[]

Direksiyon dersi almak ne kadar sürer?

Anladığım kadarıyla ders ücretleri saatlik 50 ile 80 arasında değişiyor. (Hiç kullanmayı bilmeyen biri. Ehliyet var.) Sizce iyi bir şekilde trafiğe çıkmak için kaç saat ders almak lazım..




 
4 derste kapan da var 14 derste zayıf olan da. Kişiye göre değişiyor.
Bana göre iyi bir hocayla ortalama 10 ders yeterli olabilir.
O dersler güven verir, araba kullanmayı da en iyi tek başına trafikte kaldığında öğrenebilir insan. Yavaş yavaş tecrübe sahibi olursun zaten.
  • mutekebbir  (06.09.17 15:33:12) 
kadın mısınız yoksa erkek mi? k ise 12 civarı, e ise 3 yeterli olur.


şaka bi yana (acaba cidden şaka mıydı dıdıdımmm) 2-3 derste genelde yeterlı cesaret sevıyesıne ulasırsınız. sonra da kendı arabanızla araba kullanmayı bilen bir yakınınızla tarfige cıkar ıyıce alısırsınız. gibime gelıyor.
  • binder dandet  (06.09.17 15:34:40) 
10-15 saat bence.

Ben evin oralarda sürecek kadar biliyordum ama okula arabayla gitmemi gerektirecek bir durum olunca kendi aracımla 15 saat ders almıştım vaktiyle ve 10 senedir hiç kazam yok, her yere rahatlıkla gidebiliyorum. Önce makul rotalarda, sonra da her gün kullanacağım güzergahta çalışmıştık. Zamanla kendim yeni güzergahlar ekleyerek her yere gidebilecek seviyeye ulaştım. Sadece ilk 6 ay ekstra dikkatli olmak gerekiyor çünkü henüz motor beceri halini almamış oluyor.
  • kayranin kedisi  (06.09.17 15:40:46) 
Hiç kullanmayan biri ehliyeti varsa kullanabilmiştir illaki. Eğer bir fobisi, kaygısı yoksa en kötü 1 haftada kapar 1'er saatlik dersten. Hocayla her ne kadar çalışılsada olay şoförde bitiyor. Bence hocaya çok para harcamadan, parayı yakıta harcayarak "sabırlı" bir tanıdıkla pratik yapmak daha iyi olur. Mesela tanıdık varken otoban, yokuşlu yerler, kalabalık caddeler falan yapılır. Tek başınayken bildiğin yerlerde gezersin gibi. Sonra zamanla açılırsın. En önemlisi tek başınayken üstesinden gelebilmek.


  • reactionic  (06.09.17 16:14:01 ~ 16:15:05) 
Ben ev arkadaşıma öğrettim, o da ehliyeti var ama sıfırdı. 5 ders kapalı alan, 7-8 defa da beraber hafif trafikte 1 er saatlik kullandı, bu şekilde çözdü.


  • okumayi sevmeyen okur  (06.09.17 17:46:26) 
Kendi başınıza trafiğe çıkacak özgüvene sahip olana kadar ders alın bence yoksa panik olarak kullanırsanız bir yerde patlarsınız araba kullanmaktan soğursunuz sonra


  • hernezıkkımsa  (06.09.17 18:03:36) 
[]

Google Drive ile Dropbox'ın farkı ne?

İkisine de gmail menüsünden ulaşıyorum, galiba ikisi de Google'ın yedekleme sistemi? Farkı ne, hangisi daha iyi?




 
Drive bence. Nedeni tüm Google servislerini kullanıyorum, hepsiyle entegre.


  • electrobuzz  (21.08.17 19:22:50) 
Önceden gmail ile dropbox'a giriş yapılamıyordu şu anda yapılabiliyor. Fark kalmadı galiba.


  • sanrı  (21.08.17 19:26:29) 
[]

Gönül işleriyle ilgili tespit

Şimdi kendimle ilgili bi tespit yaptım, aynı şeyi belki başkaları da düşünmüştür diye sormak istedim. Bana epey kötülükleri, terbiyesizlikleri ve aldatmaları olan eski sevgilimi, aradan yıllar geçti unutmadım. Ama şimdi farkediyorum ki unutmak istiyorum desem de ona duyduğum sevgiye, bu sevginin bitmesine kıyamamışım. Şimdi tespit: Bu sevgiyi diğer insanlara, dünyaya, hayvanlara, hak edenlere vermek gerek. Öyle işte.

Tespit yaptım.


 
Doğru. Duygular vektöreldir. Yani kaynağı bizde, yönünü ve şiddetini ayarlamak bize ait. İyi ki sevmişsin boşver, şimdi duygularını yönetmeyi öğreniyorsun. Bu çok büyük bir güçtür.


  • yaren  (21.08.17 08:24:52) 
Sevgi değildir o sekstir


  • Batuhanolabilir  (21.08.17 09:06:47) 
Erkeklerin kadinlarda tecrube sevmemesinin nedenine guzel bir ornek bu duyuru.


  • twelfth  (21.08.17 15:08:16) 
[]

Direksiyon dersi almak istiyorum

Tanıdığınız uygun, tecrübeli biri var mı? (Tercihen kadın, İstanbul Anadolu yakasında.)




 
Bu işi profesyonel yapan birinden alın derim. Sürücü kursları ders başına ücretle veriyor.


  • himmet dayi  (07.08.17 23:59:10) 
var


  • Delay Fuze  (08.08.17 00:03:22) 
[]

İstanbul Bulgurlu metro durağı kullanıma açıldı mı?

Internetten anladığım kadarıyla daha bu Üsküdar metrosu dolayısıyla Bulgurlu durağı açılmamış. Yanılıyor muyum? Teşekkürler.




 
açılmadı


  • fragile lady  (29.06.17 11:36:22) 
Eli kulağında


  • klar  (29.06.17 14:03:36) 
[]

Eskişehir'e en iyi çiğbörek nerde yenir 17 kişiyle

Ha gençler




 
kırım çibörekçisi

kentparkın içindedir.
  • mr.goodcat  (08.05.17 10:45:38 ~ 10:46:06) 
papağan çi börek


  • karjalainen  (08.05.17 12:28:31) 
kırım (kırım caddesi üzerinde asıl yeri var)


  • balik kraker  (08.05.17 12:41:37) 
Papağan değil.
Kırım çibörekçisi +1
Odunpazarı'nda Kırım Tatar Vakfı'nın yeri var, orası da olur.
Büyükşehir Belediyesi'nin arkasında Can var ama 17 kişi orayı zorlayabilir.
  • kobuzchu kiz  (08.05.17 12:44:56) 
aman papağana gitmeyin 17 kişi rezil olursunuz. orayı çok abartıyorlar rastgele girdiğimiz yerlerde daha güzellerini yedik. ayhan sicimoğlu renkler programında parkın içindeki kırım çibörekçisine gitti.


  • yue  (08.05.17 13:29:18) 
kentpark kırımçiğbörekçisi+1

papağana sakın gitmeyin aşırı yağlı ve tuzlu. içinde de kıyma var yok belli değil.
  • muslugubozukhayrat  (08.05.17 13:41:27) 
bize de papagan demislerdi, hic sevmedik... cok yagli ve kiymasi filan lezzetli degildi; yiyemedik biraktik


  • kamyonsans  (08.05.17 13:46:58) 
kentpark kırım çibörekçesi +1


  • jesues  (08.05.17 14:03:18) 
[]

Kadıköy'de iyi bilgisayar tamiri

Kadıköy'de bilgisayarımın fanını temizletecek yer arıyorum. Var mı bildiğiniz bir yer?




 
masaüstü bilgisayar ise tamirciye pek gerek yok. kasayı açıp elektrik süpürgesi ile halledebilirsiniz. iç parçalara temas etmemeye özen gösterin. illa dokunacaksanız da her ihtimale karşı vücuttaki statik elektrikten kurtulun.


  • orijinal nick bulamadim  (02.05.17 12:53:55) 
[]

Dışarıda kızartma yiyince midenin yanması

Niye oluyor, evde yiyince aynı şey olmuyor. Yağları çok kızarttıkları için mi?




 
Dandik yağ


  • hasmetizm 2046  (19.04.17 18:11:38) 
Çok kızarttıkları için de ağrır.


  • matilda  (19.04.17 18:12:38) 
Palm ve pamuk yağı kullanımı.


  • iddaaci  (19.04.17 18:13:52) 
Palm yag kullaniyorlar onu da haftada bir degistiriyorlar. Komple çöp.


  • neferkitty  (19.04.17 18:14:25 ~ 18:14:41) 
aynı yağın defalarca kullanımından da kaynaklanıyor.


  • gotic  (19.04.17 21:17:39) 
Bilmiyorum neden ama bende de aynısı oluyor tırt büfe ve schnitzelcilerden yiyince. Ondan artık mc, bk gibi global olmadıkça dışarıda yemiyorum.


  • kurnaz  (19.04.17 21:46:16) 
[]

Neden Fransızlar Kozmetik alanında bu kadar güçlü?

Kardeşim bütün kozmetik markaları fransız. L'oreal, Vichy, Garnier, Lancome vs, bütün ünlü modaevleri de fransız: Chanel, Dior, Gucci vs.. Bu adamlar nasıl yapmış tekeline almış bu alanları? Niye ki?




 
almanların araba ve diğer ağır sanayide, japonların teknolojide çok iyi olması ya da abd'de genelde yahudi avukatların daha çok tutulması gibi bi nedenden bence. genel olarak milletleri belli bir özellikle kodladığımız için o özelliğe uygun olan işleri daha iyi yapacaklarını düşünüyoruz ve o markalardan alışveriş yapıyoruz. fransızlar da hep kibar, şık ve güzelliğe önem veren bir millet olarak bilinir ve bu şekilde karikatürize edilir. o yüzden bu tarz markalar hep sükse yapmıştır.

kendi görüşüm bu şekilde, tabi işlerini de iyi yapıyorlardır ama bi alman kozmetikçi de iyi yapıyodur ama fransızlar hep daha önde bu işte nedeni de bence bu
  • nundu  (19.04.17 12:42:10) 
adamlar parfümün, kremin mucidi. kimya alanında oldum olası iyiler. sadece kozmetik değil, kimyanın her alanında iddialılar.

genelde pazara ilk giren firma olmanın avantajı ile bütün pazarı ele geçirip yürüümüşler.
  • babilbaligi  (19.04.17 12:52:34) 
moda deyince italyanları da unutmamak lazım.
gucci italyan ayrıca.

  • battal gemalmaz  (19.04.17 12:58:57) 
bir çok gelişimin temelinde dışlanma, bazen de -korku- unsuru vardır. silah üretiminde de durum böyledir. korkan, savunma konusunda kendisini diğerlerine kıyasla daha çok geliştirecektir.


  • 1adam  (19.04.17 12:59:12) 
Arkadaşlar güzel güzel açıklanmış ama çoğu yanlış. Eskiden kültürlerinden dolayı kozmetik ve doş görünüşe önem vermelerinden dolayı bir sektör doğuyor ve ilerliyor.

Bugün ise hiç bir üstünlükleri yok aslında, o saydığın markaların fransız olmasını gereltirecek bir durum yok. Örnek vereyim bir parfüm bugün fransada üretiliyor bunun tek nedeni "made in france" yazabilmek. Aynı şekilde bir kıyafet tasarımı yaptırılacak fransıza yaptırılmasının tek nedeni "designed by xxx" . Başka tek bir neden yok.

Hatta sektör içinden örnek vereyim, almanlar kat kat önde, hammaddeler nearly finished olarak almanyada üretiliyor, fransaya gönderilip paketlenip lojistik zincire fransadan dahil ediliyor. Made in france + 40-50% demek satışlarda.
  • kurnaz  (19.04.17 13:20:14) 
[]

Ders çalışırken acaip karın acıkması

Arkadaşlar öyle böyle değil, danalar gibi yiyorum. Konsantre olduğum yazılı ödevler var kompozisyon tarzı, böyle yaratıcı bi şeyler yaptığım için midir nedir yazdıkça acıkıyorum. Psikolojik olduğunu sanmıyorum çünkü hakikaten hayvan gibi acıkıyorum. Beyin en çok enerji tüketen organmış ya, ondan mı nedir.. İmdat, size de oluyor mu?

Nasıl kurtulucam?


 
bence açlıktan ziyade yorgunluk yapıyor.
ama enerji ihtiyacın fazla olur normaldir.

  • basond  (17.04.17 21:03:15) 
Kan şekerini hoplatmayacak şeyler ye.


  • hayde bre  (17.04.17 21:08:17) 
[]

Olanları kabul etmek neden bu kadar zor

Biri vardı ben buna çok aşık oldum o istemedi beni. Aradan yıllar geçti hala aklıma geliyor üzülüyorum. Belki sadece hırs olabilir onu alamamaktan kaynaklı, ama hala özlüyorum bazen. Aklımız, mantığımız olanları kabul ederken, kalbimiz neden edemiyor?

Etsin artık..


 
yapma. hirs bence eger bir kere o da seni istese bu kadar cok takilmazdin. kalbin degil egondur belki kararini iyi ver.


  • tiredpanda  (15.04.17 13:12:59) 
Yeni biri onu tamamen atar elbet. Hiçbir aşk öyle sonsuz olmaz.


  • begin again  (15.04.17 13:23:25) 
Acik sozlu ve dobra bir arkadasini bulup bu durumunu anlat. Bi guzel giydirsin sana. Ben simdi burdan kendi yorumunu yazsam bloklarsin beni. Tatli dille cozulmez bu gibi durumlar :D


  • yons  (15.04.17 13:35:00) 
çünkü sen o kıza aşık değisin, sen egona aşıksın. O kız seni istmediği için egon zedenlendi ve sen bunu o kıza endekslendirdiğin için takıntı yapıp aşığım sanıyorsun.

çünkü sen kendi sınırlarını bir insan olarak daha fark edememişsin. Hayatta her şeyi kontrol veya elde edebileceğini sanıyorsan yanılıyorsun. Kontrol bir illüzyondur. Kontrol edemeyeceğin şeyler için üzülme. Edebildiklerinle doğru kararlar vererek yolunu çiz.

İnsanları idealize etme. Ben de bu hatayı yaptım. Kendimiz dahil şu yer yüzünde nefes alan hiç bir homo sapiens idealize edilmeyi haketmiyor bunu anla.

Kendine saygı duymaya başlaman gerek. Değerinden fazla değer verdiğin (ben de bu hatayı yaptım) için bugün kendine saygı yitirmiş hala imkansızı düşünüyorsun.

Silkelen. Tecrübe sana.
  • qazaqwsx  (15.04.17 13:48:16) 
Olay sadece egonun ve kendine guveninin zedelenmesinden. Ask acisi cekmiyorsun, kendini birey olarak yetersiz ve sevilmeyecek biri olarak gormenin acisini cekiyorsun reddedildigin icin. Yani ancak onun begenisini ve onayini kazanirsan degerli biri olabilecekmissin gibi.
Kendini sevmeye baslaman lazim, begenmedigin yonlerin varsa degistir. Oyle biri ol ki, insanlarin seni haketmesi gerektigini dusunmeye basla.
O seni reddeden kisiden daha iyi biri ol. Herseyi birak buna konsantre ol.
Sen kendini gercekten sevmeye, kendinle gurur duymaya basladiginda "nesini begenmisim bunun ya, iyi ki olmamis zaten" diyeceksin.
  • innerbliss  (15.04.17 14:43:05) 
[]

Düzgün türkçe öğrenilecek Türkçe roman tavsiyesi?

Kendimi ifade etmekte sıkıntı yaşıyorum da; ifademi geliştirecek şöyle İstanbul türkçesiyle yazılmış ve sıkmayan klasik türk romanları tavsiyeniz olur mu? (Haldun Taner gibi.)




 
Zülfü livaneli romanlarını oku


  • delicevat  (14.04.17 23:47:15) 
[]

Dünyada kimseyi sömürmeden gelişmiş ülke var mı?

Arkadaşlar tarih bilgim o kadar iyi değil. Bizim bu hayran olduğumuz İngiltere, Fransa, Hollanda Belçika filan o refahlarını hep başka ülkelerini sömürerek elde etmişler. Peki bunu böyle yapmayan "alnının teriyle" refaha ulaşmış ülkeler var mı?




 
o ülkeler sömürerek gelişmemiş geliştikleri için sömürgeye ihtiyaç duymuşlar.
tabi sömürgeden sonra refah seviyeleri de haliyle hızlı şekilde yüksekten çok yükseğe fırlamış.

şu an israil dünyada net şekilde sömürgesi olmayıp gelişmiş olan ülkelerden birisi. japonlar desek çine çektirmişler, ruslar türkmenlere çok çektirmiş,
şu anda çin teknoloji ağında ileride onlarn net bir sömürgesi yok uygur türkleri demeyin onları sömürmüyor işkence ediyorlar.
  • basond  (14.04.17 12:08:43) 
Yok. Avrupalılar Afrika/Amerika bölgesinde hakim devletlerken Asya'daki büyük devletler de (Japonya Çin Rusya) kendi bölgelerindeki küçük devletleri sömürüp bu noktaya gelmişler. Gerçi bu noktaya gelmişler diyorum ama sömürgeciliğin kitabını yazan ülke Portekiz ama onlar da şu an Avrupa'ya futbolcu yetiştirmekten başka bir şey yapmıyorlar pek. Onun dışında, Almanya'nın Alman sömürge imparatorluğu diye bir imparatorluğu var 1. dünya savaşı sonrası kaybettiği. Bu imparatorluk Alman Güneybatı Afrikası olarak da geçer tarihte, onlar da Nambia Tanzanya Ruanda Togo gibi ülkeleri sömürüyordu.


  • angelus  (14.04.17 12:32:54) 
İskandinav ülkeleri peki?


  • :)  (14.04.17 12:35:28) 
İranlı arkadaş var, iran kimseyle savaşmadı , iyi davrandı vs diyor. 40 yıl önceye kadar. Anlattıklarıan göre iran da barışçı, hoşgörülü bir yermiş.


  • Cursed Chico  (14.04.17 12:42:53) 
İskandinavlar da zamanında Amerika'da koloni kurup Kızılderilileri sömürmüşler. Tabii bu İspanyollardan Portekizlilerden çok önce olan bir olay.


  • angelus  (14.04.17 12:44:25) 
İsviçre


  • iwasbornonamountainside  (14.04.17 12:46:53) 
Singapur, Tayvan, İsrail, Uruguay sadece ekonomik gelişmişlik değil insani gelişim endeksi de önemli.


  • tahin pekmez yoğurt  (14.04.17 12:52:23) 
Sömürge sadece dış ülkeleri işgal etmekle olmaz. Dış ülkeler üstündeki ve içteki ekonomik hakimiyet bir sömürüdür. Bu sebeple yukarıda bir sürü yanlış sömürü yorumu yapılmış.

Sömürü belli grup ve kişilere artı ürün üretip bunu çekmek demektir (maaşla, borçlandırma ile, silah gücü ile ya da ticaret anlaşması ile). Hiçbir topluluk bu artı ürünü çekmeden gelişemez. Yani her zaman önce sömürü vardır, gelişme değil.

Yukarıda sayılanlardan Almanya (ki Afrika sömürgeleri de vardı), İsrail, İsviçre, Asya kaplanları ve İskandinav ülkeleri (bunların amerikan kolonileri hem kısa ömürlü hem de yerli sömürüsüyle ilgisiz, bunu da düzeltmek lazım) sömürmez demek komik olur. Şirketlerinin ucuz işgücü ve tüketim pazarını doldurmak için yayılması, ülkeleri borçlandırması, yeraltı kaynaklarını çekmesi vb. Hep sömürü.

Ad homimem yemeyeyim diye belirteyim. Sömürüsüz sosyal gerçeklik imkansız. Ama bu her fırsatta sömürüye karşı mücadele etmemizi engellemez.
  • protector  (14.04.17 13:19:27 ~ 13:25:52) 
Somurgenin kitabini yazan portekiz degil ingilizlerdir bana gore. O kadar 'iyi' yapmislar ki hala devam ediyorlar.


  • kassiopeia  (14.04.17 13:33:29) 
yok. var diyen saftir.
@ted neden gelistiler peki?

  • baldur2  (14.04.17 14:15:53 ~ 14:16:37) 
@protector konuya daha doğru(accurate) bir perspektiften yaklaşmış.

Sömürü artı değerin merkeze akması demek. Merkez devletler ya savaşla ya siyasetle ama mutlaka sonuçta ekonomik olarak ama bir şekilde uzun vade planlar kurup stratejiler izleyip diğer toplumları kendilerine bağımlı kılarlar. Kendine bağımlı kıldıkları toplumlar zenginleri zenginleştirir.

