Giriş
(19)

sydney'den ev arkadaşımla berlin'de karşılaştım

bohr atom modeli
bu olayın gerçekleşme olasılığı nedir ya? beni çok sarstı. evren simülasyondan ibarettir derseniz inanırım şu an. başına böyle abartı rastlantılar gelen var mı?
bu olayın gerçekleşme olasılığı nedir ya? beni çok sarstı. evren simülasyondan ibarettir derseniz inanırım şu an.

başına böyle abartı rastlantılar gelen var mı?
0
bohr atom modeli
(02.10.20)
Ben antalya'da calisirken bir tane rus kizla tanismistim, fotograflarimiz falan var hatta, tatile gelmisti, bir kac sene sonra bir tane erotik Sitede canli show yaparken gordum, sok olmustum. Kiz gayet masum gorunuyordu, neden bu isi yaptigini sordum, okul parasini cikariyorum demisti.
0
baldur2
(02.10.20)
eksi'de ara sira rus futbolu hakkinda konustugum, mesajlastigim bir abi vardi rusya'da yasayan.

letonya'da yurttaki oda arkadasim onun tanidigi cikti. ayni adamdan bahsettigimizi fark etmemiz uc gun falan surdu.
0
der meister
(02.10.20)
bıraz sacma bı ornek ama sozlukten bırıyle okul, meslek falan konusuyordum. sonra babamın tanıdıgının yegenı cıkmıstı kendısı.

bır de ortaokulda 1 yıllıgına aynı dersaneye gıttıgım arkadasla aynı zamanda aynı unıversıteye ve aynı yurda yerlestım. odasını ogrendım gıttım konusmak ıcın. cok sasırmıstı ılk basta.

annem de bı keresınde kendı ogretmenıne randevu vermıs =) ılk basta tanımamıslar bırbırlerını. sonra annem anlamıs ben sızın ogrencınızdım falan oyle ıste.
0
komorebice
(02.10.20)
İstanbul'da Aslıhan Sahhaflar Pasajı'nda bir araştırma yürütüyordum. Oradaki sahaflardan birini ziyarete gelen bir kadınla tanışmıştım. Ayaküstü çok yüzeysel muhabbet etmiştik. Aklımda koyu Beşiktaşlı olması, gemilerde aşçılık yapması, saçının bir bölümünün ak olması gibi ayırıcı detaylar kaldı.

Aylar sonra Manisa'nın bir köyünde saha araştırmasına gittim. Köylülerden birinin 20 yıldır görmediği asker arkadaşı onu ziyarete gelmişti. Bir ara sohbetlerine iştirak ettim. Bir baktım adam yukarıda bahsettiğim kadını anlatıyor. İşte koyu Beşiktaşlı, bilmem kimin gemisinde aşçılık yapıyor, saçının şurası ak bilmem ne...
0
joker hakki
(02.10.20)
bir zamanlar bir kursta ingilizce ögrettigim ögrencim ile sagra di familia da karsilastim. birbirimize uzaktan el salladik devam ettik.
0
proteus
(02.10.20)
ben küçükken her sene tatile gittiğimiz otelde cenk sökmen oluyordu. (7 sene üst üste)
her sene başka otel bu arada.

4.den sonra karşılaştığımızda gülüp selamlaşıyorduk.
aradan 30 sene geçti, geçen sene bodrumda karşılaştık, anlattım, hatırladı gülüştük
0
Corc
(02.10.20)
Sizinki kadar olağanüstü değil tabi ki ama Kadıköy’de bi gece barda tanıştığım kadınla(numarası falan yok) yaklaşık 6 ay sonra Olimpos’ta karşılaşmıştım.
Romanya’da bir projede bizi ağırlayan ekiple Berlin’de başka bir projede karşılaştım. Meğer aynı projedeymişiz haberimiz yokmuş bir araya gelene kadar.
Sizinki çok başka, çok güzel:)
0
megalomaniac
(02.10.20)
izmirdeki lise arkadaşımla 10 yıl sonra istanbulda aynı apartmanda oturmakta olduğumuzu kapıda karşılaşınca öğrenmiştik, bunu fark etmemiz 1 yılı bulmuştu
0
kül
(02.10.20)
çocukluk arkadaşımla askerde karşı ranzalarda denk geldik. ama ben de yurt dışına çıktım bu arada, o konuda bi yanlış anlaşılma olmasın...
0
Bruce
(02.10.20)
floransa'da kaldigim hostelde 25 kisilik odada ust ranzamda yatan koreli kizla ayakustu sohbet etmistik, kiz 1 hafta sonra roma'da kaldigim 10 kisilik odada alt ranzamda yatiyordu, tekrar karsilasinca cok sasirmistik :)
0
in vino veritas
(02.10.20)
ablam istanbul'daki ortaokul öğretmeniyle madrid'de sokağın birinde karşılaşmıştı. şok olmuştu ikisi de.
0
nilmiye
(02.10.20)
Taksim meydaninda biri saat sordu, dönüp söyleyecekken soran kisinin 10 yil oncesinden universite arkadasim oldugunu gormem benim icin en buyuk rastlantilardan biridir.

Adam is gorusmesi için istanbula gelip, en kalabalik yerde sora sora bana saat sordu.
0
Filinta61
(02.10.20)
Mısır'da gemide beraber çalıştığım adamı 20 yıl sonra Tayland'da havalimanında sigara odasında gördüm.
0
kaptan memo
(02.10.20)
Valencia'daki ev arkadaşımla İzmir'de Kıbrıs Şehitleri'nde karşılaştım.
0
hadi ya la
(02.10.20)
İstanbul'daki Sonisphere festivalinde yanında sevgilisiyle bir kez gördüğüm ve güzelliği yüzünden aklımdan çıkmayan kızla seneler sonra bambaşka bir şehirde arkadaş vasıtasıyla tanışıp nişanlandık.

Şimdi ayrıyız ama beni en şaşırtan olaylardan biridir bu.
0
BuddyGuy
(02.10.20)
Görüyorum ve arttırıyorum:
Kırıkkale'nin Keskin ilçesi askerlik şubesinde şube önünde nöbet tutan Adanalı askerin nöbet sırasında oradan geçen bir ilçe sakini ile hoş beş etmesi ve sonuçta dayı-yeğen çıkmaları.
0
flo
(02.10.20)
ikinci derece kuzenim ile (babamın kuzeninin çocuğu) ingiltereye dil okuluna gidelim dedik ayarladık her şeyi. daha sonra babannemde başka kuzenle konuşurken onunda dil okuluna aynı şehire gideceğini ve 2 haftamızın kesişeceğini tesadüfen öğrendik. daha sonra 3 kuzen ingilterede pubda takılırken kapıdan içeriye ilk okulda sık sık gittiğim (lisede de gittim ama az) internet kafecinin oğlu ile denk geldik. birbirimizi hatırladık :D
0
fezagezgini_4
(02.10.20)
Ben daha önce yüzyüze görüşmediğim ve görmezsem iyi olur dediğim biriyle tesadüfen 1000 kişilik bir konser salonunda yanyana koltuklarda konseri seyrettim:/
0
Amaranta ursula
(02.10.20)
Rusya'dan tanidigim bir Turk'le Bagdat'ta bir otelin 3. katinda ben asansorden inerken o da binecekken karsilastik. Rusya nere Irak nere, ayni anda ayni otelin ayni katinda denk gelmek kadar sacma bisey olabilir mi? Oluyor valla.
0
kartonpiyer
(05.12.20)
(6)

isviçrenin tarihinde savaş var mı?

soru icin geldim
Dünya tarihine çok aşina değilim. Ülkemizin ve ülkemiz ile savaş geçmişi olan imparatorluklar ve sömürgeci avrupa devletleri hakkında bilgim var. Yapılan antlaşmaların çoğu İsviçre'de yapıldı bize lanse edilen kendilerinin tarafsız ülke olduğuydu. İsviçrenin tarihinde savaşı var mı? doğrudan veya do
Dünya tarihine çok aşina değilim. Ülkemizin ve ülkemiz ile savaş geçmişi olan imparatorluklar ve sömürgeci avrupa devletleri hakkında bilgim var. Yapılan antlaşmaların çoğu İsviçre'de yapıldı bize lanse edilen kendilerinin tarafsız ülke olduğuydu. İsviçrenin tarihinde savaşı var mı? doğrudan veya dolaylı olarak yaptığı veya desteklediği?
0
soru icin geldim
(01.10.20)
Sanırım 1848’den beri savaşmıyorlar. O tarihte de bir iç savaş vardı.
0
but that was just a dream
(01.10.20)
Wiki'ye göre 1815'ten bu yana savaşa girmemişler. 13. yy'da konfederasyon, 1848 yılında devlet olarak kurulmuşlar. Konfederasyonken Morgarten Muharebesi'nde çarpışmışlar Avusturya'ya karşı.
0
black holes in the sky
(01.10.20)
tarafsız olmalarının nedeni büyük ölçüde geçmişte gavur gibi savaşmış, her mevzuya dalmış olmaları.

ayrıca isviçre'nin olayı tarafsızlık değil. fethetmenin manasız olduğu, stratejik avantaj sağlamayan, dağlık bir ülke olması. her vatandaşı silah kullanmayı bildiği ve yıllar içerisinde doğal savunmaları da çok güçlendiği için (tuzaklar, barikatlar vs.) isviçre'yle savaşmanın pek manası yok yani. yensen ne elde edeceksin? dağ.
0
der meister
(01.10.20)
Isvicre'nin neyi unludur bankalari. Tamamen para aklama uzerine kurulmus yapay bir ulke Isvicre. 3. dunya diktatorleri, uyusturcu saticilari, nazilerin kacirdigi paralari sorgusuz sualsiz kabul edip aklamis cop bir ulke. Ulkelerin en asagiligi. Savasmaya bir taraflari yemez onlarin.
0
speedy
(01.10.20)
tarafsiz humanist ulke yersen. daha bugunun haberi www.ntv.com.tr Bunlar napacaklar bu ucaklari mechul, hangi manyak durup dururken bunlara saldiracak ayri konu ya da ucak aliyoruz ayagina birilerine adrese teslim rusvetler, aklanmis paralar gidiyor kesin
0
neverletyougodown
(01.10.20)
İsviçre diğer Avrupa ülkeleri gibi değildir .
Araştırdıkça yeni şeyler öğrenirsin .
0
Erva
(01.10.20)
(11)

Uzak Mesafe, Uzun Mesafe

Cyberpunk2077
Geçiyor mu bu his? Başkaları 15dk içinde bir araya gelirken, ertesi güne plan yaparken ayda 1 kere görüşebilmek, bazen 2 ayda bir, 3-4 günü birlikte geçirmek sadece. Garip hissettiriyor ne bileyim, dertleşmek istedim sadece. Tekrar aynı şehirde olma ihtimalimiz %3 falan, beyhude bir çaba mı acaba
Geçiyor mu bu his? Başkaları 15dk içinde bir araya gelirken, ertesi güne plan yaparken ayda 1 kere görüşebilmek, bazen 2 ayda bir, 3-4 günü birlikte geçirmek sadece. Garip hissettiriyor ne bileyim, dertleşmek istedim sadece.
Tekrar aynı şehirde olma ihtimalimiz %3 falan, beyhude bir çaba mı acaba diye de düşünürken buluyorum bazen kendimi.
Telefon et, görüntülü görüş ama duygular gitmiyor işte sanal ortamda, yan yana olmak gibi değil.

youtu.be
0
Cyberpunk2077
(30.09.20)
belli bi sure katlanilir da yakin zamanda birlesilemeyecekse olmaz degil de cok yorucu olur. bittiginde degmedigi hissi de cok yipratir.
0
in vino veritas
(01.10.20)
Bence çok beyhude bi çaba değil ya ama yoğunluğunuza bağlı. Mesela ikiniz de işinizde çok yoğun insanlarsiniz bu duruma çok takilmazsiniz hatta işinize bile yarayabilir :) ama işten arta kalan zaman çok fazla ise bu sorun yaratabilir.
0
superfluid
(01.10.20)
tamamen beyhude. uzak mesafe ilişkisi yaşamak hayatını boşa harcamaktan fazlası değil. sağlam bir ilişki vardır, şartlar gereği belirlenmiş bir süre ayrı kalınır, bunlar tamam. hele ki ne zaman bir araya gelineceği belli değilse dünyanın en acınası şeyi. bunu yaşayanlar yapay zekalara da aşık olur mesela, görmüyor dokunmuyor ama sevgilim diyor.
0
Bruce
(01.10.20)
20li yaşların başında, o heyecanla insanın gözü mesafe falan görmüyor ama yine de hep bi eksiklik oluyor. benden 1000 km uzakta, üstelik parasız dönemimde bi kız arkadaşım vardı. çok dertli iş. özellikle seviyorsan. şimdi çekemem valla, kediyle oturuyoruz işte bi başımıza. napalım.

* şarkı güzelmiş.
0
scudman1
(01.10.20)
Şöyle oluyor bence, değer mi diye düşünmeye başlıyosun. Çünkü hayat akıyor, sen yalnız geçiriyorsun. Sonunda ne olacağı belli olmayan bir ilişki için belirsiz bir bekleyiş, kendini kısıtlama, hayatın tadını yeterince alamama...
Halbuki o gün kafan bozuktur, tek ihtiyacın biraz sarılmak ve sakince oturmaktır. Diziyi onun sıcaklığını hissederek izlemek istiyorsundur. Yeni açılan mekana hemen duyduğun an birlikte gitmek istiyosundur. Lüks mü bu isteklerin? Kesinlikle değil, normal bir ilişkide normal bir hayatta sahip olunması gereken şeyler bunlar. Yalnızken keyif aldığın şeylerde “‘keşke o da olsaydı” düşüncesi sıkmıştır artık.
Yani gerek var mı bilmiyorum... bence yok.
0
megalomaniac
(01.10.20)
buradaki olumsuz yorumlara bakıp karar verme. bu durum herkes için farklı seyrediyor, herkesin farklı bir hikayesi var.

benim kız arkadaşım ingiltere'de yaşıyor. en son bir sene önce görüşebildik. ama gelecekte ben oraya gideceğim ve orada yaşamayı planlıyoruz, her şeyi bizim için planlı durumda.

uğruna değecek insan için uzun-yakın fark etmez.
0
perrin
(01.10.20)
herkesin yapısı, her ilişkinin dinamikleri farklı. bazı insanlar için altı ay uzaktan uzağa yürütmek imkansızken bazı insanlar altı sene uzak mesafe ilişkisi yürüttükten sonra evleniyor. ben sana "beyhude çaba" derim, altına dört sene uzaktan uzağa yaşamış birisi "biz şu an birlikteyiz, mutluyuz" diye cevap verir, senin kafan yine karışır.

bunu çözmenin tek yolu önce kendinle, sonra sevgilinle konuşmak. sen bu yola girdin mi? ne kadar fedakarlık etmeye, ne kadar beklemeye razısın? bunu yaptın diyelim, karşı taraf buna değecek mi? ondan bu sinyali alabiliyor musun? bu konularda biz ne söylesek boş maalesef. sen kendini ve sevgilini inandırmak/ikna etmek zorundasın. bunu yap(a)mıyorsan biz "yürür" desek de yürümez.

sevgilimle benim aramda ülkeler var. bir hafta sonra üç ay olacak görüşmeyeli. şu an yaşadığım yerin karantina koşulları dolayısıyla bahar aylarına kadar hiç görüşememe ihtimalimiz oldukça yüksek görünüyor. sonrasında da eğer kafayı yemeyip mezun olabilirsem planımız benim haziran 2022'de mezun olmam, işsiz güçsüz taze mezun olarak (alanım öyle mühendislik, maliye vb. spesifik, "bu bölümün mezunu genelde şu işi yapar" tarzı bir bölüm de değil haha) evlenmemiz ve böylelikle onun ülkesinde bir araya gelmemiz şeklinde... olur mu? doğrusunu istersen bana makul gelmiyor, kimsenin bu yaşta o kadar uzaktan uzağa kahrımı çekeceğini zannetmiyorum ama şu an için "seviyoruz ya nabalım durduk yere ayrılalım mı aq" dediğimiz için düşe kalka devam ediyoruz.

dediğim gibi biz ne desek boş. benim sevgilim beni terk eder, ben "değmiyor kanka boşver" derim. başkası üç sene yürütür, "çok zordu ama değdi" der... bu sizin ilişkiniz, hayat senin hayatın. o kadınla/adamla yaşayacak, yaşlanacak olan sensin. biz ne diyebiliriz ki?
0
der meister
(01.10.20)
11 bin km mesafe ile 6 sene dayandım. tek cevabım: azalarak bitmesindense yol yakınken bitmeli.

*Eğer 6 ay 1 sene içinde aynı şehre taşınıp yaşama şansınız yoksa illa ki biter, burda pozitif konuşanlarınki de biter, seninki de..
0
lcha
(01.10.20)
%3'le bu iş gitmez. Ayrılmadığın her gün için ilerde pişman olursun.
0
iwasbornonamountainside
(01.10.20)
Çok verimsiz.
0
arnold schwarzeneger
(01.10.20)
kişilere göre değişir. "Sonunda ne olacağı belli olmayan bir ilişki için belirsiz bir bekleyiş" falan denilmiş yorumlarda. sanki aynı şehirde sık görüşen çiftler için "sonu belirli olabilirmiş" gibi. ilişki sürecin ta kendisidir. sonu falan yoktur. gideceği bir yer yoktur. nedir mesela sonu? evlenmek mi? aynı evde yaşamak mı? çocuk yapmak mı? bunlara erişince ne olacak mesela? tatmin olmuşluk ile bu defter kapatılacak mı? bırakın uzak ilişkileri, yakın ilişkiler bile "sonuç odaklı" ise, o ilişkilerden bir cacık olmaz. süreçten alınan hislerin, tatminine bakın. gerisi teferruat. kimisi her hafta buluşur ama kankasıyla buluşmuş gibi sıradan bir gün geçirir, kimi de sizin gibi nadir buluşur ama "öz" bir buluşma yaşar.

öte yandan tüm ilişkiler abartılacak şeyler değildir. sadece biriyle ilişkin olmuş oluyor. o kadar. hayat yine senin hayatın. kimse birbiriyle göbekten bağlanmıyor ve bağlanmamalı da. ilişkiye hayatın içindeki ritüellerden biri gibi bakmak lazım. her şeyini adamak falan yanlış hallerdir.
0
matrix
(05.10.20)
(4)

35 Yaşından Sonra Üniversite

koskoca kirpi
Merhaba, 35 yaşından sonra örgün öğretim üniversite eğitimi alan oldu mu? Olduysa ne zorluklar yaşadınız? Hocalar, diğer öğrenciler duruma nasıl yaklaşıyor? Okulu bitirebildiniz mi?
Merhaba, 35 yaşından sonra örgün öğretim üniversite eğitimi alan oldu mu? Olduysa ne zorluklar yaşadınız? Hocalar, diğer öğrenciler duruma nasıl yaklaşıyor? Okulu bitirebildiniz mi?
0
koskoca kirpi
(29.09.20)
merhaba kirpi.

31 yaşında Edebiyat fakültesinde okudum. 2 ay önce bitirdim. Zorluklar-uyum biraz sorun oluyor, liseden mezun olan bebeler zaman zaman acımasız olabiliyor, hocalarla yas farkın fazla olmadıgı ıcın daha kafa oluyorlar, zaman zaman çalısıyorsan yardımcı olabiliyorlar.

Sormak istediğin baska seyler varsa memnuniyetle cevaplarım.

benim tavsiyem go for it. kimseye ihtiyacın yok, 18 yasında arkadasın olmayıversin.
0
Techsavvy
(29.09.20)
Ben değil ama öğrenciyken okulda olan biri kadın, biri erkek 35 yaş üstü iki sınıf arkadaşım vardı. İkisi de okulu güzel dereceler ile bitirdiler.
Öğrenciler olarak çok severdik ikisini de, bizi koruyup kollar, gençliğimizden, toyluğumuzdan dolayı anlamadığımız şeylerde bize yardımcı olur, akıl verirlerdi. Hatta kadın olan arkadaşımız, okuldaki etkinliklere bizden küçük oğullarını da alır gelirdi.
Hocalarımız, özellikle asistanlar ile de araları çok iyiydi. Yapılmasını istediğimiz şeyler için onlarla mesaj gönderirdik hocalarla.
Hem zaten 35 yaş ne ki...
0
ucanokuz
(29.09.20)
34 yasinda universiteye yeniden basladim, kimse anlamadi valla buyuk oldugumu. kardeees, kanka falan diye sesleniyolardi hatta cocuklar. oyle kucuk de gostermiyorum bence. yani kel falan degilseniz kimse anlamaz bile.
0
ehti
(29.09.20)
ben 26 yaşındayım. bölümümüzde bir emekli asker abimiz ve hatta bir de wiki sayfası bile bulunan bayağı bayağı siyasetçi bir abimiz var :) ikisi de 40 yaş üstü. benim gibi 25-26 yaşlarında olanlar da var. kaldı ki biz öyle çok öğrencisi olan bir bölüm değiliz, çoğu ders maksimum 20 kişiyle yapılır.

buna rağmen benim gördüğüm kadarıyla bizde herkesin keyfi büyük oranda yerinde. bu iki abimiz de bizimle yemekhaneye gelir, hep sohbet ederiz, konuşuruz... onlar muhtemelen bizim gerizekalı olduğumuzu düşünüp sıkılıyordur ama sonuç itibariyle arada devamlı bir iletişim ve "sınıf arkadaşlığı" söz konusu. kimse yadırgamıyor, her şey gayet güzel.

hocaların tutumu yaşı ilerlemiş öğrencilere karşı bence daha yumuşak oluyor. çünkü siz söylemeseniz bile tam zamanlı çalıştığınızı, hatta evli olduğunuzu vs. varsaydıkları için okula yeni başlamış 20 yaşındaki çocuklarla aynı tempoda devam etmenizi beklemiyorlar. eh bir de bekleseler bile 35 yaşındaki adama "niye ödev yapmadın?" diye çıkışacak halleri yok. o açıdan derslere katılan, en azından temel sorumluluklarını yerine getiren bir öğrenci için hiçbir hocanın zorluk çıkaracağını sanmıyorum.

tabii muhtemelen bölümden bölüme, okuldan okula değişiyordur bu ama benim gördüğüm kadarıyla bizim bölümde bu şekilde.
0
der meister
(29.09.20)
(9)

5 yil once fakirken daha zengindim

proletarier aller lander vereinigt euch
Nolacak ya boyle canim sikildi saldim mesaiyi. Dertleselim mi biraz? Bugun maasima yuzde 100 zam yapsalar seneye bu vakitler yine fakir olcam nereye kadar gidecek boyle? En ufak seye umitleniyorum valla ahaber izleyecegim artik mutlu olmak icin ama biraz da gercekci ve iyi seyler soyleyin de bi umit
Nolacak ya boyle canim sikildi saldim mesaiyi. Dertleselim mi biraz? Bugun maasima yuzde 100 zam yapsalar seneye bu vakitler yine fakir olcam nereye kadar gidecek boyle? En ufak seye umitleniyorum valla ahaber izleyecegim artik mutlu olmak icin ama biraz da gercekci ve iyi seyler soyleyin de bi umit yesersin azicik icimizde.

Mesela dogalgaz muhabbetinin bi faydasini gorur muyuz sizce?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(28.09.20)
Bugün tüm yönetim birimlerinde Norveç modelini benimsesek, her makama da bunu gerçekleştirebilecek insanları getirsek mevcut kirliliğin temizlenmesi ülkenin düzlüğe çıkması ve yukarı yönde hareket etmesi için en az üç jenerasyon geçmesi gerekir, umutlanacak bir durum yok yani.
0
angelus
(28.09.20)
genel bir olumsuzluk havası var ama hiçbir şey sonsuza kadar sürmez. bir süre sonra ki bence dibi gördük sayılır toparlanmaya başlar. sonuçta nefesimizin kesilmemesi lazım kapitalist sistemin sürekliliği açısından. uzunca bir süredir darlanıyoruz. politik baskılar ve covid 1 yıl daha sıkıştırır, 2022 den itibaren de biraz olsun rahatlamaya başlarız gibi düşünüyorum. umarım yani.
0
sarcophagus
(28.09.20)
Dünya genel olarak son 50-60 yılın en sıkıntılı döneminden geçiyor. Bir noktada kesinlikle açılacak diye düşünüyorum ben de. her inişin bir çıkışı vardır, çıkışta güzel fırsatlar olacak gibi geliyor.
0
roket adam
(28.09.20)
mevcut yönetimle bir yere varılmaz. yeni gelen yönetim de bunların borçlarını ödemek için 10 yıllarımızı feda edecek. 480 milyar dolar nedir biliyor musun? tüm türkiye'nin yıllık üretimi ve satışının %70'i. sen 1 yıllık maaşının %70'ini borç yapsan, ne kadar zamanda geri ödersin?

ki bunun için fazla vermen lazım, biz açık vermeye devam ediyoruz.

yabancı şirketlere girmeye çalışın, yurtdışı şirketlere girmeye çalışın. ülke boka sardı, kurtulmaz artık.
0
stewie
(28.09.20)
türkiye için bir umut olduğunu düşünmüyorum. en fazla kendini kurtarırsın, iyi para kazanıp nispeten izole ve daha rahat bir yaşam sürersin... o olur. ötesi zor.

sarcophagus'a kesinlikle katılmıyorum. kapitalist sistem için önemli olan sistemin kendi devamlılığı, senin benim gibi küçük parçalar değil. bana satamadığını başkasına satabiliyorsa benim hiçbir önemim yok. hiçbir şey sonsuza kadar sürmez evet ama misal sovyetler dağıldıktan sonra rusya'da insanların belini toparlaması 10 seneden uzun sürdü. balkanlarda savaş bitti, yine en az 10 sene geçti ki insanlar biraz nefes alıp nispeten "normal" bir ülkede yaşadıklarını hissedebildiler.

türkiye'de sorunun erdoğan ve siyasal islam olduğu düşünülüyor ama bu ülkenin ciddi bir milliyetçilik sorunu da var. reis dinin yetmediği yerde milliyetçilikle güdüyor hepsini. çok iyi bir haltmış gibi 10 cephede savaşıyoruz falan diyor millet. kimse de biz niye bütün dünyayla savaşıyoruz diye sormuyor. onu geçtim bunun suriyelisi var daha, ohoooo.

türkiye'den bir halt olmaz abi bence. olursa da biz göremeyiz. ha tamamen cehenneme döner mi, bence o da olmaz. şey gibi düşün mesela, savaş öncesi suriye gibi. süper yer miydi? değildi. parası, çevresi, sevdikleri orada olan birisi için yaşanabilir miydi? muhtemelen öyleydi.

iyi para kazanırsan, kendine küçük bir dünya kurarsan öyle kendi yağında kavrulup gidersin sanırım. yoksa türkiye'den gelişim beklemek bence hata. bizden bi halt olmaz. akepe gider bekepe gelir, biz toplum olarak çok ilkel ve cahil kaldık
0
der meister
(28.09.20)
Kotu haber, kendini dolgun bir maasa baglatip 40 sene ayni yerde calisip emekli olma modeli babyboomerlar ile sona eriyor. Bu saatten sonra maasin yolunu bekleyenlerin sonu buyuk husran olur. Bu durum yurtdisinda da pek farkli degil.

Iyi haber, 15 yasindaki sumuklu ergen, internette saklabanlik yaparak hicbir yatirim yapmadan, istihdam saglamadan, bir tane dandik bilgisayar ile eskiden fabrikatorlerin yaptigi kadar para yapabiliyor.

Diplomalarin artik pek bir ise yaramadigi enteresan bir donemde yasiyoruz, kafayi kullanan cok zengin olacak ve oluyor, olayi cozemeyen cogunluk daha da fakirleserek devam edecek, taki buyuk bir isyan cikana kadar, bu da dunyayi eninde sonunda buyuk bir savasa surukleyecek diye dusunuyorum..
0
cooperr
(28.09.20)
cok iyi olayi yakalamissiniz tebrikler. buradan asgari ucret artmasinin hicbir anlaminin olmadigini arkadaslar umarim anlar.
olay alim gucudur.
0
turbo sadık
(28.09.20)
soyle soyliyim, 10 yil once is hayatina basladigimdaki massimin dolar cinsinden karsiligiyla su anki ayni. o zaman yeni mezun comezdim su an yoneticiyim ama o kadar rahat para harcayamiyorum guvenip. o zaman tek basima avrupaya tatillere gidiyordum 3-4 ayda bir. simdi yapmaya kalksam altindan kalkamam. maalesef fakirlesiyoruz ve bu belirsiz bi sure daha boyle gidecek.
0
in vino veritas
(28.09.20)
@in vino'nun yazdığının üzerine baktım, 10 yıl öncekinden 200$ daha az şimdiki maaşım. Tek avantajım ev almak oldu, kredi taksidim sabit (1300 tl, kiralık ev bulamam şimdi olsa). Ya limon lazım oldu markete gittim, 4 limon 5 patates aldım, param yetmedi patatesi kasada bıraktım. Yurt dışına zaten üç yıldır fln gidemiyorum, önceden yılda en az bir kere giderdim. Şu an iki hesabımın birinde -300, diğerinde -900 tl bakiye var. Şu eksi bakiye olayı olmasa ek iş fln yapardım herhalde.
0
pati
(28.09.20)
(16)

günümüz ilişkilerinde sizce hemen hemen herkes aldatıyor mu?

Stoneface
sb
sb
0
Stoneface
(25.09.20)
Hayır.
0
fezagezgini_4
(25.09.20)
Benim çevremde evet.
0
megalomaniac
(25.09.20)
Hayır. Düzgün ilişkiler var. Ben hiç sevgililerimi aldatmadım, bildiğim kadarıyla da hiç aldatılmadım. Yakın çevremde, uzaktan tanıdıklarımda da gayet güzel ilişki olduğunu bildiğim çiftler var.
0
GoodMorningTeacher
(25.09.20)
Hiç aldatacagini düşünmediğim kişiler aldattı, aldatıldı ve tersine de çok şahit oldum.
Sadece şunu diyebilirim,yalan olsa bile güvenebilmek büyük şans.
0
kisa
(25.09.20)
Ben aldattım hacı. Evlensem de aldatirim herhalde emin degilim
0
allah yazdiysa bozsun
(25.09.20)
hayır. ben aldatmıyorum. aldatıldığımı da öğrenmedim. takılmalık bir ilişki hiç yaşamadığım için böyle şeylere ihtiyaç duymuyorum. çok fazla ilişkim de olmadı açıkçası ama karşı taraf aldattıysa haberim olmadıysa bilemem.
Sevgim bittiyse ya da kafamda olmayacağına kanaat getirirsem bitiriyorum. karşı tarafa da bunu yapmasını söylüyorum.
Çevremde de aldatan ve aldatmayan kişiler var. aldatanların ilişkisi takılmalık oluyor genelde. karşı taraf aldatsa da sorun etmeyeceğini söyleyenler de var. Ancak çevremin büyük çoğunluğu aldatmıyor.
0
cahs
(25.09.20)
Ben bunun yapı karakter meselesi olduğunu düşünüyorum. Ben yapamıyorum mesela asla. Düşüncesi bile çok rahatsız edici bir şey.
Ben de bildiğim kadarıyla aldatılmadım hiç.

Ama bunu çok normal sanki olması gereken bir şeymiş gibi yaşayan, öyle anlatan insanlar var çok enteresan. Soruyorum çevreme bazen. Abi diyorum anlat. Neden yapıyorsun, sonrasında kötü hissetmiyor musun, nasıl bakıyorsun yüzüne falan. Doğru dürüst cevap veren olmadı şimdiye kadar. Hepsi kem küm şöyle oldu böyle oldu hele hele rockstar. Sadece yapabildiği için yapıyor belki de insanlar bilmiyorum. Korkunç bir şey. Karşısındakini geçtim insan kendine bunu yapmamalı. Üçüne de ayıp.

Ama uzun bir süredir ben de çevremde çok görüyorum. Sosyal zerzavatların bir derece sebep olduğunu düşünüyorum. Artık sağa kaydırmak kadar kolay. Çok kolay harcanabiliriz o yüzden.
0
Giovanni Pipitto
(25.09.20)
Hayır.
0
fever
(25.09.20)
Öyle olmadığına inanmak istiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(26.09.20)
İlişkisine göre değişiyor. Bi ilişkide aldatan başka ilişkisinde aldatmayabiliyor.
0
pass
(26.09.20)
hayır.
0
Sour
(26.09.20)
Hayır.
0
hayirsiz
(26.09.20)
millet "günümüz ilişkileri" diye diye kafayı yedi... hep sosyal medya yüzünden bunlar. sanıyorlar ki bunlar 30 ya da 130 sene önce hiç olmuyordu, herkes birer efsanevi romantik aşıktı, sevdiğinden başkasını görmezdi gözü, tüm ilişkiler örnek ve mükemmeldi. geçin abi günümüz ilişkisini, twitter "feno"sunun nasıl yaşadığından size ne ki?

