Eger idrari verdigi sirada adet gormuyor idiyse, idrarinda hem cok fazla alyuvar var hem de fazlaca akyuvar var. Bunlarin ikisi de normal degil. Hic olmamasi lazim normalde.

Idrari verdigi sirada adet goruyor idiyse, idrarina adet kani karismis olma ihtimali cok yuksek.

Adet gormuyor oldugunu var sayarsak,
Alyuvar fazlaligi bosaltim sistemindeki bir kanamayi, akyuvar fazlaligi da bir iltihaplanmayi dusundurur.

idrarda kan (alyuvar) sebepleri:

www.diyadinnet.com&Saglik=idrarda-kan-g%C3%B6r%C3%BClmesi-hemat%C3%BCri

idrarda lokosit (akyuvar) sebepleri

www.hastane.com.tr

başka şeyler de olur ama en sık görülen olduğu için idrar yolu enfeksiyonu diyorum. Şikayetlerini de dinlemek gerek zaten...

Sanırım altta bol bakteri, bol lökosit ve bol eritrosit yazıyordu. Mens (adet) döneminde verdiyse eritrosit görülmesi normaldir. Fakat idrarda bakteri ve lökosit görülmesi doğal değildir (Doğru bir şekilde idrar örneği verdiğini varsayarak söylüyorum). İdrar yaparken yanma, ağrı ve çok sık idrara çıkma gibi şikayetleri bu tahlile eşlik ediyorsa bir üroloğa görünmesini tavsiye ederim. Geçmiş olsun.

normal idrar tahlili nedir ilk önce bunu irdeleyelim. normal idrarda lökosit görülmemeli ve 3-5 eritrosit normal kabul edilir. ki diyelim adet döneminde idrar verdi. o zaman eritrosit sınırı 10a çekilebilir. fakat vakada verilen aşırı fazla değerler idrar yolu enfeksiyonu diye bağırıyor. ve ayrıca idrardaki protein kaçağına da dikkatinizi çekerim. böbrek fonksiyon testi de yaptırması lazım. saygılar...

(bkz: ürolog)

yağ bezesi, nam ı diğer lipoma çok da ciddi bir şey değil, büyüyorsa veya ağrı yapıyorsa aldırın elbette, bunun için de cerrahi'ye başvurmanız gerekiyor.

cerrahi'nin gerekli gereksiz demeden cart diye almaya kalkacağını da belirteyim. önce üroloğa danışmanız o nedenle önemli.

yağ olduğundan emin misin? tümör falan değildir umarım. doğru ürologa.

metabolizmada epey fark yaratıyor. ancak dikkat edilirse illa ki kilo aldırır gibi bir kaide yok. etkilidir evet.
şöyle diyeyim, bu etkisi uzun sürmez. metabolizmada halihazırda bir bozukluk vardır jasmin de bunu bastırmıştır kullanılan süre boyunca. yani doğal hali ile sorun olduğunu sanıyorum bedende. çünkü jasmin tedavi edici değildir, özellikle tiroid konusunda. yani işinin ehli bir doktor ile, tam bir çekap olmanız gerekir sanıyorum.
tiroidi ve metabolizmayı normale döndüren bitkileri araştırıp bir süre kullanabilirsiniz.
ama lütfen önce doktora başvurun ve kesin teşhis için ısrar edin. önemli bir durum gibi göründü benim gözüme.

biraz daha kısa ve öz bir cevap. sorun yasminde değil. bünyede. yasmin büyük ihtimalle iyi bile gelmiş bünyeye (hormon dengesine) ki 3,5 yıl sorun çıkmamış. ama sorunu kökünden halletmediğiniz sürece bu ilaçlara bağımlı kalırsınız, ve uzun vadede çok daha başka sorunlar ile uğraşırsınız ilaç nedeniyle (tromboz gibi).

İlaçlara başlamakta bırakmakta bir takım metabolima değişiklikleri yapabilir vücutta.Fakat doğum kontrol hapları illa kilo aldırıcak diye bir durum söz konusu değildir.İlaç bırakılınca da kişi dikkat ederse kilo almayabilir yani ne yediğin önemli.Bu arada ciltdeki değişikliklere de hazırlıklı olmak lazım.İlk başta bir iki sivilce görülebilir moralin bozulmasın.

zaman geçirmeden koyun buzu, daha iyi bişiy ben bilmiyorum. tam geçmezse de kapatıcı sürün kısa süreliğine.

(bkz: lasonil)

küçükken benimde böyle birşey başıma gelmişti fakat şuan hiç iz yok.

açık yara tamamen kapanınca kullanılan scarex diye bir krem var jel şeklinde. yara izinin yok olmasını sağlıyor. işe de yarayan bir şey. iz kalacak gibi duruyorsa 1-2 ay kullanın. günde iki defa.

hiç bişi yapma yaa noluyo size anlamıyorum ki
küçükken beni (yüzümü-gözümü) kedi çırmalamıştı boydan boya, iki bant yapıştırdık geçti, üstelik kedi tırnağı fareyi enfeksiyondan öldürecek kadar pis bişidir.
ne bir iz kaldı ne bişi
ilaç dayamayı bırakın çocuklara
ayrıca ne olacak yani iz kalsa, yaşanmışlığını gösterir alala allaaaaa
delisiniz olm hepiniz valla.

4 sene sonra bile çocuğunuzun tüm derisi tamamen değişmiş olur büyük ihtimalle. aynı hücreler kalmaz bile. yara izleri de kapanır gider. bugüne kadar ne yaralarım oldu, buna ameliyat izi de dahildir. izi kalsın istedim de kalmadı yani o kadar basit bişi için üzüldüğünüze, paranıza, zamanınıza, doktorun vaktine, çocuğunuzun engellediğiniz bağışıklık sistemine ve ilaçlarla doğasından saptırdığınız sağlığına hepsine yazık. biraz rahat olun :)
ben de rahat olayım da böyle haşlamayayım insanları di mi
ommmmmmmm

şöyle diyeyim size bir örnek vereyim mesela;
bağışıklık kazanmasını engelleyeceğiniz her hareket ile çocuğunuz benim gibi ilkokul boyunca her gün uçuk çıkarır ve o uçukların izi kalır işte :) onlar ömür billah geçmez. hatta yeni bitane oldu dudağımın üstünde aynı harry potter'ın alnındaki şimşek yarası gibi iz bıraktı. ben de o izi seviyorum, uçuğu çok acı çektirmiş olsa da.. :)

ehe eklemeye doyamayan kediebesi

oğlunuzun yaşının önemini anlıyorum da çırmıkçının yaşını niye yazdınız allasen, gazete haberi gibi olmuş heheheheh

bir ekleme daha bu da şirketten olsun
yara izleri yerine yaranın nedenini irdeleyin ve kuzenle sorununu aşıp, barışmasını sağlayın. emeğinizi, zamanınızı buna yöneltin. :)
sevgiler.

hani kimisinin teni çabuk iyileşir, iz miz de kalmaz ya işte ben onlardan değilim.
tahminen oğlunuzun yaşlarındayken yüzüm komple bir kedi tarafından tırmalandı, aynı şekilde gözümün altına denk geleni baya derindi. vücudumun birçok yerinde çocukluğumdan kalma envai çeşit yara izi olmasına rağmen yüzümde tırmalanma nedeniyle oluşan ve kalan tek bir iz dahi yok. panik yapmayın, dikilecek kadar derin olmayan yaranın izi kalmıyor. hatta ben en fazla bikaç aya geçer diye tahmin ediyorum.

Geçmiş olsun öncelikle. Aklınızda bulunsun diye söylüyorum. Şu anda yapabilir misiniz bilemiyorum. Bu tip yaralanmalarda ve küçük kesiklerde derinin çiziğin etrafındaki iki tarafını mümkün olduğunca yaklaştırıp, henüz yeniyken minik striplerle tutturunca, aradaki boş yer onarıldığında çok daha hafif ve belirsiz bir iz kalıyor. Tamamen geçmesi de daha kolay oluyor. O striplerden bulundurun evinizde. Elbette hiç yaralanmaması dileği ile.
Aralarındaki sorunu çözmelisiniz bir an önce. O yaşlarda tırmalama olmamalı. Daha küçük yaşlarda görülen bir davranış biçimi. Çok çok küçük yaşlarda.

aynısı başıma geldi. üstüne su çiçeği felan geçirince de yüzümü kendim tırmalamıştım. harika yanaklarım var. =)

madecasol diye bir krem var geçirmediği iz yok. kesinlikle tavsiye ediyorum.

iz kalmaz, iz kalsa da ufak bir iz kalır. daha ne feci yara izi, ameliyat izi olanlar var suratlarında. affedersiniz ama bunu kafaya takmak biraz bela aramak bence.

kediebesine ++ rep veriyorum ve endişeleniyorum kedi tırnağı o kadar mı pis bişidir diye. çünkü yaklaşık bi 5 dakika kadar önce tırmalandım ve elim kanıyoo... benim valideye bişi olmuyo tırmalanınca bakalım bende olcak mı?

