Giriş
(19)

eski çağlarda yaşamak ister miydiniz?

ilgeru
bir tane zaman makinesi icat edildi diyelim. sizi de orta çağ veya daha öncesine, istediğiniz bir yere (coğrafi konum olarak), zamana, tam da şu anki halinizle gönderiyor. gitmek ister miydiniz? isterseniz, nereye ve neden gitmek isterdiniz? istemiyorsanızsa da neden gitmek istemezdiniz?teşekkürler.
bir tane zaman makinesi icat edildi diyelim. sizi de orta çağ veya daha öncesine, istediğiniz bir yere (coğrafi konum olarak), zamana, tam da şu anki halinizle gönderiyor. gitmek ister miydiniz? isterseniz, nereye ve neden gitmek isterdiniz? istemiyorsanızsa da neden gitmek istemezdiniz?

teşekkürler.
0
ilgeru
(01.08.21)
1930 türkiyesi iyi. Mustafa Kemal hala sağken.
0
photo85
(01.08.21)
Valla tarihi dönemleri, onları okumayı falan severim de geri dönüş imkanı yoksa hayatta gitmezdim sanırım. Bu kadar rahata, imkana alışmışken gidip her şeyden feragat etmek zor. Hani bilsem ki huzur ve mutluluk olacak neyse de saçma sapan krallıklar dönemlerine, çok kötü yaşam koşullarına, değişik savaş olaylarına falan girmenin pek huzurlu yanı yok.

Haa olay turistik gezi tarzındaysa yani geri dönüş varsa o zaman olur. Onun dışında video oyunlarinda, kitaplarda, filmlerde okumak/izlemek ve yalandan "keşke o zamanlarda yaşasak" geyiğini yapmak yeter bana.
0
j r r tolkien hayrani
(01.08.21)
Geri dönüş imkani olsa sadece görmek icin giderdim. Misal antik yunan vs olabilir.
Ama orada kalmak istemezdim. Tahminen gripten bile olurduk artik birak baska hastaliklari. Onun dışında cani isteyen kisi kılıçtan gecirip giderdi. Gerek yok.
0
logisticsmanager
(01.08.21)
gözlerim falan bozuk, gitsemde bisey göremezdim.
0
durgunfoton
(01.08.21)
Haci piramitler donemine kesin gitmek isterdim. Siz bunlari nasil yaptiniz kurban olduklarim deme firsatim olurdu o yuce insanlara.

www.youtube.com
0
tezek
(01.08.21)
Eskiyi istemezdim. İleriyi daha çok merak ediyorum.
0
ananiyimioguz
(01.08.21)
Hayatta gitmem. Teknoloji ve modern tıp süper bir şey.
0
kobuzchu kiz
(01.08.21)
İsterdim. 1930-1940 ve 1950'lerin başları güzel. Ayrıca 90'ları da seviyorum
0
stephen
(01.08.21)
Antik Roma zamanlarında (10-100 arası falan) Güney İtalya (Magna Graecia) muhtemelen dünyada yaşanabilecek gelmiş geçmiş en iyi yermiş. Oraya gitmek isterdim.

Savaş yok, hastalık yok, stres yok, her şeyin en iyisini yiyip içebiliyorsun. Köleleri saymazsan günlük ortama çalışma süresi en fazla 6 saat. Mis gibi.

Teknolojiyi çok iyi bir şey zannediyoruz ama aslında bireysel hayatımıza katkısı sınırlı. Daha çok toplumsal bir işlevi var. İşte 8 milyar insan yaşayabiliyor dünyada mesela (eskiden yaşayamazdı), ama ortalama bir Roma vatandaşından daha az kalori ve daha az protein alabiliyor şu an ortalama bir insan. Daha kötü şartlarda yaşıyor yani.

Tıp konusunda da benzer bir durum var. Eski çağlarda "ortalama yaşam süresi" kısa, ama sebebi bebek ölümü. İnsan bebeği, insan sonradan iki ayaklı bir canlı olmaya karar verdiği için, olması gerekenden çok daha erken doğuyor, bu yüzden de ilk bir kaç yılda ölüm riski çok yüksek. Modern tıp bunu çözdü. Ama bebek ölümlerini çıkardığın zaman 2000 yılda en fazla 10 yıllık bir ilerleme var. Günümüzde bir sürü insanın ömrünün son yıllarını hastane koridorlarına geçirdiğini düşününce o kadar da değmiyor gibi geliyor bana.
0
plutongezegendegilmi
(01.08.21)
kesinlikle yaşamak istemezdim. hukukun olmadığı; klimanın, kombinin, cep telefonunun, internetin, buzdolabının, otomobilin, metronun, uçağın, prezervatifin, aşının, hijyenik pedin, röntgen cihazının, modern tıbbın olmadığı; ırkçılığın ve dinciliğin had safhada olduğu, 5-10 yılda bir büyük savaşların olduğu dönemlerde asla yaşamak istemezdim

günümüz insanı bu yüzyılda yaşamanın ne büyük şans olduğunun farkında değil.
0
dafuq
(01.08.21)
Tardis koruması altında gideceksem bir süreliğine olabilir. Yoksa hayır. Orta çağda infant mortality rate bir yaş altı bebekler için %30, yedi yaş öncesi içinse %50 falandı. Antibiyotik yok, penisilin yok, aşılama yok ve dünyayı kıtlıklar, savaşlar, hastalıklar ve yobazlık kavuruyor.
Kadın desen adı yok. Soylularda dahi yok. Doğum gibi doğal bir mefhum bile bir tür kirlilik, günahların bedelini ödeme olarakbgörülüyor bazı yerlerde ve izolasyona alınıyor bu sebeple kadın.

Merci ama almayayım.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.08.21)
Tabii ki isterdim. Tanrı olacak olmam bir yana, çok daha iyi bir yer haline getirebilirdim dünyayı bence.

Şey sorgulamıştık eski sevgililerimden biri ile; ilk çağlara tek başıma hiçbir kaynak olmadan gitsem nereye kadar getirebilirdik dünyayı diye.

Elektronikler olsun, bilgisayarlar olsun 1950'lere kadar falan gelebiliyorum, fena durumda değilim. Gidip madenini kazıp işleyip basit çipler yapabilirim.

Tıp konusunda çok bilgim yok ama yine de genel kültür ve 21.yy common sense'i ile bence 1920'lere 30'lara falan gelebilirdim.

Tabii bu yanımda hiçbir şey götüremediğim koşuluna dayanıyor. Bir tane kitap götürme hakkım varsa 21. yy'ın entertainment dışında tüm imkanlarına kavuşurdum zaten.

Gitsem hem hayat kalitem inanılmaz artardı bence, zaten 40 yaşında emekli olup villa yaptırıp tüm gün denizde yüzüp bahçemde tavşan besleme hayalim var; gittiğim yerde de yapabilirim bunu.
0
aguen
(01.08.21)
Bi 10 yıl geriye gidip kariyer değişikliği yapabilsem çok yeterli. Onun dışında günümüzde bile kadın olarak özgürlük zorken asla gitmek istemem daha da geriye hangi coğrafya olursa olsun.
0
hindistan cevizi
(01.08.21)
sınırsız kullanabileceğim bi makinem olsa turistik gezi gibi değişik yer zamanlara gidip gelirdim ama asla kalıcı kalmam.

Hangi yılda doğmak istersen deseler 2980 derim. Hem 1000 sene sonrada yaşardım hem de milenyuma geçişi net kutlayabileceğim bir yaşta olurdum :d son milenyum geçişinde 4 yaşında olduğum için üzgünüm biraz dhshsd

ben kesinlikle gelecekte yaşamak isterdim yani
0
nundu
(01.08.21)
istemezdim. evde musluk bile yok.
0
ya ben lan neyse
(01.08.21)
Asla. Gunumuzdeki modern tipla bile zar zor idare ediyorum
0
hot potato
(01.08.21)
kesinlikle istemezdim ama beni asıl meraklandıran şey 100-200 sene sonra o tarihlerde yaşayan insanların bugünlere bakıp '' kesinlkle dönmek istemezdim, x bile yok '' diyecek olması muhtemelen.

dünyanın 300-400 sene sonraki halini görmek isterdim :(
0
garavel
(01.08.21)
Romantik bir sekilde evet, rasyonel bir sekilde hayir.

20 yasimda gripten olmek veya birilerinin kolesi olmak istemem sahsen.
0
thesomberlain
(01.08.21)
bir bakıp çıkardım antik romaya kuş bakışı. sonra geleceğe gitmek isterdim 2500ler 3000ler. ara dönemde yaşadığım için üzülüyorum. ya geçmişte ya gelecekte yaşamalıydım. şuan sahip olduğumuz teknoloji ara bir teknoloji ve dünya daha neler görecek heyecanlanıyorum. sırf daha çok şey görmek arzusundan 150 yıl yaşamak istiyorum
0
Hallegadola
(02.08.21)
(4)

Kablosuz HDMI Video Aktarıcı

pantepember
Philips SWR8106B/93 Kablosuz 2.4G-5G WiFi 4K 60Hz HDMI Video Ses Ve Görüntü Aktarıcıhttps://www.hepsiburada.com/philips-swr8106b-93-kablosuz-2-4g-5g-wifi-4k-60hz-hdmi-video-ses-ve-goruntu-aktarici-p-HBV0000164CBIBu tip bir ürünü deneyen var mı? Kabloyla alınan verim bu üründen alınabilir mi?Bir de,
Philips SWR8106B/93 Kablosuz 2.4G-5G WiFi 4K 60Hz HDMI Video Ses Ve Görüntü Aktarıcı

www.hepsiburada.com

Bu tip bir ürünü deneyen var mı? Kabloyla alınan verim bu üründen alınabilir mi?

Bir de, nasıl çalıştığını anlayamadım. TV'nin de WIFI'a mı bağlı olması gerek? (Sanırım anladım: TV, bu cihaz sayesinde ağa bağlanıyor ve bilgisayardan veya telefondan veriyi alıyor.)

Ek: Şu an yine bir Philips HDMI kablo kullanıyorum. Netflix izlerken görüntü 1080p'den 720p'ye düşüyor. Sayfayı yenileyince yeniden 1080p oluyor. (Veri aktarımındaki bir anlık sorun Netflix'în çözünürlüğü düşürmesine neden oluyor diye tahmin ediyorum.) Sorunun kaynağının kablo olduğunu düşündüğüm için yeni bir tane almaya karar verdim. Ama kablosuz bir çözüm daha doğru olabilir diye düşünüyorum.

Teşekkürler.
0
pantepember
(31.07.21)
Benzer bir urunu kullaniyorum. O urun de wifi'a baglaniyor. Ayni agda olan bilgisayarinizdan yayin yapabiliyorsunuz. 4K 60 hz destekliyor yaziyorsa zaten o verimi alirsiniz.
0
do you remember me
(01.08.21)
Bu şu olaydı sanırım: www.teknoblog.com

Bazı cihazlar direkt görüntüyü alıyor ağa bağlanmadan. Bazıları da bir ağa ihtiyaç duyuyor. Farkını bilmiyorum birisi aydınlatırsa sevinirim. Tv'nin internete bağlanmasına gerek yok ama bu tarz bir araç kullandığınızda. Ona eminim.

Ama işte şöyle bir şeye şahit olduğumu hatırlıyorum, TV'de kablosuz ekran olabilme özelliği var, X telefon direkt görüntüyü aktarabiliyor. Y telefonu direkt aktaramıyor. Aynı ağ üzerinde görürse aktarabiliyor sadece. Yani görüntüyü aktaran cihazın donanım yetkinliği de önemli.

Bir de yine görüntüyü gönderecek cihazın bakalım 4k aktarma desteği var mı? Benim eski laptobum 720p aktarabiliyordu sadece.
0
ananiyimioguz
(01.08.21)
Açıkçası ben pek inanmıyorum, 4K60 zaten imkansız. Çünkü 4k60 HDR olursa bile kablo desteklemiyordu vs.

Şöyle bir tablo var
i.imgur.com

Netflix vs. için zaten 1080p@30 veya 4k@30 olur sorun olmaması lazım ama modeminize bağlı. Son sorunuza cevap olarak da hayır bu cihazı ağa bağlıyorsunuz tv bunu düz hdmi olarak görüyor.
0
aguen
(01.08.21)
@aguen bahsettigin limitler sıkıştırılmamış goruntu icin. bu tip cihazlar videoyu once encode edip hedefte decode ederek calisiyorlar (HDMI kablo aksine kayıplı yani). bu sekilde 4k 60hz mumkun. bu cihaz onu yapiyor mu bilmiyorum ama teknik bir limit yok demek istedigim sıkıştırma olduktan sonra bir kac megabitte taşınıyor wifi uzerinden bile.
0
robokot
(01.08.21)
(1)

hulu ve amazon prime da işe yarayan vpn önerileri?

leeloodallas
kullandığınız memnun kaldığınız örnekler var mı?
kullandığınız memnun kaldığınız örnekler var mı?
0
leeloodallas
(31.07.21)
Expressvpn. Hem türkiye'de bağlantı sorunları çıkarmıyor, hem de destek bakımından çok iyiler.

Netflix/Hulu/Amazon olsun Origin'den Steam'den oyun almak olsun kullanıyorum yıllardır.

Netflix çalışmazsa bağlandığınız server'da, müşteri temsilcisine Netflix'te sorun çıkarmayan server diye soruyorsunuz X'e bağlan diyorlar.


Nord da işe yarıyordu eskiden, ama çoğu ISP'de bloklanmış durumda artık. Çalıştırabilirseniz çok daha ucuz ama dediğim gibi Express hala en iyisi bence.
0
aguen
(31.07.21)
(4)

Biontech 2. doz sonrası koltuk altı şişliği

akatreil
Bu normal bir durum mu? Aşı yaptığım kolda koltuk altımda ceviz büyüklüğünde bir şişlik oldu çünkü.
Bu normal bir durum mu? Aşı yaptığım kolda koltuk altımda ceviz büyüklüğünde bir şişlik oldu çünkü.
0
akatreil
(31.07.21)
normal, lenf sismesi olarak arayabilirsiniz (tabii normalde panikletebilecek bir durum, aşı sonrası normal ve beklenen bir etki demek istedim).
0
robokot
(31.07.21)
Bende de oldu. Bir süre sonra geçiyor.
0
old possum
(31.07.21)
Normal. Arkadaşımda da oldu.
0
himmet dayi
(31.07.21)
Ben bayağı korkmuştum hatta hastaneden randevu almıştım kontrol ettirmek için, ertesi gün işyerinde arkadaş lenf bezlerim bile şişti falan deyince haa bir dk dedim.

Geçiyor bir hafta falan sonra.
0
aguen
(31.07.21)
(4)

hitman 3 - oyundan atma sorunu

braveheart xakah
merhaba herkese;hitman 3'ün çin görevini yaparken, yer altındaki binada işimi bitirdikten sonra binadan çıkıp kaçış noktalarına gitmek istediğimde, binadan çıktıktan 5-10 saniye sonra oyun donuyor ve masaüstüne gönderiyor. 2 sefer de görsellerdeki hataları aldım.birçok yol denedim ama işe yaramadı.
merhaba herkese;

hitman 3'ün çin görevini yaparken, yer altındaki binada işimi bitirdikten sonra binadan çıkıp kaçış noktalarına gitmek istediğimde, binadan çıktıktan 5-10 saniye sonra oyun donuyor ve masaüstüne gönderiyor. 2 sefer de görsellerdeki hataları aldım.

birçok yol denedim ama işe yaramadı. ekran kartını güncelledim, oyun dosyalarını doğruladım, epic games'i yönetici olarak açtım, windows güncel vs.

bu arada önceki böümleri sorunsuz oynadım.

var mıdır bir çözüm önerisi olan?
0
braveheart xakah
(31.07.21)
Oyun korsan mi?
0
nucleon
(31.07.21)
@nucleon;

Yazmayı unutmuşum, değil. Epic Games sürümü.
0
🌸braveheart xakah
(31.07.21)
C:\Users\<Kullanıcı Adınız>\AppData\Local\IO Interactive\HITMAN3 klasöründeki ShaderCache.bin'i silin diyorlar
0
aguen
(31.07.21)
@augen, sağol ama o silinecek dosya yok bendeki klasörde. Biraz daha araştıracağım.
0
🌸braveheart xakah
(01.08.21)
(10)

Türkiye'de eylem kültürü

dissendium
Türkiye'de neden hiç eylem kültürü yok? Hatırladığım tek eylem Gezi Parkı. Şu an her şeye tepkisiz, tepki verme özelliğini kaybetmiş bir halk var. Bu nereye kadar böyle gidecek? Fransa'da her şeye eylem yapıyorlar. Polislerin fotoğrafını çekmeye yasak getiren bir yasa tasarısını protesto etmek için
Türkiye'de neden hiç eylem kültürü yok? Hatırladığım tek eylem Gezi Parkı. Şu an her şeye tepkisiz, tepki verme özelliğini kaybetmiş bir halk var. Bu nereye kadar böyle gidecek? Fransa'da her şeye eylem yapıyorlar. Polislerin fotoğrafını çekmeye yasak getiren bir yasa tasarısını protesto etmek için çatışma çıkardılar. ABD'de de seçim sonrasında birçok eylem oldu. Tabii ki ortalığı yakıp yıkmaktan bahsetmiyorum ama hiç tepki vermemek de anlamsız değil mi?
0
dissendium
(30.07.21)
bunun sebebi insanların eylem yapmaya imtina etmesi değil, en barışçıl eyleme bile gazla copla müdahale edilmesi. insanlar artık korkuyorlar çünkü 10 kişi toplanınca tepene toma biniyor. bir noktadan sonra bunu riske alanlar "militan" denen tipler olunca da "omo onloron nuyotu boskooo" diyorlar. kimse kusura bakmasın, ben orada slogan atarken üzerime polis çullanıyorsa kendimi savunmak için elimden geleni yaparım. bunu anlamayan sözde barışçıl özde pasifize edilmiş konformist kesim de twitter'dan hükümet düşürsün.
0
Bruce
(30.07.21)
Fransa'da belli haklar var. Tabiki hala polisin orantisiz guc olayi vs var ama kimse kolay kolay sokakta protestoya katilmaktan korkmaz.
Ama fransa ile herhangi bir ülkeyi karsilastirmak yanlis, fransa legendary seviyede bu iste, olimpiyati olsa ambargo koyar. ha bunun sebebi de fransiz ihtilalinden beri gelen hak ve özgürlük olayi. Adamlar her şeyi savaşa savaşa almış iste.

Bruce haklı; Türkiye'de biraz basini cikarsan jopu yersin kimse de seni savunmaz. Kimse seni kurtaramaz. Bu cok uzun zamandır böyle.

Bu arada Amerika'daki gösteri ile lütfen herhangi birşeyi karsilastirmayalim. Fransa'da bir grup gidip sarayi basmaz, o kadar da değil. O bahsettigin kisiler tufaya gelen salaklar, hepsi de saglam cezalar aliyor.

Ortaligi yıkmak; bazen sesin anca böyle çıkıyor. Yoksa devlet seni dinlemiyor.
0
logisticsmanager
(30.07.21)
Söyleyeyim, kimin haksızlığına karşı protestolara katıldıysam; boykot yaptıysam aynı kişiler tarafından terörist ilan edildik sonra :)

Bu noktadan sonra beni doğrudan ilgilendirmeyen şeyler umrumda değil. Yine protestolarımı boykotlarımı yapıyorum ama başkaları için değil. Haber izlemesem iyi bir hayatım bile var her anlamda. Öküzler takmıyor ben onlar adına neden üzülüyorum ki.
0
aguen
(30.07.21)
Üç kişi yürüsen polis üzerine gaz sıkıyor. Korkudan yapılamıyor bence. :(
0
suicides underground
(30.07.21)
Hatırladığım kadarıyla darbe zamanı OHAL ilan edildiğinde gösteri ve yürüyüşler de uzun bir süre yasaklanmisti. Yanlissam düzeltin. Hatta valilikler kendi illeri için gerektiğinde çat diye bu kararı alıyordu. Orada da bir kırılma yaşandı bence

Diğer durumları arkadaşlar açıklamış.

Bir de ben 2021 yılında artık sokağa çok da gerek olmayabilecegini düşünüyorum. Binlerce insanin dusuncelerine çok daha kolay etki edebileceğin sosyal medya varken, sokakta iki esnafın önünden geçmeye çok da gerek olmayabilir. Hem daha güvenli

Sonuçta doğal seçilim ;) değişime adapte olup hayatta kalabilen türünü devam ettirir
0
abuzer
(30.07.21)
"devlet babanın" büyüklüğü ve kutsallığı sebebiyle bence. devlet için ne doğrusuyla çilemi çekerim kafası var toplumda. bir de bir genç eyleme katıldığında hemen tutukluyorlar adli sicil kaydına geçiyor. devlette zaten güvenlik soruşturmasında çıkıyor. özel sektörde de adli sicile işlendiği için sıkıntı yaşıyorsun. bir de alt doy üst soyunu da etkiliyor. çocuğunu da kardeşini de işe almıyorlar vs vs.
0
Hallegadola
(30.07.21)
TR'de polis sokakta adam vuruyor çünkü.
0
plutongezegendegilmi
(30.07.21)
burası eylem yapılacak bir ülke değil artık. Polis tarafından öldürülsen adın bile duyulmaz. Fikrini ifade edenler direk hapiste zaten. Ayrıca herhangi bir amaçla toplanmak bile bir anda yasaklanıyor. Bırak eylem yapmayı, maçka parkında piknik bile yaptırtmıyorlar. Ne eyleminden bahsediyorsun. Gezi parkı eylemlerinden sonra halkın tekrar toplanmaması için ne gerekiyorsa yapıldı.
0
zimbirik
(30.07.21)
Ic guvenlik yasasi ciktiktan sonra o is zora girdi. Eylemleri cekip ceviren 90lilar bunu biliyor, Gezi´de cok sopa yediler, o topa bir daha zor girerler.

Ayrica eylem kültürü, sadece sol tabanli ya da demokrat insanlarin tekellerinde degil. Hep bu yonuyle bakiyor olabiliriz.

Fransa, Avrupa´da da bilinen, bazen sakasi yapilan, farkli bir ornek. Fransa´nin -en azindan Avrupa menseeli halkinin- hak savasini okudunuz mu? Hicbir hak bedavaya kazanilmiyor. Polis siddeti orada da var. Polisin oldurdugu olaylar da var. Zaten polis siddetinin olmadigi ulke var mi acaba? Ancak dogru, polis her zaman "halka düsman bir yapidir. devletin istedigini eylemde oldurtmesi ve dovdurtmesi icin kullanilir." onyargisi bizdeki haliyle yok.
0
buf-e kür
(30.07.21)
ohal ile birlikte sadece sokak gösterileri degil salon toplantilari bile izne baglandi, film gösterimleri, paneller, baro ve meslek odasi secimleri bile iptal edildi. en son pride haftasinda piknik yapacak kuir topluluga polis müdahale etti, parka giris cikis yasaklandi, piknik yapabilirler diye.

türkiye aslında 80 darbesinden beri de facto ohal ülkesi. dernek kurarsin ama polis basinda, okulda etkinlik düzenlersin polis başında, türkiyede basılan her derginin her kitabin bir kopyasini basın savcisina verme zorunlulugun var. daha da kötüsü türkiyede yasayan insanlar kaypaklik derecesinde konformist, bencil ve cıkarci. ikizderede hes i protesto eden köylü, bizim köye yapmayin yan köye yapin diyordu, ovacikta altin madenini protesto eden köylüleri maden işe aldı, köyün yarısı protestocularin aleyhine döndü. son 50 yildir gösteri yapan, birseyleri protesto edenleri toplasan genel nufusun yüzde 1ine denk gelmez. biraz bu etkinliklere gösterilere protestolara katilirsan, hep ayni tiplerle karsilastigini göreceksin.
0
spivak
(30.07.21)
(2)

instagramım hacklendi

shefucks
İnstagramım dolandırıcı bir ekip tarafından hacklendi. Hesabımdan insanları forexten çok para kazandım, isteyenler yazsın temalı storyler atıyor. İnstagrama mail attım ama pek umutlanma diyorlar. Konuyla ilgili biligisi olan ya da yardımcı olabilecek birileri var mı ? :( 10 yıllık hesabım tüm networ
İnstagramım dolandırıcı bir ekip tarafından hacklendi. Hesabımdan insanları forexten çok para kazandım, isteyenler yazsın temalı storyler atıyor. İnstagrama mail attım ama pek umutlanma diyorlar. Konuyla ilgili biligisi olan ya da yardımcı olabilecek birileri var mı ? :( 10 yıllık hesabım tüm networküm instagramımda, story geçmişim falan 10 yıllık sevgilim terk etse bu kadar üzülmezdim :(
0
shefucks
(30.07.21)
Instagram'ın destek sayfasına bakın hesabım çalındı vs. Kimlik yukluyorsuunz hızlıca hallediyorlar
0
aguen
(30.07.21)
Mail attım desteğe ama dönüş sağlanmadı. Umarım dediğiniz gibi olur:(
0
🌸shefucks
(30.07.21)
(2)

Yurtdışı çıkışlarda aşı kartının çıktısını göstermek yetiyor mu?

burakdonmez95
Aşı belgesi istiyorlar, e-nabızdaki pasaport numaralı aşı kartının çıktısını alsam yeter mi?
Aşı belgesi istiyorlar, e-nabızdaki pasaport numaralı aşı kartının çıktısını alsam yeter mi?
0
burakdonmez95
(29.07.21)
büyük ihtimalle telefondan pdf gösterseniz bile yeter, ama aşı kartını yükleyebileceğiniz uygulamalar da varmış tüm yurop'ta geçerli olan
0
aguen
(29.07.21)
Ne gosteriyor bakmadim ama uzerindeki qr kod sayesinde gecerli ve yeterli olur saniyorum.
0
invictae
(29.07.21)
(20)

Çalıştığınız kurum, banka promosyonlarını size dağıtıyor mu?

ananiyimioguz
Devlet kurumları veya özel şirketler, çalışan maaşları için bir banka ile anlaştıklarında; banka, çalışan başı atıyorum 4000TL veriyormuş. Birkaç tanıdığım bulundukları kurumda yıllardır bu parayı müdürlerin yediğini ortaya çıkardıktan sonra tüm çalışanlara dağıttırmışlar.E şimdi bizim şirket için d
Devlet kurumları veya özel şirketler, çalışan maaşları için bir banka ile anlaştıklarında; banka, çalışan başı atıyorum 4000TL veriyormuş. Birkaç tanıdığım bulundukları kurumda yıllardır bu parayı müdürlerin yediğini ortaya çıkardıktan sonra tüm çalışanlara dağıttırmışlar.

E şimdi bizim şirket için de kurcalayayım diyeceğim ama 2000 kişilik yerde göze batmak istemiyorum. Ama bize ödenen bir şey olmadı ona eminim. Bu konuda bir bilgisi olan var mı? Size ödediler mi? Çalışanın hakkıymış o.
0
ananiyimioguz
(28.07.21)
Devlette çalışıyorum, evet tamamen her bir maaş sahibinin hakkıdır ve ben Ankara'ya tayinimden beri bana ödeniyor, önceki kurumda ödendiğini hatırlamıyorum. Ödenmesi gerekir, kulis yap. Milletin hakkını yiyemesin şerefsizler.
0
1bir1bir1
(28.07.21)
Yilda 300 falandi sanirim.

Calisanin hakki degil sirketin hakki, bazisi calisana vermeyi tercih ediyor.

Cok sirket degistirdim sadece 1 tanesi verdi, birinde de bonus hakkimiz vardi.
Maas hesabi acilinca atiyorum 100 tl bonus yukleniyordu bankayla bu sekilde anlasmis.