önemli olan anlaşabileceğin ve güvenebileceğin birini bulmak. gerisi hikaye. isterse tüm dünyanın ilişki anlayışı değişmiş olsun, ben benimle aynı şeyi isteyen bir kişi bulmuşsam o bana yeter mantıken, ben bir kişiyle ilişki yaşıyorum sonuçta dünyayla değil.

kimse "aaa artık aldatmak moda oldu şekerim" falan deyip de aldatmaz. bu tip şeylerin zamanla falan da alakası yok pek. geçmişin övüleceği yer var, övülmeyeceği yer var.
0
der meister
(26.09.20)
bunu düşünmektense hayatınızı birinin üzerine kurmak yerine, ilişkinin en kontrolden çıktığı ve aşkın her şeyin önünde olduğu anlarda dahi kendi yolunuzda gitmeyi becerebilirseniz, sonunda aldatılsanız dahi uzun süreli bir pişmanlık ya da üzüntü duymazsınız. hem bu hayatta böyle tipler olduğu kadar çok tatlı, söyledikleriyle kafalarından geçenin aynı olduğu belli, kendine güveni olan insanlar da var ve kalitelerini bir şekilde belli ediyorlar bana kalırsa. hehe.
0
bohr atom modeli
(26.09.20)
oran veriyorum %95 evet
0
purrp
(26.09.20)
Cevabım hayır. Düzgün ilişkiler de var.

Ancak bu hayatta aldatmasını bekleyeceğim en son kişilerden birinin bile eşini aldattığını öğrendim. O yüzden 'Hayır' cevabından o kadar da emin olamıyorum.
0
himmet dayi
(26.09.20)
(14)

Votka içenlere soruyorum, genel olarak alkol içenlere aslında sorum?

Cesario
Nasıl içiliyor bu içki?Bardağın kaçta kaçında votka, diğer yarısı aroma (meyve suyu) vs olmalı?Geçende arkadaş ikram etti de, yarısına kadar koydu, dedim napiyosun sen, bu kadar fazla koyulmaz buna. Neyse: boğazımdan mideme kadar yanarak geçti. 2 yudum aldım, dedim bir daha içeni şey etsinler böyle
Nasıl içiliyor bu içki?

Bardağın kaçta kaçında votka, diğer yarısı aroma (meyve suyu) vs olmalı?

Geçende arkadaş ikram etti de, yarısına kadar koydu, dedim napiyosun sen, bu kadar fazla koyulmaz buna.

Neyse: boğazımdan mideme kadar yanarak geçti. 2 yudum aldım, dedim bir daha içeni şey etsinler böyle iğrenç bir şey ağzıma koymadım daha önce.

Midesiz misiniz nesiniz, nasıl içiyorsunuz kolonya gibi alkolleri yav, ne zevk alıyorsunuz? Çakmağı çaksam havaya uçar, nasıl su gibi içiyorsunuz.

SORU2: Votkaya kezzap, kolonya gibi acı diyen biri nelerden uzak durmalı? Rakı, viski, likör, konyak, cin vs. Bunlar da içerken kezzap gibi yakıyor mu boğazı, mideyi?

Soru3: Șampanya ya da şarap da boğazdan mideye kadar yakarak mı iniyor? Hiç tatmadım çünkü. 300 papel verip içemezsem acırım paraya. Yoksa ona göre ateistim ama tövbe edicem sigara gibi tadına bile bakmadan.

Millet su gibi içiyor da, fen dersindeki etil alkol gibi anasını satayım..
0
Cesario
(25.09.20)
Votkayı ben shotlar halinde içiyorum sek olarak. Bir kokteylin yarısına kadar votka koysaydım beğenmeyebilirdim muhtemelen. Tadından ziyade verdiği hissi seviyorum.

Diğerleri hakkında bir yorumda bulunamam, damak tadıyla ilgili. Ben viskiyi, cini, şarabı severek içiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(25.09.20)
ben de aynı şekil, insan alışkın olmayınca hepsi acı zehir gibi. biraz meyveli şarap içebiliyorum diğerlerine göre daha az acı :) meyveli şekerli kokteyl deneyebilirsin, dediğim gibi geri kalan her şey zehir.
0
rose parks
(25.09.20)
votka sek içilir. shot içilir. sarhoş olmak için içilir. lezzeti için içilmez.

sen böyle meyve şarapları var onlardan al iç bence. geçen bi böğürtlen şarabına denk geldim şerbet gibi içtim.
0
alperz
(25.09.20)
Güzel votka sek içilir+1.
Misal russki standart (iyi bir votkadir. zevkler ve renkler tartisacak durumda degilim).Kötü votka tadi belli olmasin diye meyve suyu ile boca içilir.

Dediklerinden hiçbirini içerken bu ne ya demiyorum. Ama eşim icemez misal viski, brandy falan. Kişiden kişiye değişir.

Sarap ve şampanya alkol orani az oldugundan sizde öyle bir etki bırakması zor. Yoksa su gibi gidiyor ikisi de ki bu sebepten yemekle içiliyor çoğu zaman. Yoksa öyle olsa yüksek alkol ile yemeğin butun tadini alir götürür (bkz raki).
0
logisticsmanager
(25.09.20)
votkayı buzluğa koyup sek shot atabilirsiniz.

canınız nasıl istiyorsa öyle içersiniz aslında. genelde ben 1/3 votka 2/3 meyve suyu ya da redbull. votka redbull tatlıdır güzeldir.
0
fezagezgini_4
(25.09.20)
İyi votkaların aslında kendine göre güzel bir lezzeti oluyor. Boğazı fazla yakmadan su gibi akıyorlar. Ucuz votkalar kolonya gibi oluyor. Denedikçe fark ediyor insan
0
i ve been mistreated
(25.09.20)
Soru 1: iyi vodkalar (belvedere, grey goose, beluga vs) sek içilebilir ama bir aroması olmadığı için bir tad da beklememek lazım (alkol tadı dışında). Bununla birlikte bu vodkaların aromalı çeşitleri de mevcut. bu arada ruski standart iyi bir vodka değil. Ayrıca vodkayı enerji içeceği, kızılcık suyu gibi aromatik içkilerle karıştırabilirsin. 1 ölçü vodka, 2 ölçü de onlardan.

Soru 2: Bahsettiğin yelpaze çok geniş. Likörler genel olarak rahat içimlidir. Cin isi genelde sek içilmez ama bazı aromatik cinler içiliyor. Cin dediğin zaten bir nevi aromalı vodka. Rakı zaten bildiğin gibi. Viski ve konyak zinhar sek içilir ama bunlar da serttir. Vodkayı sek içemiyorsan bunları da içemezsin denilebilir.

Soru 3: şarap ve şampanya kolay kolay yakmaz. Belki kekremsi bir tad bırakır ağızda hepsi bu.
0
giovanne
(25.09.20)
votkacıyım. 1/2 fazla. başlangıç seviyesi için 1/4, ileri seviyeler için 1/3 önerebilirim. kafa bulmak istemiyor ama alkol de alayım diyorsanız 200 ml bardağa 1/10 olacak şekilde bile koyabilirsiniz. 20 ml votka yapar yaklaşık 8 ml alkol alırsınız. bu da aynı miktarda biraya eşit olur. yani bira içmiş gibi olursunuz ama içimi hafif ve gerçekten lezzetli olur.
ona göre oranı arttırarak deneyebilirsiniz.
russanız votka sek içilir tabi. ama benim öyle şekil dertlerim yok.
0
ozdek
(25.09.20)
Pahalı ama grey goose alıp, dondurucuya atarsan lıkır lıkır içebilirsin.

Veya herhangi bir votka/cin'i shot yapar gibi iç. Ama içmeden önce ağzına bi dilim mandalina at. Ohh sabaha kadar içersin
0
owaki
(25.09.20)
Cin tonik ve yanına hafif bir meyve salatası dene. Daha gazoz gibi içersin. Kinin seversen tabii:)
0
tum haklari saklidir
(25.09.20)
votka 40-50 volümlük saf alkoldur. meyveden damatılmışsa o meyvenin adıyla anılır.
saf olduğu için illa ki yancısıyla içilmesi gerekir. yancı yarı yarıya konulur.
limon, elma suyu iyidir. cola ile kesinlikle olmaz.
saf olduğu icin seyreltilmiş hali 20 volüme dek düşer ve sorun olmaz.
şampanya + şarap 12-18 volüm arasıdır fermente içkidir ve probiyotik sayılır.
normal ölçülerde içerseniz faidelidir.
45 volüm içtiyseniz demek ki halinizi harab etmiştir.
0
ankarakecisi
(25.09.20)
Soruyu kabaca okudum. Votka boğazını yaktıysa dandik votkadır. Viski de öbürleri de.

Ben Rusyada, Ukraynada takılırken önüme konan votkaları hatırlıyorum da su gibi yumuşaktı. İyi içki rahat içimlidir bunu bilir bunu söylerim.
0
heidi'nin dedesi
(26.09.20)
benim ayıkken sek olarak tahammül edebildiğim içkiler bira, şampanya ve şarap. o son saydıkların vodka veya rakı gibi yakmaz. tada alışık olmadığın için muhakkak rahatasız edecektir en başta ama ağır gelmez o kadar. çok içen birisi olmamakla birlikte saydıklarının hepsini denemişimdir sanırım. yok aga vodka ve rakı cidden başka bir şey. ben FİSKİ, konyak vs. içebiliyorum mesela ama vodka yok, ya bi şeylerle karıştırıcam ya da şat atıcam. şat atıyosam da tadını, kokusunu vs. bastırmak için 50 çeşit yiyecek lazım yanına. sevemiyorum.
0
der meister
(26.09.20)
Bardakta iyi votka olmalı. Başka hiçbir şeye gerek kalmıyor o varsa. Ben de ilk Polonya'ya gittiğimde fark etmiştim. Hiç öyle yakan, mide bulandıran bir şey değil. İyi işçilik gerektiren bir içki.

Soru 3, hayir, hayir ve hayir! Ekşilik, acılık abartılı hallerdeyse, kötü yapılmıştır şarap. İyi şarap bulamayacaksanız, içmemek en iyisi. Kafanızda kötü yer etmesin. İyi bir el işçiliğinden geldiğine eminseniz, başlayın derim. Ancak 300 papel ile şampanya olmaz. Vintage şampanyası en az 70 Euro civarında. En çöpü, en endüstriyel yapılmış non-vintageleri 35-40 Euro civarında.
0
buf-e kür
(26.09.20)
(13)

İngilizce öğretmenliği vs hukuk

dissendium
Özet geçeyim. Makine mühendisiyim ve ikinci bir üniversite kazanmak istiyorum. Kazanırsam ileride okumak da istiyorum. Açık öğretimde adalet bitirmiştim. Hukuk kazanmak için DGS'ye çalışacağım. İngilizce öğretmenliği için ise TYT'ye ve yabancı dil sınavına çalışacağım. KPSS ve YDS sayesinde bilgiler
Özet geçeyim. Makine mühendisiyim ve ikinci bir üniversite kazanmak istiyorum. Kazanırsam ileride okumak da istiyorum. Açık öğretimde adalet bitirmiştim. Hukuk kazanmak için DGS'ye çalışacağım. İngilizce öğretmenliği için ise TYT'ye ve yabancı dil sınavına çalışacağım. KPSS ve YDS sayesinde bilgilerim taze. Sadece birini seçmek istiyorum.

Benim gönlüm İngilizce öğretmenliği okumaktan yana. Ama hukuk da gözüme fena gözükmüyor. Elma vs armut karşılaştırması olduğunun farkındayım ama Türkiye'nin önümüzdeki 5 yılı için hangisini okumak daha mantıklı? Hangisi gelişime daha açık? İngilizceye ve hukuka ilgim var bu arada. Sırf kazanmış olmak için kazanmak istemiyorum. Kazanırsam bir şekilde okuma ihtimalim var. Teşekkür ederim.
0
dissendium
(20.09.20)
ingilizce oku. hukuk okuyup ne yapacaksın, hukukçu dediğin adam üç kuruşa sana hizmet etmeye hazır zaten her türlü ihtiyacın için. ki sen bilgili bile olsan bu konularda yine hukuki hizmet almak için bir avukat tutman gerekebilir.

ingilizce bildiğini iddia edenlerin yüzde 90'ı ingilizce bilmiyor doğru düzgün nasıl olsa. o yüzden ingilizceni geliştirmek için iyi olur bence. ama öğretmenlik değil de dil ve edebiyat veya tercümanlık.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.09.20)
Eğer makine mühendisliğine devam edecekseniz ikisi de çok mantıklı gelmedi. Yani hukukta o çileyi çekmenize değecek mi mesleği yapmadıktan sonra?

İngilizce öğretmenliğinde malum pedagojik formasyon alacaksınız ve programın önemli bir kısmını eğitim dersleri oluşturacak. Bu konulara ilgiliyseniz okuyun tamam ama yoksa İngilizce anlamında aman aman bir şey katar mı, bilmiyorum. İlginize göre dil edebiyat ya da tercümanlık daha mantıklı proletarier'in dediği gibi. Eğer mesleğinizi değiştirecekseniz İngilizce öğretmenliği. Hali hazırda makine mühendisi iseniz. 24 25 yaşında varsınız e az. Neredeyse 30 yaşınızdayken okul bitecek. Bedavaya ya da cüzi miktara hukuk stajı yapmak insana her yaşta ağır gelir belki ama 30 yaş bunun için geç bence. (Dgs ile geçince 2 sene mi yoksa 4 sene mi okuyorsunuz bilmiyorum, yanlışım varsa düzeltin)
0
black holes in the sky
(20.09.20)
abi sen zaten mühendis olmayacak mısın, ingilizce öğretmenliği ne alaka allasen? illa okuyacaksan bence hukuk oku. sonuçta hukuk hayatın her alanında lazım, kendi alanında iş yapabilirsin belki, yani mühendislik kollarında hizmet verebilirsin. ingilizce öğretmenliği okursan yapabileceğin tek iş (istisnalar haricinde) ingilizce öğretmenliği olur ki bu tip mesleklerin artık bir cazibesi kalmadı, herkes fakir zaten.

halihazırda mühendis olmuş bir adam bence kendi alanındaki yenilikleri, teknolojileri vs. öğrenebiliyorsa onları öğrenmeli, onun dışında ingilizceyi çok iyi bilmeli. gerisi kişisel tercih olur artık.

ben bir dilci olarak cidden şoktayım, mühendis adam niye öğretmenlik okusun dayı nabıyon allah aşkına. kursa git, ingilizce falan öğren, başkasına öğretip napcan senin mis gibi işin var zaten.
0
der meister
(20.09.20)
ingilizceye yeteneğiniz vardır ama öğretmenliğe yeteneğiniz var mı? konusunda çok başarılı ama bildiğini aktaramayan veya on dakikadan sonra dinleyemediğim öğretmenlerim oldu. herkesin olmuştur. başka bir iletişim türü öğretmenlik.
hukuk eğer başka bir alanla birleşirse işe yarar bence de.
0
not dark yet
(20.09.20)
@proletarier çok saçma bi mukayese bence hukukçu neden üç kuruşa hizmet etmeye çalışan adam olsun? vekalet ücretlerine bak istersen.
0
black mamba
(20.09.20)
bana ikisi de mantıklı gelmedi. başka meslek yapacaksanız adalet zaten yeterli hukuk okuyup ne yapacaksınız? yani miras hukuku öğrenmek size bir şey katmaz ki? Borçlar falan temeliniz var ilgilendiğiniz alanla ilgili yargıtay kararlarıyla destekli bir kaynak çalışmanız yeterli olur iş için. İngilizce öğrenmek için okul okumak da mantıklı değil. 2. bir dil öğrenmek daha iyi olabilir fransızca, çince, rusça vs.
0
eatpraylaw
(20.09.20)
Biraz daha bilgi vereyim.

Hukuk okursam mühendislikle ilgili bir alanda çalışmayı düşünebilirim. İngilizce öğretmenliğini İngilizce öğrenmek için okumayacağım. Kazanıp da bitirirsem iyi bir okulda çalışmak isterim. Atanmak da bir seçenek. Mesleğimi seviyorum ama öğretmenliğe de uzak değilim. Mühendislik okumadan önce matematik bölümünde okuyup bırakmıştım. O sürede öğretmenlik tecrübem olmuştu.
0
🌸dissendium
(20.09.20)
Öğretmenliğin geleceği hukuktan daha parlak. İngilizcenin taban puanları oldukça düşük, ataması kolay bir bölüm.
0
ruhen hastayim ben
(20.09.20)
meslek değiştirmek istediğiniz varsayıyorum. planlar türkiye'ye göreyse ikisi de makul seçenekler değil ve ikisinin de okuması eziyet olacak. okullarda deli gibi ödev veriliyor son iki yıldır, hele alengirli üniversitelere girerseniz çok vakit ister. öğretmenliğin parası iyi değil, hukuku bilmiyorum ama bana fazla eziyetli bir iş gibi geliyor. öğretmenlikte para kazanmak için okul+dersane+özel ders falan sürekli çalışmak lazım. mühendislikten yola çıkarak ilgilendiğiniz alanlarda yüksek lisans falan bakarsanız muhtemelen daha iyi seçenekleriniz olabilir.
0
simbolmina
(20.09.20)
Bence de ogretmenligin gelecegi hukuktan daha parlak. Ama madem hayatindan memnun degilsin ve standardlarini yukseltmek istiyorsun biraz daha kas ve tip falan oku. Ingilizce ogretmenligi/hukuk biraz lateral degisiklik gibi ve memnun kalacagin muglak.
0
hot potato
(20.09.20)
avukatım önümüzdeki sene dgs'ye girip bilgisayar mühendisliği okuyacağım. benim hayalimdkeki meslekti. Ancak sen de mekatronik gibi bir alana kayabilirsin
0
hoot
(20.09.20)
Ing öğretmenliği atama puanları düşük değil. Sadece diğer branşlara göre düşük. Hele ki 5 sene sonra hepten yükselir. Is istiyorsan sağlıkla ilgili bölüm oku. 2 yıllık falanca teknisyenlik gibi. Ya da tip dis hekimliği v.b.
0
luluki
(21.09.20)
selamlar,

tıp ve eczacılık öneririm.

kalanı maalesef sizin için çok zor olur
0
konsomatrix
(21.09.20)
(15)

İddaa kuponu

nicky nick
Ankara Demirspor - Şanlıurfaspor Ms1 @1,65MArdin Fosfatspor - Tokatspor Ms1 @ 1,55Bu ikili kombineye böbrek dalak ciğer istediğiniz organınızı basabilirsiniz.Gelmezse dilediğiniz kadar sövebilirsiniz.
Ankara Demirspor - Şanlıurfaspor Ms1 @1,65
MArdin Fosfatspor - Tokatspor Ms1 @ 1,55

Bu ikili kombineye böbrek dalak ciğer istediğiniz organınızı basabilirsiniz.
Gelmezse dilediğiniz kadar sövebilirsiniz.
0
nicky nick
(20.09.20)
Ankara Demir maçının oranları güncelleniyor galiba, kapalı şu an. Uzun süredir iddaa oynamıyorum ama can sıkıntısından 3-5 atıyorum bişeyler. Bakalm ne çıkacak.
0
braveheart xakah
(20.09.20)
Oynatmıyor 2 maça da, kapattılar sistemi
0
🌸nicky nick
(20.09.20)
Mardin 1,45'e düştü, diğeri hala kapalı. Açmayacaklar belli.
0
braveheart xakah
(20.09.20)
Tercihlerimi söylüyorum.

MAnisaspor - Diyarbakır ms2 @2,70 ( şu an aldırmıyor sistem ama açılırsa kesin oynayın.)
Eyüpspor- Pazarspor ms1
İnegöl Zonguldak ms1
NEvşehir- Fatsa ms1

Bunlar böbreklik değil, efendice alınacak bahisler.
0
🌸nicky nick
(20.09.20)
tuzlaspor tahminin gibi olmasın :(
0
etna
(20.09.20)
@etna ona böbreklik dememiştim :) Tuzla neler kaçırdı o maçta neler.
0
🌸nicky nick
(20.09.20)
oha öylesine yapacaktım. maçlar niye nesine de yok diye düşünürken başladı mı acaba diye baktım. ikisi birden gelmiş. anlık duygulardan duygulara girdim. :D tebrikler
0
belkider
(20.09.20)
Yeni başlık açmıştım ama moderatör sildi buraya yazmamı söyledi:

Manisa - Diyarbakır ms2 Canlı Bahis

Bol şans!
0
🌸nicky nick
(20.09.20)
şansıma küstüm şu an ya. çok geç gördüm maçları. iki maç da handikap bile olmuş. handikabın handikabı olmuş hatta :((
0
hlot
(20.09.20)
valla sırf ankara demir maçını kapattıkları için başka birşeyede oynamadım, yoksa parayı hazırlamıştım. yanına benim bulduğum maç gelmez dedim vazgeçtim. helal olsun usta.
0
braveheart xakah
(20.09.20)
Afyon - Gümüşhane ms1

Yanına 2 maç bulmanız gerekiyor. Güvenim baya iyi bu maça
0
🌸nicky nick
(20.09.20)
Hocam 51-55 hatası veriyor sürekli. Verdiğin maçlar için.
0
korhaydut
(20.09.20)
@korhaydut Aşırı yüklenme olunca maçı kapatıveriyolar sistemden sanırım.
0
🌸nicky nick
(20.09.20)
büyük şef dadlu konuştu
0
der meister
(20.09.20)
Kocaelispor - Sariyer ms-1
Güzel güven
0
🌸nicky nick
(20.09.20)
(2)

Based ne demek?

plutongezegendegilmi
Twitter'da filan görüyorum bu aralar, urban dictionary'den baktım, olumlu bir anlamı var gibi görünüyor. Ama emin de olamıyorum, çünkü kim ironi yapıyor, kim ciddi takip etmesi güç. Bir de her yerde değil de, böyle tartışmalı muhabbetlerin altına yazıyorlar.Nedir bunun olayı?
Twitter'da filan görüyorum bu aralar, urban dictionary'den baktım, olumlu bir anlamı var gibi görünüyor.

Ama emin de olamıyorum, çünkü kim ironi yapıyor, kim ciddi takip etmesi güç. Bir de her yerde değil de, böyle tartışmalı muhabbetlerin altına yazıyorlar.

Nedir bunun olayı?
0
plutongezegendegilmi
(17.09.20)
başkalarının ne dediğini umursamayan, kendi bildiğini yapan anlamında. kastedilen asıl anlam özgüven. yani "burnunun dikine gitmek" değil de "kendi gtüne güvenmek, doğru bildiğinden geri durmamak" anlamı taşıyor. çoğunlukla belli bir grubun içinde ayrılan, farklı davranan kişiler içi kullanılır.

ben internette şaka olarak kullanımı dışında hiç görmedim ve duymadım açıkçası. mesela çok basit bir örnek verecek olursam 10 kişiye "bu sezon süper lig şampiyonu kim olur" diye soruyorlar, dokuz kişi galatasaray derken ahmet fenerbahçe diyor. o zaman "based ahmet" diyorlar haha. bir nevi BIG DICK MOVE yapan kişi = based
0
der meister
(17.09.20)
Adi ustunde, 'dayali' demek. Biseye dayanarak yorum yapmak, based on xyz. Bizdeki kaynak gibi.
0
taurina
(18.09.20)
(1)

İspanyol gribi salgını nasıl bitti?

asaf
İnternette doğru dürüst hiçbir bilgi yok. Diğer salgınların nasıl bittiğine de dair.
İnternette doğru dürüst hiçbir bilgi yok. Diğer salgınların nasıl bittiğine de dair.
0
asaf
(16.09.20)
yanılmıyorsam ispanyol gribinin farklı senelerde farklı versiyonları (mutasyonları) etkili olmuş. ilk başta mesela çok ölümcül olmadığı için fazla ciddiye alınmamış, ikinci dalgada çok ağır kayıplar yaşanmış. bitişi için de sürü bağışıklığı ve virüsün daha az ölümcül hale gelecek biçimde mutasyon geçirmesi söz konusu sanırım. yani süreç içerisinde zaten neredeyse herkese bulaşıyor hem de yıllar içinde daha az ölümcül bir virüs türüne evriliyor. ben böyle anladım.

hatta yanlış bilmiyorsam ispanyol virüsünün %100 aynısı olmasa bile aynı yapıdaki çok benzer virüsler hala var. şu anki fark daha az öldürücü ve aşısı var.
0
der meister
(16.09.20)
(4)

istanbula turist gelen yabancı akbil almalı mı

ShadowOfMoon
istanbu kart uygulaması var artık online. kart satın almaya gerek var mı.uygulama ne yapıyor tam bilmiyorum
istanbu kart uygulaması var artık online. kart satın almaya gerek var mı.uygulama ne yapıyor tam bilmiyorum
0
ShadowOfMoon
(14.09.20)
Uygulama online kart yükleme yapıyor sanıyorum ki.
Kart almak çok kolay. Otomatlarda bile var. Bence alınmalı
0
kisa
(14.09.20)
Alsın bir kart. Hatıra da kalır.
0
pass
(14.09.20)
uygulama ne işe yarıyor bilmiyorum ama kart almakta bir şey yok ki, çoğu istasyonda alınabiliyor. direkt makine veriyor yani önceden bir şey yapmaya da gerek yok, çok rahat ve kolay bir işlem.
0
der meister
(14.09.20)
Uygulama karta para yüklüyor sadece ama kartı yine gidip bir otomata okutman gerekiyor yüklemenin tamamlanması için. Yani kart almak şart.
0
himmet dayi
(15.09.20)
(2)

şurada ne demek istemiş - ingilizce

black mamba
biraz anladım ama birebir anlamadım.https://twitter.com/247px/status/1305501553974009856
biraz anladım ama birebir anlamadım.

twitter.com
0
black mamba
(14.09.20)
Kadının şu anki işi hafifmiş artan zamanında yapabileceği ek olarak yıllık 6 rakamlı maaş alacağı ikinci bir iş bakıyormuş
0
freebird5406_2
(14.09.20)
şu anki işi çok rahatmış, o yüzden şöyle 6 rakamlı maaş alabileceği 9-5'lik ikinci bir iş bulma fikri aklını ciddi anlamda kurcalıyormuş.

abd'de maaş yıllık söyleniyor genelde, dolayısıyla 6 rakamlı maaştan kasıt senelik 100 bin dolar ve üstü. 9-5 dediği de çalışma saatleri, bizdeki 8-4 memur hesabı gibi yani.
0
der meister
(14.09.20)
(21)

Favori ayrılık şarkılarınız ?

freebird5406_2
Sevgiliden, bir şeyden, bir şehirden, bir yerden ayrılırken kafanızda çalan şarkı hangisi ?
Sevgiliden, bir şeyden, bir şehirden, bir yerden ayrılırken kafanızda çalan şarkı hangisi ?
0
freebird5406_2
(13.09.20)
nazan öncel- dillere düşeceğiz seninle: www.youtube.com
toygar ışıklı- sen bilirsin: www.youtube.com
0
blue eyes white dragon
(13.09.20)
Nazan öncel seçimi güzel oldu :)
0
🌸freebird5406_2
(13.09.20)
Benim şehirden ayrılma şarkım net Scar Tissue
www.youtube.com

Yola çıktığımda mutlaka dinlerim.
0
buff
(13.09.20)
@buff sıcacık geldi :)
0
🌸freebird5406_2
(13.09.20)
İlkay Akkaya - ah sensiz
0
primetime
(13.09.20)
Buraya kocaman bir liste bırakayım:

Pink Floyd- Coming back to life
youtu.be

Roxy music- if there is something
youtu.be

Tindersticks- Another Night in
youtu.be

Calexico- alone again or
youtu.be

DeVotchka- undone
youtu.be

Madrugada- this old House
youtu.be

Kapanışı da Knopfler reis ile yapayım:
News:
youtu.be
0
Amaranta ursula
(13.09.20)
@amaranta ursula show yapmış.

Camel - never let go diyeyim ben de
0
kisa
(13.09.20)
@kisa

Amaranta müzik konusunda derya gibidir :)
0
🌸freebird5406_2
(13.09.20)
hem birinden hem bir yerden ayrılmayı çok güzel temsil ettiği için arabayla bir şehirden uzaklaştığımı düşünerekten;

alice in chains - love hate love (live at the moore)
www.youtube.com

mark lanegan - one way street
www.youtube.com

pearl jam - rearviewmirror
www.youtube.com

john frusciante - scratches
www.youtube.com

edit:

camel - rajaz
www.youtube.com
0
rahip janick
(13.09.20)
almanca seven gönül dostları için gelsin,

duygusal, oomph - als wär's das letzte mal: www.youtube.com

sert, eisbrecher - vergissmeinnicht: www.youtube.com

***

bu ikisini müthiş seviyorum.

ilki ağlamalık, yıkılmalık. ikincisi "yıkılmadım, ayaktayım" demelik.
0
der meister
(13.09.20)
@feeebird, belli, çok net :)
0
kisa
(13.09.20)
cok vardir mutlaka ama aklima ilk gelen umay umay - hareket vakti oldu. youtu.be
0
in vino veritas
(14.09.20)
HOZAN DINO- Oy yare
www.youtube.com
0
olaylar olaylar
(14.09.20)
aramıza yollar - ışın karaca
0
9kuyruklukedi
(14.09.20)
Anathema - One Last Goodbye
youtu.be

Özdemir Erdoğan - Gurbet
youtu.be

Barış Manço - Yine Yol Göründü Gurbete
youtu.be
0
sedolima
(14.09.20)
yaşar kurt - alışamadım
kıvanç someren - raylar boyunca
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(14.09.20)
Skin- Faithfulness
youtu.be

Radiohead- jigsaw falling into place
youtu.be

Ve 505, bu şarkı aşık olunca da ayrılınca da mutluyken de mutsuzken de unuturken de acı geçerken de başlarken de her türlü dinleniyor benim ruh halime hep uyuyor. youtu.be
0
megalomaniac
(14.09.20)
gojira - another world
www.youtube.com
0
rahip janick
(14.09.20)
seni kimler aldı- sezen aksu

feridun düzağaç- nadas
0
bugisme
(14.09.20)
Ayrılık- Cem Karaca

www.youtube.com
0
fezagezgini_4
(14.09.20)
Nilüfer - Ayrılanlar için

youtu.be

Aynı zamanda harika bir Ümit Yaşar Oğuzcan şiiridir.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(14.09.20)
(6)

calismalari suren asilardan olmak istemeyen var mi?

der grund
oncelikle asi karsiti biri degilim, tum asilarim yapilmis bir bireyim, ailemden boyle bir ogreti almadim. bundan sonra da kendim ya da olursa cocuklarim icin gerekli tum asilari elbette temin ederim. gelgelelim covid surecindeki histeri ve toplumsal infial beni rahatsiz ediyor ve cikacak asiya, uret
oncelikle asi karsiti biri degilim, tum asilarim yapilmis bir bireyim, ailemden boyle bir ogreti almadim. bundan sonra da kendim ya da olursa cocuklarim icin gerekli tum asilari elbette temin ederim. gelgelelim covid surecindeki histeri ve toplumsal infial beni rahatsiz ediyor ve cikacak asiya, ureten ulkeden bagimsiz, ozne olmayi reddediyorum. isin enteresan yani, gectigimiz son 3-4 yil hayatimin en saglikli periyodu idi, sanirim iki kez falan hasta oldum. 2019 eylul ayindan beri ise, martta baslayan covid sureci de dahil, hic hasta olmadim ve oldukca saglikli hissettim. agri kesici harici bir ilac kullandigim son tarih haziran 2018. bir asiya vucudumun ihtiyac duydugunu kendime anlatamam, bunu ozumseyemem. sizde durum ne?
0
der grund
(10.09.20)
hayatımdaki sağlık personelleri olursa olurum, doktorlar hemşireler.. onlar olmazsa olmam.
0
benaslinda
(10.09.20)
kendimden çok güvendiğim bi hocam var (doktor) o sıkıntı yok yaptırın bunu derse yaptırırım.
0
matilda
(10.09.20)
Olmam yan etkilerini , 4-5 sene sonra yan etkisi ne olacak kimse bilmiyor
0
kleider
(10.09.20)
Hemen olmam. Bu süreçte çok basit gelen hemencecik oluverdiğimiz aşıların bile ne kadar zor bir süreçten geçtiğini öğrendim. Keşke zamanında 50 yıllık planlamalar yapan, en azından çabalayan insanlar hala olsaydı. O zaman aşı nereden gelirse gelsin güvenebileceğim bir kurum olurdu. Şu an yok.
Aşı çıkar. Avrupası falanı filanı ne yapıyor diye bi bakarız. Baktık problem yok gidip olurum. 4 sene beklemem ama hemen atlamam.
0
pudra
(10.09.20)
olurum.
0
baldur2
(10.09.20)
sana tamamen katılıyorum. geçenlerde böyle bir duyuruda benzer cevap verdim diye ("yeni çıkan aşıları riskli görüyorum, bence yan etkilerinin anlaşılabilmesi için en azından 2-3 sene geçmeli vs.") "OMG AŞI KARŞITI PROPAGANDANIN NE KADAR ETKİLİ OLDUĞUNU GÖRÜYORSUNUZ" falan yazıp bana gerizekalı demeye getirmişlerdi lafı.

ben aşı karşıtı değilim ama bunu uzmanların kendileri söylüyor, normalde aşı geliştirmek yıllar alan bir süreç. şimdi covid yüzünden hızlanmak ve ortaya bir şey koymak zorunda kaldılar. astrazeneca'nın üzerinde çalıştığı aşı şu an askıya alınmış mesela, aşı olan kişilerin birinde tam ne olduğunu hatırlamıyorum ama ciddi bir durum yaşanmış. ha bunun sebebi aşı mı şu an için onu da bilmiyorlar ama demek istediğim bu aşıyı üreten insanlar bile "normal süresi 2-3 yıl" derken ben apar topar piyasaya sürülen şeye niye güvenecekmişim anlamadım.