300 den baslar 1500 e gider. check-up sette neleri eklediklerine gore degisir tabi.

hanim ve mesture degilseniz, kol ve bacaklarinizin her gun en az 20 dakika gunes isigina maruz kalmasi gerekiyor. kaninizda vitamin D seviyesi baktirabilirsiniz.

d vitamini vücutta depo edilir o yüzden vardır vücudunuzda mutlaka ama güneşe çıkmadan aktif olmaz.

kanınızdaki d vitamini miktarını ölçtürebilirsiniz, azsa daha çok güneşe çıkmalı ve/veya
d3 vitamin desteği almanız lazım. 100000 iu d3 vitamini ampülü eczanelerde var.

vücutta enfeksiyon durumlarında şişen yağ bezeleri oluyor, çenenizin sol ve sağ alt taraflarında da varlardır, ve kasığınızın iki yanında.

yağ bezesidir, fazla elleşmeyiniz, geçer. Büyük ihtimalle de bir enfeksiyonunuz var.
olur da 2-3 haftadan daha uzun bir süre şiş kalırsa ancak o zaman ciddi bir rahatsızlığın belirtisi olduğunu gösterir. (kanser vb ancak ondan sonra düşünülür.)

ama mevsim değişiyor, eminim bir yerlerden kapmışsınızdır bi mikrop.
geçmiş olsun.


edit: ayrıca o beze zaten hafif bir şişlik olarak hep durur. fazla kurcalıyorsanız denk gelmeniz mümkündür. o 2-3 hafta değil sürekli vardı diyip paranoyalara sevk etmeyin kendinizi.

sizi hafiften tahmin edebildiysem o da size canlı kanlı bir doktor bile önemli bir şey olmadığını söylerse tam emin olamayacağınız ve başka doktorlara da danışacağınız yönünde.

Dolayısıyla bir doktora görünüp, tatmin edici bir cevap alamazsanız başka bir doktora daha görünmeniz sizin içinizi rahatlatacak tek çözüm olacaktır.

psikiyatriste gitmeyi düşündünüz mü? bu işin psikolojik/sosyal yanları olduğu kadar biyolojik yanları da var, psikologlar doktor olmadıkları için size o konuda yardım edemeyebilirler.

diyanet takviminin bahsettiği noktalar yağ bezesi değil lenf odakları.
doktora gidip durumu anlatın, bir güzel kan testinizi yaptırın. lenf olduğundan emin olunursa da size önerim masai gibi olduğunuz yerde zıplamanız, kahkahalar ile gülecek aktiviteler, arkadaşlar yaratmanız. çünkü lenfler sadece hareket ile çalışabiliyor. internetten vücudun lenf sistemi haritasını araştırın ve diğer odaklarda rahatsızlık hissedip hissetmediğinize bir bakın..

ayrıca sen şu hastalık hastası değil misin bakim?
ha evet osun
lenf kanseri imiş.
turp gibisin turp
kafanın içinden çık biraz, dünyaya bir bak, ne acılar ne hastalıklar ne zorluklar var. biraz olsun unut kendini. yoksa ömrü zindan edeceksin kendine... önceden de demiştim, gerçekten hasta edeceksin kendini ve o zaman yumurtan kap tutacak, ama iş işten geçmiş olacak. kendine gel.
sana bilimsel bir deneyden bahsedeyim.
kafanda birşeyler canlandırdığın sırada beyninde hareketlenen nöronlar ve bağlantılar ile, aynı şeyleri gerçekten yaşadığın an oluşan harita tammmmmmmmaaaaaaaammmiyle aynı.
yani hepimiz düşüncelerimizi "yaşıyoruz". hayal kuruyoruz filan zannederken, beynimiz bunları "yaşanmış" olarak algılar. ve sen "hastayım, öleceğim, çok hastayım" diye düşündüğünde bunları gerçekten yaşıyormuş gibi hisseden beyninden vücuduna aktarılan komutlar da aynı olacağından kellliiiiii hasta olursun durduk yerde, hiç gerek yokken.

he tüm bunların nedeni nüfusun 7 milyar olması ama kendini accık da seviyorsan "hastayım lan" diye değil "turp gibiyim turrp, gencim güzelim" diye düşünmen lazım.
bunu başaramıyorsan da bir uzmandan yardım al, teşhisi duyduktan sonra da "ahaaa işte biliyodum hastayım, deliyim ben" diyip tedavini yarım bırakmak yerine sonuna kadar git.
bu kaygılarının gerçek nedenini bul, sevgi ilgi eksikliği mi? ölüm korkusu mu? nedir. çok basit çözülebilecek sorunlar bunlar. sevgi istiyosan al sana sevgi, bu cevabım safi sevgi ve şefkat dolu. :) ölüm korkusu ise şunu düşün bundan yüzyıl sonra tanıdığın kimse hayatta olmayacak! umarım beni anlarsın.


daha geçenlerde bir ayurveda belgeselinde gördüm hindistan'daki bir köyün ahalisi. adam diyor ki biz hiç hasta olmayız ve "hasta değilim" diye düşünmemiz buna yeterlidir, başka bişi yapmayız.
toz toprak fakirlik içinde yaşadıklarını da dile getirmeliyim.

Stres dolayısıylada koltuk altında,kasıkta vb yerlerde bu tarz bezeler çok çıkıyor.

çooook geç verilmiş bir cevap olarak, lenf kılcallarının amaçlarından biri yağı vücutta dolaştırmak, haliyle lenf odakları da yağca zengin oluyor, yağ bezesi de deniyor. farklı şeyler değil fazla.

kaçak votka...
kaçak rakı...
bira haricinde her kaçak içki...

Su eksikliği de etkili. Vucudun alkolü atmak için olan suyu kullanmakta. Uyumadan önce uyandıktan sonra bol bol su iç.

basınç artışı: kafa içi, göz içi...

hava da iyi değil.

yapabilecek hiçbişeyin yok bugün... kendini dünyanın en iğrenç insanı hissediyor olabilirsin... başının ağrısı ve gözününden dolayıda grubun sevilmeyeni olursun bugün devamlı elin başında ve boynunda olduğu için... aklına geldikçe su iç diyecem ama o da mideni bulandırır. en iyisi kola fanta tarzı aromalı birşeyleri tercih et. aklına geldikçe fırsatın varsa duş al. duş esnasında göz ağrın geçiyor.

'bulk' diye gecen urunler var toz seklinde, sute karistirip iciyorsunuz, tek kullanimda birkac ogunluk enerji veriyor.

yattigi yerden gunde 3 ogun steakhouse yiyerek bunlari kullanirsa basarabilir bence ama kalp-damar rahatsizligi falan hic tavsiye etmiyorum yani (:

muayeneye gitmeden once de bol bol su icsin ve hamur işi yesin, ama tartılmadan önce tuvalete girmesin...

sağlıklı şekilde alınamaz sadece göbek yaparsın.

yapma

Muayeneden hemen önce dünyalar kadar su içsin...

