Giriş
(7)

schengen visa randevu alınmıyor

architects creed
merhaba, macaristan vizesine randevu arıyorum ama 1 aydır aracı kurumun sitesinde boşluk yok. temmuz sonu gibi gitmem gerek, sistemde boş randevu görünmemesi normal mi? 5-10 ay sonrası için de yok bu arada. vize almak niye bu kadar zor ya :( gezegende bir yere gitmek için geçmek gereken engellere
merhaba,
macaristan vizesine randevu arıyorum ama 1 aydır aracı kurumun sitesinde boşluk yok. temmuz sonu gibi gitmem gerek, sistemde boş randevu görünmemesi normal mi?

5-10 ay sonrası için de yok bu arada.

vize almak niye bu kadar zor ya :( gezegende bir yere gitmek için geçmek gereken engellere bak...
0
architects creed
(11.06.24)
ilave 75euro vermeyi gözden çıkarırsanız ekspress için mail atabilirsiniz. onun haricinde her sabah kontrol etmekte fayda var randevuları yine ama artık çok zor.

başvuru kısmı hallolunca vize 1 haftada geliyor genellikle. umarım halledebilirsiniz.
0
a darkness coming
(11.06.24)
Maalesef ben de bulamiyorum, 2-3 gun once gece 11-12 gibi acilmis italya icin. Hemen doluyor. Portekiz, italya, macaristan cogu dolu...
0
Feriyaanim
(11.06.24)
Randevu bulamıyorsunuz çünkü aracı firmalar acentelere randevuları satıyorlar. Acentelere gidip sakalını verirseniz bulursunuz.
0
mirty
(11.06.24)
Ben de mirty gibi dusunuyorum. Bosa kurek cekiyoruz.
0
Kittie
(11.06.24)
Isin garip tarafi acenteler de hic randevu yok diyip geri ceviriyorlar direkt. Galiba bir de acentelerin "hatirli musterileri" cikiyor onumuze.
0
Kittie
(11.06.24)
Son yıllarda sosyal medyada ''yurtdışı'' ve avrupa güzellemesi yapıldı bu yüzden ipini koparan AB ülkelerine gitmeye çalışıyor. Bu eğilimde Türkiye'nin son yıllarda yükselen refah seviyesininde payı var. Randevulardaki doluluk ve talep bu yüzden olsa gerek.


Malum bizim halkımızda bireysellik yok popülizme göre veya sağdan soldan ne görürse veya duyarsa onu taklit ederek yığınsal olarak hareket eder ve çoğunluk kendi için değil sosyal medya hesabında başkalarına fotograf paylaşmak için bu ülkeleri tercih ediyor Türklerin çouğnlukla gittikleri yerler Paris, Roma, Madrid Atina ve Yunan adaları. Oysa vizesiz olarak çok daha güzel ve hatta ucuz ülkeler var. Bu kadar çileye gerek yok.
0
doharkoman
(11.06.24)
artan refah seviyesi mi?

bi de "sagdan soldan ne gorurse ozenen" ile bitirmis.

hem hukumeti oveyim hem de karsi kesime satasayim. tipik bir akcomar yorumu.

cevap: denemeye devam. ben de karamsarliga dusmustum. sonra bir gun randevu yakaladim.
0
buenosdias
(11.06.24)
(8)

Son 1 Haftada Telegram Kullanıcı Sayısındaki Artış

kernelpanic
2020-21 kışından beri bu kadar çok "x kişisi telegram'a katıldı" bildirimi almamıştım. Bunun özel bir nedeni var mı? Haberlerde yeni bir ödeme sisteminden vs. bahsediliyor ama normalde kullanmayan biri sırf ödeme aracı olarak telegram kullanmaya başlamaz diye düşünüyorum.
2020-21 kışından beri bu kadar çok "x kişisi telegram'a katıldı" bildirimi almamıştım. Bunun özel bir nedeni var mı? Haberlerde yeni bir ödeme sisteminden vs. bahsediliyor ama normalde kullanmayan biri sırf ödeme aracı olarak telegram kullanmaya başlamaz diye düşünüyorum.
0
kernelpanic
(10.06.24)
Bence denk gelmiş. Bize öyle bir bildirim uzun zamandır gelmedi.
0
prole
(10.06.24)
Valla ben de son 1 hafta içinde katılınca bir acaba dedim. Üstelik benden sonra da 3 kişinin katılma bildirimi de bana geldi. Bence hiçbir şey olmamışsa da kesin bir şey oldu.
0
Amaranta ursula
(11.06.24)
telegram her zaman whatsapp'tan çok daha üstün/iyi bir app'ti. Mesela botların onun üzerinden çalışabilmesi bir özelliği. Son dönemlerde schengen randevusu bulan/uyaran/otomatik kaydeden botlar çıktı ve telegram üzerinden de çalışıyorlar. Onunla ilgili olabilir mesela.

veya ilgi alanlarıyla ilgili büyük gruplara girmek içindir. Numara paylaşmadan on binlerce kişiyi toplamanın güzel yöntemlerinden biri. Whatsapp'ta falan galiba 1000 mi ne bi sınır var, üstü gelemiyor.
0
nhk ni youkosu
(11.06.24)
Ayni durum bende de mevcut. Hatta bugün uzun süre evvelinden tanidigim birinin "x teleye katildi" bildirimi gelmisti. Selamlama mesaji atmistim ki beni engellemis lol.
0
Yourcousinmarvinberry
(11.06.24)
Bu kripto zımbırtılarına hiç ilgim yok ama Twitter'da çok görüyorum telegram üzerinden oyunlar oynayıp coin topluyolar falan. Hatta geçen bu işlerle çok alakasız bi arkadaşım beni bir gruba davet etti yani yakın arkadaşım olmasa ve ortak 20 whatsapp grubunda olmasak hesabı çalındı derim :d reddettim ama telegramı sileli bir sene falan oldu.

Botları falan gerçekten çok iyi. Yapılabilecek çok farklı şeylere olanak veriyor ama spesifik uğraş alanınız yoksa da işinize yaramaz
0
nundu
(11.06.24)
Var mı bir veriniz? Ben tam tersini düşünüyorum dünyanın bir çok yerinde whatsapp yerine telegram kullanılıyor. Gelecekte batılı platformların yerini doğu kökenli platformlar alacak gibi görünüyor.
0
doharkoman
(11.06.24)
araya kaynak olacak ama; süper gizli, müthiş kripto denen telegram'ın üye olur olmaz rehberdeki herkese mesaj atması saçma değil mi?
0
brkylmz
(11.06.24)
Anladığım kadarıyla tesadüf olmuş. Cevaplar için teşekkürler.
0
🌸kernelpanic
(11.06.24)
(6)

Araba Yıllık Bakım

arcali
Nerede yaptırıyorsunuz? Servis dışında bakım yapan başka yerler var mı bildiğiniz? Lokasyon İzmir ve opel. Teşekkürler.
Nerede yaptırıyorsunuz? Servis dışında bakım yapan başka yerler var mı bildiğiniz? Lokasyon İzmir ve opel. Teşekkürler.
0
arcali
(10.06.24)
Hayatımda sadece bir kez bir arkadaşımın gazıyla sanayiye gidip, arabamla ve paramla rezil olmuştum.
O gün bugündür servise götürür veririm anahtarı, bikaç saat sonra gider alırım.
0
Mirket
(10.06.24)
Yetkili servis disinda asla gitmem, guvenmem de. Giderim servise, veririm 3-4 saate alirim. Ararlar isi bitince “su saatte geliyorum” derim, gittigimde bi guzel de yikamis olurlar, tertemiz alirim. Riske atmaya degmez uc bes kurus icin.
Not: opelciyim.
0
mor oje
(10.06.24)
Yaklaşık 7 yıllık aracımız var. O alımdı Servisine garanti vs diyerek ilk yıl sadece bir kez gittim. Daha ilk yılında 650 TL kadar vermiştim.
Doğrusu masraflı oldu.
Düşündüm.. bu parayı işçilik için değil, korkumuz için veriyoruz.
O zamandan beri suriyeli ustalara gidiyorum. motor yağı, filtreyi vs.kendim alıyorum.
Geçen aylarda verdiğim sadece işçilik için 250 tl tlydi.
Güvendiğim biri olduğundan
gerçekten 500 TL ödemeye de hazırdım.
Not: opelciyim
0
diyecevaplandı
(10.06.24)
Ayda 6007.000 kilometre yol yapıyorum dolayısıyla her iki ayda bir bakım yapıyorum. Ankara'da Bursa'da İzmir'de tanıdığım iyi servisler var.
İzmir'de 6 sanayide "akademi Özel servis"i önerebilirim.
0
etna
(11.06.24)
Bosch car service'lere bakabilirsin. Yetkili servislerden bi tık daha uygun oluyor. Bildiğim kadarıyla garantisi de bozulmuyor.
0
merhum
(11.06.24)
Yetkili Serviste yaptırıyoruz. Hemen hemen bütün tamirciler bakım yapıyor.
0
doharkoman
(11.06.24)
(4)

Barcelonada araç kiralanır mı?

whatdreamsnevercome
yani baktım günlük 20-22 euro arasına küçük araçlar var.açıkçası eğer ciddi bir park yeri sorunu vs. gibi problemler yoksa kiralamayı düşünüyorum. hem güneydeki beachlere gidebilmek için, hm de şehir içindeki yerlere gidiş de rahat olur diye.daha önce tecrübe ettiniz mi? kiralanır mı? yoksa arabayla
yani baktım günlük 20-22 euro arasına küçük araçlar var.
açıkçası eğer ciddi bir park yeri sorunu vs. gibi problemler yoksa kiralamayı düşünüyorum. hem güneydeki beachlere gidebilmek için, hm de şehir içindeki yerlere gidiş de rahat olur diye.

daha önce tecrübe ettiniz mi? kiralanır mı? yoksa arabayla takılamk, toplu taşımadan daha mı zor?
0
whatdreamsnevercome
(10.06.24)
Kiralanmaz.
0
doharkoman
(10.06.24)
gerek yok
0
kveldulv
(10.06.24)
Otopark sıkıntısı olduğu ve yaygın metro ağı nedeniyle şehir merkezinde turistik yerler için gerek yok ama Girona (Dali müzesi) gibi yakın yerlere gideceksen günlük kiralayabilirsin.
0
merhum
(10.06.24)
Barcelona'dan Girona'ya hızlı trenle gitmiştik, güzel bir deneyimdi. O yüzden orası için bile gerek olmayabilir.
0
montreal
(10.06.24)
(18)

kedili ev kokusu

turuncu tonlarda
arkadaşlar. ben hayatımda hiç kedili eve gitmedim. herhangi bir hayvan da bakmadım o yüzden kokusu nasıl oluyor bilmiyorum. 3 gündür bir arkadaşın kedisi bizde misafir. kristal kum kullanıyorlarmış. kedinin çişi topaklanmıyor kristaller sarı oluyor çişini yaptığı yerleri. kakasını hemen atıyorum yap
arkadaşlar. ben hayatımda hiç kedili eve gitmedim. herhangi bir hayvan da bakmadım o yüzden kokusu nasıl oluyor bilmiyorum.

3 gündür bir arkadaşın kedisi bizde misafir. kristal kum kullanıyorlarmış. kedinin çişi topaklanmıyor kristaller sarı oluyor çişini yaptığı yerleri. kakasını hemen atıyorum yaptığında ama çiş orda kalıyor ve inanılmaz kötü kokuyor. Bu koku kristal kumun kötü olmasından dolayı mı? kumunu değiştirsem çözebilir miyim sorunu?

camları evdeyken hep açık tutuyoruz ama biz kedi bakmadığımız için camlarımızda sineklik tel yok. emanet olduğu için atlayıp kaçmasından da çok korkuyoruz o yüzden evden çıkacağımızda camları kapatıyoruz. mesela dün akşam 6 saat kapalı kaldı. eve geldiğimizde inanılmaz ağır bir koku tüm eve yayılmıştı. bizde 1 hafta filan daha kalacak. bu sorunu nasıl çözerim?
0
turuncu tonlarda
(10.06.24)
kristal kumlar artık yasaklandı bile. onlar kokuyu hapsetmek konusunda hem iyi değil hem de kedilerin sağlığına da zararlı. düzgün topaklanan, kokuyu hapseden iyi bir kum alırsanız koku olmaz.
0
matilda
(10.06.24)
ilk başta active clean alın ve 1 kaşık dediğine bakmayın kutunun 1/4 ünü kuma serpin
kum olarakta aktif karbonlu alın koku için, ben proline extra kullanıyorum topaklanması çok iyi ama koku yaptığı olduğu için active cleanle kullanıyorum
maddiyat problem değilse kum olarak ever clean alın ama yinede active clean kesinlikle alın.
hangi mamayı kullanıyorsunuz? yaş mama çok yersede kotu koku oluşabiliyor.
normalde bizim ev kokmuyor ya kim gelse soruyorum
www.kolaymama.com
0
eja
(10.06.24)
kumuna karbonat döküyolar bildiğim kadarı ile kokuyu hapsetmesi için.
0
elorelia
(10.06.24)
O kadar koku normal değil. Arkadaşa nezaketen danıştıktan sonra kum değiştirin bence de. Proline iyidir +1.
www.amazon.com.tr şunu kullanıyoruz, memnunuz. Gerçi arka balkonda duruyor bizim kedilerin tuvaleti.
0
kobuzchu kiz
(10.06.24)
kedili birey olarak düşününce bile burnumun direği kırıldı. o kumlar iğrenç kokar. çam peleti sıfır koku çok rahat ve daha sağlıklı ama arkadaşın bilmiyor muhtemelen veya önemsemedi burnu alışmıştır.
0
kaptan maydanoz
(10.06.24)
@eja

3 gündür bizde ve hiç yaş mama vermedik. yaş mamayı sadece hafta sonları az veriyolarmış.
kuru mama veriyoruz ama markasını vs bilmiyorum geçici olarak geldiği için normal bi poşete az koyup getirmişlerdi. Ama maması da aşırı kötü kokuyor 3 poşete koydum koku yayılmasın diye. bugün yeni kum alayım o zaman ama siparişi bekleme şansım yok pet shop muydu neydi öyle bi yerden alırım. tavsiye için çok teşekkür ederim.

gerçekten kokudan ölmek üzereyim. ama kendisi çok sevimli çok tatlı. bazen delirip üstümüze saldırıya geçiyo ama bazen de gelip şapşal şapşal sevdiriyo kendini.
0
🌸turuncu tonlarda
(10.06.24)
Mama kabında çok fazla mama mı bırakıyorsunuz? Yazın bu sıcakta o koku yapabilir, hatta bozulabilir. Siz farkında olmadan kedi bozuk mama yiyebilir ve bu da tuvalet kokusunu arttırabilir.
0
silverleaf
(10.06.24)
kristal kum icin yukarida bilgi verilmis ona ilaveten bir yere isemis olabilir mi?
0
ala09
(10.06.24)
kalitesiz mamalar ağır kokar ama normalde kedi mamasıda kokan bişey ciddili, mamanın kokmaması için cam kavanoza koyun kapağıda sıkıca kapatın.

pet shoptan ever clean kesin vardır markasız bişey alma, petshopcular keriz silkelemeyi çok sever aman diyeyim, pro line iyidir gardenlı marka iyi değil.

ben kediyi 4-5 gün bıraktımda kum kabı okadar kokmuyordu, yeni kum koymadan önce kumun plastik kısmınıda iyice süngerle yıkayın. active clean petlebi veya markamama sitesinden sipariş verirseniz ertesi gün geliyor

kediye üzüldüm şu an ya kediler kokuyu hiç sevmezler ailesi biraz daha kaliteli şeylerle mi baksa keşke söyleyebilseniz.
0
eja
(10.06.24)
@silverleaf

bu dediğiniz de aklıma geldi. hava çok sıcak ve mama sonuçta dışarda bekliyor. bozulmuyor mu diye düşündüm. kedinin sahibi çok uzun saatler evde olmadığı için kabına çok koyup gidiyor. ama ben öyle yapmadım az az koyuyorum bitirdikçe. ama bana gelen mama eski mama o yüzden ne zaman aldıklarını ne zamandır beklediğini, bozulup bozulmadığını bilmiyorum. sadece kötü kokuyor. olmazsa bugün küçük paket yeni mama da alayım belki de dediğiniz gibi o mamada da sorun vardır.
0
🌸turuncu tonlarda
(10.06.24)
@ala09

işediğini sanmıyorum çok akıllı bir bebiş hep kendi tuvaletine gidiyor. ama garantisi yok tabi işediyse de anlamamış olabilirim :(
0
🌸turuncu tonlarda
(10.06.24)
Kedili ev kokar. Kedi sahipleri aksini iddia etse de kokar ama bahsettiğiniz kadar kokuyorsa kum, yem ya da kedi sağlığında sorun vardır. Kum ve işeme konusu söylenmiş. İşeme ya da koku bırakma konusuna tekrar bakın derim. Bir de yaş mama olmak zorunda değil ama maması dışında bir şeyle besleniyor olabilir mi evde? Bunlar da değilse kedi size gelirken de hasta olabilir. Belki sahibi bir şekilde alışmıştır ama...
0
nawar
(10.06.24)
mamanın markasını değiştirmeyin kedi ishal olur. mama geçişleri yöntemi var ilk gün %75 eski mama kalanı yeni mama, 2. gün aynı şekilde, 3. gün %50 %0 eski yeni mama, eskiyi azaltarak geçmelisiniz.

düzgün temizlenen / düzgün kumu olan kedi evi kokmaz arkadaşlar beni deli etmeyin adasdsa teşekkürler.
0
eja
(10.06.24)
Aktif karbonlu vancat kullanıyorum ve her sabah temizliyorum koku problemi yok evde. Dışarıdan gelince de almıyorum ama tabi ben alışmış olabilirim.
0
peki madem
(10.06.24)
Herkes yazmış kristal "kum" rezil bişey. Topaklanan bentonit kedi kumu her gün temizlemek kaydı ile topaklanma tozlanma kalitesine göre az yahut hiç kokulu oluyor.
0
hedep
(10.06.24)
Sadece bir hafta daha kalacak kedinin mamasını falan değiştirmeye kalkmayın. Mama değişimi eja'nın dediği gibi teknik bir konu.

Kum kabına kum derinliği 7-8cm olacak kadar bol kum koymak lazım. Her gün de temizliğini yapınca asla koku yapmaz.

Kedi olan evde pencereleri açık bırakıyor olmanız beni endişelendirdi. Özellikle cam kenarına kuş geliyorsa kedi o pencereden aşağı düşebilir. Aman dikkat edin.
0
pispinti
(10.06.24)
Koku tuvalet kaynaklı ise tuvalet için kullandığınız malzemeyi sürekli değiştirip koku sıkarsanız koku sorunu olmaz. Sanırım arkadaşınızın kedisinin bir sağlık problemi var.
0
doharkoman
(10.06.24)
@pispinti

kumun çok kötü bir kum olduğunu ilk geldiği gün anladım ama onun düzenini bozarsam adapte olmakta zorlanır diye ellemedim. mamasını filan da kafama göre değiştirmem tabi ki zaten buraya da o yüzden yazdım. etrafımda kedisi olan herkesle konuşuyorum, soruyorum sırf ona zarar vermemek için. camlar açıkken de zaten hep yanımda, gözümün önünden 1 saniye ayırmıyorum. zaten o da biz nerdeysek o odada yanımızda oynadığı için sorun olmuyor.

@doharkoman düzgün bir kum denemesi yapıcam eğer koku sorunu geçmezse muhtemelen dediğiniz gibi hasta olabilir. vete de götüreceğim zaten, teşekkür ederim.
0
🌸turuncu tonlarda
(10.06.24)
(6)

EV ALMAK şimdi x 1 sene sonra

biravekahve
Bir varsayım üzerinden hesaplama yapalım. Diyelim ki yatırımlık ama ileride de oturabileceğiniz küçük bir ev almak istiyorsunuz.500 bin tl paranız var 1 milyon tl de kredi çekeceksiniz.ŞİMDİ: faiz: 3.05 geri ödeme: 3.781.875,60 TL1 sene sonra: faiz:1.99(varsayım) geri ödeme: 2.635.73
Bir varsayım üzerinden hesaplama yapalım. Diyelim ki yatırımlık ama ileride de oturabileceğiniz küçük bir ev almak istiyorsunuz.
500 bin tl paranız var 1 milyon tl de kredi çekeceksiniz.

ŞİMDİ: faiz: 3.05 geri ödeme: 3.781.875,60 TL
1 sene sonra: faiz:1.99(varsayım) geri ödeme: 2.635.735,62 TL

değişen miktar 1 milyondan fazla. yani aslında sorumuz şu 1.5 milyonluk evin değeri 1 yılda 1 milyon artar mı? Konut Fiyat Endeksine göre (mart ayı verisi) değişim oranı %50. yani bu orana bakarak bu kadar artmaması lazım. Fakat diğer bir yandan da, faizlerin yüksek olmasıyla beraber ev üretimi azalacak, alıcılar almayacak. Fakat ilk indirim geldiğinde de bir yığılma olacak bu da fiyatlara etki edebilir. Bu durumda siz olsaydınız şimdi mi alırdınız, yoksa bir süre daha faiz indirimini mi beklerdiniz? Teşekkürler.
0
biravekahve
(09.06.24)
Eğer kendiniz oturacaksanız ev alınır ama yatırımlık alınmaz, ev fiyatları ege kasabasından kayserinin kasabasına kadar her yerde şişmiş durumda, daha da yükseleceğini düşünmüyorum

ikincisi kredi faizleri de çok yüksek

Ytd
0
grimavi
(09.06.24)
ekonomik planlamada sizle aynı durumdayım. şuan beklemeyi tercih ettim. beklerken de nakit kısmını artırıyorum. kredi çekeceğim miktar 500k.lar altına düştüğünde alım gerçekleştirmeyi planlıyorum.
0
trajikomix
(09.06.24)
1.5 milyonluk ev 2.5 degil 3.5 falan olur ama yatirimlik ev almazdim ben de. 10 milyonluk daireye 25k kira oduyoruz, sacmalik. ytd
0
ala09
(09.06.24)
bir sene sonra veya bu süre içerisinde herhangi bir anda kredilerin düşmeye başlayacağı algısı oluştuğu anda 1.5 milyon dediğin ev 2.5 olur. 1.99 olduğunda bile değil, artık merkez bankamız faiz indirim sürecine girmiştir dediğimiz aşamada evler artmaya başlayacak. konut kredileri için 1.99 ve aşağısına geldiğimizde daha da fazla artmış olacaktır şu an baktığınız 1.5'luk ev. burası ahlaksızlar ülkesi olmuş maalesef.

oturmak için alıyorsanız bundan daha iyi bir zaman yok. ev-araba fiyat skalasına bakarsanız evlerin balonunun söndüğünü görebilirsiniz. bir de ilave olarak herkesin alınmaz demesi bile zaten çok büyük bir al sinyalidir her zaman.
0
bussuru1
(09.06.24)
Oturacaksanız alın.
Yatırımsa yine alın. Hata yapsanız bile %5-%10 gibi bir hata olur, bir felaket olmaz.

Şu anda faiz 3,05 olduğu için o ev 1,5 milyon. Faiz 1,99'a düşse yarın, ekonomide başka hiçbir şey değişmese sadece konut kredisi faizi 1,99'a düşse o ev 2,5 milyon olacak.

O yüzden siz şimdi eviniz alın. Faiz'ler 1,99'a düşerse yapılandırma yaparsınız.
0
michael_knight
(10.06.24)
Gayrimenkul satın alacaksanız ve kredi alabiliyorsanız hiç beklemeyin muhtemelen bu fiyatları bir daha bulamayacaksınız. Bu piyasada garimenkul toplama zamanı. En fazla 3-5 Yılda evin rayiç değeri katlayarak artacak (bunu yazın bir kenara zamanı gelince hak vereceksiniz). Şu an gayrimenkul piyasası faizlerden dolayı son 20 yılın en kötü döneminde bir daha bu fırsat ne zaman gelir veya gelir mi bilinmez. Kasım ayı gibi faiz indirimi bekleniyor faizlerin inmesi gayrimenkul fiyatlarını yükseltir. Gayrimenkul fiyatları düşecek diyenler her zaman oldu fakat gayrimenkul fiyatları uzun vadede hiçbir zaman geriye gitmedi. Ne darbe dönemleri, ne ekonomik krizler ne birinci ikinci dünya savaşları gayrimenkul her zaman değerlendi. Malum Türkiye'de ağzı olan konuşuyor beklerseniz daha çok beklersiniz bu fırsatı kaçırmayın.
0
doharkoman
(10.06.24)
(3)

kredi - yatırım

joooper
bu aralar bankaların çeşitli kampanyaları var gözünüze çarpmıştır. müşterimiz olursan şu kadar faizsiz kredi veriyoruz diye.fakat şöyle bir durum gözüme çarptı; başvuruda sözleşme imzalanırken kredi ile yatırım yapılamaz taahhüdü isteniyor banka tarafından. yani bu krediyle ben gidip altın, döviz,
bu aralar bankaların çeşitli kampanyaları var gözünüze çarpmıştır. müşterimiz olursan şu kadar faizsiz kredi veriyoruz diye.

fakat şöyle bir durum gözüme çarptı; başvuruda sözleşme imzalanırken kredi ile yatırım yapılamaz taahhüdü isteniyor banka tarafından.

yani bu krediyle ben gidip altın, döviz, borsa, kriptoya para yatırırsam ne olur? tecrübe edineniz var mıdır?
0
joooper
(09.06.24)
hiçbir şey olmaz.
0
bussuru1
(09.06.24)
Sözleşmeyi okuyun orada yaptırımları yazar. Tecrübe etmedim.
0
doharkoman
(09.06.24)
Bir yıldan uzun süredir var bu taahhüt, daha kimseye bir şey olmadı. Bence size de olmaz.
0
michael_knight
(10.06.24)
(2)

Puma güneş gözlüğünü nasıl bilirsiniz?

mikahakkinen
2 3 model beğendim puma güneş gözlüğü fiyatı daha uygun kalitesi nasıldır?
2 3 model beğendim puma güneş gözlüğü fiyatı daha uygun kalitesi nasıldır?
0
mikahakkinen
(09.06.24)
Dünyadaki markalı gözlük piyasası neredeyse tamamen Luxottica'nın elinde, sanırım Puma'yı da onlar üretiyor. Yani lensin de kullanılan malzemenin kalitesi de iyi olsa gerek.
0
salihdt
(09.06.24)
saliht'ye katılıyorum. Ayrıca replika gözlüklerinde ezici çoğunluğu aynı tekel tarafından üretiliyor. Markadan ziyade ürüne odaklanmak lazım.
0
doharkoman
(09.06.24)
(11)

karbon ayak izi ve gıda engellemeleri

avatar is back
mehmet şimşek'in açıklaması malum zaten. eu ve us'de çoğu yerde de karbon ayak izi vergilendirildi veya başlanacak. doğayı koruyalım sevelim herkes ok. ilerde (20-30 sene sonra çok daha ağır önlemler geleceği söyleniyor o da ok) bunun gıda engellemelerine kadar gideceği konuşuluyordu. gülüp geçiyord
mehmet şimşek'in açıklaması malum zaten. eu ve us'de çoğu yerde de karbon ayak izi vergilendirildi veya başlanacak. doğayı koruyalım sevelim herkes ok. ilerde (20-30 sene sonra çok daha ağır önlemler geleceği söyleniyor o da ok) bunun gıda engellemelerine kadar gideceği konuşuluyordu. gülüp geçiyordum ama biraz 3-5 veriye bakınca aklıma şüpheler geldi.

mesela karbon ayak izi için en fazla eleştirilen konular araçlar ve tekstil vs.

araç için şu verileri buldum;
Benzinli bir otomobil yaklaşık 18.48 kg CO₂e,
Dizel bir otomobil yaklaşık 16.08 kg CO₂e,
Elektrikli bir otomobil yaklaşık 12-15 kg CO₂e karbon ayak izi bırakır.

tekstil de ise 3,6 ile 5 kg CO₂e karbon ayak izi bırakıldığı gösteriliyor.

buralara kadar hepsi ok. arabaları bi şekilde çözelim, ki bu dünyanın gündemi. tekstil tarafına da ayak izi az olsa da çok üretilip satıldığından bi çözüm gerekiyor.

ama gıdaya bakarsak;

Sığır eti: 27 kg CO₂e
Kuzu eti: 39 kg CO₂e
Peynir: 13.5 kg CO₂e
Kahve: 16.5 kg CO₂e
Çikolata: 19 kg CO₂e

yani mesela 1 kg kuzu etinin karbon ayak izi 200 km benzinli araç sürmek kadar. çikolata da hakeza öyle. sonra diğer taraftan çikolata fiyatlarının küresel borsalarda uçması son yıllarda, pahalılaşması, et yerine yapay ete geçilmesi vs vs. ilerde bu konu nereye varacak? ne olacak? komplo teorisyenleri haklı olabilir mi?
0
avatar is back
(09.06.24)
Vejetaryen beslenebilirsiniz. Fiyat artışları karbon vergisinde değil, artan maliyetlerden. Eğer ekolojik bakış açınız varsa et yemeyi bırakabilirsiniz. Hem hayvanları da öldürmemiş olursunuz. Konu nereye varır? Yapay et gibi bir şey olmaz sanırım. Ağız tadımız eti lezzetli bulduğu, yani alışık olduğu için yiyoruz. Ama örneğin Budistlerin böyle bir ağız tadı yok. Dolayısıyla hiç de et eksikliği yaşamıyorlar. Ha bence konunun varacağı yer yahudilik, hristiyanlik ve islam gibi anthropocentric dinlerin savunucuları ile etobur tipler ve hayvancılık endüstrisi et savunuculuğu yapacak, karşılarında ise ecocentric ve biocentricler olacak. Tr'de ekoloji kaygılı bir et tüketimi azaltma politikası olmaz. Bizde parası olmadığı için et yiyemeyen halka "karbon ayak izi" bahanesi pazarlanır.
0
prole
(09.06.24)
Komplo teorisyeni dediğiniz insanların önemli bir kısmı artık komplo teorisyeni değil. Simsons videoları ne kadar gerçeği gösteriyorsa onlar da en az o kadar gerçeği haykırıyorlar. Bundan 3 sene önce de karbon ayak izi lafı vardı ve epey konuşuldu, tepki gösterildi ama maalesef birileri alay etmek dalga geçmek aşağılamak gibi yöntemlerle bunları görünmez kılmaya çalıştılar. Bugün sonuç ortada. Bir yandan elektrikli araç üretilirken diğer yandan karbon ayak izini vergilendirelim diyenler türüyor, öte yandan öyle toplu taşıma araçları trafiğe sürülüyor ki sizi kimliğinizle bilmem neyinizle "biyometrik" olarak """değerlendirip""" toplum içinde dolaşmanıza izin veriyor veya vermiyor.