"aşılar bizi eşcinsel yapiyür" demekle "yeni çıkan aşıları henüz güvenilir bulmuyorum" demek bence aynı şey değil.

o yüzden ben de şu an olmak istemem covid aşısını. bugün antikor üretir ama üç sene içinde atıyorum karaciğerinde bi' şeyi bozmayacağının garantisi yok. bunu aşıyı yapanlar bile söylüyorken bence tartışmaya çok gerek yok. yaptıran yaptırsın eyvallah ama ben beklicem. kızamık aşısı değil ki bu.
0
der meister
(10.09.20)
(44)

Neden intihar etmiyorsunuz?

fragile lady
Ve yaşamaya devam etmeyi seçiyorsunuz?
Ve yaşamaya devam etmeyi seçiyorsunuz?
0
fragile lady
(09.09.20)
iyi böyle
0
dafuq
(09.09.20)
Neden sordun bunu?
Felsefi açıdan mi?
Mantık mı?
Yoksa hayatınızda neler güzel diye mi? Yoksa intihar etmeyi düşünüyorsun da etmemek için destek mi arıyorsun?

Yaşamak, durum. Kötü olsa bile umut ve ihtimalleri görmek demektir. Daha iyi olacak inancı devam etmeye sebeptir.
Olmaması bırakmaya yeter değildir.
0
kisa
(09.09.20)
aklima gelmiyor.
0
Leonardo~Da~Vinci
(09.09.20)
ölüm kesin bir şey, yaşam öyle değil, 1 yılım aynı geçse de 1 gün beni sevindirecek bir şey olabiliyor. öbür dünyaya da inanmayınca intihar etmek hiç mantıklı gelmiyor.
0
gaza gelen
(09.09.20)
yaşamak her şeye rağmen güzel +1
daha çok güzel günler göreceğim.
ilave: daha çok güzel yerler göreceğim, çok güzel şeyler yiyeceğim
0
pati
(09.09.20)
olum cozum degil, mucadele degerli.
0
cooperr
(09.09.20)
bişeylerin değişeceği umudu :=)
0
cum dederit dilectis suis somnum
(09.09.20)
şuan ailem dışında kimseye yük olmuyorum(aileme de az, öyle şımarık biri değilim). durumlar gittikçe kötüleşiyor, suriyeli gibi olmaya çok az kalmış gibi hissediyorum. o durumda, hayatta kalmak için ordan oraya koşturup rahat nefes için tırnaklarımla kazıma noktasına gelmeden intihar etmiş olurum. zaten şu sıralar bile ara ara bu düşünce gidip geliyor. dur bakalım :D
0
MtKrt
(09.09.20)
Belki her şey en azından bazı şeyler iyiye gider diye.
0
GoodMorningTeacher
(09.09.20)
sekiz sene önce denedim. olmadı.

sonra tedavi falan oldum ve gerçekten çok daha iyi hissetmeye başladım. şu an mutlu musun dersen çok ciddi anksiyete & gelecek kaygısı yaşıyorum falan ama geriye dönüp baktığımda "ulan ölsem o sekiz yılı hiç yaşamayacaktım, abooov" diyorum ister istemez.

her şeye rağmen "yaşanabilir" geliyor bana.

bi de eskiden aşırı kırılgandım... üzülmekten, zayıf görünmekten, bir şeyleri yanlış yapmaktan inanılmaz korkuyor ve çekiniyordum. şimdi kimsenin umursamadığı vasat bir oç olduğumun farkındayım. o yüzden daha iyi hissediyorum. cool değil miyim? param mı yok? birisi "salağa bak" deyip güldü mü? varsın gülsün, ne olacak ki diyorum.

bence bazı şeyler hiç gitmiyor. gitse bile sürekli olarak savaşman gerekiyor. kendi adıma konuşacak olursam ben artık "tamam lan öyle olsun, savaş mı istiyorsun kamon" kafasındayım.

korktuğum hemen her şeyi yaşadım. bakıyorum... ölmedim. hala burdayım. aşağı yukarı aynı insanım. o yüzden diyorum ki herhalde gerçekten hiçbi şey için değmiyo, bi şekilde değişiyosun ya da atlatıyosun zaman içinde.

yazdıklarımdan da anlamış olabileceğin üzere derin bir iç sıkıntım, bir iç savaşım falan yok - ben sadece kendimi salak hissediyorum, o yüzden hayata tutunmak o kadar zor olmuyor. içinden çıkılmayacak sıkıntılar, ciddi anlamda depresyon vs. hissediyorsan psikolojik destek almanı tavsiye ederim. ben inanılmaz faydasını görmüştüm.
0
der meister
(09.09.20)
merak ediyorum.
0
ateistanbul
(09.09.20)
çünkü otlu peynir diye bir gerçek var.
0
turbo sadık
(09.09.20)
sevdigim seyler, sevmedigim seylerden fazla.
0
ateistanbul
(09.09.20)
sen neden etmiyorsun?
0
ateistanbul
(09.09.20)
Annem, babam ve kardeşim üzülür.
0
peki madem
(09.09.20)
Ailem üzülür.

En güne yeni umutla bakıyorum.

Sevmeyi ve yemek yemeyi çok seviyorum.

İnançlı bir insanım.
0
Hallegadola
(09.09.20)
Çünkü yeteri kadar zenginim
0
zaire elcisi
(09.09.20)
alfred
(09.09.20)
Tatmadığım zevkler var. Yaşamayı istediğim yerler var. Hayat her şeye rağmen güzel değil yani, sürünüyorum bildiğin.
0
ryhmer
(09.09.20)
bir sürü kitap aldım onları okumam lazım.
0
clones
(09.09.20)
Her şey zamanında güzel. Birkaç senem kaldı.
0
Giovanni Pipitto
(09.09.20)
Henüz o noktaya gelmedim. Uzak değilim ama günü kurtarıyoruz diyelim.
0
loverdose
(09.09.20)
yasamayi seviyorum daha yapmayi istedigim seyler var. kesin olacagini bildigim bir sey icin herhangi bir caba gostermeme gerek olmadigini dusunuyorum. bebegimi bekliyorum bi de hevesle :)
0
in vino veritas
(09.09.20)
Ailem üzülür, öbür dünyada yaradana da hesap veremem. Birde üstteki arkadaşın yazdığı gibi ölüm çok kesin bir son, yaşarken mutlu olduğum anlar oluyor.
0
Topalordek
(09.09.20)
Cesaretim yok o yuzden
0
Kittie
(09.09.20)
niye devam etmeyelim
0
fezagezgini_4
(09.09.20)
O dusunce hep var. En buyuk sebep oteki dunya inancim olmasi. Kesinlikle oteki dunya ve ceza/odul kavrami olmasa oglum dahil kimse kalmak icin neden olamaz.
0
SevdaliBulut
(09.09.20)
E çünkü yemiyo. Bazen senaryoyu kuruyorum, köy evindeki tüfeği dayamışım ağzıma. Parmağım tetikte. O soğuk demiri ağzıma koyduğum düşüncesi bile ürpertiyor beni.

Ölme düşüncesi çok cezbedici, yok olma fikrine uzun zamandır sıcak bakıyorum. Ama yemiyor işte o hamleyi yapmak. Demek ki daha vakti değil diyorum, korkarak intihar edilmez zira. Vakti geldiğinde edeceğim sanırım.
0
Bruce
(09.09.20)
gelecek güzel günleri bekliyorum
0
purrp
(10.09.20)
Oğlumun büyüdugunu görmek istiyorum.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(10.09.20)
ben niye intihar ediyorum pardon da?

etrafımdakiler malsa suç benim mi? değil. e o zaman onlara çektir git diyorum (en son küfürlü yorum yaptığımda duyuru sildiği için mecbur çektir git yazdım şalkdjajdasd)

dahası, ben de çocukluğumdan beri çok sık intiharı düşünmüşümdür, ama kaşınıyorum sanırım daha da zorunu yaşayacağım diye. niyeyse zoru deneyip "challenge accepted!" deme bağımlılığım var XD kaçmayı çok sevsem de kaçmamayı daha çok seviyorum sanırım. bir arkadaşın da yazdığı gibi, savaş mı istiyorsun kamooon!

ha, intihar edene ve etmek isteyene de saygı duyarım, bireysel bir eylem sonuçta. ama yine de herkes hayatın ve dünyanın suyunu çıkarırken ben niye çıkarmıyorum ki? diye düşünerek, etmiyorum. (ha bazen eve geldiğimde aşırı yorgunluktan "keşke ölsem......." dediğim oluyor ama kalkıp savaşmaya devam ediyorum. insan böyle bir varlık işte.)
0
pasp
(10.09.20)
güzel günler göreceğim umuduna sahip olduğum için. ve bu ölene kadar sürecek.
0
Tochinoshin
(10.09.20)
daha güzel kız pardon öhöm öhöm sevdiğim işi yapmak için yaşıyorum. bir sonraki leveli merak ediyorum.
0
lata
(10.09.20)
yarını merak ediyorum, yemek yemeyi seviyorum, 25 yaşımdayım daha seks yapmadım (erkeğim) :) onu merak ediyorum, ayrıca ölünce bilincimiz yitecek hiçbir şey kalmayacak bence zamanı gelince ölmek daha iyi :) bu kötü veya iyi Bi şekilde olacak ama maalesef son böyle, imkanım olsa sonsuza kadar yaşayıp uzayda neler var görmeyi çok isterim.
0
m orak
(10.09.20)
Hobilerim, hoşlandığım şeyler var. Bir de ailem. Bunlar yeterli.
0
aristarkos
(10.09.20)
Nefes almak çok güzel.
0
kanlakarisikyagmur
(10.09.20)
cok guzel kizlar var. sirf bunun icin yuruyus yapiyorum uahsduahsda
0
baldur2
(10.09.20)
İnancıma aykırı.
0
Amaranta ursula
(10.09.20)
yaşamak çok güzel. iyi ki yaşıyorum. çok mutluyum. ölmemi gerektirecek hiçbir sebebim yok.
metrobüste giderken bile dans etme isteği geliyor içime. bağırarak şarkı söylemek istiyorum.
sanırım ben nil karaibrahimgil'im.
0
matilda
(10.09.20)
1- sağlıklı isen yaşamda mutlu olabileceğin şeyler buluyorsun. ancak belli miktarda para da önemli tabi ki ve türk halkı gittikçe fakirleşiyor.

2- intihar etmeye çalışıp da bunu başaramayan ve sakat kalan veya acı çekerek ölen insanlar var. dolayısı ile ciddi bir karar ve kötü sonuçları olası.

3- annen baban hayatta ise onlar için acımasızlık olur.
0
s0phiesw0rld
(10.09.20)
Eger cozumu olmayan bir aci ve keder kaynagim olsaydi (Son evrede kanser vs) iyice emin olduktan sonra direk yapardim.

Su anda sevdigim insanlarla cok guzel iliskilerim, dunyaya katkida bulundugum bir isim, eglendigim hobilerim var. Can sikici seyler oluyor mu oluyor ama toplamda intihara gidecek bir durum yok.

Not: Cocuk bir yasama amaci degildir. Hayatinizi karartmayin.
0
cleric
(10.09.20)
dinamik olmayı, hayattaki devinimleri seviyorum.
0
muslugubozukhayrat
(10.09.20)
Ev kredisi var
Telefon Kredisi var
bi iş yaptım oradan alacağım var

Ondan etmiyorum ben
0
paramolacak
(10.09.20)
En son bunu düşündüğümde; ulan madem intihar edecek kadar kaybedecek bir şey bulamıyorum, giderim dünyanın öbür ucuna, ordan diğerine, ordan diğerine, biraz oralarda takılırım, nasılsa kaybedecek bir şeyim yok, geberirsem orda geberirim diye düşünmüştüm.
İlerde bu seviyeye geldiğimde intihar etmek yerine böyle bir maceraya atılırım sanırım.
0
kismisolungac
(10.09.20)
(7)

Farklı olduğunuzu düşündüren şeyler neler?

olaylar olaylar
Atıyorum kişisel olarak derin biri olduğumu düşünüyorum, Bergman, Kieslovski, Fellini, Antonioni gibi yönetmenleri seviyorum, kendimi Sabahattin Ali hassasiyetinde duygusal buluyorum bazen, her şeye gülmem, her kitabı okumam. Bir şey moda olunca hemen atlamam, Seçiciyimdir her kadına yazmam,sevmem o
Atıyorum kişisel olarak derin biri olduğumu düşünüyorum, Bergman, Kieslovski, Fellini, Antonioni gibi yönetmenleri seviyorum, kendimi Sabahattin Ali hassasiyetinde duygusal buluyorum bazen, her şeye gülmem, her kitabı okumam. Bir şey moda olunca hemen atlamam, Seçiciyimdir her kadına yazmam,sevmem onun dışında sırf kafa dağıtıyor diye ucuz dizileri izlemem. Resim, müzik,spor yaparım, Eleştirel olmayan mizahı sevmem, ne çok şehirli ne çok taşra insanıyım,bianele gittiğim kadar köyde hayvan boku da temizlerim, kavgacı değilim ama yeri geldi mi her türlü girerim, bi alet bozulunca tamir ederim, vsvs sizlerin de kendinizi farklı kıldığını düşündüğünüz şeyleriniz varsa yazar mısınız..

Not; bunlar bazılarına sıradan şeyler gibi gelecektir eminim fakat topluma şöyle bi bakin derim..
0
olaylar olaylar
(02.09.20)
anlattıklarını okuyunca aklıma sadece Entel Feridun tiplemesi geldi deep turkish web'deki :(

Bi de popüleri sevmeme artık popüler oldu. Farklılık istiyosan popüleri övmen lazım artık .d

Benim farklı olduğum şey tuhaf konulara ilgi duymam ve aklımda saçma bilgiler tutmam. Özellikle dünya ülkelerine, coğrafya ve tarihe çok ilgim var. Bayraklarla ilgili çok büyük ilgim ve bilgim var, millet çok şaşırıyor buna yani bayrak alt tarafı diye :D

Onun dışında pek farklılığım yok ya, hatta film kültürüm baya zayıf çünkü izlemeyi sevmiyorum bi şeyler sıkılıyorum. Ben de isterdim saydığın yönetmenleri izlemeyi ama ben en bayağı sürükleyici filmlerde bile 30 saniye dikkatimi toplayabiliyorum :(
0
nundu
(02.09.20)
bu eserleri tüketmek önemli değil. istediğiniz kadar okumuş olun bunu dışarı yansıtamıyorsanız boşa okumuş, dinlemiş ya da izlemişsiniz demektir. bunun tanımı bence biraz enver aysever. abi istediğin kadar kendini geliştir hala aziz nesin haklıymış diye millete gönderme yapıyorsan boşuna yaşamışsın onca sene.

farklı olduğumu düşündüğüm nadir anlarda kendimi sıradan insanlarla karşılaştırırken buluyorum. bunun dışında hep sıradan bir insanmışım gibi geliyor. hiçbir şeyden anlamıyorum sanki.
0
bohr atom modeli
(02.09.20)
Sıradan bir insan gibi hissetmekten kastınız nedir anlamadım bence sıradan olduğunuzu söyleyerek aslında sıradan olmadığınızı vurguluyor gibisiniz. Ayrıca soru sizi farklı kılan ya da kıldığını düşündüğünüz özellikleriniz, düşünme biçiminiz bile farklıysa farklısınızdır. En basitinden yurtdışında yaşamak kaçmak isteyen milyonlar var siz de kaçmak istemeyen sıradanlar mısınız?? Bence atıyorsunuz gerçekçi olalım biraz
0
🌸olaylar olaylar
(02.09.20)
öyle gurur duyulacak ya da övünülecek bir şey değil evet ama başta sosyal medya komiklikleri olmak üzere çooook alakasız antin kuntin bir sürü şeyi bilebiliyorum.

mesela bi' filmde sırp bir adamın cesedini "rakım: 1389" yazılı tabelanın önüne bırakıyorlardı. onu görünce "oha kosova savaşı haha" deyu haykırdım. bence çok karizmatikti, kendime artı puan verdim.

bir keresinde yurt tuvaletinde yan taraftaki adam ıslıkla polyuşko polye'yi söylüyordu. "OOO, POLYUŞKO POLYE??" dedim. hiç de şaşırmadı herif, "evet" dedi sadece. düşünsene yurt tuvaletinde böyle bi şarkı mırıldanıyosun ve yan tarafındaki adam ıslıktan tanıyo bunu. insan bi takdir eder di mi? yok, nerde. kırılmıştım.

ama "komik video" kesinlikle uzmanlık alanım... neblim kız kardeşim yemek yapıyo diyelim, mutfakta çorbayı karıştırıyo, "ANTONIO BANDERAS ÇEVİR OĞLUM" diyorum. kimse anlamıyo. bi yerden bi şey için teklif alacağım mesela, "mesela ne verebilirsin bana?" diyorum içimden hataylı dayı gibi... bu konuda hafızam ve olayları ilişkilendirme becerim (!) korkutucu iyi geliyor bana.

bi de işte "random fact" olayında iyiyimdir özellikle belli alanlarda. neblim nazilerin yugoslavya'ya saldırdığı tarih olur, düsseldorf'taki bir halı sahanın ne zaman inşa edildiği olur vs. çok alakasız şeyleri bilebiliyorum. ama şurdan şehrin öteki ucuna git, şu mekanı bul desen, allah seni inandırsın esnafa, otobüs şoförüne sorarak bulamam orayı. öyle mal, tuhaf biriyim.

bence ilgincim, kesinlikle olumlu ya da olumsuz anlamda "bu ne biçim herif aq" dedirten biriyim ama tırtım yani, elimden hiçbi iş gelmez :(
0
der meister
(02.09.20)
@Der meister süpersin kanka demek istediğim buydu
0
🌸olaylar olaylar
(03.09.20)
bir sürü şey yazdım ama kendini beğenmiş kendini övmüş sonrada sövmüş derler diye yazdıklarımı silen birisiyim.
0
false pretension
(03.09.20)
@false övmek de övülmek de günah değil bence yaz gitsin
0
🌸olaylar olaylar
(03.09.20)
(17)

0 aracı nasıl alıyorlar?

ya ben lan neyse
dünyada en pahalı otomobiller bu ülkede.yılda 700 bin araç satılıyor. kim bu insanlar? meslekleri ne? nasıl kazanıyorlar o paraları? yaş 33. 8 yıldır asgari ücretin 2,5 katına çalışıyorum, sigara, gezme-tozma-aile, son 3 yılda kira yok. 70 bin anca tasarrufum var. illa ayda 20 bin falan mı almak laz
dünyada en pahalı otomobiller bu ülkede.

yılda 700 bin araç satılıyor. kim bu insanlar? meslekleri ne? nasıl kazanıyorlar o paraları? yaş 33. 8 yıldır asgari ücretin 2,5 katına çalışıyorum, sigara, gezme-tozma-aile, son 3 yılda kira yok. 70 bin anca tasarrufum var. illa ayda 20 bin falan mı almak lazım?

edit: satış sayıları 2017'ye ait. ben geçen yıl sanıyordum. geçen yıl 400 küsür bin.
0
ya ben lan neyse
(28.08.20)
benim aklıma buralardan örnek olarak şu geldi (bkz: erkam yildirim)
bir sürü örnek vardır. tabi hakkıyla kazanan varmıdır. bilmiyorum gözümle görmeden pek inanmam.
0
morcivert
(28.08.20)
o paralar maaşla kazanılmıyor. Aylık kazanç dersen hala yanlış yere bakıyor olursun.

Bir ihaleye bir işe giriyorlar, toptan milyonlar kazanıyorlar. Aktörleri düşün, bir reklamdan yüz binler hatta milyonlar alıp işine bakıyorlar.

Kimisinin sermayesi var (bildiğim bi örnek), oyun şirketi kurup iş yapıp deli para kazanıyor. Tabii fikrini iyi yönetmesi, uygulaması bir yetenek, ama sende de o yetenek olsa da başlangıç için paran yok mesela. "yeaa işte 100 bin lira ile başladık yolumuza baktık" diyip o parayı riske edebiliyor o. Sonra yatırım alıyor vs.
0
nhk ni youkosu
(28.08.20)
O 700bin rakamı nereden geliypr bilmiyorum da şirket araçları, kiralık araç sunan şirketler de varsa sayı artıyor tabii.

Öte yandan şöyle düşün, tüm nüfusu hane geliri olarak yüzdelik dilimlere ayıralım. İlk yüzde 10, yüzde 10-20 arası vs. Hah burada sen mesela kendini nereye yerleştirirsin. Bir dükkanı olan esnafı, 3-5 dairesi olan adamı, fabrikası olan adamı, koç holding ailesini vs herkesi yerleştirelim şöyle bir kafada. O zaman 700bin yeni araç 80 milyonda çok olmuyor aslında. Aile olarak 5-10 arabası olanlar falan var.
0
senolll
(28.08.20)
Çalışarak(yani sadece çalışarak) hiç bir sosyal ve ekonomik düzende “zengin” olamazsın.
Senin ve aileden gelen sınıfsal mirasın yeri; “çalışan” olmak. Bir firmada sigortalı mümkünse geliri iyi konforlu bir iş sayesinde karnın doyar, ufak tefek giderlerini hobilerini karşılarsın, mutlu gibi sanarsın kendini, biraz oyalanırsın yani. Sonra yaşlanır ve ölürsün, yerine yenileri gelir.
İş kurmak, yatırım yapmak, kazanç elde etmek, birikim yapmak;

Aile avantajı
Önceden bir varlık (zengilinlik demiyorum varlıklılık diyorum)
Kaçak kazanç (müslümanların haram dediği şey)
nispeten adil bir ülkede yaşamak
Risk almak
Şans
Kendi işin için çok çalışmak, uğraşmak
Alanında iyi bir donanım/strateji .....

yukarıdakilerin bir veya birkaçı lazım. Yoksa yani işe uğraşır belki o arabayı alırsın bu sefer de sepet gibi hayatın olur, gezip görmeden yani bi şekilde yine yeterli olmaz falan.
0
rewlack
(28.08.20)
En pahalı otomobilleri alanlar elbette maaşlı çalışanlar değil, ticaret yapanlar ya da konusunda işini iyi yapanlar, kendilerini iyi paralara satanlar.

Yılda satılan 700 bin aracın fiyat ortalaması senin alamayacağın tutarda değildir.

Kusua bakma ama 8 senede 70 bin birikim yapman biraz da senin kusurun, ne demişler "işten artmaz, dişten artar"

Maaşın kötü değil, idareli kullansan her türlü krediye girilir ve ödenir.
0
John Bloor
(28.08.20)
Alayi insaat, rant zengini. Buyuk sehirlerde bos arsa kalmamis, kumes gibi evlerde alt alta ustte oturulunuyor, iste bu binalarin sahipleri var sasilacak bir durum yok kac milyonluk ulkede
0
neverletyougodown
(28.08.20)
yılda satılan 700 bin aracın belki de neredeyse 650 bini standart orta halli arabadır. bunlar da en kötü bir kaç yıllık krediyle alınır. illa inanılmaz zengin olmaya gerek yok.

diğer pahalı arabalar için zaten gerekli açıklamayı diğer arkadaşlar yapmış.

bu arada asgari ücretin 2.5 katını alıp kirada vermeden 8 yılda anca 70 bin biriktirmekte biraz beceriksizlik.
0
biergarten
(28.08.20)
Satılan arabaların çok çok yüksek kısmı en düşük segmentlerde (clio, symbol, dacia falan yani) Lüks araba sayısı çok değil yani.
İnsanlar çok ciddi borçlara giriyorlar. 70 bin tasarrufun varsa ve bir yerde değerlendirmiyorsan o para durduğu yerde duruyor, ama 3 ay önce 70 bine dandik bi araba bile alsaydın şu an o para 100 bin olacaktı.
Yani işin özeti borca girmen lazım hocam.
0
roket adam
(28.08.20)
Turkiye nin nufusu 80 milyon. hic mi zengin insan olmasin? Sen ve ya cevren orta halli diye herkesin mi ayni sekilde olmasini bekliyorsuun ? instagramda bir foto paylasip/story atip 50 bin alan insan da var mesela..
0
bahele
(28.08.20)
Mesela fiyatı 1.5m usd ev var. Adam tekstil ihracatçısı. Adamın a8 long u ve 12000 m2 üzerine fabrikası var. Bakmayın, orta ve üst ölçek işletmeler iyi kazanıyor. Ya da adam iki inşaat yapıyor altına range rover çekiyor tüm kazancıyla. Sırf piyasada zengin müt. gözüksün de daha iyi yerlerden iş gelsin diye.
0
Unde bach canim
(28.08.20)
Bir senede 60 bin biriktirdim 100 bin kredi çektim aldım. Çok sorun olmadı. 4 sene önce evimi de öyle aldım. Zengin değilim
0
top_secret
(28.08.20)
200 bine sıfır araçlar var. türk insanı da gerekirse aç kalır ama araba alır. o yüzden krediyle falan alıyorlar. bunun için çok büyük paralar kazanmaya gerek yok. ama insanların çoğuna göre 4 yıl araba kredisin ödenir. bunda bir sıkıntı görmüyorlar.
0
black mamba
(28.08.20)
calisarak o paralar kazanilir, kafasi calisan düzgün bir devlet lisesi + devlet universitesi mezunu aylik ortalama 15.000 tl ile işe başlayabilir ve 8,9 senelik çalışma sonrasında aylık kazancınız 40.000 tl nin üzerine çıkıyor. mckinsey ,bain ,microsoft ,bcg ,birçok güvenlik danışşmanlık firması gibi firmalar rahatlıkla bu rakamlara çıkıyor. dolayısı ile 700bin kişiden biri olmak o kadar da zor değil.
0
akiskan
(28.08.20)
düzgün devlet okulu mezunu aylık ORTALAMA 15 bin lirayla işe başlayabilir mi? ahahahaha bu duyuru ne güzel yer, her gün yeni şeyler öğreniyorum.
0
der meister
(28.08.20)
@der meister benim gonderdiğim firmaların çalışanlarının cvlerine linkedin den erişebilirsin, maaşlar konusunda da glassdoor, indeed gibi siteleri kontrol edebilirsin
0
akiskan
(28.08.20)
@akiskan 90'lar çocuğu belli. Evet eskiden devlet okulları iyiydi fakat artık o kalmadı. Şu an devlet lisesinden mezun olanların çoğu ne yazık ki çok kötü, devlet üniversitelerinin de çoğu çok kötü. Düzgün demişsin tabii, ama onun yerine Koç, Bilkent vb. mezunu demek daha mantıklı şu an.

O şirketler o maaşı veriyor olsa bile yılda kaç kişi alıyorlar? Ortalama tam tersini söylüyor. Çoğu şirket eskiden ilk girene 1000 dolar verirken şimdi 600 dolarlara kadar düşürdü. Arkadaşlarla konuştuğumuzda yıllar önce 2500 liralarla işe başlayıp (o zamanın 1000 doları falan) şimdi hala 1000 dolar veya altı maaş aldıklarını görüyoruz.
0
nhk ni youkosu
(28.08.20)
@akiskan
15binle işe başlamak mı hahahahah iyi güldük sağol valla.
soruya gelecek olursak.bankalar eskisi kadar katı olsa kredilerde memlekette araba alımları yarıya düşer direk. suan yoldan 10 kişiyi çevir 9'u bankaya borçludur.
0
adventchant
(29.08.20)
(4)

-Larca, - Lerce eklerinin Kaynağı Nedir?

businessmann
Merhaba, bi arkadaşımda gördüm, konuşulan konunun neşesinin sonuna - larca, - Lerce ekleyip duruyordu. Örneğin kulaklık hakkında konuşuyorsunuz kulaklıklarca diyor, yemek hakkında konuşuyorsunuz ekmeklerce vb. şeyler diyor. Umarım mantığı anlatabilmişimdir. Bu yaklaşımın kaynağını açıklayana şimdide
Merhaba, bi arkadaşımda gördüm, konuşulan konunun neşesinin sonuna - larca, - Lerce ekleyip duruyordu. Örneğin kulaklık hakkında konuşuyorsunuz kulaklıklarca diyor, yemek hakkında konuşuyorsunuz ekmeklerce vb. şeyler diyor. Umarım mantığı anlatabilmişimdir. Bu yaklaşımın kaynağını açıklayana şimdiden teşekkürler.
0
businessmann
(25.08.20)
türkçe bilmiyor.
0
ozdek
(25.08.20)
Jet sosyetede bi karakter boyle konusuyordu, onda kapmistir.
0
kuehles blondes
(25.08.20)
-lerce ve -larca ekleri bir şey üzerinde bir etkiye neden olan varlıklar için kullanılır ve "tarafından" anlamı taşır. her halta kullanılmaz.

örneğin: "çamurlu köy yolunda ilerleyen makam aracı kızgın köylülerce durduruldu"

ya da "eskiden buğday ekilen terk edilmiş tarlalar çam ağaçlarınca işgal edildi"

gibi.
0
bohr atom modeli
(25.08.20)
annem de yapiyor bu uyuz seyi. ona sordum simdi, o murat ovuc denen sosyal medya zararlisindan gormus. ya iste kuehles'in dedigi gibi dizi karakterinden ya da sosyal medya luzumsuzlarindan cikmis anlamsiz bir sey.
0
der meister
(25.08.20)
(1)

bayern münchen forması istanbul'da satan yer

baldan kaymak
orjinal olması gerekmiyor. nerede bulabilirim? mumkunse anadolu yakası kadıköy üsküdar yada ümraniye de.
orjinal olması gerekmiyor. nerede bulabilirim? mumkunse anadolu yakası kadıköy üsküdar yada ümraniye de.
0
baldan kaymak
(23.08.20)
anadolu yakasini bilmiyorum ama kapalicarsi ve onun arka tarafinda (beyazit-laleli-aksaray seytan ucgeni) istemedigin kadar forma bulabilirsin. kocaelispor bile vardi.
0
der meister
(23.08.20)
(1)

Bu sene Avrupa’da Erasmus yapacaklar?

asaf
Almanya ve diğerleri hâlâ giriş çıkışlara kapalı. Son durum ne? Ne yapmayı planlıyorsunuz? İptal mi oldu? Hâlâ devam ediyor mu?
Almanya ve diğerleri hâlâ giriş çıkışlara kapalı. Son durum ne? Ne yapmayı planlıyorsunuz? İptal mi oldu? Hâlâ devam ediyor mu?
0
asaf
(20.08.20)
guya letonya'ya gidiyorduk. giriste iki hafta self-izolasyon dediler. turk hava yollari olacak adi ve ahlaksiz firma biletleri surekli iptal ettigi icin ne ne zaman gidebilecegimizi biliyoruz ne de dolayisiyla self-izolasyon icin yer ayarlayabiliyoruz (yurt kabul etmiyor).

karsi okul bizim cok gec baslayacagimizi zaten kabullenmis durumda ama bu is biraz daha uzarsa iptal etmeyi dusunuyorum ben, okula gec gidip ustune 14 gun karantinada kalacagim, bu surecte ekstra 500-600 euro masraf cikacak vs. altindan kalkabilecegim bir sey degil.
0
der meister
(20.08.20)
(4)

Türkiye'de hangi şehir slav şehirlerine benziyor?

roger cobb
Böyle bir sürü park ve orman olacak, tarihi bir sürü yapı olacak. Az nüfuslu, sessiz sakin huzurlu ve açık fikirli güzel kızlar olacak.Türkiye'de hangi şehir bu tanıma uyuyor?
Böyle bir sürü park ve orman olacak, tarihi bir sürü yapı olacak. Az nüfuslu, sessiz sakin huzurlu ve açık fikirli güzel kızlar olacak.

Türkiye'de hangi şehir bu tanıma uyuyor?
0
roger cobb
(17.08.20)
hiçbir şehir. hayal aleminde yaşıyorsunuz herhalde.
0
rose parks
(17.08.20)
rüyanda görürsün :-)))
0
ankarakecisi
(17.08.20)
hocam saydığın özellikler itibariyle değil ama ankara bende her zaman sovyetler çağrışımı yapar. kiev-harkiv-minsk üçlüsünün bir karışımı gibi geliyor bana. belki de ankara'yı bu kadar çok sevmemin nedenlerinden biri bu.

bürokratik, "güya" gri falan ama ankara'da bir sürü kocaman park var. metrosu desen 80'lerden kalma gibi hissettiriyor. duraklara ve yerleşim yerlerine bakıyorsun "kurtuluş", "işçi blokları" falan... ben ankara'da kendimi gerçekten sovyet şehrinde gibi hissediyorum. hava da soğuk.

bence saydığın özellikler slav şehirleriyle pek uyuşmuyor açıkçası... olanlar da çok kalabalık yerler. moskova mesela senin dediğin kriterlere uyabilir ama orası da az nüfuslu değil.
0
der meister
(17.08.20)
slav şehirlerinin kızları açık fikirli ve güzel değil, büyük çoğunluğu. hele açık fikirliye güldüm :)
0
in a world of magnets and miracles
(17.08.20)
(3)

ingilizce başın sağolsun

in a world of magnets and miracles
ingilizce taziye mesajı nasıl yazılır? "başınız sağolsun" gibi.
ingilizce taziye mesajı nasıl yazılır? "başınız sağolsun" gibi.
0
in a world of magnets and miracles
(09.07.20)
I'm sorry for your lost da denilebilir. Ama resmi olmaz pek.

edit: Özür dilerim, der meister haklı. loss olacak.
0
himmet dayi
(09.07.20)
himmet dayi'ninkine duzeltme: "lost" degil de "loss"
0
der meister
(09.07.20)
teşekkürler baylar
0
🌸in a world of magnets and miracles
(09.07.20)
(2)

Tcdd hızlı tren biletleri

prole
İstanbul (bostancı) - ankara gar arası trenlere bakayım dedim, hangi tarihi secersem seceyim "sefer bulunamadı" diye uyarı veriyor. Trenleri acmadilar mı, bilgisi olan var mı? Sitede duyuru da görmedim hiç.
İstanbul (bostancı) - ankara gar arası trenlere bakayım dedim, hangi tarihi secersem seceyim "sefer bulunamadı" diye uyarı veriyor. Trenleri acmadilar mı, bilgisi olan var mı? Sitede duyuru da görmedim hiç.
0
prole
(05.07.20)
biletler 3-4 gunluk satisa cikiyordu en son. uc gun sonrasina baktiniz mi?
0
der meister
(05.07.20)
Bazı trenler her durakta durmuyor henüz. Mesela pendik başlangıçlı ararsanız daha fazla sonuçla karşılaşabilirsiniz.

