Kibritsuyu daha iyi bilir ama ben olsam defterleri vermezdim, vermemek hukuki olmayabilir ama parayı vermeme de hukuki değil

borcu nasıl olsa ödeyeceksiniz. bir şekilde anlaşma-taksitlendirme yoluna giderek işinizi çözdürmeyi deneseniz ?

1 aylık geçici muhasebeci ne için gerekiyor, kanpanış işlemlerini mi yapacak.

Hele bir başkasına verin dava açarım ona diye tehdit etti. Böyle bir olay var sanırım. Borçlu olunca başka muhasebeci işin içine giremiyor

Aracın altına bakmazlar ve anlamazlar bilene. Sadece tak sök olayıysa bedeli 10 bin altında kalacağı için sigorta kapsamına girer.

ön tamponun alt kısmını kasiste kırzıştım, teslim ederken gösterdim, kaskoya sunmak için bir belge imzalatıp 5 kuruş istemeden teslim aldılar arabayı. Saten kaskolu olduğu için usta vb aramayın, açıkça söyleyin burası böyle böyle diye

Ben punto araçta sürekli yaşıyordum bunu. Sürekli yaşama sebebim de muhafazanın farklı bir araca ait olmasıydı tabi o ayrı. Gidip hemen vidalatıyodum, çok basit bir olaydı. Ben olsam gider vidalatırım, kimseyle uğraşamam. Ama eğer doğrudan aracı götürürseniz bence onlar da sorun etmeyecektir, sadece muhafaza çıktıysa basit bir olay bence. Kapak yani bir esprisi yok, su vs korumak için.

1- aracı sakin bir yer de yanlamasına kaldırıma çıkar
2- yere gazete kağıtları koy aracın altına yat
3- japon ile bölgeyi sabitle sonra soğutucu sık

Aracın altına bakmazlar teslim alırken oldu ki baktınız tur küçük hasarları umursamıyorlar , zaten full paket sigorta yaptırmışsın niye dert ediyorsun ki ? Ben olsam kesinlikle gitmezdim öncesinde servise falan. Madem bu kadar dert edecektin niye sigorta yaptırdın :)

Benim merak ettiğim o Lenovo ile bunun arasında ne fark var da fiyat farkı var?
www.vatanbilgisayar.com

Epey.com karşılaştırma için tavsiye ederim

Hey gidi, eski bilgisayarım. Çok da iyi bir bilgisayardır aslında, hem oyun oynadım, hem InDesign, Photoshop ve Illustrator'de tonla iş yaptım, hatta 3D programları bile kullandım, bana mısın demedi.

Harddisk'de sıkıntı olabilir. Yavaşlığı herkes RAM'e işlemciye yüklerken bu kısım unutuluyor hep. Harddisk'e bir health check yapın, internetten araştırın Hard Disk Sentinel vb. programlar var bu işi yapan. Eğer Harddisk sorunu yoksa belki RAM değiştirmek gerekiyor olabilir. Bu ikisinin dışındaysa yapacak birşey yok çünkü işlemci ve anakart bütünleşiktir, bütün aleti değiştirmek lazım.

Disk eski HDD ise ve bu aleti kullanmak istiyorsanız mutlaka SSD alıp takın, gündüzle gece gibi fark edecektir.

İşletim sistemi ne bilmiyoruz ama
Win 7 ile Firefox kullanın.
Güncel uygulama ve işletim sistemleri eski bilgisayarlar için zorluk çıkarabiliyor. Ayrıca ram burada önemli bir etken.

ssd takılacak
ram artırılacak
ve güncellemelerin tamamlanması beklenecek.

görev yöneticisinden bir kontrol edin hdd kullanımı %100'de mi kaliyor hep.

Evet görev yöneticisi disk kullanımı sürekli %100. Benim sorun ettiğim şey bı tarayıcı bile calistiramayan PC mi olur?

bu ssd olmayan pc'lerde kasım 2021 update'i sonrası ortaya cikan bilinen bir sorun. ilk olarak 21H2'ye yükseltmeyi deneyin. disk kullanımı düzelmezse sıfırdan kurulum yapmanız lazım.

tarayicinin calismamasinin nedeni disk kullanimin %100 olması.

baskasinin parasiyla risk almak? baska bir sarti yoksa neden olmasin? birisinin sana bedava para vermesiyle ayni sey.

olurum. daha ne istiyorsun. sermaye kolay bulunmuyor.

Tüm yetki bende olacaksa neden olmasın söz vermek GT vermeye benzemez. Her şey kitabına göre olmalı

Şöyle bir durum var. İşin sahibi siz olamazsınız arkadaşlar. Parayı koyan işin sahibidir. Yarın bir gün bunun garantisi ne olacak ?

Birde is ne olmalı o da var. Böyle bir teklif geldi ama iş bulamadım.

Kesinlikle hayır.

Bana sürekli onu ben var ettim ben olmasam şöyle olurdu böyle olurdu diyecek gibi geliyor. Kötü düşünmek gibi oluyor ama öyle

Olurum niye olmayim.
Banka kredisi cekmek ayni sey degil mi zaten?

Ben kuzenlere ayni teklifi yapiyorum girmiyorlar.
Zamaninda bana birileri para yatirsa esek gibi girisimler kurabilirdim.

abi ne derse desin isterse jacki ben dogurdum desin - risk alacak bedava para, daha ne istiyorsun?

bilmedigimiz sartlar varsa ayri. sart one surmedigin icin sartsiz surtsuz dusundum.

kredi olarak mi veriyor? faiziyle geri mi istiyor? para batarsa ne olacak sen borclu mu kalacaksin? bunlarin olmadigini varsayiyorum. yapacagin tek is parayi almak kullanmak ise kabul etmemek sacma olur bence.

tabii ben boyle bir teklif alinca halihazirda potansiyeli olan bir isi cok iyi bilen biri oldugunu varsaydim. akraba "bu adama para verirsek parayi katlar" diye dusunuyordur diye dusundum ama sen bile ne is yapacagini bilmiyorsun -> buyuk ihtimal para batacak demek. buradan akrabanin para icinde yuzdugunu ve riskin umrunda olmadigini dusunuyorum.

garantisi diyorsan, isi kurarken kendini baglantilarin ve / veya yetenegin ile yeri doldurulamaz / degistirilemez yapmak pek de zor degil. garantisi de o olur. herkesin yapabilecegi bir seyle ne uzar ne kisalirsin zaten.

bunu millet banka kredisiyle yapiyor, hayvan gibi faiz oduyor. senin oyle bir kaygin olmayacagindan isin daha kolay olacak. para batarsa da kaybedecegin bir sey yok. sana bedava firsat. bu varsayimlarim gecerli degilsa sartlari siralaman lazim tabii.

Girmem. Iyi kar eden bir isletme kurabiliyorsam, sermaye erisilmesi zor birsey degil. Akraba afta tafrasi, egosu ve karar surecinde yaratacagi belirsizlik yerine finansman maliyetini tercih ederim.

Darkrocq ile aynı düşüncede olduğum için giresim gelmiyor yoksa iki farklı iş fikrim var. İkisi de tutar kendini amorti eder. Ancak o işlere kredi çekip ben de girebilirim

Eğer ortada bir fikir yoksa, hiç bulaşmam fakat bir ar-ge yaptırsa neden olmasın. Tabii parayı veren kişiyle olan ilişki epey önemli. İş, tutmadığında bela olabilme ihtimali yüzde kaç?

şirket senin üzerine olmayacaksa para sahibinin üzerine olacaksa denenebilir.

Sevdiğim, değer verdiğim, sürekli yüz yüze baktığımız, aramızın bozulmasını istemediğim biriyse eğer uzak dururum. Sonra iş yüzünden aramız bozulur, kötü bir söz söyler falan, değmez yani. Diyelim ağır bir laf etti, yabancı birisi olsa basar gidersin, ama akraba olunca bazı şeyleri yutmak zorunda kalabilirsin.

Tabi illa kötü şeyler olacak diye bir şey yok. Ama belli olmaz dünya hali bu. Tabi birde çok mu muhtaçsın ona bakmak lazım.

işin çeşidinden farklı olarak akrabayla herhangi bi işe girmem. iş kötü giderse senden olur iyi giderse onlardan. parasını biz verdik deyip en civcivli anında seni kapı dışarı da edebilirler. anan baban darlamaya başlar sonra bak hacı amcaların parasını koymuştu bu ne falan diye. akrabayla iş yapılmaz.

youtube dan müzikleri playlist yapın önce. sonra playlist download eden tool lar var. indirin mp3 olarak. flash belleğe atmadan önce isimlerini düzenleyin ki radyo ekranında görebilin kolayca. sonra iyi sürüşler.

20 tl ye bluetooth cihazı alıp takın derdim varsa giriş. ama flash odaklısınız diye söylemedim. aklıma geldi yazmaya geldim ama yazılmış.

edit: 20 tl ydi tabi bir zamanlar şimdi kesin daha pahalıdır.

daha rahat etmek için arabanın aux çıkışında bluetooth cihaz takabilirsiniz? veya usbden de bu şekilde davranan cihazlar var

Usbden müzik dinlemek için usbyi fat şeklinde formatlamanız lazım.

Kendi hesabınla geçebiliyorsun. Hesabın yöneticisinin seni eklemesi gerekiyor. Ancak öncesinde ana hesaptaki adres ne ise aynısını yazman gerekiyor kendi hesabına. Adresler aynı olduktan sonra seni ekleyecek. Direkt kendi hesabınla devam edeceksin.

Ben bir hafta on gün kadar kadar şehir dışında kaldığımda aile hesabından atmıştı spotify. Uzun süreli şehir değiştiriyorsan falan aklında olsun

Bizim aile hesabında farklı şehirde yaşayan arkadaş var. 1 yıldır kullanıyoruz. Hesaptan falan atmadı.

Şehir değiştirme ile ne alakası var ki bu işin?

@himmetdayı valla bilmiyorum ama şehir dışındaydım ve bi 8-10 gün sonra aile hesabın kapatıldı vs diye mail geldi. Arkadaşa sordum ben bir şey yapmadım çıkarmadım dedi. Herhalde aynı adres veriyoruz ama farklı şehirdeki bir IP ile bağlandığım için uzun süre attı diye düşündüm. Nitekim spotify bunu kontrol ediyor arada;

www.theverge.com

Yaşadığın iklim stres baharatlar bunu etkiler. Kortizonlu krem fazla kullanma. Hayat felsefeni değiştir. Bunla yaşamaya alıştım. yılda bir kere sıkıntı olur anca bana. Onu da takmıyorum.

antidepresansız veya çok sıkı/düzenli terapisiz sadece dermotolojik ilaçlarla iyileşmesi çok zor ihtimal.
ihtiyacınıza göre d,e c vitamini veya biotin çinko gibi mineral takviyesi de iyileşmesini hızlandırır. ancak unutmayın özünde psikolojik tedavi gerektiren bir hastalık bu.

geçmiş olsun.

