[]

balkabağı dolması

elimde fotodaki gibi minicik balkabaklarından 1 adet var. İçine bir şeyler doldurup fırında yapıcam.
Ama hem içi minicik, hem de ne koysam bilemedim.
Evde patlıcan, kabak, havuç, brokoli, gibi bilimum sebze var. Bir de et ya da tavuk alıcam ama hangisi tat olarak daha uygun olur kestiremiyorum.
Bir de içi cidden minicik:)
Daha önce benzer bir yemek yemiş yapmış olan varsa fikir verebilir mi?

Güzel olursa yılbaşında da biraz da büyük kabakla yapayım diyorum. Aralık sonunda balkabağı bulunur mu ki?

 
yemek yerine tatlı birşeyler olmaz mı ki bundan? çok şirinler ayrıca


  • nolmus yani  (07.11.13 17:10:12) 
balkabağının tatlısı haricinde bir şeyini yapıp yemedim ama tavuk eti daha yakışır sanki. bu arada çok güzeller ya, nereden aldın ki?


  • mayaa  (07.11.13 17:18:43) 
Çok güzel görünüyor nereden buldunuz bunu ya.. Ben olsam hazır kabak tatlısını da yemeye alışmışken tatlı yapardım.. Normal kabak tatlısı nasıl olur bilmem de aynı yöntemle yapıp içine cevizi doldururdum herhalde, hayal etmesi bile güzel oldu :)


  • mutekebbir  (07.11.13 17:19:21) 
Balkabagi ve havuc cok uyumlu oluyor kesinlikle karisimin icine ekleyin derim.Patates de guzel oluyor ama icini patatesle nasil doldurursunuz bilmem,belki kucuk kucuk kup seklinde dograyabilirsiniz.Sebze degil ama tat vermesi acisindan defne yapragi da cok hos oluyor.

Balkabaklariyla birlikte tavuk gogsu yedim,tadini begenmistim.Et sote yapildigina da cok fazla denk geldim ama kirmizi et yemedigim icin tadi nasil oluyordur,bilmiyorum.Damak zevkinize gore yanina ikisini de alabilirsiniz bence.
  • fraise  (07.11.13 17:21:19 ~ 17:22:10) 
kabak çorbası yapabilirsin tek kişilik


  • GibsonRules  (07.11.13 17:21:53) 
ben balkabağını tuz ve zeytinyağıyla fırınlıyorum üzerine sarımsaklı yoğurtla çok yakışıyor, sende haşlanmış patates, havucu (daha geç piştikleri için haşlanmış dedim) zeytinyağı, tuz ve sevdiğin baharatlarla harmanlayıp içine doldurup fırınlamayı deneyebilirsin, üzerine de yoğurtlu sos yakışır bence


  • sirena  (07.11.13 17:25:20 ~ 17:26:09) 
hmm, iki hafta önce çin'e gitmiştim, bir akrabayı ziyarete, oradan alıp getirmiştim.

mantar ve ıspanak koydum. azıcık da şehriye ekledim. artık nasıl olursa. zaten için ufacıktı:)

bir de cheesecake yapıyordum, yaktım, bütün üzerini sıyırmak zorunda kaldım. şimdi çok ama çok çirkin görünüyor. ne yapsam ki?
  • goldentitan  (07.11.13 17:51:52) 
[]

hobbit

daha hala izlemedim filmi. kitabını en az 3 kere okumuşumdur ama hiç aklımda kalmamış neredeyse. ikinci filminin de trailerını izledim, noluyor la dedim.
soru şu kitabı hatırlamadan izlesem ilk filmi kendi başına kurguyu anlar mıyım?
yoksa kitabı okuyup mu izleyeyim?

bir de legolas var mıydı hobbit'te yahu?

 
net 10 sene oldu sanırım benim okuyalı ana konular hariç filmin bi çok yerini hatırlayamadım. max keyif için önce oku sonra izle, üzüldüm sonra ben keşke önce birdaha okusaydım diye


  • eja  (06.11.13 13:22:47) 
anlarsın tabi hatta izledikçe hatırlarsın neler olacağını.

legolas kitapta yoktu ama peter jackson koymaya karar vermiş filme.

Peter Jackson says: "He's Thranduil's son, and Thranduil is one of the characters in The Hobbit, and because elves are immortal it makes sense Legolas would be part of the sequence in the Woodland Realm."
  • Tam1Hi0n3  (06.11.13 13:48:10) 
[]

sıcak çikolata vs. profiterol

ev yapımı sıcak çikolata mı içeyim yoksa özsüt profiterol mu yiyeyim?
evet tatlı krizindeyim:)



 
erol tabi ki


  • medievalman  (01.11.13 15:20:02) 
sufle yanında dondurma. şu an midem tıka basa dolu ama beni çeken tek şey olabilir.


  • spatzle  (01.11.13 15:20:15) 
sorunun cevabı zaten belli. özsüt demişsin, profiterol demişsin. banada bırak pis boğazlılık etme:)


  • s plus b  (01.11.13 15:20:20) 
ev yapımı sıcak çikolata.

hem içinizi ısıtır, hem yaparken mis gibi kokar sizi sakinleştirir.

profiterolü alıp 3 lokmada yiyecek, sonra da devamını arayacaksınız.
  • strawberry first  (01.11.13 15:20:24) 
sıcak çikolata


  • kirazıseviyorum  (01.11.13 15:20:33) 
çikolata sosu bol profiterol


  • poseidon1  (01.11.13 15:34:24) 
profiterol yerken yanında sıcak çikolata iç :D


  • rodriguez2  (01.11.13 15:39:26) 
Erol +2


  • 0dy  (01.11.13 15:40:19) 
ikisini de yeme içme. sonra pişman olursun.


  • kakao  (01.11.13 16:09:01) 
[]

miles&smiles sorusu

kendimizin değil de başka birinin uçuşları üzerinden mil kazanabilir miyiz?




 
Milleri Check-in yapan yani ucan kisi toplar.


  • hiko seijuro  (23.10.13 17:46:09) 
kartın kimin üzerineyse onun uçuşları üzerinden mil kazanabilirsiniz.

ayrica buradan benim de bir soru olmuş olsun, biriken milleri internet üzerinden değil de acenta üzerinden bilete çevirme olanagi var midir? bilen varsa cok memnun kalacagim.
  • for the record  (23.10.13 17:47:20) 
[]

kumaşçı

resimlerdekiler gibi çeşit çeşit desenli kumaş nereden bulabiliriz istanbul'da?




 
zeytinburnu


  • raki masasinin degismez adami  (17.10.13 18:41:38) 
bunlar patchwork kumaşı ve bu şekilde paket olarak satılıyorlar.
patchwork dükkanlarına bakacaksınız.
bunun dışında kadıköy'de erol kumaş, etrafındaki dükkanlar ve bursa ipek var.
  • blatta hiberna  (17.10.13 18:59:16 ~ 19:01:29) 
[]

kararsızlık soruları vol: artık saymayı bıraktım

soru şöyle:

elimizde bir miktar birikmiş para var. (birikmiş dediğim öyle çok değil.)

şimdi wacom tablet ya da fotograf makinesi almak istiyorum. bir iki ay sonra amerikaya bir aylığına gitmek istiyorum. (sevgiliyi ziyarete.)
bütün bunlar için de yemiyor içmiyor para biriktiriyorum.

sorun şöyle kendime de zaman ayırmak istiyorum. ot ot yaşanmıyor çünkü. mesela iki üç ay yogaya gideyim istiyorum. arada bir güzel bir yerde yemek, arada bir çıkıp bir haftada harcayacağım parayı bir gecede harcayacağım eğlenceli aktivitelere katılmak, hoşuma giden pahalı bir şey almak (ayakkabı vs.) gibi gibi.

şimdi ikilem şu alttakileri yapınca üsttekilere para kalmıyor, üsttekini yapınca moralim hep alt seviyede geziyorum.
birikmiş para da anca üstteki üç taneden birini yapacak kadar.

şubatta işe başlayacağım. o zaman maddi durum nispeten daha iyi bir seviyeye gelecek ama zamanım olmayacak.

bu arada uzak mesafe zımbırtısı iğrenç bir şey. bugün bir arkadaşın sevgilisiyle bisiklete binerken çekildikleri bir fotografı gördüm facebukta, acayip kıskandım. (ki normalde öyle huylarım pek yoktur.)
azıcık moral yapıcı şeyler söyleyene paralel evrende bir bira ısmarlarım. (viski fln nda ısmarlayabilirim, paralel evren nasılsa.)

not: yalnızım ve sıkılıyorum. saçamaladıkça saçmalıyorum.

 
gel beraber saçmalayalım diyorum öncelikle.

akabinde ve detayında, belirtmek gerekirse çok cimriymişin hakikaten iyi para biriktirirsin sen. paralel evrende ısmarlaya ısmarlaya bi bira dedin ya ne diym ben sana ey fani. biranın parasını sana veriym sen para biriktir de gel ben sana fransız bordeaux şarabı ısmarlayayım. hatta iyi bir sıcak şarap markası bilmiyorum, ya da paralel evrende koymayacak kadar pahalı bir marka diyelim buna, sıcak şarap da iyi olur.

yani herşey şu an mışırıklı ama biraz daha iyileşecek diyorsun. o da güzel be. hatta negzel.

bozma moralini.

****şaşırtıcı ama yukarıdaki bey ile "siktiret amerikayı napacan amerikada gittin geldin bitti" kısmında fikri mutabıkız.
  • cecilia  (14.10.13 17:50:07 ~ 17:52:33) 
çalışsanız da arada dışarıda yemeye, pahalı eğlencelere ve giysilere ayıracak zamanınız ille olur. yedi gün yirmidört saat çalışmayacaksanız. yoğun çalışacaksanız da arada böyle şeyler yapmaya zaten ihtiyacınız olacak. tablet veya fotograf makinesi 3-4 ay bekleyemez mi sanki? bekleyemezse, sadece birini şimdiden alın, mesela taksitlei böylece amerikaya para kalsın. orada da bir ay değil, biraz daha kısa kalırsınız, paranız iyice suyunu çekmez işe başlamadan.

işe başlayınca birayı paralel evrenden gerçek hayata yönlendirirsiniz artık :)
  • tedirginlik hucresi  (14.10.13 18:32:03) 
@straight gigolo: fitness salonunda inanılmaz sıkılıyorum ben. koşu bandına 15 dkdan fazla dayanamıyorum bile. onun yerine dışarıda bisiklete binip ip atlamaya yönelicem.

@cecilia: memur çocuğu sayılırım naparsın:) lafın gelişi bira dedi yahu.

amerikayı sevmem de zaten ama sevgili orada. işe başladıktan sonra bir daha ne zaman tatilim olacak da bir yere gideceğim. bi bir ay boş geireyim onu da orada geçireyim dedim.
  • goldentitan  (14.10.13 19:14:23) 
[]

bilgisayar öğrenmek

demek istediğim, bilgisayarın bütün teknik özellikleri, kendi başıma bilgisayar söküp takacak, hataları vs anlayacak, bilgisayar parçalarının hangisinin daha iyi olduğunu karşılaştıracak şekilde öğrenmek istiyorum.

ne tür kaynakları tavsiye edersiniz?

not: bilgisayardan zerre anlamıyorum bu arada. biri anakart dedi mi bön bön bakıyorum. ama mimarlığı bitirmek üzereyim. işim bilgisayar ve çizim-modelleme programlarıyla ilgili olacağı için bu konudaki açığımı kapatmaya oldukça hevesliyim.

(not2: cevapları sonra okuyabileceğim. saat farkı yüzünden.)

 
abi cümleyi buraya yazana kadar gugulu araştırsan çok değerli kaynaklar bulurdun zaten. hevesin yoksa pek öğrenicem diye kasma. 1-2 ayda bir açıp fanlarını temizle elektrik süpürgesi ile yeter. sen işin yazılım kısmı ile ile ilgilen donanım yerine. bence tabi.


  • hasmetizm  (10.10.13 21:28:30) 
Söküp takmak istiyorsan azcık cesaret yeter. Çoğu korkuyor laptop içini açmaya. Oysa vida sökmekten başka bir şey değil. "Bilgisayarının modeli+ disassembly" şeklinde bi arama yaparsan açıklayıcı video bulursun.


  • nickini vermek istemeyen uye  (10.10.13 21:32:33) 
donanım için teori lazım, yani mahalledeki bilgisayarcı olursunuz (ki o da öyle kolay iş değil) ama "her şeyi bileyim" diye yola çıkmanız yanlış en başta.

söylediklerinize göre çizim yazılım programlarına odaklanamanız en güzeli. yine de şu kadarını diyeyim, sadece diskteki dosyanın okunup ekranınıza görüntü olarak çizilmesine kadar geçen süreçte onlarca kavram var.
  • celeron 300a  (10.10.13 21:39:45) 
Calisacagim aletin yapisini bilmek istemek garip mi? İleride kendime bilgisayar almam gerektigi zaman kimseye yaptirtmak zorunda olmamak istiyorum. En basit sorunda hemen birilerini aramak zorunda kalmak istemiyorum. Google'da neyi arayacagimi bilsem burada sormam heralde degil mi? Kaldi ki biri ciksin anlatsin da demedim.


  • goldentitan  (11.10.13 03:27:16) 
merak etmen gerek. şurası nedir,burada ne var acaba diyerek bozulmasına aldırmadan kurcalamalısın. bir sorun yaşadığında başkasına sormak, servise götürmek vs yerine kendi çözüm yollarını bulman, forumlarda kaybolman lazım. sök vidaları, aç bak içinde ne var. sonra bak netten neymiş diye. yoksa bi kaynağı oku bitir diye bişey ben bilmiyorum. zamanla hallolur ama merak varsa.


  • olmaz  (11.10.13 18:47:13 ~ 18:48:39) 
[]

yurtdışından elektronik alet getirtirken

hani arkadaşa telefon laptop vs getirtiyoruz ya, o zaman kutusu ile getirilebiliyor mu yoksa açmak mı gerekiyor?
valizde mi geliyor yoksa el bagajı ile mi?
ya da bu konuda bilmem gereken başka bir şey var mı? gümrük işleri vs?

(not: fotograf makinesi ve ya wacom getirtmeyi düşünüyorum.)

 
el bagajımı valiz mi? - farketmez canın neresini istiyorsa
kutulu mu kutusuz mu? - ben olsam kutulu getiririm. zira benim sipariş verdiğim birisi bana ürünü kutusuz getirse acayip kıllanır ve gıcık olur hatta almazdım.

1 adet getireceğini varsayarsak kimse gümrükte orada burada şurada sıkıntı çıkartmayacaktır.
  • Sskywalkeremre  (10.10.13 18:39:07) 
[]

fotograf makinesi, wacom vs ile ilgili sorular.

sabah açmıştım ama hiç cevap gelmediği için tekrardan açıyorum.

(git: 671568) şu duyurumu takiben;

soru biraz uzun olabilir baştan söyleyeyim.

bir fotograf makinesi ile bir wacom tablet istiyorum. (daha çok şey istiyorum da şu an bu ikisinden birini alacak kadar para biriktirdim sayılır. ikisi de 1000 dolar civarına geliyor.)

