Giriş
(9)

Sevgiliyle gidilecek tatil önerisi

les yeux blanches
Deniz tatili için nereleri, hangi bölgeleri tavsiye edersiniz Türkiye'de?Yeme içme sorun değil, havuz tercih etmiyoruz ve bangır bangır müzik çalan keko yerler olmasın dersek nereler uygundur?
Deniz tatili için nereleri, hangi bölgeleri tavsiye edersiniz Türkiye'de?
Yeme içme sorun değil, havuz tercih etmiyoruz ve bangır bangır müzik çalan keko yerler olmasın dersek nereler uygundur?
0
les yeux blanches
(27.07.25)
Fethiye.

Deniz turu, konser, akşam mekanları, ciddiyseniz dalış safari.

Bütçe iyiyse alaçatı.

Bütçe muazzam ise türkbükü
0
baldan kaymak
(27.07.25)
kaş, akyaka. alaçatı ne ya adını duyunca bile kusasım geliyo
0
ala09
(27.07.25)
Sıcaklık sorun değil ise,

palamütbükünde , sonrasında fenere tırmanış, ve gün batımını oradan izleme.
alternatif , antalya adrasan deniz keyfi , çıralı, vb.
yok kamplı deniz olsun deniyorsa, Aktur kamping 5 ile yıldızlı kamp.
0
Rao
(27.07.25)
ortalama özelliklere sahip bir araba çözebiliyorsanız kaş-kalkan-fethiye arasını gezin
araç yoksa kaş
araç var ama çok da dolanmayalım derseniz kalkan
0
bravoteam
(27.07.25)
Kaş
0
cilacı ökkeş usta
(27.07.25)
Köycegizde kalın,
hergun bir plaja gidersiniz.
0
designer
(27.07.25)
Kalkan ingiliz dolu, ecnebi ergenler üç kuruşa kokteyl içerken kazık yemek isterseniz buyrun.
Kaş metrobüsten farksız, anlamsız bir kalabalık var.
Fethiye her yere görece yakın, sağa sola giderim derseniz tercih edilebilir.
Datça beyaz yaka istilası altında ve elektrikler stabil değil, kesinti çok.
Akyaka yine kalabalık ve denizi pek hoş değil. Gökovaya yakın, antik kent dolu yakınlarında, tercih sebebi.
Ben olsam karaburuna giderim. Görece küçük ve yazlıkçıları yamyam değil. Mordoğana yakın, enfes bir deniz.
0
thesomberlain
(27.07.25)
Söğüt
Faralya
0
gabe h coud
(27.07.25)
izmire gelmeyin pls su kalmadı
0
Batuhanolabilir
(27.07.25)
(19)

Kadın doktorla sevgili olunur mu?

sihpunsnera
Benimle aynı yaşta ve doktor olan bir kadınla süren ilişkim oldu ama kadında ünvan/title takıntısı var. Bu da ilişkimizde problemlere sebep oluyordu. Kendisi seni seviyorum vs. diyordu ama tam veremiyordu. Ben ne meslek mi yapıyorum? Malum hava yollarında 6 yıldır uzman olarak görev yapıyorum ve uzm
Benimle aynı yaşta ve doktor olan bir kadınla süren ilişkim oldu ama kadında ünvan/title takıntısı var. Bu da ilişkimizde problemlere sebep oluyordu. Kendisi seni seviyorum vs. diyordu ama tam veremiyordu.

Ben ne meslek mi yapıyorum? Malum hava yollarında 6 yıldır uzman olarak görev yapıyorum ve uzman doktora yakın bir maaş alıyorum.

Kadının derdi maaş değil, ünvan. Çevresindeki tüm arkadaşları doktor, sevgililileri veya eşleri doktor/pilot. Kendisini çok kıyaslıyor. Benden önceki sevgilisi doktordu 2 yıllık ilişkisi vardı. Ondan öncekiler de genelde doktor cerrah vs. imiş.

Ben de dün kendisiyle konuşma yaptım. Böyle yürümeyeceğini, ara vermemiz gerektiğini çünkü benim çok yıprandığımı söyledim. Gerçekten de duygusal olarak çok verici oldum, çabaladım ettim sevdim vs. Güzel zamanlarımız elbette oldu ama bazı hareketlerinin altındaki sebep hep bu ünvan konusunda geleceği görememesi, takıntısı oldu.

Dün itibari ile ara verdik. Düşünmesini söyledim. Devam edecekse tam etsin, etmeyecekse de ayrıl dedim. Senin gibisini nasıl bulacağım vs. diyor. Sen bana çok iyi davrandın vs. diyor.

Dedim ben yıprandım artık. Olmuyor böyle dedim. Ya kendini tam ver, ya da hiç verme.
0
sihpunsnera
(27.07.25)
bu anlattiginin doktorlukla alakasi yok gibi.
asil soru ünvan takintisi olan biriyle olur mu?

bence olmaz.
"Senin gibisini nasıl bulacağım vs. diyor. Sen bana çok iyi davrandın vs. diyor."
yoklukta giderin var diyor yani. daha iyi davranani bulsa zaten o gidecek.
0
sonsuz
(27.07.25)
ilişkide codependency kavramını araştır bugün, bunun içine düşmüşsün manevi olarak hep sen çabalamaya oldurmaya iyi hissettirmeye çalışmışsın o da bunun tadını almış ilişkide sorumluluk almaktan çok bu rutini rahatlığı bozulsun istemiyor
0
grimavi
(27.07.25)
Doktorlarda genellikle Boyle bir kast sistemi anlayisi var. Bilhassa kadin doktorlarda daha fazla. Hic zorlama, bu yolun sonunda mutsuzluk var.
0
wilhelmwasmuss
(27.07.25)
statüyü bu kadar önemseyen birinin hayatta daha pek çok zorluğu vardır.
0
neira
(27.07.25)
Bunu dert ediyorsa vardır sebebi ve bu sebebi senin yok etmen zor. Ben kasiyer bir kızla sevgili olmam. Ortak paydamız az, maddi durumu denk değil, çevremiz denk değildir gibi 100 sebep sayabiliriz. Bu gibi bir durum varsa sebeplerden bazıları olabilir artı olarak kafasında kurduğu dünyaya uygun olmayabilirsin. Pilotsan mesela süper ama başka bir mesleğe sahipsen ona uygun değilsin gibi. Öyle nasıl bulurum sen gibi, ühühüh çok iyi kerizlendin(davrandın) lafları boş. Seven bu durumlara sokmaz. Ayrıldın, geri dönmeden önce bu konuyu samimi bir şekilde konuş. Konuşma sırasında anlarsın hal tavırlardan. Sonra kararını verirsin, bana böyle yapan ablamızla ben tekrar iletişime geçmezdim.

@arbre ıyyyyy diyorum.
0
Shepard
(27.07.25)
yarın öbürgün;

Senin 1 kademe ünvanına takılan ve 2 kademe ol diyen kadın, 3-4 kademe ünvan görünce seni bırakmayacağının garantisi var mı?

Futbol takımına transfer yapmıyorsunuz, hayatınıza insan alıyorsunuz. Sözleşme yapar gibi sevilmez insan. Kendinize bunu yapmayın. O özdeğeri gösterin derim ben.
0
baldan kaymak
(27.07.25)
20'li yaşlarımda 2 tane olmuştu. Deli çağlarım olduğu için yavan ve sıkıcı gelmişlerdi. Yürütemedik. TRT2 gibi kadın karikatürü vardı ya aynı öyle.

Seninki ise bu işlerden yorulmuş artık. Uğraşmak istemiyor. Olsa da olur olmasa da olur havası aldım.
0
yurtsuz john
(27.07.25)
Kanka doktorla boyle next
0
lapaz
(27.07.25)
şu an için akla yatmayan, ama daha iyisi bulunmadığı için hayattan da çıkarılamayan bir kişi olarak duruyorsun .

"senin gibisini nasıl bulacağım" lafı ilginç. "senin gibi" bir doktor bulursa ne olur sence?
0
tabudeviren
(27.07.25)
ayrilma konusmasinda bile gizli ozne kendisi. buna unvan takintisi denmez hafif narsizm, egoizm seziyorum.

bence asil cozmeniz gereken sey iliskiniz yada kadinin unvan takintisi degil. senin kendini yillardir soktugun ve farketmedigin durum. iliskilerinde surekli verme/alma hissiyatinda olmak gecmis travmalarinin disavurumu oluyor. boyle travmalari olan kisilerin kendilerine yapabilecegi en buyuk kotuluk narsist/egoist insanlarla iliski yasamaktir. lafi dolandirmadan ayrilin. sizin icin miat olsun.
0
buenosdias
(27.07.25)
Bu mantıktaki biriyle mesleği başka bir şey olsa da ilişki yürümez ki. Çevresine tam uyumlu olmak istiyor demek ki. Sizi çıkarınca kendisi için de problem bu. Çocuk olsa çocuk için de BÜYÜK problem.
0
encokbenisevinnolur
(27.07.25)
Kadınlı erkekli sağlıkçılarla dolu çevreden yazayım, bırak gitsin.
Hayatımda herhangi bir alanda iletişim kurmayacağım insanlardır sağlıkçılar. Kardeş de var arkadaş da var akraba da var. Değil bir hayat kurmak yolda görünce selam verilmeyecek tipler hepsi. Bak hepsi diyorum. İçlerinde en iyileri bende var, 20 yıllık arkadaşım akrabam falan olmasa hiçbirine selam vermem hatta bir tanesine daha 7-8 ay önce sınır koydum. Yüzde yüz suçlu olmasına rağmen hala gelip arayı düzeltmedi egosundan. Bak bi de pilot demişsin.
Aile kurmak istiyorsan mühendisle ne bileyim bu ayarda biriyle evleneceksin. Doktorla ye, pilotla gez, avukatla beyaz yakayla iç. Mühendise nikahı bas. Şunu 10 yıl önce çözen arkadaşlarımın zekası benim gözümde 200-500 arası.
Ha illa evlenicem diyorsan bak çok yakından bi örnek vereyim. Kendisi de eczacı bu arada doktor hanım falan değil. Kocasının o akşam yatak odasında gerekeni yapmadığını(kendi sözleri) akrabalardan eşe dosta kadar anlattığını biliyoruz. Daha iyisini bulamayacağı için evli adamla. Parasını beğenmediği için rezil ediyor her fırsatta. Adam da aldatıyor bunu. Yıllardır böyle yaşıyorlar.
Doktor hemşire dedikodusu çok bende. İçlerinden aile kurabilecek kadar şanslıysan at yarışı falan oyna zengin olursun.
Bu arada erkek akrabaların hiçbiri kadın doktorla evlenmedi. Sadece bir tane kuzen evli onun da karısı geçen ya buralarda boş duruyor çocuğun üniversitesine destek olsun diye verdiği arsaların birinden 80 daire aldı. Çocuğun üniversite masrafları için elime yapışsın dediği yer 80 daire kadının. Mal varlığını kendisi bile bilmiyor büyük ihtimalle ve tek çocuk. Bunun dışında 3 cerrah 2 uzman 1 tane de hemşire erkek var. Sadece bu kişinin eşi doktor. Kalanı her alandan insanla yuva kurdular ama hastaneden kurmadılar.
0
mrvln
(27.07.25)
anlaşmazlik meslegi degil,problem olan kişiliği,
insan 7sinde ne ise 70inde de odur derler ya,

arkadasin kendini egitmeli,daha alacagi cok yol var,

burada ifade ettigine göre,pesinde kosarsan dert sahibi olursun..
0
designer
(27.07.25)
Doktorluğun eskisi gibi bir statüsü kalmadığını düşünürsek biraz gerçeklerden uzak, egoist bir arkadaşa benziyor. Barışma çabasında olsa bile içsel olarak pek düzelmeyecek bir şey olduğunu unutmadan yoluna bak derim.
0
Bruce
(27.07.25)
sen böyle duygusal yıpranmalarma doktor erkekle daha uygun gibisin bence. delikanlı adam duygusal yıpranmaz
0
runaway
(27.07.25)
Bula bula golddigger bulmussun, doktordan sevgili olmaz, sal gitsin.
0
feastofthedamned
(27.07.25)
Doktor egosu var çok ortada bu. Seninle birlikte olması seni sevdiği için ama egosunu eğitmeye yetmemiş. Yani seni küçümsemeye, değersiz görmeye epey yatkın diye düşünüyorum. Ya sen de onu aşağılayacaksın -ki önce cinsel hayatınız sonra aranızdaki saygı ve sevgi mahvolur- ya da ikinci bir şans vereceksin ve en ufak bir problemde kesin olarak ayrılacaksın.
0
muhayyer divan
(27.07.25)
biz kadinlar tarafindan onlarin hayatlarini tamamlayici bir aksesuar olarak kullaniliyoruz. bizi obje olarak kullaniyorlar saka maka :) yani yarin seninle bir yerde goruldugunde onun uzerindeki kiyafetin markasi kadar onemli senin ne is yaptigin. cunku kimi dusurebildikleri uzerinden bir yaris icindeler onlar. birbirlerine oyle ustunluk kuruyorlar. bu yuzden top %10'daki erkek birden fazla kadinla takilabilirken geri kalan yalnizlasiyor. bir de ustune incel diye dalga geciyorlar.

yani yanina yakistirmamis seni. ama baska alternatifi de yok su anda. o yuzden bilemiyor ne yapacagini. mesela ayni kadinla simdi ayrilip 3-5 sene sonra karsilassan uzerine atlar. cunku piyasa degeri dusmus olacak ve karar verme mekanizmasinda baska parametrelerin degeri artmis olacak.

insan iliskilerinin de basit ekonomik prensiplere gore isledigini gordukten sonra bir aydinlanma geldi bana. erkeklere tavsiyem piyasa degerlerini arttirmalari bir sekilde, guzel is, cool hobiler, luks kiyafetler, bicimli vucut vs. icinde bulundugun toplulukta one cikamiyorsan mating gercekten zor. ciktigin noktada da onlar seni buluyor bordo bereli gibi. hic efor sarfetmene gerek kalmiyor. sen de zamaninda pesine dustugun kizlari hatirlayip vay anasini diyorsun.
0
antikadimag
(27.07.25)
bu anlattiklariniza gore kesinlikle olmaz. kaza eseri evlenseniz kesin aldatilirsiniz yve bosanirsirniz. direk uzaklaşın bu iliskiden
0
oscar
(28.07.25)
(6)

Erkekler böyle mi hep?

yadigar
Sınırlı bir çevrem var. Yıldan yıla eleye eleye böyle oldu. (git:1605727) geçen ilkokuldan beri görüşmediğim bir arkadaşla buluştuk. (En son görüştüğümüzde 20. yüzyıldı) adam "şunu s..tim, buna so..tum" falan filan böyle rahat rahat anlattı tüm cinsel tarihini sapık sapık ifadelerle. Ben çok steril
Sınırlı bir çevrem var. Yıldan yıla eleye eleye böyle oldu. (git: 1605727) geçen ilkokuldan beri görüşmediğim bir arkadaşla buluştuk. (En son görüştüğümüzde 20. yüzyıldı) adam "şunu s..tim, buna so..tum" falan filan böyle rahat rahat anlattı tüm cinsel tarihini sapık sapık ifadelerle. Ben çok steril büyümüş bir insanım ve seneden seneye de çevremi o şekilde dizayn ettim. Şimdi insan 1000 yıl sonra bile okul arkadaşıyla rastlaşsa, eski samimiyetten devam ediyır, ok. Yani eleman muhtemelen tanımadığı bir insan olsaydım daha düzeyli muhabbet ederdi. Sorum şu: Erkekler genelde böyle mi? O yüzden mi acaba az ile hiç arası samimi arkadaşım var? Yoksa bizim eleman mı sapık?
Bu, klasik erkek muhabbeti midir?
Edit: ERKEKİM
0
yadigar
(27.07.25)
Bu klasik değil cinsel açlığı başına vurmuş erkek muhabbetidir. Kültürlerde erkeklerin eğitim seviyesine göre değişir "klasik" olgusu, bu çok düşük seviye, avam.

Sen değilsin. Doğru olan da sensin, o değil.

Sınır çizmek çok önemli. Şöyle suratını iyice buruşturarak "öfffff ne pis muhabbetin var ya bana ne senin seks hayatından" şeklinde dik bir çıkış yeter de artar bence. Sınır önemli. Erkekler konuşacak daha iyi bir şey bulamamakla suçlular bence. Hayat seksen ibaret değil.
0
muhayyer divan
(27.07.25)
Hayır erkekler böyle değil. Arkadaş büyük ihtimal sizden daha baskın çıkmaya çalışıyor veya yapmadığı şeyler aklında ukte kalmış onları anlatıyor.
0
etna
(27.07.25)
hikayede bir tuhaflık var. ilkokuldan beri görüşmediğiniz biriyle denk gelmemiş, buluşmuşsunuz bile isteye. şu an liseli değilseniz aradan yıllar geçmiş olmalı. bu sürede irtibat halindeyseniz zaten adamın ne mal olduğunu biliyor olmalısınız. yok tanımıyorum diyorsanız geçen sürede ikiniz bambaşka insanlar oldunuz. niye tanımadığınız bir adamın hoşunuza gitmeyen sohbetini dinlediniz? bu nezaket falan değil en hafif tabirle kendinize yaptığınız bir saygısızlık. sonuçta rahatsız olmuşsunuz ki gelip burada sorma ihtiyacı hissediyorsunuz. rahatsız olduğunuz konuyu değiştirin, kişiyle görüşmeyin, ortamdan ayrılın vbvbvb

esas sorunuza cevaben de hayır klasik erkek muhabbeti değildir. muhabbetin akışı ve düzeyi sohbetin içindeki kişilerin karakterlerine bağlıdır tamamen. adam itiraz etmeden dinleyen birini bulunca ne istiyorsa anlatmış. siz ben bunları dinlemek istemiyorum deseydiniz ya daha düzgün bir sohbete devam edecek ya da sohbeti tamamen sonlandıracaktınız.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(27.07.25)
insani hayvandan ayıran beyninin ön tarafindaki frontol lob ve onun çalişmaması büyük kayip.
0
designer
(27.07.25)
Belli bir süre görüşmeyen erkekler, buluşunca meseleyi kaldığı samimiyetten sürdürmek isteyebiliyor.

Liseden mezun olalı çok uzun zaman oldu. Herkes çoluğa çocuğa karıştı. Herkesin işi gücü var, artık gerçek dertleri var. Ama ne zaman bir buluşma olsa hala enseye şaplak yapılmaya devam ediliyor. Bunlar rahatsız edici ama karşı tarafa direkt söyleyince, bu da şımardı diyorlar. Bu nedenle en temizi rahatsız eden insanlardan pat diye uzaklaşmak.

Sürekli cinsel konu konuşan adamın da konuşacak başka bir şeyi yok. Bundan dolayı konu sadece bu. Askerde bazı çocuklar vardı, ilk günden son dakikaya kadar bundan başka bir şey konuşmadılar. Çünkü adamın anlatacağı başka bir şey yok.
0
dre mithatoğlu
(27.07.25)
Evet maalesef

Bende dün karşı cins hatunun anlattıklarını ağzım açık dinleyip: ben bunları düşününce çok düzgün adammışım dedim.

O da bana: kanatların eksik. Dedi.

Bence hepsi aynı. Steril yaşamdan uzakta olmak eğlenceli görünse de, içine girince ben bi an önce ortamın bitmesini ve steril yaşamıma geri dönmeyi istiyorum.
0
baldan kaymak
(27.07.25)
(3)

Sağ saç köklerim agriyor

narod
Ayrica sağ gozum ve sag yanagimda oyle. Solda hicbi sey yok.Huylandim baya. Bir de diyafram kasimin orta bolgesi bastirinca agriyor. Gecen hafta ara vermeden 5 gun ust uste pilates yaptim ama o zaman agrimadi. 3-4 gun sonra agrimasi normal mi
Ayrica sağ gozum ve sag yanagimda oyle. Solda hicbi sey yok.

Huylandim baya.

Bir de diyafram kasimin orta bolgesi bastirinca agriyor. Gecen hafta ara vermeden 5 gun ust uste pilates yaptim ama o zaman agrimadi. 3-4 gun sonra agrimasi normal mi
0
narod
(20.07.25)
rüzgar,klima vs sogutucu birseye maruz kalmis olabilirsin.
0
designer
(20.07.25)
Migren
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(21.07.25)
Evet, dus alip arabada uzun sure klimada kaldim. Sonra da gece boyu disaridaydik. Midem de bulanmaya basladi.

Umarim ondandir
0
🌸narod
(21.07.25)
(2)

geriye dönük bağkur/sigorta ödenir mi?

biseysorcaktim
freelance iş yapıyorum contracter olarak. önceleri ssk girişim yoktu, fatura kesmiyordum.geriye dönük onları telafi edebilir miyim?--daha önce çalıştığım şirketten ayrıldıktan sonra bağımsız çalıştım ve sigortamda boşluk oluştu. son şu kadar sene içinde bu kadar sene sigortalı olmak ve şu alanda çal
freelance iş yapıyorum contracter olarak.
önceleri ssk girişim yoktu, fatura kesmiyordum.

geriye dönük onları telafi edebilir miyim?

--

daha önce çalıştığım şirketten ayrıldıktan sonra bağımsız çalıştım ve sigortamda boşluk oluştu. son şu kadar sene içinde bu kadar sene sigortalı olmak ve şu alanda çalışmak koşulunu zamanında ssk ödemediğim/şirket kurmadığım için karşılamıyorum. geçmişe dönük böyle bir şey yapmak mümkün mü?

vize ve yurtdışı ilişkili bazı konularda bu gerekiyor.
0
biseysorcaktim
(17.07.25)
emeklilik yasi 60-65 arasi oldugu icin,
o zamana kadar coktan sigorta primini yatirmis olursun.(7000 gün)
0
designer
(17.07.25)
Bağımsız çalışırken bağkur baslatip ondan sonra ödemeyi biraktiysaniz yani girişiniz varsa geriye dönük ödeyebilirsiniz.
0
sanguine
(18.07.25)
(5)

Anneme hangi telefonu alayım?

put it in your appropriate place
Android telefon alacağım. Kullandığı Huawei ömrü bitti. Belki teknik servis sonrası bir süre daha (belki birkaç gün belki 3 ay) yaşar.huawei mi oppo mu? Hangi markanın hangi modelini önersiniz?
Android telefon alacağım. Kullandığı Huawei ömrü bitti. Belki teknik servis sonrası bir süre daha (belki birkaç gün belki 3 ay) yaşar.

huawei mi oppo mu? Hangi markanın hangi modelini önersiniz?
0
put it in your appropriate place
(17.07.25)
Samsung a36 ya da 56 bütçenin imkanına göre
0
grimavi
(17.07.25)
Samsung a36
0
inheritance
(17.07.25)
samsung M serisi dandik,
Samsung A serileri kaliteli,
Samsung S serisi ,cok paran varsa tercih edilir.
0
designer
(17.07.25)
Android alacaksan zaten huawei yi elemen gerekiyor. Uzun suredir kendi isletim sistemi ve marketi ile geliyor o telefonlar.
0
duster
(17.07.25)
samsung, xonami gibi markaların özellikle metal kasalı , güncel donanımlı olanları tavsiye ederim.
0
Rao
(18.07.25)
(6)

Adana Plaka Araç Alınır mı?

ManikD
Selam Duyurunun Sakinleri,Antalyadan bir araç alacağım, galeriden. Araç adana plaka. Beni bir huysuzluk kapladı. Ne gibi bit yeniği olabilir? Neye dikkat etmem lazım? Otorapordan full paket ekspertiz aldım, oradan gelen sonuca göre atlayıp gidip alışı yapacağım. Neye dikkat et dersiniz?
Selam Duyurunun Sakinleri,

Antalyadan bir araç alacağım, galeriden. Araç adana plaka. Beni bir huysuzluk kapladı. Ne gibi bit yeniği olabilir? Neye dikkat etmem lazım? Otorapordan full paket ekspertiz aldım, oradan gelen sonuca göre atlayıp gidip alışı yapacağım. Neye dikkat et dersiniz?
0
ManikD
(17.07.25)
Adana değil, galeriden alınmaz. Araç değil tabut satıyorlar.
0
halk
(17.07.25)
tüm araçlarım 01 plaka idi (neden acaba ?) herhangi bir sorun yaşamazsın.
0
lebaron
(17.07.25)
Faydasını bile görürsün :) daha çok çevirir polis ama :)
0
gobekliraki
(17.07.25)
@halk aldığım şeyin nasıl olduğunu anlamak için ne yapmak gerekir :) tavsiyelerin varsa duymak isterim cidden yenisiyim bu işlerin. otoraporda full paket ekspertizden başka bildiğim bişi yok.

@gobekliraki çevirmenin kendisi fayda değil diye düşünüyorum :) nedir bu faydalar?
0
🌸ManikD
(17.07.25)
Sahil kentindeki ikinci el araçlar paslanmaya daha yatkin olur.
0
designer
(17.07.25)
Eski arabam 01’di. Çok sorun yaşayıp masraf ettim
0
messina123
(17.07.25)
(8)

Kendi işimi nasıl kurarım?

sekizdokuzon
Matematik öğretmeniyim, şu an yurtdışındaki üniversitelerde okumak isteyen öğrencilerle çalışıyorum. Kabul almak istedikleri üniversitelerin kabul şartlarını araştırıp uyguladıkları sınavları baz alarak planlıyoruz dersleri. Bu işi kendi şirketimde yapmak istiyorum. Ne kadar bir birikim gerekir, sür
Matematik öğretmeniyim, şu an yurtdışındaki üniversitelerde okumak isteyen öğrencilerle çalışıyorum. Kabul almak istedikleri üniversitelerin kabul şartlarını araştırıp uyguladıkları sınavları baz alarak planlıyoruz dersleri. Bu işi kendi şirketimde yapmak istiyorum. Ne kadar bir birikim gerekir, süreci nasıl ilerleteyim? Diyelim gerekli parayı topladım, mesela ilk kimleri işe alayım vs. Aklınıza ne gelirse paylaşırsanız cok memnun olurum. Başkasının yanında çalışmaktan gına geldi artık.


Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(17.07.25)
önce benzer işler yapanlar nasıl bir model izliyor ne durumdalar bunu bir araştırın. bahsettiğiniz sistemin yüksek başlangıç maliyeti yok. bir sanal ofis veya ortak ofiste alan kiralayın. bu sayede ucuza hem yasal adresiniz olur hem de gerekli durumlarda online-yüzyüze toplantıları yapacak kurumsal görünümde bir alanınız olur.

başlangıçta sahış firması olarak vergi kaydınızı başlatın mümkünse sanal pos ile ödeme kolaylığı sağlayın. işinize göre danışmanlık paketleri hazırlayın ve içeriğini belirleyin.

ilk bir ayı atlatmadan kimseyi işe almayın. o bir ayda nasıl bir yardımcı gerekli ne nitelikler lazım belli olacaktır.
0
orpheus
(17.07.25)
Bir uygulama geliştirip oradan soru, konu anlatımı, deneme sınavları paylaşmak istiyorum başlangıçta. Bunu kendi başıma ogrenmem ne kadar zamanımı alır? Duolingo gibi bir şey düşünün.
0
🌸sekizdokuzon
(17.07.25)
Başlangıçta tamamen ücretsiz olacak tabii.
0
🌸sekizdokuzon
(17.07.25)
Şirket kurmadan başlayın. Hangi öğrenci fatura istiyor ki?
İşler büyüyüp öğrencilere yetmediğiniz zaman şirketleşme, eleman çalıştırma aşamasına gelirsiniz.

Şu anda bir binada bir 2+1 daire kiralamış ve tabela asmış olsanız öğrenciler kapıyı çalmayacak ki, aynı olacak durum.
0
michael_knight
(17.07.25)
Öğretmenler özel ders için iban bile kabul etmiyor. Faturasız tabelasız sigortasız. Ne kurumsalı?
0
halk
(17.07.25)
Buradan benzer planları olan insanlarla birleşerek şirket kurmak, sabit giderleri daha kolay karşılamanıza yardımcı olur.
0
gabe h coud
(17.07.25)
Mesai saatlerinizi doldurana kadar şirket vs kurmak anlamsız, gereksiz riskli.

Eğer çalıştığınız yer ile sözleşmesinizde kesin bir madde yoksa online da başlanabilir. Hatta varsa da adınızı kullanmaz, bir marka isim bulur onunla yürürsünüz bir süre vs.

Şimdiki kurum dışında öğrencileri ne kadar bulabileceksiniz, nerede bulacaksiniz vs o bir mesele.
0
encokbenisevinnolur
(17.07.25)
cebindekini maliyeye kaptirma;

- bağkur,
- kdv,
- gelir vergisi,
- stopaj,
- muhasebe masrafi,
- kira,
- ofis kirtasiye giderleri..
0
designer
(17.07.25)
(8)

Yemeğin buzdolabına konması.

Mirket
Soğumamakta ısrar eden tencereyi 'Ama yatacağız artık.' deyip sıcak sıcak buzdolabına koyabiliyor muyuz? Koyamıyorsak neden?
Soğumamakta ısrar eden tencereyi 'Ama yatacağız artık.' deyip sıcak sıcak buzdolabına koyabiliyor muyuz? Koyamıyorsak neden?
0
Mirket
(16.07.25)
Koyuyoruz.
Gerçekten ömrü hayatım boyunca umursamadım. Sogumamakta israr eden tencerenin köpeği olmaya karşı birlik beraberlik çağrısı yapıyorum.
0
logisticsmanager
(16.07.25)
koymayın deme sebepleri şuymuş,
1. buzdolabı onu soğutmak için daha çok enerji harcıyormuş galiba
2. onun ısısı çevredeki diğer yiyecekleri biraz ısıtabiliyor (bakteri üreyebilir vs)

ben bu olaylardan çekindiğim için benmari usülü denen şeyle soğutuyorum hep. Büyük plastik bi kap var(borcam falan varsa o da olur sanki), ona biraz soğuk su koyup üstüne tencereyi oturtuyorum. veya tenceredekini birkaç plastik kaba bölüp onları bu şekilde soğutuyorum ev kimya laboratuvarına dönüyor ahah sulu kap içinde kap. Ama böyle gerçekten hızlı soğuyor.

Bu arada o tencere soğumuyor ya hani, açıkta oda sıcaklığında 2-3-4 saat durması da iyi değil diyorlar. (bakteri vs.)
0
nhk ni youkosu
(16.07.25)
raflar camsa rafı çatlatabilir. onun dışında bi sıkıntı yok.
0
asap raki
(16.07.25)
soyle birsey anlatayim,
Kurban bayrami,
Danaya girdik,
kasap olan vatandas etin saklama usülunu anlatti,

Yazin agustos ayi idi,
Kurban eti cok sicak,
Eti direk bu sicakligi ile dondurucuya koyunca,
Dış tarafi soguyor,ici sicak kaliyor ve etin icinde yesillenme vs bakteri ürüyormuş,
yani homojen sekilde sogumayinca iyi olmuyor,

Klimali odanin zeminine temiz örtü vs serdik ve etleri zemine yaydik,bir kac saat etleride birkac defa cevirdik,
Sonra dondurucuya koyduk.

Yemeklerde icerisinde et ve hayvan yağı varsa muhtemel bakteri fermantesi hizli olur,sanirim,galiba.
0
designer
(16.07.25)
hem direk rafa temas etmesin hem de daha hızlı soğusun diye altına buzlukta bekletilmiş ıslak bezle koyuyorum.
0
merhum
(16.07.25)
Yukarıda arkadaşlar sebebini açıkca yazmışlar. Ama dolaba köylü gibi tencereyle yemek konmaz. Yemek sıcak soguk farketmez Saklama kabına aktarılır. Tencere bulaşık makinesine koyulur.
0
limonlu eksi
(16.07.25)
@limonlu eksi

Saklama kabı plastikse olmaz. Sıcaklık yemeğe mikroplastik bulaşmasına hatta yüklenmesine sebep olur.

Buz aküsü / buz kaseti denen şeyleri böyle zamanlarda soğutma için kullanmak da mümkün belki.
0
muhayyer divan
(16.07.25)
@ limonlu eksi'ye katılmadım. Sebebini @ muhayyer divan söylemiş.

Diğer cevapların tamamı çok mantıklı. Bir dahaki seferler için aklıma yazdım.

@ asap raki'nin söylediği, cam rafın ısı farkına kırılarak tepki vermesi ihtimali tencereyi koyarken aklıma geldi ve korkuttu.
0
🌸Mirket
(16.07.25)
(19)

evlenmeden önce konuşulması gereken konular?

goge bakan
iki tarafın da beklentilerini ayrıntılarıyla aktarması gereken konular nelerdir tecrübelerinize göre?
iki tarafın da beklentilerini ayrıntılarıyla aktarması gereken konular nelerdir tecrübelerinize göre?
0
goge bakan
(15.07.25)
Gelecek planlari. Yasanilacak ülke, cocuk yapilacak mi vs kesin konusulmali
0
sonsuz
(15.07.25)
Kim evde ne işi yapacak kesinlikle konuşulmalı. Roller belirlenmeli. Eve yapılacak maddi katkı.
Akrabalar evde kalabilir mi?
Sürekli memleket dedikleri boz çöplüğe gidecek miyiz? Evimize gelip aylarca işgal edecekler mi?
Kardeşleri mal ve sürekli arkalarını toplayacak mıyız? Velileri için de aynısı geçerli. Çocuk olacaksa aileler gelecek mi, bakıcı mı, işten çıkacak mı?

Devam ederdim ama bunlar iyi bir başlangıç diyebiliriz.
0
Shepard
(15.07.25)
Arada bir salonda tek yatılsa sorun olur mu gibi şeyler.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.07.25)
Ekonomi nasıl sağlanacak ve çocuk yapılıp yapılmayacağı

Kişilerin kariyer planları ve yurtdışı planlarının olup olmaması

Bunlar sanki şirket mülakatı gibi duruyor insanlar konuşulmasını ayıp sanıyor, aşk sevgi her şeyi çözer ne gerek var diye düşünüyor fakat aşk sevgi hayatta her şeyi çözmüyor

Kaleci saçlı +1
Arada salonda tek yatabilir miyim, bu bende de var, hatta sevgilime sormuştum tamam demişti ama ayrıldık
0
grimavi
(15.07.25)
@Arbre, yalan söyleme gecmisi olan biri neden sana dogruyu söylesin
0
sonsuz
(15.07.25)
Evlenme kararı bence daha çok hislerle alınan bir karar. What is your gut saying yani için alıyor mu karşındakini, içine siniyor mu?
0
sekizdokuzon
(15.07.25)
Bazilari abarti olabilir ama yuzeysel olarak konusmakta fayda var:

0) Nerede yasanacak? Islere yakin? Ailelere yakin? Kimin isi/ailesi? Yurt disi? Sahil kasabasi? Kendi eviniz? Kira?