Yeşil ceviz kabuğunu sürmek işe yarıyor. Normalde böyle koca karı ilaçlarıyla işim olmaz ancak ceviz tarlamız var. Bayramda sürdüm elime “en kötü ne olabilir ki” diyerek, işe yaradı :) bildiğin kuruttu.

parmak aralarında olan ise sürekli kuru tut pc başındayken vantilitörü ellerine gelecek şekilde ayarla. yolda sık sık parmaklarının aralarını pantolununa veya tshörtün ile kurula ter olmasın kısacası. parmak araların aşırı kuruma yaptığında herhangi bir el kremi sür. dönem dönem dediğin şey büyük ihtimalle sadece yaz döneminde oluyordur :)

Derinin dogal korumasi bozuldugu icin kendini toparlayamiyor o bolgeler gunese de hassastir.

Gecirmeye yakinlasinca korumaya devam edip bir kere yenersen geri gelmiyor.

@divit, dogal koruma niye bozuluyor acaba? Genelde derler ki bu meret genetiktir ufaktan baslar, bende 19-20 yaslarimda cikti cok stresli kotu zamanlardi cunku. Ne oldu diye dusunuyorum elime 1 kere krem mrem degdirmemis eldiven takmamis insandim o yaslara kadar.

Benim cevremde gorduklerim de hep stresten basladi, ama sonra stres azalsa bile iyilesemiyor.

konetsu doğru söylüyor. bunun kökeni beslenme daha ziyade. candida mantarı denen bir olay var. onu içeriden bitirdiğinde, ki bu diyetle oluyor, egzama olayı da bitiyor.

yoksa kremdir, pomattır, zaten olan bir şeye akut amaçlı uygulanan bir şey. mevzu bunu çıkmasını engellemek, engelleyebilmek.

Böyle şeylere inanıyorsanız eft deneyebilirsiniz.
Hastalıkların duygusal nedenleri de oluyor, kendinize göre araştırıp nedeni saptayarak da iyileşme sağlayabilirsiniz.

Eft nedir acilimi?

konetsu + 1
ben de buna benzer bi diet yapıyorum başka bi hastalığımdan ötürü.glutensiz,sütsüz geenel olarak sağlıklı beslenmeye çalışıyorum.eskiye göre çok azaldı.sıfır değildir ama eskiye göre çok farketti.
ben de taş devri diyeti diye bi kitap var onu kullanıyorum.Ahmet Aydın'ın kitabı

Yazılanlardan çok daha farklı olarak alerjik olduğunu söyledi bana doktor. Antihistaminik yazdı, daha önce kullandığım kortizonlu dahil hiçbir krem geçirmemişti fakat bu alerji hapı geçirdi. Şimdi daha farklı bir sorunum var. Alerji hapını almayı kestikten birkaç hafta sonra farklı yerlerde tekrar çıkıyor. Neye alerjim olduğuna dair hiçbir fikrim yok, beslenmeyle alakalı çıkarsa şaşırmam.

Sabaha karşı saat 5-7 arası olduğunu düşünüyorum.

7:30

çok eskiden otomatikken tam 6'ydı, şimdi gözden geçiriyorlar, 7-8 arası değişiyor saat.

730

Yarın debedeyim. Dene editi 50 lira

Kız seni iyi tanısa bunların rahatsız ettiğini bilirdi.

Sevdiğim bir söz vardır, cevabını duymaktan mutsuz olacağın soruları sorma diye. Madem cevap rahatsız edecekti niye öyle bir soru sordun? Ergen kız çocuklarının duymak isteyeceği gibi "sen tabii aşkooam" demesini mi bekliyordun?

Rahatsız olduysan olmuşsundur, bunun haklısın haksızı olmaz. Ama sağlıklı bir düşünce yapısı değil bu.

belki de sadece dürüsttür :)

"Hangimiz daha yakisikliyiz diye sordum."

Durup dururken neden böyle birsey sordunuz ki? Cok absürt. Kiz arkadasinizdan bagimsiz bir kompleksiniz mi var? Muhtemelen buna takildiginizi kiza hissettirmissiniz, o da bu zayifliginizi test edecek davranislarda bulunuyor. Bunu kesinlikle planli ve istemli sekilde yapiyor olmayabilir, belki bilincaltina islemistir. Kadinlar erkeklerde gördükleri zayifliklari biraz tirmalayacak davranislarda bulunup erkegin tutumunu gözlemeyi severler.

Jux +1

bu biraz ilişkinizin konumuna, sürecine, aranızdaki bağa bağlı.
sizin etrafınızda sizden yakışıklı erkekler, onun etrafında da ondan güzel kadınlar var ve olacak.
bunu kabullenmek ve olgunlukla karşılamak en sağlıklısı.
gönlünüz olsun diye, "bence sen daha yakışıklısın" demesi bence çok daha kötü ve çocukça olurdu.

birini yakışıklı bulmakla ondan hoşlanmak veya onunla bir şey yaşamak istemek farklı şeyler.
kız arkadaşınız arkadaşınızı yakışıklı buluyor.
kendi arkadaşlarına da "ay çok yakışıklı çocuk allah için" diyor olabilir.
madem olay bu noktaya geldi, bunu kabullenin.
kıza sormuşsunuz, söylemiş.

aranızdaki bağa güveniyorsanız zaten endişe duymanıza gerek yok.
anlattığınız kadarıyla da güven sarsıcı bir şey olmamış zaten.

ama sıra dışı bir yakışıklılığa sahip değilseniz, cem yılmaz'ın dediği gibi sohbeti "jude law mu, ben mi?" noktasına taşımanız anlamsız.
sahipseniz de anlamsız olurdu ama farklı nedenlerle.

bir konuşma yapmanız yersiz olur. onlara güvendiğinizi zaten belirtmişsiniz, kendinize de güvenin, o sizin kızarkadaşınız, gözünde saygınlığınızı kaybetmenize değecek bi durum yok.

Jux+1 harfiyen katılıyorum

ayrıca rahatsızlığın haksızlığı haklılığı olmaz.
yani gayet normal bir konuşma geçmiş.
kız senden ayrılacaksa ne çocukluk arkadaşına ne başka birine gerek var, beğenmiyorsa veya huyundan suyundan rahatsız olursa ayrılır.
bir de neden sürekli bir kendinizi kıyaslama peşindesiniz asıl bu rahatsız edici. eski arkadaşlara bakıp hangimiz daha bişeyiz diye sormak nedir? o foto olmasa bile sizden yakışıklı milyonlarca insan var. eee? so what?

"hangimiz daha yakışıklıyız" soruyu gerçekten biraz absürt olmuş. kız yine dürüst olmuş, bence birçok insan dürüst olmayıp sevgilisinin daha yakışıklı olduğunu söylerdi. kızın çekinecek bir şeyi yok, kendine güveniyor demek ki ki doğruyu söylemiş.

Bir gün olur da ayrılırsan dostunla kız arkadaşın sevgili olabilir. Onları tanıştırıp samimi olacakları bir ortama sen sokmuşsun. Senin yanında kız arkadaşının dostun da olsa bir erkeğe hoşsun, yakışıklısın demesinin seni rahatsız etmesi gayet normal. Güveniyorum demen de aslında aklına güvensizlik gelmesinden kaynaklanıyor. O öyle bir şey yapmaz diyorsun ama yapar. Kimseye yüzde yüz güvenemezsin. Dost gibi şeyler de 180 derece dönmeye çok müsaittir. Dost dediğin biri yarın büyük bir düşmanın olabilir. Normalde bir erkek sevgilisine sen çekicisin ama şu kız senden daha güzel deseydi o erkek tribin kralını görürdü.

dissendium +1

Dissendium +1

Kadınım, arada cilveleşmek için erkek arkadaşıma böyle sorular sorarım şakasına, “sen bebeğim” demezse gözlerini oyarım. Ha bana göre de sevgilimden başka yakışıklı erkek yok, çok beğeniyorum kendisini. Ama şöyle diyeyim, beğendiğim için sevgilim kendisi, sevgilim olduğu için de yakışıklı buluyorum. Yani karşılıklı.

Sevgilinizle aranızdaki dinamiği bilemeyiz, sevgilinizi de tanımayız.
Bazı insanlar daha tutkulu iken atıyorum bazıları daha net ve ters olabiliyor. Yani sevgilinizin sizi sevme biçimi farklı olabilir. Ancak, sevginiz sizi seviyorsa zaten sizi “yakışıklı” buluyordur. Ben bazı arkadaşlara katılmıyorum, sorduğunuz zaman sizin kırılacağını düşünebilirdi. Belki de bilerek söylemiştir dediğim gibi dışardan iyi gözlemlemek gerek böyle durumlarda. Bana da sevgiliniz ve arkadaşınız aranızda elektrik/çekim olmuş gibi geldi ama bu sadece sizin anlattıklarınız şeylerden kaynaklanıyor belki böyle bir şey yoktur. Bakın bakalım.

Fal dialogu kisinin mesrebine gore degisir kiz icin son derece dogal ve art niyetsiz olan soylem sana ters geliyor olabilir. Foto diyaloguna gelince de kadinlar erkekler bu tarz seylere kirilmaz zannediyorlar. Sen desek arkadasin daha guzel burnundan getirir, ama rahatca kendileri soyleyebiliyor boyle seyleri.

sondan başlayayım. ciddi bir konuşma yapman gerekmez. konuşarak çözülecek bir şey olduguna inanmıyorum.

kahve falı olayı neyse de diğer soruna verdiğin cevap ile birleştirince gerçekten rahatsız olunacak bir durum.

senin bu soruyu sorman saçma olmuş ama belki de bir şeylerden şüphelenip sordun. verdiği cevap çok yanlış olmuş. bir daha asla ikisini bir araya getirme bence.