Bir kere de devletten aldim askerdeyken.
0
divit
(28.07.21)
en son çalıştığım şirket 2 kere banka değiştirdi bişey vermesi bonus falan dedikodusu da dönmüştü cukkaladilar diye
0
nahtoderfahrung
(28.07.21)
üç ay önce 6000 tl verdiler sağolsunlar ilaç gibi geldi. Tabi bu üç yıllıktı
0
spacevan
(28.07.21)
Üç yılda bir veriliyor bu sene 7bin küsür aldık.
0
irene
(28.07.21)
Çalıştığım kurum vermemişti. Devlet kurumlari veriyor. Aynı sektörde arkadaşımın kurumu verdi ama mesela.
0
westblack
(28.07.21)
Siz kac senedir o sirkettesiniz? 3 veya 5 senelik anlasmalar oluyor, denk gelmemis de olabilirsiniz
0
balpolen
(28.07.21)
Kamudayım. Bize de veriliyor. Verilmediğini ilk kez duyuyorum. Hatta ilk atandığımda geçmiş yıllardaki sözleşmenin ay olarak payıma düşenini bile yatırmışlardı.
0
ruhen hastayim ben
(28.07.21)
özeldeyim. 3 yılda bir veriliyor.
0
sanal uyku
(28.07.21)
15 senedir doğan/demirören tv de çalışıyorum
2 / 3 defa banka değişti
tek kuruş almadık.
Bu sene de mesele zam yapmadılar, mayısta yaptılar, ilk 5 ayın farkını vermediler falan
maaşımızı alsak şükür
ziraat'e olan borçtan kaçıp bizi de ortada bırakacak i.neler.
0
summatinyourteeth
(28.07.21)
13. maaş olarak veriyorlar bize, yılbaşında 1/4 maaş, ramazanda 1/4 maaş, kurbanda 2/4 maaş olarak seneye yaymışlar
0
pislick0
(28.07.21)
Önceki çalıştığım şirkette 400 tl mi neydi son yatan. Her sene yatıyordu 2 kere alabildim.

Promosyonun hesaplara yatacağı maili geldikten hemen sonra, faiz gelirinden dağıtılan promosyon olduğu için kullanmak istemeyen çalışanların dönüş yapması için süre tanıyorlardi. Kendi beyanları doğrultusunda o para hiç hesaplarına yatmadan istedikleri hayır kurumuna yönlendiriliyordu.
0
materyalist imam
(29.07.21)
oh üç yılda bir 3-5 bin lira mı, vakıf üniversitesindeyim, birkaç yılda bir banka değişiyor bu yüzden demek ki. Hiçbir şey ödenmiyor.
0
nhk ni youkosu
(29.07.21)
Kamu ama değil bir kurumdayım. Maaş bankamı kendim seçiyorum, bankaların çoğu da aylık taksitler olarak yatırıyor 100-200 bir şeyler.
0
aguen
(29.07.21)
Bana hiç denk gelmedi ama 2 sene evvel hanım bi maaş kadar para almıştı. Hey gidi.
0
baal
(29.07.21)
16 yıldır aynı yerde calisiyorum. 2 kez banka degisti, bir halt gormedik.
0
oligomer
(29.07.21)
2013'ün sonunda başladım çalıştığım yerde.

Şu an önceki iki banka Eylül ayında 300 vermişlerdi, şimdiki banka 1000 lira veriyor promosyon olarak. Bu sene de 1000 olacak.

Çalıştığım şirket, bankalarla 3 senelik yapıyor anlaşmayı. Başladığımda devlet bankasıydı. 2016'da anlaşma bitti, uzatmadılar. Başka bir devle bankasıyla anlaşıldı. 2019'da anlaşma bittiğinde, uzatmayıp bu sefer özel banka ile anlaştılar.
0
put it in your appropriate place
(29.07.21)
Kesinlikle üstüne git derim.
0
lcha
(29.07.21)
bize banka değiştiğinde de mevcut banka sözleşme yenilediğinde de verildi ama 4.000'li rakamlar değil. 1.000-1.500 falan. bi kere yarısını verdiler, diğer yarısıyla ünlü bi ses sanatçısı getirtip 'eşli' müzikli yemeğe çağırdılar. sonra düzeltme mail'i atıp, bekârlar da gelebilir dediler ama ben tribimi yaptım gitmedim. hatta ik sonradan yaa gel işte diye baskı yaptı ama gitmedim afasfas. zaten paramı çar çur ettikleri için ayar olmuşum bir de medeni hâlimizle yaftalanıyoruz ne gidicem.
0
onemoremile
(29.07.21)
3 sene kadar once eski isimde 6000tl vermislerdi. anlasmalari 5 senelik falandi sanirim.
0
lemmiwinks
(29.07.21)
(4)

Türkiye'de undergraduate research imkanları var mı?

sana bir sarki yazdim fernando
selamlar. undergraduate research programı sanırım koç ve sabancı'da var. bunlar dışında ne gibi imkanlar var? ek olarak, benim akademi konusunda (özellikle yurtdışı) bir dünya sorum var ve malesef bu konuda danisacagim kimse yok. Bu konuda spesifik platformlar var mı, Türk veya yabancı? subreddit vs
selamlar. undergraduate research programı sanırım koç ve sabancı'da var. bunlar dışında ne gibi imkanlar var?

ek olarak, benim akademi konusunda (özellikle yurtdışı) bir dünya sorum var ve malesef bu konuda danisacagim kimse yok. Bu konuda spesifik platformlar var mı, Türk veya yabancı? subreddit vs de olabilir.
0
sana bir sarki yazdim fernando
(28.07.21)
imkandan kastettiğiniz ne emin olmamakla birlikte tubitak'ın lisans öğrencileri için araştırma bursu var, danışman hoca bulup proje hazırlıyorsunuz. lakin başvuru süresi bitti bildiğim kadarıyla.
0
halanne
(28.07.21)
Koç ve sabancıda da tam olarak böyle bir “research” programı yok. Çünkü bu dönemde zaten research methods bilmiyor öğrenci diye bakılıyor.
Bağımsız şekilde Tübitak fonlarından ; research projenizi varsa yazarak, diğer bağımsız kurumlardan (istanbul kalkınma ajansı, kosgep vs veya yabancı fonlardan hocanız aracılığıyla başvuru yapabilirsiniz böyle bir iddianız varsa.
Bunlar dışında bir hocanın yürüttüğü proje varsa -tıpkı yurt dışındaki gibi- sizi elbette gruba dahil edebiliyor. Post gradlardan az alırsınız ama yine de sabit gelir olur. Zor olan proje sahibi hoca bulmak.

Yurt dışı sorularınız için YouTubeda çok gezinmenizi öneririm. İng varsa ing kanallars bakın. Yoksa; akademiklink, +90 gibi kanallardan başlayın.
Ab-ilan’daki bursları, çağrıları takip edin.
0
rewlack
(28.07.21)
Hacettepe'de vardı böyle resmi bir "undergraduate research program" diye bişey. Hocalar projelerini yazıyordu, gidip konuşuyordun, işte her projeye 2-3 öğrenci alıyorlar falan. Seçilirsen 1-2 yıl sürüyordu genelde projeler, bitirirken de yazdığın makale en azından bi konferansta falan yayınlanıyordu. İsteyene burs falan da veriyorlardı genelde.

Ha ben girdim buna ama ne faydası oldu? Hoca "illa gel yüksek lisans yap, akademisyen ol" diye darlayıp durdu beni. İstemeyince de "niye vaktimi çaldın" diye trip attı ve küstü. Paper yazmayı / okumayı biraz öğrenmiş olabilirim. Araştırma konumu da (machine learning) sonra bi daha ellemedim, kaldı öyle o. Şimdi olsa yapmam yani.

Aynısı TOBB'da da vardı bu arada. Böyle resmi bir şey değil ama hocalar akıllı çocukları alıp kendi şirketlerinde bedavaya çalıştırıyorlardı. Buradan kontakt kurup yurtdışına doktoraya falan giden çok oldu. Zaten genelde hoca bi arkadaşına refer ediyor seni, oradan yürüyorsun.

Valla bence en güzel bilgi edinme yöntemi hocaların websitelerini bi gezmek. Oradan bişey çıkmazsa da mail atıp sormak. Sonuçta kendi projesine ucuz işgücü buluyor, yapabileceğini düşünürse niye istemesin.
0
plutongezegendegilmi
(28.07.21)
Hacettepe'de var evet. Hatta adımız sitede past researchers olarak geçiyor hala. Ne oldu, makale aşamasında dolandırıldım gibi bir şey oldu çoğu işi benim ve arkadaşlarımın yaptığımız collaborationda adımız geçmedi; sonra tek çalıştığım ikinci projeden de ben çıktım kaynak kodunu vermeyip vs.

Ama paper yayınlayan arkadaşlarım oldu undergrad iken.

Ben de çok pişman değilim, past works diye koydum posterleri demoları siteme; hem de bütçe vs. sorun çıkarmadılar cutting edge teknolojilerle çalışıp yapılmamışları yapmış oldumm. Mezun olur olmaz arkadaşlarımın 2-3 katı maaşla işe başladım onlar sayesinde.
0
aguen
(29.07.21)
(6)

odtünün siralamasi neden düsük ve ne zamandir boyle

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
benim zamanimda odtuye girmek pek kolay degildi. yeni degil, 8-9 yil oncenin taban puanlarini gordum. cok fazla dusmus siralamalar. elektrik elektronik, bilgisayar, havacilik ve uzay eskilere yakin sayilir hala.isletme-iktisat 10.000 ve 15.000 civari.sosyoloji, sehir planlama falan zaten cok yuksek
benim zamanimda odtuye girmek pek kolay degildi. yeni degil, 8-9 yil oncenin taban puanlarini gordum. cok fazla dusmus siralamalar. elektrik elektronik, bilgisayar, havacilik ve uzay eskilere yakin sayilir hala.

isletme-iktisat 10.000 ve 15.000 civari.
sosyoloji, sehir planlama falan zaten cok yuksek degildi. iyice dusmus.

issizlik sebebiyle diyecegim ama bogazici'de bu kadar bir dusus yok mesela. bir de son yillar tekrar yukseldiyse bilmiyorum ama zannetmiyorum. nerden baksan 10 yil olmus bu siralamalara düseli. simdi daha da beterdir.

sebebi nedir, bilen vardir burada. ankara falan diye mi? ne oldu da boyle oldu?
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(26.07.21)
Kontenjan artmıştır o yüzden düşük gözüküyordur sizin seneye göre
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(26.07.21)
Bu bölümlerde iş yok. Boğaziçi bitiren etiketi kullanırım diye düşünüyor ama onlarda bu bölümlerden iş bulamıyorlar.

@Hallegadola dediği ibn haldun macbook veriyor mesela. yüksek burs ve kalacak yer veriyor. cebinden tek kuruş çıkmadan birikim yapacak şekilde okuyorsun. bunlar da etkili.
0
stephen
(26.07.21)
biruni, ibni haldun, sabahattin zaim gibi sürekli yeni üniversitelerin açılması ve az buçuk derece yapan ilk 10 bine giren öğrenciye bile tam bursun yanında para ve bedava yurt tahsis edilmesinden devlet okullarının puanı düştü.

odtü işletme mezunu arkadaşım okul tanıtımımdayken çocuğun biri ibni haldun üniversitesi bana para veriyor siz bana ne vereceksiniz demiş.
0
Hallegadola
(26.07.21)
ankaranın giderek çoraklaşan yapısı.
mezunların bile memur olayım kafasına girmesi.
türki cümhuriyet, suriye vs ek kontenjanlar. diğer kontenjanların bu kitleden etkilenmesi...
hem okulda (hoca) hem kazandırılan bakış açısındaki vizyon kaybı. aynı şey bilkentte yok mesela.
0
rewlack
(26.07.21)
Odtü'nün itibarı düştü biraz. Evet çok başarılı insanların hala ilk tercihlerinden, ama bunların yanında düşük puanlı bölümleri "abi odtü olsun yea" diye seçen insanlar da var. odtüden soğuttular biraz herkesi.

eskinin odtü kazananlarının eşdeğerleri şimdi burslu bilkent tercih ediyor, çünkü imkanlar da apayrı noktada.
0
aguen
(26.07.21)
Kontenjanlar devamlı artış halinde, azalması gerekirken sabit bile kalmıyor artıyor.

Vakıf üniversitelerinin sayısı çok arttı. Burslu okumak mı ODTÜ'de okumak mı ikileminde burslu okumayı tercih eden insan sayısı fazla.

Bunlardan önemlisi de okul Ankara'da. Atıyorum Galatasaray Lisesi'nden, Kadıköy Anadolu'dan vs okullardan mezun olan biri ODTÜ çok büyük bir atılım yapıp inanılmaz bir okul haline gelse bile niye ODTÜ seçsin ki? İstanbul'da iyi üniversite mi yok? Türkiye'de kültürel sermayenin başkenti İstanbul iken ODTÜ'nün üniversiteye giriş sıralaması bazında 1. okul olması mümkün değil zaten.
0
evandro roncatto
(27.07.21)
(6)

Terk edilmek, ayrılık

dissendium
1. Hiç terk edildiniz mi? Terk edilme sonrasında ilişkiniz kendiliğinden mi bitti? Kaç gün konuşmadınız? Son kez buluştunuz mu? Birbirinize eşyalarınızı verdiniz mi? Resmî olarak ayrılma durumu oldu mu? Hakkınızı helal edip mi ayrıldınız yoksa Allah belanı versin şeklinde mi ayrıldınız?2. Hiç aldatı
1. Hiç terk edildiniz mi? Terk edilme sonrasında ilişkiniz kendiliğinden mi bitti? Kaç gün konuşmadınız? Son kez buluştunuz mu? Birbirinize eşyalarınızı verdiniz mi? Resmî olarak ayrılma durumu oldu mu? Hakkınızı helal edip mi ayrıldınız yoksa Allah belanı versin şeklinde mi ayrıldınız?

2. Hiç aldatıldınız mı? Aldatılmak nasıl bir duygu? Siniriniz, üzüntünüz ne kadar sürede geçti? Hayatınıza nasıl devam ettiniz? Hayatınıza devam ederken en büyük motivasyonunuz neydi, destek aldığınız şeyler nelerdi? Sizi aldatan kişiye ya da sizi aldattığı kişiye zarar vermek istediniz mi? Kendinize zarar vermek istediniz mi?

Bir sürü soru sordum. Cevap verenlere teşekkür ederim. Açıkça yazmak istemeyen mesajla da cevap atabilir.
0
dissendium
(25.07.21)
1- hic terk edilmedim. cunku bir tane iliskim oldu.

2- o iliskimde de aldatildim. bok gibi bir duygu. yetememisim. cirkinim, salagim, vajinismusum, kotuyum, sikiciyim... aklima gelmeyen kalmadi. hep kendimde hata buldum. ogrendigim an basimdan asagi kaynal sular dokuldu. atesim yukseldi. 1 yilda gecti. yavas yavas gecti zamanla. bir motivasyonum yoktu. aglayarak, sinir krizi gecirerek, kendimi mesgul etmeye calisarak gecti. ogrendigim ilk an zarar vermek istedim ama fiziksel degil. bu sebeple butun tanidiklarina yaptigini anlatip onu rezil ettim. iyi geldi. kendime zarar vermek istedim ve verdim. kolumu bacagimi cam parcalariyla cizdim. bu yuzden o geceyi psikiyatri kliniginde bitirdik. antidepresanimin dozu arttirildi.
0
batlegolas
(26.07.21)
Terk edildim.
Kariyer hırsım olmadığı, gevşek bir insan olduğum için terk etti beni. Böyle de söyledi. O mühendisti babasının fabrikasına müdür olarak işe başladı, ben salak bir üniden mezun olarak bir çağrı merkezine.
2 yıldan fazla sürdü ilişkimiz, iyiydik de hatta ben hayatımda en çok onu sevdim onun da beni çok sevdiğini hissettim son zamana kadar. Sonlarda bir şeyler oldu ona, belki evlilik düşüncesi geldi ve bu kadın aylağın teki, bununla yapamam dedi belki fe başka bir şey bilemiyorum ama aldatma değildi o yapıda bi adam değildi zaten.
Ayrılmadan önce bir konsere gitti İstanbul’a, ben çalışıyordum gidememiştim. İlk gittiğinde konuştuk sonra ne aradı ne mesaj attı.
Tam bir hafta sonra beni aradı, neden onu aramadığımı sordu dedim belli ki bir şeyler hesaplıyorsun, kafanı karıştırmak istemedim. Öyleymiş, benim girdiğim işte kaldığımı ilerlemek için çaba sarf etmediğimi ve bunun onun mantığına uymadığını, benimle gelecek planlayamayacağını, bu bir haftada da bensiz yapabilir miymiş diye denemek istediğini, bensiz de olabileceğine kanaat getirdiğini söyledi. Ay bak yazınca yine üzüldüm.
Tamam o zaman hoşçakal dedim kapattım.
Birkaç gün sonra aradı eşyalarımı vermek istedi, alırım bir ara acelesi yok dedim.
Haftasına yine aradı ya dedim bi dur istemiyorum şu an. Aslında onu görmek istemiyordum.
Sonra bir daha aradı, at hepsini istemiyorum dedim.
9 10 yıl oldu Hala acaba görüşmek için bahane miydi diye merak ederim.
Bir daha hiç iletişmedik.
O evlenmiş, ben de evlendim. Eşimi gerçekten çok seviyorum ama kimseyi onun kadat sevemedim. Bu yüzden böyle aklıma yılda bir de gelse üzüyor.
Ay ne güzel iç döktüm, teşekkür ederim.

Aldatılma ise biri becerdiyse de hiç yakalamadım.
0
somethinginthewayshemoves
(26.07.21)
1. 3-4 aylık bir flört/sevgili oldu benden ilk ayrılan kadın oydu. İlk olunca çok yaralamıştı hani hala aklımda. Ayrılık hediyesi falan verdim ldfkgjdf (aslında daha önce almıştım, boşa gitsin istemedim) Sonra bir iki konuştuk arkadaş olarak ama güncel sevgili kişisi istemeyince konuşmayı kestim.


1.5 senelik sevgilim ayrıldı bir iki ay önce. Öncesinde ben de biraz soğumuştum ama sonra sevdiğime karar vermiştim ama bu sırada o da soğumuş iddiasına göre. Bir ay önce asla ayrılmam vs. diyorken suckerpunch olması beni çok kırdı ve yaraladı. Hala canım acıyor. Kavga vs. olmadı, doktora sebebiyle iki aya yurtdışına gidecek gitmeden önce mini bir tartışma yaşarız herhalde.

Şu anda hala günlük konuşuyoruz. Geçen hediye vermeye gelmiş kapıya.. Ben de içeride ona yollayacağım hediyeyi hazırlıyordum götürdüm verdim öyle saçma bir şey oldu. Hala en sevdiğim insan o ve onun da en güvendiği insanın ben olduğumu biliyorum, konuşuyoruz o yüzden.

Zaten ne iddia ederse etsin söylediği kadar sevmediğini biliyorum (sevgililik harici arkadaş olarak), ve 10 saat farkı olunca arkadaş kalmamız da yalan olacak o konuda zerre inanmıyorum. Benim eski flörtümle arkadaş kalmamam için tartışma çıkaran biri tabii ki kalmayacak :) Kendi ne derse desin komik sadece. O yüzden kaçınılmazı bekliyorum




2. Asla aldatılmadım. Sevgililerime inanılmaz saygı duyarım. Karşı cinsten tabii ki yakın arkadaşları olabilir, arkadaş kalmak isteyen exleriyle kalabilirler. En ufak bir aldatma -ki bu flörtleşme bile olur- benim bu güvenimi tabii ki yok eder o yüzden anında ayrılırım. Neyse ki asla öyle bir şey yaşamadım.
0
aguen
(26.07.21)
1. biri hariç tüm ilişkilerimde terk edildim (diğeri de ortak kararla) ama çoğu %90 oranında internet üzerinden yürüdüğü ve yüz yüze görüşmeler fazla kısıtlı kaldığı için bunu biraz normal buluyorum. ben bunu çok sorun eden biri değilim, seviyorsam 2-3 sene bile beklerim ama karşı taraf neredeyse hiçbir zaman bu sabrın yarısını bile göstermedi. ayrılık süreci genellikle sevgilimin çok daha az konuşmasıyla başlayıp, "ben artık yapamıyorum" demesiyle sonuçlandı. çok duygusal ve ciddi terk edilme fobisi olan biriyim. bu yüzden ayrıldıktan sonra ikili iletişimi tamamen keser fakat bazen birkaç ay (belki daha uzun süre) "seni çok seviyom tülay novlursun geri dön" tarzı upuzun mail'ler atmaya devam ederdim. sağolsunlar hep anlayışla karşıladılar, hiçbiri bu huyuma & saldırılarıma karşı çıkmadı. içerik olarak zaten rahatsız edecek bir şey yok, "çok seviyom çok zorlanıyom" tarzı mızıldanmalar. muhtemelen okundu olarak işaretleyip geçmişlerdir. bir süre sonra kendiliğimden susuyordum. internet mevzuları sebebiyle eşya verme durumu olmadı, yüz yüze de olsa kendi eşyaları dışında hediyedir şudur budur vermezdim zaten. tüm ilişkilerim iyi bitti sayılır, hiçbirinde kavga gürültü olmadı çünkü özetle "özür dilerim, yapamıyorum, bye" diyen karşı tarafı izlemekle yetindim. konuşacak, kavga edecek bir şey olmadı.

2. aldatıldığıma dair net olarak bilgim olmadığı için kimseye bok atmak istemem ama lisedeki bir ilişkimde aldatıldığımdan neredeyse eminim. ayrıldıktan çok sonra gelmişti bu aklıma. hem bu yüzden hem de zaten yaşımızdan dolayı üzerinde durmadım. "yetişkin" ve "ciddi" ilişkilerimin birinde aldatıldığıma dair ciddi şüphelerim var. daha doğrusu aldatma sayabileceğim nahoş şeyler. yine %100 emin olmadığım için bi' şey diyemiyorum. kısacası aldatıldıysam da haberim yok yani, ayakta zkmişler. aldatıldığımı bilmek benim için ciddi bir travma olurdu ama insan alışıyor... ilişkilerle ilgili hep şunu telkin ederim kendime: "eski sevgililerinin sana yaşattıkları yüzünden başkalarını yargılama. gitmiş, geçmişte kalmış insanların geleceğini şekillendirmesine izin verme."

aldatıldıktan sonra güvenmek tabii ki çok zor olur ama ben bu düstur sebebiyle her zaman insanlara (aldatana değil, yeni insanlara) şans verme taraftarıyım. düşünsene aldatıldığın için 10 sene boyunca herkesten uzak duruyorsun mesela... belki bu arada gerçekten seni çok sevebilecek, harika bir insanı kaçırdın. neden? şerefsizin teki seni 13 sene önce aldattı diye... bunu istemiyorum ben. terk edilmek, aldatılmak, yarıda bırakılmak... bunlar her zaman hayatın parçası. yerine göre 30 yıllık evlilikler bile dağılabiliyor. hiçbir zaman garantisi yok bunların. sevdiğim, güvenebileceğimi hissettiğim biri varsa yardırırım ben. o açıdan ilk etapta müthiş zorlansam da, muhtemelen birkaç sene ölü gibi gezecek olsam da önünde sonunda atlatırım ayrılık/aldatılma acısını. geçmiş yüzünden yaralanmak, geçmişe çok takılmak ayrı; orada takılı kalıp asla ileriye dönük adım atamamak ayrı... ilki olur, ister istemez oluyor, ikincisini istemiyorum.

o değil de beni niye hep terk ediyolar lan, bi şey de demiyolar ki hani ne bileyim şöyle şerefsizsin, şöyle itsin deseler yine anlayacağım. hep saçmasapan sebepler, klasik "sorun sen değilsin benim" tripleri... tuhaf.
0
der meister
(26.07.21)
Terk edildiğim de oldu terk ettiğim de. Böyle durumlarda hangi pozisyonda olduğunuza göre davranamazsınız ki. Karşınızdaki kişiyle ilişkinizin boyutu önemli. Sevgililik ilişkisini sonlandırmak çalıştığınız işten ayrılmak gibi bir durum değil. Belli davranış kalıpları yok genel geçer kabul edilebilecek.

Karşınızdaki kişi başkasına mı aşık oldu? Taşınma zorunluluğu mu doğdu? Sizden mi soğudu? İşini size tercih mi etti? Bağlanma korkusu mu? Aslında sizi arkadaş olarak mı görüyor? Sadece size karşı olan hisleri mi söndü? Karakter olarak mı uymadınız? Zevkleriniz uyuşmadığı için bir aradayken mutlu olamıyor musunuz? Ya da bambaşka bir şey...

Bir ayrılığın çok çeşitli sebepleri olabilir. Benim haklı gördüğüm bir sebep sizin için kabul edilemez de olabilir. "Terk edilince şöyle davranırsınız" diye bir şey olamaz.

Ancak neticede ayrılık çok sık karşılaşılan bir şey ve her birimizin başına gelme olasılığı çok yüksek. Bunu hayatın bir döneminde karşılaşmanız muhtemel bir şey olarak görüp, ondan korkmak yerine tatsız, ama olağan bir olay şeklinde ele almak çok daha mantıklı.

Aldatılmak biraz daha farklı. Aldatılmak karşınızdaki kişinin kendi özü üzerinde sahip olduğu bir hak sonucu değil, sizin üstünüzde kurduğu yalan örüntüleri sonucu doğar. Ben henüz flört döneminde olduğum biri tarafından aldatıldım. İlişkimiz çok ileri bir boyutta olmadığı için onu kaybetme hissinden ziyade geleceğe, henüz tanışmadığım insanlara karşı çok büyük bir güvensizlik hissi geliştirdi içimde. Ne var ki "ben kimseyi aldatmadım, ben bunu yapmadıysam o kadar da özel bir insan olmadığıma göre benim gibi başkaları da elbette vardır" düşüncesiyle kendimi toparlayabildim.
0
mentuhotep
(26.07.21)
evet terk edildim. 6 senelik ilişkimde bir mesajla terk edildim. genellikle zorlayan tarafım yoktur. kafa bulanıklığı yaşıyordur diye düşünüp üzerine düşmemiştim. ancak bana mesaj atarken yeni sevgilisinin yanına gitme planları yaptığı için yüzüme konuşma cesareti gösterememiş. ben bunları ayrıldıktan 4-5 gün sonra öğrenebildim. çok yakın iki arkadaşıma utanmadan yeni sevgilisi ile fotoğrafını atıp onlarla tanıştırmak istemiş. arkadaşlarım üzülmemem için konuyu bana açmamışlar bir süre ama sonra fotoğrafı gösterip her şeyin ortaya çıkmasına karar vermişler.

üzerinden 2 seneden fazla geçti, hala o fotoğrafı gördüğümde hissettiğim duyguyu hatırlıyorum. olduğum yere gömülmek istedim. daha fazla nefes almak istemedim. o zaman aldatılmanın ne demek olduğunu anlamıştım. zaten ayrıldıktan 6 ay içinde evlendi.

evimde bulunan tüm eşyalarını götürüp ailesine bıraktım. ne kendime, ne karşı tarafa zarar verme hissiyatı duydum. atlattığımı düşünüyorum ve bu süreçte ailem, arkadaşlarım konuyu hiç açmasa bile oldukça destek olduklarını hissettim.