Arkadaş yesin içsin kilo alsında; ben askerlik muayenesine gittiğim zaman 179 boya 110 kiloydum ve askere alındım... Ama ben itiraz etmedim gitmek istiyordum zaten tecil bozdurmuştum... işin özü öyle 2-3 kiloya bel bağlamasın, biraz insiyatif kullanıyorlar bildiğim kadarıyla...

kilolu arkadaşlara "verirsin aslanım", zayıflara da "alırsın aslanım" diyerek onlarca kişiyi aldıklarını bizzat biliyorum, arkadaşın bence çok heveslenmesin ne olur ne olmaz.

lavuk gidecek askere hiç heveslenmesin:)

hiç bişi.
dil en hızlı iyileşen dokulardandır, iki bilemedin üç güne şıp diye geçer. çok istiyorsan karbonat veya tuz ile gargara yap, yat uyu :)

www.milliyet.com.tr
bu habeeri okuduktan hemen sonra duyurunuzun başlığını görmek ilginç oldy tabi

bişi yapma
antihistaminik böcek ısırığı kremi al sür. geçer. yalnız benim bir ısırığım bir yıl kaşındı. doku çözücü kimyasallar zerk ettiğinden iyileşme epey uzun zaman alabiliyor. geçmiş olsun.
örümceği attın mı?
böyle şeylerde ısıran hayvanı atmamalısın.
hatta akrep ısırığına en iyi gelen şey ısıran akrebin karnını yarıp yaranın üstüne bastırmakmış. kendi panzehiri ile olayı çözüyormuş, tabi avusturalya'daki gibi akreplerden bahsetmiyorum. :)

Üzerinden 3-4 saat geçtikten sonra da ısırık halen aynı ebatlarda ise muhtemelen birşey olmayacaktır.
daha önceden bilinen bir alerjik durum yoksa birşey olmaz bence.
bu tür durumlarda ısıran canlının fotoğrafı ısırıktan daha çok işe yarar onu görüntülemeye çalışın.

aclik agrisi ile on iki parmak barsagi ulseri arasinda bir iliski olabilir. eksime, yanma, agiza asitli su gelmesi gibi belirtiler de varsa, bi gastroenterologa gorun istersen.

aclik agrisi: acikinca baslayan, bi sey yiyince gecen agri.

Belini üşütüyor olabilirsin. En iyisi bir doktora görünmen tabi ki.

Geçmiş olsun.

acıkmak vücudun artık son sinyali. acıkmayı beklemeden düzenli yemeye çalış olur mu? geçmezse de bir doktora gidersin. bir de insanlar susuzluğu açlık ile karıştırırmış bazen. bol su içmeyi ihmal etme.

acıktığınızda ağrıyıp bir şeyler yediğinizde ağrı geçiyorsa hemen bir mide doktoruna gidin.

3. Silikon tamponlar sayesinde çıkarılırken hiçbir acı hissetmiyorsunuz. az bir miktar hava geçirdiğinden çıkardığı gıcırdı dişlerinizin kamaşmasına sebep oluyor (en azından benimki öyleydi). bu pek bir sorun oluşturmaz sanırım.
Tamponlar çıktığı zaman "oha şimdiye kadar nefes almıyormuşum" diceksiniz. Gerçi bi süre sonra benimkinin etkisi geçti (hala gereğinden büyük burun etleri).

"3 günlük acıyla 40-50 sene boyunca rahat nefes alacağım o yüzden sorun yok"

olay pek öyle olmuyor.. aynı ameliyatı 10 sene önce oldum, konka etleri şişti sonra falan, yine aynı durum.. 2 sene önce tekrar oldum. şimdilik rahatım, ama birkaç sene sonrasını bilemiyorum.

benim gemigde bariz eğri doktor prof ve tanıdığımız olmalısın dedi ama olmadım hala diğer arkadaşların dediği gibi paso tekrarlıyor. dedem 2 defa oldu artık bıktı adam. ben olmadım. geçmiş olsun

epey zor bir ameliyat
kemiğini kırıp yeniden düzeltecekler. ameliyatın detaylarını iyice öğren. belki de kırmayacaklar benim dediğim gibi, o zaman durum değişir biraz. çünkü burun eti sorunu ise o ameliyat çok kolay.
araba gibi düşün tamirciye gider adam orayı düzeltir başka bi şekilde patlar
çok çok zorda kalmıyorsan olma derim. ayrıca vücudun şekli dna da belirlendiği için hücreler yenilenirken eski şekli alma eğilimi gösterir. dna nı değiştirmedikçe buna engel olamayacağın için ameliyatı tekrarlamak gerekebilir. ama kesin gereklidir derlerse de kaderine razı olucan napıcan nefessiz yaşanmaz tabi.
yaz başında olma derim güneşe çıkmaman gerek, kışın yaptır.
artık sigortalar özel hastanelerde de geçerli diye biliyorum ben. işinin en ehli doktoru bul, sağlıkta ucuza kaçma. bütçen yoksa da para biriktir bir iki yıl sonra ol mesela.

ekstrasistoller, aritmiler filan varsa, onlari da atim zannediyor olabilir hayvancik. cok cay kahve sigara var mi?

dijitale guvenme. saatini al, elinle 15 saniye nabzini say, 4'le carp. cikan sonuc neyse odur. hala 250 ise kos doktora :)

eğer o sıralarda çarpıntı da hissettiyseniz zaman geçirmeden bir kardiyologa görünmeniz lazım kalpte bir ritm problemi olabilir.

digital tansiyon aletlerine güvenmemekte fayda var bu arada. çok sağlıklı ölçmüyorlar tansiyonu da nabzı da. en sağlamı arkadaşların dediği yöntem. biz de hastanede o şekilde yapıyoruz zaten. 15 saniye say, 4le çarp:)

manuel nabız ölçmeyi ben de biliyorum da...zaten bu tantana olduğunda nabzı bilekten/boyundan almaya gerek kalmıyor :) tüm göğüs nahiyesinde gayet gözle görülebilir gelip vücudu da görünür şekilde sarsıyor. ama bilincim yerinde, feci bir göğüs sıkışması hariç öyle akla hayale sığmayan bir durum değil yani.

ayrıca daha biraz önce ölçtüm:111 çıktı. 15sn'de 28 saydım ben de...zaten normalde de öyle 70-80 falan hayatımda görmedim ben kendi nabzımı yahu :) doktor randevusu pazartesiye alındı, sonucu merakla bekliyoruz.

ben böyle yaran rakamlar görenler var mıdır demiştim, görünüşe göre varmış...

su iç suuuuu
bi de çişini tutma. tutuyosan tabi.
çok portakal yediysen de sararıyur :)
çok merak ediyosan basit bi idrar testi yaptır olsun bitsin.

bol su iç

az kola iç...(su içmeyi unutturur)


hele ki havalar ısınmaya başladı günde en az 2 lt su içmen lazım

böbreklerini kontrol ettirmeni öneririm bi an önce. telaş edecek de bişey değil :) ilaç tedavisiyle düzeliyo. ama aksatmamalısın.

B vitamini ve C vitamini de aliyorsan onlar da oyle boyar korkma be dostum bir sey yok.

elbette daha fazla su iç.
ya da bir vicodin herşeyi çözer :d

vicut fazla gelen vitamini dışarı atar. maşallah eyi bakin kendiye hacı :))

günde en az 8 bardak su iç, şekerli çay, kola, meyvesuyu gibi içecekleri su içtim sayma, ayran veya kefir içtiklerini su sayabilirsin. ideali insanın idrarının şeffaf olacak kadar çok su içmesi ama insanlar yaşlandıkça susama mekanizmaları köreliyor.

Sabo$ bu konu biraz ihtilafli.

Yeni bi yayin var, multivitamin icerisindeki folik asite bagli meme kanseri gorulmesi artti diye iddia ediyolar.

RDA diye bi sey gorursun haplarin ustunde. Recommended Daily Allowance'in kisaltilmisi. Yani gunde ne kadar o vitaminden alman gerekiyo aslinda filan gibi. Bazi vitaminler var, markalar yani, icinde %100 A, %100 D, %100 E vitaminleri var. Yani hic bi seyden A, D, E vitaminlerini almasan, hic bi yiyecekten almasan yani, ben onu karsilarim diye bi iddiasi var bu heriflerin. E peki, bu vitaminler vucutta biriken vitaminler. O nasi olcek? Yani A, D, E ve K vitaminleri vucutta birikir. Hem gidadan hem haptan alinca, ne yapcez? Onun bi cevabi yok. Birikecek ve zarar verecek.

Sonuc: RDA'lari %100 olan ozellikle A, D, E, K vitaminleri icin %100 olanlari her gun bir tane alma. Yarim alirsan da sen bilirsin.

Bu folik asit ve meme kanseri baglantisi da kafami bulandirmis durumda.

Marka farkeder. Ben de basarim bi marka, doldururum icine seker, karbonat, ne bilecen?

Balik yagini cok tuketemezsin. Icinde Omega 3 varsa cok faydali. Her eve lazim.

Bonus: Sigara ve kola iciyosan hic vitamin diye kasma, once onlardan kurtulmaya bak. Sonra vitamini dusunuruz.

@ comp: sizin cevap yazacağınızı biliyordum :)
ayrıca hayır, sigara ve kola yok.

balık yağı neden çok tüketilmez? sırf kemiklerim için istiyorum yaşım geçmeden aslında.

kemiklerin için yoğurt yi günlük sütlerden al iç. :)
allam hem kola hem sigara gidiciyim ben. nikotin ve kafein ımmmmmmıııh
kendi hiç uygulayıcı olamayan birinin tavsiyeleri neggadene faideli olsun beyav tüh :)

he bir de istiridye kabuğunu toz yapıp satıyorlar. kemiklere birebir. en hasını bulmak lazım gelir ama sanıyorum, yalancısı çoktur.

sazan gibi atladik gene di mi?