1) cocuk yapilacak mi? evet ise nasil buyutulecek, kim bakacak? dini gorusler neler, adetler neler, ailesel beklentiler neler? (mesela sunnet olacak mi, sunnet dugunu olacak mi, kupe takacak mi, ya gay olursa, ya ozel ihtiyacli olursa vs)

2) cocuk olmuyorsa alternatifler neler? evlat edinmek, koruyucu ailelik, IVF vs seyler nasil halledilecek?

3) Ailesel genetik hastalik var mi? Tasiyicilik var mi? Ilerde ana babaniz, daha sonra siz parkinson, ALS filan olunca ne olacak? Kim bakacak?

4) Mal varliginiz ve genel butceniz nasil paylasilacak? Kim calisacak? Neye ne kadar para harcayacaginiza nasil karar vereceksiniz? (1000$ a canta almak, 20000$ a motosiklet almak, kirada oturmak, ev almak, arabayi yenilemek, banyoyu yenilemek vs gibi seyler nasil konusulacak?)

5) Olunce ne olacak? Mal varliginiz esinize mi, cocugunuza mi, kardesinize mi, ana babaniza mi kalacak? Nasil pyalasilacak?

6) Cocuklarin egitimi nasil olacak? Kaliteli okul --> kaliteli mahallede yasamak, ozel okul, yurt disi vs gibi seyler.

7) Tatillerde ne yapacaksiniz? Memleket? Deniz kum gunes? Yurt disi? Evde oturmaca?

8) Evcil hayvan yaklasimlariniz? Yarin ocuck kedi istedi mesela, olay cikacak mi?

9) Ana baba kardes amca oglu vs surekli yakanizda olacak mi? Finansal olarak olur, kapiniza fiziksel olarak olur. Neyi nereye kadar tolere edeceksiniz?

10) ayri ayri disari cikacak misiniz? cikinca birbirinize ne kadar hesap vereceksiniz?
0
taurina
(15.07.25)
Para, iç ilişkiler ve dış ilişkilerin sınırları.
0
encokbenisevinnolur
(16.07.25)
Evlilik sözleşmesi ve boşanma durumunda malların nasıl paylaşılacağı. Bunu baştan konuşmazsan sonra büyük sıkıntı yaşarsın.
0
runaway
(16.07.25)
koca kontenjanindan 10 seneyi devirdim.

evlendigim kadin ile su anda evli oldugum kadin arasinda daglar kadar fark var, cocuktan sonra bambaska bir faza gecti, hormonlarin etkisi falan herhalde.

o yuzden bastan ne konusursan konus, evlilik organik ve dinamik birsey statik degil, sen istedigin kadar plan/anlasma yap.. o is oyle yurumeyecek, uyarayim.
0
cooperr
(16.07.25)
Kosulsuz birbirini sevmek degilmiydi ?
0
designer
(16.07.25)
Oturulup konuşulduğunda mantıklı konuşan, ama iş icraate geldiğinde yapmayan o kadar çok insan var ki, ben bu konuşmaların çok bir işe yarayacağını düşünmüyorum.

Yine de genel hatlarıyla bir imaj çizmek adına yukarıdaki yazılanlara katılıyorum.
0
ananiyimioguz
(16.07.25)
Çok uzun vadeli konuşmak çok yararlı olmayabilir çünkü evliliğin akışında karşındaki insanla beraber senin de görüşlerin/hayata bakışın değişecek. Temelde şunlar konuşulabilir:

- Çocuk yapmaya sıcak bakılıyor mu; bir taraf çocuk isterken diğeri kesinlikle karşı ise baştan evlilik yapmamak lazım.

- Genel olarak finansal konular; evin geçimi nasıl sağlanacak, karşılıklı beklentiler neler, ev-araba gibi alımlarda nasıl hareket edilecek.

- Sosyal hayatlar nasıl ilerleyecek; örneğin eşini oturduğu siteden dışarı çıkarmamakla övünen (!) bir arkadaşımız zamanla malesef boşandı. Yine boşanan bir çift biliyorum; arkadaşım yarım saat kahve içmeye gel(e)mezdi, "eşim sorun çıkarıyor" derdi. Sonrası hüsran.

- Y.dışı veya şehirdışına taşınma hedefi ve planı var mı, varsa nereler -> bu konu ÇOK KRİTİK. Evlilik sonrası zorla kadının/erkeğin memleketine taşındırma hikayelerini çevremde 4-5 çiftte gördüm. Boşanan da oldu aman dikkat.
0
Lethe
(16.07.25)
@cooperr +1 kadın tarafı olarak konuşuyorum, doğuran kadın olmasına rağmen erkekler daha fazla lohusa gibi davranıyor. Konuşulduğu gibi gitse her şey keşke…
0
ekimoloji
(16.07.25)
üstte yazılanlar konuşulmalı ama her şeyden önce bir süre beraber yaşanılmalı.
benim gözlemlerime göre erken dönem boşanmaların en büyük nedeni hiç beraber yaşamamaları.
0
my fault
(16.07.25)
madde madde yazanların çoğu bekar bence. ne konuşursan konuş evlendikten sonra düşünceler, mevcut durumlar illa ki değişecektir.

@my fault haklı bence, ama maalesef ki türk aile yapısı buna çok uygun değil. evlenmeden önce en az 1 yıl beraber yaşanması çok daha sağlıklı olur. elimde yetki olsa zorunlu yaparım hatta.
0
bobinhoo
(16.07.25)
böyle bir liste hazırlamak mümkün değil. bazı şeyler zaten kendini belli eder. kaldı ki karşınızdaki yalan da söyleyebilir. ilişki içinde bazı şeyleri çözüp halledemiyorsanız, karşı tarafı tanıyamayıp soru sormaya ihtiyaç duyuyorsanız zaten evlilik konusu rafa kaldırılmalı. sadece çocuk konusu netleştirilebilir belki.
0
elorelia
(16.07.25)
bekarken bir evde yaşayıp sonra boşananlar insan değil mi? iyi ki elinde yetki yok ergenus
0
lambırcek
(16.07.25)
Görücü usulü evlilikler dışında bu konuların tamamında hiç konuşmadan kendiliğinden oluşmuş bir hemfikir olma veya ortayolu bulma uzlaşısı yoksa, sonradan konuştuklarınızı notere onaylatsanız bile pek bir işe yaramıyor.

Ayrıca, madem konuşmaya karar verdiniz, şunları da konuşun,

Taraflardan biri kaza geçirip omirilik felçli olursa ne olacak,
Taraflardan biri ölümlü kaza yapıp hapse düşerse ne yapılacak,
Taraflardan birinin abla ve eniştesi kaza yapıp ölür de 3 yeğen başa kalırsa ne olacak
Anne ve baba aynı anda alzheimer ya da yatalak olursa ne olacak
Taraflardan biri ömür boyu ödeyeceği bir dolandırılma olayıyla karşılaşırsa ne olacak
Bebek serebral parsi olursa ne olacak

Akraba kalabilir miymiş? Ne kadar pembe bir dünyanız var.
Evleniyor musunuz evinizin odasına kiracı mı seçiyorsunuz belli olmuyor.
0
Mirket
(16.07.25)
(8)

Bir-iki sene acemilik için şu araç mantıklı mı?

ekimoloji
Seat altea 1.6 TDI style xl 2013 dizel otomatik model. Bunu alırsam kredim bitince satıp sıfır araç almayı düşünüyorum, aklımda clio, Toyota gibi araçlar vardı ancak bir tanıdık koyduğu ilan fiyatından epey indirim de yapınca olabilir diye düşündüm.
Seat altea 1.6 TDI style xl 2013 dizel otomatik model. Bunu alırsam kredim bitince satıp sıfır araç almayı düşünüyorum, aklımda clio, Toyota gibi araçlar vardı ancak bir tanıdık koyduğu ilan fiyatından epey indirim de yapınca olabilir diye düşündüm.
0
ekimoloji
(15.07.25)
12 yıllık kuru tip çift kavramalı şanzımanlı araç almazdım ben. sanayiye gitmeyi seviyorsanız bilemem tabi.
0
sir gawain
(15.07.25)
Yaşadığım şehirde sanayi olmaması… yani elimdeki paraya çok yeni bir şey alamam zaten de bakımları yapıldığı söylendi ekspertize gidilecek zaten bilemedim.
0
🌸ekimoloji
(15.07.25)
japon alacaksin.. 2-3 sene bin sonra yolla gitsin.
0
cooperr
(15.07.25)
İçime sinmiyordu zaten ya almayacağım.
0
🌸ekimoloji
(16.07.25)
maunel bakmalisin.
0
designer
(16.07.25)
Mantikli degil. Dizel arac uzun yol icindir, siz pratik icin aliyorsunuz. Kisa mesafe kullanacaksiniz cogu zaman. Ayrica dizelin bakimi daha fiyatlidir. Arabanin yasli oldugunu da dusunursek cok masraf cikarir size. Alabiliyorsaniz 4-5 senelik, kmsi dusuk clio butceniz cikmiyorsa daha yaşli japon grubuna bakin.
0
narod
(16.07.25)
@narod bunları ben de düşünüyorum ancak bütçem kısıtlı işte maalesef daha eski ve km’si daha fazla olan cliolara 580-600 fiyat biçmişler çoğu güneş yanığı vs. Biraz daha bakacağım artık şansıma bulabilirsem…
0
🌸ekimoloji
(16.07.25)
Ben sizin yerinizde olsam bu kosullarda bir araba alirdim butcem yetmiyorsa da beklerdim. Sonrasinda daha cok masrafiniz olacak cunku buyuk ihtimal. Arabadan soguyosunuz oyle olunca da. Cok yillik km si yuksek honda jazz falan olabilir, temizinden.
0
narod
(16.07.25)
(5)

4 yaş üzeri için hangi omega 3?

mikahakkinen
Efa liquid omega 3 kullanıyoruz. Önerileriniz nedir?Balık tüketmek en doğrusu olabilir ancak yaşadığımız yerde taze balığa ulaşmak zor.
Efa liquid omega 3 kullanıyoruz. Önerileriniz nedir?

Balık tüketmek en doğrusu olabilir ancak yaşadığımız yerde taze balığa ulaşmak zor.
0
mikahakkinen
(15.07.25)
Degerleri yuksek olani secmelisin diye biliyorum.
örnegin epa 600mg,dha 300mg olan.

EPA (Eikosapentaenoik asit)
DHA (Dokosaheksaenoik asit)
0
designer
(15.07.25)
Osman muftuoglu, fosfolipid yapidaki balik yağini tercih edin diyordu,

Tabi en guzeli haftalik balik tüket.
0
designer
(15.07.25)
Möllers kullanıyorum. Elmalı olan
0
kullanicadi
(15.07.25)
Wellkid Omega-3 Chewable Tablets. 4-12 yas icin.
Peppa Pig olanlar degil, onlar yosun bazli oldugu icin biyoyararlanimi düsük.

su: www.vitabiotics.com

Önerilenlerden Möller sgene cok iyidir.

Cocuklar icin dha, epa'dan daha önemli cünkü dha direkt beyin üstünde etkili. Günlük limit genelde 75-250 mg denir. epa ve dha'nin birbirine orani da genelde 2:1 önerilir. IFOS ve GOED onayi önemlidir.

Kaleci arkadas yazmis, sizin kullandiginiz da cok iyidir. Ama cocuk sikildiysa kisa süreligine bunlardan birine gecebilirsiniz.
0
alice in potatoland
(15.07.25)
Hocam kullandığınız ürünün markası bu sektörün iyi bir ismi ayrıca IFOS onayı var ve DHA-EPA değeri de iyi aynı üründen devam edin gayet şükela bir ürün.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.07.25)
(14)

Herkesin çocuğu Koç Kolejinden mezun oluyor?

hunharca ben
Televizyon ve müzik camiasından Feridun Düzağaç, Emek Ege ve bir çok ünlü ismin oğulları, kızları çok öenmli liselerden mezun olmuşlar.Bu sanatçıların ya da sunucuların evlatları Koç Koleji ve St. Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu gibi yerleri kazanmak için hakettiğini düşünüyor musunuz?Bunlar
Televizyon ve müzik camiasından Feridun Düzağaç, Emek Ege ve bir çok ünlü ismin oğulları, kızları çok öenmli liselerden mezun olmuşlar.

Bu sanatçıların ya da sunucuların evlatları Koç Koleji ve St. Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu gibi yerleri kazanmak için hakettiğini düşünüyor musunuz?


Bunlar benim şuan denk geldiklerim, eminim fazlası da vardır.
0
hunharca ben
(15.07.25)
paran varsa gitmene de gerek.
0
designer
(15.07.25)
giris taban puani var ama o taban puana sahip olmak zor birsey degil
0
designer
(15.07.25)
koc koleji, avusturya lisesi falan özel okullar. bir hakedilmislik yok.
özel liselere benim zamanimda anadolu lisesini kazanamayan zenginler giderdi.
3. yerlestirmede bile acik kalanlar, parayi basar lise dö san benuga'ya, san josef'e falan girerlerdi.
günümüzde sinav sartlari cok zorsa bilmem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.07.25)
Anaokulundan itibaren iyi eğitim alıyorlar. Gittikleri okullarda eğitim ciddiye alınıyor, gerekirse özel dersle destekleniyorlar. Ekonomik yönden kaygı da olmayınca çocuk için gün içinde güzel bir program yapılıp buna kolayca uyum sağlanabiliyor aileler tarafından. Yani bizim gibi işe gidince akşam ne yemek pişirecekleri, pazara gitmek için zaman ayır aşarı, ev temizliği, ütü vb dertleri olmuyor. Tatile çıkabiliyor çocuğun okul motivasyonunu yüksek tutabiliyorlar.
Benim oğlum geçen gün televizyonda gördüğü bir belgeselden sonra bana dönüp anne biz de turist olalım mı Bir gün diye sordu. Çünkü 9 yaşında ve hayatında iki kere Ankara'ya teyzesinin yanına, 2 kere de Ortaca'ya kuzenimin yanına gitti tatile. Otel bilmiyor, yabancı ülke, başka bir şehir bilmiyor. Bu çocuğu da sadece okul ve eğitim motivasyonunda tutmak zor çünkü hayatında başka bir şey yok. Kaldı ki ben yine çok şanslıyım yaşadığım yerde deniz, kamp, çiftçilik gibi pek çok şeyi deneyimleme şansı oldu.

O çocuklar da iyi eğitimin iyi bir gelecek olduğunu bizzat yaşayarak görüyorlar. Haliyle akademik motivasyonla da başarıları da yüksek. Zekalarını kullanmayı da becerip sınavları kazanıyorlarsa neden haketmesinler?
0
strawberry first
(15.07.25)
Çünkü parası olan o okullarda okuyabiliyor. Sınavla girilen Galatasay, İstanbul Erkek gibi okullarda pek ünlü çocuğu çıkmaz. Gerçi son lise geçiş sınavında 800e yakın birinci çıkmış, artık duyabiliriz.
0
asteriks
(15.07.25)
Bu okullar eskiden istedikleri gibi, kendi kriterleriyle öğrenci alıyorlardı. Son yıllarda bugünkü adı LGS olan sınav puanlarına göre alıyorlar. Ancak mutlaka zenginlere de kontenjan ayrılıyor diye düşünüyorum. Çok yüksek puanla giren " nispeten fakir" öğrenciler olduğu gibi, üniversiteye gitmeme gerek yok ya, babamın holdinginde çalışırım diyenler
de var. Yelpaze geniş. Ünlüleri mağdur etmiyorlar bir şekilde.
0
pro9it9is9
(15.07.25)
@pro9it9is9 'e katılıyorum. kendi sitesinde taban puan belirlemiş. (470) www.sg.k12.tr

baba turnede,anne nişantaşında üstüne anne-baba boşanmış. Buradan vaha çıkması zor bencede. Hepsinin de babası annesi yurdum insanı, gel gör torunlar oxford. Bu işte bir kast sistemi olmalı.

Örneğin Koç holding bünyesinde beyaz yaka olursan, koç ailem den yararlanıyorsun diye biliyorum. Bununda kendi içinde seviyeleri vardır. Olay en başta değinmediğim gibi para değil. 1-2 milyon bir şekilde verilir. 80kişi diyor kontenjan. LGS puanı değilde değilde, mal varlılığı sıralaması mı oluşturuluyor?

Fakirler param olsa diye, zenginler referans diye geziyorlar bu dünyada.
0
🌸hunharca ben
(15.07.25)
sabancıların büyüğü (hacı mıydı adı) saint benoit mezunu. o oraya girip mezun olduysa seviyeyi az çok düşünebilirsin. ama kapasitesiz ve gerçek umarsız zenginler enka’ya, hisar’a falan gidiyor. yabancı liselerin de ismi eskiden vardı.
0
deartheodosia
(15.07.25)
önce okullari ayiralim.
lise ya da üni fark etmez: robert, oxford, cambridge gibi okullar öyle siradan özel okullar degiller. buralara paran varsa da basarisizsan giremezsin, girsen bitiremezsin, ama zaten en basinda giremezsin.

ama siz soruyu Koc Lisesi ve St. Georg Avusturya Lisesi bazinda sormussunuz. bu okullarin ögrenci alim kriterleri bambaska.
ben ilkögretimi sisli terakki'de okudum, ailem parayi basti, ben okula girdim. lisede istesem gene terakki'ye devam edebilirdim ama iyi bir okul kazaninca o okula devam ettim.
benim ilk verdigim cevaptaki kriter St. Benoit gibi okullar ya da Koc gibi, Bilfen gibi, Terakki gibi okullar icindir. Oxford icin, Robert icin degil.
Sapla samani ayiralim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.07.25)
sinavlarda yapilan puanlar ile ailenin varligi arasinda ciddi korelasyon var zaten. yani o cocuklar ozel okullar, en iyi dersanelerde yetiserek gidiyorlar oralara. benim amerika'daki lisans okumus arkadaslarimin tamami hali vakti yerinde ailelerden geliyor. oncesinde de bahsettigin ozel okullarda okumus oluyorlar zaten. yani cocuk bu, toplumun kaynaklarini uzerine boca edince cocuk zaten donanimli, yetismis biri oluyor. mesela harvard'a giren turkler taniyorum. harvard gibi okullar ulke bazinda kota belirler. mesela atiyorum turkiye'den 10-15 kisi alacagiz bu sene gibi. bu cocuklar butun turkler arasinda yarisarak gelmiyor, kendi sosyal siniflarindakilerle yarisip harvard'a giriyor.

firsat esitligi oldugunun dusunulmesi cok komik. fakirlerin ses cikarmayip sigir gibi gudulmesi daha da komik. cok iyi yiyorlar kapitalizmin istersen yaparsin, birey her seydir masalini. dataya baktiginda gorulen trendler cok acik. hayattaki basariyi belirleyen parametrelere bakildiginda buyudugun zip code'un zenginliginin zekanin, egitiminin, vs vs diger her seyden daha onemli oldugu cikiyor. ama fakirler istisnalara bakip umutlanabiliyorlar. kendi etraflarindaki fakirlerin bir tik ustune cikabildiklerinde mutluluktan oluyorlar. fakirin fakire yaptigi nispet gibisi yoktur.

hak etmek diye bir mefhum cok yok dunyada. gucu olanin istedigini aldigi bir durum var. insanlik olarak bunun onune gececek sistemler yaratmaya calisiyoruz devlet gibi, sosyal sorumluluk gibi. ama cok zaman aliyor.
0
antikadimag
(15.07.25)
Şu anda sınavla aldıklarını bilmiyordum. Belirledikleri taban puanlar ne derece yüksek, yüzdelik dilim ne bilmiyorum. Muhtemelen bir kısmını sınav taban puanıyla alıyordur. Geri kalan zaten kendi öğrencileridir. 8. Sınıfta mezun ettiği öğrenciyi puanı tutmadı diye yollayacağını sanmıyorum. O da yine aynı şeye geliyor, paran varsa erkenden okula sokuyorsun, ordan üniversite mezuniyetine kadar yolu var. Bir de transfer kontenjanları varsa ki vardır ordan da sınav olmadan öğrenci alabilirler.

Robert bahsi geçen iki okuldan farklı olmakla beraber oraya da zamanında puanı yetmeyen çocuğu ikizi orda, ailesi de şöyle böyle harikadır diyerek kayıt etmişlerdi, medyaya yansımıştı.
0
asteriks
(15.07.25)
Avusturya lisesini gommussunuz de oraya oyle 100 soruda 70 dogru giremiyordun 90larda, simdi degistiyse bilmem. Bir arkadasim 90-91 cozerek girebilmisti.

Fransizlar benim zamanimda 70-75 asagisi ile almiyordu, simdi durum ne bilmiyorum, beli dusmustur.

Terakki'de o zamanlar 70 ile aliyordu ama ustune bir sinav daha yapiyordu, IQ testleri tarzi biseydi.

Firsat esitligi diye birsey yok, hayat adil degil. Zengin ailelerin cocuklarin "basarili olmaliyim" hirsi yok, cunku zaten herseyleri var neden kassinlar.
0
cooperr
(15.07.25)
Ortalık bayağı karışmış,

Önce düz koşulları konuşalım.bu sene yanılmıyorsam yuzde bir 478 puana denk geliyor.koç 470 den başladı,keza italyan,avusturya ticaret te bu puandalar,diğerleri yukarıya gidiyor.kısaca sadece paran olması düz giriş için yetersiz.önce sınavda başarılı olman lazım,sonra parasını ödemen lazım.burayı tercih edenlerin çoğunun direk tercihleri bu,puan yetmeyip anadolu lisesi tercih etme tercihleri yok.kısaca önemli bir kısım bunu hakederek ve ücretini ödeyerek gerçekleştiriyor.

Burada ayrıcalık olan kısım yabancı öğrenciler ve bazı okulların anlaşmalı oldukları ilk ve orta öğrenim okullarına ayrılan kontenjan.ama bu sayı yuzde 5 i geçmez.
0
duptıs
(15.07.25)
@antikadimag + 1

üniversite sınavında ilk 10 bine giren insanlara bakın, hepsi çok iyi liselerde okumuş, en pahalı dershanelere gitmiş, zilyon tane özel ders almış öğrenciler.

Boğaziçi devlet ünisi, ama büyük çoğunluğunun ailesi sosyo ekonomik düzeyi yüksek öğrenciler oluşturuyor. boğaziçi bilgisayar-elektrik elektronik ilk 1000 le kapatıyor neredeyse. Kimsenin yardımı olmadan, öyle ortalama bir aile ile bu sıralamaları yapmak imkansız. Çok ciddi bir çalışma gerekiyor, bu çalışmalar çocukluktan beri sağlanıyor. hiç bir çocuk durup dururken oyun oynamayak yerine gidip ders çalışmaz kimsenin yönlendirmesi olamdan. Boğaziçinde de anadolu çocukları var ama eğitim fakültesindeki öğrenciler genelde. o bölümlerin sıralaması da 50-60k falan.
0
substituent
(16.07.25)
(12)

Uyku sorununu nasıl çözerim?

runaway
uykuya dalmakta güçlük çekiyorum. melatonin alsam işe yarar mı*
uykuya dalmakta güçlük çekiyorum. melatonin alsam işe yarar mı*
0
runaway
(15.07.25)
yatmadan önce bir şeyler dinle onlara odaklan otomatik uyuyorsun. ya da ilaç yardımı.
0
koela
(15.07.25)
gün içinde fazlaca yorulursan güzel uyunuyor. spor hareket aktivite vs.
0
jelly bear
(15.07.25)
İşe yarar
0
kisa
(15.07.25)
Video dinleyerek uyu
0
messina123
(15.07.25)
hormon takviyesi doktor gözetiminde yapilmasi gereken uygulamadir,
fazla salinimı kanseri tetikler,

Sinir hücreleri uyaran veya mesaj alma hizini azaltan monoküller vardir,

Gün icinde fazla ekran süresi,aksam gec vakit yemek yeme, yani seni uyaran dış etkenler oldukca uykuya dalma süren geç saatlere öteleniyor,

Üstteki arkadasin dedigi gibi yorulmalisin ama egzersizini gündüz yap,kaslarinda yorgunluk belirtisi olsun.

Tv, telefon gibi cihazlar ile vedalas,
Uyudugun ortam zifiri karanlik olsun,
Oksijen ve oda sicakliğı da önemli tabi.
0
designer
(15.07.25)
Kedi otu ekstrakti kullanmıştım ben bir ara, etkili oluyordu.
0
encokbenisevinnolur
(15.07.25)
esas olarak altında yatan nedenleri çözmek lazım.
yine de kafasında onlarca sorun dolaşan biri olarak kendi uyguladığım yöntemi yazayım.
nefes alırken gözlerinizi açıp verirken kapatacaksınız. bir yerden sonra iyice ağırlık çöküyor. şimdiye kadar hep işime yaradı.
0
lazpalle
(15.07.25)
ne hormonu ne ilaci abicim. çok uzun suren ileri derecede hayatini etkileyen bir sey degilse onlara bulasma. spor, muzik veya kitap dene. dwnildigi gibi gun ici ekran sureni de azaltmaya calis. en kotu rutin saatinden bir tık erken uyan.
0
unabomber
(15.07.25)
saat kacta yatip kacta kalkiyosun? gunde kac saat uyuyosun ortalama? her gun ayni sekilde mi?
0
icim urperiyor
(15.07.25)
Bende işe yarayan yöntem,
Ilık duş almak, tam karanlık, kulaklıkla sesli kitap veya yağmur sesi dinlemek.

www.youtube.com

www.youtube.com
0
Mirket
(15.07.25)
bir kac gun boyunca surekli ayni saatte yatip kalkmayi deneyin.

Misal 6da kalkiyorsunuz diyelim, aksam 11de yatakta olun. uyuyamazsaniz da donun durun, ama yataktan cikmayin. Sabah da 6 olunca kalkin, bahane uydurmayin. 5te uyuyakalmis olsaniz bile 6da ayakta olun. Sonra gece 11e kadar uyumak yok, aksam 4ten sonra cay kahve yok. aksam 9-10 gibi fln papatya melisa kedi otu neyin icebilirsiniz. 11de yatak.

Ilk 1-2 gun bisey fark etmeyecek, 3-4. gun cok yorgun hissedecekseniz gun icinde ama gece yatinca bayilmaya baslayacaksiniz. 5. gun ve sonrasinda ise alismaya baslayacaksiniz.
0
taurina
(16.07.25)
spor da muzik de kitap da yalan. spor ise yarar ama eh yani spor yapmak gerekiyor.

melatonin kesin cozum. en kucuk boyu ikiye bolup oyle kullanin, gec yatinca sersem uyanabilirsiniz yoksa.


biraz basitlestirerek yazacagim diger yazarlar beni linclemesin.

kabilemiz guvende olsun diye insanligin 50%si gece kusu olacak sekilde evrimlesmisiz, simdi sabah 8de kalkip okula, ise gitmek zorunda birakiliyoruz. uyuyamayinca da muzik dinle kitap oku deniliyor.

ben uyumak icin kitap okumayi ne zaman denesem sabaha kadar kitap okuyor oluyorum. nefes egzersizi, muzik, white noise, abartili derecede spor hepsini denedim mesela olmuyor. melatonin it is.

sadece uyku konusunda da degil adaletsizlik. ben geceleri cok verimli calisirim mesela.
0
aguen
(16.07.25)
(4)

Memnun kaldiginiz renault yetkili servisleri

narod
Aracin yillik bakimi geldi. Garantisi devam ettigi icin yetkili serviste yaptiracagim. Gecen sene Demirkollar Altunizade'de yaptirmistim. Memnun kaldim ama kaotik bir ortam vardi arabayi teslim ederken ve alirken. Fazla yogundu. Bu sene Tepretogullarinda yaptirmayi dusunuyorum cunku aracin on cami d
Aracin yillik bakimi geldi. Garantisi devam ettigi icin yetkili serviste yaptiracagim. Gecen sene Demirkollar Altunizade'de yaptirmistim. Memnun kaldim ama kaotik bir ortam vardi arabayi teslim ederken ve alirken. Fazla yogundu. Bu sene Tepretogullarinda yaptirmayi dusunuyorum cunku aracin on cami degisti orada. Daha derli topluydu.

Yine de memnun kaldiginiz yetkili servisler varsa onerilerinize acigim.
0
narod
(14.07.25)
Google yorumlara ve sikayaetvar sitesinde arayabilirsin.
0
designer
(14.07.25)
Ben hem aydın kahyaoğulları hem denizli sadık ticarete gittim. 2side 5 para etmez.
0
mikahakkinen
(14.07.25)
Bu yetkili servis tezgahı iyi yürüyor. Bildiğin yoluyorlar adamı buralarda. Arıza çıkınca kullanıcı hatası derler. Konu komşu eşe dosta sorup güvenilir bi ustada arabanızı 3 te 1 e üstelik daha iyi yaptırabilirsiniz.

Üstelik araç reno. Hadi elektrikli falan olsa gidin detim de...

Yazık yanii paranıza
0
luluki
(14.07.25)
Sizden yetkili servislerin ve disaridaki servislerin fiyat karsilastirmasini istemedim.

Öyle olsaydi onu sorardim
0
🌸narod
(14.07.25)
(6)

IBAN transferi

isimsiz uye
geçmişte dükkanımızda pide ustası olarak çalışan bir adam (kısa süreli çalıştığı için sigorta da yapnamıştık) "bana bi yerden para gelecek ama banka hesabım blokeli, senin hesabına çekip bana verir misin" demişti ben de güvenip kabul ettim. birkaç ay sonra ikinci defa aynısını istedi ve ben işkillen
geçmişte dükkanımızda pide ustası olarak çalışan bir adam (kısa süreli çalıştığı için sigorta da yapnamıştık) "bana bi yerden para gelecek ama banka hesabım blokeli, senin hesabına çekip bana verir misin" demişti ben de güvenip kabul ettim. birkaç ay sonra ikinci defa aynısını istedi ve ben işkillenip kabul etmedim. adam sıkıntılı ve tuhaf bi tip, yeni yeni uyanıyorum mevzuya ve internette örneklerini okudukça çok korkuyorum. tutar 1,000 tl idi. tek seferlik oldu ve 3-4 sene geçti üzerinden ama son zamanlarda çok tedirginlik yaşıyorum. henüz 1 hafta önce üniversite mezunu oldum ve ne olur ne olmaz diye sevinemiyorum bile. (mevcut iktidara yakın birisiydi bu arada) son aylarda yaşadığım çarpıntı nedeniyle uyuyamıyorum. zaten kaygı bozukluğu durumum var ama bu durum artık kaldıramayacağım düzeyde hissettirmeye başladı. kalp sağlığımı etkilemesinden korkuyorum. bu durumu tamamen kafamdan silebilmek için ne yapabilirim?
0
isimsiz uye
(13.07.25)
bir şey olmaz korkma, o zamanlar öyle bir şey yoktu. olacak olsa 3 4 senede 10 kere olurdu. rahat ol.
0
respect
(13.07.25)
kaygı bozukluğu kalp hastalığı yaratmaz. var olan kalp/damar hastalığı varsa onlara bir etkisi olabilir ancak. o konuda için rahat olsun.
iban meselesinde de tekrar vermediğin sürece bir şey olmaz, 3-4 sene önceki mevzuda da.
asıl soruya geçiyorum. destek görmen gerekiyor. ücretsiz bir çok psikolog var, youtube'da konu ile alakalı çok iyi psikologlardan, psikiyatristlerden kaynaklar var. ulaşılabilecek kişisel gelişim kitaplarının pdf'leri var.

fakat tüm bunlara ulaşana kadar yapmamız gereken metabolik değişiklikler de mevcut. şekeri/karbonhidratı en aza indirip yürüyüşe başlamak, sosyal medya kullanımını azaltmak gibi. bazı hafif anksiyete durumlarında sadece böyle bir yaşam değişikliği bile fayda sağlıyor.


yaşadığımız coğrafyanın farkındayız bu yüzden internette denk geldiğimiz haber ve videoların zihnimize etkisi tartışılamaz. sadece kötü haberlerden bahsetmiyorum elbette, realistik olmayan yaşam standartlarının övüldüğü içerikler de kötü hissetmemize sebep oluyor. sosyal medya önerisini bu yüzden yaptım.

bir de kaygı ile şöyle bir durum var. kendimde oldukça işe yarayan bir bakış açısı olmuştu. korkuların ne kadar gerçek ve başına gelmemeleri için yapabileceğin şeyler var mı? örneğin depremi engelleyemeyiz. ancak depremde ölme riskimizi azaltacak şeyler yapabiliriz. korkularını bu şekilde analiz edince anksiyete seviyen azalıyor. yine korkuyorsun, çünkü bu kişiliğinin bir parçası, ama daha kontrollü davranıyorsun. evinde oturup çay içerken birden titremeye çarpıntıya girmiyorsun deprem olursa napcam diye. bende böyle azaldı.

bir dene istersen. dolandırılmaktan ve hayatının mahvedilmesinden korkuyorsun. engel olabileceğin bir şey mi? önlem aldığın yani bilgilerini vermediğin sürece böyle bir şey olmamalı değil mi?
0
nolmus yani
(13.07.25)
@nolmus yani, çok haklısın. şu aralar tam olarak dediğin şeyi denemeye çalışıyorum ama zihnim duvar örüyor: "zaten geçmişte bilgini verdiğin için hiçbir zaman emniyette olamayacaksın" diyor resmen. ve bu belirsizlik, internette okuduğum haber ve yorumlarla birlikte mutlak bir negatiflik yaratıyor. işin içinden çıkamıyorum.

@respect, teşekkür ederim. umarım başarabilirim ama zihnim kesin bir (yüzde yüz) netlik arıyor
0
🌸isimsiz uye
(14.07.25)
kendine meşgale edin,
saglikli düşünmüyorsun.
Muhtemel bu carpintilarin artarak devam edecek.

