zor ancak zor demek gereksiz demek değil. Zorluk ve imkanlar farklı bir konu ama birikim kavramı farklı bir konu. Keşke zor olmasaydı, ama zor. Bana sorarsanız ekonomik olarak daha stabil bir ülkede birikimin önemi şartların daha fırtınalı olduğu yere göre daha az olurdu.
0
akhenaten
(09.05.24)
En azindan 1+1 ev almasi lazim. Zor bi orta yaslilik bekliyor kendisini
0
halk
(09.05.24)
millet asgari ücret ya da bir tık üstüyle bile azıcık da olsa birikim yapıyor. bu maaşla eviniz ve birikiminiz yoksa kötü. ya da mesela 2 milyonluk araba yerine 1 milyonluğa binip 1 milyonla da arsa vs. alınabilir. parayı kötü yönetiyorsunuz.
0
candide
(09.05.24)
abi şöyle söyliyim,

yaş: 29
tecrübe: günü kurtarmak için çalışıyor, herhangi bir uzmanlığı ya da "kariyer" basamaklarını tırmanmada işe yarayacak tek bir gün yok
meslek: yok
sektör: dil/edebiyat (çimenlere uzanıp şiir okuyorum)
maaş: 15 bin (resmiyette işletme sahibiyim, asgari ödeme zorunluluğu yok)
mal varlığı: 200 dolar (dayımdan alcam, borcu var)
borç: 30 bin
birikim: yok
ev: iki ev arkadaşıyla kalıyor (iki ev arkadaşı olduğu sürece 5000 lira)

***

diyeceğim o ki herkesin temposu farklı ve herkes için "daha fazla şeye sahip olabilirdi" diyebiliriz ya, bunun gerçekten sonu yok. yanlış anlama halime bak şükret diye söylemiyorum, zaten şu durumdaki birisi herhangi bir yetişkin için muhatap bile değildir ama sen iyi kötü tecrübe sahibi işinde gücünde bir adamsın belli ki.

yalnız ayda 95 bin kazanıp 8700 kira ödesem ben bile birikim yapardım, onu ekleyeyim. o kısmı enteresan geldi. hani borç filan olsa neyse dicem ama borç da yokmuş. 95 bin lirayı nasıl yiyosun her ay yav.

kısacası bence maddi durumun iyi hatta döviz bazında bile sağlam kazanıyorsun, DÜNYA GENELİ için orta-üst sınıf sayılır bunlar ama para akmaya devam ettiği sürece. bi ev bi şeyler olsa daha iyi olurdu sanki, yapılabilir de.
0
mark greg sputnik
(09.05.24)
95.000 lira maaş ve 9000 lira gibi bir barınma gideriyle bir birikiminiz olmaması normal değil. 1. Dünya ülkesi ortalaması maaşı alıp 3. Dünya ülkesinde birikim yapamıyorsunuz. Harcamalarınızı kontrol etmeniz ve bu maaş skalasında her ay en az 1000 dolar kenara koyabilmelisiniz.
0
denizgonen
(09.05.24)
(5)

Turkiyede Ucuz Bir sey yok mu - Eticaret karşilastirma

optimistbakunin
Şimdi arkadas almanyadan popüler eticaret sitelerini atti. Arada baska ulkelerinkine de bakardım da fark ettigim su oldu. Turkiyeyle kiyasla ya fark yok aman aman ya da yurtdisi ucuz. Saka maka ya buyuk capta ihracatci olunacak ya da farkli urun gruplarinda uretici falan olunacak herhalde. Mikroihra
Şimdi arkadas almanyadan popüler eticaret sitelerini atti. Arada baska ulkelerinkine de bakardım da fark ettigim su oldu. Turkiyeyle kiyasla ya fark yok aman aman ya da yurtdisi ucuz. Saka maka ya buyuk capta ihracatci olunacak ya da farkli urun gruplarinda uretici falan olunacak herhalde. Mikroihracat mumkun degil gibi. Bavul ticareti de oyle. Bilemedim ben mi kaciriyorum yoksa bir sey
0
optimistbakunin
(08.05.24)
sigara yurtdisina gore cok ucuz. ingiltere'de pakedi 13pound, turkiye'de 60lira filan. hakeza almanya'da da 6-7euro mu neydi sanirim.
0
fakyoras
(08.05.24)
Türkiye'de üretilen şeyler daha ucuz olabilir.
Sigara, gıda maddeleri vs. Onun dışında Türkiye'de uretilmeyen şeylerin çoğu aynı para ya da daha ucuz.
0
logisticsmanager
(08.05.24)
@logistixs fakyoras, sigara olarak bakmadim aslinda. Mesela fındığa da baktim. Findik bile orada ucuz
0
🌸optimistbakunin
(08.05.24)
sizin mukayeseniz hatalı. Perakende ürünleri kıyaslıyorsunuz muhtemelen kıyasladığınız ürün grubuda yanlış. Mikro ihracat için toptancıları gezip araştırma yapmanız lazım. Bavul ticareti AB ülkelerine yapılmıyor zaten gümrük mevzuatından dolayı.
0
doharkoman
(08.05.24)
Abi sen buradan alip satmayi konusuyorsan alakasiz baktığın sey. Tabiki yurtdışına mal satan kimse internetten böyle almıyor.
0
logisticsmanager
(08.05.24)
(5)

Nike'ın neden bu kadar pahalı olması

etna
Koşu yapmak için bir şort ve tişört beğendim. Şortta cebi fermuarlı bir tek bu var. İkiside 2500 gayme. Toplam 5000 lira.Kumaşı toplasan yarım metre bile değil nedir olm bu fiyatlar? Cebi fermuarlı dri-fit kumaşlı ne önerirsiniz?Birde bu puma, ua , Adidas la filan kıyaslayınca neden ucuz?
Koşu yapmak için bir şort ve tişört beğendim. Şortta cebi fermuarlı bir tek bu var. İkiside 2500 gayme. Toplam 5000 lira.
Kumaşı toplasan yarım metre bile değil nedir olm bu fiyatlar?
Cebi fermuarlı dri-fit kumaşlı ne önerirsiniz?
Birde bu puma, ua , Adidas la filan kıyaslayınca neden ucuz?
0
etna
(08.05.24)
ciddi kosucuyum, yari marathon, tam maraton, 5k vb.
ayakkabi haric hic bi urunu bu markalardan almiyorum. hersey decathlon
0
try again fail again fail better
(08.05.24)
o ismi yazan bir ürün alıyorsunuz diğerlerinden tek farkı "Nike" olması. Reklam vs ile bir alıcı kitlesi olışturmuşlar.Hepsi bu.
Bir çok markayı biz (müşteriler) "şımartıyoruz"

Az önce normal bir dükkandan 3 adet tişört aldım. sıfır yaka ve 500 TL verdim. Kafa rahat. En başta kumaşına dokunmak, hissetmek benim için önemli.

Yanlış anlama sözüm sana değil ama bir yerde okumuştum ve hak vermemek elde değil doğrusu:
- sürekli marka takılmak istemek öz güvensizlik belirtisidir.. diyordu.
0
diyecevaplandı
(08.05.24)
Talep var çünkü. Türk halkı gelirine oranla lüks ve konforlu yaşamayı seviyor. Cebi fermuarlı drift en ucuz hangisi ise onu öneririm. Fiyat farkı marka değeri, üretimin yapıldığı yer veya lisanlı üretimden dolayı olabilir.
0
doharkoman
(08.05.24)
nike pahalı segment ürünleri olan bir marka. aynı spor dalına ait ürünlerde farklı fiyat kategorilerinde ürünler görebilirsiniz. bizim ülke açısından; alım gücü, kur, vergi vb. gibi klasik dertlerimizi de ekleyince iş biraz daha farklı yerlere gidiyor.

önceki yorumdaki gibi türk halkının lüks ve konforlu yaşamayı seviyor olması ile nike fiyatlandırma stratejisinin ne ilgisi var anlamadım :) US için 90$ olan ürün burada 3.099TL.

US: www.nike.com

TR: www.nike.com
0
zakk
(09.05.24)
pahalı olmayan bi şey mi var tr’de?
0
deartheodosia
(09.05.24)
(5)

hastanelerden kişinin muayene raporlarını istemek

hadeoradan
merhaba, bir kişiye ait hastaneleri arayıp, o hastanelerde olduğu muayenelerin raporuna isteyen herkes ulaşabilir mi?çok bilinir 3 hastaneyi arayıp muayene raporlarımı istedim. ad-soyad ve muayene tarihini verdim ve bana sorgu, sual olmadan yolladılar. bu normal bir şey mi?
merhaba, bir kişiye ait hastaneleri arayıp, o hastanelerde olduğu muayenelerin raporuna isteyen herkes ulaşabilir mi?

çok bilinir 3 hastaneyi arayıp muayene raporlarımı istedim. ad-soyad ve muayene tarihini verdim ve bana sorgu, sual olmadan yolladılar. bu normal bir şey mi?
0
hadeoradan
(08.05.24)
KVKK kapsamında kendi şirketinde çalışan kişinin kan grubunu bile kapalı şekilde kimlik bilgisi verilmeli ve sadece yetkili kişi görecek demişlerdi bu ilk kvkk çıktıgında, belki sonra değişmiştir.

muhtemelen boşluğuna gelmiştir paylaşan kişinin, malesef diyelim.
0
liberal
(08.05.24)
Bashekimlige yazi ile basvurulup sadece kendisine veriliyor evrak. isterseniz sikayet edebilirsiniz kvkk onayi almadan yaptilarsa ceza alirlar, veya onceden su kisiler ile belge paylasabilir diye mail telefon vermeniz ve bunu yine kagitta imzaniz ile beyan ederek yapmalisiniz
Ben bu sekilde yaptim a plus hastanede
0
eja
(08.05.24)
Normal değil.
Burası Türkiye, normal.