şöyle geriye dönüp baktığımda terk etmesi çok iyi olmuş diye düşünüyorum. ileriye doğru daha fazla adım atmama sebep oldu. o an çok üzücü gelip insanı dibe çekse bile, her şeyi detaylıca düşündüğüm zaman kazanmam gereken tüm tecrübeyi kazanmışım.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(26.07.21)
(7)

iki farklı firmadan iş teklifi almak

sormalutfen
Merhabalar, iki farklı firmadan iş teklifi aldım. Firmalar A ve B firması olsun.İlk teklif yapan A firmasıydı ve ben kabul ettim. Ancak çalışmak istediğim esas firma B firmasıydı. A firması teklif yaptıktan 1 hafta sonra B firması teklif yaptı. Ben henüz A firmasında işe başlamadım, ihbar süremin do
Merhabalar, iki farklı firmadan iş teklifi aldım. Firmalar A ve B firması olsun.
İlk teklif yapan A firmasıydı ve ben kabul ettim. Ancak çalışmak istediğim esas firma B firmasıydı. A firması teklif yaptıktan 1 hafta sonra B firması teklif yaptı. Ben henüz A firmasında işe başlamadım, ihbar süremin dolmasını bekliyorum. Ancak dediğim gibi B firması esas çalışmak istediğim firmaydı. Şimdi A firmasına vazgeçtim deyip, B firmasının teklifini kabul etsem yasal olarak bana bir sıkıntı çıkarır mı?
0
sormalutfen
(25.07.21)
Yasal olarak bir sıkıntı çıkmaz, daha sözleşme bile imzalamadınız. Ne kadar erken haber verirseniz o kadar iyi, onlar da bir sonraki kişiye teklifi o kadar hızlı yapabilirler.
0
plutongezegendegilmi
(25.07.21)
Sözleşme imzalanmadı ise sıkıntı yok
0
photo85
(25.07.21)
sözleşme imzalansa bile ilk 2 ay deneme süresi her türlü çıkardın. şimdi zaten çok daha rahat iptal etmek.
0
jelly bear
(25.07.21)
Çoook gördüm, yaşadım. Hiç sorun yok önce B'yi kabul edin imzanızı atın garanti olsun, ardından A'yı arayıp söyleyin.

Arkadaşlarımdan çok yapan oldu. Ben de doğrudan hiç yaşamadım ama yabancı bir firmaya demiştim böyle böyle dream job'un birinde son aşamaya kaldım, üzgünüm ama onu beklemek zorundayım. Adamlar anlayışla karşıladı bir ay beklediler :) İşe girince reddettim yabancı firmayı.
0
aguen
(26.07.21)
sıkıntı çıkmaz en fazla A firmasındaki ilgili kişiler arkandan sinkaflı küfreder :)
0
nuisance
(26.07.21)
B'yi çözmeden yapma.
0
makarnavodka
(26.07.21)
yasal olarak bir problem çıkmaz ancak önümüzdeki dönemde A firması ile iş yapacaksanız (aynı sektörde olmanız büyük ihtimal) ya da oradaki insanlarla muhatap olacaksanız büyük mevzu çıkar. sonuçta onlar da "tamam çalışan bulduk" dediler. diğer adaylara "olmadı" dediler.
0
co2s2
(26.07.21)
(2)

yenimahalle - esenboğa havalimanı ulaşım

sanat guresi
yenimahalle'den esenboğa'ya toplu ulaşım için en ideal yol nedir? hangi duraktan binmeli? havaş mı, belko mu tercih edilmeli?
yenimahalle'den esenboğa'ya toplu ulaşım için en ideal yol nedir? hangi duraktan binmeli? havaş mı, belko mu tercih edilmeli?
0
sanat guresi
(25.07.21)
Metro ile Kızılay, Kızılay'dan Belko. Havaş'a çok uzun zamandır binmedim ve şimdi baktım sadece AŞTİ'den yolcu alıyormuş. AŞTİ'ye gitmek için Metro'dan sonra Ankaray aktarması yapmanız gerekir.
0
malheiros
(25.07.21)
Guncelleme yapalım çunku havaş yht garından da alıyor. Baktım şimdi siteye:

Yolcu Alma Noktaları
AŞTİ Otobüs Terminali Geliş Katı 129-130 nolu peron, Yeni Hızlı Tren Garı (Ulus), Ankamall AVM Karşısı, Aydınlıkevler, Pursaklar

AŞTİ'den kalkıyor ama buraları da dolanıyormuş.
0
aguen
(25.07.21)
(3)

nereden domain almak mantıklı?

late viper
burada bir kaç kez denk gelmiştim. başta ucuz görünse de yenileme esnasında firmalar fiyatları uçuruyormuş(godaddy, yahoo vb).öylesine aklıma gelen bir domain adresine baktım boşta görünüyor, alayım dursun diyorum ama kullanılmayacak(bir getirisi olmayacak) bu nedenle yenileme için uçuk ücretler öde
burada bir kaç kez denk gelmiştim. başta ucuz görünse de yenileme esnasında firmalar fiyatları uçuruyormuş(godaddy, yahoo vb).

öylesine aklıma gelen bir domain adresine baktım boşta görünüyor, alayım dursun diyorum ama kullanılmayacak(bir getirisi olmayacak) bu nedenle yenileme için uçuk ücretler ödemek istemiyorum.
0
late viper
(25.07.21)
google domains üzerinden alıp cloudflare kayıtçısına taşıyabilirsin. www.cloudflare.com
0
veri
(25.07.21)
birkaç yıldır namecheap kullanıyorum, şimdiye kadar sıkıntı yaşamadım.
0
sanal uyku
(25.07.21)
Normalde hiç sevmem google'ı ama google domains kullanıyorum ben, memnunum.

Namecheap de iyidir bayağı.

Godaddy vs. dediğiniz gibi, uzak durmak lazım.
0
aguen
(25.07.21)
(4)

başkasıyla online film izleme mümkün mü?

plastic_angel
netflix hariç :)
netflix hariç :)
0
plastic_angel
(24.07.21)
Amazon Prime Video'da var.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(24.07.21)
bazı tarayıcı eklentileri var.
youtube, dailymotion gibi siteleri destekliyor.
bunlar haricinde hdfilmcehennemi gibi şeyler için denemeniz lazım.
bir de hiç olmazsa, discord üzerinden birisi yayın açıp diğeri onun yayını üzerinden izleyebilir.
0
valarvictorious
(24.07.21)
Teleparty var tüm platformlar için, bir de prime'ın kendi içinde var. Biz hiç uğraşmayıp zoom üzerinden izliyorduk.
0
aguen
(24.07.21)
İnterneti hızlı olan discord'dan yayın açsın.
0
signore
(24.07.21)
(13)

Nasılsınız? Tatil planlarınız neler?

mezarkabul
Ve son olarak çevrenizde aşı karşıtı var mı?
Ve son olarak çevrenizde aşı karşıtı var mı?
0
mezarkabul
(04.07.21)
Ne olsun valla oyle takiliyorum. Tatil planim yok simdilik. Cevremde de asi karsiti yok.
0
j r r tolkien hayrani
(04.07.21)
Doğu Karadeniz e gideceğiz hanımla.
Hanım aşı oldu. Ben olmadım.
0
allah yazdiysa bozsun
(04.07.21)
iyiyim teşekkür ederim, siz?

31 temmuz'da evleniyorum, sonrasında 8-15 ağustos kaş tatili yapacağız.

çevremdeki herkes hemen hemen aşı oldular.
0
hooiken
(04.07.21)
Hayatım iyi mi kötü mü bilmiyorum, çok ciddi bir ilişkim bitti yok etti beni ama ilk kez casual bir şeylerin içinde buldum kendimi tuhaf. Kariyer olarak da korkumu aşıp yurtdışı yapacağım dedim ve bir yer olmazsa bir başkası çok net olacakmış gibi duruyor kendime güvenim gelkdi mutluyum.

2 senedir tatile gidemediğim için para da harcayamadım, yıllık iznim de birikti. 14'ünde 2. doz aşımı olup 24'ünde antikor testimi olup 3-4 gün denize gideceğim sanırım.

Ağustosta da sadece tarihi yerleri görmek için Yunanistan'a gideceğim. Arkadaştır flörttür falan davet bile etmedim. Akropolis'e Parthenon'a girip tüm gün kaybolacağım içlerinde çok heyecanlıyım.



Çevremde ara sıra aşı karşıtları çıkıyor ama çevremde kalamıyorlar :) şutluyorum.
0
aguen
(04.07.21)
Nasılsınız?
- İyiyim. Keyifler normal

Tatil planlarınız neler?
- Niyet var sadece. Bu ay gidemem. Ağustos düşük ihtimal. Eylül ayında bir deniz tatili olabilir.

Ve son olarak çevrenizde aşı karşıtı var mı?
- Sanırım var. Bir akrabam hiç niyeti yoktu olmaya ama türk aşısı olacağına dair söylemlar var.
0
put it in your appropriate place
(04.07.21)
Fena değil,planım yok, çevremde aşı karşıtı yok ama aşıya tamamen güvenmeyin insanlar var.
0
Mossy
(04.07.21)
İyiyim gayet. Hayatımda ilk kez arkadaşlarımla tatil planı yaptım, hem de iki ayrı arkadaşla iki ayrı yerde. O yüzden çok heyecanlıyım. İki plan da düşük bütçeli olarak ayarlansa da maddi olarak beni aşırı zorlayacak ama dikkatli harcayarak maksimum keyfi almaya çalışacağım, bakalım.
İlk plan çanakkale, assos, izmir olarak çadırlı kamplı
İkinci plan avşa’da sessiz sakin kendi halinde motel tatili olcak.

Tam olarak karşıt değil ama ne gerek var diyerek aşı olmayan yakın bir arkadaşım var, üzülüyorum. Akraba falan da var da onları pek önemsemiyorum.
0
i think therefore i am
(05.07.21)
hayatim berbat ama moralim fena degil. :D siz?

tatil planim yok cunku param yok :)

bir adet var. hollandali arkadasim asi karsiti.

siz de yazin bakalimlimlim.
0
batlegolas
(05.07.21)
Valla ben bir iyiyim bir kötüyüm, pandemiyle vs alakası yok durumun.

tatile birkaç gün güneydoğu turu birkaç hafta da istanbul düşünüyoruz. Bizim için en iyi seçenek istanbul oluyor hep. Benim çocukluğum, ergenliğim istanbulda geçti, karımın da öğrenciliği orada geçtiği için istanbulda tatil yapıyoruz çoğunlukla. Yavru kedilerimizle seyahat meselesini halledebilirsek istanbula gideceğiz işte. kara kara düşünüyorum o konuyu.


Karım genel olarak aşı karşıtı olmasa da, mrna aşılarına karşı hatta tüm corona aşılarına karşı diyebilirim. bense birkaç hafta önce aşı oldum :D
0
🌸mezarkabul
(05.07.21)
tatil arkadaşı bulursam gideceğim, tek gitmek istemiyorum.
0
jelly bear
(05.07.21)
iyiyim yaz ayı çok iyi geldi. her gün mutlu uyanıyorum. riva'ya gideceğiz 3 günlüğüne. sonra yaz okulu başlıyor. bittikten sonra eylül gibi izmir'e gideriz ikinci bir tatil için.
0
xrated
(05.07.21)
birkaç gün İzmir'de takılıp hemen Antalya'ya gidecem. Hem çalışıp hem de biraz tatil yapcam. İnş günde max 8 saatlik bir iş bulurum. İngilizce&Rusçama güvenerek gidiyorum ama Rusça hocam, orda çaycının bile Rusçası var demişti. Ekmek artık aslanın midesinde :/
0
karahan01
(07.07.21)
Cok keyifliyim. Siz?

Yunanistan, Fransa ve Isvicre var bu yaz.

Asi "karsiti" yok. Ezoterik meselelere bence fazla dalmis ve asiya mesafeli duran, sürekli asi olmayi erteleyen birkac kisi var.
0
buf-e kür
(07.07.21)
(3)

windows 11 de nereden çıktı?

hlot
yahu bunlar windows 10'dan sonra başka windows çıkarmayacağız dememişler miydi?windows 10'u satın almış olanlar 11'e ücretsiz geçiş yapabiliyor mu acaba?
yahu bunlar windows 10'dan sonra başka windows çıkarmayacağız dememişler miydi?

windows 10'u satın almış olanlar 11'e ücretsiz geçiş yapabiliyor mu acaba?
0
hlot
(04.07.21)
iki sorunun da cevabı evet. ama her pc değil - www.microsoft.com
0
celeron 300a
(04.07.21)
Evet ücretsiz geçiş mümkün. Aslında windows 10 güncellemesi de olabilecek bir sürüm; ama çeşitli güvenlik gereksinimleri istedikleri için 5 seneden eski bilgisayarların çoğu 11 kaldırmayacak o yüzden ayrı bir sistem olarak geliyor.
0
aguen
(04.07.21)
Desteklenen AMD ve Intel işlemciler için iki link bırakayım:
docs.microsoft.com

docs.microsoft.com

Eğer işlemcin bu listede değilse muhtemelen geçemeyeceksin.
0
nehara
(04.07.21)
(7)

Xbox Series S mantıklı mı?

Weeze3r
Selamlar, 30+ yaş, günde 1-2 saat kafa dağıtma amaçlı almayı planlıyorum.F/p gayet iyi gibi. Bir de gamepass ile gayet yeterli olur gibi geliyor. Alınası bir ürün mü?
Selamlar, 30+ yaş, günde 1-2 saat kafa dağıtma amaçlı almayı planlıyorum.
F/p gayet iyi gibi. Bir de gamepass ile gayet yeterli olur gibi geliyor.
Alınası bir ürün mü?
0
Weeze3r
(26.06.21)
Fiyatı şu ara ne oldu bilmiyorum ama çoook mantıklı. Hele ki full HD bi monitörün varsa ekran kartı işlemci falan almaya değmez şu durumda.
Tv'de de üzmez dibine girmedikçe.
0
Jux
(26.06.21)
Ben pişman olmadım aldığıma. 27 aylık game pass ultimate üyeliğini 600'tl ye yakın bir fiyata almıştım.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(26.06.21)
benzer durumdaydım aldım, hayatımda hiç online oynamamış biri olarak ultimate li game pass aldım onu deniyorum şimdi.
bu arada @Jux full hd monitör de ses çıkışı olmazsa da kulaklıkla ses geliyor mu?
0
yeahbutso
(26.06.21)
Çok grafik takıntınız varsa biraz daha verip X almak daha mantıklı; ama son çıkan en en en yeni oyunlar biraz daha düşük ayarlarda olsun sorun değil, 4k da gereksiz 1080p yeterli diyorsanız series s çok iyi o fiyata.

@yeahbutso controllerların kulaklık girişi var onu kullanabilirsiniz.
0
aguen
(26.06.21)
Hocam yeni nesil konsol alacaksaniz biraz daha kesenin agzini acip series x alin. Saglam bir xbox'ci olarak series x'in gereksiz bir versiyon oldugunu söyleyebilirim.
0
Avoiding The Puddle
(26.06.21)
Series s diyecektim ikinci cümlede, editleyemedim.
0
Avoiding The Puddle
(26.06.21)
sağlam bi xbooxcu olarak series s in gereksiz değil, tam tersi bizim gibi ülkeler için nimet olduğunu düşünmekteyim. avrupada evet 300 yerine 500 birim verip series x almak daha mantıklı ki zaten onlar da öyle yapıyor x stokları bulunmuyor. ama tr gibi ülkelerde series müthiş bir çözüm. aynı özelliklerde oyunları oynamak için pc toplasan min 10 k yı gözden çıkaracakken 3.5 liraya işi çözüyorsun.
0
fff02561
(26.06.21)
(5)

Androidden IOS'a geçişte Whatsapp mesaj aktarımı

rhapsody
MerhabaAndroid telefondan IOS telefona geçtim.Whatsapp mesajlarımı nasıl aktarabilirim?
Merhaba

Android telefondan IOS telefona geçtim.
Whatsapp mesajlarımı nasıl aktarabilirim?
0
rhapsody
(24.06.21)
temiz bir baslangic yapacaksiniz cunku bunun bir yolu yok.

parayla yapan uygulamalar varmis ben denemedim. ucretsiz olanlar islemin sonunda istiyor parayi, bosuna yapmis oluyorsunuz.

suradan detaylar : #(git: 1426566)
0
supergirl
(24.06.21)
supergirl +1

olmuyor.
0
himmet dayi
(24.06.21)
Dr. Fone mu ne çalışıyordu, adını tam hatırlamıyorum ama çalıştığı kesin bilgi yayalım.

Tek eksisi 35 dolar olması :(
0
aguen
(24.06.21)
official bir uygulama yok ama third-party appler var bunun icin
0
tahtakafa
(24.06.21)
Olmuyor gerçekten. Paralılar da yapar mı bilemiyorum ama bunun whatsapp tarafından desteklenip yapılmaması ayıp ve saçma olan.
0
excespeace
(24.06.21)
(25)

Çocuk sahibi olmak

dissendium
Çocuk sahibi olmak hakkında düşünceleriniz neler?Ben günümüzde çocuk yapmanın çılgınlık olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada birçok sorun var (küresel ısınma, aşırı nüfus, su kıtlığı, besinlerin kalitesizliği, hava ve deniz kirliliği, savaşlar...) hem de ekonomik olarak büyük bir yük olduğunu düşünüyor
Çocuk sahibi olmak hakkında düşünceleriniz neler?

Ben günümüzde çocuk yapmanın çılgınlık olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada birçok sorun var (küresel ısınma, aşırı nüfus, su kıtlığı, besinlerin kalitesizliği, hava ve deniz kirliliği, savaşlar...) hem de ekonomik olarak büyük bir yük olduğunu düşünüyorum çocuk sahibi olmanın. Hele 3 çocuk sahibi olan insanlar bana bayağı ilginç geliyor. Ben 1 çocuğumun olmasını isterim. 2 çocuk bile bence fazla. Maliyet direkt iki katına çıkıyor. Siz kaç çocuk sahibi olmayı istiyorsunuz? 2 ve üstü sayıda çocuk düşünen kişilerin motivasyonları ne? Çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi düşünür müydünüz?
0
dissendium
(19.06.21)
Bu hayatta en net olduğum konulardan biri çocuk sahibi olmamak

Evlat edinmek değil ama ekonomik olarak biraz rahat olsam çocuk ya da çocukların eğitim ve sosyal hayatına destek olmak isterim
0
freebird5406_2
(19.06.21)
Çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi düşündük. Ama kedi sahiplenmek gibi kolay değil. Biz kritere uymadık mesela. Evimiz kira, benim kronik rahatsızlığım var, en az 5 yıldır evli değiliz. Direkt eleniyoruz. Kriterler uysa da 3 yıl çocuğa koruyucu aile oluyorsun daha sonra mahkeme kararıyla çocuğu evlat edinebiliyorsun. Evlat edinmek kolay olsaydı tüm varlığımızı, paramızı son kuruşuna kadar tüp bebek merkezine gömmezdik. Bizim çocuk sahibi olma motivasyonumuz kendimiz gibi bir insanın daha olmasıydı. Tabi bu özetin de özeti. Ben kendim gibi farkındalığı olan, duyarlı ve ahlaklı bir insan daha olsun istedim. dondurulmuş embriyolarımız var. İlerde maddi gücümüz ve sağlığımız elverirse bir embriyo çözdürebiliriz:)
0
suicides underground
(19.06.21)
Çocuk sahibi olmak istemiyorum. Hatta istememekten öte bu konuda çok netim. Dünyanın en büyük sorumluluğu ve insanların çok büyük bir kısmının bu kadar rahat bir şekilde bu sorumluluğun altına girmesi bana da çok ütopik geliyor.

Çocuklardan hiç hoşlanmıyorum açıkçası ve evlat edinmek de çok ütopik bir şey benim için bu yüzden. Mümkün değil başkasının çocuğuna dokunamam ya da hiçbir çocukla 1 gün bile geçiremem.
0
ms brownstone
(19.06.21)
çocukları severim ama çocuk sahibi olmayı pek düşünmüyorum, her açıdan büyük sorumluluklar gerektiren bir iş.

32 e
0
blue rebel motorcycle club
(19.06.21)
ben öyle bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum gibi argümanları sevmem ama çocuk bakmak dünyanın en sıkıcı şeyi gibi geliyor bana. komşunun çocuğunu, yeğenlerimi falan seviyorum. güzel bir bebek gördüğümde de dayanamayıp severim ama konu çocuk bakmaya gelince bana çok korkunç geliyor. bir kere sosyal hayatın sıfırın altına inecek. hele ki yaramaz bir çocuk insanı çok hızlı yaşlandırır. bu pahalılıkta hala 3-5 çocuk yapanları ben de anlamıyorum.
0
nothing in my way
(19.06.21)
youtu.be

Sirf 46 gun yuva yapmaya kasiyor, sonra kari koca besliyorlar. Hatta erkek olan disiyi besliyor.
Sonra bunun cogu ölüyor. 2 tanesi ucuyor.

Bunun bir de sahinli versiyonu var, o kadar vahsi kus dagin basina et tasiyor devamli.
Disi kaciyor, yavrularin hepsi ölüyor erkek yine bastan basliyor.

Dusun iste cocuk yapmak oyle manyak bir icgudu, istemesen bile genlerinde kodlu oldugu icin karsi koyamiyorsun.
0
divit
(19.06.21)
Cocuk dogurmanin bencil ve yanlis bir davranis oldugunu dusunuyorum. Ebeveynler kendi istek ve kaygilari dogrultusunda dunyaya bir hayat getiriyorlar. Ancak bu bebege yasamak istiyor musun diye soran yok.
Kendi istek ve arzularimiz disinda dogurulup bu dunyaya atiliyoruz...
0
nax
(19.06.21)
Ekonomik durumum iyi, duygularımı saklamam, sevgi göstermekten çekinmem, haksız olduğum kanıtlanırsa kabul ederim vs. vs. çok iyi bir baba olacağımı düşünüyorum ama bu dünyaya bir çocuk getirme planım yok.

Hem hedeflerim çok büyük, isteklerim çok fazla; çocuk yaparsam zaten az olan kişisel zamanım yok olacak çünkü hepsini ona ayıracağım; çocuğu boşlamayacağım.

Hem de ülkeye göre iyi bir durumdayım ama bu ülkeye çocuk mu getirilir. Mutsuz yaşayacağına hiç var olmasın daha iyi bence. Hadi yurtdışına gittim diyelim; insanların gelir artışının enflasyonun çok altında olduğu bir sistem sürüyor. 30 yıl sonra ne durumda olacak insanlık bilmiyoruz.

Kirlilik, su krizi, küresel ısınma, nüfus patlaması bunlar yaşanabilir alanları yok ediyor ve yakın gelecekte yüz milyonlarca mülteci olacak. Sistem değişmediği sürece çocuk yapmayı düşünmüyorum. Şu an ilişki durumumuz karışık olan son sevgilim de çocuk yapmaya karşıydı ama evlat edinmeye açıktı, eğer gerçekten kişisel olarak istediğim noktaya gelirsem o opsiyonu düşünebilirim.

Yine de gelecek hayallerimde çocuk yok. Kedi ve tavşan ağırlıklı planlar yapıyorum.
0
aguen
(19.06.21)
Valla ben istiyorum ya da istemiyorum şeklinde net bir şey diyemiyorum. Hayat bu insan değişiyor her şey değişiyor. Ancak çocuk yapma büyütme süreci oldukça meşakkatli. Öte yandan bir canlıya ahlaki ve insani şekil vermek çok zor, ağır ve önemli bir sorumluluk. Böyle bakınca ne gerek var diye düşünüyorum. Ama birgün anne olursam iyi bir anne olacağıma inanıyorum. Evlat edinme konusunda da olumlu düşünüyorum.
0
Amaranta ursula
(19.06.21)
Çok doğru düşünüyorsunuz. Çocuk sahibi olmak isteyenlerin en büyük argümanı "çocuk evin neşesi" klişesi. Çok büyük bir istismar bu, çocuğu eğlence aracı olarak görüyorlar. Diğerleri de sanki 200 IQ'lari varmış gibi genlerimi aktarmak istiyorum diyor. Bu kişiler bu konuyu düşünenler yine de. Diğerleri ise ne toplumu ne de kendi hayatini sorgulamayan kişiler. Koyun gibi oku, çalış, çocuk yap, tüket, emekli ol, öl mantığında kişiler.
0
howfaristhesky
(19.06.21)
Hayattaki kendi verebileceğim kararlar içerisinde ilk kırmızı çizgim heralde. Çocuk istemiyorum. 30 e.
0
the real brad pitt
(19.06.21)
Antinatalizm deniyo bu olaya, çocuk yapmanın doğru bir şey olmadığını savunan bi akım.

Ben şahsen çok olumlu bakıyorum çocuk olayına, hedef 5 çocuk. Henüz hiç yok gerçi, belki ilk 2'den sonra fikrim değişir, bilmiyorum :)

Sorumluluk almak hayatta en sevdiğim şey, öbür türlü sıkılıyorum. O dandik Twitter postlarından gibi olacak ama bi sürü ülke gezdim, her şeyi yedim içtim falan, baydı bi noktadan sonra. Yani kötü değil ama kesmiyor diyeyim. 50 yaşıma gelip 3. kedimle baş başa oturuyor olmak düşlediğim gelecek değil.

Niye 1-2 değil de 5? Çok çocuklu geniş ailelerde çocuğun daha geniş bir özgürlük alanına sahip olduğunu düşünüyorum. Önemli bir şey bu.
0
plutongezegendegilmi
(19.06.21)
Bir çocuk istiyorum, iki çocuk belki. Esim iki cocukmus ve iki cocuk konusunda mantıklı yorumları var.

Yalniz çocuğu yapmadan aşağıdakiler olacak;
-arabanin kredisi bitecek (39 ay)
-benim kalacagim ülke ya da sehir daha netlesecek (bir üst müdürüm 4 seneye falan emekli.amaclari beni onun pozisyonuna atamak ama büyük firmada olunca bir anda kendimi İsviçre, İrlanda'da falan bulabilirim).
-bu ikinci kisim olursa artik bir eve girisecegiz.

Bunlar olunca cocuk yapabiliriz diyoruz. Normal sartlarda herşey düzgün giderse çocuk 18 yasina geldiginde isteyecegi eğitim icin bi 20-30 bin euro para olabilir ama iki cocuk olursa biraz zorlu.

Neyse; genel düşüncelerimiz para durumumuzun iyi olmasi ve benim kariyerimin biraz daha belli olmasi. Öyle acayip çocuk yapalim olayimiz yok. Daha yasimiz var, bir 4-5 seneye bakariz.

3 cocuk bana göre de fazla :)
0
logisticsmanager
(19.06.21)
Çocukken bile diğer çocukları sevmeyen bir çocuktum. "Biyolojik saatin alarm verecek, sen de çocuk isteyeceksin" dediler yıllarca, kırkıma geliyorum ama hâlâ istemiyorum. Dünyanın sorunları, ülkenin ekonomisi falan gibi "mantıklı" gerekçelerim yok. Basitçe, çoğalma güdüsüne sahip değilim.

Evlat edinmek gibi bir niyetim de yok. Kedilerimden biri üç gün önce ameliyat oldu, ilaçları, iğneleri, kuma giremediği için parkeye işemesi derken ameliyattan bir gün sonra "Yok ben zaten çocuk falan bakamazmışım, bu ne ya, bıktım, yoruldum, yeter" diye homurdanıyordum evde, o bile fazla geldi. Çocuk isteyen arkadaşlarım, yakınlarım çocuk sahibi olduğunda onlar için mutlu oluyorum ama bir yandan da çok çekecekler ya yazık diye üzülüyorum içten içe.

Çok çocuk yapma motivasyonu çok karmaşık. Üremek ve soyunu devam ettirmek çok ilkel/temel bir insan güdüsü, bir kısmımız mantığı devreye sokup çocuk yapmazken ya da bir çocuk yapıp bütün sermayesini/enerjisini ona yöneltirken bir kısmımız da "bol bol çocuk yapayım da en az biri soyumu devam ettirsin" seviyesinde davranıyor (bunu bilinçli yapması gerekmiyor, güdü işte). (Mültecilerin kamplarda bile çocuk yapmaya devam etmesi, pandeminin ortasında insanların bile isteye çocuk yapması da buna dahil bence.)