Bugüne kadar hiç olmadığı kadar suçlu çıkarılıyoruz insanlık olarak. Bence komplo teorisyeni diye görülen insanlara ciddi olarak kulan vermenin zamanı geçiyor bile.
0
muhayyer divan
(09.06.24)
taylor swift gibiler su içmek için özel jet kullanıyor, bir amerikan futbolu maçı için las vegas'a 500 tane özel jet inip kalkıyor ama sorarlarsa türkiye'de aylık maaşıyla 10 kilo et alabilen insanın karbon ayak izi yüksek dersiniz :)

dünya inanılmaz distopik ve korkunç bir yere gidiyor, ben şu an yaşayabildiğim kadar yaşamaya çalışıyorum. korkarım ileride hiçbirimizin iki gram et yemek gibi bir şansı dahi olmayacak.

milyar dolarlık şirketlere ve zenginlere kimse dokunmuyor. her şeyin yükü orta sınıfın, garibanın sırtına yükleniyor. ulan bizim mahallenin koca bir senede kullandığı suyu bir tane fabrika bir günde kullanıyor. önce onları vergilendirin, önce onları kontrol edin.

ama yok. aptallar da çanak tutuyor buna işte yok yeşil çevre yok iklim krizi bilmem ne. taylor swift özel jet kullanmayacaksa ben de dikkat edeyim eyvallah ama yok öyle yağma, niye dünyanın derdi çalışan insanın sırtına yükleniyor? bizim etimiz ne budumuz ne?
0
mark greg sputnik
(09.06.24)
Nereye varacak? Vallaha etrafımda harbiden bunlardan korkan görmedim ben. Bazı ürünlerin fiyatlari bazi sıkıntılara, özellikle tedarik zinciri, göre artar/azalır. Misal bir dönem kereste vs tedariği sikintiydi çünkü lojistik fiyati hayvan gibiydi. Sonra düzeldi.

2017de hayvani bir tereyağı krizi vardi. O da düzeldi.

Şimdi cikolata ve zeytinyağı var. Onlar da düzelir. Yani simdi son 50 senedeki fiyat krizlerine baksak ilk defa mi olmus olacak? Tabiki hayir.

Merak edip baktım; 90larda cikolata fiyatlari gene olusan sıkıntı sebebiyle 12 bin dolara cikmis. Yani gördüğümüz üzere ilk defa olmamis. Peki 90larda çıkıp sonra düşen simdi tekrar olan olay komplo mu şimdi?

Lab grown meate geçilmesi diye bir şey yok. Olmayacak da en azından gelecek 20-30 sene. Olan sadece bunun fiyatı ucuzladikca daha kolay erisilebilir olması. Ha bu arada yedigimiz çoğu ürünün üretilis şekli zaten lab grown etten daha kötüdur. Ben bir seçenek olmasindan yanayim sonuçta yüksek protein vs verdiği sürece.

Ben etimi lokal alıyorum, o yüzden carbon footprint bu kadar yüksek olmuyor. Olması gereken de bence lokal tedarik zincirleri.

Komplo teorisyenleri haklı mi? Misal son 10 yılda duyduğumuz komplolari bir kenara koyup yüzde kaç haklilar bakalim. Yüzde 10 bile cikmazlar. Kendi kayın validemi örnek alirsam yüzde 0.0001 çıkar heralde. En son asilar ile cipleniyorduk, kısır kalıyorduk falan filan.
0
logisticsmanager
(09.06.24)
Konu uzun ama akademideki etkisi dahil, medya gücünü elinde bulunduran, hükümetlerin kararlarını etkileyen küresel akla sahip gücün yaptıklarını en azından son 5 yıldır söyleyen anlatan ve komplo teorisyeni diye ötekileştirdiklerimiz haklı çıkıyor.
salgın döneminde haklılıkları daha da fazla arttı.

Mesele şu ,küreselciler bir uygulama çıkarıyorlar. bu uygulama,proje veya çalışma batıdan değil uzak doğudaki bir üniversiteden bile olabilir.

komplo teorisyeni dediklerimiz ama aslında meselenin farkında olanlar ise bu uygulamalardaki asıl amacı parçadan bütüne hareketle diğer ek argümanları da göz önüne alarak anlatıyorlar. tek eksikleri ise seslerini daha küreselcilere göre daha az duyurabilmeleri.

Düşünün dünyada birisinin alış verişi, et yemesi vs. neden bu kadar inceleme konusu olur?
Kıtlık sebebiyle mi ?
Zaten Afrika'daki kıtlığı bu takım istiyor.

"beslenme alışkanlıkları" "tüketim alışkanlıkları" gibi kullanılan kavramlar bile bir şeylerin değiştirilmek ve dünya çapında herkesin aynı şekilde yönlendirilmek istendiğini gösteriyor.

birileri belki eleştirecek, tuhaf gelecek ama edindiğim bir bilgiyi buraya şimdiden yazayım.
İsteyen de not alabilir.
Yakın zamanda insanlara teklif edilecek şeylerden biri de:
bir sisteme bağlı olarak
senin güç ve hareketinden faydalanayım ve sana da şu kadar verelim denecek.

Komplo değil gerçek, yakında duyulur.
0
diyecevaplandı
(09.06.24)
Tamamen özgürlüğümüze vurulan bir soykırım vergisiri. Great resetçi şeytani çetenin tüm dünyaya dayatması. Uyanın Allah yolundan ayrılmayın ve karşı çıkın, maske aşı saçmalıklarının devamı, komplo dedikleri itibarsızlaştırdıkları herşey gerçekleşiyor. Heryere yazın karşı çıkın
0
fatihreis
(09.06.24)
kaçak et kesimleri başlar :) öyle olursa et yemeye devam edeceğim. bana kalırsa "vejetaryen beslenebilirsiniz" söylemiyle insanları bunu çözüm olduğunu inandırmaya çalışmak tamamiyle hayat tarzına yapılan bir saldırı ve faşizmden farkı yok. vejetaryenliğin son yıllarda bu kadar popüler hale gelmesi bana kalırsa bu tür kötülüğe giden yolların taşlarının dizilmesine benzetiyorum. ünlüler, siyasiler, zenginler tonlarca karbon ayak izi yaratırken vejetaryenliğe yöneltmek, vejetaryenlerin savunduğu etik değerlerin bu türlü kullanılması ayrı bir sıkıntı.
0
false pretension
(09.06.24)
Tam olarak mark greg +1

Once milyonerler ozel jetlerini teslim etsinler sonra benim yedigim et, ayirmadigim copler sorgulansin. Sacmaligin daniskasini yasiyoruz. Orwell'in yazdigi gibi gercek cikolata tadina hasret kalacagiz. Ayrica et cok az yiyen bir insanim ama veganlarin ve vejetaryenlerin et yemeyin baskisindan da tiksiniyorum.
0
kassiopeia
(09.06.24)
Ayrica yapay et uretilen bir sey halihazirda, bizim gibi 'fakirleri' yakin zamamda bu sacmaliga mahkum edecekler
0
kassiopeia
(09.06.24)
@mgs ve @thetruenorthstrongandfree +1

Elektrikli araçların total süreçte doğaya zararı benzinli araçlardan çok daha yüksek. Badem sütünün doğaya zararı toplam süreçte inek sütünden daha yüksek. Geyik, inek, koyun falan olmadığımı için vegan beslenirken vücudun mahrum kaldığı her şey için alınan ek gıdalar da besinlerin kalitesi düştüğü için insanların dengeli beslenmesine rağmen aldığı ekler de doğaya çok daha fazla zarar veriyor.

Seni beni keriz yerine koyarak kağıt pipet kitleyenler, 3-5 milyonu cebe indirecek diye 15215151465136 ayrı klimayı sonuna kadar açıp dünya kupası oynattılar katar'da. İsveçli popülist ergenin ve iklim teröristlerinin şovları hep sana, bana, orta sınıfa yönelik ve alt sınıfı baskılayacak şekilde. Kişi başı CO2 emisyonunda ilk 5 Katar, Kuveyt, BAE içeriyor; total salınımda Çin, ABD, Hindistan, Rusya ve Japonya.

Avrupa'nın ve çevre ülkelerin çöpünü imha eden bizim emisyon seviyemiz o ülkelerin o pis işleri kitlendiği için ve kötü ekonomi yönetimi yüzünden insanlar araçlarına bakım yapamadığı, evlerine yalıtım yapamadığı, ısınmak için ilkel yöntemlere döndüğü için artıyor. O haliyle de %1,1.
0
nawar
(09.06.24)
Çok haklısınız fakat derin bir konu. Dünyada komplo olarak kabul edilen bir çok konunun esasında disiplinlerarası yaklaşımda açıklaması var. Bu konu komplo değil fakat komplike bir konu.
0
doharkoman
(09.06.24)
(21)

erkekler olarak kollardaki kılları almalı mıyız?

duyurukullanıcısı
çok olur az olur fark etmezhangisi daha estetik ?normal, doğal kıllı kol ?traş edilmiş, tertemiz cillop gibi deri gözüken kol ?
çok olur az olur fark etmez

hangisi daha estetik ?

normal, doğal kıllı kol ?
traş edilmiş, tertemiz cillop gibi deri gözüken kol ?
0
duyurukullanıcısı
(09.06.24)
Kendini nasıl iyi hissediyorsan onu yap. Kılları almak ya da almamak evrensel bir kural değil.
0
rock n roll
(09.06.24)
Rock n roll+1
Canın nasıl isterse onu yap.
Türkiye'de göğüs kılları vs dert. Fransa'da aksine erkeksi bulunuyor (hanımın arkadaşı keşke benim kocamda da olaydi diyormus misal). Yani başka insanlari mutlu etmeye calisarak olmaz sürekli. Hayatımda bir kadinin ya da erkegin yapmasını isteyeceğim son şey (ha misal örümcek gibiyse kişi o zaman olabilir).
0
logisticsmanager
(09.06.24)
İsteyen istediğini yapsın o ayrı da efemine bir hareket olduğunu düşünürüm.
0
Mirket
(09.06.24)
kollarını cillop gibi yapan bir erkek vurdurur da
0
abelardo
(09.06.24)
Bu soruyu kadın duyuru kullanıcıları cevaplasa daha iyi tabi ama benlik bi iş değil. cillop gibi sıfatını traşlı kol için kullanıyorsan bence kes gitsin. Cillop gibi olursun
0
kel aynak kusu
(09.06.24)
Erkek kıl almamalı kasık ve koltukaltı hariç
0
Cezcez
(09.06.24)
Kollar dahil makine ile alıyorum.

Ama zaten kıllı değilim.
0
gabe h coud
(09.06.24)
tabi ki imkan varsa aldırmalı.

eskidendi o yok erkek dediğin kıllı olacak muhabbeti.

soğuktan korunurum, yazın da güneş yakmaz dersen bişi diyemem.

ama terleyince koku yapmaya katkıda bulunan, sağa sola dökülüp duran bir yapıyı da elden geliyorsa lazerle aldırmak en iyisi.
0
joooper
(09.06.24)
Bir kadın olarak, kol kıllarını aldıran erkeklerden bunu fark ettiğim anda buz gibi soğuyorum. Öyle 'erkek dediğin kıllı olur' gibi saçma düsturlara da sahip değilim esasında fakat kol ve bacak kılı aldırmanın şahsen feminen olduğunu düşünüyorum. Zaten erkek birey dağ ayısından hallice değilse kol kılı neden terleyince koku yapsın veya sağa sola dökülsün?
0
moonie
(09.06.24)
görüldüğü üzere çok bıçak sırtı bir konu :/
0
🌸duyurukullanıcısı
(09.06.24)
Valla kıl var kıl var. Derini kapatacak kadar yoğunsa bence aldırmak değil de seyreltme işlemi yapılabilir. Komple kılsız kol da ne bileyim. Sevgilimin kollarının benim kollarımdan daha kılsız olmasını istemezdim:D
0
Amaranta ursula
(09.06.24)
bence alma. cok acayip fazla kil yoksa alinmis kolu bir kadin olarak begenmiyorum ki normalde kildan nefret ederim.

1-zaten kilsiz kol, mesela seyrek ve acik renkli kil ama koyu tenden dolayi kamufle olmus gibi yani
2-killi kol
3- alinmis kol

kilsiz kadin kolu da kötü bence. deniz anasi gibi olmak hos degil
0
robert bosch
(09.06.24)
Dökülüyorsa ve çoksa alınabilir tras yerine tüy dökücü krem kullanılabilir. Bazı sporcular kılsız ve feminen görünmüyor. Kadın gözüyle tertemiz olabilir diyorum.
0
pembediken
(09.06.24)
bunu sorduguna o sekilde geribildirim almis olman buyuk ihtimal. kollar sikintiliysa al gitsin bence.
0
hot potato
(09.06.24)
Köse olup da kılsız olan veya sarışınlıktan az kıllı olanlar hiç itici gelmezken kıllı olduğu halde kılını alan erkeği aşırı itici ve feminen görüyorum maalesef.
0
yenibirgüzelnick
(09.06.24)
yenibirgüzelnick+1
0
Kahvedesu
(09.06.24)
yazın daha çok problem kışın gömlek kamufle ediyor
0
bir soru sorcam
(09.06.24)
ALMAMALIYIZ.
0
doharkoman
(09.06.24)
kıl var, kıl var.

mesela benim kol ve bacaklarım normal kıllı olmasına rağmen sırtımda, omzumda, üst kolumun arka tarafında fazlasıyla kıl mevcut. hem çok kötü gözüküyor, hem de çok rahatsız ediyor, terletiyor. o yüzden ben omuz, sırt ve üst kolumdaki kılları makine ile alıyorum. göğsümü de dereceli tarak kullanarak kısaltıyorum. ama dirsek altı ve bacaklarımı almıyorum.

kaldı ki ciddi ölçüde yüzüyorum. yani vücudu cillop gibi yapsam yüzerken çok daha rahat edeceğim ama o kadarı bana da biraz ılık geliyor. ben sadece çıkmaması gereken yerden çıkan, olmaması gereken kılları alıyorum. hem konforum için, hem estetik açıdan.

lakin recep ivedik gibi kollar gözükmeyecek derecede kapkara kılla kaplıysanız orangutan gibi gezmektense bir miktar alınabilir.
0
kibritsuyu
(09.06.24)
Kıl erkekte çekici bir şey, kadın gözü ile alınmamalı diyorum.

Kılsızlık=feminen
0
ruhen hastayim ben
(10.06.24)
gabe h coud
(13.06.24)
(4)

Manipulator Baba

the feel good
Bir babaniz var ve maddi olarak guclu, fakat bu gucunu sizi manipule etmek icin kullaniyor, sizi kendi yorungesinden uzaklastirmak istemiyor, kontrolcu. Kendisinin size verdigi bir miktar sermaye var, fakat kontrolu elinde tutup sizin bagimsiz bir sekilde daha iyi isler yapmanizi istiyor ama bunu ya
Bir babaniz var ve maddi olarak guclu, fakat bu gucunu sizi manipule etmek icin kullaniyor, sizi kendi yorungesinden uzaklastirmak istemiyor, kontrolcu. Kendisinin size verdigi bir miktar sermaye var, fakat kontrolu elinde tutup sizin bagimsiz bir sekilde daha iyi isler yapmanizi istiyor ama bunu yaparken sizin fikirleriniz ona ya fazla kucuk, ya fazla buyuk geliyor, bir sekilde harekete gececek aksiyonu alamiyorsunuz.(manipule ediyor da denebilir) Bu durumda onu karsiniza almak pahasina(ailevi/manevi degerler + gelecege yonelik buyuk capitaller de dahil+/-) sermaye kadarinca kendi basiniza minimal bir sekilde devam etmeyi mi tercih ederdiniz, yoksa comfort zone'dan cikmayarak is olsun/olmasin durumu idare etme egilimi mi guderdiniz?
0
the feel good
(09.06.24)
O baba manipulatör çünkü narsist, yönetecek birini bulduğunda asla bırakmaz. Elde imkan varsa tamamen kopmak lazım, çünkü bunun şiddeti gün geçtikçe artacak ve hayatın her kıvrımını şekillendirmek isteyecek her şeye karışacak sırf iş sermaye vs diyerek.
0
muhayyer divan
(09.06.24)
Manipülatör baba demişsiniz ama söylediğiniz aslında genel olarak "Baba" gibi. Ortalama bir ebeveyn - çocuk ilişkisi budur zaten; ister istemez ebeveyn kendini çocuktan üstün görür, hele de ortada kendi finanse ettiği bir şey varsa çocuğu dengi olarak göremediği için "Dur şimdi o öyle değil" diye kontrol etmeye çalışır. Durumdan duruma değişir ama ilişkilerde güç ve sorumluluk transferi güçsüz taraf kendini ispat ettikçe gerçekleşir; kimse kimseye durup dururken kendine denk bir statü vermez. O alanı kendinize açamıyorsanız konu konfor alanının ne kadar konforlu olduğuna kalıyor. Çok konforluysa, maceranın anlamı olmayabilir.
0
salihdt
(09.06.24)
ebeveynlik kavramı bir yana, parası olan bir insan kendi parasının nasıl kullanılacağına ilişkin yön tayin etmesi çok doğal değil mi? diğer yerlerden farkı konfor alanından çıkıp başaramazsanız geri dönme ihtimaliniz olan bir yer.
0
paintov
(09.06.24)
Türkiye'de bunun gibi ebeveynler çok fazla. Narsist bir babayı tasvir etmişsiniz sanki. Özgürlük gibisi yok konfor alanımdan çıkardım.
0
doharkoman
(09.06.24)
(23)

Türk yemekleri berbat ve de sagliksiz degil mi ?

Yourcousinmarvinberry
Mesela yöresel mutfaklara bakiyorsun, deniz ve sebze kültürü sifir.Nerede hamurlu, sekerli veya bol baharatli(tuz dahil) yemek çesidi varsa göklere çikariliyor(bknz. antep ve hatay mutfagi).Diyabet, tansiyon, kötü kolesterol ve hatta kanserojen için gayet uygun yiyecekler.Lokantalardaki sulu yemekle
Mesela yöresel mutfaklara bakiyorsun, deniz ve sebze kültürü sifir.
Nerede hamurlu, sekerli veya bol baharatli(tuz dahil) yemek çesidi varsa göklere çikariliyor(bknz. antep ve hatay mutfagi).

Diyabet, tansiyon, kötü kolesterol ve hatta kanserojen için gayet uygun yiyecekler.

Lokantalardaki sulu yemekler de 98% yag, salçali su ve patatesten ibaret.
0
Yourcousinmarvinberry
(08.06.24)
Çok sağlıklı değil fakat berbat değil. Geleneksel şekilde yapılırsa daha sağlıklı hale getirilebilir.
0
doharkoman
(08.06.24)
Berbat kesinlikle değil.
Aynı şekilde sağlıklı da değil, bunda hem fikir olabiliriz.

Bu arada birçok mutfak da sağlıklı değil. Fransız, italyan mutfakları da öyle Çok sağlıklı değil.

Benim türk mutfağında gördüğüm bir sıkıntı şu; hayat pahalılığı ve bazı ürünlerin kısıtlı olması sebebiyle karbonhidrat dayatilmis. Misal annem geldiğinde yemek yapiyor, kiyma siparişi veriyor adam başı azıcık. Diyorum bu ne? E alismislar Türkiye'de az kıyma ile yapmaya pilavla makarna ile doymaya.

Malesef Türkiye'deki sağlık sorunlarının sebeplerinden biri mutfak bence. Ama tadlari Çok güzel.
0
logisticsmanager
(08.06.24)
Turkiye'de sebze kulturu tabii ki sifir degil. Sen iki tane birbirine cok benzeyen mutfak (antep ve hatay, komsu sehirler zaten) secip bunlarda sebze kullanimi az demek ki Turkiye'de sebze yenmiyor demissin.

"Lokantalardaki sulu yemekler de 98% yag, salçali su ve patatesten ibaret."
gene yanlis genelleme var burada. turk mutfagi kalitesiz lokantalarda gordugun yemeklerden ibaret degil ki.

bu analiz metoduyla fransiz, italyan, hatta cin mutfagi falan da gayet sagliksiz bulunabilir.
0
hot potato
(08.06.24)
hayır değil. bolca sebze yemekleri var. zannetmiyorum ki başka ülkelerde bizdeki gibi ıspanak, beyaz lahana, kara lahana, yaprak, taze fasulye, barbunya, patlıcan, bezelye, mercimek, enginar, börülce, kuru fasulye, vb çeşit çeşit yemekler yapılsın.
iranlı birisi demişti, türkiyede bir sebzeden çeşit çeşit yemekler yapılıyor. bizde örneğin patlıcandan bir çeşit yemek yapılır, sizde çeşit çeşit patlıcan yemeği var.
0
abelardo
(08.06.24)
Kesinlikle hayır.

@logisticsmanager ve @hot potato +1 Hatta üstüne Meksika, ABD, Almanya, İspanya, Macaristan, Avusturya da eklerim.

Yani en basit hali ile düşününce kuru fasulye pilav ikilisi pizza, lazanya, calzone, arancini, panzerotto, spagetti ve diğer 75 makarna çeşidinden daha sağlıklı mesela. Aynı lezzette değil bu iki yemek dersen de yakın lezzetteki vereceğin herhangi iki yemek birbiri ile aynı derecede sağlıklı zaten. Genelde lezzetli dediklerimizi, lezzetli yapan şeyler aşağı yukarı aynı çünkü.

Deniz ve sebze kültürü sıfır değil. Sadece deniz ürünleri ile yapılanlar çok standart. Orası doğru. Akdeniz'de Yunanistan dışında öyle geniş deniz ürünü yelpazesi yok. Deniz ürününde geniş mutfağı olanların mutlaka ya bir yerde okyanusa kıyısı var ya da okyanusa yakınlar. Sebze kültürü de hayvan besiciliğinin topluma oranla kısıtlı olduğu yerlerde gelişen bir şey zaten. Türkiye'nin coğrafyası da çoğunlukla hayvancılığa uygun. Haliyle et daha zengin olacak tabii ki.
0
nawar
(08.06.24)
sebze kültürü gayet iyi.
0
ferenc
(08.06.24)
değil.

dünya üzerinde "yemek kültürü" sağlıksız olan belki de ülke abd'dir. o da çok geç kurulmasından kaynaklı.

sebze, et, tereyağı, zeytinyağı, baharat vs. olan yemek sağlıksız olmaz.

bence sizin "sağlık" algınız bozulmuş.

sağlıklı dediğiniz şey sebzedir, meyvedir, ettir, yağdır. bunlar düzgün kullanıldığı sürece yararlıdır.

yağ için margarin, sebze için şeker basılmış domates salçası kullanılırsa tabii ki kötü olur ama olması gerektiği gibi olan çoğu "geleneksel" tarif sağlıklıdır. en azından zararlı değildir.

kebabı zararlı bulup "yağsız" ama 300 ton şeker basılmış yoğurtları sağlıklı bulan biriyseniz kendi aklınızı gözden geçirin derim.
0
mark greg sputnik
(08.06.24)
bana da baharatli ve agir geliyor kesinlikle mola verilmesi gereken tarifler. duzenli olarak annemde yemek yedigimde midem ters duz oluyo. bir de asil sorun kahvalti bence sadece aksam yemegi agir olsa neyse diyecegin sabah kahvaltisi agir aksam yemegi agir is yerinde oglen yemegi. bazen yalandan sofra kalabalik gozuksun diye herkesin bildigi seyler yapiyorum carpiliyorum yemekten sonra. bir de yogurtlu mezeler of of hem yemek yiyosun yanina da yogurt direkt bayil. ulkede zaten gida denetimi, organiklik vs de olmayinca saglikli diye salatalik yiyosun saman cikiyo iyy turkiyede yemekler=kotu ama bunu sadece geleneksellerden soylemiyorum genel itibariyle sadelikten cok uzak geldigimiz noktada kaliteden de uzak. gunde 3 doz gavisconla dostluk baslasin
0
ala09
(08.06.24)
Açıkçası bunu pejoratif bir şekilde ifade etmeyi gereksiz buluyorum. Her toplum içinde bulunduğu şartlara göre şekilleniyor. Bu sağlıklı beslenme hikayesi çok çok yeni dahil oldu gündemimize. Hem Türkiye farklı bölgelerde farklı iklimler ve farklı haklarla kaynaşma dolayısıyla çeşit çeşit yemek bulunuyor.
0
anon1m
(08.06.24)
Hamur dediğin şey undur, buğday kaynaklıdır, eski buğdaylarla şimdikiler bir değil, 14 kromozomlu buğday bugün genetiği değiştirile değiştirile 49 kromozomlu olduğu söyleniyor. Ayrıca gluten problemi de genetiğin değiştirilmesi meselesi. Yani bugünkü Türk mutfağının temellerini bugünkü genetiği değiştirilmiş organizmalar ve tarım ilaçları içine işlemiş buğdaylar oluşturmuyor. Bu bir.

İkincisi, şeker için de aynı şeyler geçerli, bir yığın kimyasal ve mekanik işlemlerden geçiriliyor bu malzemeler, eski şeker ile bugünkü şeker de bir değil. Eski toprak dahi bugünkü toprak değil.

Üç, deniz kültürü sıfır demişsin, Karadeniz yemekleri hakkında Karadenizlileri çeşitsizlikle suçlamak neyin nesi anlamıyorum. Bizim ülkemizde deniz ürünü olarak %98 oranında balığın tercih edilmesi kötü bir şey değil, bu senin bakış açın sadece. Ayrıca denizlerin kirlilik oranı ve av yasağı gibi konular yine eskiden bugünkü gibi değildi, yine Türk mutfağını sağlıksızlıkla suçlayamazsın. Berbatlıkla hiç suçlayamazsın.

Ayrıca kanserojen yiyecek dediğin mesela margarindir, yanmış sıvı yağdır, yani malzemelerin kötü kullanılmasıdır, kullanmazsın olur biter.

Bütün derdin sağlık ve lezzetse senin elinde yani, doğaya %100 saygılı davranıp doğru düzgün yemek yaparsan sağlıklı beslenirsin. Bu. Sorun senin sorunun yani, Türk mutfağının değil.
0
muhayyer divan
(08.06.24)
yörükler dağdan yeni indi. tabii ki balıkla işleri yok. istanbul rumu değil ki iri yağlı balık olsun sofrasında. karadenizde bile anca hamsi

sebze var. hangi sebze ve ot varsa o yörede, sofrada da var.

şeker yeni icad edildi. rafine şeker.
şeker yokken pekmez, meyve özütü(ekşide burun kıvrılan tübitak projesi) vs kullanıyordu

saydıkların fast food. sofra yemeği değil.
0
lambırcek
(08.06.24)
Berbat diyemeyiz, sağık konusu da değişiyor. Türk mutfağı baya zengin bir mutfak, her türlü yemek var. Sizin biraz isyan edesiniz varmış, buradan çıkmış.
0
akhenaten
(08.06.24)
hiç mi ege'ye, akdeniz'e gitmedin çocuğum?

türk mutfağına berbat diyebilmek nasıl bir kompleksin neticesidir şaşkınım.

türk mutfağı gibi zengin kaç tane mutfak kaldı dünyada?
0
adivar
(08.06.24)
Genellemeler akıllı adamın işi değildir. Bin tane yemeği içeren mutfak için toptan sağlıksız nasıl denebilir. sağlıklı yemekten kasıt buharda Brokoli vb yemeklerse ülkemiz Akdeniz ve Ege mutfağı çoğunlukla sağlıklıdır. Börülce salatalar patlıcan çığırtma vb çok fazla sağlıklı yemekler yine Karadeniz ege iç Anadolu da da böyle sebze ağırlıklı tencere yemekleri de sağlıklıdır.
0
psmstc
(08.06.24)
Berbat mı?!!?? yok artık daha neler. Kurban olurum türk mutfağına ya. Çok merak ettim burası berbatsa neresi iyi sizce? Onu da yazsaydınız keşke.
0
Kediyi üzdün
(08.06.24)
Soru bahane, kebap şahane.

