Giriş
(5)

bir video izliyoruz- yalnızlık

yuvarlanantencereninkapagi
https://youtu.be/n3Xv_g3g-mAöncelikle video hakkındaki genel görüşünüz nedir? kendini videodaki tanımıyla " yalnız" hisseden var mı, evetse ne zamandır? bunu yaşayıp kurtulabilmis olan var mı, nasıl?
youtu.be

öncelikle video hakkındaki genel görüşünüz nedir? kendini videodaki tanımıyla " yalnız" hisseden var mı, evetse ne zamandır? bunu yaşayıp kurtulabilmis olan var mı, nasıl?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(09.09.19)
güzel video, kurzgesagt beybimi çok severim zaten. videodaki tanımıyla yalnız hissediyorum evet. en doğru kısmı da "yalnızlık yüzünden coşup herkesin olumsuz olduğunu düşünmek, bu yüzden davranışlarının değişmeye başlaması ve çok soğuk/tuhaf görülmek". "ben seni ilk gördüğümde burnu kalkık itin teki zannetmiştim hiç kimseyi umursamıyo gibi duruyodun" cümlesini 83583 kez duydum sanırım. aslında gayet canayakın, konuşkan, ilgili biriyim ama düzenli ve düzgün iletişim kurmadığım için sosyal ortamlarda sapık gibi davranıyorum ister istemez. hem karşımdaki insanları hem de kendimi çok fazla yargılıyorum. eziyete dönüşüyor sohbet. tam olarak osuruktan nem kapan biriyim ama tutumum agresif değil. mesela insanların beni aralarında istemediğini düşünüyorum ama kendimle ilgili olumsuz bir şeyle ilgili görmüyorum bunu. "ben eğlenceli değilim, o yüzden istemiyorlar. başkası olsa isterlerdi" demiyorum. genel olarak "beni niye istesinler ki" diyorum. samimiyetle, bi' insanın benimle oturup konuşmak ve arkadaş olmak istemesi için bir sebep göremiyorum. bu bana eksik hissettirmiyor, üzmüyor. ben de mesela hayatımda kimseyle durduk yere arkadaş olmayı istemedim. herhangi bir konudan açıldı muhabbet, öyle yürüdü.

bence bu zamanda bu histen kurtulmak çok ama çok zor. gerçekten kimsenin kimse için vakti yok. 1-2 yakın arkadaş, aile üyeleri, aynı ortamda bulunduğun için az buçuk muhabbet ettiğin insanlar... o kadar. beynimiz 50 bin yıl önceki gibi çalışıyor evet ama biz artık 5 kişi toplanıp da gece aynı ateşin etrafında toplanmıyoruz veya birlikte yaşamıyoruz. şu an öyle yapsak bile millet birbirini boğazlar. konfora, yalnızlığa alıştık bi nevi.

bak yalnızlıktan şikayet ediyor insanlar ama hiçbiri de oturup seninle bir saat geçirmez. hepimiz için geçerli bu. hızlı yaşıyoruz ama yavaşlama şansımız da yok. herkesin işi, gücü, sorumluluğu başından aşkın. modern yaşamda bunun alternatifi olduğunu sanmıyorum. bazı insanların ilişkileri daha kuvvetlidir, daha sağlamdır ama yalnızlık hissinin şehirlerde yaşayan günümüz insanları için tamamen geçmesi bence imkansız.

gerek de yok zaten. tamam evrimsel bi tepki bu ama artık beynimiz de yalnız kaldığımızda ölmeyeceğini idrak edecek kadar akıllanmıştır herhalde. yani 50 bin yıl öncenin yalnızlığıyla bugünün yalnızlığı evrimsel/zihinsel açıdan aynı şekilde etkilemiyordur sanırım. bugün yalnız olan netflix izliyo işte, o zaman yalnız olan ölüyomuş direkt. bence çok fark var jsfjs.

yalnız dikkatimi çekti sen son zamanlarda hep yalnızlıklı, bunalımlı duyuru açıyosun. böyle yapma. bira iç.
0
der meister
(09.09.19)
ben sanırsam ergenliğimden beri

edit:Aaaa eski ev arkadaşım yazmış önce
0
guitarissimo
(09.09.19)
Basindan sonuna kadar izledim videoyu simdi, tam da ne kadar yalnizim diye dusunurken cikti karsima cok ilginc:) dedigim gibi cok yalniz hissettigim bir donem, aslinda kendimi bildim bileli alisik oldugum bir durum ama videodakinden farkli oldugunu dusunuyorum. Yani benim tavirlarimdan ya da asasyolligimden gittikce icime kapanmam vs. degil aksine sosyal birisiyimdir fakat ya sevdigim insanlardan uzak kalmak zorunda kalmisimdir( tasinma vs. nedeniyle), ya anlasabilecegim birileri denk gelmemistir yalnizligi tercih etmisimdir, sansla alakali birazda.
Aslinda videoyu izledikten sonra dusunmedim de degil acaba bilmeden farkinda olmadan itiyormuyum cevremdekileri diye. Videonun bi yerinde yalniz kalmaya alistikca cevrendekileri yaklastirmiyorsun, daha savunmaci oluyorsun diye, ozel hayatim icin dogru olabilir o kismi bu arada.
0
carmenta
(09.09.19)
"being alone" ve "being lonely" farklı şeyler.
birçok şeyi tek başıma yapmaktan hoşlanan biriyim. kendi kendime yetebiliyor olma hissi beni mutlu ediyor. kalabalık ortamlara girdiğimde ise genellikle ortamdaki kişilerin birbirleri ile yarıştıklarını gözlemleyip topluluktan tiksinmem uzun sürmez. diplomalarını, telefonlarını, tatillerini, fotoğraflarını, içebildikleri alkol miktarını...vb yarıştırıyorlar.

hayatımda, etrafında birkaç saat durmaktan sıkılmayacağım çok az kişiyle tanıştım. karşı cinsle aram iyi ama internet üzerinden onaylanmaya karşı duydukları açlık beni rahatsız ediyor. whatsapp'tan günde 45616581 kez mesajlaşmasza ölecekmiş gibi yaşayan, bi yerde oturup iki çift laf ederken kafayı telefona gömüp like'larını sayan kadınlar hevesimi kaçırıyor.
0
sinek kral
(09.09.19)
Çok güzel videoymuş teşekkür ederim öncelikle. Ne zamandır böyleyim bilmiyorum ama videoda 'bu genellikle yıllarca süren yavaş ve ürkütücü bir süreçtir' dediği tanım çok doğru. 27 yaşına girmek üzereyim. Yaklaşık 20 yaşından beri arkadaş sayım azalarak 2'ye düştü. Ve artık bu kalan iki kişiden bile uzak durmaya başlama sürecindeyim. Nereye kadar yok olucam bilmiyorum.

Video çok ironik fakat. Yalnızlık hissinin seni giderek yalnızlığa itmesi. Daha iyi bir cehennem tasviri düşünemiyorum. Ve önerdiği çözüm de beklentisiz bir şekilde insanlarla iletişime geçmek olmuş. İnan ki denemedim değil. Hali hazırda yalnızlığa itilmeme sebep olan yalnızlık hissini tekrar tekrar yaşamaktan başka bir şey olmuyor. Beklentileri nereye kadar düşüreceğiz abi, kişiliğimiz de bir yere kadar el veriyor. Öyle çok özellikli bir insan değilim, çok özel biri değilim, çok eşsiz kişiler olsun istemiyorum hayatımda. Yine de bir şekilde o enerjinin tuttuğu insan sayısı hep çok az olmuştur. Sanırım videodaki her şeyi olumsuz görme illüzyonu bu oluyor. Ben hep şanssızlık demiştim.

Cevaplara bak, klonlar gibiyiz. Tekrarlamak gibi olmasın diye yazmadım ama yukarıdaki çoğu şeye katılıyorum da. Hey allahıma ya. Cidden her şey çok ironik :D
0
noisette
(09.09.19)
(5)

Siz olsanız hangisini seçerdiniz?

yeni eksici hatun
Şimdi size iki seçenek vericem, hangisini seçmek istediniz ve neden?Öncelikle, uzun zaman sevgili olduğunuz biri ile evlendiniz. Daha evliliğinizin ilk yılından beri eşiniz sizi başkaları ile yalnızca cinsel ilişki kurarak aldatıyor. Daha çok bu aldatma bir kişi üzerinden devam ediyor. O kişi ile ha
Şimdi size iki seçenek vericem, hangisini seçmek istediniz ve neden?

Öncelikle, uzun zaman sevgili olduğunuz biri ile evlendiniz. Daha evliliğinizin ilk yılından beri eşiniz sizi başkaları ile yalnızca cinsel ilişki kurarak aldatıyor. Daha çok bu aldatma bir kişi üzerinden devam ediyor. O kişi ile hala iletişim halinde ama kimse bilmiyor ve birde eşiniz sizi sevdiğini ve onun için hayatta en değerli olduğunuzu düşünüyor. Birlikte olduğu kişilere dahi bunları söylüyor eşimi çok seviyorum diye. Sizde onu çok seviyorsunuz, bu aldatmalardan haberiniz yok ve evliliğiniz çok güzel gidiyor.

Bu durumda tüm düzeniniz, psikolojiniz ve tüm hayatınız altüst olması pahasına bu durumu öğrenmeyi mi isterdiniz? Yoksa sonsuza kadar haberdar olmayıp belkide kandırılarak eşinizle mutlu mesut yaşamayı mı?

Ben şahsen hiç öğrenmek istemezdim. Zaten olaydan haberim yok evliliğime yansıyan bi durumda yok sadece mutlu huzurlu olurdum böyle. Ama öğrensem çok büyük depresyona girip belkide bir daha hiç aşık olamazdım o yüzden bu konuda cahillik mutluluktur diyorum ben. Ya siz?
0
yeni eksici hatun
(06.09.19)
ogrenmek isterdim. omur boyu aptal yerine konmaktan iyidir.
0
der meister
(06.09.19)
İsterim. Yalanlarla mutlu olmaktansa gerçekleri bilmeyi tercih ederim.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(06.09.19)
hastalık kapma riski %100... Bir an önce öğrenmeyi tercih ederdim.
0
lcha
(06.09.19)
Öğrenmek isterim. Çocuk kandırır gibi, salak yerine konularak mutlu edilmek, bir köşede tutulmak kabul edilecek şeyler değil.

Bu konuda cahillik mutluluk olmayabilir. Evlilikten bahsediyoruz neticede, bütün hayatını paylaşacaksın bu insanla. Bugün olmazsa yarın mutlaka bu bir şekilde ortaya çıkacak. Kişi çok saf olmadığı sürece, böyle bir şeyin uzun vadede ortaya çıkmaması mümkün değil bence.
Ayrıca tozpembe bir evlilik olacağını da hiç sanmıyorum bu senaryoda. Hep konuşulan konu mesela evlilikte cinselliğin mühim olduğu. Bu konunun kimi zaman çiftlerin arasında mesafe açtığını falan herkes duymuştur. Senin bu senaryonda bir taraf partnerine bağlı, diğeri birileriyle sevişiyor. Evdeki seks sıradanlaştıkça, "ben nasıl olsa uçan ve de kaçanla sevişiyorum" psikolojisine girip eşine kanka deyip, el ense çekmesi çok olası değil mi? Bence öyle. Bu da evde tatların kaçması, o pembe toz bulutunun dağılması demek.
Bir de bu işin uzun vadede ne kadar sürdürülebilir olduğu var. 3 yıl, 5 yıl, 10 yıl hiç yakalanmadan çatır çatır aldatan insan bile bir süre sonra durulmak zorunda kalacak. Evlisin yani, eşinden ne kadar farklı çevrelerin olabilir ve bu çevrelerden ne kadar farklı insanla sevişebilirsin ki. Durulduğu zaman da bu sefer sıkılmayacak mı? "Lan ne güzel sevişiyoduk, çekirdek çitliyoruz şimdi" demeyecek mi?
Bunun hastalığına, hamileliğine falan hiç girmiyorum.

Özetle bu senaryoda uzun vadede güzel giden bir evlilik olmaz diyorum.
0
cay koy geliyorum
(06.09.19)
öğrenmek isterim, beni kandıran birine enayi gibi iyi davranmak istemem açıkçası. düzenim ve psikolojim de bozulacak olsa toparlamasını bilirim.
0
muslugubozukhayrat
(06.09.19)
(13)

ev internetinizi nerden aldığınızı,ve içerğini söyler misiniz?

neoluyokardesimnebutantantana
fiyatını ve memnun olup olmadığınızı da yazar mısınız?
fiyatını ve memnun olup olmadığınızı da yazar mısınız?
0
neoluyokardesimnebutantantana
(06.09.19)
superonline fiber 24 mbps + tvplus 89 lira. memnunum hızım ve pingim sabit tertemiz.
0
bahoho
(06.09.19)
Türk Telekom 16 mbps, 57 lira. Gayet memnunum.
0
levent bilgen
(06.09.19)
Netspeed 75kbps 76₺ taahhüt ,akn yok ,en çok ben memnunum:))
0
arenas
(06.09.19)
65 tl civarı, 24mbit kablonet fiber.
0
i ve been mistreated
(06.09.19)
türk telekom, 16mbps, 75 lira.

memnuniyetim de 10 üzerinden 7 diyebilirim. genel olarak oldukça stabil. iki senede toplamda iki kez kesildiyse kesilmiştir, onda da birkaç saat içinde çözüldü sorun. tek kişilik kullanım için yeterli. öte yandan memnun olmadığım konular da şunlar: birden fazla kişi aktif kullanıyorsa sapıtabiliyor, bence yeterince hızlı değil yalnız yaşamayanlar için. 75 lira, 24 ay taahhütlü fiyat... ucuz evet ama taahhüt süresi de ona göre çok fazla. daha fazla para verebilecek olsam kesinlikle en az 25mbps tercih ederim ama fena değil yani türk telekom gibi rezil bir firma için.
0
der meister
(06.09.19)
superonline fiber 100 mbit kotasız 200 tl
0
false pretension
(06.09.19)
Arenas ile aynı. Memnunum. VDSL
0
Topalordek
(06.09.19)
96tl ttnet 50mbit akn yok, memnunum
0
awareim
(06.09.19)
Turknet, uzun süredir kullanıyorum, çevremi de geçmeleri için destekliyorum. 35e kadar vdsl, 32-33 sabit, 75 tl.
0
lostys
(06.09.19)
Altyapı yok.
Superonline superbox 10mbit sabit sınırsız, 129 lira.
Mobil hatla çalışıyor, taşınabilir.
0
yasasin yemek yemek
(06.09.19)
sokakta ne fiber ne kablo.net olduğu için mecburen adsl. 16 mpbs ttnet kullanıyorum, akn yok sanırım. memnunum ama 16 mpbs için 70 küsür vermek koyuyor artık. sene sonu taahhüt bitince türknet'e geçicem.
0
sir gawain
(06.09.19)
100 mbps kablonet sınırsız, 100 falan.

yanında kablotv iteledikleri için bir de telefon hattı aldık, etti 135.
0
passion rules the game
(06.09.19)
35mbit turk telekom (71 tl)

taahhüt bu ay bitiyor. aynı pakete 129 tl istedikleri için turk.net'e zıplıyorum. batırdıkları şirketin parasını benden çıkarmasın telekom bi zahmet.
0
brkylmz
(06.09.19)
(25)

Bağlanabileceğim dizi arıyorum

pegi
Yılı ve sezonu önemli değil sadece samimi, komik bağ kurabileceğim bir dizi önerisi istiyorum. Ders calısıyorum çokça ve aralarda birer bölüm izleyip calısmaya keyif katmak niyetindeyim. İts always sunny in phili yi yarım bırakmıştım ona devam edebilirim, weeds ve everybody loves raymond aklımda. Si
Yılı ve sezonu önemli değil sadece samimi, komik bağ kurabileceğim bir dizi önerisi istiyorum. Ders calısıyorum çokça ve aralarda birer bölüm izleyip calısmaya keyif katmak niyetindeyim. İts always sunny in phili yi yarım bırakmıştım ona devam edebilirim, weeds ve everybody loves raymond aklımda. Sizin önerileriniz neler?

Friends, himym, sex and the city, seinfeld, scrubs office filan izlendi
0
pegi
(05.09.19)
louie, entourage
0
000000
(05.09.19)
Brooklyn nine -nine
The Good place
Russian doll
Grace and Frankie
New girl

Cerezlik komedi dizileri bunlar geldi ilk aklima.
0
hindistan cevizi
(05.09.19)
@hindistan cevizi Russian doll dısında izledim teşekkürler
Ama çerezlik değil de sağlam komediler arıyorum yani seyirlik değil ömürlük olsun asdfs
0
🌸pegi
(05.09.19)
O zaman The bing bang theory benim bebegim ama onu da izlemis olma ihtimalin cokk yüksek:) bu arada cevaplari takipteyim cunku 5. Kez bastan avrupa yakasi izliyorum. Yeni bi seyler bana da iyi olur :)
0
hindistan cevizi
(05.09.19)
Shemaless
0
bedrozan
(05.09.19)
hep amarigan amarigan şeyler yazılmış, ingiliz olur mu bilemedim ama olursa kesinlikle black books diyorum. tam aradığın tarzda hem komik, hem samimi hem de karakterleriyle bağ kurabileceğin bir dizi. zaten 2-3 kişi etrafında dönüyor olay ama benim en çok güldüğüm karakter ne yazık ki çok az görünen, simon pegg'in canlandırdığı saykoydu.
0
der meister
(05.09.19)
better call saul
0
orpheus
(05.09.19)
coupling çerez niyetine iyi gidiyor. arada bir doz atıyorum, belki sizde de işe yarar.
0
cagdas donem kuramcisi
(05.09.19)
Önerilerin hepsini izledim ne yazık ki :/

@der meister bayılırım zaten ingiliz komedisi sevdam bernard black ile tanısmamla basladı <3 en son fleabag izledim britiş o da güzeldi öneririm
0
🌸pegi
(05.09.19)
Leyla ile Mecnun?
0
damba
(05.09.19)
how not to live your life
friday night dinner
love (netflix)
0
000000
(05.09.19)
Easy
0
kaset
(05.09.19)
That’s 70’s show
0
adwokat
(05.09.19)
Peep Show. İngiliz dizisi. Henüz 3. sezondayım ama bu iki ucube beni acayip güldürüyor.
0
bruce mclaren
(05.09.19)
Master of none
0
necron
(05.09.19)
karakterlerle bag kurma isini bir yana birakip, madem ingiliz komedisi seviyorsunuz ben blackadder diyorum.
0
tanaka
(05.09.19)
Community de iyidir bu arada söylemeyi unutmuşum. İngiliz değil ama sanırım.
0
necron
(05.09.19)
vis a vis
0
enesra
(05.09.19)
Schitt's Creek ve Community +1 diyorum.
0
peki madem
(05.09.19)
the good places
0
muslugubozukhayrat
(05.09.19)
İkisi de birer sezon ama Sex Education ve Komminsky Method son zamanlarda izleyip sevdigim diziler oldu, biri ergenlerle ilgili, biri yaslilar. Episodes'u onerebilirim.
0
(05.09.19)
Spaced
0
Uncle Sam
(05.09.19)
the league
0
bir garip melek
(05.09.19)
its always sunny in filedelfiya
0
spirit crusher
(05.09.19)
The it crowd
0
lumos
(06.09.19)
(21)

Çevrenizde iyi okumuş ama kardeşi okumamışlar var mı?

bonanza
örneğin kendisi iyi bir ünv. bitirmiş ama kardeşi liseyi zor bitirmiş insanlar var mı?bu farkın nedeni ne? neden kendisi okudu ya da neden kardeşi okumadı?3-4 kardeş olanlarda da benzer durumları okumak isterim.teşekkürler.
örneğin kendisi iyi bir ünv. bitirmiş ama kardeşi liseyi zor bitirmiş insanlar var mı?

bu farkın nedeni ne? neden kendisi okudu ya da neden kardeşi okumadı?

3-4 kardeş olanlarda da benzer durumları okumak isterim.

teşekkürler.
0
bonanza
(04.09.19)
var. ama bu kardeşlerin karakterleri çok zıt. biri sorumlu iken diğeri haylaz, yalancı, burnu çamurdan çıkmayan bi tip.
0
sttc
(04.09.19)
Var, ben. Yüksek mühendisim, abim orta 2 terk. Özel bir sebebi yok, bana sunulan her imkan ona da sunuldu. Zorla okula gönderilip sürekli sınıfta kaldı. Sonunda ben okumam işe girip çalışmak istiyorum dedi bizimkiler pes etti, bu çocuğun içinde yok ne yaparsak yapalım olmayacak dediler. İşe girip çıraklıktan başladı. Şu an ticaretle uğraşıyor ve benden çok daha fazla kazanıyor. Öyle kara cahil falan da değil kendini sosyal anlamda oldukça geliştirdi, ama hödük bir tarafı da var okusaydı olmazdı belki.
0
temasettin
(04.09.19)
Ben iyi bir üniversite okumadım ama üniversite okudum bir meslek ünvanım için de uğraşıyorum aynı zamanda kişisel gelişimim için de çaba gösteriyorum ama iki kardeşim öyle değil. İkisi de ortaokul terk çünkü benden büyükler ve bu onların tercihi değildi o zamanki koşullar, kayıplar onları başka sorumluluklara itmiş okulu bırakıp çalışmaya başlamışlar. Ancak şu an ikiside bolca boş vakte sahip olmalarına rağmen ne dışarıdan okulu bitirdiler ne de kitap okurlar. Kişisel gelişim için hiçbir çaba sarf etmiyorlar acaip bilgisiz ve cahiller söylememe rağmen de bir şey yapmıyorlar. Ben de anlam veremiyorum nasıl bu boş vakitlerini sadece sosyal medyayla harcıyorlar diye.
Benim çevrem tam tersi ama mesela iyi bir çevreden erkek arkadaşım olsa nasıl bu aileye sokarım diye düşünmeden de edemiyorum :/
0
Kediyi üzdün
(04.09.19)
Komsumuz, kadin ilkokul mezunu abisi doktor.
0
euteamo
(04.09.19)
bitirmiş değilim, hala devam ediyorum. daha önce iki kez bölüm değiştirdim, ikisi de istanbul üniversitesi'ndeydi. şu an ankara üniversitesi'ndeyim, bunu bitirmeye kararlıyım.

kız kardeşim liseyi bitirdi, açıköğretimde ilahiyat okumak istedi ama yarım bıraktı, 20 yaşında ve önümüzdeki yaz evlenecek.

böyle deyince ben suçlu oluyorum, "SENİN YAPTIĞIN ÇOK YANLIŞ, BUNUN MUHAFAZAKARLIKLA ALAKASI YOK!1!!" diyorlar da biz sülalecek muhafazakarız. içlerindeki tek "bozuk" benim, bir de erkek kardeşim.

ben dinle ilişiği kestim, o çevredekilerden daha farklı olmak istedim. okudum, kazandım. ailemi çok seviyorum ama akrabalarla görüşmüyorum mesela. ailem de zaten muhafazakardır ama çok yalvardılar kız kardeşime okusun, kendi parasını kazansın, iş sahibi bir insan olsun diye... o ise hep "namazında niyazında ev hanımı" çevresinde büyüdüğü ve başka hiçbir şey yapmak istemediği için öyle kaldı. tek hayali evde kocasını beklemek olan birisi olup çıktı ne yazık ki. üstelik annemin okuyamadığı için çektiği zorlukları gördüğü, o kadının para kazanabilmek için bu yaşta hâlâ nasıl uğraştığına şahit olduğu halde...

bu konuda çok doluyum ben. kendim bir halt başardım diye demiyorum, ben de 25 yaşında hala okuyan bir adamım sonuçta ama kız kardeşimin kendine bu rolü biçmesine katlanamıyorum. yine ev hanımı olsun, yine kocasını beklesin tamam da kızım senin abin okudu, baban okudu, annen zamanında okuyamamış şimdi 50 yaşında açıktan lise okuyor ve sabahtan akşama kadar çalışıyor para kazanabilmek için bir başına. koca bulursun da ayrılırsan ne olacak, onun eline mi bakmak istiyorsun hep?

yok, dinletemedik. niye böyle oldu bilmiyorum. uğraşmıyorum da artık. yetişkin kadın oldu. biz söyleyeceğimizi söyledik. kendi kararı, kendi hayatı. görür dünyanın kaç bucak olduğunu 5-10 yıl sonra.

***

"muhafazakar kızlar okumaz" demiyorum, öyle anlaşılmasın. sınıf arkadaşlarımdan ikisi kız kardeşimle yaşıt, muhafazakar kızlar. ama işte benim kız kardeşim öyle bir çevrede büyüdü ve asla başka bir şey görecek cesareti/isteği bulamadı. herkes dünyayı kurtarmak isteyecek değil ama 99 doğumlu bir çocuk, hele de bu şartlarda büyümüşse, bundan daha fazlasını düşünüp isteyebilmeli bence. çok şey istemedim, okuyup kendi ayakları üzerinde dursun. ondan sonra istiyorsa amuda kalkarak halay çeksin, o beni ilgilendirmez. ama şu zamanda insan "ben evleneyim de parayı kocam kazanır zaten" demesin, dememeli.
0
der meister
(04.09.19)
Arkadasimin babasi ve amcasi var. Amca ankara hukuk mezunu ve prof. Baba liseyi aciktan bitirdi sonra da acikogretim uni diplomasi aldi. Bu kardeslerin babalari cok kucuk yasta ölmüş. Buyuk kardes çalışıp aileye bakmis kucuk kardes de okula devam etmis. Ayni imkanlara sahip olamamislar maaalesef.
0
hindistan cevizi
(04.09.19)
Babamlar 6 kardeş, babam liseyi zor bitirmiş. Amcam cerrahpaşa ingilizce tıp mezunu.
0
noluyo yaa
(04.09.19)
Babam odtu mezunu ve iş hayatında baya iyi yerlere geldi. Amcam ve halam ortaokul mezunu. Babam 3 aile geçindirirdi. Babamın zekayla alakalı. Her sene üniversite kazanmasına rağmen liseden mezun olamamış ve sınıfta kalmış. Dersleri hep kötüymüş. Odtü kazanınca mezun etmişler.
0
jazzabel
(05.09.19)
Ben iühf mezunuyum, kardeşim liseyi zor bitirdi. Ekonomik olarak aynı imkanlara sahiptik ama o lisede ergenliği biraz ağır geçirdi sanırım, ben okumayacağım triplerine girdi, halbuki çok zekiydi.

2 yıllık bişi okumaya çalıştı okumadı, şimdi de işletme okuyor. Bitirecek mi bilmiyorum, ailecek izliyoruz.
0
turuncu tonlarda
(05.09.19)
Bir akrabamızın çocukları öyle
Kızların hepsi(3 Kız) doktor olmuştu tek tercih yapıp istedikleri üniversiteyi seçecek kadar iyiydiler
erkekler(2 erkek) lise mezunu orada burada çalıştılar hala belli bir işleri yok
bir sebebi yok kızlar küçüklükten beri okuma aşkıyla yanıp tutuşurken erkekler zorla okula gidiyordu

Yine bir akrabamızın çocukları da öyle 5 erkek kardeşler 2si çok iyi derece ile doktor oldular şu an özel hastaneleri vs var diğer 3 çocuk ilkokul ortaokul düzeyinde kaldı

Her iki hikâyede de ortak nokta okumuş kardeşler küçüklükten beri okumaya ilgili diğer çocuklar aile zoruyla okula gidiyorlardı
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(05.09.19)
Bu arada okuyacak çocuk 7 yaşında belli olur diye bir söz vardır ne kadar doğrudur bilmiyorum
Ben sınıf öğretmeniyim kesin konuşmak istemiyorum ama gerçekten okuyacak çocuk az çok belli ediyor kendini :/
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(05.09.19)
1. Cocuk odtü makina
2. Cocuk galatasaray uai
3. Çocuk liseyi 5 senede bitirip bitirince askere

Boyle bir örneğim var
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(05.09.19)
4 kız kardeşten biri hakim, biri ziraat mühendisi oldu, diğer ikisi liseyi bile bitiremedi 16 yaşında dedem evlendirdi görücü usulü.
0
diffarentiationation
(05.09.19)
Bir tanıdığım var;

İlkokul terk ailenin en büyük çocuğu, hayvanları varmış eskiden onlarla ilgilenmiş, ailenin geçimiyle ilgilenen o olmuş hep. Mecburiyetten okuyamamış yani. Okumadığı için pişman olduğunu söylüyor. Muhtemelen iyi bir mesleği olurdu akıllı bir insan çünkü.
Erkek kardeşi doktor
Kız kardeşi eczacı
En küçük kız kardeşi mimar
0
mor.inek
(05.09.19)
annem itu lisans + yuksek lisans.
dayim onlisans
teyzem lise

sartlar ayni, akademik kafa ve okumayi sevme meselesi. annem hevesliymis, teyzem hic okul insani degildir. dayimin da zorla okumus bir hali vardi.
0
cooperr
(05.09.19)
@scheherazade‘ye bi kaç detay dışında katılıyorum.

Ek olarak şunu söylemek isterim, öğrencilerin bireysel başarısının daha çok etki ettiği (yukarıdaki örneklerde odtü makinayı, tıp fakültelerini kazanmak vs gibi) örnekler haricinde eğitime önem veren orta üstü ailelerde bu duruma çok çok az rastlanır.
Birini saint josephe yolladılarsa -yani ailenin çocuğa saint josephi kazanacak alt yapıyı gerekirse daha erken müdahaleyle ek ders vs vererek/aldırarak sağladılarsa- diğer çocuğa da en kötü saint benoit’e göndermeye çalışıyorlar.

Okulları temsili verdim. İstanbul’la da sınırlandırılmasın. Demek istediğim aile eğitim konusunda (bknz eğitim diyorum, sadece öğretim demiyorum) titizse ve bilinçliyse zaten çocuğa bi alt yapı kuruyor bi yatırım yapıyor.

Hatta orta sınıf diye başladım ama bu örneği bi köyde, çocuklarına küçük yaşta okuma alışkanlığı kazandıran kız çocuklarının okuması konusunda aşırı hassas bir anne babanın katkısı olarak da değelendirebiliriz.

Çocuk tek başına “yapamadı” , “isteği/yatkınlığı yoktu” , “başaramadı” vs diye ele alınamaz. Tesla edison çıkarmııyoruz sonuçta düz üniversite birecek dahi olmaktan söz etmiyoruz.

Çocuklardan biri eğitimde başarılı diğeri başarısızsa aile, çevre, coğrafya, ailenin sosyokültürel yapısı sebep olmuştur.
0
jimjim
(05.09.19)
ben

ben okudum abim okumadi. 5 yas buyuk benden.

sulalede pek okuyan yok zaten.
0
icim urperiyor
(05.09.19)
Tanıdığım varlıklı bir aile var. Büyük çocuk Türkiye'de üniversiteyi kazanamayınca okumaya Avrupa'ya göndermişler. Orada bir "gavur"la evlenmiş. Bu yüzden küçük kardeşi göndermemişler. Lise'den sonra sermaye sağlamışlar ticarete atılmış.
0
zombi
(05.09.19)
Dedem iki oğlunu da ucuz iş gücü olarak yanına bakkal çırağı almış. Halamı veterinerlik fakültesine göndermiş.
0
auroraaurora
(05.09.19)
Babam orta okul terk, amcam üniversite mezunu. Halam ise ilkokul mezunu. Halam, görgü olarak babamın kat be kat daha fazlası.

Babamın okumaya niyeti yokmuş. Gerçi dedem eğitime, okumaya merak birisiydi. Nedense babam okumadı. Halam neden devam etmedi bilmiyorum. Kendisi çok becerikli, eli kıyafet kesimi olsun, resim olsun epey yatkın. Amcam ise vizyon sahibi biri. Babam ise düz insan.
0
put it in your appropriate place
(05.09.19)
şu an aklıma spesifik örneği gelmedi ama geçmişte dinlediğim hikayelerden çıkardığım şöyle bir sonuç var, kardeşlere her ne kadar aynı aile ortamı sunuluyor olsa da içlerinden birinin çocukken hayatının bir noktasında karşılaştığı bir deneyim (bilge biriyle tanışmak, sohbet etmek, kitap veya filmden etkilenmek gibi) tüm akademik serüvenine yön verebiliyor. bu işin birazı da kader kısmet belki..
0
evanka
(05.09.19)
(6)

Almanca öğrenmeye yeni başlayan biri için...

numunelik
Merhaba,Almanca öğrenmek istiyorum. 'Coffee break german' podcastını takip ediyorum. Ama grammerden başlayacak bir site bulamıyorum. Bulsam bile ufak tefek de olsa hatalar gözüme çarpıyor.Size sorayım dedim. Özellikle ingilizce üzerinden almanca grammeri anlatan kullanımı kolay bir site önerebilir
Merhaba,
Almanca öğrenmek istiyorum. 'Coffee break german' podcastını takip ediyorum. Ama grammerden başlayacak bir site bulamıyorum. Bulsam bile ufak tefek de olsa hatalar gözüme çarpıyor.Size sorayım dedim.
Özellikle ingilizce üzerinden almanca grammeri anlatan kullanımı kolay bir site önerebilir misiniz?
Şimdiden teşekkürler.
0
numunelik
(04.09.19)
ganbatte
(04.09.19)
(bkz: learn german with jenny)

şu youtube kanalı tek başına ihtiyacınızın çok büyük bölümünü karşılayacaktır. en baştan başlıyor, sıra sıra gidiyor. her şeyi üzerine basa basa, geri döne döne anlatıyor. bu kadın parti kursa oy veririm. almanca öğretmeni olsam topuklarına sıktırırım, "senin yüzünden ekmeğimizden olduk, kimse para verip ders almıyor" derim.
0
der meister
(04.09.19)
Kendiniz bal gibi de öğrenirsiniz. Ben bir yıl içinde sıfırdan yds'den yetmiş küsur alacak kadar öğrendim. Üstelik yoğun çalışıyordum. Bir sonraki yıl sınava tekrar girdim sonucum on puan arttı. Şimdi yine bir başıma İspanyolca öğreniyorum.
Zaman ayirabiliyor, kaynak aramaya üşenmiyorsaniz öğrenirsiniz. Ama disiplinsizseniz, motivasyonunuz yoksa sınıf ortamı şart.
Bence en iyisi orta seviyeye geldikten sonra native hocadan ders almak.
0
ganbatte
(04.09.19)
@duygusuzromantik, hocam 13 yıldır dil öğrencisi olan birisi olarak ne kastettiğinizi çok iyi anlıyorum. ben türkçeyi bile C2 seviyesinde konuşabildiğimi düşünmüyorum açıkçası. dönüp dolaşıp 100 kelime kullanıyorum, kompleks cümle kurarken beynim yanıyor ama dili sıfırdan öğrenen birisi için yds'den yüksek puan almak bence gayet olumlu bir durum. 20-25 yaşında oturup kendi başına öğrenen birinin iki senede sizin seviyenize erişmek gibi bir beklentisi zaten yoktur ama kendi başına çok sağlam bir almanca temeli atmak ve sonrasında bunun üzerine koyarak 5-6 senede çok iyi seviyeye erişmek bence mümkün. almancam zayıf ama ingilizcem iyidir, üç yıldır da grameri almancadan daha zor olan bir dili öğreniyorum. bence ingilizcesi iyi olan birisi disiplinliyse, yüksek motivasyona sahipse kendi başına almancayı öğrenebilir.

almancada en çok zorlayan şey genelde ismin hallerinin kullanımı oluyor. ingilizce bilen biri zaten otomatik olarak almancanın temelini kavrama konusunda ciddi avantaj elde ediyor. eh ismin halleri de türkçeden alışık olduğumuz bir konu her ne kadar almancadaki kullanımı farklılık gösterse de... yani bir ingiliz, der mann/den mann yahut im kino/ins kino ayrımını anlarken akla karayı seçiyor ama bir türk için bu konsept yabancı değil. biz de adam/adamı veya sinemada/sinemaya diyoruz. evet kullanım bununla sınırlı değil ama ingilizce bilen bir türk o altyapısıyla dilin genel mantığını, türkçe bilgisiyle de ismin hallerini en azından konsept olarak kendi zihninde oturtabiliyor, "burası neden dem oldu şimdi?" diye sormuyor.

öğretmen bence bu tarz sorunların çözümü için lazım. yoksa kişi bunları kendi çözebildiği sürece kendi başına yol almaya devam edebilir zaten. sonuçta kimse kafamıza vurarak dil öğretmiyor. biz çabalamazsak, farklı yapılar görmezsek, oturup almanca okumazsak zamanla köreliyoruz. öğretmen istediği kadar anlatsın, o farkı cümle içinde görmedikten sonra işe yaramıyor.

dediğim gibi, ben sizin neyi kastettiğinizi çok iyi anladım ama o seviyeye erişmek zaten bence anlamsız bir hedef açıkçası. sizin bahsettiğiniz düzeyler belki 20-25 yılda erişilecek cinsten. almanca öğrenmeye başlayan birinin önceliği neyin nasıl kullanıldığını, dilin genel mantığını anlamak ve kelime öğrenmek olur. o da bence yapılabilir. yalnız altını çizerek söylüyorum, duyuru sahibi ingilizce bildiği için yazdım bunu. yoksa evet, ilk yabancı dili bilgisayar karşısına geçip de not alarak öğrenmek bence de çok zor. ha onu da yapan var ama çok çok zordur herhalde. temel sağlam oturmayabilir.

ben 13 yıldır ingilizceyi neredeyse her gün kullandığım halde hâlâ b1'mişim gibi hissediyorum, tek bir kelimeyi hatırlayamasam kötü hissediyorum, "çok iyi ingilizcem var" demekten çekiniyorum ama birisi bana gelip "sen ingilizce bilmiyorsun, aldığın puanların bir anlamı yok" derse de gülerim açıkçası, o kadar değil.
0
der meister
(04.09.19)
@duygusuzromantik alfabesi aynı, telaffuz problemi olmayan, internette zibilyon kaynak bulunan bir dilde kişi kendi çalışmasıyla b1-b2 seviyesine çok rahat gelir ve geliyor. şunu tırnak içine alayım: "Bence en iyisi orta seviyeye geldikten sonra native hocadan ders almak." çünkü orta seviyeye geldikten sonra kelimelerin farklı anlamlarda kullanımları, yöresel farklılıklar, particlelar...işin içine giriyor ve ilerleyemiyorsunuz. ben sorularıma cevapları gramer kitaplarında ya da stackexchange, reddit, wordreference gibi forumlarda aradım. ama karşımda bir native olsa çok çok rahat ederdim.
okuma konusuna gelince... almanca öğrenmeye başladığımdan beri kitap, dergi, gazete, çizgi roman, manga... elime ne geçerse okudum. keşke bizim gazetelerimiz de alman gazeteleri (bild'i saymıyorum) kadar kaliteli ve dolu dolu olsa. okumadan, dinlemeden, izlemeden kısaca dile maruz kalmadan dil öğrenilebileceğini düşünmüyorum. olsa olsa gramer kitabı ve kalıp ezberlemiş olursunuz.
cevher görmek istiyorsanız r/languagelearning'de bir dolaşın. insanlar hobi olarak özbekçe öğreniyorlar.
ek: yds okuma becerisini ve kelime bilgisini ölçen bir sınavdır. sadece gramer kuralı ezberleyerek iyi bir not alamazsınız.
ek2: meister'rın cevabını yeni okudum. ben hiçbir yerde iki senede c2 seviyesine geldim ya da almanca benim için bitmiştir demedim. sadece bir önceki seneye göre daha iyi bir puan aldım yani kendimi geliştirebildim, yerimde saymadım. bildiğiniz üzere öğrenmenin de farklı düzeyleri var.
0
ganbatte
(04.09.19)
m.dw.com DW'nin sitesi A1'den başlayıp C2'ye kadar götürüyor. İnsanlar çok tavsiye ediyor. Üstelik mobil uygulaması da var. Ben de Almanca çalışmaya başlarken bu site/uygulamayı kullanmayı düşünüyorum.
0
microfiction
(05.09.19)
(22)

para biriktirip faizi ile yaşam

neymis
Bir 500.000 biriktirip tatil yerlerinden birine yerleşip faizi ile geçinmek hakkında ne düşünüyorsunuz?Bu aralar çok mantıklı gelmeye başladı.
Bir 500.000 biriktirip tatil yerlerinden birine yerleşip faizi ile geçinmek hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu aralar çok mantıklı gelmeye başladı.
0
neymis
(03.09.19)
500 bin lira para değil, iki üç sene sonra değeri iyice düştüğünde ne yapacaksın? Mesela verdiği 2000 lira faizle bu sene x alabiliyorken 3 sene sonra alamayacaksın, öyle düşün.
0
angelus
(03.09.19)
5 milyon tl olsa dediğin olurdu
0
OrangeYellow
(03.09.19)
500.000 e 6.000 getiriyor.
Strese girmeye değmez bence. 3-5 sene çalışıp sonrasında yeterli olır diyorum. Tarla ile falan uğraşırım.
0
🌸neymis
(03.09.19)
tatil yerlerinden birine nasıl yerleşiyorsun? ev alayım desen zaten o paralar, kirada oturayım desen faizi kiraya gider, çok paran varsa zaten brokerlar neyim senin yerine kazandırıyorlar.
0
selam
(03.09.19)
turk lirasi tutarsan o para donem donem liranin deger kaybetmesi sonucu kus kadar olma yolunda ilerler. turk lirasi tutmazsan da faizi az olur (dogal olarak)

tabii ki de boyle bir yasam mumkun degil. millet salak mi da parasiyla is kuruyor vs. yatarak hayat idame ettirilebilseydi herkes yapardi.
0
hot potato
(03.09.19)
MtKrt
(03.09.19)
ben cebinde 35 lira olsa 30 lirasını zıplayan topa yatıracak kalibrede bir adamım, haliyle söylediklerim ne kadar ciddiye alınmalı bilemiyorum ama bu fikri hiçbir zaman sevmedim. yerinde duran para kazandırmaz. en iyi ihtimalle değer kaybının önüne geçilmiş olur. gencecik insanlarsınız. o kadar paranız varken işletmek yerine neden faiz yemeye meraklanıyorsunuz, anlamıyorum. günde 22 saat çalışın, hırs yapın, daha çok kazanmak için kendinizden geçin demiyorum ama neblim abi 500 bin dolar parayı bankada yatırıp faiz yemek tuhaf geliyor bana.

30 yaşında çok sağlıklı, fit, kaslı maslı bir adam ya da aynı ölçülerde kadın düşün. bu kişinin sürekli evde yatmaya karar verdiğini... bana biraz öyle geliyor bu durum. benim çok sevdiğim bir atasözüm var: erken kalkan ışıldar, işleyen demir yol alır. para parayı çeker. kullanmak lazım.

hele ki türkiye gibi paranın bir yılda pul olabildiği, tek bir siyasi hamlenin her şeyi değiştirebildiği bir ülkede çok büyük risk bence. 500 bin liram olsa hesapta tutmak yerine alabildiğim kadar şahin alıp DEMOLITION DERBY yapmayı tercih ederdim açıkçası, o kadar manasız geliyor bana parayı yatırma fikri.
0
der meister
(03.09.19)
500bin lira, faizi ile uzun sure geçinilebikecek bir para degil.
Angelus hakli.

500bin tl biriktirebiliyorsam daha iyisini yapabilirim.
0
stavro
(03.09.19)
6000 lira versin 7000 lira versin 10000 lira versin, bu para bugün için sana yeter, aynı para enflasyon karşında değer kaybedecek, bugün bu parayla kurduğun yaşam standartını 3 sene sonra aynı parayla yakalayamayacaksın. Misal 3 sene önce 100 lirayla yaptığın alışverişi bugün 300 lirayla yapıyorsun, senin bugün 6000 lirayla yakaladığın standartı 3 sene sonra 10000 lirayla gerçekleştirmek zorunda kalacaksın ama senin bankadaki para aynı para verdiği faiz aynı faiz, sana pozitif bir katkısı olmayacak. Ha 10 milyon liran olur da faizle yaşarım dersin o olur, değeri düşene kadar zaten yaşlanmış olursun.
0
angelus
(03.09.19)
10-15 milyon TL gibi yüksek meblağ bir tutarın faizinden tırtıklayarak (tırtıklayarak diyorum, tamamını almayacaksın). Ortalama standartta bir ömür yaşayabilirsin. Ama 500 bin lira faiziyle hayat süreceğin bir para değil maalesef. Bir de faizin tamamını almak ana tutarı yok etmek demektir, ki 500 bin TL faizi olmadan kısa sürede eriyebilir. Her şeyden önce de Türk Lirası'na güven olmaz.
0
msb
(04.09.19)
dolara çevirip faizini yemek daha mantıklı. TL sıkıntı. malesef.
0
[GODDARD]
(04.09.19)
Cevapları ağzım açık okudum.. Yok faiz tembellikmiş, yok 30 yaşında evde durulmazmış..
500 bin param olsa faiz & bankacılık işlemleri dışında başka bir şey düşünmezdim. ülkede sanayi , inşaat, otomobil sektörü rezalet durumda. Yaş geçiyor sağlık gidiyor. Ömür boyu iş peşinde koşamayacağız.
0
kanlakarisikyagmur
(04.09.19)
500bin az, dediğini yapmak için 2-3milyon tl lazım
ve evet bunu yapanlar var
0
dafuq
(04.09.19)
böyle bir düşünce için o paranın hem değerini enflasyon karşısında koruması, hem de gelir getirmesi lazım. yoksa arkadaşların da dediği gibi 3-4 sene sonra anapara yerinde dururken, eline geçen faizle aynı standardı yakalayamayacaksın ve anaparayı tırtıklamaya başlayacaksın. maksimum 1-2 sene sonra da elde avuçta bir şey kalmayacak.

eğer böyle bir düşünce varsa 500.000 lirayı faize yatırmak yerine kira getirisi olan bir yerde ev alıp kiraya vermek daha mantıklı olur. gayrimenkulün değeri kendini korurken, yani 500.000 liraya aldığın evi 3-4 sene sonra 700.000 liraya satabilecekken, aldığın kira ile de geçinirsin.

faiz ile olmaz o iş.
0
kibritsuyu
(04.09.19)
yaşanır, gayette mantıklı ama faizin tamamını yememek için barınma işini çözmeli ve mümkünse bir ek gelir yaratılmalı. şuan 3 ayrı tanıdığım bu şekilde yaşıyor. biri datçada, biri urlada biri de edremitte. hepsi de üniversite mezunu en yaşlısı 47-48 yaşında insanlar. biri ablasıyla birlikte takı-toka dükkanı açmış urlada ki sörfçülere bunları satıyor hem vakit geçiriyor hem de 3-5 ek gelir oluyor. diğeri kaz dağlanının eteklerinde baya ucuza 500 metrekare bir yer aldı ufak bir kahvaltı salonu açtı orda takılıyor felan. gayette olucak bir iş moral bozulcak bir durum yok. ama bu üçünün de ortak noktası aileden kalan ev olması ve ufak da olsa yan gelirleri olması. bu adamlar 3-5 sene öncesine kadar muhasebesini tuttuğum insanlar belli bir seviyeye gelince yeter bu kadar diyip basıp gittiler. benim de idolum bu adamlar standartları düşürüp beklentiyi sadece huzurlu bir yaşama göre ayarlarsan yapılmıycak iş değil.
0
genc irisi
(04.09.19)
Arkadaslar hepiniz haklisiniz ama miktari iyi belirlemeniz lazim.Tersde kalmamak icin bence su an beyaz yaka standardinda yasayan biri icin minimum 5 milyon TL uzeri para lazim derim.
0
turkuaz
(04.09.19)
100 bin doların olsa yılda en iyi 4 bin dolar getirir. o parayla yaşarım dersen olur.

yoksa faizle yaşamaya çalıştıkça para yavaş yavaş erir. sen de 5-10 seneye kafanı vuracak taş ararsın.
0
babilbaligi
(04.09.19)
@genc irisi aynen bu kafadayım bende.

500.000 'i 3-5 yılda eritenler hangi kafada bilmiyorum ama rahat yaşanır bence.
aylık 6.000 in hepsini yemeyeceğiz sonuçta.
ek olarak da bir iş gelecek , üç beş bir şeyler damlar.
0
🌸neymis
(04.09.19)
@neymis, ustte yazilmis.Sadece 500 bin TL'nin getirecegi reel faizi yiyebilirsen olabilir.Reel faizi vadeli mevduat faizi ile enflasyon arasindaki fark olarak alabilirsin kabaca (aslinda ayri bir formulu var)

500 bin TL'ne banka net %2 reel faiz verse yilda 10 bin TL yapar.Yilda 10 bin TL'den fazla yersen paran deger kaybeder demektir bu.O yuzden yukarida min. 5 milyon TL demistim bu olaya girisme parasi olarak
0
turkuaz
(04.09.19)
@turkuaz 5milyon çok çılgın bir para aylık 60bin faiz veriyor o parayla da yaşayın artık bir zahmet. ben hala bu parayla yaşanılabileceğini düşünüyorum. ama dediğim gibi ufak da olsa yan gelir/güvence lazım. hatta yukarda yazdığım adamlardan biri 2 daireden kira alıyor bir de emekli maaşı var(2500tl) datçada kral gibi takılıyor. ha tabi kraldan kastım dertsiz tasasız aynı şort,tişörtle yazı geçiriyor işte. zaten böyle hayali olan birinin yüksek idealleri yoktur o yüzden 5milyon felan çok büyük paralar. ha bir de 500bini sadece mevduat olarak düşünmemek lazım o kısma katılıyorum. faizler sürekli %20lerde gitmeyecek sonuçta. ben mesela kendim için temettü veren hisseler toplamaya başladım kısa süre önce. yıllık %8-10 temmetü alsan paran değer de kaybetmez gayet güzel rakam yada 3 tane daire alıp kiraya verilebilir vs. aylık gelirin çok yüksek olmaz ama kafan rahat olur. zaten benim amacımda o.
0
genc irisi
(04.09.19)
@genc irisi, yanlis anlasilmasin 500 bin TL ile yasanmaz demedim.Dedigim su ,kazanilan mevduat faizinin harcanan kismi reel getiriden fazla olursa su gunun 500 bin TL'si 5-6 yilda su zamanin 300-350 bin TL'sine duser.Nominal olarak dusmez ama satinalma gucu olarak duser.

Temettu hissesi olayina ben de girdim.Benim de nihai amacim 46-49 yaslarimda calisma hayatina nokta koymak.Calisacaksam sirf keyfine calismak.Bu yuzden bu konuyu ilk defa dusunuyor degilim,gecmisten beri dusundugum hesap yaptigim bir konu.Batililar bu konuyu FIRE altinda cok incelemisler.FIRE= financial independence retire early demek.