20 yıllık arkadaşınla aranızdaki samimiyete güvenerek böyle rahat davranıyor olabilir kız arkadaşın. ama aynısını sen yapsaydın ne olurdu bir düşün istersen.

gönül işine mani olunmaz. bence gerek yok karışmanıza. sorduğunuz soru da bence saçma. o mu ben mi nasıl dostluk bu?

İkinizin hattı da aynı şebekeden mi?

@nahtoderfahrung Turkcell ikisi de. Faturalı. Sürümleri bile aynı.

Bence o an senin telefon başka bir baz istasyonu ile haberlesiyor. Telefonların mac adresine göre dağıtıldığı bir baz istasyonu sistemi olabilir. Bu kısmını sallıyorum çünkü sistemi bilmiyorum. ama baz istasyonu kapasitesi nedeniyle atıyorum son rakamı tek olan mac adreslerini reddediyordur o baz istasyonu ve başkasına bağlanıyordur telelefon. Sim kart değişse de mac adresi değişmez. Aklıma böyle bir şey geliyor sadece. Ama dediğim gibi salladım.

Belki olay şudur. Telefondan size ait olanın çekim problemi vardır. Baz istasyonunu yakalayamayınca hız düşüyordur. Açık ve yakın alanda bu yüzden daha iyi çekim yapıyordur. Antende problem olabilir yani.

güzel soru, ancak başlangıç için güzel soru

küçük yatırımcılarda, bu işe kafa yorup pek anlamayan insanlarda bir süre sonra "alıp unutma" fetişi oluyor. sanki her şeyin ilacı alıp unutmakmış gibi düşünüyorlar.

evet eregl çok ucuz. teknik olarak güzel alım yerinde. hatta düzeltilmemiş fiyatlara göre trend desteğinde ve tobo yapma ihtimali var. temel olarak ise defter değerinin yarısında işlem görüyor. uzun vadede kazandırma potansiyeli var

ama yabancı yatırımcı bu kadar satıp giderken, türk lirası dolara karşı tekrar değer kaybetmeye başlamışken ve hele hele altın ve gümüş gibi emtialar ralliye başlamışken eregl alınır mı? ne kadar ucuz olursa olsun başka yerde daha çok kazanç var ise akıllı yatırımcı bu fiyata bakar mı?

hisse.net forumda eregl yatırımcıları şöyle diyordu geçen hafta: cahiller kazanıyor, akıllı yatırımcı kaybediyor. eregl aldıkları için akıllı olduklarını ama dandik hisselere yatıran cahiller kadar kazanamadıklarını iddia ediyorlardı. piyasadan daha haklı oldugunu düşünmek en büyük cahilliktir. eregl yükselmiyorsa yükselmiyor, sebebinin bir önemi yok. trend şu an teknoloji hisseleri ve emtialardan yana.

elbet eregl bir zaman sonra yükselecek, buralar gerçekten güzel yerler. ancak emtialarda daha büyük potansiyel görüyorum. ne zaman eregl daha büyük kazanç vaat eder, o zaman eregl alırım.

ama hiç bir zaman alıp unutmam. trend takip ederim, rüzgar ne tarafa eserse o tarafa giderim.

alıp unutmak ancak temettü yatırımcıları için olur. onun için de risk almayacak kadar yaşlı birisi veya risk almayacak kadar zengin birisi olmam gerekir. henüz öyle birisi değilim. daha çok kazanç peşinde olmak gerekiyor bence.

ama bu kadar bilgi sana çok fazla geliyor ve ben asla takip edemem diyorsan buralar toplamak için güzel yerler. 1-5-10 sene sonra kazançlı çıkabilirsin.

ek: satmasaydım zengindim lafı ile alıp unutmak arasında bağlantı kurmamak gerekir. bu insanlar yıllarca fiyat düşerken hamallık ederler, fiyat yükselip biraz kar görünce satarlar. halbuki trend yeni yükselişe geçmiştir ve asıl şimdi tutmak gerekir. geçen hafta haftalardır gümüş tutan bazıları 4.5 liradan satış yaptılar. halbuki asıl şimdi tutmak gerekiyor, çünkü yükseliş trendi başladı. kısacası alıp unutmak çare değil. çare trende saygı göstermek.

Borsa 2 3 bin lira ile oynanmaz. Borsada en az 50 bin TL paran olacak o zaman yavaştan kazanmaya başlıyorsun.

@dafuq detaylı cevap ve önerilerin için çok teşekkürler, aslında sorum bilgili birine sorulunca fazla genelleme içerdiğini anladım. yani nasıl desem, şu kit satan firmanın hissesini galiba 2 tl de alıp 4 te falan satmıştı. sonra 40 tl yakın ulaştı sonra yine ciddi düştü. ee bunu tutsa elindemilyoner olmayacaktı biliyorum..ben biraz kendim için özelleştireyim dedim soruyu.1-2 bin tl arası aylık bi yatırım bütçesi için hani onu takip edeyim buna zıplayayım. trend şuna kaymış şunların hepsini sat buna yatır yapmak yerine. atıyorum portföyü 4 e bölüp her ay elimde ne kaldıysa alayım diyorum fiyata bakmaksızın. bu sürede de tabiki okuyup araştıracam ama portföyümü bozmadan aklıma yatan yine uzun vadeli yatırımlar olursa 3-5 ondan da köşeye koyarım kafasındayım. hedef 20 yıl sonrası diyelim çünkü.amaç her ay 2 bin tl yatırım yapabilmek, bu bazen kağıt olur bazen dolar vs.

@jack amacım 1-2 senede para kazanmak değil, belki 20 yıl dokunmadan her ay düzenli yatırım yapabilmek. 20 yıl sonunda yatırdığımı alsam da üzülmem herhalde.

k.y dediğimiz bireysel yatırımcının doluştuğu hisse gitmez. hisseyi pakistanda üzeri bile dolu olan otobüs gibi düşün. bu tiplerin gitmesi lazım . yatırım için bist30 denilen xu030 hisselerine girmen lazım ama onlarında hepsi bir değil. grafiği dolara çevirip uzun vadeli bakarsan ne dediğimi anlarsın. mesela pegasus: şuan 238 gibi bir değere gelmesi lazım ki 2013 de halka arz sonrası 20 dolardan alan yatırımcının maliyeti çıksın. nasıl hesapladın dersen, 20 *dolar kuru . tl karşılık*7 yıllık faiz (%70 yazdım kabaca) . yani bunun karşılığı 7 yıl önceki 20 doların şimdiki kaba değeri . işte bunun üzerine hissenin sana kazandırdığı kardır. bence 7 yılın karşılığında o hisse 700-800 olmalı ki kazandım diyeyim. 7 yıl dile kolay ömrün gidiyor. %100 kar ile avunulacak bir şey değil. çok basit anlattım umarım anlamışsındır. birde işin al-sat boyutu var ki o türkiyede daha karlı ama bir o kadar da zor.

Dediğiniz güzel ancak hisse seçme, bilançoları takip etme işi büyük meziyet, zaman isteyen isler. maaşlı çalışanın çok da takip etmemesi gereken şeyler bence.bir süre sonra bi bakarsınız terfi zamanı geldiğinde eliniz boşta kalır ya da ilk krizde verimsizliğinizden dolayı kapı önünde bulunursunuz. Sadece Haftasonu takip ederim diyorsanız ok. O zaman da tüm hayatınız borsa oluyor.

Son zamanlarda inanılmaz bir güruh türedi 3 ayda %80 kazananlar, trend takip edenler orada tobo var burada QM formasyonu var diyenler vs vs.

Size önerim hisse senedi yoğun fonlara yatırım yapın. Siz trend takip edeyim derken amiriniz de sizi takip ediyor birikimlerimi değerlendireceğim derken ortada birikim yapamayacağınız işiniz kalmayabilir.

Önce iş!

Temettü emekliliği diye plan yapanlar var Twitter da mutlaka denk gelirsiniz ufak bir araştırma ile sizin bahsettiğiniz planlamayı yapıyorlar. Siz ne tür kağıt alacağınızdan bahsetmemişsiniz ama planlama olarak kademeli olarak belli başlı kağıtları alıyorlar. Bir kağıtta yüklü milyarda varlık bulundurup köşe olmanız içten bile değil. Mesela 3 ay önce kent hissesi elinizde olsa geçen haftaya kadar tutmuş olsanız köşeydiniz. Ama bir de madalyonun öteki tarafı var “kaybedenler kulübü” yüklü miktarda paranın borsada olması insanı uyutmayabilir. İşin içine duygular karıştığında aynı metaneti göstermek pek mümkün olmayabilir. Profesyonel bir duruş sergilerim diyorsanız buyrun arena orada sizi bekliyor.

@x571 evet anladım, attığın taş ürküttüğüne değsin diyorsunuz ama işte bu işe çok kafa yorup kontrolü kaybetmek istemiyorum. 4 kağıt mı var eline para mı geçti al hemen lotları. bu kadar. ne getirdi ne götürdü çok kritik değil benim için.

@ işle ilgili sıkıntım yok hocam, hatta istesem çok güzel manipüle edebilirim ama böyle bi karakterim yok aksine bu işlerin içine girip sıyırmak istemiyorum.

@creed heh tam düşündüğüm şeymiş, ama işte mesela 3 ay önce kent alsam bile şimdi satmayacam. böyle bi ihtiyacım yok (sallıyorum ama x100 falan vermediyse ve herkes sat demiyorsa).. alacağım kağıtlar aslında düz ne bileyim farklı sektörler eregli olur thy aselsan vs. çok düz düşünüyorum :)

Çok güzel cevaplar verilmiş: Borsa aslında güzel bir pasif yatırım. Dünya genelinde gelişmiş ülkelerin borsalarına bakarsanız uzun vadede borsa endekslerinin diğer yatırım araçlarına oranla daha iyi bir kazanç sağladığını görürsünüz. Ama iş Türkiye borsasına gelince ne yazık ki aynı şeyi söylemek mümkün değil. Endeks genel olarak yükseliyor gibi gözükse de işin içine enflasyon ve kur gibi değişkenler girince başladığınız yere geri dönmeniz olası.

20 yıl sonra yatırdığını alsan üzülürsün bence. 20 yıl vadeli tutarım dersen zaten altın al. Borsada evet iyi kazanç var ama Ereğli grafiğini son 3 yıllık incele mesela getirisi tartışılır. Borsada hisseler bazında yorum yapmak daha mantıklı dönemlik fırsatlar oluyor iyi değerlendirmek gerekiyor. Uzun vade ben tr borsasına yatırım yapmazdım.

