Giriş
(3)

TR Ypk hesabımdan alman banka hesabıma para göndermek

bluewhale
Selamlar Trdeki kendi yapı kredi hesabından almanyadaki heabıma yaklasık bin euro civarı transfer yapmak istiyorum. Almanyadan tr ye gönderirken western union online çok iyi çalışıyor ve çok az komiyon alıyor ama tr deki western union opsıyonu maraflı ve karısık. Yapı kredının bir kac opıyon sunmus
Selamlar Trdeki kendi yapı kredi hesabından almanyadaki heabıma yaklasık bin euro civarı transfer yapmak istiyorum. Almanyadan tr ye gönderirken western union online çok iyi çalışıyor ve çok az komiyon alıyor ama tr deki western union opsıyonu maraflı ve karısık. Yapı kredının bir kac opıyon sunmus ama para suan tl euroya cevirip mi swift yapmalıyım yoksa tl olarak talimat verirsem euro olarak hesabıma gecer mi bilemiyorum. Son alternatif ise Ypk banka kartımla buradan hesaptaki tlyi atm den cash olarak çekmek. Siz ne tavsiye edersiniz ?
0
bluewhale
(08.09.25)
Ben wise ile gönderdim bir kaç kere, acil olduğu için kesintisine bakmadım, hatırlamıyorum. Yapı kredi türk hesabından, wise kullanarak alman euro hesabına.
0
spherical
(08.09.25)
Wise ile gönderecekseniz YKB'deki parayı TL'ye çevirmek daha mantıklı oluyor. Direkt Euro atmak istersen SWIFT yapman lazım. E zaten SWIFT yapacaksan Wise'ı kullanmanın anlamı kalmıyor. TL yapıp Wise üzerinden Euro ulaştırabilirsin. Kur da epey iyi oluyor.

Hatta ilk transferin 550 euro'luk kısmında da ücret ödememek için istersen referanslı link gönderebilirim.
0
himmet dayi
(08.09.25)
Wie işi çok sıkıntılı verification için pasaportlu fotoyu bir türlü kabul ettiremedim. :(
0
🌸bluewhale
(08.09.25)
(3)

Film soruyorum

bluewhale
çok önce izlemiştim, bir adam ama bir ekibe bağlı(gazeteci yada organizasyon) sahnede doğaüstü güçleri olduğu idda edenlerin foyalarını ortaya çıkarmak için araştırma yapıyor. Kameralarla falan gösterileri vs izleyip yapılan numaraları buuyorlar. ama sonunda bir twit ters koseye yatma durumu vardı.
çok önce izlemiştim, bir adam ama bir ekibe bağlı(gazeteci yada organizasyon) sahnede doğaüstü güçleri olduğu idda edenlerin foyalarını ortaya çıkarmak için araştırma yapıyor. Kameralarla falan gösterileri vs izleyip yapılan numaraları buuyorlar. ama sonunda bir twit ters koseye yatma durumu vardı. K-pax gibi yani. Var mı tahminler ?
0
bluewhale
(18.11.23)
unbreakable olabilir mi? next'e de benzettim gerçi.
0
nothing in my way
(18.11.23)
www.imdb.com

gibi değil gibi de emin olamadım.
0
late viper
(18.11.23)
yok degil macera yada gerilimden ziyade daha ciddi bir havası vardı.
0
🌸bluewhale
(18.11.23)
(14)

Mağarada yaşamak

dakota
Arkadaşlar mağaraya göç etmeyi düşünüyorum. Hangi mağara bilmiyorum ama bi tane bulurum. İnsanlardan uzak doğayla iç içe yaşamak istiyorum. Vergi falan alamadığı için devlet kızar mı? Ya da gelip jandarma falan beni mağaradan atar mı?
Arkadaşlar mağaraya göç etmeyi düşünüyorum. Hangi mağara bilmiyorum ama bi tane bulurum.
İnsanlardan uzak doğayla iç içe yaşamak istiyorum.
Vergi falan alamadığı için devlet kızar mı? Ya da gelip jandarma falan beni mağaradan atar mı?
0
dakota
(18.11.23)
altyapı sorununu nasıl halledeceksin, eski hasankeyf civarındaki mağaralara zamanında insanlar orayı yıllarca kullandığı için belediye bu mağaraları mesken statüsüne çevirip su elektrik kanalizasyon hattı sağlamış olabilir fakat hepsinde yoktur

evde çeşmeden istediğimiz zaman su akması aslında çok lüks bir şey fakat bunun içine doğduğumuz için farkında değiliz

kanalizasyonu var duş alması var bu işin
0
freebird5406_2
(18.11.23)
türkiye'de öyle direkt vergi parası yatırmak diye bir şey birkaç spesifik şey için var sadece onun dışında alışverişlerden ve maaşlardan (işverenseniz gelirinizden) alınıyor vergi zaten. mağarada zaten geliriniz olmayacak bir şekilde maaş alacaksanız bir yerden otomatik kesilecek zaten vergisi. alışveriş de yapmazsanız ödemezsiniz yani sorun değil kızmaz kimse. eviniz arabanız falan varsa da onların vergi borcu birikir en kötü haciz maciz gelir mağarada yaşadığınız için çok da önemli olmaz bence bu sizin için. seçtiğiniz mağaranın çevresinde yerleşim yerleri varsa belki orada yaşayan insanlar şikayet edebilir bir de sizi ama öyle bir yer seçmezseniz sorun yaşamazsınız.
0
pietro crespi
(18.11.23)
Mağarayı orman alanı statüsünde bir yerde bulursan şöyle bir kanun var.

6831 sayılı Orman Kanunu'nun 76. Maddesi uyarınca “açıkça kamp yapılabileceği belirtilen yerler dışında” konaklamak, kamp yapmak, çadır kurmak kısaca kanunda geçen tabiriyle “gecelemek” YASAKTIR.

Ayrıca son orman yangınlarından sonra, yani birkaç senedir tüm yaz sezonu boyunca 'bu iş için ayrılmış yerler' dışında her tür konaklama yasaklanıyor.

Ayrıca

Into the Wild filmini izlemeni öneririm.
0
Mirket
(18.11.23)
O iş öylr öyle kolay degil. Gibi dizisi sezon 2 bölüm 4 ü izle öyle karar ver bence
0
limonlu eksi
(18.11.23)
Bahsettiğim şey ilkellik. Telefon internet elektrik altyapı üstyapı falan olmadan yaşamaktan bahsediyorum. Yıllardır biriktirdiğim genetiği orjinal tohumlarım var. Dereden balık falan da avlayıp proteini de bir şekilde hallederim diyorum.
0
🌸dakota
(18.11.23)
vergiyi bilmem ama gss her ay borç yazar, tabi sonra silinir mi o borçlar bilmem.
0
bluewhale
(18.11.23)
yok vergilik bir sorun olmaz ama kültür bakanlığıdır başka bir kurumdur korunan bir yere girerseniz sıkıntı olur. normal mağaraya girerseniz de jandarma tabi gelir noluyo birader burda hayırdır diye.

arkadaşların da pek aklına gelmemiş ama halihazırda ülkede mağaraları sadece teröristler kullanıyor şu an.

ben inatçı olsam ve çok istesem gider, iyi bir komutan falan bulurdum jandarmada bi yerde bölgedeki, durumu anlatırdım. ayda bir seni kontrole de gelirler, birileri ihbar ederse de operasyonla alınmazsın "he o mu bizim dakota ya" der geçerler
0
avatar is back
(18.11.23)
belki de ilk seferde en zorlayıcı senaryoda başlamak yerine daha aşamalı bir geçişe bakabilirsiniz. İzmir'de ve bazı başka yerlerde komün köyleri/toplulukları var, radyo internet vs olmadan... detaylara bakarsınız internetten. Tabi internetten bakıp internetsiz bir yere gitmeye çalışmak da işin değişik bir boyutu :)
0
Ruprect
(18.11.23)
Köylüler rahat huzur vermez, burada define, gömü arıyor gözüyle bakarlar asla huzur, mahremiyet istediğine inanmazlar, jandarmaya ihbar ederler. Bu ülkede biraz zor böyle şeyler yine de denemeye değer.
0
old possum
(18.11.23)
Güzel bir fikir, gerçekten isteniyorsa yetenekler müsait ise neden olmasın.

Güneydoğuda bu şekide yaşayan insanlar halen mevcut, demek istediğim evler aslında kayaların içerisinde oyma şeklinde
yapılmış ( modern mağara ) kapı, duvar, tüm alp yapı ve abonelikler mevcut. Özellikle Urfa ve mardin tarafında görebilirsiniz.

Ancak sizin dediğinize gelecek olursak, tamamiyle insanlardan uzakta yaşamak, bazı arkadaşların belirttiği gibi belirli bir süre
köylüler vb. jandarmaya şikayet etmesi durumu olabilir , yani bu şekilde hedefinizi için bedel ödemeye baştan razı olmanız gerekiyor.

Eğer bir gelişme olursa burayı da güncelersiniz ,sizin gibi düşünenlere bir faydası olur.
0
Rao
(19.11.23)
mirket +1 into the wild izle önce.
0
hrskrs
(19.11.23)
arsa alıp tekerlekli karavan koyabilirsin. bahsettiğine en yakın yaşam bu olur. tursitik bölgede mağarada rahat bırakmazlar. kamp yerinde bile 10 gün kalsan jandarma gelip hadi kardeşim diyor. bunu yapacaksan en güneyde sıcak iklimde yapman daha doğru olur. orada likya yolu üzeri bir sürü alan var geze geze bulursun.
0
orpheus
(19.11.23)
sadece aylik gss cikar
0
foster
(19.11.23)
Şöyle de yapabilirsin.

twitter.com
0
Mirket
(20.11.23)
(5)

Sahibinden Param Güvende'ye güvenemeyen satıcı.

anatomik
Sahibinden'de Param Güvende ile tablet almak istiyorum. Satıcı arkadaş önce Param Güvende ile açtı ilanı, ben sipariş verdikten sonra da siparişi iptal etti. Sebep olarak da "içime sinmedi bu şekilde, siz siparisi iptal edip tablet yerine farklı bir ürün gönderebilirsiniz bana sonuçta" gibisinden bi
Sahibinden'de Param Güvende ile tablet almak istiyorum. Satıcı arkadaş önce Param Güvende ile açtı ilanı, ben sipariş verdikten sonra da siparişi iptal etti. Sebep olarak da "içime sinmedi bu şekilde, siz siparisi iptal edip tablet yerine farklı bir ürün gönderebilirsiniz bana sonuçta" gibisinden bir şey söyledi. Ben de madem öyle bulunduğum şehirde tanıdığı varsa ona göndermesini, benim de gidip o kişiden elden teslim alabileceğimi söyledim ama malesef bulunduğum yerde tanıdığı da yokmuş (benim de onun şehrinde tanıdığım yok).

Bu vatandaştan bu tableti nasıl alırım ben? Param Güvende sistemi gibi suistimal edilmeye müsait olmayan ama aynı zamanda iki tarafın da karşılıklı güven problemi yaşamayacağı hangi yöntemle yapılır bu iş?
0
anatomik
(10.11.23)
sattığı urun ilanda resimli olarak marka model vs belli. geri gonderdiğinizde kargocunun onunde acıp fotograflarla farklı urun oldugunu bildirirse sizin para bloke olur ve satıcıya aktarılır.
0
bluewhale
(10.11.23)
Param güvende'ye ben de pek güvenmiyorum çünkü alıcıyı kolluyor aslında. O yüzden komple elden teslim yapıyorum. Bu şartlarda iki tarafın da güven problemi yaşamayacağı bir yöntem yok.
0
prole
(10.11.23)
hocam hiç alengirli işlere girmeyin mesafeli satışın her türlü sıkıntısı olabiliyor akıl almadık yollarla dolandırıcı tipler var.
0
anon1m
(10.11.23)
1 tl’lik ürün de satsam, param güvende, param bilmem nerde vs gibi sistemlerle satmıyorum.
Geçen eşim evdeki airfry’ı satmış bu sistemle, haberim yoktu, göndermeden iptal ettim. Tamamen dolandırıcı dolu. İstediğin kadar videoya çek, tabletin içindeki kamerayı, çipi vs aldıktan sonra hiç bir şey yapamıyorsunuz. Ya da bire bir aynı ama bozuk ürünü size geri yollarsa sap gibi kalıyorsunuz.

Tek yol, yakınsa gidip elden görerek alın, yakın değilse aynı şehirde bir ilan bekleyin..
0
artci sarsinti
(11.11.23)
adam haklı. param güvende sadece alıcıya güvence veren bir sistem. geçen hafta hatrı sayılır bir fiyatta ürün sattım ben de. adamla ufak bir pazarlık yaptım ve hemen gönderdi paramı. ben de hemen kargoladım. isimden cisimden az çok belli oluyor kimin ne olduğu. biraz şans işi.

tabii size dolandırıcı demiyorum yanlış anlamayın fakat ürün almak istiyorsanız sizin güvenmenizden başka seçenek yok bence. açıklamayı ürün açıklaması ve bedeli olarak eft yaparsanız yasal olarak tutunacak bir dalınız kalabilir belki.
0
motosiklet burclu adam
(11.11.23)
(1)

Karaköy'de bira içmelik mekan

azeriturku
selamlar, bu akşam saat 11-12 gibi 4 erkek bira içmek için karaköyde nereyi önerirsiniz?
selamlar, bu akşam saat 11-12 gibi 4 erkek bira içmek için karaköyde nereyi önerirsiniz?
0
azeriturku
(15.09.23)
Moda tarafi degil balikci pazari tarafi, son gemi falan.
0
bluewhale
(15.09.23)
(14)

Gone girl, eternal sunshine of the spotless mind tarzı filmler

sanguine
İki üç örnek verdim farkındayım. İnsan iliskilerine dair filmler izlemek istiyorum, ikili ilişkiler, romantik ya da evlilik içi, arkadaşlık, ilişkilerin evrimi, dinamikleri, insanların kendilerini tanıma süreçleri, ayrılıklar, intikam, misilleme, aldatma, travmalar, yalnızlıkGerilime kayabilir gone
İki üç örnek verdim farkındayım. İnsan iliskilerine dair filmler izlemek istiyorum, ikili ilişkiler, romantik ya da evlilik içi, arkadaşlık, ilişkilerin evrimi, dinamikleri, insanların kendilerini tanıma süreçleri, ayrılıklar, intikam, misilleme, aldatma, travmalar, yalnızlık

Gerilime kayabilir gone girl de olduğu gibi, komedi istemiyorum, light olmasın, böyle kafam yorulsun izlerken, aşırı dram olmasın sadece.

Diziler de olur, dizi ve film

Teşekkür ediyorum şimdiden
0
sanguine
(11.09.23)
*iki UÇ örnek olacaktı duzeltemiyorum.
0
🌸sanguine
(11.09.23)
marriage story belki.
0
gule gule
(11.09.23)
O kadar geniş bir konu ölçütü ki o kadar olur.

Marriage Story (film)
Before Sunset 3'lemesi (film)
Closer (film)
He's Not Just Into You (film / light)
The Broken Circle Breakdown (film / ağır dram)
Platonic (dizi / eh)
Jeux d'enfants (film)
Barselona, Barselona (film)
Daha da zibilyon var ama...
0
charbiel
(11.09.23)
Her, Vanilla Sky, Mr Nobody
0
siyah giyen adam
(11.09.23)
Bitter moon
0
bluewhale
(11.09.23)
nocturnal animals
0
nothing in my way
(11.09.23)
the lobster
0
black holes in the sky
(11.09.23)
Vay be çoğunu izlemisim, lobster, nocturnal animals, marriage story, Vicky Cristina zaten,

Diğer yazılanlara bakacağım ama, lütfen daha da ekleyin.
0
🌸sanguine
(11.09.23)
Force Majeure
A Separation
0
polopan
(11.09.23)
Gegen die Wand
Im Juli
0
heritage
(11.09.23)
A perfect murder
0
alimcgraw
(12.09.23)
big fish
0
duster
(12.09.23)
Bradley Cooper ve Jennifer Lawrence'tan Umut Işığım.
0
onemoremile
(12.09.23)
Fleabag, normal people ve aftersun uygun mu bilmiyorum ama yine de izle bence.
0
one kick man
(12.09.23)
(9)

Avrupa'da ingilizce konuşarak hangi ülkede yaşanabilir?

useless
Meslek makina müh. Deneyim 10 yılYaş 34edit: o ülkenin resmi dilini öğrenmeden yaşayabilir miyim anlamında sordum.
Meslek makina müh.
Deneyim 10 yıl
Yaş 34

edit: o ülkenin resmi dilini öğrenmeden yaşayabilir miyim anlamında sordum.
0
useless
(08.09.23)
Isvec. Orada yaşayan arkadaslarimin hala çok bir isvecce bildiği yok.
Kesinlikle Fransa değil:)
0
logisticsmanager
(08.09.23)
hollanda. tek kelime flemenkce bilmeden yasarsin. yaslilar bile ingilizce biliyor.
0
sir gawain
(08.09.23)
Hollanda +1. Kuzey ülkelerinde de yaşarsın ama dillerini öğrenmen beklenir.
0
crimson man
(08.09.23)
Bu konuda Hollanda ve Danimarka kafaya oynar.
0
AlsterWasser
(08.09.23)
Sorudan tam anlasilmiyor ama sadece ingilizceyle makine muhendisi olarak is bulabilir miyim denmis sanirim. Zira ingilizce konusarak Turkiye'de bile yasaniyor.

Cevap: yeterince kalifiyeysen hepsinde sadece ingilizceyle calisabilirsin. Ama onlara seni ta Turkiye'den getirtecek bir sebep vermen, ozelliklerinin olmasi lazim.
0
hot potato
(08.09.23)
butun ab is bulabilirsen
0
abi bi dizi buldum on numara
(08.09.23)
kanka işini ayarladığın sürece ingilizceyle yaşayamıyacağın ülke yok. ha sorun ben makine muhendisiyim ve ingilizce biliyorum nerelerde iş bulabilirim ise işler değişir.
0
bluewhale
(09.09.23)
ingiltere ve hollanda. iskandinavya ve almanya'da da yasanir ama lokal halkin arasina karisamazsin cok. hollandalilar daha sosyal diger cermenlere kiyasla.
0
antikadimag
(09.09.23)
Butun ozelliklerimiz ayni :) Daha once hollanda'da cok rahat yasadim, belcikaya dogru gittigimde sanki bir tik sikinti yasadigimi animsiyorum, digerlerini bilmiyorum.

Avrupa degil ama Rusyada imkansiz oglu imkansiz.
0
va
(09.09.23)
(4)

Boş adam enerjisi

bluewhale
Bu gercekten benim dikkatimi ozellikle suan tatilde iyice cekmeye basladi. Espirili şakali falan olmaya calismiyorum: hani ben tatildeyim kafamda birsuru sey var adamlar yaş fark etmeksizin hop kop falan seri bos muhabbet. Bos insan enerjisi diye bir fenomen var mi :) ? Ekside bulamadim.
Bu gercekten benim dikkatimi ozellikle suan tatilde iyice cekmeye basladi. Espirili şakali falan olmaya calismiyorum: hani ben tatildeyim kafamda birsuru sey var adamlar yaş fark etmeksizin hop kop falan seri bos muhabbet. Bos insan enerjisi diye bir fenomen var mi :) ? Ekside bulamadim.
0
bluewhale
(08.09.23)
Boş adam enerjisinden ziyade kafası rahat adam enerji diyelim. Aşırı relax derdi tasası olmayan insan.
0
olaylar olaylar
(08.09.23)
Kafasi rahat adam diyemem, paralari da yok. Finansal kaygin, varolus krizi falan olmaz mi abi insanin.
0
🌸bluewhale
(08.09.23)
Depresif realizm diye bi kavram var mesela. Gereksiz mutlu olan adamlar gerçekliği depresiflerden bile daha çarpık değerlendirebiliyor olumlu anlamda. Anda kalmak güzel bir şey elbette ama uzun vadeli anlık yaşayan tipler kendileri mutlu olsa da acısı başkalarından çıkabiliyor(aileleri gibi)
0
personaa
(08.09.23)
hocam, iş, aile, aşk, huzur vs. derdi hepimizin var, her an deprem korkumuz var, adalet korkumuz var, par derdimiz var, bunca senedir çalışıyorum daha kendi emeğimle doğru dürüst bir şeye sahip olamadım onun derdi var, bunları uyurken ruyamızda bile düşünüyoruz, kafamızın bir kenarında hep dönüyor bunlar.

senede bir hafta 15 gün bu dertlerden sıyrılmak bir normalimizin dışına çıkmak lazım. yoksa kafayı yeriz ve hatta yiyoruz da.


hani ecnebinin carpe diem dedikleri var ya, hani an'ı yaşamak diye bizde bahsi geçiyor işte biraz o bu dediğin.
0
selam
(08.09.23)
(14)

Müslümanlara soru

anais
Arada bir hiç aklınızdan “ya Kuran gerçek değilse” diye geçtiği oluyor mu? Napıyorsunuz öyle olduğunda?
Arada bir hiç aklınızdan “ya Kuran gerçek değilse” diye geçtiği oluyor mu? Napıyorsunuz öyle olduğunda?
0
anais
(10.12.22)
oluyor. uzerine dusunmuyoruz cunku bizim icin ciddi bi kaynak degil hayati kurana gore yasamiyoruz. geleneksel muslumanim ne savunurum ne sorgularim
0
ala09
(10.12.22)
Gecmiyor. Oyle olsa bin kez ortaya cikardi. Azinlikta olsak ta bizler gibi bilim ve sanat pesinde olan muslumanlar var. Caner taslaman gibileri takip ediyoruz.
0
halk
(10.12.22)
Oluyor ve ben açıkçası bu şüpheyi oldukça yararlı buluyorum. Beni sığ bir kesin inançlı olmaktan koruyor, sorgulatıp araştırmaya itiyor. O anlarda aklıma Life of Pi'deki şu diyalog geliyor:
"Pi, Martel’in “şüpheye yer yok mu?” sorusuna “Aaa! Tabii ki var. Hem de her katta. Şüphe faydalıdır. İnancı canlı hale getirir. Ne de olsa ‘inancın gücünü sınanana kadar bilemezsin’ değil mi?”

Bu makalede açıklamış yazar:
"İmanın sadece bir ikrardan ibaret olmadığını bu ikrarla birlikte, onun gereği olarak yaşadığı sürece Tanrı tarafından sınamaya tabi tutulacağını, gerçek imanın, kendi ifadesiyle “inancın gücünün” bu sınama sonucunda ortaya çıkacağını ifade etmektedir."
Halil Uzdu, “Life of Pi” Filmi Üzerine Din Sosyolojisi Açısından Bir Değerlendirme”, Kafkas Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, 8/15 (Ocak-January 2021), 211-229.
0
Amaranta ursula
(10.12.22)
“İnanç mücadelesi en büyük ermiş için bile her sabah yeniden başlar” diye bir söz var. Sorgulamak, belli bir tahlil ve muhakeme sürecinden geçirmek zaten Kur’an’da da sürekli vurgulanan ve hatırlatılan kavramlar.

Evet, öyle ara sıra değil; sürekli sorguluyorum. Dünyayı, hayatı, varoluşumu, insanlık tarihini, fiziği, matematiği, evrenin sistematiğini, aşkı, mutluluğu, kederleri, hayalleri ve hayal kırıklıklarını… Ve daha birçok şeyi… Aklımız sürekli “nasıl?” ruhumuz sürekli “neden?” diye sorarken başka türlüsü de mümkün değil zaten.

Kur’an- Kerim’de hayatla, varoluşla, insan doğasıyla ve daha birçok kavramla ilgili son derece tutarlı açıklamalar var. İnsanlığın medeniyete en uzak halinin içine doğmuş, okuma yazma bilmeyen bir insanın tahayyül bile edemeyeceği bir kompozisyona, kavramsal zenginliğe ve insan ruhuna seslenen bir derinliğe sahip.

Dünyanın en mutlu insanı değilim ama ruhum hayata dair inanılmaz bir tatminkârlık içerisinde. İnsanlık olarak sınırlı aklımız, algımız ve bilgilerimizle ulaşabileceğimiz farkındalık eşiği çok sınırlı.

13,6 milyar yıllık evrenin tarihinde komik bile sayılmayacak 80-100 sene önce Einstein gibi bir dahi yaşadı. Ve öldüğünde tüm evreni Samanyolu Galaksi’sinden ibaret zannediyordu. Şimdi bambaşka bilimsel bir gerçeklikle muhatabız.