Doktordan destek almalisın.
0
designer
(14.07.25)
ülkede doğru düzgün mutlu/sağlıklı/özgüvenli büyüyen insan sayısı az olduğu için bir çoğumuz olumsuzluğu normal belliyoruz. bu yüzden beynin ket vuruyor "olmayacak, yapamayacaksın, her şey çok kötü olacak." diye. insan alışkanlıklarında konfor buluyor, alıştığın şey olumsuzluk olunca da böyle oluyor. bu sesi her duyduğunda "neden öyle olsun?" diye diklen ve kabullenme. bir alıştırma gibi yap bunu :))
0
nolmus yani
(14.07.25)
Şaka mısın ya. Git bı elini yüzünü yıka. Hiçbir şey olmaz.
0
topkapiaksaray
(14.07.25)
(7)

Ekönömist arkadaşlar bir fikir verin

grimavi
2006 yılında babam 22.000 lira parayı batırdı, o zamanlar bu paraya baz seviye opel corsa ve peugeot 206 alınabiliyorduBu miktarı günümüzde neyle kıyaslayabiliriz, yine bugünün baz seviye opel corsa parası diyebilir miyiz. Corsa şimdi 1.3 milyon tl den başlıyor.
2006 yılında babam 22.000 lira parayı batırdı, o zamanlar bu paraya baz seviye opel corsa ve peugeot 206 alınabiliyordu

Bu miktarı günümüzde neyle kıyaslayabiliriz, yine bugünün baz seviye opel corsa parası diyebilir miyiz.

Corsa şimdi 1.3 milyon tl den başlıyor.
0
grimavi
(13.07.25)
Diyebilirsin bence. 500 lira asgari ücret desen 44 ay yapar. 44 ay çarpı 2025 asgarisi 970 bin yapar.
0
Shepard
(13.07.25)
Asgarî ücret üstünden hesaplarsan o dönem 57.89 asgari yapar, bugünün asgarisiyle 1.273m lira.
0
logisticsmanager
(13.07.25)
2006 yilindan beri her yil enflasyonu bul.

2007'de enflasyon 10% olsun diyelim. 2008de 20%

2007 degeri 22kx1,1
2008 degeri 22kx1,1x1,2

böyle böyle 2025'e gel.
0
sonsuz
(13.07.25)
TL enflasyonu;
Sonuç: 2006 yılının Temmuz ayında 22.000,00 YTL olan mal sepeti 2025 yılının Haziran ayında 531.203,67 TL olmaktadır.
2006 Yılı Temmuz Ayındaki TÜFE: 129,72
2025 Yılı Haziran Ayındaki TÜFE: 3.132,17
Enflasyon Oranı: %2.314,56 artış
NOT: 2025 yılının Temmuz ayı TÜFE verisi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından henüz açıklanmadığından, hesaplamada 2025 yılının Haziran ayı TÜFE verisi kullanılmıştır.

Altın artışı;
Altın Fiyatları Tarihi: 30.06.2006 (Altın fiyatları arşivimizde seçtiğiniz 01.07.2006 tarihine ait herhangi bir veri bulunmadığından, arşivimizde bulunan ve seçtiğiniz tarihe en yakın tarihe ait verilerle hesaplama yapılmıştır.)
Alış Birim Fiyatı: 1 gram 24 Ayar Altın için alış fiyatı 31,1374 TL'dir.
Alış Miktarı: 706,5450 gram 24 Ayar Altın
Alış Tutarı: 22.000 TL'dir.
Satış Birim Fiyatı: 1 gram 24 Ayar Altın için satış fiyatı 31,2193 TL'dir.
Satış Miktarı: 704,6921 gram 24 Ayar Altın
Satış Tutarı: 22.000 TL'dir.
Bilgi: Bu hesaplama 30.06.2006 23:59:59 tarihindeki piyasa verileri kullanılarak yapılmıştır.
Değişim Oranı: 11.07.2025 23:00:00 tarihindeki son piyasa verilerine göre; 1 gram 24 Ayar Altın için satış fiyatı 30.06.2006 tarihindeki kapanış fiyatına oranla %13.804,71 artarak 4.340,96 TL olmuştur. Aynı doğrultuda 704,6921 gram 24 Ayar Altın için satış fiyatı ise 3.059.036,64 TL olarak gerçekleşmiştir.

diğer emtialarla da karşılaştırma yapabilirsin.

www.hesaplama.net
0
spirit crusher
(13.07.25)
2006 yilinda bir arkadas
24bin TL ye sifir corolla sedan almisti,
çok iyi fiyat diyordu,
26bin lira da olabilir.
0
designer
(14.07.25)
tüik verileri güvenilir olmadığından tr enflasyon değerleri ile hesaplama yaparsanız tutmaz. bunun yerine usd üzerinden hesap yapmak daha mantıklı. 2006 yılında usd yaklaşık 1,3 ytl imiş, bu durumda 22 bin tl yaklaşık 16.923 usd yapıyor. usd enflasyonuna göre bu değerin günümüz karşılığı da 26,984 usd (www.usinflationcalculator.com). bugün 1 usd 40 tl desek bu da toplam 1.079.360 tl yapar.

çıkan değerin şimdiki corsa fiyatından düşük olması normal, zira araçların fiyat artışında vergi artmasının etkileri de var. o yüzden salt araç bazında hesap çok doğru değil. altın bazlı hesaplama da çok güvenilir gelmiyor bana, zira yıllar içinde çok dengesiz artış/azalış durumları oldu onun. en garantisi usd üzerinden hesaplama.
0
shadowfollower
(14.07.25)
herkesicin.tcmb.gov.tr

burdan hesapladim 500k TL yapiyor.
0
sonsuz
(15.07.25)
(15)

Pkk gerçekten silah bırakır mı?

messina123
Terörün olmadığı insanların pisi pisine ölmediği Türkiye hayali muazzam bir hayal ancak gerçekten pkknın silah bıraktığına inanıyor musunuz? Ayrıca bıraktılarsa bile ne karşılığında bıraktı bunlar?
Terörün olmadığı insanların pisi pisine ölmediği Türkiye hayali muazzam bir hayal ancak gerçekten pkknın silah bıraktığına inanıyor musunuz? Ayrıca bıraktılarsa bile ne karşılığında bıraktı bunlar?
0
messina123
(11.07.25)
Bırakmadı. Öyle ya da böyle dünya tarafından terör örgütü kabul edilen bir örgüt kendini tasfiye etti ve o örgütle bağlantılı olan özünde terör örgütü olan diğer örgütlerin önü açıldı.
Tarihimiz için kara bir gün.
0
denizgonen
(11.07.25)
Irak’ın kuzeyinde Barzani PKK’yı istemiyordu. Barzani İsrail’den güç alıp PKK’nın üstüne yürüyordu. İran’a sürülen PKK orada biraz yer bulsa da mollalarla ters düştü. Rotayı Suriye’nin kuzeyine çevirdi ve yeni bir kanat oluştu. Silah bırakma sonrası İran ve Irak da nelerin olacağı önemli değil Suriye’de nelerin olacağı önemli. İzleyip göreceğiz.
0
iddaaci
(11.07.25)
Bu kadar tiyatronun tek nedeni var: Erdoğan'ın bir saltanat kurmak isteyişi. Yani seçimleri kaldırmak ve oğlunu varis bırakmak istiyor (yeni anayasa). Bunun için 400 vekile ihtiyacı var.

Dem ve Pkk terör örgütü de bu fırsattan istifade federasyon ve yerel özerklik, terörist başını serbest bıraktırmak istiyor. Senelerdir akp, dem ve pkk'yı çok sert eleştirdiği için de, böyle bir tiyatro oynanıyor.

pkk, asla silah bırakmaz. Bölücülükten asla vazgeçmez.


.
0
kartallar yuksek ucar
(11.07.25)
Ben barıştan yanayım kürt düşmanı değilim öncelikle belirteyim

Fakat bu silah bırakma meselesi pkk ile ilgili değil. Ortadoğunun şu haline bakınca suriye iran israil lübnan, en küçük aşiret grupları bile silah bırakmaz niye bıraksın
0
grimavi
(11.07.25)
Yıllarca yardım aldıkları devletler kendi derdinde şu an. Türkiye, bir çok kötü plan ve uygulamaya rağmen adından söz ettirdi. Dışarı ile ilişkilerimiz bir çok alanda yoğun şu sıralar.

pkk burada Türkiye'yi her tür zarara uğratmak için kurulan taşeron bir örgüttü. Yıllarca bu örgüte destek olanların başka planları vardır.
pkk silah bırakmadı diye düşünmek yerine yerine rahatlığa çok girmeden, rehavet yapmadan dikkati aleyhimize kullanılabilecek daha farklı noktalara yoğunlaştırmak gerek.
Genel olarak dünya ve dünya
siyaseti değişiyor.
Bir bölgede kaos adına kullanılan
aparatlar da değişecektir.

Batı Türkiye ile iyi geçinmeye çalışıyor,çalışacaktır.
Öyle eskisi gibi her sene ABD kongresinde Ermeni soykırımı yasa tasarısının konuşulması, yok Türkiye'ye başka yaptırımlar uygulama, sürekli aleyhimize olan AİHM kararları, dışarıdan
gelip Türkiye'deki resmi kurumları denetlemek, Yunanistan Ege'de bizi taciz ediyormuş falan.. geçti o günler.

Tabi ara ara rahat durmayacaklardır.
Hazırlıklı olmak şart.
Bölge halkıyla yakınlaşma ve iş olanaklarının artması gerek. Aslında kaynak çok bölgede ama terör engel oldu.
Dünyada ise bize her daim belgesellerle bize fakirlik, açlık, aslan, timsah, kaplandan ibaret bir yer diye gösterilen Afrika da şu bir çok devletin menfaati için karşılaşma alanı olmuş durumda.
Tarım arazilerinden çok bir çok kaynaklara sahip bölge.
Bunu şu an anlıyoruz ve eskiden beri medyanın kendisi doğru şekilde bölgede olan biteni yanlış veya eksik veya her daim problem olarak gösterdi

@kartallar yuksek ucar
irtifayı düşür biraz olaylara biraz daha geniş açıyla bak bir zahmet. dışarı çık gez dolaş.
0
diyecevaplandı
(11.07.25)
Fahrettin Altun un stajyerleri her ne kadar bunu mucizevi bir olay olarak lans etse de öyle değil.

Öncelikle türkler 2500 yıldır tarih sahnesinde yer alıp karşılarina türlü düşmanlar çıkmıştır, örneğin Moğollar, Ruslar, İranlılar, PKKlilar, irticacilar etc.

Bütün bu düşmanlari bir kenara koyduğumuzda ülkemizin başına gelen en büyük bela ak parti adlı oluşum ve içindeki sahislardir. Ak Parti'nin türk milletinin lehine bir iş yapması mümkün değildir. Zira bu eşyanin tabiatına aykırı mesela bir Rus a alkolü yasaklayamazsin, bir dinciye hoşgörüyu, toleransı anlatamazsin, yapamaz tabiatında yok çünkü.

Dolayısıyla geçen 23 yıla baktığımızda, samimi dusuncelerle türk insanınin menfaati için yapılan hiçbir şey olmadığı gibi her birinin altında rant amaçlı çeşitli emeller vardır. Zaten bunları saklamiyolar; hasta garantili hastaneler, araç garantili yollar, savunma sanayini Erdoğan'ın ailesinin yönlendirmesi, en basitinden e devlet e vergi gibi sistemlerin yaygınlasmasi iyi bir şey gibi görünüyor ama aslında bunun amacı insanları daha kolay kategorize etmek, listelemek, daha çabuk parasına konmak. Mesela artık o kadar ileri gittiler ki Türkiye'yi terk etmenin cezası olarak 700 kusur lira ödediğimiz harç için pul bile vermiyorlar. Sözde dijitallesme. Prim borcunu ödemeyene şak diye elektronik haciz. Kurulan radar tuzaklarından toplanan paralar. Sorsan Avrupada e devlet gibi sistem yok, türk bankacılık sistemi çok iyi diye zirvalarlar. İran vurulur türk borsası çöker. Çünkü ülkenin altını oymuslar.

Adalet sistemi tamamen parti örgütunun içinde hakimler mahkemeler günlük kararlarla değiştiriliyor. 50 bin kisibin sogrudan ölümüne sebep olmuş örgüt lideri video konferans yapıyor adeta. Ama belediye başkanının görüntüsü, afişi sesi bile yasak.

Böyle bir ülkede PKK silah bırakması tamamen tiyatro zaten, Türkiye Cumhuriyeti için irtica daima bölücü örgütten daha tehlikelidir. Şu anda da öyle, akp pkkdan daha tehlikeli bir örgüt.

Bunu artık zihinsel engelli bireylere sorsan ucunda Erdoğan'ın yeniden başkan seçilmesi veya kendisinin verasetini sağlamak olduğunu söyler, tereddüt etmez.

Katiyen silah birakacagina inanmıyorum. Altında ne olduğunu yakında öğreniriz.

Bunlar 15 temmuzda cuma günü darbe yapılıp ertesi pazartesi günü 5000 tane hakim savcıyı terör örgütü üyesi diye işten atan adamlar. Yani komediye bakar mısın 5000 tane hakim savcının fetocu olduğunu biliyorsun ad soyadına kadar, çünkü kendin elinle koydun, bu adamlar cuma günü işe gidiyorlar karar veriyorlar, pazartesi de işten atıyorsun bunlari :D neden daha önce yapmadın?

Şimdi esas örgüt guzellemeleri dinleyecegiz yandaş medya ve propana bakanlığımız başlamış bile, örgüt üyelerinin topluma kazandırılması diye. Yani biz orda burda bomba patlatan , toplumu terörize eden adamlari kucaklayacağız bu rezilliklere geldi sıra :)

Akp süper Türkiye ucuyor. Ayrıca lütfen biraz geniş pencereden bakalım Goebbels in de dediği gibi.
0
sanguine
(11.07.25)
İstediğini alırsa, yeni istekleri oluşana (daha doğrusu yeni istekleri reddedilene) kadar bırakır.
0
nawar
(11.07.25)
hayır operasyonlarını iran'a yoğunlaştıracaklar. iran düştüğünde de sıra bize gelecek.

abd kucağındaki bir türk hükümeti pkk'yı zaten bitiremezdi. 30-40 senedir böyle milliyetçi damarı beslediler. şimdi kendi kuklaları güç kaybettirdiği için ona meşruiyet kazandırmak adına "pkk silah bırakıyor" dümeni yapıyorlar.

3-5 sene sonra görürüz ne olduğunu.
0
der meister
(11.07.25)
Irakta Saddam degisim,yeni Irak sloganiyla hükümete geldi,

Sonra sam amcasi irana saldirtti,
Ardindan pkk nin oldugu bölgeye kimyasal bomba attirdi, hikayesi ile sam amcasina bahane ürettiler,

36.ve 32. Paralel bölgede ucus yasagi getirildi,

Bolge pkk ile kontrol edildi,

pkk artik kurumsallasiyor,

Tank,helikopter ve en önemlisi topraga kavusuyor,

ama pkk ismi ile degil,
kuzey suriye pkksi olarak yeni bir isim lanse edecekler,

bizimkilerede bunu ya yaparsiniz yada gidersiniz dediler,

onlarda bunu sözde zafere gibi lanse edip bak nasilda neler yaptik diye deli deli isler yapiyorlar,

sonraki gelen yönetimlerin isi daha da zor olacak,

Tabiki bunun ceremesini halk cekecek.

Hatirlayin,
Ahmet Davutoğlu ile komsularla sifir sorun dediler,
Suan sifir sorunla komsu ulke insanlari ile apartman komsusu olduk..

Yak parti yapar..
Yaptiklari yapacaklarinin teminati..
0
designer
(11.07.25)
Dibe sürüklenen ve çırpınışlarda olan bir rte ile karşı karşıyayız; en baştan bunu unutmamak lazım. Bu haldeyken Atatürk'ü canlandırıp reisicumhur yaptım dese oradan bile bu ülkeye millete faydalı bir şey çıkacağına inanmam.

Pratikte silah bırakılması, teoride silahlı kalmalarından yüzde yüz daha hayırsız bir hal getirecek. Silahlı örgütle mücadele etmek, politik bir örgütle uğraşmaktan daha zor değil.
Buradaki tek hümanist nosyon insan hayatı. Yani evet, terörist ya da değil, ölümler azalacaksa buna sevinelim. Ama bunun ne zaman gerçekleştiğini gördük?
Ölüm gerekiyorsa öldürürler, bunun için pkk'ya ihtiyaçları yok.
0
Bruce
(11.07.25)
%15-20 kürt oyu için yapılan bir tiyatro.
0
runaway
(11.07.25)
Aklı başında olan birisi bu soruyu sormamali.

Yaktıkları silahların sayısı 8
2 tanesinin namlusu egriydi birisinij kabzası parçalanmış.

Yani yaktıkları silahlar bile kenarda duran iskarta
0
topkapiaksaray
(11.07.25)
PKK zaten 2002'de bitmisti. Bil bakalim nasil ve neden dirildi..
0
feastofthedamned
(11.07.25)
Malesef mevcut hükümetin ve liderlerin ülke yararına bir hamle yapmalari imkansız. 20 yıldır ne haberlere sevinildi de sonra "aaa" oldu herkes. Goebbelslerini saldılar işte, chp=pkk yaptılar. Şimdi gene saldılar "baris geldi" diyorlar.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
Uzun kaybettiği oy açığını kürt seçmenden oy alarak kapatmak istiyor. Gördüğüm kadarıyla samimi bir ortam yok, Habur-2 loading... Bu ülkede kalıcı barışı getirecek tek parti chp gözüküyor.
0
HellKeePer
(12.07.25)
(7)

apartman dış kapı sesi çok gürültülü

summerjam0306
merhabalar,https://streamable.com/2lxi0xvideoda gördüğünüz gibi hayvani şekilde kapanıyor ve tam üstünde bebek odamız var. uyanıyor. bir anahtarcıya gittim 3 bin lira tutar onu düzeltmek dedi. abartı geldi. size sormak istedim. var mı kolay pratik bir yolu?
merhabalar,

streamable.com

videoda gördüğünüz gibi hayvani şekilde kapanıyor ve tam üstünde bebek odamız var. uyanıyor. bir anahtarcıya gittim 3 bin lira tutar onu düzeltmek dedi. abartı geldi. size sormak istedim. var mı kolay pratik bir yolu?
0
summerjam0306
(11.07.25)
Kapı kapatma hidroliği diye aratırsanız, kendinzde monte edebilirsiniz aslında matkap falan varsa
www.amazon.com.tr

ps. link engelli olduğundan göremedim
0
eja
(11.07.25)
o hidroliğin yanında vidalar var. onları sıkarak ayarı yapılıyor diye hatırlıyorum. bir deneyim olmazsa hidroliği değiştirip yeni bir tane taktırın.
0
my fault
(11.07.25)
tayfurlab.com
bir de kapının temas yüzeylerine birkaç keçe yapıştırırsanız belki çarpma sesi de azalır.
0
lazpalle
(11.07.25)
hidroliği ayarlayabilirsiniz. videosu vardır.
0
inheritance
(11.07.25)
onların hız ayarı var hemen yandaki vidalar ile hızını ayarlayabiliyorsunuz
www.youtube.com youtube'da çok video var.

minik bir düz tornavida ile ayarlayın kendiniz. sistem hidrolikli olduğu için içinde sıvı yağ var ve hava ısısına göre kapanış hızı değişir, kışın soğuk havada daha yavaş kapanır o yüzden hızlandırmanız lazım, yazın da tam tersi...
0
exlibris
(11.07.25)
hidroliğin sertliğini ayarlayaibliyorsunuz ama çok sıkıntılı bunlar. zira havanın sıcaklığına göre sertlik değeri değişiyor. yazın çarpmasın diye sertliğini azalttığınızda kışın kapıyı kapatamıyor. bu yüzden dikkat edin, kışın sertliği artırmazsanız kapı açık kalır.
0
shadowfollower
(11.07.25)
asıl ses kapinin otomatik kilidinden geliyor,
kilidin dili carpinca ses yapiyor.
0
designer
(11.07.25)
(3)

Bu gibi müziklere sahip bar club var mıdır, İstanbul

Shepard
https://www.youtube.com/watch?v=GbDsxvxOAxI&list=RDGbDsxvxOAxI&start_radio=1https://www.youtube.com/watch?v=TS9y8gtgQrEhttps://www.youtube.com/watch?v=bNMxpTFpC_s&t=329sGibi, anlatabilmişimdir umarım. İstanbul sınırlarında. Güvenim tam size.
www.youtube.com


www.youtube.com

www.youtube.com

Gibi, anlatabilmişimdir umarım. İstanbul sınırlarında. Güvenim tam size.
0
Shepard
(11.07.25)
Sen seviyor boyle music

m.youtube.com
0
designer
(11.07.25)
@designer ulan evet ama mekan diyoruz mekan. Hani mekan?

www.youtube.com
0
🌸Shepard
(11.07.25)
Konsept olacak bir tarz değil bu, fiks bunu çalan mekan diye bir yer bulamazsın.
Club müziği hiç değil zaten, en fazla bu tarza denk geleceğin Kadıköy barları var. Onlar da Spotify'dan liste açıyor, şansına denk gelirse.
0
Bruce
(11.07.25)
(16)

Japonya kötüleme

michael_knight
Pek çok insan Japon kültüründen müthiş bir hayranlıkla bahsediyor. Halbuki biraz daha okuyup araştırınca pek çok saçma, çirkin, akıldışı kültürel öğeler de var bu toplumda. Japon kültürüyle ilgili kötü şey var mı aklınıza gelen?
Pek çok insan Japon kültüründen müthiş bir hayranlıkla bahsediyor.
Halbuki biraz daha okuyup araştırınca pek çok saçma, çirkin, akıldışı kültürel öğeler de var bu toplumda.

Japon kültürüyle ilgili kötü şey var mı aklınıza gelen?
0
michael_knight
(11.07.25)
terör örgütlerinin yuvasi olan avrupa gibi olmadi,

sabanci toyota ile ortaklik yapip guney doguya fabrika kuracagini ifade edince kardesini pkk vasitasi ile öldürdulerdi,

sam amca ve papanin cocuklarinin bize yaptiklarini yeni nesillere anlatin,

bosver japonu kotulemeyi,
azginliklarinin bedelini odediler II.dunya savasinda.
0
designer
(11.07.25)
Ataerkil ötesi olmaları. Kadınlara iş hayatında ikinci sınıf vatandaş gibi davranıyorlar, onlar için kadının görevi eş ve anne olmak.
Hoşuma gitmeyen diğer alışkanlıkları genç kız görünümüne karşı olan sapkın yaklaşımları.
Bir de küçük çocukların genç kız ile oyuncak bebek karışımı göründüğü bir akımları var. Adını bulmaya üşendim ama küçücük çocukların öyle görünmelerine izin vermek yanlış geliyor.
0
boyalı kuş
(11.07.25)
eksisozluk.com
sürüsüyle var. ilk aklima gelen hustle culture. adamlar kendilerini öldürene kadar calisiyorlar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.07.25)
japon adult film dunyasi. Bazen o derece hastalikli fantezi turleri, sapkin hayal gucu urunu seyleri var ki psikolojisi yerinde insanlar bunu uretemez diyorsun. Adamlar her filme kod verip sistematik hale getirmis. Her firma uzman oldugu fantezi kolunda calisiyor
0
freedonia
(11.07.25)
netflix'te bir seks belgeseli vardı. bir bölümünde japonya işlenmişti. eşler birbirine 'seni seviyorum' demiyor, teşekkür ediyor. evli çiftler çocuk yapmak dışında seks yapmıyor, erkeğin cinsel ihtiyacını hayat kadınlarıyla gidermesini eşi normal karşılıyor. bunun gibi çok acayip kültürel normları var. yeni kuşakla birlikte azalmış olabilir ama gerçekten de sıkıntılı derecede tutucu ve ataerkil bir toplum.

seks konusu başlı başına sıkıntılı zaten. küçük kız çocuğu merakı, tentacle türü garip hentailer, tecavüz fantezileri, kadının sekste sadece pasif ve acı çeken taraf olarak tasvir edilmesi vs.
0
sir gawain
(11.07.25)
2012'de (bkz: marubeni) nin davetlisi olarak gittim. Grubumuz tokyo'ya ayak basar basmaz ilk olarak akihabara'da 4 katlı devasa bir sex shop'a götürdüler. Dedim "noluyoruz?"

Rehberimiz vardı, kurosaki (Ichigo değil), 25 yaşında genç bir marubeni çalışanı. Boş zamanımızın birinde mini etekli, öğrenci kıyafetli bir genç kızın şarkı söyleyip dans ettiği bir video izliyordu telefondan. 1, 2... En son sordum neden izliyorsun hep diye... Ay sonunda birimindeki herkes (kadın ve erkek) aynı mini etekli kostümü giyip peruk takıp dans edeceklermiş, katılım zorunluymuş... (bkz: never nuke a country twice)

Seyahatte belki yirmi çeşit olumlu deneyimim oldu, kabaca çalışkanlık, sorumluluk bilinci, disiplin ve temizlik ile alakalı, ancak olumsuzları paylaşmamı istemişsiniz.

Birkaç bara almadılar bizi kyoto'da gaijin (turist diyelim) olduğumuz için. Bir tanesi gönülsüzce kabul etti rehberimizin ricalarıyla. Kareoke'de enka söyleyince ben gerçi işin rengi değişti. Başta suratımıza bakmayan adamlar, ayrılırken sokağa çıkıp arkamızdan eğildiler durmadan kaç defa...

Galiba milliyetçilikleri avrupa'nınkinden çok da farklı değil. Yani adamların kültür ve değerlerine saygı duyup benimsediğinizi görünce ancak kabullenme biliyorlar sizi...
0
yadigar
(11.07.25)
ikinci dünya savaşı öncesinde inanılmaz katliamlar, insanlık dışı işler yapmaları. (bkz: nanking katliamı)

ve Almanların aksine geçmişte hata yaptıkları kabul etmeyip, geçmişle bağlarını koparmamaları.
0
king lizard
(11.07.25)
japon hukuk sistemi de çok sorunlu biliniyor. bir şeyden suçlanan mahkeme karşısına çıkan kişi yüzde dokasanın üzerinde hüküm giyiyor...
0
anon1m
(11.07.25)
Etnik kökenli olmayan bir ayrımcılık anlayışları var, merak eden burakumin kavramını araştırabilir.
0
10551037
(11.07.25)
ekşide çok detaylı bir girdi vardı. neredeyse bildiğimiz her şey yanlışcasına.hatta taciz edilen bir kadın veya kızın bunu şikayet etmesi bile ayıp karşılanıyormuş falan. bulursam eklerim.
0
ground
(11.07.25)
gayet ırkçı, dışarıya iyi görünüp içten içe üstün ırk olduğunu düşünen çekik gözlüler. uzak doğunun almanı japonlardır.
0
mikahakkinen
(11.07.25)
Japonya'da çocuk pornosu legaldir.
0
feastofthedamned
(11.07.25)
sapık kapalı bir toplum nefret ederim bu ülkeden
0
Hallegadola
(11.07.25)
Japonya’da ruhsal rahatsızlıklara kötü gözle bakılıyor, bu yüzden insanlar psikoloğa/terapiye vs. gitmekten çekiniyor. İntihar oranı da oldukça yüksek, özellikle gençler ve erkekler arasında. Bir de "hikikomori" denilen bir durum var, bazı insanlar yıllarca evden hiç çıkmadan, toplumdan tamamen kopuk bir şekilde yaşıyor. Toplum baskısı ağır orda.

Bi de aklıma deprem ülkesi oldugu geldi. Cok deprem oluyor. Ona tabii hazirlar buyuk olcude, bizim gibi degiller. Ama risk var hep ve tsunami olursa daha olumcul oluyor.
0
ermanen
(11.07.25)
Japonya'da yaşamadım ama kültürlerine ilgi duyduğumdan seyahat ettim ve nerede Japonlarla ilgili bir belgesel olsa izlerim.

Toplumda aşırı çalışma kültür var. Gece 23:00 sularında bir etkinlikten otele dönerken trende birsürü takım elbiseli belli ki plaza çalışanı olan insan vardı. Demek ki bu saatlere kadar çalışma çok yaygın diye düşündüm. Yine benzer şekilde 70-80 yaşlarında insanlar otobüslerin park ettiği yerlerde trafik polisi gibi ya da müzelerde etrafı düzenleyen/temizleyen görevli olarak çalışıyorlar. Yani toplumda aşırı bir çalışma var ve çalışmayan kişilerin toplumda işe yaramaz, gereksiz insanlar olarak görüldüğü ve dışlandığı rehberlerce de söyleniyordu. Birçok yerde bizim için "ne gereği var ki" diyebileceğimiz işlerde çalışıyorlar. Çalışmak elbette iyidir ama çalışmayan kişilerin toplumdan dışlanması ve iş hayatında kişilerin kendi sağlıklarını tehlikeye atar ölçüde rekabet olması sıkıntılı.

İnsanların yalnız oluşu/sosyalleşme ciddi bir problem. Bir belgeselde izlemiştim yalnız yaşayan bir Japonun cenazesi evinde belki de aylar sonra bulunabiliyor, cenazenin olduğu yerde siyah bir iz kalmıştı ve onu kazımaya çalışıyorlardı. Yani sosyal ilişkiler arkadaş/akraba/komşuluk belli ki çok çok zayıf. +90 Youtube kanalında bu gibi konularda çok sayıda video var.
0
Lethe
(11.07.25)
bu bahsedilen akıldışı ve insanlık dışı bir çok problem onlar tarafından da problem olarak görülüp yeni nesillerce azaltılmaya çalışılıyor.

çocuk pornosu olayına ben de şaşırmıştım. 10 sene kadar önce yasak gelmiş, artık legal değil.

ataerkil bir toplum olduğu ve kadınlara çok değer verilmediği filmlerde de görülüyor.

geçen bir youtube videosu izlemiştim. oradaki genç yaştaki kadınların neredeyse tamamı erkek arkadaşının onları aldatmasını normal karşılıyor.
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
(30)

doğalgazcıların niye bu kadar pireli olması

kibritsuyu
efendim öncelikle doğalgaz kaçağı tehlikesinin farkında olduğumu belirteyim, soruma mantıklı cevap vermeyip "iyi. zehirlen de gör o zaman" diyip kestirmezseniz sevinirim. bu konuyu uzun süredir düşünüyorum, her şeye cevabım var, lütfen mantıklı argümanlarla savunun.ev tadilatı yaptırdım. dört duvar
efendim öncelikle doğalgaz kaçağı tehlikesinin farkında olduğumu belirteyim, soruma mantıklı cevap vermeyip "iyi. zehirlen de gör o zaman" diyip kestirmezseniz sevinirim. bu konuyu uzun süredir düşünüyorum, her şeye cevabım var, lütfen mantıklı argümanlarla savunun.

ev tadilatı yaptırdım. dört duvar kalana kadar yıkıldı, bütün sıva altı, sıva üstü, tesisatlar dahil sıfırdan evin içi yıkılıp baştan yapıldı.

sıra geldi doğalgaz hattını çekmeye. neymiş efendim boru açıktan gidecekmiş. boyanmayacakmış siyah olacakmış. ocağa giden boru tezgahın üstünde olacakmış, ocağın vanası da tezgahın üstünde olacakmış.

şimdi bembeyaz duvar yaptım, yukarıda asma tavan, kartonpiyer ışık bandı var, yahu içinden götür diyorum, yok olmaz diyor usta. açıktan olacak, kabul etmezler. e bembeyaz mutfak yaptık, şu kara boru aşağıda dolabın içinden gitsin? cık olmaz. lan bari vanasını dolabın içinde bırak? yooh olmaz, acil bişey olursa hemen uzanıp kapatabilmelisin. şimdi bembeyaz mutfağın ortasında kapkara boru var, üstünde kalde yazan iğrenç sarı bir vana.

niye diyorsun peki, ya boruda kaçak olursa? diyor. ocakta kaçak olursa hemen uzanıp vanayı kapat diyor.

bir de diyorlar ki kontrol edip onayladıktan sonra üstünü boyayabilirsin. e abicim boyacı işini bitirip gitti, boya da bitti, boya işi de bitti. tekrar nereden bulayım ben boyacıyı şu saatten sonra? ocak montajı yapılmadan gelip açmıyor da. e ulan eşya dediğin en son geliyor. hani boya işi bitmemişken gelip tesisata bakıp okey de demiyor. illa ocağı görecek, ondan sonra. ocak takılmış eşya girmiş evde o saate boyacı mı kalır artık?

abilerim, güzel kardeşlerim. bu evin bütün duvarlarının, her odanın her duvarının içinde, tavanı dahil örümcek ağı gibi elektrik kabloları da dolaşıyor. daha az tehlikeli değil. herhangi bir kontakta sadece benim evim değil, bütün bina komple yanar allah göstermesin. yani bir risk varsa elektrikte de var. kimse bana ya kaçak olursa?? diyip elektrik borularını sıva üstünden döşetmedi. elektrik idaresi gelip kontrol etmedi. her prizin yanına ayrı ayrı sigorta falan koydurmadı, kaçak olursa hemen uzanıp kapatırsın diye.

ama doğalgazcı diyor ki ya kaçak olursa? bütün borular açıkta olacak, vana elinin uzanacağı yerde olacak.

yahu ben ocaktaki kaçağı fark edip vanasını kapatacaksam, dolabı açıp içine elimi sokup kapatmam maksimum 5 saniye geciktirir. kaldı ki dışarıda sayaçta da kocaman vana var, kaçak fark ettiğim anda sayacın vanasını kapatırım, bütün ev kesilir gider. illa tamir edilecek bir kaçak çıkarsa çağırırım ustayı, asma tavanı kırıp boruyu tamir eder.

niye ben pırıl pırıl evimde g.tü pireli doğalgazcıların keyfine göre dekorasyonumu bozuyorum ya? duvarımda kara boru, tezgahımda kara boru, sarı vana.

biri çıkıp desin ki haksızsın, şu nedenden dolayı açıktan gitmek zorunda. asma tavandan gidemez. biri desin ki duvarın içindeki elektrik kablolarından daha tehlikeli, şu yüzden açıktan gitmeli.

yani ben ölmeden önce evimdeki doğalgaz kaçağını kendi başıma fark edebiliyorsam, çıkar sayaçtaki vanayı kapatırım olur biter. sonra çağırırım başkent gaz'ı, cihazla bakarlar derler ki asma tavanın içinden kaçak sinyali geliyor. mühürler gider. ben de ustayı çağırırım, tavanı kırdırıp kaçağı tamir ettiririm.

kendi başıma fark edemiyorsam zaten ha açıktan gitmiş, ha kapalıdan gitmiş, allah rahmet eylesin. ne faydası oldu açıktan gitmesinin, ocaktaki vananın falan?
0
kibritsuyu
(10.07.25)
Kibritsuyu şaşırttın beni .
Acizane yorum yapıyım .