Ayrıca sanırım en fazla 5 gün sonrasına bilet alınabiliyor şimdilik. Bu gün sayısı daha az olabilir ama daha fazla değildir
0
hakmut
(05.07.20)
(12)

corona ölümleri

duyurukullanıcısı
belçika'da 9.000 ölüm nüfus 11misveç'te 5.400 ölüm nüfus 10malmanya'da 9.000 ölüm nüfus 83mispanya'da 28.000 ölüm nüfus 46mitalya'da 34.000 ölüm nüfus 60mingiltere'de 44.000 ölüm nüfus 67mbu oranlara rağmen türkiye 5.100 ölüm nüfus 84mbiz bu ülkelerden daha iyi ne yaptık da bizim sayımız az çıktı?ak
belçika'da 9.000 ölüm nüfus 11m
isveç'te 5.400 ölüm nüfus 10m
almanya'da 9.000 ölüm nüfus 83m
ispanya'da 28.000 ölüm nüfus 46m
italya'da 34.000 ölüm nüfus 60m
ingiltere'de 44.000 ölüm nüfus 67m

bu oranlara rağmen

türkiye 5.100 ölüm nüfus 84m

biz bu ülkelerden daha iyi ne yaptık da bizim sayımız az çıktı?

aklıma gelen tek cevap virüs ocak, şubat ayında yayılma imkanı bulduğu için ve ocak, şubat ayında tr'ye turist az geldiği için özellikle anadoluda yayıma imkanı bulamadı.

yukarıdaki ülkelerde 12 ay turist geliyor ve adam tüm ülkeyi gezmeden dönmüyor.
0
duyurukullanıcısı
(04.07.20)
yaşlı sayısı ve genç nüfus.
0
AlsterWasser
(04.07.20)
Yaşlı sayısı ve şaka maka bağışıklık sistemimiz ülkecek bence iyi. Japonya ve Güney Kore de aynı durumda
Avrupa kıtası kadar sağlıksız beslenen kıta yok. Asya da Çin Hindistan ve İran rezil besleniyor ve virüs ebesini belliyor o ülkelerin
Aynı şekilde Güney Amerika da da ölün oranı yüksek

İkinci olarak sağlık sistemimiz ve donanımımız çok yüksek
0
trgydl
(04.07.20)
Onlar çok yıllar yılı rahattı ve iç karışıklık hastalık açlık ve teröre bağlı katliamları ,toplu ölümleri Afrika ,Asya , Orta doğuya has bir durum olarak görüyorlardı.
bizler ise önlemi çoktan almıştık.

Aşırı rahatlık hep rahatsızlık getiriyor. Özgürlükler ülkesi ,dünyanın jandarması ve sürüyle hayali kahramanı olan Amerika da hapın kralını yutmuş durumda kendi derdine düşmüş

Uzmanlar şimdi ikinci dalgayı bekliyor ve (türkiye hariç) belli ülkelerde salgının etkisi daha ciddi olacağı söyleniyor
0
Erva
(04.07.20)
ispanya için yazıyorum. huzurevlerinde toplu ölümler çok çok fazlaydı. mart ayında el pais'te sürekli toplu ölüm haberi görüyordum.
wikipedia'ya göre 18 nisan'a kadar 13,600 huzurevi sakini koronadan ölmüş. toplam ölümlerin %65'i de 80 yaş ve üzeriymiş.
0
ganbatte
(04.07.20)
Yaşlı nüfus
Sağlık sisteminin kötülüğü
0
catch the arrow
(04.07.20)
Bizim hastaneler zaten olağan dönemde de pandemi varmışçasına yoğun olduğu, günde yüzlerce hastaya işlem yapıldığı için sağlık personelinin süreçle başa çıkmakta daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Bir de +65 grubunu kontrol altında tutmak da ölüm oranını düşürdü.
0
wish i could find a way to disappear
(04.07.20)
cevabı ben bilmiyorum ama sadece şu kadarını söyleyeyim, "avrupa kıtası kadar sağlıksız beslenen kıta yok" ya da "bağışıklık sistemimiz iyi, japonya da aynı durumda" diyen birini ciddiye alma bu konuda.

besinin en doğalı ve sağlıklısı avrupa'da. alım güçleri zaten yüksek. avrupa sağlıksızsa kim sağlıklı? ayrıca japonya dediğiniz abartılmış ülke olimpiyatlar yalan olmasın diye TEST YAPMADI. corona krizini en berbat yöneten ülkelerden biri. hala ezbere gelmişler japonya'ya bi şey olmadı falan yazıyolar hiç mi açıp okumuyosunuz, okumuyosanız niye yazıyosunuz bilip bilmeden?
0
der meister
(04.07.20)
Sebebi yasli nufus degil. Yasli nufus demek korelasyon ve nedenselligi birbirine karistirmaktir. Sebebi virus daha Turkiye'de tespit edilmeden aylar once tedbirler alinmasi cok iyi organize edilmesidir. Ayrica batili ulkelerin covud19 politikasi yaslilari olume terkederken turkiye virusle mucadelede politikasinda onceligi yaslilara verdi bu sayede az kayip verdik ve veriyoruz.
0
acebi
(04.07.20)
adamların yaşlı nüfusu müze cafe geziyor süpermarkette kasiyerlik yapıyor hayatın içinde sosyal aktif veya yaşlı evlerinde sohbet muhabbet. bizim yaşlılar normal zamanda bütün gün evde esra erol izliyor zaten. üstüne yasaklar da işe yaradı tabi.
0
kelepir
(04.07.20)
@ganbatte'nin dediğine ek olarak şu an bulamadım o yüzden çok düzgün anlatamayabilirim ama bununla ilgili bir makale okumuştum. Sağlık sistemi olarak yaşlı nüfusun bakımında devletten daha çok aileler sorumlu olduğu için yaşlı nüfüsün izole edilmesi ve korunmasının daha kolay olduğunu ve bu nedenle yaşlı ölüm oranının düşük olduğunu söylüyordu.
0
peki madem
(04.07.20)
Avrupa kıtası en sağlıklı beslenen kıta olabilir. Zaten o yüzden Avrupa'da yaşam süresi daha uzun ve yaşlı nüfus daha fazla.

Avrupa'daki sosyallikle alakalı olabilir ölüm oranlarının fazlalığı. Mesela Türkiye'de çok az oranda olan iç içe dans edilen gece kulüplerini düşünelim Avrupa'nın küçük şehirlerinde bile var ve yaşça büyük insanlar da gidiyor.
0
turkce konusan uzayli
(05.07.20)
benim incelediğim kadarı ile kış turizminin az olduğu yerler daha az etkilenmiş,

doğu avrupa, türkiye vb.
0
🌸duyurukullanıcısı
(05.07.20)
(10)

Yurtdışına gitmenin yolları ne olabilir?

The Student
Evet arkadaşlar eleştirmeyın lütfen... Bu ülkede devamlı mutsuzluk yaşayan ve gitmeye katı karar vermiş biri nasıl gidebilir? Yurtdışında hiç-bir akrabamız yok. Bir dilim var bir de bavulum... Ülke farketmez arap ülkesi olmasın yeter.Turistik şakalar gelmesin şimdi kalıcı yerleşmeyi kastettiğim açık
Evet arkadaşlar eleştirmeyın lütfen... Bu ülkede devamlı mutsuzluk yaşayan ve gitmeye katı karar vermiş biri nasıl gidebilir? Yurtdışında hiç-bir akrabamız yok. Bir dilim var bir de bavulum... Ülke farketmez arap ülkesi olmasın yeter.

Turistik şakalar gelmesin şimdi kalıcı yerleşmeyi kastettiğim açık.
0
The Student
(04.07.20)
en kolay yolu önce eğitim yoluyla gitmek. yüksek lisans için başvuruda bulunabilirsin. daha sonra yüksek lisansın bitince sana iş bulma vizesi verecekler. o sırada da iş bulabilirsen kalırsın.

ya da türkiye'de bir uluslararası firmada işe başlayıp 2-3 sene dişini sıkıp, yurt dışındaki ofislerinde expat olarak çalışabilirsin.
0
elektr10
(04.07.20)
Bir dilin ve bir bavulun dışında bir şeyin yoksa yasal yollardan kalıcı olarak gitmen pek mümkün değil. Suriyeli olsan mülteci olarak giderdin. Ama Türkiye'den daha iyi olacak bir ülkeye gitmek için en azından iyi olduğun bir mesleğinin olması lazım. Bir de ciddi ciddi gitmek istiyorsan bence şimdiden araştırmaya başla. Yani bu iş bu kadar basit değil. Burada okuyacağın iki paragraf yazı sana yardımcı olmaz.
0
himmet dayi
(04.07.20)
yurtdışına gitmeyi iş aramak gibi düşün. seni neden işe alalım sorusu ile seni neden buraya alalım sorusunun cevabı aynı. adamların ülkesine katkı yapacağını kanıtlaman lazım. mesleğinde iyi olmak yetmez çok iyi olman lazım. çünkü senin gibi adamı ülkelerinde bulamadıkları için tercih ediyorlar. yoksa ne uğraşır yurtdışından işci almakla. ha mülteci falan olarak başvuracaksan korona, işsizlilk, ekonomik durumlar vs.. çok kötü. mülteci olarak gidersen buradan çok daha kötü durumda olursun. sen burada çingene suriyelilere çalışmayan, ülkemize yük olan asalaklar olarak baktığın gibi orada da sana öyle bakacaklar.

bunlar dışında yukarıdaki arkadaşların verdiği örneklerle de gidebilirsin.
0
buenosdias
(04.07.20)
Devamlı mutsuzluk yaşıyorsanız başka bir ülkeye gidince bu sıkıntılardan kurtulacağınıza inanıyorsanız kendinizi avutmuş olursunuz. Sorun kendinizde ülkede değil. Şayet başka bir ülkeye göç ederseniz bu sorunlar çözülmeyecek beraberinizde gelecek emin olun. Arap ülkesi olmasın yazmışsınız(.!?) Bir dilim bir bavulum var demişsiniz bu profilde birini kolay kolay hiç bir ülke kalıcı olarak kabul etmez. Ha aklıma İran geldi İran'a gidebilirsiniz mesela zira İran vizesiz gidilebilen bir ülke ayrıca "Arap ülkesi" değil süreniz doluncaya kadar İran'da ikamet edebilirsiniz ve belki dil okulu vs. ile ikamet alabilirsiniz.
0
acebi
(04.07.20)
Yahu sanki birçok türk isçi vs avrupa'da yaşamıyor da hep çok iyi okullardan çok iyi bölümlerden mezun olmuş kalifiye elemanlar yaşıyor sanacak.

İki üniversiteyi yarım bırakmış arkadaşım avusturalya'da bir dönercide çalışarak başladı birkaç sene sonra kendi dönercilerini açtılar türk arkadaşlarıyla baya mutlu şu an oradaki hayatından. Burada gerçekten mutsuzdu.

Almanya'da ne kadar türk çalışan, işçi olduğunu gitmeyen bile bilir. Bu insanlar düşük maaşlarla düşük hayat kalitesiyle yaşamıyor. Hatta çoğu bir süre çalıştıktan sonra kendi işini kuruyor. Orada geçirdiğim süre boyunca bunu gördüm.
0
turkce konusan uzayli
(04.07.20)
@turkce konusan uzayli, 60'larda mı yaşıyorsun acaba? şu zamanda hangi adam elini kolunu sallayarak "işçi" olarak almanya'ya gidebilir türkiye'den? senin gördüklerin ya 80'lerde gitmiştir ya da çok spesifik bir alanda iş yapıyordur. hiçbir vasfı olmadan giden de vardır elbet ama onlar çok istisnai ve şans işi durumlar.
0
der meister
(04.07.20)
@der meister kendin cevap vermişsin işte. Var hala gidenler eskisi kadar çok olmasa da.

Avusturalya'da aynı şeyi yapan arkadaşım da 5 yıl falan önce gitti. Dediğim gibi üniversite mezunu değildi işi falan da yoktu. Demek ki gidiliyor :)
0
turkce konusan uzayli
(04.07.20)
Madem avustralya konusu da açılınca türkiyeden gitmek istediğin ülkeye dil okuluna gidip oradan sonra kaçak kalıp,iş bulup vize türünü değiştirebilirsin
0
shredd
(04.07.20)
gayim de multeci ol. ciddiyim.
0
baldur2
(04.07.20)
Ya eğitim ya evlilik. Diğer seçenekler çok düşük olasılık eğer bulunmaz hint kumaşı değilsen ya da mülteci olarak sızmayı denemeyeceksen..
0
superfluid
(04.07.20)
(54)

Sizce Dolancırıcı mı (market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava)

birbilsem
Merhaba arkadaşlar, formata uygunmudur, değilmidir bilmiyorum ama @market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava isimli yazar arkadaşı tanıyan bilen vardır belki,Merak ettiğim şey bu arkadaş dolandırıcımı, ne ayak.Bu soruyu sormamın sebebi,16/06/2020 de 21/06/2020'de açmış olduğu yavru kedinin ameli
Merhaba arkadaşlar, formata uygunmudur, değilmidir bilmiyorum ama @market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava isimli yazar arkadaşı tanıyan bilen vardır belki,
Merak ettiğim şey bu arkadaş dolandırıcımı, ne ayak.

Bu soruyu sormamın sebebi,16/06/2020 de 21/06/2020'de açmış olduğu yavru kedinin ameliyatı için yardım başlıklı ilanına istinaden, o gün ufak bir miktar transfer ettim, benim gibi birkaç arkadaş daha göndermiş.
O günden buyana mesajlara vs dönüş olmadı,

(git: 1428797
(git: 1428363

Moderasyon arkadaşlardan rica etsem bir kaç gün üstlerde biryerlerde durabilirmi, en azından içimizdeki dolandırıcı olup olmadığı henüz belli olmayan bu arkadaşı ifşa etmiş olsak, başkalarının duygularının sömürülmesine engel olsak olurmu aceba ?
0
birbilsem
(03.07.20)
Ayda 10000 lira kenara atabilen birisinin 1250 lira bulamaması? Çarpmış muhtemelen, ortada bir kedi bile varsa tedaviyi yaptırmamış olabilir.
0
atom karincanin torunu
(03.07.20)
@üğpoıuy boşa gitti maalesef.

@cesario, doğru söylüyorsun da üğpo nunda dediği gibi eski kullanıcı vs inanmışız, bir cana yardımcı olabilmek adına,
Yoksa para önemli değil yerine gelir, ki geldi de, benim üzüldüğüm nokta insanları enayi yerine koyması, şimdi bu saatten sonra burdan gelecek olan gerçekten ihtiyaçlara da şüphe ile bakılacak bu bombacı yüzünden
0
🌸birbilsem
(03.07.20)
Yalancı o, işim kötü filan şöyle diyip sonra 10k biriktiriyorum diye duyuru açmıştı. 10k atabilen biri sizin 100liranızı ne diye alsın.
0
KaraSakall
(03.07.20)
eski üyelerden onu biliyorum. Fakat önce terfi, sonra ayda kenara 10k koyuyorum duyurularından hiç de uzak olmayan bir süre sonra 1000 liram yetmedi demesi ve bunu da ipad ekranım kırıldı tamiri ne kadar diye sormasından sonra yapması çok işkillendirici.

Umarım yanılıyorumdur. Kendisi bence bir açıklama borçlu siteye ve sitede bağış duyurularına bir çekidüzen gelmeli sanırım. En azından bireysel hesaplar yerine veteriner hesabu falan olabilir.
0
denizgonen
(03.07.20)
twitter da rulling mi ne var, onun tayfadan sanirim; gecmis olsun herkese
0
sweetoffice
(03.07.20)
nick tercihi, duyuruları, cevaplarındaki uslubu gözönünde bulundurunca ben tekinsiz biriyim diye bas bas bağırıyordu. kimse mi farketmedi.
0
buenosdias
(03.07.20)
ulan tam niyetleniyorum benden önce birisi uyandırıyor. şimdi en az 3-4 ay herkes daha temkinli olur hahahaha.

şaka bi yana, kedi numarasına da düşmeyin artık ya. geçmiş olsun.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.07.20)
@üğpoıuy, ben de eski bir kullanıcı diye güvendim açıkçası, cevap da gelmiyor.
0
hayirsiz
(03.07.20)
Acikcasi en bastan beri guvenmedigim bir kullaniciydi.
Bence soguk su icin.
0
kuehles blondes
(03.07.20)
Çok eski duyurucu kendisi. Bence psikolojik sorunu olan birisi,çok fazla davranış bozukluğu sergiliyor.

Bildiğim kadarıyla ikci nick te ona ait.mutlaka başka isimlerle yine buralarda. Geçmiş olsun bence yolladiginiz para yerine ulaşmamış olabilir günahını almayım yinede.
0
brnbrs
(03.07.20)
Gönderdiğim paranın peşinde değilim, önemli değil.
hayır yapalım dedik enayi yerine konulduk.
O para cebimde dursaydı sağa sola gidecekti, paraya üzülmüyorum, bundan sonraki yardım taleplerinde bu gibi karakterli kişilikler yüzünden yardımda bulunmayacağız belki de ona üzülüyorum
0
🌸birbilsem
(03.07.20)
sürekli ne kadar çok parası olduğuyla ilgili duyuru açtığı için ben de göndermedim açıkcası, yalan olduğu çok belliydi. birine yardım etmeden lütfen enazından eski duyurularına bakın derim.
0
theseachange
(03.07.20)
duyurunun en büyük kolpacılarından biri olduğunu düşünüyordum kendisinin.

iş değiştirmeler, yabancı ülke vizeleri, oturum izinleri, yabancı ülkede birinden hamile kalmalar, çocuk aldırmalar, işe dönmeler, 5 basamaklı maaşlar...

anlat pampa heyecanlı oluyor modunda takip ediyordum kendisini bugüne kadar.

dolandırmış mıdır bilemem ama ben olsam duyuruya bugün kayıt olmuş kullanıcıya para gönderir bu kişiye göndermezdim :)

bu arada üğpoıuy yardım isterse ona yollarım. onun kolpaları güzel oluyo :))
0
eeb
(03.07.20)
market arabası reyiz @eeb'in de yazdığı gibi fantastik bir arkadaş. bence iki ihtimal var,

1) yazdıkları doğru. bu durumda çok hızlı yaşayan biri olduğu sonucuna varabiliriz. belki yine bi' yerlere kaçmıştır, yakında dönüp meseleyi anlatır. yıllardır burayı aktif olarak kullandığı için şahsen küçük de olsa bir umut payı bırakıyor ve kendisini erken yargılamamak/suçlamamak adına "belki döner" diyorum.

2) yazdıkları kolpa, hayatı yalan. ilgili duyuruya göz gezdirdim de en son 850 lira toplandığını yazmıştı sanırım. bunun yeterli bir ganimet olduğuna kanaat getirip duyurudan sonsuza dek ayrılmış olabilir.

***

bağış yapan arkadaşlara geçmiş olsun diyorum ama hiç tanımadıkları birinin kedi duyurusuna 100-200 lira gönderebildiklerine göre maddi durumları yerinde. "ben iyi bir şey için para göndermiştim" diye teselli bulup daha büyük bir çarpmaya maruz kalmadıkları için kendilerini şanslı saysınlar, şu sıcak yaz günlerinde soğuk sularını içsinler, canlarını sıkmasınlar.

(bu arada adeta bir hatalar zincirinin ardından dedemin üstüne çok talihsiz bir şekilde hidrojen bombası düştü. tedavisini sikorta karşılıyor ama ziyaretine gitmek için gidiş-dönüş 150 lira bilet parasına ihtiyacım var. mesaj atarsanız detayları paylaşabilirim tşk)
0
der meister
(03.07.20)
sadece internetten gördüğünüz ama tanımadığınız bilmediğiniz bir insana 1 tl bile göndermem/göndermeyin.
0
nuisance
(03.07.20)
Şimdi gelir bir hikaye uydurur. Sürekli yeni hikayelerle geliyor, bir işsizim param yok diyor, bir çok zenginim diyor. Bir kere özel mesajla kendisine de yazmıştım. Ben başkası için soruyorum diyor. Eski duyurularını silmiş olabilir ama üğpoıuy gibi eski bir üye bile göndermiş. O parayı diğer yardım kampanyalarına verseydiniz keşke. Bence bırakmayın peşini, herkese aldığı parayı göndersin ya da başka bir yardım kampanyasına ödeyip size de dekont yollasın.

İnsanların parasını çalmaktan ziyade inancını da çaldı. Şimdi bu insanlar gerçekten yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım eder mi?
0
geçerkenugradım
(03.07.20)
merhaba arkadaşlar, kedi duyurusunu ilk gördüğümde aklıma eski duyurukarından birisi gelmişti.

konusu şöyle olan bir duyurusu vardı arkadaşın, '350bin liraya fethiye göcek balıkesir civarında ev'

ben de kendi kendime demiştim ki 350 bin'e ev alcak insan 1 kediyi nasıl tedavi ettiremez, para toplar vb. sonuçta işi var gücü var(hep iş ile duyuru açtığından.)

hatta geçen ay da '300binlik altın bozdurup 200bine ev aldım 1000 tl kira getirisi var' tarzında duyurusu vardı.
0
hem şişko hem deli
(03.07.20)
ben o arkadasin baska nickle hala buralarda oldugunu dusunuyorum. belki bu basliga yazanlardan biridir. modlar ip adresinden arastirabilir:D
0
buenosdias
(03.07.20)
modlar niye araştırsın ki? sonuçta kanun nizam belli , valilikten izin almadan kafaya göre para toplamak suç.

para gönderenler madur olarak görüyorsa kendini yargı yolu açık.

modlar niye kişisel verilerin ihlali vb gibi sorun oluşturabilecek bişeyle uğraşıp kendilerini yaksınlar ki? suç kişiseldir ve reyting hamdi yakalar.
0
hem şişko hem deli
(03.07.20)
hayatı yalan dolan, uydurma belkide psikolojik sorunları vardır. dikkat çekici bir nick olduğu için ara ara duyuruda görürüm kendisini. bazı zamanlar abd vizesi, tatil için güney afrika'ya gidiyor. yurtdışına patronla gidiyor bazende gece hemşiresi oluyor bazı zamanlar beyazyakalı yönetici. tam hollywood senaryosu gibi anlattıkları. 2-3 sene evvel bir hanımefendiden emanet çanta almış sonra çantayı binbir zahmetle hatta duyuruda ifşa ederek çantayı iade etmek zorunda kalmış ve çantayı yırtık teslim etmişti.

bazen duyuruda görünce bakalım ne sallamış diye keyifle okuyorum. duyurda nickaltı diye birşey olmayınca anca biri duyuruda soracak da tanıyan bilenler yazacak. ara ara tüm duyurularını siler sonra tekrar sallamaya devam eder.

o yardım duyurusuna toplanan erkek ismi idi, kendisi hanımefendidir. dolandırıcı mı bilemem ama renkli bir hayat yaşadığı duyuruyu trollediğini düşünüyorum.

aslında para gönderenler iyi niyetli ama en azında bir bakılır eski duyurularına aylık 10 bin lira birikim yapıyorum altın yatırım yapıyorum iyi mi diye sorunca 1150 lira para mı denmesi lazımdı. polemiğe girmemek için yazmadım o başlığa.
0
zanutsas
(03.07.20)
kadın ya da erkek. kolpa, komik vs. ya da değil. sokak hayvanları üzerinden yapılan, onlarcası gerçekten yardım beklerken, gerçek gönüllüler neredeyse aç yaşayıp her gün kilolarca mama dağıtırken aşağılıkça bir davranış. evet burada yardım edenlere sorun yaratmayabilir o 100-200 tl. ama ihtiyaç sahibi hayvanları bulsa fark yaratacak miktarlar aynı zamanda.
ekşisozlükte, annesi gerçekten hasta bir yazarın dolandırıcılık yüzünden ipliği pazara çıkartılmışken duyuruda rahat rahat adam çarpabilmenin ve ihtiyaç sahiplerine gidecek paraları cebe indirmelerinin de önüne geçilmeli diye düşünüyorum.
ama tabii bu o kadar ince bir çizgi ki bundan sonraki olası yardım girişimlerini kötü etkilememeli sadece belli standartlar getirilmeli. klinik bilgileri, ayrıntılı görüntüler, yapılan tetkiklerin detayları bunlar olmadan yardım toplanmamalı.
0
not dark yet
(03.07.20)
Ben de coco diye düşünüyordum. Vasat troll. Neyse soğuk su
0
glamdr1ng
(03.07.20)
"1100 lira ameliyat + anestezi + ilaç parası tutar dedi. karma ve lösemi aşıyla birlikte 1250 lira yapıyor dedi toplam"

duyurusuna gore anestezi + ilac parasi + karma ve losemi asisi 1250-1100=150 liraymis. konu hakkinda hicbir fikrim yok ama "bunlar bu kadar ucuz olamaz" deyip bile killanirdim. "ilac parasi" ahah hangi ilac? kedi iyilestirici!
0
ateistanbul
(03.07.20)
@brnbrs' nin dediği gibi @ikcı da onun yan hesabı olabilir. Çünkü sürekli başka ülkelerde iş buluyor. Mağdur oluyor falan filan. Hatta arttırıyorum, @aysee nickli hesap da ona ait olabilir diyorum, bu @aysee de sürekli böyle mal mülk parayla ilgili duyurular açıp duruyor.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(03.07.20)
İsmi açık duruyor nereye şikayet edilebilir?
0
hipopotamus
(03.07.20)
Avukatlar daha iyi bilir ama kendi fikrim; emniyet online ihbar formu var, ya da cimer üstünden savcılığa ulaşabilecek bir dilekçe ile şikayet edebilirsiniz.
0
geçerkenugradım
(03.07.20)
bu güney afrikaya ayak basar basmaz hamile kalıp kürtaj yaptırmaya çalışan karakter değil mi?
cimere falan yazdığınız şikayetin bi anlamı yok. cimere de yazsan karakol seni arayacak böyle böyle bir şikayetin varmış istiyorsan gel dilekçeni yazalım diyecek. 20 yıllık internet tecrübe dayanarak şikayetçi olacağım diyenlerin %97,64 ü bu aşamada koy verip vazgeçiyor. sizin olayda buraya bağlanır.
10 20 lira verip yeni üyelik alıp geri gelir gene yoluna bakar.
0
anet
(03.07.20)
@hipopotamus hesap numarasının onun adına olduğundan şüpheliyim
0
🌸birbilsem
(03.07.20)
ben o kedi duyurusunu ilk görenlerdenim. yardım için valilik izni gerektiğini yazacaktım ama yanıt silineceği / linç yiyeceğim için hiç yazmadım. gerçekten iyi niyetli de olabilir sonuçta, bilinmez.

bu arkadaş yanılmıyorsam kleptoman olduğundan da bahsetmişti. gittiği evlerden sabun vesaire çalıyordu, mağazalardan çanta çalıyordu. nasıl iade etsem sorusu açmıştı, çalma huyunun önüne geçemiyordu.

ayrıca birden etiler'de yaşamaya başlamıştı. uzun zamandır dikkatimi çekiyordu duyuruları. güney afrika'dan kürtaj olup gelmişti, adam onu istemiyordu sonra birden çok zengin bir adamla evlenip bakıcılarla büyüttüğü bir bebeği olmuştu. maldivlere tatile gidiyorum ne alsam gibi duyurular açıyordu. şimdi tek tek bakmıyorum ama hatırladıklarım bunlar.
0
anais
(04.07.20)
Cepçinin teki bence o.
0
kickboxer
(04.07.20)
bu arada yanıtları şimdi okudum, dolandırıcılık suçlarında cimer'e şikayet gayet sonuç veriyor. kişi/firma hakkında dosya açılıyor ve inceleniyor. para elden verilseydi kanıtlanmazdı ama banka havalesiyle ya da kredi kartı ödemelerinde kanıtlanıyor. tüketici mahkemeleri de aynı şekilde. internetten dolandırıldığınızda, yaptığınız alışveriş kusurlu gönderildiğinde bir şey çıkmaz demeyin.
0
anais
(04.07.20)
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi +1

aysee ve ikcı nickleri de ona ait +1
0
anais
(04.07.20)
İkcı bu kişiyse hırsızlıktan davası vardı.

Kişilik bozukluğu raporu ile yırtmaya çalışıyor
0
integrative
(04.07.20)
lan ölüyorum bir bardak su versenize desem vermezsiniz :DD Kız yıllardır burada diye, sorunlu olduğunu bile bile basmışsınız paraları :D
0
eazy
(04.07.20)
@eazy dostum ver adresi yarın iki damacana su göndereyim:)

Vallaha bilsem vermezdim, paraya değilde gerçekten o hayvan o durumda ve yardımın boşa gittiğine üzülüyorum
0
🌸birbilsem
(04.07.20)
Biz kendisine ait olduğunu bildiğimiz iki hesabı (market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava ve ikcı) tedbiren kapattık. Bu duyuruyu yukarıya sabitliyoruz, gelip görürse, pek umudum yok ama topladığı parayı kedinin tedavisinde kullandığını kanıtlayabilirse hesabını tekrar açarız.

Ayrıca, ilgili hesapların son login tarihleriyle kendisine konuyla ilgili gönderilen mesajların ve ilgili duyuruya girilen içeriklerin tarihlerinin eşleşmesi nedeniyle bu mesajları ve içerikleri gördüğünü kabul ediyoruz.

Bununla birlikte konu yasal yollara intikal ederse, elimizde kendisiyle ilgili bulunan teknik bilgileri de mahkeme kararıyla paylaşırız.
0
angelus
(04.07.20)
Müthiş dengesiz bir profil çizen birisi sırf yıllardır duyuru kullanıcısı diye bu şekilde para topladı ya bravo valla. Şaşkınlıkla takip ettim.
0
astrid
(04.07.20)
Bilet satan, yurtdışından geliyorum deyip milleti çarpan, yardım dilenen... Burada cirit atıyorlar sanırım. Çok da sabırlılar. Bayağı bayağı senaryo yazıyorlar.
Ne yapalım şimdi? Bütün insani duygularımızı yitirelim mi? Düşene bir tekme de biz mi vuralım? Bunu mu istiyorsunuz?
Burada öğrencisi var, muhtacı var, acil ihtiyacı olan var. Bir hayıra vesile olalım diyen insanları neden böyle sömürüyorsunuz?
Şimdi amacınıza ulaştınız işte. Bundan sonra kimse zinhar iyilik yapmyacak buradan.
0
Buddrick
(04.07.20)
hahahaha ikcı da mı buymuş? mat reyiz sürekli 1000 lirayla tatil yapmanın, az parayla çok gezmenin hesabını yapardı. bir gün 10 bin lira maaşı olur, ertesi gün işten yakınırdı. böyle tiplerle gerçek hayatta tanışmayı çok isterdim. psikolojileri mi bozuk, nasıl yaşıyorlar, bunları yaparken ne düşünüyorlar vs... çok acayip gerçekten.
0
der meister
(04.07.20)
hirsizliktan davasi varsa bir tane daha olsa ne olacak diye dusunmus de olabilir, ulkenin hali de malum hirsizlik yapsan sirtini sivazlayanlar oluyor. neyse bence birkac gun sonra ortaya cikar, ben tedavi ettirdim der, belge isterler, ha belgeyi alacak ha buraya koyacak falan derken oyalar, sonra da olay unutulup gider.

asiri zeki ve ongorulu (!) bir yatirimciydi, koye yaptirdigi ev ile yuz binlerce lira kar etmisti. rip.
0
anais
(04.07.20)
vay be millet alter egosuna bile hesap açıyor burada, bilemiyorum engellemek o kadar zor mu :D
0
passion rules the game
(04.07.20)
İkcı sürekli çaldığını söylemişti.
0
integrative
(04.07.20)
Eski nicki mza, zamanında da birinden kamp için backpack alıp üzerine yatmıştı diye hatırlıyorum. A perfect lie +1
0
nickimin hakkini veremedim
(04.07.20)
ip adresi , nickler, yazdığı duyurular cepte.

uğraşmak isteyen birisi çıksa da şikayetçi olsa diye geçirmedim değil içimden.

belki bir avukat arkadaş da para göndermiştir olsa ne güzel olurdu ama ya.
0
hem şişko hem deli
(04.07.20)
ek hesaplar vs. tamam da bir de banka hesabı ismi var.
bu kişiye ulaşmaya çalışmak daha mantıklı değil mi?
0
not dark yet
(04.07.20)
burada yemeksepeti cuzdanima para atar misiniz diye kendine yemek ismarlatip duran bir kadin kullanici daha vardi, birkac yil oluyor. o da ayni kisi olabilir. birkac kisinin yeter demesinden sonra vazgecmisti

edit: bahsi gecen kisi de kendisiymis ahaha
0
anais
(04.07.20)
www.eksiduyuru.com

Şu da burda dursun.

