ifşa edin içiniz rahatlar en azından.

Kim ve nasıl ? Hesap yaparsa yansın on tl bağışla yeni alabiliyorsun

@alter ego bu hesap umrumda değil diğeri de o kadar umrumda değil fakat gerçekten eğlence olsun, troll olsundan fazlası olduğu için bu duyuruyu verdim. belki de ifşa yolu en mantıklıdır başka yol yoksa. kimsenin umrunda değilse bişey yapmaya gerek yokta olabilir.

kulaktan kulağa yayarız. nolcek sanki.

emin ol pek çok kişinin umrunda olur burayı çok aktif ve ciddi kullanan insanlar var.

Lütfen soyle

Merakli melahatler

hahaha ben tahmin ettim sanki kimden bahsettiğini :D şu her sorusu bi öncekiyle çelişen adamı mı diyosun? bırak kendi halinde takılsın.

kişiyi ifşa etmek peşinde değilim şimdilik. en azından burda bi yerde duyuruda. kendisi az çok şüphelenir kendinden bence. insanları kandırmayı bırakın lütfen. son derece de marifetli bir hanımkıza benziyorsunuz. kimsenin de düzenini bozmadan çözüm önerisi varsa almak istiyorum.

Yaniltmaya yönelik derken? Dolandırıcılık girişiminde bulunuyorsa moderasyona iletin bence. Netice alamazsaniz suç duyurusunda da bulunabilirsiniz. Yok, insanlarin duygulariyla oynuyor vesaire ise bu tur şeyler genelde ispatlanabilir karakterde olmadığı için pek yapacak bir şey yok. Yanlış bilgi vererek yanıltiyorsa o konuda zaten hiçbir şey diyemeyiz. Zira burada "yer alan içeriğin doğru ve/veya güncel olduğu hiçbir şekilde iddia veya garanti edilmemektedir" diye biliyorum. "Aksine, kullanicilar tamamen gerçekdışı içerik dahi üretebilirler."
(Tırnak içindeki ifadeleri ekşi sozluk'ten aldım. Buraya da uyuyor bence)

dur ben senin kim olduğunu da tahmin ettim. sen de kadınsın rahatsız olduğun kişi de kadın de mi? hatta o kişi farklı hesaplardan sürekli mesaj atıyor sana?

@nereye bu gidis dolandırıcılık yok kesinlikle. daha çok reklam içerikli bir hareket. ama her hesaptan insanlarla konuşmadığının garantisini verebilirmisiniz? iki hesaptan aynı kişiye yazmadığına ya da? bunlar bana yapılsın istemem. çünkü boş hesaplar değil hiçbiri.

"ben artık bu kişinin bu oyununa gerçekten katlanamaz hale geldim" burası internetteki herhangi bir site. bence önce siz bir psikologa görünün, kendinize gelin. nolur, bu ne ciddiyet yahu?

Troll ya da şaka için açılan hesaplar gibi yapmıyor kendisi. inanılmazsınız gerçekten tamam herkes kandırılsın. Burada arkadaş edinen insanlar var. Onlarla dört koldan konuşmadığının garantisini verebilirmisiniz? Katlanamadığım bu.

Ek olarak:
Psikoloğa görünmesi gereken kişiyi fark ettiğim için endişeliyim zaten. Ama sizleri uyarma isteği saçma bir hareketmiş. Herkes kandırmaya ve kandırılmaya meraklıysa döndürün böyle burayı. Ne güzel dünya ben de kendime 20 tane hesap alıp iş yerimin reklamına girişeceğim. Herkesle 20 koldan sohbet edeceğim. Biri bunu görürse de sorunluyu o ilan edeceğim. Ne ala ne ala.

bence sanal ve reelin dengesinin iyi sağlanması gerek evet burası bir internet platformu ama dediğim gibi daha önceden burda insanlar öyle de ya da böyle kişisel bilgilerini de paylaşıyorlar,buluşmalara, hediyeleşmelere başlıyorlar ciddi ciddi ve bu kısmı gerçek sanal değil. Evet belli bir yere kadar insanlar trollesinler gırgır şamata için sorun yok, ama iş bir şekilde iyiniyeti aşıp daha başka niyetlerle bir şeye dönüyorsa o bakımdan en azından burdaki insanlar uyarılmalı diye düşünüyorum.Eğer ki bu derece dikkatinizi çekmişse.

işte bu yüzden buraya herhangi bir şey sormuyorum. sadece cevap veriyorum. ben de dahil hepimizin aslında eğlence yerlerinden birisi burası. uyanın artık. eften püften şeyler olabilir belki ama ciddi bir sorununuzun çözümünü burda aramak akıllıca bir şey değil. hiç mi yakın arkadaşınız yok? gidin onlara sorun, danışın.

senin yerinde olsam;

www.youtube.com

Çoklu hesap kullanımını yasaklayan bi kural varsa moderasyona bildirin, hesapları kapatsinlar. Yasak değilse, -elbette bana yapilmasini da istemem, kimse istemez ama buranin kuralları buna izin veriyorsa- iki hesabindan da mesaj atabilir. Fakat siteyi çaktırmadan reklam amaçlı kullaniyorsa ve bu normalde yasaksa bunu kullanıp moderasyona şikayet edebilirsiniz.

Ben de uyarmak istiyorum. Kişiyi tanımıyorum. Hiç alakam işim olmadı. Şans eseri fark ettim. Yaptığı zararlı mı zararsız mı bilmiyorum. Kendi reklamını yapmak amacıyla sürekli yedek hesaplarından sorular sorup başka bir kişiymiş gibi kendine cevap veriyor. Kendi kendine çapraz konuşuyor. Ve başka duyurular da var. Boş hesaplar değil. Bu beni endişelendirdiği için yazdım ve katlanamadım. Belki ordan birileriyle konuşuyor bilemem. Ne olursa olsun bana yapılmasını istemem. Bir yerde cool durup bir yerden kendini aşağılayan bir tip yani. İnsan ürkmesin de ne yapsın.

sen şimdi uyardığını mı zannediyosun?

Açıkçası durumdan haberi olmayan kişiler olarak, ciddiyet derecesinin ne olduğuna biz karar veremeyiz. Ama ki gerçekten bir sorun olduğunu, ileride başkalarının başına dert olacağını düşünüyorsanız ve gerçekten bu heyecanınız kadar durum ciddi ise, hesabınız da önemli değilse belki kişiden önce durumu, gerekirse de kişiyi ifşa edebilirsiniz.

Özetle söylemek istediğim; buranın kendine has kuralları var. Bu kuralları biz koymadıgimiz gibi bu kuralları değiştirme yetkimiz de yok. Hepimiz gariban birer kullanıcılarız. Bu kurallar dahilinde o yapacağını yapar, engel olamayız. Siz de bu kurallar dahilinde ona engel olmak adina yapabileceklerinizi yaparsınız.

@seksen9 Hayır ama reklam yapmak suçsa eğer şikayet edebilirim igili yerlere. Bilgilendirirseniz…

Kişi kendini elbette tanır şunu okursa. Kankaları da boldur sanırım.

şu halinle onun ispitçi personası da sen olabilirsin.
www.youtube.com

Tekrar soruyorum, burda sürekli kendini ya da işini reklam yapmak suç mudur? Fake hesaplar desteği ile. Herşeyden bağımsız soruyorum bunu. Böyleyse şikayet edebileceğim isimleri paylaşır mısınız?

Bir de evet tabii ki bir sorunumuz olduğunda en önce ailemize, yakın arkadaşlarımıza soruyoruz ama burası da bence bunun için bir ölçüde güvenilir ve makul bir yer. Genel olarak kemikleşmiş,oturmuş bir duyurucu grubu var.Elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışan ciddiye alan.Gırgır şamata da dönüyor, dönsün insanları kırmadan alay etmeden rencide etmeden sorun yok.Ama burda kendi çevremizin bakış açısının ötesinde her yaştan çoğunlukla genç,çeşitli meslek gruplarından yurtdışı- yurt içi çeşitli şehirlerden farklı kültür ve sosyal durumlardan kadın ve erkekler var.Genel olarak çok daha seviyeli bir ortamı var başka yerlere göre.Ve ufak bir durumda anında cevap alabiliyorsunuz.Sohbetler, ciddi arkadaşlıklar hatta ve hatta burdan sevgili olanlar bile var.Bu bakımdan çok gerçek ama anonim tarafı da handikapı.
O yüzden bence aydınlatılmalı ne varsa.Sizi destekliyorum ama bilmece gibi konuşmayın lütfen.
Mesela söylediğin kişi belki benim kankam dediğin gibi ama bilmiyorum şu an bu durumu anlayamıyorum kim

Size de hak veriyorum @isadora. Cinayet işlemiyor adam kaçırıp kesmiyor ama bu derecesini de görmemiştim doğrusu. Genel tepkiler sizin gibi düşünmüyor o yüzden herkesi halinden memnun olarak ele almalıyım belki de.

Özelden ulaşanlar daha olumlu.

Uuu ekşın takipteyim

pff. bütün heyecanım kaçtı sekonder. primerini kırmıyorumdur umarım ama net kanıtlarla gelecek olsan ufak bir çıtlatmayla bile burada bir dolu stalker evet şundan bahsediyorsun der sana destek çıkardı.
tersiyer hesabımda sevgilerle. ben de kendi primerime döneyim artık.

Örnek verirsem herkes anlar @namus ninjası

@piglet Amacım o değil ya yasaksa zaten şikayet edeceğim reklam. Bilen varsa söylesin.

Herkese aynı site linkini yapıştıran eleman mı?

şimdi yardım/hakkında kısmını okudum, sanırım reklamla ilgili bir kısıtlama getirmemişler.
açtığı duyuru ve cevaplar tüketicinin zarar görmesine sebep oluyor mu?

@lim5 kendine ait bir site ve şeyler evet

@azizakin olmuyor hayır sadece kendine reklam getirisi olur. öyle zararı yok.

ben varım kendi blogunun reklamını yapan. instagram hesabımı paylaştığım da oldu birkaç defa blogumu da bol bol paylaştım. evet sekonder hesabım da var herkes gibi. kendimden başka da çok az insan gördüm site vs paylaşan. bensem konuşabiliriz sorunu.

@april12th mesele sekonder değil ne yazık ki.

Allah allah neymis bu ya? Bence kimsenin blogunun linkini paylasmasinda bunu iki hesap uzerinde yapsa sorun yok. Ama baska kandirma durumlari varsa da paylas, biz de bilelim.

tamam olayı derin derin açıklamaya gerek yok daha fazla. sayısız kişilik sosyalleşiyor bu ortamda. her hesabı da bir kişi olarak kabul ediyor. onlarla arkadaşlık etmediğinin bana garantisini verebilir misiniZ? @sayns

Mevzu anlaşıldı. Bu arkadaşın burda aktif bir de ekşi sözlük hesabı var dimi.
Söylemicem merak etmeyin

itiraf etmem gerekirse ben asosyalleşiyorum.