Gerci onlarin bulduklari genel formulde son aylik harcamanizin 300 kati kadar yatirimlik varliginiz varsa calismaya gerek yok o para olene kadar size yeter derler ama dikkatinizden kacmamistir onlarin teorisinde paranin bitmemesi esasken benim yaptigim yorumlarda paranin reel degerini korumak esas.Herkes kendi secimini yapsin :)
0
turkuaz
(04.09.19)
@turkuaz hocam ölümlü dünya boşver ölene kadar kimseye muhtaç etmesin yeter işte :) biz emsal çoğu kişi de olduğu gibi ben de emeklilik için 65i beklemek istemiyorum. birkaç sağlık sorunum var onlardan dolayı erken emeklilik ihtimalim var. şuan 34 yaşındayım 45de emekli olsam bugunun parasıyla 1000 lira felan maaş bağlanır o güne kadar da ben biriktirsem mütevazi bir şekilde de olsa yaşarım diye hayal kuruyorum ama 300 kat çokmuş onu biriktirmek zaman alır biraz :)
0
genc irisi
(04.09.19)
(25)

Seven erkek cinsellik için bekleyemez mi?

ceann deas
Genelde erkekler kadınlardan daha fazla cinselliğe düşkün oluyor kabul ediyorum ama bir iliskiye başlar başlamaz sex bekleyenler de fazla abartmıyor mu? Soruyu genelleme yapmak için değil de kendim için sordum aslında. Şimdiye kadar sevgilim diyebileceğim 2 kişi oldu. Biri lisede diğeri üniversite
Genelde erkekler kadınlardan daha fazla cinselliğe düşkün oluyor kabul ediyorum ama bir iliskiye başlar başlamaz sex bekleyenler de fazla abartmıyor mu?


Soruyu genelleme yapmak için değil de kendim için sordum aslında. Şimdiye kadar sevgilim diyebileceğim 2 kişi oldu. Biri lisede diğeri üniversitede, biri 3 hafta digeri 1 hafta sürdü. İlkinde ilk sevgili olarak buluşmamızda elini tutmak istemediğim için kavga ettik öyle böyle 3 hafta sürdü. Bu 3 haftada 2 kez falan buluştuk her seferinde bir yakınlaşma bekledi benden karşık alamayinca ayrıldık. Ayrılırken “Senin kafandaki ilişki türü bu dünyada yok” gibi bir şey söyledi sirf yakınlaşmak istemediğim için. Üniversitedeki de aynı şekilde daha yeni sevgili olmuşuz kolunu omzuma atmalar yürürken karşıdan erkek geçiyorsa diğer tarafa çekiştirmeler falan. İnanılmaz kıro ve özgüvensiz biriydi bunu anladığım an ayrıldım.

Madem el ele tutuşmayacaksın kol kola gezmeyeceksin neden sevgili oldun derseniz de şöyle söyliyeyim kişisel alan sınırlarına acayip takıntılı bir insanım. Öyle düşünce olarak falan değil çok yakından tanıdığım insanlar dışında birisi fazla yaklaşınca midem bulanmaya başlıyor. Kişiliğini ne kadar seversem seveyım belli bir yakınlık ve temas için zamana ihtiyacim oluyor. Geçen seneki duyurularım duruyor o kadar yoğun duygular hissettiğim adama karşı bile cinsellik falan düşünemiyordum. Ayrıca konuşmaya yeni başladığım biri boydan fotoğraf atar mısın falan dediginde de inanılmaz irrite oluyorum. Sanki sadece bedenimden ibaretmişim, onunla o ana kadar konuştuklarımı sırf bitsin de fotograf isteyeyim iyiyse dinliyor gibi yapmaya devam ederim beğenmezsem ortadan tüyerim kafasında dinlemiş diyorum.

Neyse durumu genel olarak anladığınıza göre net 2 sorum var.

1- Bu durumda bir insanı tanımadan, onunla belli bir süre geçirmeden cinsel çekim hissedemediğim için ben mi sorunluyum? Çok mu eski kafalıyım?

2- Gerçekten de benim aradığım ilişki türü bu dünyada yok mu? Erkekler çok sevseler de cinsellik olmadan birini gercekten bekleyemez mi?
0
ceann deas
(03.09.19)
1-) belli bir süre ne kadar? İlk baş başa kalmak temas olmadan geçebilir ama 2., 3.’de de böyleyse ben de ayrılırım.

2-) var da onlar da sana gelmez.
0
valentinov
(03.09.19)
3 haftada el ele bile tutuşamıyorsan ve bunu sen engelliyorsan ve de kişisel alanına giren birisi olduğu vakit miden bulanması yaşıyorsan tedavi olman gerekebilir. aşağılamak için söylemiyorum bunu.

2- anlattığın olaylarda cinsellik yok denecek kadar az gibi geldi. el tutuşmak çok normal birşey. uzaktan birbirinize dokunmadan yaşanacak bir ilişki türü yok. cinsellik belki bir süre ertelenebilir. ne kadın ne erkek cinsellik olmadan birini beklemez.
0
false pretension
(03.09.19)
1)süresine ve ortama bağlı

2) erkekler cinsellik olmadan bekleyebilir. ama herkesin bi tahammül sınırı vardır. kimisininki 1 ay kimisininki de 3 senedir. bence değer verip seven erkek kendi isteklerini 1 süre göz ardı edebilir. ne kadar süre göz ardı ettiği karisdakinin ona cinsellik disinda verdigi başka şeylere göre de artabilir.
ben mesela bir kişiye güvenmem onunla cinsel bir seyler yaşamamdan önce gelir (erkekim)
0
lata
(03.09.19)
1. sorun sende değil.

2.aradığınız tarzda erkekler var ama çok nadir.
0
candide
(03.09.19)
1. sorunlusun denmez tabii de karşı tarafın kötü hissetmesi veya sıkılması doğal. ortada yanlış bir şey yok. sadece karakteriniz/düşünce yapınız ve ilişkiye bakış açınız uyuşmuyor. eski kafalılıkla alâkası yok ama. onu çözemedim. eskiden insanlar sevişmiyor muydu?

2. elbette vardır, "böyle düşünen/yapan bir tek ben miyim" sorusunun cevabı %99 oranında "hayır" olur ama öyle birini bulmak kolay değil çünkü gerçekten nadir rastlanan türde bir şey bu bence. "evlenmeden ilişki yaşamam" desen tamam, ülkenin belki yarısı öyle zaten ama yani sen hem sevgili olalım hem de el ele tutuşmayalım diyorsun. bu ikisini birden sindirecek adam bulmak kolay olmaz.

***

ayrıca erkekler konusundaki genellemelerin can sıkıcı. biz aynısını yapsak kadın düşmanından girip cinsiyetçiden çıkarsınız, demediğinizi bırakmazsınız. erkekler daha çok seks istiyor, erkekler şöyle, erkekler böyle... alâkası bile yok. ben daha önce "ilk aşamada cinsellik istemiyorum" dedim diye kibarca sktir edilmiştim. öncesinde kötü bir ilişkim olmuştu, o yüzden çok çekiniyordum, tıpkı senin gibi önce iyice tanımak ve yanında kendimi güvende hissedebilmek istedim. tek sınırım seksti, yoksa elini de tutuyordum, öpüşüyordum da. vurdu ama kız tekmeyi, seninle mi uğraşcam dedi. haksız değil, eyvallah. beklentileri ve istekleri farklıydı, insanca vedalaştık. ama çok rica ediyorum böyle erkekler seks düşkünüdür, erkekler göt ellemeden duramaz, erkekler pancar motorudur gibi genellemelerde bulunmayın ya.

her şeyi geçtim yetişkin bir insanın "sevgilim" dediği insandan cinsellik beklemesi de oldukça doğal zaten, bunun erkeğin azgın veya seks düşkünü olmasıyla alâkası yok. sen sevişmiyosundur, o ayrı mesele, herkesin yaşam tarzı farklı ama yani sevgilisiyle sevişmek isteyen adama da sapık muamelesi yapmamak lazım.
0
der meister
(03.09.19)
1) Tutumunuz ve yaklaşımınız son derece normal. Böyle olguların katı, köşeli, evrensel sınırları ve kaideleri yoktur, olamaz da. Doğrusu, yanlışı da sadece onu yaşayan ve yorumlayan kişiyi bağlar.

2) Böyle bir sürü erkek var ama sosyal çevreniz ve içine dahil olduğunuz sosyolojik ekosistemde sınırlı gibi.
0
levent bilgen
(03.09.19)
Hem cinsellik yaşayıp hem sevilmiyor mu?
0
valentinov
(03.09.19)
Kimseyle beraber olmak zorunda degilsin. Bunu kendine izah ettiginde cok daha rahatlayacaksin ve kendine guvenin olusmaya baslayacak. Sevismek istemiyorsan sevisme. Nokta.

Ote yandan seninle birlikte olan erkegin sonsuza kadar beklemesi gerekebilir gibi. Hani anlattigin seye gore 1 hafta/1 ay/1 yil gibi bir sure yok. Ne kadar beklemesi gerektigini bilmeyen biri illa ki sikilacaktir.
0
hot potato
(03.09.19)
Belki de aseksüelsin ne zorluyorsun? Daha el ele tutuşmaktan bile kaçıyosun. Cinselliğe daha çoook yolun var.
0
tinky winky
(03.09.19)
Çok haklısın. Her şey mi canım seks. Adım Samuel, 25 yaşım
0
Bu vaka baya şi
(03.09.19)
2. Hayir yok. Cinsellik yoksa iliskinin bir anlami yoktur erkek icin, kimse kuru iliski istemez.
Kimse cikmaz ayin son carsambasini beklemez senin icin.
0
stavro
(03.09.19)
bekler tabi, ama süre önemli
ne kadarlık bir süre lazım?
0
effa
(03.09.19)
2-Cinsellik yaşamadığım bi kadınla beraber olmam. Sevgilim yok kabul ederim. Kimseyi beklemem. Ama vardır illa ki seks yapmamaya takılmayan erkekler.

1- ilk buluşmada el ele tutuşmak isterim ama kız kabul etmezse dert etmem. İlk buluşma sonuçta. Bence 1 ay iyi bi süre birbirini az çok tanımak için. 1 ay sonrasında hala seks yoksa, cinsel çekim oluşmadıysa sorun vardır bana göre.

Çok tecrübesizsin. Enteresan.
0
Delay Fuze
(03.09.19)
"kişisel alan sınırlarına acayip takıntılı bir insanım. Öyle düşünce olarak falan değil çok yakından tanıdığım insanlar dışında birisi fazla yaklaşınca midem bulanmaya başlıyor. Kişiliğini ne kadar seversem seveyım belli bir yakınlık ve temas için zamana ihtiyacim oluyor. Geçen seneki duyurularım duruyor o kadar yoğun duygular hissettiğim adama karşı bile cinsellik falan düşünemiyordum. "

:/
e ama aseksüel olabilir misin? yani neden böyle düşündüğünü inceleme lazım, sıra dışı bir durum çünkü.

1-sorunlu değilsin.cinselliğinle ilgili sorunlar olabilir bu "seni" sorunlu yapmaz.
2-ne aradığını anlamadım.

not: önceki deneyimlerindeki hareketlerin kıroluğuna katılıyorum.
0
jimjim
(03.09.19)
Cevapların hiçbirini okumadım.
Bana güven
- senin hiç sevgilin olmadı aslında, bunu bil. Sevgili olmak için sadece hoşlanmak, sevmek, çıkmak yetmez. Tanımak, güvenmek, bişiler paylaşmak gerekir.
- bi insanı tanımak için zaman gerekir. Yeterince tanımadığın , yaşamadığın biri ile cinsellik yaşama mecburiyetin yok . İçinden gelirse yaparsın. Gelmemesin sorunun değil, demek ki karşı taraf ve aranızdaki duygu bu hissi henüz vermiyor ya da sen buna hazır değilsin

- hiç cinsellik olmadan da müthiş sevgililik olur. Bırak da önce arkaşlık flört eğlence olsun
Sex için aceleye inan hiç gerek yok.
0
photo85
(04.09.19)
bence cinsellik olmadan sevgilik olur erkeğim
sen cinsellik yaşamamışsın hatta bence sevgililik de yaşamamışsın dedikleri gibi.
birine karşı yakın durunca alanını kaybedince miden bulanıyorsa bence de problemlerin var?
benim sormak istediğim bir sorum var oğlanlarla gördüğüm kadarıyla özel birşey paylaşmamışsın anı olarak.el ele tutuşmak bile istemiyorsun cinsellik hiç istemiyorsun.sen neden sevgili olmak istiyorsun.bence sen şekilcisin seviglim olssun ortamda hava atayım kafasındasın.
bana göre de senin düşüncendekine göre sevişeyim sevgilim olsun diye 10larca kişiyle yatıp kalkan biri sanan göre daha dürüst bir insan.
ayrıca bence seven insan bir şey yaşamasa bile karşıdakini ister aşk cinsel arzuyu doğurur.bence sen aseksüel olabilirsin
0
birdposing
(04.09.19)
Erkeklerin kadınlardan daha fazla seks düşkünü olduğunu nasıl çıkardınız? Elinizde böyle bir araştırma mı var? Bu toplumun genel kabulleriyle alakalı bir durum. Yoksa erkeklerin kadınlardan daha fazla seks düşkünü olduğu külliyen yalan. Kadınların erkeklerden daha fazla seks düşkünü olduğunu da çıkaramayız bu sonuçtan. Bunu bireysel çerçevede değerlendirmeliyiz.

İlişkiye başlar başlamaz seks bekleyenlerin durumu sizi hiç ilgilendirmez. Herkes beklentilerini ortaya koyar. Gerisi karşı tarafa kalmış. Bunu abartı olarak görmek hakkınız değil. Kimseyi bu düşüncesiyle yargılayamazsınız. Kadın veyahut erkek, fark etmez.

Benim anladığım kadarıyla, eğer bu soruları soruyorsan sen de bu durumdan rahatsızsın. Eğer erkekleri veya kadınları değiştirmeyi düşünmüyorsan; çok net söylemek gerekirse iğneyle kuyu kazman gerekiyor. İnsanın varoluşundan bu yana cinsellik onun parçasıdır. Bu cinsellikten kastım sadece seks değil, aynı zamanda dokunma, koklama ve bilumum temastır. Bunları istememek de bir tercihtir saygı duyulabilir ama erkek ya da kadının bunlar olmadan bir ilişkinin yürüyemeyeceğini söylemesine de saygı duymak gerekiyor. Açıkçası sizin yazdıklarınızı okuduğumda sizin karşı tarafa saygı duymadığınızı anlamak zor olmuyor. Bence bunu bir düşünün.

Sorularınıza gelirsek;

1) Herkesin kendi fikridir saygı duymak lazım ama bu durumdan bir rahatsızlık hissedip hissetmediğinize göre değişir bu sorunun cevabı.
2) Bahsettiğiniz sadece evlenmeden seks yapmam türünde bir bakış açısı olmadığı için, bence yok. Sevgi cinsellikten ayrı bir mefhum değildir. Sevgiyi cinsellikten soyutlayarak, kavramı yüceltmiyor aksine içini boşaltıyorsunuz. Gerçekten seven kişi bekleyemez. Eğer sizi belli toplumsal cinsiyet argümanlarına göre kafasında konumlandıran birini bulursanız bekleyebilir ( Örneğin ceann deas'dan iyi anne olur, iyi eş olur... ).
0
Khalkedon
(04.09.19)
seks bütünleşmenin, bir olmanın araçlarından biridir, öcü değildir, kutsal günlerde eylenebilecek bir özel aktivite değildir, sadece belirli insanlarla yapılması makbul bir ayin değildir. arzuladığın insanla sevişmek dünyanın en güzel eylemlerinden biridir. arzulamıyorsan sevişmezsin olur biter ama arzulamadığın biriyle sevgili oluyorsan bu manasızdır, arkadaş ol o zaman. yani içinde meyve olmayan meyve salatası istiyorsun, sonra da garipliği başkalarında arıyorsun. sevgililik-sevmek-sevişmek bunlar aynı kökten gelir. elini tutmaya bile kişisel alan olarak bakıyorsun, nasıl bir mantık aklım almıyor, dindar insanlar bile bu kafalarda değil. birlikte olduğun insanın bedenini merak etmek, keşfetmek istemek, bunlar güzel şeyler, bayağılık falan değil yani. bayağılık karşındakini sadece bedene indirgemektir ama karşındakini sadece bir bilince indirgemenin de ondan geri kalır yanı yok, robot değiliz neticede. aseksüel olduğunu sanmıyorum, bence kendini kasıyorsun, onun da sebepleri vardır muhakkak.
0
night train
(04.09.19)
"Genelde erkekler kadınlardan daha fazla cinselliğe düşkün oluyor kabul ediyorum"
Kabulun baştan yanlış, genellemen bile yanlış.

1-Sorunlu değilsin
2-Bekler
0
liberal
(04.09.19)
1- Tersten bakıyorsunuz. Cinsel çekim yoksa, bir arzulama hissetmiyorsam, dokunmak/keşfetmek/hissetmek istemiyorsam neden tanımak isteyeyim? Neden flört edeyim?

2- Mutlaka vardır böyle düşünen ama sağlıklı değil, ikifarklı cins neden beraberlik kurar? Evlilik, beraber yaşama, sevgililik, bunların hepsinin temelinde seks var, cinsellik var.

Eğer seks iyiyse diğer her negatif huy/karakter/alışkanlık idare edilebilir. Ama seks kötüyse diğer herşey mükemmel olsa bile beraberlik olmaz, yürümez.

Eğer aseksüel değilse nasıl ve ne kadar bekleyecek erkek?
0
John Bloor
(04.09.19)
"o kadar yoğun duygular hissettiğim adama karşı bile cinsellik falan düşünemiyordum."

Selamlar kardeşim, bence sorunun erkekler değil. Öncelikle kendini iyice tanımalısın. Boşver erkekleri. Profesyonel birileri ile görüş, terapiye başla.
0
twelfth
(04.09.19)
1) Değilsin. senin kafandaki ilişki türü bu dünyada var. Kimse herhangi bir şeyi yapmak veya yapmamak zorunda değil. Hasta oluyorum şöyle normlar belirleyip yüksek notadan atıp tutanlara. Bu konuda problem yaşaman karşı tarafla aynı bakış açısına sahip olmamandan kaynaklanıyor. Taraflardan herhangi biri haklı, haksız, aydın veya eski kafalı değil. Tarz, karakter ve keyfinin nasıl istediğine bağlı bunlar.

2) İlk soruda cevap vermisim
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(04.09.19)
herkes uzun uzun yazmış hepsini okuyamadım ama söylenmesi gereken şeyler kesin söylenmiştir. ben daha kısa ve öz konuşucam.

sevgilisiyle sevişmek dünyanın en doğal eylemidir. ancak ülkemizde sekse bakış ve toplumsal normlar yüzünden bir kadının evlenmeden biriyle seks yapması tü kaka olarak benimsenmiştir. bu ülkenin ortalama bir vatandaşı olarak bu kadar doğal olan bir eylemi yapmak istemediğini sanman ne yazık ki normaldir ama sağlıklı değildir. "sanman" diyorum çünkü böyle yetiştirilmesen senin için de kolay olacaktı, istediğinin farkına varacaktın. zaten bu ülkedeki seks/taciz saldırı/suçlarının çoğu bu tarz bastırılmışlıklar yüzünden yaşanıyor.

herkesin bir anda kültürel/cinsel devrim yapması beklenemez, o yüzden sana "duvarlarını yık ve bu bakış açını değiştir" diyemem ama "nolcak canım çok doğal bişey bu" denmesini de doğru bulmuyorum. temel yanlışların yanlış kalmasına sebep oluyor bu tutum. sen istemiyorsan elbet sevişme ama bunun temelinde yatan şeylerin gerici düşünceler olduğunu da unutma. sevişmekle ilericilik oluyor evet, soranlara şimdiden söyleyeyim. insanın en temel hakkını elinden alacak her türlü baskı gericidir.

kısa yazıcam dedim ama söyleyeceklerimin yarısı bile olmadı, vay amk.

bi de bu işin herkes seks mi istiyor kısmı var. işte herkes sevdiğiyle sevişemediği için erkekler de sadece bu ihtiyacı karşılayacak taktikler geliştiriyor. kısır döngü ama bu erkeklerin oiyasada olmasının sebepleri arasında yukarıda bahsettiğim gerici düşünce de var.

birinci sorunun cevabı bu yüzden bence evet, eski kafalısın. cinsel çekim hissedemediğin için değil, sevişmeye gereğinden fazla anlam yüklediğin için. senin suçun ne kadar bunda, çok diyemem.
0
Bruce
(04.09.19)
Erkekleri cinsel olarak arzulamıyor olabilirsin. Senin eski bir duyurun vardı bi kızdan hoşlanıyorum diye diye hatırlıyorum. Gay olup olmadığını irdele.
0
glide
(04.09.19)
eski kafalı değilsin, her şey tercih meselesi. belki yanlış ülkede doğmuşsun diyebiliriz. imkanın varsa uzak doğulularla takılmanı öneririm. istediğin ilişki türüne saygı duyacak adamlar onlardan çıkabilir.
0
windows95
(04.09.19)
(5)

no context tam olarak ne anlama geliyor?

işimdeyim gücümdeyim
`no context turkey` diye bir twitter hesabı gördüm mesela.başka yerlerde de görüyorum no context bilmem ne falan.bağlam anlamına geliyormuş context ama türkçesini de tam özümseyemedim.bağlamsız türkiye? yani? nedir?
no context turkey diye bir twitter hesabı gördüm mesela.
başka yerlerde de görüyorum no context bilmem ne falan.

bağlam anlamına geliyormuş context ama türkçesini de tam özümseyemedim.

bağlamsız türkiye? yani? nedir?
0
işimdeyim gücümdeyim
(02.09.19)
"türkiye'den paylaşımlar" diye çevrilebilir. yani belirli bir konu üzerine değil. rastgele.
0
acımasız gerçekler
(02.09.19)
ülkeden seçmeler manasında.
0
candide
(02.09.19)
sanırım "no context" tanımlaması özel bir bağlamı olmayan, her türden olabilecek, genelde de spor, siyaset, sanat gibi bağlamların dışında, bağlamsız da denebilecek, ya da bağlamı gündelik olaylar olan şeylere işaret ediyor. her şey olabilir aslında, o hesapta görülecek içeriğin özel bir bağlamı yok demek. ama genelde absürd şeyler oluyor böyle hesapların içeriklerinde.
0
nimberjack
(02.09.19)
"no context" demek "baglam yok" demek ama espri anlaminda bunun karsiligi "baglam olmayinca cok absurd/komik duran laflar" olur. no context turkey'i bilmiyorum, orasi belki farklidir ama genel olarak bir no context ornegi vereyim,

"bodruma indim ve hepsini bir guzel dovdum" cumlesinden no context sakasi cikabilir. sen bunu deyince bodrumda tutsak olarak bulundurdugun birilerini dovdugun anlasilabilir. sense bodrumdaki yorganlari dovmussundur aslinda.

yani ozunde no context olayi "aciklanmadigi takdirde yanlis anlasilabilen" anlamina geliyor daha ziyade.

cok les bir ornek olacak ama cay icerken "bana da koy :))" demek de no context sakasi mesela jdjdkdk
0
der meister
(02.09.19)
der meister'den önceki cevaplar çok yanlış ve alakasız. ben bunu baya popüler herkesin bildiği bi kalıp sanıyodum oysa. hele nimberjack aşırı yanlış anlamış hiç alakası yok.

"cımbızla seçmek" diyebiliriz. bir şeyin önünü arkasını kesince başka anlamlara gelmesi, komik görünmesi vs.
0
rotten head
(03.09.19)
(12)

nasılsınız

yuvarlanantencereninkapagi
yarin okulum başlıyor, çok heyecanliyim. ( ya da stres) üç dört gündür yarını düşününce midemde kelebek ucusma hissini yasiyorum. işin tuhaf yanı okulda son senem ^^ minik kedi kızlarım evde yalnız kalacakları için üzülüyorum bir yandan.sizler nasılsınız?
yarin okulum başlıyor, çok heyecanliyim. ( ya da stres) üç dört gündür yarını düşününce midemde kelebek ucusma hissini yasiyorum. işin tuhaf yanı okulda son senem ^^ minik kedi kızlarım evde yalnız kalacakları için üzülüyorum bir yandan.


sizler nasılsınız?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(01.09.19)
Dudagimin kenarındaki benin büyüdüğünü fark ettim. Belki mikronluk büyüme ama tadim kaçtı biraz. Onun dışında iyiyim balkonda salincakta sallanıyorum.
0
Amaranta ursula
(01.09.19)
Çok yorgunum
0
rock n roll
(01.09.19)
saçma sapan bir gün geçirdim. benim de o huzursuluğumu alan kedi oldu.
0
AlsterWasser
(01.09.19)
mutsuzum. melankolik şarkılar dinleyip çekirdek çitliyorum. kedilerimi özledim lan
0
noisette
(01.09.19)
Hayatımda hiç bir şey düzgün gitmiyor. Çare bulamadık. Sadece benim değil ailemin de hiç bir işi düzgün gitmiyor. Sürekli olumsuz haber alıyorum. İş güç yok. Master kabulü de alamadım. Kafayı yememe ramak kaldı. Oyalanıyor ve hayırlısı diyorum sürekli. Hayattan hiç bir beklentim yok. Bir şeyin değişeceğine de inanmıyorum. Ölümden beter haldeyim. Bir şekilde hayata tutunuyoruz arada ufak tefek şeyler bulup gülüyoruz işte. Bizimki de hayat :(
0
westblack
(01.09.19)
Amcam yurt dışından döndü, canım sevgilim yanı başımda. Ailevi sorunlarımı düşünmüyorsam mutluyum, gelecekten umutluyum.
0
whyamy
(01.09.19)
Hakuna matata
0
Bu vaka baya şi
(01.09.19)
hiç iyi değilim, çok bunaldım. bir yumruk atsam karşıki dağlar yıkılır.

(ben ikinci cümleyi büyük harflerle yazmıştım ama moderasyon sağolsun hiç uyarı bile eklemeden küçültmüş. demek ki herifler istese bizim yazdığımızı silip, "ben fedöcüyüm" yazabilecek... vay be, süper moderasyon. such mahremiyet, much wow. insan not düşer bari moderasyon tarafından şu şu düzeltme yapılmıştır diye, yuh)
0
der meister
(01.09.19)
Yorgun
0
datnet
(02.09.19)
Cuma ve cumartesi günüm bol alkol, zıplamalı dans, çok sigaralı geçtiği için yorgundum. Neyse, yatar dinlenirim derken maç muhabbeti çıktı. Bira içip maçı izledik derken yine gg olduk.

Bir benim keyfim yerinde herhalde. Genel olarak iyiyim, itlik ve serseriliğe devam.
0
eazy
(02.09.19)
iyiyim, üzerimde güzel bir hafiflik var. sonbahar da geldi oh mis.
0
füt
(02.09.19)
Çok heyecanlıyım.

Okulum başlıyor ama öğretmen olarak gideceğim :) Bugün de dairemi kiralamaya gidiyorum. Daire okulun yanında ve deniz görüyor. Şimdiden şuraya şunu koyarım buraya bunu yaparım diye bir sürü hayale daldım. Her şey çok güzel olacak resmen.
0
ruhen hastayim ben
(02.09.19)
(3)

hangi seviye için kurs önerirsiniz?

mariposa
İtalyanca öğrenmeye başlayacağım, kendi başıma da öğrenebilirim aslında ama motivasyon olması için kurs seçeneğini de aklıma tutuyorum. Sizce hangi seviye için kursa gidilmesini önerirsiniz? Yani a1-a2 seviyesine kendi başıma gelip mi gitsem daha mantıklı olur yoksa temeli sağlam at, a1'den itibaren
İtalyanca öğrenmeye başlayacağım, kendi başıma da öğrenebilirim aslında ama motivasyon olması için kurs seçeneğini de aklıma tutuyorum. Sizce hangi seviye için kursa gidilmesini önerirsiniz?

Yani a1-a2 seviyesine kendi başıma gelip mi gitsem daha mantıklı olur yoksa temeli sağlam at, a1'den itibaren gitsen daha mantıklı olur mu dersiniz?
0
mariposa
(29.08.19)
İtalyanca a1-a2 için kursa gittim. Şimdi kendim çalışıyorum. Kursa gitmenin büyük faydasını görüyorum diyebilirim. Gitmeseydim kendi kendime çalışırken birtakım taşlar yerine tam oturmayacak, dediğiniz gibi temel sağlam olmayacaktı.
0
microfiction
(29.08.19)
kurs temeli atma konusunda daha çok yardımcı olur. italyancayı belli bir seviyede öğrendikten sonra zaten kursa gitmenize gerek kalmayacak ki, pratik yaparak ve mevcut italyancanızla ulaşabileceğiniz materyalleri kullanarak zaten ilerleyebileceksiniz. insan dil öğrenirken rehbere, dış desteğe en başta ihtiyaç duyuyor. dilin mantığı, sizi zorlayabilecek kısımları gibi pek çok konu rehber eşliğinde daha rahat anlaşılıyor.

ben vakti ve parası olan herkese gidebildikleri kadar uzun süre kursa gitmelerini tavsiye ediyorum bir yabancı dil öğrencisi olarak (12-13 yıldır birden fazla dili okulda öğrendim, kursta öğrendim, hazırlıkta öğrendim, kendi çabalarımla öğrendim vs. her türlü çabayı sarf etmiş oldum yani) çünkü mental açıdan daha kolay oluyor. bazen hiçbir kitapta bulamadığınız cevapları, asla anlamlandıramadığınız yapıları hocanızın iki cümlesiyle tak diye anlayabiliyorsunuz.

o yüzden ben kesinlikle A1-A2 ve hatta sonrasında imkân varsa B1-B2 için de kursa gidilmesini öneririm. şöyle düşünün: kursa giderken, aynı zamanda kendi programınızı da uygulayabilirsiniz. zaten "kursa gidiyorum, kendi kendime bir şey yapmama gerek yok" diye bir durum söz konusu değil... her halükarda çalışmak, emek vermek zorundasınız. bunu en azından ilk aşamada işi iyi bilen bir uzmanla pekiştirmek, kursa giderek disipline olmak daha faydalı olmaz mı?
0
der meister
(29.08.19)
bence direkt kursa basla. mukemmel disiplinli ve yatkinligi olan biri degilsen kendi calisma isinin yalan olmasi kacinilmaz.
0
hot potato
(29.08.19)
(2)

whom?

osuran imam
We may also be persuaded by people whom we admire to select a career for which we are unsuited.Bu cümleden "Bize uygun olmayan bir kariyer seçtikleri için hayran olduğumuz insanlar tarafından da ikna edilebiliriz." çıkıyor. Doğru mudur?
We may also be persuaded by people whom we admire to select a career for which we are unsuited.

Bu cümleden "Bize uygun olmayan bir kariyer seçtikleri için hayran olduğumuz insanlar tarafından da ikna edilebiliriz." çıkıyor. Doğru mudur?
0
osuran imam
(28.08.19)
dogru degil. "bize uygun olmayan bir kariyer secmeye de sevdigimiz/takdir ettigimiz insanlar tarafindan ikna edilebiliriz"
0
der meister
(28.08.19)
der meister +1
0
mezzosprite
(28.08.19)
(11)

Başardığınız şeyler şans mı?

canercuxy
ben bazen hayatımdaki bütün kazanımları şans olarak nitelendiriyorum ve bu beni endişelendiriyor. örnek verecek olursam; -liseye daha önce ve daha sonra olmayan bir biçimde bir anda 4. tercihler açıldı. 120 kişi içinden 119. olarak girdim. -üniversiteye hazırlanırken ailem mezuna kalmama karşıydı. ş
ben bazen hayatımdaki bütün kazanımları şans olarak nitelendiriyorum ve bu beni endişelendiriyor.

örnek verecek olursam;

-liseye daha önce ve daha sonra olmayan bir biçimde bir anda 4. tercihler açıldı. 120 kişi içinden 119. olarak girdim.

-üniversiteye hazırlanırken ailem mezuna kalmama karşıydı. şansa dedem vefat edince üzüldüğümü düşünüp bir sene daha kalma fikrini desteklediler.

-şuan çalıştığım sektörü bir akrabam önerdi. onun önermesiyle araştırıp girdim sektörde işe.

-işte takımımdan memnun değildim. alanımda türkiyenin en iyisi olan kişiyle bir gün toplantıda rast geldik. bir anda olaylar gelişti ve alanında türkiyenin en iyileri ile çalışır oldum.

bir çırpıda aklıma gelenler bunlar... bazen acaba bu şansım nerde bitecek nerde patlayacağım acaba diye aklıma gelmiyor değil.

sizin var mı böyle durumlarınız? hiç böyle hissettiğiniz oluyor mu?
0
canercuxy
(28.08.19)
- İki soru daha az yapmış olsaydın o liseye giremeyecektin, senin çalışmanla ilgili bir şey
- Mezuna kalma fikrinde aileni karşına alacak kadar ısrar etmeseydin onlar ne olursa olsun ikna olmayacaklardı
- Akrabanı dinleyip iyi bir sektöre başlaman senin kararın, dinlemeyebilirdin de
- O toplantıda olmasaydın o kişiyle rast gelemeyecektin, kendi becerilerin seni o toplantıda o kişinin önünde öne çıkarmış

Dolayısıyla bunların hiç biri şans değil. Şans sayısal loto oynamaktır, burada kendi şansını kendin yaratmışsın.
0
roket adam
(28.08.19)
- çalıştığım yere başvurmadım. bi arkadaşım başvurmuş çağırmışlar o aklında başka bir iş olduğu için beni tavsiye etmiş. beni çağırdılar başladım. /buraya başlamam şans ama bu pozisyonu sürdürebilmem başarı.
aklıma başka örnek gelmedi şansım hiç yaver gitmez çünkü :)
0
benbirbenibulup
(28.08.19)
aksine çalışmamın karşılığını pek alamadım, şansım bazı kritik anlarda gerçekten çok kötü gitti.
0
rusd
(28.08.19)
olduğumdan daha iyisini hak ettiğimi düşünüyorum aksine ben her şeyi tırnaklarımla kazıyarak yaptım. benden daha iyisini hak etmeyenler şanslarının kaymağını yiyor. ( iyi torpille iyi makam, iyi maaş gibi)
0
damla sakızlı dondurma
(28.08.19)
Kesinlikle hayır.
0
hayirsiz
(28.08.19)
boyle "son siradan girmek" seklinde degil de hayatin genel akisinin sans oldugunu dusunuyorum. rastgele.

cok buyuk bir faciaya tanik olmamam sans. "yanlis yapiyorum" deyip geri donecek kadar zeka sahibi olmam sans. ben dort yasindayken babamin vefat etmemis olmasi, benim orta halli aile cocugu olarak buyuyup nispeten duzgun cevrelerde bulunabilmem sans. tacize, tecavuze ugramamis olmam sans.

ben universitede istedigim bolume girdim ama dil ogrencisiyim, cok severim, dogru durust cabalamadim bile hayatimda sevdigim seyler icin. yapmaktan keyif aldigim icin o yonde ilerledim. neden boyle oldu? atiyorum ingilizce ogrenirken arkadasim relative clause'u anlayamiyordu da ben neden sak diye kapmistim? boyle olmasi icin ne yaptim? diyelim ki ilgi duydum, onceden arastirdim, uzerine dustum... niye peki? somut olarak, belli bir amaca yonelik calisma mi yaptim? yoo. yapmis olsam bile bana bu zeminin saglanmasinda payim ne?

ben bu acidan cogu seyin sans olduguna inaniyorum. insanlar olarak bizim karar verebildigimiz, kontrol edebildigimiz ve sinirlandirabildigimiz seylerin sayisi o kadar az ki...

batmak degil belki ama cikmak bence buyuk oranda sans. vietnam'da karin tokluguna gunde 14 saat calisan bir cocuk olmamak benim kazandigim bir sey degildi. sansti.
0
der meister
(28.08.19)
bunun adı kazanmaktı yapana dek canım çıktı
0
bardakigüneşgözlüğü
(28.08.19)
Şans %100 tesadüften ibaret değildir. Sen şansını görüp değerlendirebilecek kabiliyete sahip olarak şansını elde edersin.

Senin endişelendiğin konu daha ziyade tesadüfen ve kendi kontrolün dışında bir hayat yaşamak sanırım. Oysa gerçekte hayat evet tesadüflerle doludur, ama kısmen de olsa kontrol sendedir. Seçenekler arasından seçip hayatına yön verebilirsin ve veriyorsun.

Bunun en büyük kanıtı da senin yerinde bir başkası olsa aynı hayatı yaşayamazdı.
0
marsargo
(28.08.19)
imposter sendromu diyorlardı galiba buna.
0
lalu
(28.08.19)
bir sey basarmadigim icin sanssizlardan olabilirim.
0
xvyz
(28.08.19)
ben tum yasadiklarimizin kacinilmaz tesadufler oldugunu dusunuyorum. mesela 2 sokak otedeki bir evde dogsaydik bile hayatimiz buyuk olcude farkli olacakti. anne veya babamizdan herhangi biri 2 sokak otede dunyaya gelmis olsaydi belki bugun dunya uzerinde biz var olmayacaktik bile.

bir seyi istemeyi akla getirebilmek bile icinde bulundugun durum ve sartlar sayesinde oluyor. evet bir seyler icin caba gosteriyoruz ve kimi zaman basarip kimi zaman da basaramiyoruz mutlaka. ama bu seyler icin ugrasmayi istemek bile bulundugumuz noktaya gelmemizi saglayan (veya neden olan) etkenlere bagli.

hayati tinder gibi dusunursek hayatinin askiyla aranda 5 km varsa ve sen arama menzilini 4 km olarak ayarladiysan bu buyuk sanssizliktir. bunun yaninda, 2 km uzaktaki arkadasina oturmaya gittiginde hayatinin askiyla eslesebilirsin ve bu buyuk bir sanstir. hayat tam olarak bu sekilde isliyor bence.

"sonsuz bir evren ve zamanda her sey gerceklesecektir. bu, imkansiz olanlar da dahil tum olaylarin kacinilmaz oldugu anlamina gelir."
0
in vino veritas
(28.08.19)
(24)

11 yıldır Cola içmiyorum

nickimi verin bana
"şekersiz cola" ile geri dönüş yapmayı düşünüyorum, ne dersiniz?
"şekersiz cola" ile geri dönüş yapmayı düşünüyorum, ne dersiniz?
0
nickimi verin bana
(27.08.19)
Kötü fikir derim.
0
legolasin son oku
(27.08.19)
İçme derim.
0
orient blue
(27.08.19)
pepsi iç
0
teknikekip
(27.08.19)
11 yildir icmiyorsan hiiic bulasma.
0
Deathrow
(27.08.19)
neden ki
0
kisa
(27.08.19)
ne gerek var?
0
teritori
(27.08.19)
@

cola, sık terch edilen bir içecek. her türlü organizasyonda (çekirek kolasından yemek siparişlerine) alternatif içecek seçmek, açıkçası sıkmaya başladı. kolanın sağlığa zararı olduğu iddiası da artık umurumda değil, kaldı ki yeteri kadar sarı kola tuketiyorum.
0
🌸nickimi verin bana
(27.08.19)
O zaman oldu olacak orijinale dönün
0
somethinginthewayshemoves
(27.08.19)
Bende saglikli beslenen spor yapan biriyim ama hayatada bir kere geliyoruz. Abartmadan tüm gidalari tüket.
0
VIPCH
(27.08.19)
@somethinginthe...

neden?
cola içtiğim yıllarda şekersiz işi var mıydı hatırlamıyorum bile bu yüzden soruyorum: şekersiz kola kola değil midir? aynı tadı almaz mıyım?
0
🌸nickimi verin bana
(27.08.19)
fanta iciyorsan zaten ayni seyin laciverdini tuketiyormussun. seninkisi kardesleri icin de bira icip, kendisi alkolu birakinca yalnizca onlarin yerine icmeye devam eden temel'in fikrasi gibi olmus.

donmelik bir sey yok sen zaten kola iciyorsun yillardir, rengi sariymis sadece. hic mi bakmiyorsunuz ictiginiz seyin ustunde yazana? sekeri, katkisi, susu busu %90 oraninda ayni pislik. kola zararli da fanta yararli falan mi saniyorsunuz? cidden cok tuhaf ya, 60 yasinda amcalar bile artik "sari kola ver yegenim onda vitamin varmis en azindan" demiyor.
0
der meister
(27.08.19)
şekersiz içeceğine normalinden iç.
0
sutlu nescafe
(27.08.19)
@der meister

şimdi hocam aynı şeyi ben de dedim zaten, şekeri katkısı şusu busu. yalnız sarı kola dediğimizde "portakal" olmasa bile aroması oluyor. portakal ya, canım benim! konu siyah kola olunca ise "kolaya siyah rengini veren ne?" vay efenim "Meksika tarlalarından toplanan kokina boceğinin özütü" vb kulaktan dolma bilgiler yüzünden 2008 yılı şubat ayında bir hevesle son kolamı yudumladım. olay kısaca bu. bu yüzden fıkralık bir durum yok, varsa da çukurovalılık vardır!
0
🌸nickimi verin bana
(27.08.19)
original taste yerine şekersiz daha doğru. yapma ama yapacaksan bari kalori alma.
0
Jesus Christ
(27.08.19)
şimdi @Jesus Christ yazınca fark ettim, soruyu eksik sormuşum;

yıllardır kola içmemiş biri için şekersiz kola, orijinal lezzetle eşdeğer midir? şekerin varlığı/yokluğu, "cola" tadında/lezzetinde farklar yaratır mı?
0
🌸nickimi verin bana
(27.08.19)
tabii ki şekersizin lezzeti orijinal ile aynı değil ama bu fark, kalorisine asla ve asla değmez.
0
Jesus Christ
(27.08.19)
donun, kolasiz gecmez. sari kolayi da birakin.


sahsen kola harici hicbir siseli mesrubat icmiyorum. kola da bagimlilik, cok sukur steviali var...
0
supergirl
(27.08.19)
sekersize donun bari. zaten sarisindan devam ediyormussunuz varsin kola da sekersiz olsun. ben sekersiz icmeye basladigimdan beri normalini icemez oldum. midemi bulandiriyor, kup seker emikliyormus gibi hissediyorum. ha diyeceksin ki onda da stevia var. dogrudur. o da benim beynin malligi iste
0
65 derece
(27.08.19)
Bu havada buz gibi harika gider hee, özellikle cam şişe olanlar :DD Afiyet olsun, bir taneden bir şey olmaz yapıştır gitsin.
0
eazy
(27.08.19)
@supergirl

sarı kolayı bırakmak mı? asla! zira portakal sevgisi sürecek sonsuza dek ! kaldı ki yıllardır siyah kolanın yokluğunda ve hiç sevemediğim sprite tarzı onyüzbinmilyon baloncukların yanında bu sarı/şın kola tüm güzelliğiyle var oldu, nasıl bir anda terk ederim onu...

vs vs
0
🌸nickimi verin bana
(27.08.19)
ben de 7 senedir içmiyorum. eskiden içtiğim şekersiz kolalar ağızda tat bırakıyordu. hiç sevmezdim. kola içmemeye devam!
0
false pretension
(27.08.19)
@nickimi, ben sekersiz, light ve zero larin tadini sevmiyorum bu yuzden bari orijinale donun dedim. Kaloriyi hezaba katmadan onerdim
0
somethinginthewayshemoves
(27.08.19)
Cola içmiyorum deyince hiçbir asitli içecek içmediğinizi sanmıştım. Le cola'nın şekersiz olanı normal olandan daha iyiydi. Ama coca colanın şekersiz olanı normal olandan iyi değil bana göre. Şekerli fanta içen birine tatlandırıcılı kola farklı gelebilir.
0
aokp
(27.08.19)
@bulunsun kenarda

emin olun o ilk aylardaki "iyi bir iş yapıyorum" fikri haricinde hiçbir şey. sağlığa olumlu katkısı,değişimi oldu mu, sanmıyorum. şunu da söyleyeyim; kayıp veya eksiklik olarak görmüyorum. yokluğunu "sarı koladaki benzer asitliliğin de katkısıyla" çekmiyorum, arada laf olsun diye cola krizine girdim diye rol kesip kola şişesini tiner çeker edasıyla kokluyorum:)
0
🌸nickimi verin bana
(27.08.19)
(21)

Üç kuruş maaşla çalışıp başkasının servetine servet katmak

dakota
Çok saçma değil mi ? Mesela asgari ücretle çalışan biri nasıl geçiniyor? Veya 4 bin tl maaş alan biri arabası ve ev kirası ve de haftada bir 50’lik rakısı olan eğer bir de sigara içen biri de bu maaşla geçinemez. Evli ise zaten geçinemez. Yani bu sistemde çalışmak çok saçma değil mi ? Tamam yapacak
Çok saçma değil mi ? Mesela asgari ücretle çalışan biri nasıl geçiniyor? Veya 4 bin tl maaş alan biri arabası ve ev kirası ve de haftada bir 50’lik rakısı olan eğer bir de sigara içen biri de bu maaşla geçinemez. Evli ise zaten geçinemez. Yani bu sistemde çalışmak çok saçma değil mi ? Tamam yapacak bir şey yok mecburuz falan. Veya istemiyorsan git kendi işini kur diyecek insanlar da vardır mesela. Ben kendi adıma 10.000₺ maaş alsam da patronuma milyonlar kazandırıyorum diyelim. Ve bu kadar para tek bi adamın cebine gidiyor. Hani devletin cebine gitse neyse ve devlet kazandığı para ile yeni iş sahaları açsa ve insanlar iyi maaşlarla çalışsa olabilir ama diğer türlü çok saçma.
Siz neler düşünüyorsunuz bu konuda.
0
dakota
(25.08.19)
Güzel düşünmüşsün gerçekten.
Önemli olan bu gizi çözmek zaten şu aşamadan sonra patronluk diye tabir ettiğin iş kurma yolunda adımlarını atabilirsin. Seni tutan birşey varsa eğer emin ol servetine servet kattıklarını da o şeyler tutuyordu.
0
Yavuşuhlu
(25.08.19)
Patron dediklerin de uzaydan gelmiyor. Evet bazisi dogustan avantajli ama senin de elini kolunu tutan yok.

Kimisi arabasini evini satip kendi isyerini kuruyor.
0
brkylmz
(25.08.19)
Ben de senin gibi düşünüyorum. Ama bu yeni bir şey değil.
170 yıl önce Avrupa'da bir takım güzel insanlar da aynı senin benim gibi düşünüyorlardı. Dediler ki: "bu nedir aga, değiştirelim bu düzeni.." Sonra çok meşhur oldular..
0
ebabil curnatasi
(25.08.19)
Ben de bi iş kurabilir ve çok para kazanabilirim. Ama insan emeği sönürmek istemiyorum.
0
🌸dakota
(25.08.19)
Erhan Erkut'un videolarına bir göz atın derim. Tam sizlik şeyler söylüyor.
0
microfiction
(25.08.19)
haklısın da işte fakir kitleler kendilerinin zengin olabileceği umudu nedeniyle ses etmiyor. burada bile görüyorsun işte, gelmiş adam "sen de ol tutan mı var" diyor, lol. evet mesela ali koç ve ben aynı şartlarda büyüdüm, zengin olmamak bizim suçumuz tamamen, sonuçta zengin olabilenler var ve isteyen herkes olabilir o yüzden, di mi? zihniyet buyken ne bekliyorsun ki? yarın kalkıp devrim yapalım desen, yarı aç yarı tok yaşayan çomarlar "bizi ekmeğimizden edeceksin" diye sana saldırır ve patronunu zengin etmeye devam eder.

sen günde 8-9 saat çalışıyorsun. kazandığın paranın HER KURUŞUNU bir şekilde yine harcıyorsun. ev, araba, o yoksa işte kafede içtiğin çaydan tut da elindeki telefona kadar... özellikle türkiye gibi vasat ülkelerde insanların %80-90'ı birikim bile yapamıyor. aldığın her şeyi, normal şartlarda "insanlık hakkı" sayılabilecek şeyler için harcıyorsun. kaynak var, yok değil. sen okula gidecek, doktora gidecek, iyi bir evde yaşayacak kadar enerji sarf ediyorsun zaten ama sana 3 kuruş verip senin yaptığın iş üzerinden 33 kuruş alıyorlar. sonra sen şikayet ettiğinde de tembel, şükürsüz, nankör, madem öyle sen de zengin ol diyorlar :)

velhasıl evet üç kuruş maaşla çalışıp başkasını zengin etmek saçma ama üremekten başka bir vasfı olmayan düşük zekalı yaşam formlarının sayısı bu kadar fazlayken herhangi bir şeyin değişmesi pek mümkün görünmüyor. biraz arz-talep meselesi aslında. "ben senin kölen olayım, bana hiçbir şey vermesen de olur, ben hayatımı sana adayayım" diyen onlarca kişi olsa mesela sen de önünde sonunda "iyi lan ol madem o kadar istiyosan" dersin. kafana eserse birini gönderip diğerini alırsın. isteyen çok sonuçta.

eh, kapitalistler de günde 10 saat çalışıp altına araba çekebildi diye kendini "zengin" zanneden tipleri davar gibi güdüyor. adam böbürlene böbürlene ne kadar satış yaptığını falan anlatıyo mesela, gurur duyuyo bununla jsfjsj. çoğunluk böyle artık.
0
der meister
(25.08.19)
devletin cebine gitse neyse mi? gitmesin devletin cebine bir şey. beğenmiyorsan kendi işini kurarsın, o milyonlar kazanıyor dediğin insanlar da bedavaya kurmadılar o işleri.
0
nahtoderfahrung
(25.08.19)
ya kac kisi ali koc standartlarinda buyuyor? sifirdan gelip de cabalariyla cok varlikli olan insanlar var.

insanlar kendi basarisizliklarina, tembelliklerine kilif bulmaya, baskalarini suclamaya egilimliler. ama benim annem soyle, babam boyle. bana su sans verilmedi, bana bu yapilmadi... ne alaka? internette ofke sacarak, dusmanlik yaparak bir yere varilmiyor.
0
xvyz
(25.08.19)
bir isveren olarak acikca sacmaladigini soyleyebilirim. benim alanimda oyle bir sey yok. bir kisi mi milyon dolarlari kazandiriyor. acaba baskalari da boyle mi dusunuyor merak ediyorum.
0
turbo sadık
(25.08.19)
burada bu sisteme karşı çıkanlar, şirket kurup karlarını tüm işçileriyle paylaştıkları gün bunu konuşabiliriz. sözde sol partilerin cafelerinde bile insanlar sigortasız çalışıyorken, bu tartışma bana çok kofti geliyor. ayrıca isteyen gidip doğada yaşayabilir, bunun önünde bir engel yok, yapan yapıyor zaten. böylece kimseyi zengin etmezsin ve tümüyle kendi ihtiyaçların için çalışırsın.

i2.wp.com
0
night train
(25.08.19)
komunizm kafasiyla ne ulkeyi ne de kendinizi kurtaramazsiniz karl'i cok mu okudunuz cok mu ornek aliyorsunuz bilmiyorum ama dunyanin en yanlis en ongorusuz filozofu olabilir.

kar etme konusunda da benim bir isci calistirabilmem icin onun bana kar ettirmesi gerekiyor!
sen 2500 maas mi aliyorsun demek ki 2600 luk is yapiyorsundur 2500 maas alip 2400 luk is yaparsan 3 ay sonra issizlik maasi alirsin.

sorun iscinin isverenden daha az kazanmasi mi? bu mu? milyon dolarlari kazandiriyorum mu saniliyor?
sanirsam isveren ne riskleri aliyor ne gibi sorumluluklari aliyor ne gibi yatirim ve para harcaniyor hic dusunmuyorsunuz? iyi sirketlerse zaten patron bile yok kurumsal olmus is kendiliginden gidiyor. patrona nefret niye. iyi ya adam ekmek kapisi acmis calisiyoruz calisiyorlar. faize yatirsa uretim yapmasa daha mi iyi?
sorunun ne oldugunu tam anlayabilsem daha guzel anlatacagim da. neden sikayetci insanlar onu anlamis degilim. maaslar calisma saatleri gibi etmenler ise bu ulke ekonomisi ile alakali patronla alakali degil.
0
turbo sadık
(25.08.19)
somurmeyip varlikli olanlar gayet fazla. tabii zenginse kesin insan somuruyordur agsjj. kendi sigligina donup asla bakmaz. bir sey olsa adamlarin mallarini yagmalar kendine “insan somurduler onlar” diyerek, hic konusmaya gerek yok.
0
xvyz
(25.08.19)
öyle 0'dan gelme arabayı evi satma filan hikaye. patronların çoğuna bakın en düşüğü orta-üst sınıftan gelir ki onun bile payı çok çok azdır. gerisi babadan zengindir. illa patronluk zenginliği değil bir sürü evi,arsası vardır vs. kimse kendini kandırmasın. patron derken 3-5 çalışanı olanları kastetmiyorum; onların durumu karışık.