Kendisi görüldüğü üzere dolandiricilik duyurularina da her iki hesabindan cevaplar vermis.
Ben eskiden var olan mza nickli kadinin bunlarla ayni kişi oldugunu düşünüyorum. O kadin da surekli bir avukat dava meseleleri - cocuk bakiciligi - zenginlik gidip geliyordu.

Duyurumu kadinin adini belirttigim icin hukuki acidan dert olabilir diye silmisler. Ahahaha. Ben yeniden yazmış olayim.
0
a perfect lie
(04.07.20)
Yıllar önce kendini ile para alışverişim olmuştur, sanırım 2014 civarı. Duyuruda ameliyat oldum param kalmadı vs ilaç vs birşeyler paylaşmıştı. O sıra gerek eşim gerek dedem ve ninem için çok hastaneye gittiğimden bir miktar para yolladım. 15 gün sonra ödeyecem dedi tabiki ödemedi :) bana deseki param yok cidden helal edip geçecem ama yok cevap vermiyor sallamiyor vs. O sıra bahçesehirde çocuk bakıyormuş, her neyde bu beni bayağı salladı vs. Bir 6-7 ay geçmiştir, Bende ekside adına dolandırıcı diye başlık açtım tenha bir saatte kimse görmedi yazmadı. Kendisine de haber vs vermedim nerden aklına ettiyse paramı yatırdı. 1 gün sonra başlığı sordu ben yazdım sildim dedim. Her neyse dolandırıcı mı tam emin değilim ama kesinlikle kişilik bozukluğu olduğu kanaatindeyim. Eğe üniversitesi Sosyoloji mezunu ama ABD ye gider, hemşire olur beyaz yakalı yönetici, bazende 600 bin lira parası vardır, 10 Bin lira maaş alır vs vs.

Sanırım sosyal medya hesabı yok, ama beyaz gazete adlı internet üzerinde videosu var. Adı bilgilerin vs paylaşmak hem etik değil hemde yasal değil.

Para yatıran hesaplar bilgin Aydemir'i bulursa en azından olayın aslını öğrenirler. Belki ona farkı birşey söyledi.

Özelden isim ve link istemeyin dava açacaklar varsa mahkeme zaten her türlü bulur.
0
Fritz-X
(04.07.20)
gecen gun aklima takilmisti da dusunup hatirlayamamistim. su birinin cantasini odunc isteyip ustune yatan, zengin bi aileye cocuk bakiciligi yapan kizin nicki neydi diye mza'ydi dogru :) bu da ayni kisi miymis ahaha :)

bu arada kamu spotu olarak: tanimadiginiz insanlara dolandirildiginizi ogrendiginizde uzuleceginiz meblagda paralar gondermeyin. dusurup sokakta kaybetseniz uzulmeyeceginiz kadar filan gonderin. gecmis olsun.
0
in vino veritas
(04.07.20)
cocuk bakicisi olarak calistiranlar hic mi siciline bakmiyor
0
anais
(04.07.20)
In vino veritas in dediği kişi yani mza, market arabasıyla terör .... nickini devrettim diyodu
Bu da mı yalanmış yav
Vay anasini
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(04.07.20)
Rahmetlinin nicki çok sevecendi toprağı bol olsun.
0
protrek
(04.07.20)
bence de dolandırıcı.
0
monkey
(04.07.20)
mza yida bu kullanıyordu doğru çünkü bir dönem yani buradaki ilk yıllarında mesajla çok konusmustuk o dönem nişanlısından ayrıldığı için bunalımdaydı, ama sonralarda psikolojik sıkıntıları davranış ve kişilik bozukluğu olduğunu fark edince mesajlaşmayı kestim. Yardım duyurusunu açtığını sonradan gördüm ama para yollayanlar olduğu için uyaramadım. Zaten duyurularından da belli nasıl birisi olduğu. Belki de isteyerek bu şekilde davranmıyor bilemiyorum.
0
brnbrs
(05.07.20)
(37)

Çocuk istiyor musunuz?

batlegolas
Ben istemiyorum. 23 yaşında kadınım.Siz de yaş ve cinsiyet belirterek cevap verirseniz sevinirim. Merak ediyorum. Çocuk istemeyen insan sayısı az gibi.Teşekkürler.
Ben istemiyorum. 23 yaşında kadınım.

Siz de yaş ve cinsiyet belirterek cevap verirseniz sevinirim. Merak ediyorum. Çocuk istemeyen insan sayısı az gibi.

Teşekkürler.
0
batlegolas
(03.07.20)
40 erkek hayır. Evlenmek bile istemiyorum.
0
pass
(03.07.20)
cocuga bagli, 29 erkek.
0
ateistanbul
(03.07.20)
Asla, hiçbir şekilde, kesinlikle istemiyorum.
33 kadın.
0
pati
(03.07.20)
38 kadin, nope - 20lerin sonunda bi donem ister gibi oldum ama :-)
0
euteamo
(03.07.20)
34,aşırı istiyorum.
Evlenirsem en büyük evlilik nedenim
0
chemnil
(03.07.20)
Hiç istemiyorum. Hatta hiç hiç hiç.

Ama bir keresinde kısa donemliğine beraber olmak zorunda olsak da, bir iliskimdeki adamı cidden sevmiştim. İlk defa birinden çocuk yapabilme isteği hissetmiştim kendimde. Çok garipti.

Ama son 2 ilişkimde kesinlikle düşünmedim.

30 k

Dünyanın hali fln değil olay. Kesinlikle çocuk zamanından ve senden alan birşey. Daha ben gezecem tozacam, ohoooo. Sabah kalkıyorum 1 saat kendi rutinim var benim. 2 gün ailem için fadakarlik yapıyorum da 3. gün tükenmişlik sendromuna giriyorum kendime vakit ayıramıyorum diye.

Ama şöyle birsey eşimin maddi durumu kaygı taşımayacağım bir düzeyde olursa ve o çok istiyorsa ve en önemlisi sorumluluk sahibi bir adam ve düzgün bir baba olacaksa düşünebilirim. Kendimden yapacağım fedakarlık düzeyi ile alakalı bu. Sadece maddi durumla da direk bağdaştırmamak lazım, ama malesef alakalı işte yine de. Kendimden yapacağım fedakarlık düzeyini en aza indiren bir ilişkide, eşim istiyorsa düşünebiliriz.
0
mobydick
(03.07.20)
36E - ben istiyorum ama o bebeklik çocukluk çok angarya işler. hemen 18 yaşına gelmesini istiyorum :)

çocuğu olan arkadaş ve tanıdıklarımın çocuklarına ayırdığı zaman, gösterdiği ilgi çok yorucu. çocuğunla bir kez daha çocuk oluyorsun. "aras bu ne? aaaa portakalmıııışş" falan.. hayal ettiğimde bile yoruluyorum.

bir de şu var

(bkz: gençken evlilik istemeyip yaşlanınca pişman olmak)

ve

(bkz: çocuk sahibi olunca hayatın kaydığı gerçeği)
0
tabudeviren
(03.07.20)
24 k, şu an değil ama ileri de isterim gibi hiç mutlu büyük bir ailem olmadı çocukken. çok özenirdim o ailelere ileride kendim böyle bir aile kurmak isterim.
0
turkce konusan uzayli
(03.07.20)
Evlilikte 5 yılı geride bıraktık. Eşimle psikolojik olarak zaman zaman "olsa güzel olurdu" gibisinden konuşuyoruz ancak reel olarak kesinlikle saçma geliyor.

Kişisel düşüncem şu ki; dünyanın nereye gittiği hem doğa olarak hem politik olarak belli değil, gördüğümüz her şey gün geçtikçe daha da saçma bir şekilde maddiyata bağlı yüzümüze vuruyor ki eminim hane olarak ortalamanın çok üstünde kazancımız var ancak hayatın anlamı bu olmamalı.

Eğer 1970 yılında bu yaşımda olsaydım, istemekle kalmaz iki tane hedeflerdim ancak bu zamanda kesinlikle karşıyım.

36 E
0
foolrules
(03.07.20)
istiyorum ama olursa 2 tane istiyorum ama şu an doğurmaya müsait değilim ne yazık ki vakti geldiğinde inşallah. 21k
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.07.20)
40'ların sonundayım. 2 çocuğum var, başka istemem. Zaten çok "agucuk" çocuk seven bir kafada olmadım. Kendi çocuklarımı seviyorum ama, kendimden bile çok.
30 yaşında çocuk istemeye başladım. Hatta bir ara sadece çocuk yapmak için evlenmek fikri bile vardı aklımda. Şimdiden söyleyeyim, çocuk öyle böyle bir sorumluluk değil. Şimdi "iyi ki yapmışım" diyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(03.07.20)
Asla. Babadan yana şanssız bir adamım o sorumluluğu kendimde görmüyorum.
28e
0
Giovanni Pipitto
(03.07.20)
31e Ben de 10 yillik sevgilim de istemiyoruz. Paramız ve iş nedeniyle zamanımız yok. Çocuk yapmak bizim için pet shop'tan alışveriş yapmak gibi çünkü o kadar evsiz çocuk varken evlat edinmek yerine yenisini yapmak bana evsiz çocuklara kötülük yapmak gibi geliyor. Insanlar olayı biyolojiye bağlıyor,kanimdan olsun diyorlar da sanki kızılötesi görebilen gözlerimiz sırtımızda kanatlarimiz var. Hepimiz benzersiz işte. O çocukları önce evlat edinirdim.
0
howfaristhesky
(03.07.20)
26 K, istemiyorum.
0
landho
(03.07.20)
31 yaşında erkeğim. Keşke maddi manevi imkanım olsa da 3 4 tane olsa. Evli değilim ama geçen arkadaşın kızı oldu. Bakarken gözlerim doldu. Ağlayacaktım.
0
allah yazdiysa bozsun
(03.07.20)
26 yaşında erkeğim. kısa cevap: kararsızım. uzun cevab için galerimizi ziyaret edebilirsiniz. İŞTE O ÜNLÜ DUYURUCUNUN MERAKLA BEKLENEN CEVABI

kafam çok karışık. bir yandan çok bencil olduğumu, pizza paramı bebek bezine harcamak istemediğimi, ayaklarımı uzatıp gebeş gibi yayılmak dururken çocuğu parka götürmekle uğraşmayacağımı vs. biliyorum ve benim gibi birisi için çocuk yapmanın çok ama çok yanlış olacağını düşünüyorum. öte yandan kız arkadaşım (25) iş ciddiye biner de evlenecek olursak kesinlikle çocuk istediğini söylüyor. onunla birlikte AŞKIMIZIN MEYVESİ AYTEK sahibi olma fikri de hoşuma gitmiyor değil... denize gitsek mesela, kollarından tutup böyle suya indirecek gibi olsam ama tipik bebek hareketiyle ayaklarını kaldırıp "yok istemezük" dese, ben de henry sen rahatsız mısın olm diye dellensem... fena olmazdı. yalnız "çocuk olabilir" dememin tek sebebi şu anki kız arkadaşımın istiyor olması ve evlenirsek türkiye'de yaşamayacak olmamız. bu ülkede çocuk yetiştirmek çok ama çok zor iş, yapanın önünde saygıyla eğilirim ama bende o cesaret ve çelikten sinirler yok açıkçası. anksiyeteden, kaygıdan manyak olup ölürdüm türkiye'de çocuk yetiştirmem gerekse.
0
der meister
(03.07.20)
İstiyorum. Kız olursa iyi olur. Kız çocukları çok sevimli oluyor. Küçücük kafaları, kocaman saçları var falan :D Güzel olursa bi de offf <3

Baba olmak nasıl bir duygu hep merak etmişimdir.
0
eazy
(03.07.20)
32 kadın
İstemiyorum.
Hiç istemedim.
0
mutekebbir
(03.07.20)
28/k

doğru insanı bulursam istiyorum 4 5 tane filan :)
0
kaptan maydanoz
(03.07.20)
27 erkek. hayır istemiyorum. çocukları sadece uzaktan seviyorum.
0
nothing in my way
(03.07.20)
Asla istemiyorum. Bugüne kadar zamanında büyük konuşup da sonradan yaptığım şeyler oldu ama çocuk konusundan çok eminim.

27, Kadın.
0
ms brownstone
(03.07.20)
32 yaşındayım, kadınım, istemiyorum.
0
fotrsapka
(03.07.20)
24 kadın, istememeye daha yakınım.

Fazlaca sorumluluk ve fedakarlık gerektiren bir iş bence çocuk sahibi olmak. Bu yeterliliklere sahip miyim emin değilim. Zaten daha çok erken olduğunu düşünüyorum kendim için ama ilerki 10 yıl içinde bile net olamam gibi geliyor.

Halbuki çocukları da çoook severim. Kardeşim anne gibisin der bazen bana agdhdj. Ama sevmek başka, bir bireyi dünyaya getirmek ona imkanlar sunmak başka.. sevmek için çocuk yapanlar var buradan kendilerine hayretlerimi iletiyorum O_O

Tabi fikirlerim değişebilir de, büyük konuşmak istemiyorum. Ama çocuk istemeyenlerin sayısı bence o kadar az değil, en azından çevremden gördüğüm kadarıyla.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(03.07.20)
29K
istiyorum. yani acilen değil de ilerleyen zamanlarda olsun isterim.
0
elorelia
(03.07.20)
45 E ; Hiç istemedim , olmadı da zaten ama hanım çok sever çocukları olsaydı veya hala olursa sırf onun için kabul edip katlanırım.

En uyuz olduğum sohbet konusuda şu ; olunca anlarsın değerini, sevgisini O.o
Yahu zorla çocuk sevmek zorunda mıyım , sebze yemeği sevmem ısrar ederler bir tadına bak bayılırsın diye ( ki bakmam). Çocuk bu çocuk , var say senin gibi sevemedim , tencereye geri mi boşaltacağız. Etrafımda görüyorum bebekken aşıklar çocuklarına 10 lu yaşlarından itibaren boğacaklar.
0
synax
(03.07.20)
27 k

3-4 yaşına kadar olan cocukları seviyorum. keske olsa ben de sadece sevsem oynasam ama bakmak zorunda olmasam. öyle bir şey mümkün olmadığı için de su an istemiyorum. insanın hayatını ablukaya alan bir sey. kendime zor bakıyorum
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(03.07.20)
31 yaşında erkeğim, mesleğim gereği çocuklar ve ebeveynlerle çok haşır neşirim, uzun zamandır çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum, dünyaya çocuk getirmenin olası varoluşsal krizlere bir nebze çözüm olması dışında bir faydasını göremiyorum.
0
blue rebel motorcycle club
(03.07.20)
'olsa guzel olur herhalde' ile 'aman allah korusun' arasinda gidip geliyorum bu konuda. Eskiden hic istemezdim, son iki uc yildir etrafimdaki bebekli aile, arkadas sayisi artti, bakinca o kadar zormus gibi de gelmiyor ama aslinda cok buyuk bir sorumluluk. Normalde aman aman cocuk seven bir insan degilim ama arkadas bebekleri ile arada oynamak hosuma da gitmiyor degil. yine de ben kendi hayat standartina ve ozgurlugune oldukca duskun bir insanim; bile isteye bozabilir miyim, emin degilim. Bu konu ile ilgili kafalar oldukca karisik bende yani. Hicbir zaman tam olarak 'oldu o zaman yapalim bir cocuk' diyecek durumda olmayacagim muhtemelen, kazayla olursa da hayir demem gibi. 8 yillik bir iliskim var, erkek arkadasim da ayni kafada ki onun yasi benden buyuk.

bir de ben kedimi bile gunde 20 kere kontrol eden, saginda solunda ufacik bir sey olsa uzuntuden krize giren bir insanim, cocuk konusunda evhamli bir anne olarak 20 yil erken yaslanirim herhalde. kendime bu kotulugu yapmak da istemiyorum.

27 yas K.
0
fraise
(03.07.20)
çocuğun eğitim parasını denkleştirebilirsem eğer
orta okul 150k*4
lise 150k*4
üni 150k*4

toplamda 1.800.000TL olabilir. yedisi içtisi vs 2.500.000TL biriktirmem lazım.

diğer türlü düz okula versek 25 yaşında ağzımıza sıçar diye korkuyorum madem bakamıycaksın niye yapıyorsun beni diye.
0
duyurukullanıcısı
(03.07.20)
38 E
istiyorum, istedim ve var (16 aylık kız), ikinciyi de istiyorum.
0
Corc
(03.07.20)
28 K, 1 yaşında kızım var.

Hayatımın hiç bir döneminde anne olmayı hayal etmedim uzak planlar arasındaydı ama o anaçlık anne olma isteği yoktu. Ama gelecek planlarım arasında vardı. Bazı özel sebeplerden dolayı bu planı öne çekmek durumunda kaldık. Çocukları severdim ama annelerine verene kadar. Kızımı çok seviyorum ve doğum sonrası süreçte 1 yıl kadar doğum iznimi uzatarak evde kaldım.

Arkadaşlar çocuk işi ilişkiyi çok çok farklı bir boyuta taşıyor. Eşimi seviyorum ve zorla evlenmedim. Ama hamilelik psikolojisi, lohusalık psikolojisi, çalışan kadının ev hanımına evriliş psikolojisi...

Sonuç olarak; kızımı seviyorum, ama çocuk işi akıllı işi değil yeni evlenmek isteyenlere de tek tavsiyem: evlenmemeleri..

2. Çocuk istemiyom.
0
snd88
(03.07.20)
24K

çocuklardan nefret ederim ama istiyorum. türk bebeleri gibi çığırtkan olmaz inşallah. :)
0
sonsuz
(03.07.20)
31 yaşında bekar Erkek kişisi.

Yani istiyorum gibi özellikle kız çocuğu bilhassa kız çocuğu ama bir taraftan cesaretim yok gibi bir şey. Böyle bir durum söz konusu.

Neden kız çocuğuna gelirsem; 2 tane kız yeğen.

Abimin 1 kızı, kuzenimin de 1 kız var. Aralarında 3 sene var. Büyük olan abimin kızı. Çok tatlılar lan. Çok komikler. Çok iyi anlaşıyorlar. Oynarken, abimin kızıyla oynarken, lan benim de bir tane kızım olsa demişliğim var.

Kuzenim kızı, gidip babasına sarılırken keşke bir kızım olsa da gelip bana böyle sarılsa demişliğim oldu. Kuzenim adına çok mutlu oldum, mutlu bir ailesi var diye.

Bu iki kız yeğenden sonra kız çocuğu kız çocuğu dolanıyorum.
0
put it in your appropriate place
(03.07.20)
30 K istemiyorum
0
peki madem
(03.07.20)
34 k. çocuğum olsa bakacak halim yok. enerjimi daha istediğim şeylere ayırmayı tercih ediyorum, kişisel tekamül gibi.
0
durme
(03.07.20)
kesinlikle istemiyorum. Çocukları hiç sevmem ve o sorumluluğu almak istemiyorum. Evlilik isterim ama onunla ilgili sorunum yok

24/E
0
nundu
(04.07.20)
40E istemedim,istemiyorum,istemeyeceğim.
0
since1907
(28.02.21)
(5)

Is nerde?

eyeinthesky
Fuchao, beijing’s propaganda chief, tried to comfort the public, saying air and road links to the city would not be cut. Saying’den önce is neden gelmedi?Bu durumun özel bi ismi var mı, reduced relative gibi?
Fuchao, beijing’s propaganda chief, tried to comfort the public, saying air and road links to the city would not be cut.

Saying’den önce is neden gelmedi?
Bu durumun özel bi ismi var mı, reduced relative gibi?
0
eyeinthesky
(30.06.20)
habercilikte kullanılıyor böyle ama bir tanımı var mı bilmiyorum.
0
bohr atom modeli
(30.06.20)
Peki saying’den önce is gelse de doğru olur muydu?
0
🌸eyeinthesky
(30.06.20)
durumun ismini unuttum da bu cümlede "is" kullanılacak bir yer yok, "tried" dolayısıyla. daha basit bir örnek vereyim,

he declined our offer, saying he didn't have time = vakti olmadığını söyleyerek teklifimizi reddetti

eylem cümlesi bu, habercilikle alakası yok direkt cümlenin yapısında "is" olmasına gerek yok yani.

***

ikinci sorunu şimdi gördüm, hayır yine yanlış olurdu. yine "tried" yüzünden.

fuchao, beijing's propaganda chief, IS trying to comfort the public, saying air and road links to the city would not be cut.

bu üstteki cümle doğru olabilirdi mesela. kısaca özetlemem gerekirse oradaki "saying" zaman ifadesi değil, adına ne dendiğini unuttum. "söyleyerek" anlamında o, "söylüyor" değil.

bi şey participle deniyodu buna sanki ama dediğim gibi ismini hatırlamıyorum
0
der meister
(30.06.20)
@der meister +1

diyor ki, "adam kamuyu şunu söyleyerek rahatlatmaya çalıştı". is olması için "şunu söylüyor" olması gerekirdi cümlenin.
0
plutongezegendegilmi
(30.06.20)
Gerund
0
chezsoi
(30.06.20)
(15)

Covid19 aşısı çıksa ve zorunlu olsa

encokbenisevinnolur
gönüllü olarak yaptırır mısınız?ya da nasil bir tavir alırdınız?
gönüllü olarak yaptırır mısınız?
ya da nasil bir tavir alırdınız?
0
encokbenisevinnolur
(27.06.20)
Yaptırırım tabii. Sonuçta bebekken de bir sürü aşiyi zorunlu olarak yaptırıyoruz, bir zarari yok aksine faydalı.

Aşı çıksa da yaptırsak diye bekliyorum ben hatta.
0
fraise
(27.06.20)
yaptırmazdım kesinlikle doğal bağışıklık kazanmayı tercih ederim. sonuçta aşıların uzun vadeli yan etkilerini bilemiyor olacağız. ayrıca yapılan çalışmalar hastalığa atlatanların sadece %10'unda hafıza oluşturan antikorların oluştuğunu ve belirli bir süre da oluşan antikorların kaybolduğunu gösteriyor. bu durum virüsün vücut tarafından bir tehdit bile olmadığının göstergesi.
0
sting
(27.06.20)
ilk aşıyı yaptırmak biraz ürkütücü gibi ama etkileri hakkında tatmin edici sonuçlar açıklanırsa koşa koşa yaptırırım. mevcut durumumda değil de, düzenim kurulu bir hayatım olsaydı etkilemiyor olsaydı beklerdim 1 sene sonrasında yaptırırdım
0
avatar is back
(27.06.20)
zorunlu aşı diyorsun, ne yapardınız diye soruyorsun. zorunlu aşıda seçme hakkı verileceğini sanmıyorum, bizim ne düşündüğümüz kimin umurunda olacak ki?

aşı karşıtı falan değilim ama ben corona aşısını yaptırmazdım en azından önümüzdeki 3-4 sene için. yeni bir hastalık. aşının uzun süreli yan etkisi olur mu olmaz mı belli değil. ben o riske girmek istemiyorum kendi adıma. bak 90'larda eradike edilmiş hastalıklar için gönül rahatlığıyla gider yaptırırım örneğin, adam 30 yıl önce aşıyı olmuştur hala zımba gibidir ya da işte tüm dünya aşılanmıştır o hastalığa karşı, derim ki aşı işe yarıyor ve belli ki ciddi bir yan etkisi de yok, yaptırmamak olmaz. ama corona başka bir olay. çok yeni. çekinirim açıkçası öyle çat diye gidip aşısını olmaktan.
0
der meister
(27.06.20)
Şu anda çıkacak aşıyı yaptırmaktansa doğal bağışıklığı tercih ederim.
0
trgydl
(27.06.20)
yaptırırım. aşılarda az da olsa o hastalığa ait virusler bulunur. bu sayede hafif de olsa hastalığı geçirerek bağışıklığı kazanırım.

ben aşının nereden çıktığına dikkat ederdim. bir kere ercüment'in aşısını güven vermediği için yaptırmazdım.

çıkacak veriler önemli. bu arada aşı konusundaki çekinceleri anlayabiliyorum fakat 3-4 sene sonra olacağın aşının 5 sene sonra çıkaracağı yan etkileri kimse bilemez. bu yüzden aşının firması ve yapılan çalışmanın verileri çok önemli.
0
false pretension
(28.06.20)
Cevapları okudum ve oha diyorum. Arkadaşlar siz aşı otizm yapıyor tayfasından falansınız heralde?

Elbette yaptırırım aşıyı.

Aşılar onaylanana kadar bin tane aşamadan geçiyor “Al sana aşı, gel kobayımız ol beyaz yakalı koray” demiyorlar..
0
sydney
(28.06.20)
yaptiririm.

sirf bu buyuk resimci, gotumuze cip takacakci tiplere gicik oldugum icin.
0
baldur2
(28.06.20)
Ben de yaptırmak istemem, biraz yaygınlaşması lazım.
0
bbb_1
(28.06.20)
sydney +1.

aşı onaylanana kadar zaten yeteri kadar deneniyor. tabi uzun dönemde beklenmeyen etkileri çıkabilir ama covid'e yakalanıp ölmektense aşı olmayı tercih ederim.
0
mrtkp1234
(28.06.20)
Buralarda böyle tipler varmıydı ya Sydney+1

Öyle bir anlatılmış ki sanki bu zorunluluk öncesi yeterince test yapılmamış onay alınmamış gibi.

Yan etkileri ne olabilir yani zombi mi olacağız ? Yada çip mi takacaklar bizi izlemek için :)
0
infernalcadre
(28.06.20)
Tabii ki yaptırırım, aşı karşıtı kampanyaların ne denli başarılı olduğunu yorumlarda dehşet içerisinde izliyorum şu an.
0
gmzo
(28.06.20)
Bazi seyler zorunlu olamaz. Sunnet mesela. Vucut butunlugu kutsal cunku. Asiyi da bu kategoride degerlendiriyorum. Covid icin ise muhtemelen yaptirmam. Hem ne kadar faydasi olacagi hem yan etkileri iyi temellenmis olmayacak cunku. 1-2 sene filan etkileri gormek icin cok az sureler.
0
dunal
(28.06.20)
Bekle gör klişesi +1
0
lion de la Turquie
(28.06.20)
bu covid denen meselenin arkasında ne olduğu belli olmadığı için ve kurumlar da başından beri sürekli çelişkili açıklamalar yaptığından (who'nun maske meselesi gibi) kesinlikle aşı yaptırmazdım. aynen daha önceki kuş gribi, domuz gribi vakalarında yaptırmadığım ve hatta hiç o genel grip aşısından da yaptırmadığım gibi.

"büyük resimci" diyorsunuz da, ben de esas sistem ne dayatırsa sorgusuz sualsiz onun peşinden gidip her beyana, açıklamaya, çözüm önerisine inananlara şaşırıyorum.
0
Thredith
(28.06.20)
(12)

Ne durumdasınız, önlemleri biraz gevşettiniz mi? / Pandemi hk

KUCO
İnsanlarla bir araya geliyor musunuz artık? Eve akraba eş dost geliyor mu? İnsanlarla bi şekilde temasınız normale yakınsadı mı?
İnsanlarla bir araya geliyor musunuz artık? Eve akraba eş dost geliyor mu? İnsanlarla bi şekilde temasınız normale yakınsadı mı?
0
KUCO
(27.06.20)
Eve kimse gelmiyor, ben de kimsenin evine gitmiyorum. Sadece açık havada buluşuyorum insanlarla. Market dışında kapalı alana girmiyorum. Sık el yıkama, dışarıdayken elleri dezenfekte etme gibi şeylere eskisi gibi devam ediyorum.
0
fotrsapka
(27.06.20)
kesinlikle hayir. herhangi bir degisiklik yok genel olarak.
0
hot potato
(27.06.20)
marketten aldığım eşyaları bekletirdim 24 saat, sadece onda gevşeme var. 1 saat sonra kullanmaya başlıyorum.
0
xrated
(27.06.20)
Normale cok yakinim. Saldim artik. Maskemi takiyorum her yere gidiyorum.
0
matilda
(27.06.20)
arkadaşlarla bir araya geliyoruz.
dışarıda yemek yiyorum. açık alan arıyoruz tabi.
maske hariç büyük oranda normale döndüm.
0
antikadimag
(27.06.20)
Yakin cevremle görüşmeye başladım. Kapalı ortamlara girmiyorum ama açık havalarda yemek yiyorum.
0
pass
(27.06.20)
maske mesafe uyarak normale döndüm.
0
hayaletimsi
(27.06.20)
Hiç ara vermemiştim ki. Artık dışarıda falan da buluşabiliyoruz güzel oldu.
0
catch the arrow
(27.06.20)
Maske + mesafe devam.
0
black holes in the sky
(27.06.20)
maskemi takıyor ve sosyal mesafe kurallarına uyuyorum ama bunu da sadece diğer insanlar için yapıyorum. şu noktadan sonra bana bulaşmış beni öldürmüş gerçekten umrumda değil, bıktım. tamam yaşamak güzel falan ama bu kadarı fazla geliyor bana kardeşim robot gibi yaşayacaksak gereği yok öldürüyosa öldürsün napiyim yani yeter, kendi adıma saldım tamamen umrumda değil. tek derdim ben hastaysam başkasına bulaştırmayayım, gerisini umursamıyorum.
0
der meister
(27.06.20)
Okul olmadığı için normal hayatıma pek dönemiyorum ama elimde olsa dönerim. Maskeyi de zorunluluktan takıyorum.
0
owaki
(27.06.20)
Decathlondan 2 sandalye bir masa aldım, park bahçe'de takılıyoruz. Birşey yiyeceksek paket yaptırıp yine bahçede vs. yemeye çalışıyoruz. Maske ve açık havaya devam. Umarım kış gelene kadar biter. Yazın iyi de, soğukta ne yaparız bilmem.
0
tss
(28.06.20)
(4)

ingilizcesi möthüş olanlar şu cümleyi ingilizceye çevirebilir mi rica etsem

lacrim
Söylediğim şeyleri, maalesef bir kısmı da uydurma olan misallerle süsleyerek adamcağızı adeta ağlamaklı ederdim.
Söylediğim şeyleri, maalesef bir kısmı da uydurma olan misallerle süsleyerek adamcağızı adeta ağlamaklı ederdim.
0
lacrim
(21.06.20)
İngilizcem müthiş değil ama şöyle çevirdim:

I would make him be close to tears with the things I had said with decorating them with instances some of them unfortunately made up.