Hayal meyal hatırlıyorum büyük takımlarda oynayan veya birine transfer olmak üzere olan bir futbolcunun sağlık durumuyla ilgili bilgiyi telefon edip öğrenmişti sanki bir taraftar. Belki de sadece deneyip başaramamıştı.

Daha önce Florence Nightingale'den bazı belgeler talep ettiğimde çok titiz davranmışlardı. KVKK onayı vermediğim için belgeleri göndermemişlerdi, hastaneye bizzat gidip KVKK onayı verdikten sonra oradaki email adresine göndermişlerdi.
0
michael_knight
(08.05.24)
Devlet hastanesinde memurum bırakın belge paylaşmayı iki hasta yakını arasında bile bilgi paylaşamıyorum.
Mesela hastaya gelini bakıyor ya da refakat ediyor ama kızı arayıp durumunu sordu bilgi veremiyorum yasak.
Hasta yakınından öğrenin diyorum.
Ya da bilgim varsa ikisinden de o zaman bilgi veriyorum.
Belge paylaşmak çok ayrı bir şey asla vermem kimseye iki kardeşten birisi arayıp belge istemişse diğer aile fertlerine tek tek arayıp soruyorum şu kişi benden şunu istedi sizin bilginiz var mı? Vs.
Şikayet edilse ceza alırlar
0
kirmizipilotkalem
(08.05.24)
KVKK'nın ciddi cezaları var buna rağmen toplumdaki cezasızlık algısı yüzünden toplum iflah olmuyor. Normal bir şey değil suç.
0
doharkoman
(08.05.24)
(8)

Ozel hastaneye gitsem serum taktirabilir miyim?

sckxyss
Çok hasta değilim ama hafif ateş ve halsizlik var. Kendimi biliyorum, 4-5 günde gitmiyor bu. Önceden daha kötü durumda acile gittiğimde takılan serumun çok iyi geldiğini tecrübe ettim. Acile gitsem, bir serum yiyip kendime gelsem diye düşünüyorum. Mantıksız mi? Zararı var mi? Gideceğim hastane olduk
Çok hasta değilim ama hafif ateş ve halsizlik var. Kendimi biliyorum, 4-5 günde gitmiyor bu. Önceden daha kötü durumda acile gittiğimde takılan serumun çok iyi geldiğini tecrübe ettim. Acile gitsem, bir serum yiyip kendime gelsem diye düşünüyorum. Mantıksız mi? Zararı var mi?

Gideceğim hastane oldukça boş bir hastane, yani başka bekleyenlerin sırasını falan almış olmayacağım.
0
sckxyss
(07.05.24)
Takarlar.
Çok insan bunu yapıyor. Twitter'da doktorların bunu eleştirdiğini görüyorum ama tanıdığım doktor ve hemşireler kendileri de biraz halsiz kalınca bi serum takıyorlar. Hem kendilerine de etrafındakilere de.

Siz yine de gıcık bir doktora rastlarsanız diye bodoslama "serum takın" demeyin de "serum bana genelde iyi geliyor, faydası olur mu?" gibisinden sorun. Kesin takarlar.
0
michael_knight
(07.05.24)
Özelde serum takarlar. Doktorlar da alıştı gibi hastalsrın bu isteklerine. Ama serum eskisi gibi fayda etmiyor. Eskiden serumu yer, bir güzel uyur, uyandığımızda çok daha iyi olurduk. Şimdi ne serum uyutuyor, ne de içindeki ilaçlar iyi geliyor.
0
birşeylersoracağım
(07.05.24)
Serum dediğiniz şey tuzlu su.
Kendine serum takan doktorlar içine çeşitli vitaminler falan karıştırıyor kendi tercihlerime göre.
Bana serum takın diye giderseniz tuzlu su içip dönmüş olursunuz.
0
zimbirik
(07.05.24)
Parasını verdiğin sürece ya da özel sağlık sigortan kapsıyorsa neden takmasınlar? Önce bir de özeldeki doktorun muayenesi gerek diyerek onun parasını da alırlar. Özel hastanenin canına minnet. Ticarethane gibi işliyorlar.
0
nawar
(07.05.24)
serumun içinde özel bir şey yok ki. içine ateşin varsa parol, ağrın varsa arveles koyuyorlar.
serum taktırana kadar eczaneden bunlardan veya soğuk algınlığı ilacı al daha iyi.
0
my fault
(07.05.24)
Serum bir çok ülkede halsizlik ve kırgınlıklara karşı çözüm olarak kullanılıyor fakat buna hekim karar verir Ismarlama olarak serum takacaklarını sanmıyorum zaten böyle bir şey olmamalı da. Tıp ticarileştirilmemeli.
0
doharkoman
(07.05.24)
serumu keyfe keder yapmasalar bile iğne yaparlar ki aynı şey oluyor zaten. serumun içine ağrı kesici ateş düşürücü falan koyuyorlar direkt damardan bol miktarda alınca hızlı ve etkili şekilde iyi hissetirmeye başlıyor. iğne de aynı sebepten direkt damardan verince ağrı kesici ateş düşürücüyü hızlıca kendine getirtiyor. paracetamol, ibuprofen falan gibi klasik etken maddeler ama aldığınız şey özel bir şey değil yani eczaneden aldığınız grip ilaçlarında da bunlar var.
0
semaforo de medianoche
(08.05.24)
özeller parası ile herşeyi yapar, kokteyl derseniz onlar anlar
0
eja
(08.05.24)
(6)

Uykuda 1,5 kilo vermek

gecerken ugradim
Birkaç gündür gece yatmadan hemen önce ve sabah kalktığımda kilomu ölçüyorum, 1 ile 1,8 kg fark oluyor aralarında. 6 7 saat uykuda ortalama 1,5 kilo vermek bana garip geldi. Var mı bilimsel bir arkadaşımız bunu mantığa oturtup cevap verecek? Not: Tuvalet, terleme, bozuk terazi seçenekleri elendi.
Birkaç gündür gece yatmadan hemen önce ve sabah kalktığımda kilomu ölçüyorum, 1 ile 1,8 kg fark oluyor aralarında. 6 7 saat uykuda ortalama 1,5 kilo vermek bana garip geldi. Var mı bilimsel bir arkadaşımız bunu mantığa oturtup cevap verecek?

Not: Tuvalet, terleme, bozuk terazi seçenekleri elendi.
0
gecerken ugradim
(07.05.24)
Kilo vermeniz mümkün değil,

Sonuçta anladığım kadarı ile, her yatmadan önce ve sabah kalktıktan sonra bu fark oluyor doğru mu anladım ?
0
jülsezar
(07.05.24)
Evet @jülsezar doğru anladınız. Garip olan da bu. bu kadar yüksek kilo kaybı çok saçma. akşam tekrar yatana kadar eski kiloma ulaşıyorum ancak ertesi sabah yine aynısı.
0
🌸gecerken ugradim
(07.05.24)
Çok normal. 7-8 saat uyuyorsun. Bu süre boyunca oksijen alıp karbondioksit+su veriyorsun. Evet verdiğin nefeste su var. Ayrica insansan terkiyorsun da, terleme yok deme :) E bir şey yiyip içmediğin için haliyle hafifliyorsun. Aynısını gün içinde de tecrübe edebilirsin. Hiçbir şey yiyip içmemek ve tuvalete çıkmamak kaydıyla.
0
sckxyss
(07.05.24)
Teneffüsle ve terlemeyle ödem atıyorsunuzç.
0
doharkoman
(07.05.24)
Bir sonraki gece yatarken yine bir öncekine yakın kiloyla yatıyorsun değil mi? Gün içinde yediğin yemekler, karbonhidratlara bağlanan su, tükettiğin gıdalar vs. ile birlikte onarım süreci ve su kaybı ile uyanıyorsun. Terleme deyince aklına su içinde kalmak gelmesin. Her an belirli bir seviyede terliyorsun zaten. Yoksa kuruyup çürürdü zaten derin. Hatta sabah susuzluktan kuruma seviyesinde olmasa da susamazdın.
0
nawar
(07.05.24)
1 kg'ye kadar çok mümkün diyebilirim, ortam fazla sıcaksa daha da olabilir fark. şöyle ki;
Karaciğerde 20-24 zaat yetecek kadar enerji glikojen olarak depolanır, bu da enerjiyi depolamak için sulu bir yöntemdir. Akşam yemeğinden sonra sabaha kadar kalori almayınca,vücut ilk olarak bu glikojeni tüketiyor, bundan da açığa su çıkıyor. Bu arada vücutta sıvı-elektromit dengesi düzgün bir şekilde sağlanmış olduğundan, buradan çıkan suya ihtiyaç olmuyor ve atılması gedekiyor. Bunun da en çok yapıldığı yollar; idrar,nefes ve terleme. Ortam sıcaksa vücut sıcaklığını korumak, hararet yapmamak için, vücudumuz aslında fazla olkayan sudan da feragat edebiliyor.
Yani terleme, sabah idrarı ve gece boyu nefes alıp vermelerle mümkün olan şey. Aslında pek yağ/kalori yakıp da kilo vermiyoruz geceden sabaha.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(07.05.24)
(7)