Doğalgaz montajcılarından bahsediyorsun sanırım, dedikleri haricinde bir işlem yaparsan zaten hangi dağıtım şirketine bağlı olursan al doğalgazın açılmaz .

(Sanırım çoğunun da mantıklı açıklaması vardır yönetmelikler gereği , )
Zaten dağıtım şirketi elemanları geldiğinde bunlardan biri eksik olursa bir ceza veya servis bedeli ? Gibi bişey yazıp gidiyorlar.

Bir de şaşırdım , yani senin mantıkla alt komşunun böyle bir ihmal yaptığını ve senin kaybolup gittiğini düşün .
0
dunyatuhaf
(10.07.25)
"Doğalgaz montajcılarından bahsediyorsun sanırım, dedikleri haricinde bir işlem yaparsan zaten hangi dağıtım şirketine bağlı olursan al doğalgazın açılmazç"

niye?

"Sanırım çoğunun da mantıklı açıklaması vardır yönetmelikler gereği"

nedir?

"Zaten dağıtım şirketi elemanları geldiğinde bunlardan biri eksik olursa bir ceza veya servis bedeli ? Gibi bişey yazıp gidiyorlar"

niye yahu niye?

"Bir de şaşırdım , yani senin mantıkla alt komşunun böyle bir ihmal yaptığını ve senin kaybolup gittiğini düşün."

ihmal bunun neresinde? yetkili ustaya standart süper kalite malzemeyle iş yaptırıyorum. nerede ihmal? asma tavanın içinden gitmesinin neresi ihmal? boktan yapıp gizleyeyim demiyorum, boru gözükmesin yahu. elektrik tesisatı gibi aynı. elektrik tesisatı duvarın içinden gidiyor diye ihmal mi?

zaten sorum bu. niye açmıyor? yönetmelikteki gerekçe şu yazdıklarımdan gayrı nedir? ve ihmal bunun neresinde?
0
🌸kibritsuyu
(10.07.25)
Abi çeyreğinde bıraktım. Ne kadar elit çizsenizde imajınızı görüldüğü gibi 5 dakika ötesini göremeyen cahillikler yapabiliyor ve düşünüyorsunuz. Adamların önceki kanlı tecrübelerinden bildikleri var sen ise artislik peşindesin. Ya ne yangını olm, nolcak kapı önünde ayakkabılarım varsa diyen sığırlar gibisin.

He kafan biraz çalışıyor olsaydı önce gazcılara sorardın sonra o güzel dekorasyonunu yapardın.
0
Shepard
(10.07.25)
Ben işin uzmanı değilim fakat elektrik tesisatlarında kablolar yalitimli, kaçak akım rolesi var, sigorta var, var oğlu var, evdeki cihazlar kabaca belli vesaire. Yani istatistiksel ve fiziksel olarak bakarsan elektrik sebebiyle sorun çıkma olasılığı çok daha dusuk. Çıksa bile müdahale daha kolay ve müdahale edildiği anda kaynağı kesilebiliyor.

Gazda ise farkında olmadan birikme, basınç, yanma ve patlama olasılığı var. İkisi çok farklı yani. Gaz hattının açıktan gitmesinin bir sebebi var.

Elektrikte sorun olduğunda daha siz farketmeden tesisat kendisi enerjiyi keser zaten. Gazda böyle bir lüksümüz yok.
0
orient blue
(10.07.25)
Yerden yere göre değişiyor sanırım. Benim evde doğalgaz borusu beyaz boyalı, bir kısmı dolabın içinden geçiyor.

Kardeşim Balıkesir'de, doğalgaz boruları plastik kanal ile kaplı.

Her ikisinde gelip baktılar, kontrol edip onay verdiler. Sonradan tadilat yapılmadı.
0
inheritance
(10.07.25)
@shepard, çeyreğinde bırakmayıp okusan anlardın.

yahu çok basit, verecek mantıklı cevabınız varsa duymak isterim diyorum cahillik diyorsun. yahu kaçak göçek boktan iş yapıp gizlemeye çalışmıyorum. cahillik bunun neresinde yahu, neresinde?

doğalgazcılara soruyorum, robot gibi "kaçak olursa, elini hemen uzatır kapatırsın" falan diye düz düz cevaplar veriyorlar. üşenmedim yazdım oraya çeyreğinde bırakma da oku. elektrikte de aynısını yaptım, her şey duvara gömülü, bu cahillik değil de gaz borusu asma tavandan gitsin diyince niye cahillik? cahil olacak ne var bunda? anlat da öğrenelim işte onu soruyorum zaten.

adamların tecrübesi varsa neymiş o tecrübe, onu biliyorsan anlat. kapalı yerden giderken şöyle oldu adam öldü, açıktan gitse olmayacaktı de, bunu göreyim bileyim yahu sorduğum o zaten.

@orient gazda da doğalgaz dedektörü ve kaçak tespit ettiği anda gazı sayaçtan kesen selenoid valf var. ama adam ondan tatmin olmuyor. yine de açıktan gidecek diyor.

elektrikçinin başında durup kablo çapına, boru özelliğine, kullandığı klemense kadar tek tek kontrol ettim. ama sallama usta olsa ince kablo döşeyip dandik klemens kullanıp gitse bunu kimse bilmeyecekti. ona rağmen elektrik idaresi kontrol falan etmiyor, açıktan döşe de görelim demiyor. doğalgazın açıktan gitmesi beni nasıl koruyor?

kaldı ki elektrik kontağından çıkan yangın haberleri, doğalgaz kaçağı/patlaması haberlerinden daha fazla. doğalgazdan zehirlenenlerin çoğu da doğalgazdan değil, atık gazdan yani karbonmonoksitten zehirleniyor. yine açıktaki boruyla ilgisi yok.
0
🌸kibritsuyu
(10.07.25)
Orient blue,? güzel açıklamış , renk konusunda da sanırım boyanın alev alması veya hızlı paslanması ihtimalimden dolayı imiş .
Ayrıca müdahaleye imkan sağlaması açısından da önemli .
Geçen bir arkadaş söylemişti asansör için 400 kriter değerlendiriliyor diye .
Veya araç muayene istasyonlarında yapılan bir çok şey aslında kişiyi bağlayıcı ( Kemer çalışmıyorsa benim kemerim diyemiyorsun ) devlette vatandaşını korumak zorun keşke denetimler daha da artsa.
Bence sıkma canını yapılır gider. Yeni evinin keyfini çıkar , bir ay sonra bu kadar gözüne batmayacak bile.
Güle güle otur, kibritsuyu .
0
dunyatuhaf
(10.07.25)
Vanaların kolay ulaşılabilir olmasından ayrı yerinin de standart olması gerekir ki acil durumda o evde yaşamayan biri bile saniyesinde müdahale edebilsin. Panik halinde onu düşünmek zorunda kalmamalı kimse.

Evet onay sonrası boyanabiliyor ama aslında onu da yapmamamız gerekiyor. (Sebebini bilmiyorum)

Sıva altı yapılmamasının sebebi de borularda sıkıntı olduğunda hızlı tespit ve müdahale. Evet vanayı kapattığınızda eve girişteki gazı durduruyorsunuz ama mevcut gaz kaçak olan yerde sıkışıp kalıyor. Sıkışmış gaz olan bölgeye Fiziki darbe uygulandığında sıkıntı çıkacak.

Ne güzel meşakkatli bir tadilat sürecini sonlandırmışsınız, görmeyin, keyfini çıkarın evinizin. Bir zaman sonra inanın gözünüze batmayacak.
0
nwnd
(10.07.25)
@kibritsuyu oooo uçakta niye bu kadar önlem var? Kanla tecrübe edilmiş olamaaazzz.
Yani neyini anlatalım ki? Çok basit, doğalgaz binanın içinden geçer, patlama olduğu zaman. En ufak kaçakta binanın gazını kesiyorlar. Niye önemsemiyorsun? İlla seni tatmin edecek cevap mı arayalım? Her şeyi bilemezsin, bilene güvenmelisin. Uçağı sürüyor musun? Sürebilen birine emanet uçakta yolculuk yapıyorsun. Gaz her zaman müdahale edilebilir olmalı. Elektrik o kadar tehlikeli değil 500 tane kesicisi var.
0
Shepard
(10.07.25)
Maalesef bu yasakların hikmetine dair doyurucu bir bilgi sahibi değilim, aydınlatamıyorum. Ancak, bu konuda regülasyonların ve denetimlerin çok katı olduğunu biliyorum.

Bizim komşular da hep 4-5 milyon liralık tadilatlar yaptılar. Hepsinde de doğalgaz borusu, vanası vs. aynen dediğiniz gibi ortalık yerde kaldı.

Mutlaka düşünmüşsünüzdür ama yine de hatırlatayım:
Eğer ısınmanız ve sıcak su merkezi sistemse (ısı istasyonu vs.) ve doğalgazı sadece ocak için kullanacaksanız, tesisatı komple iptal etmeyi de düşünebilirsiniz. Yani LPG/propan tüp olur, elektrikli ocak olur...
0
yadigar
(10.07.25)
Abi selenoid valf var da onu tetikleyen mekanizma ne kadar sağlıklı ona bakmak lazım. O sensörlerin kalibrasyonu birkaç yılda bozuluyor. Portakal soysanız gazı kesiyor falan. Gazı kesse bile tesisatta hala gaz kalıyor, elektrikte böyle bir şey yok. Sensörlerin tepki süresi zaten çok fazla. Sensörün eşiği altında kalan bir kaçakta lambayı yaksanız kıvılcımdan alev alabilir vesaire. Kaçak akım ışık hızına yakın sürede enerjiyi kesiyor. On off gibi çalışıyor, eşik yok gibi yani.

Yani siz bilirsiniz ama bence regülasyona uyun, bir bildikleri vardır.
0
orient blue
(10.07.25)
dogalgaz hizmetinden yararlanmak icin gerekli sartların saglanmasi gerekiyor,

bu disiplin keske elektrik saglayan kurumlarda da olsaydi,

izmir de iki genc insan elektrik akimindan ölmezdi,

Manisa buyuksehir belediye baskani da yasiyor olurdu.

belkide daha az orman yanardi,

kurallari esnetmek iyi degil,
muhtar olamayacak birey seni yönetir sonra.
0
designer
(10.07.25)
Beyler sakin. Çözüm son madde

1-Doğalgaz tesisatını kontrol edecek mühendis göremeyeceği bir kanalda sizin nasıl bir tesisat dosediğinizi nasıl görsün?

2- daire içi sistem dişli olur, uzun boru ekleri dönüşler vs. Kapalı bir sistemde 5-10 sene içinde oluşacak kaçaklar (deprem, sehim, korozyon) nasıl fark edilecek?

3- doğalgaz açık havada patlamaz, ancak bahsettiğiniz gibi kapalı duvarlar ardinda kaçak durumda fena sıkışır ve patlama ihtimali artar.

4- Flex boru yaptıracaksiniz bitti gitti. Kombiye ve ocağa kadar eksik hareketli bir boru. Bunu yaptırdıginizda kendi boyanabilir kanalları da geliyor
0
topkapiaksaray
(10.07.25)
1-Doğalgaz tesisatını kontrol edecek mühendis göremeyeceği bir kanalda sizin nasıl bir tesisat dosediğinizi nasıl görsün?

şöyle görsün mesela. bu evde yapılan ilk iş su tesiatının döşenmesi oldu. aynı aşamada doğalgaz borularını da döşerdik. doğalgaz şirketinden kontrole gelip güzelce kontrol edip, tamam bu sağlamdır, kaçak yoktur diye onay verirlerdi, ben de üstünü asma tavanla kapatırdım. o da nasıl bir tesisat döşediğimi görmüş, kontrolünü de yapmış olurdu.

2- daire içi sistem dişli olur, uzun boru ekleri dönüşler vs. Kapalı bir sistemde 5-10 sene içinde oluşacak kaçaklar (deprem, sehim, korozyon) nasıl fark edilecek?

açıktan giderse nasıl fark edilecek? bunlar gözle görülüp hmm şurada kaçak var diye bakıp fark edilebilir şeyler mi? illa ya koku gelecek, ya birinin başı dönüp fenalaşacak. borudaki bir kaçağı ben kokusundan anlamadan önce görerek anlayabiliyor muyum?

3- doğalgaz açık havada patlamaz, ancak bahsettiğiniz gibi kapalı duvarlar ardinda kaçak durumda fena sıkışır ve patlama ihtimali artar.

aklıma yatan tek mantıklı açıklama bu oldu. ama olur desinler, pencereye menfes koyduğum gibi içeriye de açık havaya açılan bir havalandırma icat edeyim. çözebilecekken ilkel yöntemlerle açıktan götürmek niye? daha bile güvenli olmaz mıydı, ufak bir kaçağın evdekileri öldürmeden açık havayla buluşması?

4- Flex boru yaptıracaksiniz bitti gitti. Kombiye ve ocağa kadar eksik hareketli bir boru. Bunu yaptırdıginizda kendi boyanabilir kanalları da geliyor

böyle bir şeyden hiç bahsetmediler. hiçbir dükkanda da görmedim. flex sadece boru ile ocak arasında, boru ile şofben arasında var iki karış. böyle bi şeyi ankara'dakiler kabul etmiyor bile olabilir bilemedim.
0
🌸kibritsuyu
(11.07.25)
hepsi hikaye hocam. bana güvenlik müvenlik diye masal anlatmayın.

bu tadilat 3 ay sürdü. daha ilk gün doğalgaz sayacından eve giren eski boruyu söktüler, sayacın tek tarafında boru yok, ucu açık duruyor. bu güvenli mi acaba diyip vanasını açmayı denedim, sayacın öteki ucundan fassss diye gaz püskürdü anasını satayım. kendi taktığınız sayaç ulan, yok bu bunun bi sibobu falan, boru takılı değilken gaz çıkmasın? piç bi kurye geçerken vanayı açıp gitse komple havaya uçmaz mıyız? sen koymuş musun kendi getirip taktığın sayacına güvenlik önlemi?

ve bu ucunda boru olmayan sayaca iki kez sıfır tutarlı fatura geldi. yani doğalgazcı eleman geldi, sayacın o halini gördü, ama sayacı okuyup fatura kesip gitti. ulan bunun borusu yok demedi. mühürlesene vanayı, kapatsana tesisatı. ben yeni projeyi çizdirince zaten başvurup açtıracağım. sen alsana önlemini. vanayı açıp gitsen bütün bina havaya uçacak, sen sadece sayacı okuyup fatura mı kestin?

bunun elektrik kablolarının ucunu açıkta bırakmaktan hiçbir farkı yok, hatta daha tehlikeli. ama "borun açıktan gitmezse kabul etmem " diyen doğalgazcı 3 ayda 2 sefer gördüğü halde umurunda olmamış, bana neyin güvenliğinden bahsediyorsunuz?

boru döşendikten sonra gelip kontrol etmek, ocak ve pencereler takıldıktan sonra tekrar gelip ocağı ve menfezi kontrol etmek zor geldi, iki sefer iş olmasın diye güvenlik ayağına benim dekorasyonumu bozduruyorsun. ben sana bin çeşit güvenlik sunsam da senin amacın güvenlik müvenlik değil, kendi kıçının rahatı. ben buradan bunu anlıyorum. otomatik sensör koyayım, ucu açık havaya çıkan havalandırma koyayım, nanoteknolojik güvenlik yapayım da desen, yoooh kara boru açıktan gidecek, tezgahta elinin altında vana olacak.
0
🌸kibritsuyu
(11.07.25)
@kibritsuyu ya senin gibi zeki insanların bu küçümsediği, önemsemediği olaylar başına anında gelse aslında dünya daha güzel bir hal alacak. Senin bin çeşit güvenliğine afedersin yani. Sen kimsin senin güvenlik şeylerini şey edip izin versin adamlar? Bir standart var, özelleştirmeyi takip etmek imkansız. Uyacaksın işte. Lan seni elit bilirdik ne cahil bir şey çıktın. Patlasın geber diyeceğim ama başkalarına da zarar verecek.
0
Shepard
(11.07.25)
herkes uzun uzun yazmış hepsini okumadım belki benzeri yazılmıştır ama yazayım yine de.

boruları sıva altı yaptığınızda kaçak olursa gaz orada birikir, koku size geldiğinde (tabi gelirse) zaten iş işten geçmiş olur. aynı kaçak sıva üstünde olursa gaz odaya yayılacağından tespit edilmesi kolay olur.

Koku gelirse diye paranteze aldım, başımıza gelen bir şeyi anlatayım; ocak (eski tip gaz emniyeti olmayan) bozulmuştu. ocağa gelen gaz borusu kaçırıyor diye düşünüp boruyu sıkılaştırdık. oradan çıkan gaz ocağın boş kısımlarına birikmiş 15-20 dk ocakla uğraştık bize hiç koku gelmedi. sonra denemek için ocağı yaktık ve puff. küçük bi patlama oldu mutfaktaki basınç karşı odanın camlarını içe doğru patlattı. kimseye bişey olmadı allahtan.

bir de sayın @kibritsuyu elektrik tesisatıyla kıyaslamışsın ama onun önlemi bir sürü sigorta var. kaçak olursa sigorta atar. yanıcı gazın önlemi de fark etmek.
0
duyuruuser
(11.07.25)
özetle;
boruların açıktan gitmesi >> kaçak ve arıza tespiti kolaylığı
boyanmaması >> Korozyon ve çatlaklar hemen görülsün diye
vananın dolap içinde olmaması >> acil durumda hızlı erişim, kaçak durumunda dolap içinde gaz birikmesi ve alev alma riski.
0
mustafakesekci
(11.07.25)
gaz borusu asma tavandan gider tamam ama. gaz kaçağı olduğunda öncelikle gaz kapalı alana birikir. büyükl bir patlama yaşayabilirsin. dedikleri doğru ocağın hemen üstünde vana olması mantıklı. acil bir şekilde kapatmak çok önemli. diğer tesisatlardaki sorunlar genelde sadece senin evine zarar verir. ama gaz kaçağı, ygaz yangını ve en önemlisi patlama durumunda diğer evler hatta apartman zarar görebilir. bu risk belki de 1 milyonda birdir ama tedbiri almak gerekir. duvar içinde olması da gaz kaçağının erken farkedilmesi için bir risktir. ilk zamanlarda gaz borularının en az dirsekle yönlenmesi gerekiyor diye kolonları kirişleri delip içinden geçirmişlerdi. sonradan farkedildi ki binanın statik yapısını tamamen bozuyormuş. bunu öngörememiş ve çok büyük bir hata yapmışlardı. hala da gündem olmadı bu konu. sadece boya konusu bana çok anlamlı gelmedi. boranın yanma riski için olsa zaten evin her yeri de boyalı. boyayabilirsiniz bence.
0
ground
(11.07.25)
daha haksız olunan durum azdır. baya haksızsın.

kurallar boşuna yok. denetimler sıkı doğalgazda. ölüm riski var. adamlar estetik değil canı düşünüyor. bi de çok haklıymış gibi savunmuşsun kendini ısrarla. yazık cidden.
0
jelly bear
(11.07.25)
bütün millet senin gibi kendince tasarımı dekoru özelleştirmeye çalışsa, bu işin standardını denetlemek imkansız hale gelir. çok uğraşmışsın tadilatla, canın sıkılmış belli ki. madem öyle bir niyetin vardı, tadilatı yaptırırken tesisatı çektirip doğalgazı açtırsaydın, ustaların bu kuralları bal gibi biliyordu yapmadan önce ama doğru yönlendirmemiş, kabahat onlarda. yanlış yere yükseliyorsun.
0
gkhncnzdgn
(11.07.25)
merak ettim yönetmelik ve standartlara baktım bu iş hakkında. kitap gibi bir sürü şey yazmışlar. onlarca değil, yüzlerce madde oluşturmuşlar. yönetmelik ve standartlar oluşturulurken avrupa'dan örnek alınmış.

buradan bakınca bana gereksiz bir pirelilik gibi geliyor bahsettiğiniz şeyler.
ben de doğalgaz aboneliği yaparken iyi kötü benzer pireliliklerle karşılaştım.

sanırım olayın sebebi, sizin konutunuzda bu kadar kurala gerek olmasa bile başka konutlarda/binalarda bunlara ihtiyaç olabilir ve kurulumu yapan kişinin insiyatifine bırakılmaması en iyisi.

verdiğiniz örnek, bir kuryenin vanayı açabilme ihtimali bambaşka bir konu ve bence ciddi bir eksiklik.
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
yazi dilin korkunc bir kere. yolda tam birinin önünü kesecek maganda tipin var.

isini düzgün yapan insanlara hakaret etmissin. comarlik diz boyu. bi de milleti arayip zamanlarindan calmissin.

kurala uyacaksin. bitti. sen dogalgaz uzmani degilsin. konuyu daha fazla sorgulayacak background un yok. bir de buraya gelip destek beklemen de cahilliginin disavurumu.
0
sonsuz
(11.07.25)
sorduğum soruyu doğru anlamayıp, doğru anlamayı bırak, iki satır yazıyı bile okumaya üşenip cahil, maganda, sen kimsin ki, o zaman patla geber diyenlere tik de atmadım, cevaplarını dikkate de almıyorum. uzun uzun, açık açık kafamın neye takıldığını yazdım. azıcık beyni olan okur, anlar ki birçok seviyeli ve yararlı cevap da aldım.

diğerlerine de verecek cevabım var ama nasıl olsa okumuyorsunuz, okusanız da ne demek istediğimi anlamıyorsunuz. karşı argüman sunup tartışmak yerine "o zaman öl geber, kurala uyacan, sen kimsin de sorguluyon, cahil maganda" falan diyip koyun gibi önünüze konanı yiyorsunuz. "bu neden böyle" diye soranı da "çünkü öyle" diye cahil ilan ediyorsunuz.

sizin için kendimi daha fazla yormayacağım. ben okuduğunu anlayıp güzelce cevap veren arkadaşlardan öğreneceğimi öğrendim, kendilerine teşekkür ediyorum.

@shepard, bu arada erkeğim. sana buradan ekmek çıkmaz kardeşim.
0
🌸kibritsuyu
(11.07.25)
@kibritsuyu abi erkek vücudunda kadin karakterle yasamak zor olmuyor mu? Çok şaşırdım lan.
0
Shepard
(11.07.25)
doğal gaz havadan ağır bir gaz türü, bu nedenle kullanılacak bölgeye kadar yukarıdan, kullanılacak bölgeye de yukarıdan aşağıya doğru hatlar ile dağıtım yapılıyor.

yine doğal gaz hatları yakınında elektrik hatları geçirilmiyor. (kıvılcım çıkar falan)

yine doğal gaz kokusuz bir gaz, koku daha sonra dağıtım aşamasında ekleniyor.

eğer boruyu bir şekilde kapatırsan oluşacak kaçak durumunda gaz yere doğru hareket etmez ve boruyu gizlediğin panelde (duvarda, başka bir şeyin içerisinde vs) kalır, kokuyu duymazsın biriken gaz bir şekilde parladığında sadece wof diye parlayıp bitmez, patlamaya neden olur. saçının başının yanması haricinde birde kafana gözüne giren şarapneller ile uğraşırsın yaşama şansın azalır.

siyah olmasının nedeni ise borunun fabrikadan paslanma önleyici boya ile boyanmış olduğundan emin olmak. eğer farklı renge boyarsan o rengin altında ne tür bir boya vardı denetleyici bilemez, kullandığın boya türü paslandırıcı özelliğe sahip olabilir vb.

duvarın içerisindeki elektirik telleri öyle tel olarak gitmiyor, bir plastik kılavuzun içerisinde gidiyor, her bir tel kendi başına izalasyonu mevcut ve kablonun hasar alması durumunda duvar vb. yüzeyler ile direk teması önlenmiş biçimde. dolayısı ile duvarın içerisindeki kanallardan çıplak kabloda geçirsen çarpılmazsın.

doğal gaz için ise öyle bir durum söz konusu değil, duvar içerisine yapılacak montaj sonrası:

1 ) duvarda yapılacak tadilat (delme, kırma) boru hattına zarar verebilir. borunun nereden geçtiğini göremiyorsun sonuçta.

2 ) hafif depremlerde boru hatları yeterince esneyemediği için zarar görebilir ve fark edilmesi zaman alabilir.


ben denetim sonrası, dolapların üstündeki boruyu mesh ile kapattım, delikleri var sayesinde gaz sızıntısı olursa kokuyu duyabileceğim,

yukarıdan aşağıya inen boruyu yine bir mesh ile kapatabilirsin, dekoratif olsun diye ancak ahşap ve plastik olmamalı, ocağın ısısından erimemeli/yanmamalı, yine vana açıkta duracak o her türlü pratiklik için gerekli.

gaz kaçağı sırasında kapıdaki vanadan kapatırım demişsin de,
vanaları sadece gaz kaçağı olduğunda kullanmıyoruz,
ocak tamiri gerekti kapat,
ocağı değiştirmek istedin, kapat,
uzun süreli tatildesin kapat.
elektrik ile ilgili sıkıntı oldu kapat.

ocakta tadilat yapacaksın, kapıdaki vanadan kapattın diyelim, ocağın oradaki vanaya da erişemiyorsun, yada görünür değil, dolayısı ile aklına gelmedi o vana. ocağı söktün, evine döşeli 30 metre borudaki tüm gaz ocağın takılı olduğu yerden sızmaya başladı, usta dedi ki ben bi sigara yakayım :D

vanalar illa ki kaçak durumunda kullanılmıyor :)
0
selam
(11.07.25)
Abi bembeyaz duvar yaptıysan işler değişir ayıp etmişler, bence bu tür işlemlerde renk seçenekleri olmalı ve dekorasyona göre kullanıcı istediği rengi seçebilmeli, duvarını bembeyaz yapan birine sen nasıl "hayır kardeşim bu boru siyah kalacak !!1!!1" diyebilirsin ya hadsize bak.
0
kizil karga
(11.07.25)
biz de evi yeni yaptırdık, mutfakta asma tavanın alltından gidiyor. altında da mutfak dolapları. Taç dedikleri bir şey var. dolabın üstü ile asma tavan arasında, orada kaldıgı için boruyu görüyorlar sonra taç ekleniyor sorun gidiyor.
0
liberal
(11.07.25)
daha önce cevap yazanların da hakkını yemeyeyim ama; soru nasıl okunur, söylenmek istenen nasıl anlaşılır, bu adam kafaya neyi ve niye takıyor kafa yorulur ve üşenmeden nasıl cevap yazılır, herkes dönüp @selam'ın verdiği cevabı okusun. tam olarak beklediğim şeyi yaptı.

yani şunu yapmak zor olmamalı. yapamıyorsan "kural bu, uyacaksın, sen kim cahilsin de kuralı sorguluyon, o zaman patla da geber" demek iş değil. verecek bir cevabın yoksa akıllı uslu susmak da zor olmamalı.

saygılarımla.
0
🌸kibritsuyu
(11.07.25)
Duyuruyu okuduktan sonra nicki görünce ağzımın açık kaldığını önden belirtmek istiyorum. Yılların ekşicisi bu nick yahu.

İnsanlık olarak şu mühendislik konularını, yahut teknik bilgi gerektiren konuları kurcalamayı acilen bırakmalıyız artık. 3 saniyede vanayı kapatırım, 5 saniyede hastayı koltuğa oturturum, 10 saniyede arabayı durdururum demekle olmuyor. Herifler bu işlerin okulunu okuyor. Böyle olmalı denip de bir standart getiriliyorsa, eldeki bilgilere göre şu an öyle olması gerekiyordur. “Sorgulamak, şüphecilik” vs diye diye kimse duracağı yeri bilmez oldu bu gibi mevzularda.

Doğalgaz yerine elektrikli ocağa geçmeye ne dersin? 8 haneli paralara daireler satılan projelerde sırf bu siyah borulardan sebep elektrikli ocaklara, kimilerinde indüksiyonlu ocaklara geçiliyor.

Kendi başına veya bunu toplumsal bir ayaklanmaya dönüştürerek doğalgaz borusu standartlarını değiştiremeyeceğin için, kendini sıkıntıya sokmak yerine ocağı değiştirsen daha rahat etmez misin?
0
lazor
(13.07.25)
(10)

Çamaşır makinanızda sıvı deterjan aparatı kullanıyor musunuz ?

grimavi
Böyle bir şeye gerek var mı? https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQ-eamR4WSCfumKU8QilvpXMG_MXyzift-NfzYqWebvszIJL_1vI8Ppb7Aj&s=10Deterjan koyduğumuz göze yerleştiriliyor, her markanın şekli farklı ama temsili olarak şöyle bir şeyEdit: ya işte benim makina eski tip, eski makinası ola
Böyle bir şeye gerek var mı?
encrypted-tbn0.gstatic.com

Deterjan koyduğumuz göze yerleştiriliyor, her markanın şekli farklı ama temsili olarak şöyle bir şey

Edit: ya işte benim makina eski tip, eski makinası olanlar sonradan alınca bir fark görebildi mi, çamaşırlar daha mı iyi temizlendi :)
0
grimavi
(10.07.25)
kullanmıyrum zaten 10 saniye içinde su almaya başlıyor su alırken sıvı deterjanıda koyuyorum zaten deterjanı dolaptan çıkartmak kapağı açıp deterjanı dökene kadar su almaya başlıyor makinam
normalde çamaşırı zamanlayıcı ile koyuyorsanız eve gelmeden yıkanmış olsun şeklinde ayarlayanlar oluyor onlar için etkili olabilir.

14 senelik makina bizimki sıvı deterjanlar vardı ama bu apartala gelmemişti makina
0
eja
(10.07.25)
Sanırım yeni modellerde standart olabilir eski modellerde yok
0
🌸grimavi
(10.07.25)
toz deterjan kullanacaksanız gerek yok, sıvı deterjan kullanacaksanız gerek var.
0
elorelia
(10.07.25)
kullanmıyoruz, ne işe yaradığını bilmiyoruz. hiçbir amaca hizmet etmişyormuş gibi görünüyor.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(10.07.25)
yeni modellerde , ağzında kapak var, kapağı açıp dolduruyorsun,makina gerektiiği kadar içinden çekiyor.

images.samsung.com
0
designer
(10.07.25)
Benim makinada toz deterjan ve sıvı deterjan için böyle raflı değil de, indir kaldır şeklinde çalışan iki uçlu bir aparat var onu kullanıyorum. Bir tarafı set şeklinde sıvı deterjan için, bir tarafı spiral şeklinde toz deterjan için.
0
akhenaten
(10.07.25)
deterjanı su alırken dökecekseniz gerek yok.

ama ön yıkama yapacaksınız mesela, ön yıkamanın suyunu alırken ön yıkamaya, ana yıkamanın suyunu aırken ana yıkamaya dökmeniz lazım.

ya da atıyorum zamanlayıcı kuracaksınız, doldurup ayarlayayım, 6 saat sonra çalışsın, akşam geldiğim sırada yeni bitmiş olsun diyecekseniz o zaman gerekir.

kısacası suyunu alırken o anda koyacaksanız gerek yok. deterjanı yıkama anında değil önceden koyma niyetiniz varsa gerekli.
0
kibritsuyu
(10.07.25)
Kullanıyorum hatta hiç toz deterjan almadım. Sadece sıvı deterjan kullanıyorum
0
cemallamec
(10.07.25)
kullanıyorum. benimkinde yoktu(belki yanında gelmiştir de eski kiracılardan devraldım tüm eşyaları. ilk sahibi değilim bilmiyorum) diye kullanmayan anneminkini alıp kenarlardan kesip sığdırdım bi şekilde hatta :D onunki az bişey daha genişti yerine tam oturması için olan o tırnakları kesmek yetti.
0
konetsu
(10.07.25)
Sıvı deterjanı direkt kazanın içine çamaşırlar ile birlikte koyuyorum. Ariel'in yeşil kapağı ile.
0
inheritance
(10.07.25)
(5)

niçin kaynak makinesi almalıyım

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
hani ucuna elektrot takıp cıs cıs demirlere tuttuğunuz aletten bahsediyorum. farkında olmadan yangın çıkartmanıza yarayan arkadaştan. paraya kıyıp bir tanesini satın almak için nasıl bir bahaneye sahip olmalıyım? sık sık kullanırsam gözlerime ve ciğerlerime ciddi zarar verir miyim?
hani ucuna elektrot takıp cıs cıs demirlere tuttuğunuz aletten bahsediyorum. farkında olmadan yangın çıkartmanıza yarayan arkadaştan. paraya kıyıp bir tanesini satın almak için nasıl bir bahaneye sahip olmalıyım? sık sık kullanırsam gözlerime ve ciğerlerime ciddi zarar verir miyim?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(10.07.25)
- Kac saat işçilik yapacaksin? Kaynak makinesini amorti ediyor mu?

- Birleştirmek istedigin malzemenin sağlamligi önemli mi,kirilir dokulurse altinda biri kalir mi?

- hic metal parcasini egeledin,büktün bir sekil verdin mi, elin yatkin olmali..
0
designer
(10.07.25)
Ben de bu aralar hilti alsam mı almasam mı derdindeyim. Geçtigimiz gün tvyi duvara montajını yapmam gerekti duvara 4 tane delik açmak istedim. Bendeki matkap ile delene kadar canım çıktı. Bir hilti olsaydı 1dklık iş diye içimden geçirdim durdum.



