sor sor

Hangi bolumde okuyorsunuz? Lise egitiminizi nerede aldiniz? Numerus clausus hakkında bilginiz var mi?

community.deutschstudent.com

Şu an geç bile kaldın hemen başlamılısın. Biraz şans işi

Orada doğmuş büyümüş olabilirler. Orada üni okumuş olabilirler. Alanlarında çok iyi olabilirler ya da cvleri çok doludur. Bunun gibi bir çok sebep olabilir iyi yerlerde çalışan Türkler için. Zaten çoğunluk hizmet sektörüne sıkışıp kalmış.

Gidenler beyaz yaka %90 yazılım sektörü.

Almanya'da İsveç'te Danimarka'da falan maaşlar inanılmaz yüksek, maaş beklentisi de çok yüksek oranın kendi vatandaşları arasında.

Firmalar da ara kıdem elemanlarını Türkiye gibi ülkelerin nitelikli çalışanlarını daha az maaşa anlaşarak karşılıyor böylece. Yani 4000-5000 euro istiyor mesela elin yeni mezun Danimarkalısı, bizim alanında başarılı deneyimli Türk'e aynı işi soruyorlar 3000'e yapar mısın? Adam el mahkum koşa koşa gidiyor.

Bir diğeri de Türkiye'de uluslararası firmada çalışanların zamanla başka Avrupa ülkelerinde aynı firma bünyesinde çalışması.

Türk çalıştırmak mantıklı bu firmalar için maaşlardan ve vize durumundan ötürü. Ericsson İsveç'te Türk mühendisi çalıştırıyor mesela, bu adam cüret edip de başka firma ile görüşemiyor İsveç'te. Deport olma riski var permanent permit çıkmadan evvel.

Elim Bulgar'ından rumeninden daha kaliteli eğitime sahip zaten bu adamlar. İngilizce biliyorlar, akademik kariyerleri var vs.

Etrafımdaki Türkler genelde böyle.

Yazılımcılar kolay gidiyor galiba. Uzak akrabamız yazılımcı genç bir çift daha yeni gitti mesela. Şirketin Türkiye ofisinde çalışıyorlardı öncesinde. Yani öyle işe başvurma, torpil vs olmadı.

Şu sıralar yazılımcıysan çok kolay.
Bırak Almanca'yı İngilizce'yi bile doğru dürüst konuşamadan gelip burada ilerletiyorlar dil becerilerini.
İşinde iyiyse burada tutunma fırsatı var hakkaten.

Bir arkadaşım (yazılımcı değil, wordü bile bilmiyordu) çalıştığı firma aracılığıyla gitti. Hani AB ülkelerinde istenilen kriterde bulamayınca AB dışından aranılıyor, çalışma izni göre çıkartılıyor falan diyorlar ya ben inanmıyorum. Arkadaşımın gittiği ülkede hali hazırda o ülkenin vatandaşı olan Türk arkadaşlarım var, çalıştığı firmada da vardı ama onu gönderdiler. Eğitim ve tecrübe olarak bile diğerlerinden daha düşük profildeydi. Şans herhalde.

Ek olarak

yazilimci cok kolay +1
polonyaya gelmek isteyen backend (.net ve java)/frontend (angular/react) cilere yardimci olabilirim.

Yazılımcılar tamam da networkculere ekmek yok mu

elbette networkculer icin de is var ama bu yazilim kadar degil. su anda calistiigim sirkete 2 network uzamani varken 10 yazilimci calisiyor. yazilim piyasasinda genisleme nedeniyle de calisanlar baska firmalara geciyor ve yer aciliyor. ama networkculer icin oyle degil, calisanlar genalde yillarca ayni is yerinde kaliyor. yazilimci icin bir diger avantaj ise is gorusmelerinde olcme ve degerlendirmenin kolay olmasi. ornegin network isinde teorik deneyim ve pratik deneyim birbirinden uzak olabiliyor, yani bir kisi teoride cok iyi olup pratikte zayif, yada pratikte iyi olup teoride zayif olabiliyor. bu da yurt disindan calisan getirecek firmalar icin bir risk oluyor, kimin iyi kimin kotu oldugunu ilk planda anlayamiyorlar. o nedenle genelde o ulkeden bilinmis firmalrda referansi olan networkculeri aliyorlar. ama yazilimda bu riske girebilyorlar, cunku isi bilen bir yazilimci birkac saatlik online interview, birkac saatlik pratik interview ile bir yazilimcinin iyi mi kotu mu oldugunu tespit edebilir, cunku yazilimda teori ve pratik diger islere nazaran birbiri ile ortusuyor. genelde torpil yok, herkes basvuruyor ya da turkiyede calistigi sirketin referansi ile gidiyor.

Bir diger onemli faktor ise calisma izni almak. o ulkede o is alaninda issizlik var ise calisma izni vermiyor devlet. ama ornegin almanyada yazilim, elektronik, elektrik, makina ve doktorluk alaninda cok isci acigi var ve calisma izni almak kolay oluyor. Bununla beraber network alaninda da is bulmak ve calisma izni almak cok da zor degil, o konuda da ihtiyac buyuk. Linkedin uzerinden is bulmak olasi.

IT sektöründeyim, uzun zaman yazılım geliştirme tarafında çalıştım.

Şu ana kadar başvuru yapmadığım halde Lüksemburg, Danimarka, Polonya (birkaç kurum), Letonya ve en son geçen hafta Belçika'dan iş görüşme önerileri geldi LinkedIn üzerinden. Öte taraftan bundan 2 yıl kadar önce ben Polonya'da bir kuruma başvuru yapmıştım ancak mülakatta elendim. Özellikle Polonya'ya epey Türk gidiyor. Polonya'da bir süre kaldım, orada ciddi açık var yazılım tarafında. Kendi mezunları da özellikle İngiltere'yi hedeflediğinden yabancılara yönelmişler. Kısacası kaçırdığın birşey yok, düzgün cv hazırlayan, İngilizce konuşabilen, makul bir seviye tecrübesi olan insanların gitme şansı son derece yüksek.

Bunun harici Microsoft, Siemens, ING Bank gibi yabancı sermaye firmaların İstanbul ofislerinden Avrupa ofislerine geçenler de çok oluyor. Bence bu yöntem üsttekinden daha da kolay.

Son seçenek de Avrupa'da yüksek lisans yapmak. Muhtemelen ülkesine göre değişmekle birlikte, çalışma hakkı da verdiklerinden birçok Türk Avrupa'da rahatça çalışabiliyor.

Avrupa'da ya da Kuzey Amerika'da master mesela? Torpil degildir hepsi ama, ilgili yerlerde tanıdıgının olması da büyük bir avantaj.

Türkiye'den bir tanıdıgızın alanda olması da avantaj. Söyleki, eyaletimdeki (alanımda) Türkiyeli calısanları ya tanıyorumdur ya tanıdıgını tanıyorumdur. En azından nokta atısı seklinde is ilanı yollarlar, katkıları olur hep.

Zurih. Basel, Zurih yanında çok küçük kalıyor. Bu arada illa Basel'ı görmek isterseniz günübirlik Zurih'ten geçiş yapabilirsiniz. Tren bilet fiyatları türk lirasına vurunca bir tık pahalı olabilir sadece.

zurich

evet Basel kasaba gibi bir yer.