Hacı çekeceğin paraya %15 stopaj yapıp kar dağıtımı yapıyorsun. Olay bu. Eğer bunu yapmazsan cezası var tabi incelemeye takılırsan.

@elitoangelito o stopaj yıl sonunda gelir vergimden düşüyor mu?

Gider göstermen lazım. Fiş topla

Kendi şirketinden huzur hakkı al. Sene sonunda da kar kalırsa üç beş yılda bir dagıtırsın veya sermayeye eklersin.

Şahıs firması bu yüzden iyi, kafana göre alıyorsun.

hemen gorunmuyor hocam 20 gun mu ne suresi vardi. hatta hastaneden su an faydalaaya calissam gorunmezsin muhasebeyi falan aratip provize ettiriyorsun. sakincali durum yok. sigortan baslamistir.

İlk maaşın yattığında kesin belli olur.

delik açık olmasa bile bir şekilde varlığı hissediliyorsa, bir küpenin ucunu terramycn'e batırıp kulağın (bir zamanlar) delik olduğu yere bastırın yavaş yavaş.
bazen önde değil arkada hissedilir, oradan da deneyebilirsiniz.
ucunu azıcık da olsa sokabilirseniz küpeyi döndüre döndüre, çevire çevire açarsınız.
ama biraz zaman alabilir, hemen yapmaya çalışmayın, yara olmasın.
kapalı olma durumuna göre birkaç dakikadan, birkaç saate kadar açılır.

açılırsa da küpeyi bırakın iki gün orada kalsın, yine terramycn sürün.

eczaneye gidin aynı yerden hemen deler.

zaten doğrusu bu. sınava hazırlanırken çalışmak :D

Genel kültür/yeteneğe sadece gireceksiniz tüm gününüzü, haftanızı sınava ayırmaya gerenk yok

Eğer sağlam bir çalışma disiplininiz varsa çalışılır

Daha önce sınava hazırlandıysanız olur. Yani ben oldurmaya çalışıyorum. Dört sene önce ekstra başka bir işte çalışmadan yalnızca kpss ye hazırlandım. Şimdi sabahları bir lisede çalışıyorum, öğleden sonra üç gün dershaneye gidiyorum. Bir aydır yapıyorum bunu ve şu zamana kadar çok zorlanmadım.

Ne iş yaptığına bağlı. Aynı sorundan ötürü evelki gün istifa verdim.

isine bagli. sabah 8 aksam 5, pazar gunlerin de tatilse calisirsin.

kadınlar yapı itibariyle daha kırılgan oldukları için istemsizce güvenecekleri bir yer ararlar. o yüzden sığınma anlamında allaha yönelirler.

duydugum en sacma genelleme.

soruya cevap olsun: kadınlara daha cok dini egitim verilmiyor.

toplumun çarpık ahlak anlayışı kadın cinselliğinin kısıtlanması üzerine kurulu.
içinden dindar olmak gelmese de dindar görünmek birçok kadın için daha ahlaklı görünmek, daha tercih edilebilir olmak, daha az tacize uğramak anlamlarına gelebilir.

maalesef çoğunluk olarak erkekler kadar yoğun düşünebilen varlıklar değiller. kendi iradeleriyle tanrının varlığı veya yokluğu hakkında bir karar verebilmeleri mucize gibi bir şey. düşünmeden en yakınları ne diyorsa onu kabul ediyorlar. düşünmek zor geliyor.

@sinek kral +1

Ailelerinin, toplumun onayını almak daha kolay.
Dindar olunca daha doğrusu "dindar gözükünce", bazı insanlar tarafından "bacımız" gibi kabul gördükleri için daha az tacize uğruyorlar.

Mesele bu kadar basit değil. Kur'an kursları 30-40 yaş üstü manevi tatmin arayan kadınlarla dolu. Niçin 30-40 yaş üstü erkekler Kur'an kursuna gitmezken, kadınların böyle bir ihtiyacı ve yönelimi var? İndirgemeci bir bakış bu soruya geçerli bir cevabı zor verir.

dindar biriyim, kimsenin baskısı yok üzerimde. kimse beni beni beğensin az taciz etsin diye de dindar değilim ki, dindar kadınları sevmeyip tercih etmeyen de bir o kadar erkek var toplumda o yüzden bu görüşe katılmıyorum. kaldı ki eşim hiç istemiyor böyle olmamı.

sadece en zor zamanlarımda zor süreçlerimde hep ALLAh'tan yardım istediğimi farkettim. o yüzden onu anlamaya çalışıyorum, bize emrettiği şeylerin dışına taşmamaya dikkat ediyorum. değişik bir huzur, bence herkes tatmalı bunu. tamamen gönlümden geliyor. ailemde hemen herkes söylemek istemiyorum ama yani öyle. inşALLAH ALLAH hepimizi affeder.

din güzel kokular aldığım bir bahçe gibi geliyor bana. içinden çıkmak istemiyorum.

Garip bir cevap olacak belki ama erkekler daha çok şeylerinin pesinde ya afedersiniz ondan da olabilir. İnançlı olmak demek bi kere uçkuruna sahip çık demek çünkü zina büyük günahlardan. Evlilik dışı cinsellik yaşama diyen bir din ve dindarlik tabiki çoğu genç erkeğin işine gelmiyor. alkol tüketimi de kızlar erkekler kadar içmez içen çevresi olmaz. Erkek arkadaş çevreleri kız çevrelerinden daha bozuktur genelde ve birbirini dindarlığa doğru değil de tam tersine etkileme daha çok vardır. Dini ve aileden gelen hassasiyetler ile bazı şeylerden uzak durani aşağılama kınama vs. O yüzden muhafazakar dindar ailelerin bile kızları oğullarından daha dindardır genellikle ve genelde ailenin oğlunun dışarıdaki yaşantısından çok haberi yoktur.

Daha duygusal oldukları içindir.

Ama ben sahsen kadınların daha dindar oldugunu sanmiyorum.

cevap çok basit: çünkü hangisi olursa olsun dinler her daim en çok kadına kısıtlama koyar, en çok kadını korkutur, en çok kadına görev yükler, en çok kadına günah yazar. hangi din olursa olsun o dinin kurallarına göre yaşamak her daim kadın için daha zordur. hal böyle olunca tarih boyunca kadın daha fazla korkutuduğu için ya da kadına daha fazla görev verildiği için doğal olarak daha çok iç içe olmuştur kadınlar.

sahi tanrı ya da allah ya da hakk, yaratıcı deyince cinsiyetini ne olarak canlandırıyoruz gözümüzde? cevabı hepimiz biliyoruz. bundan dolayı kadınlar daha dindar olmak zorunda

Dindar olduğunu nasıl anlıyorsunuz peki?

Yukarıda bir arkadaşın dediği gibi türban ya da baş örtüsü taktığı için mi? Kıyafetiyle mi dindar olduğunu anlıyorsunuz?

Erkeklerde kıyafet ile bu durumu anlamak çok zor +1

Ofis dışında olduğum zamanlarda vakit namazlarını camide kılmaya denk getiririm, küçük ilçe ve semtlerde değil de özellikle kalabalık ve merkezi yerlerdeki camilerde sıradan kıyafetle, spor veya iş için giyilmiş takım elbiseyle erkeklerin namaz kıldığını görebilirsiniz.

Hatta ve hatta top sakallı, küpeli, nadir de olsa dövmeli bile denk geliyor sık sık.

Bence de mantıklı bir genelleme değil.

bu soruya neden tepki verildiğini anlayamıyorum.
benim de gözlemim kadınlar spiritüel şeylere daha ilgili.
fal, burç, kişisel gelişim vs olaylarına kadınlar daha ilgili.
yapıları gereği böyle sanırım.

genellikle ev hanımları böyle çünkü hayatın gerçekleri ile daha az karşılaşıyorlar. dinin baskın olduğu daha kapalı bir çevrede yaşıyorlar.

sorun baştan hatalı. kadınlar daha dindar ya da daha dine düşkün değil.

Sene 2020 olmuş, hala kadınlar erkekler kadın yoğun düşünemiyor vs diyen saçmasapan fikir üreticisi insanların olduğu bir toplumda yaşanıldığı için sabır, irade, koruma gibi alanlarda yüce bir varlığa sığınma ihtiyacı hissediyor olabilirler.

Datanızın nerden geldiğini bilmek gerek bence önce. Sizin kişisel gözleminiz mi bu? Belki hayat tarzınız bunu çoğunlukta görmenize sebep oluyordur. Benim etrafımda tek bir dindar insan yok mesela, benim genellemem de "bu kadar çok ateist varken dinlerin hala ayakta kalması nasıl mümkün?" vs olabilirdi bu durumda.
Eğer bunu gösteren bir araştırma falan varsa ona göre konuşalım.
Ama Gretchen McCulloch "Because Internet" kitabında bir bilgiden bahsediyor; twitter'da yapılan bölgeler arası, uzun süreli bir çalışma kadınların "internette popüler olan kalıplar/cümleler/kelimeleri" daha çabuk kapıp yayıyorlarmış. Bunun gibi istatistiksel bir veriyse (dini kurslara katılanlar, ilahiyat okuyanlar, bir formu X din mensubu olarak dolduranlar vs) bilemiyorum.

kadınlar daha dindardan ziyade dindar kadınlar daha uçlarda yaşıyorlar dini diyebilirim ama uç örnek olabilir.
genellemene katılmıyorum kadınlar pek dindar değil benim gözümde çevre ile alakalı olabilir

klasik

sürekli şarj etmek zorunda kalacağınız bir saat bence kullanışsız. o yüzden akıllı saat tercih edecekseniz pil ömrünün uzun olmasına dikkat edin.

Akıllı saatin ömrümün klasik saatten daha kısa olduğunu düşünüyorum. Bir klasik saati ömür boyu kullanabilirsiniz ama akıllı saat teknolojideki gelişmeler, yazılım güncellemeleri vb. yüzünden daha çabuk eskiyecektir.

akıllı saat + klasik saat.

ama gerçek bir akıllı saatten bahsediyorum. o da samsung watch. diğerleri saat gibi görünen şeyler. 1500 den başlıyor iyi bir akıllı saat. ama 500 liraya normal saat bulabilirsin. bir insan bu işlere ilgiliyse 2-3 saati olmalı.

akıllı saat kullanışlıdır ama çok çabuk eskir. kullanışlılığı çok kısa sürer.

klasik saat kullanışlılık açısından zayıf olsa bile asksesuar olarak kullanılır. ayrıca dayanıklı bir şeyse çoluk çocuğa miras bırakılabilir. pahalı bir şeyse değer kaybetmek yerine değer kazanabilir.

ayrıca ikisinin arası da mümkün. casio eqb serisi klasik gibi görünür ama kendini telefondan gelen bilgi ile güncel tutar. güneş enerjilidir. pili bitmez.