Not: bunu Türkçe bilmeyen birine söylersen muhtemelen "ne saçmalıyo lan bu" der. Yalanlarla süslemek falan bunlar ingilizcede olan deyimler mi bilmiyorum.
0
himmet dayi
(21.06.20)
böyle cümleleri çevirecek kadar möthüş olmasa da biliyom biraz, şahsi denemem şöyle,

I would embellish the things I say with illustrations, some of which were unfortunately made up, and move the poor man to the brink of tears.
0
der meister
(21.06.20)
I would make the poor man almost tear up by elaborating the things I said with -unfortunately sometimes made up- examples.
0
olsen
(21.06.20)
I would nearly reduce the poor man to tears by garnishing my statements with partially made-up anecdotes.
0
malaika
(21.06.20)
(12)

hafta sonu sizin için ne zaman başlar?

chihirovekohaku
a- Cuma akşamı.b- Cumartesi.
a- Cuma akşamı.

b- Cumartesi.
0
chihirovekohaku
(19.06.20)
Cuma akşamı
0
yarey
(19.06.20)
Ben hafta sonu dediğimde c.tesi-pazar günlerini kastediyorum. İlk kez bugün duydum hafta sonu denince cuma akşamının kastedildiğini. Size de sormak istedim.
0
🌸chihirovekohaku
(19.06.20)
cuma aksami ama cuma gunu daha sabahtan mutlu hissetmeye baslarim ben.
0
der meister
(19.06.20)
Maalesef c.tesi başlıyor. Cuma labdan geç çıkınca eve geldiğimde çoktan yamuk yumuk olmuş oluyorum.
0
superfluid
(19.06.20)
hafta sonunu cuma başlatan insan cuma akşamını değerlendiren insandır denebilir genelde. bıçkın zamanlarımda ben en çok cuma çıkmalarını severdim çünkü sonrasında ayılmak için 1 günden fazlasına ihtiyacım oluyordu. sonra iş hayatına girip cuma eve geldiğimde yorgun hissetmeye başladığımdan beri cumayı "ohh yarın erken kalkmak yok" tatili olarak görüyorum.
0
Bruce
(19.06.20)
Cuma gunu son toplanti bittikten sonra baslar, pazar aksam 8 gibi biter. Pazar aksam 8-12 arasi "lanet olsun yarin yine is var" stresi icin ayrilir.
0
taurina
(19.06.20)
En sevdiğim zaman dilimi cuma akşamları olabilir; bu yüzden benim için de hafta sonları cuma akşamından başlar. Önünde koskoca boş iki gün vardır.
0
fraise
(19.06.20)
cuma akşamı kesinlikle valla cumartesiden başlıyo benim anksiyetem :D:D
0
theseachange
(19.06.20)
Hafta sonu Cuma 17 ile Pazar 17 arasıdır benim için.
0
crostata
(19.06.20)
Cuma öglen/ögleden sonra.
Saat 2den sonra calismiyorum cumalari.
0
kuehles blondes
(19.06.20)
Peki "Hafta sonu markete gideceğim." ya da "Hafta sonu konsere gideceğim." dediğinizde cuma akşamını kastettiğiniz oluyor mu?
0
🌸chihirovekohaku
(19.06.20)
cuma sabahları daha keyifli gidiyorum işyerine, öğleden sonra da tatil modum başlar.
0
isyankar tosbaga
(19.06.20)
(1)

Erasmus 2020-2021’de yapılacak mı?

asaf
Korona yüzünden Erasmus’u askıya alan üniversiteler ve diğer ertelemeyenlerde son durum ne?
Korona yüzünden Erasmus’u askıya alan üniversiteler ve diğer ertelemeyenlerde son durum ne?
0
asaf
(09.06.20)
ankara üniversitesi'ndeyim. erasmus'a hak kazanmıştım. karşı okul "geliyosan gel" diye mail attı, kendi okulumla görüşüp başvuru işlemlerini hallettim, kabul mektubunu bekliyorum şu an. benim gideceğim okul öğrenci kabul ediyor ve normal şartlarda gideceğim gibi görünüyor ama aynı zamanda "yök öğrenci değişim faaliyetlerini askıya aldı" yazıyordu en son okulun sitesinde, güncellenmiş bir bilgi de göremiyorum.

nasıl olacak anlamadım, galiba kimsenin de fikri yok.
0
der meister
(09.06.20)
(9)

kitap okuma hızınız ne kadar?

tabudeviren
günde kaç sayfa veya saat okursunuz?150 sayfalık standart ölçülerde bir kitabı ne kadar sürede bitirirsiniz?
günde kaç sayfa veya saat okursunuz?
150 sayfalık standart ölçülerde bir kitabı ne kadar sürede bitirirsiniz?
0
tabudeviren
(09.06.20)
Hızımı ölçmedim ama bir günde bitiririm normal şartlar altında.
0
vedatchilipeppers
(09.06.20)
tüm gün işim yok evdeysem ve konusu çekici bir roman okuyorsam 350-400 sayfa okurum, ancak konu bilgi edinmeye dönük vs ise daha yavaş ve sindirerek okurum.
0
nihavent
(09.06.20)
tamamen kitabın ne kadar akıcı olduğuna bağlı. sevdiysem, roman ve hikayeyse bir günde biter. saat bazında hiç hesaplamadım ama ortalamadan hızlı okuyorum. eğer kitap edebi bir metin değilse en az iki güne yaymaya çalışırım.
0
black holes in the sky
(09.06.20)
ben 1 haftada bitiririm.
0
paramolacak
(09.06.20)
Yıllar önce 1100+ sayfalık Harry Potter'ı bir günde, dev Otostopçunun Galaksi Rehberi beşi bir yerde baskısını bir haftada okumuştum. Şimdi okuyamıyorum, dikkatim dağılıyor. Ama 150 sayfalık kitap çok sararsa bir günde kolay biter.
0
kobuzchu kiz
(09.06.20)
ilgimi çekerse bir oturuşta 50-60 sayfa okuyabiliyorum. ortalama bir kitap için 20 sayfaya düşüyor.
ilgimi çekerse her gün okuyorum bu 50-60 sayfayı. ortalama bir kitap için 2 günde bir 20 sayfa diyebiliriz.

soruya bu ışıkta cevap verirsem 3 ile 15 gün arası diyelim.
0
Bruce
(09.06.20)
Çok ilgimi çektiyse 140 sayfasını bir günde okurum.

Kalan 10 sayfa bitmesin diye bir aya yayabilirim.
0
tessera
(09.06.20)
Beni rahatsiz edecek kadar hizli okuyorum. Zorla hizli okuma seminerlerine katildim dershane yuzunden. Sonra, üniversitede de alanim edebiyat olunca, haftada 2 bazen 3 kitap incelemesi yapmak, analiz yazmak zorundaydim, o hizi azaltamadim.

150 sayfayi ikinci gune birakmam normalde.

Benim amacim zevk icin okumaya yaklasmak, bunun bilincinde olarak okuma süremi uzatmaya calisiyorum birkac yildir.
0
buf-e kür
(09.06.20)
ben de buf-e kur'un aksine edebiyat ogrencisi olmama/cok okumam gerekmesine ragmen kagni hizinda okuyorum. hizli okursam tamamen bosa gidiyor, anlamiyorum. sindire sindire, bazi paragraflari tekrar okumam gerekiyor cunku bazen dikkatim dagiliyor. klasikleri dusunecek olursak 2 saatte 100-110 sayfa okuyorum galiba. oturuyorum, boyle sanki saatler gecmis gibi geliyor, dur su bolumu de okuyayim diye bayagi bayagi uzatiyorum... bir bakiyorum 80 sayfa okumusum lel. gafa yetmiyor.
0
der meister
(09.06.20)
(11)

amerika'daki protestoların yağmaya dönmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bruce
bir kısım "protesto ediyorsan insan gibi et" diyor, bir kısım da "yıllardır gördükleri zulmün ve ayrımclığın dışavurumu olarak verdikleri tepki anlaşılabilir" diyor. siz hangi taraftasınız? ya da bunlardan farklı olarak nasıl yorumluyorsunuz?yağmaların olması bu işin meşruiyetine zarar verir mi? ya
bir kısım "protesto ediyorsan insan gibi et" diyor, bir kısım da "yıllardır gördükleri zulmün ve ayrımclığın dışavurumu olarak verdikleri tepki anlaşılabilir" diyor.

siz hangi taraftasınız? ya da bunlardan farklı olarak nasıl yorumluyorsunuz?
yağmaların olması bu işin meşruiyetine zarar verir mi? yağmalar, polis aracı yakmalar olmadan mağdurlar seslerini duyurabilir ve bir şeylerin değişmesini sağlayabilirler mi?
0
Bruce
(31.05.20)
bu irkcilara "biz hakliyiz bak iste bunlari basibos birakinca yagmaya basliyorlar" deme hakki veriyor bence. bir nevi gezi olaylarinin sonlarina dogru araya karisan yandaslarin provaksyonuna donusmesi ve gezi gibi kitleselden toplumsala donusebilmis muthis bir direnisin belli bir kesim tarafindan teror olayi olarak anilmasina benziyor. belki polis tutuklanana kadar isyani surdurmeleri bir noktada hakliydi ama su anda degistirebilecekleri baska hicbir sey yokken (ve olayin sorumlulari tutuklanmisken) yagmaya talana baslamalari bir cuval inciri berbat ediyor.
0
in vino veritas
(31.05.20)
ellerine sağlık diyorum. sokakta slogan atarak kimse bir şey elde edemez. seversin sevmezsin ama lenin sovyetler birliği'ni parkta oturma eylemi yaparak falan kurmadı. mesele bir zencinin öldürülmesi değil, hatta zencinin öldürülmesi de değil. bugün abd denen sözde dünya devi skik ülkede bile milyonlarca insan fakirliğe, ayrımcılığa mahkum edilmiş durumda. "zenciler terör estiriyür" diyenler zencilerin bunu sırf ten renkleri için yaptığını mı düşünüyor acaba, merak ediyorum. bu insanlar dangalak olduğu için değil, diğerleriyle eşit şartlara sahip olamadıkları, hep ikinci plana itildikleri için bu hale geliyor. aradan tek tük başarılı zencinin çıkması, zenci bir hakim olması vs. milyonlarca insanın düzenli olarak maruz kaldığı rezilliği haklı çıkaramaz.

ekşi'de güzel bir entry vardı, "bunlar fransız devrimi'ni görse onda da 'ama yağmalıyorlar' derdi" gibisinden. sonuna kadar katılıyorum. devlet insan için var. her oluşum temelde insan için var olmalı. buna yağmalanan mağaza da dahil, devlet de dahil. insanın acısına, insana edilen zulme ses çıkarmayan her kim varsa başına geleni hak ediyor, edecek.

milyonlarca hatta dünyanın tümnünü düşünürsek milyarlarca insan itilip kakılıyor, köpek değeri görmüyor. louis vitton yandı diye mi üzüleceğim? az bile yapıyorlar. umarım darmaduman ederler ülkeyi.
0
der meister
(31.05.20)
meselenin tatlılıkla çözülmeyeceği çok net.
0
chavezding
(31.05.20)
özel mülklere yönelik ve sembolik bir anlamı olmayan yağmalar meşruiyete zarar verir evet. fakat kamu malına yönelik, mesela polis binalarına yapılanlar gayet destek buluyor gibi. şu an polislerden nefret etme anketi yapsalar sonuç ne çıkar merak ediyorum gerçekten.
0
arkadakiadam
(31.05.20)
Zarar, zararla giderilmiyor. Zamanla Müdahale de daha sert bir hal alabilir.

ama ben dünyada kökleri de sürekli kanla beslendiği için abd'nin daha beter şeylerle karşılaşacağını düşünüyorum .
özgürlük heykeli gibi klişe semboller yerine, mazlumların göz yaşı etkisini abd'de etkisini acı bir şekilde gösterecektir.
Yine Çin, Rusya gibi sürekli rekabet halinde olduğu ülkeler bundan faydalanabilirler.
0
Erva
(31.05.20)
Hicbir sekilde hakli yani olmadigini dusunuyorum. Terorizmin hakli yani yok. Protesto falan degil teror eylemine donmus resmen.
Yillarin birikimi blablabla bunlarim hicbiri ozur degil.
Iki yanlis bir dogru etmez. Bunlar irkciliga ayrimciliga karsiyiz ayagina teror estiriyor.
Protestonu adam gibi cikar yaparsın niyetin duzgunse.
O atese verdigin polis araci bile senin verginle aliniyor naptigini saniyorsun?
Dukkani hic edilen duz amerikan vatandasinin ne gunahi oldugunu mantikli bir argumanla aciklayabilecek olan var mi? Desteklenecek bir tarafi tarafi yok bu anarsinin.

O polis zaten cezasini cekecek ve ibret olacak. Bu sovun anlami yok.
Polis onune gelen masumu vuruyor durumu da yok zaten, bir polis memurunun masum adami oldurmesi polis teskilatinin zenci katlettigi anlamina falan gelmiyor. Police activity falan izleyip az cok nelerle ugrastiklsrini, hayatlarinin nasil tehlikeler altina girdigini gorebilirsiniz.
0
stavro
(31.05.20)
Şeyi gördünüz mü, polis arabasından inen; elindeki kahve bardağından telsiz anteni fırlayan "antifacılar"ı.

Evet insanların bir kısmı olayla amaçsız pislikler olabilir, ama başlatanların aynı gezideki gibi polisler olduğundan şüphe duymuyorum. Binlerce yıllık bir taktik. Tek yanlışları sanırım hemen takip etmeleri. Gezi'de insanlar görece daha kültürlüydü o yüzden bunlar olmadı.

Taraf diye sordunuz, isyan eden kesim sonuna kadar haklı. Yüzlerce yıllık bir sorun bu ve yüzlerce yıldır eziliyorlar, polis şiddeti bir ya da iki vaka değil orada ve buradakinin aksine viral olunca bile bir sonuca ulaşmıyor.

Mercedes bayii yanarken EAT THE RICH grafittisi vardı, olay da o aslında. Seslerini duyuramadıkları için bunlar oluyor. Zamanında Detroit de yanmıştı, ya insanları dinleyecekler ya da yanacaklar benim olacaklar hakkında görüşüm bu.
0
aguen
(31.05.20)
hırsızlar ya. şunu meşrulaştıran tiplemeler de ilk fırsatta hırsızlık yapacak ve gocunmayacak insanlar. hatta arkadaşlarının haberleri falan olmasa onların eşyalarını da yürütürler ve bahane olarak da "ama o benden zengin, alır, banane" derler.

adamın ölümünü de onursuzlaştırdılar.
0
anais
(31.05.20)
Zaten bunu normalleştirenlerin kendileri de hırsız oluyor genellikle. Ekşi'de, orada burada hesap kabarık geldi diye mekanın tuvaletindeki sıvı sabunluğu, masadaki peçeteliği, çatal kaşık vs. çaldıklarını gururla anlatan o kadar çok yüzü kızarmayan insan var ki artık şaşırmıyorum. Bunların görüldükleri yerde itlaf edilmesi lazım.

Bu arada ölen masum adamı takan olduğunu da düşünmüyorum. Kimsenin hak aradığı falan yok bence. Polisin ceza alacağı çok açıktı zaten.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(31.05.20)
Siz de görmüşsünüzdür belki ama Trevor Noah baya güzel açıklamış burada: youtu.be
0
peki madem
(01.06.20)
olen zenci de bildigin suc makinesiymis bu arada. islemedigi suc kalmamis.

zenci haklari bahane, yagma sahane.
0
baldur2
(01.06.20)
(16)

Hangi Avrupa ülkesinde yaşamak isterdiniz ?

garavel
Sb. Genelde malum almanya, hollanda, fransa veya belçika tercih ediliyor ekonomik sebeplerden dolayı, ispanya neredeyse hiç yok italya çok az, bir de iskandinav ülkeleri var. Siz nereyi seçerdiniz ve neden? Açıkcası iki ağır basan ülke almanya ve hollanda ama hollanda dil avantajından dolayı ( ingil
Sb. Genelde malum almanya, hollanda, fransa veya belçika tercih ediliyor ekonomik sebeplerden dolayı, ispanya neredeyse hiç yok italya çok az, bir de iskandinav ülkeleri var. Siz nereyi seçerdiniz ve neden? Açıkcası iki ağır basan ülke almanya ve hollanda ama hollanda dil avantajından dolayı ( ingilizcenin her yerde geçmesi ) ve daha canlı olması öne çıkıyor gibi. Sizce? Yaşayanlar varsa onların yorumlarını özellikle merak ediyorum .
0
garavel
(30.05.20)
Yasadigim icin diyorum; fransa güzel yer. Ozellikle paris ve civarinda yasamiyorsan.
Lyon isterim, bir kaç kere gittim. Çok ideal şehir. Rhone nehrinin etrafinda çok güzel oturabilecek, kosulabilecek yerler var. Havalimani güzel, ulaşım güzel, ne soğuk ne sicak. Cenevre yakini oldugundan is olanaklari da cok. Nufus da ideal (2m).

Onun dışında daha bir sürü var sehir de taniyacak kadar zaman gecirdigim cok fazla yok.
0
logisticsmanager
(30.05.20)
çocukluğumdan beri yurtdışı hastasıyım ben. sadece ekonomik sebepler değil. kültürel merak, farklı kültürleri görme/tanıma isteği vs. de etkili. yaş ilerledikçe tabii ki ekonomi, ırkçılık, yaşam standardı vb. şeyleri daha çok dikkate almaya başlıyorsun. ben sanırım 12 yaşımdan beri alman & rus sapığıyım. almanya'da yaşamayı çok istiyorum. hâlâ okuduğum için önümüzdeki beş yıl adına pek ümidim yok ama 32-33 yaş veya sonrasında gitme şansım olur belki.

senin de söylediğin gibi çoğu kişi almanya-hollanda diyor. alternatif olarak hırvatistan'ı sunacağım. zaten kız arkadaşım hırvat olduğu için gtüme tekmeyi yemediğim sürece istemesem de oraya gitmem gerekecek o türkiye'de yaşamak istemediği için. orada da mutlu olurum diye düşünüyorum, balkan memleketlerini severim ve hem onun hem de osmanlı'nın (hehe) sayesinde kültüre de bayağı aşinayım sayılır. tabii yugonostaljik bir bey olmamın da payı var ama bunu ortalık yerde pek söylemiyorum, hırvatlar genelde sevmiyor. "olm yugoslavya'yı yine kuralım ama sırpları almayalım bu sefer" diyorum, gülmüyorlar. imkânım olsa, bugün yerleşebilecek olsak giderdim.
0
der meister
(30.05.20)
Kuzey İtalya'nın kırlarında gezenti bir hayat yaşamak güzel olurdu. Alpler ile Po Nehri arasında bir yerlerde köy köy dolaşıp şarap içer suya girerdim.
0
vedatchilipeppers
(30.05.20)
3 seneyi aşkın fransa geçmişim var, doktorayı burada yaptım. 3 sene türkiye'ye dönüp tübitak projesinde çalışıp geri geldim, şu anda da burada yaşıyorum.

kuzey avrupa'yı tercih etmezdim, hem maddi, hem de manevi açıdan soğuk geliyor. hava da soğuk, insanlar da soğukmuş gibi. saçma olabilir, neyse.

almanya'da çok fazla türk var, muhatap olmak istemiyorum pek. polonya, çekya, macaristan, ispanya, italya; bunlar da akademik imkanlar bakımında biraz fakirmiş ya, maaşlar nispeten düşükmüş.

isviçre'de yaşamak isterdim açıkçası. masraflar fazla ama maaşlar da güzel. belki kalıcı bir pozisyon bulmak için isviçre'yi zorlayabilirim; hiç olmadı fransa artık.
0
chezidek
(31.05.20)
@chezidek fransa’yı avantaj ve dezavantaj yönünden değerlendirebilir misiniz? Sevdiğiniz, sevmediğiniz/ en zorlandığınız yönleri vs.
0
🌸garavel
(31.05.20)
İtalya ama köy fantezim falan yok. Direkt Roma'da yaşamak isterdim. Ya da İspanya, Barselona olabilir. Sebebi iklim, kültür, yaşayış, dil...

Almanya'da ya da Fransa'da yaşamak pek çekici gelmedi şu ana kadar.
0
dissendium
(31.05.20)
@garavel; Fransa güzel bir ülke. Eger uluslararasi bir sektordeysen (misal komsum magazalarin ic dizayni isinde ama Fransızca bilmiyor ve calisacagi kisiler normal fransiz dukkan sahibi) fransizca bilme zorunlulugun yok ki cok ilan gordum fransizca aramayan, ben kendi iki isimi de fransizca konusmadan aldim zaten.

Irkcilik, milliyetcilik gibi şeyler yasamadim. Bir kere bir ermeni spor salonunda gelip "talat paşayi biliyor musun dedelerimi oldurmus" falan dedi. Bunun disinda daha fransa'da noluyo lan dedigim olay yasamadim. Cogu kisi oldukca nazik ve kibar hatta. Tabi ben mizac olarak Türk'e benzemiyorum, isim olarak da ispanyol cagristiriyorum o yüzden etkili olabilir.

Calisan haklari konusunda kimse ellerine su dokemez. 7 hafta tatil, normal calisana 35 saat (benim gibi müdürler sinirsiz saat), isten atilmak imkansiza yakin gibi, kisa sureli issizlik olsa bana %100 maas ve normal calisana da %80 maaş veriliyor. Sağlık sistemi maliyet acisindan iyi ama randevu vs turkiye gibi değil. Ama Türkiyede yer gok ozel hastane ve fransa gibi cebimden para cikmasin dersen turkiyede de beklersin devletten randevu için. Ama disci, goz doktoru vs gibi şeyler hepsi odeniyor (ek sigortan varsa %100 ki sirket veriyor bu sigortalari ya da sen kendin de alabilirsin).

En büyük sikinti bana göre belgeye dayali islemin coklugu. 25 yillik Türkiye hayatimdaki belgenin 10 kati belge edindim Fransa'da.

Devlet isleri sikintili ama eninde sonunda çözülüyor.

Almanya'da araba, teknoloji daha ucuz. Ama orada daha cok calisip daha az tatil yapiliyor o da var.

Fransa güzel ülke, hele akdeniz insaniysan bizlere daha uygun. Isvec'e norvec'e oranla buraları tercih ederim.
0
logisticsmanager
(31.05.20)
Bahsettiğiniz ülkeleri görmüş daha önce Almanya ve Fransa’da yaşamış ve Eylül ayı itibariyle Hollanda’ya yerleşecek birisi olarak ben de düşüncelerimi paylaşmak isterim.

Almanya: Fransa’da yaşarken hep özenirdim burada yaşayanlara. Alman şehirlerini gezmek, orada bulunmak çok iyi gelirdi. Biraz davulun sesi uzaktan hoş gelir hesabı Düsseldorf’a gelince anladım ki çok kalabalık olmamızın yol açtığı bazı onarılamaz sorunlar var. Türklerin çok olması kültürel olarak bir çok şey ulaşılabilir kılmakla birlikte başa çıkmanız gereken bir dolu önyargı ve ayrımcılık sorunlarını da beraberinde getirmiş. Kimse sizin hakkınızda bir şey merak etmiyor bu çok acı. Doğrudan bir olay deneyimlemesem de bir özgüvensizlik hissediyordum genel olarak. Ekonomik olarak çok rahat, marketler çok ucuz kiralar hariç ger şey ucuz. Hayat genel olarak çok rahat diyebilirim. Bir de Fransa ile kıyasladığımda daha az yeşil daha az temiz hava var idi. Bu tabii şehre göre değişir. Güney Almanya daha sempatik gelmiştir hep.

Fransa: 5 ay kaldım ve zor geçti. Dil büyük bir problem. Almanya’da Türkler ne ise burada da Kuzey Afrikalılar öyle. Kalabalık bir müslüman nüfusu söz konusu. Almanlara göre daha kibirli davranışlar gözlemlemiştim. Almanların daha rahat olduklarını düşünüyorum. En önemlisi sosyal hayat sahiden çok kötüydü. Saat 6’da her yer kapanıyor, sokaklar bomboş, panjurlar çekiliyor. Pazar günleri de aynı. Fransızca zor ve güzel bir dil. Genel olarak marketler vs ucuz olsa da kiralar aynı şekilde pahalı. Lyon tarafları güzel. Burada yaşayan Türklerin genel anlamda mutsuz olduklarını gözlemlemiştim.

İsviçre: Çok defa gidiş gelişlerle yaklaşık 2 ay geçirdim Zürih ve Bern’de. 20’ye yakın şehir gezmiş birisi olarak içimi bu kadar daraltan başka bir ülkede hiç bulunmadım. Hayat pahalılığı bir tarafa katı kurallar ve sürekli ceza yeme korkusu hayatı zorlaştırıyor. İnsanlarla yakın ilişkiler kurmak çok zor. Türk nüfus az değil ve önemli ölçüde bir Kürt diasporası var. Pkk terör örgütü olarak tanınmadığı için Kürtler sürekli eylem yapıyorlar. Gezmek için güzel ama asla yaşamak istemezdim.

Hollanda: 5-6 şehir gezmiştim daha önce. Ekonomik olarak Almanya’ya nispeten pahalı bir yer. İnsanlar çok mutlu görünüyorlar. Liberal politikaların ve bu politikaların genel tutarsızlığının çok fazla yaşandığı bir yer sanırım. Açıkçası orada yaşayacak olmaktan ötürü bazı çekincelerim var önyargı ayrımcılık noktasında. Fakat yine de mutluyum.
0
but that was just a dream
(31.05.20)
cok net soyluyorum, avrupa'da hollanda disinda bir yerde yasanmaz. hem dil, hem is imkanlari, hem genel olarak gelismislik hem de yabancilara bakis acisi acisindan hollanda'dan daha iyi olan bir yer yok. dogasi ve ekonomik sebepleri ile Isvicre de iyi ama Isvicre Almancasi disinda dil bilmezler. almani, fransizi italyani dahil isvicreli olmayan kimseyi sevmezler ve istemezler bunu da gayet belli ederler. evli, cocuklu ve 45+ yasinda degilsen sehirlerinde yapacak hic bir sosyal aktivite bulamazsin.

5 yil Hollanda 1,5 yil Isvicre'de yasadim. Almanya, Belcika, Italya Fransa hepsini gezdim. Iyiki hollandaya yerlesmisim diyorum.
0
crucio
(31.05.20)
@crucio hollanda’da hangi şehirdesiniz? açıkcası gönlüm amsterdam dışında sessiz sakin bir yer istiyor. arkadaşım 5 ay arnhem’de yaşadı ve öve öve bitiremiyor fotoğraflardan gördüğüm gerçekten muhteşem bir yer ama iş imkanları nasıldır bilemiyorum tabi.

@but that was just a dream dediğiniz durum gerçekten can sıkıcı, 3-3,5 milyonun üzerinde türk var ve artık sizi ezberlenmişler mutlak bir önyargı var ve belki yabancı gözü ile bile bakılmıyor. ama yine de yazınızdan anladığım en yaşanılabilir yer almanya gibi. merak ettğim, fransa’da hayat bitiyor demişsiniz belli bi saatten sonra almanya farklı mı ?
0
🌸garavel
(31.05.20)
Açıkçası Türklerin çok olmasından kaynaklı sorunları (ki bu durumun epey bir getirileri de var) bir kenara koyarsak ben Almanya tercih ederdim. Aslında geçen sene benzer bir tercih yapmak durumunda kalmış birisi olarak Almanya’yı seçmiştim fakat eşimin eğitim durumundan ötürü Hollanda’ya yerleşmek durumundayız şu an.

Şöyle söyleyim Fransa’da 130 binlik küçük bir şehirde yaşadım. Herhangi bir insanla konuşmadan geçirdiğim bir sürü gün olmuştur. 6-7 gibi tüm marketler, mağazalar kapanıyor sokaklarda da kimseler kalmıyordu. Benzer bir duruma Hollanda’nın Venlo şehrinde ve İsviçre’nin Zürih hariç bir çok şehrinde de rastladım. Paris’te de sokaklar hiç hareketli değildi 9-10 gibi saatlerde. Aksine Düsseldorf her saat hareketliydi. Sadece şehir merkezi değil kenar mahallerinde bile büyük süpermarketler gece 12’ye kadar açıktı ve sabaha kadar toplu taşıma vardı. Hala da öyledir diye düşünüyorum. Fakat Düsseldorf’un Almanya’nın en büyük şehirlerinden birisi olduğunu unutmamak lazım.
0
but that was just a dream
(31.05.20)
Budapeşte'ye aşığım. Gördüğüm şehirler arasında net en güzeliydi.
O yüzden Macaristan hayalimdir :(
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(31.05.20)
havadan para geldigi ve oturma izni vs gibi konseptlerin olmadigi bir utopyadan bahsetmiyorsak (yani budapeste falan...) ingiltere.

neden? cunku ingilizce biliyorum ve bu yuzden kulturel olarak gorece az izole olacagimi ve kariyer olanaklarimin gorece olarak genis olacagini dusunuyorum.

"sunlar bunlar tercih ediliyor, italya ispanya tercih edilmiyor" derken... kimsenin "tercih" ettigi yok ki. herkes gidebildigi yere gidiyor. ispanya italya zaten issizligin yuksek, ekonominin kotu oldugu yerler. bunun ustune dil bariyeri, calisma dilinin cogunlukla ingilizce olmamasi gibi seyleri ekle. haliyle turkiye'den birinin is bulup gitmesi zor.

onun haricinde avrupa'da yasamiyorum ve yasamayi dusunmuyorum zaten.
0
hot potato
(31.05.20)
"@chezidek fransa’yı avantaj ve dezavantaj yönünden değerlendirebilir misiniz? Sevdiğiniz, sevmediğiniz/ en zorlandığınız yönleri vs."

@garavel: bürokrasi/kağıt kürek işleri biraz bunaltıyor insanı, ama gerekli belgeleri toparlayınca işlemler sorunsuz halloluyor.

dil problemi yaşanabilir, ilk geldiğimde işleri ingilizce halletmeye çalışmıştım. o zamanlar öğrenci olduğum ve baştaki işlemler hep yabancıların yaptığı şeyler olunca ingilizceyle yırttık, eğer işyeri yabancı ağırlıklı bir şirket/üniversite/kurum ise ingilizce geçerli olur ama sağda solda milletle muhabbet etmek için temel düzeyde fransızca şart.

yaşanılan şehre göre yaşam kalitesi değişebiliyor. büyük ve tarihi şehirlerde mimari çok güzel. daha önce doğuda, almanya sınırına çok yakın ve tarihi önemi olan bir şehirdeydim. binaları incelemekten kendimi alamazdım. insanları güzeldi.

şu anda paris'in 30 km güneyinde bir şehirdeyim. aradaki fark o kadar açık ki. burası paris'teki yüksek kiralardan kaçmak için sonradan yapılmış bir şehir. paris istanbul'sa burası sakarya gibi bir yani. sosyal imkanlar biraz kısıtlı, ama trenle 45 dakikada paris'in göbeğine ulaşmak mümkün.

ben akademik ortamdayım, çalışma şartları çok güzel. haftalık 35 saat, 55 gün iznim var. izin süresine haftasonlarını dahil etmiyorlar, teknik olarak 77 gün oluyor yani. şirkette olsam da şartlar benzer olurdu herhalde. kuzenim de 15 senedir gıda mühendisi olarak fransa'da, onun demesine göre çok abuk bir şey yapmadığın sürece işten çıkarılma gibi bir durum söz konusu da olmuyormuş sanırım.

başka da aklıma bir şey gelmiyor. özellikle sormak istediğin bir şeyler olursa mesaj atarsın hocam.
0
chezidek
(31.05.20)
bence bu tarz ülkelerde sosyal yaşama girmek zor. türk olmamızdan dolayı bir ön yargı var. sosyal hayat benim için önemsiz, yaşam şartları daha önemli diye düşünüyorsanız. hollanda iyi seçim olur. ancak hafta içi her yer 6dan sonra kapanıyor, iskandinav yaşamına benzer sakin bir yaşam bizim gibi akdeniz insanına sıkıcı geliyor.(amsterdam hariç) kuzey fransa hoşuma gitmişti, kuzey italya da öyle. almanya da çok türk olması dezavantaj. hollanda da türk çok. beklentiye göre değişir.
0
mikahakkinen
(31.05.20)
İsvicre'de büyümüş ve İsviçre vatandaşı biri olarak gözüm kapalı İsviçre derim bu soruya. Diğer Avrupa ülkelerinde uzun uzadıya kalmadım hiç; tatillerde vs gittim ama benim için Avrupa ülkesinde yaşayacaksam o ülke İsviçre olur ve çoğu konuda diğer ülkelerden fersah fersah ilerdedir bence. Öyle ırkçılık, kimseyi sevmeme vs gibi durumlarla da bir kere bile karşılaşmadım; aksine fazla mozaik bir ulke. Ha düzeni, kuralları sonradan gelen insanlara zor geliyorsa bilemiyorum; aksine benim İsviçre'de en sevdiğim şey bu düzendir. Şu anda Türkiye'de bu konuda çok zorlanıyorum.

Bir de belki Londra; gittiğimde bayağı sevmiştim.
0
fraise
(31.05.20)
(7)

Kıbrıs mı Belgrad mı?

buenas
Siz olsanız nereye giderdiniz? Yaklaşık 3 hafta sobra Bi aksilik çıkmazsa tatile gitmeyi düşünüyorum. Gece hayatı, yüzme vs. Karşılaştırınca hangisi daha cazip?
Siz olsanız nereye giderdiniz? Yaklaşık 3 hafta sobra Bi aksilik çıkmazsa tatile gitmeyi düşünüyorum. Gece hayatı, yüzme vs. Karşılaştırınca hangisi daha cazip?
0
buenas
(30.05.20)
covid tellalları gelmeden yazalım. kıbrıs. deniz ve gece hayatı tatili için daha cazip.

edit: bu arada sırbistan sınırları açık mı? benim bildiğim eu içindeki sınırları açıyorlar.
0
antikadimag
(30.05.20)
Kibris <3
Gezilecek gorulecek cok sey var. gece hayatini bilmiyorum, sehir gibi clublar vs degildi ama iyi barlari bulunca ogrencilerle cok egleniliyor.

