Ben hem kendi mesleğimi kendi işime çevirdim, hem de e-ticaret yapıyorum, eşimin ailesinin de küçük bir restoranı var. Ben işten ayrılmadan kurdum kendi şahıs şirketimi.
1-Mesleğinizi bilmiyorum belki daha detaylı anlatırsanız daha aydınlatıcı olur. Ama bazı kurumsal meslekler danışmanlık yapmaya müsait. Bu çok ucu açık bir soru. Ama şunu unutmayın, mesela yazılmcısınız. Bir şirkette sadece yazılımcı olarak çalışıyorsunuz. Kendi şirketinizi kurduğunuzda yazılımcı, muhasebeci, pazarlamacı, müşteri ilişkileri yöneticisi, satın almacı, IT vs hep sizsiniz. Yani sadece kendi işinizi bilmeniz yetmiyor. Diğer işleri de iyi bilmeniz lazım. Özellikle pazarlama ve müşteri ilişkileri. Bu işlerde biraz dedikasyon önemli. Şöyle düşünün aybaşı mesela bu hafta herkesin maaşları ödendi. Arkadaşlarınız cumartesi akşamı mekan mekan gezerken siz oturup aysonu faturalarınızı kontrol etmekten sıkılmayacaksınız.
2-İşe göre imkana göre değişir. Sermayesi olan için krizler büyüme fırsatıdır. Ya da bazı iş kolları için krizler büyüme fırsatıdır. O riski siz analiz edeceksiniz. deer hunter haklı. Birçok yeni girişim en temel masraflardan kısıyor, en gereksiz yerlere para harcıyor. Mesela adam kirası çok diye ana caddeye gitmiyor, ara sokakta dükkan açıyor. Ama dükkana da güzel görünsün diye bir dünya dekorasyon masrafı yapıyor. Oysa ana caddede ortalama dekorasyonlu bir dükkan, ara sokakta süper dekorasyonlu dükkandan çok müşteri çeker gün içinde.
Bilmediğiniz işi yapmak risktir her zaman. Çünkü bilmediğiniz ön görmediğiniz bir sürü aksaklık çıkabilir. Bir kadın arkadaşımız kurumsal işini bırakıp nail art dükkanı açtı. Dükkan 2 seneye yaklaşıyor. Ama ilk sene cebinden ekstra 1 milyona yakın masraf yaptı. Bilmediği makineler alması gerekti, o işi yapabilmek için ekstra sertifikalar alması gerekti eğitime gitti, eleman çalıştırdı sürekli eleman değiştirdi, dükkanın yeri iyi olmadığı için taşındı. Daha yeni yeni kar etmeye başladığını söylüyor.
Saydığınız örneklerde en basitinden nereden ucuz ve kaliteli ürün alınır bilmeniz lazım. Pazarlık edebilmeniz lazım. 10 lira diyen adamdan o malı 8'e alabilmeniz lazım gibi gibi. Ben olsam ilgilendiğim işle alakalı vaktim ve imkanım varsa böyle bir dükkanda part time çalışırım. Ya da denemek için pazara çıkarım. Sosyete pazarı denen pazarlar iyidir bu konuda. En azından tek maliyetiniz ürün ya da tezgah maliyeti olur. 10-20binlik mal alıp tezgah satışıyla oradan kar edebiliyorsanız dükkanı da döndürme şansınız artar. Bir de toptancı vb öğrenmek için ideal yerdir pazar. Elbet kulağınıza isimler adresler gelir.
E-ticaret bambaşka bir olay. Öyle dükkan açtım gelsin satışlar diye bir dünya yok. E-Ticaret tamamen sayısal bir hesap işi. dijital pazarlama burada kritik. Birçok insan bu yüzden zarar ediyor. Atıyorum cebinde 100bin var. 90bin lira mal alıyor, 10 bin lira site yaptırıyor. Sonra full zarar. E-ticaret için sermayenizin ciddi bir bölümünü reklama harcamanız gerekiyor. Orada da çok iyi hesap yapmanız lazım. 100 lira kar etmek için kaç lira harcamanız gerekiyor gibi.