0'dan gelen yüzde olarak 0,001 filandır heralde. onu da sadece çalışmayla, yetenekle, zekayla açıklayamazsınız. işin içinde şans da var. başka şeyler de olabilir. (bkz: galip öztürk)

para parayı çekiyor arkadaşlar yalan değil.
0
alors
(25.08.19)
çok saçma değil çünkü dünya bu sistemin üzerine kurulu. sen kendini çok geliştirip ayda 40bin lira falan da kazanabilirsin. biz engel olmayız buna. ayrıca patron şirketi demek tüm para patronun cebine gidiyor demek değildir, devlet her şirketin %40 ortağıdır bu ülkede. üzgünüm ama gerçekler böyle..

(aç parantez) yukarda sayfa sayfa yazan arkadaş 25gün önce burada ev kirası ile ilgili sıkıntı yaşadığını yazıyordu paragraflarca, şimdi "dünyanın en şanslı %10-20'lik dilimi içerisinde" olduğunu beyan etmiş. hayat tuhaf yer vallahi.. (kapa parantez)
0
cemiyetinünlüsiması
(25.08.19)
eyvallah sovyet tipi sosyalizm kötü de liberalizmi, serbest piyasayı da bu kadar göğe çıkarmak ne kadar doğru bilemedim.

yani olay o kadar basit değil. elinden tutan mı var vs. herkesin kendine göre şartları var.

bu arada patron olup yakınanlar da komik geliyor. e o zaman çekmeyin bu zorlukları gidin ücretli çalışın. yani para hırsı için bu iştesin işte, yok "ekmek veriyorum" yok "insan besliyorum" vs. nedir?
0
alors
(25.08.19)
Patronun işçinin emeğinde işçinin de patronun sermayesinde gözü varmış gibi bir algı var anladığım kadarıyla. Bu saçmalık. Buna odaklanmayın. Birkaç yüz kişi çalıştıran şirketler var. Ben bunlardan bahsediyoeum. Yukarıda da bi arkadaşın söylediği gibi patronların bizi işe alıp maaş ödemesi ve sigorta yapması bir lütuf değil. Patrona emeği haricinde başka bir şeylerini bile verebilecek insanların söyleyebileceği türden şeyler bunlar.
Sıkıntı bu sistemde. Bu işte bi terslik var ve hep böyle gidemez. Dağa çık orada yaşa diyen arkadaşa da Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi tablosuna bakmasını tavsiye ederim. Sistemin kokuşmuşluğu nedeniyle güvenlik sorunu yaşayan insan üç tavuk bir inek alıp daha da yerleşemiyor doğaya da.
0
🌸dakota
(25.08.19)
Ortam alevlenmis biraz. Bazi arkadaslar cok "kitabi cumleler" ediyor. Sanirim yaslari kucuk ya da hic calismamislar bu yaslarina kadar.

Keske dedikleri gibi olsa her sey :)
0
brkylmz
(25.08.19)
Serbest piyasa dünyasında gerçekten "tek başına" patronuna milyonlar kazandırabilen hiç kimse 3 gram aklı varsa gidip maaşlı çalışmaz. Lakin genelde çalışma dünyasına yeni atılan insanlar, patronun sermaye gücünü veya çevresini kullanarak iş yapıp, benim sayemde 3 milyonluk satış oldu demek ki tek başıma 3 milyonluk satış yapabiliyorum gibi düşünüyor. İş hayatında biraz daha ilerledikten sonra fark ediyorsun ki sen çarkın ufak bir dişlisisin aslında, ve asıl para eden şey senin emeğinden ziyade patronun "büyük resmindeki" büyük çarklar oluyor. Düzen mükemmel değil ancak olabilecek en iyi düzen, fırsat eşitliği var, dolayısıyla senin fikrin baştan sona yanlış. Hemen kanıtlamak istersen de kendi işini kurmanı önerebilirim. Bir beyaz yakalı olarak kendi işimi kurmayı hiç düşünmedim desem yeridir, böyle çok iyiyim çünkü.
0
roket adam
(25.08.19)
@dakota ben de iş kurup çok kazanabilirim ama emek sömürmek istemiyorum demişsin. Daha ne duruyorsun? hemen kur işini, işçilerine 10 kat maaş ver ya da milyonlarını paylaş, sen idealini gerçekleştir, biz de hep birlikte görüp öğrenelim nasıl yapıldığını!
0
mikro patlama
(25.08.19)
2020 tl asgari ücretle bir kişi nasıl evlenir nasıl yaşar üzerine tartışma yürüttüğüm grupla sizi tanıştırayım. Adamlar 2020 tl ile 5 yıla evlendirip yuva kurdular gözümün önünde. Şöyle ki özetle ayda 1000 tl kenara koyacakmış :) 1000 tl ile yaşamını idame ettirecekmiş.
0
creedwar
(25.08.19)
ben de maaşlı çalışan bireyim ve bende de zaman zaman bu tür düşünceler oluşuyor. fakat bazı gerçekler var ve biz insanlar rahata alıştıkça bunları çabuk unutuyoruz.

bundan 100 sene 200 sene önce doğsaydık eğer, %99.9 ihtimalle bir çiftçinin çocuğu olarak doğup, eğer şanslıysak 40 yaşımıza kadar yaşayıp basit bir hastalıktan veya savaş sırasında ölecektik. şu anda çalıştığımızdan çok daha fazla çalışıp, akşam bi' ekmek yiyebildiğimize şükredecektik. ve yine %99.9 ihtimalle de bizden önceki yedi sülalemiz gibi bizden sonraki yedi sülalemiz de aynı kaderi paylaşacaktı yani sınıflar arası geçiş olamayacaktı.

evet şu anda zengin aileden doğanlar çok büyük avantajla başlıyor fakat "çalışan" bireyler için yaşam kalitesi milyonlarca kat yükseldi.

yanlış anlaşılmasın, kaderci değilim; şükür bil otur yerinde de demiyorum bunlar da gerçekler. birileri her zaman daha zengin olacak. önemli olan zengin olmayanların da insanca şartlarda yaşayabilmesi. avrupa bu sorunu bizden çok daha iyi çözmüş gibi görünüyor, biz de o standartlara ulaşabiliriz umarım.
0
selimcigimisik
(25.08.19)
(7)

İranın en büyük futbol takımı?

gameofannen
Hangisi Persepolis mi? Derbi maçları hangileri
Hangisi Persepolis mi? Derbi maçları hangileri
0
gameofannen
(25.08.19)
Tahran derbisi Esteghlal (Istiklal) & Persepolis
0
ezeriko
(25.08.19)
Peki traktörle Persepolisin haftaya olan maçlarının önem derecesi nedir?
0
🌸gameofannen
(25.08.19)
iran'da sezon yeni basladi, o acidan uzun vadede cok etkisi olmayabilir ama traktor-persepolis maclari manyak gecer, imkanin varsa kesinlikle tavsiye ederim. ben oyle bir sansim olsa kacirmazdim.

traktor, tebriz takimi. iran azerileri tutar agirlikli olarak. persepolis ve esteghlal baskent takimi, buyuk takimlar. bizdeki gs-fb gibi dusunebilirsin. traktor ise kendi bolgesinin en iyisi sayilir, baskent takimlarina kafa tutabilecek kapasitededir ve zannimca iran'in taraftar acisindan en iyi kuluplerinden birisidir.

ozetle traktor-persepolis hem kalite hem atmosfer acisindan iran'da izleyebilecegin en saglam maclardan biri olur.
0
der meister
(25.08.19)
en.wikipedia.org

Oyle tarihi, sinifsal veya etnik bir anlami yok. Tractor'un ulkenin her yerinde taraftari oldugu ve deplasmanda tribunde kalabalik oldugu icin atesli geciyormus maclar.
0
ezeriko
(25.08.19)
turkiye'de sanirim trabzon-fenerbahce eslesmesi uygun dusebilir karsilastirma olarak. o tarz bir mac. trabzon'un sampiyonluk yarisinda oldugunu varsay.
0
der meister
(25.08.19)
Eyv. Gitmeyi planliyorum ama bu sene bizdeki gibi pasolig sistemine geçmişler kağıt bilet kalkmış dediler. Netten satılacak ama onun da nasıl olacağını Henüz aciklamamislar
0
🌸gameofannen
(25.08.19)
bu arada maça gittim geldim. muazzamdı. 70 bin kişilk stadda 90-100 bine yakın insan vardı.
0
🌸gameofannen
(22.09.19)
(13)

türkler abd'yi neden sevmiyor?

rusd
aklıma gelen potansiyel sebepler:"1- pkk'ya destek veriyor."kendinizi amerikan nizamının yerine koyun. neden türkiye gibi 70 yıldır nato üyesi, amerikan'ın hemen her askeri operasyonuna destek vermiş, orta-üst sınıfı tamamen abd kültürünün etkisinde bir ülke yerine pkk gibi marksist orijinli, çoğunl
aklıma gelen potansiyel sebepler:

"1- pkk'ya destek veriyor."
kendinizi amerikan nizamının yerine koyun. neden türkiye gibi 70 yıldır nato üyesi, amerikan'ın hemen her askeri operasyonuna destek vermiş, orta-üst sınıfı tamamen abd kültürünün etkisinde bir ülke yerine pkk gibi marksist orijinli, çoğunluğu eğitimsiz, hafız esad'la bir dönem müttefik olmuş bir örgüte destek verirsiniz? türkiye ciddi bir eksen kayması yaşamadıkça abd, pkk'ya verdiği desteği kesme konusunda kolaylıkla ikna edilebilir.

"2- ülkede (en başta 12 eylül darbesi olmak üzere) çeşitli karanlık olaylarda parmağı var."
abd ülkede tabii ki çeşitli illegal işler yaptı. ama bunları yaparken hemen her zaman ülke içindeki unsurları kullanmıştır. kenan evren 9 yıl ülkenin diktatörüydü, ulan adam 82 anayasası denen garabeti %92 ile geçirdi. halktan böylesine destek almasını abd mi sağladı? akp amerikan projesiymiş, ulan adamlar cumhuriyet tarihinin seçimlerde en başarılı partisi. abd gidip tüm ülkeye rüşvet mi verdi akp'ye oy verin diye? ki açık söyleyeyim, 12 eylül öncesindeki abd karşıtı sol ayaklanma haricinde abd'nin ülkeye direkt müdahale etmesini gerektiren hiçbir olay yok. özal ya da akp'nin de proje partisi olduğunu düşünmüyorum, özal değil turgut sunalp kazansaydı, ya da akp değil chp gelseydi de abd'nin çıkarları hemen hiç zedelenmezdi.

bunların ötesinde, türkiye abd ile olan ittifakı sayesinde çok büyük kazanımlar elde etti. bugün ülkedeki iyi üniversitelerin (odtü, boğaziçi, bilkent, koç, sabancı) ya finansmanı ya da kuruluş planları amerikalılardan geldi. bölgede modern bir ordu kurmamızı sağlayan nato'dur, 1950'de tsk halen süvarilere dayalı, motorize ya da mekanize hemen hiçbir ciddi gücü olmayan arkaik bir orduydu. abd ve ab ile olan ihracat ve ithalatımız diğer tüm ülkelerden fazla. ki rusya-çin-iran bloğu ile ittifak edip iflah olmuş tek bir ülke var mı?
0
rusd
(23.08.19)
çünkü dinciler ve solcuların sesi haddinden fazla çıkıyor. bu iki grup abdyi sevmez haliyle
0
dafuq
(23.08.19)
çok saçma sapan çıkarımlar yapmışsın. ülkelerin hiçbiri melek değil ve her ülke gücü doğrultusunda hele ki emperyalist zihniyetindekiler diğer ülkelerdeki her şeyi çıkarları doğrultusunda manipüle ederler. abd ve veya başka ülke bize bir konuda destek veriyorsa bu kara kaşımız kara gözümüz için değil elbette.
0
orijinal nick bulamadim
(23.08.19)
terorist, emperyalist, yapay bir devlet cunku. agresif, yayilmaci bir politika izliyorlar. sosyal devlete neredeyse tumuyle karsilar. bunlari savunan tipler, "almayacagim saglik hizmeti icin neden para vereyim?" diyor ama kimse saglik hizmetinin maliyetinden, seker hastasinin insulin alacak parasi olmadigi icin oldugunden bahsetmiyor. kapitalizm tumuyle degilse bile (ki o da tartisilir) bir noktadan sonra tehlikeli bir hal aliyor. "parayi veren dudugu calar" zihniyeti yuzunden yarin icecek su bulamayan, maasinizi nestle'ye vermek zorunda kalanlar da bu amerikan & kapitalist saksakciligina devam edecek mi, merak ediyorum.

bu "dis gucler bizi kiskaniyor" meselesi degil. kalbinde insanlik ve iyilik olan kimsenin abd denen devlete ve onun yonetimine sempati duyabilecegine inanmiyorum. her devletin imkani olsa ayni sekilde davranacak olmasi (ki hayatimda bu kadar aptalca bir arguman duymadim) abd'nin halihazirda terorist ve agresif oldugu gercegini degistirmiyor.

abd'yi neden sevecekmisiz, ben gercekten anlamiyorum. abd'yi sevmem, abd'yi seveni de sevmem sahsen. senin gibi tiplerle de elimden geldigince muhatap olmamaya calisiyorum zaten, bu cevabi yazdiklarini okumadan, yalnzica duyuru basligina bakarak vermistim. aynen knk muthis kazanimlar elde ettik, amariga muhtesem bi sey, olmasaydi olmazdik, nato super <3 sen kendine 3-5 kurus karsiliginda terorist bir devletin bolgeyi karistiran eli olmayi uygun goruyorsan soylenecek bir sey yok zaten, ne desek bos.
0
der meister
(23.08.19)
ayrica turklerin abd'yi sevmedigi yok. oyle saniyorlar sadece. turkiye bugun "ekmek bulduguna sukret" diyen comarlarla dolu. tam abd'nin istedigi kapitalist, esek gibi calisip ustune uc kurus parasini gosteris icin harcamaya bayilan, sozde milliyetci kekodan bol ne var ulkede? sorsan abd'den nefret ediyorlardir ama abd'nin cikarlarini savunmak icin baskalarini oldurmekten cekinmezler.
0
der meister
(23.08.19)
biri bana ekşi ne dese yemin ederim çıkarır bu entry yi gösteririm.

son paragrafa ithafen: minnet mi duymamız lazım? para verdiler yol yapın diye, araba sattılar. ucuz iş gücü olsun diye fabrikalar açtılar, sonra odtü yü kurdular fabrikanın başında birileri yine ucuza durabilsin diye. keza aynı şekilde yıllarca odtü den orta doğu ya aynı sebeplerle çok mühendis, özellikle mimar gitmiştir. bu yüzden abd çok iyi, abd yi sevelim demenin bi manası yok. çıkar ilişkilerinda kimseyi sevemezsin.

pkk'ya destek veriyor, evet. pyd'ye giden silahlar, yatırımlar ortada. çok dahasını merak edersen hillary nin wikileaks teki mail lerine bakabilirsin kürtlerle ilgili. ülkeler arası ilişkiye bakışın sorunlu. çıkarın iyi gittiği sürece iyisin, değilse kötüsün. bu kadar basit bi mantık. gitmediği zamanlarda da türkiye ye karşı kullanmak için pkk dan daha iyi ne olabilir bilmiyorum. suriye de ülkenin dibine kurdukları prefabrik kürt devleti de aynı fikrin ürünü. oraya operasyon düzenlemek için devlet neler neler verdi kim bilir abd den icazet almak için. al sana koz. al sana uygulama.

ikinciye ithafen de ahahahahahah diyorum yani %92 ile almış. afrika daki liderler de %90 dan aşağı götürmüyor valla oyları bütün ordu ve korku rejimi ellerindeyken. baya meşru yani bunlar. kıçımla gülerim ne diyim. son olarak, akp amerikan projesidir değildir bilemem, ama siyasal islam denen şey türkiye ye özel değil. abd nin köpekliğini yapan müslüman ülkelerde gayet de var olan bi şey. ne tesadüf değil mi? gerisi senin yorumun cnm benim.
0
mehmed resad
(23.08.19)
kardeşim ben gerçekçi adamım, goygoyu bırakalım, bu ülkede de nice el-kaideci cirit attı, devlet daha düne kadar ypg ile görüşüyordu, yani terör örgütüne yardım ediyor falan filan bunlar liseli tezleri.

bu dünyayı illaki birileri yönetecek, eskiden imparatorluklar vardı, şimdi devletler var. ha bana kalsa finlandiya yönetsin ama o koltuğa finlandiya'yı da oturtsan 3 gün sonra onun da götü başı oynamaya başlar. o zaman ne olacak? çin yönetse kendini kömür madeninde bulacaksın, rusya yönetse sibirya'nın soğuğuna türkü yakacaksın. bu koşullarda abd'den daha iyi alternatif yok. güç dengesi belki bir nebze daha iyi olabilir, ama o da riskli işte, denge bir bozulursa terazinin kefesinde başın sallanır. herkes şikayet ediyor ama açın istatistiklere bakın, dünya bugün insanlık tarihinin en az savaş, en az hastalık, en az bebek ölümü, en az gıda kıtlığı olan evrelerinden birini yaşıyor. ama babannemin deyimiyle "insanoğlu namkör, namkör". kimse abd'nin süper olduğunu iddia etmiyor zaten ama bir gün abd o tahttan inerse o zaman -keşke wyoming'deki savunma hattına destek ataydık da bu hallere düşmeyeydik- diyeceksiniz, aha buraya yazdım.
0
night train
(23.08.19)
"dünya bugün insanlık tarihinin en az savaş, en az hastalık, en az bebek ölümü, en az gıda kıtlığı olan evrelerinden birini yaşıyor."

Şu cümle var ya, tarih bilimine atılan bir kurşun adeta. Sosyolojiye fırlatılan bir taş, jeolojinin suratına bir tükürük. Şu cümle var ya şu cümle, gerçeğe karşı kulak tıkamak.

Bu evreyi kaç yılla sınırlıyoruz? 1 gün mü? 1 gün dahi olsa, bile kafaya oynayacak zamanlardayız.

Gerçi vücut bölümlerinin "ayrı ayrı oynaması üzerinden" dünyadaki siyasi ve sosyal gelişmeler korelasyonu kuran biri için çok da abuk değil bu cümleler!
0
windowsguvenlikduvari
(23.08.19)
@windowsguvenlikduvari, al kardeşim doya doya bak:

pbs.twimg.com

istersen diğer istatistikleri de bulurum, zamanında hepsine baktım, götümden salladığımı düşünüyorsan getir ispatını sun.

edit: al bu da bebek ölümleri oranları:

ourworldindata.org

edit 2: bu da hastalıklar nedeniyle olan ölümlerin azalması ve yaşam süresinin uzaması ile ilgili veriler:

ourworldindata.org

kısacası siz öyle düşündüğünüz için öyle olmuyor, tekrar söylüyorum dünya müthiş bir yer değil ama eskisinden çok daha iyi durumda olduğu kesin.
0
night train
(23.08.19)
Diyorum ki, paylaştığınız verilere tarafsız gözle bakın. 2000 yıllık tarih ile ilgili çıkarım yaparken, son 1 güne bakılmaz. son 100 yıla baktığımız zaman, en yüksek kayıpları yaşadığımızı görebilirsiniz. Bundan bahsediyorum. Ki bunun daha iklim değişikliği var, açlığı var, gelir eşitsizliği var, orada gözükmeyen. Bunları geçince bir de yaşadıkları halde, çok dipte yaşayan insanlar var. Var da var. Ama son 3 saat ile, ikinci dünya savaşını kıyaslayınca tabii bugün az kişi ölmüştür yani. Onu diyorum.
0
windowsguvenlikduvari
(23.08.19)
@windowsguvenlikduvari, tarafsız nasıl bakabilirim, yani verilere bakmaktan daha tarafsız bir bakış nasıl olacak? hocam düşün ki dünya bu şartları bugün kaç katı fazla nüfusa rağmen sağlıyor. geleceği tabi ki kestiremeyiz, teknoloji işe el atacak kadar gelişmezse bir yerde ben de patlayacağını düşünüyorum ama ben bugünden bahsediyorum, şu an içinde yaşadığımız evreden.
0
night train
(23.08.19)
Tekrar söylüyorum. Tarihi incelerken, bugünden, yani 23.08.2019'dan bahsetmek mantıksız. Yani 2000 yıllık süreç son günden bakılarak anlamlandırmaya çalışılır mı? Ayrıca 2035'te korkunç bir savaş çıksa, yine milyonlar katledilmiş olsa, çizgi grafik kendini yenileyecek. Büyük savaştan sonra düşüş, sonra büyük savaş. Tekrar düşüş, sonra büyük savaş ve milyonların ölümü. 1650-1700 arası dibi görmüş mesela. Sonra 1700 yine zirve. Veriye bütün olarak bakmaktan bahsediyorum ısrarla.
0
windowsguvenlikduvari
(23.08.19)
@windowsguvenlikduvari, işte o dibi gördüğü zamanlarda bile oransal olarak şimdikinden daha yüksek görünüyor, yani şu an yaşadığımız zamandan daha dip yok. atıyorum belki 1000 sene önce vardır ama öyle olsa bile genel şartlara bakınca (sağlık, gıda, teknoloji vs..) yine geriye düşecektir. bugün çevirelim insanları soralım, kaç kişi 1000-1500 sene öncesine dönmeyi ister, sittirik bir yaradan ölür gidersin. yarın bir gün büyük bir katliam olursa ve o grafik değişirse, içinde yaşadığımız zaman dilimi insanlık tarihinin en yaşanılası zamanlarından biri olarak görünecek. daha da polemiği uzatmak istemiyorum.
0
night train
(23.08.19)
Bunlar ancak yıllardır kafalarını kuma gömmüş kişilerin söyleyebileceği laflar. Abd dediğin ülke en büyük terör ihracatçısı o yüzden sevilmiyor. İkna edilebilir denmiş. Kalleşlere destek veriyor demek liseli tezi olmuş. Laflara bak. Her yerinden basiretsizlik akıyor. Senin ülkenin önceki genelkurmay istihbarat daire başkanı diyor amerikanın pkkya verdiği destek devlet kayıtlarına geçmiştir diye. Bunu söyleyen adam orgeneral! Liseli teziymiş. Bölgede operasyon yapan paşaların demeçleri var. Bu amerikan seviciler hala havaya bakıyor.

Güney sınırına binlerce tır, yüzlerce uçak sevkiyatı yapılmış. Kimin için yapıldı sanıyorsunuz onlar. Yarın öbür gün kurmaya niyetlendiği devlet senden toprak koparmaya çalışacağı zaman dersin ama amerika bize çok yardım etti, arkaik bir orduyduk, ata biniyorduk diye. O arkaik dediğin ordu daha az imkanlara sahipken dünyaya kafa tuttu. İnsanının onurunu çiğnetmedi. Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır diyen atamın ruhu şad olsun.
0
mekaniker
(23.08.19)
(15)

şaraptan nefret ediyorum

neynep
arada alıyorum alışmak için, "benim dışımdaki insanlar içiyor, herhalde alışılır" diye kendimi kandırmaya çalışıyorum. çünkü ucuz. biraya göre daha ucuz.ama hiç sevmiyorum. benim gibi çabalardan geçip alışan var mıdır? beyaz da sevmiyorum. rose de sevmedimdi. yemek arasında yutarken biraz ok. ama iş
arada alıyorum alışmak için, "benim dışımdaki insanlar içiyor, herhalde alışılır" diye kendimi kandırmaya çalışıyorum. çünkü ucuz. biraya göre daha ucuz.
ama hiç sevmiyorum.
benim gibi çabalardan geçip alışan var mıdır? beyaz da sevmiyorum. rose de sevmedimdi.
yemek arasında yutarken biraz ok. ama işte :(
0
neynep
(22.08.19)
ucuz diye sevmediğiniz bir şeye alışmaya çalımak işkence olur. ben de sevmiyorum, içmiyorum. şarap içmediğim için hayatımda bir eksiklik hissetmiyorum :)
0
sadakatsiz
(22.08.19)
Orta kalite bir şarap biraya göre ucuz değil. Kötü şarapları ben de sevmiyorum, ama alışınca her türlü gider...
0
malheiros
(22.08.19)
F/p olarak bira daha iyi. Şarap değmez
0
dolan dolmuş
(22.08.19)
Ben de hiç sevmiyorum. Arada içiyorum ama severek içmiyorum. Alışamadım, damak tadımıza uygun değil herhalde. Çok zorladım olmadı, olacağını sanmıyorum. Zorlama boşver :D
0
eazy
(22.08.19)
Sangria yapmayı deneyebilirsin belki öyle seversin
0
kablelvuku
(22.08.19)
ortamda varsa katılırım ama onun dışında para verip de alacağım bir içki değil, ben de sevmiyorum pek. isteğin ucuza kafayı bulmaksa iki biranın üstüne şarap deneyebilirsin. hafif kafa gittikten sonra tadı daha çekilebilir gelecektir ama genel olarak şarabın daha ucuz olduğu konusuna katılmıyorum.

sana gelsin, hep istemiştim bu videoyu uygun bir zamanda paylaşmayı,

www.youtube.com
0
der meister
(22.08.19)
Kim başlamış ki tadı çok güzel diye bira ya da şarap içmeye? Senelerce içmedim şarap, çünkü ya tatları ya fiyatları korkunçtu. 2-3 senedir de iyi şarabın peşinden koşuyorum. Yani, sonradan sevenlerdenim.

Başlangıç şarapları şunlar: Cidre: İspanyol sidrasi olur, Alman Apfelwein'i olur. Aralarında küçük farklar var. Önemli olan içinde on tane kimyasal olmayan yalın bir cidre bulmanız. Alternatif olarak: Filtre edilmemiş 'yeni şarap' aslında şarabın yan ürünü(Almanca konuşulan ülkelerde Federweißer, Sauser olarak bilinir.). Basit, ucuz ve tatlı bir şaraptır. Belki üreticilere sorabilirsiniz, hangi isim altında satıyorlar Türkiye'de bilmiyorum. Sadece birkaç ay bulunabilir.

Genel tavsiye: Genç şarap tercih etmek ve sek şaraptan ilk başta uzak durmak. Chardonnay gibi 'ağır' beyazlardan uzak durmak, fıçı görmüşlerden uzak durmak... Yemekte tüketmek istiyorsanız köpüklü şarap tercih edebilirsiniz. Yemeklerle, tatlılarla eşleştirilmesi çok daha kolaydır.

Dömisek beyazlar iyidir. Ama yemek ile şarap eşleştirmeyi bilmiyorsanız, eşleştirmeyin. Yemek berbat olmasın.
0
buf-e kür
(22.08.19)
Ben. Boğazımdan geçiremezdim. Şimdi şarap konusunda damak zevkim var.

Bir ara kafaya taktım. İyi şaraplar denedim. Yanında ne giderleri araştırdım. Okumalar yaptım böylelikle motivasyonum daha da arttı. Güzel ortamlarda bilerek kaliteli tadım yaptım. Ben de böyle çalıştı.

O zaman oluyor.

Benim de derdim home partylere, davetlere sürekli sixpack bira ile gitmekten gına gelmesiydi. Bi işe yaramıyor ağırlık vs. Millet şarabını alıyor geliyor çok kıskanıyordum.
0
AlsterWasser
(22.08.19)
ben de içkinin ve şarabın hiçbir türlüsünü içemem ama geçen carrefour'da rangers diye bir markanın gazlı kardadut şarabı vardı 0.33 lt sanırım, onu içebildim ilk defa ve cidden şaşırdım. tavsiye ederim ben içebildiysem siz de lıkır lıkır içersiniz.
0
candide
(22.08.19)
şarap içme ritüelinden, keyfinden, imajından değil; kesinlikle FİYATINDAN.
hani kolonya içenler vardı eskiden, onun gibi hissediyorum kendimi alköl diye buna alışmaya çalışırken.

f/p bira iyi kesinlikle evet, p yüksek. keyif, zevk katsayısı bölende yüksek. ama f de yüksek işte alla karetmesin


sangria yapınca bunun alkölü o2 ile birleşip uçmuyo mu? bana alköl lazım, o yüzden ucuzunu arıyorum.

bi de üç kadehte, 3 kutu bira etkisi gibi bişey oluyor ya. hacimsel olarak da az, yoğunlu. fiyatı ok ( evdeyken).
0
🌸neynep
(22.08.19)
Ucuz diye istiyorsan carrefour'un sava ve sava premium'u var ona bak. Fiyatı eskiden 15-20 liraydı şimdi 30+ olmuştur herhalde(2 yıldır falan almadım:D) ama tadı iyiydi, ha ben kırmızı şarap severim arada alırım o yüzden nesnel değerlendirme yapamayacağım.

Tek olay sarhoş olmaksa, işin içine şeker katarsan olayı hızlandırır. Beyaz şarap veya rose artı gazoz içen öğrenciler var mesela :D

ayrıca ben viskiyi hiçbir şeye değişmem ya(kimisi de vodka sever) yani 1 tane 70lik viski bana ara ara içerek 1.5 yıl yetti. %40 küsur alkol olduğundan az az götürüyordum. Başta pahalı gibi gelse de 1.5yıl diyorum bak, gerçi o süreçte her haftasonu dışarıda bira vs içiyordum yani sürekli evde içiyorsan o kadar gitmez tabii.
0
nhk ni youkosu
(23.08.19)
üç dört yıl önce ben de sevmiyordum. fiyat/ performans acisindan biraya göre daha tercih edilebilir oldugundan sangria ve şargoz şeklinde içmeye başladım. sonra yavaş yavaş alıştım, şimdi severek iciyorum. şarapta nasıl bir tat sevdiğini keşfedip ona göre hareket edebilirsin.

ilk etapta şarap eşlikcileri de tahammülünü artırabilir. beyaz nohut, kraker gibi nötr tatlar. mide bulantısını da önlüyor
0
yuvarlanantencereninkapagi
(23.08.19)
meyve şarabı dene, belki seversin.

sevmediğin bir içkiyi herhangi bir sebeple içmek mantıklı değil.
0
babilbaligi
(23.08.19)
uzun yıllar ben de sevemedim. meğerse kalitesiz şaraplar içip durduğumdanmış. orta ve üst kalite şaraplar içerek ya da fiyat/performans şaraplarından damak tadınıza uygun olanları tespit ederek bu işe girişirseniz şarabı sevebilirsiniz.

ha bu durumda daha ucuz mu oluyor? hayır, fakat biranın verdiği şişkinlik olmuyor, daha tatlı bir kafası var, biraya kıyasla azıcık biraz daha sağlıklı, sıcak/soğuk içilebiliyor hem kampa falan giderken alın 3-5 şişe mis. mantarlarını da biriktirin sonra güzel şeyler yaparsınız onlarla :)
0
givemesomesubstance
(23.08.19)
Ben de nefret ediyorum zannederdim ama guzel bir st emillion sarabi icince sadece zevklerimin pahali oldugunu anladim. :) kalitesiz sarabi icenlere hayret ediyorum ne anlami var tadi guzel degilse, keyif yapamiyorsan sarabin ne anlami var diye. Ama tabi onlarin da kendince sebepleri var benim kafamin basmadigi.
Ozet olarak, bir de unlu ve biraz pahali bir sarabi denemeni oneririm. Ozellikle Fransa’dan gelmis. Bulabiliyosan st emillion’dan gelmis olan. Turk saraplarinda guzel ben bulamadim.
0
beriberi
(23.08.19)
(11)

Sözlük duyuru takılmayan arkadaşlarınız

rosey
Özellikle sözlük duyuru gibi sitelerde takılmayan arkadaşlarınız şu bahsedeceğim yönden çok fazla şey kaybetmiyor mu:Sözlükte yüzlerce dalda uzman olan 100 bin insana anında soru sorma fikir alma şansımız var. Mesaj atmasan dahi yüzbinlerce insanın deneyiminden faydalanıyorsun ne gibi mesela fuji da
Özellikle sözlük duyuru gibi sitelerde takılmayan arkadaşlarınız şu bahsedeceğim yönden çok fazla şey kaybetmiyor mu:

Sözlükte yüzlerce dalda uzman olan 100 bin insana anında soru sorma fikir alma şansımız var. Mesaj atmasan dahi yüzbinlerce insanın deneyiminden faydalanıyorsun ne gibi mesela fuji dağına çıkmak istiyorsun adam fotograflarla anlatmış. donanımhaber sitesi de çok faydalıydı bu yönden.

Bir fikir almak istediğinde duyuruya soruyorsun o tecrübeyi yaşamış insanlar nokta atışı tavsiye veriyor. Hatta sözlük ve duyuruda dünyanın her ülkesinde insanlar var dünyaya da hakim oluyorsun.

Bu denli sosyal medyanın avantajlarından faydalanacagın bir çağda bazı arkadaşlar sosyal medyayı hiç kullanmıyor. Çoğu arkadaşım insta ya foto yüklemekten ibaret hayatları. Blogla falan da işi yok çoğunun.

En azından bir makale aranıyor duyurusu
Bir kan aranıyor duyurusu

İle bile başka yerden bulamayıp sadece ekşide bulduğum biçok şey oldu. Bir işe gireceğim zaman o işi yapan insanlarla oturdum tanıştım ve tanımasaydım sormasaydım kesinlikle yanlış yapacakmışım.


ÖZETLE

Yukarda sadece bir iki avantajını örnek gösterdim ama onlar gibi yüzlercesi yaşıyoruz. Sözlüklerden Duyurulardan yararlanan insanlar ile yararlanamayan insanlar arasındaki fark, Somali de yaşamakla Gelişmiş bir ülkede yaşamak arasındaki fark gibi geliyor bana.

Siz ne düşünüyorsunuz. Nasıl yaşıyor bu insanlar :)
0
rosey
(21.08.19)
yüzde yüz katılmasam da katıldığım yerler var. mesela adam oto tamirci piyasayı daha iyi tanıyor ancak buralara yazmıyor. tek alanda uzman. tamam buralarda yetkin insanlar var ama reel hayatta burdaki öneriler tam uyuşmayabiliyor.

bir de sadece okuyan ancak yazmayan katkıda bulunmayan kesim var onlarda gayet yetkin. somali örneği çok acımasız bence.
0
mikahakkinen
(21.08.19)
Sosyal olan ve bu sosyalliği sayesinde çevresi çok geniş olan insanlar var. Telefonu eline alsa numara çevirerek 5 tane avukata ulaşabilecek birisi mesela ne yapsın internet üzerinden alacağı tavsiyeyi? Buradaki bir diğer sıkıntı da kimin kim olduğu belli değil. Kim olduğunu bilmediğin birinden aldığın tavsiye ne kadar güvenilir tartışılır.
0
gddr5
(21.08.19)
artık internet ve telefonlar sayesinde bu işler çok kolay da bu tarz bilgilere önceden de başka mecralarda ulaşılabiliyordu ancak faydalanan ve faydalanmayan insanlar yine vardı. Mesela artık herkes bir yere giderken sözlüğe bakıyor, duyuruya soruyor, youtubeta video izliyor, blogları okuyor falan ama tee seneler önce de kitapçılarda seyahat rehberleri satılırdı. O bilgiyi edinmek isteyen gider onları okurdu. Çevresine sorar gitmiş olanları bulur konuşurdu. Ben hatırlıyorum daha evlerde internet yeni yaygınlaşırken bizde bir kitap vardı basit sağlık bilgileri gibi. Her gün burada sorulan sağlık sorularının herhalde bi yarısına cevap şeklinde. Ne oluyor her zaman bu tarz bilgiden ve imkandan yararlananlar ve yararlanmayanlar var, kimisi sıfırdan teecrübe ediyor. İyi sonuçları da olabilir kötü sonuçları da. Ben mesela bazen artık bir yere gidecek olduğumda araştırmak falan istemiyorum çok. Herkes aynı yerlere gidip aynı şeyleri yapar oldu çünkü. Mesela Pisa'da böyle birkaç büyük sokak vardı, tren istasyonu kule arası akın akın insan gelip gidiyor. O yoldan çıkıp biraz ilerideki sokaklara giriyorsun oralar da çok güzel ama kimse yok. Buraya sorulsa herkes "o ana yolu takip et gidersin" der ama başka yoldan giden de başka tecrübeler ediniyor.
0
senolll
(21.08.19)
12 yaşından beri internette ve özellikle de sözlükerde yaşayan biriyim. şu an 25 yaşındayım. geriye dönüp baktığımda sözlüğün beni kalıpçı, yaftacı, herhangi birine kıyasla belki iki tane daha fazla fikri irdeleyebilen fakat bunun dışındaki her şeye kendini kapatan, tam aksini düşündüğü halde aslında kendini dışarıya kapatan ve aklında sürekli çeşitli idealler oluşturan birisine dönüştürdüğünü görüyorum. kusura bakma ama sende de aynısını gördüm. sözlük ve duyuru gibi skimsonik iki tane internet sitesini kullanmamayı amma abartmışsın...

"çok şey kaçırıyorlar" dediğin insanlar belki tamamen sosyal yeteneklerine güvenerek bizim öncesinde 355 tane soru sorduğumuz şeyleri hiç dertlenip tasalanmadan kendi yöntemleriyle çözüyorlardır, bunu düşündün mü? biz "gündemde ne var acaba" diye düşünürken ya da sözlükte birbirimizle laf dalaşına giriyorken onlar insanları yaftalamıyordur, gördükleriyle değerlendiriyordur... belki sabah uyanıp "ekşi'ye bakayım" demek yerine mis gibi canları ne istiyorsa onu yapıyorlardır. belki kampa gidiyorlardır mesela. rafting yapıyorlardır ne bileyim. sen bunları yapan insanlardan daha çok ve güzel yaşadığını mı düşünüyorsun?

yanlış anlama, bu siteleri kullanmak zararlı demiyorum. gerçekten ben de buraların çok faydasını gördüm ama iki tane siteye bu kadar önem atfetmek de tuhaf geliyor. ihtiyacı yoksa kullanmıyordur. kimsenin ekşi ve duyuru'ya ihtiyaç duyacağını da düşünmüyorum açıkçası. ben daha rahat geldiği için kullanıyorum şahsen. duyuruda sorup, duyuru olmasa çözüm bulamayacağım problem sayısı bir elin parmağını geçmez ki herhalde 1000'in üzerinde duyurum vardır...

velhasıl hayat böyle bir şey değil. ben günümün %50-60'ını internette geçiririm. "ne yaşadın? sana ne mutluluk verdi?" diye sorarsan aklıma gelen şey okuldan çıkınca arkadaşımla kızılay'da içtiğim bira ve onunla geçirdiğim 2-3 saat olur sadece. internetteki yüzlerce saate karşılık 3-5 saatlik gerçek deneyim (parkta yürüyüş bile olabilir) daha çok mutlu ediyor beni açıkçası. genelde kendimde o enerjiyi bulamadığım için öyle boş boş oturuyorum.

şimdi diyeceksin ki "ben senin gibi aptal olsunlar demedim. faydalanmadan söz ediyorum sadece. günde 10 saat ekşi'de takılmak zorunda değilsin. siteden bunu yapmadan da faydalanabilirsin".

haksız değilsin. gelgelelim, ekşi ve duyuru'ya yüklediğin anlam dolayısıyla bence ben de haksız değilim. bu iki site hakkında böyle düşünen birinin burada çok fazla vakit geçirdiğini veya burayı çok önemsediğini düşünürüm. bence bu çok yanlış. ben de yapıyorum ve hiç memnun değilim. evet bu sitelerden çok şey öğrendim, bu sitelerden çok güzel insanlar tanıdım ama bu potansiyelimi GERÇEK DÜNYADA kullansam biriktireceğim anılar bunun 100 katı olurdu. ekşi'de geçirdiğim vakti başka işlerde kullansaydım çok daha iyi olurdu. falan filan. o açıdan katılmıyorum ben sana, çok abartmışsın.
0
der meister
(21.08.19)
sözlük artık forum gibi kullanıldığı için buralara pek ihtiyaç duyduklarını zannetmiyorum.
0
eksisozlukokuryazari
(21.08.19)
Yoo kaçırmıyorlar. En basitinden Twitter var, reddit var.. Buraları donunda sallarlar. Ekşi ne ya..

Sözlüğün o söylediğin kaliteli hali 7-8 yıl önce bitti zaten. Uzatmaları oynuyor artık, şu an düzenli olarak takip etmem için cuzi bir miktar teklif etmeleri lazım.. Duyuru desen açıldığı zaman breaking bad seviyesinde ise şu an anca arka sokaklar falan. Kullanıcıların en az yarısı çomar ya da çoluk çocuk..

Arkadaşlarım sözlük gibi donanımhaberden bir tık öte olan sikko bir oluşuma ihtiyaç duymayan gayet donanımlı insanlar, sıkıntı senin çevrede anlaşılan.. Gereksiz anlam yüklemişsin, 2019 senesi için çok talihsiz bir tespit olmuş. Yanımda birisi söylese; Egemen Bağışa bakan İmamoğlu ifadesi takınırım yüzüme.. Muhtemelen bu ortamlarla tanışman çok eskilere dayanmıyor
0
twq
(21.08.19)
'yüzlerce dalda uzman olan 100 bin insana anında soru sorma fikir alma şansımız var.' bu uzmanlarla istişare edebileceğimiz tek platform ekşi değil yahu!
0
'
(21.08.19)
@ illa sözlük, duyuru şart değil
Genel olarak sosyal medyada diğer insanlarla iletişime geçip fikir almayan insanları kast etmiştim aslında.
0
🌸rosey
(21.08.19)
Sözlüğün özellikle popüler konularda ve ürünlerde tavsiye alınacak bir yer olduğunu düşünmüyorum. Ortalama bir sinema seyircisi düşünelim. Ortalama seyirciyi tatmin edecek çoğu filme ekşi sözlükte gereksiz yere bok atılıyor. Sırf popüler olduğu için çoğu şeyin hakkı verilmiyor. Ya da muhaliflik taslamak için bir tarafın sadece yanlışları görülürken diğer tarafın yanlışlarını gösteren kişilere ad hominem saldırılarak konu kapatılmaya çalışıyor. Muhaliflik örneğinde twitter da pek farklı değil. Twitter'da Türkler arasından takip edilecek hesap sayısı her geçen gün çoğalıyor bence. Kültür, mimari, edebiyat, siyaset vs. her konuda aklımıza bile gelmeyen şeylerin üzerine kitap yazıldığını görüyoruz. Sadece Medyascope'u takip etmenin bile kişiye yararı olur bence.

Duyuru ise tavsiye konusunda ekşi'ye göre daha rasyonel. En azından bilgisi olmayan insanların yazdığını çok fazla görmüyorum.

Sosyal medya kullanabilmekle alakalı aslında. Milyonlarca insan hiçbir kültürel yarar sağlamadan kullanıyor sosyal medyayı. Ekşi'de gündeme bakmadan, belli yazarların çok eski entrylerini okumak bile faydalı bir eylem.
0
black holes in the sky
(21.08.19)
Amma da abartmışsınız yahu bu duyuru ile sözlüğü. Tamam bazı şeyler katıyor insana ama o kadarda değil.

Duyuruya hem o kadar cevap falanda gelmiyor. Ben bir duyuru açsam, cevap yazacak 1 elin 5 parmağını geçmez.

Millet ifşa falan yapıyor güzel bayanlar ve yakışıklı erkekler arasında cevap yazıyor.Güzel bir kadınsan herkes cevap yazar.

Çoğu burayı anonimliğinden dolayı tercih ediyor. Söyleyemediği anlatamayacağı şeyleri buraya yazıyor.
0
komando kani var bende
(21.08.19)
Bu dediğin kimin umrunda ki...
0
[GODDARD]
(21.08.19)
(7)

abd vs turkiye?

mehmed resad
bir abimizin sorusu.abd'de düşük seviye ve işsizlik oranı hayli yüksek bir law school da yaşam masrafları ve barınma dahil bir burs şansı yahut bilkent te siyaset bilimi yüksek lisans.siz olsanız ne seçerdiniz ve neden?ek bilgi: kredi şansı var mı burdan cekmelik? ya da burs? böyle bir durum olursa
bir abimizin sorusu.

abd'de düşük seviye ve işsizlik oranı hayli yüksek bir law school da yaşam masrafları ve barınma dahil bir burs şansı yahut bilkent te siyaset bilimi yüksek lisans.

siz olsanız ne seçerdiniz ve neden?

ek bilgi: kredi şansı var mı burdan cekmelik? ya da burs? böyle bir durum olursa maryland gibi hoş bir okula gitme şansı doğuyor. boktan üni tamamen yaşam masraflarini karşıladığı için. (artı kyk borcu var)
0
mehmed resad
(21.08.19)
Bilkent yüksek lisans ne üzerine?

law school sonrasi ne yapmayı planliyor? Denklik alabilecek mi? ABD'de kalma şansı olacak mı?
0
cedex
(21.08.19)
law school senaryosunda lsat ile ilgili bir sorun olmadığını varsayıyorum

amerikada alınan hukuk eğitimin ülkemizde ne derece bir karşılığı var, ben bilmiyorum. bildiğim kısmı, hukuk sistemlerinin farklı olduğu. orada law school okumanın, eğer amerikada çalışmayacaksan herhani bir faydası görünürde yok. dediğim gibi, varsa bir detayı ben bilmiyorum.

amerikada yaşayıp avukatlık vs. yapmayacaksam bilkenti seçerim.
0
cay koy geliyorum
(21.08.19)
cedex, abd de kalma şansını bilemeyiz. law school sonrası avukat olarak da devam edebilir, ki o işsizlik oranıyla zor gibi, doktoraya da. bilkent sonrası da doktoraya devam yine burda.
0
🌸mehmed resad
(21.08.19)
şimdi gördüm, siyaset bilimi yüksek lisans sonrası ABD'ye doktoraya gitsin bence.

maryland'e gitse de iyi olabilir zira washington'in dibi ama yıllık 40 kusur bin doları geri ödemesi zor olabilir. buradan o kadar kredi cekemez bence.
0
cedex
(21.08.19)
ben bilkent'i seçerdim çünkü abd denen abartılmış balondan tiksiniyorum. ekonomisi, ordusu, uluslararası propaganda mekanizmaları vs. çok güçlüdür bunu asla inkar edemeyiz ama sıradan vatandaş açısından yaşamın yine propaganda yoluyla abartıldığını ve olduğundan çok daha güzel lanse edildiğini düşünüyorum.

abd eğer halihazırda zengin değilsen, çok iyi bir iş fikrin yoksa, diğer bir deyişle kapitalizmi doruklarında yaşayıp emek sömürebilecek vaziyette değilsen bence kalkıp da gidilecek bir ülke değil. ha meksikalısındır, abd kurtuluşun olur ama türkiye'den kalkıp abd'ye gitmeyi (hele ki bilkent'te okumak dururken düşük seviyeli bir okul için... çalışmaya bile değil!) ben kendi adıma anlamsız buluyorum.

hiç öyle "türküyemiz çok güzel!11" insanı da değilimdir, beni bilen biliyor 6 yaşımdan beri yurtdışı hayaliyle yanıp tutuşan biriyim. büyük konuşmayayım ama abd s*kseler gitmeyeceğim saçmasapan bir ülke. gideni de "3 sene çöp kovasında yaşadım ama sonra toparladım, burası bambaşka abi yeaaa" gibi tuhaf tuhaf argümanlarla övüyor.

sözün özü düşük seviyeli ve işsizlik oranı yüksek bir okula öğrenci olarak gitmek bence mantıklı değil. "git yauuu kendini kurtarırsın" diyenler amerika'da başına bir iş gelirse hastane masrafını karşılamayacak, gitmek istiyorsan yine git tabii ama bunu unutma derim.
0
der meister
(21.08.19)
cedex, maryland ücret istemiyor. sadece yaşam masrafları için paraya ihtiyaç var.
0
🌸mehmed resad
(21.08.19)
Elbette ki ilkini secip kalmaya calismak olmali. Bilkent siyaset bilimi yüksek lisans her zaman bulunabilecek tarzda siradan bir sey. Maryland opsiyonu da fena degil. Turkiye'den kredi cekip gidebilir, sonra oder.
0
hot potato
(21.08.19)
(8)

Herkes mi bunalımda?