Bu vardığımız ya da varabileceğimiz son nokta da değil üstelik. Evren aşkın bir yapı ve bu aşkınlığı bu zenginlik, mükemmellik ve güzellikle yaratan bir Allah var. Ben inanıyorum. Kur’an’ın ifade ettiği bir sürü hakikatin varlığına da on yıllardır şahit oluyorum.
0
levent bilgen
(10.12.22)
Bir yaradana inanıyorsunuz ve ondan size gelmiş bir kitap var. Müthiş bir heyecan. Ben bu heyecanla okuduktan sonra yavaş yavaş kafamı kurcalamıştı. Bir belki bir buçuk yıl kadar gerçek olduğu konusunda kendimi çok ikna etmeye çalıştım. -çok dindar bir aileden geliyorum- Fakat bocalama ile geçen onca zamandan sonra kendimi daha fazla kandıramadım. 10 - 12 yıldır da hayatımda islam yok. Kararımdan zerre şüphe duymadım. Çünkü öncesinde kendimi çok yiyip bitirdim.
0
ruhen hastayim ben
(10.12.22)
19 kodu matematiksel bir delil ortaya koyuyor. İnsanların en çok sorguladığı dönemde (bilgisayar çağında), bilgisayar ile ortaya çıkan, insanlığın ortak dili olan matematik ile, evrensel bir mucize. Denizin yarılmasından daha büyük bir mucize çünkü tüm insanlığa gösteriliyor. Yine de görmek istemeyen görmez orası ayrı, bahane üretecek olan her türlü üretir.
0
Tisatiaşer
(10.12.22)
olmuyor. Bana ateizm ve yaratıcının olmaması garip geliyor. İnsanlık ve evren tesadüfen mi oluştu ya da insanlık dünya arenasına nasıl çıktı? sorularının evrimsel cevaplarına pek inanamıyorum.
0
komando kani var bende
(10.12.22)
Muslumanken aklımdan geciyordu. Hatta kurani okuyunca aklimdan geçti ilk olarak "bu biraz garip sanki" diye :) Bir tık vicdan azabı hissederek, karsima çıkan tüm mantiksizliklari mantığa bürüdüm bir dönem. Daha fazla kendimi kandiramadim +2

Sonra zaten doğru yolu buldum xd artık kendimi daha tutarlı hissediyorum
0
abuzer
(10.12.22)
500 yıl önce avustralyada amerikada doğsan yada 2000 yıl önce dünyada herhangi bir yerde doğsan böyle bir problemin olmayacaktı.
0
bluewhale
(10.12.22)
herhangi bir mantıksız durumda geleneksel islamcıları takip edenlerde genelde vardır bir hikmeti deyip kabulleniş aşaması oluyor. büyüklere, atalara itaat durumu yani.

zamanında ateist forumlarda dile getirilen şeyleri okuyunca ben de yok ya öyle değildir, kuranın vardır bir hikmeti diyordum ama bu da aslında bir kabullenişti.

sonraları anladım ki kuranı anlamadıklarında kendi görüşlerini kuran diye yutturmuşlar bize. haliyle bir ton çelişki türüyor bu durumda.

süleymaniye vakfının çalışmaları ile artık şüphe duyduğum bir şey yok.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(10.12.22)
Gercekliginden suphem yok ama bazen kendi kendime "yarabbi ben de senin kulubum, neden bu kadar sikinti?" Diye hayati sorguluyorum.

Asla isyan etmek istemem ama bazen dayanacak gucu kendimde bulamiyorum.

Birisinin musa gibi denizi yararak hayatimi degistirmesini beklemiyorum ama bu kadar ugrasip didinmeme ragmen neden bir turlu hayatim rayina oturmuyor diye merak ediyorum.

Intihar gunah olmasaydi.. diye ic geciriyorum.
0
Bu yol nereye gider bilmem ama yürüyorum işte
(10.12.22)
evet, boyle bir ihtimal var cunku
0
nibba
(10.12.22)
Hiç geçmiyor. Sonradan islama dönen birisi olarak İslamın Derya deniz olduğunu idrak ettim fakat sorularımı dile getirmeyi bırakıp akışa kendimi bıraktığımda. Zaten sorularıma cevapları o süreçte bir bir aldım. Alt yapım olmalı dedim ve bunun için çaba verdim. İnandığım şeyi ne kadar biliyordum? Neyi temsil ediyordum? O çabalarım döneminde de zihnimi bu işe bulaştırmadım. Yolunu yordamını öğrendim anca. Onca zamandan sonra öğrendiğim bu işte,dedim ya Derya-deniz.İşte bu yol-yordam ya da adına adap diyelim , bunu bilince zihnimden geçen karmaşık düşüncelere nasıl yaklaşmam gerektiğini anladım, hassasiyet sınırlarını biliyorum, dilimi terbiye etmeyi biliyorum. Yani bakış açısını biliyorum illaki zihnimizden her türlü düşünce geçiyor fakat yaklaşımı nasıl olmalı biliyorum. Onca zaman öğrendiğim bu işte. Zira imandan çıkmak çok kolay.
0
halboyle
(10.12.22)
Gerçek değil. Eskiden müslüman bir hayat yaşardım ama düşünmeden, öğretileni yaparak. Anlamını bilmediğim, ezberlediğim kelimeleri tekrar ederek. Hayatım boyu zekamla ön plana çıktım. Çocukken, 2. Sınıfta kuran kursuna gittiğimizde 1 haftada sübhanekeyi ezberleyemeyen tipleri gördüm ve bana çok kolay gelen bir şeydi. Onlarca sureyi çatır çatır ezberledim. Orta okulda din dersinde hoca sure ve ilahi ezberleyip okuyana sözlüden beş veriyordu. Her hafta bir beş daha alıyordum. Neye yarıyordu :) Düşünmüyordum. Yaşadığımız Anadolu kasabasında din çok önemliydi. Beş vakit camiye namaza giderdim ve çok takdir ediliyordum. Ben takdir edilmeyi seviyordum. Takdir edilme duygusunu başka konularda elde edince bunu niye yaptığımı sorguladım. Dinden çıkmam zor olmadı. Çok samimi ve dürüst bir insanım. Kendimi tanıyorum. Din dedikleri şey bana göre değildi. Bayram namazına diye çıkıp bir dolanıp eve geri dönenlerden oldum :) sonra bu din işlerinin büyük bir oyunun parçası olduğunu düşündüm. Belli kalıplar içinde düşünmek zorunda değilim. Pilot kalemden tanrının varlığını ispat edenler falan. Ona ayıracağım zamanı, eforu kendime ayırırım. Benim için artık en ufak bir anlamı yok. Saadet zincirlerini bilirsiniz. Yıllardır insanlar bunun içine bir şekilde girer. Sonradan girenler de bir şekilde size ulaşır, “sana hayatının fırsatını sunmak için aradım, arkadaşım” hadi oradan. Benden uzak olsun. Şu yazdığım yazı bile benden giden bir zaman. Ben kendi hikayemi anlatmayı seviyorum. Yoksa dinle ilgili tartışmaya, efor sarfetmeye en ufak niyetim yok.

bir arkadaşım var. Tüm büyük dinleri teker teker kıyafet dener gibi denedi. Ciddiyim. Musevi oldu, nasıl olduysa, kiliseye gidip peder beylerle görüştü, hristiyan oldu. En son İslamı seçti. Ama orada vahhabi görüşünde. En katı, en uç. Şeriat kafa kesme bilmem ne. Evet diyor. Yanacaksın diyor. Kendinden çok emin. Ama o tarafa geçtiğinden beri dünyası o kadar küçüldü ki. Evliydi eşim çalışamaz dedi. İşinden oldu. Yıllarca babasının verdiği harçlıkla yaşadı. Sonra kul hakkı demeyip torpille düz memur oldu. Aç mı kalsaydım diyor. Neyse çok uzatıyorum. Ben hayatımı yaşıyorum. Dinle ilgili nöronlarımdan birini bile feda etmem.
0
gabe h coud
(11.12.22)
(2)

petshopta hayvan satışı

kaleciyle karşı karşıya
bildiğim kadarıyla bu yasaklandı. ancak internette aradığımda hayvan satan petshopun nereye şikayet edileceğini bulamadım. bilen var mı?
bildiğim kadarıyla bu yasaklandı. ancak internette aradığımda hayvan satan petshopun nereye şikayet edileceğini bulamadım. bilen var mı?
0
kaleciyle karşı karşıya
(16.06.22)
14 Temmuz 2022'ye kadar serbest. miş.

+ internetten satmak hep serbest kalacak. sadece dükkanda satmak yasak.
berbat bi kanun.
0
patronaj1
(16.06.22)
Onlar internetten satmiyor ilan veriyorlar.yetistiricilerin Hayvan satisini yasaklamak mimkun degil.
0
bluewhale
(16.06.22)
(3)

Kira sözleşmesinde ev sahibinin imzası yoksa?

bluewhale
eve girerken iki depozito vermiştim sözleşme bitmeden çıkacağım için ev sahibi emlakçıya depozito yanar demiş ama sözleşmede ev sahibinin imzası yerine emlakçının imzası var ve sözleşme tarihinde emlakçıda vekalet yoktu. şimdi emlakçı o zaman avukata verir 1 senelik kirayı tahsil ederiz diyor, ben o
eve girerken iki depozito vermiştim sözleşme bitmeden çıkacağım için ev sahibi emlakçıya depozito yanar demiş ama sözleşmede ev sahibinin imzası yerine emlakçının imzası var ve sözleşme tarihinde emlakçıda vekalet yoktu. şimdi emlakçı o zaman avukata verir 1 senelik kirayı tahsil ederiz diyor, ben ona imza mevzusunu hatırlatmadım. sizce alabilir miyim depozito mu?
0
bluewhale
(17.03.22)
emlakçıya yetki vermişse
gününden önce çıkıyorsan sadece depozito ile kurtardığına şükret kıl bi tip kalan kiraları da ister di..
0
jamswety
(17.03.22)
yok diyorum iste resmi yetki
0
🌸bluewhale
(17.03.22)
Valla o zaman geçersiz sayılıp depozito da geçersiz sayılır ve boşa düşer mi bilmiyorum. O nedenle iki tarafta da sözleşmeye aykırı hareket olduğuna göre orta yol bulmak iyidir
0
lcha
(17.03.22)
(14)

istenmeyen bölümde okumak

dodonene
gece gece yine uyutmadı. bölüm değiştirsem bu sefer 25-26 yaşında mezun olacağım. iki ucu boklu değnek. siz olsanız napardınız veya naptınız ?
gece gece yine uyutmadı. bölüm değiştirsem bu sefer 25-26 yaşında mezun olacağım. iki ucu boklu değnek. siz olsanız napardınız veya naptınız ?
0
dodonene
(23.01.22)
canım ne istiyorsa onu yaparım. kaç yaşında mezun olduğunun bir önemi yok. ama maddi bir kaygın bulunuyorsa önünde iki seçenek bulunuyor:

1-bölümü bitirip çalışmaya başlamak, sonrasında çalışırken istediğin bölümü okumak.
2-maddi kaygıya rağmen okulu bırakıp istediğin bölüme girmek.

ilk üniversitemi 25-26 yaşımda bitirdim. 30 yaşından sonra ikinci üniversitemi okuyorum. bitince üçüncüyü de düşünüyorum. yaş sadece boş bir rakamdan ibaret, takma kafana.
0
lesmiserables
(23.01.22)
22 yaşımda hukuk fakültesini bitirdim (ki Türkiye'nin top 5 üniversitelerinin birinde), aynı sene psikoloji bölümüne başladım. 26 yaşında mezun oldum.

Şimdilerde yüksek lisansım da bitmek üzere, üzerine tecrübeli de sayiliyorum artık iş hayatında.

O dört yılı kafama taksaydim sevmediğim bir mesleği yaparak adliye koridorlarında her gün kendime aciyacaktim büyük ihtimalle.
0
fraise
(23.01.22)
Okuyacağın bölüme göre değişir ne olacağı. Geç mezun olunacaksa sonuç buna değer olmalı.
Bana kalırsa üniversite eğitiminin bazı alanlar dışında çok da değeri kalmadı. Hedefin nedir bilmiyorum ama bu süreçlerde çok zaman harcamak çok mantıklı değil artık.

Eğitimin kalitesi belli. Ezbere dayalı ve hocaların egolarını tatmin ettiği bir sistem var. Boğaziçi, odtü falan da dahil olmak üzere kaliteli iş yapılan okul yok bu ülkede. Lisansı bölüm derecesiyle bitirdim. Şimdiki aklım olsa hiç uğraşmazdım diyorum. İlgi duyduğun konularda okul dışında kendini geliştirebilirsin.

Diplomadan ziyade bir iş yapmayı öğren. Skill kazanmaya bak. Artık tüm dünyada bilgisayar başında oturacak insan yeterince var. Üniversite mezunlarında sanayideki ustanın sahip olduğu beceri yok mesela. Ayrıca vizesi, finali derken bir roman okumaya zaman bulamıyor insan. Ödevdir bilmemnedir derken kültür sanat aktivitelerine zaman da kalmıyor. Yazarken bile darlandım.
0
garylineker
(23.01.22)
25-26 ile 40 arasında 14-15 yıl fark var. Hiç çekinme yap gitsin. Ömür 1 tane.
0
muhayyer divan
(23.01.22)
Cogumuz "istemedigim bolumde okuyorum" donemlerinden gecmisizdir. 25-26 yasinda mezun olmakta bir sikinti yok da: istemedigin bolum ne istedigin bolum ne? Bunlari bize soylemek zorunda degilsin de kendin iyi anladigindan emin olmalisin.

Ikinci olarak, zaten cogumuz -'istedigimiz bolum'de okumus olanlar dahil- istedigimiz veya okudugumuzla alakali isi yapmiyoruz en sonunda. Neyi bulursak o isi yapiyoruz. Istedigin bolum gerecekten de istedigin kariyer icin kapi acan bir sey degilse gene digerleriyle ayni havuza girip rasgele bir is bulana kadar yuzlerce basvuru yapacaksin, aylarca belki yillarca email bekleyeceksin. O yuzden cok buyutme gozunde.

Yap gitsin demek kolay ama kariyer imkanlari olan bir bolumden sirf "istedigim bolum" diye issizler ordusuna katacak bir seye gecersen hayatinin hatasi olur.
0
hot potato
(23.01.22)
istemedigin bir isi yapmak zorunda kalirsan hayatinin geri kalani baya acili gecer. O yuzden yol yakinken degisikligi yap. 25-26 yas mezuniyet icin ideal, 22'de bitirene madalya vermiyorlar.
0
cooperr
(23.01.22)
birinde istemediğin bir işi ömür boyu yapmak var, yıllarını çöpe atarsın.

diğerinde 2-3 seneni çöpe atmış olcan.

ben bölüm değiştirmediğim halde 25 yaşında bitirdim okulu. geç değil.
0
jelly bear
(23.01.22)
30 yaşındayım, her gün “23- 24 yaşında bölüm değiştirmeyen aklıma sıçayım” diyorum. Ne sevdiğini keşfettiysen ya da bi fikrin varsa hiç vakit kaybetme. Ben hala kariyerimi yakıp yeniden okul okuma kafasındayım
0
zimbirik
(23.01.22)
25-26 dediğin benim yaşıtlarım, ya işsizler ya da daha yeni işe başladılar. günümüzde 25 yaşında işe başlanıyor artık. asla geç değil. ayrıca o işi 65 yaşına kadar yapacaksın büyük ihtimalle. sevmediğin işi 40 sene yapmak akıl karı mı?

insan gençken mücadele etmeli ki ilerde hem pişman olmasın hem de rahat etsin.
0
rose parks
(23.01.22)
ben olsam üniversiteyi komple bırakırdım bu durumda.
ya istemediğin bir kariyer edineceksin ya da 4 belki 5 sene daha geç atılacaksın hayata. o 5 sene içinde en absürt bir alanda kendini geliştirsen bile üniversite okumaktan daha çok faydalı olur.
0
etna
(23.01.22)
ben bolumumden 28 yasinda mezun oldum. diyeceklerim bu kadar.
0
nibba
(23.01.22)
26 yaş hiç birşey takılma ona. Ama gerçekten istemediğinden emin ol hatta rehber hoca vs birileriyle otur konuş öyle karar ver, sonra keşke o işi yapsaydım kariyer olanakları daha iyiydi vs vs dememek için.
0
bluewhale
(23.01.22)
25 26 geç değil
Hemen dön o yoldan
0
photo85
(23.01.22)
aynı ikilemde kalıp bölüm ve okul değiştirdim, 26 yaşında mezun oldum.

benimki çok büyük riskti çünkü maddi kaygım fazlaydı. ortalamamı yüksek tutup bulduğum bir iki bursla geçinerek yaşadım. geçmişe dönüp baktığımda iyi ki değiştirmişim diyorum.
0
beatbox yapan metalci
(24.01.22)
(9)

tembel üşengeç biri olarak köpeğe yuva olma

ShadowOfMoon
evde tek yaşıyorum. kedi köpek gibi bir canlıya evimi paylaşmak istiyorum ama köpeğin bakımı gerçekten zor arkadşlarımdan gördüğüm. her sabah ve akşam dışarı çıkarmak gerekiyor ve evde senin dönmeni bekliyor filan. şehir dışı gidince sıkıntı oluyor.ev de 4. katta. yorulacak bayağı öyle olunca.kedi i
evde tek yaşıyorum. kedi köpek gibi bir canlıya evimi paylaşmak istiyorum ama köpeğin bakımı gerçekten zor arkadşlarımdan gördüğüm. her sabah ve akşam dışarı çıkarmak gerekiyor ve evde senin dönmeni bekliyor filan. şehir dışı gidince sıkıntı oluyor.

ev de 4. katta. yorulacak bayağı öyle olunca.

kedi ise genelde insana çok bağımlı olmuyor ve daha kolay. mama koyunca 2 gün bile gelmeyince sıkıntı olmuyor çoğu zaman.

hatta hamster gibi canlıları da düşünüyorum.

tabi yavru vs ihtiyacı olan bir canlıdan bahsediyorum. satın almam hiçbir şekilde.

çok fazla köpek ilanı gördüğümden çok sorguluyorum ama yapamayacağımı düşünüyorum. benim gibi olup köpek ile hayatını değiştiren oldu mu.
0
ShadowOfMoon
(19.01.22)
bence hiç riske girme. sonrası sana da köpeğe de eziyet olur. köpek alayım, bahaneyle belki hayatım değişir diye düşünüyorsan bence alınabilecek bir risk değil.

hamster da mantıklı değil çünkü ömrü çok kısa.

kedi en temizi bakım açısından. ama yine de yaşam tarzını değiştirmen gerektiğini unutma.
0
elorelia
(19.01.22)
Köpek bakmanın yeni doğmuş bebeğe bakmaktan bi farkı yok, o zorluğu gözün almıyorsa gaza gelip bu işlere girme.
0
Zaman Tamircisi
(19.01.22)
biz 3 kişi olarak bir köpeğe yetişmekte zorlandık. kedi köpek gibi canlılar normal koşullarda en azından 10 sene boyunca yaşayan hayvanlar. asla büyümeyen çocuk gibiler, sabah akşam çiş, kaka için çıkarmak, yürüyüş yaptırmak, onunla evde ve dışarıda sürekli vakit geçirmek gerekiyor. yalnız yaşayanlar için akşamları mutlaka eve uğrayıp çıkardıktan sonra plan yapıyorsun. şehir dışına gittiğinde sürekli onunla ilgilenecek birini bulmak gerekiyor. köpek otelleri var ancak neredeyse insanların yaptığı tatil ücretlerinde. maddi olarak da hastalığı var, kazası var, veterineri var. vitaminleri, iç dış parazitleri, aşıları.

ihtiyacı olan bi canlıya yuva olmaya çalışırken onu mutsuz edecek bir düzene sokmak da çok doğru olmayabilir. biz köpeğimizi yeni kaybettik. bu da tamamen bambaşka bir acı. bi arkadaşım bi ay önce kedisini kaybetti, hala kendine gelebilmiş değil. hayatınızda bu zorluklara yer yoksa, hareket etmeyi çok sevmiyorsanız kedi köpek bakımı size çok zor gelecektir.

hamsterım da oldu, 2 sene yaşadı. onun da 3-4 günde bir komple kafes temizliği var ama en azından evden dışarı çıkarma, yalnız kalamaması gibi dezavantajı yok. hatta şeffaf toplar var onun içine koyup evde kendi kendine dolaşmasını sağlayabiliyorsun.

sonuç olarak benim bugüne kadar çeşitli sorumluluklarım oldu ancak yalnız yaşayan bir insan olarak artık saksıda çiçek bile istemiyorum, bahçeli bir evim olana kadar hiçbişeyden sorumlu olmak, onu düşünmek, onun için üzülmek istemiyorum.
0
hypathia
(19.01.22)
Yapamazsiniz.
Evde dönmeniz bekliyor kısmı bile olmayabilir. Yalniz kalma anksiyetesi gösterip bütün gun havlayabilir, evde sagi solu dagitabilir vs.

Ufacik bir köpek alirsaniz egzersiz gereksinimi az olur ama gidip egzersiz isteyen oyun isteyen köpek olursa sıkıntı yaşatır. Çoğu köpek sabah aksam 20dk yürüme ile yapamaz.
Kendi köpeğim sabah 45 dakika parkta egzersiz, komutlarla falan geciriyor. Aksam 5 gibi ekstra 45 dakika, aksam yatmadan 20dk yürüyüş.

Ben kesinlikle kedi derim. Köpek sahiplenirseniz çoğu kişinin yaptığı gibi düşüncesizlik yapmış olursunuz. Yapmayın.
0
logisticsmanager
(19.01.22)
Valla ben tuvalete gitmeye üşendiğinden günboyu tuvaletini tutan biriydim. Vakti zamanında sokaktan yaralı bir köpeği sahiplenmiştim. Hayatıma getirdiği disiplini tarif edemem. Gezmelerim, tozmalarım her şeyim içimden gele gele köpeğe endekslenmişti. Yorgunluktan gebersem bile müthiş bir enerjiyle köpeği tuvalete falan çıkarırdım.

İnsana disiplin katıyor aksine.
0
celebi efendi
(19.01.22)
Kedi alırsanda iki tane al rahat edersin. birbirlerini oyalıyorlar.
0
bluewhale
(19.01.22)
Kediyi bilmiyorum ama bu yazdıklarınıza bakarak köpek bakımı hiç size göre değil diyebilirim. Yazın çok sıcakta ya da kışın karlı, buzlu havalarda üşenmeyip her gün en az 2 kez çıkmak tek başınızayken gerçekten zorlar sizi.

Bizim köpeğimiz ailemle birlikteydi ve yanlarına gittiğimde 1 gün 2 kez ben gezdirsem ertesi gün zor geliyordu bana. Dünyada en çok sevdiğim birkaç varlıktan biri olsa da ben de üşengeç bir insan olarak tek başıma asla bakamazdım.
0
ms brownstone
(19.01.22)
Bu durum biraz istekle, biraz da sorumluluk sahibi olmakla ilgili.

Yıllar önce ne evim, ne işim varken, henüz öğrenci iken ve yaşam koşullarım netleşmemişken köpek sahiplendim, tek başıma değildim onu belirteyim önce, köpekler hakkında hiç bilgim yoktu, köpek bakımından hiç anlamıyordum, beni nelerin beklediğini bilmiyordum ama içimde çılgınca bir istek vardı tamamen tesadüfler sonucu köpeğimizi sahiplendik, yaşadığı süre boyunca da en iyi şekilde baktık kendisine, sabah akşam çıkarmak, kendisiyle ilgilenmek hiç zor gelmiyordu bana ki çok da üşengeç bir insanımdır, hayatımızı ona göre şekillendirdik, sosyal hayatı sekteye uğrattığı bir gerçek ama şimdi düşünüyorum da zaten kendisiyle ilgilenmeyi sosyal hayata tercih ediyorduk, zorunluluk olmuyordu yani. Bu işin istek kısmı, eğer yeterince sorumluluk sahibiyseniz, size ihtiyacı olan bir canlı varken hayatınızı ona göre ayarlarsınız zaten, zorladığı zamanlar olacaktır, onları göze alıp almamak size kalmış. Mesela biz şu an tüm şartlar uygun olmasına rağmen tekrar köpek sahibi olmayı göze alamıyoruz, aslında bunda bakımının zorluklarından çok, kaybına alışmanın çok zor olmasının etkisi var.

4. katın sorun olacağını düşünmüyorum.
0
(19.01.22)
Köpek asla olmaz size. Eğer gerçekten çok tembelseniz kedi de olmaz. Kedi insana çok bağımlı değil ama tek kediyse sizden ilgi isteyecek, oyun oynamak isteyecek, gece uyuduğunuz vakitler onun en aktif olduğu zamanlar evin içinde koşturup duracak. maması var kum temizliği var... En kolayı kedi ama onun bile böyle şeyleri var iyi düşünün derim.
0
pispinti
(19.01.22)
(2)

Koronavirüs fosilleri

dissendium
Koronavirüs artık dünyada iz bıraktı mı? Bin yıl sonra insanlar 2020 ile 2022 yılları arasında dünyada bir olay dönmüş diyebilirler mi? Danimarka'da binlerce vizon öldürülmüştü. Bin yıl sonra bu mezar açılsa virüs tespit edilebilir mi? Ya da virüs Antarktika'ya bile ulaştı. Buzda tespit edilebilir m
Koronavirüs artık dünyada iz bıraktı mı? Bin yıl sonra insanlar 2020 ile 2022 yılları arasında dünyada bir olay dönmüş diyebilirler mi? Danimarka'da binlerce vizon öldürülmüştü. Bin yıl sonra bu mezar açılsa virüs tespit edilebilir mi? Ya da virüs Antarktika'ya bile ulaştı. Buzda tespit edilebilir mi?
0
dissendium
(11.01.22)
binlerce yil onceki magara resimlerinden nasil haberdarsak,ya da tas tabletleri nasil cozduysek biz de binlerce yil sonraya cok daha net arsiv birakiyoruz. kaydedilmis goruntuler, raporlar, yazilar, fotolar vs hepsi binlerce yil sonraya ulasacak.
0
exlibris
(11.01.22)
1000 yıl sonra internetin kaybolmayacağını düşünmüyorum en fazla metaverse gibi şekil değiştirir.yani internetten bakabilirler.
0
bluewhale
(11.01.22)
(6)

cadilar bayrami icin kostum onerileri

antikadimag
amerika'da cadilar bayrami etkinligi icin ne yapabilirim? turkiye ile alakali bir sey olsun istiyorum.
amerika'da cadilar bayrami etkinligi icin ne yapabilirim? turkiye ile alakali bir sey olsun istiyorum.
0
antikadimag
(11.10.21)
Bülent ersoy kılığına gir :)) maskesini bulsan efsane olur.