Bence bu kadar cevap gelince amaca ulasildi sanirim.
0
ermanen
(08.06.24)
değil.
0
gurur
(08.06.24)
aslında dünyanın en iyi lokal mutfaklarına sahibiz. hiç bir ülkede bu kadar fazla lokal mutfak yok. fakat pazarlayamıyoruz. fransızlar, italyanlar çok daha iyi olduklarını yüzyıldır iddia ediyorlar, filmlerini yapıyorlar, kitaplarını yazıyorlar, turizmini pazarlıyorlar. fakat bence öyle değil durum.
akdeniz mutfağının hası, ege, hatay, antep, karadeniz, hatta Çorum, Kastamonu bile Fransız mutfanından iyidir. :-)
0
ankarakecisi
(08.06.24)
30 yıldır londrada yaşayan amcam ve eşi antep e yanımıza geldi

2 sinin de mide bozuldu 2 günde.

bu nedir ya basıyorlar yağı salçayı biberi baharatı veya şerbeti, sonra güzel diyorlar afedersin bokuma karıştırsam o da güzel olur zaten diye dolanıyordu kalan günlerde hiç bişey yiyemedi sdfksgs

bu arada londrada restoranı var yani yemekten anlamıyor değil.

bana kalırsa türk mutfağının çoğu ağır ve sağlıksız evet bu konuya katılıyorum.

ama lezzetsiz diyemeyiz. bence gayet lezzetli. biz bazı yemek veya tatlıları yerken orgazm oluyoruz burada. varsın ağır olsun.

öte yandan genelleme yanlış, ege mutfağı diyetisyenlerin de önerdiği gayet sağlıklı ve hafif bir mutfak, onu niye hiçe sayıyorsunuz
0
ananiyimioguz
(08.06.24)
Ulkenin 3 tarafi denizlerle cevrili deniz urunu yiyemiyoruz bu konuda haklisin
0
Zetnikov
(08.06.24)
@ankarakecisi; abi bence sakin ol :) nasıl ülkeyi gezmeyen biri türk mutfağı hakkında konusmamaliysa fransiz mutfaklarini, bulundugun şehre göre bile degistigini, peynir/şarap/et/makarna vs her şeyi bulunduğun şehre göre marka değiştiği falan bir yer burası. Fransa'da her bölgenin lokal mutfağı var.
0
logisticsmanager
(09.06.24)
@logisticsmanager bana sakin ol diyeni ....
Halk bilim okudum. belgesel yönetmeniyim ve abartmayayım ama bu memleketi kasaba kasaba + 40 ülke gezdim desem yeridir. Lise yıllarında dayımın lokantasında her aşamada çalıştım. şimdi emekliyim ve gastronomi 2. sınıf öğrencisiyim. 2 kelam edecek kadar konuya hakimim.

@ankarakecisi; abi bence sakin ol :) nasıl ülkeyi gezmeyen biri türk mutfağı hakkında konusmamaliysa fransiz mutfaklarini, bulundugun şehre göre bile degistigini, peynir/şarap/et/makarna vs her şeyi bulunduğun şehre göre marka değiştiği falan bir yer burası. Fransa'da her bölgenin lokal mutfağı var.


@logisticsmanager
0
ankarakecisi
(06.07.24)
Türk mutfağındaki lezzetler sağlıklı ve kaliteli malzemeler ile yapılabilecek yemekler fakat özellikle gıda sektörünün kalitesizliği işletmelerin düşük maliyet yüksek kâr amacı sağlıksız yapmalarına sebep oluyor, birçok yemeği evimizde sağlıklı ve lezzetli yapabiliyoruz, bol yağ bol salça bol tuz yerine daha dengeli koyup lezzet elde edilebiliyor, tabi hamur ağırlıklı yiyecekleri doğrudan sağlıksız görebiliriz.

Yöresel mutfaklar hakkında fikrim kısıtlı olsa da antep yöresel yemekleri daha çok sebze ağırlıklıydı aslında ki bir çoğunu beğenmemiştim.
0
atom karincanin torunu
(07.07.24)
(2)

Seyahat sağlık sigortası

kondansator
Aralık ayındaki gezi programı için seyahat sağlık sigortası araştırıyorum.Seyahate 6 ay olduğu içim sadece sompo sigortadan teklif çıktı. Önerebileceğiniz başka şirket var mıdır, ya da kurcalamadan sompodan alayım mı ?
Aralık ayındaki gezi programı için seyahat sağlık sigortası araştırıyorum.
Seyahate 6 ay olduğu içim sadece sompo sigortadan teklif çıktı. Önerebileceğiniz başka şirket var mıdır, ya da kurcalamadan sompodan alayım mı ?
0
kondansator
(07.06.24)
Sompo'da alın.
0
doharkoman
(07.06.24)
Hepiyi sigorta ara ara güzel kampanya yapıyor. Ben kızıma bir aylık Usa haric tüm dünya sigortasını €5'e aldım.
0
en bi orijinal
(08.06.24)
(6)

Ebeveyn için 10 Bin TL Altı Telefon Önerisi

Ranchoddas
selam herkse, babam telefonundan şikayetçi. Yenisini almayı planlıyorum ama şu ara biraz sıkışığım. 10k TL altı önerebileceğiniz hiç telefon var mı yoksa gerekirse bekle mi dersiniz?
selam herkse, babam telefonundan şikayetçi. Yenisini almayı planlıyorum ama şu ara biraz sıkışığım. 10k TL altı önerebileceğiniz hiç telefon var mı yoksa gerekirse bekle mi dersiniz?
0
Ranchoddas
(07.06.24)
youtu.be
Samsung m15
0
grimavi
(07.06.24)
M34
0
kesmekes laleler
(07.06.24)
Hiking
0
lapaz
(07.06.24)
Cin markalari disinda m34 iyidir.
0
brkylmz
(07.06.24)
Reeder
0
doharkoman
(07.06.24)
Samsung M15 aldım. Bugun geldi.
Düzgün gözüküyor.

Çin markalarinda plastik pıtır pıtır dökülür, düşünce ekran gövde ayri5yere gider çekincem vardı.
0
nop
(08.06.24)
(13)

Deniz Olan Yerde Yaşam

rock n roll
Mesela sadece yazın tatil amaçlı gittiğim işte Datça olur, Fethiye olur, Marmaris olur normalde buralarda yaşayan arkadaşlar yaşam nasıl oralarda? Benim için deniz olan yerlerde olmak çok keyifli. Yaz tatiline gittiğimde geri dönmek istemiyorum. Hiç denizden çıkmak istemiyorum, dalış yapmak istiyoru
Mesela sadece yazın tatil amaçlı gittiğim işte Datça olur, Fethiye olur, Marmaris olur normalde buralarda yaşayan arkadaşlar yaşam nasıl oralarda? Benim için deniz olan yerlerde olmak çok keyifli. Yaz tatiline gittiğimde geri dönmek istemiyorum. Hiç denizden çıkmak istemiyorum, dalış yapmak istiyorum, su altı yaşamı çok ilgimi çekiyor. Bütün gün kumsalda oturmak istiyorum. Tarihi yerleşim yerlerini gezmek istiyorum. Akşam balkonda şakşuka, karpuz ve çay keyfi yapmak istiyorum. Maddi açıdan çok yük getirir mi? Avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Çok şanslısınız.
0
rock n roll
(07.06.24)
datça marmaris didim kışın ölü oluyor. kuşadası fethiyede kışında hayat devam ediyor. mesela fethiyede doğalgaz yok, klima veya sobayla ısınırsın.
yani en yaşanılır tatil beldesi kuşadası bence hem izmire hem aydına daha yakın.
bodrumu bu işe katmadım yazın çok yorucu bir yer kışında genelde ölü oluyor.
0
mikahakkinen
(07.06.24)
kışın çoğu yer sıkıcı oluyor 2 yıl didimde kaldım. doğal gaz olmayan yerlerde ısınma dert veya maliyetli.
0
ananiyimioguz
(07.06.24)
Yukarıdaki arkadaşların bahsettiği gibi yazın çok boş oluyor ortalık. Hatta Migros-Şok-101 lerin bile bir bölümü kapanıyor sadece merkeze yakındakiler açık kalıyor. İmkanlar baya azalıyor yani anlayacağın.
0
nuevo
(07.06.24)
datça aşırı sakin oluyor, nüfus az, yeni yerleşimde çok olmadığından pandemi sonrası bile yerleşik nüfus pek artmadı, dışarıdan gelen için barınma çok büyük problem. Ekim ayından itibaren sakinlemeye başlıyor. Birde datça aşırı rüzgarlı oluyor, kışın hiç çekilmiyor, çevredeki diğer yerleşimlere uzak, yollar çok iyi değil, doğalgaz da yok.

fethiye benim için yaz-kış yaşanılabilir bir yer.

bodrum'da lokasyon çok farkediyor, bazı kesimler aşırı tenhayken, bazı yerler de sakin ancak yine de insan oluyor.

Yerleşik yaşamak istesen can sıkıntısından alkolik olabilirsin. barınma büyük problem kiralar çok yüksek sezonluk kiralama yapmak ev sahiplerine daha mantıklı geliyor, doğalgaz yok, su sıkıntısı oluyor, elektrikler sık gidip geliyor, sağlık imkânları büyükşehirler kadar gelişmiş değil, mekanların çoğu ekim-kasım gibi kapanıyor, kasım ayında gidip bir dolaşsan genel bir fikir edinirsin.
0
sealth
(07.06.24)
Bodrum için konuşayım, babam pandemide yazlıkta kalmaya gitti kış aylarında, şehirde ömrü geçmiş biri için emekli olsa bile zor.
sosyallikten bahsetmiyorum sitemizde kışın kalan insanlar vardı ama etraf boş mesafeler uzun şehir boş, musluk su kalitesi çok düşük. 3-5 gün romantizmi çok güzel ama aylar ve aylar boyunca sıkıcı, genç için daha sıkıcı.
ha yine şehir içinde oturucaksan merkezde olucaksan bir nebze iyi çünkü aman markete gideyim dersen bile 15 dk araba ile.
0
eja
(07.06.24)
hangi yöre olduğuna göre değişir. artıları da eksileri de var.

mesela ablam bodrumda yaşıyor. denize 1 dakikalık mesafede. istediğiniz her an hiç hazırlık yapmadan denize girmek, kumsalda güneşlenmek falan çok güzel gerçekten. ama mesela zırt pırt sular kesiliyor. hatta 3 gün hiç gelmediği oluyor. başka yerlerde idare edilebilir ama bodrum gibi bir yerde 3 gün susuzluk inanılmaz berbat bir şey.

oturduğu yer yazın bile çok kalabalık olmuyor. kaos yok. ama bakkal market vs. yakınlarda olmuyor. mesela ablam bir gün evde tek başınayken hasta olmuş, yakında hastane yok. arabaya sürmeye de mecali yok. tek başınaysanız bu tarz şeyler problem olabilir, her yere arabayla gitmek zorunda olursunuz vs.
0
candide
(07.06.24)
bu arada bodrum denince akla direkt pahalılık geliyor ama uygun fiyata güzel kiralık yerler var.
0
candide
(07.06.24)
Nemden dolayı gethiyede mesela evlerin içi soğuk olur kışın, bir de sürekli ısıtılmadığından. Ben istanbulda daha az üşüyordum.

Fethiyenin güzel koyları için araba lazım.

Kiralar hiçte ucuz değil, ucuz olan yerlerde de sen rahat edemezsin.

Yani paran varsa güzel, yoksa düşündüğün kadar hoş olmaz.
0
durgunfoton
(07.06.24)
Bu tarz kafalara en uygun yer -bodrum civarı içi - Turgut Reis. Bildiğin Büyükşehir gibi olmuş. Yaz kış yaşayan bir sürü akraba es dost var. Herkes hayatından aşırı memnun.

Bizim de boğaziçi köyü yazlık sitelerde -yine bodrum civari- bir evimiz var bazen aralık ayına kadar kaldığım oluyor.

Evin yalitimi yoksa ve denize yakınsa -açık cephesi, deniz manzarası varsa- kışın aksamlari korkunç soğuk oluyor. Klima, elektrik sobasi vs kurtarmiyor. Doğalgaz zaten yok.

Genelde bu bölgedeki evler yazlık olarak planlandigindan yalıtımı olmuyor. 2-3 sene önce yalıtım yaptirdik ve ısınma açısından baya fark etti. (Kış kalacaksaniz yalıtımlı ev önemli)

Bizim sitede deniz suyu aritiliyor. Güzel bir arıtma sistemi var, bakanlık onaylı içilecek kadar temiz. Fakat aritma zaman zaman arizalanip sıkıntı çıkarabiliyor. Yine de şebeke suyu kullanan yerler kadar susuz kaldığımızi hatırlamıyorum.

Onun dışında Turgut Reis gibi merkezi bir yerde değil de (baya yogun bir minibüs ağı var orada) yazlık site konseptli bir yerde kalinacaksa araba şart oğlu şart. Arabasız kepaze olursunuz.

İnternet de sıkıntılı. Bir çok yerde fiber alt yapısı yok. Kablo tv vs alt yapısı zaten yok. Bildiğin Türk telekom 50 sene önceki bakar telefon telleri ile VDSL bağlantısı. Max 30 Mbps hız, 100 ms ping (oyun falan oynayan bir tipsen geçmiş olsun)

Ama ben burada Arabasız bile kaldım. Bahsettiğin gibi denize girebilmek dalmak, balık tutmak, deniz kenarında yürüyüş yapmak, yazlık sitenin kışın olan issizligi -ki 500-600 haneli bir site 100-200 kalan var yaz kis- çok keyifli.

Bir en kış zamanı bile öğlen güneşi ile gündüz ev guzel ısınıyor. Evler de Bahçeli tabii şehir kafasından çok farklı kafalar sürekli disardasin.

Üstte saydığım bütün olumsuzluklara karşın bence değer.
0
makbur
(07.06.24)
Urlalıyım (görece çok denize girilecek yeri yok denilebilir tabii ama girilebilecek gibi yerleri var, çok bomba denizlere de oldukça yakın bi yer) genellikle yerlisinde denize doymuşluk oluyor. Aynı şekilde Bodrum'da yaşayan arkadaşlar 5 dakika suya girip çıkıyor öyle yandım allah deniz macerası yapan yok gibi az gibi.

Yani size uzak diye çok müthiş geliyor olabilir size, elimizde olmayan her şey çok müthiş, bizim olan her şey de pek müthiş değildir ya. Öyle de bi durum var.
0
hedep
(07.06.24)
- çok tenha olur
- inşaat sezonu olduğu için gürültüsü, tozu pisliği, ne idüğü belirsiz tipleri falan çok olur
- kışı sert geçmese bile mesela bodrum'da kıyıya yakın yerler için, acayip rüzgarlı olur, gece öyle rüzgar sesinden gına gelebilir, kafayı yedirtebilir
0
malheiros
(07.06.24)
Yaşam kaliteniz artar. Genel olarak gıda ve kira ücretleri büyükşehirlerden daha ucuzdur. Doğayı, dalışı, arkeolojiyi seven biri için kışları sakin olması dezavantaj değil tam tersine daha avantajlı olsa gerek. En büyük dezavantaj iş ve eğitim durumunuza göre iş ve eğitim imkanları olabilir.
0
doharkoman
(07.06.24)
Bodrum'da yaşıyorum.
Buranın (ve genel olarak turistik yerlerin) olayı, deniz ve yeme içme. Başka bir şey yok. 9 da sadece yazın olduğu için yazlık yerler diye geçiyor.
Pahalılık var evet, (Bodrum pazarında bir demet maydanoz 10 tl iken Milas'ta 5 lira. Veya burada eve sehpa alacaktık, 4500 lira dediği sehpanın aynısını Ankara'da 1750 liraya aldım)
Bunun yanında kalabalık. 10 kilometrelik yolu yazın 1 saate çıkamadıgım bile oluyor.
Ayrıca isim olarak büyük görünebilir ama içerik küçük bir köy gibi. Hastane, doktor, okul gibi imkanlar sınırlı. Tabi paran varsa özel hastane, özel okul imkanı daha iyi.
Eğer güzel bir işin varsa, havuzlu bir evin veya havuzlu bir sitede evin varsa her şey güzel.
Daha yazılacak çok şey var ama işin özü şu, zenginsen her şey güzel.
0
etna
(08.06.24)
(6)

avustralya'dan hediye olarak ne istenebilir

semaforo de medianoche
şehir melbourne. bütçe max 200 aud yani 4k tl civarı oluyor. aklıma bumerang geliyor avustralya'ya özgü bir şey düşününce ama giyim falan da daha ucuz orada. türkiye'de bulamayacağım ya da zor bulacağım bir şeyler olsa daha mantıklı bence oraya özgü kıyafet ya da aksesuar falan var mı bildiğiniz? be
şehir melbourne. bütçe max 200 aud yani 4k tl civarı oluyor. aklıma bumerang geliyor avustralya'ya özgü bir şey düşününce ama giyim falan da daha ucuz orada. türkiye'de bulamayacağım ya da zor bulacağım bir şeyler olsa daha mantıklı bence oraya özgü kıyafet ya da aksesuar falan var mı bildiğiniz? belki şu da olabilir 1 tommy tişört burada 5k tl orada 1-2 civarınaysa o tarz bir şey istemek de mantıklı olabilir.
0
semaforo de medianoche
(07.06.24)
tim tam bisküvi isteyin bikaç çeşit :)
0
high hopes of the sozluk
(07.06.24)
vegemite
0
inheritance
(07.06.24)
Tenise ilginiz varsa Avustralya açık'a dair herhangi bir hediyelik eşya
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(07.06.24)
Vegemite+1
0
kobuzchu kiz
(07.06.24)
Aborjinlere ait geleneksel ürünler. Mesela onların meşhur bir çalgı aleti var. Quiksilver Avustralya markası. Belki orada değişik özel modelleri falan vardır. Değişik doğal bal çaşitleri var.
0
doharkoman
(07.06.24)
ben gelirken kanguru postu getirmistim
0
The_Lollok
(08.06.24)
(12)

Emekliye neden ucuz olsun ki?

michael_knight
Kanun çıkmış. Şehirlerarası otobüs biletleri emeklilere %20 indirimli olacakmış.Bu yük neden otobüs firmalarına yükleniyor ki? Ya devlet ödesin bu farkı ya da böyle kanun çıkarmasın.Sonunda 100 lira olan tüm biletleri 120 lira yapacak firma, olan hepimize olacak.Mesela tesisatçılar için de çıkacak m
Kanun çıkmış. Şehirlerarası otobüs biletleri emeklilere %20 indirimli olacakmış.

Bu yük neden otobüs firmalarına yükleniyor ki? Ya devlet ödesin bu farkı ya da böyle kanun çıkarmasın.
Sonunda 100 lira olan tüm biletleri 120 lira yapacak firma, olan hepimize olacak.

Mesela tesisatçılar için de çıkacak mı böyle kanun. O zaman emekli arayıp çağırdığı zaman "işim çok, bu hafta gelemem" diyecek tesisatçı. Mecburen genç birine telefon ettirtecek.

Bu durum bir yorum farkı mı yoksa dümdüz saçmalık mı sizce?
0
michael_knight
(07.06.24)
Yani anlayamadigimiz bir mantığı yoksa saçmalık.
Işsiz olanı anlarim, ogrenciyi anlarim. Ama emekliyi anlamıyorum.
0
logisticsmanager
(07.06.24)
evet firmalara yüklenmeyecek dediğiniz gibi , o indirim farkını diğer biletlere yansıtacaklar.

mantığı yok. fakirleştiğimiz için gittikçe, emekliye de zam yapamadıkları için bu tarz şeylerle sus payı vermeye çalışıyorlar
0
jülsezar
(07.06.24)
@tnz ben kararın verilme sebebini anlamıyor değil bu yükün özel firmalara yüklenmesini saçma buluyorum.
Saçma bulmamın dışında bu yükün sonradan daha katmerli olarak hepimize taşıtılacağını düşünüyorum.

Mesela "patronun emekli olduğu şirketlerde çalışanlara %20 az maaş verilsin" mi? Çok saçma di mi? Neden çalışanın cebinden çıksın ki? Aynı şekilde özel şirketin cebinden çıkması da mantıksız.
0
🌸michael_knight
(07.06.24)
devlet dayatıyorsa öğrenci indirimini o da olmasın

edit: özel şirket yapıyorsa yapsın yapmalı da hatta ama devlet eliyle zorla olmuyor, olmasın
0
jülsezar
(07.06.24)
@tnz evet bence özel şirketlerde öğrenci indirimi de olmasın. Yani isterlerse kendileri yapsınlar öğrenci müşterileri kazanmak için.
Devletin verdiği hizmetlerde öğrenci-emekli gibi indirimlerin olmasını çok garipsemiyorum ama özel şirketlerde olmasını aklım almıyor.
Mesela ekmekte neden yok bu indirim? Ekmek otobüsten daha önemli bir ihtiyaç.

Fırının ekmeği farklı insanlara farklı fiyata satması ne kadar saçmaysa otobüs bileti de bu şekilde benim gözümde.
0
🌸michael_knight
(07.06.24)
En uygun.com'a ya da benzeri sitelere örneğin İstanbul-İzmir yazar bir günü seçerseniz, otobüs fiyatları arasında, ya da aynı firmanın seferleri arasında ya da 3 gün önceden alınan biletle beş gün önceden alınan bilet arasında bile bu %20 yi komik duruma düşürecek farklar olduğunu görürsünüz.

Yani bu hareket, maddi bir değeri olmayan ama insanlarda sanki bir değer ifade ediyormuş da Devlet emeklisini düşünüyormuş algısı yaratacak bir hareket.

Yani olay da saçmalık, olay hakkında kafa yormak da saçmalık. Yine birileri algıya oynuyor. Hepsi bu.
0
Mirket
(07.06.24)
Ekonomiyi batıran hükümet, emekli maaşlarını kuş kadar yapan hükümet, indirimin masrafının yedirildiği zamlı otobüs biletlerini almak zorunda kalarak özel şirketleri hayatta tutacak olan çalışan kesim olarak biz, sonuç: devletimiz emekliye indirim sağladı. Türkiye klasiği.
0
peki madem
(07.06.24)
İşin şu kısmı da var. Bu otobüslerde uçak gibi kimlik kontrolü yapılmıyor, biletteki isim ile seyahat eden kişinin aynı olduğu nasıl garanti edilecek. Muavinler veya şoför bu işlerle ilgilenmez ki. Bilet başkasının adınaysa kişi otobüsten mi indirilecek.

Kamu bunu özel sektöre dayattığı zaman özel sektör bunu tüm biletlere zam olarak yansıtır telafi eder.

Kısacası bilet fiyat artışına neden olacak mantıksız bir hareket. Kamu bunu bir şekilde telafi edecekse yine herkesin cebinden çıkmış olacak.
0
Lethe
(07.06.24)
mantık 4-5 sene önce aramızdan ayrıldığı için böyle çözümler sunuluyor. iki ucu borçlu değnek oldu. asgari ücrete zam yapılır, bu sefer her şey pahalanır, her şey pahalanınca asgari ücret yetmez olur. tanıdığım iyi bir "ekonomist" vardı. benim alanım ekonomi demişti en son sonra batırdı her yeri. aklınıza yanlış birileri gelmesin. moğolistan'dan bahsediyorum...
0
exlibris
(07.06.24)
Ya devlet yapsin ya boyle kanun cikarmasin mi? Kac yasindasin, nerede yasiyorsun.. kucuksen veya isvicrede falan yasayip bizi merak ediyorsan bi sey diyemem ama bunlar degilse gercekten bu soruyu mu soruyosun :) Devlet neyi ustlenmis ki bunu ustlensin?! Bizde devlet boyle isliyor ve yillardir boyle uyuttular milleti de zaten. Devlet, gecinemeyen emekliye zam yapmaya deger gormuyor ama onlara deger veriyormus gibi gozukmek icin boyle bi sey yaptim diyor. Sorumlulugu baskasina yukluyor. Her zamanki hikaye. Bizim milletimiz de malum sahsa tapmaya devam ediyor boylece. O yapti oluyor cunku.
0
Kittie
(07.06.24)
Saçmalık değil kimseye yüklenildiği yok. Otobüs firmaları özel teşebbüs olmalarına rağmen kamu hizmeti vermektedir. Hatta bazı durumlarda tamamen ücretsiz hizmet vermeleri zorunludur.
0
doharkoman
(07.06.24)
Tamamen saçmalık. Emeklinin dışarı çok çıkması isteniyorsa maaşlarına zam yapılsın. dışarda çay içmeyecek durumdalar.
0
parka
(07.06.24)
(2)

Yönetim modeline bağlı olarak ekonomide...

diyecevaplandı
borçlanma ve istikrar.Yakın zamanda birbirinden bağımsız iki farklı video izledim.Birinde geçen bir cümle:- demokrasi ile yönetilen ülkelerde borçlanmafazla oluyor. Örnek: abdDiğer videoda ise :- Monarşi ile yönetilen ülkelerin ekonomisi daha istikrarlı oluyor.Örnek: körfez devlerleriVideolar birbir
borçlanma ve istikrar.

Yakın zamanda birbirinden
bağımsız iki farklı video izledim.
Birinde geçen bir cümle:
- demokrasi ile yönetilen ülkelerde borçlanma
fazla oluyor. Örnek: abd

Diğer videoda ise :
- Monarşi ile yönetilen ülkelerin
ekonomisi daha istikrarlı oluyor.
Örnek: körfez devlerleri

Videolar birbirinden bağımsız olsa da bu
cümleler bire bir doğruluk bakımından örtüşüyor.
Ne diyorsunuz?
0
diyecevaplandı
(05.06.24)
Körfez ülkeleri de ABD de kendine has ülkelerdir ve hiçbir şeye örnek teşkil etmezler.
Al körfez ülkelerinden petrolü. Bak bakalım istikrar oluyor mu?

Amerika konusuna hiç girme. O apayrı bir dünya. Borçlanması da ayrı bir inceleme konusu olur aslında. Bugün dolar basıp yarın tüm borcunu ödemesinin önündeki engel dünyanın dizginlerini bu şekilde elinde tuttuğu içindir.
0
Mirket
(05.06.24)
Bu konuda çeşitli teoriler var. Doğruluk bakımından iki argümanda doğru. ''Antidemokratik'' ülkelerde de planlama sıkıntısı oluyor. (bkz: SSCB ekonomisi) Günümüzde yükselen Çin ve perestoyka sonrası Rus ekonomisi bir çok teoriyi boşa çıkaracağa benziyor.
0
doharkoman
(05.06.24)
(3)

Yurdışı Kurban Bağışı - Güvenilir Kurum

isminivermekistemeyensuser
Bildiğiniz yurdısında kurban kesip dağıtan güvenilir bir kurum var mı?Bir çok vakıf gördüm ama kesip afrikalılara falan dağıttıgından emin olsun istiyorum. Türkiyede ticarete dönmüş iş.
Bildiğiniz yurdısında kurban kesip dağıtan güvenilir bir kurum var mı?

Bir çok vakıf gördüm ama kesip afrikalılara falan dağıttıgından emin olsun istiyorum. Türkiyede ticarete dönmüş iş.
0
isminivermekistemeyensuser
(05.06.24)
Hayder veya Sultan Derneği. Bir kere benim de bağışım olmuştu .

Kurban yapılacağı zamanda isim listesini içeren video gönderiyorlar.
0
diyecevaplandı
(05.06.24)
İHH ve Diyanet
0
doharkoman
(05.06.24)
İHH. Bizzat içinde olduğum için irtibata geçerseniz özelden daha detaylı bilgi de verebilirim.
0
mustafakesekci
(06.06.24)
(21)

Çok ilginç dolandırıldım

ananiyimioguz
Bir ilan gördüm aradim pazarligimi yaptimGazianteyim adam hatayda. Numarasini istedim konustuk falanWhatsapptan mesajlastik bana konum atti.2 saat yol gittim konuma geldim adam beni engelledi.Ariyorum mesgul caliyor.Burada berber var ona arattim suan, acti, Arda bey mi dedi hayir dedi.Klima icin ara
Bir ilan gördüm aradim pazarligimi yaptim

Gazianteyim adam hatayda. Numarasini istedim konustuk falan
Whatsapptan mesajlastik bana konum atti.

2 saat yol gittim konuma geldim adam beni engelledi.

Ariyorum mesgul caliyor.

Burada berber var ona arattim suan, acti, Arda bey mi dedi hayir dedi.

Klima icin aramistim dedi suratina kapatti onu da engelledi.

Benden kapora falan da almadi. Adami gun icinde 2 3 kere aradim ilanla ilgili soru sordum, yanitlari falan.

Konuma gidince de acti, ben geldim bim var burda dedim. Evet dedi kapatti. Kapatis o kapatis.

Ben hic bisey anlamadim. Para atsam dolandirdi diycem veya kapora istese yine ayni sekilde ama kapora falan da atmadim.

Polisi aradim, adam belki vazgecmistir ne icin sikayetci olacaksiniz diyor.

Yanu olur mu dedim mesela araba alicam istanbuldan ciktim geldim adamlara ulaşamıyorum, bu dolandiricilik olmuyor mu dedim, oyleyse karakola bizzat gidin sikayette bulunun dedi.

Ama elimde sadece tel no var: +90 541 287 30 48

Ne yapsam bilemedim. Ilanda numara yazmiyor. Mesak atilmiyor. Soru sordan ulastim.

Numara atti oradan konustuk.

Ilanda Sedat D. Yaziyor. Telefonda ardayim dedi. Suan getcontacttan bakiyoruz onda da Kazım D. Yaziyor.