Çağa ayak uyduramayan
Etrafta sürekli sızlanan, mutsuz insanlar var. Hiçbir şey yapmak istemeyenler, sürekli bir şeylerden şikayetçi olanlar, kendini tam görüp başkalarını beğenmeyenler, yalnız kalmak isteyenler. Benim çevrem mi böyle sizde de var mı böyle insanlar. Çekiliyor hissediyor musunuz bu negatifliğe? Enerjim ac
Etrafta sürekli sızlanan, mutsuz insanlar var. Hiçbir şey yapmak istemeyenler, sürekli bir şeylerden şikayetçi olanlar, kendini tam görüp başkalarını beğenmeyenler, yalnız kalmak isteyenler.

Benim çevrem mi böyle sizde de var mı böyle insanlar. Çekiliyor hissediyor musunuz bu negatifliğe? Enerjim acayip düştü şu an :/
0
Çağa ayak uyduramayan
(19.08.19)
Son 2 senedir bence insanlar genel olarak böyle. Siyasi şeyler, ekonomik sorunlar, geleceği görememe. Ama benim gibi olan bazı insanlar bunu biraz fazla hissediyor. Basiyoruz o yüzden sağa sola negatifi
0
westblack
(19.08.19)
sosyal medya + bilgiye erişimin kolaylaşması. modern insan dünyanın tüm yükünü ve derdini omuzluyor. hal böyle olunca eksik, yetersiz hissetmek ya da başkalarını görüp onlarla aynı standartları istemek kaçınılmaz. mevcut düzenin bir parçası olarak huzur bulmak kolay iş değil açıkçası.

öte yandan benim çevremdeki insanlar bunalımda ya da mutsuz falan değil. aksine, gayet sakin ve normal hayatlar yaşadıklarını düşünüyorum. kendi çevremdeki en hüzünlü, mıymıy, dingil insan benim. kaldı ki ben bile kendimce çeşitli problemlere değinsem ve farklı sebeplerle üzülsem de GENEL OLARAK yaşamayı seven ve pozitif düşünmeye çalışan bir insanım. sadece çok fazla anksiyete var, "ya kötü olursa?" korkusu ağır basıyor kontrolsüz bir şekilde. yoksa biz çevre olarak iyiyiz açıkçası, bi' tek paramız yok gördüğüm kadarıyla. o da olsa bizden iyisi yok.
0
der meister
(19.08.19)
Kendi adıma konuşacak olursam evet bunalım geçiriyorum bu aralar.
0
rock n roll
(19.08.19)
Bizzat kendim böyleyim. Etrafıma yansıtmıyorum ama kendi içimde böyleyim. 1-2 aydır fln galiba.
0
pati
(19.08.19)
hiç bu kadar bunalımda olmamıştım. sabah 8,30 beri aklımdan geçenleri bir bilseniz. yeni bir hayata başlayacağım. anne babayı üzmeyeceğim.
1 barı açıyorum
2 ayla ile aramı düzeltiyorum.

bu kafadayım.. birileri çıkış yolu göstersin.
0
catch
(19.08.19)
bende motivasyon eksikliği var, yoksa yapmam gereken iş güç hepsi planlı programlı önümde

neyse yarın kickbox a başlayacağız, belki spor iyi gelir
0
sameidiot solo
(19.08.19)
ben de sporun iyi geleceğini düşünenlerdenim. ve dediklerin konusunda kesinlikle haklısın, bende okb var ve antidepresan kullanıyorum. ama antidepresandan önce de hiç depresyona giren bir tip değildim, okb hep ön plandaydı. belki bir kere falan girmişimdir depresyona, onun dışında bir şekilde -belki de takıntılı olduğum için- kafamı hep oyalayabiliyordum. şimdi ise antidepresana rağmen depresyondayım. valla bildiğin bileklerimi kesesim geliyor her gün. işin kötüsü bir tek ben değil, evimdeki ve çevremdeki herkes böyle. negatif olmayan kimse yok gibi birşey. anlayamıyorum neler olduğunu. kiminle konuşsam hareket edesi yok, başı ağrıyor, paso uykusu var, motivasyonsuz, neşesiz, negatif, enerjisiz.....böyle olumsuzluk ekleri ile gidiyor sıfatlar halinde. hepimize sağlam bir dayak mı atsalar, ardinalimiz mi yükselse nolsa?
0
pasp
(19.08.19)
Herkes mutsuz. Bunun en büyük sebebi bence sosyal medya. Sürekli beklenti içerisinde olmak. İnsanlardan beklentiler ne kadar azalır kişi kendinden beklentisi olur ve bunu başarırsa o kadar mutluluk oluyor. Mesela geçen günümüz için 3 yıl gibi bir süreye tekabül eden 3 gün sosyal medya detoksu yaptım kendimce ve inanır mısınız kendimle kalınca daha mutlu oldum.. Tabi sonra 9 gün datça akyaka marmaris vs.. gezdim.. elbette sosyal medyaya bir milyon tane şey attım. Sonuç al sana pazartesi. Al sana memnuniyetsizlik. Eskiden pazartesinin tek kötü tarafı okul iş ders vs.. başlangıç tarihi olmasıydı.. Şimdi buna sosyal medyada diğerlerinin ( o sırada tatilde olan ya da dünyayı gezen kişileri ya da süper lüks ev arabasında gezenleri ) hayatlarını görmece ile sınanmaca var. Tabi ülkenin durumu alım gücü sağlıksızlıklaşmış toplum ota bo.ka bağıran sokaktaki insanlar ve regl gibi gezen tüm Türkiyeyi de ekleyince sen de nasipleniyorsun elektriklerinden.
0
denizmaniaherif
(19.08.19)
(16)

Hangi dillerin tınısı hoşunuza gidiyor?

enis buyutucu
İlk 3ünün sırasıyla;1. Almanca2. Fransızca3. Rusçagibi.
İlk 3ünün sırasıyla;
1. Almanca
2. Fransızca
3. Rusça
gibi.
0
enis buyutucu
(18.08.19)
cok sacma ama
ingilizce,
ingilizce,
ingilizce.
0
sparkle kiddle
(18.08.19)
Fransızca
İtalyanca
İspanyolca
0
ms brownstone
(18.08.19)
Almanca
Rusça
Japonca
0
Olive
(18.08.19)
fransızca
italyanca-yunanca
ispanyolca
0
pati
(18.08.19)
rusca-almanca en tepede benim icin, sonra fransizca ya da yunanca olabilir. sanirim yunanca.
0
der meister
(18.08.19)
1. almanca
2. İngilizce (British)
3. İtalyanca/Fransızca/İspanyolca (üçü arasında seçim yapamıyorum)
0
blatta hiberna
(18.08.19)
italyanca, fransizca ve portekizce
0
in vino veritas
(18.08.19)
bende farklı bi cevap vermek istiyorum ama diğer dilleri pek beğenmediğimden kaynaklı aslında

ingiliz ingilizcesi
italyan ingilizcesi
rus ingilizcesi
0
tabii lan manyak mısın
(18.08.19)
yunanca <3
0
exlibris
(18.08.19)
İspanyolca
Yunanca
İngiliz İngilizcesi
0
pastörizesüt
(18.08.19)
1-Kore/Çin
2-İspanyol
3-Fin
0
alfred
(18.08.19)
1- spanish
2- french
3- jony ive ingilizcesi
0
Leonardo~Da~Vinci
(18.08.19)
Yunanca
Ibranice
Arapca

Slav dilleri cok kotu geliyor.
0
dont eat me
(18.08.19)
1. Türkçe (Ağır aksansız, temiz Türkçe duyduğumda kulak verip dinliyorum. Sesli uyumu ve yormayan hece-söz vurgusu sağ olsun, ne de güzel geliyor kulağa.)

2. Macarca (Yine bir sesli uyumuna sevda söz konusu.)

3. Almanca (Bana bağırıyorlarmış gibi gelmiyor. Seviyorum.)
0
buf-e kür
(18.08.19)
1) ispanyolca
2) Flemenkce
3) Italyanca
0
crucio
(18.08.19)
Almanca, ispanyolca ve italyanca.
Ben fransızcayı beğenmiyorum insanların neden göklere çıkardığını da anlayamıyorum...
0
megalomaniac
(18.08.19)
(5)

Özel isimlere gelen bulunma eki (-de, -da) nasıl yazılır?

gezegen olan pluton
Bunlar sertleştiklerinde yine -te -ta şeklinde mi yazılır. Mesela:Of'da mı Of'ta mı?Kıbrıs'da mı Kıbrıs'ta mı?Uşak'da mı Uşak'ta mı?Sanki bize okulda -de -da şeklinde öğretmişlerdi ama günümüz yazıtlarında -te -ta şeklinde örneklerini çok görüyorum.
Bunlar sertleştiklerinde yine -te -ta şeklinde mi yazılır. Mesela:

Of'da mı Of'ta mı?
Kıbrıs'da mı Kıbrıs'ta mı?
Uşak'da mı Uşak'ta mı?

Sanki bize okulda -de -da şeklinde öğretmişlerdi ama günümüz yazıtlarında -te -ta şeklinde örneklerini çok görüyorum.
0
gezegen olan pluton
(17.08.19)
of'ta, kıbrıs'ta, uşak'ta.

(bkz: ünsüz sertleşmesi)
(bkz: fıstıkçı şahap)
0
der meister
(17.08.19)
ben de şeyi merak ediyorum. mesela ayşe'nin diyoruz ok kolay ama isim su olunca ne dicez? su'yun? çok saçma durdu. su'nun desem kulağa güzel gelmiyor :P
0
neira
(17.08.19)
Bitişik yazılan -de/-da sertleşir, ayrı yazılan de/da sertleşmez.
Uşak'ta / Uşak da
İsmet'te / İsmet de

(Bizim Su diye arkadaş var, Su'yu, Su'ya falan diyoruz.)
0
kobuzchu kiz
(17.08.19)
Yazarken Su'nun okurken Su'yun diyebilirsin. Arnavutköy'üne gidiyorum diyen bir keko kadın vardı tanıdığım.
0
goodz
(17.08.19)
"Kıbrıs'ta". D sertleşir.

@neira: Su'nun doğrusu. Arzu ismi gibi düşün. "Arzu'nun" dersin, "Arzu'yun" değil.
0
lovemyself
(17.08.19)
(4)

Bursa mi Ankara da mi yasamak ?

samiabi19
Öyle imkanim yok sirf merak dan soruyorum. Ankara da mi veya Bursa da mi yasamayi tercih ederdiniz.Ve neden ?
Öyle imkanim yok sirf merak dan soruyorum. Ankara da mi veya Bursa da mi yasamayi tercih ederdiniz.
Ve neden ?
0
samiabi19
(16.08.19)
bursa'da yaşamadım, o yüzden şehir hakkında pek bir şey söyleyemem. hayatımın ilk 18 senesi çorlu'da, takip eden 5 yılı istanbul'da geçti. her sene 1-2 ay, bazen daha fazlasını kocaeli'de geçirdim. iki yıldır ankara'da yaşıyorum. benim olayım buydu.

hayatımın geri kalanında türkiye'de kalacaksam ankara dışında yaşamayı düşünmüyorum, öyle bir isteğim ya da niyetim yok. ben çok sevdim. gri, memur şehri, lö lö lö... bu geyiklerin fazla abartıldığı kanısındayım. özetlemem gerekirse ankara'da hem büyük şehirde olduğunu hissedersin hem de sessiz-sakin bir muhitte yaşama, kafa dinleme şansın olur.

ekstrem bi durum olmadığı sürece ben ankara'dan çıkmam. gerçekten çok acayip şeyler olması lazım, neblim "ankara'da yaşarsan seni her gün sopayla dövücez ama istanbul'a taşınırsan her ay 35 bin euro alacaksın" gibi bi şey. ankara'yı terk edeceksem moskova'ya, petersburg'a, berlin'e falan gitmem lazım. aşağısı kesmez.
0
der meister
(16.08.19)
İkisine de iki kez kısa süreliğine gittim. İkisini de sevdim.
Ankara sanki Bursa’dan daha yaşanılası.
Bursa daha kapalı bir şehir gibi, Ankara daha özgür ve rahat gibi görünüyor.
0
mutekebbir
(16.08.19)
bursa çok niş bir yer. Ne doğma büyüme ne de buraya göçmüş pek kimseyle tanışmadım abi seviyorum ben bursayı güzel diyen. elbet vardır seveni de nasıl desem herkes abi parayı bir bulsam kaçıcam buradan der gibi yaşıyormuş gibi görünüyor bana. bir de sosyal olanakları biraz daha muhafazakar kesime yönelik. şimdi kesin biri fsm var görükle var ne muhafazakarlığı diyecektir de anladı herkes ne dediğimi işte. adamlar mcdonalds dan çıkıp 200 metre yürüyünce önüne tavuğun çıktığı yeri amsterdam mahallesi diye pazarlıyor.
0
denek hayatım
(16.08.19)
ikisinde de yaşamadım ve ikisinde de uzun süreli bulunmadım ama ankara diyorum. bursa'ya göre daha açık görüşlü insanlar var gibi hissediyorum.
0
sanal uyku
(16.08.19)
(3)

Üniversite e kayıt

kirmizipilotkalem
Merhabalar duyuru ahalisi İnternette her yerde çok farklı bilgiler olduğu için sizlere danışmak istedim bu konuyu, üniversiteye e kayıt yaptırınca yine üniversiteye gitmek gerekiyor mu?Kardeşim Eskişehir teknik üniversitesini kazandı e kaydını yapacak da tekrar Eskişehire gidecek mi?Lütfen aydınlatı
Merhabalar duyuru ahalisi İnternette her yerde çok farklı bilgiler olduğu için sizlere danışmak istedim bu konuyu, üniversiteye e kayıt yaptırınca yine üniversiteye gitmek gerekiyor mu?
Kardeşim Eskişehir teknik üniversitesini kazandı e kaydını yapacak da tekrar Eskişehire gidecek mi?
Lütfen aydınlatın beni...
0
kirmizipilotkalem
(16.08.19)
okul e kayıt imkanı sunuyorsa e kayıt yapın ve okul başladığı zaman ilk 1-2 hafta içinde evrakların aslını isterler zaten. e kayıt süreci böyle işliyor. dolayısıyla okul başlayana kadar tekrar okula gitmeye gerek kalmaz.
0
outis2
(16.08.19)
Aksi istisnai bir durum yoksa gerek yok
0
infernalcadre
(16.08.19)
e-kayıt yaptırınca üniversiteye gitmesine gerek yok. herhangi bir sebeple e-kayıt yaptıramıyorsa sistem bu konuda uyarır zaten, "okula gitmeniz lazım böyle olmaz" diye.

ağustos 2017'de şu anki okuluma e-kayıt yoluyla kaydoldum. hiçbir şekilde belge vermedim. hatta ilk hafta derse bile gitmedim doğru dürüst. okuldaki üçüncü seneme gireceğim. kimse benden ne belge istedi ne de herhangi bir sorun yaşadım.

en kötü ihtimalle öğrenci işleri ya da okulun diğer birimlerini arayıp sorun, ben öyle yapmıştım. "kaydım tamamlanmış mı, sizde görünüyo mu?" gibisinden sormuştum. "he olmuş" dediklerinde kafam rahat etmişti.
0
der meister
(16.08.19)
(6)

falcao transferi gerekli mi?

rusd
falcao belli ki şampiyonlar ligi-uefa için alınıyor. ligde diagne denyosu da oynasa sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum. avrupa'da başarı için yıllık 6 milyon eurolara futbolcu alınması da israf. türk takımlarının mevcut kur ve transfer piyasası şartlarında avrupa'nın top30-35 takımlarıyla mücadele ed
falcao belli ki şampiyonlar ligi-uefa için alınıyor. ligde diagne denyosu da oynasa sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum. avrupa'da başarı için yıllık 6 milyon eurolara futbolcu alınması da israf. türk takımlarının mevcut kur ve transfer piyasası şartlarında avrupa'nın top30-35 takımlarıyla mücadele edebilecek ekonomik durumu yok. yani tarihte bu denli ekonomik makas oluşmamıştır türk takımları ve avrupa arasında. dandik fiorentina'da bile chiesa 60 milyon euro, milenkovic 30 milyon euro falan. yani avrupa ile istikrarlı bir yarışa giremeyeceğimiz çok açık. gs sadece lige yoğunlaşıp, ekonomik kriz bitene -yani akp gidene kadar- zarar etmemeye çalışmalı. lig için daha acil dmc transferi duruyorken, hatta bence orta saha için onyekuru tarzı dinamik bir adama da ihtiyaç duyuluyorken, falcao'ya milyonlar verilmemeli.
0
rusd
(13.08.19)
Falcao bir dönem iyi bir golcüydü, sonrası hep vasat. Gsde vasat altı olacağını düşünüyorum
0
dolan dolmuş
(13.08.19)
evet gerekli. galatasaray hiçbir zaman sadece lige odaklanmadı odaklanmaz.
felsefemiz türk olmayan takımları yenmek
avrupa fatihi galatasaray
0
dafuq
(13.08.19)
ekonomik kriz var ve sampiyonlar ligi gelirleri euro cinsinden. tam da bu yuzden galatasaray kadrosunu guclendirip avrupa'da ses getirmek istiyor. imkani varken bunu kovalamak zorunda. oraya gidip her mac 4 yese bunun moral bozuklugu lige de yansir.

"avrupa takimlariyla mucadele edemez" diye bir sey yok, sampiyonluga oynamayacak zaten. iyi bir kurayla grupta 2 galibiyet ve 2 beraberlik alarak ciksa bile sadece bu skorlar sayesinde 4 milyon euro gelir elde etmis olacak galatasaray.

falcao transferi eger falcao top oynamazsa ve sampiyonlar ligi'nden grup sonuncusu olarak elenilirse kotu olur. onun disinda gayet makul ve mantikli. su an icin konusulan paralar ucuk degil, gs'nin altindan kalkamayacagi bir meblag degil.

mantik nedir yani anlamadim, chiesa'nin 60 milyon olmasiyla falcao transferinin ne alakasi var? gidip diagne'yle mi oynasin galatasaray avrupa'da, tokat manyagi olup donsun mu basaksehir gibi? tek galibiyetin 1.5 milyon gelir getirdigi (sadece uefa'nin verdigi para bu, bilet satisi falan dahil degil) bir turnuva icin kaliteli forvet almanin nesi sacma?
0
der meister
(13.08.19)
@dafuq abi futbolu cok yakindan takip etmiyorum da, avrupa’daki son basarisi neredeyse ceyrek asir once olan bir kulubun “gercekten” bu vizyonu benimsedigine inaniyor musun? Yoneticilerin bu vizyonda, bu mentalitede oldugunu dusunuyor musun? Tum turk takimlari icin konusuyorum canhiraş bi sampiyonluk telasi icindeler, kim daha fazla ahlaksizligi, tesvigi yaparsa, parametreler o sene kimi gosterirse o sampiyon “yapiliyor” gibi geliyor. Hicbir turk takiminin edirne’den disarida istikrarli bir basari yakalayamayacagini dusunuyorum. İvmeyi alan gidemiyor cunku. Cesitli yollarla onu kesiliyor.
0
Deathrow
(13.08.19)
Şampiyonlar liginde her galibiyet 2.7 milyon € beraberlik 900 bin €. Yani Falcao 2 galibiyet 1 beraberlik aldırsa zaten 6.3 milyon € yapıyor. Şu an takımda 2 galibiyet 1 beraberlik aldıracak adam yok.
0
Take it away honey
(13.08.19)
300 bin euroluk adama 3 milyon euro verecegine, 5 milyon euroluk adama 6 milyon ver. cok daha mantikli.


twitter.com
geçen sezon serdar aziz, selçuk, maicon ve eren derdiyok 9.2 m euro alıyordu.

bu sezon marcao, luyindama, selçuk ve falcao toplam 8m euro civarı alacak.
0
baldur2
(13.08.19)
(7)

Cikan yanginlar

dont eat me
Kocaeli, Marmara adasi, burgazada, canakkale vs. neden her yerde yangin cikmaya basladi? Yaz mevsimi oldugu icin mi, yoksa bi haltlar mi donuyor?
Kocaeli, Marmara adasi, burgazada, canakkale vs. neden her yerde yangin cikmaya basladi? Yaz mevsimi oldugu icin mi, yoksa bi haltlar mi donuyor?
0
dont eat me
(12.08.19)
Ben bunu yazarken Kutahya'dan da yangin haberi geldi.
0
🌸dont eat me
(12.08.19)
3 5 sene önceki gibi pkk'nın işi olabilir.
0
Fodera
(12.08.19)
Kurbanı kesen mangal yakmaya koşuyor. Ondan olabilir. Dün Tuzla'da da ufak çaplı bir orman yangını vardı.
0
her seye atarlanan adam
(12.08.19)
@atarlanan adam

Bu hic aklima gelmedi. Eger oyleyse saglam kufur ederim.
0
🌸dont eat me
(12.08.19)
türkiye'de yaşıyoruz, rant için yangın görmediğimiz şey değil, o yüzden bu ihtimali düşünmek saçma değil ama her yangını da ranta bağlamamak lazım. cidden mangalcılar coşmuş olabilir, tam zamanı işte. onun dışında küresel ısınma ortalığı tam anlamıyla kasıp kavuruyor. artık alışsak iyi ederiz. sadece türkiye değil, dünya yanıyor. sibirya'da yangınları söndürmekle bile uğraşmıyorlar artık. "yerleşim yerine gelmedikten sonra yansın dursun amk onu söndüreceğimiz paraya öküz alırız" diyorlar çünkü gerçekten korkunç bir insan gücü & para gerektirecek çalışmalar. arktik bile yanıyor ulan.

velhasıl bir haltlar dönüyor olabilir elbette ama dönmesine gerek yok... türkiye'de et tüketiminin zirve yaptığı birkaç gün yaşıyoruz. mangalcılar var. üstelik ağustos ayındayız. yanar yani ormanlar bu zamanda maalesef.
0
der meister
(12.08.19)
cam kırıkları da mercek etkisi yaparak birçok yangına sebep oluyor yazları.
0
kelepir
(12.08.19)
yoldan geçerken arabanın camından sigarasını atan hayvanlar
kutu içeceklerin ya da cam şişeleri atan hayvanlar
piknikçilerin mangal ateşlerini söndürmemesi ya da bıraktıkları cam, metal çöplerin mercek etkisi yapması gibi kazalar artıyor.
yağmur olmadığı için kozalaklar, dallar ya da yerdeki otlar çok kuru, hemen alev alıp tutuşabiliyor ve çok çabuk yanıyor.

tabi bir de tarım arazisi açmak, ev yapmak ya da kundaklama, terör gibi sebeplerle kasıtlı olarak da yakılıyor.
0
halanne
(12.08.19)
(9)

%100 komunist bir ülkede yaşasaydınız hangi mesleği yapardınız?

The_Lollok
Para yok, haftada 40 saat çalışmak zorundasınız, istediğiniz mesleği seçebilirsiniz.
Para yok, haftada 40 saat çalışmak zorundasınız, istediğiniz mesleği seçebilirsiniz.
0
The_Lollok
(12.08.19)
Komünistbaşı olmayı seçiyorum
0
malheiros
(12.08.19)
Sefa işlerini seçerdim ben.

Nisan2018-ocak 2019 arası inziva donemimi bekçilik yaparak geçirdim mesela ben. Kimse yoktu, akşam rakımı etimi sarabimi mangalimi çayımı kahvemi zıgaramı laptopumu artik canim o gün ne istediyse alip kurardım tezgahımı. Sabah diğer bekçi gelene dek yıldızlarla dolu geceler gecirirdim :))

Sonra biraz kendime gelince biraz da uretme dürtüsü dürtmeye başlayınca kendi işime döndüm. Arada bir özlemiyor değilim o günleri.
Insanin 3-5 senede bir kendini nadasa bıraktığı dönemler olmalı.
0
aksi kanitlanmadikca cocuktur
(12.08.19)
Arşiv düzenlemekle ilgili bir işi yapmak isterdim.
0
wish i could find a way to disappear
(12.08.19)
e insanların yemesi içmesi de lazım. ben aşçıbaşı veya içki üreticisi olabilirim.
dur ya, içki tadımcısı da olabilirim aslında.
0
pati
(12.08.19)
kutuphaneci.
0
aydonno
(12.08.19)
makinist olmayı isteyebilirdim sanırım.

ulaşımla ilgili şeyler çok hoşuma gidiyor. özellikle treni çok severim. hem çok verimli bir sistem olması, hem endüstriyel devrimi çağrıştırması... post-sovyet ülkelerinde demiryolu taşımacılığının hayvani ölçüde gelişmiş olması da tesadüf değil. makinist olarak komünizmi doruklarda yaşayabilirdim sanırım.

%100 komünist ülke dediğine göre dünya birlik olmuş durumda... portekiz'den çin'e kadar götürürdüm treni valla.
0
der meister
(12.08.19)
%100 komunist bir ulkede meslek secme sansim olmazdi sanki.
0
hot potato
(12.08.19)
En az yorulacagim isi secer, en kisa zamanda yurtdisina kacardim.
0
stavro
(12.08.19)
makine mühendisi olurdum:) mesleğimi yapardım..
0
lata
(12.08.19)
(6)

şeker yememe kararı sonrası mallaşma

roket adam
şekerli gıdaları inanılmaz sever ve gün aşırı tüketirdim, su yerine Powerade içecek kadar abartıyorum bunu. askerlik dönüşü bu alışkanlığımı kırmaya karar verdim, artık gereksiz şeker almıyorum. ancak mal gibi dolaşıyorum. kafam çalışmıyor. böyle bir süreç yaşayan var mı? Benzer sıkıntılar yaşadınız
şekerli gıdaları inanılmaz sever ve gün aşırı tüketirdim, su yerine Powerade içecek kadar abartıyorum bunu. askerlik dönüşü bu alışkanlığımı kırmaya karar verdim, artık gereksiz şeker almıyorum. ancak mal gibi dolaşıyorum. kafam çalışmıyor. böyle bir süreç yaşayan var mı? Benzer sıkıntılar yaşadınız mı yoksa zekamla alakalı başka bi sorun mu var?
0
roket adam
(10.08.19)
düzenli aralıklarla şekeri bırakıp geri başlayan birisi olarak bu mallık bende kronikleşti sürekli başlayıp geri döndüğüm için. güzel haberim şu olacak: bu mallık zamanla azalıyor ve hatta tamamen atlatabilirsen (benimkisi bir aya kadar uzayabiliyor) zihnin çok daha keskinleşiyor. sağlam zihinsel efor gerektiren bir işle uğraştığım dönemde test etme şansım olmuştu bunu. normal şartlarda deli gibi uğraşmam gerekirken şekerden uzaklaşınca çok daha verimli çalışmıştım.

çok sık şeker tüketiyorsan bıraktığında sapıtman kadar doğal bir şey yok. ben 25 yaşındayım, ilk üç gün bayağı duvar yumruklayıp ağlayasım geliyor. seni çok iyi anlıyorum.

geçiyor ama. ben bunun yanında intermittent fasting'i tavsiye ederim. bana en çok bu yardımcı oluyor. çünkü ilk ağır bağımlılığı kırsa bile insanın canı arada çikolata falan yemek istiyor. IF sayesinde benim bu tarz isteklerim ciddi anlamda kırıldı. canım yemek de dahil olmak üzere neredeyse hiçbir şey çekmiyor.

belki benim WHINY ASS BITCH olmamdan kaynaklı bir durumdur bilemiyorum ama şekeri bırakmak kolay iş değil. ben sigarayı bir kez bıraktım, ilk 2-3 gün biraz zor geldi ve sonra arkama bakmadım... şekerde ise eroinman gibiyim, bırakırken inanılmaz zorlanıyor ve sonra saçmasapan biçimde geri dönüyorum.
0
der meister
(10.08.19)
sakın bırakma, devam ettikçe alışıyorsun ve eskisinden çok daha iyi bir hale geliyorsun.
0
contraparal
(10.08.19)
Her bağımlılğın tek tük yoksunluk belirtileri olur. Bir ay falan devam et geçer.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(10.08.19)
Bende de oluyor ve sonunda kendimi nutella yerken buluyorum :( sadece mallık değil, agresiflik, tahammülsüzlük, sürekli uyku hali de oluyor.
0
megalomaniac
(10.08.19)
Ben de yıllar önce şekeri bıraktığımda aynı süreci yaşadım.Abur-cuburu,unlu mamülleri,her türlü tatlıyı.asitli içecekler dahil hepsini bıraktım.Sık dişini,düzelecek herşey.
0
arenas
(10.08.19)
Ben de bıraktım bi ara 1 sene falan. Dediğin gibi Bişi hatırlamıyorum şu an, aksine geriye dönüp baktığımda ne kadar dinç atik çevik ve dinamik olduğum geliyor aklıma. Şu an oturduğum yerde kalıyorum, genel olarak daha uyuşuk ve mal bi yaşam tarzına sahibim.
0
olutaklidi
(10.08.19)
(17)

Napıyosunuz?

megalomaniac
Ben evde yalnızım. Karmaşık bi yemek yedim ama güzel doydum. Yan gözle haberlere bakıyorum. Hava serin dışarı çıkasım yok. Siz cevap yazarken biraz temizlik yapmak istiyorum. Sizde ne var ne yok?
Ben evde yalnızım.
Karmaşık bi yemek yedim ama güzel doydum.
Yan gözle haberlere bakıyorum. Hava serin dışarı çıkasım yok.
Siz cevap yazarken biraz temizlik yapmak istiyorum.
Sizde ne var ne yok?
0
megalomaniac
(09.08.19)
evime dönmüştüm ne güzel. ev arkadaşı bulamadım hala. şimdi gerisin geri memlekete döneceğim bayram için yarın. nefret ediyorum. gitmezsem annem falan çok üzülür, "niye gelmiyorsun bi işin yok orda" der. boşuna bir sürü yol parası. ev işi uzayacak. bıktım ya.

çantamı falan hazırladım ben, şu an tam olarak o yolculuk öncesindeki boş ve sinir bozucu süreci yaşıyorum. yarın sabah erkenden ayrılacağım. haliyle bu akşam için hiçbir şey yapmak istemiyorum. 22'de liverpool-norwich maçı var onu izleyip yatarım herhalde. behzat amirimi izlemek istiyodum ama geç oldu artık, yetişmez.

imkanım olsa şu an direkt 1 ekim'e ışınlanmak isterdim. nefret ediyorum gerçekten, 15 haziran - 15 eylül arasını falan yaşamak istemiyorum arkadaş ben next'e basıp direkt sonbahara atlamak istiyorum bıktım ya.
0
der meister
(09.08.19)
Eve gidip film izlemek istiyorum sanırım
Ne yedin öyle karmaşık? Menemen mi
0
ikikerekac
(09.08.19)
yemek hazırlıyorum, aslında yeni beslenme sistemime göre saat 18:00dan sonra bişey yememem gerekiyordu ama akşam sporununu saatini 23:00a çekerek belki telafi edebilirim diyorum.
0
hem şişko hem deli
(09.08.19)
çay ve şaşıfelek çıkmazı izliyorum.
akşama internet radyo yayınım var ona hazırlanmam lazım.
0
sutlu nescafe
(09.08.19)
Yarın kampa gideceğim datçaya, eşyaları hazırladım. Önce bir duş alırım sonra mutfağa girerim.

Dana jambonlu + iki peynirli + yumurta yapıp + turşu ile dürüm arasında yiyeceğim.

Netflixten trailer park boys izlerken, cam cezvem ile yaptığım mega boy türk kahvesini içerim.

Best day ever!
0
hasmetizm 2046
(09.08.19)
@ikikerekac
Fırında balık, haşlanmış mısır, pirinç lapası, marul, birazcık nutella, muz ve ekmek.
Yeterince karışık dimi?
0
🌸megalomaniac
(09.08.19)
Hepsi aynı sofrada yendiyse sen bu akşam bişi yeme daha:)
Ben ne yiyeyim dostlar? Maks 50 Tl lik öneri?
Avrupa yakası
0
ikikerekac
(09.08.19)
Çok yorgunum ve hastayım. Gönüllü olarak yer aldigim proje acayip yoruyor beni. Arkadaşlarla yemek yedik şimdi çay iciyoruz. Kalkip arkadaslarla sahile gitmek ya da gitmeyip dinlenmek arasında kararsızım.
0
Amaranta ursula
(09.08.19)
@ikikerekac yemem söz :)
Sana subway tavsiye ediyorum, hızlı, sağlıklı ve doyurucu.

@amaranta bence git, hatta benim yerime git... çok çekici geldi.
0
🌸megalomaniac
(09.08.19)
Soylemesi ayip kuzu tandirciya gittim, bir dunya yol gittim tandir kalmadi dediler. Ben de oraya uzak ulan ama eve yakin olan baska bir yere izgara yemeye gittim. Donuste hayvan gibi trafik cektim anam agladi yorgunluktan. Izgarisina da etine de...

Neredesin ki hava serin?
0
stavro
(09.08.19)
Döndüm yine İstanbula. Koskoca ev yine yalnızım. Rakı var, Neşet Ertaş var, hatıralar var gelecek var..
0
heidi'nin dedesi
(09.08.19)
@dionisis
Hayvan gibi butce acigi var. Vergi geliri yaratmak icin yapmislardir.
0
stavro
(09.08.19)
yeni geldim eve, yorgunum ve üzgünüm. cips yiyorum, zaman zaman ağlıyorum.
0
whyamy
(09.08.19)
bebek yeleği ördüm öyle şirin oldu ki, örerken bu kadar şirin olacağını tahmin edememiştim. yetiştirmem gereken 2 tane kitap var. bu arada süt kaynıyor yoğurt mayalayacağım. yarın anneme gidiyoruz bayramcı. bayram sonu bana bağlama alacağız. hayatı çok seviyorum, keşke 1 gün 92 saat olsaydı. o zaman her şeye yetişebilirdim.
0
for day to break
(09.08.19)
Yoldayım. İstanbul'dan 9 buçukta çıktım, daha İzmit merkeze gelemedim. Stop lambası görmekten gözlerim çipil çipil oldu. Ben böyle tongaya gelmezdim trafik konusunda kendime sövüyorum şu anda.

Bi yandan da diyorum ki İstanbul'u uzaylılar işgal etse en fazla böyle bir izdiham yaşanır. O açıdan bi tatbikat sayıyorum bunu.
0
Bruce
(10.08.19)
1 saat önce falan yazlığa geldim, yorgunum.
0
datnet
(10.08.19)
Aşırı sinirli ve üzgünüm şu anda. Yemek yiyecektim iştahım kaçtı o derece.
0
rock n roll
(10.08.19)
(19)

Grup vitamin gibi şarkılar

lorne malvo
Grup fitaminin tarzı komikli ama güzel şarkı var mı
Grup fitaminin tarzı komikli ama güzel şarkı var mı
0
lorne malvo
(07.08.19)
mete kudur
(07.08.19)
mfö - ali desidero şarkısını ben hep grup vitamin tarzına benzetirim :)

onun dışında tenacious d aklıma geldi.
0
king lizard
(07.08.19)
murat akay - kedimi çaldılar

malatyalıların ortak özelliği hepsinin malatyalı olmasıdır
0
sameidiot solo
(07.08.19)
Mansur ark - maalesef
Rüya ersavcı - istemiyorum baba (güzelden çok utanç verici)
0
pati
(07.08.19)
0
ron dennis
(07.08.19)
murat akay - kelim ben
murat akay - hesabi bana kitledin
feyyaz yigit - samsunlu degilim
0
pide
(07.08.19)
eskilerden mahmut abi

www.youtube.com

Murat Akay - 1 yakışıklıyım 2 değilim

v1 www.youtube.com
v2 www.youtube.com

bunlar dışında çok eskilerden gel beri yar gel beri berberi var ama o nsfw.. :)
0
kerem
(07.08.19)
Weird Al Yankovic, bu parodi işlerinin ustalarındandır. birçok ünlü şarkının komik parodilerini yapar 1980'lerden beri.

Kişisel favorilerim:
Another One Rides The Bus (Queen-Another One Bites The Dust) *bu biraz demo gibi
Eat It (Michael Jackson-Eat It)
Yoda (The Kinks-Lola)
Livin With A Hernia (James Brown-Livin In America)
Like A Surgeon (Madonna-Like A Virgin)
Amish Paradise (Coolio-Gangsta's Paradise)
The Saga Begins (Don McLean-American Pie)
Bedrock Anthem (Red Hot Chilli Peppers, şarkının ilk kısmı Under The Bridge, gerisi Give It Away)

Başkasının parodisi olmayan orijinalleri
You Don't Love Me Anymore (orijinal parça, klip Extreme-More Than Words esinli)
One More Minute
When I Was Your Age
0
d max
(07.08.19)
istediğin tarzda mı tam olarak bilmiyorum ama hello malatya'yı çok severim. TİKİŞTE NAKIŞTA HIZLIYDIM: www.youtube.com
0
der meister
(07.08.19)
emcekare olmadi einstein olsun bari
(08.08.19)
(bkz: bizim murat)
0
captainobvious
(08.08.19)
(bkz: refika)
0
baal
(08.08.19)
baal
(08.08.19)
Flört'ün rasta babaları bu kategoriye girer mı acaba?
0
sen de git sen de unut
(08.08.19)
turkce

(bkz: murat akay)
(bkz: prenslerin ocu)

eskilerden

(bkz: bizim murat)
(bkz: bilo)
(bkz: komedi dans uclusu)

ingilizce

(bkz: weird al yankovic)
(bkz: the lonely island)
(bkz: flight of the conchords)
(bkz: ylvis)
0
tanaka
(08.08.19)
Murat akay - sana küllük bıraktım
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(08.08.19)
MFÖ - Anında Görüntü
0
aynabugusu
(08.08.19)
Bir de önerebileceğim Kanadalı "Arrogant Worms" grubu var. Mizahları biraz Kanada özeline yönelik olduğu için bizim ilgimizi pek çekmeyebilir ama iki şarkısı vardır sevdiğim:

-Last Saskatchewan Pirate
-History Was Made By Stupid People
0
d max
(08.08.19)
der meister'in dediği Grup Raptiye olabilir, zaten Vitamin'in başarısından sonra türemişlerdi. Tarzları epey benzer.

Ayrıca, tüm şarkıları olmasa da Ufuk Yıldırım da bu listede olabilir; eski Vitamin üyelerinden zaten.
0
tel tokasini duzelten samuray
(08.08.19)
(42)

Suriyelilerle ya da diğer göçmenlerle ilgili sorularınız?

but that was just a dream
Varsa eğer cevaplamak isterim. Ben kimim: Daha önce Göç İdaresinde düzensiz göçmenlerle ve Türk Kızılay'da Suriyelilerle sahada çalışan, akademik olarak da göç ve Türk diasporası çalışan bir psikolog.Not: cevaplarım yalnızca beni bağlar, hiçbir kurumu temsil mahiyeti yoktur.
Varsa eğer cevaplamak isterim.

Ben kimim: Daha önce Göç İdaresinde düzensiz göçmenlerle ve Türk Kızılay'da Suriyelilerle sahada çalışan, akademik olarak da göç ve Türk diasporası çalışan bir psikolog.

Not: cevaplarım yalnızca beni bağlar, hiçbir kurumu temsil mahiyeti yoktur.
0
but that was just a dream
(07.08.19)
Gidecekleri tarih belli oldu mu ? Savaş bitti de..
0
kleider
(07.08.19)
Malum bizim bir entegrasyon politikamız yok ama onların entegre olma niyeti var mı? diye merak etmekteyim.
Bir de Türkler ve Türk hükümeti hakkında ne düşünüyorlar?
0
aks-i endaz
(07.08.19)
Bu işte Paraları kim ödüyor?
Kim/Kimler ödüyor? Kime ödüyor?
Nerede harcanıyor?
Dövizin yükselmesinde sebep bu mu?
Ekonominin cortlamasında sebep bu mu?
Vasıfsız suriyeliler çalıştırılabilir mi? Madenlerde vs?
0
onyetele
(07.08.19)
Önceleri suriyelilerin dislanmasina, kizardim. Artik kizmiyorum.
Kulturumuzle uyusmayan bir kulturden geliyorlar, dolayisiyla sorun yaratıyorlar varlığını surdurdukleri yerlerde.
Ayrica sadece varlıkları bile beni rahatsiz ediyor. Varligini neden rahatsiz ediyor dersen Suriyeli oldukları icin. Suriyeli sevmiyorum ben. Suriyelilerin ve kurtlerin cogunlukta oldugu yerlerde rahatsız olurum ben. Humanist degilim. Uc bes suriyeli ya da kurt sorun degil ama cok fazla oldukları zaman rahatsiz olurum, cogunlukta olduklari yerde bulunmak istemem.
Genel olarak Turkiye'nin doğusunda kalanlarin hepsinden rahatsiz olurum, Suriyeli, kurt ozelinde de degil. Ortadogulu sevmiyorum. Ortadogu kulturunu sevmiyorum cunku.
Ortadogulular olsun gebersin demiyorum, benden uzak olsunlar isterim. Yakin olacaklarsa da boyle sallasan degecek kadar cok olmasınlar. Cunku o kadar cok olduklari ortamda sorun cikariyorlar.
Simdilik soyleyeceklerim bu kadar, linc icin buyrunuz.
0
stavro
(07.08.19)
@kleider
Maalesef savaş bitmedi. Son 10 günde 100 sivil hayatını kaybetti www.bbc.com
Kimse ölmese dahi çok parçalı ve çok otoriteli temel ihtiyaçların karşılanamadığı eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlerin dahi olmadığı bir yer olmasından ötürü Suriye hala yaşanabilir bir yer olmaktan çok uzak.
Fakat söylenen şu ki bugün savaş bitse 5 yıl sonra dönüşler başlar.
0
🌸but that was just a dream
(07.08.19)
suriyelilerin gideceğine gerçekten inanıyor musunuz? böyle bir ihtimal var mı? yani bundan 15 sene sonra 83 milyon kişinin yalnızca 200 bin tanesinin falan suriyeli olduğu bir türkiye görebilecek miyiz, imkân dahilinde mi?

ben bu saatten sonra gideceklerine inanmıyorum. bir kısmı vatandaş oluyor bile. 2012'de buraya gelmiş olsalar, 7 sene yapar. beş sene sonra 12 olacak. bu arada tabii ikişer üçer çocuk da yapmış olurlar... tespit etmek bile çok zor. nereye gönderecekler bu kadar insanı?

4-5 milyon diyorlar. bu insanların tespit edilmesi ve taşınması için gerekecek para bile dudak uçuklatacak düzeyde olmalı. "gitmiyorum" diyene ne yapacaklar mesela, zorla tekme tokat otobüse falan bindirip suriye kırsalına mı atacaklar insanları?

bizim işimiz bitti di mi?
0
der meister
(07.08.19)
Ayrica senin ulkene yerlesen bir azınlık varsa asimile olmak zorundalar, bu isin raconu budur. Bizde oyle olmuyor, adamlar bizim toplum yapisini degistiriyor.
Arapca tabela en basindan yasaklanmaliydi ornegin.
Birak asimile edilmeyi, hukumetimiz büyüksehirde trafik tabelalarını arapca yapmaya calisti bir ara.

Bu adamlar bu ulkeye ciddi mali külfet ve bunu ben ödüyorum. Hem de hayvan gibi butce acigi varken.
Bana sordunuz mu kardesim bu adamlari ulkeye alırken bak bunlar bize pahaliya malolacak ve bunu bu millet odeyecek, hayırseverlik yapmak ister misiniz diye? Ben hayirsever degilim belki?
0
stavro
(07.08.19)
vatanı için savaşmak konusunda genç erkeklerin düşünceleri neler ?
bizlerden farklılar mı ?

savaşmayıp türkiyeye gelenlerde pişmanlık, kendini suçlama gibi duygular var mı ?
0
güneyli çocuk
(07.08.19)
@aks-i endaz
Tek bir düşünce olduğu söylenemez çoğunluğu ırkçılığa ayrımcılığa ve ötekileştirmeye maruz kaldıklarını en azından hissediyor. Özellikle yaşlılar burada yaşamaktan hiç memnun değiller ve savaş bitse de dönsek derdindeler. Gençler daha kolay uyum sağlıyorlar fakat genel olarak eğitim seviyesi düşük bir topluluk ve dil öğrenmede zorluklar yaşıyorlar. Dil olmadığında da entegrasyon anlamında bir şey beklenemiyor. Çocuk ve gençlerde dil sorunu olmadığı için sosyal hayata daha kolay adapte oluyorlar. Fakat halihazırdaki durumu entegrasyon ve uyum kelimelerini kullanarak tasvir etmemiz çok zor. Ve bir çoğu ekmek derdinde olduğu için uyum entegrasyon gibi konuları düşünmeleri biraz fazla lüks kalıyor.
0
🌸but that was just a dream
(07.08.19)
@onyetele
İlk zamanlar kamplar kuruldu bir dolu insanın barınma beslenme gibi temel ihtiyaçları karşılandı o dönemler biz ödedik. Fakat şu anda devletin kasasından (kabul barınma merkezlerinden kalan 100bin civarı kişiye yapılan market yardımı hariç) para çıkmıyor. 30 milyar dolarlardan bahsediliyor. Bu para bizim ilk zamanlar harcadıklarımız ve sağlık eğitim gibi devletin ğcretsiz sunduğu hizmetler de ekleniyor.
Yapılan yardımlar var Suriyelilere. En önemli 2 tanesi Sosyal Uyum Yardımı ve Şartlı Eğitim Yardımı. SUY belirli şartları taşıyan geçici koruma altındaki bireylere verilen aylık 120 tl.lik yardım. Tamamı AB fonlarından karşılanıyor ve 1.5 milyona yakın Suriyeli faydalanıyor. ŞEY ise okula gidrn ilkokul ve liseli Suriyelilere 50 liralık yardım. 4 gün devamsızlık yaparlarsa kesiliyor. Aynı yardımı TC vatandaşları da SHMler aracılığıyla alabilirler. Bu da tamamen AB fonlarından karşılanıyor.
Araştırmalar genelde göçmenlerin ülke ekonomilerine katkısı olduğunu gösteriyor. www.independent.co.uk
Bu fonlar da Türk ekonomisine katkı sonuçta. Ekonomik krizi Suriyelilere bağlayan bir kaynak hiç görmedim.
0
🌸but that was just a dream
(07.08.19)
Öncelikle teşekkürler kardeşim.suriyeli göçmenleri çok fazla taciz ve tecavüz olaylarında görüyoruz,hem de çocuklara yönelik. Bunun sebebi nedir sence? Yani nasıl insanlar ki bunlar sigindiklari ülkenin insanlarına bu kadar kötülük yapabiliyorlar? Elbette iyilerini tenzih ederek söylüyorum.
0
laz goril
(07.08.19)
@stavro
Kimseyi sevmek zorunda değilsiniz. Hatta ırkçılık ve yabancı düşmanlığı olarak görülse de bir ırkı bir topluluğu tamamen sevmeyedebilirsiniz. Fakat zarar vermeyin, hakaret etmeyin, ötekileştirmeyin kısaca yasal çerçevede suç teşkil edecek bir eylemde bulunmayın yeterli.
0
🌸but that was just a dream
(07.08.19)
@der meister

Giden de olur gitmeyen de. Yüzde 60'ı gider diye düşünülüyor genel olarak fakat bence o kadar da gitmezler. Gidemezler. Sorduğumuzda gençler kalmak orta yaş ve yaşlılar gitmek istiyorlar. Fakat Almanyadaki Türklere sorsak şu an bile %80'i dönmek istwdiğini söyler ama dönen çok azdır. Coğrafi yakınlığı da düşünürsek bundan 5 yıl sonra ülkemizde en az 2 milyon Suriyeli olacağını kabul etmemiz ve politikalarımızı buna göre üretmemiz gerekiyor.

Gitmiyorum diyen hiç kimseyi gönderemeyiz non-refoulment hakko gereği. Şu anda her yıl 50-100bin Afgan sınırdışı ediliyor. Onlar içinde de gitmiyorum diyenleri gönderemiyoruz. Ha kaçak gelip neden gitmek istiyorum diyorlar o zaman? Geri gönderme merkezinde yaşamak kolay değil çünkü.
0
🌸but that was just a dream
(07.08.19)
@güneyli çocuk
Ülkelerinin işgal edildiği gibi bir sanı var ki kendileri de bu hiasiyatta değiller. Ortada bir iç savaş var. Kimin kimi öldürdüğü belli değil. Birçoğu hiçbir gruptan olmayıp evleri yıkıldıktan-bombalanmak sureti ile- sonra geldiler. Şu an İdlipte 4m kişi yaşıyor. Şehir hala yıkılmadığı için sınırımıza dayanmadılar. Şu an dahi gelmiyorlar her gün bomba düşen İdlipten. Şehir yıkılırsa gelirler.
Bir vaka şunu anlatmıştı: bir gruba girdim savaştım annemi öldürdüler, ardından bu gruptan kaçıp başka bir gruba dahil oldum babamı öldürdüler. Sonra sığınmaya karar verdim.
0
🌸but that was just a dream
(07.08.19)
Gekeni gönderemiyoruz ne demek? Gonderemiyorsan alma. Bizden başka enayi ulke yok mu da onlar almıyor biz alıyoruz. Demek ki istense alınmayabiliyor.
0
prizmatik
(07.08.19)
@laz goril
Suriyelilerin işledikleri suçlar suçun şahsiliği ilkesine dahil görülmüyor algı olarak. Biri yapınca hepsi yapmış gibi lanse ediliyor. Suç oranları resmi kayıtlara göre bizden az binde 8 civarı. Aralarında tabii ki kötüler var. Bizde de var maalesef. Bir öğretmen 8 yaşında bir suriyeli kıza cinsel istismarda bulunabiliyor mesela. O öğretmen hala görevde sebebi ise polisn Suriyeli değil mi boşver gibi bir tutum sergilemesi.

Taciz konusunda bir başka husus erken evlilikler çok yaygın. 14 15 yaşında kızları evlendiryorlar imam nikahı ile. Hamilelik durumunda da cinsel istismar davası açılıyor doğrudan. Bir çoğu Türk kanunlarını hala bilmiyor ve aile mahkemelerinde en sık görülen davalar Suriyelilerle ilgili bu oluyor.
0
🌸but that was just a dream
(07.08.19)
Bir de masraflarını biz karşılamıyoruz geyiği var. Rte bir cok uluslararası toplantıda 40 milyar dolar harcadık, ab söz verdiği ödemeyi yapmadı diyor. Bir tane ab yetkilisi de çıkıp rte yalan söylüyor, ödemeleri yaptık demiyor.
0
prizmatik
(07.08.19)
@prizmatik
Gerçekten kapıları ben açmadım, uluslararası kanunlara da ben taraf olmadım. 1-2 yıldır sınırlar kapalı bu arada yeni geçici koruma verilmiyor. Afrin tarafından duvarı atlayıp kaçak girenler olabiliyor ama.
0
🌸but that was just a dream
(07.08.19)
@prizmatik
Bu hususta şu var biz parayı doğrudan harcadık siz de bize doğrudan vereceksiniz deniliyor ab'ye. AB ise proje bazlı veririm diyor. Proje oluşturulunca da yalnızca o projede harcanmak şartıyla para veriliyor. Şu anda halihazırda epey bir proje var AB tarafından fonlanan başta SUY yardımı, Toplum Merkezleri vs. olmak üzere
0
🌸but that was just a dream
(07.08.19)
Kendi adima konusacak olursam bu dediklerinizi yapmiyorum zaten. Sadece sevmeme ve istememe hakkimi kullaniyorum bireysel olarak.
Ulkelerinde durum tam olarak nedkr bilmiyorum ama gitsin olsunler de demiyorum. Hatta irkci olmama ragmen (gunumuz liberalleri benim gibisine ircki diyorlar, onların yalancisiyim) cogunlugun aksine "gitsin savassinlar" da demiyorum, savasmak kolay is degil. Surada savas ciksa hepimiz altimiza sicariz. Gidip delikanli gibi savasayim falan demeyiz.
Ben sadece sevmiyorum ve cogalmalarini istemiyorum.

