gadlemler
Benim 2011 - 14 yıl olmuş, duygulandım...Ne duyurularım olmuştu zamanında, bir kısmını sildim. 2010 ların başlarında az dertleşmedim insanlarla. Reklam bile vermişliğim var. İyi ki varsın duyuru!
Benim 2011 - 14 yıl olmuş, duygulandım...Ne duyurularım olmuştu zamanında, bir kısmını sildim. 2010 ların başlarında az dertleşmedim insanlarla. Reklam bile vermişliğim var. İyi ki varsın duyuru!
0
Siteye ne zaman üye olduğumuz gözüküyor mu?
İlk duyurularımı silmişim.
Ama 13 bin küsür kez girmişim oha
İlk duyurularımı silmişim.
Ama 13 bin küsür kez girmişim oha
0
2009 görünüyor ama 2001 de yazar olmuştum ve 2 kere atıldım. eski nicklerimi de hatırlayamadım.
0
Eylül 2012 imiş. Dövmeci sormuşum ama dövme yaptırdım mı tabi ki hayır hahahaha
0
@Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz senin gerçek kimlini biliyorum. Yalan atma 1999'da bu sike yoktu
0
Şu an 'gözüken' ilk cevap verdiğim duyuru şubat 2013 ama öncesi de var eminim. Kendi açtığım duyuruyu bilmiyorum çünkü hepsini silmiştim bi ara. Şu an en eski gözüken 2015 ama kendi açtıklarım da daha eskiler vardı :)
0
Nisan 2014 diye gözüküyor. İlk cevabım da ilk duyurum da. Tabii daha önce duyuru açtıysam ya da bir şey yazdıysam bile göremiyorum. Ya silinmiştir ya da silmişimdir.
0
2013-2014 tür benim de. Hayatımın en darkweb zamanlarında böyle bir yeri keşfetmiş olmak sürpriz olmadı.
0
2013 ama 2019 gibi aldatılınca bütün eski duyurularımı tribe girip silmiştim o zamanki kız arkadaşım da buradaydı diye :3
0
2012. o zamanlar henüz çaylak olduğum için ekşi yazarlığımla duyuru hesabı açamamıştım.
sonra o çaylak hesabım onaylandı da üstüne bir de eski sevgilim tarafından çalındı :D:D hatta ilk duyurum bu konu hakkındaydı, hesabı nasıl kapattırabilirim temalı bir şeydi. silmişim sanırım o duyuruyu.
sonra o çaylak hesabım onaylandı da üstüne bir de eski sevgilim tarafından çalındı :D:D hatta ilk duyurum bu konu hakkındaydı, hesabı nasıl kapattırabilirim temalı bir şeydi. silmişim sanırım o duyuruyu.
0
ala09
artık bunu da hükümet politikalarına bağlayamayacağım. ülkede sansür de yok ki, görmediğimiz şiddet kalmıyor. hayvanlara yapılanlar, doğaya yapılanlar, kadınlara, çocuklara. bunca şeyin üstüne bir de fail aklama/faille empati çıktı. şimdi bunlar sadece duyarlı* insanların başına gelmiyor hepimiz şah
artık bunu da hükümet politikalarına bağlayamayacağım. ülkede sansür de yok ki, görmediğimiz şiddet kalmıyor. hayvanlara yapılanlar, doğaya yapılanlar, kadınlara, çocuklara. bunca şeyin üstüne bir de fail aklama/faille empati çıktı. şimdi bunlar sadece duyarlı* insanların başına gelmiyor hepimiz şahidiz ya. belki fail aklayan "kadınlar"ın da başına geldi ya bu tacizler. nasıl oluyor? üstelik muhafazakar&gurbetçi kültüründen geliyorum. görece esnek davranırım ama hala her seferinde şaşırıyorum
0
Bizde aktivistlik veya stk'lık işler daha siyasi halde.
Sorunun ele alınışı ve çözüme odaklanmaktan çok meselenin kime yaracağına bakılıyor.
Samimi şekilde bu konularla
ilgili olanlar da arada kaybolup
göz ardı ediliyor sanırım.
STK denilen bazı yapıların ve
haber kurumlarının dışarıdan
fonlanması da ayrı konu.
Problemimiz çok. Çözüm adına öne sürülen şeyler, uygulamada bir araçtaki gaza ve frene aynı anda basmaktan ibaret etki yapıyor.
Sorunun ele alınışı ve çözüme odaklanmaktan çok meselenin kime yaracağına bakılıyor.
Samimi şekilde bu konularla
ilgili olanlar da arada kaybolup
göz ardı ediliyor sanırım.
STK denilen bazı yapıların ve
haber kurumlarının dışarıdan
fonlanması da ayrı konu.
Problemimiz çok. Çözüm adına öne sürülen şeyler, uygulamada bir araçtaki gaza ve frene aynı anda basmaktan ibaret etki yapıyor.
0
probleminiz yok onun farkındayım da nasıl? diye anlamaya çalışıyorum. konfor alanı zart zurtun ötesinde bir anlam arıyorum. illa faaliyete dökülen işler için değil, düşünce aşamasında bile olmayan şeyler için. son gündem üzerinden örnek vereceğim, hiçbir taciz skandalında herhangi bir huzursuzluk yaşamazken yarı ünlü bir erkek bilmem kaç kişiyi taciz etti diye işten atılınca herkesin dertlenmesi. hukuksal bir yaptrım bile yok belki rahatlıkla başka bir iş yapacak deli bi mağduriyetten bahsetmiyorum. hukuksal olarak kanıtlansa dahi iş hayatında var olabilir. buradaki beklenti "tacizcilere lütfen bir şey yapmayın bir anlık şeytana uymuştur" çığlığı dersek, kadınlara ne oluyor?
0
türkiye'deki insanlar en marjinaller bile çok konservatif bir hayat yaşıyor. o sebeple herhangi bir normal dışı eylem burada çok daha az yer alıyor.
0
omurgasızlık. kültürün de tabi tuzu biberi azımsanmaz.
sahip olduklarından - siyasi, ahlaki, maddi, manevi - memnun olan kesim terazide ağır bastığı sürece de etkili bir aktivizm göremeyeceğimizi düşünüyorum. sorun bireysel gibi görünüyor ama toplumsal. çoğu ailede çocuklar halen tabularla, “aman yavrum” larla, “olaylara karışmayın” larla, “sus” larla ; haksızlığın karşısında, yanlışın karşısında bir duruşu olmadan yetiştiriliyor. ardına bakılmaksızın güç kavramı pohpohlanıyor. güçlü olanın ayıbı örtülüyor.
sahip olduklarından - siyasi, ahlaki, maddi, manevi - memnun olan kesim terazide ağır bastığı sürece de etkili bir aktivizm göremeyeceğimizi düşünüyorum. sorun bireysel gibi görünüyor ama toplumsal. çoğu ailede çocuklar halen tabularla, “aman yavrum” larla, “olaylara karışmayın” larla, “sus” larla ; haksızlığın karşısında, yanlışın karşısında bir duruşu olmadan yetiştiriliyor. ardına bakılmaksızın güç kavramı pohpohlanıyor. güçlü olanın ayıbı örtülüyor.
0
Aktivizm hicbir yerde dogal gelisen bir sey degil ki, aktivizm = para harcamak demek. epstein listelerine karsi kim ne yapti mesela? Turkiye’de aktivizmi fonlayan/yonlendirenlerin odagi sizin ilgilendiginiz konular degil, sebebi bu.
0
Etrafında inşa edilmiş kalıp kimlikler var çünkü, bu da karşılık bulma kabul görme ihtimalini azaltıyor.
Bir de bu işlerde öncü olan olmaya çalışanlar kahramancilik oynamayı çok seviyor, boyle katolik isa kültü gibi hareket eden tipler var. oturup zamana yayılmış stratejik planlamalar yapacak soğukkanlılıga sahip bir aktivist hayal etmek pek zor.
Bir de bu işlerde öncü olan olmaya çalışanlar kahramancilik oynamayı çok seviyor, boyle katolik isa kültü gibi hareket eden tipler var. oturup zamana yayılmış stratejik planlamalar yapacak soğukkanlılıga sahip bir aktivist hayal etmek pek zor.
0
awlmi
bu ara bir çok mekan otomatik olarak hesaba servis ücreti yazıyor. ekstra bir durum yoksa ilave bahşiş veriyor musunuz?
bu ara bir çok mekan otomatik olarak hesaba servis ücreti yazıyor. ekstra bir durum yoksa ilave bahşiş veriyor musunuz?
0
zorla alınan bahşiş gasptır. bir kuruş bırakmam.
ben zaten normalde de bahşişe sıcak bakmıyorum. hiçbir davranış farklılığı, iyi hizmet olmayıp bahşiş kutusunu veya tabağını ağzıma dayayanlar oluyor, gram toleransım yok.
ben zaten normalde de bahşişe sıcak bakmıyorum. hiçbir davranış farklılığı, iyi hizmet olmayıp bahşiş kutusunu veya tabağını ağzıma dayayanlar oluyor, gram toleransım yok.
0
servis ücreti alınıyorsa bahşiş bırakmam.
yemek, servis ve alakadan memnunsam en az %10 bırakırım bu arada.
yemek, servis ve alakadan memnunsam en az %10 bırakırım bu arada.
0
bırakmam ben de. onun dışında servis ücreti alınmıyorsa ve servisten memnunsam ben de en az %10 bırakmaya çalışırım.
0
hayır. servis ücreti alan bir yerde bardak kristal, çatal bıçak paketinden yeni çıkmış gibi tertemiz olmalı. standart bir yerse kalkarım.
0
sekizdokuzon
Sb
Sb
0
Senin bu sorular çok düşündürücü… yaratırdım çünkü ortalamaya vurursak sayı doğrusunda sıfır noktasının sağ tarafında olduğumu düşünüyorum.
0
evrenin yaraticisi olsam ne yapardım bilmek mümkün degil.
ama dijital ortamda alternatif dünyalar yarattigimizda icinde insanlar eksik olmuyor.
ama dijital ortamda alternatif dünyalar yarattigimizda icinde insanlar eksik olmuyor.
0
Kendim gibi birini yaratırsam tek olma şeysim yok oluyor. Yaratmam. Benim gibi kimse yok, ben varım demek süper.
0
soru başlıkta da cevap yaratılmışlarda değil.
cevap vermek için dünü bugünü yarını bilen, her olasılıktan haberdar olan bir varlık olmak lazım.
cevap vermek için dünü bugünü yarını bilen, her olasılıktan haberdar olan bir varlık olmak lazım.
0
Evrenin yaratıcısı olsaydık ön koşulu o kadar anlamsız bir ölçüt ki, önermenin devamına ne koyarsam koyayım makul bir şey çıkmıyor.
Evren yaratacak kadar zaman, mekan, boyut ötesi bir varlık muhtemelen yalnızlık, özlem, anlaşılmak gibi insani duygulara sahip olmaz.
"Kendi"si nedir, "gibi" nedir... Hiçbir şeye ohtoyaç duymadığı gibi böyle bir şeye de ihtiyaç duymazdı.
Yani soru "Bir topraksolucanının gözeneği dile gelse çayını şekerli mi isterdi?" gibi anlamsız.
Cevap: Bilmiyorum.
Evren yaratacak kadar zaman, mekan, boyut ötesi bir varlık muhtemelen yalnızlık, özlem, anlaşılmak gibi insani duygulara sahip olmaz.
"Kendi"si nedir, "gibi" nedir... Hiçbir şeye ohtoyaç duymadığı gibi böyle bir şeye de ihtiyaç duymazdı.
Yani soru "Bir topraksolucanının gözeneği dile gelse çayını şekerli mi isterdi?" gibi anlamsız.
Cevap: Bilmiyorum.
0
kizil karga
Bu adama büyük çoğunluk meczup gözüyle bakıyordu ama 20 gün önce yaptığı tahmin sanki %100 tutmuş gibi, hakkı mı yeniyor yoksa gerçekten meczup mu?https://x.com/vaziyetcomtr/status/1907765757468934348?s=46&t=vDcUzHG6zvvcP0E_PkymRA
Bu adama büyük çoğunluk meczup gözüyle bakıyordu ama 20 gün önce yaptığı tahmin sanki %100 tutmuş gibi, hakkı mı yeniyor yoksa gerçekten meczup mu?
x.com
x.com
0
bunu ben dahil herkes söylüyor zaten o zaman benim de hakkım yeniyor.
0
Haddimi aşıp yorum yapacağım. Normalde jeolog değilim ve bu bilim hakkında bilgim çok kısıtlı. Ancak hakkının yendiği bir durum yok diye düşünüyorum. Depremleri tahmin etmeye çalışıyor. "6.0 - 6.5 büyüklüğünde deprem OLABİLİR" diyor. Bugün fay haritasını bilen ve sismik hareketleri takip eden birçok bilim insanı benzer tahminler yürütebilir. Söylediği şey tuttu diye her söylediğini doğru kabul etmek insanı yanıltır. "İstanbul'da 6-6,5 olur daha da büyük olmaz" diyor mesela. Bilirkişi kabul ettiğimiz Naci Görür ve Celal Şengör gibi isimlerin söylediğinin aksine bir şey söylüyor. Ama şunu biliyoruz ki Naci Görür bu konuda konuşunca tamamen bilimsel veriye dayanarak söylüyor. Marmara fay hattında enerji biriktiğini ve mutlaka bu enerjinin büyük bir depreme sebep olacağını bilimsel olarak söylüyor. Şener Üşümezsoy da jeolog. Eminim o da diz kapağından sallamıyordur konuşunca. "Deprem olabilir." demekle önemli bir iş yapılmış olmuyor ama "daha da büyük deprem olmaz" demek tamamen sallamasyon bence. Bunun arkasını dolduracak bilimsel veriyi de sunsa daha net yorum yapabilir insanlar meczup bu yoksa dahi mi diye.
0
iki farklı görüş var.
biri üşümezsoy gibi kumburgaz-silivri arası deprem bekleyenler. hatta bunlar bursa-mudanya hattına daha çok dikkat çekerler. övgün ahmet ercan da bu gruba dahildir.
ikinci görüş depremin adalar açığından başlayıp tek seferde kırılacağını söyler. bunlarda celal şengör, naci görür ve çoğunlukla itü tayfası.
biri üşümezsoy gibi kumburgaz-silivri arası deprem bekleyenler. hatta bunlar bursa-mudanya hattına daha çok dikkat çekerler. övgün ahmet ercan da bu gruba dahildir.
ikinci görüş depremin adalar açığından başlayıp tek seferde kırılacağını söyler. bunlarda celal şengör, naci görür ve çoğunlukla itü tayfası.
0
usumezsyon'un bilimsel bilgisi ve performansi, televizyonda gördügümüz diger uzmanlara kıyasla, cok zayif. o yüzden pek ciddiye alinan birisi degil. kaslari ile etrafındaki genc kadınlari etkilemeye calismasi da sozlerini ciddiye almami zorlastiriyor (ad hominem nedir, işte budur)
0
bilimsel bir konuda bu kadar kesin aciklama yapan bir insana guvenesim gelmiyor. neye dayanarak soyledigi belli degil. belki sehri terk edip hayatini kurtaracak o kadar insanin hayatini karartiyor olabilir.
insanlar ne olursa olsun felaket olacakmis gibi hareket etmeli ve yasadigi binanin saglamligindan emin olmali. boyle soylemlere aldanip deprem gercegini yok saymamali.
bence bayagi sorumsuzca bir hareket yaptigi. o kadar bilim insani ondan daha az mi biliyor?
insanlar ne olursa olsun felaket olacakmis gibi hareket etmeli ve yasadigi binanin saglamligindan emin olmali. boyle soylemlere aldanip deprem gercegini yok saymamali.
bence bayagi sorumsuzca bir hareket yaptigi. o kadar bilim insani ondan daha az mi biliyor?
0
hakkı yeniyor olarak düşünmenizin nedeni bir tane felaket tellalı adamı ünlü yapıp sürekli kanallara çıkartıp dinlenmesidir. o adam dışında hiçbir bilim insanı dinlenmiyor. kaldı ki bu felaket tellalı adamın jeologtur; sismolog veya paleosismolog değildir.
yine çıkıp yavaş yavaş konuşup kimsenin anlamadığı cümleler kurup insanın kafasını karıştırıp korkutacaktır.
not: bu felaket tellalı adamın ismini bilerek vermedim. namusu gibi koruyan insan çok bu bilim insanını. bilimsel etik kurallardan da bihaberdir kendisi.
yine çıkıp yavaş yavaş konuşup kimsenin anlamadığı cümleler kurup insanın kafasını karıştırıp korkutacaktır.
not: bu felaket tellalı adamın ismini bilerek vermedim. namusu gibi koruyan insan çok bu bilim insanını. bilimsel etik kurallardan da bihaberdir kendisi.
0
Hakkı yenmiyor. Bilimsel camiada çok ciddiye alınan biri değil zaten. Şovmen olduğu için piyasada. Yoksa kendisiyle aynı seviyede başka kişiler de var. İnsanlar genel olarak hiçbir şey yapmalarını gerektirmeyen, herhangi bir endişeye sebep vermeyen yorumlarından ve şovmen halinden dolayı seviyorlar.
Ülke bu haldeyken ekonomi süper, avrupa kıskanıyor, dünya lideri, satranç falan denmesi sizi ne kadar rahatlatıyorsa ya da ne kadar gerçekse bu da tamamen aynı.
Ülke bu haldeyken ekonomi süper, avrupa kıskanıyor, dünya lideri, satranç falan denmesi sizi ne kadar rahatlatıyorsa ya da ne kadar gerçekse bu da tamamen aynı.
0
ben şener hocanın yanıldığını hiç görmedim. hakkı yeniyor. ben kendisine güveniyorum.
0
Papyon, kravat takmiyor diye meczup gorenler var evet. Toplumun belli kesimi iste bunu dusunenler.
Matilda+1
Asil digerleri sovmen, rantci
Matilda+1
Asil digerleri sovmen, rantci
0
Dışkı yiyen zat gibi popülist olmadığı için, halktan bir insan olduğu için kadıköy moda’daki kahvehanede takılıyor şener hoca. Medyatik olmak gibi bir derdi yok. Arada böyle tvlere çıkarak halkı bilgilendiriyor.
popülizme ve zırvacılığa hiç ihtiyacı yok. Gerçek bir bilim adamı. Kadıköy’de komşumuz. Öyle elitist bir demagog hiç değil. Şahsına münhasır bir karakter.
Dışkı yiyen zat ise 2002 yılında verdiği röportajda büyük istanbul depremi (7+ şiddetli) 10 yıl içinde olacak şekilde ciddi ciddi iddialarda bulunuyor. Youtube da videoları mevcut dileyen bakabilir. Sonrasında da her 10 yıl da aynı şeyi tekrarlıyor. Sürekli yaptığı şey şu: x kadar yıl içinde büyük deprem olacak diyor ve haliyle rezil oluyor. Sonuçta bu bir tahmin. Ama insan hatalı tahminini de kabul etmeli. Zaten bu zatın gündeme geldiği konular hiçbir zaman uzmanlık alanı olan jeoloji değil dikkat ederdeniz hep başka konulardaki söylediklerinden gündemde malesef.
Şener hoca gibiler her zaman kendisinden çok daha aşağı durumda olan insanlar tarafından daha az duyulur ve daha az bilinir. Bilgeliğin şanından heralde.
popülizme ve zırvacılığa hiç ihtiyacı yok. Gerçek bir bilim adamı. Kadıköy’de komşumuz. Öyle elitist bir demagog hiç değil. Şahsına münhasır bir karakter.
Dışkı yiyen zat ise 2002 yılında verdiği röportajda büyük istanbul depremi (7+ şiddetli) 10 yıl içinde olacak şekilde ciddi ciddi iddialarda bulunuyor. Youtube da videoları mevcut dileyen bakabilir. Sonrasında da her 10 yıl da aynı şeyi tekrarlıyor. Sürekli yaptığı şey şu: x kadar yıl içinde büyük deprem olacak diyor ve haliyle rezil oluyor. Sonuçta bu bir tahmin. Ama insan hatalı tahminini de kabul etmeli. Zaten bu zatın gündeme geldiği konular hiçbir zaman uzmanlık alanı olan jeoloji değil dikkat ederdeniz hep başka konulardaki söylediklerinden gündemde malesef.
Şener hoca gibiler her zaman kendisinden çok daha aşağı durumda olan insanlar tarafından daha az duyulur ve daha az bilinir. Bilgeliğin şanından heralde.
0
celal isimli şarlatana kıyasla daha güven veren birisi. genelde söyledikleri çıkıyor ayrıca. özel hayatında bok yemek, küçük kızların poposunu ellemek gibi sapıklıkları olmadığına da eminim.
0
Arkadaşlar tam bugün hatta şu anda Şener Üşümezsoy'un "bakın onlar orada (sarı renk) fay gösteriyor ama orada fay yok, asıl fay hattı şurası (kırmızı renk). Buradaki fay da ölü" dediği yerlerde deprem oluyor. Nasıl güvenilir ve her dediği çıkan adam oluyor, bu ne bilimsizliktir? Asahadh
Kandilli Rasathanesi: udim.koeri.boun.edu.tr
USGS (ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu): earthquake.usgs.gov
Şener Üşümezsoy'un haritası: youtu.be
@abuzer +1 Bir de "papyonlu" diye Celal Şengör'e laf sokup kaslarını göstermek için atlet giyen ve kovboy şapkalı adamı "normal" görmek de çok garip. Size en rahatlatıcı bilgiyi veren kişiye inanmak istiyorsunuz diye o doğru olmak zorunda değil. Oytun Erbaş'ın da peşinden aynı kafayla gidenler oldu. :D
Kesinlikle işin tartışması ya da fanatizminde de değilim. Burada birileri sizin konfor alanınızı sarsmıyor ve siz rahat uyuyun diye masal anlatıyor diye 1 kişi bile önlem almayı bırakırsa onun yaşanacak bir depremde başına gelecek olan şeyin vebali sizlerin boynunda. Ben bunun yükünü alamazdım mesela.
Kaldı ki onun deprem beklediği bu bölgede "deprem olmayacak" diyen de olmadı zaten. Bir bütün halinde ya da iki veya üç parça olarak kırılma beklentisi vardı. Bütün halinde kırılmadı. Haber başlığı (içeriği de değil) okuyarak cımbızlanıp "clickbait" haline gelen açıklamalar üzerinden tartışma yaratmaya çalışanlara da bakmayın. Bir de bu yerinde ölçümler ve cihazlar ile yapılan verilerin kimde olduğu, kimin yaptığı belli. Şener Üşümezsoy'un rasathane ve araştırma merkezleri ile ters durumdaki araştırmalarını kendisi gizli bir zengin olarak finanse ederek ve gizlice batiskaf ile dalıp orada ölçüm yaparak sunmadıysa söylemleri bir bilim adamı değil, en fazla tarihçi olarak değerlidir.
Kandilli Rasathanesi: udim.koeri.boun.edu.tr
USGS (ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu): earthquake.usgs.gov
Şener Üşümezsoy'un haritası: youtu.be
@abuzer +1 Bir de "papyonlu" diye Celal Şengör'e laf sokup kaslarını göstermek için atlet giyen ve kovboy şapkalı adamı "normal" görmek de çok garip. Size en rahatlatıcı bilgiyi veren kişiye inanmak istiyorsunuz diye o doğru olmak zorunda değil. Oytun Erbaş'ın da peşinden aynı kafayla gidenler oldu. :D
Kesinlikle işin tartışması ya da fanatizminde de değilim. Burada birileri sizin konfor alanınızı sarsmıyor ve siz rahat uyuyun diye masal anlatıyor diye 1 kişi bile önlem almayı bırakırsa onun yaşanacak bir depremde başına gelecek olan şeyin vebali sizlerin boynunda. Ben bunun yükünü alamazdım mesela.
Kaldı ki onun deprem beklediği bu bölgede "deprem olmayacak" diyen de olmadı zaten. Bir bütün halinde ya da iki veya üç parça olarak kırılma beklentisi vardı. Bütün halinde kırılmadı. Haber başlığı (içeriği de değil) okuyarak cımbızlanıp "clickbait" haline gelen açıklamalar üzerinden tartışma yaratmaya çalışanlara da bakmayın. Bir de bu yerinde ölçümler ve cihazlar ile yapılan verilerin kimde olduğu, kimin yaptığı belli. Şener Üşümezsoy'un rasathane ve araştırma merkezleri ile ters durumdaki araştırmalarını kendisi gizli bir zengin olarak finanse ederek ve gizlice batiskaf ile dalıp orada ölçüm yaparak sunmadıysa söylemleri bir bilim adamı değil, en fazla tarihçi olarak değerlidir.
0
Yanlış bilmiyorsam bundan 25 yıl kadar önce bir Fransız gemisi Marmara Denizi'ne gelip birtakım araştırmalar yapmış. O araştırma sonucu ortaya çıkan veriler farklı şekillerde yorumlanıyor. Benim anlamadığım, bu kadar bilgi kirliliği olacağına Türkiye'nin en önemli konusu hakkında günümüz teknolojileri ve devletin kontrolünde deniz tabanında çok detaylı bir araştırma yapılıp sonuçlar neden incelenmiyor? Bizim ülkece daha hayati bir konumuz var mı?
İşin bilimsel yönünü bilemem. Ben Üşümezsoy'u çok öteden beri takip ederim, son 1-2 senedir Youtube veya farklı platformlarda çıkan hemen her konuşmasını dinlemişimdir. Dikkatle takip ediyorum.
99 depreminden sonra herkes İstanbul yıkılacak derken Üşümezsoy Düzce ve Şarköy'e dikkat edelim asıl tehlike orada demişti, gazete arşivlerinde var. 2021 yılında Maraş-Hatay civarındaki tehlikeye dikkat çekmişti. Kumburgaz'da 6-6,5 civarı bir deprem beklediğini zaten sayısız kere ifade etti, birçok defa dinledim. Bunu sadece 20 gün önce söylemedi. Kendi kafasında bir fay haritası var ve o haritaya göre çıkarımlarda bulunuyor. Fransız gemisinin yaptığı araştırma sonucu Şengör ve Görür'ün teorilerinin hatalı duruma düştüğünü söylüyor. Sanki ortaya yeni çıktı yorum yapıyor gibi konuşuluyor ama adam 99 depreminden beri istikrarla aynı şeyi söylüyor.
Üşümezsoy tişört-şort yerine gömlek-kravat ile yayınlara çıksa acaba daha mı saygın olacaktı acaba "meczup" diye niteleme sebebi bu mudur?
Söyledikleri çok cesaret isteyen şeyler. TV'lere çıkıp İstanbul yıkılacak, öldük bittik demek en kolayı. Kimse size dönüp sen niye böyle dedin demez.
Bari bu konuda ayrışmasak iyi olacak. Ben bu şekilde her kafadan bir ses çıkmasından çok rahatsızım, insanların psikolojileri hiç düşünülmüyor.
Acaba 2000 senesinde TRT'ye çıkıp "10 yıl içinde Marmara boydan boya kırılacak" diye rahatça konuşanlar teorileri tutmadıktan sonra bugün TV'lere çıkıp benzer şeyleri tekrarlarken "nerede hata yaptım" diye düşünüyorlar mıdır? www.youtube.com
İşin bilimsel yönünü bilemem. Ben Üşümezsoy'u çok öteden beri takip ederim, son 1-2 senedir Youtube veya farklı platformlarda çıkan hemen her konuşmasını dinlemişimdir. Dikkatle takip ediyorum.
99 depreminden sonra herkes İstanbul yıkılacak derken Üşümezsoy Düzce ve Şarköy'e dikkat edelim asıl tehlike orada demişti, gazete arşivlerinde var. 2021 yılında Maraş-Hatay civarındaki tehlikeye dikkat çekmişti. Kumburgaz'da 6-6,5 civarı bir deprem beklediğini zaten sayısız kere ifade etti, birçok defa dinledim. Bunu sadece 20 gün önce söylemedi. Kendi kafasında bir fay haritası var ve o haritaya göre çıkarımlarda bulunuyor. Fransız gemisinin yaptığı araştırma sonucu Şengör ve Görür'ün teorilerinin hatalı duruma düştüğünü söylüyor. Sanki ortaya yeni çıktı yorum yapıyor gibi konuşuluyor ama adam 99 depreminden beri istikrarla aynı şeyi söylüyor.
Üşümezsoy tişört-şort yerine gömlek-kravat ile yayınlara çıksa acaba daha mı saygın olacaktı acaba "meczup" diye niteleme sebebi bu mudur?
Söyledikleri çok cesaret isteyen şeyler. TV'lere çıkıp İstanbul yıkılacak, öldük bittik demek en kolayı. Kimse size dönüp sen niye böyle dedin demez.
Bari bu konuda ayrışmasak iyi olacak. Ben bu şekilde her kafadan bir ses çıkmasından çok rahatsızım, insanların psikolojileri hiç düşünülmüyor.
Acaba 2000 senesinde TRT'ye çıkıp "10 yıl içinde Marmara boydan boya kırılacak" diye rahatça konuşanlar teorileri tutmadıktan sonra bugün TV'lere çıkıp benzer şeyleri tekrarlarken "nerede hata yaptım" diye düşünüyorlar mıdır? www.youtube.com
0
deprem konusunda en yeni ve en tutarlı bilgiler prof dr cenk yaltıraktır. en kötü senaryoyu da o söylüyor işin kötüsü.
0
celali dışkı yemekle değil asistan kızın kıçını avuçlamasıyla hatırlamak lazım öncelikle. o asistan gitti yine su gibi sarı saçları beline inen bi kızı asistan aldı itü aracılığıyla.
bu konu da, çürük evdeyim, yeni eve geçecek param yok, deprem olursa ölür müyüm kalır mıyım sorusu esasen. havanda su dövülüyor
bu konu da, çürük evdeyim, yeni eve geçecek param yok, deprem olursa ölür müyüm kalır mıyım sorusu esasen. havanda su dövülüyor
0
sekizdokuzon
Bana manik depresif derlermiş gibime geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Size ne derler?"Alanda profesyonel olmayan insanlar olarak teşhis koymamız doğru değil." falan bunları geçelim, geyik yapıyoruz.Teşekkürler.
Bana manik depresif derlermiş gibime geliyor.
Siz ne düşünüyorsunuz? Size ne derler?
"Alanda profesyonel olmayan insanlar olarak teşhis koymamız doğru değil." falan bunları geçelim, geyik yapıyoruz.
Teşekkürler.
Siz ne düşünüyorsunuz? Size ne derler?
"Alanda profesyonel olmayan insanlar olarak teşhis koymamız doğru değil." falan bunları geçelim, geyik yapıyoruz.
Teşekkürler.
0
aşk acısı tanısıyla geri yollanırım, 2 haftalık tatile çık der, çıkamam :d
0
"büyük ihtimalle uzun süre masabaşı çalışmaltandır ama sen yine bir ortopediye görün"
0
coğrafi dislokasyon, şu an icat ettim bence literatüre girmeli.