"balik yagini, seni sismanlatacak kadar cok tuketemezsin zaten" cumlesinin pic edilmis halini yazmisim, ozur dilerim. balik yagi her eve lazim onda bi problem yok. civa miktari biraz kafa karistirici ama saf bi marka bulursan cok faydali bi eser.

sen askerden sevgilisi gelecek sabo$ degil misin? yasin kac basin kac da kemikten bahsediyosun?

mesture degilsin di mi? yani kollar ve bacaklar gunes isigi goruyo her gun 20 dakika filan.

uzun yuruyus yap, sporlarin en iyisi yuzme ama herkesin de o imkani yok. en ucuzu ve her yerde bulunani yuruyus.

bilgisayarin onune cakilip kalma. gece bu saatlerde ne isin var bilgisayarda mesela, kiziyim mi HII?

baharatlardan vaz gecme. zerdecal, zencefil, kimyon, say baba say...

balik yiyeceksen kucuk balik ye.

yumurta yiyosundur herhalde, haftada en az bir kere nohut, fasulye, bezelye, barbunya sulalesinden bi sey ye.

her aksam sarmisak, sogan ye. kokmayayim diyosan, pismislerini ye.

fast food'dan zinhar uzak dur. dusmanina bile yedirme.

hem iskender iskenderoglu dururken fast food'a kim bakar di mi? onu da abartma yani.

sizin or'larda yesillik bol olur. kekiktir, feslegendir, ebe gumecidir kaptir gitsin. semiz ye mesela, teyzengilin bahcesinde maydanoz yetistir.

@ kediebesi: valla günde yarım litre, bazen 1 litre süt içiyorum sırf kemikler için. ama bu yaşıma kadar pek iyi beslenemedim, o yüzden sütün yeterli gelmeyeceğini düşünüyorum tek başına :)

@ comp: yaş 21,5 ama 24'ünde kemiklerin dolumu tamamlanıyormuş diye duydum geçen bi seminerde. o yüzden yıllardır içmediğim halde deli gibi süt içmeye başladım falan...
bronzlaşmamak için de güneşe çıkmıyorum. (kötü bir alışkanlık)

Sabo$cum, deli gibi icme sutu mutu. Bi seyi deli gibi yapma. "Moderasyon"da yap. ILIMLI ol yani, mutedil hava gibi. Bilmem annatabiliyom mu?

Kemigine iyi gelecek sey, kisa kollu ve sortlu en az yirmi dakika gunes. Sutu de ic iste yarim litre filan. %100 RDA D vitamini alma demistik di mi?

Sonra kemiklerini kullanman lazim. En ucuzundan yuruyus onerdik. Camasir legeni tasi dedik. Ev isi yap dedik. Hamarat ol biraz, kalk GIZ evi temizle, sefkilin gelecek.

Yas 24 oluncu kemikler ne doluyomus? Cimento mu, dogal gaz mi? Sen yeterince guneslen, kasar peynirini ye, (beyaz peynirin iki misli D vit var icinde) yagsizindan olsun, yogurdunu gonder govdeye, yuruyusunu, ev isini aksatma da, kemiklerini bebek beklerken, bebek emzirirken dusunuruz. Hadi sindi git yat!

Black sabahat balık yağı yazın çok güneş olduğundan pek önerilmiyor. Kış aylarında alman daha iyi.
Kemiklerin kalınlaşması 30 yaşına kadar sürüyor diye biliyorum.
Bronzlaşmana gerek yok. Yüzün, kolların, bacakların her gün 10-15 dakika güneş görsün yeter.
Kemikleri korumanın en iyi yolu, kasları korumaktır.
Vitamin eksikliğini tahliller yaptırarak öğrendiysen, doktorun önerisi ile al bence. Vitamin kaybını önlemek, avuç avuç vitamin hapı almaktan daha mantıklı geliyor bana.
Sütü abartma. Peynir, tereyağ ve yoğurt da ye.
Bu arada gözün aydın diyelim mi?

taş devri diyetini incele sağlıklı beslenmek o kadar zor diil.
+ destek olarak
cod liver dan a-d vitamini (bunu alınca epa - dha ) da almış oluyorsun.
d3 vitamini
günde 2 gr c vitamini (toz ascorbic acid)
k2 vitamini öneririm.

@july14: evet, gözüm aydın diyebiliriz :)

19 mayısı bilmem ama 23 nisanda gittim ben poliklinik ve hastaneler kapalı sadece aciller açıktı.gitmeden önce telefon aç sor

değildir.

kapalıdır. iş yokken muayeneye gerek yok. iş varken izin alabilirsiniz sonuçta eğlence için almıyorsunuz mazeretli izin alabilir kontrol ettirebilirsiniz. türkiye için ütopik olcak ama çalıştığınız yerde doktorunuz var mı?

resmi tatilde poliklinikler acık olmaz. sadece acil çalışır.

Bemiks var, durum hafifse bi işe yarar sanırım.

doğal beslen. vitamin ihtiyacını oradan karşıla, hem daha ucuz hem sağlıklı olur.

solgar'ın da b vitamini var. anam memnun kalmıştı.

benexol iyidir.

abicim sen bi endokrinologa gorun. bulamazsan dahiliyeciye gorun.

bu anlattiklarin hayra alamet degil, seker hastaligi yonunden iyi bir incelenmen lazim.

aclik kan sekeri, aclik insulin seviyesi, Hemoglobin a 1 c, mutlaka bakilacaktir ama gene de aklinda olsun, vitamin D seviyesi de baktir.

Korkacak bi sey yok ama seker hastaligi yonunden incelenmen lazim.

2-3 ay önce kan + idrar yaptırdım bildiğin soyuldum 150-170 lira civarı bi para aldılar.

istanbul da iseniz. belediyenin spor tesislerinde anlaşmalı hastaneler 20 tlye yapıyor.

bakırköy devlet in arkasında deri ve zührevi hastalıkları var oraya git 10 numara hastane, para vereceğini tahmin etmem sgk lıysan versen de maksimus her bi test dahil 30 lirayı geçmez

yanıklarda silverdin ya da bephantene kullanabilirsin, ikisi de gayet işe yarar.
diğer cevaplardan gelebilecek güneş kremi tavsiyelerine ben de yancı olacağım.

yanmasi 2-3 gun surer.
eczanede yanik icin satilan herhangi bir merhem ise yarar. silverdin de bunlardan biri.
gunese cikmadan once, eldiven giy, yuzune de hayvani koruma faktoru olan gunes sutu sur. 30 mu 50 mi artik Allah ne verdiyse.

roc'un 50 faktör güneş koruyucu kremi var yüz için. her gün kullanıyorum ben, ama sadece sabah evden çıkmadan sürüyorum. siz sabah 6-akşam 6 güneş altında olacaksanız 3-4 saatte bir tekrarlamanız gerekebilir bu kremleri =)

@kobuzchu: yok o kadar kalmıyoruz her zaman bu sefer ki biraz uzun sürdü, bir de çok fazla rüzgara maruz kaldığımız zamanlar oldu terliyken tozlu yollardan geçince yüzümüze yapışıyor bir de onun etkisi var sanırım.

tam gün

bunun için alerji ilaçları var. ya da burnundaki etleri küçülttüreceksin başka çare yok.
(bkz: burun ameliyatı/ @let the game begin)

benim de çok muzdarip olduğum bir şeydir bu alerjik rinit.
git kendine bi kutu aerius al, çakı gibi olursun.
yalnız bu eczacılar çok şerro olabiliyor; "aerius yok ama, şu ilaç da onun dengidir" vs vs diyebiliyorlar. iltifat etmeyelim
aerius kullanalım, huzur bulalım:)

yalnız bu iş için kullanılan her ilaç feci uyku yapıyor. zaten reçetesinde de yazar. o yüzden konsantrasyon gerektren bişiler yapcaksanız aman diyim içmeyin. evet burun akntısı zınk diye keser ama zınk diye de uyku getirir. daha bu meretlerin uyku yapmayanına ben rastlamadım.

aynı sorundan yakınan biri olarak, sabah uyandığımda kullandığım 2 ilaç aerius ve rinoclenil sprey hayatımı kolaylaştırıyor. GÜn içerisinde bir daha kullanmaya gerek kalmadan akıntı ve tıkanıklığı çözebiliyor. Ancak unutmayın alerjik reaksiyonlar sonucunda burun poliplerinizde büyüme gerçekleşirse ameliyat kaçınılmaz.