Sizde de böyle bir ihtiyaç olmalı. Yani evinizde devamlı kaynak yapacağınız metal yoksa çok gereksiz bir masraf. Ama alayım kenarda dursun derseniz. Hem öyle ev ortamında kapalı yerde rahat olmaz bu meret maske lazım gözlük lazım. Ayrıca kaynak yapmak öyle matkap kullanmak gibi kolay bir şey de degil. Onun egitim kursları var. Ayrıca kaynak makinesi aldım tüm metalleri birleştirebilirim diye de bir dünya yok. Malzemeye göre ayrı ayrı türden kaynak makinesi lazım. Mesela elektrot kaynak farklı argon kaynak farklı oksijen kaynak farklı. Bir de bunların hepsi içim ayrı ayrı elektrot bulundurmanız lazım. Hobi işi için veya alayım kenarda dursun diye pek önermem
0
limonlu eksi
(10.07.25)
kaynak yapmayı bilmiyorsan cıs cıs yapma olayı için veya deneyip öğrenirim diye alacaksan tehlikeli olabilir. anlık veya uzun vadede bir sürü tehlikesi var. babam meslek lisesi öğretmeni olduğu için ondan biliyorum. geçmişte bir sürü kaza geçirdi
0
runaway
(10.07.25)
Ben de yıllarca alayım mı diye düşündüm. İlk cevap güzel özetlemiş. Hem sağlığa zararlı hem de yangın çıkarma riski var. Ufak şeyleri kaynakçıya götürüp, büyük şeyleri kaynakçıyı, makineleriyle götürüp yaptırmak lazım. Spiral de lazım oluyor çünkü. Ustalık gerektiren bir şey. Torna da öyle.
0
ciglik
(10.07.25)
geçen yıl 5 bin liraya inverter aldım. bir de motosiklet kaskı şeklinde kendiliğinden kararan gözlük aldı. epey de bir iş yaptım. 1 metrelik mangal, yemek masası ayağı, bahçe lavabosu ve ayağı, 2 tane ateş yakmak için değişik bir şeyler, pizza fırını kapağı falan filan zibilyon tane iş yaptım. bu hafta sonu da el arabasını güçlendireceğim.
kaynak makinası elbet ihtiyaç ama senin ihtiyacın var mı? kullanabilecek misin? çok ilginç bir çalışma prensibi var. bazen hiç kaynamıyor. öylece duruyor. o kadar iş yaptım, en az 50 tane youtube videosu izledim hala amatörüm. maske şeklinde kaynak gözlüüğ alırsan zehirlenme ve göz sağlığını korursun.
0
ground
(10.07.25)
(9)

dişlerinizi fırçaladıktan sonra diş macununu

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
yutmamayı nasıl beceriyorsunuz? ben sürekli yutkunmak zorunda hissediyorum.
yutmamayı nasıl beceriyorsunuz? ben sürekli yutkunmak zorunda hissediyorum.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(09.07.25)
dis macununda 1450 ppm florur var,
ve normal olarak yutacaksin tabi..

yada yerine ingiliz karbonati kullan,
vucuduna yabanci madde girmesin.
0
designer
(09.07.25)
İki üç sene aksatmadan İngiliz karbonatı kullan, sonra duyuru aç, benim dişlerim niye eriyo diye.

Ya da diş fırçasına diş macununu mercimek tanesi büyüklüğünde sık. ama hakkını vererek fırçala.
0
Mirket
(09.07.25)
@mirket
daha fazla oldu,pandemiden önceydi,
önceden dişlerde tartar olurdu, plaklari aldi temizledi ama dis erimesi senden duydum ilk defa,
0
designer
(10.07.25)
Suyla az bir çalkalayıp tükürüyorum. Çeşme suyunun arındıracağı şeyi, ağızda yabancı madde bulunduğu için biriken ve daha asidik olan tükürüğün arındırmayacağını düşünmek ilginç geliyor bana zaten. Midene gideceğine lavaboya gitsin. Dişinizi fırçalama süreniz 15 saniye değilse saatlerce onları diş minesi üzerinde tutmanıza sonra da tükürük ya da gün içinde tükettikleriniz ile midenize yollamanıza gerek yok.
0
nawar
(10.07.25)
@ designer,

Bir diş hekimi işin detayını açıklar diye umuyorum da dişlerine günah. Yapma.
0
Mirket
(10.07.25)
6 senedir sağlam, cevremde dis macunu kullanan ve dislerini kaybeden cok ,tesekkurler uyariniz icin.
0
designer
(10.07.25)
chatgpt üstad diyor ki:

"İngiliz karbonatı" olarak bilinen sodyum bikarbonat (NaHCO₃), yani kabartma tozu, bazı kişiler tarafından diş beyazlatmak için kullanılıyor.

Ancak bu uygulamanın diş sağlığı açısından bazı riskleri var:

Avantajları:

Diş yüzeyindeki yüzeysel lekeleri (kahve, çay gibi) fiziksel olarak temizleyebilir.

Ucuz ve kolay bulunabilir.

Zararları:

Aşındırıcıdır: Sodyum bikarbonat, mineyi (dişin sert dış tabakası) aşındırabilir. Mine kaybı geri dönüşsüzdür ve zamanla diş hassasiyetine ve çürüğe yol açabilir.

Diş eti tahrişi: Hassas diş etlerine zarar verebilir.

Diş rengi kalıcı olarak düzelmez: Yalnızca yüzeysel lekeleri temizler, dişin doğal rengini değiştirmez.

Uzman önerisi:
Diş beyazlatma istiyorsanız, florürlü diş macunu kullanmak veya bir diş hekimine başvurmak çok daha güvenli ve etkilidir. Ayrıca, marketlerde bulunan “beyazlatıcı” diş macunlarının bile aşındırıcılık seviyeleri kontrol edilerek formüle edilir; karbonat gibi ham malzemeler ise daha kontrolsüzdür.
0
mustafakesekci
(10.07.25)
nasıl yutabiliyorsunuz? yanlışlıkla yutsam veya yutar gibi olsam anında kusarım. benim midemi çok bulandırıyor. düşüncesi bile bulandırdı hatta şu an
0
art cat chocolate
(10.07.25)
dişini fırçaladıktan sonra bol bol tüküreceksin, suyla çalkalamayacaksın. macundaki florür belli bir süre diş üstünde kalıp görevini yapması gerekiyor.
ağızda çok diş macunu kalıyorsa demek ki diş fırçasına çok fazla macun sürüyorsunuz. mercimek tanesi yeter fazlası gereksiz.
bunlar yeni çıktı yok ingiliz karbonatıymış, yok misvakmış, yok florür öldürürmüş hepsi deli saçması. düz dünyacılar bir bunlar iki.
diş macunu kullanıp dişlerini kaybeden bu zamana kadar duymadım. altında başka bir sorun olmadıkça(hastalıklar veya diş eti çekilmesi) durup dururken diş kayıpları olmaz.
florürsüz diş macunu olmaz.
ha diş macunu elzem mi tabi değil. diş temizliğinin %90u mekanik temizliktir ve diş ipi veya arayüz fırçası kullanımıdır.
0
my fault
(10.07.25)
(10)

Araba ilk bakım

orin
Merhabalar geçtiğimiz ekim ayında sıfır bir araç almıştım. Araba şu an 14 bin km ye yakın ve bu hafta sonu şehir dışına çıkacağım. Gideceğim yer yaklaşık 500 km mesafede. Git gel orada yapılan yol ile 1500 km yaparım diye tahmin ederim. Böyle olunca arabanın ilk bakımı için belirlene km yi geçirmiş
Merhabalar geçtiğimiz ekim ayında sıfır bir araç almıştım. Araba şu an 14 bin km ye yakın ve bu hafta sonu şehir dışına çıkacağım. Gideceğim yer yaklaşık 500 km mesafede. Git gel orada yapılan yol ile 1500 km yaparım diye tahmin ederim. Böyle olunca arabanın ilk bakımı için belirlene km yi geçirmiş olacağım büyük ihtimalle. Sizce bu bir problem yaratır mı? Yoksa yola çıkmadan önce bakıma götürsem mi arabayı?
0
orin
(09.07.25)
iyi olur tabi.
0
designer
(09.07.25)
Sorun olacağını sanmıyorum.
Bakım için belirtilen değerler ortalamadır. Yuvarlatılmıştır.

Arada kaputu açın motor yağı dahil diğer sıvıların seviyesine bakın.
Motor yağının rengi de aşırı koyu tonlarında olmamalı.
0
diyecevaplandı
(10.07.25)
Aracini uzun süre sağlikli kullanmak istiyorsan yağ ve yag filtresi degistirme zamaninin %10-%30 arasi öne çekmeni tavsiye ederim.

yeni yaglarin tam sentetik,icerisinde deterjan katki maddeleri var,yağ degisiminden bir kac bin km sonra rengi karaya dönüyor,

ilk bakim icin kabul edilebilir ama sonraki bakimlara özen goster bence.
0
designer
(10.07.25)
hiç bir şey olmaz. o değerler ortalama. kafan rahat etcekse götür.
0
mikahakkinen
(10.07.25)
300-500km gecmekle bisey olmaz AMA ben olsam yola cikmadan bakima sokarim..
0
cooperr
(10.07.25)
sonuçta uzun yola çıkacaksın bakımları yaptırmakta fayda var.
bakımları erken yapmak, geç yapmaya göre daha avantajlı.
0
duyuruuser
(10.07.25)
yaptır bakımlarını hocam. gönül rahatlığı ile uzun yola çık.
0
lazpalle
(10.07.25)
hiç bi şey olmaz
ne zaman müsait olursan o zaman götür
0
mantık
(10.07.25)
Arabanin garantisi devam ediyorsa, istenilen km yi gecirmeyin. Eger ileriki asamalarda arabada bir sorun cikar ve garanti kapsamindan yaptirmak isterseniz, siz bakim kmsini astiginiz icin boyle olmus diye karsiniza cikabilir.

Uzun da bir yola cikacakmissiniz. Hava sicak. Bakimlarinizi yaptirin, rahat rahat gidin gelin.
0
narod
(10.07.25)
Dsg ise götürün yoksa değmez. Dsg beladır.
Eşe dosta sorup bi sanayi ustasına götürün. 1 saatte halleder. Yetkili servis bu yüzyılun enayi tuzsklarından biri
0
luluki
(10.07.25)
(10)

600.000 tl ile araba alınır mı?

steve rogers
selamlar hiç borcunuz olmadığı, arabasız olduğunuz bir senaryoda 600.000 tlniz olsa ne yaparsınız? fon, borsa işlerine hiç giresim yok. ülkede her an ne olacağı hiç belli değil güvenmiyorum. vadeye koysam, vadeler de uzun vadede düşecek gibi duruyor. altında bile beklemek çok uzun vadede mal almaya
selamlar hiç borcunuz olmadığı, arabasız olduğunuz bir senaryoda 600.000 tlniz olsa ne yaparsınız? fon, borsa işlerine hiç giresim yok. ülkede her an ne olacağı hiç belli değil güvenmiyorum. vadeye koysam, vadeler de uzun vadede düşecek gibi duruyor. altında bile beklemek çok uzun vadede mal almaya göre zarar ettirdi son 10 yılda. o yüzden aklıma araba almak geldi.
0
steve rogers
(09.07.25)
araba ihtiyaçsa, 200-300 daha kredi çeker clio, corsa falan alırdım.
0
jelly bear
(09.07.25)
ihtiyacın varsa kesin alınır. fiat egea alabilirsin temiz akarı kokarı yok artistlik yapmadan işini yapan bir araç.
0
biravekahve
(09.07.25)
araba yatırım aracı değildir.

arabaya ne kadar ihtiyacın var. araba kullanmasan bile durduğu yerde para harcar. mtvsi var, kaskosu var, sigortası var, muayenesi var, bakımı var...
0
my fault
(09.07.25)
Araba masraf anlamına geliyor.
Değeri artar diye düşünenlere bakma.

Sabit masrafları, kaskoyu vs zaten biliyorsun ama bir de araba alınca benzin ve otopark masrafı çıkacak.
Araba var diye ekstra planlar yapacaksın, birilerini arabayla bırakman, alman gerekecek vs.

Hele bir de arıza çıkarttı mı çok fena zarardasın.

Türk ekonomisinin iyi gideceğine inanmıyorsan yabancı ülkelere yatırım yapan fonlara da bak.
0
michael_knight
(09.07.25)
yeni mtv düzenlemesi ve olası döviz ile araç fiyatları yükselecek olsada gerek elektrikli araçların yaygınlaşması nedeniyle eskisi gibi prim yapmayacak bana göre. Ancak, çok ucuz krediler verilirse tabiki durum değişir.


altın, bitcoin, döviz, mevduat şeklinde ağırlıkları doğru ağırlayarak yatırım sepeti oluşturabilirsiniz.
yeni çıkan bir gayrimenkul fonu var, yine sepet için onuda değerlendirebilirsiniz.

Birikiminizin tamamini kesinlikle mevduata koymanız ıda tavsiye etmem, bir gece ansızın her şey olabilir bu ülkede.
0
Rao
(09.07.25)
Yatırım için alınmaz, ihtiyaç ise alınır. sıfır arabalarda bir ihtimal değerlenme ihtimali var ama, bütçenize göre alacağınız araba en iyi ihtimalde 7-8 yaşında olacak. O da vakit geçtikçe değer kaybedecek.
Ama ihtiyaçsa da direk alın düşünmeyin.
0
tss
(10.07.25)
yukarida arkadaslarin belirttigi gibi,
ihtiyac varsa al,
yoksa araç masraf kapisi,

Mtv,
Kasko,
Trafik sigortasi,
Yakit,
Bakim maliyeti,
Lastik maliyeti,
Otopark maliyeti,
Trafik cezasi,
Oto yikama,cam filmi,cizigi,farı,ampülü,
Tüvtürk muayenesi..
0
designer
(10.07.25)
Masraflar gözünüzü korkutmasın. 600bin liralık aracın masrafı neticede atla deve değil...

Araç almak asla yatırım olmadığı gibi parayı da öldürür. Ancak, yaşanan şehre bağlı olarak büyük kolaylık/konfor sağlıyor. İhtiyacınız varsa alın.
0
yadigar
(10.07.25)
ihtiyaç varsa çekebildiğin kadar kredi çekip araba alınır. yoksa fiziki sarı metal alırsın kafan rahat olur. ytd.
0
duyuruuser
(10.07.25)
alternatifleri yatırım, diğeri mal alma. biri getiri, diğeri götürü.

arabanın hiçbir şey olmasa 50 bin masrafı olur. sigorta, bakım, en az 1 problem de çıkarır etti 50.

ihtiyaç varsa alın arama ama yoksa koyun ppf'ye seneye daha iyi araç alırsınız.
0
gurur
(10.07.25)
(5)

Bergama'da nerede kalınır ?

orpheus
iş için buradayım 1-2 gece kalmalık temiz sakin otel lazım. araç var burhaniye'ye mi gitsem ?
iş için buradayım 1-2 gece kalmalık temiz sakin otel lazım. araç var burhaniye'ye mi gitsem ?
0
orpheus
(09.07.25)
Gel burhaniyeye ben ordayim
0
beetlejuice
(09.07.25)
yakinlik durumuna göre dikili,sarimsakli,ayvalik..
Burhaniye uzak degil mi.
0
designer
(09.07.25)
Ben Bergama girişinde Berksoy Hotel'de kalmıştım. Şehrin içi sayılır, araç park sorunu da yaşamazsınız. Konforlu, güzel bir işletmeydi, tavsiye ederim. Bergama'a ilk gelişimde, bisiklet ile tur yaparken denk gelmiştim. Sonrasında merkezdeki turizm bürosuna merak edip kalacak yer danıştığımda da gene burayı tavsiye etmişlerdi.

www.berksoyhotel.com
0
burka
(10.07.25)
o kadar aşağı inmedim kozakta bir yer buldum.
0
🌸orpheus
(10.07.25)
nerede kalınır sorusu da yok bende nerede doyulur sorusu da. geçen sene gittiğimde yolları berbattı hep çalışma vardı, yemek yiyecek lokanta bulamadık hepsi akşam 4 de kapamıştı. bergamayı sevmedim kısacası.
0
Suursuz
(10.07.25)
(7)

kimlik yeniletmek uzun sürüyor mu?

late viper
kimliğim ve ehliyetim eski.yeniletmek için nüfus müdürlüğünden yarım saat ara ile randevu aldım. yarım saat ara yeterli midir?
kimliğim ve ehliyetim eski.
yeniletmek için nüfus müdürlüğünden yarım saat ara ile randevu aldım. yarım saat ara yeterli midir?
0
late viper
(09.07.25)
fazla bile. 5 dklık iş. randevun olduğunu belirt de beraber alsınlar bari
0
jelly bear
(09.07.25)
Aynı anda yapıyorlar.
0
kibritsuyu
(09.07.25)
bir de ödeme işi var:
dijital.gib.gov.tr
randevu alırken referans verdi ancak burada hangi kurum seçilecek?
0
🌸late viper
(09.07.25)
ikametgahinda sorun varsa basin agriyor epey diger turlu evet kolay.
0
feastofthedamned
(09.07.25)
@feastofthedamned
ikametgahımdaki ilçe müdürlüğünden randevu aldım.
0
🌸late viper
(09.07.25)
Ehliyet icin gozluk vs varsa ehliyet uzerinde protezli kullanimdiye geciyor ve onun icin seni ilgili bransa sevk ediyor aile hekimi,
sabah aile hekimi ,ögleden sonra goz doktoru derken, randevu saatini kacirabilirsin.
0
designer
(09.07.25)
Ehliyet raporları ücretli oldu. Aile hekimine gitmeden önce
1) E-devlet’ten “Kişisel Sağlık Bilgi Formu” doldurulması,
2) sbos.saglik.gov.tr adresinden rapor ücretinin ödenmesi gerekmektedir.
0
unalub
(10.07.25)
(4)

Yakı ve sıcak kompres aynı mı?

michael_knight
Kas ağrısı için sıcak su torbası koymakla yakı koymak yaklaşık aynı etkiyi mi yapar?Yakı gerçekten sıcaklık mı veriyor yoksa sıcak gibi mi hissettiriyor ya da başka bir şey mi?
Kas ağrısı için sıcak su torbası koymakla yakı koymak yaklaşık aynı etkiyi mi yapar?

Yakı gerçekten sıcaklık mı veriyor yoksa sıcak gibi mi hissettiriyor ya da başka bir şey mi?
0
michael_knight
(09.07.25)
Yakı ve sıcak kompres benzer bir amacı taşır, ancak her ikisinin de etkisi biraz farklı olabilir.

Sıcak kompres: Sıcak su torbası veya sıcak bir bez gibi bir şey kullanarak vücuda doğrudan sıcaklık uygularsınız. Bu, kaslardaki kan dolaşımını artırır, kasları gevşetir ve ağrıyı hafifletebilir. Kas ağrısı için sıkça kullanılan bir yöntemdir çünkü sıcaklık doğrudan o bölgedeki kasların rahatlamasına yardımcı olur.

Yakı: Yakı, genellikle doğal bitkiler, toprak veya kimyasal maddeler içeren karışımlar kullanılarak yapılan bir tedavi yöntemidir. Vücuda sürüldüğünde genellikle sıcaklık hissi verir, ancak bu sıcaklık, kullandığınız malzemenin içeriklerine bağlı olarak değişir. Örneğin, bazı yakılar cildi ısıtarak ağrıyı hafifletir, bazen de içerdiği maddeler ciltte serinlik hissi yaratabilir. Sıcaklık verme etkisi, genellikle yakının bileşiminde bulunan maddelerin (örneğin, biberiye, zencefil gibi) vücutla temas ettiğinde uyardığı kan akışından kaynaklanır.

Özetle:

Sıcak kompres, doğrudan sıcaklık etkisi sağlar.

Yakı, sıcaklık hissi verebilir ama genellikle bu his, içerdiği maddelerin kimyasal etkisiyle daha çok ilgili olabilir.

Kas ağrıları için her ikisi de rahatlatıcı olabilir, ancak yakı genellikle sıcaklık etkisinden farklı bir mekanizma ile çalışır. Sıcak su torbası ile yapılan sıcak kompres daha doğrudan ve basit bir çözüm sunar.


chatgpt böyle dedi.
0
art cat chocolate
(09.07.25)
Sıcak kompres sıcak su torbası veya benzer bir ürünle sıcaklık verir.

Yakı ise acı bibere acılığını veren capsicum içerir. Yani sıcaktan çok acı biber sürmüşsün gibi yakar. Ama vücut onu da ısı olarak mı algılıyor neyse, sıcak kompres gibi iş görüyor.
0
kibritsuyu
(09.07.25)
Yakının agrı kesici özelligi olmali idi sanirim,galiba.
0
designer
(09.07.25)
Aynı şey değil. Isı bantları ısıtır. Yakı, kapsikum ile yakar. (Acı biber)

Yakı özellikle yaz aylarında dayanılmaz olabiliyor.
0
yadigar
(10.07.25)
(24)

Hayatınızı devam ettirme motivasyonunuz ne?

ceann deas
Biraz iç dökmeli uzun bir yazı olacak baştan uyarayım. Öncelikle 28/K kişisiyim. Ülkenin %80 i gibi sorunlu bi ailede sevgi görmeden büyüdüm. Fiziksel ve duygusal sevginin ikisini de evde tatmadım. Sadece kazandigi parayı çocuğun yemeğinden bile kısıp para biriktirip ev arsa alma motivasyonlu narsis
Biraz iç dökmeli uzun bir yazı olacak baştan uyarayım. Öncelikle 28/K kişisiyim. Ülkenin %80 i gibi sorunlu bi ailede sevgi görmeden büyüdüm. Fiziksel ve duygusal sevginin ikisini de evde tatmadım. Sadece kazandigi parayı çocuğun yemeğinden bile kısıp para biriktirip ev arsa alma motivasyonlu narsist bir anne ve kendi annesinden bosanamamis sorumsuz surekli dolandirilan bir babanin ürünüyüm. Hayatım hep maddi manevi kisitlanmak ile gecti. Hicbir zaman yeni seylere cesaretim olmadi cunku basim belaya girse kosabilecegim arkamda duracak kimsem yoktu. Hic sorun cikarmadan buyumek icin kendimi her seyden kistim en ufak sorunda annem kendini yataklara gomup senin yuzunden boyle oldu senin yuzunden olecegim diye manüple ediyordu. Her isimi kendim gordum. “Kiz kismi orospuluk haric her seyi bilip yapacak orospulugu da bilecek ama yapmayacak” denilerek buyutuldum. Yurumeye basladigimdan beri tarla ekme bicme kazma ormandan odun tasima cati tamiri kum cimento tasima siva boya her ise kosturuldugum icin boyun duzlesmem ve ciddi sirt bel agrilarim var.

28 yaşıma geldim. Son 3 yildir calistigim icin maddi olarak kismen bagimsizligim var. Yine de aile evinde yasiyorum istanbulda kira karsilayacak sifirdan ev kuracak getirim yok. Annem kendi aldigi evlerden birinde yasiyor sadece kis aylarinda geliyor. Babam eve 2-3 gunde bir alsamlari geliyor. Evden remote calisiyorum. Hikaye buydu.

Simdi sorum su hayata o kadar gec kalmis ve tecrubesiz basladim ki arkadas edinemiyorum. Maddi bagimsizligimi kazanana kadar arkadasim olmasi yasakti. Annemin kafasinda disari bi cay icmeye bile ciksam butun masanin hesabini odedigim gibi bi senaryo vardi ve bu dusunceye tapiyordu resmen. Arkadas masraf disari cikmak masraf yurumek bile masraf ya yururken susayip su alirsam? Hayatimin buyuk bir kismi evde oturarak gecti. Arkadas edinmeye calistigimda masada herkes cocukluklarini gezdikleri gordukleri yerleri anlatirken benim anlatacak bir seyim olmadigi icin susup oturuyorum. Her seyi kendim hallettigim icin esnafla resmi kurumlarla konusmayi bilirim ama sosyal sohbet bilmem anlamam. Sacmaliyorum anlatacak bir seyler bulamiyorum insanlar garip davranislarimi gorup uzaklasiyor. Gozumun onunde is yerindeki bütün ekibim birbiri ile bulusuyor gorusuyor asla bir yere cagirilmayan tek kisi benim. En kotusu de ekipten birinden 3 yildir cok hoslaniyorum. Benim karekterimin tam tersi oldugu icin muhtemelen asiri disa donuk ve cok rahat bi hayat gecirdigi icin ona olan merakim yuzunden olan bir sey bu. Tahmin edersiniz ki ona bunu beli de edemiyorum. Gorudugum anda put gibi duruyorum. Naz cilve bunlarin hicbiri yok tabiki dduz duvar gibi beton gibi biriyim.

Acikcasi bu saatten sonra da toparlayacagimi sanmiyorum son bir yildir aklimda surekli intihar dusunceleri var. Psikoloğa da psikiyatriste de gittim klasik şemani cizelim ya da sosyallesmeye calis tavsiyeleri daha cok sinirim bozuyor şemamın zaten farkindayim sosyallesebilsem sana neden geleyim? Ya da antidepresan kullanmak istemiyorum. Direk yok olmak istiyorum aslinda. Varligim silinsin kimse icin var olmamais olayim istiyorum. Son bi iki aydir calisamiyorum da bilgisayar basina oturdugumda kusasum geliyor. Hayatimi devam ettirmekte cok zorlaniyorum. En kotusu ve belki yargilayacaginiz kisim da annemin babamin yaslanacak olmasi ve onlara bakacak tek kisi ben olacagim icin basima kalmalari. Benim hicbir ihtiyacimi karsilamayan ben hastalandigimda bile bakmak yerine okula gonderip aman evde tek basina olmesin okulda hic degilse ogretmeni ilgilenir diyen insanlara bakmak istemiyorum. Onlar elden ayakta. Dusmeden yok olmak istiyorum. Soru soru baglamindan cikti iyice karisik anlattim ama durum bu. Ne yapacagimi bilmiyorum.
0
ceann deas
(09.07.25)
Başka bir şehre ya da ülkeye taşınma ihtimalin var mı?
0
sekizdokuzon
(09.07.25)
öncelikle her yeni gün umut ve aydınlık demek. bir sonraki gün bugünkü fikirde ve bakış açısıında olmayacağım ve bugün kötü hissediyorsam yarın iyi hissedebilirim. yaratıcı beni kimse için göndermedi ona da bir ahde vefa borcum var. yaşamnın kendisi umut ve motivasyon,nefes alıyor olmak.bu ilahi gücü düşünüp la ilahe diyip tekrar ve tekrar güne başlıyorum. yolun sonu selamet en azından emaneti rabbime teslim ettikten sonrası iyi olsun. ömür zaten çok kısa öyle böyle geçecek sıkıntılar diyorum.
0
Suursuz
(09.07.25)
Malesef ne cesaretim ne de gucum var. Kendime bi araba aldim onu satip maddi gucu saglayabilirim belki ama orada da ayni sey olacak evimi tutup dosedigimde yine kimse ile konusup tanisamayacagim. Sorun cevremde degil benim temel iletisim yeteneklerimin olmamasinda. Sadece okulda insan goren 24 yasina kadar kimse ile muhabbeti olmayan biriyim. Haftasonlari yaz tatilleri okul onceleri sonralari evde tek basima oturuyordum televizyon izliyordum sadece. Bi ara bilgisayar oyunlarina bagimliligim oldu onu yendim onu yendigimden beri hayatimin rezilliğinin daha cok farkina varip bir seyleri degistirmeye calistim ama basaramadim.
0
🌸ceann deas
(09.07.25)
Güzelim sen anne babandan uzaklaş, gerisi gelecek.
0
sekizdokuzon
(09.07.25)
@edmond 4 bile olmus olabilir. 3 haftada bi ofise gidersek goruyorum sadece bir de duruma bu vahimlikten bak. Bu arada dedigim gibi esnafla resmi kurumlarla konusmakta sorun yasamiyorum. Son bi yildir oyun bagimliligimi yendigimden beri bazen ara ara cikip tek basima bir seyler bile yiyip icmeye basladim. Ama insanlarla yakin/sosyal iletisim kuramiyorum. Temastan kaciniyorum. Muhabbetim yok.
0
🌸ceann deas
(09.07.25)
1. ailene bakmak zorunda degilsin. bakima muhtac bir insan zaten bakim evine gitmeli. evde yeterli destegi göremez. kendi kendine yetecek ama yine de yardimciya ihtiyac duyuyorsa bakiciyla yasiyor. nerden cikiyor böyle bir düsünce? ayrica da allah korusun.

2. 28 yasinda gencecik, eli ekmek tutan bir kadinsin. bunun kiymetini bil. sosyallesmek icinse ne yapabilecegini düsünelim. Spor mu denemek istersin, sanat mi gezi mi? mesela kahve icmeyi seviyorsan bir is arkadasina ögle yemeginden sonra kahve alalim mi demek icin seni tutan ne? ya da pek istemiyorsa da gel yhaa ben ismarliyorum dersin gelirler zaten. masterchef izliyorsun sanirim. yemek kursuna gitmek istemez misin? birlikte yemek yaptigin sonra birlikte yenilen kurslar var.
dünya mutfaklari gibi bir seye katilabilirsin.

pazartesi ofise gelince de ee naptin, haftasonun nasildi dersin kendi yaptiklarini anlatirsin, karsi tarafi dinlersin. eger biri bu hafta persembe tiyatro bileti aldim dediginde cuma günü ee niyatro nasildi yhaa dersen mesela karsi tarafi önemsedigini belli edersin.

3. 3 yil platonik olarak birinden hoslanamazsin. saglikli bir iliskide her sey karsilikli olur. tek tarafli olmaz. bunu asla unutmaman lazim. ben senin yerinde olsam dating app acar datelere cikardim.
0
sonsuz
(09.07.25)
Hocam sosyal olmak illa fırlama olacaksın, dışa dönüş olacaksın diye bi' durum sözkonusu değil öncelikle. Bence sana ilgi duyan, hoşlanan biri olursa sohbetin çok güzel olmasa bile seninle vakit geçirmekten hoşlanır, ilişki dediğini şey daima birbirinize bi' şeyler anlatıp güldüreceksiniz demek değil, bazen beraber konuşmadan da çok güzel vakit geçer.
Onun dışında çok klişe gelecek ama karakterinizi bilmesem de spor tavsiye edeceğim ben. İnsanda her türlü olumlu gelişmeyi sağlıyor, spor deyince buna günlük yürümeyi bile dahil ediyorum, body mody yapmam lazım gibi düşünmeyin. Belli bir seviyenini üzerinde yaparsanız özgüveninize de acaip etkisi oluyor. Kitap okumak mesela yine dolaylı yoldan özgüven artışı sağlayan bi' şey,
Mesela boş boş yürümek bile olsa kendinizi dışarı atmanız lazım, eve kapanmak burda sorun olabiliecek bi' şey.

adım atmak iyidir hocam.
0
kumandanim
(09.07.25)
ben de uzuuuun uzun yazardım ama "esnafla resmi kurumlarla konusmakta sorun yasamiyorum" bunun üzerinden kendine bir kariyer yolu açabilirsin. kendi ayakları üzerinde, kimseye ihtiyaç duymayan, tek taşını kendi alan tek başına kendi takan kadın olabilirsin.
0
onheil
(09.07.25)
düşmanlarımı öldürmek.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(09.07.25)
Öncelikle uzun vadeli düşünme, bunları aklından sil artık annen baban ayaktan düşene kadar yine 10 sene 15 sene en az var. Bu o zamanın derdi olsun. Senin derdin kısa vadeli başarılar, kazanımlar deyim yerindeyse zaferler. Öncelikle arkadaş çevresi ve sosyalleşme, bunun için adım atmadan olmuyor. Ofiste senin gibi biri var bakıp bakıp duruyor ben geçerken, yanına geldiğimde donup kalıyor. Ben adım attım ve tanıştım. Aramızdaki o gerginlik geçti. Cesaret edeceksin her an değil bir tane minik hedef. Üstüne koya koya bir bakmışsın davetlere yetişemiyorsun, kendini hiçbir şey için üzmeye değmez, emin ol senin yaşadığının çok daha fazlasını yaşadım, çocukluk ve ergenlik döneminde. Başkası yapıyorsa ben de yaparım, bunu oturtmuştum zihnimde uzun zaman önce. Üstesinden gelemeyecek, intihari gerektirecek hiçbir şey olamaz. Şimdi dramatik değişiklikler zamanı değil, bunu hedefleyerek hayatı kendini zehir etme.
0
gabe h coud
(09.07.25)
Aboooo aileye bakma kısmını çok iyi anlıyorum. Çok basit bir şey diyeceğim. Buradaki psikolojik delilere bakma. Aileni bırak, uzaklaş diyorlar. Buna vicdanın el veriyorsa veya sensiz maddi olarak yapabiliyorlarsa yap. Yoksa bu durumu kabullen ve maddi gücünün verdiği özgüven, güç, rahatlık ile kafana göre takıl ama ailenin de ne olduğunu bilerek. Sallıyorum baba kumarbaz. Senden borç istedi. Verirsen paran gelmeyecek. Anan kızımı şey edecekler diye ortamlara girmeni istemiyor, ama gireceksin ve söyleyeceksin de. Yani yüzleşeceksin, biraz savaşacaksın anneyle bu konularda ama sonunda kazanacaksın. Çünkü alışacak. Alışmazsa da umursamayacaksın, neden? Çünkü denedin.

Kısaca kimseyi değiştiremezsin ama duruma adapte olmalısın. Sosyalleşme kısmında ise, benim anlatacak bir hikayem bile yok diyorsan harbiden öyledir. İnsanlarla takılmaya başla, sallıyorum yürüyüşe çık gruplarla. Ofise daha sık git, ben de geleyim olm ben hiç miyim eki eki gibi hareketlerle katıl. Bir yerden sonra hikayelerin olacak.

İntihar boş iş. PSİKolog, psikiyatri boş iş. İlaç boş iş. Sakın bu tuzaklara düşme. Güç içinde. Ciddi diyorum bunu. Bu sorunların daha hızlı bitmesi için bolca para işi kolaylaştırır da diyelim.
0
Shepard
(09.07.25)
Varligim silinsin kimse icin var olmamais olayim istiyorum.; böyle demişsiniz ya, bu annenizin isteği anlattiklarinizdan anladığım, sizin değil.

Sosyallesmemeniz de annenizin isteği.

Böyle devam ederseniz yok etmiş olacaksınız zaten kendinizi.

Hedefi yüksek koyarsanız her şey yapamadım olmuyor gibi gelir. Ee nereye gidiyorsunuz ben de geleyim mi falan davet ettirin kendinizi gerekirse.

Sözlük vs.den hemcinsiniz online birileri denk gelirse de çaya kahveye çağırın baktınız muhabbet uyuyor. Deneye deneye değişir. Bazı şeyleri de biraz abartmayı ya da uydurmayı öğrenin.
0
encokbenisevinnolur
(09.07.25)
yazdığın hiç bir şey senin suçun değil. dimdik kalmışsın, nefes almışsın, kimseye yük olmadan tek başına ayakta durmayı öğrenişsin. bu bile mucize, çoğu insanın yapamayacağı bir şey. kendine kızacağın bir şey yok.

