proletarier aller lander vereinigt euch
öyle bişiler duymuştum ama bulamadım. nedir en son? bi bildiğim gecikme faizi silinmiş. başka bir olay yok mu?
öyle bişiler duymuştum ama bulamadım. nedir en son?
bi bildiğim gecikme faizi silinmiş. başka bir olay yok mu?
bi bildiğim gecikme faizi silinmiş. başka bir olay yok mu?
0
Yapılandırma yürürlüğe girdikten sonra faizler güncellenip tekrar hesaplanacak ve peşin ödeme yapılırsa faizlerin %90'ı silinecek ana para sabit kalacak.
0
Faizlerin yuzde 90i gecikme faizi mi yoksa anaparaya eklenen enflasyon faizi mi?
0
avatar is back
geçen sene herkes 2020 sonunda erken seçim olacak diyordu. şimdi de 2021 yazı olmasa da en geç seneye sonbaharda seçim olacak diyor. bazıları da 2022 baharında olur en geç diyor. herkes erken seçim diyor da hükümet buna neden karar versin ki? her şey kontrolleri altında ve oyları anketler iyi görünm
geçen sene herkes 2020 sonunda erken seçim olacak diyordu. şimdi de 2021 yazı olmasa da en geç seneye sonbaharda seçim olacak diyor. bazıları da 2022 baharında olur en geç diyor. herkes erken seçim diyor da hükümet buna neden karar versin ki? her şey kontrolleri altında ve oyları anketler iyi görünmüyor.
1- rte tekrar aday olamıyor muhabbetinden dolayı olabilir mi böyle bir şey?
2- ak parti bişeyler yapıp milliyetçilik tavanken seçime götürür mü milleti? askeri operasyon, asgari ücrete abartılı zam vs vs
anlamaya çalışıyorum sadece herkesin dillendirdiği seçimi neden istemeleri gerektiğini
1- rte tekrar aday olamıyor muhabbetinden dolayı olabilir mi böyle bir şey?
2- ak parti bişeyler yapıp milliyetçilik tavanken seçime götürür mü milleti? askeri operasyon, asgari ücrete abartılı zam vs vs
anlamaya çalışıyorum sadece herkesin dillendirdiği seçimi neden istemeleri gerektiğini
0
Geçen gün duydum. Ne kadar doğru bilmiyorum ama eğer rte görev süresinin bitimine 1 yıldan fazla varken erken seçime giderse tekrar aday olabiliyor dedi biri. Gerçi aksi olsa ne olacak yasayı değiştirir yine aday olur, dert değil bence. Ama mantıklı geldi.
Diğer bir ihtimal de işler daha kötüye gitmeden erken seçime gidip hem kamu nezdinde güvenoyu tazelemek hem de görev süresini uzatmak isteyebilir hükumet. Ancak günümüz şartlarında epey riskli görüyorum. Ancak bu söylentilerin çıkma sebebi 2023'e kadar başta ekonomi olmak üzere her şey daha da kötüye gidecek. Uzun vadeli bir ekonomik plan yok. Varsa yoksa damat "ekonomimiz yükseliyor" diye sallıyor. Artık çocuklar bile inanmıyor söylediklerine.
Diğer bir ihtimal de işler daha kötüye gitmeden erken seçime gidip hem kamu nezdinde güvenoyu tazelemek hem de görev süresini uzatmak isteyebilir hükumet. Ancak günümüz şartlarında epey riskli görüyorum. Ancak bu söylentilerin çıkma sebebi 2023'e kadar başta ekonomi olmak üzere her şey daha da kötüye gidecek. Uzun vadeli bir ekonomik plan yok. Varsa yoksa damat "ekonomimiz yükseliyor" diye sallıyor. Artık çocuklar bile inanmıyor söylediklerine.
0
Vergi affı geldi.
Ayasofya cami yapıldı.
Abuk subuk askeri harekatler yapılıyor.
Seçim yakında yapılmayacaksa, secim yapılacağı zaman hangi kartları oynayacaklar merak ediyorum.
Bence abd secimini bekliyorlar.
Ayasofya cami yapıldı.
Abuk subuk askeri harekatler yapılıyor.
Seçim yakında yapılmayacaksa, secim yapılacağı zaman hangi kartları oynayacaklar merak ediyorum.
Bence abd secimini bekliyorlar.
0
ABD seçimini bekliyorlar +1
Kabine değişecek diyorlar bir de seçim olmasa da (kesin bilgi değil)
Kabine değişecek diyorlar bir de seçim olmasa da (kesin bilgi değil)
0
AKP surekli anket yaptiran ve secime cok vakit olsa bile surekli secim varmiscasina davranan bir parti. Gecmis basarilari da burdan geliyor zaten.
Oteki taraftan parti kadrolari eski caliskanliklarini kaybetmis durumda. Herkesin derdi devletin kaynaklarina cokmek, kendisine ve yakinina pastadan daha cok pay kapmak. (Teorik olarak eskiden de boyleydi de en azindan kapi kapi dolasiyorlardi) Ekonomi su noktadan sonra surekli bayir asagi oldugu icin saglam oy kaybi var ve genc nesli egitim sistemi uzerinden sekillendirme fikri de iflas etti. Kazanabileceklerini hissettikleri an secim yaparlar ama bir turlu gecici bir nefes alma + oylari stablize etme durumu olusturamiyorlar.
Oteki taraftan parti kadrolari eski caliskanliklarini kaybetmis durumda. Herkesin derdi devletin kaynaklarina cokmek, kendisine ve yakinina pastadan daha cok pay kapmak. (Teorik olarak eskiden de boyleydi de en azindan kapi kapi dolasiyorlardi) Ekonomi su noktadan sonra surekli bayir asagi oldugu icin saglam oy kaybi var ve genc nesli egitim sistemi uzerinden sekillendirme fikri de iflas etti. Kazanabileceklerini hissettikleri an secim yaparlar ama bir turlu gecici bir nefes alma + oylari stablize etme durumu olusturamiyorlar.
0
1. rtenin ve akpnin oyları her geçen gün eriyor.
2. şu an rte 2. döneminde ve cumhurbaşkanı 2. dönemindeyken erken seçim kararı alınırsa tekrardan seçilebilir.
2. şu an rte 2. döneminde ve cumhurbaşkanı 2. dönemindeyken erken seçim kararı alınırsa tekrardan seçilebilir.
0
Bugün Erdoğan kadroların güçlendirilmesini, 30% genç, 30% kadınlarla doldurulmasını istedi. Bana da hazırlık gibi geliyor.
0
Hükümetin erken seçim istediğine dair bir imare yok bu sadece ana muhalefet partisinin dönem dönem ortaya attığı bir iddia. Sanırım ana muhalefet partisi ara sıra kendisini hatırlatmak için böyle bir yola başvuruyor. Hem erken seçim olsa bile AKP'den CHP'ye kayda değer miktarda oy kayacağını sanmıyorum.
Ayasofya camisi sorunu on yıllardan beri gelen kronik bir sorundu ve çözüldü bu meselenin seçim yatırımyla uzaktan yakından alakası yok uluslararası denklemlerle alakalı bir konu hatta Ayasofya'dan önce daha önce müze haline getirilmiş bir çok camii sessiz sedasız aslına döndürüldü Ayasofya sembol olması sebebiyle açılışı biraz gürültülü oldu o kadar. Vergi yapılandırmasıda (af değil af farklı bir şey) rutin bir uygulama seçim yatırımı değil kesinlikle her 3 yılda bir vergi yapılandırması yapılıyor zaten muhtemelen bir 36 ay sonrada yeni bir yapılandırma olacak amaç hem vatandaşa ödeme kolaylığı sağlamak hemde alacakları tahsil etmek.
Ayasofya camisi sorunu on yıllardan beri gelen kronik bir sorundu ve çözüldü bu meselenin seçim yatırımyla uzaktan yakından alakası yok uluslararası denklemlerle alakalı bir konu hatta Ayasofya'dan önce daha önce müze haline getirilmiş bir çok camii sessiz sedasız aslına döndürüldü Ayasofya sembol olması sebebiyle açılışı biraz gürültülü oldu o kadar. Vergi yapılandırmasıda (af değil af farklı bir şey) rutin bir uygulama seçim yatırımı değil kesinlikle her 3 yılda bir vergi yapılandırması yapılıyor zaten muhtemelen bir 36 ay sonrada yeni bir yapılandırma olacak amaç hem vatandaşa ödeme kolaylığı sağlamak hemde alacakları tahsil etmek.
0
Sakinolmamlazim
kendimi bildim bileli tıp okumak istiyorum ama olmadı bir türlü.30 yaşında tıp fakültesi için hazırlanmak saçmalık mı?
kendimi bildim bileli tıp okumak istiyorum ama olmadı bir türlü.
30 yaşında tıp fakültesi için hazırlanmak saçmalık mı?
30 yaşında tıp fakültesi için hazırlanmak saçmalık mı?
0
Ben tıp okumanın ve bitirmenin tam sürecini birkaç gün önce öğrendim, aile hekimi olmayı amaçlamıyorsan olmaz o iş 50 yıl falan sürüyor.
0
Hayır asla değil! Kendinizde o azmi ve potansiyeli görüyorsanız okuyabilirsiniz elbet.
0
hayir. okuybiliriniz. yas sadece sayidir.
ancak doktor maaslarina bakinca, harcadiklari o cabaya degmedigini dusunuyorum.
ancak doktor maaslarina bakinca, harcadiklari o cabaya degmedigini dusunuyorum.
0
Özellikle de devlet hastanelerinde kaç kişi hocaların yaşı ve deneyiminden haberdar muayene olmadan önce?
Bana saçmalık gibi gelmedi, peşinden gidin.
Bana saçmalık gibi gelmedi, peşinden gidin.
0
Tıp puanları yüksek. Temeliniz yoksa ilk seferde kazanmak zor. Ama severek yapabileceğiniz bir meslekse saçmalık değil.
0
büyük ihtimal ile sıfıra yakın sosyal hayatın olucak 5. yılda sen 35 aynı dersi aldığın kişiler 23 olucak. iletişim kurmakta zorlanmam diyorsan sorun yok.
şimdiki siemens health'in almanya'da bir yöneticisi var adam hindistanlı. ailesi çok fakir olduğu için tıp'da okuyamamış elektronik mühendisi olmuş sonra para biriktirip 32 yaşında tıp okumuş.
şimdi siemens'in beyin takımını yönetip tıp sektörüne patent üretiyor.
yanlış anlamaz isen adam artisliğine okumamış yani adam için bu bir yaşam tarzı. zaten hayatı tıp.
ben mesela 100 kere dünyaya gelsem bir kere tıp okumam. o derece uzak konu bana.
şimdiki siemens health'in almanya'da bir yöneticisi var adam hindistanlı. ailesi çok fakir olduğu için tıp'da okuyamamış elektronik mühendisi olmuş sonra para biriktirip 32 yaşında tıp okumuş.
şimdi siemens'in beyin takımını yönetip tıp sektörüne patent üretiyor.
yanlış anlamaz isen adam artisliğine okumamış yani adam için bu bir yaşam tarzı. zaten hayatı tıp.
ben mesela 100 kere dünyaya gelsem bir kere tıp okumam. o derece uzak konu bana.
0
yurtdışında hem kariyer değişimi hem de tıp fakültesinin ikinci bir fakülte olarak okunması sebebiyle çok yaygın görülüyor 30'larında tıp öğrencileri.
ama tabii burası türkiye. insanların belli şartlanmaları var. üniversiteler yüksek lise kıvamında ve yetersiz oldukları için "bir an önce mezun ol, iş bul, evlen" zincirinin bir parçası. çok az kişi okuduğu bölümü gerçekten içselleştiriyor.
bunu yapabileceğinize inanıyorsanız buyrun okuyun bence.
ama tabii burası türkiye. insanların belli şartlanmaları var. üniversiteler yüksek lise kıvamında ve yetersiz oldukları için "bir an önce mezun ol, iş bul, evlen" zincirinin bir parçası. çok az kişi okuduğu bölümü gerçekten içselleştiriyor.
bunu yapabileceğinize inanıyorsanız buyrun okuyun bence.
0
Hiç mantıklı değil. Sen bitirene kadar tıp mezunlarının durumunun ne olacağı belli değil. Özel üniversitelerin yeni hedefi Tıp. O kadar okuyup da hekimlik yapma fırsatı bulamayabilirsin.
Bir de şu ekonomik krizde genel anlamda okumak eğer ki çok başarılı değilsen mantıklı değil.
Bir de şu ekonomik krizde genel anlamda okumak eğer ki çok başarılı değilsen mantıklı değil.
0
hiç mantıklı değil. her şey zamanında güzel. okumanın yaşı yoktur doğru ama bu yaştan sonra tıp okumak hem ruhen hem de zihnen insanı çok yıpratır.
0
İngilizceniz ve fen bilimleriniz çok iyi ise italyada aynı türkiyedekine benzer yabancı öğrenci sınavı var. Onunla ücretsiz ingilizce tıp eğitimi alıp bologna gibi üniversitelerde okuyabilirsiniz. Hem köklü ve dünyada sıralamaya girmiş hem avrupa diploması veren bir yerde okumak (ingiltereye gidip doktorluk yapmak mesela) çok daha mantıklı. Tabi orada geçiminizi idame ettirecek iş ya da hazır para da lazım.
eksisozluk.com
eksisozluk.com
0
Ben 30 yaşındayım fizik tedavi ve rehabilitasyon kazandım bizim bölümde de bir kadın 41 yaşında o da kızı liselere giriş sınavına hazırlanırken ben örnek olmak adına hem de birlikte çalışmak adına sınava girmiş kazanmış. Yani yapabilirsiniz istedikten sonra hersey olur.
Yalnız zor. Hani bi noktadan sonra kafam almıyor o yüzden biraz zor olabilir
Yalnız zor. Hani bi noktadan sonra kafam almıyor o yüzden biraz zor olabilir
0
Bana mantıklı gelmiyor ya. Şimdi bu sene hazırlansan anca seneye başlayacaksın, yaş oldu 31. İntörn olduğunda 35'i geçeceksin, yeri geldiğinde 36-40 saat çalışman gerekecek. 24-25'te beden kaldırıyor da 36-40 yaş arasında kafayı sıyırabilirsin bence. Vücut yeter ulan ben 20'li yaşlarda değilim diyebilir.
0
"okumanin yasi yok" palavradan baska bisey degil. okursun ama sonunda bir cacik olmaz, kendini tatmin edersin o kadar.
Ustune ekleyerek gitmen lazim. Eger simdiye kadar yaptigin seyin ustune tip ekleyince ortaya bulunmaz hint kumasi cikacak ve sen koseyi donecek isen, kendinde de dayanma gucunu goruyorsan girilir. Yoksa duz prastisyen hekim olmak icin 30'dan sonra
yapilmaz.
Ustune ekleyerek gitmen lazim. Eger simdiye kadar yaptigin seyin ustune tip ekleyince ortaya bulunmaz hint kumasi cikacak ve sen koseyi donecek isen, kendinde de dayanma gucunu goruyorsan girilir. Yoksa duz prastisyen hekim olmak icin 30'dan sonra
yapilmaz.
0
Okursun gayet de güzel ve keyifli olur ama her şeyin bir bedeli var. Ailen çocuğun varsa etkilenir, özel hayatın etkilenir. Yurtdışında okumak daha iyi olabilir
0
tip fakültesinde asistanlik yaptim, neden tip diye sordugum da en cok gelen 3 cevap, parasi iyi, gercekten tibba ilgisi olanlar, ailesi doktor olanlardi. cok zor bir bolum ders yuku cok fazla, gercekten istiyorsan yaparsin. yoksa durulacak bir bölüm degil, ki normalde doktorlari pek sevmezdim, egitimi görünce saygim kat kat artti.
baska bolumlere de bakabilirsin. doktor olmmazsin ama tip alaninda calisirsin.
baska bolumlere de bakabilirsin. doktor olmmazsin ama tip alaninda calisirsin.
0
asistanlık sırasında birbirlerine insanca davranmıyorlar. tertipçilik var resmen. yaş orada sorun olabilir. kendinden 10-12 yaş küçüklerden fırça yemek.
0
50 küsür yaşında hukuk fakültesi bitiren tanıdığım var.
Şimdi bu insan çevresini dinlese ne işin var diyeceklerdi. Otur oturduğun yerde diyeceklerdi. Bu yaştan sonra okumak zor diyeceklerdi. Sen yaşına uygun davran diyeceklerdi.
Bunları dinlese çoktan emekli modunda yaşıtları gibi boş boş takılacaktı.
Yani insan isteyince yapar. Ama bahsettiğiniz durumdaki isteğin çok büyük olması lazım ki maddi ve manevi yükünü kaldırabilin:)
Şimdi bu insan çevresini dinlese ne işin var diyeceklerdi. Otur oturduğun yerde diyeceklerdi. Bu yaştan sonra okumak zor diyeceklerdi. Sen yaşına uygun davran diyeceklerdi.
Bunları dinlese çoktan emekli modunda yaşıtları gibi boş boş takılacaktı.
Yani insan isteyince yapar. Ama bahsettiğiniz durumdaki isteğin çok büyük olması lazım ki maddi ve manevi yükünü kaldırabilin:)
0
liberal
Anadolu yakasını çok bilmiyorum, sitede oturmak için fikirtepe nasıl bir yer, işyeri levent.Ya da fikirtepe yerine şuralara bak diyeceginiz yer neresidir.
Anadolu yakasını çok bilmiyorum, sitede oturmak için fikirtepe nasıl bir yer, işyeri levent.
Ya da fikirtepe yerine şuralara bak diyeceginiz yer neresidir.
Ya da fikirtepe yerine şuralara bak diyeceginiz yer neresidir.
0
Fikirtepe'de oturmak için üstüne para vermeleri lazım bana kalırsa. Fikirtepe, Kadıköy'ün pek iyi bir semti değil. Kiralar daha ucuz, genelde öğrenciler tercih ediyordu. Eğer kadınsanız akşam karanlıkta, geç saatlerde tek başınıza, kız kıza rahat, güvenle yürümeniz zor. Benim gündüz vakti markete giderken söz ile taciz edilen çok arkadaşım oldu orada. Eskiden tamamen gecekondu mahallesi gibiydi, yeni yeni siteleşmeleye başladı. Orada site içersinde kirada oturmak yerine başka semtlere bakılabilir. Kuyubaşı, Göztepe'ye bakabilirsiniz.
0
fikirtepe iyi bir semt değil ama kadıköy'deki kentsel dönüşümden sonra "site" olayını burada yaptılar daha çok.
sitede oturma isteğinizin nedeni nedir?
imkânlarından dolayı illa site diyorsanız ataşehir'e bakın.
ya da akasya'ya falan bakabilirsiniz rezidans tarzı bir şey istiyorsanız.
ama onun dışında anadolu yakasında sitede oturmak şart değil.
özellikle kadıköy-maltepe civarında yaşayacaksanız hiç gerek yok.
sitede oturma isteğinizin nedeni nedir?
imkânlarından dolayı illa site diyorsanız ataşehir'e bakın.
ya da akasya'ya falan bakabilirsiniz rezidans tarzı bir şey istiyorsanız.
ama onun dışında anadolu yakasında sitede oturmak şart değil.
özellikle kadıköy-maltepe civarında yaşayacaksanız hiç gerek yok.
0
Fikirtepe, İstanbul'un en boktan bölgelerinden biri. Kentplus ise varoşluğun ortasında yer alan bir rezidans. Evden-işe, işten-eve giderim, yüksek aidat da bana koymaz dersen Kentplus değerlendirilebilir ama sokağa çıktığında huzurlu hissetmek istiyorsan önermem.
0
Merdivenköy'de oturuyorum. Fikirtepenin yanı diyelim.
Çok kötü Fikirtepe. İstediği kadar yenilensin, dönüşüme girsin, siteler açılsın. Devamlı bir karamsar ortam, varotik bir hava var Fikirtepe'de.
Ama insanlarının hiç kötülüğünü görmedim. Tam Fikirtepe'de değilim diye belki.
Parada problem yoksa Acıbadem'e bakın. 5-10 gömlek üstün bir yerde oturmuş olun.
Çok kötü Fikirtepe. İstediği kadar yenilensin, dönüşüme girsin, siteler açılsın. Devamlı bir karamsar ortam, varotik bir hava var Fikirtepe'de.
Ama insanlarının hiç kötülüğünü görmedim. Tam Fikirtepe'de değilim diye belki.
Parada problem yoksa Acıbadem'e bakın. 5-10 gömlek üstün bir yerde oturmuş olun.
0
Fikirtepe iyi bir semt değil. Sitelerle dolu ancak sokakları kapkaranlık, garip bir bölge. İşyerin leventteyse de anadolu yakasında oturmanı önermem, istanbulun en problemli trafik hattını çekersiniz. Avrupa yakasında levent civarında oturmak çok daha mantıklı.
0
Anladığım kadarıyla Fikirtepe'de kentplus ve yeni binaları soruyorsunuz gayet merkezi ve yaşanabilecek bir yer anadolu yakasının en merkezi yerlerindwn biri ve geleceği çok parlak. Fikirtepe neredeyse baştan aşağıya değişti bir kaç yıla mandıra caddesi çok prestijli bir cadde olacak.
0
dissendium
İlkokulda neden toplu yaşam adında bir ders yok?Böyle bir ders olsa ve öğrencilere toplu yaşam kuralları anlatılsa bunun faydası olmaz mı? Çocukların dışarıda birine bir soru sorup cevap aldıktan sonra teşekkür etmesinden, kasa kuyruğunda insanlarla arasında mesafe bırakmasına kadar birçok şey anlat
İlkokulda neden toplu yaşam adında bir ders yok?
Böyle bir ders olsa ve öğrencilere toplu yaşam kuralları anlatılsa bunun faydası olmaz mı? Çocukların dışarıda birine bir soru sorup cevap aldıktan sonra teşekkür etmesinden, kasa kuyruğunda insanlarla arasında mesafe bırakmasına kadar birçok şey anlatılabilir ya da akşam geç bir saatten sonra yüksek sesle müzik dinlememeleri gerektiği söylenebilir. Önemli kanunlar tanıtılabilir. Çevre Kanunu, Hayvanları Koruma Kanunu basitçe anlatılabilir. Çocuklara o yaşta suç ve cezayı anlatmak iyi olmaz mı? İlkokul derslerinin büyük bir kısmı yıllardır aynı. Ülkenin durumu ortada. Neden sistemde önemli değişiklikler yapılmıyor?
Böyle bir ders olsa ve öğrencilere toplu yaşam kuralları anlatılsa bunun faydası olmaz mı? Çocukların dışarıda birine bir soru sorup cevap aldıktan sonra teşekkür etmesinden, kasa kuyruğunda insanlarla arasında mesafe bırakmasına kadar birçok şey anlatılabilir ya da akşam geç bir saatten sonra yüksek sesle müzik dinlememeleri gerektiği söylenebilir. Önemli kanunlar tanıtılabilir. Çevre Kanunu, Hayvanları Koruma Kanunu basitçe anlatılabilir. Çocuklara o yaşta suç ve cezayı anlatmak iyi olmaz mı? İlkokul derslerinin büyük bir kısmı yıllardır aynı. Ülkenin durumu ortada. Neden sistemde önemli değişiklikler yapılmıyor?
0
Bunların temelde aileden gelecek eğitimler, ilkokulda verilecek olanlar pekiştirme olur, aileden gelmiyorsa okuldan gelenin çok işe yarayacağını düşünmüyorum ama koymayanlar bu nedenle koymamazlık yapmıyordur muhtemelen.
0
Hayat bilgisi var. Ayrıca nezaket kuralları ortaokulda Türkçe dersinde de işleniyor da çocuklar öğretmeni değil ailelerini dinler her zaman. Otobüse binince “başkasına yerini verme” diye bol bol tembihlenirler. Bence dediğiniz bilgileri içeren kamu spotları televizyonlarda sürekli yayımlanmalı. Müge Anlı gibi annelerin çokça izlediği programlarda bol bol anlatılmalı. Yoksa başka yolu yok.
0
Eskiden ortaokulda vatandaşlık dersi vardı. Müfredatı aşağı yukarı sizin saydığınız şeylerdi. Hâlâ var mı bilmiyorum.
0
hayat bilgisi dersi tam bunun için yok mu? spesifik şeyler için örnek veriyorsunuz. bazı şeyler ailede öğrenilir. ilkokul bunun için çok geç. hayvan hakları, insan hakları, çocuk hakları belirli gün ve haftalarda detaylıca işleniyor. kuyrukta bekleme, başkasının önüne geçmeme, yürürken başkasına çok yakın yürümeme vs şeyler aileden kazanılır okuldan değil. bu bahsettikleriniz okul içinde pekiştiriliyor şayet aileden görmediyse o an için doğru davranışı gösteriyor çocuk asla içselleştirmiyor. benim gözlemim bu yönde bir öğretmen olarak.