(bkz: haydar dümen)

ben ilkinden sonra maraton kosucusu misali 2 saate kadar gidiyorum. hatta ya yorgunluktan birakiyorum ya da partnerin anasini aglattigimdan. bence sorun yok. oyle cevrendekilerin abi allah seni inandirsin gecen sefer yedi posta attim laflarina bakma. o vatandaslar ortalama 3dk performanslarini bi halt olarak goruyorlar. dedigim gibi stres yapma, sondaja devam et derim(biliyorum igren bi tanim oldu sondaj falan ama sure normalden gercekten cok uzun). bir de bunun tersi var (cok cok erken bosalma) ki ben onuda yasamistim vakti zamaninda(16-17 yasinda), hic hos bir sey degil acikcasi.

hocam, 40 yaş üstünde sıkça görülen bir durumdur.eğer o yaşlardaysan normaldir.

anti depresan kullanmaya başladıysan normaldir.

antidepresan olayına katılıyorum

antidepresan olayına bir arkadaşım ekolüyle katılıyorum...

2 sene önce ytü medikosunda yaptım. sorunsuz oldu. hatta yaptıktan sonra söyledi kanal tedavisi yaptığını.

zaten medikodakiler adam gibi iş yapmadıkları için böyle ince işler gelince yavaş yavaş güzelce yapıyorlar diye düşünüyorum.

iü medikosunun bu işi yapcağını sanmıyorum...

Adana'yla ilgili hiç bir bilgim yok ama okuduğu okulda rehberlik ve danışma hocası varsa öncelikle onunla bağlantı kurun, durum kötüyse onlar zaten yönlendirirler.

@neverending: o yolları çoktan denedik. laf dinlemiyor ki.. son çaremiz profesyonel yardım almak..

ilkokulda pek ders çalışmadım fakat ödevlerimi yaptım.
ortaokulda ders çalışmadım, ödev yapmadım ve psikoloğa gönderildim birkaç aylığına, ardından okulu asmaya da başladım, psikoloğu ise zorla reddettim.
lisede okula haftada 3 gün gidiyor, hiçbir dersi dinlemiyordum, tek kitap açmadan bitti öyle bir şekilde.
öss'ye kendime yakın hissettiğim birinden özel ders alarak hazırlandım, çok sevdiğim bir bölüme girdim.
şimdi derslerimi zevkle takip ediyorum ve yalnızca sınav haftasında olsa da severek ders çalışıyorum.

öglp: psikologla falan olacak işler değil bunlar, çocuğa okulu ve dersleri sevdirmeye bakın

@ :/ : bizim durum daha beter. tek sorun ortaokullu kardeşim değil, lisedeki de böyle. ama ortaokullu olan iyice azıttı. dersaneye zaten gitmiyor, okula haftada 2 falan.. tüm gün bilgisayar oyunu oynuyor. bilgisayarlarını elinden alınca ortalığı yıkıyor falan.
en büyük korkumuz sbs'yi kazanamaması, zira düz liselerin hali ortada. ortancayı güç bela bi anadolu lisesi'ne attık da, küçüğün hiç niyeti yok.
tek ama tek amacımız, herhangi bir anadolu lisesi'ni kazanması.

denemediğimiz yol kalmadı okulu sevdirmek için, son çare psikolog. (annem psikiyatriste götürmüş, şok tedavisi önermiş mal.)

okul bitti bitecek. çekin kenara senin okumaya niyetin yoksa seni verelim bir yere deyin. ağır iş yaptıracak birinin yanına verin. elektrik, mermer, marangoz, tamirhane vs. eline de haftalık diye 20 lira tutuştursunlar. emin olun anlar o zaman dünyanın kaç bucak olduğunu. okumak gibi bir isteği zaten yoksa ne yapsanız kafi olmaz gibime geliyor. çünkü insanı zorlamayınca ya da kendisi zorluğu görmeyince, ekmek elden su gölden yaşamayla hiçbir şey yapmıyor. tahminen siz anca güzellikle yer yer bağıra çağıra yaptırmaya çalışıyorsunuz istediklerinizi ama emin olun yapmaz. onaylamayabilirsiniz ama bu tip cezalayıcı hareketler, harçlığın kesilmesi biraz hale yola koyacağını düşünüyorum.

sema hanımı tavsiye edebilirim gerçekten ilgileniyor ve kesinlikle uzman bir psikolog.
www.empatipdr.com

hocam aman diyeyim, bu şekilde beslenerek metabolizmayı yavaşlatmışsın, üstüne de o sağlıksız şeyleri yiyerek kilo almışsın. rejim kesinlikle öğünleri sık ama az miktardfa yiyerek yapılmalı. mesela sabah öyle akşam değil de araya da bir şeyler sokuşturarak günde 5-6 öğün yenilmeli ama öğünlerde miktarlar az olmalı. etin sebzen karbon hidratın hepsini yiyerek üstüne egzersiz yaparak ciloop gibi olursunuz vallahi.

egzersiz derken 1 saatinizi mesela yürüyüşe ayırabilirseniz çok iyi bir şey. üstüne şınav ve mekik size çok şey katacaktır.

(bkz: garantili zayiflama yontemi/@compadrito)

dostum dengeli beslenme diye bi$i var ya, ondan yapican. simdi yaptigin yanlislara gore sana soyle diyim:

1- kahvalti yapmazsan zayiflayamazsin. neden? cunku kahvalti vucudun gunluk kalori ritmini duzenler. eger dogru durust yapmazsan vucudunu kitlik psikozuna sokarsin, gunde hicbi$i yapmadan 2000 kalori vucudun 1800 yakmaya baslar. kahvalti yapilacak!!
2- patso ne yav? git pilavustu kuru falan ye, yogurtlu ispanak ye, cigerimi ye ama patso yeme :/
3- azaltacaksan aksam yemegini azalt.
4- uzun sure ac kalma, 1. maddede acikladim nedenini.
5- hareket et mutlaka, mesela bi durak once in eve yuru

@compradito'yu da dinle :p

sirke iç.göbek varsa mekik bi işe yaramaz göbeği daha çok ortaya çıkarır hatta.elma sirkesini balla yada limonla karıştır.böylece çok rahat içebilirsin.birde şu tahta bisküvilerden(altınbaşak ve türevleri) atıştır.

kesinlikle tylol hot içme!

bol miktarda sarımsak, birkaç kaşık bal ve 2 adet rafadan yumurta; öksürüğün varsa bala biraz zencefil karıştır. çayına çok az kekik ve nane karıştır, ardından 1 tane forza veya aferin türevi hap al ve 8 saat uyu. mümkünse sigara da içmezsen turp gibi olursun.
kafein de almamayı dene.

ailenizin otacısı, makrube hatun.

(dene bunları ciddiyim)

kardesim nasi gotunuzden salliyosunuz anlamiyorum ki?

lincocin agri kesici degil antibiyotik. oyle kafaya gore yapilmaz. hele gripte hic bi boka yaramaz. ama yaptirana ve topluma zarar verir. yani bakteriler boyle boyle dingillikler nedeniyle direnc gelistiriyolar antibiyotiklere.

grip ilacla yedi gunde ilacsiz bir haftada gecer. en iyi yontem kesin yatak istirahatidir. jpsartre haftasonu 48 saat ise bunun 24 saatini yatarak, diger bi kismini da calisarak gecirmeni tavsiye ederim. agrin varsa da ibuprofen turu bir agri kesici. ihlamur adacayi, nane limon ne biliyosan dayan. iyi bi terle geceleyin. termofor filan.

ama lincocin filan yaptirma, gotunden sallayanlara itibar etme.