Ailem bazi suriyelilere destek de oldu zamanjnda, besle kargayi oysun gozunu noktasına getirdiler sagolsunlar.
0
stavro
(07.08.19)
Hic bir anlaşma bir ülkeyi bu kadar göçmen almaya zorlayamaz, zorlasa bile o ülke o anlasmayi dinlemez. Adı konulmamış bir işgal yaşıyoruz. Bunu hafifletip süslemeye gerek yok.

* bu arada uluslarası anlaşmalar demişken, türkiyenin kıbrısta bulunmasının hukuki geçerliliği de yok ama o konuda anlaşmaları pek takmıyoruz nedense ?
0
prizmatik
(07.08.19)
@prizmatik
Polemiğe girmek istemezdim fakat işgal kelimesinden ötürü cevap hakkımı kullanmak istiyorum.
Donald Trump'tan duymaya alışık olduğumuz bir kelime invasion ve maalesef aynı kelimeyi en son El Paso'da bir sürü masum insanı öldüren bir caniden duyduk birkaç gün önce
www.vox.com
0
🌸but that was just a dream
(07.08.19)
dogu'da 14 yasadim. 2005-6 gibi yillardi. iran siniri. kucuktum o zamanlar. yollarin kenarlarinda bircok afgan gordum. biz korkuyorduk ve onlari arabaya almiyorduk. ancak, bazi kotu niyetliler onlari arabalarina alip, paralarini aliyor ve kandiriyordu. istanbul diye bir x ilcesine goturuyorlardi. (sener sen'in bir filmi gibi)
dil yok, bir sey yok. el kol hareketiyle ve ezberledigi bir sehir ismini sayiklayarak dertlerini anlatmaya calisiyorlardi. istanbul gibi mesela. cocuk ve erkekler vardi. agladiklarini gorunce icim yaniyordu. cok uzuluyordum onlar icin.
ulkelerinde duzgun yasam bulamayip, kefenini giyip bize gelen bunca kacak gocmen. yasadigimiz yerin kiymetini o zamanlar ufaktan farketmeye baslamistim.
afganlarin gocu(tabii biz afgan diyoruz, baska milletten de olabilir bilmiyorum) suriyelilerden yillar once baslamisti.

bu konudaki sorum su: bu afganlara ne oluyor? arzu ve isteklerine ulasabiliyorlar mi? yoksa sinir disi mi ediliyor?

suriyeliler konusunda da sunu sormak istiyorum: toplumdaki suriyeli irkciligi, suriyeli somurusu(insaatlarda hayvan gibi bes kurusacalistirilan gordum bir suru), suriyelilerde tepki olarak onumuze gecebilir onumuzdeki yillarda. bu konudaki gidisati boyle goruyorum.
devlet bunun farkinda ve bunun olmamasi icin nasil bir yol izliyor? ben yanlis mi dusunuyorum?

ben suriyelilerin gitmesi ve kalmasi meselesini ayri; suriyeli irkciligini ayri tutuyorum. irkciliktan fayda gelmez. onlar her seyden once insan.
0
Leonardo~Da~Vinci
(07.08.19)
@leonardo
Afganlar İran sınırını kaçak yollardan geçerek ülkemize giriyorlar. Rüşvet falan da dönğyor sınırda muhtemelen. Neyse kolluk kuvvetlerince yakalanıp göç idaresine bağlı geri gönderme merkezlerine getiriliyorlar. Burada hepsi için sınır dışı ve idari gözetim kararı alınıyor. Bir süre ggm.de kaldıktan sonra pasaportu olanlar hemen olmayanlar ise konsolosluklarından seyahat belgesi düzenlendikten sonra aınır dışı ediliyor. Fakat ggmlerde her zaman yer olmayabiliyor ve bu durumda idari gözetim kararları sonlandırılarak bir şehre gönderiliyorlar imza yükümlülüğü ile birlikte. O şehirden çıkmaları yasak ve her hafta il göç idaresine gidip imza atmaları lazım. Tabii hiçbrii o şehre gitmiyor adam 3000 km yürümüş Uşak'ta durur mu? Doğru İstanbula. kayıt dışı ekonomiye ufak bir katkı. Kısacası yarısı deport ediliyorsa yarısı edilemiyor.

Suriyeliler konusunda çok haklısınız. Özellikle ekonominin kötiye gitmeye başlamasıyal don yıllarda ötekileştirme ayrımcılık ırkçı motifli saldırılar epey arttı. Çocuklar arasında inanılmaz bir akran zorbalığı var. 8 yaşında çocuğa yumruk atabilen insanlar 10 yaşında çocuğa siz ülkenizi sattınız diyebilen öğretmenler var. Ve çoğunluğu ırkçılığa uğradığını düşünüyor. Diğer taraftan Türk toplumunub tepkisi uç boyutlarda. Bu gerginliğin sonu hayır görünmüyor. Umarım devlet yetkilileri farkındadırlar.
0
🌸but that was just a dream
(07.08.19)
@but that
trump'ın bu sözü söylemesi buradaki işgal gerçeğini değiştirmiyor. ad hominem'e gerek yok. ayrıca kendi ağzınla söylemişsin doğrudan yapılan harcamaları ab ödemiyor diye, neyin derdindesin acaba?

bir de tutturmuşlar ırkçılık ırkçılık. Yozgatlılara bu imkanlar sağlansa, yozgatlılara bu şekilde davranıp insanları rahatsız etse, insanlar buna tepki verdiğinde yozgatlılara ırkçılık yapılıyor mu diyeceksiniz? yozgatlılar'ın hiç suçu olmayacak mı ?
fatihte oturuyorum en işlek caddelerden birinin yanında park var, öğleyin nargileyi kuruyorlar. yoldan geçen kadınları kızları dikizliyorlar tüm gün. uzaktan ırkçılık yıpıyırsınız demek kolay.
0
prizmatik
(07.08.19)
Bana en garip gelen bayramlarda gidip, bayram bitince dönmeleri. Savaş varsa nasıl gidiyorlar, bayramda orda ne yapıyorlar. Yoksa savaş neden dönüyorlar. Bir de hastanelerde öncelik tanınması, 0cretsiz tedavileri, hatta doktor arkadaşımın teyidiyle söyleyebildiğim ücretsiz estetik ameliyat olmaları falan onlara karşı daha da düşmanlık ya da düşmanlık demeyeyim kötü niyet beslememize yol açıyor. Kimse düşünmüyor mu bunları?
0
ozzzz
(08.08.19)
@cesario birkaç beyan 3.5m kişiyi temsil edemez fakat birçoğu ırkçılığa uğradığını en azındsn hissediyor. Bir insan ırkçılığa uğramasına rağmen sevilmemesine rağmen yaşamak istememesine rağmen gitmiyorsa önemli bir sebebi vardır bence, hayatta kalma şansını arttırmak gibi.
0
🌸but that was just a dream
(08.08.19)
@ozzz
Bayramda gitmeleri devlet politikası. Türkiye Devleti Suriyelilerin Suriye ile bağının kopmasını istemiyor çünkü savaş bittikten sonra burada kalmalarını desteklemiyor. Gidenler göç idaresinden izin almak zorundalar. Sadexe bayramda açılıyor sınır. Çoğunun mülklerine el konulmasın diye orada bıraktıkları bir yaşlı oluyor ve onu ziyarete gidiyorlar. Türkiye'nin kontrol ettiği bölgelere gidiyorlar. Son bayramda giden sayısı 40bin dönmeyenler de oldu. Yüzde 1'e denk geliyor. Yani 100 Suriyeliden 1isi gidiyor. Tatil kelimesiyle bu ziyareti nitelemek sahiden adil değil. Üstelik gidenlerin çoğu da sınırdaki kamplardan gidiyorlar. Geri dönmeseler hayatımızda çok bir şey değişmez bence
Diğer soru doktor arkadaşınız yanlış biliyor. Sağlık hizmetleri ücretsiz fakat bizim gibi gss primi ödemeleri lazım fakat çoğunun geliri olmadığı için prim düşüyor galiba. Ameliyat ücretleri karşılanmıyor bizden farkları bu. Fakat Türk Kızılay bünyesinde snf adı altında medikal malzeme yardımı var. Ona başvururlarsa vaka çalışanlarının incelemeleri sonrası gerekli görülüse ameliyat, ilaç, gözlük givi ihtiyaçları karşılanıyor. Bu yardımı Toplum Merkezleri yapıyır ve tamam dış kaynaklı fonlarla yürüyor.
0
🌸but that was just a dream
(08.08.19)
Suç oranı bizden düşük demek bir şeyleri açıklamıyor maalesef.kötülük kötülüktür ama savaştan kaçmış, akrabalarını savaşta kaybetmiş olarak bildiğimiz insanların önceliği cinsellik hele ki çocuklara tecavüz olmamalı.ama bize gelenlerin çoğu oranın cahil ve suça meyilli kesimi dersen olabilir.
0
laz goril
(08.08.19)
Araştırmalar genelde göçmenlerin ülke ekonomilerine katkısı olduğunu gösteriyor dediniz. suriyeli gocmenlerin ulke ekonomisine katkisi nedir?

sahsi fikrim simdi bebek veya cocuk-genc olan suriyelilerin ileride iclerinde buyuttukleri ofke ile ic savasi buraya tasiyacaklari yonunde. turkiye henuz kendi gelisimini tamamlayamadigi icin gocmen alip onlari donusturmeye de yetkin degil. daha karanlik ve siddet dolu bir gelecek bekliyor hepimizi diye dusunuyorum.
0
jimicik
(08.08.19)
@laz goril
Bu sizin algınız. Varsa elinizde bir kaynak Suriyelilerin cinsel suçlarının söylediğiniz gibi olduğuna daie buyrun paylaşın.
Ayrıca tekrar ediyorum suç şahsidir. 3.5m insanı bu şekilde itham etmek doğru bir yaklaşım olmasa gerek.
0
🌸but that was just a dream
(08.08.19)
@jimicik
Ekonomist değilim fakat scholardan taratabilirsin araştırma sonuçları genel olarak böyle. Tr için müsiad raporu var oraya bakabilirsiniz. Ve şehir bazlı araştırmalar var.
Benim kişisel olarak görebildiğim fon girişleri nedeniyle bir katkı söz konusu.
0
🌸but that was just a dream
(08.08.19)
iyide baştan aşağı okudum sen alttan alta komple göçmenleri savunmuşsun? bu empatiyi anlıyor ve saygı duyuyorum peki bizimle de bir gün empati yapabilecek misin? mesleki dezenformasyon oluşmuş gibi.
0
Big bada bum bum
(08.08.19)
@Big bada
Vermiş olduğum yanlış bir bilgi(yorumlarıma katılmamanıza saygı duyuyorum) var ise düzeltmekten memnuniyet duyarım
0
🌸but that was just a dream
(08.08.19)
meksikali gocmen abd'ye katki sagliyor olabilir de ben turkiye - suriyeli gocmen ozelindeki katkiyi merak ettim. ekonomist olmasaniz da bu insanlarla birlikte calistiginiz icin fikriniz olur diye dusundum acikcasi.

musiad raporu var dediginiz yaziya baktim. musiad hukumete yakin is adamlarinin orgutlenmesi, makalenin yazari hukumetin destekledigi medipol universitesi ogretim gorevlisi. ve Suriyeli gocmen sorununun olusmasinin sebebi hukumetin sinsi planlari. planlar ters tepip bu yuzden oy kaybetmeye basladiklari icin halk uzerinde algi yonetimi yapmak gerekliligi dogmasi mukabili boyle tatlis raporlarin hazirlanmasi cok dogal. ciddiye alabilecegim bir yazi olamaz ozetle.
0
jimicik
(08.08.19)
@jimicik
Anladım, bu konuda bir iddiam yok. Avrupa'daki göçmenlerle ilgili kaynaklar gösterebilirim. Türkiye'deki göçmenlerle ilgili ciddi okumalarım yok.
0
🌸but that was just a dream
(08.08.19)
www.google.com

Hemen her hafta haber çıkıyor hala kaynak diyorsun. Ben sana savaş mağduru insanlarin nasıl bir psikoloji ile sürekli tecavüz ile anıldığını soruyorum sen savunmaya geçiyorsun kardeşim kusura bakma. üç buçuk milyon insani suclamiyorum ayrica tenzih ettiğimi söylemiştim. Türkler başka vatana siginsa ve bu şekilde suçlara karışsa yine tepki gösteririm. insanları ırkçı konumuna getirip dezenformasyon yapmaya çalışıyorsun.
0
laz goril
(08.08.19)
göçmen gelmesiyle nüfus artışı gdp'yi (doğal olarak) büyütür ama ekonominin sağlığını bunla ölçemeyeceğinizi ekonomi 101 dersinde öğrenirsiniz.

göçmenler öğretmen, psikolog (sizin gibi:D), çevirmen, memur, polis vb için iş imkanı yaratır. mesela almanya'da öğretmen, psikolog, sosyolog, stk çalışanı, vb.lerin çoğu göçmen almayı savunan partilere oy verir. güzel bir çark olur. ben oy vereyim o göçmen alsın bana iş çıksın. süper. o zaman gardiyanların oy verdiği parti olsa her yere hapishane yapıp işsizleri hapse atalım gardiyanlara iş imkanı olsun. mafyalar(iş adamları) x partiye oy versin o mafyaları(iş adamlarını) korusun mafyalar(iş adamları) para kazansın. böyle söyleyince nasıl iğrenç geldi değil mi?

sucuda tüpçüde çalışan vatandaş, sokakta su satan vatandaş, tuvaletleri silen vatandaş, emek yoğun eğitim istemeyen işlerde çalışan vatandaş, tekstil atölyesindeki vatandaş, onların ekonomisi gelişmez. kaçak işçilik ya da bir şekilde kılıfına uydurulan işçilik ile 1 asgari ücretli yerine 3 göçmen çalışır. göçmenler sinema tiyatro seyahat gezme tozma iyi yemek gibi lüks denen ama herkesin hakkı olan sıradan şeylere para ayırmazlar, üç kuruşun ikisi (aile birleşimi vb ile ya da yine kaçak olarak gelecek) memleketteki kadın ve çocuklara gider biriyle iki göz odada 10 kişi yaşarlar. (evet nedense önce genç dinç erkekler göçer bir yere bi bakarlar şartlar uygunsa kadınlar çocuklar yaşlılar sonradan gelir... avrupa'da da türkiye'de de böyle bir durum var. önden gözcü mü akıncı mı gönderiyorlar ne?)

halbuki işçi ücretleri maliyetin içinde hiçbir zaman çok da büyük değildir. işverenin sesi vergilere faturalara çıkmaz iktidarla yolunu bulmuştur o zaten bi şekilde.

ben de göçmenlerle çalıştım gönüllü olarak, bu insanlar ile bireysel olarak dertlerimiz olmayabilir, benim berberimin çırağı suriyeli idi hala sokakta görünce selamlaşırız sohbet ederiz ama bu insanlar işverenlerin, devletlerin, çıkar gruplarının, siyasilerin kurduğu bir çarkta piyon olarak kullanılıyor. dahil olan birileri para kazanıyor ama bunu iyilik diye satıyor, birileri gerçekten yardım etmek istiyor ama iyi niyeti sömürülüyor, birileri zarar görüyor ama ses çıkarırsa ırkçı denip oturtuluyor. bunu doğru görmek gerek diye düşünüyorum.
0
inekadam
(08.08.19)
@laz goril
Harika bir kaynak Türk medyasında hrr haft çıkan haberler. Şahsıma ithamlarınızı da kabul etmediğimi belirtmek isterim.
0
🌸but that was just a dream
(08.08.19)
@inekadam
Görüşleriniz için teşekkür ederim.
0
🌸but that was just a dream
(08.08.19)
Politikasızlığıyla hem Suriyelileri hem de benzer ekonomik ve sosyal konumda olan Türkiyelileri mağdur eden AKP'nin 2014'ten (daha geriye gidilebilir) 2019'a kadar 1 yerel seçim, 1 cumhurbaşkanlığı seçimi, 1 referandum ve 3 genel seçim kazanmasına rağmen tepkinin ve nefretin neredeyse tamamının kendilerine yönelik olması konusunda ne düşünüyorlar?

Teşekkürler.
0
bruce mclaren
(08.08.19)
@bruce mclaren
Sanırım Suriyelilerin tepki ve nefretin kendilerine yönelmesi konusunda ne düşündüklerini soruyorsunuz.
Bu şekilde bir sorgulama yapan birisine rastlamadım açıkçası fakat açık bir ötekileştirme, ayrımcılık ya da saldırıya uğrayanlar genelde haksızlığa uğramış hissediyorlar. Adaletsizlik algıları var.
0
🌸but that was just a dream
(08.08.19)
(16)

aynı anda birden fazla insanla flört etmek

lunahanım
merhabalar, hiç aynı anda birden fazla insanla flört ettiniz mi, bunu doğru buluyor musunuz? yaş ve cinsiyet belirterek cevaplayabilirseniz sevinirim. sorumun nedeni eskiden çok önemsiyordum ama bir sürü kez üzülüp kırılınca gönül işlerine ve insanlara eskisi kadar dikkatli ve özenli davranmamaya ba
merhabalar, hiç aynı anda birden fazla insanla flört ettiniz mi, bunu doğru buluyor musunuz? yaş ve cinsiyet belirterek cevaplayabilirseniz sevinirim.
sorumun nedeni eskiden çok önemsiyordum ama bir sürü kez üzülüp kırılınca gönül işlerine ve insanlara eskisi kadar dikkatli ve özenli davranmamaya başladım sanırım. ama içlerinden biriyle işler ciddiye binerse diğerleriyle bitirmek kaydıyla yaptım sanırım.
0
lunahanım
(06.08.19)
"bunu doğru buluyor musunuz?"

bundan daha doğru ne olabilir yahu?
0
vladimirdökümov
(06.08.19)
Evet yaptım
Ama flört tanımım öpülünce biter kısmına kadar
0
ikikerekac
(06.08.19)
Hiç yapmadım. Hayatımda şimdiye kadar hiç gelmediğim prensiplerden biri bu. Gerçi ben en son birisiyle flörtleştiğimde Osmanlı devleti henüz kurulmamıştı. O zamanın şartları farklı olabilir.
0
levpontryagin
(06.08.19)
Ettim, ediyorum, edecegim. Bir yanlis gormuyorum, karsi taraf da yapiyor olur zaten genelde. Kasmaya gerek yok. Florte o kadar anlam yuklemenin alemi yok.
Siz anlam yukleyim flortte tek esliligi seçebilirsiniz ama karsi tarafi kontrol edemezdinjz. Dolayisiyla salaklik oluyor bu.
Basit bir prensip var, bir şeylere gereğinden fazla anlam yuklersen uzulursun. Kaçarı yok.
31E
0
stavro
(06.08.19)
Bunu sormuştum, güzel cevaplar gelmişti.

www.eksiduyuru.com

Bana sorarsan çok uygunsuz bir davranış. Hayatımda yapmadım, flörtleştiğim kızın böyle bir şey yaptığını öğrenirsem de onunla devam etmem.
0
iwasbornonamountainside
(06.08.19)
başkasının tavrını doğru bulmamak benim haddime değil ama "doğal" bulmuyorum. dürüst de bulmuyorum.

bak "ben ciddi ilişki peşinde değilim, hoşuma giden kişiyle takılıyorum" diyen insana saygım sonsuz. tasvip ederim ya da etmem, mesele değil, en azından dürüst ve ne yaptığını bilen bir insan olarak saygıyı hak ettiğini düşünürüm.

flört için "hoşlanılan kişiyi tanıma süreci" denir genelde. bir ilişkiden önceki evre kabul edilir. olup olmayacağının anlaşıldığı, tarafların birbirleri için sıradan olmanın ötesine geçtiği, yakınlaştığı süreç. bu ne demek? taraflar birbirinde bir şey görüyor ki sonraki adımı atmak istiyor. bu adımı attıklarında da flört ediyorlar. demek ki flört herkesle girişilecek bir iş değil, "bu kişiyle bir ilişki yaşayabilirim" diyeceğin insanlar için geçerli.

hal böyle olunca ben insanların dört flörtünün olmasını veya bir sene içerisinde SÜREKLİ birileriyle flört etmesini çok tuhaf buluyorum. dediğim gibi, isteyen her gün 399 kişiyle flört etsin ya da sevişsin, beni ilgilendirmez ama şahsen bu tip kadınların etrafında olmak istemiyorum ben. çok itici geliyor.

velhasıl bence sürekli flört eden tipler kendilerinin ahlaksız, *rospu olduğunu düşünüyor fakat bu yaftadan kaçabilmek adına buna "flört" diyorlar. ben yaptığı şeyi kabul eden ve dürüst olan insana saygı duyarım. dediğim gibi, bir kadın "takılıyor" olabilir. kendi seçimidir. ben bu kişiye *rospu demem. ahlaksız demem. öyle istiyorsa, öyle yaşasın. üstelik dürüst. yalan dolan da yok. öte yandan bazıları var ki her gün başkasıyla romantik diyaloğa giriyor, 95959 tane adamla düşüp kalkıyor, sorarsan "flört". hassiktir ordan. bu saçmalık. bir insan bir ay içinde 356 farklı kişiyle ilişki tasarlıyorsa zaten kafayı yemiştir. tasarlamıyorsa da onun adı flört falan olmuyor bence, kusura bakmasınlar.

flört de ele ayağa düştü aq. flört öyle bi şey değil abi. altını çizerek söylüyorum, benim derdim dürüstlük. feminaziler çıkıp da "ADAMLARLA KONUŞUYORUZ DİYE ROSPU MU OLUYORUZ" demesin. hayır, dediğim gibi isteyen günde 35 kişiyle görüşsün, ben ağzımı açıp da "aaa rospuya bak" demem, beni ilgilendirmez. ben kendi kendini ahlaksız sayıp da o yaftadan kurtulmak için flört perdesinin arkasına saklanan tiplerden tiksiniyorum sadece.

konuyu en güzel özetleyen laf benim için "hayatımın aşkını arıyorum ayağına iyi seks yaptınız he" lafıdır.

özetle bu çok kişiyle flört etme saçmalığı, özel ve romantik olması gereken bir şeyi ortalığa mal etme işidir. bir kadın veya adam çok fazla kişiyle birlikte olabilir. HATTA ilişki içerisinde olduğu halde başkalarıyla sevişebilir, görüşebilir. açık ilişki yaşayabilir. tüm bunlar kendi içerisinde tutarlı, makul, dürüst yaklaşımlardır. çok fazla kişiyle flört edenler ise, "BİR TANE SEVGİLİM, AŞKIM OLACAK <3 ÇOK ROMANTİK, MÜTHİŞ BİR İLİŞKİ <3 ÖZEL BİR ŞEY <3" diye ortalıkta dolaşıp, 156 kişiyle ilişki yaşayan tipler. aha bu kendi içinde tutarsız, mantıktan uzak, dürüst olmayan ve dolayısıyla ahlaksız bir iştir.

neyse durduk yere sinirlendim, bana noluyosa. yeter.
0
der meister
(06.08.19)
Flört ten kastina göre değişir.

Gidip çay kahve muhabbet edip tanisiyorsan sorun yok, daha ilerisi bana göre saygısızca olur.
0
nucleon
(06.08.19)
Bir sürü kez üzülüp kırılmanın sebebi belki yanlışlığı evrensel denecek kadar kabul görmüş bi tutumu, birden çok kişiyle flirt etme olayını "belki doğru bulan vardır" fikriyle onlar için bile açık kapı bırakman olabilir. Bu kapıyı başka durumlarda açık tutuyosundur. Kapalı olması gereken zamanlarda mesela. E kapı bu sonuçta açıksa girip üstüne vazife olmayan şeylerle karşılaşınca kendini suçlu da hissetmez insan. Kırılan sen olursun işte.

Cevap; doğru bulmuyor ama yine de umursamıyorum. Başkalarıyla da flirt eden kişi ilgisini tümüyle veremeyip, yaklaşımı yüzeysel olacağı için fingirdek olmasından ziyade yüzeysel, sığ biri olduğuna kanaat getirir iletişimimi koparırım zaten.
0
IncredibleMau
(06.08.19)
@IncredıbleMau bu kırılmalar çook önceydi, o zamanlar gençtim ve motomot bir şekilde ahlaklı davranırdım. Sonradan bozdu bu olaylar neticesinde tam okumamışsınız.
0
🌸lunahanım
(06.08.19)
yapmadım, doğru bulmuyorum. 22, k.
0
candide
(06.08.19)
Yaptim. Dogru buluyorum. Dogru insana karsi yada yuregi temiz olanlara yapmiyorum. Olmayanlarin enerjisini somuruyorum ki baskasina yapamasinlar. Su an 2 yada 3 kisi var hatta.
0
baldan kaymak
(06.08.19)
Yaptım

Doğru buluyorum.

Tek eşlilik doğamıza ters zaten, bu dogmanın bitip gitmesi dileğiyle.
0
Psycho Mantis
(06.08.19)
Son 6 yıldır aynı anda -en az- 3-4 kadınla flört halinde oluyorum. Ama teoman şarkısında geçtiği gibi, çok kadın hiç kadın gerçekten. Yalnızlık sonu.

Doğru da bulmuyorum. Doğru yolu bulmak için çabalıyorum. O kadını bulunca her şeye tövbe edip bu işleri bırakıcam
0
Delay Fuze
(06.08.19)
Yaptım yaparım. Doğrusu yanlışı kişisel, kötü bişey göreni anlıyorum.

Ama bunu yaparken insanları kandırmıyorum. Flört kısmında şeffaf olurum zaten, ilişkiler konusundaki tutumumu, kartlarımı açık oynarım ki sonradan sorun olmasın. Laf arasında "geçen bir kızla buluştum şöyle şöyle oldu" diye anlatırım.

Tabii bunu genelde olumsuz flörtü olumlu flörte anlatırken kullanıyorum. Flört esnasında genelde kadınlar bu durumu "aynı anda 2 kişiyle flört ediyormuş pezemeng" diye değil "hmm bak beni seçmiş" diye algılıyor. Bir tek Flört aşaması kaldırır zaten bu konuları, o yüzden en cesur olduğum zamanlardır.

Bi de biriyle flört ederken boşken bulamadığın fırsatlar çıkıyor karşına, tersine mörfi. Bu fırsatları herhangi bir bağlılık hissetmezken değerlendirmeyeceksen ne zaman değerlendireceksin ki. Ama Mesela mevcut kız arkadaşımla flörtü bi tık geçtikten sonra önceden ilgi duyduğum ancak uzun süredir kopuk kaldığım bi kızla bişeyler yaşama imkanı oluşmuştu. flörtü bi tık bile olsa geçtiğim için hiç oraya meyletmedim. Arada ince bi çizgi var.
0
Bruce
(07.08.19)
Çok yaptım, yapmaya da devam edeceğim.

Benim flörtten kastım mesajlaşma, sohbet, muhabbet, arada bir yerde oturup bir şeyler içmek ama. Ötesi değil. Yani ortada fiziksel bir şey olmuyor. El ele tutuşma bile yok. Zaten libidosu dipte, neredeyse aseksüel bir insanım. Ben bunu daha çok kafamı dağıtmak amacıyla yapıyorum, birini unutmaya çalışırken. Ya da içimin çok sıkkın olduğu, kötü bir dönemden geçerken.

Ve şunu da ekleyeyim, aynı anda birden fazla kişiyle böyle diyaloğum olduğu zaman aslında hiçbirinden gerçekten hoşlanmıyor oluyorum. Sadece muhabbetini sevdiğim insanlarla, kafamı dağıttıkları için konuşmaya devam ediyorum, onları sevdiğim için falan değil. Aslında düşündüm de ben flörtleşmiyorum ya. Karşı taraf flörte kalkıyor ben de izin veriyorum diyelim. Ve onlara karşı da bu konuda dürüst oluyorum, kimseyi kandırmıyorum. Karşı taraf açısından sıkıntı yoksa devam ediyor. Bazıları yok hayır, ben senden hoşlanmıştım, senin hayatında özel bir yerim yoksa ben de yokum diyor ve iletişimi kesiyor. Saygı duyuyorum.

Sevince işler çok değişiyor ama, klişe olacak ancak o zaman gözüm gerçekten de başkasını görmüyor. İstesem de olmuyor yani, aklımda hep o kişi oluyor, hep ona sarmak istiyorum.
0
i m cool with that
(07.08.19)
flört ettim ve doğru buluyorum.

ciddi bir ilişki içindeysem doğru bulmuyorum.
0
dafuq
(07.08.19)
(4)

su entry troll mu, sigara a101

000000
https://eksisozluk.com/entry/93520888
0
000000
(05.08.19)
evet ucuz, 10 11 lira olması lazım, belki daha ucuzdur.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(05.08.19)
A101'de satılıp 9 lira olan sigaralar: MMC, President, Medley

Bugün This isimli bir sigara gördüm A101'de 8 lira idi fiyatı.
0
Deathcomenearme
(05.08.19)
a101lerde sigara satilmiyor?
0
🌸000000
(05.08.19)
satılıyor artık.
0
der meister
(05.08.19)
(11)

şehir planlaması başarılı il ve ilçeler

dali dili havali korna
türkiye'de şehir planlaması bakımından başarılı bulduğunuz iller ve ilçeler hangileri?
türkiye'de şehir planlaması bakımından başarılı bulduğunuz iller ve ilçeler hangileri?
0
dali dili havali korna
(05.08.19)
ben bilmiyorum, gidip görmedim fakat arkadaşımın abisi askerliğini erzincan'da yapmıştı. orası deprem nedeniyle yıkıldığı için sonradan çok güzel planlanmış diye duydum. arkadaşımın söylediği buydu. "uçakla üstünden geçerken avrupa şehri gibi görünüyo" demişti. ne zaman şehir planlaması lafını duysam aklıma bu örnek gelir. gerçekten öyle mi acaba?
0
der meister
(05.08.19)
eskişehir


bozburun
0
sameidiot solo
(05.08.19)
Atça
onedio.com
0
kendi helvasını kavuran zombi
(05.08.19)
paris'in marais ilçesi pompidou mahallesi
0
Hakan1980
(05.08.19)
Diyarbakır kayapınar ilçesi
0
eylul
(05.08.19)
Kesinlikle Kayseri.
Hem planlı hemde En küçük sokak arası dahi 3 gidiş 3 geliş yol.
0
etna
(05.08.19)
atça ne ya 2bin nüfuslu köy,mahalle. bölge olarak eryaman. galiba özal zamanında planlanmış kömün bir bölge gibi yönetiliyor. her etabın kendi yönetimi var ve ısınmayı ısı merkezinden falan alıyor çok şaşırmıştım.
0
mikahakkinen
(05.08.19)
Erzincan şehir merkezi. Arabayla geçerken navigasyon ekranını görünce bile şaşırmıştım. New york gibiydi mübarek.
0
denizgonen
(05.08.19)
ben denk gelmedim, bizim anladigimiz konular degil bunlar. eskisehir'i belediye baskani bayagi toparladi dediler ama gidip gormedim.
0
cooperr
(05.08.19)
erzincan merkez
0
wilhelmwasmuss
(05.08.19)
Artık kaotik olsa da Ataköy
0
reactionic
(06.08.19)
(73)

niye evlendim lan ben - devamı

jamiryow
evet gençler yeni bir olayla karşınızdayım.önceki; https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1370210/niye-evlendim-lan-benşimdki olaya gelirsek. üstteki olay ve daha önceki tartışmalar üzerine ilişki terapisti konusunu açacaktım. boş gerginlik olmasın diye de bayramda benim ailemin yanına gidip geldikten so
evet gençler yeni bir olayla karşınızdayım.
önceki; www.eksiduyuru.com

şimdki olaya gelirsek. üstteki olay ve daha önceki tartışmalar üzerine ilişki terapisti konusunu açacaktım. boş gerginlik olmasın diye de bayramda benim ailemin yanına gidip geldikten sonra açacaktım mevzuyu.

dün elimde çiçek, evlilik için resmi imzayı atmamızı kutlamak için eve geldim. (düğün zamanı ayrıydı, kutlamıştık) öpüştük koklaştık vs. bi sıkıntı yok. sonra ben spor yapıyorum, onun için şu pınar proteinlerden almıştım 3 tane. bizimki gördü söylenmeye başladı şakayla karışık batırcan bizi vs. çok tutumludur istediği zaman. ama arada darlanıyorum böyle bu huyundan. ben de dedim ki canım iki günde bir içiyorum, proteini fazla falan. devam ediyor, dedim ki canım sen de 7 liraya fit ekmek alıyosun, üç güne bir dondurma alıyosun bi kutu. bişey demiyorum, önemli de değil bunlar falan.

bundan sonra başlıyor olay. ağız dalaşına döndü sonra mevzu. ama benim aldıklarım mantıklı diyor ben olabilir de ben mantığını tartışmıyorum bana göre de protein mantıklı hem seviyorum spor da yapıyorum falan diyorum yok. mevzu uzuyor. en son sen şöyle demiştin ben böyle yapmıştım o olmuştu bu olmuştu falan uzuyor iyice karşılıklı. sonra elinde kahve kutusu vardı, tam hatırlamıyorum nasıl zirveye çıkıyo olay ama naparsan yap ben niye didiniyosam falan bişeyler söyledi böyle alçaktan attı kahve kutusunu tezgaha. ben de sinirlendim, az bişey vardı içindekini tezgaha döküp bak öyle olmaz böyle olur dedim. ne saçmasapan mevzuları uzatıyosun her seferinde dedim. bu duydu ya saçma sapanı, içinde kaldı. iki üç cümle sonra ben tam kapıdan çıkarken ama konuşma devam ederken siktirgit dedi. ben sen siktirgit dedim adam gibi konuş. oo öyleemii siktirgit hee, diyip odaya gidip pantolonunu giymeye çalışıyo.(bi önceki mevzudan hatırlarsınız, ben de uyuz oluyorum bu duruma) gittim işte yine atışıyoruz ya kızım bi otur bak bi otur bişey söyliycem falan diyorum, dokunma bana kızımlı mızımlı konuşma falan diyo. neyse oturttum yine tartışıyoruz aynı argümanlarla o haklı ben haklıyım kendimize göre. sonra yine alevlendik, senden nefret ediyorum falan dedi. neyse bişey demiyorum tartışmadır içimden diyorum. konuşuyoruz yine, böyle bi gitmeye çalıştı yine kolundan tutup ittirdim biraz. bitti bu iş bitti bitti diyor bağırarak. tansiyon iyice yükseliyor. koridora çıktım uzaklaşıyorum atışıyoruz halen tam hatırlamıyorum, bişeyler söyledi adam gibi konuş dedim buna. adam olsaydın adam gibi konuşurdum dedi. geri döndüm yine hararetlendi tartışma. kapıyı kitledi üstüne, tekmeledim kıracam bu sefer kapıyı açsın istiyorum. korktu heralde açtı. sonra tartışıyoruz yüzünü elimle tutuuğumu hatırlıyorum ama sonrasını hatırlamıyorum. bişey yapmadım ama. şiddet falan asla olmadı. iddasına göre "seni gebertirim" demişim. hatırlamıyorum. neyse sonra bu duruldu.korktu galiba. ben estim gürledim aldığım çiçeği fırlattım yere, konuştum konuştum susuyor. sonra geldi dışarı çıkmam hava almam lazım dedi gitti.

bugün girdi araya, ayrı uyuduk görmedik birbirimizi falan. akşam geldi yanıma. ne olacak bu kavga hali napmayı planlıyosun falan dedi. (özür bekliyor) dedim benden özür dilemediğin sürece konuşmayacağım. aa hiç utanmıyo musun seni gebertirim dedin yüzün kızarmıyo mu, bi de sen mi özür bekliyosun falan diyor (seni gebertirim dediğimi burda idda ediyor). neyse yine düşük tansiyon tartışıyoruz. ben bu evlilik için herşeyi yapıyorumlar, işten geliyorum yemek yapıyorumlar, çok yoruluyorumlar falan filan. ne alakası varsa mevzuyla.

biz anlaşamıyoruz ben seninle konuşamıyorum. ilişkinin geleceğini sağlıklı görmüyorum falan diyor. iddalar suçlamalar gırla. ben çok para harcıyomuşum ( tek harcadığım majör şey arabaya benzin kredi kartından yeminle). kenara para atmıyomuşşum (ayda 2 bin tl kirayı ödeyip, 3 bin de kenara atıyorum çektiğim krediyi kapatmamıştım parası hesapta onu ödüyorum). bunları söylüyorum ımm.. ama lı bişeyler geveliyor ama yine aynı düşünüyor.

sonra ben bi yerde beraber terapsite gidelim diyecektim anı bekliyorum. ben kendimi haklı gördüm özür dilemiyorum ya da bişey demiyorum ya, pat bana dedi ki senin sinir problemin var ya psikoloğa görünürsün ya da ben böyle bi ilişki istemiyorum. yine sakin sakin dedim ki, bak eğer karşıdakini tamamen sorunlu görüyorsan bile denir ki, iyi değiliz terapiste/psikoloğa gidelim. sen direk bana gitmemi söylüyorsun. ben gitmiyorum, haklıyım ve bence senin gitmen lazım ben de tam sana diyecektim ki seni hatalı görmeme rağmen, beraber gidelim falan dedim. diyor ki hiç duygu sömürüsü yapma ben öyle dedim diye böyle söylüyorsun. neyse baktım bi yol olmuyor dedim tamam konuşmanın uzatmanın anlamı yok. sen zaten söyleyeceğini söyledin. arada yine tartışmalar konuşmalar vs oldu. en son diyor ki belli ki ben senden ayrılacam bu kesin de nasıl yapalım vs. sen bi otele git dedi. ben çıkmıyorum burası benim evim dedim. nasıl ya falan diyor. baktı kararlıyım nasıl ya ben ayrılmayı düşündüğüm adamla aynı evde mi kalıcam diyo. aa öyle mi o zaman ben gidiyorum dedi, taksi çağırdı bastı gitti şimdi. hiç ağzımı açmadım giderken ya da sonrasında. şu anda bunları yazıyorum.

bilmiyorum ne kadar tarafsız yazdım, ben mi sorunluyum sıkıntı nerede çözemedim ama gördüğüm, kendinden her koşulda emin ve mesela çıkıp gidebiliyor şu anda.
0
jamiryow
(04.08.19)
Bence siz haklısınız. Evlenmeden de böyle miydi?
0
influx
(04.08.19)
okurken yoruldum. zor iş. kolaylıklar dilerim.
0
scudman1
(04.08.19)
olaylar anlattığın gibiyse ben karşı tarafın akıl sağlığının yerinde olduğunu düşünmüyorum açıkçası, böyle bir zihniyetle ilişki yürütülmez. safi zarar. sonu hüsran olur. hiç uzatmanın alemi yok. ilişki terapisti falan taraflar bir sorun olduğunu düşündüğünde ve çözmeyi istediğinde işe yarar. asla hata kabul etmeyen, çuvaldızı kendine batırmayan biriyle istediğiniz kadar terapi alın, fayda edeceğini sanmıyorum.

bu nafaka mafaka işleri de çok sıkıntılı, bildiğim kadarıyla öyle he deyince boşanılmıyor ama kolaylıklar diliyorum, gerçekten çok tuhaf.
0
der meister
(04.08.19)
çocuk olmadan kaç kurtar kendini. gençsin paran da var işin de. toplum baskısı da senin değil onun üzerinde. bas boşanma davasını pamuk gibi olmazsan neyim.o da genç yaşta dul kaldım diye ağlasın belki hizaya gelir. bunca şeyden sonra burdaki ilişki terapistine gidin diyenleri minnoşlar ne diye dinledin ki. bas tekmeyi hayatına bak. ben uyuz oldum burda amk.
0
mayeskuel
(04.08.19)
Ya iyi olunca cok iyi. Ilgili ailemi soruyir ediyor kendisi hediye aliyor. Hatta bana sevgisini abartiyor ne istersem yapiyor. Opmekten sevmekten darliyor o derece. Ama ufak bisey oldumu da nemrudun onde gideni. Onun istedigi gibi olmayinca belirli seyler, deliriyor ozellikle. Tripler afra tafralar. Imkani yok konusamiyoruz. Yani beynine hitap edemiyorum, soylediklerimi anlamiyor. Bi de kodumun yerinde dirdir ediyormusum.
Simdi eve geldi. Kapiyi caldi caldi caldi. Cekil surdan diyip odaya gecti valizini falan koyup. Mal gib bi durum.
0
🌸jamiryow
(04.08.19)
Boşa geç
0
Delay Fuze
(04.08.19)
@influx

Boyleydi. Ben hep biseylere bagladim. Teklif bekliyor, ne bileyim arkadasi evlendi. Cicek bekliyor , guzel soz soylemedim ondan heralde diye diye mal gibi kendim kapatmisim ustunu mevzunun. Simdi farkediyorum.
0
🌸jamiryow
(04.08.19)
hocam eger bu anlattiklarinizin tamami gercekse, siz psikolojik siddet goruyorsunuz ve bu dongunun icinde kaybolmussunuz. 'iyi olunca cok iyi' bu tam olarak psikolojik ve fiziksel siddet goren - ulkemizde ozellikle kadinlarin - insanlarin siddet dongusu icinde kalma bahanesi oluyor. neden bu siddet sarmalindan cikamadiginizi sorgulamanizi tavsiye ederim. bosanirsiniz bosanmazsiniz bilemem ama gercekten iyi bir terapistten icinizdeki gucun farkina varmaniz icin destek almanizi tavsiye ederim.

ayrica, hicbir iliskide o tamamen suclu ben tamamen sucsuzum, karsimdaki tamamen iyi ben tamamen kotuyum, ya da tam tersi, soz konusu degildir, hepimiz insaniz, hepimiz griyiz, hayat siyah ve beyaz degil, herkesin icinde ve iliskisinde iyiler ve kotuler var, ancak bu grilerinizin ne kadar uyustugu onemli, hepimizin icinde iyiler ve kotuler var, bu durum hayatinizi cekilmez kiliyorsa, bir haftadan uzun surekli ve surdurulebilir bir huzurunuz yoksa iliskinizin getirilerini ve goturulerini iyi tartmanizi tavsiye ederim.
0
kassiopeia
(04.08.19)
diğer duyurudan beri takip ediyorum.
hatta yorum da yapmıştım sanırım.
psikolojik teşhisi olsun, olmasın ya da karakter özelliği olarak ne denirse densin, temel olarak "mutlu olmaktansa haklı olmayı tercih eden insan" sendromu var eşinizde.

o yüzden her zaman haklı olacak, olmak için mücadele edecek ve kabul ettirmek için de her şeyi yapacak.
bu uğurda sizden boşanır bile.
bir de sonra "ben seni boşadım, sana katlanamadım" diye beyninizi yer.

evlilik terapisi, evliliği iki tarafın da kurtarmak istemesiyle işe yarayacak bir şey.
karakteri değiştirecek bir şey değil.
dediğim gibi narsizmi, ukalalığı, egosantrikliği geçtim, bu kadar bilmiş ve her şeye yorum yapan, "control freak" bir insan kendinden şikayetçi olmadığı sürece düzelemez.

hayatta daha çok yol alması lazım gibi görünüyor maalesef.
siz bu yolu onunla birlikte almak zorunda değilsiniz.
üstelik çoluk çocuk da yok.
bu şekilde devam eden bir evlilikte sevgi olduğunu/kaldığını da sanmıyorum.
mücadele etmeye değer bir şey yok bu durumda.

ben aldatılmanın/aldatmanın falan bile çözülebileceğini, ilişkilerde neredeyse her şeyin aşılabileceğini düşünen biriyim, ama sizin durumunuzda madem evden gitti, açın davayı, alsın dilekçeyi, görsün gününü.
siz de hayatınıza bakın.
çirkin bir tabir olacak ama silkeleyip atın, hak ediyor.
en azından egosu sarsılınca belki biraz düşünür, hayatının devamında hatasının farkına varır da uzun vadede iyilik yapmış olursunuz.
hayat böyle şeyler için çok kısa.

edit:
yazacaktım, unutmuşum.
anladığım kadarıyla her seferinde olmasa da, durum genel olarak kızışıyor.
yani çizgi gitgide yükseliyor tartışmalarda/kavgalarda.

bir de işin kötüsü, böyle insanlar başınızı belaya sokar.
orada sinirden kontrolünüzü kaybedip bir dürtseniz, itseniz kaksanız, bu sefer "vay efendim kadına şiddet" diye olay çıkar, siz suçlu olursunuz.
bu sefer kendinizi bir de mağdur hisseder pasifleşirsiniz.

olur da sağı solu morarır ederse gidip sağlık raporu falan alır, bu sefer ömür boyu kurtulamazsınız.
avukata eşe dosta hakime mağdur edebiyatı yapar, sizi hem rezil eder hem de tazminattan nafakaya kadar her şeyi ister ve alır.
o yeri geldi mi sizin gözünüzün yaşına bakmaz yani, o yüzden siz de hem kendinizi hem onu düşünerek kurtarın kendinizi.
0
blatta hiberna
(04.08.19)
İlk duyurunu da okumuştum abı nedir bu çektiğin ya basına bela almışsın insallah tez elden kurtulursun. Bunu da söylüyorum çünkü basımdan benzer olaylar geçti ayrıldık şimdi çok düzgün bir insanla evliyim ve bazen aklıma geliyor o manyak günler deli mi sikmis beni neden katlanmışım diyorum. Hayata bir daha geliyoruz kimseye düzeltmeye çalışmakla vakit harcamamak lazim çünkü bu tamamen hayal. Biliyorum yine aklına bir kaç güzel sey gelecek belki yine barışacaksınız ama emin ol bu iliski hastalıklı kanser gibi yavaş yavaş oldurecek seni içindeki her güzelliği bitirecek. Spor bile yapmak istemeyeceksin. Umarım sonraki hayatında şanslı olursun.
0
monkey
(04.08.19)
ben ilişkileri bu şekilde mücadele alanı olarak görmüyorum. tam tersi olmalıydı. zaten her birimiz 8-9 saat iş yerlerinde harcıyoruz bir de eve geldiğimizde böyle bir ortama neden katlanalım? elinizden geleni yapıyorsunuz ama karşınızdakinde en ufak bir umut ışığı görünmüyor. siz yine de o ışığı görüyorsanız bir çift terapistine gidin elbette.
ama sanki eşinizde narsist kişilik bozukluğu gibi bişi var. buna borderline da eşlik edebilir. bu karakterdeki insanlarla geçinmek bence çok zor.
valla hepimiz tecrübe ediyoruz benzer insanları, belki iş yerinde falan idare ediyoruz da, bir ilişki içerisinde asla!
0
omonia
(04.08.19)
Daha gençsiniz. Hayat böyle çekilmez. Ayrılın.
0
new day new life
(04.08.19)
Tabi bir de o taraftan dinlemek lazım.
0
msb
(04.08.19)
Abi referans verdiğin duyuruya da bu duyuruya da çeşit çeşit yorumlar geldi, geliyor. Hepsini bir kenara koyarsan sen ne yapmak istiyorsun bu hayatta? Nasıl bir yaşamın olsun istiyorsun? Bunca şey yaşandı gitti bundan sonra ne olsun istiyorsun? Şöyle sakin bir kafayla düşün ve cevaplarını kendine ver. Alman gereken kararları belirle.
0
mekaniker
(04.08.19)
bi içecekten nerelere geldi olay. okurken 5 kez boşandım ben.
allah kolaylık versin. hala ayrılmıyosan da hak ediyosundur ya da hoşuna gidiyodur artık ne diyim. bu kadın düzelmez.
0
tinky winky
(04.08.19)
Ayrıca canım kardeşim, sana Yüce Allah'ın ayetlerinden ikisini paylaşıyorum, umarım derdine derman olur.

Nisa suresi 19. ayet:
Ey iman edenler! Kadınlara, zor ve baskı kullanarak mirasçı olmanız size helal olmaz. Kendilerine vermiş bulunduğunuz şeylerin bir kısmını çarpıp götürmek için onları sıkıştırmanız da helal değildir. Kanıta bağlanmış bir fuhuş yapmaları hali müstesna. Onlarla iyi ve güzel geçinin. Onlardan tiksindinizse olabilir ki, siz bir şeyi çirkin bulursunuz da Allah, ona çok hayır koymuş olur.

Tegabun suresi 14. ayet:
Ey iman edenler! Şu bir gerçek ki, eşlerinizin ve evlatlarınızın içinden size bir düşman vardır; onlara karşı dikkatli olun! Eğer affeder, ellerini tutar, hatalarını görmezden gelirseniz, kuşkusuz, Allah da affedici, merhamet edici olur.

(yaşar nuri öztürk meali)
0
the last
(04.08.19)
kardeşim, şu kitabı kesinlikle tavsiye ederim:
urun.gittigidiyor.com

tartışmak, kavga etmek, çekip gitmek onun uzmanlık alanın. senin ise amatör olduğun bir konu. o seni kendi sahasına çekmeye çalıştığında oyuna gelme. oyuna gelirsen, yani onun sataşmasına sataşma ile karşılık verirsen onun istediği gibi davranmış olursun.

senin yukarıdaki yazından bir örnek alıyorum ve alternatifini yazıyorum:
gerçekleşen:
"canım sen de 7 liraya fit ekmek alıyosun, üç güne bir dondurma alıyosun bi kutu. bişey demiyorum, önemli de değil bunlar falan.


alternatif:
kadın: "batırcan bizi"
erken: "canım iki günde bir içiyorum, proteini fazla"
kadın: dırdıra devam
erkek: "tadı çok güzel ama gülüm :)" (espriye vurmak)
kadın: dıdrıra devam
erkek: "tamamdır sevgili eşim benim, dert etme kendini üzme böyle önemsiz şeyler için"

alternatif diyalog gerçekleşseydi, devamı yukarıdaki gibi olur muydu?

sen saygılı ailede büyümüşsün, kavga hakaret senin daha toy olduğun konular. o ise birbirine o.ç. denilen yerde büyümüş. kavga tartışma gündelik hayatın sıradan bir olayı muhtemelen onun için. senin içinse sende iz bırakan birşey. çünkü sende daha yeni yeni oluşan hatıralar onda muhtemelen çokça. onun çocukluk döneminde bence yaralar var, sağlıksız bir yetiştirilme ortamı gibi. şema terapisini özellikle şema terapi yöntemini bir araştırmanızı tavsiye ederim. istanbulda alp karaosmanoğlu var ve muayenesi 600 tl idi en son. maddi durumunuz bunu karşılar gibi duruyor, belki izmirde de kendisine sorarsanız önerebileceği bir hekim vardır.