Edit: şimdi baktım böyle bir şey varmış, ama benim demek istediğimin tam tersi. Benim demek istediğim ilk aklınıza gelen.
Edit: şimdi baktım böyle bir şey varmış, ama benim demek istediğimin tam tersi. Benim demek istediğim ilk aklınıza gelen.
0
asperger, adhd, high functioning depression, sosyal fobi. hepsi olabilir, ama olmayabilir de.
0
psmstc
30 yaş sonrasında keyif, neşe, mutluluk haz alma gibi hisleriniz azaldı mı? Farklılaştı mı yani?
30 yaş sonrasında keyif, neşe, mutluluk haz alma gibi hisleriniz azaldı mı? Farklılaştı mı yani?
0
mayısta 34 olacağım. 30 olunca bi tık moralim bozulmuştu. ama hiç bi zaman yaşımın insanı olmadım gibi düşünüyorum. yani hep daha çocuksuydum gibi. hala öyle. hayattan keyif de alıyorum yani mutluyum. yeni bi şey yemek, bi parça kıyafet almak, ailemle oturup kahve içmek filan inanılmaz keyif veriyor. yaşlanmaktan da ölesiye korkuyorum. sanki 40-50 olduğumda duyguların şiddeti ve önemi azalacak, beni heyecanlandıracak bir şey kalmayacak gibi. biraz da kendi ailemde gördüğüm yaşlı profili ile alakalı bu sanırım. eşimin ailesinde gördüğüm profil ise tam tersi mesela... neyse. 30 olmadan önce 30 yaş ile ilgili düşüncelerim korktuğum gibi olmadı. 40-50 için de aynı şey geçerli olur umarım.
yani özet olarak 20lerimde neye kızıp üzülüyor, neyden keyif alıyorsam hala aynı şeyler aynı boyutta geçerli gibi.
yani özet olarak 20lerimde neye kızıp üzülüyor, neyden keyif alıyorsam hala aynı şeyler aynı boyutta geçerli gibi.
0
Aksine artti. 20’lerinde daha bi dikkafali, daha bi mucadeleci oluyorsun. Surekli bisilerle mucadele ve biseyleri oturtma cabasi, bir yandan genclik.. ama 30larla birlikte farkindalik artiyor, sakinlik geliyor, icindeki savaslar azaliyor. E bi de cevrende hastaliklar, olumler basliyor. Bunjnla yuzlesmek de kolay degil. Hayatin degerini de anlamaya basliyorsun. Bana bir sey olmaz tarzi hic olmeyecekmis gibi bakma isi azaliyor kisaca.
Kendi acimdan boyle.
Kendi acimdan boyle.
0
evet benim biraz farklılaştı ama farklı yönlere de kaydı.
yaşamayı hala çok seviyorum sadece eskisi kadar neşeli değilim.
mesela oyun oynamak benim için tutkuydu ve sırf oyun oynamak için güzel bir oyuncu laptopu aldım o kadar az ve saçma oyunlar oynadım ki.. ama onun yerine kitap okumaya sardırdım mesela ve akşam olsa da kitap okusam diye bütün gün gözüm saatte.
kitap okumadığım her an boşa gidiyor gibi geliyor elimde olsa sabahtan akşama kadar kitap okurum. tutkularım değişiyor hayata karşı. daha tahammülsüzüm ama aynı zamanda daha az duygusalım. ölmekten daha çok korkuyorum. ailemden birilerinin ölmesinden çok korkuyorum.
onun dışında keyif aldığım şeyler aynı, sadece daha az tutkuluyum diyebilirim. eski neşem de her zamanki kadar yok. galiba enerjim de daha azaldı. yine de halimden ve hayatımdan memnunum çok şükür.
not: aralıkta 35 oldum.
yaşamayı hala çok seviyorum sadece eskisi kadar neşeli değilim.
mesela oyun oynamak benim için tutkuydu ve sırf oyun oynamak için güzel bir oyuncu laptopu aldım o kadar az ve saçma oyunlar oynadım ki.. ama onun yerine kitap okumaya sardırdım mesela ve akşam olsa da kitap okusam diye bütün gün gözüm saatte.
kitap okumadığım her an boşa gidiyor gibi geliyor elimde olsa sabahtan akşama kadar kitap okurum. tutkularım değişiyor hayata karşı. daha tahammülsüzüm ama aynı zamanda daha az duygusalım. ölmekten daha çok korkuyorum. ailemden birilerinin ölmesinden çok korkuyorum.
onun dışında keyif aldığım şeyler aynı, sadece daha az tutkuluyum diyebilirim. eski neşem de her zamanki kadar yok. galiba enerjim de daha azaldı. yine de halimden ve hayatımdan memnunum çok şükür.
not: aralıkta 35 oldum.
0
29.
daha makul oldum. önceden cok üzülüyordum, cok heyecanlaniyordum vs.
su an daha dengeli her sey.
hayatin nasil bir seye benzeyecegi, saglik vs problemi olmadigi sürece, beli oluyor bir de. onun verdigi bir huzur var.
20leri cok coskulu yasadim. özellikle 22-23 yasina kadar. cok calistim, cok partiledim, cok gezdim de. her türlü insani gördüm. tokat da yedigim oldu, attigim da.
20lerde yasadiklarimi yasamasaydim, su an mutsuz olabilirdim.
gelecek beni önceden cok korkuturdu. su an cok heyecanlandiriyor.
bunda bence biraz hayatimdaki insanin da etkisi var. birlikte yasanmayi bekleyen bir ömür var önümüzde oha diyorum.
bonus: analitik bir sekilde empati yapmaya basladim bir de. o da büyük farkindalik kazandiriyor. su an sen bana gelsen durduk yere tokat atsan, önceden neden ben neden ben derdim. su an biliyorum ki sana biri tokat attigin icin bana tokat atiyorsun.
daha makul oldum. önceden cok üzülüyordum, cok heyecanlaniyordum vs.
su an daha dengeli her sey.
hayatin nasil bir seye benzeyecegi, saglik vs problemi olmadigi sürece, beli oluyor bir de. onun verdigi bir huzur var.
20leri cok coskulu yasadim. özellikle 22-23 yasina kadar. cok calistim, cok partiledim, cok gezdim de. her türlü insani gördüm. tokat da yedigim oldu, attigim da.
20lerde yasadiklarimi yasamasaydim, su an mutsuz olabilirdim.
gelecek beni önceden cok korkuturdu. su an cok heyecanlandiriyor.
bunda bence biraz hayatimdaki insanin da etkisi var. birlikte yasanmayi bekleyen bir ömür var önümüzde oha diyorum.
bonus: analitik bir sekilde empati yapmaya basladim bir de. o da büyük farkindalik kazandiriyor. su an sen bana gelsen durduk yere tokat atsan, önceden neden ben neden ben derdim. su an biliyorum ki sana biri tokat attigin icin bana tokat atiyorsun.
0
anne olunca x2 arttı ama sevinç, mutluluk gibi şeylerde değil de panik, anksiyete, hüzün, korku gibi duygularda.
0
30 yaş benim için çok acayip bir dönüm noktasıdır. 30'umda evlendim. yönetici oldum. keyif almam azalmadı ama farklılaştı. daha basit şeylerden mutlu olmaya başladım ama eskisi gibi sürekli bir "mutluluk" içinde olman mümkün değil. sorumluluklar var.
0
azalmadı. değerini daha çok biliyorum ve farkına vararak keyfini çıkartıyorum.
0
olmadi, bilakis daha buyuk farkindalikla ve derinlikle yasiyorum her seyi. 'playfulness' dedikleri yasami senlikle yasama hali bende hep vardi (varmis bunu fark ettim), artik bunu hic kaybetmemek benim icin bir yasam pratigi haline geldi. canim o an istemese de ya da eskiden olsa usengecligime yenilebilecekken, yaparken keyif alacagimi bildigim seyleri yapmak icin farkli bir caba gosteriyorum, sevdiklerimle zaman gecirmek benim icin hep onemliydi ama hayat bu artik eskisi gibi bir araya gelemiyoruz demiyorum, caba gosteriyorum vs. vs.
Yasam bir oyun, ve bu oyundan kimse sag cikmayacak. tek 'gercek' bu, ki bunun bile gercek olup olmadigi epey tartisilir. Bunu bilerek yasamak, gun batisini ayri bir keyifle izlememi, denize girdigimde suyun bedenimdeki hissini ayri bir deneyimlememi sagliyor.
Yasam bir oyun, ve bu oyundan kimse sag cikmayacak. tek 'gercek' bu, ki bunun bile gercek olup olmadigi epey tartisilir. Bunu bilerek yasamak, gun batisini ayri bir keyifle izlememi, denize girdigimde suyun bedenimdeki hissini ayri bir deneyimlememi sagliyor.
0
chillbabe
Eğer ilacı bıraktığımızda önceki bütün korkular ve kaygılar geri gelecekse antidepresan almanın mantığı nedir?
Eğer ilacı bıraktığımızda önceki bütün korkular ve kaygılar geri gelecekse antidepresan almanın mantığı nedir?
0
Ilaci biraktiginizda onceki korkular ve kaygilarin geri gelecegini kim soyluyor?
Psikolojik rahatsizliklar gunluk yasam kalitesini etkiliyorsa, tedavinin bir ayagi olarak bu kaliteyi yukseltmek icin antidepresan yazabiliyor doktorlar. Bu ilaclar tedavinin bir ayagini olusturmakla beraber, diger bir ayagi ise terapi surecidir. Terapi olmadan yalnizca ilaclar ile eger kosullarinizda uygunsa, bu tarz duygulardan uzak kalarak, belli bir sure sonunda ilacsiz da benzer sekilde hayatinizi surdurebilirsiniz.
Her seyden once bu tarz konulari doktorunuza danismaniz elbetteki en sagliklisi olacaktir.
Psikolojik rahatsizliklar gunluk yasam kalitesini etkiliyorsa, tedavinin bir ayagi olarak bu kaliteyi yukseltmek icin antidepresan yazabiliyor doktorlar. Bu ilaclar tedavinin bir ayagini olusturmakla beraber, diger bir ayagi ise terapi surecidir. Terapi olmadan yalnizca ilaclar ile eger kosullarinizda uygunsa, bu tarz duygulardan uzak kalarak, belli bir sure sonunda ilacsiz da benzer sekilde hayatinizi surdurebilirsiniz.
Her seyden once bu tarz konulari doktorunuza danismaniz elbetteki en sagliklisi olacaktir.
0
Antidepresanların çoğu SSRI denilen ilaç grubundandır. Yani selective serotonin reuptake inhibitor. Depresyon ve birçok kaygı bozukluğunun temelindeki sebeplerden birisi olarak serotonin yetersiliği görülüyor. Antidepresanlar da serotoninin geri alımını (reuptake) inhibe ederek beyninizdeki serotonin miktarının artmasına sebep oluyor. Dolayısıyla daha rahat daha iyi hissetmeniz bekleniyor antidepresan alımı ile. Kaygılar ve korkularla başa çıkabilmek için başa çıkma becerilerinizin artması gerekiyor. Kendinizi kötü hissedersek ya da kaygılıyken temel sebepleri bulup davranış değişikliğine gitmeniz zor olduğu için antidepresanlar size görece olarak daha iyi hissettiğiniz bir dönemi fırsat olarak sunuyor.
Evet, tedavi edici değiller. Ancak işe yaramaları halinde tedaviyi kolaylaştıracak önemli bir zaman verirler.
Evet, tedavi edici değiller. Ancak işe yaramaları halinde tedaviyi kolaylaştıracak önemli bir zaman verirler.
0
diyelim ki bir sokaktan gececeksin ama sokakta bir köpek sana dogru havliyor ve sen korkundan yürüyemiyorsun. ben sana diyorum ki dur ben köpegi tuttum hadi yürü gec, ben köpegi tuttugum sürece köpek sana bir sey yapmaz.
burada köpek korkular ve kaygilarin, köpegi tutan ben antidepresan oluyorum, ben köpegi tutarken yürüyüp gecmesi gereken sen oluyorsun. ben köpegi tuttugum halde sen yürüyüp gitmiyorsan, köpegi biraktigimda aaa ben niye gidemedim burada kaldim, hicbir faydasi olmmadi ilaclarin diyemiyorsun.
burada köpek korkular ve kaygilarin, köpegi tutan ben antidepresan oluyorum, ben köpegi tutarken yürüyüp gecmesi gereken sen oluyorsun. ben köpegi tuttugum halde sen yürüyüp gitmiyorsan, köpegi biraktigimda aaa ben niye gidemedim burada kaldim, hicbir faydasi olmmadi ilaclarin diyemiyorsun.
0
dalgalı denizde hayatta kalmanı sağlayıp seni kıyıya ulaştıracak. oradan sonra kıyıya çıkıp yoluna devam etmek senin görevin. antibiyotik gibi kendi kendine tedavi etmesini bekleyemezsin.
0
ben sebepsiz agri tedavisinde kullaniyorum, agri kesici ise yaramiyor cunku.
doktor bana soyle dedi:
hardware problemin yoksa eger agriya yol acan bir software problemin var demektir. sen farkinda olmaya bilirsin ama bardak tasmis. o yuzden onunde iki secenek var:
1 - hayatini 180 derece degistireceksin. mesela, oturarak calisiyorsan oturma, ya da surekli hareket etmen gerekiyorsa etmeyecegin bir pozisyona gec, stresi azalt, vs..
2- bunlar mumkun degilse, ki nufusun %99.9u icin degil, bu hapi yut ve devam et.
doktor bana soyle dedi:
hardware problemin yoksa eger agriya yol acan bir software problemin var demektir. sen farkinda olmaya bilirsin ama bardak tasmis. o yuzden onunde iki secenek var:
1 - hayatini 180 derece degistireceksin. mesela, oturarak calisiyorsan oturma, ya da surekli hareket etmen gerekiyorsa etmeyecegin bir pozisyona gec, stresi azalt, vs..
2- bunlar mumkun degilse, ki nufusun %99.9u icin degil, bu hapi yut ve devam et.
0
anti-depresanlar içeriğine bağlı olmak üzere size çevrenizi daha objektif algılamanızı sağlar. diyelim ki bir kişinin uçak korkusu var. anti-depresan aldığında süpermen'e dönüşmez sadece güvenli ve stabil bir yolculuğun mümkün olduğunu ve aslında endişendiği gibi her uçuşunn bir tehlike olmadığının fark etmesine olanak tanır.
bunu fark etmek için elbette kişinin korkusunun üzerine gitmesi gerekir. 2 hap attıktan sonra kimse hanım benim paraşütüm nerede demez.
anti-depresanlar birer ağrı kesici veya antibiyotik değildir. kesin sonuç vermezler.
uzman değilim, şahsi görüşümdür.
bunu fark etmek için elbette kişinin korkusunun üzerine gitmesi gerekir. 2 hap attıktan sonra kimse hanım benim paraşütüm nerede demez.
anti-depresanlar birer ağrı kesici veya antibiyotik değildir. kesin sonuç vermezler.
uzman değilim, şahsi görüşümdür.
0
ben hayat kalitemin artması için kullanıyorum, işim gereği, yaşam tarzım, kaygılı ebeveyn ile büyümek benim olaylar karşısında kontrolü kaybetmeme ve aşırı öfke nöbetleri yaşamama neden oluyor. Düşük dozda bir ilacım var onu kullandığım dönemden beri insan ilişkilerim epey düzeldi, yaşam kalitem arttı. ama bir noktada bırakmak durumunda kalacağım tabi ki, o zaman ne yapacağımı o zaman geldiğinde düşünürüm.
0
i ve been mistreated
Gıcıklık olsun diye değil di mi?
Gıcıklık olsun diye değil di mi?
0
sen git s400 al inat olsun diye sonra işler zora girince bana savunma sistemi.
0
@dedim dedim inat olsun diye? yıllardır patriotu satmamakta direttiler. ne zaman s400 ciddiye bindi patriot vermeyi düşünebiliriz moduna girdiler.
0
@dedim bugün için sormuyorum. Tr patriot alamadığı için s400 aldı zafen. Genel olarak vermeme sevebini sormuştum ama sanırım cevabı buldum.
www.quora.com
www.quora.com
0
aslında şöyle: bizimkiler alacakları hava savunma sisteminin bazı özelliklerinin bilgilerinin, teknolojisinin bir kısmının vs. bizimle paylaşılmasını istiyoruz. know-how'ımızı artırmak için. ancak abd size sadece silah satarım, teknoloji transferi yapmam diyor. bizimkiler de bunu kabul etmiyor. yoksa trump bize sadece sistemi satmaya dünden razı.
0
pahalı olduğu için almıyoruz
fransa, çin le de görüşüldü farklı sistemler, ortak üretimler için
SSB'de 6-7 senelik mazisi var en az
rusya'da alınmak zorunda kalındı
hem patriot hem s400 hem de hisarları da eklersen kolay kolay delinmez zaten hava savunman
ancak abd tüm uçaklarıyla saldırırsa
fransa, çin le de görüşüldü farklı sistemler, ortak üretimler için
SSB'de 6-7 senelik mazisi var en az
rusya'da alınmak zorunda kalındı
hem patriot hem s400 hem de hisarları da eklersen kolay kolay delinmez zaten hava savunman
ancak abd tüm uçaklarıyla saldırırsa
0
gameofannen
Ne kadardır. Nette farklı bilgiler var
Ne kadardır. Nette farklı bilgiler var
0
5bin dolar ile 25bin dolar arasında değiştiğini okumuştum ne kadar doğru bilmiyorum.
bi yerde de şöyle birşey yazıyor;
A Bayraktar costs about 3,5-4 million(47 million for 12 drones were paid few year ago).
Other details;
Bayraktar is 93% locally produced
8 armed Bayraktar entered service 4 months ago and this year 14 more armed Bayraktars will enter service(they delivered that 8 batch earlier than promised so there might be increase in 2018 numbers)
There are 38 Bayraktar Tb-2s in service (15 armed).
Other than Bayraktar there is Anka(which is more advanced and has more indigeneous systems) and Vestel Karayel(which is more advanced than Bayraktars but not that much).Anka has armed versions and Anka costs 5-8 million dollars(There are few armed ones and in total 10-20 Ankas are in service.2 Satcom models entered service few weeks ago).Karayel has an armed versions but goverment didn't buy it.
Economy minister said Turkey paid 250 million dollars(including training and maintance) for 10 herons(the ones we got were very problematic) if you want to compare prices.
It doesn't seem like it was hit(another Bayraktar did an emergency landing at the start of ES.Afaik that one and this are the only Bayraktars that got damaged/destroyed) though we can't be sure without details.The important thing here is the lives of pilots which is the best part about uavs.
www.patronlardunyasi.com
bi yerde de şöyle birşey yazıyor;
A Bayraktar costs about 3,5-4 million(47 million for 12 drones were paid few year ago).
Other details;
Bayraktar is 93% locally produced
8 armed Bayraktar entered service 4 months ago and this year 14 more armed Bayraktars will enter service(they delivered that 8 batch earlier than promised so there might be increase in 2018 numbers)
There are 38 Bayraktar Tb-2s in service (15 armed).
Other than Bayraktar there is Anka(which is more advanced and has more indigeneous systems) and Vestel Karayel(which is more advanced than Bayraktars but not that much).Anka has armed versions and Anka costs 5-8 million dollars(There are few armed ones and in total 10-20 Ankas are in service.2 Satcom models entered service few weeks ago).Karayel has an armed versions but goverment didn't buy it.
Economy minister said Turkey paid 250 million dollars(including training and maintance) for 10 herons(the ones we got were very problematic) if you want to compare prices.
It doesn't seem like it was hit(another Bayraktar did an emergency landing at the start of ES.Afaik that one and this are the only Bayraktars that got damaged/destroyed) though we can't be sure without details.The important thing here is the lives of pilots which is the best part about uavs.
www.patronlardunyasi.com
0
Ya bu iha/siha'yı damadın şirketi mi üretiyor? Yani devlet bütçesinden damadın şirketine mi gidiyor para? (Cevap değil ama kafama takıldı)
0
selam bayraktarda kullanılan 100 hp rotax motorun muadili(iha, amatör spor uçak, siha vb) google fiyatı 24bin dolar
yani şöyle bayraktar iha'nın özelliklerine baktığımda 100 hp rotax motor diyor.
www.flyingmag.com
direkt olarak iha siha maliyeti 25bin dolar olayı çöp oldu.
ikincisi kim bilir elektronik ne komponentler alınıyor yurtdışından.
bizim yaptığımız dediğimiz olay sanıyorum ki çok büyü ihtimalle.
1 karbon fiberden kaporta üretmek ve bunun tasarımı
2 bu ürünlerin yazılımını geliştirmek
3 ve montaj.
benimkiler sadece tahmin ama şöyle bir bakalım, milli araba milli araba dediler yıllarca ne çıkardılar ortaya ilk seferinde? chevrolet bir aracın ön tampon hariç herşeyiyle tıpatıp aynısını.
araba yolda gidiyor, iha gökyüzünde, üstelik insansız.
yani şöyle bayraktar iha'nın özelliklerine baktığımda 100 hp rotax motor diyor.
www.flyingmag.com
direkt olarak iha siha maliyeti 25bin dolar olayı çöp oldu.
ikincisi kim bilir elektronik ne komponentler alınıyor yurtdışından.
bizim yaptığımız dediğimiz olay sanıyorum ki çok büyü ihtimalle.
1 karbon fiberden kaporta üretmek ve bunun tasarımı
2 bu ürünlerin yazılımını geliştirmek
3 ve montaj.
benimkiler sadece tahmin ama şöyle bir bakalım, milli araba milli araba dediler yıllarca ne çıkardılar ortaya ilk seferinde? chevrolet bir aracın ön tampon hariç herşeyiyle tıpatıp aynısını.
araba yolda gidiyor, iha gökyüzünde, üstelik insansız.
0
25bin dolar mi? :)
arkadaslar askeriyeden bahsediyoruz, 25bin'e kanatlarini alamazsin.
f35'ler 100 milyon dolar uzeri ise IHA'larin helalinden 1 milyon dolari vardir.
arkadaslar askeriyeden bahsediyoruz, 25bin'e kanatlarini alamazsin.
f35'ler 100 milyon dolar uzeri ise IHA'larin helalinden 1 milyon dolari vardir.
0
1 sistem 35-40 mEuro diye konuşuluyordu.1 sistem : 6 siha,2 yer istasyonu,yedek parça vs
0
@prole TUSAŞ (devlet kurumu) ANKA isimli ihayı üretiyor, çok yükseğe çıkıp çok uzun süre uçuş yapabiliyor, bir günden biraz fazla olması lazım. Asıl amaç ve görevi istihbarat ve bilgi toplama. Silahlısı yapıldıysa bilgim yok.
Damadın ailesine ait olan Baykar firmasının ürettiği iha ve sihalar ise 3-4 model vardı, ANKA'ya göre daha ufak ve daha atikler bildiğim kadarıyla, ağırlıklı olarak silahlı üretim yapılıyor.
Yanlış hatırlamıyorsam Vestel de iha işi ile ilgilenmeye başlamıştı, üretim de olması lazım ama TSK bünyesinde kullanılmıyor.
TSK bünyesine ilk katılan İHA Baykara ait, yıl 2007 olmalı. ANKA ise 2010 gibi test edilmişti sanırım.
Damat denilince muhalifler olaya tersten bakıyor, sanki devlet damada bu işi yap diye teşvik etmiş gibi algılıyolar.
Tam aksine RTE Selçuk Bayraktarı yararlı ve faydalı bir adam olduğu için damat aldı bana göre :)
Yani Selçuk Bayraktarın geçmişine baktığınızda damat olmadan önce de, AKP kurulmadan önce de bu işlere kafa patlattığını, babası ve abisini bu iş için ikna edip çalışmalara başladığını görebilirsiniz.
Gelelim fiyata, İsrail üretimi heron yanlışım yoksa 18-20 milyon dolar fiyatı vardı. Emin değilim yalanlanabilir.
Bayraktar için ise şöyle bir haber var 2016 yılına ait, 12 adet iha için devlet Baykar'a 44 milyon dolar ödemiş. Basit hesapla tanesi 3.66 milyon dolara geliyor.
Değil israil ve abd üretiminden ucuz olması, aynı paraya mal edilse bile bu teknolojiye devletim tüm imkanlarıyla tam destek vermeli.
Damadın ailesine ait olan Baykar firmasının ürettiği iha ve sihalar ise 3-4 model vardı, ANKA'ya göre daha ufak ve daha atikler bildiğim kadarıyla, ağırlıklı olarak silahlı üretim yapılıyor.
Yanlış hatırlamıyorsam Vestel de iha işi ile ilgilenmeye başlamıştı, üretim de olması lazım ama TSK bünyesinde kullanılmıyor.
TSK bünyesine ilk katılan İHA Baykara ait, yıl 2007 olmalı. ANKA ise 2010 gibi test edilmişti sanırım.
Damat denilince muhalifler olaya tersten bakıyor, sanki devlet damada bu işi yap diye teşvik etmiş gibi algılıyolar.
Tam aksine RTE Selçuk Bayraktarı yararlı ve faydalı bir adam olduğu için damat aldı bana göre :)
Yani Selçuk Bayraktarın geçmişine baktığınızda damat olmadan önce de, AKP kurulmadan önce de bu işlere kafa patlattığını, babası ve abisini bu iş için ikna edip çalışmalara başladığını görebilirsiniz.
Gelelim fiyata, İsrail üretimi heron yanlışım yoksa 18-20 milyon dolar fiyatı vardı. Emin değilim yalanlanabilir.
Bayraktar için ise şöyle bir haber var 2016 yılına ait, 12 adet iha için devlet Baykar'a 44 milyon dolar ödemiş. Basit hesapla tanesi 3.66 milyon dolara geliyor.
Değil israil ve abd üretiminden ucuz olması, aynı paraya mal edilse bile bu teknolojiye devletim tüm imkanlarıyla tam destek vermeli.
0
Öncelikle maliyeti 1 milyon dolardan kesin fazla, üzerinde kullanılan kameralar 100 bin dolardan daha fazla, motorlar ve aviyonik sistemler işin içine girince maliyet 1 milyon doları rahat buluyor. Bundan bir kaç yıl önce emniyet 6 iha için 36 milyon dolar ödemişti.(linkini aşağıya bırakıyorum) Bayraktar firması da bu işi babasının hayrına yapmıyor. Bu işten çok ama çok ciddi para kazanıyorlar. Ayrıca sadece sattım bitti demiyorlar. İlerleyen zamanlarda parça ve malzeme de satıyorlar devlete. Yani ciddi bir ticaret söz konusu bu işte.
Vestel savunma da iha işinde ve onlarda 2006 da başladıkları işte karayel taktik iha üretiyorlar. Vestel savunmanın ihası baykar iha ile aynı sınıf ve bu sınıfın adı Taktik iha. Tai'nin yaptığı ihanın sınıfı ise male iha. Anka iha ile karayel ve tb2 yi kıyaslamak d segmenti bir araba ile b segmenti bir arabayı kıyaslamak gibi olur. (ANKA çok daha büyük ve çok daha fazla faydalı yük taşıma kapasitesine sahip)
Gelelim Vestel savunmaya bu firmanın iha'sı gayet başarılı bir iha ancak baykar(kayınpeder) faktöründen dolayı bugüne kadar 100 adet devlet kurumlarına sattı. Vestelden 1 adet dahi almadılar. Buna rağmen vestel ihayı ihraç etmeyi başardı. Artık hedef olarak türkiyeyi düşünmediklerini çünkü devletin sahip çıkmadığını düşündüklerini duydum.
www.yenicaggazetesi.com.tr
Vestel savunma da iha işinde ve onlarda 2006 da başladıkları işte karayel taktik iha üretiyorlar. Vestel savunmanın ihası baykar iha ile aynı sınıf ve bu sınıfın adı Taktik iha. Tai'nin yaptığı ihanın sınıfı ise male iha. Anka iha ile karayel ve tb2 yi kıyaslamak d segmenti bir araba ile b segmenti bir arabayı kıyaslamak gibi olur. (ANKA çok daha büyük ve çok daha fazla faydalı yük taşıma kapasitesine sahip)
Gelelim Vestel savunmaya bu firmanın iha'sı gayet başarılı bir iha ancak baykar(kayınpeder) faktöründen dolayı bugüne kadar 100 adet devlet kurumlarına sattı. Vestelden 1 adet dahi almadılar. Buna rağmen vestel ihayı ihraç etmeyi başardı. Artık hedef olarak türkiyeyi düşünmediklerini çünkü devletin sahip çıkmadığını düşündüklerini duydum.
www.yenicaggazetesi.com.tr
0
25bin dolar bana da çok komik geliyor ama 20 milyon dolar da çok fazla. bugun bir f16 o kadar. ki kaç tane ankayı düşürdüler..
0
Siha'ları bilmiyorum ama Tusaş (TAI)'nin ürettiği Anka'ların satış fiyatı yaklaşık 10 milyon dolar. Bayraktarın ürettikleri daha küçük, muhtemelen maliyetleri de daha azdır.
0
iddaaci
Merhaba, hepsi kendinizin kredi kartı olacak diyor. Benim kredi kartım yok ama eşimin var. Onu kullansak olmaz mı? Eşimin ehliyeti yok. Aracı ben kullanacağım.
Merhaba, hepsi kendinizin kredi kartı olacak diyor. Benim kredi kartım yok ama eşimin var. Onu kullansak olmaz mı? Eşimin ehliyeti yok. Aracı ben kullanacağım.
0
baldur2
evet bunun bir formulu yok, olgunlasamamaktan kasit salak salak haraketler yapmak, oturmayi kalkmayi bilmemek degil bu arada. peki bu bir kisilik ozelligi olabilir mi? daha cocuk ruhlu veya cocuksu mudur bu insanlar? aslinda tam olarak ne sordugumu da bilmiyorum da yine de atesleyebilirsiniz cevapla
evet bunun bir formulu yok, olgunlasamamaktan kasit salak salak haraketler yapmak, oturmayi kalkmayi bilmemek degil bu arada. peki bu bir kisilik ozelligi olabilir mi? daha cocuk ruhlu veya cocuksu mudur bu insanlar?
aslinda tam olarak ne sordugumu da bilmiyorum da yine de atesleyebilirsiniz cevaplari.
aslinda tam olarak ne sordugumu da bilmiyorum da yine de atesleyebilirsiniz cevaplari.
0
Nerede ve nasıl davranmasını gerektiğini bilmektir bence. Goygoy ortamında goygoy yapabilen, havadan sudan konuşulan ortamdan havadan sudan konuşan, dedikodu yapmayan, kitap sinema konuşulan ortamda kitap sinema konuşan insan, çocuklarla ile iyi anlaşabilen olgun insandır.
birde çizgileri bilip, kimsenin özel hayatına karışmamak da çok önemli.
birde çizgileri bilip, kimsenin özel hayatına karışmamak da çok önemli.