Gulyabani kostümü de süper olurdu
0
burty
(11.10.21)
Orta asya şamanı olabilirsin.
0
bluewhale
(11.10.21)
nusret.
0
brakgn
(11.10.21)
oneriler arasindan sadece brakgn'inkini begendim. kimsenin bilmedigi bir sey olmanin hicbir espirisi yok.

onun haricinde belki sultan/padisah kostumu olabilir.
0
hot potato
(11.10.21)
Yeniceri:)
0
stavro
(11.10.21)
yeniceri benim de aklima geldi ama amerika'da nereden bulunur. olanlar ates pahasi. kiralamak lazim sanki.
0
🌸antikadimag
(12.10.21)
(11)

İhtiyara Pc oyun önerisi

bana kedicik derdi
Çok sıkıldım son günlerde ne denesem sarmıyor.Cyberpunk oynadım 2 saat kadar altf4 çekip kaldırdım oyunu. Parasını verdiğimle kaldı. Rtx 3070 var ama kullanamıyorum resmen.Vr ve direksiyon var. Euro truck sim oynadım sıkıldım. Yarış oynayayım dedim sıkıldım assetto corsa çünkü kötüyüm yarışamıyorum.
Çok sıkıldım son günlerde ne denesem sarmıyor.

Cyberpunk oynadım 2 saat kadar altf4 çekip kaldırdım oyunu. Parasını verdiğimle kaldı. Rtx 3070 var ama kullanamıyorum resmen.

Vr ve direksiyon var. Euro truck sim oynadım sıkıldım. Yarış oynayayım dedim sıkıldım assetto corsa çünkü kötüyüm yarışamıyorum. Boş pistte döne döne nereye kadar.

Rdr2 indirdim hikayeyi dinlerken sıkılıyorum, at sürerken sıkılıyorum. Adam vururken fena değil gerisi sıkıcı.

Surviving Mars oynadım ilk başlarda iyiydi, en zor haritalarda bile hayatta kalmaya başlayınca sıkıldım bıraktım.

Sorun şu ki oyunlar single player ai ile oynayınca sıkıcı geliyor. Multiplayer oynayınca da yaş ilerlemiş artık eskisi gibi değilim hemen öğrenemiyorum refleksler bitik eziliyorum yine sarmıyor.

Ne önerirsiniz?
0
bana kedicik derdi
(30.08.21)
Bannerlord olabilir. Hikayesi yok (görevleri boşver), girip takır takır adam kesiyorsun sadece. Kılıç, yay ok falan mekanikleri güzel baya. Bi süre sonra sıkıcı oluyor ama oyalar bi 50 saat kafadan.

Hades var, 3070'in hakkını verecek bi oyun değil ama keyifli. Hack n slash.
0
plutongezegendegilmi
(30.08.21)
belki de sorun oyunlarda değil de, sizdedir.
bazen, bana da oluyor; keyşfsizken keyif aldığım şeyler, pek zevk vermemeye başlıyor. böyle durumlarda, bünyeyi zorlamamak lazım illaha keyif almalıyım diye. sevilen uygulamaya biraz ara verdikten sonra zevk yeniden geliyor.
Ya da artık oyunlardan temelli sıkıldınız. onda olabilir.
o zaman rtx 2070 e talibim!
dm'den fiyat yazar mısınız??
0
pangea
(30.08.21)
Sorun bende dostum haklısın ama oyun oynamazsam kafayı yerim sıkıntıdan. Hele hele şu aralar havalar da bozuyor. Kart satılık değil maalesef, oynamadığımda mininge bağlıyorum.
0
🌸bana kedicik derdi
(30.08.21)
gta
saints row
justcause
hades
ryse: son of rome
0
sutlu nescafe
(30.08.21)
Gta tüm serileri seneler evvel bitirdim yaw. Online pek sevmedim. Saints row izledim biraz youtube'dan pek açmadı diğerlerine bakayım.
0
🌸bana kedicik derdi
(30.08.21)
Little Nightmares
Superliminal
SUPERHOT
Shadow Tactics: Blades of the Shogun
Warhammer: Vermintide 2

Ya da belki;
Antichamber, The Talos Principle
0
archmage mahmut
(30.08.21)
Yazmayı unutmuşum fps sevmiyorum sevsem zaten cs:go atar geçerim.

Dishonored tarzi senaryoda diyalog secmecelerden tiksiniyorum acikcasi. Hic gelemiyorum. Cunku tum hikayeler kofti sonucta. Hikaye derdim olsa dizi izlerim. Gameplay onemli benim icin.

Ryse Son of Rome baya guzel gorunuyor bunu bi deneyeyim ben.
0
🌸bana kedicik derdi
(30.08.21)
Bana kalırsa 2000lerin başında gözden kaçan bir çok oyun var. Bu işlerin çok içinde değilim ama
Reflexive Entertainment oyunlarına bak derim . Boyutları da düşük. Biraz aramayla ilaçları da bulunabiliyor .
0
Erva
(30.08.21)
Path of exile olabilir.
0
Wakatakakage
(30.08.21)
yaş başını almış gitmişse single player'lara girme.

en iyisi bir ortak bulup multiplayer takılmak.

bir ortak bulup

valheim'e girebilirsin. güzel
Insurgency'e buddy ile girebilirsin
HELLDIVERS'a buddy ile girebilirsin

illa single diyorsan

darkest dungeon güzel
eu4 güzel
0
duyurukullanıcısı
(30.08.21)
Naptin baskan 100 yasinda gibi yazmissin, overwatch tavsiye ederim.
0
bluewhale
(30.08.21)
(5)

Kız isteme videosuna eklenmiş elektronik müzik

bluewhale
Selamlar bir kaç sene önce izlemiştim, kız istemeye gidiş düğün falan videoya çekmişler biriside üzerine trance tarzda bi müzik eklemişti. Biraz hüzünlü bir müzikti durumun vahamiyetini iyi anlatıyordu :) Aradım bulamadım..
Selamlar bir kaç sene önce izlemiştim, kız istemeye gidiş düğün falan videoya çekmişler biriside üzerine trance tarzda bi müzik eklemişti. Biraz hüzünlü bir müzikti durumun vahamiyetini iyi anlatıyordu :) Aradım bulamadım..
0
bluewhale
(26.05.21)
işte o şaheser video;
www.youtube.com
0
sealth
(26.05.21)
MtKrt
(26.05.21)
haha çok sağol, kitlelere ulaşması lazım bunun :)
0
🌸bluewhale
(26.05.21)
A silinmişti yazmaya gelmiştim, yeniden yüklemişler mutlu oldum
0
mellifica
(26.05.21)
IAMX'e videoya eklenmiş elektronik müzik demek de, ne bileyim... ama dahası after every party I die'ı kız isteme videosuna eklemek XD ilk izlediğimde burnuma kola kaçmıştı :D
0
pasp
(27.05.21)
(16)

yemeksepeti siparişine kötü yorum karşılığında aranmam

rewlack
sinirim çok bozuk, tansiyonum çıktı.bu hafta sipariş ettiğim bir yemeğe kötü yorum yazdım. gerçekten berbat gelmişti. çatal yerine kaşık göndermişler onu da yazdım.adam bu saatte: 22:15'te arayıp bana madem beğenmediğiniz bu yemeğin tarifini verir misiniz falan diyor :/ çok gerildim. numaramı paylaş
sinirim çok bozuk, tansiyonum çıktı.
bu hafta sipariş ettiğim bir yemeğe kötü yorum yazdım. gerçekten berbat gelmişti.
çatal yerine kaşık göndermişler onu da yazdım.

adam bu saatte: 22:15'te arayıp bana madem beğenmediğiniz bu yemeğin tarifini verir misiniz falan diyor :/ çok gerildim.
numaramı paylaşmışlar diye yemeksepetine şikayet mi edeyim sizi bir de dedim. yok, geçmişe dönük siparişinizden buldum falan dedi.

bizim telefon numaralarımız nasıl bu kadar kolay ulaşılabilir ya?

gerçekten yemeksepetini arayıp napıyorsunuz siz mi desem? yoksa hiç uzatmasam mı adamlarda numaram var artık nasılsa daha çok bela mı olurlar?

eve değil, iş yerine söylemiştim yani adresim yok ama numaram ellerinde.
0
rewlack
(25.02.21)
ben olsam yemeksepetini arar şikayet ederim.
0
jelly bear
(25.02.21)
kişisel veri ihlali zaten bu. ben olsam yemeksepetini arardım, şikayet edeceğimi de söylerdim.
0
jangbogo
(25.02.21)
ama nereden ihlal işte? nasıl ispatlayacağım?
0
🌸rewlack
(25.02.21)
Verilen her sipariste otomatik olarak musteri telini de goruyor sanirim restoran. Hani kurye adresi bulamazsa arasin yol tarifi alsin diye.
Isletmeci varsa dogrulasin lutfen.
0
neverletyougodown
(25.02.21)
@neverletyougodown evet varsa işletmeciler doğrulasın.
ama bu saçma değil mi öyle olsaydı neden doğrudan aranmıyoruz teslimat sırasında da yemeksepeti üzerinden bir numaradan aranıyoruz? getir'le mi karıştırıyorum yoksa ben :/ (bi de sistemin yapısına ters değil mi zaten? adam arar der ki iptal edin, yemeksepetine komisyon vermeyelim, size direkt getireyim..)
0
🌸rewlack
(25.02.21)
abartmanıza gerek yok. ben de kötü yorum yaptığımda telafi etmek için aramışlardı veya "elmalı içecek şu an yok, vişneli verelim mi?" diye arıyorlardı. size bayağı saçma biri denk gelmiş. bu normalde bayağı düşük ihtimaldir.

yapacağınız şey belli: yemeksepeti'ni arayacaksınız veya mesaj atacaksınız ve bu dükkan böyle böyle yaptı, saçma sapan konuştu diyeceksiniz. olay kapanacak.

veri ihlali konusunda şikayet etmenizin bir yararı olacağını sanmıyorum. çünkü yıllardır böyle gidiyor zaten. sistem bu, tekil bir olay değil ki.

edit: size verdiği fişte adresiniz ve telefonunuz yazıyor zaten, bu doğal ama dükkanın sisteminde (yani onların yemeksepeti arayüzünde) nasıl ve neden duruyor bu bilgiler bilmiyorum. belki aynı fişin bir kopyasını kendilerine basıyorlardır, o duruyordur ya da belki 1-2 gün sonra siliniyordur ama sanmıyorum.

"adam arar der ki iptal edin, yemeksepetine komisyon vermeyelim, size direkt getireyim"

bununla kimse uğraşmaz. kaldı ki o komisyonun yarısını sipariş edene de versin ki benim de her defasında tekrardan adres vs. verip uğraşmak için motivasyonum olsun. ayrıca böyle peş peşe 10 tane iptal edilen sipariş oldu mu yemeksepeti arar ne oluyor der.

abartmayınız :)
0
ahm1
(25.02.21)
telefonunuz görülüyor siparişlerde, veri ihlâli falan değil çünkü kurye adresi bulamayabilir ya da siparişteki bir değişiklik için size ulaşmak gerekebilir.

bence buradaki asıl ihlâl, yorum yapanın kimliğinin tespit edilebilmesi.

ben olsam yemek sepetini arar, bu saçma tavırdan haberdar eder ve şikayet kaydı oluştururdum.
konu telefonun ellerinde olması değil çünkü ahm1'in dediği gibi durumlar da olabilir.
asıl problem böyle bir işletmeyi barındırmaları.
buna benzer bir durum benim de başıma gelmişti, yemeksepeti gerçekten ilgilenmişti sorunla.
bu tip konularla ilgileniyorlar yani, muhakkak şikayet edin.
0
blatta hiberna
(25.02.21)
"numaramı paylaşmışlar diye" değil, seni arayıp bu şekilde konuştukları için şikayet et ama çok bişey çıkmaz o işten.

Ayrıca numarayı biliyorlar bu yeni bişey değil ki ? Hiç mi aramadılar seni "abi aşağıdayım kapıyı açar mısın" diye.

Edit: Ekşiye rezalet başlığı açmak ve açıkça ifşa etmek daha mantıklı ve etkili olabilir.
0
infernalcadre
(26.02.21)
Ekşi sözlük'e yazmadan önce, ilk olarak Yemeksepetine geri dönüş yapabilirsiniz bence. Böyle yorum yaptım, 22.15'de arandım böyle böyle dendi diye.

Ne kadar yaptırım olur, bilmiyorum ama en azından bilgilendirme olur.
0
put it in your appropriate place
(26.02.21)
yemeksepeti gayet ilgileniyor bu tur durumlarla. benim tecrubemde kurye gerizekali oldugu icin pos makinesini getirmemis sonra da sanki evden kacacakmisim gibi gecenin 12 bucugunda ters bi sekilde arayip gelip odeme alicam demisti. ben de yalniz yasayan bir kadin olarak ne kadar rahatsiz oldugumu yorum olarak yazmistim. ertesi gun dukkanin sahibi aradi beni binbir ozur dileyerek. kurye bilememis sizi bu sekilde rahatsiz etmeyi kesinlikle istemezdik ozur mahiyetinde paket gonderelim gonlunuzu alalim yorumu silin, kuryeye gerekli konusmayi yaptik bir daha yasanmayacak size ya da baskasina dedi istemedim paket filan ama adamin samimiyetine inandigim icin yorumu silmek istedim. yorum silmek ancak musteri temsilcisine baglanarak yapilabiliyormus, musteri temsilcisine yorumumu silmek istedigimi soyledigimde tehdit edilip edilmedigimi ya da restorandan herhangi bir kotu muamele gorup gormedigimi sordu hem de birkac kez emin misiniz diyerek. kotu bir durum olmadigina ikna olduktan sonra sildiler yorumumu. amma uzattim ama yemeksepeti bu tur konularla ilgileniyor onu anlatmak istedim :)
0
in vino veritas
(26.02.21)
Aradıklarında hiç muhatap olmayacaktın.

+Buyrun kimsiniz?
-Falanca yerden arıyoruz şikayet etmişsiniz bla bla
+ (çat kapat + engelle)

Yemeksepetine şikayette bulunun.
0
indifferent
(26.02.21)
sipariş verdiğinde adın, adresin, telefonun restoranların sistemlerine kayıt ediliyor. her sipariş verdiğinde bu bilgileri almak ve tekrar girmek gerekmesin diye. yemeksepeti siparişi de versen, telefonla da arayıp sipariş versen kayıt edilirsin. yemeksepetiyle ilgili bir durum değil.

restoranı yemeksepetine şikayet et +1
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.02.21)
Normalde telefonunun verilmemesi lazım, teknolojiyle çok ilgili olmayan birinin "abi telefon olmaz ise kurye nasıl ulaşacak?" diye sorması normal!! fakat uber yada benzeri platformlarda bu işi aplikasyon uzerinden yapıyorlar, yani o siparişini zaman aralığında senin numaranı görmeden sadece arayuzdeki ismine tıklayarak sana ulaşabiliyor.

eğer yemeksepeti hala ilkel usul işletmelerle müşteri bilgilerini paylaşıyorsa bu şirketin kendi altyapı yetersizliği, muhtemelen kullanım koşullarında bunu kabul ettirmiştir ama siz arayın ve geri bildirimde bulunun.

böyle ukala heriflerle muhattap olmak zorunda değilsiniz. işini adam gibi yapmayı öğrensin, ayrıma hiç bir şey yapamaz sıkıntı yapma.
0
bluewhale
(26.02.21)
Bu konu için ilk önce cimer.

Daha sonra da burası sikayet.kvkk.gov.tr

Sonra gör curcunayı.
0
mucoaga
(26.02.21)
yani olayın içeriği bi tarafa;
telefon numaralarının bu kadar açık seçik gösterilmesi çok saçma değil mi?
yani artık getir veya uberde olduğu gibi basit bir uygulamayla çözülecek bişeyken..
bi hamburger söyleyeceğiz diye komisinden kuryesine herkes numaranızı görüyor falan :/
0
🌸rewlack
(26.02.21)
geçici telefon numarası atamak çok büyük bir yatırım olmamalı yemeksepeti için.
0
screamshot
(26.02.21)
(4)

Amsterdamda dürümcü var mı?

erty_ksk
Sb. Amsterdamda dürümcü var mı böyle anam babam türk usulü dürüm yapan bi yer ya da yakını olsa da olur. Bizim arkadaşlar var, neyse parası göndereyim evlerine iki dürüm yollasınlar. Var mı el atacak bu işe bi babayiğit!
Sb. Amsterdamda dürümcü var mı böyle anam babam türk usulü dürüm yapan bi yer ya da yakını olsa da olur. Bizim arkadaşlar var, neyse parası göndereyim evlerine iki dürüm yollasınlar.
Var mı el atacak bu işe bi babayiğit!
0
erty_ksk
(28.12.20)
goo.gl

Alman tipi.

Türk tipi istersen zor.
0
armagan abanuz
(28.12.20)
www.thuisbezorgd.nl hollandanin yemeksepeti.com u bu site. dürüm yada turkish vs yazın çıkar eve servis yapan yerler. genelde traştır ama hollandadaki yeme içme mekanları; turk restoranlar da dahil,ı öyle aranan adana kebab durum tadı zor bulunur.
0
bluewhale
(28.12.20)
konudan bağımsız bende hollanda da bir süre yaşamıştım öyle iyi dönerci bulamadım, ki türk nüfusu ab’lilerden sorna ülkede en fazla olan kesim, çok fazla olmasına rağmen yok. londra’da mesela zibil gibi var çok çok iyi dönerciler hatta öyle ki orda yediğim eti de döneri de türkiye’de yiyemedim ben.

tuhaf gerçekten.
0
garavel
(28.12.20)
Var, hem ucuz hem de kebaplarinda kuyruk yagi kullaniyorlar, hardcore Turk usulu.

goo.gl

Ama eve servis falan yok. Telefon acar onden siparis verip sonrasinda almaya gidebilirsiniz.
0
whisky
(05.01.21)
(3)

kız meselesi

yeteramadenedimherseyi
hikayenin öncesini okumak isteyenler için:https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1439643/acemiye-gonul-isi-tavsiyesihttps://www.eksiduyuru.com/duyuru/1443472/neden-uzun-sureli-iliski-istemeditldr; yazın bana ilgisini gösterdikten sonra tek gecelik bir ilişki yaşadık ve ben uzun süreli bir ilişkiye hazırd
hikayenin öncesini okumak isteyenler için:
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com

tldr; yazın bana ilgisini gösterdikten sonra tek gecelik bir ilişki yaşadık ve ben uzun süreli bir ilişkiye hazırdım ama sonra o çok uzun bir ilişkiden çıktığı için duygusal bir bağ istemediğini söyledi.

2-3 hafta yeniden konuşmaya başladık. 2 kez evine gittim 1 kez de o bana geldi. bu sefer cinsel bir şey olmadı sadece film falan izledik. bir kez de dışarda buluştuk. son 2 buluşmamızda ayrılırken sarıldı bana falan. ben 1 haftalığına babamla tatile gitmiştim. tatildeyken nerdeyse her gün mesaj attı bana ne yapıyorsun falan diye. 1 kez de saçını kesmiş onun fotoğrafını attı. son 3 gündür ben yazıyorum. birbirimize çok yakın oturuyoruz. o yüzden sokağa çıkma yasağı problem değil.

sizce bir şeyler olcak gibi mi yoksa çok umutlanmayayım mı? bugün ne yapıyorsun diye mesaja atıp bu hafta beraber bir şeyler yapmayı teklif edeyim mi?
0
yeteramadenedimherseyi
(22.12.20)
Birebir aynı durumdaydim yeni ayrıldım şuan ilişki istemiyorum, fwb olmak istiyorum dedi. Devamında hicbir şey yazmadım teşekkür ettim o kadar yazmam da. Fuck buddylik bilmem ne bunların gözümde kadın satın almaktan farkı yok. Karşılığında verdiğin şeyin birimi farklı sadece. Her ilişkinin bir onuru olmalı.
0
wiekannich
(22.12.20)
İçinden geleni yap bence. Duygusal olarak bağlanma niyetinde ise artık ve sen de buna tamam diyorsan devam et dilediğin gibi ama bunu sormalısın açıkça. Ben olsam daha önce geçmişte rebound muamelesi yapmış biriyle ciddi düşünmem. Ama işin içşnde hisler var elbette en doğru kararı kendin verebilirsin. Detayıyla düşünüp, güvenebileceğine emin olup hissettiğini yapabileceğin rahat bir alan yaratabiliyorsan dizginleme kendini.
0
sevenay
(22.12.20)
dostum senin düşündüğün anlamda birşey çıkmaz oradan. seks istiyorsan takıl ama kendini kaptırma, ama okuduğum kadarıyla duygusal bir insansın eğer amacın uzun sureli ilişkiyse unut gitsin. Bak şöyle düşün bir işe başvuruyorsun senin amacın aynı şirkette kalıp ceo olmak ama işveren diyor ki sözleşmen 1-2 ay sonrasına uzatmam uzatsam bile heran fikir değiştirebilirim, ben boyle bir işe umut bağlamazdım üzgünüm.
0
bluewhale
(22.12.20)
(7)

Pubg için yaratıcı nick

bugisme
hem eğlenceli hem de ileride pişman etmeyecek güzel nick tavsiyelerinizi bekliyorum.
hem eğlenceli hem de ileride pişman etmeyecek güzel nick tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
bugisme
(13.12.20)
maximus decimus meridius
0
himmet dayi
(13.12.20)
Bombacı mülayim dicem de almışlardır
0
olaylar olaylar
(13.12.20)
"Fullmetal Alchemist" al bunu gullan pişman olmazsın yiğenim :)
0
bluewhale
(13.12.20)
underratedx
0
since1907
(13.12.20)
Otopsi Çocuğu
0
Amory Lorch
(13.12.20)
Airdropların aranan siması
0
istege bagli sigortasiz
(13.12.20)
Antonio Kayıkçıyan
0
battal gemalmaz
(13.12.20)
(12)

Kadinlar daha mı korkunç?

bluewhale
yada bilinç altımızda kadınlardan korkmamızı gerektiren birşeyler mi var? korku filmlerindeki hayaletler hep kadın, kız çocogu falan oradan çıkarım yapıyorum.
yada bilinç altımızda kadınlardan korkmamızı gerektiren birşeyler mi var? korku filmlerindeki hayaletler hep kadın, kız çocogu falan oradan çıkarım yapıyorum.
0
bluewhale
(07.12.20)
Bir çeşit ters köşe hedefledikleri için öyle olduğunu düşünüyorum, çocuktan zarar görmeyi ummazsın sonra aniden kötü bir yönü ortaya çıkar ekstra şaşırtıcı ve ürpertici olur.
0
basingse
(07.12.20)
ama hep kız çocuğu; shining ten tut the ring e kadar bu sekilde.
0
🌸bluewhale
(07.12.20)
biriniz de açık konuşsun. evet abi kadınlar daha korkunç. sen hiç tersi pis erkek gördün mü? erkek neyse o.
0
stewie
(07.12.20)
Garez'de erkek çocuktu sanırım.

Filmleri yapanlar hep erkek, o yüzden olabilir. Kadın yönetmen-senarist yapsa erkek çocuk kullanacak belki de.

ki örnek geldi aklıma, kadın yönetmenin "we need to talk about kevin" filminde psikopat olan erkek çocuk.
0
nhk ni youkosu
(07.12.20)
Bunla ilgili yapılmış çok çalışma var, genelde kadın düşmanlığı yani bu konudaki mitler ile bağlantılı. Siyahların ana rollerde oynamaması, Ortadoğunun filmlerde sarı filtreleme ile sunulması gibi.