Zürih

Zürih tabii ki eksisozluk.com

Basel için eksisozluk.com

Hemen hemen her ülke.

Sabah da tıp için yeterli TOEFL puanı sordugunuz için yazayım dedim. Bir ülkede hekim olmak icin diplomanin gecerli olmasından ziyade o ülke diline, yerel hastalıklarına vs. aşina olmak gerekiyor sanki.
Diploma çoğu ulkede gecerli olsa da ne kadar etkili olacağı da önemli.

Haklısınız ben ingilizcenin kullanıldığı ulkelere gitmek istiyorum ilerde abd, kanada, ingiltere kabul eder mi bir bilginiz var mi? Ingilizceyi verdigimi varsayarak

kanada'da tip ve hukuk denkligi almak cok zor, veterinerlikte bile bir suru engel cikartiyorlar, vet bir arkadas senelerce ugrasti bir suru ekstra ders ve sinav cikardilar onune vazgecti.

tipta bildigim kadariyla sadece kuba'yi fazla sikinti cikarmadan kabul ediyor, orda egitim cok iyiymis diye duymustum.

wireless konusunda Avrupa'nın en ketumu Almanya'dır. SOn birkaç ayda değişmeye başladı bahnhoflarda ve bazı trenlerde wifi kullanıma girdi ama çoğu restoran kafe vermez wifi şifresini. Frankfurt'ta oturup yemek siparişi verdiğim bir restoranda şarj etmeme bile izin vermemişlerdi. Yani her şey olabiliyor ama dediğim gibi wifi friendly bir ülke değil Almanya. Önceden direk kullanılabilen hatlar vardı ama Temmuz 2017'den beri kaydetmen gerekiyor. Lycamobile lebara falan var daha ucuz ve daha çok data sunan ancak onların da bayisi gibi bir yer bulup aktivasyonu gerçekleştirmeni öneririm ayrıca lebara ve lyca'da apn ayarları genelde manuel oluyor. O da kabus gibidir. Bu sebeple o2 ya da vodafone bayilerinden prepaid bir hat bakmanı öneririm. Avusturya'da falan prepaid data simler var, Almanya'da denk gelmedim ama belki bulabilirsin.

Ortel prepaid hat alabilirsin. 3gb 20euro falandı

Yaşam tarzına bağlı olarak 300-500 euro arası.

Karşı üniversite ile anlaşmalıysa ücretsiz olabiliyor. Çoğu boş şirketler hiç bulaşmadan kendiniz halletseniz çok daha iyi olur. Biraz araştırma gerektiren işler hepsi bu.

Erasmus stajı yapan arkadaşlarım var, süreç hakkında belki fikir verebilirim. En kötü, kendilerine sorarım. Buyrun isterseniz.

Ben varımm

1. rivella için, orijinali kırmızı olandır fakat şekersiz olan mavisi bence daha güzeldir. migrosta coopta falan her yerde satılır.
2. raclette yiyin kokusu kötü tadı güzeldir.
3. grossmünster'e mutlaka çıkın.
4. uetliberg'e giderek şehrin en yüksek noktasından bütün şehri izleyebilirsiniz.
5. höng de şehrin bir başka yüksek noktasıdır.
6. mövenpick'te dondurma yiyin.
7. einstein'in okulu eth zurich'e gidin ve avlusundan zürih manzarası izleyin. orada bir de ücretsiz doldurulmuş hayvan müzesi var oraya da bir göz atabilirsiniz.
8. bahnhofstrasse'de dolaşarak 300.000 franklık saatlere bakın.
9. eski şehir meydanını gezin.
10. limmat ve zurich göllerinin kenarında yürüyün.

daha da arttırılabilir, zürih'te yapılacak çok şey gezilecek çok yer var müzelere falan hiç girmedim. bu saydıklarımın çoğu ücretsiz ya da az bir ücretle yapılabilşecek şeyler.
iyi eğlenceler

transkriptine, aldığın derslere bakıp izin verirler çok alakasız değilse, ama bunu sormadan öğrenmen imkansız. okulun ilgili programını aç, açıklamaları oku, mail at. cevap verirler zaten.

Yakın alanların çoğunda yapılabiliyor. Fakat her okulun kabul şartları farklı oluyor. Bazıları atıyorum bazı önemli derslerden 30 akts ders almanızı şart koşabiliyor. Tek tek incelemelisiniz.

Ya Gotta Be

youtu.be

teşekkürler

Merhaba,
Yurtdışı staj önemli bir deneyim fakat bomboş da geçebiliyor. Size ne katacağını bilmeden yorum yapmak zor.
Diğer taraftan şu an 1800 euronuz olduğunu düşünürsek brlçika'da 6 ay boyunca ortalama zorlanmadan bir hayat yaşayabilmek için 3-4000 euroya daha ihtiyacınız olacak. Buna göre hesabınızı yapabilirsiniz.

Hibeliyse babanızın naaş bordrosuna gerek olmayabilir Hangi ülkeydi?

Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika gibi hibenin yaşam şartlarına nispeten az olduğu ülkelerden birine gidiyorsa yapmanız grrekn şey babanız yerine başka birisini garantör göstermek. Dayınız amcanız vs. bir dilekçe yazsın kardeşinizin seyehati boyunca bütün masraflarını karşılayacağımı taahhüt ederim gibi. Tabii bu dediğim süreç hibeliyse işe yarar. Hibesizse hesapta yüklü para göstermek durumundasınız.

hibeli. slovenyaya gidecek.

babanızı olaya hiç karıştırmayın derim. %95 sorun çıkmaz vizesini alır. hibe belgesini ve kendisine ait banka hesap dökümünü koysa yeterli olacaktır, kredi veya burs alıyorsa onu da gösterebilir ve ekstradan çalışan bir yakını tüm masraflarını karşılayacağım dilekçesi yazarsa güzel olur. erasmus olup vize reddi yiyen binde birdir.

avrupa standardı 240, baya eksik gibi bilemedim. okulun şartlarına bakmak lazım.

Yanlislikla master diplomama 120 yerine 72 AKTS yazilmisti, denklik islemlerinde kabul etmedi Avrupa'daki bir universite, duzelttirmek zorunda kaldim.

Not: Ben doktora basvurusu yapiyordum, master diplomama baktilar direkt. Siz yuksek lisansa basvuracaksiniz, lisans diplomasina bakarlar.

Avrupa standartı bachelor için 240 değil 180'dir. 1 akts eksiği bile kabul etmezler. Yine de konuşmak lazım.

egitiminizin denkligi var mi ? mudek denkligi diye bise var misal nerdeyse tum okullara avrupa denklik vermis muhendislik icin (bana gore sacmalik ama benim mezun oldugum avrupadaki top teknik uni de bu denklige sahip)

eurace.enaee.eu

basvuracaginiz okula gore cok da onemsenmeyebilir, avrupada egitim zaten kismen zorlayici oldugundan kabul asamasi cok zorlamiyorlar belirli sartlari saglayinca.