Ya nefret ediyorum bu kaliptan ama "Get a life!". Bu nedir arkadaş? Çok mu dertsizsiniz anasini satayim ya.

ya şurda on saat millete cevap yetiştirene kadar ya x kişisinin çoklu hesapları var ve hepsini ciddiyetle kullanıyor diye açıkça söyle, ya da açma duyuru falan bırak naparsa yapsın.
bu kadar uzatmaya ne gerek var.

O kişinin de hayatına zarar vermek istemiyorum. Kimseninkine de. Bilmediğim bir yol var mıdır diye sormaya geldim. Bakın duyuruda da yazıyor "benim yerimde olsanız napardınız". Okuyunca kişi kendini tanır orası da yeterli olur.

Dert mi yok başka diyecek kadar da kendimizi kaybetmeyelim. Duyuruda hergün memleket meselesi mi konuşuyorsunuz?

üç saattir tartışmaya değecek kadar önemliyse adını ver gitsin. değilse de bırak herkes kendi bacağından asılsın. reklam vermiş kendine yazmış derken hayatından üç saatin gitti. senin de nickin ardında bir seri katil olmadığının garantisi var mı? belki de berend diye kamil amcaya yazıyoruz. allah başka dert vermesin. yapan da anlamıştır kendini. uzatmayın artık. ben de yüz kere saçımı soruyorum yine sorucam. eşe dosta da gelin altına çok güzel çıkmışsın yazın diyeceğim.

kan sonuclarinin hemen cikmayacagini goz onune alirsak en az 2 gun surer isiniz.

ilk gun sabah acken kan alinir. hormonlar ve kan degerleri kontrol edilir. insulin yuksekse ertesi gun yine sabah acken kan alinir, sonra oral glukoz tolerans testi yapilir, belli araliklarla tekrar kan alinir.

tum alinan numunelerin sonucuna gore karar verir doktor.

sıradan bir kan şekeri testinizle, açlık-tokluk da olur bu değerleri uzmanlar az çok anlayabiliyor.
sınıra yakınsa zaten ve kiloluysanız kesindir.

tahlil.com

ablacım hala tatlıdasın ama olmaz ki ..

spor yapıyor musun? 6 kilo için "dikkatli beslenme" + spor yaparsan zaten 2 ayda o istediğin kiloyu çok rahat verirsin. kural şu, tatlının peşinden koşmayacaksın, sadece koşacaksın...

6 kilo için dukan yapma, diyetin 2-3 hafta falan sürer zaten.
akıllı akıllı normal diyet yap bence. hiç bulaşma dukana.

ben yaptım dukan 11 kg verdim geçen yıl. kabızlık yaşamadım, sebebi de diyetin bulunulan evreye göre şart koştuğu günlük 'yulaf kepeği' miktarına uymam ve bol bol su içmem.
atak evresi bi miktar zorluyo, baş ağrısı oluyo ve abur cuburlardan kopma zorluğu ortaya çıktığından. aslında gayet serbest bi diyet.

ama dediğim gibi 6 kg için dukan yapmaya değmez.

tatlı yiyebiliyosun ama düşündüğün tarz tatlılar değil, tatlandırıcılı tatlılar yemek zorundasın ve tatlıya koyduğun her şey bi şekilde yağsız olmak zorunda. un da normal un olmuyo mesela. sen bilirsin tabii.

Bence yapmamalısın dukan diyeti insanın bağışıklık sistemine zararlı diye biliyorum çünkü bedenine şok uyguluyorsun aynı şeyleri yiyerek.Uzmanlara göre en fazla ayda 2 kilo ama senin verecek aşırı kilon yok hamur işinden uzak dur şeker tuzu bırak kepekli ekmek ye ve az sık ye bir de git spor yap abur cubur u bırak zayıflarsın birde günde en az 2 -2.5 litre su tüket yanında şişe taşırsan daha kolay olur emin ol su zayıflatan en büyük etkenlerden biri.

valla 6 kilo için yapılabilir. ben 8 için yapmıştım hiç de 2-3 hafta sürmedi. şubatta başladım tüm evrelerinin bitmesi haziran ortasını buldu.
ben çok zor kilo verebiliyorum ki o son 5-6 kiloları vermek gerçekten zordur. dukan onu kırdı. yok su iç biraz spor yap dikkat et öyle olmuyor işler..

neyse dukan korumayı adam gibi yapmadığım için 3 kilosunu aldım. ve veremiyorum gene. benim gibiler için dukan tarzı otoriter diyetler lazım. siz de kendinize göre düşünün..

dukan yapmayın bence böbreklere zarar. o kadar proteini vücut nasıl tolore etsin. ben dukan önermiyorum. illede diyetse karatay.

ama sen hem diyet hem tatlı demişsin olmaz o iş unut sen tatlıyı da dukanı da. şekeri kes. zaten fit olacan.

thracia> :) çok seviyorum tatlı pasta, zor oluyor

gupon> biliyorum tatlandırıcılı ve protein temelli tatlılar oluyor. sütlü yumurtalı peynirli, yulaf kepekli... ama sonuçta tatlı :D

yqzkrttpli> ben ayda 4 kilo sağlıklı diye biliyordum. dediğine yaklaşık bir şey yaptım spor yapmadan 64'ten 60a indim. ama rüyalarımda artık tatlılara saldırıyordum.

nzessia> ben kolay kilo veriyorum aslında. normalde çünkü çok kalorili şeyler yiyorum ve çok yiyorum. biraz kesince kendini gösteriyo hemen ama dediğin gibi belki bi süre sonra durur bende de.

çok yiyorsanız önce dukan yapmayın. az yeme diyeti yapın :) çok yiyorsanız zaten dukana alışmanız da zor başta. ciddi motive olmanız lazım. ben kilo veremiyorum artık yeter motivasyonuyla başlamıştım. sizin farklı.

Tatli istegi normal degil, vucuda onu ogretmeniz gerek. Bunu da diyetisyenle cozersiniz. Tatli yeme istegi cok ac kaldiginizda kan sekeriniz dustugunde gelir. Bazisi ac kalarak kilo vermeye calisiyor, mesela 8 saat yemek yemezsen canin deli gibi tatli ister, o yuzden ac kalmali diyetler pek ise yaramaz. Vucut tatli ister cunku kan sekeri en kolay tatliyla yukselir bilinci olusur. Tatli istegi geldiginde alternatif yiyeceklerle kan sekerini duzenleyebilirsiniz, mesela yarim litre suya cubuk tarcin atip yarim saat bekletin, tatli istegi geldiginde onu icin. Ayni sorunu yasadim ordan biliyorum, diyetisyenim sagolsun 3 ay cikolata bile yemedim, sadece haftada bir sutlu tatli hakkim vardi onun disinda tatlidan koptum bu surede spor ve diyetle 10 kilo verdim, 9 kilosu yagdan gitti. Diyet dedigim de gayet rahatti, hic ac kalmadim. Yani iyi bi diyetisyenle yok dukan yok karatay diyetine gerek kalmaz. Dukan'in doktorlugu elinden alinacakti nerdeyse, adam manyak kafayo bozmus kilolu insanlarla. Her neyse bana sorarsaniz diyetisyene gidin ama devlete degil ha aman.

Benim gördüğüm duyduğum bildiğim 2 ortalama sonuç olarak bir anda kilo verip bünyeyi alt üst etmenin manası yok bende yediklerime dikkat edip kilo verdim ama spor da çok önemli çünkü verip o formda kalmak da özen gerektiriyor.

hiç öyle dukanla falan uğraşmaya gerek yok, zaten yukarıda da denmiş, o kadar protein karaciğere zararlı her şeyden önce.

yapacağın şey şu, porsiyonlarını yarı yarıya azaltacaksın. dengeli (sadece protein, sadece karbonhidrat vs değil, hepsinden) besleneceksin. beyaz şekeri tamamen keseceksin. bol bol su içeceksin ve spor yapacaksın. spor yapmadan/hareket etmeden sağlıklı kilo veremezsiniz, bunu unutun. spordan da kasıt git salona 3 saat takıl değil. yemekten sonra yürüyün mesela 1 saat. pilates yapın. hepsi olur.

100 kilo bir kadın ile 60 kilo bir kadının kilo verme hızı öncelikle bir değildir.
O 1 ayda sizi katlayarak kilo verir, siz ancak 3 ayda sağlıklı olarak o kiloyu verebilirsiniz.
Boyunuza göre ideal ve sağlıklı kilo hesabı ise sitelerden yapılan araştırmalarda değil, uygun bir klinikte yağ, su gibi değerleriniz de ölçülerek yapılır ve bulunur.
Belki sandığınızdan fazla bile vermeniz gerekiyordu vücuttaki yağ oranı sebebiyle.
Bugün baktığınızda 1.70 boya 50 küsür kilo bir kadının yağ oranı 1.64 boya 60 kilo bir kadının yağ oranından fazla çıkabiliyor.
Metabolizma hızınız, bazal metabolizma hızınız yine önemli bir faktördür.
Dukan diyetine gelince, son derece yoğun protein yüklemesinin vücudunuza yapacağı etkiyi biliyor musunuz?
Vücudunuzun ete olan proteine olan reaksiyonunu biliyor musunuz?
Bu tarz diyetler sizin sadece metabolizmanızı alt üst etmeye yarar.
Sporla, düzgün beslenmeyle kilonuzdan kurtulmaya çalışın.
Normal diyet de yapmayın.
Maddi geliriniz el veriyorsa bir diyetisyenle görüşün.
Tatlıya veda etmeden bölgesel yağ depolamasından ve kilo artışından kurtulamazsınız.
5 kilo fazlayı böyle giderse 25 kilo fazlaya götüreceksiniz.
Ve lütfen şekerinize bir baktırın, rüyada tatlı görmek, bu derece tatlı ihtiyacı hissetmek sandığınız gibi damak tadından öte bir durum olabilir.
Kendi kendinize doktorluk yapmayın, bu işlerin okulunu boşa okumuyor insanlar.

ortaköy'de kesin vardır.

takı tuku işleri atlas pasajında var,balıkcılar paşajına girişte sagda var.
bide accessories mağazası vardı.
not:erkeğim.. nişanlım ve arkadaşı saolsun bılirim ayol.

bilekliğin fiyatı muhtemelen narın yapıldığı madde yüzünden bu fiyatta.
bence ucuza aldığınızda kötü durabilir.
ne ile yapıldığına bakın.

eminönü-tahta kale 5 liraya bulursun

annem hediye almıştı bana bu bilekliği 3 sene önce. lidyana'dan değil de direkt tasarımcıdan. çok memnunum ipine bile bir şey olmadı, ne kopma ne renk solması (ki 7/24 bileğimde)

o zaman zaten psikoloğa gitmeniz lazım, terapi için. psikiyatristler öyle dert dinleyip çözüm gösterip yol danışacağın insanlar değil tıp doktorudurlar.
psikologun 40-50 dakikalık seansı en az 200 liradır, normal şartlarda özel sigortaları bilmiyorum ama devlet karşılamıyor.

yeni dönemin bilişsel terapi anlayışıyla boş konuşan psikologlara da gitme de.
elbet vardır bir bildikleri buradan yanlış anlaşılmak istemem ama, tamamen saçmalık.
derinlerine inebilen sana göremeyeceklerini gösteren işin kolayına kaçmayan bir psikolog bulman lazım.
gösteriş budalası kliniklerden uzak durmanı da tavsiye ederim.
200den aşağı bulman zor.

www.psikiyatri.com

sikayetvar.com'a yaz: www.sikayetvar.com

şikayetvar bi boka yaramaz. sen carte dor destek numarasını filan bul arkasında yazar, oraya şikayet et. tüketici hakları gibi bi yere ya da.

bu baya baya insanı öldürebilecek cinstenmiş.
bence hukuki yollara başvurabilirsin.

hukuki yollarla falan uğraşma. türkiyede hiç bir şey kazanamazsın. bence doğrudan algidaya ulaş ve bu yaz ben ve ailem dondurmasız kalmak istemiyoruz de. inan evine dolap bile verirler.