Artı değere el koymadan zenginleşmek çok zor ya da mümkün değil. yani zaten 3 kuruşluk maaşından tasarruf ederek sabancı olamazsın. Mutlaka bir noktada etki alanını genişletmen lazım.

Ayrıca ünlü bir söz var kalkınma ekonomisinde: (bkz: fakirler fakir oldukları için fakirdirler)
  • idexo  (14.04.17 14:49:54) 
Brezilya - gelişmekte olan ülke. Ama kendi doğal kaynaklarını sömürerek bu kadar gelişebilmiş.


  • SiyamkedisiZorro  (14.04.17 14:55:16) 
Iskndinav ulkeleri, Almanya, Finlandiya, Singapur, Uruguay


  • Traveller  (14.04.17 20:34:36) 
aslında ekonomik ve matertal göstergelerde belki de gelişmiş bir ülke diyemeyiz. o büyük ülkelerle kıyaslarsak.. ama refah ve çoğu yerler için ütopik kalabilecek insanı gelişmişlik bakımından kimseye etliğe sütlüğe karışmamış bir ülke olarak ikinci vatanım gibi sevdiğim İzlanda derim <3


  • qazaqwsx  (14.04.17 20:38:45) 
[]

Demode diyorlar bana:(

Arkadaşlar ben bu günümüzün modern kıyafetlerini hiç sevmiyorum. 1950'lerin, 60'ların uzun kabarık etekleri, romantik elbiseleri çok hoşuma gidiyor, ya da hippi tarzı. Ama pek yakıştıramıyorum ki yemediğim laf kalmadı: Temizlikçi, bakımsız, paçoz ya da Madame Coco gibi giyiniyorsun.

Ben merak ediyorum, yalnız mıyım yoksa günümüz kıyafetlerini benden başka saçma, anlamsız ve çirkin bulan başka birileri var mı?

Teekkürler :(

 
Moda olmayan seyleri giymekten hoslaniyorsan giy, ama bunu yaptigidna insanlarin seni demode bulmasina sasirmaman kizmaman lazim. Ya milleti takmayip istedigin gibi giyineceksin ya da begenilme "tarz", "guncel" gorunme gudun agir basiyorsa yine nispeten sevdigin ama gunumuz modasina yakin seyler giyeceksin.


  • robokot  (07.04.17 21:22:37) 
Ben eksik anlattım galiba, bana bu lafları ettikleri için kızmıyorun. Sadece benim gibi düşünen başkaları da var mı diye merak ediyorum. Yoksa demode olduğum doğru


  • :)  (07.04.17 21:24:35) 
Retro tarz özellikle kadında çok iyi duruyor. Tabi konbin nasıl o önemli. Bu tarzı çok çok iyi kullanan arkadaşlarım oldu.

Beğeniyorum.
  • msb  (07.04.17 21:35:10) 
Günümüz kıyafetlerinden sadece dar kotları anlamlı bulmuyorum. Üniversitedeki kızların hepsi aynı makineden çıkmış gibi benzer kotlar giyiyorlar. Vücut hatlarını göstermek için vücudu bu kadar sıkmaya gerek yok diye düşünüyorum. Yuvarlak çerçeveli gözlüklerden de hoşlanmıyorum. Herkes bir figür yaratmaya çalışıyor ama facia hepsi. Senin durumun da kötü. Rüküş giyinen kızlarla gezip tozmak tercih edeceğim bir şey değil. Beraber gezip vakit geçireceğim kız güzel olmasa bile güzel giyinmeli. Paçozluk direkt seviyeyi düşürüyor.


  • dissendium  (07.04.17 21:41:46) 
karaköye git, fenomen olursun. karaköy derken yani kafelerden bahsediyorum. yanlış anlaşılmasın


  • atalet momenti  (07.04.17 22:18:55) 
Aldigin yorumların "bakimsiz, temizlikçi, paçoz" olduguna bakılırsa olay sadece eski tarz giyinmen degil sanki. Herkes gibi tek tip giyinmek istemeyip eski moda giysilerle şık olmak başka, bakimsiz paspal giyinmek başka. Eski donem kiyafetler giyen tek sen degilsin. Son donemde gayet de begeniliyor. eski tarz giyinip iyi görünmeyi basaramiyorsun demek ki sen. Yapilan yorumlara bakıp buraya sordugun icin boyle diyorum. Sen iyi hissediyorsan oyle giyin tabi. Ama bakimsiz gorunuyorsan ufak degisiklikler yapabilirsin. Yani bu donemin kiyafetlerini sevmiyorsun diye kötü gorunmek zorunda degilsin. Hem bu doneme uymayip hem iyi giyinebilirsin.


  • aquarium  (07.04.17 22:25:45) 
her sezon sunulan farklı tarzlar ve moda anlayışına göre değil ,kendi tarzınıza göre giyiniyorsunuz o zaman,gayet güzel bir şey işte.

1-2 sene önce bütün zara'yı alasım gelirken son zamanlarda hiçbir şey bulamıyorum,tam tersini söyleyen arkadaşlarım da var,zevk meselesi.
her sezon istediğiniz gibi şeyler bulamasanız da onları kendi zevkinize göre uyarlayabilirsiniz.bir sürü vintage butik var ayrıca.
siz içinde iyi hissettikten sonra milleti takmayın :)
  • demoniclewinsky  (07.04.17 22:44:36) 
önemli olan senin beğenmen, elalemin ne dediği niye umrunda anlamadım.
yine de rahatsız oluyosan o dönemlerin kombinlerini bi araştır madem. yakıştırabilirsen eleştri azalır.

  • manuel mandalina  (08.04.17 01:07:06) 
caps ataydın iyiydi. yakıştıran var yakıştıramayan var.


  • supermatik  (08.04.17 01:08:42 ~ 01:09:18) 
Eski tarz giyinmek ayrı bakımsız paçoz giyinmek ayrı. Eski tarzda giyinip şık olanlar var.

Ama ben de eski tarz sevmeyenlerdenim. Dediğinizin aksine şu an eskiye dönüş var ve kör oluyorum filelerden tuhaf gömleklerden oversize montlardan saçma sapan grunge tişörtlerden. Düz desensiz bir şey bulamaz oldum.
  • jazzabel  (08.04.17 01:35:42) 
[]

Küfretmeyi bırakmak_ Kendimi nasıl frenlerim?

Küfretmek gerçekten iğrenç birşey, insanın ağzı kanalizasyona dönüyor. Ama özellikle sinirlendiğimde en iğrenç küfürleri ediyorum. Kendimden utanıyorum kendimi nasıl denetlerim sizce? Allahım güç ver.




 
Küfretme dokundur bırak sonra :) yaz daha etkili. Bak nikine yazmışsın ya öyle. Her sözün sonuna :) sonra bunu da bırak ama bu da sinir bozucu


  • freetakilir  (16.03.17 21:15:33) 
sinirlendiğinde sakinleşmek için küfür etmek yerine nefes egzersizleriyle kendini kontrol edebilirsin(bilmiş bilmiş yazdım ama umarım faydası olur)
başka bir öneri olarak; küfürü bırakma aşamasında yumuşak geçişler yapabilirsin hocam :D
ebesini halaya kaldırdığımın evladı ,sülaleni kutsal suya yatırırım vs.
  • MtKrt  (16.03.17 21:17:35) 
"kotu soz sahibinindir" mottosuyla ikinci sinifta basarmistim ben bunu.


  • ateistanbul  (17.03.17 02:59:05) 
ağzınıza bakla alın.

bilgiyelpazesi.com

ara ara küfretmek iyidir, ama gerçekten hak edene. Eğer her şeye, herkese küfrediyorsanız bu basit bir insan olduğunuzu gösterir.


.
  • kartallar yuksek ucar  (17.03.17 03:03:19) 
Strese iyi geliyor diyolar www.e-psikiyatri.com
Bırakınız kanalizasyon olsun ağızlar.

  • anumegha  (17.03.17 03:07:25 ~ 03:07:48) 
Küfür etmek cemiyet içinde gerçekten dediğiniz gibi iğrenç. Küfür esnasında şunu yapabilirsiniz: O çirkin sözcükler memnun olmadığınız şeyi değiştirme gücüne, iksirine sahip mi? Değil. Peki çirkin bir sözle herhangi bir şeyin düzeldiği, değiştiği görülmüş mü? Hayır. Peki, yerine göre o sözcüklerin işleri daha da kötü, işin içinden çıkılmaz bir hâle dönüştürmesi mümkün mü? Evet. Yani anlık yalandan bir rahatlama dışında külliyen yararsız, hatta zararlı bir şey. Her şeyin başı çirkin de.


  • lazarus  (17.03.17 03:14:24) 
[]

Balık yiyince midem kazınıyor, normal mi

Balık yedikten bir iki saat sonra acaip midem kazınıyor. Sanki böyle önden iştah açıcı yemişim gibi. Sizi doyuruyor mu balık, ben doymuyorum.




 
Ben de doymuyorum. Yerken de kılçık ayıklamaya uğraştığına değecek bir doygunluk vermiyor ardından tatlı birşey istiyor canım.


  • curukturpkokusu  (21.02.17 21:12:55) 
Yanında ekmek veya ardına tatlı gömüyorsan, hele bir de az bişey yiyorsan (kişiye göre değişir) normal. Bir dolu tabak salata ile beraber yarım kilo balığı ye, yanına küçük bir patates olabilir ardına da kuruyemiş göm acıkmazsın koçum.


  • candanag  (21.02.17 21:26:15 ~ 21:27:16) 
şimdi 1 levrek yiyip acıkman normal olabilir.2 dilim somon dene bakalım aynı şey oluyor mu.


  • mungojerry  (21.02.17 22:11:03) 
[]

Kadıköy'de çalar saat nereden alınır

Pasaj masaj var mı öyle bi yerler?




 
rexx'in aşağısında "ilginçli şeyler" satan dükkanlar var. oralarda bulunabilir.


  • zgrydn  (01.02.17 14:26:27) 
[]

Blog açmak için en uygun site neresidir?

Merhaba, bir blog yazmak istiyorum, araştırma yapıyorum internetten. Galiba en uygun servis Google'ın blogger.com'u yani isim.blogspot.com adresi vereni. En büyük servis de o sanırsam. Gerçi onu bile bazen erişime kapatıyorlar ama erişime kapanmayan yok gibi. Sizin başka öneriniz var mı?




 
Kendi blogunuzu kurmanız en güzeli olur. Yıllık domain ve hosting maliyeti oluşur tabii.


  • mrmlq  (30.12.16 11:38:47) 
bence blok yazmak yerine sesini kaydet. soundcloud'u kullanarak. bu çok daha iyi gelecektir, bir düşün derim.


ilk olarak google üzerinde blogger'dan başla.
  • hakim oynayin dedi  (30.12.16 11:40:58) 
ben hepsini kullandım, kimse okumasın diyosan tumblr, onun haricinde kendi blogunu kur. al bi wordpress hosting


  • masa penisi  (30.12.16 11:45:39) 
[]

"Mahalle kavgası ediyorsun" diyorlar.

Merhaba, gittiğim bir kursta bir kadınla herkesin önünde bağıra çağıra kavga ettik. Sürekli derste gürültü yapıp konuşuyordu, birkaç kez düzgünce uyardım, en sonunda derste dayanamayıp sertce söyledim. Bu da tenefüste sınifta histerik bi şekilde herkesin ortasında bana bağırmaya başladı, karşılığını çok fena verdim. Bunun bir arkadaşı da bana "Elin belinde mahalle kavgası ediyorsun" dedi. Bunu bana daha önce de diyenler oldu. Kavga ederken kendimi kaybediyorum. Acaba nasıl kontrollü ve sakin kalabilirim diye soracaktım.




 
kavganın eliti olmaz. olsa da türkiye'de olmaz. çirlefleşin, çemkirin daha çok bağırın, ad hominem yapın...


  • Ufuk  (28.12.16 00:06:38) 
kavga etmeyerek tabi. avam mısın ya? sana mı düştü uyarmak? başınızdaki eğitmene söylersin gerekirse o uyarır.


  • cekilmis gayfe  (28.12.16 00:08:10) 
öğrendiğim bir şey varsa o da maalesef ne kadar kibar olursanız o kadar ezildiğinizdir. ha bazen karşıdaki çirkefleşirken çok sakin kalarak ters köşe yapabilirsiniz. etkili oluyor, ya daha çok sinirlenip rezil oluyorlar ya da 'çok tepki gösterdim galiba susayım' diyerek sessizleşiyorlar. eleştiriye gelecek olursak, ağzı olan yorum yapıyor fırsat bulmaya görsün. karşılığını vermeseniz ezik diyecekti belki de size, bilemeyiz.


  • who cares wins  (28.12.16 00:29:55) 
kavga da naiflik olmaz. ne güzel işte karşı tarafı yıldırmışsınız. bence sakin kalmaya çalışmayın. böyle devam..


  • eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum  (28.12.16 00:42:18) 
[]

Öyle mal mal bakma isteği

Son iki yılda beni çok üzen bir olay yaşadım. Etkileri bitiyor çok şükür ki. Psikolojik terapi gördüm. Kendimle yüzleşmek zor ama güzeldi. Düşünsel çalışmalarımı sürdürüyorum vr hergün yeni bir şey öğreniyorum şükürler olsun. Ama bunlar sırasında nedenini anlayamadığım bir hiçbirşey yapmadan durma ve sadece dünyaya bakma isteği geldi. Canım sadece insanları, hayvanları, etrafı incelemek istiyor ve yolda yürürken dünyayı ilk defa görüyor gibi oluyorum. Bir senedir dwvam eden bu durum acaba normal mi, daha ne kadar devam edecek diye merak içindetim. Böyle bir şey yaşayan var mı daha önceden?




 
ne kadar güzel, sevindim sizin adınıza. psikolojik terapiden dolayı öyledir.


  • dedimmidemedimmi  (20.12.16 12:21:14) 
depresyon tedavisi görüyorum, tanı konulmadan kısa bir süre önce başladı bu bende. zararı yoktur ama bence ya.


  • kulakligin calismayan teki  (20.12.16 14:00:24) 
[]

Bu duruma uygun bir atasözü ne olabilir

Durum: Biri var(dı), biz bununla sevgili olmayı denedik. Çok fena şeyler oldu, rezil olduk. Çok üzüldüm, bi de gidip üstüne gözüme baka baka başka biriyle birlikte oluyor, oldu.

Ben bu insanı hala düşünüyorum. Elimde diil, ama kendimi de ikna etmek istiyorum b7 kadar pislikten sonra doğru dürüst bir şey kurulmaz diye. Kendime söylemek için bi atasözü biliyor musunuz? Mesela 'lağımın üzerine gül bahçesi kurulmaz' gibi?

Teşekkürler..

 
Biraz agir olabilir ama davasi olmayan bisey vardi..:))


  • alttaraf  (18.12.16 15:27:13) 
[]

Evli bir erkekle ilişki kurup kadın haklarını savunmak çelişkili mi?

Bir tanıdığın evli bir erkekle ilişkisi var, bu kadın aynı zamanda kadın hakları savunucusu, her mecrada femiminist söylemler veriyor. Bir ortak arkadaş bunun ćelişkili olduğunu söyledi "hem bir kadına (yani adamın karısına) adilik yapıp hwm kadın hakları diyor" diyerek. Bence bu ikisinin alakası yok. Evli bir insanla birlikte olmak tabii ahlaksızlık bence, ama bu insana yapılan bir saygısızlık. Siz ne düşünüyorsunuz?




 
Hangi kadının hakkını savunuyor bu arkadaş?

Aldatılan kadının hakkı? Yani bence kendisiyle çelişmiş ve çok yakışıksız bir duruma düşmüş. Her açıdan mağdur olan bir kadın ortaya çıkarmış. Bence arkadaşın feminist söylemleri bıraksın ya da ilkeli, omurgalı davransın.
  • cemallamec  (04.12.16 22:17:11) 
Feministe kadar okudum. Feminist ise kesin çelişkili.


  • sorumatik  (04.12.16 22:26:11) 
bu kadar bilgiyle yargi zor. taraflari dinlemek lazim.


  • e haliyle  (04.12.16 22:27:11) 
aktivist zihniyetli insanların çoğu cahildir.


  • taksici milletin efendisidir  (04.12.16 22:32:41) 
kız kardeşlik bu değil. çelişkili.


  • anneboleyn  (04.12.16 22:33:00 ~ 22:33:14) 
Evli bir kişiyle beraber olmayı savunacak değilim ya da tabii ki diğer kadının yerinde olmak istemez kimse ama bunu politik görüşle ilgili görmüyorum. Bu üç kişinin arasında ve başka kimseyi ilgilendirmeyen bir şey. Kadın-erkek eşitliği derken hukuk önünde bir eşitliği ya da toplumsal bir eşitliği düşünürüm. Bunun ilkeli ilişkiler yaşamakla, ilişkilerin genel ahlak anlayışına uymasıyla ilişkilendiremiyorum. 'Kadın cinayetleri bitsin', 'Eşit işe, eşit ücret' gibi önemli kavramlar varken; eve karşılıklı rica olmaksızın kuma olarak gitmediği sürece 18 yaşını geçen herkesin yaşadığı gönül ilişkileri umrumda değil. Kadını savunmuyorum; herkesin ilişkisi kendine. (Buna eğer bana ikinci bir kadın olursa o kadın da dahil) onların yaptığından ama kadının hakları deyince olay aldatılmamak değil, tabii ki kimse aldatılmayı hak etmiyor. Olay tüm kadınların birbirine sahip çıkması ya da tüm kadınların kardeş olması demek değil. Tüm kadınlar birbirine düşman da olabilir. Olay şerefsiz olabilecek erkeklerin, kadınlar tarafından hadlerinin bildirilmesi de değil. Olay devletin kadınlara sahip çıkması ve temel haklarını yasa ve denetim yoluyla gözetmesi. Benim kadın hakkından anladığım bu. Asıl olay kadının aldatıldığını öğrendiğinde, eğer eşinden ayrılmaya karar verirse ve kocası sahip çıkmasa bile devletin bu kadına sahip çıkması ya da zorla sahip çıktırması olur. Mağduriyet aldatılmak değil, mağduriyet aldatılma sonucunda vereceğin kararı özgürce alamamak, baskı altında olmak, 'İleride bana ne olur' diye düşünüp vermek istemediğin bir karara mecbur kalmak olarak tanımlıyorum. Kadın haklarını saçma bir aşk üçgenine indirgemek ayıp olur. İkinci kadın da ilk kadının bu hakkını savunuyor olabilir. Yoksa ben kadınları tanımıyorum, adamı tanımıyorum; ne bilirim bu kadar bilgiyle. Bu bana biraz 'Sosyalist ama cimri bir kişi' demekle aynı geldi.


  • aychovsky  (04.12.16 22:40:49 ~ 23:13:29) 
bence çelişkili direkt bağlantısı olmasa da kadınların arasında bir kız kardeşlik bağı olmalı.


  • limoncello  (04.12.16 22:56:44) 
alakalı ve çelişkili.


  • pinkpeony  (04.12.16 22:58:01) 
herkes kendi fiilinden sorumlu. evliyken başka biriyle takılan kişi düşünecek evliliğini ve sorumluluklarını, diğer tarafın herhangi bir sorumluluğu yok. evli erkekle yatan kadın hangi insan hakkını ihlal ediyor tam olarak? hak savunmak ile alakası yok seks mevzusunun. erkek ve kadın yer değiştirdiğinde de durum aynı.


  • jurgen windcaller  (04.12.16 23:08:22 ~ 23:09:13) 
Aychovsky +1


  • turuncu tonlarda  (04.12.16 23:24:13) 
Çelişkilidir. Bir kere feminizm kadınların toplum içinde onurunu savunan bir hareket. Evli bir erkekle gizli bir ilişki yaşadığında kadın onuru diye bir şey kalmıyor ortalıkta. Ki bekar erkekle de gizli ilişki yaşasa aynı şey, haysiyetsiz bir durum söz konusu.
Hadi feminizmi bir yana bıraktım, bu tipe sorsan belki de çağdaş modern geçiniyordur, şeriata karşıdır, ama bir çeşit çok eşliliği gönüllü kabul ediyor. Küçümsediği kara çarşaflı kadından bir farkı yok.
Nereden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça.
  • firez  (04.12.16 23:44:25 ~ 23:44:57) 
Demek ki evlendiğinde aldatılmayı göze alıyor ya da bunu umursamıyor. Geçiniz.

Hangimiz "asla yapmam" dediğimiz şeyleri yapmıyoruz ki?
  • yirmisantim  (04.12.16 23:50:18) 
değil. feministlerin dünya algılarının sınırlı olduğunu ama bu bahsedilen durumun feminizmle alakası olmadığını düşünüyorum.