Türkiyede geri dönüşüm oluyor mu

the sound and the fury
Son zamanlarda aklıma gelen şey. Bu kadar fakir olup tükenen maddeleri plastik kağıt cam gibi neden geri dönüşüm yapmıyoruz ziyan oluyor ziyadesiyle. Anlayacağınız canımı çok sıkıyor ziyan olması maddelerin.
Son zamanlarda aklıma gelen şey. Bu kadar fakir olup tükenen maddeleri plastik kağıt cam gibi neden geri dönüşüm yapmıyoruz ziyan oluyor ziyadesiyle. Anlayacağınız canımı çok sıkıyor ziyan olması maddelerin.
0
the sound and the fury
(07.05.24)
geri dönüşüm belli bir ölçüde yapılıyor aslında. daha çok yol almak lazım ama hiç yapılmıyor değil.

tr.euronews.com:~:text=Atık%20arıtımında%20geri%20dönüşüm%20oranı,de%20ise%20yüzde%2031%2C2.
0
orient blue
(07.05.24)
yapılmadığını kim söyledi? yapılıyor, tesis olarak baya iyi tesisler de var, yurtdışından çöp geliyor safsatası aslında bildiğin geri dönüşüm. iyi kazanan şirketler de var. ev bazlı da bazı siteler de bile var. 85 milyona uygulamak kolay değil.
0
avatar is back
(07.05.24)
Geri dönüşüm yapılıyor fakat kaynağında ayrıştırma noktasında hala istenen seviyede değiliz. 2017'de Emine Erdoğan öncülüğünde ''Sıfır Atık'' projesi başlatıldı bu proje cumhurbaşkanlığı seviyesinde destekleniyor. Geri dönüşüm için mevzuat değiştirildi ve şehirlerde geri dönüşüm içim altyapı oluşturuldu şu an sanayide çıkan ambalaj atıklarının neredeyse tamamı geri dönüşüme gidiyor sivil hayatta da geri dönüşüm yıldan yıla artarak devam ediyor. Metal ve kağıt geri dönüşüm oranı dünya ortalamasından yüksek seviyede. İBB'de İmamoğlu'ndan önceki yönetimin İstanbulkarta entegre geri dönüşüm kutusu projesi vardı hatta şehrin çeşitli yerlerinde pilot uygulamalar başlamıştı daha sonra yeni yönetim döneminde rafa kaldırıldı sanırım. Bu arada 6 Yılda 185 milyar TL ekonomiye kazandırılmış

www.aa.com.tr

www.youtube.com
0
doharkoman
(07.05.24)
Metal, kağıt ve cam geri dönüştürülüyor.

Plastik ise çok az oranda geri dönüştürülebiliyor, onun da her türü geri dönüşüme uygun değil. Yine de hiç yoktan iyidir ama plastik kullanımını olabildiğince azaltmak gerek. Birçok ülke hiç dönüştürmeyip gömüyor, yakıyor ya da çöplüklerde bekletiyor. Buna "gelişmiş ülkeler" dediklerimiz de dahil. Bir ara plastik yiyen bakteri haberleri vardı, belki ileride çözülür.

www.youtube.com
www.youtube.com
0
hayirsiz
(07.05.24)
Bu konuda aktif olmak istersen biriktir isimli geri dönüşümle ilgili bir uygulama var. Bir bak istersen.
0
nihayet
(08.05.24)
Hatta dönüştürecek çöp sıkıntısı çekip çöp ithal ediyoruz.

Avrupadan çöp ithalatı diye arat Google'a.
0
Mirket
(08.05.24)
@mirket sokalarımız çöp içinde iken çöp ithal etmek bana mantıklı gelmiyor bizim komple türkiye genelinde çöp getirene para verilmeli uygulaması olmalı sokaklardan çöp kalmaz ve doğada.
0
🌸the sound and the fury
(09.05.24)
(11)

Türkiye'nin Kendi Nükleer Silahı Var Mı?

depresif çocuk
Savunma sanayide göz önünde olan atılımlar var. Peki acaba arka planda atom bombası da yapmış mıyızdır sizce?
Savunma sanayide göz önünde olan atılımlar var. Peki acaba arka planda atom bombası da yapmış mıyızdır sizce?
0
depresif çocuk
(07.05.24)
Yapmamışızdır
0
jülsezar
(07.05.24)
Öyle bir gücümüz olsa hükümet gelene geçene mahallenin delisi gibi sallaya sallaya gezerdi.
0
pianeta
(07.05.24)
Atom bombası için zenginleştirilmiş uranyum ya da plutonyum lazım bunları öyle gizli gizli edinip atom bombası yapmamız çok mümkün değil. Zaten İran'ın da fi tarihinden beri uğraştığı konu bu; Uranyum zenginleştirmek çok zor bir süreç.
0
salihdt
(07.05.24)
Savunma sanayisi atılımları atom bombası ile birlikte kullanmaktan çok uzakta henüz. Yani onlar üzerinden bakacaksak yapmış olmamız imkansıza yakın.

Öte yandan Türkiye'de soğuk savaş döneminde SSCB'yi vurmak için ABD tarafından ülkenin bir yerine getirilmiş/gizlenmiş atom bombası olabilir. Tıpkı SSCB'nin Küba için benzer bir şeyi yapmış olabileceği gibi.

Gerçi nükleer denizaltı diye bir şey var ve bombalar daha güçlü. Artık böyle birkaç üsse ihtiyacı yok. Karadeniz'in dibinde 20 yıl yatsa ruhun duymaz.
0
nawar
(07.05.24)
x.com

neden olmayacagi(ya da izinsiz olmayacagi) ile ilgili bir video ve flood.
0
gule gule
(07.05.24)
Hayir yok. Olamaz da.

Uluslararasi bir anlasmaya göre ( adini unuttum) silahsizlasma, olasi bir savasta cok büyük zarar verememe adina o tarihten itibaren hali hazirda nükleer silahi olmayan ülkeler buna sahip olamazlar.
O sirada hali hazirda nükleer silahi olan ülkeler, iran abd rusya falandi.
Kuzey koreyi hatirlamiyorum.
Sadece o ülkelerin nükleer silah gelistirmeye ve sahip olmaya izni var.
0
robert bosch
(07.05.24)
Dünyada nükleer silahı olan ülkeler;
Amerika
Rusya
Çin
İngiltere
Fransa
Pakistan
Hindistan
Israil(tahmini olarak)
Kuzey kore

5 de anlasmada taninan ülke var;
Rusya, abd, çin, fransa, İngiltere
Bunun dışında yok ve yassah. Uretmeye calisanlar da ambargolar falanla uğraşıyor (iran misal)

Türkiye'de Amerika'nın falan nükleerleri var.
0
logisticsmanager
(07.05.24)
bunun olmasi icin bu alan da uzmanlasmis fizikcilerde lazim, hicbir isim duymadim.
0
durgunfoton
(07.05.24)
atom bombasi yapmak öyle kolay bir sey degil. bugün baslasan, ambargo yemesen, ciddiyetle oturup ugrassan, ölümlü kazalar falan da hizini pek kesmese en az 20-25 yil gerekiyor. sen istedigin atilimi yap, know-how yok bir kere.

öncelikle madenden cikardigin uranyumu silaha takıp atabildigin bir sey degil nükleer silah. dogada bulunan uranyum 238'in, hadi atom enerjisi cok gelismis bir üllke ise platünyum 239"u da say, reaktörlerde zenginlestirilerek uranyum 235 haline getirilerek kullanilmasi gerekiyor. bunu yapacak know-how türkiye'de yok.

türkiye kalkip platünyum zenginlestiremiyor cünkü aninda bomba yapacagi anlasilir ama türkiye uranyum da zenginlestiremiyor cünkü
1. farki bir ülkeden uranyum aldigin an diger ülkelerin haberi oluyor.
2. kendi ülkemizdeki uranyum cevherini cikaracak ve isleyecek know-how yok.

- hadi diyelim yellowcake'i kazakistandan falan getirttik arap ülkelerine para yedirerek. uranyum dedigin madde kenara koyayim dursun diyebilecegin bir sey degil. uranyumu depolamak icin güclendirilmis kursun tesislere, gene bu tesis yaninda basincli su tesislerine ihtiyacin var. bu yapinin sadece insasi uc yil sürüyor. yani senin daha reaktör depon yok, ne bombesi yapiyorsun?

- uranyumu islerken santrifüje sokacaksin ama santrifüje sokmak icin bunu önce cürüfleyeceksin. cürüfleme sonucu uranyum tetraflorür elde edeceksin ki inanilmaz kontrolsüz bir madde bu. bunu handle edecek bir uzmanin yok, bu uzmanlar da öyle iki üc yilda yetismiyor. uranyumu santrifüjlemek de zaman gerektiren bir sey. bir atom bombesi icin 200 kg zenginlestirilmis uranyuma ihtiyacin var ki hadi ambargo falan yemedin diyelim ki tam gaz calisarak ve onlarca santrifüj cihaziyla anca 15 senede falan ulasabilecegin bir kg.

- hadi bunu da yaptilar diyelim. bombayi nah yaparlar. bomba dizayni sorun degil ama o bombanin kalbinde hangi madde ne kadar yatiyor tam olarak bir sir. hicbir ülke bunu paylasmaz. bunu bilebilecek uzmanin ve bir pratigin yok. seneler boyunca yüzlerce arastirma yürütmüs olman gerekiyor bunu yapabilmek icin.