şaka bir yana, içinden 5cmlik plastik çıkabiliyorsa daha neler düşüyordur da fark etmeden yiyoruzdur diye düşündüğüm için, zaten bir daha algida tüketmeyi düşünmüyorum.o yüzden eve dolabıyla da yığsalar plastik parçalı ve kimbilir daha nelerli dondurma yiyeceğimi sanmıyorum.

bunlar uretim bandinda uretilen urunler, dolayisiyla ambalajin kelepcesi gibi bir parca karismis ve hijyen disi bir sey de degil muhtemelen. zira ambalaji ile ayni materyalden uretilmis gibi.

ha corap ciksaydi sorun teskil edebilirdi ama bu bir uretim hatasi.

aldiginiz markete gturun yenisini verirler belki

sen eğer şikayet var a şikayet edersen sana bunu yapıştıracaklar. :D

Değerli tüketicimiz,

Tüketicilerimize, hem kendileri hem de diğer insanlar için yararlı markalar ve hizmetler sunarak, onların kendilerini iyi hissetmelerine, iyi görünmelerine ve yaşamdan daha fazla keyif almalarına yardımcı oluyoruz. İnsanların, dünya üzerinde küçük dokunuşlarla büyük farklar yaratmalarını teşvik ediyoruz.

İçinde bulunduğumuz hızlı tüketim ürünleri sektöründe, müşteri ve tüketicilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini karşılayacak KALİTELİ ve GÜVENLİ ürünler sağlamak amacıyla, tüm üretim yerlerimizde ISO9001 (Kalite Yönetim Sistemi), ISO14001 (Çevre Yönetim Sistemi), OHSAS18000 (İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi), gıda üretim yerlerinde ISO22000 (Ürün Güvenliği Yönetim Sistemi) ve TPM (Toplam Üretken Bakım) uygulamaları mevcut olup, bu uygulamaların gelişmesi, iyileştirilmesi ve sürekliliği konusunda kesintisiz çalışıyoruz.

biz sana demiştik, güvenilmeyecek kızla birlikte olursan böyle olur diye. aynı şeyi sana da yapabilir hiçbir zaman emin olamazsın.

senin için bir başkasını terkeden, yarın bir başkası için seni de terkeder.

yapar neden yapmasın? boşa gitsin.

ekşi duyuru ayrıl team yine gelmiş bilmiyorum en ufak bi kanıt gorursem zaten ayrılırım. şu ana kadar ilişkilerimi ilk ben bitirdim kimse gibi aşk acısı çekmedim.

kardeşim olcakla ölceğe çare yok bu ara öyle geerekmiştir demekki paranoyak yapma okadarda.

Aynı şeyi sana yapabilir elbette. Sonuçta senin için sevgilisini aldatmış. Bazı kızların çalışma tarzı bu, birini bırakmadan diğerine geçmiyolar. Hazırlıklı ol derim.

zaten aşk acısı çekersin vs demedik ki, için içini yiyor huzursuzsun, başkalarıyla konuşuyor mu, aldatıyor mu ne yapıyor diye canını sıkıyorsun, ne gerek var bunlara? normal bir ilişkin olsa daha iyi değil mi? başından güvenebileceğin birini seçersen böyle şüphelere yer kalmaz, sırtını yaslarsın sevdiğine doya doya yaşarsın ilişkini. böyle paranoyayla kendini yıpratmazsın hem. bunu demek istemiştim ben. yoksa ayrılmışsın, devam etmişsin senin bileceğin iş.

facebook kullanmıyoruz ikimizde whatsapp dan mesajlaşıyoruz ayriyetten sms ide var onun. kız arkadaşlarıyla ordan mesajlaşıyordur diye dusunuyorum ama.

bu ihtimali düşünmeyi bırakarak atlatacaksın. gerçi sen daha yapmadan bu kadar kafana takıyorsan yaptığında ne halde olursun kim bilir. boşvereceksin, kız arkadaşını hayatının anlamı olarak değil, birlikte vakit geçirmeyi sevdiğin bi arkadaşın olarak göreceksin ve öyle davranacaksın. bunun ötesine geçip geçmeyeceği de zaman içinde belli olacak.

karşına alıp konuşacaksın.
bak seninle ilişkimiz şu yollardan geçti, sana güvenmiyor değilim ama hak verirsin ki bunları bunları gördük beraber...
böyle böyle anlatacaksın.
kavga anında değil, sakinken.
ona yaptığını sana yapar falan diye bir mantık yok.
her ilişkinin dinamikleri farklı.
sakince kırgınlıklarını ve endişelerini onu suçlamadan konuş.

" kimse gibi aşk acısı çekmedim. " nedir paşam ?
Yapma böyle şeyler.

karşına al açıkça sor. geçiştirmeyi de cevap olarak kabul etme. net bir cevap iste.

güzel kadın değilim hatta kadın da değilim de, bu işler öyle yürümüyo kardeş. hani 'x olması sayesinde ona verdim' diye bir şey yok, insan dediğin olay bir sürü niteliğin toplanmasından ibaret. kendini geliştirmeye devam et yani.

ortalamanın biraz üstü olarak geldim.

neşeli, eğlenceli, okuyan-yazan, yaşayan, yaşamayı seven biri.
ben de bu özelliklerini sevdim.

giyim kuşamının bir etkisi yoktu.
bana göre dünyanın en yakışıklı insanı elbet ama başkası nasıl görüyordur bilmem.
para arabaya gelecek hatunu sen şutla zaten.
ben indie dinliyorum, müzik zevkimiz benziyor.

zevklerimiz benziyor diyeyim ya da.

bunları neden mi yazıyorum? çok canım sıkıldı. işine yararsa ne ala.

sorunu sadece kadınlara sorma erkeklere de açık yap bence.
çünkü:

kadınlar erkeklere neden verdiklerini bilmiyorlar ama erkekler kadınları nasıl elde ettiklerini biliyorlar.

ortalamanın üstünde olduğunu düşünüyorum boy vs . güzel kızlar yakışıklı kişileri beğense de çıkmıyor sanırım. ben de beğeniyorum ama yakışıklı olduğunun farkındaysa havalı erkek hiç çekilmiyor. ben duruş,bakıştan etkileniyorum . sağlam bir duruşu varsa varsın arabası ,parası olmasın. he birde boy 185 +

güzellik değişken, o kriterini göz önünde bulundurmadan cevaplıyım ben de.
çok ilgi gören insan için sahte ilgilerin arasından gerçek olanı seçmek bazen zor olabilir.
öncelikle gerçekliğini gösterebilen biri olmalı.
her erkek gibi yavşaklık etmek yerine daha gururlu ve daha "normal insan muamelesi" yapması bir avantaj.
bunu rol yapmak için değil içinden geliyorsa yapmalı.
kız güzel diye ona anormal davranan erkekler kaybetmeye mahkum bence.
sıradan vatandaş olduğunu hissettirmek lazım.

daha sonra giyim, kuşam, para bunlar çok etkili görünse de uzun zamana yayınca çok önemli değil.
önemliymiş gibi görünen ama önemli olmayan detaylar bunlar.
her şey kendine saygıda, karşıya normal davranmanda bitiyor.

rusça çevirisini yazsaydın daha aydınlatıcı cevaplar olurdu.

Hayattan öğrendiğim şey şu ki çok güzeli / çok yakışıklıyı elde etmekten daha zor olanı elde tutmaktır. Kaçacak yeri çoktur çünkü. Sıkmadan bağlamanız gerekir.
Güzel miyim değil miyim bilmem de bir hatun olarak cevabım net. Güven vermek ve karakterli olmak lazım, ötesi boş.

aziz dostum bir erkek olarak yazayım. gördüğün gibi başlığın altına yazan çok küçük bir kadın popülasyonu bile "ayy aslında öyle olmasa da biraz şöyle de olsa da olabilir yani" diyorsa maça göre taktik denemekten başka çaren yok. uzaktan izle biraz hareket tarzı vs. sonra allah ne verdiyse...

saygılar.

çirkin bir insan degilim, erkekler bakarlar, bazıları tipler rahatsızlık verir.. Sevgilimle tanışmadan önce taliplerim de vardı. Talibim hep oldu.
sevgilimin en başta kompleksiz bir insan olması etkilemişti beni, onunla ilgilenme dürtüm böyle oluştu..
aslinda karakteridir beni en çok etkileyen.. bunu biraz açıcam (insanlara olan sevgisi, herkese karşı önyargısız olması, adaletli bir insan olması, bir de gerçekten dürüst olması.)
Ama sıradan, sözde bir dürüstlük degil. Gerçek olan neyse o vardi. hiçbirşey saklamadı.
Sırf ben onu seveyim diye çarpıtmadı herhangi birşeyi. gayet açıkti bana karşi.. Neyse o oldu..
iyisiyle, kötüsüyle, hatasıyla da olsa dürüst davrandı.

bir de enerji meselesi tabii bu, tutması lazım.. hayattan beklentileri, hayata karşı bakış açısı, önemsediği ve önemsemediği şeyler benimle aynıydı.

