Giriş
(23)

Hiç durmadan en çok yiyebileceğiniz yiyecek ne?

ermanen
Hiç durmadan en çok miktarda yiyebileceğiniz yiyecek nedir?Benimki antep fıstığı.Not: Cevabınız bir yemiş, bir meyve, bal, yoğurt vs. gibi tek bir besin de olabilir; bir abur cubur da olabilir; ev yemeği, yöresel yemek, tatli veya dışarda yediğiniz bir şey de olabilir.Not 2: Marka da soyleyebilirsin
Hiç durmadan en çok miktarda yiyebileceğiniz yiyecek nedir?

Benimki antep fıstığı.

Not: Cevabınız bir yemiş, bir meyve, bal, yoğurt vs. gibi tek bir besin de olabilir; bir abur cubur da olabilir; ev yemeği, yöresel yemek, tatli veya dışarda yediğiniz bir şey de olabilir.

Not 2: Marka da soyleyebilirsiniz, ozellikle abur cubur, cikolata vs. icin.
0
ermanen
(18.12.22)
İskender
Kabak çekirdeği
Mandalina
Patlamış mısır
0
pispinti
(18.12.22)
Antep fıstığı demeye gelmiştim. Yok böyle bir yiyecek bence ya.
0
primetime
(18.12.22)
guacamole
0
AlsterWasser
(18.12.22)
Gün tabağındaki her şey. Kısır, mercimek köftesi, yaprak sarma vb.
Bir de kalamar
0
Josephine.
(18.12.22)
çikolata
0
sta
(18.12.22)
Cevizli sucuk.
Edit: Fıstıklı baklavayı unutmuşum.
0
Amaranta ursula
(18.12.22)
Patates kızartması
Meyveli kek
Baklava
Kizartma
0
logisticsmanager
(18.12.22)
Lahmacun
Bira
Tiramisu, magnolia gibi kremali tatlilar
Sobiyet/baklava
Pogaca
Sucuk
Cekirdek
0
mor oje
(18.12.22)
Hayatımdan her türlü zararlı maddeyi çıkardım/ azalttım. Kola hariç :(( kola diyorum.
0
ruhen hastayim ben
(18.12.22)
eski tip gofret. epeyidir görsem de almıyorum çünkü açınca paketi bitiriyorum.
luppo da son bir aydır bu şekilde. galiba onu da almayacağım artık.
0
oyokbuyoknevar
(18.12.22)
Aklımda direkt bir şey canlanmadı. Cevaplar da yardımcı olmadı. Ama az tuzlu çekirdek diyebilirim bağımlılık yapanlarindan :)
0
2027
(18.12.22)
Patates kizartmasi.
0
j r r tolkien hayrani
(18.12.22)
patates kızartması
0
roket adam
(18.12.22)
Domatesli pilav
Patates tava
Fındık
0
d max
(18.12.22)
Midye
0
basond
(18.12.22)
1- pasta 2- cips ozellikle sade patates cipsi
3- kavurma
0
ala09
(18.12.22)
patates kızartması ve nugget :D yanında soslarla mhhmm
0
theseachange
(18.12.22)
kestane (tabi iyi kızartılmış ve kaliteli bir tür olması lazım)
0
orpheus
(18.12.22)
Luppo veya uno'nun minik kruvasanlarına başlayınca duramıyorum o yüzden eve almıyoruz bayadır.

Sevdiğim şeylere düşündüm, menemen, sinop mantı falan ama öyle hiç durmadan yiyebileceğim hatrı sayılır bir şey yok bence ya.

hiç durmadan her sabah deseydin menemen derdim ama başladıktan sonra hiç durmadan en uzun besin aklıma gelmiyor hepsi eşit yerlerde bitiyor. öyle sıyrılıp giden fark yaratacak bir şey aklıma gelmedi :(

kuruyemiş çok severim ama bir eşik var oraya gelince bayıyor hepsi.
0
ananiyimioguz
(19.12.22)
Tek oturuşta yarım kilo antep fıstığı yemişliğim var. Antep fıstığı+1 diyebilirim bu yüzden.

Bir de patates kızartması ve makarna.

Edit: En büyük zaaflarım olan sokak simidi ve beyaz ekmeği unutmuşum. Yani karbonhidrat :(
0
ms brownstone
(19.12.22)
hiç özellikle zorlamadım max ne kadar yiyebilirim bilmiyorum ama bi oturuşta 1kg üzeri tavuk eti yiyebiliyorum rahatlıkla hiç şişmeden. ama tavaya 1kg tek seferde sığmadığından yarım kilo yapıp onu yedikten sonra kalanını pişiriyorum genelde. 1.5kg da çok zorlamaz herhalde kendimi zorlasam 2kg'ı görürüm ama rahatsız eder.
aynı şekilde 1kg kırmızı eti de rahatlıkla yiyebilirim ama kırmızı et zaten daha yağlı olduğundan gerek yok. ortalama 500gr kadar yiyorum kırmızı eti bi öğünde.

"en çok miktarda" diyen arkadaşlar hacimsel anlamda mı diyor yoksa ağırlığına göre mi? çünkü 1kg eti neredeyse herkes yiyebilir ama burada cips çikolata vs. diyenler 1kg'ı tek oturuşta yiyebilir mi acaba?

eskiden pizzayı çok yerdim. dominos'un buradaki şubesi güzel yapıyordu mesela. büyük boy dublex cheddar hamurlu ekstra peynirli filan pizzayı üstüne kampanyayla bedava gelen orta boyu(yine dublex hamur ve ekstra peynir ekliyordum) bitirebiliyordum. yanına da 1l civarı coca cola zero. bu şekilde dublex hamur ve ek peynirle standart ince hamurlu halinin iki katından fazla oluyordur herhalde... ama 2 yılı geçiyor pizza yemeyeli, sağlıksız şeyleri bıraktım artık sadece et yiyorum haliyle bundan sonra en fazla yiyebileceğim şey et :D
0
konetsu
(19.12.22)
tahin pekmez
0
kim bilir
(19.12.22)
Tereyağı, limonu bol, taze ve sıcak olacak şekilde schnitzel..
Karnım aç ve aklıma girdi yine.
0
quaker
(19.12.22)
(11)

Bu yıl neler yaşadınız?

yirmibir
2022 ne kadar memnun etti sizi? Toplumsal olarak zor şeyler yaşadık orası belli, kişisel hayatınızda neleri başardınız neler umduğunuz gibi gitmedi, şans sizden yana mıydı hangi burcun yüzü güldü merak ettim. :D Açıkçası 2022 benim hayatımın dönüm noktasıydı çok zor bi karar aldım ama bana yakıştı,
2022 ne kadar memnun etti sizi? Toplumsal olarak zor şeyler yaşadık orası belli, kişisel hayatınızda neleri başardınız neler umduğunuz gibi gitmedi, şans sizden yana mıydı hangi burcun yüzü güldü merak ettim. :D Açıkçası 2022 benim hayatımın dönüm noktasıydı çok zor bi karar aldım ama bana yakıştı, çok iyi oldu çok güzel oldu. Bu sene yaşadıklarım hep aklımda kalacak eminim. Sizler için nasıl bir seneydi?

Not: önemsiz bir soru olduğu için gönül işlerinde açmak istedim soruyu.
0
yirmibir
(18.12.22)
Unutamayacağım bir sene oldu benim de. Oldukça olumlu gelişmeler olsa da ülkenin karanlık gidişatı ve ekonomik durum sağolsun hayatta kalma savaşı gibi hissettiriyor. Olumlu gelişmelere bile sevinmekte zorlandım öğrenilmiş çaresizlik sebebiyle. Kursağımda kalacağını biliyorum çünkü. 2023 ün daha kötü olacağını düşünüyorum o sebeple yılbaşı heyecanım sıfır. Yurtdışında iş fırsatı veya greencard harici beni çok sevindirebilecek gelişme yok artık
0
Josephine.
(18.12.22)
yine olmadı. ümitliydim ama olmadı. bir şeyleri iyi yapmaya çalıştım, yaptığımı da sandım ama becerememişim. Belki de ben buyum. Kötüyüm. Aslında buna kanaat getirdim. Olmadı diyorum ama belki de olması gerekmiyor. Hak etmiyor olabilirim. hak ettiğim bu da olabilir.
Hayatımdaki sorun isim, şekil değiştiriyor ama sorunluluk hali devam ediyor.
Kafamda bir şeyleri çözmeyi, kafamın rahatlamasını çok istiyorum artık. Çok yorucu böylesi, çok yorulduğumu hissediyorum.
herkese mutlulaklar ve çok güzel bir yeni yıl dilerim.
0
sparkle kiddle
(18.12.22)
Hayatımı iki kere değiştirdim. Ne garip hayat...
0
ermanen
(18.12.22)
Müthiş bir sene olmadı ama bir şeyler de oldu. Yine deneyimleri tecrübeler oldu. İlk kez denediğim şeyler oldu.

- Sevdiğime kavuşamadım, gene platonik kaldı. Epey çaba gösterdim ama olmuyor.
- Kilo verdim. Düzenli spora gidebildim. Bu açıdan güzel oldu.
- 33 senelik ömrümde ilk kez Esenler Otogarından otobüse bindim. Eski bir arkadaşımı görmeye gitmiştim Tekirdağ'a.
- Mayıs sonu Antalya - Kaş'a gitmiştim 4 geceliğine. İstanbul'a geri dönüp 2 gün geçirdikten sonra Tekirdağ'a gittim. Güzel bir plan uygulamış oldum.
- 2,5 sene sonra yurtdışı gezisi yaptım. İkinci defa Amsterdam'a gittim geldim.
- İngilizce'yi geliştirdiğime inanıyorum.

Bakalım 2023'de neler yapabileceğim?
0
put it in your appropriate place
(18.12.22)
koç burcunun yüzü gülmediği çok kesin ahahahhaahah

uzun zamandır mesleği değiştirmeye odaklanmıştım. rutin hayat için kurşun atıp kurşun yerdim ama yine olmadı. daha stressiz bi hayatım olduğu kesin ama bi grafik var sanırım o yaşama hevesi gibi bi grafik işte o gittikçe aşağı çekiliyor. gittikçe daha sağlıksız, kötü biri oluyorum. "hiç evlenmedim, keşke babam da evlenmeseydi" frekansından dionysos abime sesleniyorum. abi duy beni de.
0
ala09
(18.12.22)
nazar değmesin nispet yapar gibi olmasın ama ben çok iyi bir sene yaşadım açıkçası. iş, para, keyif, gezme tozma hepsi tarihi derecede iyiydi. bir daha böyle bir sene yaşayabileceğimi sanmıyorum hatta :9
0
roket adam
(18.12.22)
Valla oyle boyle seyler yasamadim. Filmi cekilse temposu bir saniye dusmezdi ve cok yuksek puanlar alirdi.

Saka saka, oldukca siradan bir yil oldu benim icin ancak cabuk gecti. En son hatirladigimda agustos ayindaydik. Ne ara yil bitti anlamadim. Ilginc.
0
j r r tolkien hayrani
(18.12.22)
- içimde olan önemli ve uzun süredir eksik kalan bir şeyi yaptım...

- birtakım zorunluluklardan kurtuldum...

*ha sene sonuna geliyoruz yine yıla gireceğiz şimdi ne mi oldu?

-başka içimde olan önemli ve uzun süredir eksik kalan bir şeyi yapmaya yöneldim...

-birtakım başka zorunluluklar edindim...

*buna hayat diyorduk değil mi?
0
AlsterWasser
(18.12.22)
Gönül işlerinde bu yılı 'ayrılık ve hüzün' olarak özetleyebilirim.

Yatırımda altın yıl diyebiliriz.
0
Mirket
(18.12.22)
bu ülkede ve toplumda mutlu ve huzurlu olmanın imkansız olduğunu iyice anladım.
0
kanasla intihar eden adam
(18.12.22)
İyi olan şeyler yıllar önce internetten tanıştığım arkadaşımla gerçek hayatta buluşabilmem (ve hala arkadaş kalmaya devam etmemiz), bir de hobimde ilerlemem. Kişisel hayatımda çok kötü bir şey olmadı çok şükür. Yavaşça yokuştan aşağı yuvarlanıyorum.
0
peki madem
(19.12.22)
(11)

Saygının olmadığı ilişki

Josephine.
Sinirlenince tarafların karşılıklı birbirinin damarına bastığı, ikisinden birinin hiç fren yapmadığı, ortalığı sinir harbiyle yakıp yıkıp(sözlerle) sonra pişman olunan böyle öfke kontrolsüz saçma sapan bir ilişkinin düzelme olasılığı var mı? Normalde gerçekten öfke kontrolü olan biriydim ama çileden
Sinirlenince tarafların karşılıklı birbirinin damarına bastığı, ikisinden birinin hiç fren yapmadığı, ortalığı sinir harbiyle yakıp yıkıp(sözlerle) sonra pişman olunan böyle öfke kontrolsüz saçma sapan bir ilişkinin düzelme olasılığı var mı? Normalde gerçekten öfke kontrolü olan biriydim ama çileden çıkıyorum.
0
Josephine.
(17.12.22)
Yok. Denedim %100 çalışmıyor.
0
lüzumsuz adam
(17.12.22)
gerçekten seven hoşgörülü olur bence
0
bir soru sorcam
(17.12.22)
Önce ağır bir genelleme yapacağım, kimseyi üzmek istemem. Bahsettiğiniz ilişki bekarken/flörtken maalesef yürümez, ki yürümemeli de, yürürse yalnızca evliler yürütebilir. İster mecburiyet ve konfor alanından çıkamama deyin. İster yeniden başlama tembelliği ve olağanüstü sabır yeteneği deyin. İster bir yerden sonra ciddiye almama ve kulağının üzerine yatma deyin.

Sonra şunu söylemek isterim, sizde hep mi böyleydi, yoksa bu durum sonradan mı başladı? Eğer sonradan başladıysa bir şey tetikliyor belli ki, hafızayı zorlayın, tarafların nezaketi bir kenara bıraktığı o kırılma anında bir tarafın yediği halt ortaya çıkacaktır.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(17.12.22)
yok
0
basond
(17.12.22)
yurudugunu gordum ama nasil derseniz cok yipratici, cok zor. sevgilisiyle kavga esnasinda yumruklasirken bilegini incitmisti arkadasim, haftalarca eli sargili gezdi. universite bitince evleneceklerdi. sevgilisi universite hayatini komple silmesini istedigi icin universite bitince hic haber alamadim kendisinden. evlendilerse de cok mutsuz bir evlilik olduguna eminim.
0
kedi olmus gidiyorsun
(17.12.22)
aynı anda olmaz. sırayla olur bu işler. kontrolsüzlüğü iyi bilirim ama yakıp yıkınca da sonucunu kabul etmek lazım
0
ala09
(17.12.22)
yok boşuna uğraşmayın
0
sta
(17.12.22)
saygısızlığın dönüşü yok
0
selam
(18.12.22)
İki taraf da bir şeylerin yanlış olduğunun farkında ve gerçekten düzeltmek istiyorlarsa evet mümkün, uzun bir süreç ama gerçekten mümkün. Hiçbir şey sizin birlikte mutlu olma isteğinizin önüne geçemez. Hepimizin hayvani tarafı var ve bunu baskılayıp kontrol altına almak, eğitmek iki tarafın da çabasıyla mümkün.
0
hadi ya la
(18.12.22)
pişman olunan şeyin tekrarlaması başka bir şey bence. hiç hata yapılmaz mı? yapılır elbette. ama bu tekrarlıyorsa, bunun üstüne tutulması gereken hassasiyetler gözetilmiyor demektir. çok yıpranır insan...
0
Ukulele
(18.12.22)
En büyük sıkıntı karşı tarafın en ufak zorlukta alkole sığınması. Alkol etkisiyle de siniri çok yüksek dozda yaşayıp tahrik etmesi. Benim de çileden çıkmam. Kendi isteğiyle terapiste gitti birkaç kez, sonra bıraktı. Hiç umudum yok işte ama ilişkiyi masanın tek ayağıyla dengede tutmaya çalışıyoruz, o da aşk.
0
🌸Josephine.
(18.12.22)
(12)

Ateistlere soru

jonas
"Müslümanlara soru" diye bir duyuru açılmış, o duyurudan ilham alıp tam zıt bir yaklaşımdan yan yol açayım dedim ben de.Arada bir hiç aklınızdan “ya gerçekten Allah varsa, cennet-cehennem varsa?” diye geçtiği oluyor mu? Napıyorsunuz öyle olduğunda? Bir de nabzı bu pencereden tutalım bakalım :D
"Müslümanlara soru" diye bir duyuru açılmış, o duyurudan ilham alıp tam zıt bir yaklaşımdan yan yol açayım dedim ben de.

Arada bir hiç aklınızdan “ya gerçekten Allah varsa, cennet-cehennem varsa?” diye geçtiği oluyor mu? Napıyorsunuz öyle olduğunda?

Bir de nabzı bu pencereden tutalım bakalım :D
0
jonas
(10.12.22)
Olmuyor ama bu soruya verilecek en güzel cevabi stephen fry amcamiz vermistir;
youtu.be

Gün gelir olursa kendisinin arkasında sıra oluruz.
0
logisticsmanager
(10.12.22)
Pardon, yorum videosuymus. Ahanda video;
youtu.be
0
logisticsmanager
(10.12.22)
Benim geçmiyor. Eğer ki cennet cehennem varsa cezamı çekerim. Ama hayatımı dilediğim gibi yaşamış olurum.
Eğer yoksa inananlar bir hiç uğruna yaşamış olurlar. bütün hayatlarını heba etmiş olurlar.
0
astronom bey
(10.12.22)
Varsa bile, 3 semavi dinde geçen tanrının olduğuna inancım 0. Böyle yüce bir varlığın ödül ceza ahlakını onaylaması mantığıma yatmıyor. üst düzey ahlakı onaylayan bir tanrı karşısında da canlılara, doğaya, kendisine ve çevresine saygılı birisi olarak korkacağım bir şey olduğunu düşünmüyorum. Biraz bronzluk iyidir
0
Josephine.
(10.12.22)
bir ateist/agnostik olarak bir yaratıcı fikrini tümden reddetmiyorum fakat geçerliliği benim için simülasyon teorisi ya da diğer açıklamalar kadar yeri var

fakat ölüm denen şeyi bilinmeyeni cidden merak ediyorum, içimde korku değil merak ve heyecan var bu konuda, o zamana kadar buralardayız :)
0
freebird5406_2
(10.12.22)
Ona o zaman bakarizzzz
0
abuzer
(10.12.22)
gecmiyor, sorgulamiyorum, umrumda degil cunku. apateistim kafam rahat :) bir tanri varsa bile ilgilenmiyorum, onun da benimle ilgilendigini dusunmuyorum.
0
kedi olmus gidiyorsun
(10.12.22)
İnsanlara bu kadar eziyet etmeye utanmıyor musun, demeyi düşünüyorum. Bir de tüm canlılar fotosentez yapsaydı, birbirini öldürmeseydi olmaz mıydı, derim.
0
vizivozo
(10.12.22)
bunu düşünmüyorum. bunu düşünmek manasız çünkü yanıt bulmak imkansız.

wittgenstein amca da "üzerine konuşulamayan konusunda susmalı" diyor. kendisine katılıyorum.
0
bohr atom modeli
(10.12.22)
cidden olumle yuzlesmeden kimsenin oturup bunu dusunecegini sanmiyorum.

olumden sonra ihtimalini de bir tanri ve insan vicdani uzerinden dusunebilirim ancak islam uzerinden degil. ozellikle yurt disinda yasayinca dinin kulturel bir olgu oldugunu anliyorsun.

belki bir tanri -kainatin bu dunyayi askin veya ickin sebebi- olabilir. ancak bunun semavi dinlerde anlatilan tanri oldugunu dusunmuyorum.
0
antikadimag
(10.12.22)
Kimseyi incitmeden bir yasam sürmeye, gücüm yettigince insanlara hayvanlara yardimci olmaya calisiyorum. Varsa ve beni ona inanmiyorum diye yakmaya kalkarsa, kendi keyfi bilir. Benim vicdanim cok rahat.

tam olarak böyle düsünüyorum.
0
chihirovekohaku
(10.12.22)
Hiç olmuyor. İçim rahat.
0
gabe h coud
(11.12.22)
(6)

Bu video size ne hissettirdi?

chicha_v2
Lütfen önce videoyu izleyin sonra sorunun devamını okuyun.https://www.instagram.com/reel/CdN4Wv_I3ei/?igshid=YmMyMTA2M2Y=*************************Bu video bende çok garip bir his uyandırdı. Başta komik geldi gülmeye başladım ama izledikçe histerik bir gülmeye dönüştü ve gözlerim yaşardı afgjakfjNiye
Lütfen önce videoyu izleyin sonra sorunun devamını okuyun.

www.instagram.com

*****

*****

*****

*****

*****

Bu video bende çok garip bir his uyandırdı. Başta komik geldi gülmeye başladım ama izledikçe histerik bir gülmeye dönüştü ve gözlerim yaşardı afgjakfj

Niye böyle oldu peki açıklar mısınız? Sizi etkiledi mi? Evetse nasıl etkiledi?
0
chicha_v2
(07.05.22)
Biraz gulumsedim sadece
0
floydian
(07.05.22)
Önce anlamadım sonra gülmeye başladım. Uygun şartlarda kahkaha atabilirdim.
0
IncredibleMau
(07.05.22)
Yüz ifadesi ile tepkilerin uyuşmaması beni rahatsız eden bir şey çoğu insan gibi. Üzgün gözükürken duyulan kahkaha rahatsız edici geldi bana yalnızca, gülemedim
0
Josephine.
(07.05.22)
gülmedim, komik değil cringe biseydi:D
0
theseachange
(07.05.22)
Gulumsedim
0
abuzer
(07.05.22)
Başta "off evet ya böyle oluyor cidden" diye güldüm, sonra aynı ciddiyette devam ettiklerini görünce rahatsız hissettim. Şaka yapmaktan çok cidden sorun yaşıyorlar gibi hissettirdi.
0
akhenaten
(07.05.22)
(15)

Pandeminin hayatınızda kalıcı bir etkisi, bir alışkanlık var mı?

duchess jessamine
Varsa nedir?
Varsa nedir?
0
duchess jessamine
(08.04.22)
Aldıklarımı yıkamak. Aksini duşunemiyorum atık, onları yıkamazsam kafayı yiycek gibi oluyorum ve çok ciddiyim :)
0
e mice
(08.04.22)
el yıkama alışkanlığı hani şu ovalayarak sabunu her yere yayarak biraz uzun süren teknikle

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
freebird5406_2
(08.04.22)
Yok maskeli görmesem pandemi aklıma gelmez
0
olaylar olaylar
(08.04.22)
Eskisi gibi sürekli buluşma planları yapmıyorum cevremle, evimde vakit geçiriyorum. Çok az kişi ile genelde açık havada buluşmayı tercih ediyorum.

Artik kalabalığa tahammülüm yok.
0
brnbrs
(08.04.22)
Dışarda her yere kolay kolay dokunamıyorum artık. Dezenfektan spreyim hala yanımda, sürekli kullanıyorum.

Bir de ben pandemide yürüyüşe başladım, sağlıklı beslenmeye başladım. O devam ediyor. Hatta normalde çok yakın olmadığım bir arkadaşla pandemi yürüyüşlerimizde yakınlaştık. Hala düzenli olarak beraber gidiyoruz.

Önceden de insanlarla yakın temas kurmayı sevmezdim. Hala pandemeyi bahane edip insanlarla öpüşüp tokalaşmıyorum. Benim için güzel bahane oldu.
0
jazzabel
(08.04.22)
Hiç.
0
allah yazdiysa bozsun
(08.04.22)
Bileklerde sinir sikismasi, goz bozuklugu, kurulugu.

ilk sene iyiydi sporumuzu yaptik da sonra iyice asosyale bagladim.
0
divit
(09.04.22)
İnsanlarla öpüşerek sarılarak selamlaşmama rahatlığı. Covidin tek getirisi herhalde benim için.
0
Josephine.
(09.04.22)
Yüzeylerin kirli olduğunu pek aklıma getirmezdim, önemsemezdim. Şimdi çok başka bakıyorum. Farkındalığım arttı.

Amele gibi çalışırdım eskiden. Şimdi iş özel hayat dengesini kurabiliyorum.
0
gabe h coud
(09.04.22)
Uzun süreli plan yapmıyorum. Hayatta ne olacağı belli değil. Şimdi düşününce çok büyük rezillikti ya. Günlerce sokağa çıkamadık, akşam ezanıyla eve girdik, komşu ile gidemedik. Allah tekrar yaşatmasın. Bunlar aklıma geldiği için gezme fırsatım varsa geziyorum, ertelemiyorum.
0
dissendium
(09.04.22)
yasadigim ulkede cok sik kapanmalar oluyor ve kapanma yokken dahi cok fazla tedbir var. Mesela, en son iki aydir uzun bir zamandir lockdowndayiz. zaten yurume aliskanligi kazanmaya baslamistim, bu kapanmada uzun sure evde kalinca izin verilen her anda uzun yuruyusler icin disari cikmak, cikamiyorsam kosu bandinda kosmak, evde egzersiz yapmaya onem vermek, usenmeyip kendi yemegimi pisirmek gibi seyler yani kisaca saglik icin kendi yapabilecegim ufak tefek aliskanliklari hafife almamak sanirim hayat boyu surecek bir aliskanlik oldu.
0
sopiro
(09.04.22)
kıyafetlerimi ayrı odada çıkarmak ve asmak.
0
mikahakkinen
(09.04.22)
Tokalaşma öpüşme ve sarılmayı bitirdi benim için ve bundan çok memnunum.
0
etna
(09.04.22)
Kapalı yerlerde maskeye devam edeceğim. Çünkü yalnızca Covid değil, gripten de koruyor.
Vıcık vıcık, dokunmalı selamlaşma bitti, çok memnunum.
Dezenfektan kullanımına devam. Elimi burnuma, ağzıma yaklaştırmamak da kalıcı olur sanırım.
0
pro9it9is9
(09.04.22)
tanıdıklar ile tokalaşma ve öpüşme çok azaldı. bir de hala evden çalışıyorum.
0
zgrydn
(09.04.22)
(6)

Uykuya dalarken irkilmek?

hadi ya la
Bildiğimiz ağaçtan düşer gibi irkilmek değil ama. O çok nadiren oluyor, benim hissettiğim saliseler içinde çok heyecanlanmak. Durduk yere nabzım yükseliyor, bir tehlikenin oluştuğunu hissediyorum ve bir saniye sonra geçiyor.2 sene önce iki ay boyunca nefes alamadığımı hissediyordum, gündüzleri bile
Bildiğimiz ağaçtan düşer gibi irkilmek değil ama. O çok nadiren oluyor, benim hissettiğim saliseler içinde çok heyecanlanmak. Durduk yere nabzım yükseliyor, bir tehlikenin oluştuğunu hissediyorum ve bir saniye sonra geçiyor.

2 sene önce iki ay boyunca nefes alamadığımı hissediyordum, gündüzleri bile ellerim uyuşuyor, nabzım yükseliyordu. Telkin ve meditasyonla doktora gitmeden çözdüm. (belirtilerim anksiyete bozukluğunu gösteriyordu.)

Fakat son iki üç aydır uykuya dalarken bahsettiğim şekilde irkiliyorum, ne olduğunu bildiğim için telaş yapmıyorum ve bir saniye sonra geçiyor zaten.

Sizce bunun adı ne?
Doktora gitmeli miyim?
0
hadi ya la
(06.04.22)
Aynısı bende de oluyor. Çok ciddi bir korkuyla bir anda sıçrıyorum tam dalma esnasında. Bence normal bir durum aynı ağaçtan düşmek gibi. Belki psikolojik açıklaması vardır, ben çok kaygılı biriyim uyurken diş de sıkıyorum stresliyken. Stresle ilişkili olabilir bence.(yalnızca tahmin)

www.google.com.tr
0
Josephine.
(06.04.22)
avicennaint.com

buna benzer bir şey yaşıyor olabilir misiniz?
0
reversal of fortune
(06.04.22)
phonex
(06.04.22)
arada oluyor bende de, burnum tıkandığında nefes alamayınca ya da kan dolaşımı engellenince oluyor. vücut ölmememiz için kalk lan nefes alamıyorsun uyarısı veriyor.
0
bohr atom modeli
(06.04.22)
Birçok sebebi olabilir, nokturnal panik yaşıyor olmanız da olası.

Panik atağın uykuya geçiş sürecini aksatan bir biçimi. Uykuya dalış sırasında aniden gelen ölüyorum hissi, kalbiniz duracakmış gibi olması ve ardından heyecanla gelen nabız yükselmesi gibi bir şekilde kendini gösteriyor.

Tanım size uyuyorsa doktora gitmeyi düşünebilirsiniz.
0
akhenaten
(06.04.22)
bana da oluyor, sözlükte bununla ilgili mantıklı bir entry vardı ama unuttum. beyin sanırım uyurken ölüyorum zannediyormuş o yüzden o tepkiyi verddiriyormuş sahibine. manyak lan bu beyin yazıyordu en sonda. ama yazıyı bulamadım.
0
dandiş
(06.04.22)
(11)

en lezzetli siyah çay

zalbarath
sizce ne?
sizce ne?
0
zalbarath
(31.03.22)
Lipton earl gray
0
Josephine.
(31.03.22)
gabe h coud
(31.03.22)
42 nolu tirebolu.
0
kaptan maydanoz
(31.03.22)
Özçay. Organik çayı, ve Earl Grey.

Bir sefer sözlükte görüp de aldım ve bir daha başka çay almadım.
0
kaptankedi
(31.03.22)
1-goran tee+çaykur turist mixi
2-mahmood tea
3-ahmad tea
0
mess
(31.03.22)
@gabe h coud

bunu ilk defa duydum eyv. florür seviyesi de daha düşükmüş internette yazdığına göre
0
🌸zalbarath
(31.03.22)
champion.
0
blatta hiberna
(31.03.22)
Ahmed tea
0
naksidil
(31.03.22)
kahveci cayi
lipton extra dem
dogadan gizli bahce
0
nibba
(31.03.22)
özgür kuşlu,
doğuş export,
karali premium
0
fistikthecat
(31.03.22)
tabiki hopa çay.. kooperatif üretimi.
0
1917
(01.04.22)
(7)

Çok sık sert tartışmalar yaşadığınız biriyle ilişki yaşamak hk.

norules
Sevgililik ilişkisi tabii ki. Çok sık aralıklarla sözlü tartışmalar yaşadığınız, durumları sinir harbine çeviren biriyle ilişki yürütmeye dair bakış açınız ne şekildedir?Yani "İlişki bu, tartışma da olacak tabii. Gülü seven dikenine katlanır" insanı mısınız, yoksa "Sık tartışma, kaos, sinir harbi va
Sevgililik ilişkisi tabii ki.

Çok sık aralıklarla sözlü tartışmalar yaşadığınız, durumları sinir harbine çeviren biriyle ilişki yürütmeye dair bakış açınız ne şekildedir?

Yani "İlişki bu, tartışma da olacak tabii. Gülü seven dikenine katlanır" insanı mısınız, yoksa "Sık tartışma, kaos, sinir harbi varsa ben o işte yokum" insanı mı?
0
norules
(22.03.22)
Tartışmak da sağlıklıdır fakat tartışırken birbirinize mi saldırıyorsunuz yoksa aynı takımın oyuncusu gibi birlikte sorunun üstesinden gelmeye mi çalışıyorsunuz, 1. si gibiyse yokum
0
freebird5406_2
(22.03.22)
tartışmanın türü, şekli önemsiz sık tartışma varsa o ilişkide ben yokum. yılda 1-2 kez minik tartışmayı ancak kaldırırım sanırım.
0
kimwexler
(22.03.22)
İlişki başlarındaki güvensizlik ve karşıdaki kişiyi tam tanımamalardan ötürü kaynaklanan tartışmaları bir nebze olsa idare edebilsem de ilişkinin gidişatı hep o şekilde olursa katlanamam ben sakin ve sinirlenmeye gelemeyen bir insanım. Neyse ki karşı tarafı da biraz kendime benzetebiliyorum da çok sorun olmuyor. Ama her gün tartışılan, seslerin yükseldiği bir ilişki bana göre değil şahsen. Tatışılacaksa oturup sakin sakin tartışılmalı. En fazla, hayır sen abdulhamidi savundun, alcak, pust denmeli. Desibelde artış veya fiziksel şiddet olmamalı. Ne insana, ne eşyaya.
0
ananiyimioguz
(22.03.22)
@anan+1
Boyle yazinca da cok degisik oldu :D Neyse, tartisma var tartisma var. Oyle direkt tartisma olmali ya da olmamali demek bana cok da dogru gelmiyor. Atiyorum her gun ayni konuda tartisiliyorsa o zaman ortada konunun kendisinden cok daha buyuk bir problem vardir. Ya da kucuk bir tartisma birden hic acilmayan defterleri aciyorsa ve cig gibi buyuyorsa bu da sikintilidir cunku daha once hicbir konu dogru duzgun cozulmemeis anlami cikar.

Tartismadan ziyade olayin sinir harbi seviyesine gelmesinin sikintili oldugunu dusunuyorum. Tartisma sorunu cozmeye yonelik olmali, kendi basina bir sorun olmamali bence.
0
j r r tolkien hayrani
(22.03.22)
Cok sik yumusak tartisma yasadigim biriyle de cok nadir sert tartisma yasadigim biriyle de birlikte olmam ki cok sik ve sert tartisma yasadigim biriyle olayim. (Turkce klavyem yok kusura bakmayin.)

