[]

silahların menzil/güç üzerindeki etkisi

anlamadığım bir husus var. birbirinden farklı tabancaların (veya tüfeklerin) özellikleri anlatılırken işte etkili menzili şu kadar, tahribat gücü bu kadar falan. "ooo magnum 435xzy bununla bir fili bile öldürebilirsin dostum".

abi tabanca dediğin basit bir mekanizma değil mi, merminin götündeki baruta vurup patlatıyor, merminin ucundaki çekirdek de fırlıyor. menzildir, tahrip gücüdür falan bunlar merminin numarası değil mi? osuruktan bi tabancayla, fili öldüren magnum 32432xz farklı ne yapıyor ki biri osurukken biri fili öldürüyor? ikisinin de tek fonksiyonu merminin götüne vurup patlatmak değil mi? asıl işi mermi yapmıyor mu burada?

ha belki namlusundaki yiv ve setler olabilir ama o da osuruktan bir tabancayı fil öldürecek hale getirmez herhalde.

neyi gözümden kaçırıyorum?

(elbette ki şarjörün aldığı mermi sayısı, seri atış hızı, vs gibi tabancasal tüfeksel özelliklerde birbirlerine göre üstünlükleri vardır da atış menzili ve gücü açısından ne fark yaratıyor onu anlamadım).

 
Kalibre ile alakali olsa gerek. Yani silahin namlusunun eni.

Daha buyuk kalibre = daha buyuk mermi = daha cok barut = daha yuksek hiz = daha cok mesafe / tesir

Daha uzun namlu da bunlari arttirmaya yariyor olsa gerek, namlunun icindeki basinc daha gec disari cikip etkisini yitirdigi icin.

Mantik yurutmeye calistim, yoksa bildigimden degil.
  • common of demons  (17.05.18 14:04:42) 
Namlunun uzunluğu merminin hızı için çok önemli. Kısa olursa gazın itme gücünün çoğu kullanılamadan mermi namludan çıkar. Uzun olunca da hem silah kullanışsız oluyor hem de verim düşmeye başlıyor. Bunun dışında yivli vs olması merminin kendi etrafında dönüşünü, isabeti ve çıkış yarasını etkiler.


  • cleric  (17.05.18 14:05:04) 
upload.wikimedia.org

9 mm ile 50ae

herşeyi açıklamıyor mu sence?

daha çok barut, daha çok patlama, daha yüksek hız, daha büyük çekirdek, daha büyük tahribat.

bunun dışında çekirdeğin tipi
i.pinimg.com

bunlar da hıza etki ettiği gibi, tesir oranını da arttırıyor.

nebula.wsimg.com

bazı mermiler içerde parçalara ayrılıp çok tahribat yapar, sağ kalsan bile bu çekirdke parçalarını çıkarmak, daha çok tahribat vereceği için çıkarılamaz.

fil için bunu üretti adamlar, şaka gibi

vignette.wikia.nocookie.net
  • Photographer  (17.05.18 14:07:36 ~ 14:14:31) 
@photographer Soruyu soran aynı mermiyi iki farklı silah atsa ne farkediyor diye sormuş diye düşündüm ben.


  • cleric  (17.05.18 14:18:12) 
Ben de "aynı mermi farklı silahta nasıl farklı sonuç doğurabilir" anladım soruyu.

Eğer doğru anladıysak namlu uzunluğu, yiv set sayısı ve kalitesi, tabancanın gaz kaçırma toleransı, revolver (toplu) ya da şarjörlü olup olmaması hesapları etkiliyor.

Ha tabi hiç bir tabanca ile bir fili öldüremezsin, ayıyı da hatta domuzu da öldüremezsin. Tabanca lan bu insanı zor öldürüyor :)
  • John Bloor  (17.05.18 14:37:06) 
Sadece mermi degil, namlu uzunlugu, yivleri vs. de etkili ornegin. Bunu sen de soylemissin zaten gerci.
Ama dedigin gibi asil olay mermide bitiyor. Mesela ayni silahla farli mermiler kullanarak bambaska tahribat gucu yaratabiliyorsun.
Zirh delici mermi en iyi ornek, burada is mermi teknolojisinde bitiyor mesela. Disinda yumusak kabuk var merminin, zirha carptiginda dis kabuk parcalaniyor ve icerideki daha ince cekirdek zirhi delip geciyor. Burada olay direkt mermi. Cekirdegi ve kovaniyla birlikte merminin yapisi. Farkli farkli amaclar icin farkli mermiler var bildigin gibi.
Arabada da performanstan bahsediyorsak olay aslinda genel olarak motor ama biz yine de arabanin kendisinden bahsediyoruz soyle yuksek performansli, boyle guclu falan filan.
Ford f150 tas gibi araba ornegin. Ama Ford f150 degil, aslinda motoru tas gibi ve o yuzden tas gibi araba olarak kabul ediliyor.
  • stavro  (17.05.18 14:38:44 ~ 14:40:40) 
Zehir ya da narkozun dozu olarak bak olaya. Doz artınca bu dünyaya veda ihtimali de artıyor.
Balistik mevzusunu araştır.

  • 1adam  (17.05.18 14:40:34 ~ 15:24:00) 
burada üç önemli faktör var;

1- mermi ne kadar barut içeriyor? ya da merminin namlu çıkış hızı ne? yani sen tetiği çekince ne kadar barut patlatıyorsun, dolayısıyla mermi ne kadar hızlanıyor? bu silahtan silaha çok fark ediyor? tabi silahın o kadar barutun patlamasına dayanması, belli hızda çıkan mermiyi titretmeden düz bir biçimde çıkarabilmesi lazım. namlu kenarlarına çarparsa namluyu, tetik kısmını falan yaran bir sürü sorun çıkabiliyor. pasif soğutmalar, titanyum alaşımlar, döküm gövdeler falan gırla gidiyor.

2- tesir büyüklüğü ne? kalibre, uzunluk, yapı, malzeme dolayısıyla gelen mermi ne kadar büyük ve etkili? kalibre de buna dahil ama ağırlık, uç geometrisi derken mermi özellikleri tesiri çok değiştiriyor. namlunun bu mermiyi hedefe düz bir şekilde gönderebilmesi için içeri ile ilgili ne hesaplar yapılıyor, anlatamam...

3- mermi özellikleri nasıl? merminin yiv seti ile dönüş hızı ne? girdiği yerde tekrar patlayan mermi yapısına kadar binbir çeşit mermi var.

yani bir tabancadan çıkan mermi de aynı yöntemle ateşleniyor, uçaksavar mermisi de. ama ikisinin (hem ateşleyen silaha, hem de hedefe) yaptığı tahribat arasında dağlar kadar fark var.
  • babilbaligi  (17.05.18 15:17:44) 
[]

marketten alınan etten "steak" olmaz mı?

şimdi ben eti içi biraz pembe severim.

hadipisir.com

şu tabloya göre benim sevdiğim ayar medium.

abicim gittim döküm tava aldım, marketten de gittim böyle iki parmak kalınlığında antrikot kestirdim. tavsiyelere uygun şekilde tavayı 15 dakika kızdırdım, eti attım bir güzel mühürledim, medium için her yüzü 3 dakika, hatta belki 4 dakika pişirdim. görüntü nefis, üstünde kare kare ızgara izi falan. koydum sofraya, bir kestim ki bu linkte gördüğünüz rare'den bile daha rare bir halde. hani ssg'nin koyduğu bir et fotoğrafı vardı ya geçenlerde, "ete ateşi anlatmışlar", "ete hohlamışlar" diye geyik döndü. aynı öyle lan, pembe falan değil bildiğin çiğ. hani böyle yiyor millet yiyim dedim, öyle yumuşacık sulu falan da değil, bildiğin yeni alınmış et kesiyor gibi, bayaa çiğ. üstelik alırken de dikkat ettim, böyle içinde eser miktarda mermer dokusunda yağ falan vardı, güzel etti yani aslında.

attım tekrar tavaya, her iki yüzünü belki 10'ar dakika daha pişirdim de anca medium oldu. dışı da kömür oldu.

tamam bunun etleri dry aged falan özel tamam da, marketten aldığımız etle hiç mi olmaz ya? boşa mı heves ettik içi pembe kalın bifteğe? bir şeyi yanlış mı yapıyoruz?

 
Et çok tazedir belki de. İsterseniz Marine edip bir gece bekleyin. Eti pisirmeden önce de oda sıcaklığına gelmesini bekleyin dolaptan direkt tavaya atmayın.


  • kisa  (16.05.18 02:09:27) 
eti muhurleyip sonra firina almak care olabilir.


  • e haliyle  (16.05.18 03:38:55) 
mühürledikten sonra fırına vereceksiniz.


  • oscar  (16.05.18 03:41:51) 
Tavada mühürleme etin içini pişirmez, çiğ kalır. O eti 5 dakika kadar fırına vermen lazım. Tam suyunu bırakıyor gibi olurken fırından al, nefis olur. İyi başlamışsın, devamını getirememişsin. :)


  • Lethe  (16.05.18 10:07:33) 
görsel yanıltıcı, döküm tavada orta kalınlıktaki bir hamburger köftelik kıyma için bile 3-4 dakika mid-rare için yeterliyken antrikotun pişmesi mümkün değil. mühürleme süresi olarak yazılmak istenmiş sanıyorum, yukarıda dendiği gibi sonrasında fırınlama yapılır ya da daha kısık ateşte pişirilmeye devam edilir.


  • Bruce  (16.05.18 10:31:52) 
1. et oda sıcaklığına gelene kadar dışarda bekleteceksin. içi soğuk kalırsa mühürden alınan ısı onu pişirmez, sadece ısıtır.

2. döküm tava ısıyı gayet verimli iletir o nedenle ocağın altını çok açmayaksın. çok açtığın için dışı çok önce kömür oluyor. bahsettiğim sıcaklık ayarını iyi yakalamalısın aksi takdirde çok düşük sıcaklık verirsen bu sefer de mühürlenmeden suyunu kaybeder.

3. kalınlık olarak da azami 2.5 cm öneriyorum
  • reproach  (16.05.18 15:52:09) 
Antrikotla uğraşma, bonfile al. Etin oda sıcaklığında olmasına dikkat et. Ben parmak kalınlığındaki bonfileyi döküm tavada da değil, normal tavada birer dakika pişiriyorum, harika oluyor.

bir de et piştikten sonra tavadan kesme tahtasına alacaksın, 10 dakika dinlenecek. O aşamada içi pişmeye devam ediyor. Tavadan alır almaz kesersen de olmaz.

Muhteşem tarifim şu: Bonfileyi tuz, karabiber, zeytinyağı ile ovala. Tavaya yağ koyma, iyice kızdır. Eti tavaya koy, içinden 60'a kadar say, diğer yüzünü çevir. bu yüzünü de içinden 60'a kadar sayarak pişireceksin. Diğer yüzünü çevirdiğinde bir tatlı kaşığı kadar tereyağını tavaya koy, soyup bıçakla vurarak hafif ezdiğin, çatlattığın sarımsakları tereyağına at, her bahçede bulabileceğin taze biberiyeyi de dalıyla birlikte tereyağına at. Son olarak da eğer yanları hâlâ kırmızıysa eti dikleştirip 10-15 saniye yanlarını pişir, eti tavadan al. 10 dakika tahtada beklet, sonra dilimle. Ekmeksiz götür. Böyle bir yumuşaklık ve lezzet yok.
  • yirmisantim  (16.05.18 16:12:39) 
[]

excel'de işaretçi çubuğu

geniş bir tablonun en baştaki hücresiyle en sonraki hücresini kontrol etmem lazım aşağı kaydıra kaydıra.

ok tuşlarıyla sadece tek hücrenin etrafındaki çerçeveyi gezdirebiliyorum.

böyle tüm satırı baştan sona kaplayan, ekrana cetvel dayamış gibi aşağı yukarı kaydırabileceğim bir işaretçi var mı?

 
Pencere ekran boyutunu aşıyor ve scroll kullanmak zorunda kalıyosanız eğer üstteki iki öneri++

Şu durumda daha az işe yarayan ama benzer durumlarda ihtiyaç duyacağınız alternatif yöntem: shift+space bulunduğun satırın tamamını işaretler, göz hizası kaybolmaz böylece.
  • IncredibleMau  (15.05.18 12:33:29) 
hah işte o shift+space ile tüm satırı işaretleyince çıkan maviliği ok işaretleriyle aşağı yukarı kaydırabilmek istiyorum.

aradaki sütunları gizleyemem, onlara da bakmam lazım.

ekranı aşmıyor, bakmak istediğim şey dışarıda kalmıyor (ya dakalıyorsa bile küçültüp aynı ekrana sığdırırım. ama satırın bir başına bir sonuna, bir ortasına, tekrar başına falan bakmam lazım. bunu yaparken aynı satıra baktığıma, aşağı yukarı satıra kaymadığıma emin olmam lazım.

i.hizliresim.com şu maviliği aşağı yukarı oynatabileyim istiyorum.

bakın muhasebe programımdan gif yaptım, bunun excel'ini istiyorum: i.hizliresim.com
  • kibritsuyu  (15.05.18 12:48:25 ~ 06.06.18 18:09:09) 
[]

sapığın en sonda pişmanlıktan yalvardığı bir taciz olayı vardı

adam "çıplak foto at, atmazsan çıplak foto atıyor diye numaranı arkadaşlarıma yayarım" diye tehdit ediyordu. kız da bu olayı kendi arkadaşları arasında yayıp tacizciyi pişman etmişti. tacizci en son "nolur yapma anam babam duydu nolur" diye yalvarıyordu.

çeşitli keyword'lerle aradım ama konuyla ilgili ne sözlükte, ne google'da bir şey bulabildim.

yardımcı olabilir misiniz bulmama?

 
yasin balkır olabilir mi?


  • tabudeviren  (14.05.18 19:04:09) 
hayır bu değildi. hatta adı okan diye kalmış aklımda.


  • kibritsuyu  (14.05.18 19:40:53) 
liseli bonus kafali bi ergendi. ekside okumustum. bir tek bunu hatirliyorum. eksiye en az bir senedir girmiyorum, tarih konusunda yardimci olur belki.


  • pide  (14.05.18 19:46:02) 
  • eazy  (14.05.18 19:50:07 ~ 19:55:18) 
[]

uçak bagajı boyut sınırlaması v2

aşağıdaki soruda uçak bagajına alınabilecek eşyanın maksimum boyut sınırlaması soruluyor.

peki bilen varsa ben de tersini sorayım. minimum boyut sınırı var mı peki?

yani el çantamdaki şerit metreyi (sigara paketi kadar bir şey) kabine almıyorlar. bagaja vereceğim bavulum da yok, bir tek el çantam var, onun da içinde cüzdanım, telefonum, bilgisayarım falan var, onu da bagaja veremem. diyorlar ki metreyi almayız çöpe at. ama gittiğim yerde lazım o.

ben şerit metreyi oradaki dükkandan aldığım poşete koyup ağzını düğümleyerek sadece ufacık poşeti bagaja verebilir miyim?

 
1 adet tornavida vermişliğim var.


  • valentinov  (13.05.18 03:22:25) 
girişte kabin ekibine teslim etmeyi teklif edebilirsiniz. Daha önce uçağa online check in yapıp bagajı vermekte gecikmiştik. kontrollerden valizle geçip uçak kapısında teslim etmiştik. Valizde uçağa el bagajında alınmayacak bişey varmıydı hatırlamıyorum ama kimse de bu nedir diye sormadı yani. Valizin büyük olduğunu söylediklerinde geç kaldık kapıda teslim edicez deyip geçmiştik.


  • i am a legal alien  (13.05.18 03:27:31 ~ 03:27:53) 
kabin ekibini görene kadar getirebilirsem zaten cebimde de girerim artık, niye vereyim. adam kontrolden geçirmiyor ki.


  • kibritsuyu  (13.05.18 03:59:09) 
[]

samsung note 5 ekran ışığı kendi kendine yanıyor

bugün yeni peydah oldu bu problem. ekranı kapalı, kilitli şekilde masada dururken birden ekran ışığı yanıyor, sanki menü tuşuna basmışım gibi, sonra geri kapanıyor.

gelen herhangi bir bildirim yok, arama yok. hani bazen operatörden sessizce ekranın ortasına gelen saçma bildirimler olur, ondan yok. hiçbir şey yok.

yeni bir uygulama falan da yüklemedim. bir tek "brain it on" isimli oyuna girerken "google play oyunlar güncel değil güncellensin mi" dedi, onu güncelledim play store'dan, ek bir izin falan da istemedi. açık uygulamaları da kapattım, düzelmedi.

ne oldu telefona, niye ışığını yakıp yakıp duruyor olabilir? lassi bize bir şey mi anlatmaya çalışıyor?

 
Kılıf var mı? Kılıf kilit tuşuna basıyor olabilir. Ya da menü/kilit tuşu basılı olacak şekilde takılıyor olabilir. Bunu anlamak için telefonun ekran kapanma süresini mesela 10 dakika yapıp bakın, bir uygulama içindeyken menüye dönüyor mu? Ya da ekran kararıyor mu?

Bunun dışında arka planda çalışan uygulama olabilir. Tüm uygulamaları kapatmak yerine uyku moduna alıp gözlemleyebilirsiniz.
  • senolll  (09.05.18 16:57:35) 
dene bakalım ekran kapandığında parmağını proximity sensorlerin olduğu bölgenin önünden geçir. o zaman mı açılıyor.

büyük ihtimalle dokunmadan ekran açmayı aktif etmişsin.


bu arada bu söylediklerimin telefon bir yerde hareket etmeden sabitken olması gerekiyor.
  • baharat  (09.05.18 17:58:36 ~ 17:59:24) 
çevreleyen bir kılıf var ama power tuşuna basmıyor. ekran kapanma süresi zaten 1 dakika ama şifreyi çizip açtıktan sonra 1 dakika. hala kilitliyken ekranı yaktığımda zaten hemen 4-5 saniye içinde geri kapanıyor. onun da ayarı var mı bulamadım. hem kılıf 1 yıldır var, hiç değiştirmedim. herhangi değişik bir şey yapmadım.

ekran kapandığında elimi sensörlerin önünden geçirince açılmıyor. zaten de telefon elimin kolumun epey uzağındayken yapıyor bunu, dokunmadan ekran açma, sensör vs işine de benzemiyor.

uygulamanın biri dürtüklüyor gibime geliyor ama yeni bir şey de yüklemedim. ne olabilir ki?