Kendinden emindi her zaman.

sohbeti çok keyifli, her konu hakkında konuşabilirsin (bu da genel kültüre giriyor belki)

bir de çok özenlidir herseye karsi, yemek yaparken, işini yaparken, su doldururken en basit seyde bile..

derli toplu değil ama temizdir.

yumusak. datli datli.

yumuşak su kesinlikle.

daha çok içmeye teşviği kendin halledeceksin.. benim bildiğim; içimi sert gelen suyun mineral bakımından daha zengin, yumuşak gelenin ise daha fakir olduğu.. minerali gömersen belki teşviğin de artar, kim bilir..

yumuşak ama sert su asıl içilmesi gereken sudur.

bey değilim ama ortalık kızıl saç beyaz ten kanıyor.
bir zamanlar sarışınlık gibi yani...
kahverengi saçın artık sıradan olmadığı dönemlerde yaşıyoruz, o derece.

kombinasyon dersen de yine o kadar bayatladı ki kızıl-beyaz ten, seksiliğini görmek imkansızlaştı.

soru sac rengi sonrasinda kombinasyona donuyor.

en guzel sac rengi diye bir sey yok abi, beni hatun say, (yuzum ayni kalacak sakal biyik gidecek) sacimi kizil tenimi beyaz say. valla kacarsin aya/marsa.

guzel renk kisinin moda eee kem kum.

civciv sarısı değil kesinlikle
bence esmer değilse kumral süper

Siyah ama doguştan gelen değil :) koyu kapkara :)

beyaz ten + sarı+arada turkuaz saç <3

beyaz ten turuncu saç

siyah

siyah saç&beyaz ten . ama çok beyaz olmıcak. tadında.

ikisini de izleme. izleyeceksen de sunrise i izle sunseti izleme.

olay zaten sunrise. sunset olmasa da olur.

e yani... hikayenin temeli ilk film. sonra waking life'ı da izle hatta.

ikisini de izlemesen pek bişey kaçırmazsın panpa

ayrı ayrı izlenirse çok da manalı olmayabilir.
muhtemelen ne var bunda anladım dersin ama eksik kalır bir şekilde.
vaktin varsa ikisini izlemen daha iyi.

bence çok hoş film,seriyi izle derim.

ilk filmi izlemeden ikincisini izlemiş birisiyim. yine de güzel ama ilkini önce izlemen daha güzel olur. diyaloglarla bezenmiş filmleri sevmiyorsan ikisini de izleme :)

it's just a cigarette + 1

sunrise'ı bayıla bayıla seyretmiştim.diyaloglar falan çok hoştu.sunset'ten aynı tadı alamamıştım.
sunrise'ı seyret, gerisini kendi hayal gücünle bağla hatta.
veya sunset'te sadece olayın sonunu öğren izleyenlerden.

bence sahip olduklarının eksik ya da fazla fark etmez sana yetiyor ve seni tatmin ediyor olmasıdır.
herkes bir gün mutlu olacağını düşünür.
buna inanır.
inanmazsa zaten hayatına dair umudu kalmaz.

mutluluk bir varış değil yolculuktur. mutlu bir ömür değil mutlu anlar vardır. her zaman her an mutlu olmak mümkün değil, belki de gerekli değil

mutluluk kucuk hesaplarla isi olmayan ve size "guven" duygusunu derinden hissettiren birine asik olup onla bir omur gecirmektir.. para, mal,mulk, refah falan filan mutluluktan ziyade kisinin egolarindan e hirslarindan ne kadar sıyrılabildigiyle alakali birsey..

mutluluk dusunulecek birsey degil, beklenecek, olunacak bir meslek de degil, banka hesabi da degil, mutluluk degisen, donusen, dogru ya da yanlis yone dogru evrilen birsey kanaatimce,

birseyler bul kendine, yaparken kendini kaybedecegin, keyif alacagin, birini bul kendine sonra, severken kendini kaybedecegin, sonra beraber guzel seyler yapin, bir bakmissin mutlu olmussun, ama yaparken farketmeyebilirsin bunu, bir sure sonra durup dusununce belki,

Ne demiş yazar: "Daha önce mutlu olduğumu, hiçkimsenin olamayacağı kadar mutlu olduğumu unutmamalıyım diye düşündüm. Ama unuttum, hep unuttum."

ne kadar detaylı kaç sayfa üst ve alt sınırınız var?

hocamız 10 sayfa dedi.. zaten giriş yönetmenin tanıtımı falan 2 sayfa sürer..
sonra kuramsal boyutunu yazacağım.. sonra da analiz görüşler..

film analizi konusunda çok bilgili değilim ama izleyici yorumlarına yer vermek analizde gerekli mi?
daha çok filmdeki göndermeler, teknikler, varsa yönetmenin belirli bir tarzı onlardan bahsetmek, gizli saklı oyunları gün ışığına çıkarmak gibi şeylere yer verilmiyor mu?

evet gerekli.. ben şu şekilde düşünüyorum ama izleyicilerden bazıları da şu şekilde algılamış gibi yorumalr yapmalıymısım.. aslında filmin konusuyla bağlantılı olarak daha fraklı bir yöntem de izleyebilirmişim.. filmi iki farklı cinsel yönelime izlettirip görüş farklılığını analiz etmek gibi..

ama ben o şekilde yapmayacağım sanrım...

seneler once bununla ilgili bi ödev icin sözlükte (bkz: eyes wide shut) basligindan epey faydalanmistim. konu o film degildi ama en azindan yol göstermisti.

teşekkür ederim :) ben de kendi filmimin başlığına bakacağım..
bu arada teknik şeyler yazmama gerek yok ben radyo tv öğrencisi değilim..
dersimiz queer :)

gazetede okuduğum bi habere göre bir adamın midesi bu yüzden delinmiş ölmüş. detayları hatırlamıyorum ama uzun süre kullanmış, midesi dayanamamış sonunda. iyice araştır derim ben. al bak buldum haberi: www.hurriyet.com.tr

Şu ya da bu direkt yolla zayıflatır diye bir şey yok, onu silin aklınızdan.
Size uygun bir diyet listesi ve spor olmadan, tek bir besin üzerinden zayıflamak sadece hayal.
Söylediğiniz şey ise bir miktar suya, bir miktar elma sirkesi karıştırılıp içildiğinde vücuttaki yağları parçalamaya yardımcı olur.
Fakat tabii innerbliss arkadaşımızın da dediği gibi doz aşımı olmadan, kontrollü bir şekilde tüketirseniz.

ev arkadaşım yapıyordu bir ara, sonra midesi ağrımaya başladı.
iyi bir şey değil.

direkt zayıflatıcı etkisi olan besinler tamamıyla hurafedir.

ölen var

sirke limon bişey daha karıştırıp içiyodu elemanın biri.kilo verdi ve öldü.

gastrit, ülser, reflü ve bilimum mide hastalıklarına giriş için ideal, kilo vermek için değil.

10 gün şeker namına hiçbir şey yeme, ,çme. bir de hamurlu yiyecekler tüketme. aradaki farkı gözlemle. bence benim söylediğim risksiz... ama sirkeli su!

sabahlari ilik su ic, sirkeli ilik su iceceksen de icine mutlaka bal koy. sirkenin o agresiv keskinligini aliyor. kan sekerini de yavasca yukseltir bal, birden tavan yaptirmaz.

iphone'nun her zaman şekli var onu seçerim.

ama önemli olan işlevi diyorsan biraz araştır , şu sim kart takılan tabletlerde fena değil.

HTC one kesinlikle

bu seçenekler arasından htc one seçerdim

htc one

fiyat performans dersen s3 derim (1000 tl)
karizma dersen hala iphone 5 (2000 tl)

htc one

hem tip, hem işlev.

bu tercihler arasında kaldım ve sonunda dogru yolu iphone 5 de buldum:)

ha bu arada iphone 5'in özellikle siyah olanları kolay çiziliyor. alacaksan beyazını al.
temmuzda daha iyi kamera ve pil ömrü vadeden çizilmeyeceğini tahmin ettiğim 5s çıkacak ondan da haberin olsun :)

htc one ile s3ü kıyasladım
kiyas.la

htc'nin 4MP kamerası varmış, çok kötü değil mi böyle bir telefonun kamerasının 4mp olması ?

htc one hoşuma gidiyor benim

hem şekli şemali güzel görünüyor bana göre, hem htc hakikaten kaliteli malzeme ile üretiyor telefonlarını, hem de işlev olarak epey iyi durumda şu an. gerçi xperia z' de sanırım yakın bu konuda. bir de bildiğim kadarı ile güncelleme desteği konusunda htc iyi bir firma.

sony

4 mp değil..4 ultrapixel.

bir ios sevdalısı olarak iphone 5in 4s'ten hiç bi farkı yok diyorum. lg dışındaki bütün telefonları inceleme fırsatım oldu, kesinlikle htc one. ikinci seçimimse xperia z olurdu.

Xperia Z. Sony bana güven veriyor ve sempatik geliyor nedense.

iPhone 5 .

i5, net.

orada amaç, sensör boyutunu büyütüp, aynı anda piksel sayısını da azaltarak pikselleri büyütmek. teknik detaydan uzak durursak bunun şöyle bir avantajı oluyor, sensör üzerindeki diodlar büyüdüğü için, az ışıkta çekilen fotoğraflarda kumlanmayı azaltıyor. ayrıca 2.0 gibi bir apertür değeri vererek ışık geçirgenliği artırılmış. sensörün büyümesinin bir diğer avantajı ise alan derinliği ve dinamik aralığın da iyileşmesidir.

zannediyorum ki htc, telefon ile çekilen fotoğrafların genellikle yetersiz ışıklı alanlarda çekildiği ve kullanım amacının da paylaşım amaçlığı olduğu gibi bir son tüketici araştırması yapmış. telefonla fotoğraf çekecek kişiler için bu kamera gözle görülür şekilde farklı olacaktır eğer işlemcisi de iyi iş görüyorsa. ki eşim htc kullanıcısı, fotoğraf işlemcisi başarılı gördüğüm kadarı ile. neticede telefonla çektiğiniz fotoğrafı duvara basmayacaksınız, 4mp iyi bir karar kalitenin yükselmesi açısından.

selamlar.

sıralama şu şekilde

1: htc one
2: xperia z
3: iphone 5
4: samsung s3
5: lg 4x değil de, g, g2 falan olur.

kesinlikle iphone 5

sebebi tam olarak söyler misin?

ayrılma sebebi? tam olarak onun aşırı muhafazakar bir ailede aşırı muhafazakar olması. (ailesi de beni istemedi) başta senin böyle olmaman sorun değil diyordu, sonra değiştirmeye çalıştı, olmayınca da terk etti beni. ve o kadar kararlı ki.

valla bu durumda senin acı çekmemen lazım,çok mutlu olman gerek.

@rock n roll neden mutlu olmam gerek? klasik terk edilme psikolojisi yaşıyorum ve atlatamıyorum işte..

yani,
çok mutlu olmak değilse de zararın neresinden dönülürse kar hesabı olmuş. Üzme kendini zaten olmazdı o iş o aşırı muhafazakar, ailesi ne derse o oluyor, fikrini değitirmiş vs vs. Sen çok üzülürdün bu iş devam etseydi.
Geçer bu acı, geçiyor.

böyle bi insandan hayır gelmez çünkü.aşk,sevgi bu kadar kolay harcanmaz.

yol yakınken kurtulmuşsun. böyle söyleyince şimdi acımasız gibi gelebilir ama ilerde sakin kafayla düşününce sen de iyi ki ayrılmışız diyeceksin. adamın karakteri ortada, kendin açıklamışsın çok güzel.

doğru düzgün bi adamı harcamışsın bence. belli ki düpdüzgün bi adam. ailesine sayılı sana karşı saygı ve sevgisi varmış ama keşke kaybetmeseymişsin

sen acını diri tutup, sürekli karşına alıp inceleyip durdukça geçmez. bırakınca geçer. bazı hastalık da öyledir tutulma filan unutunca geçer. unutmak için başka şeyle ilgilenmek gerekir. sen şu an geçsin istemiyosun, acının geçmesi sevginin geçmesi gibi geliyor ve bundan da vazgeçesin yok. bu duyuru bile durumunu sana hatırlatıp pekiştiriyor.

kalbin ve yüzün duruysa neden olmuyormuş?
muhafazakarlıktan kastın ne bilemedim ama bu kadar duruysan sen olmayacaksın da kim olacak?
tam olarak nedir sorun yaratan?
nasıl geçerin bir formülü yok.
zamanla dikkatin başka şeylere kaydıkça etkisi azalır.
azala azala da söner.