Ne yapsam bilemedim hic bisey anlamadim bu isten.
0
ananiyimioguz
(05.06.24)
O kadar kafadan kırık insan var ki. Sırf iptal ettiğini, veya başkasına sattığını vs söyleyemiyor bile olabilir, direkt ghostlamış. En azından para kaptırmadın. Her ihtimal var bu arada, bağımlıdır para bulmuştur falan filan
0
numlock
(05.06.24)
geçmiş olsun.

değmez bence uğraşmaya evet kötü olay ama
0
jülsezar
(05.06.24)
Hocam buradan sanki belanı arıyormuşsun gibi görünüyor :)

etrafta güzel bi pideci ya da meşhur bir yer varsa otur pideni ye dinlen sakinleş, soğuk meşrubatını iç serinle, sonra da dönüş yoluna çıkarsın
0
grimavi
(05.06.24)
Uğraşılacak bir şey değil. Dolandırmadan çok aldatmaya benziyor. Polisi de zamanına yazık
Hatay'dan 2. el klima mı alacaksınız? sürüden ilan var bu konuda face ve WhatsApp gruplarında.
0
diyecevaplandı
(05.06.24)
Olm polis gayet haklı ya. Afedersin ama aptal aptal şeyler ile bizi meşgul etmeyin de diyebilirmiş:)
Dolandırma değil bu bence ya
0
benaslindayohum
(05.06.24)
İyi de ben adamı öğlen aramışım, 2 saat sonra tekrar aramışım ürünle ilgili baska bisey sormusum o da var demiş,

Yine 2 saat sonra yola cikarken haber vermisim, yani gelene kadar haberlesiriyoruz vazgectiyse insan yola cikmadan demez mi vazgectim veya senden once satildi vs.

Isin garibi adam ismim arda diyor, odandaki baska. Baska numaradan ariyoruz arda beyle mi gorusuyoruz diye, hayir diyor.

3 4 yerden arayinca adam en son telefonunu kapatti shdhf

Neyse işin garibi polis dedi ki gelmisken buralarda bakin klimacilara antep e gore uygundur.

Şu urun normalde 15-30bin tl electrolux exp34u338hw

Ben 2.el 7000 e bulmustum işte burada sifir kapali kutu 10.500 buldum adam cok onceden aldim kaldi 1 tane, senin olayi de dinledim kâr koymuycam dedi.

Valla nasip sifir urun almis oldum nerdeyse 2.el fiyatina
0
🌸ananiyimioguz
(05.06.24)
dolandırma değil ki bu.

satmaktan vazgeçti veya başkasına sattı. sen o kadar yol geldikten sonra sana bunu diyemiyor, onun yerine engelleyip ghostluyor. ikinci el alışverişte dolandırılma ihtimali her zaman oldugu gibi bu yaşadığın ihtimal de var. polislik bir durum yok bence. uğraşılacak bir durum da değil.
0
abelardo
(05.06.24)
suç değil ki, sadece kabalık bu. polis ne yapsın buna? diyelim ki internetten bir kızla tanıştın, randevulaştın gittin hatay’a, kız telefonunu açmıyor. yine mi polise gideceksin?
0
sir gawain
(05.06.24)
Ya ilanı aramamla yola cikmam arasinda günler yok ki 4 saat var. Yola cikarken de haber vermisim. Bu adam 2 saat icinde (yolculuk sürem) birine satmis olabilir mi allah askina ben sattigini dusunmuyorum baska bir is var ama anlamadim.

Mesaj ve arama kayitlari oldugu icin ben hala bir aldatma/dolandirma oldugunu düşünüyorum. Mesafe ve tutar cok olmadigi icin size onemsiz geliyor olabilir.

Ama amerikada oldugunuzu ve marmaristen sahibinden yazlik icin gorustugunuzu dusunun.

O kadar masraf yapiyorsunuz geliyorsunuz ne orada oyle bir ev var ne de muhattap bulabiliyorsunuz.

Bu durumda siz dolandirilmamis mi oluyorsunuz herhangi bir para odemediniz diye.
0
🌸ananiyimioguz
(05.06.24)
Hocam senin bu kadar kafaya takmanın sebebi yine kelepir mal peşine düşüp onu da elinden kaçırmışsın hissi :)

Adamı bulsalar ne olacak zorla mı alacaksın, dolandırılmamışsın ama kıyısına gelmişsin :) yani bu adamın sana sorunsuz bir ürün vereceğinden %100 eminsin, kim bilir sana anlattığı hikayeyi de sıkmıştır, ürün arızalı, çalıntı olabilir vs

10.500lük ürünün arkasından koşacağına 15-16 bine sıfırını alsan daha mantıklıydı
0
grimavi
(05.06.24)
Sıfırı 20bin üstü.

Ben 7bin e buldum niye koşa koşa gitmeyim 1 yıllık garantili cihaz yazmış.

Sonra bir esnafta eski bir stok buldum burada şans eseri de sıfır aldım. Sadece adam fatura kesemem çünkü 4 tane santiyeye almistik 4ü gitti 1 taneyi almadilar elimde kaldi dedi. Daha kutunun koli plastik ipleri duruyor acilmamis bile.

Yine 20+ urun icin kardayim sorun degil tabi bi sekilde dolandirilmadiysam yine dhdjfj ama civardaki esnaflara sordum kazim abi eskidir ya guzel yerden almissin, alis fiyatına verdiyse normal dedi yari fiyatına denk gelmesi.

Antepteki servisi de aramis seri numarasini vermis kurarken sen söyle o zaman baslatirlar garantiyi dedi, eyi dedim.
0
🌸ananiyimioguz
(05.06.24)
"Şu urun normalde 15-30bin tl electrolux exp34u338hw"

Yazmışsın ondan dedim
0
grimavi
(05.06.24)
hocam bu etik değil zaten haklısın isyanda. aadam belki seni dolandıracaktı vazgeçti. adam kötü niyetli , en azından kaba bunda hem fikiriz.

ama bir şeyin etik olup olmaması ile, suç olup olmaması arasında fark var.
0
jülsezar
(05.06.24)
Dolandırıcılık bir durum yok.
0
doharkoman
(05.06.24)
ayak üstü bakmıştım 20 bin üstü normalde hep fiyatlar. Altına gözükenlerde de stok yok yazıyormuş.

benim anlamadığım adamın attığı konum terk edilmiş bir bina idi ve etrafında başka yapı yok, arsa.

ona ne diyeceksiniz?

bir de son duyuruma bakar mısınız ayrıca.
0
🌸ananiyimioguz
(05.06.24)
Adamın telini escort sitelere ver, güzel hatun resmi koy, sadece klimalı yerlerde sevişirim diye not düş intikamını al
0
fistikthecat
(05.06.24)
perde arkasından bakıp gülmüştür- geldi bir tane daha
0
jamswety
(05.06.24)
@ fistikthecat, sfgsdfg birden fazla no ve hesap var ellerinde.

www.sahibinden.com

Bir tanesinde tel no alabilir miyim dedim hemen bir numara attı 2dk içinde.

Teşekkür ederim ben başka dolandırıcılara bakıcam dedim, ona cevap vermedi.
0
🌸ananiyimioguz
(05.06.24)
bi tanidigin da basina geldi. boyle yapanlar cok, bence bi urunu dusuk fiyata koyup insanlarin kapora vermeyi teklif etmesini bekliyorlar. isteseler belli olacak cunku. kimisi oyaliyor, teklif ettiginiz saatte bulusamam mesgulum falan diye. bizim tanidiga oyle oldu, bulusmayi ayarlayamayinca bari o surede baskasina verme kapora atayim diye teklif etti. sonra engel. adamin adi soyadi belli, calistigi yer belli, numarasi belli ama polis bisey yapmiyor. neden dolandirmasin ki bu insanlar? gunde 5-10 mesajla 300-500 kapora gelse ne guzel ek gelir. benim kisisel tahminim bu. kapora istemeden kaporalik ortam yaratip kaporanin ustune yatma dolandiriciligi.
0
icim urperiyor
(06.06.24)
adam satmaktan vazgeçmiş ya da başkasına satmış.
yol parası vb istersin diye uğraşmak istememiş.
öküzlük ama suç değil.
0
parka
(06.06.24)
@ parka, sır perdesi biraz aralandı. olayın aslı öyle değil çete bunlar ya.

Bkz: www.eksiduyuru.com
0
🌸ananiyimioguz
(06.06.24)
(8)

Orta sınıf nasıl bitti?

metematik
Sermaye fakirlerden zenginlere transfer oldu deniyor ya hep. Bu tam olarak nasıl oldu? Çok basitçe açıklanabilir mi?
Sermaye fakirlerden zenginlere transfer oldu deniyor ya hep. Bu tam olarak nasıl oldu? Çok basitçe açıklanabilir mi?
0
metematik
(05.06.24)
1- bir şirkette kademe kademe 4 pozisyon olsun. aşağıdan yukarı doğru maaşları 100 lira, 200 lira, 300 lira, 400 lira olsun. (toplam 1000 lira) patronda 1000 lira kazanıyor olsun (patron dahil toplam 2000 lira). maaşlara en üstteki ile patron karar verir. enflasyon var ve/veya şirket daha çok para kazanıyor. bir sonraki sene şirket 3000 lira kazanıyor, her şeyi %50 arttırman lazım aslında ama öyle olmuyor. 100 lira alana 120 lira, 200 lira alana 230 lira, 300 lira alana 350 lira veriyorlar. 400 lira alana ise 700 lira veriyorlar. patrona da 1600 kalıyor. patron daha fazla kazanmaya başladı. en tepedeki yönetici de daha fazla kazanmaya başladı. alttakiler, yani orta sınıf artık daha az kazanıyor.

2- alt taraftaki adam 100 lira alıyor ve bunun gelir vergisini devlet şakır şakır kesiyor. 100 lira alan adam, bu vergilendirilmiş parayla araba alacak, benzin koyup tatile gidecek. ama patron (ve hatta en tepe yönetici) ne yapıyor? arabayı şirkete aldırıyor, şirketin vergisinden düşüyor. önce şirket az vergi ödemiş oluyor, hem de şahsen gelir vergisinden de kaçıyor. benzini de şirkete ödetiyor. zaten daha çok parası var ama oran olarak çok daha az vergi veriyor.

3- para parayı çeker. fakire 1000 lira verirsin, zaruri harcamalarına kullanır. zengine 1000 lira verirsin, parayı katlar 1000000 lira yapar.

4- para eğitim eşitsizliği yaratır. fakirin çocuğu kötü okula gider, zor bir gelecek onu bekler. zenginin çocuğu en güzel yerlerde okur ve yanında işe başlayacağı çok fazla tanıdığı vardır.
0
co2s2
(05.06.24)
En son 2020 istatisklerine göre türkiyede kayıtlı çalışanların %40ı asgari ücret alıyordu. Bu istatistik bile neden orta sınıfın bittiğini gösterir. 15 milyon çalışan, 6 milyonu asgari ücret. Eminim 4-5 milyonu da asgari ücretten 5-10 bin TL fazla alanlardır. Geri kalanlar da patron, esnaf VS.

Bir de şöyle bir gözlemim var, artık Anadolu'da da barınma gibi temel ihtiyaçlar eskisi gibi büyükşehirlere göre uygun değil.
0
numlock
(05.06.24)
Örnekle açıklayayım. Hikayemizde 2 kişi var.

Ali: Cebinde mesela 1 milyon USD var.
Veli: Cebinde mesela parası yok. Aylık ücret alıyor.

Şu anda Ali, parasını TL'ye çevirip mevduata yatırıyor. 6 ay sonra yaklaşık %25 faiz alacak. O sırada USD artmamış olacak (hem devlet hem vatandaş öyle istiyor). Parasıyla USD alacak, parayı yurtdışına gönderecek. Yani dolar bazında en az %25 kazandı.

O sırada Veli maaş almaya devam ediyor. 6 ay sonra maaşı neredeyse hiç değişmedi.

Ali çılgın parası olduğu için evler, arabalar alıyor. Tatillere çıkıyor. Türkiye'de şu anda 2 milyon kişi Ali gibi yaşıyor. Bu nedenle evlerin, arabaların, tatillerin fiyatı artıyor. Oldu mu sana en az %25 enflasyon, hem de 6 ay içinde.

Veli fiyatlar %25 artmasına rağmen maaşı artmadığı için ortada kalıyor.

Devlet, bu faizleri karşılamak için neredeyse her şeye ek vergi getiriyor. Ali'nin maaş zaten işe yaramıyordu, üstüne bir de ek vergi vermeye başladı (örneğin benzin, elektrik, telefon gibi her ay mutlaka alması gereken hizmetler ve ürünlerin vergisi arttı).

Veli de vergilerden etkilendi ama, cebinde durduk yere altı ay içinde 250,000 USD kazandığı için çok da umrunda değil. Bana ne diyerek tatile çıktı.

Ali bunalıma girdi.
0
alfired
(05.06.24)
Kapitalizmde sistem şöyle çalışır.

Süpermarketler gelir, Mahalle Bakkallarını batırır.
Sonra 3 harfliler gelir süpermarketleri batırır.

Eskinin Bakkalı ve Süpermarket sahibi 3 harflinin yanına asgari ücretle kasiyer olarak girer.

Sistem bu şekilde ortada olan herkesi en alta iterek ve en üstte olanların sayısını azaltarak devam eder.

Bu örneği her sektöre uyarlayabilirsin.

Zaten mevcut olan bu süreç kötü yönetimlerde ve enflasyonist ortamlarda ışık hızına evrilir.
0
Mirket
(05.06.24)
Covid'de zorla kapattılar ya hocam dükkanları. Orta sınıfın yarısı küçük esnaftır, onların da çoğunu batırdılar işte.
0
plutongezegendegilmi
(05.06.24)
co2s2+1 gayet güzel açıklamış.
0
2027
(05.06.24)
Bittiğini nereden çıkardınız? Kahvehane sohbetlerini ciddiye almayın.
0
doharkoman
(05.06.24)
Memuriyet bitti orta sınıf bitti. 90'larda her üniversite okuyanın memuriyet garantiydi. Memur olmasa da bir yerde masa başı iş buluyordu. Sonrasında nufus arttı, fazla üniversite açıldı, göç, kovid, kötü yönetim, yanlış finansal kararlar derken eğitimin anlamı kalmadı.

Esnaf aynı esnaf. Babadan zengin aynı zengin. Bunlarda çok değişen yok.

Ortasınıf parayı özel üniversitelere gömdü hukuk falan okuyup avukat olarak saygın olacağını sandı. Sonuç olarak yok oldu
0
ferenc
(05.06.24)
(6)

Yazılımcı Maaşları

pantepember
Şu adreslerdeki ortalama yazılımcı maaşı miktarları sizce gerçeği yansıtıyor mu?https://www.eleman.net/meslek/yazilimci/maashttps://shiftdelete.net/turkiye-yazilimci-maaslari-2024Yaklaşık 20 yıllık yazılımcıyım. Şu an aldığım maaşın üzerine gerçek enflasyonu ekleyip yeni maaş talebimi hesaplıyorum,
Şu adreslerdeki ortalama yazılımcı maaşı miktarları sizce gerçeği yansıtıyor mu?

www.eleman.net
shiftdelete.net

Yaklaşık 20 yıllık yazılımcıyım. Şu an aldığım maaşın üzerine gerçek enflasyonu ekleyip yeni maaş talebimi hesaplıyorum, bu sitelerdeki maksimum maaşların çok çok üzerine çıkıyor.

Bu sitelerdeki maaşlar mı gerçeğin altında, yoksa gerçek değil de sözde enflasyonu mu baz almalıyım zammı hesaplarken (gerçek enflasyon oranında zam almak hayal mi?)?
0
pantepember
(05.06.24)
5 senelik senior devler 50bine de var 150bine'de var hatta 250bine de var özellikle mobile game sektörü gibi para sıçan yerlerde. Hocam siz teknik tarafta kalmayı tercih ettiniz sanırım. managerlik falan düşünmediniz mi. Teknik tarafta maaaşların çok artcağını sanmıyorum özel yerlerde niş alanlarda çalışmıyorsanız. Özelden veya burdan yazabilirmisiniz çalıştığınız alanı ve maaşınızı

burdaki eleman.net saçmalamış. o skaladan daha fazla alıyorum ve en az 10 kişi daha tanıyorum. 5 senelik developer ortalama hepsi. shiftdeleteteki anket yanlış hatırlamıyorsam öncekiyazılımcının anketi o çok daha güvenilir. 4 5 senedir her sene yapılıyor. ordaki değerler ortalama dediğim gibi 50 alan da var 150 de.
0
cassey
(05.06.24)
Gerçeğe yakın oranlar.
0
doharkoman
(05.06.24)
10 senelik yazılımcı hele ki İstanbul'daysa 31k falan almıyor en düşük.

Esas problem en yüksek maaş kısmında, tamam 250k alan adam sayısı azdır ama 100k üstü alan ciddi bir kesim var, galiba verileri işverenler piyasayı düşürmek için manipüle etmişler, ben dikkate almazdım.
0
kimlanbu
(05.06.24)
@cassey Önceki Yazılımcının 2024 verisini bulamadım.
0
🌸pantepember
(05.06.24)
yazılımcı ile senior yazılımcı arasında fark var deyip, senior'ları eklememişlerdir.
0
co2s2
(05.06.24)
Vatan partisi genel merkezinde yapılıp, sonuçta doğu perinçeğin başkan seçilenceğini söyleyen anketler gibi olmuş hocam bu. eleman.net ya da shiftdelete.net çalışanı / okuru için doğrudur, ama TR için doğru değil.
0
plutongezegendegilmi
(05.06.24)
(6)

En Etkili Deodorant

Simsiyah
Old Spice ve Nivea Men - Fresh Active kullandım.Yine terliyorum, kokudan rahatsız oluyorum. Gerçi eskiden deodorant kullanmasam bile kokmazdım ama ne oldu bilmiyorum.En etkili deodorant hangisidir erkekler?
Old Spice ve Nivea Men - Fresh Active kullandım.
Yine terliyorum, kokudan rahatsız oluyorum.

Gerçi eskiden deodorant kullanmasam bile kokmazdım ama ne oldu bilmiyorum.

En etkili deodorant hangisidir erkekler?
0
Simsiyah
(05.06.24)
Çok fazla terleyen biriyim. Sürekli deodorant denerim. Dönüp dolaşıp Nivea Deep Dark Wood alıyorum. En iyi sonucu ondan alıyorum.
0
joker hakki
(05.06.24)
Rexona Clinical Protection denediniz mi?
0
kobuzchu kiz
(05.06.24)
Sizinkisi sağlık sorununa benziyor deodorantla alakası olduğunıu düşünümüyorum.
0
doharkoman
(05.06.24)
koku için doktora görünmek lazım kolestrol falan bakılmalı. genellikle yedikleriniz, fazla kilo, yağ veya kullanılan ilaçlar koku yapıyor.
eğer kiloluysak işe kilo vererek başlamalı.

tereson, driclor gibi ürünler var, terlemeyi önlediklerini iddia ediyorlar ama onlarında çok sağlıklı oldukları söylenemez. aynı şekilde rexona clinical da kimyasal içerikli.

bence en uzun süre idare eden ve kokuyu baskılayan nivealar.
0
my fault
(05.06.24)
deotak, terlemeyi engellemez ama kokuyu engeller.
0
elvan abeyiylegezse
(05.06.24)
@kobuzchu kız

Yok, denemedim.
0
🌸Simsiyah
(05.06.24)
(14)

Aramızdaki psikiyatrist ve psikolog arkadaşlara bir soru

sekizdokuzon
Ya da bu branşlara yoğun ilgisi olanlara diyelim. Bir kaç yıl önce sanırım önce YouTube'da bir programda gördüğüm, sonrasında Twitter'da yazılarını, araştırmalarını incelediğim İngiliz bir psikiyatrist vardı. Halüsinatif maddelerin major depresyon, sallamayayim ama bipolar bozukluk, davranış bozuklu
Ya da bu branşlara yoğun ilgisi olanlara diyelim. Bir kaç yıl önce sanırım önce YouTube'da bir programda gördüğüm, sonrasında Twitter'da yazılarını, araştırmalarını incelediğim İngiliz bir psikiyatrist vardı. Halüsinatif maddelerin major depresyon, sallamayayim ama bipolar bozukluk, davranış bozuklukları gibi pek çok rahatsızlığın tedavisinde klinik ortamda kontrollü bir şekilde kullanılarak bahsedilen hastalıkların tedavi edilebileceğini öne sürüyordu. Hatta böyle bir klinik kurmuşlardı İngiltere'de yanılmıyorsam, başta zor olsa da fon bulup araştırmalarını ve tedevai gören hasta sayısını arttırmışlardi.

Bu tip alternatif araştırmalar ve uygulamalar bizim ülkemizde de yapılıyor mu? Psikiyatri alanı gündelik hayatın içinde sık sık referans verdiğimiz bir alan olsa da bence tedaviye en muhtaç olanlarımız bile tedavi hizmeti göremiyor çok fazla. Türkiye'de toplumun ruhsal sağlığı alanında düşünen, taşınan, araştıran kimler var, buralardan bir ekol çıkar mı? Bu hizmet halka iner mi?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(05.06.24)
türkiyeden ekol falan çıkmaz. türkiyede psikoloğa psikiyatriste ruh bilimine bakış deli doktoru. iyi psikolog ve psikiyatristlerimiz tabi ki var.
0
mikahakkinen
(05.06.24)
Ben açıkçası bu alanda hangi araştırmaların yapıldığını bilmiyorum. Belki de çok önemli ve donanımlı insanlar (belki yurtdışında eğitimini tamamlayıp gelmiş, belki burada kendini çok iyi yetiştirmiş olanlar) şimdilik kişisel çabalarıyla toplum sağlığı ve alanda kronikleşmiş sorunların çözümü üzerine kafa patlatıyor,.projeler üretiyor ve belki de seslerini devlet yetkililerine bile duyurabiliyorlardir. Sektörün içinde olan bir insanın bunları öğrenmesi daha olası. O yüzden kulağınıza şöyle ufuk açan, umutlandıran, geleceğe ve şimdiki hayatımıza daha olumlu bakmamızı sağlayacak bir şeyler duyuyorlar mı diye bir sormak istedim.

Özellikle gençler arasındaki madde bağımlılığı konusunda hükümet tarafında birtakım aksiyonlar düşünülmüyorsa cidden umutsuzluğa kapilacagim.
0
🌸sekizdokuzon
(05.06.24)
Türkiye psikiyatride en iyi dönemini yaşıyor diyebiliriz. Bir çok yerde Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri kuruldu bakanlığın projesiyle yaklaşık 2000 olan olan psikiyatr sayısı kısa sürede 7-8 bin civarına çıkarıldı fakat hala nüfusa oranla yeterli bir seviye değil daha gidilecek çok yolumuz var. Ekol olarak Türkiye'de iki ana ekol(dünyada kabul görmüş iki ekol var zaten) var henüz kendi ekolümüz yok fakat darüşşifalardan gelen köklü kadim geleneğimiz var gelecekte kendi ekolümüz illa ki olacaktır. Dünyada çoğu ülkede hala psikiyatri yok veya geleneksel yöntemler uygulanıyor. Türkiye'de modern dünyada olduğu gibi kabul görmüş yöntemler (ilaç ve EKT) tedavisi uygulanıyor diğer yöntemler ise yardımcı veya tamamlayıcı tedavi olarak kullanılıyor. Bu arada CBD yağının bir çok ruhsal bozukluğa iyi geldiği yönünde çalışmalar var bazı ülkelerde otizm ve ruhsal bozukluklarda kullanımına ruhsat var.
0
doharkoman
(05.06.24)
"Psikiyatri alanı gündelik hayatın içinde sık sık referans verdiğimiz bir alan olsa da bence tedaviye en muhtaç olanlarımız bile tedavi hizmeti göremiyor çok fazla."

Tedavi hizmeti göremiyor. Yoksa hepimiz denek olarak kullanılıyoruz her fırsatta. Semptom gidermek tedavi değildir, vücudun hastalık yokmuş gibi yapmasını sağlamaktır, psikiyatride de geçerli bu. O bahsettiğin birim de bir deney merkezi, şifaya ulaşmış değiller, aklında olsun.
0
muhayyer divan
(05.06.24)
İlaç tedavisi ne kadar etkili; sorunu mu çözüyor, semptomları mı gideriyor sorgusu bambaşka bir konu elbette. Benim demek istediğim en basit haliyle toplumda yaşayan bütün bireylerin refah düzeylerinin artması için ve kritik meselelere müdahale aracı olarak psikiyatri alanından faydalanmak zorundayız. Bu artık tartışma götürür bir şey değil bugünkü konjonktürde. Devletlerin, milletlerin devamlılığı için üzerine en fazla eğilinmesi gereken alan hatta bana kalırsa. Burada duyuruda bile nasıl yardım edebileceğimizi bilemediğimiz insanlara terapi öneriyoruz. O terapiyi alacağız artık bir sıkıntımız olursa. Bunun bence tartışılacak hiçbir tarafı yok. Bu hizmet insanlara ne şekilde ulaştırılır buna kafa yormak lazım. Eğer ne bileyim Avrupa ya da Amerika kaynaklı ekoller bizde çok ideal sonuçlar vermiyorsa yerli bir ekol yaratılmalı.

Bu psikiyatri mevzusunu çok eş geçiyoruz. İnsanların zor durumda olduklarını anlamak için bir bakkala gidip gelmek yetiyor.
0
🌸sekizdokuzon
(05.06.24)
Toplumun bütün bireylerinin refah düzeyinin artması için psikiyatrik müdahale yapılabilecek en son şeydir. Toplumun refahı da ahlakı da psikiyatrik müdahalelerle düzeltilemez. Öyle bir dünya yok.

Ayrıca, terapi denen şey psikolojik sağaltma ve şifa yöntemleridir ve terapiler tek başlarına da faydalıdır, ilaç tedavisiyle birlikte de kullanılmalıdır, ilaç tedavilerini "tedavi" kılan şey psikolojik terapilerdir zaten. Psikolojik terapi almadan sadece kimyasal müdahaleyle bırakalım toplumların refahını yükseltmeyi, bir insanın hastalığına dahi şifa olunmaz.

Bence siz çok yanlış biliyorsunuz bu alanı.
0
muhayyer divan
(05.06.24)
Derdimi gayet anlatabildiğimi düşünüyorum ya. Karşılıklı bilgi alışverişi yerine muhatabını cahillikle suçlamak gerçekten aşırı yapıcı bir tavır.
0
🌸sekizdokuzon
(05.06.24)
Normalde tedavi için geliştirilmiş psikoaktifler bizde suistimal ediliyor misal sentetik kannabinoidler depresyon, sosyal anksiyete gibi hastalıklara mücadele için geliştirilmişken bizde bir anda bonzai olarak sokaklara düştü...

Dünyada halihazırda sentetik kannabinoidler, mdma, metilfenidat, ketamin gibi ürünlerle psikolojik tedaviler yürütülüyor ama unutulmamalı ki ilacı zehirden ayıran dozajdır...
0
apocalipy
(05.06.24)
@sekizdokuzon

Cahillikle suçlamadım sizi, işinize geldiği gibi anlamayın. Bilgilerinizi güncellemeyi reddediyorsanız o zaman cahilsiniz işte. Bir şeyi yanlış bilmek suç değil kötülük değil ama doğruyu öğrenmeyi reddetmek en büyük kötülük. İşinize gelirse. Burada 13 defa ilaçlı tedavi görmüş neyin ne olduğunu bir ömür yaşayarak öğrenmiş biri olarak konuşuyorum. Söyledikleriniz olacak iş değil.
0
muhayyer divan
(05.06.24)
Ya ben ilaç tedavisiyle ilgili ne sordum burada? Kimin sazını çalıyorsun sen? Soruyu anlamamissin, kişisel kederini kusuyorsun üzerimize. Bırak bilen eden insan fikrini belirtsin. Neyin ego şovunu yapıyorsun? Senin küçük dünyanla ne ilgisi var konunun? Allah aşkına bir sal. Ne çok var senden ya. Off.
0
🌸sekizdokuzon
(05.06.24)
@sekizdokuzon

Psikiyatrinin ilaç tedavisi olduğunu bilmediğini haykırmana sevindim. Ego şovu yapıp yapmadığımı herhangi bir doktor ve psikolog gayet güzel teşhis eder, sen edemezsin.
0
muhayyer divan
(05.06.24)
Bak bunu sana kimse dememiş ama belki biraz da başkalarıyla iletişim kurup onların da bu dünyada var olmaya cabaladigini, başkalarının da var olduğunu , onların da bir sabri, sınırı olduğunu anlamaya alan acabilirsen (zeki birinw benziyorsun) herkes mutlu olacak kardeşim ya. Beni konuşturuyorsunuz.
0
🌸sekizdokuzon
(05.06.24)
Bence konuşma, google'a gir, ekşi sözlük de olur, psikiyatri diye yaz, çıkanları oku. Çemkirmekten çok daha iyidir.
0
muhayyer divan
(05.06.24)
İngilizcesini de yazayım mi belki karşıma yüz yıllık bir pdf çıkar. Kanka ben susmam, onu söyleyeyim sana. Sen geri bas.
0
🌸sekizdokuzon
(05.06.24)
(8)

İkinci el üründe sıfırına yakın fiyat vermenin mantığı?

Piukh
Scooter bakıyorum kendime, sıfırı bayide 146 bin tele, adam 5 bin km'lik ikinci el ürünü 140'a koyup pazarlık yok diyor. Garajda kılıfla baktım bilmem ne... Bir iki tane de değil, bir sürü ilan var böyle. Bunun bir mantığı mı var yoksa andavallar etrafımızı mı sarmış? Kendi malını o fiyata alır mısı
Scooter bakıyorum kendime, sıfırı bayide 146 bin tele, adam 5 bin km'lik ikinci el ürünü 140'a koyup pazarlık yok diyor. Garajda kılıfla baktım bilmem ne... Bir iki tane de değil, bir sürü ilan var böyle.