  • rubenanyukov  (05.12.16 00:12:55) 
[]

Sürekli yemek yeme isteği

Arkadaşlar hep kiloluydum kendimi bildim bileli. Gitmediğim diyetisyen kalmadı, kiloları verdim aldım. İçimdeki doymak bilmez yeme isteğine karşı çıkamıyorum. Sağlıklı beslenmeye çalışıyorum ama iki-üç kişilik yemek yiyorum. Kendimi nasıl frenlerim?




 
her seferinde biraz daha az yiyerek.
örneğin günde 2500 kalori alıyorsan 2400 e düş.
yani günde 3 ana öğün 2 ara öğün yapıyorsan önce 3 ana öğün sonra 1 ara öğün yap.
sonra ara öğünü bırak.
sonra 1 tabak daha az ye.
yemekten önce su iç yemek sırasında su iç. şişirsin seni.
hem su zayıflatır.
  • lonelyman  (04.12.16 20:05:12) 
belki yeme probleminiz ruhsaldir. duygusal yemek yeme, binge eating vb konulari biraz inceleyin isterseniz. psikolojik yardimla beraber beslenmenize dikkat etmek daha ise yarar olabilir.


  • red g  (04.12.16 21:25:06) 
Şekere baktır.


  • angelus  (04.12.16 21:54:25) 
diyetisyenden önce iyi bir endokronologa gitmeniz gerekiyor.
açlık ve tokluk şekeriniz, açlık ve tokluk insulin seviyeniz, tiroid fonksiyonlarınız, vitaminler, hormonlar vb. tümünün kontrol edilmesi gerekiyor öncelikle.
eğer bunlardan birinde veya çoğunda düzensizlik var ise iştah fazlalığı sorunu olabilir.
  • la lykia  (04.12.16 21:58:32 ~ 21:59:24) 
şeker ve unlu yiyecekler bağımlılık yapıyor, bu döngüye girince sürekli yeme isteği oluşur, bir de tabii olayın başlangıcı psikoloji ile ilgili olabilir, depresif hallerde böyle duygu hissedilebilir, psikiyatriste en önce de gidebilirsiniz, kilo almaların çoğu psikolojinin bozulması ile başlar zaten.


  • gezegen olan pluton  (05.12.16 00:35:28) 
[]

Starbucks'ta oturan insanlar hakkında

Efenim ben bu akşam Kadıköy Starbucks'tan bir içecek aldım. Sıra beklerken bazı gözlemlerim oldu, ne kadar doğrudur sizin yorumlarınızı istedim:

- Tipler gayet düzgün. Türk kadınları zaten bence her şekil güzel, ama buradaki erkeklerin bakımlı olmak dışında boyları posları filan da bi ayrıydı. Acaba ışıktan filan mı öyle görünüyodu?

- Herkeste bi yapmacıklık, bi artislik gördüm, en fazla da baristalarda. Ama hak verdim insanlara, bütün gün o müşteri kitlesiyle uğraşa uğraşa öyle olmuşlardır.

- Yav bir de ben de İstanbul'da doğmuş büyümüş insanım, fakat burası New York'tan daha New York, oranın bir parodisi gibiydi, kahveyi alırken kıza "Eline sağlık" dedim, pek tuhaf kaçtı. O artama yani.

Hayal mi görüyodum, kompleksli miyim ondan mı, yahut yanılıyor muydum?

 
ilk ikisine yorum yapamam fakat üçüncüdeki eline sağlık gibi insanı diyalogları önemsiyorum, bu yeri gelir teşekkür olur, içten nasıl gelirse.


  • freebird5406_2  (29.11.16 22:30:22 ~ 22:35:48) 
Bana niyeyse hiç kasıntı bir ortam gibi gelmiyor sanırım ben de starbucksa giden o tiki kızlardanım :) şaka bir yana benim en rahat hissettiğim ortam starbuckstır. Hatta çoğu zaman içecek almadan bile oturduğum olmuştur. Yahu en son 70 küsür yaşındaki anneannemi götürdük o yüzden bana daha çok ev gibi hissettiriyor.


  • powerpufgirl  (29.11.16 22:31:03) 
rahat ol o kadar ezilmene gerek yok, cogu 2 - 3 bin liraya calisan insanlar. ama katiliyorum bizim kizlar su an erkeklere 10 basar, hem guzeller hem bakimlilar, tarzlar. su zamanlarda erkekler biraz pacoz gibi gorunuyor bana.


  • dougsampson  (29.11.16 22:31:34) 
-gelenler normal erkek normal gadin, bi farklari yok ki sokakta dolasanlardan. (bagcilar crew'u saymazsak)

-bazi baristalar bi degisik olabiliyor da onlar da genelde normal insan gibi, diger insanlarin da bi artistligini gormedim.

-elinize saglik diyorum ben her seferinde, onemli bir sey. onlar da tesekkur eder.
  • fakyoras  (29.11.16 22:33:46) 
ya ne alaka gerçekten? 6 liraya kahve aldığın yer ne new york'u? saçma sapan güzelleme kasmaktan bıkmadınız arkadaş. herkes kahvesini alıp içiyor, kimse yapmacık değil. atina'da da böyle bükreş'te de budapeşte'de de aynı. herhangi bir kahveciden nasıl kahve alıp içiyorsan starbucks da öyle.
bi bitin artık ne olur ya.

  • cekilmis gayfe  (29.11.16 22:34:02) 
ya, bu insanlar bir bana mi cok mutsuz gorunuyor? geberesiye mutsuz gorunuyorlar hem de... cok siklar, cok guzeller, filan da...

(bu arada, nick'i cok kiskaniyorum. cok... :/)
  • e haliyle  (29.11.16 22:35:01) 
bebek starbucks'a falan mı gittin:) cevahirdeki 3 starbucks'da mesala düz insan var hep.


  • hononu  (29.11.16 22:40:34) 
birçok yerdeki starbucksa gittim hiç öyle bir şey yok. bence de bırakın şu güzellemeleri.


  • ruhen hastayim ben  (29.11.16 22:42:58) 
starbucks baristaları hep çok eğlenceli geliyor bana nedense. bana mı öylesi denk geldi emin değilim ama hep ufak espriler falan yapıyolar. ortama gelirsek, tiki tipler oluyor ama bence çok ekstra bi durumu yok. ben rahatlıkta pijamayı aratmayan şeylerle gidiyorum mesela kimse de dönüp bakmıyor ya da ben fark etmiyorum bilmiyorum.

hiç para ödemeden oturabilme durumuna bayılıyorum bu arada. deli gibi ders çalıştığım çok oldu o güzel kahve kokusu eşliğinde.
  • muslugubozukhayrat  (29.11.16 22:45:13) 
bana da normal geliyor insanlar. he şöyle bir şey olmuş olabilir. çevrende bu tip yerler yoktur ve o tarz insanlar tabi garip gelebilir. o tarz insan derken de şimdi bizim ülkeye dışarıdan hangi marka ve şirket gelirse gelsin ilah gözüyle bakıldığı için insanlar normal bir starbucks kahve dükkanını ilahlaştırdı yine. hatta eskiden abd'nin işçi sınıfı takılıyor muhabbeti vardı.

yani insanımıza her değişık gelen şey onlar için elit ve üst model olmuştur. gidip bir koşu eşofmanla gitsen kahve almaya olay olur havası yaratan tipler bile görebilirsin. tabi bu yerlerin genelde iyi ve elit yerlere de konuşlanmasının da payı var.

mesela reserved kahveleri var. her yerde içemiyorsun... olayın aslında alt ve üst kültürel yapısı ile alakası var ve hemen hemen her gıda, giyim vs. işinde böyle. bak sen italyan konseptini getir, nasıl kendi tarzını yaratıyorsun.
  • evimin paspasi  (29.11.16 23:10:17) 
elemanlar eskiden öğrenci falandı artık varoş mahalle apaçisi starbucks da barista.. çalışan kalitesi çok bozuldu. o değil de genel starbucks mevzusu istanbul da rayına oturdu. ilk açıldığında " vay mmmna " denirdi insanlar süslenirdi tam özenti ve ciks mekanıydı aynı mc donaldsın 90lardaki popülaritesi gibi.

istanbulda sıradan bir kahveci artık sadece ben farklıyım diyen ergenlerle, hipsterlar fazla.

ama anadoluda çok farklı kayseri de starbucksta 4 saat oturmak zorunda kaldım da oof görseniz sanki gece klübüne gitmişler bir afralar tafralar...
  • mr fusion  (30.11.16 01:06:48) 
Haftada 3-4 kere gidiyorum starbucks'a. Ofiste sıkılıp bilgisayarı alıp kaçıyorum. Tanıştığım bir oturan tayfa var ki genelde öğrenciler, üniversite hocaları, freelance çalışanlar falan genelde. Bana pek öyle fok balığı gibi konuşan tipler denk gelmedi. Mekan bilkent bu arada, cikslerin harman olduğu yer.

Kahve icen insan seviyesi bir anda yükseliyor, sb'a gidenler icinde çok insan kendine bakıyor, spor falan yapanlar daha çok. Ondan olabilir.

Yok lan ellerine sağlık ne abes kaçacak. Ben kahveyi alınca "eyvallah" diyorum mesela. Rahat ol rahat. Starbucks en ucuz filtre kahveyi satan orta direk mekanı. Kendini kasmaya gerek yok, çoğumuz öğretmen çocuğuyuz.
  • babilbaligi  (30.11.16 08:28:08) 
açılın ben de tespit yapacam.
Bence starbucks a giden tayfa zaten görece olarak genç insanlar bu bir. ortalama yurdum insanının merak edip gireceğini zannetmem. Bir de çok pahalı algısı ve mekanın bir albenisi var. (dediğim gibi ortalama profile göre konuşuyom)
e genelde genç olan adamlar da okumuş üniversiteli tipler. starbucks a genç olarak her profilden adam geliyor. ortam da rahat. ben insanların vs kasıntı olduğunu falan düşünmüyorum. belki sana öyle gelen hareket ve sözler vardır. bu da görece birşey.
  • faik abi  (01.12.16 00:50:06) 
sen şöyle en afillisinden bir hipster mekanına gitmemişsin anlaşılan. herkes ayrı bir kuuğl.


  • philus  (01.12.16 01:01:28) 
[]

Parasının hesabını bilmeyen arkadaş sizden borç isterse?

Arkadaşlar, sinir olmuş durumdayım. Olay şu: Ben 31 yaşında turizm sektöründe çalışan bir kadınım. Malum turizm sektöründe bu sene büyük bir kriz var, hepimiz işsisiz. Ama ben pek hesapsız biri değilimdir, kenarda birikmiş biraz param var, bi de kira vermiyorum.

Benim bir yakın arkadaşım, ki kendisi 43 yaşında bir kadın, parasal olarak zor durumda. O da turizmci. Daha önce başka bir mesleği varmış, sonra çeşitli işler yaptıktan sonra turizmci olmuş ve 13 senedir güzel paralar kazanmış. Ancak kendisi hesabını bilmeyen birisi. Savruk, mesela oturduğu eve 8 yıldır 2000 tl'ye yakın kira veriyor, eline geçen paraları kıyafete, gezmeye harcamış. Bekar, kendisi hariç hiç kimseye bakmak zorunda kalmamış, kimseye para göndermiyor.

Şimdi 6 aydır başka sektörlerde iş arıyor ama bulamıyor. Kirasını ödeyemiyor. Benden kredi kartını ödeyemediği için 1500 tl borç istedi. Arkadaşlar sinir olmuş durumdayım. Şimdi çok yakınız, vermesen olmaz ama, ben gerektiğinde bir bardak çay içmeyen bir insanım. Sen gerizekalıca harcama yaptın, kenara üç kuruş para koymadın diye niye ben ceremesini çekeyim diye sinir oluyorum. Eşşek kadar kadının bu yaşta para biriktirmeyi öğrenmesi gerekmez miydi, sigortasını bile ödememiş.. Yani ben mi çok katı düşünüyorum? Normalde hiç kimseyi yargılamak kimseye düşmez, parasını nasıl harcarsa harcasın. Ama şimdi benim sorunum haline gelince işler değişti tabii. Bu insanlar şımarıklıktan mı, tatminsizlikten mi bu hale düşüyorlar? Bunlara daha önce hiç para biriktirin diyen olmamış mı?

Haksız mıyım, görüşleriniz neler? Bu günlerin geleceğini öngörememesi kendi hatası mı? Ne yapmalıyım..

 
borç vereceksen o paranın geri geleceğini unutarak ver. vermeyeceksen de babam ev/araba alacak ona yolladım bütün parayı falan de. ben olsam vermezdim samimiyetinin çok olmadığını düşünüyorum. ama bazı insanlar vardır helali hoş olsun der verirsin. artık bakış açına kalmış


  • cekilmis gayfe  (22.11.16 10:42:24) 
Benzeri benim de başıma gelmişti. Gerçi benim arkadaşım bu kadar savruk değildi ama yine de yıllardır tuzu kuru olmanın verdiği rahatlıkla -bence- yapılmaması gereken finansal hamleler yaptı, gereksiz borca girdi vs...

Neyse uzatmayayım, nihayetinde borç verdim ama alırken zorlandım. Hem ben yıprandım hem arkadaşım. Bence uygun durumda olmadığınızı söyleyerek vermeyin. Vermeyince sanki ona kötülük yapmış gibi hissedeceksiniz ama zaten ödeyemediği bir borç var, sadece alacaklısı değişmiş oluyor, olan size oluyor nihayetinde.
  • orient blue  (22.11.16 10:52:38) 
insanların belli bir yaşam tarzı veya standartları olduğu için paraya ilk ihtiyaçları olduğu anda bu şekilde eleştirmek hoş değil.

isterse üç bin liralık evde de oturabilir, herkesin kendi önem verdiği şeyler var hayatta.

"o zaman benden borç istemesin" diyorsanız, zaten pek dost değilsiniz demektir.

birine borç verecekseniz, verirsiniz.

belki birikimi vardı, onunla idare ediyordu, şimdi sıkıştı, nereden bilebilirsiniz?
birini ilk ihtiyaç anında, o güne kadarki yaşam tarzı için eleştirmek doğru değil.
sizin dediğiniz gibi olsaydı koca koca iş adamları da topu dikmezdi.
bazen olabiliyor insanın hayatında öyle şeyler.
borç verecek olmanız bunları yargılama hakkını size vermiyor.

ya verirsiniz ya vermezsiniz.
  • blatta hiberna  (22.11.16 10:53:43) 
Bazıları öyledir. Ben onlara para harcamak için doğanlar diyorum. Emin ol para istediği tek kişi sen değilsin, çevresinde borç alabileceğini düşündüğü kişilerden istiyordur.
Senin vereceğin ya da bir başkasının vereceği 1500 lira sorunu çözmeyecek ayrıca. Sadece günü kurtaracak. İlerde yine sorumsuzca haryacayak yine sıkışacak yine borç isteyecek, bu böyle bir döngüdür. 40 küsür yaşına gelip bu alışkanlığı kazanamamışsa, bundan sonra da kazanamaz.
Kısacası borç verme. Arkadaş olarak gerçekten değer veriyorsan dürüstçe ne düşündüğünü tatlı bir dille anlat, büyük ihtimalle küser sana ama çok küçük de olsa birşeylerin farkına varma ihtimali de var. Yok öyle çok değer verdiğim söylenemez diyorsan, borç ödüyorum çok sıkışığım vs. diye geçiştir olsun bitsin.
  • battal gemalmaz  (22.11.16 10:55:50) 
aslında sanki zaten en son istediğiniz şey bu kişiye borç vermek, ama içiniz rahat etmemiş, suçluluk hissediyorsunuz, burada destek bulup biraz rahatlamak ister gibisiniz. eee tamam. haklısınız. vermeyin. gerçekten haklısınız yani. öyle kendi kendinizle iç muhasebelere girişip canınızı sıkmanızı vicdanınızı rahatsız etmenizi gerektirecek bir durum yok. ben olsam vermezdim. siz de vermeyin.


  • elestirman  (22.11.16 11:03:54) 
sen de amma dedikoducuymuşsun ha. vereceksen ver vermeyceksen verme lafı uzatmaya gerek yok bence.


  • for day to break  (22.11.16 11:12:23 ~ 11:13:12) 
Vermeyin, siz de issizsiniz. Bu sekilde de aciklayin, ben de issizim. Bu kosullarda borc vermem mumkun degil.
Ayrica haklisin. Odeyemiyorsa giderlerini kisabilir.

  • balpolen  (22.11.16 11:27:37) 
"bende para ne gezsin, kaç aydır işsizim. en iyi sen biliyorsun" de. üste çık. siz ona yakınsanız, o da size yakın demektir. aylardır iş bulamadığınızı bildiği halde sizden borç istediği için siz yüklenin.

dinsizin hakkından imansız gelir.
  • babilbaligi  (22.11.16 11:36:48) 
o parayı git bir kaç fakire bölüştür ver ama böyle birine verme.
dikkat et senfen baska birilerinden de borç almis ve aylardir onları oyalaliyor olabilir.

  • 1adam  (22.11.16 11:46:37) 
sizin yerinizde olsam vermezdim. insanların ayaklarını yorganlarına göre uzatması elzem bir konu benim için, o para da rahatı için isteniyor belli, biraz zora düşse onun için de daha iyi olabilir.

bu arada 2 duyuru önce 35 yaşında bir kadınken nasıl 31 yaşına geldiniz, bunu da merak ettim?
  • Apocalypse  (22.11.16 11:48:47) 
Haklısın, hadi kenara para atamadı en azından harcamalarına dikkat etmeliydi.
Ben böyle bi insana borç vermem açıkçası, vermedim de zamanında.
Düşüncesizce yapılan harcamaların bir bedeli oluyor.

Bir de ilk yazan arkadaşa katılıyorum birine borç verirken geri gelmeyeceğini ya da çok geç gelebileceğini düşünerek verirsen ileride sen de sıkıntı yaşamazsın.
  • mutekebbir  (22.11.16 11:54:25) 
İşsizim aram suyunu çekmek üzere de verme.

Zira o parayı verirsen

1- Geri gelmeyecek
2-Pişman olacaksın
  • KaraSakall  (22.11.16 11:57:47) 
Kadindaki sansa bak senin eline dusmus,firsat bu firsat neyi varsa sayip dokmussun hatta bu kadini kiskanmisin sen ve simdi bekledigin zaman gelmis gibi.agustos bocegi ve karinca masalini canlandirmisiniz ikiniz.


  • duptıs  (22.11.16 12:02:54) 
Verip rezil olacagina vermeyip rezil ol


  • alttaraf  (22.11.16 12:05:38) 
Simdi burada herkesin "benim de bir arkadasim" ile baslayan cumlesi cikar ama gercekten bazi insanlarin genetiginden midir nedir para isteme konusundaki arsizligi mi diyeyim tuhafligi mi diyeyim anlasilir gibi degil
Ben 3-5 kurusa calisan bir insanim, gecenlerde 10 daire 2 araba sahibi arkadasim arabasinin serviis parasi icin benim kredi kartimi istedi ve limitinin tamamini kullandi, ha odeyeceginden suphemm yok ama bu nasil bir cimrilik ve yuzsuzlukturr yahu
Yani diyecegim, boyle insanlar var ve ayni kan grubuna sahipler sanirim, yapacagin sey bir bahane bulup vermemek..
  • alttaraf  (22.11.16 12:10:19) 
apocalypse +1

:)
  • jimicik  (22.11.16 12:24:18) 
1500 değil 500 verin... mazeret belirtin. 500 size fazla koymaz gelip gelmemesi.


  • gotic  (22.11.16 13:20:17) 
blatta hiberna +1


  • tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin  (22.11.16 13:59:22) 
Verme hatta kimseye verme. Dedem hep bir kere verip her gün kötü olmaktansa en başta verme bir kere kötü ol derdi büyük adamdı valla.

Bugün bankalar enpara gibi özellikle 2 dk içinde kaç bin tl istiyorsan veriyor bir aylık da 20-30 lira gibi komik rakamlar alıyorlar. Eğer banka dahi bir adama para vermiyorsa veren adamın aklından şüphe ederim.
  • gozu acik sevisen yahudi  (22.11.16 14:28:51) 
Sonuna kadar haklisin.


  • stavro  (22.11.16 14:35:55) 
kimseye borç vermek zorunda değilsin de karşındakine sallaman pek hoş değil. sen tutumlu / cimri olabilirsin, insanlar harcadıklarını kazanıp yaşarken mutlu olmak istemiş olabilirler ki 43 yaşına kadar da mutlu yaşamış işte kadın. para isteyecek durumda herkes kalabilir, vermek istemiyorsan vermezsin. zorla mı almaya çalışıyor karşındaki de cereme çekeceksin? anan değil baban değil borcu sana kalsın? belli ki ailenle yaşıyorsun, ailenle ilgili bul bir sebep verme, zaten senden gelecek paradan daha hayırlı bi para bulur bence.


