Giriş
(12)

Beyin işleyişi ve bilinçaltı ilişkisi

muhayyer divan
SelamHani deniyor ya, insanları %96 oranında bilinçaltları yönetiyor, yani aslında çok büyük çoğunlukla bilinçaltımızın emrettiği şekilde davranıyoruz diye. Şimdi ben bunun neden böyle olduğunu merak ediyorum. Beyin neden bilinçaltını kâle alıyor da bilinci kâle almıyor mesela. Neden bebekken anne s
Selam

Hani deniyor ya, insanları %96 oranında bilinçaltları yönetiyor, yani aslında çok büyük çoğunlukla bilinçaltımızın emrettiği şekilde davranıyoruz diye.

Şimdi ben bunun neden böyle olduğunu merak ediyorum. Beyin neden bilinçaltını kâle alıyor da bilinci kâle almıyor mesela. Neden bebekken anne sütü alamadığımı dayatıyor bana, neden şu an 43 yaşımda olduğumu görmezden geliyor, neden bana sürekli "açsın, yeterince görülmüyorsun, doyurulmuyorsun, kenarda köşede yiyecek bişeyler bulundur, şimdi ye, biraz sonra bir daha ye çünkü açsın" gibi şeyler dayatıyor? Bunu neye göre yapıyor bunu bulmam lazım. Beyni buna iten sebep ne. Beyin niye bilinçaltı denen soyut kavramla çalışıyor, bu soyut kavram beynin neresinde çalışıyor, beyin kendisi madde olduğu halde neden cisimsiz ve bir anlamdan ibaret bir şeyi bu kadar önüme getirme ihtiyacı duyuyor.

Bunu hangi kaynaktan okurum, inceleyen mutlaka olmuştur ama avama anlatanlar olmuş mudur? Kimdir nedir ne değildir?
0
muhayyer divan
(30.10.25)
insan beyninin merkezinde hayvani beyini var,
onun üzerindede ust beyin,
birey egitimli olunca bu ust beyin daha aktif oluyor, üst beyini gelismiş olan insanlara,
bilincalti, telkin vs ile istedigini yaptiramazsin.
+1
designer
(30.10.25)
Birine istediğini yaptıramazsın ama beyin insana neden hep bilinçaltını dikte ediyor onu anlamak istiyorum. Bütün yaşanan hadiseler bilinçaltını oluşturuyor, tamam. Bilinçaltını harekete dönüştüren ne onu merak ediyorum. Beyin somut, bilinçaltı soyut diye düşünüyorum, bir köprü olması lazım. Bilinçaltı nasıl soyut oluyor ayrıca, şimdi yabancıladım bu lafı.
+1
🌸muhayyer divan
(30.10.25)
somut ve soyut olan kavramlar bizim algilarimizla ilgili,

aslinda maddenin cekirdegine dogru gittikce arada boşluk oldugunu biliyoruz,

ama bizim duyularin, çözünürlüğü ölçegide elle tutulana somut, tutulamayana soyut diyoruz.

göz görüyor, elektro kimyasal iletimle beyine gidiyor, yine orada bir amino asite bağlaniyor ve kayit edilmis oluyor.
+1
designer
(31.10.25)
Bilinçaltını oluşturan şeyler duygular olabilir mi peki? Bilgi yani hatıra değil de o hatıra yaşandığı andaki duygular. O anın duygusu bugün tekrarlandığında o ana göre mi cevap veriyor beyin? Biz farkındalık ve irade halinde olmadığımız için mi bilinçaltının emrinde yaşıyoruz? Onun için mi "mânen terk edildiğimde" kilo almaya yani yaşamaya çalışıyorum, annemi bi görüp bi göremediğim için, beslenip beslenmeyeceğim garanti altında değil diye algıladığım için, ölmekten korktuğum için mi?
0
🌸muhayyer divan
(31.10.25)
özellikle son bir kaç yüz yılda çok hızlı bir düşünce evrimi gerçekleşmiş durumda. vücudumuzun, beynimizin fiziksel olarak ayak uyduramadığı bir evrim bu. sonuç olarak insan bir hayvan ve bilinç altında hayatta kalma içgüdüleri var.