@berend bilsem keşke neden olmuyormuş. tamam ailenin görüşü, yaşam tarzı, politik görüş, din bunlar önemli anlıyorum ama beni hem fiziksel hem karakter olarak çok beğendiğini de biliyorum. kıyamıyor da hala, ilgileniyor hasta mıyım, keyfim yerinde mi. türk filmi değil ki bu bizim hayatımız. bu kadar kati karar vermesi, neden, altında başka sebep mi var bilemiyorum. deliricem düşünmekten. şu insan olarak seviyorum ama aşık değilim klişesi vardır ya, o vardır belki diyorum bazen. ama gözlerime bakamıyor bazen konuşurken. öyle işte. bilemiyorum yani.

kendini muhafazakar olarak tanımlayabilecek bir insan evladı olarak belki benim de görüşlerim faydalı olabilir diye düşünüyorum.

(olaylara muhafazakar ya da eğip bükmeden söyleyelim direkt dindar bir adam bakış açısıyla yaklaştığım için buradaki bir çok insana ters gelebilir. ama neyse yakalayıp dövecek biri yok. aha yazıyorum)

sevgili kardeşim,

esasen bu arkadaş ilk hatalı adımı uzanmaması gereken bir meyveye el uzatarak yapmış demeliyiz. çünkü bugünün dünyasında her ne kadar normal karşılanıyor olursa olsun, bir erkek ve bir kızın bu şekildeki bir gönül ilişkisi meşru sınırlar içinde değil çoğu zaman. arkadaş aşık olmuş ve hisler karşılıklı olmuş bu kısmen irade dışında kabul ancak bundan sonraki adımda muhtemelen aldığı eğitim ve görgü ile mantığı ona aslında böyle yapmaması gerektiğini söylerken, hisleri mantığının önüne geçip şimdiki durumu sürdürmesine sebep olmuş. seni değiştirmek istemesi ise sadece klasik iki sevgilinin birbirini değiştirmeye çalışmasından ibaret değil. en azından ileride bir gün daha ciddi düşünmesini sağlayacak günlere bir nevi alt yapı hazırlığı sayılabilir bence. Yani demek istiyor ki ben allah’a ve peygambere inanan bir insan olarak hareket tarzımı da onların istediği yörüngede şekillendirmeliyim (ki buna kitap ve sünnetin emrettiği daire denilebilir) dolayısıyla ileride bir gün hayatımda bir kadın olacaksa, o da benim paylaştığım değerleri paylaşmalı. Bu, birlikte geçmesi muhtemel ömrün devamında ikiniz adına da kolaylık sağlayacağı ve aile saadetinin temelini oluşturacağı düşüncesiyle böyle. Yalnız tabi sözlükteki bir kısım dingillerin bahsettiği gibi “nisanur bize gelsene namaz falan kılarız” tarzında şeyler değil. Ve eğer işler bu şekilde olmayacaksa da o zaman ben bana emredilen şekilde yaşama azmini devam ettirmeli ve etrafımı da buna göre şekillendirmeliyim düşüncesi olabilir bu arkadaşta.

Dediğim gibi bunlar sözlüğün büyük çoğunluğunun ya hor ya da çok gereksiz gördüğü şeyler olduğu için burada anlamsız gibi görünüyor olabilirler. Tabi diğer taraftan ben yazdım diye kesin böyle olmuştur da demiyorum. Ama ailesi de muhafazakar falan dediğine göre benzer bir eğitimden geçmiş olması akla çok uzak değil. Aklında bulundur isterim.

Yani arkadaş samimi bir niyetle düşünmüş bence ama karşıdan istediği tepkiyi alamayınca serden değil yardan vazgeçmiş gibime geldi.

kuul'un dediği gibiyse yani gerçekten çok hassas bir müslümansa, meşru dairede kalmak istiyorsa çok naif olurdu ben maalesef çok sanmıyorum
zira en müslümanının bile meşru dairede kalmak gibi bi derdi yok acı ama öyle
ailesi "o kızdan bize gelin" (ya da karşı cins için de öyle) dediyse olay orda bitiyor anasının kuzusu olup boyun büküp oturuyorlar 10 durumdan 9'unda hal budur.
Yahut kendine "yediremiyor" --o seni kendine yediremiyor yavrucum ötesi var mı bunun asıl bu noktadan sonra senin ya bi bas git demen gerek--
Her durumda yapacak bişey görünmüyor devam etse daha fazla üzülürdün karşı taraf da sürekli ikilemde kalırdı ona da sıkıntı böylesi hayırlısıdır belki
unut ve üzme kendini

bu sorun daha ziyade kadınlarda görülüyor. hoşlanacakları birini bulmak yerine bulduklarından hoşlanmaya çalışıyorlar. bunun sebebi de evliliği yücelten kutsayan düşük zekalı toplum tarafından hor görülmeme, dışlanmama arzusu. özellikle ülkemizde kadınların tamamına yakını "iyi kötü bişey bulup evlenmeliyim" gibi sapıkça düşüncelere sahiptir.

erkekler partner secerken memeye, kadinlar partner secerken erkegin cizdigi imaja bakiyor. meme ölcülebilir bir kıstastır, daha güvenilirdir.

Saniyorum sen kiz tarafi oluyorsun. Bir erkek olarak ben de asagi yukari senin yaptiklarini yaptim. Boyle yanlistan dogruya gidiyorsun zamanla, oluyor yani. Sikma canini, bulursun kafana uygun birini.

Bir de siradanim filan demissin, belki hayatina renk getirsin diye boyle acayip tipler secmis olabilirsin. ama oyle dusunme lan, herkes bir baskasina gore enteresan olabilir.

kendine uygun insan nedir?
önce bunu bi bilmek lazım.
belki uygun ve istediğini sandığın şeyleri uygun bulmuyor ve istemiyor olabilirsin.
çok nazik bir adam istiyorum diyerek ayılardan hoşlananlar var.
çok sakin bir adam istiyorum diyerek piçlerin peşinden gidenler var.
aslında o adamların hepsinde aradığın bir şeyler bulmuş olabilirsin.
ya da o an sadece onlar vardı senle ilgilenen ve sen yalnız kalmamak için onları sevdin ve onlara tutundun.
ama aralarından en az birini gerçekten sevmiş olmalısın.
ya da hepsini sevdiysen hepsinde neleri sevdiğini bir düşün ona göre az çok neler için kimlere kapıldığını hesap edebilirsin.
o insanlar da sıradan senin gibi.
rockçı da piç de sıradan.
nereden buluyoruz kendimize uygun insanları?
yalnız kalmamak için ya da çıkarlar için tahammül etmeyerek.

bir an bu duyuruyu ben mi yazmışım acaba diye tereddüte düştüm. işin saçma yanı gece hayatı aktif, sex drugs rock'n roll ekseninde takılan kız arkadaşlarım da evcil efendi geek erkek arkadaşlara sahipler. sanırım bu "normal" insanlar biraz daha asosyal olduklarından tanışmak piç olarak tabir ettiklerimize göre daha zor oluyor.

söylediklerinizin hepsi mantıklı da çok zor gerçekten tam uyum sağlanabilecek birini bulmak. ama bu kadar alakasız insanları bulmak da yetenek işi sanırım. ruh eşi falan da aramıyorum ya makul seviyede anlaşabileceğim bi insan sadece. çok umutsuzum bu konuda. inşallah bi gün çıkıyodur cidden o insan. yoksa denemek de zor geliyo artık.

1. beyaz, koyu mavi tonları, siyah, çok cart ton olmadan pembe,mavi,mor.
gri ceket her rengi taşıyabilir diye düşünüyorum.
dışarıda gezerken giyiyorsam, ya da arkadaş ortamında renklileri tercih ederim.
resmi bir yerse beyaz,siyah,lacivert.

2.bu da yine yerine göre değişir.
resmiyse keten, kumaş daha iyi olur.
değilse kotla da çok şık oluyor.

3.ne ile giydiğine bağlı göze batabiliyor ya da uyabiliyor.

çok kezbanımsı bir cümle

ekatarina'cım daha beteri bi de "sana saygı duyuyorum" var onları napsak??
erkek kısmının aşık olduğumu bilirse ağzıma sı.arr korkusu olarak yorumluyorum ben bunu ben de merak ettim başka ne cevaplar gelcek.

bağlanmak istemiyor ama cepte tutmak istiyor.

yok. o seni kandırma cümlesi.
www.youtube.com

Eski kız arkadaşıma söylemiştim.

bunu seni üzmek ya da seni denemek için söylüyorsa, "ne güzel" de.
"ne güzel beni seviyorsan ve aşık değilsen,"
"böylelikle ilişkimiz uzun ömürlü ve kaliteli olacak."
gerçekten de aşk adı kadar yüce değil bir ilişkide.
sevgi daha uzun ve mutluluk verici.

durağa aynı saatlerde yine git gelirse gelir.

kasmamak lazım. görürsen görürsün.

heyecanına ve şevkine saygı duydum sakın kaybetme onu:)

otobustegordum.com

birine durakta yaklaşmak hiç iyi değil.
ne kadar karşılıklı bakışılsa da gerçekten itici bir durum.
bir daha karşılaşırsan da kız ne kadar sana bakarsa da baksın hareketini garipseyecektir.

paylaşmak için?

ya ama ben onun sevgilisiyim eski sevgilisinden "banane" değil mi :/

saklasa daha mı iyiydi?

ohoo bütün eski sevgililerini öğrencek miyim?! öyleyse şayet yandık :/ kötü hissettiriyor

ego yapmis ya, iste kimle beraber oldugunu bil bebegim demis. bi anlik soylediyse bok atmak istememde boyle hareketleri varsa eziklik vardir kesin.

hava atıyor, ezmeye çalışıyor. sen de ona "ben de bir dönem antalyasporlu serge pacome djiehoua'yla birlikte olmuştum" de.
upload.wikimedia.org

hava atıyo. bak ben böyle kızlarla çıktım dio. millet uzaktan akrabası ünlü olunca yayıyor sağa sola, ki bu eski sevgilisi. bunu saklayacak adam yok mudur? belki vardır, varsa da 'adamdır' zaten.

bir gün iktidara gelirsem senin gibileri kurşuna dizdireceğim :)
yahu adan söylemiş işte. eğer ünlü biri ise söylemek lazım. yoksa her çıktığının şeceresi verilmez ama ünlü biri ise kesinlikle söylenmesi gerekir. aksini düşün bir de. öğrenince tepkin ne olurdu.
- " taylan bunu benden nasıl saklarsın, en azından bu sürtüğü özellikle söylemen gerekirdi" diye adamın beynini yerdiniz.

tabii ki bileceksin abicim. sevgilinin anısı işte, darılmaca gücenmece yok.

bilmen için söylemiştir. Madem ünlü biri, madem eskidenmiş herşey ve madem sana söylüyor, demek ki olay olmuş bitmiş kafasında.
Eğer tekrar o kişi ile birlikte olmak isteseydi zaten sana hiç çaktırmadan onun peşinde koşardı ve senden ayrılmak isteyeceği zaman gelip sana bak ben artık onunla birlikteyim, senden ayrılmak için bahanem de budur derdi.