-tüm bu asamaya kadar yaptigin her sey testti. bombe degildi. hadi tüm testleri gecip kazasiz belasiz bombeyi de ürettin diyelim, nasil atacaksin?
senin nükleer füze atacak bir basligin yok ki?

nükleer bombe öyle 3-5 yilda yapilacak bir sey degil. batida atomu ve uranyumu anlamak icin yürütülen calismalar 1800'lerin sonlarinda coktan hiz kazanmisti. abd 1942'de manhattan project'e basladiginda kenarda günümüz degeriyle 30 milyar dolari ve 130 bin calisani vardi. senin ne bu bilimsel know-how'i yaratacak egitimli insan gücün var, ne de bir projeye bu meblaglari ayiracak vizyonun.
birileri bir ara cikip 6 ayda nükleer bombe yapariz falan diyordu ama onlar anca atletle tank durdurdugunu zanneden kesimi inandirir buna.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.05.24)
Şu an için kendi nükleer silah teknolojimiz yok zaten bu teknolojiye sahip dünyada sayılı ülke var fakat caydırıcılık için ilerde bu teknolojiye sahip olacağımızı ve olmamız gerektiğini düşünüyorum. Bazı analizlerde Türkiye'nin kardeş ülke Pakistan'dan bu teknolojiyi transfer etme ihtimali yer alıyor Ayrıca geçmişte İncirli Amerikan üssünde 90 adet nükleer başlıklı füze olduğu resmi makamlarca iddia edilmişti
0
doharkoman
(07.05.24)
0
late viper
(07.05.24)
(19)

Kafayı yemek üzereyim.

kozm
Selam seferoğulları, 2 senedir ingilizce ile uğraşıyorum sadece.. işim bile yok. 1.5 sene alt yapımı yapılandırmakla geçti ve 3,4 gramer kitabı bitirdim. Yaklaşık son 5 aydır toplu ingilizce dersi alıyorum. Listening ve reading konusunda gözle görülür bir ilerleme kaydettiğimi görebiliyorum. Fakat h
Selam seferoğulları,

2 senedir ingilizce ile uğraşıyorum sadece.. işim bile yok. 1.5 sene alt yapımı yapılandırmakla geçti ve 3,4 gramer kitabı bitirdim.

Yaklaşık son 5 aydır toplu ingilizce dersi alıyorum. Listening ve reading konusunda gözle görülür bir ilerleme kaydettiğimi görebiliyorum. Fakat her türk evladı gibi speaking konusunda kafayı yemek üzereyim çünkü ne yapacağımı bir türlü kestiremiyorum.

sadece ama sadece tek atımlık bi 400 bin param var ve önümde sadece 1 senem var. Ne yapmalıyım? 1 senede bu iş için 400'ü car cur etmeye hazırım, yeterki adam gibi konuşabileyim. Mesala iş yerinde sunum yapabileyim.

1. irlanda dil kursları, 6 aylık hem çalışma fırsatı hem dil okulu dedikleri,
2. cambly, preply vb.. özel hoca, Allah ne verdiyse iyi hoca bulana kadar aramak
3. Özel bir kurs'ta conversation için iyi bi hocam bul yüz yüze daha anlamlı ve etkili olur.

İngilizce seviyem için bir fikir: Depending on your circumtances you may wish to opt for one method or the other.

Fakat speakingim sıfır. :/

Teşekkürler şimdiden.
0
kozm
(06.05.24)
bence sorun ingilizce degil senin bunu takinti yapman ve mukemmeliyetci olman. 5 aydir toplu ders alip 3,4 gramer kitabi bitirip speakinginin sifir olmasi imkansiz.
0
buenosdias
(06.05.24)
benim tavsiyem turistik bir yerde konusabilecegin bir ise gir, tur sat, barmenlik, garsonluk vs.
0
Ley
(06.05.24)
buenosdias, tespitin çok güzel, fakat bir çözüm yolu sunmadıkça etkisiz.
0
🌸kozm
(06.05.24)
biz türklerin çoğunda bulunan konuşmaya çekinme durumuyla karşı karşıyasın. Önce çekinmeyi bırak. speaking konuştukça gelişir. kendini geriye çekme.

Ayrıca speaking demek kelime demek. Kelime eksiğini gidermen lazım. Kelime çalış. Okuduğunda kelimenin anlamını bilmekle kullanmak farklı şeyler. Bazen kelimenin anlamını bilirsin ama konuşurken aklına gelmez.

cambly vs bence çok faydalı değil. yüzyüze konuşmak her zaman faydalı. Yurt dışında bulunmak kesinlikle fayda sağlar. 3. maddedeki durum da fayda sağlar.

Ama herşeyden önce çekinmeyi bırak ve konuş. Karşındaki yine anlar seni merak etme.
0
nuevo
(06.05.24)
nuevo, teşekkür ederim dostum.
0
🌸kozm
(06.05.24)
dissendium, teşekkür ederim dostum. Sektör itibariyle global şirketlerde konuşmama gibi bir lüksüm yok zaten. İş anlamında fırsatlarımı genişletmeye çalışıyorum, yönetici kaygısı taşımıyorum. Problemim, ingilizce olarak neredeyse hiç ağzımı açmış olmamam.. Sürekli listenin yapıyorum ama, türkçe düşünüp ingilizce konuşmaya çalışıyorum. Pratiğim yok.
0
🌸kozm
(06.05.24)
3 aylık tatile çık. Kurs falan onlar hikaye, gözünü boyamaktan başka bişey değil. Tatile çık, sosyalleş, partiler, arkadaş edin, bomba gibi dönersin. Hem çok daha ucuz.
0
numlock
(06.05.24)
Gerekirse I go you come gibi olsun ama konuşmaya başla. Şu yazdığın cümleyi bi kerede söylemek istiyosun ama öyle olmaz. Bunu yazabiliyorum ama niye söyleyemiyorum diye düşünüp iyice kilitliyosun kendini. Dil konuştukça açılır. Şimdi A0 ile başlarsın konuşmaya, sonra gelişir. Konuşacak kimse bulamıyosan kendi kendine konuş. Kafanın içinde Türkçe olan düşünce konuşmalarını ingilizce yapmaya zorla, sonra da kendini kontrol et yanlış bir cümle mi kurdum doğru muydu diye.

Benim ingilizcem reading ve listeningde c2 seviyesinde ielts sonucuma göre ama speaking ve writing'im b2 civarı çünkü ikisini de çok kullanmıyorum günlük hayatta. Ama yurtdışına tatile gitsem ikinci günden sonra c1 seviyesine çıkar, 2 ay sonra eski hâline döner, böyledir yani bu iş.
0
nundu
(06.05.24)
Soruda ingilizcenizin gayet yeterli bir düzeye ulaştığından ama speaking konusunda zayıf kaldığınızdan bahsetmişsiniz.

Verdiğiniz cevapların birinde ingilizce olarak ağzınızı hiç açmadığınızdan bahsetmişsiniz.

Eh, 5 gramer kitabı bitirmek eminim size gramer konusunda bir şeyler katmıştır. Aynı şekilde uzun süreler listening çalışmak da öyle. Belli ki faydasını görmüşsünüz. Yöntem belli kısaca.

Verdiğiniz 3 örnek de yeterince uygun. Bence en az masraflıdan en masraflıya doğru temkinli bir süreçte ilerleyin. Sadece speakingi geliştirmek için tonla para harcamanın bir alemi yok. Diğer skiller nasıl geliştiyse bu da öyle gelişecek.
0
akhenaten
(06.05.24)
gramer kitabini karsiniza alip dert anlatmiyorsaniz o kadar gramer kitabina gerek yok. speaking icin konusma alistirmasi yapacaksiniz baska yolu yok. bunu desteklemek icin de kitap okuyacaksiniz.

gramer denen sey zaten b2 gibi biter genelde. atla deve degil ki. onemli olan kelime haznesi ve pratik kazanmak.
0
bohr atom modeli
(06.05.24)
madem bu kadar takıntılısın en başta bu işe doğrudan yurt dışında başlayacaktın. türkiyede boşuna 1,5 yıl ve para harcamışsın.

malta, irlanda,ingiltere mümkünse kanada-abd arkana bakmadan koş git.
0
my fault
(06.05.24)
1 sene çok uzun bir süre 400 Bin TL'de ciddi bir rakam. Paranız cebinize kalsın. Belirttiğiniz gibiyse alt yapınız var size en fazla 3-4 ay yeterli. Yapmanız gereken yabancı bir gurbetçi (expat) bulup arkadaşlık etmek ya da ingilizce konuşma kulübü olan kafeler var haftada 1 defa gitseniz yeterli olur. Konuşma olmadığı sürece değişen bir şey olmaz.
0
doharkoman
(06.05.24)
yallah speaking cluba... evde kendi kendine konuşursan, günlük yazarsan vs iyidir. ydışı bilmiyom asosyalsen bi işe yaramaz ama o stresi atmana yarar bkz. malta en uygunu ama kitle önemli full göcmenlerle dil çalışmak no dostum
0
ala09
(06.05.24)
ingilizce konuşmak zorunda kalacağın bir yere 1-2 aylığına tatile git +1

aç kalmamak için illa alışveriş yapacaksın, mecbur kalıp konuşacaksın. sonra açılırsın zaten, kaldığın yerde arkadaş edinirsin falan. hostel, pansiyon gibi yerlerde senin gibi turistler bol olur, sohbet muhabbet ingilizce... gerisi gelir
0
kurbanlik koyun
(06.05.24)
chat gpt ile bi pratik yapmayi dene bence
0
foster
(06.05.24)
Cevap her zaman yurt disina gitmek degil, insanlar neden hep bunu oneriyor pek anlamiyorum. Yani 16 yasinda bir ogrenciyseniz ve yurtdisina gitmek demek egitim hayatinizi bir sure orada devam ettirip mufredati ingilizce gormek ve demek ise tabii kullanmak zorunda kalirsiniz ve ilerleme olabilir, ama yetiskin bir insan icin hicbir plan vs olmadan yurt disina gidip ingilizcenizin gelismesini beklemek luzumsuz. Turkiye'deki kendi hayatinizi dusunun, bircok sey her ulkede digital olarak yapiliyor artik. Markete gidip, alisverise gidip, restorana vs gidip tek kelime konusmamaniz mumkun. Insanlar da "ay bizim dili bilmeyen biri olsa da sohbet etsek" demiyor yani, herkesin vakti yok boyle seye. Bir sekilde denk gelmesi gerek oyle bir ortamin.