Bunun bir mantığı mı var yoksa andavallar etrafımızı mı sarmış? Kendi malını o fiyata alır mısın diye düşünmüyorlar mı? Umarım bir mantığı vardır.
0
Piukh
(05.06.24)
Yok. Bunun mantığı yok.
Türkiye'de ikinci el fiyatlarındaki bu saçmalık beni yıllardır sinir ediyor. Scooter ile sınırlı değil her üründe bu şekilde.

Herkesin malı çok kıymetli ve herkes ikinci el üründen iğreniyor. Bu ikisinin bir arada olmasını aklım hiçbir zaman almıyor.
0
michael_knight
(05.06.24)
Ben de bunu hic cozemedim. Bir ara yatirimlik alip gercekleri kabullenemeyenler vardi bilmiyorum onlar hala var mi. Bayide bulunabilen arabanin sifirindan fazla para istemek gibi durumlar. Pahali motor ekipmanlari falan olsa anlayabilirim biraz.

Bu arada bu motoru istiyor olsaniz belki 130 bin normalidir 5000 km'de olan icin ama bulamazsiniz. Satmaya kalksaniz da 130 bine musteri bulamazsiniz. Belki bu bir yanilgidir ama genelde boyle hissediyorum.
0
mbond
(05.06.24)
Enflasyon sokunu atlamadigi icin insanlar her seyin fiyati surekli artacak gibi hissediyorlar. O yuzden satilmasa da fiyatini indirmiyor kimse. Zaten paranin zaman maliyetinden de anlayan yok. Satilmadigi surece her ay %4-5 arasi bir sey kaybettiginin farkinda degil bu arkadaslar su siralar.
0
synthetic a priori
(05.06.24)
Anca listelerler öyle, piyasa ve fiyat algısı bozuldu. Düşük faizde mal kıymetli oluyor, hala daha normale dönemediler, fiyat düşürmelerine rağmen satamadıklarını gördüklerinde gerçekten satmak istiyorlarsa mantıklı fiyatlara inmek zorunda kalacaklar, yoksa da kıymetli malları ellerinde patlayacak.
0
kimlanbu
(05.06.24)
Herkesin malı çok kıymetli olduğu için. Hatta şöyle bir şey var, 10 yıldır giydiği kıyafeti yeni gibi diye satmaya çalışan ve buna gerçekten inanan insanların olduğu bir yer burası.
0
freewave
(05.06.24)
Yamaha nmax scooter ımı 130a aldım 170e sattım 1 sene kullanıp.

Üstüne sadece 10binlik ek masraf yapmıştım aksesuarlar falan.

Olabilecek en dolusuydu. Sattığım sıralarda liste fiyatı 140 idi ama bayilerde 170den aşağı bulunmuyordu. Yani liste fiyatı üstünden değil bayilerdeki fiyatı üstünden değerlendirmek lazım. Bayilerin neden liste fiyatı üstünden satmadığı saçmalığı da ayrı bir konu.

Neyse siz de bayi fiyatı üstünden söylemişsiniz zaten. Alacak olan benim motoru bayiden alıp 170 verdikten sonra aynı aksesuarlara bu sefer 20bin verecek motor 190a gelecek. Bunları taktırması falan da cabası.

Sıfırı aldın, aksesuarlar için bekledin, montajıydı, rodaj dönemiydi derken millet diyor ki 190 vereceğime 170 - 160 vereyim, sıfır gibi max 4-5binde bir motor alayım.

Bana diyorlar abi zaten üstüne biraz koysam sıfırını alıyorum neden bu fiyata satıyorsun, e al diyorum hocam o zaman sıfırını.

O gidiyor, başkası ben okeyim sıfır gibiyse fark etmez diyor geliyor 10-20bin altına alıyor.

Neden alıyorlar ben de bilmiyorum. Almasalar bana kalırsa sıfırı 170 olan bir motorun ikinci eli max 100 olmalı. hadi sıfır gibi falan diyelim 120 olsun.

Bu dediğim benim lise zamanlarımda böyleydi yani 10 sene öncesinde falan bir ürün eğer 2.el ise neredeyse yarı fiyatına kadar düşüyordu.

Fakat şimdi herkeste acil almalıyım yoksa hiç alamıycam veya fiyatı artacak kaygısı var.

Mesela ben motoru mayısta sattım, adama istersen alma yazın 190 a bulamazsın diyorum adam da neyse tamam alayım pahalalışmadan 170 e diyor.

Bi ara motor 200bine çıkmıştı çünkü 2.elde bile. Saçma mı, saçma. Ama piyasa böyle. Alıcı çıktıkça da böyle gitmeye devam edecek.

Şuan 2.el araba piyasaları biraz düşüşte ama millet bir ara şey diyordu "ya 2. el araba alıyorum kullanıyorum biniyorum, eskitiyorum, sonra dolar bazında bile yükseğe satıyorum satarken valla mükemmel olay"
0
ananiyimioguz
(05.06.24)
Piyasanın oluşmamış olması.
0
doharkoman
(05.06.24)
İkinci el normalde artık ihtiyacının kalmadığı bir ürünü, evde yer açılsın ya da atıl duracağına cüzi bir miktar karşılığı elden çıksın diye düşünülen ürünler olması gerekir. Ancak bizim gibi fakir ve yüksek enflasyonun olduğu ülkelerde insanlar sattığını tekrar alamayacağını düşündüğü için eşyasından maksimum faydayı elde etmeye çalışıyor.

Bütün bunlara bir de yurdum ahlaksızlığını ekleyince ortaya çıkan durum bu oluyor.

1995 model renoult broadway otomobile 300 bin TL istiyorlar. 30 yaşındaki bir hurdaya bin dolar fiyat biçsen normal şartlardaki bir ülkede sana bir taraflarıyla gülünecekken, canım ülkemde bu arabaya 10 bin dolar istiyorlar. İnanılmaz bir ahlaksızlık. Ama bu ahlaksızlık maalesef sadece bu arabayı satanda değil. Kimlerde de bu sorumluluğun olduğunu bence söylemeye gerek yok.
0
thracia
(05.06.24)
(1)

İspanyolca noter onaylı tercüme

dali dili havali korna
Merhaba,İstanbulda, Avrupa yakasında önereceğiniz bir ofis var mı İspanyolca tercüme için. Ofisin aynı zamanda sonrasındaki belge apostili işini de yapması gerekecek ve bizim aynı gün almamız gerekiyor evrakları. Güvenebileceğimiz bir yer olması lazım, işi alıp sonrasında geciktiren çok yer oluyormu
Merhaba,

İstanbulda, Avrupa yakasında önereceğiniz bir ofis var mı İspanyolca tercüme için. Ofisin aynı zamanda sonrasındaki belge apostili işini de yapması gerekecek ve bizim aynı gün almamız gerekiyor evrakları.

Güvenebileceğimiz bir yer olması lazım, işi alıp sonrasında geciktiren çok yer oluyormuş, bizim belgenin vize işlemi için bir günde çıkması gerekiyor.
0
dali dili havali korna
(05.06.24)
Noterlerin anlaşmalı oldukları yeminli tercümanlar var notere gidip sorun.
0
doharkoman
(05.06.24)
(7)

aydin'da 30 bin maas

antikadimag
ilk is icin yuksek lisans yapmis kimya muhendisi icin iyi bir miktar mi? kira odenmeyecek. araba yok. is soke'de ikamet didim'de.
ilk is icin yuksek lisans yapmis kimya muhendisi icin iyi bir miktar mi? kira odenmeyecek. araba yok. is soke'de ikamet didim'de.
0
antikadimag
(05.06.24)
Her gün iki kere Söke Didim arası yolculuk çok bayar. Onun haricinde fena değil.
0
etna
(05.06.24)
Kimyacı bir arkadaş kaç zamandır iş arıyor. Piyasa kötü. Gönül isterdi ki 50-60bin alasın ama kira ödenmeyeceği için bence de fena değil.
0
prole
(05.06.24)
sıcak ve sıkıcı bir rota. her gün otobüsle sıkıcı ve yorucu. didim diğer tatil yörelerine göre daha uygun bir yer ancak 30 bine birikim yapamazsın.
0
mikahakkinen
(05.06.24)
iş işte aranır. anladın sen :)
0
calmdown
(05.06.24)
Söke Didim arası yormaz her gün Beylikdüzü- Beşiktaş-Kadıköy yapanlar var yol rahat ve 30 dk max ilerde araç verilecekse düşünülebilir
0
olaylar olaylar
(05.06.24)
söke-didim arası arabayla bile yoruyor kaldı ki minibüs otobüsle bilemiyorum. yazın çok sıcak oluyor.

dümdüz sıkıcı bir yol. gerçi süren için öyle, sürmeyen için idare edilebilir.

didim i ben seviyorum. 45 bin verseler ama kira 15 zaten en uygunu, 30 kalsa da aynı şey olacaktı. kira ödenmeyecek derken onlar mı karşılıyor onu anlamadım ama. eğer sizin evinizse, 30bin bana biraz koyardı şu zamanda düşük gibi.

ama öte yandan yazılım veya bilgisayar mühendisi yeni mezunları da öyle başlıyor. yani 30bin ilk iş için fena olmayabilir.

Dedikleri gibi orada en az 1 sene çalışıp sonra daha yüksek maaşlı iş ararsınız.

Eğer başka seçenek yoksa, işsizliktense... tercih edilebilir, denenebilir.
0
ananiyimioguz
(05.06.24)
Evet iyi bir miktar.
0
doharkoman
(05.06.24)
(2)

özbekistan, kazakistan..

cosmicgadin
orta asya seyahati yapmış olan var mı? biraz fikre ihtiyacım var.
orta asya seyahati yapmış olan var mı? biraz fikre ihtiyacım var.
0
cosmicgadin
(05.06.24)
kendi dillerinden veya rusça'dan ifadeler / kelimeler bilsen iyi olur. ingilizce konuşan pek olmuyor.
0
ermanen
(05.06.24)
Vizesiz. Türkçe konuşarak gezebilirsiniz. Hemen hemen bütün post sovyet ülkelerinde olduğu gibi İngilizce bilen yok ihtiyaç da yok zaten (istisnalar kaideyi bozmaz) Özbekistan'da Rusça konuşulmuyor. Fiyatlar oldukça ucuz Özbekistan daha ucuz. Kazakistan'da Rusça günden güne tesirini yitirse de büyük şehirlerde Rusça konuşuluyor. Kazakistan'da da Türkçe konuşarak sıkıntı çekmezsiniz. Bizdeki ''Y''leri ''J'' harfine çevirirseniz kolaylık olur. Yol = Jol, Yok = Jok, Yer = Jer gibi. Özbekistan'da gezilecek çok yer var bu yüzden yazmaya ihtiyaç duymuyorum fakat Kazak Türkleri yerleşik hayata 18. Yüzyılın sonlarında geçtikleri için çoğu şehri SSCB döneminde inşaa edilmiş yapay şehirler dolayısıyla her şehirde tarihi yapı yok. Kültürel maksatlı olarak Almatı ve Türkistan (Ahmet Yesevi Türbesi Türkistan'da) şehirlerini gezebilirsiniz. Başkent Astana sonradan kurulmuş bir şehir olduğu için tarihi bir yapı yok. Akdağ (Aktav) şehri çok güzel deniz kenarında doğal güzellikler açısından ziyaret edebilirsiniz. (Mangıstav kanyonu) Akdağ'dan Bakü'ye feribot seferleri var fakat 4 yıldır turistik geçişlere kapalı eğer açılırsa Akdağ'dan Bakü'ye feribotla geçebilirsiniz.
0
doharkoman
(05.06.24)
(5)

Vadeli döviz hesabı

alevi
6000$ kadar para var hesapta tl geçmek istemiyorum. Bankalara bakıyorum da aylık 1 dolar bile vermiyorlar. Bu para nasıl değerlendirilir❓
6000$ kadar para var hesapta tl geçmek istemiyorum. Bankalara bakıyorum da aylık 1 dolar bile vermiyorlar. Bu para nasıl değerlendirilir❓
0
alevi
(04.06.24)
nkolay repoya at
0
jelly bear
(04.06.24)
Para ne zamana lazım?
Eurobond al.
Ama paranın lazım olduğu zamana göre vadesi bitecek olan Eurobonddan al.
Tarihi söylersen detay vereyim.
0
Mirket
(04.06.24)
Altcoin veya Ethereum alırdım ben olsam. Geçen ay 1 eth aldırdım kuzene 3 k dolardan. 3,8 şu an. 10k'ya yolu var. YTD
0
Godless
(05.06.24)
e o kadar oluyor işte USD'nin cazibesi kalmadı.
0
doharkoman
(05.06.24)
Midas'tan %4 faiz alabilirsin
0
freewave
(05.06.24)
(2)

evi eşyalı/eşyasız kiraya vermek

istenmeyen evlat
merhaba, umarım herkes iyidir. evimizi kiraya vermek istiyorum. evin her türlü gereksinimini sağlayacak kadar eşya var. eşyalı ya da eşyasız olarak kiraya verme seçeneğinde gidip geliyorum. şöyle ki birkaç sene sonra bu daireye gelme gibi bir planım var. ev eşyasız olarak kiraya verilirse gelen kişi
merhaba, umarım herkes iyidir.

evimizi kiraya vermek istiyorum. evin her türlü gereksinimini sağlayacak kadar eşya var. eşyalı ya da eşyasız olarak kiraya verme seçeneğinde gidip geliyorum. şöyle ki birkaç sene sonra bu daireye gelme gibi bir planım var. ev eşyasız olarak kiraya verilirse gelen kişinin gitme için o maddi külfete tekrar girmemek istememesi çok normal. ben de birkaç sene için bir eve girmek istemem. eşyalı olma seçeneğinde de it kopuk gelir mi, eşyaları hoyratça kullanıp beni sürekli eşyaların tadilatı ile uğraştırır mı düşüncesi var. bizim oturduğumuz daire ile bu boş daire aynı apartmanda. hangisi mantıklı? konum önemi olur mu bilmiyorum ama izmir. teşekkürler.
0
istenmeyen evlat
(04.06.24)
genellemek gerekirse normal kiracinin kendi esyasi olur, dolayisiyla esyali evi tercih etmez. esyali ev ya o sehre yeni tasinmis biri ya da kisa sureli oturmak isteyenlerin tercihi olur, onun da profili biraz daha degisik.

iyi bir semtteyse esyali ev sehre is icin belli sureli gelmis beyaz yakaliya verilebilir. kotu semtte esyali ev gider mi pek sanmiyorum.

esyali evi daha pahaliya verirsin, yani elde ettigin esktra kirayi kenara koyarsan eskiyen esyanin yenisini alma firsatin olur 3-4 sene sonra.
0
hot potato
(04.06.24)
Türkiye'de eşyalı ev kiralama son yıllarda yaygınlaşmaya başladı. Eşyalı evleri genelde kısa süreli ve bekar yerli ve yabancı kiracı profili kiralıyor. Eşyalı kiralayacaksanız eşyalarıda sigorta kapsamına aldırabilirsiniz.
0
doharkoman
(04.06.24)
(6)

finansal acidan hangisi daha iyi? tl'den dovizle mi odemek yoksa varolan mi

Sour
basliga sigmadi. zamaninda bir miktar doviz almistim. 10 civariydi o zaman. simdi bir dolar odemesi yapmam gerekiyor. sizce bu dolarlari mi kullanayim yoksa varolan tl'mi dolara cevirim oyle mi odeme yapayim? hangisi daha karli olur, var mi gizli bir fayda? :) bir baska soru da altin da almistim. al
basliga sigmadi. zamaninda bir miktar doviz almistim. 10 civariydi o zaman. simdi bir dolar odemesi yapmam gerekiyor. sizce bu dolarlari mi kullanayim yoksa varolan tl'mi dolara cevirim oyle mi odeme yapayim? hangisi daha karli olur, var mi gizli bir fayda? :) bir baska soru da altin da almistim. altindan mi doviz yapsam?
0
Sour
(04.06.24)
Tl varsa yeteri kadar onu çevirip yap.
0
numlock
(04.06.24)
@numlock keske biraz da ogretseydin. neden?
0
🌸Sour
(04.06.24)
Ben olsam altını altın olarak muhafaza eder, Dolarla Dolar borcumu öder, TL'yi para piyasası fonuna yatırır ama orada unutmaz, piyasayı koklamaya devam ederdim.
0
Mirket
(04.06.24)
Hocam vallahi çok hastayım, kedim de yaralı, kafam dağılsın diye giriverdim buraya. Döviz dediğin birikimdir, değerlidir, bir dokunursan gerisi gelir. Kusura bakma ancak bu kadar çıktı bu haldeyken :)
0
numlock
(04.06.24)
Arada fark yok. Para "fungible" bir seydir. Surada biraz anlatmislar (bitcoinle alakasi yok) bilgiplatformu.btcturk.com

Senin 10 sene once aldigin dolarla yarin gidip burodan alacagin dolar ayni yani. Arasinda bir deger, islev farki yok. Kac liradan aldiginin bir onemi de yok. Dolayisiyla elimdeki dolari mi vereyim gidip maska dolar alip mi vereyim sorusunun cevabi belirsiz. Ikisi de ayni sey.
0
hot potato
(04.06.24)
Fark yok
0
doharkoman
(05.06.24)
(9)

İstanbul'da yaşam maliyeti

stronzo
istanbul'da merkezi bir ilçede (şişli gibi) 1+1 veya 2+1 (en fazla 20 yıllık bir binada) ev tutmak isteyen biri ev kirası, faturalar, yeme-içme, ulaşım, sosyalleşme vb. gibi masrafları da dahil ettiğimizde geçinebilmek için aylık ne kadar maaş almalı? birikim yapma gibi bir amaç yok. kişi inanılmaz
istanbul'da merkezi bir ilçede (şişli gibi) 1+1 veya 2+1 (en fazla 20 yıllık bir binada) ev tutmak isteyen biri ev kirası, faturalar, yeme-içme, ulaşım, sosyalleşme vb. gibi masrafları da dahil ettiğimizde geçinebilmek için aylık ne kadar maaş almalı? birikim yapma gibi bir amaç yok. kişi inanılmaz sosyal ve masraflı da değil.

not: lütfen aylık en az 150 bin tl kazanan alfa, ceo ekşi sözlük yazarları cevap vermesin.
0
stronzo
(04.06.24)
50k
0
jülsezar
(04.06.24)
3 cesit standardla cvp vereyim.

aclik sinirinda yasayarak: 35k
fakirlik sinirinda yasayarak: 50k
ortadirek sinirinda yasayarak: 70k

ortalama kira 17 diye baz aldim.
0
buenosdias
(04.06.24)
yani ev kirasına bağlı. 20k ya ev bulabileceğini sanmam, bulursun da bodrum filan olur diye düşünüyorum. tek kişi olacaksan ortalama fatura yüksek gelmez internet dahil 1000-1500 filan. kendin de ayda 15k harcasan en az 35 filan oluyor.
0
turuncu tonlarda
(04.06.24)
Min 60-70.
0
ruhen hastayim ben
(04.06.24)
Oturulabilecek bir ev 30k
Faturalar 1.5k
Mutfak masrafı değişken ama 15k
Hafta sonu sosyalleşme,iki üç bira içsen 5k.

Bence ucu ucuna günü kurtarmak bile 50k'dan aşağı olmaz, bunun beklenmeyen masrafı var daha...

50k alan birisi de 30k kira veremez ya da beklentiyi düşürüp kötü ve eski bir evde yaşamak zorunda kalır.
0
kimlanbu
(04.06.24)
ayrica eve esya alir misin almaz misin diger ev giderin olur mu ona gore bir butce de gerekiyor he hazir paran vardir birikim yapmayacaksan sadece yasama ve gunluk gider miiiiiinimum 55-60 sosyallesmediginden biraz kolaylasir. merkezi yerde oturmasan da durum ayni bu arada. 30 degil de 20ye ev bulabilirsin mesela cok ciddi bi fark yok bekar evi olarak aradigin seyde
0
ala09
(04.06.24)
25 civarı kira, 7 sabit gider, 15 mutfak-yemek, 10 eşya-kıyafet-elektronik taksitleri, 5-6 şehirdışı git-gel, arkadaşların düğünü, sağlık harcamaları gibi bilinmeyen masraflar. Bu haliyle tek kişi 60-65 arası düşük-orta sınıf arası yaşanır.
0
xephyr
(04.06.24)
Ev kurma maliyeti haric 30'a bu sene tek kisi kucuk ve vasat bir evde minimum masraf yasayabilir bence. Uzeri sosyallesme, evi iyilestirme, birikim ve diger insani harcamalara gider. Maas konusunda fikrim yok.
0
osssy
(04.06.24)
buenosdias'a katılıyorum
0
doharkoman
(05.06.24)
(9)

İngilizcede "cute as fuck" cumlesinin en mantikli çevirisi nedir

Zetnikov
Sb
Sb
0
Zetnikov
(04.06.24)
Aşırı tatlı.
0
numlock
(04.06.24)
aşırı veya acayip
0
hrskrs
(04.06.24)
çok tatlı namussuz
0
yetkili birine benzeyen abi
(04.06.24)
manyak tatlı
0
ya ben lan neyse
(04.06.24)
çok tatlı anasn skm ya
0
al sana nick it
(04.06.24)
deli eder
0
eurhka
(04.06.24)
Çok tesekkur ederim kahkaha attim ya
0
🌸Zetnikov
(04.06.24)
şipşirin
0
doharkoman
(05.06.24)
Çok tatlısın, güzelsin.
Şekerci mi baban senin?


Aşırı tatlı +1 ama "too cute" için ne diyeceğiz o zaman? Biz "aşırı" derken gerçekten "aşırı" olmasını kastetmiyoruz genelde sanırım.
0
nawar
(05.06.24)
(4)

CCOLA türk hissesi nasıl sürekli yükseliyor ?

HellKeePer
İsrail dediler, boykot dediler teknik olarak bu hisse nasıl sürekli yükselişte olabiliyor?
İsrail dediler, boykot dediler teknik olarak bu hisse nasıl sürekli yükselişte olabiliyor?
0
HellKeePer
(03.06.24)
Protesto etmek için alıp döküyorlar ya.
Satışı artıyor. Ondan öyle.

Şaka bir yana, sağlam şirket, enflasyonist ortamda da yiyecek, içecek ve perakende sektörü iş yapar.
0
Mirket
(03.06.24)
Bireyselde boykotun çok bir etkisi olduğunu sanmıyorum. Coca colayı bugün boykot eden insanlar zaten benim çocukluğumdan beri boykot ediyor. Haliyle ani bir etkisi olsun sanmam.

Siz herhangi bir orta karar ve üstü restorana gidip kola isteseniz boykot ediyoruz onu gibi bir söz duyabiliyor musunuz? Ben denk gelmedim hiç. Bütün marketlerde de raflarda.

Ancak bist hisselerinin yükselmesi ve düşmesi için çok bir nedene de ihtiyaç olmayabiliyor her halükarda.
0
akhenaten
(03.06.24)
O işler öyle olmuyor hisse senedinin değerini belirleyen bir çok etken var karmaşık bir konu. Boykot yüzünden bir çok şirket ciddi anlamda pazar kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor.
0
doharkoman
(03.06.24)
Coca Cola Türkiye sadece Türkiye'de faaliyet göstermiyor, Türkiye dahil 12 ülkede faaliyet gösteriyor. Diğer ülkelerde yatırımlar yaptı-yapıyor ve faaliyetlerini genişletiyor.

Bunların yanında iyi yönetilen bir şirket. Arkasında da yine iyi yönetilen ve finansal olarak iyi durumda olan Anadolu Efes ve Anadolu Holding var.

Dönemsel olarak boykot sebepli satış düşüşü yaşıyorlar ama kötü ekonomiye vs de diğer şirketlere göre çok daha dayanıklı bir şirket. Büyük ihtimal bunlardan dolayı boykotların etkisi çok olmuyor. Yine muhtemelen yatırımcıları böyle boykotların genelde bir süre sonra sönümlendiğini ve yine öyle olacağını düşünüyor.
0
perferil
(03.06.24)
(4)

Kira artisi

oscar
Selam, gecen sene tasinan kiracim var 1 yil doldu ve kirayi ne yapalim diye sordu. Su an yasal olan nedir ? Kac arttirmamiz lazim ?
Selam, gecen sene tasinan kiracim var 1 yil doldu ve kirayi ne yapalim diye sordu. Su an yasal olan nedir ? Kac arttirmamiz lazim ?
0
oscar
(03.06.24)
yasal olarak %25, 2 temmuza kadar.

tüik'e göre tüfe %62 enflasyon %75
enag'a göre %120
ito'ya göre %82

bence en az %90 olmalı
0
my fault
(03.06.24)
Bence en az %200.

Te allahım ya. Muhitte ne kadarsa o kadar yapmak uygun olabilir gibi. Kiracının profili de önemli. Memnunsanız orta yolu bulmak makul olur.
Biz öyle yaptık. O da %30a fln denk geldi.
0
saturn
(03.06.24)
Kanunen %25 den fazla artış yapamazsınız fakat iki taraf aralarında anlaşırsa daha yüksek artış yapmanız mümkün.
0
doharkoman
(03.06.24)
geçen sene taşındığına göre tüfe oranında yapabilirsiniz.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(04.06.24)
(9)

"ekonomi iyiye gidiyor" haberleri

biseysorcaktim
ben vatandaş olarak cebime girene, çıkana, kredi kartı taksitlerini öderken çektiğim zorluklara ya da dışarı çıkarken bir sürü düşünüyor olmama bakıyorum ve "çektiğimiz zorluklar ve kamuda tasarruf meyvesini vermeye başladı", "bakın dış ticaret açığı azalıyor, bakın merkez bankası rezervleri artıya
ben vatandaş olarak cebime girene, çıkana, kredi kartı taksitlerini öderken çektiğim zorluklara ya da dışarı çıkarken bir sürü düşünüyor olmama bakıyorum ve "çektiğimiz zorluklar ve kamuda tasarruf meyvesini vermeye başladı", "bakın dış ticaret açığı azalıyor, bakın merkez bankası rezervleri artıya geçti" laflarına pek itibar etmiyorum.

ancak yine de tarafsız şekilde olayı yorumlamak istiyorum.

mesela enflasyon artış hızı azaldı şeklinde bir açıklama yapıldı bugün (enflasyonun kendisi değil, artışı). bu durum önü alınmayacak bir yangının artık kontrol altına alındığı anlamına mı gelir?

ekonomi konusunda az da olsa bi iyileşme var mı? yoksa artık zaten alıştık bu sürece, kanıksadık, o yüzden mi böyle geliyor bize.
0
biseysorcaktim
(03.06.24)
Şu an dövizi baskılayarak ekonominin doğal gidişatına engel olunuyor ve bu çok çok kötü sonuçlar doğrur. Bir anda olur ne olacaksa.
0
numlock
(03.06.24)
2023 Mayıs ayı itibariyle yıllık enflasyon %40 iken 2024 Mayıs itibariyle %75. Bunlar resmi rakamlar olduğu için 2 ile çarparak gerçek enflasyon değerini tahmin edebiliyoruz. İyiye gitmenin tam tersi yani. Ekonomi bakanı bile iyiye gitmenin başlayacağı tarih olarak 2026 ortasını "vadetmişti" zaten.
0
otonomo
(03.06.24)
1.dünyanın en yüksek faizini veriyoruz.
2.belli ki, birileri borcumuzu ödeyeceğimize ve devaluasyon yapmayacağımızın garantisini almış.
3.hal böyle olunca ülkeye sıcak dolar yağıyor. (carry trade)
4.halk fakirleştiği için ithal azaldı, cari açık kapanıuyor.
5)döviz düşük tutulduğu için ihracatta rekor kırıyoruz gözüküyor.
6)reel ekonomide bir iyileşme yok.
7.tefeci faizini biz (halk) ödeyeceğiz.
0
parka
(03.06.24)
Sonuçları henüz hissedilmedi ancak ekonomik program planlandığı gibi devam ediyor. Olumlu etkileri olacaktır, daha kötüye gitmeyiz diye düşünüyorum.
0
abelardo
(03.06.24)
Bakın diğer her şeyi bir kenara bırakın.
Ekonomide bir tane temel kural vardır.
Piyasada bir şey çoğalırsa değeri düşer.
Pazara gittiniz. Bütün tezgahlar domates doluysa domates ucuzdur.
Bakın şurada da ay ay Merkez Bankasının piyasada bulundurduğu TL nin grafiği var.
Para da bir maldır o da ne kadar bollaşırsa o kadar değersizleşir.

x.com
0
Mirket
(03.06.24)
"...dövizi baskılayarak.." , "Bunları yiyorsanız afiyet olsun."

bu kadar cehaletin, ergence konuşmanın olduğu yere cevap verilmez. youtube'da çeşitli ekonomistleri izleyebilirsiniz. atilla yeşilada vs ile başlayarak
0
avatar is back
(03.06.24)
mirty
(03.06.24)
Şimdi bunu size izah etmesi çok zor. Bu bakış açısını kazanıp konuyu kavramanız için en az 6 ay geçmesi lazım. Kısacası evet makro ekonomik veriler iyiye gidiyor zamana ihtiyaç var. vatandaşın hissettikleri bir kriter değildir. Verilen örneklerin çoğuda safsata. Vatandaş olarak yüzyılın felaketini yaşayan 11 şehri yıkılan 50 binden fazla insanı enkaz altında şehit olan bir ülkenin nasıl bu yükün altından kalktığınıda sorgulamanızı tavsiye ederim.
0
doharkoman
(03.06.24)
"Ekonomi iyiye gidiyor" çok genel bir ifade. Çünkü tüketici/vatandaş olarak bizim bir geçim-birikim-iş-sosyal devlet getirileri-belediye ve hükümetin yaptığı şeylerin pozitif dışsallıklarından yararlanma vs gibi bir çok şeyle ölçebileceğimiz (kimisini ölmenin zor olduğu) bir ekonomik faydalarımız var. Bunların bazılarında iyileşmeler, bazılarında kötüleşmeler olabilir. Ayrıca bunlar da yaşımıza, memur-emekli-özel sektör maaşlı çalışanı-esnaf-kobi sahibi-büyük şirket sahibi vb olmamıza, mevcut servet durumumuza, mevcut gelir grubumuza, yaşadığımız şehre vs göre değişiyor. Bir böylesine kompleks bir yapı olarak "vatandaşın ekonomisi" var.