Ama şu anda sana bunu söylüyorsa, dürüstçe herşeyin bittiğini, tekrar olmayacağını söylemiş olur. O nedenle hiç kafana takma, işler yolunda.

Oyle degil ki bunu facebooktan silmis bu unlu hanim kiz, uzulmus falan pofff. Ezme konusu olabilir ha her firsatta degerlendiriyo zaten :/

bilmen gerekiyor diye.

bence gayet normal söylemesi. yani sokakta ünlü birini görsen eve dönünce arkadaşına söylersin. e adam ünlü birini görmemiş, sevgili olmuş. bunu söylemesinden doğal bişey yok. sevgilisi olarak her şeyini paylaşabileceği en yakını sen olmalısın.

Tercih edenlerin yaslari da onemli, misal ergenlerin hepsi ikinciyi secer. Cevap, bir erkek olarak 1. Daha erkeksi, ikinci tam oglan.

Bana ahahaha diyeceginize yasla gelin ergenler.

1. çok abartı 2. ideal.

vücut olarak bakıyorsak bir ergen değilim ama 2yi tercih ederim.
surat olarak bir yorum yapmadım.
ergenlikle de alakasını göremedim.
ikisi farklı iki vücut tipi.

kesinlikle 1

oğlanmış hahahah. 2 diyorum yunan heykeli gibi adam kimse bu.

haşin irkek 1

2

ikisini de tercih etmem çünkü böyle kas sevmiyorum. ama ille de tercih et deseler -ergen değilim ama- 2.yi tercih ederim. niye? çünkü kıl sevmiyorum.

2.

in vinocum kıldan tüyden sebep 2 demiş
ben de 2 diyorum ama sebep başka: o kadar kastan (1. arkadaş kadar) korkarım abi ben elinde kalırım mazallah...

1 çok ürkütücü sıfat olarak. Kasları aşırı. 2 idealdir.

1

sinekten ziyade böcek sokması olabilir.

alerjik ya da böcek sokması gibi duruyor.

peki böcek sokması olduğunu varsayalım, evde kendi imkanlarımla ne sürsem biraz rahatlar? çok yanıyo çünkü.

yanıyorsa bence doktora göstermelisin.

yogurt sür

teşekkürler. :) şu an biraz sakinleşti kendi kendine, hem şiş indi hem kızarıklık azaldı. geri eski haline dönerse doktora giderim artık.

ufak sinek-böcek sokmalarında bana fenistil vermişti doktor.

önüne bakmalı.

bir iki güne aynı şey başıma gelebilir, gelirse eyvallah diyip devam edicem yapıcak bir şey yok.

peki kıza ne demeli? mesela "ben sana karşı bir şey hissetmiyorum" derse ne demeli? "peki tamam" mı diyeyim?

nasıl reddettiğine bağlı. "-seni arkadaş olarak görüyorum, üzmek istemiyorum, beni haketmiyorsun" tarzı sikko bahanelere sığınırsa acilen siktiri çekmeli.

ama harbici şekilde oturup "seninle bir ilişki düşünmüyorum, maalesef sana hiç o gözle bakmadım vs" derse de dürüstlüğü için teşekkür edip yoluna bakmalı.

hem böylesi daha da çeliyor akıllarını. iradeli ve ahlaklı olduğunu anlıyorlar ve ister istemez etkileniyorlar.

bazen de yeterince koşarsan oluyor ama o ihtimali de düşün bence. yani ilkinde reddedebilir ama yılmazsan ileride şansın da dönebilir.

Nasil reddettigine bagli.

Eger yaaa benim erkek arkadasim var derse, sen iki erkegi idare edebilecek bir kiza benziyorsun dersin.

(bkz: cevab veremedi)

önümüzdeki maçlara bakıcaz

Örnek cümle: "Umarım mutlu olursun, iyi şanslar.

Satır araları:"Peh.. Sittiret bana karı mı yok mk"

bazen cevap vermeyebilir. ne diyeceğini bilemez ve cevap veremez. üsteleme. "sanırım benden böyle bir şey beklemiyordun. kırmamak için de bir şey diyemiyorsun. teşekkür ederim inceliğin için" de duruma göre hareket et. atıyorum bir mekanda isen hesabı öde. onu evine bırakabileceğini ilet. sonra da umudunu kes. bazen hatun kısmı böyle efendi adamdan etkilendiği olur. tabii o da nadir.

Peki deyip uzaklasilmali.

"sen kaybedersin kızımmm" derim ben genelde.

anladım. peki. der bırakırsın.

ilişki bi yere gitmiyodu. iletişim sorunu kitlemişti ilişkiyi yani. yardım almayı kabul etmedi karşı taraf, ayrıldım. öyle gitmezdi

1.5 sene sayılmaz mı? sayılır. uzak mesafe ilişkisiydi, bitirmeye çalışan taraf bendim, "sabret" diyen oydu.

üniversiteye başladıktan sonra sanırım ortamın da etkisiyle, "ben şimdi hayatımı bunu bekleyerek mi geçireceğim?" diyerek terk etti bir anda.

terk ettiği güne kadar harika geçiniyorduk ve 1.5 yıl boyunca, ciddi söylüyorum, bir kez olsun onun yüzünden delirdiğimi, onu kıskandığımı, tripleriyle uğraştığımı hatırlamıyorum.

rüya gibiydi resmen. dünyanın en kaprissiz, anlayışlı, zeki hatunuydu benim için. allah belasını versin.

ya da vermesin, iyi kızdı, mutlu olsun ne diyim.

2 sene ve 5 senelık ılıskılerım oldu. Her ikisi de ilgisizlik yüzünden bitti.

zaten olmuyordur. o kadar yürütülebilmiştir ama gitmiyordur yani. beklentiler farklıdır..

alışkanlıkla sevgiyi ayıramıyor bazen insan yıllar içinde.
bunu fark edip ayrıldık.

o "uzun" süre boyunca biriktirdiğim herseyi kustum ben. o da tabii... aslında en basta farkettigimizde problem etmeyeceğimizi düşündüğümüz farklılıklarımız gun be gun batar oldu.
Sen ( o da tabii) zamanla "bu benim" deyip kaybetme korkun kalmayinca değiştirmeye çalışıyorsun galiba. önem sırası değişiyor..
ve bak diyorum; ailesiyle anlaşamıyorsan o iliski bir yerde kopuyor.

2 senelik bir ilişkim var ayrılmadık ama eğer ayrılırsak kesinlikle monotonluk , ilgisizlik yüzünden olur. çünkü zamanla sevgi ve alışkanlık artıyor ama başlarda ki elde etmeye çalışma etkileme, süpriz fln kalmıyor. evli mantığı cepte diye düşünüyor.

bi yere gitmemesi. 4 senelik uzak mesafe ilişkisiydi ve yakın bir gelecekte beraber olma ihtimali, görebildiğim hiç bir çaba yoktu.

bu erkek veya kadin olduguna gore degisir. ben erkegim ve sebebin artik birey olmak istememdi. 3 yillik iliskimi bitirdim.

soyle ozetleyeyim: o, iliskisi olsun olmasin ozgurdu. ama ben degildim. oyle ki, iliski bitti, o rutinine devam ederken bende 3 yilin verdigi anlamsizlik vardi sadece. askerden donup sivil hayata alismaya calisiyo gibiyim su an.

sigaraya basladim.

iyi ki daha fazla vakit kaybetmemisim diyorum simdi.

Boyle kucuk kucuk kesitler sorarak tum yaziyi cevirtmissin, onceki duyurularin hep bunun devami.

cok merak ediyorsaniz, bir anne olarak, cocuklarla oyun oynamak uzerine bir makale okuyorum. tam anlayamadigim yerleri icin destek arayisindayim. bugun bu ikinci duyurum. koskoca bir makaleyi burada cevirtmek de muazzam bir hayal gucu olsa gerek :)
cevap verecekseniz verin, vermeyecekseniz karismayin yani. size ne ki?

tamamını çevirtebileceğin bir gönüllü bulabilirsin.
sana da daha çok faydası olur böyle ne dediği anlaşılmıyor kimsenin.
yaptığına uyanıklık deniyor ayrıca.
7 duyurudan 7 paragraf ediyor bi makale için yeter ve artar.

ya acayip sacmaliyosunuz su anda. monitorun arkasindan, hic tanimadiginiz etmediginiz birini, ceviri yaptirmakla sucluyorsunuz. fantastik kafalar bunlar arkadaslar. 7 paragraftan makale olmaz, olsa olsa 7 sayfadan olur. kaldi ki bu sordugum iki soru, birer paragraf degil, aradan secilmis cumleler, konu da hassas bir konu, yardim isteme sebebim bu. cunku yabancisi oldugum bir konu, psikolojik bir konu.
makalenin tumu 1800 kelime, 9 sayfa. sordugum iki bolum, arka arkaya gelen bolumler bile degil. kalkip burda butununu bile gormediginiz bir makale icin ahkam kesmek cok garipmis. dedigim gibi, yardimci olmak istemeyen, olmaz. birilerini suclamak neden?

friendfeed'de sordum, 10 ayri kisi cevap verdi. tesekkurler arkadaslar.

duyurunuzda "ingilizce çeviri yardımı" "şu birkaç cümleye ihtiyacım var"
şeklinde kalıplar kullandığınız için o şekil(makale çevirtiyorsunuz benzeri) bir algı oluşması normal...

"burada ne demek istemiş" vs şeklinde sorsanız zannetmiyorum ki kimse yukarıdaki gibi cevaplar versin.

ya pardon ama, bana ne demek istedigi lazim degil. ne demek istedigini anliyorum, ama hassas bir konuda, tam ceviri elzemdir. neyse basligi ilk trolleyip icine eden mukemmel arkadas ucmus. ben de cevabimi baska yerde arayip bes dakikada aldigima gore sorun yok.

anlamak için okuduğunuz bir metinin ne demek istediğini zaten anlıyorsanız birebir çeviri istemeye çalışmak bana açıkçası hiç mantıklı gelmiyor.
ama elbet yanılıyor olabilirim. fakat geneli budur.. sizinki ekstrem bir durumdur, olabilir, saygı duyuyorum...

neyse cevapları friendfeedden 5dkda alabildiğinize göre ne mutlu size... bakın işe yaramış oldu duyurunuzun sizin deyiminizle "trollenmesi", böylelikle kendinize daha şahane bir mekan bulmuş oldunuz bu işler için kullanabileceğiniz...

buzlu cam oluyor genelde.

sabunu düşürdün mü yandın.

benim gittiğim yer baya kabinli mabinliydi. kapısı vardı duşların.

kabin oluyor, buzlu cam.
zorunda olmadıkça oralarda duş almak gereksiz aslında ve hiç hijyenik değil.

perdesiz kapısız ama labirent tarzda olanlar da var.

baya kapılı mapılı duşlar var benim gördüklerim.

gayet kabinli olanları var

Bizimki halka acikti yine kapali alanda ama perde yoksa iyi sizinki. Gerci bizde herkes mayosuyla dus aliyordu.