0
Sebastian
simdi durumumu yazayim bana bir yol gosterin. iyi bir universitenin iktisat bolumunu 3.1 ortalama ile bitirdim. akabinde ingiltere'de bir unide yuksek lisans yaptim, tezli. ortalamam iyi degildi burda normal bitirdim. 3-4 yil calistim simdi okula geri donmek doktora yapmak ve unide kalmak istiyorum.
simdi durumumu yazayim bana bir yol gosterin. iyi bir universitenin iktisat bolumunu 3.1 ortalama ile bitirdim. akabinde ingiltere'de bir unide yuksek lisans yaptim, tezli. ortalamam iyi degildi burda normal bitirdim. 3-4 yil calistim simdi okula geri donmek doktora yapmak ve unide kalmak istiyorum. nasil bir yol izlemem lazim neler yapmali neler etmeli, anlatabilecek olan var mi? internette guzelce analtan bir yazi varsa bildiginiz onu da atabilirsiniz..
baslica merak ettiklerim, doktora boyunca maas alacak miyim, alabilir miyim? sansim nedir?
uni'den hic bir hocamla her hangi bir iliskim kalmadi, bu onemli midir? evet ise neden?
doktora bitti diyelim yar.doc. olarak ataniyor muyum bir yere sonra? atanamassam ne oluyor, kayiyor mu hayatim?
mulakat vs asamasinda torpilim cartim curtum yok yine de kabul alir miyim doktoraya yoksa o isler de yas mi biraz?
yds, kpss vs. girmedim hic bir seye, girmem gerekir mi avantaj saglar mi?
zor soru ama cevaplayan olursa cok sevinirim, tesekkurler simdiden
baslica merak ettiklerim, doktora boyunca maas alacak miyim, alabilir miyim? sansim nedir?
uni'den hic bir hocamla her hangi bir iliskim kalmadi, bu onemli midir? evet ise neden?
doktora bitti diyelim yar.doc. olarak ataniyor muyum bir yere sonra? atanamassam ne oluyor, kayiyor mu hayatim?
mulakat vs asamasinda torpilim cartim curtum yok yine de kabul alir miyim doktoraya yoksa o isler de yas mi biraz?
yds, kpss vs. girmedim hic bir seye, girmem gerekir mi avantaj saglar mi?
zor soru ama cevaplayan olursa cok sevinirim, tesekkurler simdiden
0
haci abi doktorayı yurtdışında yap, o zaman sana kimse karışamazlılığının yüzdesi yükselir.
0
yurtdışında master olduğundan doktora ya girersin ama kadro vs zor bence.
doktorayı bitirsen benim bildiğim kadarı ile anadolu'da random bir yere gidersin ama gittiğin yer liseden hallice bir yüksek okulda olabilir.
doktorayı bitirsen benim bildiğim kadarı ile anadolu'da random bir yere gidersin ama gittiğin yer liseden hallice bir yüksek okulda olabilir.
0
1- Doktora boyunca maaş alacak mıyım?
Doktora farklı, araştırma / öğretim görevliliği farklı. Maaş almak için araştırma / öğretim görevlisi veya para ödenen bir projede çalışan burslu öğrenci olman gerekir, belki bunlara bir kaç seçenek daha eklenebilir ama sonuç olarak doktora yaparken maaş almak diye bir durum yoktur. Maaş almak için diğer sayılan durumların kovalanması gerekir. (Bunların bir kısmı için de yanlış hatırlamıyorsam yaş sınırı bulunmaktadır.)
2- uni'den hic bir hocamla her hangi bir iliskim kalmadi, bu onemli midir? evet ise neden?
Yani hem evet hem hayır. Bu durum biraz da başvuracağın yerin durumuna göre değişiyor. Bazı üniversitelerde çok önemli, bazı üniversiteler de ise biraz... Maaş yani yukarıdaki seçeneklerden birisini istersen hocanın önemi daha da artıyor tabiki.
3- doktora bitti diyelim yar.doc. olarak ataniyor muyum bir yere sonra? atanamassam ne oluyor, kayiyor mu hayatim?
Doğrudan atanmak diye bir durum yok, kadro arayacaksınız artık nerede çıkarsa veya umarım çıkarsa. İzmir - İstanbul - Ankara dışında olan ve ingilizce eğitim veren vakıf üniversitesi bulabilirseniz belki şansınız artabilir ama devlette kadro bulmak oldukça zor. Yukarıda da dedikleri gibi, kadro daha kolay olsun diyorsanız, doktoranızı yurtdışında yapmayı deneyin.
4- mulakat vs asamasinda torpilim cartim curtum yok yine de kabul alir miyim doktoraya yoksa o isler de yas mi biraz?
Doktoraya kabul ile maaşlı iş farklı şeyler, bundan bahsetmiştik. Durumlar okuluna göre değişir ama doktoraya kabul almak için daha az zorluk çekersiniz. Maaşlı bir durum için ise, burası Türkiye, pek çok üniversitede bahsedilen pozisyonların çoğu ne yazık ki kişiye göre açılıyor, bu nedenle tanıdık önemli olabiliyor.
5-yds, kpss vs. girmedim hic bir seye, girmem gerekir mi avantaj saglar mi?
KPSS'nin bir durumu yok, ama doktorayı ingilizce yapacaksan büyük ihtimalle YDS veya benzeri gerekecektir. Bununla birlikte iyi bir dil puanın olursa, yabancı dilde eğitim veren üniversitelerde, maaşlı pozisyonlar için bir şansın olabilir.
Bildiğim kadarı ile durumlar bu, daha güncel bilgiye sahip birileri var ise, onlar da ekleme-çıkarma yapacaklardır.
Doktora farklı, araştırma / öğretim görevliliği farklı. Maaş almak için araştırma / öğretim görevlisi veya para ödenen bir projede çalışan burslu öğrenci olman gerekir, belki bunlara bir kaç seçenek daha eklenebilir ama sonuç olarak doktora yaparken maaş almak diye bir durum yoktur. Maaş almak için diğer sayılan durumların kovalanması gerekir. (Bunların bir kısmı için de yanlış hatırlamıyorsam yaş sınırı bulunmaktadır.)
2- uni'den hic bir hocamla her hangi bir iliskim kalmadi, bu onemli midir? evet ise neden?
Yani hem evet hem hayır. Bu durum biraz da başvuracağın yerin durumuna göre değişiyor. Bazı üniversitelerde çok önemli, bazı üniversiteler de ise biraz... Maaş yani yukarıdaki seçeneklerden birisini istersen hocanın önemi daha da artıyor tabiki.
3- doktora bitti diyelim yar.doc. olarak ataniyor muyum bir yere sonra? atanamassam ne oluyor, kayiyor mu hayatim?
Doğrudan atanmak diye bir durum yok, kadro arayacaksınız artık nerede çıkarsa veya umarım çıkarsa. İzmir - İstanbul - Ankara dışında olan ve ingilizce eğitim veren vakıf üniversitesi bulabilirseniz belki şansınız artabilir ama devlette kadro bulmak oldukça zor. Yukarıda da dedikleri gibi, kadro daha kolay olsun diyorsanız, doktoranızı yurtdışında yapmayı deneyin.
4- mulakat vs asamasinda torpilim cartim curtum yok yine de kabul alir miyim doktoraya yoksa o isler de yas mi biraz?
Doktoraya kabul ile maaşlı iş farklı şeyler, bundan bahsetmiştik. Durumlar okuluna göre değişir ama doktoraya kabul almak için daha az zorluk çekersiniz. Maaşlı bir durum için ise, burası Türkiye, pek çok üniversitede bahsedilen pozisyonların çoğu ne yazık ki kişiye göre açılıyor, bu nedenle tanıdık önemli olabiliyor.
5-yds, kpss vs. girmedim hic bir seye, girmem gerekir mi avantaj saglar mi?
KPSS'nin bir durumu yok, ama doktorayı ingilizce yapacaksan büyük ihtimalle YDS veya benzeri gerekecektir. Bununla birlikte iyi bir dil puanın olursa, yabancı dilde eğitim veren üniversitelerde, maaşlı pozisyonlar için bir şansın olabilir.
Bildiğim kadarı ile durumlar bu, daha güncel bilgiye sahip birileri var ise, onlar da ekleme-çıkarma yapacaklardır.
0
1- a)Bir üniversiteden doktora için kabul almanız size sadece doktora öğrenciliği hakkı tanır. Maaş almazsınız. Şans ile alakası yok.
b) Eğer doktorada size danışmanlık yapacak hocanın bir projesi varsa ve sizi projeye bursiyer olarak alırsa burs alma imkanınız olabilir.
c) Doktora yaparken aynı zamanda maaş almanız için araştırma görevlisi veya öğretim görevlisi olmanız gerekmektedir.
c-1) Araştırma görevlisi olmak için üniversitenin kadro açması ve sizin başvuran kişiler arasında 1. gelerek atanmaya hak kazanmanız lazım .
c-2)Öğretim görevlisi olmak için bkz. c-1)
2-Doktora yapmak istediğin üniversitede tanıdığının olmaması bence pek sorun değil. Başvuru öncesi gider önce anabilim dalı başkanı ile konuşur derdini anlatırsın. Geçmişinden bahsedip doktora yapmak istediğini belirtirsin. Tanışmış olursunuz.
3-Doktora bitince bir sonraki seviyeye otomatik olarak geçilmiyor. Şimdi bu konuya biraz değineyim.
Diyelim ki araştırma görevlisi oldunuz. Bu arada araştırma görevlisi olmak için yüksek lisans veya doktora yapıyor olmak şartı aranır. Yani lisansüstü eğitime başladınız ve daha sonra araştırma görevlisi olmaya hak kazandınız ve göreve başladınız. Sizin atamanızı 50d maddesi gereğince yaparlar. Bu ne demek? Araştırma görevliliği süreniz doktora sürenizle ilişkili demek. Doktora biterse araştırma görevliliği de biter(Maaş alamazsınız artık). Doktora süresi en fazla 6 yıldır. Siz 6 yıl dolmasına rağmen doktorayı bitiremediniz diyelim. Bu adam doktorayı bitiremedi biz buna maaş vermeye devam edelim bitirince keseriz DEMEZLER. 6 yıl dolduğu anda görev süreniz dolmuş olur ve maaşınız kesilir.
Diğer bir senaryo olarak öğretim görevlisi olduğunuzu düşünelim. Öğretim görevlisinin araştırma görevlisinden farkı ders verme yetkisine sahip olmasıdır(Zaten bu amaçla istihdam edilirler). Öğretim görevlilerinin yüksek lisans veya doktora yapmak gibi mecburiyetleri yoktur. Sadece ders verirler veya laboratuvarda görev alırlar. Siz eğer öğretim görevlisi olmaya hak kazanırsanız aynı zamanda doktora da yapabilirsiniz. Fakat ders yükünüz ne olur onu şu aşamada bilemediğimizden doktoraya ne kadar enerjiniz kalabilir onu da bilemeyiz. Öğretim görevlisi olarak doktora yapıyor olmanız amirinizi ilgilendirmez. Yani size bu adam doktora yapıyor ona fazla ders vermeyelim gibi bir düşüce içine girmez(Ortamına göre değişebilir bu). Neyse siz öğr. gör olarak doktora yaptınız ve doktoradan mezun oldunuz. Sadece isminizin başına Dr. sıfatı gelir o kadar. yine eski adı ile yar doç yeni adı ile dr. öğretim üyesi olmazsınız. dr. öğr. üyesi olmak için tekrardan açılan ilanları takip etmeniz ve ilana başvuran kişiler arasından birinci gelerek atanmaya hak kazanmanız gerekir.
4-Ben torpilsiz geldim şimdiki konumuma. Torpil yok demiyorum, var ama yerine göre(insanına göre) değişiyor bu durum.
5-Yabancı dil sınavları ve ales akademik kadrolar için gereklidir. Girmeniz gerekir. Fakat kpss devlet memurluğu için gereklidir, akademik ilanlarda geçerli değildir.
b) Eğer doktorada size danışmanlık yapacak hocanın bir projesi varsa ve sizi projeye bursiyer olarak alırsa burs alma imkanınız olabilir.
c) Doktora yaparken aynı zamanda maaş almanız için araştırma görevlisi veya öğretim görevlisi olmanız gerekmektedir.
c-1) Araştırma görevlisi olmak için üniversitenin kadro açması ve sizin başvuran kişiler arasında 1. gelerek atanmaya hak kazanmanız lazım .
c-2)Öğretim görevlisi olmak için bkz. c-1)
2-Doktora yapmak istediğin üniversitede tanıdığının olmaması bence pek sorun değil. Başvuru öncesi gider önce anabilim dalı başkanı ile konuşur derdini anlatırsın. Geçmişinden bahsedip doktora yapmak istediğini belirtirsin. Tanışmış olursunuz.
3-Doktora bitince bir sonraki seviyeye otomatik olarak geçilmiyor. Şimdi bu konuya biraz değineyim.
Diyelim ki araştırma görevlisi oldunuz. Bu arada araştırma görevlisi olmak için yüksek lisans veya doktora yapıyor olmak şartı aranır. Yani lisansüstü eğitime başladınız ve daha sonra araştırma görevlisi olmaya hak kazandınız ve göreve başladınız. Sizin atamanızı 50d maddesi gereğince yaparlar. Bu ne demek? Araştırma görevliliği süreniz doktora sürenizle ilişkili demek. Doktora biterse araştırma görevliliği de biter(Maaş alamazsınız artık). Doktora süresi en fazla 6 yıldır. Siz 6 yıl dolmasına rağmen doktorayı bitiremediniz diyelim. Bu adam doktorayı bitiremedi biz buna maaş vermeye devam edelim bitirince keseriz DEMEZLER. 6 yıl dolduğu anda görev süreniz dolmuş olur ve maaşınız kesilir.
Diğer bir senaryo olarak öğretim görevlisi olduğunuzu düşünelim. Öğretim görevlisinin araştırma görevlisinden farkı ders verme yetkisine sahip olmasıdır(Zaten bu amaçla istihdam edilirler). Öğretim görevlilerinin yüksek lisans veya doktora yapmak gibi mecburiyetleri yoktur. Sadece ders verirler veya laboratuvarda görev alırlar. Siz eğer öğretim görevlisi olmaya hak kazanırsanız aynı zamanda doktora da yapabilirsiniz. Fakat ders yükünüz ne olur onu şu aşamada bilemediğimizden doktoraya ne kadar enerjiniz kalabilir onu da bilemeyiz. Öğretim görevlisi olarak doktora yapıyor olmanız amirinizi ilgilendirmez. Yani size bu adam doktora yapıyor ona fazla ders vermeyelim gibi bir düşüce içine girmez(Ortamına göre değişebilir bu). Neyse siz öğr. gör olarak doktora yaptınız ve doktoradan mezun oldunuz. Sadece isminizin başına Dr. sıfatı gelir o kadar. yine eski adı ile yar doç yeni adı ile dr. öğretim üyesi olmazsınız. dr. öğr. üyesi olmak için tekrardan açılan ilanları takip etmeniz ve ilana başvuran kişiler arasından birinci gelerek atanmaya hak kazanmanız gerekir.
4-Ben torpilsiz geldim şimdiki konumuma. Torpil yok demiyorum, var ama yerine göre(insanına göre) değişiyor bu durum.
5-Yabancı dil sınavları ve ales akademik kadrolar için gereklidir. Girmeniz gerekir. Fakat kpss devlet memurluğu için gereklidir, akademik ilanlarda geçerli değildir.
0
dedim dedim de kime dedim
Kalitelisi nerede bulunur? Hediye olarak alicam birine de disarda flamaya takiyor hemen eskiyor.
Kalitelisi nerede bulunur? Hediye olarak alicam birine de disarda flamaya takiyor hemen eskiyor.
0
charlotte blanc
bizim şirkete mail atmışlar patentinizi alın bilmem ne.bu adamların bize gönderdiği sözleşmehttps://docdro.id/8JfHrsqmail de şu Naciye Hanım Merhabalar; Telefonda yapmış olduğumuz görüşmeye istinaden; hali hazırda kullanmış olduğunuz logo ile birlikte, vergi levhanız ve dekont üzerindeki referans
bizim şirkete mail atmışlar patentinizi alın bilmem ne.
bu adamların bize gönderdiği sözleşme
docdro.id
mail de şu
Naciye Hanım Merhabalar;
Telefonda yapmış olduğumuz görüşmeye istinaden; hali hazırda kullanmış olduğunuz logo ile birlikte, vergi levhanız ve dekont üzerindeki referans numaranızla göndermeniz halinde, marka tescil başvuru işlemleriniz sisteme girilecektir.
Şirketlerin markalarını/ firma ünvanlarını Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescil ettirmeleri gerekmektedir. Bu durumda ileride Marka Hakkı İhlali nedeni ile tabela, fatura, reklam, kartvizit, broşür vb. ürünlerden markanızın silinmesi, adli para cezası, işyerlerinin 1 yıldan az olmamak üzere kapatılması ve ticaretten men cezası ile karşılaşabilirsiniz.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. Ve 30. Maddelerinin kanun hükümlerinden de açıkça anlaşılacağı üzere yasa koyucu; marka taklitçiliği, karıştırma ihtimali yaratma, marka koruması işaretini kaldırma hakkı üzerine yetkisiz tasarruf ve markanın tanınmışlığına tecavüz eylemlerini suç olarak düzenlemiş, söz konusu eylemler için hapis ve adli para cezası uygulanmasını kabul etmiştir.
Taklit markayı taşıyan/ üreten/ hizmetini veren / satışını yapan ürünler, bu durumu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde satan, dağıtan, bir başka şekilde ticaret alanına çıkaran, ithal ve ihraç eden, ticari amaçla elde bulunduran veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunan kişilerde marka hakkına tecavüz etmiş olur.
Başkasına ait marka hakkına iktibas ve iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden, veya depolayan kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacaktır. Marka koruması olduğunu belirten işareti kaldıran kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılacaktır.
Marka Tescil Belgesi (RESMİ BELGEDİR.) sahibi, devletin kendisine tanımış olduğu haklar çerçevesinde 10 yıl boyunca;
· firma ünvanının,
· markasının ve
· logosunun
aynısını veya benzerini kullanarak, hakkını ihlal eden tüm firmalara cezai müeyyideler uygulayabilir.
Markanız/ ünvanınız konusunda yasal sorun yaşamamak için marka/ unvan ve logo tescilini, faaliyet alanlarınızı içeren sektörlerde, yaptırmanız gerekmektedir.
MARKA TESCİL BAŞVURU ÜCRETİ HARÇ BEDELİ;
· BAŞVURU HARCI
· DANIŞMANLIK ÜCRETİ
· VEKİLLİK ÜCRETİ
· 10 YILLIK YASAL GÜVENLİK TAKİBİ(Markanızın 3.Kişilerce kullanılması durumunda tüm yasal yaptırımların tarafımızca takibi yapılıp,bilgisi aktarılacak, onayınız doğrultusunda yasal işlem gerçekleştirilecektir.)
· LOGO (Şekil) TESCİLİ
· SLOGAN TESCİLİ
*2.000+ KDV (%18)= 2.360 TL (FATURANIZ TARAFINIZA GÜN İÇERİSİNDE YÖNLENDİRİLİR.)
*Tek sınıflı bir marka başvuru danışmanlık bedelidir
ÖDEMELERİNİZ HAVALE VEYA KREDİ KARTI OLARAK İKİ ŞEKİLDE GERÇEKLEŞEBİLİR.
Aşağıda hesap bilgilerimize ulaşabilirsiniz.
HESAP BİLGİLERİ
ZİRAAT BANKASI
HESAP ADI: MİLLİM PATENT DANIŞMANLIK LİMİTED ŞİRKETİ.
IBAN NO: TR 46 0001 0016 7287 2326 0550 01
HESAP NO: 1672- 87232605
ŞUBE KODU: 5001
“Düşünen Değil; Tescilleyen Kazanır…”
LACİVERT LOGO
MİLLİ M.PATENT DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.
www.millipatent.com
Damla YÜKSEK
Marka ve Patent Danışmanı
T: 0212 982 32 86
A: Şenlikköy Mahallesi, Yeşilköy Halkalı Cd.
No:93, 34153 Aqua Florya Ofis Katları- Bakırköy/İstanbul
bu adamların bize gönderdiği sözleşme
docdro.id
mail de şu
Naciye Hanım Merhabalar;
Telefonda yapmış olduğumuz görüşmeye istinaden; hali hazırda kullanmış olduğunuz logo ile birlikte, vergi levhanız ve dekont üzerindeki referans numaranızla göndermeniz halinde, marka tescil başvuru işlemleriniz sisteme girilecektir.
Şirketlerin markalarını/ firma ünvanlarını Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescil ettirmeleri gerekmektedir. Bu durumda ileride Marka Hakkı İhlali nedeni ile tabela, fatura, reklam, kartvizit, broşür vb. ürünlerden markanızın silinmesi, adli para cezası, işyerlerinin 1 yıldan az olmamak üzere kapatılması ve ticaretten men cezası ile karşılaşabilirsiniz.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. Ve 30. Maddelerinin kanun hükümlerinden de açıkça anlaşılacağı üzere yasa koyucu; marka taklitçiliği, karıştırma ihtimali yaratma, marka koruması işaretini kaldırma hakkı üzerine yetkisiz tasarruf ve markanın tanınmışlığına tecavüz eylemlerini suç olarak düzenlemiş, söz konusu eylemler için hapis ve adli para cezası uygulanmasını kabul etmiştir.
Taklit markayı taşıyan/ üreten/ hizmetini veren / satışını yapan ürünler, bu durumu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde satan, dağıtan, bir başka şekilde ticaret alanına çıkaran, ithal ve ihraç eden, ticari amaçla elde bulunduran veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunan kişilerde marka hakkına tecavüz etmiş olur.
Başkasına ait marka hakkına iktibas ve iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden, veya depolayan kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacaktır. Marka koruması olduğunu belirten işareti kaldıran kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılacaktır.
Marka Tescil Belgesi (RESMİ BELGEDİR.) sahibi, devletin kendisine tanımış olduğu haklar çerçevesinde 10 yıl boyunca;
· firma ünvanının,
· markasının ve
· logosunun
aynısını veya benzerini kullanarak, hakkını ihlal eden tüm firmalara cezai müeyyideler uygulayabilir.
Markanız/ ünvanınız konusunda yasal sorun yaşamamak için marka/ unvan ve logo tescilini, faaliyet alanlarınızı içeren sektörlerde, yaptırmanız gerekmektedir.
MARKA TESCİL BAŞVURU ÜCRETİ HARÇ BEDELİ;
· BAŞVURU HARCI
· DANIŞMANLIK ÜCRETİ
· VEKİLLİK ÜCRETİ
· 10 YILLIK YASAL GÜVENLİK TAKİBİ(Markanızın 3.Kişilerce kullanılması durumunda tüm yasal yaptırımların tarafımızca takibi yapılıp,bilgisi aktarılacak, onayınız doğrultusunda yasal işlem gerçekleştirilecektir.)
· LOGO (Şekil) TESCİLİ
· SLOGAN TESCİLİ
*2.000+ KDV (%18)= 2.360 TL (FATURANIZ TARAFINIZA GÜN İÇERİSİNDE YÖNLENDİRİLİR.)
*Tek sınıflı bir marka başvuru danışmanlık bedelidir
ÖDEMELERİNİZ HAVALE VEYA KREDİ KARTI OLARAK İKİ ŞEKİLDE GERÇEKLEŞEBİLİR.
Aşağıda hesap bilgilerimize ulaşabilirsiniz.
HESAP BİLGİLERİ
ZİRAAT BANKASI
HESAP ADI: MİLLİM PATENT DANIŞMANLIK LİMİTED ŞİRKETİ.
IBAN NO: TR 46 0001 0016 7287 2326 0550 01
HESAP NO: 1672- 87232605
ŞUBE KODU: 5001
“Düşünen Değil; Tescilleyen Kazanır…”
LACİVERT LOGO
MİLLİ M.PATENT DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.
www.millipatent.com
Damla YÜKSEK
Marka ve Patent Danışmanı
T: 0212 982 32 86
A: Şenlikköy Mahallesi, Yeşilköy Halkalı Cd.
No:93, 34153 Aqua Florya Ofis Katları- Bakırköy/İstanbul
0
patent pazarlıyorlar gibi geldi bana, patent bürosu çok fazla ve işleri kesatsa mailing'e başvurmuş olabilirler. ama burası türkiye olduğu için dolandırıcı da olabilirler.
0
dolandırıcı değil, marka patent aracılığı yapan bir firma reklam maili atmış. almazsanız daha sonra taklit marka diye adınıza dava açılır, markanızı değiştirmek zorunda kalırsınız falan demiş. kanuni dayanağını yazmış, yapılacak işlemleri, masrafını falan yazmış.
yaptırmayı düşünürseniz ilgilenebilirsiniz. değilse silin gitsin.
yaptırmayı düşünürseniz ilgilenebilirsiniz. değilse silin gitsin.
0
@elo
daha önce böyle bir case duymuştum. tam hatırlayamıyorum ama işte adınızı tescil etmezseniz böyle böyle cezası var bilmem ne. bu mail e çok benzeş birşeydi. internet ile alakalı bir durumdu ama sanki o tam hatırlamıyorum.
daha önce böyle bir case duymuştum. tam hatırlayamıyorum ama işte adınızı tescil etmezseniz böyle böyle cezası var bilmem ne. bu mail e çok benzeş birşeydi. internet ile alakalı bir durumdu ama sanki o tam hatırlamıyorum.
0
adınızı/markanızı tescil etmezseniz bunun cezası yok. başkası tarafından tescil edilmiş bir markayı kullanmanın cezası var. siz x markasını tescilsiz olarak kullanırsanız aynı markayı daha önce tescil ettirmiş biri varsa size dava açabiliyor diyor. aynı markayı ileride başkası tescil ederse yine dava edebilir sanıyorumç
dün burada bi arkadaş sormuştu. tescil başvuru ücret 670 tl + 1 sınıf için 250 tl yani toplamda 1000 tl gibi bir rakam. bu arkadaşlar da 1000 tl + kdv bedelle size danışmanlık hizmeti vermeti teklif etmişler. aslında fiyat normal. ankara'da geçen senelerde bu fiyata almıştık aynı hizmeti. logo tescil dedikleri benim bildiğim marka tescilinin içinde zaten. slogan tescili hakkında bilgim yok.
ha sadece marka tescili için bu fiyatı vermeye gerek var mı? bence yok. kendiniz de halledebilirsiniz. ama gerçekten 10 yıl boyunca danışmanlık yapacaklarsa, değer.
dün burada bi arkadaş sormuştu. tescil başvuru ücret 670 tl + 1 sınıf için 250 tl yani toplamda 1000 tl gibi bir rakam. bu arkadaşlar da 1000 tl + kdv bedelle size danışmanlık hizmeti vermeti teklif etmişler. aslında fiyat normal. ankara'da geçen senelerde bu fiyata almıştık aynı hizmeti. logo tescil dedikleri benim bildiğim marka tescilinin içinde zaten. slogan tescili hakkında bilgim yok.
ha sadece marka tescili için bu fiyatı vermeye gerek var mı? bence yok. kendiniz de halledebilirsiniz. ama gerçekten 10 yıl boyunca danışmanlık yapacaklarsa, değer.
0
asaf
2 senede 3. pistten çıkan uçak vakası yaşandı. “Pegasus’u mümkün mertebe tercih etmem” diyeniniz var mı?
2 senede 3. pistten çıkan uçak vakası yaşandı. “Pegasus’u mümkün mertebe tercih etmem” diyeniniz var mı?
0
uzun zamandır etmiyor idim bundan sonra da etmeyeceğim. THY varken pegasus'a gerek yok.
0
bir kere kurumsal bilet nedeni ile bindim. yol boyu seyyar satici dinlemekten daral geldi. bir daha da binmedim. binmem. gerek yok.
0
biletleri iptal ettik, tam tutarı iade ediyorlar şu an. ileride çok mecbur kalmazsan seçmem zaten pek beğenmiyorum pegasus'u, bazı uçuşlarımda saatleri ve sabiha gökçen'den kalkıyor olması daha uygun gelmese hiçbir zaman tercih etmezdim.
0
hic etmedi. Burada kusur varsa, daha cok kulede gibi gorunuyor.
thy'nin mevcut yonetim ekibi dikkate alinirsa, pegasus daha guvenilir bir sirket olarak gorunuyor.
thy'nin mevcut yonetim ekibi dikkate alinirsa, pegasus daha guvenilir bir sirket olarak gorunuyor.
0
hayır. pegasus ile bir kere uçmuşluğum var o günden beri bakışım aynı, benim gözümde imajları çizik.
0
Etkilemedi, pilotaj ya da kule hatası genel kanı. Bu da firmayla olan ilişkimi etkilemez. zaten alternatifi de thy.
Bir de su uçakta bir şey satma konusuna olan tepkiyi anlamıyorum, pegasusla kaç kez uçtum hepsinde yalnızca 1 kez satışa çıkıldı. Ryanairle uçmuştum iki kez, zırt pırt gelmişti onlar mesela.
Bir de su uçakta bir şey satma konusuna olan tepkiyi anlamıyorum, pegasusla kaç kez uçtum hepsinde yalnızca 1 kez satışa çıkıldı. Ryanairle uçmuştum iki kez, zırt pırt gelmişti onlar mesela.
0
bir önceki pistten çıkma vakasında pegasus tüm sabiha uçuşlarını iptal etmişti. o gün avusturya'dan sabiha'ya uçağım vardı. havalimanı yakınında yemek+kahvaltı dahil çok güzel bir otel ayarladılar, gönlümü kazandılar. yandaş olmamaları da tercih sebebi. bende kredileri yüksek hala.
0
zorlu bir bodrum havalimanı inişinden sonra son birkaç yıldır gerilmeye başladım uçuşlarda. pegasus'la da defalarca uçtum bugüne kadar ama dün artık 3. pistten çıkma haberini görünce hemen iki tane uçak biletimi (şansa alalı 24 saat olmamıştı) iptal edip yerine THY'den aldım. mantıklı bir karar değil tamamen psikolojik ; yalnız uçacağım ve gerilmeye yer aradığım için. bir süre sonra tekrar devam ederim muhtemelen pegasus'la uçmaya.
0
bu olay pegasus'a bakışımı etkilemedi.
kullandığım rotalarda pegasus hep çok daha cazipti. makul olduğu sürece tercih etmeye devam ederim. "ucuz olduğu için kaza yapıyor, çünkü kalitesiz" fikrine katılmıyorum.
kullandığım rotalarda pegasus hep çok daha cazipti. makul olduğu sürece tercih etmeye devam ederim. "ucuz olduğu için kaza yapıyor, çünkü kalitesiz" fikrine katılmıyorum.
0
ben çoğunlukla thy ile nadiren de pegasus ile uçan biriyim. yine aynı şekilde tercih etmeye devam edicem.
0
etkiledi fakat binmeye devam edeceğim.çünkü en ucuzu o maalesef.haftaya uçuşum var.