1. fotograf makinesi ile ilgili sorum şöyle:

makineler konusunda ya da fotograf çekme konusunda çok bilgili değilim,
(iyi bir makine alınca okuyup araştırırım o ayrı konu.)
maket, manzara, portre ve yapı fotografları çekiyorum çoğunlukla, bir de makro doku fotografları. arada video çektiğim de oluyor. proje vs sunumu için. bölüm mimarlık.)
bu konularda kullanmak üzere beni bir iki üç yıl rahat idare edecek dslr bir fotograf makinesi alacağım. (4-5 yıl bile olabilr, elektronik eşyaları çok temiz ve uzun kullanıyorum.)
neyse biraz araştırdım nikon d5200 düşünüyorum. birkaç farklı siteden yorumları da okudum. fiyat performans olarak en mantıklısı o geldi. (öğrenci halliyim, biriktirdiğim parayla alacağım.)
doğru düşünmüş müyüm ki? mantıklı mıdır?

2. ikinci sorum nerden alacağımla ilgili.

haftaya çine gideceğim, orada elektronik aletler ucuz deniyor. gitmişken oradan almak mı mantıklı? ya da amerikadan getirtme şansım var, amerika'dan almak mı mantıklı?

3. son sorum da para biriktirmeye devam mı etsem? yoksa hazır elimde varken elektroniğe yatırım yapsam mı?
çünkü hali hazırda fotograf makinesinden anlıyorum ne de tablet kullanmıyorum. ama elimde olmadığı için öğrenme ve kullanır hale gelme durumu da olmuyor. kısırdöngü bir çeşit.
bu kadar para harcayacağımı düşününce suçluluk duymam normal mi?

 
1- geçen ay d5200 aldık. al pişman etmez seni.
2- internet üzerinden çin'den sipariş verdik. türkiye fiyatından 700-800 lira ucuza geldi. direk oradan daha da ucuza alırsın muhtemelen. ama dikkat et ingilizce dil seçeneği olsun içinde :)
3- fotoğraf makinesi almakla iş bitmiyor. lens, tripod vs. neredeyse (hatta daha fazla) bir o kadar daha harcamak gerekiyor.
  • keymark9  (04.10.13 20:08:27) 
18-105 mm lens ile birlikte fiyatı 1000 dolar görünüyor amazonda.

sevgili amerikaya taşındı, bir akrabam da çinde. o yüzden birkaç ay aralıklarla getirtebiliyorum gibi.
daha fazla para biriktirmem ancak şubattan sonra işe girince olacak. o zamana kadar ancak birini alabileceğim.
ya da biriktirdiğim parayla amerikaya gideceğim fln. of çok kafa karıştırıcı:)
  • goldentitan  (04.10.13 20:43:41) 
maket (macro), manzara (normal/geniş), portre(tele) ve yapı (geniş). neredeyse bütün fotoğraf türlerinde çalışmak istiyorsun. bu da farklı lens gereksinimlerini zorunlu kılar. nikon'un bahsettiğin gövde serisinde otofocus motoru bulunmadığı için üzerinde otofocus barındırmayan eski objektifleri kullanamazsın. bu da güncel lensler için ek maliyetler demektir. örneğin 200 tl lik 50mm 1.8 yerine 500 tl lik yeni versiyonu kullanman gerekecek.

kısaca d7000 öneriyorum. gövde yakın zamanda güncellendiği için sanırım d5200 e yakın fiyatlarda bulabilirsin.
  • holydreamer  (04.10.13 23:30:01) 
[]

çin

haftaya ufak bir seyahatim var ama para mevzusunu bir türlü netleştiremedim kafamda. bir de dolar al dediler, yuan değil.
çin'de 2 hafta geçirmeye 500 dolar yeter mi?
(yoksa bütün paramı dolara çevirip yanıma alıp kalanı geri gelince bozdurmak daha mı mantıklı?)
(bütün param dediğim de öğrenci halimle biriktirdiğim işte, çok değil hani.)
şangay civarında (suzhou, wuzhen vs) gezilecek, görülecek yer tavsiyesi olan? şunu şunu yapmadan geri gelme denecek şey?

not: konaklamaya harcanmayacak, gece hayatı da olmayacak. sadece gezilecek, hediyelik ıvırzıvır alınacak vs. (alışveriş kısmını abartabilirim belki her şey ucuz deniyor çünkü:)

elektronik alet çok ucuz deniyor ama muhtemelen öyle bir şey de almayacağım. (o konuda ayrı bir duyuru açıcam sanırım:)

 
İlk etapta yapman gereken şu stay uygulamasını kafadan bir indir android uygulaması

play.google.com

Bu program ne işe yarar şehrin her noktasını lokantadan tut metro durağını tarihi yerden istasyonları herşeyi gösterir seni gps den bularak yerini gösterir sana yön konusunda yardımcı olur. Program inanılmaz kullanışlı ve en önemlisi OFFLINE çalışması, tek kişiye yön sormadan gezdik. Hiç internete ihtiyacımız olmadı. Türkiyede internetin bağlı iken şangay haritasını programa kur sonra gitmek istediğin yerleri guide list ine ekle sana inanılmaz kolaylık sağlayacak emin ol.

Diğer sorularının cevabını bilmiyorum.
  • basond  (04.10.13 13:45:54) 
500 dolar 3000 yuan ediyor. 1$=6.1 Yuan , 1 TL=3 yuan aslında ne aldığının bir önemi yok, TL doların yarısı her şartta ;)

Şöyle söyleyeyim, ben 3 yıl önce gittiğimde mesela McDonalds'da 1 menü 25 yuan civarındaydı. Bir ünversite kampüsünden şehire taksiye binmek(40dk yol, baya uzun) 80 yuan tutuyordu. 3 yılda ne kadar artmıştır bilemiyorum ama yaşamaya yeter hem konaklama bedavaymış.

Esas sorun alışverişte. Ben DSLR almıştım mesela burada garantili 2000TL, Hayyam pasajında 1650 TL civarında olan makinayı 1350'ye ek bataryasıyla almıştım. Tablet alabilirsin, kendine almasan bile tanıdıklarından sipariş gelebilir belki :D Ucuz Çin malı tabletleri geçip yine Apple, Asus, Samsung vb. bişeye yönelmeni tavsiye ederim. (Ha, Ainol gibi daha kaliteli Çin markaları var onlar olabilir ama ne alırsanız alın orada DENEYİN!)

Flashdisk-sd kart-harddisk vb. konularda ÇOK DİKKATLİ olun. 128gb-256gb flashdisk buldum ucuza diye gelirsiniz, dosyalar 4gbdan sonra kopyalanamaz ve içindekiler silinmeye başlar(true story :D) Harddisklerin de içine ağırlık koyup bi usb kablo koyuyorlarmış, içi boş yani :D Öyle şeyler almanızı pek tavsiye etmem o yüzden.

Cep telefonu da aynı şekilde. Çok benzer taklitler olabiliyor. Telefonu çok iyi bilmiyorsanız ayırt edemeyebilirsiniz.

Pazarlık yapın kesinlikle, özellikle Shangai'de Nanjing road var orada size bişeyler satmak isteyenler olacak, biz korkup pek gidememiştik arka sokaklarda gizli dükkanlara falan götürüyorlar. Ama 1500 yuan dedikleri çantayı aşırı zorlayarak 300 yuana alan arkadaşım var. Dedikleri fiyatın yarısını söyelerek başlayın pazarlığa, hatta daha ucuz olabileceğini tahmin ediyorsanız daha azını..

O yolda çok sayıda hayat kadını var, ya da adamlar şöyle oluyor: "tablet ister misin,mp3 player bilmemne..." istemem diyince "masaj var" yok istemem "hot girls" :D Eğer bir niyetiniz varsa da hiç tavsiye etmem çok fazla dolandırılan var. Bizdeki Aksaray gibi düşünün.(gerçi sizin cinsiyet nedir bilmiyorum ama :D)

böyle.. iyi geziler/tatiller.
  • rodriguez2  (04.10.13 14:21:54) 
[]

dolarin hali

Dun dusmus biraz, bu hafta da dusmeye devam eder mi? Pazartesiye kadar azcik dolar almam gerekiyor da.




 
bunun cevabini bilen yok tabiki. ama piyasadaki genel kani cok dusmeyecegi yonunde. bir ara 1.95 leri denedi maksimum. daha asagasi zor gibi.


  • spy of soul  (02.10.13 17:38:41) 
düşer. amerikadaki kriz dusurur.


  • anonymice  (02.10.13 17:42:33) 
Azıcık alacaksan ne kadar oynayabilir ki? 50 dolar alsan 5 lira farkeder taş çatlasa.


  • bazilika  (02.10.13 17:44:27 ~ 17:46:11) 
[]

kulaklık

hani şu aralar her yerde olan, çok populer bir kulaklık vardı ya, bir sürü rengi olan; neydi onların markası?

edit: sorduğum urbanears idi. ama diğerlerini de yazdım kenara:)


 
bits bay dakta dreğ

(bkz: beats by dr. dre)
  • GibsonRules  (26.09.13 22:37:20 ~ 22:38:09) 
urbanears


  • feykalade  (26.09.13 22:38:48) 
yeni moda bu hafız : snopy www.yakaladinyakaladin.com


  • zombie0  (26.09.13 22:39:45 ~ 22:41:43) 
@zombie0 bu nasıl iğrenç bir tasarımdır ya. internet kafe lolcüleri konseptinde yeni moda bu muymuş


  • feykalade  (26.09.13 22:44:47) 
almayı düşünüyorsan, alma.


  • nohut kokusu sacan duduklu tencere  (26.09.13 22:51:40) 
Kulaklık almayı düşünüyorsan ve verdiğin fiyatın hakkını gerçekten vermesini istiyorsan AKG marka kulaklıkları düşünebilirsin.


  • eceliyle olen sinek  (26.09.13 23:31:31) 
[]

bir 3d programı

şimdi bir modelleme programı var. bir iki yıl önce bilgisayar dersinde hoca bahsetmişti. ama ismini yazdığım kağıdı bulamıyoru bir türlü.
şöyle ki filmlerde, oyunlarda vs kullanmak üzere doğa (landscape, peyzaj artık ne derseniz. kısaca dağ taş yeşillik.) modellemeye yarıyor.

adında terra geçiyor olabilir ama emin değilim.
hafıza ancak bu kadarına elveriyor.
bilen var mı bu programı?

 
  • alperz  (22.09.13 13:06:45) 
bu değildi. ama nasıl arayacağımı buldum. benim sorduğum terragen'miş.


  • goldentitan  (22.09.13 13:16:41) 
bu arada aklınızda bulunsun, vue 11 infinite/xstream ve bryce programları da bu işe yarıyor.


  • rodriguez2  (22.09.13 14:50:20) 
[]

sosyalleşme fikirleri

şimdik , elimizde 4 yıllık ilişkinin sonunda ani bir şekilde amerikaya gitmiş sevgili var. (evet hala devam ediyoruz, uzun ilişki yürümez biliyorum, ama mecbur deneyecez. o konuda yorum yapmayın.)

neyse bu sebepten, aşırı bir yalnızlık çekiyorum ve konuşacak insan bulamıyorum.
yeni insanlarla tanışıp, yeni arkadaşlar edinmek gerek. ama şöyle ki 3 gün çalışıp, iki gün okula gidiyorum. okul da fena yoğun. tek ders ama bütün zamanımı alıyor. (işi bile bırakmayı düşünüyorum, o derece.)
bir kursa yazılacak durumum da pek yok.

şimdi bu durumda nasıl yeni insanlarla tanışma ortamı yaratabilirim? yaratıcı fikirlerinizi bekliyorum.

bir de daha hala periyodik olarak depresif hissedip, işe kötü yanından bakıp, mal mal ağlamayı geçebilmiş değilim. o konuda da işe yarayacak bir çözüm önerisi de hoş olur.

 
gece taksimde clublara git orada yanına gelen erkeklerle tanış (yiyiş). kendine gelirsin.


  • cek  (18.09.13 09:59:02) 
Okuldan insanlarla takıl, yapacak fazla bir şey yok. Sevgilin gitti diye yeni yeni ortamlar yaratmaya çalışıyorsan garip bir durum yok. Bu zamana kadar sevgilin dışındaki çevreni sıfırlaman sağlıklı olmamış. Ders çıkışı bir çay içmekle, kantinde oturmakla başla insanlarla muhabbetine, gerisi gelir.


  • long live rock n roll  (18.09.13 10:02:19) 
sıfırlamış değilim de, kafamın uyuştuğu az insan var, onlarla da çok sık takılamıyoruz.
en yakın arkadaşlarım da farklı şehirlerde.

  • goldentitan  (18.09.13 10:05:36) 
Git bir sivil toplum örgütü bul ve gönüllü ol. Hem kendine hem de topluma fayda sağla. Etkinlikten etkinliğe koş. Müthiş bir çevre yaparsın. Hatta bakarsın, bir proje yazar, kabul ettirirsin. Amerika'ya beleşe gidersin...


  • cliquot  (18.09.13 10:09:06) 
aynı ortamda bulundukların sarmıyorsa (okul işyeri gibi) mecbur dışarıdaki aktivitelere katılman gerekecek, ekşifest bir seçenekti mesela nette(ekşisözlük/ekşiduyuru... gibi) bir arkadaş grubun varsa oraya gidebilirdin onlarla yada fanta gençlik festivali var yakınlarda yeni insanlarla oralara gidebilirsin.


  • basond  (18.09.13 10:38:37) 
motosiklet kullan. Motosiklet klupleri gayet güzel ortamdır sosyalleşmek için.


  • garfield13  (18.09.13 11:07:10) 
[]

agh amerika

Avrupa gonullu hizmetinin amerika turevi var mi?
Work and travel haric.



 
work and travel benzeri kamp organizasyonlari var. para veriyorlar ama sadece bin dolar falan gibi cuzi miktarlar. campda colugun cocugun bokunu falan temizliyorsun, yemek yapiyorsun falan filan.


  • gec  (07.08.13 16:34:07) 
[]

hamamda ne giyilir?

İlk defa gidicem. Hamam adabi nedir? Bikini giymem gerekiyor mu? Yoksa filmlerdeki gibi pestemala mi sariniyoruz?
Uskudar cinili hamama gidicem.