beyin toplamda harcadığımız enerjinin çok önemli bir kısmını harcayan bir organ. (yanlış hatırlamıyorsam, toplam enerjimizin 1/4'ü kadar) toplam enerjimizi verimli kullanmak adına, hayatta kalmak adına sinir sistemimiz çok fazla düşünmeye gerek kalmadan hızlıca karar vermek durumunda. beynimizin nasıl çalıştığı halen çok iyi bilinmiyor. çoğu refleksimiz omurilikte veya omurilik soğanımızda işletiliyor. beyin devre dışı. böylelikle daha hızlı ve daha verimli tepki veriyoruz. bunun sınırı nasıl çiziliyor? ne kadar hareketimizi işin içine beyin girmeden yapmamız lazım? bunu bilmiyoruz. üzerine düşünmek istediğimiz ama düşünmeden yaptığımız bazı şeyler de bu şekilde geçiyor gidiyor.
+1
co2s2
(31.10.25)
kayit edilen bilgi,
duygu ile beraber kayit edilirse
daha cabuk hatirlarsin,
ama vucud,doğumdan,ölüme dek herseyi kayit ediyor,
sadece beyinde degil tum organlarinda,
her canli yapinin,
kendi hafizasi var diyebiliriz.
+1
designer
(31.10.25)
kendini yemek ile oyalama,
ve sonucunda kilo alımı,
beyindeki ödül merkezini tatmin etmekle alakali.
0
designer
(31.10.25)
@designer

Yok o dediğine katılmıyorum, sadece ödül merkezi olduğunu düşünmüyorum. Bir yıkım yaşadığımda, terk edildiğimi hissettiğimde, yok sayıldığımı hissettiğimde, şu veya bu şekilde şiddet gördüğümde vs... kilo alıyorum ben. Bunların ödülle ilgisi yok. Bunlar çok büyük çoğunlukla var olmak ve savunma mekanizmaları ile ilgili. Ödülle işi yok bu konuların.
0
🌸muhayyer divan
(31.10.25)
psikanalizde “yer edinme çabası” olarak inceleniyor bu. beden büyüdükçe dünyada daha çok yer kaplama ve varlığını güvence altına almak gibi.
+1
deartheodosia
(31.10.25)
@deartheodosia

Evet bunun böyle olduğunu amarigada "innerspeak" diye bahsedilen ve bunun varlığını bilmeden kendi kendime çok uzun zamandır yaptığım bir içsel konuşmadan öğrendim. "Niye bu kadar büyük" diye sordum "oturacak yerim olsun" dedi içimdeki. Olan yetmiyor mu niye büyüyor dedim, görmüyorlar ki, yok sayıyorlar dedi. Bu bilgi kesin yani, doğru.

Sadece beyin bilinçaltına neden bilinçten çok daha fazla tutkun, neden bilinçaltının dediği oluyor, nasıl oluyor. O veriyi bilinçaltı beyne nasıl dayatıyor. Aminoasitlerle mi, duygularla mı, hormonlarla mı, nedir o soyutu somut hale getiren itki. Bunun peşindeyim.

Bebekken anneyi göremediği için anne sütü alamamak, annesini kendisinin uzantısı zanneden bebeğe ne yaşattı ki o bebek 43 yaşında hâlâ bebek o beyne göre. Niye bugünün bilincini ve durumunu, bugünkü gücünü yeterliliğini görmüyor o beyin, neden hep o dönemi dayatıyor. Bitti gitti yahu daha ne olsun, neyin peşinde bu?
0
🌸muhayyer divan
(31.10.25)
nedeni beynimizin ilk yaşam yıllarındaki tecrübelerimizi işlemesi ve hypervigilance ile amigdalanın tetiklenmesi ve beynin haritalandırarak kendini gelecek tecrübeler için savunma moduna alması şeklinde çok kısa özetleyebilirim. nöroplastisiteyi araştırın :)
0
deartheodosia
(01.11.25)
ayrıca ilgiliyseniz bir kitap önerisi: sue gerhardt, “sevgi neden önemlidir? şefkat bir bebeğin beynini nasıl şekillendirir”
+1
deartheodosia
(01.11.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.