2-3 gün önce güncelleme aldı telefon, onu yükledim. galeri uygulaması da kendini güncellemiş galiba, simgesi sarıydı, turuncu gibi olmuş. şimdi bu iki olaydan şüpheleniyorum ama.
  • kibritsuyu  (10.05.18 14:59:45) 
hiç ellemeden telefonu uzaktan izledim. tam 10 dakikada bir yapıyor bu işi. yani bir program 10 dakikada bir, bir şeyler yapıyor.

şimdi aklıma geldi. geçen hafta teamviewer yükledim. onunla alakalı olabilir mi?
  • kibritsuyu  (10.05.18 21:15:35) 
bana yazılımdan gibi geldi. bazı uygulamalar hangi uygulamaların telefonu kaç dakikada bir uyandırdığını gösteriyor. greenify'ın bu işi yapıyor olması lazım. nette bulduğum başka bir tanesi: www.howtogeek.com


  • kutukcu  (17.05.18 12:53:02) 
[]

excel gurularına ikinci soru

ben bunu excel'de vergi iade zarfı doldururken yapmıştım 15 yıl önce ama unutmuşum.

a sütununda "1" yazan satırların c sütünlarını toplasın bir yere yazsın. "2" yazanların c sütunlarını toplasın bir yere yazsın vsvs. böyle gidiyor.

yani a sütununda 1 yazanların c sütununu mouse ile seçerim, alt bilgi çubuğunda toplamı yazıyor, onu bir yere yazarım, 2 yazanları seçer, alttan toplamını yazarım, elle böyle yaparım da tablo uzun, formülü vardı bunun. formülle yapsam 3 dakika, elle yapsam yarım saat :)

 
(bkz: pivot table)


  • veritaslibertas  (28.04.18 16:51:10) 
Countif formülü:
www.ablebits.com

Pivot tablella da yapabilirsin daha kolay olur.
  • cokponcik  (28.04.18 17:34:03) 
Sadece iki değişken varsa (1 ve 2) ve tek seferlik bir işse formülden de kolayı var. A sütununu büyükten küçüğe sirala. Önce birleri sonra ikileri topla. Ama illa formül kullanılacaksa senin ilacın etopla formülü ;)


  • nihayet  (28.04.18 18:21:13) 
sadece 2 değişken yoktu, 12 değişken vardı.

cevap gelmeden önce hatırladım vergi iade zarfını. etopla (sumif) ile yaptım.

countif (eğersay) sadece kaç adet olduğunu sayıyor, toplamıyor.
  • kibritsuyu  (28.04.18 19:32:53) 
[]

excel gurularına soru

internetteki bir sayfadan bir tabloyu kopyalayıp excel'e yapıştırmam gerek. tablo excel'e tam olarak oturuyor, hücreler kaymıyor, orada bir problem yok.

fakat c ve d sütununda 4.16 5.27 gibi sayılar var. kopyaladığım site ondalık ayracı olarak virgül yerine nokta kullanmış. ben bunu yapıştırınca 4.16 olan sayı Nis.16, 5.27 olan sayı May.27 gibi tarihlere dönüşüyor. excel bunları tarih zannediyor. menit yap veya sayı yap dediğimde ise 40461 falan gibi abuk sayılara çeviriyor (o tarihin sayı karşılığı sanırım).

sadece 4.16 yazsın, 5.27 yazsın istiyorum yahu, ne görüyorsa onu yapıştırsın. tarih zannedip çevirmesin. yapıştırmadan önce hücreyi seçip metin yap, sayı yap dedim ama yemedi.

nasıl yapıcaz?

 
Yapistirdiktan sonra sayi yap dediginde olmasi lazim aslinda. Metin yap dediginizde olmaz zaten. Bir de genel yapmayi dener misini? Yapistirmadan once ve yapistirdiktan sonra deneyin.
Bir de ozel yapistirdan "degerleri" olarak deneseniz?

  • veritaslibertas  (28.04.18 16:05:19) 
genel, sayı ve metin diyince olmadı.

ben aynen yapıştırsın, sonra noktaları bul/değiştir ile virgül yapar sayıya çevirtirim diyodum, ayarlarda "onsalık ayracı olarak nokta kullan" varmış. öyle yapınca hepsini sayı olarak yapıştırdı.
  • kibritsuyu  (28.04.18 16:15:52) 
Guru olarak değil acemisi olarak yazayım.
Nokta rakamın içinde gelmiştir diye tahmin ediyorum. Yani rakama tıklayınca üst şeritte de 4.16 şeklinde görüyosundur bence. Öyleyse eğer hücreleri seçip ctrl+h ile noktaları boşlukla değiştirebilirsin. Tamamen sallıyor da olabilirim.

  • IncredibleMau  (28.04.18 16:20:54) 
hücrenin üstündeyken ya da tüm sütunu seçip sağ tık hücreleri biçimlendiri tıklayın soldaki seçeneklerden "sayı"yı seçip sağ tarafta bin ayırıcısını kullan kutucuğuna tik atıp tamam dediğinizde olacaktır istediğiniz.


  • naksidil  (28.04.18 16:45:32 ~ 16:46:10) 
[]

beşiktaş tff kararı meselesi

arkadaşlar gerçekten tartışma yaratmak için sormuyorum. olayı anlamadım o yüzden soruyorum.

beşiktaş ne istiyor? yani ne istiyordu da olmayınca sahaya çıkmam, beşiktaşlı duruşu falan diyor?

şimdi hükmen yenilgi sebeplerine baktım, sahaya madde atmak, rakip oyuncunun veya teknik direktörün kafasını yarmak gibi sebepler yok. bu gibi sebepler maçın tatil olmasına sebep olabilir. ayrıca bu fiilerden dolayı disiplin kurulu da ceza verir. tamam madde attı diye, rakip hocayı yaraladı diye pfdk fenerbahçe'ye ne ceza gerekiyosa versin en ağırından.

hal böyleyken beşiktaş neye dayanarak fenerbahçe'nin hükmen yenik sayılmasını istedi? hükmen yenik sayılma sebeplerine bakıyorum, "maça 9 kişiden eksik çıkmak, maç sırasında sahada 6 oyuncu kalması falan diyor. tam tersine maç sırasında, henüz hakem maçı tatil etmemişken, sadece oyun duruyorken beşiktaş sahayı terk etti, 6 kişiden az kaldı yani. doğrudan kanun maddesine dayandırıp beşiktaş'ı hükmen mağlup da sayabilirlerdi oyun esnasında sahayı terk etti diye. ha kanun maddesine rağmen beşiktaş hükmen mağlup sayılsa bu tepkiyi anlardım. bize saldırdılar, hocanın kafasını yardılar, mecbur kaldık, naapsaydık ölse miydik falan diye savunulurdu.

lan gayet adil bir şey oldu işte. maç aynı şartlarda kaldığı yerden devam edecek.

bu memlekette yüzlerce sahaya madde atılan maç oldu, yaralanan da oldu, seyircinin sahaya girip futbolcu tekmelediği de oldu. ama birçoğunda olaylar yatıştı, maç uzun duraklamadan sonra devam etti. bu maçta da eğer olaylar büyümeyip oracıkta yatışsaydı da devam edecekti. tff olayı yatıştırıp devam ettiriyor işte seyircisiz olarak. gayet adil değil mi bu?

tarafsız olarak, tartışmaya vardırmadan cevaplarsanız sevinirim. özetle sorum şu. hükmen mağlubiyet sebeplerinde sahaya madde atılması, oyuncunun veya teknik direktörün rakip taraftar tarafından yaralanması vs. yokken beşiktaş neye dayanarak fenerbahçe'nin hükmen mağlup sayılmasını bekledi de olmayınca kızdı?

 
madde gayet açık aslında, siyasi değil de hukuki gözle bakılsaydı fenerbahçe hükmen yenik sayılacaktı. fenerbahçe'nin sebep olduğu saha olayları yüzünden hakem maçı tatil etti mi? cevabı evetse ne yapılması gerektiği aşağıdaki maddede yazılı. ha diyorsanız ki "kumpas kurdular bize :(((" ya da "yok abi hakem maçı tatil etmedi ki" o zaman söylenecek pek de bir şey kalmıyor zaten.

MADDE 19 – GÜVENLİK NEDENİYLE MÜSABAKALARIN
TAMAMLANAMAMASI
(1) Müsabaka hakemi;
a) Müsabakanın, kulübün futbolcusu, yöneticisi, teknik adamları ile diğer kişilerin ayrı
ayrı veya birlikte hakeme veya rakip takım futbolcu ve mensuplarına fiili eylemde
bulunmaları, kavgaya veya saha olaylarına sebebiyet vermeleri ve bu eylemleri
dolayısıyla müsabakanın oynanamaması veya müsabakaya devam edilmesi olanağının
kalmaması,
b) Seyircilerin, stadyum düzen veya disiplini ya da müsabakanın olağan akışı içinde
oynanmasına veya güvenliğinin sağlanmasına ilişkin kuralları bireysel veya toplu bir
biçimde ihlal etmeleri sonucunda müsabakanın oynanması veya müsabakaya devam
edilmesi olanağının kalmaması,
hallerinde müsabakayı tatil ettiğini ilan eder.
(2) Ayrıca, müsabaka hakemi kulüp yöneticilerinin, kendilerine yeşil zemin içinde veya
dışında sportmenliğe aykırı harekette, kişilik haklarına saldırıda, hakarette, tehditte
bulunmaları, tükürmeleri veya benzeri eylemlerde bulunmaları halinde müsabakayı tatil
ettiğini ilan edebilir.
8
(3) Bu hallerde TFF Yönetim Kurulu, ihlali gerçekleştiren takımlardan birinin veya her
ikisinin hükmen yenik sayılmasına karar verebilir. Ayrıca disiplin kurulları eylemlerin
ağırlığına göre galibiyet halinde verilen puan kadar puan tenziline karar verebilirler.
(4) Müsabaka eleme usulüne göre düzenlenmişse, TFF Yönetim Kurulu, hükmen
mağlubiyet kararıyla beraber takımın o sezon için bu müsabakalardan ihracına karar verir. Bu
durumda disiplin kurulu, eylemin ağırlığına göre ilgili takımın ertesi sezon aynı mahiyetteki
müsabakalardan ihracına karar verebilir. Play-Off sisteminde oynanan müsabakalarda ertesi
sezon aynı mahiyetteki müsabakalardan ihraç kararı verilemez.
(5) TFF Yönetim Kurulu, 1. ve 2. fıkralarda öngörülen tüm durumlarla ilgili olarak karar
verirken, müsabakanın hakemlerinin, gözlemcilerinin, temsilcilerinin, Merkez Hakem Kurulu
ve Temsilciler Kurulu Üyelerinin, Disiplin Müfettişlerinin ve ilgililerin raporlarını ve her
türlü delili göz önünde bulundurur.
(6) TFF Yönetim Kurulu, yaptığı değerlendirmede, müsabakanın tatil kararını uygun
görmediği takdirde, müsabakanın başka bir günde yarıda kaldığı andaki şartlarla
tamamlanmasına, tekrarlanmasına veya yarıda kaldığı andaki sonucu ile tescil olunmasına
karar verebilir.
(7) Bu maddede belirtilen sebeplerle aynı sezonda ikinci kez müsabakanın
tamamlanamamasına sebebiyet veren takımlar hakkında yukarıdaki hükümler uygulanır.
(8) Bu maddede belirtilen sebeplerle aynı sezonda üçüncü kez müsabakanın
tamamlanamamasına sebebiyet veren takımlar hakkında disiplin kurulunca ayrıca galibiyet
halinde verilen puan kadar puan tenziline karar verilir.
(9) Bu maddede belirtilen sebeplerle aynı sezonda dördüncü kez müsabakanın
tamamlanamamasına sebebiyet veren takımlara TFF Yönetim Kurulu tarafından o müsabaka
ile ilgili olarak hükmen mağlubiyet kararı verilir. Ayrıca söz konusu takım disiplin kurulu
kararıyla bulunduğu sezonda müsabakalardan ihraç edilerek, bir alt lige düşürülür ve bu
takımla müsabakası olan takımlar müsabaka yapmaksızın hükmen galip sayılırlar. Disiplin
Kurulu ayrıca bu durumda olan takımların takip eden sezonda da müsabakalardan ihracına
karar verebilir. Alt lig bulunmaması halinde ilgili takımın bir sezon süresince ligden ihracına
karar verilir.
(10) Disiplin Kurulu’nun bu madde kapsamında puan tenzili veya ihraç cezası vermiş
olması saha olayları nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı uyarınca saha kapatma ve seyircisiz
oynama cezası başta olmak üzere, diğer cezaların da verilmesine engel teşkil etmez.
  • arma aski  (27.04.18 09:06:13 ~ 09:11:29) 
fb-trabzon maçı benzer şekilde tatil oldu ve o maçta hükmen mağlup sayıldı trabzon, insanlara o maçla bu maç arasındaki farkı açıkça anlatmazsa tff, bu tepkinin gelmesi elbet kaçınılmaz olur. aynısı gs-bjk maçında bjk'nin de başına geldi keza. fener taraftarının 5 dakika sonra sahaya inmeyeceğinin, oyunculardan bir tanesinin gözünün çıkmayacağının garantisini kim verebilirdi ki? oyuncular kenar yönetim o kadar uyardı bir de taraftarı, daha ne yapılabilir ki güvenlik için.

yine de insanlar olayı "bjk rol yapıyor" noktasına getirmese bjk bu kadar tepki vermezdi, en azından maça çıkardı diye düşünüyorum.
  • Bruce  (27.04.18 09:11:09 ~ 09:15:12) 
"kurallar önceden yazılır. kurallar önceden bellidir. kural şunu diyor: sahada maç oynanırken taraftarlardan kaynaklanan olaylar olursa ve hakem maçı tatil ederse ev sahibi kim olursa olsun, 3 0 hükmen mağlup sayılır. "

eksisozluk.com

ama şimdi gidip tff'den vs. kuralların yazılı olduğu pdf'yi bulamayacağım :) bir de siyaset çok işin içine girdi, devlet bahçeli devam etmeli dedi filan. hiçbişey olmasa buna hemen boyun eğilmediği için de bence olumlu karar. ha rte çıkıp devam edilmeli dese bence bjk ederdi o da ayrı.
  • tepedeki psychedelic adam  (27.04.18 09:14:28) 
[]

kVA'dan kW hesaplama

şimdi bu anasına çay ısmarladığımın yıllık işletme cetvelinde "tesisin kurulu güvü (kW)" diye bir soru var. bakıyorum tesisin elektrik faturasına, "kurulu güç: 250 kVA" diyor.

yani kaç kW oluyor hacı? elektrikle sevişen arkadaşlar bir yardımcı olabilir mi?


 
kaba hesapla 0,8 ile çarpabilirsin, 200 kW olur.
ayrıntılı hesap içinse floresan sayısından tut elektrikli motora, klimadan fırına kadar herşeyi hesaplaman gerek. hepsinin kendi cosfi'sine göre hesaba katarsın.

  • hosein  (26.04.18 16:03:16) 
p(kw)=v*i*cos seklindedir. cos degerini bilmeniz gerekiyor. idealde 1 alinir ama pratikte farklidir tabi. 1'e ne kadar yakinsa o kadar iyi. eger anormallik varsa kompanzasyonla duzeltme yapilir. 0.8 ise 200w olur, aradaki 50w fark kayip olur, faturada yine de odersiniz.


  • icim urperiyor  (26.04.18 16:27:01) 
Denildiği gibi “Volt*Amper” ~ “Watt”. (Watt= Amper * Amper * Direnç) (Volt= Amper * Direnç)

0.8(yada güç faktörü neyse)’le watt’ı çarparsan volt amper cinsinden görünür gücü bulursun.
  • Golden Ratio  (26.04.18 17:11:07) 
[]

unutkanlık problemi

arkadaşlar biliyorsunuz mali müşavirim. işlerim çok yoğun, çok stresli, en ufak unutkanlığa dünya kadar ceza kesilebilecek bir iş. bu ara mükelleflerin de sıkıntısı bitmedi, her şey üst üste geldi.

unutkanlık çekiyorum. ya söylenen işi unutuyorum, üstelik kağıda yazdığım halde unutuyorum. ya da söylenen işi yapıyorum, yaptığımı unutuyorum. ne kadar düşünsem de yapmış mıydım yapmamış mıydım hatırlamıyorum. ya da yaptım zannediyorum, yaptığımdan eminim, bakıyorum yapmamışım.

işi gücü bırakıp kafayı dinleyecek bir tatile çıkma şansım yok. işten uzaklaşma şansım yok. ama unutkanlık da hem işimi hem hayatımı etkiliyor. eşimin iki gün öcne anlattığı şeyi iki gün sonra hatırlamıyorum. ama kimi zaman da en ince detayına kadar aklımda kalıyor.

bi doktora görüneyim diyorum ama ne doktoruna gidilir? psikiyatriye mi gideyim, nörolojiye mi gideyim, ne yapayım?

bir de ne doktoru diyorsanız, ankara'da tavsiye edebileceğiniz biri var mıdır?

 
cagin vebasi


  • nihilanth  (26.04.18 11:45:15) 
Telefondaki Ajanda uygulamasini kullan.
Masanda sürekli post-itler olsun. Aninda not alirsin, cabucak yapmani saglar.
Ben bir tane de kendim aylik program hazirliyorum. Her kutusunu kendim dolduruyorum.
Bir de bilgisayarda ayda bir güncelledigim "To do List"im var. Oraya da yaziyorum, bir ay önce yapilmasi gerekenleri.

Plan, program önemli.
Sizdeki durumun stres kaynakli oldugunu düsünüyorsaniz bir psikologa gözükebilirsiniz.
  • chitosan  (26.04.18 12:05:51) 
ailede alzaymir var mi?