Guvenilir bir dil okulundan (yabanci bir ulkede de olabilir) birebir online ders alin derim ben. (Kullandiklari kitap, metod, ogretmen kalitesi vs icin guvenilir okul diyorum.) Bazi okullarda bu ders paketlerini online/yuzyuze olarak degistirme ihtimaliniz oluyor. Birkac hafta deneyip memnun kalirsaniz o ulkeye/sehre gitmeyi biraz da o kulturu tecrube etmeyi deneyebilirsiniz. Olmazsa en azindan ulasim, konaklama, vize masraflariniz cebinize kalmis olur.

Ben zaten Ingilizce ogretmeniyim. Yukarida bahsettigim sekilde baska bir yabanci dil ogreniyorum. Kendi calismam - online ders- ulkede ders kombinasyonunu kullanarak.
0
sopiro
(07.05.24)
anadili ingilizce olan bir ulkeye gidip 400bin bitene kadar kalman, kursa gitmen ve bir yandan da mumkunse part time calisman lazim.

illa buyuk sehirlerden biri olmasina gerek yok, hatta olmasa daha iyi olur, irlandanin ucra kosesindeki bir kursa git ki ingilizce konusmak disinda bir sansin olmasin.

6 ay icinde ozellikle listening/speaking de baya bir fark hissedersin. 1 sene icinde de sunum yapacak kivama gelirsin eger gramer oturduysa ve biraz da yetenek varsa..

onun disinda yok camblyden yardir, yok ozel ders, yok guneye git turistleri parmakla.. bunlarla olmaz. vakit, para ve enerji kaybi..
0
cooperr
(07.05.24)
hepinize çok teşekkür ederim seferoğulları.
0
🌸kozm
(07.05.24)
hocam utanmadan sıkılmadan cambly yada italki gibi yerlerde kendine amerika aksanı hocalar dene. begendiginle calıs. benzer sorun bendede vardı. ispanyolca ögreniyordum baya ders aldım 6 ay falan sımdı canavarım. korkma adamın gorevı senı konusturmak zaten
ıstedıgın kadar kekeleyebılırsın. sımdı lutfen dusunmeyı bırak kaydını olustur.
0
Zetnikov
(20.05.24)
(5)

Araba sürme sorusu

ya ben lan neyse
debriyaja bastığımız sol ayağımız ile diğer pedallara bastığımız sağ ayağımızda topuklar hep sabit mi?
debriyaja bastığımız sol ayağımız ile diğer pedallara bastığımız sağ ayağımızda topuklar hep sabit mi?
0
ya ben lan neyse
(06.05.24)
sağ ayakla iki pedal kontrol ediyosun, topuğu sabit tutarsan çok kontrol sağlayamazsın. sol ayakta da topuk sabit olursa pedala basmadığın zamanlarda ayağın ön kısmı sürekli havada olacak, çok yorar. yani her iki ayakta da topuğu sabit tutmak gereksiz ve de zor.
0
mustafakesekci
(06.05.24)
Topukları sabit tutmaktan ziyade mümkün olduğunca topunuzdan destek almaya odaklanın. Topunuzu sabit tutamazsınız. Bu olayın konuşulma nedeni ayağınızı komple serbest şekilde gaz ve frene kaldırıp indirmenizi önlemenin önemini vurgulamak. Gaz ve fren pedalları hassasiyeti yüksek parçalar. Boş bulunup fazla güç uygularsanız ani tepkiler alırsınız. Bu sebeple ayağınızı destekli tutmak önemli. Ancak komple topuğunuzu sabit tutamazsınız zaten.
0
akhenaten
(06.05.24)
Sol ayak için: Benim ayağım çok büyük olmadığından mıdır bilemem ama topuğumu yere koyarsam debriyaja basmam imkansız olur. Kaç tane manuel araba kullandıysam hiçbirinde sol topuğum yerdeyken debriyaja basmamışımdır.

Sağ ayak için: pedallar arası boşluk da önemli ama topuk sabit fren gaz yapmak bana zor geliyor. Frene basılacağı zaman ayağı hafif sola, gaza basılacağı zaman da hafif sağa kaydırmak zor değil.
0
duguit
(06.05.24)
Evet sabit ancak bu ezbere dayalı değil refleks olarak. Belli bir süre sonra alışınca refleks olur illa zemine deymesine gerek yok. Pedallara basarken ayağınızı yukarı çekmenize gerek yok topuk zeminde sabit kalacak şekilde ayağınızı sağa sola oynatabilirsiniz. Debriyaj pedalını çoğunlukla vites değiştirmeden önce kullanacaksınız pedalı kullanmayacağınız zaman ayağınız soldaki ayak dayama yerinde sabit kalacak.
0
doharkoman
(06.05.24)
kurslarda özellikle debriyajdan yavaş yavaş çek diye topuk sabit diye öğretiyorlar.(çekerken öyle, basarken değil) Bence onu duymuşsun. Yani ayağını birden geri çekme, topuk yerdeyken yavaş yavaş bilek hareketiyle kaldır diyorlar ve ben de öyle yapıyordum.
0
nhk ni youkosu
(06.05.24)
(2)

Antalya dan Alanya rotası mini geze geze nasıl olur?

Cezcez
Sekizde Antalya uçağından iniş. 13.30 da Alanya ya varacak şekilde nasıl bir gezme rotası mümkün? Ya da değil mi? En azından kahvaltı güzel olsun
Sekizde Antalya uçağından iniş. 13.30 da Alanya ya varacak şekilde nasıl bir gezme rotası mümkün?
Ya da değil mi? En azından kahvaltı güzel olsun
0
Cezcez
(05.05.24)
Mini mini gezeyim gibi bir vakit yok aslında.çıkınca araba kiralarsan yolda manavgatta,side de hosuna giden bir yere oturursun.bir saatte varabileceğin bir yol değil orası.
0
duptıs
(06.05.24)
Yol 2 saat sürer. Manavgat'ta ırmak kenarında, Side'de limanda veya Alanya'da kalede kahvaltı yapabilirsiniz.
0
doharkoman
(06.05.24)
(10)

İstanbul’da köpek beslemesi için..

mor oje
Elimde 10 kg kadar paketi açılmış mama var. Bunu ormanda vs besleme yapan bir gruba vermek istiyorum. Bildiğiniz bir isim var mı, kime verebilirim?
Elimde 10 kg kadar paketi açılmış mama var. Bunu ormanda vs besleme yapan bir gruba vermek istiyorum. Bildiğiniz bir isim var mı, kime verebilirim?
0
mor oje
(05.05.24)
Ormandaki köpekleri besleyin ki başka hiçbir canlı yaşamasın oralarda.

Köpekleri seviyorsanız barınaklara bağış yapın lütfen.
0
chicha_v2
(05.05.24)
@chicha ormanda yasayan kopekler ölsün yani??
0
🌸mor oje
(05.05.24)
Yani tartışma haline getirmek istemiyorum muhtemelen silinir ama diğer canlıların köpekler tarafından katledilmesine razıysanız bırakın ormana, yol kenarına, sokağın başına ne diyeyim.

Çoluk çocuğu, yaşlıları parçalamaya başladılar, geçen sene 500 bin kişi kuduz aşısı olmuş, benim hatırladığım iki kişi kuduzdan öldü, yaşadıkları yerler karantinaya alındı.

Kontrolsüz çoğalıyorlar siz vicanınızı rahatlatmak için beslemeye devam edebilirsiniz elbette.
0
chicha_v2
(05.05.24)
Hayvan dusmanliginiz ve hayvan nefretiniz bu sorunun konusu degil. Baska bir baslikta elbette tartisabilirsiniz.
0
🌸mor oje
(05.05.24)
En çok siz seviyorsunuz hayvanları tamam :)
0
chicha_v2
(05.05.24)
Türkiye'de kuduz olan insanların ( resmi istatistiklere göre ) 3 kişiden biri büyükbaş hayvanlardan dolayı kuduz olmuş.

Büyükbaşların hepsini yok etmek çözüm olur ... doğru olur.

Çözüm hayvanları yok etmek değil.