0
Akla gelen ilk şey aile ama şöyle bir sorun var. Aileler de eğitimsiz olabiliyor. Neden eğitim aileden bekleniyor, ben bunu anlamıyorum. Koskoca bakanlık varken, eğitim işi neden ailelere bırakılıyor? Çocuk belki babasından köpeğe taş atmayı öğrenecek, hayatı boyunca köpek görünce taş atacak bu çocuk. Belki de babası trafikte giderken pet şişeyi yol kenarında fırlatacak, çocuk bunu görecek, ileride aynısını yapacak. Benim sorduğum asıl soru neden bu tarz eğitim ülke politikası hâline gelmiyor? Topu aileye atmak zaten yapılabilecek en kolay şey.
Ekleme. Vatandaşlık dersi gördüm ortaokulda. Bahsettiğim şeylerin hiçbiri yoktu. Zaten ortaokul bu bilgilerin verilmesi için bana göre geç bir dönem. Çocuk o yaşa gelene kadar topluma katılmış oluyor zaten.
İkinci ekleme. İnsan aklı sabit değil. Öğrendikçe, düşündükçe gelişen bir yapıda akıl. Bir yanlışın doğrusu öğrenilebilir. Çocuk ailesinden yanlış bir davranış öğrendi diye hayatı boyunca o yanlışı sürdürecek değil. Çocuk iyi bir eğitimle o yanlışı düzeltebilir.
Ekleme. Vatandaşlık dersi gördüm ortaokulda. Bahsettiğim şeylerin hiçbiri yoktu. Zaten ortaokul bu bilgilerin verilmesi için bana göre geç bir dönem. Çocuk o yaşa gelene kadar topluma katılmış oluyor zaten.
İkinci ekleme. İnsan aklı sabit değil. Öğrendikçe, düşündükçe gelişen bir yapıda akıl. Bir yanlışın doğrusu öğrenilebilir. Çocuk ailesinden yanlış bir davranış öğrendi diye hayatı boyunca o yanlışı sürdürecek değil. Çocuk iyi bir eğitimle o yanlışı düzeltebilir.
0
dedim ben sana söylemiş zaten; bu kodların yerleşmesi daha erken yaşlarda oluyor, köpeğe taş atmanın sorun olmadığını babasından öğrenmiş birisi için sen ilkokulda bundan vazgeçirecek eğitimi veremezsin. Zaten bu dediklerinin aksi davranış sergileyen insanlar en azından bi ilkokul okumuştur, bunların bir kısmının da eğitimini almıştır ama bir işe yaramamış belli ki zira toplumun büyük bir kısmında bunların sorun olmadığını düşünüp uygulayan insanlar var. Neden? Çünkü aileden gelmiyor.
0
Eskiden varmış öyle dersler, hatta sanırım adab-ı muaşeret dersi olarak da varmış.
Bizim dönem de az biraz derslerde görmüştük ancak şimdiki sistemde yok maalesef, test odaklı ve yarış atı tabiri cidden geçerli. Ayrıca bilenle bilmeyenin birlikte sınıf geçtiği ve bilenlerin de o zaman niye zorluyorum kendimi dediği bir dönemdeyiz. Biraz müfredatla ilgilenince herkesin görebileceği durumlar bunlar.
Haklısınız kesinlikle böyle dersler olmalı. Masanın üzerinde ayakkabıyla gezilen sonra o masada silinmeden yemek yenilen çağdayız.
Bizim dönem de az biraz derslerde görmüştük ancak şimdiki sistemde yok maalesef, test odaklı ve yarış atı tabiri cidden geçerli. Ayrıca bilenle bilmeyenin birlikte sınıf geçtiği ve bilenlerin de o zaman niye zorluyorum kendimi dediği bir dönemdeyiz. Biraz müfredatla ilgilenince herkesin görebileceği durumlar bunlar.
Haklısınız kesinlikle böyle dersler olmalı. Masanın üzerinde ayakkabıyla gezilen sonra o masada silinmeden yemek yenilen çağdayız.
0
hindistan cevizi
Arkadaşlar selam hukuk fakultesi mezunuyum yuksek lisansim ozel hukuk. Avukatlik yapiyorum bu acik ogretim bolumlerinden biri alanimda bana fayda saglar mi? Yoksa sadece hobi olarak mi seciyim acikogretim bölümünü?
Arkadaşlar selam hukuk fakultesi mezunuyum yuksek lisansim ozel hukuk. Avukatlik yapiyorum bu acik ogretim bolumlerinden biri alanimda bana fayda saglar mi? Yoksa sadece hobi olarak mi seciyim acikogretim bölümünü?
0
Açık öğretim işletme okudum . Sirf askerlik kisa olsun diye.
Bu bölümler , Hobi için bile okunmaz. İllaki öğrenmek istediğiniz birşey varsa . Piyasa ders kitabı videosu dolu.
Bu bölümler , Hobi için bile okunmaz. İllaki öğrenmek istediğiniz birşey varsa . Piyasa ders kitabı videosu dolu.
0
Kesinlikle fayda sağlar. AÖF sistemi eskisi gibi değil tamamen dijitalleşti materyalleri çok kaliteli ve örgün müfredatıyla aynı müfredat. 3 yanlışın 1 doğruyu götürmesi, kredili sisteme geçilmesi ve baraj puanının yükseltilmesi AÖF'ün kalitesini ciddi şekilde artırdı. Ayrıca AÖF sisteminde okutulan bölümler bellidir zaten mühendislik veya tıp eğitimi verilmiyor sonuçta. Hukuk yanında işletme uyumlu olur diye düşünüyorum.
0
Ben bilgisayar mühendisiyim kariyerimden ziyade kendim için çocuk gelişimi okuyorum. Çok güzel şeyler öğrendim. Senede 4 kere 10’ar gün ayırabilecekseniz, ebeveyn olmayı planlıyorsanız öğrenmek niyeti ile okuyabilirsiniz.
İş için de hukuk mezunu arkadaşlarım uluslararası ilişkiler okudu hep.
İş için de hukuk mezunu arkadaşlarım uluslararası ilişkiler okudu hep.
0
matilda
Bu benim çok dikkatimi çekiyor. Yabancı insanlara "siz" diye hitap etmez miyiz? İnsanlar niye dilenciye ya da karnının aç olduğunu söyleyip yiyecek isteyen insanlara "siz" değil "sen" diye hitap ediyor? Kendimizden daha mı düşük seviyede görüyoruz. Bize "muhtaç" olduklarını hissettiğimiz için kendim
Bu benim çok dikkatimi çekiyor. Yabancı insanlara "siz" diye hitap etmez miyiz? İnsanlar niye dilenciye ya da karnının aç olduğunu söyleyip yiyecek isteyen insanlara "siz" değil "sen" diye hitap ediyor? Kendimizden daha mı düşük seviyede görüyoruz. Bize "muhtaç" olduklarını hissettiğimiz için kendimizi üstün mü tutuyoruz? Ben de bunu yapıyordum ama artık benden küçük değilse (çocuk vs) siz diyorum onlar da insan ve herkes kadar saygı duyulmayı hak ediyorlar. Tabii iş taciz boyutuna girmezse..
0
Bir iletişim kurulduysa, ve kısa bir süre daha iletişim sürecekse samimi hissediyoruz sanırım. Dilenci için değil esnaf ile de, müşteri ile de, yolda yardım istediğimiz bir çok kişiyle de senli benli oluyoruz çoğu zaman.
0
dilenciye siz desen yardim etmezsin zaten. o samimiyet kurulmadan yardim etmek de zor insanin dogasi geregi. kaldi ki resmi bir ortam degil de zaten. size gerek yok.
0
Dilencinin sen ve siz ayrımını gözetecek seviyede ince ihtiyaçları yok çünkü. Onun tek ihtiyacı para. Siz diye hitap edip kafasını karıştırmaya gerek yok bence. Siz hitabı hak edilen bir şeyse eğer bunu hak etmeyen insanlar da olmalı. Siz hitabını kim hak etmiyor sorusuna ben bir cevap bulamadım açıkçası.
0
ben demiyorum, kimseye demiyorum, garson, hizmetli, dilenci, cumhurbaşkanı ayırmadan siz diyorum. çünkü tanımam etmem. tanımadığım insan samimiyet alanıma girmez. bunun kişinin sosyal statüsü ile hiçbir ilgisi yok. 15-16 yaş altı çocuklarle iletişim kurmam gerekirse sadece onlara "sen" diyorum. o da çocuk yadırgamasın diye. aynı şekilde bana da ilk dakikadan "sen" diyen şahısı sevmem ve olası en kısa sürede iletişimi keserim, çünkü yüksek ihtimalle ya kişisel alan bilmeyen bir sığır, ya kendisini benden üstün gören bir züppe ya da saygı çerçevesini oluşturamamış bir görgüsüzdür. gerek yoktur.
0
Siz ve sen ile muhtaclik arasinda bag kuramadim ben. Birinin bana "sen" demesi sinir bozucu, yardim edecegim varsa da etmem. Dediginize hak veriyorum matilda. Insanin insan olmaktan oturu kazandigi degerler var, ne durumda olursa olsun.
Senelerce gonullu olarak zor durumlardaki insanlarla calistim, cocuklar disinda, kimseye "sen" demedim.
Senelerce gonullu olarak zor durumlardaki insanlarla calistim, cocuklar disinda, kimseye "sen" demedim.
0
genel gözlemim şu, "yoksul" insana sen deniyor. Yaşlı fakirce bi adam düşün, bir de genç zengin. Yaşlıya sen derler gence siz derler. Türkiye'de öyle ilginç bi gerçeklik var evet.
ben de hep siz derim ama böyle olunca uzak-soğuk insan diyorlar.
ben de hep siz derim ama böyle olunca uzak-soğuk insan diyorlar.
0
sana gösterilen saygı senin kendine gösterdiğin saygıyla doğru orantılıdır. giyimine tavrına sözlerine dikkat edersen sana saygı gösterirler.
dilencinin pazarlama stratejisi zaten kendini acındırmak üzerine kurulu. durumu 10sa karşıdakine 1 gösteriyor. bankta da oturabilir ama yerde oturuyor vs.
dilencinin pazarlama stratejisi zaten kendini acındırmak üzerine kurulu. durumu 10sa karşıdakine 1 gösteriyor. bankta da oturabilir ama yerde oturuyor vs.
0
türkiyede kendinden alt seviyede olduğunu düşündüğü kişilere sen diyor insanlar. garsondur, kasiyerdir, dilencidir... bu tamamen psikolojik. bu kişilere sen diyenler doktora gittiğinde çok yüksek ihtimalle siz der.
almancada da bu sen/siz ayrımı var mesela, doktora gidip sen demezsin fakat müşterilerin garsonlara sen dediği gibi garsonlar da müşteriye sen diyebiliyor samimi görünüyor diye sanırım. türkiyede desen yer yerinden oynar.
almancada da bu sen/siz ayrımı var mesela, doktora gidip sen demezsin fakat müşterilerin garsonlara sen dediği gibi garsonlar da müşteriye sen diyebiliyor samimi görünüyor diye sanırım. türkiyede desen yer yerinden oynar.
0
Dilenciler ayda 8-9 bin tl civarı kazanıyor. Yani Türkiye de çoğu insanın gelirinden yüksek. Verigisi stopajı vs. de yok. Ama kendinizi günde 100 kişiden yalan söyleyerek para istediğinizi hayal edebiliyor musunuz? İşte böyle aşağılık insanlar bunlar. "Siz" saygı duyulan insana hitap şeklidir.
0
@bohr atom modeli, Almanya´da bazi sehirlerdeki cafelerde, barlarda "bar kültürü" oyle oldugu icin "senli benli" konusulabiliyor, ornegin Koln´de normalken, Düsseldorf´da bir garson boyle isinden olur. Ancak genelde ogrenci cafelerinde normal bulunur. Ciddi bir restaurantta asla garson senli benli hitap etmez.
Biri size "sen" diyorsa duzeltebilirsiniz, ozellikle yaslilar yaparlar, Almanlar benim gozlemime gore genelde maalesef gocmenlere boyle yapiyor, dille yapilan bir siddet aslinda.
Biri size "sen" diyorsa duzeltebilirsiniz, ozellikle yaslilar yaparlar, Almanlar benim gozlemime gore genelde maalesef gocmenlere boyle yapiyor, dille yapilan bir siddet aslinda.
0
dilenciye gelene kadar kimlere sen diyor insanlar, buna mı takıldın gerçekten?
0
"Kendimizden daha mı düşük seviyede görüyoruz."
Bence evet. Ve bence kendimizden de düşük seviyedeler. Bir insanın çeşitli başarısızlık ya da kısmetsizliklerden dolayı hayatta başarılı olamayıp borç istemesi başka, dilenmesi başka. Dilenen adam asalaktır. Ben başarmışım bu hayatta karnımı doyuracak seviyeye gelmeyi, o başaramamış. Hem bu nedenle aşağı seviyede hem de bile isteye dilencilik yapıyorsa zaten asalak olduğu için yine aşağı seviyede.
Bence evet. Ve bence kendimizden de düşük seviyedeler. Bir insanın çeşitli başarısızlık ya da kısmetsizliklerden dolayı hayatta başarılı olamayıp borç istemesi başka, dilenmesi başka. Dilenen adam asalaktır. Ben başarmışım bu hayatta karnımı doyuracak seviyeye gelmeyi, o başaramamış. Hem bu nedenle aşağı seviyede hem de bile isteye dilencilik yapıyorsa zaten asalak olduğu için yine aşağı seviyede.
0
Türkçe'nin hatalı kullanımı ve bozulmasından dolayı. Tanımadığı bir dilenciye "siz" yerine "sen" diye hitap edenlerin bunu statü farkı oluşturmaktan için kullandıklarından şüphe yok fakat Türkçe'de kendinden yaşça büyüklere ve yabancı kimselere "sen" değil "siz" diye hitap edilir.
0
black mamba
5 yıl önce falan dolar 2.5 - 3 lirayken bir yerde yıl sonu doların 4 lira olacağını duymuştum. yok artık o kadar olmaz sallıyorlar dedim ama oldu. bu yıl dolar 6.5 lirayken yıl sonunda 8 lira olacağını okumuştum sözlükte yok artık demiştim. ama gördüğümüz gibi 8 lira oldu. keşke bu soruyu bu beklent
5 yıl önce falan dolar 2.5 - 3 lirayken bir yerde yıl sonu doların 4 lira olacağını duymuştum. yok artık o kadar olmaz sallıyorlar dedim ama oldu. bu yıl dolar 6.5 lirayken yıl sonunda 8 lira olacağını okumuştum sözlükte yok artık demiştim. ama gördüğümüz gibi 8 lira oldu. keşke bu soruyu bu beklentilerini okduğum insanlara sorsaydım ama nerede okuduğumu hatırlamıyorum. bu insanlar bu beklentilerini neye göre belirliyor ve tahminleri tutuyor? bankalar da sanırım bazı hesapları yıl sonu dolar beklentisine göre yapabiliyor. ya da apple da sanırım ürünlerini çoktan yüksek kura göre fiyatladı. bunu nasıl hesaplıyorlar?
0
dövizin artacağını biliyorsun o sebeple herkesin birikimi dövizde.
sorun ne zaman ne kadar artacağını nerede duraksayacağını bilebilmek. ona göre yatırım yapabilmek.
yoksa zaten türkiye'nin katma değerli bir ürünü yok. ekonomi iyi denilen dönem yurtdışından alınan kredilerin harcandığı yıllar sadece.
sorun ne zaman ne kadar artacağını nerede duraksayacağını bilebilmek. ona göre yatırım yapabilmek.
yoksa zaten türkiye'nin katma değerli bir ürünü yok. ekonomi iyi denilen dönem yurtdışından alınan kredilerin harcandığı yıllar sadece.
0
Ülkede üretim yok, tüketim çok.
Üretimin artması için atılan adım yok. Gitgide fakirlesiyoruz. Ve fakirlesecegiz. Bu ortamda liranın düşeceğini bilmek çok da zor değil.
Üretimin artması için atılan adım yok. Gitgide fakirlesiyoruz. Ve fakirlesecegiz. Bu ortamda liranın düşeceğini bilmek çok da zor değil.
0
yok çıkacağı bariz. yıllardır çıkıyor zaten. ama 4-5 yıl önce yıl sonu 4 lira olacak diye okudum ve 4 lira oldu, 5 lira değil. bu yıl da sözlükte 8 lira olacak diye okumuştum. 7 ya da 9 lira olmadı 8 lira oldu.
0
evet, teknik analize bakan bunu çok öncesinde görebiliyordu zaten. hepsi de çok zengin oldular.
0
döviz artınca kimse zengin olmuyor. sadece paranın değerini koruyorsun.
eve gelen doğalgaz, elektrik, suyu pompalayan pompa
pazardan aldığın sebzeyi getiren kamyonun mazotu
sütü içtiğin ineğin yemi
demir
plastik
dolar ile.
o sebeple ddolarda parası olan zengin olmaz. sadece eşyasının değerini korumaya çalışır.
eve gelen doğalgaz, elektrik, suyu pompalayan pompa
pazardan aldığın sebzeyi getiren kamyonun mazotu
sütü içtiğin ineğin yemi
demir
plastik
dolar ile.
o sebeple ddolarda parası olan zengin olmaz. sadece eşyasının değerini korumaya çalışır.
0
Kimse bilemez tamamen tesadüf. Bu şekilde tarih verenlere A. Y. gibi şarlatan iktisatçılara itibar etmeyin. 2018'de 10 TL olacak diyorlardı algıları ellerinde patladı . 31 Mart seçimlerinden sonra 10 TL'yi geçecek diyorlardı yine tutmadı :) Dalgalı kur politikasında döviz arz ve talebe göre fiyatlanır kimse 90'lı yıllardaki gibi devalüasyon falan beklemesin iniş ve çıkışlar ani olmaz. Bu arada ben orta vadede TL'nin ABD doları karşısında değerleneceğini ve hatta muhtemelen 2006 - 2007'deki fiyatlamalara gelebileceiğini düşünüyorum. Döviz kuru dahili meselelerden çok dışardaki gelişmelere göre fiyatlanıyor (ABD'nin cari açığı, ABD - Çin ekonomik çekişmesi, ticaret savaşları vs.) Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalarda bu dalgalanmalar daha hızlı oluyor fakat dünyada dolarizasyondan hızlı bir kaçış var özellikle gelişmekte olan ülkelerde.
0
damat geçen çıkmış 8-9 dan toplayıp 15 den satacaklarmış diye dalga geçiyordu.
ben damatı dinliyorum artık. üstü kapalı yatırım tavsiyesi veriyor. insanlarda beğenmiyor. daha napsın adam.
www.youtube.com
ben damatı dinliyorum artık. üstü kapalı yatırım tavsiyesi veriyor. insanlarda beğenmiyor. daha napsın adam.
www.youtube.com
0
dizicolleague
Döviz bürosuna baktım, makas çok fazla piyasadan ve vergi alıyor. Bankalara baktığımda ise 2 kuruş fark var piyasadan. Bankadan döviz alıp, ertesi gün gidip paramı çeksem herhangi bir vergi, ek ücret vb kesiliyor mu? Şu anki durumda bir sürpriz çıkmazsa bankadan almak daha cazip görünüyor.
Döviz bürosuna baktım, makas çok fazla piyasadan ve vergi alıyor. Bankalara baktığımda ise 2 kuruş fark var piyasadan. Bankadan döviz alıp, ertesi gün gidip paramı çeksem herhangi bir vergi, ek ücret vb kesiliyor mu? Şu anki durumda bir sürpriz çıkmazsa bankadan almak daha cazip görünüyor.
0
insomniac
Çocuklar çingene. Bıçak çekiyorlar. Napılabilir?
Çocuklar çingene. Bıçak çekiyorlar. Napılabilir?
0
Eger yapabiliyorsan seni görmeyecekleri bir mesafeden telefonla kaydet. Sosyal medyadan yayinla, ifsa olsunlar. :/
Üzgünüm ama polisin umursamadigi bir senaryoda adaleti sosyal medya temin eder :(
Üzgünüm ama polisin umursamadigi bir senaryoda adaleti sosyal medya temin eder :(
0
ülkeye bak aq. çocuklardan bile nefret eder oldum. bencede @chitosanın dediği yapılabilir
0
@chitosan çingen çocuğunu mu ifşalıcan afdhwasfa. fark ettirmeden sağlam sopalıcan anca öyle olur. polis uğraşmaz onnlarla
0
ifşala hocam
maalesef cozum bu
patron sirketi gibi, ülkede sıkıntı patrona ulastı mı cozum oluyor.
maalesef cozum bu
patron sirketi gibi, ülkede sıkıntı patrona ulastı mı cozum oluyor.
0
illa ki bunların çekindikleri birileri vardır mahallede, bekçiler belki bilmiyorum tanıyorlardır.
bence de video kanıt olarak çekilebilir. internete koymak gerekmiyor. ilgilenecek kişiye göstermek için.
bence de video kanıt olarak çekilebilir. internete koymak gerekmiyor. ilgilenecek kişiye göstermek için.
0
we are floating in space
gerçek hayatta saklı şehirler, puzzle'la açılan gizli geçitler, korsan adaları falan bulabilir miyiz?
gerçek hayatta saklı şehirler, puzzle'la açılan gizli geçitler, korsan adaları falan bulabilir miyiz?
0
Google earth ün ortaya çıkması ile bir çok yeni keşifler yapılmakta. 2018 mozambik'te bir dağın tepesindeki düzlükte orman keşfedilmiş ve bilinen tarihte insan oğlu ilk kez oraya ayak basmış.
yani dünya üzerinde ve altında daha bir çok keşfedilmemiş yerler, uygarlıklar saklı olması muhtemel.
işin puzzle konusuna gelirsek; olması muhtemel
yani dünya üzerinde ve altında daha bir çok keşfedilmemiş yerler, uygarlıklar saklı olması muhtemel.
işin puzzle konusuna gelirsek; olması muhtemel
0
Hazine olması mümkün. Ama büyük ihtimalle bir yerlerde gömülüdür. Uncharted 4 benzeri bir şey olması zor. Gemilerin batması nedeniyle okyanusların dibinde altın, gümüş olduğunu söyleyebilirim ama kanıtlayamam.
0
invictae
Bağış yapacağım. Üniversitedeyken hep lösev'e gönderirdim. Şimdi Darüşşafaka düşünüyorum. Benim bildiğim bir olumsuzlukları yok. Ama çok da gündemime düşmez böyle şeyler, uzağım.Sorum: Darüşşafaka'ya güvenir misiniz? Bir yamuğu var mı? Teşekkürler...
Bağış yapacağım. Üniversitedeyken hep lösev'e gönderirdim. Şimdi Darüşşafaka düşünüyorum. Benim bildiğim bir olumsuzlukları yok. Ama çok da gündemime düşmez böyle şeyler, uzağım.
Sorum: Darüşşafaka'ya güvenir misiniz? Bir yamuğu var mı?
Teşekkürler...
Sorum: Darüşşafaka'ya güvenir misiniz? Bir yamuğu var mı?
Teşekkürler...
0
Sorunun cevabı evet güvenilir ancak şunu belirteyim Türkiye'deki dernekler dernekler kanununa vakıflar ise vakıflar kanununa tabiidir ve bu kurumsal yapılar devlet tarafındam ciddi şekilde devlet tarafından denetlenir. Söz gelimi herhangi bir dernek / vakıfta uygunsuz bir şey olmuşsa bu şahsidir ve kurumu bağlamaz denetimde ortaya çıkar zaten. Özellikle vakıflar işi çok ciddiye alınıyor. Yani halk arasında konuşulan veya sosyal medyada vakıflar aleyhine yapılan karalamaların aslı astarı yok.
0
le jeune turc
Nörolojiyi doğru kullandığımdan emin değilim. Demeye çalıştığım beyin veya vücut kimyasındaki bir arızadan mı kaynaklanıyor bu nane? Yoksa psikolojik olup bizim beynimizi yönlendirmemizle birtakım kimyasal hormonlarım salınımıyla mı ortaya çıkıyor belirtileri?Mesela aileme bir şey olacak korkusu, eğ
Nörolojiyi doğru kullandığımdan emin değilim. Demeye çalıştığım beyin veya vücut kimyasındaki bir arızadan mı kaynaklanıyor bu nane? Yoksa psikolojik olup bizim beynimizi yönlendirmemizle birtakım kimyasal hormonlarım salınımıyla mı ortaya çıkıyor belirtileri?