Ya da inancı gereği doğum kontrolünden uzak duranlar var, eğitimi-parası-imkânı olmadığı için doğum kontrolüne erişemeyenler var. Çok fazla ve karmaşık sebep var bunun arkasında.
0
kobuzchu kiz
(19.06.21)
çok üstün zeaklı olursun ya da ne biliğim dünya için çok önemli şeyler başarırsın belki genlerin bir sonraki nesle aktarılması için yaparsın da arkadaş dünyayı tüketmekten başka bir şey yapmayanlar neden illa kendi egoist ihtiyaçlarını karşılamak için ürer. Neyse ki uzun vadede insanlar ya çocuk yapmayı seçmeyecek ya da imkanları buna el vermeyecek ya da bunun kombinasyonu olacak.
0
bartholomew87
(19.06.21)
Temeli sağlam bir aşk evliliği yapmak, sevgi, saygının olduğu huzurlu bir yuva kurmak çocuk yapma eyleminden çok daha zorlu geliyor bana. Şiddetli geçimsizlikten herkesin apar topar boşandığı, birbirine tahammülünün zayıfladığı bir dönemdeyiz. Belki kendi anne babamda sağlıklı evlilik göremediğim için inancım bu kadar zayıf olabilir. Sıcak bir yuvada, eğitimli, ekonomik olarak rahat ve ruh sağlığı yerinde anne baba ile büyüyen çocuklar özgüvenleri, hayata karşı pozitif bakış açıklarıyla kendilerini belli ediyorlar zaten hemen. Çocuk doğduğunda bir kil kütlesi gibi aslında, çevre ona bir heykeltıraş gibi şekil veriyor sunduğu iyi ve kötü yaşantılarla. Gerçekten doğru eşi bulduğuma inanırsam ki olasılık biraz düşük geliyor bana, ekonomik açıdan da sıkıntı yaşamadığım sürece 1 tane çocuk yapmak isterdim. Herkes anne baba olmak zorunda değil, olmamalı da zaten. Hele evliliğini kurtarmak için eve neşe gelsin diye çocuk hiç yapmamalı. Asgari düzeyde fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçları bile karşılayamıyor çoğu ebeveyn, bencil ebeveynler bu gibi ebeveynler bana göre.
0
Josephine.
(19.06.21)
çocukları çok seven, çocuk hassasiyeti fazla olan biri değilim ama çocuk sahibi olmak istemenin bununla bir ilgisi pek yok gibi.
elbette çocuk isterim.
hatta duruma göre 2-3 tane de istenebilir ama şartlar çok önemli.
maddi ve manevi olarak kısıtlı imkanları bölüştüreceksem gerek yok.
onu ilkini yaptıktan sonra düşünmek lazım.

benim asıl kriterim gerçekten benden çocuk yapmak isteyen birinden, gerçekten çocuk dünyaya getirmek isteyeceğim biriyle bunu yapmak.
önemli olan bu.
0
blatta hiberna
(19.06.21)
biz yaptık büyütüyoruz maşallah sağlıklı sıhhatli büyüyor yapmak isteyen yapar istemeyen yapmaz zaten ama kısır döngü bu bilinçli insanlar az çocuk yapıp yada yapmayıp bilinçsizler üredikçe toplum git gide daha kötü yozlaşıyor
0
basond
(19.06.21)
Biraz dar bir perspektiften bakıyorsun. Mesela kendine çocugun tum masrafları devlet tarafından karşılansa çocuk dogurup doğurmayacağını sorabilirsin. En son danimarka tatilde hamilelik oranı daha yuksek oldugu icin tatile teşvik paketleri başlatmıştı. Ya da Almanya 25 yaşına kadar çocuğa gelir sağlıyor. Vallahi ben doğurmak istiyorum. Ama finlandiya'ya taşınacağım galiba doğurmak için. 3 yaşına kadar evde bakacağım çocuğuma deyince maaş ödüyor ebeveyne. Jeff evde ilgilenir, Aylık 200 euro da bu bakıcı maaşın dışında çocuk için veriyorlar. Bir de bütün bebek bakım malzemleri koli ile geliyor yaş ilerledikçe. Her çocuk başına para artıyor çocuk sayısı arttıkça. Bukadar maliyet dedin diye yazdım bunları (*-*)/ Ülkeye göre gideri bırak üzerine para alıyorsun.
0
velvetmorning
(19.06.21)
@velvetmorning, yahu Danimarka, Finlandiya gibi 5, 6 milyonluk ülkelerde 50 yaşındaki insanlar da çocuk yapar. Almanya zaten yaş ortalaması yüksek bir ülke. Tarihten silinmemek için mecbur teşvik etmesi gerekiyor. Ben bunları referans kabul etmiyorum maalesef. Bu tip ülkelerde doğmak zaten hayata 3 0 önde başlamak demek. Ben Türkiye'yi ve yakın coğrafyayı dikkate aldığımda dar bir perspektife sahip olduğumu düşünmüyorum. Bu arada erkeğim. Bunu doğum konusu için belirttim. Ama para da verseler yine 2'den fazla çocuk istemem.
0
🌸dissendium
(19.06.21)
Maddi durumlari cok iyi olanlar genelde cocuk yapiyor. Gozlemim bu yonde.
0
medusa
(19.06.21)
benden 16 yaş küçük kardeşimin yalnız bir çocukluk geçirmesinden dolayı diyorum ki: eğer çocuk sahibi olunacaksa en az 2 tane olmalı ve yakın yaşlarda olmalılar. tek çocuk her şeyden önce çocuk için sıkıntı. kardeşim mesela pandemi vardı okula gidemediler, dışarı çıkamadılar, çıksalar oyun oynayamadılar. kardeşi olsa bu kadar yalnız ve oyunsuz kalır mıydı? hayır. ebeveylerle buyuklerle bir yere kadar oluyor o ve gerisi olmuyor, olmaz. bu konuda aşırı netim. tek çocuğa karşıyım. eğer bir gün anne olursam o yola en az 2 çocuk için çıkmışımdır. ama çok büyük ihtimalle olmayacağım, çünkü 1) doğurmaktan ve hamilelikten ölesiye korkuyorum 2) klişe ya da her neyse bu dünyaya çocuk getirip üzülmesine, yorulmasına, haksızlığa uğramasına, çaresiz kalmasına vb hiçbir şekilde yaşayacağı olumsuz şeylere sebep olmak istemiyorum. ben her türlü yanında olurum ama illa ki büyüyecek ve hür bir birey olacak, bu ülkede veya bu ülkeden kaçıp herhangi bir yerde ne kadar hür olabilirse tabii. e bir de baba olacak kalibrede erkek tanımamam da etkili tabii. ama buna gelene dek zaten oluru yok.
0
levybroo
(19.06.21)
Ben çocuk istemiyorum, ama hormonlarım zaman zaman baskı yapıyor. :) Çocukları severim aslında. Fakat bakımını üstlenmek istemediğim için evlat edinmeyi de düşünmem.
0
auroraaurora
(19.06.21)
2 tarafın da ana baba sağ ise ve yakında oturuyorlarsa yapılabilir
2 taraf da çalışabilir bu durumda
ama anne 3 yaşa kadar izin alma imkanı olursa daha sağlıklı olur
0
bir soru sorcam
(19.06.21)
cocuk sahibi olmak istemiyorum. kimsenin dusunmedigi, umursamadigi kadar cok sorumluluk gerektiriyor.

ulkenin hali belli. dunyanin hali belli. dogaya verdigimiz zarar, siyasi sorunlar... bunlar zaten hayati mahveden seyler. boyle bir hayata bir cocuk getirirsem karsilasacagi sorunlarin ustesinden nasil gelirim bilmiyorum.

hem ben bu cocuga yeterli ilgiyi veremem, cok yogun bir is hayatim var. cocuklari da oyle cok sevmiyorum. basa cikamam.

zengin degilim, her istedigini yapamam. kaliteli bir hayat yasamasi icin gereken ihtiyaclarini asgari olcude bile karsilamam cok zor. saldim cayira mevlam kayira bir sekilde cocuk buyutmeyi dogru bulmuyorum.

saglikli, mutlu, ozguvenli, merhametli, egitimli, enerjik, ogrenen, eglenen, akilli, bilgili, saygili bir cocuk yetistirmek icin yapmak gereken cok sey var. bu cok seyi ben yapamam. zamanimi cocuga ayiramam. yeterli de olamam zaten.

evim, arabam, birikmis param yok. ben bu cocugun gelecegini nasil garantileyecegim? bana bir sey olursa bu cocuga ne olacak?

en basitinden saglikli beslenmesini saglayamam. kendim bile saglikli beslenmiyorum. yemek yapmayi sevmiyorum.

bu cocugun okulu var, lisesi var, universitesi var, erasmusu var, masteri var. var oglu var.

ben bu egitim sureci boyunca ona hicbir sekilde destek olamam. ha benim gibi tasarimci olacaksa olurum ama matematik, fizik, kimya, biyoloji... bunlardan anlamiyorum. destek olamam. ogretmen tutmak gerekir, para ayiramam.

bir suru hastalik var. hastalandiginda en iyi tedaviyi almasini saglayamam. para para para. oldu da kotu bir durum yasadi diyelim. bir uzvunu kaybetti veya yasitlarina gore daha sakin yasamasini gerektitecek bir kalp hastaligi cikti diyelim. ben ona bu durumda ihtiyaci oldugu psikolojik destegi saglayamam. benim zaten psikolojim bozuk.

evet bak benim psikolojim bozuk. nereden yaptim bu cocugu keske yapmasaydim derim. cocuga yazik ettim kendimden nefret ediyorum derim. berbat gunler geciririm. bu hallerimle cocugu korkuturum. onun da psikolojisi bozulur.

benden anne manne olmaz. yok yok istemem.
0
batlegolas
(20.06.21)
(6)

askere giderken ve askerden dönerken

levybroo
yol parasını siz mi ödüyorsunuz? soru saçma olabilir ve sanki siz ödüyorsunuz gibi ama bence devletin karşılaması gerekir mantıken.edit: bu devletin napacagi belli olmuyor valla sasirsim mantikli bi sey yapmasina. bravo devletim bravo. gerci bunu da yarim yapiyor galiba
yol parasını siz mi ödüyorsunuz? soru saçma olabilir ve sanki siz ödüyorsunuz gibi ama bence devletin karşılaması gerekir mantıken.

edit: bu devletin napacagi belli olmuyor valla sasirsim mantikli bi sey yapmasina. bravo devletim bravo. gerci bunu da yarim yapiyor galiba
0
levybroo
(18.06.21)
Bedellide bile yol parası veriyor devlet diye biliyorum.
0
mezarkabul
(18.06.21)
Devlet veriyor belirli bir ücret, askerlik yaptığın yerin uzaklığına göre.
0
Jux
(18.06.21)
Geçenlerde bir arkadaşım giderken adına pttden yatan 200 liraya yakın parayı çekmişti.
Dönerken ne oluyor bilmiyorum.
0
dre mithatoğlu
(18.06.21)
Gitmeden birkaç gün önce devlet hesaba yol parasını yatırıyor. Bulunduğunuz yerden gideceğiniz konuma göre ama en düşük toplu taşıma bilet ücretini yatırıyor. O fiyata bilet bulabilirseniz karşılıyor, o da otobüsten daha yavaş giden normal tren ücretine denk geliyor. Yani üzerine biraz eklemeniz gerekebilir.

Dönüşte de aradan biraz zaman geçtikten sonra yine banka hesabına hem yol parasını hem de orada bulunduğunuz süredeki maaşınızı, alacaklarınızı yatırıyor.
0
ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
(18.06.21)
Bana tasinma parasi bile verdi ikametgaha oranlayip.

Doguya dusenler dehset para almisti yol uzak diye.
0
divit
(18.06.21)
İki gün önce bedelliden geldiğim ve tüm bölüğün tek tek yol paralarını yazdığım için hakimim olaya.

Gitmeden ptt'ye yol parası yatırılıyor (uzaklığa göre yemek parası da ekleniyor) gidip ptt'de içeriden alabiliyorsunuz.

Askerlik bitmeden hemen önce de içeride dönüş için yol parası + maaş (aylık 100tl mi ne) elden verildi bize, bazı yerlerde iban soruyorlarmış.
0
aguen
(18.06.21)
(16)

milletin dişi nasıl bembeyaz?

batlegolas
televizyondaki oyunculara bakıyorsun beyaz, instagram 'da influencerlara bakıyorsun beyaz, sinema oyuncularına bakıyorsun beyaz, zengin arkadaşlara bakıyorsun beyaz.ben günde 2-3 kere dişimi fırçalıyorum, zararlı olmasa daha fazla fırçalardım. bir şunlar gibi beyaz olmadı. yanlış macun ve fırça seçi
televizyondaki oyunculara bakıyorsun beyaz, instagram 'da influencerlara bakıyorsun beyaz, sinema oyuncularına bakıyorsun beyaz, zengin arkadaşlara bakıyorsun beyaz.

ben günde 2-3 kere dişimi fırçalıyorum, zararlı olmasa daha fazla fırçalardım. bir şunlar gibi beyaz olmadı. yanlış macun ve fırça seçimi mi acaba?

diş fırçam sensodyne yumuşak olan. macunum ise sürekli değişiyor aslında. şu an signal.

ben nerede yanlış yapıyorum? öyle bembeyaz dişlerim olması için ne yapmalıyım?

teşekkürler.
0
batlegolas
(17.06.21)
florürlü diş macunu önemli de, tanıdığım insanların çoğu diş beyazlatmaya gidiyor. ben de pandemi sonrası düzenli olarak gideceğim sanırım senede birkaç kez.
0
aguen
(17.06.21)
bazı insanların diş rengi yapısı güzel bu çok az bir kesim geri kalanın dişlerinde kaplama var, oyuncular kamera önü insanları için diyorum gülüş tasarımı diye aratabilirsin

yani pahalı diş macunlarıyla elektrikli diş fırçalarıyla dişlerinize haldur huldur sert girmeyin :(
0
freebird5406_2
(17.06.21)
+1, hiç bir zaman bembeyaz olmadı dişlerim. cevapları dört gözle bekliyorum ben de.
0
mrtkp1234
(17.06.21)
Yapıdan kaynaklanıyor bence. Ben hiç gitmedim beyazlatmaya ama yine de dişlerime iltifat alırım :)
0
kaptan maydanoz
(17.06.21)
beyazlattırıyorlar ya da veneer taktırıyorlar (türkçesini bilmiyorum ama bütün dişlerin sökülüp yerine beyaz inci beyazlığında bir şeylerin takılması). bence korkunç görünüyor aşırı beyaz ve dümdüz dişler. normal ve sağlıklı dişlerin uçları tırtıklı ve şeffaflaşmış, rengi de hafif kremsi/sarımsı olabiliyor. bazı şeylerin sırf fotoğraflarda, televizyonda güzel göründüğü için piyasa değeri var.
0
aweamadeus
(17.06.21)
ya beyazlatıyorlar ya kaplatıyorlar vs. yani o ünlüler bizim gibi fırçalayıp da bembeyaz hale getirmiyorlar.
0
rose parks
(17.06.21)
dis rengi genetik, kimilerinin disleri ne kadar fircalarsan fircala bembeyaz olmaz.
kaplama kesin cozum, 10-15bin dolar harcarsan dis macunu reklamlarinda oynayacak kivama gelirsin. Ama saglikli disi daha beyaz olsun diye kestirmek pek iyi bir fikir degil..
0
cooperr
(17.06.21)
beyazlatma ya da veneer +1
butun unlulerin genetigi iyi olacak degil sonucta.
signal white now falan da yetmez bu islere. mekanik beyazlatma lazim.
0
Kittie
(17.06.21)
veneer +1
0
howfaristhesky
(17.06.21)
diş rengi kemik rengiyle alakalıymış. benimkiler de sarımsı. bu iş de burun estetiğine döndü. herkesin dişi beyaz olmak zorunda mı diye bir düşünmek lazım belki de. gösteri dünyasında değilseniz dişlere zarar verdirmeye değer mi diye iki kere düşünmek lazım bence.

sarı dişli olsam da güzelim. sağlıklı olsun gerisi önemli değil.
0
durme
(17.06.21)
Bunu ben de araştırmıştım, nasıl bu kadar parlıyor diye.

Fırçalamayla herkeste o kadar beyazlık olmuyor.

Karanlıkta saat kadranı gibi parlayan diş istiyorsan yukarıdaki arkadaşlar haklı, bir miktar para harcamak gerekiyor...
0
hayirsiz
(17.06.21)
ya hadi unluler para verip de yaptiriyor da bu amerikalilarin falan da bir cogunun disleri hakkaten bembeyaz oluyor, bu veneer vs dediklerinizin disinda da baska bir sebebi var sanki bu isin ama anlamadim gitti..
0
bay b
(17.06.21)
@bayb

neden bilmiyorum fakat amerikada diş sağlığına çocukluktan önem veriyorlar bir bozukluk varsa küçük yaştan müdahale ediyorlar
0
freebird5406_2
(17.06.21)
Abi dis dedigin kemik sonucta.
Kemik dedigin kemik renginde olur beyaz olmaz, olsa da dış etkenlerden sararir.

beyaz olanlar istisna oyle dusun. Bunlar sansli kisiler ama ortalama renk pek beyaz degil.

Unlulerin disleri,memesi,gozu her seyleri sahte zaten.
Eski hallerine bakarsan tarkan'in on dislerinin arasindan vapur gecer haldeydi.

influencer'larda sahte yaptiklari yemekten tut bebegine kadar her pozlari oynanmis ya da estetik gormus.
Mesela selfie'yi aslinda telefonla degil dslr ile cekiyorlar ama ellerinde iphone goruyorsun. Onu yapan neler yapar sen dusun.

Su an turk dizileri bile kamera filtresiyle(yazilim tabanli) yayinlaniyor.
0
divit
(17.06.21)
milletin saçı da güzel; iyi kuaför
vücudu da güzel; iyi spor salonu
beyaz diş için de formül aynı; emek ve para verip biraz bakım yapacaksınız. en basitinden opelesence falan. laminasyon da olabilir çok problemliyse.
diş hekimine gidip danışmalısınız.

*amerikada diş macunu içindeki peroksit mi bişey işte etken madde oranı bizdekinden farklı. avrupadan da farklı sanırım. ayrıca sağlıklı beslenme, kemik yapısı, gen vs. çok şey etkiliyor.
0
rewlack
(17.06.21)
Kaplama dişler düzenli olarak hekim gördüğünde öyle anca. Diş normalde bembeyaz olmaz zaten.
0
rm
(18.06.21)
(9)

kullanılmayan iznin yanması

proletarier aller lander vereinigt euch
böyle bir şey var mı özel sektörde merak ettim. devlette var diye hatırlıyorum sanki ama çok da emin değilim. devlette varsa hukuksuz bir durum değil mi kazanıldığı halde kullanılmayan hakkın elden alınması?
böyle bir şey var mı özel sektörde merak ettim. devlette var diye hatırlıyorum sanki ama çok da emin değilim. devlette varsa hukuksuz bir durum değil mi kazanıldığı halde kullanılmayan hakkın elden alınması?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.05.21)
isveren zorunlu olarak izne cikarabilir ama yanmasi diye bir sey yok.
0
do you remember me
(18.05.21)
var evet. 2 sene kullanmayınca yanıyor(bu şirkete göre değişiyor olabilir). devlette de var. izinlerin belli bir kısmı devrediliyor.belli kısmı devredemiyor. mesela bizde bir sonraki seneye en fazla 5 gün izin devrediliyor.
0
jelly bear
(18.05.21)
4857 sayılı iş kanunu buna açıklık getirir. biriktirme olayını duymuştum. parasını da talep edebilirsiniz.

bir tanıdığım vardı. 35 yıl bir mobilya fabrikasında çalışmış. yaş haddiden emekli olacaktı. fabrika sahibi, emekliliğine 2 sene kala çağırmış bunu, seni şimdi ücretli izne çıkarsam bir buçuk sene emekliliğin gelene kadar maaş vermek zorundayım. istersen çalışmaya devam et. bırakacağım dediğinde emeklilik ikramiyenle ücretli izinlerinin parasını toptan ödeyeyim demiş ve ciddi bir rakam ödemiş.

edit: bunu kanunda yeri olduğundan mı yoksa vicdanen mi yapmış bilmiyorum.
0
phonex
(18.05.21)
@jelly bear, sirket zorunlu kullandirabilir ama bu yasal olarak yandigi anlamina gelmez. yanmanin anlami kullanmazsan hakkini kaybedersin demektir. sizde kullandiriliyor. kisaca yanmaz.
0
do you remember me
(18.05.21)
bizde kullanmayı bırak kullanmaya cesaret edemiyoruz. 1 hafta izin alsam sonraki 2 hafta günde 12 saat çalışmam gerekir herhalde.

neyse parasını alırız.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(18.05.21)
Bizde de (kamu ama memur değilim diyeyim) sonraki seneye 15 gün aktarılıyor maksimum ve 2 sene devredilemiyor. Üstlerden biri "kimse daha yasal olarak test etmedi, biri dava açsa bayağı sorun çıkar" demişti.
0
aguen
(18.05.21)
yurtdisinda ozel sektorde calisiyorum. Calistigim sirkette 300 saat tatil biriktirirsen kullanman lazim, kullanmazsan ustune eklenmiyor, yaniyor. Bir eleman var 300 saatin ustune cikmis sanirim 20-30 saat kaybetti, baya kavga etti ama birsey alamadi bizi baglamaz tatilini kullan dediler.

Devlette ise durum cok farkli, verilen hakkin yok olmasi imkansiz. 30 senedir hic tatilini kullanmayip biriktirmis adam taniyorum, adamin amaci emekli olana kadar hic tatil kullanmayip 3-4 sene onceden emekli olmak.
0
cooperr
(19.05.21)
Özel sektörde çalışan: iş sözleşmesiyle çalışan işçi. O yüzden 4857 sayılı iş kanununa bakmak lazım.

1- işveren yıllık izinleri zorunlu kullandıramaz. Tek istisnai: nisan-ekim ayları arasında iş yeri genelinde toplu izin. Onun dışında işçi talep eder, işveren de uygun görürse yıllık izin kullanılır.

2- Yanma diye bir durum yok, isterse x yönetmelikte y belgesinde yazsın, bunlar bağlayıcı olmaz, iş kanununun aksine düzenleme getiremezler. Çalışırken bu sürelerin parasını da alamazsınız ama. İş sözleşmesi sona erdiğinde kullanılmayan izinler varsa bunların ücretlerini alırsınız.
0
kojonotsuki
(19.05.21)
devlette var evet 2 yıl içinde kullanmak zorundasın, 2 yıl önceki iznin sonraki yıla devretmiyor.

özel sektör için yanmak gibi bir şey söz konusu değil, eğer siz kullanmazsanız ve işveren sizi zorunlu izne göndermezse (gönderebilir, böyle bir hakkı var) izniniz birikir, parasını talep edemezsiniz, çalışam devam ettiği sürece yıllık iznin ücret karışılığı olarak ödenmesi kanuna aykırıdır, yıllık izin sadece işten ayrılırken ödenir.
0
benaslinda
(19.05.21)
(9)

Bu ayakkabı nasıl? Puma x-ray

chicha_v2
https://www.amazon.com.tr/dp/B07S9SS17C/ref=cm_sw_r_cp_apa_glt_i_436H76SDRNXSET0PM1H3?_encoding=UTF8&psc=1Erkeğim, 31 yaşındayım, renkli şeylerle bir derdim yok. İlk taşı günahsız olanınız atabilir.Bonus: Adidas'ta 45 giyen Puma'da kaç giyiyor?
www.amazon.com.tr

Erkeğim, 31 yaşındayım, renkli şeylerle bir derdim yok. İlk taşı günahsız olanınız atabilir.

Bonus: Adidas'ta 45 giyen Puma'da kaç giyiyor?
0
chicha_v2
(03.05.21)
Reebok'ın böyle renkli modelleri daha başarılı, bunun tonları çok kötü palyaço ayakkabısı gibi.
0
Jux
(03.05.21)
90'lardan çıkıp gelmiş gibi, çocukken çok istemişsiniz de içinizde kalmış gibi. Kötü.
0
kobuzchu kiz
(03.05.21)
renkli giyinmeyi seven biriyseniz guzel durabilir. retro modelleri her firma guzel uretemiyor ama bu iyiymis.
0
evimin paspasi
(03.05.21)
Bir anda 90lara gittik sayende.
Adı puma olmasaydı alma isteğinin olacağını sanmıyorum.
0
Erva
(04.05.21)
Çok iyi. Puma sevmem ama benim de alasım geldi.

46'sı olsa yapıştırmıştım. Wishlist'e ekledim teşekkürler :)
0
aguen
(04.05.21)
Bu da var bugün gördüm de epey benziyor:
www.flo.com.tr
0
i think therefore i am
(04.05.21)
aga bu nedir. berbat bir seymis bu. ve isin daha da kotu yani galiba moda su an. bana 1000 tl versinler sunlari ayagima giyip de sokak arasinda dolasmam. bu arada puma da en sevdigim markalardandir. kendisini kiniyorum... sikayet mail'i atayim. cevreyi kirleten ayakkabilar uretiyorsunuz diye eheuehe
0
turbo sadık
(04.05.21)
ayakkabı berbat olmakla beraber moda olması sebebi ile istemen gayet doğal. çok görüyorum bunlardan insanların ayağında.
kendi kategorisinde güzel bir model ama reebok ve adidaslara da bakabilirsin.
0
teritori
(04.05.21)
adidasla puma arasında yarım numara var adidas 45 se puma 45.5. 31 yaşına göre renkli.
0
mikahakkinen
(04.05.21)
(1)

Google Camera Kullananlar ve Samsung Galaxy Note 10 için GCam

ckisc
Arkadaşlar bunu çok duyuyorum yani güvenilir mi gerçekten emin değilim, sözlükte de yazıyorlar ve hep Xiaomi telefonlar üzerinden söylüyorlar. Yani bahsettiğim telefona uygun dağıtım pek de bulamadım ve varsa da garanti kapsamı dışına mı çıkarıyor bilmiyorum, sizin fikriniz nedir, teşekkürler.
Arkadaşlar bunu çok duyuyorum yani güvenilir mi gerçekten emin değilim, sözlükte de yazıyorlar ve hep Xiaomi telefonlar üzerinden söylüyorlar. Yani bahsettiğim telefona uygun dağıtım pek de bulamadım ve varsa da garanti kapsamı dışına mı çıkarıyor bilmiyorum, sizin fikriniz nedir, teşekkürler.
0
ckisc
(03.05.21)
Ben önermem, Samsung'un kendi kamerası oldukça başarılı generic bir kamera uygulamasındansa onu kullanın derim ama yine de:

www.xda-developers.com

www.celsoazevedo.com


Ek olarak tabii ki garanti kapsamı dışına çıkmaz. Uygulama kurmuş oluyorsunuz sadece.
0
aguen
(03.05.21)
(3)

yabancı ülkelerin sahaf veya güvenilir kitap sitesi

hamsiii
Bizdeki nadirkitap, idefix ..vb gibi siteleri bilen var mıdır?İngiltere, çin, japonya ve amerika için özellikle soruyorum.
Bizdeki nadirkitap, idefix ..vb gibi siteleri bilen var mıdır?