Bir avrupa ülkeisndeki 180 ile bizimki aynı değil. Yök bologna sürecinde 240 varsaydı lisans için. Altındaysa muhtemelen diploma ekin de yoktur. En iyisi kontrol et ek var mı diye, orada da bilgi vermişlerdir.

Karşı taraftan imzalı mühürlü antentli kağıt üzerine basılmış isminizin ve yapacapınız stajın erasmus olduğunu belirten bir kabul/davet mektubu isteyin. Ardından onunla okulunuza hibe için başvurun tab başvurular açıksa. İngilizce sınavına vs girmeniz gerekiyor ayrıca. Learning agreemeny for traineeship diye bir form var onu gitmeden doldurup karşı tarafa göndereceksiniz sonra da onlar imzalayıp geri gönderecekler

Erasmus vizesi çok kolay çıkıyor. okulun sanırım bir belge veriyordu ya da karşı tarafta olabilir Erasmus kapsamında olmanla ilgili. o belgeyi vermen gerekiyor başvuru sırasında.
Ama yine yoğunluğa göre sana dönüşü sıkıntı olabilir çünkü genelde konsolosluklar vize randevularını en erken 1 ay sonraya falan veriyorlar. görüşme sonrasında da en en en erken 1-1,5 hafta da alabilirsin vizeni. sonuç olarak bence mesai bitmediyle şimdi randevu talebinde bulun hemen. sonra belgeleri topla.

vize için randevuyu nereden alabilirim acaba?

ya direk konsolosluğu arayacaksın ya da bazen bazı ülkeler için aracı şirketler oluyor ücret karşılığı randevu veriyorlar. Almanya için idata kullanmak gerekiyordu. Belçikayı bilmiyorum.

Tabii ki zor fakat uğraşmak gerek. Öncelikle bir cover letter hazırlamalısınız. Bu mektupta ilgi alanlarınız yönelimleriniz önceki deneuimleriniz aldığınız önemşi dersler vb. Şeyler olmalı ve eğer mümkünse stajer olmak istediğinizi bunun karşılığında da herhangi bir gelie beklentinizin olmadığını belirtmelisiniz. Alanın hukuk olması işi biraz zorlaştırıyor tabii. Açıkçası hukukta staj imkanları nelerdir pek bilmiyorum bir de hukuk farklılaşan bir şey sonuçta. Üstelik ingilizce staj olacağını varsayarsak işiniz daha da zorlaşıyor. İnternetten şirketler bulup onlara bu cover letterı cv'niz ile göndermelisiniz. Hukuk alanında araştırma stajı vb. gibi bir şey mümkün mü bilmiyorum fakat olabiliyorsa üni.lerin sitelerinden hocalara ulaşıp başvurunuzu yapabilirsiniz. Mail gönderdiğiniz yerlerin yarısı hiç cevap bile vermeyecektir. Cevapların büyük çoğunluğu da olumsuz olacaktır. Fakat 100 küsur yere başvurduğunuzda 1-2 tane kabul alabiliyorsunuz.
Başarılar

Ab'de bu yaz yeni yasa çıktı. Bir ülkeden geçerli tarifa artık her ülkede geçerli. Norveç dahil mi emin değilim bir google aramasına bakar fakat amaterdam berlin hangi tarife alırsanız alın iki şehirde de kullanabilirsiniz

6 gün Amsterdam-Berlin yaptım, Telekom hattım 7 günlük yurtdışı 2gb internet paketi aldım ve 1.2gb kullanabildim mütamadiyen google map ve diğer şeyleri kullanmama rağmen. Vodafone'da da vardır aynı şey, şehirler yazıyor zaten açıklamalarda.

Birkaç sebepten olabilir.

1. Eğitim sistemimiz yaşadığımız coğrafya ve toplum yapımızdan ötürü çoğumuz öyleyiz hatta çoğumuz bu kaygıyı bile yaşamıyoruz. Bu kaygıyı yaşayanlar da genelde disiplinsiz oluyor. Maalesef bizi zorlayan bir şey olmadıkça kendimiz çalışmıyoruz.
2. Olayların ciddiyetini idrak edememiş olabilirsiniz. Bunu yapmadığınızda ne kaybedeceğinizin farkında olmayabilirsiniz.
3. Öğrenilmiş çaresizlik yaşıyor olabilirsiniz. Ne yaparsanız yapın bir şeyin değişmeyeceğini düşünüyor olabilirsiniz.
4. İnsan ne öğrenirse acıdan sıkıntıdan dertten öğreniyor. Motivasyon durduk yere gelen bir şey değil. Büyük kayıplar size büyük şeyler öğretebilir ve gafletten uyanabilirsiniz ve bir anda büyük bir öğrenme güdüsüyle hayatınız düzelebilir. Ya da yavaş yavaş kendinizi disipline edeceksiniz sabırla uzun vadede çözülebilir.

hırslı olunmaz, hırslı doğulur.

git hırslı sevgili yap. istesen de istemesen de motive eder seni.

@but that was
Siz bu gafletten uyanabildiniz mi, uyandıysanız nasıl?

Gerçekçi hedefler koy kendine ve o hedeflere ulaşmaya çalış.

böyle bir şey çok tuhaf geliyor bana. yani kaç yıl kendinle yaşamışsın, sonra bir bakmışsın ki sen ve olmak istediğin kişinin arasında dağlar kadar fark var. ben şahsen insanın, daha doğrusu karakterin değişeceğine çok inanmıyorum.

dolayısıyla elindeki ile mutlu olmaya bak bence :)

Aynı durumu yaşıyorum. Dil öğrenmem, günümün belki yarısını ders çalışarak geçirmem, çaldığım enstrumanları ilerletmem vs. gerekirken bir bakıyorum, sezon sezon dizi izlemişim.

Bazı insanlar bu konularda doğal bir yeteneğe sahip. Kendilerini kapatıveriyorlar ve mesele bitiyor. Bizimse kendimize dağılmamak için sağlam engeller koymamız, bazı teşvikler vermemiz şart.

Mental direnç de zamanla, sporda kazanılan kondisyon misali gelişen bir şey. Bir anda oturup saatlerce ders çalışmak, bu tempoyu aylarca sürdürmek zor. Adım adım.

Benim ilk önerilerimden birisi (bkz: pomodoro tekniği). Bunu uyguladığım zaman gerçekten verim aldığımı hissediyorum. Günde 4 pomodoro toplamda 100 dakikalık çalışma süresi eder, kemiksiz hem de. İyi bir başlangıç.

Bir diğer önerim ise, geçmişe ah vah etmemek olacak. Yaptım, olmuyor. Bırakmak gerek.

konsantrasyon ve en önemlisi motivasyon eksikliği bu.

programlı çalışmak öğretilmiyor sanırım artık ilkokulda. ciddi ciddi hayatınızı planlayın. baya saatlere bölün. sabah kaçta kalkıyorsanız gün içinde yapacaklarınızı saat saat yazın. ve her konuda kendinize hedef koyun. sizi motive edecektir.