Nadiren, yumusak tartismalar yasamayi tercih ederim. Bunlarda kesinlikle kisiye yonelik tartismalar olmayacak sekilde, fikir ve durum tartisilacak sekilde olmali. Arkadas olarak bile agresif insanlarin hayatimda olmasina tahammul edemiyorum, araba kullanirken ona buna bagiran, surekli dunyayla derdi olan, en ufak seyde kufur edip bagiran insanlari toksik buluyorum ve mumkun oldugunca uzak durmaya calisiyorum.
0
sopiro
(23.03.22)
benlik bir şey değil, böyle huzursuz bir hayat yaşamak istemem.
0
roket adam
(23.03.22)
En başından saygı sınırını aşmayıp ilişkide agresyonun dozunu ayarlamayı tercih ediyorum. Bir kez saygı sınırı aşıldığında anormal durum ilişki yaşayan kişiler arasında normalleşmeye başlıyor ve nasıl bir döngü içerisinde olduğunu anlayamıyorsun. En baştan seviyeli tartışmayı tercih ederim, karşı taraf yanaşırsa ne ala, ısrarla çizgiyi aşarsa yollarımızı ayırırım. Sık ve hararetli tartışma sağlıjlı değildir benim için.
0
Josephine.
(23.03.22)
(18)

Erkek çocuk ismi

tiny toon
İki gün önce bir oğlumuz oldu arkadaşlar. İsmini bu zamana kadar bulmamız gerekirdi ama koymayı düşündüğümüz isimden birden soğuduk. En sıcak olduğumuz isimler Yiğit Ege ve Yiğit Alp. Fakat babalarımızın ikisinin de adı Ahmet olduğu için oğlumuza dedelerinin ismini de koysak mı diye düşünüyoruz, ken
İki gün önce bir oğlumuz oldu arkadaşlar. İsmini bu zamana kadar bulmamız gerekirdi ama koymayı düşündüğümüz isimden birden soğuduk. En sıcak olduğumuz isimler Yiğit Ege ve Yiğit Alp. Fakat babalarımızın ikisinin de adı Ahmet olduğu için oğlumuza dedelerinin ismini de koysak mı diye düşünüyoruz, kendilerine sorsanız öyle bir beklentimiz yok derler ama içten içe istediklerinden eminim. Aşağıdaki seçenekler arasından hangi ismi önerirsiniz? Teşekkürler.

Yiğit Ege,
Yiğit Alp,
Ahmet Ege,
Ahmet Yiğit,
Ahmet Yiğit Alp (Üç isim biraz zorlama gibi duruyor).
0
tiny toon
(27.01.22)
Ben iki isme karşıyım. Sadece Alp olsun derim.
0
dissendium
(27.01.22)
öncelikle gözünüz aydın, sağlıkla, güzellikle analı babalı büyüsün :)

önerim ahmet alp ya da sadece alp
0
elma
(27.01.22)
Hayırlı olsun ama üç ismi de beğenmedim. Oy vermem gerekirse Ahmet Yiğit'e oy veririm.
0
prole
(27.01.22)
gözünüz aydın. şansı açık olsun.
oğlunuz portekizli futbolcu değilse Ahmet Yiğit Alp'i eleyin derim.
sadece alp +1
0
brakgn
(27.01.22)
İki isim çok zorlama. Zaten bir tanesiyle seslenecek herkes. İçlerinde en iyisi Ahmet.
0
ruhen hastayim ben
(27.01.22)
tek isim iyidir yiğit koy gitsin
allah analı babalı büyütsün bu arada
0
all girls dream
(27.01.22)
İki isim çok zor. Yiğit ya da Alp tek başlarına çok güzel isimler bence.
0
jazzabel
(27.01.22)
ege ismini koymayan kalmadı diğer isimlerde gayet popüler. bence tek sade isimler daha güzel.
0
mikahakkinen
(27.01.22)
öncelikle tebrikler, mutlu ve sağlıklı bir ömür dilerim oğlunuzla.

siz hep yancı isim gibi değerlendirmişsiniz sanırım ama Yiğit tek başına da çok güzel isim. Yiğit'i tek düşünmez misiniz?
0
evde liyakat kalmamis
(27.01.22)
iki isim çok gereksiz ve saçma. bence çok kro hatta "ahmet yiğiiit" diye seslenmek çocuğuna. ege, yiğit, alp bunların üçü de çok güzel.
0
kenarortay
(27.01.22)
İki isimli biri olarak gayet memnunum iki isimli olmaktan. Ahmet gibi demode bi isim koyacaksanız yanında Alp ya da Yiğit koyabilirsiniz. Yiğitte türkçe karakter olduğu için Alp daha tercih edilebilir gibi.
0
nundu
(27.01.22)
Ben bir ek yapmak istiyorum. Eğer soyadınız çok bulunan bir soyad ise iki isim işlevseldir. İki ismi var diye çocuğa iki isimle seslenmek zorunda değilsiniz tabi ki.
0
prole
(27.01.22)
Yiğit güzel
0
Josephine.
(27.01.22)
ne kadar cok isim o kadar yuk, gobek adi falan bunlara gerek yok.
Alp yeterli +1
0
cooperr
(27.01.22)
İki isimli biri olarak tek isim +1
0
estella
(27.01.22)
ay lütfen artık iki isim koyan bile kalmamışken 3 işim nedir? lütfen alp yada sadece ahmet.
0
morden kainen
(27.01.22)
Uc isim biraz degil bayagi zorlama. Buna bir de soyad eklenince ortalik fena karisacak. Iki isim bence iyi, en azindan ona da secim hakki veriliyor gibi. Hangi isimle cagrilmak istiyorsa onu kullanir. Yigit ahmet olsun.
0
j r r tolkien hayrani
(27.01.22)
Soyadınızı bilmek uyum konusunda fikir verebilir.
0
cekcekli
(27.01.22)
(4)

karantinaya girmeli miyim

megacracker
ailemle aynı evde yasıyorumbaban dun pozitif çıktıherkes tam aşılı(ben 3 ü de oldum)aşılılar için 5. güne kadar normal hayatına devam edip, 5. gün test vermelisiniz yazıyor bakanlık sitesindebu doğru mu? avm, kafe ya da işe gidebilir miyim?
ailemle aynı evde yasıyorum
baban dun pozitif çıktı
herkes tam aşılı(ben 3 ü de oldum)

aşılılar için 5. güne kadar normal hayatına devam edip, 5. gün test vermelisiniz yazıyor bakanlık sitesinde

bu doğru mu? avm, kafe ya da işe gidebilir miyim?
0
megacracker
(28.12.21)
Gidemezsiniz elbette temaslısınız. 5 gün sonra test yaptırmalısınız
0
Josephine.
(28.12.21)
Benim bildiğim test verene kadar karantinada vs olmuyorsunuz. Hes kodunuza bakın orada yazar zaten.
0
elorelia
(28.12.21)
Test verene kadar teknik olarak elbette karantinada değilsin. İnsani olarak başkalarına bulaştırma riski sorun değil diyorsan çık.

Ben geçen hafta test sonucum çıkana kadar evde izole olmadım ve sonuç eşim ve çocuğuma da bulaştı.
0
robin one persie
(28.12.21)
Devlet artik karismiyor bu tarz seylere. Sen takil kafana gore diyor.
Filyasyon da gelmiyor ilac veren de yok.

Ama senin sorumluluk alip cikmaman lazim. Su an hasta olup olmadigini bile bilmiyorsun
0
divit
(28.12.21)
(9)

çalışırken/bir şeylerle uğraşırken dinlemelik radyo önerisi

steve rogers
radyo eksen ve açık radyo haricinde öneriniz var mı?
radyo eksen ve açık radyo haricinde öneriniz var mı?
0
steve rogers
(19.11.21)
bayrak radyo
kafa radyo
radyo voyage
kent fm
0
dokunmakalbime
(19.11.21)
erty_ksk
(19.11.21)
Radio voyage tam arka planda calmalik

90 lar turkce pop seversen pal nostalji
0
exlibris
(19.11.21)
exlibris
(19.11.21)
Bir zamankar yön radyo etnik vardı tesadüfen bulmuştum youtubedeki dünyadan sesler kanalı gibiydi dünyadan aşırı kaliteli etnik müzikler çalardı hep şimdi arayıp bulamıyorum sanıfım kapandı.
Mest oluyordum dinlerken.
Biraz arayın bulursanız bana da haber verin :)
0
kirmizipilotkalem
(19.11.21)
3 senedir kent fm'ciyim. alper-bilge, metehan... frekansı kaptırdılar bu sefer internetten dinliyorum. öyle ahım şahım da değil ama çaldıkları şarkıları, muhabbeti vs. beğeniyorum.
0
trixi
(19.11.21)
karnaval- joy fm
0
dreamnesiac
(19.11.21)
Houston blues radio
0
Josephine.
(19.11.21)
radio basilisk
www.basilisk.ch
0
deveyidiken
(19.11.21)
(10)

Yılbaşında ne yapackasiniz veya ne yapmayı istiyorsunuz?

stavro
Sb
Sb
0
stavro
(18.11.21)
Arkadaş grubuyla köy evine kapanıp party hard. İşalla kar yağar...
0
Bruce
(18.11.21)
Geçen yıl ile aynı olur. Pizza yaparım, 1 kilo mandalina bir de film.
0
Amaranta ursula
(18.11.21)
Ailemle evde vakit geçiririm. Doğum günü, yılbaşı bu tarz günlere hiç anlam yükleyemiyorum. Evde sakin sakin takılmak güzel.
0
Josephine.
(18.11.21)
bir planım yok, muhtemelen hiçbir şey yapmam. herhangi bir şey yapmak da istemiyorum.
0
der meister
(18.11.21)
Kız arkadaşımla buluşuyorum. Hediyeleşiyoruz. Geziyoruz. Evlere dağıldıktan sonra da evde kuru yemiş çay, kola. Alkol kullanmıyorum. Böyle geçer.

New York gibi şehirlerde yeni yıla girmek istiyorum bir kez ama maalesef dolar... ¯\_(ツ)_/¯
0
dissendium
(18.11.21)
Şu anki tek umudum yetiştirmem gereken iş çıkmaması.
0
peki madem
(18.11.21)
Valla ne yapacagimi bilmiyorum, vakit yaklastikca biseyler belli olur. Su an oldukca erken cunku oyle plan yapmak icin. Yapmak istedigim ozel bisey de yok.
0
j r r tolkien hayrani
(18.11.21)
erken yatarım sabah MadRun oluyor. bütün yıl motosiklet üstünde geçsin hesaabı.
0
onemoremile
(19.11.21)
Çocuklarımızın da yaşıt olduğu bir arkadaşımız var, ya onlara gideriz, ya da onlar bize gelir. İnşallah tabii, geçen sene yalan oldu.
0
SiyamkedisiZorro
(19.11.21)
ya annemler ya da eşimin ailesi ile beraber geçireceğiz gibi.şuanlık halen muallakta.
0
drako
(19.11.21)
(22)

Kediye isim koymaca

takıl yani takmıyo belli
fotoğraftaki arkadaş ailenin yeni üyesi Rengi koyu kahve gibi https://eksiup.com/p/zu521885vojcBen “çaklıt” ismini düşündüm ama sizden gelecek güzel önerilere de açığım.
fotoğraftaki arkadaş ailenin yeni üyesi
Rengi koyu kahve gibi

eksiup.com

Ben “çaklıt” ismini düşündüm ama sizden gelecek güzel önerilere de açığım.
0
takıl yani takmıyo belli
(15.11.21)
bizim baktığımız bir kedi vardı. tıpkı bunun gibi. süt kardeşler'den esinlenerek adını "yasemin" koydum.
0
prole
(15.11.21)
kimyon
0
Bruce
(15.11.21)
Gölge olsun
0
austra
(15.11.21)
bence çaklıt süper
mıncır da olabilir trtde bi çizgi filmde vardı
0
photo85
(15.11.21)
ahahaha tipe gel ya, çok sevimli. Peki erkek mi, dişi mi?
0
BuddyGuy
(15.11.21)
@BuddyGuy
Erkek
0
🌸takıl yani takmıyo belli
(15.11.21)
ninja
0
test user
(15.11.21)
Arap
0
fempusay
(15.11.21)
hamilton
0
astronom bey
(15.11.21)
Karabas.
0
j r r tolkien hayrani
(15.11.21)
Pamuk olsun, tüyleri pamuk gibi, beyaz olması gerekmez.
0
kaset
(15.11.21)
Kırpık
0
Josephine.
(15.11.21)
Çilleri var gibi, çillim derdim :)
0
jjimyl
(15.11.21)
Tostos. Tortor (motor gibi mırlıyorsa mesela).

İnsan ismi olarak da kullanılanlardan mesela bahtiyar, benim kedimin ismi. Ya da hüsnü, güzel demek. Ya da rıfkı, okşan, şakir...
0
muhayyer divan
(16.11.21)
Benim bu model çocuğumun ismi Milka <3

Size ve yeni bebeğinize bol mutluluklar, yoğurulmalı masajlar ve sağlıklı bir ömür diliyorum.
0
a day at the races
(16.11.21)
erkekse chocolate feminen kalıyor. büyüyünce arkadaşları arasında alay konusu olur.

renginden ötürü toprak diyorum. sorarlarsa hem renginden hem de (2 hafta sonra son yarışta şampiyon olacak) toprak razgatlıoğlu o günlerde dünya motor sporları tarihinin en büyük başarısını yakalayan türk (wsbk 1000 cc) olmuştu ondan dersiniz.
0
onemoremile
(16.11.21)
Bir arkadaşımın aynı bu renk bir kedisi vardı ve adı Moka'ydı. Moka güzel isim.
0
thracia
(16.11.21)
kırpık
0
selam
(16.11.21)
Mr. Brown
0
d max
(16.11.21)
zifir
0
cooperr
(16.11.21)
golge veya gece guzzel isimler

kara panter falan diye de iyice ucabilirsiniz tabiii bakalim kisiligne uygun mu :)
0
mavicorap
(16.11.21)
Ne koydun ısmini?
0
austra
(29.11.21)
(16)

ebeveyn olmaktan mutlu olan ebeveyn gördünüz mü hiç?

erenderk
lafta değil, gerçekten mutlu olmaktan bahsediyorum. eylemlerinde ve sözlerinde o mutluluğu hissettirenlerden. ben hiç görmedim. varsa yoksa dert şikayet duyuyorum çevremdeki (ve bazen buradaki) ebeveynlerden. böyle deyince de "ama yok cidden çocuk başka bi şey. tabii ki çok seviyoruz." vs diyorlar.
lafta değil, gerçekten mutlu olmaktan bahsediyorum. eylemlerinde ve sözlerinde o mutluluğu hissettirenlerden.

ben hiç görmedim. varsa yoksa dert şikayet duyuyorum çevremdeki (ve bazen buradaki) ebeveynlerden. böyle deyince de "ama yok cidden çocuk başka bi şey. tabii ki çok seviyoruz." vs diyorlar. illa ki seviyorlardır da (ki zaten sanki başka şansları mı var? mecburen sevecek, sevmese ya da sevmiyorum dese ne değişecek ki, tabii ki "seviyorum, özünde süper bi şey" falan diyecek), iş sosyal hayata ve diyaloglarına yansımalara gelince ağızlarından bi tane olumlu laf duymuyorum çocuklarına ilişkin. çocuklardan kaynaklı yapmak zorunda oldukları işlerden bıkkın bi havayla bahsediyorlar hep. sanki gizli gizli "çocuğunuz olduğunu veya bu kararınızı hatırlamayacaksınız, çocuğunuz da acı çekmeyecek, çocuğunuz olmadan önceki hayatınıza geri dönmek ister misiniz?" bu soruyu sorsak hepsi evet dermiş gibi geliyor. evet demeseler bile bi düşünürler kesin.

acaba ebeveynlik çok kötü bi şey mi?
0
erenderk
(09.11.21)
Çok kötü bir şey değil ama çok zor bir şey.
(5.5 senelik anneyim)
İlk 3 sene sorsan çocuktan önceki hayatıma geri dönmek isterdim ama şu anda o kadar çok istemiyorum. Büyüdükçe olay zevkli olmaya başladı ama hala çok zor
0
sta
(09.11.21)
Annem. Annelerde değil de babalarda hep bir şikayet, nazlanma oluyor bence. Herkes baba olmasın.
0
Josephine.
(09.11.21)
Valla boyle surekli olarak mutlu ya da mutsuz olacaklar diye bir olay yok ki. Mutlulugu da yasamislardir, mutsuzlugu da. Mesela ben universiteye ilk yerlestigimde deli gibi sevinmistim cunku benim icin bir hedefti. Ama universite acildiginda ve sabahin korunde kalkmak zorunda kaldigimda surekli sovdum. Derslere calisirken mutsuz oldum ancak sabahlara kadar batak attigimda mutluydum. Ayni sekilde sinavlardan dusuk not aldigimda mutsuz oldum ancak iyi not aldigimda mutlu oldum.

Yani demem o ki ebeveynlik de bunun gibi bisey. Oyle dogrusal ve sabit bir cizgide ilerlemez olay. Mutlu olduklari zaman da olur mutsuz olduklari zaman da cunku zorlugu da var bisekilde sana getirecegi faydasi da var. Misal benimkiler su an mutlu ancak benim kucuklugumde yani surekli benle ugrasmak zorunda olduklari zaman diliminde bu kadar mutlu olduklarini da sanmiyorum. Bu da oldukca normal.
0
j r r tolkien hayrani
(09.11.21)
www.youtube.com


gördüm, üç dünya güzeli evlatları var. sanki "profesyonel" ebeveynler :) öyle mutlular yani ebeveyn olmaktan, insan yetiştirmekten. tüma aile hep musmutlu var olsunlar.

sorunuzun cevabı çok kültürel bişe bence. insanlar ayıp olmasın diye yani mecbur hissettiklerinden evleniyor veya meslek seçiyor veya çocuk yapıyor buralarda.

bir de dizi tavsiyesi: workin' moms
0
rewlack
(09.11.21)
Genç yaşta anne olan birilerinden çocuklarıyla birlikte olgunlaştıklarını ve iyi ki dediklerini duyuyorum sık sık. Tabii ki geceleri uykusuz kalmak, her yerin bebek boku ve kusmuğu olması, büyürken masrafların artıp o bok kokusuna bile hasret bırakması, ergenliğiydi falan derken ebeveyn şikayet edebilir. Ama anne baba birbirini seviyosa o zaman çocukla da mutluluk artıyodur gibi. Böyle sevgi pıtırcığı bi çift var tanıdığım, çocuğa baya “aşkımızın meyvesi” bakışı atıp birbirlerine sırıtıyolar.

Kısacası babayı bilmem de anne için sevgi fiks, şikayetler filan da öyle muhabbet konusu gibi.
0
kulaktan dolma biber
(09.11.21)
Kendi ailem ve akrabalarım çok mutlu. Çocukları olarak öyle müthiş insanlar değiliz belki ama hep karşılıklı sevgi ve saygı içinde büyüdük, böyle gidiyoruz.
0
hadi ya la
(09.11.21)
Kötü değil kesinlikle ama zor. Ve zor olanı daha da zorlaştıran bir kültürümüz var. İsteyerek çocuk sahibi oldum ama çocuk doğurmak için yaşamadım ve evlenmedim. Yani kişi istemiyorsa çocuksuz da olur. Çocuk olunca hayatın ona ait oluyor, onun müsade ettiği ölçüde diğer rollerini oynayabiliyorsun hayatta. Yani benim için böyle, çocuğuna güvenilir bir bakımveren bulup diğer rollerini de eksiksiz yerine getiren vardır mutlaka. Bir ebeveyne çocuğu belli yaşa gelene kadar ne yapıyorsun diye sorsalar alacakları cevap hep çocuk etrafında döner. Tabii ki yakınma da işin içine giriyor, çünkü çocuk büyütürken zorlanmayan yok.

Ama tüm bunların yanında saksıdaki çiçeğe su verip açtığını görmek bile mutlulukken bir canlının büyümesini, kendine ait bir kişiliğe sahip olmasını, öğrenmesini, konuşmasını, dünyaya karşı çektiği yabancılığı ve alışmasını görmek bir mucize gibi. Bazen eski hayatımı çok özlüyorum, hatta depresyonda olduğum için normal anne babalardan daha çok özlüyor bile olabilirim ama çocuksuz zamanlarıma dönmeyi istemem. Anne olmak elzem değil, ama imkan ve sorumluluk bilinci varsa yaşanmasını tavsiye edebileceğim bir hayat deneyimi.
0
curukturpkokusu
(10.11.21)
uyku düzenleri olsa çok zor değil. onlarla iletişim kurmak onları eğitmek öğretmek çok zevkli. ama geceleri uyanmasınlar ne olur :)
0
xrated
(10.11.21)
ben mutluyum. çok isteyerek anne oldum. büyüdükçe daha bir çok seviyorum. ama tek başıma bakıyorum ve çok zorlanıyorum. gece 7-8 kez uyanıyor (1.5 yaşında), tüm gün aşırı enerjik ve devamlı ilgi gerektiriyor ve kendime ait 5 dk bile bulamayabiliyorum gün içinde. büyüdükçe kolaylaşacak diye umut ediyorum.
0
deartheodosia
(10.11.21)
Ben asıl ana baba olup bundan mutsuz olduğunu kendine itiraf eden görmedim. Konya'nın bir köyünde yaşayan homoseksüel olan bir amcanın asla bunu kabul etmemesi gibi bişey bu, sadece kendi başına kaldığında zaman zaman aklına gelen ama bununla yüzleşmeyip "yok yaa olur mu öyle şey heteroyum tabii ki, yok ya olur mu öyle şey mutluyum evladım olduğu için tabii ki" demesi gibi bişey. Artık çocuk var ve mutsuz olmak bişeyi değiştirmiyor, haliyle mutlu kısımlara odaklanmak zorundasın. Çünkü çok büyük "günah/kabahat" ikisi de.
0
Bruce
(10.11.21)
ebeveynlik insanı geliştiren birşey. ben de anneliğimin ilk 2,5-3 yılında şikayet ediyordum herşeyden. şuursuzmuşum. attachment parenting ekolünden kitaplar okumaya başladıktan sonra çocuklarıma saygı duymaya başladım. zaten hep seviyordum ama bir tık boyut atladık, artık onlarla iletişim kurmak keyifli hale geldi. ne düşündüklerini öğrenmek için her fırsatı değerlendirmeye çalışıyorum, çocukları geçiştirmiyorum. bazen çileden çıktığım oluyor ama onlara büyük tepkiler vermemeye çalışıyorum. çünkü ben daha relax olunca sorunlar daha kolay çözülüyor, tekrar mutlu moda daha kolay geçiliyor. bunları zamanla kendim öğrendim, çünkü büyüdüğüm aile hiç böyle değildi.

şikayet bizim toplumda bir kültür haline gelmiş, insanlar birbirinden görüp muhabbete dahil olabilmek için şikayet ediyorlar bence. sorunlarıyla gerçekten baş edemedikleri için değil. okul kapısında beklerken ailelerin çocukları hakkında şikayetlerini dinlerken üzülüyorum gerçekten, ya bu çocukların hiç mi iyi özellikleri yok diyesim geliyor, ki bazı eleştirileri çocuklar da duyuyor. o ortamda susuyorum, aksi birşey söyleyip ukala veya aşırı kitabi (yapay) ebeveynlik yapan biri gibi anlaşılmamak için.. okul kapısıdaki muhabbete en basit örnek şu olabilir, diyelim ki çocuk o gün iyi birşey yapmış, öğretmen iltifat ediyor ve takdirini veliye söylüyor. velinin cevabı aman yok evde hiç öyle değildir bla bla şeklinde.. hiçbirşey yapamıyorsan teşekkür et geç yani.. neyse. ebeveynliğin öğrenilmesi gerektiğinin kendim biraz gecikmeyle farkına vardım, çabalıyorum, umarım herkes de farkına varır. insan hayatı çok kıymetli çünkü.
0
evanka
(10.11.21)
www.instagram.com

faydalı bilgi
0
bir soru sorcam
(10.11.21)
@evanka +1, şikayet kültür haline gelmiş. bunun yanı sıra, bunu bir markanın ekşi başlığına girip sadece olumsuz yorumsuz okumaya da benzetiyorum. insanlar olumsuzluklar üzerinden bağ kurup sosyalleşmeye meyilli. bir de hazır olmadan ezbere çocuk yapanlar var, kaynım ve eltim bebekleri olduğunda sürekli "ay gezin gezin, çocuk olduğunda hiçbir yere gidilmiyor" şeklinde konuşup, şikayet ediyorlardı. gezmeyi seven insanlar ama daha yaşadıkları yerin 3 saatlik araba mesafesinden çıkmadan çocuk yaptılar. bana bu şekilde sürekli şikayet edilmesi çok itici geliyor. iş yerindekilerin de kendilerine acındırıp işten kaytarmak için özellikle şikayet ettiklerini düşünüyorum :)

bunu çocuk bekleyen insanlara da çok yapıyorlar bu arada. "bol bol uyu birkaç ay sonra uyuyamayacaksın" gibi bir sürü laf. yani bunları düşünüp göze almadan çocuk yapmaya karar vermiyordur herhalde kimse? olgun insanların bu davranışın tam aksini gösteriyorlar mesela, olumlu deneyimlerinden bahsediyorlar hamilelik haberini aldıklarında.
0
gmzo
(10.11.21)
tam olarak Bruce +1

çevremde aşırı isteyerek falan çocuk yapan tanıdığım tek bir kişi var, o da mutlu.
gerçi mutluluk da göreceli, çocuktan başka bir hayatı yok.
ama onun dışında herkes "evliyiz, işte çocuk yapmak lazım" falan kafasıyla çocuk yaptığı, hatta "evlenme yaşı geldi" falan diye evlenmiş olmak için evlendiği için hepsi mutsuzluktan dökülüyor.
işin kötüsü, bu "hâli" evli olmanın normu olarak görüyorlar.

çoğunun hayat düzeni, ekonomik durumu falan da bozuldu, pek kaldıramadılar çocuğu.
mutlu olmamalarının getirdiği vicdan azabını da çocuğa sınır koymayarak, anlamsızca üstüne düşerek falan kapatmaya çalışıyorlar.

ebeveynlik kötü değil, sadece herkes ebeveyn olmaya hazır olmayabiliyor.
hayatın akışında öylesine değil, "istiyorum bunu artık" diye yapılacak bir şey.
en azından bu devirde artık öyle oldu.
0
blatta hiberna
(10.11.21)
gizli gizli degil, zamani geri dondurmek mumkun olsa evet son 6 seneyi geri alalim derim. hep diyorum. hatta sasirdim burada gorunce.

bu cocuguma en iyi anne olma cabami degistirmiyor. icimde bir canavar yok.
0
2oda1salon
(10.11.21)
çok gördüm.
annelliğin ne olduğunu bilsem anne olmak istemezdim diyeni de gördüm.
ama zamanı geri almak isterdim diyen az, yine de herşeye değer diyenin oranı daha çok.
hepsinin deneyimine sonsuz saygım var.
0
hopp
(12.11.21)
(10)

Size karşı haddini aşan espri ve sözlere nasıl yanıt veriyorsunuz?

psmstc
Bir arkadaş veya yakın bir akraba yapıyor. Ve bunu yapan kişi saf, bilinçsiz bir tip değil. Aksine egolu, hafif narsist bir tip olsun.Örneğin; evli olduğunuzu bilmesine rağmen cinselliğinizle ilgili bir espri yapması gibi. Nasıl karşılık verirsiniz?
Bir arkadaş veya yakın bir akraba yapıyor. Ve bunu yapan kişi saf, bilinçsiz bir tip değil. Aksine egolu, hafif narsist bir tip olsun.

Örneğin; evli olduğunuzu bilmesine rağmen cinselliğinizle ilgili bir espri yapması gibi.

Nasıl karşılık verirsiniz?
0
psmstc
(07.11.21)
Söylediği şeye göre değişir tepki. Ne biçim konuşuyorsun gevşek falan derim. Böyle tiplere uyuz olduğum için iş kavgaya kadar gidebilir.
0
dissendium
(07.11.21)
Aynı tonda cevap veririm altta kalamam.
0
olaylar olaylar
(07.11.21)
gülmem, kısa bir bakış atar, uzayda böyle bir varlık yokmuş gibi işimi yaparım. anlamazsa ısrar etmesi halinde tatsız bir sonuç alacağını belirtirim.
0
her giriste sifresini unutan adam
(07.11.21)
Haddini aşan espri yaparım
0
Josephine.
(07.11.21)
Bu cesareti bulacak nasıl bir gevşeklik yaptım diye kendime kızardım.
0
Zaman Tamircisi
(07.11.21)
Gülüp geçiyorum. Devam ederse lafımı söylerim.

Eskiden sert tepki verirdim, gerek yokmuş:)
0
dreamnesiac
(07.11.21)
sessiz kalıyor, yavaş yavaş ilişkimi kesiyorum bu tiplerle.
0
rewlack
(07.11.21)
ben biraz biriktiriyorum. cesaretleniyor bu arkadaş, zevzekliği artırarak gelme hakkını kendinde görüyor. zevzekliği bazıları cesaretlendiği için bazıları da sallanmadığı için artırıyor. sonrasında bozunca yüzündeki ifade daha bir görülmeye değer oluyor. ilk anda bozsan belki çaktırmadan devam edebilir ama birikmişlik olunca bozmanın dozajı da arttığı için kaçışı olmuyor.
0
onemoremile
(08.11.21)
@zaman tamircisi +1
0
Hallegadola
(08.11.21)
dreamnesiac +1, insanlar birbirinin dayanıklılığını sürekli test ederler, sen sinirlendikçe üzüldükçe vb. negatif duygu ve düşünceler ile tepki verdikçe seninle dalga geçmeye devam ederler. bu duygular ile tepki vermemelisin hatta hiç tepki vermemelisin. o kişi senin hayatına etki edememeli.

kurt köpeği ile finoyu düşün, küçük köpek büyük köpeğe havlar durur, büyük köpek küçük köpeği umursamadan yoluna devam eder ve etraftaki herkes o zırlayan küçük finoya üff uyuz oluyorum bunların bu şeylerine der.
0
selam
(08.11.21)
(20)

Çocuğunuzu sünnet ettirdiniz mi / ettirir misiniz?

gmzo
Oğlumuzu birkaç ay sonra bir aksilik olmazsa umarım kollarımıza alacağız. Bu sünnet konusu da elbette şimdiden kafamızı karıştırıyor. Eşim de, ben de çocuğun vücut bütünlüğüne müdahale etmeyi doğru bulmuyoruz, araştırdığım kadarıyla sağlık açasından da öyle aman aman bir faydası yok. Fakat yaşadığım
Oğlumuzu birkaç ay sonra bir aksilik olmazsa umarım kollarımıza alacağız. Bu sünnet konusu da elbette şimdiden kafamızı karıştırıyor. Eşim de, ben de çocuğun vücut bütünlüğüne müdahale etmeyi doğru bulmuyoruz, araştırdığım kadarıyla sağlık açasından da öyle aman aman bir faydası yok. Fakat yaşadığımız ülke de malum, toplum baskısı ve arkadaşları arasında alay konusu olması da söz konusu olabilir. Sünnet olacaksa ya doğar doğmaz ya da 4 yaşından sonra öneriliyor.

Sizin düşünce ve deneyimlerinizi merak ettim..
0
gmzo
(01.11.21)
Yeni evlendim, Allah izin verir de oğlumuz olursa doğar doğmaz sünnet yaparız.
Ayrıca Çocuğun ergenlikte arkadaşlarıyla neler yapacağını da, neler yaşayacağını da bilmiyoruz sonuçta.
Allah sağlıklı evlatlar nasip etsin
0
etna
(01.11.21)
çocuğum yok. ettirmem. arkadaşları arasında neden ve ne şekilde alay konusu olacak?
0
rewlack
(01.11.21)
allah bağışlasın öncelikle, sağlıkla büyütün :)
çoğu arkadaşım doğumdan sonra ilk fırsatta hallettiriyor o işi. sağlık açısından gerekli bir uygulama diye biliyorum. işin dini yönü, toplum baskısı vs. den uzak çocuğa da travma yaratmayacak bir dönemde çözmek gerekli diye düşünüyorum.
0
erty_ksk
(01.11.21)
Tabi ki ettiririm.
Hem dini inancım gereği, hem de sağlık açısından.
0
mg3929
(01.11.21)
uzun sure kararsiz kaldiktan ve yaptirmamayi dusundukten sonra cocuk doktorumuzun israriyla yaptirmaya kalkistik ve istanbul'da en onde gelen cocuk cerrahlarindan birinden randevu aldik. muayene sonrasi dini acidan bir kaygimiz yoksa neden yaptirmak istedigimizi sordu. dibi bir kaygimiz olmadigini, saglik icin istedigimizi soyledigimizde de gerek yok dedi. yani cocugun pipisi gayet saglikli gorunuyor saglik acisindan bir sorun yasanirsa da sunnet olmayan farkli bir operasyonla sorunu gideriyoruz ama cocugun vucut butunlugune mudahale etmeye gerek yok dedi. apandisit de vucutta aktif islevi olmayan ve sorun cikarabilecek bir organ, gidip aldiriyor musunuz dedi hatta :) o noktadan sonra zaten istemeye istemeye yaptirmaya karar verdigimiz bu operasyondan vazgectik.

ama yaptirilmak isteniyorsa ilk 1 ay icinde yaptirmak daha avantajliymis anestezi vs. olmuyormus sanirim ve cok daha hizli iyilesiyormus. yaptiracak olsam dogar dogmaz yaptirirdim.

toplum baskisi icin de soyle dusunduk, bizim cocuklugumuzda zaten bu is 10 yas civarinda yapiliyordu ama simdi cok daha kucuk yaslarda yapiliyor. dolayisiyla dogumda yapildi bitti der gecer arkadaslarina, cikarip pipisini de gostermeyecek kimseye sonucta. ilerde kendisi isterse yaptirsin dedik :)
0
in vino veritas
(01.11.21)
yaptırırım, doğar doğmaz yaptırırım büyüyünce travmasını yaşamasın. sünnet düğünü vs ise asla yaptırmam ne olursa olsun.
0
matilda
(01.11.21)
sağlıklı bir hayat dilerim evladınıza.

bu aslen benim de iki arada bir derede kaldığım bir konudur. çocuğum yok.

ben 3.5 yaşında bir dizi enfeksiyon geçirmem sebebiyle doktorun önerisiyle sünnet oldum.

arada kaldığım konu sünnetle alınan derinin aslında koruyucu bir kapak olması.. ne kadar doğrudur bilmiyorum ama sağdan soldan okuduğum kadarıyla bu kapak, kilot ve pantolon içindeki normal hareketlerde penisi koruyormuş ve sünnet olan insanlar zaman içinde bu ufak sürtünmelerden dolayı az da olsa his kaybı yaşıyormuş.