Aşağıdaki linklerde çok faydalı bilgiler var;

www.uzmantv.com

getir.net

Geçmiş olsun.

her anti hvc pozitif hepatit c degil, diger testleri de yaptirdiz mi?

oncelikle kan yoluyla bulasir, size de bulastirmasin. sonra maalesef kronik bir hastaliktir.
kendisi ise cok dikkatli olsun, ne kadar kotu aliskanligi varsa biraksin. alkol filan zinhar yasak... bir de geleneksel immun sistemi yuksek tutmaya baksin. karacigerin kendini onarma surecine yardimci olacak sekilde beslensin.

cok gecmis olsun.

merhabalar, ben bu durumlarda alternatif tıbbın destegini de cok önemserim. önce sakın moralinizi bozmayın, bir akrabamız cok tehlikeli bir durumda hepatitini iyi bakım ve moralle aştı. destek olarak da prof. ibrahim saraçoglu'nun lavanta kuru var hepatit B ve hepatit C için onu bir araştırın. bir de tabi tam mevsimi enginar hergun. geçmiş olsun

nccam.nih.gov

burada yazan otlari bi arastir bakalim. belki bizim aktarlarda bi karsiligi vardir.

bu internet sayfasinin uzantisinin gov olduguna dikkatini cekerim. (Amerikan ulusal saglik enstitusu'nun yayini bu).

(Doktorlarin verecegi ilaclara ilaveten)


Bir de beslenme yoluyla bagisiklik sisteminin guclu tutulmasi icin

www.pandora.com.tr

kitabi cok cok iyi. Adinin kansere karsi olduguna bakma. Neticede bagisiklik sisteminin kuvvetli tutulmasi hedefleniyor.

arkadas soylemis ama ben de yineleyim, enginar gercekten karacigere cok faydali. en az 1 ay boyunca her gun mumkunse cig olarak bir adet enginar tuketsin anneniz.

dün de benim kolumda vardı aynından, yıkadım geçmedi. bişey lekesi(salça falan) iz yaptı heralde dedim. şimdi duyurunu okuyunca hatırladım. baktım, geçmiş:)

cok havuc suyu ictiysen oluyo. saka degil. ama seninki boyle bi seye bagli midir bilemem.

bi yerden mi bulaştı dedim ama duş yaptım ecden çıktım. bilemedim.

havuç suyunu sevmem. hiç içmedim diyebilirim.

bu arada şeytan çişi diye bişey de varmış.......:(

googleda bulamadım, o ne olaki? korkutma beni =)

efendim böyle şeylere inanır mısınız bilmem ama şeytan işemesi diye bir şey varmış. dedim ya dün benim de başıma geldi, biraz önce komşu teyze söyledi, genelde uzun süre bekleyen gelin çehizlerine falan işermiş sarı leke şeklinde. sonra insanlara geceleri falan. ne biliym ya kafam karıştı benim de ben de korktum hala araştırmaktayım. bişey bulursam haberdar ederim.

edit: şeytan işemesi diye arayınca çıkıyor bir şeyler...

şeytan bize ne demek istiyor?
ben de uzun süre bekleyen gelin adayımıyım acaba
ehehe

şaka maka öğrenir yazarsan sevinirim. Teşekkürler.

Benim avuç içimde de var şu an ama bilek çalıştırmak için sıktığım yay yüzünden diye tahmin ediyorum. Eğer spor yapıyorsanız tuttuğunuz alet edevatın yaptığı baskı yüzünden oluyordur.

yok Walla spor yapmıyorum.

yapmayın ahali! şeytan falan.
muhtemelen artan gdolu ürünler, katkı maddeleri sebebiyle vücudun tepkisidir. mahvoluyor zaten her hücremiz!

kimsenin, hatta doktorlarin bile "doktora git" disinda bir sey onerecegini zannetmiyorum.

sinir sıkışmasından tut da sinirlerin olduğu bölgede oluşan ödemden, karpal tünel e kadar herhangi bir şey olabilir. bence en kısa sürede bir doktora görün. geçmiş olsun.

kalbinde bir problem de olabilir, kansızlıktan da olabilir.acil doktor!!

MS oyle bi$i diilmis, kuzenimde var ordan biliyorum. benimki de uyusunca ona sordumdu "MS diyorlar, MS boole mi" diye :) ha sikayetim de anlatiginin aynisiydi....

kubital veya karpal tunel sendromuna benziyor. norologa git emg yapsin ayna gibi cikiyor. benimki karpal tunel cikmisti, bilekte sinir sikismasi. eger oyleyse tedavisi de fizik tedavi, cok ileri durumlarda ameliyat.

multiple skleroz dediğimiz hadise periferik sinirleri tutmaz. yani omurilkten çıkan sinir demetlerini ms tutmaz. ms genellikle merkezi sinir siteminde plaklar yapar ve bunlara ait bulgular görülüğr. tarif ettiğin durum cts yani karpal tünel sendromuna benziyor. uzun süre elerin bükük halde bir iş yapıyorsan mesela klavyede çok vakit harcıyorsan bu başına gelebilri. kendi kendine küçük bir test yapabilirisn. el sırtlarını bilekten birbirine birleştir.bu şekilde 5dk tut. eğer uyuşma başladıysa doğru fizik tedavi uzmanına git. ayrıca vitamin b12 eksiklikleri sinir uyuşmalarına neden olabilir. bir vitamin b12 düzeyine de baktır nolur nolmaz.

www.realage.com.tr

surda sebepleri falan anlatilmaya calisilmis. onlardan biri olabilir mi acaba?

normal, korkulacak bir şey değil. gün içinde bol bol konuşturun, anlattırın. gece dinlensin.

adamda yazık muhabbet kuşu gibi olmuş. konuşturun felan karizma yerlerde.

parmak uclariniza aci biber surseniz?

etrafta her zaman peçete/tuvalet kağıdı bulundurun

aynı dert bendede var burun kurumalığına sebebiyet veriyo en başta ki buda rahat nefes alıp vermeyi zorlaştırmaya başlıyor bende yardım arıyorum tik gibi bişey oldu...

ya dalgın anınıza gelip biberli parmaklarınızı gözlerinize sürerseniz? compadrito'nun kulaklarını çınlatmanız muhtemel
sivrisinek + 1

ben onu şaka yapıyor sanmıştım
sivrisinek +1

ilişkiden önce birkaç damla gresyağı damlatın tenasül uzuvlarınıza.

@let the game begin
gres yağı için sözlük'te yazılanları okudum, pek güvenemedim :(

@jugador
önerilerinizi eczaneden temin edebilir miyim? nerede bulunurlar?

durex play o durex urunun adı. su bazlı lubrikantlar kullanın. eczane, buyuk market, watson gibi yerlerde var.

anlayamadığım bir şekilde çoğunluk sadece jel v.b. önermiş lakin bir kadın olarak naçizane tavsiyem, bir jinekolağa gitmenizdir. yara,enfeksiyon v.b. olabilir.

durex play'e +1 diyorum ben de. su bazlı mucize ürün. Normaldir, bir kaç seferden sonra tahrik olma eşikleri yükseldiği için "ıslanma" konusunda sorun çıkabiliyor.

yav demin de yazdım gönderemedim galba, bir daha cevaplıyom.
Bir jinekoloğa görünmeli, enfeksiyon (bakteri ya da mantar ve dahi muhtemelen ikisi birden) olabilr. Tedavi sırasında ilişkiye girilmeyeceği gibi bazı durumalrda tekrarlaması için er kişinin de tedavi olması gerekmektedir. Bunun dışıdna "ilişkiye girememek" lübrikasyon/ıslanma eksikliği nedeni olabilir. Belki "üçüncüyü" ertesi güne bırakmanız gerekbilir. ONun da vücudunu daha iyi dinlemesi/anlaması gerekmektedir. "Ne kadar istesek de" giremiyoruz demek, yeterince sıvı olmadığı, yani psikolojik olarak istese de fiziksel olarak istemediği anlamına gelebilir. Bunun dışında genel olarak her zaman ya da en azından çoğu zaman bir tür lübrikant kullanmak mantar/bakteri enfeksiyonlarını azaltmada işe yarayabilir.

Jinekoloğa gitmesine gerek yok. Üçüncü seferde herkesin canı yanar, normal. Bunların sürtünen organlar olduğunu unutmayın. Prezervatif kullanmak işinizi kolaylaştırır. Kullanmayı seviyorsanız naçizane tavsiyem ilişkiden önce penisinizi yıkayın. Pis olduğundan değil tabii ama organlardaki terlemeler tahrişe neden olabilir.

Yani illa üçe gideceğim diyorsanız ve prezervatif kullanmak istemiyorsanız yıkanmış penis + jel

5 sene sonra nerde buldun oglum bu soruyu. cozmuslerdir herhalde 5 senede :D

Hafiften Vajinismus da olabilir.