  • freya  (22.11.16 14:39:02) 
Verirsem geri almayı unut. O tarz biri ödemez.


  • partizan  (22.11.16 14:47:01) 
blatta hiberna her zamanki gibi yapmis yorumunu +1 diyorum, vermek istiyorsaniz geri alamayacaginizi dusunerek verin. herkesin hayati kendine.
cok sevdigim bir arkadasim var, burnu b.ktan kurtulmaz, surekli konusarak destek olmaya/yol gostermeye calisirim, para isterse o zaman durumum varsa veririm, gelmeyecegini bilerek.

  • kassiopeia  (22.11.16 14:53:39) 
bu durumda ben vermem bende de yok arkadaşım kusura bakma derim.


  • basond  (22.11.16 21:03:22) 
[]

Erkeklere porno ile ilgili soru

Bir kadınım. Porno izledikten sonra cinselliğin mekanikleştirilmesi, vücutların nesne haline getirilmesi, çoğunda kadınlara kötü davranılması vs. yüzünden bir iğrenme duyuyorum. Sizde de oluyor mu, yoksa izledikten sonra rahatlamış ve mutlu mu hissediyorsunuz? Teşekkürler.




 
Bilakis.kötü davranilmis videoları izlemek hosuma gidiyor.


  • all girls dream  (27.10.16 01:13:28) 
' feministlerin' bir ara böyle bir hareketi vardı. ' kadınlar için porno' falan. cinsellik bunlardan tamamen ayrı bir boyut bence. sevişirken belki ' tokat yemekten' hoşlanıyordur ama normal hayatta bu söz konusu bile olamaz. hatta kimi zaman bundan hoslanıp kimi zaman hoslanmayabilir.

yani bunlar kişiye, hale, tavra, zamana her şeye gore degisebilen çok goreceli kavramlar.
  • yuvarlanantencereninkapagi  (27.10.16 01:26:03) 
bana izledikten sonra nesneymiş gibi geliyor, izlerken değil. mutlu falan da olmuyorum. kötü davranma olaylarına baya ayar oluyorum. bazen de kendime küfrediyorum böyle bi endüstriyi kullandığım kullanarak katkı sağladığım için:/


  • klar  (27.10.16 01:51:00 ~ 01:51:38) 
sadece amatör porno izliyorum. cinselliğin mekanikleştirilmesi diyorsan, amatör kayıtlarda pek böyle bir durum yok.

ama all girls dream'in dediğine ben de kişisel olarak katılıyorum.
  • buak  (27.10.16 01:54:54) 
Ya atak fetisi ya da bdsm izliyorum ve bu dediginin tersi oluyor cogunlukla izlediklerimde.. Yani, nope igrenmiyorum.


  • mirandaiam  (27.10.16 02:04:19) 
pornonun erkek beynine olan etkisi bundan çok daha vahim. bundan 100 yıl önce normalde hayatı boyunca göremeyeceği çekicilik ve sayıda kadını 1 gecede gören ve bunu yıllar boyunca alışkanlık haline getiren beyinin dopamin ve ödül mekanizması saçmalıyor. senin sorunla tam alakalı bir cevap olmadı ama.

www.youtube.com
  • orpheus  (27.10.16 05:49:16 ~ 05:50:13) 
amatör +1


  • aydogank  (27.10.16 06:15:03) 
@:) ,yillarca böyle dusundugum icin hic porno izleyemedim. En son "x-art" sinifini keşfettim. Sadece x-art izliyorum bu sebepten.


  • chitosan  (27.10.16 08:43:12) 
Fake taxi. Public agent. collage rules. Bu tarz takılıyorum


  • gozu acik sevisen yahudi  (27.10.16 09:26:07) 
Porno erkek içindir kim ne derse desin. Kadın porno yıldızları da böyle söylüyor zaten. O yüzden kadınların sevmemesi normal. Aşağılayıcı olanlarını ben de sevmiyorum o ayrı konu.


  • fuzzy olmak istemistim  (27.10.16 09:47:25) 
bazı kategoriler gercektne midemi bulandiriyor ama porno sektorunde soyle de bir gercek var, hangi kategoride porno ariyorsaniz mutlaka vardir. yani bunlari birileri gercekten yapmak istiyor, arzuluyor vs.

bu iğrenilen kategorilerin "bazıları" film basina yüksek ücretli. yani yine "bazı" oyuncular seve seve oynamıyor. zaten porno sektöründe olay kendi bakış açıları için kimilerince kolay yoldan para kazanip, birikimi yapayim sonrasinda da hemen emekli olayim mantigi.
  • evimin paspasi  (27.10.16 09:55:04) 
Gerçeği varken porno çok sıkıcı ve gereksiz geliyor.


  • arnold schwarzeneger  (27.10.16 10:09:19) 
konuyla ilgili bir ted konuşması var ilgilenenlere www.youtube.com


  • konar konmaz omer konur  (27.10.16 15:05:07) 
[]

Gerginliğimin sebebi ne olabilir?

32 yaşında bir kadınım, aslında sevdiğim bir işim var, sevdiğim ailemle yaşıyorum. Ama acaip gerginim, hele iş yerinde en ufak bir olumsuzluk inanılmaz batıyor, sürekli kendimi sakin tutmaya çalışıyorum. Obez olmasam da kiloluyum ve evde kaldım, bu mu sebep diye düşünüyorum bazen. İnanç gereği evlilik öncesi cinsel ilişkiye karşıyım, bir arkadaşım "Yakında ölücen bi cinsel hayatın yok, kız kuruları hep klişe olarak sinirli olur zaten" dedi. (O da evlenemedi ama tavşan misali maşallah.) Ne yani, kısmet olmaz da hiç evlenemezsem, mahallenin histerik yaşlı teyzesine mi dönüşeceğim? Spor mu yapayım, tavsiyeleri bekliyorum :( İmdat




 
Yanlış anlama ama gerginliğinin en büyük olası nedeni olarak bunun üzerinde durduğun için 'Evet, sevişmediğin için olmuş' dememiz gerekiyor gibi geldi ve gerçekten de öyle olmuş olabilir ama bu bir olasılık. Tavşan mıyım bilmiyorum ama bende de libido birikimi gerginlik, sıkıntı, bunaltı yapıyor. Dolayısıyla, neden olmasın? Freudien ekoldekiler gerginlik yaratan sıkışmış libidinal enerjiden kurtulmak için, şaka değil, gerçekten spor öneriyorlar ama normal 'Spor salonuna gittim bugün'ün ötesinde, yoğun ter attıran, ağır sporları öneriyorlar. Yani, atıyorum, kardiyo yapacaksan ölçüsü dil dışarı çıkana kadar gibi. Hani, hastayken mikrobu terleyerek atarsın ya, bunu da 'Terle at ve rahatla' diyorlar.

Bunun dışında, kimbilir belki burada senin de bizim de aklımıza gelmeyecek nedenler olabilir. Monoton hayat seni sıkmış olabilir, fazla kiloların yaptığı bunaltı olabilir (fazla kilo kişide bunaltı yapabilir gerçekten ağırlık taşıyormuş gibi), başka herhangi bir şey de olabilir. Gün içinde nelerin neden rahatsız ettiği gözden geçirilebilir belki. Bu konuda psikolojik yardım alınabilir, eğer çok fazla bunalındıysa.
  • aychovsky  (19.10.16 07:44:19 ~ 07:46:36) 
Gerginliğinin sebebini bastırıyor olabilirsin ama sevişme insanı rahatlatan ve mutlu eden bir aktivite. En azından ilişkiye girmeden sadece sevişmeyi deneyebilirsin. Ya da gerginliğini yok edecek başka eylemlere katılmanı öneririm. Çeşitli kurslara filan. Ya da arkadaşlarla toplaşıp eğlenmeye bak.


  • cemallamec  (19.10.16 07:52:11) 
Biriken enerjini atman gerekiyor. Düzenli bir cinsel hayatı olmayanlara spor+meditasyon öneriliyor. Ama öyle iki yürüdüm al sana spor şeklinde değil de, cardiyo+gym ağırlıklı ve baya baya terletecek şekilde yapmanız lazım. Sonra zaten pamuk gibi olursunuz. Ardından sevgili de bulursunuz ama şuan için sırasıyla gidersek önceliği terletecek spora verin kendinizi aynada beğenin. Kendinizi beğenmeyince cinsel anlamda hoşlansanız da bşrine yaklaşamıyorsunuz muhtemelen.


  • füt  (19.10.16 07:53:34) 
Aychovksy i okumamıştım ama aynı şekilde cevap vermişiz


  • füt  (19.10.16 07:55:55) 
doğadan örnek vermek istemezdim ama sevişmeyip mutlu olan canlı ben tanımadım.
acil sevişmeniz gerekiyor. tavşan gibi dediğiniz arkadaşınız aslında gayet "insan gibi" birisi.

  • theli  (19.10.16 08:34:34) 
sıkıntının sebebi cinsellik, aşksızlık değil belki evlenmeyişindir. inancının geregi konusunda (cidden) seni tebrik etmek lazım . böyle nefsinin ilkel isteklerini inancinin agırlığıyla bastırabilen zor bulunur. zaten sorumluluk duygusu icermeyen birlikteliklerde öne çıkan tatmin hisleri icinde kisilerin bir birini kullanmasıdır. evet adeta esya gibi.. eskiyene , gözden düşene, aldatilana kadar..


  • 1adam  (19.10.16 08:34:54) 
sevişmek işe yarayabilir ama ruhsal anlamda da bir şeyler olması lazım, yoksa bi fuckbuddy olayı daha da kötü yapabilir seni.


  • ravenudon  (19.10.16 09:13:09) 
Orgazm yetmezliği.


  • bigbadabum  (19.10.16 09:29:26) 
Acilen sevişmeniz lazım diyen arkadaşlara katılmıyorum. Duygusal anlamda tsrmin olmadığın sevişmeden sonra tiksinti oluşabilir bir bayan olarak yapmayın bunu


  • füt  (19.10.16 09:32:41) 
@bigbadabum

Her sevişen kadın orgazm olamıyor, her sevişen erkek orgazm edemiyor. O kadar abartmayın :)

Bunu bir psikologla konuşman lazım, biz senin hayatının dinamiklerini bilmediğimiz için nokta atışı bişey diyemeyiz, dersek yalan olur.
  • yaren  (19.10.16 09:47:51) 
Sevişmemekten değil, beğenilmemekten kaynaklı huzursuzluk halinden. Sevişebildiği halde sinir küpü olan çok kadın var. Sevişince geçer diyenler bunu da açıklasın.


  • mandalina kokusu  (19.10.16 10:07:33) 
Biriniz bile mastürbasyon yap dememiş:) bakire olup haftada beş defa mastürbasyonla deli gibi orgazm olan çok kadın var. Yirmi yıllık evli olup hiç orgazm olamayanlara tezat. Hele ki biriyle telefonda seks yapıyorduk aylarca. Boşalmadan uyku bile uyuyamıyordu sağa sola çemkiriyordu.


  • a summer day  (19.10.16 10:09:33) 
Evlenilecek tipte bir kadın ol o zaman. Ya da toplum normlarını ya da mevcut ahlak anlayışını reddet, ona göre yaşa.


  • arnold schwarzeneger  (19.10.16 10:15:57) 
Seni duyurudan birine benzettim ama neyse. Spor yapma. Spor libidoyu daha da yükseltir. En basiti yeni insanlarla tanışmak ve evlilik niyetini belli etmek. Mastürbasyon da yapılabilir.


  • dissendium  (19.10.16 11:27:54) 
Spor yaparsan da pamuk gibi olmayacaksın. Kendini mesgul edecek seylerle ugrasabilirsin , aynı zamanda psikolojik danısmanlık alabilirsin.


  • lunedi  (19.10.16 11:52:11) 
@scars dont fade yazdigin :
yemek yemek, tuvalete gitmek ve hatta nefes almak... bunlara dikkat edersen hayati/yapması zorunlu fiillerdir. ama sadece cinsellik yaşamadığı için ölen, komaya giren birisi neredeyse yok gibidir.

  • 1adam  (19.10.16 13:05:56) 
@1adam, cinsellik yasamadigi icin sagligi bozulan yuzbinlerce insan vardir.

kadinlar icin (bkz: vajinismus)

erkekler icin delayed ejaculation / retarded erection - yasi kac olursa olsun, sertlesememe ya da bosalamama. en.wikipedia.org

yani, sevismiyorsan, sagligin bozuluyor. evlendiginde esini tatmin edemiyorsun ve eger esin cinsellige onem veren birisiyse de senden bosaniyor. sence onemsiz gibi mi?

bak sunlari da okuyun lutfen ama lutfen:

eksisozluk.com
eksisozluk.com
  • scars dont fade  (19.10.16 14:48:21) 
[]

Zenginler o kadar parayı ne yapıyor?

Şimdi ben belki görmemişlikten soruyorum bilemedim, ama mesela böyle zengin insanlar sürekli daha zengin olmaya çalışıyor ya, o kadar parayı ne yapacaklar?Yemek desen 3 öğün, bizim yediklerimizden çok mu farklı oluyor yedikleri içtikleri? Sürekli tatil mi yapacaklar? Zengin olan var mı aramızda, biri anlatsın hayat über çok para olunca çok farklı mı, anlatın güzel mi oralar:) Valla meraktan.




 
1 milyon liralik yatin vardir, marinada yanindaki yat 5milyondur onu almak istersin. Kaldi ki hazira dag dayanmaz, isler yolunda gidiyorsa neden devam etmesin ki? Ege'de bir kasabaya mi yerlessin?


  • fakyoras  (04.10.16 08:08:44) 
bodrumda yeni acilan beachlerden biri, ton balikli makarna 350TL


  • enaz3kedi  (04.10.16 08:15:19) 
@enaz3kedi tamam işte kardeşim onu anlatıyorum bende. Hayal et aylık maaşın 22.500 TL işcisin. o ton balıklı makarnayı yiyorsun ve sonra diyorsun ki mecidiyeköyde ben bundan daha güzelini yedim 70 TL idi orada. :)

Mevzu bu daha pahalı diye daha güzel değil.

Düsseldosrfta bir tomaten soup içtim. Böyle birşey olamaz. Tavsiye lazo'nun harika ama 10 € verdim sadece. Çok güzel olmasını değiştirmiyor ki.
  • nohut  (04.10.16 08:20:02 ~ 08:44:41) 
Bir şeylere "sahip" oldukça kaybetme "korku"su artar. Ne kadar çok mal/para/herhangi düşkün olunan bir şey o kadar çok korku. Evlat da sosyal çevre de makam mevki de güzellik de başarı da dahil. Fakat her birinin birer sınırı var ve bu sınırı bence hem kişinin öz yapısı hem de ailede verilen eğitim/terbiye belirliyor. Zaten hayat da bu sınırların sınanması ve doğruya doğru yeniden eğitilmek süreci.

Yani paran arttıkça yoksun kalma korkun artar. Mevzu bu.
  • yaren  (04.10.16 08:37:54) 
yaren +1.

bir süre sonra kazandığın para ile ihtiyaçlarının bağlantısı kopuyor ve sen sadece varolanı kaybedeceğin korkusuyla yanıp tutuşan bir deliye dönüşüyorsun.

moliere'in cimri'sini semaver kumpanya oynuyordu, izlemenizi tavsiye ederim.
  • dahili meddah  (04.10.16 08:48:33) 
zevkler değişiyor.
mesela koleksiyoner oluyorsun, tablolara heykellere milyon dolar ödüyorsun.
özel jet alıyorsun.
  • cedex  (04.10.16 08:58:20) 
Sen zenginleştikçe bir zamanlar ihtiyaç duymadığın, istemediğin ya da istemediğine kendini inandırdığın şeylere para harcamaya başlıyorsun.

Örneğin:

- daha güzel sitelere, evlere taşınıyorsun. Hop aidat arttı, vergiler arttı, banka kredisi. Ben mesela zengin olsam moda bomonti'deki denizin dibindeki dairelerden bi dubleks alırım. Ömrümü en az 10 yıl uzatıp, yaşam kalitemi yükseltir.

- Yarım saat otobüs bekleyeyim, inince aktarma için koşayım" demiyorsun. Lüks arabana binip gidiyorsun. Hop otopark parası, vergisi sigortası, bakımı, yakıtı, kredisi geldi

- Evinde daha çok eşya oluyor. Dur kombiyi, kaloriferi yakmayayım demiyorsun. "eeh yeter lan hesaplı internet" deyip çok yüksek ya da hiç AKKlı yüksek hızda internet alıyorsun, telefon hattında artık daha bol GB ve konuşma süreli paketlerin oluyor. Ne oldu? Fatura da coştu.

- daha kaliteli ürünler Ve kıyafetler aldın. Yemeğini alırken 400gr bonfile alıp haftayı kapatmadın. Doya doya yiyebiliyorsun. Yemek alacağın zaman da alkol alacağın zaman da daha kaliteli ve daha pahalı ürünleri alabiliyorsun. bak temel giderler de coştu.

Gördüğün gibi daha yat, yazlık, uçak almadan, hafta sonları yurt dışı kaçamakları, pahalı saatler, pahalı restoranlar, biç kılablar olmadan oransal olarak senin benim gibi 3-4 bin kazananlar kadar gideri oldu. Yani öyle muazzam paralar artmadı. Bu paragrafın ilk cümlesindekileri ve yukaridakilerin daha iyilerini yapması gerekiyorsa daha çok kazanması lazım.

Yani şimdi cüzdana bakıp, gerek fukara avuntusu olarak gerek de bilinçaltı olarak ihtiyacımızın olmadığına ve onu istemediğimize (kendimizi) inan(dır)dığımız şeylerin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Yani ben zengin olursam yukarıdakiler benim hedeflerim.

Bak daha bunun aile olmak ve eşin, çocuğun giderleri, özel okulları falan var.
  • nawar  (04.10.16 09:53:04) 
Ne kadar kazanırsan o kadar da harcaman oluyor.
Zevklerin değişiyor, isteklerin artıyor.

Şimdi bile maaşın ikiye katlansa alışveriş yaptığın mağazaları bir bir değiştirmeye başlarsın, daha çok harcamaya başlarsın ve yarısıyla gül gibi geçinirken iki katı yetmez olur.
  • mutekebbir  (04.10.16 09:54:40) 
Zengin degilim. Ama su an kazandigimin 150 katini kazansam yine de harcayacak yer bulurum. Hic sikinti degil. Hayat guzel, yapacak cok sey var.


  • stavro  (04.10.16 09:55:20) 
herkes harcamaya odaklanmış da, zenginler kazandıklarını oransal olarak fakirlerden daha az harcıyor gerçekte. 350 TL'ye makarna yiyen anca 30 yaş altı serseriler olur. holding sahiplerinin o parayı birden fazla vereceğine inanmıyorum.

zengin adam yatırım yapar. 5 evi varsa 5 tane daha alır. BIST'te 10 mio TL hissesi varsa gider 10 mio da Dow Jones'dan alır. fabrikası varsa makinelerin sayısını artırır.

her kazanılan para ferrariye gitmiyor yani.

sonra "Istanbulda 1 milyondan ucuz düzgün ev yok, kim alıyor bunları" deniyor ya, işte o zenginler alıyor üçer beşer.
  • 507  (04.10.16 10:41:13) 
Bahsedilen tanıma uyan kuzenim var kendisi halamın oğlu oluyor, Türkiye de iyi bilinen zincir marketlerden birinin sahibi. Yani şu an işi gücü bıraksa 10 nesil sonrasına yetecek maddi gücü var. Ben kendisini küçükken gördüm bi kere, bi daha da görmedim. Burada yazılanlar gibi lüks harcamaları yok yani bir şaraba gidipte 10bin asla vermez, harcadığı her kuruşun hesabını tutar. Sabah 6 da çıkıp gece 12 de eve gelir ve senede en fazla 1 hafta tatil yapar.


  • mirty  (04.10.16 10:53:14) 
bazısı gerçekten çalışmayı, başarmayı seviyor.
bazısı paranın verdiği gücü, yönetmeyi seviyor.
bazısı manyak para sever oluyor. yemediği gibi çocuklarına da yedirmiyor. (böyle bir akrabam var)
  • supermatik  (04.10.16 10:56:31 ~ 11:00:02) 
çok zengin olsaydım bile içimdeki fakirlik korkusunu atamazdım. bence onların içinde de var bu korku. o yüzden biriktiriyorlar.