Allah yardım etsin.
0
the last
(04.08.19)
opsiyon 1: boşanın.
opsiyon 2: orta yolcu olmayın. haksız da olsanız uzlaşmaya yanaşmayın haklı olduğunuz konusunda diretin. ciddiye alınmayacak bir insanmış gibi davranın. sen de böyle yapıyorsundan çok ben yaparım tavrında olun. vurun kırın (kadına değil masa sandalyeye) bağırın çağırın. ortak karar almak yerine kendi kararlarınızı diretin. sonuç: o sizi boşasın.
özet: çocuk olmadan yollarınızı ayırın.
0
oz suser
(04.08.19)
The last diyalog konusunda çok haklı bence. Tamam canım almam bi daha de ama almaya devaö et. Doğrucu Davut olma.
0
beni sen öldürme
(04.08.19)
Bana eski kız arkadaşımı hatırlattı. Aynısı desem yeridir. Şımarık büyümüş, her istediği olmuş, kendini mükemmel gören, kız arkadaşı olmayan (hepsi beni kıskanıyor, çekemiyor kafasında), yalnız kalmasın diye yanında gezdirdiği kızın da karakteri yok zaten.

Neyse işvesi cilvesi derken ben tav oldum, güzeldi de. Kendisinin aynı eşiniz gibi tartışmayı “ben haklıyım özür dile” kıvamına getirmek, böyle devam etmez deyince çekip gitmek, sağdaki soldaki herkesi kötülemek gibi huyları mevcuttu. Başta bunlar garip gelse de libido mevzusu ve çetin ceviz biri gibi görmemden dolayı alttan alır oldum. Bi ara her yaptığıma bir mana bulması artık çokça rahatsız etti ve psikolojimi bozmaya başladı. Ama ne yalan söyleyeyim çok beğendiğim, aurasına kapıldığım için ve en önemlisi kaybetme korkusunu bana derinden yaşattığı için karşısında ezilmeye başladığımı hissettim.

Bir zaman sonra farkettim ki aslında beni sevmiyor. Bana “ben seni seviyorum diyebilen birisi değilim”, “ ben sevgimi pek belli edemem” deyişini bile kabullenmişim. Halbuki seven insan zoraki değil kendiliğinden söyler.

Daha sonra bu sevgisizliğinin olmasına karşın neden benimle hala sevgili olduğunu düşündüm. Bulabildiğim en mantıklı cevap “damat adayı” olmamdı. Sanırım ondan önce sevgilimin olmaması ve görsel ve cinsel açıdan ona hitap etmem onun için yeterli gelmişti. İlişkimizdeki sorunları anlamaya başlamam 6 ayımı, tamamen idrak edebilmem de 9 ayımı aldı. Ondan tamamen soğudum. Başlarda sadece cinsel istek kalmıştı, bir zaman sonra o da silindi. Gördüğüm şu; bana merhameti yoktu. Sonunda ayrıldık.

İşin özü şu: 2-3 senede bu karakterde birinin sana uymayacağını anlamamak ya da bunu göz ardı etmek ciddi kişiliğinden ödün vermekten geçer. Yani istediği kadar o süreçte rol yapmış olsun yine de açık verir yahu.

Yani boşan boşanma diye tavsiye vermeye gerek yok. Sen tamamen soğuyunca zaten kendin boşanacaksın. Buraya yazacak kadar dertleriniz varsa zaten bu işin sonu belli. Çocuk yapmayın bence de.
0
filipis
(04.08.19)
üstteki herkes +1
0
güneyli çocuk
(04.08.19)
Bildiğin psikolojik şiddet bu. Yeni nafaka yasasını bekle, sonra boşan. Zaten Türkiye'de evlilik içi şiddete uğrayan erkek kadından fazladır. Biz adını trip, kapris, kezbanlık koyup yumaşıtıyoruz.
0
rldofiui
(04.08.19)
üstteki entrler -1. burdakileri dinleyip sakın evliliğinizi bozmayın hocam. burda akıl hocalığı yapıp, kirin psikilijik sirinli, diyenlerin ne psikolojik sorunlu olduklarını görebilme şansınız olsaydı keşke, geçmişlerine bakabilseydiniz şayet.

bakın normal günlerde gayet iyiyiz diyorsunuz. aranızdaki şiddeti bir şeyler tetikliyor demek. bunun ne olduğunu çözmeye çalışın. çok para gitmesin diye kaygılanılıyorsa bu kötü değil ki, borç batağında yüzseniz daha mı iyi? aman çok açılmayalım diye herkes der.

ayrıca kavga iki kişiyle olur. şöyle bir söz vardır, biriniz deli olduğunda diğeriniz veli olsun diye. keşke o çok sinirlendiğinde siz sakin kalmayı başarabilseniz.

aslında ikiniz de mantıklısınız ama üsluplarınız, tavırlarınız kırıcı. bu yönde eğitin kendinizi tevazuyla yaklaşmaya çalışın, ona da anlatın bunu.

birde başlığı ergen bir zevzek açtı zannettim önce. valla bak.
0
for day to break
(04.08.19)
Evet dun gece donmustu eve kendi valizini aldiktan sonra. Simdi daha kucuk bi canta aldi, geldi bana ben gidiyorum dedi. Nereye gidiyosun dedim. Gidiyorum iste dedi. Iyi deyince de ben kapidan cikarken allah senin bir degil bin turlu belasini versin dedi ve gitt. Alismis muhtemelen benim daha once gidip geri getirmelerime. Ya da ne dusunuyor su anda bilmiyorum artik. Hic bi fikrim yok. Hic bir hareketine anlam veremiyorum artik. Nolacak bundan sonra onu da bilmiyorum. Bir sure sonra ben onun gitmesine izin verdigim, ailesinin yaninda olmadigi bi sehirde yalniz biraktigim, arayip sormadigim icin ne bicim bi adam oldugum falan suclamariyla karsilasacam. Kafa yapisini da biliyorum cunku. Su anda dahi, giderken bile %100 hakli
0
🌸jamiryow
(04.08.19)
@ozsuser opsiyon 2 de de iki turlu sonucla karsilasiyorum. 1 onu ciddiye almadigim icin sevmiyorum demek ki onu. Hic konusmuyorum elimi tasin altina koymuyorum.
2 ofke problemim var tedavi olmam lazim.

Cok yol denedim. Ilk baslarda guldum gectim herseye dozaj artti. Her seye mudahele eder oldu. Benim adima karar aldi vs
Tane tane anlatayim dedim. Bak boyle yapiyosun boyle oluyo ben soyle yapiyorum tamam benimki yanlis ama sen soyle diyosun vs onda da cok konusuyo oldum
O nasil tepki verip nasil davraniyosa oyle yapayim gorsun islerin nasil bomlastigini dedim. Gormedi, ben onun yaptiklarinin aynisini yapmama ragmen ne kadar degismisim. Ben baslarda boyle degilmisim oldu. E degildim amk iste sen boyle davraniyosun ben de onu gosteriyorum sana diyorum. Heee tabi kesin oyledir hi hi oldu
Sinirli umursamaz kendi kararlarimi alan oldum bu sefer de ona deger vermiyomusum, hic bi dedigini yapmiyomusum demek ki sevmiyomusum onu falan
En son kesinlikle alttan almayan hata kabul etmeyen gibi davrandim ve geldigimiz nokta bu. Iki kavgada hem de. Halbuki kendisi 4 senedir boyle davraniyordu. Allah benim bin turlu belami versinmis.

Ve hatali oldugunun zerre kirintisi oldugunda bile kafasinda hatasini telafi etme sekli suydu; hadi gel barisalim, hadi op bitane. Hadi uzatma gel. Hic bir ozelestri olmuyordu. Ya evet ben boyle dedim ama yanlisti oyle demeseydim keske. Hep su oldu aksine, ben zorluyorum soyle dedin yanlis degil miydi, e sen boyle yaptigin icin dedim, e sen bana oyle surat yaptigin icin yaptim, e sen de duzgun konussaydin vs.

Offf ne boktan bi durumdayim su anda.
0
🌸jamiryow
(04.08.19)
isin boktan tarafi, ailene yada akrabadaki buyuklere sorsan burada aldigin %99'luk ayril oraninin tam tersini alacak olman. yani burada 10 kisiden 9u ayril diyorsa o tarafta 10'undan dokuzu karindir evliligin tuzu biberidir der.

bence ne bizi ne akrabalarini dinle. eger bosanirsan, onun, senin ve ailelerinizin hayatinin ne kadar bozulacak onu bi hayal et bi de gercekten tamiri mumkun degil mi ona bak. oyle karar ver
0
mayeskuel
(04.08.19)
@mustang cenesini tuttugum hatirliyorum ama seni gebertirim dedigimi hatirlamiyorum. Bana soyleyince hatirlamiyorum ama cok ofkelitdim demisimdir belki o sinir aniyla dedim. He savunuyosun yani diyor. Katti auratle pisman olmami bekliyor yani. Kendisinde kirintisini gorsem oncesinde bana sotledigi laflar icin pismanligin ya da uzuntunun, aninda ozur diler ayaklarina kapanirim. Kendisi hakli ama.

Ustelik soylemedigim biseyi soylemisim gibi savunuyor. Olaylari bence kendi farkinda degil ama mutlaka carpitiyor sikisinca koseyw. Mesela o siktirgit demeden once ben ona arka arkaya belki on defa embesik demisim. Sinirden onu da hatirlamiyomusum. Halbuki zaten olaylarin fitilini atesleyen bana siktirgit dedikten sonra benim ona ayni cevabi vermemle evden gitmeye kalkismasi. Ve kesinlikla ama kesinlikle dedigi gibi embesil falan demedim. Agzim acik dinledim bunu idda ettiginde. Ve inaniyor buna

Hayir bayram ustu ailemle yegenlerimle bu araya gelecektik. Guzel bayram gecirecektik. Annem babam cocuklarini torunlarini galan sevecekti. Pic oldu her sey. Tek basima gidecegim, sorular sualler tavsiyeler onlari arama cabasi arayi bulma cabasi girla gidecek.

Bi yandan da uzuluyorum su andaki durumuna. Tek basina cikti gitti. Gidip belki bi otelde kalacak. Kimsesi yok birda. Ailesi istanbulda. Yalniz basina ise gidip gelecek, uzuluyorum yalniz kalmasin istiyorum. Atlayip yanina gitmek istiyorum. Ama hic bi seye care degil ki bu aq.
0
🌸jamiryow
(04.08.19)
Simdi haber geldi kendisinden baska biri araciligiyla
Anlasmali bosanmak istiyormus
0
🌸jamiryow
(04.08.19)
for day to break'e katılmıyorum.
aşırı bir kemer sıkma politikası güdülmediği sürece kimse kimsenin yediğine içtiğine bile bu şekilde karışmaz.
karışsa bile 1-2 söyler ve bırakır.
kaldı ki, o çok sinirlendiğinde siz nasıl sakin kalacaksınız?
zaten damarına basılan ve tırmanışa geçecek şekilde sinirlendirilen sizsiniz.
yani bu durumda etken değil, edilgen pozisyondasınız.
bu normal bir tartışma değil ki, "bu sefer de sen alttan alsaydın" densin.

ikiniz de mantıklı falan değilsiniz, karşı tarafta mantık değil tamamen benmerkezci bir politika var, üstelik iyi niyet olduğuna da asla inanmıyorum.
kaldı ki, evden gitmesi bile erkeklik algınızı ve içgüdülerinizi hedef alan büyük bir manipülasyon ve mağduru oynamak bana göre.

amacım gaz vermek ya da bir şekilde şeytanın avukatlığını yapmak değil, ama kisa'nın dediklerine harfiyen katılıyorum.
perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
gümbür gümbür geliyor ve daha da kötüye gidecek.
çünkü bu bahsettiğiniz sizin için özel bir durum olsa da, bu karakterdeki insanlar için son derece standart bir davranış biçimidir.
neredeyse basmakalıp.

belki de sizin gerçekten bir psikoloğa gidip (mümkünse ondan habersiz) durumu bir de onunla analiz etmeniz daha doğru olur.

edit:
madem boşanmak istiyor, boşanın gitsin.
0
blatta hiberna
(04.08.19)
Hocam evi terk eden sen olsaydın keşke, sinirin geçince dönerdin. Yalnız başına sokağa çıkmasına izin vermeseydin. Bu büyük bir eksi olarak döner size. Bir de iletişim güçlenirse hallolur gibi mesele. Trafikte haklı olmak değil hayatta kalmak önemlidir. Siz de haklı olduğunuzu ispatlamadan kendinizi ezdirmeyin. He he deyip geçin bazı durumlarda
0
beni sen öldürme
(04.08.19)
arkadaşım eşin evden haklı olarak veya haksız olarak ne zıkkımsa çekip gidiyor. sonuçta çekip 'gidiyor'. evde ne oturuyorsun sen? nasıl yalnız bırakıyorsun? ben sana bu mesajı yazacaktım ki anlaşmalı boşanma isteği sana ulaşmış. diyeceğim şey de şuydu: onu bul, sessiz sakin doğayla iç içe bir yere gidin, bir anlaşma yapın, örnek olarak tamam ben istanbula gelmeyi kabul ediyorum sen de şunu şunu yapma söyleme gibi gibi. kağıda yazın, altına imzanızı atın. artık geleceğe bakalım de, ne bokolduysa oldu geçmişte, her ailede oluyor bu de, kimse 4-4 lük değil de, kul kusur içindedir de, hatalarımızdan ders almamız çok kıymetli de, ona duyduğın sevgiyi sürekli göster. bu sevgi gösterme işini (güzel söz, iltifat, pohpohlama, başkalarının yanında takdir etme...) ister yürekten yap, ister mekanik olarak öyle demen gerektiği için yap. ama yap. onun içindeki eksikliği gidermen gerek. bu böyledir. ve maalesef eşinin karakteri bunu gerektirmekte. şöyle düşün. çamaşır makinasına deterjan ve çamaşırları koyup çalıştırırsın, çünkü o makinanın doğası, karakteri öyledir. deterjanı koymadan temizlenir mi? sen de bu konuda kendi mantığına göre değil, eşinin doğası neyi gerektiriyorsa ona göre davranman gerekiyor.

bu tavsiyelerim, evliliğini sürdürmek isteyenler içindir.
0
the last
(04.08.19)
Aynı şeyleri yaşadım, birebir aynı desem yeridir hatta. Bi de üstüne salak gibi çocuk yaptım. 4 buçuk yıl sonra boşanmayla sonuçlandı. Olan çocuğa oldu. Şimdi başka birisiyle evliyim. Ne kadar çok sabretmişim diyorum. Öyle evlilik mi olurmuş diyorum. Hayatım zindandı resmen. Boşanırken de çirkinleşti. Çocuğumla görüşmelerimde de sıkıntı yaratıyor. Ama iyi ki de boşanmışım. Bi ömür geçmezdi öyle.

Tavsiyem hazır teklif gelmişken boşan gitsin. Hatta mal paylaşımı durumu falan olacaksa mümkünse hakettiğinden fazlasını da ver ki ilerde kafa ağrıtmasın. Yavaş yavaş ömrün çürüyecek yoksa. İntiharın eşiğine geldiğinde kafana denk ederse boşanayım da kurtulayım diyeceksin. Tecrübeyle sabit. Yol yakınken dönmek en iyisi.
0
antihero
(04.08.19)
@the last. Ya hocam bunlari yapmadim mi saniyorsun. Yaptim, konustum anlattim tamam dedik anlastik. Uzmeyelim birbirimiz vs her sey kagit ustnde ok. De ben de insanin yani her ottan boktan kavgada nasil sakin sakin tam yapici olabilirim. Bi kere dedim ki bende neleri yanlis goruyosun yaz kagida bana ver ben de aynisini yapayim. Yazmis; beni sevmemen, mantikli olmaman, sahiplenmemen falan. Evlenme asamasindaydik bu sirada.
Bir de burda konu basit ucuz bi nesne amk. Birak pesini lafini soyledin ne diye uzatiyosun (ona gore de ben uzatiyorum). Bana karsi tahammulsuz yani, demem lazim mis ki tamam hayatim sen bizim iyiligimiz icin bunu soyluyosun madem oyle bundan sonra ben de almiyorum bunlari. Bunu desem her sey gulluk gulistanlik. Ama demeyince it dalasi ve ofke patlamasina giden yol. Ofke patladiktan sonra da ben haksiz oldugum icin ozur dilemeliyim.

Bi kere marketten bisey almistim, sacim dokuluyo sac yagi miydi neydi. sacma sapan 20 tllik bi kere iki kere kullanip belki kullanmayacagim belki de begenip kullanacagim bisey. Market arabasina attim. Alisveris bitti eve geldik, bakiyorum bakiyirum yok. Gordun mu nerde diyirum yok diyor. Sonra ben onu biraktim sen posetlerken diger seyleri, gereksizdi diyor. Ben aldim neden birakiyosun dedim. E kullanmiycaksin ki zaten diyo. La havle diyip uzatmamistim mesela bunu. Sonra sevgiliyken kefir alacaktim beraber marketteyiz, diyo ki meyveli zararli sade al. Tamam canim biliyorum da ben bunu sevdim azicik bisey oyle cok da icmiyorum her gun her gun dedim. Sonrasini tam hatrlamiyorum ama burda da kavga etmistik. Bu da travmaydi benim icin. Simdi neden kavga ettik amk dedim. Neyi yanlis yaptim acaba diye kendimi sorguladim.Temel konu o benim iyiligimi dusunuyomus ben ne diye kabul etmiyomusum. Boyle bi mantik.
0
🌸jamiryow
(04.08.19)
Hocam sabriniza hayranim. Oneri veremem bu durumda iki ucu boklu degnek ama insallah cozersiniz.
Alah yardim etsin
0
oyeaby
(04.08.19)
Hocam bu arada söylenmemiş sanırım, mesele özünde alfa beta meselesi. Kadınlar alfa istiyor
0
beni sen öldürme
(04.08.19)
alfa beta meselesi değil bu mesela. alfaysa adam tam kıvamında alfa. fazlasıyla da sabırlı. nafakasız kurtulursa ve kadınlara dair tüm ümitlerini yitirmezse umarım ileride mutlu olur.
0
güneyli çocuk
(04.08.19)
@guneyli: hayır olay tamamen adamı betalaştırmasıyla alakalı. kadının her yaptığını alttan alırsan olacağı bu. mesela bu son olayda ilk tepkiyi aldığında telefonunu kapatıp bir şey söylemeden evden çıkıp sonra geç bi saatte eve dönseydi bu durum yaşanmayacaktı, ama tren çoktan kaçmış gibi görünüyor. kadın bariz bi şekilde kendini kocasından üstte görüyor, kocasına saygı duymuyor. çünkü hiç bir (bkz: shit test) ini geçememiş ve geçememeye devam ediyor. hata üstüne hata. oturup nerede yanlış yaptım diye düşünmeli bu arkadaş.
0
tughan
(04.08.19)
@tughan, bir erkek bütün kadınları kendisine bağlayamaz. kendinize bağlanabilecek birini seçersiniz olay bu. adamda problem yok. seçimi yanlış.
0
güneyli çocuk
(04.08.19)
birazcık aklın varsa çocuk yapmadan boşarsın kadını. babam ve annemi görüyorum ilişkinizde. annem yüzünden berbat şartlarda büyüdüm. babam da devamlı annemi çekti durdu. keşke boşasaymış rahat bir hayatı olsaymış adamın. annem de ne yapıyorsa yapardı. boşan, kurtul. bu tip ruh hastalarıyla ömür geçmez. yemek yapmasaymış, yemek yaptığını başa kakar mı bir insan? insan köpeğine böyle davranmaz.

edit: kadını alttan ala ala iyice poposunu fezaya kaldırmışsın.
0
lilyb
(04.08.19)
neresinden dönersen kardır olarak bak.
bir ömür bununla geçmez.

boşan bak dalgana. oh be dünya varmış diyeceksin
0
bana her yer cehennem
(04.08.19)
Annesini cagirmis. Gel bi kac gun yanimda dur demis. Is yerinden evli ve cocuklu bi kadinin evine gitmis kalmaya. Hirsa bakar misin.

Annesi aradi beni, oglum geleyim sen istersen bi iki gun otele git biz evde olalim hem ayri kalin hem ben onu sakinlestireyim falan diyor. 20 dakka konustum ama ben anlasmali bosanacam diyor dedi. Ben eminim ki istemiyor ama ikiniz de su an cok sinirkisiniz falan diyor. Ben de evden gitmesini ve bana saygisizlik yapmasini asla kabul etmedigimi ve ozur dilemedigi surece hic biseyin degis eyecegini soy,edim.

Napayim otele gidip evi birakayim mi iki uc gunlugune ? Tamam ben haber verecem demistim, haber bekliyo muhtemelen
0
🌸jamiryow
(04.08.19)
Bence sen cikma evden. Onlar disarda kalsinlar, evden gittigi icin rezaleti o yasasin belki devam ederseniz bir daha yapmadan once dusunur.
0
oyeaby
(04.08.19)
kalabileceginiz bir yer varsa gidip kafanizi dinleyin, ne istediginizi, nasil bir hayat istediginizi dusunun. buraya sorularak alinabilecek kararlar degil bunlar. eger annesi gelecekse onlarin otelde kalmasi hic hos olmaz, tabii ki evi onlara birakin.
0
kassiopeia
(04.08.19)
@kassiopeia kalacak yer yok iste. Otele gidecegim. Arakadas vs olsaydinda gitmezdim, yayilmasin mevzu diye
0
🌸jamiryow
(04.08.19)
işte otele gideceğin için kaybedeceksin. bir alttan alma davranışı da bu. çıkıp gittiyse kendi düşünsün nerede kalacağını. neden yine aşırı düşünceli alttan alan erkek oluyorsun?

bir taraf sürekli alttan alıp diğerinin peşinde olmamalı.
0
lilyb
(04.08.19)
@lilyb galiba karsilasmamak, konusmamak bi sure yuzunu gormemek cn gitmek istiyorum ben de otele. Mesela naparim ohh guzel bi kahvalti yaparim, spor salonuna inerim ordan yukari cikar kitabimi okurum dusunceleri var kafamda. Simdi kapi calacak eve gelecek tedirginligi var su anda bi yandan. Bilemiyorum
0
🌸jamiryow
(04.08.19)
Hocam iki gün yalnız kal. Evden çık veya çıkma ama görüşme onunla ve annesiyle. Kafanı dinle, seviyor musun onu düşün. Sonra annesiyle bir görüş. Sonra da olumlu giderse kafanda her şey, aile danışmanına gidelim de karına.
0
beni sen öldürme
(04.08.19)
Burada bir aşağılama amacım yok, yalnız bir benzetme yapmak istiyorum. Eşinizi bir kedi gibi düşünün. Kedinin aklına hitap ederek bir şeyleri değiştiremezsiniz. Kedi adaletten anlamaz. Kedi mantıktan anlamaz. Kedinin iç güdüleri ve ihtiyaçları vardır. Vahşi doğası nasıl ise öyle davranır. Biz kedileri seviyoruz. Evimize kediler alıyoruz. Kedilerle vakit geçirmekten hoşlanıyoruz. Bu kedi denilen mahlukat koltuğun kenarlarını pençeleriyle pırtıklayıp afedersiniz içine edip yırttığı zaman mantığına hitap etmeye çalışıp delirmeyiz. Bardakları düşürüp tv yi takla attırıp devirdiği kırdığı zaman kafayı yemeyiz. Alıp dizimize güzelliğine bakıp sevmeye devam ederiz ertesi gün.
Yani demek istediğim, hayatınızı bir kediye göre şekillendirip ona göre yaşaman gerekiyor. Kişinin yapısını kabullenmek durumundasınız. Siz biraz vahşi bir kedi seçmişsiniz. Duygusal ve güdüsel yönü kuvvetli birisi gibi görünüyor ama siz daha iyi bilirsiniz tabi ki. Bence o sizi seviyor gayet. Sizden beklediği de bir kediye olan bakış açısıyla olaya yaklaşmanız ve onu sevmeye devam etmeniz. Bu durum tabi yer yer sizi zor durumlarda bırakacaktır, ama yapacak bir şey yok. Zamanla ona karşı çıkarak aldığınız kararlarda haklı çıktığınızı, ve ondan daha rasyonel bir kişi olduğunuzu içten içe kabullenir. Ama siz üzerine sürekli bunu dayatarak, kafasına ulaşmaya çalışarak bir yere varamazsınız. Sizden beklenilen bir kediye davranılacak şekilde davranmak, sevmek.
Zor bir kedi seçmişsiniz belki, orası ayrı. Ama dersin ben bu kediyle uğraşamam, yoluma bakarım ayrılırım, ama dersin kaderimiz buymuş doğru yolu öğrenirim o senin bileceğin iş. Kavgayla gürültüyle haklı haksız yarışıyla hiç bir yere varamazsınız. Ayrıca saygı / küfür noktasında kötü adımları derhal durdurmalısınız, yara açar bunlar.
0
The_Lollok
(04.08.19)
@the_lollok
Ben kabul ettim zaten bir sure. Demek ki oyle demek ki boyle diye. Sonra baktim onun da beni oyle kabul etmesi gereken yerlerde o etmiyor. Bu is boyle olmaz, sunun dofrusu soyledir, seven insan soyle soyle yapar senin yaptigini yapmaz, ne kadar takintilisin, ne kadar pesimistsin vs. firsati geldiginde yargilamalar girla. Peki bu iliski musterek degil miydi. Sen benim seni oldugun gibi kabul ettigimi gorup sen de beni oldugum gibi kabul etmeyip kendince yontmaya calisiyosan benim seni kabul etmemin bi anlami yok ki. Bi enayi ben miyim yani diyorsun ister istemez
0
🌸jamiryow
(04.08.19)
eski duyurunuda okumuştum. kusura bakma ama bu dert çekilmez. üstte örnek veren arkadaşlarda var. öncede tedavi terapi önermişlerdi ama eşin yaklaşmıyor anlattığın kadarıyla hakaret filanda var. ayrıca tavsiyem karşı taraf ne kadar kışkırtsa da sinirlerine hakim ol, pişman olacağın şeyleri yapma. okurken ben darlandım. allah sabır versin umarım daha fazla mutsuz olmazsın.
diğer yandan +1 @blatta hiberna
0
Topalordek
(04.08.19)
iki duyuruyu da okudum. ve gerçekten haline üzüldüm. hayatımda binlerce kadın tanıdım. en sevmediğim tipler; kusura bakma ama eşin gibi olan karakterler. genel olarak ilişkileri tek seferde kestirip atmak taraftarı değilim. her zaman mücadele etmekten yanayım. bazı insanların karakteri değişmiyor ve "böyle kabul etmelisin beni" tarzında yaklaşıyorlar. ama gerçekten öyle mi? mecbur muyuz bunlara. yani bin türlü saçma sapan hareketler yapılacak ve normal karşılayacağız öyle mi? işte bu tip insanlar için mücadele etmeye gerek yok. bazen de tek seferde çıkarmak gerekiyor hayatımızdan. o yüzden düşündüğün doğru olandır. bu evlilikten gelecek beklemek saçmalık olur.
0
sorumatik
(04.08.19)
kardeş sana üstteki yazımda iletiğim kitaptan bir cümle:

"öfkelendiğiniz zaman konuşursanız her zaman pişmanlık duyacağınız en iyi konuşmayı yapmış olursunuz."

ayrıca appvice adında bir uygulama var. online psikolog olayı. bir dene belki faydasını görürsün.

apps.apple.com
0
the last
(04.08.19)
olayın yukarıda yazıldığı gibi alfalıkla betalıkla ilgisi yok.
kedi benzetmesi de yanlış ya da yetersiz bence.

şu anda bu boşanma isteği bile siz peşinden gitmediniz, istediği gibi manipüle edemedi diye ortaya atılan bir blöf bana göre.
çocuk gibi dediğini yaptırana kadar tutturacak.
şu anda boşanmayı kabul etmezseniz, yıllar sonra kabul etmediğiniz güne lanet edersiniz gibi geliyor.

ilişkide karşılıklı anlayış olmalı, karşılıklı sevgi olmalı, hoşgörü, alttan alma vb. hepsi olmalı.
ama bir taraf diğer tarafı mağdur etmediği sürece.
o gün sinirlidir, bağırır çağırır sen susarsın ya da işiyle ilgili bir süreçten geçiyordur, evin düzeninin bozulmasını anlayışla karşılarsın vb.
burada böyle bir sorundan söz etmiyoruz.
ilişkide hiçbir şekilde sevgi yok, sadece bir tarafın diğer tarafa maruz kalması söz konusu, çünkü bu karakterdeki insanlar yalnızca kendilerini severler.
bu durumda orta yol bulmaya imkan yok.
sürekli bir tarafın dediği ve istediği de yapılamaz.
diğer tarafın da ilişkiden bir şey alması lazım manevi olarak.

kim ne derse desin, ben karşıdaki kişinin tehlikeli ve kötü niyetli olduğunu düşünüyorum.
bilinçli olarak kuyunuzu kazmıyor olabilir, ama karakteri ve kişiliği "kötü" maalesef.

ağzına laf verip "annemle beni otellerde süründürdü" falan demesin diye gidip bence de bir otelde kalın, daha centilmence bir davranış olur.
0
blatta hiberna
(04.08.19)
@blatta gelmiyor sanirim annesi. Ama aradi ara istersen kalmasin elalemin evinde dedi. Cagir gelsin.
Ben kimseyi evden kovmadim kendi cekti gitti, kendi gelirse hatasinin da kabul ederse kapim acik basimin ustune dedim.
Ha yok oyle bisey yapmayacak ben konustum oyle yapmaz bence dedi. Tamam o zaman dedim. Tamam o zaman olmayacak gibi dedi kapattik telefonu.
0
🌸jamiryow
(04.08.19)
bu davranışı hak etmediğinden değil, ama boşanacaksanız karşı tarafa boşuna mağduriyet yaşatmanız nafaka olarak geri döner.
yani üç değil, beş alabilir bu şekilde "beni mağdur etti, sokaklarda kaldım, rezil oldum, kadınlık gururum incindi, ya başıma bir şey gelseydi?" diyerek.

bir de üstüne "kapıyı itti içeri girdi, beni çenemden tuttu, gebertirim diye ölümle tehdit etti, evden çıkmaya mecbur kaldım" diye savunma yapar, ondan sonra ayıkla pirincin taşını.

o yüzden bence arayın annesini, o gelsin siz gidin.
hatta gideceğinizi söylemeyin ki gelsin.
çağırın eve dönmesi için.
o geldiğinde siz çantanızı alıp çıkın.
"o gelsin, ben gideceğim" demeyin, bu sefer dönmeyebilir.
0
blatta hiberna
(04.08.19)
@blatta tamam da ben kapiyi kapatmadim ki ne bileyim kilidi degistirmedim kimseyi eve almadim demiyorum ki. Kim geliyosa gelsin ama ben de evimdeyim diyorum.

Ayrica kagit ustunde benim iki katimi kazaniyor, banka hesabinda benimkine yakin parasi evde de altin var bi miktar. Daha nafaka mi oduyorum uste . Nasil bi sistem bu
0
🌸jamiryow
(04.08.19)
Doktor kizi neden biraktiniz? Dertsiz,tasasiz kizlari zaten kimse sevmez,nerede "askoom sen beni sivmiyosuun" diyen nazli kiz var ona bayilirlar.
0
geçerkenugradım
(04.08.19)
ya abi boşa bırak ya.
0
fyodor fyodorovic
(04.08.19)
eger bosanacaksaniz firsat bu firsat bence, kendi de anlasmali bosanalim demis, once adam akilli oturup dusunun, bosanacak misiniz? oyle ise, o eve gelsin, bir an once anlasip bosanin. bu surecte de tavsiyem kafasini kizdirmayin ama bu isin boyle gitmeyecegini de anlasin ki vazgecmesin.
ben esinizde bosanirken para isteyecek bir potansiyel goruyorum, nafaka mafaka anlasmali bosanirsaniz zaten bunlar uzerinde anlasirsiniz bosanmadan ama yok eger talep eder de anlasamazsaniz, eger cocuk yoksa calisiyorsa, aldatma yoksa, siddet yoksa, en fazla bir sene cuzi bir miktar verirsiniz,
burada gazeteden duyduklarindan ote bilgisi olmayan insanlara bakmayin, turkiye'de calisan siddet gormemis vs. kadina oyle sacma sapan nafaka baglayan hakim yok, kaldi ki nafakayi odeyen erkek gayet istisna zaten. ticari deniz kaptani olup omur boyu cocuguna nafaka vermeyen, maasini asgari ucretten gosterip cocuguna bakmayi yuk goren erkeklerin ulkesi burasi.
maasi sizden yuksekse, hesabinda para vs. varsa ben en fazla psikolojik siddet gordum vs. diyip bir seyler talep edebilir, ya da anlasmali bosanmak icin belli bir miktari sart olarak gosterebilir.
0
kassiopeia
(04.08.19)
doğru söylüyorsunuz, haklı değilsiniz demiyorum.
ama mahkemelerde işler böyle yürüyor.
eğer yine de önemli değil diyorsanız zaten siz bilirsiniz.
fakat genelde söylemler boşanırken değişir, ona karşı uyarmak istedim sadece.

ondan sonra siz sinirlenip "sen nasıl böyle konuşursun?" falan diye tepki verirsiniz, "öfke kontrolü sorunu olduğunu da dilekçede belirtmiştim, görüyorsunuz" der.
bunlar olmayan şeyler değil.

o yüzden bana kalırsa eve çağırın, evden gidin ve hazır anlaşmalı boşanmak istiyorken o şekilde boşanın.
bu şekilde boşanmayıp sonra boşanmak isterseniz çekişmeli olur, o da benim dediğim yerlere gider.

şu anda zaten barışmak isteseniz de siz çağırmadıkça gelmeyecek.

edit:
öyle olmayacak insanlara öyle mis gibi nafakalar bağlıyorlar ki inanamazsınız.
o yüzden ona güvenmeyin.
şu anda anlaşmalı boşanma fırsatınız varken boşanın gitsin.
0
blatta hiberna
(04.08.19)
Buraya yazmam artik sacma geliyor da fikir almak istiyorum galiba.
Evde mesela su an 50 bin tl lik altin var. 10 bini dugunden kalma gerisi beraber biiktirme. Simdi bunu napsam bilmiyorum. Isi eve cok yakin onu almayi kafasina koyarsa gelir ben yokken alir. Alir da ic edebilir mi mesela. Buhar mi olur o altinlar. Ben alsam saklasam gelip yerinde bulamasa o da ayri sikinti. Oyle biri de degilim o da alip ic edip yokmus gibi davranacak biri degil esasen. Dobra durust biri.
Ama ya alip ic ederse diye dusunmeden edemiyorum. Alma da istemiyorum
0
🌸jamiryow
(04.08.19)
Almayın bence olduğu yerden. Dellenir belki aldığınızı görünce
0
oyeaby
(04.08.19)
Alma ihtimali çok yüksek ise yarısını alın. Ama dönüş yoksa alın, barışmayı binde bir düşünüyorsanız bir almayın
0
beni sen öldürme
(05.08.19)
buradaki yorumlara göre karar almanız o kadar yanlış ki; Allah aşkına burda:"ayrıl coco" diye bir kalıp bile var. zaten kişisel sıkıntılara da genelde alaycı cevaplar verilir az bir gözlemlerseniz.


bence siz gidin çok güvendiğiniz olgun bir insandan akıl alın. yada eşinize mektup filan yazın, mesajla anlaşmayı deneyin. hiç mi güzel günleriniz olmadı onların hatrı da mı yok. sonra o günleri hatırlayıp pişman olmayın.

hepiniz elbirliğiyle bir yuva yıktınız. ülkenin geleceği olacaksınız birde. yazıklar olsun.

ya Allahaşkına burdaki insanların başından kaç evlilik geçmişte size: öfff bırak abi ya, kendi düşünsün gibi yorumlarla akıl veriyorlar.

farkettiyseniz siz de kuru bir inat peşindesiniz, neymiş özür dileyecekmiş. diğeri de cık dilemem bu ne ya? hızırıdı yunusudu der gibi.

altınları da saklayın bence. eğer gelir bulamaz size direkt sorarsa huzurumuzdan daha mı önemli dersin.
0
for day to break
(05.08.19)
blatta hiberna +1

Hocam, hazır boşanmak istiyorken boşanın gitsin, hayat geçmez böyle. Ancak şuanda çekişmeli boşanma yada anlaşmalı boşanma bile olsa maalesef eline koz vermiş oluyorsunuz. Blatta'nın dediği gibi doğru-gerçek olsun olmasın mağduriyet için elinde şartlar var. Can tehlikesi hissettim evde duramazdım vs vs. Burada haklı çıkma ihtimalinizi zayıf görüyorum.

Altınların yarısını alın bence, hiç belli olmaz iç eder-etmez.
Bence avukat bulun ve istediği gibi anlaşmalı boşanma dava sürecini başlatın. Sonrada annesini arayın eve geliyorsa gelsin, ben 2-3 gün dışardayım, bende boşanmak istiyorum süreci başlattım diyin.
0
FAtE
(05.08.19)
diger yorum yapanlarin ne yazdigini okumadim ama ilk dusundugum ikiniz de tartismayi bilmiyorsunuz. kahve kutusunu tezgaha atti diye oyle atilmaz boyle atilir, kapiyi tekmelemeler vs. bunlar olacak isler degil. olay bir yerden sonra kontrolunuzden cikiyor ve bence o andan sonra siz de kontrolden cikiyorsunuz. kadin hakli, sen haksizsin demiyorum ama olaylarin farkli boyuta tasinmasinda sizin de sucunuz buyuk. kapi tekmeleyip suratini tutmak falan nedir? yapmayin etmeyin. bunun bir sonrasi omzundan tutup itmek olur, sonrasi tokat olur. ne olursa olsun, bunlari kendinize yakistirabiliyor musunuz?

bence bir suredir yasadiklarinizi kafaya cok taktiginiz icin artik dolup tasiyorsunuz. saglikli hareket ettiginizi de dusunmuyorum. benim esim protein zarti zurtu aldim diye bunlari soylese 'yav he he' der gecerim. burada kimse evlilik terapisti degil, psikolog degil. evlilik zaten cogu kisinin dusundugu gibi de degil. bosverin burada akil almayi. anlatin rahatlayin eyvallah ama sorununuzu cozmez bu. kisa sureli rahatlarsiniz ancak bir sonraki en ufak tartismalariniz daha da buyur beyninizde.

evlilik terapisi vs. bunlari bosver. once kendin icin git bir psikologla gorus. evvelden problem sende olmasa bile yasadiklarin yuzunden muhtemelen yipranmis durumdasin. hic birsey olmasa bile kendine faydan olur.
0
a340
(05.08.19)
for day to break -1

Buradaki insanlar ne bir yuva onarabilir ne de yıkabilir. Bir yuva buradaki 3-5 ses ile yıkılacak durumdaysa, zaten yıkılmıştır aslında.

Ek olarak bir şey hakkında yorum yapmak için o şeye dahil olmaya gerek yok. Evlilik hakkında konuşmak için evli olmak, 5 evlilik yaşamaya gerek yok yani. Zaten insan 5 evlilik yaşasa ve evlilik ile ilgili akıl verse komik olur. E 5 tanesi sonlanmış, ne aklı veriyorsun demezler mi?

Ayrıca ortada inat falan yok. Yığılarak gelmiş büyük bir iletişim problemi var.

Kocaman insana ayrıl veya ayrılma diyemem ben. Ama şiddete meyil etmeye başlayan taraflar varken olayda, "mektup yazın, azıcık inat etmeyin, özür dileyin ne olacak" gibi gerçek dışı ve abuk yorumlar komik oluyor. Ortadaki sorun mektup yazın abi yaaa, tamam özür dile yaaaa gibi şeylerin çok ötesinde belli ki. Adam 30 paragraf anlatmış yani.
0
nasıl yani
(05.08.19)
geçerkenugradım +1 doktor kızın ahını mı aldın nedir. Sorunsuz, uyumlu kızları sevmez zaten erkekler, nerede ruh hastası, nerede kaprisli, manipülatif kadın var peşinde kul köle olurlar senin örneğinde olduğu gibi.

tinky winky + 1 hala ayrılmıyorsan ya hak ediyorsun ya da hoşuna gidiyor onun bu deli deli halleri, içten içe sana çok ateşli falan geliyor. Gerçekten başka bir mantığa oturtamadım, aklı başında hiçbir insan böyle bir akıl hastasına tahammül edemez.
0
i m cool with that
(05.08.19)
@nasıl yani, kaç evlilik geçirmiş cümlesi son derece mutlu evliliği olan insanlar için kullanılmamış sanki daha önce evlenmiş boşanmışta aldığı karardan son derece emin gibi ahkam kesen yıkıcılar için kullanılmış.

bana göre tecrübe önemli öküz gibi teori çalış pratiğin olmayınca kalırsın ortada. eşekten düşenin halinden eşekten düşen anlar diye atasözümüz bile var. komik olmaya gelince komiklik güzeldir bence bol bol gül.

sorunun sahibi arkadaşım: kavgalarda haklıyım diye kendinizi kışkırttırmak yerine karşımdakine ben ne yaşatıyorum diye oturup düşünün. inanın hep kendimizi haklı görürsek odun gibi bir şey olur çıkarız. bence biraz zihinlerinizi dinlendirip ayrılacaksanız bile kanlı bıçaklı olmadan birbirinizin mutluluğunu dileyerek ayrılın.
0
for day to break
(05.08.19)
Üzgünüm ama tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Eşinizden kalır yanınız yok. İlişkiniz kanser. Birbirini seven insanlar gibi davranmıyorsunuz.

Fakat size bir şey diyeyim mi, böyle sinir harpleriyle, sürekli kavga ede ede ilişkinizi sürdüreceksiniz. Sevmeyi sevilmeyi bilmeyen, derdini ifade etmeyi bilmeyen birçok çift sizin gibi. Hakkınızda hayırlısı olsun.
0
Boğazlıkazak
(05.08.19)
benzer bir iliskim bitti gecen ay, evli degildik 3 yildir birlikteydik.

borderline kisilik bozuklugu vardi, benzer hareketleri vardi ve her kosulda hakli cikiyordu. Ben zamanla onun suyuna gitmeyi ogrendim, yukarda da yazilmis diyalog degistirseydiniz farkli yere giderdi diye. Ben o sekilde yapiyordum, yani onun kavga cikarmaya yer aradigi seyleri kapatiyordum farkinda olarak. Ama zamanla ben de yiprandim, bir olay olurdu mesela eski sevgilimden kalan bardak vardi 3 yil gecmis, neden sakladigimla ilgili kavga ettik, duzgunce acikladim ama bana seni seviyorum dedigi baska bir andan sonra bu olay aklina gelip tekrar kavga ediyorduk, ben bunu yediremiyorum tarzinda. Aklina gelir gelir kavga ederdi benimle. Bir de baska yerlerdeydik, yanima gelmisti 10gunlugune ve hergun ben gidiyorum gitmek istiyorum diye tehdit ederdi, hergun kavga edildi evde. Aslinda blof yapiyordu mesela, bana bilet al ben gidiyorum derdi (parasi yoktu gidecek ama arkadaslarindan isteyebilirdi) yem atiyordu bana yani, olay dram yaratmakti. Istiyordu ki ben onu durdurayim sevdigimi soyleyeyim onsuz yapamayacagimi soyleyeyim de kalsin.

Hep trajedi olurdu hem drama yaratilirdi.

Ama bir iliskinin icindeyken pat diye bitirilemiyor, ikili iliskilerde duygusal manipulasyon kitabini okumanizi tavsiye ederim size. Bence duzgun bir sekilde bir yolunu bulup konusmaya calisin, once onu onemsediginizi sevdiginizi gosterir sekilde, sonra cok sik tartismaya basladiginizi ve ikimiz icin de terapi gibi bir sey olsa iliskimiz icin daha guzel olur diyebilirsiniz.
Bence su an bosanma olayi da blof, siz geri adim atmazsaniz o atar buyuk ihtimal. Yorumlardan gaza gelmeyin elinizden gelen her seyi yapin sonra pisman olmayin.
0
Lusid*
(05.08.19)
Ne var sen haklı olsan ya da eşin haklı olsa? Ne kazanacaksın? Zafer mi kazanacaksın kadınına karşı? Neyinden gurur duyuyorsun bunun. %100 haksız demiş bir de... Neresinden baksan elinde kalıyor olay. Tartışmayı yatıştırmak hiç olmadığı gibi bir de yükseltmişsin. Olmamışsın. Çiğsin. Bir de kadını evden göndermek bir erkeğe de yakışmamış. Kuru bir inada da kayınvalideni üzmüşsün. Siz ilişki yürütecek kapasitede biri değilsiniz.
0
Frederick Co
(16.08.19)
Evi mallarını sakın öyle sayko narsist birine terkedip de otele gitme kendi ruh halinin yarattığı sonuçlara katlansın. Gitmeyi seçen o. Evde sen kal. Ya da altınları komple topla apar topar yurdu terket kimseye haber vermeden.

Nafaka davasında bunu koz olarak kullanamaz kendisi sana hakaret ve lanet ederek gitmiş. Ayrıca ilişki boyunca psikolojik şiddet görmüşsün bence sen ondan tazminat istemelisin. Hayatın boyunca kadınlarla sağlıklı bi ilişkin olmayck bu kız yüzünden belki de. Bunun bir bedeli olmalı.
0
glide
(17.08.19)
(4)

koro neden dinlemiyoruz?

diffarentiationation
korolar neden şarkı çıkarmıyor mesela? klasik müzikte falan dinlediğimde tüylerim diken diken oluyor. bayılıyorum ben ama neden yok işte?
korolar neden şarkı çıkarmıyor mesela? klasik müzikte falan dinlediğimde tüylerim diken diken oluyor. bayılıyorum ben ama neden yok işte?
0
diffarentiationation
(03.08.19)
o işte para yok
0
vladimirdökümov
(03.08.19)
tamamen düz vatandaş olarak mantık yürütüyorum, "müzisyenim ve sen haksızsın *bne" diyecek olan varsa düzeltmekten çekinmesin: koroda çok fazla sanatçı var. bir araya gelip eser vermeleri çok zor olur. fazla kalabalıklar çünkü. aynı şekilde, elde edecekleri gelir de az olacaktır. 3-4 kişilik grup değil ki... konser vermesi ayrı dert, taşınması ayrı dert.

ben koro işinden çok anlamam ama kuban kazak korosu ve kızıl ordu korosu'nun hastasıyım. düzenli olarak dinlerim. bunların mesela oturup da "hadi yeni şarkı yazalım" diyeceğini zannetmiyorum, yapıyorlarsa bile albüm gibi değil de neblim 10 yılda 1-2 tane yeni şarkı şeklinde yapıyorlardır.

kapitalist dünyaya çok uygun bir iş değil koro üretimi. kâr yok çünkü. anlamsız. o açıdan koroların genellikle devlet sanatçılarından oluşması, devlet desteğiyle faaliyet göstermesi şaşırtıcı değil bence.
0
der meister
(03.08.19)
Para getirmiyor, evet. En fazla uyarlama yapiyorlar, en son Hollanda'nin bir halk sarkisinin koroda uyarlandigini gormustum mesela.

Bence guzel bir sey böyle müzik yapilmasi. Yani kücük konser salonlarında, kücük davetlerde, köydeki kilisede devam etmesi... Elbette der Philharmonische Chor Wien gibi enstitü olmus, büyük konserler veren populer korolar var.

Yine de bence, böyle bir gelenegi var: kücük caplı kalmak. Bence bu harika bir sey.

der meister'inkine ek olarak, gordugum kadariyla seveni, bir parcasi olmak isteyeni de az degıl koronun. Belediyeler ya da kiliseler hocalar tutuyorlar ve isteyenler, siradan halktan kisiler, gidip koroda sarki soyleyebiliyor.