Mama bağışlamak için, eğer aracınız varsa, Pendik Tepeören'de İBB Barınağı'na verin.
0
alfired
(05.05.24)
@chicha en dusunceli sizsiniz tamam tamam :))
0
🌸mor oje
(05.05.24)
Lütfen ormanda (ve sokaklarda) kedi köpek beslemeyin doğal habitatın bozulmasına sebep oluyorsunuz. İyi bir şey yaptğınızı sanıyorsunuz ama istilacı türlerin çoğalıp doğal habitata zarar vermesine aracılık ediyorsunuz. Bu konu Türkiye'de son yıllarda sosyal medyada popularize edildi sokak hayvanları başlı başına bir sorunken en ucuz pr çalışması haline getirildi Kimse hayvan düşmanı değil fakat sokakta sahipsiz hayvan olması ve doğada istilacı türlerin çoğalması ciddi bir sorun. Ayrıca sokak hayvanlarına mama verilmezse ölmezler merak etmeyin. İyi bir şey yapmak istiyorsanız sokak hayanlarının kısırlaştırılmasını sağlayabilirsiniz.

Yaban hayvanlarınıda beslemeyin hatta temas etmeyin evcilleşmelerine ve davranış bozukluklarına sebep oluyorsunuz.
0
doharkoman
(05.05.24)
ormanda sokakta köpek beslemeyin artık. 3-5 pakete ayırıp çevrenizde evcil hayvanı olan eş dosta dağıtın.
0
beatbox yapan metalci
(06.05.24)
-ormanda yasayan kopekler ölsün yani??
+ormanda yaşadığına göre size ihtiyacı yok

-ormanda yasayan kopekler ölsün yani??
+ormanda köpeğin işi ne?

-ormanda yasayan kopekler ölsün yani??
+ormanda köpeklerin öldürdüğü hastalık bulaştırdığı karacaların ve diğer canların canı patlıcan mı?

lütfen köpeklerin parazitini yaymayın! ne şehirde ne ormanda kedi köpek beslenmez. çok seviyorsanız alın evinize. sokağımıza dışkılatmayın! bu normal bir şey değil.

ormandaki dışkılar içme sularına kadar karışıyor. şehirdeki havaya karışıyor. park bahçeye karışıyor.

zoonozdan millet şizofreni oluyor, zeka geriliği yaşıyor.
bebeklerin(insan) bağırsaklarına parazitler konuyor. yavrular(insan) gerizekalılıktan tutun iç hastalıklara kadar binbir hastalığa kapılıyor.

umarım anlayacak kadar empati yaparsınız biz insanlarla. insanları da sevebilirsiniz. gerçekten. david burns - iyi hissetmek kitabını şiddetle tavsiye ederim.
0
lambırcek
(06.05.24)
(7)

Kuru temizleme lekeyi çıkaramasa da ücret alıyor mu?

sckxyss
Lekeli bir mont vermis esim, hiçbir şekilde çıkmamış leke. Ama parasını almışlar. Normal mi bu?
Lekeli bir mont vermis esim, hiçbir şekilde çıkmamış leke. Ama parasını almışlar. Normal mi bu?
0
sckxyss
(04.05.24)
Normal. Her türlü leke çıkarırız diye garanti vermedilerse normal.
0
numlock
(04.05.24)
'Lekeyi çıkaramazsam para almayacağım' şeklinde bir taahhüdü ya da iddialaşması olmadıysa alacak tabi.
0
Mirket
(04.05.24)
Yukarıdakiler +1
0
jülsezar
(04.05.24)
Geçen spor salonundaki hocayla konuşuyoduk, bizim mahalledeki kuru temizlemeci için "Leke çıkmazsa para almıyor" dedi övgüyle. Çok tecrübem yok kuru temizlemecilerle ama bence bu leke çıkar dediyse ve çıkmazsa etik olan (ya da esnaf ahlakına uyan) para almamak. Yine de önceden çıkmazsa para almam demediyse beklemem böyle bir durum, para istemezse de devamlı müşterisi olmam için bir sebep olur
0
nundu
(04.05.24)
Ben bir mont vermiştim geçen ay. Vişne suyu lekesi vardı. Alırken baktım leke duruyordu. Halbuki verirken burda vişne lekesi var. Çıkar mı demiştim. Çıkarırız abi demişlerdi. Neyse lekeyi gösterdim Ne oldu çıkmamış bu dedim. Kemküm etti agzında lafı geveledi. İyi hayırlı işler diyip montu alıp çıktım. Yapamadıgı iş için bir de para mı verecegim. Dünyanın hiç bir yerinde yok böyle saçmalık.
0
limonlu eksi
(04.05.24)
Siz verilen hizmete ücret ödüyorsunuz bu hizmet için bir emek veriliyor masraf yapılıyor lekenin çıkıp çıkmayacağı ise muamma sorunun sorulması bile saçma.
0
doharkoman
(05.05.24)
sözlükteki kuru temizleme lobisi iş başında sanırım :)

temizlik iddiası taşıyan bir işletme vaadini yerine getiremiyorsa siz de müşteri olarak vaat ettiğiniz ödemeyi yapmazsınız.

kuru temizlemeci montu teslim alırken "bu leke çıkmayabilir" gibilerinden bir uyarı yapmadıysa temel varsayım lekenin çıkacağı olur. çünkü işin adı TEMİZLEME.
0
vurskan
(05.05.24)
(10)

Birikim Yapmak İmkansız Gibi Geliyor

depresif çocuk
Maaştan bağımsız olarak, alacak bir sürü yeni şey buluyorum.Almak istediğim saatler, parfümler, kıyafetler...Arabayı yükseltmek istiyorum.Dişlerimi yaptırma fikri de aklımın bir köşesinde duruyor.Bitmek bilmiyor.yeni dünya böyle mi artık? yoksa kişisel bir durum mu?
Maaştan bağımsız olarak, alacak bir sürü yeni şey buluyorum.
Almak istediğim saatler, parfümler, kıyafetler...
Arabayı yükseltmek istiyorum.
Dişlerimi yaptırma fikri de aklımın bir köşesinde duruyor.
Bitmek bilmiyor.

yeni dünya böyle mi artık? yoksa kişisel bir durum mu?
0
depresif çocuk
(04.05.24)
Evet, yeni dünya böyle. Birikimsiz, kıt kanaat geçinen insan modeline doğru hızla evriliyoruz ama bunu bahane etmemek lazım.

Bir bankada bir yatırım hesabı aç. Kazandığım her kuruşun yüzde şu kadarı de. Buna yolda bulduğun parayı bile dahil edip ne kadarı olduğuna sen karar ver. O kadar para kaç kuruş ya da kaç lira ediyorsa eline geçtiği anda gidip o yatırım hesabına aktarıp TMG kodlu fondan al ve unut.

İnan bir gün iyi ki yapmışım diyeceksin.
0
Mirket
(04.05.24)
Kişisel. Bunların hiçbirini yapmak istemeyenler var.
Tabiki günümüzde alacak daha fazla şey var buna karşı çıkmıyorum ama kimse zorlamiyor bizi almaya. Misal araba yani, millet 5-6 yıllık arabaya eski diyor.

Hobiyse bir şey diyemem misal parfüm benim hobim. Ama sizde hobi değil daha çok tüketim var gibi.
0
logisticsmanager
(04.05.24)
İmkansız değil, ben kazandığım paranın neredeyse tamamını biriktiriyorum. Bunda kendi işimi yapıyor olmanın da faydası var ama durumun olduğu halde biriktirmiyorsan, birikim yapmamak için bahane olmaz. Ayda hobilerime 10 bin tl harcıyorum.

Maaşlı maaşsız, her ay %10-15 biriktirme hedefi olan birisi ileride çok rahat eder.
0
hayirsiz
(04.05.24)
Sağlığınız için olanı hariç gereksiz harcamaları bırakmanızı öneriyorum. Gösterici tüketimin sonu yok. Ülkenin sosyal güvenlik sistemi çöktü yatırım yapın. Yarın ne olacağı belli olmaz.
0
anon1m
(04.05.24)
Dünya bu hale getirildi.
Kişisel durum mu? dediğin ise her şeyi ihtiyaç olarak gösteren veya hissettiren uygulamalara karşı olan zaafiyetlerimizle başlıyor.

Dünya ekonomisi şu an bir ihtiyaç olmamasına rağmen kişiye harcatma veya kişiyi borçlandırma üzerine kurulu.
Reklamlara dikkatli bakın hedef kitle bellidir.
Çocuklar mesela. "Yok veya olmaz kelimelerine yabancıdırlar. Anne baba da onlara karşı bir yere kadar direnir sonunda isyenileni satın alırlar.

Gençler,kendini birey olarak görenler ve özellikle bekarlar.
Bunlar da bakacak bir aileleri olmadığı için harcama yapmaya evli olanlara göre daha çok meyillidir.
Bireyselliğe tutulan, aslında yalnızdır. O yalnızlığı giderecek şeyler çoğunlukla yine harcamaya dayalıdır.

Dünü (hatta tarihi) unut, bugüne bak.. diye güzel bir şeymiş gibi önümüze sürülen "trend " kavramı bunun için var.
Neyin eskidiği veya yeni sayıldığını bile belirleyen şeyi, ona olan ihtiyacımız değil piyasayı elinde tutanlar belirliyor.

Zaruri ihtiyaçlarını sırala ona göre harcama yap istersen.
Eve kapanmak sadece salgın için değil tasarruf için de söz konusu
0
diyecevaplandı
(04.05.24)
bu hep olacak. villa alsan yanındaki daha büyük villaya gözün kayacak. keep grinding.
0
gabe h coud
(04.05.24)
Merhaba

Bence bu bir tüketim dünyası. Listenizdeki "saatler, parfümler, kıyafetler"in bir sınırı var. Kollarınızı saatler ile kaplayamaz, parfümleri üzerinize boca edemezsiniz. Dişleriniz ise sizin sağlığınızdır, bu ayrı bir harcama kalemi.