öte yandan sağlık açısından diyolar ama dünyada kaç milyar insan sünnetsiz yaşıyor. demek ki çok da alakalı değilmiş sağlıkla, hijyenle de enfeksiyonların önüne geçilebiliniyormuş.

imkansızlıklardan dolayı askerde sünnet olan insanlar tanıdım ben, genel olarak hahaha hihihi diye kısa gülüşmelerimiz olsa da kimsede kötü bir düşünce veya algı olmadı. zaten basit bir operasyon olduğu ve genital bölge söz konusu olduğu için kendisi söylemedikten sonra kimse de farketmez.

ben sizin yerinizde olsam bu seçimi kendisine bırakırım. tabi benim yaşadığım gibi kronikleşen bişey olursa doktorlar zaten sünnet etmeliyiz şeklinde önerilerde bulunacaktır ondan bahsetmiyorum.
0
killerbee
(01.11.21)
Çocuğa temizlik eğitimini iyi verirseniz sorun yok her çişten sonra temizlenip yerine kaldırılması gereken bir şey olduğu bilincine varırsa temizlikle ilgili bir problem yaşamaz. Onun dışında vücut bütünlüğü +1
0
apocalipy
(01.11.21)
çocuk yok.
evlendiğimde eşimle konuşmuştuk ve erkek ya da kız çocuk fark etmeksizin sünnet yaptırmama kararı almıştık. (müslüman olmadığınızda erkek sünnetinin, kız sünnetinden çok farkı olmuyor gibi)

toplumun baskı unsurunu biz de düşündük. "afrikada olsak toplum baskısından kaçmak için kızımızı sünnet ettirmeyeceksek; türkiye'de niye baskıya boyun eğelim?" dedik.

bi de tabi psikolojik hasarından, ileride erken boşalmaya; seksten alınan zevki düşürmesinden idrar yolları enfeksiyonuna dek kötü yanlarını da okuduk.
0
barankovan
(01.11.21)
@mg3929 +1
0
Amaranta ursula
(01.11.21)
Ya doğar doğmaz yaptırın ya da bırakın büyüyünce kendi karar versin. Ben ikincisini yapmayı düşünüyorum.
0
prole
(01.11.21)
Yaptıran 2 farklı arkadaşım var pişmanlar. Dini konularda hassas olan, kurallarına göre yaşamaya çalışan ya da inançlı kişileri dışarıda tutuyorum. Ama genel olarak bunun dışında iken konu sünnete gelince koşarak gitmek bir ikilem oluşturuyor.

Çocuğa sorulmadan yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Kendi aklı erince ne isterse yapılır.

Doktor konusunda: Türkiye'deki doktorların çoğu müslüman bakış açısıyla bakıp destekliyor sünneti. Hamilelikle haftada 1 kadeh alkole karşı çıkan doktorlar gibi. Tıbbı, eğitimleriyle değil inançlarıyla yorumlayan kişiden uzak olmak lazım.

Sağlık problemleri konusu: Sünnetin cinsel birleşmeden alınan zevki azalttığı ispatlanmış bir gerçek. Hastalık konusu da, hastalandığında düşünülür. Görür görmez "ay sünnet olmadığından olmuştur, hemen keselim kurtulsun" diyen kolaycı doktorlara da düşmemek lazım.
0
lcha
(01.11.21)
Konuya çok uzağım. Kadınım, evli değilim, çocuğum da yok. Ama psikoloji ve sosyoloji okumuş biri olarak şu düşüncelerimi paylaşmak istedim naçizane;

toplumumuzda çoğu ailenin dini gerekçelerle olmasa bile topluma uyum sağlamak adına hiç düşünmeden ezbere sünnet yaptırdığı bir gerçek.

siz böyle bir konuya gayet eleştirel ve sorgulayıcı bir bakış açısı ile yaklaşıyorsunuz. büyük ihtimalle tahminim hayatın başka alanlarında da bu bakış açınız geçerli. bu anlamda topluma ezbere uyum gösteren bir aile değilsiniz ve aslında bu ülkede azınlıktasınız :) ve çocuğunuzu da böyle büyüteceksiniz.

demem o ki, sünnet yaptırsanız bile çocuğunuz büyüyünce böyle bir ailede yetiştiği için başka konularda toplum baskısına maruz kalacak. topluma ezbere uyum sağlamayan herkesin şu an maruz kaldığı gibi.

dolayısıyla sünnetten daha önemli olan çocuğunuzu daha küçük yaşlardan bu toplum baskısı ile başa çıkabilecek şekilde yetiştirmeniz gerekecek aynı zamanda.

çok basit bir örnek olarak şu aklıma geliyor; oruç tutan bir aile değilseniz ve çocuğunuzun arkadaşları arasında ailesi oruç tutanlar çoğunlukta olursa bunu da aralarında konuştukları zaman çocuğunuz dışlanabilir veya arkadaşlarından mahalle baskısı hissiyatı yaşatacak davranışlar görebilir.
0
la lykia
(01.11.21)
Çocuğunu Saint benoit, Saint Josephte falan okutabileceksen yaptırmasan da sıkıntı olmaz.

Mahalle arası okullarda sünnetten daha ağır travma yaşar.

Sosyoekonomik konum belirliyor yani. Arkadaş ortamı falan buna göre şekillenecek.
0
roe
(01.11.21)
yabancı forumlarda sonradan müslüman olup kestirenlerin görüşlerini okuyup karar verin bence
çoğumuz erken yaşlarda olduğumuz için kıyas yapamıyoruz

eğer yaptırcaksanız doğum sonrası ya da
çocukken yaptırcağınıza ergenlikten sonra kendisi karar vermesi daha mantıklı
renk farkı olur herhalde ama en azından çükümü kescekler korkusu yaşamaz, kendisi pansuman yapar
0
bir soru sorcam
(01.11.21)
Sağlık açısından gerekli derken hangi sağlık açısından? Sağlık yalnızca fiziksel olarak mı ele alınıyor, psikolojik olarak sağlıklı olduğuna dair kanıtı olan paylaşsa da faydalansak güzel olur. Ben kararsızım, yaptırmama fikrim daha baskın ama.
0
Josephine.
(01.11.21)
sağlık için kesilmesi gerekiyorsa bacağı bile kesiyorlar, o açıdan
0
bir soru sorcam
(01.11.21)
8 yaşında üstüne üstlük 40 derece yaz sıcağında olmuştum. Çektiğim acıyı kaç yıl geçmesine rağmen hala hatırlarım. Kesinlikle doğar doğmaz yaptırın. Çocuk kendi karar verecek olgunluğa gelene kadar iş işten geçmiş olur.
0
iwasbornonamountainside
(01.11.21)
Evliyiz ama çocuk yok. Yaptırmama kararı aldık. Penisi korumakla yükümlü bir dokunun kesilmesinin doğru olmadığını söylüyor doktorlar. Hatta göz kapağını kesmek gibi bir şey olduğunu söylemişti gittiğimiz bir doktor.

Bu nedenle yaptırmam. Bence bizim jenerasyonda doğru bilgiye ulaşım vs daha kolay olduğu için bizim çocukların çevresindeki her çocuk sünnetli olmaz bizim gibi.
0
zimbirik
(01.11.21)
www.shape.com

www.reddit.com

fark yok tamamen kişisel his, sağlık ve hijyen şartlarıyla ilgili
0
bir soru sorcam
(01.11.21)
(4)

Kpss 2022

dissendium
Merhaba arkadaşlar. 2020 Kpss'den 76 almıştım. Bu yıl yine gireceğim sınava. Hedefim 90 üstü. Çalışanlar varsa ya da atananlar varsa nasıl çalıştıkları hakkında bilgi verebilirler mi?Bir de atanmış olanlar varsa YDS puanıyla mı başvurdular?Konu bilgim kötü değil. En verimli şekilde nasıl çalışabilir
Merhaba arkadaşlar. 2020 Kpss'den 76 almıştım. Bu yıl yine gireceğim sınava. Hedefim 90 üstü. Çalışanlar varsa ya da atananlar varsa nasıl çalıştıkları hakkında bilgi verebilirler mi?

Bir de atanmış olanlar varsa YDS puanıyla mı başvurdular?

Konu bilgim kötü değil. En verimli şekilde nasıl çalışabilirim? Şimdiden deneme çözmek abartılı mı olur?
0
dissendium
(29.10.21)
Konuların yarısı bitmeye yakın denemeye başlayın. Konu konu ayrılmış çıkmış sorular kitabı ve her ders için branş denemesi alın. Kursa vs gitmeye bence gerek yok, youtubedaki hocalar kurstakilerden daha iyi. 4 ay çalışıp 82 aldım bu şekilde(gkgy puanım 85ti), branşımdan dolayı işimi görmedi ama bence en kilit nokta denemelere erkenden aşina olmak. Türkçe ve matematik denemesini her gün çözebilirsiniz mesela şimdiden.
0
Josephine.
(29.10.21)
konular bitmeden deneme çözmeyin. sizi mutsuz etmekten başka birşeye yaramaz.

mühendisseniz yds elinizde olsa iyi olur. merkezi atamalarda puanlar 90 altına zor iner. bazı bölümlerde 90'ı bile görmez. ben yds ile atandım.
gk kısmını hızlı çalışın. 3 ayda tarih bitirirseniz konular bittiğinde ilk konuları unutmuş olursunuz. video izleyip hemen soru bankasından ilgili konuyu çözüp ilerleyin

konuları bitirin-branş denemeleri çözün-çıkmış soruları çözün- son 1-2 ay günde 2 deneme çözüp tekrar yapın
0
egokalp
(29.10.21)
Konular bitmeden kesinlikle deneme çözmeye başlamayın +1. Bir soruyu bile anlamazsanız moral bozucu olabilir bir net bir nettir. Çıkmış soruları çözün. Matematik çok net getirir ona odaklanın türkçede paragraflar zorlayıcı oluyor genelde, uzun yazılarda okuduğunuzu anlamaya uğraşın.
0
izza
(29.10.21)
2020'den 85 alarak ilk merkezi atamada atandım. (ama işe başlamaktan vazgeçtim, o başka mevzu).

deneme için çook erken. şimdi konu çalışıp bolca soru çözmeniz lazım. ben bir konunun videosunu izledikten sonra konu anlatımlı kitapta ilgili kısmı hızlıca okuyup önemli gördüğüm yerlerin altını çiziyordum. sonra da konu testi. branşınızı bilmiyorum ama vaktiniz varsa bir yandan da yds çalışabilirsiniz daha zaman var. açıktan alımlarda uzman yardımcılığında falan işe yarar. şimdiden başarılar dilerim.
0
rose parks
(30.10.21)
(11)

Iliskilerde narsistik insan ozellikleri

meyve parcacikli kadin
(Eski) sevgilim nerede olduğu hakkinda yalan soyledikten sonra birkac kadınla alkollu bir yerde olduğunu öğrendim. Hatta o kadınlardan birinin instagram postu, sevgilim amerikadan gelen kadının bavulunu evine tasirken cekilmisti. O an aradim ve eve dondugunu bir sey olmadığını soyledi. Neden yalan s
(Eski) sevgilim nerede olduğu hakkinda yalan soyledikten sonra birkac kadınla alkollu bir yerde olduğunu öğrendim. Hatta o kadınlardan birinin instagram postu, sevgilim amerikadan gelen kadının bavulunu evine tasirken cekilmisti. O an aradim ve eve dondugunu bir sey olmadığını soyledi. Neden yalan soyledigini sordugumda "cunku sen kiskancsin her an naptigimi soruyorsun strese girmek kavga etmek istemedim" diyerek beni suclamaya ve saldirmaya basladi. Yalanindan cok buna inanamadim. Ortak arkadasimiza ertesi gün bana aşık olmasina ragmen surekli ilgi isteyen ona guvenmeyen sorun cikaran onu bunaltan biri olduğumu ve surekli ayni kızı (beni) gördüğü için o kizlarla bulusup onlara iliskimizin sorunların anlattigini soylemis.
Tabi ki ayrıldım. Ama bikac gunlugune başka sehirde olduğum icin üç gun sonra dönünce yüz yüze konusup ayrilalim dedim. Kabul etmedi. Azar yiyemem dedi.

Biliyorum hikayeyi tek tarafli dinliyorsunuz ama ben her şeyi olduğu gibi anlattim. Sorum su ki, bir insan neden bu kadar aptal ve kotu kalpli olur? Evet ayrildik ama ben onun hatasini anlamasini ve pisman olmasini istiyorum bu beni kotu biri yapar mi ve en önemlisi gercekten bir gün pisman olur mu
0
meyve parcacikli kadin
(29.10.21)
Gereksiz işlere kalkışmanıza gerek yok. Ayrılmışsınız zaten. Pişman olup olmayacağını kim bilebilir ki?? Oldu diyelim, bunun bir önemi kalır mı?
0
astrid
(29.10.21)
sıradan bahaneler ve manipülatörlük işte, senin bile kendinden şüphe etmene sebep olmuş

belki darlıyorsundur bunu da gelip seninle konuşur, ilişkiden anladığınız beklentileriniz farklıysa ayrılırsınız
0
freebird5406_2
(29.10.21)
pişman olmasını istemen seni kötü biri yapmaz.
çoğu insan kendi üzüldüğü kadar karşı tarafın da üzülmesini ister.

ama belli ki o seni bu kadar sevmemiş hatta takılmalık olarak bile görmüş olabilir.
büyük ihtimal pişman olmayacak. senin yapacağın en iyi şey ona asla bi daha yazmamak olur.
0
jelly bear
(29.10.21)
Yakın zamanda tecrübe etmiş bir kadın olarak söylüyorum. Yüz yüzeyken ayrılmana gerek yok. Sana yalan söyleyen bir insana vakit ayırma. Az önce terapiden çıktım. Pskolog bana narsist olduğu tanısı koysak ne olacak. Ne değişecek hayatında. Ayrılmışsın olmuş bitmiş dedi. Kendine azıcık olsun değer veriyorsan arama derim. Arayacaksan beni ara benle konuşabilirsin. :)
0
Corpsebridee
(29.10.21)
Maalesef bu tipler en ufak sevmediği halde aşık gibi görünebiliyor. Sonra yalanları ortaya çıkınca sevgisiz biri haline geldiği için karşısındaki kişiyi çok şaşırtıyor.

Pişman olmasını istemeniz çok normal. Ama bu tipler pişman olmaz, olsa olsa pişman görünür. Sakın kanmayın.
0
zimbirik
(29.10.21)
Pişman olmaz, olsa olsa pişman görünür +1

Ayrıca pişman olsa ne olmasını bekliyorsunuz?

"Aptal ve kötü kalpli" vs değil, sadece kendini düşünerek hareket ediyor, bu kadar basit.

Narsistten ne kadar uzak, o kadar iyi :)
0
dreamnesiac
(29.10.21)
amerika'dan gelen kadını alıp evine götürmek, birkaç kadınla içilen içki ve nerede olduğu konusunda yalan söylemesi ayrı şeyler değil. hepsi aynı gün yaşanmışmış, hepsi aslında tek bir yalanın parçaları. problem nedir burada? içkiye mi karşısın? bir kadınla içilen içkiye mi karşısın? sevgilinin herhangi bir kadınla görüşmesine mi karşısın? "kadın" diye tarif ediyosun ama aslında arkadaşları gibi. arkadaşı değil öylesine tanıştığı birileriyse eğer sevgilin seni bir değil birkaç kadınla aldatmış gibi görünüyor. bu durumda "yüz yüzeyken ayrılalım" biraz "kendini affetirmen için bi şans veriyorum"un teranesi gibi geliyor.

yok eğer görüştüğü kişiler gerçekten arkadaşlarıyla eğer ve sen de sıkboğaz eden biriysen, yalan biraz haklı bir zemine oturuyor. sevgilinin sosyal çevresi seninle tanıştıktan sonra genişledi, senden sonra mı içkiye başladı? öyleyse eğer sonuna kadar haklısın ama yok öyle değilse eğer tipik türk kadını hareketlerini sergiliyosun.

ortak arkadaşınıza seninle ilgili anlattığı şeyler.. olur böyle şeyler. arkadaşı senden daha eskiyse eğer anlatır, senden daha yeniyse eğer yine anlatır ama haklı olarak tartışma konusu olur, sen haklı olursun ama ayrılığa kadar gitmez bu.

aptal ve kötü kalp.. çok alakasız şeyler.

bence olayı fazla büyütüp yarın kendini "yalvarırım dön" diyecek duruma düşürme.
0
IncredibleMau
(29.10.21)
Ne hatası, ne pişmanlığı yav. Fırsatı olsa yine yapar.
0
dissendium
(29.10.21)
Size bu kadar kötü davranan bir insana zamanınızı hala neden harcatmaya çalışıyorsunuz onu anlayamadım. İşler bu noktaya gelene kadar, eski sevgiliniz illaki birkaç kez daha toslamış veya sizi değersiz hissettirecek davranışlarda büyük ihtimal bulunmuştur. İnsanların olumlu şekilde değişeceğini düşünerek hem kendi kıymetli zamanınızı yiyor hem de kendinizi üzüyorsunuz. Bazen bencil her zaman bencildir. Sizin göreviniz karakterinin düzelmesini beklemek olmamalı. O psikologun görevi.
0
Josephine.
(29.10.21)
Psikolojik şiddet uyguluyor ve farketmiyorsunuz. Bence ayrılığınız tam isabet olmuş. Toxic ilişki bu.
0
sta
(29.10.21)
Ayrıldığınız isabet olmuş +1 pişman olmasını beklemeniz normal ama yanlış anlamayın böyle insanlar arsız oluyorlar genelde. Ona sorsan zaten yanlış bir sey yapmadı. Baksana direkt sizi suçlamış darlıyordun diye. Hadi darlıyordun gelip söyleseydi çözümü baskalariyla görüşüp yalan söylemek mi ne alaka? Mutlaka ve mutlaka pişman taklidi yapacak. Ben sana haksızlık ettim filan diyecek. Inanmayın hiç fırsat vermeyin kurtuldugunuza sevinip önünüze bakin. Üzülüp bekleyerek de vakit kaybetmezseniz süper olur :)
0
ddenizz
(29.10.21)
(2)

Spor salonlarinda hala maskeli mi spor yapiliyor?

floydian
Maske takmak kural anlaminda zorunludur ama uyuluyor mu? herkes kafasina gore mi takiliyor yoksa?
Maske takmak kural anlaminda zorunludur ama uyuluyor mu? herkes kafasina gore mi takiliyor yoksa?
0
floydian
(28.10.21)
Maske takan yok. Soyunma odaları dahil.
0
mg3929
(28.10.21)
Takan görnedim.
0
Josephine.
(28.10.21)
(13)

İlişki yaşadığınız kişilere "Beni kesin aldatmaz" güveninde olur musunuz?

jonas
Ben birini ne kadar seversem seveyim; aldatabilme ihtimalini hep bir köşede tutarım kafamda. Bugüne kadar ilişkilerimde aldatıldığımı yakalamadım, yani kişisel olarak o tür bir mazim yok. Ama yıllar içerisinde çevremde o kadar iğrenç şeyler görmüşlüğüm var ki, elimde olmayan bir şekilde bu tür bir k
Ben birini ne kadar seversem seveyim; aldatabilme ihtimalini hep bir köşede tutarım kafamda. Bugüne kadar ilişkilerimde aldatıldığımı yakalamadım, yani kişisel olarak o tür bir mazim yok. Ama yıllar içerisinde çevremde o kadar iğrenç şeyler görmüşlüğüm var ki, elimde olmayan bir şekilde bu tür bir kaygı payı kafamda sabitlenmiş durumda.

Ben kimse için "Beni kesin aldatmaz" demem yani. O konuda kimseye net bir güvenim yok. Bunu karşı tarafa yansıtmam, kıskançlık vs. gibi şeylere asla bağlamam. Sadece kafamda genel bir düşünce tarzı olarak yer ediyor, bu kadar.

Siz ilişki yaşamaya değer gördüğünüz insana bu anlamda net bir şekilde güvenir misiniz peki? Kesin aldatılmayacağınıza dair mutlak bir inanç taşır mısınız?
0
jonas
(28.10.21)
%99.9 inanırım. aksi takdirde sevgili olmam. takılmalık olur. onda da aldatırsa çok umrumda olmaz.
0
jelly bear
(28.10.21)
Ben 11 sene bir kadınla birlikte oldum. Pahalısından ucuzuna hediyeler aldım. Yıllarca beraber yaşadık. Hastane hastane gezdim sülalesiyle babası için. Babasının ölüm haberini aldığında başı kucağımdaydı, azıcık uyusun diye elimle gözlerini kapatıyordum hastanenin lambaları uyutmuyor diye. Hayatta aklına gelemeyecek jestlerle mutlu ediyordum onu. Kadıköy' de parmakla gösteriyorlardı bizi. Zorlukları beraber göğüsledik, neşemizi beraber yaşadık. O yemek yerdi benim karnım doyardı. Tam 3 kere aldatıldım hepsinde affettim ama bana öyle şeyler söyledi ki ben ayrılalı 4 sene geçti hala teshirineyim. Dayanamayıp terk ettim. Sonradan da o kadar güçlü ilişkilerim olmadı. Sürekli pürüzler çıktı. Aldatma denmez de 2 gün sonra geri döneceğini bile bile gidip birileriyle yattılar. Birisi tabii i psikiyatrik rahatsızlığını öne sürdü, diğerini bilmiyorum büyük bir tartışmanın akşamı gidip biriyle yatmış. Bence bir tanesi de net aldatıyordu kendi kazdığı kuyuya düştü ama neyse elle tutulur bir kanıtım yok günahını almak istemem. Yani en üstte anlattığım kız arkadaşım aldattıktan sonra kimse için kesin aldatmaz diyemiyorum.
0
guitarissimo
(28.10.21)
Böyle bi ihtimal yok guitaarissimo +1
0
olaylar olaylar
(28.10.21)
valla niye böyle bir şey diyeyim/düşüneyim anlamadım ama ben bu konularda hiç düşünmüyorum bile. aldatabilir, aldatmayabilir genel olarak keyfi bilir. hiç bunu kafama takıp kaygılandığımı hatırlamıyorum. zerre aklımın ucundan geçmez. ama bunun partnerimle alakası yok, benim aklıma gelmez yani. berabersem, bu adam benim sevgilim demişsem, öyle hissediyorsam güvenmişimdir zaten, daha fazla kurcalayacak bi şey yok bence. ama yok aklımda böyle minicik küçücük soru işaretleri falan varsa zaten sevgili olmam. sevgiliyken oluşmuşsa da ayrılırım. bu sorularla ömrümü tüketmem ya bana çok anlamsız geliyor :d tam da bu kadar takmadığımdan aldatılıyorsam bile galiba gözüme sokulmadığı sürece anlamam da. aldatmışsa da aldatmıştır, yolları ayırırız olur biter. çok üzüleceğimi sanmıyorum.
0
erenderk
(28.10.21)
olurum. olmadığım an ilişkiyi sürdürmenin manası yoktur çünkü.

yalnız şu ayrımı yapmak lazım: ben HER insanın aldatabileceği fikrindeyim. "aldatmaz" düşüncesi sevgilimin müthiş bir insan olmasıyla filan ilgili değil... yalnız şu var ki ben bir kadınla hayatımı birleştirmek istiyorsam, onun diğer yarım olması fikri beni mutlu ediyorsa ben bu insana güveniyorumdur veya güvenmeliyimdir, di mi? "beni aldatır mı" diye korkabileceğin biriyle nasıl anlamlı bir ilişki sürdürebilirsin ki?

o açıdan ben sevgilime, bana olan sevgisine, saygısına vs. güvendiğimden ötürü aldatılma konusunda endişe duymam. öyle bir kaygımın oluşması için şüpheli hareketlerinin olması, aramızdaki sevgi ve saygı bağının bir şekilde bozulması lazım. o noktadan sonra da dediğim gibi zaten ilişkinin anlamı kalmıyor.

guitarissimo'nun başına gelenlere çok üzüldüm, hatta kendisi eski ev arkadaşımdır o yüzden bahsettiği kız arkadaşını tanıdığımı düşünüyorum ama bence düşünce yapısı yanlış. yani birden fazla kez aldatan, aldattığını da bildiğin biriyle devam ediyorsan bu artık karşı tarafın sorunu olmaktan çıkıyor be abi, yani sen "bu bile aldattıysa başkaları kesin aldatır" diyorsun ama sen direkt olarak aldatan biriyle olmuşsun ki, kendi kafanda onu en güzel yere oturtmuşsun, halbuki gördüğün gibi öyle birisi değilmiş. böyle bir ilişkiyi "en iyi" varsayıp diğerlerinin o kadar sadık olmayacağını düşünmek (sanki bahsi geçen kişi sadık kalmış gibi!) bence yanlış.
0
der meister
(28.10.21)
güvenmem, hele de erkeklere :)
0
rose parks
(28.10.21)
Artik basimiz bagli ama zamaninda evet guveniyordum. Cunku herkesi kendim gibi goruyorum, hic aldatmadim, dunya guzeli olsa, hatun onumde taklalar atsa yine olmaz. Cunku ortada bir "akit" var, bu sozlu de olabilir. Ben de akit bozmam.

Saniyorum bir kere aldatildim erkek tarafi olarak, ufak bir mevzu oldu doktora gittim o beni killandirdi. Ama konduramadim ve kurcalamadim. Sonra da ayrildik zaten.
0
cooperr
(28.10.21)
Olurum.
0
Hallegadola
(28.10.21)
olmam, olamam.
0
selam
(29.10.21)
Olmam. İnsan karakteri kaya gibi sabit değildir, yaşantılar, koşullar, olaylar kişide ne tür değişikliklere sebep olur bilemem. Büyük konuşmamak lazım ama evlenme planım bu nedenle yok. Sonsuz bir sadakat bana inandırıcı gelmiyor, canlı örneğini de pek göremiyoruz. Aldatma yalnızca fizikselle sınırlı da değil çünkü, duygusal aldatma kısmı da var bu işin.
0
Josephine.
(29.10.21)
her temas iz bırakır
önemli olan sonu aldatmayla sonuçlanabilecek eylemlerden en başında uzak durmak

en basitinden serviste muhabbet etmek için yan yana oturmamak

ki illa fiziksel aldatma olmuyor: İlgi, sohbet ihtiyacı, dargınlıktan dolayı oluşan sinirle başa çıkmak için de geçici yakınlaşmalar oluyor

önemli olan böyle bir şey olunca vaktinde farkedip ayrılabilmek
her an tetikte olmak, kontrol etmek ne fayda sağlar ne huzur bırakır
0
bir soru sorcam
(29.10.21)
evlensem eşime bile güvenmem:) ama takıntı derecesinde olmaz bu.
0
nothing in my way
(29.10.21)
İnsanlara güvenmiyorsak, onlarla güvene dayalı anlaşmalar yapmamalıyız. Kelimelerin altı niye çizili bilmiyorum. Yani aldatır diyorsan sev seviş ama sadakat bekleme, evlenme. Ya da evlen ama açık ilişki, swing.. ne diyorum ben..
0
ycm
(02.11.21)
(41)

Türk olmaktan gurur duyuyor musunuz?

but that was just a dream
Evet/hayırNeden?Yaşınız?
Evet/hayır
Neden?
Yaşınız?
0
but that was just a dream
(27.10.21)
Hayır 21
0
owaki
(27.10.21)
evet, 28
0
wishmaythşngs
(27.10.21)
Hayır çünkü bir insanın kendisinin seçmediği milliyet, doğum yeri vs. şeylerle gurur duyabilmek bana göre dünyanın en saçma şeylerinden biri.
28 yaşındayım.
0
ms brownstone
(27.10.21)
Ms brownstone +1

Benim kendim cabalayip yaptığım ya da secimlerim sonrasında olan bir olay değil.
0
logisticsmanager
(27.10.21)
Yoo.
37.
0
kobuzchu kiz
(27.10.21)
Hayır, 32
0
matilda
(27.10.21)
hayır.
neden duyayım ki her ulus kendince özeldir.
33
0
sizofren06
(27.10.21)
Evet
Çünkü kimliğinin bir parçası ve kendimle barışık bir insanım. Kürt olsam Kürtlüğümle, Ermeni olsam ermeniliğimle gurur duyardım.
28
0
sckxyss
(27.10.21)
Hayır, 23.
0
izza
(27.10.21)
Evet,
sonuçta benim karakterimi, davranıslarımı sekillendiren birsey.
farklı milliyetten de olsam gurur duymama gibi bir düsüncem olmazdı, sadece önemsiz oldugunu düsünüyorsam gurur duymuyorum önemsiz vs. derdim, herseyi dört dörtlük bir millet oldugunu düsünmüyorum.
30
0
durgunfoton
(27.10.21)
evet, duyuyorum.

geçmişinden ve coğrafyasından dolayı (son 100 yıllık tarihten bahsetmiyorum bu arada)

36 yaşındayım/sanat tarihçisiyim
0
love and trust
(27.10.21)
Hayır.
Seçemediğimiz, random gelen şeyler için gurur duymak mantıklı değil de ondan.
24
0
candide
(27.10.21)
George Carlin'in bununla ilgili çok güzel bir konuşması vardı gösterisinin birinde. Linkini aşağıya bırakıyorum. 5:10'dan sonra başlıyor.

www.youtube.com

Cevaplarım;

- Hayır
- Tesadüflerle gurur duyulmaz, mutlu olunur. Mutluluğa değinmeyeceğim.
- 30
0
desdenova34
(27.10.21)
bazı arkadaşlar kişisel bir tarafı olmadığına değinmiş. ona ek bir de, kesinlik de yok. türk olmak. nedir türk olmak? öyle çat diye herkesin aynı şeyi söylediği bir tanımı yok ki. kimi diyecek 5000 yıldır var olan köklü blah blah, öbürü islamla harmanlayacak vs. aynı şey diğer milliyetler için de geçerli. ingiliz olmak. nedir ingiliz olmak? İngilizce konuşmak mı, anne babanın ingiliz olması mı, ingiltere'de doğmak veya yaşamak mı? hepsi mi? ya da kendini ingiliz hisseden herkes ingiliz mi? ne var yani bu türk olmanın içinde? tam da içini doldururken çok şey değiştiği için hayali topluluklar olmaktan öte gitmiyor ve övünecek veya gurur duyulacak bi şey kalmıyor bence. türklük deyince aklıma hep olumsuz şeyler geliyor mesela şu an benim. sorumsuzluk, din simsarlığı, ahlaksızlık vs geliyor valla, çünkü hep böyleleri bu tanımları kullanıyorlar işlerine göre. ama cumhuriyet kurulurken verilen bağımsızlık mücadelesini, kimseye boyun eğmemiş insanlar topluluğunu düşününce güzel bir his de doğuyor. zamana göre de çok değişiyor yani. kendimi böyle açıklama ihtiyacı duymadan evet gurur duyuyorum diyebileceğim çok nadir şey var. örneğin, ailem. onları da kendim seçmedim ama oldukları insan olmaları bile gurur veriyor bana. ne güzel, iyi kalpli, masum insanların çocuğuyum diyorum mesela. yani daha çok şanslı hissetmek gibi. aynı şeyi bu "milletin" üyeleri için söylemiyorum, söyleyemiyorum. neyse çok uzattım ama eğer içini kesin bir şekilde güzel şeylerle doldurabilseydik gurur duyuyorum diyebilirdim sanırım ailem gibi görebilseydim. yine de bu milliyetçilikten değil de ya ne güzel, akıllı, ahlaklı insanlarla bu hayatı/vatanı paylaşıyoruz diyebildiğim için olurdu. yine şanslı hissetmek gibi bir hisle işte. /28
0
erenderk
(27.10.21)
gurur duymak değil ama türk olmaktan memnunum. türk halkının yaptığı yanlış politik tercihlere, ülkenin geldiği duruma öfkelensem de türk olmayı seviyorum. milliyetçi biri de asla değilim.
0
epleindebisous
(27.10.21)
Hayır,31, çünkü herhangi bir milliyete sahip olmak seçim hakkına bağlı olmadığı için gurur duyulacak bir şey değildir.
0
mimetorg
(27.10.21)
31 yaşındayım. evet gurur duyuyorum, uzun ve ihtişamlı bir tarihin parçası olmak hoşuma gidiyor. yunan, iranlı, rus ya da çinli falan olsaydım da muhtemelen yine gurur duyardım.
0
roket adam
(27.10.21)
Hayır ama mesela Fransızların İngilizlerin milletleriyle gurur duymalarını anlayabiliyorum. Felsefeyi, yönetim biçimlerini, makineleşmeyi falan geliştirip dünyaya yön vermişler gurur duyabilirler biz şu an bir şey üreten konumda değiliz. 31
0
nhk ni youkosu
(27.10.21)
Evet. Çünkü atam yunan'ı denize dökmüş. Hehe

bu arada;

sckxyss +1

erenderk +1

29
0
ceketimi alip cikcam
(27.10.21)
bana göre doğuştan gelen şeyler için yani kendimizin seçme şansı olmayan şeyler için gurur duyulmaz. ancak şükür edilebilir.
0
gameofannen
(27.10.21)
Evet.

Türk milleti bağımsızlık için, vatan için canını çokça kez feda etmiş. Bu bana göre çok karakterli ve saygı duyulacak bir hareket. Bunu yapan başka milletleri de takdir ederim.