Deniz zaten harika. Muhtesem.
Sirbistan’da nerede yuzecektiniz ki ahah.
0
kuehles blondes
(30.05.20)
Kıbrıs ama uzun süre için sıkıcı hale gelebilir gece hayatı. Otel kumsal deniz bozmazsa yine Kıbrıs ama girne tarafı.
0
kisa
(30.05.20)
Kıbrıs'ta yaşıyorum size çok önemli bir bilgi vereyim. Buraya gelenler 14 gün karantinada kalacak ve karantina ücretlerini kendileri ödeyecekler. 5000 tl gibi bir ücret konuşuluyor şu anda.
0
Başkalaşım
(30.05.20)
"siz olsanız nereye giderdiniz" kısmı için cevap vereceğim. yugonostaljik bir bey olarak şahsen kesinlikle sırbistan'a giderdim. tuna kıyısında bira içip pljeskavica yemek, başbuğ tito'nun kabrini ziyaret etmek, rastgele birine "pizda ti materina" diye bağırıp dayak yemek gibi çeşitli isteklerim mevcut. kıbrıs bana çok tırt bir yermiş gibi geliyor, hiçbir zaman ilgimi çekmedi.
0
der meister
(30.05.20)
Belgead tabii ki. Kıbrıs’ta 3 hafta gezilecek bir yer yok. Kafa dinleyeceksen ayrı.
0
Sellim
(30.05.20)
Kıbrıs'a 10 kere gitmişimdir. Daha da giderim. Belgrada 1 kez gittim. Daha da gitmem. Çok sıkıcı geldi bana.
0
ground
(30.05.20)
(11)

Floyd ayaklanması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Unde bach canim
Özellikle tip enkaz için: https://mobile.twitter.com/merdumgiris/status/1266256636789665793
Özellikle tip enkaz için: mobile.twitter.com
0
Unde bach canim
(30.05.20)
firsattan istifade marketleri yagmaliyorlar.
0
baldur2
(30.05.20)
Genel olarak özgürlük güvenlik dengesinin derinlemesine sorgulanması gerektiğini; özel olarak da polis teşkilatı çalışanı olacak kişilerin son derece ciddi ve sistematik şekilde psikolojik sınavlardan geçmesi gerektiğini düşünüyorum.
0
vedatchilipeppers
(30.05.20)
güzel demiş tiviti atan, zulüm varsa isyan da var. maalesef biz çok alıştık zulüm karşısında hiçbir şey yapamamaya, yapanı da tuhafsayanlar oluyor o yüzden tivitin altındakiler gibi. isyanı da devrimi de dünya tarihinde pamuk şekerlerle yapabilen yoktur gelecekte de olmayacaktır elbette. meşhur sözdeki gibi "hem ayranım dökülmesin hem de başka bi şey olmasın" olmuyor yani.
0
semaforo de medianoche
(30.05.20)
Ortada bir polis şiddeti olduğu doğru ama adamın ırkçı duygularla bu şiddeti uyguladığını düşünmüyorum. Çünkü şahıs Vietnam asıllı Kellie Chauvin ile evliymiş:

www.twincities.com

Irkçı birinin böyle bir kadınla evleneceğine ihtimal vermiyorum.
0
fobfilm
(30.05.20)
Usa Polisleri zaten sevilmez bu bir gerçek,Irkçılık var mı ? Kesinlikle evet fakat olaya tek taraflı yaklaşılıyor sadece siyahi olduğu için o davranışa maruz kaldığı ne malum
0
shredd
(30.05.20)
Konu ile alakasız adamın dukkaninin camlarını kırıp fuck you yazmanın neresi isyan?
0
elorelia
(30.05.20)
Olan olayların hepsi tek bir organizmaymış gibi değerlendirmek yanlış. bütün toplumsal olaylarda bu hata yapılıyor.

bir yerde 500.000 kişi sokağa dökülüyor. protestolar oluyor. protestolarda bir kişi öldürülüyor. sanki 500.000 kişinin kollektif cinayeti gibi bir değerlendirme yapılıyor. sanki protestonun amacı o cinayeti işlemekmiş gibi.

bu tarz toplumsal olayların ön görülemeyen dinamikleri var. iran islam devrimi bunun en güzel örneği. orada da sokağa dökülenlere ve bu olayların sonrasında olayın galipleri bambaşka kişilerdi.

rus devrimine baktığınızda bu kadar bariz olmasa da benzer bir durum var. o hikaye daha karmaşık ve uzun onu buraya sığdıramam.

bu tarz toplumsal olaylardan faydalanmak isteyen çok grup oluyor.

olay gerçekten floyd'a yapılan insan dışı muamele için başlıyor. grup yeterince büyüyünce başka birileri de fırsattan istifade etmek istiyor. misal zaten hırsızlık, kaçakçılık gibi işlerle uğraştığını düşün. bir anda etrafında polisler düşman ilan edilmiş, polis gördüğü yerde insanlar saldırıyor, polis merkezi basılıp yakılmış. o zaman bu market yağmalamak için de mükemmel bir fırsat. gidip marketi, elektronik mağazalarını falan yağmalıyorsun fırsattan istifade.

ama bu o olaylardan bağımsız bir olay aslında. sen sadece o olayların ortaya çıkardığı uygun ortamdan yararlanıyorsun.


amerika'da polislerin beyaz olmayanlara tutumu ile ilgili zaten yıllardır eleştiriler vardı. daha bir kaç sene önce eric garner da benzer bir şekilde yine polis tarafından öldürülmüştü. nefes alamıyorum çığlıkları içinde ölüp gitmişti adam. bu soruna bu tarz bir tepki verilmesi hoş. ezile ezile artık isyan noktasına gelmiş insanlar.

fakat yukarıda dediğim gibi bu ortamı fırsat bilip yağmalamalar yapmak bambaşka bir şey. bunun önüne nasıl geçilebilir onu bilemiyorum. bu olayları fırsat olarak görüp bu tarz kriminal olaylara girişen insanlar işte bu dünyayı cehenneme çeviren iğrenç yaratıklar.
0
levpontryagin
(30.05.20)
@elorelia adamlar bize bunu yaparsanız bu şehri yakarız yıkarız diyor işte. bunu iyi bir şey olduğu için değil kötü bir şey olduğu için yapıyolar zaten. maalesef günümüz dünya düzeni bundan anlıyor. böyle durumlarda zarara uğrayanların uğradıkları zararın hesabını zulmedenlerden değil de isyan edenlerden sorması da büyük yanlış olur. guernica tablosu için bu tabloyu siz mi yaptınız diye soran generale hayır siz yaptınız diyen picasso gibi amerikadaki bu tablo da zulmedenlerin eseri.
0
semaforo de medianoche
(30.05.20)
sonuna kadar haklı olduğunu ve bir şeyler değişene kadar da devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. "ama başkasının malına zarar veriyür"cü ılık g*tlü kapital yalakaları çok istiyorlarsa gidip o zarar verilen yerleri tamir edebilirler. sokakta yürüyüp iki slogan attığınızda kimse size bir şey vermez. yüzyıllardır ezilen, hâlâ it yerine koyulan milyonlarca insandan söz ediyoruz. gerekiyorlarsa bütün ülkeyi yaksınlar. "AMA ADAMLARIN MALINA ZARAR VERİLİYÜR" kafasıyla kimse bir şey elde etmedi, edemez.

konu sadece siyahi bir adamın öldürülmesi değil. bunun için kimse böyle eylemlere girişmezdi. sistematik ayrımcılık, ırkçılık, garibanın ezilmesi vs. kontrolden çıkmış durumda artık. sadece abd'de değil bütün dünyada böyle. sistemin dışına itilen, iyi eğitim alma fırsatı olmayan, iyi eğitim alsa bile beyazdan daha düşük maaş almak zorunda kalan adamdan pankart taşıyarak yürümesini bekleyemezsin. onu da yapıyor insanlar, ne değişiyor?

otoritenin kölesi olmuş, aman tadımız kaçmasıncı tiplerin istediği şey şu: insanlar acı çekmeye, ötekileştirilmeye, sömürülmeye devam etsin ama benim gözümden uzak olsunlar. sağı solu da yıkıp benim eğlencemi bozmasınlar. gerisi hikaye, bana dokunmayan yılan bin yaşasın.

ha bu "ayaklanma"dan da bir şey çıkmaz muhtemelen, çünkü sistemli ve bilinçli bir hareket söz konusu değil. sokağa çıkıp 1-2 hafta sağı solu dağıtıyorlar, sonra ulusal muhafızlar gelince evlere dağılıyorlar.
0
der meister
(30.05.20)
baldur2
(30.05.20)
@baldur2 Hayatın ne olduğu henüz bilmeyen, bu gibi şiddet gösterilerini eğlence için bir fırsat olarak gören yaşı genç ergen zihniyetler için iyi bir ders olmuş.
0
fobfilm
(30.05.20)
(12)

Alkol almaya saat kaçta başlıyorsunuz?

hayaletimsi
Özellikle eve kısılıp kaldığımız bu günlerde.
Özellikle eve kısılıp kaldığımız bu günlerde.
0
hayaletimsi
(29.05.20)
www.instagram.com
Bu geldi aklıma eheh :)

Saati mi oluyordu ki?
0
masseter
(29.05.20)
O günkü işlerimi bitirmeden başlamıyorum, o da 5'i buluyor genelde. Bazen biraz daha erken.
0
fotrsapka
(29.05.20)
gunune gore degisiyor, bazen 12-13 de basliyorum ogle yemegi yaninda sarap, bira vb. bazen 16-17 oglen rakisi bazen 20-21 viski :)
0
sweetoffice
(29.05.20)
Genelde yemeğin yanında bira veya şarap içiyorum, veya rakı sofrası kuruyorum. Evde olduğum zamanlar if yapıyorum, saat 9:00-17:00 arası, onun için saat 17:00 olmadan önce bitirecek şekilde başlıyorum. İş günleri de eve gelip yemeğe başlayınca işte saat 18:30-19:00 gibi.
0
pati
(29.05.20)
Asla 21.00’dan önce başlamam.
0
giovanne
(29.05.20)
Fark etmez. Gunluk islerimi aksatmadigi surece, her saatte onemli olan miktar.

Pazar günleri online toplasip brunch yapiyoruz iki aydir. Saat 11.30, 12 gibi bir iki kadeh kopuklu sarap iciyorum, sorun degil.

Ogle yemeginde sarap actigim da oluyor, saat 15-16 gibi.
0
buf-e kür
(29.05.20)
6 dedin mi baslarim.

edit: aksam 6 tabi bu :D
0
chezidek
(29.05.20)
belirli bir sebep olmaksızın "dur bu akşam içeyim" diyerek başlamışsam genelde 8 civarı. yavaş içiyorum. istediğim kıvama gelmem bazen bir, bazen 1.5 saati bulabiliyor. üstüne 2-3 saati de öyle geçiriyorum. gece 12-1, bilemedin 2 dedin mi yataktayım. ertesi gün de tertemiz kalkıyorum. temiz.
0
der meister
(29.05.20)
Saat 6 civarı tüm işleri bitirdikten sonra başlarsam yorgunluğun üzerine keyfi bi başka oluyor. Gerçi o saatten önce hemen hemen hiç içmem. Akşamcıyım ben.
0
msb
(29.05.20)
20:00dan sonra genelde.
0
inheritance
(29.05.20)
benim de aklıma bu geldi.

www.youtube.com
0
mutlu yillar sana
(29.05.20)
Fark etmez. Kimi zaman öğleden önce. Kimi zaman yemek hazırlarken. Alışverişe çıkmadan bir iki kadeh fondip yaptığım bile olmuştu.
0
ruhen hastayim ben
(29.05.20)
(12)

Sigarayı bıraktım hiç özlemiyorum diyen?

dulcinea
Selam. Ben ciddi anlamda sigara bağımlısıyım. Ama son zamanlarda vücudum yeter artık demeye başladı. Nefeste hırıltı, evin içinde yürürken bile soluk soluğa kalma vs. Bırakmam lazım evet ama psikolojik bağımlılık kısmı beni korkutuyor. Ne bileyim sigara içmeyeceksem neden deniz kıyısında oturayım, n
Selam. Ben ciddi anlamda sigara bağımlısıyım. Ama son zamanlarda vücudum yeter artık demeye başladı. Nefeste hırıltı, evin içinde yürürken bile soluk soluğa kalma vs. Bırakmam lazım evet ama psikolojik bağımlılık kısmı beni korkutuyor. Ne bileyim sigara içmeyeceksem neden deniz kıyısında oturayım, neden arkadaşlarla buluşayım gibi düşünceler. Birakanlari okuyayim sıyrılayim bu dusunceden diyorum bloglara, eksi sözlüğe bakıyorum 2 yil geçti hala canım istiyor diyenler, sonsuz bir oruç diyenler. Sanki hayattan artık keyif alamayacakmisim gibi geliyor. Ben bıraktım hic de ozlemiyorum diyor musunuz? Rica ediyorum hic icmemis olanlar gelip ahkam kesmesin burada. Ciddi ciddi yardım istiyorum. Teşekkürler
0
dulcinea
(28.05.20)
daha önce de en uzun 5 ay olmak üzere sigarayı bırakmıştım. şimdi türkiyede ilk covid çıktığı günden beri içmiyorum. arada canım sigara istiyor. 5 ay bıraktığımda da arada istiyordu. ama öyle abartı bir can çekmesi olmuyor. dediğiniz gibi bir sigara ne güzel giderdi şeklinde istiyor canım.

ayrıca sigara muhabbeti açılmadığı zaman komple unutuyorum. şuan sizin yazınızı gördüğüm için canım sigara çekti. :D ama 4-5dk içinde geçecek ve ilk haftalardaki gibi kriz şeklinde gelmiyor bu. Canınız çekecek ama o kadar da çekmeyecek yani.

sigara içmeyi ve kendisini gerçekten seviyorum. kötü kokusu ve sağlığa zararı olmasa bırakmazdım. gerçekten felaket kötü kokuyor. ben sigara içerken dahi sigara kokusundan nefret ediyordum. yani sadece kötü kokusu için bile bırakabilirim.

dip not: yaklaşık 10 senelik içiciyim. bundan sonra sigaraya hiç başlamam mı bilmiyorum. ama başlarsam en yakın zamanda bırakmaya çalışacağım. son 2 senedir bu şekilde parça parça bıraktım. rahat 1 seneden fazlasını sigara içmeyerek geçirmişimdir.

deniz kenarı için ise deniz kenarına gitmeyi seviyorum. deniz kenarında sigarayı içmeyi daha bir seviyordum ama sigarayı bıraktım diye deniz anlamsız gelmiyor.

edit: 2 dk bile olmadı sigara içme isteğim söndü.
0
belkider
(28.05.20)
Ben de başta nefes vb. gibi tıkanmalar olmak üzere sosyal ve ikili ilişkilerden dolayı bıraktım, dokuzunca ayın içindeyim.
Arada bir aklıma geliyor o kadar. 1 dakika boyunca aklımda kalmıyor bile, birkaç saniye sonra unutup gidiyorum.
İlk haftadan sonra zaten nikotin isteği azalmaya başlıyor. Sonrası psikolojik ve el alışkanlığı kısmını atlatmak oluyor.
Evet ben de mesela balkona çıkıyorum, efil efil eserken bazen "ulan ne sigara içilirdi şimdi be" diyorum. Ya da sigara içen arkadaşlarla bi ortam oluyor, "lan şimdi ne tatlı olurdu ha" diyorum ama içmiyorum.
Ben bu sigara olayının fazla edebiyatlaştırıldığını düşünüyorum şahsen. Kendi kendime "bu kadar mı iradesizim gerçekten?" soruyorum bazen mesela. Sırf o an canım istedi diye bir tane sigaraya yenilecek kadar iradesiz miyim diyorum.

Ben 12 yıl falan içtim. Son 6 ay günde 2 paket içiyordum. Özellikle alkol alırken arka arkaya yakıyordum.
Ama bırakılıyor. O sigarasız ölürüm biterim, yaşayamam, bırakamam imkanı yok diyenler bence iradesi fazlasıyla zayıf insanlar. Bu zayıflıklarını da edebiyatlaştırmaya çalışıyorlar, başka bir şey değil.
Ben bıraktıysam herkes bırakır diyorum.


EDIT:
Bu arada aşağıda birisi yazınca aklıma geldi ben de belirtmek istedim.
Ben ilaçla bırakmadım.
Kendime bir gün/saat hedefi koydum. Ve o güne kadar kendimi alıştırdım psikolojik olarak, son 5-10 gün iyice bokunu çıkardım hatta bilerek.
O gün ve saaat gelince de son sigaramı içip bıraktım.
Bence siz de bunu deneyin, bi hedef koyun. Öyle bir anda "tamam lan hadi bıraktım bak çöpe atıyorum paketi" diyerek bırakmak kendini kandırmak oluyor. Aradan 1 saat geçtikten sonra "lan acaba o son 5 sigarayı da içip öyle mi bıraksaydım, dur ben bi paket daha alayım sonra bırakırım" deniyor.
Önce kendi kendini bi ikna etmen gerek, bunun için de kendine hedef koyarak bir yandan sigaranı içip, bir yandan da kendini alıştırman gerek. Bence tabi.
0
anatomik
(28.05.20)
bizim arkadaş bıraktı. o süreçte yanındaydım, üç günde toplam iki saat uyuyabilmişti, ağzında yüzünde yaralar çıktı, baş ağrıları falan. şimdi öldürsen tekrar başlamam diyor, çünkü çektiği o eziyetin boşa gitmesini istemiyor.

ben ilaçla bıraktım. çok rahat geçti süreç. 4-5 ay sonra gece gündüz her saniye aklımda sigara vardı. bi ömür bu düşünceyle yaşayamam dedim, bir iki derken tekrar başladım. dönüp baktığımda biraz daha dayansam tamamen kurtulurdum belki diyorum.

netice olarak büyük bir nefret geliştirmek ve yüksek irade istiyor. yüksek tempolu spora başlayacağım bir hafta sonra. bedenimi ne hale getirdiğini görüp akıllanırım biraz ins.
0
bruges
(28.05.20)
Şu an içiyorum ama geçen sene kırk gün kadar bırakmıştım. Hiç özlemedim. Özlediğimden tekrar başlamış değilim. Herkesin stres veya sıkıntı ile bir baş etme yöntemi var, sigara da bunlardan biri bağımlılar için. Yine bırakmak istiyorum yakın zamanda.

Sorunuza cevap olarak özetle, özlemedim. Keyifli bir manzara veya sohbet esnasında şimdi bi sigara yaksaydım keşke diye hiç düşünmedim. Kolaylıklar dilerim, muvaffak olursunuz umarım.
0
gayda
(28.05.20)
görebileceğin en gerizekalı ve iradesiz insanlardan biriyim. sokakta bir bankta otururken kucağıma bir kedi kıvrılsa, onu sevsem, "kedi sevme bağımlısı" olurum, ertesi gün kedi sevemezsem moralim bozulur. bağımlılığa o kadar meyilli biriyim. bırakalı bir yılı geçiyor. sıkırtı yok.

asla aklıma gelmiyor ya da özlemiyorum diyemem. durakta otobüs bekleme gibi "boş boş durma" dışında bir şansının olmadığı ortamlarda "bi' tane olsaydı da tellendirseydim" demiyor değilim ama anlık bir düşünce bu sadece, öyle canın sigara çekmesi, sigara olmadığı için dertlenme vs. söz konusu değil.

gerçek şu ki yıllar geçse bile hep temkinli olman gerekecek çünkü geri dönmek arkadaş ortamında 1-2 sigara içmeye bakar sadece. ama "bıktım bu salak şeyden" deyip kararlı bir şekilde bırakır, sigarayla arana mesafe koyar, "ben bıraktım ve artık içmiyorum, hadi sie" demeyi başarırsan her türlü yaparsın.

fiziksel bağımlılık 3-4 gün sürerse anca sürer. sonrası psikolojik. o psikolojik etki de zamanla azalmakla birlikte 6 aya kadar çıkabilir. böyle dedim diye gözün korkmasın, bıraktıktan 4 ay sonra sigara krizine falan girmiyosun, yine en fazla 3-4 dakika "sigara olaydı da içeydim" dersin, o kadar. sonra zaten unutuyorsun.

hepsini geçtim, diyelim ki sen gerçekten çok ağır bağımlı ol, geri dönecek ol... vereceğin 6 ay bile o dönemi sigara içerek geçirmekten daha yararlı olacaktır. tek seferde bırakan çok azdır zaten. ben belki 10 kez denedim. gözün korkmasın. şu an zaten içiyorsun sen. kaybedecek bir şeyin yok. bugün yapamadıysan, üç gün bırakıp geri döndüysen canını sıkma. bir daha dene.

benim babam sanırım 20 sene kadar içti. o da keyfine düşkün, sevdiği şeyden vazgeçmektense kendini yok etmeyi tercih edecek tipte bir adamdır. bir gün "bu ne amk" diye attı paketi. arkadaşlarının neredeyse hepsi hala sigara içmesine rağmen o günden beri sigaraya el sürmedi. "baba nasıl beceriyon, sürekli o ortamda olunca insanın canı çeker" diye sorduğumda da "yoo niye çeksin" diyor jsfsk.

velhasıl hiç korkma, iki sene sonra sigarayı özlemek dediğin şey aklından geçecek bir "sigara olsa da içsem" düşüncesinden ötesi olmayacak - kaldı ki bunu sigara içmeyen insanlar bile yaşıyor, hani "şu ortamda bir sigara iyi giderdi" düşüncesi için bağımlı olmaya gerek yok, bunu içmeyen bile düşünebiliyor.

şansın bol olsun, ver mehteri.
0
der meister
(28.05.20)
20 yil ictim. Son 5-6 yili agir tiryaki olarak gecti. Gunde 2 paket. Sigarasiz fotografim yoktu neredeyse. Her anima/duyguma sigara eslik ediyordu. Bu surecte cok fazla edebiyatini yaptim. Ne kadar aptalca. Sigara tiryakiligi aslinda bir balon. Sunu fark ettim ki ilk kirk gunu atlattiktan sonra dusunmezsen canın cekmiyor. 5 aydan sonra da deniz manzarasinda artik aklina gelmemeye basliyor. Dusunmemekten kastim tamamiyle zihinde yasak koymak ve muhabbetini yapmamak. Hatta biraktiktan sonra ekside falan soyle biraktim, boyle yaptim gibi mevzulara bile girmemek. Bana kalirsa kurtulamiyorum diyenler sigarayi bir sekilde gundemlerinde tutarak kendileri iskencelerini uzatiyorlar. Yoksa belli bir sureden sonra can cekmeleri cok kucuk ataklar seklinde oluyor. Biraz da sana bagli isin ozunde.
0
Kirmizibavul
(28.05.20)
10 seneden fazla içtim 9 ay oldu bırakalı aynı gün kardeşimde bıraktı. İçtiğim dönemde istediğim zaman 15-20 gün hiç içmediğim yada günde sadece 1 tane içtiğim zamanlar oldu. Ama geneline vurduğumda günde 2 pakete yakın sigara içiyordum.

Bazı ortamlar ve bazı anlarda insan gerçekten arıyor ve özlüyor. Ben ilk zamanlar molaya hava almaya çıktığımda hep bir şeyi unutmuşum gibi geliyordu mesela.

Bu 9 aylık dönemde de hiç paket almadım fakat istediğim için farklı zamanlarda (2 ayda bir gibi diyebiliriz) tek sigara içmişliğim var ve tekrar başlamayı yada arttırmayı düşünmüyorum. Kardeşim ise bu süreçte bir nefes bile almadı sigara çünkü bir kere içerse tekrar başlayacağını düşünüyor. Arada konuşuyoruz hatta onun da bazen "bir sigara olsaydı" dediği zamanlar oluyor.

Süreç herkeste farklı işliyor sonuçta. Sizde kendinizi herkesten iyi tanıyorsunuz.
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(28.05.20)
merhaba, bir ara sigaranız geldiğinde, ortamınız olduğunda yarım saat boyunca içmeyin o sigarayı, ve o yarım saatte sessiz, gözleriniz kapalı olarak kendi içinize dönün, bu isteğin içinizde yavaş yavaş artmasını izleyin, canınızın nasıl çektiğini hissedin ve tamamen inceleyin onu. Daha sonra bu sigara öğününüzde sigara içmediğinizde isteğin bir süre sonra geçtiğini göreceksiniz. Öğünsel olarak gelen sigara içme dürtüsünün nasıl bir döngüsü olduğunu kavramak, neyle karşı karşıya olduğunuzu bilmek ve anlamak, size bırakma sürecinde çok yardımcı olacaktır. Sonuç olarak bir "öcü" ile karşı karşıya olmadığınızı bileceksiniz.
0
The_Lollok
(28.05.20)
henüz bırakamadım ama az kaldı.
geçtiğimiz yaz ilaçla bıraktım ama ciddi sıkıntılar üst üste geldi ve tekrar günde bir paket içmeye başladım. son iki aydır önce günde yarım pakete düşürdüm şimdi de günde 5 adet falan içiyorum.

taktik: sigarayı yakıp yarısına kadar içip söndürüyorum. bir kaç saat sonra kalanı içiyorum. arada çok canım çekerse su, şeker, mekik vs ile geçiriyorum. bende işe yarıyor. yakında tamamen kurtulucam, kararlıyım.

benim için en zoru el alışkanlığı sanırım. ilk bir haftadan sonrası kolaylaşıyor. iradeyle kavga etmek = sigarayı bırakmak
son olarak, psikolojik açıdan berbat bir zamanda sigarayı bırakmayı denememek gerekiyor bence. bi halta yaramıyor.
0
scudman1
(29.05.20)
Sigarayı bırakalı 5 yıldan fazla oldu. Başta resmen rüyalarıma giriyordu, rüyamda sigara içip mutlu uyanıyordum. Sonra bir gün (belki 1,5 sene sonra) rüyamda biri sigara uzattığında "teşekkürler kullanmıyorum" dedim. O gün artık tamam dedim, sigarayı bırakabildim ben.

Geçen yıl 3 ay arayla anneannemi ve annemi kaybettim. Her ikisinin cenazeleri sürecinde sanırım 4-5 sigara içtim, çok aradım. Sonrasında içmemeye devam ettim ve özlemiyorum. Bazen bir filmde falan çok güzel sigara içiyorlar, canım ister gibi oluyor, o sahne geçince unutuyorum. Hiç özlemiyorum demek zor ama sigarayı yeni bırakmış gibi de olmuyor, merak etmeyin.
0
kobuzchu kiz
(29.05.20)
Yılbaşında falandı spor yapmaya başlayalı 1 ay olmuştu. Paket bitince neden içiyorum ki diye düşündüm. Bir an çok saçma geldi içime duman çekmek. Bıraktım ve bir daha aklıma bile gelmedi.
0
catch the arrow
(29.05.20)
10 yıllık içiciliği 10 ay önce bıraktım ve şuan hiç canım çekmediği gibi aklıma da gelmiyor. bazen sadece alkollü ortamlarda canım çeker gibi oluyor ama gün içinde hiç yok. Bir psikoloji kitabında gördüğüm bir taktik var. bu işi biraz daha kolaylaştırdığını düşünüyorum;

- Öncelikle sigaranın avantajlarını içeren bir tablo yapıyorsunuz. Sonra canınız çektiğinde 1 sene sonra sigarayı halen içmiyorken yapacağınız bir aktiviteden ne kadar keyif alacağınızı düşünün. Örneğin çok güzel bir restoranda soğuk havada içerde yemek yemek, barda sigara içmeye çıkma dürtüsü olmaksaızın içeride delilercesine eğlenebilmmek, koşuya çıktığınızda, merdiven çıktığınızda yorulmayacak olduğunuzu düşünmek, bir avrupa ülkesine gittiğinizde sigara içen sevimsiz azınlık değil, sağlıklı büyük çoğunluktan olmak vs. vs. bu motivasyonunuzu artıracaktır.

- sigara kullanmayan insanların sizin sigara ile yaptığınız aktivitelerden keyif almadığını düşünmek mantıksız. sigara içmeden de manzara izleniyor, türk kahvesi içiliyor ve bunlardan sigara içen bir insana göre daha fazla tat ve zevk alıyorsun.

- sigarayı bıraktım cümlesi yerine, sigara kullanmıyorum cümlesini kurun. bırakmak kelimesi bilinçaltınızdaki yoksunluğu artırır. kullanmamak ise kişisel bir tercihtir.
0
awlmi
(29.05.20)
(18)

intihar etmek kaçmak mıdır kurtulmak mıdır

bundanboyle
intihar etmek kaçmak mıdır kurtulmak mıdır
intihar etmek kaçmak mıdır kurtulmak mıdır
0
bundanboyle
(28.05.20)
Katilin ve maktülün bir arada olduğu bir cinayet şeklidir.
Uzak durmak lazım .
0
Erva
(28.05.20)
Hangi filmden duydum hatırlamıyorum; "insan ancak karşı koyamayacağı bir güç karşısında kendi canına kıyabilir" gibi çok feyizli bir şey kalmış aklımda.

Kaçmak ve kurtulmak zaten edebiyat dışında pek farklı şeyler değiller.
0
IncredibleMau
(28.05.20)
Kesinlikle kaçmaktır.
0
etna
(28.05.20)
annem hayatta oldugu surece asla yapmayacagim bir sey olurdu. sadece annen degil baban ve kardesin var. resmen 3-5 kisiyi oldurmeden cehenneme koymus oluyorsun.
0
baldur2
(28.05.20)
bence kolaya kaçmaktır.
0
mikahakkinen
(28.05.20)
hiç kimse tam anlamıyla bir başkasının hissettiklerini anlayamaz. empati yapmaya çalışır, iyi niyetiyle düşünür, anlamaya çalışır ama tam olarak anlayamaz; hissedemez. ne yaşıyorsunuz bilmiyorum. ama şunu biliyorum, gerçekten çok klişe olacak ama, inanın şu yaşamda "intihar" bir seçenek bile değil, olmamalı... bir çok başarı, ard arda gelen başarısızlıklardan sonra gelir. bazen kişinin mutsuzluğu, salt şımarıklıktır. kaçmak mı kurtulmak mı sorusuna cevap vermek gerekirse, ikisinin de olduğunu düşünmüyorum. zira, ruhunuz ve bu yaşamdaki bedeniniz bir problemle karşı karşıya. eğer onu yenip, olgunlaşırsanız aşmış oluyorsunuz. aşmamayı tercih edip, kendi değiminizle kaçıp kurtulmaya çalışırsanız bence sadece problemi ertelemiş olursunuz. ruhunuzun o probleme, o problemi çözmeye, bu tecrübeye ve sonuçta edineceği olgunluğa ihtiyacı varsa; ki olmasa neden karşı karşıya gelesiniz? bambaşka bir polarizasyonda, buna ister öte taraf diyin, ister reenkarnasyon, neye inanırsanız inanın, benzer bir problemle tekrar yüzleşeceksiniz. taaki bunu aşma olgunluğunu gösterene kadar... bu elbette benim kişisel fikrimdir. kimseyi bağlamaz. ama bazen düşündüğümde, onca mutsuzluklarıma rağmen, hayatın en ufak biriminde en ufak olumlu bir şey gördüğümde nadir de olsa mutlu olabiliyorsam eğer, hayattaki onca hırsın, paranın, mevkinin, ne değeri var? bunlar zaten yok.. olmadığı için yoksunluğundan mutsuz oluyoruz. ama olan kişileri de görüyoruz, olduğu için mutsuzlar. :) bu bir döngü, bir sınav.. ferrarim olsaydı satıp bilge olmazdım, caddede gazlardım. ama satıp bilge olan erdemleşiyor. bu elbette popüler bir örnek, ama anlamak için yol olabilir. hiç bir şey, Tanrı'nın verdiği nefesi sonlandırmanızı makul kılmayacak... tam tersi burada kalıp savaşmalısınız. her ne ile savaşıyorsanız. ancak o zaman değerli olur kazandığınız şey, ve aslolan huzur, olgunluk, tecrübe ve bilgi birikimi... "yaşamaya mecbursun!"
0
jeanluc
(28.05.20)
Dışardan bakanlar için kaçmak, eylemi gerçekleştiren için kurtulmaktır bence.
0
medre
(28.05.20)
bence bu ikisinden ziyade pes etmektir. gelecegi bilemedigimiz surece de erken pes etmektir hatta.
0
in vino veritas
(28.05.20)
Bir bildiridir, duruştur, tavırdır intihar, insanı en zor durumda dahi bırakmayan, canı için mücadele etmesini sağlayan o iç güdünün bilinç tarafından görmezden gelinmesidir. Bir karardır intihar, kimi için çaresizlik yüzünden yapılmış bir eylemdir, kimi için aptallıktır, kimi için amaan dünyanın sonu mu sanki'dir, kimi için gururdur. Eylemi gerçekleştiren kişi tarafından ise tavırdır, geri kalanlara. Her hayatın bir hikayesi olmaz ama her intiharın bir hikayesi vardır.

Herkes kendi yaşadığı hayatla, edindiği bilgi ve tecrübelerle değerlendirir intihar edenin durumunu, ben olsaydım der, şöyle yapardım, bunun için kendimi öldürmezdim. Bu cümleleri kuran kişi, intihar edenin anne babasından doğsa idi, aynı hayatı yaşasa idi, aynı cümleleri kursa aynı cümleleri duysa, aynı şeyleri hissetse idi o da intihar ederdi oysa.

Ne kurtulmaktır, ne kaçmak. kaçmak olsa, kaç git zaten, dünya, ülke hatta şehir bile kocaman bir yer, kim bulacak kim bilecek kaçandan başka? Kurtulmak olsa neyin pahasına neyden kurtuldun? Kurtuldundan ne yaptın? Bildirinin, tavrın ne olduğunu bazen intihar eden hariç kimse anlamaz, her şeyi vardı mutluydu derler ama öyle değildir.