 
Bikini tamamen çıplak keselenmek falan istemezseniz rahat oluyor. Bikini varsa peştemale pek gerek kalmıyor.
ok by'ın dediği gibi çıplak teyzeler var ki orada yaşıyorlar sanırım, her hamamda bir iki köşede korkutucu cıplak teyzeler hep vardır :)

  • whoosie  (13.07.13 21:46:02) 
aslında düşündüm de garip bir soru. yazın otellerde falan kesin bikini giyiyorlardır. bu kaplıcalarda falan hiç bilmiyorum ayrı oluyor ama peştemaldi sanırsam. peştemal giyilir de her ne kadar yapışsa da sıkıntılı bir giyecek. ha düştü ha düşecek gibi.

ama en önemlisi bu sıcakta hamama mı gidilir? manyak mısınız?
  • bizatihizururi  (13.07.13 21:48:33) 
@bizatihizururi: ehehe evet ters biraz ama uzun tatile cikicam, saglam kese attirip gideyim istedim:)


  • goldentitan  (13.07.13 21:54:46) 
çinilide çıplak takılıyolar, teyze de yok sadece, turistler falan da var. gerçi genelde alt bikini oluyor.

bir de oraya hep giden bi grup insan var, muabbeti falan kurmuş olurlar

bu arada çinili hamamda gelin hamamı yapmayı düşünmüştüm ama gidip de görünce pek beğenmedim. çinileri yok bi kere :) günlük kötü olmaz belki ama
  • la noix  (13.07.13 22:12:30) 
Pestamal giyin. Bikini olayin ruhuna ters


  • efrasiyab87  (13.07.13 22:17:26) 
kadınları bilemiyorum ama erkekler için muhakkak peştamal. bir de peştemali sıkıca ve iyice örtünün. nahoş olaylar ya da buna girişmek isteyenler oluyor.


  • nevruz atesinin ustunden atlayan bakan  (13.07.13 22:38:06) 
bizatihizururi; bu sıcakta hamama gidilir hatta daha da güzel olur. terleme ile birlikte vücutta toksinler atıldığından, daha az terlenir ve ter az kokar. belli bir müddet tabi, hamama gittim nasılsa diyip bi hafta yıkanmazlık edilmez: )

sen kendini nasıl rahat hissedeceksin. ne çıplaksın diye bikinililer sana garip bakarlar nede bikinilisin diye çıplaklar. yalnız kese yapılırken peştemal mecburen çıkacak. en iyisi tek alt giymek sanki.
  • halanne  (13.07.13 22:52:12) 
[]

erkeklere soru

yazın bronzlaşmalı mı bronzlaşmamalı mı?
bronzlaşırsak bikini izi olmalı mı olmamalı mı?
yaz temalı aklınıza gelen seksi neler var? (misal üstsüz güneşlenmek, vs.)

not: geyiğine soruyorum biraz:)

 
bikini izi olmamalı. her yer aynı renk olsa yeter. bir de ufak poposu olmayanlar bikini giymese :/


  • seljax  (20.05.13 23:40:57) 
Hafif tenlenmeli, ama Eda Taşpınar modunda bronzlaştığınızda romen çingenelere benziyorsunuz. Yani birçoğunuz. Seni tenzih ederim :)

Cüretkâr bikinilerle kullandığınız pareolar harika görünebiliyor. aklıma geldikçe yazayım en iyisi
  • Gkcn  (20.05.13 23:43:03) 
beyaz ten fetişiyim ve bronzlaşmaya karşıyım
beyaz tenliysen şalvarla yüz + açıkta kalan yerlerine 123456 faktörlü güneş koruyucu falan sür

  • Fakin idiyıts  (20.05.13 23:43:11) 
arap bacı olmamalı.
iz olmamalı, ütüde de çift iz olmamalı.
son soruyu anlamadım.
  • lejant  (20.05.13 23:43:56) 
ustsuz guneslenmek demiske. :) eski bi oylesine kiz arkadasimla denize gitmistik, tabii rahat gunesleneyim diye straplez seklinde olan bikinilerdn giymisti. guneslendik falan, denize giricez artik. ben kiz arkadasimi kucagima alip denize bi atladim, ikimizin de gozune su kactigi icin ilk basta ayikamadik, ben daha erken actim gozlerimi. hatunun suyun uzerinde, ustunden bikini siyrilmis straplez ve guneslenirken iplerinin gevsek oldugu icin, kizin gogusleri oldugu gibi disardaydi ve sahile bakiyordu. yanilmiyorsam birkac dk kaldi oyle biz fark edene kadar. :)bu arada fuckbuddy gibi biseydi.

ayrica konuya donecek olursak, bronzlasmis tendeki bikini izi kimi kadinlarda cekici oluyor bence. kimilerinde de cok igrenc duruyor.
  • emfuzi  (20.05.13 23:44:39) 
Kesinlikle bikini izi olmamalı.


  • charlesbukowskiineksi  (20.05.13 23:50:19) 
Er kişi olarak cevap veriyorum:

-Bronzlaşmamalı
-Bronzlaşırsa bikini izi olmamalı
  • bonzo  (21.05.13 00:04:03) 
kadınına göre değişir. bazıları bronzlaşınca çingene oluyor bildiğin.


  • secilmis uye  (21.05.13 00:16:23) 
bitter çikolata kıvamında olmamalı, saç rengi turuncu ise asla bronzlaşmamalı beyaz ten ve turuncu saç seksiliğin dibidir, bronzlaşılacak ise iz kalmamalıdır.


  • haydarii  (21.05.13 00:32:27) 
bronzlaşmak kadar cilde zararlı bir şey yok. kansere kadar yolu var. etmeyin bunu kendinize. güneşten aldığınız vitamini zaten on beş dakika gün ışığı giren bir yerden de alıyorsunuz.


  • microfiction  (21.05.13 00:40:28) 
ben bikini izini severim ayıbtır söylemesi.

ayrıca şu olay da seksi bence oldukça;

hazalyilmaz.com
  • ahmet kaya şarkısı  (21.05.13 01:24:39 ~ 01:25:18) 
En fazla 1 veya 2 ton bronzlaşmalısın çok fazla bronzlaştığınızda ya çingen yada suratta tüp patlamış gibi görünüyor kızlar genelde. Eğer bronzlaşılacaksa mutlaka flu bir bikini izi çıkmalı seksiliğe +1000 points katıyor :)
He tabii bana sorarsan hatun dediğin süt gibi olmalı :)

  • blacKk  (21.05.13 02:01:15) 
[]

yeşil pasaport çin vize

çin yeşil pasaporta vize istiyor mu?
dış işlerinin sitesinde ayrıntılı belirtmemiş çin için.



 
1- KIRMIZI, YEŞİL GRİ PASAPORT SAHİPLERİ ÇİN’DE 30 GÜN VİZESİZ KALABİLİRLER.


kaynak: tr.china-embassy.org
  • Argaeos  (01.05.13 13:19:09) 
Eylül 2011'de vizesiz gittim yeşil pasaportla. Değişen bir şey olduğunu sanmıyorum.


  • rodriguez2  (01.05.13 13:30:43) 
[]

kendi kendine almanca öğrenmek

Önceden yüz kere sorulmuş bir soru olduğunun farkındayım ama ne önceki duyurular ne de sözlükte yazanlar beni tatmin etmedi.

Almanca öğrenmek niyetindeyim, çok gaza geldim. ama hem kursa gidecek zamanım olmadığı hem de aileme fazla yük olmak istemediğim için kendi kendime öğreneyim dedim. daha önce hiç kendi kendime öğrenmeye çalışmadığım için nasıl bir yol izlemem gerektiği hakkında hiçbir fikrim yok:)

Şimdi soru şu:
Rosetta stone ve pimsleur'u çok duydum, bunlarla başlayayım diyorum. yanında da grammer kitabı ile.
ne kadar sürede ne kadar ilerleme kaydediliyor? oturup bunlarla öğrenmiş olan var mı?
Aralık sonuna kadar ortalama bir seviyeye gelir miyim kendi kendime çalışarak?
bir de bunları hangi torrent sitesinden bulabilirim?

her türlü tavsiyeye açığım bu konuda.



ek bilgi: 6 yıl önce goethe'de 5 sınıf (a2 oluyor sanırım) tamamlayıp ZD almıştım, çok hatırlamıyorum gerçi. Onun dışında da oldukça kulak dolgunluğum var, aileden.
Dil öğrenme konusunda sorun yaşamıyorum. (mantığını kavrayıp, öğrendiklerimle cümle kurabiliyorum kolaylıkla.)
Ama hiç kendi kendime çalışmadım. hep iyi kurslara gittim.

 
düzey isimlerini bilmiyorum, bence pazarlama amacli o a1, m1 filan diye. isin geyigi o, arada bir burdada gelip intermediate ingilizcem var filan diyenler oluyo, herkes bi intermediyt tutturmus filan iste neyse.

eger almanca temelin varsa, kendine kendine rahatca ögrenirsin. yani temelin nasil bilmiyorum ama eger yerlesik ise üstüne sen cok iyi almanca ögrenebilirsin bence. bu tamamen sana bagli. bilemiyorum temelin nasil..

temel bilgilerden daha önemlisi aslinda en büyük unsur motivasyonun. ögrenmek istersen olur, yoksa 30 sene almanyada yasa, mesela gurbetciler, almanca ögrenemezsin, cv de orta biliyorum da kalir.

dil ögrenmek bi amac olmamali, arac o, okudugunu anlamana yardimci olur, kendini anlatmandaki en büyük etmendir.

bence internettteki kaynaklari siktiret, direk erdem karabulutun sinavlara hazrlik kitabini al, sadece bundan calissan bunun yaninda da kitap okusan cok yeterli almanca ögrenebilirsin istegin varsa.

ben internetteki o sitelerin tamamen islevsiz olduklarini düsünüyorum.

kisaca temelim var diyosun, eger istiyorsan ögrenirsin. dedigim gibi amac yapma bunu, yani millete almanca biliyorum diye degil, almanca okudugunu anlamak olsun amacin.
  • serabetan  (28.04.13 22:23:47) 
[]

himym

ted'in izlediği eski ingiliz döneminde geçen bir dizi vardı. ingiliz aksanı takliidi yapıyordu hani.
neydi o dizinin adı?



 
  • lemmiwinks  (21.04.13 20:37:29) 
Woodworthy Manor diye geçiyor ama aslında downton abbey isimli diziye gönderme yapıyolar.


  • innerbliss  (21.04.13 20:56:31) 
[]

havuç posasından ne olur?

meyve sıkacağından 1 kase kadar çoğu havuç olmak üzere havuç, elma ve pancar posası arttı. atmak istemedim.
bunları nasıl değerlendirebilirim?



 
  • [silinmiş]  (09.03.13 15:12:19 ~ 15:15:30) 
ben olsam yerim.


  • saatgeceninonikisi  (09.03.13 15:14:57) 
havuç posasını kavurun, sonra biraz soğutun, üzerine mayonez yoğurt nane ve çok küçük bir diş sarımsak ekleyin karıştırın soğuk sos yapabilirsiniz.

pancar yenebilir, elmayı bilmiyorum kedi köpek varsa sokakta onlara bırakın?
  • idearch  (09.03.13 15:23:46) 
bas beyaz tutkalı içine heykel yap. çürürse atarsın:/


  • çekirdek kabuğu  (09.03.13 17:03:23) 
[]

açım ama tokum

sürekli bir şeyler yiyesim var. midem dolu ama mutfağa gitmekten kendimi alıkoyamıyorum.
sabahtan beri şunları yedim. az mı yemişim, çok mu?

3 tabak tavuk suyu çorbası (terbiyeli olan)
1 büyük kase marul-havuç salatası
2 dilim ballı ekmek
1 bardak süt
1 ufak kase yulaflı yoğurt
5 çiğ köfte

bunlar kaç kaloridir? oturayım hesaplayayım dedim meraktan ama kalori hesabı nasıl yapılır bilemedim.

normalde de sürekli yerim ama iki üç gündür mutfaktan çıkamıyorum. niye acıkıyorum ben sürekli?
(not: boy kilo 170/52)

edit:
@mesa: çorbalar ekmeksiz. kahvltıda yediklerim de ufak, ikisi 1 dilim ediyor, tam buğday ekmeği.
@wide: hepsi var sanırım:) sürekli oturup çalışmaktan:)

 
çorbaların yanında 2 tam ekmek yemediysen o kadar da çok yemiş sayılmazsın diye düşünüyorum.


  • mesa  (04.03.13 21:17:56) 
çok değil.

o değil de sen şimdi çiğ köfte dedin ve beni can evimden vurdun.
  • jo wilfried tsonga  (04.03.13 21:20:49) 
az yemişssin bunlar ne ki ?

ben bu dediklerinin hepsini bir oturuşta yerim rahatlıkla. sadece çorbayı 3 tabak içmem.
  • Caaannn  (04.03.13 21:20:54) 
az yemişsin. zaten yarısı çorba. çorbaları saymazsak ben geri kalanı tek öğünde bile yerim.


  • trinitrotoluen  (04.03.13 21:28:12) 
kilo vermek için diyet listelerine baksan, senin bu yediklerinden daha fazlasını yazıyorlar :)

herkese göre değişir, ama bana göre az bile yemişsin.
  • safra  (04.03.13 21:29:02) 
lan herkes az yemişsin demiş, yemin ederim bi günde yemiyorum ben bunları.


  • camino real  (05.03.13 08:14:00) 
çok bi şey yememişsin ki? bildiği bir öğün bu.


  • cilgin fantezilerin adami  (05.03.13 08:14:37) 
[]

elma ile süt

yine püre kıvamında beslenmem gereken dönemlerden birindeyim.
geçen sefer muzlu süte (gerçek muzdan) bebe bisküvisi karıştırarak kahvaltı yapıyordum.
şimdi muz, elma ve yoğurdu blenderdan geçirip pekmez tarçın fln koyup yiyorum.

soru şu; muzlu, elmalı süt yapıp, pekmez ve bebe bisküvisi karıştırsam nasıl olur? elma ve süt birbirine uyar mı?

 
uyar bence.

bir de yulaf ezmesine geceden biraz yoğurt, biraz daha fazla süt ve tarçın koyup sabah da meyve rendesi ekleyince güzel oluyor. hem yulaf tok tutuyor hem de tarçın ve elma birbirine çok yakışıyor.
  • kayranin kedisi  (20.02.13 19:49:19) 
elma ve süte bayılırım, ama ben içine doğrardım. dikkat et kesmesin sütü elmanın suyu, tam emin olamadım.


  • april12th  (20.02.13 19:56:40) 
uyar. bilmiyorsaniz elmali, tarcinli porridge de önerebilirim cesit olmasi acisindan.
(googleda porridge with apple diye aratinca tarifler cikiyor.)

  • shi aila  (20.02.13 19:59:53) 
bebek mamalarını da deneyebilirsiniz arada, bir sürü çeşit püre var.
kavanoz mamalardan bahsediyorum.

  • pinking of you  (20.02.13 20:07:37 ~ 20:09:14) 
[]

çiğ süt

ne kadar kaynatmak gerekiyor? ben kaynamaya başladıktan sonra 5 dk bekletiyorum, yeterli mi?
bir de kaynattıktan sonra kaç gün bozulmadan dayanıyor?



 
Yeterli. 4-5 gün buzdolabında muhafaza edebilirsiniz


  • nar eksisi  (16.02.13 11:33:31) 
Yeterli degil, 30 dakika kaynatmaniz lazim.


  • Mikail bey  (16.02.13 12:02:28) 
tam suresini bilmiyorum ama gereginden fazla kaynatmanin protein yapilarini bozdugunu biliyorum.