Enfeksiyonlar da kuruluk yapar +1

Edit : 5 sene onceki soruymus hortlatilmis sorun kalmamistir herhalde :/

simdi onlar 34 yasinda :D

o değerleri bilmiorum ama burun kanaması o yaşlarda iken benm erkek kardeşimde de vardı.Bizim gittiğimiz dr ergenlikten ötürü demişti.Damarlar hassaslaşıomuş ergenlikten sonra geçer demişti.Şimdi 17 yaşında artık kanamıyo burnu.

bizde başta öyle düşündük ama 3 ay kadar süren bir dönem ve her gece başlayan bitmeyen kanamalar vardı. o yüzden doktora gittik.

değerler refrans değerlerin çok da üzerinde olmadığından öyle demiş. ihmal edilebilir seviyede yani.

yakla$ık 20 senedir burnum kanar. ayda 50 kere olduğu da olur, senede 10 kereye dü$tüğü de. yer-mekan-zaman da fark etmez; uyurken, du$ alırken, yürürken, ko$arken, sıçarken, dersteyken vs. gibi milyon çe$idine rast geldim.

doktorlar: burun damarların çok yüzeyde olduğunu için normal.

bi keresinde yaktırmı$tım damarı belki geçer diye; bu sefer de ba$ka bi yerinden çatladı. benimki kadar hassas olmayan burunlar içinse bir krem veriyorlar, burnunun içine serçe parmağın yardımıyla sürüyorsun iyi geliyor falan. anlatsam roman olur da, kısaca: düzenli burun kanaması, çok önemli bir sorun değildir %99, panik yapmayın.

mpv= mean platelet volume yani ortalama trombosit hacmi
aktive ptt= aktive parsiyel tromboplastin zamanı
mpv değeri tıpta hiç bir öneme haiz değildir. aptt ye gelince burda durmak gerek. faktör 8,9,11 veya 12 eksikliklerinde veya vonwillebrand hastalınğında bu değerler yükselir. ama böyle +3 den daha fazla bir yükselme beklenir.

gençlerde nazofaringeal anjiofibrom denilen kişini genizinde anormal yapılanan bir damar yumağı vardır. bu kişide aşırı ve sık burun kanaması yapar. eğer bu durumu ekarte ttirmek istiyorsan sana tavsiyem iyi bi kbbciye gitmendir.

öncelikle (bkz: burun ameliyatı /@let the game begin)

şunu söyleyebilirim. şişlik, morluk kısmı bünyeyle çok alakalı. benim hiç morluğum ve şişliğim olmadı denebilir. 4'ünde ameliyat olacaksan alçının tamamen çıkması 14'ü olur en erken. bu durumda 12 gün kalıyo konsere. eğer saha içiyse biletin, kesinlikle gitme derim. çünkü en ufak bir çarpmada bile ameliyat boşa gidebilir. kimsenin sana çarpmayacağından eminsen git, bişey olmaz. ağrın falan kalmamış olur zaten o güne kadar.

gidebilecek durumda olursunuz, let the game begin'in dediği gibi kalabalıktan uzak durun, burna darbe almamaya özen gösterin çünkü ameliyat sonrası hamur kıvamına geliyor. illa kalabalık ortama gireceğim diyorsanız, çıkan alçıyı atmayın, kalabalığa girerken, şu eczanelerde satılan yara bandı gibi şeyler var ya, işte onunla burnunuza bantlayın, hem millet alçıyı görüp sizden uzak durur, hem de kafanız rahat olur.

aaaa! yeni mi türedi? (bkz: seboreik dermatit) olsa gerek. doğru dermatoloğa. oynama sakın onlarla. azarlar, çıldırırlar, sinirlenirler, saldırırlar vuuuu. dermatolog evet. sen bi şey yapma yani, en fazla şampuan kullan hassas deriler için olan kaliteli bi şeylerden.

seboreik dermatit ile aynı sey mi bilmiyorum ama saç derisi egzaması da olabilir. eger yıkamadan sonra bile hemen kepeklenme ve genelde aynı yerde oluyorsa bu kabuklanmalar, bence odur. ve losyoları, ilaçlarıyla cok rahatlatıyor.

Seboreikliler klübü filan kuralım artık. :) Dermatoloğa danışın hemen. Yalnız öyle pekte tedavi edilebilen bir şey değil sağolsun. Ya da bende işe yaramıyor bilemeyeceğim. Deride yaramsı görüntüler oluyor, siz oynadıkça kabuk kabuk dökülüyor. Kaşınıyor, kaşıdıkça daha beter oluyor. Nacizane önerim mümkün olduğunda kaşımayın, kaşıdıkça görüntü de çirkinleşiyor.

Edit: Geçmiş olsun demekte lazım.

saç egzaması. çözümü yok ancak düzenli kullanlan losyon ve şampuanlarla filan sakinleştirilebiliyor bu olay. sakal varsa orada, hatta kaşlarda bile çıkabiliyor bu saçma sepelek iş. tedavi edilmezse saç kaybı kaçınılmaz oluyor orası daha da kötü. (travmatik ölçülerde yaşıyorum oradan biliyorum :))
her insanın ihtiyacı olan tedavi dozajı farklı olduğundan dermatolog en iyi kararı verir. saç yapınıza, kafa derinize göre ph değeri uygun olan bir şampuan verecektir muhtemelen, bir-iki tane de losyon ile rahatlayabilirsin büyük ölçüde.

250 300 civarı

izmir'de (bkz: çesav) diye bir kuruluş vardı ucuzdu baya. ama başka yerde var mıdır bilmiyorum.

ile göre değişiyor hep. mesela adana'da 120 - 170 arası bir şey..

istenildiği zaman bırakılabiliyor. ama bırakmak derken "kullanmayacam ben bunu yea, dolapta diğer ilaçların arasında dursun" demeyeceksen, bırakılabilir.

ilk içildiğinde (sıvı olanı diye girdim olaya) böyle eritilmiş naylon içmiş gibi, tadı pek güzel olmayan hissiz bir şey içiyorsun. ilk 3 gün kafayı gerçekten iyi yapıyor. nasıl bir rahatlama nasıl bir cool'luk bu deyip rahatlık için içen de var.
bırakmak istersen şunu dene; 3 gün iç sonra 3 gün içme. içmeye başlamadan önceki 3 günün ile 3 günlük içimi bıraktığın son 3 gününü karşılaştır. bırakmanın nasıl gerekli olduğunu görebilirsin.

P.S: TÜM BUNLARI YEŞİL REÇETE İLE ALMAYIP DİREKT ECZANEDEN ALIP KULLANANLAR İÇİN YAZDIM. YEŞİL REÇETE ALIP İÇENLER KULLANMAYA DEVAM ETSİNLER, TEDAVİ ARACIDIR PROZAC, YOKSA ECSTASY İLE AYNI KATEGORİDE OLURDU.

@esref

24 saat eşref saatindeymişçesine gezdiriyorsa süper :/

partnerine aldırt en çok o rahatsız olsa gerek.

valla yardım edecek birini bulabilirsen jilet de olur ama makina daha güvenli gibi. lazer de bir çözüm.

- küvetin içinde ayakta dur
- bacakları aç
- yere, bacakların arasına ayna koy, sırf bu iş için uyduruk aynan olsun. sevgilinin eşin makyaj aynasını kullanma, zira az sonra kıllar üstüne dökülecek
- aynadan dübürü göreceğin bir şekil al
- kullandığın eline permatik banyo al
- kırt kırt kes. permatik tutmayan elin biraz yanlardan ayırsın biraz mevzuyu.
- kimseden de böyle bir şey için yardım isteme.

çakmakla yakan duymuştum ben.

@let the game begin

hacı adamın kılı çoksa bir alev alır valla söndüremez birde vücudu da kıllıysa fen valla :D allah korusun.

kibritsuyu nun önerisi güzel. ona ek olarak şu tüy dökücü kremler var onlardan kullanabilirsin.

çakmakla yakarken g.tü yakıp günlerce oturamayan da var. aman diyim dikkat. başarsanız bile o koku. aman allahım o koku.

tüy dökücü işe yarayabilr diye tahmin ediyorum. kaymak gibi olur ohh mis gibi valla.

o kılları almamak gerekiyor, yoksa orda neden kıl olsun?

illa alıcaksan tüy dökücü kullanma, götünde ateş yakmak kadar yakıyormuş, diyolaa

çözüm ne?