şu kişiye hissettiklerin de gayet insanca ama onun hayatının rahat, tasasız olduğunu düşünmen belki de sadece dışarıdan öyle göründüğü içindir. onun da içinde ne kırgınlıklar vardır. bilemezsin. senin ona ilgin, yaşayamadığın gençliği görmenle ilgili bence. bir yandan ona yakın olmak istiyorsun, bir yandan da onun dünyasına ait olmadığını düşünüyorsun. put gibi kalmak, dilinin tutulması, naz cilve yapamamak.. bunlar senin suçun değil ki? hayat sana böyle roller öğretmemiş. sen hayatta kalmayı öğrenmişsin. ama şunu bil, kimse birini sadece cilvesi için sevmez. gerçek sevgi, dürüst bakışlarla ya da samimi gülüşlerle kurulur. biri seni sadece eğlenceli, neşeli olduğun için sevecekse o kişi sana göre biri değildir zaten. sen derin bir insansın. yaraların var, hikayen var.. ve bu seni "az" yapmaz. tam tersine çok daha özel biri yapar. kendini hırpalamana gerek yok. sen duygularını yavaş yavaş, kendin gibi, sakince yaşa. gerekirse hiç açılma ama kendini de aşağı çekme, üzülme. hayat sana beklenmedik yerlerden küçük küçük kapılar açar. sen yeter ki kendini "ben beton gibiyim, kimse beni sevemez" diye mühürleme.

sana sosyalleş diye klişe bir şey söylemeyeceğim. ama gerek burada, gerek başka yerlerde bir dolu insanın seni ilgiyle dinleyeceğini tahmin ediyorum. insanın bazen tek ihtiyacı anlaşılmak oluyor. konuş. anlat. tanımadığın insanlar da olsa anlat. birisi seni anlamasa bile, sen kendini daha iyi anlarsın.
0
co2s2
(09.07.25)
bir bumble açıyorsun, bilip yapmadığını yapıyor ve biraz rahatlıyorsun. yok olmak, ölmek istemek bunlar olağan düşünceler -hele hele bu memlekette, hayatta kalmak ise içgüdüsel. biraz primitif yanınla ilgilenmek iyi gelir.
0
ahmet oturum cerezi
(09.07.25)
çözülmeyecek bir derdin yok da yılların verdiği bunalmışlık ile nasıl hareket edeceğini kestiremiyorsun doğal olarak. önce kafayı bir toplayıp toksik insanlardan uzaklaşman lazım. tek başına çıkamıyorsan bir ev arkadaşı bulursun.
0
orpheus
(09.07.25)
borçlarım :D
0
baldan kaymak
(09.07.25)
Yaşamak mükemmel bir şey bunun için ekstra bir motivasyona ihtiyaç duymuyorum yaşamanın bizzat kendisi motive ediyor beni, senin de eminim süper dertlerin vardır ama tadım kaçmasın diye okumadım hakkını helal et.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.07.25)
Eğitimin nedir bilmiyorum, yapabilir misin bilmiyorum ama devletin memuriyet sınavlarına girip Anadolu'ya atanırsan bu derdin epeyce hafifler diye düşünüyorum.

25 yaşımdayken Elazığ'a atandım, tanıdığım kişi sayısı tam olarak SIFIRdı. Anneannemin belki 60 yıllık arkadaşının da asker arkadaşının yardımıyla bir misafirhane bulup 1 yıl kaldım. Toplam 8 yıl kaldım orada, benim arkamı arayan, beni koruyup kollayan kimse olmadan 8 yıl, kadın başıma, tek başıma yaşadım, memur olarak.

Zor muydu, zordu. Ama başardım mı başardım. Sen de yaparsın ve vakti gelince tayinini daha sevimli daha iyi bir yere de aldırırsın. Ailenden uzaklaşmış da olursun, çevre de yaparsın, maddî olarak kendini daha bir sağlama almış da olursun.

Bi dene derim. Konuşmak istersen sık sık uğruyorum buraya, konuşmaktan memnuniyet duyarım.
0
muhayyer divan
(09.07.25)
yakın cevremde cok tanidigim var,
benzer konular üzerine sıkıntı icerisinde,tek değilsin.

problemlerini kendine saklama ,
böyle ifade etmen çok guzel,

Herseye bir çözüm bulunur,
bak 20 kisi senin degerli oldugunu anlatmaya calisiyor,

Kiz kardesimle birlikte ara sokaktan carsiya dogru ilerliyoruz,

Motorsiklet gecti yanimizdan,
Üzerinde bir oglan arkasinda da bir kiz vardi,

gecerken motorsikletin arkasinda oturan KIZ bagirdi,
Coooookkk güzelsinnnn...

Gülüstuk,hosumuza gitmisti..
Tanimadigin birisi olumlu bir eylemde bulununca yada karsindaki kisi tebessüm ediyorsa,
ilk basta gülmesen bile,
zihninin ici gülüyor,bu nu bebeklerde daha net görebilirsin,
anne bebek iliskisi,
annenin mimiklerine göre bebek tepki veriyor,
Bizi o bebekten ayiran sey,önyargimiz
önyargilarindan kurtul,
Sevgi paylasildikca cogalir.
Sen değerlisin...
0
designer
(09.07.25)
Çözüm kolay ya kafanda büyütme.
hemen bulunduğun şehirde bir tane aktive topluluğu buluyorsun.
örnek olarak aşağıdakiler olabilir;

İngilizce konuşma topluluğu
Seramik/toprak yapma
Dans kursu
Eğer bulabilirsen senin ilacın budur: drama/tiyatro topluluğu/kursu.
satranç kursu bile olur.

ilk aklıma gelenler bunlar. ilk önce böyle bir topluluğa girip arkadaş edineceksin, sonra devamı gelecek zaten.

Bu saatten sonra da ailenin ne dediğine takılıp kafanı yorma.
0
duyuruuser
(10.07.25)
Asla pes etmemek gerektiğine inanıyorum. Insanın kendisi de, çevresi de, içinde bulunduğu koşullar da değişebilir. Naçizane tavsiyem spora ağırlık vermeniz. Fitness + grup sporu. Gelişimi ve değişimi görünce ozguven artışı da olur. Müzik aleti kursu veya ilginizi çeken farklı bir şeyin kursu gibi grup aktiviteleri ise siz çaba gösterip kendinizi kabul ettirmeden sosyalleşmek olanak sağlayabilir. Kısa grup otobüs turları da hem gezip eglenmenizi hem de sosyallesmenizi saglayabilir.

Hayat motivasyonum ise mümkün mertebe güçlü olmak ve önce kendime sonra çevreme yardim edebilecek kapasitede olmak, doğru bildiğim yolda kendime göre eğilip bükülmeden yaşamak.
0
havadakarada
(10.07.25)
Anlattığın çevreye göre durumunu çok iyi gördüm. Demek ki çalışkan, irade sahibi ve güçlü durabilen bir mizacın var. Sorunlarını çözebileceğini düşünüyorum. Biraz daha kabullenici ve affedici olmak sana nasıl gelecek denemek isteyebilirsin.
0
osssy
(10.07.25)
bu kısım önemli: ilaç almak zorundasın.

burda onlarca yazılan yorumu görüyorsun: "şuna odaklan, spor yap, yavaşça sosyalleş, her gün yeni bir umut"... kimse sana bunlardan farklı bir şey söylemeyecek. "heh tamam ya" dedirtecek sihirli bir cümle yok. hiç olmadı.

inanılmaz ajite olmuşsun. ülkeyi geçtim benim çevremde senin durumundan 3-4x kötü durumda olan bir sürü insan var ama herkes bir şekilde bir motivasyonla, ilerliyor, yer yer mutlu günler geçiriyor vs. bu konuyla ilgili de yapabileceğin bir şey yok, yoğun ajitasyon var. ilaçsız geçmesinin bence imkanı yok.

en yakın zamanda bir psikiyatriste gidip antidepresan başlaman lazım. intihar diyorsun keşke varolmasam diyorsun ama antidepresan kullanmak istemiyorum diyorsun, inanılmaz bi çatışmanın içindesin. kendini ve aklından geçenleri boşver, sadece git ve ilaç al. 2 ay sonra etkisini göreceksin, doktor bırak diyene kadar da bırakma ve bırakma talebiyle gitme.

ilaç işini çok kolaylaştıracak. nerdeyse ortada cevap verecek karmaşık bir soru yok. hemen herkes gibi kötü bi aile geçmişi, üstüne onlardan farklı olarak kendi ayakları üstünde durabilen, genç, araba falan alabilmiş biri var. sorun şartlarında değil, geçmişinde de değil, karakterinde de değil. hastalanmışsın, ilacını almalı ve bunları 2 ay sonra düşümen lazım.
0
gitdaddy
(10.07.25)
ya öncelikle çok üzüldüm, benzer duyguları sizinle yakın yaşlarda yaşamıştım. bütün arkadaşlarımın öküz gibi güzel kariyerleri varken ben aile şirketinde kısılmıştım ve işin kötüsü başka bi şey de becerememiştim zaten.

ama değişebilir, değişiyor. ben hayatımın en kötü dönemini de 23-24 yaşlarımda yaşadım. o dönem delirmemek için yaptığım şey kitap okumaktı. gece, gündüz, insan içinde bile bulduğum her fırsatta kitaplar okudum. bir süre sonra da psikoloji kitapları okumaya başladım. öyle dandik kişisel gelişimler değil, harbi psikoloji kitapları
bunlar bana çok iyi geldi.

bir de olmak istediğin bir versiyonun kesin vardır onu düşün. ben mesela hayallerimi koymuştum karşıma. nasıl bir insan olmak istiyorum? entelektüel birikimi yüksek, small talkta başarılı, yurtdışına seyahat edebilen, ne bileyim mesela ingilizcesi güzel, sosyal sorumluluk duygusu yüksek biri olmayı hayal ediyorum. kendimi o insan olarak gördüğümde, hayal ettiğimde mutlu oluyorum ya, bu fikirlere tutunuyorum. sonra hangisini yapabileceksem kolaydan başlayıp yapmaya çalışıyorum. ingilizceyi bedava geliştirebiliriz, sosyal yeteneklerimizi geliştirebiliriz. paramız varsa ikisini bir arada yapmak için kursa gidebiliriz.

böyle böyle hayal ettiğim insan olmaya yaklaşıyorum. paramı fuzuli harcamayıp tatilimi yurtdışında yapmaya kasıyorum mesela.

ama bence en önemlisi aileyi salmak, aileyi geride bırakmak. fiziksel olarak yapmak zorunda değilsin, affetmek mi kabul etmek mi ignore etmek mi hangisi işinize yararsa fark etmez. ben bunu başardığımda en büyük kazancı bunda yaşadım. ben de annesinin sevgisini hiç hissetmeden büyümüş bir kız çocuğuydum şu an kendisini herkesten çok seven bir kadınım.

bir yerden tutunursan inan ki arkası gelecek
0
ofelia
(10.07.25)
(16)

Siyaset gündemini takip ediyor musunuz?

sekizdokuzon
Ben etmek zorunda hissediyorum. Ruh halimi inanılmaz olumsuz etkilediği halde olup bitenin farkında varmazsam kendimi güvende hissedemezmisim gibi geliyor. Siz takip ediyor musunuz? Hangi gazeteleri, TV programlarını, YouTube kanallarını takip ediyorsunuz? Günlük hayatınıza etkisini nasıl tanımlarsı
Ben etmek zorunda hissediyorum. Ruh halimi inanılmaz olumsuz etkilediği halde olup bitenin farkında varmazsam kendimi güvende hissedemezmisim gibi geliyor.

Siz takip ediyor musunuz? Hangi gazeteleri, TV programlarını, YouTube kanallarını takip ediyorsunuz? Günlük hayatınıza etkisini nasıl tanımlarsınız?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(09.07.25)
etmiyoruz. politik çözümlerle bir işimiz yok.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(09.07.25)
Türkiye, bir de Ortadoğu gündemini takip etmeye çalışıyorum.
0
peki madem
(09.07.25)
Benim en azından bir müddet için haber, gündem vs. ne olursa olsun uzak kalmam daha iyi olacak.
0
rock n roll
(09.07.25)
etmiyorum ama maalesef türkiye gündemi bir şekilde maruz bırakarak takip ettiriyor.
mesela instagram'a giriyorsun, hop siyaset. twitter zaten siyaset meydanı olmuş, oradan hiç kaçış yok zaten. ekşi sözlük'ü saymıyorum bile, en alakasız başlıkta bile siyasi entry'ler.

beni en güldüren de a ve b'nin de özünde aynı olmasına rağmen a ve b destekçilerinin birbirleriyle kavga etmesi. türkiye'nin futboldan sonra en boş ve saçma işi siyaset sebebiyle kavga etmek, dalaşmak.
0
m e b
(09.07.25)
Türkiyede yaşayıp siyaseti takip etmeyen ve bir duruşu olmayan insan market fiyatlarından, ekonomiden, yarın bir gün başına bir iş gelirse adaletsizlikten, çoluğunun çocuğunun veya kendinin eğitiminden şikayet etmeyecek.
0
messina123
(09.07.25)
Keşke apolitik olsaydım… x’ten takip ediyorum her defasında bir daha girmeyeceğim diye çıkış yapıp ya bir şey olur da haberim olmazsa diye huzursuz olup tekrar bakıyorum. Saçma sapan bir kısır döngü
0
ekimoloji
(09.07.25)
Apolitik bir insan olan Ayşe Barın aylardır hapiste. Yılan herkesi sokuyor. Potanın dışında kalarak kendinizi güvende hissetmeyin.
0
HellKeePer
(09.07.25)
Ediyorum.

Hayatim duyuruda vakit geçirmekten ibaret degil.
0
feastofthedamned
(09.07.25)
Yan odada, annenle baban olur, patronla şef olur, seninle ilgili iki kişi konuşuyorsa bir kulak kabartırsın, bir dinlersin. İnsanoğlu meraklı canlıdır. Hele ki konu da kendisiyse en azından dinler.

Siyaset dediğin olay da tamamen seninle ilgili. Adamlar alacağın maaşı, giyeceğin kıyafeti, ödeyeceğin borcu, okuyacağın dersi, yapacağın işi, oturacağın evi, alacağın ya da ödeyeceğin kirayı konuşuyorken ilgilenmemek seçeneğinin nasıl pırıl pırıl bir kafa ile mümkün olabileceğini anlayıp saygı duymak istiyorum.
0
Mirket
(09.07.25)
Etmiyorum. Kendi hayatımı düzeltmeyi yoğunlaştım.
0
lodlest23
(09.07.25)
Etmiyorum. Hatta Anlatanları da dertleşmek isteyenleri de dinlemiyorum. Oy bile vermiyorum.

Valla mis gibi.

İpucu: nasıl olsa değişen bişey yok. Taktığına değmez.
0
luluki
(09.07.25)
Etmiyorum, 1 dakika maruz kalınca bile ruh halim bozuluyor. Kendi hayatımı geliştirmeye odaklıyım.
0
mirty
(09.07.25)
etmek zorunda hissediyorum, çünkü siyaset ekonomiyi, ekonomide hayatımızı belirliyor.
0
Rao
(09.07.25)
Sam amcanin 51.eyaletiyiz,
Trump'ı izliyoruz.
0
designer
(09.07.25)
ediyorum ama çok tepkisizim. öylesine bakıyorum. sonuçta elimizden bir şey gelmiyor.
0
nothing in my way
(09.07.25)
yok. 10 yıldır haberim yok pek.
0
gurur
(10.07.25)
(9)

sigarayı bıraktım - bir hafta oldu

biseysorcaktim
neredeyse 10 yıldır sosyal içiciyim. genelde ayda 1-2 tane içerdim. sonra ortalamam senede 3-4 pakete çıktı.geçen yıl itibariyle ortalama haftada 1 pakete çıktı. ama son aylarda 3-4 günde bir pakete kadar düştü. sık sık canım istiyordu. ciddi bir bağımlılığım yoktu ama buna rağmen nefesim bozulmaya
neredeyse 10 yıldır sosyal içiciyim.
genelde ayda 1-2 tane içerdim.
sonra ortalamam senede 3-4 pakete çıktı.
geçen yıl itibariyle ortalama haftada 1 pakete çıktı. ama son aylarda 3-4 günde bir pakete kadar düştü. sık sık canım istiyordu.

ciddi bir bağımlılığım yoktu ama buna rağmen nefesim bozulmaya başlamıştı.
30 yıldır günde bir paket içen insanlar gibi hırıltı olmaya başladı ve spor yaparken, hızlı yürürken nefes nefese kalmaya başladım.

1- ben çok yoğun sigara içmediğim halde neden bu sorunları yaşadım. benden çok daha fazla içenler böyle şeyler yaşamıyor.
2- ne kadar süre sonra bıraktım diyebileceğim? şimdi ufaktan canım istese de, hiç dayanılmayacak gibi değil. ne zaman nefesim vs düzelecek, ne kadar süre sonra ömrümde hiç sigara içmemiş gibi olacağım.
0
biseysorcaktim
(09.07.25)
2.

ben bu konuyu arastirmistim. bir seye bagimli oldugun zaman iyilesme sansin yok. sen artik bir bagimlisin. sigara icin özellikle cok fazla sigarayla bagdastirilan.

mesela amsterdam'da bir cafede cappucinoyla sigara ictin diyelim. 30 yil sonra tekrar amsterdam'a gidip cappucino ictiginde tekrardan sigara icme isteme potansiyelin var.
0
sonsuz
(09.07.25)
Önemli olan sigara içmenin verdiği zararı fark edip eyleme geçmiş olman. Öncelikle bu iradeyi gösterdiğin için tebrik ederim. Üç hafta içinde sigaranın sebep olduğu olumsuzlukların ortadan kalktığını fark edeceksin. Tekrar başlar mıyım diye korkma, başlasan da tekrar bitirme gücün içinde bir yerde hep var olacak.
0
sekizdokuzon
(09.07.25)
benim birinin sigarayı bıraktım demesini ciddiye alma eşiğim 6 ay içmemiş olması en az. sigarayı içmemek kolay, beraberinde sürekli sigara içtiğin alışkanlıkları değiştirmesi zor.
0
nahtoderfahrung
(09.07.25)
2-sigara içmek anlamsız geldiğinde. bir şeye bağımlı olduğunda iyileşme şansın kesinlikle var. fizyolojik bağımlılık illa ki bitiyor. önemli olan sigaraya yüklediğin anlamları birer birer çürütmen. hiç sigara içmemiş insanlara bile sigaranın keyifli/kederli zamanlarda bir dayanak olduğu fikri aşılanmış.
0
lazpalle
(09.07.25)
@ sonsuz'un söylediğinde doğruluk payı var. Yaşamış biri olarak anlatayım.

Okulda her tenefüs sigara içerdik. Okul bitti. Sigarayı hayatımdan defettim. Aradan 15 sene geçti. Benim için tamamen tarih oldu derken bir kursa gitmem gerekti. Yine dersler var ve yine teneffüs var. O an işte bir boşluk bir eksiklik hissediyorsun. Ama bu eksiklik hiç kimseyi tekrar sigaraya başlatmamıştır. Nefret ettiğin bir eski sevgilinin zamanında hoşuna gitmiş bir mimiğinin hatırlanması gibi bir his.

İlk bir haftayı devirdiysen işin zor kısmını halletmişsin. Bundan sonra her sabah biraz daha unutmuş olarak uyanacaksın ve sağlığın her geçen gün daha iyi olacak.
0
Mirket
(09.07.25)
2 sene civari senin dedigin gibi dusuk yogunluklu ictim. en az ictigim donemde 2 ayda bir paket, en cok ictigim donemde haftada 1 paket bitirmisimdir.

sigara benim icin stres seviyeme bagli bir olay. stres kaynagim cozuldukten beri 4 aydir agzima surmuyorum. zerre canim cekmiyor, aklima bile gelmiyor. asiri stres olacagim bir konu olmazsa icme ihtimalim yok.
0
antikadimag
(09.07.25)
1. Çünkü daha az sigara içmekle günde bir paket içmek arasında sağlık açısından çok büyük bir fark yok.

2. Ben yaklaşık bir seneden sonra "kullanmıyorum" demeye başlamıştım, on sene oldu. İlk aylarda ara sıra sigara isteği artıyor, öyle ataklar oldukça kendinize "yarım saat beklersem geçecek" diye hatırlatın :)
0
kobuzchu kiz
(09.07.25)
Vuducun kendini koruma refleksi var,
aralikli ictiginde ,vucud bagimli degil ve tepki gösteriyor,öksüruyorsun.
nikotine bagimlilik gelistikce özellikle 30 lu yaslardan sonra elin ayagin titremeye basliyor,

sigara uzun sureli bir intihar bicimi,
ölmüyorsun, ama hayattan zevkte alamaz hale geliyorsun.

nefes,koku,tad alma duyun kayboluyor,
sinirsel bozukluklara zemin hazirliyor..
0
designer
(09.07.25)
Bir süre bir kereden bir şey olmaz veya başkaları içiyor, ben içemiyorumlarla sınanabilirsiniz. Bu sürenin ne kadar olacağı ve nelerin tetikleyeceği kişiden kişiye değişiyor. Sigarayı bırakmasının birinci ayını sigara içerek kutlayan var. :)
Sağlığınız hızla iyileşecek. O hırıltılı solunum, eforla veya eforsuz nefes darlıkları birkaç haftada azalıp 1 ayda tamamen bitiyor. Birkaç hafta özellikle geceleri ciğerlerinizde temizlik olacağı için öksürük olabilir. Giderek tüm fiziksel, kimyasal ve psikolojik yoksunluk semptomları azalacak ve bitecek.
0
auroraaurora
(10.07.25)
(1)

Şu trafik levhasından önce ''U dönüşü yasak"levhası yok; U dönülebilir mi?

titanic kemancısı
Ortadan bölmeli; sağda ve solda ayrılmış tek şeritli yol var. Yolun sağ tarafında bir kamu kuruluşu var; ordan çıkanlar bu levhanın sol tarafında kalan karşı şeride geçiyorlar sürekli. Bu levha öncesinde de “U dönülmez” ve tabelası yok ve her gün sürekli herkes U dönüyor. Solda tali yol olmadığı iç
Ortadan bölmeli; sağda ve solda ayrılmış tek şeritli yol var. Yolun sağ tarafında bir kamu kuruluşu var; ordan çıkanlar bu levhanın sol tarafında kalan karşı şeride geçiyorlar sürekli. Bu levha öncesinde de “U dönülmez” ve tabelası yok ve her gün sürekli herkes U dönüyor. Solda tali yol olmadığı için sola dönülmez tabelası da yok zaten yol yok çünkü. Bugün bir adam tartıştı buradan U dönüş yok diye; chatgpt ye de sordum ” dönülmez “ diyor ama ara sokak olduğu için herkes dönüyor. Binadaki eş dosta sordum herkes “dönüyoruz başka yol yok çok uzak oluyor” diyor ama sakin ara sokak olduğu için dikkatimi çekmemişti açıkcası. Bu durumda çift şeritli bir boşlukta u dönülmesi yasak mı? Eğer yasaksa o ara çift şeritli boşluk neden var ben anlamadım çünkü tam sola da yol yok. Bir de tabelayı geçtikten sonra o yöne zorunlu gitmek durumunda değil miyiz yönetmelikte tabelanın bulunduğu noktadan itibaren geçerli olduğu yazıyor. Bu anlamda U yasak levhası yoksa teknik anlamda u serbest gibi anlıyorum ben. Teşekkür ederim şimdiden.

imgur.com
0
titanic kemancısı
(08.07.25)
Sağdan gidiniz,refüj baslangıcı
0
designer
(08.07.25)
(11)

Uyanık Kalamıyorum

Havalardan olduğunu düşünüyorum, gün içinde sürekli uykuluyum, gündüz 39-40 derece sıcaklığı olan bir bölgedeyim, genellikle klima etkisindeyim, akşam üzeri 35 derecelere indiğinde esinti ile idare edilebiliyor o sırada da kafamı zor tutuyorum, gece klima gerekmiyor, o saatlerde baygınmış gibi uykul
Havalardan olduğunu düşünüyorum, gün içinde sürekli uykuluyum, gündüz 39-40 derece sıcaklığı olan bir bölgedeyim, genellikle klima etkisindeyim, akşam üzeri 35 derecelere indiğinde esinti ile idare edilebiliyor o sırada da kafamı zor tutuyorum, gece klima gerekmiyor, o saatlerde baygınmış gibi uykulu halim olmuyor ama vücut ritmim gereği uykum geliyor, zaten akşamları kafam çok çalışmaz.

Sürekli bilgisayar başında gözlerimi açık tutmaya çalışarak geçiyor zamanım, birazcık koltuğa uzanayım desem öyle 15-20 dk diil, 2-3 saat uyumuş bulabiliyorum kendimi, sürdürülebilir bir durum değil yani.

Herhangi bir sağlık problemim yok, kan değerlerim normal, yazın dehidrasyon sebebiyle uykuya meyilin artabileceği söyleniyor ama ekstra bir terlemem yok, zaten klima etkisindeyim, su tüketimimde değişiklik de yok.

Bu uykulu olma hali iç mekanlarda oluyor bu arada, dışarıda bulunmak çok mümkün değil zaten ama güneşten kaçılabilen, esintili yerlerde enerjim yerinde.

Benzer durumda olan. çözüm önerisi olan var mıdır?
0
(08.07.25)
Hanimda cok benzer olmasa da ozellikle kisin yeterli havalandirma olmayan durumlarda enerjisizlik vs oluyor. Uyuma istegi de var bunun icinde ama ana problem bu degilmis gibi. Yaz aylarinda biraz sicak ve gunesin gelmesiyle, evin daha iyi havalandirilmasiyla daha iyi oluyor. Bir de ben bizim evden de supheleniyorum, bir havasizlik var, tespit edemedik tam ama bir cesit rutubet var gibi.
0
mbond
(08.07.25)
gece uykunu alamıyorsun,
insülin direncin yüksek.
0
designer
(08.07.25)
Geceleri dinlenemiyor olabilir misiniz? Ben de baharda böyleydim, her baktığım düzlük potansiyel uyku alanı gibiydi. Yatmadan önce zaruri olmayan elektronik aletleri kapatmak, wifi da dahil, karartma perde kullanmak ve spor bana iyi geldi.
0
tiredofwaiting
(08.07.25)
gece uykunda dinlenemiyorsundur muhtemelen, bir noroloji uzmanına görünmeni tavsiye ederim.
0
kveldulv
(08.07.25)
Cevaplar için teşekkür ederim ama şunu belirtmem gerekiyor sanırım, sadece 2 hafta önce 26-27 derecede böyle bir problemim yoktu, gece uykumda da pek değişiklik olmadı, hatta 5-6 ay önce gece uykularımı bölen bir problemim vardı o sırada bile gündüz böyle uykulu olma durumum yoktu.
0
🌸
(08.07.25)
havadan havadan. akşamüstü benim de bir içim mayışıyor, gidip kestiriyorum en az 3 saat uyuyorum. sonra sersem gibi uyanıyorum.
0
neira
(08.07.25)
Kan değerlerini kontrol ettirmekle işe başlayıp uygunsa endokrine oradan psikoloğa veya psikiyatriye gitmek iyi olabilir. Uyku klinikleri var, belki o gerekebilir. Biraz psikolojik temeli de var gibi bu uyku sorununun.

Konuşmak istersen ben buralardayım. Doktor veya psikolog değilim ama hem psikolojiye ve sağlığa epey ilgim vardır hem de tarafsız ve seni hiç tanımayan biri olarak sağlıklı değerlendirebilirim.
0
muhayyer divan
(08.07.25)
Bulunduğun şehir deniz kıyısı veya nem oranı yüksek bir yerse bundan dolayı da olabilir. Yalnız yaz geldiğinde su tüketiminin artması gerekir, artmadıysa bu sebeple de uyutuyor olabilir beynin seni. Biraz da klimadan kıllandım, temizliği ve bakımı düzenli yanılmıyorsa sorun olabilir ama uykuyu etkiler mi bilemedim.
0
muhayyer divan
(08.07.25)
Kan degerlerin düşmüş olabilir
Bir de hava temiz değilse ikisi birden daha kotu oluyor
0
aloneinthedark
(08.07.25)
antidepresan kullanıyor musun? sabah kahve iç, açar seni.
0
deartheodosia
(08.07.25)
@muhayyer divan teşekkür ederim teklifin için, kesinlikle nemli bir yer, klima bakımı çok yeni yapıldı ama yine de klima kullanımımda göz önünde bulundurmam gereken bi şey mi var bilmediğim diye düşünerek bu soruyu sormuştum.

@aloneinthedark d vitaminim düşmüş olabilir aslında.

@deartheodosia antidepresan kullanmıyorum, kahve hiç bi zaman uykumu açmaz benim, hatta sıcak sıcak uykumu getirdiği olur:)
0
🌸
(08.07.25)
(29)

Neden depresyona gireriz?

sekizdokuzon
Onlarca sebebi var elbette ama bir tanesini az önce şu şekilde düşündüm: Zihin çok uzun süre mücadele modunda çalışıp işe yarar bir çözüm üretemeyince kendini bir süre rölantiye alıyor. Depresyondayken zihninizin daha az ve yavaş çalıştığını farketmissindir. Bu açıdan bir hayatta kalma mekanizması o
Onlarca sebebi var elbette ama bir tanesini az önce şu şekilde düşündüm: Zihin çok uzun süre mücadele modunda çalışıp işe yarar bir çözüm üretemeyince kendini bir süre rölantiye alıyor. Depresyondayken zihninizin daha az ve yavaş çalıştığını farketmissindir. Bu açıdan bir hayatta kalma mekanizması olabilir.

Sizce neden depresyona giriyoruz?
0
sekizdokuzon
(08.07.25)
Günümüz modern toplumunda çevresel faktörlerin beyin kimyamıza tecavüz ediyor oluşundan mütevellit bu çağın en tehlikeli rahatsızlıkları mental rahatsızlıklar.
0
apocalipy
(08.07.25)
@appcalipy +1
Bir açıdan dışarıdan gelen saldırı/saldırılara karşı koyamayip bunu kendinde döndürme hali gibi.
0
encokbenisevinnolur
(08.07.25)
bir anlama oturtamayınca x' i, cumburlop giriyoruz. x değil, x' in nedenini bulamamak bence asıl sebep.


x i kayıp, ayrılık, yaşama amacı vb vb. her şey alabiliriz :/
0
lüzumsuz adam
(08.07.25)
mutsuzlukla depresyonu karıştırmayın
0
mantık
(08.07.25)
Pes ettiğin için, dayanamadığın için, tetiklendiğin için. Zayıf adam işi. Depresyonun sana yararı yok, o yüzden kurtulmak için savaşmalısın. Ama herkeste bir furya, psikolara gidelim, ilaç içelim. Git gez dolaş, hobi edin, işe gir, gönüllü bir şeylere gir. Kısaca dene. Ama yokkkk, kendiniz eziklemek, drama yaratmak çok daha kolay ve ilgi çekici.
0
Shepard
(08.07.25)
Dünya tarihinde hangi büyük adamların hayatları boyunca depresyonla savaştığını ya da yaşadığını bilsen küçük dilini yutarsin @Shepard
0
🌸sekizdokuzon
(08.07.25)
@sekizdokuzon yazar mısın kimler, bir bakayım okuyayım.
0
Shepard
(08.07.25)
@Shepard, buyuk lokma ye, buyuk soz soyleme demisler.
Bilmedigin, yasamadigin sey icin aciktan gazel okumak kolaydir. Depresyon insana oyle bir carpiyor ki, hayalet tren gibi, kimse gormuyor, ama sen allak bullaksin, kolunu kaldiracak mecalin yok. Bunun nasil basladigini bilmiyorum, ama o kara bulut bir sekilde insanin beynine girince, gerisi cok zor geliyor. Aylar, yillar bazen toparlamak.
0
quaker
(08.07.25)
sekizdokuzon yorulmasin, basit bir arama veya chat gpt sorusu (parantez icindekiler depresyon seviyesi, tarihte kayit altina alinmis sekilde)

Winston Churchill (Şiddetli; sürekli melankoli, intihar düşünceleri)

Abraham Lincoln (Yoğun; ağır üzüntü, içe kapanıklık)

Vincent van Gogh (Çok şiddetli; psikotik ataklar, kendine zarar verme)

Ernest Hemingway (Şiddetli; alkol bağımlılığı, intihar)

Virginia Woolf (Çok şiddetli; psikotik ataklar, intihar)

Sylvia Plath (Çok şiddetli; intihar düşünceleri, kendine zarar verme, ölümle sonuçlanan intihar girişimi)

Ludwig van Beethoven (Yoğun; izolasyon, öfke nöbetleri, umutsuzluk)

Leo Tolstoy (Yoğun; derin varoluşsal kriz, intihar düşünceleri)

Friedrich Nietzsche (Çok şiddetli; izolasyon, ağır depresif krizler, psikoz benzeri belirtiler)

Marilyn Monroe (Şiddetli; ilaç bağımlılığı, kronik yalnızlık, aşırı mutsuzluk)

Charles Darwin (Yoğun; aşırı kaygı, izolasyon, fiziksel rahatsızlıklar)

Isaac Newton (Yoğun; sosyal izolasyon, paranoya, ağır umutsuzluk)

Edgar Allan Poe (Şiddetli; alkol bağımlılığı, kendine zarar verme eğilimi, yoğun melankoli)

Kurt Cobain (Çok şiddetli; uyuşturucu bağımlılığı, intihar düşünceleri ve intihar)

Robin Williams (Şiddetli; kaygı, paranoya, intihar)

Frida Kahlo (Yoğun; kronik fiziksel ağrılarla beraber gelen umutsuzluk, yalnızlık hissi)

Mark Twain (Yoğun; sosyal izolasyon, ölüm korkusu, umutsuzluk)

J.K. Rowling (Orta; aşırı umutsuzluk, yalnızlık, intihar düşünceleri)

Buzz Aldrin (Yoğun; izolasyon, alkol bağımlılığı, varoluşsal kriz)

Jim Carrey (Yoğun; sürekli üzüntü, izolasyon, varoluşsal sorgulamalar)
0
quaker
(08.07.25)
@quaker tenk you bakıp döneceğim ulan

aha döndüm de gözüme çarpan Churchill için.

"The biographies of Churchill by Manchester go into this. His thesis was that Churchill was manic-depressive but managed to fight through depression by forcing himself to work constantly. Wall building was one of the things he did to keep busy. I think you see something like this in Springsteen's description of his own depression, that he overachieved during a lot of his career as a way of staving off depression."

Yani bence benim dediğim doğru gibi sadece buraya bakarak. Reddit'te yazan bir abimiz. Sonuçta yalan da değil yazdığı comment. Kısaca savaşacaksın dedik, aha şöyle böyle savaşmış çörçil.
0
Shepard
(08.07.25)
tamamen kimyasal, mentalle en ufak alakası yok. bir çok dış faktör + genetik faktörler beynimizin içinden geçiyor.