  • jimicik  (26.04.18 12:05:58) 
www.vitaminler.com

bunu sabah akşam bir ay kullan, geçmezse tekrar gel.
  • legalize marijuana  (26.04.18 12:26:09) 
arkadaşlar sorun bende bende. post it'lerim de var, ajandam da var, bilgisayarda to do list de var, masaüstünde yapılacaklar takvimi de var, telefonla senkronize, bildirim geliyor.

bunlar çare olmuyor. to do list'e yazmayı da unutuyorum, ya da üşeniyorum. otobüste sallanırken geliyor aklıma, ofise geçince yapayım diyorum, ofiste unutuyorum. bir şey olduğunu hatırlıyorum, ne olduğunu hatırlamıyorum.

benim böyle eternal sunshine of the spotless mind gibi beyne format attırmam lazım. onu yaptıramıyosam bile bi defrag attırmam, cache temizlemem lazım. doktorla olur, ilaçla olur, vitaminle olur. post it'le, ajandayla olacak gibi değil.
  • kibritsuyu  (26.04.18 12:59:11 ~ 13:01:01) 
[]

chrome dosyaları indirip kaydetmesin

hep firefox kullanmıştım, chrome'u sevememiştim. ihtiyacımı görmemeye, bazı sitelerde sorun çıkarmaya başlayınca mecbur geçtim ama hala firefox kadar memnun değilim bundan.

bazı sitelerdeki dosyaları açmam lazım. pdf dosyası, tıklıyorum indirip bilgisara kaydediyor. yahu lazım değil, kaydetme. firefox sorardı, açayım mı kaydedeyim mi diye. aç diyince ayrı pencerede açardı, işim bitince kapatırdım. bu illa kaydediyor. kaydetmesin. bana sorsun. kaydedilecekse kaydet diyeyim, kaydedilmeyecek şeyi bilgisayara indirmesin. aradım taradım bulamadım. yok mu öyle bir şey?

3-4 sekme açıkken çarpıya basıyorum hop kapanıveriyor. firefox sorardı "birden çok sekme açık, kapatayım mı" diye. daha doğrusu bunu sorup sormayacağını ayarlardan seçiyorduk, bunda o da yok.

nasıl edecük?

 
firefox da kaydediyordu aslında. sadece görünen o ki sen nereye kaydettiğini bilmiyormuşsun :)

çoklu sekme kapatmaya gelirsek, onun için de chrome'un eklentisi vs vardır. biraz araştır.

artı, firefox nasıl sorunlar çıkarttı bilmiyorum ama en güncelini kurup sıfırlamayı deneyebilirsin.
  • washe  (24.04.18 20:32:35) 
firefox devletin sitelerine uymadı. devlet siteleri hep internet explorer istiyor. chrome eh işte ama firefox ile hepsi sorunlu. yarım veya çalışmayan butonlar, açılmayan linkler, sürekli pop-up uyarısı çıkaran login şifre sayfaları. bunlar chrome'da çalışıyor. firefox güncel ama çalışmıyor.

firefox kaydediyorsa bile ever gelip karşıdan yüklenenler sayfamı doldurmuyor. hatta bence kayıt da etmiyor. mesel whatsapp'tan evrak fotoğrafı atıyorlar. ben firefox'ta whatsapp web'den açardım, kaydetmezdim. sonra onun çıktısını alır kapatırdım. bu illa karşıdan yüklenenler klasörüne indiriyor onu. lazım değil ki tekrar. hem lazıma bile telefonda var zaten, girer tekrar indiririm. niye bilgisayara illa iniyor o?

firefox da zaten indiriyorsa nerede bunlar bi göreyim. nereye indiriyor?
  • kibritsuyu  (24.04.18 20:46:07 ~ 25.04.18 08:54:03) 
Temp dosyasına indiriyordur.

kapatma korumasını eklenti ile yapabilirsin. chrome.google.com
  • teknikekip  (24.04.18 20:51:33) 
kapatma koruması çok umurumda değil de sormadan kaydetmesi çok canımı sıkıyor.

hayır indiriyorsa yine temp dosyasına indirsin. onu da çıkarken ya da geçmişi sildiğimde siliyordur zaten. mesele yer kaplaması değil. mesele benim özenle oluşturduğum karşıdan yüklenenler klasörüme gerekli gereksiz her şeyi doldurması, hem de sormadan. hayır firefox'ta "kaydet" dediğimde bile "kaydedeyim mi" diye soruyor, en azından güvenlik icabı soruyor, belki virüs, belki trojan, belki yanlışlıkla tıkladım. bu tıklar tıklamaz hop kaydediyor en kullandığım klasöre. bu nasıl bir saçmalık?

torrent sitesinden torrent dosyasına tıklıyorum, hop iniyor. lan onu niye indiriyon, onu aç, torrent programı indirmeye başladıktan sonra ona tekrar ihtiyacım olmayacak ki. şimdi benim klasörde iş evraklarımımn içinde abuk subuk torrent file'lar var. bi ara tek tek ayıklamam lazım gelecek.
  • kibritsuyu  (25.04.18 08:52:47 ~ 08:55:56) 
[]

hangisi daha cazip?

6 al 5 öde mi,
5 alana 1 bedava mı?

sayıların değişmesi tercihinizi etkiler mi?

 
yukarıda "öde" sözcüğü geçiyor: "hayır ödemem, ne kadar ödücem?, zaten param az"
aşağıda "bedava" sözcüğü geçiyor: "ne ? bedava mı ? iyiymiş ya! al al al!"

  • güneyli çocuk  (13.04.18 12:59:42) 
6 al 5 ode daha ikna edici. 5 alana 1 bedava olunca 5 almaya raziyim bana yetiyor +1 israf da olabilir o kadar da onemli degil gibi dusundurtebilir. 6 al 5 ode alinca 6 almaya raziyim, biri de bedavaysa ne ala diye dusunurum. bunun testlerini marketting vs. sirketleri ölümüne yapmislardir eminim sonuclarina bakmak lazim.

sayilarin degismesi tabii ki fark ettirir, 2 al 1 ode olursa bir tanesini bedava almis oluyorum (teoride) yani %50 bedava. 6 al 5 ode olursa %20 civari bedavaya geliyor. Yani oyle yargilarim kafamda.
  • robokot  (13.04.18 13:02:37 ~ 13:04:13) 
bu ikilemde benim tercihim su kampanya(lar)dan yana olurdu

2 al 1 ode ya da
1 alana 1 bedava.
  • lifeframe  (13.04.18 13:04:51) 
güneyli çocuk +1

bedava daha cezbedici.
  • veritaslibertas  (13.04.18 13:09:43) 
bedavali


  • jimicik  (13.04.18 13:12:16) 
İcinde olumlu seyler gecen seyler hep daha iyidir. Bu cati 5 sene sizdirmaz yerine bu cati 5 sene garantilidir gibi. Kotu bi ornek oldu ama oyle yani ozetle gubeyli cocukun dedigi gibi


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (13.04.18 13:20:51) 
Icinde "bedava" kelimesi gecen.


  • chitosan  (13.04.18 13:34:24) 
[]

şu reçetede ne yazıyor?

lens reçetesi. lensmerket'ten sipariş vericem de ne yazmış okuyabiliyor musunuz?

i.hizliresim.com


 
Acuvue oasis hydroluxe veya hydroclear hangisi anlayamadım internetten baktım türlerine
My day günlük lens

  • curukturpkokusu  (11.04.18 15:09:50) 
[]

turkcell tv ve formula 1

turkcell tv+ kullanıyorum. alırken en sevindiğim şeylerden biri, formula 1'i yayınlayan s sport'un olmasıydı.

dün baktım tv rehberinden, bahreyn gp'si saat 22:00 diyor, hatırlatma koydum, saati gelince açtım. canlı olarak moto gp gösteriyodu. saat 22:10'u geçti, bi de sövdüm ulan aynı saate konur mu f1'in startını kaçırdık diye. neyse moto gp bitti, f1 başladı, aa o da ne, yarış banttan. girdim baktım kaçtaymış, meğer türkiye saati ile 18:10'daymış. kanal geri sarma özelliği var ya, sardım baktım 18:00'de futbol maçı var.

lan banttan izlemeye mi o kadar heves ettik derken yine girdim baktım internetten, turkcell tv'de 5 numaralı kanaldaki lifeplus tv veriyormuş maçı. 5'e bastım, yok. lifeplus tv'yi bırak, 5 numaralı kanal yok, 4'ten 13'e geçiyor.

lan peki nasıl canlı izleyecez biz f1'i?

yani turkcell tv üzerinden nasıl izliycez? yoksa internetten izlemek ayrı bir yöntem, sorduğum o değil.

 
ne zaman olduğu için:

www.f1countdown.com

nasıl olduğu için:

özel mesaj
  • ron dennis  (09.04.18 01:40:37) 
s sport kanalının yayınlandığı diğer 2 platform olan bein ve dsmart'ta EPL ile çakışan sıralama turları ve yarışlar farklı bir kanaldan yayınlanıyor. Ama lanet olası TV+'ta, sadece web tv ve mobil'de olan, TV'de olmayan life+ diye bir kanaldan yayınlanıyor. Geçen sene de böyleydi, bu sene de aynen devam ediyor bu rezillik. Bir yarış keyfimiz var, onun da içine sıçılıyor. 20 kere yazdım, müşteri destek'ten, twitter'dan ama her zaman kopyala-yapıştır bir cevap veriyorlar.

Antrenman turları, sıralama ve yarış saatlerini takip etmek için ben F1'in mobil uygulamasını kullanıyorum. En yakın etkinliğe ne kadar süre kaldığı araç takımında görünüyor. Tavsiye ederim.
  • battal gemalmaz  (09.04.18 09:22:24) 
f1.com'da ortalarda next race bilgileri var. Aşağıda ok ile gösterdiğimn yerde 'convert to your local time' diye bir ibare oluyor. ona basarsan resimdeki gibi TSİ ile yarış zamanını görebiliyorsun. Mesela Çin GP 09:10'daymış.

prnt.sc

Bu hafta yarış 18:10'da başladı. Tam böyle maç saatleri yoğunluğuna denk geldiği için S Sport vermedi. Ben digiturk'ten başka bir kanaldan izledim. Avrupa GP'lerine gelindiğinde bu sorun da ortadan kalkar muhtemelen. Öğlen saatinde olacağı için maçlara denk gelmez diye düşünüyorum. Kaldı ki 2 ay sonra futbol sezonları bitecek. Yani en fazla 4 yarış daha futol sezonunda yayınlanır. Onun da hepsi bu haftaki gibi olmaz.

Böyle değişiklikler için twitter'dan serhan acar'ı takip edersen o bilgi geçiyor.

twitter.com
  • himmet dayi  (09.04.18 09:56:45 ~ 09:58:46) 
f1 yayıncısı ssport. eğer o saatlerde premier lig olursa smartspora aktarıyor. ancak diğer platformlardada geçici bir kanala aktarıyorlar.


  • mikahakkinen  (09.04.18 10:02:25) 
[]

glenmorangie single malt viski

arkadaşlar bizim burda bi tekel var. sattığı içkliler falan piyasaya göre uygun.

dün viski almaya niyetlendim. johnnie walker black label alacaktım. sordum, 170 lira dedi. ama onu alacağına şu var dedi, glenmorangie, single malt'tır, jw'nin 10 gömlek üstüdür dedi. normal fiyatı 300 lira ama kampanya yaptık 185 lira dedi.

viskiden falan çok anlamam. neymiş diye bi google'ladım, abavv cidden kalite viskiymiş. hakikaten de 300 lira falan. lan ama adam 185 lira dedi şişesine.

merdiven altı yer falan değil, normal tekel bayii. kazık yemek veya kör olmak istemiyorum. gidip alayım mı?

 
piyasa değeri 300tl olan viskiyi 250tl'den de satabilecekken neden 185tl diyor? benim kafama yatmadı. çalıntı bile olsa ucuz.


  • brakgn  (03.04.18 17:00:51) 
sahte falan olacağını düşünmüyorum, cadde üstü tekel bayii, yıllardır orda. viskiyi de rafa dizmiş adam. alttan çıkarıp vermiyor. o kadar aleni sahte içki satılır mı?

asıl merak ettiğim, bu viskinin 300 liralık modelinin yanında dandik çeşidi falan vardır, benim gibi bilmeyenleri kandırıp bak 300 liralık diye dandiği satar. öyle bir keleğe gelmek istemiyorum.

kör olmak işin şakası. o kadar da değil.
  • kibritsuyu  (03.04.18 17:07:45 ~ 17:08:25) 
25-30 pound civarına 10 yıllık olanı bulunuyor ingiltere'de, mesela 6 ay önce pound 5 liranın altındayken almışsa karlı satmış oluyor yine de. güzeldir, bulmuşken al derim. hatta özelden adres de iletebilirsin heheh.


  • Bruce  (03.04.18 17:10:11 ~ 17:10:36) 
Yani, bayağı zorlamak oluyor ama o fiyata mümkün olabilir. Önceden almıştır, başka yerlerden almıştır (eurozone dışından) falan öyle mümkün. Alınabilir, hatta adres de paylaşılabilir +1


  • skooma  (03.04.18 17:12:14) 
Sahte falan değilse glenmorangie black label'le kıyas bile kabul etmez.

Black label tok kapı sesli passat ise glenmorangie BMW z4'tür.
  • mhm  (03.04.18 18:30:30) 
Hangi ekspresyonu olduguna bagli, size satacagi muhtemelen sari etiketli "The Original"dir :)


  • crown  (03.04.18 19:17:08) 
@crown: hah aradığım cevaplar gelmeye başlıyor :) eğer oysa iyi midir peki fiyatı, alayım mı?


  • kibritsuyu  (03.04.18 19:25:03) 
The Original sadece hava limanlarinda satilan, markanin isminin gucunu kullanarak viskiden cok anlamayanlari hedefledigi bir urun.

Kotu bir viski degil kesinlikle ama gene ustteki gibi araba orneginden gidersek Glenmorangie Mercedes ise, The Original Mercedes A serisidir :)

Bir atasozunun dedigi gibi, Mercedes E serisinden, BMW 5 serisinden baslar :)
  • crown  (03.04.18 19:36:03) 
fiyat peki? ben de viskiden çok anlamam, hatta hiç anlamam. gidip en dandiğini almayayım, biraz şımarıklık yapayım diye black label demiştim, adam 185 liraya single malt var dedi, indirim yaptık aslında 300 lira civarı dedi.

havaalanından alma şansım yok. buradan alayım mı?
  • kibritsuyu  (03.04.18 19:39:14) 
Turkiye'de yasamadigim icin fiyat konusunda yapacagim yorum cok saglikli olmaz. Ama fiyati Black Label'a denk ise gerisi damak tadiniza kalmis.

Ben sizin yerinizde olsam, eger daha one Black Label ictiysem, The Original alirdim sirf deneyimlemis olmak icin. Dedigim gibi kotu bir viski degil, sadece Glenmorangie hakkinda cok net bir fikir vermez.

Bu arada tum yazdiklarim viskinin The Original olacagi varsayimina dayaniyor, farkli bir ekspresyon da olabilir.

Simdiden afiyet olsun :)
  • crown  (03.04.18 19:47:04) 
Evet the original imiş, 10 yıllık. Fiyatı da 300 demedi, dün ben yanlış anladım demek ki, başka yerde 240, biz 185'e satıyoruz dedi. Ama internetten de bakınca 320 falan çıkıyor.

Bandrollü şişe, sahte mahte değil yani.

Adres soran olursa sıhhiye sezenler sokak'ta sezenler tekel shop.
  • kibritsuyu  (03.04.18 20:18:27) 
[]

youtube videolarının sonunda çıkan çerçeveler

bazı youtube videolarının sonunda "şu videolarımızı da izleyin" minvalinde videonun orta yerinde nal gibi çerçeveler çıkıyor. kenarda köşede 1 tane küçük çerçeve de değil. ekranın 4 köşesinde 4 tane kocaman çerçeve çıkıyor ve videonun son kısmının içine ediyor.

bu köşesindeki çarpıya basınca kapatılan, veya alttaki dişliye tıklayınca çıkan "ek açıklamalar" düğmesini kapatınca kurtulduğumuz çerçeveler değil. kapatma seçeneği göremedim. videoya gömülü gibi, ama tıklanabiliyor, demek ki gömülü de değil.

bunlardan nasıl kurtuluyoruz? videonun sonunu aradan görmeye çalışarak izlemek zorunda mıyız?

 
Buna ben de tav oluyorum. Tam ekran izlemeden çıkınca kapanıyorlar en azından ama başka bir çözümü de vardır mutlaka.


  • orient blue  (03.04.18 09:31:27) 
Çözümü varsa biri yazsın lütfen, kurtulalım bu saçmalıktan

edit: buldum, deneyeceğim.

www.youtube.com
  • mephistoo  (03.04.18 10:36:30 ~ 10:39:50) 
[]

uber'in yasadışılığı ?

bireysel (yani otobüs, dolmuş gibi, toplu olmayan) insan taşımacılığının taksicilerin tekelinde olduğuna dair hangi kanun var?

yani benim hatırladığım kadarıyla limuzin kiralama servisi falan da var, hep vardı. hatta inter limuzin diye şirket bile vardı.

yani parası karşılığında şoförlü araç kiralayıp insan taşıma işinin t plakalı sarı taksilerin tekelinde olduğunun, başkasının yapmasının yasak olduğunun yasal dayanağı nedir? aracın lükslüğü müdür kriter, limuzin kiralanıyor da sarı taksilerin muadili (veya vito falan) olunca yasak?

 
Sarı taksiler pastadaki payını kaybetmek istemiyor. Bundan ekmek yiyen çok farklı basamaklar var. Uber gibi sistemler yayılırsa sarı taksilerde domino etkisi gibi plaka sahibinden taksi şoförüne kadar herkes kayıp yaşayacak.


  • booty hunter  (26.03.18 02:05:00) 
uber'de vergi yok, he sarı taksiler veriyor mu tartışılır.


  • makarnavodka  (26.03.18 02:07:07) 
Uberde nasıl vergi yok anlamadım. Uberde her şey elektronik ortamda, kaç müşteri binmiş, günlük, haftalık, aylık kaç lira kazanılmış, bunun kaçı benzine kaçı bakıma kaçı bilmem neye gitmiş hepsi kayıt ortamında. Adamlar istese bile vergide kaçakçılık yapamaz, devlet için daha kolay denetimi.