Mesela aileme bir şey olacak korkusu, eğitimini aldığım mesleği 2 senedir benden kaynaklanmayan sebeplerle yapamamam, bilimsel bir şey okuduğumda gelen “Ben de alanımda böyle yazabilirdim” hayıflanması falan bunlar bende çarpıntı, göğüs sıkışması, iyi hissetmeme hâli yapıyor. Peki bana böyle hissettiren fiziksel bir bozukluk mu, vücut kimyasının anlık değişimi mi yoksa tamamen kendini şartlayıp kendine öyle hissetme emri verme falan mı?
Bu mereti nasıl yeneceğim? Sanki son zamanlarda panik atağa çevirdi. Ölümden zerre korkmadığım hâlde kalbim sıkışır gibi oluyor ve aklıma ölüm geliyor. Üstüne de çok gidiyorum bu meselenin. Kafeini tamamen bıraktım mesela. Balık yağı ve magnezyum ve b12 takviyeleri alıyorum ara ara. Aslında üstüne gitmeyip böyle bir problemim yokmuş gibi mi davranmalıyım? Özetle ben ne yapmalıyım iyi hissetmek için? İyi hissetmek kitabını okuyamadım. Çünkü anksiyete kelimesi bile anksiyete yapıyor.
Mesela aileme bir şey olacak korkusu, eğitimini aldığım mesleği 2 senedir benden kaynaklanmayan sebeplerle yapamamam, bilimsel bir şey okuduğumda gelen “Ben de alanımda böyle yazabilirdim” hayıflanması falan bunlar bende çarpıntı, göğüs sıkışması, iyi hissetmeme hâli yapıyor. Peki bana böyle hissettiren fiziksel bir bozukluk mu, vücut kimyasının anlık değişimi mi yoksa tamamen kendini şartlayıp kendine öyle hissetme emri verme falan mı?
Bu mereti nasıl yeneceğim? Sanki son zamanlarda panik atağa çevirdi. Ölümden zerre korkmadığım hâlde kalbim sıkışır gibi oluyor ve aklıma ölüm geliyor. Üstüne de çok gidiyorum bu meselenin. Kafeini tamamen bıraktım mesela. Balık yağı ve magnezyum ve b12 takviyeleri alıyorum ara ara. Aslında üstüne gitmeyip böyle bir problemim yokmuş gibi mi davranmalıyım? Özetle ben ne yapmalıyım iyi hissetmek için? İyi hissetmek kitabını okuyamadım. Çünkü anksiyete kelimesi bile anksiyete yapıyor.
0
imkanınız varsa direk uzman yardımı alın.
onun dışında meditasyon gibi şeyler denenebilir.
onun dışında meditasyon gibi şeyler denenebilir.
0
Dahili bir organdaki bozukluk veya vitamun eksikliğide psikolojik rahatsızlıklara sebep olabilir, insülin direncide, tiroidle ilgili rahatsızlıklarda olabilir veya beyin tümörü gibi nörolojik rahatsızlıklarda. İşin kötüsü psikiyatri sadece sonuca odaklanıyor sebep çözülmediği sürece ömür boyu psikiyatri ilaçlarına maruz kalabilirsiniz.
0
uzun yıllar anksiyeteden çekmiş birisi olarak bayağı bir araştırma yapmıştım.
okuduğum akademik bir makalede böbreklerle ilgili olduğu/olabileceği yazıyordu. üzerinden yıllar geçtiği için kaynağı bulabilir miyim bilmiyorum fakat detaylı olarak araştırdığımda benim durumuma net olarak uyuyordu ki ilaç kullanıyordum o sıralarda ve doktoruma gidip durumu açıkladığımda (nörolog) epilepsi için kullandığım ilacın böbrekten süzüldüğü için böyle etkileri olabileceğini, dilersem ilacımı değiştirebileceğini söyledi. tereddütsüz kabul ettim. değiştirdiğim ilaç böbrekten süzülmüyordu. değişim sürecinde anksiyetemin yanı sıra panik atak nöbetleri de geçiriyordum. olağan bir durummuş bu. fakat bir süre sonra anksiyetemi çok büyük oranda kırmıştım. ekmek almaya dahi gidemeyen bir insanken, baya çevresindekiler arasında parlayan, popüler birisi olmuştum. elbette aniden olmadı bu fakat %60'ı 1-2 ay içerisinde düzelmişti.
uzun yıllardan bu yana çok ama çok zor durumda kalmadıkça ilaç kullanmamaya dikkat ediyorum. ilaç kullanmıyor olsam da zaman zaman anksiyete nöbetleri olabiliyor. örneğin her şey belirli bir düzende ilerlerken, ortada psikolojik olarak tetikleyici bir faktör bulunmuyorken de gerçekleşebiliyor. bir örneğini dün yaşadım. dün yetersiz uyku ile geçirmek zorunda kaldım günümü. hareketsizliği de ekleyince anksiyetem tetiklendi tekrardan. bu şekilde nadir de olsa zaman zaman anksiyete nöbetleri geçirebiliyorum.
ayrıca aileye bir şey olacak korkusu anksiyeteden ziyade panik atakla ilgili sanırım. o aradaki farkı iyice gözlemleyip öğrenmekte fayda var. çünkü ilaç değişim sürecinde anksiyeteden fazlasını yaşıyordum, tıpkı bahsettiğiniz gibi ailenin başına bir şey gelecek korkusu, ölüm korkusu gibi hisler bunaltıyordu. bunun panik atak olduğunu öğrenmiştim. anksiyeteden farklıydı baya.
bir de bir makalede anksiyetenin kibirle ilgili olduğunu da okumuştum. insanın kibrini büyüttükçe sürekli dışarıdan kendisini incelediğini, örneğin bir ortamda genellikle insanların kendisi hakkında ne düşündüğüne sosyalleşmekten daha fazla kafa yorduğunu, ve bunu artık bir huy haline getirip sürekli kendisini gördüğü konum ve insanların onu gördüğünü düşündüğü konum arasında bir çatışmadan ve sonucu olarak anksiyeteden bahsediyordu. detaylarını hatırlayamasam da genel olarak böyleydi ki bu da tam olarak benim o dönemki durumuma uyuyordu.
hem fizyolojik hem de psikolojik faktörlerin her ikisi de geçerliydi benim için diyebilirim. en azından benim durumumda aralarında bağlantı vardı.
okuduğum akademik bir makalede böbreklerle ilgili olduğu/olabileceği yazıyordu. üzerinden yıllar geçtiği için kaynağı bulabilir miyim bilmiyorum fakat detaylı olarak araştırdığımda benim durumuma net olarak uyuyordu ki ilaç kullanıyordum o sıralarda ve doktoruma gidip durumu açıkladığımda (nörolog) epilepsi için kullandığım ilacın böbrekten süzüldüğü için böyle etkileri olabileceğini, dilersem ilacımı değiştirebileceğini söyledi. tereddütsüz kabul ettim. değiştirdiğim ilaç böbrekten süzülmüyordu. değişim sürecinde anksiyetemin yanı sıra panik atak nöbetleri de geçiriyordum. olağan bir durummuş bu. fakat bir süre sonra anksiyetemi çok büyük oranda kırmıştım. ekmek almaya dahi gidemeyen bir insanken, baya çevresindekiler arasında parlayan, popüler birisi olmuştum. elbette aniden olmadı bu fakat %60'ı 1-2 ay içerisinde düzelmişti.
uzun yıllardan bu yana çok ama çok zor durumda kalmadıkça ilaç kullanmamaya dikkat ediyorum. ilaç kullanmıyor olsam da zaman zaman anksiyete nöbetleri olabiliyor. örneğin her şey belirli bir düzende ilerlerken, ortada psikolojik olarak tetikleyici bir faktör bulunmuyorken de gerçekleşebiliyor. bir örneğini dün yaşadım. dün yetersiz uyku ile geçirmek zorunda kaldım günümü. hareketsizliği de ekleyince anksiyetem tetiklendi tekrardan. bu şekilde nadir de olsa zaman zaman anksiyete nöbetleri geçirebiliyorum.
ayrıca aileye bir şey olacak korkusu anksiyeteden ziyade panik atakla ilgili sanırım. o aradaki farkı iyice gözlemleyip öğrenmekte fayda var. çünkü ilaç değişim sürecinde anksiyeteden fazlasını yaşıyordum, tıpkı bahsettiğiniz gibi ailenin başına bir şey gelecek korkusu, ölüm korkusu gibi hisler bunaltıyordu. bunun panik atak olduğunu öğrenmiştim. anksiyeteden farklıydı baya.
bir de bir makalede anksiyetenin kibirle ilgili olduğunu da okumuştum. insanın kibrini büyüttükçe sürekli dışarıdan kendisini incelediğini, örneğin bir ortamda genellikle insanların kendisi hakkında ne düşündüğüne sosyalleşmekten daha fazla kafa yorduğunu, ve bunu artık bir huy haline getirip sürekli kendisini gördüğü konum ve insanların onu gördüğünü düşündüğü konum arasında bir çatışmadan ve sonucu olarak anksiyeteden bahsediyordu. detaylarını hatırlayamasam da genel olarak böyleydi ki bu da tam olarak benim o dönemki durumuma uyuyordu.
hem fizyolojik hem de psikolojik faktörlerin her ikisi de geçerliydi benim için diyebilirim. en azından benim durumumda aralarında bağlantı vardı.
0
Merhaba, kişiden kişiye degisiyor psikolojik mi nörolojik mi oldugi ancak anksiyete ataklarına iyi gelen bir kaç yöntem var.
-meditasyon: beyindeki etki tepki kosullanmalarini değiştiriyor.
-sağlıklı beslenmek
-spor ozellikle koşu yardımcı oluyor.
Bir de atak anında duyularımızı yoklamak da o anı kolay atlamayı sağlıyor.
-ne görüyorum:etrafinda 3 nesne say vs gibi.
Bir de daha kalıcı çözüm için terapi şart.
Bende en çok terapistimin ne hissediyorsun sorusu işe yaradı. Atak geldiğinde o nada ne hissediyorum duygumu nesnellestirmeye çalışıyorum.
Gecmis olsun
-meditasyon: beyindeki etki tepki kosullanmalarini değiştiriyor.
-sağlıklı beslenmek
-spor ozellikle koşu yardımcı oluyor.
Bir de atak anında duyularımızı yoklamak da o anı kolay atlamayı sağlıyor.
-ne görüyorum:etrafinda 3 nesne say vs gibi.
Bir de daha kalıcı çözüm için terapi şart.
Bende en çok terapistimin ne hissediyorsun sorusu işe yaradı. Atak geldiğinde o nada ne hissediyorum duygumu nesnellestirmeye çalışıyorum.
Gecmis olsun
0
Tavsiyelerim
-Bilişsel davranışçı terapi desteği almak
-İyi Hissetmek ve Acar Baltaş, Stres ve Baş Etme Yolları kitabı
-İnternetten bulunabilecek Düşünce kayıt formları (terapistin desteğiyle hergün doldurmak)
-Beyhan Budak videoları izlemek (Kaygı, endişe, anksiyete hakkındaki videolar)
-Düzenli yürüyüş
-Kahve, çay, kolayı hayattan çıkarmak
-Uyku saatlerini düzenlemel
-Stres veren kişi, durumları tespit edip, gerekirse uzak kalmak
-Rahatlatan faaliyetleri düzenli olarak yapmak (yürüyüş, sıcak duş, kitap okumak)
-Bilişsel davranışçı terapi desteği almak
-İyi Hissetmek ve Acar Baltaş, Stres ve Baş Etme Yolları kitabı
-İnternetten bulunabilecek Düşünce kayıt formları (terapistin desteğiyle hergün doldurmak)
-Beyhan Budak videoları izlemek (Kaygı, endişe, anksiyete hakkındaki videolar)
-Düzenli yürüyüş
-Kahve, çay, kolayı hayattan çıkarmak
-Uyku saatlerini düzenlemel
-Stres veren kişi, durumları tespit edip, gerekirse uzak kalmak
-Rahatlatan faaliyetleri düzenli olarak yapmak (yürüyüş, sıcak duş, kitap okumak)
0
sizofren06
ankaraya gelirken yolda afyonda patates satıcıları var ordan patates alayım dedim. adam bana dedi bu 10 kilo 25 tl. pazarlıkla 20 tlye aldım. neyse eve geldim tarttım patates 6 kilo cıktı. şimdi bu adam neden müşteriyi dolandırır? bir daha ben antalya dönüşü patates alır mıyım? bizim küçük esnafımız
ankaraya gelirken yolda afyonda patates satıcıları var ordan patates alayım dedim. adam bana dedi bu 10 kilo 25 tl. pazarlıkla 20 tlye aldım. neyse eve geldim tarttım patates 6 kilo cıktı. şimdi bu adam neden müşteriyi dolandırır? bir daha ben antalya dönüşü patates alır mıyım? bizim küçük esnafımız neden böyle?
0
Yol üstü satış yaptığı adamı bağlamasına gerek yok. Herkesi tek atımlık görüyor ondan.
0
arnold hakli olmakla birlikte genel olarak bizim esnafta biz adam carpma anlayisi var evet. yani musteri doner dolasir gelir kaygisi olmasa hemen hepsi carpacak da allahtan musteriyi baglama durumu var o yuzden bazilari carpmiyor :)
Hele pandemi sonrasi iyice azittilar sanki...
Hele pandemi sonrasi iyice azittilar sanki...
0
(bkz: köylü kurnazlığı)
köylü milletinde utanma diye bir şey yok ki, çocukluğum geçti köylerde hepsi çıkarcı ve kıskanç tipler. iyilik yapmayı enayilik olarak dürüst olmayı da mallık olarak gören tipler.
muhtemelen senin arkandan şöyle demiştir "lan zaten ucuza satıyorum(kime göre) bi de gelmiş pazarlık yapıyor aldım 20 lirasını kaç kilo geliyosa 10 kilo diye yolladım" diye kahvede anlatıyodur
köylü milletinde utanma diye bir şey yok ki, çocukluğum geçti köylerde hepsi çıkarcı ve kıskanç tipler. iyilik yapmayı enayilik olarak dürüst olmayı da mallık olarak gören tipler.
muhtemelen senin arkandan şöyle demiştir "lan zaten ucuza satıyorum(kime göre) bi de gelmiş pazarlık yapıyor aldım 20 lirasını kaç kilo geliyosa 10 kilo diye yolladım" diye kahvede anlatıyodur
0
Türk esnafı yarını düşünmez üstat, günü kurtarma derdindedir, vizyondan ve stratejiden anlamaz, o anda cebine girecek olan paranın derdindedir.
Ben yan komşum olan kırtasiyeden bir koli a4 kağıdı soruyorum 110 TL fiyat çekiyor aynı marka kağıdın bir kolisi piyasada 60-70 TL civarı. Türk esnafının geneli vurkaç şeklinde gerilla taktiği uygulamayı dedelerinden genetik olarak almış, müşterinin tekrar gelip gelmemesi umurunda bile değil.
Ben yan komşum olan kırtasiyeden bir koli a4 kağıdı soruyorum 110 TL fiyat çekiyor aynı marka kağıdın bir kolisi piyasada 60-70 TL civarı. Türk esnafının geneli vurkaç şeklinde gerilla taktiği uygulamayı dedelerinden genetik olarak almış, müşterinin tekrar gelip gelmemesi umurunda bile değil.
0
kaldırıp indirirken 10 kilo olmadığını nasıl farketmediniz ben ona takıldım.
0
Yukarıda gayet iyi anlatmışlar sebeplerini. Çok derin analiz yapmaya gerek yok aslında. Ticareti veya üretimi düzgün, yasal ve iyi yapmak oldukça zordur. Bir fabrikada da, bir dükkanda da bunun örneklerini görebilirsin. Ama uzun vadede işini iyi yapan kazanıyor. Bu yüzden işletmelerin yüzde 80'i ilk 2 yılda kapatıyor. Burada tercih müşteriye kalıyor. Riski azaltmak mümkün. Misal, alkol alırken büyük market zincirinden alırım. Özellikle rakı ve viski vb sahtesinin çok olduğu şeyleri. Elektronik alacaksam güvenilir yerlerden almaya çalışırım. Farklı yerlerden fiyat alıp, gerekli araştırmayı yaparım. Dolandırılmadan, kazıklanmadan alışveriş yapmak yüzde 99 bizlerin elinde.
0
Yalova-Pendik iskelesi önünde salatalık satarlar, 4 kilo diye başlıyor. Eşimin el tartısı iyidir. Kaç sene önceydi, tartarım ben bunu arabadaki tartıyla dedi,nitekim 2,5 kilodan biraz fazla geldi. Neden böyle yapıyorsun dedik, yılık yılık gülüyor. Herkesin arabasında tartı mı var, yol boyu yiyecen bitecek işte, dedi.
Ahlaki yozlaşma Turgut Özal döneminden beri gittikçe arttı, ama artık yakalanınca utanma da kalmadı.
Ahlaki yozlaşma Turgut Özal döneminden beri gittikçe arttı, ama artık yakalanınca utanma da kalmadı.
0
Ben de biraz seytanin avukatligini yapayim. :)
Kendimizi koylunun yerine koyalim. Butun sene ugrasmisim bir urun yetistirmisim. Biraz bahce tarla olayini bilenler hadisenin ne kadar me$akkatli oldugunu bilir, bunun capasi var, tohumu var, gumresi var, sulamasi var, bocegi ilaclamasi var allah var. Biz patates sogan der geceriz, ama arkasinda ciddi bir alin teri var.
Ulkede zaten tarimin degeri yerle yeksan olmus. Araci bir suru cakal var, senin normalde kilosunu 5 liraya satman gereken seye 1 lira vermiyorlar. Sen de aradaki cakallari ortadan kaldirmak alin terinin hakkini almak icin yol kenarina tezgah kurmussun satmaya calisiyorsun. Butun gun 40 derece gunesin altinda mal gibi beklemek zorundasin ki eldeki mali curumeden satabilesin. Her duran yerli turist pazarlik yapiyor, senin fiyatini kirmaya calisiyor. Ayni adamlar buyuk marketlerden urun alirken pazarlik yapamiyor ama..
Valla ben de bir noktadan sonra eksik tartmaya baslardim herhalde, acik soyliyim. Oyle basa boyle tarak.
Ben koylu ile pazarlik yapmiyorum, hatta cogu zaman ustu kalsin cekerim. Adamlara ne zaman velinimet gozuyle bakip ona gore muamele cekeriz, o noktadan sonra onlardan duzgun davranislar beklemeye yuzumuz olur. Su anda ben adamlara pek hak vermiyor degilim. Uzucu ama durum bu.
Kendimizi koylunun yerine koyalim. Butun sene ugrasmisim bir urun yetistirmisim. Biraz bahce tarla olayini bilenler hadisenin ne kadar me$akkatli oldugunu bilir, bunun capasi var, tohumu var, gumresi var, sulamasi var, bocegi ilaclamasi var allah var. Biz patates sogan der geceriz, ama arkasinda ciddi bir alin teri var.
Ulkede zaten tarimin degeri yerle yeksan olmus. Araci bir suru cakal var, senin normalde kilosunu 5 liraya satman gereken seye 1 lira vermiyorlar. Sen de aradaki cakallari ortadan kaldirmak alin terinin hakkini almak icin yol kenarina tezgah kurmussun satmaya calisiyorsun. Butun gun 40 derece gunesin altinda mal gibi beklemek zorundasin ki eldeki mali curumeden satabilesin. Her duran yerli turist pazarlik yapiyor, senin fiyatini kirmaya calisiyor. Ayni adamlar buyuk marketlerden urun alirken pazarlik yapamiyor ama..
Valla ben de bir noktadan sonra eksik tartmaya baslardim herhalde, acik soyliyim. Oyle basa boyle tarak.
Ben koylu ile pazarlik yapmiyorum, hatta cogu zaman ustu kalsin cekerim. Adamlara ne zaman velinimet gozuyle bakip ona gore muamele cekeriz, o noktadan sonra onlardan duzgun davranislar beklemeye yuzumuz olur. Su anda ben adamlara pek hak vermiyor degilim. Uzucu ama durum bu.
0
delidiyorum
sorum şu;bebe değilim öncelikle ~40. yaklasık 1 yıldır, akşam alkolü kontrollü almama rağmen sabah kötü uyanıyorum. Yani limitlerim bellidir benim 2 bira, 2 kadeh rakı ya da yarım şişeden biraz fazla şarap. Bunlardan biriyle çakırkeyif çok güzel bir gece geçiriyorum. baş dönmesi vs zaten yok ancak
sorum şu;
bebe değilim öncelikle ~40. yaklasık 1 yıldır, akşam alkolü kontrollü almama rağmen sabah kötü uyanıyorum. Yani limitlerim bellidir benim 2 bira, 2 kadeh rakı ya da yarım şişeden biraz fazla şarap. Bunlardan biriyle çakırkeyif çok güzel bir gece geçiriyorum. baş dönmesi vs zaten yok ancak sabah olduğunda kafam ağırlaşmış, midem bulanır halde, hatta hafif baş dönmesiyle uyanıyorum. ilk bir iki seferde herhalde farkında olmadan gece cok kaçırdım diye düşündüm ama tekrarlıyor, bu durum başına gelen veya fikri olan var mıdır?
bebe değilim öncelikle ~40. yaklasık 1 yıldır, akşam alkolü kontrollü almama rağmen sabah kötü uyanıyorum. Yani limitlerim bellidir benim 2 bira, 2 kadeh rakı ya da yarım şişeden biraz fazla şarap. Bunlardan biriyle çakırkeyif çok güzel bir gece geçiriyorum. baş dönmesi vs zaten yok ancak sabah olduğunda kafam ağırlaşmış, midem bulanır halde, hatta hafif baş dönmesiyle uyanıyorum. ilk bir iki seferde herhalde farkında olmadan gece cok kaçırdım diye düşündüm ama tekrarlıyor, bu durum başına gelen veya fikri olan var mıdır?
0
Alkol aldığın günler su tüketimini artır düzelir, yaş ilerledikçe mekanik işlemlerin gerçekleşmesi için daha fazla tork gücüne ihtiyaç duymaya başlıyor sistem, onda da eskiden 1 birim suya ihtiyaç duysa yaşlandıkça 5 birim suya ihtiyaç duymaya başlıyor, o da dehidre edebiliyor.
0
Yas ilerledikce vucudun alkolu metabolize etmesi de yavasliyordur. Yatmadan once bol su/maden suyu icin.
0
Özellikle belli bir yaştan sonra fermente içkileri bırakıp distile içkilere geçmenin metabolizma için daha rahatlatıcı olduğunu okumuştum. Belki bir alakası olabilir.
0
hmmm evet haklısınız zaten çok içen biri değilim bundan olabilir, sabah uyandığımda 1 ltyi içtim bi anda. su konusundaki tavsiyelerinizi dikkate alacağım. distile içki konusuna da katılıyorum, değişmek lazım yavaştan.
0
artık haftada 5 kez falan takılıyoruz, haliyle sabah işe giderken baş ağrısı ve halsizlik çok oluyordu.(10 bira falan her akşam)
uyurken yoğurt, ayran ya da kefir içiyorum bol bol. takviye olsun diye sabah uyandığımda da içiyorum. tüm gün hiç alkol tüketmemiş gibi oluyorsun. umarım işe yarar.
37e
uyurken yoğurt, ayran ya da kefir içiyorum bol bol. takviye olsun diye sabah uyandığımda da içiyorum. tüm gün hiç alkol tüketmemiş gibi oluyorsun. umarım işe yarar.
37e
0
Aksam yatmadan bir limon, sabah kalkinca bir limon sikip shut yapin. Ciddi fark yaratir. Bir de ertesi gun vucuttab alkol ve etkilerini uzaklastirmanin baslica kurali kardio egzersizi, kosu yuruyus boks artik ne olursa... yatarak ve hareketsiz kalarak cok gec atlatiliyor...
0
Sebastian
5-6 yil once bir kez ozel bir psikiyatriste gitmistim. az doz bir antidepresan yazmisti 7 ay kadar kullanip birakimistim. cok cok azdi hatta dozu dasimdi pilotluk icin basvuru yapmayi dusunuyorum. bu antidepresan sorun olur mu? basvuru sartlarinda vs internette aradim ama tam bilgi bulamadim, emin o
5-6 yil once bir kez ozel bir psikiyatriste gitmistim. az doz bir antidepresan yazmisti 7 ay kadar kullanip birakimistim. cok cok azdi hatta dozu da
simdi pilotluk icin basvuru yapmayi dusunuyorum. bu antidepresan sorun olur mu? basvuru sartlarinda vs
internette aradim ama tam bilgi bulamadim, emin olamadim sorayim istedim. tesekkurler
simdi pilotluk icin basvuru yapmayi dusunuyorum. bu antidepresan sorun olur mu? basvuru sartlarinda vs
internette aradim ama tam bilgi bulamadim, emin olamadim sorayim istedim. tesekkurler
0
özelse görebilirler mi ki? kırmızı reçete falan değilse sanmam bile.
benimkiler e-nabızda çıkmıyor. rapor vs. gerektirmeyenler.
benimkiler e-nabızda çıkmıyor. rapor vs. gerektirmeyenler.
