1- yılda bir.
2- yüzde bir.
3- selda bağcan. antik tiyatrodaydı. hazır tatile gitmişken kendisini babam çok sevdiği için jest amaçlı sürpriz yapmıştım. ama performansına dibim düştü.
artık bana dünyadaki bütün şarkılar arasında en güzel an hangisi diye sorsalar, selda bağcan'ın ''kâtip arzuhalim yaz yare böyle'' kısmını okuyuşu derim. tarif etme hadsizlik ve talihsizliğine girmek istemiyorum ama başka bir evrenden gelmiş gibi o an. hissederek dinlersen ayaklarını yerden kesiyor. masum dizisini bitirdim netflix'te mesela, sırf bu şarkı sayesinde bütün sezon boyunca intro'yu atla'ya tıklamadığım ilk ve son dizi olacaktır.
sonrasında konsere gidilecekse gerçekten değecek bir durum olmalı. sanatçı konserinde ne kadar normalden farklı yorumlarsa yorumlasın, ne kadar doğaçlama yaparsa yapsın, ne kadar konsere özel piyasada olmayan şarkı söylerse söylesin bana yetmez.
iki uç örnek vereyim;
1-
www.youtube.com 
Mustafa Keser'in bu standup tadında, içtikçe değişen performansını ölmeden görmek isterim. espriler tırt ve bel altı kabul. ama o ağızla enstrüman sesi çıkarması, şarkıların hikayeleri, o fasıl kültürü... bu işin nirvanasındaki, affetsin; fırlamasından görmek isterim yani.
2-
www.youtube.com 
Aynı şekilde binbir enstürman çalacağını ve son albümlerinden çalmayacağını bilsem Yann Tiersen'i canlı dinlemeden ölmek istemem. Ya da Fazıl Say'ı.