Dünya insanlara herşeyi tüketmesini salık veriyor. Maddiyatın, kültürlerin, bilginin bile. Sosyal medyada olanı biteni kaçırdığınızda (tüketemediğinizde) kendinizi kötü hissettiriyor. Oysa bu bana hastalıklı bir ilüzyon gibi geliyor.

Kendi adıma elimdekileri gitgide azaltan bir tavır izliyorum. Bana armağan gelen, giymediğim kıyafetleri veriyorum. Kitaplarımı 2. el alıyor, değiş-tokuş ediyor ya da armağan ediyorum. Örnekler çoğaltılabilir. Her ne kadar Fight Club filmi bence toplumun gazını almak için kurgulandıysa da şu sözüne hak veriyorum, diyordu ki:
"İhtiyacımız olmayan şeyler sahip olmak için gece gündüz çalışıyoruz. Sonra sahip olduğumuz şeyler bize sahip olmaya başlıyorlar". Bence basit, sade bir yaşamın dinginlik ve zenginliği çok değerli birşey. Parayla satın alınamayacak değerlerden.

Sizin durumunuz mevcut dünyanın akışına kapılmanız. Başınızı kaldırıp etrafınızın farkına varırsanız buna mecbur olmadığınızı görürsünüz. Bu duyuruyu açtığınıza göre bu gidişatı sorgulamaya başladınız diye yorumluyorum ben.
0
burka
(04.05.24)
Yeni dünya böyle değil şahsi bir durum. Yazınızda sorunuzun cevabıda var kıta kanaat etmeyen çoğu bulamaz.
0
doharkoman
(04.05.24)
dostum seni tanimiyoruz elbette ama girdigin duyurulardan yola cikarak bence tuketim ve alisveris bagimliligin var. elbette ki bir tek sen tek degilsin, bircok kisi bu oyunlara geliyor ama aklini kullanip onceliklerini netlestirmen lazim. bu gidisatla iki kati kazansan gene birikim yapamazsin. senin kadar kazanan birinin dis yaptirmasi gerekiyorsa tak diye cekip nakit verip yaptirabilmesi gerekiyor.
0
hot potato
(04.05.24)
Orta sınıfın erimesi de bu aslında; eskiden çalışırken hem yaşanabiliyor hem birikim yapılabilen insanlar artık birikim yapamıyor. Fakat gözlemim şu: çevremdeki ortayaş ve üstü orta sınıf, birikimini borsa, coin vb yatırım araçlarıyla yapmaya başladı
0
gadlemler
(05.05.24)
(9)

Arabayı çekiciden düşüren şoförün para isteyip hakkım haram olsun demesi?

dejame
Geçen gün Kılıçdaroğlu misali böyle bir şey olabilir mi şekilde bir duyuru açmıştım fakat asıl soruyu sormayı unutmuşum telaştan.Mevzu şöyle:Arkadaşımın aracı bozuluyor, çekiciye biniyorlar ve şehre doğru yol alıyorlar. Arabanın içinde üç kişiler, çekicinin üstünde yol alıyorlar. El freni çekili, yo
Geçen gün Kılıçdaroğlu misali böyle bir şey olabilir mi şekilde bir duyuru açmıştım fakat asıl soruyu sormayı unutmuşum telaştan.

Mevzu şöyle:
Arkadaşımın aracı bozuluyor, çekiciye biniyorlar ve şehre doğru yol alıyorlar. Arabanın içinde üç kişiler, çekicinin üstünde yol alıyorlar. El freni çekili, yokuşta halat kopuyor ve araba yola düşüyor. Arkadaşın aracı ağır hasar aldı. Kendileri de canından olabilirdi otobanda.

Şoför olay anında sürücüyü suçlayıp kavga ediyor, el frenini çekmediğini iddia ediyor fakat üç kişi şahit, el freni çekildi. Zaten asıl problem çürüyen halatın kopması, yani çekicinin sorumluluğunda olan bir olau. Ardından aracı sanayiye götürüp yaptırıyor ama ilk andan beri para istiyor. Üstüne hakkım haram olsun diyor.

Bu durumda arkadaşım ne yapmalı?

A. Normal çekici hizmetinin bedeli neyse ödesin, kaza bu, olabilir.
B. Sadece yakıt parasını ödesin, 20 km kadar bir mesafede taşıma yaptı.
C. Araca o kadar hasar vermiş, üstelik canlarından da olabilirdi. Üstüne o kadar kavga etmiş ve hiç özür dilememiş, geçmiş olsun bile dememiş. Hiç ödeme yapmasın.
0
dejame
(04.05.24)
C
0
grimavi
(04.05.24)
Kaza müşterinin sorumluluğunda değil. Çekici, vermesi gereken hizmeti doğru dürüst veremediği gibi bir de kazaya neden olmuş. Normalde sigorta şirketinin bile araçta oluşan hasarı çekici firmasından tahsil etmesi lazım, en azından teorik olarak. Ben olsam para falan vermezdim.
0
salihdt
(04.05.24)
D. Bilirkişiye gidilsin. Bahsedildiği gibi halattaki hasar ile olduysa çekiciden araca gelen hasar için para istensin ve konu ilgili mahkemeye sevk edilsin. Aracın periyodik kontrolünü yapmak müşterinin sorumluluğunda değil.
0
nawar
(04.05.24)
E. şıkkı çekici şöforunu sizden bunu isteyecek kadar kendimi ezik duruma getirmezdim.
normal şartlarda o şoforun sizin isminizi gördüğü yerde gerilmesi mahcup olması lazım.
0
nuisance2
(04.05.24)
Çekiciden aracın hasar masrafı talep edilsin. Ödemezse yargıya gidilsin.

Bildiğim kadarıyla çekiciye yüklenmiş araçta yolculuk edilmez, bunu sağlamak ve el freninin çekili olmasını sağlamak çekicinin sorumluluğunda.

Aracı teslim ettiğiniz gibi teslim alma hakkınız var.

Bir avukatla görüşün.
0
Mirket
(04.05.24)
D hiç birisi. çekici araca hasar verdiyse bedelini ödemek zorunda. tam bir köylü kurnazlığı çekicinin yaptığı.
0
abelardo
(04.05.24)
Aracı kim tamir ettirdi, Cekici mi arkadaşınız mı?

Cekiciye araç içinde binmek yasak hemde 3 kişi araç içinde. Bu konu hakkinda oncesinde yasak vs denildigi halde birsey olmaz denilsi mi?


Halatın kopması araç+3 kisi yuzundense arkadaşinız haksız.
0
Fritz-X
(04.05.24)
Hata arkadaşınızda kanuni olarak hakkını aramak yerine (burada ihmal olduğu anlaşılıyor ) saçma sapan polemiklere giriliyor kavga ediliyor forumlarda çözüm aranmaya çalışılıyor Allah bilir arabanın sigortası kaskosuda yoktur bu kafayla daha çok sıkıntı yaşarsınız. Kaza yok ihmal var suç duyurusunda bulunun ayrıca hasar için tazminat talep edin.
0
doharkoman
(04.05.24)
araba çekici üstüne çıktığı anda çekicinin sorumluluğu başlar, arabanın bütün önlemlerini almak onun sorumluluğunda. ayrıca arabanın içinde de sizi taşımamalıydı siz başka bir şekilde gelmeliydiniz. kural,sistem olmayan güzel ülkemde bu işlerle ilgili mevzuat olduğunu da düşünmüyorum. ben olsam dava açardım, çekicinin iş bilmezliği yüzünden niye arabam zarar görsün. çekici ilk önce kendini garantiye alıp çalışmalı, çocuk oyuncağı değil bu işler.
0
firavunfaresi
(05.05.24)
(5)

asker kaçağı bedelli yapabilir mi?

hhhh99
diyelim yoklama kaçağı sonrada yakalanıp tekrar gitmesen bedelli yapabilir miyim
diyelim yoklama kaçağı sonrada yakalanıp tekrar gitmesen bedelli yapabilir miyim
0
hhhh99
(04.05.24)
Şartları var hukuki danışmanlık alın.
0
doharkoman
(04.05.24)
sonradan yakalanip tekrar gitmessen ne demek?Bedelliye başvurup gitmezsen bedelli askerlik hakkin yaniyor,kaçak olmakla alakası yok
0
kreatin
(04.05.24)
hukukî danışmanlık alacak param yok

bir kere kaçak iken polis yakalarsa hiç bedelliye başvurmadan
0
🌸hhhh99
(04.05.24)
yoklama ve asker kaçağı çok farklı şeyler. yoklama kaçağı bedelli çıkarsa yaşı tutuyorsa bu haktan faydalanır. zaten bedelliden faydalananların büyük kısmı bu gruptadır.

asker kaçağı çok farklı bir durum, yani seni askere alıyorlar acemi birliğine başlıyorsun bu aşamada veya usta birliğinde askerden kaçıyorsun.

a. Tabi olduğu yoklama yılı içerisinde yoklamasını yaptırmayanlar yoklama kaçağı,

b. Yirmi yaşına girmiş oldukları halde isimlerini nüfus kayıtlarına geçirmemiş bulunanlar saklı,

c. Sevke tabi olduğu halde sevkini yaptırmayanlar ile sevk edildiği birliğe katılmayanlar bakaya,