-ders çalışmak için şu şu konuya gelene kadar gibi. şu kadar sayfa gibi. bilmiyorum ne çalıştığınızı.
- kendinizi geliştirmek istediğiniz konu ile ilgili interneti kullanın, kitap satın alın, okuyun vs. bunu da mesela ders çalıştıktan 1 saat sonraya planlayın. işin orası size kalmış.
- yukardaki arkadaş enstruman demiş. ona da tavsiyem günde en az 1 saat enstrumanını çalışması. full konsantre ile.

son tavsiyem: bu işleri yaparken telefonlarınızı sizi arayan ve mesaj atanlar dışındaki tüm bildirimlere kapayın. face-insta.. yok böyle şeyler. tv'yi kapatın. biraz kendinizle kalın.

Uyandım. Okula falan pek gitmeyen evde kafasına göre kitap okuyan asosyal birisiydim. Entelektüel ilgi alanlarım ve başarılı bir şekilde bitirmem gerektiğini düşündüğüm bit okulum vardı fakat sürekli bir kaçış prpcrastination durumu olurdu. Erasmusa gittim. Fransanın küçük bir şehrine. Fransızca bilmiyordum ve ingilizcem de pek iyi değildi o dönemler. Dersler fransızca olduğu için okula da yalnızca birkaç hafta gittim. Onun dışında 5 ayım 9 metrekarelik odamda geçti. Kimseyle tek kelime konuşmadan geçirdiğim bir sürü gün oldu. Büyük bir yalnızlık yaşadım ve dil sorunundan dolayı ekmek almak bile probleme dönüşüyordu. Bu geçen 5 ay hep yetersizliklerimi görmemi sağladı hem de bu yetersizliğin bedelinin ne olabileceğini. Bir taraftan da insanları gözlemliyordum tabii. Hem bizden öndeler hem de bizden çok çalışıyorlar diyordum ve bu duruma çok şaşırıyordum. Herkes çok çalışıyordu. Ben ise yapmam gereken hiçbir şeyi yapmadığım için rezil bir hayat yaşıyordum. Hayatımın en kötü ve en çok şey öğrendiğim dönemiydi. Dönünce ilk 1 hafta bunalıma girdim ardından yeniden dünyaya gelmişim gibi bir his oldu. Çok güzel bir histi. Yeni bir hayat vardı önümde ve iyi yaşamalıydım. Sonra çalışmadan bir şey olmayacağını ne yaparsam yapıyım hayatı kandıramayacağımı hayatın kimseye haketmediği hiçbir şeyi vermediğini anladım. Bağ dua değil çapa ister diye bir söz duydum mesela ya da boş duracağına boş çalış dedi babam. Ondan sonra işler biraz daha iyi gitti. Çalıştıklarımın karşılığını aldıkça da daha rahat bir hayat oldu.

Şimdi ara ara kaytarmalarım oluyor tabii ve inanç/değerlerim dışında beni ayakta tutan tek şey özgürlük hissi oluyor ve bir şekilde toparlanıyorum. Kendimi kontrol edebilmeliyim irademi elime alabilmeyim diye düşünüyorum ve yapmam gereken neyse yapıyorum. Diğer türlü sorumluluklarımı yerine getirmediğimde kendimi köle gibi hissediyorum. Bu his en sevmediğim histir.

@but that was just a dream
Çok güzel yazmışsın.
Ben de senin gibi asosyal bir hayat yaşıyorum ama artık bu durumdan hoşlanmadığımı ve her şeyi daha kötü yaptığını keşfettim. Ama kendimi aşmakta zorlanıyorum.


Ayrıca üstteki diğer yorumlar için de teşekkür ederim ayrıca belirtemedim siliniyor çünkü.

1- evet
2- bir yil onceye kadar mumkundu, guncel durumda oyle mi bilmiyorum
3- hayir tam gunu gunune isliyor zaman. takvim yili muhabbeti pasaporta cep telefonu kaydettirirken var

Evet hem defter bedeli hem harç ödeyeceksiniz.

Takvim yılı muhabbeti hikaye. Mesela 1 yıllık alacaksanız 1 yıl sora ne zamana denk geliyorsa son geçerlilik tarihi olarak o tarih yazar.

1 gün sonrasına randevu veriyorsa 1 gün sonrasına randevu alın neden randevusuz gidiyorsunuz. Alabilirler başvurunuzu fakat bazı emniyetler sadece randevuyla çalışıyor. Risk.

Bende sporcu içliği var, koşu ve bisiklette kullanıyorum oldukça memnunum.

Ayakkabılarını bilmiyorum ama çirkin buluyorum.

Ayakkabıları çok rahatsız ve malzemesi kötü, kıyafetleri tam tersine kaliteli

ayakkabılar çok kötü.

ilk giyince rahat, şık görünüyor. satın alıp giymeye başlayınca yamulmaya başlıyor. rahatlığı da kalmıyor. ayrıca 3-5 ayda burnu delindi. top falan oynamadım, sadece yürüyerek, ayak baş parmağımın denk geldiği yerde delik açıldı.

Ayakkabı aldım kötü +1

İkitelli deposite avm ye yeni şubesi açılmış, ayakkabıları 99 tl den satıyorlar, başka sitelerde 350-400 aynısı

işin sırrı her yolu sonuna kadar denemek. Okulda bunla ilgili departman vardır öncelikle ona sor. Sonra erasmus internship şeklinde arat. Hocalara sor. Sormanın ayıbı yok en kötü başkasına sor der bu da seninle ilgili değil söyleyenle ilgili

Hocalara mail atmaktan başka yol yok zaten. Okulun erasmusa departmanına sorarsan da zatrn seni hocalara yönlendirecektir. Bir cover letter hazırlayıp tek tek yollamalısın. Yarısı cevap dahi atmayacak. Sabırla aramaya devam etmek gerekiyor. Tek yol bu.

Boğaziçi tabii ki. TEDx abartılmış bir balondur.

Tedx abartılmış bir balondur +1

yukarıdakiler +1

tedx elbette.

dissendium +1.

Yalnız bilet fiyatları için ne diyorsunuz? TED 250-200tl Boğaziçi dışarıya 150, mezunlar 120, 90tl.. F/P= Boğaziçi gibi.

tedx pişman etti. seçenek tedx ise, cevap, diğeri.
Bakınız: www.youtube.com

@neynep, akşam akşam güzel güldürdün :DD teşekkürler.

tedx'e konuşmacı olarak eski aşığım bile çıktı, seviyeyi oradan hesap et.

bence seminere gitmek boş iştir.

gidilir niye gidilmesin, ben Frankfurt'a gitmiştim dolaşmak için
edit: Türkiye'den gitmiyorsun inşallah :)

münih içi az ama gidilir. biz sabahtan merkezi, kiliseyi, daha sonra englisher garten'i oradan bilim müzesi (3 saat falan takıldık ki daha da gezilirdi.) daha sonra allianz arenaya gidip tamamladık günü. araba olsa bmw müzesine falan da giderdik. tren saati malum :)

abi illa müze, kilise, katedral gezmek zorunda değilsiniz.

farklı bir şehrin sokaklarında gezmek için bile gidilir. bırak münih'i, konya veya samsun'a bile gidilir fırsat varsa. maksat yenilik görmek. yemek kültürü nasıl, kafelerin tasarımı nasıl, şehrin merkezindeki parklar nasıl, insanların giyimi nasıl, kaldırım taşlarının deseni nasıl...

bu tür şeyler beni daima müzeden, galeriden daha çok çeker. you know what i mean...