0
hayır, tr'ye bakışımı etkiledi. daha çabuk gitmek istiyorum.
ölü sayısının saklanmaya çalışılması, hala gerçek bilgi duyurulmuyor.
kurtarma çalışmalarında yetersizlikler (saat gece yarısı 1de hala enkaz kaldırma çalışması vardı)
hastaların taşınması. aprona ambulans alınmamasından bahsetmiyorum boyunluk falan takıp bir sürü kanlı yaralı insanı iett'yle taşıdılar.
ve herkesin tepkisizliği
resmen depresyondayım dünden beri.
yazın kamil koç otobüsünden insanlar gündüz herkesin gözü önünde yanarak ölürken de aynı moda girmiştim.
ülkenin ayağa kalkıp isyan etmesi, şiddet anlamında söylemiyorum ama kurumları taşlaması falan gerek. sadece pegasus değil politikaları gereği her iki hava alanları ve yöneticileri, ulaştırmacılıkla ilgili tüm sorumlu kurumlar, tv kanalları vs.
kendim de dahil tiksiniyorum artık bu toplumdan ya.
ölü sayısının saklanmaya çalışılması, hala gerçek bilgi duyurulmuyor.
kurtarma çalışmalarında yetersizlikler (saat gece yarısı 1de hala enkaz kaldırma çalışması vardı)
hastaların taşınması. aprona ambulans alınmamasından bahsetmiyorum boyunluk falan takıp bir sürü kanlı yaralı insanı iett'yle taşıdılar.
ve herkesin tepkisizliği
resmen depresyondayım dünden beri.
yazın kamil koç otobüsünden insanlar gündüz herkesin gözü önünde yanarak ölürken de aynı moda girmiştim.
ülkenin ayağa kalkıp isyan etmesi, şiddet anlamında söylemiyorum ama kurumları taşlaması falan gerek. sadece pegasus değil politikaları gereği her iki hava alanları ve yöneticileri, ulaştırmacılıkla ilgili tüm sorumlu kurumlar, tv kanalları vs.
kendim de dahil tiksiniyorum artık bu toplumdan ya.
0
Hayir, hicbir sekilde etkilemedi.
Etkilemesi de asiri mantiksiz olurdu.
Eskiden onceligim degildi Sabiha uzak oldugu icin ama AHL kapandigi icin degil Pegasus tercih etmemek, ilk tercihim Pegasus'tur.
Etkilemesi de asiri mantiksiz olurdu.
Eskiden onceligim degildi Sabiha uzak oldugu icin ama AHL kapandigi icin degil Pegasus tercih etmemek, ilk tercihim Pegasus'tur.
0
Etkilemedi.
Ilk tercihim hicbir zaman pegasus degildir ama her zaman sabihadir, o yuzden genelde pgs oluyordu.
Ama son tahlilde en ucuzu hangisiyse onu tercih ediyorum genelde. Pgs nin thyden Daha pahali oldugunu da cok gordum.
Neyse sonuc olarak etkilemedi.
Ilk tercihim hicbir zaman pegasus degildir ama her zaman sabihadir, o yuzden genelde pgs oluyordu.
Ama son tahlilde en ucuzu hangisiyse onu tercih ediyorum genelde. Pgs nin thyden Daha pahali oldugunu da cok gordum.
Neyse sonuc olarak etkilemedi.
0
dedim dedim de kime dedim
Domain bende. marka haklarini almak icin né kadar harcamam gerekiyor?
Domain bende. marka haklarini almak icin né kadar harcamam gerekiyor?
0
0
Farklı sınıflar (nace kodu) eklersen her sınıf için +250 tl, belgeyi basıp mühürleyip göndersinler istersen +255 TL.
Tabi bugün başvurdun yarın marka senin olmuyor, bir yıllık bir süreç var aşağı yukarı.
Doğru ve alakadar sınıfları almaya dikkat et.
Tabi bugün başvurdun yarın marka senin olmuyor, bir yıllık bir süreç var aşağı yukarı.
Doğru ve alakadar sınıfları almaya dikkat et.
0
yani 670TL + 2sınıf 500TL + 250TL baskı etti bize 1420TL civarı
0
Bir sınıf zaten 670 içinde olması lazım (emin değilim) bu hesapla 3 sınıfta kaydetmiş olursunuz.
0
www.etkinpatent.com
burada yazılana göre 670 içine bir sınıf dahil değil. tescil belgesi ücreti dahil.
turkpatentteki 255 liralık ücret bence marka tesciline ilişkin belgenin bir kopyasının verilmesinin ücreti. kayıp vs durumlarında sanırım.
burada yazılana göre 670 içine bir sınıf dahil değil. tescil belgesi ücreti dahil.
turkpatentteki 255 liralık ücret bence marka tesciline ilişkin belgenin bir kopyasının verilmesinin ücreti. kayıp vs durumlarında sanırım.
0
şöyle ki marka tescili için iki yol var, ya kendiniz bireysel olarak tek başına türkpatent in sitesinden yönlendirmeleri takip ederek marka başvurusu yaparsınız ya da bir vekil aracılığı ile vekile de hizmet bedeli ödeyerek başvuru yaparsınız.
kendiniz yapmanız durumunda, her sınıf için 250 tl ödemeniz gerekecek başvuru aşamasında, yani 3 sınıf yapacaksanız 750 tl, daha sonra tescil aşamasında yine belge düzenleme harcı ödemeniz gerekecek o da 2020 ücretleriyle, 670 tl harç oluyor. tescil 2021 yılına kalırsa bir miktar artış olabilir bu tutarda, bunlar kesinlikle ödemeniz gereken ücretler. yani ilk aşamada sınıf sayısına göre başvuru ücreti, yaklaşık 7-8 ay sonra tescil kararı gelirse 670 tl tescil harcı.
vekil ile yapmanız durumunda her vekilin ücret tarifesi farklı oluyor. bu ücretlere bir de bir miktar hizmet bedeli eklemeniz gerekir.
markanıza arada red ya da itiraz gelmesi durumunda ek ücretler de söz konusu olabilir.
kendiniz yapmanız durumunda, her sınıf için 250 tl ödemeniz gerekecek başvuru aşamasında, yani 3 sınıf yapacaksanız 750 tl, daha sonra tescil aşamasında yine belge düzenleme harcı ödemeniz gerekecek o da 2020 ücretleriyle, 670 tl harç oluyor. tescil 2021 yılına kalırsa bir miktar artış olabilir bu tutarda, bunlar kesinlikle ödemeniz gereken ücretler. yani ilk aşamada sınıf sayısına göre başvuru ücreti, yaklaşık 7-8 ay sonra tescil kararı gelirse 670 tl tescil harcı.
vekil ile yapmanız durumunda her vekilin ücret tarifesi farklı oluyor. bu ücretlere bir de bir miktar hizmet bedeli eklemeniz gerekir.
markanıza arada red ya da itiraz gelmesi durumunda ek ücretler de söz konusu olabilir.
0
freedonia
Terör saldırısında polisten yarım saat zaman isteyen garson diye çok büyük dalgası geçildi dış basında. https://www.youtube.com/watch?v=0vobPO7wvlU Güldük, eğlendik ama kendimi ordaki müşteri yerine koyduğumda çok üzüldüm. Terör saldırısı olayın bir başka boyutu ama Polisin dediklerinin ancak 10%unu
Terör saldırısında polisten yarım saat zaman isteyen garson diye çok büyük dalgası geçildi dış basında. www.youtube.com Güldük, eğlendik ama kendimi ordaki müşteri yerine koyduğumda çok üzüldüm. Terör saldırısı olayın bir başka boyutu ama Polisin dediklerinin ancak 10%unu anlayabildim ben, tekrar tekrar oynatsam da "terrorist" vs gibi anahtar kelimeler olmasa hiç bir şey anlayamayacağım. Sözde ingilizce biliyor diye geçiniyoruz ama a1,a2 seviyesinde gibi hissettim kendimi. Bu ingilizceyi anlamak için ne yapmak lazım? Siz yüzde kaçını anlayabildiniz o polisin sözlerinin?
Güldük, eğlendik ama kendimi ordaki müşteri yerine koyduğumda çok üzüldüm. Terör saldırısı olayın bir başka boyutu ama Polisin dediklerinin ancak 10%unu anlayabildim ben, tekrar tekrar oynatsam da "terrorist" vs gibi anahtar kelimeler olmasa hiç bir şey anlayamayacağım. Sözde ingilizce biliyor diye geçiniyoruz ama a1,a2 seviyesinde gibi hissettim kendimi. Bu ingilizceyi anlamak için ne yapmak lazım? Siz yüzde kaçını anlayabildiniz o polisin sözlerinin?
0
yarısını falan anladım. terör olayı var, üzerinde patlayıcılı yelek olabilir, burdan çıkın şuraya gidin falan diyor, en azından bu kadarla hayatta kalabilirim herhalde :)
0
hepsini anladim neredeyse british english boyle ne yazik ki. anlatiyoruz ama iste ingilizce biliyorum diye dusunenlere bunu izletmek lazim.
bir de bu konusma oldukca clear onu da soyleyeyim. ben gun icinde nelerle ugrasiyorum.
bir de bu konusma oldukca clear onu da soyleyeyim. ben gun icinde nelerle ugrasiyorum.
0
İlk yarısında hiçbir şey anlamadım. Telefon mikrofonuna yakın gürültü var, elemanın İngiliz olması da eklenince öeeh dedirtiyor. Normalde B2-C1'im.
0
terorist ve half an hour kismini anladim sadece, ama kayitli ses yerine direkt orada olsaydim bir iki sey daha anlardim.
0
Terorist vakasi var, bolgeyi kapatıyoruz diyor, kadin zaman isteyincr de hemen surda bir terörist vuruldu, ustunde de bomba olabilirmis falan. Kelimesi kelimesine anlamadim, genel olarak olayi anladim iste.
Ingilizcem iyi degildir pek.
Ingilizcem iyi degildir pek.
0
Adam günlük İngilizce değil gazete dili gibi düzgün kelimeler seçmiş (evacuate, incident). Guardian, Independent, BBC sitelerinin Facebook sitelerini beğendim, önüme düşen haberlerin başlık ve spotlarını gün içinde okuya okuya bu tip kelimelere aşina oluyorum. Tavsiye ederim.
0
Ben sadece genel olarak yanda bi' shop mhop bi' yerde terörist olduğunu varsayabildim. kadının dediklerini zaten hiç anlamadım, duyması da zordu.
turning white area gibi de birşey yakalayabildim.
ben sınavlarda b1 filan çıkıyorum, keza zamanında da italyanlarla aktif çalışmıştım, ama iş hayatında ingilizce böyle birşey değil. o yüzden çok takılmıyorum böyle şeylere.
Bu ingilizceyi anlayabilmek için sanırım maruz kalmak lazım. maruz kalmadıkça zor, çok zor.
turning white area gibi de birşey yakalayabildim.
ben sınavlarda b1 filan çıkıyorum, keza zamanında da italyanlarla aktif çalışmıştım, ama iş hayatında ingilizce böyle birşey değil. o yüzden çok takılmıyorum böyle şeylere.
Bu ingilizceyi anlayabilmek için sanırım maruz kalmak lazım. maruz kalmadıkça zor, çok zor.
0
@kaset Reading de sıkıntı yok hocam. O konuşmanın transkripti herkese aynı anda yazılı olarak dağıtılsa hatta inan o kafeden ilk çıkanlardan biri ben olurum koştura koştura. Bizim yabancı dil eğitimimizdeki en büyük sıkıntı o zaten. Readinge çok fazla yüklenip, speaking, listening ihmal ediliyor.
0
@freedonia size şöyle katılmıyorum, reading demek ders mantığında bir ezber değil, bahsettiğim şekilde günlük İngilizce haber önünüze 2 cümle düşecek, bir dizi izleyeceksiniz altyazıyla vb o kelimeye aşina olacaksınız. Yoksa dinlerken ne olduğunu çıkaramazsınız.
Adamın apır bir aksanı yok dedşğşm gibi. Youtube'da Etkili Pratik İngilizce sayfasına mutlaka bakın. Bir mail serisi yaptı, onda da yazdıklarıma benzer şeyler söylüyor.
Adamın apır bir aksanı yok dedşğşm gibi. Youtube'da Etkili Pratik İngilizce sayfasına mutlaka bakın. Bir mail serisi yaptı, onda da yazdıklarıma benzer şeyler söylüyor.
0
%70'ini anladım; biraz konuşmalardan biraz context ten. Ki konuşma ve dinlemede pek iyi değilimdir. Çok problemli konuşmuyor polis.
0
Adam anlaşılır konuşuyor aslında. Bol bol İngiliz medyasına maruz bırakırsanız kendinizi daha rahat hissedersiniz, muhtemelen bu zamana dek hep american english ile haşır neşir olmuşsunuzdur.
Reading kelime dağarcığınızı geliştirmede büyük ölçüde yardımcı olacaktır fakat listening yapmadan bu bildiğiniz kelimeleri farklı contextler içerisinde yakalamak zorlaşır.En basit ve kolay şekilde british dizileri ingilizce altyazısı ile izlemeyi deneybilirsiniz. Kelimelerin telaffuzlarını ve kelimenin yazılışınıı da göreceğiniz için (yuh bunu böyle mi sesletmiş diyebilirsiniz?) faydası dokunacaktır.
Genel ingilizce seviyenizi bilmediğim için diğer eksik kalan bölümleri kendinizin teşhis etmesi gerekebilir. (grammar&vocab)
Anladığım kadarı ile yazıya döktüm tabii bazı kısımları (özellikle konuşmanın sonunu anlayamadım. ama zaten artık hadi çıkın gidin dediği için çok elzem gelmedi ama netleştirecek arkadaşlar olacaktır.) Bazı net olmayan yerleri de kendimce soru işareti bıraktım.
-Sorry guys we’re gonna have to close. we’ve got to evacuate I’m afraid -What?
-everyone has to go, I’m afraid.
It’s been a terrorist incident down there. we close everything around the corner If you guys want to stay safe, you listen to me..
- xxxxx
-Pardon?
-Just give us half an hour xxxxx (?)
- A terrorist has been shot back just down there they got a possibly İD.. vest on them (??) which is a bomb If you wanna slow us half an hour, you wanna put these lives in danger , be my guest.
if not please listen to me and please make your out the shop ….. that way and making your way to the area.……..
Reading kelime dağarcığınızı geliştirmede büyük ölçüde yardımcı olacaktır fakat listening yapmadan bu bildiğiniz kelimeleri farklı contextler içerisinde yakalamak zorlaşır.En basit ve kolay şekilde british dizileri ingilizce altyazısı ile izlemeyi deneybilirsiniz. Kelimelerin telaffuzlarını ve kelimenin yazılışınıı da göreceğiniz için (yuh bunu böyle mi sesletmiş diyebilirsiniz?) faydası dokunacaktır.
Genel ingilizce seviyenizi bilmediğim için diğer eksik kalan bölümleri kendinizin teşhis etmesi gerekebilir. (grammar&vocab)
Anladığım kadarı ile yazıya döktüm tabii bazı kısımları (özellikle konuşmanın sonunu anlayamadım. ama zaten artık hadi çıkın gidin dediği için çok elzem gelmedi ama netleştirecek arkadaşlar olacaktır.) Bazı net olmayan yerleri de kendimce soru işareti bıraktım.
-Sorry guys we’re gonna have to close. we’ve got to evacuate I’m afraid -What?
-everyone has to go, I’m afraid.
It’s been a terrorist incident down there. we close everything around the corner If you guys want to stay safe, you listen to me..
- xxxxx
-Pardon?
-Just give us half an hour xxxxx (?)
- A terrorist has been shot back just down there they got a possibly İD.. vest on them (??) which is a bomb If you wanna slow us half an hour, you wanna put these lives in danger , be my guest.
if not please listen to me and please make your out the shop ….. that way and making your way to the area.……..
0
@kucukne
Tam da ben de Boyle anladim. Ielts'i overall 7, 7,5 olanlar bunun yuzde 80 90'ini anlar.
Tam da ben de Boyle anladim. Ielts'i overall 7, 7,5 olanlar bunun yuzde 80 90'ini anlar.
0
bö
Sahıs şirketi kurmak üzereyim. Muhasebeci tutmak istemiyorum. Beyannameleri ve bagkur ödemeleri her ay kendim vermek istiyorum. Zaten 29yaş teşviklerinden faydalanacagım.Kendim yapabilir miyim teknik olarak? Biraz detay verir misiniz?
Sahıs şirketi kurmak üzereyim. Muhasebeci tutmak istemiyorum. Beyannameleri ve bagkur ödemeleri her ay kendim vermek istiyorum. Zaten 29yaş teşviklerinden faydalanacagım.
Kendim yapabilir miyim teknik olarak? Biraz detay verir misiniz?
Kendim yapabilir miyim teknik olarak? Biraz detay verir misiniz?
0
bildiğim kadarı ile avukatlar dışında mali musavir tutmak zorunluluğu var
0
hocam cin olmadan adam carpmayın ya
muhasebeci sart
beyannameyi kendin veremezsin
bagkur u kendin odeyebilirsin
muhasebeci sart
beyannameyi kendin veremezsin
bagkur u kendin odeyebilirsin
0
alacagin sifre ile kendin verebilirsin, daha sonra binlerce ceza versin :D 2 kurus kar edecegim derken ucar gidersin
0
o işi hemen ama hemen bırakın. uzmanlık gerektiren bir işin maliyetinden tasarruf etmek için kendiniz yapmaya soyunuyorsanız aslında elinizde şirket kurmaya değecek kadar bir iş yok demektir. batar o iş bu kafayla.
0
Bir işten para kazanıyorsam onu vergilendirmem gerekiyor mu yasalara göre? Evet? Öyleyse mükellef olmam gerek mi? Evet?
Yanlış olan nedir? İşten çok para kazanacağımı iddia ettim mi? Hayır.
Neden muhasebeciye para vermemem gereken durum varsa vereyim? Telefonu bozulunca kendi yapan biriyim. Neden yapayım?
Yanlış olan nedir? İşten çok para kazanacağımı iddia ettim mi? Hayır.
Neden muhasebeciye para vermemem gereken durum varsa vereyim? Telefonu bozulunca kendi yapan biriyim. Neden yapayım?
0
sen burada yazılanlara bakma. kendin araştır youtube, forumlar falan oaradan ögrenebilirsin. mali müşavire para kaptırma.
dikkat ettıysen kimse kanun teblig falan yazmadan bir taraflarından uyduruyor ceza yersin falan. boş beleş para kaptırma muhasebecilere.
dikkat ettıysen kimse kanun teblig falan yazmadan bir taraflarından uyduruyor ceza yersin falan. boş beleş para kaptırma muhasebecilere.
0
bö, bildigim kadariyla basit usule mukellef olacagin bir isse (sermaye degil bedeni calismaya dayali isler oluyor genelde, ama baska sartlari da var herkes olamiyor) o zaman kendin takip edebiliyorsun. Bunun disinda evet, muhasebeciye her ay o parayi vereceksin. Zaten tek basina takip edebilecegin bir sey degil bu, beyannameyle bagkurla bitmiyor. kdvsi var, muhtasar beyannamesi, gecici vergisi, stopaji, damgasi boku pusuru var, var oglu var, zaten turkiye'de is kurmak biraz cilginlik. sene icinde degisen detaylar oluyor muhasebeciler bunu takip ediyorlar. Bir seyi 1 gunle kacirsan odeyecegin ceza bir muhasebecinin senelik parasini aşabilir, bosuna zarar edersin. basit usul mukellef olacagin bir is ise yardir gitsin, yoksa olmuyor zaten.
0
sevgili hocam
6 yıldan fazladır
1 m usd ciro dan fazla yapan
2 adet ltd şirket sahibi olarak söylüyorum
muhasebecisiz olmaz bu iş
beyanname verilecek iş olsun iş olmasın
zaten sen işe odaklanmaktan prosedür kısmına girmek istemeyeceksin
ayda muhasebeci parası cıkarmıyorsa o işi yapma zaten
al aşağıda da kanunla ilgili cevap
berber vs. acmadıgını varsayarak
quote:
Orijinalden alıntı: Kediseven
Bu işlerle genelde muhasebeciler yürüttüğü için piyasada "muhasebeci olmadan olmaz" kanısı oluşmuş. Oysaki kuruluş işlemleri için muhasebeci zorunluluğu bulunmuyor, tüm işlemleri firma sahibi bizzat kendisi yapabilir. Zaten muhasebeciler de vekaletname olmadan bu işleri yapamıyor. Ticaret siciline, vergi dairesine ve diğer kurumlara gerekli başvuruları ya firma yetkilisi ya da vekaleti olan birisi yapabilir. Kuruluş işlemlerini geçtim, Maliye bakanlığı'nın belirlediği hadleri geçmiyorsan muhasebeci ile çalışma zorunluluğun bile yok. Muhasebe bilgin ve deneyimin varsa kendi defterini kendin tutar, beyannamelerini kendin gönderebilirsin.
Maliyenin belirlediği hadler basit usul içindir ve o hadler aşılmasa bile her meslek dalında basit usule tabi mükellef olunamaz. Basit usul berber, terzi gibi sermayeden ziyade bedeni çalışmaya dayalı meslek icra eden zanaat erbabı içindir. Basit usul dışında kalanlar ise gerçek usule tabidir ve gerçek usule tabi mükelleflerin beyannamelerinin 3568 sayılı kanundan yetki almış meslek mensuplarınca imzalanması zorunludur. Dolayısıyla mali müşavirle imzalanmış olan beyanname gönderme aracılık sözleşmeniz, smmm tarafından maliye sistemine tanıtılmadan beyannamelerin gönderilmesi imkansızdır. Gerçek usule tabi mükelleflerin mali müşavirle çalışması zorunluluğu bu durumdan kaynaklanır.
6 yıldan fazladır
1 m usd ciro dan fazla yapan
2 adet ltd şirket sahibi olarak söylüyorum
muhasebecisiz olmaz bu iş
beyanname verilecek iş olsun iş olmasın
zaten sen işe odaklanmaktan prosedür kısmına girmek istemeyeceksin
ayda muhasebeci parası cıkarmıyorsa o işi yapma zaten
al aşağıda da kanunla ilgili cevap
berber vs. acmadıgını varsayarak
quote:
Orijinalden alıntı: Kediseven
Bu işlerle genelde muhasebeciler yürüttüğü için piyasada "muhasebeci olmadan olmaz" kanısı oluşmuş. Oysaki kuruluş işlemleri için muhasebeci zorunluluğu bulunmuyor, tüm işlemleri firma sahibi bizzat kendisi yapabilir. Zaten muhasebeciler de vekaletname olmadan bu işleri yapamıyor. Ticaret siciline, vergi dairesine ve diğer kurumlara gerekli başvuruları ya firma yetkilisi ya da vekaleti olan birisi yapabilir. Kuruluş işlemlerini geçtim, Maliye bakanlığı'nın belirlediği hadleri geçmiyorsan muhasebeci ile çalışma zorunluluğun bile yok. Muhasebe bilgin ve deneyimin varsa kendi defterini kendin tutar, beyannamelerini kendin gönderebilirsin.
Maliyenin belirlediği hadler basit usul içindir ve o hadler aşılmasa bile her meslek dalında basit usule tabi mükellef olunamaz. Basit usul berber, terzi gibi sermayeden ziyade bedeni çalışmaya dayalı meslek icra eden zanaat erbabı içindir. Basit usul dışında kalanlar ise gerçek usule tabidir ve gerçek usule tabi mükelleflerin beyannamelerinin 3568 sayılı kanundan yetki almış meslek mensuplarınca imzalanması zorunludur. Dolayısıyla mali müşavirle imzalanmış olan beyanname gönderme aracılık sözleşmeniz, smmm tarafından maliye sistemine tanıtılmadan beyannamelerin gönderilmesi imkansızdır. Gerçek usule tabi mükelleflerin mali müşavirle çalışması zorunluluğu bu durumdan kaynaklanır.
0
"dikkat ettıysen kimse kanun teblig falan yazmadan bir taraflarından uyduruyor ceza yersin falan. boş beleş para kaptırma muhasebecilere." yazmis adam utanmadan, sıkıldaman. google'a vergi cezalari yaz bir sen once, sonra gel :D hic bir seyi bilmeyen, arastirmayan insanlarin yorum yapmasina sasiriyorum.
zaten iyi bir muhasebeci sizinle calismaz, sizin gibi dusunen 50-100 aylik ucret talep edecek birini bulabilirsiniz kolaylikla. belli bir sure sonra da "su kadar ceza gelmis" "bizim muhasebeci piyasalarda yok" diye aglarsiniz buralarda yine
zaten iyi bir muhasebeci sizinle calismaz, sizin gibi dusunen 50-100 aylik ucret talep edecek birini bulabilirsiniz kolaylikla. belli bir sure sonra da "su kadar ceza gelmis" "bizim muhasebeci piyasalarda yok" diye aglarsiniz buralarda yine
0
sevgili girişimci arkadasım
bak bizzat ortagimin yasadıgı olay
50 bin liralık kdv alacagi devlet tarafindan piç edildi
kotu muhasebeci yüzünden
hele bir de kendim yaparım diyorsun
ticareti donanımhaber ölücülüğü ile karıstırmayın
bak bizzat ortagimin yasadıgı olay
50 bin liralık kdv alacagi devlet tarafindan piç edildi
kotu muhasebeci yüzünden
hele bir de kendim yaparım diyorsun
ticareti donanımhaber ölücülüğü ile karıstırmayın
0
ticaret bozulan telefonu tamir etmeye ya da evde tıkanan tuvaleti açmaya benzemiyor. alanının en iyileriyle olmasa bile ortalamalarıyla çalışın. kanunda bile yeri var, tacir basiretli olmak zorundadır diye. sizde onun pek olmadığı açıkça anlaşılıyorsa da başarılar dilerim.
0
eksiyansima
Merhabalar, Oslo'daki bir şirketten iş teklifi adım ama elime geçecek net maaşı hesaplamak istiyorum. Aşağı yukarı yüzde ne kadar olacağını net bilmiyorum. Kaynaklar farklı farklı söylüyor. Bu site var ama ne kadar doğru verdiğini bilmiyorum: https://no.neuvoo.com/tax-calculator/Norveç'te yaşamış ve
Merhabalar, Oslo'daki bir şirketten iş teklifi adım ama elime geçecek net maaşı hesaplamak istiyorum. Aşağı yukarı yüzde ne kadar olacağını net bilmiyorum. Kaynaklar farklı farklı söylüyor. Bu site var ama ne kadar doğru verdiğini bilmiyorum: no.neuvoo.com
Norveç'te yaşamış ve yaşayanların fikirleri çok yararlı olacak.
Buna ek olarak aylık ortalama gider hakkında da bilgi vereceklere şimdiden çok teşekkürler.
Norveç'te yaşamış ve yaşayanların fikirleri çok yararlı olacak.
Buna ek olarak aylık ortalama gider hakkında da bilgi vereceklere şimdiden çok teşekkürler.
0
oslo'da en az 3500-4000euro alman lazım, kira ve genel yaşam için.
yani brutte 60kNOK'a vs anlaşman lazım ki eline 40kNOK yani 4keuro civarı geçsin.
bana 4keuro demişlerdi oslo'da az demiştim.
tabi işin ne olduğu önemli. yükselebileceğin bir iş ise yine kabul edilebilir ama oslo'da nativeler varken kimse foreign birine top position vermez.
şimdiden norveççeye başla norveççen yoksa yaşamak çok zor.
yani brutte 60kNOK'a vs anlaşman lazım ki eline 40kNOK yani 4keuro civarı geçsin.
bana 4keuro demişlerdi oslo'da az demiştim.
tabi işin ne olduğu önemli. yükselebileceğin bir iş ise yine kabul edilebilir ama oslo'da nativeler varken kimse foreign birine top position vermez.
şimdiden norveççeye başla norveççen yoksa yaşamak çok zor.
0
regina phalange
normal karşılanır di mi ya? çok alasım var şu martılardan sonra. ama ağır mıdır her yere kolay taşınır mı? şarjı nasıl oluyor şirkette şarj etsem laf ederler mi vs gibi sorular var kafamda? bir de kadına bak bu yaşında scooter falan demesinler.
normal karşılanır di mi ya? çok alasım var şu martılardan sonra. ama ağır mıdır her yere kolay taşınır mı? şarjı nasıl oluyor şirkette şarj etsem laf ederler mi vs gibi sorular var kafamda? bir de kadına bak bu yaşında scooter falan demesinler.
0
Yahu 30 yaş nedir? Daha yolun başlangıcı. Normal karşılamayı bırakın, görünce benim hoşuma gidiyor.
Scooter işi mantıklı bence. Bi ara ben de bakıyordum, Xiaomi'nin güzel modelleri var.
Scooter işi mantıklı bence. Bi ara ben de bakıyordum, Xiaomi'nin güzel modelleri var.
0
yaş fark etmeksizin scooter kullanan her kadına garip bakılıyor zaten. dikkat çekiyor ama öyle laf edecek kadar değil, sadece "hmm" denecek kadar.
ağır değil. şarj için izin almanız gerekir samimiyetiniz yoksa sorumlu kişilerle.
eyyorlamam bu kadar.
ağır değil. şarj için izin almanız gerekir samimiyetiniz yoksa sorumlu kişilerle.
eyyorlamam bu kadar.
0
xiamonin ise kesin al. şarjı evde akşamları da yaparsın ama 15 kilo gerektiğinde taşıman gerektiğini hesaba kat. 26 yaşında erkek olarak xiamonin scooterlarına binen ablalarımı çekici buluyorum :P
0
Rahat geldiyse neden sorun olsun. Ben hiç rahat edemedim yürümekten daha zor geliyor :)
0
borisyellnikoff
ben hep yurtdışına gitmek istedim. ve gidiyorum.norveç'e. iş buldum.korku stres huzursuzluk hepsi var. hala gerçek gelmiyor.bi şey diyin ya. gerçekten gidiyo muyum ben? geçcek mi bu hisler.alışcam di mi. yaparım di mi.yapamazsam dönerim.offf bayilcam ya. gün geldi çattı.
ben hep yurtdışına gitmek istedim. ve gidiyorum.
norveç'e. iş buldum.
korku stres huzursuzluk hepsi var. hala gerçek gelmiyor.
bi şey diyin ya. gerçekten gidiyo muyum ben? geçcek mi bu hisler.
alışcam di mi. yaparım di mi.
yapamazsam dönerim.
offf bayilcam ya. gün geldi çattı.
norveç'e. iş buldum.
korku stres huzursuzluk hepsi var. hala gerçek gelmiyor.
bi şey diyin ya. gerçekten gidiyo muyum ben? geçcek mi bu hisler.
alışcam di mi. yaparım di mi.
yapamazsam dönerim.
offf bayilcam ya. gün geldi çattı.
0
yaparsın, o kadar uğraşıp iş bulmuş zibille mülakatlara girip kendini kabul ettirmişsin, çalışma iznin hatta oturma iznin çıkmıştır kesin.