28 yaşındayım.
0
dissendium
(27.10.21)
Gencken buradaki pek coklari gibi secmedigim seyle gurur duyamam derdim. Fakat baska bir kulturle hasir nesir olunca gurur duyulabilecegini anladim. Yani ben yari Turk yari Zazayim, Turkiye'li olmaktan gurur duyuyorum tum cografyasiyla. Bu bos politik bir inanc degil. Aksine Turkiye insaninin kalitesini karsilastirma yaparak bulmakla alakali. En basta caliskan bir milletiz bu bile bir gurur kaynagi. Caliskanlik da illa super ekonomi ile issizlik, calisan profili ile alakali degil. Annenizin esinizin her kis basi 3-5 kilo salca, bir kac kavanoz tursu yapmaya calismasi, o gida saklama kulturu de giriyor bunun icine, temizlik kulturumuzde.

Evet, 40.
0
2oda1salon
(27.10.21)
Evet,
Yurtdisina gelmeden once boyle bir farkindaligim yoktu, hiçbir seyi olmayan milletler burnundan kil aldirmiyor ya da alman arkadaslarim ikinci dunya savasi ile ilgili birsey sorunca triplere giriyor sanki hakaret ediyormusum gibi. Oysa yunan, sirp arkadaslarimla konusabiliyorum.
Bazi arkadaslarimin kolyeleri var, mesela ulke haritasi degil de atiyorum, ege bolgesi seklinde italyanlarda gordum daha cok.
Bizim problemlerimiz var o ayri.
Milliyetle gurur duymak bos is ama boyle birsey var ve biz bu konuda ezilecek, gurur duymayacak bir millet degiliz.
32
0
spherical
(27.10.21)
Hayir zira bunun icin bir caba gostermedim. Gurur duyulacak bi olay degil

38
0
thesomberlain
(27.10.21)
hayır
25
0
kornisch
(27.10.21)
32.

evetle hayır arasında gidiyorum. başımızdaki islamistler olmasaydı iç rahatlığıyla evet diyebilirdim.
0
false pretension
(27.10.21)
gurur da duymuyorum mutlu da değilim buna karşılık yerinmiyorum ve mutsuz da değilim.

ms brownstone +1

28
0
rahip janick
(27.10.21)
Hayır,

Türk kısmını değiştir yine sonuç değişmez. olayın Türk olmakla ilgisi yok. Sadece milliyet gurur duyulacak bişey değil. Çünkü senin yaptığın bişey yok. Doğuyorsun ve doğduğun toplumun bir parçası oluyorsun. bitti. gurur duymalık durum nerede? yok. Farklı milletlerden insanların olduğu bir ortamda Türk olduğumu söylemekten utanır mıyım? utanmam. Çünkü utanılacak bir durumda yok.

38
0
draconas
(27.10.21)
Valla @brownstone u goruyor ve arttiriyorum. Secim imkanin olsa bile sacma. Mesela simdi sorsalar cogu kisi en zengin ya da refah seviyesi en yuksek ulkeleri secer, bu secimden sonra niye 'X ulkesindenim' diye gurur duyar ki insan? Hani isin kisisel ozellik olayini falan gectim direkt bisekilde hazira konmak oluyor bu. Yani atiyorum X ulkesi binlerce yil suren tarihi/kulturu sonucunda 'X gibi olma' tarzinda bir stereotipi kazanmissa sadece secim yaptin diye sen niye direkt gururlanasin ki? Senin o olaya bir katkin olmamis.

Kisaca basta dedigim gibi secim olsa bile sacma. Dolayisiyla cevabim hayir.
30.
0
j r r tolkien hayrani
(27.10.21)
bir insanın gurur duyacağı bir hüneri yoksa milliyetiyle gurur duyar. ülkenin geçmişine, tarihsel insanlarına saygı duyuyorum tabi ama ülkeden dolayı gurur duyması komik.

35
0
kanasla intihar eden adam
(27.10.21)
Evet
Gurur duyacağım bir çok hunerim var ama buna rağmen ülkemi seviyorum. Çünkü benim ülkem tüm ülkelerden daha güzel, tarihim daha şanlı, insanım daha sıcak.
40E
0
etna
(27.10.21)
Hayır.
Eskiden savaşçılık işe yarıyormuş bu yüzden başarılarımız olsa da sağlam bir medeniyet kuramamışız. Savaş işi teknolojiye dayanınca gümlemişiz zaten.
0
vizivozo
(27.10.21)
Evet, 23
0
Josephine.
(27.10.21)
Evet çünkü sckxyss nedenini söylemiş.

30.
0
amateur
(27.10.21)
Tamamen tesaduf eseri olan bir seyden gurur duymak ya da utanc duymak bana sacma geliyor. Sans eseri turk doğmuşum. Dolayısıyla duymuyordum.
33
0
stavro
(28.10.21)
hayir
kendim secmedigim bir sey icin neden gurur duyayim. sadece ataturk atam oldugu icin gurur duyuyorum
29
0
nibba
(28.10.21)
evet çünkü kimliğimin ve geçmişimin bir parçası.
dissendium'a katılıyorum.
burada doğmak tesadüf olabilir ama dedelerimiz bu ülke için savaşmış.
kendi adıma konuşmam gerekirse, iki tane dedem var savaşmış olan.
bazı şeyleri kendimiz kazanmış, (son yıllarda olduğu gibi de) kendimiz kaybetmişiz.

gavur okulu diye tabir edilen okullardan birini bitirdim.
o zaman da aynı şeyi düşünürdüm, sonradan bütün dünyadan insanlarla çalıştığım bir işim oldu, yine aynı şeyi düşünüyorum.
özendiğimiz ülkeler toplumsal olarak bilim, medeniyet vb. konularında çok ileride olsalar da, halklarının bireysel anlamda kendi toplumlarıyla aynı düzeyde olmadığını düşünüyorum.

bunun sebepleri elbette tartışılır ve ülkeye göre bakış açıları elbette değişebilir ama en azından mücadele etmiş ve özgürlüğünü kazanmış birilerinin evladı olmak bana gurur veriyor.

üstelik, tarihte iyi ya da kötü, mücadelesi olan ya da olmayan her millet/ulus/ülke, sadece göçmenlerden oluşsa bile kendi ülkesiyle ve o ülkenin vatandaşı olmakla gurur duyarken, bizim bunu bu kadar hafife almamızın talihsiz bir durum olduğunu düşünüyorum.

36
0
blatta hiberna
(28.10.21)
hayır, gururluk bir durum yok bence de. sadece mutluyum ve kimliğimle barışığım diyebilirim.

yurtdışında kimliğimi aşağılamaya çalışanlara da ayarı veririm, elinde tesbih, ayağında babet çorabı takılan bi tane bile ziya gökalp eseri okumamış ama türkçü geçinen tiplere de.

27
0
makarnavodka
(28.10.21)
hayır ama bundan utanmam tabi. milliyetim üzerinden bana sataşacak insana karşı kullanacağım malzememin olmasından memnunum.

benim seçmediğim, doğuştan gelen bir özellik benim için gurur vesilesi değil. çalışıp çabalayarak elde ettiğim bir ünvan, eser veya kazançtan gurur duyarım ancak.

31.
0
zgrydn
(28.10.21)
neden gurur duyayım ki?

kendi seçimim olsa gurur duyarım ya da millet olarak acayip işler yapmış/yapıyor olsak yine gurur duyarım.
0
co2s2
(28.10.21)
hayır
çünkü burada doğup büyüsem bile türk değilim; ne etnik, ne kültürel ne de toplumun bir parçası olarak.

dolu dolu türk hissetseydim de gurur duymazdım. içinde bulunduğun kültür, millet, toplum için mutlu ya da mutsuz olmak ayrı, gurur duymak ayrı bir şey bence. mesela ingiliz olsaydım mutlu olurdum ama yine gurur duymazdım.

başka milletleri gördüm bizimki iyiymiş diyenleri anlayabilmekle beraber milliyetle gurur duyma meselesinin milliyetin kendinden gelen bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. bu arkadaşların tacik olsaydı, sırf milliyetinden gurur duyma fikrinden ötürü tacik olmaktan gurur duymasından bahsediyorum. bu bağlamda bakıp da objektif olmanın mümkün olmadığını, konseptin kendi kendini beslediğini düşünüyorum.
0
Bruce
(28.10.21)
(4)

stres ve gastrit

isimsiz uye
ultrasonla karnımı dinleyen doktor midemde çok fazla asit olduğunu; stres, bira, sigara, kahve vs alışkanlıklarıma devam edersem midemin alınabileceğini söyledi. gastrit teşhisi koydu famoser verdi bir ay kullandım ardından başka hastanede endoskopi oldum antral gastrit teşhisi kondu. ilaçları tekra
ultrasonla karnımı dinleyen doktor midemde çok fazla asit olduğunu; stres, bira, sigara, kahve vs alışkanlıklarıma devam edersem midemin alınabileceğini söyledi. gastrit teşhisi koydu famoser verdi bir ay kullandım ardından başka hastanede endoskopi oldum antral gastrit teşhisi kondu. ilaçları tekrar kullan deyip gönderdiler.

bu ilk doktorun dediği şey bende aşırı stres oluşturdu. bende aşırı hastalık korkusu ve anksiyete var. ama bu şekilde devam edersem mide kanseri mi olacağım çünkü midenin alınması sadece bu hastalıkta oluyor. bunu düşününce daha çok strese giriyorum. midemde çok fazla asit varmış bu tamamen tedavi edilemez mi? veya kötü bir hastalığa dönüşür mü?
0
isimsiz uye
(21.10.21)
Doktorlarda ihmali azaltmak için hastalığı biraz abartarak söyleme durumu oluyor bence. Orta kulak iltihabı olduğum dönem kalıcı sağırlığa yol açabilir demişti doktor, 1 haftada geçti hastalığım. En son dizimde incinme olduğu için doktora gittim, sporu bırak ameliyatlık olursun ileride dedi mesela. Tabiki olanı söylüyorlar fakat biraz da göz korkutarak söylüyorlar ki işi ciddiye alalım. Siz doktorunuzun dediklerini eksiksiz uygularsanız bir sıkıntı çıkmaz. Fakat hastalık kaygısını çok yoğun şekilde yaşıyorsanız yardım almanız iyi olur, çekilir bir dert değil yaşadığımdan biliyorum.
0
Josephine.
(22.10.21)
Bence düzgün bir doktora gidin. İstanbuldaysanız Prof. Ömer Şentürk'ü tavsiye ederim. 15 gün sabah akşam nexium, 15 gün de sabah nexium ile tedavi etmişti beni. Mümkünse paleo tarzı elemental bir diet yapın bu süreçte, çok faydası olacaktır
0
spankenstein
(22.10.21)
@spankenstein izmirdeyim maalesef. sizde de aynı teşhis mi konmuştu? şu an tamamen düzeldi mi? öyleyse ben de kullanayım ondan.
0
🌸isimsiz uye
(22.10.21)
evet ama bence kafanıza göre ilaç kullanmayın
0
spankenstein
(25.10.21)
(3)

ALES Türkçe netlerimi arttıramıyorum! -Yardım!-

damba
Arkadaşlar selam, Üniversite sınavında eşit ağırlık üç bininci olmuştum zamanında, orda bile 10 yanlış yapardım Türkçe’den, beni kurtaran bir eşit ağırlıkçıya göre çok miktarda fen bilgisi çözmem ve sosyal, matematik yapabiliyor olmamdı. Gel zaman git zaman İngilizce lisans okuyup Türkçe okumayı da
Arkadaşlar selam,

Üniversite sınavında eşit ağırlık üç bininci olmuştum zamanında, orda bile 10 yanlış yapardım Türkçe’den, beni kurtaran bir eşit ağırlıkçıya göre çok miktarda fen bilgisi çözmem ve sosyal, matematik yapabiliyor olmamdı.

Gel zaman git zaman İngilizce lisans okuyup Türkçe okumayı da boşladığımdan mıdır, paragraf çözme yeteceğim iyice geriledi. 28 net falan yapabiliyorum şu an, matematik 40 civarı belki daha fazla.

Türkçe’yi yükseltmem lazım, bi 37-38 yapmam lazım, nasıl yapabilirim sizce? Onun yerine matematiği mi fullesem? Daha kolay bile olabilir benim için…
0
damba
(17.10.21)
umut cihan arslan sözel mantık yapamıyorsan bu hocaya bak.
paragraf için hoca öneremem ama onun da taktikleri var. her sorunun taktiği yok elbette. ben kendi kendime öğrendiğim için anlatamıyorum şimdi.
0
Efoody
(17.10.21)
Rüştü bayındırın kitaplarına ve YouTube videolarına bakabilirsiniz.
0
Hallegadola
(17.10.21)
Süre tutmadan paragraf çözmeyin. Hiç çözmemekle eş değer benim için. Sözel mantığı youtube aker kartal hocadan ben çok iyi anlamıştım. Alesin zorluğu sorudaki metinlerin genelde yabancı metinlerden çeviri olması ve bu sebeple anlam kaymalarının yaşanması. Bu nedenle çeviri kitaplar, klasikler, makaleler okunabilir. Çıkmış soruları da dönüp dolaşıp çözün.
0
Josephine.
(17.10.21)
(10)

Kadında ince ayak bileği neden sexi kabul ediliyor?

japon balığı
Özellikle erkeklerin düşüncesini merak ediyorum. Kadınlar da yazarsa memnun olurum.
Özellikle erkeklerin düşüncesini merak ediyorum.
Kadınlar da yazarsa memnun olurum.
0
japon balığı
(14.10.21)
ben hem erkek hem de ayak fetişistiyim, güzel ayak görünce beyni duran tayfadanım ama ben bile bilmiyorum valla niye daha seksi geldiğini. estetik görünüyor işte neblim, evrimsel bir şey bence, beynimize öyle kodlanmış bir şey. ayak bileği ince olsun diyorsun ama konu göğüs veya popo olduğunda tam tersi daha dolgun olanlar daha cazip bulunuyor. bilmem.
0
alevli deniz sortu
(14.10.21)
kadında bütün olay kıvrıma çıkıyor, bu da onun uzantısı. meme kısmı geniş bel ince kalça geniş bacaklar ince. bilek de ondan daha ince olmak zorunda ki kıvrım işi düzgün gitsin.

bi de doğuştan gelen bişey, sonradan eklenemediği için farklı kılıyor insanı. meme yaptır kalça yaptır ama ayak bileğini inceltebilen duymadım ben hiç.

kişisel düşüncem ise: abartılıyor. tanıyorum böyle bir erkek, kadında önce ayak bileğine bakarım ağbiii falan diyor. tuhaf.
0
Bruce
(14.10.21)
bedene ait her norm gibi elbette çok özcü ama
narin ve uzun bacak algısı yaratıyor.
bir de (daha çok solda) ayak bileğinde arzu çakrası var (akupunktur), belki onunla da ilgilidir, bilinçdışımızdan.
0
rewlack
(14.10.21)
Neden seksi kabul ediliyor? Çünkü "görsel açıdan" gerçekten çok hoş duruyor.

Hani şayet bir kadının genel havasında seksi bir durum varsa, ince ayak bileklerine sahip olmak detayı da seksiliğine çarpı 100 falan katıyor benim için. Kalın ayak bileği ile arasındaki fark çok bariz bence.
0
jonas
(14.10.21)
Google'da "thin ankle vs thick ankle" yazınca arada görsel olarak çok büyük farklar olduğunu fark ettim ben de. Ama bir kadında bakacağım en son yerdir benim için.

Şundan olabilir, yani geçmişten gelen algı şundan olabilir;

Eskiden kadınlar daha uzun ve kapalı giyindiği için (her toplumda) vucut hakkında ipucu alınabilecek nadir uzuvlardan biri çünkü.

Yani bileğe bakınca gerisi ahkkında az çok ip ucu verir sanki, bileği ince bir hanımın elbisesinin altından pehlivan fizikli biri çıkmaz genelde.

Şimdi aklıma geldi de yazdım, kendimden başka hiç bir dayanağı yok bu argümanın.
0
John Bloor
(14.10.21)
Kadın olarak diyorum ki benim bile ilgimi çekiyor.

Bilimsel olarak açıklayacak olursam eğer; kadınlarda sadece ayak bileği değil, küçük/narin uzuvların her biri çekicidir. Nasıl ki bebekler bizim tarafınızdan içgüdüsel olarak korunup kollanıyorsa, bebekleri anımsatacak narin uzuvlar da aynı şekilde korunup kollanmaya meyilli bir ortam hazırlıyor. Kadın vücudu da bu nedenle geçmişten günümüze şekillenmiş.
0
ruhen hastayim ben
(14.10.21)
Yani bunun bir açıklaması yok ki beynimiz bunu cekici buluyor iste. Nasıl ki ince bel genis kalca seklinde cay bardagi formlu vucut seksi geliyorsa bu da oyle.
Kalin ayak bilegi erkek gibi gosteriyor kadini.
0
stavro
(14.10.21)
Kıvrımla ilgili bence de. Mesela bel ince olduğunda kalça ve meme daha dolgun görünüyor. Ayak bileği ince olunca da baldırlar daha dolgun, bilek daha zarif görünüyor. Kadın vücudunda kıvrım ve yuvarlak hatlar genel anlamda beğeniliyor ancak zarif görünmek şartıyla, bu da zor bulunan bir şey. hem genetik açıdan şanslı hem de spor yapıyor olmayı gerektiriyor.
0
Josephine.
(14.10.21)
Ince ayak bilegi gormeseniz de diger uzuvlar hakkinda bilgi verdigi icin onemli.
Bilek ince ise buyuk ihtimal ayak tarakli degildir, buyuk ihtimal bacagi da guzeldir vs..
Butun bunlari goz onune getirince ortam guzellesiyor. Bir de kafanda o ayak+bilek+bacak combinasyonuna bir topuklu ayakkabi uydurursan tamamdir ahhaha.
0
cooperr
(14.10.21)
ince ayak bileği ekstradan bir seksilik katmıyor. ama kalın ayak bileği çirkin göründüğü için, incesi daha güzel geliyor otomatik olarak. aslında dolaylı bir seksilik gibi. ya da seksilik değil de, seksi olmayanın zıtı gibi.
0
reanarchy
(15.10.21)
(6)

internetten dinlediğiniz yurtdışı radyolar?

tabudeviren
türkiyedekiler haricinde hangi radyoları takip ediyorsunuz?yurtdışında yaşayanların oradaki favorileri de olur...
türkiyedekiler haricinde hangi radyoları takip ediyorsunuz?
yurtdışında yaşayanların oradaki favorileri de olur...
0
tabudeviren
(11.10.21)
müzik icin radioparadise
tartisma programlari falan icin npr
0
spivak
(11.10.21)
Yurtdışından yayın yapmıyor olabilir ama ben komşu radyoyu açıyorum bazen. Çok güzel Yunan müzikleri çalıyor.
0
olaylar olaylar
(11.10.21)
di fm

elektronik müzik radyosu (cenneti)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(11.10.21)
angel radio

ingiltere'de şirin yaşlı bir grup insanın 50ler 60lar çaldığı harika bir radyo.
0
buenosdias
(11.10.21)
Houston blues radio
0
Josephine.
(11.10.21)
Accuradio.
Yurtiçi olarak Radyo Voyage, Radyo Bilkent, Radyo ODTÜ.
0
pro9it9is9
(11.10.21)
(9)

Bu bebegimin geninde cinslik mi var?

ala09
https://www.hizliresim.com/p10qjo9Anne siyah beyaz kardesler siyah ve tekir renklerinde. tekir diyorum ben sokaktan getirdigim icin ama russian blue tipiyle nerdeyse ayni. ne dusunursunuz?kardesler; https://www.hizliresim.com/rlzlwjk
www.hizliresim.com

Anne siyah beyaz kardesler siyah ve tekir renklerinde. tekir diyorum ben sokaktan getirdigim icin ama russian blue tipiyle nerdeyse ayni. ne dusunursunuz?

kardesler; www.hizliresim.com
0
ala09
(30.09.21)
Kulaklarda da bir farklılık var sanki. Olabilir.
0
dissendium
(30.09.21)
bence gayet tekir
0
delidiyorum
(30.09.21)
Baba kesin cins bence. Benim anne cins, baba tekir, yavrular buna benzer oluyor bazen.
0
beni sen öldürme
(30.09.21)
Allah affetsin, doğan görünümlü şahin gibi olmuş swh. Tipi tekir.
0
sumuklurakun
(30.09.21)
Bence de bir cins kedi görüntüsü var. Acayip tatlıymış ayrıca.
0
Josephine.
(30.09.21)
Bunun babası kardeşlerinin babasından farklıdır.
0
sta
(30.09.21)
Bana da bir taraftan cins gibi geldi. Tasma takmamanızı tavsiye ederim.
0
elorelia
(30.09.21)
@elorelia neden?
0
🌸ala09
(01.10.21)
babaları farklı. oluyormuş kedilerde bu.
0
Hallegadola
(01.10.21)
(4)

Süre tutarak soru çözerken çuvallamak

psmstc
Kpss çalışıyorum. Türkçede iyiyim. Matematikte orta düzey altyapım var fakat süre tuttuğumda okuduğum soruyu anlayamıyorum. Çözerken adeta aklım duruyor. Süre baskısı yokken çok daha rahat anlıyor, çözüyorum. Süre baskısına alışmak için ne yapmayı tavsiye edersiniz?Teşekkürler.
Kpss çalışıyorum. Türkçede iyiyim. Matematikte orta düzey altyapım var fakat süre tuttuğumda okuduğum soruyu anlayamıyorum. Çözerken adeta aklım duruyor.

Süre baskısı yokken çok daha rahat anlıyor, çözüyorum. Süre baskısına alışmak için ne yapmayı tavsiye edersiniz?


Teşekkürler.
0
psmstc
(04.09.21)
İç saati geliştirmek faydalı. Ben bir soruyu çözerken bir noktada "şu an bir dakikayı geçti, başka soruya geç" diyebiliyorum. Ya da bir soru çözünce "5 dakika oldu" diyebiliyorum. Zamanı tahmin etmeye çalışın. Sonra saate bakıp gerçekte ne kadar zaman geçtiğini öğrenin. 1 dakikada bir soru yerine 20 dakikada 15 soru şeklinde çalışın. Her dakika kronometreye bakmak zorunda kalmazsınız. Bir de sınavlarda bazı sorular 10 saniyede çözülür, bazı sorular 2 dakikada çözülür. Bu şekilde süreler birbirini dengeler. Süre baskısı olmaması için iyi konu bilgisi lazım. Okuduğunu çözeceksin. Bu şekilde çözersen yetişir.
0
dissendium
(04.09.21)
bol bol pratik
0
sizofren06
(04.09.21)
Süre baskısına alışmanız lazım en başta sadece kaçta başlayıp bitirdim diye saate bakın sonra geniş zaman aralığını daraltarak ve hızlı okuyup anlayarak çözmeye çalışın sınav sırasında her şey birbirine karışıyor yoksa. Benim boşlara geri dönüp bakmaya bile zamanım yetmiyordu mesela.
0
heathen
(04.09.21)
Kpss çıkmış sorulara baktığınızda dönüp dolaşıp aynı şeyleri sorduklarını görürsünüz. Bol bol pratik yaptıkça artık ne tip sorularla karşılaşacağınızı anlayıp hızlıca denklemi kurabileceksiniz. Orta düzey bilginiz varsa sene başından itibaren soru bankalarının yanında(bunda süre tutmanız şart değil bence) her gün birkaç matematik denemesi çözebilirsiniz süre tutarak. Zamanla kısalacaktır o süre.
0
Josephine.
(05.09.21)
(17)

Hangi 3 gün çalışmak istersiniz?

takıl yani takmıyo belli
Haftanın 3 günü çalışacak olsanız ve bu günleri seçme hakkı size bırakılsa, hangi günleri seçerdiniz?
Haftanın 3 günü çalışacak olsanız ve bu günleri seçme hakkı size bırakılsa, hangi günleri seçerdiniz?
0
takıl yani takmıyo belli
(02.09.21)
salı çarşamba perşembe

arkadaşlarla haftasonu program yapsan cumadan hazırlığını yapar ya da yola çıkarsın pazartesi de dinlenme günü olur dönünce
0
freebird5406_2
(02.09.21)
SÇP +1
0
himmet dayi
(02.09.21)
Ptesi crs prs
0
floydian
(02.09.21)
Pazartesi, Çarşamba, Cuma güzel. Bir gün çalış. Bir gün dinlen.

Bir de Pazartesi, Salı, Çarşamba olabilir. Odaklanmak daha kolay olur.
0
dissendium
(02.09.21)
SCP +1
0
cooperr
(02.09.21)
salı çarşamba perşembe
0
dafuq
(02.09.21)
Pazartesi, salı, çarşamba çalışırdım :))
0
hayirsiz
(02.09.21)
Pazartesi, Salı ve Perşembe.
0
put it in your appropriate place
(02.09.21)
sali, car, pers
0
exlibris
(02.09.21)
Pazartesi Çarşamba Cuma çalışıyorum bu şekilde. Dinlendirici oluyor baya.
0
plutongezegendegilmi
(02.09.21)
salı
çarşamba
perşembe
0
purrp
(02.09.21)
çarşamba persembe cuma
0
sizofren06
(02.09.21)
Pazartesi, salı, çarşamba
0
Josephine.
(02.09.21)
pazartesi-salı-çarşamba
0
blatta hiberna
(02.09.21)
salı çarşamba perşembe
0
violetsky
(02.09.21)
Pazartesi, Çarşamba, Cuma
0
2027
(04.09.21)
Salı, çarşamba, perşembe. Bu yaz 5 hafta böyle çalıştım. Havalar aşırı sıcak olmasa iyice tadından yenmeyecekti.

Önümüzdeki yaz en azından çarşamba günlerini tatil yaparak geçirmek istiyorum. Haftada üst üste sadece 2 gün çalışmak daha verimli olabilir.
0
yürümeyin
(04.09.21)
(15)

Hangi durumda hesabı erkeğin ödemesi gerekir?

nickini degistiren yazar
Hangi durumda hesabı erkeğin ödemesi gerekir? Hangi durumda alman hesabı yapılması daha doğru olur.1) kız ve erkek ilk buluşmaya (date) çıkıyor. İleride sevgili olma potansiyelleri var.2) kız ve erkek zaten sevgili.3) kız ve erkek arasında duygusal bir bağ yok. Sadece arkadaşlar.
Hangi durumda hesabı erkeğin ödemesi gerekir? Hangi durumda alman hesabı yapılması daha doğru olur.

1) kız ve erkek ilk buluşmaya (date) çıkıyor. İleride sevgili olma potansiyelleri var.
2) kız ve erkek zaten sevgili.
3) kız ve erkek arasında duygusal bir bağ yok. Sadece arkadaşlar.
0
nickini degistiren yazar
(30.08.21)
kim davet ediyorsa o öder.

karşıdaki paylaşmayı teklif ederse senden hoşlandım demiş olur.

karşıdaki o zaman şurada da bir tatlı veya drink alalım derse hoşlandım demiş olur.

eğer karşıdaki hiçbir şey demez ve cidden davet eden öderse 'bugün de doyduk çok şükür' gibi bir şey oluyor.
0
duyurukullanıcısı
(30.08.21)
1. davet edenin ödemesi makul ama diğer taraf hesabı paylaşmayı teklif etse şık olur, paylaşmazlarsa çıkışta tatlı, kahve falan ısmarlar ya da bir dahaki buluşmayı kendisi öder.

2. Ne fark eder? Kimde para varsa, o sırada kimin cüzdanı kolaydaysa, ekonomik durumlarına göre... Sürekli erkeğe ödetmek çok çirkin.

3. Arkadaşlar arasında çok para muhabbeti dönmesi tatsız bir şey olduğu için ufak tefek şeylerde (kahve içtik kalktık, sabah fırından iki poğaça aldık...) fark etmez, lafını etmek bile tatsız, bazen biri bazen diğeri öder. Pahalı bir yere gidildiyse paylaşılır.
0
kobuzchu kiz
(30.08.21)
davet eden öder. onun dışında niye erkek ödesin? hiçbir durumda ödememesi gerekir.
0
sana bir sarki yazdim fernando
(30.08.21)
Kobuchu+1. Bunun cinsiyetle alakası yok.
0
Phoebe
(30.08.21)
1-2-3 ben öderim elimden geldiğince, ama ben kariyerde hızlı yükseldiğim için belli bir seviyeye geldim, takıldığım arkadaşlarım hala öğrenci veya yeni mezun maaşı alıyorlar vs.

Genelde ben ödeyip, sonraki buluşmada kahve falan tarzı bir şeye çevirip onlara kahve ısmarlattırıyorum. Date için de böyle arkadaşlarım için de, varken sevgililerim için de öyleydi.

Kırılacak bir insansa vs. zaten anlaşılıyor o zaman da 50/50 paylaşıyoruz.
0
aguen
(30.08.21)
1 - ben öderim.
2 - ivir zivir seyleri ben öderim ama oturup restoranda 3er cesit sey yendiyse ortak ödenir.
3 - yine ortak.
0
reactionic
(30.08.21)
1- davet eden
2 ve 3 : ortak, sırayla
0
Hallegadola
(30.08.21)
1. erkek çoğunluklu ama teklif kadından geldiyse kadın.

2. yaşlara, konumlara, maddi durumlara bağlı.
özellikle 30-40 yaşındaki insanların "dur bende 20 lira var" falan hesaplarına girmesi ya da "sen ne yemiştin?"ler falan erotizmi öldürüyor.
20'lerde kimde varsa o öder ya da bölüşülür, o önemli değil.

yani önemli olan kimin ödediğinden çok, tek tarafın ödemesi.
"hesabı bölüşmek" biraz liseli hareketi olabiliyor ve ilişkilerin havasını bozuyor bence.

3. herkes kendi hesabını öder, daha doğrusu bence kuruş hesabı yapmak yerine direkt ikiye bölünür, ödenir işte.
bir tarafın durumu yoktur, nakit akışında sorun vardır, gerekirse arkadaşımın hesabını çekerim arada bir.
ya da çeşitli sebeplerde "bugün benden olsun" diyebilir bir taraf.
0
blatta hiberna
(30.08.21)
1, 2 ve 3. durumlarda özel bir davet konusu yoksa Alman hesabı olmazsa Amerikan hesabı ödenmelidir. 1. ve 3. durumda (özellikle) erkek davet etti ise erkeğin ödemesi gerekir (kadın davet ettiyse de kadın öder). 2. durumda üstünde parası olan ya da o an cüzdanına daha kolay ulaşan öder.

Genel olarak hesabı davet eden öder. Bunu diyen kullanıcılara +1
0
nawar
(30.08.21)
Nadir buluştuğum biriyse ben ısmarlamak isterim, centilmenlik+içinden gelmek. Sık görüştüğüm biriyse bir dengeye oturmasını beklerim. Burada bir gerginlik varsa o iletişim sürmez zaten..
0
her giriste sifresini unutan adam
(30.08.21)
Doğu kültüründe her durumda erkek öder.
Ve bence 1 ve 2.durumlarda erkek, 3 nolu durumda bazen kız bazen erkek ödemeli.
Bugüüne dek hep hesap paylaştım ve fazla fazla ben ödedim
Hayatın gör dediği şu : niyeti ciddi erkek zaten hesap kitap tutmuyor
Etrafımda da kimin sevgilisi hesap kitap yapmadan 2 nolu durumda hesap ödediyse devamında hep evlenme teklif ettiler
0
photo85
(30.08.21)
1. Davet edenin ödemesi daha doğru, alman usulü de problem değil bence.
2. Ortak
3. Ortak
0
Josephine.
(30.08.21)
1-2 erkek oder.
Arkadaslarsa kabaca ikiye bolerler.Yada sirayla ismarlarlar
0
turkuaz
(02.09.21)
Erkeğim. Karşı taraf ben ödeyeyim demediği sürece her durumda ben öderim.
0
hayirsiz
(02.09.21)
1)Önceden tanışıklık varsa, davet kabul edilmişse demek ki karşı taraf görüşmek istiyor. Bu durumda davet edenin ödemesi makul.

Ancak yüzünü hiç görmediğin biriyle online ortamdan tanışmışsan herkes kendinin hesabını öder. İlk buluşma suistimali diye bir şey var günümüzde. Buna düşmemek lazım

2)Bazen kadın, bazen erkek. Mesela yemeği erkek öder sonra kahve içilirse kadın öder gibi gibi.

3)Bölüşülür ya da sırayla
0
roe
(02.09.21)
(17)

Uyurken diş sıkmak - Anket

IncredibleMau
Uyurken diş sıkma yoğunluğuna 5 üzerinden kaç puan verirsiniz? 0 - sıkmıyorum, çenem rahat.5 - çok sıkıyorum, gıcırdıyor.Gün içinde diş sıkıyor musunuz farkında olmadan? Evet ya da hayır. Evetse eğer yoğunluğu nedir?
Uyurken diş sıkma yoğunluğuna 5 üzerinden kaç puan verirsiniz?
0 - sıkmıyorum, çenem rahat.
5 - çok sıkıyorum, gıcırdıyor.

Gün içinde diş sıkıyor musunuz farkında olmadan? Evet ya da hayır. Evetse eğer yoğunluğu nedir?
0
IncredibleMau
(24.08.21)
0.
Gün içinde de sıkmıyorum.

Hafif alakasız ama hayatım boyunca 5-6 kez dişlerimin unufak olduğu kırıldığı rüyalar gördüm.
0
pispinti
(24.08.21)
kullandığım ilaç yapıyor. bazen gün içinde fark ediyorum 3.

uyurken her zaman olmuyor. 3-4.
0
ya ben lan neyse
(24.08.21)
5
Evet. Delicesine sıkıyorum. Gece de kendi dişimin sesine uyanıyorum. Çocukluğumdan beri böyle.
0
suicides underground
(24.08.21)
3 veririm sanırım. bazen sabahları sıkmaktan biraz ağrıdığını hissederek kalkıyorum.
0
veritaslibertas
(24.08.21)
5
0
roket adam
(24.08.21)
0
0
scholes
(24.08.21)
0
0
sutlu nescafe
(24.08.21)
5. insanlar aynı odada yatamıyorlar, çok rahatsız ediyormuşum.
0
rose parks
(24.08.21)
0-1 arası
0
Biven
(24.08.21)
5
bunun için dişlik yaptırdım. takınca midemi bulandırıyor. kullanamıyorum. sorunu nasıl çözeceğim bilmiyorum. çok iğrenç bir durum. yüzüm, başım, çenem hep ağrıyor. bu diş sıkma olayı yüzünden.
0
draconas
(24.08.21)
3
Bazı sabahlar çenem ağrıyor öyle anlıyorum bir de dişlerimde aşınma olmuş. Gece plağım var, kullanmıyordum ama başlayacağım yine. Bir de çene botoksu yaptıracağım önümüzdeki ay.
0
somethinginthewayshemoves
(24.08.21)
Uyurken bazen fark ediyorum ama genelde hep sıkıyor muyum bilmiyorum o yüzden bi şey demeyeyim.