Munihe gidilir, soyle bi bakilir. Bence christmas market zamaninda gidilmeli ama.

okuldan mezun olalı çok olmadı bu sebepten işsizim, zaman hızlı akıyor, pek sıkılmıyorum. çoğunlukla boş geçiyor açıkçası. kitap okumak, kpss çalışmak, çıkıp yürüyüş yapmak belli başı uğraşlarım

community.deutschstudent.com
şuraya yazarsanız kesin vardır. yoksa bile sorunuza cevap vardır

ankara’dayım bu arada.

@for say ti break ya hastaneye gidenlerden hiç ilgilenmediklerini duyuyorum hep o yüzden bi bilemedim ama toplum sağlık merkezlerini bilmiyodum

Vakif universitelerinin klinik psikoloji yuksek lisans programlarina bakin. Su ara hepsi dusuk ucretle ya da neredeyse bedelsiz vaka goruyorlar supervizyonda. Bu kisiler hali hazirda psikolog ve uzmanlik icin hocalarinin gozetiminde vaka gordukleri icin oldukca ozenli oluyorlar. Istanbulda olsaydi universite ismi de verirdim ama ankarayi bilmiyorum, programlari inceleyip bulabilirsiniz.

Ankara üni psikoloji bölümünde doktora öğrencilerin prof.ların süpervizörlüğünde ücretsiz ya da çok düşğk ücretli danışan görebiliyorlar.
psikoloji.humanity.ankara.edu.tr
Şuradan alanı klinik psikoloji olanlarla iletişime geçip sorabilirsiniz

Beklediğin ilgiyi görmeyebilirsin, ya da ilgili olsalar bile her psikolog herkesle uyuşmayabilir. Faydalı gelmezse başka bir yere ya da kişiye gidebilirsiniz. Bu çabayı göstermeye hazırlıklı olun.

araştırma hastanesi +1

anakara'da madalyon psikiyatri merkezi vardı yanlış bilimiyorsam.
şansını orada bir deneyebilirsin.

biz türkiye'de tad tuz olunca kalmıyoruz. düzeltmek için savaşmak için kalıyoruz. bu saydıklarınızı düzeltmek için bir şeyler yapın. mesela çöp süpürüyorsanız tertemiz yapacaksanız caddeleri işten kaytarmadan. öğretmenseniz çocuklara çöp atmama bilinci kazandıracaksınız. genel müdürseniz torpil yapmadan işçi alacaksanız. bu saydıklarınız çok kolay düzelebilir.

Bu bunalım umutsuzluk hallerini anlamlandırmakta zorlanıyorum. Evet abi olağanüstü bir dönem ve uzunca bir zamandır işler kötü gidiyor. Biraz tarih okuyun iyi gelir. Tarihte o kadar küçük bir yer ediyor ki şu an olanlar. Tarihi falan geçtim 80ler diye bir dönem var ya hu bu ülkede. İnsanımızın sokakta birbirini öldürdüğü sonra ordumuzun hepsini beraber öldürdüğü bir dönem. Sakin kalalım hallolur her şey.

"özgürlük yok.
çağdaş uygarlık yok.
cumhuriyet yok.
düşünce yok.
hak yok.
hukuk yok.
adalet yok.
eşitlik yok.
huzur yok.
eğitim yok.
bilginin değeri yok.
işi bilen yok.
insan hayatının değeri yok.
para yok.
vatandaş olarak değerin yok.
üretim yok."

Sdgfkk.. Var mıydı ki?

Gerçekten azıcık tarih öğrenin.

neden türkiye'de kürtler gösterilmiyorsa ondan. bu haritanın amacı pasaportu yabancı olanları göstermek. türkler alman pasaportuyla oradalar.

Vatandaş oldukları için.

In terms of the foreign-born population as a percentage of the total population...

Türkler orada doğuyorlar bu yüzden.

Hiçbir önemi yok. Puanınız yeterse boğaziçi ya da odtü'de imkanınız varsa bilkent koç'ta okuyun gerisi boş. Akreditw olmuş olmanın iş başvurularında herhangi bir etkisi yok. Zaten tpd'nin yasal bir dayanağı da yok henüz. Orada bir klik var takılıyorlar öyle. Aldırış etmeyin.

Schengen vizesine anca ikametiniz olan ulkeden basvurabilirsiniz.

Almanyada turistik olarak bulunuyorsaniz trden basvurmaniz lazim. Orada oturma izniniz varsa zaten vizeye ihtiyaciniz yok.

Ben Yunanistan vizesi için aynı soruyu Yunanistan konsolosluğuna sormuştum Avustralya'dan başvurmak için, Avustralya'daki Yunanistan konsolosluğundan başvuru yapabileceğimi fakat detaylı bilgiyi oradaki Yunanistan konsolosluğuna mail atarak alabileceğimi söylemişlerdi. İsterseniz Almanya'daki İsveç konsolosluğuna bir mail atın.

Almanyadasınız
Eğer schengeniniz varsa gidebilirsiniz.
Schengen yok da d tipi ise oturum izninizi aldıysanız yine sorunsuzca gidebilirsiniz.

D tipi vizem var 10 aylık, buraya gelince ausländeramt diye bi yere gidip kayıt yaptırdık ama oturum izni almış mı olduk onu bilmiyorum:) pasaportumda hala almanyada geçerli d tipi vize dışında bir şey yok, kayıt yaptırdığım yerden de "amtliche meldebestätigung für die anmeldung" başlıklı bir yazı dışında bir şey vermediler. buradaki adresim falan var. oturum izni midir bu?

Almanya'dan ne tür vizeniz olursa olsun o vizeyle İsveç'e geçebilirsiniz, sorun olmaz. Vizeyi bile kontrol etmezler almanyadan uçağa binerken %90.

Peki kontrol ederlerse sorun çıkarırlar mı?

Bir kart vermeleri lazımdı oturum izni olarak ya da padaporta yapıştırırlar. Sorun çıkarma hakları vsr ama büyük ihtimal bir şey olmaz. Yine de risk risktir. Yabancılar polisiyle bir görüşün hallolur.

Yurtiçi uçuş gibi bineceksiniz zaten, sınır kapisiyla karşılaşmayacaksınız.

german federal foreign office'e gönderdiğim maile gelen cevap, belki birilerine lazım olur:

Holders of

- a Schengen visa (text on the visa reads "valid for Schengen states")

- a residence permit of a member state or

- a national visa (D-visa)

can stay in the entire Schengen area for up to 90 days in any period of 180
days. The Schengen area consists of the following countries:

Germany, Austria, Belgium, Czech Republic, Denmark, Estonia, Finland, France,
Greece, Hungary, Iceland, Italy, Latvia, Liechtenstein, Lithuania, Luxembourg,
Malta, the Netherlands, Norway, Poland, Portugal, Slovakia, Slovenia, Spain,
Sweden and Switzerland.