şanslı azınlıktansın. sen yapamayacaksın da biz mi yapıcaz. en mutlu sen olman lazım bugün.
şanslı azınlıktansın. sen yapamayacaksın da biz mi yapıcaz. en mutlu sen olman lazım bugün.
0
norveç biraz zorlar başta. hangi şehrine gidersen git zorlar. sağlık hizmetleri sosyal hizmetler vb bizimkiyle alakası yok. yaşam koşulları çok farklı. çok soğuk. çok pahalı vb. yapacağın ilk şey leasing ile araç almak olsun. araçsız norveç çekilmez. sonrası kolay, tadını çıkar.
0
Geçen sene bu zamanlar ben de aynı durumdaydım :) morcivert haklı, sürecin en zorlu ve stresli zamanları geride kaldı.
Bundan sonra en zaman alacak ve stresli iş ev bulmak. Kalifiye işçi statüsüyle gidiyorsanız muhtemelen ev tutma sürecini siz tek başınıza halletmeyeceksiniz. Ben ilk birkaç hafta relocation şirketinden bir çalışanla beraber ev bakmıştım.
Kurumların işinizi kolaylaştırmak için var olduğu, insanların sadece işinizi yapıp yapmadığınızla ilgilendiği ülkelerde düzen kurmak dert değil.
Bundan sonra en zaman alacak ve stresli iş ev bulmak. Kalifiye işçi statüsüyle gidiyorsanız muhtemelen ev tutma sürecini siz tek başınıza halletmeyeceksiniz. Ben ilk birkaç hafta relocation şirketinden bir çalışanla beraber ev bakmıştım.
Kurumların işinizi kolaylaştırmak için var olduğu, insanların sadece işinizi yapıp yapmadığınızla ilgilendiği ülkelerde düzen kurmak dert değil.
0
korkma ölmezsin.birikim yapamazsın belki ama kral gibi yasarsın avrupa'da.norveç oldugu için soğuklara ve saat farkına alışman belki zaman alır.orada hayat yazın yasanıyor.fırsat buldugunda kuzey ışıkları olaynı da mutlaka değerlendir.
0
Tebrikler, Türkiye de yaptığına göre orada da yaparsın bence:) hem kabul edildiğine göre belli aranan şartlara da sahipsin. Elbet adaptasyon sorunu olur ama süreç bu ya, üstesinden geleceksindir. Umarım herşey istediğin gibi olur
0
Oslo’daysan yarın bir kahve ısmarlayayım sana :) Biraz şehri ve burada yaşamı anlatırım.
0
derin bir nefes al. oncelikle normal bir ruh halindesin, senin durumuna gelen her insan ayni seyleri hissediyor. korku stres endise... vs. hepsi gececek. kafandaki dusunceleri ciddiye alma lutfen. gercek degiller. birak kafandaki dusunceler soylensin.
aslinda bakarsan yurtdisi diye bir sey yok. hepimiz bir yerdeyiz. dunya evimiz. bir yere gittgin yok.
orada insanlar var, eminim cok guzel arkadasliklarin olacak. gelmek donmek istemeyeceksin muhtemelen.
ekleme: norvec'te arsalar ne kadar:) ? merak ettim. arsa al bol bol
aslinda bakarsan yurtdisi diye bir sey yok. hepimiz bir yerdeyiz. dunya evimiz. bir yere gittgin yok.
orada insanlar var, eminim cok guzel arkadasliklarin olacak. gelmek donmek istemeyeceksin muhtemelen.
ekleme: norvec'te arsalar ne kadar:) ? merak ettim. arsa al bol bol
0
Türkiye’de nasıl bir yaşamın vardı ve orada ne iş yapacaksın bilmiyorum ama yapacağın en iyi şey orayı burayla kıyaslamamak. İlk gittiğin andan itibaren bunu düşün, ulaşım-ev kirası-yemek vs. hiçbir yönden kıyaslama yapma. Orası yeni bir hayat, yeni bir dünya. Yaparsın elbette neden yapmayasın? Mutlu olur musun bilemeyiz, zamanla kendin karar verirsin her şeye.
0
zahlebinin'in dediğini diyecektim aslında. ama önerisi çok zor bir şey. kıyaslayacaksın gayet. türkiye'de neyi bırakıp gittiğin çok önemli burada. ben, şahsen, türkiye'de orta-orta üst seviye geliri olup, maddi sorun yaşamayıp, manevi açıdan sosyal çevresi olan birisine kesinlikle ve kesinlikle -norveç dahi olsa- gitmeyi tavsiye etmem.çünkü gittiğin zaman ilk yapman gereken şeyler standartlarını türkiye seviyesine çekmeye çalışmak olacak. bunun için yoğun çaba ve zaman sarf edeceksin. bunu yaparken de "neden ben buradayım ki" sorusunu her gün daha sık soracaksın. evet, baştan cool hisettirebilir, yaya geçidinde beklemeleri, etrafında herkesin yabancı dil konuşmaları vs. orada doğup büyüyen biri olmayı ben de çok isterdim. ama türkiye hayalet gibi peşinden gelecek ve huzurunu bozacak. bak daha türkiye'de bıraktığın anne ve baba gerçeğine değinmedim bile.
0
2014'ten beri oslo'ya gidip geliyorum. afedersin native değilsen garip bir ülke.
oradaki türkler kendi aralarında kümelenmiş hep yoksa çekilecek gibi değil.
kolay gelsin.
oradaki türkler kendi aralarında kümelenmiş hep yoksa çekilecek gibi değil.
kolay gelsin.
0
comfort zone u zorladıkça genişliyosun, zone ile birlikte senin de sınırların genişliyor, daha az takan, halledilir ci bi insan oluyosun, gözünde büyümüyor değişiklikler, güç buluyorsun, kendini tanıyorsun, yapabileceğini görüyorsun, aslında yapabileceğini zaten biliyordun ama tahmin ettiğinden daha az zor olduğunu görüyorsun. aç kalma, sağlığın yerinde olsun, gerisi geliyor.
ilk challenge market bulmak, ikincisi doğru kuaförü bulmak olacak. kolay gelsin
ilk challenge market bulmak, ikincisi doğru kuaförü bulmak olacak. kolay gelsin
0
keri reş
maskeden kastim, gripten korunmak icin uretilen maskeler. thnx.
maskeden kastim, gripten korunmak icin uretilen maskeler.
thnx.
thnx.
0
o piyasada ekmek yiyemezsiniz.
renkli sigara paketi üretin mesela. daha keşfedilmedi o sektör.
renkli sigara paketi üretin mesela. daha keşfedilmedi o sektör.
0
freedonia
https://youtu.be/MwTE3fSS_jA?t=66 Fanatik arkadaşları kenara alalım önce de. Bilmediğimden soruyorum Kural kitabı ne diyor bunlara cidden? Niyeti topmuş, topu da uzaklaştırmış zaten, pozisyon bitti. kötü niyet yoksa devam ettirin mi diyor?
youtu.be Fanatik arkadaşları kenara alalım önce de. Bilmediğimden soruyorum Kural kitabı ne diyor bunlara cidden? Niyeti topmuş, topu da uzaklaştırmış zaten, pozisyon bitti. kötü niyet yoksa devam ettirin mi diyor?
0
%100 penaltı. bu pozisyonun top ile alakası yok. selçuk'un o müdaheleyi taban kaldırmadan yapması gerekiyordu. toplu, topsuz, topa dokunmuş, dokunmamış her türlü penaltı.
0
Her şey siyah beyaz değil. Hakem yorumu diye bir şey var. Ağır çekimde izleyince ayağını sakınması gerekirdi, kasti basıyor gibi yorumlar olur ama yanlış yani. Bir anda olan bir pozisyon bu, müdahaleyi engellemek için zaman ve alan yok. Selçuk topu çıkarınca hakem pozisyon bitti diye yorumladı, sonrası istemeden bir çarpışma. Bu yorumdur. Mesela Benfica maçında Gökhan Gönüle atılan tekme, adam az kalsın ölüyordu, hakem hiç bir şey vermedi, kasıt yok, kötü niyet yok dedi. youtu.be Keza Muslera'nın adam öldüren çıkışları: www.youtube.com Senede 20 tane yapıyor bunlardan, kaç tane kırmızı gördünüz? Bana kalsa da verilsin, ama işte hakem yorumu. Kasti mi değil mi, niyeti kötü mü, topa müdahale etmiş mi etmemiş mi? Futblcunun backgroundu. Bir sürü faktör devreye giriyor bu karar aşamasında. Pozisyonda mesela Burak'a hala şekilli düşme peşinde yana dönüp 360 derece dönüş yapıp göstermeye çalışıyor falan, adın çıktıysa çalmıyorlar işte. Muslera desen zaten dokunulmaz.
Senede 20 tane yapıyor bunlardan, kaç tane kırmızı gördünüz? Bana kalsa da verilsin, ama işte hakem yorumu. Kasti mi değil mi, niyeti kötü mü, topa müdahale etmiş mi etmemiş mi? Futblcunun backgroundu. Bir sürü faktör devreye giriyor bu karar aşamasında. Pozisyonda mesela Burak'a hala şekilli düşme peşinde yana dönüp 360 derece dönüş yapıp göstermeye çalışıyor falan, adın çıktıysa çalmıyorlar işte. Muslera desen zaten dokunulmaz.
0
Çalınmayabilir. Öncesinde çok temiz topu kurtarmış çünkü. Top hala ortada olsa ya da topa ıska geçse 100 penaltı. Önce faulü yapıp topu kurtarsa ya da faulle senkronize topu kurtarsa gene 100 penaltı. Burda pozisyon 2 ayrı bölüm: 1- topun uzaklaştırılması 2- sonrasında gelen kaçınılmaz pozisyon gereği temas
0
net penaltı artı kırmızı kart.
adamın ayağını kırmak istercesine taban giriyor. topa vurup vurmamasının ne önemi var. olay topsuz alanda olsa bile kırmızı kart.
söz konusu burak yılmaz olup olmamasının bir önemi yok. adalet önceliklidir.
adamın ayağını kırmak istercesine taban giriyor. topa vurup vurmamasının ne önemi var. olay topsuz alanda olsa bile kırmızı kart.
söz konusu burak yılmaz olup olmamasının bir önemi yok. adalet önceliklidir.
0
penaltı ancak top farklı yöne gittiği için hakem topu izlerken o pozisyonu görmemiştir %80 ihtimalle.
futbol gibi bir spor nasıl hala tek hakemle yönetiliyor anlaşılır değil.
futbol gibi bir spor nasıl hala tek hakemle yönetiliyor anlaşılır değil.
0
haha penaltı + muhtemelen kırmızı kart. niyetin önemi yok.
0
penalti degil. hareket topa ve mudahaleden once topa temas var. burak'in ayagini gormuyor, kasti olarak da basmiyor.
0
Penaltı var diyenler Bu akşamki Nsakala-Ozan pozisyonunu izlesinler. Yararlı olur. Nsakala Topu uzaklaştırıyor, sonrasında Ozan'a müdahalesi var, o zaman o da penaltı. Dediğim gibi yorumdur bunlar siyah beyaz değil.
0
cosmicgadin
Yeni bir kartvizit hazırlatıyorum. Adres belirli bir yer ama sadece orada olmadığımızı Türkiye'de bir çok noktada faaliyet gösterdiğimizi anlamaları gerek. Ben de şuna benzer bir şey yazayım dedim ama sanki saçma oldu. Nasıl daha iyi olur? Başka fikri olan? "We are in İstanbul, Cappadocia, Antalya a
Yeni bir kartvizit hazırlatıyorum. Adres belirli bir yer ama sadece orada olmadığımızı Türkiye'de bir çok noktada faaliyet gösterdiğimizi anlamaları gerek. Ben de şuna benzer bir şey yazayım dedim ama sanki saçma oldu. Nasıl daha iyi olur? Başka fikri olan?
"We are in İstanbul, Cappadocia, Antalya and much more.. "
"We are in İstanbul, Cappadocia, Antalya and much more.. "
0
much yerine many olacağı kesin gibi de,
we do business all over Turkey?
we do business all over Turkey?
0
oldumusimdi
Nedir? Borsaya açıldığını farz edin
Nedir? Borsaya açıldığını farz edin
0
assetler assetler assetler
assetler nedir sorarlar adama
assetler assetler assetler
assetler nedir sorarlar adama
biraz melodik okursan güzel oluyor.
assetler nedir sorarlar adama
assetler assetler assetler
assetler nedir sorarlar adama
biraz melodik okursan güzel oluyor.
0
50x 0.35 =17.5 milyon TL yillik kar.
6 senelik karina islem gorse 17.5 x 6 =105 Mio TL piyasa degeri normal olabilir.Sektorune gore 6 carpanini degistirebilirsiniz
6 senelik karina islem gorse 17.5 x 6 =105 Mio TL piyasa degeri normal olabilir.Sektorune gore 6 carpanini degistirebilirsiniz
0
tithousand
3 ay didin, uzat. Berber düzelteceğim, kırığını alacağım diye saçı, sakalı cidden kısaltsın.Ekseriyetle bir çok berber böyle.Bu işin pratiği ne? Ense almak için gidiyorsun, kısacık saçlarla çıkıyorsun. Şunu diyebilir miyiz? Saç uzatılacaksa berbere gitmeye hacet yoktur.
3 ay didin, uzat.
Berber düzelteceğim, kırığını alacağım diye saçı, sakalı cidden kısaltsın.
Ekseriyetle bir çok berber böyle.
Bu işin pratiği ne? Ense almak için gidiyorsun, kısacık saçlarla çıkıyorsun.
Şunu diyebilir miyiz? Saç uzatılacaksa berbere gitmeye hacet yoktur.
Berber düzelteceğim, kırığını alacağım diye saçı, sakalı cidden kısaltsın.
Ekseriyetle bir çok berber böyle.
Bu işin pratiği ne? Ense almak için gidiyorsun, kısacık saçlarla çıkıyorsun.
Şunu diyebilir miyiz? Saç uzatılacaksa berbere gitmeye hacet yoktur.
0
uzun saçdan anlayan erkek berberi bulmak çok zor. hepsinin kafası 3 numaraya çalışıyor
0
kadın kuaförü. ayda bir uğra çöz. ben de başlarda erkek berberine (ramazan aq) gidiyordum. bir baktım saç uzaldıkça kısaltıyor, gitmeyi bıraktım. şimdi kadın kuaförüne gidiyorum ayda bir. kırıkları alıyor fön çekiyor tertemiz. saç uzatacaksan berbere gitme kuaföre git. saçların kırıkları alınınca daha çabuk uzuyor.
0
berbere ugrama.
ben oyle yapiyorum.once bi kendini kaybediyor saclar,garip bir hal alip yanlardan kabariyor falan,sonra tac takilacak kivama geldiginde her sey yoluna giriyor.son 6 yildir yine uzun sacliyim ve berbere arada sakal trasina ugruyorum.saclarim belime falan geldiginde benim ufak kizla kuaforculuk oynuyoruz o kesiyor.
ben oyle yapiyorum.once bi kendini kaybediyor saclar,garip bir hal alip yanlardan kabariyor falan,sonra tac takilacak kivama geldiginde her sey yoluna giriyor.son 6 yildir yine uzun sacliyim ve berbere arada sakal trasina ugruyorum.saclarim belime falan geldiginde benim ufak kizla kuaforculuk oynuyoruz o kesiyor.
0
wolfg
fizik bilgisine dayaniyordu.eski bir oyun.cubuklari falan birlestirip birseyler yapiyorduk.masaustu oyunu web ya da mobil degildivarmi hatirlayan
fizik bilgisine dayaniyordu.
eski bir oyun.
cubuklari falan birlestirip birseyler yapiyorduk.
masaustu oyunu web ya da mobil degildi
varmi hatirlayan
eski bir oyun.
cubuklari falan birlestirip birseyler yapiyorduk.
masaustu oyunu web ya da mobil degildi
varmi hatirlayan
0
pelovann
ayak çizmiyodu/çizemiyodu. kimdi o? çizmemesinin de bi sebebi vardı, sebebini googlelayacakken ressamı unuttum. bilen, duyan, hatırlayan?
ayak çizmiyodu/çizemiyodu. kimdi o? çizmemesinin de bi sebebi vardı, sebebini googlelayacakken ressamı unuttum. bilen, duyan, hatırlayan?
0
ya benim aradığım ressamın kardeşi olabilir o kadar googledım bulamadım buraya sordum bulursam oradan kardeşini de bulur buraya yazarım.
0
ressam değil de çizgi roman çizeri olarak Rob Liefeld çıktı google'dan. belki odur diye yazayım dedim.
edit: çizgi romandan pek anlamadığım için goygoyu da anlamamışım :)) bu da ayıbım olarak kalsın.
edit: çizgi romandan pek anlamadığım için goygoyu da anlamamışım :)) bu da ayıbım olarak kalsın.
0
dedim dedim de kime dedim
Ya portre uzerine uzmanlasmisti goz uzerine uzmanlasmiti hatta papanin falan portresini cizmisti galatada yasiyordu kimdi o?
Ya portre uzerine uzmanlasmisti goz uzerine uzmanlasmiti hatta papanin falan portresini cizmisti galatada yasiyordu kimdi o?
0
Yok boyle nal gibi goz ciziyordu adam portre ciziyordu sadece sanirim
0
Erkekti ya boyle resmin yarisi gozdu sadece mihri hanim degil
0
eazy
Babamın kira aldığı dükkanlardan biri ve en çok miktarı aldığı yer ödemiyormuş. 9 bin lira biriktirmiş. her yeni ay kirasından da eksik gedik verip, o diğer borçlara ekleme yapıyormuş. vericem abi falan, idare et abi bizim saf tabi tamam ödersin biliyorum diyormuş. Bana bunları annem söyledi, hatta
Babamın kira aldığı dükkanlardan biri ve en çok miktarı aldığı yer ödemiyormuş. 9 bin lira biriktirmiş. her yeni ay kirasından da eksik gedik verip, o diğer borçlara ekleme yapıyormuş. vericem abi falan, idare et abi bizim saf tabi tamam ödersin biliyorum diyormuş.
Bana bunları annem söyledi, hatta yeni bir kredi çekmiş sıkışınca. Diğer aldığı yerler başka kredilere bağlı olduğu için bu kiracı ödemeyince sıkışmış. Ben bunları duyunca kan beynime sıçradı. Aradım bu adamı, dükkanına gittim. Abi bak böyle böyle, geçiktiriyormuşsun zamanında öde ya da yolları ayıralım. Bu birikince hiç ödenmez. İş olmuyorsa kapat hem sana zarar hem babama zarar. Bak bu sana bir şey diyemiyor ama sıkıntıyı kendi yaşıyor dedim. Adam açık açık diyo ki ''ben babanının rahatlığı, bir şey demediğini bildiğim için biraz geçiktirdim'' :D İyi dedim abi bundan sonra öde yoksa daha uygun yer bak. Tamam dedi çıkartmayın, belli müşterim var burada, artık geçiktirmeyeceğim. Eski borçları senet yapalım istiyorsan dedi. Tamam dedim yapalım. Yeni kira eski kiralar sorunsuz olsun bundan sonra...
Neyse, babam tabi konuştuğumu duymuş. Demediği şey kalmadı. Malda gözünüz var, doymadınız, alın sizin olsun, ben memlekete gidicem ne haliniz varsa görün. Dedim baba sen ne saçmalıyorsun ya? Elin adamı için niye sıkıntı yaşayacaksın, babanın oğlu mu bu herif dedim. Sen beni çiğnedin, seni ne ilgilendirir, gidicem o adama bundan sonra yavuz'a yatır diyeceğim, al her şey senin olsun diyor.
Şimdi annem yine aradı, 2 gündür konuşmuyormuş :D Ağzını açmıyormuş adam ya, tavuk gibi şişmiş bilgisayara bakıp duruyormuş. Ulan ben bir yerde yanlış mı yaptım acaba ya? Az önce yanından geldim, baba napıyon diyorum cevap vermiyor.
Ben mi yanlış yaptım acaba ya? Kafayı yicem 2 gündür düşün düşün. Başım ağrıyor sıkıntıdan.
Bana bunları annem söyledi, hatta yeni bir kredi çekmiş sıkışınca. Diğer aldığı yerler başka kredilere bağlı olduğu için bu kiracı ödemeyince sıkışmış. Ben bunları duyunca kan beynime sıçradı. Aradım bu adamı, dükkanına gittim. Abi bak böyle böyle, geçiktiriyormuşsun zamanında öde ya da yolları ayıralım. Bu birikince hiç ödenmez. İş olmuyorsa kapat hem sana zarar hem babama zarar. Bak bu sana bir şey diyemiyor ama sıkıntıyı kendi yaşıyor dedim. Adam açık açık diyo ki ''ben babanının rahatlığı, bir şey demediğini bildiğim için biraz geçiktirdim'' :D İyi dedim abi bundan sonra öde yoksa daha uygun yer bak. Tamam dedi çıkartmayın, belli müşterim var burada, artık geçiktirmeyeceğim. Eski borçları senet yapalım istiyorsan dedi. Tamam dedim yapalım. Yeni kira eski kiralar sorunsuz olsun bundan sonra...
Neyse, babam tabi konuştuğumu duymuş. Demediği şey kalmadı. Malda gözünüz var, doymadınız, alın sizin olsun, ben memlekete gidicem ne haliniz varsa görün. Dedim baba sen ne saçmalıyorsun ya? Elin adamı için niye sıkıntı yaşayacaksın, babanın oğlu mu bu herif dedim. Sen beni çiğnedin, seni ne ilgilendirir, gidicem o adama bundan sonra yavuz'a yatır diyeceğim, al her şey senin olsun diyor.
Şimdi annem yine aradı, 2 gündür konuşmuyormuş :D Ağzını açmıyormuş adam ya, tavuk gibi şişmiş bilgisayara bakıp duruyormuş. Ulan ben bir yerde yanlış mı yaptım acaba ya? Az önce yanından geldim, baba napıyon diyorum cevap vermiyor.
Ben mi yanlış yaptım acaba ya? Kafayı yicem 2 gündür düşün düşün. Başım ağrıyor sıkıntıdan.
0
bazı babaların karakteri veya yetişme tarzından dolayı düşünme şekli böyledir. benim rahmetli de aynı şekilde tepki gösterirdi kesin. eğer huyunu suyunu biliyorsan önce ona sormanda fayda vardı. anahtar kelime "beni çiğnedin"
0
Yaptığın birşey yok. Bende olsam aynısını yapardım, baban boşuna sinir yapmış.
0
Boş trip atıyor. Bence sen haklısın. Benim de dedem böyle. Baban senin halletmiş olmana bozulmuş resmen. Kendini işlevsiz hissetmiş. Genelde ailenin büyük erkekleri işlerine karışılmasına alışık değil. Otoriteleri sarsılınca yıkılıyorlar.
0
yukarıdaki cevaplara katılmıyorum.
babanı çiğnemişsin.
mal senin malın değil. babanın malı.
babanın yaptığı şey bence de yanlış ama sonuçta mal onun malı. istediğini yapar.
senin yapman gereken kiracı ile değil önce baban ile konuşman ve onu ikna etmendi.
sen resmen yavuzun beyazıta yaptıgı gibi idareyi ele almışsın kendiliğinden.
babanın bunu kafaya takması normal.
babanı çiğnemişsin.
mal senin malın değil. babanın malı.
babanın yaptığı şey bence de yanlış ama sonuçta mal onun malı. istediğini yapar.
senin yapman gereken kiracı ile değil önce baban ile konuşman ve onu ikna etmendi.
sen resmen yavuzun beyazıta yaptıgı gibi idareyi ele almışsın kendiliğinden.
babanın bunu kafaya takması normal.
0
kusura bakma da babanı çiğnemişsin. hafif tepki göstermiş bence.
mal kimin? babanın. sana ne? senin muhattabın baban kiracı değil.
işyeri sahipliğinin bi ağırlığı vardır. baban belki tatlı dilli olmasından kaybediyor sence ama sen babanın gözünde o saygınlığı yıktın şu an.
yaptığın kar/zarar hesabında doğru mu? doğru. ama çiğnemişsin babanı. babanla yeteri kadar konuşup buna ikna edecektin. senin yaptığın ne hissettirir babana biliyor musun?
sulh hukuk mahkemesine gidersin, babana vesayet kararı alırsın. bütün kararları onun adına verirsin. ama bunun için önce hastaneden vesayet altına alınmalıdır raporu alman lazım. işte baban biraz da duygusalsa hissettiği şey budur.
yaptığın şeyin doğrular ve yanlışlar kısmı var bence. yerinde olsam bir açıdan doğru yapmış olmanın da rahatlığıyla hata yaptığın kısım için babamdan özür diler gönlünü alır tatlı dille anlatırdım.
babaları sevin, üzmeyin.
edit : ben yazarken dafuq da hemen hemen aynı şeyleri yazmış. ona da +1
mal kimin? babanın. sana ne? senin muhattabın baban kiracı değil.
işyeri sahipliğinin bi ağırlığı vardır. baban belki tatlı dilli olmasından kaybediyor sence ama sen babanın gözünde o saygınlığı yıktın şu an.
yaptığın kar/zarar hesabında doğru mu? doğru. ama çiğnemişsin babanı. babanla yeteri kadar konuşup buna ikna edecektin. senin yaptığın ne hissettirir babana biliyor musun?
sulh hukuk mahkemesine gidersin, babana vesayet kararı alırsın. bütün kararları onun adına verirsin. ama bunun için önce hastaneden vesayet altına alınmalıdır raporu alman lazım. işte baban biraz da duygusalsa hissettiği şey budur.
yaptığın şeyin doğrular ve yanlışlar kısmı var bence. yerinde olsam bir açıdan doğru yapmış olmanın da rahatlığıyla hata yaptığın kısım için babamdan özür diler gönlünü alır tatlı dille anlatırdım.
babaları sevin, üzmeyin.
edit : ben yazarken dafuq da hemen hemen aynı şeyleri yazmış. ona da +1
0
mal babanın, para da babanın.
annen beğenmiyorsa ya da durumdan hoşnutsuzsa babanla konuşacak, muhatap sen değilsin.
babanı çiğnemişsin ve kiracısının karşısında da küçük düşürmüşsün.
isterse dükkanı hayrına, bedavaya verir, kira almaz.
sana düşmez buna müdahale etmek.
yardım etmek istesen de karşıdan talep gelmedikçe müdahale etmemelisin.
o zaman o yardım olmuyor.
dafuq+1
annen beğenmiyorsa ya da durumdan hoşnutsuzsa babanla konuşacak, muhatap sen değilsin.
babanı çiğnemişsin ve kiracısının karşısında da küçük düşürmüşsün.
isterse dükkanı hayrına, bedavaya verir, kira almaz.
sana düşmez buna müdahale etmek.
yardım etmek istesen de karşıdan talep gelmedikçe müdahale etmemelisin.
o zaman o yardım olmuyor.
dafuq+1
0
baban haklı + 1
önceden gidip, baba şu kiracının kulağını bir çekeyim mi diyecektin yordamıyla.
ayrıca belki baban kiracıdan memnun, tek kriter kirayı zamanında ödeme değil ki, ne manyaklar var görsen ya sen onu öldürürsün, ya da o seni.
bir de öfke kontrolü problemin var gibi. evet.
önceden gidip, baba şu kiracının kulağını bir çekeyim mi diyecektin yordamıyla.
ayrıca belki baban kiracıdan memnun, tek kriter kirayı zamanında ödeme değil ki, ne manyaklar var görsen ya sen onu öldürürsün, ya da o seni.
bir de öfke kontrolü problemin var gibi. evet.
0
bence sen haklısın ama baban da haksız değil. babana söyleyip gitsen böyle olmazdı. sen haklı olsan bile babanı ezmiş oldun dediği gibi. buna takılmış.
0
sen kendince haklısın ama o da baba.
anladığımız kadarıyla baban da böyle şeylere takan biri ve kendini ailenin reisi görmekten mutlu. haliyle kendisinin çözemediği veya sorun olarak görmediği bir duruma senin müdahil olup başarı elde etmiş gibi görünmen otoritesini sarsmış olmakla birlikte canını da sıkmış.
özür dileyip, sadece yardımcı olmak istediğini ve bundan sonra ondan habersiz onun işlerine burnunu sokmayacağını söylersen sorun çözülecek gibi.
anladığımız kadarıyla baban da böyle şeylere takan biri ve kendini ailenin reisi görmekten mutlu. haliyle kendisinin çözemediği veya sorun olarak görmediği bir duruma senin müdahil olup başarı elde etmiş gibi görünmen otoritesini sarsmış olmakla birlikte canını da sıkmış.
özür dileyip, sadece yardımcı olmak istediğini ve bundan sonra ondan habersiz onun işlerine burnunu sokmayacağını söylersen sorun çözülecek gibi.
0
Baban bu raconu sana değil de kiracıya çekseydi parayı alırdı çoktan +1
Ama ille alttan alacan. "Sen böyle ifrit adamlarla muhatap olma diye iyi niyetle girdim araya " dersin. "Bilemedim, daha da karışmam" (ama trip atmadan) dersin, biter gider.
Ama ille alttan alacan. "Sen böyle ifrit adamlarla muhatap olma diye iyi niyetle girdim araya " dersin. "Bilemedim, daha da karışmam" (ama trip atmadan) dersin, biter gider.
0
peder beyin otoritesini sarsmışsın
koskoca eazyoğullarından cevat bey para alamamışta oğlu ali gitmiş parayı almış dedirtmişsin.
adamın otoritesine çamaşır mandalı muamelesi yapmışsın. adam da üzülmüş.
koskoca eazyoğullarından cevat bey para alamamışta oğlu ali gitmiş parayı almış dedirtmişsin.
adamın otoritesine çamaşır mandalı muamelesi yapmışsın. adam da üzülmüş.
0
adam olsaydi da gidip parayi alsaydi. bu yastan sonra bulmaca cozsun eger eve para getiremiyorsa da erkeklik taslamasin
0
Yaptığın şeyde sorun yok ama mal senin değil 1, senden yardım isteyen yok 2. Önce babanı ikna etmeliydin, sen adam ölmüş de miras derdine düşmüşsün gibi davranmışsın.