FEMİNİST ELEŞTİRİSİ AÇISINDAN KORKU
SİNEMASINDA KADININ SUNUMU
Farahnaz AMIRI tezinden:

nek.istanbul.edu.tr

(Cennetten Kovulma) mitindeki Kadın burada erkeğin cennetten
kovulmasına neden olan bir varlığa dönüşmüştür. Yılana kanan Havva, tanrının
sözünden çıkmış, ayrıca güzelliğinden yararlanarak Âdem’i de baştan çıkarmıştır. Bu
mitte ataerkil dinin kadına yönelttiği iki özellik açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır:
Kendine hâkim olamayıp çabucak kanan ve erkeği baştan çıkaran kadın. Bu mitler
“zayıf ve kolay şaşıran kadın, erkeği felakete sürükleyen şehvetin temsilcisi kadın ve
şeytan kadın imgelerinin yüzyıllar boyu sürüp gelmesine olanak vermekte, üstelik bu
tipoloji, korku filmleri için çok verimli bir malzeme sağlamaktadır.”

filmloverss.com
Dönemin erkek fantezisini yansıtan kadın, melek ve şeytan arasındadır. Korku, kuşku, iktidarsızlık ve yetersizlik temeline oturan gerilimli ilişkiler Hitchcock’un filmlerinde oldukça belirgindir. Kimi yönetmenler bu dönemde ‘misogyny’ olarak adlandırılan kadından nefret etme eğilimlerini filmlerinde yansıtırlar. (Derman, tarihsiz aktaran: Akbulut, 2008)

----
kitapeki.com
Bechdel Testi


Netflix Disclosure belgeseli, Racial Stereotypes konularına da bakabilirsiniz. www.thoughtco.com
Mizojinin tarihi, Görme biçimleri kitapları da genel bakış için yardımcı olabilir.
0
kaset
(07.12.20)
Firtinalarada kadın isimleri veriyorlar
0
all girls dream
(07.12.20)
sen düşünür, sinirlenir ve unutursun kadınlar unutmaz.

sen bir olay olduğunda 3-5 olasılığı hesap eder aman ya ne olacaksa olsun dersin. kadınlar 125 olasılığı kafasında simüle eder.

erkeğin zayıf yanı öfkedir, kolay öfkelenir saçma kararlar verir, kavga eder, trafikte makas atar... kadın böyle bişey yapmaz ama uygun zamanı bekler ve en ağır darbeyi vurur.
0
orpheus
(07.12.20)
Cok fazla erkek katil var erkek suclu var.neye dayanarak bu istatistik yapildi? Aksine daha fazla erkek oldugunu dusunuyorum
0
optimistbakunin
(07.12.20)
ya ama bir yandan olaya kadın düşmanlığı bunlar gibi bir açıdan bakıp kestirip atmayada gönlüm el vermiyor, bakın çok basit anlatıyorum realist yani paranormal/supernatural olmayan filmlerde hep kötü insanlar erkek, ama nerede hayaletli inli cinli film var, bunlarda korku ögesi kadın. ben bu tarz filmlerin(korku) bilinç altını hedef aldığını duymuştum, bence bununla ilgili bir açıklaması olmalı.
0
🌸bluewhale
(07.12.20)
@bluewhale Hayalet bazında Gotik dönem hikayeleri ile bağlantısı var diyor aşağıda.Kadın düşmanlığı denilen şey yazdığım gibi arketipler, oluşmuş kalıp yargılar işte. Yani kadınlardan nefret ediliyor diye böyle yapılıyor demek basite indirgemek olur, hakkında çok çalışma var, psikanalizle de bağlantısına bakabilirsiniz

www.theguardian.com
In any case, ghosts are unusual among movie monsters in that they're more often female than male, perhaps because their origins lie in the Gothic romantic tradition, which so often features haunted houses, madwomen in the attic and sinister nocturnal goings-on. It's a particularly female branch of the horror genre, but appeals to male viewers as much as to female ones since it subverts the conventional view of woman as a passive, obedient creature and supposes that the angry, violent, retributive urges suppressed in life may emerge after death in twisted malevolent form. As Colette Balmain, author of Introduction to Japanese Horror Film, writes: "The reason for the success and ubiquity of such female ghosts is a mixture of female desire, and fear of such empowermen

en.wikipedia.org
Shelley Stamp Lindsey states "Carrie is not about liberation from sexual repression, but about the failure of repression to contain the monstrous feminine". Audiences are not supposed to identify with Carrie White whilst she becomes the monster, instead they are supposed to be scared of her ability and destructive potential. Carrie is purposely portrayed in this manner because the character Carrie White demonstrates what happens when women gain power and are no longer repressed. Carrie ultimately tells its audience that they must live in a patriarchal world, and if they fail to successfully integrate then this is what will come of it.[13]

www.syfy.com
0
kaset
(07.12.20)
kesinlikle kadinlar daha korkunç. misal etrafımızdaki, haberlerde duyduğumuzkadın katiller. bir erkek ani şekilde bi anlık dürtüyle parlayıp elini kana buluyo ama bir kadın kocasını öldürmek için yıllarca plan yapıp mezar yerini bile düşünebiliyor. işte bu planlama aşaması filmler için kaynak.

www.google.com
0
ben
(07.12.20)
kaset+1

erkek temsilleri özellikle sanat dallarında güç ve norm olarak var. ataerkilliğin tamamen egemen olmasıyla birlikte kadın korunması gereken ya da (güç kazandığında;aslında sadece erkek kadar güç kazandığında) korkulması gereken (femme fatale) bir temsil kazanıyor. hiç öyle norm olarak duran kadın kahraman hikayeleri, kadın başrol filmler vs göremeyiz edebiyatta falan da çok azdır. kadın kadına diyaloglar bile azdır sinema filmlerinde, araştırabilirsiniz.

kadınlar daha korkunç değil.
0
jimjim
(07.12.20)
(11)

Belgrad Ormanı’na giriş yasak mı olur?

stewie
Üretim, tedarik şirketinin yöneticisiyim. İstisna sayılıyoruz sanırım.Yarın sabah 8.00’de Belgrad Ormanı’na koşmaya gitsem, gidebilir miyim? Herhangi bir tedarik amacım yok :)Ama istisna kişiye verilmiş değil mi? Fabrikaya gitmek üzere sokağa çıkarsa yasak değil, diğer her türlü yasak diyor mu?Beni
Üretim, tedarik şirketinin yöneticisiyim. İstisna sayılıyoruz sanırım.

Yarın sabah 8.00’de Belgrad Ormanı’na koşmaya gitsem, gidebilir miyim? Herhangi bir tedarik amacım yok :)

Ama istisna kişiye verilmiş değil mi? Fabrikaya gitmek üzere sokağa çıkarsa yasak değil, diğer her türlü yasak diyor mu?

Beni çevirecek polis kardeşime bunu anlatsam, anlar mı?
0
stewie
(21.11.20)
Üretim/tedarik sektöründe çalışan herkes çıksın o zaman dışarı. Ne anlamı kaldı ki?
0
himmet dayi
(21.11.20)
evet, çıksın? zaten fabrikaya giden çıkıyor. bizde mesela 72 yaşında bir çalışan var. 65 yaş yasağı olduğunda SGK işe giriş belgesiyle çıkıyor. Ben fabrikaya giderken yolda Belgrad Ormanı’nda 2 tur atamam mı?
0
🌸stewie
(21.11.20)
Yasal olarak istisna varsa, o istisna kişiye tanımlanmış. Değil mi?
0
🌸stewie
(21.11.20)
çeviren olursa belgeni gösterip tedariğe gidiyorum diyeceksin. etik olup olmaması ayrı mevzu onunla ilgili soru sorarsan ayrıca yazarım.
0
bluewhale
(21.11.20)
İzin belgesi almanız gerekiyor zaten. Her kafasına esen ben muafım diyip çıkamıyor dışarı. Ayrıca 2 saat daha bekleyip 10'da çıkıverin. Niye riske giriyorsunuz ki?
0
her seye atarlanan adam
(21.11.20)
@ her şeye atarlanan adam, ne izin belgesi? nereden alınıyor? Bizim çalışanlara da alalım. Bu zamana kadar hiç izin belgesi almadık. SGK işe giriş bildirgesi ile işe gidip geldiler.

@dildo kardeş, ne tribünü, burada herkes benim genel müdür olduğumu biliyor. Belgrad Ormanı da bana 12 dk. Tabii, zengin olunca yapılacak şımarıklıklar.
0
🌸stewie
(21.11.20)
Eğer üretim ve tedarik işiniz Belgrad Ormanı'nın koşu parkuru içinde değilse bence ceza hak edersiniz. Şimdi devlet kurumlarında çalışanlar yetkilerini kötüye kullanıyorlar diye şikayet ediyoruz; fakat vatandaşın hali de görüldüğü gibi farklı değil...
0
malheiros
(21.11.20)
yahu anladım orasını. etik mi, ceza hak edilir mi diye sormuyorum farkettiyseniz. yasal olarak nedir? açık bir soru, istisna olmak için tedarik zincirinde bilfiil çalışmak mı gerekiyor. Ona bakılırsa, Migros’a gidecek kasiyer de işe giderken tuvaleti gelmişse, bir benzin istasyonuna çekemez, çünkü tedarik işi yapmıyor. Yoksa yapıyor mu? Tabakhane de değil gerçi, benzin istasyonu orası.
0
🌸stewie
(21.11.20)
Polis evrakının kapsamına bakar müsade eder bence sana, ama 8 de belgrad ormanına almayabilir güvenlik görevlileri orada istisna kapsamındayım demenin bir anlamı olmaz diye düşünüyorum
0
Diskirminant
(21.11.20)
hocam "goreve" gidiyorsanız serbest. bunun dışında şu sektörlerde çalışanları free passı var gibi algılamak mantığın temel ilkelerine bile aykırı; olsa olsa fıkralardaki temel, nasreddin hoca vs mantıgıı olur bu.
0
bluewhale
(21.11.20)
@stewie genelgede "Vatandaşlarımız, yukarıda belirtilen durumların varlığı halinde İçişleri Bakanlığına ait
E­BAŞVURU ve ALO 199 sistemleri üzerinden ya da Valilik/Kaymakamlıklara doğrudan
başvuru yoluyla Seyahat İzin Kurullarından izin almak kaydıyla özel araçlarıyla seyahat
edebileceklerdir" şeklinde yazıyor.
0
her seye atarlanan adam
(22.11.20)
(10)

corona kapan biri nasil davtanmali

buenosdias
arkadasla tartistik da bi de size soram dedim. evden calisan tek yasayan biri olarak semptom gostersem dahi durumum agirlasmadigi surece test. hastaneyle ugrasmam, kendi kendine gecmesini beklerim dedim. ne gibi zarari olabilir?
arkadasla tartistik da bi de size soram dedim. evden calisan tek yasayan biri olarak semptom gostersem dahi durumum agirlasmadigi surece test. hastaneyle ugrasmam, kendi kendine gecmesini beklerim dedim. ne gibi zarari olabilir?
0
buenosdias
(21.11.20)
Hicbi zarari olmaz abi ne olacak evde otur zaten mis gibi grip gibi yatarak iyiles
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.11.20)
Test olup pozitif çıkarsan tarif ettiğinden tek farkı sana ilaç getiriyorlar. Ablam pozitif çıktı ama ilacı kullanmadan atlattı. Zaten çok hafif geçiriyordu.
0
himmet dayi
(21.11.20)
Evden çıkmadığınız sürece ilaç dışında bir farkı yok bence de.

Semptomsuz atlatan insan sayısının tanılanmış insan sayısından kat kat daha fazla olduğu her fırsatta söylenen bir şeyken kendileri neden aksini savunacak kadar karşınızda duruyorlar ben onu merak ediyorum. Belki kendilerinde de var ama farkında değiller. Çok basit bir mantıkla virüslüymüş gibi davranmak zor bir şey değil eğer çok kalabalık bir ortama girmek zorunda değilseniz.

Bence 8-9 aylık süreçteki en manasız tartışma olmuş :) Siz haklısınız. Herkes de biliyor.
0
desdenova34
(21.11.20)
10 gün rapor veriyorlar. O işine gelir sadece. Sonun dışında bir şey fark etmez.
0
westblack
(21.11.20)
Corona bir çok kişide damarda pıhtılaşma yapıyor bu sonradan anı felç veya kalp krizine sebep olabiliyor. Pek öyle grip gibi geçip gitsin denecek bişey değil. Genç yaş kalp krizleri çığ gibi artacak büyük ihtimalle. En azından hafif atlatanların günlük coraspin kullanması gerekir mide kanaması vs gecmisi yoksa.
0
deer hunter
(21.11.20)
İzolasyon saglandigi ve endise duyulmadigi surece sakincasi olan bir durum degil bence ama cigerlere indi mi, ilaç kullanmak gerekir mi gibi endiseler yasanirsa hastaneye gitmek gerekiyor. En onemlisi izolasyon.
0
(21.11.20)
@deer hunter, "Corona bir çok kişide damarda pıhtılaşma yapıyor bu sonradan anı felç veya kalp krizine sebep olabiliyor." ifaden doğru ama eksik. "corona geçirmiş ve favirapir ya da plaquenil türevi ilaçlar kullanmış olanlar felç, kalp krizi, beyin kanaması, karaciğer yetmezliği ve buna bağlı ani insülin atakları geçiriyor" şeklinde düzeltsek daha iyi olur.
0
olivia
(21.11.20)
bence kronik rahatsızlık yoksa ve hali hazırda evdeyseniz gerek yok.ortada şu olur bu olur beyin kanaması felç akciğer hasarı gibi iddalar dolaşıyor ama bununla ilgili sözü geçen bir üniversiteden akademik bir araştırma görmedikce inanmayacağım ve inanmayı saçma buluyorum.
0
bluewhale
(21.11.20)
Pihtilasma icin; (benim de kafaya taktigim bir konuydu)

Semptomsuz veya hafif semptom ile gecirenlerin aspirin icmesinin bir yarari olmadigi, (bosuna icmeyin demeye getiriyordu)

Evde orta siddetli semptom ile gecirenler ve daha ust seviye olarak hastanelik olanlarin gunde 1 aspirin icmesinin faydali olacagi yaziyordu okudugum ve guvendigim bir doktorun paylasiminda.


Ben 1 ay once ppozitif idim ve hicbir belirtim yoktu sadece temasli oldugum icin test yapilinca pozitif oldugumu anlamistim. Pihtilasma, kalp krizi vs korkusundan 1 aydir aspirin iciyordum her gun. Ama bu yukarida yazdigimi okuyunca, acikcasi haftada 2 ye dusurecegim aspirini, kendimce salak sacma bir orta yol buldum :D
0
invictae
(21.11.20)
“ Corona bir çok kişide damarda pıhtılaşma yapıyor bu sonradan anı felç veya kalp krizine sebep olabiliyor.”

Bu ifadeyi söylemenizi sağlayan istatistikleri paylaşır mısınız? Yok çevremizde onlarca hastalık geçiren var her yaştan kimsede böyle bir şey görmedik de. Kaldı ki hastalığın ölüm oranları da ortada. Gereksiz sansasyonel bir ifade olmuş.
0
catch the arrow
(21.11.20)
(4)

iş - kariyer sorusu

taha1907
selamlar;sizlerden fikir almaya geldim. öncelikle kendimi tanıtayım. türkiyenin sayılı okulların birinden işletme bölümünden mezun oldum, yurt dışında staj yaptım, ingilizcem iyidir. temmuz ayında mezun oldum. o zamandan beri iş arıyordum, yapmak istediğim kariyer yolculuğu ise satış.1) yaklaşık 1,5
selamlar;

sizlerden fikir almaya geldim. öncelikle kendimi tanıtayım. türkiyenin sayılı okulların birinden işletme bölümünden mezun oldum, yurt dışında staj yaptım, ingilizcem iyidir. temmuz ayında mezun oldum. o zamandan beri iş arıyordum, yapmak istediğim kariyer yolculuğu ise satış.

1) yaklaşık 1,5 ay önce %100 yerel, sektöründe lider olan bir gıda firmasıyla anlaştım ve başladım. maaşı ilk giriş için ortalamaydı o yüzden kabul ettim. departman satış departmanı. fakat işe başladıktan sonra gözlemlerim şu şekilde oldu;
- şirket çok geleneksel, çalışan sayısı çok fakat sonuçta patron firması. girenin çıkmadığı bir devlet firması haline gelmiş.
- benim aynı departmanda çalıştığım kişiler çok saçma okul ve bölümlerden mezun. böyle de olunca kendimi bi tık enayi hissediyorum.

dolayısıyla işe karşı bi ön yargım olmuştu başladığım günden itibaren fakat pandemi koşulları işsizliği ve sonuçta fmcg sektöründe olmam nedeniyle ileride firma değiştirebileceğimi düşünüyordum.

2) fakat bu hafta içinde başka bi firma aradı. daha önce görüştüğüm bir firmaydı. burda da iş yine satış fakat firmalara teknolojik olarak outsourcing destek veren, yurt dışında yerleri olan ve halka arz olacak bir firma olarak düşünebilrsiniz. maaş olarak aynı, sadece yarım saat daha fazla yol gidicem. çalışan profili oldukça kaliteli.

şimdi bu noktada benim de aklım karıştı, bi yanda şirket kötü olsa da fmcg sektörü diğer yandan sektör olarak çok farklı fakat sonuçta keyif alabileceğim bir iş. uzun vadeli düşününce sizce hangisi daha mantıklı olur ?
0
taha1907
(21.11.20)
Hemen geç, iyi bir yerde işe başlamak önemli.
0
okumakserbestbegenmeksart
(21.11.20)
selamlar, öncelikle " benim aynı departmanda çalıştığım kişiler çok saçma okul ve bölümlerden mezun. böyle de olunca kendimi bi tık enayi hissediyorum."
öncelikle bu kafadan bir kurtulman lazım. ego seni hem iş hayatında hemde özel hayatında çıkmaza sokar. bana kalırsa daha az eğitimli !! insanlarla beraber çalışıp potansiyelinin harcandığını düşünmek, yurtdışında mba/phd yapmış adamların yanında ufo gören köylü gibi hissetmekten iyidir, bunu şu yüzden yazıyorum gideceğin firmanın profili boyle olabilir ve bakış açın iş degil etiket üzerinden olursa kendini yetersiz hissedebilirsin orada.

bunun dışında ben yerinde olsam her zaman yatay hiyerarşinin olduğu uluslararası şirketleri patron şirketlerine tercih eder idim.
0
bluewhale
(21.11.20)
Iş arkadaşların çok saçma okul ve bölümlerden mezun ise başka şirkete geç bence. Bazen onların senden daha iyi maaş alması, daha iyi konumda olması sinir bozucu olabiliyor. Senin emeğin ile onların ki bir değilse hele..
0
meraklitursucu
(21.11.20)
Okulun objektif olarak da sayılı okullardansa kurumsal olmayan patron firmasında ne isin var zaten ayrıl bence.
0
pofudukayi
(21.11.20)
(9)

Covid 19 pozitif

karacigerim vur kadehlere
Pozitif olduğum bilgisi geldi az önce. Sadece iki gün evvel ateşim çıkmıştı akşam 1 saat filan. Başka bir belirti yok. Tabi olmayacağı anlamına gelmiyor. Birazdan gelip ilac bırakacaklarmış. Ne yapayım içeyim di mi ilaçları?
Pozitif olduğum bilgisi geldi az önce. Sadece iki gün evvel ateşim çıkmıştı akşam 1 saat filan. Başka bir belirti yok. Tabi olmayacağı anlamına gelmiyor. Birazdan gelip ilac bırakacaklarmış. Ne yapayım içeyim di mi ilaçları?
0
karacigerim vur kadehlere
(15.11.20)
Çok geçmiş olsun öncelikle, yani modern tıbba güvenmeyip bize nasıl güvenicen orasıda ayrı bir konuda da esas şeyi merak ediyorum neden içip içmeme konusunda tereddütlüsünüz?

Bende geçirdim bu arabada çatır çatır içtim, sorgulamak aklımın ucundan bile geçmedi. Tekrar geçmiş olsun
0
paramolacak
(15.11.20)
Eczacı, doktor veya bilim insanı olmadan iç ya da içme diyemem fakat tecrübemi yazayım.

Eşimin babası pozitif çıktı ve ilaçları belirtildiği ölçüde içti. Birkaç gün içinde bütün vücudunda kabarıklıklar oluştu ve ufak halüsinasyonlar görmeye başladı. Ardından 10 güne yakın hastanede yattı. İlaçları hemen bıraktırdılar ve yan etkisi olduğunu söylediler.

Temaslı olduğumuz için bir hafta sonra biz de pozitif çıktık ve eşimle bu ilaçları kullanmadık. Test yaptırdığım gün sonuç daha çıkmadan doktorum, bağışıklık sistemi güçlendirici ve antibiyotikli bir reçete yazmıştı. O ilaçları kullanarak geçiriyorum süreci.
0
mr rosebud
(15.11.20)
iç ama uzerine alkol alma.
0
bluewhale
(15.11.20)
öncelikle çok geçmiş olsun.
sanırım nick'ten dolayı tereddütünüz var.
ilaçları almadığınız taktirde her geçen an ölüme daha yakınsınız, bunu hatırlamak yeterli olacaktır umarım.
düzenli için iyi beslenin, iyi uyuyun. bol su alın.
0
jimjim
(15.11.20)
ilaçları kullanmanız lazım. kan sulandırıcı gibi bi ek de almanız gerekebilir
0
ala09
(15.11.20)
Kuzenim doktor, pek sıcak bakmıyor ilaç kullanımına. Sadece fikir sordum buranın da amacı bu galiba ki burada da doktorlar var. @paramolacak

Nickten dolayi tereddütüm yok, 8 senedir düzenli spor yapar kalori sayarım tatlı,alkol kullanmayali seneler oluyor. @jimjim

Herkese teşekürler.
0
🌸karacigerim vur kadehlere
(15.11.20)
Sadece o belirtilerle olabiliyor. Ama bi noktada nefes darligi, oksuruk baslayabir. İlaclarla ilgili gerçekten kafa karistirici bir durum var dunyada farkli uygulamalqr nedeniyle. Gelen ekip belirtilerini soruyor ve ona gore ilaclardan birini veriyor gordugum kadariyla. Pla.. biraz daha fazla yan etki verdigi icin belirtisi az olanlara verilmiyor pek diger ilac (fav..) daha az yan etkiye sahip size de onu birakirlar muhtemelen. Ben de sizin gibiydim ama ani bir kotulesme olur korkusuyla ictim. (İlk gun 8er tane almak biraz goz korkutuyor evet) ama ciddi bir sıkıntı yaratmadi. Bu noktada deneyim dışında soyleyebilecegim baska bir sey yok.Doktorlarin da farklı farkli fikirleri var takip ettigim kadariyla.
0
red g
(15.11.20)
Öncelikle geçmiş olsun. Bence böyle bir soruyu doktorunuza sorun ve öyle karar verin. Burda fırlamanın biri hayır kullanma bıdı bıdı yapınca kullanmakta vaz mı geçeceksiniz??
0
limonlu eksi
(15.11.20)
ilaç verildiyse kullanın.
bazıları çok hafif atlatıyor, yani şimdi iyiyim ama bir kaç güne kötü olur muyum diye diye evham yapmayın diye söylüyorum.
0
nuisance
(15.11.20)
(7)

Dunyada bizimki gibi yabanci telefona IMEI kilidi yapan var mi?

robokot
Sb. Merak ettim, yurtdisindan alinan telefonlari belli gun sonra harc odenmezse kilitleyen, bu uygulamaya basvurmus baska bir ulke var mi?
Sb. Merak ettim, yurtdisindan alinan telefonlari belli gun sonra harc odenmezse kilitleyen, bu uygulamaya basvurmus baska bir ulke var mi?
0
robokot
(14.11.20)
İngilizce arattim hiç Türkiye vs demeden. Direkt Türkiye çıkıyor başka da ülke çıkmıyor...
0
logisticsmanager
(14.11.20)
ben bunu arastirmistim birkac zaman once. Azerbaycan, Iran, Endonezya gibi yerlerde var sanirim ama marka modele gore degisiyordu ucretler yanilmiyorsam. (yani cihazin fiyatina gore)

bizde de yoktu eskiden tehey...
0
yoggi
(14.11.20)
Var bir çok ülkede
0
acebi
(14.11.20)
@acebi mesela hangi ulkelerde
0
🌸robokot
(14.11.20)
Ekonomisi patlak ülkelerde olma olasılığı yüksek, tr nin aynı ligde olduğu ulkelere bakabilirsiniz.
0
bluewhale
(14.11.20)
Brezilya ve Hindistan olabilir. Bu ikisi de sağlam vergi alıyor telefondan.
0
catch the arrow
(14.11.20)
Biraz daha arastirdim. Endonezya ve Şili'de var misal. Ama Şili'de bedava, Endonezya'da telefon bedeli 500 dolari gecerse o geçtiği bedeli yüzde 40 kadar vergilendirmisler.
Onun dışında iran buldum telefon modeline göre değişse de 60 euroymus.
Kısacası bunu yapan ulkeler fakir ulkeler bizim gibi. Ama fakir olanlari bile bizim gibi 160-180 euro ödetmiyor.
Gurur duyalim.
0
logisticsmanager
(14.11.20)
(5)

Kitap tavsiyesi

bluewhale
okuyup beğendiğim Bozkırkurdu ve zorba gibi kitaplara benzer tarzda tavsiyeleriniz nelerdir?
okuyup beğendiğim Bozkırkurdu ve zorba gibi kitaplara benzer tarzda tavsiyeleriniz nelerdir?
0
bluewhale
(13.11.20)
bu kitaplarla ilgili neyi beğendiğinizi de yazarsanız daha iyi tavsiye gelebilir.

üslup? hikaye kurgusu? karakterler? dönem?
0
levpontryagin
(13.11.20)
Bu kitaplardaki karakterler kendi hayatlarıyla ilgili bir arayış içindeler. yani felsefi bir yönü var bu iki kitabın diger romanlara gore biraz daha içe dönük eserler. bu açıdan beğendim.
0
🌸bluewhale
(13.11.20)
Yahudi Efendi ve Beşpeşe

romanı aradığınız kitaplar.
0
put it in your appropriate place
(13.11.20)
Agota Kristof: Büyük Defter-Kanıt-Üçüncü Yalan
0
adivar
(13.11.20)
Erland Loe - Doppler

Buradan) bakabilirsiniz : www.idefix.com
0
levpontryagin
(13.11.20)
(10)

Antidepresan etkisi gösteren içki var mıdır?

ir mania
Şöyle ki evdeb işe işten eve bir hayatım var bikaç senedir. Zaten introvert biriyim. Sorun şu ki ofiste insanlarla muhatap olmak zorundayım fakat bu insanlar zamanında bana kötü davrandıkları için onları sevmiyorum. Profesyonel destek alsam ilaç kullandıracaktır. Benzer etkiyi gösteren bir içki yok
Şöyle ki evdeb işe işten eve bir hayatım var bikaç senedir. Zaten introvert biriyim. Sorun şu ki ofiste insanlarla muhatap olmak zorundayım fakat bu insanlar zamanında bana kötü davrandıkları için onları sevmiyorum. Profesyonel destek alsam ilaç kullandıracaktır. Benzer etkiyi gösteren bir içki yok mudur? Akşam iki duble atıp sabaha öpüjem janlarım modunda olayım ofise oynayarak kahkalarla gireyim? Ofistekilere dünyanın en iyi insaniymislar gibi davranabileyim.
0
ir mania
(06.11.20)
Bunu içki gibi pahalı ve zararlı bir yöntemle elde etmek zorunda değilsin. İç dünyanla ilgilenip onu havalandırarak, perdesini penceresini açıp içeri güneş ve temiz hava doldurarak, dağınıklığı ve tozu kiri toplayıp süpürüp atarak silip temizleyerek de yapabilirsin. Sadece hayal gücü. Uykuya dalarken ve uyanır uyanmaz 1'er doz.
0
1bir1bir1
(06.11.20)
yoktur. akşam içtiğin hiç bir içki sabaha vücudunda herhangi bi kafa yaratacak kadar kalmaz. ilaçlar öcü değil. herkes kullanıyor sen de kullan doktora gidip.
0
ruby elixir
(06.11.20)
Yok. Hatta booze blues diye bir şey var ki istediğinin tam tersi etki yaratabilir alkol sende.
0
buff
(06.11.20)
@kraltaci

Evet bitmez çünkü böyke bir şey var. Olmayan şeyi söylüyor değilim. Bu anlattıklarımı yapamayacak kadar gerginse bunu ifade eder ve çözümünü ister.