  • super user  (16.02.13 12:15:56) 
2-3 dk kaynasa yeter.


  • durdenist  (16.02.13 12:42:53) 
60 derecede 15 dakika..


  • andlee  (16.02.13 13:24:55) 
[]

zeytinyağı sabunu

ile saç yıkamak çok öneriliyor, ben de deneyeyim diyorum ama birkaç sorum var bu konuda.

1. içine kostik koyuyorlar ya, o zararlı bir şey mi?
2. doğal olanını nereden bulabilirim? (istanbulda)
3. kullanıp da yarar gören var mı?
benim saçlarım ince telli ve düz. geçenlerde karbonatla yıkayan birinin blogunu okuyup onu denedim 1 ay, ama çok matlaştırdı. keçe gibi garip bir hal aldı saçlar. bunda da aynı olur mu diye çekiniyorum.

 
dalan d'olive şampuanı kullan, zeytinyağlı ve parabensiz.


  • kayranin kedisi  (27.01.13 21:17:28) 
3.Babam yıllardır saçını zeytinyağı sabunuyla yıkıyor,yaşı 60 a yaklaştı hala fırça gibi gür saç var.Sanırım yararlı oldugunun en somut kanıtı


  • pierre bezukhov  (27.01.13 21:17:31) 
hacı şakir zeytinyağı sabunu


  • fukka  (27.01.13 21:34:53) 
Biz sürekli memleketten getirip kullanıyoruz. Tavsiyem Balıkesir civarlarından toplu alım. Saçlar için çok iyi. Bir zararını yaşayana da rastlamadım.


  • arnold schwarzeneger  (27.01.13 21:40:18) 
saf defneyagı ve defne sabunu ve saf zeytinyaglı sabun ihtiyacınız karsılanır dostlar...


  • primetime  (27.01.13 22:04:41) 
banyo maşrapasına bir kapak sirke koy ve gerisini suyla tamamla. Sonra duştan çıkmadan saçlarını o suyla durula. sirke asidik olduğu için kafanda kalan kostiği nötralize edecektir.


  • ranta  (28.01.13 13:32:33) 
[]

bir çizgifilmimsi

youtube'da bir kısa çizgifilm serisi vardı.
miniminimini diye tiz bir müziği vardı.
pastel renkler ve bol şiddet içerikliydi.

neydi onların adı?

 
"happy three friends" olabilir.


  • amanda hugnkiss  (23.01.13 18:07:53) 
[]

izmirde tasarım-mimarlık ofisi

izmirde iyi bir mimarlık ya da tasarım ofisi var mı?
ödüllü projeleri fln olan ya da yarışmalara giren fln.



 
www.ikiartibir.com.tr burdaki elemanlar iyi proje çiziyor.


  • rrrrrrrrrrrrrrr  (13.01.13 04:40:12) 
[]

napayım ben? yatayım mı çalışayım mı?

Yarın sabah 7-8 gibi annemler gelecek 2-3 gün kalmak için. evi temizlemem gerekiyordu ama uyuyakalmışım. şimdi kafam bir dünya uyandım. şarhoş gibiyim. bir de pazartesiye yetiştirmem gereken çizimler vs var. onları da bir türlü yetiştiremiyorum.
şimdi soru şu:
kahve fln içip oturup 1-2 saat çalışayım, sabah 7 de kalkıp temizlik mi yapayım? yoksa yatayım sadece sabah temizlik mi yapayım?
bugüne mutlaka bitiririm dediğim şeyleri bitirmem gerek.
burada soruyorum çünkü sersem gibi uyandım, kendime gelemedim. bir tavsiyeye ihtiyacım var.
çok strese girdim. o dersten yüksek bir notla geçmem gerek.

not: sonradan soru kendini imha edebilir.

 
uyu bence, bu kafayla çalışsan da verimsiz olcak. en iyisi uykunun tadını çıkar. sabah da erken kalk ve temizliğini yap.


  • robin crusoe  (10.01.13 22:51:52) 
tekrar uyuma, ayıl bitirmen gereken şeyleri bitir. annenler geldiği zaman 3 gün boyunca uyumayacak değilsin nasıl olsa.


  • bayankus  (10.01.13 22:52:48) 
bir işi bir kere ertelersen sürekli ertelebileyeceğini düşünürsün o yüzden çok ciddi anlamda yorgun değilsen yavaş yavaş da olsa işlerini halletmeye çalış derim.


  • beyefendi  (10.01.13 22:53:06) 
en azından biraz çalış/göz gezdir, bir başlangıç yap
sakın hiç çalışmadan uyuma.

temizlik çok önemli değil, ikinci planda olmalı şu anda.
  • jimjim  (10.01.13 22:56:05) 
elinde kovayla , bezle , süpürgeyle temizlik yapmana gerek yok. dağınıklıkları topla , mutfak tezgahı derli toplu olsun yeter. çünkü bal döküp yalanacak hale getirsen bile o temizlik beğenilmeyecek baştan temizlenecek. geceden toparla ama evi ; sabah yetişemeyebilirsin.


  • diyet yapan panda  (10.01.13 22:56:43) 
evi topla, ders çalış, uyu. az da olsa o huzurlu uykunun tadına varamicaksın.


  • my december  (10.01.13 22:57:49) 
şimdi evi temizle, çöpleri möpleri at hep. (annen temizliğe geliyo da kadının yüreğine inmesin yani) toparla sen etrafı.
sonra yat uyu.
sabah erken geliyolarmış zaten. onlar gelince uyanırsın.
sınava çok var çalışırsın..
  • eranicus  (10.01.13 23:32:43 ~ 23:33:51) 
[]

ayva yoga pilates

iki ayrı soru soracağım. ayrı ayrı duyuru açmayayım dedim.

1. yogaya başlamak istiyorum, ama spor salonuna üye olmuş bulundum. (1 aydır aletlerle ve dambılla çalışıyorum.) orada da pilatesten bozma pilates dersi veriliyor. geçen ona katıldım. komik ama baya iyi çalıştırıyor vücudu. devam edeyim dedim.
pilates de yoga gibi vücudun esnemesini sağlar mı? yoga esnetir diyorlar ya.

2. ayva tatlısı yapıcam ama şeker koymak istemiyorum. fırında üzerine bal sürüp yapsam, sonra kaymakla yesem olur mu? nasıl olur?

edit: bal yerine pekmez de olabilir.

 
olur da bal da kalorili değil mi epey? ki çoğu bal güvenilir de değil. tatlandırıcıya sıcak bakıyorsan onu deneyebilirsin.

eğer acele değilse agave şurubu mu ne vardı, onu kullanabilirsin bal yerine. tadı da güzeldi onun.
  • april12th  (07.01.13 00:20:06) 
1. evet pilates de esnetiyor aslında pilates kadar strecthing i iyi yaptıran bi hoca olması lazım

2. ben bal sürüp fırına koyma olayını bilmiyorum ama pekmezi şerbet niyetine (kaynatılmış şeker+ su) yerine kullanıyorum baklavayı bile hakiki pekmezle tatlandırmayı seviyorum bence güzel oluyor :)
  • niye ama  (07.01.13 00:34:57) 
[]

bağdat caddesinde uygun fiyatlı mekan

bağdat caddesinde yemek yenecek, sevigiliyle de aileyle de gidilecek kıvamda, uygun fiyatlı yer arıyorum.




 
caddebostan iskele sokak (barlar sokağı olarak bilinir ) içinde ufak balık lokantaları var. fiyatları uygundur.

fiyatı uygun derken akşam yemeği kriterlerine göre değerlendirdim. kişi başı 35-50 tl arası tutar.
  • orpheus  (03.01.13 17:14:29 ~ 19:58:37) 
Happy Moon's var Şaşkınbakkal'da, hemen ara sokakta.


  • cakabo  (03.01.13 17:14:56) 
Happy Moon's +1
Fiyatları biraz arttı ama kalitesi yine yüksek..

  • quaker  (03.01.13 17:37:34) 
uygun fiyatlı derken 15 liradan aşşağı karnını doyuramazsın , happy moons içeçek ile 20 yi bulur . kime gore neye gore uygun oldugu da onemli


  • dumanim ben  (03.01.13 18:18:33) 
[]

et mi mantar mı önce gelir

etli mantarlı yemek yapılırken önce et mi mantar mı koyulur?

edit: hızlı pişen geç pişen olayını biliyorum da, evde çok nadiren et yapıldığı için etle ilgili yemeklerde kafam karışıyor:)
(otçul annenin etçil kızı oldum.)

 
et pişirilir önce. Et mantardan birkaç kat uzun sürede pişer, cinsine göre tabii. Ayrıca mantar bolca su da bırakır, aklınızda olsun.

edit, ayrıcan mantar yıkanmaz, nemli bezle silinir, çok pisse üst kabuğu sıyrılır.
  • whoosie  (29.12.12 18:09:18 ~ 18:23:29) 
et.


  • ermanen  (29.12.12 18:09:45) 
ahaha bir erkek olarak cevab veriyorum: önce et. daha dün yaptım. etten sonra da direk mantar koydum, mantarları önce yıkayıp sonra da limonlu suda beklettim bi de.


  • sorular sorular aklımdaki sorular  (29.12.12 18:12:02) 
et önce konur.en zor pişenler önce konur.


  • rock n roll  (29.12.12 18:15:42) 
hemen pişenler sonra konulur işte


  • jedilance  (29.12.12 18:22:34) 
et. mantar su bırakır. et pişene kadar geberir. her yemekte zor pişen şey önce pişirilir. kolay pişene doğru sıralama ile atılır tencere tavaya.


  • ben smyrna  (29.12.12 18:29:59) 
[]

ielts-toefl sonuçları

yüksek lisans yapmak amacıyla bu sınavlara girince sonuç doğrudan okullara yollanıyor ya; diyelim ki sınava mart-nisan gibi alakasız bir tarihte girdin, ama y.lisans başvuruları sonraki aralık-ocak civarında.
o zaman nasıl oluyor?

edit: 2 yıl geçerliliği olduğunu biliyorum. sorduğum şey o değil zaten.
sonuçları okula nasıl gönderiyoruz? ta 6-7 ay önceden direk sınava girerken şu okullara da gönderin mi diyoruz yoksa kağıdın fotokopisini mi çekiyoruz?

 
2 yıl geçerliliği var bildiğim kadarıyla


  • roth  (25.12.12 19:28:16 ~ 19:28:23) 
fotokopiye falan gerek yok. zaten birçok okul direkt olarak o kurumlardan gönderilmesini istiyor... o sınavların sitesine istediğin zaman girip yeni okullara da gönderebilirsin puanlarını. defalarca yapabilirsin bunu. ama okul başına 14 dolar mı ne ücret vardı...


  • rebio  (25.12.12 19:47:04) 
[]

zeytin ezmesi

zeytin ezmeli patates salatası yapılır mı?




 
yapılır..on numara olur..


  • ataman  (23.12.12 21:36:06) 
bence yapılır ama çok koymamak lazım
bir de güzel bir tarif de şu, beyazpeynir, biber, domates, zeytin ezmesi, ince doğranıp iyice karışır. istenirse kaşar da rendelenir. rengi biraz tuhaf olabiliyo ama tadı müthiş.

  • kediebesi  (23.12.12 21:36:28) 
patates püresinden çanak yapıp içine peynir koyup üzerine sürüyordu annem. salata da olur sanırım.


  • pelinn.  (23.12.12 21:36:48) 
[]

saç uzatmak

saçın uzamasını hızlandırmak için ne yapılabilir?
insan nasıl katlanıyor o süreye?



 
saçın uzamasını hızlandıran özel karışım yağlar var. internette de arasan bulabilirsin. gerçekten etkili.


  • kakao  (23.12.12 19:11:25) 
2-3 ayda bir uçlardan birer parmak kestirilir. saçlar uçlardan oksijen aldığı için uç kısımların yıpranmaması lazımmış. berberden aldığım bilgidir.


  • zgrydn  (23.12.12 19:28:54) 
arkadaşın dediği gibi özel karışımlar vardır elbet ama saçın beslenmesi için su da faydalı, hergün yıkayarak çabuk uzamasını sağlayabilirsin.


  • tolga asp  (23.12.12 19:29:07) 
yıllardır bu konuda çok uğraştığım için saçımın verdiği tepkiyi söyleyim 2 3 ayda bir kestirdiğinde uzamıyor çok fazla zaman alıyor. yağlardan özellikle yılan yağı çok etkili biraz pahalı ama. saçına düzleştirici uygulama elinden geldiğince böylece daha az kırılır saçların ve 5 6 ayda bir kestirirsin saçını kırmamaya özen göster kırıldığında kesinlikle kırıklarını aldır. boyatmamaya çalış saçlarını. çünkü ben boyayı kestiğim an saçım uzamaya başladı.


  • traxes  (23.12.12 19:36:02) 
ben yılan, badem yağı falan denedim ama hıza katkısı olmuyor. en iyisi ıslatmaktır. 1.5 sene boyunca uçlardan falan kestirmezsen gayet uzun bir seviyeye ulaşır. en sıkıntılı dönem 10-15 cm'dir. ne bağlayabilirsin, ne sabit tutabilirsin. ikide bir kaşıntı yapar alnını terletir, kafanı sallamak zorunda kalırsın, bunalırsın. ama sonrası çok daha kolay. en önemlisi benim gibi birine bile sabretmeyi öğretti diyebilirim. kimse inanmazdı saç uzatmaya dayanabileceğime. :)


  • Gucci  (23.12.12 19:52:51 ~ 19:53:59) 
[]

yeni alınan bir şeyi ilk kendin kullanmak istemek

böyle bir takıntısı olan var mı benden başka?
evde 3 kişi yaşayınca ya yeni takıntılar geliştirdim ya da var olanları keşfediyorum.

hemen bugünden örnek vereyim; bir tane göz kalemi almıştım, ama zor buldum diye iki tane almıştım.
bir şey paylaşmaktan nefret ederim ama sorunca hayır demiyorum. ben yokken kullanmadığımı ev arkadaşım kullanmış. sinir oldum sabah sabah.
bir de kafaya takıyorum. başka şeye odaklanamıyorum.
hem kıza sinir oldum, hem de kendime.

normal mi böyle davranmam yoksa gereksiz yere sorun mu yaratıyorum kendime?

 
bende de var. ablama bile kızarım. ama genel olarak paylaşma problemim var diyemem. normal yani bu davranış, değilse bile yalnız değilsiniz.


  • ron dennis  (23.12.12 14:22:46) 
bende de var. hatta okunmuş gazeteyi okuyamamak derecesinde.


  • hope ender  (23.12.12 14:25:32) 
ilk kullanımda haklısın da eğer sorduysa sen de kullan dediysen ne yazık ki haksızsın. milletin kullanmasını istemiyorsan odanda sakla.


  • i ve been mistreated  (23.12.12 14:28:14 ~ 14:28:23) 
internetten cep telefonu aldigimda sehir disina cikmam gerektigi icin kargo paketini dahi acmayin ben acarim diye delirmisligim vardir.