"iyi düşün, mutlu düşün, güzel kelimeler kullan" gibi şeylerin maalesef bu duruma hiçbir faydası yok.
0
tchuck
(08.07.25)
Tekil ornek uzerinden tum hastaligi "Aha cozduk" diye kenara cekmek de, ne bileyim, biraz bos.
Churchill savasmis, ugrasmis. E savasamayan? Hobi edinemeyen? Ailesinden zaman bulamayan? Parasi olmayan? Isinden kovulmus olan? Milyon tane insanin yasadigi seye, "savasmiyorlar, hepsi zayif" demek, cok ergen isi, hakikatten.
Neyse, insan basina gelmeyince konusur durur, bekara kari bosamak kolay sonucta.
0
quaker
(08.07.25)
Şöyle de düşünülebilir, shepard mantığında şeylerle karşılaştığında öfke kontrol meselelerin gün yüzüne çıkıyorsa depresyona girmezsin, niye böyle bakış açıları var ne biçim dünya tarafına geçersen is depresyona doğru gidiyor. Bu soruyla mesleki yaşamında vs uğraşıp mükemmeliyetçi ve idealist yaklaşırsan, bir aşamada sonuç alamayıp alamayıp yine depresyona giriyorsun.
0
encokbenisevinnolur
(08.07.25)
@ encokbenisevinnolur: Bunun orneklerini gordum, adam herseyi en iyi sekilde yapmaya calisiyor, cabaliyor, ediyor, basariyor kismen. Sonra en ufak sey yanlis gidiyor. Bam, yerle bir. Ne oldu? Tum duzeni, beklentisi, basarisi o catlakla gume gitti. Cok garip bir kafa, ilac falan cozuyorlar biraz ama, kimbilir o ilac insandan neler goturuyor.
0
quaker
(08.07.25)
@quaker: Evet, o tur durumlari kastetmeye calistim ben de, emin değilim ama depresyonun farklı bir türü olsa gerek bu da.
0
encokbenisevinnolur
(08.07.25)
@quaker abi yazılanı okumuyorsun galiba, öfkeden mi nedir hahaahah. Sadece bu örnek üzerinden gidersek demişim.

Olaylar basit, pes edersen boku yiyorsun. Etmeyeceksin. Savaşacaksın. Yani senin başına gelen şeyler hemen herkesin başına belli bir seviyede geliyor.
0
Shepard
(08.07.25)
Bahsettiğiniz şey öğrenme psikolojisi terimi ile öğrenilmiş çaresizlik okuyor ve depresyonla ilişkisi çok çalışılmış. Sıçanlarla, sineklerle filan bisürü araştırma var ve önemli bi kısmı depresyonla ilişkili buluyor gerçekten.Ha bazı insanlar da aynı yıkıcı deneyimi yaşadığı halde depresyone girmiyo. Niye, ne onları koruyor. Onları koruyan çeşitli şeyler olabilir geçmiş öğrenmeler, güçlü sosyal destek sistemleri filan. Onlar da psikolojik dayanıklılık (resilience) başlığı altında araştırılıyor.
0
benim bir gizli bildiğim var
(08.07.25)
@Shepard: Yeterince okuyorum canim kardesim, merak etme.
Sadece senin hakkinda yeterince okumamisim, simdi okudum, anladim durumu, sen haklisin, ben haksizim.
0
quaker
(08.07.25)
@quaker abi bak tartışmayı kaybettin. Vuracak yer aradın, stalk yaptın. Ad hominem. Ahaahahah. Bilgilen gel. Bu arada ben senin hakkında okumadım. XD
0
Shepard
(08.07.25)
depresyon sadece duygularla veya gündelik sorunlarla izah edilebilecek bir durum değil. son derece ciddiye alınması, bu konuda öz farkındalığın yüksek olması gereken bir süreç. beyin kimyasının çeşitli nedenlerle değişmesi (ameliyat/narkoz, perimenopoz/menopoz süreci, hamilelik, sakatlanma/yaralanma, zor süreç vb.), bozuk ve/veya yetersiz beslenme düzeni, genetik faktörler (ailede genetik aktarım olan mental hastalıklar), 0-6 yaş dönemi bakım verenlerin tutum ve yaklaşımları, büyük T ve küçük t travmalar, çevresel koşullar, alkol ve uyarıcı tüketimi gibi gibi bir sürü parametre var.

evet egzersiz, hobi, arkadaşlar dostlar, doğa vb. konuların sağaltıcı etkileri var ve çok faydalı ancak distimi, majör depresyon vb. boyutuna gelmiş biri zaten bu sayılanları yapabilecek bir kimyaya sahip değil maalesef beyninde. hem terapi hem ilaç tedavisi gerektirebilir böyle durumlar. üstelik depresyon nükseden bir durumdur uzmanlara göre.

ben biraz da yaşımdan kaynaklı daha böyle toplumsal düzeyde varoluşsal sancılar nedeniyle ara ara depresif hissedebiliyorum :)). ama ailede yaşanmış olan mental hastalıklara istinaden bu tür konuları düzgünce araştırıp içselleştirdiğim uzun yıllar sayesinde kolay kolay depresyona girmiyorum. geçmişte iki defa girdim, biri aşırı sancılı olmuştu, diğerinde antrenmanlıydım :). birkaç defa da travma sonrası stres bozukluğu süreçleri yaşadım.
0
Phoebe
(08.07.25)
mesela bence depresyona giren kisiler duyuruda her gün baslik açmamalilar.
0
feastofthedamned
(08.07.25)
Prof. Dr. M.Gazi YAŞARGİL hocaya spiker soruyor,
- efendim akıl sağlığınızı nasıl koruyorsunuz,depresyondan korunmak için vs..
+ hiç boş vaktim olmadı bunları düşünecek.

gibi bir cevap vermişti sanırım.
0
designer
(08.07.25)
tüm sebepleri aşağıda listeledim (thanks to chatgpt)

Genetik yatkınlık, nörotransmitter dengesizlikleri, hormonel değişiklikler (tiroid, doğum, menopoz)

Öğrenilmiş çaresizlik, aşırı öz eleştiri ve düşük benlik saygısı, erken dönem travmaları, uzun süreli stres (kayıplar, maddi sorunlar, anlam kaybı, ilişkisel kayıplar), yalnızlık ve sosyal izolasyon,

Evrimsel depresyon, toplumsal baskının yarattığı depresyon

Bana göre toplumsal baskı ve yalnızlık ile birlikte sosyal izolasyon en başta gelen sebepler. Sonra da hormonel değişimler.

senin bahsettiğin evrimsel depresyon oluyor.
0
gabe h coud
(08.07.25)
@feast: Aslında tam tersi. Depresyonda olan insanları kendilerini ifade etmeye daha çok yüreklendirmek gerekir. Bir de mental sağlığımız üzerine konuşmak artık hayati bir önem taşıyor. Kadın erkek herkes yaşadığı zorlukları paylaşmalı, başkalarının deneyimlerinden faydalanmalı. Tabii bunlar sürekli birilerinin kuyruğuna basarak ilgi odağı olmaya çabalayan incellerin kafa yordugu konular değil.
0
🌸sekizdokuzon
(08.07.25)
ortalama zekasi olan kisiler zaten depresyondan çikabiliyor. çikamayanlar da bu basligi açanlar gibi sefil yasayanlar oldugu için, çikmasalar da olur diyoruz.
0
feastofthedamned
(09.07.25)
sizcesi bizcesi mi var? bilimsel açıklanmış. @mantık +1 dopamin seretonin genetik aktarım çevre vb. bir sürü değişken var.
0
mikahakkinen
(09.07.25)
@feast: kelime dağarcığını arttır, hep aynı lafları sokuyon. Tad alamıyoruz
0
🌸sekizdokuzon
(09.07.25)
Duyuru'da sansür var o yüzden ;) Yoksa hayatinda duymadigin ifadelerim var(tabii ne kadarini anlayabilirdin orasi meçhul).
0
feastofthedamned
(09.07.25)
Laf sokmaktan küfrü anlayacağını tahmin etmeliydim. Ben Gazi mahallesinde doğdum büyüdüm, senin o yakası açılmamış sandığın küfürleri biz sakız diye çiğniyoruz.
0
🌸sekizdokuzon
(09.07.25)
(9)

Süzme peynir zararlı mı sizce?

anaphylacticshock
Merhaba, Bu süzme peynir olayına fena alıştım. Artık başka peynir yiyemez oldum. İçeriğine baktım ama çok anlayamadım. Sizce normal peynirlerden zararlı mıdır? Devamlı süzme tüketmek bünyeye dokunur mu? Çok kremsi bir kıvamı olduğu için üretim sürecinde içine margarin/krema vs basıyorlardır diye kor
Merhaba,

Bu süzme peynir olayına fena alıştım. Artık başka peynir yiyemez oldum. İçeriğine baktım ama çok anlayamadım.

Sizce normal peynirlerden zararlı mıdır?

Devamlı süzme tüketmek bünyeye dokunur mu?

Çok kremsi bir kıvamı olduğu için üretim sürecinde içine margarin/krema vs basıyorlardır diye korkuyorum.
0
anaphylacticshock
(08.07.25)
son kullanma tarihi geçmeye yakın olan peynir yumuşuyor,
bozulmaya yüz tutuyor,
bu peynirleri kimyasal ile eritip,
krem peynir,tost peyniri vs yapıyorlar,
yediğin peynirden ziyade kimyasal oluyor,zannediyorum.
0
designer
(08.07.25)
Abi eğer cukibik peynircilikten almıyorsan bilmem kaç bin kişi çalıştıran şirketlerin içeriğine yazmadan sana margarinli peynir satmasi imkansız. Bütün fabrikanın, denetleyenlerin vs komplo içinde olması lazım.
Iceriklerine de baktım, normal peynir işte.
Düşük kalite tabi, tat yok tuz yok bir şey yok ucuz peynir öyle bekletmeye vs de gerek yok.
Devamli peynir yemek bünyeye dokunur, kolesterol vs. Ama elimizde bilimsel olarak süzme peynir daha kötüdür diye bir veri yok aynı markadan alıyorsan.
0
logisticsmanager
(08.07.25)
besin değeri daha düşük
0
mantık
(08.07.25)
Bak Sütaş anlatmış üretimi;
www.sutas.com.tr

www.kromtech.com.tr

Sadece Türkiye'de olan bir üretim şekli değil bu, taze peynir denilen bu tarz peynirler genelde böyle ultrafiltrasyon ile üretiliyor.
0
logisticsmanager
(08.07.25)
Süt ürünlerini değerli yapan madde yağıdır, tereyağı yapımı için sütün yağı alındığında elde kalan yağsız/az yağlı süt genelde süzme peynir/lor yapımında kullanılır, bu ürünlere kazein cinsinden orta-yüksek proteinler de geçer, süzme peynir bu anlamda kazein proteininden zengin yağdan fakir bir üründür.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.07.25)
designer
(08.07.25)
Ayda bir tane şikayet var. Kapatalim fabrikalari. Designer haklı kimyasal bunlar, şikayetler kanıtlıyor kesinlikle.
0
logisticsmanager
(08.07.25)
sütaş'a süt verdiğim dönem eğitimlerine katılmıştım. eğitimi veren hoca en güvenilir peynirin süzme peynir olduğunu, kaşar peynirden de mümkün olduğunca uzak durduğunu söylemişti. ben ona dayanarak güvenle tüketiyorum süzme peyniri.
0
mustafakesekci
(08.07.25)
Kaşar peynirinde de sorun yok asıl sıkıntı kaşar peynire görünüş ve ambalajlama olarak çok benzeyen ve bilemeyenlerin kaşar peyniri diye aldığı tost peyniri/eritme peynirler, bunlardan uzak durulsa yeter.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.07.25)
(4)

Alerji belirtileri

muhayyer divan
SelamSon birkaç haftadır dişlerim büyümüş gibi hissediyorum, dilimi istemsizce ısırıyorum, konuşurken bile saçma sapan ısırıyorum dilimi. Aynı zamanda kulak göz burun kaşıntıları ve burnumun çok sıklıkla dolup dolup içinde kuruyup nefesimi engellemesi durumları var. Bunlar alerji belirtileri mi? Bir
Selam

Son birkaç haftadır dişlerim büyümüş gibi hissediyorum, dilimi istemsizce ısırıyorum, konuşurken bile saçma sapan ısırıyorum dilimi. Aynı zamanda kulak göz burun kaşıntıları ve burnumun çok sıklıkla dolup dolup içinde kuruyup nefesimi engellemesi durumları var.

Bunlar alerji belirtileri mi?

Bir de belki 36 yıldır kedi besliyoruz, elimizden 30 kedi geçti, durduk yere kedi alerjisi çıkarmış olabilir miyim böyle bir şey biliyor musunuz?

Son: kedi kumundan çıkan toza alerji oluşmuş olabilir mi? Kaşıntılardan ve burnumdan çok dertliyim de.

Ek: asıl sormak istediğim "dilimi büyümüş gibi hissetmek alerjik belirti midir"di.
Yaşlandım galiba.
0
muhayyer divan
(08.07.25)
rutinlerin, burun salgısını artırıyor,akşam uyurken dişlerini sıkıyor olabilir misin?
0
designer
(08.07.25)
@designer

Önceleri gece uyurken ısırıyordum, bildiğin uykuda hart diye ısırıyordum dilimi, birkaç haftadır gündüz konuşurken de ısırır oldum ama ucunu değil köke yakın kenarlarını. Bazen ortasını, saçma ama... elimde olmadan oluyor bu.
0
🌸muhayyer divan
(08.07.25)
Diş, dil kısmını bilemedim de devamında söylediklerin, bildiğin, alerji belirtileri ve evet insan hayatı boyunca daha öncesi sorun olmayan bir şeye alerji geliştirebilir. Kedi, kıl, tüy vs alerjisi de buna dahil.
0
Mirket
(08.07.25)
gıdalar uzun ömürlü olsun diye içerisindeki maddeler, bizim sistemi bozuyor,
gün içindeki rutinlerini gözden geçirmelisin.

kedinin parazit aşısı vakti geçince, nezle vb. durumlar oluyor.
0
designer
(08.07.25)
(11)

Değerli tl politikasından ne zaman vazgeçilir ?

Rao
Hepimizin malumu, iflas ve konkordatolar artmaya başladı. özellikle Turizim ve ihracat kötü durumda. Yüksek faiz nedeni ile harcamalardan alınan vergi gelirleri haliyle düşüyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Ayrıca siyası gerilimde yüksek faize rağmen tl ye olan güveni sarsıyor. Size göre ekono
Hepimizin malumu, iflas ve konkordatolar artmaya başladı. özellikle Turizim ve ihracat kötü durumda.
Yüksek faiz nedeni ile harcamalardan alınan vergi gelirleri haliyle düşüyor.
Bu sürdürülebilir bir durum değil. Ayrıca siyası gerilimde yüksek faize rağmen tl ye olan güveni sarsıyor.

Size göre ekonomik yönetimi ne zaman bu durumdan vazgeçer veya geçmek zorunda kalır.

Teşekkürler.
0
Rao
(08.07.25)
tefeciler doydugu zaman.
0
designer
(08.07.25)
tr.tradingeconomics.com

İflas ve konkordato sayısında kayda değer bir değişim yok. Hele kurulan şirket/iflas oranında düşme bile var. Ekonomi hala çok sıcak, en az 6 ay 1 sene daha devam etmek zorunda yüksek faiz döneminin.
0
avatar is back
(08.07.25)
Turkiye'de yastik altindaki parayi asla kucumseme.

Turkiye'de issizlik de sorun degil cunku adam 40 yasina gelmis halen ailesi bakiyor adama hausuajajhs.


Bu iki yaygin kulturel norm degismedikce Turkiye'de oyle kriz var sokaga dokulelim olayi olmaz.

Annem hayatinda calismadi yastik altinda 20 tane 24 ayar bileziginin olduguna eminim baudusjaajsjdhduasjj
0
baldur2
(08.07.25)
ekonomi yönetiminin başına gerçek bir ekonomist yetkiyle geldiği zaman vazgeçilir.

o zamana kadar saçma sapan fikirlerin peşinde ülke batırmaca oynamaya devam.
0
babilfish
(08.07.25)
İflas ve konkordato artmadı, ayrıca turizmde kötü durumda değil, ihracatı bilmiyorum.
Sorunun cevabı; kur korumalı mevduat sisteminden son para çekilince
0
etna
(08.07.25)
Konkordato artmadı diyenlerin kaynağı nedir? Çünkü biz arttığını görüyoruz.
0
osssy
(08.07.25)
finans sistemindeki para atıl duruma,yastık altına çekilince.
0
transall
(08.07.25)
Olayları doğru anlamazsanız, doğru da değerlendiremezsiniz. Ekonomi yönetimi diye bir şey yok. Tek adam ne isterse, o oluyor. Dolayısıyla boşuna analiz yapmaya gerek yok. Rasyonel politikalar uygulanmıyor.

Mehmet Şimşek, yabancıların çıkarlarını korumak için getirilmiş bir kayyum.

"Tilkinin 40 oyunu var, hepsi de tavuğu yeme üzerine" gibi bir söz vardı herhalde. Tüm çabalar, belli kişilere servet transferi yapmak, pastadan daha büyük payı birilerine vermek için. Bir gün bu oyun yeteri geliri getirmemeye başlarsa, farklı bir oyuna geçer.

Bu ortamda herkes, gemisini kurtaran kaptan. Döviz ucuz, TL aşırı değerli ise, toplayabildiğiniz kadar döviz bazlı varlık toplayacaksınız. Paranızı sisteme kaptırmayacaksınız, yastığınıza yakın tutacaksınız.


.
0
kartallar yuksek ucar
(08.07.25)
kartallar yuksek Ucar , ekonomi yönetimi derken bende aslında tek adamı ima etmeye çalışıyordum aslında.
Bu gerçeğin ben dahil bir çok kişi farkında .

Bazı arkadaşlarda yine iflaslar artmıyor, demiş kaynağı neyse bizde bilelim.

özellikle Büyük firmalar işçi çıkarıyorlarsa , bir bildikleri vardır.

Aslında soruyu sormaktaki temel amacım, ne zaman bir devalüasyona izin verilecek bunu kestirebilmek.

Tüm siyasi geririmlere rağmen dolar kurunun baskılandığı apaçık ortada.

Öyle bir durumdayızki, mevduat yapsan, bilmediğimiz bir gece aniden kur şoku yapıp bize içerde bırakacaklar.

Döviz bazlı varlıklarda beklesen, kurs baskılandığı için getiri enflasyonun altında kalıyor.

Baştakiler ve yandaşlar bundan önceden haberdar olacaklar ancak, normal vatandaş olarak kur şoku yapılacak zamanı nasıl kestirebiliriz ?

gün imkansız elbet ancak, en azından 2-3 aylık zaman dilimi için, benim merak ettiğim asıl konuda bu. Teşekkürler.
0
🌸Rao
(08.07.25)
Bunu kestirmek mümkün değil maalesef. Bu tamamen gidişata bağlı. Ancak bu şekilde çok götüremeyecekleri ortada. Döviz yok ve her geçen gün daha da azalıyor.

Bugün TL mevduata para yatırıp, belki dolardan daha çok kazanabilirsiniz ancak bir anda gelişecek bir devalde tüm kazandıklarınızı ve hatta daha fazlasını kaybedebilirsiniz. Bence döviz bazlı varlıklarda kalmak lazım.

Ancak mevduat bana çekici geliyor, girsem ne güzel olurdu diye içiniz gidiyorsa 50-50 kuralı var. Paranızın yarısını veya riske edebileceğiniz kadarını mevduata yatırın. Ani gelişen devale karşı diğer yarısı güvende olur.


.
0
kartallar yuksek ucar
(08.07.25)
konuyu aştıktan bir gün sonra yani bugün mevduat ve fon stopaj oranları attırıldı.

bu demek oluyorki halktan daha fazla vergi toplayıp, tl karşılığı döviz satarak , artan döviz talebini daha fazla baskılamak niyetindeler ama nereye kadar. !

Yoksa vatandaşın parasını bankalardan çekmesinimi istiyorlar ? ne anlamalı.
0
🌸Rao
(09.07.25)
(11)

Araba nasıl park edilir?

avatar is back
1- Frene basılı tut > N’ye al el frenini çek > P’ye al > frenden ayağı çek2- Frene basılı tut > N’ye al el frenini çek > frenden ayağı çek > P’ye alOtomatik araçlar için hangisi doğru?
1- Frene basılı tut > N’ye al el frenini çek > P’ye al > frenden ayağı çek

2- Frene basılı tut > N’ye al el frenini çek > frenden ayağı çek > P’ye al

Otomatik araçlar için hangisi doğru?
0
avatar is back
(08.07.25)
2.
0
designer
(08.07.25)
@designer, şanzıman türünden türüne değişir mi bu? Dsg’de böyledir cvt’de tersidir diye?
0
🌸avatar is back
(08.07.25)
Yeni nesil sanzimanlarda hic birine gerek yok Direk P ye al birak diyorlar,

ama ben el frenini ceker,
bosta (N) iken ayak frenini birakip,elfrenine oturmasini sagliyorum sonra P.
0
designer
(08.07.25)
soguk eksi derecelerde
el frenini cekmek iyi olmayabilir,

ama araci kapatinca otomatik el freni cekiyor,

onu iptal etmesi nasildi ,suan hatrimda degil.
0
designer
(08.07.25)
ikisi arasında çok fark var mı bilmiyorum ama ben her zaman 2'yi yapıyorum. ayağı frenden çekip yükü tamamen el frenine bindiriyorum, öyle p'ye alıyorum.

not: cvt
0
sir gawain
(08.07.25)
egimli yerlerde park ederken gecerli bu diye biliyorum. duz yolda ne yaparsan yap.
0
antikadimag
(08.07.25)
2. Şanzımana yük bindirmemek sorun çıkarma ihtimalini düşürür.
0
onyx
(08.07.25)
yazı, kışı, eğimlisi, düzü, cvt'si, dsg'si

hiçbir ayrım olmadan 2. yöntemi kullanıyorum. 1. yöntemi kullananlar hakkında yorum yapmak istemiyorun. :d
0
emfuzi
(08.07.25)
Oha direkt,durup P ye alip kapatiyorum ben arabayi. tabii ki fren basili.

2 yi nasil yapiyorsunuz onu da anlamadim. Frene basmadan P ye gecmiyor.
0
wallcan
(08.07.25)
Park tamamlandıktan sonra (vites D'de ya da R'de, ayak frene basılı)

1) Vitesi N'ye getir.
2) El frenini çek.
3) Ayağı Frenden çek (Fren bırakılınca eğime göre araba minik hareket edip el frenine binecektir).
4) Ayakla frene tekrardan bas.
5) Vitesi P konumuna getir.
0
bobinhoo
(08.07.25)
Bobinhoo gibi yapiyorum. Her zaman. Yokus, duz farketmez
0
narod
(08.07.25)
(14)

Neden estetik yaptıranlar ''bakımlı'' kategorisinde?

Kahvedesu
Burnumuz düzgün, dudaklarımız da var diyelim, neden estetik yaptıralım?
Burnumuz düzgün, dudaklarımız da var diyelim, neden estetik yaptıralım?
0
Kahvedesu
(07.07.25)
Oyle bi kategoride degiller bence.
Yani su barbie burunlu turkler bakimli mi duruyormus :)
Estetik neden yapilir.. deformite sayilacak bi durum vardir. Yapilir.
Asiri burun kemeri, yamuklugu gibi. Asiri incecik dudaklar da olabilir. Yani benim icin estetik kisiyi normal sinirlara getirmek icin yapilmali ve abartilmadan. Yani zaten estetik disaridan anlasilmamasi gereken bi sey
0
Kittie
(07.07.25)
Yaptırmayın?
0
anon1m
(07.07.25)
Estetik yaptıranların büyük bir kısmına yaptırdıkları estetik yakışmıyor. Özellikle bu sosyal medyadaki dudak dolgularının yüzde doksanı çöp. İyi yerde yaptırmıyorlar bence. Özellikle çene dolgusunun yakıştığı kadın görmedim desem yeridir. Çok küçük bir azınlık estetikle bakımlı ve güzel olabiliyor onlar da gerçekten iyi yerlere gidiyorlar ve kendilerine neyin yakışacağını biliyorlar. Estetik zaten kendinde hiç olmayana sahip olmak değildir bana sorarsan, zamanla bozulanı yerine koyma amaçlı estetiği beğeniyorum. Dışardan belli olmayan işlemler güzel görünüyor. Para verdik belli olsun kafasında yapılıyor sanırım bazı dolgular.

Bir kadın sırf estetik yaptırdı diye bakımlı kategorisine sokmam. İyi beslenme, spor, her gün duş, düzenli manikür pedikür, lazer epilasyon, 6 ayda bir diş taşı temizletme, dil sıyırıcı dahil olmak üzere her gün yapılacak diş ve ağız temizliği, imkan varsa hydrafacial cilt temizliği bi iki ayda bir. Böyle şeylerle bakımlı olunur, hiçbiri estetik değil
0
kullanicadi
(08.07.25)
Toplumun sacma sapan dayatmasi.
Makyaj da „bakim“ bazilarina göre.
0
sonsuz
(08.07.25)
Ben oyle oldugunu dusunmuyorum ya, bakimli olmak baska bi sey. Estetikle cok alakasiz.
0
sey mi dostum
(08.07.25)
mental olarak iyi oldukları süpheli,
zaruri,sağlik icin olanlar hariç..
0
designer
(08.07.25)
Burnunu mu yaptirtacaksin ?
0
feastofthedamned
(08.07.25)
Niye yaptıralım ayol, ne güzel ağzımız burnumuz var işte.

Bir KBB hekimi bana "burnunda deviasyon var bir ara gel de alalım" dedi, içimdeki ses anında bunun estetik teklifine dönüşeceğini söyledi, gerçekten öyle bir şey varsa idare edebildiğin kadar etmem konusunda bastırdı. Ben de olur bebeğim dedim içimdeki sese.

Ben estetiksiz kadınların kendilerini beğenmeyip (mesela burnum geniş, dudaklarım ince, çenem geniş vs) estetik müdahale yaptırmalarını psikolojik anlamda sorun olarak görüyorum. Hiç sorun yok gayet güzel ağzı burnu var karakteristik hatta ama illa ki değiştiriyor, bu kişi kendini görmüyordur. Çirkin görüyor da olabilir. Kendini görmemek değil ama çok tuhaf bulmak benim yıllarca kapıldığım bir histi, çok yakın zamanlarda geçti. Gayet de güzelmişim meğer, iyi ki saçmalamamışım.

Estetik neden yapılır biliyor musun? Burun kemiği > böyle ise yapılır mesela. Bildiğin sağa sola yamulmuş kemik. Bunu belediye otobüsüne binen liseli bir kızda gördüm, bakamadım yüzüne, gerçekten çok fazla eğik bir burundu. Onu yaptır işte, çünkü hani yaratık gibi duruyor. Ama bunun dışında neden yaptırasın yani, kendine mahsus ve gayet karakteristik bir yüzün varken niye oynatasın ki. Hem ileride gerekli düzeltmeleri yaptıracak paran olacağı kesin mi, o kaşlar ikide bir siliniyor mesela anlamıyorum bunu. Bırak kendi kaşın kalsın yahu.

Bunlar hep üçüncü göz denen epifiz bezimizin sürekli TV ve sosyal medyaya maruz kalmasının sonuçları. Bilinçli insan kendi yapısını güzel bulur bence ve değiştirmez. Çünkü hangi çok başarılı estetikçinin ne zaman salak saçma bir hata yapacağını bilemez kimse.
0
muhayyer divan
(08.07.25)
genelde estetik yaptıranlar sürekli olarak diğer yapılacak şeyleri de ihmal etmiyorlar. o yüzden de böyle bir algı var
0
sweetoffice
(08.07.25)
Yatirimmis estetik, kendine yatirim.
0
🌸Kahvedesu
(08.07.25)
bakımlı değil biz çirkinliğin ezikliğiyle yaşayamıyoruz o yüzden estetik yaptırmaya karar verdik kategorisinde.
0
koela
(08.07.25)
Dermapen, hifu, paris ışıltısı, bbl hero gibi cilt işlemleri geleceğe yatırım olabilir ama dudak dolgusu, beton gibi botokslar, gereksiz burun ameliyatları asla yatırım değil. Çok kurcalanan şey bozuluyor, net.
0
kullanicadi
(08.07.25)
@Kahvedesu

Kendine yatırım denen şey görüntüyü değiştirmekle olmaz. Birilerinin dayattığı güzellik kıstaslarına göre şekil değiştirmek kişiliğinden fena halde ödün vermektir.

Herkes hayatının bir noktasında, insanların tanındıkça güzelleştiğini veya çirkinleştiğini fark etmiştir. Mesela eskiden hiç sevmediğim isimler vardı, o ismin sahibinin karakteri o ismi sonradan çok sevmeme bile sebep olmuştur. Dış görünüş de böyle. Konu görüntü değil yani, kişilik.

Kendine yatırım sadece bedenine olursa zaten onda kafa yok demektir. O kafanın içi bomboş, samanla bile dolmamış demektir. Bunu savunanlara dümdüz "nato mermer nato kafa" olarak bakabilirsin. Kendine yatırım çok daha anlamlı, derin ve daha kaliteli şeylerle yapılır.
0
muhayyer divan
(08.07.25)
Sırf estetikten dolayı "bakımlı" dendiğini ilk defa görüyorum. Çirkinlere, çirkin dememek için ya da "çirkin kız yoktur, bakımsız kız vardır" palavrasından yola çıkmış olabilir. Gerçi burun ve bazı yapısal kusurların giderilmesi hariç estetik ile güzel olan oranı %5 falandır.
0
nawar
(08.07.25)
(1)

Ev interneti ve tv

sanguine
Neyi kullanıyorsunuz?Kendimi bildim bileli Türksat kablo ve internet kullaniyorum. Ancak ülke İran islam Cumhuriyeti'ne döndüğü için abuk subuk kanallarla doldu Üstelik en temel paketinde sözcü tv falan hiçbiri yok. Fiyatlar artık hepsi birbirine benzedi. Mecbur kalırsam yine turksata devam ederim a
Neyi kullanıyorsunuz?

Kendimi bildim bileli Türksat kablo ve internet kullaniyorum. Ancak ülke İran islam Cumhuriyeti'ne döndüğü için abuk subuk kanallarla doldu
Üstelik en temel paketinde sözcü tv falan hiçbiri yok. Fiyatlar artık hepsi birbirine benzedi. Mecbur kalırsam yine turksata devam ederim ama diğer firmaları duymak istedim

Şu an 100 mpbs internet artı en dandik TV kanallarına 320 lira ödüyorum sonbaharda bitecek.
0
sanguine
(07.07.25)
Türksat kablo tv en üst paket var,

Ayrica apartmanda canak var,mutfaktaki kucuk tv buradan calisiyor,uydu alicinisini baglayinca turksat yayini diye aciliyor ve sozcu vs hepsi var,

Muhtemel kablotv nin temel paketi hd olmayan kanallar vb. diye program listesi kisa olabilir.

internet+ust paket tv 489 lira.
0
designer
(08.07.25)
(6)

marmarise gitmek için

siyah gece
hafta sonu gebzeden marmaris yönüne gideceğim, tek şoförüm ilk kez bu kadar uzak yol yapacağım. yeni izmir yolu 2000 lira gibi bir ücret gerektiriyor, eski bursa yoldan gitsem çok mu yorucu olur, 3. rota kütahya denizli hattı, orası da seçenek. yol ücretinden kaçınmaya değer mi sizce, zaman sıkıntım
hafta sonu gebzeden marmaris yönüne gideceğim, tek şoförüm ilk kez bu kadar uzak yol yapacağım. yeni izmir yolu 2000 lira gibi bir ücret gerektiriyor, eski bursa yoldan gitsem çok mu yorucu olur, 3. rota kütahya denizli hattı, orası da seçenek.
yol ücretinden kaçınmaya değer mi sizce, zaman sıkıntım yok ama tek şoför olmak yorucu olur gibi.
teşekkür şimdiden.
0
siyah gece
(07.07.25)
kütahya denizli rahat ama denizli muğla arası yorucu. gerek yok risk almaya.
0
mikahakkinen
(07.07.25)
eds,radar vs takilmazsan paran cebine kalabilir.
0
designer
(08.07.25)
Aydindan sonra mugla rampalari oluyor, aydin otobanindan sonra ,
iyi bir mola ver,
oksijen al,
yurüyüş yap.
0
designer
(08.07.25)
Çok kez gidip geldiğim bir yol . Her zaman İzmir-Aydın-Muğla güzergahını takip ettim.
Eski yol yorucu bence. Eski yoldan Gebze- İzmir arası yaklaşık 6 saat sürüyor. Sonrasını da düşününce otobandan gitmek daha mantıklı.
0
onyx
(08.07.25)
Aydın otobanından sonraki iniş çıkışlar gerçekten bayıyor insanı. Mümkünse gölge ve sessiz bir yere çekip öğleden sonra yarım saat uyuyun.
0
merhum
(08.07.25)
www.eksiduyuru.com

2. güzergahtan gittiler sıfır sıkıntı, sıfır ceza, sıfır ücret. hiçbir şikayetleri olmadı.

tek şoförsen blabla.car uygulamasından yanına yolcu alarak yolu tamamen bedavaya getirip üzerine kâra da geçebilirisin.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(08.07.25)
(12)

Birinin Size Söylediği En Kırıcı Söz Neydi?

rock n roll
Soru başlıkta.
Soru başlıkta.
0
rock n roll
(07.07.25)
Duyduğum en kırıcı sözleri özel hayatımda değil iş hayatında duydum. İş hayatındaki insanlar %100 faşist.

Sen pedagojik formasyon almadın mi demişti bir hoca.
0
sekizdokuzon
(07.07.25)
"sen kimseye, hicbir seye commit edemezsin. o kadar ki senin hobin bile yok. bir seye baslayip sikilip birakiyorsun hemen."
0
sonsuz
(07.07.25)
Kırmadı ama içimde yumru oldu oturdu.
Üniversite yıllarında flörtleştiğim biri vardı. Kafayı tek eşlilikle bozmuştu, benden güvenilmezlik sinyalleri almış, öyle demişti. Sen de herkes gibisin falan bir şeyler saçmaladı.