Bunun yanında devletin/hükümetin bütçesi-geliri-ödemesi var. Ödemeler dengesi var. Yaptığı, yapmadığı, yapamadığı yatırımları var. İktidarını sürdürmesi için para harcayabilmesi, yatırım yapabilmesi gereken alanlar var. Dağıtılması gereken rantlar var. Bu rantların oluşabilmesi için yapılabilmesi gereken "projeler" var. Mutlu etmesi gereken çıkar grupları var. Buna da "devletin ekonomisi diyelim".

Sonra yatırımcılar var. Bunun yerlisi yabancısı var. Yerlisinin küçüğü, büyüğü, çok büyüğü, kurumsalı var. Yabancısının kısa dönemli düşüneni (sıcak para/carry trade etc.), orta vade düşünüp biraz daha "derin" alım yapanı ve uzun vade düşünen, direkt yatırım yapmış veya yapmayı düşünen, ülkede fabrikası olan veya almayı-kurmayı düşüneni var. Yatırımcılar yanında yine çıkarları yatırımcılara benzer olan sermaye kesimi/"iş dünyası" var. Buna da "iş dünyası ekonomisi" diyelim.

Son olarak da bu grupların hepsini ilgilendiren. Ülkenin total ekonomisi ile ilgili makro perspektif var. İstihdam-işsizlik, enflasyon, ithalat-ihracat-dış ticaret açığı, merkez bankası rezervleri, para arzı-krediler vb bir sürü makro parametre ile takip ediliyor. Buna da makro ekonomi+ekonomi politikası düzlemi diyebiliriz.

Şimdi, fark ettiğiniz üzere iyi deyince kim için, o kimlerin içindeki hangi alt-kimler için, o alt-kimler içindekilerin hangi vadeyi düşününleri için iyi diyoruz onu tartışmak gerekir. Ve her alt katmanda daha da kompleks bir yere gidiyoruz ama kabaca bazı tarifler yapıp, onlar üzerinden değişimi de konuşabiliriz. Buna göre de totalde iyiye mi kötüye mi gidiyor diye kabaca bir fikre sahip olabiliriz.

2023 seçimleri öncesinde Türkiye düşük faizle piyasaya TL arz eden, yani kabaca sürekli deli gibi para basan bir merkez bankasına sahipti. Merkez bankası Tayyip'in saçma sapan gerekçelendirmeli fikirlerine hiç itiraz edemeden ne derse yapıyordu. Faizin artırılaması ve deli gibi TL basılması döviz kurlarını artırıyordu (aslında TL'nin değerini düşürüyordu). Siyasi rejim sebepli instability, hukuk-demokrasi yokluğu, istihdamdaki bozulma vs vs gibi bir sürü şeyin de etkisiyle tl'nin değeri düşüyordu. Ara ara büyük kur şokları yaşıyorduk. Kuru tutmak için bu sefer merkez bankası rezervlerini yani dolar-euro-altınları "yaktılar". Rezervler eridikçe hem etkisi azaldı hem de kırılganlık daha da arttı.

Yine 2023 öncesi TCMB, ekonomi ve maliye yönetimi tamamen tutarsız, hiçbir bilinen kurala uymayan, şeffaf olmayan, kişilere bağlı, çok temel bilgileri inkar edip, bu bilgilere savaş açan, adeta dünya düz diyen ve buna göre davranan, yerli yabancı tüm paydaşlara tuzaklar kuran, şark kurnazlıkları yapan bir yönetimdi. Yani itibarları yoktu. Ekonomi beklentidir, itibardır. Merkez bankalarının en büyük gücü beklentileri yönetebilmeleridir. Bunu da tutarlı adımlarla, sinyallerle, bağlayıcı planlarla vs yapılır. Bizde bunlar yoktu.

Vatandaş olarak sürekli kur şoku yaşadığımız için fakirleştik. Devlet sürekli bedava, negatif reel faizli kredi dağıttı. Dolayısıyla alabilen ev kredisi, araba kredisi, ihtiyaç kredisi aldı. Alabilen beyaz eşya elektronik, tüketim ürünleri her şeyi aldı. Bunların hepsi savunma mekanizmalarıydı. Yapabilenler yapamayanlara göre daha az fakirleşti. Tabi hepsinin de komplikasyonları oldu. En büyüğü de enflasyon. İşsizlik düzelmedi, kötüleşti. Maaşlar kuş oldu.

Hem vatandaş hem de iş dünyası bu belirsizlik ortamında dolara yüklendi. bu da TL'yi daha da kırılgan yaptı. Daha kırılgan oldulkça daha fazla rezerv yaktılar. DAha fazla rezerv yakınca daha fazla kur şoku yaşadık. Böyle bi faist daireye girdik. Çünkü negatif faiz vererek ekonominin gerçeklerine uymamayı böyle şeylerle kompanse etmeye çalışıyorduk ama olmuyordu. Bu süreç sonunda rezervler eksiye indi. KKM ilan edildi, dövize fahiş faiz verildi. Döviz bulmak için her şey yapıldı. Katar, Suud ve BAE'den döviz dilenildi. Seçimlerde seçim ekonomisi uygulandığı yani maaş artışı, saçma yatırım harcamaları vs yapıldığı için de devlet bütçesi de gittikçe kötüleşmeye devam etti.

Tabi ki kronik problemlerimiz olan vergi adaletsizliği, gelir adaletsizliği, servet adaletsizliği, hukuk sorunları, istihdam-işsizlik-genç işsizliği, emeklilik ve sağlık sigortası sistemi vb gibi her şey düzelmek bi yana da da kötüye gitti.

Sürecin sonunda dış ticaret açığı ve rezerv düşüklüğü çok büyük bir sorun haline geldi. Artık ödemeleri yapamayacak duruma geldik. Katar-Suud vs paraları da geç geliyor veya çok daha büyük şeyler istiyorlardı karşılık olarak. Ve yetmiyordu birkaç milyar dolarlık enjeksiyonlar.

Ekonomide bir şeyleri değiştirmenin gerekliliğine Tayyip'i ikna eden en önemli şey bu döviz sorunu oldu. CDS puanımız zaten çok kötü haldeydi. Artık yukarıdaki fasit daire ile ekonomiyi çevirmenin sonuna geldiğini anladı.

Bu ve diğer etkenlerin de etkisi ile seçimden sonra direksiyonu kırdı ve yeni bir yöne döndü.

Kabaca Mehmet Şimşek'i getiriyorum, TCMB'ye az çok bu işi kitabına göre yapacak kişiler getiriyorum ve bunlara otonomi veriyorum dedi. Mehmet Şimşek ve TCMB de gelir gelmez saçma düşük faiz ısrarını bitireceklerini, artık işi kitabına göre yapacaklarını söyledi. Bunun yanında maliye tarafında da adımlar atacaklarını, vergileri artıracaklarını, kredileri kısacaklarını, bu gibi şeyler sayesinde de ekonomiyi soğutup enflasyonu azaltacaklarını söylediler. Şeffaf olacaklarını söylediler. Vs vs.

Tüm bunların temel amaçları döviz krizini çözmek, enflasyonu düşürmek, kurları stabilleştirmek, yabancı yatırımcı getirmekti. Yabancı yatırımcının geleceği ve kalacağı kurallara dayalı, birkaç ayda bi ters yüz olup bakanların vs değiştiği, Tayyip'in birilerine savaş açtığı vs tarzı bi ekonomi olmayan bir ortam olacağını vadediyorlardı.

İlk yaptıkları faizleri artırmak ve devam edeceklerini sürekli söylemek oldu. 1 yıldan kısa sürece 8'den 50'ye çıktı. Kredi musluklarını kapattılar. Taksit sınırlamaları, nakit avans sınırlamaları, kredi limit sınırlamaları vs gibi şeylerle tüketimi "dizginlemek" isteyen adımlar attılar. Bir sürü ek vergi getirdiler. Kurumlar vergisini artırdılar. Tayyip'i arkaplana çektiler, ekonomiyi biz yönetiyoruz dediler.

Bu süreçte rezervler arttı, kur stabilleşti, enflasyon düşmedi, istihdam düzelmedi, yabancı yatırımcı bekledikleri seviyede olmasa da az buçuk geldi, CDS primleri düştü. Kabaca yabancı yatırımcı ve kuruluşları az çok bir şeylerin değiştiğine ikna ettiler. Ama onlar da her seferinde kazık yedikleri için ve zaten global konjonktür karışık olduğu için hemen alın size milyarca dolar deyip girmediler. Ama 1 yıl içinde peyderpey para soktular. Bazı kuruluşlar not artırdı. Birçok farklı kanaldan olumlu raporlar geldi.

Tekrar söylemek gerekirse ilk amaçları olan döviz krizini engellemeyi başardılar gibi. Enflasyonu düşüremiyorlar.

Şimdi... Vatandaş olarak enflasyon düşmedi. Memurlar ve bi nebze asgari ücretliler hariç maaşlar kuş olmaya devam etti. Gelir adaletsizliği, işsizlik vsde düzelme olmadı. Kredi muslukları kapandı, bu da bizi daha da zor duruma soktu. Yani her zamanki gibi acı reçete vatandaşa kesildi. Enflasyon bi noktada düşerse, kur stabil kalmaya devam ederse faydasını görmeye başlayacağız bi noktada.

Devletin gelirleri bi nebze düzeldi. Kanal istanbul çeşitli sebeplerle yapılmadı. Deli gibi para yiyen KKM sönümlenmeye başladı. Garantili köprü, havalimanı, hastane vsler karadelik gibi para emmeye devam ediyor. Kabaca devlet/hükümet açısından geçen seneye göre daha iyi durumdalar. Tek sıkıntıları bu yerel seçimlerde seçim ekonomisi yapamadılar ve kötü oldu kendileri için. Ayrıca negatif reel faizli beleş kredilerle besledikleri müteahhit, yiyici takım vs ağlıyor ve bu gidişatı değiştirmek istiyorlar. Bir erken genel seçim senaryosu konuşuluyor 2025-26 için. Öyle bi seçimden önce tekrar faiz düşürüp para basma moduna geçebilmek isterler. Hala gidecekleri yol var.

İş dünyası vs açısından genel olarak iyileşme var olarak görülüyor. İşletme sermayesi az olan ve krediye bağlı olan şirketler, ihracatçı şirketler vs sorunlar yaşıyor ama genel olarak olabildiğince az maliyetle kaos ekonomisinden daha düzgün bi ekonomiye geçiyoruz diye düşünüyorlar ve şimdiden alınan meyvelerden -daha fazlasını beklemiş olsalar bile- memnunlar.

Ben kendi adıma genel bir değerleme yapacak olursam, totalde eski kuralsız, ona buna bedava kredi verilen, sürekli para basılan, bunların maliyetini de vatandaşa yükleyen, birkaç ayda bir ekonomi yönetimi değiştiren, en basit ekonomi kurallarına savaş açan yönetime göre bu yeni yönetimi ve gidişatını tercih ederim. Acı reçetenin her zamanki gibi vatandaşa patlaması, kalan çoğu paydaşın pek ırgalanmadan yoluna devam etmesi benim için olumsuz. Eğer AKP gitmezse eninde sonunda bir şekilde eski usule döneceklerini düşünüyorum, bu yüzden eğer sonunda AKP giderse bu 1 yıl ve önümüzdeki 1-2 yıl iyi sonuçlar üretecektir. Eğer AKP gitmezse bu 1-2 yıl krizleri çözmüş olur AKP açısından ama aynı krizleri doğuran yola yine girerler. Kabaca daha iyi bence ama iyi oldu, süper oldu, kurtulduk değil.
0
perferil
(04.06.24)
(9)

Şimdi ben dengesiz harcama mı yapıyorum sizce?

psmstc
Popüler bir sanal alışveriş sitesinden 6 ayda 58 bin liralık alışveriş yapmışım. Birçoğu da eşime, anneme eksikleri olarak gördüğüm için yaptığım bazı alışverişler. Kendileri istemese de ben eksikleri varsa tamamlıyorum. Örneğin her ikisine de robot süpürge aldım.Mesela Mayıs ayında anneme piknik i
Popüler bir sanal alışveriş sitesinden 6 ayda 58 bin liralık alışveriş yapmışım.

Birçoğu da eşime, anneme eksikleri olarak gördüğüm için yaptığım bazı alışverişler. Kendileri istemese de ben eksikleri varsa tamamlıyorum. Örneğin her ikisine de robot süpürge aldım.

Mesela Mayıs ayında anneme piknik için 2 termos aldım çok sevindi severek kullanıyor. Kendimize 2 orta halli termos aldık soğuk kahve hazırlıyoruz dışarı çıkarken. Anneme ve kayınvalideme geçen aylarda birer türk kahvesi makinesi almıştık. Misafirleri varken uğraşmasınlar diye. Tansiyon aleti aldık en kalitelisinden 3 bin liraya.Anneme tost makinesi aldık. Dikiş makinesi aldık. (Ablam alalım yalnız sıkılmasın dedi diye)

Eşim 5 yıllık elektrik süpürgesinden dert yanıyordu ona elektrikli süpürge aldım. (O istediği için) Bir de bir alışkanlığım var elektronikte ve diğer ufak ev eşyalarında en iyisini ya da sitede en çok satan ürünü veya piyasadan ucuzsa almak gibi. O da biraz fiyatları şişiriyor sanırım.

Bu harcamaların bir kısmını annem ödedi, çoğunluğunuysa ben maaşımla alıyorum.

Maaşım da bu arada Ocak-Haziran arası güncel olarak 26-27 bin lira. Annemin maddi durumu çok iyi o mutfak ve faturalara kendi isteğiyle destek olmak istiyor. Ev kendimizin.


Açıkçası ben de kendi maaşımla aileme dışarıda yemek kahvaltı ısmarlamak bir de böyle internetten, zincir marketlerden aktüel ürünlerden vs. alışverişler yapınca rahatlıyorum çok keyif alıyorum da... :)

Şimdi ben dengesiz harcama mı yapıyorum sizce? Manik atak mı yaşıyorum ya da alışveriş bağımlısı mıyım yani? Eşim bu ara çok alışveriş yaptın vs diyor gerçi.

Şimdiden teşekkürler...
0
psmstc
(03.06.24)
28 bin tl maaşa aylık ortalama 10 bin TL harcamak biraz fazla tabi(hepsini siz ödemiyorsanız daha iyi durum elbette). Eksik bitmez, biraz bu işi kendi motivasyonunuza döndürmüş olabilirsiniz. dikkatli olmakta fayda var. gerçekten ihtiyaç olup olmadığını kavrayarak başlayabilirsiniz.
Yapılan bir araştırmada avm lerde alışveriş yapanları kasada 60 sn. boş bir iş için bekletmişler, satışlar %60-70 düşmüş. almaktan vazgeçenlere sorduklarında ihtiyaç sandım ama gerek yok diyerek vazgeçtiğini görmüşler. Çoğu şeyi ihtiyaçmış gibi alıyoruz ama değil. Kendimden de biliyorum. evde ıvır zıvır bir çok şey var.
bunu kendimde yönetebiliyorum, umarım siz de bir yolunu bulur dengeye oturtursunuz.
0
erty_ksk
(03.06.24)
2024 yılında dünyanın geldiği teknolojik gelişmişlik ve refah seviyesinde elbette bu şeyleri almak, dışarıda yemek ihtiyaç. Maaşınız ise dünyadaki refaha oranla düşük olduğu için bu soru kafanızı kurcalıyor. Sorun sizde değil, Türkiye ve ekonomik eşitsizliğin tavan yaptığı ülke ekonomilerinde.
0
prole
(03.06.24)
Manevi açlığı maddiyatla tamamlamaya çalışıyorsunuz ama olmuyor. Şimdi bunun adı bipolar olsun. Ne değişecek? Evet harcamanız dengesiz. Türkiye'nin refah seviyesi ile alakası yok (1000dolara yakın maaş zaten dünya ortalamasının üzerinde )harcamanız gelirinize oranla abartılı ve lüzumsuz. Ayrıca annenizden takviye aldığınızı ve alışveriş yapmaktan haz aldığınızı belirtmişsiniz
0
doharkoman
(03.06.24)
o maaş için biraz fazla harcama +1
psikolojik bişeyler +1

hediye olarak dikiş ve tost makinası biraz yüksek kalemler, alacak bişey bulamayıp bunlara yöneldiyeniz enerjiyi farklı bir hobiye çevirebilirsiniz aslında, ben kendime daha fazla maaşla robot süpürge almak için 2 sene falan bekledim bırakın hediye olarak almayı. alışkanlık ve bağımlılık arasındasınız gibi.

birde allah korusun, varken biriktirmek gerek, insan bir ameliyat olunca 500k fiyatlar veriliyor. kenara para koymaya çalışın kendinizi para biriktirmeye motive edin banka faiz oranları kovalayın.
0
eja
(03.06.24)
Evet çoğu boşuna harcama ve bu konuda ne söylesek anlamsız. Zaruri bir an gelene kadar, acil paraya sıkışmayana kadar anlamazsınız.

kenarda acil durumlar için para biriktirin ve asla bir hevesle alış veriş için ona dokunmayın.

Tanıdığım biri var ne zaman bilgisayar başında görsem giyim satış sitelerinde gezinir. Kargoları da gelir vs. sonra da gelirinin azlığından dert yanar bazen laf arasında.
0
diyecevaplandı
(03.06.24)
Bipolar bozukluk olabilir
0
Zetnikov
(03.06.24)
şunu şuraya bu kadar detaylı yazman bile rahatsız olduğunun göstergesi.
0
jamswety
(03.06.24)
alisveris bagimliligi tam olarak bu. surekli o siparisi tamamla butonuna basmak istiyorsun, altini da "ama gecende sunu aldigimda cok severek kullandilar" diye dolduruyorsun her seferinde.

"dişarıda yemek ihtiyaç" - hayir degil.
0
hot potato
(03.06.24)
nasıl geçiniyorsun onu anlamadım. eşin çok kazanıyor heralde. annenin maddi durumu çok iyiyse tost makinesini kendisi alsın. hani çok maneviyatı yüksek bi hediye de değil.

onun dışında başlığa net cevap evet zaten.
0
elorelia
(03.06.24)
(14)

2024 Yılında hala niye böyleyiz?

Kediyi üzdün
Hep afganları hintlileri falan linçliyoruz ama gram farkımız yok. Trtden bu korkunç açıklama geldiyse sebebi aç gibi sanki internet çağında değilmiş hiç meme görmemiş gibi ve nasıl kabullendilerse yeni türkiyeyi "oo meme trtde gördük ağağğağa" diye yırtınan türk erkeği yüzündendir. İnanılmaz bir açl
Hep afganları hintlileri falan linçliyoruz ama gram farkımız yok. Trtden bu korkunç açıklama geldiyse sebebi aç gibi sanki internet çağında değilmiş hiç meme görmemiş gibi ve nasıl kabullendilerse yeni türkiyeyi "oo meme trtde gördük ağağğağa" diye yırtınan türk erkeği yüzündendir. İnanılmaz bir açlık inanılmaz bir iticilik.

(git: görsel )

Edit: işte böyle de sapık olarak dünyaya açılıyoruz. (git: görsel)
0
Kediyi üzdün
(03.06.24)
Biz (İran, Afganistan, Mısır ve Irak gibi) bir dönem Batılı olmaya çalışmış, diğerlerinden daha uzun süre ve daha köklü olarak bunda başarılı olmuş, ama tabanda tam karşılık bulamadığı için özüne dönmeye başlamış bir Ortadoğu ülkesiyiz. Tam özümüze döndüğümüzde 'Bayan Voleybol falan ne ki? Çıplak çıplak kadınlar.' diyeceğiz hep beraber.
0
Mirket
(03.06.24)
Meme olayı her ülkede ilgi çeker. Bence eğlenceli bir şeydi trt de gözükmesi.
Çok meme görünce erkekler umursamıyor mu zannediyorsunuz?
Olayı hemen cinsel açlığa bağlamamak gerek
0
Cezcez
(03.06.24)
Bu ülkede her şey uç noktalarda yaşanıyor. Denge diye bir şey yok. Spor, siyaset, din ...

Eşi benzeri yok bu toprakların
0
HellKeePer
(03.06.24)
TRT ile dalga geçmek kabullenmek mi bilmiyorum, ülkenin gidişatı ortada zaten. Ayrıca TRTde rakı görsem ben de dalga geçerim, memeyle çok ilgisi yok bence. Başka kanalda da rakı görsem ooo tvde rakı mı derim.


bir de O Türk erkekleri bir anda belirmiyor toplumda.

hep böyleydik ülkece. Sadece sosyal medya olunca herkesin ne yaptığını görüyoruz.
0
jülsezar
(03.06.24)
Trt nin memeyi biz çekmedik amerikalı yayıncı çekti, sonraki maçlar için onlara da uyarı yaptık demesi face palm
0
grimavi
(03.06.24)
Öz möz yok. Sağcı partiler ve askeri cuntalar eliyle itinayla islamcılaştırılmış ve ırkçılaştırılmış, bir garip medeniyetler beşiği anadoluyuz. Ha öz diyeceksek esasında binbir rengin açtığı bir kültürümüz var ama egemenlerin işine gelmiyor.
0
prole
(03.06.24)
Üzülerek belirtmeliyim ki o saydığınız ülkelerin halkları ve sığınmacılar yeni nesil Türklerden daha medeni ve daha ahlaklı ve dürüst dünya sosyal medyadan ibaret değildir. Türkiye'de başıboşluk otorite eksikliği var fazla "özgürlük" var herkes her istediğini yapabiliyor yozlaşma bu yüzden. Şimdi devlet sosyal medyaya için bir düzenleme getirmeye kalksa bu sefer "özgürlük yok baskı var" diye provokasyon yapacaklar bilindik şeyler.
0
doharkoman
(03.06.24)
Dönelim ya, tam dönelim ama. mağaraya geri dönelim. dinozorlar türesin yeniden yesin bizi bitelim bence. ben tamamım bu tersine medeniyet yolculuğuna, hayvandan bir farkımız kaldı mı ki giyinmekten başka?

motor sürüyorum pazar günü, viraj içinde adam motoru altına alırcasına üzerine sürüyor aynı şeritte arkandan gelip. çekilmeyince kornaya basıp ne diyorsun deyince de çekil diyor. adam motosikletin (ki teknolojisini bilmeye gerek yok adını da mı bilmiyorsun be cahil) motorlu bir taşıt olduğunu, aynı karayoluna tabi olduğumuzu hala idrak edememiş. Diğer arabaların da üzerinden geçemediği için üstüne sürmüyor bu durumda. Arabası az biraz daha yüksek, az biraz imkanı olsa, tank falan versen, altına ala ala yoluna devam edecek.

Adam öldürmeye teşebbüs ediyor sen MEME diyorsun.

O yüzden sene olmuş 2024, iki parmağınla dünyayı gezip, tüm yazılı kaynaklara ulaşabildiğin bir dönemde bu varlıklarla bir arada olmaktan ben memnun değilim.

Bu yüzden bence dinozorlar yeniden gelsin. (y/n) YES
0
erty_ksk
(03.06.24)
@Cezcez konu memenin ilgi çekip çekmemesi değil.
Ve evet çok meme görünce umursamıyor en azından insanların ig hesaplarını bulup kocasına gavat diyecek kadar umursamıyor. meme gördü diye kendinden geçmeyen ülkeler ve erkekler var hepsi de en az sizin kadar erkek.
o yüzden her erkek meme görünce ülkesinde gündem yaratacak seviyede olmadığı için burada olan bal gibi de cinsel açlığın göstergesidir.
0
🌸Kediyi üzdün
(03.06.24)
açlıktan ziyade haber değeri var.
trt gibi kanalda meme görmek:D
tabi başka bi kanal da olsa haber değeri olurdu, trt olunca katmerlendi.
geçtiğimiz senelerde bi kupada memelerinin arasına telefon yerleştiren kız fenomen olmuştu.

internette tonlarca meme görseli ve videosu var. böyle doğal ortamda denk gelmek daha eğlenceli oluyor. aç olmayla alakalı bir durum değil.
0
tabudeviren
(03.06.24)
bu arada dediğiniz gibi meme görünmesine olan goygoydan çok instagramını bulup paylaşmaları fecaat
0
jülsezar
(03.06.24)
Yalnız 21. yüzyılda bile hala özgürlüklerin fazla olduğunu söyleyenlerin burada bile olduğu bir ortamda, durumu medeniyetlerin beşiği ve binbir rengin açtığı kültürün olduğu yerde Askerler sayesinde bu halde olduğumuzu söyleyen @prole'nin iyiniyetinden ben de istiyorum mümkünse :)
0
Mirket
(03.06.24)
Çok özgürlükten bunlar. Misal eksiduyuruda çok özgürlük var, bence misal burada bir kişi hariç herkesin yazıları hakkında islem yapılmalı otorite gelmeli, bundan sonra fikirlerimizi söylemeden önce gerekli sosyal medya memurundan onay alınmalı.
0
logisticsmanager
(03.06.24)
mirket +1
ben de afganistandan pek farklı olmadığımızı, yalnızca daha batıda oldugumuz için daha uzun süre sekülerleşmeye çalışmış olduğumuzu, ama artık batılılaşma direncinin zayıfladığını, hızla afganistanlaştığımızı düşünüyorum
0
abelardo
(03.06.24)
(7)

Naylon torbalardan önce ÇÖP atmak

muhayyer divan
Selam80'lerde 90'larda çocuk olanlar bile bilmeyebilşr, ben 80'ler çocuğuyum ama hiç hatırlamıyorum, bilenler varsa buraya yazabilirler mi?Naylon torbalar yaygınlaşmadan önce biz apartman hayatı yaşayan insanlar, çöplerimizi nasıl atardık? Ne yapardık biz çöplerimizi?
Selam

80'lerde 90'larda çocuk olanlar bile bilmeyebilşr, ben 80'ler çocuğuyum ama hiç hatırlamıyorum, bilenler varsa buraya yazabilirler mi?

Naylon torbalar yaygınlaşmadan önce biz apartman hayatı yaşayan insanlar, çöplerimizi nasıl atardık? Ne yapardık biz çöplerimizi?
0
muhayyer divan
(03.06.24)
yat uyu geç oldu.

çöp kovalarına doldururduk, o kovayı da çöpe dökerdik.
0
numlock
(03.06.24)
Eskiden 1 poşet şimdikinden daha uzun idare ederdi çünkü şimdiki kadar ambalaj atığı yoktu.
Market peyniri ince bir naylona, sonra yağlı kağıda sarıp verirdi. Ekmekler gazete kağıdına sarılırdı. Zeytin minik naylonlara koyulurdu.
Kağıttan külahlar yapılırdı eski gazetelerde, onlara yumurta koyulurdu. Sütler şişe sütü ve yoğurtlar cam kavanozda idi. Yenisini almaya giderken eski şişeyi götürürdük. Nutella yerine Sagra marka çikolata dükkanları vardı. Evden kavanoz götürüp doldurturduk. Meyve suları cam şişelerde, depozitosunu alırdık. İlk aklıma gelenler...
Ürün çeşidi az, ambalajlar sürekli kullanılır haldeydi. Şimdi bakkaldan iki ekmek alsan poşette, sütler kartonda, meyve suları kutularda, peynirler vakumlanıp, altı üstü plastik kutulara koyuluyor... İlk teneke kolalar geldiğinde hatırlıyorum ben... O bile atık işte...
Eskiden çöplerde genellikle gıda atığı olurdu. O da arkadaşın dediği gibi ya bir market poşetine koyulur ya da kova çöpe dökülüp getirilir, çalkalanıp öyle kullanılırdı.

Dolayısıyla
0
strawberry first
(03.06.24)
Mobilin azizliği devamı çıkmamış. Dolayısıyla çöpte sadece soğan, patates kabuğu, zeytin çekirdeği gibi organik atıklar olurdu. Sobası olanlar kağıtları, mandalina, portakal, kestane kabuklarını da sobada yakardı.
Pazar için pazar çantaları ve pazar arabaları kullanılırdı. Ürünler kese kağıdına koyulup verilirdi. Gazeteden kese kağıtları yapılırdı. Manav alışverişleri için de file torbalar kullanılır, yine uygun ürünler kese kağıdına koyulurdu.az sayıda naylon torbalar evde saklanır, pazar alışverişlerinde tekrar tekrar kullanılırdı.
Pikniğe giderken plastik/emaye tabaklar, cam bardaklar, evden çatal kaşık götürülürdü. Şimdiki gibi kullan/at ürünler yoktu. Lokantalardan evlere servis yok, varsa sınırlı ürünler için vardı.