0
Rapor gerektirmeyenler e nabızda çıkmıyor +1
Fakat eğer başvuru yapacağınız yer THY ise iki kez düşünmenizi öneririm. Aylardır eğitimi yarım kalmış arkadaşlarım var. 2. Seneleri dolacak daha akademi bitmedi.
Sadece son mülakatı bekleyen 2 arkadaşım var, onların da mülakatını “ileri bir tarihe” aldıklarını söylemişler. Hali hazırda f/o olanlarla konuşuyorum, bu mülakatlarda olumsuz dönebilirler diye yorum yapıyorlar mesela. Yani covid 19’un havacılık sektörünü nasıl vurduğu düşünülürse, çok idealist olmamak gerekiyor diye düşünüyorum.
Fakat eğer başvuru yapacağınız yer THY ise iki kez düşünmenizi öneririm. Aylardır eğitimi yarım kalmış arkadaşlarım var. 2. Seneleri dolacak daha akademi bitmedi.
Sadece son mülakatı bekleyen 2 arkadaşım var, onların da mülakatını “ileri bir tarihe” aldıklarını söylemişler. Hali hazırda f/o olanlarla konuşuyorum, bu mülakatlarda olumsuz dönebilirler diye yorum yapıyorlar mesela. Yani covid 19’un havacılık sektörünü nasıl vurduğu düşünülürse, çok idealist olmamak gerekiyor diye düşünüyorum.
0
bir tanıdığım thy'deki akademiye kabul edildi ancak bu sebeple ilişiği kesildi.arkadaş devlet hastanesi psikiyatra görünmüş bir kaç kere. şöyle de absürt bir süreç yaşanmış. güya biri arayıp ihbar etmiş.
ben buna kesinlikle inanmadım. e-nabızdan bu veriyi çektiklerini ancak kvkk'ya aykırı olduğu için böyle bir tutuma girdiklerini düşündüm. başvuru sürecinde ancak olmuyor bu olay, her şey tamamlandıktan, arkadaş mevcut işinden ayrılıp bu eğitime başladıktan sonra yaşanmış.
ben buna kesinlikle inanmadım. e-nabızdan bu veriyi çektiklerini ancak kvkk'ya aykırı olduğu için böyle bir tutuma girdiklerini düşündüm. başvuru sürecinde ancak olmuyor bu olay, her şey tamamlandıktan, arkadaş mevcut işinden ayrılıp bu eğitime başladıktan sonra yaşanmış.
0
late viper
Bizim yakınlardaki cami iyice coştu, telefon ile baktım 94DB gördüm. Tamam telefon ile ölçüm kesin değil ama bir fikir veriyor. Aşırı bir ses var. Bu durum nereye şikayet edilir?
Bizim yakınlardaki cami iyice coştu, telefon ile baktım 94DB gördüm. Tamam telefon ile ölçüm kesin değil ama bir fikir veriyor. Aşırı bir ses var. Bu durum nereye şikayet edilir?
0
Bir tane havalı tüfek al hoparlörü kevgire çevir. Şikayet etsen bile bir halt olmayacak
0
jepa
meclisten geçen kanun ne kadar uygulanır bilmiyorum ama mevcut durumla ilgili bir şey sormak istiyorum.örneğin ara sıra gündeme gelen c.başkanına, bazı ünlü şahıslara, şehitlere vs.. hakaret eden kişiler 1-2 gün içinde yakalanıp tutuklanıyor. bu kişilerin ip bilgilerini twitter ya da facebook polise
meclisten geçen kanun ne kadar uygulanır bilmiyorum ama mevcut durumla ilgili bir şey sormak istiyorum.
örneğin ara sıra gündeme gelen c.başkanına, bazı ünlü şahıslara, şehitlere vs.. hakaret eden kişiler 1-2 gün içinde yakalanıp tutuklanıyor. bu kişilerin ip bilgilerini twitter ya da facebook polise veriyor mu yoksa gerçek isimleriyle ve fotoğrafla hesap açtığı için mi bulunuyorlar?
örneğin ara sıra gündeme gelen c.başkanına, bazı ünlü şahıslara, şehitlere vs.. hakaret eden kişiler 1-2 gün içinde yakalanıp tutuklanıyor. bu kişilerin ip bilgilerini twitter ya da facebook polise veriyor mu yoksa gerçek isimleriyle ve fotoğrafla hesap açtığı için mi bulunuyorlar?
0
Twitter teoride bilgi veriyorum dese de Türkiye'den hiçbir kullanıcının bilgisini vermemiş şimdiye kadar. Hesaba veya bir tweete Türkiye'den erişimi kısıtlama taleplerinin ise %10 civarına olumlu yanıt vermiş. 6 aylık periyotlar halinde yayınlanan şu raporlara bakabilirsin: transparency.twitter.com
0
facebook vermiyor. ceza mahkemesi olarak facebook'un amerikadaki merkezi dahil yazı gönderdik, bizim ülkemizde hakaret suç değil diyerek vermediler.
ha durum değiştiyse, bilemem.
ha durum değiştiyse, bilemem.
0
Techsavvy
tüketilirse nelerle karşılaşılır?canım çekiyo.
tüketilirse nelerle karşılaşılır?
canım çekiyo.
canım çekiyo.
0
Kurt yapar, tenya yapar, tavuk varsa zehirler belki de öldürür. Yani yiyebilirsin afiyet olsun.
0
Canınız mi çekiyor? Ben her seferinde burnumu tıkaya tıkaya veriyorum, sizin nasıl caniniz çekti; şaşırdım.
İçinde insanın yemediği hayvan organları vardır muhtemelen ama siz bilirsiniz.
İçinde insanın yemediği hayvan organları vardır muhtemelen ama siz bilirsiniz.
0
Hayvan leşlerinden, çiftlik ve mezbahane artıklarından falan üretiliyor onlar sakın yemeyin.
0
icim urperiyor
Belli ki karsiliginda bisey veriyorlar, bu degirmenin suyu nereden geliyor? Ne zaman bitecek?
Belli ki karsiliginda bisey veriyorlar, bu degirmenin suyu nereden geliyor? Ne zaman bitecek?
0
Dolar dusuyor (Mayis'ta 100 olan DXY simdi 94, yani Dolar Mayis'tan beri %6 deger kaybetti). Ama TL daha hizli dustugu icin TL karsisinda Dolar sabit gibi gozukuyor. Mesela Euro/TL'ye bakarsaniz TL'nin dusus hizini daha net gorursunuz.
Dolarin dususu Merkez Bankasi'nin piyasaya Dolar vererek Dolari kontrol etmeye calismasini da kolaylastirmis oluyor.
Dolarin dususu Merkez Bankasi'nin piyasaya Dolar vererek Dolari kontrol etmeye calismasini da kolaylastirmis oluyor.
0
Cevap veriyorum,
Bkz. Matbaa, fotokopi makinasi, basip cogaltiyorlar. Artik akliniza devaminda ne geliyorsa
İmza marx.
Bkz. Matbaa, fotokopi makinasi, basip cogaltiyorlar. Artik akliniza devaminda ne geliyorsa
İmza marx.
0
1. ABD doları şu an dünyada gerçek değerinin çok üzerinde zaten.
2. İktisatta "değirmenin suyu bitmesi" gibi düz mantık yaklaşımlar daha çok klasik iktisat okulunda kullanılmıştır. Günümüzde iktisat çok daha çetrefilli.
3. Azerbaycan'daki sabit kur politikası geri kalmışlığın bir göstergesidir. Piyasa ekonomisine yeni yeni adapte oldukları için onlarda sabit kuru bırakıp serbest kura geçecekler. Ayrıca sabit kur politikası 2000'li yıllara kadar Türkiye'de uygulandı.
2. İktisatta "değirmenin suyu bitmesi" gibi düz mantık yaklaşımlar daha çok klasik iktisat okulunda kullanılmıştır. Günümüzde iktisat çok daha çetrefilli.
3. Azerbaycan'daki sabit kur politikası geri kalmışlığın bir göstergesidir. Piyasa ekonomisine yeni yeni adapte oldukları için onlarda sabit kuru bırakıp serbest kura geçecekler. Ayrıca sabit kur politikası 2000'li yıllara kadar Türkiye'de uygulandı.
0
owaki
Eve yakın bi mekan akşam başlayıp şuan dahil gürültülü müzik çalıyor. Mekan nerede bilmiyorum bile ama evde eşlik edebiliyorum o kadar sesli.1-)Bu gece müzik yapma işinin hukuki boyutu hakkında kısa bilgi, cezası nedir, ne şartlarda legaldir vs2-)nereye şikayet edilir? 155 arayıp ses yapıyorlar ders
Eve yakın bi mekan akşam başlayıp şuan dahil gürültülü müzik çalıyor. Mekan nerede bilmiyorum bile ama evde eşlik edebiliyorum o kadar sesli.
1-)Bu gece müzik yapma işinin hukuki boyutu hakkında kısa bilgi, cezası nedir, ne şartlarda legaldir vs
2-)nereye şikayet edilir? 155 arayıp ses yapıyorlar dersem yeterli olur mu? zabıta,155,cimer hangisi?
3-) kesin birileri şikayet ediyodur ama devam ettiğine göre mekan sahibi nüfuzlu biri olup polis molis sallamıyor olabilir, polis şikayetçinin adını verebilir mi?
şuan böyle: www.youtube.com
1-)Bu gece müzik yapma işinin hukuki boyutu hakkında kısa bilgi, cezası nedir, ne şartlarda legaldir vs
2-)nereye şikayet edilir? 155 arayıp ses yapıyorlar dersem yeterli olur mu? zabıta,155,cimer hangisi?
3-) kesin birileri şikayet ediyodur ama devam ettiğine göre mekan sahibi nüfuzlu biri olup polis molis sallamıyor olabilir, polis şikayetçinin adını verebilir mi?
şuan böyle: www.youtube.com
0
zabıtaya şikayet edebilirsiniz. çalıştığım otelde canlı müzik yapınca şikayet olunca zabıta geliyordu. canlı müzik için izin belgesi olmalı, onu kontrol ederler. ayrıca cihatla ses seviyesini de ölçerler, sınırın üstünde çıkarsa 3-4 bin tl cezası var sanırım. normalde gece 12ye kadar izin verilir.
0
Çevre ve şehircilik bakanlığına şikayet edebilirsiniz. Gelip desibe lölçümü yaparlar ve kanuni limitlerin üzerinde ses varsa cezai müeyyide uygulanır.
0
everythingok
diyelim ki bugün bir cinayete vs kurban gittik. katilin bulunması için falan devlet yazışmaları kontrol etmek ister. herhangi bir sosyal medya şirketi giriş için izin verir mi? terör olayları falan farklı kategoride herhalde. izin veriyorsa bence hukuki değil.
diyelim ki bugün bir cinayete vs kurban gittik. katilin bulunması için falan devlet yazışmaları kontrol etmek ister. herhangi bir sosyal medya şirketi giriş için izin verir mi? terör olayları falan farklı kategoride herhalde. izin veriyorsa bence hukuki değil.
0
kim kime izin veriyorsa? :D
o tarz durumlarda olası bir cinayet vs varsa devlet sosyal medya platformundan yazışmaları istiyor. Gerisi de şirkete kalmış. ama facebook devletlerle çok yakın bu tarz talepleri kabul eden içli dışlı bir şirket onlar mesela paylaşıyor. twitter bu konuda biraz daha dik duruşlu paylaştığı durumlar olsa da değerlendirmesi biraz daha katı.
ama sonuçta ortada bir ölüm varsa ve katil bulunacaksa yazışmalar paylaşılabiliyor. hesabın şifresini vermekle aynı şey değil bu ayrıca.
o tarz durumlarda olası bir cinayet vs varsa devlet sosyal medya platformundan yazışmaları istiyor. Gerisi de şirkete kalmış. ama facebook devletlerle çok yakın bu tarz talepleri kabul eden içli dışlı bir şirket onlar mesela paylaşıyor. twitter bu konuda biraz daha dik duruşlu paylaştığı durumlar olsa da değerlendirmesi biraz daha katı.
ama sonuçta ortada bir ölüm varsa ve katil bulunacaksa yazışmalar paylaşılabiliyor. hesabın şifresini vermekle aynı şey değil bu ayrıca.
0
antikadimag
2 yıl yurtdışında olacak biri bu parayı ne yapsın. yurtdışında bu paraya ihtiyacı olmayacak.altın, döviz, fon?
2 yıl yurtdışında olacak biri bu parayı ne yapsın. yurtdışında bu paraya ihtiyacı olmayacak.
altın, döviz, fon?
altın, döviz, fon?
0
Ben bu işlerden hiç anlamam anlayan arkadaşlar daha net bilgilendirme yaparlar ama altın bu sıralar uçuşta, öyle de devam edecek gibi gözüküyor ama fiziki alınmazsa %1 vergisi var.
0
son birkaç yılın verilerine bakılırsa uzun vadede en çok kazandıran altın
0
2025 Türkiye Eurobond (yıllık %5.50 net getiri)
altın yükselebilir de düşebilir de; tüm para tek kalem riskli şeye basılmamalı.
altın yükselebilir de düşebilir de; tüm para tek kalem riskli şeye basılmamalı.
0
Kapalicarsidan kulce altin alip, bir kamu bankasinin merkezi bir subesinde 2 yillik kirasi pesin odenmis bir kiralik kasaya koyup unutsun. İmza karlmarx.
Edit. Cevaplardan birisinde borsa uzun vadede her zaman kazandirir denmis. Dogru degil.
Edit. Cevaplardan birisinde borsa uzun vadede her zaman kazandirir denmis. Dogru degil.
0
delnaja
Turkiyenin guney ve ege kiyilarina bakarken kibrisa da bakayim dedim daha cok begendim acikcasi. Lakin bunun hukuki boyutu nedir? Taninmayan bir ulkede toprak yatirimi dogru mudur?Yapan ve yapmayi dusunen varsa yardimci olursaniz memnun olurum.
Turkiyenin guney ve ege kiyilarina bakarken kibrisa da bakayim dedim daha cok begendim acikcasi. Lakin bunun hukuki boyutu nedir? Taninmayan bir ulkede toprak yatirimi dogru mudur?
Yapan ve yapmayi dusunen varsa yardimci olursaniz memnun olurum.
Yapan ve yapmayi dusunen varsa yardimci olursaniz memnun olurum.
0
Sevmezler onlar öyle Turklerin gelip oralarda ev falan yaptirmasini diye biliyorum.
0
Dunya KKTC'yi, Turkiye topragi olarak goruyor. Elin Ingilizi Guneyde olsun, Kuzeyde olsun catir catir ev, dukkan aliyor. Kendisi olmasa yerli araci firmalari devreye sokup yine aliyor. Para olduktan sonra Papua Yeni Gineden de alinir.
Bu arada Kibrisli Turkler, Turkiye Turkunu sevmez muhabbeti sadece Eksi'de var. Ne orada yazligi olup gidenlerden, ne de orada dogup buyumus insanlardan duydum. Efendi, kendini bilen insan her yerde kabul gorur.
Bu fikir benim de aklima geldi ama Alanya, Mersin gibi yerlerin sicagini dusundukce, vazgectim. Eskiden su sorunu vardi ama son yillardaki projelerle onlar da asildi sanirim.
Bu arada Kibrisli Turkler, Turkiye Turkunu sevmez muhabbeti sadece Eksi'de var. Ne orada yazligi olup gidenlerden, ne de orada dogup buyumus insanlardan duydum. Efendi, kendini bilen insan her yerde kabul gorur.
Bu fikir benim de aklima geldi ama Alanya, Mersin gibi yerlerin sicagini dusundukce, vazgectim. Eskiden su sorunu vardi ama son yillardaki projelerle onlar da asildi sanirim.
0
Türkiye KKTC'yi tanıyor ve sizde Türkiye vatandaşı iseniz bir sorun olmaz. KKTC günden güne gelişiyor mantıklı bir yatırım olur neden olmasın?
0
turkiye'den giden ogrencilere sterlin uzerinden kiraya verirsin iste daha ne istiyorsun :D
0
4 Yıl KKTC'de yaşamış birisi olarak sorunuza cevap vereyim hemen,
Önce bir karşılaştırma yapalım örnekler üzerinden gidelim, diyelim ki cebinizde 500 bin TL paranız var ve bununla gayrimenkul yatırımı yapmak istiyorsunuz, elimizde 2 seçenek var birisi Türkiye diğeri KKTC
Bu 500K Tl ile Türkiye'de alabileceğiniz bir evi kiraya verdiğinizde aylık ortalama 1500 TL'ye kiraya verebilirsiniz, bunu herhangi bir sarı renkli siteden kontrol edebilirsiniz.
Aynı 500K TL ile KKTC'de alacağınız bir evi şehre göre Aylık 300 Pound ile 450 Pound arası kiraya verebilirsiniz Eğer ev Girne'de ise hem çok kolay kiraya verirsiniz hem de fiyatı 450 Pound üzerine bile çıkabilir. Bugünün kuruyla 450 Pound 3800 TL yapıyor yani 2 katından fazla bir kira geliri var.
Türkiye'de aldığınız bir evi kiraya vermeniz durumunda amortisman süresi 25+ Yıl, KKTC'de alırsanız max 15 yıl.
Gelelim diğer avantajlarına;
Eğer KKTC'de bir gayrimenkul sahibi olursanız başvuru yapmanız durumunda 1 yıllık oturma izni alabiliyorsunuz bu oturma iznini her yıl yenileyebiliyorsunuz 11 yıl sonunda başvurmanız durumunda KKTC vatandaşı olabiliyorsunuz.
Gelelim KKTC'de ev almanın zorluğuna;
Eğer Türk vatandaşı iseniz KKTC'den ev almak çok kolay ama Türkiye kadar değil tabi,
Öncelikle almak istediğiniz ev ile satıcı arasında anlaşma yapılıyor arkasından İç İşleri bakanlığına ev alma için izin başvurusu yapıyorsunuz bu başvuruyu doğurdan siz yapabilirsiniz ya da bir avukata devrederek avukat aracılığı ilke yapabilirsiniz avukat önermem gereksiz pahalı ve hemen her işlemde sizi de çağırıyor zaten. Başvurunuzun ardından KKTC diplomasisinin yavaş işlemesi nedeniyle bazen 3 ay bekleyebiliyorsunuz evi alabilmek için bu sürenin sonunda izin çıkar ve arkasından Koçan (Tapu) işlemleri başlatılır tapuyu elinize almanız neredeyse 6 ay sürüyor ama koçan elinizde yoksa bile istediğinizi yapabiliyorsunuz elektrik açma, oturma vs.
KKTC son zamanlarda bir kuluçka sürecine girdi, adada her şey olabilir, mevcut hükümet Türkiye'nin kontrolünden çıkmak istiyor Türkiye ise buna yanaşmıyor haliyle, ancak her geçen gün Kıbrısın önemi daha da artıyor. İngiliz vatandaşları marketten peynir alır gibi arsa ve ev alıyor. Kıbrısın konumu tüm dünya için oldukça önemli.
Kıbrısın hala bir geçici ateşkes durumunda olduğunu da hatırlatayım fiilen savaş bitmiş değil yani öyle bir yer ki olacakları öngörmek çok zor.
Sözün özü KKTC'ye yatırım yapılır mı? Evet yapılır.
Önce bir karşılaştırma yapalım örnekler üzerinden gidelim, diyelim ki cebinizde 500 bin TL paranız var ve bununla gayrimenkul yatırımı yapmak istiyorsunuz, elimizde 2 seçenek var birisi Türkiye diğeri KKTC
Bu 500K Tl ile Türkiye'de alabileceğiniz bir evi kiraya verdiğinizde aylık ortalama 1500 TL'ye kiraya verebilirsiniz, bunu herhangi bir sarı renkli siteden kontrol edebilirsiniz.
Aynı 500K TL ile KKTC'de alacağınız bir evi şehre göre Aylık 300 Pound ile 450 Pound arası kiraya verebilirsiniz Eğer ev Girne'de ise hem çok kolay kiraya verirsiniz hem de fiyatı 450 Pound üzerine bile çıkabilir. Bugünün kuruyla 450 Pound 3800 TL yapıyor yani 2 katından fazla bir kira geliri var.
Türkiye'de aldığınız bir evi kiraya vermeniz durumunda amortisman süresi 25+ Yıl, KKTC'de alırsanız max 15 yıl.
Gelelim diğer avantajlarına;
Eğer KKTC'de bir gayrimenkul sahibi olursanız başvuru yapmanız durumunda 1 yıllık oturma izni alabiliyorsunuz bu oturma iznini her yıl yenileyebiliyorsunuz 11 yıl sonunda başvurmanız durumunda KKTC vatandaşı olabiliyorsunuz.
Gelelim KKTC'de ev almanın zorluğuna;
Eğer Türk vatandaşı iseniz KKTC'den ev almak çok kolay ama Türkiye kadar değil tabi,
Öncelikle almak istediğiniz ev ile satıcı arasında anlaşma yapılıyor arkasından İç İşleri bakanlığına ev alma için izin başvurusu yapıyorsunuz bu başvuruyu doğurdan siz yapabilirsiniz ya da bir avukata devrederek avukat aracılığı ilke yapabilirsiniz avukat önermem gereksiz pahalı ve hemen her işlemde sizi de çağırıyor zaten. Başvurunuzun ardından KKTC diplomasisinin yavaş işlemesi nedeniyle bazen 3 ay bekleyebiliyorsunuz evi alabilmek için bu sürenin sonunda izin çıkar ve arkasından Koçan (Tapu) işlemleri başlatılır tapuyu elinize almanız neredeyse 6 ay sürüyor ama koçan elinizde yoksa bile istediğinizi yapabiliyorsunuz elektrik açma, oturma vs.
KKTC son zamanlarda bir kuluçka sürecine girdi, adada her şey olabilir, mevcut hükümet Türkiye'nin kontrolünden çıkmak istiyor Türkiye ise buna yanaşmıyor haliyle, ancak her geçen gün Kıbrısın önemi daha da artıyor. İngiliz vatandaşları marketten peynir alır gibi arsa ve ev alıyor. Kıbrısın konumu tüm dünya için oldukça önemli.
Kıbrısın hala bir geçici ateşkes durumunda olduğunu da hatırlatayım fiilen savaş bitmiş değil yani öyle bir yer ki olacakları öngörmek çok zor.
Sözün özü KKTC'ye yatırım yapılır mı? Evet yapılır.
0
inanılmaz mantklı bir eylem olur. muhteşem doğası,havası ve manzarası ile burada yaşamak herkesin hayali olmalı.
turkkocan.com
turkkocan.com
0
elektr10
Bu içecekten İstanbul'da bulabilir miyim? Özellikle şunun tadına bayılıyorum hem gazlı hem de çok şekerli olmayan ferahlatıcı bir tadı var: https://charitea.com/en/product/charitea-mate/ Bilmeyenler için: https://en.wikipedia.org/wiki/Mat%C3%A9_(drink)
Bu içecekten İstanbul'da bulabilir miyim?
Özellikle şunun tadına bayılıyorum hem gazlı hem de çok şekerli olmayan ferahlatıcı bir tadı var: charitea.com
Bilmeyenler için: en.wikipedia.org(drink)
Özellikle şunun tadına bayılıyorum hem gazlı hem de çok şekerli olmayan ferahlatıcı bir tadı var: charitea.com
Bilmeyenler için: en.wikipedia.org(drink)
0
Resimdeki gibi hazır soğuk içecek olarak olduğunu sanmıyorum ama mate çayı olarak aktarlardan veya Suriyelilere ait marketlerden alabirsiniz.
0
salahaddin
150 bin TL biriktirdim eur karsiligi. Şu an faizler düşük diyorlar, Türkiye den bir ev alıp yatırım yapmak çok mu saçma? Mantıklı bulan var mı?Kiracılı eski oturduğum yerde 170-180 bin e 2+1 alınabilir.Alternatif birikimi nasıl yapmayı tavsiye edersiniz? Hepi topu 20 bin eur birikmiş.
150 bin TL biriktirdim eur karsiligi. Şu an faizler düşük diyorlar, Türkiye den bir ev alıp yatırım yapmak çok mu saçma? Mantıklı bulan var mı?