Bu saatten ne beklediğinizle alakalıdır. Şahsen ben asla akıllı saat filan takmam. Onun yerine ruhu olan bir otomatik saat alır yıllarca kullanırım.

Klasik saat

Akıllı ssat de neymiş klasik varken

yazdırma alanı seçip, sayfayı ona göre ayarlayabilirsin.

Görünüm > sayfa sonu ön izleme

Orada sayfa sınırlarını ve basılacak kısımları görürsün, ona göre ayarla. Eğer sıkıntı buysa.

sığmıyor mu, küçük mü geliyor ben anlamadım.

başta yayılmıyor, yarısı boş çıkıyor demişsiniz, sonda da sığmıyor demişsiniz.

anladığım kadarıyla normal hali sığmıyor ama sığdır dediğinizde ise minnacık çıkıyor yazılar. sığdır demek yerine yüzdesini manuel azaltarak gidin. %100'den %90'a sığmazsa %85'e gibi. deneye deneye gidin. bir de kenar boşluklarını sıfır yapın.

Excel de sayfanin altında boşluğu da sayfadan kabul ediyor halbuki orası boş. Şöyle anlatayım excelde 55. Satira kadar veri var ama ciktiyi 75. Satıra kadar alıyor

Excelde sag altta sayfa görünümü kısmında 3 tane secenek var, oradan sayfa görünümlerini mavi çizgilerle belirten kısma tıklayıp boş sayfayı dahil etmeyecek şekilde yukari doğru kaydırın ki boş sayfa gereksiz yer kaplamasın ve çıkmasın. Hah yani o mavi kisim sayfanın sınırını gösteriyor onu 75. satırdan 55. satıra çekeceksin. Umarım anlatabildim.

yazdırmak istediğiniz hücreleri tarayıp; düzen - yazdırma alanı belirle butonuna basınız

forum.donanimhaber.com

Yedeklemeye video ve medyayı dahil etmemissindir.

itfaiye geliyor haber verirseniz

raid cok ise yariyor. koyde esek arilarini bile onla olduruyordum. gece vakti icine raidi basin. sonra yuva deligin icindeyse deligi sopa gibi bir seyle tikayin.

Kovan çok büyük değil. İtfaiye gelir mi bilmem.
Raid sıkma işini bu gece yapayım en iyisi

raid yetmezse k-othrine. denendi onaylandı.

Arıları öldürmeyin. Arıcılarla konuşup yardım isteyin bence.

Lütfen arıları öldürmeyin. Arıları @hep mutlu olmak istedim'in dediği gibi kaçırdıktan sonra, kovanı alırsınız oradan. Başka yerlere giderler. Hemen ilaç basalım, öldürelim, yok edelim işine girmeyin. Her ilaç, her pestisit, dönüp bizi buluyor günün sonunda. Kendiniz için yapmayın en azından.

Rez. Aynı dertleri yaşıyorum

yine dahiliye ve endokrinolojiye gitmeniz ve sorunun nedeninin tespit edilmesi lazım. soruna göre dahiliye müdahale eder ya da dermatolojiye yönlendirir.

tiroid testi yaptırdın mı hiç? önce sağlık ocağına aç karnına gidip tahlil yaptırabilirsin. ya da doğrudan endokrinoloji.

Aynı sorun abimde de var doktoru bi ilaç verdi terlemesini kesti. Tabi içmeyince başlıyor su gibi ter atmaya.

Tiroide ek olarak günlük çözümler için adaçayından ve -mümkünse fırınlanmış- patlıcandan yararlanabilirsiniz.

Triod, gizli şeker. Bu ikisinide kontrol ettir. Olmadığından emin ol.

geçerli olan herhangi bir puanla başvurabilirsiniz, sonradan girip düşük almanın 100 liradan başka zararı olmaz.

120 lira olacak o

istediğiniz puanı kullananilirsiniz.

Başlangıçta bu şekilde olması daha iyi olur gibi geldi bana da. Ağır spor olmasa bile vücudun o sisteme alışması için zaman geçmesi gerekecek. Üstüne, haftada 2-3 gün yapayım, hayat boyu devam edeyim düşüncesindeyseniz, ilk baştan bu kadar yüklenip soğumanın da bir anlamı yok gibi.

Saçma değil, aksine mantıklı.

yanlış. 3 gün spor 1 gün dinlenmede zaten 3 gün art arda aynı kas grubunu çalıştırmazsın. ama 1 gün spor 1 gün ara o kadar ekstrem fayda sağlamaz. yani yapmak için yaparsın.

mantıklısı bu zaten.

Bunla oyunların anasını ağlatırsın kardeşim.

SSD ve ram ile uçurur bilgisayarı.

buna bu kadar para verilmez 3000 serisi çıkmışken biraz araştırın isterseniz.

Oyun oynanmayacaksa, normal masaüstü kullanım hedefleniyorsa hiç böyle bir işlemciye gerek yok. Giriş seviye bir işlemci ve sağlam ssd yeterli.

daha çok bilimle kurtulabilirsin.
ingilizce biliyorsan:
www.psychologytoday.com

Şu kitabın pdf'ini bulursun, tavsiye ederim: Rebecca L. Stein, Philip L. Stein-The Anthropology of Religion, Magic, And Witchcraft

Türkçe Dr. Freud'un "Günlük Hayatın Psikopatolojisi"ni okuyabilirsin, konuya bir başlangıç olabilir.

Bu konuda o kadar çok yazılmış, düşünülmüş şey var ki. Yaşadığın ve sana garip gelen her şeyin bilimsel bir tanımı, açıklaması var. Hayatta sana dışarıdan gelen bir işaret yok, bu düşünce tarzı sana çok zarar verebilir. Dikkatli ol.

Tanrı bize o kadar işaret yollamaz. Her şeyi bir işaret olarak algiladığım ilişkilerde hiç basarili değilim. Sana da tavsiye etmem

Bu inanclariniz aşırı durumdaysa bir uzmana başvurun.

Evli olsaydınız ve çocuk yapmayı deniyor olsaydınız bir nebze normal derdim ama şu haliyle normal degil.

Yüksek ihtimalle kaygı bozukluğu var, belki henüz başlangıç aşamasındadır.

"saçma batıl inanç örneklerim de var" - Temel nokta burası zaten, irrasyonel oldugunu idrak etmek, farkına varmak. "Bu düşünce rasyonel değil", üzerine düşünmeye, evham yapmaya değmez diye kendi kendine telkin işe yarayabilir belki. Bir de bir uzmandan destek alınabilir.

Penti’de kadınlar için meme ucu silikonu var, yapıştırıyosun elbiselerden belli olmuyor. Deneyebilirsin bence.

Aynen ondan al. Kullanmaya çekinme. Sorun olmuyor

Kalıcı çözüm olmaz mı arkadaslar bıçak altına yatmaya hazırım

basit bi ameliyatı var
ertelemeden yaptırın

saçmalama be belki karın sevgilin cok sevıcek niye kesiyosun:D

meme ucu kapatıcısı +1

Fark etmez. "Contrary to popular belief, you don't need to prime a new lithium-ion battery. This means you don't have to fully discharge and charge the first cycle of the battery. Lithium-ion batteries have maximum capacity available from the beginning and the 1st charge is no different to the 10th charge."

Kafana göre takıl.

Bu bataryalarda ana fikir telefonla aynı. sıfıra düşmeden şarj etmek. Sarjdayken kullanmamak. Bunların bir dolum ömrü var. Onu geçmeye başladıkça ömrü kısalıyor.

fulleyin. bir zarari yok.

evde sürekli full halde bir powerbank olsun. ne olacagi belli olmuyor, cok acil durumlarda hayat kurtarici olabiliyorlar. iste bir saglik sorunu olur acil cikilmasi gerekir evden, afet olur gibi.

bizzat 3 ay önce cok önemli bir anda isime cok yaradi, bir gün öncesinde sarj edip etmem konusunda kararsizdim. iyi ki etmisim, yoksa göt gibi kalacaktim hastanede.

evet

evet. ki butun benzincilerde yazar bu.

evet yoksa ariza isigi yakabilir arac.

bunun sorulmasi bile garip. abi nedir bu heyecan, bu adrenalin arayisi?

edit: anlasilmamis sanirim. tabii ki stop ettirmek lazim, motor calisirken benzin doldurmak gibi bir manyakligi ancak mad max fury road'da elemanin agziyla motora benzin puskurttugu sahnede gordum bugune kadar.

@fortisvita +1 benzin yanıcı bir sıvıdır. herhangi bir kıvılcımda alev alabilir. araba yansa sıkıntıl olmaz diyorsan gerek yok stop etmeye.

Ben bir kez farkında olmadan, stop etmeden benzin almıştım.

soruya direct cevap değil ama;

bir arkadaşımın bebeği sadece arabada uyuyordu, o da bir benzinci ile anlaşmıştı, koca anadolu yakasında sadece o benzinci kabul etmişti araba çalışırken benzin koymayı
2 sene sürdü bu, kimseye birşey olmadı.

Ama benzinciler kabul etmiyorlar, "olası" bir sorun durumunda o riske girmek istemiyorlar.
Sorun Olma şansı 1000 de 1, sonuçta motor hala çalışıyor, kıvılcım atabilir, neden risk alacaksın ki? kapat arabanı al adam gibi işte.

Dubai'de cogu insan stop etmiyor arabayi. Keza amerika'nin belli bolgelerinde de durum boyle.

Burda da bir kac kere stop etmeden aldim kimse de bir sey demedi.

Kardeş o değil de tüm benzin yuklemelerini bebek arabadaykene mı denk getiriyor. O nasıl laf :d

benzin alırken arabanın stop edilmesinin sebebi can güvenliğiniz değil benzinin çok pahalı oluşundan kaynaklı

2 senede anca yazar olursun

ben aylarca girmemiştim sonra girdim baktım ki yazarım.

deme la sabah 44 bindi şimdi 43 bin oldu ama

yıllardır okurum ekşiyi ama hiç yazar olmak istememişimdir şimdi şu muameleye bak ya 40 bin kişiyi mi beklicem ben

ben 1 senedir 7 ila 6 bin arasında gidip geliyorum.

ben bir keresinde 12 bindeyken yazar olmuştum. ayrıca yeni açtım bir tane, bir gün bakıyorum 45 binde, öbür gün 42'ye iniyor. sonra diğer gün yine 44'e çıkıyor. çok anlayabilmiş değilim.