  • uzman pratisyen  (04.10.16 11:39:33 ~ 11:43:31) 
parası olanların bazıları o parayı kaybetme korkusuna sahiptir, o doğru.
çünkü parayla var olduklarını düşünürler.
onun nedeni, içlerindeki güven ve eksikliğini parayla kapatmaya çalışmak.
ama hayatta herkes parası olsun ya da olmasın, korkudan işlemez.
bu apayrı bir konu zaten.

normal şartlarda paran varken daha fazlasını kazanmayı istemek, parayla direkt ilgili değil.
"daha çok para kazanayım!" hevesiyle, paraya odaklı çalışmıyor insanlar.
herkes gibi onların da bir işleri ya da çalışmakta olan bir şirketleri var ve bu düzeni devam ettiriyorlar.
kazandıkları para da yanlarına kâr kalıyor.

bunun yanı sıra, çok para kazanabilmek için çok insana para kazandırmak gerekir.
başkalarına para kazandırıyorsanız veya maaş veriyorsanız, o insanların sorumluluğu üstünüzde oluyor.
bu, devam etmeniz için çok önemli bir etken.

yani çok para kazanmak veya çok para sahibi olmak, aslında sadece parayla ilgili bir şey değil.
çünkü para, hayatın içinde manevra yapabilme kabiliyetidir.
yani ne kadar paran varsa, hayatını ona göre, o kadar şekillendirebilirsin.

bunun yanı sıra, girdiğin/bulunduğun çevreler ve o çevrelerin standartları her sosyal ortamdaki gibi önemli oluyor.
mesele "para para para" değil.

sen arkadaşlarınla nasıl hafta sonları taksim'e gidiyorsan, o da (mesela) bilmemne adasına gidiyor.

parası olmayan insanlar günlük hayatlarını daha çok paraya endeksli yaşıyorlar.
dolayısıyla daha çok paraya göre hareket ediyorlar, para düşünüyorlar.
parası olan insan ne yediğinin, ne içtiğinin, hangi vasıtayla gittiğinin ayrıntısına takılmadan, sadece istediği şeye odaklanabiliyor.
nasıl olduğuna takılmama lüksüne sahip.

bu da enerjisel anlamda isteklerine daha kolay ulaşmasına yardımcı oluyor zaten.
asıl kilit nokta bu.
  • blatta hiberna  (04.10.16 12:44:53 ~ 12:51:51) 
@nohut buradaki mevzu yedigin seyin tadi degil statu meselesi. makarnaya 350tl verebilecek olanlarin takildigi bir mekan. ayni sosyal katmandaki insanlar bir arada.


  • enaz3kedi  (04.10.16 13:07:35) 
bi yerden sonra puan usulü, bilgisayar oyununda level'i geçmeye rağmen daha yüksek puan almaya kasan insanlar gibi düşün.


  • hypervaskulerdondurucu  (04.10.16 13:52:41) 
ihtiyaçlar sınırsızdır. sana göre ihtiyaç olmayan bir şey o adama göre ihtiyaç olabilir.


  • nickini degistiren yazar  (04.10.16 13:56:23) 
Çok paran olunca harcamaların da artıyor. Tek kalemde ödediğin miktarlar artıyor örneğin.


  • bigbadabum  (04.10.16 19:03:49) 
zengin olmak var zengin olmak var.

surekli sabut bir gelirin varsa ve sen emek harcamasan da bunun durma ihtimali yoksa, bu cok iyi bir durumdur.

ama zengin olmanin sebebi kopekler gibi calismak ise ve calismaz isen bu bir zaman sonra sona erecek ise, nirnal calisandan pek farki yoktur bu insanin. yine gelir gider hesaplari yapip duruyordur.
  • scars dont fade  (19.10.16 12:00:47) 
[]

Ambalaj atıklarına kirli çöp atılabiliyor mu?

Bu geri dönüşüm kutularına yağlı kağıtlar, sütlü kutular filan atılamıyor diye biliyorum ben, bi tanıdık atılabiliyor çünkü onları yıkıyorlar dedi. Hangimiz haklıyız?




 
Hayatı iddiaya ben haklıyım sen haksızsına çevirmemelisiniz. Ayrıca o senin ambalaj atığından başka bir şey atılmaması gerektiğini düşündüğün yere millet gidip çöp demir vs. attığından onlar tekrar ayrıştırılıyor. Özetle sen bir şeyi geri dönüştürmek istiyorsan o zıkkımı götür o kutuya at. O bir şekilde geri dönüştürülür. Milletin attığı ambalaj malzemelerini atmasını bari engellemeyin.


  • nohut  (06.06.16 14:51:40) 
Kardeşim basit bir soru sordum niye agresifleşiyorsunuz?


  • :)  (06.06.16 15:01:04) 
Atık dönüşümünü yüzeysel bilen biri olarak südü suyla çalkalamanızı, yağlı kağıdı da iş güvenliği açısından sakıncalı olduğundan geri dönüşüme sokmamanızı tavsiye ediyorum. Hafif nemli kağıtlar dahi alev alabiliyor bu arada.. Termofilik bakteriler yığınlarda birikmeyegörsün.


  • kargn  (06.06.16 15:10:08) 
o kutularin ne derece ise yaradigi önemli.

eger sonrasinda tesise götürülüyorsa, süt kutulari gibi folyo kaplamali degil (ici alüminium kaplama gibidir mesela) haricindeki her seyi atabilirsiniz. metal parcalari, ciltler, zimbalar vs ayristiriliyor, onlar da ayristirilir. bir tek tetrapak gibi kagitlarda sikinti cikiyor diye biliyorum. bulamac haline getiriliyor zaten önce.

ama sorun su, o kutular islevsel mi?

onun haricinde cöp toplayan ayristiricilarin aldigi herhangi bir seyi cöp kenarina ya da o kumbaralara atmakta zarar yok, cünkü onlar gectikce aliyor, cam kumbarasindan depozitolari ayiriyorlar, cöpten kagit ayiriyorlar vs vs.

ha ama ayristirilmasini istiyorsan her seni oraya atacaksin diye bir olay yok. mesela renkli camin dönüsümü cok kolay ama saydam camin icine renkli cam karistiktan sonra onu arindirmasi masraf/islem.

o yüzden ne atarsaniz atin, engellemeyin su bu demeyin. neyin kafasidir. tüm cöplerimi oraya atayim, Özetle sen bir şeyi geri dönüştürmek istiyorsan, uygun yere atacaksin. kartusundan eski elektronik esyalara pilinden tibbi atigina.

ha yapan az, ama cevre bilinci de topluluk icgüdüsü oldugu icin gelismiyor, kisi bilinclendigi icin gelisiyor.
  • portmanto  (06.06.16 15:15:08) 
[]

İsminizi seviyor musunuz?

Ben benimkini sevmiyorum pek, biri bunun çok tuhaf olduğunu ve herkesin ismini sevdiğini söyledi. Sizde durum ne peki?




 
ben seviyorum
iki isimliyim tek isimli olmak daha iyi

  • basond  (24.04.16 13:22:53) 
basond +1
Ikinci ismimi seviyorum.

  • stavro  (24.04.16 13:24:05 ~ 17:35:56) 
kurtlar vadisinin ilk çıktıgı zamanlar sevmiyordum. meşhur hal-it repliği çok moda olmustu. artık seviyorum.


  • halitkin  (24.04.16 13:24:56 ~ 13:25:12) 
Evet


  • hasmetizm 2046  (24.04.16 13:27:39) 
seviyorum


  • ben de  (24.04.16 13:29:23) 
Çocukken 'Neden adım Meltem değil' diye ağlardım da, şimdi seviyorum.


  • aychovsky  (24.04.16 13:33:02) 
Çok seviyorum. Anne ve babam yıllar önce iyi iş çıkarmışlar. :)


  • n3tw0rk3r  (24.04.16 13:33:07) 
bayılıyorum.

sanırım sevmesem degısırdım
  • hopp  (24.04.16 13:34:51) 
Tam ismimin tipiyim o yüzden seviyorum :)


  • regardless  (24.04.16 13:35:46) 
ismim XCAN olduğu için çocukken çok öfkeliydim. oradaki X de çok klasik, adım başı rastlayabileceğin bir isim. HİÇ Mİ DÜŞÜNMEDİNİZ LA İSİM KOYARKEN diye çok atarlandım anneme ama sağolsun akıllı kadınmış, can'ı ayrı yazdırmayı düşünmüş de artık kimse kullanmıyo. üşenmesem mahkeme kararıyla komple sildircem. ya bi insanın adı hasansa hasandır abi, hasan can ne mesela. olmaz yani.

o can'ı düşünmezsek, ilk ismimi seviyorum. yabancılar için yazması, telaffuz etmesi kolay. kendisi kısa. anlamı çok hoşuma gidiyor, hatta tam benimle örtüştüğünü düşünüyorum. birkaç yabancı dilde çok benzer formları da var, istediğim zaman kendimi macar sol kanat olarak hayal edebiliyom mesela gerçekçi bi şekilde. o açıdan gayet memnunum.
  • der meister  (24.04.16 13:37:24) 
seviyorum ben <3


  • devilred  (24.04.16 13:44:35) 
Iki tane ismim var. birini seviyorum, digerine karsi nötrüm.


  • naberabi  (24.04.16 13:45:58 ~ 13:46:50) 
zamanla alışıyorsun.


  • dedim dedim de kime dedim  (24.04.16 13:47:58) 
eskiden pek sevmiyordum. çok rastlanan bir isim değil çünkü. ama adımın bana çok yakıştığını söylerler. artık daha sıcak bakıyorum^^


  • ruhen hastayim ben  (24.04.16 13:48:48) 
seviyorum. çevremdeki herkes de çok güzel ve modası geçmeyecek bir isme sahip olduğumu söylüyor.


  • dedim ben sana  (24.04.16 13:52:59) 
2 ismim var birini 7 yaşımda okula başladığımda öğrendim, diğeri de nadir isimlerden abim sağ olsun.

ama seviyorum, iyi.
  • Apocalypse  (24.04.16 13:54:36) 
nötrüm aslında ama memnunum en azından, bi sorunum yok.


  • nathanieltroy  (24.04.16 13:56:28) 
diğerlerinin aksine ben iki isimli olmayı seviyorum çünkü ilk ve yalın hali gerçekten nefret ettiğim bir isim, herkeste var. ikisi birleşince nadir oluyor, o yüzden o halini seviyorum.


  • baba jo  (24.04.16 13:59:09 ~ 14:07:40) 
ismimi sölediğimde bir kerede anlayan insan sayısı toplasan 3'ü geçmez sanırım.artık o kadar alıştımki ismimi söyledikten sonra hemen düzeltmeye veya hecelemeye hafan başlıyorum. siz siz olun çoluğunuza çocuğunuza kısa ve bilindik isimler verin. baba adı ana adı diye kastırmayın. bir ömür bunun zorluğunu çekiyosun sonra. hı gidip isim de değiştirebiliyorsun mahkeme açıp vs ama bu zamana kadar olan ismini değiştirmek zor be. herkes seni böyle biliyor sonuçta...


  • sarlatan  (24.04.16 14:05:31) 
İki ismim var, birisi babaannemin ismi, sadece kimliğimde ve resmi yerlerde karşılaşıyorum. Biri o isimle seslense dönüp bakmam bile. Sadece babaannemin ismi olduğu için manevi değeri var bende.

Diğeri benim yaş grubumda çok olmayan ama sonradan türeyen bir isim. Kötü bir isim değil, seviyorum ben.
  • fraise  (24.04.16 14:07:30) 
Çok yaygın kullanılmadığı için seviyorum. Yoksa çok anlamlı bi isim değil.


  • damdanakan  (24.04.16 14:25:17) 
çok rastlanan bi ismim var ondan sevmiyorum denebilir. bi de adım başka olucakmış ablama koydurmuşlar sonradan. lan 4 yaşında çocuğa isim mi koydurulur.


  • ghilleinthemist  (24.04.16 14:36:44) 
seviyorum: www.youtube.com


  • insomni4c  (24.04.16 14:51:01 ~ 14:51:19) 
seviyorum. bizim ailenin tek vizyonlu hareketi bana koydukları isim.


  • lesmiserables  (24.04.16 15:18:24 ~ 15:18:38) 
R harflerini telafuz edemiyorum. ismimde de R kritik bi konumda. amk böyle kaderin


  • KidLazer  (24.04.16 15:57:03 ~ 15:57:31) 
ben seviyorum :)


  • kuzey li  (24.04.16 16:06:09) 
Evet seviyorum


  • mutlusismankedi2015  (24.04.16 16:07:52) 
ismimi seviyorum ama benim dışımda taşıyanları sevmiyorum :)
ilk ismimi hiç sevmiyorum.

  • sayns  (24.04.16 17:29:24) 
çocukken niye rana koymadınız diye ağlardım ama sonra çok sevdim.


  • in vino veritas  (24.04.16 19:02:53) 
[]

Cep telefonu kamerası ile normal kamera arasında çok kalite farkı var mı?

Samsung note 2 cep telefonum var, amatör çekimler yapmak istiyorum. Bu ortalama fiyatlı el kameralarının görüntü kaliteleri benimkine göre çok daha iyi mi olacaktır? Almaya değer mi sizce? Sağolun cevap verecek olanlar.




 
tabi ki cep telefonları kamerası, orta düzey profesyonel makinalardan daha kötü.

234234 mp olarak bakma olaya.
  • metket  (08.04.16 21:29:25) 
Note 2 vardı bende de. Şimdi note 4 var.

Telefonla çektiğin fotoğraf video kendin ve arkadaşların içindir sadece. Başkasının seyredeceği ve yorum yapacağı her görüntü için o işe özel cihaz lazım. Telefon kameraları yetersiz.

Son çıkan büyük sensörlü ve optik görüntü sabitleyici kamerası olanlar hariç. Onlar da "eh işte".
  • harzem  (08.04.16 21:50:40 ~ 21:52:19) 
Telefon kameraları asla dedicated kameralar kadar olamazlar. İki sebebi var

1) Fotoğraf Makineleri fiziksel zoom yapabilirler

2) Fotoğraf makineleri daha büyük sensörlere sahiptirler

3) Fotoğraf makinelerinin lensleri sensörlere daha çok ışık alabilirler

1 ve 3. sorunları dış etkenleri ayarlayarak veya telefona aparatlar takarak çözebilirsiniz.

2. Sorunu telefon kamerası üzerine eşek kadar lens de taksanız çözemezsiniz. Çünkü telefonun içerisine konulacak sensör bellidir. Telefonu devasa ve kalın yapmadığınız sürece bu sorun teknolojiden ziyade fizik yasalarıyla alakalı bir sorun olduğundan hep bir handikap olarak kalacaktır.

Yine de telefon kameraları kompakt kamera sınıfını nispeten öldürmüştür diyebiliriz.
  • ThomasJefferson  (08.04.16 22:02:48 ~ 22:04:25) 
bir adet steadicam smoothie ve go pro ile amatör çekimin dibine vurabilirsin. note 2'den çok bir şey bekleme. soruna gelince, sensör boyutları vs. gibi dağlar kadar farklar var. yani senin için her türlü daha iyi olacak.


  • Huan8  (08.04.16 22:11:08) 
bi ayfon alıyorsun, sonra ayfon için kılipsli lenslerden alıyorsun. bir de app store'da bi uygulama vardı adını hatırlamıyorum şimdi, ücretli bi şey 10 dolares olması lazım, onu satın alıp indiriyorsun. o uygulama kameranın zoom, net vs gibi ayarlarını manuele çevirip senin ekrandan yapabilmeni sağlıyor. diğerlerini de biliyorsun işte. ama asla "çok iyi" sonuçlar bekleme. her zaman daha iyi ekiman daha iyi sonuç demek.


  • klassno  (08.04.16 22:40:14) 
[]

Bahar mevsimi sinirimi bozuyor size oluyor mu bu?

Herkeste bi mutluluk, Bahar şöyle bahar böyle. Ben sevmiyorum ne o öyle herşey değişiyor, kışken ne güzeldi. Size de oluyor mu böyle? Mutlu baharlar.




 
aynen ya yalnız değilmişim. güneş falan canımı sıkıyor benim. soğuk olsun yine.


  • FreSh  (08.04.16 18:46:07) 
kış daha iyi. baharın gelişi güzel. geldikten sonra kötü. bahar benimde sinirimi bozuyor ama bahar şöyle bahar böyle demelerinden değil bahara olan kişisel nefretimden :D


  • freetakilir  (08.04.16 18:46:12) 
yalnız değilsin. nerede kışın güzelliği nerede bu saçma mevsim.
birde insan alerjik astım olunca, iyice bahara kin besliyor.

  • kuzey li  (08.04.16 18:49:06) 
kışın nesi güzel yav? şimdi sabah kalkınca pencereden güneşi görüyorsun, gökyüzü masmavi. daha ne olsun?


  • lazpalle  (08.04.16 18:54:22) 
Olmuyor. Açık ara en güzel mevsim bahar.


  • i was made for you  (08.04.16 18:55:39) 
Ben de sevmiyorum bahari. Hele vize zamani ders calismak iskence oluyor.


  • turuncu sufle  (08.04.16 19:11:33) 
nick bi de gülen surat yalnız.

bahar'da aşık ol bak ne kadar güzel oluyor o her gün geçtiğin yollar.
  • metket  (08.04.16 20:24:03) 
[]

Kadıköy'den Validebağ korusuna neyle gidilir gençlik

Sabah saatinde, bi de ne kadar sürer? Tenkyu.




 
kadıköy iskeleden minibüslerin olduğu yere git otobüs duraklarını geçince en sonda koşuyou minibüslerine bin validebağda inicem de tamamdır.


  • pembegurba  (06.04.16 21:44:02) 
10--15dk sürer pembegurbanın mesajına ilavetten


  • KidLazer  (06.04.16 23:24:37) 
[]

Amatör bir çekim için kamera tavsiye ve teknik bilgi hakkında

Merhaba, bitirme tezi için bir saat kadar bir tanıtım videosu çekmem gerek. Cep telefonu kamerasıyla denedim sesim duyulmuyor, görüntü kalitesi eh işte. Ben şöyle iş görür bir kamera alsam görüntü ve ses kalitesi fark eder mi, yoksa yaka mikrofonu mu almak gerekir acaba. Fiyatlar hakkında bir fikri olan var mıdır, ne kadarlık bişey iş görür? Sağolun şimdiden. .




 
dis mekan ve rüzgar vs sesi olacaksa asil farki deadkitten yaratacaktir. mikrofon icin rhode önerim olur, ama iverkill 30 dklik is icin. kamera kaliteli cekim yapsin, isik ve tonlama icin zaten ayrica editlenir. ses ayri kaydedilip gömüleceginden clickerin yaptigini yapacak bir sey yapmadan kayda baslamayin.


  • Silesius  (06.04.16 16:25:39 ~ 16:27:04) 
istanbul'daysan yazıcıoğlunda uzun kablolu mikrofonlar var onlardan al 50 lira bişey. bir de klasik 3.5mm soketi telefon mikrofonu soketine çeviren adaptörler (trs to trrs) var bi tane de onlardan edin 51 liraya telefonda mikrofon olarak kullanabilirsin (telefon destekliyorsa)

adaptör şu
img.dxcdn.com
  • yuto  (06.04.16 17:31:33 ~ 17:34:39) 
[]

Aldatan sevgili affedilmeli mi sizce?

Lütfen eğer bu durum başınıza geldiyse fikrinizi söyleyin, yoksa ben de eskiden hayatta affetmicen aga diye hariçtir gazel okurdum. Ne dersiniz:/?




 
Hayir


  • la noix  (25.02.16 09:45:25) 
kişisel tercih. affedene de, affetmeyene de bir şey demem, diyemem.

beni affeden de olmuştu, affetmeyen de. ne affeden salaktı, affetmeyen. öyle bakılmalı olaya.
  • mermize  (25.02.16 09:48:46) 
güven problemi yaşarsınız.
altında yatan sebepleri sorgulayın mantıklı gelirse affedilebilir.

  • mantarliborek  (25.02.16 09:50:56) 
hayır. bir yapan bir daha yapar. yapmasa da zamanla o sıkıntı olur. bir arkadaşım affetti hala gidiyolar ama nasıl ben anlamadım bu arada.


  • bir ileti paylastim  (25.02.16 09:53:54) 
Sevgilim beni aldatsa affetmem, ben sevgilimi aldatırsam o da beni affetmesin. Sevgilin seni aldattıysa sen de affetme. Velev ki affettin; sevgilinin yüzüne her baktığında seni bir başkasına tercih ettiğini göreceksin. Hadi aşık falan olsa neyse, onu anlarım da bir de seks gibi gayet basit ve sıradan bir olayla bunu yapmışsa düşünsene bi seni ne kadar küçük düşürdüğünü. Bunu kaldırabilecek misin? Bence birazcık onuru ve gururu olan bir insan bunu hazmedemez. Hazmetmemeli de zaten.