Takside ise adam dün günlük 350 lira kazandı ama 150 lira kazandım dedi, aksini kim ispat edebilir? Bu yolla kolayca vergi kaçırmak serbest. Şimdi devlet ne diye kendisi için daha kazançlı bir sistem olan Uberi desteklemez onu aklım almıyor.
  • siyah giyen adam  (26.03.18 02:12:09) 
arkadaşlar taksilerin haklılığının, uber'in yasak olmasının (polis çevirince ceza yazmasının mesela) yasal dayanağını soruyorum. "niye taksiciler uber'e izin vermiyor" demiyorum. vergi vermiyorsa bile, verip vermediğine de polis karışmaz, maliye'nin işi o.

polis çevirince ceza tutanağına "taksicinin pastadaki payını yiyor" veya "vergi vermiyor" yazmıyor herhalde? "hede kanunun x'inci" maddesine göre yazıyor.

örneğin kendi şirketine ait kendi arabanda kendi şirketinin malını taşımak için ulaştırma bakanlığı'ndan k2 belgesi alman lazım. belgen yoksa kendi malını kendi arabanda taşıyamıyorsun. polis çevirirse k2 belgesi yok diye ceza yazıyor.

insan taşımak için de "x75 belgesi lazım, taksicilerde o var, uber'de yok, o yüzden polis ceza kesiyor" gibi bir yasal dayanak soruyorum.
  • kibritsuyu  (26.03.18 02:22:10) 
ubere kayıtlı sarı taksiler de var, hatta %40'ı bu şekilde, diğerleri de kiralık özel şoför gibi bir olay, komşuna arabası ile seni bir yere götürmesini rica ettiğini düşün, aynı olay aslında, yani yasa dışılığı tartışılır, yunanistan'da da oldu aynı muhabbet, Çipras vergileri verdikleri sürece izin verdi duruma, ayrıca yasa dışı olsa da bunu tespit etmek, kanıtlamak çok zor.


  • gezegen olan pluton  (26.03.18 02:41:44 ~ 02:43:07) 
Aldığım bilgiler şu şekildeydi. Uber'in İstanbul'da merkezi var. Kayıtlı hesaplarla ödeme alındığı için ödemeler belgeli ve vergisi de ödeniyor. Yolcu taşıma ruhsatları konusunda bilgi alamadım henüz.


  • desdenova34  (26.03.18 09:14:46) 
böyle bir dayanak yok. taksi plakaları mafya olduğu için varmış gibi davranıyor.


  • babilbaligi  (26.03.18 11:35:34) 
İzlediğim haberlerde UBER'in "turizm ruhsatı" ile bu işi legaleştirmeye çalıştığı, ama yasalarda açık olduğunu anladım.

Yani sanırım kültür ve turizm bakanlığından ya da İBB'den turizm amaçlı yolcu taşımak için bir belgeleri/izinleri var.

Ama cezayı hangi maddeden yiyorlar bilemedim.
  • John Bloor  (26.03.18 12:04:39) 
Merhabalar,
Uber'in vergi vermeme meselesi son derece dogru. Yolculara fatura kesemiyorlar sadece yolculuk makbuzu (ozeti) veriyorlar bu da fatura yerine gecmiyor.

Bir diger husus nerden kurtarmaya calisiyor?
- D2 Belgesi ve Tursab tarafindan yirtmaya calisiyor ama bu yine de devlet nezdinde korsan oldugu gercegini degistirmiyor.

Taksiciler ve taksi dolmuslar hakkinda kararlari Istanbul Buyuksehir Belediyesil UKOME veriyor. Bunun bir yonergesi bulunuyor.

tuhim.ibb.gov.tr


Uber'in yedigi trafik cezasi:

@kibritsuyu aslinda sizin istediginiz cevap burada. Ruhsat olmadan ticari yolcu tasimaciligi yapilmasindan dolayi yaziliyor ceza.

Trafik Cezası Madde Ek-2/3

İlgili belediyeden izin veya ruhsat almaksızın, belediye sınırları dâhilinde ticari amaçlı yolcu taşımak.

Bir yıl içerisinde 1. defasında 3.008,00 TL (Peşin 2.256,00 TL)
Bir yıl içerisinde tekekrür halinde 5.014,00 TL (Peşin 3.760,50 TL)
  • bedbed  (26.03.18 12:20:05 ~ 12:23:21) 
Yani şöförlü araç kiralamak yasadışı mı?


  • fatalsoul  (26.03.18 13:14:16) 
Yasaya göre tanımadığın adamı arabana bindirmek yasak. Hatta birinci dereceden yakının değilse dahi taşıman yasak evet yasa böyle. Açın bakın adam yeğenini askere götürürken korsan taksi diye ceza yiyor. Arkadaşınla işe giderken korsan taksisin diye ceza yersen hiçbir şey yapamıyorsun. Böyle bir yasa olmasaydı über yasal olurdu peki bu kural ne kadar mantıklı?


  • ThomasJefferson  (26.03.18 13:32:42) 
[]

facebook'ta başkasının paylaştığını paylaşamamak

muhalif paylaşımlar yapam tipik yaşlı modeli babam dün geldi dedi ki feysbukta paylaşım yapmayı kapatmışlar, biz bunları paylaşmayalım diye oraya da elleri uzanmış vsvs. dedim baba olur mu öyle şeyi feysbukun bütün olayı paylaşım yapmak zaten. gir bak dedi, girdim baktım.

babamın dediği gibi olmasa da hakikaten arkadaşım olan kişilerin bazı paylaşımlarının altında paylaş butonu yok. bazılarında var. babamın komplo teorisine göre baktım, muhalif paylaşımların da bazılarında var, bazılarında yok. sadece beğen ve yorum yap var.

hadi arkadaşım olmayanların paylaştıklarını anlarım. niye arkadaşlarımın paylaştığı şeyleri ben tekrar paylaşamıyorum? belirli bir kurala da oturtamadım, "şunlarınki paylaşılamıyor, bunlarınki paylaşılabiliyor" diye.

şimdi aklıma geldi. geçen hafta liseden çok sevdiğimiz bir hocamız öldü. lise grubunda, aynı zamanda arkadaş listemde de olan grup yöneticisi vefat haberini paylaştı. ben de paylaşayım dedim, altında paylaş butonu yok.

ben oğlumun basketbol fotoğrafını paylaştım, babam dedi ben de paylaşnak istiyorum ama paylaş butonu yok.

niye yok bazılarında paylaş butonu?

 
gizlilikle alakali bir sey olabilir.

Ornegin twitter’daki gizli hesaplarin tivitlerini retweet yapamiyorsunuz.
  • fakyoras  (24.03.18 10:55:42 ~ 10:56:20) 
şöyle olabilir mi? ben "sadece arkadaşlarım" şeklinde paylaşıyorum. babam görebiliyor. ama onu paylaştığı zaman, onun arkadaşı olup, benim arkadaşım olmayanlar da görebilecek diye paylaşmasına izin vermiyor olabilir mi?


  • kibritsuyu  (24.03.18 10:57:28 ~ 10:57:58) 
[]

bu güvenlik resmi / captcha vs. ne işe yarıyor?

bu dangalak kafam anlayamıyor bi türlü. ben robot değilim, yok efendim resimdeki abuk karakterleri gir falan filan.

niye ki? robot olsak ne oluyor?

bak benim muhasebe programımın (robottan kast ettikleri bu olsa gerek, robocop falan değil) sgk e-bildirge sistemine girip onlarca mükellefin sgk bildirgelerinin pdf'lerini indirmesi gerekiyor. programda her birinin şifresi tanımlı. eskiden hepsini seçip indir derdim, tıkır tıkır indirirdi. şimdi siteye captcha koymuşlar. illa abuk karakter girilecek her mükellef için girerken.

ama ulan robotun, makinenin indirmesi lazım işte, illa tek tek captcha giriyoruz şimdi.

elleşmesen de makine bağlanıp tek tek indirse ne oluyor, kime ne zararı var bunun?

 
(bkz: ddos)

soy bilgisi öğrenmek için zibilyon insan aynı anda e-devlet'e girmeye çalışınca çökmüştü sistem, bunu bilinçli bir şekilde belirli bir hedefe yapmaya ddos saldırısı deniyor. o hizmeti durdurmak için bir saldırgan onbinlerce zombi bilgisayardan senin yaptığın işlemi yapmaya çalışırsa sistem işlevini kaybeder, o kadar isteğe yanıt verecek kapasitesi yoktur. en basitinden senin programın bile otomatik yapıyormuş bunu, düşün saldırgan için ne kadar kolay.

pratikte direkt ddos olmasa bile amaç aynı anda birden fazla istek gönderen, aynı anda birden çok oy kullanmaya çalışan, kısaca bunlar gibi sistemi işlevsiz ya da yanıltıcı hale getirmeye çalışan saldırıları engellemek.

bi de trivia yapalım, captcha "Completely Automated Public Turing Test to Tell Computers and Humans Apart" ın kısaltılmışı.
  • Bruce  (24.03.18 10:44:49 ~ 10:49:24) 
Senin ayni anda yuzlerce şeyi indirmen nedeniyle ben kilitlenen sisteme giremeyebiliyorum mesela. Bir de bunun disinda, bu tarz programlarla ayri birer veri banksi vs. Olusturup programlar yardımıyla tum bilgileri cekebiliyorlar. Ha bunu tek tek yapmalarini da savunuyor degilim, hele ki sifreyle girilen yerleri ayrica fazlaca zorlastirmak da mantikli gelmiyor ama programlamayi yapablar muhtemelen bu sistemin asil kullanicilari olmadiklari icin oturulan yerden devam


  • her giriste sifresini unutan adam  (24.03.18 10:47:50) 
[]

pdf'den excel'e - ACİL

80 küsur sayfalık pdf dosyası şeklindeki bir tabloyu sıkıntısız bir şekilde excel'e çevirebileceğim (elbette hücre hücre aırmasını bekliyorum) birp program ya da site var mı?

birkaç online site buldum, ya düzgün çevirmedi, ya da ücretsiz diye 2-3 sayfasını çevirip para istedi.

nasıl yaparım, acil yardım edebilir misiniz?

edit: acil kısmını çözdüm teşekkürler. ama sonradan yine lazım olacak.

 
Hiçbir şey bulamazsan upwork ya da others'dan ilan oluşturup o şekilde çözersin. Hem işin görülür hem de birileri kazanır.


  • Nature Works  (23.03.18 13:09:15) 
smallpdf.com

burada ben hep word to pdf ya da pdf to word yapıyorum, ama excel'i nası yapıyor bilemiyorum.
  • noluyo yaa  (23.03.18 13:46:32) 
[]

2018 yılında kablo teknolojisi bu kadar vahim durumda mı?

telefonun orijinal şarj kablosunun ucu eğildi. kablo dediğim, bir ucu şarj aletine takılan bir usb uç, öbür ucu da telefona (samsung note 5) takılan o klasik şarj ucu.

gittim 10 liraya bir kablo aldım. şarj aleti orijinal ve hızlı şarj edenlerden. ama o telefon bir türlü şarj olmuyor. şarj süresi (hızlı şarj üstelik) 5 saat diyor. telefonu şarjda kullanınca şarjı eksiliyor.

lan kablo işte altı üstü kablo değil mi bu? şarj aletini çakma alsam ondan derim, kimbilir ne koydular içine derim. ama kablo işte. nedir sıkıntısı?

samsung bayiine sordum kablo, 70-80 lira diyor. yuh. kablo yahu.

iki şey istiyorum.

1. orijinal kablo ile aynı şartlarda şarj etsin
2. azıcık uzun olsun. prize takınca en azından sehpaya yetişsin, yere koymayayım telefonu.

var mı bu şartlarda kablo?

 
Note5 için ben de çok sorun yaşadım, ttec kablo ile çözüldü, boyları da var.


  • kullanıcıadımbuolsun  (15.03.18 19:39:43) 
Aliexpress'ten aldım, 20 lira, çok memnunum:

tr.aliexpress.com

Kablo veri kablosu değil, şarj kablosu zaten o amaç üzere tasarlanmış. Diğer kablolarla 30mA-200mA arası verim alırken, bu kabloyla en az 1000mA alıyorum.

Üstelik mıknatıslı uçları var. Slotu telefona takıp orada bırakıyorsun. Kablonun ucundaki ledli ve mıknatıslı uç güçlü bir şekilde telefonundaki uca yapışıyor. Tak çıkar yapıp cihazı yalama yapmaktan kurtarıyor. Kabloyu cihazdan ayırmak için bağlantı noktasını 90 derece kırmak yeterli oluyor.
  • clia  (15.03.18 19:49:42) 
sony'nin kablosunu aldım, 1 kere kullandım henüz, memnunum. 1.5m ve 3m var. ben 1.5m aldım 30tl'ye. diğeri 40 sanırım.

not: telefon da sony.
  • lemmiwinks  (15.03.18 19:55:07) 
çok usb kablo almam gerekti. s-link kısa devre yaptı hem note5 usb ucunu bozdu hem de powerbank ı bozdu. ancak s link kabloyu sanıyorum ben hasarladığım için oldu bundan emin değilim. hepsiburada dan bandridge kablo aldım gayet kaliteli. tavsiye ederim. markasız almayın kesinlikle.

not:şu anda note5 i usb den şarj edemiyorum onun için de kablosuz hızlı şarj cihazı aldım aliexpress ten. onu tavsiye ederim. usb girişini eskitmiyor hiç değilse.
  • tukenmez adam  (15.03.18 20:00:48 ~ 20:02:16) 
İstanbuldaysan bir yıl önce aldığım miniso kablodan çok memnunum. O zamanlar 20 lira gibi bir şeydi.

Çantadan çıkaramadım, her yerde kullandım, askere bile getirdim, bana mısın demedi.
  • cikmaz sokaktan cikagelen cocuk  (15.03.18 22:27:46) 
[]

kızılay'dan ümitköy'e nasıl gidilir

metro var, dolmuş var biliyorum da, gitmek istediğim yer tam olarak 2432. cadde (eski 8. cadde), yani eskişehir yolundan gelip ümitköy kavşağından dönülen bir ana cadde var ya, oraya gidilecek.

bunun için metroyla mı gidilip ring otobüsüne binilsin, yoksa dolmuş falan geçiyor mu?


 
iki seçenek;

metroya binip oradan otobüse binmek
ya da direkt otobüse binmek

metrolu alternatif; goo.gl
direkt otobüs; goo.gl
  • kablelvuku  (12.03.18 16:19:50) 
direkt otobüs yok bildiğim. çayyolu metrosu açılınca kaldırdıydı melih.

metro ile göndereyim en iyisi.
  • kibritsuyu  (12.03.18 16:30:27 ~ 16:30:45) 
Öncelikle sorunun tam cevabını bilmiyorum ancak; Bana da buradan birisi bi' cevabında söylemişti - şu linki; şahane birşey. i.melih yapmış güzel de yapmış;

map.ego.gov.tr

şuradan konumunu ve gideceğin yeri seçiyorsun o seni otobüs metro ve yürüme mesafeleriyle yönlendiriyor.


Ancak ben şimdi caddeye baktım da çok merkezi ve büyük bir caddeymiş. Yukarıdaki adresten genel olarak kontrol edilebilir onun dışında metro ümitköy durağında indikten sonra oraya giden ring illa vardır diye düşünüyorum. Merkezi bir yere benziyor çünkü.
  • mete kudur  (12.03.18 16:37:15) 
[]

yazıcı niye ağa bağlanmıyor?

hp laserjet 1102w wireless yazıcım var. bugüne kadar sorunsuz kullanıyordum. evdeki wireless modeme bağlanmıyordu, bilgisayardan çıktı yolladığımda da yazdırıyordu.

şimdi bir türlü üzerindeki ağa bağlandığını gösteren mavi ışık sabit yanmıyor. sürekli yanıp sönüyor.

bugünlerdeki tek fark turkcell tv+ bağlandı, modeme onun cihazı takıldı. ilk aklıma gelen ip çakışması oşdu, baktım, tv+ cihazının ip'si 192.168.1.25, oysa yazıcıya verdiğim ip 192.168.1.100. yani herhangi bir ip çakışması da yok.

niye bağlanmıyor olabilir? yazıcıyı da modemi de elli kere kapatıp açtım düzelmedi. aksi gibi yazıcı kablosu da bulamıyorum ki bağlayayım. acil çıktı almam gerekli. ne yapacağım?

 
modemim kablosuz sinyalinin kanalını değiştirmeyi deneyebilirsin. o da işe yaramazsa işler çok daha karmaşık olabilir. tv+ ı çıkartıp öyle bağlanmayı denediğinde bağlanıyorsa kullanacağın zaman tv+ ı çıkarmak en temizi :/


  • washe  (10.03.18 19:29:51) 
[]

istanbul'daki plakalar

şimdi ankara'da 1-2 senedir 3 harf 3 rakamdan oluşan plakalar verilmeye başlandı. istanbul'da muhtemelen daha erken verilmiştir bunlar.

ufak tefek cinayetler dizisinde gördüm, 3 harf 4 rakamdan oluşan plakalar var arabalarda.

bu plakalar gerçek değildir büyük ihtimalle, dizi için kullanılıyordur da, peki gerçekte de 3 harf 4 rakamlı plaka var mı istanbul'da trafikte? yoksa sadece dizi için mi kullanmışlar?

 
ben cağaloğlu taraflarında görüyordum sanırım ya. bunlar: net bilgi değil ama sivil polis arabalarının (escort) plakaları genelde 3 harf 3 rakam (belki 4 emin olamadım.) idi. ama harfler sıradan değilde özellikle seçilmiş gibi direk kendini belli ediyordu.


  • qobel  (05.03.18 20:31:14) 
resimdeki plaka gerçek değil, dizi için yapılmış. henüz bu formda plaka verilmiyor.

3 harf 3 rakam ilk olarak istanbul'da değil ankara'da verilmeye başlandı (hatta ilk başta bunları sadece suriye'lilere veriyorlar diye laf çıkmıştı)
  • ada meltemi  (05.03.18 20:49:01 ~ 20:49:16) 
Mültecilerin plakaları saa ve sab orta harfler

Savaştan kaçarken arabayı yanına almak, gittiğin ülkenin o arabayı kabul etmesi :)
  • kleider  (05.03.18 21:24:57) 
Şu an İstanbul’da 3 harf 3 rakam veriliyor. Otomobiller için A ile başlıyor.