  • colpa  (23.12.12 14:29:14) 
@mistreated: odamda zaten, çekmecemde duruyor her şey. kullandığım diğer kalemler bir köşede diğeri başka bir köşede duruyordu. daha önce sorduğu zaman kendim veriyordum zaten. ama ben yokken açıp kullanacağını düşünmemiştim.
ama insan bakınca hiç kullanılmamış şeyi anlamaz mı? salak olmak gerek.

  • goldentitan  (23.12.12 14:31:03) 
aldigim gazeteyi benden önce biri okudu diye yirtmisligim var hic okumadan. bende bu kitap ve dergilerde bile var.


  • apathetic  (23.12.12 14:32:21) 
beni çıldırtan bir şeydir.
bu yüzden bir insanla aramı çok ciddi şekilde bozabilirim.
sen evdeyken senden izin isteyip kullanması bir derece, ama sen evde yokken nasılsa izin veriliyor diye odana girip, çekmeceni açıp, arayıp bularak kullanması başka bir şey.

ki üstelik makyaj malzemesi kullanmak isteyen insana da ayrı gıcığımdır.
divit'in dediği gibi hijyen konusu da var çünkü.

edit: bence "tamam, kullanabilirsin lazım olduğunda, ama ben yokken lütfen odama girip alma" diye ciddi bir çıkış yapmalısın.
bozulursa da bozulsun.
  • blatta hiberna  (23.12.12 14:51:19 ~ 14:52:48) 
evet var. kardeşimle çok kavga ederdik bu yüzden:)
ama makyaj olayında evde olsan bile, neden izin veriyorsun onu anlamadım. makyaj malzemesi başkasına kullandıırılmaz ki. ben kibarca malesef makyaj malzememi paylaşamam diyorum, isteyen arkadaş olursa. işte kişisine göre açıklarım belki, senin gözünde birşey varsa bana, bende varsa sana geçer şeklinde bir şeyler söylerim. bu güne kadar alınan olmadı ya da belli etmediler.
belli ki sen de ciddi kafana takıyorsun, hemen söylemeye başlamalısın. kalemi kullanıcaksan eğer iyice aç, o kısım gitsin tamamen.
  • crimsonlady  (23.12.12 15:17:11 ~ 15:19:44) 
malesef aynı sey bende de var, ama ben normal diyemiyorum:/


  • heyamo  (23.12.12 16:22:45) 
belki o kalemin aynısından alıp ev arkadaşına hediye edersen, mesaj kibarca anlaşılabilir. verirken de "bu kalemden yeni almıştım, beğenmişsin, sana da almak istedim" dersin. :)


  • mkrn  (23.12.12 21:00:01) 
[]

şu kutulardan nerede bulabilirim?

bespangledjewelry.blogspot.com

bu ve bu tüp daha büyük kutular da olur.

edit: kutular boş olsun istiyorum. şeker ya da sakız olmadan alabileyim. yoksa içi dolu olarak bir sürü olduğunu ben de biliyorum.

 
sakiz kutusu bu. marketlerin sakiz reyonlarina bakin var orda bunun gibi kutu sakizlar.

siz buna benzeyen ama sakiz kutusu olmayan bir kutu mu istiyorsunuz?
  • harrage  (20.12.12 22:08:15) 
starbucks'ta vardi bu tarz kutular bi ara nane sekeri olarak satiliyordu


  • sakura  (20.12.12 22:09:18) 
Kadıköy Company'de boş olarak var.


  • whoosie  (20.12.12 22:15:10 ~ 22:15:39) 
gittigidiyor'un antika teneke kutu kategorilerinde bolca var.
antika değil, first kutusu

  • vizdilva  (20.12.12 22:27:02 ~ 22:27:27) 
[]

malibu ve muzlu süt

malibu ve süt içiliyor ya. muzlu süte malibu koysam nasıl olur?




 
güzel olur..sadece şeker oranı artar biraz da kıvamı yoğunlaşır.

tabi muzu en son koyduğunu düşünürsek.
  • solo  (19.12.12 21:27:33 ~ 21:27:49) 
bence güzel olur ya, az da tarçın koy. mandalina da ye yanında. hiç tarçınlı içmedim ama, bilmem nasıl olur.


  • vedatchilipeppers  (19.12.12 21:28:04) 
okuyunca midem bulandı.malibu nedir zaten.


  • jpsartre  (19.12.12 21:47:02) 
ben deneme yanılmaya inanırım bir de ne kadar bence doğru soru. yani hangi oranda karışmalı yavaş yavaş koyup tadarak bulunabilir diye düşündüm.


  • limonluhavuc  (19.12.12 21:56:25) 
ananas suyundan iyi olmaz bence


  • yuto  (19.12.12 22:04:27) 
[]

baking soda

baking soda ile karbonat aynı şey mi?

edit: google'a baktım. emin olamamışım ki soruyorum.


 
ben aynı şey diye biliyorum. kabarması için kullanılıyor.


  • kırmızıkaşekaban  (04.12.12 22:51:48) 
karbonat yazar ama genelde o baking sodayla verilen şeyler kabartma tozu dur:) tarife bak 1 tatlı kaşığı yemek kaşığı falan diyorsa kabartma tozu, ufak çay kaşığı diyorsa karbonattır.


  • project zero  (04.12.12 23:08:26 ~ 23:08:45) 
sodyum bikarbonat oluyor aslında tam olarak. kabartma tozu.


  • vedatchilipeppers  (04.12.12 23:12:27) 
[]

kurabiye kutusu

şimdi elimizde bir kurabiye kutusu fotografı var. bunun gibi kutular yapmak istiyorum yılbaşında, hediye olarak.

bu kurabiyelerin ne kurabiyesi olduğunu bilen var mı? (yabancı isimleri daha iyi olur.)

ya da yurtdışında noelde satılan kurabiyelerin adları da olur.

www.google.com.tr

 
bence sağ en alttakiler biscotti. biraz ince kesilmiş sanki.
onun yanındakiler petit-beurre ( recette de petit beurre anahtar kelimeleri ile orjinal tarife ulaşabilirsiniz.)
kalpli olan; biscuits à la confiture
biscottilerin üstündekiler; biscuits à la crème
kalplilerin solundakiler ; biscuits aux pépites de chocolat
  • kırmızıkaşekaban  (04.12.12 17:37:01 ~ 17:47:22) 
yurtdışında noelde satılan kurbiyeler çoklukla "tarçın" ve zencefilli" olur.

(bkz: gingerbread) ya da (bkz: lebkuchen). ikisi değişik çeşit kurabiyedir yalnız. lebkuchen türk damak zevki için biraz fazla baharatlı olabilir.

bir butik pastaneye bu resmi gösterir ve derdinizi anlatırsanız size bunlara benzer kurabiyeler yaparlar.

ayrıca noel kurabiyeleri pek bunlara benzemez. resim bakayım size.
  • mea maxima culpa  (04.12.12 18:58:12 ~ 19:00:08) 
www.essencebakery.com

ww2.lebkuchen-schmidt.com

maefood.blogspot.com işte bu resimdeki kutudan yıllar önce hediye gelmişti bize. hala teneke kutusunu saklıyor ve kullanıyorum.

istanbul avrupa yakasında iseniz ortaköy'de "torte" isimli bir butik pastane var. bütün dükkanı noel süsleri ve değişik kurabiyelerle süslemişler. onlar size yardımcı olabilirler. normal pastanelere giderseniz abuk subuk şeyler ortaya çıkabilir.
  • mea maxima culpa  (04.12.12 19:15:03) 
[]

yufka ile pizza

pizza yiyesim var ama evde yapmaya kalkarsam hamuru beceremem. dışarıda da malzemesi hamurdan az oluyor. o kadar hamur yemek de istemiyorum.

taban olarak yufka kullansam nasıl olur?

üçgen üçgen yapıp buzluğa atsam, sonra istediğim zaman yapsam olur mu?

edit: denedim, güzel oldu. ama pizza hamuru kadar çıtır olmadı. ama 1 yufkadan 4 kişilik çıkıyor. çeyrek yufka kadar hamur bence kalori açısından çok verimli.

 
çok çıtır olur malzemeyi taşıyamadan kırılır.


  • angelofdeath  (27.11.12 15:48:39) 
fırına git ekmek hamuru alcam de, al sana mis gibi pizza altlıgı sonra fırının tepsisine istediğin kalınlıkta yay(altına zeytinyağı koymak şartıyla) üstüne malzemesini, sonra 200 derecede ısınmış fırına sür bu arada benide araki piştiğinde yetişmiş olayım !


  • mehmet lutfi  (27.11.12 15:49:24) 
hamuru yaparsın bence bir dene. malzemeyi tam koyduktan sonra neden çekiniyorsun ?


  • elikası  (27.11.12 15:50:54) 
bazlama al bi tane, ikiye böl, salça fln sür, kendi pizzanı yap işte. internette tariflerini de bulabilrsin yalancı pizza diye aratınca


  • sirkelimon  (27.11.12 16:02:57) 
şu donmuş hazır pizzalardan alıp üstüne salam sosis mantar canım ne isterse ekleyip bir kat daha peynir rendesi döküp üstüne öyle fırına atıyorum.yani hamurunu ve üzerindeki domatesli sosu kullanmış oluyosun.


  • alice practice  (27.11.12 16:17:31) 
Bir başka alternatif daha var. Dışarıdan hazır donmuş pizzalardan alıp evde ilave malzemelerle desteklemek...

Büdüt: böhüüü benden önce yazmış alice...
  • SiyamkedisiZorro  (27.11.12 16:18:14 ~ 16:18:50) 
Dominosta ince hamur var.


  • ekaterina  (27.11.12 16:55:46) 
yufka ile olmaz..onun hamuru başka türlü yapılıyor hatta annem çok güzel yapıyor :)


  • soljenitsin  (27.11.12 17:07:22) 
ekmek hamuruyla çok güzel oluyor.fırından al.miktarını kendin ayarlayabilirsin.


  • rock n roll  (27.11.12 18:37:44) 
[]

maruldan tırtıl çıkması

iyi bir şey değil mi? marketlerdeki marullardan hiç çıkmıyor ne zamandır. pazardan aldığımdan çıktı büyükçe bir tane. (kurt da olabilir artık ne deniyorsa)

edit: bir ara işte kurtlanan şey daha sağlıklıdır gibi şeyler söyleniyordu, ondan sordum. ben de nefret ederim kurttan, böcekten vs.
yerken değil, daha yapraklarını ayırırken çıktı.

 
niye iyi olsun ya. bi ara da çürük domatesleri çok seviyodu millet. ne bilim ben yiyemiyorum tırtıl görünce marulda.


  • hjarteblod  (27.11.12 14:11:32) 
bence iyidir, en azından ilaçlı vs olmadığının bir göstergesidir. tamamen salladım.


  • yue  (27.11.12 14:16:44) 
  • teknolojininsonharikası  (27.11.12 14:17:02) 
iyi mi kötü mü tam olarak bilemiyorum ama bana gerekli bakımı yapılmamış gibi geliyor. çok da mide bulandırıcı. ne zaman brokoli alsam çıkıyor atıyorum hepsini.


  • crimsonlady  (27.11.12 14:17:07) 
yerken değil de temizlerken çıkması iyi gibi sanki.


  • ocanal  (27.11.12 14:18:15) 
çok iyi


  • baldur  (27.11.12 14:21:15) 
müthiş bir hamle


  • docrivers  (27.11.12 14:30:45) 
ben de patlıcanda tırtıl buldum,neyse ki henüz pişmemişti :)maydonozdan da sülük çıkmıştı :)sağlıklı olur diyolar,artık ne derece doğru bilemiyorum.


  • rock n roll  (27.11.12 14:32:50) 
[]

çocuk istemek

geçen sene bana bir geldiler, artık biyolojik saatim mi çalışmaya başladı bilmiyorum ama acayip çocuk istiyorum. artık iyice sapıttım, arada açıp konuyla ilgili kitap, blog fln okuyorum.
normal mi bu?
yaş 21, cinsiyet kadın, uzun süreli ilişki var (belki ondan olmuştur).

not: evlilik isteyen biri değilim.
duyuru kendini imha edebilir daha sonradan.

 
Eh, saglikli ve dogurgan bi kadinsin heralde, ondan oluyodur. Normel yani.


  • compadrito  (16.11.12 21:53:30) 
aynı ozellıklere sahıbız ben gecen gun patık bıle aldım gelecektekı yavruma bence normal.


  • mantarliborek  (16.11.12 21:54:32) 
İnşallah normaldir. :) Benim de son zamanlarda tek düşündüğüm şey bu resmen. Kariyer fln ikinci planda. Sende baba adayı var bizde o da yok ne yapalım :)


  • buzbebek  (16.11.12 21:56:40 ~ 21:57:23) 
çocuklarla babalarını filan görünce için buruluyor resmen. geçenlerde "baba olmak" başlığını okurken gözlerim doldu. yaş aynı şekilde 21. neler oluyor? hadi kadınları anlarım ama ya erkekler?


  • bubezleeb  (16.11.12 21:58:23) 
21sen biyolojik saatle bir ilgisi yok..


ayrıca düzenli bir iş/sosyal hayatın yoksa normal değil..ama ilgilenmen güzel. belki düzenli bir hayatın yoksa bebek aracılığıyla bu düzeni elde edebileceğini düşünmüş olabilirsin.
  • jimjim  (16.11.12 21:58:48) 
bende bir terslik var o halde. yaşım 27 ama zerre kadar yok o his hatta ben hiçbir zaman böyle bir heyecan yaşamıycam herhalde diye üzüldüğüm oluyor.
bir ara bende bi duyuru açayım en iyisi:)

  • crimsonlady  (16.11.12 22:00:20) 
benim haddime değil ama,madem konu açtın fikrimi söyleyim lütfen çocuk doğurma.bu isteğini bi şekilde bastır.


  • rock n roll  (16.11.12 22:01:09) 
bir zaman oluyor öyle, biraz yaşlanınca geçiyor. benim bu sene tamamen bitti mesela.


  • devilred  (16.11.12 22:02:39) 
benimde var isteğim ama adayım yok :(


  • selma  (16.11.12 22:08:07) 
arada olur öyle raad ol.


  • basond  (16.11.12 22:11:15) 
şu sorduğun şeyin öyle çok sebebi olabilir ki, sebepleri tartışmak anlamsız. iki soru var aslında sorulması gereken:

1- ben bir çocuk büyütebilecek olgunlukta mıyım? bu sorumluluğu alabilir miyim?

2- şu anda birlikte olduğum kişi bu fikre ne der?

bu soruların ikisinin cevabı da olumluysa, ve içinde inanılmaz bir istek varsa, neden olmasın derim. seni çok çok çok mutlu da edebilir, belli olmaz. ama kesinlikle ve kesinlikle bu sorumluluğu alabileceğinden emin olman lazım (gerekirse onun için bütün zevklerinden vazgeçebilmen lazım, inanılmaz bir sorumluluk çocuk sahibi olmak).

bir de, evet bebek sevmek falan güzel ama bebekler büyüyor. aklında bulunsun :)
  • sharksmile  (16.11.12 22:13:31 ~ 22:13:51) 
evlilik istemiyorum ama bende bi yavrucak istiyorum. istiyorum ama tam hazır değilim babalığa bu kesin. biraz daha zaman geçsin bakalım adayı bulursak yaparız.