çözüm: duştan sonra o bölgeyi saç kurutma makinası ile iyice kurut, sonra o kılları elinle 3-5 toplu halde çek, çok rahat ele geliyor, acırsa iki-üç kerede işlemi tekrarla. aynı şekilde yukarı doğru giden kıllarda da kullanılır yöntem.

kadinlar agdayla aldiriyor, basarabilir misin bilmiyorum. muhtemelen erkek kuaforlerinde yoktur boyle bir olay..

aslında ağda bandıyla da bi çırpıda halledebilirsin. o bölge hiç acımaz benim bildiğim.

jilet veya tüy dökücü kullanırsan iki gün sonra kıçın öyle bi kaşınmaya başlar ki ayılar gibi kaşınacak ağaç ararsın :) (bkz seinfeldin göğüs kılları) kısaltmak en iyi çözüm.

ya aslında sen bi author'a danışsana. o kadınlar ve kıl konularında deneyimli olsa gerek.

kuru ye
osur
çak çakmağı
çok yanarsa hemen geri kalanın tut.

ya iyide. burdaki kıllar alınırsa,daha sonra diken gibi,daha gür çıkmayacak mı. yani her bölgede bu böyle. e o zaman almak bir çözüm olmuyor. aksine durumu daha da kötüleştiriyor. yanlış mıyım ?

sks.marmara.edu.tr

alerji olabilir mi?

alerjik bi durumum yok ama.

bilmediğin bi alerji olabilir. eski bi çizgi film vardı life with louie diye bilmem bilir misin, onda çocuk bi sabah uyanıyordu eli şişmiş başka bi sabah uyanıyordu kafası şişmiş falan doktora gidiyordu tahıllara alerjisinin olduğunu öğreniyordu. ve de alerjiler sonradan da oluşabiliyor. ya da bilmediğin bir şeye de alerjin olabilir. :)

Çok fazla tuzlu yiyor olabilirsin. bunun sonucu olarak vucut su tutup ödem oluşturuyor olabilir ve gün içinde geçiyordur haraktle...

ya da romatizmal bir sorunun olabilir ...

@devils trill: ben o çizgi filmdeki çocuk olabilirim.
@janavarorion: tuzu çok fazla tüketmiyorum, gün içinde geçiyor ama uzun bir süre sonra.

diyabet olabilir mi?

Böbrek ve karaciğer fonksyonların nasıl? uyanıkken olmuyorsa yatış pozisyonundan kaynaklanıyor da olabilir. bence en kısa zamanda bir doktora başvur. allerjik bir sebepten kaynaklanıyor da olabilir hiç bi şey yoksa da kafan rahat eder ama erteleme

Özellikle Mayıs ayı başında yaşanır bu durum. Bütün sene spor salonuna giden adamın Mayıs ayı başlarında salona gidesi gelmez, içi sıkılır, ayakları geri geri gider, salon yolunu yarılamışken eve geri döner. Buna tam olarak bahar depresyonu denemez, sporcularda mayıs ayında görülen özel bir durum.

Hap dedikleriniz neler? Amino asit midir mesela? Eğer öyleyse merak etmeyin, kimse amino asit yutma ile bir anda şişemez, o tür besin takviyeleri mucize yaratmazlar.

İhtiyacınız olan şey motivasyon. Bu motivasyonu supplement kullanmak sağlayacaksa o da yapılabilir, bilmiyorum belki havaya girersiniz. Vücuttaki bu isteksizliği alan sporcu takviyeleri var, yok değil. Ama onlar da salonda satılmaz.

Siz iyisi mi hedefinize inanın, çalışınca yapacağınıza güvenin ve ne olursa olsun o salondan içeri girmeye bakın.

tabiki içmek zorunda değilsin :) boşver sen onları

hapların adını unuttum. 3'er tane alıyorlar kocaman kocaman haplar. cevaplar ıcın teşekkürler. moral verdiniz:)

et yemelisin.

sağlıklı beslenebiliyorsan haplara gerek yok. ton balığı seviyorsan mesela baya faydalı kas için: kaanlazayiflama.blogcu.com

ek besin takviyelerini en son düşün. önce süt, ton balığı, yumurta.. gibi bol protein kaynaklı bir beslenme programı uygula kendine. 1-2 ayda cidden fark eder normal beslenme programına göre. hapla tozla tabiki daha hızlı olur ama doğalını yapabilme imkanı varsa doğal tercihimdir.

Bunu bir dermatoloğa sorsan daha iyi olur ama önemi yoktur bence zira doktorum bana polen alerjisi için, özellikle dışardan geldiğimde, evi havalandırdığımda filan sabunsuz ve şampuansız ılık duş almamı tavsiye etmişti.
Bir de alerji için ilaç kullanabilirsin bahar aylarında, gerçekten faydası dokunuyor.

hamileyse bebek kedilerin patileri falan hissediliyor karnini yoklayinca.

Gün aşırı oluşabilecek bir durum değil ama meme kanseri olabilir, veterinere göstermeyi sakın es geçmeyin.

izmite gel 3-4 lira :)

Bakırköy de Suat Ezmeci var.
İstanbul Caddesi Akın Apt D :22 KAT :3 Cevizlik Bakırköy 30 yada 40 lira verdiydim geçen yaz.
0212 5430335

Bir süre lens kullanmayın, gözünüz dinlensin, bir daha deneyin.

@allasen: haftada en fazla 2-3 kez takıyorum zaten lensi.. o da birkaç saat sadece..

@witcher: benim korneam da incelmişti geçen sene, birkaç ay lens takmamıştım. ama doktor muayene etti daha geçen hafta, bi incelme olsa görürdü?

@witcher: evet, hiç sallamadı adam yaa. lazeri ben de düşünmüyorum henüz, yaşım genç...

(git: 143423)

buradaki cevabımdan bahsediyor olabilir misin acaba? eğer buysa çok uzun süre lensi gözde tutmaktan kaynaklanıyordu bu durum. ama tabi başka sebeplerden de sende de böyle bir enfeksiyon durumu olmuş olabilir. gerçi öyle bir durumda doktorun bunu farkederdi bence. ama çok rahatsızsan tavsiyem baka bir doktora görünmendir.

@kedi olmus gidiyorsun: evet evet, o cevabından bahsediyorum. ama işte, lensi ennn fazla 3 gün takıyorum haftada... uzun süre tutmam hiç.

yine de dediğim gibi başka bir sebepten de olabilir. bazılarının gözleri aşırı reaksiyon gösterebiliyor lense karşı. sende de öyle bir durum olmuştur belki. ve madem doktorun lens problemini pek sallamadı, başka bir doktora görünmek daha faydalı olur gibi geldi bana.

evet, sanırım öyle olacak.. :S

ya çok salakça bir cevap olacak ama çıkarıp kutusuna koyarken falan ters dönmüş olmasın. takarken de alışkanlıktan bakmadan alıp takıyorsunuzdur ters ters.

@kibritsuyu: yok, lenslerimi defalarca değiştirdim. (aylık lens sonuçta) hepsinde aynı sorun...

Hangi marka lens kullanıyorsunuz?

kullandığınız lens markasındandır diye düşünüyorum.

son aldığınız ürün bir şekilde piyasada çok olduğu rivayet edilen sahte ürünlerden olabilir.

ne kullanıyorsunuz?

coopervision'dan "frequency"..

astigmat ikili görmeye sebep olmaz, bulanık gösterir. bir nörologa gitmesi iyi olur doktor öyle dediğine göre.

(bkz: diplopi)

işte bu mevzu benim de canımı cok sıkıyor.bir kumaş türü var keten desem keten değil normal kumaş gibi de degil.
koton un elbiselerinde görüyorum.kumaşın yeri sert, kalın ve ağır ama cok havadar.güneş falan da geçirmiyor.ondan bir dene (tabi anlatamadım ama...)
bol kıyafetler falan dikiliyor o kumaşla.

kozmetoloji derslerinde anlatılana özet geçmek gerekirse, hem tüm vücut hem de cilt sağlığı için, uygun faktörde bir güneş kremi kullanmak gerekli ki günümüz şartlarında korunma faktörü 30 ve üzeri sayılıyor, daha düşük faktörler bronzlaşma amaçlı, kremimizi sürsek bile özellikle yaz zamanı "öğlen saatlari" olarak tanımlanan 11:00-16:00 arası mümkün olduğunca güneşe maruz kalmamaya çalışıyoruz, kremimizi "terledik, yüzümüzü yıkadık" sebebiyle en az iki saatte bir yenilememiz gerekiyor, bir de bol su içip şapka takıyoruz.

kıyafet olarak da, yaz güneşinde beyaz tekneyle balığa çıkan balıkçılardan esinlenirsek, terimizi emebilecek bir kumaştan, çok kalın olmayan, hava geçiren, mümkün mertebe açık renkli, uzun kollu kıyafetler giyebilirsek hem güneşten korunmuş oluyoruz, hem de amele yanığı olmuyoruz.