Bak sorun olarak gösterdiği tek şey ne:

""Sorun şu ki ofiste insanlarla muhatap olmak zorundayım fakat bu insanlar zamanında bana kötü davrandıkları için onları sevmiyorum.""

Tamamen duygu durumundan bahsetmiş. Bunu nasıl değiştireceğini veya nasıl -mış gibi yapabileceğini soran bir duyuru. Doktorların ilgi alanı değil. Farkında mısın bilmem.

@ir mania

Sorunu tam olarak anlatabildiysen doktora falan gitme, durduk yere virüs mirüs kapma. İçkiye bilmem neye de sardırma, alışma. Bir psikolog bul çevrimiçi seans al. Öfkelerini hallet. Paran yetmeyecekse ve tanımadığın insanlara dert anlatmak hoşuna gitmeyecekse de gerçek söylüyorum iç dünyana yönel ve kendinle ilgilen. Daha iyi bir teknik yoktur.
0
1bir1bir1
(06.11.20)
Alkol anti-anksiyetiktir. Yani alınca endişe duygusu azalır, dolayısıyla insanlar alkol alınca yükselip, söyleyemeceği şeyleri söyleyebilirler. Ancak bunun yanında alkol bir depresandır da. Özellikle etkisi geçmeye yakın depresif mod yükselir. Dolayısı ile sizin durumunuzda alkol iyi bir seçenek değil.
0
jangbogo
(06.11.20)
içki olarak kabul ederseniz: Sarı Kantaron Çayı
0
superior
(06.11.20)
öncelikle seni akşam içecegin içkinin ertesi günü insan ilişkilerini geliştirebileceğini düsünmende ki naiflikten dolayı sevgiyle selamlıyorum :) ama alkolun olayı o degil.
o dediğin mod eğer "artifical" olarak oluşturulmak isteniyorsa antidepresanlarla saglanıyor. doktora git,gerekliyse ilaç kullanmaktan çekinme.
Eger dünya, özellikle ulkenin durumu buralara gelmemiş(çok kötü) olmasaydı işini değiştirmeyi dusun derdim ama o seçenek suan için çok riskli.
0
bluewhale
(06.11.20)
Yoktur. Düzenli aldığın hemen her şeye bünye direnç gösterir ve hep daha fazlasını bekler. Her akşam bir shot viski içersin rahatlarsın ama bir ay sonra shot falan kesmez.
0
pass
(06.11.20)
bu kafayla varacağın tek yer alkolizm olur.

ilaç kullanmaya niye karşısın anlamadım. adı üstünde profesyonel destek. ilaç işe yaramıyor ya da olumsuz etki yaratıyorsa seninle ilgilenen profesyonel zaten değiştirecektir onu.

alkolü mutluluk aracı olarak görmek ciddi bir sorun olur, bunu hafife almayın.
0
der meister
(06.11.20)
1) alkolün günde yarım kadehi dahi zarar verdiği ispatlandı

2) psikiyatrinin vereceği ilaçlar öcü değil. yüz milyonlarca insana çare olmuş, yüz milyonlarca insan üstünden denenmiş güvenilir ilaçlar. bu ilaçların kullanılmayacak kadar zararlı olduğu iddiası tamamen şehir efsanesi.
kendini rahatlatmak için bu konuda yabancı dergilerde bilimsel yayınları tara. bu ilaçların kalıcı zararı üstüne hiçbirşey bulamayacaksın. ama bak sadece ingilizce ve yabancı dergiler dedim. sözlük falan demedim.

3) alkol alkolizme götürebilir. sürekli psikiyatri ilacı kullanıp kalıcı zarar gören ve bağımlısı olup bırakamayan dünyada tek bir kişi olduğunu sanmıyorum. istediğin ana ilacı bırakabilirsin. zaten doktor yazmazsa eczaneden alamazsın.
0
aslindasorunumpsikolojik
(07.11.20)
(4)

Depremzedelerin göçük altındayken çekilen videoları

ırene adler
>> Selam herkese, göçük altında kalan kisilerin o anki videolarını paylaşmak veya basına vermek doğru mu sizce?Bir insanın başına gelebilecek en kötü olaylardan biri ve müthiş bir şok hali.Arama kurtarma ekibindeki kişilerle depremzedeler arasında kalması gereken anlar değil mi bunlar? Bana mı yanlı
>> Selam herkese, göçük altında kalan kisilerin o anki videolarını paylaşmak veya basına vermek doğru mu sizce?


Bir insanın başına gelebilecek en kötü olaylardan biri ve müthiş bir şok hali.Arama kurtarma ekibindeki kişilerle depremzedeler arasında kalması gereken anlar değil mi bunlar? Bana mı yanlış geldi? Kacirdigim noktalar mı var bilemiyorum.
0
ırene adler
(04.11.20)
Habercilikte dahi bir kamu yararı gözetilmeli, yetişkin ya da çocukların hem haberlerde hem de sosyal medyada bu kadar çok dolaşıma sokulması yanlış ve sorunlu, bunlar üzerinden yemek ve kargo şirketlerinin kendi reklamlarını yapmaları da

www.instagram.com
0
freebird5406_2
(04.11.20)
Haber kuruluşların yayınları için bir şey diyemem, muhtemelen onun da bir sınırı vardır ama sıradan vatandaşın çekip yayması hem etik hem de yasal olarak hatalı bir davranış gibi geliyor bana, şov amaçlı yayınlara zaten diyecek bir şey bulamıyor insan.
0
angelus
(04.11.20)
etik değil ve ahlaksızca.
0
bluewhale
(04.11.20)
do you remember me
(04.11.20)
(18)

Fransa’da ne iş yapacağım?

le jeune turc
Merhaba Arkadaşlar,Evlilik vasıtasıyla 1 ay önce Fransa’ya geldim. Çalışma iznim var.Lisansım ve yüksek lisansım Türk dili üzerine.1 yıl üniversitede yabancılara Türkçe öğrettim. O alanda sertifikam da mevcut.Gerek Türkiye’nin giderek bataklığa sürüklenmesi gerekse de Türk imajının bataklığa çoktan
Merhaba Arkadaşlar,

Evlilik vasıtasıyla 1 ay önce Fransa’ya geldim. Çalışma iznim var.
Lisansım ve yüksek lisansım Türk dili üzerine.
1 yıl üniversitede yabancılara Türkçe öğrettim. O alanda sertifikam da mevcut.
Gerek Türkiye’nin giderek bataklığa sürüklenmesi gerekse de Türk imajının bataklığa çoktan saplanmış olması nedeniyle bu alanda bir gelecek göremiyorum.

Fransızcam A2-B1 arasında. İngilizcem B2-C1 arasında. Bayağı iyi anlayıp konuşurum ama burada pek bir geçerliliği yol. Sürücü ehliyetim yok. Aracım veya bisikletim yok. Bisikletim olsa dahi dizlerim ve belim çok sağlam değil. 1 yıl askerlikten sonra zaten eklem romatizmasından muzdarip olan bedenim özellikle dizlerini eline aldı. Diz meselesi Uber tavsiyeleri için, bel meselesi de inşaat işleri için. Ağır kaldırırsam iyice mahvolurum diye düşünüyorum.

Lille’deki abartısız bütün restoranları ve fast-food mekanlarını gezip bulaşıkçı veya temizlikçi arayıp aramadıklarını sordum. Çoğu yer işleri kötü olduğundan iş aramama bile şaşırdı. 15 kadar yere öz geçmişimi bıraktım.

Karantina malumunuz. Kasım sonuna kadar restoranlar paket satışı dışında kapalılar. Alışveriş dışında günde 1 saat sokağa çıkma iznimiz var.

Bir Fransız restoranının sahibi ile iş görüşmesi yaptım karantina başlamadan önce. Karantina bitmeden 1 hafta önce beni ara, deneme yapalım deyip kendi numarasını verdi.

Bayağı meşhur bir dönerci zincirinin sahibi de öz geçmişimi aldı. Bu işlere kardeşinin baktığını ama öz geçmişimi mutlaka ileteceğini söyledi.

Karantina olmasaydı belki o Fransız restoranında başlayabilirdim.

Şubat’ta askerliği bitirince Mart’ta evlenmeyi planlıyorduk. En geç Haziran’da da burada olurum diyordum. Kovid patlayınca Ekim’de gelebildim. 8 aylık işsizlik de özgüvenimi çok düşürdü.
Bütün restoranlara tek tek girip bulaşıkçı arıyor musunuz diye sorabilecek özgüvenim ve hırsım var ama uzun süreli işsizliğin ardından dilini ileri düzeyde konuşamadığım ve şu an karantinada olan bu ülkede ne iş yapacağımı şaşırmış durumdayım.

İlerisi için ticari fikirlerim mevcut ancak şu an uygulayabilecek sermayeye kesinlikle sahip değilim. Sıfırım hatta.

1 aydır bütün masrafları eşim karşılıyor. En az bir ay daha öyle olacak olması bir de kısıtlılık hissi beni biraz bunalttı. İlk aydaki bütün mutluluk hormonlarımı tüketmiş gibiyim. 2 sene önce üniversitede sözleşmeli de olsa okutmandım, mesleki tatmin yaşıyordum. Geçen sene de bu vakitler gomtanım gomtanım diye dolanıyordu insanlar. Ha ben kendimi çok kaptırıp muvazzaf gibi takılmıyordum ama üstüne uzun süreki işsizlik gelince insan bir sudan çıkmış balığa dönüyor.

Adam gapağı evropaya atmış nabaceğanı bize zoruyo yauv diye düşünmemenizi rica ediyorum. :(
0
le jeune turc
(04.11.20)
Kapağı avrupa’ya atmak bu olmamalı ya. Üzüldüm. Yerinizde olsaydım alanımda iş bulmaya çalışır, mesleğimi icra etmek için yeni yollar denerdim. Gerekirse fransa’dan diploma alırdım. Bunu düşünmeniz uzun vadede hayattan aldığınız tatmini artırır.
0
ruhen hastayim ben
(04.11.20)
Fransa'da üniversite mezunları işçi olarak çalışabiliyorsa fabrikalara başvurun derim. Özellikle otomotiv sektöründe iş bulma şansınız olabilir. Mesleğinizi yapmayacaksanız meslek öğrenebilirsiniz.
0
dissendium
(04.11.20)
boynunu eğme, oraya giderken işsiz olacağını biliyordun neticede, yenge de bunun farkında olması lazım; konuşmuşsunuzdur illa ki. hele ki bu kısıtlamaların olduğu dönemde iş bulmak çok daha zordur, o yüzden kendini kötü hissetmene gerek yok. aranızdaki iletişim ne şekilde bilmiyorum ama 1 ay iş bulamadın diye senin hakkında kötü düşünmüyordur elbet. moralini bozup kötümser bakarsan onu da üzmüş olursun, tatsızlık üstü tatsızlık.

iş aramaya devam tabii ki. şuraya bak diye bir fikir veremem ama moral bozmak için daha erken, gider gitmez hop diye kapmayacaklardı neticede seni. ekstra olumsuz bir durumda değilsin yani. ayrıca ben senin şu anki şartlarında olmayı bile kabul edip yerinde olmak isterdim. millet bir dayanağı olmadan gidiyor, senin native eşin var bi de! hala şanslısın, bişey kaybetmiş değilsin, kendine gel, her şey güzel olucak.

bu arada bekar baldızın varsa tanıştırabilirsin bizi, gelirim beraber işsiz oluruz şlkdfgda

edit: whoosie aşağıda güzel bir noktaya değinmiş. benim fransa'da doğup buraya göçen çok türk tanıdığım var, hepsi de yamuk türkçeli. orada türkçesi gelişsin isteyen türk kesin bulunur.
0
Bruce
(04.11.20)
Abi avrupa dediğin talep edilen mesleğin yoksa yalan. senin şu durumda yapabileceğin restoranların açılmasını bekleyip onlara başvurmak. özellikle turk restoranlarını googledan bul , git ve konuş. normal zamanda kesin ihtiyaç var ama pandemiden dolayı şuan olmaya bilir.
Bir de online alışveriş yapılan sanalmarket tarzı oluşumlar, onların depolarında her zaman elemana ihtiyac oluyor(sipariş falan hazırlıyorsun vs)Ayrica forklift sertifikası alıp depolarda operatorluk yapılabilir.
3. seçenek kendi işini kurmak
4. seçenek meslek okulu okumak
0
bluewhale
(04.11.20)
17 yaşında yanlış yönlendirme ile amcamın yanına okumaya diye gittim. 6 ay dayanamadım ve geri döndüm. çok az fransızcam ve hiç ingilizcem yoktu. bence dil ve diploma avantajın var. ben bir yenge mağduru olarak döndüm. senin gibi dil avantajım olsa zorlardım o zamanlar çok ah ettim. iş bulmak çok zor.

pariste yaşayan kuzenim lise mezunu olarak iş bulamadı ve türkiyeye geldi. tek farkı fransızca bilmekti. izmirde belçika firmasına telefonla müşteri hizmeti deneyimi verdi.(yaklaşık 6 ay) daha sonra parise zorunlu geri döndü. burdaki tecrübesini ekleyip bir iş buldu. 1300 euro maaş alıyor. pariste kıt kanaat geçiniyor.

zorlamazsan olmaz zorla.
0
mikahakkinen
(04.11.20)
Yabancılara Türkçe eğitim konusunda Türk imajından dem vurmuşsunuz ama hedef kitleniz aslında Türkçe öğrenmek isteyen yabancılar değil, çocuğu Türkçe öğrensin isteyen Türk göçmenler olabilir, o tarafı denediniz mi hiç komünite gruplarından falan?
0
whoosie
(04.11.20)
Hocam Leboncoin üstünden al sat falan yapsaniz, belli bir birikim olunca araç alıp Uber denersiniz. Haftasonu geceleri falan eglence yerlerinde çok iyi para kazaniyorlardi.
0
spacevan
(04.11.20)
internet üzerinden diplomalarınızı falan yazıp online türkçe eğitimi verebileceğiniz mecralara başvurmaya ne dersiniz?
mesela camblydeki hocaların çoğu öğretmeye çalıştıkları dil dışında mükemmel değiller.
0
baharat
(04.11.20)
moralini bozmak gibi olmasın ama diz ve bel sorunların varsa garsonluk-bulaşıkçılık gibi işleri de tavsiye etmem, hatta über yap daha iyi yani, o kadar yorulmazsın. bahsettiğin iki işte de sıklıkla ayakta duracaksın, nasıl olacak ki o?

e-ticaret işine mi girsen acaba? ben de çok bilmiyorum ama al-sat yaparak güzel para kazananlar varmış. -mış tabi, ben duyduklarımı söylüyorum. bu arada türkçe öğretme işini bence çok da hafife alma, akademideki insanlar daha farklı kafada olabiliyorlar, görmüşsündür illa ki. yani atıyorum, sırf türksün diye hor görmeyecek üniversiteler/hocalar vs olabilir. olmama ihtimali yüksek tabi ki de, öneride bulunuyorum işte. çalışabileceğin üniversitelerdeki türk hocalarla irtibata geçsen, belki bir öneride bulunabilirler. ek olarak doktora programlarına başvurup, varsa teaching assistant olaylarına girebilirsin, ta'lere çok kötü para vermiyorlar çünkü, yani açlıktan ölmezsin. sözel alanlarda durum biraz zorda, kabul ediyorum ama denemekten ne çıkar?

bir de bulunduğun yerdeki türk topluluklarına vs bakabilirsin belki. kardeşimin arkadaşı kanada'ya gitmişti, o şekilde ev-iş herşeyini ayarlamıştı. gerçi eşim almanya'dayken çok kazık yediği olmuştu ama onun da bazı işleri hallolmuştu tanıdıkları sayesinde.

bir inşaat işi değil de, tesisat işi tarzı şeyler olabilir, çok ağır kaldırman gerekmeyebilir ama ben yine zorlanacağını düşünüyorum. yine de şunu da örnek vereyim: kardeşimin bir arkadaşı kanada'da ev tadilatı yaparak -yer karosu döşeme vs- iki ayda araba çekti altına -ikinci el ama olsun yani, bence yine de süper- öyle işlere de bakabilirsin belki, eğer çok zorlanmayacağını düşünürsen.

edit: evet bir de online ders de verebilirsiniz, o da var.
0
pasp
(04.11.20)
tercümanlık yapmaya çalışın türkçe - ingilizce vs. online olarak. hatta bir an önce fransızca öğrenip fr-ing - tr yapabilirsiniz. iyi para var ama işte fr öğrenmek lazım.
0
matilda
(04.11.20)
Fransızca bilginizin yetersiz olması büyük sorun. Üniversitelere, Türkçe kursu olan bölümlere okutman olarak başvurabilirsiniz. Lille şehrinde durum nedir bilmiyorum ancak değil Avrupa’da Hindistan’da bile Türkçe okutmanlık yapan TDE mezunları var.
whoosie doğru demiş, bir ilerisine gidip, Türk konsolosluğu eğitim ateşeliğine de yazın. Onlar bir talep olursa şişe yöneltirler.
0
buf-e kür
(04.11.20)
Aklıma gelenlerin bir kısmı yazılmış, ben de şu 2 şeyi ilave edeyim.
-Fransada faaliyet gösteren vakıflarda ya da derneklerde (araştırın tabi, başınıza dert olacak bir yer olmasın) Türkçe kursları veriliyor, oralara bakabilirsiniz ya da Türk-Fransız Ticaret Derneği vardı, buralarla iletişime geçin, işin dış ticaret kısmında(operasyon kısmında özellikle) iş bulabilirsiniz.
-Meslek edindirme kursları vardı, iş garantili. Bir arkadaşım başvurup gitmişti, hala var mı bilmiyorum, bahsettiğim 10 yıl önceydi, bir araştırın bu söylediğimi isterseniz.
0
Rh Negatif
(04.11.20)
Üstad kaç kere konuştuk aslında ya. Keşke yakın bir yerde olsan da yardım etsek ama aramızda yarım gun var neredeyse...
Bir kere ehliyetin olmaması kötü olmuş, burada hem pahali hem daha zor.
Onun dışında Lille gene büyük şehir, bir sey cikabilir. Deneyim istemiş ama şöyle bir şey var misal;
www.indeed.fr

Onun dışında kafana bu kadar takma. Esinin geliri varsa hallolur. Biz 4 ay esimin ailesinin yaninda yasadik ben iş bulana kadar. Bunlar ilk basta normal kafana takma. Türkiye'de bile is yok ki sen dilini bilmedigin yerde Türkçe diplomasi ile geldin.

Bu arada sana diyeceğim tek sey; temizlik firmalarina girmeye calis. Benim çalıştığım yerin temizligini yapanlar cok memnun genelde. Agir kaldiracak edecek isleri yok. Bence oldukça ideal bir is ve dil bilmene de cok gerek yok (acikcasi calisanlarin cogu yabancı türk abi vardi emekli oldu, simdi yunan bir abla var, sonra afrikali var cezayirli var).
Sana tavsiyem bu kadar motiveysen esinle falan beraber böyle is edinme kurslarini falan bulmaya calis. Acikcasi burada ofiste düz adam olmak yerine tamirci/cilingir/boyaci/tesisatci/elektrikçi olmak cok daha iyi. Bu tabi fransizcan iyilesince yapilacak is.
Onun dışında lille tarafinda üretim var ama üretime dil bilmeden girmen zor açıkçası. Yoksa fabrikada isci olmak falan iyi.

Neyse cok uzadi; ilk bakista direkt bir çözüm yok gibi covid sebebiyle. Pole emploi, indeed vs gibi sitelerden Türkçe bilen arayan islere baksan en ideali gibi.

Ben biraz düşüneyim tekrar bir sey cikarsa sana yazarım.
Bu arada lille'de yasamak zorunda misiniz? Yoksa mobil misiniz?
0
logisticsmanager
(04.11.20)
Bir fikrim yok ancak sabır dilemek istedim. Türk dili diploması ile fransada iş aramak çok zor iş gerçekten. Kolaylıklar diliyorum.
0
roket adam
(04.11.20)
Arkadaşlar cevaplar ve desteğiniz için hepinize çok teşekkür ederim.

Ekipman eksikliğimi giderir gidermez iTalki gibi sitelerde çevrimiçi ders ve Youtube olayına başlayacağım. Açıkçası askerlikten sonra biraz hamlasam da Türkçe öğretimi en iyi yaptığım iş. Bir zamanlar Youtube'a ders videoları yüklemiştim. O videolardan beni bulmaya devam eden, Reddit'te bile videolarımı paylaşan insanlar var. Ekipman işini çözer çözmez tekrar girişeceğim.

Garsonluk, tezgahtarlık, temizlik, bulaşık işlerinden anlarım. Yapmışlığım da çok öğrenciyken. Burada da Indeed üzerinden çeşit çeşit pek çok işe başvurdum. Başvurmaya da devam ediyorum. Bulaşık işinde sanayi tipi bulaşık makinesi sayesinde belim çok zorlanmadı.

Amazon'a başvuramıyorum çünkü aracınız olmadan gidemeyeceğiniz bir yerde.

Paris'te Türkçe öğretimine dair bir iş bulursam burada yaşayan bazı insanların yaptığı gibi hızlı tren için aylık bilet alıp 1 saat gidiş 1 saat dönüş şeklinde orada çalışabilirim.

Yüksek lisans tezimin çok uzun sürmesi ve arş. gör. kadro sınavlarında hep ikinci olmak beni akademiden bayağı soğutmuştu, aklım bir yandan hep doktora yapmakta. Umarım Fransızcayı C1 seviyesine çektiğim zaman böyle bir şansa erişirim.

Al sat meselesine gelince, aklımda harika bir kırtasiye ürünü fikri var. Türkiye'den getirtip buradaki kitapçılara ve kırtasiyelik eşya satan yerlere toptan satmayı istiyorum. Ancak bunun için bir şirket kurmam ve önce bir sermayeye sahip olmam gerekiyor.

Buradaki Türk kitlesi düzgün Türkçe bilmemeyi kendine sorun etmiyor gibi bir intiba mevcut bende. O yüzden kafadan ilk elediğim seçenek hep bu oluyordu ancak denemek lazım. Haklısınız.

Eğitim ateşeliğine yazmak aklımın ucundan bile geçmemişti.

Hepinize tekrar tekrar teşekkür ederim arkadaşlar. Hem cesaret verdiniz hem de aklıma gelmeyen fikirler verdiniz. Baldız olayına çok fena patlattım kahkahayı. Bütün arkadaşlarım soruyor ancak ne yazık ki baldızım evli. :D
0
🌸le jeune turc
(04.11.20)
Alınma ama avrupa sana göre değil. Eğitim, meslek ve beceri anlamında oranın sana ihtiyacı yok.
0
indifferent
(04.11.20)
Hocam esinizin masraflari karsilamasina takilmayin. Evlilik de bu zaten, zor zamanda birine destek cikmak. Hem ulke degistirmissin oyle her sey pat diye yoluna girmeyecek tabii. Kesinlikle o konuya enerjinizi harcamayin.

Ileride bu yazdiklariniza emin olun guleceksiniz ve arkadaslariniza anlatacaksiniz.
0
oscar
(05.11.20)
(3)

Hukuk fakültesi devam zorunluluğu

dissendium
Hukuk fakültelerinde devam zorunluluğu ne durumda? Her ders imza alınıyor mu?
Hukuk fakültelerinde devam zorunluluğu ne durumda? Her ders imza alınıyor mu?
0
dissendium
(31.10.20)
Değişir okuldan okula, hatta hocadan hocaya.
0
elorelia
(31.10.20)
istanbul üniversitesinde devam zorunluluğu olmadığını kesin olarak biliyorum.
0
bluewhale
(31.10.20)
Marmara'da devam zorunluluğu yok.
0
vedatchilipeppers
(01.11.20)
(10)

Turkiye insanında komedi algısı..

bluewhale
Herkes herseye gülmüyor; misal çalgı çengiye gülenin bir kısmı, cem yılmaz filmlerine bazıları kolpaçino tarzı filmlere gülmüyor.kısaca ben kolpacino 1-2 ve kutsal damacanaya guldum, diger yazdığım filmlere 10 dakika dayanamadım.Bu tercih bizim kişisel algımızla mı, toplumsal yerimizle mi, yaşadığım
Herkes herseye gülmüyor; misal çalgı çengiye gülenin bir kısmı, cem yılmaz filmlerine bazıları kolpaçino tarzı filmlere gülmüyor.
kısaca ben kolpacino 1-2 ve kutsal damacanaya guldum, diger yazdığım filmlere 10 dakika dayanamadım.Bu tercih bizim kişisel algımızla mı, toplumsal yerimizle mi, yaşadığımız şehirle mi yada ne ile ilgili?
0
bluewhale
(20.10.20)
Gulunecek seyler, onceden guldurme amaciyla yazilmis, cizilmis seyler olmamali cunku.