Ama günlük hayatta hemen her an sıkıyorum, hatta duyuruyu okurken de sıktığımı fark ettim. Ayrıca stresliyken dilimin kenarını kemiriyorum daha da kötüsü. Bununla ilgili doktora gitmeyi düşünüyorum.

Uyku plağı aldım seneler önce bi kere ama çok konforsuz geldiği için gece uyanıp çıkartıp uyumaya devam ediyordum farkında olmadan.
0
nundu
(24.08.21)
dönem dönem 5 dönem denem 0. köpek dişlerimin uçlarını fena şekilde yonttum gıcırdatmaktan
0
alkandor9449
(24.08.21)
4-5 diyeyim
gün içinde çok sık farkediyorum gece de gıcırdatma oluyormuş bir kere botoks denedim çok yaramadı ilk etapta ikinciye gitmedim
0
ala09
(24.08.21)
5- Dişimle beraber çenem boynum ve omuzlarım bile kasılı oluyor çoğunlukla. Kendime hatırlatıp gevşetmeye çalışsam bile başaramıyorum.

Gün içinde de fark ettiğim oluyor o nispeten daha az 3-4
0
eatpraylaw
(24.08.21)
Stresli, kaygılı, depresyondayken 5 normal zamanlarda 2
0
Josephine.
(24.08.21)
yapiyormusum bunu, dis doktoru farketti. ben farkinda degilim.
0
camussar
(24.08.21)
(19)

Bu insanlar cocuklarini nasil yetistiriyor?

demirr
5 yasinda bi oglum var. Sabit bir arkadas cevresi yok. Malum buyuk sehir. Ne zaman parka gitsek oglum birileriyle tanismak istiyor. Biz onu elimizden geldigince kibar ve naif yetistirmeye calisiyoruz. Ama ne zaman biriyle tanismak istese cocuklar cevap vermiyor bön bön yuzune bakiyor. Az once kendi
5 yasinda bi oglum var. Sabit bir arkadas cevresi yok. Malum buyuk sehir. Ne zaman parka gitsek oglum birileriyle tanismak istiyor. Biz onu elimizden geldigince kibar ve naif yetistirmeye calisiyoruz. Ama ne zaman biriyle tanismak istese cocuklar cevap vermiyor bön bön yuzune bakiyor. Az once kendi aralarinda oynayan bikac cocugun yanina gitti "merhaba arkadaslar benim adim mustafa, beraber oyanaybilir miyiz" diye sordu. Cocuk "hayir biz senle oynamayiz, sus git" gibi seyler soyledi. Bazen ayrilirken gorurusur arkadaslar yarin yine gelirim diyor istisnasiz cocuklarin hepsi de cevap vermiyor bön bön bakiyorlar. Bu sanirim ailelerin yetistirmesinden kaynaklaniyor. Uzucu bir durum. Siz ne diyorsunuz
0
demirr
(11.07.21)
Bence herkes çocuk sahibi olmamalı. Denyo denyo tipler çocuk yapıyor sonuç bu işte. Bu çocukların anneleri babaları da aynı apartmanda yaşayıp asansörde karşılaşınca iyi akşamlar diyince bön bön yüzüne bakan tiplerdir kesin.
0
suicides underground
(11.07.21)
Valla elit bir semtte yaşamıyorsanız eğer bu şekilde bir tanışma/selamlaşma olayı çocuklar arasında olmuyor pek. Genelde direkt oyuna müdahil olma şeklinde oluyor. Yani evet sizin tavriniz olması gereken şekilde ama ben çocuklar arasında hiç böyle bir diyaloğa şahit olmadım sanırım. Görece iyi bir semtteyiz yeğenimi genelde parka götürürüm ama olay genelde doğrudan oyuna girme şeklinde oluyor. Ya topu olana yanliyorlar, ya kaydirakta yarış yapıyorlar vs.

Üzücü bir durum cidden. Umarım kendi gibi çocuklar ile karşılaşır.
0
Amaranta ursula
(11.07.21)
Tabletin icine alismislar gercek insan gorunce sasiriyorlar :)
0
divit
(11.07.21)
Beş yaşında bir çocuğa göre fazla olgun ve nazik cümleler bunlar. çocuk yetiştirmekten hiç anlamam ama ben ne çocukken böyle şeyler gördüm ne de etrafımda böyle çocuklar gördüm. hem de erkek çocuğu.
0
dafuq
(11.07.21)
Muhitle ilgili bir probleminiz de olabilir. İstanbul için örnek verecek olursam; bağcılar esenler çocuğuyla bakırköy beşiktaş kısmen bahçelievler çocukları bir değil çünkü çocuk ailenin aynası oluyor bence. Malesef bir çok aile çocuğu doğuruyor ama gelişimini takip edtmiyor sizin gibi üzerinde titremiyor hal böyle olunca sonuçlar ortada
0
goodyes
(11.07.21)
Üzüldümmustafaya +1 ancak eskidende benzer durumlar vardı yaş gereği olan şeyler sizde bir sorun yok dünya hep böyleydi hep böyle devam edecek
0
basond
(11.07.21)
pek ilgili değil ancak, dün misafirliğe gelen 5 yaşında bir misafir oradan oraya canhıraş koşarken orta sehpanın üstüne çat diye düştü. orta sehpanın birbirine çember şeklinde puntalanmış ayakları vardı. masa kırılarak katlanarak dümdüz oldu. aklımız çıktı bir şey oldu diye. baktık hiç bir şeyi yok, annesi hiç bir şey demeden aldı oğlunu içeri geldi.
mesele masanın kırılması vs. değil ancak insan bir kusura bakmayın çocuk işte eheh der. biz olsak yerlere kapaklanırız özür dilemekten. tutar sanayi sanayi gezdiririz. hiç bir şey olmamış gibi çıktı odadan. inanılmaz :)
tabi şimdi bunun yetiştirdiği çocuktan kibarlık ve naiflik ne kadar beklenebilir, siz tahayyül edin.
0
o kadar da degil aga
(11.07.21)
@dafug bakınız aslinda olmasi gereken seyler elit sayilacak bu mecrada bile tuhaf karsilanabiliyor. Bunun olgunlukla alakasi yok ki. birisinden talebin varsa bunu kibarca anlatirsin ya da sorarsin. Anladim ki gercekten cografya kaderimiz. Ve anladim ki gercekten dünya hassas insanlar icin cehennem
0
🌸demirr
(11.07.21)
ailesinden ne gorurse onu gosteriyor. eminim annesine bu sekilde tanisma cumleleri kursaniz arkanizdan ehehe kibarcik diye dalga gecer.
goodyes'in yazdigi gibi yetistirmiyor, doguruyorlar.
siz yine de yolunuzdan sasmayin ama hakkini aramasini da ogretin mutlaka.

kolay gelsin
0
65 derece
(11.07.21)
Ben ustteki arkadaslarin aksine daha elit semtlerde, beyaz yakalinin buyuttugu cocuklarda gozleniyor diye dusunuyorum o cocuklarin davranisini. Cunku ailesi demistir ki yabanciyla oynama falan, nasil ki o ebeveyn kendi arkadas grubuna birini almiyorsa kolay kolay cocugunu da oyle yetistiriyor. Ben yakin zamanda izlemistim, o yuzden saniyeli link verebiliyorum, kanadali anne de kanada'da oarkta cocuguna arkadas bulamamaktan sikayetciymis: youtu.be programin tamamini izlemenizi tavsiye ederim
0
neverletyougodown
(12.07.21)
Aynı yaş aynı model evlattan bende de var :) parka girer girmez kaydırağa tırmanırken benim adım Ali diye kendini tanıtır. Daha karşılık veren olmadı.
Yolda giderken gördüğü insanlara selam verir, bakkalda markette konuşmaya başlarken kendisini tanıtır meramını sonra anlatır, kolay gelsin der, iyi çalışmalar diler... Büyüklerden de selamını alan çok az insan var. Sadece çocuklar değil, büyükler de selamlaşmayı, bir merhabayı bilmiyor maalesef...
0
balik kraker
(12.07.21)
Bizim apartmandaki hodukler de boyle. Ogretmen bunlar ustelik. Cocugunuz 6 yasina gelince tegv egitim parkina goturun. Pandemi nedeniyle online etkinlikler de var. Sizin gibi saygili ailelerin, saygili cocuklari var.

Yurtdışında tanimadigin insana selam veriyorsun, medeniyet ne guzel.
0
gelmeistemem
(12.07.21)
Buna bende çok rastlıyorum. Hanzo insanların hanzo çocukları. semtten semte fark ediyor. ona eminim ama çayyolunda büyüyen yetişen iki kardeşiz biz. kardeşim şimdi 21 yaşında gerçi ama anaokulunda iri kıyım bir çocuk kardeşime salça olmuştu. ki kardeşim de o kadar minnoştur ki aliye'deki arda gibi falan. her neyse hanzo çocuğun anasıyla anaokulu öğretmeni arkadaşmış olan benim kardeşime oldu. tabi annem hepsinin üstesinden geldi, şikayet etti kardeşimi başka okula aldı. ama nedense o zamanda beri çocuk okullardan nefret etti hep. neyseki besyocu oldu da zevk alıyor artık okumaktan.

demem o ki hep var böyle hanzo ailelerin hanzo çocukları. her dönem var, eğitim, zenginlik, iyi semt vs fark etmiyor. o yüzden sallamayın zamanla herkes kendisi gibi insanları buluyor. mustafaya da kıyamam yerim onu ben.
0
Hallegadola
(12.07.21)
Merhaba,
Kendi denginiz bir muhitte kalırsanız böyle şeylerle daha az karşılaşırsınız
Bunların haricinde, çocuklar kendi aralarında olası kabalıklara, hilelere vs alışmalılar yani min düzeyde deneyimlemeli bunları. Yarın öbür gün o çocuklar büyüyecek çevrede böyle insanların olduğunu bilmeli mustafa
Ayrıca 5 yıl önce doğan çocuğa neden mustafa adını verdiniz abi yaa :D
Neyse, önerim bi takım sporuyla vs veya sanatsal bişeyle ilgilensin minik. Kreş falan derken daha da iyi olur.
0
jimjim
(12.07.21)
Haklısınz tabi ama fazla da steril yetiştirmemek lazım çocuğu. Hayatı boyunca böyle insanlarla muhattap olacak.
0
westblack
(12.07.21)
İnsanlar çocuklarını özgüvensiz yetiştiriyor, bizim toplumda atılgan davranışlar pek onaylanmaz çekingen davranışlar aferin alır. Çocuğu özgüvenli şekilde yetiştirmeyince de kendini ifade etmede güçlük yaşıyorlar. Ya suskun kalarak ya da agresif davranarak kendilerini ifade ediyorlar. Bunun haricinde insanlar televizyondan oradan buradan duyduğu kötü haberler yüzünden çocukların dışarıdaki tüm insanları tehlikeli olarak etiketlemesine neden oluyor. Bu gibi nedenlerle çocuklar sosyal iletişimde zorluklar yaşıyor.
0
Josephine.
(12.07.21)
hissettiklerinizi anlıyorum. benim ufaklık da böyle şeyler yaşarsa fazla müdahil olmamaya ve durumu dramatize etmemeye çalışıyorum. çünkü gerçek hayat da tam olarak böyle olacak. büyüyünce her istediği olmayacak reddedilecek vs. bunlara ne kadar erken alışır normalleştirir ve takılmazsa o kadar iyi. semtin elitliği ile de alakası yok. artık her seviyeden çocuk kaba ve saldırgan olabiliyor. elitler daha bile fazla kaba olabilir yukarıdaki arkadaşın dediği gibi
0
iwillsee
(12.07.21)
30 yaşındayım, çocukken ne kadar çok kişi oynarsak o kadar iyi olur diye düşünüyordum. Sabah mahalledeki herkes toplanır, sokakta oynardık. Doğrusu budur. "Sen oynama, sen git", vb bunlar ilkel insan davranışı.

Çocukları yanlış yetiştirmişler, sizin çocukta sorun yok. Çocuğum olmadığı için daha ayrıntılı yorum yapamayacağım malesef.
0
hayirsiz
(12.07.21)
izmirdeymişsiniz istanbul olsa mustafa ile oğlum tanışsın isterdim. Benim oğlum da inince arabaya bile by by yapar 2 yaşında. Abi abla hemen gördüğü çocuğa selam verir oynamak ister kimi oynar kimi kaçar. Tersleyenler felan oluyor..
Yapacak şey yok her kesimden var böyle insanlar büyüdükçe daha beterlerini görecekleri için hiç dramatize etmeden oyununa devam etmesini sağlıyorum ben.
0
cilekli pasta
(12.07.21)
(7)

öteki dünya hakkında

kahve45
(benzer bi konuyu daha önce sormuştum ama bunu kafamda bir türlü çözemedim, bir netliğe ulaştıramadım.)geçmişte, bir farkındalık yaşamadan önce, empati kurmadan insanlara bazen kötü şeyler söyledim. ama sonra, biraz sancılı oldu ama, bir farkındalık yaşadım bu konularda. herhangi bir dini kitap oku
(benzer bi konuyu daha önce sormuştum ama bunu kafamda bir türlü çözemedim, bir netliğe ulaştıramadım.)
geçmişte, bir farkındalık yaşamadan önce, empati kurmadan insanlara bazen kötü şeyler söyledim. ama sonra, biraz sancılı oldu ama, bir farkındalık yaşadım bu konularda. herhangi bir dini kitap okumadan kendi kendime..
ama mesela babam bu farkındalığı hiç yaşamadı, anneme yıllarca zulmetti ama sorsan iyi adamdı. ne kadar kötü şeyler yaptığının farkında değildi. bunu çok görüyorum insanlarda, 70 yaşına gelip hala insanlara kötü davrananlar var farkında olmadan. bu insanların durumu öteki tarafta ne olacak sizce?
[bu insanlar derken; kendimin de sütten çıkma ak kaşık olmadığımı tekrar belirtmek isterim.]
0
kahve45
(11.07.21)
kime göre neye göre kötü?
başkalarının (kendi ailemiz bile olsa) ne yaptığı kendilerini ilgilendirir, "öteki taraf" ne ki size göre? hayatınızı böyle hesaplarla bitiremezsiniz "bana göre". herkesin farkındalığı kendine.
0
rachel
(11.07.21)
Öbür tarafta kimseye bir şey olmayacak. Öbür taraf diye bir yer yok zaten de, kötülük yapmamak için dini bir farkındalığa ihtiyaç duymak çok tehlikeli ve acınası gerçekten. Bu durum aynı zamanda "inanmayanların kötülük yapmamak için bir nedeni yok" gibi hastalıklı bir düşünceyi de beraberinde getiriyor çoğu zaman. Ancak böyle düşünenlerin asıl gözden kaçırdığı nokta, 'yanmayacağını' bilse demek ki bütün kötülükleri yapacak. Korktuğu için kötülükten kaçıyor.
0
himmet dayi
(11.07.21)
himmet dayi +1
0
rachel
(11.07.21)
Himmet dayi +1 ödül ceza ahlakı, ahlaki gelişimin en basit ve ilkel düzeyi zaten. Vicdan sistemi gelişmiş, yasalara uygun davranan ancak gerektiğinde tüm insanlığın yararını gözetip bunları tartışabilen, sorgulayabilen, özerk düşünebilen, kendi değer yargılarını oluşturabilen insan zaten ödül ceza ahlakına ihtiyaç duymuyor. Bunların farkında olanlar insanlığa ve kendine faydalı eylemlerde bulunurken, farkında olmayanlar başka insanlara bu dünyada cehennemi yaşatıyor.
0
Josephine.
(11.07.21)
Belkide babana göre kendisi haklı, annen haksızdır. İnsanlar yaptıkları kötülükleri kendince mantıklı bir sebebe oturturlar. İslam inancına göre herkesin kaderi farklıdır. Kimisi kötülük yapar belasını bu dünyada çeker, kimisi her türlü kötülüğü yapar grip bile olmaz, işi rast gider.
0
komando kani var bende
(11.07.21)
Kötüye bir şey olmaz denmesinin asıl nedeni Allah celle celaluhu böyle kimselere mühlet vermesidir. Yola gelir, tevbe eder, yanlışlarından döner diye
Yoksa kul hakkına girerek, zulmederek ölenin durumu ahirette zor. İnananlar için hatta zulmetmek imansız ölmenin sebeplerinden biridir diye belirtilir kaynaklarda. Bu da ebedi cehenennemde kalmak demektir.

Yeryüzünde her türlü rahat hareket etmek ve rahat konuşmak, yeraltında başa gelenlerle birbirine benzemiyor.
Madencinin dahi yeraltında çalışması ve yolunu bulması için kaskında ışığa ihtiyaç duyar. Ölen kişi için de dünyadayken Efâl-i mükellefine dikkat etmesi ölüm sonrası için kurtarıcıdır.
0
Erva
(11.07.21)
Öbür dünyaya göre cevaplayacağım. Hoş gidip görmüşlüğüm yok ama zaten giden de kopya falan veremiyor. Neyse latife bir yana islama göre durumu izaha çalışacağım.

Şimdi hak, hukuk, adalet bu dünyada sağlanıp bitmiyor, dolayısıyla hesap diğer tarafa kalıyor. Burada ise basitçe söylersek, Allah hakkı ayrı kul hakkı ayrı değerlendiriliyor. Mesela ibadet; namaz kılmazsan hesabı Allah’a verilecek, dilerse bazı şeyleri affedebilir. Oyunun (kainatın) sahibi o olduğu için istediğini yapma özgürlüğü var, kulun güzel davranışları vardır, artılar eksiler birbirini götürür, belki çook hoşuna giden bir davranış olur ekstra fazladan puan alır gibi nedenlerle dilerse affedebilir.

Fakaat iş kul hakkına gelince, diyor ki; kul hakkına karışmayacağım, onun hesabı kul ile olacak. Herkes diğer tarafta hesap defterine göre alacak verecek hesabı gibi muhasebe derdine düşecek.

Ve bu konuda peygamberin de bir açıklaması var. Bir gün arkadaşlarına müflis kimdir diye soruyor. Onlar da iflas eden diye cevaplıyorlar ancak peygamber tekrar soruyor gerçek müflis kimdir diye. Bunu üzerine bilemedik sen söyler misin diyorlar ve peygamber de şu açıklamayı yapıyor.
Ümmetimden müflis olan o kimsedir ki: Kıyamet günü namazı, orucu ve zekatı olduğu halde gelir. Ancak birine küfretmiş, diğerinin kanını dökmüş, bir diğerinin de malını yemiştir. İyilikleri, sevapları, buna, öbürüne, diğerine dağıtılır. Ama halen kul hakkı bitmemiş, bu sever ödeyebileceği sevabı kalmayınca karşıdakinden helallik alabilmek için onların günahlarından üzerine almak zorunda kalıyor.

Dolayısıyla bu dünyada sadece ibadetleri yapmak yeterli değil, kul hakkına girmemek, hakka hukuka dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca da ne kadar sevap biriktirilebilirse diğer tarafta ekstra harcamalar için çok ihtiyaç olacak.

Klasik hocaların tarzından biraz farklı anlatmış olabilirim ancak islamın görüşü budur. Müslümanların buna uygun yaşamamış olması islamın değil müslümanların sorunudur/suçudur/yanlışıdır/hatasıdır.

Dolayısıyla ister bu dünyada olsun ister öbür dünyada olsun herkes her şeyin hakkını alacaktır/verecektir. Kimsenin yanına yaptığı kâr kalmayacak. Hatta boynuzsuz koyun boynuzlu koçtan hakkını alacak.
0
epitaf
(11.07.21)
(16)

Nüfusun çok olması sizi de rahatsız etmiyor mu?

binlercedansozvar
Bazen dışarıdayken kriz geçirecek gibi oluyorum bu kadar insan bu ülkede ne yapıyor sığmıyoruz işte ne diye ürüyorsunuz diye.
Bazen dışarıdayken kriz geçirecek gibi oluyorum bu kadar insan bu ülkede ne yapıyor sığmıyoruz işte ne diye ürüyorsunuz diye.
0
binlercedansozvar
(10.07.21)
evet...
ama bazı insanlar saçma şekilde kalabalık seviyor
ben sakinlik seviyorum
0
jelly bear
(10.07.21)
Fare gibi ürüyoruz maalesef. ikinci çocuktan sonra üreme vergisi getirilmeli :)
0
msb
(10.07.21)
Not: Bakamayacaksa iki de cok. Iki ile sinirlandirmak cozum degil.

Daha cok maddi olarak ve psikolojik olarak bakamayacak ailelerin "cocuk evin nesesi" gibi bencil argumanlarla cocuk yapmasi beni rahatsiz ediyor. Onun yerine maymun da edinebilirler. Digerleri bosanmamak icin cocuk yapiyor. Kimileri genlerimi aktarmak istiyorum diyor, sanki 2m boyu varmis, 1m ziplayabiliyormus, hic hastaligi yokmus...gibi.

En kotusu ise bircok insan bunu hic dusunmuyor. Hayatlarinin tek amaci oku, is bul, evlen, cocuk yap, emekli ol, ol seklinde.
0
howfaristhesky
(10.07.21)
Ulke nufusunda sikinti yok, nufusun dagiliminda sikinti var
0
neverletyougodown
(10.07.21)
bahsettiğin şeyle nüfusun pek alakası yok. istanbuldaysan çok az insanın yaşadığı yerler de var. türkiye'de herkes evlere sıkış tepiş diye nüfusla bağdaştırmamak lazım. parasal bir durum bu.
0
avatar is back
(10.07.21)
sorun nüfus değil, nüfusun ve kaynakların dağılımı. "çocuk yapmayı yasaklayalım" veya "çok fazla insan oldu" gibi popülist söylemler kolay. aynı şeyi dünya geneli için de söylüyorlar mesela... neymiş, 8 milyar insan varmış. yahu bunların bir milyarı temiz içme suyuna erişemiyor, 4-5 milyarı falan da senin benim bir günde dünyaya verdiğimiz zararı bir sene içinde veremiyor. çünkü derme çatma çadırda veya berbat şartlarda yaşıyor adam, senin benim (ya da amerikanın avrupalının) imkanlarının yakınına bile gelemiyor. televizyona bakıyorsun suyu ziyan etme diye bas bas bağırıyor. ulan ben harcadığım suya fatura ödüyorum zaten, tek başıma ne kadar ziyan edebilirim? fabrikalara söylesene sen onu, denize atık atmasınlar mesela?

insanoğlu yamyam ve oç bir tür olmasa belki çok ideal bir düzende değil ama bundan daha iyi bir ortamda yaşayabilirdik. dünya hepimize yetecek kadar büyük.

türkiye özelinde de istanbul için söylediğine katılıyorum. yine yönetim beceriksizliği. ben istanbul'da dayanamadım zaten ankara'ya taşındım, kafam rahat. istanbul yaşanacak yer değil. insanlar üstüne üstüne geliyor sokakta, toplu taşıma desen korkunç. trafiği ayrı beter. her şeyin fiyatı uçmuş. rezillik. halbuki misal almanya veya finlandiya'ya bakıyorsun, her şehrinde ayrı bir imkan veya firma. burada b*k varmış gibi her şeyi istanbul'a topluyorlar.
0
der meister
(10.07.21)
Her dışarı çıktığımda bu kadar insan nasıl yaşıyor bu ülkede diye düşünüyorum, kalabalık sevmiyorum.
0
jjimyl
(10.07.21)
Nüfus degil de nüfus dağılımı ve plansiz nufus sorun.
Cogu aile tek cocuga yeterli maddi manevi destegi zor verecekken 3 cocuk yapin diye gazlaninca ortaya yarim yamalak bir nesil cikiyor.
Cocuklari şükretmek üzerine egitirlerse evet ama cocuguna bir özel ders aldiracak, dil egitimi aldırmayacak, bir konsol alamayacak vs insanların 3 cocuk yapmasi sikinti bunu gidip İstanbul/izmir/ankara'da falan yapmasi daha da sikinti.
0
logisticsmanager
(10.07.21)
Nüfus dağılımında sorun +1
40 bin nüfuslu ilçelere yazın 1 milyon insanın gelip içine etmesi de beni delirtiyor. Temiz bir millet falan olduğumuza da inanmıyorum. İnsan doğaya sadece zarar veriyor, cahil insan daha da fazla.
0
Josephine.
(11.07.21)
Aşırı rahatsız ediyor.
Annelik kutsaldır, babalık başkaymış vb. saçmalıklar olduğu sürece üreme hızı son sürat devam edecek.
Üreyenlerin çoğu ürediği için pişman “Biz ne bok yedik” kafasındalar ama artık geri dönüşleri olmadığı için çok güzel rol yapıyorlar sadece.
0
dadasalon
(11.07.21)
Valla ben pek kalabalik sevmedigim icin ediyor ancak oyle kriz gecirecek duzeyde falan da degil. @aloha nin dedigi gibi olay her seyin kontrolsuz dagitilmasi, esas sikinti bu. Oyle 'insanlar uremeyi kessin artik' seklindeki bir dusuncenin gercek cozum oldugunu dusunmek cok sig bir yaklasim oluyor bana gore.

Olay populasyonun cok kucuk bir yuzdesinin kaynaklarin cok buyuk bir yuzdesine sahip olmasi olayi. Kaynaklari ellerinde tutanlar da cok bir avantaji olmadigi muddetce(atiyorum ham maddeye yakinlik, gumruk illerine vs yakinlik) de gidip de oyle kucuk sehirlerde falan fabrika ya da isyeri acmazlar. Populasyonun buyuk cogunlugunun elinde ise zaten bisey yok, yasamlarini asgari sekilde gecirebilmek ve gelir elde edebilmek icin de is olanaklarinin, firsatlarin bol oldugu yerlere gitmek zorundalar. Yani o isyerlerinin, fabrikalarin oldugu yerlere gidiyorlar.

Gordugun gibi o kalabaligin sebebi insanlarin dogmasi falan degil, her seyin kontrolsuz olmasi. Sorunun esas sebeplerini gormeyip(ya da gormek istemeyip) olaylara yuzeysel bakanlar beni daha cok rahatsiz ediyor. Hele bunlarin bir de basklarini kendilerince kucumsemeleri daha da bi rahatsiz ediyor.
0
j r r tolkien hayrani
(11.07.21)
Sorun nüfustan ziyade dağılımda +1

Tatil/gezi yöreleri için de sorun yine insanların bazı yerlere yoğunlaşmış olması. Orda da sorun yine dağılım.
0
epitaf
(11.07.21)
fazla nufus = kaynak kısıtlılığı demek
kaynak kısıtlılığı = çok fazla çalışmak zorunda olmak demek

ayrıca nufus fazlalığı = doğanın tahribatı, betonlaşma demek

Çin, Hindistan yaşanmaz hale gelmiş ülkeler. Sebebi de nufus fazlalığı. Türkiye 60-65 milyon nufusta kalsa mis gibi ülke olur
0
integrative
(11.07.21)
İstanbul'da yaşamak, işe gitmek, hafta sonu biryerlere gitmek büyük zulüm. Trafikte araba kullanmak büyük sabır işi. Şu an biri gelse Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde asgari ücretle çalışma imkanı veriyoruz dese koşa koşa giderim.

Not:burada gelirim hiç kötü değil.
0
robin one persie
(11.07.21)
Etmiyor
0
evandro roncatto
(14.07.21)
Insan sayisindan ziyade kalitesinde sorun var. Herkes atiyorum Ankara kavaklidere Istanbul Kadikoy emekli ust kademe memur ayarinda olsa o kadar batmaz.
0
hot potato
(14.07.21)
(9)

eşlerin birbirini karşılaştırması hk.

titanyum
Eşiniz sık sık kendisiyle sizi karşılaştırıyor mu? Sizden daha iyi olduğu şeyleri dile getirip bu durumdan motive olmaya çalışıyor mu? Nasıl tepki veriyorsunuz?2-3 aydır diyetisyen kontrolünde kilo vermeye çalışıyorum. Eşimde diyetisyenden bağımsız olarak benimle birlikte yediklerine dikkat etmeye b
Eşiniz sık sık kendisiyle sizi karşılaştırıyor mu? Sizden daha iyi olduğu şeyleri dile getirip bu durumdan motive olmaya çalışıyor mu? Nasıl tepki veriyorsunuz?

2-3 aydır diyetisyen kontrolünde kilo vermeye çalışıyorum. Eşimde diyetisyenden bağımsız olarak benimle birlikte yediklerine dikkat etmeye başladı. Günün sonunda sürekli kendisiyle beni karşılaştırıyor. Sen bu kadar kilo verdin ben bu kadar vermişim seni geçmişim ahaha diyip mutlu oluyor falan. Ben de kendimi kötü hissediyorum. En sonunda bundan rahatsız olduğumu söyledim. Ne var bunda, abartıyorsun çocuk musun sen, yok yere moral bozuyorsun diye tepki gösterdi. Beni mutsuz edip kendini motive etmesi bana normal gelmiyor. Bu kıyaslama hiç bitmiyor. Bugün konu kiloysa yarın başka bir şey oluyor. Bu durumu takmamak da bir çözüm olmuyor benim için. Konuşuyorum ama senin gibi düşünmüyorum diyerek kesiyor. Kendini dünyanın en haklı insanı olarak görüyor şu anda. İletişim sıfır.

Nasıl çözebilirim? Benzer durumda olanlar ne yaptınız merak ediyorum. Cins: K
0
titanyum
(29.06.21)
Eşinizin yaptığı çok bilinçsizce. Kendi bünyesine göre yazılmamış bir programı yaparak -ki kendisi erkekmiş- alması gereken kalori miktarının altında kalıp kas kütlesini kaybediyor. Bu duruma sevinmesi değil ağlaması gerek bence swh.
0
ruhen hastayim ben
(29.06.21)
Eşinizin size karşı "saldırgan" olduğunu (moralinizi bozmaya çalışması gibi) düşünüyorsanız niye evlendiniz ki?

Yok eşiniz saldırgan değil, eğleniyorsa, bundan niye rahatsız oluyorsunuz?
0
plutongezegendegilmi
(29.06.21)
Eşler ve sevgililer arasında bazen bu tarz kıskançlıklar oluyor. fiziksel anlamda ona göre daha dikkat çekiciyseniz mesela, güzelleşmenizi iyi görünmenizi vs. istemiyor olabilir. Öncelikle açık açık konuşmaya çalışır sidik yarıştırma durumundan rahatsız olduğumu dile getirirdim. Anlamıyorsa laftan, tamam harikasın mükemmelsin der tartışmazdım. Özgüven eksikliği ile alakalı bir durum.
0
Josephine.
(29.06.21)
bana da eşinizin eğlence anlayışı buymuş gibi geldi, acaba siz benzer şekilde davrandığınızda gülüp eğleniyor mu yoksa bozuluyor mu? her ne olursa olsun üzüldüğünüzü söylediğinizde bu davranışı kesmesi gerekirdi.

acaba rahatsız oluyorum gibi genel değil ama bu konu özelinde, benim motivasyonumu çok düşürüyor böyle yapman ve vazgeçmek istiyorum halbuki birbirimizi motive etsek daha iyi olmaz mı ikimiz için de gibi uzlaşıcı bir şekilde konuşmayı denediniz mi?
0
evde liyakat kalmamis
(29.06.21)
Bana bunu eski patronum yapıyordu.
Ben diyetisyene gidiyordum benimle birlikte olabildiğince benim gibi beslenmeye çalışıyordu bende pek fark yoktu ama o çok şişman olduğu için gözle görülür bir fark oluyordu. Her gören "aa zayıflamışsın" dedikçe sürekli bana "bak sen o kadar para veriyorsun doktora ben vermeden senden çok zayıfladım" diyordu saçma sapan.
Belki kendini motive etmek için yapıyordu ama benim motivemi düşürüyordu.

Böyle olduğunu kendisine söyleyebilirsiniz.
Ciddi olmayabilir şaka da yapıyor olabilir bu süreçte böyle sözlerin motivenizi düşürdüğünü söylersen anlar belki.