0
@hey corc versene borc
abi sen yurtdışından geliyordun sanırım. Burada öyle avukat mavukat lütfen ya :DD Hele hele bu bizim sınırlar içinde kimse, benim için ''bu beni rahatsız ediyor. Bakın kontrat bu'' gibi bir şekilde şikayetçi olmaz :D
Kiracı kötü niyetli. Çünkü benim mahalledeki tüm esnaflarla, komşularla aram iyidir. her şeyi bana anlatırlar. Boşu boşuna sinirlenmedim. Çünkü bu adam başka bir yere şube açmış, yeni şubeye 2 çalışan almış. Kendi 2 dükkana uğramayıp, gezip tozuyormuş. Hee gitsin takılsın ama ödemesi gereken şeyleri ödeyip takılsın. 2. dükkanı açıyor, dükkanlara uğramıyor, çalışanların parası zamanında yatırıyor ama babaya gelince nasılsa sormuyor diye ödemiyor. Bunlar kulağıma gelince sinirlendim. Ve bunları babaya söyledim. Bak böyle böyle diyorlar dedim. Ama bir şey demedi.
abi sen yurtdışından geliyordun sanırım. Burada öyle avukat mavukat lütfen ya :DD Hele hele bu bizim sınırlar içinde kimse, benim için ''bu beni rahatsız ediyor. Bakın kontrat bu'' gibi bir şekilde şikayetçi olmaz :D
Kiracı kötü niyetli. Çünkü benim mahalledeki tüm esnaflarla, komşularla aram iyidir. her şeyi bana anlatırlar. Boşu boşuna sinirlenmedim. Çünkü bu adam başka bir yere şube açmış, yeni şubeye 2 çalışan almış. Kendi 2 dükkana uğramayıp, gezip tozuyormuş. Hee gitsin takılsın ama ödemesi gereken şeyleri ödeyip takılsın. 2. dükkanı açıyor, dükkanlara uğramıyor, çalışanların parası zamanında yatırıyor ama babaya gelince nasılsa sormuyor diye ödemiyor. Bunlar kulağıma gelince sinirlendim. Ve bunları babaya söyledim. Bak böyle böyle diyorlar dedim. Ama bir şey demedi.
0
Baban haklı. Kötü niyetli değilsin elbette. Babanın iyi niyetinin suistimal edilmesinden rahatsızsın fakat izlediğin yol yanlış. Önce babanla oturup konuşman ve ona göre hareket etmen gerekiyordu.
0
benim babam da böyle. senelerce anamın aldığı beş kuruşluk ayakkabıyı başına kakardı ama kiracıya gelince olur öyle şeyler insanlık hali bık bık bık. en ufak laf diyince de vay ben öleyim hepsi sizin olsun bilmemne bin tane laf. işin aslı, bu adamlardan işittikleri muhtaçlık nameleri adamların gururunu okşuyor. ben başka açıklama bulamadım.
sen annenden yürüyeceksin dostum. adam kiracı yüzünden kredi çekiyor ama çilesini tek çekmiyor, annene de çektiriyor. yalan mı? başlatmasın saygısına babalığına. baba olsun da madem malına sahip çıksın, anneni de düşündürtmesin.
sen annenden yürüyeceksin dostum. adam kiracı yüzünden kredi çekiyor ama çilesini tek çekmiyor, annene de çektiriyor. yalan mı? başlatmasın saygısına babalığına. baba olsun da madem malına sahip çıksın, anneni de düşündürtmesin.
0
Sen haklisin. Baban sansliymis o kafayla simdiye kadar mali mulku batirabilirdi.
0
yavuzcum
senin niyetin dosdoğru üslubun yanlış. buna yanlış diyen de REİS BEY. o incindiyse öyledir, dediği gibidir. şimdi gidip gönlünü alana kadar her dediğini sineye çek, yalvar yakar icabında.
senin niyetin dosdoğru üslubun yanlış. buna yanlış diyen de REİS BEY. o incindiyse öyledir, dediği gibidir. şimdi gidip gönlünü alana kadar her dediğini sineye çek, yalvar yakar icabında.
0
sen haklısın.
sana dediği lafları kiracıya deseydi zaten böyle bir sıkıntı olmayacaktı. adam ödeyebilecekken babanı yumuşak yüzlü bulmuş ödememiş. eski insanlarda var böyle şeyler. ama sonuç olarak haklı da olsan git özür dile bir daha olmaz de. çünkü kırılmış biz ne dersek diyelim. ayrıca parayı kendisi alamadığı için kendini yetersiz hissetmiş olabilir. hassas dengeler bunlar. haklısın ama sonuç?
sana dediği lafları kiracıya deseydi zaten böyle bir sıkıntı olmayacaktı. adam ödeyebilecekken babanı yumuşak yüzlü bulmuş ödememiş. eski insanlarda var böyle şeyler. ama sonuç olarak haklı da olsan git özür dile bir daha olmaz de. çünkü kırılmış biz ne dersek diyelim. ayrıca parayı kendisi alamadığı için kendini yetersiz hissetmiş olabilir. hassas dengeler bunlar. haklısın ama sonuç?
0
"Babayı çiğnemek" ne ya? Benim babam da sırf bu aile reisliği goygoyu, benim sikim daha uzun siniri yüzünden bir ara hayatı zehir etti bana.
Herif babanızı aptal yerine koymuş, göz göre göre kirayı ya ödemiyor ya da eksik ödüyor. Ödenmeyen kiranın sadece kendisine değil bütün aileye zararı var. Kazık kadar adam bunu düşünmekten acizse sizin çıkıp inisiyatif almanız yerden göğe kadar haklı bir hareket.
Bizimki de bir ara market alışverişi yapmakta bile zorlandığımız bir dönemde çalışmaya başladığım ve eve gelince de freelance iş yaptığım için böyle dellenmişti. İçtiğim kolaya çatmaktan, yediğim lokmayı saymaya kadar kavga çıkarmak için elinden geleni yapmıştı. Tam iş teslim edeceğimi bildiği halde gidip evin internetini bile kestirmişti. Üzerinden 10 seneden fazla zaman geçti ama şimdi yazarken bile sinirlendim.
Daha önceki ilişkinizi bilmiyorum tabii ama size tavsiyem alttan almayın. Aile reisliğini, çiğnemeyi, ezmeyi yutmayı cartı curtu kafasına bu kadar takıyorsa hakkını doğru düzgün arasaymış.
Herif babanızı aptal yerine koymuş, göz göre göre kirayı ya ödemiyor ya da eksik ödüyor. Ödenmeyen kiranın sadece kendisine değil bütün aileye zararı var. Kazık kadar adam bunu düşünmekten acizse sizin çıkıp inisiyatif almanız yerden göğe kadar haklı bir hareket.
Bizimki de bir ara market alışverişi yapmakta bile zorlandığımız bir dönemde çalışmaya başladığım ve eve gelince de freelance iş yaptığım için böyle dellenmişti. İçtiğim kolaya çatmaktan, yediğim lokmayı saymaya kadar kavga çıkarmak için elinden geleni yapmıştı. Tam iş teslim edeceğimi bildiği halde gidip evin internetini bile kestirmişti. Üzerinden 10 seneden fazla zaman geçti ama şimdi yazarken bile sinirlendim.
Daha önceki ilişkinizi bilmiyorum tabii ama size tavsiyem alttan almayın. Aile reisliğini, çiğnemeyi, ezmeyi yutmayı cartı curtu kafasına bu kadar takıyorsa hakkını doğru düzgün arasaymış.
0
baban haklı evet, mal gerçekten babanın, isterse satar isterse yakar isterzse kendi kıçına sokar sizin o mal üzerinde her hangi bir tasarrufunuz yok eğer malın edinilmesi sırasında maddi bir kaynak sağlamadı iseniz.
babanızın maddi sıkıntı yaşaması sizi ve ailenizi elbet etkiler ve bu duruma müdahale gerekir ancak bu babanızın otoritesini çiğneyebileceğiniz anlamına da gelmez. belki kiracısı ile arasında bilmediğiniz bir hukuku, anlaşması var?
Siz hangi hak, hangi hukuk ile kiracı ile konuşabiliyorsunuz? Ben olsam benim anlaşmam babanla, sen kimsin derdim; buna verebileceğiniz tatmin edici bir cevabınız da yok. Babanızın arkasından ondan habersiz iş çevirmişsiniz. Onun/ailenin iyiliği için art niyetiniz olmadan ancak habersiz onaysız yapmışsınız, herhangi biri ve herhangi bir konu için bunu yaparsanız her zaman tepki alırsınız, benim arkamdan nasıl böyle haraket ettin ben bilmiyormuyum konuşmayı, benim aklım yokmu ağzım dilim yokmu, sana mı sordum diye.
En uyuz olduğum şeydir fikir almadığım düşüncesini öğrenmek istemediğim halde bunu belirten insanlar. Bir konu anlatırım ortasında dalar abi şurada şunu yapsaydın olmazdı diye, hacı dayı konu o değil, konu en sonunda soracağım soru, ve daha soruyu sormadım bile.
Babanızla konuşun bir art niyetiniz olmadığını parada pulda değil kendisinin çektiği sıkıntıyı hak edecek bir şey yapmadığı halde sıkıntı çekip borçlanıp derdini arttırmasına gönlünüzün razı olamadığını, onu bu halde görmek istemediğiniz için bu şekilde davrandığınızı anlatın. otoritesini ezdiğiniz için özür dileyin, barışırsınız tekrardan.
babanızın maddi sıkıntı yaşaması sizi ve ailenizi elbet etkiler ve bu duruma müdahale gerekir ancak bu babanızın otoritesini çiğneyebileceğiniz anlamına da gelmez. belki kiracısı ile arasında bilmediğiniz bir hukuku, anlaşması var?
Siz hangi hak, hangi hukuk ile kiracı ile konuşabiliyorsunuz? Ben olsam benim anlaşmam babanla, sen kimsin derdim; buna verebileceğiniz tatmin edici bir cevabınız da yok. Babanızın arkasından ondan habersiz iş çevirmişsiniz. Onun/ailenin iyiliği için art niyetiniz olmadan ancak habersiz onaysız yapmışsınız, herhangi biri ve herhangi bir konu için bunu yaparsanız her zaman tepki alırsınız, benim arkamdan nasıl böyle haraket ettin ben bilmiyormuyum konuşmayı, benim aklım yokmu ağzım dilim yokmu, sana mı sordum diye.
En uyuz olduğum şeydir fikir almadığım düşüncesini öğrenmek istemediğim halde bunu belirten insanlar. Bir konu anlatırım ortasında dalar abi şurada şunu yapsaydın olmazdı diye, hacı dayı konu o değil, konu en sonunda soracağım soru, ve daha soruyu sormadım bile.
Babanızla konuşun bir art niyetiniz olmadığını parada pulda değil kendisinin çektiği sıkıntıyı hak edecek bir şey yapmadığı halde sıkıntı çekip borçlanıp derdini arttırmasına gönlünüzün razı olamadığını, onu bu halde görmek istemediğiniz için bu şekilde davrandığınızı anlatın. otoritesini ezdiğiniz için özür dileyin, barışırsınız tekrardan.
0
epistemic_regress
Sb
Sb
0
gg olacak ama bana kalırsa değil. depolarının tonlarca erzakla ıvırla zıvırla dolu olması gereken bir kuruluştan bahsediyoruz. bu senaryoya hazırlıklı olması elzem olan bir kurum "agalar deprem oldu bize para verin" diyememeli. zaten yıllardır veriyoruz. fakirinden en zenginine kadar herkesten vergi alıyorlar bu işler için. şimdi 10 lira toplayıp yardım yapılacaksa senelerdir toplanan vergilerin karşılıkları nerede?
www.egitimsistem.com
yapamayacaklarsa bıraksınlar bence.
www.egitimsistem.com
yapamayacaklarsa bıraksınlar bence.
0
Hiç güvenilir değil. Kimin yediği kimin çaldığı belli değil. Yapacağınız bağış boşa gider.
0
6.8 lik bi depremde bile bizden para istiyorlarsa kapatip gitsinler. Bu insanlar onlarsiz da gerekeni yaparmis. Utanmadan tweet atmis, sonradan silmis. Ceplemisler iste simdiye kadar gelen paralari, 6.8 olunca gozune fener tutulmus tavsan gibi kaldilar.
0
Arkadasim dogu illerinden birinde Kizilay’da calisiyor. Ondan aldigim bilgiye gore yardim icin hazirliklara basladilar depremden bir kac saat sonra.
0
Kanal İstanbul için 100 milyar lira harcamayı göze alan devlet deprem mağdurları için bizden para istiyor. Bir tuhaflık yok mu sence bu işte?
0
Kızılay devletten bütçe almıyor sanıyorum. Dileyenler araştırabilir. Kızılay bir ulusal dernek. Gelir getirici faaliyetleri var soda, çadır gibi. Ek olarak önemli kira gelirleri var. Fonlar ve bağışlarla yürüyor geri kalan işler. Çalışanlarının devlet memuru falan olduğunu mu sanıyorsunuz. STK gibi çalışır Kızılay. Boş, duygusal yorumları önemsememenizi tavsiye ederim. Ha soruya cevap, Kızılay'da çalıştım daha önce, babam geçenlerde kurban verecekti verdirtmedim. Kendim de önemli bir bağış yapmam. Fakat acil bir durum ve her türlü ihtiyaç olabilir. İnsanların sahiden ihtiyacı var. Şu anda bile o insanları düşünmek yerine aklıma kanal istanbul geliyor olsaydı kendi adıma çok mutsuz olurdum. Dünyanın çeşitli yerlerinde de afetler sonrası ya da terör saldırıları sonrası bu tarz kampanyalar olur. Kızılay başkanının böyle bir kampanya paylaşımından daha doğal ne olabilir. Bu kampanyayı Kızılay yapmayacak da kim yapacak.
Afad ile Kızılay'ı karıştırmayalım.
Afad ile Kızılay'ı karıştırmayalım.
0
kızılayın çok ihtiyacı varsa devlet ateşlesin 3-5 milyon. önüne gelen suriyeliye 40 milyar dolar harcamayı biliyor bu araplar.
0
afordismansalihinis
Selam,Şunu biz nasıl yaparız?https://northshire.co/collections/metal-wall-art/products/leo-metal-wall-art
0
sac lazeri olan bir yere gitmen lazım.
sonra kestirdiğin şeyi boyaya göndereceksin.
urun.n11.com
onun yerine bunu al kesinlikle daha ucuz
sonra kestirdiğin şeyi boyaya göndereceksin.
urun.n11.com
onun yerine bunu al kesinlikle daha ucuz
0
Elinizde vektör bazlı bir çizim olması lazım. Autocad vb. programda çizilmiş tasarımı lazer kesimciye verirsiniz, çat çat keserler. Lazer kesim süresi, metal malzeme üzerinden fiyatlandırılır. Artık kırtasiyelerde de lazer kesim var ama mukavva, karton filan kesiyorlar sadece; metal kestirmek için sanayiye gitmek gerekir. Mukavvadan kestirip siyaha boyamak da benzer bir görüntü verir ama o kadar dayanıklı olmayabilir.
0
Ugrasmak istiyorsan uygun olcude 3-5 metre metal bir cubuk alirsin. Uygun boyutlarda ve acilarda keser sonra da tig kaynagi yontemiyle birlestirirsin. Eger amac ugrasmaksa en uzun surecek yontem bu.
0
gadlemler
Önerilerinize ihtiyacım var dostlar. patronu sonunda ikna ettim.photoshop ve premiere kullanıyorum. premiere'in cs6 sürümünü kullaıyordum, 2018'e geçmeyi düşünüyorum artık...İphone 8 plus ile hd çekilmiş yarım saatlik videolar kurgulacağım.Tasarım programı kullanılmayacak.aynı anda photoshop ve prem
Önerilerinize ihtiyacım var dostlar. patronu sonunda ikna ettim.
photoshop ve premiere kullanıyorum. premiere'in cs6 sürümünü kullaıyordum, 2018'e geçmeyi düşünüyorum artık...
İphone 8 plus ile hd çekilmiş yarım saatlik videolar kurgulacağım.
Tasarım programı kullanılmayacak.
aynı anda photoshop ve premiere de çalışmam gerekebiliyor.
Ne önerirsiniz?
i7, 16gb ram, 512gb ssd benim için uygun olur diye düşünüyorum. marka olarak da asus, dell, lenovo, toshiba düşünüyorum.
doğru mu düşünüyorum? :) 5,000-7500₺ arasında olmalı. bir de oyun bilgisayarı gibi ışıklı caf caflı olmamalı...
Önerileriniz nedir?
photoshop ve premiere kullanıyorum. premiere'in cs6 sürümünü kullaıyordum, 2018'e geçmeyi düşünüyorum artık...
İphone 8 plus ile hd çekilmiş yarım saatlik videolar kurgulacağım.
Tasarım programı kullanılmayacak.
aynı anda photoshop ve premiere de çalışmam gerekebiliyor.
Ne önerirsiniz?
i7, 16gb ram, 512gb ssd benim için uygun olur diye düşünüyorum. marka olarak da asus, dell, lenovo, toshiba düşünüyorum.
doğru mu düşünüyorum? :) 5,000-7500₺ arasında olmalı. bir de oyun bilgisayarı gibi ışıklı caf caflı olmamalı...
Önerileriniz nedir?
0
bende arıyorum, ekran kartı fiyatı çok oynatıyor
gtx 1050 olanlar ucuz belki işinizi görebilir
gtx 1060 iyi
gtx 1660 ti baya iyi
gtx 1070'ler pahalı
o fiyat skalasında hp ve acer var 8k-9k bandında dell,asus başlıyor biraz yukarısı levono ve 11-12 bandında msi var.
gtx 1050 olanlar ucuz belki işinizi görebilir
gtx 1060 iyi
gtx 1660 ti baya iyi
gtx 1070'ler pahalı
o fiyat skalasında hp ve acer var 8k-9k bandında dell,asus başlıyor biraz yukarısı levono ve 11-12 bandında msi var.
0
@gadlemler
www.hepsiburada.com
pek tabii herkes gibi üst limitten bir cihaza baktım.
16 gb ram i7 512 gb ssd ekran kartı gtx 1650. 1050 ti ile 1060 arasında 1060'a daha yakın olan bir ekran kartı.
250 tl daha ucuz olarak lenovo muadili var
www.hepsiburada.com
@dedim dedim 1660ti en ucuz laptop (monstera bakmadım)
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
pek tabii herkes gibi üst limitten bir cihaza baktım.
16 gb ram i7 512 gb ssd ekran kartı gtx 1650. 1050 ti ile 1060 arasında 1060'a daha yakın olan bir ekran kartı.
250 tl daha ucuz olarak lenovo muadili var
www.hepsiburada.com
@dedim dedim 1660ti en ucuz laptop (monstera bakmadım)
www.hepsiburada.com
0
ahm1
geçen gün aklıma bir şey takıldı.mesela, yüz binlerce yıl boyunca atalarımız göçebe hayatlarında besin kıtlığı çekmiş, bu yüzden de yüksek kalorili besin gördüklerinde çok sevinip olabildiğince fazla yemeye çalışmışlar.bu konuda ben diyorum ki "ilk başlarda mantık çerçevesinde ve bilinçli olarak ins
geçen gün aklıma bir şey takıldı.
mesela, yüz binlerce yıl boyunca atalarımız göçebe hayatlarında besin kıtlığı çekmiş, bu yüzden de yüksek kalorili besin gördüklerinde çok sevinip olabildiğince fazla yemeye çalışmışlar.
bu konuda ben diyorum ki "ilk başlarda mantık çerçevesinde ve bilinçli olarak insanlar 'bunu yedim ve enerji geldi' deyip mutlu oldular, bu yüz binlerce yıl bilinç çerçevesinde devam ettikten sonra bilinçaltına geçti ve artık yaşam tarzımız değişse bile içgüdüsel olarak, şu anda bize zararlı olmasına rağmen yüksek kalorili besin yemek istiyoruz"
biri dedi ki "hayır, bu yanlış, mantık çerçevesinde hiçbir şey olmadı. zaten onlar bunu düşünebilecek durumda değillerdi. evrim, rastgeledir. o zaman da bunu içgüdüsel olarak istediler" tarzı bir şey ama pek anlatamadı. bilgimiz kısıtlı olduğu için bir sonuca ulaşamadık :)
siz ne diyorsunuz? derdimi tam anlatabildim mi bilemiyorum ama okuma programı verebilirsiniz bu konu özelinde.
mesela, yüz binlerce yıl boyunca atalarımız göçebe hayatlarında besin kıtlığı çekmiş, bu yüzden de yüksek kalorili besin gördüklerinde çok sevinip olabildiğince fazla yemeye çalışmışlar.
bu konuda ben diyorum ki "ilk başlarda mantık çerçevesinde ve bilinçli olarak insanlar 'bunu yedim ve enerji geldi' deyip mutlu oldular, bu yüz binlerce yıl bilinç çerçevesinde devam ettikten sonra bilinçaltına geçti ve artık yaşam tarzımız değişse bile içgüdüsel olarak, şu anda bize zararlı olmasına rağmen yüksek kalorili besin yemek istiyoruz"
biri dedi ki "hayır, bu yanlış, mantık çerçevesinde hiçbir şey olmadı. zaten onlar bunu düşünebilecek durumda değillerdi. evrim, rastgeledir. o zaman da bunu içgüdüsel olarak istediler" tarzı bir şey ama pek anlatamadı. bilgimiz kısıtlı olduğu için bir sonuca ulaşamadık :)
siz ne diyorsunuz? derdimi tam anlatabildim mi bilemiyorum ama okuma programı verebilirsiniz bu konu özelinde.
0
bir konuyu karıştırıyorsunuz,
2020 dünyasında gıda endüstrisi var. sizi bir şekilde sürekli yemek yemeğe yönetiyor bunun için sürekli yeni, bağımlılık yapan ürünleri çok uygun fiyatlara sunuyor.
bu kadar kalori tüketilmesine rağmen 2020 dünyasında kas gücü ile yapılan işler bir hayli azaldı. köydeki dayımın yaptığı kahvaltıyı ben yapsam 250 kilo olurum. sabah kahvaltısı olarak bir sütlü kahve içiyorum tamam. bu halde bile kilo veremiyorum. köydeki dayım fit.
yine gıda endüstrisi ihtiyacı karşılamak için genetik mühendisliği ile tadı aynı ama yapısı farklı üretimi kolay ürünler çıkarıyorlar. 100 yıl önceki ekmek ile bugünkü ekmek aynı değil çünkü tohumlar fabrikasyon o sebeple bünyede farklı etkileri oluyor.
yani tüketim ürünlerinde gıda endüstrisi bizi ihtiyaç dışı mutluluk için yemeğe teşvik ediyor sindiremediğimiz ürünler ile.
2020 dünyasında gıda endüstrisi var. sizi bir şekilde sürekli yemek yemeğe yönetiyor bunun için sürekli yeni, bağımlılık yapan ürünleri çok uygun fiyatlara sunuyor.
bu kadar kalori tüketilmesine rağmen 2020 dünyasında kas gücü ile yapılan işler bir hayli azaldı. köydeki dayımın yaptığı kahvaltıyı ben yapsam 250 kilo olurum. sabah kahvaltısı olarak bir sütlü kahve içiyorum tamam. bu halde bile kilo veremiyorum. köydeki dayım fit.
yine gıda endüstrisi ihtiyacı karşılamak için genetik mühendisliği ile tadı aynı ama yapısı farklı üretimi kolay ürünler çıkarıyorlar. 100 yıl önceki ekmek ile bugünkü ekmek aynı değil çünkü tohumlar fabrikasyon o sebeple bünyede farklı etkileri oluyor.
yani tüketim ürünlerinde gıda endüstrisi bizi ihtiyaç dışı mutluluk için yemeğe teşvik ediyor sindiremediğimiz ürünler ile.
0
@dedim dedim: tamam da o ürünleri sevmemizin sebebi biz geçmişte yararı olması değil mi
0
öncelikle o ürünler artık yoklar belki ismi aynı olabilir ama kesinlikle iki farklı ürün diğer yandan eğer karbonhidrat ihtiyacını bir bebeğin annesinin memesine olan kalıtımsal ihtiyacı olarak görüyorsanız bu belki doğru olabilir çünkü yine kalıtımsal olarak tat alma duyumuzda değişiyor.
şöyle düşünelim 1000 tane insan vardı bunların 900 tanesinde karbonhidrat yediğinde mutluluk veren gen yoktu 100 tanesinde vardı. sonuçta bu 900 insan karbonhidrat tüketmedi ve kas gücü ile yapılan işlerde geri kaldı 100tane olan insan kas gücü ile yapılan işlerde ustalaştı. 900 insanın çocukları ya başka işlere yöneldi, ya çocukları olmadı yada kendileri öldü. 100 insanın çocukları ise sürekli kas gücü ile yapılan işlerde çalıştılar ustalaştılar.
böylelikle 900 insan 50 insana 100 insan ise 900 insana çıktı. bu ne demek? karbonhidrat aldığında mutlu olan insan sayısı 900 olmayan 50 oldu. nesiller karbonhidrata karşı duyarlı oldu.
gibi.
şöyle düşünelim 1000 tane insan vardı bunların 900 tanesinde karbonhidrat yediğinde mutluluk veren gen yoktu 100 tanesinde vardı. sonuçta bu 900 insan karbonhidrat tüketmedi ve kas gücü ile yapılan işlerde geri kaldı 100tane olan insan kas gücü ile yapılan işlerde ustalaştı. 900 insanın çocukları ya başka işlere yöneldi, ya çocukları olmadı yada kendileri öldü. 100 insanın çocukları ise sürekli kas gücü ile yapılan işlerde çalıştılar ustalaştılar.
böylelikle 900 insan 50 insana 100 insan ise 900 insana çıktı. bu ne demek? karbonhidrat aldığında mutlu olan insan sayısı 900 olmayan 50 oldu. nesiller karbonhidrata karşı duyarlı oldu.
gibi.
0
Bence yüksek kalorili besin yiyen atalarımız besin kılığına daha fazla dayanıklılık gösterdiler, az kalorili besin tercih edenler de (mesela "ben bamya sevmiyorum, yulaf sevmiyorum" diyen atalarımız) ölüp gittiler m böylece bilinçaltı falan hikâyesi yerine yüksek kalorili besine eğilimli olan atalarımızın genleri süreklilik gösterdi.
0
Geçmişte, atalarımızın vücudunun fazla kaloriyi depolayabilme becerisi, besine ulaşamadığı zaman hayatta kalmasını sağlamış. Depolayabilen hayatta kalmış ve genlerini aktarabilmiş, depolayamayan genlerini aktaramamış. Bilinçaltı vs'den ziyade, hayatta kalanlar genlerini aktarıyor.
"Ne yersem yiyeyim kilo almıyorum" diyenler, belki bu günkü şartlarda sağlık açısından daha avantajlılar ama küresel ısınma->yeni buz devri->kıtlık gibi bir senaryo olduğunda bu avantaj dezavantaja dönüşecektir.
"Ne yersem yiyeyim kilo almıyorum" diyenler, belki bu günkü şartlarda sağlık açısından daha avantajlılar ama küresel ısınma->yeni buz devri->kıtlık gibi bir senaryo olduğunda bu avantaj dezavantaja dönüşecektir.
0
@dedim dedim: durup dururken "x yiyene mutluluk verelim" diye bir gen olacağını sanmıyorum. x yediğimizde bize mutluluk vermesinin sebebi bize yararlı olması. yararlı olmasa mutluluk vermezdi, zararlı olsa mutsuzluk verirdi.
şunu izlemiştim önceden: www.ted.com
şunu izlemiştim önceden: www.ted.com
0
@ahm1
''x yiyene mutluluk verilsin'' diye bir gen icat edilmedi zaten :)
her crossover'da, mutasyonda çevresel faktörlerde insanların gen haritası değişiyor. bugün dünyada 7milyar insan var her 100yılda bütün insanlık renew ettiğini varsayarsak isa'dan bu yana 140milyar insan geldi geçti bunların hepsinin gen haritasının farklı olduğunu varsayarsak bu insanların farklı gen davranışları vardı.
atıyorum
140milyarda 1000 insan belki ağaç kabuğu yemekten mutluluk duyuyordu ama ağaç kabuğu yemenin bir faydası yok. . yani gen taşıyıcıları azaldı veya öldü. (dil kısmında bir reseptör ağaç kabuğuna tepki gösterip beyinde mutluluk hissi uyandırıyordu)
140milyarda 2000 insan altın yemekten mutluluk duyuyordu ama altın yemenin bir faydası yok. yani gen taşıyıcıları azaldı veya öldü. (dil kısmında bir reseptör altın tepki gösterip beyinde mutluluk hissi uyandırıyordu)
yani kimse gelip bir gen koymuyor, mutasyon, crossover veya çevresel etkiler ile bir gen gelişiyor ve bu gen canlının survive şansını arttırıyor ise o canlı ve çocukları o geni devam ettiriyorlardı.
''x yiyene mutluluk verilsin'' diye bir gen icat edilmedi zaten :)
her crossover'da, mutasyonda çevresel faktörlerde insanların gen haritası değişiyor. bugün dünyada 7milyar insan var her 100yılda bütün insanlık renew ettiğini varsayarsak isa'dan bu yana 140milyar insan geldi geçti bunların hepsinin gen haritasının farklı olduğunu varsayarsak bu insanların farklı gen davranışları vardı.
atıyorum
140milyarda 1000 insan belki ağaç kabuğu yemekten mutluluk duyuyordu ama ağaç kabuğu yemenin bir faydası yok. . yani gen taşıyıcıları azaldı veya öldü. (dil kısmında bir reseptör ağaç kabuğuna tepki gösterip beyinde mutluluk hissi uyandırıyordu)
140milyarda 2000 insan altın yemekten mutluluk duyuyordu ama altın yemenin bir faydası yok. yani gen taşıyıcıları azaldı veya öldü. (dil kısmında bir reseptör altın tepki gösterip beyinde mutluluk hissi uyandırıyordu)
yani kimse gelip bir gen koymuyor, mutasyon, crossover veya çevresel etkiler ile bir gen gelişiyor ve bu gen canlının survive şansını arttırıyor ise o canlı ve çocukları o geni devam ettiriyorlardı.
0
@ahm1
mantığı anladın sanırım. gerisini kendi rakamlarınla kurabilirsin :) örnek vermek amacı ile yazıyorum.
mantığı anladın sanırım. gerisini kendi rakamlarınla kurabilirsin :) örnek vermek amacı ile yazıyorum.
0
Beslenince şekerin yükselmesi insülin salgılanması, ayrıca parasempatik bir aktivasyonla kanın kaslardan sindirim ve üreme organlarına yönelmesi, tüm memeli hayvanlarda ortak olan özellikler. Ayrıca tek hücreli atalarımızın bile tek derdi daha çok kalori almaktı, o yüzden genetik değil, vital bir durum bence.
0
E.
Selam Duyuru!Soğuk havalarda elim cebimde yürürken modumu düşürecek, yok yere aşk acısı veya yalnızlık çektirecek bir/birkaç playlist oluşturmaya çalışıyorum.Yanımda olarak beni yalnız bırakmak ister misiniz? O zaman size en çok dokunan şarkıları görelim. Yerli/yabancı ayrımı yok.Düşünmeniz için bun
Selam Duyuru!
Soğuk havalarda elim cebimde yürürken modumu düşürecek, yok yere aşk acısı veya yalnızlık çektirecek bir/birkaç playlist oluşturmaya çalışıyorum.
Yanımda olarak beni yalnız bırakmak ister misiniz? O zaman size en çok dokunan şarkıları görelim. Yerli/yabancı ayrımı yok.