İngiltere, çin, japonya ve amerika için özellikle soruyorum.
0
hamsiii
(03.05.21)
tr'de bile bazen ebay'den ya da amazon'dan ikinci el kitap alıyorum, yurtdışında olsam hiç düşünmez yapıştırırdım.
0
aguen
(03.05.21)
abebooks, bütün dünyanın kitapcilari orada.
0
spivak
(03.05.21)
Abebooks +1
Bookdepository
0
kobuzchu kiz
(03.05.21)
(8)

Vakalar azaldı mı?

gelmeistemem
Filyasyonda görevli olan var mı? Ya da sağlıkçılar var mı?
Filyasyonda görevli olan var mı? Ya da sağlıkçılar var mı?
0
gelmeistemem
(02.05.21)
İlgisi bile yok, 4-5 farklı sağlıkçı yakınım servislerin full olduğunu söyledi. Twitterdaki soytarıların günlük sayılarına çok inanmanızı tavsiye etmem.
0
aguen
(02.05.21)
Azalmadı bence. İki üç günde vaka sayısı 20 bin az çıkıyor.
(bkz: insan gerçekten hayret ediyor)
0
oyokbuyoknevar
(02.05.21)
turizm sezonuna az kaldi, sence?
0
evimin paspasi
(02.05.21)
Geçtiğimiz yıl da inanmamıştım, ama buradaki sağlıkçılar doğrulamıştı. Bir de onlardan duymak istedim. Kapanır kapanmaz vakanın azalması saçma zaten. En azından 10 gün bekleselerdi.
0
🌸gelmeistemem
(02.05.21)
@gelmeistemem şimdiden 20k'ya düşürmezlerse 10 gün sonra nasıl 5k'ya düşürecekler? :)
0
son feci skilacci
(02.05.21)
50-60 bin sayılarını açıklayanlar aynı sistem, aynı insanlar değil miydi, şimdi neden düşürmeye çalışssınlar? Paranoyak tavırlarınız yüzünden başkalarını hapsetmeye hakkınız yok.

Cevap: evet azalıyor.
0
kanlakarisikyagmur
(02.05.21)
covid19.saglik.gov.tr

resmi test sayılarına bakın. 300+ binlerden 240 binlere düştü. Tabii vakalar belki azalıyordur ama test sayısının azalmasının da etkisi vardır. Yani belki millet eskiden en ufak göstergede hastaneye koşuyordur şimdi gitmiyordur evde geçiriyordur vs. bilemem ama böyle bir durum var.


@kanlakarisikyagmur, "açıklayanlar aynı sistem, aynı insanlar değil miydi"
turizm sezonu geliyor. Gerçek olsa da olmasa da bizi eve tıkıp sayıyı azaltıp turist doldurmak istiyorlar. Şu an da mesela biz nefes almaya bile çıkamazken turistler dolaşabiliyor. Yani o aynı sistem seni değil doları euroyu düşünüyor.
0
nhk ni youkosu
(03.05.21)
hes haritasında hafiften kırmızılıklar azalmaya başladı.
0
nuisance
(03.05.21)
(5)

romantik ilişki için artık tek çare tinder mı?

a darkness coming
malum covid sosyallik falan yok, iş yerinde ise gizlilik içeren bir pozisyondayım herhangi biriyle ilişki yaşamam mümkün değil. duyulmaz tabi ki ama duyulursa koşulsuz fesih sebebi.ne yapıyorsunuz bu durumda olanlar?
malum covid sosyallik falan yok, iş yerinde ise gizlilik içeren bir pozisyondayım herhangi biriyle ilişki yaşamam mümkün değil. duyulmaz tabi ki ama duyulursa koşulsuz fesih sebebi.

ne yapıyorsunuz bu durumda olanlar?
0
a darkness coming
(01.05.21)
İlişki yaşamam mümkün değil derken? Sözleşme mi imzaladınız ilişki yaşamayacağım diye? Cidden merakımdan soruyorum
0
vedatchilipeppers
(01.05.21)
tinder'da genelde kendini yedirip içirip gezdirecek adam arayan kadın dolu. pavyon mantığı var yani. arada gerçekten ilişki ve iletişime açık kadınlar da denk geliyor
0
Andrew
(01.05.21)
tinder'da ne ararsanız onu buluyorsunuz, tÜRk kIzI diyenler de aradıklarını buluyorlar :)


son 2 senede aktif olarak 3 hafta falan kullandım herhalde. erkek olarak beğenmediğim kadınlarla hiç muhabbete vs uğraşmıyordum swipe ediyordum, sadece beğendiklerime like atıyordum.

ikinci günümde birini buldum fena değildi bi 4 ay sonra amicable şekilde ayrıldık ama sonra hala friendly muhabbetlerimiz oldu, sevgili olarak uyuşmasak da mükemmel bir insan hala.

arada başkasıyla yine birkaç ay bir şey oldu ama en son tanıştığım insanlanla 1 seneyi aştık. 4 date'e çıkılan kişiden 3'ünden pişman olmamışsam bu hem kendimin hem uygulamanın mantıklı olmasındandır.


---


sorunuza gelirsek, fesih falan sebebi olamaz. işyerinizdeki bir sürü kıro insanın bile tinder'ı olduğuna eminim. çokçokçok önemli ve gizlilik içeren bir pozisyonda çalışıyorum ben de; işyerinde kullanan arkadaşlarla muhabbeti bile dönüyor.
0
aguen
(01.05.21)
soruda net ifade edememişim affola, iş yerinde ilişki yaşamak fesih sebebi olabilir, tinder kullanmak değil.

hr'dayım, kariyer yönetimi, özlük vs. her şey kontrolümden geçiyor. şirket içinde ilişki yaşamam halinde rotasyonum ya da iş akdi feshim söz konusu.

anlatamadığım için tekrar kusura bakmayın.
0
🌸a darkness coming
(01.05.21)
iş yerinden birinin sizi tinder'da falan görmesini istemiyorsanız tinder plus alın. çalışan insansınız çok da pahalı bir şey değil. orada "sadece beğendiğim insanlar beni görsün" seçeneği var. böylelikle tanıdık manıdık sizi, siz onu beğenmediğiniz sürece göremez. sadece "beğendiğiniz" insanlara gözükür sizin profiliniz.
0
ilgeru
(01.05.21)
(14)

20 bin lira maaş ve TR şartları

83746428
merhabaiyi akşamlar.Tr şartlarında bekar ve ailesiyle yaşayan biri için (kira elektrik su fatura derdi yok, ortak bütçeden ödeniyor) bu ücret eminim ki çok iyidir. ancak pandemiden dolayı hayatlar alt üst oldu ve izinsiz çalışmak durumunda kalınabiliyor tabii ki ya da esnaf kepenk kapatıyor vs.yani
merhaba
iyi akşamlar.
Tr şartlarında bekar ve ailesiyle yaşayan biri için (kira elektrik su fatura derdi yok, ortak bütçeden ödeniyor) bu ücret eminim ki çok iyidir. ancak pandemiden dolayı hayatlar alt üst oldu ve izinsiz çalışmak durumunda kalınabiliyor tabii ki ya da esnaf kepenk kapatıyor vs.
yani demek istediğim dişi sıkmalı mı, yoksa remizden delirmeli mi?
0
83746428
(30.04.21)
hocam sizi üzerler böyle çok söylemeyin maaşı madem...saygılar.
0
AlsterWasser
(30.04.21)
Arabanın mazotuna yetmez. Fakir maaşı.
0
elorelia
(30.04.21)
soruyu anlamadım ben de. esnaf mısın 20k kazanamıcak mısın bi süre aylık sorun nedir ?

sanırım anladım. 20k kazanıyorsun deli gibi harcayayım mı yoksa biriktireyim mi diyosun.

remizden delir.
0
garavel
(30.04.21)
remizden delirmek +1

Soruyu ben de anlamadım.
0
msb
(30.04.21)
20 bin lira maaş alıp ailesiyle yaşayan biri Remzi'yi delirtmiyorsa diş değil kafasına sıkmalı.
0
son feci skilacci
(30.04.21)
Temizden delirin gitsin.

Bu arada 20 bin lira aylık ücret çok iyi olmasa bile iyi sayılır. Standartların ortalama üstü olur. Ailenle yaşıyorsan standartlarını yüksek tutabilirsin. Diş sıkacak bir durum yok 3000$ para eder aşağı yukarı, takıl kafana göre.
0
vedatchilipeppers
(30.04.21)
Hocam 20 bin yetmiyor da ek iş mi yapmak istiyorsunuz tam anlaşılmadı. Yani tamamen beklentinize kalmış bir şey yoksa kafası rahat olsun diye terfi almak istemeyen de var.

@gabe sizin bir duyurunuza daha denk gelmiştim, ne iş yapıyorsunuz hakkaten merak ediyorum
0
havadakarada
(30.04.21)
remizden delirmek +1
:D hahah google'da remizden delirmek arattım lol:D


*bekar insan neden ailesiyle yaşıyor?
0
rewlack
(30.04.21)
çok değişik bir iş yapmıyorsanız bekar ve ailesiyle yaşayan biri için 20 bin tl türkiye şartlarında gayet iyi bir rakam. ancak 20 bin tl kazanan biri neden kendi hayatını kurmaz da aileyle yaşar orası çok ilginç bi konu. bence delirmenin sebebi biraz bu olabilir, parasal bir sıkıntı olduğunu sanmıyorum. bu arada ailenle yaşıyorsan muhtemelen genç bir arkadaşsın, gençsen de otur çalış derim.
0
roket adam
(30.04.21)
güzel bir flex başlığı olmuş. her zamanki bakın maaşım şucular da toplandığına göre bir sorunun daha sonuna geldik, iyi akşamlar.
0
aguen
(01.05.21)
Tuhaf soru..
Yine de yaklaşık 3000 TL alan ve kira ödeyen ve hala akıllı kalabilenlerle konuşmalısın.
Buluşma yeri de dostlar çay ocağı olsun.
0
Erva
(01.05.21)
Ya ne paralar bunlar aylık 20 bin var ortada soruyorsunuz, çok iyi maaş devam.
0
Hallegadola
(01.05.21)
İşsizim, bekar ve ailemle yaşıyorum.
0
spartamed
(01.05.21)
Deyim zannedip ben de arattım remiz delirmeyi google'da.

20 bin.. akmasa da damlar.

Hesap hareketlerini görmeden inanmam. Görsem belki yine inanmam.
0
IncredibleMau
(01.05.21)
(2)

Call of Duty Warzone sorusu

ananiyimioguz
Bu oyunu ilk çıktığı zamandan beri ara ara girip deniyorum fakat anlamadığım, sinir olduğum bir şey var.Oyuna uzun vakitlerimi ayıramıyorum. Videolar falan izleyemiyorum. Kas reflekslerimi hızlandıracak uzun sürekli bir çalışmam falan da yok.Önceden lol veya overwatch oynarken yapabiliyordum ama art
Bu oyunu ilk çıktığı zamandan beri ara ara girip deniyorum fakat anlamadığım, sinir olduğum bir şey var.

Oyuna uzun vakitlerimi ayıramıyorum. Videolar falan izleyemiyorum. Kas reflekslerimi hızlandıracak uzun sürekli bir çalışmam falan da yok.

Önceden lol veya overwatch oynarken yapabiliyordum ama artık yok o kadar.

Tek başıma veya kuzenle falan girip oynayıp çıkmak tek derdim.

Fakat istiyorum ki benim kabiliyetlerime denk birileri gelsin oyuna.

Bunların eşleştirme algoritması nasıl çalışıyorsa 1 lvl ile 200 lvl i aynı yere atıyorlar, wtf? Hadi lvl i geçtim kazanma oranına göre eşleştir bari.

Zaten 100 küsür kişi anca toplanıp girmişiz, birini görmen ile ölmen bir oluyor.

Hadi bu biraz warzone'un doğasında var da en azından birkaç kill alabileyim. Ama hayvan gibi adamlar gelince oyunu zevki kalmıyor. Biriyle gireyim diyorum, yine iş yapamıyoruz.

CS gibi hemen doğma falan da yok her şeye baştan başlıyorsun.

Zorluk seçme gibi bir olay yok. Özel oda oluşturup düşük lvl ler gelsin diye bir olay yok. Pratik bölümüne de arkadaşla girilmiyor. Ki ona bile okeyim :D

Nedir bunun çözümü? Mobile olanında iyiyim ama pc olanı hayattan soğuttu. Ki öyle yeteneksiz de değilim yani 2003ten beri oyun oynarım :/
0
ananiyimioguz
(30.04.21)
plunder oynayın.
0
late viper
(30.04.21)
ben de apex legends başladım bir süredir, iyi tokatlıyorlar. hayır titanfallda falan da iyiyimdir aslında.

skill-based matchmaking var iki oyunda da, bizler kaybettikçe gittikçe daha dandik rakipler gelmeye başlayacak merak etmeyin :D güzel günler çok yakın.
0
aguen
(01.05.21)
(4)

Kargo bilgisi girilince alıcıya sms gidiyor mu?

bir fincan kahve ile film izlemek
Arkadaşıma sürpriz doğum günü hediyesi yollamak istiyorum ama gidip kargoya teslim edince kendisine bilgilendirme sms'i gitmesini istemiyorum, bozulmasın sürprizi.Her kargo şirketi bu mesajı yolluyor mu? Yani işte "... Nolu kargonuz yola çıkmıştır" vs gibi.
Arkadaşıma sürpriz doğum günü hediyesi yollamak istiyorum ama gidip kargoya teslim edince kendisine bilgilendirme sms'i gitmesini istemiyorum, bozulmasın sürprizi.
Her kargo şirketi bu mesajı yolluyor mu? Yani işte "... Nolu kargonuz yola çıkmıştır" vs gibi.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(27.04.21)
yurtiçi yolluyor. diğerlerini bilmiyorum.
0
himmet dayi
(27.04.21)
aman diyim mutlaka gidiyor. kendi numaranı yaz:)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(27.04.21)
Yolluyorlar. Su su kargonuz alinmistir diye. Kendi numarani yaz +1
0
invictae
(27.04.21)
Geçen Yurtiçi ile kargo yolladım, sürpriz olmaması gereken doğumgünü hediyesi; çünkü ona göre evde bulunacaktı. Tabii ki sms'ler sadece bana geldi alıcıya gitmemiş
0
aguen
(27.04.21)
(18)

Hangi online marketi kullanıyorsunuz?

son feci skilacci
Sb.
Sb.
0
son feci skilacci
(27.04.21)
banabi kullanıyorum, çünkü evime sadece o geliyor.
0
ofelia
(27.04.21)
Migros sanal market ve getir.
0
fraise
(27.04.21)
banabi, amazon.com.tr
0
roket adam
(27.04.21)
Sıklıkla getir, nadiren banani. 1-2 kez de istegelsin kullandım.
0
himmet dayi
(27.04.21)
Migros hemen
Gerçekten hızlı teslimat yapıyor.
0
hold short of the runway
(27.04.21)
Migros, getir, a101 kullandım hepsi de iyi.

diğerlerini de deneyeceğim. kampanyalara göre ona buna bulaşıyorum.
0
Avery
(27.04.21)
migros sanal market. son 1 senede kendilerini geliştirdiler resmen.
0
false pretension
(27.04.21)
Banabi. Ama sağlam fiyat farkı yiyorum, her seferinde bu son diyorum.
0
epistemic_regress
(27.04.21)
migros sanal market kullanıyorum, çok memnunum.
0
ayalensoledad
(27.04.21)
Migros ve mopas'i kullanirdik. Mopas'ta yer daha rahat bulunuyordu
0
fakyoras
(27.04.21)
migros hemen ve trendyol hızlı market özellikle bu ikisi market fiyatlarında ayrıca getirme ücreti de yok.
getir gereksiz pahalı nasıl hala buradan sipariş veriyorsunuz anlamıyorum. indirim çeki olsa bile market fiyatına yaklaşamıyor.
banabi bazen güzel kampanyalar yapıyor ama yinede pahalı.
keza istegelsinin de fiyatları piyasanın üstünde.
bunların yanında carrefour ve migros sanal market çok daha tercih edilebilir.
0
astronom bey
(27.04.21)
kullanım sıklığına göre:

migros
istegelsin
a101
getir
şok

şok getirme ücreti almayan tek seçenek olduğu halde sonuncu sırada çünkü sepetin her gece sıfırlanması gibi geri zekalıca bir uygulaması var. yani ben bütün gün aklıma gelenleri, geldikçe teker teker sepete atmışım, ertesi gün bi bakıyorum ki sepetim bomboş. yuh yani.

milyonlarca lira harcanan ve önünde bir sürü pozitif örnek de olan bir sistemde bu nasıl düşünülmez anlayamadım.
0
filteria
(27.04.21)
banabi ve getir. banabi'de fiyatlar biraz daha uygun olduğu için genelde onu kullanıyorum.
0
rose parks
(27.04.21)
Buyuk ve haftalik ev alisverislerinde istisnasiz migros. Cok da memnunum.

Ara sira sadece birkac sey alacaksam, abur cubur vs o zaman cogunlukla getir'i, nadiren de banabi'yi kullaniyorum.
0
invictae
(27.04.21)
hepsini kullandım en iyisi hepsiexpress. fiyatlar raf fiyatı. getir ve banabi acayip kazık.
0
xrated
(27.04.21)
migros sanal market, carrefour, a101.

carrefour'un kötü havalarda ve haftasonlarında 100TL üzerine ücretsiz teslimat kampanyası vardı, artık yapmıyorlar.
0
inheritance
(27.04.21)
Migros hemen kullanıyorum ben. Kampanya falan varsa getir, banabi vs. değerlendiriyorum ama normalde hep migros hemen.

Sanal market çok nadir oluyor, bir aralar 45dk.ya teslim seçeneği vardı kullanıyordum ama o olmayınca gidip alıyorum 10dklık yerde migros diye.
0
aguen
(27.04.21)
Çağrı market, getirme ücreti almıyor, sepet sıfırlanmıyor.
0
epitaf
(27.04.21)
(29)

Erkeğin babalık testi istemesi

other half
Güzel giden, sorunsuz, kısacası normal seyrindeki ilişkinizde hamile kalıyorsunuz. Bunu öğrendikten sonra erkek babalık testi yaptırmak istiyor. Kadın buna çok bozuluyor ve teste izin vermiyor. Sizce kadın tepkisinde haklı mı? Erkeğin test yaptırmak istemesi normal mi? O kadının yerinde olsaydım boş
Güzel giden, sorunsuz, kısacası normal seyrindeki ilişkinizde hamile kalıyorsunuz. Bunu öğrendikten sonra erkek babalık testi yaptırmak istiyor. Kadın buna çok bozuluyor ve teste izin vermiyor. Sizce kadın tepkisinde haklı mı? Erkeğin test yaptırmak istemesi normal mi? O kadının yerinde olsaydım boşanırdım der misiniz?
0
other half
(27.04.21)
Boşanıp testi yaptırır testi de suratına çarpardim
0
carpenic
(27.04.21)
Bir şeylerin ters gittiği kesin. Bi taraf haklı tabi. Eğer kadın olarak haklıysam boşanırdım. Erkek tarafı isem de aklıma kurt düştüğü için boşanırdım
0
olaylar olaylar
(27.04.21)
carpenic +1
0
serbest gezen koala
(27.04.21)
erkek haklı. babalık testi erkeğin istemesine gerek kalmadan yapılması gereken bir test. güven, özellikle bu zamanda abartılan, içi boş bir kelime. ilişkide sadece kadın çocuğun kendinden olduğunu bilme lüksüne sahip. onlarca yıl sürecek maddi manevi sorumluluğu erkeğin üzerine yüklemeden bunu bilme hakkı erkeğe de tanınmalı.
0
nehara
(27.04.21)
erkek tarafını anlamak gerek. kimse sınanmadığı günahın masumu değildir diye bir söz var. insanlar 30 yıl boyunca babası olmadığı çocuğa bakıyor. çocuğa bakmak mesele değil 30 yıllık bir enayi yerine koyulmuşluğu öğrendiğin anı düşün. intihara bile sürükleyebilir.

bana güvenmiyor musun sevgilim diye sormak çok manasız. kimse kimsenin içinde ne olduğunu asla bilemez ve kimse kimseye kendi akıl sağlığı için %100 güvenmemelidir.

bence sorumlu bir eş çocuk doğar doğmaz kendi teklif eder. ben kadın olsam hiç düşünmem ve gocunmam.
0
bohr atom modeli
(27.04.21)
son yazanlara katılmıyorum. bir erkeğin çocuğun kendisinin olduğunu bilme hakkı olduğu kadar bir kadının da çocuk yapacak kadar güvendiği erkekten karşılıklı güven beklemeye hakkı var.

yakın zamanda reddit'te benzer bir gönderi görmüştüm, linkleri aşağı bırakıyorum. ne yazık ki evliliğin sonlandığı bir gönderi.

www.reddit.com
www.reddit.com
0
amugochi
(27.04.21)
boşanırdım. zaten test isteyebilecek bir erkekle değil evlenmek, flört bile etmezdim.
0
candide
(27.04.21)
Dışardan göz olarak: Evli değillerse erkek haklı.

Olaydaki kadın ben olsam: Benimle birlikte olan adam zaten nasıl birisi olduğumu bildiği için benden şüphe duymaz. İster evli olayım ister sevgili, bana sevgilim bu soruyu soramaz. Velev ki istedi, o testi yapar sonra münasip yerine sokardım bana güven duymadığı için.

Ancakkkkkk olması gereken: Bence doğumdan sonra zorunlu babalık testi mutlaka gelmeli. Kaç baba kendisinin olmayan çocuğa bakıyor kandırılarak. Müge Anlı, Esra Erol'da sürekli görüyoruz. Yani bence bu test kadın veya erkek tarafına bırakılmamalı. Her türlü ilişkide zorunlu test gelmeli bir an önce. Öbür türlü çiftlerin arasında yukarıda bahsettiğim gibi güven sorununu ortaya çıkarıyor
0
Hallegadola
(27.04.21)
Valla erkeğin babalık testi istemesi de tuhaf,

Kadının hiç sormadan bak babalık testi yaptırdım, babası sensin, bunu bilmek senin en doğal hakkın falan demesi de tuhaf benim için.

E herhalde yani şüphen mi vardı neden gittin yaptırdın?

Erkek isterse, kadın bozulmakta haklı.

Ama erkek, benim ailemde veya çevremde böyle böyle durumlar yaşandı, benim hayattaki en büyük korkum da bu, sana çok güveniyorum ama lütfen bir test yaptıralım diye anlatsa belki bir nebze yumuşatır ama iki ucu boklu değnek kadın her türlü bozulabilir.

Bir de benim anlamadığım bunu kadına niye söyler ki erkek? Şüphesi varsa çocuk doğunca bir saç telinden falan test yaptırsın, olmuyor mu öyle? Biraz sıksın dişini yani. Ne diye ortalığı geriyor.
0
ananiyimioguz
(27.04.21)
evli ya da değil, fark etmez. bir terslik bir şüphe var bu işte mutlaka. normal değil yani. resmen kadından şüpheleniyor adam. normal bir şey kesinlikle yok. ama boşanmak için de çok geç olabilir bence.

belki erkek de aldatıyordur, aynısının yaşamaktan korkuyordur. kişi kendinden bilir işi. ama kesinlikle sağlıklı bir durum değil.
0
roket adam
(27.04.21)
@nehara +1

Kadının bildiği şeyi erkeğin niye bilmeye hakkı olmasın? Adam kadına güvenmiyorsa başka sorunlar vardır, o ayrı bir konu, ama teste izin vermemesi hatalı bir davranış.
0
plutongezegendegilmi
(27.04.21)
Ortada makul bir şüphe varsa erkek tarafı haklı, değilse büyük sıkıntı.

Konuşup, kafasındakileri öğrenmek lazım. Bazı insanlar geçmişte yaşadıkları olaylardan dolayı, bu tarz kanaatlere sahip olabiliyorlar. Çevresinde sıkıntılı durum çok olmuş olabilir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.04.21)
Meslek hayatım içerisinde ilk boşanma davamı aldığımda müvekkilim erkek kişi ilişkilerinin senelerdir iyi gittiğini eşinin kendine karşı çok iyi olduğundan fakat bir gün eşinin tabletinden dizi izlerken bir google fotoğraflar bildirimi ile eşinin başka bir adamla olan fotoğrafına denk geldiğini belirtmiş ve çocukları için babalık testi yaptırmak istemişti şartları sağlayıp aracı olduk neticede 2 çocuğun da kendisinden olmadığı ortaya çıktı çocuklar 12 ve 4 yaşlarındaydı adam neredeyse kendini kesecekti.

Sonraki süreçlerde de şüpheli durumlarda ben müvekkillerime bu testi tavsiye ettim 4 defa babası farklı çocuk vakası ile karşılaştıktan sonra şimdi diyebilirim ki kendi çocuğum olduğunda eşim hastaneden taburcu olmadan o testi çoktan yaptırmış olurum.
0
apocalipy
(27.04.21)
Güven kontrole engel değil. Ben erkeğim ama benden de isteseler yok demem. Güzelce sebeplerini öğrenirim; konuşalım çözelim. Kadın tarafından bunu istemek de ne var ki? Ben otelde çalışıyorum ve neler görüyorum neler. Bu bir zorunluluk olmalı. Millet habersiz başkasının çocuğuna bakıyor. Bir kadından bunu isteyince boşanmak istemesine şaşıyorum. Korkacak bir şeyi olmayan al sana test ver bana bunun sebebini der. Konuşulur. Her şey konuşulmalı. Banka ekstrelerini göreyim, telefondaki mesajlara bakayım vs. Demek ki bir sebebi var. Ver baksın. "Aaaa güveni yok", "al bak ama bitiririm bu evliliği" demek saçmalık.
0
Amory Lorch
(27.04.21)
10 hafta dolmadan küretaj yaptırıp, materyalden DNA testi yaptırır ve sonucu suratına çarpardım.
0
pro9it9is9
(27.04.21)
apocalipy +1

erkek olsaydım ben kesin isterdim. karakter olarak çok şüpheci biri olmanın yanı sıra benim çevremde bile duyma mesafesindeyse bu olaylar, sanıldığından çok daha yaygın bir durum demek ki diye düşünüyorum. aynı şekilde evli erkeklerin de başka kadınlardan çocukları çıkıyor.

bence de hastaneden çıkmadan zorunlu test yapılmalı +1.
0
deartheodosia
(27.04.21)
Altında sadece çirkin imalar taşıyan bu talepte nedense hep erkek tarafıyla empati yapılıyor, kadının kırılacak onuru belli ki kimsenin umrunda değil. Hastalık derecesine varan bu denli şüpheci biriyle zaten evlenip ondan çocuk yapmazdım, evlendikten sonra karakter evrimi geçirip bu hale gelmişse ve benden böyle bir talebi olduysa o zaman da @pro9it9is9 +1. İnsan ilişkilerinde güven en önem verdiğim husus ve beni tanımasına rağmen bana güvenmeyen birinin sadece merhabalaşmak için dahi olsa hayatımda hiçbir sıfatla yeri yok.
0
kedimedi
(27.04.21)
Tek eşli bir evlilikte çocuğun başkasından olma ihtimali olamaz ki. Bunun tükrçesi bakayım beni aldatıyor musun kiminmiş çocuk demek.
Çok küçültücü bir davranış. O çocuğu aldırıp ardından dna testi yaptırmak ve adamın suratına çarpmak gerek ama ben bir anne olarak evladıma kıyamazdım.
0
cilekli pasta
(27.04.21)
bu testi soracak kadar şüphelendiğim bir durum varsa zaten evliliğin geçerliliği kalmamış demektir.