Ek: Basliktaki soruya cevap vermemisim. Ben dinliyorum. Tanidiklarimin konserleri oluyor, onlara gidiyorum. Yarın Viyana Senfonisi'nin konseriyle beraber pazar korosunun ortak programı var, ona gidecegim mesela.
0
buf-e kür
(03.08.19)
Koro diyince aklıma Scala & Kolacyn Brothers geldi nedense. Gerçekten de şarkıların cover halleri çok farklı hissettiriyor. Tavsiye niteliğinde bir cevap oldu.
0
glutamin
(04.08.19)
(6)

Umut sarıkaya peki uydusu

valarmurgulis
Bu karikatürü duydum Bi yerden ama bulamadım. Yardımcı olur musunuz?
Bu karikatürü duydum Bi yerden ama bulamadım. Yardımcı olur musunuz?
0
valarmurgulis
(03.08.19)
umut sarıkaya uydu yazınca çıkıyor...
0
stanhiver
(03.08.19)
tabirimekruh
(03.08.19)
Ne anlatmak istiyor bu karikatür?
0
🌸valarmurgulis
(03.08.19)
o karikatür, peki uydusu karikatürü değil yalnız... peki uydusu aha şu,

4.bp.blogspot.com

ikisi de aynı şeyi anlatıyor aslında. tavır yapmak için boş ya da "peki" yazılarak gönderilen mesajlarla ilgili. ilkinde türksat uydusu kızın sevgilisine çıkışıyor işte, "sizin yüzünüzden boşa mesai yapıyorum" gibisinden, sürekli antin kuntin boş mesaj falan attıkları için. peki uydusu da sanıyorum ki "o kadar çok 'peki' mesajı gönderiliyor ki bunları işlemek için ayrı uydu lazım" esprisi. meselenin özü çiftlerin birbirlerine gönderdikleri saçmasapan trip mesajları yani.
0
der meister
(03.08.19)
@der meister aynı şeyi atmışsın :)
0
tabirimekruh
(03.08.19)
aa pardon, bende otomatik yönlendirmemiş sanırım, başka bir karikatürün şeysi çıktı, ondan şeyettiydim :)
0
der meister
(03.08.19)
(2)

bir projede benden

matilda
Tutar mı tutmaz mı bilemedim, bir site açsak ya da uygulama. Uygulamanın adı "askıda iyilik var" orada da mesela kıyafet, kırtasiye malzemeleri vs satılıyor. kişi satın aldığı şeye +1 olarak ürün ekleyebiliyor ya da ürün değil para eklemek istediğinde +10 tl bağış yapıyor ve bu bağışlar bir havuzda
Tutar mı tutmaz mı bilemedim, bir site açsak ya da uygulama.
Uygulamanın adı "askıda iyilik var" orada da mesela kıyafet, kırtasiye malzemeleri vs satılıyor.
kişi satın aldığı şeye +1 olarak ürün ekleyebiliyor ya da ürün değil para eklemek istediğinde +10 tl bağış yapıyor ve bu bağışlar bir havuzda toplanıyor. zaman zaman hasta hayvanlara, kütüphaneye, kırtasiye malzemesine muhtaç çocuklara, bir yaşlıya vs gibi her ay farklı bir yere gidiyor para ve uygulama üzerinde "Geçen ay ne yaptık?" diye bir bölüm oluyor. Tamamen şeffaf.
Herkesin ismi, bağış tutarı vs görünüyor. Tabii ismim görünmesin diyenler nick oluşturabilir ya da İSİMSİZ olarak gösterebilir ki isimsizler arada kaynamasın. Ayrıca bağış makbuzları, eşyaların kargo görüntüleri vs ekleniyor uygulama/site içerisine.
İşte böyle bir platform oluşturma fikri aslında senelerdir aklımda var ama tutar mı? Çok paraya mal olur mu? Nasıl yapmak gerekir bilemedim işte.
Sizin fikirleriniz neler?
0
matilda
(02.08.19)
güven sağlanana kadar çok emek verirsin. Ben güvenmem.
0
kimlanbu
(02.08.19)
iyi de bağış/para toplamak için yasal izin gerekmiyor mu? siz belirli bir amaçtan da söz etmiyorsunuz, devamlılık arz edecek bir uygulamaymış. yasal yönü çok uğraştırabilir.

ayrıca kabalık etmek istemem ama fazla temelsiz geldi bana. fazla karışık. satılacak malzemeler nereden tedarik edilecek? ürün yelpazesi nasıl olacak? bağış yapan ya da ekstra ürün alan kişilerin aldığı ürünlerin nereye, ne zaman verileceği nasıl belirlenecek? diyelim ki ben dokuz arkadaşımla birlikte kırtasiye malzemesi aldım ve birer tane de ekstra aldık... 10 tane kırtasiye malzemesi oldu. bunlar ne zaman, nereye verilecek? şeffaf diyorsunuz ama o an ihtiyaç olmadığı için vermediniz diyelim, ben size "aldığım kırtasiye malzemelerinin nereye gittiğini neden göstermiyorsunuz" dediğimde nasıl cevap vereceksiniz? "şimdilik ihtiyaç çıkmadı, henüz bir yere göndermedik" derseniz size "o zaman niye bağış yaptık ulan" demeyecek miyim?

başlangıç için iyi olabilir ama mevcut haliyle fazla belirsiz her şey. daha kapsamlı bir plan ve programa ihtiyaç olursa bir ihtimal tutabilir. bu haliyle kimse zahmet edip de öyle bir şey yapmaz. bağış yapmak, maddi yardımda bulunmak isteyenlerin tercih edebileceği bir sürü vakıf var. neblim adam darüşşafaka'ya, mehmetçik'e, tema'ya, tev'e sallar 20 lirayı işine bakar. bu kadar belirsiz ve temelsiz bir projeyle uğraşmaz kimse.
0
der meister
(02.08.19)
(8)

Tartisma yaratan matematik sorusu

dont eat me
Cevap ya 16 ya da 1 cikiyormus. Ben 1 buldum, cunku "ayni oncelige sahip islemlerde hesaba soldan baslanir." diye bir sey ogrenmedim. "Turk egitim sistemine gore hede mede" demisler. Ulkelere gore degisiyor mu ki kurallar? https://tr.sputniknews.com/yasam/201908011039818671-basit-bir-matematik-islem
Cevap ya 16 ya da 1 cikiyormus. Ben 1 buldum, cunku "ayni oncelige sahip islemlerde hesaba soldan baslanir." diye bir sey ogrenmedim.

"Turk egitim sistemine gore hede mede" demisler. Ulkelere gore degisiyor mu ki kurallar?


tr.sputniknews.com
0
dont eat me
(01.08.19)
Cevap 16
Sorunun kaynağını tespit etmişsin aslında. Çarpma-bölme arasında işlem önceliği soldan sağa doğru gider. Bu kural evrenseldir.
0
takıl yani takmıyo belli
(01.08.19)
yanlış öğrenmişsiniz.
0
tabirimekruh
(01.08.19)
@tabirimekruh

Yanlis ogrenme yok aslinda, basbayagi ogrenmemisim ya da hatirlamiyorum. :D
0
🌸dont eat me
(01.08.19)
ben 16 buldum. bu konuyu okulda öğrendiğimizi hatırlıyorum ama o zamanlar matematikten çok soğumuştum ve açıkçası anlamamıştım da. ben basbayağı dümdüz gidiyordum.

yani mesela parantez içi varsa önce onu yapıyorum. sonra dışarıda 8 bölü 2 kalmış mesela... önce çarpmak olmaz. parantez içini yaptık zaten. parantezden çıkıp hemen çarparsak ayıp olur. önce bi' 8/2 işlemini yap. orada 4 oldu. parantez içi de 4 çıktı. en son çarpcan onları. yaaa.

bu türban olayını çok garıştırdılar. böyleyken iyiydi de işte iki tane daha parantez geldi sonradan, kafam yandı. bıraktım. yakşamlar.
0
der meister
(01.08.19)
sorunun cevabı 1 dir
16 diyen matematik 4 işlem bilmiyordur.
eyyorlanmam bu kadar
0
bana her yer cehennem
(01.08.19)
Cevap net 1. 2 orada katsayı, çarpma işlemi değil.
0
vhdl
(01.08.19)
Valla ben de ısrarla 1 buluyorum. 2+2 yi yapınca parantez yok olmuyor ki, başındaki 2 çarpanı duruyor. Önce parantezi yok etmek iç güdüsü var bende.:)
0
Trene çelme atan adam
(01.08.19)
@tren

Vallahi ben de oyle dusundum. Oncelik parantezdeyse parantezi yok etmemiz lazim sanki. :D tabii ben matematik ozurluyum, emin olamiyorum.
0
🌸dont eat me
(01.08.19)
(12)

İş Yerinde Sorun

auroraaurora
Merhaba,Yeni bir ise başladım. 1 ay oldu. Ekiple kaynaşmakta sorun yaşıyorum. Geçen gün akşamüstü kahvaltı organizasyonu yaptılar aralarında. Sen şunu getir, ben bunu vb. Sabah beni de davet etti birkaç kişi. Katılmadım. O zamandan beri surat asıyor bazı kişiler bana. Kendi aralarında organize olduk
Merhaba,
Yeni bir ise başladım. 1 ay oldu. Ekiple kaynaşmakta sorun yaşıyorum. Geçen gün akşamüstü kahvaltı organizasyonu yaptılar aralarında. Sen şunu getir, ben bunu vb. Sabah beni de davet etti birkaç kişi. Katılmadım. O zamandan beri surat asıyor bazı kişiler bana. Kendi aralarında organize oldukları için ben nezaketen davet edilmiş hissettim kendimi. Bu nedenle katılmadım. Şimdi kendimi haklıyken haksız duruma düşmüş hissediyorum. Nasıl toparlayacağım bu durumu?
0
auroraaurora
(01.08.19)
yeni olduğun için onlar da nezaketen sana birşey getirmeyesin diye soylememislerdir belki. sabah ne güzel davet edilmissin. katilsana be arkadasim. tabi sürat asarlar.
0
catch
(01.08.19)
bir şey al yiyecek ikram et onlara. tatlı gibi. hayırlı olsun anlamında.
0
sizofren06
(01.08.19)
Yeni bir iş ortamında insanlarla kaynaşmak istiyorsanız sizin daha fazla çaba göstermeniz gerekiyor. İnsanlar kahvaltıya davet etmişler, laf olsun diye söyleseler bile gidip iletişim kuracaksınız ki insanlar zamanla sizi tanıyıp sevsin, bir sonraki etkinliğe laf olsun diye davet etmesinler. Madem katılmıyorsunuz katılmama sebebini uygun bir dille söyleseydiniz bari. Artık ekstra çaba sarfetmeniz gerekiyor, bence iletişimi iyice koparmayın, etkinliklere gönüllü ve aktif olun.
0
Abdurrahman
(01.08.19)
İş ilişkisini hallettikten aonra sosyal olarak görülmek zorunda değilsiniz ki. Ayrıca hep bi boklık çıkar iş arkadaşlarından. İyi insanlar mı değil mi biraz zamana bırakıp ona göre dılarıda görüşmeye karar vermeniz daha mantıklı bence.
0
sorusor
(01.08.19)
Merhaba. Çok ayıp etmişsiniz gerçekten de, hiç yakışık almamış. Nezaketen ekibi topluca evinizde çaya veya dışarda bir yere davet etmeniz icap eder.
0
yardım edin
(01.08.19)
Yeni iş yerinde sizin ekstra çaba sarfetmenize gerek yok bence. 1 aydır tutumları genel olarak nasıldı o önemli. Sizi aralarına almadıklarını hissettiyseniz hep, boşverin gitsin o insanları.
0
meraklitursucu
(01.08.19)
onemli bir durum degil, zamanla duzelir. sizofren +1, kucuk bir jest yaparsin gecer.
katiyen eve falan cagirma, gerek yok oyle seylere.
0
ebabil curnatasi
(01.08.19)
@merakli
Kaynaşamadıktan derken kastım tam da buydu. Ama davet eden kişiler nispeten sohbetim olan insanlardı. Tavrım onlara değildi aslında. Şimdi açıklama yapmaya falan kalksam iyice ilkokul 3 mevzusuna dönecek.
0
🌸auroraaurora
(01.08.19)
işe yeni girmişsin, iletişim kurmadan nasıl kaynaşmayı bekliyorsun ki? kahvaltıya davet etmişler, daha ne yapsınlar? henüz tanışmıyorsunuz, belki mesafeli bir şekilde ve "laf olsun diye" davet ettiler ama normali bu değil mi zaten, henüz tanımazken ne kadar samimi bir davet bekliyorsunuz? yeni iş arkadaşları olarak benimsemişler sizi, "bize katıl" demişler. hiçbir şey söylemeden direkt ektiyseniz çok ayıp olmuş. nazikçe, sebep sunarak reddetseniz neyse... insanlar belli ki sen kendini dışarıda hissetme diye davet etmişler, sen reddetme zahmetine dahi katlanmayıp ekmişsin.

tamam iş dışında kimseyle muhatap olmak zorunda değilsin, boş zamanını iş dışında iletişim kurmayacağın insanlarla çay içerek geçirmek mecburiyetin de yok ama yeni başlamışsın. keşke gitseydin veya en azından sebep belirtseydin.

bence de çaya falan davet et, "geçen sefer gelemedim kusura bakmayın, kaynaşamadık ehe mehe" diye şirinlik yap. tanışsanız, iletişim kursanız belki iyi anlaşırsınız. kaldı ki öyle bir mecburiyet de yok. "iş arkadaşımla samimi olmak istemiyorum" ayrı, "iş arkadaşlarım davet ediyor ama ben hiç umursamıyorum" demek ayrı... öyle yapmamak lazım. ayıb.
0
der meister
(01.08.19)
Aşırı ayıplık bir durum yok yahu. Eve çaya çağırmak falan aşırı hareketler. Sevdiğiniz bir pastaneden kurabiye almak ya da sabah 5-10 tane simit+peynir götürmek işi halleder.
0
sorusor
(01.08.19)
Sohbet ettiğiniz kişilerle devam edin, diğerlerinin de samimimiyetine güvenmeyin. Yeni biri gelmiş banane kafasında olanlardan hayır gelmez. Aynı kaderi yaşıyoruz, kolay gelsin size de. Biraz gelecekten bildiriyorum; işten ayrılmak istiyorum.
0
meraklitursucu
(01.08.19)
Ilk maaş ikramı kurabiye söylemiştim sabahtan ilk iş. Tatlıya bağladık gibi. ;)
0
🌸auroraaurora
(01.08.19)
(64)

ailem ve eşim arasında kaldım

august
herkese merhaba içinden çıkamadığım bir haldeyim. hesabım bilindiği için mecbur kalıp farklı bir isimle bu konuyu açma cesareti gösterdim. dışardan birilerinin görüp fikir vermesini istiyorum.özetle 10 yıldır beraber oldugum şuan eşim olan insan ve ailem arasında sıkışıp kaldım diyebilirim. valla ne
herkese merhaba içinden çıkamadığım bir haldeyim. hesabım bilindiği için mecbur kalıp farklı bir isimle bu konuyu açma cesareti gösterdim.

dışardan birilerinin görüp fikir vermesini istiyorum.

özetle 10 yıldır beraber oldugum şuan eşim olan insan ve ailem arasında sıkışıp kaldım diyebilirim.

valla neresinde başlasam konuya bilemiyorum yazıp yazıp siliyorum.
babam vefat ettikten sonra evin erkeği artık sensin deyip tüm sorumlulugu bana yükledi annem. eşimle benim okullarımız bitmişti çalışın para kazanın öyle evlenin dedi eşimde benim ne senden ne annenden bi beklentim yok hemen evlenelim dedi.
annem yanımda yaşayın 1-2 sene para biriktirin madem alt katı yaptırın yanımda aynı yerde kalalım dedi. eşim kabul etti. biz bir süre beraber yaşadık ama annemin odamıza pat diye girmesi olsun eşim mutfakta bişey yaparken sürekli uyarması pazar sabahları evi süpürmesi falan aslında küçük gözüken ama bir süre sonra sinir bozan şeyler yapması sebebiyle biz kendi evimize çıktık.1 seneyi doldurmadan.

babamdan 2 daire 1 dükkan kaldı. hepsi aynı apartmanda. bizim oturdugumuz daire küçük bir kısmı dükkan olan daire,annem ve kardeşiminki büyük.

bütün bunları olayları daha net anlayın diye yazıyorum.
ayrı eve çıktık sanki ama her akşam beraberiz eve çat kapı giriyor kardeşimde annemde. ve tabi ki en sonunda eşim patladı bu böyle olmaz git konuş annenle sen konuşmazsan ben konuşurum gibi.
ve tabi ki eşim dayanmadı gitti söyledi belki yanlış bir uslupla söyledi bilmiyorum ama araları açıldı.bebek olduktan sonra annem eşime çok yardım etti.araları düzeldi bir süreliğine.

sonra bizim bebeğimiz oldu eşim işten çıkıp ben büyütcem dedi. nasıl istiyorsan dedim ama eşim başka biri oldu tanıyamıyordum artık evde annem ve kardeşimin hareketlerini batıyordu ona sanki evdeyken bu süreçte sürekli ona acaba işe mi dönsen diye inceden söyleniyordum. en azından göz görmeyince gönül katlanıyordu diye düşündüm.

çocuk 1 yaşına girince eşim işe girdi. bebeğe annem bakıyordu.eşimde işe döndüğü için mutlu gibiydi. sonra yine sorunlar çıkmaya başladı eşim anneme bebeğe baktıgı için para veriyor faturalarını ödüyor hediyeler alıyor eli benden daha açık.ama bir süre sonra eşim ne zaman evi arasam ali sürekli bizim evde yiyip içiyor girip bi işe çalışmıyor ben onlar benim evimde rahat takılsın diye mi çalışıyorum deyip durdu.

kardeşim okulu bitireli 1 sene oluyor ısrarla işe girmiyor zaten okudugu okul bi boka yaramıyor. gir bir fabrikaya diyoruz onuda yapmıyor mal mal bilgisayar başında takılıyor. annemde üzülüyor ama karım hepimizden çok takmış durumda sürekli faturasını ben ödüyorum yediği ekmeği bile ben alıyorum böyle şey olmaz diyor. ve bunu artık dile getirmekten hiç çekinmiyor.

zorla işe sokamam anneme biz evde yokken eve gelmesin diyemem çaresiz kaldım.
çık işten bu kadar sorun ediyorsan diyorum bu mu bana verdiğin çözüm diyor.
en sonunda işten çıktı. ama şimdide anne her ay gelip farklı bahanelerle para istiyor açık açık para verin demiyor ama bu ay çok sıkıştım bilmem kimin düğünü var onlar size çeyrek taktı vs vs. eşimde fırsatını buldu mu hiç kaçırmıyor hemen benim annem babam hiç gelip dişimi yaptırdım onun düğünü var fatura çok geldi gibi bize ağlamıyor seninki her fırsatta bizi sömürmeye çalışıyor diyo.

dükkanda kiracı vardı çıktı şimdi annem tekrar kiracı bulalım yoksa kirayı sen ver bana diyor.şimdi anneme her ay 300-400 versem beni etkilemez ama eşim delirir evde kardeşin sığır gibi yatıyor annen bize güveniyor sırtımızda bir kamburlar falan diyor.
artık saygısını tamamen yitirmiş durumda.

annemi sevdiğini biliyorum ama kardeşimden dolayı şuan ipleri koparma noktasında.
her masaya oturdugumuzda annem bugün bişe istemese de kavga çıkmasa diye oturuyorum.
eşimden de annemden de soğudum eve gitmek istemiyorum sürekli mesaiye kalıyorum.

anlatacak bir sürü şey var 4-5 yılda yaşanan en kısa hali ile fikir verin bana ben ne yapmalıyım.
eşim işe dönmek istiyorum ama ben çıktıktan sonra kardeşinin aşağı inip kahvaltı yapması benim aldıgım kaşarı haftasonuna kadar bitirmesini istemiyorum diyor.
ister istemez aramızda sürekli sözlü tartışma çıkıyor. artık yediklerini içtiklerine bile takmış durumda.
0
august
(01.08.19)
1- Evinin anahtarı annenle kardeşinde varsa al. Ya da evinin kilidini değiştir. Kendileriyle konuş, böyle bişey olamaz.

2- Annenin konuyu paraya getirmesi olayını annenle yalnız kalıp konuş, yapma de. Bi ihtiyacın olursa beni tek bulup söyle de.

3- mümkünse oradan taşın başka bir eve geç. Annen ve kardeşinle görüşme sıklığını azalt. Sen artık evlisin. Her gün anneni telefonla arayıp konuş, haftada bi ziyarete gidin, imkanlar nispetince ihtiyaçlarını giderin.

4- eşin iyi dayanmış. Kendisine sabrından dolayı teşekkür et.
0
Kahir ekseriyet
(01.08.19)
acilen taşının.
0
orijinal nick bulamadim
(01.08.19)
Başkan senin yapacağın ilk iş o yan gelip yatan kardeşine sert çıkıp işe girmesini sağlamak. Kilit nokta kardeşin gerekirse bağır çağır çalıştır onu o çalışmadığı müddetçe annen sen ile eşine saracak.

Kardeşin işe girdikten sonra evi değiştir bence.
0
slm ben yalnız komando yasin
(01.08.19)
Allah esine sabir versin, arada kalacak bir sey yok sen ailene sinir koyamayan, kendi ailesini kurdugunun idrakinda olamayan bir insansin, esin de iyi dayanmis. Su duyuruyu esin acsa, cok afedersin sigir gibi yatan kardese, ozel hayat nedir bilmeyen saygisiz sinirsiz anneye, kendi ailesine sahip cikamayan kocaya s.tiri cek yazilirdi.
Acilen kendinizi toparlayin, ya kendinizi degistireceksiniz ya esinizi ve kendi kurdugunuz ailenizi kaybedeceksiniz. Ne annenizi ne kardesinizi degistirebilirsiniz, ancak ve sadece kendinizi degistirebilirsiniz. Degistirmezseniz de sonuclarina katlanirsiniz bu kadar.
Annenizin hic mi geliri yok? Ceyrek takacak parasi yoksa takmasa olmuyor mu? Esinizle anlasip aylik 500-1000 neyse bir takviye yapip annenize gerisine karismayin.
Ayrica kadin yine hakli, siz onun ailesinin komsusunun altinini aliyor musunuz? Kendi cocugunuzun rizkini baskasinin dugunune harcamakta sorun gormuyor musunuz? Sizin ailenize saygi duymamasi da normal, kadin hic saygi gormemis ki anneniz kardesiniz ve siz saygi bekliyorsunuz?
Birey olmayi bilemeyen ailelerin sonu boyle oluyor iste, kabile hayati geride kaldi artik. Birey olmak ile bencillik/bireysellik ayni seyler degil bu arada.
0
songforsomeone
(01.08.19)
Kahir ekseriyet cok guzel demis eklenecek hicbir sey birakmamis. +1 diyorum ben de.
0
in vino veritas
(01.08.19)
taşının derim o evden
yeni bir başlangıç iyi gelecektir
0
superb
(01.08.19)
çocuk da varmış ama eğer böyle devam edecekse harbiden eşini kurtarın. çok iyi sabretmiş. bence iyi bile korumuş psikolojisini. eğer kaybetmek istemiyorsan acilen evini taşı, anahtarını da kimseye verme. çocuğa annen bakacaksa gündüz bırakırsın oraya. size gelip bakmasın.

eşin kesinlikle çok sabırlı ve iyi bir insana benziyor. bence kaçırırsan bir daha zor bulursun böylesini.
0
prodeq
(01.08.19)
kahir çok güzel açıklamış, diyecek başka bir şey yok.
0
benaslinda
(01.08.19)
Valla yine bir bayan terörü okuma niyetiyle girdim basliga, fakat muthis bir es secmissin hocam kendine. Kadin cok iyi dayanmis senin aileye. Ne dese hakli.
0
Deathrow
(01.08.19)
Ortada bir sorun yokmuş da eşiniz kendi kendine sorun çıkarıyor gibi "çık işten bu kadar sorun ediyorsan" demişsiniz bir de, kadıncağız gerçekten iyi dayanmış.


songforsomeone +1
Biraz uzağa taşının, evin anahtarını vermeyin, çocuğa bakacaksa çocuğu annenize götürün önerilerinin hepsi çok haklı ayrıca.
0
kobuzchu kiz
(01.08.19)
Eşin haklı. Annen ve kardeşin tarafından açık ve net sömürülüyorsunuz.

Uzak bir yere taşının, yoksa size huzur yok.

Ayrıca artık senin ailen eşin ve çocuğundur. Yukarıda biri demiş, katılıyorum, kendi aileni kurduğunun farkında değilsin.
0
peggy
(01.08.19)
Anneniz ve kardeşiniz haksız, türkiye de anneler böyle. Duracakları yeri bilmezler, çocuklarının yetişkin olduğunu anlayıp sınır çizemezler. Anneniz ve kardeşiniz haksız, çeki düzen vermek de size düşer.
0
doxanikee
(01.08.19)
Hocam ev üstünde ev olmaz, daha kendi başına ayrı eve çıkacak durumun yokken gidip bir de çocuk yapmışsın ne bekliyorsun.

Evin anahtarını annenlerden al, eşin de bakmayı çok istiyosa kendi baksın. Zaten işten de çıkmış en son anladığım durumda. Bir süre bu insanları birbirinden ayrı tut.

Herkesi vıcık vıcık edip sonra da "ay ben dayanamıyorum" demeye hakkın yok. İçini bize dökme eşine&annene dök.
0
lcha
(01.08.19)
Vakit kaybetmeden taşının. Evinizin anahtarı yalnızca eşin ve sende olsun.
0
takıl yani takmıyo belli
(01.08.19)
verilen tavsiyeler gayet açık, bunları uygulayacaksın. ayrıca ''sen ailene sinir koyamayan, kendi ailesini kurdugunun idrakinda olamayan bir insansin, esin de iyi dayanmis.'' +1
0
contraparal
(01.08.19)
Sen karını bu kadar ezerken ailesinden biri kalkıp senin kulağını çekmedi mi ben onu anlamadım. Ya da kız kimsesiz olduğundan çöreklenmişsiniz üstüne. Sen benim ablama bunları yapsaydın o "beğenmiyorsan işten çık" diyen ağzını yüzünü kırıp eline vermiştim.

ya da bu duyuruyu kadın tarafı yazdı erkek ağzıyla, bu da bir ihtimal. ortada çok büyük haksızlık görünüyor ve adam bize soruyor bilemedim.
0
windows95
(01.08.19)
Eşiyle annesi arasında kalan bir erkek olarak (bundan çok daha önemsiz sebeplerle) seni savunmaya gelmiştim ama eşin çok net olarak haklı, kıymetini bil ve onun huzurunu tesis etmeye çalış. Benzer şeyleri ben yaşasaydım olacakları hayal bile edemiyorum.
0
temasettin
(01.08.19)
arkadaşlar sağolun anneme gömmüşsünüz ama babamdan kalan 1100 lira emekli maaşı var o yüzden maddi anlamda yardımda bulunmak zorunda hissediyorum her zaman.
ayrıca taşınma ihtimali mümkün değil annemi yalnız bırakamam babamdan sonra kendisine söz verdim.
kardeşim konusunda kesinlikle haklısınız ama zorla işe gir çalış diyemem koskoca adam.
bizim eve girme kola içme peynir yeme nasıl diyeyim?
evet karımın anlayışlı oldugunun farkındayım ama annem ve kardeşimi silip atamam.
taşınmak çözüm değil annemle bi kaç kez konuştum para konularını o zaman da ben seni ne çilelerle okuttum şimdi verdiğin 3-5 liranın lafını yapıyorsun diyor.
0
🌸august
(01.08.19)
ayrıca şuan eve çat kapı girme evden yukarı yicek taşıma gibi bir durum yok eşim evde oldugu için.
ama eve yemek söylerken bile annemle kardeşime söylemek istediğimde eşim söyleme diyor ola ki annem gelirse o saatte oo bensiz köfte mi yediniz balık mı yediniz diye sitem ediyor.
evet taşınmak en güzel çözüm gibi gelebilir ama şuan için imkansız.
0
🌸august
(01.08.19)
Tüm konularda eşin haklı sen haksızsın. Bir erkek olarak söylüyorum. Asalak bir kardeşin var, çatkapı giren özel hayattan anlamayan bir annen var. Sende karakter olarak zayıf kalmışsın, evini oturtamamışsın. Eşin ne sabırlı mükemmel bir kadınmış.

Asalak kardeşinin sizde ne işi var, kendi evinde takılsın, kov gitsin. Bal gibi de söylenir, kıvırıp durma onu nasıl söylerim, bunu nasıl söylerim diye.

Sen kendi karakterinden soğu. Çapsızsın kardeş biraz.
0
KaraSakall
(01.08.19)
onemli olan senin ve esinin huzuru. zaten annen de bunu diliyordur. bunu saglamak icin ne gerekiyorsa yapacaksiniz. anneniz sizi anlayacaktir.

kardes gecici bir sey, mecbur kaldiginda gider is bulur. bu sorun degil.

karinizin ve toplumumuzu liberal sanan duyurucularin doldurusuna gelip annenize patlamayin lutfen. sakin kalin. iki tarafli dengeyi kurun.
0
Leonardo~Da~Vinci
(01.08.19)
kahir ekseriyet +1

Annen ceyrek takamiyorsa, gram altin taksin, onu da yapamiyorsa 100 lira taksin. Bu dügünde para takma olayi ekmek degil, su degil, elzem bir ihtiyac degil sonucta.

Kardesine de "Burasi market degil, git calis, kazan, istedigini al!" de.

Esinde peygamber sabri varmis.
0
chitosan
(01.08.19)
annem kardeşime karşı daha farklı hisler içinde ben okurken maddi durumumuz iyiydi fakat kardeşim okurken babamın vefatına denk geldi ve düzgün bi okul hayatı olmadı bende yeni evliydim ve kendisine yardımım olmadı.
o yüzden şuan kendimi onlara sorumlu hissediyorum evet bunların hiç biri eşimin kabahti değil ama beni anlaması lazım.

eşim işten çıkmak istemiyordu şuan da çalışmak istiyor evde delirmek üzere ama evi takıntı haline getirdi. evime girmesinler dolabımı açmasınlar diyor.
tuvalet kağıdını bile bizden taşıyorlar diyor.

7000 e yakın gelirim var kira vermiyorum aylık 500 lira yese annem kardeşim ne olacak ?
kadın 3000 alsa benden böyle beklentisi zaten olmaz.
0
🌸august
(01.08.19)
Yuh... eşin ne kadar sabırlı. Sizin acilen mümkünse şehrin taaa diğer ucunda bir eve taşınmanız lazım. Hatta keşke satın alsanız öyle bir ev.
Sonra kimse gelmez bence. Çocuğunuza da baktırmayın sadece arada ziyaret etsin babaannesini.
Anneye maddi yardımı bi düzene oturtun belli miktarı her ay verin ve gerisine karışmayın. Ya da siz evden taşının ki kadın oturduğunuz evi kiraya versin.
Amneme söz verdim diyip ömür boyu bu huzursuzluklarla nasıl yaşayacaksınız? Zaten böyle devam ederseniz ömür boyu sürmez, bi sabah yalnız uyanıverirsiniz.
0
megalomaniac
(01.08.19)
arkadaşlar eşimin haklı oldugunun farkındayım ama bu devirde 1100 lirayla nasıl geçinilir bana bi anlatsanıza? yardım etmeyip ne yapayım ?
0
🌸august
(01.08.19)
kardeşim işe girmiyor diye anneme el uzatmayayım mı çünkü eşimin istediği bu.
0
🌸august
(01.08.19)
şu düzen en aklı başında en yardımsever insanı bile çileden çıkartır. eşinizde de haklı olarak tahammülsüzlük oluşmuş. bir ailenin özel alanına bu kadar müdahale edilmemeli.

olay sizin sergileyeceğiniz güçlü duruşa bağlı tamamen. eşinizden soğumanıza hiç gerek yok. yapmanız gerekenleri arkadaşlar da özetlemiş zaten.

edit: sorun yardım etmenizde değil, sorun bunu düzensiz yapmanızda. kadının burnuna kadar sokmanıza gerek yok yardım etmek için anne ve kardeşinizi.
0
muslugubozukhayrat
(01.08.19)
Annenize yardım etmenin yolu iç içe yaşayıp akrabanın çocuğuna altın almasına yardım etmek değil ki.

Ev annenizin zaten, faturalarını, aylık yemek masrafını hesaplayın, sıkışmayacağı bir miktarı düzenli verin annenize ama kardeşiniz çalışmayıp, gelip sizin evinizde kendi evi gibi yiyip içip yatarsa tabii ki sinir bozar. Siz fiziksel olarak uzaklaşmalısınız, kardeşiniz de iş bulmak için ciddi çabalamalı artık.

Ayrıca eşinizin haklı olduğunu söyleyip durumu düzeltmeniz için öneri veren herkese "ama..." diye başlayıp yine annenizi ve kardeşinizi savunacaksanız bizden ne bekliyorsunuz? Fikir verin deyip fikrimizle kavga ediyorsunuz :/
0
kobuzchu kiz
(01.08.19)
Kahir ekseriyet +1

rica ediyorum karına bu akşam eve giderken bu kadar büyük sabrı için bizim adımıza da bi hediye al ya da ben bi orkide göndereyim. karın seni gerçekten seviyor. çünkü bütün bu anlattıklarında karın aşşıııırrııı haklı.
taşının.
ailenin huzur ve mutluluğu için (eşin ve bebeğinden oluşan) annen ve kardeşinle görüşmeleriniz azaltmalısın.
kaç yaşındasın bilmiyorum ama lütfen sen de bu olumsuzlukları görebiliyorken anneni ve kardeşini kayırmaktan vazgeç yoksa elinde olan seni seven bir eşi ve bebeği de kaybedeceksin.
0
dedim ben sana
(01.08.19)
eşin çok haklı. senin anneni ve kardeşini düşündüğün kadar kardeşinin de annesini ve kendisini düşünmesi gerekir. Kardeşin bile olsa bir yere kadar yardım edebilirsin. Eşin çocuğunu bırakıp çalışırken kazandığı paranın tabi ki de evde boş boş oturan insanlar tarafından yenmesini istemez. Kardeşini alıp karşına düzgün bir şekilde konuş bence. Gerekirse annen ile ayrı konuş bu konuyu.
0
ladybird
(01.08.19)
yardımcı olmak, destek olmak farklı kendine aldığın özenip seçtiğin şeyin eve geldiğinde dolapta olmaması ve bunun tekrarlanması farklı şeyler.
Kadının ailesinin sizden yardım istemediği konusu geçmiş aranızda, bu konuda yardım konusunu açığa kavuşturmanız eşinizle konuşmanız gerekir. Haklısınız 1.100 tl ile geçinilmez. Eşinizle konuşup iki ailenin maddi durumlarının farklı olduğunu ve sizin ailenizin desteğe ihtiyacı olduğunu söyleyip nakdi yardım yapmayı istediğinizi, bunun haricinde evden erzak vb bir çıkış olmayacağını anlatırsanız anlayacağına inanıyorum. Sonuçta bu kadar şeye katlanan kadın gayet de mantıklı olan bu çözüme laf etmez hatta bence sevinir. Taşının ayrıca desteği sadece aylık belli bir tutar nakdi destek olarak kısıtlayın, bu kararı da eşinizden habersiz almayın. Yeni anahtar kimsede olmasın.
0
okumayi sevmeyen okur
(01.08.19)
herkes söylenmesi gereken şeyleri halihazırda söylemiş, tekrar etmeyeceğim o yüzden.

ancak şunu belirtmeden geçemedim, tüm olay aslında sizin basiretsizliğinizden kaynaklanıyor ve bir de bunun üzerine "eşimden de annemden de soğudum eve gitmek istemiyorum sürekli mesaiye kalıyorum" cümlesini zikrediyorsunuz.

hem süreci yönetmekten aciz olup hem de kendi davranışlarınızla oluşturduğunuz durumdan kaçmaya çalışmanız, duble falso. eşiniz bu yönden de iyi sabrediyor; benim bir kadın olarak kesinlikle tahammül edemeyeceğim bir davranış biçimidir bu. eşin ailesiyle olumsuzluklar yaşanması bir yana, problem çözme yoksunluğu ve bunun üzerine sorundan kaçmaya çalışarak hayatını idame ettirmeye çalışan insandan net bir şekilde soğurum.

umarım değiştirmeniz gereken davranış biçiminiz hakkında biraz fikriniz olmuştur verilen cevaplar ışığında.
0
brena
(01.08.19)
august kardes, sen ailene yardim etmekle aileni kendi ailenin onune koyup, tum sinirlari alt ust etmenin farkini anlayamiyorsun. kimse sana anneni at bir koseye bir daha da gorme demiyor. bunun bir yolu yordami vardir.
tuvalet kagidina kadar kadinin evini 'elleyebilen' bir insana esin neden anlayis gostersin bana bir soyler misin? kadinin evini anahtarla aciyorlar giriyorlar, olayin b.ku cikmis hala bana anlayis gostermesi lazim diyor. hadi siz ailenizden ayri bir birey olamamissiniz, ya onun sinirlari? ya onun ozel hayati?
bunu anlayamiyorsaniz profesyonel yardim alin. esinizi karsiniza alip konusun, bir miktar belirleyin, her ay hesaplarina gonderin onun disinda evinize girip cikmalari, kadinin ev duzenine karismalari falan kabul edilebilir seyler degil. boyle bir sacmaliga da kimsenin anlayis gostermesini bekleyemezsiniz.

bu arada son olarak, bu olayda siz magdur falan degilsiniz, onu da soyleyim, hic kendinizi magdur pozisyonuna falan sokmayin. siz kendi basiretsizliginizin sonuclarini yasiyorsunuz.
0
songforsomeone
(01.08.19)
babandan 2 daire 1 dukkan kalmis. ekstra bir de emekli maasi 1100 var.

geliri gayet de 1100den daha fazla.


sen annen ve kardesine gerekli siniri koyamadigin icin yillarin getirdigi bir sinir var ortada. sen annene sakiz alsan sinirlenir karin. cunku bikmis.

annen kira vermiyor. faturalari 300 marketi pazari 600 tutar.

2 dukkan yahu onlardan gelen kirayla mis gibi de yasar. annene kiraci bulmada yardim et intetnete koy emlakcilara ver. o kardesin ne ise yariyor o yapsin bu isleri.

annen cok yuzsuz. benim babam ben 12 yasimdayken vefat etti. ben unvyi bitirdim ise girdim. maasim yeterli degildi annemden hala yardim aliyodum. buna ragmen bi gun geldi snnem benden para istedi ve kadin bunun icin agladi agladi. kizimdan para istiyorum diye icerledi kadin. ki o bana hala para veriyor zaten. sizin annenizin dedigine bak ben seni okuttum yedirdim bana 3 5 veriyon...

hicbir sekilde annen ve kardesin sizin evinize cat kapi giremez. her hafta da gorusulmez. 1 haftasonunu esinin ailesine 1 haftasonunu annenize 1 hafta kendi cekirdek ailenize ayirin.


senin onceligin karin ve cocugun. once onlara karsi sorumluluk hisset. once onlari mutlu et.


annen dugunlerde altin takmak zorunda degil. taki takmak zorunda degil. elalemin dugunune takacagi altini siz odememelisiniz. ne alaka ya ne alaka? komsulara verecek 300 500 liran varsa onu biriktir de cocuguna yatirim yap.


annen yemegini alamaz kirasini odryemez yardim edersin tabii. ama ortada boyle bir durum yok.


siz annenize acidiginiz icin bole yapiyorsunuz. o da bakti sizin kiyamadiginizi anladi sizi somuruyor.

annenize acimayi birakin. durumu dogru gozlemleyip degerlendirin.


kardesinize de 5 kurus vermeyin. gitsin ise girsin.


ne demek baban oldu ve sen sorumlusun simdi? annen seni bu sebeple mi dogurdu? cocuklari onlara baksin diye doguran ailelerden ne hayir gelir ki zaten...


git karinin gonlunu al, cicek al vs. komsunun dugunune verdigin 500 lirayla karina bir hediye al da onu mutlu et.
0
batlegolas
(01.08.19)
iyi de, esiniz annene bes kurus vermeyeceksin demiyor anladigim kadariyla. sinirlarin cizilmesini istiyor. hayatinizin tam orta yerinde olmasinlar, sizi somurmesinler istiyor. annenizi dusunmeniz gayet guzel bir davranis bu arada. sizi yetistiren kisiye elbette sorumluluk hissedecksiniz. ama yontemde sikinti var. kardese peynir yeme denmez. buna da katiliyorum.

ilk is ev tasinacak. soz verdim kismini bos verin artik. eli ayagi tutuyor annenizin sonucta. kardesiniz de yaninda. hic gormeyin de demiyoruz. ama evler uzaklassin. sizin daireye kiraci bulun, kirayi anneniz alsin. esiniz ise girsin, sabahlari cocugu annenize biraksin, aksam alip eve gelsin.
ya da cocuk bakiyor diye para verecekseniz kirayi siz alin annenize vermek yerine. ama anneye verilecek para belli olsun. siz de bir borca falan girin. anneniz sizden ekstra isteyemesin. kardesiniz dukkani alsin, is kursun orda, bir seyler satsin.
0
jimicik
(01.08.19)
sen annene ve kardeşine yine destek ol ama uzaktan destek ol. böyle kıç kıça olmaz.
annen sana yüklediği sorumluluğu senden alıp kardeşine yüklemeli.
kısacası sen eşine, kardeşin annene karşı sorumlu olmalı.
0
dafuq
(01.08.19)
Tavsiyelere verdiğin yanıtlardan tüm bu anormallikleri normalize etmeye çalıştığın anlaşılıyor, öncelikle bu kafadan çıkmalısın. Ailenin içinde bulunduğu maddi durum dolayısıyla yardımcı olabilirsin tabi ki, eşin de geçmişte senden daha fazla yapmış zaten, sorun olacağını sanmıyorum. Sorun ailenin vurdumduymazlığı. Sen olması gerektiği gibi onlarla konuşup çözüm bulmak yerine eşinin bu anormal durumu kabullenmesini ve anlayış göstermesini bekliyorsun. 'Nasıl söylerim' dediğin şeylerin hepsi gayet de söylenebilir şeyler ve ailenin geleceğini düşünüyorsan söylemek zorundasın.
0
temasettin
(01.08.19)
ben okurken tiksindim bu ne ya. kardeşinizi üstünüze geçirin bari. annenizin maddi durumu kötüyse dairelerden birini veya dükkanı satabilir. babanıza söz vermişsiniz eyvallah da o zaman eşinizi boşayın madem, annenizle yaşayın. ayıp ya. utandım sizin adınıza. eşinizde çok iyi sabır varmış maşallah
0
burya
(01.08.19)
Hocam altta verilen cevaplara verdiğin cevapları okudum. Valla karın çok sabırlıymış, başkası olsa çoktan kildii değiştirip kapıda bırakmıştı annenle kardeşini.

"bizim eve girme kola içme peynir yeme nasıl diyeyim?" sen bunu diyemiyorsan zaten bu işin sonu boşanmak olur. Sen de ananın evine taşınır kardeşinle birlikte 7000 maaşını bir güzel yersiniz.

Ya aklını başına toplar ve birey olursun ya da boşanırsın. Seçim senin.
0
lcha
(01.08.19)
ay bir de valla eklemek istiyorum "ama annemin odamıza pat diye girmesi olsun eşim mutfakta bişey yaparken sürekli uyarması pazar sabahları evi süpürmesi falan aslında küçük gözüken ama bir süre sonra sinir bozan şeyler yapması"

bu sana kucuk gozukuyorsa bosan, annenle yasa kardes. allah esine sabir falan vermesin, insallah kendinde cekip gidecek gucu bulur.
0
songforsomeone
(01.08.19)
yukarıdaki herkes +1 öncelikle, eşinde gerçekten peygamber sabrı varmış.

eşin artık yaşadığı hiçbir şeyi tolere edebilecek durumda değil, bence bunu gerçekten anlaman lazım. şu an en öncelikli şey senin bunu gerçekten idrak etmen. senelerdir zaten birsürü hadsizlikle uğraşmış, düzelir geçer diye sabretmiş. kardeşin bir işe girer çalışır ve sizin sırtınızdan bir nebze iner diye beklemiş kadıncağız. senin ailene yaptığın yardım falan değil derdi, geçinebilen herkes zaten ihtiyacı varsa anasına babasına destek olur. kadın şu an mental olarak bitmiş durumda, ekmeğinde peynirinde değil yıllardır evlisiniz, bunu göremiyor musunuz?

siz eğer anahtarı değiştirip ailenize dönüp kusura bakmayın diyemeyecek kadar basiretsizseniz o evden çıkacaksınız, bunun lamı cimi yok. anahtarı değiştirdiğiniz anda zaten kardeşiniz de anneniz de kafaları azıcık çalışıyorsa durumu anlayacak, sizin evinizde yaşama konusunda bir adım geri atacaklardır. atmazlarsa da artık evinizi değiştireceksiniz, üzerinizdeki anneme kardeşime kol kanat germeliyim sorumluluğunu biraz atmanız ve sorunlara çözüm odaklı yaklaşmanız gerekiyor. yarın öbür gün sizin başınıza bir şey gelse size kim kol kanat gerecek?
0
evde liyakat kalmamis
(01.08.19)
Dostum, eşin çok iyi aman kıymetini bil.
Eşiniz kendi evi, mutfağı, dolabı olsun sürekli birileri bunları kurcalamasın istiyor esasen. Asıl sıkıntısı bu.

Benzer şeyi bende yaşadım, yalnız annem mecburen bizimle yaşıyordu, 3 katlı müstakil ev tutup en alt katı ona ev yapmıştık ama mutfak vs ortak olunca çat kapı olaylarından vs rahatsızlık oluyordu. Şimdi yine müstakil ama alt-üst tamamen iki daire gibi eve taşındık, mutfak dolap vs ayrı oldu. Alışverişimizi bile birlikte yapıp anneminkiler bizimkiler diye ayırıyoruz. Sınırlar belli olunca onun kendi yaşam alanı bizim kendi yaşam alanımız olunca sorunlarımız inanılmaz birşekilde çözüldü, şimdi eşim sürekli iyiki bu eve geçtik çok mutluyum diyor. Alışveriş vs konularında ise kendi diyor annemin şuyu azalmış alalım vs. Ama eskiden atıyorum bir yemek yapılacak o anda dolap açılıyor ve ee tereyağı vardı bitmiş nasıl olur diye söylendiği oluyordu.

Sizin durumunuzda normalleştirmeye çalışmayın, ev ve dükkan vs var aylık geliri 1.100 TL olmamalı gibi sanki burası bir net değil. 1.100 TL bile olsa sınırları çizin eşinizle konuşun belli bir miktar destek olun düzenli olarak, bunu eşinizde sorun etmez. Ama sizin evinize mevcut durumda olduğu gibi öyle çat girmeyecekler.

Anahtar onlarda olmayacak, siz haftanın birkaç günü yarım saat gider oturur, arada bir hafta sonu birşeyler yapabilirsiniz. Siz evde yokken kardeşinizin sizin evde işi ne, annenizin evi yok mu? Orada neden vakit geçirmiyor. Anahtarı alın anneniz ve kardeşiniz ile de bunu açık açık konuşun, ortada çoğunuz var. Annenize de açık açık söyleyin, benim aile huzurum evliliğim tehlikeye girecek, bu duruma bir çözüm bulmamız lazım. Bunu bulduk. Bundan sonra böyle.
0
FAtE
(01.08.19)
kahir ekseriyet + 1.

uzerine yapacagim oneriler:

1) ayri eve kiraya cikin. annenin evinden uzak olsun. cok asiri uzak olmasina gerek yok, ama arada en az 15 dakika yurume mesafesi olsun. babandan kalan evler ve dukkan tamamen annene kalsin. ister kiraya versin, ister bos biraksin. hem sorumlulugu, hem gideri hem geliri annenin uzerine olsun. kiracilarin kirasini aksatabilecegini, evlerin ve dukkanin bos kalabilecegini, masraf cikartabilecegini ongorerek kendi maddi duzenini kursun. bu durumlarda da ona yardim etmeyeceginizi soyleyin. yoksa ilk aksilikte tum duzen bozulur.
2) kardesinin sorumlulugunu kendi uzerine almayacagini kabul et ve ona gore hareket et. kardesin yetiskin bir insan gibi davranmayi ogrensin,
3) cocugunuza ister annen baksin, ister bakici tutun. annen bakacaksa, aylik belirli bir miktar da annene verin.
4) bu duzeni kurduktan sonra, cok acil bir durum olmadikca annene maddi yardimda bulunma ve bu kararini kendisine anlat.
5) daha once onlarca kez yazilmis lakin, asla ve asla kiraya ciktiginiz evin anahtarini annene ve kardesine verme. esin senin aileni her gun gormek zorunda degil. eger cocuga annen bakacaksa, cocugu her sabah annenin evine birakip, geri annenin evinden almak senin gorevin olsun.
0
saygilarefendim
(01.08.19)
duyuruyu okurken kahroldum, kendini savunmanı görünce kanım çekildi.

konuyu çarpıtıyorsun. kimse sana anneni ve kardeşini yüzüstü bırak demiyor. önce kendi ailene, eşine ve çocuğuna sahip çıkacaksın. eşin seninle evlendi. annene ve kardeşine hizmetçilik edip onları beslemek zorunda değil, hele ki kendi evladı varken.

kendi hayatını kuracaksın, annene ve kardeşine de maddi olarak destek olabilirsin dışarıdan. ihtiyaçları ölçüsünde para verirsin kendi aileni zor duruma düşürmeden. ara sıra ziyaretlerine gidersin, oturup çaylarını içersiniz, bir günü birlikte geçirirsiniz ve sonra herkes evine döner.

"babama söz verdim" diye bir şey yok abi, aileyle ilgilenmenin tek yolu onlarla aynı çatı altında yaşamak değil. öyle yapacaksan evlenmeseydin. kimse sana avustralya'ya taşın demiyor ya da evlenip başka yere taşınanlar annelerini ihmal etmiyor.

1100 lira geliri var, dükkanınız var, ne maddi açıdan zor durumda olması allasen? hayır gerçekten zor durumdaysa da eşinle konuşursunuz, anlaşırsınız, atıyorum aylık 500 lira ailene gönderirsin kendi maaşından. kadın yıllardır her türlü terbiyesizliğe maruz kaldığı halde ses etmemiş, "anneme para göndereceğim" demene mi kızacak sence?

yani kusura bakma ama karakterli durman lazım, yaptığın inanılmaz çirkin ve saygısızca. sen evli adamsın, babasın. eşine ve çocuğunu buna mı layık görüyorsun? gözlerime inanamıyorum aq.
0
der meister
(01.08.19)
- o evden çık.
- dükkanın ve çıktığın dairenin kirasını annen ve kardeşine bırak. başka para verme.
- farklı bir semte taşın. mümkünse senin ya da eşinin işine yakın, annenin toplu taşımayla kolay kolay gelemeyeceği bir semte.
- ayda yılda bir ziyarete gidin yeter.
0
sinek kral
(01.08.19)
Çok sinirlendim size ya, kardeşiniz için zorla işe sokamam deyip eşinize çık işten bu kadar sorun ediyorsan demişsiniz, pes. Bu sınır bilmez anne ve kardeşinize karşı "ama ama nasıl derim" kafasıyla giderseniz sizden maalesef bir yol olmaz. Ayrıca tarafların arasında kalmamışsınız ki siz? Eşinizden taraf bir tavır göremedim. Herkes +1.
0
saveur
(01.08.19)
Kendimi eşinin yerine koyunca yazının sonuna kadar cinnetin eşiğine geldim. Kadın nasıl dayandı bu kadar şeye, bir de soğudum yazmışsın, ayıp ya. Kadının senden soğuyup bırakıp gitmediğine dua et bence.

Kardeşime biz yokken gelme diyemem yazmışsın, neden diyemiyormuşsun? At kadar adamın başka birinin evinde aksama kadar yiyip içip yatması normal mi? Ayrıca bunun temiliği bilmem nesi var. Belki kardeşin, eşine yeterince titiz gelmiyordur, sürekli onun ellediği, istediği gibi kullandığı şeyleri kullanmayı midesi almıyordur. Ben olsam tiksinirim çünkü. Ayrıca eşin el kadar bebeğine hasret çalışacak, kardeşin yatacak! Annen 1100 lira alıyor o da çalışınca eve kira vermediklerini de hasaplarsak mükemmel geçinirler. Sen millete küçük altın takmak zorunda değilsin, bu geçinmeye girmiyor.