Düşünmeniz için bunu da buraya bırakayım.
open.spotify.com
Teşekkürler!
Soğuk havalarda elim cebimde yürürken modumu düşürecek, yok yere aşk acısı veya yalnızlık çektirecek bir/birkaç playlist oluşturmaya çalışıyorum.
Yanımda olarak beni yalnız bırakmak ister misiniz? O zaman size en çok dokunan şarkıları görelim. Yerli/yabancı ayrımı yok.
Düşünmeniz için bunu da buraya bırakayım.
open.spotify.com
Teşekkürler!
0
0
biraz ağır olacak ancak:
open.spotify.com
isminden de anlaşılacağı üzere bir deniz feneri bekçisinin yalnızlık hissiyle olan savaşını anlatıyor.
open.spotify.com
isminden de anlaşılacağı üzere bir deniz feneri bekçisinin yalnızlık hissiyle olan savaşını anlatıyor.
0
Avoiding The Puddle
Bir grup insan bunun bir yalan olduğuna inanıyor ya madem:O hâlde neden daha sonraki Ay misyonlarında o ilk ayak basışta dikilen bayraktan bir numune alınmamış ?Laboratuvar ortamında bayrağın kaç yıllık olduğu hesaplanabilirdi ? Ve oraya gerçekten o zaman dikilip dikilmediği.
Bir grup insan bunun bir yalan olduğuna inanıyor ya madem:
O hâlde neden daha sonraki Ay misyonlarında o ilk ayak basışta dikilen bayraktan bir numune alınmamış ?
Laboratuvar ortamında bayrağın kaç yıllık olduğu hesaplanabilirdi ? Ve oraya gerçekten o zaman dikilip dikilmediği.
O hâlde neden daha sonraki Ay misyonlarında o ilk ayak basışta dikilen bayraktan bir numune alınmamış ?
Laboratuvar ortamında bayrağın kaç yıllık olduğu hesaplanabilirdi ? Ve oraya gerçekten o zaman dikilip dikilmediği.
0
aya gidildiğine inanmayan kişi o yapılan hesaba da inanmaz. ay komplocularının gözümde düz dünyacılardan farkı yok.
0
bayrak orda kalmadı mı?
güçlü bir teleskopla iniş yapılan alanı göstermekten başka bir çare gelmedi aklıma.
güçlü bir teleskopla iniş yapılan alanı göstermekten başka bir çare gelmedi aklıma.
0
Komplo teoricileri ile ilgili bir fact, cevaplarının da giderek büyüyen komplolar olmasıdır.
Madem gitmediler, sovyetler neden hayır gitmedi bunlar yapmadı hiç. Konuşmaları için her sebep vardı.
Madem gitmediler, sovyetler neden hayır gitmedi bunlar yapmadı hiç. Konuşmaları için her sebep vardı.
0
valla normalde ben de aya gidilmesine inanmayanlara düz dünyacılar veya aşı karşıtları gibi muamele ediyordum da hindistan'dan sonra en son israil'in gönderdiği araç da inemeyip çakılınca abd'nin insanlı ay misyonuna inancım sıfırlandı.
margaret hamilton bacımız 145bin satır kodu yekten oturmuş tasarlamış yazmış yönetmiş (ssg'nin yalancısıyım) ve aracın aya laks diye tek seferde inmesini sağlayabilmiş ama hindistan ve israil'in sahip olduğu onca parlak seçmece tecrübeli yazılımcı bu işi bugünün şartlarında başaramıyor öyle mi?
margaret hamilton bacımız 145bin satır kodu yekten oturmuş tasarlamış yazmış yönetmiş (ssg'nin yalancısıyım) ve aracın aya laks diye tek seferde inmesini sağlayabilmiş ama hindistan ve israil'in sahip olduğu onca parlak seçmece tecrübeli yazılımcı bu işi bugünün şartlarında başaramıyor öyle mi?
0
@kambek
aya araç indirmek sadece kod yazmakla olmuyor. abd defalarca kez denemiş hatta ölümlü denemeleri olmuştur, aynı şekilde soyuz görevlerinde de kozmonotlar kaybedilmiştir.
145 bin satır kodun yanı sıra büyük bir şans da gerekiyor. bu kadar uzun yolculukta her şeyi önceden planlamak günümüzde bile mümkün değil.
ayrıca konu dışı olarak hintlilerde yazılımcı popülasyonu yüksek olabilir ama kalifiye yazılımcı oranı türkiyede daha çoktur belki.
Zaten nasa 2024'de tekrar ay'a insanlı gidiş için yeni hazırlıklar yapıyor.
aya araç indirmek sadece kod yazmakla olmuyor. abd defalarca kez denemiş hatta ölümlü denemeleri olmuştur, aynı şekilde soyuz görevlerinde de kozmonotlar kaybedilmiştir.
145 bin satır kodun yanı sıra büyük bir şans da gerekiyor. bu kadar uzun yolculukta her şeyi önceden planlamak günümüzde bile mümkün değil.
ayrıca konu dışı olarak hintlilerde yazılımcı popülasyonu yüksek olabilir ama kalifiye yazılımcı oranı türkiyede daha çoktur belki.
Zaten nasa 2024'de tekrar ay'a insanlı gidiş için yeni hazırlıklar yapıyor.
0
aya gidilmediğinin ve olayın fake olduğunun en büyük destekleyici o zamanlar ki bilgisayar teknolojisinin commodore'dan hallice olması. yani o dönemde nasıl bir yazılım, devre, elektronik dizayn tüm yörünge hesaplarını yapıp apollo 11'i aya indirip sonra geri getirebilirdi?
burada usa çakallığı devreye giriyor, ussr'ın başarısız olmasının sebebi bu yazılımı yapmak için çok zaman harcamaları ve yazılımı yapamamalarıydı. usa yazılımı yapamayacağını biliyordu bu sebeple sürekli yazılım çalışıyor imajı yarattı. bu imajı yıllar boyunca sürdürdü. ussr ise buna inanıp sadece yazılıma çalıştılar ve başarılı olamadılar.
usa ise yazılımın işe yaramadığını bildiği için neil armstrong'u gizlice manuel iniş kalkışlar için eğitti. evet bir nevi intihar görevi gibi duruyor ama apollo 11 yazılımla değil manuel, mekanik kumanda ile gitti geldi. bu sebeple apollo 11 ekibi pilotlardan seçildi.
burada usa çakallığı devreye giriyor, ussr'ın başarısız olmasının sebebi bu yazılımı yapmak için çok zaman harcamaları ve yazılımı yapamamalarıydı. usa yazılımı yapamayacağını biliyordu bu sebeple sürekli yazılım çalışıyor imajı yarattı. bu imajı yıllar boyunca sürdürdü. ussr ise buna inanıp sadece yazılıma çalıştılar ve başarılı olamadılar.
usa ise yazılımın işe yaramadığını bildiği için neil armstrong'u gizlice manuel iniş kalkışlar için eğitti. evet bir nevi intihar görevi gibi duruyor ama apollo 11 yazılımla değil manuel, mekanik kumanda ile gitti geldi. bu sebeple apollo 11 ekibi pilotlardan seçildi.
0
@kambek
öncelikle aya inerken ölmüş demedim, çlümlü denemeler olmuştur. Aya gidiş görevi olan apollo'da da test sırasında ölen astronotlar vardır.
en.wikipedia.org
Rosetta karşılaştırması biraz talihsiz olmuş. Rosettanın kendisi 2,8*2,1*2,0 metre boyutlarında basit araştırmalar yapmak üzere tanımlanan bir uzay robotu. Aya giden ve geri dönmesi planlanan araç bundan çok daha kompleks. Zaten aya gitmekle ilgili bir sorun yok o yıllarda abd için. Asıl planlanması gereken ve insanlı gidişi zorlaştıran şey geri dönüş planı. Rosetta görevini yaptıktan sonra geri dönmesi beklenmiyor ve boyutları itibariyle çok az bir güç uygulanarak uzayda yön verilebiliyor. Tek problem gecikme onu da artık günümüz teknolojisi hesaplayabiliyor. dolayısıyla rosetta gibi görevlerin yapılması günümüzde daha kolay, ancak aya insanlı gidiş ile aralarında hiç bir alaka yok.
Ay'a inen apollo aracının ay modülü 7.04*4.22*9.4 metre boyutlarında. Ayrıca apollo ile birlikte giden hizmet modülünün (oksijen,yakıt vb şeyler taşıyan modül) boyu 11 çapı ise 4 metre.
Dolayısıyla daha bu noktada bile aracın boyutları, yönlendirmek için gereken enerji, geri dönüş için gereken itiş gücü tüm bunların gidişte beraber götürülmesi. Orada dönüş planının kusursuz işlemesi gibi durumlar zorlaştırıcı etkenler.
Bahsettiğim şans bu yüzden gerekli. Ancak bu görev tek seferlik olsaydı ve direk aya gidildi denseydi bunun bir şans olmadığını ve kompla olduğunu anlayabilirdim.
Ayrıca bilgisayar konusuyla ilgili; aya gitmek için yeterli deneme şansınız ve bu denemelerden elde ettiğiniz tecrübeler varsa büyük hesaplamalar yapan bir hesap makinesi (o dönemin bilgisayarı) ve tecrübeleriniz gidiş için yeterlidir. Tabi bugün simulasyon ile bazı şeyleri önceden fark etmek mümkün ancak o günkü teknoloji ile de insanoğlu tavizler vererek aya gidebilir.
Yazılımı tek bir kişinin yapması o dönem için bir zorunluluk. Bu tarz monolit yazılımlarda birden fazla kişinin işe girmesi hata oranını inanılmaz seviyede yükseltir, dolayısıyla bu işi bir kişi yapmak zorundadır. Günümüzde bu monolit yapı kırılmış ve aynı projede birden fazla kişi geliştirme yapabilir hale gelmiştir (ki bu da hata oranını yükseltir ancak yazılım test mühendisliği de bu ihtiyacı karşılar). Ancak o dönemde bir kişinin bu kodu yazması da şaşılacak bir şey değil.
öncelikle aya inerken ölmüş demedim, çlümlü denemeler olmuştur. Aya gidiş görevi olan apollo'da da test sırasında ölen astronotlar vardır.
en.wikipedia.org
Rosetta karşılaştırması biraz talihsiz olmuş. Rosettanın kendisi 2,8*2,1*2,0 metre boyutlarında basit araştırmalar yapmak üzere tanımlanan bir uzay robotu. Aya giden ve geri dönmesi planlanan araç bundan çok daha kompleks. Zaten aya gitmekle ilgili bir sorun yok o yıllarda abd için. Asıl planlanması gereken ve insanlı gidişi zorlaştıran şey geri dönüş planı. Rosetta görevini yaptıktan sonra geri dönmesi beklenmiyor ve boyutları itibariyle çok az bir güç uygulanarak uzayda yön verilebiliyor. Tek problem gecikme onu da artık günümüz teknolojisi hesaplayabiliyor. dolayısıyla rosetta gibi görevlerin yapılması günümüzde daha kolay, ancak aya insanlı gidiş ile aralarında hiç bir alaka yok.
Ay'a inen apollo aracının ay modülü 7.04*4.22*9.4 metre boyutlarında. Ayrıca apollo ile birlikte giden hizmet modülünün (oksijen,yakıt vb şeyler taşıyan modül) boyu 11 çapı ise 4 metre.
Dolayısıyla daha bu noktada bile aracın boyutları, yönlendirmek için gereken enerji, geri dönüş için gereken itiş gücü tüm bunların gidişte beraber götürülmesi. Orada dönüş planının kusursuz işlemesi gibi durumlar zorlaştırıcı etkenler.
Bahsettiğim şans bu yüzden gerekli. Ancak bu görev tek seferlik olsaydı ve direk aya gidildi denseydi bunun bir şans olmadığını ve kompla olduğunu anlayabilirdim.
Ayrıca bilgisayar konusuyla ilgili; aya gitmek için yeterli deneme şansınız ve bu denemelerden elde ettiğiniz tecrübeler varsa büyük hesaplamalar yapan bir hesap makinesi (o dönemin bilgisayarı) ve tecrübeleriniz gidiş için yeterlidir. Tabi bugün simulasyon ile bazı şeyleri önceden fark etmek mümkün ancak o günkü teknoloji ile de insanoğlu tavizler vererek aya gidebilir.
Yazılımı tek bir kişinin yapması o dönem için bir zorunluluk. Bu tarz monolit yazılımlarda birden fazla kişinin işe girmesi hata oranını inanılmaz seviyede yükseltir, dolayısıyla bu işi bir kişi yapmak zorundadır. Günümüzde bu monolit yapı kırılmış ve aynı projede birden fazla kişi geliştirme yapabilir hale gelmiştir (ki bu da hata oranını yükseltir ancak yazılım test mühendisliği de bu ihtiyacı karşılar). Ancak o dönemde bir kişinin bu kodu yazması da şaşılacak bir şey değil.
0
Aya insanlı inişi ilk denemesinde başaran apollo 11 öncesi ölümlü kazalar dünyada gerçekleşiyor ve o görevlerin hiç biri aya insan indirmeyi denemek üzere hazırlanmamış. Tabi ki nihayetinde o programın bütünü aya insan indirmeyi hedefliyor ama işte hiçbir zaman atıyorum apollo 8.5 aracına da maymun koyup yüzeye indirmeyi deneyelim dememişler, yörüngeye oturmaca yüzeye yaklaşmaca bilmemne ama hiç yüzeye inmek yok ve bunu insanlı ilk denemede başarıyorlar.
Rosetta örneğini günümüzde aya gitme programının hesap kitabının gayet kusursuz yapılabileceğini anlatmak için vermiştim, aya gidecek aracın daha kompleks olup olmaması onunla alakalı değil.
İçinde insan olan bir araç tabi ki daha kompleks olacaktır ve kendine göre farklı zorlukları vardır, haklısın.
Zaten bu yüzden ben de diyorum ki bugün bile insansızını gönderirken sıkıntı yaşayanlar varken öyle kompleks bir aracın o yıllarda bu insanlı görevi tek seferde başarma hikayesi bana artık inandırıcı gelmiyor
Siz de inanmayın demiyorum arkadaşlar, bana inandırıcı gelmiyor ya. Daha önce inanıyordum, bir süredir inanmıyorum ve paylaşmak istedim bu kadar basit.
Yarın çinliler veya x millet çıkar der ki "abi biz geldik ayda çalışıyorken bir de amerikalıların bıraktığı bayrağa, bozulmayan ayak izine baktık ve aha burada duruyor valla gelmiş adamlar" o zaman yine inanırım sorun değil, kanıt varsa ben yok inanmıyorum demem.
Amerika 2024teki insanlı iniş sonrası çıkıp biz o tarihte bu işi yapamadık ama siyasi sebeplerle bu yolu seçtik dese siz ne yaparsınız onu merak ediyorum ama.
Rosetta örneğini günümüzde aya gitme programının hesap kitabının gayet kusursuz yapılabileceğini anlatmak için vermiştim, aya gidecek aracın daha kompleks olup olmaması onunla alakalı değil.
İçinde insan olan bir araç tabi ki daha kompleks olacaktır ve kendine göre farklı zorlukları vardır, haklısın.
Zaten bu yüzden ben de diyorum ki bugün bile insansızını gönderirken sıkıntı yaşayanlar varken öyle kompleks bir aracın o yıllarda bu insanlı görevi tek seferde başarma hikayesi bana artık inandırıcı gelmiyor
Siz de inanmayın demiyorum arkadaşlar, bana inandırıcı gelmiyor ya. Daha önce inanıyordum, bir süredir inanmıyorum ve paylaşmak istedim bu kadar basit.
Yarın çinliler veya x millet çıkar der ki "abi biz geldik ayda çalışıyorken bir de amerikalıların bıraktığı bayrağa, bozulmayan ayak izine baktık ve aha burada duruyor valla gelmiş adamlar" o zaman yine inanırım sorun değil, kanıt varsa ben yok inanmıyorum demem.
Amerika 2024teki insanlı iniş sonrası çıkıp biz o tarihte bu işi yapamadık ama siyasi sebeplerle bu yolu seçtik dese siz ne yaparsınız onu merak ediyorum ama.
0
@kambek
napacağız hocam biz de büyük bir yalanın içindeymişiz deriz. Sen nasıl kendince okuduğun / öğrendiğinle bu işi aklına yatıramıyor ve inanmıyorsan benim için de paylaşılanlar yaşanılanlar yeterli geliyor gidildiğini düşünüyorum.
Yoksa gidilip gidilmediğini ikimizin de bilmediği belli, fikir yürütüyoruz :) Paylaşmak istemende hiç sıkıntı yok ben keyif aldım konuşurken. Umarım yakın gelecekte birden fazla insanlı gidiş olur konu hepimiz için aydınlanır.
iyi günler.
napacağız hocam biz de büyük bir yalanın içindeymişiz deriz. Sen nasıl kendince okuduğun / öğrendiğinle bu işi aklına yatıramıyor ve inanmıyorsan benim için de paylaşılanlar yaşanılanlar yeterli geliyor gidildiğini düşünüyorum.
Yoksa gidilip gidilmediğini ikimizin de bilmediği belli, fikir yürütüyoruz :) Paylaşmak istemende hiç sıkıntı yok ben keyif aldım konuşurken. Umarım yakın gelecekte birden fazla insanlı gidiş olur konu hepimiz için aydınlanır.
iyi günler.
0
dedim dedim de kime dedim
eskiden ticaret bakanlığı balığından firma sorgulama'ya basıp firmanın vergi numarasını yazıp yetkili kimmiş bakabiliyorduk.şimdi onu gizlemişler. onu nereden öğrenebiliriz ticaret sicilden başka?
eskiden ticaret bakanlığı balığından firma sorgulama'ya basıp firmanın vergi numarasını yazıp yetkili kimmiş bakabiliyorduk.
şimdi onu gizlemişler. onu nereden öğrenebiliriz ticaret sicilden başka?
şimdi onu gizlemişler. onu nereden öğrenebiliriz ticaret sicilden başka?
0
Ticaret sicil gazetesinden bakabilirsiniz.Bu arada mersise az önce girdim yetkiliyi görebiliyorsunuz.Siz nerden bakıyorsunuz normalde
0
dedim dedim de kime dedim
https://urun.n11.com/dizustu-bilgisayar/acer-nhq3xey002-nitro5-ci7-8750hq-16gb-256gbssd-1tb-gtx1060-15-P324512553iyi midir? 3d modelleme, render, data analizi için kullanacağım.bütçe : 8kTL
0
Gtx1060 is görür, gtx1660ti var o paralara daha güncel. Grafik birimine aşırı yuklenmeyecekseniz daha hafif makineler mx250 kart ile de sizi tatmin eder.
0
thinkpad p serisi alın hocam. buna verdiğiniz para size ışıqlı şeyler ve renqli qlavye olarak döner. bahsettiğin şeyler için biraz çocuk işi kalıyor bu görüntü itibariyle de.. thinkpad p51 veya 52 53 bakın derim.
www.sahibinden.com
www.sahibinden.com
0
0
thinkpad iyi bende ışıklı bir şey istemiyorum ama gtx 1060 ile m2200 arasında iki kat fark var.
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
0
abi bu arada gtx1060 oyun vs için yapılmış bir kart. verdiğin diyagram da oyun testi sonuçları. quadro oyun kartı değil direk render vb işler için üretilmiş bir kart. bu şey, tır ile spor arabayı karşılaştırıp, tırda daha çok beygir gücü var daha hızlı gider demek gibi bişey oluyor yani. işin içinde render varsa quadro alır. gta 5 falan varsa gtx.
0
@tears
3d modelleme, render vs için 1060 dururken m2200 mü al diyorsun hocam?
3d modelleme, render vs için 1060 dururken m2200 mü al diyorsun hocam?
0
@dedim... ben birşey demiyorum hocam. yanlış yönlendirmiyim. ama bu cihazlar bu iş için varlar. koca thinkpad işe yaramaz bir kartla gelmez muhtemelen. birde p serisi yeni çıkan en prestij ve performanslı seri. nette ara istersen biraz kartları. karşılaştırmaları falan var render ile alakalı. ben o sonuçlara göre yorumladım.
0
glutamin
Merhaba değerli parlak beyinler, sizlerle dün gece yatakta kendi kendime kaldığımda aklıma gelen ve sabahlara kadar beni uyutmayan bir düşünceyi paylaşmaya ve bittabii tartışmaya geldim. Fikrim tamamen zihnimin sallamasyon işleri müdürlüğüne ait olabilme vasfında olmakla birlikte bu sebepten beni ta
Merhaba değerli parlak beyinler, sizlerle dün gece yatakta kendi kendime kaldığımda aklıma gelen ve sabahlara kadar beni uyutmayan bir düşünceyi paylaşmaya ve bittabii tartışmaya geldim. Fikrim tamamen zihnimin sallamasyon işleri müdürlüğüne ait olabilme vasfında olmakla birlikte bu sebepten beni tamamen ikna etmenize ya da bana destek çıkmanıza ihtiyacım var.
Sorum şu: suyun kaldırma kuvvetine neden "kaldırma" deniyor? Mevzu aslında suyun fedakarlık yapıp cismi kendi üzerinde taşıma merakından çok, hinlik yapıp daha yoğun olanın daha aşağıya geçme çabası değil midir? Olay yoğun olanın yerçekimi yönünde "aşağı" inmeya çalışması değil midir?
Bizim Türkçede mi sadece bu şekilde geçiyor diye baktım lakin İngilizcede geçen buoyancy/upthrust terimlerinin ve şematik çizimlerin de aynı şekilde yukarı itme şeklinde olduğunu görünce bu işin ta Arşimet'ten bu yana kaldırma üzerine kurulu olduğunu gördüm.
Fiziki olarak suyun üzerindeki bilyeye yukarı yönde bir kuvvet uyguladığını varsaysak bile -etki tepki mevzusundan- bu işin suyun "kaldırma" isteği olduğunu savunmamıza neden gerek görülmüş halen anlayamamaktayım. Suyun kendinden uzaklaştırma isteği de diyebiliriz. Git başımdan aysel kuvveti de olabilir, olamaz mı, olmamalı mı?
Hayır 14 yaşımda değilim ama Einsteinlığım konusunda bazı söylentiler dolaşmakta. Sevgiler, teşekkürler.
Sorum şu: suyun kaldırma kuvvetine neden "kaldırma" deniyor? Mevzu aslında suyun fedakarlık yapıp cismi kendi üzerinde taşıma merakından çok, hinlik yapıp daha yoğun olanın daha aşağıya geçme çabası değil midir? Olay yoğun olanın yerçekimi yönünde "aşağı" inmeya çalışması değil midir?
Bizim Türkçede mi sadece bu şekilde geçiyor diye baktım lakin İngilizcede geçen buoyancy/upthrust terimlerinin ve şematik çizimlerin de aynı şekilde yukarı itme şeklinde olduğunu görünce bu işin ta Arşimet'ten bu yana kaldırma üzerine kurulu olduğunu gördüm.
Fiziki olarak suyun üzerindeki bilyeye yukarı yönde bir kuvvet uyguladığını varsaysak bile -etki tepki mevzusundan- bu işin suyun "kaldırma" isteği olduğunu savunmamıza neden gerek görülmüş halen anlayamamaktayım. Suyun kendinden uzaklaştırma isteği de diyebiliriz. Git başımdan aysel kuvveti de olabilir, olamaz mı, olmamalı mı?
Hayır 14 yaşımda değilim ama Einsteinlığım konusunda bazı söylentiler dolaşmakta. Sevgiler, teşekkürler.
0
Dil pratiktir, akla ilk gelendir. Kaldırma fiilinden daha uygun, pratik, anlaşılır bir ifade muhtemelen yok; bu sebepten olduğunu düşünüyorum. Alternatif üretmek istersen ben destek olurum sana yayma konusunda.
0
Suyun aysel git başımdan özelliği olsaydı cisim yanlara kayarak da sudan çıkmaya uğraşırdı. Kaldırma kavramı yer çekimine zıt yapılan işi anlatır. Kitabı kaldırmak dersin vs. Su da yer çekimine zıt şeyttigi için sonuç olarak kaldırma işi yapıyo. Taşıma da olası. Ne bilim.
0
zahiren su kaldırıyor gibi görünüyor. aslında su özkütlesi fazla olduğu için yer tarafından daha çok çekiliyor ve çekim merkezine daha yakın konumlanıyor. (yanlışsa uzman arkadaşlar düzeltsin)
ama sanırım yer çekimini arşimetten beri bilmedikleri için -ya da bilseler de formüle edemedikleri için- yer çekimi denklem dışı kalıyor ve su kaldırıyor oluyor. yer çekimi formüle edildikten sonra da aynen devam ediyor. galatımeşhur gereği.
ama sanırım yer çekimini arşimetten beri bilmedikleri için -ya da bilseler de formüle edemedikleri için- yer çekimi denklem dışı kalıyor ve su kaldırıyor oluyor. yer çekimi formüle edildikten sonra da aynen devam ediyor. galatımeşhur gereği.
0
fizik var sandım etimoloji çıktı.
kaldırma kuvveti akışkanların içindeki her katıya uygulanır. kuvvet azsa batar, yeterliyse yüzer. kaldırmaya çalışan bir kuvvet. neresi yanlış ki?
kaldırma kuvveti akışkanların içindeki her katıya uygulanır. kuvvet azsa batar, yeterliyse yüzer. kaldırmaya çalışan bir kuvvet. neresi yanlış ki?
0
Buoyancy batmazlık demek
bizimkiler kaldırma kuvveti demiş.
compute hesap yapmak demek computer hesap yapan
bizimkiler bilgisayar demiş aslında bilgisayar bilgi saymıyor compute ederek hesap yapıyor
ama iyiki bilgisayar denilmiş.
bizimkiler kaldırma kuvveti demiş.
compute hesap yapmak demek computer hesap yapan
bizimkiler bilgisayar demiş aslında bilgisayar bilgi saymıyor compute ederek hesap yapıyor
ama iyiki bilgisayar denilmiş.
0
@dedim
bence bilgisayar en saçma çevirilerden biri. bilgi saymak nedir? oturgaçlı götürgeç bile daha mantıklı bir çeviri. tam karşılığı olan hesaplayıcı'nın nesi var? bari bilgiişler falan deselerdi.
bence bilgisayar en saçma çevirilerden biri. bilgi saymak nedir? oturgaçlı götürgeç bile daha mantıklı bir çeviri. tam karşılığı olan hesaplayıcı'nın nesi var? bari bilgiişler falan deselerdi.
0
jacque
Annem bir cafe açtı ve 3.5 yıl dayanabildi. Ama şirketi kapatmak istemiyor. Biraz daha devam ettirebilirse daha yüksek hibeli bir KOSGEB kredisine başvurulabiliyormuş (Evet, asla akıllanmıyor). Cafe eşyalarını satarak kira, vergi vb. borçlarını ödeyecekler. Elimizde yeni cafe açmalık bir para kalmay
Annem bir cafe açtı ve 3.5 yıl dayanabildi. Ama şirketi kapatmak istemiyor. Biraz daha devam ettirebilirse daha yüksek hibeli bir KOSGEB kredisine başvurulabiliyormuş (Evet, asla akıllanmıyor).
Cafe eşyalarını satarak kira, vergi vb. borçlarını ödeyecekler. Elimizde yeni cafe açmalık bir para kalmayacak. Tostçu gibi bir şeydi zaten. Evde yapar, yemeksepetiyle yollarım diyor.
Böyle bir şey imkansız ve aşırı saçma değil mi?
1) Kurye yok. Kim götürecek o yemekleri?
2) Hadi kuryeyi hallettik diyelim. Kim tost söyler ki yemeksepetinden? Zaten dünyanın yapması en basit şeylerinden biri tost. Tost yerine başka bir şey yapıp satmaya çalışsa ne olabilir bu şey sizce?
3) Zaten 60 metrekare ev ve ben yağ-yemek kokusundan nefret ettiğim için cafesine bile gitmiyordum. Şimdi ev leş gibi, depo gibi olacak. Değil mi?
Annemi bu fikirden vazgeçirmeye mi çalışayım yoksa tost dışında başka, tutması daha muhtemel bir şey bulup mu satmaya çalışsın?
Cafe eşyalarını satarak kira, vergi vb. borçlarını ödeyecekler. Elimizde yeni cafe açmalık bir para kalmayacak. Tostçu gibi bir şeydi zaten. Evde yapar, yemeksepetiyle yollarım diyor.
Böyle bir şey imkansız ve aşırı saçma değil mi?
1) Kurye yok. Kim götürecek o yemekleri?
2) Hadi kuryeyi hallettik diyelim. Kim tost söyler ki yemeksepetinden? Zaten dünyanın yapması en basit şeylerinden biri tost. Tost yerine başka bir şey yapıp satmaya çalışsa ne olabilir bu şey sizce?
3) Zaten 60 metrekare ev ve ben yağ-yemek kokusundan nefret ettiğim için cafesine bile gitmiyordum. Şimdi ev leş gibi, depo gibi olacak. Değil mi?
Annemi bu fikirden vazgeçirmeye mi çalışayım yoksa tost dışında başka, tutması daha muhtemel bir şey bulup mu satmaya çalışsın?
0
evet çok akıl işi değil. hazır yemek değil de; kiloyla mantı, börek, turşu, meze... daha mantıklı olur.
0
pardon diyerek başlayayım,
acaba cafe işleten kişi hesap kitap bilmiyor mu? ekmeğin, kaşarın vs fiyatı belli kalitesi belli tost ihtiyacı olan kişi veya her gün tost yiyecek kişi (mesela ben) gider kaliteli bir makine alır 3-4dk'da tostunu yapar çantasına atar yada yer.
şimdi cafe sahibi ya daha ucuza alacak ya da çok inanılmaz bir lezzete ulaşacak. daha ucuza alması için kalitesiz malzeme kullanması lazım. inanılmaz lezzette (pahalı baharat vs) zor olsa bile pahalı. kaldı ki yemeksepetine vereceği para da var.
bizim bir büfeci abi vardı bir soğuk sandwich yapardı böyle uzun yola gideceğimiz zaman falan 15-20 tane depolayıp giderdik. ucuzdu da. içini açıyorsun işte zeytin, mayonez falan filan ama acayip bir lezzet. her işin bir profesyoneli bir püf noktası bir kilit taşı var. onu bulmak lazım. yoksa maalesef. standart işler ile standart paralar bile kazanılammıyor.
acaba cafe işleten kişi hesap kitap bilmiyor mu? ekmeğin, kaşarın vs fiyatı belli kalitesi belli tost ihtiyacı olan kişi veya her gün tost yiyecek kişi (mesela ben) gider kaliteli bir makine alır 3-4dk'da tostunu yapar çantasına atar yada yer.
