[]

Ben neden akıllanmıyorum?

Ders çalışmam, kendimi geliştirmem vs. gerekli ancak ben mal gibi internette takılıyorum. Nasıl disiplinli,hırslı ve çabuk pes etmeyen birisi olabilirim? Daha ne kadar dibe batmam gerek kendime gelmem için?




 
Birkaç sebepten olabilir.

1. Eğitim sistemimiz yaşadığımız coğrafya ve toplum yapımızdan ötürü çoğumuz öyleyiz hatta çoğumuz bu kaygıyı bile yaşamıyoruz. Bu kaygıyı yaşayanlar da genelde disiplinsiz oluyor. Maalesef bizi zorlayan bir şey olmadıkça kendimiz çalışmıyoruz.
2. Olayların ciddiyetini idrak edememiş olabilirsiniz. Bunu yapmadığınızda ne kaybedeceğinizin farkında olmayabilirsiniz.
3. Öğrenilmiş çaresizlik yaşıyor olabilirsiniz. Ne yaparsanız yapın bir şeyin değişmeyeceğini düşünüyor olabilirsiniz.
4. İnsan ne öğrenirse acıdan sıkıntıdan dertten öğreniyor. Motivasyon durduk yere gelen bir şey değil. Büyük kayıplar size büyük şeyler öğretebilir ve gafletten uyanabilirsiniz ve bir anda büyük bir öğrenme güdüsüyle hayatınız düzelebilir. Ya da yavaş yavaş kendinizi disipline edeceksiniz sabırla uzun vadede çözülebilir.
  • but that was just a dream  (22.11.17 00:32:01) 
hırslı olunmaz, hırslı doğulur.

git hırslı sevgili yap. istesen de istemesen de motive eder seni.
  • angelofdeath  (22.11.17 00:32:28) 
@but that was
Siz bu gafletten uyanabildiniz mi, uyandıysanız nasıl?

  • uyusam iyi olur  (22.11.17 00:39:12) 
Gerçekçi hedefler koy kendine ve o hedeflere ulaşmaya çalış.


  • goodyes  (22.11.17 00:42:51) 
böyle bir şey çok tuhaf geliyor bana. yani kaç yıl kendinle yaşamışsın, sonra bir bakmışsın ki sen ve olmak istediğin kişinin arasında dağlar kadar fark var. ben şahsen insanın, daha doğrusu karakterin değişeceğine çok inanmıyorum.

dolayısıyla elindeki ile mutlu olmaya bak bence :)
  • bruceandwayne  (22.11.17 00:43:24) 
Aynı durumu yaşıyorum. Dil öğrenmem, günümün belki yarısını ders çalışarak geçirmem, çaldığım enstrumanları ilerletmem vs. gerekirken bir bakıyorum, sezon sezon dizi izlemişim.

Bazı insanlar bu konularda doğal bir yeteneğe sahip. Kendilerini kapatıveriyorlar ve mesele bitiyor. Bizimse kendimize dağılmamak için sağlam engeller koymamız, bazı teşvikler vermemiz şart.

Mental direnç de zamanla, sporda kazanılan kondisyon misali gelişen bir şey. Bir anda oturup saatlerce ders çalışmak, bu tempoyu aylarca sürdürmek zor. Adım adım.

Benim ilk önerilerimden birisi (bkz: pomodoro tekniği). Bunu uyguladığım zaman gerçekten verim aldığımı hissediyorum. Günde 4 pomodoro toplamda 100 dakikalık çalışma süresi eder, kemiksiz hem de. İyi bir başlangıç.

Bir diğer önerim ise, geçmişe ah vah etmemek olacak. Yaptım, olmuyor. Bırakmak gerek.
  • sevgikusunkanadinda  (22.11.17 00:51:18 ~ 00:51:45) 
konsantrasyon ve en önemlisi motivasyon eksikliği bu.

programlı çalışmak öğretilmiyor sanırım artık ilkokulda. ciddi ciddi hayatınızı planlayın. baya saatlere bölün. sabah kaçta kalkıyorsanız gün içinde yapacaklarınızı saat saat yazın. ve her konuda kendinize hedef koyun. sizi motive edecektir.