Kiracılı eski oturduğum yerde 170-180 bin e 2+1 alınabilir.
Alternatif birikimi nasıl yapmayı tavsiye edersiniz? Hepi topu 20 bin eur birikmiş.
Kiracılı eski oturduğum yerde 170-180 bin e 2+1 alınabilir.
Alternatif birikimi nasıl yapmayı tavsiye edersiniz? Hepi topu 20 bin eur birikmiş.
0
Neden turkiye'ye yatirim yapiyorsunuz anlamadim. Bir suru yatirim aracı var Avrupa'da. Bence redditte falan bakip Almanya yatirim araclarini ogrenin.
Çünkü amaciniz ileride tr'ye dönmekse o zaman tamam ama ileride o yatirimi euroya dondurmek isterseniz kuş olacak.
Çünkü amaciniz ileride tr'ye dönmekse o zaman tamam ama ileride o yatirimi euroya dondurmek isterseniz kuş olacak.
0
hocam
türkiye de banka faizi haric garanti bir iş yok basında durmazsan
o da tl faiz
döviz faiz bir işe yaramıyor
ha su var
ailen vs. kirada oturuyorsa
20 bin euroyu peşinat olarak ver
bir ev alın oturacak
türkiye de banka faizi haric garanti bir iş yok basında durmazsan
o da tl faiz
döviz faiz bir işe yaramıyor
ha su var
ailen vs. kirada oturuyorsa
20 bin euroyu peşinat olarak ver
bir ev alın oturacak
0
Krediyi tl ile çekip euro ile ödeyeceğiniz için çok kısa sürede komik rakamlara dönecek ödemeniz, bu açıdan güzel görünüyor, evet. Öte yandan o evin 10 sene sonra bile kazancı geçtim, aynı euro karşılığını verebileceğini düşünüyor musunuz? Bence euro, eve kıyasla daha fazla kıymetlenir. Ama tabi inşaat sektörü tamamen çöker, 10 yıl boyunca tr'de hiç yeni ev yapılmazsa, nüfus da böyle artmaya devam ederse yatırım olarak mantıklı olabilir.
0
Türkiye'de gayrimenkule yatırım yapmanızı tavsiye ederim. Gayrimenkul fiyatları hiç bir zaman geriye gitmez uzun vadede her zaman kazançlıdır. Gayrimenkul yatırımı uzun vadeli yatırım olduğu için minimum 5-10 yıllık süreleri baz alarak değerlendirmenizi tavsiye ederim. Misal olarak 10 yıl önce 50 bin TL'Lik evler şu an 600 bin TL. Gayrimenkule olan talep hiç bir zaman azalmaz öyle ki 2 dünya savaşı, ekonomik krizler ve darbelerin olduğu dönemlerde bile gayrimenkul piyasası kısa süreli gerilese bile her daim kazandırmıştır. Konut yatırımı ile hem her yıl artan kira geliri elde edersiniz hemde rayiç değer her yıl artar. Avrupa'da çalıştığınız için Türkiye'de yatırım yapmanız kur farkından dolayı çok mantıklı. Aynı yatırımı avrupada yapamazsınız.
0
Almanyada calisan biri olarak ev almaniz sacma olur. Tavsiyelerim: Turkiyede Eurobond almak,Turkiyede arazi almak.ALmanyadan ETF almak.IB,Degiro,Trading 212 gibi platformlar uzerinden son dedigimi yapabilirsiniz.Yuzlerce cesit ETF var.
Bu arada ev alirsaniz evin kira geliri icin Almanyada da vergi vereceginizi biliyorsunuz degil mi?
Bu arada ev alirsaniz evin kira geliri icin Almanyada da vergi vereceginizi biliyorsunuz degil mi?
0
birisi
Merhaba,Yarın Gaziantep - Rize arası gitmem gerekiyor. İki yol seçeneğim var.1) Kahramanmaraş - Sivas - Trabzon - Rize2) Sanliurfa - Diyarbakır - Bingöl - Erzurum - Rizeİki yol da km olarak neredeyse aynı.. Birinci yoldan daha önce çok gidip geldim o yolu biliyorum. Bu sefer biraz farklılık olsun di
Merhaba,
Yarın Gaziantep - Rize arası gitmem gerekiyor. İki yol seçeneğim var.
1) Kahramanmaraş - Sivas - Trabzon - Rize
2) Sanliurfa - Diyarbakır - Bingöl - Erzurum - Rize
İki yol da km olarak neredeyse aynı.. Birinci yoldan daha önce çok gidip geldim o yolu biliyorum. Bu sefer biraz farklılık olsun diye ikinci yoldan gitmek istiyorum ama güvenlik endişelerim var.
2014 yılında Diyarbakır Bingöl yolunu pkk nin kapatıp kimlik kontrolü falan yaptığı haberleri var.
AÜ an bu yolda durum nedir bilen var mı? Karı koca ve 1 yaşında çocukla gideceğiz. Bir sorun yaşar mıyız?
Yarın Gaziantep - Rize arası gitmem gerekiyor. İki yol seçeneğim var.
1) Kahramanmaraş - Sivas - Trabzon - Rize
2) Sanliurfa - Diyarbakır - Bingöl - Erzurum - Rize
İki yol da km olarak neredeyse aynı.. Birinci yoldan daha önce çok gidip geldim o yolu biliyorum. Bu sefer biraz farklılık olsun diye ikinci yoldan gitmek istiyorum ama güvenlik endişelerim var.
2014 yılında Diyarbakır Bingöl yolunu pkk nin kapatıp kimlik kontrolü falan yaptığı haberleri var.
AÜ an bu yolda durum nedir bilen var mı? Karı koca ve 1 yaşında çocukla gideceğiz. Bir sorun yaşar mıyız?
0
2014'ten sonra hendek çatışmaları başladı zaten, onlarca ilçe darma duman edildi asayişi sağlamak adına,şu an o tarz bişey mümkün değil. ben 2. yoldan antepte gelmiştim geçen sene, liceden falan geçiyorsun işte kontrol falan oluyor yolda başka bişey yok. her gün binlerce insan kullanıyor o yolları.
0
Erzurum-Çat-Karlıova-Bingöl yolundan şimdi Elazığa geldim,hiç bir sıkıntı yok sadece yol çok virajlı. Güvenlik açısından tek bu sorun var. Asker jandarma polis devamlı yolda kimlik kontrolü yapıyor zaten.
0
Lice yol üstündeyse düşünmek lazım. Buradan insanlara bişey olmaz demek doğru değil. Bişey olur demek de yanlış ama düşünmek lazım.
0
2016'ya kadar yol kesmeler kimlik kontrolleri vardı 2016 sonrası tamamen temizlendi havada 7/24 İHAlar tarafından gözetleniyor Türkiye hudutları içerisinde son 500 terörist kaldığı tahmin ediliyor onlarda başlarını kaldıracak durumda değiller. İçiniz rahat olsun günde binlerce araç sorunsuz bir şekilde o yolları kullanıyor.
0
Tehlikeli bir durum olunca genelde güvenlik güçleri o yolu çok daha geriden keserek sivil araçları sokmuyor veya uyarıyor başka yol kullanın diye. Rahat ol.
0
Yolun düşerse şurada kavurma ye:
Soğuk Çeşme Kavurma - bingöl çobantaşı /soğuk çeşme, kavurma - 4sq.com
Hijyen takıntısı olan yemesin:) ama bir insanın hayatında daha lezzetli bir kavurma yiyebileceğini düşünmüyorum.
Soğuk Çeşme Kavurma - bingöl çobantaşı /soğuk çeşme, kavurma - 4sq.com
Hijyen takıntısı olan yemesin:) ama bir insanın hayatında daha lezzetli bir kavurma yiyebileceğini düşünmüyorum.
0
Ranchoddas
merhaba, türkiye'den yurt dışına ürün satmak istiyorum. açıkçası marketing, funnel creation etc. konusunda bilgili olduğumu düşünüyorum ve bunu bir avantaja çevirebileceğimi düşünüyorum. burada size sormak istediğim soru; sizce ne satmalıyım hiç öneriniz var mı?
merhaba, türkiye'den yurt dışına ürün satmak istiyorum. açıkçası marketing, funnel creation etc. konusunda bilgili olduğumu düşünüyorum ve bunu bir avantaja çevirebileceğimi düşünüyorum. burada size sormak istediğim soru; sizce ne satmalıyım hiç öneriniz var mı?
0
Yurt dışı hangi bölge için ve tarz bir ürün detaylı belirtirseniz daha iyi olur. Her bölgenin gümrük politikası ve ürün talebi farklı. Ürün olarak hazır gıda, ev tekstili, hazır giyim, meyvye, sebze, hububat, elektronik ürünler, bisküvi, çikolata, araba parçaları, hediyelik eşya, ayakkabı, deri ürünler, mermer, maden ürünleri vs. Mesela şu sıralar Irak ve Katar pazarında tavuk ve yumurta için ciddi talep var.
0
Paypal yasaklanmadan önce yakın bir arkadaşım gümüş takılar satıyordu. İyi de kazanıyordu.
0
Ben hiç yurt dışına kendim satış yapmadım , son dönem peydah olan müşterilerden fikir vermeye çalışayım.
Malum salgın sebebi ile tek kullanımlık ürünlere rağbet oldukça arttı.
Bursa'dan bir müşteri tek kullanımlık kuaför havlusu alıyor bizden , diğer malları ile beraber yurt dışına satıyor. Kazancı iyi sanırım neredeyse hiç pazarlık yapmadan aldı ürünleri.
İzmir'de salgın öncesi zaten yurt dışına satış yapan esnaf , zaten var olan bağlantısı ile İngiltere'ye satmak için tek kullanımlık banyo havlusu talep etti. Parti parti çekiyor hala ürünleri.
Şezlogn için tek kullanımlık örtü yapıp veriyoruz başka bir esnafa o da hangi ülkeye olduğunu söylemiyor ama adetleri yüksek.
İkamet ettiğiniz şehirde bu tarz tek kullanımlık ürünlerin imalatçısını bulup pazarlayabilirseniz oldukça kazançlı olabilir, zira bizimkiler hala devam ediyorlar.
Kendi sektörümden verebileceğim bilgiler bunlar.
Not : amma çok zira demişim :)
Malum salgın sebebi ile tek kullanımlık ürünlere rağbet oldukça arttı.
Bursa'dan bir müşteri tek kullanımlık kuaför havlusu alıyor bizden , diğer malları ile beraber yurt dışına satıyor. Kazancı iyi sanırım neredeyse hiç pazarlık yapmadan aldı ürünleri.
İzmir'de salgın öncesi zaten yurt dışına satış yapan esnaf , zaten var olan bağlantısı ile İngiltere'ye satmak için tek kullanımlık banyo havlusu talep etti. Parti parti çekiyor hala ürünleri.
Şezlogn için tek kullanımlık örtü yapıp veriyoruz başka bir esnafa o da hangi ülkeye olduğunu söylemiyor ama adetleri yüksek.
İkamet ettiğiniz şehirde bu tarz tek kullanımlık ürünlerin imalatçısını bulup pazarlayabilirseniz oldukça kazançlı olabilir, zira bizimkiler hala devam ediyorlar.
Kendi sektörümden verebileceğim bilgiler bunlar.
Not : amma çok zira demişim :)
0
iyzico diyorsun iyi hoş da, kullanıcı alışkanlıklarını düşünüyor musun? Avrupalılar çok tutucular, Amerikalılar da korkak/aptallar benim gördüğüm. Bambaşka bir sisteme kredi kartı girmelerini istersen müşterilerinin bir kısmını kaybetmeye hazır ol.
0
bu konu hakkında uyardığınız için teşekkürler ama ilk derdim para alma yöntemi değil, gerekirse yurt dışında bir arkadaşımın şirketinden paypal etc. ile alırım bir yolu bulunur. ben sadece talebe ve buradan gönderebileceğim arza dair fikirler arıyorum.
0
neysene
Diyelim ki sokak arasında evinizin altında bir dükkanınız var. Bu dükkanı maliyeye yasal bir süreçle şirket kurarak değil de kafamıza göre bir emlakçı dükkanı yaptık, tabelamızı astık, içerisini bir ofis ortamına çevirdik ve kepenkleri 1 ay kapalı şekilde bıraktık. Maksat o çevreye böyle bir dükkanı
Diyelim ki sokak arasında evinizin altında bir dükkanınız var. Bu dükkanı maliyeye yasal bir süreçle şirket kurarak değil de kafamıza göre bir emlakçı dükkanı yaptık, tabelamızı astık, içerisini bir ofis ortamına çevirdik ve kepenkleri 1 ay kapalı şekilde bıraktık. Maksat o çevreye böyle bir dükkanın varlığını kabullendirmek.
Muhtemelen kimsenin yasal süreci bilmediğinden şikayet etmeyeceği bir durum oluştuktan sonra bu yeri ilanlarla donatıp işe başladık.
Faaliyet başlamasından itibaren, buranın ceza yeme ve kapatılma ihtimali, zabıtaların böyle bir yerin varlığından şüphe edip kontrole tabi tutmasından başka ne gibi sürece bağlıdır?
Aslında bu bir örnek sadece. Kredi kartı ödemelerine ihtiyaç duymayan ve lokalle yetinen bu gibi bir yeri vergi ödemeye iten tek prosedür, ceza yeme korkusu mu? Yani onca sahtekarlığı yapan esnafın bu konuda dürüst olacağına kimse inanmıyordur herhalde.
Muhtemelen kimsenin yasal süreci bilmediğinden şikayet etmeyeceği bir durum oluştuktan sonra bu yeri ilanlarla donatıp işe başladık.
Faaliyet başlamasından itibaren, buranın ceza yeme ve kapatılma ihtimali, zabıtaların böyle bir yerin varlığından şüphe edip kontrole tabi tutmasından başka ne gibi sürece bağlıdır?
Aslında bu bir örnek sadece. Kredi kartı ödemelerine ihtiyaç duymayan ve lokalle yetinen bu gibi bir yeri vergi ödemeye iten tek prosedür, ceza yeme korkusu mu? Yani onca sahtekarlığı yapan esnafın bu konuda dürüst olacağına kimse inanmıyordur herhalde.
0
Sorunun cevabı rakipler. Ayrıca tabela asıldığı an dikkat çeker ve bazı belediyelerde tabela vergisi bulunmakta. Siz farkında olmasanızda zabıtalar günlük olarak her sokağı kontrol eder genelde yani uçan kuştan haberli vardır.
0
Tutacağın yer "dükkan" statüsünde ise, vergi levhan olmadan ne elektrik ne su bağlatabilirsin.
0
Yani kiracı konumdaysanız elektrik bağlanmaz. Sahibi kişi baglatabilir vergi levhası olmadan.
Bit şikayet olmadıkça gelip soran olmaz.
Bit şikayet olmadıkça gelip soran olmaz.
0
Maliyeninin sizi ilk yakalamasında yakın zamanda vergiye tabi olmanız sartıyla bir yaptırımı olmaz. Fakat o süre dolduğunda, ya vergiye tabi olmuş olmanız, ya da iş yerini kapatmış olmanız gerek. İs yerini kapattığınızı kendiniz beyan edeceksiniz. Kapatıp gitmeyle olmuyor.
0
@rezilrysfaadam
Örnekte kendi dükkanı diye tanımlamam bu yüzdendi zaten. Garaj yerine bile kullanırım sonuçta.
Örnekte kendi dükkanı diye tanımlamam bu yüzdendi zaten. Garaj yerine bile kullanırım sonuçta.
0
normal süreçte vergi dairesine açılış için başvurduğunuzda, 1-2 gün içinde yoklama memuru isimli vergi dairesi memuru gelip tespit yapar, açılışı onaylar.
bu yoklama memurları, ilgili vergi dairesinin yetki alanındaki caddeleri sokakları bölüşmüşlerdir. yani mesela bizim işhanına hep aynı adam gelir. ben açarken de o gelmişti, başkası açarken de o gelir. ofisi kapalı bulunca yönetici olarak da sormak için bana gelir. yolda da elli sefer karşılaşıp selamlaştım. demek ki bizim caddeye o bakıyor. her gün açılanı kapananı gelip o adam yokluyor.
apartman dairesi ise biri ihbar edene kadar fark edilmeyebilirsiniz, ama cadde üstüne dükkan açarsanız, ertesi gün yoklama memuru oradan geçerken "lan ben burayı ne zaman yokladım" diye anında fark eder ve cezalı olarak açılışınızı yapar.
bu yoklama memurları, ilgili vergi dairesinin yetki alanındaki caddeleri sokakları bölüşmüşlerdir. yani mesela bizim işhanına hep aynı adam gelir. ben açarken de o gelmişti, başkası açarken de o gelir. ofisi kapalı bulunca yönetici olarak da sormak için bana gelir. yolda da elli sefer karşılaşıp selamlaştım. demek ki bizim caddeye o bakıyor. her gün açılanı kapananı gelip o adam yokluyor.
apartman dairesi ise biri ihbar edene kadar fark edilmeyebilirsiniz, ama cadde üstüne dükkan açarsanız, ertesi gün yoklama memuru oradan geçerken "lan ben burayı ne zaman yokladım" diye anında fark eder ve cezalı olarak açılışınızı yapar.
0
Maliyenin sizi yakalaması için 2 yol var, ya şikayet ya da @kibritsuyu'nun anlattığı gibi o caddeye başka bir yoklama için gelen memurun fark etmesi.
Yoksa maliye memurları sokak sokak gezip sürekli açan var mı diye kontrol etmezler, hatta sürekli kapısı açık olmak zorunda olmayan bir çok atelye (marangoz, demirci vb gibi) sokak aralarında kayıt dışı çalışır.
Belediye açısından ise çevre temizlik vergisi ve tabela vergisi için yakalanmanız 1 ay içinde de olabilir bir yıl içinde de.
Belediye yetkilileri yılda bir kez dolaşıp tabela vergilerini ve çöp vergilerini kontrol ederler.
Yoksa maliye memurları sokak sokak gezip sürekli açan var mı diye kontrol etmezler, hatta sürekli kapısı açık olmak zorunda olmayan bir çok atelye (marangoz, demirci vb gibi) sokak aralarında kayıt dışı çalışır.
Belediye açısından ise çevre temizlik vergisi ve tabela vergisi için yakalanmanız 1 ay içinde de olabilir bir yıl içinde de.
Belediye yetkilileri yılda bir kez dolaşıp tabela vergilerini ve çöp vergilerini kontrol ederler.
0
mg3929
bir emlakçı ile bi süredir 2000 kiralı arakat bir daire için görüşüyorduk. Kadın evi beğendiğimi anladı. Sonra daire boşalmadı ben de çıkamadım.Bu daire için konuşurken istersen bekle biraz zemin kat şu an 1400e oturuyor, o evden çıksın 100 200 koyar üstüne ev sahibi oraya geçersin dedi. Yani daha u
bir emlakçı ile bi süredir 2000 kiralı arakat bir daire için görüşüyorduk. Kadın evi beğendiğimi anladı. Sonra daire boşalmadı ben de çıkamadım.
Bu daire için konuşurken istersen bekle biraz zemin kat şu an 1400e oturuyor, o evden çıksın 100 200 koyar üstüne ev sahibi oraya geçersin dedi. Yani daha uygun olur falan hesabı.
Ben de geçen aradım dedim ki ev ne oldu ne zaman çıkıyorlar. Bu da dedi ki 1 aya çıkacaklar ora arakattan daha ucuz 1800 lira. Sonra ben de hani 1400e oturuyordu falan diyince yalan söylemeye başladı onu başka eve demişimdir diye. En sonunda da onun için aramızda orta yol buluruz dedi.
Şimdi ben bu kadına daha güvenip bekleyeyim mi? Yoksa hazır yalanını yakalamışken sen de diğer emlakçılar gibisin diyip terk mi edeyim? Ev benim için wn süper ev değil ama fena bir alternatif de değil.
Bu daire için konuşurken istersen bekle biraz zemin kat şu an 1400e oturuyor, o evden çıksın 100 200 koyar üstüne ev sahibi oraya geçersin dedi. Yani daha uygun olur falan hesabı.
Ben de geçen aradım dedim ki ev ne oldu ne zaman çıkıyorlar. Bu da dedi ki 1 aya çıkacaklar ora arakattan daha ucuz 1800 lira. Sonra ben de hani 1400e oturuyordu falan diyince yalan söylemeye başladı onu başka eve demişimdir diye. En sonunda da onun için aramızda orta yol buluruz dedi.
Şimdi ben bu kadına daha güvenip bekleyeyim mi? Yoksa hazır yalanını yakalamışken sen de diğer emlakçılar gibisin diyip terk mi edeyim? Ev benim için wn süper ev değil ama fena bir alternatif de değil.
0
Bütün emlakçılat karşısındakini bir şekilde söğüşleme peşindedir. İstisnasız. Emlakçılok mesleğinin tanımı budur yani, o derece. Kendine yakışanı yapmış, yapmasa emlakçı olmasının da bir anlamı olmazdı. Bence irtibatı kes.
0
zaten 100-200 koyar demiş. şimdi size 1800 diyor, orta yol buluruz diyor, yine 1600e bağlar. içinize sindiyse bekleyin bence biraz daha. sonuçta ev tuttuktan sonra emlakçı ile pek diyaloğa girmenize gerek kalmayacak. ev bulmak gıcık iş.
0
Onun orta yolu 1600, öyle bir zaman ki herkes her şeyin fiyatını abartarak koyuyor ev araba kiralık arsa her şeyin fiyatı şişirilmiş halde yapacak bir şey yok enflasyon değerleri gerçek değil. Emlakçıların hepsi böyle ama yanı başkasına gitseniz o da böyle veya benzeri şeyler yapacaktır. Ev içinize siniyorsa çıkın ama zemin kat ses gürültü zilinize basma vs çok maruz kalabilirsiniz böyle şeylere unutmayın
0
sorularimicinfeykhesap +10000
emlakçıya güvenme. kendi başının çaresine bak. emlakçılara güvenme boşuna.
emlakçıya güvenme. kendi başının çaresine bak. emlakçılara güvenme boşuna.
0
Ara kattaki daire 2000 TL ise zemin katta aşağı yukarı +- 100 - 200 TL bu civarda olur yani 1500 - 1600 TL olması düşük bir ihtimal. Ev araba ve bir çok ürünün fiyatı arz talebe göre oluşur fiyatı piyasa belirler mal sahiplerinin istediği fiyattan fiyatlandırmasının piyasaya çok bir tesiri yoktur zira arz az olduğu için talep fazlalığı var. Mortgage faizleri cumhuriyet tarihinin en düşük seviyesinde konut satışları ve kentsel dönüşüm patlamış durumda. İlk 6 aydaki kredi başvurusu tüm zamanların rekorunu kırmış durumda. Kentsel dönüşümle yıkımlarda arttığı için kira rayiç bedelleri yükseliyor. Asıl etkiyi 5-6 ay sonra göreceğiz kira rayiçleri ciddi nispette artacak.
0
Kadın sahtekar, ayrıca istediğin ev de olmamış, dahası zemin kata 1800?
Ben olsam aramaya devam ederdim.
Ben olsam aramaya devam ederdim.
0
duyurukullanıcısı
belçika'da 9.000 ölüm nüfus 11misveç'te 5.400 ölüm nüfus 10malmanya'da 9.000 ölüm nüfus 83mispanya'da 28.000 ölüm nüfus 46mitalya'da 34.000 ölüm nüfus 60mingiltere'de 44.000 ölüm nüfus 67mbu oranlara rağmen türkiye 5.100 ölüm nüfus 84mbiz bu ülkelerden daha iyi ne yaptık da bizim sayımız az çıktı?ak
belçika'da 9.000 ölüm nüfus 11m
isveç'te 5.400 ölüm nüfus 10m
almanya'da 9.000 ölüm nüfus 83m
ispanya'da 28.000 ölüm nüfus 46m
italya'da 34.000 ölüm nüfus 60m
ingiltere'de 44.000 ölüm nüfus 67m
bu oranlara rağmen
türkiye 5.100 ölüm nüfus 84m
biz bu ülkelerden daha iyi ne yaptık da bizim sayımız az çıktı?
aklıma gelen tek cevap virüs ocak, şubat ayında yayılma imkanı bulduğu için ve ocak, şubat ayında tr'ye turist az geldiği için özellikle anadoluda yayıma imkanı bulamadı.
yukarıdaki ülkelerde 12 ay turist geliyor ve adam tüm ülkeyi gezmeden dönmüyor.
isveç'te 5.400 ölüm nüfus 10m
almanya'da 9.000 ölüm nüfus 83m
ispanya'da 28.000 ölüm nüfus 46m
italya'da 34.000 ölüm nüfus 60m
ingiltere'de 44.000 ölüm nüfus 67m
bu oranlara rağmen
türkiye 5.100 ölüm nüfus 84m
biz bu ülkelerden daha iyi ne yaptık da bizim sayımız az çıktı?
aklıma gelen tek cevap virüs ocak, şubat ayında yayılma imkanı bulduğu için ve ocak, şubat ayında tr'ye turist az geldiği için özellikle anadoluda yayıma imkanı bulamadı.
yukarıdaki ülkelerde 12 ay turist geliyor ve adam tüm ülkeyi gezmeden dönmüyor.