Neyse valla bana ne oluyorsa ben aşırı sinirleniyorum böyle insanlara.

Çözüm olarak başka yere taşın, gelirim 7 bin yazmışsın yetwr de artar. ailenle eşini daha az görüştür. Annene ve kardeşine para verme gerçekten ihtiyaçları olmadığı sürece. Çünkü kardeşinin hayatın böyle bir şey olmadığını anlaması lazım. Annen de sizin evi kiraya verirse para konusu çözülür herkes kendi gelirini bilir.

Eşine de bu kadar şeye katlandığı için artık hediyeler mi alırsın, tatile mi görürürsün, iltifatlar mı edersin... bilmiyorum ama o kadın çok güzel şeyleri haketmiş, sabırlı insanmış.


Bir de şeyi eklemek istiyorum: annenin odanıza pat diye girmesi küçük gözüken bir şey değil. Baya büyük bir şey. Karın mutlaftayken kötü davranması da öyle. Bunlar sana küçük görünüyorsa da zaten sorun var. Karın bunlara bas bas bağırıp kavga etmediyse safi bir melek olduğu için.
0
Mossy
(01.08.19)
arkadaşlar teşekkür ediyorum yazdığınız bir çok şeyin bende farkındayım zaten benim tek sorunum ne zaman anneme bu konularda konuşsam sürekli ama ben senin için öyle yaptım böyle yaptım diye lafı ağzıma tıkması.

dükkanı kiraya verdiricem ve ama evden çıkamam bu onu kahreder.
anahtarı da artık eve girmiyorlar ama yine de isteyeceğim büyük ihtimalle eşimle tekrar arası açılacak.
kardeşimi dövsemde sövsem de istemediği sürece zorla işe sokamam ne yazıkki kendisi tembel sürekli yatan biri.
karımın kıymetini biliyorum aq bana sürekli karın iyi dayanmış deyip durmayın.
yaşananlar onu farklı biri yaptı değişti o yüzden soğudum eve gitmek istemiyorum eskiden beni gülerek karşılardı şimdi ölü gibi.
herkese teşekkür ediyorum. bu aksam düzgün bir konuşma yapacağım inşallah.
0
🌸august
(01.08.19)
August kardeş, sen o evden taşınmazsan ya bu evlilik uzun sürmez ya da hep bu şekilde yarak gibi yaşarsın (ki evliliğin sürmemesinden daha kötübu opsiyon).

Olayın temelinin para olduğunu da hiç sanmıyorum, eşin resmen kendi evinde özel alanı olmadığını hissediyor ve bu sinirlerine dokunuyor, bu da artık her alanda kendini göstermeye başlamış.
0
noluyo yaa
(01.08.19)
Evden çıkman anneni kahır falan etmez. Bu kadar abartmasın, sen de abartma. Her normal evlenen insan gibi başka bir yerde yaşayacaksın. Annen kahroluyorsa karın kahrolmuş zaten olacağı kadar. Kadın kapıyı ölü gibi açıyor diyorsun kendi ağzınla, bu kadın daha ne kadar kahrolabilir? Valla anormal.
0
Mossy
(01.08.19)
Anneniz kardeşiniz okurken de aynı şekilde kendi deyimiyle fedakarlık etmemiş mi? Kira vermeden, emekli maaşı + 2 dükkan kirası ile geçinemiyorlarsa diyecek birsey bulamıyorum gerçekten, sizin çekirdek aileniz neden maddi olarak da destekliyor bu ikiliyi hiç anlamadım. Maddi olarak kardeşinizden elinizi çekin bakalım biraz, ha yok o bizim ikinci çocuğumuz diyorsanız o başka.
0
saveur
(01.08.19)
Öncelikle benzer durumlar yaşadığım için eşinizi daha iyi anladım ve onun adına çok üzüldüm. Bakın burada maddiyattan öteye geçen bir sınır ihlali durumu var. İhlal olan yerde öfke başlar. Öfke de öylesine yıkıcı ve bulaşıcı bir duygudur ki kendi çekirdek ailenize sirayet ederse, özellikle de bu çocuğunuzun gelişim dönemine rastlarsa çok tatsız sonuçlar doğurabilir. Benzer şeyleri yaşadım ve ne kadar sinir bozucu olduğunu tahmin edebiliyorum. Benim de karıştırılan iç çamaşırı çekmecelerim, illa yıkanan donlarım, eve gelen sucuya, market çırağına göz banyosu yaptıracak şekilde asılan iç çamaşırlarım karşısında her gün ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Ya da evdeki çay, kahveyi saydığım söylenerek başucuma para konarak trajik şekilde terk edilen evimi... Veya nişanımdan hemen sonra gelip oğlunun ne kadar kötü bir insan olduğunu anlatıp annemi hastanelik etmesini ki eşimin hala bu kısımdan haberi yoktur. Kısacası lütfen en kısa sürede bir çözüm bulun. Rafa kaldırdığınız çekirdek aileniz kırmızı alarm veriyor, bunu mesaiye kalıp sorundan uzaklaşarak çözemezsiniz. Bence annenize limiti olan bir kredi kartı verin ve bundan başka yardımda bulunmayın. Bu miktar içinde yapacağı harcamaları kendisi tayin etsin. İstiyorsa kardeşinizi de buradan geçindirsin. Eşinizin ve çocuğunuzun sınırlarını koruyun, doğru konumlanın. Umarım bir an evvel çözülür...
0
gergedan
(01.08.19)
eşim anneme bebeğe baktıgı için para veriyor
ooohaaa
0
dedim dedim de kime dedim
(01.08.19)
Kadının asıl problem ettiği şey maddiyat, kaşar peyniri vs değil aslında. Özel hayatı yok, mahremi kalmamış. İnan karın şu an çok kötü bir psikoloji içinde, yazık lan kadına.

Kadın belki seks hayatınız için bazı fantezi kıyafetleri alacak? Ama korkudan, görülürse rezil olurum utancından alamıyor. Belki sabah kahvaltısını geceden kalan sevişmenin yorgunluğuyla kocasının gömleğini üstüne takıp donla yapmak istiyor?

Acilen uzak bir yere kiraya çıkın, ev ve dükkanın kiraya verilmesini sağlayıp kira gelirini ananıza bırakın.

Kaldı ki kira ödemeyen yaşlı bir kadına 1100 TL hayli hayli yeter, siz üstüne iki tane kira geliri bırakacaksınız.

Karınızın ruh sağlığı, çocuğunuzun psikolojisi ve kendi mutluluğunuz için satırı vurmaktanbaşka çareniz yok.

Satırı vurun ve kangren olan bu kolu kesin.
0
John Bloor
(01.08.19)
öncelikle: eksiduyuru'yu gelişmelerden (ne yaptın ne oldu ne bitti) haberdar etmezsen yazıklar olsun sana NET, bu kadar kişi alaka gosterdi yanıt verdi, sonunu da getirmelisin!

cevaben, bebeğin büyür de şu durumlar hakkında senin için sizin için neler düşünür ben sana şimdiden söyleyeyim (büyüdüğüm aile ortamı birebir aynı olmasa da benzer yanları çok)
" sana yazıklar olsun baba! senin bu tutumun başta annemi, sonra seni, sonra da beni içten içe mahfetti yıllarca. sayende bir dünya insanı olmak, fikri hür vicdanı hür birey olmak nedir hiçbir zaman tam manasıyla bilemeyeceğim. dahası beni de kendin gibi yapmış olmandan korkuyorum: bağımlı bir kişilik. ancak bu öyle bir bağımlılık ki; senin gibi aileye olan zaaflar olacağı gibi kötü alışkanlıklara yanlış insan ilişkilerine karşı da olabilir. teşekkürler!"

bu kadar. otuzuna kadar baba evinde yaşayıp evlendirildikten sonra altlı ustlu yaşamaya devam eden bir babaya sahip olarak, neler gördüm ne tatsız anlara çocuk halim ile tanıklık ettim bilir misin bilemem... hadi şimdi yemedim-yedirdim-anaya da, tipik-mirasyedi-kardeşe de yol ver. evet.
0
nickimi verin bana
(01.08.19)
Ayh açıklamaları okuyunca iyice daraldım, fenalaştım.

Ben seni ne çilelerle okuttum, şimdi 3-5in lafını yapıyorsun ne demek ya. Valla çocuğunu karşılık bekleyerek bakan büyüten insanları anlamıyorum ve hiçbir zaman anlamayacağım.

3-5in lafı dediği aslında torunun rızkı hem de. Senin de çocuğun var.
Canı istemediği için çalışmayan bir adamı doyurmak zorunda değilsin.

1100 TL + dükkan kirası ile yalnız yaşayan ve kira vermeyen bir kadın gayet de geçinir ayrıca.

Cevaplarına da bakılırsa güzel manipüle ediliyorsun. O evden taşınmazsan sonunuz boşanma. Olan çocuğunuza olacak.

Kendi anamın kıymetini anladım, canım anam.
0
peggy
(01.08.19)
savunmanı da okudum, hala sen haksızsın Mahmut
"napıyım aq" demişsin ben sana sorayım karın napsın "aq"
aklından ne geçiyor bunu derken, el kızı benim annemi neden çeksin kardeşimi neden çeksin diye hiç mi düşünmüyorsun birader. senin gibisinin evlilik neyine.

burada normalde her konuda kadar sayısız farklı fikir çıkar, burada ise herkes birleşmiş sana tek ağızdan aynı şeyi söylüyor sen hala çekmek zorundayım diyorsun. tekrar soruyorum, karın çekmek zorunda mı bunu? yok mu bu kadının kimsesi yahu? onu da mı senin annen yetiştirdi?

sen ne onu ne bu kadar insanın dediğini anlamıyorsun. çok ciddiyim boşan. senden ne koca ne de baba olur. otur annenle kardeşinle. kimsenin de günahına girme bir daha.
0
windows95
(01.08.19)
herkes yazmış ama eşiniz haklı. kadın kendi evinde rahat etmek istiyor.sizin eviniz bütün ailenin paylaştığı oturma odası gibi olmuş. ailenizin kişisel alanı kalmamış. benim de erkek kardeşim evli ve bırakın yatak odasına dalmayı dolabından habersiz su bardağı almıyorum. herkesin evi, düzeni kendine. ayrıca eşiniz,yetişkin kardeşiniz işe girmek zorunda kalmadan yaşayabilsin diye bebeğinizi bırakıp işe gidiyor. kolay sindirilebilecek bir durum değil. anneniz bahsettiğiniz maddi duruma göre de muhtaç durumda değil. anneniz hem kendini hem de kardeşinizi geçindirdiği için sıkıntı çekiyor olabilir en fazla. eşinizin işini vs bahane edip bir an önce başka eve çıkmanız en iyisi olur.bulunduğunuz daireyi de kiraya verirsiniz. şu an kira vermiyoruz diyorsunuz ama anne ve kardeşe yapılan harcamalar kira kadar ediyordur. ane ve kardeş muhtaç durumda olsa tabii ki destek olun ama kendi kendilerine yetebilecek gibi duruyorlar. çocuğunuza huzurlu bir yuva sunabilmek için aksiyon alırsanız iyi olacak gibi.
0
boyalı kuş
(01.08.19)
kendine bir comfort zone oluşturmuşsun. burası senin için ideal ortam ama eşin için kara zindan haline gelmiş. bu kadın seni aldatsa bile suçlayamam. yuvasında huzur bulamıyor çünkü. anneni ve kardeşini karşına alıp özel hayatının kalmadığını, yuvanın dağılma noktasına geldiğini söylemen lazım.

2 kira ve kardeşinin alacağı maaşla rahat rahat geçinecekler ama önce kardeşine çalışmak için bir sebep vermelisin. bu da evi terk etmen, senin ensende pişen bozanın bundan sonra kardeşinin ensesinde pişmeye başlaması anlamına geliyor.
0
sinek kral
(02.08.19)
tüm duyuru ortak cevap vermiş tek noktada buluşmuş ancak siz ikna olmuyorsunuz. Bu kafa ile evliliğinizi bitirirsiniz, böyle giderse eşiniz ayrılmak isteyecek.
0
damla sakızlı dondurma
(02.08.19)
bu kadar kişi yanılıyor olamaz tabi size karımı haklı bulmuyorum da demedim hiç bir zaman.
dün eşimle konuştum hazır ev fiyatları düşmüşken ev alalım yine buralarda daha büyük bir ev alıp taşınalım burasını da kiraya verelim dedim çok sevindi kirasını almamıza gerek yok annene bırak dedi ki ben onu da yapmayacağım.
ev alıp şimdi oturdugumun kirası ile kredi ödeyeceğim.
annemlere her ay 500 lira para veririz başka bir yardımımız olmaz bundan sonra söz veriyorum dedim.
eşim sıkıntısının para olmadığını ama konuşmak dahi istemediğini eğer sözlerimde ciddiysem bir an önce ev bulup çıkmamızı istedi.

annemi çağırıp ona da krediler düştü bir daha bu fırsat elime geçmez daha büyük bir daire alacağım burasını da kiraya vereceğim dedim beklediğim şekilde aman oğlum gitme aldıgın evi kiraya ver dedi ben de hayır kararlıyım eski ev istemiyorum daha fazla dedim ağladı torunundan nasıl ayrı kalacakmış vs. bir sürü şey söyledi.
eşim yakınlarda ev bakcaz hergün görüşürüz üzülme diye yine annemi teselli etti ama annem en son bana yine tavırlı ve kızgın şekilde gitti kendi evine.

durum bu.
acil şekilde arabayı satıp evi kiraya verip oturabilcek bir ev almam lazım.ve tabi zamanla hem eşimle hemde annemle aramı düzeltmem.

herkese tek tek teşekkür ediyorum.kim oldugumu bilseniz şaşırsınız aslında ama böylesi daha doğru oldu.
0
🌸august
(02.08.19)
Herkesin tahmin ettiği gibi eşinizin derdi para değil, ev huzuru öyle görünüyor. Yakın bile olsa yeni bir ev, kendi evinizin size ait olması, eşinizin kendi ortamının olması, çat kapı olayının olmaması emin olun eşinizin ve sizin huzurunuzu inanılmaz bir şekilde düzeltecektir. Annenizle de ne sizin ne eşinizin arası bozulmaz, bir süre sonra göreceksiniz daha bile iyi olacaktır. Az az görüşülünce birbirlerine batma durumu olmaz. Gerekirse para yardımı da aynı şekilde.

Siz aynen hemen bir ev bulup bir şekilde taşının, gerisi yoluna girecektir.
0
FAtE
(02.08.19)
Adım attığınız için tebrikler <3
Bundan sonra geri adım atmayın, anneniz üzülse küsse de alışır, eviniz daha huzurlu olduğu için anneniz ve eşiniz bir aradayken de her şey daha güzel olur eminim. Mutluluklar. (Gelişmelerden bizi haberdar edin, çok ilgilendik meseleyle!)
0
kobuzchu kiz
(02.08.19)
Bravo sağlam bir adım olmuş. Tek bir hatırlatma, en başında taşınma temizlik aşaması ve öncesinde dahi anahtar verme kimseye.
0
okumayi sevmeyen okur
(02.08.19)
(7)

Minnacık çeviri

neverletyougodown
Kafam durdu ya. Maç öncesi bir futbolcu hakkında konuşuluyor, eski sakatlığı vs varmış sanırım. "There are no concerns that he will not be available for the game"1. hiç bir şüphe, concerns yok, he will not be available (oynamayacak)2. hazır olmayacağına dair hiç bir şüphe, concern yok. (oynayacak)
Kafam durdu ya. Maç öncesi bir futbolcu hakkında konuşuluyor, eski sakatlığı vs varmış sanırım. "There are no concerns that he will not be available for the game"

1. hiç bir şüphe, concerns yok, he will not be available (oynamayacak)

2. hazır olmayacağına dair hiç bir şüphe, concern yok. (oynayacak)
0
neverletyougodown
(31.07.19)
1
0
sameidiot solo
(31.07.19)
there is no doubt*

"concern" bu şekilde bir ifadeye uyumlu değil.
0
Psycho Mantis
(31.07.19)
2.

maça hazır olmayacağına dair bir endişe yok. sakat ve oynayamayacak olsa "there are no concerns" demezlerdi, ifade olarak saçma oluyor. "kazada şans eseri kurtulan olmadı" demek gibi bir şey olur.
0
der meister
(31.07.19)
@Psycho Mantis benim cümlem değil hocam, bizzat tvde native adamın kullandığı cümle
0
🌸neverletyougodown
(31.07.19)
2, maça hazır olmayacağına dair herhangi bir endişe yok.
0
gkhncnzdgn
(31.07.19)
O zaman cümlenin çevirisi hatalı (ki türkçe kısmı da anlayamadım valla çok kopuk yazılmış).

Bir tahmin üzerine söylenmiş bir cümle gibi algıladım dolayısıyla "concern" kelimesi bu yargıya uygun düşmüyor. Bir de neden "plural" formda onu da anlamadım.
0
Psycho Mantis
(31.07.19)
orijinal cumle hatali falan degil.

cevap da tartismasiz bir sekilde 2.
0
hot potato
(31.07.19)
(20)

Her şey iyi olacak, değil mi?

zola123
Ben mutsuzluktan ölüyorum. Lütfen birisi her şeyin düzeleceğini söylesin. İhtiyacım olmasa yazmadım. Lütfen geçiyor diyin. 1 sene sonra 2 sene sonra ama geçiyordiyin. Lütfen. dayanıcam ama dayanamıyormuşum gibi. anlatabiliyor muyum?
Ben mutsuzluktan ölüyorum. Lütfen birisi her şeyin düzeleceğini söylesin. İhtiyacım olmasa yazmadım. Lütfen geçiyor diyin. 1 sene sonra 2 sene sonra ama geçiyordiyin. Lütfen. dayanıcam ama dayanamıyormuşum gibi. anlatabiliyor muyum?
0
zola123
(30.07.19)
bizim de talebimiz o yönde.. :/
0
candide
(30.07.19)
Üzgünüm.
0
adwokat
(30.07.19)
birkaç sene sonra umrunda bile olmuyor, iyiki bu şekilde gelişmiş olaylar diyorsun hatta. kaç kere başıma geldi...
0
benim adim kerim hepinizi severim
(30.07.19)
Zaman zaman zaman. Geçiyor.
0
fezagezgini
(30.07.19)
doğanın kanunu bu. geçiyor.
0
bonanza
(30.07.19)
Geçiyo tabi baba. Ne yapmışsın kendini böyle. Gel bir bira ısmarlayalım kötü kötü olmuşsun.
0
Giovanni Pipitto
(30.07.19)
Geçmeyecek de ne olacak? Geçiyor tabi.
0
pati
(30.07.19)
geçiyor yav kesin bilgi. duygusal olarak çok sağlam biri değilim. genel olarak ilişkilerim kötü sayılmaz ama sevgililik konusunda berbatım. aşık olunca 6 sene falan takılıp kalabiliyorum. ona rağmen ben bile atlatıp hiçbir şeyim eksik değilmiş gibi yaşamayı öğrendim. oluyor. canını sıkma. bence önümüzdeki 20-30 yıl içinde su için savaş çıkması ihtimali, güneydoğu asya'da yaşayan yüz milyonlarca insanın iklim yüzünden göç etmek zorunda kalacak olması vs. çok çok daha korkutucu hehe.

geçiyor, şeyapma. şu an üzül. kendine o fırsatı tanı. her şey zamanında güzel. acın tazeyse üzül. yanlış bir şey yok bunda. zamanla azalacak. kendini yıpratmamaya, acın bittiğinde "tamam lan geçti gitti işte, bi şey kaybetmedim, ben hala benim" diyebilmek üzere çabalamaya odaklan.
0
der meister
(30.07.19)
geçiyor arkadaşım/kardeşim. merak etme. sonra bundan belki daha hafif şeyler de gelebilir hayat bu hiçbir zaman dümdüz olmayacak, ama bu bahsettiğin herneyse* o istemesen bile geçecek ve ferahlık elbette gelecek.

bu süreci karlı bitirmeye bak sadece.
0
ssiradanbirigibi
(30.07.19)
hayatta kalabilmek için beynin bu mutsuzluğunu normal seviyeye çıkartacak. biraz dayan.
0
lilyb
(30.07.19)
Bazen, hatta çoğu zaman, 1-2 sene kadar kısa sürmüyor ama emin ol geçiyor :) Ve geçikten sonra kendini zayıf hissetiğin her anlamda daha dirençli hissediyorsun. Zaten amaç bu :)
0
superfluid
(30.07.19)
Netfkix after life izleyin
0
senolll
(30.07.19)
Geçiyor tabi. Her durum geçicidir hiç merak etme. Yaz bana anlatmak istersen
0
bisorumolacaktı
(30.07.19)
geçecek. başka şansı yok. öyle bir geçecek ki nasır tutacak bıraktığı iz. bi daha da ne olursa olsun o kadar acımayacak.
0
sinek kral
(30.07.19)
Mutluluk da mutsuzluk da daimi değil. Merak etme geçecek.
0
rock n roll
(30.07.19)
Bir iyi iki kötü şeklinde de olsa geçiyor
0
hasmetizm 2046
(30.07.19)
eksiduyu.ru

Bu duyuruyu başından sonuna kadar oku.
0
drya08
(30.07.19)
tam olarak 1-1.5 senedir çok ciddi mutsuz ve umutsuzdum. fakat 2 gün önce hayatın gerçekten çok şaşırtıcı olduğunu fark ettim. hiç merak etme vakti gelince hayat sana ödülünü veriyor.
0
zencipanda
(30.07.19)
ne oldu?
0
ilhamirem
(31.07.19)
Gün gelecek, bu olanlar için "ne boktan şeyler için kahrolmuşum be" diyeceksin inan.

Hayat böyle.
0
Psycho Mantis
(31.07.19)
(8)

ultraslan boykot çağrısı hakkında

catch
yahu arkadaşlar cidden bu insanlar neden bu kadar rahatlar ? hiç mi dertleri sıkıntıları yok? yahu tuttuğun takımın futbolcularından teknik heyetine , başkanına kadar herkes köşeyi dönmüş kimsenin umrunda değilsin , hatta verdiğin paralarla son model arabalarına yakıt koyuyorlar , her biri dünya vat
yahu arkadaşlar cidden bu insanlar neden bu kadar rahatlar ? hiç mi dertleri sıkıntıları yok? yahu tuttuğun takımın futbolcularından teknik heyetine , başkanına kadar herkes köşeyi dönmüş kimsenin umrunda değilsin , hatta verdiğin paralarla son model arabalarına yakıt koyuyorlar , her biri dünya vatandaşı olma şansını yakalamış. sen ne yapıyorsun ? güya boykot çağrısı yapıyorsun. vallahi anlayamıyorum ? bu kadar boş bir uğraş , insana hiçbir şey katmayan böyle bir durumun içine nasıl girebiliyor. aynı durumu fenerol kampanyası için de düşünüyorum.
0
catch
(29.07.19)
futbol toplumların afyonudur.
0
sutlu nescafe
(29.07.19)
ultrAslan ve diğer takımlardaki türevleri kadar boş topluluğa rastlamadım hayatımda. Konuyu da bilmiyorum gerçi. Neyi boykot ediyorlarmış?
0
himmet dayi
(29.07.19)
ne yazık ki sütlü nescafe +1

mantık yok.
0
baldan kaymak
(29.07.19)
bu arada opeti falan boykot ediyorlar da galatasaraylı "ilginç taraftarlar" sarı lacivert diye opetten alışveriş yapmıyorlardır bence :)) gidip shell'den alıyorlardır.
0
sutlu nescafe
(29.07.19)
galatasaray taraftarıyım ve ali koç'un bu aptal saptal gs ve terim düşmanlığını tamamen kendi yönetiminin ve takımının başarısızlığını örtmek, taraftarın gazını alıp oyalamak için olduğunu biliyorum.

fakat bu ultraslan denilen dangalaklar da hakikaten çok boş insanlar. ama bu ultraslana ait bir şey değil, körü körüne herhangi bir şeyi savunan tüm insanlar eşit dangalaklıkta bence. antu da böyle, çarşı da böyle, eses de böyle, tatangalar da böyle, gözgöz de böyle. trabzonlular da böyle.
0
reanarchy
(29.07.19)
Boykot çağrısı denk geldi de okudum. Böyle ipsiz sapsız boş beleş tiplerin sözde bir taraftarlık duygusunun arkasına saklanıp böyle büyük büyük laflar etmesi bende hep başkası yerine utanma hissi yaratıyor. Ülkede ne kadar tribüncü/fanatik varsa tamamı cahil, yüzünden kir akan, pis kokan zavallı tipler. Üstteki delpiero da meseleyi anlayamamış mesela, senin özgürlüğünü kısan hükümete isyan etmenle 2 büyük takımın senin umrunda olmayacak geriliminin ne alakası var? Gs kazansa bana ne FB kazansa bana ne! Hayatıma ne etkisi olacak? Tepişsin dursunlar. Kaldı ki bu takımların hepsi trilyonluk borçları affedilen, hesabı kitabı benim cebime negatif yansıyacak oluşumlar. Keşke hepsi batıp kapansa umrumda olmaz.
0
doxanikee
(29.07.19)
futbolu çok seven birisi olarak söylüyorum, kendine "taraftar" diyenlerin büyük bölümü konu futbol olduğunda paralize oluyor. korkunç bir akıl tutulması. eskiden ben beşiktaşlılara çok sallardım mesela ama yok abi, dışarıdan baktığın zaman hepsi birbirinin aynısı ya. fenerlisi kendine "cumhuriyet" deyip türkiye'yi fenerbahçe'nin kurtardığını iddia ediyor, beşiktaşlısı şerefli üçüncü, galatasaraylısı yönetimde söz sahibi olmadığı halde halkın takımı olduğu iddiasında falan filan...

dikkat et hepsine göre rakipleri suçludur. o şikecidir, beriki şerefsizdir, federasyonda şunun adamı vardır... istisnasız hepsi birbirine aynı ithamlarda bulunuyor. 5-6 yaşımdan beri futbol izlerim. bir pozisyon oluyor mesela. adamlar onu bile tartışıyor. veya neblim herif kendini çok bariz biçimde yere bırakmış, yurtdışında mesela izletip de "evet faul" diyecek bi tane adam bulamazsın, bizimkiler ısrarla faul diyor.

boş oğlu boş adamlar çünkü. vasıfsızlar. kendilerine ait bir dünyaları yok. herif günde 11 saat çalışıyor, gtüne don alacak parası yok ama fener'e para gönderiyor. galtasaraylısı desen işte böyle, koç ürünlerini boykot etse acından ölüp gidecek ama "ben neden daha çok kazanamıyorum" diye sormuyor, "neden kriz var" diye sormuyor, "niye daha iyi koşullarda yaşayamıyorum" demiyor da "koç galatasaray düşmanı" deyip boykot yapmanın peşine düşüyor sjfjsjsfjs. inanılmaz.

hepsini geçtim bu hareketler ciddiye alınacak ölçekte olmaz zaten hiçbir zaman. ultra troller boykot etse ne olur, etmese ne olur.
0
der meister
(29.07.19)
Endüstriyel sporlar ve toplumun böyle ilgiyle izlediği her şey genelde. Devamı yok :)
0
CursedChico
(29.07.19)
(8)

yurtdışına çıkmadan ingilizce'de akıcı olmak

kahverengi mont
15 yaşımda liseden ayrıldım. bu dönemde ticaret yapmak/çalışmak gibi planlarım vardı fakat genel olarak üniversiteye gitmeye karar verene kadar yaklaşık olarak 3-4 yıl evde takıldım. bol bol yabancı dizi izledim. farkında olmadan veya istemeden ingilizce öğrenmiş bulundum. şu an iyi seviyelerde ingi
15 yaşımda liseden ayrıldım. bu dönemde ticaret yapmak/çalışmak gibi planlarım vardı fakat genel olarak üniversiteye gitmeye karar verene kadar yaklaşık olarak 3-4 yıl evde takıldım. bol bol yabancı dizi izledim. farkında olmadan veya istemeden ingilizce öğrenmiş bulundum. şu an iyi seviyelerde ingilizce biliyorum. fakat altyazılardan ingilizce öğrenmenin sıkıntısı ilk olarak konuşma pratiğimin olmamasıdır. rahat iletişim kurabiliyorum, özellikle yazılı olarak web makaleleri yazabiliyorum bir seviyeye kadar, sözlü iletişim kurduğum kişiler ingilizcemin gayet iyi olduğunu falan söylerler fakat genellikle hata olur çoğu cümlelerimde. hemen düzeltirim fakat akıcılık sağlayamıyorum böyle olduğunda.

mesleğimle alakalı ingilizce bir youtube kanalı açma planım var. aynı işle alakalı diğer kanalları izlediğimde akıcı konuşabilmek adına hem kelime dağarcığım yeterli görünmüyor hem de konuşma konusunda pratiğim olmadığı için şu aşamada zor görünüyor bunu temiz bir şekilde başarmak.

önce yazıp, kamera karşısında okumak gibi bir plan yaptım, ya da hata yaptığım yerleri keser, doğrusunu tekrar çekerek eklerim diye düşündüm fakat tasarım üzerine olduğu için, ekranda tasarım programlarıyla yapmayı planladığım çalışmalarda kesmek/geriye almak absürt olur. haliyle sorunsuz bir şekilde konuşuyor olmam gerekiyor.

soru şu: yurtdışına çıkmadan hem kelime dağarcığımı geliştirmek istiyorum, hem de konuşmamı daha akıcı ve net bir hale getirmek istiyorum. siz ne gibi yöntemler tavsiye edersiniz?
0
kahverengi mont
(28.07.19)
Yabancı gazeteleri (tercihen amerikan) bol bol oku sesli ya da mırıltı şeklinde.

Reddit'teki politik başlıklara yaz ve diğer yazılanları oku.
0
Psycho Mantis
(28.07.19)
Programda yapacağınız işlemi ayrı olarak çekip üzerine hazırladığınız metni okuyup birleştirseniz olmaz mı?

Ben kelime dağarcığımı geliştirmek için mümkün olduğunca Economist, New Yorker, Atlantic gibi yerleri okudum. İlgilendiğiniz bir alan varsa o alandaki kült kitapları ve makaleleri okumak da epey yardımcı oluyor. Hatta Reddit'te /r/AskHistorians gibi yerlerin de epey faydasını gördüm. Öbür türlü sırf kelime öğreneyim diye merak edilmeyen bir şeyi okumak azap gibi geliyor.

Konuşmayı geliştirmek için İngilizce konuşulan bir ortamda yaşamak haricinde işe yarar bir yol yok gibi. Ben dört küsür ayda bile acayip ilerleme kaydettim. 1-2 kişi haricinde kimsenin ana dilinin İngilizce olmadığı bir yerde çalışıyorum.
0
bruce mclaren
(28.07.19)
kusura bakmayın biraz tırt bir cevap olacak ama yapacağınız şey ingilizceyle çok haşır neşir olmak. gerçekten. mantis'e katılıyorum. reddit'te yazmak ve okumak çok faydalı olabilir. çünkü tabiri caizse beyin içerisindeki ingiliççe bağlarını kuvvetlendirir. sürekli yazdıkça, okudukça, gördükçe beyninizi çalıştırmış ve geliştirmiş olursunuz ingilizce açısından. işlem hızınız ve kapasiteniz artar. atıyorum normalde 3 saniyede kuracağınız cümleyi kafanızın içinde 1.2 saniyede halletmiş olursunuz.

bunun dışında tavsiyem şudur: kendinize bir konu seçin. çok spesifik veya mantıklı olmasına gerek yok. SESLİ OLARAK konuşun. ağzınız hareket etsin, sesler temiz çıksın ve bunları duyun. fısıldayarak falan değil. karşınızda insan varmış gibi, konferans veriyormuş gibi... bu çok önemli. ben ingilizcede iyi olduğum halde yurtdışına çıktığımda ilk 1-2 gün şefik subaşı gibi konuşuyorum. kesik kesik, ağır ağır, yorgun argın... sonra alıştıkça hızlanıyor ve rahatlıyor insan.

fiziksel aktivite gibi düşünün. beyninize ne kadar ingilizce verirseniz, ağzınızı ne kadar açarsanız o kadar rahat edersiniz.

sesli okuma gibi şeyler de yapabilirsiniz. yani bir yandan beyninizin ingilizceyi daha hızlı işleyebilmesi gerekiyor, diğer yandan da ağzınızın beyninizle aynı performansı verebilmesi gerekiyor. bunun için de sesli pratik çok önemli. o açıdan verilebilecek en iyi tavsiye sanırım "ağzınızı çalıştırın" olur. beyniniz istediğiniz kadar bilsin, ağzınız alışık değilse konuşurken takılıyorsunuz.
0
der meister
(28.07.19)
Reyiz ben anlamıyorum, günlük hayat için mi ingilizce futbol için mi sanayi için mi ticaret için mi bırak akışına gün içindeki konuşmayı öğren devamı gelir ve zorlama yapma politik dil sana lazım degil. Türkiye İngilizcesi konuş bak hintliliere catur çutur Hint İngilizcesi konuşuyor çorba ediyorlar
0
protrek
(28.07.19)
teşekkürler yorumlar için. gayet faydasını olacağını düşünüyorum bu tavsiyeleri uygularsam çünkü kitap okumaya ağırlık verdiğim dönemlerde ana dilimde dahi akıcı ve temiz konuşuyorum normale nazaran. aslında bunu yapmak aklımda vardı fakat bilmediğim kelimeleri tek tek aramak, anlamına bakmak yavaşlatıcı bir etkiye sahip. yani gün içerisinde zaten bir sürü ingilizce metin okuyorum fakat bir amaç belirleyerek okuduğumda konu yine buraya varıyor. ama kasmadan, bilmediğim kelimelere başlarda o kadar takılmadan süreklilik sağlarsam sanırım işe yarayacaktır.

@protrek soruyu anlayamadım çünkü ben zaten ne için olduğunu belirttim? günlük ingilizcem de zaten iyi. o konuda çok bir sıkıntım olduğunu ya da aksanımı yok etmek istediğimi söylememiştim. bahsettiğim şey düzgün cümleler kurabilmek çünkü binlerce insana bir şeyler anlatmak niyetindeyim. sokakta herhangi birisi ile iletişim kurmak gibi bir durum olmadığı için, haliyle bir saygı göstermem gerekiyor. hem kendime, hem de izleyen, dinleyen kişilere. bu da "kasma ya" düşüncesiyle başarılabilecek bir şey değil bence.
0
🌸kahverengi mont
(28.07.19)
Eger varsa kendi alaninizda ingilizce alt yazili ingilizce videolar izleyin bol bol, hem alana iliskin kelime ogrenirsiniz hem konusma dilinde kullanimi gorursunuz hem de diliniz epey gelisir
0
kassiopeia
(28.07.19)
kitap okuyun bol bol. ara sira kitaplari sesli okuyun.
0
Leonardo~Da~Vinci
(28.07.19)
hicbirzaman bir İngiliz gibi konusamayacaksiniz, Bücür cadı komplesine girip ağzımızı sağa sola oynatıp antrenman yapmak akıcı doğru hatasız dil öğrenmenin anahtarı diyorum.
0
protrek
(28.07.19)
(14)

vücut geliştirme amelelik

bir soru sorcam
damacanayı kapıdan alıp yerine götüremediğimi fark edip spora başladımama amelelik gibi geliyoriş masa başı olduğu için parmak kası yapıyorumyüzme ve basketbol da yapıorum hafta da bir gün bunlar o kadar mantıksız gelmiyor daha eğlenceliama ağırlık kaldırıp indirmek 32322 kişinin terini akıttığı ale
damacanayı kapıdan alıp yerine götüremediğimi fark edip spora başladım
ama amelelik gibi geliyor

iş masa başı olduğu için parmak kası yapıyorum

yüzme ve basketbol da yapıorum hafta da bir gün bunlar o kadar mantıksız gelmiyor daha eğlenceli

ama ağırlık kaldırıp indirmek 32322 kişinin terini akıttığı aletlerle çalışmak çok manasız geliyor

derdimi sever misiniz
0
bir soru sorcam
(26.07.19)
severim.
0
cern de cayci olmak vardi
(26.07.19)
belinde sorun olduğu için kaldıramıyorsundur belki
0
Neill
(26.07.19)
yaptığın hareketten ziyade neticeyi düşünmeye çalış.
0
Etanglement
(26.07.19)
hayatın kendisi de manasız, kendi manalarını yaratmazsan..

so, derdini seveyim git o halteri kaldır.
0
AlsterWasser
(26.07.19)
Tamam. Evde mi olsun paket mi istersin?

Bu işten zevk almıyorsan hiç yapma boşuna. Yüzmeye git, evde barifks şınav çalış ama salona gitme.
Spor salonuna gitsen birkaç haftaya sıkılıp bırakacaksın çünkü.
Bu sporda gelişim görmek ciddi emek, sabır ve disiplin istiyor.
Olur da 4-5 ay düzenli gider, iyi beslenir, güzel bir programla çalışırsan vücudundaki değişimi görürsün. Sonra yavaş yavaş bağımlılık haline gelir.
0
adwokat
(26.07.19)
sana aşırı hak veriyorum bir kadın olarak.

vücut geliştirme o uüzden bence, sadece spor yap dinç kalabilmek için. o kaslar falan sanıldığı kadar çekici değik.
0
mojiziku
(26.07.19)
amelelik değil, zevkli.
0
garavel
(26.07.19)
kaslar mojiziku için çekici değilmiş o kadar, bence de o yüzden vücut geliştirmeyi bırak. spor dünyası şokta. salonlar birer birer kapanıyor. mojiziku için yapılan tüm kasların yakılmasına karar verildi. tüh.
0
der meister
(26.07.19)
@der meister jfkdks, hasta yatağında yüzümü güldürdün sağol valla.

Ağırlık çalışmasına yerden al yere bırak/indir kaldır şeklinde bakarsan amelelik gibi gelebilir, evet.

Onun yerine, her hareketi mükemmele yakın yapmaya özen gösterirken, her tekrarda dahi vücudunda yarattığı etkiyi hissetmeye çalışsan? Böyle diyince bi garip oldu evet, ama anlatmaya çalıştığım şey şu, ağırlık idmanı aslında kendinle savaştığın bir süreç. Vücuduna karşı acayip bi meydan okuma. Hele ağırlıkları artırdıkça mazoşistçe bir zevk aliyosun valla hehe. Kadın olarak diyorum bak bunu, ben de vücut geliştirmeyi bu kadar sevebileceğimi hiç düşünmezdim seneler evvel. Kilometrelerce yüzerdim falan. Maksat biraz güçleneyim diye bir başladım, şimdi bildiğin bağımlısıyım. İlk 3-4 ayı ciddi bir şekilde temel hareketleri ve etkilediği kasları, postürün nasıl olması gerektiği vb gibi noktaları halletmeye ayırdıktan sonra, emin ol aşırı zevk almaya başlayabilir, buna kendin bile şaşırabilirsin. Bakış açını değiştirip birazcık şans vermeye çalış, ha sonrasında da olmuyorsa olmuyordur herkes severek yapacak diye bir kaide yok.
0
brena
(26.07.19)
herkesin aslında belli bir yağ kas oranına sahip olması gerekir. amelelik olarak düşünme. vücudunda belli bir kas oranı gereklidir ve iyidir. onun için uğraşıyorsun.
0
black mamba
(26.07.19)
Bi zamanlar bana da öyle geliyodu. Ama değil. Bunun faydasını uzun dönemde görürsün, uzun dönemde zevk almaya başlarsın.

Sırt çalışıyosun mesela. Sırtında daha kas yok. O yüzden çalışırken kası hissetmen ve keyif alman çok zor. Ondan dolayı boş gelir. Ama zamanla kanatlar, göğüs, triceps oluştuğunda, latissimus dorsiyi, pec majörü çalıştırdığını net bir şekilde hissetmeye başladığında, üstelik hareketin mekaniğini sinir sistemine ezberletmiş olduğunda keyif almaya başlayacaksın.

Yoksa amelelik tabii. 22 delinin bi topun peşinden koşması gibi.
0
(s)AINT
(26.07.19)
Kasların da çekici olmadığını söyleyenlere bakma.

Dolgun, kalkık kalçalar, dik göğüsler ne kadar çekici değilse kaslar da o kadar çekici değildir. Lol

Ağırlık antrenmanları bana göre her erkeğin yapmak zorunda olduğu antrenmanlardır. Zorunda. Bu sporun sana kattığı bedeni yeterliliği hiçbir şey veremez. Allahın bir lütfu bence. İyi ki var.
0
(s)AINT
(26.07.19)
Eski California valisinin gencken soyledigi bi soz var pumping iron belgeselinde:
Hep agirlik basisimda, kaslara kan pompalar, bu penise kan pompalanmasi gibi orgazm hissi yaratir.
0
tunaktunaktun
(26.07.19)
Haftada 2-3 gün compound hareketler yaparsanız hem minimum sürelik periyotlarla (haftada 2-3 saat) güçlenmiş olursunuz hem de kas iskelet sisteminizi geliştirerek ileriye dönük fıtık eklem rahatsızlıkları ihtimalini düşürmüş olursunuz.

Bunun dışında kas oranı belirli bir haddeden sonra vücuda ne yararlı ne de zararlı olduğu söylenemez. (Fiziksel bir iş yapmıyorsanız)
Sağlık için kolu 45-50 cm yapmak tamamen palavra. Sadece fiziksel tatmin, daha fazla güç isteği gibi kişisel arzulardan ibarettir.
Demem o ki dediğim şekilde çalışırsanız hem o hissi vermez hem de amacınıza ulaşırsınız.
Öte yandan sporların atası bence cimnastiktir :)
0
filipis
(26.07.19)
(17)

Obez sevgiliniz oldu mu?

bezginbekir
obez sevgiliniz oldu mu veya obez birisiyle sevgili olurmusunuz?erkek veya kadın farketmez obez insanlar genellikle çekici bulunmuyor. çekici gelse bile elalem ne der diye düşünerek ilişki kurmak istenmiyor.siz sevgili olurmusunuz veya oldunuz mu?cinsiyet belirtirseniz daha iyi olur.
obez sevgiliniz oldu mu veya obez birisiyle sevgili olurmusunuz?

erkek veya kadın farketmez obez insanlar genellikle çekici bulunmuyor. çekici gelse bile elalem ne der diye düşünerek ilişki kurmak istenmiyor.

siz sevgili olurmusunuz veya oldunuz mu?

cinsiyet belirtirseniz daha iyi olur.
0
bezginbekir
(25.07.19)
pipim yetse olurdum.
0
acımasız gerçekler
(25.07.19)
olmam. obeze yakın biriyle ons oldu. yüzü ve memeleri mükemmel biriydi, göğsünden sonra farklı bir görüntü başlıyordu. baktım gece oksijen tüpüyle yatıyor, üstümü giyip kaçtım.

unutmuşum, evet oldum. fb ile başlayıp sevgilimsiliğe (biz şimdi neyiz'e) dönen, 1.80'e 90 kg sevgilim oldu. bir kaç ay sürmüştü.
0
Jesus Christ
(25.07.19)
fb olduk bi ara. kafası dolu biriydi.
0
sinek kral
(25.07.19)
Acımasız gerçeklerin cevap nick uyumu güldürdü :)

Ben de olmak istemezdim sanırım
0
mg3929
(25.07.19)
Obezi bırak şişmanla bile olmam.

Not: 180cm, 90kg, %12 yağ oranı
0
adwokat
(25.07.19)
Olmazdim. Olurum diyenlere de inanmıyorum.
0
westblack
(25.07.19)
Obez değil de kilolu biriyle oldum.
0
Boris
(25.07.19)
Olmam.
E.
0
rakicandir
(25.07.19)
olmam. hiç olmadı. çok şükür bu zamana kadar olanların hepsi tay gibiydi.
0
scudman1
(25.07.19)
olamadı. çünkü bir sebepten dolayı beni redetti. bazısı şişmanım ama özgüvenim tavan psikolojisinden dolayı kafayı yemiş durumda. kendisi burnunun ucunu göremeyecek kadar şişman ve göbekliydi. ben iste fiziği toplumun genel güzelik normlarına göre iyi durumda biriydim. kendisini tanımaya çalışıyordum. fiziken bile bana kötü görünmüyordu ama işte dediğim gibi beden olumlama manyakları yüzünden tuhaflaşmış durumdalar.
0
sorusor
(25.07.19)
Soru eklerini ayıran bir obezse neden olunmasın ya, olunur.

Bir arkadaşım(kendisi öküzdür) ona yazılan kıza "kilo verirsen seninle sevgili olurum" demişti. Sonra kız kilo verdi, bunlar sevgili oldular, evlendiler, kız eski kilosuna döndü, devam ediyorlar.
0
lcha
(25.07.19)
Ne kadar parası olduğuna bağlı.
0
malheiros
(25.07.19)
obezlerin en bakımlısı bile koktuğu, hareket edemediği ve gereksiz harcamalara sebep olduğu için hayır.
0
contraparal
(25.07.19)
erkeğim. obez sevgilim olmadı ama benim obezken iki sevgilim oldu. ikisi de fiziksel olarak füze gibi kızlardı.

ilişki konusunda büyük konuşmak olmaz ama obez bir kadının fiziksel ve cinsel açıdan ilgimi çekebileceğini zannetmiyorum maalesef. elalem ne der falan umrumda değil, ben kendim ilgi çekici bulmam.

kendim de şüşko olduğum için saydıracağım müsaadenizle. hastalığı ayrı tutuyorum, onun dışında şişmanlık kötü bir şey. evet insanların şişman olma hakkı var, bu yüzden kimseyi ayıplamamalıyız ama ben şişmanlığın normalleştirilmesine de karşıyım. şişman olmak sağlıksız olmak demektir. olumsuz şeyler çağrıştırır (hımbıllık, tembellik, oburluk, disiplinsizlik, gebeşlik ve hatta buna bağlı olarak temiz olmama vs.).

ben 19 yaşıma kadar at gibiydim. tartıya çıkma ihtiyacı bile hissetmedim. takip eden 5 yılda coştum, obez oldum. iki ucu da gördüm yani. vücuduma verdiğim zararı, yaşadıklarımı, yaşam tarzımdaki değişiklikleri... o açıdan obez bir insandan etkilenebileceğimi sanmıyorum pek. biz birlikteyken obez olması ayrı. ama obez bir kadınla görüşüp de kendisine aşık olmam saydığım sebeplerden dolayı çok zor.

şüşko dostlarım alınmasın lütfen, dediğim gibi ben de şüşkoyum, ona güvenerek yazdım biraz. kaldı ki herkes benim gibi "şekilci" (buna da şekilcilik deniyor nedense... bence tercih ama neyse) değil. benim şüşkoyken sevgilim oldu işte, oluyor yani. üzülecek bir şey yok ama şişmanlık kötü. imkan varsa kurtulmak en iyisi. yazık günah, kendimize yazık ediyoruz, bırakın başkasının beğenisini, o sonra gelir zaten.
0
der meister
(25.07.19)
Tıbbi anlamda obez olması için 30% ve üstü yağ oranı olması gerekiyor sanırım. Diyetisyen öyle demişti zira bize. Bu şekilde obez sevgilim oldu. Hayatımda da tanıdığım en süper insanlar listesi yapsam ilk üçe girer. Fakat Ağır Bedenler tarzı programlardaki gibi bir obezlikse kastettiğiniz olmadı. Öyle insan da tanımadım zaten şimdiye kadar.
0
sopiro
(26.07.19)
Erkek.
Olmadim, olamam. Obez birine en fazla baci gozuyle bakarim, otesi olmaz. Obezin kendine saygisi yoktur zart zurt degil isin o kismiyla ilgilenmiyorum. Obez hic cekici gelmedigi icin istemem. Yoklukta moklukta hicbir durumda hicbir sekilde istemem.
0
stavro
(26.07.19)
Erkek, kendim obezim. O yüzden tutup da "obez hatun istemem" demek haddini bilmemek olur. "Sen kim köpeksin de beğenmiyorsun" derler adama.
0
d max
(27.07.19)
(6)

Rusya gezisi

thin capitalization
Kaç gün ve hangi şehirleri önerirsiniz?
Kaç gün ve hangi şehirleri önerirsiniz?
0
thin capitalization
(24.07.19)
Gezmedim ama internetteki resimlerden görüp hayran kaldım: St. Petersburg.
0
gijilti
(24.07.19)
soru çok fazla genel. ne kadar paran var, ne kadar zamanın var, ne görmek istiyorsun, özellikle ilgilendiğin bir şey var mı vs. bunları söylemeden cevap vermek imkansız. çok genel olacak o yüzden,

st. petersburg, moskova ve kazan. en başta bu üç şehir gelir sanırım. sonra moskova'nın etrafındaki "altın halka" dedikleri bölgede irili ufaklı tarihi şehirler var. en büyükleri yaroslavl, en güzelleri suzdal olsa gerek. bunların dışında rostov velikiy, sergiyev posad, ivanovo, vladimir, kostroma görülebilir. hakkıyla gezmek için ne kadar zaman gerekir bilmiyorum açıkçası. sadece aralarındaki mesafe oldukça kısa, ondan eminim.

ben sibirya'yı çok merak ediyorum ama saydığım üç şehrin üstüne altın halka bölgesi gezilirse sanırım en azından 8-10 gün harcamak ve bolca yol katetmek gerekir, bunların üstüne sibirya için hem çok para hem çok zaman olması lazım.
0
der meister
(24.07.19)
Moskovada 4 gün kaldım. Bana yeterli geldi.
0
arşivci
(24.07.19)
Der meister’a ek olarak imkanınız varsa soçiye de bir bakın derim.
0
filipis
(25.07.19)
Kusura bakma ama bu soru şunun gibi: "Marslıyım, dünyaya geldim, dünyada ne tavsiye edersiniz?"
Rusya dünyadaki en büyük ülke, 11 saat dilimi var! St. Petersburg'dan başla, Vladivostok'tan çık. Süre: 2 ay.
0
ebabil curnatasi
(25.07.19)
Rusya inanılmaz büyük bir bölge. Ben de birkaç kez Moskova'ya gittim, bence 2-3 gün orası için yeterli.
0
roket adam
(25.07.19)
(4)

Ankara - Erzincan otobüsle kaç saat sürer?

raskolnikovv
Kamil Koçla
Kamil Koçla
0
raskolnikovv
(24.07.19)
10-11 saat
0
der meister
(24.07.19)
neden kamilkoç'un sitesinden açıp bakmıyorsunuz?
0
elorelia
(24.07.19)
elorelia +1

eksiup.com

linki açınca tab kısmında adına bakmayı unutma
0
same idiot
(24.07.19)
9 saatte refahiyeye gidiyor, orda yarim saat mola + 45 dk 1 saat falan erzincan, 10.5 saat filan olur
0
The_Lollok
(24.07.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.