Ben kara mizah turune daha cok guluyorum misal.

Youtube'da Arnold'ın meshur catchphrase'leri var, onlara yapilan yorumlara dakikalarca guldugumu bilirim.
0
Avoiding The Puddle
(20.10.20)
j r r tolkien hayrani ben kolpaçino 1-2 ve kutsal damacananın cen yılmaz fimleriyle yada çalgı çendi tarzı filmlerle ayı franksiyona ?hitap etmadigini düşünüyorum. bence çok dramatik/keskin bir fark var? söyleyin o fark nedir?
0
🌸bluewhale
(20.10.20)
Gülmek, saçma olana verilen tepkidir. "Saçma"da kendi hayatlarımızda oluşturduğumuz ya da bize dayatılan "normlar" ile belirlenen kendi norm'alimize aykırı olandır. Misvak diye bir "mizah" dergisi var mesela.
0
olivia
(20.10.20)
algı seviyesiyle alakalı. bebekler mesela yüzünü gizleyip birden ortaya çıkarınca gülüyorlar çünkü zeka seviyeleri düşük. bir iki yıl sonra da recep ivedik'e kutsal damacana'ya gülüyorlar. öyle bi şey.
0
bohr atom modeli
(20.10.20)
gulmek tamamen oznel bisey, recep ivedigi izlerken koltuktan dusen ben, safak sezere tek kare katlanamiyorum mesela..
peker acikalini izlemek icin ciddi para isterim lakin nejat uygur cem yilmaz icin geceden bilet sirasina girerim...
0
alttaraf
(20.10.20)
paco de lucia onların egosunu lego yapıp oynarım rahat ol sen. evet hala bekliyoruzzz.buyroooon.
0
🌸bluewhale
(20.10.20)
yani blue arkadas tam olarak ne aradigini anlatamadin bencez "oznel" kelimesi bircok seyi aciklarz bunun icine tahsilinde girer, yetistigin ve şu an bulundugun ortam da girer, okudugun kitap dinledigin muzikte girer.. illa tam cevap istiyorsan "kultur" meselesi diyebiliriz..
0
alttaraf
(20.10.20)
Tamamen deneyimle alakalı. Tam olarak neden birine gülerken birine neden gülmeyiz.
Ego, aşağılamak veya kendini ifade etmek gibi nedenler dışsal nedenlerdir. Bunu sormuyorsunuz galiba.
İçsel olarak nedenini soruyorsunuz anladığım kadarıyla.
Mesela ben de Cem Yılmaz’a pek gülmem veya Ata Demirer’e bayılırım.
Oyuncunun/ senaristin anlatıklarının hayatımızda karşılığı vardır. Tam da bu yüzden. Eğer anlattığı hikayeyle benzer hiç bi deneyiminiz yoksa ne diyo la bu moduna geçiriyor insanı. Bu deneyim illa kendi yaşadığınız değil çevreden, arkadaşlardan, aileden birinde görmeniz yeterli.
0
coca cola
(20.10.20)
Yetiştiği çevre ve algı meselesi ile ilgili.
Mesela ben, varoşta yetiştiğim için gora’yı abartıldığı kadar komik bulmam ama kolpaçino’yu 5 guy Ritchie filmine değişmem. Ya da deep Turkish web in dava açılmadan önceki karakterlerine büyük kahkaha atardım. Bu iki film ve kanaldaki karakterlerin hepsini, karikatürize edilmemiş halde, günlük hayatta tanıyorum çünkü.
0
mutlu yillar sana
(20.10.20)
akp'nin ayristirici politikasinin urunu bence. bir taraf recep ivedik mi iykk derken diger taraf'da sirf inadina cem yilmaz mi iyk deme geregi duyuyor. karsi cenahi gomme telasi onyargiyi yaratiyor. yoksa kolpacino'da cem yilmaz'da cok komik.
0
buenosdias
(20.10.20)
(26)

muhammed'in gerçekten peygamber olduğuna inanıyor musunuz?

insomniac
Uğratığı şeyler ve yaşam biçimi çok dünyevi değil mi?
Uğratığı şeyler ve yaşam biçimi çok dünyevi değil mi?
0
insomniac
(20.10.20)
Sahsen inaniyorum cunku bir insanin bu kadar seyi bilmesi ve kendinden onceki peygamberler hakkinda kissalar sunmasi olanaksiz.

Bu arada basligin silinebilir modlarca.
0
Avoiding The Puddle
(20.10.20)
o kıssalar bişekilde aktarılmıştır.
0
🌸insomniac
(20.10.20)
Zannetmiyorum. Cunku eski arap kabilelerinde hanif gelenegi bulunsa da dini etkin degildi. Yani kendilerinden once gelmis dinleri biliyor olmalari muamma.

Ama Muhammed peygamber de neticede bir mitoloji karakteri olabilirdi Gilgamis, Herakles gibi, sayet mezari olmasaydi.

Cunku gunumuzde yakin gecmiste yasamis insanlar icin bile gecerli delil ariyoruz.
0
Avoiding The Puddle
(20.10.20)
İsa ve Muhammed'in yaşadığına dahi inanmıyorum. Muhammed'e ait fotoğraf ya da temsili görsel paylaşmak günah islama göre. Ama neden?

İsa'nın da yaşadığına dair bir emare yok dönemin tarihçilerinin yazılarında.
0
himmet dayi
(20.10.20)
Hocam bir filozofun lafını referans vereceğim ama tam sözü hatırlamıyorum yaklaşık olarak şunu demişti; inanan için cevaba /kanıta gerek yok inanmayan için her cevap/kanıt yeni soru doğurur. boktan oldu farkındayım ama kısaca inanan zaten bir sekilde koyun gibi çok deşmeden inanıyor inanmayan da keçi gibi beynini patlatana kadar agaca tosluyor.
istedigin gibi devam et yani.
0
bluewhale
(20.10.20)
yaşamamış olabilir tabi ama ban adaha çok kanun maddeleri hazırlar gibi toplumsal yaşamı düzenleyen kurallar oluşturmuş biri gibi geliyor.
0
🌸insomniac
(20.10.20)
Beni supheye dusuren unsur su;

Islam fikhina dair ilk yazili eserler peygamberin olumunden 200 yil sonra ortaya cikmaya baslamis.

Bu cok ciddi bir sure.

3000 yil once yasamis Misir firavunlarinin bile gundelik hayati lahitlere kazinmis ama peygambere dair en ufak bir belge yok kur'an disinda.
0
Avoiding The Puddle
(20.10.20)
pass
(20.10.20)
Bence İslamiyet Arap mitolojisinin siyasi amaçlar neticesinde somutlastirilmis hali. İslam devleti kendi Tarihinin yazımında tekel oldugu için insanı şüpheye düşürecek başka bir yazılı kaynak bırakmadı. Kendilerinden önceki kisitli mevcut bilgiyi kullanip İslam dinini oluşturdular sonra da ''herhangi bir yazılı kaynaktaki bilgi Kuran'da yazmiyorsa yanlıştır yok edilmelidir, yaziyorsada Kuran'da zaten var o zman ona gerek yok ortadan kaldırılmalıdır'' anlayışıyla bütün yazılı birikimi ortadan kaldırdılar.
0
spadæs
(20.10.20)
@himmet dayı
Fotoğraflarını paylaşmıyorlar çünkü insanlarda insana tapma eğilimi var. Müslümanlar Allah’a değil de peygamberine tapmasınlar diye engellenmeye çalışılan bir şey. İnsana tapınca şirk oluyor çünkü.
0
damba
(20.10.20)
Dünyevi zaten, Allah’ın amacı bizim gibi bir beşeri dünyevi şeylerle karşılaştırıp, yaşamıyla bize rol model yapmaya çalışması değil mi?
0
damba
(20.10.20)
@himmet dayi İsa’dan Hıristiyan olmayan Tacitus ve Josephus bahsediyor. Ateist Tom O'Neill de kabul ediyor İsa'nın gerçekten yaşadığını. Ya direkt bunun hakkında bir kitabı var ya da ayrıntılı olarak bir kitabında anlatıyor.
0
black holes in the sky
(20.10.20)
tabudeviren
(20.10.20)
(inananlara saygimdan dolayi) hz muhammed'in peygamber oldugunu dusunmuyorum. aslinda kimsenin peygamber oldugunu dusunmuyorum. cok sey yazmistim, ama sildim. kendisini sevmesem de, Sevan Nisanyan'in bu konuyla ilgili konusmalari var youtube'da.

bunlar okuduklarim, sorumluluk kabul etmiyorum. kellem omuzlarim uzerinde gayet guzel.
0
ubi dubium ibi libertas
(20.10.20)
Yaşadıkları ve yaşam biçimi dünyevi olunca Tanrıdan mesaj getirmemiş mi oluyor? Hele ki yine dünyevi yaşayışlara hitap edecek şekilde. Ne bekliyordun ki? Her soruna olağan dışı çözümler üretmesini mi? Tanrılık iddia etmesini mi? Tanrıdan peygamber, peygamberden de Tanrı olmaz.

Almasını bilmeyen ama öğrenebilecek olanlara gönderilmiş bir peygamberdir. Evet inanırım kendisine ve çok da severim. Almasını asla öğrenemeyecek olanlar ise zaten birer hayvan ve bitkiden farksız yaşıyorlar. Gelişmeleri beklenmez, tek fonksiyonları canlılığın devamına hizmet etmek, çeşit olmak, kelebek etkisi oluşturmak.
0
muhayyer divan
(20.10.20)
ben hic kimsenin peygamber olduguna ve olabilegine inanmiyorum, seytan ve meleklerede, onlari gonderdigi iddia edilen varligada.. 2019 yilinda olupta, okuma yazma biecek tahsili olan ve inananlari da gercekten ama gercekten anlamiyorum..
0
alttaraf
(20.10.20)
Üstteki yazar 2019 da kalmış .


Adı güzel kendi guzel.

Neler vadedildi ama redetti. Biraz okusanız görürsünüz.
0
opitseri
(20.10.20)
dindar biriyken oturup turkce kuran okumustum. kuran'in fanatik bir arap tarafindan yazildigini dusundugum icin hepsinin arap uydurmasi oldugunu dusunuyorum.
0
buenosdias
(20.10.20)
dini inancim yok ama inanc meselelerinin akil mantikla izah edilmesinin akıldısı oldugunu düsünüyorum. baskasini inanmaya zorlamadikca isteyenin istedigine inanmasi gerektigine inaniyorum.
0
proteus
(20.10.20)
Inanmiyorum.

Dunyevilik konusuna gelince: Bence sorun dunyevilik degil. Verdigi mesaj ve getirdigi kural sisteminin evrensel ve zamandan bagimsiz olma iddiasina ragmen sadece kendi zamani ve cografyasina uygun olusu. Ayrica mesajin acik ve secik olma iddiasina (NAHL89, RUM58, NUR34, HAC16 vs vs...) ragmen sikinti verecek sayi ve cesitlilikte yorumu olmasi. Yanlis yorumda potansiyel cezanin ebediyen yanmak olmasi.

Buraya daha da dokulurdum de sirf dokulmekte yeterince rahat olamamam bile birseyleri gosteriyor bence.
0
cleric
(20.10.20)
hayır inanmıyorum. etrafındakilerin de inandıklarını düşünmüyorum

yukarıda aksini söyleyenlerin argümanlarına cevap veririm ama modlar tetiklenmesin diye yazmıyorum :)
0
dafuq
(20.10.20)
inanıyorum.

Yukarıda tepkili bir şekilde inanmadığını, sevmediğini söyleyen kişilere saygı duymakla beraber geleneksel islam anlaşıyışının birer çıktıları olduğunu düşünüyorum.

Elbette siyer(Peygamberin hayatı) bilgisi, ona atfedilen sözler (hadisler) vefatından çok sonra kaleme alınmış ve haklı olarak doğrulukları tartışılabilir.
Fakat referans kaynak olarak Kur'an ele alındığında doğru açıdan bakan gözler için gerçekler güneş gibi parlıyor. bu konuda son zamanlarda beslendiğim kaynak olarak süleymanie vakfı mealini tavsiye edebilirim.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(20.10.20)
Hz. Muhammed'in yaşam biçiminin ve söylemlerinin: cinsiyetçi, türcü, ırkçı, sınıf ayrımcı, güce tapıcı yani kısaca adaletsiz olmasından kaynaklı olarak peygamber olmadığı şüphesine kapılmak doğru değil bence. Bu Allah'ın adalet anlayışını sorgulamak olur.
0
olivia
(20.10.20)
Hz. Muhammed’in bir peygamber, daha fazlası bir ‘ermiş’ olduğuna inanıyorum.

İsa, Musa, Zülkarneyn, Budha isimler değişebilir. Genel manada ermiş insanlara inanıyorum ve onları yararlı buluyorum.

‘Peygamberlik’ bir insan icadıysa dahi önemli.

Zira genel manada bedevi arap toplumundan; günde beş vakit temizlik yapan bir kitle çıkarma arzusu bile gözümde önemli.

Zira esas mesele bir peygambere, bir filozofa, bir bilgeye inanmaktan daha ziyade;

İnsan kendini herhangi bir yolla müşfik, ahlaklı, iyi ve erdemli bir insan olmaya götürebiliyor mu bu önemlidir.
0
psmstc
(20.10.20)
ustun insan kavramina suphe ve sorgu ile yaklasirim.

neden baska birinin bilgisi ile sinirlar cizdigi yasami yasayayim? buna yasamak diyebilir miyim? sorgulamayan, suphe etmeyen, soru sormayan bir beyin yasiyor mudur?
0
Leonardo~Da~Vinci
(20.10.20)
çağındaki insanlardan daha yüksek ıqsu olan bir adam, söyledikleri genişletilerek bu günlere gelmiş ancak artık bu çağda söylemler yetersiz kalıyor. zamanla her gelen eklemiş eklemiş buraya kadar gelmiş. belki çok normal bir insandı.
0
mikahakkinen
(20.10.20)
(4)

Korona ve aşırı uyku

Fusha
Bag var mi arada? Yakınlarınızda koronaya yakalanan varsa aşırı uyku gözlemlediniz mi hastada? Ben normalde yedide uyanırım ama bir haftadır aşırı uykum var ve çok geç ve zor kalkıyorum. Hayatım boyunca 10da 11de kalktigimi bilmem. Lakin bu sıralar 10dan sonra uyanıyorum.
Bag var mi arada? Yakınlarınızda koronaya yakalanan varsa aşırı uyku gözlemlediniz mi hastada? Ben normalde yedide uyanırım ama bir haftadır aşırı uykum var ve çok geç ve zor kalkıyorum. Hayatım boyunca 10da 11de kalktigimi bilmem. Lakin bu sıralar 10dan sonra uyanıyorum.
0
Fusha
(14.10.20)
bende de aynısı oldu ama biri de çıkıp şundan bahsetmedi ki "hah! aynıııı.." diyeyim.

evet, nükseden yüksek ateşle 1 hafta covid tedavisi gördüm hastanede.

2 ay civarı oldu biteli ama hala yorgunum, hala uykusuz...
0
boyle buyurdum
(14.10.20)
Psikolojik durumundan dolayi olma olasiligi coronadan olma olma olasiliginin 100 kati diyerek gecistirebilirim. Corona 2019 alt solum yolu hastaligi olan sars cov a yol acan bir virus.alakasiz bir semptomu coronaya yormak.. bilemiyorum. Bir cok degisken etki etmis olabilir.
0
bluewhale
(14.10.20)
Ya işte o birçok değişkeni ömrü hayatımda yaşadığım için soruyorum hocam. O değişkenlerin hiçbiri bende uyku yapmadı hiçbir zaman. Ayrıca bir sorun da yok. Stress yok, grip, nezle, yorgunluk vs hiç bir şey yok.
0
🌸Fusha
(15.10.20)
Yorgunluk yok derken, beni yoracak iş yapmıyorum ama yorgunluk var üzerimde.
0
🌸Fusha
(15.10.20)
(7)

bizim irkimiz nedir? (is ilanlarinda soruluyor)

icim urperiyor
yurtdisi is ilanlarinda 'ethnicity/ethnic group' diye bi sekme var. secenekler ise asian, black, chinese (bunlar zaten degil), white other, mixed other, mixed white&other ise arasinda kaldigim secenekler.simdi benim cok umrumda degil ama teknik acidan dogru olmasi icin soruyorum, hangisini secmek ma
yurtdisi is ilanlarinda 'ethnicity/ethnic group' diye bi sekme var. secenekler ise asian, black, chinese (bunlar zaten degil), white other, mixed other, mixed white&other ise arasinda kaldigim secenekler.

simdi benim cok umrumda degil ama teknik acidan dogru olmasi icin soruyorum, hangisini secmek makul olur? (baya beyaz tenliyim bu arada, baba tarafi arnavut gocmeni)
0
icim urperiyor
(11.10.20)
seçenekler arasından white other mantıklı gözüküyor ama söylemeden geçemeyeceğim; ağır ırkçılık var soruda. sorunun kendisini geçtim, hem asian hem chinese olması bile ilginç. çinlilere karşı ayrımcılık (pozitif veya negatif) var gibi.

ayrıca white other diyorsa asian ve chinese'i beyaz ırk olarak sayıyor diye düşünüyorum. normalde standart beyaz olarak caucasian kullanılır, seçeneklerde o yok. olsaydı basın caucasian'a geçin derdim. :)
0
kalifiye balta sapi
(11.10.20)
caucasian olarak geciyoruz biz. varsa caucasian'i sec.
0
baldur2
(11.10.20)
O nasil y.disiymis. Y.disi diye 3. dunyaya gitmiyorsun insallah. Irk soran yere kabul alsan bile bir dusun bence.
0
neverletyougodown
(11.10.20)
Amerikan ırk konseptinde Türkler beyaz sayılmıyor, kahverengi sayılıyor. Hatta İtalyanlar, İspanyollar, Yunanlılar da brown sayılıyor. Dolayısıyla iş Abd'deyse teknik olarak mixed other oluyoruz. Ama ben white other'ı seçerdim ayrımcılığa uğramamak için
0
slow like honey
(11.10.20)
white other oluyoruz biz.
ırk olayı önemli ama tahmin ettiğinizin dışında kullanılıyor.
white other ile black , asian vs mesela azınlık olarak adlandırılıyor ve iş başvurularında bunları almak makbul. benim şirketim iki çalışan tamamen aynı profildeyse black olanı alıyorum dediğin zaman tamam diyor mesela. ırkçılığın tersi. diversity.
0
ozdek
(11.10.20)
Beyaz hocam beyaz, sen boş ver elin red necki turkleri brown sayıyormuşta bilmem neymiş.Bir çok köklü ansiklopedide Turkun karşılığı beyaz, göçebe. savaşçı kavim olarak geçer.bana göre bu ırk olayı tamamen saçmalık ama diversity kılıfıyla yaptıklarını düşünüyorum. Sen beyaz yerine mixed ı işaretleyene kadar onlar anglo saxonu işaretlesinler.
0
bluewhale
(11.10.20)
türkler caucasian, otherlarin hepsi melez ırklar icin.
0
proteus
(11.10.20)
(8)

alkol tadının çok baskın olmadığı içki

tabudeviren
alkolün çok baskın olmadığı, lezzetli, aromalı içki neler var bildiğiniz?sheridan's var benim bildiğim ama çok pahalı.
alkolün çok baskın olmadığı, lezzetli, aromalı içki neler var bildiğiniz?

sheridan's var benim bildiğim ama çok pahalı.
0
tabudeviren
(11.10.20)
jagermeister.

buzlukta 1 gün durmalı.sek içilebilir veya az buz ile.

tuborg filtresiz,miller veya carlsberg.

barlardaki karışım kokteyller yine idealdir.
0
stillalive
(11.10.20)
Smirnoff north.
Cesitli likorler.
Saraplar.
Kokteyller.
0
schizophrenia paranoia
(11.10.20)
white russian
0
ateistanbul
(11.10.20)
Dediğiniz tarzda tek şişede aromalı tatlı içki tr de uygun fiyata pek yok.
Ama fermante olarak; porto şarabı, köpüklü şarap, apple cider
kokteyl olarak portakal votka(screwdriver) ekstra bir sıkım lime öneririm, bloodymary(basitçe tabasco, limon domates suyu votka) ve banko ateististanbul tarafından yazılmış whiterussian dondurma yer gibi çakırkeyf eder; süt,votka, tatlı kahve likörü) tavsiyem crushed ice ve pipetle içilecek.
0
bluewhale
(11.10.20)
Baileys.
0
himmet dayi
(11.10.20)
Mayalı içkilere bakicaksiniz, rom, şarap ya da bira çeşitleri vs
0
encokbenisevinnolur
(11.10.20)
kendin cocktail yap işte. istediğin gibi ayarla.
0
duyurukullanıcısı
(11.10.20)
malibu
0
biginjapan
(11.10.20)
(3)

Felsefe ile ilgili kitap(stoisizm)

bluewhale
Ben simdi bu marcus antonius,seneca nin birer kitabını okudum ama format özdeyişler yani biribirinden bağımsız kısa düşünceler gibiydi .sorum su bahsettiğim stoik felsefede yada yakın frekansta olup deneme tadında; bir düşünceyi uzun uzun irdeleyen(hikâye makale gibi) kitaplar nelerdir?
Ben simdi bu marcus antonius,seneca nin birer kitabını okudum ama format özdeyişler yani biribirinden bağımsız kısa düşünceler gibiydi .sorum su bahsettiğim stoik felsefede yada yakın frekansta olup deneme tadında; bir düşünceyi uzun uzun irdeleyen(hikâye makale gibi) kitaplar nelerdir?
0
bluewhale
(09.10.20)
marcus aurelius-düşünceler
epiktetos-düşünceler ve sohbetler
0
Fiyu
(09.10.20)
Yanlış yazmışım marcus aurelius olacak zaten. O yazdiklarin dedigim gibi kisa kisa ozdeyis formatinda, ben uzun uzadiya bir sorgulama denemw istiyorum, sanirim anlatamadim.
0
🌸bluewhale
(09.10.20)
Ahmet arslan ilkçağ felsefesi serisinden ilgili cilde bakabilrisiniz.
0
ykyt
(09.10.20)
(20)

Mesleğinizi seviyor musunuz?

dissendium
Mesleğinizi tutkuyla seviyor musunuz? 2020 Nobel ödülleri açıklandı. 2020 Nobel Fizik Ödülü'nü kazananlardan biri neredeyse 90 yaşında. O yaşa kadar mesleğini yapmış ve sonunda çok saygın bir ödül kazanmış. Siz mesleğinizi hayatınızın sonuna kadar yapmayı düşünüyor musunuz? Kendi adıma konuşayım. Mü
Mesleğinizi tutkuyla seviyor musunuz? 2020 Nobel ödülleri açıklandı. 2020 Nobel Fizik Ödülü'nü kazananlardan biri neredeyse 90 yaşında. O yaşa kadar mesleğini yapmış ve sonunda çok saygın bir ödül kazanmış. Siz mesleğinizi hayatınızın sonuna kadar yapmayı düşünüyor musunuz? Kendi adıma konuşayım. Mühendisim. İsteyerek tercih ettim, okudum ama çok seviyorum da diyemem. Türkiye'de bilim yapmanın zor olduğunu düşünüyorum. Belki kimya okusaydım araştırma isteğim daha fazla olabilirdi. Sizin de şu anki mesleğiniz dışında hayatınızın sonuna kadar yapabileceğinizi düşündüğünüz bir meslek var mı?

İkinci sorum da şu. Emekli olduktan sonra üniversite okumak ister miydiniz? 60 yaşında emekli olduğunuzu düşünün. Gidip de ilginizin olduğu bir bölümü okur musunuz? Yine kendi adıma konuşayım. Ben arkeoloji okumak isterdim. Şansımız olduğu sürece istediklerimizi hayatımıza sıkıştırabileceğimizi düşünüyorum.
0
dissendium
(07.10.20)
Doktor olabilirdim ve çok başarılı olurdum. Şu anki mesleğimde 15. yılım, işimi yaparken çok rahatım ve insanları yönetirken zorlanmıyorum. Başka bir iş olsaydı yine başarılı olurdum. Mesleğimi seviyor muyum? Seviyorum, evet.

60 yaşından sonra okul çekilmez. Sıfırdan bir meslek ya da bilim alanına girmezdim. Teknemle koy koy gezerim. Dünyaya bir kere geliyorsun. 60 bitti tekrar 60 yaşında olmayacaksın.
0
stewie
(07.10.20)
@stewie, mallık ne alaka?
0
🌸dissendium
(07.10.20)
muhendisim, meslegi seviyorum ama simdiki aklim olsa kesin tip okurdum zira maddi olarak kesinlikle tatmin etmiyor. olene kadar farkli sekillerde sektorde devam ederim herhalde, erken emeklilik gibi bir planim yok zaten lotoyu vurmazsam imkani da yok.

okul dedigin bir noktadan sonra hamallik, tezin savunmasindan sonra kalemi kirdim, okul bittikten sonra senelerce kabus gordum. donmeyi hicbir sekilde dusunmuyorum.
0
cooperr
(07.10.20)
memnun değilim. mesleğimden nefret etmiyorum ama sevmiyorum da. zaten ömür boyu aynı mesleğe devam etmeyip bir noktada değişiklik yapmayı hedefliyorum.

o yaştan sonra okumak istemezdim. uysal birisi olduğumdan zamanında mühendislik isteğimde diretememiştim. hoş alanından bağımsız tanıdığım tüm mühendisler şikayetçi ama işte içinde kalıyor insanın. o yüzden yaştan bağımsız okumak isteyeni de anlayabiliyorum.
0
pink cadillac
(07.10.20)
60 ı geçtim ben normal üniversite okduğuma pişmanım. Bu ülkede okunmaz.
0
insomniac
(07.10.20)
Bu ülkede en zor şey okumak ve çalışmak. Paran varsa yaşamak güzel.