Kurumsal işinizi danışmanlığa çevirmekten bahsedelim biraz da. Bu sektöre göre değişir. Ama işinize ayırdığınız vaktin belki 2 katını müşteri bulmaya ayırmanız gerekiyor. Burada network çok önemli oluyor. Mesela çalıştığınız firmada aranızın çok iyi olduğu müşteriler vardır. Siz danışmanlık yapacağınızı söyleyince "kesin seninle çalışırız" da derler. Ama siz o kurumsal çatıdan çıktığınızda size bakışları değişir. Bu tip işlerle ilgili benim gözlemim "sorun çözen adam olmak" müşteri sağlıyor. Atıyorum ik alanında danışmanlık vereceksiniz. Sabaha kadar sunduğunuz hizmetleri anlatın işe yaramaz. Ama o ik yöneticisinin üzerinden bir iş yükünü alabilirseniz örneğin spesifik bir alanda eleman araştırması, o zaman para kazanmaya başlıyorsunuz.
Maalesef türkiye'de insanlar kurumsal hizmet aldıkları şirketlerden hizmet değil "iyi hissetmek" gibi bir hizmet satın almayı seviyorlar. Pazarlama, yazılım, ik, finans, organizasyon... Birçok sektörde şahıs firmaları ya da ufak işletmeler tanıyorum. Aşırı vasat işler yapmalarına rağmen, müşteriyle araları çok iyi diye yıllarca para kaznaıyorlar. Ya da çok iyi iş yapıp müşteriyi hoş tutmadığı için iş kaçırıyorlar.
Daha geçen gün bir organizasyon şirketi seçiliyordu bir firma için. A firması inanılmaz iyi teknolojisi olan bir sahne tasarlatmış. Adamlar zaten çok iyiler bu konuda. Ama çok almanlar yani işlerini yapıyorlar. Daha eski usül bir firma geldi sunuma. Sahibi sohbetle, goygoyla, dedikoduyla, biraz da ikramla işi kaptı.
Yani sırf kurumsal işinde çok başarılı olduğu için danışmanlık yapmaya başlayınca başarılı olacağını zanneden çok insan var. Orada işler başka türlü yürüyor.
Bu tip işlerde siz kendiniz çalışmaya çalışırsanız da büyüyemezsiniz. Yani müşteriyle işi yapacak insan arasında süpervizör olmanız lazım. İlk başta maaşla adam çalıştıramazsınız ama freelance outsource edebilirsiniz.
Size tavsiyem aslında muhasebecimin bana tavsiyesi, ilk başta bir kosgeb kursu alın. Muhasebe eğitimi alın. O eğitim sırasında da kendinize çevre edinebileceğiniz her yere gidin. Aynı sektörde bir tanıdığım vardı. Yıllardır her yerde bedava seminer veriyor mesleğiyle alakalı. Ticaret odası, üniversiteler, şirket organizasyonları... Adam ilerde danışmanlık yapacağı güne yatırım yapıyormuş meğer. Bir sürü kontakt oluşturdu farklı sektörden.
3-800bin gibi bir sermayeyle bilen adam çok şey yapar, bilmeyen adam hiçbir şey yapamaz. Ne yapacağınızı biliyorsanız 100bin bile iyi bir sermaye sayılır. Bu konuda yine deer hunter'a katılıyorum. En az riskli iş diye odaklanırsanız kaybolursunuz. Bir işi seçip oradaki riski minimize etmeye odaklanın.
Sermaye sadece maddi değil, beşeri sermaye diye bir şey de var. Bilgi en başta.
Akademik bilgi gibi düşünmeyin, en ucuz tekstil satan toptancılar listesi de bir bilgidir. Ama birçok akademik bilgiden daha zor elde edilir bu liste:)
gabe de haklı. 2025 çok belirsiz görünüyor.
Ben bu sene kendimi eğitme senesi olarak düşünürdüm. Kosgeb eğitimleri, küçük denemeler vs... Dijital pazarlamayı kesinlikle öğrenirdim. İçine kapanık biriyseniz sosyalleşmeye bakardım. Satış eğitimleri falan var mutlaka giderdim.
Bence asıl işinizi bırakmadan (işiniz ve sözleşmeniz uygunsa) yandan ufak ama sağlam ilerleyen bir "side hustle" gibi bakardım bu duruma.
0