şimdi cafe sahibi ya daha ucuza alacak ya da çok inanılmaz bir lezzete ulaşacak. daha ucuza alması için kalitesiz malzeme kullanması lazım. inanılmaz lezzette (pahalı baharat vs) zor olsa bile pahalı. kaldı ki yemeksepetine vereceği para da var.
bizim bir büfeci abi vardı bir soğuk sandwich yapardı böyle uzun yola gideceğimiz zaman falan 15-20 tane depolayıp giderdik. ucuzdu da. içini açıyorsun işte zeytin, mayonez falan filan ama acayip bir lezzet. her işin bir profesyoneli bir püf noktası bir kilit taşı var. onu bulmak lazım. yoksa maalesef. standart işler ile standart paralar bile kazanılammıyor.
0
Sadece yemeksepetinden iş yapan yerler olduğunu biliyorum, yani öyleki dükkan olsa dahi dükkanda masa falan olmuyor her şeyi paket servise endeksli, öyle ki telefonla sipariş bile yok kimisinde, yani uygulanabilir bir şey.
Ama semt pazar potansiyeli önemli, tost dediğiniz şeyi düz uno tost ekmeğine yapacaksa anlamı yok, bazlama tost gibi şeyler yapmalı, çeşit sunmalı, yani o tost insana geçiştirmelik bir yiyecek değil, kahvaltı - öğle yemeği gibi görünmeli. Patates kızartması da sunulmalı bence. İsmi de yöresel bir şey olabilir.
Ama semt pazar potansiyeli önemli, tost dediğiniz şeyi düz uno tost ekmeğine yapacaksa anlamı yok, bazlama tost gibi şeyler yapmalı, çeşit sunmalı, yani o tost insana geçiştirmelik bir yiyecek değil, kahvaltı - öğle yemeği gibi görünmeli. Patates kızartması da sunulmalı bence. İsmi de yöresel bir şey olabilir.
0
hee yemeksepetine girmek öyle kolaydı zaten =D boşver hiç canını sıkma. o iş olmaz zaten. annenin suyunu git öp sev nasılsa olmayacak..
0
"kim tost söyler ki?" bakış açısını girişimci ruhlu biri olarak yanlış buluyorum.
birçok kişi tost söylediği gibi, yemeksepeti'nde tostçular da var.
mesele kim tost söyler ki diye düşünmek değil, herkesin yiyebileceği bir tost yapmak ya da tost yemeyecek adama da tost yedirebilmek.
kaldı ki, marmaris büfe ve türevleri tamamen iki parmak ekmek ve içinde yok sayılacak kadar malzemeyle tost, hazır nugget, uno (muhtemelen markası farklıdır da, şekil olarak marketlerde satılanlardan demek istedim) sandviç ekmeğinin arasına salam kaşarla iş yapan yerler.
ama her yerdeler, demek ki o iğrenç tostları, marketlerde satılan hazır nuggetları/sosisleri ve sandviçleri birileri evde yapmak yerine oradan yiyor.
işletmeden anlamıyorsa o ayrı bir şey.
ama şansını, imkanlarını zorlayarak bir şeyler yapabilen insanlar da var.
bence kendine göre değişik tarifler, farklılıklar bulur ve lezzetli olursa yemeksepeti üzerinden de doğru kampanyalar yaparsa belki bir şansı olabilir.
evden bunu yapmak zor tabii, yani siparişle ertesi güne falan hazırlasa tamam da, anı anına servis yapmak için yine de bir sistem lazım.
üç buçuk yılda bir şekilde kendini döndüremediyse bir şeyleri değiştirmeli en azından, ama mesele tost değil yani onu demek istedim.
birçok kişi tost söylediği gibi, yemeksepeti'nde tostçular da var.
mesele kim tost söyler ki diye düşünmek değil, herkesin yiyebileceği bir tost yapmak ya da tost yemeyecek adama da tost yedirebilmek.
kaldı ki, marmaris büfe ve türevleri tamamen iki parmak ekmek ve içinde yok sayılacak kadar malzemeyle tost, hazır nugget, uno (muhtemelen markası farklıdır da, şekil olarak marketlerde satılanlardan demek istedim) sandviç ekmeğinin arasına salam kaşarla iş yapan yerler.
ama her yerdeler, demek ki o iğrenç tostları, marketlerde satılan hazır nuggetları/sosisleri ve sandviçleri birileri evde yapmak yerine oradan yiyor.
işletmeden anlamıyorsa o ayrı bir şey.
ama şansını, imkanlarını zorlayarak bir şeyler yapabilen insanlar da var.
bence kendine göre değişik tarifler, farklılıklar bulur ve lezzetli olursa yemeksepeti üzerinden de doğru kampanyalar yaparsa belki bir şansı olabilir.
evden bunu yapmak zor tabii, yani siparişle ertesi güne falan hazırlasa tamam da, anı anına servis yapmak için yine de bir sistem lazım.
üç buçuk yılda bir şekilde kendini döndüremediyse bir şeyleri değiştirmeli en azından, ama mesele tost değil yani onu demek istedim.
0
Ev yemekleri yapip tencereyle siparis alsin instagram'dan. Bekarlar epeyce talep gosteriyor bu ise.
0
tost sipariş edilebilir bu arada. Ben ediyorum arada canım tost çekiyor evde tost malzemesi olmuyor sipariş edip yiyorum.
ama tabi lokasyon önemli. Özellikle beyaz yaka sabahları sipariş edebilir ya da öğrenciler sipariş edebilir bence.
ama yine de kendini çevirecek kadar kazanamayabilir gibi geliyor. Belki başka bir cafe/restorana bağlı olarak siparişleri alıp hazırlayabilir.
ya da yemeksepetinden ziyade getir ya da glovo ile çalışabilir kurye olayını çözmek için. Tabi bu durumda bu uygulamalar yemeksepetinden az kullanıldığı için siparişte düşer.
ama tabi lokasyon önemli. Özellikle beyaz yaka sabahları sipariş edebilir ya da öğrenciler sipariş edebilir bence.
ama yine de kendini çevirecek kadar kazanamayabilir gibi geliyor. Belki başka bir cafe/restorana bağlı olarak siparişleri alıp hazırlayabilir.
ya da yemeksepetinden ziyade getir ya da glovo ile çalışabilir kurye olayını çözmek için. Tabi bu durumda bu uygulamalar yemeksepetinden az kullanıldığı için siparişte düşer.
0
Şimdi yemekçiler bilirler detaylarını, fakat bence evden yapamamalısınız. Ne kadar anneniz titiz, eviniz temiz olsa bile, ev sonuçta. Bir denetime, düzenlemeye tabi olmayacak ve ben öyle yerden sipariş vermek istemezdim açıkçası. Mesela anneniz gün içinde yemek yapar afiyetle yeriz, çok dikakt etmeyiz ama işin içine üretim girince değişiyor.
0
saçma bir iş modeli ama tost olduğu için değil. yeni nesil hipster tostçular var, iş de yapıyorlar. hatta birinin sahibi arkadaşımın arkadaşı. düzgün bir markayla tost da satılabilir. ama anne kafasıyla, hele hele evden yapılacak iş değil.
anneni kiloyla mantı, yaprak sarma, kek kurabiye vs. işlerine yönlendir.
anneni kiloyla mantı, yaprak sarma, kek kurabiye vs. işlerine yönlendir.
0
yemek sepetiyle hiç uğraşmayın..
annenin yemekleri güzelse her gün farklı ev yemekleri yapsın..
tabldot şeklinde plastik kaplara 2 farklı yemek koyuyorsun..
işten eve gelen bi dünya bekar insan için büyük kolaylık oluyor bu yöntem..
müşteri bulmak için de yaşadığınız semtte duvarlara afiş asın..
mesela izmir'de yaşayan bekar bi arkadaşım var..
her akşam tabldot ev yemeği alıyordu aynı semtteki bi kadından..
her akşam farklı bir şeyler yemek gibisi yok yani..
benim yaşadığım semtte yok, olsa alırdım yani..
annenin yemekleri güzelse her gün farklı ev yemekleri yapsın..
tabldot şeklinde plastik kaplara 2 farklı yemek koyuyorsun..
işten eve gelen bi dünya bekar insan için büyük kolaylık oluyor bu yöntem..
müşteri bulmak için de yaşadığınız semtte duvarlara afiş asın..
mesela izmir'de yaşayan bekar bi arkadaşım var..
her akşam tabldot ev yemeği alıyordu aynı semtteki bi kadından..
her akşam farklı bir şeyler yemek gibisi yok yani..
benim yaşadığım semtte yok, olsa alırdım yani..
0
oturduğum mahallede çarşı/işhanı benzeri biryerde bu tarz iş yapan biri var. cajun tavuk+patetes kızartması satıyor başka da birşey yok. tek göz ufak bir dükkan. yemeksepetine de üye olmuş. bir tane moto kuryesi var yakın yerlere de kendisi gidiyor. ne kadar karlıdır bilemem ama boş durduğunu görmedim en azından bir hareket var. özetle evden iş yapmak zor olabilir ama bu tarz ufak bir dükkan da iş görebilir. ayvalık,kumru cajun derken yuvarlanır gidersiniz işte
0
Yemeksepeti üyeliği anlaşması için tabelası olan bi işletmeye sahip olması gerekiyor kişinin. Yeni üye olduğumuz için biliyorum.
0
O is olur ya da olmaz ayri konu da, kim tost soyler ki diye bir sey yok. Kimse isyerinde tost makinasini acip oturup tost yapmiyor mesela, disaridan soyluyorlar boyle seyleri. Ugrasmak istemeyen disaridan soyler, evde bile olsa ugrasmayip disaridan soyleyen insan dolu. Sahsen ben dee ugrasmak istemedigimden evden siparis veriyorum bazen.
Isyerlerinin, ofislerin bol oldugu bir noktadaysaniz olabilir ama oyle duz tost ile olmaz, cesit bol olmali.
Isyerlerinin, ofislerin bol oldugu bir noktadaysaniz olabilir ama oyle duz tost ile olmaz, cesit bol olmali.
0
gazozailacatmauzmani
talep görmeye başlayan mesleklerden olan veri analizi uzmanlığı üzerinde çalışan, bilgisi olan var mıdır? analiz, istatistik konuları hep ilgimi çekti ancak üzerine gitmedim. hiç bu alanda kendimi geliştirebilme amaçlı çalışmaya başlayayım diyorum, sonraları ekmeğini yer miyim dersiniz?
talep görmeye başlayan mesleklerden olan veri analizi uzmanlığı üzerinde çalışan, bilgisi olan var mıdır? analiz, istatistik konuları hep ilgimi çekti ancak üzerine gitmedim. hiç bu alanda kendimi geliştirebilme amaçlı çalışmaya başlayayım diyorum, sonraları ekmeğini yer miyim dersiniz?
0
owaki
Bu konuda bşraprğ içerik var ama yanlışlıkla elimi kesmeden vs nasıl açabilirimedit:yurttayım az eşyam var.
Bu konuda bşraprğ içerik var ama yanlışlıkla elimi kesmeden vs nasıl açabilirim
edit:yurttayım az eşyam var.
edit:yurttayım az eşyam var.
0
parçalayıp içine düşürmek en fakir çözümü. süzgeç lazım oluyor sonrasında mantarı içmeyi sevmiyorsanız.
0
bir yerden vida tornavida ve kerpeten buluyorsun.
mantara vidayı geçirip kerpeten ile çekiyorsun.
mantara vidayı geçirip kerpeten ile çekiyorsun.
0
şişenin dibini ayakkabının içine sok. tabanını ise duvara vur. bunu önce yavaştan hızlıya doğru yap. kıza artistik de yapma
0
makinedeki hayalet
Önümde iki tane iş teklifi var, kararsız kaldım. Ardahan'da maaş 9 bine yakın. Türkiye'nin en küçük illerinden ve en soğuk ili. Genelde ev insanıydım, gezeyim tozayım derdim çok yok. Gaziantep'te ise 7 bine yakın. Şehirde ev kiraları pahalı. Sosyal olarak gayet hareketli, ama çok kalabalık ve Suriye
Önümde iki tane iş teklifi var, kararsız kaldım. Ardahan'da maaş 9 bine yakın. Türkiye'nin en küçük illerinden ve en soğuk ili. Genelde ev insanıydım, gezeyim tozayım derdim çok yok. Gaziantep'te ise 7 bine yakın. Şehirde ev kiraları pahalı. Sosyal olarak gayet hareketli, ama çok kalabalık ve Suriyeli nüfusu daha da baş ağrıtacak gibi duruyor. Ne dersiniz?
0
Ardahan çok çok küçük. Para biriktirmek için birebir. Eğer sosyal faaliyet beklentiniz yoksa mantıklı.
Gaziantep de çok büyük bir şehir. Ben olsam gezerim, müzeleri tekrar tekrar görürüm diye Gaziantep isterdim. Merkezi falan çok gelişmiş bir şehir. Ama para biriktiremezsin çok. Suriyeli nüfus konusu da, nerde kalacağına bağlı. İnsanları çok canayakın ve görgülü gelmişti bana.
Gaziantep de çok büyük bir şehir. Ben olsam gezerim, müzeleri tekrar tekrar görürüm diye Gaziantep isterdim. Merkezi falan çok gelişmiş bir şehir. Ama para biriktiremezsin çok. Suriyeli nüfus konusu da, nerde kalacağına bağlı. İnsanları çok canayakın ve görgülü gelmişti bana.
0
Ben ardahan'ı bilmiyorum. Fakat gerek imkanları gerek memleketime yakınlığı olsun gaziantep derdim. Aradaki fark çok çok açılırsa, kısa vadede ardahan diyebilirdim. Atıyorum bir yol veya baraj vb inşaatında 2 yıl çalışmak için olabilirdi. Ama min. 2-3 kat maaş farkı olursa.
0
İş süresine de bağlı. Senelerce sürmeyecekse Ardahan iyidir. Farklı bir tecrübe olur.
0
flacs
Merhaba,Elimde 95 yılından kalma 26,4 lot değerinde Ereğli DÇ hissesi vardı. Bunları bozdurmak istediğimde 39.000 TL'lik bir para hesaplandı halbuki 1 lot değeri şuan 9300 TL civerlarında. Sebebini araştırdığımda şu bilgiyi aldık. 2005 yılında bir yasa çıkıyor ve devlet diyor ki yastık altı hisse se
Merhaba,
Elimde 95 yılından kalma 26,4 lot değerinde Ereğli DÇ hissesi vardı. Bunları bozdurmak istediğimde 39.000 TL'lik bir para hesaplandı halbuki 1 lot değeri şuan 9300 TL civerlarında. Sebebini araştırdığımda şu bilgiyi aldık. 2005 yılında bir yasa çıkıyor ve devlet diyor ki yastık altı hisse senetlerinizi kaydileştirmek için 7 sene içinde teslim edin yoksa hisse senediniz hükümsüz olacak. Tabi bizim bundan haberimiz yoktu. 2012 yılında bizim hissemiz artık yatırımcı değerlendirme bilmem nesine devrolmuştu. Sonra anayasa mahkemesiyle bu karar bozulmuş ama hisselerimizi vermek istediğimizde bu kurum ödemeyi 2012 deki fiyata göre değerlendirme yapıyormuş. Biz 2019 daki değerine göre hisseleri değerlendiremiyoruz yani. Borsadan hiç anlamayan biri olarak. Bunun bir geçerliliği var mıdır? yaklaşık 210.000 TL lik bir fark oluyor 2012 ile 2019 arasındaki değerlendirmede. Yani 250.000 TL almam gerekirken, 39.000 TL alıyorum. Ne yapmalıyız ? Mahkemeye taşısak birşey çıkar mı?
Elimde 95 yılından kalma 26,4 lot değerinde Ereğli DÇ hissesi vardı. Bunları bozdurmak istediğimde 39.000 TL'lik bir para hesaplandı halbuki 1 lot değeri şuan 9300 TL civerlarında. Sebebini araştırdığımda şu bilgiyi aldık. 2005 yılında bir yasa çıkıyor ve devlet diyor ki yastık altı hisse senetlerinizi kaydileştirmek için 7 sene içinde teslim edin yoksa hisse senediniz hükümsüz olacak. Tabi bizim bundan haberimiz yoktu. 2012 yılında bizim hissemiz artık yatırımcı değerlendirme bilmem nesine devrolmuştu. Sonra anayasa mahkemesiyle bu karar bozulmuş ama hisselerimizi vermek istediğimizde bu kurum ödemeyi 2012 deki fiyata göre değerlendirme yapıyormuş. Biz 2019 daki değerine göre hisseleri değerlendiremiyoruz yani. Borsadan hiç anlamayan biri olarak. Bunun bir geçerliliği var mıdır? yaklaşık 210.000 TL lik bir fark oluyor 2012 ile 2019 arasındaki değerlendirmede. Yani 250.000 TL almam gerekirken, 39.000 TL alıyorum. Ne yapmalıyız ? Mahkemeye taşısak birşey çıkar mı?
0
geçmiş olsun,
sanmıyorum ki bir sonuç çıksın dava ile. siz yine bir örnek dava var mı araştırın.
sanmıyorum ki bir sonuç çıksın dava ile. siz yine bir örnek dava var mı araştırın.
0
Bir hukukçu ile görüşün mutlaka ve peşini bırakmayın. Mantık olarak elindeki ya geçersizdir ya da bugünkü değerindedir. Yok öyle 2012 yılındaki değerinden almak. Parayı alma o zaman hisseni al. Temettülerin de peşine düş bence. Ayrıca şirket yönetimi ile de iletişime geç. Nihayetinde elindeki belge onların imzalı sözüdür ve karşılığını yerine getirmek de onların birinci derece görevidir.
0
@osssy hisseyi devletten almam mümkün durmuyor hocam. anladığım kadarıyla devlet 2012 de bütün bu hisseleri artık benim diye satıyor parasını alıyor. Sonra anayasa mahkemesiyle bu yasa bozuluyor. millete elinde olmayan hissesini geri veremeyeceğinden parasını 2012 de sattığı haliyle geri veriyor. 2012 den önce başvuru yapsaydık fiziki hisselerin kaydı yapılacaktı ama bizim böyle bir durumdan haberimiz olmadığı için tabiri caizse yastık altında unutulmuş hisseler olduğu için böyle bir imkanımız da olmadı.
0
aynı şeyden biz de muzdaribiz. babam vefat ettikten sonra bir dosyada hisseler çıktı. araştırdım söylediğiniz gibi.
açıkçası ne kadarlık hisse var hakkımız kayboldu diye düşünüp bakmadım bile.
açıkçası ne kadarlık hisse var hakkımız kayboldu diye düşünüp bakmadım bile.
0
burka
MerhabaEkonomi bilgimi geliştirmek, yatırım enstrümanları, teknik analizler gibi konulara hakim olmak, bu alanda bilgi edinmek istiyorum. Öncelikle terimleri öğrenebileceğim daha sonra da bilgimi derinleştirebileceğim kaynaklara ihtiyaç duyuyorum. Bu konuda tavsiyelerinize ihtiyacım var.Teşekkür ede
Merhaba
Ekonomi bilgimi geliştirmek, yatırım enstrümanları, teknik analizler gibi konulara hakim olmak, bu alanda bilgi edinmek istiyorum. Öncelikle terimleri öğrenebileceğim daha sonra da bilgimi derinleştirebileceğim kaynaklara ihtiyaç duyuyorum. Bu konuda tavsiyelerinize ihtiyacım var.
Teşekkür ederim
Ekonomi bilgimi geliştirmek, yatırım enstrümanları, teknik analizler gibi konulara hakim olmak, bu alanda bilgi edinmek istiyorum. Öncelikle terimleri öğrenebileceğim daha sonra da bilgimi derinleştirebileceğim kaynaklara ihtiyaç duyuyorum. Bu konuda tavsiyelerinize ihtiyacım var.
Teşekkür ederim
0
Twitter mahfiegilmez
Youtube atilla yesilada
Cidden ogrenmek istiyorsan kendin analiz yalip dogrulugunu incelemen lazim yoksa okumanin roman okumaktan farki yok
Youtube atilla yesilada
Cidden ogrenmek istiyorsan kendin analiz yalip dogrulugunu incelemen lazim yoksa okumanin roman okumaktan farki yok
0
arkadaşlar iktisat kaynağı önermiş ama senin öğrenmek istediğin ekonomi değil finans, öyle bakman lazım.
Baya bir kursu eğitimi oluyor bu işlerin ama gitmediğim için tavsiye veremeyeceğim.
Baya bir kursu eğitimi oluyor bu işlerin ama gitmediğim için tavsiye veremeyeceğim.
0
@passion +1
sen iktisat öğrenmek istemiyorsun finansal araçlar nelerdir nasıl takip edilir bunu öğrenmek istiyorsun.. bu iktisatın içinde bir bir alan sadece..ha yine temel ekonomi bilgisi finans için önemli ama başka kaynaklarda boğulma sonra.
buyur işini görür. www.khanacademy.org
sen iktisat öğrenmek istemiyorsun finansal araçlar nelerdir nasıl takip edilir bunu öğrenmek istiyorsun.. bu iktisatın içinde bir bir alan sadece..ha yine temel ekonomi bilgisi finans için önemli ama başka kaynaklarda boğulma sonra.
buyur işini görür. www.khanacademy.org
0
Oscar
şirketimiz için SEO hizmeti almayı düşünüyoruz.Ayda 25 blog yazmaya, backlink alımı, sıralama garantisi verMEme gibi hizmetlere ayda 22 bin TL isteyen teklif aldık. ahrefs ve semrush alip icerigi de inhouse yaptirsak daha ucuz ve mantıklı geliyor bana. backlinki de nasıl alacakları muamma..bu ücret
şirketimiz için SEO hizmeti almayı düşünüyoruz.
Ayda 25 blog yazmaya, backlink alımı, sıralama garantisi verMEme gibi hizmetlere ayda 22 bin TL isteyen teklif aldık. ahrefs ve semrush alip icerigi de inhouse yaptirsak daha ucuz ve mantıklı geliyor bana. backlinki de nasıl alacakları muamma..
bu ücret makul mu? yoksa pazarlık payını mı itelemiş.. özellikle işi bilen arkadaşlardan öneri bekliyorum,
cevaplara peşinen teşekkürler
Ayda 25 blog yazmaya, backlink alımı, sıralama garantisi verMEme gibi hizmetlere ayda 22 bin TL isteyen teklif aldık. ahrefs ve semrush alip icerigi de inhouse yaptirsak daha ucuz ve mantıklı geliyor bana. backlinki de nasıl alacakları muamma..
bu ücret makul mu? yoksa pazarlık payını mı itelemiş.. özellikle işi bilen arkadaşlardan öneri bekliyorum,
cevaplara peşinen teşekkürler
0
Bence çılgın astronomik bi fiyat. Blog yazısı hangi konuda kaç kelimelik bir yazı? Backlinkleri ne gibi sitelerden alacak? Şu an R10'da güzel sitelerden aylık 50 liraya backlink satanlar var. Verin içeriğinizi ben yaziyim, backlinkleri de direkt aldığımız sitelerin sahibine siz havale yapın. Efsane sayıda ve kalitede backlink al, içerikle birlikte 10k tutar maks o da.
0
keriz silkelemeye çalışıyorlar çok çok fazla. eğer emlak gibi kelimelerde rekabet etmiyosanız. biraz araştırın, kendiniz bile yaparsınız. siteyi bilmiyorum tabii yerel firma sitesi olarak varsaydım.
0
gulbatur birinci sahbatur sondan geliyor
https://youtu.be/tjC3fjVcDjYŞuraya bakın yahu, aynı anda iki el farkli notalara basiyor. Hem de hic sasirmadan ve tek nota kacirmadan. Onu gectim onlerindeki nota kagidina nasil bakip da calabiliyor ki bunlar?Diger enstrümanlarda nota kagidinda beşli yatay cizgilere yazilmis notalar var. Piyanocular
youtu.be
Şuraya bakın yahu, aynı anda iki el farkli notalara basiyor. Hem de hic sasirmadan ve tek nota kacirmadan. Onu gectim onlerindeki nota kagidina nasil bakip da calabiliyor ki bunlar?
Diger enstrümanlarda nota kagidinda beşli yatay cizgilere yazilmis notalar var. Piyanocularda ise sol ve sag el icin ust uste yazilmis 2 nota şeysi var.
Lan hangisine bakacagini sasirir insan. Cidden nasil notalari okuyup da calabiliyorsunuz bu aleti? Heykelinizin dikilmesi lazim sizlerin inanin. İnsan gercekten hayret ediyor.
Şuraya bakın yahu, aynı anda iki el farkli notalara basiyor. Hem de hic sasirmadan ve tek nota kacirmadan. Onu gectim onlerindeki nota kagidina nasil bakip da calabiliyor ki bunlar?
Diger enstrümanlarda nota kagidinda beşli yatay cizgilere yazilmis notalar var. Piyanocularda ise sol ve sag el icin ust uste yazilmis 2 nota şeysi var.
Lan hangisine bakacagini sasirir insan. Cidden nasil notalari okuyup da calabiliyorsunuz bu aleti? Heykelinizin dikilmesi lazim sizlerin inanin. İnsan gercekten hayret ediyor.
0
hehe bir de ufak bir detayı atlamışsın, sol elin çaldığı notalar fa anahtarına göre, sağ elin çaldığı notalar sol anahtarına göre yazılıyor. yani aynı anda 2 farklı anahtardaki notaları okuyup çalıyorsun.
tabi duruma göre değişiklik de gösterebiliyor.
sheetmusic-free.com
tabi duruma göre değişiklik de gösterebiliyor.
sheetmusic-free.com
0
klasik parçalarda o parça için çok çalışıyorsun ben mesela bir parça için 1 ay günde 3-4 saat çalışıyordum.
30*4saat=120 saat parçayı ezberliyorun. ellerinde ezberliyor zaten. hata yapma şansın yok gibi bir şey.
30*4saat=120 saat parçayı ezberliyorun. ellerinde ezberliyor zaten. hata yapma şansın yok gibi bir şey.
0
@hem şişko hem deli
Kıytırık bi ortaokul flütünde Bak postaci geliyoru bile calamayan bizlerin de Allah belasını vermesin ne diyim. Saygiyla önünüzde egiliyorum efenim. Hörmetler. Fa diyez yoldaşınız, si bemol sırdaşınız olsun. Esen kalın.
Kıytırık bi ortaokul flütünde Bak postaci geliyoru bile calamayan bizlerin de Allah belasını vermesin ne diyim. Saygiyla önünüzde egiliyorum efenim. Hörmetler. Fa diyez yoldaşınız, si bemol sırdaşınız olsun. Esen kalın.
0
Ezber+1
Çok çalışmak esastır. Çift el olayına gelince çalıştıkça o problem de aşılıyor. Başlarda beyin error veriyor, parmaklar iki elde simetri arıyor vesaire... ama zamanla öğreniliyor.
Dizekleri çalan bir insan çok profesyonel değilse önce deşifre ediyor. Bunun yanında notaları düz bir yazıyı fotoğrafik bir okuma yapar gibi okuyor.
Herşey azim ve yeteneğe bakıyor.
Çok çalışmak esastır. Çift el olayına gelince çalıştıkça o problem de aşılıyor. Başlarda beyin error veriyor, parmaklar iki elde simetri arıyor vesaire... ama zamanla öğreniliyor.
Dizekleri çalan bir insan çok profesyonel değilse önce deşifre ediyor. Bunun yanında notaları düz bir yazıyı fotoğrafik bir okuma yapar gibi okuyor.
Herşey azim ve yeteneğe bakıyor.
0
Ben hiç notaya falan bakmadan ve ilk defa duyduğum bir müziği kulaktan çalıyorum ama tek elle.
Beni de biraz över misin? :)
Beni de biraz över misin? :)
0
piyano çalıyorum piyano bölümü mezun olmamama rağmen.
profesyonel bir piyanistle de 4 yıldır devamlı birlikte çalışıyoruz bir kurumda.
piyanistler öncelikle gözleriyle tek bir satıra değil, bütüne bakıyorlar. yani sağ el ve sol eli birlikte bir resim gibi görüyorlar, aslında bütünü çalıyorlar yani. her gün ve hayatın boyunca piyano çalar ve çalışırsan (bu sadece piyano için değil tüm iş türleri için geçerli) o konuda zaten hem teknik hem hız anlamında gelişiyorsun.
siz de bugün başlasanız piyano çalışmaya, 1-2 ay içerisinde bile şaşıracağınız şeyler yapmaya başlayabilirsiniz.
temel ve sağlam bir müzik - teori bilgisi, sonrasında da çalışma, çalışma, çalışma.
not: koyduğunuz linkteki parçanın zorluk seviyesi yüksek değil.
profesyonel bir piyanistle de 4 yıldır devamlı birlikte çalışıyoruz bir kurumda.
piyanistler öncelikle gözleriyle tek bir satıra değil, bütüne bakıyorlar. yani sağ el ve sol eli birlikte bir resim gibi görüyorlar, aslında bütünü çalıyorlar yani. her gün ve hayatın boyunca piyano çalar ve çalışırsan (bu sadece piyano için değil tüm iş türleri için geçerli) o konuda zaten hem teknik hem hız anlamında gelişiyorsun.
siz de bugün başlasanız piyano çalışmaya, 1-2 ay içerisinde bile şaşıracağınız şeyler yapmaya başlayabilirsiniz.
temel ve sağlam bir müzik - teori bilgisi, sonrasında da çalışma, çalışma, çalışma.
not: koyduğunuz linkteki parçanın zorluk seviyesi yüksek değil.
0
condom kurşunu
Acaip alasım var ama randımanlı kullanabilir myiiz şarjı marjı nasıl halleriz çok pahalı olur mu vs kafamda deli sorular
Acaip alasım var ama randımanlı kullanabilir myiiz şarjı marjı nasıl halleriz çok pahalı olur mu vs kafamda deli sorular
0
Bence baya kullanışsız ve güvensiz bi alet. Kaldırımlarda yürümek bile zor, scooterla bence çok daha zor olur. Yolda sürenler görüyorum, istanbulda insanlar deli gibi araba kullanıyor, arkadan hafif dokundursa bile bok yoluna gitme ihtimali yüksek. Ek olarak İstanbul'un inişi yokuşu çok. Ben olsam almam, kötü yatırım.
0
kendi mahallenizde sağa sola gitme ihtiyacınız varsa belki olabilir onun dışında beşiktaş'tan karaköy'e gideyim oradan beyazıt'In arkasından haliç'e iner ordan dönerim vs vs vs zor.
0
Güzergaha bağlı. Çok güzel yokuş çıkanları var. Önerim xiaomi m365 pro. fiyatı 4000-4500 tl arası. Sadece mi storeda bulabilirsin.
0
istanbul'da çok güvensiz. ayrıca yokuşlar sadece çıkma açısından sıkıntılı değil, inme açısından da sıkıntılı. Çok hızlanmamak ve ön frene abanmamak gerekiyor. Bazı modellerde gazdan çekince ön teker ivmeden düşüyor o da sıkıntılı yani. Alacaksanız mutlaka kask da alın. Kullanım amacınızı ve rotalarınızı da iyi düşünün, iş mi, eğlence mi vs.
ha bir de alkollüyken kullanmayın
ha bir de alkollüyken kullanmayın
0