  • catch the arrow  (05.03.18 21:42:16) 
[]

digiturk'te erotik kanal var mı hala?

2002-2003 yıllarında evimizde digiturk vardı. lig tv falan maçları seyretmek için almıştık. o dönem hatırladığım kadarıyla bizim maç paketinin bir üst paketinde erotik kanallar vardı.

digiturk hala var. peki hala erotik kanal yayını yapan paketleri var mı? dönem itibariyle imkansız geliyor, sitesinde de göremedim ama yine de merak ettim.


 
baya once kaldirdi diye hatirliyorum. dsmart'ta vardi sanirim.


  • brkylmz  (05.03.18 18:02:28) 
digitürk ve dsmart geçen sene itibariyle hepsini kapattı.


  • mikahakkinen  (05.03.18 18:02:53) 
[]

samsung tv hdmi sorusu

arkadaşlar geçen gün de bahsetmiştim, turkcell tv+ almıştım. şimdi geldiler, bağladılar, her şey güzel.

haliyle tv+ kutusunu televizyona hdmi girişinden bağladılar. fakat şimdi ben her tv açışımda önce normal tv kanalları açılıyor (dahili uydu alıcısı var, televizyona uydu kablosu bağlı), kumandadan source tuşuna basıp hdmi-1'i seçmem gerekiyor. her tv'yi açıp kapayışta bu böyle.

televizyonu açar açmaz hdmi'ın açılmasını sağlamak mümkün müdür? yani böyle bir öncelik atanabilir mi? açar açmaz tv çıkmasın, hdmi çıksın.

televizyon 2011 model samsung ue-40d6500.

4 tane hdmi girişi var. birincide parantes içinde dvi, ikincide parantez içinde arc yazıyor, üçüncüde ve dördüncüde bir şey yazmıyor.

 
Google'dan baktığım kadarı ile nasıl kapattıysanız öyle başlaması gerekiyormuş.

www.ifixit.com

forums.thedigitalfix.com
  • atom karincanin torunu  (05.03.18 12:22:24) 
hayır öyle başlamıyor. özellikle hdmi iken kapattım, yine tv olarak açıldı. eskiden scart girişleri, sinyali alınca otomatik scart'tan açılırdı. hdmi'ın öyle bir özelliği yok galiba. ama mutlaka olmalı, ilk açılışta hangisinin açılacağını seçebilmeliyim. ya da en azından dediğiniz gibi hangisini kapattıysam o açılabilmeli.

belki tv'de kayıtlı uydu kanallarını silersem olur ama silmek de istemiyorum. hem olacağından da emin değilim.

yayın olarak tv değil de harici bir cihaz kullanan tek ben değilimdir herhalde. herkes de her seferinde source'dan girip seçmiyordur.
  • kibritsuyu  (05.03.18 13:18:51) 
yok abi başlamıyor. hatta tv+ kutusunu da kapatmıyorum sinyal gelsin, belki onu kapalı görünce tv'den açılıyor diye. ama hayır, tv olarak açılıyor.

hatta ses açma kısma işini tv+ kumandasıyla yaparım diye televizyonun kendi sesini biraz fazla açtım. kapatıp açınca tv'de açılıp bas bas bağırıyor. source'dan hdmi seçene kadar evi ayağa kaldırıyor.
  • kibritsuyu  (05.03.18 13:41:01) 
Arkadaşlar sorunu tespit ettim. Bem tv'yi açarken program+ tuşuna basarak açtığım için kapattığım gibi başlamıyormuş. Power tuşu ile açınca kapattığım gibi açıldı. El alışkanlığı işte.

Yine de program+ tuşuna bastığım halde hdmi'ı açacak bir yöntem varsa bilmek isterim.

Hdmi izlerken de el alışkanlığı, turkcell tv+ kumandası yerine tv'nin kendi kumandasından program+ veya program- yapınca hdmi'dan çıkıp tv'ye geçiyor. Oysa sayı tuşları işlevsiz, basınca bir şey olmuyor. Program+ ve program- tuşları da işlevsiz olsa ya hdmi izlerken?
  • kibritsuyu  (06.03.18 10:00:56) 
[]

turkcell tv+ telefondan kullanım

arkadaşlar uzun araştırmalarım sonucunda, evde de turkcell superonline fiber internet olmasının ve ek ödeyeceğim ücretin makul olması nedeniyle turkcell tv+ aboneliği yaptırdım. kısmetse pazartesi aleti gtirip bağlayacaklar. superonline uygulamasından bakıyorum, turkcell tv+ paketini hattıma tanımlamışlar. yani şu anda açık, cihaz olsa hemen izlenebilir durumda.

bayideki görevli, eğer beni yanıltmadıysa, dedi ki cepten veya tabletten de kullanabiliyormuşum. uygulama indirdikten sonra bağlamaya gelen elemanlar yardımcı olacakmış.

şimdi uygulamayı indirdim, fakat neye tıklasam abonelik istiyor, cep telefonuna özel abonelikler öneriyor. henüz sözleşme falan imzalamadım. yoksa tanımlandı ama henüz aktive mi edilmedi?

ev için aldığım halihazır turkcell tv+ paketini telefona indirdiğim uygulamaya ne şekilde tanıtabilirim? cihaz gelene kadar kanalları bi kurcalasaydım ne var ne yok. yoksa olmuyor mu öyle?

 
Ev için aldığınız tv+ ın aboneliği olacak ve bu aboneliğe tanımlı e posta ve şifreniz olacak. Bu e posta ile şifrenizi kullanarak giriş yapacaksınız


  • oekuklu  (04.03.18 00:37:06) 
[]

futbolda kırmızı/sarı kart sorusu

bugünkü beşiktaş fenerbahçe maçında dikkatimi çekti.

iki futbolcu birbirlerine dikleniyorlar. ya da itişiyorlar. ya da iki oyuncu birbirine diklenirken araya giren üçüncü bir oyuncu kavgayı ayırmak bahanesiyle diğer oyuncuyu itekleye itekleye uzaklaştırıyor.

bu noktada itekleyen oyuncunun kart görme sınırı nedir? iteklediği oyuncunun yere düşmesi midir?

alper potuk horozlanan iki oyuncunun arasına girdi, kavga ayırıyom ayağına beşiktaşlıyı ite ite uzaklaştırırken fazla itti, beşiktaşlı yere düştü. dürrrt sarı kart, ikinci sarıdan kırmızı. yere düşmeseydi kart falan yok muydu? evet kavga ayırma ayağına adamı kasten itekledi düşürdü. ama gayet iyi niyetli kavgayı uzaklaştırma amaçlı, centilmence de itiyor olabilirdi "yürü abicim hadi uyma sen ona, oyununa bak" dercesine iteklerken düşürse yine mi kart olacaktı? kart görmenin sınırı karşıdakinin yeri öpmesi midir?

yine dikkat ettim, maçta benzer bir itişmede yine hafif bir iteklenmeyle kendini yere atan ve itekleyenin kart görmesine sebep olan başka oyuncu da oldu. ama yere düşmeden itekleşirlerken kart mart yok.

nedir gerçekten, yere düşürmek midir kart görmenin sınırı? karşı tarafı yere düşürmeden istediğimiz kadar pataklayabiliyor muyuz? karşı taraf fiske yese yere atıyor kendini, bu yüzden mi?

 
Bu izlediklerinin hiçbirini şl'de göremezsin. Bu akşam izlediğimiz şey futbol değil kör dövüşüydü resmen. Hakem sahaya idare etmek için çıkmış oyuncuları, maçı yönetmiyor idare ediyor. E idare edince de tolerans tolerans anca biri yere düşünce kendini salınca kart göstermek zorunda kalıyor. Topla alalasız duran oyunda birini itersen atıyorum Belçika liginde falan en az sarı yersin. Vurursan birine kırmızı yersin ama fb bjk gs arası maçlarda bunlara nizami kart verince maç hükmen biter ancak.


  • bos gezenin bos ustasi  (02.03.18 01:17:59) 
"Kavga ayırıyorum" tavrındaki adam ile bunu bahane olarak kullanan adam zaten hareketlerinden belli olur da, burada asıl mesele yere düşmesi değil bence (veya olmamalı). Dünkü maç üstte de söylendiği gibi kesinlikle örnek değil. Çünkü zaten bilfiil o Alper denen organizmanın ikinci sarıdan kırmızıyı aldığı dakikaya kadar çoktan atılmış olması gerekirdi. Spikerler bile o olaydan belki yarım saat öncesinden beri "Alper'in sakin olması gerek" diyorlardı.

Dünkü maçta hakem tolerans kavramının suyunu çıkardı. Her iki taraf için de bir türlü kart göstermedi. FB-BJK gibi zaten gergin geçmesi beklenen bir derbide de futbolcular baktılar hakem toleranslı, bu sefer ipin ucu kaçtı. Çünkü futbolcu dediğimiz şey çok para kazanan cahil barzolar cemiyeti gibi bir şey.

Futbolda kurallar var ve uygulanmalı. Kavga ayırmak mı istiyorsun? Gider kendi arkadaşını çekersin. Rakibe temas etmemelisin. Ettiğin anda sarıyı göreceğini bilirsen yere düştü/düşmedi ayrımına gerek kalmaz mesela.
  • gonion  (02.03.18 11:16:56 ~ 11:17:52) 
[]

asiye türküsü

kurtlar vadisi zamanında laz ziya'nın favori türküsü: www.youtube.com

kazım koyuncu versiyonu da var: www.youtube.com

elbet başka yorumları da vardır. sorum şu. utanarak soruyorum. yıllardır bu türkide anlamadığım iki mevzu var:

oy asiye asiye
tütün koydum kesiye

burda tütünü neye koyuyor? "keseye" yani ufak bir torbaya mı koyuyor? yoksa kanayan yaraya yani kesiğe de kan dursun diye tütün basılır. kesiğe mi koyuyor?

baban seni veriyi da
bir bağ pırasiye

buradaki bir bağ pırasa, böyle bir demet şeklinde iple bağlanmış pırasa mı, yoksa pırasa tarlası anlamında bağ mı?

vurabilirsiniz ama çok acıtmayın.

 
arkadaşlar ben bunu sorarken doğrudan bodoslama buraya sormadım. google'da biraz araştırdım da bir şeye ulaşamayınaca sordum. hiç "pırasa değil pir asiye" diye bir bilgi görmedim. türünle ilgili de bir bilgi yok. sadece türkünün bazi varyantlarında "bir bağ pırasa" yerine "bir evlek pırasa" dendiğini gördüm. pir asiye falan değil yani pırasa. bildiğimiz pırasa. evlek de bir dönümün dörtte birine denk gelen eski bir ölçü birimi imiş. yani buradan "pırasa bahçesi" dendiği anlamı çıkıyor. lakin türkünün bazı hikayelerinde de türküyü yakan gencin, sevdiği asiye'nin fakir bir adama verilmesi üzerine yaktığını okudum. yani buradan da fakir adamın pırasa bağı olmayacağını düşünerek "bir demet pırasa karşılığında başkasına verdiler sevdiğimi" şeklinde bir türkü olabileceğini düşünüyorum.

net bir şey bulamadım. kaynağı olan var mı elinde?
  • kibritsuyu  (28.02.18 17:03:43) 
baban seni veriyi da
bir bağ parasıye
(yani bir bağ parasına veriyor seni)

ben böyle biliyorum, kendi çıkarımım, araştırmadım, en mantıklısı bu görünüyor.
  • Bruce  (28.02.18 17:06:35 ~ 17:06:55) 
kese-keseye-kesiye
pırasa-pırasaya-pırasiye

bu yörelerde sesler bu şekilde değişir. bir örnek daha;
salata-salataya-salatiye
araba-arabaya-arabiye

evlek-bağ kelimelerini biz demet anlamında kullanırız. evleğin çeyrek dönüm olduğunu duymamıştım.
  • cemiyetin ünlü siması  (28.02.18 17:12:07) 
abicim pırasa pırasa. karadeniz türküsüne niye kara üzüm habbesi gelme biye küstüm siye der gibi urfa ağzıyla "parasiye" desin ki, "parasuna" der onu diyecek karadenizli.

pırasadan eminim. şu zeytinyağlı falan yemeği yapılan pırasa.

hah evlek'in demet anlamında kullanıldığını da duydum, iyice şüpheye düştüm şimdi.

@konusma ben konusuyorum: kimse kızını o kadar ucuza vermez de işte zatne türkünün hikayesinde kızın fakir birine verdildiğinden bahsediliyor. yani o kadar ucuza verilmiş, adam ona içerlemiş türkü yakmış sanki.
  • kibritsuyu  (28.02.18 17:12:16 ~ 17:16:01) 
hece ölçüsünü tutturmak için kelimeleri çat diye ortadan bölen çılgın karadeniz insanının kafiye için parasiye demesini yadırgamak şaşırtıcı. kesesuna nasıl kesiye olmuşsa parasuna da parasiye olmuş.


  • Bruce  (28.02.18 17:15:26) 
ne piri ya:) pırasa işte, diğeri de baya kese bildiğimiz kese ve saçma bir karadeniz türküsü işte, Kazım Koyuncu şarkıları gelene kadar karadeniz müziği anlamsız sözler içeren şeylerdi zaten, hiç şaşırma düşündüğün gibi. sanki devam eden yerler çok mu mantıklı;
'Sis dağının başında yel püfür püfür esiyor. Baban bu yıl kurbanı çifter çifter kesiyor oy Asiye oy' yani??
veya 'Ağasarın balını gel salını salını. Adam cebinde taşır senin gibi gelini' eee??
saçma yani..
  • pamuk helvalar cebe  (28.02.18 18:39:17) 
Keseye koyuyor, tütün kesesine. Sonra sarıp sarıp tüttürüyor.

"Pir Asiye"yi ilk defa duymakla birlikte ağır sallamasyon olduğu kanaatindeyim. "Pir" unvanının Karadeniz'de kullanıldığını duymuşluğum yoktur "Piraziz üstünde vapur bağrıyo" diyen türkü haricinde. (Onun da Pir Aziz yerine Rumca'dan kalma bir yer ismi olduğunu tahmin ediyorum) Öte yandan Asiye bir kadın, kadınlara pir sıfatı verildiğini de duymuşluğum yok.

Bunun yanında pırasa kuvvetle muhtemel Asiye'yle kafiyeli olsun diye seçilmiştir. Yoksa Karadeniz'de dikkate değer bir pırasa üretimi de yok bildiğim kadarıyla. Ekse ekse bahçenin bir kenarına eker, bahçenin kenarını da kayınpedere vermek, uygulamada bana pek olası gelmedi.

Ayrıntılara takılmaya pek gerek yok. Asiye'yi maddi çıkar için sevenine değil de başka birine vermişler. Verdikleri adam da öyle fakir biri olmasa gerek ki Asiye'nin babası kurbanı çifter çifter kesiyor o sene. Kızı evleniyor diye sevincinden masraftan kaçınmayacak adam da kızından başlık almaz zaten. Ağa kızını almak kolay değildir. Asiye'nin babası, bu düğün sayesinde belini doğrultmuş.

Hece bölünmesi bir tarz. Kafiye uydurma çabası değil. Orada hece kesilir, vurgu yapılır. Nefes kullanımıyla da ilgili olabilir. Türküler kayıt stüdyolarında hazırlanmış çalışmalar değil.
Ayna ayna ellere, ayna duşti göllere, ayna duşti göl!
Ayna kurban olayim, seni tutan ellere, seni tutan el!
  • lazor  (01.03.18 04:31:36) 
kesiye: keseye evet. kesik olsaydı "kesüğe" gibi söylerdi.

pırasa: pırasa ama sizlerin bildiği pırasa değilde daha değişik bir bitkiye belki de yabani bir türüne pırasa denir, ismini bulamadım. patatese de turp diyorduk 20 yıl önce:)

evlek: demet, tutam, az miktar anlamında. "emlek" şeklinde de söylenir bazen. iddiaların aksine asiye orospu değildir, ailesi bu aşka karşı ve inatçı olduğundan onu başkasına veriyor, şair biraz da kafiye derdiyle "bir avuç pırasa değerinde gördünüz kızınızı" diye sitem ediyor.

çifter kesilen kurban: zalim kız babası yüzünden kavuşamayan iki aşık.

cebinde taşımak: saçmalık değildir efendim, o yörenin bir deyimi, ifadesidir. göreleli bir kemençecinin "beni cebinde taşı" diye kasetini hatırlıyorum ama görsel bulamadım.

piraziz: pir aziz. "abdal" o yörenin eski adıdır, "şeyh" içeren yer adları da çoktur piraziz ilçesinde. pir, abdal, şeyh kelimeleri bana aleviliği çağrıştırıyor, hepimiz aleviydik zamanında.
  • g7mor  (26.03.18 12:44:51) 
[]

seslendirme sorusu

kurtlar vadisi 9. bölüm, dakika 9:08.

linki: youtu.be

televizyondaki belgeseli seslendiren kim?

dilimin ucunda.

hatta sanki kurtlar vadisi'nde oynayanlardan birinin sesi ama çıkaramadım.

 
payidar


  • berhudar ol evladim  (25.02.18 02:35:12) 
[]

internet hızı ile ilgili anlamadığım şeyler

evde superonline fiber 50mbit var. kablosuzda 2.5mb/s kadar indirme yapabiliyorum.

bu hızda indirme yapabilen internet ile, telefondan instagram hikayesi, instagram videosu falan zilerken elli kere takılıyor.

telefondan hikaye, video izlerken bilgisayarda download aktif değil. hani bütün interneti download sömürdüğü için izleyemiyorsun demeyesiniz. telefondan hikaye izleyemezkeni telefonu kapatım bilgisayara geçiyorum, download açıyorum 2.5mb/s.

lan nasıl oluyor bu? madem onca internet var, ossuruktan instagram hikayesinde niye takılıyorsun?

 
speedtest'in uygulamasından ping'e değerine bak derim, 3 haneli bir sayıysa sebep budur yüksek ihtimalle.

diğer ihtimal telefonun kendiyle alakalı, yazılımsal bir sorun olma ihtimali var. telefonu kapatıp açabilir, şebekeyi değiştirebilir(4g-3g-edge arası değişim), uygulamayı durdurup baştan başlatabilirsin.
  • Bruce  (21.02.18 19:47:51 ~ 19:48:16) 
bende de öyleydi. dnsyi değiştirdim düzeldi


  • sta  (21.02.18 20:00:09) 
wi-fi 5ghz bağlantı kur ulaşırsın o rakamlara.