Bilen bilir iti mimarlık terkim. Şu ve elektrik ustalığı yapıyorum. Iyi para kazanıyorum. O kadar is geliyor ki telefonumu çoğu kez açmıyorum.

Yani çözüm okumakta değil. Uygu işi bulmakta. Mesela bizim mahalleye lastik tamircisi açıldı. Ne alana dedik. Adam hiç boş kalmıyor. Kısaca vizyon lazım.
0
luluki
(07.10.20)
Kimya mühendisiyim, mesleğimi çok seviyorum. Yine olsa yine seçerdim. Zaten istediğim tek bölümdü, öyle üniversite sınavına girip de puana göre seçmedim, çok önceden karar vermiştim. Çok bilim yapıyorum, ilim irfan yuvasında molekül tasarlıyorum fln değil kesinlikle, ama argeciyim ve az da olsa bilimle uğraşıyorum.

Ama, mesleğimi ne kadar sevsem de, @tolkien tam benim düşündüklerimi yazmış, +1 diyorum.
0
pati
(07.10.20)
Mesleğimi seviyorum. Ama para için zorunlu olarak yapınca işin tadı bazen biraz kaçıyor. Dolayısıyla hayatımın bir noktasında olur da param olur ve çalışmak zorunda kalmazsam mesleğimi daha keyifle yaparım diye düşünüyorum.

60'tan sonra üniversite okumam. Yani şu anki aklım olsa 10 sene önce de üniversite okumazdım, çünkü bir şey öğrenmekle üniversitenin çok bir alakası yok. Biraz network sağlıyor, biraz ilginç bir tecrübe, ama o kadar. Bir şey öğrenmek için üniversitenin faydadan çok zararı var şu an bence.
0
plutongezegendegilmi
(07.10.20)
Ben işimi seviyorum ama sonsuza kadar başkası için çalıştığım bir hayat düşünemiyorum. Hedefim hep kendimle alakalı, kendim için bir şeyler yapmak.

Okuldan nefret ediyorum ben. Gittim bir de yüksek lisans okudum tez döneminde dondurdum okulu nasıl bitecek bilmiyorum. Zaten kendimi bildim bileli tembel öğrenciyim okumak bana yaramıyor.
0
jazzabel
(07.10.20)
dün nobel fizik haberini görünce bu soruyu ben de kendime sordum.

ben de mühendisim ve mesleğimi seviyorum ancak bu tür bilimsel ödül almış kişileri vs. görünce yaptığım işin biraz fizik matematik bilen beyaz yakalıdan öteye geçemediğini de düşünmeden edemiyorum.

bu arada bu konu sadece türkiye ile sınırlı değil bence. yani görüyorum avrupa'daki mühendis arkadaşlarım da hemen hemen bizlerle aynı şekilde çalışıyorlar. buradaki esas neden, bilimin akademide yapılması ve ancak orada aktif şekilde gelişmesi.
0
makarnavodka
(07.10.20)
Ben işimi sevmiyorum, hiç de sevmedim. Avukatım, adliye gibi bir ortamda her gün söve söve iş yapmaya ve yaptırmaya çalışıyorum. Her gün iğrenç ötesi olaylara şahit oluyorum. Maddi bakımdan da kötü bir durumdayım. Kimseden emir ve talimat almadan serbest çalışacağım dedim, şimdi görüyorum ki tamamen bir yanılsamadan ibaretmiş bu düşüncem. Doğrudan veya dolaylı olarak yine birilerinden talimat alıyorsun her türlü; bu sistemin içinde böyle ilerliyor işler.

60 yaşında olsam, asla ama asla üniversite okumam. Öyle bir enerji ve motivasyon kalmadı bende. Gider bir ağacın altında kitap okurum kedi köpek severim.
0
vedatchilipeppers
(07.10.20)
Mesleğimi seviyorum. Hayat ne getirir bilinmez ama işimi severek yapıyorum. 60’ımdan sonra üniversite okumazdım. Bir konuya ilgi duymak ile o konuda akademik olarak bilgi edinmek farklı şeyler.
0
ruhen hastayim ben
(07.10.20)
Okuduğum bölümü (kimya müh + kimya) severek okumuştum ama yaptığım iş o değil. Biraz alakalı, o temelimi kullanıyorum ama aslında başka bir alan. Açıkçası işe aldılar diye girmiştim öyle gidiyorum yıllardır ama sevmiyorum işimi. Benim kafamın çalışma şekline uygun değil işin kendisi. Hayatımın sonuna kadar bu işi yaptığımı düşününce uykum kaçıyor. Benim için tek artısı fena para kazanmıyor olmam. Sonra diyorum ki vay arkadaş ne lüksün varmış da istediğin sevdiğin işi yapmak istiyorsun. Şu dünyada insanların ne kadarı bunu düşününebiliyor? Bilmem ki düşünmeli misin? Yoksa şükür edip işine mi bakmalısın?

Dünyanın şu düzeninde zaten hayatın sonuna kadar çalışacak meslek artık yok gibi görünüyor (ama ölene kadar çalışmak zorunda kalacağımız kesin). Her şey o kadar hızlı değişiyor ki.

60'ımdan sonra okur muydum bilmiyorum. Açıkçası okula gidersem öğrenmek için değil de bir iki insan göreyim, dışarı çıkmak için nedenim olsun diye olur. Yoksa içinde öğrenme isteği ve boş zaman varsa bir şekilde öğrenirsin diye düşünüyorum.
0
peki madem
(07.10.20)
İşi sevmiyorum ama iş dışı hayat standardımı da başka bir meslekle daha zor sağlardım. O açıdan çok şikayetim yok.
0
arnold schwarzeneger
(07.10.20)
Tutkuyla diyemem belki ama seviyorum mesleğimi. nefret ettiğim zamanlar da oluyor ama her alanda böyledir herhalde. Hayatımın sonuna kadar bu mesleği yapmayı geçtim hayatımın sonuna kadar çalışmak istemem zaten. ama çalışabildiğim sürece bu işi yapardım. İsteyerek okudum, yine olsa yine aynı bölümü okurdum. aklım bir yerde kalmadı. ama 60 yaşından sonra yeniden okula falan başlamam. okul pek sevdiğim bir şey değil.
0
aquarium
(07.10.20)
Bircok farkli bolum okudum ve bircok farkli firma ve sektörde calistim. Mevcut sistemde üniversite okumak da herhangi bir sirket bunyesinde meslek diye onume konan pozisyonlarda calismak da bana hicbir haz vermiyor artik. Zevkle yaptigimi kesfettigim bir aktivitede kendimi ilerletmek icin yeni bir diplomaya ihtiyacım olursa universiteye kayit olurum ama zaten o isi hakkiyla yapabilir hale geldiysem diplomaya da ihtiyac duymam muhtemelen.
0
passive aggressive
(07.10.20)
Evet seviyorum.
Şuan zevk alarak yapamıyor olsam da doktora bitince kadro bulabilirsem bir nebze olsun feraha kavuşacağımı düşünüyorum (umuyorum).
mühendislikte araştırma görevlisiyim.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(07.10.20)
ben sorunun ikinci kısmına cevap vereceğim, açıkçası şuan 60 yaşından sonra bana okul okutacak tutkularım yok. O iş ancak şöyle olur bence; misal burada yazıldığı gibi kişinin tutkusu arkeoloji, uzay, deniz bilimi vs vs olur ve o alana içine girmek için adam gider bir klube üye olur gibi akademiye kayıt olur, sonra orada network yapar.
Bunlar dışında şuan günümüzdeki mühendislik ve benzer bölümlerı sadece çarka dişli yani üretim bandına teknik eleman yetiştirmekten başka birşey yapmıyor.
Benim işletme/işletme yönetimi yüksek lisansım var iyi bir üniversiteden, bir ara doktora yapar mıyım diye düşündüm ama saçma geldi, her ne kadar akademiyi sevsem de işletme gibi bir alanda ilerlemenin tek amacı para kazanmak olurdu, ben zannetmiyorum ki normal bir insanın "iş/business" tutkusu olsun. şuan 20 yaşında olsam gider sanat tarihi yada deniz biyolojisi gibidir bölüm okuyup akademide kalırdım. Hele bir de yurt dışına kapağı atsan mükemmel keyifli olur sonra yapıştır kitap yaz makale yaz vs :)
0
bluewhale
(07.10.20)
İşimden nefret ediyorum. 60 yaşında emekli olabileceğimi de sanmıyorum sovyet eskisi ülkelerin yaşlıları gibi bizim nesil de o yaşlarda bimde kasiyerlik falan yapmak zorunda kalabilir emekli maaşı kuş kadar olacağı için.
0
nickimin hakkini veremedim
(07.10.20)
O yaşta kasiyerlik işi bile vermiyorlarki ülkemizde. Amerika bu konuda iyi ama bizde yaş ayrımcılığı var, hele 40 yaşından sonra işsiz kalın da görün gerçekleri, çoğu işyeri yaştan oturu sizi almıyor, çoğu ilan otuzbeş yaşı tavan yapmış, 35 yaşını asmamış diye sınır koyuyor ilanda.
0
rumpleteazer
(08.10.20)
(11)

amsterdam 4500 yuro 3 kişi için yeterli mi?

brifbraff
Merhaba,Çalıştığım kurum beni 4500 net maaşla amsterdama göndermek istiyor. Burada eşim ile birlikte 18 bin lira civarı aylık kazancımız var. Eğer gidersek eşim çalışmayacak ve uzun bir süre tek maaşla devam edeceğiz. 2 yaşında da bir çocucuğumuz var. Verdikleri para ile hayat standardım düşer mi yü
Merhaba,

Çalıştığım kurum beni 4500 net maaşla amsterdama göndermek istiyor. Burada eşim ile birlikte 18 bin lira civarı aylık kazancımız var. Eğer gidersek eşim çalışmayacak ve uzun bir süre tek maaşla devam edeceğiz. 2 yaşında da bir çocucuğumuz var. Verdikleri para ile hayat standardım düşer mi yükselir mi? Bölgeyi bilen arkadaşlar yardımcı olabilir mi? Maaş dışında hiç bir yardım bonus vs yok.

Sorum tamamen ekonomik durum ile ilgili. Teşekkürler.
__

Edit: Arkadaşlar teklifi kabul ettim. bir iki aya gidiyorum. Ama içten içe hata yaptığımı düşünüyorum. Türkiye de İstanbulda yaşamıyorum. Görece küçük bir şehirde, garanti ve stressiz bir işim var. Fazla mesai neredeyse hiç yapıyorum. Beyaz yaka arabası diyebileceğimiz bir arabam var. Ev kredisi dışında borcum yok. O da tl'nin değer kaybıyla kiradan hallice oldu zaten. Açıkçası ülkenin siyasal ortamından da etkilenmiyorum. 15 Temmuzdan sonra TV izlemeyi bıraktım, hiç birşeyden haberim yok. Haberin olmayınca mutsuz da olmuyorsun. Ne bok yemeye kabul ettim bu tellifi bende bilmiyorum. Bir arkadaşım "millet deli gibi arıyor bulamıyor, senin ayağına fırsat gelmiş git. En fazla geri dönersin, ülkeye mi almayacaklar" dedi. (geri dönersem iş bulup dönmem lazım eski pozisyon ve şirkette devam edemiyorum) Galiba onun gazına geldim.

En kötü 2 3 yutup vidyosu ile amsterdam güzellemesi yapar, market alış verişi fişi paylaşıp geri gelirim. Umarım pişman olmam.
0
brifbraff
(06.10.20)
Evi Amsterdam'da tutmaz, 1 saat yol gidebilirim dersen düşmez standardın. Yoksa düşer.
0
sckxyss
(06.10.20)
düşünürsen gidemezsin.. mantığın her zaman rahat olduğun yeri seçecektir. refaha, bolluğa, kaliteye erişeceksin. akşamları huzur içinde dolaşacaksın, aylık market alışverişin binlerce euro tutmayacak, belki ileride yeni iş fırsatlarına erişeceksin. CV'de de çok iyi bir artı yurtdışı deneyimi.. düşünme ve kabul et. burada 1-1,5 saat trafikte harcıyorsun artık alıştığımız için sesimiz çıkmıyor.. orda da uzakta ev tutarsan 1 saatlik yola alışırsın.
0
plastic_angel
(06.10.20)
bence yeter.

burada cevap verenlerin tecrubelerinden supheliyim. amsterdam'da 2000-2500 euro kira vereceginiz yerin karsiligi turkiye'de 10000-12000 kira vermektir yaklasik, hatta daha fazla belki. hem merkezi hem super evler bulunuyor o paraya. fenerbahce'de sahile yakin guzel bir 3+1 dusun mesela. burada oyle bir evde oturamazsiniz o gelirle.

ornek: www.funda.nl
www.funda.nl
www.funda.nl

1000-1500 euro'ya kendinize uygun ama merkezde olmayan (merkezde olmayan demek merkeze maksimum yarim saat falandir bisiklet ya da toplu tasima ile. merkez dedigin amsterdam'in ortasindaki kucuk halka.) guzel bir ev bulabilirsiniz.

geriye 3000-3500 euro kalir ki o parayla ohooo, birikim bile yapilir.

amsterdam'da ortalama bir yazilimci vergi indirimi ile 3500-4000 euro aliyor. turkiye'de ayni yazilimci 10000-12000 civari alir en az. sizin durumunuz bundan iyi.

ben 3500 euro'ya is bulursam 2 kisi olmamiza ragmen arkama bakmadan gidecegim. burada 25000tl kazaniyoruz ama orada standartimizin cok da dusmeyecegini dusunuyorum. ki esim orada calisamayacak uzun sure. zaten sadece ekonomi disindaki artilar yeterli ama ekonomik olarak da buradaki sacma vergileri de odemeyeceginizi de dusunebilirsiniz.

disarida yemek yeme olayinda hakli olabilirler ama zaten orada cogu kisinin yemegini yaninda tasidigini goreceksiniz. ki yine de ayda birkac kez disarida guzel (fine dining degil :) seyler yemenize yeterli olur muhtemelen kazandiginiz miktar.

burada yetmez, degmez diyenler ne isler yapip nerelerde yasiyorlar, ne kazaniyorlar gercekten merak ediyorum.
0
lemmiwinks
(06.10.20)
Kirayi ucuza halledebilirsen yeter.
0
cleric
(06.10.20)
bana 4500 euro yeter gibi geldi. yaşam standardının düşmesi meselesi ise biraz farklı bir hadise. Türkiye'de gereksiz yere yaptığınız bazı harcamaları yapmayacağınız için, maaşınız daha bereketli olacak. Atıyorum pazar sabahı kahvaltıya gitmeyeceksiniz ya da çocuğu düzgün parklarda ücretsiz oynatabileceksiniz.
0
co2s2
(06.10.20)
Hocam ben size şunu söyleyeyim 4500 net aylık parayı hollandalının tillahı/kralı almıyor.Yani şu youtube altı yorumlarındaki burada tecrübeli mühendis 6 bin alıyor avrupada da 6 bin birim yani euro falan gibi şeyler mumkun değil. Yeni mezun net vasat bir mühendisin maaşı 2000 civarı. Sizin para muhtemelen ""expatlere tanınan 30% vergi indirimi sayesinde boyle, ama bu ayrıcalık 5 sene sonra bitiyor ve sizin maaş eğer prosyon olmaz ise 3800 civarına.

Onun dışında huzur arıyorsan bence o para çok, çok rahat yeter. Ev konusunda şunu söyleyeceğim 1500-1700 bandında amsterdam merkeze trenle 20-25 dakika mesafede dubleks bahçeli mahçeli çok güzel evler bulursun ama aylık daha ucuza ev alma alternatifin de var. İstanbuldaki otoban kenarı "luks" sitelerden sonra hayat kaliteniz sadece yaşam alanına bağlı 5 kat artar. Ben haftada iki defa yemeğe çıkamassınıza da katılmıyorum, mişelin yıldızlı restoranlarda yemeyecekseniz her turlu dışarda da rahat rahat yer içersiniz.
0
bluewhale
(06.10.20)
Ne olursa olsun gidin, sormaniz, düşünmeniz hata. Elbet orada eşiniz de yapacak bir iş bulur çok kısa bir sürede. Tek maaş sizinki olmaz.
0
sanguine
(06.10.20)
Saglik sigortasi var mi? Yarin obur gun hastalik olur, dogum olur, cocugun kontrelleri olur. Cok buyuk meblaglarla karsilasabilirsin.
0
brkylmz
(06.10.20)
abimler 2 cocuguyla 2 yil once hollanaya tasindi. Amsterdamda degiller ama o mebla hayli hayli yeter. Ikisi de ist da kurumsal beyaz yakaliydi aimdi abimin esi calismiyor ama inanilmaz mutlular. Hic dusunmeyin gidin derim arkaniza bakmayin
0
oscar
(07.10.20)
4500euro net gayet iyi amsterdam için, zaten daha yükseğini almak için yönetici v.s. olarak gitmeniz lazım.

istanbulda olduğunuzu varsayıyorum; 18bin tl istanbul için artık çok bi para değil. hayat her geçen gün daha pahalılaşıyor.
hani 25-30bin için vazgeçelim mi belki soru işareti olurdu fakat 18bin için düşünmeye bile değmez.
0
nuisance
(07.10.20)
Merhaba,

Hayat standartlarinizin ne oldugunu belirtmemissiniz, bu yuzden neye gore kime gore dusup yukselecegini soyleyebilmek mumkun degil.

Bu konuyu gecersek eger, %90 kennismigrant statusu ile gidiyorsunuz bu maasi 5 yil boyunca alacaksiniz, daha sonra normal vergi odeyeceksiniz bunu goz onune alin hesap icin buraya bakabilirsiniz thetax.nl

4500€ net maasiniza tatil parasi dahil degilse, yilda 1 maasa yakin tatil parasi alacaksiniz haziranda. Ayrica aylik kisi basi 120€ civari saglik sigortasi ve emeklilik icin de yine sececeginiz pakete gore 100-300 civari odeme yapacaksiniz. Bunlari da hesaba katin. Nadir de olsa isverenler saglik sigortalarini calisan ve aile icin odeyebiliyor, 3 kisilik bir aile icin ciddi maliyet bunu da ogrenirseniz daha rahat hesap yapabilirsiniz.

En buyuk masraf ev kirasi, sizin hayattan beklentilerinize bagli olarak kira icin aylik 1200-2000 arasi odeyebilirsiniz.
Merkezde, kanallarin bulundugu grachtengordel bolgesinde kiralar ucuktur burada bir ev tutabilirsiniz fakat Istanbul'da bogazda oturmuyorsaniz buradan da ev tutmayi dusunmeyeceginizi varsayabiliriz.
Trenle 1 saat yol gitmeye falan da gerek yok, A10 otobani disindaki, merkez istasyonuna 10 km civarindaki bolgelerde 2 ya da 3 yatak odali evleri 1400-1500 civarina tutabilirsiniz sansliysaniz. Ev kirasina elektrik, isinma, internet vs. dahil degilse bunlara da aylik 300 civari odeyebilirsiniz.

Kiradan sonra en buyuk gider yeme icme. Eger Turkiye'deki orta sinif ustu insanlarin yaptigi gibi haftada bir kac kez disarida yiyelim derseniz bu sizin icin ciddi masraf olusturacaktir. Market alisverisiniz de 3 kisi icin aylik 500'u gecmez diye tahmin ediyorum.

Cocugunuzu eger krese verecekseniz ( ki mecbur vereceksiniz dutch ogrensin ) bu da cok masrafli olabiliyor. Haftada 5 gun kres 1200'den asagi degil, esiniz cocuga bakacaksa eger haftada 1-2 gun yeterli olacaktir bu da cok emin olmamakla birlikte 300-400 civari tutar diye tahmin ediyorum.

Bunlarin disinda sizin yol masrafinizi buyuk ihtimalle isveren karsilacaktir, karsilamazsa aylik otobus/tramvay/metro ucreti sanirim 90 civari oldu, bunu da hesaba katin. "Ben bisikletle gider gelirim yaa" diyorsaniz eger bir kis gecirin ondan sonra konusalim.

Aklima gelen temel masraflari ozetlemeye calistim. Buraya gelen beyaz yakali arkadaslarin en cok sikinti yasadiklari konu Turkiye'deki ufak tefek lukslerini geride birakamamalari. Her yere taksi/araba ile gitmek, haftada bir kac disarida yemek yemek, kadinlar icin her hafta kuafore gitmek, evdeki en ufak tamir/tadilat isleri icin birilerini cagirmak gibi seyler burada luks. Bunlari kisitlamaniz, kendiniz yapmaniz yillik bazda size gayet iyi tasarruf ettirecektir. Bu parayla da dunyanin hemen hemen istediginiz yerinde ailece 2-3 haftalik tatil yapabilirsiniz, tercih sizin.

Eger buradaki ortasinif hayatina ayak uydurusaniz, bu maas size huzurlu, guvenli rahat bir hayat sunar. Esiniz de calismak isterse, asgari ucret dahi alsa buyuk fark yaratir hayat standartlariniz uzerinde.

Ekonomik durumu gecersek, Turkiye'de ne kadar para verirseniz satin alamayacaginiz pek cok sey de var. Cocugunuz icin ucretsiz, bilimsel egitim basta olmak uzere. Bunun yaninda olmasi gerektigi gibi insanca calisma saatleri, trafik derdinin olmamasi, gece yarisi parktan bisikletle gecerken dahi tedirginlik hissetmemek, disariya ciktiginizda insanlarin sizinle kavga etmeye calismak yerine selam vermesi gibi Turkiye'de ozlediginiz ya da farkinda olmadiginiz pek cok sey sizin hayat standardinizi yukseltecektir.
0
whisky
(09.10.20)
(4)

Azerbaycanlıların Türkiye'ye bakışı nasıl?

üç gün gündüz
Yani biz her fırsatta tek millet iki devletiz kardeş ülkeleriz vs diyoruz ama Azerbaycanlılar bizi nasıl görüyor, duygularımız karşılıklı mı acaba? Teşekkürler.
Yani biz her fırsatta tek millet iki devletiz kardeş ülkeleriz vs diyoruz ama Azerbaycanlılar bizi nasıl görüyor, duygularımız karşılıklı mı acaba? Teşekkürler.
0
üç gün gündüz
(29.09.20)
bizim şirkette azeri çalışıyor 4-5 tane. hepsi türkiye ikinci vatanım diyor ama bizim şirkette çalıştıkları için mi böyle diyorlar bilmiyorum.
0
co2s2
(29.09.20)
önce şunu söyleyeyim; Azerbaycanın akli başında seküler kesimi sıkıntıda ,önce ailece beraber tatil yapılıp sonra partili cumhurbaşkanı tarafından: "halkına zulum etme essed" diyerek düşmanlaştırılan suriye rejimine benzer babadan oğla geçen bir rejim var ve bu şahsa yönelik en ufak eleştiride sadece eleştiren kişi değil tüm sülalenin tutuklandığı bir ülke.

ben yıllar önce abdullah gül isimli şahıs cumhurbaşkanı iken gitmiştim, o zaman şansa ermenistanla futbol maçı falan tertiplenmiş her yana kırmızı gül dağıtılıyordu. şöyle anlatayım aynı bizde olduğu gibi cahil ayakçı kesim sırf Turk olduğum için beni linç etmeye hazırdı, aynı tavır uçaktan inerken başladı, dönene kadar devam etti. yani sanki ben ve yanımdakiler Tc cumhurbaşkanlığı temsil heyeti gibi davrandılar, tamamen öfkeli ve kindar, halbuki sıradan Türk insanıyız. Demem o ki Azerbaycan rejiminden ve insanından çok birşey beklememek gerek, herkes işine geldiği sürece dostun.
0
bluewhale
(29.09.20)
bizim besledigimiz kadar bize sempati beslemiyorlar.
0
galandar kostumu
(30.09.20)
turklerden karilarinizi saklayin derler.
0
turbo sadık
(30.09.20)
(6)

Boyumun yetmediği iş teklifi

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Bugün şartları benim için çok iyi olan bir iş teklifi aldım, Kariyer'den bulmuşlar beni. Arayan arkadaş tüm çalışma koşullarını falan anlattı. Ama iş beni biraz aşıyor. İyi bir yerde Almanca dilinde çağrı merkezi görevlisi olmak. Ancak sorun şu ki Alman Dili ve Edebiyatı'ndan mezu
Merhaba arkadaşlar,

Bugün şartları benim için çok iyi olan bir iş teklifi aldım, Kariyer'den bulmuşlar beni. Arayan arkadaş tüm çalışma koşullarını falan anlattı. Ama iş beni biraz aşıyor. İyi bir yerde Almanca dilinde çağrı merkezi görevlisi olmak. Ancak sorun şu ki Alman Dili ve Edebiyatı'ndan mezun olmama rağmen pratiksizlikten dolayı konuşma anlamında bayağı paslandım. Mezun olduğum zamanlar şakır şakır Almanca konuşuyordum, Almanlarla bile çok iyi derecede iletişim kuruyordum ama paslanmışım konuşmaya konuşmaya. İngilizce'de sorun yok, onda kendime güvenim tam ama iş dışında bir etkileşimde olmadığım Almanca'da işler kötü.