Kadına çirkin bir itham bu, beni aldatmış olabilirsin diye suçlamak direkt.

ki genelde erkek tarafından bakarım.

ha direkt şüpheleniyorsundur aldatıldığını ispat et, boşan
0
KaraSakall
(27.04.21)
Hamilelikte test yaptırmanın riskli bişey olduğunu duymuştum. Böyle bir şey de olabilir
0
cilekli krep
(27.04.21)
carpenic daha tartışma başlamadan bitirmiş bence.

tek eşli, sorunsuz ve güzel giden bir ilişkide erkek kişisinin böyle fikirleri varsa bi zahmet korunsun çocuk yapmasın.
0
aguen
(27.04.21)
bosanma filan demnmis ama evli olduklari bilgisine nereden ulastik onu anlamadim.

ilk is kurtaj. sonra zaten cok uzun surmez ayrilik gelir.
0
supergirl
(27.04.21)
nehara +1
bohr atom +1

kadınlar bundan zaten otomatikman emin olduğu için bu konuda erkeklerin çok fazla anlaşılabileceklerini sanmıyorum. ilişki mutlu gitsin veya gitmesin bence her erkeğin hakkı. hemen hemen her ilişkide güven konusunda onca tartışma yaşanabilirken babalık testinin bence tartışmasız yapılması lazım.
0
lesmiserables
(27.04.21)
boşanırdım, kürtaj yaptırırdım diyenlerin dünyadan haberi var mı acaba? hadi onu geçtim hiç mi ekşi sözlük'teki müge anlı başlıklarına bakmıyorsunuz? :)

kadın açısından evet güven kırıcı bir olay. bunu kabul ediyorum. ancak erkek tarafından bakınca da niyeyse çok haksız görmüyorum. erkeğin belli ki bir güven problemi var birlikte olduğu kişiye karşı. zaten burada avukat olanlar yazmış, benim de çevremdeki avukat arkadaşlarımdan böyle birkaç olay duymuşluğum var. üstelik 10+ yıl evlilikte ilk çocuk kendisinden iken 2. çocuğun başkasından olma gibi vahim durumlar bile var.

o yüzden erkeğin test istemesi kendince haklı, kendini bilen kadının buna bozulması da yine kendince haklı. teste izin vermemek bence hatalı bir hareket. izin vermemekte diretmek şüphe katsayısını arttırmaktan başka bir işe yarayacağını zannetmiyorum. izin vermeyip çocuğu tek büyütmek / kürtaj yaptırmak gibi sonuçlara kadar gider o iş. o yüzden ne olacaksa test sonucundan sonra olmalı. iş boşanma kısmına veya kürtaja geliyorsa orada oturup karşılıklı duygu paylaşımı yapılmalı. yani erkek neden böyle bir şey istedi, hangi durumlar yüzünden güven problemi oluştu bunlar üzerine konuşulmalı. kadın kendisine söylenenlere ikna olmadıysa boşanmakta da kürtajda da haklı.
0
amandil
(28.04.21)
Şüphelenen erkek olsam, çocuk doğduktan sonra saçından örnek alır gizlice yapardım. Kadının da onuru kırılmazdı.

Belki de çocuk doğunca tıpatıp babaya benzeyecek, teste de gerek kalmayacak.
0
John Bloor
(28.04.21)
O ilişki sorunsuz değildir
O test yaptırılır, adamın yüzüne çarpılır bir daha da görüşülmez.
Sonra karar verir kadın; doğuracaksa sağlam bir nafaka (eşi değilse bile çocuk içşin nafaka şart), ya da kürtaj.
Zaman kötü diye "sorunsuz" ilişki böyle piç edilmez. Sorunludur o...
0
SiyamkedisiZorro
(28.04.21)
evli olsaydim, kürtaj bosanma dna testi seklinde olurdu.
sevgili olsam, ayrilirdim yine.

ama erkeklere de hak veriyorum, neler var.

ama yapardim vs demek kolay.
0
Ley
(28.04.21)
erkek bunu durum dururken istemez.istiyorsa şüphelendiği mutlaka bir şey vardır.

evli olsam durup dururken niye babalık testi isteyeyim?ama yine de hoş değil tabi ki.
0
drako
(28.04.21)
başka adamların çocuklarına babalık yapan adamlar da eşlerinden şüphelenmiyorlar. onur kırıcı doğrudur ama ben nasıl istersin demezdim. sonunda boşanabilirdim tabi. duruma bağlı.
0
anais
(28.04.21)
(2)

Monitör tavsiyesi

sulidin
Selamlar,iki üç ay önce ikinci el bir playstation 4 satın almıştım. Benim emektar 2013 yılından kalma 24 inçlik düz standart (60 hz falan epey standart) monitörümde oynuyorum ağırlıklı olarak ama grafik açısından normal pc oyunundan farkı anlayamıyorum. Bir de artık gerçekten bu monitörü değiştirmek
Selamlar,

iki üç ay önce ikinci el bir playstation 4 satın almıştım. Benim emektar 2013 yılından kalma 24 inçlik düz standart (60 hz falan epey standart) monitörümde oynuyorum ağırlıklı olarak ama grafik açısından normal pc oyunundan farkı anlayamıyorum. Bir de artık gerçekten bu monitörü değiştirmek istiyorum. 32 inç düşünüyorum aslında ama çok mu büyük olur, nedir ne değildir bilemedim. Ek olarak tasarım, editing gibi işlerim de oluyor PC'de. Sizin bu konulardaki tavsiyeleriniz neler olurdu?
0
sulidin
(19.04.21)
m.n11.com

Bu monitörü tavsiye edebilirim. İnch büyüdükçe çözünürlük artmalı. 32 inch düşünürseniz sn az 4k olmalı verimliri kullanım ve görüntü kalitesi için. Detaylı sorunuz için yeşillendirebilirsiniz.
0
odiyus
(20.04.21)
Ben de alternatif olarak aynı seriden şunu öneriyorum:

www.gittigidiyor.com

Fiyatta 7000lere çıkarsanız 32" modeli de var.

Neden bunu önerdim @odiyus'un önerdiği yerine; çünkü hem ps4 ile oynuyorsunuz asla 120hz+ ihtiyacınız olmayacak, hem de pc'de oynasanız bile yine bir ihtiyaç olmamış sanırım 120hz+ için.

Tasarım editing vs. gibi "iş"lerde kullandığınızdan 4k > 144hz diyorum.
0
aguen
(20.04.21)
(3)

Metro Exodus tarzı oyun önerisi

sislerrr
selamlar,Yaklaşık 7-8 senenin ardından aldıgım güzel bir sistem ile birlikte bazı oyunları indirdim ama pek beğenmedim. bununla birlikte metro 2033- ve ozellik exodus serisi ile tanışana kadar. hikayesi, aksiyonu ve oynanabilirliği ile bu tarzda oyun var ise önerilerinize açığım.
selamlar,

Yaklaşık 7-8 senenin ardından aldıgım güzel bir sistem ile birlikte bazı oyunları indirdim ama pek beğenmedim. bununla birlikte metro 2033- ve ozellik exodus serisi ile tanışana kadar. hikayesi, aksiyonu ve oynanabilirliği ile bu tarzda oyun var ise önerilerinize açığım.
0
sislerrr
(17.04.21)
metro exodus'u ayıla bayıla oynayan biri olarak;

yarı açık dünya olması açısından dishonored serisini tavsiye edebilirim

tomb raider serisi güzeldir yine benzer ama fps kamera açısı yok bunda.

bioshock serisi shooter istersen güzel alternatif. eskileri olmaz ama bu saatte artık, infinite oyna .

alakasız bir tarz olabilir yine ama hitman'in son çıkan 3 oyununu ayıla bayıla oynadım.


cyberpunk 2077 madem iyi bir sistemin var. çok eleştiriliyor ama eksiklerine rağmen ben çok beğendim.

ufaktan düşününce bunlar aklıma geldi.
0
syozkn
(17.04.21)
madem yeni bilgisayar aldınız, Stalker 2'yi takip edin, 2021'de geliyor. tam istediğiniz türde bir oyun:

www.stalker2.com

bunların dışında dishonored, dishonored 2 yine aksiyon ve hikaye olarak oldukça doyurucu.

Hellblade yine güzel, daha çok hikaye ağırlıklı.

A plague tale, innocance bir başka önerebileceğim oyun.
0
nehara
(17.04.21)
store.steampowered.com

^tam aradığınız oyun bu
0
aguen
(17.04.21)
(4)

mesai saatleri dışında kargo teslimatı

estranged
tek başıma yaşıyorum. hafta içi mesai saatleri içerisinde evde olmadığım ve kargo firmalarının bu saatlerde teslimat yaptığı için resmen mağdurum.taşınabilir şeyler için iş yerine sipariş verebilirim tamam ancak taşınması mümkün olmayan şeyler için herhangi bir çözüm var mı?-hangi kargo firmasına so
tek başıma yaşıyorum. hafta içi mesai saatleri içerisinde evde olmadığım ve kargo firmalarının bu saatlerde teslimat yaptığı için resmen mağdurum.
taşınabilir şeyler için iş yerine sipariş verebilirim tamam ancak taşınması mümkün olmayan şeyler için herhangi bir çözüm var mı?

-hangi kargo firmasına sorduysam randevulu teslimat yapmıyor.
-komşuya teslim etme opsiyonu mümkün değil.
0
estranged
(17.04.21)
amazon'da prime bölgesindeysen bu saydıklarının ikisi de var. akşam da getiriyorlar, komşuya da bırakıyorlar.
0
roket adam
(17.04.21)
Bu sorunu kapıma yazı asarak çözdüm.

Kargoyu kapıya bırakın, sorunuz olursa şu numarayı arayabilirsiniz şekilde.
0
kaptan maydanoz
(17.04.21)
kargolar cumartesi de açık, cumartesi gelecek şekilde sipariş vermeye çalışabilirsiniz tabii zor olabilir. onun dışında ben genelde eve yakın şubeleri tercih ediyorum, ev ADRESİ YERine şubeden teslimatı seçiyorum. yine cumartesi yürüyerek çıkıp alınabilir. bugün bana kargo getirildiği için cumartesi çalıştıklarını düşünüyorum, yanlışsa affola.
0
red g
(17.04.21)
Benim adresimin sonunda

"dış kapı şifresi XXXXXX, evde yoksam lütfen iç kapı önüne bırakın" yazıyor.

Daha bırakılmadığını görmedim. Bazen arayıp kod sordukları oluyor ama sormadıkları da oluyor, kargo firmalarından memnunum.
0
aguen
(17.04.21)
(16)

Mesai sonrası kendinizi geliştirmeye çalışıyor musunuz?

amusan
Herkese iyi haftasonları,Soru başlıkta ama bir soru daha var. Yoğun çalıştığınız dönemlerde mesai sonrası hala birşeyler öğrenmeye çalışabiliyor musunuz? İçiniz sıkılmıyor mu sürekli işle ilgili birşeyle uğraşıyor olmaktan?
Herkese iyi haftasonları,
Soru başlıkta ama bir soru daha var. Yoğun çalıştığınız dönemlerde mesai sonrası hala birşeyler öğrenmeye çalışabiliyor musunuz? İçiniz sıkılmıyor mu sürekli işle ilgili birşeyle uğraşıyor olmaktan?
0
amusan
(17.04.21)
1) Evet, it güvenlik sektöründeyim buna mecburum, bizim sektör inanılmaz hızlı değişiyor bir haftada bile bir çok şeyi öğrenmen gerekebiliyor.
2) Bazen sıkılıyor gerçekten. O zaman başka şeyler yapıyorum.
0
roket adam
(17.04.21)
ben çalışıyorum ama haftaiçi zorlanıyorum
genelde sabah biraz daha erken kalkıp okumaya çalışıyorum
0
superb
(17.04.21)
İşyerinde yaptığım mesainin yarısını evde kendimi geliştireyim diye yine yapıyorum. Bilgisayar başında oturmaktan nefret ettiğim halde 8-10 saatim böyle geçiyor. Evet içim sıkılıyor ama evde daha üretken olabileceğim bir şey yok.
0
IncredibleMau
(17.04.21)
1. Evet çünkü işim gereği bunu yapmam gerekli. IT sektöründe, üstelik de cruise gemilerinde çalışıyorum. Dolayısıyla bilişim yanı sıra gemiyle ilgili çok fazla farklı alt sistem ve yan işler var. Bu sebeple de karşılaştığım durumları detaylıca anlayabilmek için kişisel zamanımı ayırmak zorundayım.

2. Bunu kişisel/mesleki gelişim işini sürekli yapamıyorum elbette ancak düzenli olarak vakit ayırıyorum. Özellikle de teknik dökümantasyonları okumaya, bunlardan detaylı referans dökümantasyonlar oluşturmaya çok önem veriyorum.
0
burka
(17.04.21)
Hayır,
Vurup kafayı yatıyorum
0
paramolacak
(17.04.21)
IT/sistem tarafında yapmazsan bunu geride kalıyorsun. O yüzden özellikle akşam ve gece test ortamında bunlara vakit ayırıyorum
0
goodman
(17.04.21)
zaman zaman, çok yorgunsam yapamıyorum ama hala enerjim varsa hobilerimi ilgilerimi güncel tutmak için çabalar öğrenirim yeni şeyler.
0
basond
(17.04.21)
Hayir. Motivasyonum yok. Mal gibi vakit geciriyorum.
0
stavro
(17.04.21)
Alanımla alakalı en önemli 2 sertifika sınavını verdim. Biri ciddi emek gerektiriyor, 3 ay kadar öğrenci gibi çalıştım. Diğerini 2-3 haftalık bir çalışmayla geçtim.

Çok yoğunsam ve yoruluyorsam mesai sonrası ekstra bir çalışma yapmam muhtemelen ama normal dönemlerde yapmaya gayret ederim, işimi seviyorum.

Ha bir de işim haricinde finansal konulara (teknik analiz, grafikler, temel analiz, para tarihi-teorisi vb.) çok meraklıyım. O anlamda devamlı kendimi geliştiriyorum. Ondan da sıkılmıyorum hobi gibi oldu.
0
Lethe
(17.04.21)
Tekerlekli laptop sehpalarından aldım. Koltukta rahat rahat makale okuma, kod öğrenme çalışmaları gibi aktivitelerime devam ediyorum. 35 üstüyüm ve işimi hala seviyorum sanırım.
0
trixi
(17.04.21)
İş için hayır. Mesai saatleri arasında haftada birkaç saat kendimi geliştirmeye adadım, yeni şeyleri inceliyorum, bazen kurcalıyorum hatta bir şekilde implemente ettiğimiz oluyor.

IT tarafındayım ve geri de kalmıyorum onu belirteyim. Zaten dinozor bir kurumda sistemleri modernleştirmeye uğraştığımız için bunları yapmasam da kendimi geri tutmamış olurdum ama reddit'ten sıkılıyor insan bir süre sonra.


Hiçbir güç bana düzenli olarak mesai dışı iş yaptıramaz. Yaptırmayana giderim yoksa.

Boş zamanlarımda kendimi geliştirmiyor değilim ama onlar hobilerim. Piyano öğreniyorum, dijital çizimle uğraşıyorum, akademiden koşarak çok paralı işlere kaçmadan önceki çalışmalarımda casual olarak ilerliyorum vs.
0
aguen
(17.04.21)
mimarım, ya pek vaktim kalmıyor, ya da başka bir program öğrenmek yine bilgisayar temelli bir iş olduğu için 8+ saatten sonra hala bilgisayar başında olmak istemiyorum. kitap veya başka şeyler okuyorum, yürüyüşe çıkıyorum, öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran cinsten şeyler izliyorum gibi.
0
saveur
(17.04.21)
1- Evet.
2- Evet.
0
plutongezegendegilmi
(17.04.21)
kendimi bildim bileli bu moddayım. bilgi veya kendime bir şey katmazsam mal gibiymişim gibi geliyor.
0
evimin paspasi
(18.04.21)
Yazılım sektöründeyim, çoğu zaman mesai dışı bir şey yapmıyorum. Bazen bunun vicdani rahatsızlığını çekiyorum ama motivasyon eksikliğim var.

İşimi iyi yapıyorum ama fazlasına özellikle şu pandemi döneminde elim gitmiyor.
0
chicha_v2
(18.04.21)
Deniyorum ama pandemi nedeniyle yalan dolan oldu.

Az önce beş maddelik bir liste yaptım, bakalım ne kadar yapabileceğim. Pandemi bitseydi iyiydi.
0
put it in your appropriate place
(18.04.21)
(2)

Whatsapp Android IOS

heritage
Android'den konuşmaları email olarak gmail'e gönderdim (Ayarlar>Sohbet>Sohbet Geçmişi>Dışarı Aktar). Bunları ios'ta nasıl whatsapp sohbeti olarak kullanabilirim?
Android'den konuşmaları email olarak gmail'e gönderdim (Ayarlar>Sohbet>Sohbet Geçmişi>Dışarı Aktar). Bunları ios'ta nasıl whatsapp sohbeti olarak kullanabilirim?
0
heritage
(17.04.21)
kullanamazsın. androidden ios'a whatsapp sohbet geçmişi aktarmak mümkün değil. internette bir sürü program yaptığını iddia ediyor ama yalan dolan
0
mr.goodcat
(17.04.21)
Onu kullanamazsınız.

ama @mr. goodcat siz de yanılıyorsunuz. Paralı birkaç uygulama var ve biraz zahmetli olsalar da işe yarıyorlar. Dr. Fone en popüleri.


Ek olarak, bu migration özelliği native olarak gelecek sanırım önümüzdeki aylarda:

wabetainfo.com
0
aguen
(17.04.21)
(14)

Insanlar nasıl bu kadar kolay ateist olabiliyor?

sanguine
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu biraz önce burda bi başlık görünce o da tetikledi. Ben musluman bir bireyim ama bu bir din ya da İslam güzelleme postu değil. Aklımdaki şeyin herhangi bir inançla da alakası yok aslındaBen yobaz olmayan, pek dindar da olmayan bir ailede büyüdum. Hiçbir zaman karisil
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu biraz önce burda bi başlık görünce o da tetikledi. Ben musluman bir bireyim ama bu bir din ya da İslam güzelleme postu değil. Aklımdaki şeyin herhangi bir inançla da alakası yok aslında

Ben yobaz olmayan, pek dindar da olmayan bir ailede büyüdum. Hiçbir zaman karisilmadi din konusunda, babam ramazan haric alkol kullanırdı, annem kapalı olmasa da namaz kılmaya çalışır dönem dönem. Bense inanç konusunu daha içimde yaşadım hala da öyle. Zamanla ibadet kısmından neredeyse tamamen uzaklaştım, dışarıdan inançsızlık olarak görünse de temelde tembellik tamamen.

Yaratıcı inancım hep oldu hala da var. Durum şu ki özellikle babam öldükten sonra ben aşırı derecede ölümden, ölüm sonrasının belirsizliğinden ve hiçlikten çok korkar oldum. Halbuki babamla aramız daima çok kötüydü. Ama onu özlüyorum, öldükten sonra dünyanın bitmedigini, onun hala yaşadığını görmek istiyorum.

Birkaç ayda bir çok depresif rüyalar görüyorum, ilk zamanlar hep babamın ölümünü tekrar tekrar görürdüm, rüya başında canli olurdu, ben gerçekten yaşıyor hissederdim, rüya sonunda ölürdü ve ilk seferki gibi derinden bunu hissederdim
Neyse ki bu eskisi kadar sık olmuyor. Şimdi kendi ölümümu veya ölüme yaklastigim anları görüyorum. O mutlak yalnızlık, hiçlik, belirsizlik, karanlık beni çok ama çok yoruyor, bazen uyandığımda çok zor kendime geliyorum. Eşyaların, yakinlarimin, ailemin, kedimin yıllar sonra artık olmayacağı anları görüyorum. Kedimden önce öldugumu görüyorum. Çok basit bir şey, mesela çok abartı da gelebilir, bir milyar yıl sonrasını hayal ediyorum.

Ölüm bu kadar ağır, kalıcı bir vakayken, benim açıkçası delirmememin sebebi mutlak iyi bir yaratıcıya inanıyor olmam. Yoksa ben ölüm olayını kaldiramazdim. Her şeyin geçici ve boş olma ihtimali bana çok ağır geliyor. Inancli olduğum icin ihtimal olarak kabul ediyorum elbette. Inandığım dinin gereği gibi yaşamıyor olsam hatta günah kabul edilen davranışları alışkanlık haline getiren bir yaşam tarzım olsa da bu beni inanmaktan alikoymuyor. "Öbür dünya" olarak cennet duslemiyorum bu arada yani ajandamda cennet gibi bir utopyada yaşayabilmek için inançlı olmak yok. Belki reenkarnasyon, belki paralel evren, belki başka bir konsept, ama bir şekilde hayatlarımızın boşa gitmedigi ve ölüm sonrasına aktarilabildigi ve en önemlisi mutlak iyi bir yaratıcı tarafından bunların orkestra edilmesi. Dunyadaki kötülüğün çokluğunu da kaldıramıyorum çünkü. Bu da çok ağır geliyor, inançlı olmamdaki bir sebep de bu kadar kötülüğün karşısında mutlak güclu olan mutlak bir iyinin varlığına duyduğum ihtiyaç ve güven.

Dinlerdeki çelişkileri cok kafama takmıyorum, üzerlerine düşünmüyorum, açıkçası beni alikoymuyor da. Yaratıcının varlığına gölge düşürmuyor benim icin en azından, diğer her şey teferruat gibi geliyor. Çünkü mutlak iyi yaratıcı düşüncesi beni çok rahatlatıyor. Böyle olmasindan memnunum ve değişmeye niyetim yok. Bilim ölüm sonrasina ilişkin yaratici kaynaklı olmayan bir veriye ulaşsa bile. Her türlü bir yaratici olmak zorunda inancındayım.

Merak ettiğim, herhangi bir yaratıcıya inanmayan insanlar bunlari başa çıkılması gereken bir şey olarak görmüyorlar mı? Ya da bakış açınız nasıl?
0
sanguine
(11.04.21)
Armağan Çağlayan’ın programına bir hayat kadını konuk olmuştu. Şöyle bir cümle kuemuştu: Ben hep Allah’a inanıyordum ama ben 9 yaşındayken amcam bana tecavüz ederken Allah neredeydi?

Bir insan böyle ateist olabiliyor işte.

Öte yandan ben babam ölünce kendimi öldürmeye kalkıp akıl hastanelerinde yatarken halam “ Allah sevdiği kulu olduğu için abimi yanına aldı.” Diyip acısını hafifletebiliyor. Sanırım inanç böyle zamanlarda insanın tutunacağı tek dal oluyor. İnanmayınca başa çıkmak çok zor.

Eşim inançlı bir insan. Buranın ahir zaman olduğunu, burada yaşadığımız kötü şeylere karşılık ahirette ödüllendirileceğimize inanıyor. Kötü bir şey yaşadığımızda o “ vardıe bir hayır” diyor. Ben ise küfürler edip saydırıyorum.
0
suicides underground
(11.04.21)
dindar ailede büyüdüm. annem dünya tatlısı iyi bir insandır, babam ise görünüşte modern fakat esasında maalesef bazı konularda fazlasıyla bağnaz biridir. yine de asla şiddet yanlısı bir adam değil. ben buna rağmen niyeyse ışid militanı gibiydim çocukken, çok vahşi ve negatif fikirlerim vardı. 12'nci yaşıma bastığımda beş vakit namaza başlamıştım örneğin. kimsenin benden böyle bir talebi yoktu ama ben çok mutlu ve gururlu hissediyordum.

yanlış olmasın ama sadece üç sene sonra mı ne ateisttim. hiç kolay değildi. doğru bildiğin, inandığın her şeyin yanlış olduğunu düşünmeye başlıyorsun... çok zor. gecelerce ağladığımı hatırlıyorum. aradan geçen yıllarda internette sürtmeye başlamış, üstüne "abiler" ortamlarında bulununca dinden acayip soğumuştum ben. hayatımda din istemiyordum, inancımı sorgulamaya başlamıştım ama "nasıl ya, ulan allah olmasa bu kadar adaletsizlik, ölümden sonrası vs. ne olacak?" diye deliriyordum. çok ciddi bir kriz yaşamıştım kendi içimde. dindar çevrede büyüdüğüm için ayrıca zor olmuştu. o insanların içinde, belli bir kültürle büyümüşsün. tamamen inançsızlık bunlardan da tümüyle kopuş demek, sevdiklerinle bile ister istemez arana bazı konularda mesafe girmesi demek.

zamanla oturdu. ölüm, adaletsizlik gibi konuları aşabilmiş değilim. canımı çok yakıyor ama sonuçta yaratıcıya inanmıyorum işte, ne oluyorsa oluyor, benim yapabileceğim bir şey yok diye düşünüyorum. üzüldüğümle kalıyorum. "ölüm çok zor, bununla baş edebilmek için sonsuzluk hayal edeyim" demenin manası var mı? olduğuna inanmıyorum. "keşke olsa" diyorum bazen ama aklım inanmıyor sonuç olarak.

olmasını istediğim şeyle olduğuna inandığım şey farklı. ben de tabii ki adalet olsun, sevdiklerimizle ikinci bir şans elde edip sonsuza dek mutlu yaşayalım isterim ama öyle bir şey olduğuna inanmıyorum. bu üzüntüyle, mutsuzlukla değişecek bir şey değil. trafik kazasında kolunu kaybeden, bu yüzden çok üzülen birisi kolunun tekrar çıkacağına inanır mı mesela? böyle bir şeyin makul olduğunu düşünür mü? o hesap. "keşke olsa" diye düşünüyorum ama olmayacağını biliyorum, benim için öyle bir ihtimal yok.
0
der meister
(11.04.21)
Ben inançsız biriyim

"Dinlerdeki çelişkileri cok kafama takmıyorum, üzerlerine düşünmüyorum, açıkçası beni alikoymuyor da. "

Demeni anlıyorum, bunlar bana yetiyor çok da sorgulamıyorum deyip böyle bir hayat yaşayabilirsin, bazıları da bunlara takılıp sorguluyor bu yönde bir inanç ya da inançsızlık içinde bir hayat sürüyorlar
0
freebird5406_2
(11.04.21)
inandığımız din kültürümüzle ilgili. ben şöyle düşünüyorum; ormanda doğup büyüseydim islam diye bir şeyin i'sinden haberim olmayacaktı. bana doğal olan inançsızlık gibi geliyor.

dünyada sayısız din var. hangisine inanacağımı bilmiyorum. hepsini öğrenmem mümkün değil ki.

senin için inanmak, bir şeylerle başa çıkma yöntemi olmuş gibi. benim için öyle değil. bunu nasıl aştığıma gelirsek, sanırım bilimle çok haşır neşir olmak gerekiyor. evrende ne kadar ufak bir şey olduğunu fark ettiğinde, insana ve dünyaya dair yüklediğin anlamlar değişmeye başlıyor. ama gerçek bir farkındalıktan bahsediyorum, yoksa lafta herkes farkında evrenin büyüklüğünü :)
0
nathanieltroy
(11.04.21)
> ve en önemlisi mutlak iyi bir yaratıcı tarafından bunların orkestra edilmesi. Dunyadaki kötülüğün çokluğunu da kaldıramıyorum çünkü. Bu da çok ağır geliyor, inançlı olmamdaki bir sebep de bu kadar kötülüğün karşısında mutlak güclu olan mutlak bir iyinin varlığına duyduğum ihtiyaç ve güven.

Üzgünüm ama inancınıza göre tüm bu kötülüğü, adaletsizliği orkestre eden bir yaratıcı var. Mutlak güçlü ve olmuş ve olacak her şeyin kontrolüne sahip ise, burada acı çekenlerin acı çekmesini istiyor. Burada acı çektirenleri, acı çektirmeleri için yaratmış ve kendi yaptırdığı şeyler için sonrasında cezalandıracak.


Çelişkilere takılmamanız da tuhaf geliyor ama sizi sorgulamayacağım konumuz o değil. Agnostiğim ben, başka hiçbir inancı mantığım kabul etmezdi. Elimizde yeterince data yok ama mutlak güçlü ve iyi niyetli bir yaratıcının olmadığını bilecek kadar kanıt var.
0
aguen
(11.04.21)
insanlar bir gün uyanınca ateist olmaya karar vermiyorlar, bir şeyler oluyor etraflarında, bu okuma da olur, sohbetde olur başına gelen kötü bişiyde olur iyi bişiyde olur ama bişiyler olmaktadır.

yani kimse bir gün uyanınca karar vermiyor, herkesin ayrı ayrı kendine ait süreçleri var.