  • kambocya diasporasi  (16.11.12 22:16:03) 
normal.
2013 uğurlu olsun göbüşlerimize bebiş dolsun ^-^

  • sanal hayvan  (16.11.12 22:17:01) 
bence güzel bir şey istemen, ben tam tersi hiç istemiyorum, kendimi çok anormal hissediyorum bu yüzden. evliyim de, eşim de istiyor, etrafta istiyor ama ben istemiyorum nedense.


  • yue  (16.11.12 22:23:25) 
vallahi herhalde hayatını mahvetmek istiyorsun, bir psikaytriste falan gözük bence.


  • noluyo yaa  (16.11.12 22:31:59) 
Bence 21 yaşında normal değil. Tabi ki isteyebilirsiniz ama geleceğe yönelik düşünceler seviyesinde olursa normal. 21 yaşında bebekle ilgili kitaplara, bloglara sarmak bence tuhaf. Başka öncelikleriniz olmalı. Bu takıntı bence kadınlara iyi gelen bir şey değil. Amacınız bebek, diğer herşey de ona giden yollar olabilir bir süre sonra. Çoğu kadın aşk değil "baba" evliliği yapıyor bu yüzden.


  • cereal killer  (16.11.12 22:46:02) 
pesin not: erkegim. yas 23.

bende de 2-3 senedir oyle bir durum var. yani senin kadar degil, o konuda bir sey okudugum falan yok ama "lan bir gun cocugum olunca..." diye baslayan cok fazla cumle kuruyorum. normalde "ne cocugu ya ahaha 35 yasimdan once asla." diyen biriyim ve fakat bir baktim, aslinda istiyorum ama doktora sirasinda bir de cocukla ugrasmanin nasil bir dert oldugunu bildigim icin asik olup, evlensem bile acele etmeyip en az 30'u beklemeye kararliyim. ama isteniyor yani cocuk. guzeller lan. bu arada sorun olmazsa hazir burda toplanmisken sozluk hanimlarina selam edecektim?
  • sendelemeden  (16.11.12 23:01:27) 
evlenin bence, çocuk yapın, ana baba olun


  • ahlaksızlığın lüzumu yok  (16.11.12 23:13:05) 
[]

sağlıklı beslenme vs tahıllar, karbonhidratlar

son iki yılda sağlıklı beslenmeye taktım. (yurtta iki yıl körili tavuk, mantı ve pizza yemek zorunda kaldıktan sonra)
bir kaç haftadır da taş devri diyetini okuyorum. ondan önce de vejetaryenlikle ilgili yazılar okudum. neyse şu an kafam oldukça karışık neyin yenmemesi gerektiği konusunda.

normalde düzgün beslenen biriyim, çoğunlukla sebze ağırlıklı şekilde besleniyorum. ama et de ekmek de tatlı da yerim.
buna rağmen hiçbir zaman kilo sorunum ve kan değerlerimde sorun olmadı. (170, 51)

bu konuda ne düşünüyorsunuz?
biri et yiyin, asla un ve tahıl gibi şeyler yemeyin derken bir diğeri et yemeyin fln diyor.
ekmek yememek, tahıl yememek ne derece doğru?
neyi yememek gerek?
siz nasıl besleniyorsunuz?

 
beyaz un ve rafine şeker yememek ortak noktaları sanırım. tam tahıllı, tam buğdaylı şeyler görece yenebilir.


  • demirlisomya  (15.11.12 17:47:46) 
herşeyin normalse derdin nedir :)
normal devam et. vücudun zaten sana fazla yağlı yediğinde baygınlık ve sivilcelerle, fazla karbohidratta hafif durgunlukla, lifsiz beslendiğinde kabızla cevap verecektir. başkalarının dediğinden öte kendi hissiyatına güven. canının istediği senin ihtiyacındır. ama canın kırmızı bir meyve yemek istiyosa ve sen kolaya alışmışsan atıyorum, beynine direkt kola içeyim fikri geliyorsa bunlara dikkat edebilirsin. bol su içersin. bol hava ve güneş ışığı almaya çalışırsın. hareket edersin filan işte sağlıklı yaşarsın. sistem yaşlanana kadar götürür bu seni böyle.

bir de yiyeceğin ne kadar işlenmiş olduğu önemli, çok işlenmiş yiyecekleri nispeten az tüketmek iyi olur. mesela konserve nohut yerine kuru nohut kullanmak gibi. bunların dışında baharatlarla aranı sıkılaştırabilirsin. mevsiminde bol olan şeyleri tüketmek de iyi bir fikir.
  • kediebesi  (15.11.12 17:52:13 ~ 17:55:20) 
dengeli beslenmek diye bir şey var. burda dengeden kasıt miktar değil, içerik.


  • vizdilva  (15.11.12 17:54:40) 
Ben de yaşadığım ciddi sağlık problemi sonrası sağlıklı beslenmeye başlamıştım. Hatta sizin okuduğunuz Taş Devri Diyeti kitabının yazarı Ahmet Aydın ile de tanışmıştım bizzat. Kitapta yazılan çoğu şey doğru, fakat o kadar kritik noktalarda Ahmet Bey hatalı bilgiler veriyor ki, bunu da kasıtlı yapmıyor sadece bunun doğruluğuna inandığı için yapıyor, ben kendisine katılmıyorum. Şeker, un gibi konularda çok doğru şeyler söylüyor fakat o ve aynı ekolde olduğu Canan Karatay (Karatay diyeti) ne yazık ki et konusunda insanları yanıltıyorlar. Öncelikle kendi çiftliğiniz yoksa, orada kendiniz özgürce dolaşan ve doğal beslenen hayvanlar ve onların sütü ve yumurtasını yemiyorsanız o kitapları okuduktan sonra çöpe atmanızı öneririm. Şehirde yaşayıp et yiyen hemen herkes vücuduna bol miktarda katkı maddesi, hormon, antibiyotik başta olmak üzere sürüyle zararlı ilaç alıyor. Hele hele marketten kasaptan aldığı tavukları yiyen, Türkiye denizlerinde yakalanmış balıkları yiyen insanların kafayı yediklerini düşünüyorum. Bu şekilde beslenerek başta kanser olmak üzere bir sürü hastalığa davetiye çıkarıyorlar. Et yemek, un-beyaz şeker tüketmek tıpkı sigara içmek gibi bir bağımlılıktır. Zaten başka bir hayvanı öldürüp yemek de son derece kalleşçe bir davranış. Ben vejetaryenlikle ilgilenen herkese hayvan sevmiyorsanız en azından sağlığınızı düşünün de şu garibanları öldürmeyin diyorum. Ayrıca milyonlarca yıl önce et yiyen insanlarla 2012'de yaşayan insanları karşılaştırmak da komiktir. Bu taş devri muhabbeti yapanlar hep atalarımızın et yediğinden dem vuruyorlar ya, geçmişle şu anı karşılaştırmak çok saçma. Eğer disiplinli bir vejetaryen ya da vegan olacaksınız kesinlikle bunları öneririm. Zaten et yememenin sağlıksız olduğunu söyleyenler genellikle dünyanın en acımasız sektörleri olan tıp ve gıda sektörlerinin adamları. Bugün vejetaryenlik ve veganlıktan daha sağlıklı bir beslenme çeşidi yoktur. Şurada iki doktorun konuyla ilgili çok önemli bir tartışması mevcut: www.beslenmebulteni.com

Şu yazıları da kesinlikle okumanızı öneririm: www.sabah.com.tr

www.sabah.com.tr

Yok birader ben sağlığımı hiçe sayıyorum ayrıca hayvan cesedi tüketmek çok hoşuma gidiyor diyorsanız kesinlikle doğal ortamda yetişen hayvanlar tüketin. Bu da maddi durumunuz iyi değilse zaten büyük bir şehirde çok zordur. Ama şehirde yaşıyorsanız ve sağlıklı beslenmek istiyorsanız (doğal yumurta, katkısız süt falan tüketecekseniz) buradan alışveriş yapın: www.ipekhanim.com Fiyatlar uygun ve çok güvenilir bir yer. Zaten çok ünlü müşterileri var.
  • at avrat braveheart  (15.11.12 18:03:13) 
Etlerde katkı maddesi hormon vs var da bitkilerde yok mu? Haşerelerden korumak icin çabuk olgunlaştirmak icin yüzlerce hile hurda yapılmıyor mu? Hayvansal gıdalardan hele hele etten uzak durarak beslenmek sağlıklı falan değildir.

Vejeteryan olmak da en az tas devrindeki insanları ornek alarak onlar gibi beslenmeye çalışmak kadar saçma ve yanlıştır.

en güzeli mümkün olduğunca işlenmemiş gıdalar tüketmeye çalışmak ve Un basit seker vs. Gibi vücudun pek de ihtiyac duymadığı seyleri kısmaktir. ne sebzeler ne de hayvansal gıdalar birbirinin muadili olamaz.
  • giderbey  (15.11.12 18:37:39) 
Bitkilerde çok daha az var bahsettiğiniz zararlı maddeler. Ayrıca zararsız bitki bulmak çok daha kolay ve masrafı daha düşük. Verdiğiniz bilgiler yanlış ne yazık ki et konusunda. Bu konuda zaten bir fikir beyan edildiğinde et tüketenler hemen hücuma geçerler kısıtlı ve ezberlenmiş bilgileriyle. Yanlış anlamayın sizi kötülemek için söylemiyorum fakat ezberlenmiş bilgilere sahipsiniz. Et tüketmeyenlerin sağlıkları konusunda araştırma yaparsanız çok net bilgilere ulaşırsınız internette. Bu konuda bilginiz yoksa en azından şunu izlemenizi öneririm: www.youtube.com Konuyla ilgili de tıp dünyasında bir sürü araştırma yapılmıştır. Neyin sağlıklı neyin sağlıksız olduğunu zaten kısaca kendiniz yaşayarak da anlayabilirsiniz. Bir diğer nokta da, Türkiye'de vejetaryenler ve veganlar bohem hayatı yaşayıp sağlıksız görünüyorlar genellikle, bu nedenle bu yaşam biçimine ciddi zarar veriyorlar. Doğru uygulandığında vejetaryenlik ve veganlık dünyanın en sağlıklı yaşam biçimidir. Et yemiyorsanız, sağlıklı beslenmeye karar verdiyseniz buna göre yaşamalısınız. Bu da disiplin ister.


  • at avrat braveheart  (15.11.12 18:53:34) 
tahıllar, ete, sakatata, yumurtaya kuruyemişlere, baklagillere göre daha az besleyici ve özellikle beyaz ekmek şeklinde tüketildiğinde hem vitamini çok az oluyor hem de kan şekerini olumsuz etkiliyor o yüzden hiç yeme demiyor ama azaltın diyor taş devri diyeti.
ben de taş devri diyetine uymaya çalışıyorum ama biraz taviz veriyorum meyve mesela 2-3 porsiyon yiyorum günde, ayrıca her gün çeşit çeşit yeşillik al salata yap veya çiğ ye olayı yorucu geldiği için günde 1-2 altın çörek veya benzeri bişiler yiyorum ama asıl vurgu hayvansal yağlar ve proteinlerde.
wwww.westonaprice.org
okumanı öneririm.
  • joepiscopo  (15.11.12 19:09:25) 
et yerine tofu tüketmek daha akıllıca olur. onu da nuhunambari.com da bulabiliyoruz simdilik


  • fenerliyim ama feneri delgado  (15.11.12 19:17:49) 
Evet, konu Taş Devri Diyeti olunca kesinlikle hayvansal yağlar ve proteinler tartışma konusu oluyor. Önceki iki mesajımda da yazdığım gibi eğer vejetaryen/vegan beslenecekseniz disiplinli olmalısınız. Sonuçta sağlıklı beslenmek hele hele modern çağda gerçekten zordur. Ömür uzatır, hayatınızı kaliteli yaşarsınız, ama buna uymanız lazım. Uymayacaksanız buna, hayvansal gıdalar tüketecekseniz o size kalmış bir şey. Kimsenin başına silah dayayıp hayvan yeme demiyorlar. Fakat yeterli araştırmayı ve uygulamayı yaptığınızda zaten bedeniniz size gerekli cevabı veriyor. Sağlıklı beslenmek, sağlıklı ve düzenli yaşamayı gerektirir. Zaten bunu yapamayan ve sağlığını bozan kişiler vejetaryen, vegan olmasın. Böyle insanlar yüzünden ciddi şekilde yanlış tanınıyor.


  • at avrat braveheart  (15.11.12 19:20:26) 
Bitkilerde daha az zararlı madde bulunduğu sonucuna nasıl ulaştınız ? Bunu ölçebilmenin mümkünati yok, asıl ezbere bilgi bu olsa gerek.

Gdo almış başını gidiyor sebzelerin meyvelerin besin degerleri yıldan yıla sunileserek azalıyor gelmis ezbere bilgiden bahsediyorsunuz,.

Balık etinin kalp damar beyin saglıgına etkileri bilim dunyasınca tartışmasız kabul edilirken, kırmızı etin süt ve süt ürünlerinin basta hormon duzenleyici sayisiz faydası onlarca yıldır bilinirken sadece bitkilerle beslenmenin sağlıklı olduguna kendinizi inandirmak en fazla bitkilerin daha az zararlı madde içerdiği varsayımı kadar rasyonel.
  • giderbey  (15.11.12 19:43:16) 
Size katılmıyorum. Müthiş bir ezberiniz var. Çok sayıda meyve-sebze ne kadar ilaçlandıklarına kadar incelenebiliyor. Yani böyle bir şeyi neden uydurayım? Öncelikle olayın felsefi boyutuna bakarsanız insanlar ne yerlerse o olurlar. İkincisi paçalarına kadar boka batmış tıp ve gıda sektörünün uydurmalarına bu kadar fanatik bir şekilde inanmanız bence yanlış. Kırmızı etin, süt ve süt ürünlerinin "müthiş" etkileri, ağır metallerle neredeyse tümü zehirlenmiş oolan balık etinin "harika" yararları sizin dediğiniz gibi bilim dünyasınca tartışmasız olarak kabul edilmemiştir. Çok övdüğünüz bilim dünyası daha birkaç yıl öncesine kadar yumurtanın zararlarından bahsederken, bugün fanatik bir şekilde yumurta övgüleri düzmektedir. Süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi eğer hayvanlara zulüm uygulanmıyor, işkence yapılmıyorsa, doğal yollardan elde ediliyorsa zararlı değildir. isteyen yer isteyen yemez. Orası ahlaki bir boyut. Bugün dünyada çok sayıda vegan vücut geliştirmeci, güreşçi, buz hokeyi oyuncusu, basketbolcu bulunmaktadır. Çok samimi bir şey soracağım size, bu veganlık bu kadar zararlıysa nasıl bu sporcular böyle performans sergiliyorlar? Et tüketmemenin cinsel performansa ne kadar olumlu etki ettiği kanıtlanmıştır en basitinden. Hani millet sağlıklı yaşamayı önemsemiyor, fakat belki konuyu cinselliğe getirirsem daha önemserler. Sizin söylediğiniz gibi hayvansal ürünler tüketmenin sağlığa olumlu etkileri ise kanıtlanmamıştır, lütfen yanlış bilgiler verip insanların ve hayvanların sağlığıyla oynamayın. Bakın size vegan bir vücut geliştiricinin fotoğrafını yolluyorum: www.facebook.com Ne kadar sağlıksız görünüyor değil mi :))) O fotoğraftaki diğer kişi Shaun Monson ise Earthlings belgeselinin yapımcısıdır. Kendisi de vegandır. İsterseniz size böyle çok sayıda bilgi-belge sunarım. Ama sizden ricam lütfen insanları yanlış yönlendirmeyin. Kimlerin güdümünde olduğu gayet iyi bilinen saçmasapan tıp ve gıda kurumlarının yalan yanlış raporlarına uygun şekilde lütfen burada bilgi vermeyin.