  • angelus  (25.02.16 09:55:27) 
Güven sorunu yasamayacaksaniz ve bunu ısıtıp isitip önüne sürerek yeni bir ihanete zemin hazirlamayacaginizdan eminseniz deneyin. Ama bu söylediklerim olacaksa ikiniz de daha mutsuz olursunuz. Bu sizinle ilgili bir durum aslında. Sizin kakdirabilme kuvvetinizle.

Bir yapan bir daha yapacak diye bir sey yok. Zamanında adatıp affedildigim de oldu aldatilip affettigim de. Aslında ben olaya affetmek olarak bakmıyorum ben. Yaşamak istediğim ilişkiye yaşamaya devam ettim diyelim.
  • nutella var dediler geldik  (25.02.16 09:58:50) 
affedemem, icimden gelmez.


  • jimicik  (25.02.16 10:02:41) 
Ben yaşamadım ama yakın çevremde aldatan, sonra affeden üzerine evlenen ve gayet mutlu olanlar var. Sanırım olay biraz sürece bağlı.

Aldatıp basıldıysa konu başka, kendi itiraf ettiyse başka
  • lcha  (25.02.16 10:14:04) 
itiraf edilmişse ve (veya değil) geçerli bir sebep varsa (benimle alakalı bir problemse) affedilebilir. bunların dışında affetmezdim.


  • givemesomesubstance  (25.02.16 10:17:47) 
Affederdim. Affetmezsem başka sevgili bulamam çünkü.

Ele güne karşı sevgilim olsun yeter ki. Boşanma arefesindeki adamlara yakıştırılacak kadar ortam sapı olmak hiç hoşlandığım bi durum değil.
  • mandalina kokusu  (25.02.16 10:52:25 ~ 10:55:57) 
Hayır


  • mutlusismankedi2015  (25.02.16 11:52:59) 
ahkam kesilmemesi, buyuk konusulmamasi gereken bi konu. ama affedilse bile eskisi gibi olmaz ve bi yerden patlak verir gibi geliyor bana. uzatmalari oynamak oluyor yani.


  • saçdemeti  (25.02.16 12:42:58) 
affettim. sonrasında daha iyi oldu, daha mutluyuz. hatta evlenmeye karar verdik.
her insan ve her ilişki aynı değil. önyargılı davranmamak lazım.

  • peggy  (25.02.16 12:46:05 ~ 12:46:42) 
Barışma heyecanı geçince aldatan muhtemelen tekrarlar. Yine heyecan geçince aldatılanın aklına gelir, huzur kalmaz ve daha kötü bir şekilde ayrılık gerçekleşir.


  • arnold schwarzeneger  (25.02.16 13:33:13) 
affetmek, bu aldatma işini yine yapabilirsin demektir.

arada bir aldatsa da sıkıntı yok diyorsanız, affedin. tabii ki bunu ona söyleyip, iyice gevşetmeyin. bir daha olmasın deyin.

yok ben bir daha tahammül edemem diyorsanız yol yakınken vazgeçin.
  • kartallar yuksek ucar  (25.02.16 13:47:27) 
arnold ve kartallar+1 aldatıp affedilenin bir daha aldatmaması için bir sebep yok istisnai durumlar hariç.


  • limoncello  (25.02.16 14:06:25) 
genelde affetmiş gibi yapıp intikam alıyorlar.


  • kaledekiyalnizlik  (25.02.16 14:09:34) 
affetmem.


  • drako  (25.02.16 14:10:41) 
niye affedesin? dünyada başka erkek/kadın mı kalmadı? çok seviyorum diyorsan da müstehak.


  • ruhen hastayim ben  (25.02.16 14:16:31) 
Aldatma olayını bir kadın nasıl unutur? Çocuk varsa başka, devam etmek için uğraşılır ama flirt döneminde bırakın gitsin. Bir insan sevdiğini niye aptal yerine koyar ki


  • geçerkenugradım  (25.02.16 16:28:30 ~ 16:30:31) 
Karşındaki insana imzalı bir şekilde "Beni tekrar aldatabilirsin. Aldatmanın ilişkimizde bir cezası yok" yazısı vermekten farkı yok.
Hatta ikincisini daha da rahat yapar.

  • vecna  (25.02.16 18:54:01) 
Alışmış kudurmuştan beterdir demiş atalarımız. Yine yapacaktır, güven olmuyor.


  • huzurolsun  (25.02.16 19:13:53) 
Aldatılmadım, ama aldatılsam affederdim diye düşünüyorum. Senelerin ilişkisini bir aldatma olayı yüzünden değersizleştiremem.


  • whimsical  (25.02.16 19:19:19) 
Ben affedildim. Keşke affedilmeseymişim. Hiç mi hiç hak etmiyorum onu, ama geçinip gidiyoruz mutluyuz işte.


  • delirium  (26.02.16 00:39:22) 
hayır.
ama sen affetmek istediğin için aslında bu soruyu soruyorsun.
hissettiklerin normal, ben de yaşadım sordum kendime affedeyim mi diye. tamam affedeyim ama kendimi affedemeyecektim sonrasında. gurur dediğiniz şeyi yutabilecekseniz ya da ısıtıp ısıtıp kendi önünüze ya da sevgilinizin önüne getirmeyecekseniz olur.
ben yapamadım.
  • mrtkbl  (26.02.16 00:52:31) 
Peki bu durumu kabul edenler, ya nasıl unutabiliyorsunuz merak ettim?


  • geçerkenugradım  (26.02.16 12:22:46) 
Affet. Bir daha s.ksn seni.


  • mza  (26.02.16 13:04:22) 
[]

Üzüntüden kalbimin sağ tarafı ağrıyor.

Ya bir buçuk senedir iflahımı kesen bi duygusal acı yaşadım, son bir aydır da ne bu olay ne zaman aklıma gelse göğsümün sağ tarafına bi ağrı giriyor. Ama neden sağ taraf diye merak ediyorum, aranızda böyle bir şey yaşayan oldu mu? Sağolun.

Vallahı tükendim.


 
Timus bezi diye arama yapsana google'da. Bu konuyla ilgili olabilir.


  • delicevat  (20.01.16 14:09:31) 
[]

İnsanlar mutlu anlarını Facebook'ta neden paylaşıyor?

Lütfen linç etmeyin, sadece anlamaya çalışıyorum: Sevdikleriyle mutlu anlarını mı paylaşmaktan zevk duyuyorlar, yoksa 'baaak ben ne mutluyum' diye hava mı atmak istiyorlar? Ya da kendilerini mi övünerek tatmin ediyorlar? Mesela ben iyi bişey gelse başıma utanıyorum paylaşmaya, 'olan var olmayan var' gibi geliyor ama her paylaşan da kötü niyetli değil herhalde.. Görgüsüzlük demek acımasızca mı? Bu konuda sözlükte bir başlık vardı neydi?




 
ben mutluyum, eğleniyorum bunu görün ve kıskanın pislikler


  • KaraSakall  (11.01.16 20:52:02) 
Gerçekte mutlu olmadıkları için.


  • harvey  (11.01.16 20:56:03) 
sevgili fotosu filan demiyorsan, biz meslektaşlarımızla yaptığımız işten mutlu olup vaka paylaşımı yapıyoruz bazen. başkasında ve kendinde iyi işler görmek, motive edici bir şey.

aynısı spor yapanlar için de geçerli, spor yapan adam da paylaştığında motive edici olabiliyor ben çok görmüyorum.

Ama günübirlik sevgili olayı epic fail çoğu zaman.

Yalnız aileler için durum farklı bebek filan oluyor akrabalar facebook'tan takip ediyor filan :D

aile oluşmadıysa ve ciddi bir ilişki yoksa, habire sevgili değiştirme süreçlerine şahit oluyorsun o da çok fazla şeffaf bir süreç oluyor.
  • neferkitty  (11.01.16 20:59:16 ~ 21:01:51) 
... cunku insanlar dusune dusune yasayan mahluklar degiller.


  • e haliyle  (11.01.16 21:05:13) 
Herhalde dışardan tepki almak beğenilmek insanoğlunun hoşuna gidiyor. Yani sevgilisi ile fotoğrafını koyan kişi beğeniler geldikçe mutlu oluyor insanlar bizi seviyor önem veriyor diye düşünüyor beğenilmek hoşuna gidiyor. Mesela güzel bir kız güzel olduğunu bilse de birilerinin ona bunu söylemesi hoşuna gider daha da cesaretlendirir. Durum da böyle herhalde. Tabi bir de geberin lan ben çok mutluyum mottosu da var.


  • sutu seven kamyoncu  (11.01.16 21:47:56) 
cankaya sapigi gibi dusun.


  • partizan  (11.01.16 22:05:47) 
ilgi mayaklığı, ego, kıskançlık, 80-90 lı yıllarda düğün albümlerini zorla gelen misafirlere gösterten tipler gibi.sayıları milyonlarca artık bu güruhun.

alayına unfollow.
  • morcivert  (11.01.16 22:08:55) 
[]

Hayattan zevk alıyor musunuz?

Yani bu dünyada olmaktan mutlu musunuz? Bana burası korkunç bir endişe ve ızdırap kaynağı gibi geliyor, oysa demin bir arkadaşım imkanı olsa bin yıl yaşayacağını söyledi, ben de hangisi daha yaygın merak ediyorum: Ben mi anormal olanım?




 
Ama korkunç bir endişe ve ızdırap kaynağı gibi de görmek pek normal değil


  • clones  (11.01.16 17:58:44) 
burda adil hiç birşey yok neresinden keyif alalım.


  • ne demezsin  (11.01.16 17:58:55) 
Bazen alıyorum, bazen almıyorum, bin yıl yaşamak istemem, üstünde düşündükçe ben de dünyayı endişe ve ızdırap kaynağı olarak görüyorum ama her gün bunu düşünmüyorum. Bazı anlarda kendimi mutlu hissettiğim oluyor ama dünyanın daha farklı daha iyi bir yer olmasını tercih ederdim elbette.

Bana çok anormal gözükmedin ama ben de çok normal miyim bilemiyorum:)
  •   (11.01.16 17:59:46) 
nasil izdirap kaynagi abi, imkanin olsa sen de bin yil yasarsin. arkadasin sadece bunu itiraf etmis.

olumu gercekten istemek saglikli bir dusunce olamaz.
  • bohr atom modeli  (11.01.16 18:01:08) 
arkadaşın haklı bence de. benim de keşke imkanım olsa da 1000 sene yaşasam hatta keşke ölümsüzlüğü bulsalar.


  • sta  (11.01.16 18:08:48) 
1000 sene yasayinca insan bütün sevdiklerinin ölümüne sahit olur tüm sevdiklerini kaybeder. Sirali ölüm denen seyin olmasini dilerdim.
hayattan keyif aldigim zamanlar da oluyor senin dedigin gibi burasinin adaletsiz igrenc bir yer oldugunu düsündügüm de.

  • kucukharfler  (11.01.16 18:14:03) 
Arkadasın haklı bence


  • giggs  (11.01.16 18:20:28) 
Şindi o biraz da motivasyon kaynağına bağlı.

Ben iyiyim, memnunum çok şükür. Hayatım süper olduğundan değil motivasyon kaynağım sağlam.
  • ssiradanbirigibi  (11.01.16 18:24:53) 
bundan yaklaşık üç sene önce, çok ciddi bir psikolojik bunalım yaşadım. o 6 ayı tarif edemem. yaşamıyordum ama ölemiyordum da. onun üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen, "ben muhtemelen hayatıma intihar ederek son vereceğim, bugün ya da yarın" diyordum.

şimdi ise bıraksalar 1000 yıl yaşarım diyorum. hayatımın aşkını mı buldum? çok güzel bir şey mi yaşadım? yoo. sadece artık bir tane hayatım olduğunun ve öldükten sonra kimse tarafından hatırlanmayacağımın farkındayım. neden öleyim ki amk. ne bileyim mesela 2050'de nasıl oluruz, görmek istiyorum. evimiz, arabamız, telefonumuz nasıl olur? neler, nasıl gelişir? kaç savaş olur, galatasaray kaç kez şampiyon olur?

dünya ve insanlık var olduğu sürece ben de var olmak isterim açıkçası. maalesef şu an taş çatlasa 60 senem kaldı. üzülüyom. o da en iyi ihtimalle zaten. böyle hayata bağlandım ya kesin seneye kanser olup ölcem.
  • der meister  (11.01.16 18:25:50) 
sıkıntı büyük


  • cevizlikarpuz  (11.01.16 18:28:21) 
İmkan olsa ben de bin yıl yaşamak isterim ama aynı yerde değil her 40-50 yılda bir farklı bir yere giderek :)

Şaka bir yana sevdiklerinin öldüğünü görmek tabi ki üzücü bir durum ama ne kadar üzücü olsa da insanlar bir şekilde alışıyor bu duruma. Sen de normalsin arkadaşın da herkesin düşüncesi aynı olacak diye bir kural yok.

Hatta biten forever dizisi de var, vaktin varsa izlemeni tavsiye ederim.

Edit: Ele ölümsüzlük gibi bir alternatif geçecekse eğer neden 1000 sene ile sınırlandırayım ki kendimi :)
  • EkimBebesi  (11.01.16 18:33:17 ~ 12.01.16 13:02:23) 
la 1000 sene yaşamakta afedersinizde ne bok var? hadi diyelim 1000 sene yaşadın ee sonra yine öldün. sürekli çabala birşeyler yap uğraş ne manası varki? şuanki kısa işte max 80-90 iyidir fazla zorlamaya gerek yok. boktan dünyada 1000 yıl yaşamak valla hiç akıl karı değil bence.


  • lprytk  (11.01.16 18:36:10) 
Bin yil yasamak icin gerekli olan motivasyon mutlu olmak degildir. Dunyaya mutlu olmak icin geldigimizi dusunmuyorum acikcasi. Ya erkenden geberip gitcen ya da bin yil yasayip bi suru seye taniklik edecek bir maceran olacak. 70 yil surunmek nerden baksan hicbir halta yaramiyor. Genc oldugun yillar da kısıtlı zaten.


  • rayde  (11.01.16 18:38:00) 
Mutluyum, keyif de aliyorum. Yaslilik olmasa bin yil yasamak isterim.


  • stavro  (11.01.16 18:45:21) 
benim de pek zevk aldığım söylenemez, bana kalsa buharlaşıp uçmak isterim bir kaç yıl sonra.


  • arkburak  (11.01.16 18:53:58) 
Bin yıl az. Ölümsüz olmak isterim. Ölmeyi istemek hic normal bir düşünce değil. Zevk alıyorum yaşamaktan.


  • dafuq  (11.01.16 19:17:02) 
ne munasebet


  • hjarteblod  (11.01.16 19:40:50) 
Yaşadığımı itiraf ediyorum


  • le fantome de l opera  (11.01.16 20:04:36) 
Şu aralar zevk almıyorum ama hayattan sonra da bi bok yok ki. Yaşarsam en azından zevk alma, mutlu olma ihtimalim her zaman var. Ölümsüz olmayı isterdim o yüzden.


  • noluyo yaa  (11.01.16 20:09:54) 
geçen sene sorsan depresyonun dibindeydim ama bu sene gerçekten yaşamaktan keyif alıyorum.

en büyük derdim kedimin mamasının bitmesi, evde çıkan ufak tefek tadilatlar, 'yarına giyerim ben bunu'' diye yıkadığım şeyin ertesi güne kurumuş olmaması, led'li mumlarımın pillerinin bitmesi ama yenisini almaya üşenmem vs. tadında şeyler.

sanırım çok büyük bir lüksü yaşıyorum şu an, dışarı çıktığımda ''hava bugün çok güzel'' diyebiliyorum, sağlıklıyım, işimi, evimi, oturduğum mahalleyi, sevgilimi, etrafımdaki her şeyi seviyorum ve dahası hayatımda beni mutsuz edecek kimse yok, gerçekten çok büyük bir lüks, bunun için şükrediyorum.
  • neferkitty  (11.01.16 20:15:00 ~ 20:16:00) 
no. sorsan bir derdim de yok ama bir memnuniyetsizlik, bir tatsızlık... zevk almak hak getire.


  • devilred  (11.01.16 20:24:33) 
Hayattan zevk alıyorum. Yaşadığım her andan delicesine zevk alıyorum.


  • kalemdefter  (11.01.16 20:29:59) 
Sağlık problemleri ve sevdiklerini kaybetme ihtimali dışında dünyada dert edilecek bir şey yok.


  • arnold schwarzeneger  (12.01.16 08:04:53) 
Her duygu geçici, mutluluk da. Huzurlu yaşadığınız bir dönem de geçip gidiyor. O yüzden ölümsüz olmayı, bin yıl yaşamayı falan hiç istemezdim.


  • dessy  (12.01.16 08:53:40) 
Bin yıl benim için de iyi bir rakam. Her zaman delicesine zevk alıyor değilim de, ızdırap mekanında değil. İyisi de var, kötüsü de. Merak ediyorum.


  • aychovsky  (12.01.16 08:58:08) 
bazen. kuru kuru binyil istemem.


  • jimicik  (12.01.16 08:58:11) 
[]

İnançlı arkadaşlar, şu sorularıma cevap verebilir misiniz lütfen?

Çıldırmak üzereyim, dinlere sığınmak istiyorum. Hangi inançta olduğu önemli değil, şu sorularıma yanıt arıyorum:

1) Hayatın anlamı ne? Neden buradayız, ne yapıyoruz?
2) Bütün bu acılar niye varlar? Demin 7 yaşında, 30 santim boyunda aç ve felçli Afrikalı bir çocuğun belgeselini izledim. Bu çocuk bunları neden yaşıyor? Hadi bizim sorumsuzluğumuz yüzünden diyelim, niye o çekiyor?

Neden bu acılar var? Teşekkürler.

 
insan odaklı düşünmekten hep bunlar. dinler bizi bu anlamda hasta ediyor. sanıyoruz ki bütün acılar insana ait. 6 aylık süt kuzusunu afiyetle bünyeye indirirken zerre vicdan azabı çekmezken 6 yaşındaki afrikalı çocuğa ağlıyoruz.

neden var? hayat böyle çünkü. en azından insanlık ya da başka bir tür ya da bütün canlıların birliği daha iyi alternatif bir düzen yaratana kadar hayat böyle.
  • dahili meddah  (05.01.16 08:24:29) 
Bunun cevabını dinde arayanlar dinden çıkıyor işte.
İlahi adalet bu dünyada işleyen bir şey değil bence. Küçücük günahsız çocukların çektikleri bunu gösteriyor. Eğer varsa, diğer dünyada var sanırım.

  • alaimisema  (05.01.16 08:31:10) 
Bu dünyadan başka bir dünya yok, arama;
Senden benden başka düşünen yok, arama!
Vazgeç ötelerden, yorma kendini:
O var sandığın şey yok mu, o yok arama!
  • şapşiko  (05.01.16 08:41:32 ~ 08:43:40) 
çünkü belki de bu dünya başka bir evrendeki birinin rüyası. bizler bile gerçek olmayabiliriz. bu acılar da, acı olduğunu sandığımız küçük senaryolar olabilir. olmayabilir de. biri inandı diye diğerinden daha bilinçli sanmamak lazım. anlamlı olmasını istediğimiz şeyler anlamsız da olabilir. düşündükçe boku çıkıyor. belki düşünmemek lazım.


  • prodeq  (05.01.16 09:22:53 ~ 09:23:36) 
Allah (cc) cok sıfatları var.Kahhar sıfatıyla örneğin tamamen hükmetse hepimiz aç ve felçli yaşardık.Rahmet sıfatıyla muamele ettiğinde huzur buluyoruz.Bunun için ona şükrediyoruz.Kudret ve kuvvet sahibi O'dur.


  • hebanon  (05.01.16 13:27:25) 
@mimikikili caner taslaman sonsuz cehennem neden var sorusuna bunu düşünmemeliyiz yoksa inancımız zayıflar şeklinde bir cevap vermişti :)


  • qazwsx  (05.01.16 13:50:35) 
[]

Outdoor month yurtdışından getirtmek?

Killtec diye bi marka month burda 300 TL'ye satıyorlar internette çok daha ucuz, ben bunu o line alıp getirteyim mi? Hiç yapmadım böyle bişey yardım.. extra masraf çıkar mı?




 
hangi siteden alacağınıda yazsaydın?


  • horizon  (04.01.16 15:34:29) 
[]

Vapurda müzik yapılması doğru mu?

Yani bu müzik çalanlardan birtek ben mi rahatsız oluyorum? Millet bunlara bayağı para verip alkışlıyor, buraya sorayım dedim. Ben kamusal alanda istemediğim müzikleri dinlemeye mecbur muyum?




 
metro istasyonlarında falan çalınınca memnun oluyorum, vapurda çalınsa yine memnun olurdum. ki izmir'de fahrettin altay istasyonunda gitarda klasik besteler çalan da var blok flütle notlarının yarısı yanlış ahmet kaya çalan da. para vermedim hiç öğrenci adamım ama memnunum hatta kulaklıkla müzik dinliyorsam kulaklığımı çıkarıp yürürken 4-5 saniye dinliyorum önlerinden geçerken


  • nundu  (27.12.15 17:36:34) 
sadece vapurda değil, metrolarda, istiklal caddesi gibi yoğun alanlarda da müzik yapılıyor. eğer vapurda rahatsız oluyorsan ortalara değil de cam kenarlarına oturabilirsin. çünkü genelde orta sıranın ya en sonunda ya en başında çalıyorlar.