Dinlememeye devam ederse de aynı yöntemi siz uygulayabilirsiniz.
Duymamazlıktan gelin motiveniz düşmesin.
(Bunu sadece bu konuyla ilgili söylüyorum)

Korktuğunuz gibi bu olayın başka konulara da atlama ihtimali varsa, tavrı hep buysa ve iletişiminiz sıfırsa olay daha karışık gibi sanki.
0
mutekebbir
(29.06.21)
doğrudan söylemem gerekirse eşinizin karakteri bu konuda olgunlaşmamış

bana spor salonuna yazılmaya giden çift arkadaşlarımı hatırlattı, uzun süre spor yapmamış bir çift, hoca bunlara hamlıklarını atsınlar kaslarını hazırlasınlar diye çok ağır olmayan bir başlangıç programı vermiş, erkek olan ne yani şimdi ben de eşimle aynı sayıda tekrar mı yapacam diye trip atmış hocaya
0
freebird5406_2
(29.06.21)
bence eşine göre bir tık daha iyisin eşin seni ezmeye çalışarak kendini ön plana çıkarma çabası içinde.
kilo vermek gibi zor işlemde sizin motivasyonunuzu düşürmeye değil desteğe zorunluluğu var.
eşiniz sıkıntılı bir tip bazı doğru sizin sevdiğiniz yönleri olsa da yorucu birisi olacak kesinlikle.
benim önerim şu şekilde kesinlikle sizi rahatsız eden konuda ters davrandıktan sonra yumuşamayın bunun tekrarı kesinlikle olmayacak şekilde net durunn. bir daha böyle yaptığında siz de hiç acımadan ama hiç acımadan gerekirse kırarak siz de onu eleştirip onun eksiğini yüzüne yapıştırın.
iki taraf kendini düzeltmez ise ya birine zorluk ömür boyu ya boşanma...
0
andlee
(29.06.21)
asla. espri olarak gıcık etmek için bazen belki yapar ama gıcık edip güldürmek amaçlı olduğu çok bellidir.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(29.06.21)
bu konudan bağımsız yaptığı şey sizi rahatsız ediyor ve kırıyorsa ve yaptığı şeyi yapmak karşı taraf için bir gereklilik değilse sizinle aynı şekilde düşünmüyor diye yapmaya devam etmemeli. ki bu insan eşiniz. konudan örnek verecek olursam sizinle kilo yarışı yapması sizi üzüyor, bu yarışa eşiniz girmese, en azından kendi içinde kendi motivasyonu için girse bile size her akşam gelip bunun dalgasını geçmese ölür mü? ölmez. hayatına negatif bir yansıması olur m? olmaz. ee kardeşim yapmıcan o zaman eşinin kırıldığı şeyi. sen dalga geçip 2 dakika eğlenicen diye ne gerek var? hatta bir de üste çıkıyor çocukça falan diye. ben zaten karşılıklı dalga geçilen ilişki anlayışını da anlamıyorum kaldı ki bir taraf yapıyor diğeri sadece gıcık oluyor, biri eğlenirken diğeri eğlenmiyorsa daha kötü.

sadece bu konuda değil diğer konularda da böyleyse rekabetçi yapıyla ilgilidir ve uzun vadede daha da canınızı sıkabilir. ilişkilerde bu rekabetçi yapı iyi şekilde de kullanılabilir. mesela ben de düzenli spor yapıyorum elimden geldiğince, erkek arkadaşıma "hadi bugün sporlar yapıldı mı?" diyorum yapıyoruz, birbirimizi tebrik ediyoruz geçiyoruz. ben onu teşvik etmeye çalışıyorum, rekabetimiz teşvik üzerine kurulu.

eğer iletişimi bu şekilde dalga geçme değil de motive etme, tebrik etme, perçinleme hatta ufak hediyeleşmeye çevirebilirseniz bu rekabet duygusunu güzel kullanabilirsiniz.
0
ofelia
(29.06.21)
(6)

Vantilatör önerisi?

bradfords
Merhaba arkadaslar, bu yaz sicaklarina çözüm bulabilen bir vantilatör arıyorum. Kullandığınız, bildiğiniz, önerebileceğiniz marka model varsa çok sevinirim
Merhaba arkadaslar, bu yaz sicaklarina çözüm bulabilen bir vantilatör arıyorum. Kullandığınız, bildiğiniz, önerebileceğiniz marka model varsa çok sevinirim
0
bradfords
(29.06.21)
Premier sanayi tipi

10 yil once aldim, 8 yil kadar calisti. Bozulunca aynisindan aldim 2 yildir kullaniyorum.
0
howfaristhesky
(29.06.21)
Raks sf 16 rx aldım ben memnunum.
0
Josephine.
(29.06.21)
Sanayi tipi vantilatörler çok gürültü çıkarıyor. Sıcağa mı katlanayım, gürültüye mi ikilemi oluyor.
0
himmet dayi
(29.06.21)
Bundan aldım sanırım 4 yıl önce, her yaz yalnızca tozunu alıp canavar gibi kullanıyorum.

yorumbudur.com (site alakasız, örnek olsun diye verdim)
0
whoosie
(29.06.21)
valla hocam bu duyuruya baktım. portatif klima mı normal klima mı sanayi mi derken briz marka aldım. daha gelmedi, gelince yorumlarım.

şu beko'nun falan altında su tankı olanlardan var bende ama pek fayda etmedi.
0
passion rules the game
(29.06.21)
bende bundan var her odada ve balkonda. tam kıvamında donuyor hasta etmiyor. ama kışın almak lazım fiyat cok artmış. www.epey.com
0
cptxxx
(29.06.21)
(12)

Hayatıma nasıl yön verebilirim ? (dertleşme içerir, biraz uzun olabilir)

top_secret
32 yaşındayım ve çok mutsuzum. İşimde mutsuzum, özel hayatımda mutsuzum yani toplamda hiç istediğim gibi değil durumlar.Bir devlet kurumunda çalışıyorum ama en alt pozisyondayım. 12 senedir bu işi yapıyorum. Zamanında "ohh ne güzel memurluk" kafasıyla girdim ama artık zoruma gidiyor benden vasıfsız
32 yaşındayım ve çok mutsuzum. İşimde mutsuzum, özel hayatımda mutsuzum yani toplamda hiç istediğim gibi değil durumlar.
Bir devlet kurumunda çalışıyorum ama en alt pozisyondayım. 12 senedir bu işi yapıyorum. Zamanında "ohh ne güzel memurluk" kafasıyla girdim ama artık zoruma gidiyor benden vasıfsız amirlere hizmet etmek. Hizmet dediğim öyle iş tanımında olan şeyler değil bildiğiniz ayak işleri. Yük taşı çay yap vs. Sürekli bi aşağılanma küçük görme yaşıyorum. En son bir amirimin kafama, elini sildiği peçeteyi top yapmak suretiyle kafama atmasıyla iyice gözüm döndü ama hiç bişey yapamadım. Bunun gibi nice örnekler var 12 senedir. Bu eziyete karşılık aldığım ücret 4100 TL.

Özel sektörde 12 sene çalışsam belki müdür hatta bölge müdürü filan olurdum. Şu an kazandığımın daha fazlasını kazanırdım belki.

Bu durumu değiştirmek için iki yıllık dört yıllık bir çok okul okudum (çoğu açıköğretim iş sebebiyle) tezsiz yl de yaptım ama bunlar para etmiyor işte.

Özel hayatım da pek parlak değil. Sevgilim yok epeydir yok. Kadınlarla sevgili olmaya yönelik adımlar atmasını bilmiyorum(ama çok iyi sohbet ederim friend zone a düşmek bende bir adet oldu) Utanıyorum çekiniyorum yazamıyorum yürüyemiyorum. Gözümün içine bakan kızlara gidip merhaba diyemiyorum. Neden bilmiyorum. Şu anki şartlarda evlenebilmem için bir kadının gelip bana açılması filan lazım ancak öyle olabilir.

Bu yaşta ailemle kalıyorum, evden ayrılmanın ekstra masraf olacağını düşünüyoru-m-z. Kendime ucuz yollu bi araba alayım dedim alamadım. Zaten arabamız varmış. Ama rahat edemiyorum, istediğim yere gidemiyorum istediğim saatte eve gelemiyorum. Kendime ait sadece yatağım var bir de cep telefonum.

Sonuç olarak; sabah işe gidip akşam eve geliyorum. Burada biraz takılıp uyuyorum, sonra yine aynı şeyleri yapıyorum. Bazen çılgınca bişey yapıp hafta sonu yürüyüş yapıyorum. Tek başıma bişeyler atıştırıp eve dönüyorum. Sonra yine biraz burada takılıyorum ve uyuyorum. (Arkadaşım yok, hepsi başka başka yerlere gitti)

Yaşamak bu mu? Ömrüm böyle böyle geçip sonra sessizce ölüp gidecek miyim? Yoksa bir yerde bir şey olacak ve her şey değişecek mi?

Akıl, fikir, eleştiri vs. açığım.
0
top_secret
(24.06.21)
32 yaşında para kazanan bir adamın ailesiyle yaşaması normal değil, gerçekler için üzgünüm. Kadınları da soğutuyor olabilir. Ben kadın olsam sogurum çünkü beni annesi yerine koyacak diyecek.

Çözüm ne? Git iyi bir eve çık. Istediğinde ailenin evine de git elbette. Arkadaşlarını çağır, yemek yap onlara, onlar yapsın, maç izleyin, film izleyin. Biraz arkadaş çevren olur. Belki bir kızla da tanisirsin.
0
howfaristhesky
(24.06.21)
ailesiyle aynı evde yaşıyor diye bir erkekten soğuyacak herhangi biriyle sevgili olamadığınız için üzülmeyin. ben de 31 yaşındayım, işim var, sosyal hayatım var, ekstra gidip oturabileceğim bir evim var ama ailemle birlikte yaşıyorum. hayatıma bariz bir kötü etkisi yok. istediğim saatte eve gelemiyorum konusu biraz şüpheye düşürdü beni. aileniz mi baskı yapıyor yoksa siz şık olmaz diye mi geç gitmiyorsunuz eve? söz konusu maaşla eğer büyük bir şehirde yaşıyorsanız istediğiniz eve çıkmanız zaten pek mümkün değil. hayat kaliteniz düşer

çalışılan yerde ezilmek ve hor görülmek konusunda maalesef yapabileceğiniz bir şey yok. özellikle devlet kurumlarında zaten liyakat hak getire. yol yordam bilmeyen insanlar kolayca üst makamlarda görev alıyor. siz daha iyi bilirsiniz yaşadığınız için.

kendinize bence bir hobi edinin. çok daraldığınızda hafta sonları en kötü piknik yapmaya gidin, kafa dağıtın. her şey arkadaş çevresi ve sosyal ortam değil buna takılmayın. insan kendi kendiyle de kaliteli vakit geçirebilir. bence bir noktada bunu yapmaya çalışın. evde muhtemelen kendinizi rahat hissetmiyorsunuz, kendinizi rahat hissedeceğiniz ortamlara kaçın.

ayrıca 32 yaş yeni bir iş öğrenmek için çok geç değil. hele ki sizin şartlarınızda yaşayan biri bir iki sene dişini sıkar ve ailesinden de destek görebilirse herhangi bir alanda freelance çalışabileceği bir iş öğrenebilir. orası sizin isteğinize ve ilginize baktığı için iş öneremiyorum ama çok geniş bir yelpazede yeni işler denenebilir.
0
bunetantana
(24.06.21)
Öncelikle kendini kötü hissetme. TR Y kuşağının %90'ı böyle zaten, yalnız değilsin. Sadece genelde o yaşlarda evlenip kaçanlar var, onun dışında geneli böyle.

Bunun dışında aile ile yaşamak bir boyunduruktur, yani sadece aynı evde bulunmak değil, 32 yaşında birinin kararlarına saygı duymayıp engellemek de aile ile yaşamaya dahil. Bu yüzden ben de diğer arkadaşlar gibi bir an önce o konuda özgürlüğe kavuşmanı önereceğim. Ondan sonrası doğal yöntemlerle ilerleyecek, çünkü konfor alanından çıkmış olacaksın. Eve çıkamıyorsan da kendine araç alabiliyorsan al. Rahat et, istediğin yere git, istediğin saatte gelebilecek bir kıvama getir hayatını.
0
roket adam
(24.06.21)
Yani aslında farkındalığınız yüksek, neyi istediğinizi de biliyorsunuz bence ama cesaretsizsiniz. Yanlış karar veririm, reddedilirim, yenilgiye uğrarım diye adım atmaya çekiniyorsunuz. Yapamam, edemem diyerek kendinizi frenliyorsunuz, hatta belki yaşadığınız bazı olumsuzlukları da yapamayacağınızın kanıtı olarak görüyorsunuz. Bence asıl yenilgi isteklerden kaçınarak istemediğimiz hayata kendimizi hapsetmek, hayatı kaçırmak. Yaşamak bu değil bana kalırsa. Yaşamak sonucu iyi veya kötü, kendi seçimlerinin sorumluluğunu alabilmek. İnsanın başına ne geliyorsa biraz da kusursuz davranmaya çalışmaktan geliyor bence. Rezil olun, utanın, reddedilin ama açılın bir kadına, biraz bunları yaşadıkça insanın cesareti artıyor. Evden ayrılmak size daha iyi gelecekse yapın mesela. İstediğiniz hayatı yaşama sorumluluğundan kaçabilirsiniz ancak bu size stres, kaygı olarak döner.

Yoksa bir yerde bir şey olacak ve her şey değişecek mi? demişsiniz. Zaman akıp gidiyor, değişme sorumluluğu yalnızca sizin elinizde. Yapamam, edemem diyerek kaçıngan kişiliğe bürünmektense, kötü de olsa deneyim kazanmak bence daha iyi. Üstte bir arkadaşın yazdığı gibi mesele konfor alanından çıkmaya bakıyor, isteklerinizden kaçmayıp üzerine gitmeniz lazım. Bunları uygulamak yazıldığı kadar kolay değil elbette, bir uzmandan yardım almak uygulamayı kolaylaştırabilir.
0
Josephine.
(24.06.21)
yasitiz. bizim kusakta cok var boyle.
evi mevi birak reis. kendi basina evlenebilen yok dogru duzgun.

ya anasindan babasindan ev kalmistir ya dugun icin anasindan babasindan yardim alir.


ulkenin hali cogunlukla kotu tek sen degilsin yani. ha bence durumun berbat da degil. ulkeye gore ortalamadasin.
soyledigin seyler de oyle hallolmayacak seyler degil.

bence en onemlisi sagligina dikkat et.
ya biraz da beklentiler onemli. lisedeyken eve gec gelmeyi bir sey zannerdim... simdi eve 12 den sonra geldigimi hatirlamiyorum. ne isim var gecenin korunde sokakta ugursuzu sarhosu berdusu. diyorum ya beklenti ve uzaktakinin guzel gelmesi.

bazi cocukluk arkadaslarim var durumlari iyi, babasi universiteyi bitirdi diye yasi 31 taycan aldi. herifin zaten spider'i vardi. zerre gulumseme sevinme yok. tesekkur ederim dedi kapatti mevzuyu. adam her seyi gormus tatmis.

omur dedigin biraz da boyle. maddi seylere cok bel baglamamak lazim. cunku bos anlamsiz geliyor insan sorguluyor. bunun icin mi geldik dunyaya dersin yoksa.
0
turbo sadık
(24.06.21)
Geri kalan noktalarda yorum yapamayacağım. Daha doğrusu üşeniyorum.

Sadece şunu söyleyeyim 30 yaşında olup sizden çok daha düşük maaşa çalışan milyonlarca insan var bu ülkede.

Özel bir yeteneğiniz, şansınız ve de çok iyi bir eğitiminiz olmadığı sürece özel sektörde muhtemelen anca 25-26 yaşınızda yeni yeni asgari ücretten fazla almaya başlayacaktınız ve muhtemelen şu anki ücretinizle aynı parayı alıyor olacaktınız.

12 yıldır bu durumu değiştirmek adına bir aksiyon almamanız, bence özel sektörde müdür, bölge müdürü vs olamayacağınızın bir kanıtı.

Bu sebepten dolayı kendinize yüklenmeyi bırakın.

Mutsuzluktan kaynaklı fevri adımlar planlamak yerine, önce kendinizle yaşamayı öğrenin. Önce bir kendi evinize çıkın, kendi başınıza yaşamayı öğrenin, araba istiyorsanız onu alabilecek cesaret kazanmayı öğrenin.

Sonra özel sektörde bölge müdürü olursunuz.
0
denizgonen
(24.06.21)
tayin iste ve orada yaptığın özgüvensiz hareketleri yeni yerinde yapma. uyuz oldum o amire ama senin duruşun ona bu hareketi yapmasına izin vermiştir.
0
xrated
(24.06.21)
Hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama ayrı eve çıkmak hakikaten masraflı. Maaşının yarısı gider. Araba almak daha mantıklı. Odana kanepe tv vs. Almak belki iyi olabilir. Ama yaşadığın şehire göre eşyalı bir eve çıkmak belki de çok tutmaz bilemedim. Aynı yaştayız. Bekar olan çoğu kişi benzer, evli olanlar da başka türlü sorunlarla yaşayıyoruz. Kitap, müzik, spor vs. İle oyalanıp gidiyoruz.
0
cilekli krep
(24.06.21)
Arkadaş edinebilirsin erkeklerle takıl sosyalleşmeyi öğrenmek için

Memur olduğun için kovulman çok zor haksızlığa uğradığında sesini çıkarmalısın
Ama bunu ani kararlarla ve kendini haksız duruma düşürmeden

2. Araba çok mantıklı deil
Ayda bir uzak yerlere git mevcutla
0
bir soru sorcam
(25.06.21)
Eksikliğini gördüğün şeyleri 6 ayda çözersin
Sadece tecrüben yok ve geç kalmışsın

Hayatına doğru kişi çıkarsa evlenip çözebilirsin
Kötü biri çıkarsa sömürülürsün
Buna dikkat et

Dini konuları da ihmal etme
Yardım faliyetleri
0
bir soru sorcam
(25.06.21)
Josephine+1

burda bence tek sorun cesaret. dogdugunuzdan beri ayni duzende yasadiginiz icin hareket etmesi cok zor oluyor biliyorum ben de 27 yildir aile evinde yasiyorum nisbeten rahat olsalar da bir odada yasamak zor. ama sizinki zincirleme bi kendini kapatma durumu. su an elestirdiginiz hosuna gitmeyen seyler birbiriyle alakali gibi.

yerinizde olsam kesinlikle atama isterim. ayni sehirde ayri eve cikmaniz icin aileyle puuu cok savas vermen lazim arabaya bile masraf etme diyorlarsa. Kesinlikle atan ve mecburen eve cikinca her seyin yolu acilir. yeni hayat icin sans ver ve memurlugu avantaja donustur
0
ala09
(25.06.21)
Hocam nacizane görüşlerim:

-Spora başlayın.
-2022 KPSS'ye hemen yoğun olarak çalışmaya başlayın.
-Hobi edinin. Sosyal ortamı beraberinde getiren bir hobi daha iyi olur.
-Hayatın anlamını ve nasıl bir insan olarak yaşamak istediğinizi sorgulayın. Sonra da hemen o belirlediğiniz kişi olun.
-Rahat olun.
0
havadakarada
(25.06.21)
(10)

Yeni başlayan bişeyde saçma sapan anksiyete yaşıyorum

noluyo yaa
Bi hanım kızımızla 2 haftadır görüşüyorum. Çok da güzel geçiyor falan, ama böyle tak diye ayrılacak diye ödüm kopuyor, geriliyorum falan. Son kız arkadaşım 6 ay sonunda resmen ghost etti beni, ne telefonlarıma cevap verdi, ne mesajlarıma döndü vs herhalde ondan diye düşünüyorum. Ne yapmam lazım bu d
Bi hanım kızımızla 2 haftadır görüşüyorum. Çok da güzel geçiyor falan, ama böyle tak diye ayrılacak diye ödüm kopuyor, geriliyorum falan. Son kız arkadaşım 6 ay sonunda resmen ghost etti beni, ne telefonlarıma cevap verdi, ne mesajlarıma döndü vs herhalde ondan diye düşünüyorum.

Ne yapmam lazım bu durumda? Kendimi nasıl rahatlatabilirim "noluyo yaa olm saçmalama." şeklinde?
0
noluyo yaa
(24.06.21)
kendisiyle bu durumu konuşarak. "sebebi ne olursa olsun aramızdaki iletişimi bitirmeye karar verirsen bunu duymak istiyorum. sebebini açıklamana gerek yok, yalnızca söylesen yeter." gibi bir şey iş görebilir. sonuçta karşınızdaki insanın karakteriyle alakalı bir durum olduğu için bunun garantisini size kendisi dahil kimse veremez ancak belki biraz rahatlamaya yardımcı olur.
0
amugochi
(24.06.21)
karşı tarafla böyle bir şeyi bu aşamada konuşma derim. ne gerek var ki, olmayan bir şeyi aklına sokacaksın. kendine kendine çözmeye çalış, travmatik bir şey yaşadıysan psikologa git.
0
veritaslibertas
(24.06.21)
Bu durum karşı tarafı fazla yüceltme ve kendi değerini küçümseme gibi bir durum sanki, ya da üst üste benzeri olaylar yaşamak değerinizi sorgulatmış olabilir. Ayrılmasından, sizden kaçmasından korktuğunuz için bu durumun karşı tarafla konuşarak düzeleceğini pek sanmıyorum, sizin içinizde çözmeniz gereken, ilişkilere verdiğiniz önemi değerlendirmeniz gereken bir meseleye benziyor. Sizin değerinizi veya ilişkileri sağlıklı yürütüp yürütemediğinizi ghost edilmeniz vb. durumlar belirlemez bence. Bazen ne yaparsanız yapın karşınızdaki kişiden kaynaklanarak da ilişki bitebiliyor. Kendinizi kasarak, kabul edilmeye çalışarak ya da karşı tarafın kaçmaması için çabalayarak daha fazla stres olabilirsiniz. Sizi siz olduğunuz için kabul edecek bir insansa karşınızdaki, pek kaygı yaşatacak bir durum olmaz aslında. Yok sizin için yanlış bir tercihse o kişi, erkenden bitmesi daha iyi.
0
Josephine.
(24.06.21)
Henuz iki haftadir gorustugunuz insana bu kadar baglanip duygusal yatirim yapmaniz stresinizi arttiriyor olabilir. Birkac olumsuz tecrubeden sonra guzel bir seye denk gelince ay bu sefer oldu, hadi insallah moduna giriyor insan. Su an her seyin cok yeni oldugu ve birbirinizi de pek tanimadiginiz gercegiyle keyifli vakit gecirmeye bakin bence. Bu bir surec, oldu bittisi yok maalesef ve bu surecin sonunda belki de siz o kadar istekli olmayacaksiniz. Soylemesi kolay, biliyorum ama bu tarz dusunceler sizin icin ne kadar normallesirse, bir seylerin bitmesi o kadar az korkutucu olur fikrimce.
0
pike
(24.06.21)
Güzel şeyler yazmışsınız valla teşekkürler :) Haklısınız, yapmam dese ne farkeder ki, sanki kontrat imzalıyoruz :)

Sadece iyi gidiyor ve korkuyorum birden göt gibi kalmaya herhalde.
0
🌸noluyo yaa
(24.06.21)
Kimseye mecbur değilsin neticede. Kız gitse hayat bitmiyor. Kızın gitmesinin problem olduğu düşüncesinden vazgeçmeye çalış.
0
arnold schwarzeneger
(24.06.21)
İnsanlar gelir ve zamanı geldiğinde gider. Ayrılık doğal bir süreç. Yanındaki insanla mutlusun. Harika şeyler paylaşıyorsunuz. Buna odaklan bence. Bitecek ilişki vadesi dolunca zaten bitiyor naparsan yap. Yarın yaşayacağımız garanti değilken ilişkiyi garantiye almak saçma geliyor. Şöyle miss gibi bir çay ya da kahve yap kendine güzel bi müzik dinle ya da film izle.

İnsanlar ölüyor yakınlarımızı kaybediyoruz. Geri gelmiyorlar. Ayrılık da böyle bir şey. Doğal, olması gereken. Ne yaparsan yap kendinle kalıyorsun. Üzülme, korkma yanındaki güzelliğe sarıl. Aşk sevgi güzel şeyler ya korkmayınca daha da çok seviyor ve mutlu ediyor. Kaygı bi insanı sevmeye engel, şimdiki kız arkadaşın bunu hak etmiyor.

Çok mutlu olun.
0
Corpsebridee
(24.06.21)
Bu kadar çok özgüvensiz olma. Ayrılsa ne olacak? En fazla birkaç zaman sonra unutup gideceksin, takılma bu kadar.
0
j r r tolkien hayrani
(24.06.21)
sizi çok iyi anlıyorum. insan bir kere ghostinge uğrayınca etkisinden kurtulması zor oluyor. hani flört evresinde olsa gene tamam ama sevgiliye ghosting yapılması büyük haksızlık. bende de sonraki ilişkilerimde tedirginlik yarattı hep, birkaç gün cevap gelmese "yine aynı şey mi" diye düşündüm. ama bununla yaşamak ve bir şekilde aşmak zorundayiz maalesef. karşıdaki insana bu konuyu açmak ya da aşırı takmak "kendini gerçekleştiren kehanet"e yol açıyor bir süre sonra.
0
bana bir nick verin
(24.06.21)
@bana bir nick verin, sağol valla anladığın için. Cidden zor, böyle bi adam değildim ben bu olaydan önce :)

Ama işte resmen çok canımı yakmış son olay.
0
🌸noluyo yaa
(25.06.21)
(14)

Erkeklerde kolye, zincir keko işi mi?

neysene
Hayatımda bileklik dışında bir takı takmadım. Onu da uzun zamandır takmıyorum. Esasen takı da sevmiyorum yalnız son zamanlarda keko hissi verse de zincir kolyelere bir sempatim oluştu. Özellikle tshirt üzerinde güzel duruyor.Şu tarz: https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQhoqUvAvdyFl
Hayatımda bileklik dışında bir takı takmadım. Onu da uzun zamandır takmıyorum. Esasen takı da sevmiyorum yalnız son zamanlarda keko hissi verse de zincir kolyelere bir sempatim oluştu. Özellikle tshirt üzerinde güzel duruyor.

Şu tarz: encrypted-tbn0.gstatic.com

Bir erkeğin zincir kolye takması sizce keko işi mi?
0
neysene
(23.06.21)
kolye, zincir olayları yakışıklı ve tarz erkeklere yakışıyor sadece. onun dışında evet keko gibi bence :)
0
rose parks
(23.06.21)
Kisa cevap vermek gerekirse evet.
0
hot potato
(23.06.21)
güzel&yakışıklı olunca en keko sayılan şey bile güzel oluyor. yorma kendini. hoşuna gidiyorsa boşver başkalarını tak hevesini al.
0
lazpalle
(23.06.21)
Zincire göre değişir. İnce uzun gümüş zincirler kötü değil bence.
0
Josephine.
(23.06.21)
Linkteki keko değil. Kombinin bağlı. Gömlekle falan keko evet ama düzgün bir tişörtle havalı da durabiliyor.
0
bugun hava gunluk gureslik
(23.06.21)
Uygun kombin,uzun boylu yakisikli erkekse ok :)
0
matilda
(23.06.21)
Fotoğraftaki gibi zarif kolyeler keko gibi durmuyor.
Gömlek içi kalın zincirler ise keko duruyor. Bir de Nuri Alço'yu akla getiriyor :)
0
pro9it9is9
(23.06.21)
Tak gitsin ya.
0
elorelia
(23.06.21)
Fotograftaki guzel.
0
invictae
(23.06.21)
Bizim insanimizin en buyuk sikintilarindan biri devamli olarak "baskasi ne dusunur" kiskaci altinda yasamasi. Tak gitsin, disarda zenciler yazin ortasinda leopar desenli cakma kurkle dolasiyor :D
0
cooperr
(23.06.21)
hot potato +1
0
camussar
(23.06.21)
Bence bileklik de keko ama kekoluk tanımı kişiden kişiye değişir yukarıda yazanlara göre.
0
howfaristhesky
(23.06.21)
kanki çirkinsen belli kalıpların dışındaki bütün giyim kuşam tarzın karşı taraf için keko muamelesi görecek, türkiye gerçekleri böyle
0
nahtoderfahrung
(23.06.21)
Abi hoşuna gidiyorsa tak. Sana keko diyecek olan lord mu ?
0
ycaycayca
(24.06.21)
(16)

sizin için bir ev'de olmazsa olmazınız nedir?

buenosdias
ayrı mutfak?balkon?
ayrı mutfak?
balkon?
0
buenosdias
(22.06.21)
balkon galiba ya bahce yoksa yani acik bir alan diyebiliriz sanirim. bi de yeni bir gereksinim olarak bebek arabasini kucakta tasimak gerektirmeyen bir cikis (merdivensiz ya da rampali bir yol veya asansor).
0
in vino veritas
(22.06.21)
küvet. küvet yoksa yokum.

büyük teras/balkon ya da bahce, kisacasi ferahca birkac kisiyle oturabilecegim ve evin icinde hapis hissetmeyecegim bir adet acik alan.
0
buf-e kür
(22.06.21)
kesinlikle ayrı mutfak. amerikan mutfağın mantığını anlıyorum ve bok atmam ama imkanı varsa mutfak ayrı olacak. mutfak geniş olacak, yemek masası sığsın ve yemek işi mutfakta halledilebilir olacak. evde tek bir balkon varsa o da mutfakta olsun.
0
Jux
(22.06.21)
Balkon.

Balkonsuz ev hapishaneye benziyor.
0
suicides underground
(22.06.21)
yurtdisindaki evlerde banyoda pencere oluyor, Tr'de görmedim ama banyo daha ferah görünüyor.

balkon

genislik mi ferahlik mi, mimarisi, 1+1 evim 2+1 olandan daha ferahti
0
durgunfoton
(22.06.21)
balkon
0
not sure if serious
(22.06.21)
Yüksek tavan, geniş pencereler, balkon veya teras.
0
Josephine.
(22.06.21)
ayrı mutfakmış, misafir tuvaletiymiş benim için hikaye. evde olmazsa olmazım camın ağaca bakmasıdır.
0
evde liyakat kalmamis
(22.06.21)
boydan boya cam, günün her saati aydınlık olması. karanlık evlerde sürekli uyuyorum, uyanamıyorum.
önü açık olsun, mümkünse perde bile takmayayım
yeni olması, yapısal problemler çok canımı sıkar uğraşamam
yeri belli otopark
0
roket adam
(22.06.21)
Bira, Kedi.
0
kumandanim
(22.06.21)
Evde balkon var ama hiç kullanmıyorum desem yeridir. Kedilerden ötürü ayrı mutfak diyorum. Amerikan mutfaklı evde de yaşadım. Pratiklik açısından güzel ama kedi tezgahın üstünden inmiyor. Bunu ayrı mutfak olmadan çözemiyorsun.
0
himmet dayi
(22.06.21)
Doğal gaz, kimse de yazmamış.
Masa sığacak bir mutfak.
0
ruhen hastayim ben
(22.06.21)
balkon falan derdim yok da cam açılabilsin(bazı rezidanslar sadece klima ile havalandırılıyor ya ondan dedim), salon ve mutfak ferah olsun yeter. Banyolar odalar çok dert değil.
0
ananiyimioguz
(22.06.21)
Izolasyon
Gunes almasi, aydinlik olmasi
0
freedonia
(22.06.21)
Amerikalı emlakçılar gibi olcak ama evde en önemli üç şey lokasyon, lokasyon, lokasyon. Merkezi, mümkünse metroya yakın olmalı. Araba falan uğraşamam ben.

Onun dışında izolasyonu iyi bir çatı katı veya çatının bi alta olmalı. Neredeyse 20 yıl zemin katta yaşadım, 1 senedir çatıdayız mutlu hissediyorum sonunda.

Mümkünse bitişik nizam değil de ayrı blok tarzı apartman olması. Site olmasına gerek yok ama ferah apartman <3

Işık alsın, balkonu olsun gibi dertlerim yok, öyle balkonda oturayım, bitkim olsun işlerini sevmiyorum ama camdan dışarı baktığımda görüş alanım geniş olursa sevinirim.

Bol priz olmalı çünkü telefonu bilgisayarı şarja takıp, internete ulaşabildiğim zaman benden mutlusu yok hsdhsd
0
nundu
(22.06.21)
kesinlikle etrafının açık olması. bitişik nizam evlerden bunalmış durumdayım. hele ışıklığa bakan odaları olan bir ev asla istemem. =(

mutfak balkon ile bağlantılıysa açık konsept de olur ama geniş pencereler olmazsa olmaz.

ve tabi ki otopark. her şeye bir şekilde katlanabiliriz eşimle ama otoparksız bir ev bütün yaşam enerjimizi götürüyor. elinizdeki eşyaları taşıyamazsınız, acil bir şey olur arabaya ulaşamazsınız. zor bir durum.
0
windymimas
(22.06.21)
(9)

Yılan ve fare korkusu

kaptan maydanoz
Yılan ve fareden korkan insanlar tam olarak neden korkuyorlar? Kendilerine fiziksel zarar verecek diye mi yoksa tiksinti mi? Ben örümcek, solucan, böcek türevlerinden acayip huylanan, tiksinen bir insanım hatta şimdi yazdım diye kaşınmaya başladım. Ama yılan ve fare korkmayı bırak bana sevimli geliy
Yılan ve fareden korkan insanlar tam olarak neden korkuyorlar? Kendilerine fiziksel zarar verecek diye mi yoksa tiksinti mi?

Ben örümcek, solucan, böcek türevlerinden acayip huylanan, tiksinen bir insanım hatta şimdi yazdım diye kaşınmaya başladım. Ama yılan ve fare korkmayı bırak bana sevimli geliyor. insanların görünce çığlık atmasının sebebini anlamıyorum. Tiksinti mi yoksa fare ısırır filan diye mi?
0
kaptan maydanoz
(20.06.21)
Evrimsel açıdan bu iki arkadaş zehirli ve hastalık bulaştırıcı diye zararlı kabul edilir. Gerçi vebadan önce de farenin kemirgenlik vasfı sebebiyle sevilmemesi durumu var.

Şehir hayatında bu iki arkadaş tarafından zarar görme ihtimalimiz yok denecek kadar az olduğu için sana korkulacak bir şey gibi gelmiyor olabilir.

Yılanları ben de ilgi çekici buluyorum, belgesellerini izlemeyi severim.
0
Jux
(20.06.21)
Soruya cevap veremiyorum ama yılanlı dövmem var. Görünce tiksinen, korkan, bunu neden yaptırırsın bakamıyorum bile diye abartılı tepki gösterenler oldu :D
0
jazzabel
(20.06.21)
Hem ısırılma hem tiksinti.

Yılan sevimli geliyorsa anakonda belgeseli izlemeyi deneyin. Küçük yılanlarda da fili devirecek zehir olabiliyor.
0
dissendium
(20.06.21)
Ben yilan korkumu bol bol kral kobra çizerek kismen astim, bir de Medusa kafasiyla elbette.

Ama hala fotograflara veya belgesellere bakamiyorum.