@Mikail bey: perde yok acik ama, kadin erkek kisimlari ayri. kadinlar kadinlarla, erkekler erkeklerle yikaniyo.

Çoğu salonda perde veya buzlu cam olur ama çıplak dolaşan ibneler var! Sırf bu yüzden bir dönem ara vermiştim spora!

buzlu cam var. ayrıca havlunu camın üzerinden dısarı doğru uzatıyorsun. içeride ağırlığı kurtaracak kadar pay bırakıyorsun kalanı dısarda kalıyor. sonuçta dizlerine kadar dısardan havlu görünmüş oluyor.

kapılı bizimki

böyle düzenin amına koyim. sevgilisi kendisiyle yatmayınca sevmemis oluyo. illa vermesi lazım.

Kim ne derse desin,evet öyle düşünürüm. Özellikle 1 yıl hatta 5 yıl gibi bir süreç er kişiyi aşktan derviş olsa bile yıkar geçer bence.Sonuçta cinsel ilişki sevginin bir tezahürüdür bana göre. 'Evlenmeden olmaz' diyorsa da,siz sevgili agabeycigim nasıl 5 senedir evlenemediniz? Hata sizdedir bu durumda. Benzer bir şekilde 1 sene evlilik için tam münasiptir dye düşünüyorum.

yeterince sevmiyor demem.
başka bir sebep aramam.
hayır kendini daha çok düşünmüyordur.
hayır, sevgilisiyle yatan kızın canı öyle istemiştir.
yatmadan da aynı sevgiyi gösterebiliyordur.

cinsel ilişkiye girip girmemek tamamen kendi içinde bir mevzu.
sevgiyle bağlamamak lazım.

alakasız şeyleri birbiriyle kıyaslamamayı öğrenmek lazım. inanç/düşünce/kural her ne diyorsan işte, bunu sevgiyle kıyaslayamazsın. seks yapmayı da sevgi göstermenin bi yolu olarak görmemek lazım. biri gayet fiziksel, diğeri duygusal bi olay. hormonların vs olmasa yine birini sevebilirdin ama yatmak istemezdin.

5 senedir evlenmeden olmaz adam zaten sana 5 senesini vermiş diğerlerinin mi muhasebesini yapcak harbi tamam hadi 3-4 ayda 1 senedede verme ama 5 senede vermiyosanda kimsenin hayatı sen sikme.

bence de çok bağ yok.
çok sevse de evlenmeden önce sevişmeyi tercih etmeyebilir
çok sevmese de canı istiyordur sevişebilir..
bir de şu görüş bence biraz sıkıntılı, kimse karşı taraf için sevişmiyor ki, kendi istediği için sevişiyor. yani, öncelikle sevişmeyi isteyen sadece erkek ve kız da ikna oluyor imajı yıkılmalı bence.

o kadar ayrı konular ki birbirinden...

yaşlar da önemli olmakla beraber 5 senelik bir ilişkide hiçbir anlamda cinselliğin yer almaması çok normal bir durum değil.
ancak cinsellik yok diye buradan kız tarafı erkeği "yeterince" sevmiyor anlamı çıkmaz... bilinçaltı, kurallar, inançlar, öğretiler, korkular gibi o kadar çok etken var ki insanı sevişmekten alıkoyabilecek...
tersten gittiğimizde ise hayır, yine o dediğiniz noktaya varamayız...

evlenmeden once senle yatmamasi evlendikten sonra da baskasiyla yatmayacaginin gostergesidir

fiziksel olarak arzulamanın olmadığı yerde tam anlamıyla romantik sevgiden ve aşktan söz edemeyeceğimiz için yeterince sevmiyordur diye düşünüyorum.

nike'ın modelleri iyi bence.
mağazada ne için istediğini söylersen sana modelleri gösterirler.
pahalı olur mu olmaz mı bilmiyorum ama tavsiye ederim.

Hepsiburada'da işini görecek ayakkabılar var: goo.gl

kaç numara giyiyorsun?

38.5-39

www.barcin.com
www.boyner.com.tr

nike air pegasus 28

mükemmel bir ayakkabı, ancak kış için uygun değil tabi.

decathlon magazasina gidip oradaki pumalari deneyebilirsiniz. ben 40tlye almistim evvelki yil gayet iyiler. spor salonu ve yuruyus disinda kullanmiyorum en az 4 sene daha gider.

Puma Faas serisi işini tam görür.. Bütçene göre 300-500-800 seçebilirsin

adam son 30 senedir falan uzatmaları oynuyor bildiğim kadarıyla, kaza falan bir sürü şey gelmiş başına.

gazeteler 60 demişti.
öldü sanılıp morga bile konan bir adam için yine fazlasıyla hayat dolu ve gençti.

uyusturucunun yıkıcı etkileri bunlar hep. baba iyi içerdi iyi koklardı. mekanı cennet olsun

malum trafik kazasından sonra 30 yaş yaşlandı adam. normal oldugundan yaşlı göstermesi.

İkeadır kesinlikle.Koçtaş'a da bakabilirsin.

o tarz şeyleri hep ikeadan aldım.
şimdiye kadar yarı yolda bırakmadı beni, bazı ürünleri kalitesiz olabilir bilmiyorum ama dediklerin en çeşitli şekilde orada var.

Valla ikeadan çok güzel 150tl ye siyah renkte şifonyer aldım sanki en pahalı mağazadan almış gibiyim.görüntüsü gayet şık

baba ogul ve kutsi

ahahhahah :)
sen almadan ben alıcam bunu kaptım bana ne :)

annesininbitanesi

baba ogul ve kutsi +1

baba ogul ve kutsi +1

allah belanı vermesin ya :))

"kaplumbaga terbiyecisi splinter usta" cok iyi yaw :))

4-5 hesap açılır nadasa bırakılır major zirveler öncesi onaylanan yazar olan acc ler 300-500 satılır
baba oglu ve kutsi guzelmiş

mayış zamanı ya. ondan da olabilir.

mevsim değişiyor dolabı yenilemek lazım.
geçen seneden beri bir eksik varsa almanın tam zamanı.

öyle bir paylaşılan resim vardı ay başında kral ay sonunda sokakta yaşayan sefil temalı.kısacası ayın 6sı, ay başı daha bu hafta ben de dahil olmak üzere bir çok öğrenci abanıyor şunu da alayım bunu da alayım diye, 2 hafta içinde paralar suyunu çekecek nasılsa:D

www.youtube.com

özet: miserable people shop more!

çok güzel. güle güle kullan.

tek bakildiginda fena degil ama bence asil neyle giydigine gore guzelligi degisir. her halukarda almissin, guzel bulmak zorundasin.

ön tarafı biraz rahatsız etse de genel olarak bence güzel görünüyor.
tayt ya da skinny jeanlerle gayet iyi olur, rahatça kullanabilirsin.
güle güle kullan.

çok güzel. ayağında paralansın cnm.

begenmedim, ben olsaydım almazdım.

fena değil. güle güle gez

Güzel.

önü bi acayip duruyor yahu. tabi herkesin kendi zevki sen beğendiysen sorun yok.

beğenmedim, belki kalitelidir ama pazar malı gibi duruyor bence görüntüsü.

Bence de pazar malı gibi görüntüsü

bence her türlü haklısın. çemkirmekten çekinme. belli ki işini kötü yapmış.

sakin sakin çıkışa bak hafız. neyse bence durumu anlat, ya paramı iade edin ya da düzgün yapın falan dersin işte.

Git güzelce konuş ama mutlaka konuş. En azından seninkinin geri dönüşü var, ben yıllardır kendim saçımı kesen biri olarak kardeşimin aklına uyup geçen hafta kuaföre gittim kesim için, çok kısaltmayın sadece kat verin dedim ve tek tarafı kısa, tek tarafı uzun emo saçıyla çıktım kuaförden. Hayır kısa olan tarafta kaynak tutacak kadar saç bile kalmadı, o kadar vahim. Para ödemeden çıktım ama dedim ya geri dönüşü yoktu. Mutlaka gidip konuş ve gerekirse ücretsiz olarak yenilemesi konusunda ısrarcı ol, tatlı diline aldanma, seni kandırmasına da fırsat verme.

gayet şirret biçimde konuş bak ben söyliyim. hiç yapamam ama kibar kibar konuşmak sökmez. seni ikna edecek bir şey bulup üste çıkar, sen de kös kös eve gelirsin, oturup düşündükçe sinirlenirsin. paramı geri istiyorum diye tuttur.

allaşkına bakın şu saç normal mi? top top hep yanmış sanki.

aaa benim normal saçım böyle görünüyo lan zaten. demek bakımsızmışım ben.

@ya küçük olunca çok belli olmamış, çatal çatal hep uçları ikiye ayrılmış. öyle söyleyeyim ben.

kibarlık sökmez onlara, cazgır ol ki senle baş edemeyeceklerini anlasınlar yoksa baş edemezsin.

Benim normal saçım da kuaför beni emoya çevirmeden önce böyleydi ama ben onu hazır almamıştım tabii :)

Fotoğrafı büyütünce daha iyi belli oluyor, ikinci el olma ihtimali var bence.

kesinlikle haklısın ve çemkir. yukarıdaki bir arkadaşın dediği gibi kuaför muhakkak kendini haklı göstermeye çalışcak zaten biz normalinden uzun taktık bu kadar uzun takılmaz ay keselim onun uçlarını düpdüzgün olur bu alemde benden kalitelisini bulamazsın falan diyecek ve kesmeye kalkacak. her şeyi düşün. laflarını hazırla. ayrıca yanına her türlü yumuşama ihtimalini göz önünde bulundurarak bir arkadaş al. eğer istanbul avrupa yakasında isen ben gelirim. ben bir keresinde abuk subuk çok para verip bioform denilen aptal saptal bişi yaptırdım saçıma ve olmadı bir daha yaptı o da olamdı saçım bok gibi oldu. ben zayıftım saçım bok gibi oluşu ve paramın gidişiyle kaldım. sen öyle olma. sen savaş!

not: benim saçımında ucu böyle:/

ya benim de gerçek saçımın ucu böyle ama arkadaşım almış, ipek gibi görmeniz gerek. hiç işlem görmemiş ham saç çünkü bunlar o yüzden pahalı falan oluyor bi dünya para verdim ya, çok mutsuzum :(((( uzun olsun diye yaptırdım zaten kesse benim saçımın hizasına gelecek o zaman ne anladım ben bu işten.

Kavga etmezsen ikna edip yollarlar. Cok sert cik. Agzini yirtarcasina.

rezalet çıkar kuaförde, dükkanı tarumar et. bir daha yapamasın!

ya sakin olun arkadaslar, niye bu kadar fevriyiz, git bi sakin konus, eger ayak yapar gibi olursa direk cirkefles:)

Bitlenmis gibi gorunuyor resmen, arada bi tane de beyazimsi tel var :(
Ne yaparsan yap sadece uclarindan alacaklar buyuk ihtimal.
Agzin laf yapsin, +1inle git taviz verme bence de.