  • murder of neon  (21.02.18 20:43:11) 
Hocam senin hızın 50mbit iken sen neden 2.5mb/s'den yukarı çıkamıyorsun ben de buna takıldım. Geçenki duyuruda da bahsi açılmıştı. Sadece kablosuzda mı 2.5'ta kalıyor yoksa kabloluda da mı o hızda kalıyorsun?

Modeme gelen fiber kabloda ek varsa o da hızı etkileyebiliyor. Yıllar önce ilk fiber aboneliği başlattığımda kabloyu çeken arkadaş fazla gerdirerek çekmiş fiber kabloyu, bir süre sonra kablo deforme olmuş, kırılmış içi. O kısıma ek yaptılar ama o işlemden sonra hızım yarı yarıya düştü. O zaman 50mbit kullanıyordum ama torrentte 2mb/s'nin üzerini göremiyordum. Sonra fiber kabloyu komple yenilettim ve sorunum çözüldü.
  • battal gemalmaz  (21.02.18 21:17:50) 
[]

çok mu yiyorum?

arkadaşlar sabahları kahvaltıda:

100 gr. kadar beyaz peynir
15-20 siyah zeytin
2 domates
4-5 biber

yiyorum. boyum 1.80, kilom 100. amacım kilo vermek. sert diyetler uygulamıyorum. hamur işini, şekeri, abur cuburu kestiğim zaman kilo verebilen bir bünyem var. diğer öğünlerde yediklerim değişiyor ama kahvaltı sabit.

ama içime de kurt düştü, sağlıklı diye öküz gibi porsiyonlara da abanmamak gerekiyor. sizce kahvaltı öğünüm çok mu büyük oluyor? azaltayım mı?

yumurta önermeyin, yiyemiyorum, sevmiyorum.

 
yediğin kadar yaktığın da önemli. ne yakıyosun onu söyle. ben bu söylediklerinle doymam mesela.


  • La Femme D'argent  (16.02.18 17:15:05) 
Ekmek ?

Öğle ve akşam asıl kritik ?
  • EasyTiger  (16.02.18 17:16:45) 
ekmek yok. ekmeğe alternatif bir şey yok. sadece bu kadar. çay var bi de yanında şekersiz.

sedanter bi hayatım var, masabaşı iş, evden işe, işten eve. işlerin yoğunluğu azalsın yüzmeye gideceğim.

lakin asıl soru "nasıl zayıflarım, bununla zayıflar mıyım" değil. porsiyon olarak normal bir porsiyon diyebilir miyiz, yoksa büyük mü diyorum. "zayıflamak istiyorsan porsiyonunu küçült" veya "zayıflamak isteyen biri için uygun bir porsiyon" şeklinde bir cevap bekliyorum :)
  • kibritsuyu  (16.02.18 17:25:48) 
Zayıflamak isteyen küçük tabakta yesin derler :)

Bunların altına biraz zor doyulur. Zeytin yarı yarıya azaltılabilir. Etkisinden emin değilim.
  • EasyTiger  (16.02.18 17:30:00) 
20 Kilo vermiş biri olarak söylüyorum,az yemek değil çok hareket etmek olmalı işin. yürüyor musun spor yapıyor musun bunlar önemli. az az sürekli ye ama kuruyemiş,yulaflı şeyler gibi. az yiyip zayıflanmaz. bol bol su iç.mesela 15-20 zeytin yiyeceğine yumurta ye acıkmazsın.


  • neda22  (16.02.18 17:38:13 ~ 17:38:36) 
Bence artırılabilir bile. Diyetin en başında kalori kısıtlamasına yüksek kalori ile başlayıp yağ oranı düştükçe düşürmek çok daha iyi zaten. Örn işk 1 ay günlük 1800 kalori ile kilo verp 2. Ay 1700, 3.ay 1600 bu şekilde çok daha iyi. Hemen 1200 ile diyete başlanması çok iyi değil. Zaten ekmeği aburu cuburu kesince ilk bir ay kesin kilo verirsiniz aynen devam ikinci ay biraz daha kaloriyi düşürürsünüz.


  • neferkitty  (16.02.18 17:39:47 ~ 17:41:14) 
[]

kavga desem değil, dövüş desem değil

abi iki gün önce sincan organize sanayi'nin sincan tarafındaki kapısının az ötesinde gördüm.

iki tane adam yerde bildiğin dövüşüyor. bayaa yumrluklu falan. ama etraflarında da 3-5 tane daha adam var, gayet sakinler. biri duvara oturmuş sigara içiyor, biri yere çömelmiş, biri hiç bakmıyor bile.

ne yapıyordu lan bunlar? kavga ediyor olsalar etraftakiler bi ayırmaya veya onlar da katılıp dövmeye çalışır.

kafes dövüşüne özenmiş bahis oynayan tipler olsa bi heyecan olur, vur çenesine kır ağzını hadi olum falan gibi bi hareket olur.

fight club'çılık mı oynuyorlardı neydi? o civarda oturan çalışan varsa gördünüz mü böyle bir şey? 2 adam dövüşüyor, 3-4 adam da etrafında gayet sakin mal gibi takılıyor. öyle tinerci bebe falan da değil koca koca eşşek kadar adamlar.

 
sanayi yeri olduğuna göre boğuşuyorlardı bence.


  • tosunpasa  (15.02.18 19:32:30) 
Şakalaşıyorlardı muhtemelen.

Öyle koca koca adam demeyeceksin sanayici de olsa arada çocuk ruhları ortaya çıkıyor, birbirlerine bijon anahtarı fırlatmanın ötesine geçip yerlerde şen şakrak yuvarlanıyorlar.
  • chicha  (15.02.18 19:38:01) 
Yav bazı adamlar öyle çocuk gibi dalaşıyorlar, eğlenceleri bu oluyor. Ben de defalarca denk gelip hayret etmiştim. Bir gün kahve gibi bir yerdeydik arkadaşlarımla. Bir tane adam başka bir adamı (sonradan arkadaşı olduğunu anladığımız adam) elindeki sopayla bağıra çağıra kovalıyor, "Gel lan şunu bir tarafına sokmadan rahat yok!" diye küfürler ediyordu. Herkes hayretle izliyordu. Sonra elinde sopa olan adam geri dönüp kahkaha atıyordu. "Nasıl da yendim ama onu?" diye arkadaşlarına sordu. "Heheh. Topuklaya topuklaya kaçtı. Geçen günün öcünü aldın valla. Neyse, bu kadar yeter. Ben arayayım da gelsin. Sende onun çayını hazırla. Heheh." dedi onlar da.

Ben ve arkadaşlarım da kendi aramızda gülüştük şaka olduğunu anlayınca.
  • m e b  (15.02.18 19:44:37) 
birbirlerine bilenmişlerdir, etraftakilere siz karışmayın biz hesaplaşıcaz demişlerdir. 2-3 dk sonra ayrılacaklardır

bu dediğim tabi böyle bi ihtimal de var anlamında.
  • ssiradanbirigibi  (15.02.18 22:04:55 ~ 22:05:31) 
[]

allahını seven üzerime tv izleme platformu atsın

kaçıncı keredir soruyorum saymadım.

apartmanda merkezi uydu var ama bu uydu denen bokta hiçbir şey yok ulan. ne dizi kanalı, ne spor kanalı, ne belgesel kanalı, alayı şifreli. boktan boktan yerli ulusal kanallar var sadece. bir de uydudan yayın yapan abuk subuk şeyler.

yeter artık bunaldım. tenis turnuvası istiyorum. kış olimpiyatı istiyorum. neyşınıl coyrafik diskoveri falan istiyorum. fox crime istiyorum. 24kitchen istiyorum. basketbola giden çocuğuma basket maçı izlettirmek istiyorum. vatan tv'de çılgın şanzel ya da sıla tv'de latif doğan'ın tanıttığı romatizma kremini istemiyorum ulan.

eski evde teledünya kullanırdım, memnundum, burada altyapı yokmuş bağlatamadık.

şöyle uygun fiyatlı ne bağlatayım artık yetti gayrı.

turkcell superonline fiber internet var. turkcell tv+ nasıldır?

 
turkcell tv güzel. bi miktar yandaş olduğu için halk tv yok sadece baştan uyarayım.

onun dışında belgesel kanalları iyi: national'lar, discovery ve discovery science var, da vinci learning ve animal planet var. spor kanalları baya güzel, haftasonları epl keyfi yapıyoruz. eurosport 1 ve 2 var, full olimpiyat mis gibi. nba tv de var isterseniz. ingilizceyi geliştirmek için english tv var, özellikle çocuğunuz için iyi olabilir.

dizi kanalları idare eder. film seçenekleri güzel. fiilmleri kesiyorlar ama, ondan deadpool falan oradan izlenmez.

ben hiç sorun yaşamadım tv plus ile. öneririm. kampanyalıyken almıştım, yani ücret ödemiyorum bile ayrıca, evin interneti ve cep telefonuma sabit 100 tl veriyorum. tv+ hediyesiydi. baya iyi olmuştu. belki benzer bir kampanya bulursunuz.
  • 111111  (15.02.18 10:43:32) 
Açıl, ben turkcell tv kullanıyorum. fiber paketin süresi bitince sözleşme yenilerken yanında bağlayalım abi dediler. Baktım s sport var, f1 ve tenis maçları için iyi olur dedim bağlattım. f1, epl, tenis maçları ve eurosport için kullanıyorum. kayıt özelliği baya güzel, evde olmadığım bir zamanda maç yarış filan varsa kayıt edip sonra izliyorum, çok iyi oluyor.
belgesel kanalları da fena değil. tam kanal listesini hatırlamıyorum ama epey kanal var.
tv+ sistemindeki filmler bi boka yaramaz, çünkü sansürlü kesilmiş hep.
sizin ihtiyaçlarınıza cevap verir bence.
  • battal gemalmaz  (15.02.18 11:01:07) 
sana en uygun platformu söylüyorum dsmart spor sever paketi alırsan s sport eurosport 1 2 24 kitchen fox crime belgesel kanallarının alayı açık. ekstra belgesever paket alırsan 4 tl. 4 kanal ekstra docubox bbcearth history kanallar açılıyor. 10 tane spor kanalı var. 10 tane sinema kanalı var. ilk üyelikle alırsan uyguna gelir.


  • mikahakkinen  (15.02.18 11:23:05) 
hocam en ucuz ve basit alternatif filbox. Bir inceleyin isterseniz.


  • chaoslord  (15.02.18 11:32:47) 
peki en güzel soruyu sorayım.

şimdi ben evde 50 mbit 75 gb akk'lı internet kullanıyorum. üstüne cep telefonumun da tarifesi dahil 90 lira ödüyorum.

tv+ almak isteyince diyorlar ki 24 mbit 50gb akk'lı internet ve yine cep telefonunla birlikte 119 lira. yok hız 50 mbit olsun dersen fiyat oluyor 149 oha.

demem o ki aile paketi alıp 119 liraya 50 mbit olan hızımı 24 mbit'e düşürmeme değer mi, çok etkilenir miyim? akk önemli değil, o yeter.
  • kibritsuyu  (15.02.18 12:12:23) 
hocam tv+'ın internet kullanımları akk'den gitmiyor.
ben 100mbit kullanıyorum, akk dolunca 24'e düşüyor hız. Açıkçası sadece torrent indirirken inecekler 100'le değilde 24'le iniyor, onun dışında normal kullanımda hız farkı hissetmedim pek.

  • battal gemalmaz  (15.02.18 12:17:24) 
tv+ kullanımı akk'dan düşmüyor da, ben o paketi alırsam benim abone olurken aldığım 50mbit olan paketim 24 mbit olacakmış (artık benim abone olurken aldığım paketten yokmuş). o yüzden yani benim normal internet kullanımım 50 mbit'ten 24 mbit'e düşecek paket değişikliği nedeniyle. çok etkilenir miyim hızdan diyorum. 2,5mb/s gibi hızlarda download yapabiliyorum şu anda. bu ne kadar düşer?


  • kibritsuyu  (15.02.18 12:20:36 ~ 12:21:44) 
Hızınız 50mbit ise, 2,4mb/s değil 5-5,5mb/s hızları görebilmeniz lazım şu anda. 24'e düşünce yine 2,4'lerde indirebilirsiniz. Dediğim gibi benim akk dolunca 25e iniyor hız ve 2,5mb/s hızla indiriyor. Ama normal kullanımda şu anda 100 mü 25 mi çok fark edilmiyor.


  • battal gemalmaz  (15.02.18 12:34:28) 
abi evin interneti + cep telefonuma bu fiberi bağlatırken dediler turkcell tv verelim, sadece 9 lira farkla falan diye, almadım o zaman. çünkü teledünya kullanıyordum ve çok memnundum. başka şeye 5 kuruş fazla veresim yoktu. taşındım, dünyam değişti.

ulan kablo tv bu memleketin ilk tv izleme platformu. hiçbir şey yokken o vardı. kılçık antenin tek alternatifiydi, hatta uydu muydu bile ya yoktu, ya yaygın değildi, ya çok pahalıydı. nasıl olmaz lan apartmanda? çevredeki hepsinde var bir tek bizim apartmanda yok. getirin dedim, yönetim talep edecek dedi. yönetim de bu saatten sonra talep etmez, zaten kiracıyım, bir söz hakkım da yok. ah teledünya ah.
  • kibritsuyu  (15.02.18 13:56:25 ~ 13:56:54) 
Aynen o teklifi bana fiberin 2 yıllık sözleşmesi bitince yapmışlardı ben kabul ettim.
teledünya keşke olsa yine alırım ama malesef altyapıları çok kısıtlı ve ilginç bir şekilde altyapıyı genişletelim daha geniş alana hizmet verelim diye de bir gayeleri yok. Superonline yıllardır her yeri kazıp fiber döşüyor halbuki.

  • battal gemalmaz  (15.02.18 14:46:47) 
bağlattım ben bunu. sabah bağladılar. çok bakaladan işe geldiğim için inceleyemedim ama beklediğimden iyi göründü.

bir de yandaş olduğu için halk tv yok denmiş. halk tv sadece televizyonda yok, telefondan girince izleniyor. sanırım yandaşlıktan ziyade başka bir teknik veya hukuki problemden dolayı tv'den izlenmiyor. yandaş olsa telefondan da açmazdı.

tv8 var, tv8.5 televizyonda yok, telefonda var mesela. ikisi de acun'un kanalı. niye birini tv'de göstermemezlik etsin ki?
  • kibritsuyu  (05.03.18 14:23:31) 
[]

mastercard - visa

bunlar iki ayrı kredi kartı firması.

ikisi de tüm dünyada geçerli sanırım. birini öbürüne göre avantajlı/dezavantajlı olduğu bir durum var mı?

asıl sorum, bunu bizim seçebilme şansımız var mı? yani bankadan kredi kartı alırken visa olsun, mastercard olsun diyebiliyor muyuz?

eğer diyemiyorsak bunlar niye televizyona reklam veriyor? bana ne ki, zaten banka hangisini verirse onu kullanacaksam? veya banka bunu neye göre veriyor? aynı bankadan aldığım debit cart visa iken, kredi kart mastercard. demek ki her ikisini de verebiliyor, peki neye göre?

 
Bunu ben de merak ediyorum,

garanti bonus için sanırım visa/mastercard seçeneği sunuyorlardı.
  • rurouni  (14.02.18 17:12:17) 
mastercard veya visa anlaşmasını banka yapıyor, kullanıcılarla pek bir alakası yok. banka eğer sadece visa'yla anlaşma yaptıysa siz mastercard olsun diyemezsiniz çünkü anlaşması yok.

benim tahminim banka kartları genelde visa'da, kredi kartları da mastercard'ta. böyle konuşlanmış gibiler.

edit: niye reklam veriyorlar kısmına cevap bulamadım. yanlış verdiğim bilgiyi sildim.
  • dedimmidemedimmi  (14.02.18 17:19:18 ~ 17:47:03) 
şurada biraz bahsedilmiş: eksisozluk.com

işlem miktarı başına ücret alıyorlar. olağanüstü karları oluyor her sene.

neden reklam verdiklerine gelince, marka bilinirliliğini artırıyorlar. bu adamlar kocaman bir şirket sonuçta. visa yoksa bu bankadan kredi kartı almıyorum diyebilirsiniz mesela. ayrıca ülkemizde seçenek sunulmasa da amerika'da avusturalya'da falan visa mı mastercard mı hatta american express, discover vb. seçenekler sunuluyor size. istediğiniz aracı kurumun kredi kartıyla çalışabiliyorsunuz.
  • ufukcel  (14.02.18 17:32:51) 
Bankadan talep ediyorsunuz Visa mı Mastercard mı yoksa American Express mi olsun diye. Hatta ayrı ayrı bile alabiliyorsunuz, mesela aynı hesaba bağlı 3 farklı kredi kartınız oluyor. Alışveriş yaptığınız yerin sunduğu avantajlara göre birini kullanıyorsunuz.

Örnek vermem gerekirse American Express şu an daha fazla uçuş mili sunuyor kampanyaları sebebiyle ama her yerde geçmiyor. O yüzden duruma göre AE ile ya da Mastercard ya da Visa ile ödeme yapıyorsunuz.
  • crown  (14.02.18 17:34:45) 
@dedimmidemedimmi yanlışın var. banka hesap kartlarında doğrudan visa/mastercard olarak geçmez. Visa'ya bağlı banka hesap kartları Electron isimlidir. Mastercard'a ait olan ise Maestro'dur. Reklama gelince bence ikisinin arasında hiçbir fark yok. Reklam yapmalarının nedeni göz boyamak. Çünkü sizin Visa yada Mastercard tercihiniz bankanızla bu şirketler arasındaki komisyon mevzularını doğrudan etkiliyor. Yani reklam size ama hedef bankanız..


  • silah taciri  (14.02.18 17:43:55) 
Sen bankandan istediğini alabilirsin, özellikle belirtmezsen kafalarına göre verirler.


  • i was made for you  (14.02.18 17:44:23) 
Silah taciri, enpara banka kartım visa ama? Yapı kredi banka kartım da visa idi?