3

En az 3

alanim iktisat degil ama mannheim vwl (sanirim economics dedigin bölüme tekabül ediyor) almanya capinda ünlü bi okul. basvuru kosulu olarak alman not sistemine göre 2.5 veya üzeri olmasi gerekiyor notunun. 1.0 en iyi not, 4.0 en düsük not bu arada. ceviri tablolari nette bi dünya mevcut, birbirlerinden farkli ama fikir vermesi acisindan isine yarar.

lmu economics'i bölüm özelinde bilmiyorum ama lmu teknik üniversite olmayan okullari icinde en iyilerinden biri. sayfalarinda notla ilgili bir sey gözüme carpmadi. mülakat yapiyorlarmis.

tübingen hakkinda bi bilgim yok. sitelerine baktim orda da alman sisteminde 2.5 veya üzeri not istemisler.

not ortalamalari ile ilgili kisimlari hizlica sitelerinden baktim, o yüzden eksik bilgi olabilir uyarmis olayim.

genel bi mevzu daha var önemli. master programlarina basvurabilmek icin belli bi kredi ders almis olman lazim. türkiye'den master icin gelen birkac arkadasimin bu yüzden basinin agridigini hatirliyorum. master'a kabul almislardi ama lisanstan da birkac derse girmeleri gerekti.

kolay gelsin.

Ben zaten almanya’da Erasmus yaptığım için not sistemine hakimin. Ama malum belli bir kontenjan var. Ortalamam şuan 3.31 ve dönem sonu 3.4 civarına çekmek istiyorum. Şansım nedir diye tecrübeli arkadaşlardan tavsiye bekliyorum

Ankara übiversitesi psikoloji bölümünde doktora öğrencileri ücretsiz ya da düşük ücretlerle hocaların süpervizörlüğünde danışan görebiliyor.
psikoloji.humanity.ankara.edu.tr
şuradan anabilimdalı klinik olanlara ulaşıp, yoklayabilirsiniz böyle bir imkanın olup olmadığını

bakanlığın sitesinde örnek sorular vardı, yazılı kısım için yani. sözel kısım zaten malum :)

sözel kısım doğaçlama gelişiyor. eskiden sorulardan kura çektirirler, oradan başlayarak başka sorulara geçiyorlardı.
en son arkadaşıma rus tarihi ile ilgili detaylı sorular sormuşlar, sınav komisyonu başkanı eski rus büyükelçisi olduğu için.

çıkarken olmazda girerken sorarlar.

bu sekilde giris yapan yuzlerce insan var, giremeyen tek tuk insan da var.

cikarken problem yasayan yok denecek kadar az.

tekrar fransa'dan schengen'e basvurursan, giris yapmaman olumsuz etki yapabilir (yapmayan da var)

secim senin yani :)

Vizeyi hangi ülkeden aldıysan o ülkeye giriş yapmak zorundasın, fransadan italyaya geçebilir, oradan türkiyeye dönebilirsin, ama direkt italya'ya gidersen giremezsin

yunanistan vizesi ile ilk girişi almanyaya yaptım. sorun olmadı.

girerken biraz soru sorabilirler ama çok düşük bir ihtimal. her hâlükârda girersin.
Bir daha Fransa'dan vize alırken kısa süreli ve tek girişli verebilir.
Bu dediğimi Fransa pek yapmaz ama İtalya fenadır.
Girerken sorabilecekleri sorular da kaç paran var, nerede kalacaksın tarzı şeyler.

soru sorma ihtimalleri her zaman var. hello sir diyip hiç bir şey sormadan damgayı basma ihtimalleri de var. bunlar şans işi.

Farklı kombinasyonlarla bininci kez sorulan bir soru.
Cevap: sorma hakları var büyük ihtimal bir şey olmaz memurun insiyatifine bağlı fakat bir şey olmayacağını kimse garanti edemrz.

can'dan okudum ben. çok güzeldi.

iş bankası güzel. önsöz falan vardır can'da oluyor baya ondandır.

İş bankası +1

İş Bankası'dan okudum ben de, çok iyiydi.

İş Bankası'nın çevirisi iyiydi ama yazım yanlışları deli etmişti beni okurken.

iş bankası +1

Var, sosyal psikolojide benlik kuramlarından birisinde kavramsallaştırılmıştı hatta. Hangisiydi hatırlamıyorum

bu secrex denen kimil zararlisinin yan hesaplarini ip'den tespit etmek cok mu zor?

Der meister +1

Arkadas troll, beslemeyin.

Almanya dünyanın her yerinden öğrenci çeken ve master için çok ideal bir ülke. Kabul şartlarına baktınız mı bilmiyorum fakat lisansınız farklı bir alandan olduğu için yazılımla ilgili bölümlerden kabul alma ihtimaliniz çok düşük olur diye tahmin ediyorum.

cevabınız için çok teşekkürler. eksik yazdığımı farkettim sizin cevabınızdan sonra. master yapmayı düşündüğüm alan mezun olduğum bölümle alakalı olacak, onu açıkçası bir çıkış kapısı olarak görüyorum çünkü, o sırada da yazılımda kendimi geliştirmeye üretmeye devam edeceğim. yazılımcan kabul alma ihtimalimin olduğuna bile inanmadığım için böyle düşünmüştüm yani :/

niye konuyu up'lamak için cevabını sürekli olarak silip yeniden yazıyorsun?

@der meister karar verme aşamasında olduğum için öneri arayışım biraz acil, cevap gelmediği için ikinci kez up'ladım. up'ladığın için teşekkürler.

ortalamanız iyiyse kendi alanınızda ingilizce bölümlerden kabul alabilirsiniz. birçoğu ingilizce eğitim aldığınız için dil belgesi dahi talep etmez. almanca okumak istiyorsanız da en azından a2-b1 seviyeye geldikten sonra okullara başvurup ön kabul alabilirsiniz. sonra alacağınız dil eğitiminin ardından dsh sınavını vermeyi başarabilirseniz normal eğitime başlayabilirsiniz. yazılım alanında avrupa'da çalışabilmeniz diplomanız olmadığı için neredeyse imkansız. almanya yurtdışında bir hayatın temellerini atmak için çok ideal bir ülke.
Başarılar

@but that was just a dream ortalamam 2.78, sanıyorum ingilizce için önce toefl vermem gerekmese hemen başlarım başvurulara aslında, ancak çoğu okulda böyle bir koşul göremedim, ingilzce okuduysanız toefl'a gerek yok gibi. bir iki hollanda okulunda gördüm ama onlar da türkiye'den başvurduğumu duyunca yine sertifika isteyecektir diye düşünüyorum.

çok teşekkürler.

rica edeirm, iyi araştırın derim bakın öylesine baktığım birkaç üniversitede dediğim gibi ingilizce eğitim almış olmak başvuru için yeterli görünüyor.
mesela
mannheim uni: sowi.uni-mannheim.de
konstanz uni: www.wiwi.uni-konstanz.de
bremen uni: www.ir-bremen.de

aynen öyle. orta doğulu ve afrikalı her yer.

Erasmusa orta doğu ve afrik dahil değil. 28 ab ülkesi ve 6 tane de ab üyesi olmayan avrupada ülke var türkiye isviçre norveç makedonya gibi.