Ben de, bu konuda büyük de konuşurum, hiçbir zaman birini aldatacak (veya sırf formaliteden, aldatmış olmamak için şak diye ilişki bitirecek vb.) birisi olmadım. Bir şey de diyemedim, öyle içime oturmuştu. Birinin sizi tanımadan bir sonuca varıp hiç söz hakkı bırakmadan işine bakıp gitmesi zor bir şeymiş, insanın boğazında kalıyor bir şeyler. Olmadığına üzülecek kadar bile tanımıyordum, dedikleri çaresiz hissettirmişti sadece. Baya hadsizlik yaptı.

Neyse gözünü sevdiğimin karması, boş durmadı sonrasında :D onun o kafayla zor zaten. Tahlil yeteneği sıfırdı arkadaşta. Bak yine sinir oldum. Öyle olmasaydı nişanlımla tanışamazdım ama belki.
0
akhenaten
(07.07.25)
"Sen beni ne adam gibi sevebildin, ne adam gibi sikebildin"
Gayet iyiydi halbuki.
0
norek
(07.07.25)
Yazdim, sildim. Ifsa olma olasiligim var. Bunu bircok kisiye soyledim. Icimde hep tekrar ediyor o sahne zaten. Olene kadar unutmam herhalde. Abim soyledi. Oz abim. Espri niyetine soyledigi cok agir bir cumleydi. Onu hayatimdan cikardim bu cumleyle.
0
Kittie
(07.07.25)
kirici degil de baya koydu diyelim. 2 sene once bir dugune gittim, orada 30 senedir gormedigim bir elemanla karsilastim, ayni mahalleden top falan oynardik, yasitiz.

benim gobek onden gidiyor, saclar beyazlamis, herif ise hala filinta gibi, tek beyaz saci da yoktu. ben it gibi maasla calisiyorum ona kuyumcu dukkani acmislar carsida takiliyor.

kulagima egildi, "moruk, gotume donmussun" dedi..sagolsun, nokta atisi tespit.
0
cooperr
(07.07.25)
ne demediler ki..
en güzeli kafaya şapka takin,
Fötr, saksı, fiyonk..
0
designer
(08.07.25)
One night stand yasadigim bir kadinin evinden sabah çıkarken gayri ihtiyari görüşürüz demiştim o da "bakarız" demişti. 15 sene gecti, atlatamadim bunu.
0
duster
(08.07.25)
Birinin söylediği bir şeye kırıldığıma dair bir örnek hatırlayamadım.

Ama şey çok var, bir olay ya da durum oluyor "lan bu böyle biri miymis" diye çok kırıldığım oldu. O kişinin öncesinde görmediğim, ama sonrasında bir şekilde ayyuka çıkan olduğu kişi kırdı beni.
0
encokbenisevinnolur
(08.07.25)
Bu sorunu görünce düşündüm düşündüm düşündüm... fark ettim ki, en çok kelimelere cümlelere kırılıp yaralanan ben, en kırıldığım sözleri hafızama kaydetmemişim.

Şimdi bir şey geldi aklıma, bana hitaben söylenmemiş bir söz ama. Yakından tanıdığım bir adam boşanma aşamasındayken (işsizdi) çocuklara nafaka verme konusu açıldığında "maaşımın 4'te birini çocuklara yediremem!!!" demişti.

Bunu unutamıyorum evet. Sanki onun çocuğu benmişim ve gözümün önünde söylüyormuş gibi çok ama çok kırıldım.

Bu hatırayı niye bu kadar zor hatırladım bilmiyorum.
0
muhayyer divan
(08.07.25)
en kırıcı olan herhangi bir söz söylenmemesiydi.

sevdiğiniz insanın bir anda çekip gitmesi gerçekten çok acı.
0
lüzumsuz adam
(08.07.25)
öl diye emzirmedik de ama ölmedin.
0
Phoebe
(08.07.25)
(6)

dask varsa konut sigortasında deprem teminatına ne gerek var?

chanawar
dask zorunlu biliyorsunuz.konut kredisine istinaden konut sigortası yapılıyor. burda deprem teminatı da var. sigorta bedeli 1.4milyon tl diyor. yani dask'ın teminatıyla aynı nerdeyse. dolayısıyla bu teminatın gerekliliğini sorguluyorum.bilgisi olan var mı? bir şey olursa iki taraftan da mı para alıy
dask zorunlu biliyorsunuz.

konut kredisine istinaden konut sigortası yapılıyor. burda deprem teminatı da var. sigorta bedeli 1.4milyon tl diyor. yani dask'ın teminatıyla aynı nerdeyse. dolayısıyla bu teminatın gerekliliğini sorguluyorum.

bilgisi olan var mı? bir şey olursa iki taraftan da mı para alıyoruz yoksa biri diğerini kapsıyor mu?
0
chanawar
(07.07.25)
Daha bu sabah bir programda denk geldim, su yanginlarla ilgiliydi.

Zorunlu Dask sigortasi evi depremde yikilmaya karsi sigortaliyor ama yangin, sel vs gibi afetlerde zarari karsilamiyormus.
0
feastofthedamned
(07.07.25)
yanlış bilmiyorsam deprem oldu, ev yıkıldı.
Toplam tutar 2.5 milyon. Dask yazan miktarı karşılar, geri kalan sende. Konut sigortası burada devreye giriyor.
Dask sizin evdeki esyalara, evinizin olağanüstü kalitede yapılmış olmasına falan hiçbir şeye bakmaz.
0
logisticsmanager
(07.07.25)
bu ikisini de biliyorum aslında da. tam öğrenmek istediğim şu

dask teminatı 1.6 milyon
konut sigortasındaki deprem teminatı 1.4 milyon

ev yıkılırsa ben 1.6 mı alıyorum 3 mü?
0
🌸chanawar
(07.07.25)
deprem teminatı denilen şey o konut yıkılırsa yeniden inşasının maliyet hesabı aslında. evin gerçek değeri ile ilgisi yok. dask için m2 maliyet hesabı 9bin tl’den yapılıyor, konutta da 6-10bin arası. eviniz brüt 100m2 ise maliyeti 900bin tl oluyor ve ödemeyi dask yapıyor sadece. evinizin m2 maliyet hesabı 3 milyon çıkarsa alabilirsiniz parayı.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(07.07.25)
O sigortanin asil amaci sen ölürsen banka alacagindan mahrum kalmasin idi sanki.
0
designer
(08.07.25)
@designer

o söylediğin hayat sigortası
0
🌸chanawar
(08.07.25)
(3)

Togg hemen teslim ediliyor mu?

avatar is back
Yoksa teslim süresi var mı bir kaç hafta falan gibi?
Yoksa teslim süresi var mı bir kaç hafta falan gibi?
0
avatar is back
(07.07.25)
sanırım hemen teslim değil. geçen 2 haftadır bekleyen birisi kaporasını geri almıştı. bulursam eklerim.
0
brkylmz
(07.07.25)
Uygulamada hazır seçeneklerden seçerseniz onlar hemen teslim ediliyor. Kendiniz özel oluşturursanız yine o ay talebin yoğun olduğu pakete renge göre değişen sürelerde teslim ediyorlar. Benim siparişten teslime kadar geçen sürem 20 gün idi.
0
cilekli pasta
(07.07.25)
Gecen sene üretim adedi 30-36 bin gibi birseydi,

haziranda 3bin adet satmis,
3bin x 12ay=36bin adet,

hala üretim sayisini artiramamislar gibi duruyor.
0
designer
(08.07.25)
(22)

En sevdiğiniz cips hangisi?

ekimoloji
Bu ara mevsim yeşillikli fırından cipse taktım, yedikten sonra tek pişman etmeyen cips diyebilirim. Satıştan kaldırılacak diye çok korkuyorum :d
Bu ara mevsim yeşillikli fırından cipse taktım, yedikten sonra tek pişman etmeyen cips diyebilirim. Satıştan kaldırılacak diye çok korkuyorum :d
0
ekimoloji
(07.07.25)
Klasik, ayak kokulu Doritos.
0
sekizdokuzon
(07.07.25)
Tyrells;
Tuz ve sirke
Tuz ve karabiber
0
logisticsmanager
(07.07.25)
Tyrrells.
0
orient blue
(07.07.25)
çizinin cipsi
0
ya ben lan neyse
(07.07.25)
Zararlı: turuncu doritos, cheetos biftekli (aroması eskisi gibi diil), soğanlı ruffles, soğanlı çerezos

Az zararlı: carrefour bio nohut cipsi
0
mor oje
(07.07.25)
lays crab ve tuz sirkelisi okdir. yine de yediğimde tadım kaçıyo cips big no
0
ala09
(07.07.25)
lay's tuz ve sirke +1
bozmadan onceki pringles
0
arakaali
(07.07.25)
ketçap cipsi
ama 2 senedir yemiyorum :D
0
ermanen
(07.07.25)
Filedeki nacho cips. İçerik açısından da fena sayilmaz
0
ırene adler
(07.07.25)
hayret kimse yazmamış:

chips master klasik deniz tuzlu kabuklu.

keşfettikten sonra bir daha lays ruffles yüzüne bakmadim.
0
tabudeviren
(07.07.25)
benim için cips klasik rufflestır
0
my fault
(07.07.25)
Lays fırından mevsim yeşilliği ve yoğurt.
Düz cipsler elimi kirletiyor. Yoksa çitos fıstık, peynir ve süt mısır da iyi.
0
Bruce
(07.07.25)
turuncu doritos
0
taurina
(07.07.25)
Tyrrells diyenler içeriklere tekrar göz atsa iyi olur değişti/değişim sürecinde gibi geldi. Sirkelisine baktım başka gıvır zıvırlar da var içinde. Sirkelisi iğrenç değil mi bu arada bir kez aldım hafif sirke tadı vardır diye, zor bitirdim.
0
mbond
(07.07.25)
@mbond; simdi carrefourdan baktım. Normal tyrells, ne garip geldi? Başka Fransız markalariyla, lays ile falan baktım. Aynı şeyler yani bir fark yok genel olarak.

Ne ıvır zivir ki içinde?
Patates
Yağ
Deniz tuzu
Sirke tozu
Alkol sirkesi tozu
Dogal Aroma
Malt sirke tozu
Konsantre elma suyu tozu

Vs lays;
Patates
Yag
Tatlandiricili tuz ve sirke aromalari
Sitrik asit
Potasyum klorür
Şeker
Tuz
Maya
Sitrik asit falan filan

Başka bir lays;
Üsttekilere ek olarak elma sirkesi tozu
Alkol sirkesi
Nisasta
Glikoz şurubu
Konsantre elma suyu tozu

Baktığım çoğu sirke cipsine oranla tyrellse garip bir şey yok.
0
logisticsmanager
(08.07.25)
Cips yemeyin gençler,
icerisindekiler sizi uyuşturuyor,
Beyin küçülmesine neden oluyor,

Monosodyum glutamat,

ticari adları :

AJI-NO-MOTO® ,
Vetsin ,
Ac'cent ,


Merhaba şizofreni;

pmc-ncbi-nlm-nih-gov.translate.goog
0
designer
(08.07.25)
Patos rolls
Cheetos biftekli
Ruffles sade ve ketçaplı
0
Amaranta ursula
(08.07.25)
@designer
youtu.be
0
logisticsmanager
(08.07.25)
patos acılı olan şu yediğinde parmağından kokusu 2 gün çıkmayan
0
eja
(08.07.25)
valla 5 senedir falan yemiyorum zararlı olduğu için ama Lays Fırından'ın yooğurtlusu favorimdi. Daha az zararlı ve fresh bir tadı vardı.
0
elektr10
(08.07.25)
@logisticsmanager ,

alkol ile aynı şey değil,
alkol ,şeker+yağ
0
designer
(08.07.25)
doritos dippas
0
since1907
(08.08.25)
(9)

Uçak mı otobüs mü?

hadi ya la
Aydın > AnkaraPamukkale: 9 buçuk saat, 920 TL.Ajet: 1 saat 20 dakika, 2250 TL.Siz olsanız hangisini seçerdiniz?* Uçak için iki üç saat önce Havaş'a denk gelmem lazım, yine erken çıkmam gerekiyor. Ayrıca Eryaman tarafına Esenboğa'dan hiç gitmedim, ulaşım sağlayabilir miyim toplu taşımayla?
Aydın > Ankara

Pamukkale: 9 buçuk saat, 920 TL.
Ajet: 1 saat 20 dakika, 2250 TL.

Siz olsanız hangisini seçerdiniz?

* Uçak için iki üç saat önce Havaş'a denk gelmem lazım, yine erken çıkmam gerekiyor. Ayrıca Eryaman tarafına Esenboğa'dan hiç gitmedim, ulaşım sağlayabilir miyim toplu taşımayla?
0
hadi ya la
(07.07.25)
valla ben otobüse katlanamadığım için 3-4 saat üstü mesafelerde hep uçak seçiyorum. kişiye bağlı bu. 1300 tl çok önemliyse otobüsle git. havalimanından havaşa binip ankamallde inip metroyla eryamana geçebilirsin.
0
jelly bear
(07.07.25)
para konusunda elim biraz genisse ucak, sonucta bu parayi rahatimiz icin kazaniyoruz. uzun otobus yolculuklari hic cekilmiyor artik.
0
bay b
(07.07.25)
uçaktan korktuğum için otobüs :( bi de seviyorum ben uzun yolculukları :D
0
nolmus yani
(07.07.25)
Aydın Ankara arasını çok gidip gelmiş birisi olarak otobüsü seçerdim ben. Aydından havaalanına gitmek başlı başına yorucu bir iş, sonrasında bir de esenboğa-eryaman derken neredeyse yine bir 6 saatinize mal olacak totalde
0
hayalhayal
(07.07.25)
4-5 saat olsa neyse de 9 buçuk saat otobüs çekilmez. uçakla giderdim ben.
0
sir gawain
(07.07.25)
9 saat benim için makul bir sure acelem yoksa otobüsle tislaya tislaya giderdim. Gece yolculuğunu cok sevmiyorum gündüzse daha iyi olurdu.
0
mbond
(07.07.25)
otobüsle çok sıkıcı. aydın nazilli denizli afyon git babam git.
0
mikahakkinen
(07.07.25)
8 saatlik otobüs seyahatini secerim,

Uçak ile ayni sürelere gelir.

eryaman neree,esenboğa nere,

En hizlisi otobüs.
0
designer
(08.07.25)
Otobüs diyelim diye sormuşsun adeta soruyu.
Bence otobüs.

Ne kadar kazandığın, ne kadar boş zamanın olduğu, otobüs yolculuğunu sevip sevmemen gibi kriterler de var.

Günde 3 bin tl kazanan ve senede 14 gün izni olan bir beyaz yakaysan uçağa bin.
Günde 2 bin lira kazanan ve yazın 2 ay izni olan bir öğretmensen otobüse bin.

Hesap yaparken yolda yenecek yemeği, çay kahveyi suyu da eklemeyi unutma.
0
michael_knight
(08.07.25)
(19)

Ev alıp kiraya vermeyinciler

Chips
Kendimin daha önce açtığı duyuruda da, az önceki başka duyuruda da direkt olarak "kiraya vermek için ev alma" önerilerinde bulunuyorlar. Ancak günümüzde 10 tane evi olup sadece kira geliriyle çok iyi durumda yaşayan insanlar var. Tabi ki anlıyorum eğer kötü bir kiracıya denk gelince mahkemeler yılla
Kendimin daha önce açtığı duyuruda da, az önceki başka duyuruda da direkt olarak "kiraya vermek için ev alma" önerilerinde bulunuyorlar. Ancak günümüzde 10 tane evi olup sadece kira geliriyle çok iyi durumda yaşayan insanlar var.

Tabi ki anlıyorum eğer kötü bir kiracıya denk gelince mahkemeler yıllarca sürüyor ve bunaltıcı bir süreç oluyor ama gerekli önlemler alınarak düzgün profilde birilerine kiraya vermenin nesi ölü yatırım bunu anlayamıyorum.

Siz ne düşünüyorsunuz ? Onlarca evi olanları aptal olarak mı düşünüyorsunuz :)
0
Chips
(07.07.25)
dostum şu anki mevcut konjonktürde yatırım için ev almak bence de gereksiz ve zarar. senin dediğin onlarca evi olan insanlar zamanında almışlar ve eskisi gibi bu kadar yatırım alternatifleri de yoktu.

biz de istanbul'da iyi bir muhitte evimizi boş tutuyoruz maalesef. çünkü öncesinde kiracıdan çok çektik. eşyalı bir şekilde duruyor arada kalıyoruz/temizletiyoruz evde birilerinin olduğu anlaşılsın diye.

dediğin gibi iyi profilli biri bulunsa veriliri ama onlar da bazen sorunlu olabiliyor.

sonuç olarak eğer kendin için alacaksan istanbul'da ev sahibi olmak mantıklı ama yatırımlık ev alacaksan bence gerek yok.
0
elektr10
(07.07.25)
Ev kirasını ne kadar arttıracağını TUİK verilerine bakarak devlet belirliyor.

Tuikin enflasyon verileri gerçeği yansıtıyor diyorsan elbette ev kiralamak güzel bir yatırım çeşididir.

Ayrıca Devlet iki defa %25 zam yapabilirsin dedi. O iki %25 zam yapmış ev sahipleri şu an hala Tuik zammını o %25 ler üzerine yapmak durumundalar.

Bir üçüncü %25 in gelmeyeceğinin garantisi yok.

Bu sene sabit gelirlilere Tuikin belirlediği enflasyonun altında zam yapıldı. Yani sabit gelirliler kira ödeme konusunda bu sene zorlanacaklar ve muhtemelen ev sahiplerine doğru zorlanacaklar.

gibi durumlar var eskiden olmayan.
0
Mirket
(07.07.25)
Her yatırımda bir risk vardır evini kiralamanın da belli yatırım riski var. Oturacak yedek evin varsa; kiracıyla uğraşırken yedek gelirin varsa böyle bir yatırım yapmak mantıklı ama sadece kiracı eline bakmak tek ev için mantıklı bir yatırım değil. 10 tane evi olan adamın zaten bu şekilde birikmiş yatırımı olduğu için etkilenmiyor. Ben bunu tek bir tane lüks arabaya bütün parayı yatırmaya benzetiyorum; lüks bir aracın yedek parçasını -servisini vs hemen halledemezsin ve o lüks arabayla kaza yaptığında yedek aracının olması gerekir. Eğer yedek aracın yoksa ve aylarca zorluk çekeceksen o araba sana uygun değildir.
0
titanic kemancısı
(07.07.25)
Ben bu ifadeye kısmen katılabilirim. Düz-mantık "Türkiye'de yatırımlık ev alınmaz, ölü yatırım" demem, "ne olursa olsun kesin al" da diyemiyorum. Ben yatırım yapma tarafına şartlı olarak daha yakınım. Bugüne dek kendim de dahil olmak üzere vaktiyle konut almadığı için pişmanlık duyanı çok gördüm.

Türkiye'de mülk edinmek her sene biraz daha zorlaşıyor. Konut yatırımının en önemli avantajı parayı bir mülkte kilitlemek ve kira getirisi elde etmek. Günümüzde para biriktirmek, parayı elde tutmak enflasyon nedeniyle çok zor. İmkan varsa yatırımlık konut alınabilir pişmanlık duymazsınız ancak kiracı profiline ÇOK dikkat edilmeli.

1+1, kiracı sirkülasyonunun yüksek olduğu, beyaz yaka profilin kaldığı/kalacağı ve tercihen site yerleşimli konutlara yatırım yapılır. Prim yapıyor, kolay kiraya veriliyor, profil düzgün. Kiracılı olmasına rağmen satışı hızlı oluyor. 2+1 veya 3+1, kiracının 10-12 yıl çıkmayacağı evi kiraya vermeyi ben de riskli ve sorunlu bulurum, öyle bir yatırıma girmem.

Bu konu pandemi sonrası alevlendi. Para çok hızlı değer kaybederken kiralar da hızlı bir şekilde tırmandı. Kira rayici 50000 TL iken öyle kiracı var ki 7-8 bin TL ödeyerek kalıyor. Kanunen belki sorun yok kitabına uygun ama diğer tarafın mağdur olduğu kesin. Öte yandan ev sahibi kira tespit ya da ihtiyaçtan ötürü tahliye davası açtığında haklı dahi olsa 3 yıl civarında mahkeme sonuçlanıyor. İnsanların en sıkıntı çektiği konu bu.

Oturacak evin varsa, kenarda belli bir paran bulunuyorsa konut halen cazip. Birçok bölge geçen yıllarda USD bazında önemli kazanmış. Aylık kira getirisi temettü gibi oluyor. Alırsın, kiracı bir noktada çıkar çouk çocuğuna bırakırsın oturur. E daha ne olsun.

Bir de geçiş dönemi bana göre tamamlandı. Konut ve kira fiyatlarında artık parabolik değil, 2010-2018 arasında olduğunu gibi daha lineer ve enflasyon ile korelasyon halinde artışlar görüyoruz/göreceğiz. %25 tavanı gibi uygulamalara gerek kalmadı. Her yatırımın kendince riski vardır ancak konut göreceli en düşük risklisi. Bu tip bir yatırım senin profiline uygunsa değerlendirebilirsin, değilse farklı şekilde paranı değerlendirirsin.
0
Lethe
(07.07.25)
%25 limiti ve tuik enflasyonu nedeniyle artık o zenginler yurtdışından ev alıp kiraya veriyor.
0
merhum
(07.07.25)
Kiracilarda egilim isi hukukuna ve hakkaniyetine uygun yapmak iken, çakal ev sahiplerinde durum tam tersi.

Ise buradan bak istersen bir de.
0
feastofthedamned
(07.07.25)
Bunun tek bir formülü, tek bir cevabı yok. Genelde şehir belirtmeden sorulan sorularda hereksin aklına İstanbul geliyor ancak bu durum çok yanlış.

Büyükşehirler haricinde 3 Milyona 2 adet 1+1 i ev alıp , sadece referans sistemi ile devlet memurlarına evini 5 yıldır kiraya veren arkadaşım var. Kendi oturduğu ayrı bir evi var, ve aylık 30 bin tl kira geliri var. Sizin tamamen risk iştahınız ve aylık geçnebilieceğiniz para durumunuz ile alakalı bu iş. Arkadaşımın yakın zamanda 1 ev daha alıp aylık gelirini 45 bin tl ye sabitleyip hayatına daha az çalışarak devam etmek var.

Küçük şehirlerde oturacağınız bir ev, iyi kötü bir arabanız ve 3 tane de kirada eviniz varsa bu paralar gayet yaşanabilir bir tutar.
0
ebeş
(07.07.25)
bunu diyenlerden birisi benim.
pandemi dönemi sözleşmemizde tüfe yazmasına rağmen bir gecede %25 zam kuralı uydurdular ve kiracılarda bunu uyguladı. o iki sene devlet eliyle kiralara zam yapılmadı. o zamandan bu zamana kadar bedava oturdular.
biz kiracımıza çık dedik çıkmamak için diretti mahkemelik olduk sonunda daireyi sattık kurtulduk. yeni ev sahibi mafyatik bir tip seve seve çıkmak zorunda kaldılar. çıkmasa şuan 10bin lira kira veriyordu. alt dairesi daha yeni 48bine tutuldu.
kira davası açtık önce arabuluculuğa gitti yok görüşme yapılamadı yok avukatı bağlanmadı diye 2-3ay öyle yediler. ardından mahkeme açıldı 10 ay sonraya gün verildi. ondan sonra mahkemede itiraz ettiler bir 8 ay daha uzadı. altı üstü kira rayiç bedel davası 2 yıldan fazla sürdü.
bu süre zarfında satmaya karar verdik evi göstermek istemedi zar zor emlakçı alıcı getirdi. gelenlerde kiracılı diye vazgeçti. gelenlere çıkmayacağım beni çıkartamazsın dedi. zor zar sattık.
hep haberlerdeki kiracı ev sahibi kavgalarını izlerken abartıyorlar diyorduk durum hiç öyle değilmiş.

ayrıca 5 yıl süre dolmadan kira artış davası açamıyorsun, 10+1 yıl dolmadan tahliye davası açamıyorsun.

yani bunlarla uğraşacağım, üç kuruş para için rezil olacağım diyorsan çok mantıklı bir yatırım.

onlarca evi olanların evleriyle çoğunlukla emlakçılar ilgileniyor. kardeşimin ev sahibinin aynı sitede 15 tane evi var her şeyi ile emlakçı ilgileniyor.
sende 10 tane ev alacaksan verirsin emlakçıya o uğraşır durur sen gelen parayı sayarsın.
0
my fault
(07.07.25)
Evi çocuğuna yatırım için alırsın. Çocuk büyüyene kadar da boşta kalacağına 3 kuruş kira geliri alayım dersin. Burası ortadoğu. Uzun vadede En iyi yatırım ev ve altındır.
Çocuğu olan ev alsın. Çocuğun yoksa ve istemiyorsan ev yatırım değildir.
0
luluki
(07.07.25)
Ev almak ve kiraya vermek daha önce karlı bir işti ancak bana göre: şu an resmen enayilik. Alınmışın zararı olmaz ancak onlarca evi olanlara şu an sorsan %90'ı aynı yatırımı yapmaz.

Ev alıp kiraya veriyorsun. Zaten, Tüik enflasyonundan dolayı, 2 sene sonra kira kuşa dönüyor. 12 sene kiracıyı evden çıkartamıyorsun. Çıkarttın diyelim eve giriyorsun ki, 12 sene aldığın kiradan daha fazla zarar vermiş. 300-400 bin tadilat parası veriyorsun.

Daha geçen komşu söyledi. Abisinin havuzlu villası varmış, kiracı 2 bin TL kira veriyormuş. Senelerdir uğraşıp duruyorlar. Kağıt üstünde kirayı artırma, haklı sebeple kiracıyı çıkartma gibi haklar var ama pratikte neredeyse YOK GİBİ.

Ev fiyatları artıyor, alıp kenara koyayım diyorsanız, bunun da pek çok sıkıntısı var.

Tavsiye etmem ama emlak yatırımı yapacaksanız, iyi araştırıp, yurt dışında yapın.


.
0
kartallar yuksek ucar
(07.07.25)
1-2den fazla gayrimenkulu olanla mesela oturduğu dışında 1 evi olan için durum ayni değil bence.

10 tane evi olan için 11.yi almak mantıksız değil, çünkü sayısal olarak o aşamaya geldiğinde ayrıca bir gelir kalemi haline gelmiş oluyor. Birinde ikisinde kiracı kaynaklı veya başka sebeple çıkan masraf, mahkeme harcaması vs can sıkmayacak bir şey olabilir o durumda. Aman bunu mu dert edecem diyip, gerekirse avukata verip kafanız rahat yaşamaya devam edebilirsiniz.

Ama mesela bir evin var, ikinciyi de almışsın zamanında ya da ana babadan kalmış vb. Onu kiraya verip, mesela kredi taksidine bağlayınca dert sahibi etmesi daha olası. Aksama oldu mu yaşamınız zorlaşır çünkü.
0
encokbenisevinnolur
(07.07.25)
cocukken hatirliyorum rahmetli babam cok ugrasmisti kiracilarla. mahkeme vs de olmustu diye hatirliyorum. hatta o kadar ki bikip evi satmisti. :D sonradan baska bir yerden aldigi ev yillarca kiracisiz olarak kaldi bu yuzden. biz vefattan sonra kiraya verdik, talihliyiz ki duzgun kiraci geldi.

ulkede hukuk sistemi calismadigi icin manyak kiraci gelirse cok ugrastiriyor. okuyoruz internette. yani su an ben de ev alsam kiraya vermekten cekinirim acikcasi. dusunsene biri cikiyor diyor ki kira zamlari en fazla %25 olabilir. boyle sacmalik olur mu? tamam %25 yapalim biz ama sen de bizim paramizin degerini koru o zaman? ama bu yok. :))
0
arakaali
(07.07.25)
o isi iyi cevirebilmek icin "gaddar" olman lazim.
ben bu isten iyi kazanan birini taniyorum, ama adam gerekirse kisin ortasinda kiracisini coluk cocuk kapiya koyar acimaz, bunu yaptigina ben bir kere sahit oldum ve beni asiri uzmustu.

ben vicdan yaparim, coluk cocuk kapiya koyamam. benim gibiysen sakat aktivite.
umrumda olmaz diyorsan baska.
0
cooperr
(07.07.25)
3+1 ev : 4.500.000
aylık getirisi : 20.000
yıllık kazanç : 240.000

enflasyon %0 olduğunu kabul edersen,
240 / 4500 = %5 yıllık kazancın var,
enflasyon yükseldikçe
ve aylık kiraya güncelleme gelmiyorsa
yıllık kazanç %1 e kadar düşer,

enflasyon + evin yıpranması + kiracısız geçen süre
pek kazanç olmuyor,
al sende biraz oyalan...
0
designer
(08.07.25)
Onlarca evi olanların %99,99'u cimri çıkıyor, kiralara yaptıkları zamlar emsallerinden çok daha fazla oluyor. Evlerinde oluşan yapısal bozuklukları yaptırmaya yanaşmıyorlar vs vs. En kötü ev sahibi profili oluyorlar yani.

Kendini bu konuda gözetim altında tutabileceksen, ihtiyacı olana destek olabileceksen, fahiş kira artışından uzak durabileceksen, paragöz olmayabileceksen yap tabii. Ama sırf kira geliriyle yaşamak saçma geliyor bana. İnsanın tutunacak tek dalı kiraları olursa bütün sorunu da kiracıları olur, saçma bu. Zararlı.
0
muhayyer divan
(08.07.25)
eskiden evin kredi taksidi, kiranın iki katıydı,
aylar geçtikçe kira,kredi taksidine yetişiyordu,
şimdi yine öyle olursa yani kendi kendini öderse olabilir.
0
designer
(08.07.25)
iki türlü ev yatırımı vardır.
kire geliri için ve değer artışı için.

ben elimdeki parayı koyayım, en fazla 2-3 sene içinde satar kar ederim diye düşünenenler için kiraya vermemek mantıklı çünkü boş daire daha kolay ve daha yüksek fiyata satılıyor.

ya da konut alındı fakat oraya daha sonra kendin taşınmayı planlıyorsun o süreçte yine kiraya vermek mantıklı değil


ayrıca düm düz kiraya vermek ekonomik olarak gerçekten mantıklı değil. (eşyalı kısa süreli merkezde airbnb yapmak hariç onlar karlı olabiliyor)
0
nuisance2
(08.07.25)
2-3 Sene için konut yatırımı yapılmaz. Konutta minimum süre 5 senedir. 5 sene ve sonrasında satarsanız, vergi alınmaz. Ancak 3 sene sonra, 2 milyona aldığınız evi 10 milyona sattınız diyelim. Kabaca 8 milyonun gelir vergisini ödersiniz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(08.07.25)
bir ev almaya niyetlenmiştim, evin fiyatı diğer evlere görece uygundu.
Emlakçıya sorduğumda içeride kiracı var, kirasıda şu kadar demekten başka bir ilgi vermedi.
Sonra kendim bölgeye kitap, hizmetliden sordum, kiracının 8 yıla yakın ayın evde olduğu ve eve çökmüş olduğu bilgisini aldım.

Hatta öyleki ev sahibine alayınız gelse beni bu evden çıkaramaz demiş. Bende kendi oturacağım ve bu işlerle uğraşmak istemediğim için evi almaktan vazgeçtim.

Demek istediğim, bu sadece benim gördüğüm bir örnekti, bu tip kiracıların yüzde oranı nedir bilmiyorum ama ekonomininde en azından yakın tarihe kadar iyiyi gitmeyeceğini düşünürsek , bu tip sorunların azaltmayıp , artma eğilimi göstereceğini tahmin etmek zor değil. Kaldıkı kanunlar kiracıdan yana.

Hal böyle iken karar vermek kişinin kendi karekterine ve sabrına bağlı bir şey bana göre.
0
Rao
(08.07.25)
(4)

diş hekimlerine sorum

duyurukullanıcısı
bir diş fırçasından beklentiniz nedir? süpersonik olması mı? yoksa en düz olanı da zaten iş görüyor mu?
bir diş fırçasından beklentiniz nedir? süpersonik olması mı? yoksa en düz olanı da zaten iş görüyor mu?
0
duyurukullanıcısı
(04.07.25)
diş hekimi değilim ancak kuzenim ve eşi Türkiye'nin en çok kazanan tanınmış dişçilerinden. İkisinin de otomatik diş fırçası yok. Kullandıkları fırça için en ucuzu demeyeyim ama şekil şukul bi özelliği yok yani düz fırça. Evlerindeki diş macunu, amerikada yaklaşık $2-3 civarına satılan, crest marka en ucuz diş macunu. Bu konuyu onlarla konuştuğumda; her macunun içindeki temel maddenin aynı olduğunu (florür diye hatırlıyorum yanlışsam düzeltin), fiyatı belirleyen etkenin pazarlama ve dahil edilen aromalar olduğunu, otomatik fırçayı daha çok otizmli engelli gibi hastalara önerdiklerini söylemişlerdi. Hatta o etken maddenin fazlası da dişlerin sararmasına neden oluyormuş. Yani iş aslında orta halli bir düz fırça ve macunla da çözülüyor. Mühim olan ağız sağlığı, düzenli fırçalamak, yatmadan bir şey yememek, sigara içmemek vs.
0
usudum ustumu ortsene hande
(04.07.25)
@usudum ustumu ortsene hande katılmıyorum. Ağız şeysine çok dikkat ediyorum, fırçadan fırçaya değişiyor olaylar. Herkesin fırçası kendine yani. Macun ise tek tek yazmayayım ama ne varsa denedim. 300-500 liralık olanlar sıradan tırtlardan çok daha iyi. Sende bıraktığı ferahlık, ağzım temiz ulan hissi paha biçilemez.

soruya cevabbb: yumuşak, temizliği yapan olması beklentilerim.
0
Shepard
(04.07.25)
diş hekimi arkadaşıma sorduğumda her fırçanın iyi kötü aynı işi yaptığını söylemişti.
0
co2s2
(04.07.25)
dis hekimi degilim,
cocuk dis fircasi kullaniyorum,
En ucuzu,
Kucuk olmasi damak vs tahrisini azaltiyor,
Azi dislerin üzerini törpuler gibi fircalayinca icone daha rahat sigiyor,

Dis macunu kullanmayali uzun zaman oldu,

Ingiliz karbonatı (bi karbonat) ile saglikli oluyor.
0
designer
(05.07.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.