0
Yaşlı sayısı ve şaka maka bağışıklık sistemimiz ülkecek bence iyi. Japonya ve Güney Kore de aynı durumda
Avrupa kıtası kadar sağlıksız beslenen kıta yok. Asya da Çin Hindistan ve İran rezil besleniyor ve virüs ebesini belliyor o ülkelerin
Aynı şekilde Güney Amerika da da ölün oranı yüksek
İkinci olarak sağlık sistemimiz ve donanımımız çok yüksek
Avrupa kıtası kadar sağlıksız beslenen kıta yok. Asya da Çin Hindistan ve İran rezil besleniyor ve virüs ebesini belliyor o ülkelerin
Aynı şekilde Güney Amerika da da ölün oranı yüksek
İkinci olarak sağlık sistemimiz ve donanımımız çok yüksek
0
Onlar çok yıllar yılı rahattı ve iç karışıklık hastalık açlık ve teröre bağlı katliamları ,toplu ölümleri Afrika ,Asya , Orta doğuya has bir durum olarak görüyorlardı.
bizler ise önlemi çoktan almıştık.
Aşırı rahatlık hep rahatsızlık getiriyor. Özgürlükler ülkesi ,dünyanın jandarması ve sürüyle hayali kahramanı olan Amerika da hapın kralını yutmuş durumda kendi derdine düşmüş
Uzmanlar şimdi ikinci dalgayı bekliyor ve (türkiye hariç) belli ülkelerde salgının etkisi daha ciddi olacağı söyleniyor
bizler ise önlemi çoktan almıştık.
Aşırı rahatlık hep rahatsızlık getiriyor. Özgürlükler ülkesi ,dünyanın jandarması ve sürüyle hayali kahramanı olan Amerika da hapın kralını yutmuş durumda kendi derdine düşmüş
Uzmanlar şimdi ikinci dalgayı bekliyor ve (türkiye hariç) belli ülkelerde salgının etkisi daha ciddi olacağı söyleniyor
0
ispanya için yazıyorum. huzurevlerinde toplu ölümler çok çok fazlaydı. mart ayında el pais'te sürekli toplu ölüm haberi görüyordum.
wikipedia'ya göre 18 nisan'a kadar 13,600 huzurevi sakini koronadan ölmüş. toplam ölümlerin %65'i de 80 yaş ve üzeriymiş.
wikipedia'ya göre 18 nisan'a kadar 13,600 huzurevi sakini koronadan ölmüş. toplam ölümlerin %65'i de 80 yaş ve üzeriymiş.
0
Bizim hastaneler zaten olağan dönemde de pandemi varmışçasına yoğun olduğu, günde yüzlerce hastaya işlem yapıldığı için sağlık personelinin süreçle başa çıkmakta daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Bir de +65 grubunu kontrol altında tutmak da ölüm oranını düşürdü.
0
cevabı ben bilmiyorum ama sadece şu kadarını söyleyeyim, "avrupa kıtası kadar sağlıksız beslenen kıta yok" ya da "bağışıklık sistemimiz iyi, japonya da aynı durumda" diyen birini ciddiye alma bu konuda.
besinin en doğalı ve sağlıklısı avrupa'da. alım güçleri zaten yüksek. avrupa sağlıksızsa kim sağlıklı? ayrıca japonya dediğiniz abartılmış ülke olimpiyatlar yalan olmasın diye TEST YAPMADI. corona krizini en berbat yöneten ülkelerden biri. hala ezbere gelmişler japonya'ya bi şey olmadı falan yazıyolar hiç mi açıp okumuyosunuz, okumuyosanız niye yazıyosunuz bilip bilmeden?
besinin en doğalı ve sağlıklısı avrupa'da. alım güçleri zaten yüksek. avrupa sağlıksızsa kim sağlıklı? ayrıca japonya dediğiniz abartılmış ülke olimpiyatlar yalan olmasın diye TEST YAPMADI. corona krizini en berbat yöneten ülkelerden biri. hala ezbere gelmişler japonya'ya bi şey olmadı falan yazıyolar hiç mi açıp okumuyosunuz, okumuyosanız niye yazıyosunuz bilip bilmeden?
0
Sebebi yasli nufus degil. Yasli nufus demek korelasyon ve nedenselligi birbirine karistirmaktir. Sebebi virus daha Turkiye'de tespit edilmeden aylar once tedbirler alinmasi cok iyi organize edilmesidir. Ayrica batili ulkelerin covud19 politikasi yaslilari olume terkederken turkiye virusle mucadelede politikasinda onceligi yaslilara verdi bu sayede az kayip verdik ve veriyoruz.
0
adamların yaşlı nüfusu müze cafe geziyor süpermarkette kasiyerlik yapıyor hayatın içinde sosyal aktif veya yaşlı evlerinde sohbet muhabbet. bizim yaşlılar normal zamanda bütün gün evde esra erol izliyor zaten. üstüne yasaklar da işe yaradı tabi.
0
@ganbatte'nin dediğine ek olarak şu an bulamadım o yüzden çok düzgün anlatamayabilirim ama bununla ilgili bir makale okumuştum. Sağlık sistemi olarak yaşlı nüfusun bakımında devletten daha çok aileler sorumlu olduğu için yaşlı nüfüsün izole edilmesi ve korunmasının daha kolay olduğunu ve bu nedenle yaşlı ölüm oranının düşük olduğunu söylüyordu.
0
Avrupa kıtası en sağlıklı beslenen kıta olabilir. Zaten o yüzden Avrupa'da yaşam süresi daha uzun ve yaşlı nüfus daha fazla.
Avrupa'daki sosyallikle alakalı olabilir ölüm oranlarının fazlalığı. Mesela Türkiye'de çok az oranda olan iç içe dans edilen gece kulüplerini düşünelim Avrupa'nın küçük şehirlerinde bile var ve yaşça büyük insanlar da gidiyor.
Avrupa'daki sosyallikle alakalı olabilir ölüm oranlarının fazlalığı. Mesela Türkiye'de çok az oranda olan iç içe dans edilen gece kulüplerini düşünelim Avrupa'nın küçük şehirlerinde bile var ve yaşça büyük insanlar da gidiyor.
0
feldspar
yeni eve taşındık, balkonda iki bebek güvercin vardı. dokunmadık. büyüyüp uçunca burayı temizler yerleşiriz dedik. bunlar büyüdü artık uçarlar derken bir yumurta daha gelmiş. kafayı yiyeceğim :( bitlenme riski var, balkon bok yuvası oldu. aliye kibarca baybay demek istiyorum, var mıdır zararsız yönt
yeni eve taşındık, balkonda iki bebek güvercin vardı. dokunmadık. büyüyüp uçunca burayı temizler yerleşiriz dedik. bunlar büyüdü artık uçarlar derken bir yumurta daha gelmiş. kafayı yiyeceğim :( bitlenme riski var, balkon bok yuvası oldu. aliye kibarca baybay demek istiyorum, var mıdır zararsız yöntemler (cd dışında). bir yumurtayı daha bekleyecek mecalim kalmadı
0
aynı sorun bizde de var çözüm bulamadık çamaşır suyu dokun diyorlar ama Bi faydası olmadi
0
balkonu temizleyip kullanın.
yumurtaya dokunmak zorunda değilsiniz ki?
yani bütün balkonu bir yumurta için heba etmenin anlamı yok.
siz balkona girip çıktığınızda, kullandığınızda muhtemelen zaten sadece yumurtanın sahibi gelecek.
onu da siz yokken yapacak.
yani bir sorun yok aslında, keşke en başından temiz tutup kullansaydınız.
bir de, yumurtalar daha önce neredeydi ve şimdiki yumurta nerede?
nereye yumurtluyor yani?
yumurtaya dokunmak zorunda değilsiniz ki?
yani bütün balkonu bir yumurta için heba etmenin anlamı yok.
siz balkona girip çıktığınızda, kullandığınızda muhtemelen zaten sadece yumurtanın sahibi gelecek.
onu da siz yokken yapacak.
yani bir sorun yok aslında, keşke en başından temiz tutup kullansaydınız.
bir de, yumurtalar daha önce neredeydi ve şimdiki yumurta nerede?
nereye yumurtluyor yani?
0
dişi kuş oraya çok güvendiği için devamlı yuva yapıyor. Ölmeyeceğini yavrularını koruyamayacağını biliyor. Sebep bu. Soruya cevap ise bırakın yapsınlar. Eğer yaptırırsanız Anadolu inancına göre 1000 yıl torunlarınız bunun ekmeğini yer.
İşi bozmayın yani.
İşi bozmayın yani.
0
Geçmiş olsun. Bırakın yapsınlar, temizle tek yumurta zaten diyen arkadaşlar için söyleyeyim, o öyle olmuyor :)
Tek yumurta için balkonda oluşan sirkülasyon sebebiyle balkon kısa sürede pislik içine dönüyor. Biz senelerdir aynı sorunu yaşıyoruz. Tamam bu yumurtlasın gitsin, sonra temizler eski haline döneriz derken yenileri geliyordu.
Maalesef bir sürü yol denedik, en son balkonun açık yerlerini tavuk kümesi telleriyle örmekte bulduk :( kuşlar gelemiyor şimdi. Ama bi tane yavru vardı hala uçmadı, onu kartona koyduk ve annesinin geçeceği bi boşluk bıraktık. Ordan anne ilgileniyor minik bi kutuda ama gelemiyorlar balkona. Yine de pislip oluyor eskisine göre az da olsa. Balkon tavuk kümesine döndü anlayacağınız :/
Tek yumurta için balkonda oluşan sirkülasyon sebebiyle balkon kısa sürede pislik içine dönüyor. Biz senelerdir aynı sorunu yaşıyoruz. Tamam bu yumurtlasın gitsin, sonra temizler eski haline döneriz derken yenileri geliyordu.
Maalesef bir sürü yol denedik, en son balkonun açık yerlerini tavuk kümesi telleriyle örmekte bulduk :( kuşlar gelemiyor şimdi. Ama bi tane yavru vardı hala uçmadı, onu kartona koyduk ve annesinin geçeceği bi boşluk bıraktık. Ordan anne ilgileniyor minik bi kutuda ama gelemiyorlar balkona. Yine de pislip oluyor eskisine göre az da olsa. Balkon tavuk kümesine döndü anlayacağınız :/
0
off @damba bir sen anlamışsın teşekkür ederim. çevremiz hep park bahçe. götürüp yumurtayı bir yere bıraksam bir hayvan da yese ve döngüye katkıda mı bulunsam. çünkü balkonu ardiye olarak kullanacaktık, eşyalar odada yığıldı kaldı. çok da arsızlar ben balkona girince de kaçmıyorlar. optimum çözümü hala bulamadım
0
@acebi hocam öyle romantik bir şey değil, keşke olsa. Biz de ilk başlarda eve gelen çocuklara bak yumurta yapmışlar vs diye gösteriyorduk. Ama balkonu full-abartıyorum belki ama %80 güvercin boku olduğunu düşünün. Korkunçlu. Balkonu kullanamıyorsunuz, balkonu b*k götürmesi de cabası.
@feldspar üzgünüm...:( Tavuk teli pahalı değil ama güzel bi görüntü diyemem. Tavuk teli yapsanız da yumurta yine içerde kalacak gerçi bi sistem ayarlamak gerek.
Yumurtayı ne yapacağınıza da karışamam, adaletini kuramadım. Umarım iki taraf için de en doğru karar verilir :)
@feldspar üzgünüm...:( Tavuk teli pahalı değil ama güzel bi görüntü diyemem. Tavuk teli yapsanız da yumurta yine içerde kalacak gerçi bi sistem ayarlamak gerek.
Yumurtayı ne yapacağınıza da karışamam, adaletini kuramadım. Umarım iki taraf için de en doğru karar verilir :)
0
Damba+1
Bizim de kullanmak istediğiniz güzel bir balkonumuz vardı. Yumurtalar büyüsün temizler kullanırız dedik, yavrular yuvadan ayrıldığı gibi yeni yumurtalar geldi. Onlar gittikten sonra balkonda nöbet tuttum resmen. Her yere kovalar, rüzgarda ses yapan şeyler koydum. Oturduğum odadan balkona bir şey uzattım da kanat sesi duyduğum gibi o şeyi sallayarak gitmelerini sağladım.
Ama gardımi indirdigim gibi yine yumurta yaptılar :) daha bir sürü macera yaşadık kuşlarla. Hatta annesinin terkettigi yumurtadan yeni çıkmış yavruyu şırınga ile kursağından besledik de büyüttük.
Tüm bu uğraşlarımiza rağmen kalıcı tek çözümun tel kafes olduğunu gördük. Tel kafesten sonra rahat ettik.
Bizim de kullanmak istediğiniz güzel bir balkonumuz vardı. Yumurtalar büyüsün temizler kullanırız dedik, yavrular yuvadan ayrıldığı gibi yeni yumurtalar geldi. Onlar gittikten sonra balkonda nöbet tuttum resmen. Her yere kovalar, rüzgarda ses yapan şeyler koydum. Oturduğum odadan balkona bir şey uzattım da kanat sesi duyduğum gibi o şeyi sallayarak gitmelerini sağladım.
Ama gardımi indirdigim gibi yine yumurta yaptılar :) daha bir sürü macera yaşadık kuşlarla. Hatta annesinin terkettigi yumurtadan yeni çıkmış yavruyu şırınga ile kursağından besledik de büyüttük.
Tüm bu uğraşlarımiza rağmen kalıcı tek çözümun tel kafes olduğunu gördük. Tel kafesten sonra rahat ettik.
0
Tünedikleri alanın ev eşyası vs ile doldurulmamasi gibi bir opsiyon var ise hirdavatcilarda kuşkovar adıyla satılan ürünlerden uygun olanı alıp monte edeceksiniz.
0
rüzgar gülü, baykuş şeklinde asmalı dalgalar bunlar kuşları kaçırıyor.
eski cdleri delip asmak, rüzgarda dönünce yine kuşları kaçırıyor ama büyük şehirlerde hayvanlar artık hiç bişeyden korkmayıp dejenere bi hayat sürdüğü için işe yaramyabilir.
eski cdleri delip asmak, rüzgarda dönünce yine kuşları kaçırıyor ama büyük şehirlerde hayvanlar artık hiç bişeyden korkmayıp dejenere bi hayat sürdüğü için işe yaramyabilir.
0
ppemreqq
istanbul'da yaklaşık 1 ay bulunmam gerekiyor. geceleri sadece yatış gerçekleştireceğim. güvenli, makul pansiyon ev vs. nerede kalabilirim?
istanbul'da yaklaşık 1 ay bulunmam gerekiyor. geceleri sadece yatış gerçekleştireceğim. güvenli, makul pansiyon ev vs. nerede kalabilirim?
0
The Student
Evet arkadaşlar eleştirmeyın lütfen... Bu ülkede devamlı mutsuzluk yaşayan ve gitmeye katı karar vermiş biri nasıl gidebilir? Yurtdışında hiç-bir akrabamız yok. Bir dilim var bir de bavulum... Ülke farketmez arap ülkesi olmasın yeter.Turistik şakalar gelmesin şimdi kalıcı yerleşmeyi kastettiğim açık
Evet arkadaşlar eleştirmeyın lütfen... Bu ülkede devamlı mutsuzluk yaşayan ve gitmeye katı karar vermiş biri nasıl gidebilir? Yurtdışında hiç-bir akrabamız yok. Bir dilim var bir de bavulum... Ülke farketmez arap ülkesi olmasın yeter.
Turistik şakalar gelmesin şimdi kalıcı yerleşmeyi kastettiğim açık.
Turistik şakalar gelmesin şimdi kalıcı yerleşmeyi kastettiğim açık.
0
en kolay yolu önce eğitim yoluyla gitmek. yüksek lisans için başvuruda bulunabilirsin. daha sonra yüksek lisansın bitince sana iş bulma vizesi verecekler. o sırada da iş bulabilirsen kalırsın.
ya da türkiye'de bir uluslararası firmada işe başlayıp 2-3 sene dişini sıkıp, yurt dışındaki ofislerinde expat olarak çalışabilirsin.
ya da türkiye'de bir uluslararası firmada işe başlayıp 2-3 sene dişini sıkıp, yurt dışındaki ofislerinde expat olarak çalışabilirsin.
0
Bir dilin ve bir bavulun dışında bir şeyin yoksa yasal yollardan kalıcı olarak gitmen pek mümkün değil. Suriyeli olsan mülteci olarak giderdin. Ama Türkiye'den daha iyi olacak bir ülkeye gitmek için en azından iyi olduğun bir mesleğinin olması lazım. Bir de ciddi ciddi gitmek istiyorsan bence şimdiden araştırmaya başla. Yani bu iş bu kadar basit değil. Burada okuyacağın iki paragraf yazı sana yardımcı olmaz.
0
yurtdışına gitmeyi iş aramak gibi düşün. seni neden işe alalım sorusu ile seni neden buraya alalım sorusunun cevabı aynı. adamların ülkesine katkı yapacağını kanıtlaman lazım. mesleğinde iyi olmak yetmez çok iyi olman lazım. çünkü senin gibi adamı ülkelerinde bulamadıkları için tercih ediyorlar. yoksa ne uğraşır yurtdışından işci almakla. ha mülteci falan olarak başvuracaksan korona, işsizlilk, ekonomik durumlar vs.. çok kötü. mülteci olarak gidersen buradan çok daha kötü durumda olursun. sen burada çingene suriyelilere çalışmayan, ülkemize yük olan asalaklar olarak baktığın gibi orada da sana öyle bakacaklar.
bunlar dışında yukarıdaki arkadaşların verdiği örneklerle de gidebilirsin.
bunlar dışında yukarıdaki arkadaşların verdiği örneklerle de gidebilirsin.
0
Devamlı mutsuzluk yaşıyorsanız başka bir ülkeye gidince bu sıkıntılardan kurtulacağınıza inanıyorsanız kendinizi avutmuş olursunuz. Sorun kendinizde ülkede değil. Şayet başka bir ülkeye göç ederseniz bu sorunlar çözülmeyecek beraberinizde gelecek emin olun. Arap ülkesi olmasın yazmışsınız(.!?) Bir dilim bir bavulum var demişsiniz bu profilde birini kolay kolay hiç bir ülke kalıcı olarak kabul etmez. Ha aklıma İran geldi İran'a gidebilirsiniz mesela zira İran vizesiz gidilebilen bir ülke ayrıca "Arap ülkesi" değil süreniz doluncaya kadar İran'da ikamet edebilirsiniz ve belki dil okulu vs. ile ikamet alabilirsiniz.
0
Yahu sanki birçok türk isçi vs avrupa'da yaşamıyor da hep çok iyi okullardan çok iyi bölümlerden mezun olmuş kalifiye elemanlar yaşıyor sanacak.
İki üniversiteyi yarım bırakmış arkadaşım avusturalya'da bir dönercide çalışarak başladı birkaç sene sonra kendi dönercilerini açtılar türk arkadaşlarıyla baya mutlu şu an oradaki hayatından. Burada gerçekten mutsuzdu.
Almanya'da ne kadar türk çalışan, işçi olduğunu gitmeyen bile bilir. Bu insanlar düşük maaşlarla düşük hayat kalitesiyle yaşamıyor. Hatta çoğu bir süre çalıştıktan sonra kendi işini kuruyor. Orada geçirdiğim süre boyunca bunu gördüm.
İki üniversiteyi yarım bırakmış arkadaşım avusturalya'da bir dönercide çalışarak başladı birkaç sene sonra kendi dönercilerini açtılar türk arkadaşlarıyla baya mutlu şu an oradaki hayatından. Burada gerçekten mutsuzdu.
Almanya'da ne kadar türk çalışan, işçi olduğunu gitmeyen bile bilir. Bu insanlar düşük maaşlarla düşük hayat kalitesiyle yaşamıyor. Hatta çoğu bir süre çalıştıktan sonra kendi işini kuruyor. Orada geçirdiğim süre boyunca bunu gördüm.
0
@turkce konusan uzayli, 60'larda mı yaşıyorsun acaba? şu zamanda hangi adam elini kolunu sallayarak "işçi" olarak almanya'ya gidebilir türkiye'den? senin gördüklerin ya 80'lerde gitmiştir ya da çok spesifik bir alanda iş yapıyordur. hiçbir vasfı olmadan giden de vardır elbet ama onlar çok istisnai ve şans işi durumlar.
0
@der meister kendin cevap vermişsin işte. Var hala gidenler eskisi kadar çok olmasa da.
Avusturalya'da aynı şeyi yapan arkadaşım da 5 yıl falan önce gitti. Dediğim gibi üniversite mezunu değildi işi falan da yoktu. Demek ki gidiliyor :)
Avusturalya'da aynı şeyi yapan arkadaşım da 5 yıl falan önce gitti. Dediğim gibi üniversite mezunu değildi işi falan da yoktu. Demek ki gidiliyor :)
0
Madem avustralya konusu da açılınca türkiyeden gitmek istediğin ülkeye dil okuluna gidip oradan sonra kaçak kalıp,iş bulup vize türünü değiştirebilirsin
0
Topalordek
Selamlar. Geçen yıl Kurban bağışını Kızılay a vermiştim ama bu yıl başka vakıf mı veya dernek mi seçsem karar veremedim. Tavsiye edebileceğiniz siyasetle işi olmayan, işini düzgün yapan, en azından bağışı ulaştıran yurtiçi veya yurtdışı bağış yapabileceğim bir dernek var mı?
Selamlar. Geçen yıl Kurban bağışını Kızılay a vermiştim ama bu yıl başka vakıf mı veya dernek mi seçsem karar veremedim. Tavsiye edebileceğiniz siyasetle işi olmayan, işini düzgün yapan, en azından bağışı ulaştıran yurtiçi veya yurtdışı bağış yapabileceğim bir dernek var mı?
0
HAYDER i araştırabilirsiniz. Afrika da su kuyuları da açtı.
Benim yardım konularında ilk düşündüğüm yerlerden.
Benim yardım konularında ilk düşündüğüm yerlerden.
0
cansuyunu öneririm. senelerdir de oraya veriyorum. kesimden sonra video ulaştırıyorlar.
0
Bence kızılay güzel bir seçim. Kızılay dışında İHH, Diyanet vakfı, Mehmetçik vakfı olabilir.
0
Ben kurban bayramında bu işlerin tam olarak doğru yapılabildiğine asla inanmıyorum, çünkü topladıkları kurban bağış sayısı ile kesilebilecek hayvan ve zaman sayısı pek mantıklı gelmiyor.
Zaten bir kaç sene önce de Mehmetçik Vakfı ve Deniz Feneri dahil bir çok yardım kuruluşunun işi taşeron olarak verdiği firma tarafından dolandırıldığı meydana çıkmıştı.
Bi ihtimal Afrikada ve Yemen gibi yurt dışında kurban kesen dernek ve vakıflar bu işin altından kalkıyor olabilir.
Onlardan da kesimi sizin isminizle yapıp videoya çeken dernekleri tercih edin ki ibadetin tam olarak yerine geldiğine emin olun.
Zaten bir kaç sene önce de Mehmetçik Vakfı ve Deniz Feneri dahil bir çok yardım kuruluşunun işi taşeron olarak verdiği firma tarafından dolandırıldığı meydana çıkmıştı.
Bi ihtimal Afrikada ve Yemen gibi yurt dışında kurban kesen dernek ve vakıflar bu işin altından kalkıyor olabilir.
Onlardan da kesimi sizin isminizle yapıp videoya çeken dernekleri tercih edin ki ibadetin tam olarak yerine geldiğine emin olun.
0
Kızılay devlet kurumu değil kamu menfaatine çalışan dernek statüsünde bir cemiyettir. Dolayısıyla iftiralara itibar etmeyiniz. Kızılayın herhangi bir siyasi parti ile bağlantısı yoktur. www.kizilay.org.tr
0
kağıt üzerindeki tanımlamaları geçeli çok oldu bu ülkede. başkent gaz ile ensar vakfı kime yakınsa kızılay da oraya yakındır.