ölüm bu kadar ağır diye başladığın paragraf senin için inanma ihtiyacını oluştururken benim için ise iyiki inançlı biri değilim dedirtiyor. yine herkesin bir olayı kendi içlerinde nasıl yaşadığı da değişiyor. aynı olayı aynı anda yaşayan (diğelim araçta iki kişi var ve kaza yaptılar) biri inançlı olurken diğeri ateizme yönelebiliyor. her ne kadar bu olay ayrım noktası olarak gözükse de kişiler için anlamları farklı.
0
selam
(11.04.21)
geçen yıl covid türkiye'de gündem dahi değilken korkmaya başladım, ciddi ciddi öleceğimi düşünüyordum. 30'a yaklaşıyorum ama çocukluktan beri inancım olmamasına rağmen ilk defa ölümü düşündüğümü farkettim ve gerçekten başa çıkmak çok zor. covid'e kadar sanki ölüm denen şey çok uzak bir gelecekte olacaktı, düşünmeye değer değildi. bir anda ölüm yaklaştığında çok savunmasız hissettim, deliksiz uyumaya alışkınken her gece uyanır oldum.

covid korkum 3-4 ayda geçti ama o zamandan beri yaşlılık ve ölüm fikrini aklımdan çıkaramıyorum. yaşlı birini görünce aşırı üzülüyorum, yaşayacak ortalama kaç yılı kalmış onu düşünüyorum vs. seinfeld'de bir sahne vardı, george 85 yaşında bir adamla konuşuyordu ve "nasıl çıldırmıyorsun ölmekten korkmuyorsun, ben bu yaşımda kafayı yiyorum nasıl bu kadar rahat olabilirsin" falan diyordu, öyle hissediyorum birebir. www.youtube.com

bir inanca sahip olmayı isterdim, her şey daha kolay olurdu ama benim için olanaksız, o yüzden başa çıkmak zorundayım. ilerleme kaydetmeye de başladım aslında. milyarlarca yıllık evrende, dünyada rastgele aşırı evrimleşmiş bir türün üyesiyim, 70-80 yıl yaşayıp öleceğim. doğmadan önce nasılsam, öldükten sonra da öyle olacağım. fazla kurcalayıp bu 70-80 yılı kendime zehir etmenin anlamı yok. çünkü bu işin bir çözümü yok. çözüm olmadığı için dinler halen bu kadar yaygın. çözüm olmadığı için benim sana önerim boşver, inançsız olmak için zorlama. günlük yaşantıya etki etmeyen, yalnızca ölüm sonrası belirsizlikten kurtaran inanç bana kalırsa faydalı.
0
signore
(11.04.21)
kimse için kolay olduğunu sanmıyorum açıkçası. ama asıl zor olan inkar içinde yaşayıp çocuk yaşta aklımıza yerleştirilmiş korkuların hayatımıza yön vermesine izin vermek. ateist olduğumu anladığım zaman sadece "kaybettiğim" yıllarım için üzülmüştüm.

çok küçük yaşta babamı kaybettim ve onu tekrar görme fikri dilimle söylesem de aklımla ikna olmadım bir şeydi. bir taraftan da dindar ve dini konularda tatlı sert bir şekilde baskı yapan bir ailenin üyesi olmanın getirdiği yerleşmiş ve sorgulanamaz davranış ve inançlar vardı. babamı tekrar göremeyeceğime de kılmadığım namazlar ve örtmediğim başım yüzünden cehennemde yanacağıma da aynı anda inanabiliyordum ve bana göre bu arada kalma durumu çok daha yorucu.

evrimle, fizikle ve tarihle biraz içli dışlı olunca aradığım cevapları buldum ve artık çok huzurluyum.

var oluşumuza bakışım da gözlemci olduğumuz yönünde. sonsuz ve kaotik bir evrenin içindeki inanılmaz küçük canlılar olarak 70-80 yıllık, adeta komik uzunluktaki ömrümüzde, etrafımıza bakıp gördüklerimizle ilgili sorular soracak kadar zeki olmamız bence sürecin anlamlı bir parçası olduğumuz anlamına gelmiyor; sadece şaşkınlıkla, bazen hayranlıkla ve merakla seyrediyoruz.
0
confusedyus
(11.04.21)
dinler için antroposentrik diyebiliriz. yani evrenin merkezinde insanın olduğu görüşüne dayalılar. halbuki evrenin sonsuzluğuna baktığımızda insan denen canlının çok önemsiz bir varlık olduğunu fark ediyoruz. evreni geç, kendi gezegenimizdeki bile diğer tüm canlıları yok sayarak tanrının dünyayı ve evreni insan için yarattığını düşünmek bana mantıksız geliyor. bu meseleye gelene kadar zaten evrim diye bir şey var üstelik. ama siz çelişkileri kafama takmıyorum demişsiniz zaten.

boşluk duygusu, dünyanın geçiciliği için de şunu söyleyebilirim: dünyanın ya da hayatımızın geçici olduğuna inanmak iyi bir şey değil aslında. hem bizim için, hem de toplum için. dünyanın geçici olduğuna inandığın için yaşarken istediğin şeyleri yapmıyorsun, kötülükleri sineye çekiyorsun (öteki tarafta cezalandırılacak nasılsa düşüncesiyle), bir şeyleri düzeltmeye çabalamıyorsun. bu dünyanın tek gerçeklik olduğunu kavradığında ise kendi anlamını yaratma şansın ortaya çıkıyor. elimizdeki dünyanın tek dünya olduğunu fark edip onu iyiye götürmek için çaba sarfetmek isteyebiliyorsun mesela, böylece de hayatın bir anlam bulmuş oluyor.

elbette inançsız insanlar (ben mesela) ölüm ve boşluk duygusunun etkisiyle zaman zaman depresyona giriyorlar. ben de düşünüyorum ölümü. ama bunun doğanın bir gerçeği olduğunu kabullenmeye çalışıyorum. bu noktada da bir savunma mekanizası, araç olarak kendime yaşama amacı bulmaya çalışıyorum. bunu elinden kaçırdığın an depresyona girme olasılığın yüksek. bazı insanlar ise hiç düşünmüyor, sadece anı yaşıyor, hayattan keyif almaya çalışıyor. ben öyle olamıyorum.
0
isabella was a ginger
(11.04.21)
Ben bu kavramların artık olmadığını kabul ettiğimde çok rahatladım. Ölümle ilgili bir derdim yok. Evrende belli bir zaman aralığında gelip gidecek varlıklarız. Öncesi ve sonrası simsiyah yokluk. Zaten hiçbir şeyin farkında olmayacağım. Benim için ölümden sonra hayat olması daha korkunç. Hiç ölememek demek. Sonsuza kadar yaşamayı asla istemiyorum. Zamanım geldiğinde gitmem lazım.

Adalet konusunda zaten dünyanın adaletli olduğunu düşünmüyorum, adaletli olması gerektiğine inanmıyorum. Bu konuda başa çıkmaya çalıştığım bir nokta olmadı ama sizi anlıyorum. Annemle din konusunda konuşurken, herhangi bir yaratıcı olduğuna inanmazsam, bazı şeyleri yaratıcıya havale edip öbür dünyada çözebileceğime inanmazsam ben deliririm yaşayamam demişti. Biraz da içsel rahatlatma sağlıyor. Bana da dinlere inanmasan da bari karma gibi şeylere inan kafan rahat etsin diyordu ama yok ona da inanamıyorum.
0
jazzabel
(12.04.21)
Aslında çok basit, sen inanmak istiyorsun. Bir yaratıcının olması fikri seni rahatlatıyor. Allahın olmadığı kanıtlansa bu sefer de budaya taparsın muhtemelen. Bu kötü bir şey olmak zorunda değil, insanlığın doğasında olduğunu düşünüyorum ben. Ama sen de söylüyorsun, dinin çelişkili tutumu seni içindeki inanma güdüsünden alıkoymuyor. Anlattığına göre konunun Müslümanlıkla da alakası yok sanırım, ibadet ve kapanma konularına da uzakmışsın zaten. Demek ki inanmaya ihtiyacın var.

Ateistler ise içlerindeki inanma güdüsüyle başa çıkabilmiş insanlar oluyor genelde. Ya bunu görmezden gelip üzerine düşünmüyorlar(senin yaptığın gibi) ya da enine boyuna düşünüp olmadığına ikna oluyorlar.
0
Jux
(12.04.21)
Ölünce tamamen her şeyin bitmesi fikri beni korkutmuyor çünkü o kadar önemli görmüyorum kendimi. Çok uzun bir hikayenin bir harfinin bir kenarıyım anca, ölsem nolur ölmesem nolur?

Ama işte öbür dünya var, öbür dünyada cezasını çeker, öbür dünyada sınanır diye bu dünyada o kadar çok kişinin kötülüklerinin yanlarına kar kalması, asıl öbür dünya inancına nasıl bağlanabiliyor insanlar diye düşündürüyor.

Ayrıca öbür dünya var, ölümden sonra hesap var diye iyi olan kişilere de mesafeli yaklaşırım. Korkudan iyi davranmak çok tehlikeli bir şey bence.
0
whoosie
(12.04.21)
Soruyu gece görünce uzun uzun yazmaya üşendim, şimdi biraz yazayım. İnsanlar o kadar kolay ateist olmuyor bence. Eğer az ya da çok inançlı bir aileye doğduysanız ateist olmamak, büyürken öğrendiğiniz inanç sistemini sorgulamamak daha kolay. Ölen sevdiklerine bir gün kavuşacağına, bir gün bütün iyilerin-kötülerin adaleti bulacağına, koruyan kollayan yaratıcıya... inanmak daha kolay.

Sizin yaşadıklarınıza benzeyen şeyler yaşadım. Annemi kaybedeli 1,5 sene oldu, sık sık rüyamda görüyorum, bazen hayatta, bazen değil, bazen ölmüş ama bir yanlışlık olmuş da geri gelmiş. Ama sığınacağım bir inanç yok. Cenazeden sonra insanlar "huzura erdi, allah yanına aldı, biz de yanına gideceğiz, kavuşacağız, sen bol bol dua et" gibi *teselli* sözleri söylerken içimden çok sinirleniyordum çünkü bir yandan bu söylenenlerin benim için hiçbir anlamı yok, bir yandan da o inanca sahip olmalarını kıskandım çünkü sevdikleri birini kaybettiklerinde güç alabilecekleri (bende olmayan) bir şey var. Ama yok işte, bazı şeyleri kolaylaştırır belki diye "inanayım ben de" diyemiyorsun.

İnsan merkezli düşünme açıklamasına da katılıyorum epey. Evrenin merkezinde değiliz, varlığımızın bizden başka kimse için önemi yok. Bunu kabul edince hayat daha kolay.
0
kobuzchu kiz
(12.04.21)
Direk basliktaki soruya cevap degil ama default olanin inancli olmak gerektigi dusuncesi de nereden geliyor?
0
turkuaz
(12.04.21)
(4)

Akıllı 4K televizyon seçmece

jemjum
Şurada karşılaştırmasını yaptığım televizyonlardan hangisini seçerdiniz?Arçelik ve samsung markalar arasında kullanımda, ve akıllı tv özelliklerinde anlamlı fark var mıdır?https://www.epey.com/televizyon/karsilastir/101240-159507-163033-224146-563721-564087-645452-647554/arcelik-a65l-8752-5s_samsung
Şurada karşılaştırmasını yaptığım televizyonlardan hangisini seçerdiniz?

Arçelik ve samsung markalar arasında kullanımda, ve akıllı tv özelliklerinde anlamlı fark var mıdır?


www.epey.com
0
jemjum
(05.04.21)
Hepsi 50 hz olduğu için aslında hiçbiri alınmaz, bütçe de az değil, bence 100hz panele sahip modellere bakın. Bunun dışında ucuz Tvlerde genelde dandik donanım olduğundan akıllı özellikleri kullanmak işkenceye dönüşebiliyor. Naçizane tavsiyem dediğim gibi 100hz panel olmazsa olmaz, bunun yanına da Apple TV ya da mibox falan alırsanız çok akıcı bir YouTube/netflix/vb. deneyimi yaşarsınız. İyi tvlerin arayüzü kullanılabilir oluyor tabii, harici bir cihaza gerek yok aslında ama alırsanız daha verimli olur elbette.

Bu arada epey’den değil de displayspecifications web sitesinden karşılaştırma yapmanızı öneririm, diğer kaynaklarda yanlış/eksik bilgi olabiliyor.
0
orient blue
(05.04.21)
@orient bunların hepsi 120 destekliyordur. bendeki modele baktım 120 olmasına rağmen 50 demiş ona da.

FAKAT, oyun oynanmayacaksa zaten gereksiz değil mi 120? Tükettiğimiz medyalar maksimum 30 oluyor, oyun olursa 60 oluyor.


@jemjum Tümmm televizyonlarda panelleri üreten 2-3 firma var zaten. Arçelik de LG kullanıyordur büyük ihtimalle. Ama özellikler bakımından çok kısıtlı ve bir ekstrası da yok Samsung'a göre. Fiyat farkı da yok gibi. Ben olsam Samsunglara bakardım.

Alternatiflere açıksanız benim TV'nin üst modelini önerebilirim:

www.epey.com

Kendinden Android TV'li geliyor.
0
aguen
(05.04.21)
akıllı tv özelliklerini kullanacaksanız arçelik vs. yerli markaları tercih etmeyin. Akıllı tv özelliğini mi box ile kullanırım diyorsanız o ayrı.
0
inheritance
(05.04.21)
@aguen
Refresh rate ve frame rate ayrı kavramlar, filmlerin kare hızıyla panelin tazeleme hızının aynı olması gerekmiyor. 50hz panelde, hele ki 60 inç gibi büyük bir panelde hareketli sahnelerde “yırtılma” benzeri bir hissiyat oluyor. Futbol maçlarında hızla giden topun kesik kesik görünmesi gibi. O yüzden 100hz olmalı ki görüntü çok hızlı tazelensin. Gereksiz değil yani, tam tersine elzem.

Linkteki Philips de 50 hz bu arada. Genelde müşteriyi kandırmak için yazılımsal hızlandırmayla falan “yalandan” 100hz yapıyorlar. Displayspecs sizin tv’ye de 50 diyorsa 50’dir. Fiyatından anlarsınız zaten. Aynı boy, aynı markanın çok benzer iki modelinden birisi 6 bin lirayken diğeri 12 bin liraysa pahalı olan 100hz’dir muhtemelen.
0
orient blue
(06.04.21)
(7)

Bilim kurgu kitap tavsiyesi

potsdamer
Vakıf ve dune serisini çok seven birine tavsiye edebileceğiniz kitap var mıdır?
Vakıf ve dune serisini çok seven birine tavsiye edebileceğiniz kitap var mıdır?
0
potsdamer
(04.04.21)
Bitmeyen savaş-Joe Haldeman
Kaplan kaplan-Alfred Bester
Yaşlı adamın savaşı-John Scalzi
Serçe-Mary Doria Russel
Androidler elektrikli koyun düşler mi-P.K.Dick
0
zihua
(04.04.21)
Vakıf ya da Dune'a hiç benzemeyen kitaplar önereceğim ama o iki seriyi de, aşağıda sıraladığım kitapları da çok seviyorum.

- Asimov'un robot kitaplarını okuduğunuzu varsayıyorum, okumadıysanız onlar var.
- Steampunk seviyorsanız China Mieville'in Yeni Crobuzon üçlemesini öneririm. Perdido Sokağı İstasyonu'yla başlıyor.
- Okumadıysanız Hainish Cycle kitapları var Le Guin'in: www.bilimkurgukulubu.com
- Post apocalypse seviyorsanız Silo üçlemesi var Hugh Howey'nin.
- Çağdaş edebiyat, eğlenceli bir şey derseniz Kalite Ülkesi.
- Okumadıysanız Bradbury'nin Mars Yıllıkları.
- Kaplan! Kaplan! mutlaka okunmalı.
- Jules Verne seviyorsanız Su Adamı. (Belyaev'in bir kitabı daha basıldı yeni, onu daha okumadım ama beklentim yüksek.)
- Stanislaw Lem okumadıysanız ondan bir şeyler okuyun mutlaka. Gelecekbilim Kongresi'ni çok severim ben.
- Çocukluğun Sonu, Arthur C. Clarke
- Clarke demişken, okumadıysanız eğer Rama serisi şahanedir.
0
kobuzchu kiz
(04.04.21)
Ben Robot - Isaac Asimov
0
evimin paspasi
(04.04.21)
asimov sonsuzluğun sonu
0
durme
(05.04.21)
kobuzchu kiz +1

Kaplan! Kaplan! (bir diğer adıyla Yıldızlar Hedefim) o kadar seviyorum ki ezberledim herhalde okumaktan. Yine Alfred Bester'in "Yıkıma Giden Adam"ı da çok iyi.
0
aguen
(05.04.21)
Yazım tarzı olarak stanislaw lem çok benziyor. E kitapları da her yerde bulunabiliyor.
0
baal
(05.04.21)
Kimse de dememiş arkadaş vakıfı okudun şimdi sırada robot ve imparatorluk var diye.
Okuyun muazzam bir evren oluyor tadı damağınızda kalacak
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(05.04.21)
(7)

bu kriterlere uyan yarış oyunu önerebilir misiniz? flatout gibi

der meister
flatout'u (ilk oyun) çooook severim ama maalesef kısa yapmışlar, hemen bitiyor.kısaca flatout gibi bi şey arıyorum, genel olarak kriterlerim şöyle,* çok yeni olmasın. bilgisayar kaldırmayabilir. * sokak yarışı konseptini hiç sevmiyorum. asfalt yol olur ama trafik olmayacak. o yüzden nfs gibi süslü p
flatout'u (ilk oyun) çooook severim ama maalesef kısa yapmışlar, hemen bitiyor.

kısaca flatout gibi bi şey arıyorum, genel olarak kriterlerim şöyle,

* çok yeni olmasın. bilgisayar kaldırmayabilir.

* sokak yarışı konseptini hiç sevmiyorum. asfalt yol olur ama trafik olmayacak. o yüzden nfs gibi süslü püslü bi şey olmasın. farklı zeminler (toprak, buz vs.) olursa daha güzel olur.

* çok karışık, fazla teknik bilgi gerektirmemesi daha iyi olur benim için. arabadan fazla anlamıyorum çünkü. f1 oyunlarını o yüzden pek oynayamıyorum mesela, vidasına kadar arabayı tasarlayacak bilgim olsa oto tamirci olurum zaten laptop başında yarış oyunu mu oynıcam.

bu kriterleri tamamen olmasa bile büyük ölçüde karşılayan oyun önerebilir misiniz acaba?

flatout'taki o özgürlük hissi çok hoşuma gidiyodu, mesela şu fotoğraf: i.ytimg.com

böyle doğa içinde, dağda bayırda fitu fitu yarışsak güzel olurdu.
0
der meister
(04.04.21)
senin aradigin dirt. sec birini oyna hocam
0
nibba
(04.04.21)
grid 1 ve 2 olabilir. fizik ve hasar motoru güzeldir.
0
false pretension
(04.04.21)
forza horizon 4... en özgür bu oyunda olursun. steamde 90 lira. istediğin her türlü araç var istediğin her türlü zemin var. yarış oyunlarının gtası gibi düşün.
denersin 2 saat boyunca sistemin kaldırmıyorsa iade edersin.
forza horizon 3 ve 2ye şans verebilirsin eğer sistem çok düşükse.
0
cassey
(04.04.21)
test drive 2 unlimited, dirt serileri olabilir. dirt showdown diye öneriyim hatta direk. serideki en az teknik oyun muhtemelen. dirt rally'den uzak dur teknik istemiyorsan.

beamng var boşboş takılmalık ama sistem istiyor, forza da aynı şekilde, aslında senin için ideal ama sistemin nasıl bilmiyorum. kaldırıyorsa iyidir.
0
mirafiori
(04.04.21)
bence tam karşılığı burnout
gerçek markalar olsun dersen grid olabilir.
dirt içinse seçmek gerek; çok farklılık var. dirt showdown ve dirt rally oynadım. dirt showdown gayet arcade, eğlendim. dirt rally ise simülasyon tadında, gerildim(bıraktım).
0
late viper
(04.04.21)
Trafik olmayacak dediğiniz için Forza Horizon'ları eliyoruz sanırım. Aslında şu an en iyi casual oyunlar bu seride.

Test Drive Unlimited 1 ve 2 var. Gerçek anlamda bu dediğiniz özgürlük olayını onlar sunuyor.


Bir deeee..


Modern flatout var, Wreckfest adında:

store.steampowered.com

Game Pass'e de dahil sanırım bu.
0
aguen
(04.04.21)
burnout senin ilacın.
trackmania da olabilir.
0
teritori
(05.04.21)
(6)

Akıllı saat tavsiyesi (hediye)

1zenciolmasamda
Sevgiliye almalık akıllı saat tavsiyesi istiyorum. Bu konularda en iyisi hangisidir? Performans fiyat oranı yüksek olan bi cihaz önerebilir misiniz? (Kendisi adım sayar özelliği için istiyor, ben de hediye etmek istiyorum)
Sevgiliye almalık akıllı saat tavsiyesi istiyorum. Bu konularda en iyisi hangisidir? Performans fiyat oranı yüksek olan bi cihaz önerebilir misiniz? (Kendisi adım sayar özelliği için istiyor, ben de hediye etmek istiyorum)
0
1zenciolmasamda
(29.03.21)
fiyat performansı en yüksek akıllı saat --> apple watch se (iPhone kullanması lazım ama)
0
roket adam
(29.03.21)
Iphonu 7 ve uzeri bi telefonu varsa watch se
0
brkylmz
(29.03.21)
İphone değil cihaz. En iyisi derken hata etmişim. En verimlisi demek istiyorum. Xiaomi telefonlar gibi mesela. İyi özellikli fiyati da uygun. Vs
0
🌸1zenciolmasamda
(29.03.21)
mi band 5 veya 4. 5'in şarjı daha kolay. Özellikler çok farklı değil, ekranı biraz daha büyük sanırım.
0
opucuk baligi
(29.03.21)
Haylou Solar LS05 oldukça iyi diyebilirim, bileklik yerine saat gibi görünmesi, büyük ekranı vs ile oldukça iyi. Yazılım olarak çok iyi değil, kendi uygulaması var; Mi Fit ya da Google Fit vs. ile senkronize OLMAMASI hoş değil.

Samsung veya Mi Band'ler de diğer alternatifler.
0
aguen
(30.03.21)
Mi Band 5 yeterli olur adım sayar için. En hesaplısı bu. Gayet de iş görüyor.

ama biraz daha saate benzesin, güzel dursun dersen Huawei Watch GT 2 öneririm.

www.hepsiburada.com
0
himmet dayi
(30.03.21)
(7)

İnternet için port olmaması

ack3000
Taşınma sebebiyle Superonline aboneliğimi farklı bir adrese taşımam gerekiyor. Daha önce birçok kez 1 günde hallettirebildiğim bir işlem... Ancak bugün "port yok beklemeniz gerekiyor" cevabı aldım. Ne olduğunu bile anlamadım googlea yazana kadar. 2021'deyiz yahu...Soruma gelince, bu "port olmaması"
Taşınma sebebiyle Superonline aboneliğimi farklı bir adrese taşımam gerekiyor. Daha önce birçok kez 1 günde hallettirebildiğim bir işlem... Ancak bugün "port yok beklemeniz gerekiyor" cevabı aldım. Ne olduğunu bile anlamadım googlea yazana kadar. 2021'deyiz yahu...

Soruma gelince, bu "port olmaması" hadisesi tüm kurumlar ve markalar için mi geçerli? Örnek olarak, Superonline port yok dedi ama Vodafone TV'de, Kablonet'te boş port olabilir mi? Yoksa port yoksa bu hepsi için mi geçerli?

Teşekkürler
0
ack3000
(27.03.21)
ADSL/VDSL için hepsi Türk Telekom alt yapısını kullanıyor, ve TT yeni bir kutu dikip port sayısını arttırmadıkca sorun çözülmez.

Ama binada kablo tv, ya da fiber alt yapı varsa diğer firmalardan bu alt yapılar için de bir sorgulama yapabilirsiniz.
0
John Bloor
(27.03.21)
Turk telekom uzun süredir altyapı yatırımı yapmıyormuş. taşeronlarla sorun var sanırım. yeni geldiğim yerde elyülden beri bekliyorum ben de.

adsl olarak turktelekom altyapısın kullanıyor diğerleri de. biri yoksa diğerleri de olmaz.

fiber ve kablonet ayrıdır kendi altyapılarını kullanır. varsa kullanabilirsin. yoktur muhtemelen

vodefone redbox veya turkcell superbox düşünebilirsin
0
efruz
(27.03.21)
kablonet ve vodafone fiber altyapısı var gözüküyor kendi sitelerinde. bir de onları deneyeyim. teşekkürler
0
🌸ack3000
(27.03.21)
altyapı sahibi türktelekom bazen kendi müşterisine port bulup diğerlerine yok diye biliyor, türktelekoma yeni abone olmak istiyormuşsunuz gibi sorun.
0
Sir Anthony Hopkins
(27.03.21)
Türk telekom'u aramıştım, başvurun port yok diye bir ara altyapı güncellenir ama bir seneyi bile bulabilir; bize 24 ay taahhüt verirseniz hızlandırırız 1-2 aya kurarız ehi ehi yapmışlardı.

İçimden sg diyerekten kapattım; kabloneti aradım, tamam biz kutu kuracağız binanıza abone olmanıza gerek yok demişlerdi, kutu kurulumu, ev bağlantısı vs 3 günde bilgisayarımdan internete girebiliyordum.
0
aguen
(27.03.21)
İstanbul Çağlayan'da port yok sıra gelmez diye günlerce beklettiler en son birisi taşınıp gitti, öyle port boşladı eve net baglattim. Böyle saçma bisey olamaz. Bende duyunca şaşırdım haftalarca bekleyenler var. Altyapı tt ise diğer iss ler içinde aynı durum söz konusu genelde.
0
Topalordek
(28.03.21)
aramadan gelenler için bilgi vereyim: superonline 4 gün içerisinde çözdü ve bağlantım yapıldı. benim tahminim şu, taşınacağım daire de superonline kullanıyordu ve onlar taşınınca boşa düştü. çünkü onların taşınmasının ertesi günü aradılar. ama her gün arayıp sordum, boşalması beklenmeyecek port açılacak 1 hafta içerisinde diyorlardı. inanıp inanmaması size kalmış, durum bu :)
0
🌸ack3000
(31.03.21)
(6)

Meme arıyorum

ahm1
İsmi meme sanirim. Bir ara birkac tane gormustum, hosuma da gitmisti. Bu tarz bir suru seye bakasim var.Ornegin soyle bir sey: internet olmadigi zamanlarda yasamis unlu kisilerden biri bir facebook postu atiyor, salliyorum tesla bir sey diyor, edison onu begeniyor, altina da yorum yaziyor vs.Cesitli
İsmi meme sanirim.

Bir ara birkac tane gormustum, hosuma da gitmisti. Bu tarz bir suru seye bakasim var.

Ornegin soyle bir sey: internet olmadigi zamanlarda yasamis unlu kisilerden biri bir facebook postu atiyor, salliyorum tesla bir sey diyor, edison onu begeniyor, altina da yorum yaziyor vs.

Cesitli sekillerde aradim ama bulamadim. Nasil aramak lazimdir ki?

İngilizceydi tabii.
0
ahm1
(27.03.21)
buff
(27.03.21)
kljgslsdkjsd
(27.03.21)
Ne diye aratmam lazim ama?