  • mutlusismankedi2015  (14.02.18 20:33:10) 
[]

hap şişesindeki pamuk

karaciğer için solgar'ın milk thistle kapsüllerinden aldım.

şimdi şişenin ağzına tıkıştırılmış bi topak pamuk var ya, onun bir amacı var mı? ben haplar şıkı şıkı yapmasın diye konulduğunu tahmin ediyorum.

farklı bir amacı var mı? yani her kullanımdan sonra tekrar içine tıkayım mı, yoksa kaldırıp atabilir miyim?

bonus soru: hapları şişesi haricinde farklı kutularda saklamamın bir sakıncası olur mu? kimi zaman erken çıkıyorum, geç geliyorum, koca şişeyi yanımda taşımak yerine şu hap gibi rocco şekerlerin olduğu kutularla 5 tane çantama, 5 tane arabaya, 5 tane ofise falan koysam olur mu? illa kendi şişesinda durmazsa bozulur mu?

 
nemi alması icin olabilir mi?


  • binder dandet  (14.02.18 13:02:33) 
Tasima esnasinda haplar hop oraya hop buraya carpip zarar gormesinler diye


  • fakyoras  (14.02.18 13:03:10) 
ben de çarpmasına engel olarak durduğuna inanıyorum. nem için pamuk kullanılmıyor.

farklı kutulara koymakta sorun yok, muhafaza eden kutular olsun, hava almasın yeterli.
  • bir ileti paylastim  (14.02.18 15:04:34) 
tasima icin kinder supriz yumurta kutulari da guzel oluyor.

pamuk nem almaz.
  • jimicik  (14.02.18 15:25:24) 
[]

mavi ekran

bin yıldır ilk defa mavi ekran gördüm.

ekşi sözlük konulu videolar'daki "windows sesinin yıllar içindeki değişimi" isimli videoya tıkladım, ilk tıklayışta görüntü kapanıp açıldı, sağ altta windows balonu çıktı bu formatı desteklemiyor gibi bir şey yazdı, video da açılmadı. tekrar tıkladığımda ise bilgisayar mavi ekran verip yeniden başladı.

öteki konulu videoları izleyebiliyorum. bilgisayarın da bildiğim kadarıyla böyle bi sorunu yok.

niye sadece o videoya tıklayınca mavi ekran aldım ben? bi deneyebilir misiniz, video mu sıkıntılı acaba?

 
ikinci denememde de oldu aynısı. öbür videolarda sorun yok, bir tek o videoda yapıyor.


  • kibritsuyu  (07.02.18 09:08:37) 
[]

çocuğu neye götürelim (sinema - ankara)

akşam çocuğu sinemaya götürelim dedik. kendisi 6 yaşında ve 3 numara astigmat olduğu için gözlük kullanıyor.

bu çocuğu ÜÇ BOYUTLU, 3D, TİRİDİ FALAN OLMAYAN, ŞU ANASINI SEVDİĞİMİN ÜÇ BOYUT GÖZLÜĞÜNÜ TAKIP BAŞ AĞRITMAYAN, el kadar bebenin fındık kadar burnuna üst üste iki gözlük takmak zorunda olmadığımız hangi filme götürebiliriz amk?

coco mu ne varmış, ne kadar baktıysam hepsi 3d. arif'e mi götüreyim küçücük çocuğu, enes bilmemnezkine mi götüreyim ne yapayım lan?

3d olmayan OLMAYAN OLMAYAAAAAAANNNNNN çizgi film yok mu amk şehrinde acaba? coco'dan da vazgeçtim. eğlenceli çizgi film olsun yeter.

 
ankara olduğu için direk bir öneri veremeyeceğim ama bizim buralarda ilçe belediyelerinin kültür merkezlerinde daha önce vizyona girip kalkmış filmlerin gösterimleri oluyor ücretsiz veya sembolik fiyatlara. onlarda 3d istesen de yok zaten. haftasonları da genelde çocuklar için çizgi film falan oluyor. onlara bir bakabilirsiniz.

bir de cinemaximum falan değil de ucuz yollu sinemalar oluyor mahalle aralarında falan ufak tefek. onlarda da 3d olduğunu sanmıyorum. hiç çizgi film, animasyon falan oynadığını görmedim gerçi ama bir soruşturun belki denk gelir.
  • nrmnm  (03.02.18 14:36:16 ~ 14:36:41) 
Büyülü fenerde 3 boyut olmayabilir, bahçelievlerdeki daha güzel. Bir de coco vizyona girdiği hafta taurus avmde hem 3 boyutlu hem de 3 boyutsuz olarak 2 salonda oynuyordu. Oraya da bakabilirsiniz.


  • legolasin son oku  (03.02.18 14:38:48) 
mümkünse leyla gencer sahnesindeki cocuk operasina goturun. bir suru tiyatro var, onlarri deneyin. avmlerde 3d olmayan cocyk filmleri oluyor.


  • babilbaligi  (03.02.18 15:24:36) 
büyülü fener'de coco var, o da 3d anasını satayım ya. metropol'e baktım, orada hiç çizgi film yok.

ankara'da da bildiğim avn dışında bulunan başka sinema yok. sincan'da, etimesgut'ta falan varsa bilemem, bi çizgi film için de ta oralara gidemem zaten.

çocuk operası iyi fikir ama sinema gibi seans seans değil ki, yarın 13:00'te var. o saatte basketbola gidiyor. istediğimiz saatte gidebileceğimiz bir şey değil ki opera. yoksa ona da götürmek isterim. altı üstü bu akşam üstü 6-7 gibi çıkaralım sinemaya götürelim dedik çocuğu.

ben yine internetten indirip evde izleteyim bari.
  • kibritsuyu  (03.02.18 15:49:30 ~ 15:52:35) 
Coco'nun 2 d olduğu sinemalar Ankara'da.

Ankara Bilkent Prestige 17.30

Ankara Forum Cinema Pink 18.30

Ankara Göksu Sinemax 18.30

Ankara Optimum Avşar 18.30

Seansları yazdım ama lokasyon uygun mu bilmiyorum, Ankara'yı pek bilmiyorum.
  • hair freak  (03.02.18 17:45:16 ~ 17:46:32) 
Evet bilkent dışındakiler çok uzak, o yüzden oralara bakmadım. Bilkent iyiymiş aslında ama bugün kaçtı artık. Yarın götürelim olmazsa.


  • kibritsuyu  (03.02.18 19:07:26) 
[]

otu sebzeyi niye iğrenç hale getiriyoruz

şimdi bazı arkadaşlar detoks diye bilmemne diye çeşit çeşit otu kaynatıyor, süzüyor, suyunu içiyor. ne bileyin otları sebzeleri blender'a atıp yeşil acaip bir sıvı haline geitirp içiyor. mesela karaciğer yağlanması için maydanoz ve limonu blender'da bir bardak suyla çekip sabah aç karnınıa içecekmişiz.

peki biz bu tariflerdeki sebzeyi otu falan kaynatmasak, blender'la çekmesek, doğrudan tüketsek olmuyor mu? yani ben maydanoz ve limonu suyla blender'a atıp çekerek yeşil acaip bir suyu içmek yerine, bir tabak maydanoza limonu sıkıp yesem, üstüne de bir bardak su içsem aynı şey olmuyor mu? illa parça pinçik yapıp su haline mi getiricez?


 
O kadar yeşilliği yiyebilirsen ye ama yenilmiyor, yoruyor bir süre sonra. Blenderda amac kolay tuketmek.


  • funl  (29.01.18 18:10:49) 
ben bir süre juicing yapmış ve yapmaya devam edecek olan biri olarak söyleyeyim...
sıvı halde aldığınızda ve katı halde, çiğneme yoluyla aldığınızda beden farklı tepkiler veriyor.
içtiğiniz zaman, etkisi çok daha hızlı ve gözle görülür olurken, sindirim sistemini de bildiğimiz geleneksel şekilde çalıştırmamış oluyorsunuz.
yani sindirimin ağızda başlaması meselesi gerçekleşmiyor.

ve bir bardak yeşil suyun içinde bir kilo sebze oluyor aşağı yukarı.
bir kilo sebze, ağızdan çiğ olarak bir günde tüketmekte zorlanacağınız bir miktar.
eğer juicing yapıyorsanız günde 4-6 bardak içiyorsunuz, oradan hesap edin.
ve tabii bu kadar çiğ sebze suyu içtiğinizde, gerçekten ıspanak yemiş temel reis'e dönüşüyorsunuz enerji anlamında.

ama parça pinçik edip, katı meyve sıkacağı kullanmak yerine, soğuk sıkım yapan, yani suyunu metal bıçakla keserek değil de, ezerek çıkartan makinelerden tercih etmek daha doğru.
ya da hazırlarını satın alabilirsiniz internetten.

edit:
özelden soranlar oldu diye ekleme yapmak istedim.
çiğneyerek sindirim sistemini alışılagelmiş şekilde çalıştırmadığınızda, mideniz asit salgılamıyor.
dolayısıyla bedende bulunan ve üretilen asit miktarı azalıyor.
hem besleniyorsunuz, hem de asit üretmiyorsunuz.
bu da sağlığı ciddi ve iyi şekilde etkileyen bir şey zaten.
  • blatta hiberna  (29.01.18 18:32:39 ~ 18:40:45) 
Haklısın. Hem anlamsız hem de riskli olabilecek bi uğraşı.

Karaciğer yağlanmasına maydonoz kullanılmıyor. Maydonoz idrar söktürücü, böbrek kumları, rahatsızlıkları vb. konularında yararlanılabilecek bi bitki.

Karaciğer yağlanması için deve dikeni ve aynı familyadan olan enginar ama sadece yeşil kısımları faydalı. Kazanlar dolusu tüketmek lazım içindeki yararlı olanı maddeyi yağlanan organı düzeltmesk amaçlı alabilmek için. Eczanede hapı var, bi kutusu karaciğeri toparlamaya yetiyor.

Maydonoz kürünü ise hiç anlamıyorum. Maydonoz sofranın tuz ve ekmekten sonra gelen baş aktörü gibi bişi. Girmediği yemek yok desek olacak. Sürekli alıyoruz zaten.

Riskleri de var bu kür işlerinin. Vücuda fazlaca alınan günlük atılmayan maddeler olabilir. Fazlalığında da zararlı olan şeyler var.
Mesela potasyum. Maydonozda potasyum miktarı iyidir. Her sabah fazladan fazladan potasyum alırsan potasyum yükselir.

Artı, gıdaları sıvı olarak almak bizim metobolizmamızın alıştığı yöntem değil. o kür senin bu kür benim derken metobolizmanın dengesiyle oynamak da var. Nesiller süren bi değişime ayak uydurmak farklı, birden bire değişikliğe ayak uydurmak farklı. zaten hazır gıdalara, çabuk yemeklere daha tam alışamadık. Üstüne envai çeşit kürler çıtı.

Her öğün dengeli beslenme, mevsiminde yaşadığın yerde yatişen gıdalara ağırlık verme ve hareket varsa vücut gayet rölantide gider. Alkol ilaç vs karaciğer yoruluyorsa takviye olarak enginara ağırlık verilebilir, tahliller sıkıntılıysa drog alınır.

Kürlere mesafeli durmak hayrımıza, sabah salataları canımıza:)

Roka salatası da yapabilirsin sabahları. Rokayı doğra, minik bi turp rendele, az sirke gezdir. Toksinleri atmana yardımcı olur.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (29.01.18 21:48:59 ~ 30.01.18 02:33:39) 
birileri juicing muicing diyerek milleti sağlam kerizliyor. mesele bundan ibaret. yeterince iyi paketlersen "sağlıklı"diye at gübresi yedirdip üstüne kilosunu 30 liradan satabilirsin. asit üretmiyormuşuz, bu da iyiymiş falan filan. sağlam keriz avı bu işler.


  • doxanikee  (29.01.18 21:53:32) 
günde 1 kilo yeşillik yiyip nabıcaksın bi de burdan düşün. dengeli sağlıklı beslenme için böyle şeylere gerenk yok. baklavayı lahmacunu gömüp yeşil su içsen ne olacak.


  • hasmetizm 2046  (29.01.18 22:14:22) 
@doxanikee & @hasmetizm 2046:

yazdıklarımın "sağlıklı beslenin, o yüzden hiç yemek yemeden günde altı bardak yeşil su için, juicing yapın" gibi bir anlam ifade edebileceğini düşünmemiştim.
"juicing böyle yapılıyor, yapılma nedeni de bu" demeye çalıştım.

sizin yazdığınız şekilde algılamak için de biraz "keriz" olmak lazım herhalde.
juicing dediğiniz şey, yani 30-60 gün gibi sıvıyla beslenmek ciddi sağlık sorunu olan ya da kemoterapi görmüş hastalara falan uygulanan bir şey.
kemoterapi sonrasında özellikle çiğ beslenme ve juicing Amerika'da son derece yaygın uygulanan bir yöntem.

zaten normal ve sağlıklı bir insanın en fazla detoks amacıyla 3-4 gün yapması öneriliyor.
onda da zaten bahsettiğim etkiyi göremezsiniz, zira ilk 3-4 gün çok zor geçer.
ya da inzivaya falan çekilenler en fazla 21 günlük rejimler yapıyorlar, o ayrı bir şey.

ancak, günde bir öğününüzü yeşil suyla değiştirirseniz gerçekten faydası olur.
lahmacun, baklava bile yiyor olsanız, hiç yoktan iyidir.

aleme keriz demeden önce kimin ne yaptığını, ne demek istediğini anlayalım.
  • blatta hiberna  (29.01.18 22:35:41 ~ 22:36:58) 
hayır, normal bir insanın böyle zırvalıklarla vakit kaybetmesine gerek yok.


  • doxanikee  (29.01.18 22:52:57) 
Maydonoz ve limon iyi olur gibi geldi bana yav ben mi garibim? Aci aci otlari blenderdan gecirenleri ben de anlamiyorum ama maydonoz piyazi suyu yapana bisey diyemem. :)


  • beriberi  (30.01.18 00:17:30) 
[]

bursa'dan gebze'ye kaç para?

ankara'da yaşadığım için bilmiyorum, kazık mi yiyoruz, bunun normali mi böyle, anlayayım.

eşim arabayla bursa'dan gebze'ye gitti. giderken osman gazi köprüsünü kullandı. arabada hgs var. şimdi hgs dökümüne bakıyorum:

özel otoyol geçişleri:
gebze izmir orhangazi 91,65 tl. ücret alındı yazıyor.

sonra da

karayolu geçişleri:
istanbul-ankara otoyolu:
giriş istasyonu * - giriş zamanı * (boş yani, giriş kısmında bir şey yazmıyor)
çıkış istasyonu gebze - çıkış zamanı falanca 22,50 tl. yazıyor.

91,65 köprüyü anladım da 22,50 tl nedir? ankara'dan istanbul'a 25 lira zaten. burada giriş istasyonu yazmayıp çıkışta 22,50 tl neymiş?

güzergahı bilmiyorum, nereden giriliyor nereden çıkılıyor bilmiyorum.

tek aklıma, gelen otoyol girişinde hgs'nin okumamış olması. yoksa gerçekten köprüden gebze'ye kadar kullanılan yola 22,50 tl. mi alıyorlar?

 
Köprü çıkışında hgs okumamış bu sebeple tüm Ankara İstanbul ücretini almış. 1 2 güne düzeliyor genellikle. İade oluyor.


  • renegade  (26.01.18 17:56:23) 
evet dediğiniz gibiymiş, şu anda düzeltmişler.

bursa kuzey'den girip köprüden sonra çıkınca 19,90 + 71,75 diye iki ayrı ücret almıyor. tek seferde 91,65 alıyor.

öbürünün de giriş istasyonu yazılmış, muallimköy-gebze 2,75 tl. şeklinde düzeltmişler.
  • kibritsuyu  (27.01.18 20:10:56) 
[]

makale arıyorum (tıp)

makale nasıl aranır, nasıl bulunur, hatta yardım isterken ne gibi kriterler vermem gerekir hiç bilmiyorum. bilimsel bir çalışma da değil, şahsi bir konuda bir makale ya da adı her neyse bir çalışma arıyorum.

2013 yılında annem böbrek hücreli kanser metastazı nedeniyle dilinden ameliyat oldu. dilinin yarısıyla birlikte 4,5 cm. boyundaki tümörü aldılar. ameliyattan önce ve sonra doktorumuz bu vakayı kullanmak için izin aldı. öncesi, sonrası diye fotoğraflarını çekti. muhtemelen bir bilimsel çalışmada kullanıldı.

şimdi ben eğer mümkünse bu makaleyi, çalışmayı, adı her neyse bir yerlerde yayınlandıysa onu arıyorum. merak ediyorum. bulabilir miyiz? bulmak için hangi bilgileri vermem gerekli?

ipuçları: primeri böbrek hücreli kanser (renal cell ca) olan metastaz. dil tümörü çıkarılması. doktorumuz prof. dr. erdoğan inal. tarih: kasım-aralık 2013 veya daha sonrası.

 
Eğer kendi sunum ya da ders slaytlarında kullandıysa internette bulamayabilirsiniz ancak hakemli dergilerde case study yaptıysa yine çok rahat bulamayabilirsiniz dergi veritabanlarında aratmak lazım. Ben akşam sizin için bir araştırıcam geçmiş olsun.


  • neferkitty  (25.01.18 18:58:28) 
[]

samsung telefonlardaki çoklu pencere ne işe yarıyor?

yıllardır samsung kullanırım, android'in belli bir sürümünden sonra çıkan bu çoklu pencere dalgasını hiç kullanma gereği duymamıştım. bugün bi kullanayım dedim, ama kullanamadım.

yapmak istediğim şey feysbuk videosunda çalan şarkıyı shazam'a dinlettirip adını öğrenmek. üst pencereye feysbuk açtım, alt tarafa da shazam'ı açtım. shazam'a tıklıyorum, video duruyor. videoya tıklıyorum shazam duruyor.

lan aynı anda çalışamayacaksan ben ne anladım oğlum çoklu pencereden? sol alt tuşa basınca iki pencere arasında geçebiliyom ki zaten? aynı anda çalışmayacaksan aynı ekranda göstermenin ne anlamı kaldı?

atladığım bir şeyler mi var?

 
uygulamayla alakalı, bazıları destekliyor bazıları desteklemiyor. örneğin instagram, desteklemiyor. youtube ve mxplayer ise destekliyor, ekranın bir kısmında video izlerken diğer kısmından whatsapp kullanıyorum ben mesela. chrome'dan buraya ya da sözlüğe de girebiliyorum.