  • at avrat braveheart  (15.11.12 20:00:08 ~ 20:04:33) 
Cok sayıda bitki incelenebilir ama bütün bitki çeşitlerinin bütün yetiştiricilerinden numune alarak incelenebilme ihtimali var mı? Yada a ülkesinde yetiştirilen bitkilerin b ülkesinde yetiştirilen hayvanlardan daha naturel olduğunu ispatlayabilir misiniz? Bı süredir yabancı ülkelerde yetiştirilen sığırlar ithal ediliyor, ben de yabancı çiftçilere turk çiftçilerden daha cok güveniyorum ve daha naturel olduğunu düşünüyorum aksini ispat edebilir misiniz? Yediğimiz içtiğimiz her şeyin menşeini ve icerigini bilemeyeceğimize göre genelleme yaparak bi tarafı secmek mantıklı olamaz.

Vucut gelistirme alanı argümanınızı savunmak icin ornek vereceğiniz son alan olmalı zira bu alandaki sporcuların --belki-- %99u vejetaryan olmayan sporculardır ve alanında bir numara Olan hemen hemen hiçbir sporcu vejetaryan değildir.. tam aksine tahılları bitkileri ve hayvansal gıdaları optimum sekilde kullanmayı bilen sporculardır ki benim de savunduğum şey bu. Vucut gelistirme olayının son noktası olan mr olympia yarışmacıları günde 500-600 grama kadar protein alıyor kaç gram et yumurta vs. Tükettiklerini siz hesaplayin
  • giderbey  (15.11.12 20:30:49) 
Ben vücut geliştirmeyi örnek olarak verdim. Sürüyle böyle vegan sporcu var. Ayrıca Mr Olympia takip ettiğim bir organizasyon. Oradakilerin sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. İnsandan ziyade su aygırına benziyorlar zaten. Hayvanları küçümsemek maksadıyla söylemiyorum, ama su aygırına benzemek sağlıklı olmak manasına gelmiyor. Sağlıklı olmak kilolarca kas yapmak değildir. Zaten vücut geliştirme yapıp aşırı protein kullananlar hayatlarının belirli dönemlerinde son derece ızdırap verici gut hastalığına yakalanıyorlar. Son yıllarda insanlara et tüketmenin yararları konusunda bolca yalan pompalandığı için gut hastalığı da çok yaygın hale geldi. Vejetaryen/vegan sporcularda ise gut hastalığına rastlanmamaktadır. Eskiden günde birkaç sigara içmenin sağlığa yararlı olduğunu söylerlerdi, reklamları yapılırdı. Konuyla ilgili "uzman doktorlar" konuşturulurdu. Şu an et yemek konusunda da aynı yalanlar atılıyor. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi almak isterseniz size şu kitabı okumanızı öneririm: www.kitapyurdu.com Her şey ortadadır. Konuyla ilgili çok sayıda çalışma, tecrübe, bilgi-belge mevcuttur. Benim hayvansal gıdalara karşı duruşum ve düşüncelerim nettir. Sizin de net gördüğüm kadarıyla. Tartışmanın manası yok, zaman kaybı. Yanlış anlamayın lütfen, fakat konuyu daha fazla tartışmak istemiyorum. Google diye bir şey var, İngilizce bilmeyenler bile Türkçe araştırma yapıp yığınla kaynağa ulaşabilir. İyi akşamlar dilerim.


  • at avrat braveheart  (15.11.12 20:53:18) 
[]

libido

libido eksikliğinin nedenleri neler olabilir?




 
nerden duydum unuttum ama ani duygusal geçiş dönemlerinde rastlanabiliyormuş.


  • konusmaz yazarim  (05.11.12 23:02:33) 
fazla ilişki,depresyon yetersiz beslenme gibi sebepleri olabilir.


  • soljenitsin  (05.11.12 23:04:04) 
hormonlarda ki bi sıkıntıdan olabilir.ilaç kullanıyorsan bazen yan etkileri olur,cinsellik yanlış anlatılmışsa,korkuların varsa olabilir.


  • rock n roll  (05.11.12 23:04:13) 
antidepresan kullanıyosan kesin o dur.


  • nemo problemo  (05.11.12 23:05:28) 
eksikliği nassıl anlaşılıyor ki bunun?
yani normali nedir?

  • enkolaykullaniciadi  (06.11.12 08:25:58) 
[]

kan testi

bu hafta kapsamlı bir kan testi yaptırıcam.
kolestrol, b12, kan sayımı, fln.

nelere baktırayım başka?

edit: aile hekimine gitsem bilir dimi hepsini?

 
ast, alt
üre, kreatinin
tam idrar tahlili
demir
  • sutlu nescafe  (05.11.12 18:24:04) 
alt-ast ( karaciğer enzimleri)
kalsiyum
çinko
  • soljenitsin  (05.11.12 18:25:09) 
tiroide de baktır


  • vakumlu  (05.11.12 18:25:21) 
doktora söyle.gerçi sylediğim halde bakmadıkları oluyo.ilaç falan kullanıyosan daha özenli bakılması lazım.şeker,kolestrol,alt,ast(bu ikisi karaciğer enzimler çok önemli).ben de de yüksek çıkıyodu.6 ayda bir kontrol oluyodum.ama şu anda iyi.idrar tahlili de yaptır.


  • rock n roll  (05.11.12 18:29:22) 
complete blood count. (bkz: tam kan sayımı) (cpc)

hemogram başlığının 3. entrysini de inceleyin ayrıca.
  • sizofren hayaller  (05.11.12 18:50:28) 
[]

silmarillion

çocuğuna silmarilliondan isim koyan var mı?
ya da en azından düşünen ya da düşünmüş olan?
çok güzel isimler var, boşa mı gidiyor o isimler:)


 
frp karakterlerime koyuyorum ben genelde. türkiye'de doğmazsa çocuğum, anca o zaman koyabilirim. türkiye'de doğarsa da çocuğumun göbek adını fingolfin koyarım artık n'apayım.


  • sizofren hayaller  (05.11.12 18:21:24) 
benim niyetim ve hevesim vardı sonra terk edildim.


  • cevab veremedi  (05.11.12 18:22:06) 
arda beren falan o niyetle konulabilir :) bence de çok güzel isimler.


  • meriadoc  (05.11.12 18:25:57) 
Silmarillion'dan diye konulan isim hiç görmedim ama meriadoc+1 diyorum.


  • Hallerlale  (05.11.12 18:32:20) 
Arda ve Beren benim de ilk aklıma gelenler. Fakat kitabı okuduğum andan itibaren en çok ilgimi çeken karakter Feanor olmuştur, bu yüzden bir erkek çocuğuna Feanor adını vermeye sıcak gözle bakıyorum.


  • timburton  (05.11.12 18:37:36) 
Türkçe'de kullanılabilecek ve kimsenin yadırgamayacağını düşündüğüm adlar:

Beör'ün evinden (soyundan)

Baran
Beldis
Beren

Haldad'ın evinden (soyundan)

Beldis

Marach'ın evinden (soyundan)


Beren


Emeldir'in evinden (soyundan)

Beren
  • cevab veremedi  (05.11.12 18:46:06) 
[]

morina ciğeri yağı- omega 3vs.

www.nordicnaturals.com
bu ürün türkiyede nerede satılıyor bilen var mı?

bu yağdan ya da genel olarak omega 3 takviyesi kullananlar memnun mu? değişikliği fark ediyor musunuz?

 
omega 3 için ceviz yiyorum :)


  • freebird5406_2  (04.11.12 23:57:20) 
saf omega 3 için epa ve dha oranı yüksek solgar omega3 950'yi kullanabilirsiniz. güzel gayet.


  • kobretti  (05.11.12 00:03:21) 
piyasadaki omega-3'ler somon balığının karaciğerindeki yağlardan yapılıyor, sizin bahsettiğiniz de morina balığından. bence arada ne besleyicilik ne de yarar kanusunda bir fark yok.

ama omega-3'ü farklı farklı besinlerden edinmek istiyorsanız size eczanedeki (en düşük dozlu) bildiğimiz omega-3 haplarından başka bir de keten tohumu almanızı tavsiye ederim. böylece omega-3'e hem bitkisel hem de hayvansal gıdalar yoluyla hem de daha ucuza erişmiş olursunuz.
  • doktor sagbirakmayan  (05.11.12 00:08:19) 
[]

köpek beslemek cidden ne kadar zor?

bir iki yıl içinde bir köpek edinmeyi planlıyorum.
3 yıldır da okuyorum, ciddi bir araştırma yaptım. ekşi sözlükteki yorumlardan başka ülkelerdeki köpek klüplerinin yazılarına kadar.

fakat ne zaman biriyle konuşsam alma çok büyük sorumluluk, köpek beslenir mi ki gibi şeyler duyuyorum hevesim kırılıyor. yapan nasıl yapıyor o zaman diyorum, cevap yok.
en büyük argümanlardan biri de yağmurda çamurda yürütmek gerek. e ben yağmurda yürümeyi, çamurda koşmayı seven biriyim.
köpeğe bağımlı oluyorsun diyorlar, ne kadar bağımlı olabilirsin ki, elini kolunu bağlamayacak sonuçta.

evet yapan nasıl yapıyor? en büyük zorluğu ne? keşke almasaydım bu köpeği dediğiniz zamanlar oluyor mu?

 
etrafında yeni bebeği olmuş bir çift varsa onları gözlemle yavruu bir köpeği alıp bakmakla yeni doğmuş bir çocuğa bakmak arasında bir fark yok sen düşün zorluğu artık


  • 10lion sinisterer  (27.10.12 00:24:29 ~ 00:24:44) 
en büyük sıkıntı bir yerlere gitmek. güvenip bırakacağın biri varsa iyi. köpek insana çok bağlı ve gerçekten bence çoğu da şehir hayatına pek uygun değil. yalnız kalmayı da sevmiyorlar. çok hareket ve ilgi istiyorlar. tabi yetiştirmene de bağlı. etraflıca düşünmeden girişme bence. alacağın köpekle de iletişimin iyi olsun.


  • kediebesi  (27.10.12 00:26:37) 
benim bi köpeğim var. 4.5 aylık. bayılıyorum, mutluluk kaynağım. canım sıkıldığında yüzümü yalıyor falan. bahçede duruyor ama, o yüzden hijyen-tuvalet gibi konularda sıkıntımız yok. tüm boyutlarıyla düşün işte, aylık maddi bir yükü de olacak, o da var ama büyük paralar değil tabi. ama seversin, insanı çok mutlu eden bi şey.


  • herbivor  (27.10.12 00:27:44) 
Ilk zamanlar cidden kucuk bir bebek gibi oluyorlar,ben altina bez bagliyordum dusunun artik :)evet baslarda biraz zor oluyor ama zaman gecince o kadar alisiyorsunuz ki ben simdi keske almasaydim diyemem,cocugunuz gibi oluyor bir nevi.


  • fraise  (27.10.12 00:32:04) 
Her sabah aynı saatte uyandırılmak istersen,dışarı çıkana kadar asla tependen ayrılmamasına katlanabilirsen,kışın akşam soğuğunda dakikalarca dolaşıp hasta olmam dersen,mamasına,ilaçlarına hatta diş taşlarını temizlettirmeye(en son 450tl falan demişti veteriner hele ki pekines gibi bir cins alırsan bazen gerekebiliyor)tamam dersen buyur al.


  • zimbateli  (27.10.12 00:40:11) 
-tatile giderken ya pansiyon gibi bir yere bırakacaksın ve için rahat etmeyecek ya köpek kabul eden bir yer bulacaksın ya da gitmeyeceksin.

-yatak döşek yatıyor, ateşler içinde yanıyor da olsan çıkıp dolaştırman gerekecek.

-hastalanacak, kusacak, ishal olacak. kaka, kusmuk, çiş, kan temizleyeceksin. ilaç vermek için peşinde koşacaksın. gerekirse uykusuz kalacaksın.

-bir derdi olduğunda çoğu zaman anlamayacaksın, anlayıncaya kadar göbeğin çatlayacak. belli bir yaştan sonra anlıyorsun gerçi her şeyi.

-"mamasını beğenmedi", "bugün az mı su içti sanki?", "neden bu kadar huzursuz?" gibi şeyler ilk dönemlerde kafanı çok kurcalayacak.

-eğitim süreci/yavruluk boyunca terlikler, kablolar, halılar kemirilebilir.

-evde yalnız bırakıp arkadaşlarınla eğlenmeye gittiğinde aklın onda kalacak, oturduğundan anlamayacaksın. dışarı çıkarman gerektiği için eğlenceyi yarıda kesip eve döneceksin.

-hastalanırsa ya da ciddi bir sorun yaşarsa bazen maaşının yarısı veterinere gidecek. şu anda hoşuna gitmese de, o zaman pek umurunda olmayacak gerçi.

-zaman içinde büyüdükçe olgunlaştığını, daha az hareketli olduğunu göreceksin. bir süre sonra bir hastalığı olmasa bile yaşlılıktan bir yere çıkamayacak, bir yerden inemeyecak, ağır işitmeye başlayacak, dişleri dökülecek, gözleri görmeyecek. gerekirse gençliğinde baktığın gibi yaşlılığında da bakacaksın.

bunlar aklıma ilk gelenler. bunun dışında insanlardan şöyle bir farkı var; teknik olarak hiç büyümeyen bebekler gibiler.

benim köpeğim 14 yaşında. ilk geldiği zamandan beri değişen tek şey daha az hareketli olması, daha uslu olması. bu kadar süre içinde bir çocuk doğsa, 14 yaşına gelmiş, eşek kadar adam olmuştu.

ama hiçbir zaman konuşmayı öğrenmiyor, kendini besleyemiyor, kendi suyunu koyamıyor, bir yeri ağrıdığında sadece gözünün içine bakıyor vb. yani doğduğu günden öldüğü güne kadar hep aynı ihtiyaçlara sahip oluyorlar.

o yüzden elini kolunu bağlıyor bazı açılardan.

ne kadar yaramaz olursa olsun, ne yaparsa yapsın hiç keşke almasaydık falan demedik. hatta (allahtan ağır bir hastalığı falan yok) yaşlandığı için hepimiz çok üzgünüz.
  • blatta hiberna  (27.10.12 00:48:13) 
günde minimum 2 kere dolaşmaya çıkartacaksın(egzersiz+tuvalet ihtiyacı hepsi içinde) buradan pay biçebilirsin.
bir de; kedilere nazaran evde yalnız bırakılması çok daha tehlikeli bir canlı.