Durum 3-4 sene öncesine kıyasla hâlâ rezalet. Geçen seneye göre belki %1-2 bir artış olmuş olabilir ama bu da 3-5 öğrenci daha fazla anlamına geliyor sadece. Afrika ve orta doğulular erasmus ile gelmiyorlar, bildiğin 4 yıl burada (büyük kısmı da burslu) okumaya gelenler onlar. Ortalık orta doğulu kaynıyor, araptan geçilmiyor kısmına katılıyorum.

Zürih oerlikon'da çarşı cafe var belki orada yayınlarlar. O cafe'nin olduğu cadde, friesstrasse, balkanstrasse de derler türklerin ve çeşitli balkan ülkelerinden gelen göçmenlerin işlettiği birçok cafe ve shisha bar var.

cok saol

Tr'de pahalı. Amazon'dan Kindle 82 dolar. Diğerleri de benzer.

Yanlış, her yerde pahalı. Modeline göre değişir fakat ideal olan paperwhite fiyatı avrupada 140 euro civarı. Avrupada yaşayanlar için ucuz oluyor tabii ama bize her yer pahalı.
E-ink teknolojisi var çünkü, gözü yormuyor.

AliExpress'ten 50 dolara kobo touch almıştım 3 sene önce. Bence ucuzdu.

ilgilendiğiniz bölümlerde en iyi eğitim, en iyi faculty, en memnun öğrenciler gibi ranking listelerine de bakabilirsiniz çeşitli kaynaklardan.

pozitif bilimler ise calisma alaninda spesifik bir arama yaparak mesela makaleler olur, o alanda aktif gordugun hocalari bulmani saglar. yahut ulke bazinda aramaya baslayabilirsin sonra universite sonra da senin alanindaki bi hocayi bulup yazisirsin. secenek cok. alan ne mesela?

1.çalışacağın alan seçilir
2.alana özgü spesifik bir konu seçilir
3.bu konuyu çalışan hocalar taranır
4.hocaların okulları senin gitmek istediğin yerdir
5.hocaya email atılıp mevzu anlatılır. akseptans talep edilir

ek: dadananadama tafsilat gibi olmuş

Mesterportal.eu

Bu site çok kullanışlı.

fempusay'ın yaptığı gibi hocalara mail falan atma, master'a başvuruyorsun, phd olsa hadi neyse. sosyal bilimlere başvuruyorsan phd başvurusunda da mail atma.

eğer master tuition'ı sorun değilse ideal programı bulmak kolay. ama burs ihtiyacın varsa bayağı zaman harcamalısın.

@dadananadam & fempusay
Şöyle bir şey var ama, konu hocanın ilgi alanı olsa bile master programı açık değilse o konuyla ilgili, yapacak bir şey yok. Bahsettiğiniz şey araştırma görevlisi olmak ile ilgili sanırım, master süreci bu şekilde yürümüyor.

yoğun eleştiriler üzerine bir şerh düşme gereği hasıl oldu:
arkadaşlar, daha evvel denenmiş kabul alınmış (sosyal bilimler alanından) bir başvuru ile ilgili süreci adım adım yazdım.
ilgi ve eleştirilerinize minnettarım.
başvurucuya kolaylık dilerim.
ayrıca şu duyuruda alternatifler kişiye bir zarar verecek durumda değilse, "onu yapma, bu etme" demesek nasıl olur?

çiğ köfte al

mideni hasat eder ama cumartesi gecesi keyfi bir baska oluyor.
ben olsam yerdim.

Şu an ben de bunu düşünüyorum. Akşam yemeği yemedim daha, pek param da yok. Sen alırsan ben de alacağım.

Ye gitsin.

bunu niye bize soruyosun? bu saatte yersem sağlığıma bişey olur mu kaygısıyla mı? öyleyse: olmaz

Alıyorum

afiyet olsun.

yeme. git yoğurt al onu ye.

Kabinde kiloya takmıyorlar gördüğüm kadarı ile ama normal bagajda farkı alır bence

Kabin bagajının ağır olduğunu düşündüğü zaman mutlaka tartıyor. Senin bagajı da tartacaklardır. Ayrıca ikisinden de iki kiloyu al sırt çantası yap , ben öyle yapıyorum. Normal bagaj da 20.9 a kadar bir şey demiyorlar genelde.

evet ek sırt çantası sokabilirsiniz ama tıka basa dolu olursa dikkat çekebilir. aslında tartma mevzusu da kişiden kişiye değişiyor. kimi takılmıyor kimi kaç kilo diye bakmıyor bile. ban kalırsa fazlalıkları el bagajına alın ve el bagajınızı yanınızda olacak biri varsa ona verin kontuara götürmeyin.

7 temmuz tarihinde 21.6 kg gelen bagajımı kabul etmediler. 1.2 kg elime aldım. Müşteri hizmetlerini aradığınızda dakika başına 1.5 tl ödemeniz gereken bir frimayla uçuyorsunuz. Tedbirli olun derim.

Kabul etmeyebilirker. 5 kilo ekstra satin alabilursiniz internetten. Kabindeki fazla 2 kiloyu da koyarsiniz sonra.

Pegasus'un ucaga alinirken kapida bazen bagaj kontrolu yaptigi biliniyor. Tam detaylari bilmiyorum ama baya da ceza odetiyolar. Bir arastirin bu cezanin fiyatlarini.

@c1b2k3 un dedigi sey basimiza geldi.

Kapida kabin bagajlarini kontrol ettiler. Kardesim montunu koydugu icin 8 kiloyu gecmisti. Cikarmasina izin vermeden 50€ bastilar cezayi.

Bu sınavı iki kez Erasmus yapmış biri olarak 4 kez çözdüm. 1 sene İngilizce hazırlık ve 4 sene (ingilizce) siyaset okudum. Üniversite boyunca Advanced Eglish dersleri alıyordum ama bu OLSlerde hep beklediğimden düşük seviye çıktım (seviyeyi hatırlamıyorum ama hayal kırıklığı olmuştu). Bence biraz da çok önemi olmayan bi sınav olduğunu bilmenin getirdiği rahatlık biraz da sınavın saçmalığından kaynaklı olabilir. Şuan B1 olmayabilirsin yani.

2 kere erasmus yaptım. Yani 4 sınava girdim.
1.erasmus ilk sınav A2 son sınav A2
2.erasmus ilk sınav B2 son sınav B2

Köln ziyaret etmeye, Düsseldorf yaşamaya değer. Birkaç günlük bir gezi ise Köln'de daha çok gezilecek yer var, üstelik Köln katedrali nadide bir eser görülmesi gerekir. İki şehirin de altstadtı fena değil fakat köln'de daha fazla gezilecek yer var. Fakat 1 ay kalınacaksa mesela Düsseldorf'daki hayat çok daha kaliteli.

Ödedikleri vergiden?