(bkz: kezban)

iyi reklam
iyi çevre

Blog yaziyordu. İgrenc isyeri dedikodulari. İsyerindeki arkadasinin sevgilisini elinden almalar filan. Boyle tam biz duzeysiz insanlarimiza hitap eden seyler. Sonra yuru ya kulum.

en iyisi;

www.pronovias.com.tr

kesinlikle pronovias +1

Ben gelinlik modeline Vakko'dan bakıp karar vermiştim. Terzim de bir güzel dikmişti.

BURSA

istanbul,izmir,ankara dışı için fazla bence.

30 liraya sağlam bir bölümden sağlam bir ünili öğrenciye verdirmek lazım. Hem onlarda 2 kuruş görmüş olur.

1 saati 100 lira ise fazla.

piyasa açısından konuşursak üni öğrencilerinin bile 50 lira falan istediği bir ortamda normal denilebilir.ha şahsen ben kimseye bana bir saat bir şeyler anlatacağı için 100 lira vermem.

fazla değil.
adı duyulmuş, tecrübeli bir hocaysa iyi.
ben birkaç sene önce 100-150 arasında fiyatlar da gördüm. hakkını veriyorsa 100 hiç fazla değil.

Özel derste kim ne tutturursa 20 liraya veren öğretmen de biliyorum 150 liraya veren de, arz-talep olayı ama ben kendimi o öğretmenin yerine koyuyorum ben de 100 liranın altına vermem,

bundan 7 sene once(ben lise sonken) izmirde bir matematik hocasi saati kisi basi 150tl ye 7 kisilik gruplar halinde oss matematik dersi veriyordu. Digerlerinin de soyledigi gibi kim kaca tutturursa. Isim yapmis olmak vs cok onemli.

Veren varsa ve vermeye devam ediyorsa 200 bile olur. borsa gibidir bu iş çoku azı olmaz talebe bakar.

Bir de şu var, hoca sağlamsa yani mezunları garanti iyi yerlere gidiyorsa kesinlikle daha da artacak o ücret.

trip denmez buna. yerinde bir davranış bence.

iyi etmişsin ..

Haklısın kesinlikle.

siktirsin gitsin ibne. kendi yediği börtüye böceğe baksın önce. iyi yapmışsın.

oh rahatladım. malum biz türkler biraz duygusal ve avrupalı, amerikalılar gibi rahat değiliz. hani onların kültüründe gayet normal diye umursamamazlık mı etseydim diye muallakta kalmıştım.

yerinde bir hareket olmuş.

olum keşke "tamam, sen merak etme, bu tarz şeylere zaten dikkat eden birisiyi" diye yazıp. buluşma gününe de en az 2 gün evvel banyo yapmayıp, buluşma öncesi de 1-2 saat spor yapıp terli terli leş gibi gideydin yanlarına. bi de soğanlı sarımsaklı bişeyler yeseydin. çok eğlenirdin kesin. tayvanlıları düşünemiyorum bile :)))

başlığı görünce "kıza ne yaptı acaba" dedim ama alakasız bi konu çıktı neyse cevap veriyorum, ohaaa terbiyesizlik diz boyu.

Ne yazacağımı bilemedim. Tayvanlı arkadaşınız sizin koktuğunuzu düşünüyor. Tamam onu engelleyin, ama sanırım hakikaten kokuyorsunuz. Ben söyleyemezdim böyle bir durumda ama madem artık size bir şekilde söylenmiş daha dikkat edin böyle durumlara. Allahın tayvanlısını silip atabiliyorsunuz da yarın öbür gün beğendiğiniz bir kız bu yüzden sizden uzak durursa üzülmeyin diye söylüyorum.

ben olsam "sen de koltuk altını traş etmeden gelme" falan derdim. adamların traş anlayışı sakaldan bıyıktan ibaret, bi de temizlik dersi veriyolar.

iyi yapmışsın.

terbiyesizlik etmis.

ama benzer bir hareketi biz yapinca da terbiyesizlik oluyor; yillardir araplara, kurtlere, cingenelere bok atici bu tur genellemelerden gecilmiyor turkiye'de.

bu tur genellemelerin ne kadar cirkin oldugunu gormek icin de genellemeye maruz kalmanin gerekmesi ayri bir guzellik.

paşa bokuna bak hele derler adama.

senin leş biri olmadıgını varsayarak çoğ iyi yapmışın diyorum bırak kaybolsun ibnetırlar

keşke buluşup turistleri metrobüs ve 500 t ye bindirseydin. bir de ataköy şirinevler üstgeçit köprüsü turu yapınca unutamayacakları bir anı olurdu.

abi tayvanlıya bile koktuysan kim bilir nası ter kokuyosun amk. emin misin kokmadığına? eğer kokmuyosan iyi yapmışsın. eğer kokuyosan da ayıp etmişsin :) tayvanlı lan bu.

bazen oylamadan önce konuşup çocukların kararlarınıda etkiliyorlar. her hafta farklı bir yere gidiyolar isimleri değişiyor çünkü. ayrıca izleyenler onlar tabiki evet hayır verecekler. jürinin ben bugün seni beğenmedim beğendim demesiyle değil tabi.

o ergenlerle jürinin de pek farkı yok hatta belki aralarında vizyonu ve yeteneği olan ergenler varsa yine şanslılar.
sms katkısı yok bu elemelerde tamamen izleyici katkısı.

sadece finalde sms etkileyecek.

@berend +1
özellikle hülya avşar tam bir haksızlık abidesi. seyirciye gelince, 2. sınıf espriler yapan facebook terk sürekli aynı şeyleri anlatan o keltoş komedyenin anlattıklarına kahkahalarla gülen bir kitle var. üstelik bunların üni öğrencisi olması trajik. mağaradan mı çıktı bunlar yoksa gülsünler diye zorluyorlar mı belli değil. zaten o yarışma yetenek yarışması falan değil, sevimlilik yarışması. sırf sevimliler diye ufacık veletler onlarca emek verip hazırlanan birçok insanın hakkını yiyor. acun zaten ayrı bi kolpa, eliyle 3 tane top çevirmeye çalışmış becerememiş; 'gerçekten çok zormuş, ben bundan sonra bu tür gösteri yapanlara daha farklı gözle bakıcam' diyo. ulan peki sen bunun zorluğunu anlamadan önce o gösteriyi yapanların günahı ne? tamamen saçmalık...

İyiyim de, nazik ol, sen de ona nasıl olduğunu sor ama mesafeli. Sohbeti ilerletme, yavşadığını zannetmesin. Bir defa yarı yolda bırakılmışsın, ikincisi olmasın.

tavırlı bir cevap verme, nazikçe karşılık ver.
tavır aldığını görürse noldu? hala kızgın mısın bana? gibi sorular sorup senden ilgi koparabilir. belki de bi şey rica edecektir.
en iyisi nazik olmak.

aynen mesafeli ol, kendine bağlamak istiyorsan fazla yüz verme bu sefer. ego meselesi bunlar. zamanında egosunu fazla tatmin etmişsin bırakıp gitmiş seni, bu defa egosuna yenik düşsün daha çok bağlanır sana.

murat cemcir taktiği ile barışıp sevgili olup 2dk sonra terket.

ben genel olarak yüzük severim.
olur da evlenecek olursam kendim tasarlarım muhtemelen.
takmayanı da yadırgamam.

aslında insanlar neden evleniyorsa, yüzük de bunun bi diğer belgesi değil mi? bu düşünceden dolayı takmak istemezdim.

Takmayıverin olsun bitsin. İlla takacaksanız sevdiğiniz bir yüzüğü nişane kabul edin. Tasarlama fikri de pek güzel hem...

şimdi yüzüğü gayet mantıklı bulmakla beraber rahat edemediğim için takmamayı tercih ediyorum. saat falan da takamıyorum. hatta gözlük bile sıkıntı. yazın güneşten rahatsız olsam da güneş gözlüğü takamıyorum. yani getirisi verdiği rahatsızlığa değmiyor. olaya o şekilde yaklaşabilirsin.

çok gerekli bişey değil yüzük
takmak

boğmuyor beni bir aksesuar olarak bakıyorum cinsiyetimden ötürü ama bence zorunlu bir mevzu değil. aşkı sevgiyi ya da evliliği yüzükle göstermek istememek saçma bir düşünce değil.

Endişelenmeyin, Frodo'da yüzük takma meraklısı değildi. Boynuna asıyordu.

Not : Aragorn veya Arwen'in de yüzük taktığını görmedim.

karşınızdaki insan yüzük takmıyorsun diye olay çıkarak biri olursa işiniz zor ama.

babam takmıyor, annemin de bişi dediğine şahit olmadım hiç.

takmıyoruz çift olarak, arada birileri aa evli misin ama yüzüğün yok diyor, onun dışında bir sıkıntısı yok.

kadınlara yakışıyor hani zarif duranlar ama takmak istemeyenleri saygıyla karşılamak lazım. erkeklerde hiç iyi durmuyor ben de takmam zaten boğucu gibi, bir tek korsanların karizmasını tamamlıyor yüzük ^^

ben yüzüğe bayılan ve erkekte de beğenen bir dişi kişi olarak mantıklı buluyorum tabi evlenince de yüzük takmayı. ama rahatsız ediyorsa takmazsın çok da dert değil, yeter ki eşin sorun etmeyecek kafada olsun.

Yüzüğü taktıktan yaklaşık 1 hafta kadar sonra ellerimi havlu kağıtla silerken aradan çıkıvermiş. Tuvalete atıp sifonu çektikten sonra fark ettim bu durumu. Bilmeden, anlamadan gidip parmağıma göre uygun olmayan bir tane almışım.
Eşim harici kimseye de söyleyemedim. Çevremce alışkın olmadığımdan takamadığım düşünüldü.
İçimde kalan bu anımı paylaştıktan sonra, gerekiyorsa siz de ilk bir süre takar, sonra çıkartırsınız. Özellikle parmak alışkın değilse acı çekmenin bir anlamı yok. Tabii mantıksız olarak değerlendiriyorsanız, o da ayrı bir konu.

10 küsur yıllık evliliğim boyunca alyans kullandım, ama değişik alyansları sadece gün içerisinde kullanıp eve gelince çıkarıyordum çünkü üzerimde hiç bir takıyla falan iş yapamam, uyuyamam. eşim ise (yani erkek tarafı) hayatta yüzük takamayacağını, çok rahatsız olduğunu söylediği için evliliğimiz boyunca 1 gün dahi takmadı. biz boşandıktan sonra tekrar evlendi ve 1 yıl kadar süren evliliği boyunca at nalı büyüklüğünde bir alyansla dolaştı, her gördüğümde şaşkınlıkla bakıyordum ama sormadım, karısı mı bu durumu sorun ediyordu,kendi tercihi mi bilmiyorum.

degil

değil.

ben de böyle bir soruyu sağa sola sormuştum zamanında, değil.