Sekiro'daki dev pitonla kapisirken tirsmamistim ama Bloodborne'daki "woods of serpent" bolumu hayli rahatsiz ediciydi. Bir de Resident Evil Remake'deki kanalizasyon bolumu...
0
Avoiding The Puddle
(20.06.21)
Bir de ekleme yapmak istiyorum, sürüngenler antik caglarda asaleti sembolize etmis, rolyeflerde ve aksesuarlarda çokca kullanilmis bir motif (bknz. eski Misir).

Ilginçtir, küçükken zerre tirsmazdim,Jennifer Lopez'in "Anakonda"sini ve hatta uzun zaman once olsa da Samuel Jackson'in "uçakta panik" filmini izleyebilmistim..
0
Avoiding The Puddle
(20.06.21)
@dissendium, canlı anakondaya dokundum daha önce. Fare de çok kez elime aldım. Tiksinmedim veya korkmadım çünkü fiziksel zarar verebilecek durumda değillerdi zaten ne bileyim tehlike altında hissetmedim kendimi.
Ama bacağımda örümcek görsem yürümeyi unutuyorum.
0
🌸kaptan maydanoz
(20.06.21)
Yılandan fobi derecesinde olmasa da korkuyorum, fareden ise tiksinme benzeri rahatsızlık hissediyorum. Görmeye dayanamıyorum bildiğin. Tüm hayvanları çok seviyorum, sinek bile öldürmem ama sürüngen ve kemirgenlerle birbirimizi uzaktan sevsek daha iyi. Bu arada yılanlar ve örümcekler baya güzel hayvanlar bence.
0
Josephine.
(20.06.21)
fare: hızlıca yok olması.

Eski evimden fare çıkmıştı ve biz fark etmeden de bir süre fareyle yaşadığımızı anlamıştık, en son birkaç kere karşılaştık. Koşturup yok olan bir şey çok korkutucu. Ayrıca çok pis, hastalık getirebilen bir şey olarak bilinir. Durup beklese bakışsak belki o kadar korkunç gelmez ama bir anda koşup yok olan ve evin çeşitli yerlerine kakasını yapan bir karaltı hiç hoş değil. Ayrıca tek de olmuyorlar sanırım, ailesiyle gelip evinde dolaştıklarını düşün. Biri girebiliyorsa diğerleri de girer çünkü.
0
nhk ni youkosu
(20.06.21)
yılandan korkanlar fiziksel zarar vermesinden, fareden korkanlar da tiksinti nedeniyle korkuyorlar.
0
booty hunter
(20.06.21)
(5)

Mekanların 21:00’de kapanma olayı yakında kalkar mı

Deathrow
Sizce?
Sizce?
0
Deathrow
(20.06.21)
Şehir merkezlerinde durum nasıl bilmiyorum ama yazlık ilçelerden birinde yaşıyorum. 10a kadar mekanlar açık kalıyor. Gece 12ye kadar da insanlar dışarıda, polis araçları durdurmuyor hiçbir şekilde. Sırf turizmden dolayı iyice esneteceklerdir yasakları ki zaten esnemiş vaziyette.
0
Josephine.
(20.06.21)
İstanbul’da merkezi yerlerde saat 20:30’da masanıza adisyonu taaak diye koyuyorlar çoğunlukla.
0
🌸Deathrow
(20.06.21)
ağustos'ta yasak filan kalmaz. her şey serbest olur.
0
ayseee
(20.06.21)
1 temmuzdan itibaren komple kalkacaktı da kabine toplantısı iptal edildi geçenlerde, oradan bişey çıkabilirdi beklenti büyüktü. Bu aşılama hızıyla 1 temmuz olmasa da 10-15 temmuzda bence her yasak kalkacak gibi (maske hariç)
0
avatar is back
(20.06.21)
ilçede yaşıyorum. acile gittim kalp çarpıntısı var diye az önce geldim eve (gece saat 02:00). nöbetçi eczane bulmak için bütün ilçeyi baştan başa araçla geçtim, ortada bir tane bile polis yok. onu geçtim evin önüne masa atıp çekirdek-kola yapanlar var, açık tekel büfesi gördüm 3 tane, hatta bir tane de çorbacı açıktı içerde 3-4 masa yemek yiyordu.
0
zikardo
(20.06.21)
(25)

Çocuk sahibi olmak

dissendium
Çocuk sahibi olmak hakkında düşünceleriniz neler?Ben günümüzde çocuk yapmanın çılgınlık olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada birçok sorun var (küresel ısınma, aşırı nüfus, su kıtlığı, besinlerin kalitesizliği, hava ve deniz kirliliği, savaşlar...) hem de ekonomik olarak büyük bir yük olduğunu düşünüyor
Çocuk sahibi olmak hakkında düşünceleriniz neler?

Ben günümüzde çocuk yapmanın çılgınlık olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada birçok sorun var (küresel ısınma, aşırı nüfus, su kıtlığı, besinlerin kalitesizliği, hava ve deniz kirliliği, savaşlar...) hem de ekonomik olarak büyük bir yük olduğunu düşünüyorum çocuk sahibi olmanın. Hele 3 çocuk sahibi olan insanlar bana bayağı ilginç geliyor. Ben 1 çocuğumun olmasını isterim. 2 çocuk bile bence fazla. Maliyet direkt iki katına çıkıyor. Siz kaç çocuk sahibi olmayı istiyorsunuz? 2 ve üstü sayıda çocuk düşünen kişilerin motivasyonları ne? Çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi düşünür müydünüz?
0
dissendium
(19.06.21)
Bu hayatta en net olduğum konulardan biri çocuk sahibi olmamak

Evlat edinmek değil ama ekonomik olarak biraz rahat olsam çocuk ya da çocukların eğitim ve sosyal hayatına destek olmak isterim
0
freebird5406_2
(19.06.21)
Çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi düşündük. Ama kedi sahiplenmek gibi kolay değil. Biz kritere uymadık mesela. Evimiz kira, benim kronik rahatsızlığım var, en az 5 yıldır evli değiliz. Direkt eleniyoruz. Kriterler uysa da 3 yıl çocuğa koruyucu aile oluyorsun daha sonra mahkeme kararıyla çocuğu evlat edinebiliyorsun. Evlat edinmek kolay olsaydı tüm varlığımızı, paramızı son kuruşuna kadar tüp bebek merkezine gömmezdik. Bizim çocuk sahibi olma motivasyonumuz kendimiz gibi bir insanın daha olmasıydı. Tabi bu özetin de özeti. Ben kendim gibi farkındalığı olan, duyarlı ve ahlaklı bir insan daha olsun istedim. dondurulmuş embriyolarımız var. İlerde maddi gücümüz ve sağlığımız elverirse bir embriyo çözdürebiliriz:)
0
suicides underground
(19.06.21)
Çocuk sahibi olmak istemiyorum. Hatta istememekten öte bu konuda çok netim. Dünyanın en büyük sorumluluğu ve insanların çok büyük bir kısmının bu kadar rahat bir şekilde bu sorumluluğun altına girmesi bana da çok ütopik geliyor.

Çocuklardan hiç hoşlanmıyorum açıkçası ve evlat edinmek de çok ütopik bir şey benim için bu yüzden. Mümkün değil başkasının çocuğuna dokunamam ya da hiçbir çocukla 1 gün bile geçiremem.
0
ms brownstone
(19.06.21)
çocukları severim ama çocuk sahibi olmayı pek düşünmüyorum, her açıdan büyük sorumluluklar gerektiren bir iş.

32 e
0
blue rebel motorcycle club
(19.06.21)
ben öyle bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum gibi argümanları sevmem ama çocuk bakmak dünyanın en sıkıcı şeyi gibi geliyor bana. komşunun çocuğunu, yeğenlerimi falan seviyorum. güzel bir bebek gördüğümde de dayanamayıp severim ama konu çocuk bakmaya gelince bana çok korkunç geliyor. bir kere sosyal hayatın sıfırın altına inecek. hele ki yaramaz bir çocuk insanı çok hızlı yaşlandırır. bu pahalılıkta hala 3-5 çocuk yapanları ben de anlamıyorum.
0
nothing in my way
(19.06.21)
youtu.be

Sirf 46 gun yuva yapmaya kasiyor, sonra kari koca besliyorlar. Hatta erkek olan disiyi besliyor.
Sonra bunun cogu ölüyor. 2 tanesi ucuyor.

Bunun bir de sahinli versiyonu var, o kadar vahsi kus dagin basina et tasiyor devamli.
Disi kaciyor, yavrularin hepsi ölüyor erkek yine bastan basliyor.

Dusun iste cocuk yapmak oyle manyak bir icgudu, istemesen bile genlerinde kodlu oldugu icin karsi koyamiyorsun.
0
divit
(19.06.21)
Cocuk dogurmanin bencil ve yanlis bir davranis oldugunu dusunuyorum. Ebeveynler kendi istek ve kaygilari dogrultusunda dunyaya bir hayat getiriyorlar. Ancak bu bebege yasamak istiyor musun diye soran yok.
Kendi istek ve arzularimiz disinda dogurulup bu dunyaya atiliyoruz...
0
nax
(19.06.21)
Ekonomik durumum iyi, duygularımı saklamam, sevgi göstermekten çekinmem, haksız olduğum kanıtlanırsa kabul ederim vs. vs. çok iyi bir baba olacağımı düşünüyorum ama bu dünyaya bir çocuk getirme planım yok.

Hem hedeflerim çok büyük, isteklerim çok fazla; çocuk yaparsam zaten az olan kişisel zamanım yok olacak çünkü hepsini ona ayıracağım; çocuğu boşlamayacağım.

Hem de ülkeye göre iyi bir durumdayım ama bu ülkeye çocuk mu getirilir. Mutsuz yaşayacağına hiç var olmasın daha iyi bence. Hadi yurtdışına gittim diyelim; insanların gelir artışının enflasyonun çok altında olduğu bir sistem sürüyor. 30 yıl sonra ne durumda olacak insanlık bilmiyoruz.

Kirlilik, su krizi, küresel ısınma, nüfus patlaması bunlar yaşanabilir alanları yok ediyor ve yakın gelecekte yüz milyonlarca mülteci olacak. Sistem değişmediği sürece çocuk yapmayı düşünmüyorum. Şu an ilişki durumumuz karışık olan son sevgilim de çocuk yapmaya karşıydı ama evlat edinmeye açıktı, eğer gerçekten kişisel olarak istediğim noktaya gelirsem o opsiyonu düşünebilirim.

Yine de gelecek hayallerimde çocuk yok. Kedi ve tavşan ağırlıklı planlar yapıyorum.
0
aguen
(19.06.21)
Valla ben istiyorum ya da istemiyorum şeklinde net bir şey diyemiyorum. Hayat bu insan değişiyor her şey değişiyor. Ancak çocuk yapma büyütme süreci oldukça meşakkatli. Öte yandan bir canlıya ahlaki ve insani şekil vermek çok zor, ağır ve önemli bir sorumluluk. Böyle bakınca ne gerek var diye düşünüyorum. Ama birgün anne olursam iyi bir anne olacağıma inanıyorum. Evlat edinme konusunda da olumlu düşünüyorum.
0
Amaranta ursula
(19.06.21)
Çok doğru düşünüyorsunuz. Çocuk sahibi olmak isteyenlerin en büyük argümanı "çocuk evin neşesi" klişesi. Çok büyük bir istismar bu, çocuğu eğlence aracı olarak görüyorlar. Diğerleri de sanki 200 IQ'lari varmış gibi genlerimi aktarmak istiyorum diyor. Bu kişiler bu konuyu düşünenler yine de. Diğerleri ise ne toplumu ne de kendi hayatini sorgulamayan kişiler. Koyun gibi oku, çalış, çocuk yap, tüket, emekli ol, öl mantığında kişiler.
0
howfaristhesky
(19.06.21)
Hayattaki kendi verebileceğim kararlar içerisinde ilk kırmızı çizgim heralde. Çocuk istemiyorum. 30 e.
0
the real brad pitt
(19.06.21)
Antinatalizm deniyo bu olaya, çocuk yapmanın doğru bir şey olmadığını savunan bi akım.

Ben şahsen çok olumlu bakıyorum çocuk olayına, hedef 5 çocuk. Henüz hiç yok gerçi, belki ilk 2'den sonra fikrim değişir, bilmiyorum :)

Sorumluluk almak hayatta en sevdiğim şey, öbür türlü sıkılıyorum. O dandik Twitter postlarından gibi olacak ama bi sürü ülke gezdim, her şeyi yedim içtim falan, baydı bi noktadan sonra. Yani kötü değil ama kesmiyor diyeyim. 50 yaşıma gelip 3. kedimle baş başa oturuyor olmak düşlediğim gelecek değil.

Niye 1-2 değil de 5? Çok çocuklu geniş ailelerde çocuğun daha geniş bir özgürlük alanına sahip olduğunu düşünüyorum. Önemli bir şey bu.
0
plutongezegendegilmi
(19.06.21)
Bir çocuk istiyorum, iki çocuk belki. Esim iki cocukmus ve iki cocuk konusunda mantıklı yorumları var.

Yalniz çocuğu yapmadan aşağıdakiler olacak;
-arabanin kredisi bitecek (39 ay)
-benim kalacagim ülke ya da sehir daha netlesecek (bir üst müdürüm 4 seneye falan emekli.amaclari beni onun pozisyonuna atamak ama büyük firmada olunca bir anda kendimi İsviçre, İrlanda'da falan bulabilirim).
-bu ikinci kisim olursa artik bir eve girisecegiz.

Bunlar olunca cocuk yapabiliriz diyoruz. Normal sartlarda herşey düzgün giderse çocuk 18 yasina geldiginde isteyecegi eğitim icin bi 20-30 bin euro para olabilir ama iki cocuk olursa biraz zorlu.

Neyse; genel düşüncelerimiz para durumumuzun iyi olmasi ve benim kariyerimin biraz daha belli olmasi. Öyle acayip çocuk yapalim olayimiz yok. Daha yasimiz var, bir 4-5 seneye bakariz.

3 cocuk bana göre de fazla :)
0
logisticsmanager
(19.06.21)
Çocukken bile diğer çocukları sevmeyen bir çocuktum. "Biyolojik saatin alarm verecek, sen de çocuk isteyeceksin" dediler yıllarca, kırkıma geliyorum ama hâlâ istemiyorum. Dünyanın sorunları, ülkenin ekonomisi falan gibi "mantıklı" gerekçelerim yok. Basitçe, çoğalma güdüsüne sahip değilim.

Evlat edinmek gibi bir niyetim de yok. Kedilerimden biri üç gün önce ameliyat oldu, ilaçları, iğneleri, kuma giremediği için parkeye işemesi derken ameliyattan bir gün sonra "Yok ben zaten çocuk falan bakamazmışım, bu ne ya, bıktım, yoruldum, yeter" diye homurdanıyordum evde, o bile fazla geldi. Çocuk isteyen arkadaşlarım, yakınlarım çocuk sahibi olduğunda onlar için mutlu oluyorum ama bir yandan da çok çekecekler ya yazık diye üzülüyorum içten içe.

Çok çocuk yapma motivasyonu çok karmaşık. Üremek ve soyunu devam ettirmek çok ilkel/temel bir insan güdüsü, bir kısmımız mantığı devreye sokup çocuk yapmazken ya da bir çocuk yapıp bütün sermayesini/enerjisini ona yöneltirken bir kısmımız da "bol bol çocuk yapayım da en az biri soyumu devam ettirsin" seviyesinde davranıyor (bunu bilinçli yapması gerekmiyor, güdü işte). (Mültecilerin kamplarda bile çocuk yapmaya devam etmesi, pandeminin ortasında insanların bile isteye çocuk yapması da buna dahil bence.)

Ya da inancı gereği doğum kontrolünden uzak duranlar var, eğitimi-parası-imkânı olmadığı için doğum kontrolüne erişemeyenler var. Çok fazla ve karmaşık sebep var bunun arkasında.
0
kobuzchu kiz
(19.06.21)
çok üstün zeaklı olursun ya da ne biliğim dünya için çok önemli şeyler başarırsın belki genlerin bir sonraki nesle aktarılması için yaparsın da arkadaş dünyayı tüketmekten başka bir şey yapmayanlar neden illa kendi egoist ihtiyaçlarını karşılamak için ürer. Neyse ki uzun vadede insanlar ya çocuk yapmayı seçmeyecek ya da imkanları buna el vermeyecek ya da bunun kombinasyonu olacak.
0
bartholomew87
(19.06.21)
Temeli sağlam bir aşk evliliği yapmak, sevgi, saygının olduğu huzurlu bir yuva kurmak çocuk yapma eyleminden çok daha zorlu geliyor bana. Şiddetli geçimsizlikten herkesin apar topar boşandığı, birbirine tahammülünün zayıfladığı bir dönemdeyiz. Belki kendi anne babamda sağlıklı evlilik göremediğim için inancım bu kadar zayıf olabilir. Sıcak bir yuvada, eğitimli, ekonomik olarak rahat ve ruh sağlığı yerinde anne baba ile büyüyen çocuklar özgüvenleri, hayata karşı pozitif bakış açıklarıyla kendilerini belli ediyorlar zaten hemen. Çocuk doğduğunda bir kil kütlesi gibi aslında, çevre ona bir heykeltıraş gibi şekil veriyor sunduğu iyi ve kötü yaşantılarla. Gerçekten doğru eşi bulduğuma inanırsam ki olasılık biraz düşük geliyor bana, ekonomik açıdan da sıkıntı yaşamadığım sürece 1 tane çocuk yapmak isterdim. Herkes anne baba olmak zorunda değil, olmamalı da zaten. Hele evliliğini kurtarmak için eve neşe gelsin diye çocuk hiç yapmamalı. Asgari düzeyde fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçları bile karşılayamıyor çoğu ebeveyn, bencil ebeveynler bu gibi ebeveynler bana göre.
0
Josephine.
(19.06.21)
çocukları çok seven, çocuk hassasiyeti fazla olan biri değilim ama çocuk sahibi olmak istemenin bununla bir ilgisi pek yok gibi.
elbette çocuk isterim.
hatta duruma göre 2-3 tane de istenebilir ama şartlar çok önemli.
maddi ve manevi olarak kısıtlı imkanları bölüştüreceksem gerek yok.
onu ilkini yaptıktan sonra düşünmek lazım.

benim asıl kriterim gerçekten benden çocuk yapmak isteyen birinden, gerçekten çocuk dünyaya getirmek isteyeceğim biriyle bunu yapmak.
önemli olan bu.
0
blatta hiberna
(19.06.21)
biz yaptık büyütüyoruz maşallah sağlıklı sıhhatli büyüyor yapmak isteyen yapar istemeyen yapmaz zaten ama kısır döngü bu bilinçli insanlar az çocuk yapıp yada yapmayıp bilinçsizler üredikçe toplum git gide daha kötü yozlaşıyor
0
basond
(19.06.21)
Biraz dar bir perspektiften bakıyorsun. Mesela kendine çocugun tum masrafları devlet tarafından karşılansa çocuk dogurup doğurmayacağını sorabilirsin. En son danimarka tatilde hamilelik oranı daha yuksek oldugu icin tatile teşvik paketleri başlatmıştı. Ya da Almanya 25 yaşına kadar çocuğa gelir sağlıyor. Vallahi ben doğurmak istiyorum. Ama finlandiya'ya taşınacağım galiba doğurmak için. 3 yaşına kadar evde bakacağım çocuğuma deyince maaş ödüyor ebeveyne. Jeff evde ilgilenir, Aylık 200 euro da bu bakıcı maaşın dışında çocuk için veriyorlar. Bir de bütün bebek bakım malzemleri koli ile geliyor yaş ilerledikçe. Her çocuk başına para artıyor çocuk sayısı arttıkça. Bukadar maliyet dedin diye yazdım bunları (*-*)/ Ülkeye göre gideri bırak üzerine para alıyorsun.
0
velvetmorning
(19.06.21)
@velvetmorning, yahu Danimarka, Finlandiya gibi 5, 6 milyonluk ülkelerde 50 yaşındaki insanlar da çocuk yapar. Almanya zaten yaş ortalaması yüksek bir ülke. Tarihten silinmemek için mecbur teşvik etmesi gerekiyor. Ben bunları referans kabul etmiyorum maalesef. Bu tip ülkelerde doğmak zaten hayata 3 0 önde başlamak demek. Ben Türkiye'yi ve yakın coğrafyayı dikkate aldığımda dar bir perspektife sahip olduğumu düşünmüyorum. Bu arada erkeğim. Bunu doğum konusu için belirttim. Ama para da verseler yine 2'den fazla çocuk istemem.
0
🌸dissendium
(19.06.21)
Maddi durumlari cok iyi olanlar genelde cocuk yapiyor. Gozlemim bu yonde.
0
medusa
(19.06.21)
benden 16 yaş küçük kardeşimin yalnız bir çocukluk geçirmesinden dolayı diyorum ki: eğer çocuk sahibi olunacaksa en az 2 tane olmalı ve yakın yaşlarda olmalılar. tek çocuk her şeyden önce çocuk için sıkıntı. kardeşim mesela pandemi vardı okula gidemediler, dışarı çıkamadılar, çıksalar oyun oynayamadılar. kardeşi olsa bu kadar yalnız ve oyunsuz kalır mıydı? hayır. ebeveylerle buyuklerle bir yere kadar oluyor o ve gerisi olmuyor, olmaz. bu konuda aşırı netim. tek çocuğa karşıyım. eğer bir gün anne olursam o yola en az 2 çocuk için çıkmışımdır. ama çok büyük ihtimalle olmayacağım, çünkü 1) doğurmaktan ve hamilelikten ölesiye korkuyorum 2) klişe ya da her neyse bu dünyaya çocuk getirip üzülmesine, yorulmasına, haksızlığa uğramasına, çaresiz kalmasına vb hiçbir şekilde yaşayacağı olumsuz şeylere sebep olmak istemiyorum. ben her türlü yanında olurum ama illa ki büyüyecek ve hür bir birey olacak, bu ülkede veya bu ülkeden kaçıp herhangi bir yerde ne kadar hür olabilirse tabii. e bir de baba olacak kalibrede erkek tanımamam da etkili tabii. ama buna gelene dek zaten oluru yok.
0
levybroo
(19.06.21)
Ben çocuk istemiyorum, ama hormonlarım zaman zaman baskı yapıyor. :) Çocukları severim aslında. Fakat bakımını üstlenmek istemediğim için evlat edinmeyi de düşünmem.
0
auroraaurora
(19.06.21)
2 tarafın da ana baba sağ ise ve yakında oturuyorlarsa yapılabilir
2 taraf da çalışabilir bu durumda
ama anne 3 yaşa kadar izin alma imkanı olursa daha sağlıklı olur
0
bir soru sorcam
(19.06.21)
cocuk sahibi olmak istemiyorum. kimsenin dusunmedigi, umursamadigi kadar cok sorumluluk gerektiriyor.

ulkenin hali belli. dunyanin hali belli. dogaya verdigimiz zarar, siyasi sorunlar... bunlar zaten hayati mahveden seyler. boyle bir hayata bir cocuk getirirsem karsilasacagi sorunlarin ustesinden nasil gelirim bilmiyorum.

hem ben bu cocuga yeterli ilgiyi veremem, cok yogun bir is hayatim var. cocuklari da oyle cok sevmiyorum. basa cikamam.

zengin degilim, her istedigini yapamam. kaliteli bir hayat yasamasi icin gereken ihtiyaclarini asgari olcude bile karsilamam cok zor. saldim cayira mevlam kayira bir sekilde cocuk buyutmeyi dogru bulmuyorum.

saglikli, mutlu, ozguvenli, merhametli, egitimli, enerjik, ogrenen, eglenen, akilli, bilgili, saygili bir cocuk yetistirmek icin yapmak gereken cok sey var. bu cok seyi ben yapamam. zamanimi cocuga ayiramam. yeterli de olamam zaten.

evim, arabam, birikmis param yok. ben bu cocugun gelecegini nasil garantileyecegim? bana bir sey olursa bu cocuga ne olacak?

en basitinden saglikli beslenmesini saglayamam. kendim bile saglikli beslenmiyorum. yemek yapmayi sevmiyorum.

bu cocugun okulu var, lisesi var, universitesi var, erasmusu var, masteri var. var oglu var.

ben bu egitim sureci boyunca ona hicbir sekilde destek olamam. ha benim gibi tasarimci olacaksa olurum ama matematik, fizik, kimya, biyoloji... bunlardan anlamiyorum. destek olamam. ogretmen tutmak gerekir, para ayiramam.

bir suru hastalik var. hastalandiginda en iyi tedaviyi almasini saglayamam. para para para. oldu da kotu bir durum yasadi diyelim. bir uzvunu kaybetti veya yasitlarina gore daha sakin yasamasini gerektitecek bir kalp hastaligi cikti diyelim. ben ona bu durumda ihtiyaci oldugu psikolojik destegi saglayamam. benim zaten psikolojim bozuk.

evet bak benim psikolojim bozuk. nereden yaptim bu cocugu keske yapmasaydim derim. cocuga yazik ettim kendimden nefret ediyorum derim. berbat gunler geciririm. bu hallerimle cocugu korkuturum. onun da psikolojisi bozulur.

benden anne manne olmaz. yok yok istemem.
0
batlegolas
(20.06.21)
(12)

Sorum kadınlara: PMS döneminde çalışma temponuz etkileniyor mu?

gmzo
Regl olmadan önceki bir hafta çalışma tempom çok olumsuz etkileniyor. Sabahtan yine nispeten iyi çalışabiliyorum ama saat 1'den sonra beynim çalışmamaya başlıyor, aşırı yorgunluk çöküyor, sersemlik yaşıyorum. Bu dönemde kendimi çok yormamaya dikkat etmezsem bu hal regl başlangıcı ile birlikte günler
Regl olmadan önceki bir hafta çalışma tempom çok olumsuz etkileniyor. Sabahtan yine nispeten iyi çalışabiliyorum ama saat 1'den sonra beynim çalışmamaya başlıyor, aşırı yorgunluk çöküyor, sersemlik yaşıyorum. Bu dönemde kendimi çok yormamaya dikkat etmezsem bu hal regl başlangıcı ile birlikte günlerce süren bir baş ağrısına dönüşüyor. Benzer şeyler yaşayan, bu durumu hafifletebilen var mı?

Spor yapıyorum, pms döneminde magnezyum+b6 desteği kullanıyorum. Bu bahsettiğim probleme çözüm olmuyor. Magnezyum özellikle uyku düzenimi sağlıyor çünkü bu dönemde gerginlik, sinirlilik ve anksiyete ile birlikte uyku problemi de yaşıyorum ve uykusuzluk her şeyi daha da kötüleştiriyor haliyle.
0
gmzo
(18.06.21)
Ozellikle reglin ilk gunu hicbir sey yapmak istemiyorum ben. Cok yorgun hissediyorum
0
balpolen
(18.06.21)
Etkilenmiyorum. Birkaç ayda bir belki ilk gün biraz canım sıkkın oluyor. Ama işimi etkileyecek kadar değil.
0
ruhen hastayim ben
(18.06.21)
Hem de nasıl etkileniyor. Ayın 15 günü yokum gibi bir şey. Birinci gün kusar ve bayılırım her ay hiç sekmez. Tansiyonum düşer kanım çekilir falan.
0
suicides underground
(18.06.21)
pms haftası yorgun olunca günler çok stresli geçiyor, kafam pek çalışmıyor benim de. reglin ilk 2 günüyle birleşince toplamda 1 hafta dandik geçiyor diyebiliriz.
0
amugochi
(18.06.21)
fiziksel olarak bi halsizlik, ağrı, uzanma isteği oluyor ama genel olarak da kendimi salan biri değilimdir.
0
kestane gürgen palamut
(18.06.21)
Önceki hafta değil de reglin ilk iki günü aşırı yorgun hissediyorum ve ağrılarım oluyor. Ama ben ateşlenen, ateş düşürücü içip sonra kalkıp evi temizleyen; Coronanin üçüncü gününde yüksek lisans ödevini saatlerce yapmaya çalışan bir tür olduğum için yatmaktan nefret ederim. O zamanlarda da ağrı kesici içip tempoya devam ediyorum.
0
fraise
(18.06.21)
Öncelikle hiç etkilenmeyenler veya 1-2 gün etkilenenleri aşırı kıskandığımı belirtmeliyim :)

Ben de haftaiçi haftasonu fark etmeksizin sabah 7'de kalkan, günlerini verimli geçirmeyi seven, hep işleri tıkırında olsun isteyen birisiyim. Bu yüzden de reglin ilk 1-2 günüyle birlikte her ayın bir haftası yarı verimle geçince iyice sinirim bozuluyor. Ama vücudumu dinlemeyip,ağrı kesici içip kendimi zorlarsam o hafta sonucu da acı oluyor. Geçen ay bu yüzden 10 gün boyunca başım ağrıdı pms geçtikten sonra..
0
🌸gmzo
(18.06.21)
regş öncesi 9-10 gün + reglin ilk 2 günü yok bende. öyle gıcık, öyle dikkatsiz, yorgun öfkeli oluyorum ki! normalde 2-3 saatte halledebileceğim işe kafa yorup da 1 hafta da hhalledemiyorum. uyku problemi gece ortasında uyanma vs.

benim bayağı durum ciddi. prozac öneriliyor bazı psikiyatristler tarafından reglden birkaç gün önce almak için. ben başka bir ssri ilaç kullandığım için sadece tranko buskas alıyorum bu dönemde ek olarak ama çok da aşırı bir faydasını göremedim.

bir doktora danışabilirsininiz.

bu arada mg desteği de yazmışsınız onu bütün ay almak bende bir tık daha efektif oldu.

şifalar dilerim, çok iyi anlıyorum.
0
ruh i tibbiye
(18.06.21)
Biraz fazla duygusallaşmam dışında fiziksel veya ruhsal bir etkisi olmuyor bende, düzenimi bozacak seviyede bir sıkıntım olmuyor.
0
Josephine.
(18.06.21)
Kusma+ ishal+ baş ağrısı. Ilk gün ben yokum, banyodan çıkamıyorum. Bir de ilk gün gece uyumama. Yani regl baslangıcı öncesi gece uyku yok. Ben gidermek için pek bir şey de denemedim aslında. Magnezyumu spor icin kullaniyordum zaten, bende iyice kas krampalrına sebep olmaya başladı, bıraktım. Zihinsel olarak pek etkilenmiyorum ama bedenim çöküyor resmen.
0
velvetmorning
(18.06.21)
Ruhsal değişiklik regl öncesindeki 1-2 günde oluyor sadece. Normalde aşırı sabırlı ve tahammül eşiği yüksek biri olmama rağmen bu süreçte daha tahammülsüz ve çabuk sinirlenen biri oluyorum. O sebeple birini kırınca ya da sert çıkışınca özür diliyorum yaptığım öküzlük için. Bir de bazı kendimle ilgili konularda duygusallaşıyorum o anlarda 'Saçmalama amaranta bu sen değilsin kendine gelç.' deyip kendimi daha az ciddiye almaya gayret ediyorum:D

Fiziksel değişiklik ise reglden önceki bir gün ve ilk regl gününde zirve oluyor. Ağrı kesici kullanmadığım için daha acı dolu olabiliyor. Haliyle bu iki gün spor yapamıyorum. Verimlilik yüzde 25 azalıyor. Ama fiziksel değişiklik içinde en can sıkan şey ise aynı anda hem terleyip hem üşüyebilmek. Lanet. Hele ki yazın.

Ben bunları hafifleten bir şey ile tanışmadım henüz. Maydanoz çayı ağrıyı bir nebze hafifletiyor sadece.

Geçmişler olsun, yalnız değilsiniz.
0
Amaranta ursula
(18.06.21)
bedensel ya da ruhsal etkilenmiyorum. sadece libidoda bir miktar artış oluyor. :)))
0
naksidil
(18.06.21)
(11)

Flörtte israr

polopan
Flörtlestigim herhangi bir kadin ilk 1-2 bulusmadan sonra "süper birisin ama ben seninle iliski hayal edemedim, heyecan hissetmedim" tarzi birsey dediginde ben dogal olarak hemen iletisimi birakirim, asla israr etmem. Buna karsin bazi kadin arkadaslarim "cabuk vazgeciyorsun, kadinlar bu dönemde herk
Flörtlestigim herhangi bir kadin ilk 1-2 bulusmadan sonra "süper birisin ama ben seninle iliski hayal edemedim, heyecan hissetmedim" tarzi birsey dediginde ben dogal olarak hemen iletisimi birakirim, asla israr etmem.

Buna karsin bazi kadin arkadaslarim "cabuk vazgeciyorsun, kadinlar bu dönemde herkes sürekli birbirine yazdigi icin talibim cok yanilgisiyla bu tarz seyleri kolay söyleyebiliyorlar, saygili ve centilmen davrandigin sürece ve kadinla uyumlu olabilecegini hissediyorsan tekrar görüsmek icin biraz daha israrci olabilirsin" diyorlar. Hatta kendilerinden ya da baskalarindan örnek veriyorlar (iste tipik kadinin basta erkegi begenmedigi ama sapiklasmadan israr eden erkegin kadinin bir sekilde fikrini degistirdigi ve sonradan iliskiye basladigi durumlar). Bu söyledikleri seyin iler tutar yani var mi sizce?