ç. Sevkini yaptırdığı halde kendisine tanınan yol süresi dışında birliğine katılanlar geç iltihak bakayası, olarak kabul edilir.
0
orpheus
(04.05.24)
Yoklama kaçağı, bakaya, firar hepsi farklı tanımlar ve hepsini yaptırımları farklı ve şartlara göre değişkenlik gösterir burada temel hukuki bilgileri bile bilmiyorlar yanlış yönlendirirler sizi ayrıca amatör iş yapmış olursunuz param yok yazmışsınız ama bedelli askerlik yapmaya niyetiniz var enteresan.
0
doharkoman
(05.05.24)
(6)

Birikimlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

dedeminhirkasi
1 milyonunuz varsayalım, bunun yuzdesel olarak dağılımı nasıl olmalıYani %50 hisse senedi % 30 altın %20 doviz gibi. Temkinli fakat yavaş yavaş sağlam ilerlemek isteyen birisi için bunun dağılımı nasıl olur
1 milyonunuz varsayalım, bunun yuzdesel olarak dağılımı nasıl olmalı
Yani %50 hisse senedi % 30 altın %20 doviz gibi. Temkinli fakat yavaş yavaş sağlam ilerlemek isteyen birisi için bunun dağılımı nasıl olur
0
dedeminhirkasi
(03.05.24)
Haftadan haftaya değişmiyorsa zarar edersin.
0
Mirket
(03.05.24)
Herkesin yatırım stratejisi farklıdır fakat olması gereken kullanacağınız para ile yatırım yapmayın kenara atıp unutacağınız para ile yatırım yapın. tavsiye olarak yatırımı en az 5 yıl olarak düşünün bana kalsa tamamı ile hisse senedi alırdım kısa sürede biri beş yapardım. Döviz bir yatırım aracı değildir.
0
doharkoman
(03.05.24)
XBANK yani Bankacılık endeksi:
1 Kasım 2010 tarihinde 996,31 Dolarmış
Bugün, 412,97 Dolar.

Yani bankacılık endeksine yatırılan para 14 yılda Dolar bazında %50'den fazla erimiş.

TCELL 3.12.2007 tarihinde 5,72 Dolarmış.
Bugün, 2,54 Dolar.

Yani o tarihte TCELL'e yatırılan para 17 senede Dolar bazında %50'den fazla erimiş.

Uzun vadede Hisse mi Dolar mı diye bir kez daha düşünmek için iki tane örnek. Yorumsuz örnek.
0
Mirket
(03.05.24)
%100 borsa (turkiye hisseleri degil). nakit/faiz'de para hic yok, tum para birimleri dahil. maasimin buyuk bir kismi ev odemelerine gidiyor su siralar, bir sure daha boyle olacak gibi. o yuzden borsa yatirimim her ay ufak bir miktar artiyor sadece. her ay ayni fonu aliyorum, uzun suredir herhangi bir satis islemi yapmadim.
0
hot potato
(04.05.24)
tüm parayı altcoinlere yatırıp batırıyoruz
0
abelardo
(04.05.24)
1-2 aylık ihtiyacım olabilecek kadar döviz; az az para piyasası fonu/mevduat, eurobond fonu, altın-emtia fonu/altın-döviz byf/altıns1; biraz yabancı hisse fonları; kalan çoğunluk yerli hisse senedi veya hisse senedi fonları. Şu an birikimimden para çekme ihtiyacım yok. Öyle olursa borsa ağırlığını azaltıp altın-döviz-para piyasası fonu ağırlığını artırırım.
0
perferil
(04.05.24)
(1)

web sitesi satışı

entropik
web sitemin 18bine yakın organik üyesi var. web sitesini satsam, satın alan kişi içerik değiştirse vs. hukuki olarak sıkıntı yaşar mıyım? öyle satış falan yapılan bir site değil. hatta atayım linkini: https://alseninolsun.net/
web sitemin 18bine yakın organik üyesi var. web sitesini satsam, satın alan kişi içerik değiştirse vs. hukuki olarak sıkıntı yaşar mıyım? öyle satış falan yapılan bir site değil. hatta atayım linkini: alseninolsun.net
0
entropik
(03.05.24)
Sıkıntı yaşama ihtimaliniz var. Yukarıda da belirtilmiş KVKK konusu yıllar sonra bile başınızı ağrıtabilir bu yüzden çok kişinin canı yandı kanunda yoruma açık maddeler var
0
doharkoman
(03.05.24)
(8)

hurmanın glikoz şurubuna batırılması

gule gule
eskiden de bu kadar popüler miydi bilmiyorum ama son günlerde önüme çokça şu cinsten haberler düşüyor.hurmanın kendisi glikoz şurubunda bekliyor,içeriğinde hurma yazıyorsa glikoz şurubuna batırılmıştır.reklam olmasın bazı markaların barlarının ve çeşitli ürünlerinin içeriği sağlıksız değil diye alıy
eskiden de bu kadar popüler miydi bilmiyorum ama son günlerde önüme çokça şu cinsten haberler düşüyor.

hurmanın kendisi glikoz şurubunda bekliyor,
içeriğinde hurma yazıyorsa glikoz şurubuna batırılmıştır.

reklam olmasın bazı markaların barlarının ve çeşitli ürünlerinin içeriği sağlıksız değil diye alıyoruz fakat bu haberleri gördükçe bunlardan da uzaklaşacağız gibi gözüküyor. nedir bu işin aslı?
0
gule gule
(03.05.24)
Marketten hurma alırken içindekiler kısmına bakıyorum.
O dediklerinizde içindekiler kısmına "hurma, glikoz" gibi bir şey yazıyor.
Sadece "hurma" yazanları tercih ediyorum.

Neyse ki halen çoğu firma içindekiler kısmında yalan söylemiyor.
0
michael_knight
(03.05.24)
@michael_knight cevap için teşekkürler, sorumun çıktığı yer aslında içindekiler kısmında(barlar için) sadece hurma yazıyorsa bu hileye(glikoz şurubuna batırma) bulaşmamışlar şeklinde çıkarım yapabilir miyiz sorusu onu merak ediyorum.

malum yurtdışında ve türkiye'de aynı isimli ürünlerin içerikleri farklı ve her gün başka bir kimyasalın adını öğreniyoruz kabul edilmeyip geri gönderilen ihracat mallarından, hiçbir şeye güven kalmadı.
0
🌸gule gule
(03.05.24)
Ben içindekilerde yazmayınca glikoz olmadığını düşünüyorum. Ama ne sektörü tanıyorum ne de mevzuatı ve cezaları biliyorum.
Fakat fiyatından ve lezzetinden anlaşılıyor.

Glikozlu hurma 50 lira, glikozsuz hurma 200 lira (Elbette daha ucuz ve pahalı satılanlar da var ama genel olarak diyorum)
0
michael_knight
(03.05.24)
a101 çerezya medine hurması arkasında sadece hurma yazıyor 250 gramı 100tl gibi bişeydi
0
eja
(03.05.24)
Haberleri bilmiyorum fakat hurmaya glikoz şurubu eklenmesi yasal ve en masum olanlarından. İşin aslı şudur iktisadi şartlardan ve Türkiye'de bilinçli tüketicinin az olmasından dolayı küresel gıda şirketleri bakanlıklarda kuvvetli lobicilik yapıyor ve mevzuatı çoğunlukla kendi menfaatlerine uygun olarak düzenlenmesi için baskı yapıyorlar bu sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde böyle fakat iktisadi şartlardan dolayı (kıt bir kaynağın nüfusa paylaştırılması) Türkiye'de bir çok ürünün kalitesi müreffeh ülkelere daha düşük ve tağşiş oranı yüksek. Bir de işin pazarlama kısmı var ürünlerin şeker miktarı arttıkça tüketimde artıyor.
0
doharkoman
(03.05.24)
Bu işin aslı nedir? Türkiye'de gıda seviyesi o kadar kötü ki neyin aslı olduğunu bilemezsin. Içine istediğini de katsa kontrol mekanizmalari yavaş ya da yok.

Sonuçta bakanının dünyanın en büyük gıda firmalarından birine danışman olduğu ülkede her şey olabilir.
teyit.org

Ustünde glikoz şurubu yazmayanı alıp olmadığına inanacaksiniz.

Ülkenin tombikler ülkesi olmasının sebeplerinden biri de gıda kalitesinin düşmesi zaten.
0
logisticsmanager
(03.05.24)
Bakanımızın geçmişte küresel bir şirkette kariyer yapmış olması olsa olsa alanındaki liyakatini ve tecrübesini gösterir bir de buraya teyit linki bırakmışsınız hiç gerek yoktu biyografisini okumanız yeterli olurdu bu konu sır değil ki (geçenlerde Diyanet işleri başkanımıza biyografisinde Arapça bildiği yazmasına rağmen yapılan itibar suikastına benziyor nasılsa her şeye inanan malum bir kitle var) malum bakanlıklarda artık teknokrasi var alanında liyakatli kişiler bakanlık yapıyor her neyse şartlar ortada bakanımızın kariyeri kısa vadede realiteyi değiştirmeyecektir komplike bir konu tek bir sebebi yok tağşiş oranının yüksekliği kıt kaynakların nüfusa paylaştırılması ile alakalı iktisadi bir konu uzun vade de böyle devam edecek her şeyin bir maliyeti var.
0
doharkoman
(03.05.24)
@doharkoman; prim oluyor mu böyle yapınca yoksa düz maaşın içinde mi var? Bir de sadece eksiduyurudan mi sorumlusun yoksa baska sosyal medyalar da gerekiyor mu mesai saati içinde ? Umarim maaş enflasyona yenilmemistir. Kolay gelsin, zor is seninkisi de.
0
logisticsmanager
(03.05.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.