Aylarca girmemişte yazar olmuş. Tabi 3 ayda, aylarca demek ama 90 gün girilmeyen hesap donduruluyor. Üstelik sıradan da düşüyor. 2012 den beri bir hesabım var. Bu yüzden kaç kere sıradan düştü. Girmeyi unutuyorum :d

JackDanielSparroww moderasyona mesaj atarsan eğer, moderasyon tarihçesine bakıp dediğin gibi 3 4 defa 90 gün süresinden hesabının bloke olduğunu görürlerse, hemen yazar yaparlar seni.

benim de öyle olmuştu mesaj attım moderasyona, dedim böyle böyle arkadaşım, yok yani durum böyle böyle, çaat bi baktım sabaha yazar yapmışlar.

ilk 10 entry yazdığımda 35 binlerde falandım, aradan 1.5 sene geçti 11 bindeyim.

yok.

Başlığı atsana

?a=caylaklar yazınca sadece bugün çıkıyor nedense

@jack ben de o kadarını buldum, tümünü gör deyince de yazarlarınki çıkıyor, bi türlü çözemedim :) başlık önemli değil herhangi bir başlık olabilir

Bu soruyu reddit'te ve başka birkaç sitede daha görmüştüm. Hepsinde Bill Russell en çok oy almıştı, bence de en doğru isim o. 13 sezonda 11 şampiyonluk ve sayısız rekor. Daha iyisi yok!

nasıl bill russel ya. :D
nasıl nba izliyorsunuz.
micheal jordan
sonrasında lebron ve kobedir.
neden dersek. istatistik ve oyun anlamında lebron ve jordan bambaşka bir seviye oyun oynadılar. orası ayrı.
jordanı özel kılan bir şey var. jordan nba 'i tek başına taşıdı. nba bugün bu hallere onun sayesinde geldi. basketbolla alakası olmayanların bile bildiği isimdir jordan. bill russeli kim tanır.

JackDaniel güldürdün valla :D Bayılıyorum böyle okuduğunu anlamadan başkalarına giydirmeye çalışan insanlara. Gecen neşeyle dolsun.

Çok tartışılır ya net bir cevabı olamaz tabi. Ama Jordan yakın geliyor bana da. Aşırı çalışkan en başta.

tartismasiz jordan.
sonra da kareem abduljabbar.

Michael Jordan ve Kareem Abduljabbar ikilisi sanırım en çok göze batanlar ama Jordan bir adım öndedir çok büyük ihtimalle.

'En çok' kısmı konusunda değil iddiam fakat Larry Bird'ün de insanların bir an aklından geçebileceğini düşünüyorum. Çünkü gördüğüm kadarıyla, çok sevilen bir figür değil ama "Yiğidi öldürelim ama hakkını yemeyelim." diyen çok olduğundan, sanırım ona da duyulan ciddi bir saygı var.

benim için dennis rodman

Bence semih erden

Neresi komik bilader. Neyi anlamamışım. Adam Bill Russell diyor ben de değil diyorum. Sorun ne?

Soru en iyisi kim değil de en çok saygı duyulanı. Orayı netleştirmek lazım.

Bill Russel ve KAJ ile beraber Larry Bird ve Tim Duncan'da yazılabilir belki. Jordan'da tabi ki orada.

Aktif olarak oynadığı için Lebron'un kutuplaştırıcı etkisi devam ediyor ama bundan bir 10 sene sonra ben kesinlikle bu isimler kadar saygı değer olacağına inanıyorum. (Benim gözümde zaten öyle de, genel kanı da bu yönde olur.)

En iyi ile ikisi benzer ilişki de. Saygı ve iyi en iyi birlikte olur. Dediğim gibi en saygı duyulan adam tanınir. Bilinir. Bill Russell i NBA takip etmeyen adam bilmez. Ama Jordan öyle değil. İlla alt yazı geçmemiz lazım sanırım. Bill russela saygı duymak nedir. Sıfır kuralin olduğu bir yerde oynamış biri.

yuh! resmen bunu sormaya gelmiştim aynı şeyi yaşadım ve bu ay felaket kötü geçti.bende şiddetli kasık ağrısı yanında bel ve kalça ağrısı da var sürekli voltaren sürdüm 4 gün sürdü bugün hafifledi. siyatik ağrısı diyeceğim ama kasık ağrısı da eklenince kafam karıştı hatta apandisit mi diye de düşündüm. yumurtalık kistinden şüphelendiğim için cuma kadın doğumdan randevu aldım.

@lesfeuillesmortes Ben de cuma randevu aldım, bu da tesadüf olmuş, kaç yaşınızdasınız ? yaş ile mi alakalı acaba zamanla ilerliyordur vs

maya diye uygulama var, regl takvimi aslında ama yumurtlama dönemine göre her gün vücudunda olabilecek ağrı, sızı, sivilce olasılığını da söylüyor.

31 yaşındayım evet sanırım yaşla ve çocuk doğurmamakla da alakası var okuduğum kadarıyla. eskiden bu denli ağrılarım olmuyordu, en azından regl döneminin sonunda ağrılarım da bitiyordu ama 2-3aydır regl sonrası bu ağrıyı çekiyorum.

Yanımda bir kız arkadaşım var. Çocuk doğurmakla alakası olmadığını çünkü bende de olduğunu söylüyor

oluyor.
bazen oturup kalmamiyorum bile, bunu yaparken inanilmaz agriyor. normal demisti doktorum uzerinde durmadim o yuzden.

yumurtlama döneminde ağrı normal sanırım. mens dönemi kadar şiddetli olmasa da benim de ağrım ve lekelenmem oluyor zaman zaman yumurtlama döneminde. doktor normal demişti.

hakikaten böyle bir tehdit yok.
xiaomi al

dilersen arama çubuğuna 'xiaomi' yazıp aratarak önceden yazılmış pek çok şeye erişebilirsin. insanlar defalarca xiaomi memnuniyetini belirttiği için artık yanıtlamak istemeyebilir.

huaweiyi ile ilgili karar bildiğim kadarıyla ertelendi
ayrıca huawei yıllardır kendi yazılımının argesini yapıyor yakında yepis yeni süprizler çıkabilir
ben senin yerinde olsam xiaomi alirdim

Ben kullanıyorum 6 aydır Xiaomi bir yamuğun görmedim daha. Taş gibi. Hızlı akıyor. Tasarım güzel. Tavsiye ederim

Huaweinin şu ana kadar çıkmış tellerini alabilirsin. Sonuçta Google desteği olacak. Bundan sonrası için emin değilim. O yüzden huawai al.

abooow başlığı okuyan yardırmış geçmiş. babuşlar siz hiç okumuyor musunuz la? ben ne sordum millet neler yazmış :D

Trump'a sormadığın sürece o tehdidin varlığını onayabilecek veya reddedecek kimse yok, dolayısıyla biz tercübelerimizi aktardık, hata etmişiz kusura bakma.

Bir duyuruya da yazmıştım, buraya da yazayım. Xiaomi Huawei kadar r&d'si, kendi işlemcisi, farklı servisleri filan olan bir şirket değil. Ayrıca diğer Çinli markalar Huawei, Oppo, One Plus gibi ABD pazarında da değiller. Bu nedenlerden ötürü Huawei kadar büyük bir tehdit değil.

Ayrıca Qualcomm'un da en büyük müşterisi konumunda. Huawei kendi işletim sistemi Kirin'i kullanıyor mesela.

Xiaomi'yi daha çok parçaları biraraya getirip harika cihazlar çıkaran firma olarak nitelendirebiliriz. Ekosistem ürünleri de cabası.

Vergilere rağmen Türkiye pazarında muadillerine göre halen daha ucuza telefon satıyorlar. Mesela Oppo pop-up'lı cihazı Reno'yu 4999'a satıyor. Snapdragon 710 var. Xiaomi ise bugün pop kameralı mi 9t'yi tanıttı. Snapdragon 735'li fiyatı ise 3999.

Ezcümle Xiaomi candır.

sarı ya da kırmızı olmasın da

toprak renkleri olabilir

turuncu, mor

Metalik tonlar uygun olur.

morlar, mavinin bazı tonları, metalikler olur.

bazı pembe tonları da olur.
morumsu bir pembe ya da fuşya iyi kullanılırsa güzel olur.

Pudra rengi, toz pembe gibi açık pembe renkleri düşünebilirsin.

Kıyafeti üzerinde görmesekte bir şekilde gösterseydin yani

Gümüş rengi kullanabilirsiniz. Altın da olur. Tek bantlı bi sandalet mesela.

tabii ki krem rengi. ilk aklıma gelen

Beceremiyorsan geçmişi temizle

Yok hayır geçmişi boş zaten kullanmadığım bir hesap. Sadece benim cihazın böyle bir tıklamama sıkıntısı var. Bilgisayarda her şey normal ama safaride niye bu sıkıntı oluyor çözemedim. Giriş yapılıyken sözlük okumayı sevmedim sadece eheh
Zaten sorduğum şey hesap uçurma falan değil sadece çıkış yapma

Saf su satılıyor çok ucuza. Parçacılarda vardır. Bir iki litre al. Motor en az bir iki saat kapalı kalmışken doldurursun. Motor sıcakken su koyma. Zaten kapağı açtığında neden koymaman gerektiğini güzel bir yanıkla anlarsın. Dikkat.

Ha bir de hazır antifrizli sular da var.

tr.mobil-ancillaries.com şunların ready mix'lerinden birini al geç.

hocam bilmiyorsan o işe hiç girme ya. ben denedim bir sürü yanık/kesik yaram oldu.

Kışları soğuk bir yerde yaşıyorsan antifrizli su koy. Değilse saf su koy. evde işte bir yerde klima varsa ondan akan suyu da koyabilirsin.

Teşekkürler herkese benlik biley değilmiş. Servise götüreyim ben onlar koysun para alırlar mı ki bunun için. Sanayiyle falan hiç uğraşan biri değilim.

Antifriz sadece soğuk için değil sıcak için de gerekli. Suyun donma ve kaynama noktalarını birbirinden uzaklaştırıyor.

herhangi bi benzncide hallderler. saf su ekle daha iyisi icindeki renge uygun antifiriz eklemek. 2 dakikalik islem gayet kolay.