0
Merhabalar, 2 yıldır kardeşeli derneğine bağışımı yapıyorum. Tüm süreci açıkça bana bildiriyorlar. www.kardeselidernegi.org.tr
0
ramazanali
Bankada 2 milyon paranız var diyelim. banka 8.5 faiz veriyor aylık enflasyon %12 yani eksi faiz. Bu parayı nasıl değerlendirirsiniz ?
Bankada 2 milyon paranız var diyelim. banka 8.5 faiz veriyor aylık enflasyon %12 yani eksi faiz. Bu parayı nasıl değerlendirirsiniz ?
0
Al benim parami işlet senden faiziyle alayım diyerek bir kuyumcuya verebilirsin. Kuyumcu parayı alıp kacmazsa degerini korumuş olursun.
0
Az riskliden çok riskliye doğru yatırım araçları sepeti yapılır. %30 döviz altın %30 az riskli yatırım fonları - %35 riskli hisse senedi fonları gibi. İnternet bankacılığının yatırım bölümünde her bankanın kendi yatırım fonları ve geçmiş performansları vardır. Bazıları 3 ayda çok az getirmişken 1 yılda çok iyi oran verenleri vardır. Nakitii ne kadar elinde tutmak istiyorsan ona göre karar verebilirsin
0
yatırım fonları en mantıklı yatırım araçları. bir hafta çalışın ne ne değilmiş öğrenin sonra yatırım yapmaya başlayın. youtubeda para kazanma sanatı var mesela fonları açıklayan, ben ondan baya faydalandım.
0
Paranın değeri ancak altın ile korunur. Döviz, faiz veya fon ile paranın değeri korunmaz.
0
in vino veritas
artik su icki sigarayi blurlama isi gercekten sinirimi bozmaya basladi. oldu da mevcut hukumet bir sekilde sonlandiginda sizce bu durum ne zaman degisir? ya da degisir mi? bu uygulamadan memnun olan var midir ki? artik blurlanmasa olay cikaracak bur grup var mi mesela "din elden gidiyeaahh" diye?pes
artik su icki sigarayi blurlama isi gercekten sinirimi bozmaya basladi. oldu da mevcut hukumet bir sekilde sonlandiginda sizce bu durum ne zaman degisir? ya da degisir mi? bu uygulamadan memnun olan var midir ki? artik blurlanmasa olay cikaracak bur grup var mi mesela "din elden gidiyeaahh" diye?
pesin edit: evet biliyorum tek derdimiz buymus gibi yazdim da gorunce sinir oldum yine. alakasiz bi yerde blurlanmis, blurlu olmasa hic fark edilmeyecek halbuki. peh!
pesin edit: evet biliyorum tek derdimiz buymus gibi yazdim da gorunce sinir oldum yine. alakasiz bi yerde blurlanmis, blurlu olmasa hic fark edilmeyecek halbuki. peh!
0
değişmez. belki sadece paralı kanallarda kalkar. sinema kanalları, dizi kanalları vs.
izlemeyerek sinirimi bozmamaya alıştım.
izlemeyerek sinirimi bozmamaya alıştım.
0
Ay her gördüğümde aynı şeyi düşünüyorum; sanki böyle yapınca farkedilmiyor aksine daha çok farkediliyor. Ayrıca sağda solda sürekli sigara içen insanları çocuklar da görüyor zaten. Anlamsız, saçma sapan bir hareket.
Ben değişir diye düşünüyorum ya da umut ediyorum diyelim.
Ben değişir diye düşünüyorum ya da umut ediyorum diyelim.
0
Benim de sinirimi bozuyor. Hayır yani anlaşılıyor blurlanma olsa da. Programın akışını, görsel yapısını bozmaktan başka bir halta yaradığı yok. Bir de içki sigara olsa yine iyi. Bir ara kadının omzunu blurlamışlardı. Kemal sunal filmlerinde sıkça geçen eşekoğlueşek bile sansürlenmişti ya. Kafayı yiyorum. Artık bu insanlarla dalga geçmektir, saygısızlıktır. İzlemiyorum sırf bu yüzden tv.
Hükümet değişince bu saçmalığın kaldırılacağını düşünüyorum. Tabi yine tepki gösterenler olacaktır.
Hükümet değişince bu saçmalığın kaldırılacağını düşünüyorum. Tabi yine tepki gösterenler olacaktır.
0
Ben memnunum hatta az bile buluyorum. Tekel ürünlerinin tamamen yasaklanması taraftarıyım. Bu tabi şu an için çok zor ama en azından tekel ürünlerine tek çeşit ambalaj ve sadece lisanslı yerlerde tüketim şekline gidilebilir. İkinci konu mevcut hükümet değişsede sansür konusunda pek bir değişiklik olacağını sanmıyorum zira bu konu anayasada yer alıyor.
0
Tam bir sacmalik. Televizyon zaten izlemedigim ve Turkiye'de yasamadigim icin gormuyorum genelde ama 1-2 yilda bir geldigimde "Evet lan, bunca sacmaligin arasinda bir de boyle bir sey vardi" diye hatirliyorum.
0
Chp'nin bir başka vaadide baş örtüsüne özgürlük getirmekti yine bir başka vaadi ülkedeki bütün fakirlere 600 tl maaş vermekti. Siz meselelere duygusal baktığınız için öyle düşünüyorsunuz. Tekel ürünlerine uygulanan sansür "özgürlükler" kapsamında değerlendirilemez. Devlet vatandaşını korumakla yükümlüdür. Ayrıca tekel ürünlerine uygulanan vergi türü tamamen caydırıcı niteliktedir.
0
Türkiye'de yapılan olumsuz herhangi bir değişikliğin geri alınmasına örnek aklıma gelmiyor. İktidar değişse de bu saçma uygulama başımıza kalır diye düşünüyorum. Şaka maka bu uygulamadan memnun olan, çoluğumuz çocuğumuz TV izleyip alkolik olacak diye düşünen bir kesim var. Ama sigaraya bir şey deneceğini sanmıyorum, onu mozaiklemeseler de kimsenin sesi çıkmaz.
Anayasa devlete gençliği kötü alışkanlıklardan koruma görevi veriyor da, bunun yolu evde anası babası püfür püfür sigara içerken televizyondaki sigarayı mozaiklemek değil.
Anayasa devlete gençliği kötü alışkanlıklardan koruma görevi veriyor da, bunun yolu evde anası babası püfür püfür sigara içerken televizyondaki sigarayı mozaiklemek değil.
0
kukuleta
V40 Cross Country de olabilir. Çok farklı araçlar farkındayım ama 3 vakte kadar ikisinden birini alıcam gibi.
V40 Cross Country de olabilir. Çok farklı araçlar farkındayım ama 3 vakte kadar ikisinden birini alıcam gibi.
0
volvo benim gözüme daha hoş geliyor ve peugeot'ya göre daha sağlam bir imajı var. ben volvo'dan yana tercihimi kullanırdım.
0
karşılaştırmalarda pejo daha donanımlı gözüküyor. volvo hastası olmama rağmen bu ikili arasında pejo alırdım.
0
Teneke pejo mu
Tank volvo v40 mı
Ama 3-4 kişilik bir aileysen
Bagaj senin için önemliyse, kapalı otoparkın varsa, satarken hemen (2-3 güne) satman lazımsa,
Pejodan devam
Tank volvo v40 mı
Ama 3-4 kişilik bir aileysen
Bagaj senin için önemliyse, kapalı otoparkın varsa, satarken hemen (2-3 güne) satman lazımsa,
Pejodan devam
0
3008 alırdım. volvo piyasası yok, yedek parçası yok, bi yeri bozulsa doğru dürüst ustası yok.
0
1-2 kişiysen yere yakın seviyorsan volvo
3+ kişiysen yükseklik ve hacim lazımda peugeot
3+ kişiysen yükseklik ve hacim lazımda peugeot
0
v40 içi dar bagajı küçük. 3008 daha yeni ve şuan piyasada aşırı popüler. Pek bir eksiği yok. 3008 alırım.
0
Kesinlikle 3008 abi, V40 yeni kasa daha gelmedi çook eskidi artık o, allure veya gt olsa bide tadından yenmez. Yeni kasa 3008 tabi 2016 üstü sanırım
0
balpolen
Mika mi pleksi mi anlayamadim. Cektigim kismi kirildi, yapistirmak istiyorum ama japonla yapismadi. Nasil bir yapistirici ile yapistirabilirim? Not: Buzdolabinin markasi samsung
Mika mi pleksi mi anlayamadim. Cektigim kismi kirildi, yapistirmak istiyorum ama japonla yapismadi. Nasil bir yapistirici ile yapistirabilirim?
Not: Buzdolabinin markasi samsung
Not: Buzdolabinin markasi samsung
0
Ya PMMA ya da PC (polikarbonat) diye düşünüyorum ama bulamadım malzemesini.
Plastiğin bi tarafında mutlaka yazıyordur >PMMA< ya da >PC< gibi bir şey.
Şeffaf olmayan bi kısmı varsa onun altında kalıyor olabilir.
edit: Genelde PC yani polikarbonat kullanılıyormuş Buzdolabı üreticileri tarafından. Ama kesin değil tabii.
edit: bazı markalarda PS – Polistiren kullanılıyormuş.
Plastiğin bi tarafında mutlaka yazıyordur >PMMA< ya da >PC< gibi bir şey.
Şeffaf olmayan bi kısmı varsa onun altında kalıyor olabilir.
edit: Genelde PC yani polikarbonat kullanılıyormuş Buzdolabı üreticileri tarafından. Ama kesin değil tabii.
edit: bazı markalarda PS – Polistiren kullanılıyormuş.
0
Genel bir sorun mu acaba? Bizimkide senesi dolmadan köşesinden kırıldı.
0
hocam yapıştırıcı olarak epoxy kullanırsanız her türlü tutar. epoksi dediğim de şu birbirine karıştırılan 2 tane jelimsi şey oluyor (sprey olanlardan değil). benim de zamanında buzdolabı sebzeliği kırılmıştı, onunla yapıştırmıştım. yıllardır da sıkıntısı yok.
0
chihirovekohaku
a ve b kişileri birbirini hiç tanımayan iki kişi. a, b'yi iş meselesi konuşmak için arıyor. İftardan saatinden sonra b'ye a'dan bir telefon daha geliyor. (iş meselesi devam) bu seferki telefon açışında a, söze "allah kabul etsin"le başlıyor. b, a'ya nezaketen teşekkür etse de bu davranışı yadırgıyor
a ve b kişileri birbirini hiç tanımayan iki kişi.
a, b'yi iş meselesi konuşmak için arıyor. İftardan saatinden sonra b'ye a'dan bir telefon daha geliyor. (iş meselesi devam)
bu seferki telefon açışında a, söze "allah kabul etsin"le başlıyor.
b, a'ya nezaketen teşekkür etse de bu davranışı yadırgıyor ve kendisi hakkındaki oruç tuttuğu ya da inançlı olduğu ön kabulünden rahatsız oluyor.
- a'nın hiç tanımadığı, oruç tutup tutmadığını ya da inançlı olup olmadığını bilmediği birine oruç tuttuğu varsayımıyla sırf iftar sonrası konuştukları için "allah kabul etsin" demesi hakkında ne düşünürsünüz?
- b'nin bu ön kabulden rahatsız olması hakkında ne düşünürsünüz?
a, b'yi iş meselesi konuşmak için arıyor. İftardan saatinden sonra b'ye a'dan bir telefon daha geliyor. (iş meselesi devam)
bu seferki telefon açışında a, söze "allah kabul etsin"le başlıyor.
b, a'ya nezaketen teşekkür etse de bu davranışı yadırgıyor ve kendisi hakkındaki oruç tuttuğu ya da inançlı olduğu ön kabulünden rahatsız oluyor.
- a'nın hiç tanımadığı, oruç tutup tutmadığını ya da inançlı olup olmadığını bilmediği birine oruç tuttuğu varsayımıyla sırf iftar sonrası konuştukları için "allah kabul etsin" demesi hakkında ne düşünürsünüz?
- b'nin bu ön kabulden rahatsız olması hakkında ne düşünürsünüz?
0
Büyütülecek bir şey yok bence. Kendisi oruç tuttuğu için onun da tuttuğunu düşünmüş.
0
b'ye her şeyi bu kadar ciddiye aldığı için öncelikle sabır dilerim.
a'nın çevresindeki herkes böyle olabilir, dolayısıyla alışkanlıktan söylemiş olabilir. b'nin de bu konuda ağlayıp sızlamaısna hiç gerek yok. teşekkürler desin, sizin de desin. her şeyin altında bir anlam aramasın.
a'nın çevresindeki herkes böyle olabilir, dolayısıyla alışkanlıktan söylemiş olabilir. b'nin de bu konuda ağlayıp sızlamaısna hiç gerek yok. teşekkürler desin, sizin de desin. her şeyin altında bir anlam aramasın.
0
b'yi abartılı bulmuyorum, herkesin müslüman olduğu ön kabulünden rahatsız oluyorum, buna ne var bunda diye yaklaşılması da dahil
0
B abartmış ki ne abartmış. A’nın derin düşünmeden ağız alışkanlığıyla dediğine eminim, yoksa sanmıyorum b’nin orucunu umursasın.
0
Abartılıyor bence. İyi niyetle karşılaması gerekir. Belki oruç tutmuştur diye düşünerek iyi dilekler sunma şekli olarak görülebilir. Eğer mevzu din dayatmasına evrilirse o zaman ilkin güzelce "ben oruç tutmuyorum" veya uygyn bir açıklamada bulunulabilir. Şu an rahatsız olunacak bir şey yok.
0
İkisi içinde sosyal çevreyle alakalı.
a kişisinin çevresi bol bol inançlı insanlardan oluşuyorsa dil alışkanlığı bazı kalıplar yer edinmiş olabilir. Zaten ramazanın çok ortalarına geldik geçiyoruz onun için merhaba merhaba gibi olabilir. Bir de türkiye'de inançlı insanların hayal dünyasında TR'de insanlar %99 müslüman ve ibadetini yapıyor gibi saçma bir fantezi olduğundan. Hiç düşünmeyip refleks ile söylemiştir. Şaşmam, ardında kötü niyet aramam.
b kişisi inançsızsa yadırgaması normal. çevresinde inançlı sayısı azsa yadırgaması çok çok normal. ama karşı tarafın istemsizce yaptığını düşünmesinde fayda var. rahatsızlık telefonu alıp ne dedin sen bana demek seviyesine varmadıkça normal bence. sonuçta siz paskalya dönemi ilgili arkadaş "paskalyan kutlu olsun" deseydin o da yadırgardı. yada "noelin kutlu olsun" deseydin yine yadırgardı. Hatta belki o daha rahatsız olup sen ne diyon deyyus diye ters bile yapabilirdi :)
arkadaşlar inançsız kişiler sonuçta duygularından arınmış, dünya görüşü olmayan, midesiz insanlar değil :) inançsızlık bir dünya görüşüdür ve bir müslümana hristiyan geleneği ile hitap nasıl na hoş karşılanmaya müsaitse inançsıza da x dini jargonu ile cevap vermekte rahatsızlık verici olabilir. görüşe saygıya gelince hep inançsızlar inançlara saygıya bekleniyor da inançlılar genelde inançsızlara saygı konusunda otomatik davranışlarına yenik düşebiliyorlar. Dediğim gibi ben de TR'nin %99u inançsız diye düşünsem bende otomatik ona göre davranabilirim. Bu yüzden inançlıların otomatik davranışlarına anlayış gösteriyorum. Ama zorunda değilim, değiliz :) ülkenin %99ı ne yazık ki inançlı değil :) bir çoğu yarın başına iş açmamak için bunu beyan etmiyor. İş açmayacağını bilse ve şak diye değişen bişi olsa kimlikte inanç hanesi o zaman görürdük yüzde 99 inançlımıymış :) ay neyse çok uzattım, özetle iki tarafında davranışında anormallik yok diyor kaçıyorum.
a kişisinin çevresi bol bol inançlı insanlardan oluşuyorsa dil alışkanlığı bazı kalıplar yer edinmiş olabilir. Zaten ramazanın çok ortalarına geldik geçiyoruz onun için merhaba merhaba gibi olabilir. Bir de türkiye'de inançlı insanların hayal dünyasında TR'de insanlar %99 müslüman ve ibadetini yapıyor gibi saçma bir fantezi olduğundan. Hiç düşünmeyip refleks ile söylemiştir. Şaşmam, ardında kötü niyet aramam.
b kişisi inançsızsa yadırgaması normal. çevresinde inançlı sayısı azsa yadırgaması çok çok normal. ama karşı tarafın istemsizce yaptığını düşünmesinde fayda var. rahatsızlık telefonu alıp ne dedin sen bana demek seviyesine varmadıkça normal bence. sonuçta siz paskalya dönemi ilgili arkadaş "paskalyan kutlu olsun" deseydin o da yadırgardı. yada "noelin kutlu olsun" deseydin yine yadırgardı. Hatta belki o daha rahatsız olup sen ne diyon deyyus diye ters bile yapabilirdi :)
arkadaşlar inançsız kişiler sonuçta duygularından arınmış, dünya görüşü olmayan, midesiz insanlar değil :) inançsızlık bir dünya görüşüdür ve bir müslümana hristiyan geleneği ile hitap nasıl na hoş karşılanmaya müsaitse inançsıza da x dini jargonu ile cevap vermekte rahatsızlık verici olabilir. görüşe saygıya gelince hep inançsızlar inançlara saygıya bekleniyor da inançlılar genelde inançsızlara saygı konusunda otomatik davranışlarına yenik düşebiliyorlar. Dediğim gibi ben de TR'nin %99u inançsız diye düşünsem bende otomatik ona göre davranabilirim. Bu yüzden inançlıların otomatik davranışlarına anlayış gösteriyorum. Ama zorunda değilim, değiliz :) ülkenin %99ı ne yazık ki inançlı değil :) bir çoğu yarın başına iş açmamak için bunu beyan etmiyor. İş açmayacağını bilse ve şak diye değişen bişi olsa kimlikte inanç hanesi o zaman görürdük yüzde 99 inançlımıymış :) ay neyse çok uzattım, özetle iki tarafında davranışında anormallik yok diyor kaçıyorum.
0
Abartmış. Merak ettim, bir hristiyan Tanrı sizi korusun deyince de rahatsız oluyor musunuz? Yoksa mevzu sadece Müslümanliga karşı bir ateist inancı mi?
0
çoğunluk oruç tuttuğu için, müslüman bir toplum olduğumuz için, oruç tutmayanlarda bulunsa bile kültürümüzden geldiği için normal bir temenni. Tuhaf olan bu durumun garip karşılanıp yadırganması
0
Bir hristiyanin Tanri sizi korusun demesinden rahatsiz olmayabilir insan tipki bir muslumanin Allah'in bereketi ustunuze olsun demesinden rahatsiz olmayabilecegi gibi. ikisi de insanin kendi inanci dogrultusunda karsi tarafa iyi niyet sunmasi, inandigi Tanridan karsi tarafin inanci ne olursa olsun onun icin iyilik istemesidir. Ancak Allah kabul etsin demek ayni topraklarda yasiyorsak sen de muslumansin - baska turlusu kabul edilemez, ihtimal disidir- ve ramazan ayinda oldugumuza gore sen de oruc tuttun - Baska turlusu kabul edilemez - anlami tasir. Alin size iki dinde hosgoru ve bir dilde dayatma ornegi.
0
b yasadigi yerin farkinda olmayan biri. kafa gidik. biraz ortamlarda takilirsa olayi cozer.
0
sack jparrow
Durup dururken ogut verme refleksine girmelerini nasil onleyebilirim. Kaldigim yer dolayisiyla sohbet ederken dahi konusasim gelmiyor. Sozumu bitirmeden ayni anda 'size de akil parasi olur' 'biz zamaninda cok calistik da oldu sizin devrinizde herseyiniz ayaginizda' benzeri laflari duymaya tahammul e
Durup dururken ogut verme refleksine girmelerini nasil onleyebilirim. Kaldigim yer dolayisiyla sohbet ederken dahi konusasim gelmiyor. Sozumu bitirmeden ayni anda 'size de akil parasi olur' 'biz zamaninda cok calistik da oldu sizin devrinizde herseyiniz ayaginizda' benzeri laflari duymaya tahammul edemiyorum artik. Oraya gittim buraya gezdim bile demek istemiyorum.Uzlasmaci bi insan olarak kendimi nitelendirebilirim. Fakat ne yapacagimi bilmiyorum. Agzimi acsam onlarin zamaninizdaki ogretmen maasiyla neler yapilabilecegini okul okurken cektikleri zahmetin is bulma veya bulamama konusuyla kiyaslanamayacagini yuzlerine vururum. Dayanma gucum kalmadi. Bahsettigim kisiler emekli ogretmen veya memur. Korona konusunda dahi iyi oldu millet cok dolasmasin akli basina geldi. Cok gozu havadaydi herkesin diyorlar. Haklilik payi olabilir bilmiyorum ohususta. Nasil bi tavsiyede bulunurdunuz yerimde olsaniz??
0
İnsanları oldukları gibi kabul etmeye çalışın. Sizden büyük birinin size nasihat vermesinden doğal bir şey yok nasihat vermelerini engellemek bir tarafa teşekkür etmelisiniz bence ne güzel size belkide hayatta en değerli bilgileri, tecrübelerini aktarıyorlar belki hata yapa yapa deneyimleyeceğiniz tecrübeleri hata yapmadan kazanmış oluyorsunuz bu sayede.
0
000000
25 30 tl sacma degil mi maliyetini dusununce
25 30 tl sacma degil mi maliyetini dusununce
0
bazı ürünler maliyetinin 10 ila 100 katına satılabilir.
diş ipide bunlardan birisidir.
diş ipide bunlardan birisidir.
0
maaliyetine göre pahalı evet ama zaten 50m oluyor her gün 25cm kullansan 200 gün gidiyor. para verirken çok pahalı değil mi ya diye düşünüyor insan ama 200 günde bir alacaksın sonuçta.
0
yine hayvani pahali. 1-2 dolar bu yurtdisinda. turk lirasina cevirsen, yine 3-4 kat fark var. e bir de maaslari falan icin isine katsan ki zaten katilmali, bildigin 20-30 kat daha fazla oduyor turk insani.
0
aynı şekilde, listerin falan da çok pahalı niye bi Türk markası yok hala anlamadığım birşey. resmen lüks.
ben pahalı olanı yurtdışında 2 euroya aldım ki ucuzları vardı. Türkiye'de en ucuzu gratisten alıyordum.
ben pahalı olanı yurtdışında 2 euroya aldım ki ucuzları vardı. Türkiye'de en ucuzu gratisten alıyordum.
0
Bu tür şeyler en az yüzde 40 indirimle gratis vs ya da internetten alinir.
En kalitelilerinden biri 13 lira. Bunu gidip eczaneden alırsan 30 lira tabi.
www.hepsiburada.com
En kalitelilerinden biri 13 lira. Bunu gidip eczaneden alırsan 30 lira tabi.
www.hepsiburada.com
0
0
Saçma değil. 1. Sık tüketilmeyen ürün olduğu için piyasası yok. 2. İthal mal olduğu için yerli üreticiyi koruma ve teşvik etme amaçlı kota gümrük vergisi
0
Ben bimden almistim 3-4 liraya oralb. Indirimleri takip etmek gerekiyor malesef.
0
avatar is back
belirli bir sebepten mi 20 kuruş arttı neden oldu? dönüşü olur mu? tekrar 6.90-95 görür müyüz? mümkansız mı?
belirli bir sebepten mi 20 kuruş arttı neden oldu? dönüşü olur mu? tekrar 6.90-95 görür müyüz? mümkansız mı?
0
bence biraz dinlenmesi gerekiyor veya geri çekilir gibi. anormal derecede anlamsız yükseliyor. gerçi bddk yurtdışına tl çıkışını kıstı galiba -ki demekki birileri doları dışarı çekiyorlar. dünyada olanlar pek formulize edilecek gibi değil. amerika sınırsız dolar basacam diyip çogu para birimi karşısında deger kazanması bunlardan biri.
0
Teknik analize göre 7.20 direnç noktası. Dönerse ordan döner dönemezse geçmiş olsun.
0
Doları tutacak enstrümanlar yeteri kadar güçlü degil. Kasada para yok. Swap hamleleri tükendi. En fazla 1 ay belirli bir seviyede tutarlar sonra yine yukselir her zamanki gibi. Fellik fellik para aranıyor korona da darbe vurdu.
0
Amerikan doları olması gereken değerinin çok çok üzerinde bu fiyatlandırma kesinlikle gerçekçi değil olağanüstü bir dönemden geçiyoruz henüz salgın bitmedi ülkelerin tedbirleri hala devam ediyor FED'in indirimi salgın sebebiyle hala fiyatlandırmaya yansımadı mesela. Normalleşme başlayınca USD'nin salgın öncesi değerininde altına düşeceğini düşünüyorum.