Ders çalışmam gereken bu saatte bana derin bir nostalji yaptırdığınız, unuttuğum nice detayı hatırlattığınız için teşekkür ederim :)
0
strawberry first
(03.06.24)
80'lerde çocuktum. o zamanlar şimdiki gibi ambalaj atığı olmuyordu. daha az ambalajlı atık tüketiliyordu. mesela bakkaldan yumurta alırdık gazete kağıdına sararlardı. ekmek alırdık aynı şekilde gazete kağıdına sarılırdı ya da çıplak elle getirirdik ekmeği eve. o zaman evlerde sobalar vardı sobada yakılırdı kışın kağıt atıklar. evlerde çöp kovaları vardı. hatırladığım kadarıyla biriken çöpleri kovayla dışarı dökerdik. hatta şimdiki gibi mahalle aralarında konteynerlar yoktu. mahallede boş bir arsaya aynı noktaya çöpler dökülürdü. bu şekilde hatırlıyorum. ama yine de pazar poşetleri vardı ve poşetlere bağlayıp atardık. poşet hiç yok değildi. (çok devrik cümle kurdum ama anladınız siz)

ek: hatta mahallelinin çöp attığı yere çöplük derdik. sokakta oynarken oralarda oynamaktan imtina ederdik. çok pis günlerden geçmişiz. ama o zamanlar atıklar daha organikti. meyve sebze atığı vs. ambalaj atıkları çoğunlukla saksı, sulama tenekesi, kömür taşıma kovası ve oyuncak olurdu.
büyük yağ tenekeleri ile eve kömür taşırdık, vita yağ tenekeleri saksı olurdu, pril şişelerine su doldurup su savaşı yapardık.

pet şişe yoktu. kola vs 750ml cam şişede (aile boyu denirdi) satılırdı. ailecek içilirdi.
x.com
www.kitantik.com şimdi fast food restoranına gittiğinizde menü yanına 2 lt kola veriyorlar :)
0
exlibris
(03.06.24)
@strawberry first

Ben çok teşekkür ederim, çok güzel hatırladınız vallahi. Evdeki çöpleri şimdiki gibi market poşetine koyup konteynerlere götürüp atmıyorduk da ne yapıyorduk işte...

Bir de işin "bu aburcuburlar ne zaman yaygınlaştı veya geldi" kısmı var. Aburcubur = naylon atık çünkü.
0
🌸muhayyer divan
(03.06.24)
Ben soba külünü bile, sabah soba kovasıyla birlikte alır olduğu gibi çok tenekesine dökerdim.
0
etna
(03.06.24)
Eskiden plastik ve ambalaj atıkları bu kadar yaygın değildi evden çıkacak atık çoğunlukla soba külü ve organik mutfak atıkları olurdu çöp poşeti olmadan atılırdı. Bu durum birazda sosyo ekonomik seviye ile alakalı her grubun tüketim alışkanlıklarını dolayısıyla atıklarıda farklıdır. Bugün bir çok köy yerindeki atık üretimi 80li yıllardaki atıklarla aynı içeriğe sahip.
0
doharkoman
(03.06.24)
(22)

Vicdan sahibi Yahudiler

karanlik yanim
Vicdan sahibi, egitimli, entellektüel Yahudiler veya Israil vatandaslari Gazze saldirilari hakkinda ne düsünüyorlar? Yasanan zulüm o kadar cigrindan cikti ki artik aklim almiyor olan biteni. Acaba diyorum disaridan bakanlar olarak bizim göremedigimiz bir seyler mi var. Neden duymuyoruz bu insanlarin
Vicdan sahibi, egitimli, entellektüel Yahudiler veya Israil vatandaslari Gazze saldirilari hakkinda ne düsünüyorlar? Yasanan zulüm o kadar cigrindan cikti ki artik aklim almiyor olan biteni. Acaba diyorum disaridan bakanlar olarak bizim göremedigimiz bir seyler mi var. Neden duymuyoruz bu insanlarin seslerini? Karsi tarafin elinde hala düzinelerce Israilli rehineler oldugu icin mi sesleri cikmiyor? Ya da ben mi ulasamiyorum bu kaynaklara? Sansüre mi ugruyorlar?
0
karanlik yanim
(02.06.24)
İsrail'deki yayınlara bakıyorum hem tv hem sosyal medyadalarında.
Vicdan namına hiçbir şey yok.Muhalefet edenler niye asker gitti,niye havadan bombalamadık, batı şeria niye bombalanmıyor, hala hamas bitmedi, hizbullah bizi nasıl vurabilir vb.

Karşı çıktıkları tek şey o kadar uçak, bomba varken Gazze'de hala yaşayanların olması. Savaş kabinesi daha temkinli davranıyor israillilere göre.
0
hebanon
(02.06.24)
Oranlayınca sayıca çok az kalıyorlar haliyle sen denk gelmemişsin, akademisyen olarak norman finkelstein var çıkıp yıllardır konuşuyor, yine sıradan bireysel olarak karşı çıkan israilliler var twitterda

Üstteki yorumu görünce ekleyeyim, geçen twitterda savaş karşıtı bir israilli, haber tv programlarının, propagandanın nasıl yapıldığını gösterip anlatıyordu israil içinden, kapalı devre bir propaganda sistemi, haliyle kendini hep haklı görüyorlar
0
grimavi
(02.06.24)
Konuyu Yahudiler diye düşünme. İsrail devletinin kurulmaması gerektiğini düşünen Yahudiler bile var.

Şu an yapılanlar Hükümet kararıdır.

www.youtube.com
0
Mirket
(02.06.24)
ABD vb. yerlerde yaşayan eğitimli entelektüeller sessiz çünkü kendilerine bişey olmasını istemiyorlar. (ayrıca "echo chamber" diye bişey var, kendi okudukları izledikleri şeylere bakarak İsrail haklı da diyor olabilirler)

Fakat İsraildeki aşırı dinci Yahudiler (sanırım bizdeki karşılığı Fatih'teki tarikatlar falan) en başından beri İsrailin bu hamlelerine karşı.
0
nhk ni youkosu
(02.06.24)
sana zulüm gelen seyler onlar icin vatan müdafaasi.
ayni seyi türkiye'de yasasaydik "vicdan sahibi türkler" vatan haini olurdu.
0
arkadakiadam
(02.06.24)
İsrail'deki siyonist ve siyonist hükümetin tutumuna aksi yönde yine İsrail'deki yayın organı Haaretz gazetesi biraz daha gerçekçi yorumlar yapar.
Ayrıca istediklerinin biraz fazlasına örnek ,alt yazılı olarak buradaki videoda:

m.youtube.com
0
diyecevaplandı
(02.06.24)
israil'in tamamen haksız olduğu tartışılmaz bir gerçekmiş gibi sormuşsun. acaba biraz da israil'in acaba haklılık payı olabilir mi diye düşünsen mi?
0
abelardo
(02.06.24)
şuan israilde operasyonlara karşı çıkanlar netanyahu karşıtları ve siyonizm karşıtı katı ultra-ortodoks yahudiler. bizim televizyonlar devamlı halk tepkili diye veriyor ama bunlar küçük topluluklar.

sonuçta terörle mücadele söz konusu ve birçok israillide bunu destekliyor. hatta yurt dışından ülkelerine dönüp orduya katılanlar var.
0
my fault
(02.06.24)
@abelardo Eh yani peki Israil tamamen haksiz olmasin (terörle mücadele, rehineler vs), ama bu bir soykirim midir degil midir tartismalarina yol acan bir insan trajedisi yasaniyor (soykirimdir veya degildir ayri konu). Lan biz ne yapiyoruz diye sorgulayan baskin bir ses, ya da onu gectim bakin bu trajedi yasaniyor ama bizim gözümüzden de duruma söyle bakmaniz lazim diye uluslararasi kamuoyuna sagduyulu bir aciklama yapacak birileri cikmayacak mi diye sordum.
0
🌸karanlik yanim
(02.06.24)
İsrailliler ne düşünüyor için yakın zamanda bir araştırma:
www.pewresearch.org

Spoiler: yahudilerin sadece %4’ü İsrail’in çok ileri gittiğini düşünüyor, %96’sı öyle böyle olanlara ok yaniz

İsrail’e karşı yahudiler: x.com
0
but that was just a dream
(02.06.24)
yapilan seyin dogru/yanlis olduguna bakmaksizin her tezin bir antitezi cikar ortaya. Ama bu yahudilerin ezici cogunlugunun bu mevzunun arkasinda oldugu gercegini degistirmez. dogru/yanlis saglamasi yapilacak cizgi asilmis vaziyette.

musluman/yahudi kavgasini bir kenara birakalim. senin yasadigin x ulkesine 3000 kisi top tufek dalip, evlere kadar girip yaklasik 1200 kisiyi kursuna dizerek oldurdu diyelim, bunlardan 50 kadari coluk cocuk. Bunun disinda yaklasik 3500 kisinin de yarali kurtuldugunu, 250 kisinin de kacirildigini dusunelim.

boyle bir durumda eger mevzubahis bir ulke ise, kabile falan degilse, var gucuyle karsiya dalar haritadan siler. birinin senin evine dalip anani babani kardesini kursuna dizdigini dusun, sonra ben karsina cikip vicdan falan desem ne yaparsin?
0
cooperr
(02.06.24)
bunun vicdanla bir alakası yok. ortada savaş var. savaşın varlığında vicdanmış, sağduyuymuş tiriviri şeyler. savaşta taraf olmayı seçiyorsan iki taraftan birinin diğerine yaptığını onaylıyorsun demektir.
ya savaşa hepten karşısındır ya tarafsındır. taraf olduktan sonra da bunlar bize şöyle yapıyorlar, böyle atlıyorlar, demek ikiyüzlülükten başka bir şey değil. çünkü herkes biliyor ki güçlü olan taraf değişse yaşananlar gene de değişmeyecek.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.06.24)
Haaretz'de IDF'i ve yöneticileri eleştiren makalelere sıklıkla rastlayabilirsiniz. Bunlar dışında isim isterseniz Louis Fishman'ın twitter hesabına göz atabilirsiniz. Noam Chomsky'nin 7 Ekim öncesine ait İsrail eleştirilerini okumuştum, güncel olarak da eleştiriyordur herhalde.
0
zihua
(02.06.24)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
Cenevre İnsan Hakları Sözleşmesi var. Savaş esirlerinin günlük kalori ihtiyacının bile karşılanması uluslararası anlaşmalarla teminat altındadır.
Savaşta sivil öldürülmez. Çocuk hiç öldürülmez. Savaşta siviller yerlerinden edilemez falan
Bunlar yapılıyorsa gerekçe olarak savaş gösterilemez.
Kaldı ki savaş iki ülke arasında ve ilan edilerek yapılan bir faaliyettir.
Yani ortada bir savaş yok.
0
Mirket
(02.06.24)
yok cenevre insan hakları sözleşmesi, yok kalori ihtiyacı falan görüldüğü gibi devletlerin kendi ulusal güvenlikleri tehdit altında olduğunda gayet de rafa kalkıyor. israil de kendi güvenliğini tehdit eden unsurlarla savaşacağını ilan etti. yaşanan olayları da terminolojiye bağlı kalarak savaş olarak niteleyememek sadece israil'in işine yarayacak bir durum olur. ne diyelim? filistin tatsızlığı mı?
israil'e şu an yaptıklarının bedelini belki bir noktada cenevre menevre dedirtilerek ödetilir ama olan olmuş, ölen ölmüş, elde edilen topraklar israil bayrağı altına girmiş olacak o noktadan sonra kim takar cenevre'yi. savaş tam olarak budur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.06.24)
Öncelikle bu konuyu açtığınız için teşekkürler. Gazze'de ki soykırım sürekli gündemde tutulamlı. Yahudilerin hepsi eğitimli ve entellektüel (bizdeki asimile olmuş kesime benzemez hepsi dindar ve muhafazakar kendi değerlerini savunuyorlar) fakat onlarda vicdan merhamet yok yahudi olmayanları hakir görüyorlar. sizin anlamlandırdığınız şeylerler onların anlamlandırdıkları şeyler çok farklı. Gazze'de soykırım yapılırken Çocuklar katledilirken hastaneler okullar bombalanırken kutlama yapıyorlar bu onlar için çok sıradan bir şey. Bu katliamlarda yeni değil 80 yıldan beri devam ediyor adamların tarihi katliam ve işgal üzerine kurulu fakat artık bu işin sonu gelmek üzere bu terör devleti i*rail bu yaptıklarının bedelini ödeyecek dünyada günden güne yalnızlaşıyorlar kuzey kore gibi olacaklar hatta yahudiler sokağa bile çıkamayacak tarih onları affetmeyecek bu durum hollywood'a ısmarlama Holocaust yalanlarına benzemeyecek gerçek soykırımcının kim olduğunu bütün dünya gördü. Şimdi dünya devletleri teker teker Filistin'in bağımsızlığını tanımaya hazırlanıyor deamı gelecek. Sadece Ortodoks yahudiler işgal devletinin kuruluş zamanı konusunda ihtilaflı oldukları için antisiyonistler ve siyaset gereği Filistin'i destekliyorlar. Sansür konusuna gelirsek medyanın, finans sisteminin küresel şirketlerin ezici çoğunluğu siyonistlerin elinde adamlar neredeyse bütün dünyayı kontrol ediyor istedikleri gibi algı yönetimi yapıyorlar. ABD'de ve avrupanın çeşitli yerlerinde her gün protestolar var batılılar ortadoğu, İslam dünyası ve Müslümanlar hakkında doğru bilgiye sahip değiller batı medyası (medya derken her türlü medya, yazılı, basılı, görsel, sosyal, ajanslar, intermedia... aklınıza ne gelirse) tamamen sansür, ırkçılık ve İslam düşmanlığı üzerine kurulu tek taraflı olarak İsrail propagandası yapıyorlar (medya çoğunlukla siyonist lobinin kontrolünde asıl mesele bu) gerçeği öğrenen batılıların tepkisi radikal oluyor (bkz. Özgür Filistin için kendini yakan ABD askeri, Filistin direişinden etkilenip Müslüman olan batılılar) Siyonizm insanlığın en büyük düşmanıdır. Görüyorsunuz adamlar dünyayı esir almış durumda hiç kimse sesini çıkaramıyor siyonizme karşı çıkmak bütün insanlığın görevidir. Sözde demokrasi beşiği ABD'de soykırımı prostesto eden üniversite öğrencilerine yönetimin cevabı keskin nişancı gönderip yaka paça göz altına aldırmak oluyor soykırıma karşı çıkan veya yeteri kadar destek vermediği düşünülen rektörler görevden alınıyor google israili protesto eden çalışanını işten çıkarıyor adamlar yapay zeka ile Gazze soykırımını içeren içerkleri tespit edip özel olarak sansürlüyorlar. Bir tek Çin merkezli Tiktok bu sansürün dışında kaldı ki şimdide ifade özgürlüğü kavramının içini boşaltıp soykırım protestolarını ''antisemitizm'' kapsamında ceza hukukuna yerleştirme hazırlığı yapıyorlar. Bu konular gündeme gelmiyor çünkü gündemide algıyı yöneten siyonistler belirliyor fakat ne yaparlarsa yapsınlar siyonistler Filistin'in altında kalmaya mahkum. Şimdiden bağımsız Filistin'i tanıyan ülke sayısı 147'ye ulaştı.

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com
0
doharkoman
(03.06.24)
evvela filistin bizim toprağımız
filistin daha bizimken, britanya, yahudilere vaadetmişti bile o toprakları (balfur deklerasyonu)
düşün liverpoolu vaadediyorsun samsunlulara şimdi. ne garantilemişsindir bu vaat için?
700bin filistinliye karşın 3bin çeteci, 3 kolordu içinden 2 kolordu osmanlı askeri yendi hikayesine inananları bi kenara alırsak, ki filistinden daha çok asker topladığımız garanti, ingilizler 2 kolordumuzu bertaraf etti.
biz oradan çok adi bi şekilde kovulduk
halebi şamı bile itiş kakış hariç savaşmadan terkettik. tam ingilterenin kendisi için arzu ettiği sınırlara çekildik.
ingilizler için bir haçlı seferidir. tekmeyi yiyen de bizleriz
i.hizliresim.com

bunu hafızadan silmekle kalmayıp bizden bile alık siyonistler yeşerttiler

sansüre bizdekiler bile uğruyor. öyle ki yahu bu insanlar o duvarın ardına nasıl sıkışmış diye soracağına neden o duvarı yıkmaya çalışmış o halde israil de haklıdır diye işgale peçete tutuyor.

1900lerin başından beri, yani biz idare ederken bile suikastlerle başlayıp, bugüne dek ne tecavüzler ne katliamlar olmuş, bunları israil ve onun terör çeteleri niye yapmış diye sormazlar.
işte burada ait olduğun esas kimlik ortaya çıkıyor

üstelik dolaşımdaki anlatının tamamı bağrı açılmamış yalan. rehineleri bile raid'de öldürenler israil askerleri. hayatta kalanlarla röportajlar açık kaynaklarda var. dramatik anlatılar kurşunlamalar tamamen hükümet sözcüsü metni. üstelik ölenler de asker. zaten duvarın ardında işgalci olmayan yok. panayırdakiler bile idf. tamamen idf sözcüsü gibi konuşuyorlar. bi de yanına bebeklere t.cavüz edildi eklerlerse tam olur. bu insanların çocuğu falan var, nasıl yüzlerine bakıyorlar anlamıyorum

bu anlatıyı sadece fox seyircisi yahudilerden değil, solcu seküler yahudilerden de işitiyorsun. ingilterede bi tanesi -ama kan revan içindeyken 2 dk sonra gülüşüyorlar- şeklinde internette gördüğü klipi filistin gerçeği diye anlatıyor. bu en ayıkları.
0
lambırcek
(03.06.24)
Bu tür konularda pek yorum yapmıyorum genelde ama buna sessiz kalamadım.

Şöyle bir senaryo düşünelim. Yahudiler yıllardır ortadoğu'da yaşayan bir unsur olsun ve bir grup arap sonradan burada bir bölgeye getirilmiş olsun. Başka büyük güçlerin de desteğiyle devletini kurmuş vs. Zaten burada yaşamakta olan bir grup yahudi, sonradan gelen arapların kurduğu devletin sınırlarını aşıp saldırsa, sivilleri öldürse, gene bildiğimiz hamas gibi terörist mi olacaklardı yoksa kendilerine yapılanlara karşılık direnen bir grup mu?

Türkiye'nin PKK ile savaşında belki tek seferde bu kadar büyük bir saldırı olmadı ama toplamda özellikle 90'lı yılları düşünürsek çok büyük saldırılar oldu. Az veya çok destek de bulmuş olabilirler. Tabii bunların suyunu taşıyan belki de devletin daha önceki politikalarıdır ama konu o değil. Devlet ne yapsaydı o zaman hedef gözetmeksizin sivilleri de bile isteye hedef alarak öldürse miydi?

Burada İsrail kendi güvenliğini sağlıyor diyenlerin çoluğu çocuğu yok herhalde. Bu saldırılarda çocuğu ölen bir babanın terörize olmasından daha tabii ne olabilir. İsrail kendi teröristini yaratıyor. Zaten 7 Ekim meselesi de biraz şaibeli.

Ayrıca İsrail hadi gitti yaktı yıktı komple aldı Gazze ve Batı Şeria'yı diyelim. Orada duracaklar mı sanıyorsunuz. Yarın Lübnan'dan bir "terörist" saldırı gelir oraya dadanırlar. Yıllar sonra bir bakmışız Türkiye'de İsrail'in güvenliğine tehdit olur.

Mesela tehdit oluşturduk İsrail'in güvenliğine "haklı olarak" Mersin'i işgal ettiler. Neyse güvenli bölge ilan edildi bir yer Adana sınırında, ve gelip bombaladılar direk orada kalan insanları, "savaşta olur öyle şeyler" mi gene?

Hadi hepsini geçtim, Gezi olaylarında 6 kişi öldü sanırım. Türkiye bunu kendi güvenliğine tehdit görüp direk sivillere ateş açsaydı normal mi olurdu?
0
mbond
(04.06.24)
Bu seri ilginizi çekebilir belki

7 Ekim ve Sonrasına Dair: Türkiyeli Yahudiler Anlatıyor

www.avlaremoz.com
0
peki madem
(04.06.24)
Mevzunun geziyle zaten bir alakasi yok, onu geciniz.

PKK ile benzerlikleri var denebilir. Bizim Irak'ta yapamadigimizi adamlar yapiyor cunku global olarak bizden cok cok daha gucluler. Oyle olmalari da bana garip gelmiyor zira birkac yahudi ile calisma firsatim oldu, para ile bambaska bir baglantilari olan bir guruh. Ticaret yapan herkese gidip bir yahudinin yaninda calismayi siddetle tavsiye ederim.

Bence tek care buffer zone, kibristaki gibi. 3-5km lik bir alan bosaltilsin iki taraftan da, dipdibe yakin zamanda yasayamayacaklari belli, belki 50 sene sonra farkli olur.
0
cooperr
(04.06.24)
İsrailli Yahudilerde bunun oranı daha düşük. Bu da aslında çok inanılmaz bir şey değil.

7 ekim'de gerçekleştirilen terör saldırısı sonrası festival alanında ve sınırdaki banliyölerde öldürülenler (özellikle sivil kadınlar, çocuklar ve erkekler), kaçırılanlar, tecavüze uğrayanlar, çıplak halde kamyon arkasında gezdirilenler oldu. Bunlar yaşanırken Gazze'de kutlamalar yapılıp sokakta göbek atıyordu insanlar. ABD ve Avrupa gibi 40 yılda bir terör yaşayan ülkeleri geçtim, bugün Türkiye'de bir terör eylemi sonrası random 2-3 hesap kutlama yapsa komple o Kürtlere ya da müslümünalara yönelik sövenler oluyor, o dönemde suçlu ya da suçsuz başlarına ne gelirse sevinenler çıkıyor.

Terör eyleminden başını kaldırıyorsun, bölge seni yok etmek isteyen Araplarla doluyken Arap olmayan en yakın ülke olan Türkiye, Hamaslı teröristleri barındırdığını onların sağlık giderlerini halkına kitlediğini gururla anlatıyor ve o teröristlere halk kahramanı diyor. Halkın belirli bir kesimi terörist elebaşlarından birinin fotoğrafını her yere asıyor.

Üzerinden 7 ay geçmesine rağmen kaçırılan vatandaşlarının bir kısmına hala ulaşabilmiş değiller. Bizim ülkede 2015 yılında Gara'ya kaçırılan 13 evladımızla ilgili doğru düzgün haber yapılmadı, IŞİD tarafından yakılarak öldürülen 2 askerimize sahip çıkılmadı. Bütün bunlar siyasi çıkar amacı ile gizlendi ama orada bunlar gizlenmiyor, aksine hatırlatılıyor. Olması gereken de hatırlatılması ama İsrail yönetimi de bunu olması gerektiği için değil, siyasi çıkar amacı ile yapıyor.

Gizleme-Hatırlatma derken Gazze'de olanlar ile ilgili internetteki haberlerin %1'i doğru. Türkiye'ye yine birçoğu ulaşmıyor ama açıklanan sayılara ve haberlere bakarsan 3-5 tane Filistinli Arap erkek öldü. Geri kalan hepsi bebek ve kadın. Günde binlerce kadın ve bebek ölüyor propagandaya göre. Hastane otoparkına düşen ve 2 metre ötedeki aracın camını bile kıramadığı görülen patlayıcı yüzünden 500 ile 1000 arası kişinin öldüğü (evet, yine neredeyse hepsi bebek ve kadın) haberi yapıldı. Ekşi Sözlük'te de sayfalarca konuşuldu. Bölgeden videolar paylaşılıyor sürekli. Ben 2 kere doktor olarak, 2 kere savaş muhabiri olarak, 1 kere de sıradan vatandaş olarak ölen(!) Filistinli Arap gördüm mesela. 1 tane de sedyede ölü olarak yatan ve arkadaşları çevresinde ağıt yakarken annesi geldiği anda üzülmesin diye canlanan Filistinli Arap gördüm. Böyle gerçek dışı saçma sapan propagandaları görünce o taraftan gelen hiçbir bilgiye inanmıyorlar.

Öte yandan bazı İsrailli hesaplarına baktığımda sanki TSK inceliğinde operasyon yürütüyorlarmış hiç yardım kamplarının ortasına bomba atmamış, halk arasındaki konvoyu vurmamış, korku taktiklerine başvurmamış, sivil katletmemiş gibi haberler yapıyorlar. Haliyle kendi haber kanallarında kendi propaganda yayınlarını izlerlerken, çok fazla asılsız konular temelli propaganda yayına denk geldikleri için hepsine yalan muamelesi yapıyorlar.

O yüzden Filistinli Arapların yurtlarından edilip sürgün halinde olmasını, zaten Hamas'ı seçip onları desteklemeleri ve yukarıdaki diğer konulara bakarak kah umursamıyor kah sanki tüm Araplar teröristmiş gibi tehlikeyi ortadan kaldırdığı için keyifle izliyorlar. Bunu yaparken de masum sivillerin çok az sayıda ve kazara öldüğünü düşünerek yapıyorlar. Bir şekilde bir yere yerleşerek hayatta kalmayan insanlara birkaç saat önceden haber verip bombaladıklarında sorumluluklarını yerine getirmiş sayıyorlar kendilerini. ABD ve Avrupa basınındaki İsrail lobilerinin gücü de uluslararası medyada konunun bir yöne yönlendirilmeye çalışmasına çabaladıkça ve ciddi bir uyarı gelmedikçe kendilerini de haklı görüyorlar. Rusya'ya Ukrayna üzerinden yapılmayan kalmadı, sonra Rusya'ya muhtaç olunduğu için orta yol bulunup ilerlendi. İsrail bunların hiçbirini yaşamadı. Eurovision'a katılıp 5. bile oldular (yapıldılar).

Onların kafalarında Gazze'nin temizlenmesi, bizim Suriye'nin kuzeyinde YPG'nin işgali ile yurdundan edilenler sonrasında oluşturulan terör koridorunu dağıtmak için yaptığımız pençe kalkan harekatı ve güvenlik koridoruna yakın görüyorlar.
0
nawar
(04.06.24)
Buraya Arap İsrail kokelrine sahip ve yıllardır bu alanda mücadele eden birini birakayim:
www.linkedin.com
0
Amaranta ursula
(05.06.24)
(14)

Matematik nasıl anlatılırsa dinlerseniz?

sekizdokuzon
Merhabalar;Diyelim YouTube'da geziniyorsunuz. Karşınıza bir video çıktı, belli ki matematikle alakalı bir şeyler anlatılıyor. Ne olursa, hangi şartlar sağlanırsa "Bu neymiş?" dersiniz ve tıklarsınız, nasıl anlatılırsa izlemeye devam ederseniz? YouTube örneğinden ziyade, yaş fark etmeksizin ne olursa
Merhabalar;

Diyelim YouTube'da geziniyorsunuz. Karşınıza bir video çıktı, belli ki matematikle alakalı bir şeyler anlatılıyor. Ne olursa, hangi şartlar sağlanırsa "Bu neymiş?" dersiniz ve tıklarsınız, nasıl anlatılırsa izlemeye devam ederseniz?

YouTube örneğinden ziyade, yaş fark etmeksizin ne olursa matematik ilginizi çeker?

Not: 13 senelik Matematik öğretmeniyim. Artık bu işi farklı bir metodla yapmak istiyorum. Elbette sahada edindiğim tecrübeler var ama kullanıcı deneyimini daha iyi kavramak adına sizlere de sormak istedim.

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(02.06.24)
Bazı matematik öğretmenleri çok eğlenceli anlatıyorlar. Hem izliyorum hem gülüyorum. Bir de çok şanslısın matematik bilen birisi olarak :)
0
rock n roll
(02.06.24)
Ali Nesin'in birkaç videosuna denk gelip kısa kısa izlemiştim. aklımda kaldığı kadarıyla, işlemleri sorgulatıyordu, bu neden böyle? nasıl sağlaması yapılır? neden öyle olmuş vs. diyerek konunun derinliklerine giriyordu.
bir de, yabancılar sanırım bu işi eğlenceli hale getirerek çözmüş. özellikle amerikadaki fizik, kimya dersleri gibi olursa tadından yenmez.
0
MtKrt
(02.06.24)
3Blue1Brown
0
substituent
(02.06.24)
Konuyu süründürmeden mantığını anlatırsa, küçük ipuçları veriyorsa izlerim.
0
sevilen progressive türkücü
(02.06.24)
benim gibi kalin kafalilar icin gercek hayattan ornekler vemke lazim,. yoksa soyut kavramlar arasinda kaybolup gidiyorsun.

matematigi hic sevemedim, cunku 1-2 kisi haric butun matematik ogretmenlerim ruhsuz tiplerdi. fizigin ile hep hastasi oldum, cunku enerji, surtunme, vs somut kavramlar. matematik benim icin sadece ogrenmem gereken bir dil olarak kaldi.
0
cooperr
(02.06.24)
basitten karmaşığa adım adım anlatma.
lisedeki matematik öğretmenlerim faciaydı. dersanedeki gibi anlatanlar olsaydı matematiği çok severdim.

lisede geometriden 2 ile geçmiştim. öss sınavında full çektim. ama matematik öğretmenleri sayesinde liseden gelen puan çok düşük oldu.
0
tabudeviren
(02.06.24)
Bana mutlak değer konusunu öğretebilirse her anlattığı konuyu dinlerim. Matematikten hocalarım yüzünden hayatım boyunca nefret ettim. Mutlak değer konusu şahsi takıntımdır. Aslında çok kolay konu nesini anlamıyorsun ehe ehe diyenlere otomatik kendimi kapatıyorum. Öğrenemediysem her konu benim için zordur. Mantığını biliyorum uzaklık eksi de olsa artı da olsa aynı falan fistan ama iş soruyu çözmeye gelince yapamıyorum. Yazarken bile daral geldi bak yine.
0
buzbebek
(02.06.24)
-Anlatan kişinin diksiyonu güzel olmalı. Ne çok hızlı ne de çok yavaş konuşmalı.
-Anlatan kişinin kılığı kıyafeti özenli olmalı.
-Dümdüz değil arada yükselerek heyecanlanarak arada şakalar yaparak dinamik bir şekilde anlatmalı.
0
pispinti
(02.06.24)
Ezbere dayalı değil de işlemlerin mantığı ağırlıklı olarak öğretilirse ilgimi çeker. Bizim hocalar müfredattan sebeple ezbere dayalı hatta sınava yönelik eğitim veriyor bu yüzden matematiksel düşünme gelişmiyor ve matematik eğitiminin sıkıcı olduğu düşünülüyor. Müfredata göre giderseniz sizde bu sistemin dışına çıkamazsınız konu anlatımına yönelik giderseniz olabilir. Bir de youtube'da görüyorum öğrencilerin ilgisini çekmek için saçma sapan hareketler yapan eğitimciler var böyle şeylere gerek yok.
0
doharkoman
(02.06.24)
-şaka ve şebeleklik olmamalı, dikkat dağıtıyor. sakin ton olmalı, en fazla şenol hoca kadar.
-öğretme aşamasında cevabı çok aratmamalı, sorunun bir kenarında temel formül yazabilir
-öğretme aşamasında basitten zora çok soru çözmeli. aynı tip sorular özellikle.