Belli bir mesafeye kadar yatırılması lazim zaten. Ama abartmakta olmaz. Dengesiz birine denk gelirsen kaldırmaz da. Uğraşırsin. Zaten olay bitmiş gitmiş. Salla gitsin

koltuğu yatırmaya hareketlenince dizinle aban öne doğru. Bir süre uğraşıyor sonra bozukmuş falan deyip vazgeçiyor.

midem bulanıyor her an kusabilirim de bir dahakine. biraz da öğür, dimdik yapar koltuğunu.

belli bir mesafeye kadar yatirilabilir,

sonuna kadar yatiriyorsa evet basiklik oluyor arka tarafta ama arkadaki tv izliyor diye de kusura bakmasin ben yarim yatiririm

ben ondeki cok yatirmaya basladiginda dizimi dayiyorum bir yere kadar yatirabiliyor, ben de az domuz degilim

kavga eder yatırtmazdım da haklı gibi geldi kadın. ama 2 taraf için de sorun. yatırılsa bir dert yatırılmasa bir dert. bir dahaki sefer nasıl tepki vereyim diye soruyorum. ona göre diretebilirim ama haksız da gelmedi. sonuçta yatırılsın diye üretilmiş. o yüzden sonra bir şey demedim.

Yarımın üzerinde yatırdıysa öküz. Dizinle sürekli koltuğuna vurup rahatsız etseydin keşke.

Madem kıçını ağzına sokuyo, o zaman dilinin sıcaklığını seve seve hissedecek.

Ben hiç sevmem koltuğunu yarımdan fazla yatıranları. Hep en önden bilet almaya dikkat ederim. Veya orta kapının hemen arkasından.

ben dizimle engelliyorum, ama yatiia bulunduysa oksurup hapsirirdim öne öne

Böyle bir durumda öndekine koltuğunuzu biraz kaldırın dedim oda öndeki de indirdi napiyim dedi. e söyleyin dedim, eleman söyledi sonra hepimiz bir nebze de olsa daha rahat yolculuk yaptk. kıssadan hisse, söyleyin.

Eğer gündüz vakti ise biraz tartışmalı bir durum ama geceyse insanların zaten fazlasıyla rahatsız şartlardaki uyuma ihtiyacı tabiki diğer yolcunun film seyretme ihtiyacından önceliklidir. Gece vakti öndeki yolcu koltuğunu yatırmasın diye dizini dayayacak kadar -kibarca söyleyeyim- onursuz kişi yoktur herhalde, varsa da zaten birgün yaşı ilerleyip roller değiştiğinde yaptığı çirkinliğin farkına varacaktır.

Artıma
1500 ü ver rahat et tasarruf et
İhlas

lifetech 11 aşama 700 tl.

kullanıyorum. sorunsuz.

Arıtma su al. Şu filtrelerin hepsinin değişimi geldiğinde öten türden. Sonra 2 sene yetecek filtreleri al. Arkana yaslan. 1 haftada tadına alışırsın.

hiç birisi . brita en iyisi . gimdes damacanaları değerlendirmişti -2000 çıkan su vardı . onu görünce hazır su almayı bıraktım. arıtmalar da suda ki herşeyi alıp götürüyor. senin ihtiyacın olan şey sudaki klor ve kokunun gitmesi . 1 yıldır kullanıyorum memnunum .

Brita diyen saçmalamış , brita arıtmanın yanına yaklaşamaz .

mali kısmını bilemem de damacana testinde eksi milyon çıkan su var diye arıtmaya geçmek komik geldi. testte başarılı çıkan markalara yönelince sorun kalmaması lazım mantıken.

Muharrem ince gibi biter.
Hile hurdayi oy çalmak gibi varsaymayin zaten. Toplumu kargaşaya sürüklemek, PKK'ya yanlayip karşı tarafı terörist diye nitelendirmek kumpas kurmakta bir hiledir. Zaten bunlar olmasa nasıl kazanacak akp? AKP'ye oy vermeyen adam bu saatten sonra akp vermez. Ama AKP'den vazgeçme yıllardır var olan durum.

Mobil edit:illa suv olmasına gerek yok. Öyle denk geldi açtım başlığı.

Pek anlamam ama bozuk yol, ekonomik deyince aklıma hep duster gelir (ama ciddiye alma tabi benim dediğimi çünkü hiç anlamıyorum)

Suv'lar aslında şehir içi araçları ve göründüklerinin aksine bozuk çukurlu yollarda pek de konforlu değiller (premium yeni modelleri saymiyorum tabii). Çünkü yuksek olduklarından mecburen biraz gergin süspansiyonlara sahip oluyorlar. Yani öyle suv aldım patır patır çukura girerim diye düşünmeyin, hem size hem arada yazık olur.

Sizin yerinizde olsam söylendiği gibi Duster alırdım. Geniş yanak büyük lastik, ucuz, çok geniş değil ama iç hacmi büyük, bagajı kocaman, BMW ile kıyaslanmaz ama makul derecede güvenli. Zaten ortalama hızınız 30 falan olsa gerek.

Kullanıcılar kadın olmasa direkt kamyonet alın derdim. Onunla korkmadan çukura da girersiniz.

Yollar bozuk ve dar diyorsun. Az yaksin diye Aracın motorunu küçültsek çekiş sorunu yaşarsın. SUV araç alsan onun gibi yakar zaten. Hadi onun altında yakan bir araca geçtin. Onu amorti etmesi 3 yılı bulur. 3 yıla kim öle kim kala. Ayrıca model onersek alacağın arabanın sağlam çıkması da şüpheli. sağlam araba bulmak zor.Alıştığınız şeyden vazgeçerken bunları da düşünün.

Nissan x-trail

Peugeot 5008

Renault kaleos

Aradığınız araçlar bunlar. 200-250 bin bandındaki. Ben en çok x-trail i beğenmiştim bayiiye gidip bindigimde. ama en havalı olanı 5008 dışarıdan bakıldığında. 2018 2. El modellere bakabilirsiniz. Çünkü hepsi 2018de yeniledi yeni kasalarını. 2019 da 2018'in makyaj hali sanırım.

Peugeot onermem fransiz direk pahali. Renault tutulmadi satarken sorun yasaman muhtemel. Nissan da sandiktir.

Discovery falan da onermem gereksiz hepsi. Toyota bakin.

Ote yandan yazdiklariniza gore az yaksin cabuk kacsin diyorsaniz duster alin. Kaza yapilacak bir yol degilse duster alin diyeyim yine de. Yoksa daima toyota.

Suzuki vitara

Amarok aventura.

Porsche SUV motoru ve şanzımanı var ama ÖTV yok :) 1.5 milyon lira yerine 200 bin liraya 4x4 araba.

Bozuk yol vs diyorsunuz... Qashqai, Renault, Peugeot hatta Tiguan vs bunları geçin. Sırf SUV ye benziyor diye 4x2 130 beygir binek arabaya SUV parası vermeyin.

Mevcut araç üstüne 10-15 bin bütçe var demiş. Milyar trilyarlık arabalar önermişler.
Sanırım sandero stepway ve duster dan başka araba uymuyor size. 4x4 olursa duster işinizi görür bence ve de yükseklik olarak. Ama konfor beklemeyin çok

2 kapi 2010-2011 Suzuki Vitara.

Su anki arabadan daha kucuk, yerden yuksek alini vurmazsin, LPG taktirdin mi benzin derdi yok. fiyat olarak simdiki arabani satip ustune 10-15 koyarsan temiz bir tane alabilirsin harhalde.

blog.koctas.com.tr
alt kısımda kapasite bölümünü okuyun. kombinin gücü önemli. şu linkteki kombiyi almanızı öneririm. ısınmayan kalorifer kalmasın. www.cimri.com

eca varken demirdöküm alınır mı?

www.cimri.com

hiç düşünmeden al.

Buderus GB 062 ya da Daikin 24 kW.

demirdöküm alınır. çok da güzel olur. kapasiteyi mühendise sorup almak lazım.
4000 üzerine çıkarız derseniz buderus alınır tabiki.

Buderus +1
Hatta www.hepsiburada.com

yıllardan beri sizin gibi doğaçlama oynuyorum. bunu sadece bir oyun, sadece o anlık bir eğlence olarak gördüğüm için olabilir. yoksa olayı profesyonelliğe taşıyacaksak taktik maktik yok olayı pek işe yaramaz.

Devam yolunu bilen bir usta 15 hamlede mat edebilir kolaylikla.

Öyle bir yere gelemezsin eğlencede kalır. Çünkü her açılışa bir savunma hamlesi vardır. Açılış bilmeyen adam stockfish 10 a ilk 20 hamlede konumdan hariç mutlaka taş da kaybeder. Açılış bu yüzden önemlidir.

öğrenmek gerekir. ben de senin gibi yapıyorum ama chess.com'da tokatlanıp duruyorum. filleri etkili kullanmaya başladığımdan beri daha iyi durumdayım gerçi.

doğaçlama oynarsın ama bir yere kadar gidersin. ben bu yaşıma kadar hep doğaçlama oynadım. agadmator vidyolarında illaki tahtada şu açılış var diye belirtir.

www.youtube.com

ondan sonra ilgimi çekti oynamayı sevdiğim petrov defense ile çok sık karşıma çıkan royal opening'te birkaç varyasyonu ezberledim. o da bence ayrı bir zevk veriyor. aaa şu hamleden dolayı bu düşündüğüm olmuyormuş tarzı bakış açıları kazanıyorsun.

yazılmış evet bir yere kadar gidersin ve daha ilerleyemezsin devam yolunu bilen kişiler kolayca seni mat edebilir. Ancak en güzeli de bence böyle, ezbere oyunlar falan beni geriyor o akışın değiştiği hamleden sonrası asıl heyecan verici.

zevk için oynuyorsan hiç bozma derim ancak daha geliştireyim dersen nazmican'ın kanalı stranchess (youtube) gayet güzel.

onu soran adam cevabını anlamaz.

Sünni müslümansanız, "Allah affetsin" deyip geçersiniz. Müslüman değilseniz, "inanmıyorum" dersiniz.
Karşı tarafı en kısa yoldan ikna edip susturup işinize gücünüze dönmek isterseniz "aleviyiz biz" dersiniz.
Eğer karşı tarafa ders vermek istiyorsanız işiniz zor tabii. Eğer namaz kilmiyorsa "Beş vakit namaz oruçtan daha farz, o da islam'in şarti, niye kilmiyorsun" gibi bir kontra işe yarar. Olmadi "münker-nekir mi kesildin başima" diyip terslersiniz.
Eğer ramazan orucunun farziyetine inaniyorsaniz, "niye oruç tutmuyorum" sorusunu siz kendinize sorun... Başkasinon haddi degil.