  • ruhen hastayim ben  (27.12.15 17:39:03) 
başıma bir şey gelmeyecekse ben rahatsız oluyorum.

2 defa efsane baş ağrısıyla bindim, artık ağrıdan bayılmak üzereyim hani insanın kafasını vurası geliyor ya o durumdaydım. bir de bu arkadaşlar çıktılar, ee insan bir şey de diyemiyor tabi hem sevenleri de var. kalktım diğer tarafa geçtim. lan 5 dk sonra oraya geldiler. neyse oturdum gitmelerini bekledim.

hani bu metro gibi değil sonuçta herkes sabit. metroda sonuçta önünden geçip gidiyorsun beğenirsen durursun da burada sonuçta zorla dinletme var.

bir de hala çözemediğim bir durum var.

ya insanların duygularını sömürüyorlar yada herkes duysun ve dinlesin ulan diyerek

yiğidim aslanım, yaşa mustafa kemal paşa gibi marş ve şarkılar çalıyorlar. ve sanki bir kesimi gaza getirip daha fazla para topluyorlar. ama dediğim gibi kimsenin günahını almak istemem.
  • c1b2k3  (27.12.15 17:39:38) 
deli gibi rahatsız ediyor. vapurda uyuyorum genelde ayrıa kimsenin bana zorla müzik dinletmeye hakkı yok...


  • mr fusion  (27.12.15 17:49:27) 
Saygısızca ve kesinlikle rahatsız edici. Sokakta falan hadi neyse, mahkum olduğun bir yer yok, geçip gidiyorsun ama vapur öyle değil ki. Müziği son ses açıp arabayla dolaşan insanımsılardan pek farkları yok bence. Sorsan özgürlük derler bir de, doğru, rahatsız etme özgürlüğü.


  • harvey  (27.12.15 17:50:02) 
Ben de rahatsız oluyorum. Hatta ibb şikâyet hattına mail attım ama cevap gelmedi. Çoğunu başarısız buluyorum ama konu o değil aslında. Dinlemeyi tercih etmeyen insanlar olabilir ve o seviyede sesten kaçma imkanı yok vapur sınırlarında. Bu şartlarda vapur içinde müzik yapılmasının insanlara saygısızlık olduğunu düşünüyorum.


  • piszenci  (27.12.15 17:52:09) 
Sevmiyorum, çünkü çaldıkları müzikler genelde 3 ay gitar kursuna gidilip çalınabilecek şeyler. Bir başarı görmüyorum.


  • Traveller  (27.12.15 18:01:41) 
genelde seviyorum, hatta normalde yolsakulaklıkla müzik dinlerim ama böyle bir grup denk gelince çıkartır kulaklıkları canlı müziği dinlemeye geçerim. hatta çok iyi çalıyolarsa para bile verebilirim.


  • kuzey li  (27.12.15 18:04:41) 
c1b2k3 baştan sona özetlemiş moderatörlerden ricam konu kilit.


  • rubenanyukov  (27.12.15 18:14:43) 
vapurda müzik yapılması doğru mu?
bence doğru

  • basond  (27.12.15 18:29:05) 
@justmentalamele müzisyenlerin nerede ve ne zaman calacaklari kura ile belirleniyor.


  • kiss my irish ass  (27.12.15 19:09:00) 
vapurda yapılması ile sokakta/metroda yapılması arasında fark var.

vapurda yapılması doğru değil.
insanlara gidip başka yerde otursunlar diyemezsiniz.
  • güneyli çocuk  (27.12.15 19:15:52) 
Toplu taşıma araçlarının içinde huzurumu kaçıracak her şeye karşıyım. Kızılay'da mesela (Yer verip direk rencide etmeyeyim arkadaşı) bir eleman var 4 senedir leş gibi sesiyle gitar çalıp çığırıyor. Hatta 6 yaşındaki dilenci bebeler bile fırça kayıyor sus diye dsfaasdfs.

Ama otbüzde, metroda, olsaydı da vapurda Coldplay gelsin iki dakka susun amk derim. Toplu taşıma lan, günümün en iğrenç zamanı. Bir de sen mi içine edeceksin?
  • gunde 3 litre kola icen adam  (27.12.15 19:30:39) 
[]

Bireysel emeklilik sisteminde hangi bankaya girildiği önemli mi?

Hepsinin koşulları farklı farklı mı, varsa tavsiyelerinizi alabilir miyim lütfen? Garanti, İng iyi midir mesela?




 
Bankaların değişik yatırım fonları oluyor onlardan birini seçmen gerekiyor. Ama bankadan bankaya çok değişeceğini sanmıyorum.
Ancak şöyle bişey daha var ki 30 yıl sonrası için para yatırdığından mümkünse köklü bir bankayla çalış ki (garanti iş ak vs) işin de garanti olsun :)

para devlet güvencesinde deniliyor.Türkiyedeki bütün bankalardaki paran devlet güvencesinde zaten. Ama yine de neyin nolcağı belli olmaz.
  • nuevo  (08.12.15 10:18:51) 
evet önemli. fon işletim giderlerine bak en azından. bazıları çok kazık.


  • ergenpezeveng  (08.12.15 12:24:14) 
[]

Bu dünyada kaybolmuşluk hissini siz de yaşıyor musunuz?

Ben bu hissi bu sene girdiğim büyük bir depresyon sonucu hissetmeye başlamıştım. Zaman zaman hafiflediği oluyordu ama şimdi tekrar başladı. Bu dünyayı çok anlamsız buluyorum ve burada ne yaptığımızı anlayamıyorum. Kısaca kaybolmuş biri gibi hissediyorum. Bu korkutucu hissi başkaları da yaşıyor mu acaba..




 
Geçenlerde birisi daha sormuştu bu tarz. Ve evet tam olarak söylediğin şeyi yaşayanlar var ben de onlardanım. Bir simülasyonda hissettiğim oluyor.


  • ssiradanbirigibi  (08.12.15 10:01:37) 
Bu his dozunda kaldığı sürece, hayatin geçici olduğuna, çok fazla önemsenmemesi gerektiğine iyi bir örnek olabilir.
Zaten sosyal çevre, maddi imkanlar ne kadar geniş olsa da hep yalnız değil miyiz düşüncelerimizle?

  • 1adam  (08.12.15 10:29:30) 
depresyon sonucu değil de bende de dış dünyaya karşı ilgimi kaybetme sonucu böyle bir şey oluştu. etrafımda konuşuluyor ama ciddi manada duymuyorum, bir fanusun içindeyim sanki bazen. konuşulanlar o kadar anlamsız geliyor ki. arada anlamlı şeyler söylüyorlarsa da duymuyorum bir kere kendimi kapatınca.

resmen unagi. asnkdfdfg
  • piremses  (08.12.15 10:34:01) 
Bunlar bir Norveçlinin bir isveçlinin yaşayacağı şeyler, bizlik duygular değil.


  • angelus  (08.12.15 10:38:40) 
(bkz: total perspective vortex)

"... kişinin orantı duygusu diye bir lüksü kaldıramayacağını kesin olarak kanıtlamasıdır."
  • aynadakiyabanci  (08.12.15 10:42:57) 
bu anlattığına yakın olarak derealizasyon var bende, sonrasında bazen panik atak gelişebiliyor. iğrenç bir duygu. o anda sanki dünyaya ilk defa gelmiş, gördüğü şeylere hiçbir anlam veremeyen biri gibiyim, insan formunun şekli bile çok garip geliyor, bir boşluğa düşüyorum ve panik oluyorum haliyle. ama artık alıştım buna. tavsiyem, bunun gibi hislerin geleceğini anladığın vakit hemen kafandaki konuyu değiştir, yanında biri varsa onunla konuş, aç bir komikli video izle vs.
ve cidden rahatsız edici boyuta ulaştıysa profesyonel yardım al.

  • peggy  (08.12.15 11:09:17) 
yaşamıyorum. dünya anlamsız zaten. amacımız falan yok. ya da tek amacımız mutlu olmak.


  • sckxyss  (08.12.15 11:12:34) 
simülasyon hissi oluyor bende de. zaman ve gerçeklik konusunda net hissetmiyorum ama olay örgüsü mantıklı bir çizgide yürüdüğü için sorun etmiyorum.
6-7 yıl önce depresyondayken boşluk hissi duyuyordum o da acayipti.

  • passive aggressive  (08.12.15 12:09:53) 
yaşıyoruz tabii. sanırım herkes hayatının en azından bir döneminde, ağır veya hafif, yaşar bunu. kendin söylüyorsun "büyük depresyondayım" diye. çiçeklerin ve böceklerin güzelliğini düşünecek değilsin ya! ben bu konuda uzman neyin değilim ama 6 yaşından beri depresyona giren birisi olarak şu düşüncenin çok faydasını gördüm: öncelikle hasta olduğunu ve iyileşebileceğini kabul et. gerçekten, depresyondayken diğer her şey boş. bunu anlamak lazım. iyi düşünmeye çalış, yok efendim spor yap bilmem ne... hikaye. bunlar "iyi" olan insana keyif verir. senin farkına varman gereken şey şu: sen iyi değilsin ve düzelebilirsin.

bunu idrak ettikten sonra gerisi kendiliğinden geliyor. kaybolmuşluk hissini de dozunda yaşadığın zaman iyice hafifliyorsun. çok garip aslında. bence bu hissi dibine kadar yaşayanların en mutlu kişiler olması lazım.
  • der meister  (08.12.15 12:18:56) 
angelus +1 genelde dertler, sorunlar, mali problemler vs. kaybolmamam için baya yardımcı oluyorlar. ilerde zengin olup, dertsiz tasasız bir hayatım olunca bu tür hisler yaşamayı planlıyorum.


  • yesil kod adli mahmut yildirim  (08.12.15 12:32:30) 
Yaşıyoruz. Genellikle depresyonda olanlar bu tarz konuları çok düşünür. Belki de çok düşündükleri için depresyona giriyorlardır.

Düşüncelerinin üstüne gitmek ve hissettiklerim neymiş diye daha çok düşünmek istersen:

1. Sisifos Söyleni'ni oku.
tr.wikipedia.org

2. De ki İşte'yi oku.
"yaşamın ancak boydan boya dolu olmuşsa;
baştan sona anlamlı, önemli olabilmişse,
bir şey olmuş demektir.
öyleyse, yaşamının anlamını
gerçi her bir yaşam anında sınayabilir, ölçebilirsin;
ama en son hesabı,
ancak en sonda çıkarabilirsin.
- yani, çıkaramazsın..

yaşamın ancak ölümünden sonra "belli" olacak.
- yani hiç belli olmayacak.

yaşayacaksın hep - hiçe dek; sonra da,
hiç
olacaksın."

Ya da bunları boşver, çünkü düşünmek bir şeyi değiştirmeyecek. Zaman her türlü geçecek, sen kaybolmuş hissedip kendini düşünce dünyasına hapsetsen de, her gün kendini geliştirip, öğrenip, yeni deneyimler yaşasan da ve eğlensen de. Sonuç ya düşünmek ve bir sonuca varamamak, ya da yaşamak ve neler olduğunu görmek olacak.
  • reptillia  (08.12.15 13:37:21) 
bi önceki ve bi sonraki duyuruna bakarsan hayatın sana niye anlamsız geldiğini görürsün.


  • kaledekiyalnizlik  (08.12.15 13:54:32) 
[]

Altın hesabını hangi bankada açmalı?

Altın hesabı açmak istiyorum, hangi bankanın koşulları daha avantajlı? Teşekkürler şimdiden.




 
hepsi aynı sayılır. altın hesabına özel bir uygulama yok. vadesizden bahsediyorum tabi.

alıyorsun satıyorsun, marj düşükse iyidir işte. başka ne özelliği olacak.
  • 507  (08.12.15 10:20:46 ~ 10:21:06) 
  • nacht des todes  (08.12.15 12:04:14) 
[]

Siz de kıskanıyor musunuz?

Sorum kadın erkek ilişkileriyle ilgili değil, ben maalesef kendimden daha mutlu insanları -aşk, iş hayatı vs- kıskanıyorum, kendimi bu konularda oldukça başarısız hissediyorum. Bu kötü huyun farkındayım ama elimden birşey de gelmiyor. Acaba bir tek ben miyim diye merak ediyorum, az önce beni mahfeden eski sevgilimin karısı ve çocuğuyla resimlerini face'te gördüm iyice tepem attı. Mesela bu fotoğrafların altında son derece olgun, mutluluk dilekleri yazanlar her zaman samimi mi, bir ben miyim böyle kötü düşünceleri olan? Yalnız olmadığımı söyleyin ne olur :/




 
Benim olmayan şeyi kıskanmıyorum.


  • mevsimler  (29.11.15 18:55:07) 
Yalnız sen öylesin sanırım.


  • gkn  (29.11.15 18:55:29) 
Asla kıskanmam. Gıpta etmek daha dogru olur.


  • 1adam  (29.11.15 18:56:04) 
kıskanmıyorum da. gerçekten bi şeyler konusunda başkasını benimle aynı şartlardayken daha başarılı bulduysam hırs yapıyorum. ama o kişiyle alakalı herhangi olumsuz bi düşüncem olmuyo.


  • ergenpezeveng  (29.11.15 19:06:49) 
malesef içiniz fesat. yok yok değil, şimdi öyle yazanlar olur, inanmayın. fakat özgüven probleminiz olabilir. hayatı tanımlayışınızda sıkıntı olabilir. beklentileriniz gerçeklerinizle uyuşmuyor olabilir. hayatı bunları kafaya takarak yaşıyorsanız yardım almakta fayda var. sizin hayat kalitenizi düşürür, iyi bir şey değil bu çok oluyorsa. gıpta edilir o ayrı ama sizdeki kontrolden çıkıyor gibiyse ve kendinizi başarısız hissetmek gibi yerlere bunlar üzerinden varıyorsanız sıkıntı. bu sıkıntıyı omzunuzda yük olarak taşımayın, farkında olup söyleyebilmeniz bile güzel.


  • nimberjack  (29.11.15 19:07:40) 
yeterli donanimin yoksa ve uretmek adina ozellikle bir kapasiten yoksa bu boyle devam eder. insan olarak yapabilecegimiz icin kiskanma vs. olmuyor. sıkıntı büyük sende.


  • evimin paspasi  (29.11.15 19:08:45) 
1adam'ın dediği gibi. Kıskanma değil de gıpta ediliyor yani. O da keşke onun yerinde olsaydım şeklinde değil de daha çok, herkes bi şeyler yapıyor ben ortada kaldım şeklinde vuku buluyor. Önceden böyleydi tabi, şimdi ben de bi şeyler yapmaya başladım, ben de hayatın içindeyim artık. O yüzden sıkıntı yok. (oss sınavı dönemleriydi)


  • ssiradanbirigibi  (29.11.15 19:09:28) 
Kıskanmam. Mutlu değilsem mutlu olmak için yollar ararım. Başarısızsam başarılı olmak için ne gerekirse yaparım. Ama kendime bakarım, başkalarıyla kıyaslamam kendimi hiç. Bunun sonu yok ki, her zaman kendinden daha iyi durumda olan birini bulursun. Kıskançlık hissi olmayan bir insanım hayatta hiç kimseyi kıskanmadım. Sadece iş hayatında benden başarılı olan kişilere (negatif duygulara sahip olmadan) özeniyorum.


  • kucukharfler  (29.11.15 19:11:07) 
kıskanma değil de ne güzel keşke benim de olsa diyip örnek alıyorum


  • limoncello  (29.11.15 19:19:10) 
Herkes de cennet meleğiymiş bakıyorum (burada kızgın surat var.)


  • :)  (29.11.15 19:24:48) 
samimi soruya samimi cevaplar olarak bak. kimse etrafa çiçek dagittigini ima dahi etmiyor bana kalirsa.
:)

  • 1adam  (29.11.15 19:30:19) 
ben de mevsimler'in tersine benim olmayan şeyleri kıskanıyorum.

örneğin eskiden hiç ama hiç kıskanmadığım sevgilimi ayrıldıktan sonra ölesiye kıskandım.

hayatları çok güzel insanları kıskanıyorum. çünkğü bende yok :(
  • supergirl  (29.11.15 19:34:50) 
Eğer sevgiliden yeni ayrılmamışsam, işten atılmamışsam, birileri yakınlarda vefat etmediyse ya da buna benzer bir şeyi çok taze yaşadığım bir dönemde değilsem, acım taze değilse, kıskanmadığım gibi sevinirim. Mutlu çift görünce, ikisine birden yukarıdan sarılasım gelir, iş için de sarılasım gelir; genel olarak sarılasım gelir zaten. Çok acılı bir andaysam, o zaman da kıskanmam ama "Ne kadar da dipteyim, Allah da benim belamı versin" diye kendime acırım. Eski sevgilimi görmedim hiç birileriyle, ama kafamda canlandırdım şimdi; gördüğümü değil de, yanında başka biri ile mutlu bir şekilde resmettim. Kıskançlık değil de, garip hissederim. En son gördüğümde yanında ben vardım bilmemkaç yıl önce de olsa, aldatılmış gibi hissetmem tabii ki de, bir garip ve sakil gelir büyük olasılıkla.


  • aychovsky  (29.11.15 19:35:15 ~ 19:38:25) 
kıskanıyorum


  • neil manke  (29.11.15 19:35:38) 
bende kıskanma değil de sinirlenme oluyor. hatta çok saçma buluyorum bu derdimi. mesela çoluklu çocuklu bir aile fotoğrafını gördüğümde "yeter artık doğurmayın kaç milyar olduk be" diyorum, üçüncü dördüncü çocuğunu doğuranlara ayrı sinirleniyorum.


  • nice tnetennba  (29.11.15 19:44:44) 
Kadinlari kiskanan erkeklerin ozguveni yoktur. Iyi sevisemiyor olabilirler, paralari yoktur, cirkin olabilirler...


  • Traveller  (29.11.15 19:46:05) 
ben de hissediyorum bazen, hatta bu nedenle facebook'u bıraktım tamamen. ben onların sahip oldukları şeyleri istemiyorum da, onlar ne istediklerini biliyorlar ve elde etmek için çabalıyorlar. benim kıskandığım da bu. ben efsane tembelim ve hiçbir şey yapmaya mecalim yok sanki. biraz uğraşıyorum ama elimin köşesiyle. o kadar da fırsatım varken çarçur ediyor olmak çok dokunuyor bana ama kendimi değiştiremiyorum da. annem hep hayattan saklanmaya çalıştığımı söyledi geçenlerde. insanların hayatlarını görünce o yüzden ben de başarısız hissedip utanıyorum kendimden. neyse duyurunu da ağlama duvarı olarak kullandım, özür dilerim.


  • peki madem  (29.11.15 19:57:17) 
ben de kıskanıyorum, sevgilisi olanları bile kıskanıyorum.
bu yılbaşı ve sevgililer gününde de yalnız olacağım. sanki herkes çok mutlu ben mutsuzum, herkesin çabasız başardığı bir şeyi başaramıyormuşum gibi hissediyorum.

  • kayranin kedisi  (29.11.15 20:07:29) 
Sosyal ağdaki mutluluk gösterilerine inanmayın lütfen. O fotoğraf çekimine has gülücükler, sonrasında normaliteye bırakıyor kendini. Herkes kendini maskeliyor. Facebook a baksanız herkes cok mutlu. Yersen.

Kıskanmak meselesine gelince, benim sahip oldugum veya olmadığım bi durum, fark etmez. Ben mutluyum, huzurluyum şu an. Onlar mutlu olmuşlarsa da ne güzel der geçerim ki genelde çoğu pozu inandırıcı bulmam o ayrı.
  • mellifica  (29.11.15 20:08:42) 
Herkes kıskanır. Gıpta etmekte kıskanmanın bir tık aşağısındadır. Kıskançlık insanın tabiatında vardır. Kıskanmam diyen kendini kandırır.


  • thor44  (29.11.15 20:14:30) 
kimseye hasetle bakmayı geçtim imrenmedim bile. şu ara hayatımda uç güzellikler ile uç boktanlıklar aynı anda halay çekiyor. ama vardır bir hayır ve benim başıma geliyor bunlar. kontrollü deneylerin adamıyım, aynı koşulları yaşamadığım insanların neyini kıskanayım ya da onlar benim neyimi kıskansın.