şimdi baktım facebook destekliyor görünüyor, aşağıda chrome varken video izleyebildim. benimki samsung değil ama android. senin samsung hangi sürüm? 7 ile geldi bu, bundan önce varsa bu özellik, samsung'un istediği şekilde çalışıyor olabilir.
  • Bruce  (25.01.18 13:13:44 ~ 13:22:02) 
her uygulama desteklemiyor. uzun süredir var ama deneme amaçlı kullanım dışında hiç öyle bir ihtiyaç hissetmedim. 5,5 inch'te bile küçük geliyor çoklu pencere için.


  • doxanikee  (25.01.18 13:36:20) 
tablette iyi oluyor. Mesela video dinleyip not almak için muazaam.


  • babilbaligi  (25.01.18 14:05:52) 
[]

ya youtube dolsun artık noolur dolsun ulan

yeter bıktım ben bu memleketin internetinden. youtube'daki herifler bilmiyor tabi türkiye diye bi memleket var, internet sürünüyor. gavur ellerinde de böyle kota, akk falan mı var?

niye dolmuyor oğlum bu youtube? ne zıkkıma derman olacağını da anlamadım. eskiden izlemek istediğin videoyu açık bırakıp durdururdun, video dolardı. o birazcık dolsun, ben öbürüne bakayım derdin. umut sarıkaya'nın , yiğit özgür'ün de karikatürleri vardı.

ne olduysa 3-5 yıldır dolmuyor. ben durduruyorum, dolması da duruyor. ben başlatıyorum, dolmaya da başlıyor.

lan bu internetini öptüğümün memleketinde dolma hızı, oynatma hızından yavaş amk ya. oynatıp illa yetişip takılıyor. dolsun diye bırakınca dolmuyor. takıla takıla sonunu getirip baştan başlatınca boşalıp baştan dolmaya başlıyor.

en azından 10 saniyesi değil de 3-5 dakikası dolsun da sonra dursun. 10 saniye dolup duruyor. o 10 saniyeyi oynatana kadar 2 saniye daha dolup 12. saniyenin sonunda takılıyor. yeter yemin ederim delirecem. bi ayarı yok mu, "boşver veri korumayı, dol anasını sayatım da rahat izleyeyim" diye bir ayarı faan yok mu?

daha önce de sormuştum yok demiştiniz. belki çıkmıştır artık. yok mu ha?

 
  • i was made for you  (22.01.18 17:15:31) 
dolmasın ya. ufacık bi şeye bakayım derken tamamını yüklüyor (hızlı internet kullanan insanın first world problemlerinden biri)


  • her giriste sifresini unutan adam  (22.01.18 17:28:44) 
Yanlış hatırlamıyprsam interneti yavaş ülkeler için özel bir youtube sayfası açılacaktı. Belki o zaman dediğin olur.


  • sutlu nescafe  (23.01.18 00:33:58) 
[]

sütü ne yapayım?

arkadaşlar eşimle birbirimizden habersiz şekilde yaptığımız alışveriş neticesinde, şu anda dolapta henüz kapağı açılmamış 3 kutu (litrelik) sek günlük süt var. son kullanma tarihleri yarın. çatlayana kadar içemeyeceğimiz için nasıl değerlendirelim 3 litre sütü?

daha yeni koca tencere yoğurt yaptım, yoğurt yapamam. hadi birini yarın içtik diyelim. kalanıyla başka ne yapılır?


 
Puding muhallebi sütlaç veya sütlü bir çorba


  • curukturpkokusu  (21.01.18 01:09:47) 
kefir yapılır. şok'ta satıyorlardı mayasını. birkaç gün bekleyip ekşimeye yüz tutmuşken, veya hemen yarın limonla ekşitip lor peyniri yapılabilir.


  • kaichi  (21.01.18 01:09:53) 
puding, muhallebi..


  • binder dandet  (21.01.18 01:10:08) 
Hayvanlara verin tarihi geçmeden


  • nodrama  (21.01.18 01:14:17) 
Un helvasi


  • yuzır  (21.01.18 01:19:50) 
lor peyniri yapabilirsiniz


  • haykorsamdunyaya  (21.01.18 01:21:17) 
Plastik kap alın bi milypncudan kaldırım kenarlarına koyun. Hava çok soğuk aç hayvanlar var.


  • brad pitt  (21.01.18 01:39:33) 
Kesinlikle sut loru. Hem cok basit hemde cok lezzetli peynir


  • c1b2k3  (21.01.18 01:39:47) 
Hayvanlara sutun bir yarari yok hatta zarari var. Sutlac yapin bence.


  • piremses  (21.01.18 01:45:41) 
Südlaç yapın. Enfes bir tatlıdır. Ben aslında bi oturuşta içiyorum bi litre çikolatalı sütü. Yarın hemen bozulmaz zaten o. Adam başı yarımşar litre içseniz iki günde iki litre biter. Kalan 1 litreyi de muhallebi yapabilirsiniz, tatlı olmasın derseniz beşamel sos yapabilirsiniz. Komşuluk ölmese işte komşuya ver çocuğu içsin kendisi içsin ama nerde Anadolu Türk örf ananesi. Beyaz yaka beyaz yaka.


  • Batuhanolabilir  (21.01.18 01:47:52) 
Yoğurt yapma prosedüründe maya olarak yoğurt yerine beyaz peynir kullanarak labne peynir yapabilirsin.


  • cakabo  (21.01.18 01:50:23) 
tarihi geçen sütü içseniz ölmezsiniz. bırakalım artık şu gece yarısında kül kedisine dönen sindirella düşüncesini.


  • protrek  (21.01.18 01:51:50) 
1 tanesinden süt reçeli diğeriyle sütlü tatlı veya tatlı yemiyorsanız lor peyniri. peynir sonrası kalan suyunu da çorbada değerlendirebilirsiniz.

Kaynatırsanız daha uzun dayanır, kaynattıp süt olarak da tüketebilirsiniz.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (21.01.18 02:09:16) 
güllaç da olabilir


  • rain when i die  (21.01.18 02:13:10) 
1 hafta daha içebilirsiniz bence +1

sütlaç ya da sütlü irmik helvası. BAYILIRIIIMM
  • yuvarlanantencereninkapagi  (21.01.18 04:14:29) 
500 gramda nesquick alın süt müt kalmaz 2 güne


  • freetakilir  (21.01.18 07:48:53) 
hayvanlara ver.


  • mikahakkinen  (21.01.18 11:32:01) 
Arkadaşlar aldığınız günlük süt 1 hafta dayanıyor mu gerçekten? Yani kaynatınca sütünüz kesilmiyor mu?
Günlük süt teknolojisi mi değişti, n'oldu? 1 en fazla 2 gün dayanırdı eskiden günlük sütler.
Ben uht veya çiğ süt aldığım için son durumu bilmiyorum. Umarım teknoloji değişmiştir çünkü diğer seçenek koruyucu kullanılıyor olması. Bu da antibiyotik direnci yönünden sakıncalı bi durum.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (21.01.18 11:38:57) 
sonucu da yazayım. içinde en cazip gelen cakabo'nun labne tarifi oldu. mayaladım koydum bakalım ne çıkacak.


  • kibritsuyu  (21.01.18 19:54:46) 
[]

ufak tefek cinayetler (spoiler yok)

arkadaşlar bu dizide serhan'ın arabası ne marka? çok güzel gizlemişler. hiçbir şeye de benzetemedim. eşim jaguar dedi ama kapatılan logo yuvarlak, zaten de pek benzemiyor.

nedir acaba, ara tara bulamadım yahu.

i.hizliresim.com

edit: benim aklımda hep o eski yuvarlak farlı jaguar imajı ve klasik zıplayan jaguar şeklindeki logosu kalmış demek ki ondan benzetemedim.

benim zannettiğim: www.carlogos.org
bu arabada kullanılan: i.pinimg.com

üstelik aynı yuvarlak kırmızılı logo jantlarda da var. oradan fiat logosuna benzettim de, dedim değildir herhalde artık, multi milyarder adam fiat'a binmez.

 
google görsellerde aratınca jaguar xj diyor
www.google.com.tr
e benziyor da baya.
  • elorelia  (19.01.18 17:23:59) 
ben maserati ye benzetmistim.


  • elbar  (20.01.18 01:16:01) 
[]

bina ısı yalıtımını anlayamamak

abicim tuğla, beton, alçı, boya vesaireden oluşan kırk santimlik duvar benim içerideki ısımı koruyamıyor, dışarı kaçırıyor. ben bunu önlemek için taş yünü, köpük möpük bir şeylerle destek yapma gereği duyuyorum.

bir de binalarda enerji bilmemne belgesi falan almak gerekiyor bu yalıtım iyi mi diye.

e abicim yeni nesil binalar var, neredeyse dört cephesi komple cam ulan. nasıl bir cam ki bu, kırk santimlik beton duvarın koruyamadığı ısıyı, cam ile koruyor, o belgeyi de alıyor? nanoteknolojik uzay camı falan mı bunlar?

ısıcam diyeceksiniz. ısıcam olsun. çiftli, üçlü, beşli cam olsun. duvardan daha verimli nasıl koruyor. cam ulan?

 
isi iletkenligi su sekildedir, kati maddeler en cok iletken, sivi daha az, hava en az. Hava yoksa isi sadece ışıma yolu ile iletilir yani havasiz ortamda isi iletkenligi cok cok azdir. tugla kati oldugu icin isiyi cok iletir, yani disari kacar isi. arasina sunger koyarsan o madde icinde hava barindirdigi icin daha az iletir. ama eger iki camin arasindaki havayi mumkun oldugunca alirsan iki cam arasindaki havasiz bolgeden isi iletimi olmaz. cay termoslari da ayni prensiple calisir, iki katman ve arasinda havasi bosaltilmis alan sayesinde cay termoslari icindeki sicak cayi mumkun oldugunca korur. ama yine de eklem noktalarindan isi kaybi olmakta tabi.


  • emrahday  (19.01.18 11:51:58 ~ 11:55:50) 
katı maddeler ısıyı ieltiyorlar, ısı yalıtımı için içinde hava barındıran malzemeler kullanıyoruz.

Cam yünü, strafor levha, çift cam vs.

Çift cam ısı yalıtımı sağlıyor ama mantolamada kullanılan ürünler kadar değil. Her çift cam da aynı değerde yalıtım sağlamaz, camların arasındaki boşluk ne kadar fazla ise o kadar iyi yalıtım sağlar.

Tuğlanın, betonun, duvarın ısı yalıtımı ile hiç bir alakası yok. Duvarları komple yıkıp 5 cm strafor ile çevrenizi örseniz bile çok iyi ısı yalıtımı sağlarsınız.

Yalıtım ürünü kullanmadan tuğla ile ısı yalıtımı sağlamanın bir yolu da çift duvar örmek ve duvarlar arasına boşluk bırakmaktır. Aşırı derecede gereksiz, pahalı, yer kaybı da cabası.

Kaldı ki kolon ve kirişlerin oluşturacağı ısı köprüsü ile oluşacak kaybı sağmıyorum bile.

Özetle, evet o 4-5 cm üç kuruşluk straforlar çok faydalı. Bu devirde hala yalıtımsız bina olması milli servete ihanettir.
  • John Bloor  (19.01.18 12:12:53) 
Bizim burada üçlü cam kullanılıyor. O kadar fazla airtight ki, üstte havalandırma deliği var filtreli, oradan biraz nefes alıyor bina. Yoksa içerde oksijensizlikten ölecez:)

Duvar kalınlığı değil yani mesele izolasyon ayrı bir şey. Yine de ses izolasyonu başarılı değil mesela. Muhtemelen onun için ayrı bir olay gerekiyor ve bizde de o yok.
  • bos gezenin bos ustasi  (19.01.18 12:36:07) 
[]

vatanım sensin ile ilgili (spoiler yok)

soruda spoiler yok ama cevaplarda spoiler olabilir. o yüzden bilginiz olsun.

yahu bu vatanım sensin dizisinde mustafa kemal paşa, ismet paşa, ali fuat paşa falan herkes tarihteki gerçek isimleriyle yer alırken, niye çerkez ethem'in karşılığı olan kişiye adam gibi "çerkez ethem" demek yerine "dağıstanlı" demişler?

benim tahminim; dağıstanlı, çerkez ethem'in yapmamış olduğu şeyleri de yapıyor/yapacak olduğu için, farklı bir karaktermiş gibi sunuluyor. böyle olabilir mi?

 
Sozlukteki basliginda yaziyor.

Ailesi izin vermemis isminin kullanilmasina. Sonucta isyan ettigini ve sonrasinda yunanistana sigindigini bilmeyen, sadece kahraman yonuyle bilen cok fazla kisi var.
  • kuehles blondes  (18.01.18 14:09:58) 
[]

samsung galaxy note 5 iki soru

1. s pen ile s note üzerinde note alırken, yani kalem çekiliyken ve kullanılıyorken elimi algılamasın. ekrana not yazarken elim değince elimi değdiğim yeri de çiziyor. kalem kullanıyorum işte, sadece kalemi algılasın. bulamadım, var mı ayarı?

2. yine kalem, çekip "akıllı seçim" ile ekrandan bir görüntü seçiyorum ve bunu paylaş diyip whatsapp'tan göndereceğim mesela. gönderirken eğer seçtiğim kısımda yazı varsa, bu yazıyı okuyabildiği ölçüde alıp, harfleri tanıyıp, tabii doğru düzgün de tanıyamayıp resim açıklaması diye gönderdiğim şeyin altına yarım yamalak yazıyor. yazmasın ulan. kim dedi sana ocr gibi davran, resimdeki yazıyı tanı da alta yaz diye? bununla ilgili bir uygulama falan yüklemedim. yüklediysem de bilmiyorum, kaldırayım gitsin.


 
1- evet var yani note 4 de vardı sağ üstte üç noktadan olması lazım ayarı note 4 üm yanımda değil eğer s note dan ss atarsan tarif edebilirim.


2- bunun için uygulama varsa da bilmiyorum rahatsız da olmamıştım ben. hepsini seçip silebilirsin bu biraz zahmetli olabilir ama başka öneri gelmedi aklıma :(
  • antik depresan  (15.01.18 13:39:45) 
[]

hukukçulardan acil ciddili cevap bekliyorum (kat mülkiyeti / dernekler)

mevzu hukukidir (dolandırıcılık soruşturması). tahminden ziyade teknik bilgiye ihtiyacım var.

bir site yönetimi var kuburlubahçe sitesi yönetimi. genel kurul yapılmış, yönetim kurulu başkanı ahmet, başkan yardımcısı mehmet, sayman olarak da hasan seçilmiş.

site genel kurulundan iki ay sonra ahmet, mehmet ve hasan "kuburlubahçe sitesi koruma ve güzelleştirme derneği" diye bir dernek kurmuşlar.

şimdi bu adamlar bu derneği niye kurmuş olabilir? yani halihazırda site yönetim kurulusun zaten. siteyi koruyup güzelleştireceksen yönetim olarak yap, yetkin var, niye ayrıca bir dernek kurdun?

yani asıl sormak istediğim; bir site yönetimi, yönetim olarak bazı şeyleri yapmaya kanunen yetkisi olmadığı için dernek kurarak yapmak isteyebilir mi? böyle yetkisi olmadığı durumlar var mı?

örneğin siteye bir lokanta açıp site yönetimi olarak işletebilir mi? "site yönetimi lokanta işletemez" vs. gibi bir kanuni hüküm nedeniyle dernek kurma yoluna gitmiş olabilirler mi?

halihazırda site yönetim kurulu iken kanunen neyi yapamamışlar da aynı kişiler bir de dernek kurmuş olabilirler?

pazar pazar kimse okuyup yardım eder mi bilmiyorum ama biraz acil bir durum.

 
benim aklıma gelen ilk sebep az vergi vermek. bildiğim kadarıyla dernek adına toplanan bağışlar ve derneğe gelen gelirlerden daha az vergi alınıyor.


  • nuh gemisini kaciran soyu tukenmis canli  (14.01.18 12:18:52) 
Kotu dusunmek istersek, dernek olarak burs verirler paralari belki birilerine.


  • ykyt  (14.01.18 13:32:20) 
Anayasal bir hak dernek kurmak. Sebep belirtmesi veya üçüncü kişilere açıklama yapmak zorunlu değil. Fakat dernek çatısı altında illegal iş yaparsa o zaman sıkıntı olur.


  • boran79  (14.01.18 16:53:54) 
hocam anlatamadım. daha doğrusu anlatamıyorum. bütün dosyayı burada açıklamam mümkün değil. özetle site yönetimi hakkında, dernek kurup site yönetimi gibi davrandıkları ve fazladan usulsüz para topladıkları hakkında şikayet var, dosya savcıda. gerçekten de derneğin vergi numarasıyla "site yönetimi" diye kaşeler yaptırılmış, kullanılmış. var bi dümen. orası beni ilgilendirmez, savcının işi. ben yönetim kurulu seçilen adamların iki ay sonra bir de güzelleştirme derneği kurmuş olmasına mantıklı açıklama getirmeye çalışıyorum. getirmek zorunda da değilim, savcı getirsin onu. ama argüman arıyorum kendime. adam çıkıp "anayasal hakkım, kurarım" dese der. ama neticede şüphe uyandıracak her argümanı raporuma yazmalıyım ki savcı araştırsın.

"lokanta açmak istedim, o yüzden dernek kurduk, iktisadi işletme olarak lokanta işlettik" falan gibi bir durum olabilir mi? niye kurmuş olabilir? tamam anayasal hakkı ama yönetici seçilip iki ay sonra niye dernek kurar aynı kişiler? gerçekten iyi niyetli olan adam niye kurar onu anlamak istiyorum.

daha az vergi vermek olamaz. site yönetimleri zaten vergiden muaf. bir vergi ödemiyorlar.
  • kibritsuyu  (14.01.18 20:59:36) 
1 ... •789101112131415   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.