Facebook post karl marx diye aratinca bir sey cikmiyor mesela.
0
🌸ahm1
(27.03.21)
what if historical figures had facebook

vs tarzı
0
aguen
(27.03.21)
@4geik (instagram)
0
Seedy
(25.08.22)
hot potato
(25.08.22)
(12)

Sorumlusu Olduğum Stajyerin Rahat Tavırları

yanqoue
Bir stajyer arkadaşı yanıma verdiler, "bundan sorumlusun, stajı faydalı olsun, aynı zamanda şirkete de faydası olsun" dediler. Verdim bir iş, uğraşıyor. Verdiğim iş çok teorik, dolayısıyla sıkılabildiğini anlıyorum ama şartlar bunu gerektiriyor, başka verebileceğim bir iş yok.Neyse, araştırmasını iy
Bir stajyer arkadaşı yanıma verdiler, "bundan sorumlusun, stajı faydalı olsun, aynı zamanda şirkete de faydası olsun" dediler. Verdim bir iş, uğraşıyor. Verdiğim iş çok teorik, dolayısıyla sıkılabildiğini anlıyorum ama şartlar bunu gerektiriyor, başka verebileceğim bir iş yok.

Neyse, araştırmasını iyi yapıyor, bir stajyere göre fena değil. Yalnız sık sık işe geç geliyor. Kurallar gereği belli saatler arasında giriş yapmamız lazım şirkete, bu o süreyi aşıyor zaman zaman. İlk başlarda problem olmadığını söyledim ancak hata mı ettim ne, sürekli tekrarlamaya başladı.

Bir de ben home office çalışırken, Skype'ten ne zaman bir şey yazmak istesem pc başında olmadığını görüyorum. 30-45 dakikadır "Away" olarak görünüyor. Ben yokken molaları abartıyor sanırım. Ayrıca çocuk sürekli telefonuyla meşgul, bir de takıyor kulaklığı müzik dinliyor. Kalın kafalı, otoriter birisi değilim ama sorumluluk bende olunca bu tarz şeyler gözüme batmaya başladı.

Buna bazı hayat dersleri veriyorum zaman zaman, "iş çok önemli değildir öncelikli olarak sağlığına ve özel hayatına dikkat et, gerekmedikçe mesai yapma, çalıştığın konulardan keyif almaya bak, sıkma kendini" gibi motivasyonlar veriyorum sanırım bazı insanlar bu iyi niyeti suistimal ediyor hemen. Ya da ben mi fazla büyütüyorum durumu?

Neticede işini iyi yapıyorsa erken gelmiş, geç çıkmış önemli değil ama işte ben sorumlu olunca bu durumu otomatik olarak denetlemem gerekiyormuş gibi hissettim şu an.

İlk kez birini yönetme denemem bu arada, çok tecrübeli değilim. Yorumlarınızı alabilirim.
0
yanqoue
(23.03.21)
Maaş alıyor.
Skype'tan takip etmiyorum ancak lazım olduğunda ulaşılabilir olmuyor.
0
🌸yanqoue
(23.03.21)
cok onemsemene gerek yok. stajyer diye demiyorum. normal calisan da olsa stajyer de olsa senlik bi durum yok.

saatlere uymasini soyle.
away durumunu da soyle kendisine.
islere kendini daha vermesi gerektigini soyle.
bu kadar. koca yetiskin insan. sen sorumlusun ama daha ne yapacaksin. biri bi sey derse sana gerekli uyarilari yaptim, karakter meselesi gerisi dersin.
0
Kittie
(23.03.21)
klasik z kusagi. z kusagina laf anlatamazsiniz. z kusagi bedava ister. beles ister. emek verdigi her seyden rahatsizlik duyar.
0
müptezel dostoyevski
(23.03.21)
mevcut sosyal konjonktürde sizin yönetici olmanızın veya astlarınızdan bu şekilde kabul görmenizin hiçbir yolu yok. gençler ve z kuşağı ile iletişim ve onlarla çalışma eğitimi almalısınız. kurumsal dünyada yukarıdaki önerilerin değeri=sıfır. yeni bir iletişim kanalı gelişiyor ve buna ayak uydurmalısınız.

kurumsal firmalar personelin işe geliş gidişine, sakalına, skype durumuna, kaç defa sigara molasına çıktığını kontrol etmeyi bırakalı 5-10 sene oluyor. karşılıklı iyi niyet çerçevesinde problemsiz yürüyen bir işin olup olmadığına bakıyorlar.
0
uuth
(23.03.21)
Önceki işyerimde vasıfsız müdürlerin biri çok boş görüyorum boş durmayın falan dedi, ertesi sabah istifamı bastım gittim. Yeni mezun bir mühendis olarak daha 1 ay geçmiş oradaki çoğu mühendisten daha çok iş yapıyordum. Ara sıra boş oturmak da hakkım.

2 ay geçmedi 4 kat maaş veren bir yere girdim. 1.5 sene geçti. Burada da telefonla uğraştığım oluyor, izin verilen ölçüde geç gelme hakkımı önceden planlayıp sonuna kadar kullanıyorum. Çoğu zaman monitörlerimden birinde reddit açık olur. İşyerim de bana karışmaz.

Çünkü verilen işi yapıyorum, performansımdan memnunlar. Tüm gün uğraşmam beklenen işleri otomatize ettim, üstüne ekstra işler yapıyorum. Verilen işleri yapıyorsam, neden boş oturuyorsun diyen köle arıyordur çalışan değil. Burada boş oturuyorsun deseler yüksek maaş falan dinlemem yine istifayı basarım.


Lütfen işinizi hayatınız haline getirmeyin. İş denilen şey; yaşamanız için mecburen yapılan bir şey. Ticaret. Yapmanız istenen şeyler karşılığı para istiyorsunuz; bu ticaretin ötesine girmek köle aramaktır.


Z kuşağı değilim ama kendilerine saygıları var diye onlara laf atmak çok da mantıklı değil gibime geliyor.
0
aguen
(23.03.21)
Bunu şu taraftan da değerlendirmeniz lazım. Bu gibi sorumluluklar vererek sizin yöneticiliğe ne kadar hazır ve uyumlu olduğunuza da bakıyorlar. Kendinizi de düşünerek hareket edebilirsiniz. Sizin üstünüz size sorumluluğu verilen kişi ile ilgili bir şey sorduğunda o sorumluluğun hakkını verebilecrkseniz sorun olmaz. Yani üstünüze size bağlı çalışanı ezdirmeyecek altınıza da kendinizi ezdirmeyecek şekilde davranın. Bir iş yerinin kuralları varsa bu bellidir, şakayla karışık olarak benim için işi vaktinde yapman yeterli ama giriş çıkış saatleri firma için önemli. Sonradan biri çıkıp laf ederse mahcup olmanı istemem gibi şeyler diyip uyarabilirsiniz.
0
likorlu cikolata
(24.03.21)
bu yastan sonra icinde calima sevki olmayan veletleri adam etmek icin egitim alacak falan degilsiniz. anasi babasi, 20 yillik ogrenim hayati adam edememis, siz mi adam etmekle ugrasicaksiniz. ver is cikisini olsun bitsin. ajans isletiyoruz, binlerce yazilimci, tasarimci ile muhattabiz, disiplinsizlik yapan freelance calisan kim varsa engel atip yolumuza devam ediyoruz. calismak icin disiplinli is arayan binlercesi varken kapris, naz cekemeyiz. babasi degiliz kimsenin.
ornek veriyorum, bir hintli para kazanmak icin kurusu kurusuna hakkini veriyor isin. bir turke parasiyla is yaptiramiyorsunuz.

bunun tek sebebi biz cok zorluk cektik cocuk zorluk cekmesin diye ccouk yetistiren ebeveynler.

tek hayalleri tiktok stari olup bedava para kazanmak.

o bu su diyenleri cok kafaya takmayin, bu stajyerden adam olmaz diyip yol verin, hak edicek biri para kazansin. hak etmeyene ekmek yok. baskasinin hakkini yiyor su an bu disiplinsizlik ile.
0
müptezel dostoyevski
(24.03.21)
ajans isletenin yorumuna bakmayin.

bir ajans calisani olarak nasil zor sartlarda calisiyoruz, nasil somuruluyoruz yazsam roman olur. ajans isletenler kole ariyor. besinci ajansimdayim, yine ayni yine ayni. su an saat sabahin 4u. daha yeni bitti isim. pcyi kapattim 5 dkligina buraya girdim stres atmak icin.

ben stajyerken de hep fazla mesaiyaptiriyorlardi ve 5 kurus para vermiyorlardi. 2 ay kendimi kullandirdim.

stajyerleri rahat birakin ya. valla. maas aliyorsa da asgari bile almiyordur. calisan olarak devam edecegi kesin degil, sigortali degil. rahatca takilsin iste. isleri gununde teslim etsin yeter.

ustun laf ederse de islerinden memnunum, stajyer oldugu icin gerisini anlayisla karsiliyorum dersin gecersin.

y kusaginin son senesinde dogan bir ajans kolesi tasarimci bidirdi...
0
batlegolas
(24.03.21)
ajans işleticiye aldanmayın +1

çalışan hakkı yeme konusunda ajans sahipleri konfeksiyon sahiplerinden bi kademe aşağıdadır gözümde.
0
uuth
(24.03.21)
Herkes bu staj evresinden bir şekilde geçiyor. Bu noktada iş disiplinini öğrenmesi gerekli. Geç gelmek, sürekli telefonda takılmak nedir? Siz fazla iyi niyet göstermişsiniz. Bu kadar rekabetçi bir ortamda, böyle bir davranış şekli yok. Kadrolu eleman olsa kendini şirket sahibinden üst görür bu zihniyet. Bence uyarın, olmuyorsa sallayın.
0
adivar
(24.03.21)
"Neticede işini iyi yapıyorsa erken gelmiş, geç çıkmış önemli değil"

Cevabini kendin vermissin.
0
cooperr
(24.03.21)
"İlk başlarda problem olmadığını söyledim"
z kuşağı değilim ama bana da böyle söylense ben de geç gelmemde problem olmadığını düşünürüm
0
benim bir gizli bildiğim var
(24.03.21)
(24)

Kendi evinizde nerede ve nasıl yemek yiyorsunuz?

ms brownstone
Bu aralar ev dekorasyonuna sardığım için “Daire” kanalının daha önce izlemediğim birkaç videosunu izledim bugün ve hepsinde dikkatimi çeken bir şey oldu. Ev sahipleri hep evlerinde sofra kültürünün çok önemli olduğunu, masa dışında bir yerde bir sandviç bile yemediklerini, evdeki en önemli yerin yem
Bu aralar ev dekorasyonuna sardığım için “Daire” kanalının daha önce izlemediğim birkaç videosunu izledim bugün ve hepsinde dikkatimi çeken bir şey oldu. Ev sahipleri hep evlerinde sofra kültürünün çok önemli olduğunu, masa dışında bir yerde bir sandviç bile yemediklerini, evdeki en önemli yerin yemek odası ve oradaki muhabbetler olduğunu falan söylediler. Hepsinin yemek odaları ya da masalarının çevresi de inanılmaz özenliydi.

Biz de tam tersi tabak hazırlayıp koltuğa yayılarak elimizde ya da sehpa üzerinde dizi, youtube vs izlerken yemek yiyoruz evde. Hava güzel olursa terasta masada yemek yiyoruz bazen ama teras dışında hep kanepedeyiz. Zaten terastakinden başka doğru düzgün yemek masası bile yok evde.

Çoğunluk bizim gibi mi yoksa Daire’dekiler gibi mi merak ettim ben de. Siz evinizdeyken nerede yemek yiyorsunuz? Böyle masada oturma ve düzgün sofra kurma ihtiyacı hisseder misiniz hep yoksa koltukta, kanepede bir şeyler izleyerek mi yemek yersiniz?
0
ms brownstone
(22.03.21)
Daire programına çıkanlar aşırı kolpa geliyor bana. Bunu belirteyim.


Soruya cevap ise biz de sizin gibi TV karşısında, sehpada yiyoruz biseyler izlerken. Hatta sehpalar alçak kalıyor diye yüksek C sehpa aldık koltukta rahat yiyebilmek için :D En büyük zevkimiz bu. Çok çok nadiren mutfakta, balkonda ya da salondaki masada yeriz ki bunların toplamı otuz belki anca bir buçuk senede.
0
elorelia
(22.03.21)
Biz mutfakta karşılıklı oturarak masada yiyoruz her öğünümüzü mutlaka 4 yıldır çok nadirdir yayılarak yediğimiz, özellikle tv bile almadık eve sohbeti öldürmesin diye, hele ki en sohbet edilesi nokta yemek yerken onu da bir şeyler izleyerek tv odaklı geçirmek çok verimsiz geliyor bize
0
esinikaybetmiscorap.
(22.03.21)
Evdeki en önemli yerin yemek yenen kısım olduğuna inanıyorum. Masa benim de evimin merkezinde.
Ama yani tek başımayım pandemide zaten konuk ağırlama yalan oldu, tabak yapıp bilg karşısında koltukta veya o masada yine bilg karşısında tek başına yiyorum.
3 ve üzeri insan varsa masa donatırım, ister kahvaltı ister akşam yemeği masada uzun oturmalı, şenlikli ve bol çeşitli geçer. Seviyorum öyle. Ama zaten olaya tersinden bakarsak her gün tek yediğim için benim adıma önemli bişey insanların yemeğe gelmesi.
2 kişi kalırken de koltuk+ tabak takılıyoruz.
0
jimjim
(22.03.21)
tek başıma yaşıyorum. oturma odasında tv ve pc karşısında yemek yiyorum. sadece ramazanları sahuru mutfakta yapıyorum. ilk yalnız yaşamaya başladığımda hep mutfaktaydım. bu arada mutfakta masa falan yok. tezgah üzerine koyuyordum yemekleri.
0
sutlu nescafe
(22.03.21)
evimiz amerikan mutfak, dolayısıyla salon ile mutfak iç içe. biz de mutlaka masamızda yiyoruz. yani bi tabak bile olsa masaya oturuyoruz genelde. koltukta yemiyoruz çünkü kırıntı oluyor vs. rahat edemiyorum.

buna ek olarak daire kanalının inanılmaz yapay ve kasıntı insanlardan oluştuğunu da söylemem lazım, yani adam yer sofrası yapsa bile "bu bizim için ritüeldir mutlaka sushimi özel sushi masamda yeriz ve ailecek ekonomik konjonktürü tartışırız" diyen tipler var o kanalda, özel seçiliyor. ben iğrendiğim için izleyemiyorum artık.
0
roket adam
(22.03.21)
Daire kanalına çıkan istisnasız herkes numaracı yaa. Konuyla ilgili fikrim şu şekilde:eksisozluk.com
0
suicides underground
(22.03.21)
Bana böyle şeyler biraz balon geliyor. Bir şeyin kurallaşması/gelenekselleşmesi de beni rahatsız ediyor. Bizim evde herkes rahat. Yatakta, salonda, pc başında, mutfakta, balkonda her yerde yeriz.
0
jazzabel
(22.03.21)
onların evleri büyüktür. ayrı mutfağım yok. yemek masam yok. yemek masası koyacak yer yok.

orta sehpada ya da pc masasında film izleyerek yiyorum. tv de yok.

galiba fakirim ben. :D
0
batlegolas
(22.03.21)
pc masasinda biseyler izlerken yerim hep.
0
ghostinthemech
(22.03.21)
Salonda masada, amerikan servisle falan tam takım sofra kuruyoruz (misafir yoksa masa örtüsü kullanmıyoruz) ama televizyona doğru, dizi izleyerek yiyoruz. Acelemiz yoksa kahvaltı da aynı şekilde.

Minicik bir sehpamız var ve bence eğilerek tepside yemek yemek pek keyifli değil. Sadece hamburger, tantuni falan gibi kolay yenen şeyleri büyük tabaklarla alıp koltukta yiyoruz. Hemen işe oturacaksak kahvaltıyı da tek tabak hazırlayıp koltukta, ofis masasında falan yiyoruz.

Şu an evimizde mutfakta masa yok. Önceki evde ufak bir masa vardı ama çok nadir yemek yiyorduk orada da.
0
kobuzchu kiz
(22.03.21)
Tepside ya da eğik büğük yemek keyifli değil +1

yemek masada yenir diye büyüdüm, mutfak ya da salon ama illa masada yerdik. Yemeği içeri götürmektense laptopı mutfak masasına koymak daha pratik geliyor.

Yatarak ya da oturarak sadece pizza yiyorum, o da pratik olduğu için.
0
Jux
(22.03.21)
Masada yerim/yeriz. Koltukta çok nadir yeniyor. Bence hijyenik değil ve rahatsız. Ayrıca dairedeki tipler de kasıntı. Her öğün etrafa mumlar, çiçekler dizip masamı şaraplarla donatmıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(22.03.21)
Yuzde 99 salonda yemek masasinda, evde teksem sehpada yedigim oluyor.
0
pofudukayi
(22.03.21)
Ailede hep masadaydı. Kahvaltı, akşam yemeği hep masada, yemek odasında ya da mutfak masasında. Böyle büyüdüm. Şimdi tek başıma masada yemek çok hüzünlü geliyor. Ama sporcu olduğumdan diyet çok sıkı. Mübarek asker disiplinine sahip bir beslenmem var. Öyle olunca yeme şekline de yansıyor. Yani önceden aileyle keyifli yemeklerde masaydı, şimdi öz-disiplin amaçlı masa ve başka bir şeyle ilgilenmeden yemek var. Yahu ben cips falan bile yiyemiyorum oturduğum yerde (._.) lanet gitsin. Iki çift muntazam but, popo sahibi olacağız diye çekilen çile.
0
velvetmorning
(22.03.21)
Yemeği hep masada yerim.
0
alfred
(22.03.21)
Tek başıma yaşıyorum. Daima masada ve servis tabağından peçetesine herşeyi hazır etmeden oturmam masaya.
Öyle de olması gerekiyor bence.
Misafir varsa da, en güzel sohbetler yemek masasında olur bence.
Bir masa da balkonumda var. Hava güzelse, aynı ortam balkonda oluşturulur. Özel zamanlarda ekstradan mum da konur. Diğer herşey vardır zaten.
0
Mirket
(22.03.21)
Genelde PC ya da salonda sehpada. Sokak lezzetleri tarzında şov yapmışsam daha bir kısmı pişerken ocağın başında.

Bazen de mutfakta masada yiyorum ama onlar salatasıydı mezesiydi falan birlikte olan high tier yemekler olunca ancak.
0
aguen
(22.03.21)
Her zaman masada yiyoruz. Normal öğünler kışın mutfak masasında, yazın balkonda. Evet, her şeyi tepsiyle balkona taşıyoruz:) Günlük masamızda da peçete, örtüler vs bulunur. Rutinde dört dörtlük olmasa da bardağından bıçağına yemek masası kurulur.
Misafir varsa ya da masaya sığmayacak kadar kişiyse salonda yemek masasında yenir.

Şu an ayrı evdeyim, mutfağa masa sığmadığı için salonda yemek masasında yiyorum. Masayı alana kadar kanepede/koltukta/yerde süründüm ve bir an evvel masa temin edip rahata erdim. Yaz için balkona da küçük bir masa yapma derdindeyim :)

Arada sırada, ev nasıl olsa dağılmış ve temizlenecekse tepsiyle yemişliğim vardır ama bu istisnaya girer. Sehpada/koltukta/tezgahta yiyenleri okudukça şoklara girmedim desem yalan olur.

Bu arada dairedekiler tabiki yapay, kamera motor denince gerçeklerden kopar herşey.
0
epitaf
(23.03.21)
ben küçüklüğümden beri odamda tek başıma ya yatakta ya da çalışma masamda yemek yerim. bu olay bence biraz ailede alınan kültüre göre değişiyor. küçükken nasıl gördüyseniz büyüyünce de ona devam ediyorsunuz. bana kalırsa mutfakta, yemek odasında ya da salonda yemek masasında ailecek her öğün yemek yemek isterdim. hatta sormamışsınız ama aynı saatlerde yemek de bana hoş geliyor, yani örneğin 20.00'da bütün ailenin o odada toplanıp yemek yemesinden bahsediyorum. bence en güzeli bu, ama ben de artık neresi olduğu fark etmeden, masa kullanmadan, düzensiz bir şekilde yiyorum yemeklerimi.
0
sivilceli ergen
(23.03.21)
nasil koltukta elde yemek yiyosunuz yawww
masa. sehpada yersem de yere otururum. karsima pc
0
ala09
(23.03.21)
%80 Sehpada yiyoruz. IKEA nın hasır minderlerinden var. Onu kullanıyorum. Bazen pazar kahvaltısı falan yapacaksak yemek masasında yiyoruz.
0
chavezding
(23.03.21)
Evliyim, ana öğünler salondaki yemek masasında yenir. 40 yılda 1 fiziksel veya mental olarak çok yorulduysak, pizza söylediysek kanepede TV karşısında yeriz. Ailemin evinde de her zaman hep birlikte yemek masasında yemek yenir.

Ben bu kadar kanepede yemek yiyen insan olmasına şaşırdım açıkçası, beklemiyordum. Dediğiniz programı bilmiyorum ama TV karşısında yemek yemeyi sağlıklı bulmuyorum, ne yediğinizin farkında olmuyorsunuz bence. Ergonomik de değil. Ayrıca bize de yemek masasındaki sohbetin çok tatlı geldiği oluyor, özellikle haftasonu kahvaltıdan sonra hemen kalkmayabiliyoruz, onun tadı ayrı hakikaten.
0
gmzo
(23.03.21)
tepsi, tabak ile koltukta, tv karsisinda. is gunleri kahvalti is bilgisayari basinda.

kokulu ya da tepsiye sigmayacak kadar cesitli yemek varsa mutfak masasinda.
0
lemmiwinks
(23.03.21)
şu anki mutfağım masa kullanmama elvermeyecek kadar dar.

kanepeye oturup, sehpada yiyorum. yerken youtube'de birand belgeselleri & flu tv & tenis, bisiklet, yüzme, f1 özetleri & salaş gezgin vloğu filan izler, bazen de izleyecek bir şey ararken yemeği bitiririm.
0
filteria
(23.03.21)
(5)

10 yasindaki oglumum kopek sevdasi

tunaktunaktun
gecen hafta okula ogretmenleri morkie cinsi kopek getirmis. bizim delikanli da 2 gundur yemiyo icmiyo depresyona girdi. benim ne alacakmaddi gucum ne de bakacak sabrim ve zamanim var.oglum sanki karasevdaya tutulmus gibi.zaten kardesi de alerjik bunye. evde kopekbizi cok olumsuz etkiler. ne diym nap
gecen hafta okula ogretmenleri morkie cinsi
kopek getirmis. bizim delikanli da 2 gundur
yemiyo icmiyo depresyona girdi. benim ne alacak
maddi gucum ne de bakacak sabrim ve zamanim var.
oglum sanki karasevdaya tutulmus gibi.
zaten kardesi de alerjik bunye. evde kopek
bizi cok olumsuz etkiler. ne diym napiym
bilemedim. sokakta degil evde beslemek istiyor.
0
tunaktunaktun
(21.03.21)
Şu an çok önemli bir aşamadasınız ikiniz de. Şimdi sözünü dinlettin dinlettin. Dinletemez de ona teslim olursan sonraki her isteğinde aynı taktiği kullanacak ve seni her seferinde yenecek, böylece gittikçe doyumsuz bir insan olacak, kifayetsiz muhteris olacak.

Yapacağın tek şey sakin ve kararlı bir "hayır" demek ve o vazgeçinceye kadar aynı sükumet ve kararlılığı sürdürmek. Öfke yok, gevşemek yok. Sen hayır dediğinde bunu delemeyeceğini ve bunu asla sebepsiz, keyfi, onun kötülüğüne yapmadığını öğrenecek. Ama dem bu demdir derler ya, aynen öyle, şimdi öğrendi öğrendi. Yoksa bunun telafisi nerdeyse yok.
0
1bir1bir1
(21.03.21)
Çocuklar her şeyi anlayabiliyorlar. Yani, maddi gücünüzün yetmeyeceğini ve kardeşinin alerjik olduğunu söylediğiniz zaman bunu anlayabilir. Şayet hala ısrar ediyorsa 1bir1bir1'in dediği noktaya geliyorsunuz.
Olmaz diyip kestirip atmak yerine neden olmaz dediğinizi açıklayın ve bir alternatif sunun.
"bu ev senin olduğu kadar kardeşinin de evi. onun sağlığı son derece önemli ve bu evde rahatça, sağlıkla yaşayabilmeli. üstelik köpeğin giderlerine ayırabilecek paramız yok çünkü o kadar para kazanmıyoruz.
ileride kendi evinde, kendi paranı kazanırken bir köpek edinebilirsin. şimdi istersen seni zaman zaman barınaklara götürelim, orada sev. sokak köpekleri için mama alalım, her gün bir kap mama koy kapının önüne ancak şu an için bununla yetinmek zorundasın"
vs. vs.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.03.21)
klasik taktik şu: 6 ay (ya da 1 sene) boyunca her gün sabah erkenden kalkıp; sabah akşam x km yürüyüş yapacaksa kendi kendine; odasını toplarsa evin çöplerini atarsa falan tamam alırız demek.

genelde ikinci haftada pes ediyormuş çocuklar.


ama kardeşinin durumunu, maddi durumu falan açıklarsanız şimdiden; anlayacağını düşünüyorum.
0
aguen
(22.03.21)
aguen in dediği gibi çocuklar genelde 2. haftada pes eder -olmadı 4. hafta hiç olmadı 6. ayda- ama alınan o köpeğin -hele de yetişkin yada genç ise- başka bir eve gittiğinde yaşayacağı travma ne olacak?

çocuk istedi diye köpek alınmaz, köpek çok büyük bir sorumluluk, 3. bir çocuğunuz olacak ve asla büyümeyecek. üzerine mama giderlerini, hastalandığında veteriner giderlerini, senelik aşı giderlerini, dökülen tüyleri düşünün. kardeşinin alerjisine gelmedim daha.

@1bir1bir1 ve @konusma ben konusuyorum daha bitirmedim güzel noktalara parmak basmış. çocuk neden olamayacağını anlar ama istemeye devam eder çünkü çocuktur, kendi istekleri dünyanın gerçeklerinden daha önemlidir. tavsiye edildiği gibi kati ve kesin bir dille neden olamayacağını da açıklayarak bu isteğin önüne geçin. bunu yaparken de sokak hayvanlarına kanalize ederseniz ilgisini duyarlı bir çocuk yetiştirmiş olursunuz. ek olarak geleceği için de bir şekillenme aracı olabilir, veterinerlik vs gibi.
0
issiz karga
(22.03.21)
Sizler harika insanlarsiniz. Ne yer ne icer, ne okursunuz da boyle guzel ifade edersiniz bilmek isterdim. Cok sagolun.
0
🌸tunaktunaktun
(02.04.21)
(9)

hadi absürt videolar atalım

böyle moral bozukluğuna iyi gelecek şeyler atın.mesela bunun gibi. https://www.youtube.com/watch?v=Aj1jPOf98Cs
böyle moral bozukluğuna iyi gelecek şeyler atın.

mesela bunun gibi. www.youtube.com
0
(21.03.21)
youtu.be

İnternette gördüğüm en iyi şey olabilir sanırım.
0
aguen
(21.03.21)
www.youtube.com
izlerken hep bi mutlu olurum
0
serbest gezen koala
(21.03.21)
Hasan Sas bu yuzden agresif oldu:) www.youtube.com
0
neverletyougodown
(21.03.21)
www.youtube.com

no full auto, yorumları da güzel
0
jelly bear
(21.03.21)
Komik video dünyasının bug'ı unutulmuş:

www.youtube.com
0
plutongezegendegilmi
(21.03.21)
Pluton ve koalanın attıkları muhteşem. Diğerleri çok kalemim değil. Ben de atayım biraz.

twitter.com
twitter.com
twitter.com


youtu.be

youtu.be

youtu.be

youtu.be

youtu.be
Şimdilik aklıma gelenler bunlar,
0
Hallegadola
(21.03.21)
kalt - ne kadar ilginç

www.youtube.com

kalt - utandırmaz(favorim)

www.youtube.com
0
Anjelik
(21.03.21)
IncredibleMau
(21.03.21)
youtu.be
Şunu unutmuşum
0
Hallegadola
(21.03.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.