Evet yada hayır demen yeterli değil mi? İnsanlarla münakaşaya girmenin bir anlamı yok bence.

@six değil çünkü peşinden neden sorusu da geliyor kesin olarak.

direk tutmuyorum bu direk olarak beni ilgilendirir direk benim sorunumdur seni direk olarak ilgilendiren bir şey değildir direk allah ile benim aramda bir şeydir diyebilirsin. ya da direk tutuyorum de geç karşılarında direk olarak bir şey yemek zorunda kalmayacaksan nerden bilecekler.

Sunni Müslümansaniz ne ya. :d şi olup kılan yok mu? Zorun

Zorunlu değil diye kilamazlar mı? Yönlendirmeye bak. Umarım müslüman değildir. Adamı ateist yapar boyleler. Malum artık dine inanış artık kişiler yüzünden değişiyor. Böyle müslüman olacaksa ben olmayım der gibi. Ha yanlış ha doğru :d

en kestirme cevap;
sanane

mezhebim farklı kafiri'yim dersin.bu da bir cevap.

"sunni müslümansanız" lafıma takılmış bir arkadaş. Şii olup kılan yok mu, demiş. "Tutan" yok mu demek istiyor galiba.

Öncelikle, bu topraklarda genelde müslümanlar alevi yahut sünni oluyorlar. Aleviler (istisnalar dışında) ramazan orucu tutmaz, muharrem orucu tutarlar. Ben orada "sünni" değil de "müslümansanız" deseydim, aleviliği islam paydasına almamış olacaktım.

Türkiye'de şii mezhebine mensup (aleviler ve arap alevileri müstesna) bir tek caferiler varlar. Onlardan da oruç tutmayan bilmiyorum açıkçası.

Duyuru sahibi arkadaş tutmadığını belirtmiş. Ben de ihtimaller dahilinde sıraladım verebileceği tepkileri. Yazılanları art niyetsiz okursanız, art niyetsiz anlarsınız zaten...

Böyle bir açıklamayı yapmam gerekti.

Uzun zamandır bu tip insanlar yok çevremde ama geçmişte sorduklarında sıkıntı veriyordu.

Bu sorunun doğru cevabı arkadaşına sorsam doğru kapının hangisi olduğunu söyler diye sormak. Verilen cevabın tersi doğru kapıdır

bence o zaman adam suratımıza aval aval bakardı

bilmece böyle bir şey değil ya. yanlış anlamışlar olayı bence.

bilmecelerde insanların yanılmaları gecikmeleri falan hesaba katılmaz salt mantık üzerinden gidilir.

brandley cooper araban yok mu deyince ufaklığı gösteriyor. mini cooper olmuş oluyor. hani erkekler olarak yaparız ya. al benim ufaklıkla oyna o da ona gönderme.

-Evine götürsene beni?
-Arabam yok.
-Peki ya bu Mini Cooper'a ne demeli?

(Mini Cooper = Araba markası)
(Cooper = Adamın soyadı (Bradley Cooper)

Espri= Son dönemde sık bahsedilen Lady Gaga'nın Bradley Cooper'a yanık olması temelli, görselde Gaga'nın elini Bradley Cooper'ın malum bölgesine attığını ima eden bir görsel. (Mini Cooper-Küçük Cooper olarak da çevrilebilir, bir nevi Küçük Haydar durumu yani)

Sporla pek ilgilenmem ama kas hafızası var kesinlikle.

Kas hafızası düşündüğün şekilde bir şey değil. Diyete girdiğinde kalori düşürdüğünden, bu kaloriler de çoğunlukla karbonhidrattan kesildiğinden vücudun karbonhidrat nedeniyle tuttuğu deri altı ve kas hücrelerindeki suyu yavaş yavaş atmaya başlıyor, bu da haliyle ölçülerini düşürüyor zira 1 gram karbonhidrat yediğinde 3-3,5 gram da su depoluyorsun, bu da senin ölçülerini yükseltiyor ama diyete girdiğinde bu suyu attığından ölçülerin küçülüyor, diyeti bitirip de tekrar yüksek kalorili beslenmeye başladığında attığın suyu tekrar depolamaya başlıyorsun, o nedenle ölçülerin de kısa sürede tekrar büyüyor, kas hafızası diye isimlendirdiğiniz konu bu. Yoksa kas kaybetsen kaybettiğin kası yerine koyman öyle çok kolay bir süreç değil.

Kas hacmini @angelus açıklamış ancak power konusunda hızlı bir kazanım olduğu doğrudur. Örneğin 6 ayda kaldırdığın ağırlığı ara verdikten sonra 3 ayda tekrar kaldırabilecek hale gelebilirsin.

Asistan alım dönemleri bu ara, belki sizi gözüne kestirmiştir.

@taurina ya aklıma gelmedi değil daha önce de konuşuyorduk zaten arş. gör. kadrosu gelecek diye ama önden bu bilgileri neden istedi ne işine yarasın ki? zaten açılınca başvuracağım.

asistan alımı olup olmadığına toplu olarak bakacağım bir yer var mı?

belki senin puanına göre baraj koyarlar :)

@gezegen olan pluton yok artık :( öyle insanlar değiller ya hak yemezler gayet düzgün, ahlaklı hocalarımız bölümdekiler.

@JackDanielSparroww evet şurdan bakılıyor artık : ilan.memurlar.net

kapatılan sekme geri gelmez. bilgisayarda oluyor o sadece.

geçmişten tespit edip tekrar açarsınız.

okunmuyor o sayfalar boş ver :)

geçmişi bilmem ama gelecek için "pocket" uygulamasını öneriyorum. kenarda dursun okuyayım için biçilmiş kaftan.

niye öyle kullanıyorsun ki o nasıl bir alışkanlık :D

Ya cvt şanzımanlı hybrid araçlar kullanmaya alışkınım, şimdi 1.6 atmosferik motor ve manuel vites bir araç kullanıyorum.

Haliyle daha önce kullandığım hybrid araçlara göre çok fazla yakıyor. Ben de az yaksın diye düşük devirde kullanıyorum. :)

2000-2500 bandı iyidir. Bende benzin otomatik var, 2500e kalmadan vites atıyor genelde. 2000-2300 devir civarında kullanıyorum genelde. Siz de 2000 altına çok düşmeyin.

doğru şekilde uygulandığında gayet yerinde bir davranış. fakat yüklenmek hata olur, araç ivmelenemiyorsa vites düşürün. lugging diyorlar, zararlarını arkadaş şu videoda açıklamış:

www.youtube.com

piston ve çevresindeki bileşenlere o devirde kaldırabileceğinden daha yüksek basınç uygular, bu da bazen sadece ömrünü kısaltmakla kalmaz, bazen tamiri pahalı arızalara da sebep olabilir.
motorun tork eğrisini öğrenip sürüşü genelde yüksek tork elde edilen devirlerde (veya yakınında) devam ettirmek idealdir diye düşünüyorum. ara sıra düşük devirlere inmek çok büyük sıkıntı çıkarmaz muhtemelen, kısa sürede ideal devirlere geri çıkıp yağlamayı ve basıncı normal seviyelerde uygulamayı devam ettiğiniz sürece.

Ben 2000 devir altında gidiyorum genelde ama motor boğulmuyor.

Yani yüksek viteste hızlandırmaya çalışmıyorum aracı, boğulmayağı şekilde hızlanıp yüksek vitese geçiyorum.

Örneğin düz yolda 50km/h hızla giderken 4. ya da 5. viteste gidiyorum sabit hızla. (Araç 5 vitesli)

dizel için öyle. sürekli düşük devirde kullanmak ciddi arızalar çıkartabilir. benzinli için böyle bir şey yok. dizel zor yanan bir yakıt, o yüzden devirlenme gerekmekte. benzin ateşi gördüğü an yandığı için sıkıntı yaratmaz. ben de sizin gibi kullanıyorum. amcam sanayici, ondan öğrendim araç kullanmasını. atmosferik için düşük devir yüksek vites ekonominin anahtarıdır.

Yok. Hatta şu an sürücü kursu eğitimi çalışıyorum (Türkiye'de kamyon ehliyetim var 12 senelik) ve burada bile mümkün mertebe yüksek vites düşük devir öneriliyor.

Hem sürüş güvenliği hem konfor hem de aracın selameti için gaza bastığınızda hızlanabileceği en düşük devirde kullanın derim.

Gaza yüklenince dahi ivmelenmiyorsa(1000 devir 6. Vites gibi) o devir çok düşüktür, bu iyi bir şey değil sürüş güvenliği açısından.

Düşük devir iyidir denmiş ama ne kadar düşük? Dizel benzin farketmez, aracı her viteste maksimum torku ürettiği devirde kullanın. Örneğin benzinli turbo bir araçta 1750 devir ise 1500'lerde kullanmak muhtemelen sıkıntı yaratmaz ama 1000 devirde kullanmaya çalışırsanız boşuna yakıt harcar piston kolunu ve ona bağlı bağlantı noktalarını zorlarsiniz. Bisikletle yanlış vites/devirde pedala abandığınızı düşünün, bacaklarınız ağrır, kaslarınız yanar değil mi? O hesap işte.

benzinli motorlarda düşük devirde çok sıkıntı olmaz genelde dizellerde yüksek devir istenir. aracın vites istediği durumda da düşük devirde kullanıyorsanız bence sıkıntı arabaya ne istiyorsa vermeniz lazım. lpg tak.

(bkz: dizel partikül filtresi)

Her turlu arabayi mahvetme yontemi. Ici kurum baglar, genelde kizlarin kullandigi arabalar boyledir. Basarsin gitmez uzun yola vurmadikca acilmaz.

Dizellerde sorun olduğunda herkes hem fikir, sanırım turbo motorlarda da uzun vadede sıkıntı.

Ama atmosferik (turbosuz, klasik) benzinli motorda zararlı diyen de var, doğru olan düşük devir diyen de var.

Yalnız düşük devirden kasıt, motoru boğmadan, gaz aldığında gidecek şekilde en düşük devir.

Benim aracımda genelde 1200-1800 devir bandı arası oluyor.