0
sabit kur rejimine kadar yolu var.
lübnandaki gibi döviz hesaplarına erişimin kısıtlanmasına kadar yolu var.
dünyada birçok ekonomi analizi kurumları türkiyenin ekonomik anlamda batıp sermaye kontrollerine gideceği konusunda hemfikir.
lübnandaki gibi döviz hesaplarına erişimin kısıtlanmasına kadar yolu var.
dünyada birçok ekonomi analizi kurumları türkiyenin ekonomik anlamda batıp sermaye kontrollerine gideceği konusunda hemfikir.
0
Dxy hala 100 civarında. Ralli yeni başlıyor. Yakında şahlanıp 110’ları gördüğünde kur nerelere gelir göreceğiz.
0
Bir ekonomi bakanı her konuştuğunda türk lirası değer kaybediyorsa ve bu bakan bu kadar rezil duruma rağmen hala süperiz diyorken işinden alınmiyorsa, türk lirasi neden değer kazansin?
Kısacası hayal dünyasında yaşayan ve bunun londra'da finansal saldırı olduğuna inananlar dışında kimsenin türk lirasinin değer kazanacagini düşündüğünü sanmiyorum.
Kısacası hayal dünyasında yaşayan ve bunun londra'da finansal saldırı olduğuna inananlar dışında kimsenin türk lirasinin değer kazanacagini düşündüğünü sanmiyorum.
0
halanne
sözlükteki başlığı görünce aklıma geldi. camilerin seslerini iyice açtılar mı bana mı öyle geliyor? sokağa çıkma yasağı var da etraf sessiz diye böyle yüksek geliyor diycem ama sabah ezanı zaten etraf sessizken okunur, eskiden o bile bu kadar yüksek gelmiyordu. her sabah ezanından yataktan fırlıyoru
sözlükteki başlığı görünce aklıma geldi. camilerin seslerini iyice açtılar mı bana mı öyle geliyor?
sokağa çıkma yasağı var da etraf sessiz diye böyle yüksek geliyor diycem ama sabah ezanı zaten etraf sessizken okunur, eskiden o bile bu kadar yüksek gelmiyordu. her sabah ezanından yataktan fırlıyoruz. 80 desibelin üstünde olmaması gerekiyor ama şikayet de edilmez ki gelin ölçün diye.
sokağa çıkma yasağı var da etraf sessiz diye böyle yüksek geliyor diycem ama sabah ezanı zaten etraf sessizken okunur, eskiden o bile bu kadar yüksek gelmiyordu. her sabah ezanından yataktan fırlıyoruz. 80 desibelin üstünde olmaması gerekiyor ama şikayet de edilmez ki gelin ölçün diye.
0
Bir sorun yok.
Sokağa çıkma yasağında kuşların sesi bile belirginleşti. Yakında yolda yabani hayvan sürüleri görürsem sanırım pek şaşırmam.
İlk defa kırlangıç yuvası pencemizin hemen üstüne yapıldı. Yuva bozulacağı için sinekliği de açmıyoruz.
Sokağa çıkma yasağında kuşların sesi bile belirginleşti. Yakında yolda yabani hayvan sürüleri görürsem sanırım pek şaşırmam.
İlk defa kırlangıç yuvası pencemizin hemen üstüne yapıldı. Yuva bozulacağı için sinekliği de açmıyoruz.
0
mekaniker
yaşlılığa bağlı rahatsızlıkları bulunan bir teyzemiz var. Kendisine kızı bakmakta. Bir çok ilaç kullanıyor. Dün dişi iltihaplanmış ve yemek yiyemez hale gelmiş. Evde bakım ekibini çağırmışlar. Onlar da kullandığı bir ilaç sebebiyle nöroloji doktorundan rapor istemişler. Fakat kimseleri yok. Kızı da
yaşlılığa bağlı rahatsızlıkları bulunan bir teyzemiz var. Kendisine kızı bakmakta. Bir çok ilaç kullanıyor. Dün dişi iltihaplanmış ve yemek yiyemez hale gelmiş. Evde bakım ekibini çağırmışlar. Onlar da kullandığı bir ilaç sebebiyle nöroloji doktorundan rapor istemişler. Fakat kimseleri yok. Kızı da yanından ayrılamıyor. Ben de uzaktayım. Nasıl yardım edebiliriz? Fikri önerisi olan varsa çok memnun olurum.
0
@acebi Bilmediğimden soruyorum. 112 bu gibi durumlarda hastaneye götürmüyor mu? Mevcut durumda hastaneler kendisi için çok riskli gözüküyor. Hızlıca uzman görüşü alıp müdahalede bulunabilirler mi?
Eğer aramızda bir nörolog varsa ve görüş alabilirsek süper olur.
Eğer aramızda bir nörolog varsa ve görüş alabilirsek süper olur.
0
me23
marketten alınma vişne reçeli, unutulmuş. bir tadına baktım sanki vişne pekmezi gibi, tadı güzel. yenir mi yoksa pekmez gibi tadının olması bozulduğunu mu gösteriyor?
marketten alınma vişne reçeli, unutulmuş. bir tadına baktım sanki vişne pekmezi gibi, tadı güzel. yenir mi yoksa pekmez gibi tadının olması bozulduğunu mu gösteriyor?
0
Serin yerde muhafaza edilmiş içine su girmemis kavanozu hava yapmamış ve sıcaklık değişimlerine maruz kalmamissa net yenir ki zaten balın reçelin olayı bu. Sekerlenmis olabilir yuksek ihtimal. Milfoy icine biraz koyup corek falan yapin
0
Market reçellerinin çoğunda koruyucu oluyor. 6-7 senelik bir koruyucu, kimyasal madde içerdiğinden dolayı da reçelin tadını bozuyor. 10 liralık reçel için riske değmez.
0
Bu tip soruları sık görüyorum da, ben olsam üzerinde yazılı skt geçtiği gün sorgusuz sualsiz çöpe atarım, ama tüketeceğim kadar almaya çalışırım ki istaf etmeyeyim, yine de 4-5 ayda bir ürün skt geçmesi sebebiyle - içinde az kalmış şekilde- çöpe atıyorumdur. Yukarda biri demiş riske girmeye değer mi?
0
ppemreqq
köyde 7200m2 bir arazimiz var şuana kadar hep yonca ekiliydi. şuan ceviz ekmek istiyoruz. ceviz para kazandırır mı? meşakkatli bir iş mi çok?
köyde 7200m2 bir arazimiz var şuana kadar hep yonca ekiliydi. şuan ceviz ekmek istiyoruz. ceviz para kazandırır mı? meşakkatli bir iş mi çok?
0
Üretim talebi karşılamıyor, bu yüzden dışardan dandik ceviz ithal ediliyor. Pazarı kesinlikle bitmez şimdilik, ama uzun vadeli bir yatırım olarak düşünmek lazım.
Şimdi ekeyim seneye mahsül toplayayım olmuyor, yetişme süresini hatırlamıyorum ben de merak ettim bakayım tekrar.
Bulduğum bir halk sözü konuyu özetliyor sanırım;
"Sen cevize 8 sene bakacaksın, ceviz sana 80 sene bakacak"
Böyle bir söz varmış, demek ki olgunlaşma süresi 7-8 yıl. Sadece ekip 8 yıl beklemek yetmez tabi, ay ay ilaçlama, sulama ve gübreleme programı var.
Bildiğim kadarıyla diğer bir çok yetiştiriciliğe göre daha meşakkatli bir iş değil. Ama toprak ve iklim yapınız uygun mu mutlaka araştırın.
Toprak numunesi alıp analiz ettirin, araziye burgu vurup bir kaç metre altına inin toprağın, aşağıdaki yapıya da bakın. Yanlış hatırlamıyorsam çok fazla sulu toprağı sevmiyordu ceviz ağacı.
Şimdi ekeyim seneye mahsül toplayayım olmuyor, yetişme süresini hatırlamıyorum ben de merak ettim bakayım tekrar.
Bulduğum bir halk sözü konuyu özetliyor sanırım;
"Sen cevize 8 sene bakacaksın, ceviz sana 80 sene bakacak"
Böyle bir söz varmış, demek ki olgunlaşma süresi 7-8 yıl. Sadece ekip 8 yıl beklemek yetmez tabi, ay ay ilaçlama, sulama ve gübreleme programı var.
Bildiğim kadarıyla diğer bir çok yetiştiriciliğe göre daha meşakkatli bir iş değil. Ama toprak ve iklim yapınız uygun mu mutlaka araştırın.
Toprak numunesi alıp analiz ettirin, araziye burgu vurup bir kaç metre altına inin toprağın, aşağıdaki yapıya da bakın. Yanlış hatırlamıyorsam çok fazla sulu toprağı sevmiyordu ceviz ağacı.
0
Hiç bilginiz olmadan girişmeyin, profesyonel destek ve bilgi gerekiyor. Yatırımınızı 1 senede hastalıktan kaybedebilirsiniz.
0
Bulunduğunuz ilin ziraatle ilgili birimine başvurun. Iklim uygunsa zaten eğitimdi bilgilendirmeydi vardir.
0
Sizin oralarda ceviz var mı önce ona bakın,sonra sizin oralarda kaç numara ceviz yetişiyor bunu inceleyin.ziraat müdürlüğüyle görüşün gelip toprağınıza bölgenize baksınlar.hangi ceviz olur,verimi ne olur.öncesinde sağlam dersinizi çalışın,en son karar verip ekin.5-6 senede meyve vermeğe başlar ama verime 10 yıldan sonra ulaşır.ilk 3-4 yıl bakımı önemli.
0
Bir tanıdığım 9 senedir yapıyor. Ceviz ilk kez bu yıl masrafını çıkardı. Henüz kar edebilmiş değil. Bu arada kendisi sadece ceviz işiyle uğraşıyor, meşakkatli bir iş yani. Para kazandırır diyebilmek için en az 4-5 sene daha lazım diyor.
0
hadi ya la
Hayatımda hiç ikinci el ürün satmadığım için ederini nasıl hesap edebilirim bilmiyorum. Sahibinden ve letgo gibi ortamlarda insanlar kafasına göre fiyat biçiyor.- ürün elektro gitar- tek sorunu jack girişinin çıkmış olması. kablolarında sorun yok, bağlantı yapılıyor ama bir şekilde oturtup vidalamak
Hayatımda hiç ikinci el ürün satmadığım için ederini nasıl hesap edebilirim bilmiyorum. Sahibinden ve letgo gibi ortamlarda insanlar kafasına göre fiyat biçiyor.
- ürün elektro gitar
- tek sorunu jack girişinin çıkmış olması. kablolarında sorun yok, bağlantı yapılıyor ama bir şekilde oturtup vidalamak lazım. bunu da yaptırmak bir tık masraf çıkaracağı için değerini düşürecek
Gitarın başka sorunu yok. Ne kadardan satışa koymalıyım?
- ürün elektro gitar
- tek sorunu jack girişinin çıkmış olması. kablolarında sorun yok, bağlantı yapılıyor ama bir şekilde oturtup vidalamak lazım. bunu da yaptırmak bir tık masraf çıkaracağı için değerini düşürecek
Gitarın başka sorunu yok. Ne kadardan satışa koymalıyım?
0
millet biraz pazarlık edecek, verdiğin fiyata almak isteyen çıkmayabilir ona da hazır ol.
Ayrıca, diyelim 950 lira dedin, "500 olur mu" veya "kulaklık+para ile takas olur mu" gibi yorumlara da hazır ol :D
Ayrıca, diyelim 950 lira dedin, "500 olur mu" veya "kulaklık+para ile takas olur mu" gibi yorumlara da hazır ol :D
0
Abi çok ihtiyacım var ama 5 param yok diye yazan da olur.
Yarısı fiyatından satmak için 1500 den falan aç minimum -)
Yarısı fiyatından satmak için 1500 den falan aç minimum -)
0
fiyatı 1500den koyup en fazla 1.150 alt sınıra satmak mantıklı.
yarı fiyatı 950 mantıksız. sıfırı ile ikinci eli arasında 1.150ye alacak adam için 750 tl kar var zaten. ikinci elin mantığı ürünün fiyatını öldürmek değil ya da hiç kullanılmamış gibi sıfırın 100 tl aşağısına satmak da değil. orta yol. 1000 ve altında bir fiyata almak isteyecek adam ölücüdür.
yarı fiyatı 950 mantıksız. sıfırı ile ikinci eli arasında 1.150ye alacak adam için 750 tl kar var zaten. ikinci elin mantığı ürünün fiyatını öldürmek değil ya da hiç kullanılmamış gibi sıfırın 100 tl aşağısına satmak da değil. orta yol. 1000 ve altında bir fiyata almak isteyecek adam ölücüdür.
0
ben alacagim ürün 30-40% ya da asagisi degilse sifirini alirim. kisisel bakis acisi. ciddi risk cünkü bence 2. el. satarken ayni sekilde böyle fiyatlarim her zaman. 100 euroya aldigim monitörü 40a satarim. kulakliksa 30-40 arasi.
ürüne göre degisiyor oran ama ortalama böyle.
en gicik sey gelecek teklifler. almanyadayim ama o milletin yazdigi tekliflerin aynisi burada da geliyor :))
monitör koymusum adam manikür seti teklifi yapiyor. 300 euroluk seyi 100 e koymusum 15 veririm diyor. süpürge koymusum adam mickey mouselu banyo takimi teklif ediyor :)
cok eglenceli ama. begenmedigim teklif olursa hic sinirlenmeden blockluyorum geciyor. agiz dalasina girmeye, sinirlenmeye gerek yok, acik pazar adam istedigini teklif eder, aklima yatarsa satarim. ondan eger begenmedigim teklif ve anlasilamayacak gibiyse en güzel sey banlamak milleti :)
ürüne göre degisiyor oran ama ortalama böyle.
en gicik sey gelecek teklifler. almanyadayim ama o milletin yazdigi tekliflerin aynisi burada da geliyor :))
monitör koymusum adam manikür seti teklifi yapiyor. 300 euroluk seyi 100 e koymusum 15 veririm diyor. süpürge koymusum adam mickey mouselu banyo takimi teklif ediyor :)
cok eglenceli ama. begenmedigim teklif olursa hic sinirlenmeden blockluyorum geciyor. agiz dalasina girmeye, sinirlenmeye gerek yok, acik pazar adam istedigini teklif eder, aklima yatarsa satarim. ondan eger begenmedigim teklif ve anlasilamayacak gibiyse en güzel sey banlamak milleti :)
0
satacaksanız o jak girişini yaptırıp öyle satın, çünkü yaptırma atıyorum 50-100 lira ise sizin satış fiyatınızda 300-400 cebinize kalmasına yol açar. Çoğu insan, başka sorunları da vardır, diye hiç bulaşmaz kendin yaptır 2. el ürünlere.
2. elde olay max yarı fiyattır ama türkiye'de herkes 2. el araba satar gibi malzemeleri satmaya çalışıyor, haliyle kimse satamıyor, bence kendinizi alıcı yerine koyun, kimse %30-%40 indirim için ne olduğu meçhul, garantisi soru işaretli bir şey almaz, bence durumu iyi ise %45 inidirim yapıp %5 de pazarlık bırakın, %50'sine verin.
2. elde olay max yarı fiyattır ama türkiye'de herkes 2. el araba satar gibi malzemeleri satmaya çalışıyor, haliyle kimse satamıyor, bence kendinizi alıcı yerine koyun, kimse %30-%40 indirim için ne olduğu meçhul, garantisi soru işaretli bir şey almaz, bence durumu iyi ise %45 inidirim yapıp %5 de pazarlık bırakın, %50'sine verin.
0
muzik aletleri ikinci elde cok cok fazla deger kaybediyor. iki sene once fender strat ( mex ) 'i 2200e sattigimda sevinmistim. bi sorunu da yoktu.
sifiri 1900'se ikinci eli kafadan 950tl. sorunu da varsa 100-150tl duser en az. 800-850tl en fazla sanirim. 750ye pazarlikla gider.
sifiri 1900'se ikinci eli kafadan 950tl. sorunu da varsa 100-150tl duser en az. 800-850tl en fazla sanirim. 750ye pazarlikla gider.
0
Piyasası olan mallarda kullanılmış ürün temizliğine ve detayına göre genelde asgari %30 aşağıdan başlar gider gidebildiği yere kadar ama piyasası olmayan, nadir bulunan ürünlerde belli bir had yoktur. Elektro gitar çok fazla talep edilmeyen piyasası olmayan bir ürün olduğu için fiyatlandırmasını müşteriden gelen talebe göre yapmanızı tavsiye ederim.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
https://istanbuluseyret.ibb.istanbul/cameraşuradan bir bakayım dedim, normal zamanlar gibi her yerde insan var. banklarda oturanlar, dip dibe gezenler. bıraktık mı karantina olaylarını artık?
istanbuluseyret.ibb.istanbul
şuradan bir bakayım dedim, normal zamanlar gibi her yerde insan var. banklarda oturanlar, dip dibe gezenler. bıraktık mı karantina olaylarını artık?
şuradan bir bakayım dedim, normal zamanlar gibi her yerde insan var. banklarda oturanlar, dip dibe gezenler. bıraktık mı karantina olaylarını artık?
0
Kesikli yasak uygulanınca olacağı bu. Hafta sonu insanlar eve tıkılınca yasak kalkar kalkmaz herkes kendini sokağa atmış. Maalesef bilinçsiz toplum hareketleri bunlar. Biz mecburiyetten ofisteyiz ama keyfi olarak sosyal mesafeyi ihlal eden insanları anlamıyorum cidden.
0
ya bir şey dicem de ben bir çok merkezi noktaya baktım şu an ve bomboş sokaklar meydanlar. bağdat caddesi, kadıköy meydan, istiklal caddesi filan gayet bomboş. evet bir kaç tane insan gördüm ama bir kaç tane. yanyana gezenler de zaten beraber olanlar, yani aynı evde yaşıyorlar veya aynı ofiste çalışıyorlar, her türlü beraberler yani.
ben insanların büyük çoğunluğunun dikkatli olduğunu düşünüyorum, olmayanları zaten hiçbir şekilde ıslah edemezsin. ölümle bile ıslah olmuyor bunlar.
ben insanların büyük çoğunluğunun dikkatli olduğunu düşünüyorum, olmayanları zaten hiçbir şekilde ıslah edemezsin. ölümle bile ıslah olmuyor bunlar.
0
6-7 lokasyona baktım bomboş her yer? tamam insan var da biri yürüyor biri elinde poşetle. tam olarak neresi normal zamanlar gibi?
0
bağdat caddesi 1 kamerasına bakarsanız yeterli bir insan sayısını göreceksiniz. kadıköy rıhtım aynı şekilde.
bankta oturanları kaldırmışlar sanırım. şerit çekilmiş çünkü.
bankta oturanları kaldırmışlar sanırım. şerit çekilmiş çünkü.
0
İstanbullu musunuz bilmiyorum ama normal zamanlar gibi değil. Kalabalık genel olarak yuzde 30'lara inmiş.
0
Evet kesinlikle bir gevşeme var, 4 günlük yasak sonrası diye olabilir, istatistikler iyi gidiyor diye göründüğünden olabilir, havanın güzel olması nedeniyle olabilir. Ben de başından beri bu kameralardan izliyorum dışarıyı, tabii ki normal zamanın kalabalığı yok ama geçen haftalara göre daha çok insan var dışarda.
0
Sık bırak sık bırak olacağı bu bence. Yasak yokken insanlar "eve tıkılcaz ya şu lazım olursa ya bu lazım olursa, yok çocuğumun sütü bezi biterse, yok nakit sıkıntısı yaşarsam, eve sipariş için siparişlerim eksiksiz ve zamanında gelir mi gelmez mi" bilmem ne korkusu yaşamadığından bu kadar kalabalık etmiyodu sağda solda. Ben baştan beri bu saçma yasaklara karşıyım. Doğru düzgün sosyal mesafe ve maske olayını halka benimsetseler bu görüntüler hiç oluşmayacaktı, ilk habersiz yasak geldiği gece arbede yaşanmayacaktı vs. Ama şu anki kameradaki görüntüler sakin. Fakat yasak bittiği ertesi sabahı hep çok kalabalık oluyo her yer.
0
Ofisten ve iş yerinden çalışmak zorunda olan birçok insan var ve dedikleri gibi yasak sonrası bunalım tepkileri de olabilir. Gerçi ben 40 günü geçti evdeyim, henüz bir kurtlanma yok vakit geçirebilecek kadar kendinizi oyalabiliyorsanız.
Ayrıca Kadıköy rıhtım normal zamanlarda böyle değil. Sırf eve yürürken kalabalığa girmeyeyim diye rıhtımda inmeyen biri olarak şu hali benim için bomboş diye nitelendirebileceğim bir seviyede. Keza diğer kalabalık caddeler de aynı şekilde.
Yine de nüfusun daha büyük çoğunluğu evlerinde. Biz buzdağının görünen kısmını yorumlamaktan başka bir şey yapamıyoruz bize sunulan veriler sadece suyun üzerindeki kısım olduğu için. Gevşeme sanıldığı kadar çok değil şahsi kanaatime göre.
Ayrıca Kadıköy rıhtım normal zamanlarda böyle değil. Sırf eve yürürken kalabalığa girmeyeyim diye rıhtımda inmeyen biri olarak şu hali benim için bomboş diye nitelendirebileceğim bir seviyede. Keza diğer kalabalık caddeler de aynı şekilde.
Yine de nüfusun daha büyük çoğunluğu evlerinde. Biz buzdağının görünen kısmını yorumlamaktan başka bir şey yapamıyoruz bize sunulan veriler sadece suyun üzerindeki kısım olduğu için. Gevşeme sanıldığı kadar çok değil şahsi kanaatime göre.
0
istiklal caddesine baktım bomboştu geçen iki üç kişide de maske vardı. almanya'da yaşadığım şehirle kıyaslıyorum gerçekten çok şaşırtıcı. 20 milyonluk şehirde insanların bu kadar duyarlı olabilmesi beni sevindiriyor. yok yere küçümsüyorsunuz bence.
burada sokaktakilerin en fazla %50'sinde maske vardır o da bugün zorunlu hale getirildiği için. herkes de dışarıda ayrıca normaldekinden bir farkı var mı ondan bile emin değilim.
burada sokaktakilerin en fazla %50'sinde maske vardır o da bugün zorunlu hale getirildiği için. herkes de dışarıda ayrıca normaldekinden bir farkı var mı ondan bile emin değilim.
0
bi gevşeme gözükmese de var. pazar günki gibi sessiz sakin değil ve patk halindeki araçlar azalmış. tabi insanlar işlerine güçlerine gidiyor onların getirdiği bi hareketlilik de var.
kesikli yasak uygulanmasının bi sakıncası olduğunu sanmıyorum. 1, hadi 2 ay boyunca sadece market-köpek gezdirme-eczane-spor/egzersiz izinli karantinaın sonucunda ne bekliyorsunuz. 0 vaka sayısı mı? kesikli yasağın sebebi vaka sayısını sıfırlamaya yardımcı olması değil, kontrol altında tutup hastanelere olan yığılmayı önlemek. bu hastalığa ilaç bulmadıkça bitmesini beklemeyin. ülkemizde sıfırladık diyelim, seyahat yasakları tekrar kalkınca nolacak? tek bir taşıyıcıyla -hastalık belirtisi göstermeyebilir de- 10 marta geri döneriz.
kesikli yasak uygulanmasının bi sakıncası olduğunu sanmıyorum. 1, hadi 2 ay boyunca sadece market-köpek gezdirme-eczane-spor/egzersiz izinli karantinaın sonucunda ne bekliyorsunuz. 0 vaka sayısı mı? kesikli yasağın sebebi vaka sayısını sıfırlamaya yardımcı olması değil, kontrol altında tutup hastanelere olan yığılmayı önlemek. bu hastalığa ilaç bulmadıkça bitmesini beklemeyin. ülkemizde sıfırladık diyelim, seyahat yasakları tekrar kalkınca nolacak? tek bir taşıyıcıyla -hastalık belirtisi göstermeyebilir de- 10 marta geri döneriz.
0
Evet biraz gevşeme var ama fazla abartılacak bir durum yok bence insanlar sosyal mesafe kuralına riayet ediyor ve herkes maskeli 4 günlük yasak sonrası normal bir durum bir çok ülkede insanlar bizdeki kadar duyarlı değil NYC'de hala parklarda boş boş maskesiz gezen insanlar var bir de Türkiye'ye bakın ezici çoğunluk kurallara riayet ediyor ayrıca insanlar ceza korkusuyla değil rızai olarak kurallara uyuyor.
0