Hiçbir dükkan doğru düzgün vergi ödemiyor. Ciro o kadar farketmez dönemsel olarak. Belki bir kaç gün 3000e yakın olmuştur ama genel ortalama hep aynıdır. Dükkan satma psikolojisini iyi bilirim. Bir dönem dükkankmızı vardı ciromuz 800-1000 tl arası değişirdi mesela 2 yıl bouunca 1800 olduğu gün de oldu 500 olduğu gün de. Ama yüzde90 700 1100 aralığında oldu 2 yıl boyunca. O kadar farketmesi çok zor diye düşünüyorum. Biz de satarken 1800 olduğu da oluyor demiştik yalan yok. Bunu öğrenmenin en iyi yolu o kayıtlara bakmaktı ama siz bunu yapacağınızı söyleyip ertelemişsiniz değiştirebilir. Diğer bir yol toptancılarla konuşmak. Marketse burası sigaracılarla konuşun onlar her şeyi bilirler, günlük ekmek sayısı çok önemlidir düzenli mülteriyi gösterir.

yazar kasa kullanan bir işyeri ise, yazar kasadan geçmişteki istediğiniz tarihe dönük, hattaiki tarih arası mali hafıza raporu alabilirsiniz.

ya da koçandaki kendi sureti faturalarını alıp elle toplayabilirsiniz.

fiş fatura kesmeyen bir adamsa zaten adamın sözünden başka bir şey kalmıyor.

işletme ne üzerine, kırtasiye falan mı

et lokantası. pide,lahmacun,kebap ve ızgara et yapıyorlar.

Muhasebeden alış faturaları ile ilgili bilgi alabilirsiniz. Aylara göre faturalı aldığı ürünleri böylece görebilirsiniz.

Aldığı ayran-kolaya bakarsınız. Bunlar pek faturasız satılmaz. Buradan sattığı tabak sayısına ulaşırsınız. Genelde satılan tabak kadar meşrubat satılır. Tabakların ortalama fiyatından da ciroya ulaşırsınız.

acilin lokantaci geldi. toptancidan fln biseye ulasamazsiniz, spotdan faturasiz mal alirsiniz, faturaya ihtiyaciniz var ise kafaniza gore kestirirsiniz. ben hep sunu soylerim bir yer iyi is yapiyorsa siksen devretmez kimse. basina asam koyar calma cirpmayi da ekler ama devretmez. lokantacilikta isler yok diye aglanir is devretmeye gelince cirolar ucusur hep. sehir fln cok onemli kira gider ama 1000 tl ciro yapan mekanin ayakta kalmasi imkansiz. usta paralarini cikaramazsin. isi biliyor musunuz ? sanirim lokantacilikla alakaniz yok, kesinlikle bulasmayin derim

ben de konuya hakim biri olarak, her mevsimin dinamikleri vardır, ama yaz ile kış arasında o kadar fark olması için mayo satıyor olması lazım. ya da direkt 3 tane okulun karşısındadır, rakibi yoktur falan filan. ancak öyle. eleman sayısını sor, kışın iki katı eleman çalıştırmış mı öğren. fikir verir.

Egime bagli. Duz yol icin 9km hicbir sey degil, rahatsizligin yoksa zorlamaz.

Düz yolsa düşük viteste tin tin gider ne ara geldiğini bile anlamazsın da biraz eğim varsa bir tarafından soluyabilirsin çok uzun zamandır pedal çevirmediysen.

Bir kerelik 20 km sürsen üç gün bacak ağrısı çekmezsin ama peş peşe birkaç gün 20 km sonrası bir süre o bacaklar ağrır kaçışın yok :)

bisiklet yorar. eğime bağlı +1

bisiklet sürünce yolda aslında normal yürürken fark etmeyeceğiniz bir eğimi bile pedal da hissediyorsunuz..Çok ilginç. Eğer önceden antreaman yoksa baya bir keser sizi evet sonrasında.

söylendiği gibi önemli faktör eğim. diğer önemli bir faktör de bisikletin kendisi. şu www.umitbisiklet.com.tr adamı canından bezdirir ama şu pahalı olmayan dede bisikleti (git: 4.bp.blogspot.com ) çok daha fazla keyif verir. bisiklet sürmeye alışık olmadığınız için düşük viteste gitmekte ve uygun anlarda popoyu kaldırıp ayakta gitmekte fayda var.

edit: Tears of Devil'in uyarısı üzerine www.ararmotosikletbisiklet.com

@lazpelle, ikinci örnekde dede bisikleti diye verdiğin fixie / fixed gear, ilk linkte verdiğin ümit bisikletten 7 8 kat pahalı :))))

cevap: 9 km lik yolun pek yoracağını sanmıyorum. şehir neresi bilmiyorum ama çok yokuşlu bir şehir değilse çıkılacak 1 2 yokuş pek etkilemez. Birde eğer uzun süre sonra ilk defa binecekseniz mümkün olduğunca ayakta sürmeye gayret edin. bacaklarınıza binecek yükü hem kollarınıza hem de üst bacaklarınıza yayıp daha verimli sürebilirsiniz^^

bisiklet sürmeye pek alışık olmayan birisi kendine ve süreceği yola uygun bir bisikletle minimum 40 km sürebilir. ama sele ayrı vb kendine göre olmayan, vitesleri oranı ağır (veya hafif) bir bisikletle 20 km süremeyebilir bile.

Egimi belirlemek icin rota cizilen sitelere bak. Gidecegin yolu gir ve nasil bir yolda surecegini ogren. Yol uygunsa yorgunluktan olmezsin. 9 km buyutulecek bir mesafe degil.

@Tears of devil dediğin doğru da o kadro tipinde basit bisikletler var. onları kastetmiştim.
ucuz versiyonu koyayım da tam olsun. www.ararmotosikletbisiklet.com

@durbikonusucaz
Hangi siteler?
Bu arada yaş 24
Şehir Bern, oldukça eğimli

mapmyride var eğim için bakabileceğiniz

Map my ride'i soyleyecektim ben de

Rick steves
Dostluk karavanı

Aradığın anlamda gezgin değil tam ama Adventure Archieves severim. Amerikadaki milli parklarda kamp atıyorlar. Japonyaya falan da gidiyorlar arada

yemek ağırlıklı:
the food ranger
mark wiens
gordon ramsay

murathan mungan kesinlikle.

yalınlık ve aynı zamanda derinlik olarak düşünürsem son zamanlarda bu insanlardan birinin Barış Bıçakçı olduğunu düşünüyorum.

Sabahattin ali eski turkce olarak

Ahmet Hamdi Tanpınar, Sait Faik ve Yaşar Kemal derim. Tanpınar'ın klasik üslûptan miras aldığı Türkçe, Sait Faik'te İstanbul'un çiçekleri, balıkları, argosu, tertemiz dili, Yaşar Kemal'de ise Anadolu'nun tüm söz varlığı. Beni en çok etkileyenler bunlar. Tabii bir de Oğuz Atay var.

Şair olarak da Turgut Uyar'ın ve İsmet Özel'in dili kullanış biçimini seviyorum.

Benim.

peyami safa.
gec okuduguma cok uzulmustum.

Ahmet Hamdi Tanpınar bu kişilerden biri. Kavs-i kuzah kelimesini ondan öğrenmiştim. Dile bayağı hakim olduğu kullandığı kelimelerden bile anlaşılıyor.

brad pitt sen kimsin?

Tanpınar +1