üstteki acı hatıralardan da görüleceği üzere eğitim maarifi bitiriyor :D
müfredat hudutları, memuriyet, zorunlu eğitim matematikten nefret ettiriyor

ilk öğrenen kişi mesela ali nesinden öğrenmemeli. o konu anlatım kitabı gibi fırlatıyor insanın üstüne. pdf derslerine bakarsanız görürsünüz
0
lambırcek
(02.06.24)
Matematik değil geometri için diyeceğim, criminal geometri diye bir kanal var, eğlenceli farklı bir iş yapiyor.
0
sibertenik
(02.06.24)
Ali Nesin öğrencisini matematik aşkıyla boğup boğup duvara atar. Tutkusunu taklit edeceğim ama, adam kendini vakfetmiş bu işe.

Cevaplar için çok teşekkür ederim, kanal tutarsa herkese benden çay!
0
🌸sekizdokuzon
(03.06.24)
Kız tavlamakla ilgili olsa çok ilgiyle dinlerdim.
Tabi hedef kitleyi iki katına çıkarmak için kız/erkek tavlamak olması gerek.

Bu veya bunun gibi hedef kitlenin (15-18 yaş olduğunu sanıyorum) ilgisini çekebilecek konularla bağlantılar kurulsa ben de ilgiyle dinlerdim, eminim onlar da dinlerdi.
- Karşı cinsi tavlamak (Olasılık, istatistik)
- Aileden ayrı eve çıkmak (Geometri, trigonometri, evdeki eşyaların yerleşimi)
- Instagram'ta takipçi kasmak (logaritmik artış)
- Para biriktirmek (faiz, yüzdelik hesaplar vs)
0
michael_knight
(03.06.24)
ananiyimioguz
(03.06.24)
(8)

Spor Salonu için

Yılmaz920
ayakkabı öneriniz var mıdır ?
ayakkabı öneriniz var mıdır ?
0
Yılmaz920
(02.06.24)
Düz ayakkabi. Ideali converse. Ben powerlifting ayakkabısı giyiyorum.
0
logisticsmanager
(02.06.24)
Koşu yapmayacaksanız, metcon 7, Reebok Nano vb.modelleri deneyebilirsiniz. Crossfit için idealdir. Yurtdışından temin edebilirseniz vivobarefoot sahanedir.( 5 yıl crossfit yaptım. )
0
nekonustukbiz
(02.06.24)
her yere her ortama decathlon'da satılan gri spor ayakkabı çok iyi oluyor.
spor için de tavsiye ederim.


www.decathlon.com.tr
0
biseysorcaktim
(02.06.24)
biseysorcaktım,çok kalitesiz duruyor
0
🌸Yılmaz920
(02.06.24)
Agirlik calismak icin? Powerlift Adidas serisi.
0
buf-e kür
(02.06.24)
Herhangi bir spor ayakkabısı! biseysorcaktım'ın paylaştığı ayakkabı ideal mesela.
0
doharkoman
(02.06.24)
Oldukça kaliteli ve rahat bir ayakkabı.
0
biseysorcaktim
(03.06.24)
Adidas powerlift ayakkabı almıştım 6-7 senesi vardır hala taş gibi.
0
hasmetizm 2046
(03.06.24)
(8)

nakliyecilerle yaşadığım soruna hukuki çözüm.

Aşk Adamı
Arkadaşlar olay o kadar ciddi ve enteresan bir boyuttaki benim için hukuki yeterliliğe sahip kişilerden tavsiye bekliyorum. Hayatımda bu kadar sinirlendiğim nadir anlardan konuya geçiyorumTanıdık vasıtası ile 900 km öteye 1+1 ev eşyası taşıttım 25 bin liraya onların belirlediği tarihte başka eşyada
Arkadaşlar olay o kadar ciddi ve enteresan bir boyuttaki benim için hukuki yeterliliğe sahip kişilerden tavsiye bekliyorum. Hayatımda bu kadar sinirlendiğim nadir anlardan konuya geçiyorum
Tanıdık vasıtası ile 900 km öteye 1+1 ev eşyası taşıttım 25 bin liraya onların belirlediği tarihte başka eşyada taşıyabilecekleri şekilde anlaştık. Normalde firmalar 33-35 bandında fiyatlar soyluyorlardı bunlar hem baska esyada alacaklarından hemde kendi belirledikleri tarihte geleceklerinden indirim yaptılar gibi oldu. Her neyse devam edeyim
Firmanın patronu ve yanında biri daha geldi eşyaları taşıdı buraya kadar sıkıntısız zaten.

Daha sonrasında firma sahibinin başka bir çalışanı 2 gün sonra beni aradı eleman beni aradı gecenin bir vakti abi malı indirebilir miyiz diye. Kardeşim gecenin bir vakti mal mı indirlir evde kimse yok. Ben patronunla 2 saat once konustum yarın oglen indirecektiniz dedim. 4-5 kere aynı seylerı soylettikten sonra anlayabildi ve yarın indiririz o zaman dedi kapadık telefonu. .. Malları ev sahibi karşılayacaktı Nakliyeciye ev sahibinin telefonunu verdim organize oldular. Ertesi gün oldu (Çalışan) malları indirirken abi burada mesafe var ekstra adam çağıracağım diyip 3 bin lira koparmaya çalıştı. Ben kabul etmedim mesaj yazdım(görmedi 2 tık olmadı) 2 saat sonra abi taşıdık 28 bin yollarsın diye mesaj attı bana.

Bende patronla konuştum size toplamda 20 bin yollamış oldum 5 daha atıcam helalleşiriz. diye. 3 bini görmezden geldim patronda ekstra bişi istemedi. . Tamam mı tamam. Paralarını yolladım hepsini tamamladım neyse. asıl olay şimdi başıyor. 2 gün sonra beni bir numara arıyor abi parayı yollamadın atmanı bekliyoruz. - Sen kimsin ! Ben nakliyeden emrahla bir bakiye kaldı onu atmadın böyle lakayit lakayit konusuyor bende gunluk hayatımda tanımadıgım ınsanlara bey hanım harici senli benli hitaplarda asla bulunmam. Bu elemanla hitap konusunda sıkıntı yaşayıp tartıştım. Sonra patrona mesaj attım beni elemanın rahatsız etmesin müsait zamanda 3 bin lira daha atarım tamam dedim. Ekstra geçirdiniz ama olsun.

Bunun eleman bu patronuyla konusmama ragmen beni 2 kere arayıp ulasamadıktan hemen sonra ev sahibini arayarak ben para mı alamadım evin anahtarını verin demiş. Bunu ogrenen ben patronunu arayacak siz kimsiniz benim ev sahibimi arıyorsunuz derkeni bunun eleman telefona gelip sen beni tanımıyorsun ha. Ben evinede gelirim sen gorursun vb. tehditler etti. 3-4 dakika bagrısırıp sizi şikayet edicem diyip telefonu kapadım. Şimdi bu elemanın telefon ve patronunun telefonu mevcut. Bunlara itibar zedelemek hararet ve tehditten dava acacagım.

Elimde sadece bunlara gonderdıgım para dekontları var ve bu paraları hiç tanımadıgım birinin hesaba yollattılar fakat ben nakliye diye acıklamada belirttim.

Yapmak istediklerim bu iki sahsa hakaret tehdit ve itibar zedelemekten tehdit. Bana herhangi bir fiş fatura verilmediği için vergi kaçırmaktan şikayet ne kadar hukuki yol varsa başvurmak istiyorum.
0
Aşk Adamı
(01.06.24)
Abi sen aşk adamısın, bu işlere hiç girme.
Rahatsız olursun, rahatsız ederler, uzun sürer, yıpranırsın.
Yazılı sözleşme yapmadan ev taşıtmışsın bu devirde. Evini getirip söylediğin adrese teslim ettiklerine şükret. Ya buharlaşsaydı bütün eşyan?
0
Mirket
(01.06.24)
Okuyunca sinirlendim. Eşyalar taşındığına göre orada oturacaksınız artık diye anlıyorum. Rahatsız edebilirler, belli olmaz, bahsettiğin tipler genel olarak gelişimini tamamlayamamış kişiler. Başlarına iş gelmeyeceğini bilseler ellerinden geleni yaparlar, hiç umurlarında olmaz.
0
mbond
(01.06.24)
Başvurun o zaman. Hukuki destek istiyorsanız hukuki danışmanlık alacaksınız.
0
doharkoman
(01.06.24)
Hukukun hsi devreye girsin tehdit ettiğine köpek gibi pişman edersin yeterki şikayetini bir şekilde işleme aldır
0
alp9900
(02.06.24)
adamlar anlaşmayı bozmuş ama siz de neticesinde 3 bin daha atarım demişsiniz. o yüzden hiç uzatmadan 3bini yollayıp irtibatı kesin derim. yok yere canınız sıkılmasın.

ha baştan anlaşmayı bozdukları için kabul etmeyip 'ben bir kuruş fazla ödemiyorum, söz verdiğiniz gibi indirin ve gidin' deseydin uğraş derdim ama vericem demişsin artık. parayı atmadan önce yazılı olarak '3bini şu hesaba gönderince borcunuz kalmayacaktır' yazıp bi mesaj atsınlar size whatsapptan falan, siz de dekontu atın cevap olarak. en azından elinizde yazılı bir kanıt olur.
0
brkylmz
(02.06.24)
Sen bana su iki elemanin telefonu atsana, adam tehdit etmek neymiş bi sorayım.
0
duster
(02.06.24)
tacize varan aramalar olmadan çok benzeri süreci biz de yaşadık. hatta sabah geleceklerini söylemelerine rağmen gece 3'de bir telefonla uyanıp söz verdiklleri şekilde eşyaların bir kısmını taşımalarına müsade etmek zorunda kaldık. "taşınma olayları böyle, en azından malımıza zarar gelmedi" diyerek parayı yolladık.
0
a7x
(04.06.24)
paraniz varsa ve bir avukat tutup bu islerle/kisilerle ugrasmayacaksaniz dava acin.
0
Sour
(04.06.24)
(5)

Hangi rota? Mardin Urfa antep

Cezcez
İstanbul dan. İki gece üç gün.Mardin Urfa Antep mi?Antep Urfa Mardin mi?
İstanbul dan. İki gece üç gün.
Mardin Urfa Antep mi?
Antep Urfa Mardin mi?
0
Cezcez
(01.06.24)
Kapanış Mardin olmalı bence
0
curukturpkokusu
(01.06.24)
ikisi de olur. Neyi sorduğunuz belirsiz.
0
doharkoman
(01.06.24)
uçak bileti hangi güzergahta daha uygunsa...
0
halanne
(01.06.24)
bence 2 gece 3 gün için fazla şehir. daha önce doğu deneyiminiz pek yoksa antep ile başlamalısınız. 1 gün 1 gece sırf antepe eh işte yeter zaman olarak. akabinde de urfa olabilir. mardin bi tık uzak kalıyor sanki. antep urfaya bi de mardin eklerseniz çok sıkış pıkış olur. mardine ayrı 1 gece ayrılabilir.
0
iwillsee
(01.06.24)
mardin 2, diyarbakır 1 gün.
0
glamdr1ng
(01.06.24)
(2)

Kapalıçarşı'da bilezik-altın nereden alınır?

furry burns
Düğün için toplu bir altın-bilezik alımı olacak. Kapalıçarşı'da direkt önereceğiniz yerler olur mu? Yoksa gidip hepsinden fiyat mı almak gerekir.
Düğün için toplu bir altın-bilezik alımı olacak. Kapalıçarşı'da direkt önereceğiniz yerler olur mu? Yoksa gidip hepsinden fiyat mı almak gerekir.
0
furry burns
(01.06.24)
Kapalıçarşı'dan alınır :)
0
doharkoman
(01.06.24)
öncelikle bileziğin modeline net olarak karar verin. her girdiğiniz yerde başka modelin fiyatını sorarsanız karşılaştırma yapamazsınız, kafanız karışır. gözünüze kestirdiğniz yerlere girip tek tek fiyat alın. (kimisi çok yüksek fiyat da söyler ama 3 aşağı 5 yukarı yakındır fiyatlar zaten.).

bileziğin total fiyatını değil, gram fiyatını sorun. en uygun gram fiyatını veren yerden de artık kaç gram alacaksanız tarttırıp alırsınız. total fiyat üzerinden de son bi rötüş yaptırırsınız küsüratı atarak.

direkt kuyumcu yerine atölyesi olan birini bulursanız bi tık daha uygun fiyat verebilir. eğer 100 gram-150 gram falan alacaksanız 3bin 4bin fark olur kabaca.
0
brkylmz
(02.06.24)
(2)

Devamlılık arzeden reçete

twelfth
Kalp doktoru vasoxen ve atacand yazdı reçete olarak. İlk seferinde aldım. Şimdi ilaçlar bitiyor. Tekrar almam gerekiyor. Ancak eczacımla konuştuğumda herhangi bir hekim (ilaçları yaan orijinal hekim ya da illa kalp doktoru olmak zorunda değilmiş) reçeteyi yenilemeliymiş. Zaten 2-3 kutu oldu kullanma
Kalp doktoru vasoxen ve atacand yazdı reçete olarak. İlk seferinde aldım. Şimdi ilaçlar bitiyor. Tekrar almam gerekiyor. Ancak eczacımla konuştuğumda herhangi bir hekim (ilaçları yaan orijinal hekim ya da illa kalp doktoru olmak zorunda değilmiş) reçeteyi yenilemeliymiş. Zaten 2-3 kutu oldu kullanmaya başlayalı. Tansiyon sorunu 3 ayda yok olacak değil ya. Tekrar yazdırmanın mantığı nedir? Bu işler SGK'da böyle mi yürüyor?
0
twelfth
(01.06.24)
Kronik hastalığın varsa ki tarif ettiğin öyle bir hastalık, Kardiyolog 1 ya da 2 yıl geçerli ilaç raporu ve reçete yazıyor. Reçetede genelde 3 aylık doz bulunuyor. İlaçın bitmesine 15 gün kala aile hekimine gidip rapora istinaden 3 aylık bir reçete daha yazdırıp ilacını alıyorsun. Bu böyle rapor geçerlilik süresi sonuna kadar devam ediyor. Rapor süresi biterken tekrar kardiyoloğa gidip ilaç rapor sürem doldu, yenileyin diyorsun.
Rapor fiziki bir şey değil, e devletinden geçerlilik süresini takip edebilirsin.
Kullandığın ilacın da tekrar ne zaman yazdırman gerektiğini e devletten takip edebilirsin.
0
Mirket
(01.06.24)
Buna hekim karar verir. Sanırım bir süre bu şekilde yeniletip sizi müşahade altında tutacaklar sağlık durumunuzda bir değişiklik olmazsa (obezite kaynaklı tansiyon yüksekliği olabilie mesela) ve kronik olduğuna kanaat getirilirse rapor için sevk ederler.
0
doharkoman
(01.06.24)
(1)

Ne kadar ithalat vergisi öderim?

nefertarii
Ebay’den bir üst aldım. Normalde pahalı bir markanın etiketi üstünde (değeri 790 usd) bir bluzunu 162 euro’ya aldım. Şimdi bu ürün için ne kadar ithalat vergisi öderim tahmini? Etiketinin üstünde olması ödeyeceğim miktarı etkiler mi?
Ebay’den bir üst aldım. Normalde pahalı bir markanın etiketi üstünde (değeri 790 usd) bir bluzunu 162 euro’ya aldım. Şimdi bu ürün için ne kadar ithalat vergisi öderim tahmini? Etiketinin üstünde olması ödeyeceğim miktarı etkiler mi?
0
nefertarii
(01.06.24)
Gümrük tarifesi çok ayrıntılı. Tahmin etmek zor.
0
doharkoman
(01.06.24)
(9)

İleride sosyal medyadan uzaklaşılır mı sizce?

ananiyimioguz
hatta böyle kullanmadığımız için havalı gezdiğimiz bir dönem yaşanır mı?nasıl ki geçmişte deli gibi facebooktan çıkmayıp o tarafı tükettik, instagramı da tüketir miyiz? twitter ı?yoksa onlar gider başkaları mı gelir?nasıl ki iş kariyeri fanatizmi, başkaları için çalışmak, beyaz yakalı olmak gibi ide
hatta böyle kullanmadığımız için havalı gezdiğimiz bir dönem yaşanır mı?

nasıl ki geçmişte deli gibi facebooktan çıkmayıp o tarafı tükettik, instagramı da tüketir miyiz? twitter ı?

yoksa onlar gider başkaları mı gelir?

nasıl ki iş kariyeri fanatizmi, başkaları için çalışmak, beyaz yakalı olmak gibi idealler yavaş yavaş etkisini yitiriyor,

bkz: plaza köylüleri - www.youtube.com

yani insanlar artık kendi işini kurmak, bir şey üretmek veya fiziksel bir işte ustalaşmanın daha kıymetli olduğunu düşünmeye başladılar.

oradaki doygunluğun bitip işlerin tersine dönmesi gibi (belki toplumun bu çalışma dinamikleri git gellidir yani dönem dönem tersine evrilecektir veya yapay zeka ile birlikte wall-e filmindeki gibi sadece oturup toto büyüteceğiz) ama sosyal medyada da böyle bir sanallıktan uzaklaşma olur mu?

yoksa yine filmlerden örnek vereyim, ready player one'daki gibi iyice sanala girip hatta sanal biz mi olacağız? bu konudaki görüşleriniz nedir?

daha ütopik düşünürsek insan beyninin sanal bir ortama aktarılıp ömür boyu orada ölümsüz bir şekilde yaşayabileceği bir ortam yaratmak da imkansız gözükmüyor sevgili black mirror severler.

sosyal medya insanların birbirinden etkilenip normalde gitmek isteyemeceği yerlere gitmek için can atması, normalde almak istemeyeceği şeyleri görüp almaya çalışması, ihtiyacı olmasa dahi ihtiyacı varmışcasına beyninin ona sinyaller göndermesi gibi sebeplerle kurulmuş bir dünya. Büyük şirketler için çok güzel bir nimet. bana bunun biteceği çok kolay gözükmüyor bizleri sağabildikleri kadar sağarlar gibi ama insanlarda bir isyan silsilesi başlayıp elektronikten, sosyal / yapay bir medyadan, hatta şehirlerden uzaklaşması da olası geliyor.

fikirlerinizi merak ediyorum.
0
ananiyimioguz
(31.05.24)
İnternetten ve sağladıkları kaynaklardan, bu kaynaklar üzerinden yarattığımız personalardan vazgecmeyiz. Bunun dönüşü yok ve yüzde yüz olumsuz bir durum değil. Söylediğiniz gibi yapmak zorunda olduğumuz işleri yapay zekâya yaptırıp bir tarafımızı buyutecegimiz, bahsedilen kanallari en efektif kullananın en zengin olduğu bir devre doğru ilerliyoruz. Evet, çok büyük ihtimalle süper zenginler bilinclerini sanal ortama aktarıp dünyada yapıp ettiklerini sürdürmeye ve geliştirmeye devam edecekler. "Yazılım öğren oc" desturu bir insanı ipten kurtaracak boyuta gelecek, bu donanımları kullanmayanlar avam takımı olarak algilanacak. Bambaşka bir devir başlıyor, Yusuf Güney gibi konuşmak istemezdim ama bu satırları okuyan herkesin her ne yapıyorsa mesguliyetini internet tabanlı ortamlara aktarması yapabileceği en vizyoner davranış olacaktır. Bu şu durmaz.

Bu arada süper soru3, sizin gibi zeki insanlari görünce inanılmaz mutlu oluyorum.
0
sekizdokuzon
(31.05.24)
Neden ve nasıl böyle bir şey olsun ki? Adı sosyal medya olur, başka bir şey olur; x platformu olur y uygulaması olur... Online bir kamusal alan oluştu, bundan geri dönüş yok artık.

Atı ulaşım için kullanıyor muyuz? Parşömene yazı yazıyor muyuz? Mumla ev aydınlatıyor muyuz? Tüplü tv kullanıyor muyuz? Walkman mi kaldı? Ciddi ciddi haber almak için radyo takip eden kaç insan var 5-10 falandır heralde. Kaç kişi basılı gazete okuyor artık? Her geçen yıl azalıyordur. E kitaplar da her sene yaygınlaşıyor.

Dünyada bir şey başladı mı ancak kendisinden sonraki başka bir şeye dönüşür. Kendisinden önceki bir hale evrilmesi pek mümkün değil. Eski bir giyim tarzı yeniden moda olsa dahi bire bir aynısı olmuyor, modernize olmuş şekilde geri geliyor.
0
akhenaten
(31.05.24)
Belki sosyal medya kullanım şekli değişebilir ama bu tür platformları hazırlayanların tekelleşmesi ve onların kuralları dahilinde hareket söz konusu.
geçen zamanda oldukça dillendirilen metaverse kavramı şu an sessiz bir büyüme içinde sanırım.
Hakkında şu an haber çıkmıyor.

insanlar zamanla tatmin edici bulamayıp sosyal medyadan uzaklaşsa da dünyadaki bazı gelişmelere baktığımızda insanı internete (ya da dijital ortama) sürekli olarak adapte edebilme çalışmaları var.
augmedted reality, bedene çip yerleştirme örneklerinde olduğu gibi.

Bu, görünen hissedilen her şeyin belirli algoritmalara bağlı olduğu ve her açıdan sayısal temele dayanan yeni tür yaşam konsepti demek.
yönetmekte gerçek hayata göre çok daha az maliyetli bir hal alıyır
0
diyecevaplandı
(31.05.24)
insanların bir paltformdan uzaklaşabilmesi için ondan daha cazip bir platform ile karşılaşmaları gerekiyor.
insanlar facebook dan uzaklaşmadı, instagram facebook'dan daha cazip olduğu için instagram'a geçtiler.
halbuki içerik çeşitliliği, yorum yapma vb. bakımdan facebook daha kapsamlı ancak instagram mobil cihazlara daha uygun bir platform. E insanlar da artık telefondan 2 dakika uzak kalamadığı için instagram'da takılıyor.
işin gerçek yüzü ise şu: zuckerberg instagram'ı patlatmak için facebook'u bilerek yerinde saydırdı, insanlar da oltaya geldi. günün sonunda kazanan yine zuckerberg oldu, adam para basıyor.
insanların bütün platformlardan uzaklaşması ise bambaşka bir konu. şu an en tepede olan instagramda gösterişin formatı belirlendi:yediğini içtiğini paylaş. yurt dışına çıkarsan fotoğraf paylaş. arabanda giderken kokpiti paylaş. takipçi satın al falan filan.
insan her şeyden sıkılabilen bir yaratık. bu sidik yarışından da sıkılabilir, neden olmasın. evlenip çoluk çocuğa karışınca bütün sosyal medya hesaplarını kapatmak bana çok cazip geliyor.arkadaşlarımın yüzde doksanıyla zaten bir araya gelemiyor veya gelmiyorum, milletin ne yaptığından bana ne
0
quaketrigger
(31.05.24)
Uzaklaşılmaz ama dönüştürülebilir. Bu bireylerin şahsi tercihinden ziyade toplum mühendisliğinin getirdiği rıza imalatı ile alakalı. Facebook'un terkedildiğine dair bir veri yok aksine facebook genişlemeye devamediyor zaten ikiside Meta'nın şirketi.

Bugüne kadar batılı şirketlerin hegemonyasında olan sosyal medya şirketleri ve internet gelecekte internet ikiye bölünecek doğulu (Çinli) ve batılı (ABD'li) şirketler olarak. Nasıl ki bir kaç yıl öncesine kadar esamesi bile okunmayan Tiktok youtube'a rakip olduysa yakın gelecekte çinli sosyal medya ağları ve arama motorları bugünün pazar lideri abd'li şirketlere rakip olacaklar hatta onların yerlerini almaları söz konusu.

Özgürlük alanı olarak pazarlanan sosyal medya her türlü bölücü terör örgütünün ve istihbarat gruplarının cirit bir silahtır ve nüfusunun büyük kısmı gençlerden oluşan Türkiye'de sosyal medya ve internet ciddi şekilde denetlenmeli ve filtrelenmeli ve hatta yerli milli alternatifi oluşturulup popularize edilmelidir.
0
doharkoman
(31.05.24)
Bence kullanım şekli değişebilir, mesela bir yerlere foto atma işi azalacak. Deneyimin ön planda olduğu bir platform gelirse daha güzel olabilir her şey. Mesela ben instagramın biteceğini düşünüyorum. YouTube gibi içerik üretenler olacak sadece foto, stroy atma işi bitebilir
0
olaylar olaylar
(01.06.24)
toplumun ne kadarı bilinçli ki böyle bi şey olsun. hiç sanmıyorum. instagram biter başka bi şey başlar. ayrıca sosyal kalabilmek için şart gibi artık uygulamalar.
0
deartheodosia
(01.06.24)
Sosyal medya dediğimiz şey tamamen kapitalizme hizmet eder, her şey pazarlama, ürün satma amaçlı düşünülmüştür, eğer sosyal medya ya ilgi azalırsa onun yerini tutacak başka bir şey bulunur.
0
Yalcin
(01.06.24)
Uzaklasmak bir yana dursun, bence ileride, kullanmayanlar/"yeterince" kullanmayanlar ev bile kiralayamayacak ornegin. Black mirror'da oyle bir bolum vardi. Herkes birbirini oyluyordu falan. Ona gore hizmet aliniyordu. Oraya dogru gidecegimizi dusunuyorum ben. Ve bu beni cok korkutuyor.
0
Kittie
(01.06.24)
(2)

İstanbul’da nişan elbisesi için hangi mağazalara gidilir?

namandigurai
Kadın için, kendi nişanında giyeceği bir elbise anadolu veya avrupa yakası fark etmez. Hangi mağazaları önerirsiniz? Teşekkürler.
Kadın için, kendi nişanında giyeceği bir elbise anadolu veya avrupa yakası fark etmez. Hangi mağazaları önerirsiniz?

Teşekkürler.
0
namandigurai
(31.05.24)
Bakirkoy kamer magazasi ve postane sokagi abiyecileri
0
eja
(31.05.24)
Mahmutpaşa'dan alınır.
0
doharkoman
(01.06.24)
(6)

Ruhsal sıkıntısı olduğunu söyleyen kişiye

anna sun
bir psikiyatrist internette yorum yapabilir ve tanı koyabilir mi? yorumu yazdığı kişinin gerçekten hasta olup olmadığını bilemiyorum bittabi fakat intihara meyilli olduğunu söyleyen kullanıcıya bir doktorun hakaret eder gibi tanı koyduğunu görerek sinirlendim. etik olmadığı aşikar, şikayet etmek ist
bir psikiyatrist internette yorum yapabilir ve tanı koyabilir mi? yorumu yazdığı kişinin gerçekten hasta olup olmadığını bilemiyorum bittabi fakat intihara meyilli olduğunu söyleyen kullanıcıya bir doktorun hakaret eder gibi tanı koyduğunu görerek sinirlendim. etik olmadığı aşikar, şikayet etmek istiyorum ben bu kişiyi. sizce yanlış mı düşünüyorum?
0
anna sun
(31.05.24)
Kim o veysi çeri mi ? :)
0
grimavi
(31.05.24)
internette sorunlarını okuyarak birine tanı koymasından bahsediyorum @mehmet. sanal bir yolla sanal bir kullanıcıya, hastasına değil.
0
🌸anna sun
(31.05.24)
Koyabilir.
0
doharkoman
(31.05.24)
kendi hastası değilse veya karşı taraftan "benim neyim var" tarzı bir soru sorulmamışsa bu yaptığı etik değildir şikayet edilebilir ama hukuki bir yol seçilirse sonunda bişey çıkmaz.
0
numlock
(31.05.24)
kesinlikle böyle bir şey yapamaz. eğer bu kişi hekimse türk tabipler birliği'ne, psikiyatri hekimi ise ayrıca türkiye psikiyatri derneği'ne şikayet edebilirsiniz. ancak buralardan olumlu bir sonuç almak çok mümkün olmayabilir. ekran görüntüsü alıp cimer üzerinden sağlık bakanlığı'na şikayet ederseniz daha hızlı bir süreç olur.
0
görünmezkaza
(31.05.24)
@görünmezkaza, çok teşekkür ederim. sabim üzerinden şikayetimi ilettim. 184ten aranmışım bu kadar hızlı beklemiyordum, kaçırdım... az önce arayıp bunu belirttim, aramalarını bekliyorum.
ilk aklıma cimer gelmişti ama sabim daha doğru geldi. dediğiniz kurumlara da bakarım sonuç alamazsam.
0
🌸anna sun
(31.05.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.