Şunu unutmamak gerekiyor, en iyi tanıdığınız kişi anne babanız bile olsa bilmediğiniz çok şey var. İnsanları, onların size izin verdiği kadarı ile tanırsınız.
0
selam
(28.05.20)
Yorulmaktır.
0
antihero
(28.05.20)
İkisi de değil bencilliktir. Bencilliğin en üst noktasıdır.
Kişiyi seven, önemseyen, o zamana kadar kendisine emek vermiş olan, arkasından üzülebilecek, kahrolacak kimseyi umursamamaktır.
0
elestirman
(28.05.20)
zamanında girişimde bulunmuş ve başaramamış, sonrasında tedavi görmüş olan BEN için kaçmaktır. başka insanları bu konuda yargılamayı doğru bulmuyorum, kimileri yıllarca uğraşıp da daha fazla güç bulamadıkları için intihar eder, hayatını kaybetmiş birine "kolayı seçmiş, kaçmış" demeyi kendi adıma doğru bulmuyorum. sadece kendi tecrübem ve kendim için konuşuyorum: benim için kaçmaktı. çünkü beceremeyip tekrar yaşamaya karar verince sorunlarımın çok büyük bölümünün terapi ya da ilaç kullanarak giderilebildiğini, insan içine karışmanın ve "bir şeyler" yapmanın ciddi ölçüde yardımcı olduğunu, insanların zaman zaman ağır psikolojik bunalımlar yaşayabileceğini fakat bunlardan kurtulabileceğini görmüş oldum. "hayatım bitti, yaşayacak bir şeyim yok - istemiyorum" dediğim gün ölmeyi başarsaydım, bugün "iyi ki yaşamışım, iyi ki tecrübe etmişim" dediğim şeylerin belki %50'den fazlasını yaşayamayacaktım.

çok mutsuz olursam "zaten sonunda ölücem, açıkçası kimse de beni umursamıyor, ne yaparsam kendime yapıyorum. biraz depresyona gireyim, saçmalayayım, anamı kemerle döveyim, sonra yine toparlarım" diyerek mücadele ediyorum. ölmeye gerek yok. insan sürekli değişiyor. ölüm değişim şansını yok etmektir.
0
der meister
(28.05.20)
intihar umutsuzlukla cesaretin kesistigi yerde gerceklesir diye bir laf var. kacmak da kurtulmak da degildir bence. kimse intihar eden birinin yasadigi surecleri de anlayamaz. empati falan hikaye.
0
kassiopeia
(28.05.20)
@kiyiya vuran dildolar

bireysellik olarak anlatılan kavramı çok yanlış anlamışsınız. "kişinin kendi hayatı kendi kararı" çok doğru bir bakış değil. insan sosyal bir hayvandır. Her zaman salt "ben" diye bir şey olamaz.

Arkadaşınız, eşiniz, sevgiliniz, çocuğunuz, anneniz-babanız size gelip de "ben intihar edeceğim" dediğinde, "senin bedenin senin kararın" diyebiliyorsanız, tabii ki bu yazdıklarımı yok sayabilirsiniz.
0
elestirman
(28.05.20)
Ölüp gittikten sonra kaçmış olmanın anlamı ne ki... Bence kurtuluş. Ama bu yapılmasını gerektirir mi? Bence hayır. Kimse kendi için intihar etmez. Etrafında cezalandırmak istedikleri birileri vardır onun için intihar eder. Sırf birilerini suçlu hissettirmek için kendi hayatına kıymak yanlış bence.
0
black holes in the sky
(28.05.20)
Yaşarken kaçamadığı şeyden ölerek kurtulmak.
0
ruhen hastayim ben
(28.05.20)
üşenip okunmazsa aşağıdaki doğrudan söyliyim,
kaçmaktır.


yıllar önce yazdığım kitabın giriş pasajının bir kısmı sorunuzla epey ilintili ilerlemiş:

Sualler sormak uzun vakittir, biricik uğraşım oldu. Cevap verecek kimsenin olmamasını da umursamıyorum üstelik.
İyi hissetmiyorum. Yine ağrılar saplanıyor hafızama. Vazgeçmek geliyor içimden, "ne varsa boş ver" diyor birileri sanki. Burada geçen zaman içinde çokça düşünüp bir konuda karar verdim galiba. Benim teorime göre, bence herkes, yani en azından bir defa, masada bir seçenek olarak intiharı aklından geçirmiştir. İntihar, sadece bir şeylerden kaçmak, ya da her şeyden. Bu mevzuuda yalnız olmadığımı hissediyorum. Evet evet kesinlikle, çünkü ölüm bir azadtır. Bir kaçış, bir kurtuluş olmasa da kaçış. Kim kaçmak istemedi ki bir şeylerden. Çok insan kaçar, kaçmak kabahat midir?
Söz gelimi Halil Bey. Onun da benim gibi kaçmak istediğini garanti ederim. Çünkü kötürüm biri olarak yıllarını geçirmiş, sadece bunun için bile en güzelini hak ediyor. Halil Bey benim gibi düşünen kişilerin belki de başında geliyor. Çünkü öldüğünde cesedindeki arıza onu ilgilendirmeyecek artık, teninden sıyrılacak, istediği gibi koşabilecek yani, çilesi sona erecek, tıpkı yirmilik bir delikanlı gibi. Halil bey için bizden daha başka şeylerle gelecek ölüm. Özlemini çektiği şeylerle.
Ben de Halil Bey kadar hakkım olmasa da bekliyorum. Lakin bazen, bir şeyler başıma vuruyor sanki. Sanki bastırıp beni suya batırıyor. Deryanın ortasında kalmışım gibi oluyor bazen. Dibe itiliyormuşum gibi. Son zamanlarda çok yaşar oldum bu hissiyatı. Tıpkı boğuluyor muşum gibi hissediyorum.Tıpkı önceki gece traş olurken kafamın içindeki bağırışlarda olduğu gibi. Sanki biri bana mütemadiyen ''zamanı geldi'', ''artık gitme vakti'' diyordu. O denli kuvvetli ki, neredeyse arkamdan iten bir el hissedecek kadar.
0
firemanjonny
(28.05.20)
Son söz benim intihar eğer gerçekten yapılması için
gerekliyse hem kaçmaktır hem kurtulmaktır.
0
🌸bundanboyle
(30.05.20)
(4)

Dortmund - Bayern Munich maçını nereden izleyebilirim?

birşeylersoracağım
Bundesliga başlamış. Canlı maç izlemeyeli de çok oldu. Bu maçı, nereden nasıl izlerim? Şifresiz veren bir kanal var mı?
Bundesliga başlamış. Canlı maç izlemeyeli de çok oldu. Bu maçı, nereden nasıl izlerim? Şifresiz veren bir kanal var mı?
0
birşeylersoracağım
(26.05.20)
şifresiz veren kanal yok tabi ki. s sport 2'de yayınlanacak. nesine hesabında para varsa oradan da izlenebilir alternatif olarak.
0
bruges
(26.05.20)
footybite.com'da 5 bin tane link bulursun
0
der meister
(26.05.20)
bilyonere üye ol ücretsiz ancak bazen ses vs. olmuyor. ssport plusta kampanya var. 1 ay öde 3 ay izle 17tl.
0
mikahakkinen
(26.05.20)
reddit'te arat. illa vardır.
0
anarsika
(26.05.20)
(11)

kitap okumak

bir soru sorcam
şimdi twit, ekşisözlük, forum, blog, makale, köşe yazısı okumak aynı kapıya çıkmıyor muvaktinde klasikleri okudum zaten yenilerden zevk alarak okuduğum roman azdır
şimdi twit, ekşisözlük, forum, blog, makale, köşe yazısı okumak aynı kapıya çıkmıyor mu

vaktinde klasikleri okudum zaten yenilerden zevk alarak okuduğum roman azdır
0
bir soru sorcam
(22.05.20)
kitap; derinlemesine olan gerekli bir kaynak. diğerleri yan kaynak sayılabilir. gereksiz değil.
0
xiii
(22.05.20)
çıkmıyor.

kurgu kitaplar, belli bir olay örgüsü, bir akışı olan zihninizi belli edebi tekniklerle yer yer zorlayan yer yer çalıştıran, başlı başına zihninize yararlı bir aktivite.

kurgu dışı kitaplar, zaten malum, belli başlı bir araştırmayı mantıksal bir çerçevede argüman argüman sunan yazılar.

bir kere tweet : çöp, yarı-cahil hapı.

ekşi sözlük entrysi :eğer yararlı bir entry ise anca yol gösterici olabilir. yetersiz.

blog:kalmadı. varsa da ekşi sözlük entrysi gibi anca kapı açar daha başka derinlemesine okumalar için

makale : tamam bu yararlı işte ama sadece makale oku nereye kadar. akademik uğraşlar dışında kaç kişi yayın takip ediyor.

valla tweet gibi 10dklık youtube videosu gibi hap bilgilerle her konuda yarı cahil olacağıma; bizzat araştırıp zaman geçirdiğim, okuduklarımdan öğrendiklerimle yetinmeyi ve kalan diğer konularda da yarı cahil olacağıma, cahil kalmayı tercih ederim sanırım.




edit: Hocam sen kitap okuma boşver. tweet falan takıl devam.
0
AlsterWasser
(22.05.20)
roman okumakla eksi sozluk okumanin ayni sey oldugunu dusunuyorsan bosver zaten eksi'ye devam et.
0
der meister
(22.05.20)
ben ekşi ye ilk yazmaya başladığımda 12 yaşındaydım. ekşi dışında hiçbir şey de okumuyordum o sıralar. hocalar da ısrarla kitap okumayan güzel yazı yazamaz demesine rağmen ciddi manada iyi bir yazı yazma yeteneğim vardı. hala da bunu ekşi ye bağlıyorum çünkü gerçekten çok okuyordum.

kitabın insana kattığı ufuk bence uzun vadeli. kitap insana uzun vadede çok katkı sağlayan, düşünce sistemini şekillendiren, ki özellikle biyografiler, müthiş kaynaklar. eksi artık ne yazık ki kısa vadede bile ufuk açıcı değil, ama uluslararası haber sitelerinde mesele opinion yazılarını okumak bence kısa vadede çok ciddi kazanımlar getirebilir.

ben artık kitap okumanın öneminin eskiye nazaran çok çok düştüğünü düşünüyorum. mesela en basitinden reddit te tanıştığım dil arkadaşlarım sayesinde öğrendiğim şeyleri sanmıyorum ki bana kitaplar ogretebilisin. hani çok gezen mi çok uyan mi derler ya, ben hep çok gezen tarafında olduğun için de böyle düşünüyor olabilirim. çünkü bu gezmek gibi. farklı kültürler, milletler ve ülkeler hakkında derin bilgiler edinme şansınız var.

makale bence kitapların da üstü. hiç şüphesiz faydalı zaten. ama tweet, forum vs bunlar COP. saymaya gerek bile duymam. çöp.
0
mehmed resad
(22.05.20)
AlsterWasser:
bilgi açısından bakarsak youtube, okumaktan daha etkili
hem görsel hem işitsel
zaten not alıp çalışmadıktan sonra ikisi de akılda kalmaz

olay örgüsünden bahsedersek, dizi izlerken de aynı mekanizma çalışıyor
ancak hayal kurmayı kısıtlıyor

der meister: tek bir kaynaktan beslenmekten bahsetmiyorum
ayrıca roman metinleri edebi açıdan çok mu zengin

bir diğer nokta kendi yorumunu yazabilmek
zihni bu daha çok geliştiriyor
0
🌸bir soru sorcam
(22.05.20)
"tweet, forum vs bunlar COP"

tam aksine nitelikli insanları takip edersen çok faydalı

burada teknik araştırmadan, deney yapmaktan, bir şey icad etmekten bahsetmiyorum

düşünme yeteneğini geliştirmek, farklı fikirler edinmek açısından daha etkili
tabi gerçek hayatta bu fikirleri kelimelere döküp beyni çalıştırmak gerekli
0
🌸bir soru sorcam
(22.05.20)
Zweig ve İş Bankası'nın diğer kısa klasiklerini okuyun, internetle farkı göreceksiniz:)
0
kaset
(22.05.20)
Aynı kapıya çıkar bence. Hatta bence sadece tweet okunmalı. romanların da diziye ya da filme uyarlanmış halini izlersin. Kitap falan boş iş. Twitter'a devam.
0
bayc
(22.05.20)
hala kitap okumak klişesini kullanıyorsunuz
bahsettiğim kaynaklar bir kitaptan çok daha fazlasını sunuyor doğru içerikleri seçince

bir şey üretmek için okumaktan bahsediyorsak çok yönlü düşünmek gerekir

şu da var bazı insanlar okuyarak daha kolay öğrenir bazıları dinleyerek/izleyerek
youtube videosunu küçümsemek de ilginç gerçekten, üniversitelerde hocalar farklı bir içerik sunuyor gibi

şu açıdan düşünün önce masal okursunuz sonra hikaye sonra roman zihinsel gelişiminiz bir olgunluğa erişir farklı bilgi kaynaklarından beslenmeye devam edersiniz

açıkçası roman okumaktan zevk almıyorum skor olsun diye de okuyacak değilim
insanların edebiyata ilgi duymama hakkı da var
0
🌸bir soru sorcam
(22.05.20)
Çok ilginç aynı türlerin en güncel bilgilerini internette özet olarak okuyabiliyorsun Üstelik interaktif olarak düşüncelerini paylaşıp geri dönüş alıyorsun
0
🌸bir soru sorcam
(22.05.20)
Gerekli cevaplari almissin. Bunlara ek olarak tek kitapla tum videoari karsilastiriyorsun. Videoya erisiminin daha cok olmasi seni yaniltiyor. Once inanip sonra bunu savunmaya calistigin icin videonun istedigin gibi en iyisini ve dogrusunu secerken, karsilastirmak icin karsisina zevk almadigin kitabi seciyorsun. Karsilastirma yapacaksan bugun icerisinde kac saat video izledin neler ogrendin, kac saat blog okudun neler ogrendin, kac saat kitap okudun neler ogrendin, bunlarin karsilastirmasini yapman sana daha iyi bir fikir verir. O zaman goreceksin ki hepsinden farkli farkli seyler ogreniyorsun ve youtube videosu aktif ogrenmek icin hic de verimli bir yontem degil.
0
dunal
(22.05.20)
(3)

rusça yardım

cassey
вы soruları ben ile mi cevap veriliyor biz ile mi?Где вы хотите работать?Я хочу поработать в Америке mi olucak?teşekkürler
вы soruları ben ile mi cevap veriliyor biz ile mi?

Где вы хотите работать?
Я хочу поработать в Америке mi olucak?

teşekkürler
0
cassey
(14.05.20)
hangi anlamda sorulduğuna göre değişir.

Çoğul olan вы 'nın cevabı haliyle biz oluyor.

formal вы'nın cevabı da ben oluyor.

Sizin verdiğiniz örnekteki soru formal olan gibi duruyor. context olmadan öyle görünüyor.
0
levpontryagin
(14.05.20)
Rus arkadaşıma sordum. Siz dedi.
0
Unde bach canim
(14.05.20)
sorunun muhatabına göre değişir. вы aynı türkçedeki siz gibi. topluluk için de kullanılabilir, tek bir kişiye karşı resmi/kibar bir kullanım olarak da görülebilir. o yüzden levpontryagin +1 diyorum, bu soru kişisel olarak size yöneltiliyorsa Я demeniz lazım, мы derseniz dalga geçer gibi duruyor biraz :)

bir de spesifik bir durum veya periyottan söz etmiyorsanız, genel olarak "amerika'da çalışmak istiyorum" demek istiyorsanız поработать yerine работать daha uygun olur.
0
der meister
(15.05.20)
(10)

hangi Georgia?

diffarentiationation
https://edition.cnn.com/2020/05/14/us/georgia-invasive-lizard-trnd/index.html?utm_source=fbCNN&utm_medium=social&utm_content=2020-05-14T13%3A31%3A22&utm_term=link&fbclid=IwAR3oDchJzCUQzW9ZfQ2ETF6iVw7ytiFqhwzAXc1tmkxWi3iKA7eg796pnes&fbclid=IwAR3tJOpTyv-sHup7XriYQCqXIDqZSgfSis3Rm9wBqZU6S9SHBRc5HEehnmM
edition.cnn.com

şu haberde ülke olan Georgia mı yoksa ABD eyaleti olan Georgia mı olduğu hakkında bilgi verilmiş mi yoksa ben mi göremedim? Ek olarak bunlar neden aynı isimde bilgisi olan var mı?
0
diffarentiationation
(14.05.20)
Georgia department of natural wildlife vs aratinca state'den sorumlu çıkıyor.
0
logisticsmanager
(14.05.20)
@logistics belirtmeme amaçları ne olabilir?
0
🌸diffarentiationation
(14.05.20)
düşündüğünüzün aksine, belirtmeleri için bir sebep olması gerek, çünkü bu cnn us edition.
diğer sorunuza cevap olarak da:
slate.com
0
gkhncnzdgn
(14.05.20)
Gurcistan'i dunyada sallayan yok, darbe marbe olmasi lazim dis basinda dahi yer almasi icin. Gonul rahatligi ile her seferinde eyalet olan Georgia akliniza gelsin
0
neverletyougodown
(14.05.20)
Okuyunca usa eyaleti oldugu anlasiliyor. Zaten amerikan haber siyesi oldugu icin gurcistanlailgisi olmadigi anlasiliyor. Zaten amerikalilarin gurcistan diye nir ulke oldugunu bildiklerini de sanmiyorum. Kim napsin gurcistani
0
exlibris
(14.05.20)
CNN Georgia merkezli şirket onun için belirtme ihtiyacı hissetmemişler.

Hatta Gürcü-Rus savaşında "Russian tanks entered Georgia" diye başlık atınca telefonları kitlemiş "camdan bakıyoruz hani nerede tanklar" diye rivayet edilir.
0
heritage
(14.05.20)
istanbul merkezli kanallarin, gazetelerin "fatih'te bugun bilmemne oldu" demesi gibi sehir belirtmeden. Habuki turkiye'de onlarca fatih diye belde koy moy var.
0
hot potato
(14.05.20)
Ya ben amerika'da nasil okumadiysam aklimda georgia diye bi il ve eyalet var neden belirtmemis gibi anladim (uydurmusum iste...)

Evet herkesin dedigi gibi amerika'da oldugu icin bahsetmesine gerek yok. Kimsenin umrunda degil baska ulke.
0
logisticsmanager
(14.05.20)
"Officials are working to eradicate a wild population of Argentine black and white tegus in Toombs and Tattnall counties in southeast Georgia."

Toombs ve Tattnall ABD'de. Yani hangisi olduğunu öğrenmek isteyen birinin bunları google'laması yeterli.
0
ryhmer
(14.05.20)
bu haber özelinde adamlar zaten abd'deki georgia olduğuna dair yeterince ipucu vermişler ama genel olarak sıradan amerikan vatandaşı dünyayı abd'den ibaret gören, abd'nin en iyi sporcusuna "dünyanın en iyi sporcusu" falan diyen tuhaf ve salak bir tipleme. o yüzden ülke olan gürcistan olsa üzerine basa basa yazarlardı. başka bi' şey yazmıyorsa %99 ihtimalle abd içinden bahsediliyordur.
0
der meister
(14.05.20)
(7)

Yumurta yiyicelere soru (tavuk yumurtası)

adwokat
Markette tanesi 1 liraya gelen yumurta ile tanesi 40 kuruşa gelen yumurta arasında sağlık açısından ne gibi farklar var?Tamam 1 lira olan gezen tavuktur organiktir diğeri kümes tavuğudur ama sağlık açısından ne gibi fark yaratabilir? Lezzette bir fark göremedim.Not: her sabah 5 yumurta spor.
Markette tanesi 1 liraya gelen yumurta ile tanesi 40 kuruşa gelen yumurta arasında sağlık açısından ne gibi farklar var?
Tamam 1 lira olan gezen tavuktur organiktir diğeri kümes tavuğudur ama sağlık açısından ne gibi fark yaratabilir? Lezzette bir fark göremedim.

Not: her sabah 5 yumurta spor.
0
adwokat
(14.05.20)
bu tür durumlarda direkt etki görmezsiniz zaten.

yedikleri yemlerdeki hormonlar, kimyasallar sizde zaman içerisinde hormonal dengeyi bozabiliyor, kanserojen olabiliyor. fazla tavuk tüketiminin erkeklerde östrojen artışı ve meme büyümesi yaptığı yıllardır bilinen bir şey mesela.

tavuklara verilen antibiyotik yüzünden antibiyotik direncinin arttığı da öyle.

burada sıkıntı şu, 1 tl olan yumurta da ne kadar güvenilir, en azından sertifikası var, denetim oluyordur diye insan içini rahatlatıyor biraz.
0
bir ileti paylastim
(14.05.20)
kahverengi yumurtanın protein degeri daha yuksek.
0
sizofren06
(14.05.20)
sorunun cevabını bilmiyorum ama yumurta deyince alperz reyizden başkası yalan duyuruda, direkt ona sorsan daha sağlıklı cevap alırsın bence.
0
der meister
(14.05.20)
Aşırı fark var.
Antibiyotikle bir günde üretilen tavuklar da onların yumurtaları da aşırı sağlıksız.
Yani resmen kimyasal resmen kanserojen.

Organik yumurta tüketin ya da sağlıklı yemle beslenen bir köy tavuğu bulun.
Tavuğun gezmesi yetmez, yediği şeylerin de gdolu olmaması gerek.
0
rewlack
(14.05.20)
oyle duzgun yumurtayi 1 liradan bulamazsin. maliyeti kurtarmaz. o yuzden buldugunu ye gec.

cok yumurtaciyla konustum. olay bu. herkes yem veriyor. oteki turlu satacak kadar yumurta cikmiyor.
0
alperz
(15.05.20)
"yenebilir" yumurta 1lira60 krştan falan başlıyor markette.
maliyeti kurtarmaz+1

sporcuların market yumurtası ve tavuğu yemelerini/tavsiye etmelerini aklım almıyor.
sporcu bile kanserojen tavukla beslenirse nasıl olacak. sağlığınızla oynamayın, tüketmeyin öyle şeyler.

GEZEN TAVUK ORGANİK DEMEK DEĞİLDİR.
0
rewlack
(15.05.20)
Rewlack tavuk da yiyemezsek ne yiyeceğiz?
0
🌸adwokat
(16.05.20)
(4)

Vodafone kontörlüye geçtim paketim yok ama arama yapıyor

iddaaci
Merhaba, tcell’den vodafone’ye geçtim. Kontörlü hat ama kontör yüklememiştim. Ama şimdi arama yapabildim. Karşı tarafı aradım ve çaldı. Konuşmadan kapadım. Bu nasıl oldu?
Merhaba, tcell’den vodafone’ye geçtim. Kontörlü hat ama kontör yüklememiştim. Ama şimdi arama yapabildim. Karşı tarafı aradım ve çaldı. Konuşmadan kapadım. Bu nasıl oldu?
0
iddaaci
(14.05.20)
İçinde 1 TL gibi sembolik bir miktar olması lazım.
0
John Bloor
(14.05.20)
hesabınızda para olabilir mi? bazen bu telsiz ücreti zımbırtısı nedeniyle bilmem kaç kuruş ya da 1 lira falan geri yatırdıkları oluyor hesaba. öyleyse arama yapabilirsiniz ama muhtemelen karşı taraf açtığı anda biter para.
0
der meister
(14.05.20)
@john bloor vodafone uygulamasını indirdim. 0 tl yazıyor.
@der meister hesabımda hiç tl yok.
0
🌸iddaaci
(14.05.20)
Olabiliyor o, içinde bir miktar hediye filan tanımlıyorlar. Birde sevgili vodafoneda hattın kendine gelmesi diye bişey var :) 6 saatmiş.
0
infernalcadre
(14.05.20)
(6)

2.dünya savaşı ve doğu/batı almanya hakkında sorularım var?

kayanyıldız
Merhaba, Bu konuda gerçekten çok bilgisizim ve yeni yeni bir şeyler öğrenmeye başladım. 1-) Şimdi 2.dünya savaşı sonrasında almanya doğu batı diye ayrılıyor. Bu durum 1990'a kadar devam ediyor ve gerçekten çok uzun bir süre, hani uzak bir tarihte değil insanın aklı almıyor. Yani o kadar zaman doğu a
Merhaba,
Bu konuda gerçekten çok bilgisizim ve yeni yeni bir şeyler öğrenmeye başladım. 1-) Şimdi 2.dünya savaşı sonrasında almanya doğu batı diye ayrılıyor. Bu durum 1990'a kadar devam ediyor ve gerçekten çok uzun bir süre, hani uzak bir tarihte değil insanın aklı almıyor. Yani o kadar zaman doğu almanya sovyet kontrolünde mi kalmış?

2-)Eğer öyleyse bu kadar zaman sovyet etkisinde kalmaları almanların ruslara karşı bakış açısını nasıl etkiledi?

3-)Bazı yerlerde batı almanya'da yaşayan insanların doğu almanya'daki insanları küçümsediğini okudum. Böyle bir şey nasıl olabiliyor, sonuçta bir savaş oldu ve yenildiler. Başka bir devlet onlar adına karar verdi. Yani insanlar ben doğu almanyada kalmak istiyorum ben batı almanya'da kalmak istiyorum diye kafalarına göre şehir değiştirmemişlerdir diye düşünüyorum. Yani nüfusun bir kısmı istese de istemese de sovyet etkisi altında yaşamak zorunda kaldı. Batı almanyadaki insanlar doğu almanyadakiler için üzülmediler mi, hiç değilse ilk yıllarda.

4-)Araya zaman girmesi ve farklı ideolojiler de yaşayan iki alman toplumu zamanla birbirine ciddi anlamda yabancılaştı mı?
Doğulu bir alman ile batılı bir alman arasındaki en belirgin fark ne sizce?
0
kayanyıldız
(13.05.20)
3. çok başka konseptlerde olsa da fikir versin diye söylüyorum; istanbuldakiler güneydoğudakilere nasıl bakıyor? orada yaşayanların tercih ederek değil mecbur kalarak yaşadıkları imkansızlıklar hakkında ne düşünüyor türkiyenin batısındakiler mesela? üzülüyorlar mı mesela?
bu arada berlinde hala böyle bir sosyal bakış;küçümseme durumu var.
0
jimjim
(13.05.20)
Good bye Lenin filmi doğulunun batıya bakış açısı hakkında fikir verebilir size.
0
kedikumunaiseyenadam
(14.05.20)
1- evet. rusların kontrolündeki ülkelere nasıl baktığına bir örnek olarak 1956 macaristan ve 1968 çekoslovakya var.
2- bunu bir ossi (doğu alman yani. merkel bile olabilir) daha iyi bilir.
3- olay tamamen duygusal (!). almanlar zaten avrupayı finanse ediyordu. bir de doğu almanya ağır geldi.
4- 2. yanıt :)
0
tururo
(14.05.20)
1) evet. görünürde bağımsız ülke olsa da sovyet uydusundan farksız konumdaydılar. doğu almanya'da kalan fabrikalar falan sökülüp sovyetlere götürülmüş mesela. yanılmıyorsam o dönemde okullarda rusça da okutulurmuş. haliyle batı'dan daha farklı durum.

2) bu mesele çok karışık. sanılanın aksine almanlar genel olarak rusya'dan avrupa'nın geri kalanına kıyasla daha az nefret eder. kültürel bağlar olsun (bkz. volga almanları), ticari ilişkiler olsun vs. rusya ile almanya'nın arası genel olarak iyi olmuştur. doğu almanlar, birleşmeden sonra fazlaca ihmal edildiklerini ve batı tarafından hakir görüldüklerini düşünüyor. bu ayrım bugün bile mevcut. dolayısıyla rusya'dan çok da nefret ettiklerini zannetmiyorum. hatta maalesef bugün almanya'nın doğusunda ırkçı/faşist düşünceler daha yaygındır, putin yahut genel olarak sovyet-rus yanlılığı daha fazla görülür. doğu almanya'da yaşayıp "böyle ülkenin allah belasını versin, duvar yıkıldı da insanlık/demokrasi gördük" diyen insan da var, o zamanların daha iyi olduğunu düşünenler de.

3) doğu almanya çok daha baskıcı, dışa kapalı bir rejimdi. ne olursa olsun batılıların o taraftaki insanları kendilerine denk görmesi zor. şey gibi düşün işte, batı almanların gözünde doğuluların büyük bölümü akp'li dayı gibi.

4) yabancılaştı tabii, 30 küsür yıl olmasına rağmen hâlâ pek çok alanda "doğu almanya"yı görebilirsin. bir harita görmüştüm, gece almanya'nın uzaydan görüntüsü mü neydi... ampul farklılığından dolayı eskiden doğu almanya sınırları içinde kalan şehirleri seçebiliyorsun. o kadar yani. işsizlik olsun, siyasi görüş olsun vs. çoğu haritada keskin bir ayrım söz konusu hala. almanlar 30 yıldır bunu azaltmak için çalışmalar yapıyor tabii, durum eskisi gibi değil ama yine de farklılık yok değil. misal şu an 30 yaşında olan iki kişi için doğu-batı farkı pek yoktur ama almanya zaten genç nüfusu yüksek olan bir ülke değil, ehtiyarlar hala dövüşüyo doğu-batı diye.
0
der meister
(14.05.20)
2.soru için iki anket verisi var:

eski doğu almanya topraklarında yaşayan insanların %58'i rusya ve ukrayna arasında meseleye abd ve ab'nin karışmaması gerektiğini düşünüyor.
aynı kişiler, serbest piyasa ekonomisini %82 oranında 'sömürü' olarak görüyor, ama batı almanya topraklarında yaşayanlarda bu oran sadece %43.

keza diğer birçok araştırmada da doğu almanya topraklarında yaşayan almanların rusya ya karşı batı'dakilere göre çok çok çok çok açık farkla sempati beslediği görülüyor.

öte tarafta şunu söylemek istiyorum, birtakım yaşam şartları verileri: kadınların işgücüne katılım oranı, verimlilik, fakirlik, gönüllü çalışma arasındaki fark genellikle %3-5 arasında değişiyor. iki ülke arasında öyle filmlerdeki gibi bir taraf uçarken diğer taraf sıçıyordu durumu da yok. fakat, refah kısmında yanılmıyorsam sadece büyük bir fark olsa da -fakat bu gelir açısından olduğu için yanıltıcı olabilir-, komünist rejimin sosyal yardımları çok geniş çapta olduğu için gelirle karşılaştırmak ne kadar doğru bilemiyorum.
0
mehmed resad
(14.05.20)
Doğu almanya'daki insanlar nasıl rusya'ya sempati besleyebiliyor anlayamıyorum gerçekten. Sonuçta 2.dünya savaşında ruslarla savaştılar, bu adamları düşman bellediler. Sonra savaşı kaybettiler ve sovyet rusya'sının egemenliği altına girdiler.
Ruslarda savaş bittiğinde almanlara güllerle gelmedi sonuçta 2MN sovyet askeri tarafından tecavüze uğrayan alman kadın var öncesinde hitler 20MN rus askerini öldürdü.
Aralarındaki durum baya kanlı bıçaklı. Rusların almanlara çok iyi davrandığınıda düşünmüyorum. 50 yıl bu şekilde nasıl yaşamışlar anlaması zor.
Ayrıca rusya'nın almanya'yı böyle idare etmekten çıkarı ne oldu?
0
🌸kayanyıldız
(14.05.20)
(12)

Az bilinen gerilim korku filmi öneriniz var mı?

plastic_angel
teşekkürler ^_^popüler olanları izlemişimdir çünkü
teşekkürler ^_^
popüler olanları izlemişimdir çünkü
0
plastic_angel
(28.04.20)
A quiet place.
0
deer hunter
(28.04.20)
Ölüm oyunu bir bilgisayar oyunu oynuyorlar ve gerçek oluyor. Birde mabet. İkiside çok amatörce gelebilir ama güzel geldi hala unutamadıklarımdan
0
madurumdamadurum
(28.04.20)
sanırım korku sayılmaz ama insanı gerim gerim geren çok yıpratıcı bir film olarak 13 tzameti'yi önerebilirim
0
der meister
(28.04.20)
(bkz: hausu)
0
hot potato
(28.04.20)
dali dili havali korna
(28.04.20)
Gok-seong(the wailing)
uzun bir film ama şiddetle öneriyorum.
0
fingers of fury
(28.04.20)
az bilinen filmlerin en büyük sıkıntısı izlenecek yöntemlerin olmaması. yani buraya torrent'ini bile bulmanın mümkün olmadığı filmleri yazmamızın bir anlamı yok diye düşünüyorum, bilmem katılır mısın?

ben de az bilinen korku filmlerinin takipçisiyim uzun yıllardır, neredeyse hiç birini bulamıyorum.
genelde kore, japon ve ispanyol sinemasından çıkıyor göz önünde olmayan ama kaliteli korku filmleri, bunlardan bulunabilenler için şanslısın.

benim izleme listemde bulunup izleyecek yer bulamadığım bir tane bırakayım mesela, en çok şunlara hype'lıyım ama bulamıyorum, belki sen bulursun.
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com

daha bulunabileceklerden örnek verecek olursam
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
0
Bruce
(28.04.20)
uzun bi film hatta mini dizi gibi ama çok çok güzel. rose red konağı, stephen king'in. müzikleri falan da bayağı iyi. tavsiye ederim.
0
matilda
(29.04.20)
Gok-seong(the wailing) +1
Hereditary (izlenmediyse)
Midsommar
Dead End
The Changeling 1980
The Ruins
It follows
In the mouth of madness
Misery
As above so below
Invitation
Jacob's Ladder
Prince of Darkness
Ils
Inside
Frontier
Invasion of body snatchers 1978
Triangle
Spoorloos
Life
Trick'r'Treat
The Dead Zone
Mothman Prophecies
Oculus
Upgrade
The Cell
White Noise

Ve tabii ki The Tenant
0
EasyTiger
(29.04.20)
Oriol Paulo bu adamın üç tane filmi var onu izler misiniz lütfen.
0
blue eyes white dragon
(29.04.20)
kairo 2001
0
ryhmer
(30.04.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.