-ders çalışmak için şu şu konuya gelene kadar gibi. şu kadar sayfa gibi. bilmiyorum ne çalıştığınızı.
- kendinizi geliştirmek istediğiniz konu ile ilgili interneti kullanın, kitap satın alın, okuyun vs. bunu da mesela ders çalıştıktan 1 saat sonraya planlayın. işin orası size kalmış.
- yukardaki arkadaş enstruman demiş. ona da tavsiyem günde en az 1 saat enstrumanını çalışması. full konsantre ile.

son tavsiyem: bu işleri yaparken telefonlarınızı sizi arayan ve mesaj atanlar dışındaki tüm bildirimlere kapayın. face-insta.. yok böyle şeyler. tv'yi kapatın. biraz kendinizle kalın.
  • herospower  (22.11.17 00:56:34) 
Uyandım. Okula falan pek gitmeyen evde kafasına göre kitap okuyan asosyal birisiydim. Entelektüel ilgi alanlarım ve başarılı bir şekilde bitirmem gerektiğini düşündüğüm bit okulum vardı fakat sürekli bir kaçış prpcrastination durumu olurdu. Erasmusa gittim. Fransanın küçük bir şehrine. Fransızca bilmiyordum ve ingilizcem de pek iyi değildi o dönemler. Dersler fransızca olduğu için okula da yalnızca birkaç hafta gittim. Onun dışında 5 ayım 9 metrekarelik odamda geçti. Kimseyle tek kelime konuşmadan geçirdiğim bir sürü gün oldu. Büyük bir yalnızlık yaşadım ve dil sorunundan dolayı ekmek almak bile probleme dönüşüyordu. Bu geçen 5 ay hep yetersizliklerimi görmemi sağladı hem de bu yetersizliğin bedelinin ne olabileceğini. Bir taraftan da insanları gözlemliyordum tabii. Hem bizden öndeler hem de bizden çok çalışıyorlar diyordum ve bu duruma çok şaşırıyordum. Herkes çok çalışıyordu. Ben ise yapmam gereken hiçbir şeyi yapmadığım için rezil bir hayat yaşıyordum. Hayatımın en kötü ve en çok şey öğrendiğim dönemiydi. Dönünce ilk 1 hafta bunalıma girdim ardından yeniden dünyaya gelmişim gibi bir his oldu. Çok güzel bir histi. Yeni bir hayat vardı önümde ve iyi yaşamalıydım. Sonra çalışmadan bir şey olmayacağını ne yaparsam yapıyım hayatı kandıramayacağımı hayatın kimseye haketmediği hiçbir şeyi vermediğini anladım. Bağ dua değil çapa ister diye bir söz duydum mesela ya da boş duracağına boş çalış dedi babam. Ondan sonra işler biraz daha iyi gitti. Çalıştıklarımın karşılığını aldıkça da daha rahat bir hayat oldu.

Şimdi ara ara kaytarmalarım oluyor tabii ve inanç/değerlerim dışında beni ayakta tutan tek şey özgürlük hissi oluyor ve bir şekilde toparlanıyorum. Kendimi kontrol edebilmeliyim irademi elime alabilmeyim diye düşünüyorum ve yapmam gereken neyse yapıyorum. Diğer türlü sorumluluklarımı yerine getirmediğimde kendimi köle gibi hissediyorum. Bu his en sevmediğim histir.
  • but that was just a dream  (22.11.17 01:01:22) 
@but that was just a dream
Çok güzel yazmışsın.
Ben de senin gibi asosyal bir hayat yaşıyorum ama artık bu durumdan hoşlanmadığımı ve her şeyi daha kötü yaptığını keşfettim. Ama kendimi aşmakta zorlanıyorum.


Ayrıca üstteki diğer yorumlar için de teşekkür ederim ayrıca belirtemedim siliniyor çünkü.
  • uyusam iyi olur  (22.11.17 02:29:25) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.