Yazılı dilde sorunum yok, zaten çevirmenlik falan yapıyorum da konuşmaya gelince tıkanıyorum. Zaten arayan arkadaş da Almanca konuşmamın ne durumda olduğunu sordu, ben de açık açık izah ettim ama çok aşırı şeyler olmazsa yapabileceğimi de belirttim. O yüzden seviyemi test etmek için bir dil mülakatı yapacaklar. Normalde çok kafaya takmam ama uzun zamandır hem işşizim hem de bu kalitede bir yer bir daha çok zor gelir ayağıma. İş bulmaktan o kadar umudumu kesmiştim ki kendimi serbest çalışmaya hazırlamaya çalışıyordum. Ama hiç beklemediğim bir anda bu teklif geldi. Pek umudum yok ama yeteneğimi kullanamayıp bu şekilde başarısız olmak çok utanç verici geliyor.

Sizce ne yapsam? Mülakata kadar gece gündüz kasıp ilgili alanda araştırma yaparak mülakatı geçmeye mi çalışsam yoksa başarısızlığı baştan kabul edip zorlamasam mı? İşe alınma durumu olursa yarın yokmuş gibi kasacağım zaten. Siz böyle kendinizi yetersiz hissettiğiniz iş fırsatlarında ne yapıyorsunuz? Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(29.09.20)
almanca biliyorsan bir süre içinde paslar açılır merak etme. sonuçta konuşmayı unutmadın sadece pratiğin yok çünkü uzun süredir kullanmadın. 1-2 haftada açılırsın.
0
ozdek
(29.09.20)
hepi topu cagri merkezi isi. kasma. bildigin kadariyla git. sinava gir. gecersen calismaya basla. cat pat hata yapsan da sikinti yok. cunku bastan soylemissin cok iyi olmadigini.

atalarimizin bir sozu var; bizim anksiyete kurbani, ozguven fakiri turk gencligine cuk diye oturuyor.

kervan yolda duzulur

profesyonel hayatta bunu siar edinmelisin.
0
buenosdias
(29.09.20)
Mülakata kadar gece gündüz kasıp ilgili alanda araştırma yaparak mülakatı geçmeye çalış + 1 milyon

yardırıp çalışıp alırsın bu işi. konuşman da 2 haftaya kendini bulur.
0
noxell
(29.09.20)
Merhaba, cv nize cok iyi derece almanca bildiginizi yazdiysaniz, o sekilde oldugunuzu dusunmuslerdir(konusma olarak). Eger isi istiyorsaniz mulakat gelene kadar calisin, zarar gelmez, islerine gelmezse kendileri bilir biryandan. Ayrica biraz dost aci soyler durumu olabilir ama callcenter islerini gozunuzde cok buyutmeyin, cok hizli sirkulasyon olan(yani sozlesmeniz heran iptal olabilir) yerlerdir. Kariyer imkanlari cok zor ile imkansiz olarak degisebilen sirketler var. Cok bel baglamamak lazim bana sorarsaniz.
0
bluewhale
(29.09.20)
Mülakata kadar kasın. Sonradan çok pişman olursunuz.
0
mobydick
(29.09.20)
Alman dili edebiyati mezunuymussun uzerine çevirmenlik yapiyormussun konusma pratigin de acilir biraz paslanmissin o kadar. Basarisizlik filan yok bence.

Ayrica usteki arkadaslar +1 call center muhtemelen belli basli bikac cümle kuracaksin. Faust tartismiycaksin telefonda musteriyle seni cok da zorlamaz bence.
0
hindistan cevizi
(29.09.20)
(3)

korkunçlu film sorusu

tabudeviren
filmi değil de bir kesitini cep telefonunda görmüştüm uzun zaman önce.adamı bir yere bağlayıp, çenesine zincir bağlayıp arabayla çektiriyorlar.hangi film bu?
filmi değil de bir kesitini cep telefonunda görmüştüm uzun zaman önce.
adamı bir yere bağlayıp, çenesine zincir bağlayıp arabayla çektiriyorlar.

hangi film bu?
0
tabudeviren
(24.09.20)
The hills have eyes 1 olabilir mi
0
Kittie
(24.09.20)
filmi bilmiyorum, izlemem lazım.
0
🌸tabudeviren
(24.09.20)
büyük ihtimal joy ride 1 yada 2 den bir sahne.
0
bluewhale
(24.09.20)
(6)

Sosyal medya otoritenin işine yarayan bir afyon mu?

bluewhale
Şu ara ısrarla youtube da önüme çıkan jared Lanier in 10 arguments for deleting social media kitabını birazda youtube'un ısrarıyala okumuş bulundum.Herneyse başlıktaki argumanım bu adamın kitabından ileri geliyor intihal yapmış olmayayım, ben sadece mevzuyu turkiyeye uyarlıyacagim acaba gerçekten in
Şu ara ısrarla youtube da önüme çıkan jared Lanier in 10 arguments for deleting social media kitabını birazda youtube'un ısrarıyala okumuş bulundum.Herneyse başlıktaki argumanım bu adamın kitabından ileri geliyor intihal yapmış olmayayım, ben sadece mevzuyu turkiyeye uyarlıyacagim acaba gerçekten insanlar bitmek uzere olan hayat kalitelerini korumak adına birşeyler yapmayıp ekşisözlükte, twitterda ağlayarak günü geçiriyor ve rahatlıyorlar mı? toplu bir ağlama mastürbasyonu ve sonunda çöküş.. bu sosyal medyanın suçu olabilir mi?
0
bluewhale
(24.09.20)
Kesinlikle bu dediğine katılıyorum. Sosyal medya ilginç bir şekilde bizim arabesk dünyamıza entegre oldu, ağlama duvarına çevirdik bu dünyayı.
0
roket adam
(24.09.20)
Aslında tam anlatamamışta olabilirim birşeyleri değiştirebilecekken(misal yazar kasa atmak) sosyal medyada beğeni almak uğruna en ağlak,içli,edebi vs twitt/entry bende diyip o gece huzurla başımızı yastığa mı koyuyoruz acaba?
0
🌸bluewhale
(24.09.20)
bahsettiğin kitabın e-book halini buldum. okuyup öyle yorum yapacağım.
0
işimdeyim gücümdeyim
(24.09.20)
Bence sosyal medyanın çift taraflı iletişim imkanı sağladığı görüşü tamamen bir yanılgı. Bu sistemin içinde doğmuş bir mekanizma asla karşıt düşünce için tehlike arz etmez, ettiği anda tak fişini çekerler geçmişte olduğu gibi. Yani bir silah evet ama tamamen ideoloji çemberi içinde var olabilecek bir silah. Kısaca sosyal medya da devletin ideolojik bir aygıtı
0
olaylar olaylar
(25.09.20)
Liberal bakış açısıyla bakarsak sosyal medya bir devrim zaten, işin teknik boyutu aldatıyor bizi. Herkesin her bilgiye ulaştığını düşünmesi insanları eylemde bulunma noktasında özgürlüğe ulaştırıyor gibi gözükebilir fakat ideolojik olarak pek de işe yaradığı söylenemez. Tüm iletişim araçlarının nasıl, ne amaçla doğduğunu düşünmek bile bu ideolojik aygıt kavramını açıklıyor zaten. TV neyse sosyal medya da odur. Kitleler sosyal medya ile uyutuluyor. Aksinin olduğunu pratik olarak henüz görmedik. Filmini izledik o ayrı.

youtu.be
0
olaylar olaylar
(25.09.20)
Abi ilk kahve İstanbul'da kuruldu millet kahvede siyaset konuştu gıybet yaptı.

Aynı konsept Londra'da kuruldu adamlar ticaret konuştu. Borsaya çevirdiler ortamı .
Durum biraz bu. İşi gücü hava atmak olan insan hava atacak . Siyaset olan insan siyaset yapacak. İnternet olmasa da insanlar farklı olmazdı .
0
ycaycayca
(25.09.20)
(13)

Ev sahibine kedim olduğunu söylemeli miyim

art pepper
Merhabalar Ev taşıma sürecindeyim. Bugün bakmaya gittiğim bir evde "binada evcil hayvan yasağı var mı? Kedim için camlara ve balkona sineklik takacağım" dediğimde "binada kimse evcil hayvan beslemiyor, yasak" dedi. Peki iyi günler diyip çıktım İkinci bakacağım evin sahibini aradım, o da yasak derse
Merhabalar
Ev taşıma sürecindeyim. Bugün bakmaya gittiğim bir evde "binada evcil hayvan yasağı var mı? Kedim için camlara ve balkona sineklik takacağım" dediğimde "binada kimse evcil hayvan beslemiyor, yasak" dedi. Peki iyi günler diyip çıktım
İkinci bakacağım evin sahibini aradım, o da yasak derse onca yolu gitmeyeyim dedim. Kedisi olan biriymiş zaten, sorun olmadığını söyledi ama Evi beğenmedim maalesef.
Şu anki evimizde 5 yıldır yaşıyoruz ve son 1.5 yıldır kedimiz var. Ev sahibimize de sormadık bile sahipleniyoruz diye, hiç sorun yaşamadık.

Tavsiyelerinizi bekliyorum :(
0
art pepper
(23.09.20)
bak burada var.
www.petburada.com
0
ankarakecisi
(23.09.20)
Doğru anlamışsınız: 5 yıldır yaşadığımız evden taşınıyorum, yeni ev arıyorum. Yani yeni ev sahibime söylemeli miyim diye sormak istedim
0
🌸art pepper
(23.09.20)
@ ankarakecisi: evi tutmadan yönetmeliği görebilir miyim ki? Ev sahibi hiç uğraşmamak için öyle bir madde olmadığı halde yasak diyip de geçiştirebilir bence.
Kedim olduğunu ben kendim demesem ne ev sahibi ne de komşular bilir zaten de ben nizama uygun olsun istiyorum ama ülkede hayvanlara bakış açısı da belli :(
0
🌸art pepper
(23.09.20)
Normalde ev sahipleri eve zarar gelmesin diye istemez fakat yeni eve çıkmadan önce konuşmakta fayda var. Eski ev sahibine hiç açmanın alemi yok zira bir şeyi bahane edip depozitoya saldırması an meselesidir.
0
artemisisis
(23.09.20)
@artemisisis: telefonda soracağım o zaman tüm ilanlara, en azından boşuna yol gitmeyeyim.

Şimdiki ev sahibimiz kedimiz olduğunu biliyor, napıyo iyi mi diye soruyor hatta bazen. Çok iyi adam, hiçbir sıkıntımız olmadı zaten 5 yıl boyunca. Taşınmak zorunda olduğum için üzülüyorum bile diyebilirim :(
0
🌸art pepper
(23.09.20)
Umarım sorunsuz bir şekilde çözülür taşınmanız. Kolaylıklar ve bol şans ^^
0
artemisisis
(23.09.20)
köpek için sormak gerekli ama bir tane ise kediniz, aşırı sorumsuz biri değilseniz (tuvalet kokusu, yanda kediyi saldım çayıra olayı yoksa) bence hiiç gerek yok bahsini açmaya
0
bugisme
(23.09.20)
normalde sorun olmaz, şu ana kadar (eşyalı ev dışında) eve zarar verebilen bir kedi ile karşılaşmadım, duymadım da. ben oturduğum evlere direk getirdim, kimsenin haberi alakası olmadı, ama söylemekte yine yarar var. sonuçta ev çok kiracı yok, biri olmasa öteki keyifleri bilir.
0
bluewhale
(23.09.20)
bi şey yasaksa bi cezası olmalı. cezası neymiş acaba. apartmanca karar alınca noluyo yani. yaptırımı ne. what if i do amk. o zaman balık beslemek de yasak olsun. akvaryum balığını pişirip yemek için aldım, taze seviyorum derseniz napacaklar. o da yasaksa, kışın elinizde hamsiyle apartmana girdiğinizi görmücem o zaman dersiniz. kuzu budu falan da yasak olsun sonuçta evde birleştirip canlandırıp besleyebilirler. hahaha ulan çok eğlendim.
0
yuzo
(24.09.20)
Ev eşyalıysa sorun olur, haberi olması gerek. Diğer yandan da bazı evlerde koku oluşuyor, belki bakım sorumsuzluğu bilemiyorum ama ev ararken karşılaşıp elemiştik, kira ve satış için problem olabiliyor, evin değerini düşürüyor. Yai her ev sahibi istemeyebilir
0
epitaf
(24.09.20)
@konetsu: kesinlikle. Kedi eve zarar vermez ama eğitilmemiş insan veya evladı verir, kedinin varlığı hissedilmez bile ama binayı sallayacak kadarr gürültü yapabilir insan veya evladı. Gel de bunu ev sahiplerine anlat..
0
🌸art pepper
(24.09.20)
Kentsel dönüşümün tepe yıllarında kiralık ev bulmak çok zorken bir ev bulduk süper. Anlaştık, tam imza atacağız ev sahibi "evcil hayvan istemem" dedi. Hı hı dedik, imzaladık. Kedinin evde varlığı yokluğu belli bile değil. Sonrada evin kalorifer tesisatında sorun çıktı. Ev sahibine haber verdik, eve geldi, kedimizi gördü, sevdi filan. Genellikle evcil hayvan istemem durumu köpekler için geçerli. O evi kiralar mısınız bilmem ama genel olarak "evcil hayvan" sorusu değil de "kedim sorun olmaz herhalde" gibi sormakta fayda var.
Yuzo'ya çok güldüm, çok yaşa @yuzo :)
0
SiyamkedisiZorro
(24.09.20)
Kediden bi şey olmaz. Kedi eve zarar vermez. Eşyaları tırmalar sadece. Kokusu da tuvaleti temizlerseniz yok gibi bi şey. Eve getirirken görünmezseniz kimse kediniz olduğunu anlamaz. Anlasa da kedinin kimseye zararı yoktur ki. Evi tutun kediyi de eve alın. Kimseye hesap vermeyin:)
0
i ve been mistreated
(24.09.20)
(6)

yemek ısıtmak

xiii
5 günlük yapıp porsiyonlara ayırdığım yemekler var. bunları saklama kaplarında buzluğa ve buzdolabına atmıştım. ısıtma olayını nasıl yapabilirim?mikrodalga yok ama yemeği borcama döküp fırında ısıtmak mantıklı mı?
5 günlük yapıp porsiyonlara ayırdığım yemekler var. bunları saklama kaplarında buzluğa ve buzdolabına atmıştım.

ısıtma olayını nasıl yapabilirim?

mikrodalga yok ama yemeği borcama döküp fırında ısıtmak mantıklı mı?
0
xiii
(23.09.20)
olabilir. ayrıca tavada da ısıtılabilir.
ama mikrodalga hepsini döver zaman açısından.
0
ozdek
(23.09.20)
Çok elektrik yakar öyle. Geceden yiyeceğini buzdolabına indir çözünür.
Olmadı tava+1
0
coca cola
(23.09.20)
Her yemek dondurulmuyor. Besin değeri vs açısından. Ve fırında direkt çözdürmek riskli.

Bir gün önceden çıkarıp tavada ya da fırında buz çözdürme özelliği varsa o şekil.

Ben genelde çocuğun yemeğini çok yapmışsam ve dondurmaya uygunsa öyle yapıyorum.
0
makarnacanavari
(23.09.20)
Ha bir de şey var, konserve şeklinde kavanozlara koyabilirsiniz. Yaptığınız yemek buna uygunsa tabi. Genelde zeytinyağlıları ben konserve yapıyoruö birkaç kavanoz. Çok lezzetli oluyor. Pek de uğraştırmıyor. Bilmiyorsanız internette çok fazla, detaylı, basit tariflere ulaşabilirsiniz.
0
makarnacanavari
(23.09.20)
pişmiş bir et yemeği 50 dk. + sebze yemeği 2 saat sonra bozunmaya başlıyor... diyerek noktayı koyayım.
0
ankarakecisi
(23.09.20)
yemeği soğutup vakum makinesiyle vakumlarsan buz dolabında 3-4 gun is gorur. ama benim tercihim o yemekte kullanacağın malzemeleri çiğ olarak kesip vakumlamak ve her aksam tencerede 20 dakikada taze pişirmekten yana olurdu.bekleyemem dersen simbonun yavaş pişiricisi gibi ürünler var sabah atıyorsun aksama kadar yavaş yavas pisiriyor.
0
bluewhale
(23.09.20)
(4)

Medicana Çamlıca mı, Medical Park Bahçelievler mi?

ananiyimioguz
Doktor seçmekten hiç anlamam. Yardımcı olur musunuz;KBB Doktorları:https://www.medicalpark.com.tr/denizhan-dizdar/d-89https://www.medicana.com.tr/hekim-detay/6947/zafer-ciftciBademcik ameliyatı için.
Doktor seçmekten hiç anlamam. Yardımcı olur musunuz;

KBB Doktorları:

www.medicalpark.com.tr
www.medicana.com.tr

Bademcik ameliyatı için.
0
ananiyimioguz
(22.09.20)
bu doktorları hiç bilmiyorum ama medicana kadar beş para etmez bir hastane daha görmedim. mümkünse uzak durun.
0
scudman1
(22.09.20)
Allah allah düzgün hastane bulamıyorum :D

siz burdan kaç diyorsunuz,

@basond, medical park bahçelievlerden kaç dedi baya kan emici paragöz bir hastaneymiş ama imkanlar iyidir diye düşünüyorum hala.

Yani biraz ameliyat sonrası ilgi ve konforu da düşünüyorum zaten sigorta karşılayacak. Sigortanın karşıladıkları da sınırlı maalesef yoksa ben de isterdim başka özelleri de işte.. :/
0
🌸ananiyimioguz
(22.09.20)
yeğenim cakmak erdem hastanesi, fatih bey e ameliyet oldu, bademcik ve genizeti. Memnun kaldılar.

Ben yeditepe unv. hastanesi muzeyyen doğan'i tavsiye ederdim.
0
vampir akrep
(22.09.20)
Kadıköy medipol var ona da bakın.ben ameliyat olmadım ama muayenelerde sorun yaşamadım.
0
bluewhale
(22.09.20)
(3)

Film bulmaca

Fusha
Bir robot/canavar karışımı bir şey vardı. Metalden şekilli saçları da vardı. Bazı sahneleri onun gözünden görüyorduk. Ormanda geçiyordu. Rahat bir 15-20 yıllık var. Adı neydi?
Bir robot/canavar karışımı bir şey vardı. Metalden şekilli saçları da vardı. Bazı sahneleri onun gözünden görüyorduk. Ormanda geçiyordu. Rahat bir 15-20 yıllık var. Adı neydi?
0
Fusha
(20.09.20)
istediği zaman görünmez oluyordu bir de.
0
🌸Fusha
(20.09.20)
predator
0
bluewhale
(20.09.20)
(bkz: predator)
0
Bruce
(20.09.20)
(7)

Hayvanların yaşam süreleri nasıl biliniyor?

ahm1
"Şu hayvan şu kadar sene yasiyor, bu hayvan bu kadar sene yasiyor." diye nasil soyleyebiliyorlar? Nasil anlasiliyor yasam sureleri?
"Şu hayvan şu kadar sene yasiyor, bu hayvan bu kadar sene yasiyor." diye nasil soyleyebiliyorlar? Nasil anlasiliyor yasam sureleri?
0
ahm1
(16.09.20)
istatistiksel olarak sanırım. Yani elde olan veriler ışığında bir ortalama yaşam süresi söyleniyor.
0
himmet dayi
(16.09.20)
belki hatirlarsin lise biyolojiden, agaclarin yasi govde kesitindeki halkalardan falan anlasiliyordu. biraz arastirdim, hayvanlarin da yasam surelerini boyle seylerle olcebiliyorlarmis. Mesela olmus balinalarin gozleri uzerinde carbon-14 testi yapip ya da baliklarin solungaclarindaki bazi olusumlara bakip yapiyorlarmis. tabi burada istatiksel cikarimlar da hayli soz konusu.

kaynaklar:

www.bbc.com

science.sciencemag.org

tpwd.texas.gov
0
nurigagarin
(16.09.20)
Bir yerde okuduğum, gördüğüm veya dinlediğim belgeslede kalp atış sayısı ve hızı canlının ortlama ömrünü veriyor gibi bir şey vardı.

Normal bir insanın kalp ömrü 2-2.5 milyar atış gibi bir rakam veriliyordu. Sonra kaplumbağa, balina, hamster falan örnekler vardı .
0
janavarorion
(16.09.20)
Hayvan dediginiz pet ise istatistik bilgisi veteriner veri tabaniyla gayet kolayca siniflandirilabilir. Daha da otesi yine veteriner istatistikleriyle ornegin kopek cinslerine gore yatkin olduklari hastaliklar belirlenebiliyor.

Onun disinda vahsi yasam ne kadar ismi havali olsa da artik pratikte yok ( amazonun ucra koseleri ve hint okyanusundaki bir adayi saymazsak) o vahsi denen tum hayvanlar uzmanlar tarafindan her hareketleri kontrol edilerek, gerekirse mudahale edilerek( afrikada aslan nufusu arttiginda oldurulmeleri normal bir prosedur) varliklarini devam ettiriyorlar
0
bluewhale
(16.09.20)
@janavarorion: basta ben de oyle hatirladim ama sonra hayvanlarin nabizlarina baktigimi ve yasam surelerinin pek tutmadigini gordugumu hatirliyorum.

Yani onun icin şoyle bir sey olmasi lazim: "bir canli (insan dahil) şu kadar kalp atim sayisi kadar yasar. Dolayisiyla kalpleri hizli atan fare gibileri cabuk ölürken (toplam kalp atim sayisi/gunluk kalp atimi) digerleri vs vs"

Ama boyle bir sey olmasi da sacma. Butun hayvanlarin hepsinin nasil tek bir "toplam" kalp atim sayisi olabilir
0
🌸ahm1
(16.09.20)
Bir kısmı doğadaki spesifik bir canlıyı izleyerek ölçülüyor. Bilirsiniz tasma, küpe, halka vb takarlar. Bir hayvanın vücudunda belirli sürede oluşan değişimleri gözlemlerseniz, buradan elde edilen bilgi, o türün tamamına uygulanabilir hale gelir.

Bir kısmı da captive denilen, insan eliyle büyütülen hayvanlardan öğreniliyor. Genelde iyi bakılan bir hayvan, captivity durumunda daha uzun yaşayabiliyor.
0
the coon
(16.09.20)
@the coon: 100 sene, 150 sene, 200 sene yaşayan hayvanlar var. Mesela şimdi buldum: "Bowhead balinaları ortalama 200 yıllık bir ömre sahiptir ve mavi balinadan sonra ikinci en büyük memelidir." www.cnnturk.com

200 sene önce çipin ç'si icat edilmemişti. "şu yavru doğunca çip takalım da, ölene kadar bekleyip 100 sene sonra not edelim" diye bir şey olduğunu sanmıyorum.
0
🌸ahm1
(17.09.20)
(6)

Deadlift alternatifi?

ozgurluk savascisi
Sorum fitness gurularına. Bildiğim kadarıyla deadlift hareketinin yerine geçecek bir muadili yok ama belki vardır da ben bilmiyorumdur. Belimdeki sorun nedeniyle yapamıyorum bu güzel hareketi. Aynı veya en azından yakın işleve sahip olan bir hareket var mı?
Sorum fitness gurularına. Bildiğim kadarıyla deadlift hareketinin yerine geçecek bir muadili yok ama belki vardır da ben bilmiyorumdur. Belimdeki sorun nedeniyle yapamıyorum bu güzel hareketi. Aynı veya en azından yakın işleve sahip olan bir hareket var mı?
0
ozgurluk savascisi
(16.09.20)
Belindeki sorunun ne olduğunu bilmeden cevap vermek zor. Deadlift posterior chain üzerindeki her kası çalıştırıyor. Bunlar için spesifik egzersizler yapabilirsin. Hyperextension, hip thrust, glute kickback gibi bir dolu alternatif var.
0
arnold schwarzeneger
(16.09.20)
Belimde ileri seviye olmayan fıtık var Arnold. Ama sadece bu hareketi yaptığımda ağrıyor.
0
🌸ozgurluk savascisi
(16.09.20)
Senin yerinde olsam ağırlıksız hyperextension ve statik duruşlarla beldeki erektör kasları güçlendirip, daha sonra çok hafif ağırlıklarla deadlifte başlardım. Ama konunun medikal bir tarafı da olduğundan uzaktan tavsiye vermek doğru olmaz. Ondan söylediğim deadlift öncesi hazırlığa rağmen hala hafif ağrı varsa deadlifte girişme. Düzenli olarak kalça kaslarını esnet bir de.
0
arnold schwarzeneger
(16.09.20)
Bele daha az yük bindiren ağırlık merkezini tüm vücuda ortak dağıtan Trap-Hex Bar Deadlift'i deneyebilirsin ama yok o da olmaz dersen hyperextension tek çözüm gibi.
0
angelus
(16.09.20)
Dumbbell dead lift daha kolay. Onun disinda iyi salonlarda sirt ve omuz icin 4-5 ayri noktayi ayni anda calistiran tam ismini bilmedigim bir alet var. Bacak icinde 2. Bir alet var capraz yatarak press yapilan. Ha deadlift in yerine gecer mi bence gecer, bunun otesi bu yemekte sarmisak degil sarmisak tozu kullanilmis kesinlikle kabul edilemez demek gibi birsey.
0
bluewhale
(16.09.20)
Olmazsa öyle yapayım. Teşekkürler üstadlar.
0
🌸ozgurluk savascisi
(16.09.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.