  • fallopian  (29.11.15 20:24:23) 
Hak ederek kazandıysa kıskanmıyorum, Allah daha çok versin diyorum, helal olsun diyorum. (para, başarı, mutluluk... herhangi bir şey için)

Hak etmeyerek kazandıysa kıskanmıyorum, acıyorum.
  • grgn  (29.11.15 20:48:49) 
eski sevgili filan umurumda olmaz da işleri her daim tıkırında giden insanlara içten içe bi kıskançlık duyuyorum.


  • devilred  (29.11.15 20:56:59) 
@grgn +


  • 1adam  (29.11.15 22:08:30) 
Hayır, kendi işine gücüne odaklan.


  • arnold schwarzeneger  (30.11.15 08:27:40) 
[]

Ah alınca çıkıyor mu?

Bir çocuk var Kazanova'nın Türkiye şubesi; biz bununla sevgili olacak gibiydik olmadı, gitti benim gözümün önünde benden önce aralarında adı konulmamış birşeyler olan bir kızla sevgili oldu. Ben bu çocuğun ne bu kadar çapkın olduğunu, ne de o kızla aralarında birşeyler olduğunu biliyordum. Sonra gitti hepimizin birlikte çalıştığı bir projede benim yaptığım bir hatadan dolayı beni attırdı -şirket imajı gereğiymiş-, yerime tesadüfen bu sevgili olduğu kız geçti. Şimdi onlar birlikteler, projede de birlikte çalışıyorlar; ben elim böğrümde kaldım uzakta öylece. Çok üzülüyorum. Kimseyi suçlamak istemiyorum neticede herşeyin bir sebebi vardır; ama onlar böyle bir aradayken benim her alanda dışlanmam hak mıdır? Bir insan bir köşede böyle üzülürken diğerleri mutlu olabilir mi? Kısaca, ahım tutar mı sizce?




 
ne yazık ki ilahi adalet diye bir şey yok. bu insanların içlerini soğutmak için uydurduğu bir palavradan fazlası değil maalesef.


  • arma aski  (17.10.15 23:12:17) 
hiç bişeycik olmaz.


  • Ufuk  (17.10.15 23:14:59) 
hikayeyi okuduktan sonra nick'e bir baktım da içim acıdı resmen. çok sıkıntıda olmasına rağmen çaktırmamak için gülümseyen biri canlandı gözümde.

düşene bir tekme de ben atayım cevabı: ilahi adalet, ahı tutma vs gibi bir şeyler yok maalesef +1. hatta baya evli, mutlu, çocuklu formuna bile ulaşabilirler. bir ihtimal sıkıntıya düşse bile bil ki seninle hiç bir ilgisi yok..
  • nrmnm  (17.10.15 23:20:00) 
farklı bir cevap vereyim, bence tutar. ama çok uzun sürede oluyor. benim de ah etmek istediğim durumlar oldu. şimdi geri dönüp baktığımda iyi ki de olmuş o olaylar diyorum. o şekilde olmasa başka yerlerde başka insanlarla ve daha kötü durumda olabilirdim. bu açıdan bakmaya çalış. ilahi adalet diyemem bunun adına ama zamanında başka başka olaylardan dolayı ailemi eleştiren insanların üç beş sene içerisinde aynılarını yaşadığına çok şahit oldum. ha şunu belirteyim, yaşadığın durum pek ah tutturacak bir durum gibi görünmüyor. kendi hatandan dolayı projeden atılmışsın, kızın tesadüfen projeye geçtiğini söylemişsin. ah etmeni tavsiye etmem ama vardır bunda bir şey diye düşünebilirsin.


  • who cares wins  (17.10.15 23:31:57) 
mutlu mesut yaşarlar


  • bobinhoo  (17.10.15 23:35:53) 
seni isten mi attirdi yoksa projeden mi? projeden atildiysan orada neden hala duruyorsun bi yandan is ara cik. yok isden atildiysan yasal haklarinin pesinde kos, isten atilman icin bir nedenmiydi bu neden degilse tazminat iste yani hayati zor et. tabiki sinirli olman bunlarin onlarin yaninda kar kalmamasini istemen normaldir. tikdir et seni sen oldugun icin deger veren bir insan vardir.

kalbinde iyilik olmayan insanlarin hayatlarinda birseyler patlak verebilir.
  • bonaparte  (17.10.15 23:43:03 ~ 23:45:39) 
Ah mah tutmaz efendim, yok oyle bir sey. Kendinizi avutmayin.


  • stavro  (17.10.15 23:47:23) 
ah demeyelim de bir olumlu/olumsuz enerji meselesi var diyelim biz ona.
evet olumsuz enerji olumsuz etkiler yapıyor. yalnız bu etki iki ucu keskin bıçak. sadece karşıya yapmıyor enerjiyi yayana da yapıyor.

en güzeli; yoluna devam etmek. hata yaptığın konuyu irdeleyip bir daha aynısını yapmamak için çaba göstermek, önlemler almak.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (18.10.15 00:07:02) 
Masallarda oluyor ancak. Üzülme boşver, tecrübe edindin say.


  • gregor sarmisaa  (18.10.15 00:38:19) 
Babam gayet mutlu yeni eşiyle ve çocuklarıyla. Yani yok öyle bir şey.


  • fatih baker  (18.10.15 16:21:35) 
Tutar. "bu devirde kimsenin bedduasını alma" demişler. bir şekilde çıkar. kimisi hemen çıkar kimisi çok uzun bir süre sonra. birsinin ahını almış insanlar hiçbir zaman mutlu olamazlar.


  • komando kani var bende  (18.10.15 16:36:35) 
ah etme bence hatta beddua bile etme çünkü 7 kat el dolaşıp sahibine geri dönüyor yani tabi inançlı biriysen. ya da inanıyorsan diyelim. umursadığını göstermesen çok dahaiyi olacak ama sen de haklısın şimdi adam harbiden adam değilmiş.:S


  • indescribable  (18.10.15 16:47:22) 
Hiçbir şey olmaz, o yüzden direkt küfürü bas en azından rahatlarsın.


  • neferkitty  (18.10.15 16:48:36) 
hikaye birebir gerçek mi yoksa biraz edebiyatlı bir anlatım mı tercih ettin?

yani gerçekse lütfen söyle ona göre çok üzülücem.
  • kosun lan mevzu var  (18.10.15 16:49:41) 
[]

Huzur nerede?

Kardeşlerim büyük bir aşk acısı yaşadım 9 ay önce, hala toparlamayamadım galiba. Önceden de hep huzursuz biriydim, şimdi iyice karıştım. Sürekli her konuda endişeleniyorum, istisnasız her konuda kendimi başkalarıyla karşılaştırıp mutsuz oluyorum. 20 seanstır psikoloğa gidiyorum, gene toparladım biraz ama bu huzursuzluk hali hiç geçmiyor. Nerede bulayım huzuru? Kimsenin inancına hakaret etmek istemiyorum ama tek tanrılı dinleri okuyunca yüreğime korku veriyorlar, doğu dinleri gene insancıl geliyor.. Ne yapayım söyleyin ne olur.




 
spor
sanat
aşk

bi de 20 seans bir etki görebilmek için çok az. devam et psikoloğa
  • jimjim  (11.09.15 15:16:58) 
bırak dağınık kalsın, hayatta kalmak için gerekenleri yap, yeter.


  • huzur izlanda  (11.09.15 15:22:22) 
Huzur islamda. İslam derken şu televizyonlara çıkan zevatın bahsettiği ve çoğunluğun inandığı uydurma islamdan bahsetmiyorum.
Şu an dinle pek aram yok; ama düzenli namaz kıldığım günlerde huzurluydum. Doğu dinlerinin daha insancıl olduğunu düşünüyorsan bi de tasavvufla ilgilinmeni öneririm.

Ha bi de şöyle güzel bi tatil de işine yarayabilir :)
  • monty python  (11.09.15 15:25:18) 
9 aydır unutamadığın bir aşk acısı, bence saplantı olmuştur. önce ondan kurtulmaya çalış, ardından huzur gelir yavaş yavaş.


  • binary  (11.09.15 15:29:36) 
aşkın en iyi dermanı aşk. illa ki birine aşk değil, aşkın kendisi. gez, toz, aşık ol bir şeylere. sev gitsin bi şeyleri. geçer gider hepsi.


  • helios  (11.09.15 15:31:56) 
tabiki namazda.


  • skbn  (11.09.15 15:38:47) 
nefes terapisi.


  • su nanesi  (11.09.15 16:41:04) 
Anime ve kitaplarda. Kısaca bu dünyadan uzaklara götürecek şeylerde.


  • empat  (11.09.15 18:40:26) 
Agresif olmak istemem ama dini ritüellerin bu dünyadan kaçmak olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden huzur bulmak değil stresten kaçmak oluyor bu.

Kafan dolu olacak. Huzursuz olmaya vaktin olmayacak. İşten okuldan çıkıp tekletmeden spora gideceksin. Oradan çıkıp hemen eve, ya da arkadaşlarınla bir şeyler yapmaya. Boş kalmamaya çalış. Yalnız zamanlarını da hobi ve sporla doldur.
  • gunde 3 litre kola icen adam  (11.09.15 19:30:52) 
o psikolog parasına harem kurardın la nasıl bir acıymış öyle


  • patr  (11.09.15 20:08:35) 
  • toua tokuchi  (11.09.15 20:47:36) 
[]

Zeki erkek - Zeki olmayan ama çok güzel kadın birlikteliği yürür mü?

Şimdi bir açıklayayım, soruyu erkek için sordum çünkü zeki kadınlar gördüğüm kadarıyla sadece görüntüsü iyi diye aptal erkeklere uzun süre katlanamıyorlar. Olayımıza gelirsek; tanıdığım çok zeki zehir gibi bir çocuk, gayet güzel eli yüzü düzgün ama zekası gayet vasat, selfie çekmekten başka bir şey bilmeyen bir kızla birlikte. Sizce bu birliktelik uzun süre yürür mü? Daha çok gözlemlerinizi rica edeyim, zira herkes kendini dünyanın en zeki insanı zanneder biliyorsunuz;)




 
sex varsa yürür


  • rakicandir  (10.09.15 15:53:00) 
rakicandir +1

çocuğun ortamı nasıl? daha zeki ve ortalama güzellikte birileriyle tanışırsa postayı koyabilir. tabi zeki ve ortalama güzel olanla da ilk şart olmalı. ha yok çocuk yalnızsa ve yeni birileriyle tanışması zorsa her türlü ilerler.
  • 1zenciolmasamda  (10.09.15 15:54:31 ~ 15:55:28) 
hayır. yürümez.

daha önce bu kadar net bir şekilde hayır dememiştim, şimdi diyorum. hayır, yürümez.

zira beraber olmak dediğimiz şey birbirine bakmak değil, beraber aynı yöne bakabilmektir.

hayata ve dünyaya dair iki kelam edebilmek, bir fikre ihtiyaç duyduğunda fikir alışverişinde bulunmaktadır. kadını erkeği yok bu işin. zeka (hayat görüşü, zevkler) birbirine yakın olmalı ki çiftler yatak dışında da anlaşabilecek alanlar bulabilsinler.
  • dahinnotha  (10.09.15 15:56:24) 
dünyanın en zeki erkeği olduğumu düşünmüyorum ancak bahsettiğiniz tarzda bir beraberliğim olmuştu. yürümedi malesef. bir defa rasyonel bir tartışma yapmanız imkansız, anlamıyor. mantıklı cevap beklediğim sorulara öyle cevaplar alıyordum ki, hiç anlamamış ya diyordum içimden.

ikincisi ironiden, ince mizahtan da anlamıyordu benimki. uzun uzun sohbet edemiyorduk mesela tıkanıyordu bir yerde.

ha çok güzel kızdı o ayrı, ama fiziksel çekim bir yere kadar gidiyor. tahammül seviyeniz düşüyor ve kaçınılmaz son..
  • 1  (10.09.15 15:57:17 ~ 15:57:59) 
yürür


  • joooper  (10.09.15 15:58:50) 
araya zeki ve bu birlikteliği sorgulayacak bir kadın girerse yürümeyebilir, bir arkadaş sevgilisi cok konusuyor diye operek susturuyordu hatta bu sekilde sevgili olmuslardı.


  • mehmet lutfi  (10.09.15 15:59:08) 
Yürür.


  • pike  (10.09.15 16:01:35) 
Güzel kadının güzelliği bitmediği müddetçe yürür. yani çocuğun, onun güzelliğine alışmaması gerekiyor. çünkü alışırsa sıradanlaşır, sıradanlaşırsa da ondan daha güzelini bulabilirim hissini tadar çocuk. sonra birlikte olduğu kızın güzelliği çocuk için bitmiş olur. o zaman o ilişki biter. bunu genelleyebilirsin, bütün insan aşkları biter, çünkü insan kıyas kavramlar üzerine kuruludur ve bu kıyas kavramların bir veya bir kaçından fazlaca etkilenerek aşık olur. e haliyle karşı tarafta ki aşık olduğu şey biterse, insanın aşkı da biter.


  • mete kudur  (10.09.15 16:02:58) 
kızın taleplerine göre tamamen. kız aptalca taleplerde bulunmadığı sürece zeka önemsiz. seks te varsa evlenirler.


  • stevie  (10.09.15 16:11:12) 
yürümez. sekste bi yere kadar.


  • all girls dream  (10.09.15 16:11:56) 
Zeki erkek olarak bildiriyorum (zekiydim ama çalışmıyordum) kısa vadede yürür, bir süre sonra hanım tarafın yüzeyselliği ve tek yönlülüğü sebebiyle sıkıcı bir hal alır. Seks varsa yürür diyen beylere bir noktaya kadar katılabiliyorum, ilişkinin-beraberliğin merkezi olacak birşey olarak görme eğilimi azalır bu tür insanlarda.


  • burka  (10.09.15 16:13:08) 
bence arada istisna çıkabilir ama genelleme yapıp erkeklerin güzel kadın zaafı olduğunu söyleyeceğim. Cinsel olarak çekim varsa ilişki yürür.


  • innerbliss  (10.09.15 16:15:56) 
Çirkin ama zeki kadını tercih ederim. Zayıf olsun yeter.

Kendimi zaten zeki olarak kabul ettim gördüğünüz gibi.

Eğer erkek sırf güzel diye aptal bir kadını tercih ediyorsa erkek de çok zeki değildir maalesef. Ya da bıkkındır.
  • yirmisantim  (10.09.15 16:16:33) 
O zeki erkeğin IQsu yüksek ama EQ'su yerlerdeyse yürür.
Erkekle ilgili daha fazla ayrıntı lazım

  • turkuaz  (10.09.15 16:23:22) 
yürümez
bizzat yaşadım

edit: zekiyim iması yok :) kız aptaldı
  • dieselsingle2  (10.09.15 16:34:24 ~ 16:35:31) 
sevişir sevişir sonra sıkılır. fazla dayanamaz o kıza. kız sevişmiyosa 1 hafta falan sürer. belki biraz mıncıklar sonra çöpe atar


  • i ve been mistreated  (11.09.15 05:37:15) 
Ben ortalama zekayim, kendimi referans alamam.

Yurur derim, yurur. Yani zeki olan erkek tarafiysa buyul ihtimal yurur.
Sex yoksa yurumez tabi ama. 3-5 istisna disinda erkekler icin karsi tarafin zekasi olmazsa olmazlardan degildir,

Bir de selfie cekmeyi gerizekalilik ile bagdastirmak gerektigine neye gore hukmediyorsunuz? He gıcık olmaya ben de gicik oluyorum selfieye.
  • stavro  (11.09.15 07:41:22 ~ 07:44:48) 
İlişkilerin yürüyüp yürümeyeceği her iki tarafın beklentilerini bulmasına bağlı.


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (11.09.15 08:44:40) 
Zeki erkek kadınlardan çok fazla beklentisi olmayan erkektir. Kızın kafası toplum içinde herifi rezil etmeyecek kadar çalışsın, çoğu adama yeter. Neticede kendini zeki sanan çirkin hatundan çok daha kullanışlı.


  • arnold schwarzeneger  (11.09.15 08:52:09) 
[]

Gerçeklikle alakanın kopması..

Ya ben çok fenayım. 31 yaşındayım, bu seneye kadar hep bir öfke ve davranış bozukluğu sorunum vardı ama normal hayatımı idame ettiriyodum, işim gücüm arkadaşlarım vardı. Bu senenin başında acayip bir aşk acısı geçirdim ve psikolojik anlamda herşey yerinden oynadı. Eskiden en azından dünya üzerindeydim, şimdi tamamen ayrı bir boyuttayım gibi geliyor, bu hissin tarifi yok; dünya üzerine fırlatılmış, korkunç bir yerde güvensiz bir şekilde yaşıyormuşum gibi geliyor. Herşey beni çok korkutuyor, sürekli endişeyle yaşıyorum. Bir de ülkenin durumu da etkili galiba, sanki boşlukta, havada asılı kalmışım gibi. Psikoloğa gidiyorum, hatta bir seans psikiyatriste gittim o da "psikologla devam et" dedi ama sanki düzelmiyor.

Kişisel gelişim filan okuyorum belki iyi gelir diye ama iyice kafamı karıştırıyorlar. "İnsan kendi gerçekliğini kendisi yaratır, dünya üzerindeki insan sayısı kadar gerçeklik vardır" filan diye bir kitap okudum iyice allak bullak etti beni. Sizce mümkün mü böyle birşey?

Bu karışıklık size de oluyor mu? Geçiyor mu? Ne kadar sürecek böyle..

İmdat..

 
Mutlaka profesyonel yardım alın.


  • dunyanin dans eden sarki soleyen pisligi  (08.09.15 10:16:05) 
valla kendini iyi hissedene kadar doktor doktor gez. son bir ayda bir psikolog iki ayrı psikayatrise gittik. sorun çözüldü mü göreceğiz. olmazsa artık başka birine bir daha gideriz.


  • nedendir bilinmez  (08.09.15 10:25:19) 
nicki smiley olan birisinden beklenmeyen acılar bunlar. kahramanlık içeren filmler izle. ciddi faydası olacak.


  • zam sampiyonu domates  (08.09.15 10:52:58) 
teselli etmek için demiyorum ama kesinlikle geçecek. buna inanın, gerçekten inanın ki beyniniz de inansın ve hızlansn iyileşme sürecin. bir yardım alın mutlaka. yardım aldıktan sonra az biraz dişinizi sıkınca toparlanacaksınız zaten.


  • dahili meddah  (08.09.15 10:57:39) 
sanırım aşırı yalnızlıktan kaynaklanıyor. sosyal yaşantınızda iyi dostlar edinip onlara sıkı sıkı sarılın.


  • jesues  (08.09.15 10:59:50) 
Geçiyor. Evet bence mümkün. İnsanlar aynı olaylara bambaşka tepkiler verebiliyor. Çok farklı yaşamlar var. Gerçeklikten kasıt yaşam tarzı, bakış açısı ise bunu kendimiz oluşturuyoruz ya da çevreyle. Eğer siz de kendinizi bulunduğunuz yere ait hissetmiyorsanız çevrenizi değiştirin. Çocuklarla muhabbet edin, onlar da bu dünyaya ayak uydurmaya çalışıyor.


  • aybengülerim  (08.09.15 12:59:59) 
[]

Klavyede artı işareti nasıl yapılıyor?

Shift tuşunun solunda bi tuş var, üzerinde hem nokta var, hem iki nokta var, hem de sağ üst köşesinde artı var! İşte ben bu artı işaretine ulaşmaya çalışıyorum, nasıl yapıcam? Teşekkürler;)




 
ctrl alt ve o tuşa basmayı deneyin


  • kerizettin  (27.08.15 09:20:26) 
alt-gr'ye basıp o tuşa bas.


  • loveinaflipbook  (27.08.15 09:20:33) 
İkinizin dediğini de yapıyorum olmuyo:((


  • :)  (27.08.15 09:22:08) 
fn tuşu varsa onu deneyin.


  • kerizettin  (27.08.15 09:23:07) 
o zaman klavye dil ayarın, o klavyenin layoutundan farklı.

[shift]+4 dener misin?
  • loveinaflipbook  (27.08.15 09:25:01) 
yahu artı dediğin şu mu? +++++++++
al copy paste yap. numpad'in yanında var işte.

ben anlamadım bir şey :/
  • teritori  (27.08.15 09:28:16) 
Shift ve 4 oldu, allah gani gani razı olsun:)


  • :)  (27.08.15 09:28:50) 
shift+4 yazmadım bilerek. yahu o kadar da değil görmüştür heralde ama çalışmamıştır o kombinasyon dedim ama sanırım klavyen farklı bir şey.


  • teritori  (27.08.15 09:36:41) 
@teritori ben de aynı şeyi düşündüm :)


  • kerizettin  (27.08.15 09:45:46) 
123456   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.