Edit: Bu kadin arkadaslarimin beni düzgün bir insan olarak gördüklerini, sapiklik yapmayacagimi bildiklerini varsayarak degerlendirin.
0
polopan
(17.06.21)
Ben israr olayina artik pek sicak bakmiyorum. Sosyal medyada vb olur olmaz her duruma sapiklik yaftasi yapistirilip ifsa ediliyor. o temiz israr durumlari eskiden calisiyordu belki ama artik biraz riskli. birkac ekran goruntusuyle sirf ilgi toplamak adina ismin olmadik sekilde ifsa edilebilir.
0
msb
(17.06.21)
Sen gibiyim ben de. Kimsenin peşinde kosamam, kosmak da istemiyorum. Ilişkiler net olmalı. Bıktık imalar üzerinden dönen sohbet ve ilişkilerden.
0
westblack
(17.06.21)
Israr etmek mantıklı değil. Oyun oynayanla da ben uğraşamam.
0
hayirsiz
(17.06.21)
Söylediklerinize katılıyorum. Bu "ısrar" konusunda çok kesin bir şekilde bir karmaşa var. Abartmadan "ısrar" etseniz bile sapık oluyorsunuz, geri çekilseniz "iradesiz" oluyorsunuz anlamadım gitti. Ben bu yüzden her zaman "Kadınları Anlama Rehberi" diye bir şey olmasını istemişimdir hep. Erkekler de ayrı bir tuhaf. Bir de Türkiye'de kadın-erkek ilişkileri çok karmaşık bana göre ve kimse kartlarını açık oynamıyor. Gereksiz bir gizem var. Sanki CSI'dayız.

Bu arada kuzenim de (kadın) şimdiki evli olduğu eşiyle ilk başta onu yakışıklı bulmadığını ve ilişkiye sıcak bakmadığını ancak enişte bey biraz ısrarcı davranınca kuzenim onun karakterini beğendiğini ve sevildiğini hissedince enişte beye şans verdiğini söylemişti ki enişte bey gerçekten çok ama çok klas bir adamdır. Kuzenim için en doğru seçim enişte beydi. Evleneli bi 5-6 yıl oluyordur herhalde.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(17.06.21)
Israr ile peşinden koşmak ayrı şeyler. Kadınların ne noktada kesip attığı ne noktada açık kapı bıraktığı - karşındaki kişi ruh hastası değilse- genelde anlaşılabilirdir.

Ben de peşten koşan biri değilim ama bunu yapabileceğim zamanla yapmamam gereken zamanı anlayabiliyorum. Yapabileceğim zamanlar olmuştur ama yapmamışımdır. Hatta bunu çaktıran, yani biraz peşinden koşulmasını istenen kişiyle öyle bir noktaya gelmişimdir ki ben peşini bıraktığımda o adım atmıştır. Kadınlar bunu bilerek, kötü niyetle yapmıyor her zaman. Yine de bana uyan bir yaklaşım olmadığı için sonradan adım atsalar bile ben yaklaşmıyorum.

Basit bir mantığı olan şu taktiği deneyebilirsin. Sohbeti "yürüme" ekseninden kaydırıp iki normal insan sohbetine dönüştürmek gerekiyor. Önceden iltifat ediyorsundur, ilgini açıkça belli ediyorsundur ve bi sebepten kırmızı ışık gelmiştir. Eğer bir daha beni arama demediyse okay diyip normal sohbete dönebilirsin. eğer karşındaki kişi peşinden koşabileceğin biriyse(buna açık kapı bıraktıysa) buna ayak uydurur ama yetmez, bi süre sonra eski ilgini çekmek için bir şeyler yapar, söyler.

Sohbete devam edip cidden sadece arkadaş kalmak istiyor da olabilir, devam etmesi illa ilgi istediği anlamına gelmez. Ama o zaman da anlarsın zaten düz sohbet etmesinden.
0
Jux
(17.06.21)
Valla beni reddene karşı direkt "beni sevmeyeni ben hiç sevmem" moduna girip direkt uzaklaşırım ben de. Öyle "reddetti ama peşinden koş" tarzı olaylar çok saçma geliyor bana. Madem kabul edecek niye reddediyor, madem reddetti niye peşinden koşayım. Her türlü gereksiz iş bence.
0
j r r tolkien hayrani
(18.06.21)
berbat samimiyetsiz bir ifade .."süper birisin ama ben seninle iliski hayal edemedim, heyecan hissetmedim"

net olan insan açıkça söyler neymiş sıkıntı. benim tahminim para falandır. ya da istediği havalı formata uymuyorsundur
0
integrative
(18.06.21)
ince bir çizgi... seninle heyecan hissetmedim diyene de ısrar edilmez bence. ama mesela baska etkenler vardır durum değişir. ben flört ettiğim kişiye, "bu aralar gerçekten hayatımda böyle bir ilişkiye zaman ve enerji harcayamayacağımı hissediyorum" dedim ve görüşmek istemedim. kibarca ısrar etti. şimdi evliyiz.:D
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(18.06.21)
Ben arkadaşlarınızın düşündüğünün tam tersini düşünüyorum. Kadınlar ilişki konularında daha sezgisel hareket ettiklerinden heyecan hissetmedim, ilişki istemiyorum gibi cümleler kuruyorlarsa çoğu zaman netler bence. Ayrıca kadınların birçoğu, peşinden koşan erkekten ziyade kadını peşinden koşturacak kapasiteye, güce, özgüvene sahip erkeklerden daha çok hoşlanabiliyor. Kadınları etkileyen şey güç. Bu güç özgüven de olabilir, fiziksel güç-çekicilik de olabilir, para, yüksek zeka da olabilir. En başta bunlar kadın tarafını çekmediyse sonradan peşinden koşma durumu özsaygısı düşük insan hareketi gibi de algılanabilir, bu da kadının egosunun tatmin edilmesinden başka ilişkisel açıdan bir fayda sağlamaz.
0
Josephine.
(18.06.21)
Bu dediğini ben de yapıyorum.

Sanırım ısrardan kasıtları bazı kadınlar bunu diyerek shit test yapıyorlar.

sende o tarz enerji hissedemedim deyip sonra ama arkadaş olabiliriz diyen bir kaç kişi ile arkadaş olarak da iyi olabileceğini düşündüğüm için görüşmeye devam ettim, tabi ki flört dönemindeki ilgiyi alakayı göstermedim.

Bunu bana 5 kişi dediyse herhalde 3'ü ile ilerleyen zamanlarda sevgililik ya da cinsellik yaşadım.

Yani arkadaş olabileceğini düşünüyorsan vites düşür normal bir şekilde konuşmaya devam et belki olur. Yok uğraşmaya değmiyorsa salla gitsin.
0
kindarfil
(19.06.21)
Sana söylenenler doğru ama "süper birisin ama ben seninle iliski hayal edemedim, heyecan hissetmedim" diyen birinde ısrarcı olman yanlış olur. Bu ilişki olsa da zorlama olur. Israrcı ol, ama istemediğini açık bir şekilde ifade eden birine değil.
0
kitap gibi sessiz
(03.07.21)
(8)

Aşıdan sonra durumlar

condom kurşunu
Ben öğlen oldum. Birlikte oldugum arkadaşlarda kol ağrısı başladı bende tık yok. Su mu koydular acaba şırıngaya ya anlmadım :/
Ben öğlen oldum. Birlikte oldugum arkadaşlarda kol ağrısı başladı bende tık yok. Su mu koydular acaba şırıngaya ya anlmadım :/
0
condom kurşunu
(16.06.21)
herkeste olcak diye bir şey yok
0
jelly bear
(16.06.21)
Pazartesi akşamı aşı oldum, ilk birkaç saat hiç kol ağrısı yoktu, ben de bende olmayacak demek ki diye düşündüm ama sabah kalktığımda kolumu kaldıramıyordum, şiddetli bir tutulma gibi, dün tüm gün boyunca devam etti, durup dururken ağrımıyordu ama bir yere uzanmaya çalıştığımda, üstümü değiştirirken, saçımı toplarken falan zorlandım, bugün nerdeyse tamamen geçti. Bazılarında aşının hiç yan etkisi olmuyor, su koymamışlardır umarım:)
0
(16.06.21)
Annem ve babamda(50+ yaş) herhangi bir yan etki olmadı. Ancak diğer bazı tanıdıklarda(40+) kolu kaldıramayacak kadar ağrı olmuş. Kişiye göre değişiyor.
0
Josephine.
(16.06.21)
benim de kolum ağrıyor. Ama eşime 15 saat sonra geldi kol ağrısı
0
zimbirik
(16.06.21)
ben de 11.00da oldum 3 saat gecmis bir sey olmadi, aksama da marmarise gitcem. eskisehir marmaris hemen sabahina geri donecegim acaba agrir mi diye gozum kesmiyor.

beni korkutan da basond oldu. onun da cok agirmis. uf olmus.
0
dio
(16.06.21)
Eşimle(erkek) ikimiz aynı anda olduk onun kol ağrısı daha hafif ama bendeki durum çok daha ağır, saç toplama, uzak bir noktaya uzanma, üst değiştirme yapmam çok zor aşırı bir tutulma var. Sanırım erkekler biraz daha kol ağrısını hafif atlatıyor çünkü babam da hiç bir şey olmamışken annem de benim gibi olmuştu.
0
esinikaybetmiscorap.
(16.06.21)
Pazartesi öğlen biontech aşısı oldum

Pazartesi: biraz halsizlik 3 4 saat uyudum iyi geldi
Salı: koluna sopa vurulmuş hissi ve yoğun halsizlik
Çarşamba: sanki aşı olmamış gibi uyanmak ;)

Tavsiye:bol bol dinlenin
0
yamuhu
(16.06.21)
Ben açtım ben de cevap vereyim. Bu soruyu sordupum saatlerde hiçbir şeyim yokken aşıdan 12 saat sonra zonk zonk zonklayan, uyurken üstüne yatırmayan nur topu gibi bir kol ağrım oldu. Bir gün sürdü ertesi gün geçti.
0
🌸condom kurşunu
(21.06.21)
(10)

Kendinizi sevgiliniz için yetersiz hissettiğiniz oldu mu hiç?

kedimedi
Böyle durumlarda bu hissi yok etmek için neler yapıyorsunuz?Kısaca kendi durumunu açıklayayım:Zaman zaman kendimi entelektüel açıdan yetersiz hissediyorum sevgilime göre. Onun bana söylediği, hissettirdiği bir şey olmadı veya yetersiz olduğumu anladığım belli bir şey yaşamadık. Sadece onun entelektü
Böyle durumlarda bu hissi yok etmek için neler yapıyorsunuz?

Kısaca kendi durumunu açıklayayım:

Zaman zaman kendimi entelektüel açıdan yetersiz hissediyorum sevgilime göre. Onun bana söylediği, hissettirdiği bir şey olmadı veya yetersiz olduğumu anladığım belli bir şey yaşamadık. Sadece onun entelektüel yönünü iyi biliyorum, ki çok da hoşuma gidiyor böyle biri olması, ama zaman zaman kendimi fazlasıyla yetersiz hissediyorum ve nedense ona kendimi kanıtlama isteği duyuyorum içimde. Bunlara anlam veremesem de hissettiklerim beni rahatsız ediyor ve hırçınlaştırıyor.

Normalde hiç öyle biri değilimdir aslında ama özgüvensizlik mi oluyor bu ya da kendini sevmemek denebilir mi? Ne düşünülebilir bu hislerin sebebi olarak?

Soruyu muhtemelen sileceğim ama önerilerinizi duymak isterim, gece gece aniden geldi bu his ve kendimi çok da iyi hissetmiyorum.
0
kedimedi
(10.06.21)
Olmadı ama senin gibi hisseden birden fazla sevgilim oldu. Sorsan onlar da senin gibi bunu hissettirecek bir şey yapmadı derler ama şöyle bir geri bakınca -kasten yapmasam da- insanlara kendini yetersiz hissettirme potansiyelim olduğunu görüyorum.

Bu tabii tek taraflı değil, senin özgüven problemlerin varsa tek suçu karşıya atmak olmaz ama biraz da karşı tarafla ilgili bir durum bence.
0
Jux
(10.06.21)
Sadece şunu diyebilirim karşı tarafın gözüne girmek için sakın ilginizi hiç çekmemiş ya da çekmeyecek konulara merak salmayın sırf o biliyor ya da ilgileniyor diye. Bazı şeylerin eksiklik olduğunu nereden çıkardınız sizin ilginizi çekmemiştir, ya da merakınız olmamıştır. Zorlamayın. Neyseniz o olun derim. Daha önceki ilişkimde yaşadım bunu. Ayrılırken Bergman çok sıkıcı demişti. Yalandan çok güzel diyormuş hep. Umarım anlatabilmişimdir.
0
olaylar olaylar
(10.06.21)
Valla olmadı hiç. Zaten şu entellik kavramı da bana çok itici bir kavram gibi geliyor. Bir kişinin sahip olduğu bilgiler, fikirler hep ilgi alanına göre şekillenir. Bir kişinin ilgi alanı benim ilgi alanımdan farklıysa ve ilgi alanında bişeyler biliyorsa onu direkt entelektüel olarak niteleme de saçma.

Olay cidden bişeylere ilgi duyma meselesi. O çok şey biliyor, ben çok bilmiyorum şeklinde bilgiyi kıyaslama da saçma. Mesela Dotadan 50 hero bilmek de bilgidir, "Abu çi çi" şarkısının sözlerini ezbere bilmek de bilgidir. Yani mesele sahip olunan bilgiyse öyle ya da böyle bilgiye sahibiz. Yok o bilgiyi bişekil değerli/önemli olarak görme ise bu sefer de klasik "kime göre/neye göre" olayı çıkıyor ortaya. Yani bir abu ci ci şarkısını ezbere bilmek niye pink floyd şarkısını ezbere bilmekten daha önemsiz olsun ki.

Kısaca, herkes her şeyi bilecek diye bişey olmadığı gibi bişeyler bilen ya da bildiğini düşünen kişiyi de abartmaya gerek yok.
0
j r r tolkien hayrani
(10.06.21)
Son olarak bir şeyler biliyor olmak kişiyi entelektüel yapmaz, tavır önemlidir.
0
olaylar olaylar
(10.06.21)
Kendini kanıtlama isteği çok sağlıklı bir istek değil. Yani bunun bir hırs haline gelmesi tehlikeli olabilir. Önemli olan birlikte olunan, konuşulan zamanlarda ortak bir konuda uzun uzun konuşabilmek. Konunun ne olduğunun önemi yok bence. Teletubbies köyünün ne kadar küçük olduğuna dair bir konu bile olabilir. Eğer ortaklaşa saatlerce konuşabileceğiniz bu gibi konular yoksa sevgilinin ilgi alanlarından, senin de ilgini çekebilecek bir konuda bir şeyler öğrenip, bilemediğin, anlamadığın yerlerde onun fikrini almak için sohbet açman onun da hoşuna gidecektir.

Biz erkekler iyi bildiğimiz ya da bildiğimizi düşündüğümüz konularda uzun uzun konuşmayı severiz. En azından ben öyleyim. İlgi duyduğum alanlarda biri konu açarsa saatlerce konuşabilirim.
0
himmet dayi
(10.06.21)
Önemli olan bir konuya ilgili olmak. Bu konuda okumalar yapıyor olmak, araştırmalar yapıyor olmak, vaktini dizi, film, sosyal medya ile dopamin bağımlısı olup boş boş öldürmemek.

ama senin de bir ilgi alanın varsa bu konuda bilgilerin varsa ve buna rağmen kendini buşekilde hissediyorsan o zaman ya biraz özgüven problemin var ya da o kişi karşısındakini yetersiz hissettirmeye biraz yakın biri.

Kimin söylediğini hatırlamadığım şu çözü çok severim:

Her konu hakkında bir şey, bir konu hakkında her şeyi bilmek gerekli.
0
zimbirik
(10.06.21)
Yetersiz hissettiğim değil de hissettirildiğim oldu. Üstte bir arkadaşın da bahsettiği gibi genel kültür kısmı haricinde geri kalan entelektüel birikim ilgi alanlarına göre şekilleniyor. Örneğin eski sevgililerimin çoğunun sosyal ve duygusal zekası çok zayıf, mekanik, matematiksel zekası çok yüksekti. Çünkü benim sosyal bilimlere onların ise teknik bilimlere daha fazla ilgisi vardı. Bu olağan bir durum ancak işin içine kibir ve ego girince sıkıntı yaşıyordum. Bu nedenle fiziksel görünüş, zeka, entelektüel birikimden önce insanlarla mütevazı olup olmamalarına göre ilişki kuruyorum. Alçakgönüllü insanlar kültürel birikimi benden yüksek olsa da beni yetersiz hissettirmedi, bunu nasıl bilmezsin demek yerine bilmediğim şeyleri öğretti. Ben de ona onun bilmediklerini öğrettim. Bu durumu arada 5-6 yaştan daha fazla yaş farkı olduğunda yaşıyorum bu arada yalnızca. Aynı jenerasyon olsak da örneğin y kuşağı, 80lerde doğmuş biriyle 90larda doğmuş birinin anlaşması da kolay olmuyor. Kısacası önemli olan karşılıklı uyum sağlayabilmek bence.
0
Josephine.
(10.06.21)
Bir şeyleri az az bilmek benim özelliğimdir. Ancak ben ne kadar çok şey bilindiği ya da bi konuda ne kadar derinlemesine bilgi sahibi olduğuyla ilgilenmiyorum.


Ben kişinin konular ve görüşler, geçmiş-günümü-gelecek bağlamında bu bilgilerinden nasıl sentezler çıkarıyor onunla ilgileniyorum.

Yoksa bilmem ne viskisinin tarihi ya da şu teoremin önemi beni bağlamaz.

Kalkıp bana şu viski bu coğrafyanın kaderini değiştirdi sonrasında japonya ya götürdüler ve şu an orda bunun sayesinde yeni bir kültür oluştu. Bunun da şu şu etkisi her yerde görüldü gibi bir çıkarım yapıyorsa ki bu yazdığımı şu an salladım, bu ilginç geliyor.

Saçma da olsa nöronlarındaki farklı bi bağlantı ile farklı bi çözümleme yapması ilginç. Herkesin twitter da yaptığı çözümlemeler gibi şeyler de hoş değil. Özgün ve farklı bi bağıntı, bağlantı bulması gerçekten bi entelektüel birikim ister.
0
tessera
(10.06.21)
Evet özgüvensizlik de denir, kendini sevmemek de denir. Fakat sorun entelektüel olarak yeterli olup olmamanız değil. Tabii ki sizin entelektüeli nasıl tanımladığınızla da ilgili bu, ben sadece herhangi bir özelliğinin sizden üstün olduğunu düşündüğünüz sevgiliniz tarafından onaylanma ihtiyacına değineceğim. Her insan bazı konularda güçlü bazı konularda zayıftır. Muhtemelen sizin de sevgilinize göre daha iyi olduğunuz konular vardır. Ve ikinizin de önem verdiği konularda fikirleriniz, davranışlarınız birbirinizle uyumlu olmuş ki bir aradasınız. Yani neticede bir denklik durumu var ve zaten sevgiliniz size yetersiz hissettirmemiş. Sizin bunu kendi kendinize düşünmeniz bana kendinizi değersizleştirmeye çalıştığınızı dşündürdü. Bunu bilinçli yapmıyor olabilirsiniz ama çocukluğunuzda hissettiğiniz bir duyguysa bu yetersizlik duygusu, sizin için "en bilinen ve güvenli gelen" duygu olur. Farkında olmasanız bile kendinizi yetersiz hissedeceğiniz ortamlara sokar, yanında yetersiz hissedeceğiniz insanlarla birlikte olursunuz. Bunu siz memnun olmasanız bile kendi kendinize yaşatırsınız. Maddi imkanlarınız el veriyorsa terapi almak çok iyi olur. Ya da daha kısa vadeli bir çözüm olarak "entelektüel olmanın sizin için önemi nedir? Sevgiliniz için önemi nedir? Bu yüzden onu kaybetmekten mi korkuyorsunuz? Olduğunuz halinizle sevilmeyeceğinizi düşünüyor o yüzden onaylanmayı mı istiyorsunuz?" gibi soruları dşünebilirsiniz.
0
remeddy
(12.06.21)
genel olarak "yetersiz" hissettigim olmadi ama fazla savruk, daginik, rasgele vs hissettigim oldu. bir de alakasiz olarak fazla fakir hissettigim oldu. bunlar hep kisa donem seyler, o yuzden boyle hissettim ama yurudu iliski seklinde bir sey diyemiyorum.
0
hot potato
(12.06.21)
(35)

Sizce Zeynep ismi nasıl?

sevimli yukarı norveç mahallesi
Ablam doğum yapacak yakında, kız bebek bekliyoruz. Bebeğinin ismini Zeynep koymak istiyor ama çevreden bu ismin çağ dışı olduğuna ilişkin yorumlar alıyoruz, ''Kızınıza bu ismi verdiğinizi duyan sizi dinci bir aile zanneder kesin.'' diyenler de mevcut. Ablam zarif bir isim olduğunu düşünüyordu ama ge
Ablam doğum yapacak yakında, kız bebek bekliyoruz. Bebeğinin ismini Zeynep koymak istiyor ama çevreden bu ismin çağ dışı olduğuna ilişkin yorumlar alıyoruz, ''Kızınıza bu ismi verdiğinizi duyan sizi dinci bir aile zanneder kesin.'' diyenler de mevcut. Ablam zarif bir isim olduğunu düşünüyordu ama geleneksellik ve dincilik üzerine çok fazla yorum alınca tereddütte kaldı. Siz ne düşünüyorsunuz?

Edit: Yeni isim tavsiyesi vermezseniz sevinirim, sadece bu isim özelinde soruyorum.
0
sevimli yukarı norveç mahallesi
(02.06.21)
Bence muhteşem bir isim.
0
messina123
(02.06.21)
Bence kötü isim de dinci olmak ile alakasını çözemedim ben.
0
j r r tolkien hayrani
(02.06.21)
bu sitede aşırı seveni var, her kız çocuk isim sorusuna baya bi kişi Zeynep yazıyor ama bence çok eski bi isim ve fonetiği güzel gelmiyor. Hayatta tanıdığım tüm Zeynepler de çok itici insanlardı (şans tabi bu). Bilmiyorum ben eski isimler sevmem zaten de, Zeynep iyice itici geliyor bana
0
nundu
(02.06.21)
zeynep biraz ayrılıyor geleneksel isimlerden sanki. bir sümeyye rabia değil :)

onun dışında çok fazla koyulan isim seçmek bana biraz tuhaf geliyor. çok anonim.
0
xrated
(02.06.21)
Bence klasik bir isim, tanıdığım tüm Zeynepler'i çok severim, dolayısıyla ismi de seviyorum, dincilikle hiç ilgisi olduğunu düşünmüyorum.
0
(02.06.21)
Harika bir isim.

Zeynepler hep akkı başında akıllı insanlar olmuştur. Her zaman olgun düzgün ve çalışkan. Yamuğuna daha denk gelmedım varsa bile o da ıstısna olsun.


Bazen bunun için bile kızım olursa zeynep ismini koyasım gelir.
0
mobydick
(02.06.21)
tatlı bi isim bence de ama muhafazakarlıkta merve seviyesinde falan, hafif yani:)
0
theseachange
(02.06.21)
Güzel isim hatta klas. Ne yeni nesil saçmalıklarından ne de ayşe, fatma, emine gibi köy çağrımışı yapan isimlerden değil. Ben seviyorum.
0
anarsika
(02.06.21)
peygamberin kızının adı. dolayısıyla dindar ailelerin tercih ettiği isimlerden ve böyle bir çağrışım yapması normal. elbette her aile bu sebeple koymuyordur ama 'dinle ne alakası var' denilecek kadar da alakasız değil bence.
0
asisamus
(02.06.21)
oyle bir soruki herkes birsey yazabilir, ben normalde yazmam ama nickinde Norvec gordugum icin geldim, zaafim var Norvece:)
gelelim soruya:
Zeynep nedir yaa, yapmayin etmeyin, dinden falan bagimsiz soyluyorum, zaten demode bir isim, 10 sene 40 sene sonra fulldemode olacak.. sahsi tavsiyem EYLULdur, incedir, naiftir, kibardir, naziktir, cicek gibi isimdir..
0
alttaraf
(02.06.21)
Zeynep bayağı kötü bence. Köylü kız imajı var.
0
Mossy
(02.06.21)
Herhangi bir din ile hiç bir alakam olmamasına rağmen ben çok severim tanıdığım bütün Zeynepler über güzeldi. Kızım olsa Zeynep koymayı isterdim.
0
mirty
(02.06.21)
Mis gibi çiçek gibi bi isim.
0
matilda
(02.06.21)
Hoş bir isim olduğunu düşünüyorum, özellikle köylü bulanlara pek anlam veremedim açıkçası.
0
kedimedi
(02.06.21)
Zeynep ismi birilerine göre dinci bir isim ise, bu çevre de herhalde çocuklarına dinden uzak isimler seçiyor olmalı.
Genel olarak bazı zenginlerin çocuklarına nasıl isimler verdiklerini ekşideki başlıkta ayrıca zaten görüyoruz.

Zeynep , "babasının süsü" demektir.
Demek ki bu isim aslen abd destekli olan işidçi ve sadece kafa kesmeyke meşgul bir örgütle bağlantısı yok.

Arapçaya dair her şeyi İslam'ı hatırlattığı için eleştirmekte ayrı bir zihniyet.
Akla şu İstiklal Marşı'nın arapça okunması meselesini hatırlattı geçen senelerde. Ortalık ayağa kalktı. Yok arapça okunmamış vs. bir sürü laf. Oysa istiklal marşında arapça kelimeler oldukça yoğun olarak bulunuyor.
0
Erva
(02.06.21)
Kötü bir isim değil aslında ama bu kadar çok sevilmesine anlam veremiyorum, fonetiği de anlamı da sıradan ayrıca Arapça isimdense Türkçe isimleri tercih ederdim çocuğum olsa. Normal bir isim bence.
0
Josephine.
(02.06.21)
sahane isim. bu aralar da moda herkes iki isim koyuyor zeynep-bilmem ne.
0
turbo sadık
(02.06.21)
Geleneksel ve muhafazakarların taktığı isimlerden olduğuna katılıyorum. Öyleyseniz uygundur tabii, ama değilseniz saçma durur.

Bu arada arapçada zeynep'in anlamı: babasının süsü. Hani modern duruyor falan diyorlar ya direkt arap feodalizminin temsilcisi aslında.
0
roket adam
(02.06.21)
İsmim zeynep ve çok memnunum. İsim değiştirme hakkım olsa bile yine de değiştirmem adımı, çok seviyorum. Bence müthiş bir isim :) dinle falan da alakası yok. Babam ateist ve bana zeynep adını koymuş.
0
sta
(02.06.21)
Hayatımda gördüğüm tüm Zeynep'ler çok tatlı ve güzeldi. Çoğu da gayet modern insanlardı. Belki bana öyle gelmiştir ama bu isme karşı aşırı olumluyum ve ilerde kızım olursa bu isme sahip olmasını çok isterim.
0
ilgeru
(02.06.21)
Zeynep ve Leyla'yı bi salmamız lazım artık. İlla klasik isteniyorsa Belgin koyulsun, ikisinden de güzel.
0
Jux
(02.06.21)
Zeynep ismine dinci diyen kafayı yemiştir, herhangi bir konuda fikirlerine itibar etmeyin.

Çok iyi isim.
0
mg3929
(02.06.21)
simdi ki cocuklari adi mia lia vs oldugu icin kendi yasitlarinda eski durabilir.
0
durgunfoton
(02.06.21)
burada duydum dinci isim oldugunu ilk kez.

guzel isim bence. ismin demodesi olduguna inanmiyorum.

bir de tum cevaplara baktim yazan olmus mu diye ve olmus :)
zeynepler caliskan oluyor evet
0
Kittie
(02.06.21)
Çok kötü asla koyma. Ne kadar Zeynep gördüysem hepsi kalitesiz insanlardı, bir de aşırı çok Zeynep var lütfen bunu yapmayın. Mia bile daha iyi bundan.
0
Hallegadola
(02.06.21)
Dümdüz bir isim. Aşırı çok insanın ismi olmasından başka bir şey çağrıştırmıyor bana.
0
buff
(02.06.21)
Klasik, güzel bir isim ama ben de çok duyuyorum.
0
kaset
(02.06.21)
klasik isimler arasında sempati beslediklerimden biri.

tercih edip etmemek size kalmış ama dincilikle veya toplumun herhangi bir kesimiyle ilişkilendirilemeyecek kadar yaygın ve eski bir isim.
biraz saçma bir yorum olmuş.
0
blatta hiberna
(02.06.21)
Kızıma koymayı düşündüğümü isimlerdendi. Dinle filan ne alakası var anlayamadım. Saçma bir düşünce empoze etmiş çevreniz.

Biz vazgeçtik çünkü 2010-2015 arası doğan 10 kızdan 3ünün adı zeynep :)
0
teritori
(02.06.21)
Zeynep iyidir, çağ dışı ne alaka çözemedim.
çağı yakalamak için Zeyno dersiniz o zaman.
0
neymis
(03.06.21)
Zeynep güzel isimdir çağdışı olmakla ne alakası var anlamadım
asıl çağdaş diye saçma sapan isim koyanlara uyuz oluyorum
0
basond
(03.06.21)
Klasik bir isim ama severim, guzel isim bence.
0
kuehles blondes
(03.06.21)
Belli bir kesime cekilecek bir isim degil cok sacma buldum o yorumu. Ama ayni merve gibi çok klışe bir isim ben koymazdim.
0
pofudukayi
(03.06.21)
Bu başlığa bakana kadar zeynep isminin bir anlamı olduğunu bile bilmiyordum, anlamını öğrenince çağ dışı yorumuna katılmadan edemedim. Ben olsam anlamı babasının süsü olan bir ismi kızıma koymazdım. Tıpkı oğlumun adını oral koymayacağım gibi. Ama ablanız seviyorsa, onun için Zeynep babasının süsü demek değil de ne bileyim benim zarif kızım demek ise koysun tabi ki.
0
evde liyakat kalmamis
(03.06.21)
isim güzel ama çok yaygınlaştı.
büşra, merve, kübra kadar çok duyuyorum artık.

ben bu nedenle seçmezdim.
dinci bir isim gibi gelmiyor bana.
0
noxell
(05.06.21)
(19)

Marketten sık sık aldığınız yiyecekler ve içecekler

dissendium
Marketten sık sık aldığınız yiyecekler ve içecekler neler? Ben genelde yeşillikli Lays, Doritos Turca, limonlu Lipton ice tea alıyorum. Sizin markete girdiğinizde sık sık ya da mutlaka aldığınız neler var? Şu an markete girseniz neler alırdınız?
Marketten sık sık aldığınız yiyecekler ve içecekler neler? Ben genelde yeşillikli Lays, Doritos Turca, limonlu Lipton ice tea alıyorum. Sizin markete girdiğinizde sık sık ya da mutlaka aldığınız neler var? Şu an markete girseniz neler alırdınız?
0
dissendium
(23.05.21)
Eti antep fistikli uzun stick cikol
Eti kare kakaolu biskuvi cayla fena oluyor
Madiren eti brownie klasik kek tek porsyonluk olandan

Baska aburcınut pek tuketmem. Cok nadiren baska seyler
0
exlibris
(23.05.21)
Su, ayran, süt.
Peynir, kaşar çeşitleri.
Meyve, sebze.
Bunlar her alışverişimde olur.
0
ruhen hastayim ben
(23.05.21)
muz ayran genelde sık sık alıyorum.
onun dışında gözüme hoş gelen abur cubur vs.
0
fff02561
(23.05.21)
Abur cubur bayadır almiyorum.
Maden Suyu ve süt alıyorum.
0
2027
(23.05.21)
Muz, süt, maden suyu, ananaslı maltana, çilekli milka.
0
Josephine.
(23.05.21)
Konserve misir ve kapya biber, visneli dankek.
0
dedim ben sana
(23.05.21)
Su an markete gitsem cikolatali ikram ve probis alirdim.
0
j r r tolkien hayrani
(23.05.21)
Bitter çikolata ve lifalif'in yulaf topları mutlaka sepette oluyor.

Meyve illa ki olur.

Bir de çok çabuk midesi bulanan bir insan olduğum icin her gittiğimde bir paket de olsa tuzlu çubuk kraker alırım. Çantamda, iş yerinde cekmecemde, evde hep vardır.
0
fraise
(23.05.21)
Kinik soda, varsa cilek, elma, dondurulmus baget ekmek, antep fistigi, eker gunluk sut, kurkahveci mehmet efendi turk kahvesi, cubuk kraker.
Bu grup fix aldiklarimiz haftada 2 kez ortalama.
0
somethinginthewayshemoves
(23.05.21)
beypazarı ve perrier maden suyu sürekli alırım çünkü düzenli tüketiyorum.
evde varsa bile nasılsa içiliyor diye fazladan alıp yedeklerim.

yeşillik muhakkak her alışverişimde oluyor.
ihtiyaca göre bazen bir demet maydanoz, bazen taze soğandan naneye kadar.

mevsiminde nar (varsa hazır ayıklanmış olanlarından), çilek ve kavun her alışverişte olmasa bile, iki ya da üç alışverişte bir muhakkak olur.
0
blatta hiberna
(23.05.21)
Aaa kimse sakiz yazmamis. Ben sakizi da cok alirim :)
0
e mice
(23.05.21)
maden suyu, beyaz-kırmızı et, yumurta, süt, muz

abur cubur türü aldığım ay çekirdeği ve kabak çekirdeği var.
0
zoghurt
(23.05.21)
Kefir, şarap, kırmızı et, yulaf, lor, ezine, fındık, ceviz, cola zero, harnup pekmezi, domates, biber, roka... Diye gidiyor.
0
msb
(23.05.21)
beyaz leblebi
0
freebird5406_2
(23.05.21)
Maden suyu, peynir, tam bugday ekmek, yumurta, yogurt, sut, bazen sebze pazara gitmediysem, et&hindi, bitter ciko, kuruyemis
0
bradshaw
(23.05.21)
Altınkılıç kefir, exotica portakal, tipi dil peyniri, çitliyo çekirdek, köy biberi, yeşil zeytin, ekşi mayalı tam buğday ekmeği, beypazarı maden suyu
0
condom kurşunu
(23.05.21)
Nogger dondurma, sade maden suyu.
0
Amaranta ursula
(23.05.21)
çubuk kraker ve etibör
0
photo85
(23.05.21)
bi' kişi de bira yazmamış mı yoksa ben mi göremedim.

Her gittiğimde alırım desem yeridir.
0
kumandanim
(25.05.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.