  • reverse engineer  (27.10.12 00:50:52) 
ben babamın köpeğine bakmıştım 4-5 günlüğüne. bir kere o akşam gezdirmeleri siz kanepede yatarken öyle bir koyuyor ki anlatamam. onu alışkanlık haline getirmeniz lazım. hem araştırmalara köpek sahipleri günde 30 dakika bile olsa yürüdükleri için daha sağlıklı kalabiliyorlarmış.

benim sorunum köpekle. babamın evi apartman dairesi ve günde 2-3 kere gezdiriliyor ama köpek belli ki çok sıkılıyor. siz her kapıyı açtığınızda koşuşu, kuyruk sallayışı, bakışı falan. yüreğim dayanmıyor açıkçası benim. iş güç okul derken her dakika da gezdiremezsiniz. çok üzülüyorum ve o yüzden kendim beslemek de istemiyorum.
  • raikkonen  (27.10.12 01:11:12 ~ 01:11:55) 
adamı köpekten soğutmak için bütün çaba harcanmış, helal.

merhabalar. yavru köpek bakımı genç-yetişkin köpeklere göre daha meşakkatlidir. yavruyu günde 3 veya daha fazla doyurmak gerekir. yediği ölçüde çiş-kaka yapar. enerjisi daha yoğundur, zor tükenir.

sahipleneceğiniz köpek 1 yaşına basmak üzere, 1 yaşında veya üzeri olabilir. hem hayvan mutlu yaşar, hem de siz. ikiniz de birbirinizden bıkmamış olursunuz. golden olsun, doberman olmasın, aman terrier mi ööğk demiyorsanız, sokak hayvanlarını sahiplendiren hayvan derneklerine ulaşın ve arkadaşınızı seçin derim.
sokaktan gelme hayvanlar daha dayanıklıdır ayrıca hastalıklara karşı. daha güçlü bi sistemleri var. ve daha zekiler. insanlar o kadar üşengeçler ki. hele teknoloji çağında... kendi kakalarını yapmaya üşeniyorlar. köpek bakmak tabii ki dehşet vericidir onlara göre.
yağmur-çamurda giyeceksiniz montunuzu, köpeğe de yağmurluk alırsınız en fazla 45-50 lira olsun. misler gibi yürüyeceksiniz. dönüşte, evin kapısında ayaklarını sileceksiniz, bu kadar basit. uğraşamam diyorsanız köpek pabuçları var. alırsınız, giydirirsiniz.
fırtınada gezmez zaten köpek. çok hoşlanmaz deli gibi yağan yağmurdan falan.
evden çıktığınızda hemen yapar çişini, varsa kakasını ve eve dönmek ister genelde. bu havaları seviyorsa da, belirttiğim gibi malzemeleri alırsınız, keyfini çıkarırsınız havanın.
bağımlılık olarak görmezseniz, bu sözcüğü kullanmazsınız. köpekle bi yerlere gitmek, kediyle gitmekten daha kolaydır. sürekli şehirlerarası yolculuk yapan biriyseniz, köpek sever bi arkadaşınızdan rica edersiniz. günde iki kere uğrar, halleder. köpek sever arkadaşınız yoksa da, ya birlikte gideceksiniz (araba-uçak) ya da gitmeyeceksiniz, kırıp bacağınızı oturacaksınız evinizde. bi' şey olmaz. hayatınızı ona göre şekillendiriyorsunuz ya. bence bu kadar düşünmemek gerek. mutlaka oluyor çözüm yolu.
şehir içi gezmelere çıkıyorsanız, 1 yaş ve üstü köpekler 10 saatten fazla çiş kaka tutabilirler. ha unutmadan, sokak hayvanlarının arasında da onlarca golden, husky, doberman, rot, jack russell, blmem neler var. ve çoğu evden atılmış. çoğunun tuvalet eğitimi oluyor.
sabah okula ya da işe gideceğiniz için, yürüyüşünüz kısa sürebilir. bunun telafisini akşam yapabilirsiniz rahatlıkla. ne var yahu, 30-45 dakikadan bahsediyoruz. bunun nesi zor olabilir?!
sabah, akşam ve gece çıkmak yeterlidir. zaten düzenli besleneceğinden, sindirim sistemi o düzene uyum sağlayacaktır bir süre sonra. hangi yürüyüş vakitlerinde kaka yapacağını bilirsiniz. beden dilinden anlarsınız.

ilgiyi herkes ister. ilgiyi köpek de ister. sürekli okşanmak, yalanmak değil ki istediği ilgi. yürüyelim, oyun oynayalım, uyuyalım, takılalım işte.
yalnız kalabilirler rahatlıkla. diyelim ki, siz ali beyde bulunan köpek akif'i sahiplenmek istiyorsunuz. ali beye sorarsınız. orayı burayı kemiriyor mu, yalnız kalabiliyor mu, bir sıkıntısı var mı...
kişilik yapısını anlatır size, uygun değilse veli beydeki köpek elif'e bakarsınız.
sosyal olması iyidir. kediyle, köpekle, insanla kötü geçinmeyen köpeklerden yana kullabilirsiniz tercihinizi. hepsiyle iyi geçinmek zorunda mı? değil. en azından biriyle geçinse fena olmaz.

bütün köpekler büyük hastalıklara yakalanır, cüzdanınız boşalır safsatalarına inanmayın. bahsedilen rakamlar olağanüstü durumların sonuçlarıdır. köpek değil hamster alırsın. kafesine bin lira ödersin. saçma yani bu düşünce tarzı.

yatak döşek yatarken çişimizi-kakamızı yapmaya kalkıyorsak, işe-okula gidiyorsak, sıkıntı yok. dostunuz için rahatlıkla kalkarsınız. gocunmazsınız.

4 pit, 2 doberman ve 1 golden ile aynı evi hep birlikte paylaşmış biri olarak, uyku sersemi halimle anlatmaya çalıştım. faydalı olabildiysem iyi olur. sevgiler.
  • jalapeno  (27.10.12 02:09:18) 
@jalapeno:

dediklerinin hepsine katılmakla birlikte, bir şeye dikkat çekmek istiyorum kendi adıma.

benim uzun uzun (sorana göre kötü, ama bana göre kötü olmayan yanlarını) yazmamın nedeni, köpek alacak kişinin bunları bilmesi gerektiği.

bu saydığım nedenlerden dolayı barınaklara o kadar çok köpek bırakan var ki.
köpeği alıyor, "ay tatile gidemiyoruz, olmuyor böyle" diye bırakıyor.
o yüzden sorumluluksa sorumluluk, yani bunu bilerek alacak.

burada vurgulamaya çalıştığım şey (yine kendi adıma diyorum), "köpek alma aman çok zordur" değil. sonuçta bana sorarsanız dünyanın en güzel sevgisi belki de. henüz anne olmadım, belki bir o önüne geçer diye düşünüyorum.

sorun şu ki, insanlar sanıldığı kadar pratik ya da "aman ne var bunda?" dediğimiz konularda rahat olamıyorlar. adam o yağmurluğu giydirmeye de üşeniyor, mamasına para vermeye de kıyamıyor vesaire.

yani biri köpek almadan önce olabilecek her şey bilmeli eğer soruyorsa.
çünkü ben evime köpeğimi alırken bunların hiçbirini düşünmedim bile.
sadece geldi ve bizimle yaşamaya başladı.

eğer bunları düşünüyorsa, yarın öbür gün vazgeçme ihtimali var demektir.
o yüzden alırsa zaten biraz kötülenmesine rağmen alsın, bunda sakınca yok. o zaman zaten gönülden istiyor demektir.
  • blatta hiberna  (27.10.12 02:52:41 ~ 02:53:52) 
Olumsuz yorum yapanların çoğunun şuan evinde köpek var, düşünün nasıl bir sevgi veriyor ki size bütün mızmızlanmalarına rağmen hala o canı veremiyorlar:)
Benimki 5 aylık, yaklaşık 4 aydır yanımda, çok zorlandım alışma sürecimiz çok sancılı geçti gün geliyor kızıyordum hatta sinirimden ağlıyordum bile ama akşam yanıma gelip başını dizime koyuyor ya işte o paha biçilemez... Ama şu da bir gerçek ki şimdiki aklım olsa en azından 1 yaşını geçmiş bir köpeği sahiplenirdim. Bebeklik dönemleri gerçekten çok yıpratıcı.

  • Hawkins  (27.10.12 04:28:54) 
[]

köpek sahiplerine soru

ben bir kaç yıl sonra (köpek bakacak koşullara ulaşınca) bir köpek almak istiyorum.
bir kaç yıldır da bir sürü şey okudum araştırdım.

neyse asıl sorum şu; şimdi bu köpekler sürekli evde bir şeyleri parçalıyor, kemiriyor ya, buna nasıl alışılıyor?
ben eşyalarına çok değer veren biriyim, bu huyum köpeği sevdikçe fln geçer mi yoksa zor mu olur?

siz nasıl başa çıkıyorsunuz bu durumla?

 
köpekler sürekli evde bir şeyleri parçalayıp, kemirmiyor.

eğer öyle bir şey yaparsa ya yavru olduğu için yaramazlık yapıyordur, ki bu geçici süre yaşanır zaten ya da bir sorunu var, bir şeye tepki veriyor demektir.

mesela bütün gün evde yalnız bırakırsanız size ceza olarak yastığınızı falan parçalayabilir, bir şeyler yapabilir.

ama köpeklerde psikolojik ve sosyal iletişim çok kuvvetlidir ve rehabilite edilirler.

çok şey okumuşsunuz, araştırmışsınız, ama biraz yanlış olmuş sanki :)
  • blatta hiberna  (21.10.12 21:43:17) 
köpeklerin çoğu evde birşeyleri parçalamaz, kemirmez. öyle yapıyorsa eğitim veya psikoloji ile ilgili bir sorun vardır. yeterli seviyede zaman ayırırsanız sorun olmaz, dışarda da vakit geçirmesini sağlamak lazım. onun dışında oynaması için oyuncaklar verilebilir...


  • ermanen  (21.10.12 21:45:52) 
ha, ama şu var.

köpek eğitmek, çocuk yetiştirmek gibidir biraz.
yani çok abuk subuk davranılırsa hayvana, bir evet, bir hayır denirse, kurallar olmaz, kafasına göre hareket etmesine izin verilirse, "bazı köpekler" dediğinizi yapabilir.

çocuk gibi köpek de şımarır yani.
ama böyle bir köpeği yetişkin haliyle bile alıp başka bir eve götürseniz ya da sahibini eğitseniz, köpeğin davranışı düzelir.

sizin söylediğinizin aksine köpekler her zaman sahiplerine ve birlikte yaşadığı aileye uyum gösterebilen hayvanlardır.
  • blatta hiberna  (21.10.12 21:46:31 ~ 21:47:03) 
rica ediyorum evde köpek beslemeyin. köpekler koltuk takımının üstünde değil tozun toprağın içinde büyüsün, lütfen.


  • badiparmagi  (21.10.12 21:49:02) 
Kucukken bunu yapabiliyorlar.Ilk disleri cikmaya basladiginda kasindigi zaman cok yapiyordu benim kopegim,ozel kemiklerden aldim bu sekilde duzeldi.Simdi 7 aylik oldu,hicbir seye dokunmuyor evde.Oyuncaklari var onlarla oynuyor ki kendisine ait bir oda yapmayi dusunuyoruz yeni evimizde,o zaman hicbir sorun cikmayacaktir daha rahat edecektir diye dusunuyorum ben.


  • fraise  (21.10.12 21:52:57 ~ 21:56:27) 
@badiparmagi:

köpekler ne kadar açık alanda bulunursa, o kadar iyi.
çünkü her köpeğin hareket etmeye ihtiyacı vardır.

ama hiçbir köpek buz gibi soğukta ya da aşırı sıcakta asfalt ya da toprak üstünde yatıp uyumayı sahibinin yanında uyumaya değişmez.

köpekler hayvan oldukları kadar sosyal canlılardır ve insanlarla iletişim kurmaya ihtiyaç duyarlar.

uzun lafın kısası, bütün gün bahçede koştursa bile, akşam gireceği bir evinin olması köpek için her açıdan daha sağlıklı ve mutluluk vericidir.
  • blatta hiberna  (21.10.12 21:54:24) 
@blatta hiberna

nasıllll? köpekler akşam olunca sıcak bir yatak mı ister diyosun yani sen ? köpeklerin böyle evde beslenmesi, pet diye tabir ettiğimiz sektörün ortaya çıkması çok da uzun bir süre önce başlamadı kanımca. peki bu süreçten önce napıyordu bu köpekler? nerde yatıyorlardı, sevgi ihtiyaçlarını nasıl görüyorlardı çok merak ettim şimdi?

binlerce yıldır süre gelen köpek nesli 1900 lerden sonra mı sıcak bir yuvaya ihtiyaç duyar oldu? ben 2 yaşında safkan rottweiler sahibiyim. apartman dairesinde yaşıyoruz kendisiyle. ama şimdiki aklım olsa kesinlikle ama kesinlikle bahçeli bir evim olmadığı sürece bir köpek sahiplenmezdim. köpeklerin anatomisi gereği yaşayacağı ortam bellidir. sen tutup da sibirya kurdunu oda sıcaklığında beslersen o hayvana eziyet edersin, sevgisini kazanmazsın. o köpeğin ataları kar fırtınalarının içinde hayatını sürdürmüş ve ona göre bir evrim kazanmış köpek. izmir'de sibirya kurdu beslemenin mantığı söyleyin bana, lütfen?

benim rott akşama kadar(mecburen) evde tıkılıp kalıyor hayvan. balkona koyuyorum çoğu zaman orayı daha çok seviyor apartmanın bahçesine bakıyor balkon keşke bahçem olsaydı da eve hiç girmeseydi. çünkü rott çoban köpeğidir, kasap köpeğidir, almanyanın ayazında, dağlarında toprağın üstünde neslini sürdüren bir ırktır. ben ona şimdi işkence ediyorum ama artık iş işten geçti. atamam, satamam, onsuz yaşayamam!

demem o ki bana bu entel dantel hayvan sever muhabbetleriyle gelmeyin, rica ediyorum. böyle yaparak pet sektörüne destek olduğunuzu da unutmayın.

saygılarımla..
  • badiparmagi  (21.10.12 22:10:34) 
@badiparmagi:

1. benim dediğimle senin dediğinin ne alakası var? herhalde sibirya kurdunu gidip antalya sıcağında besleyen adama denecek laf yok. gider alır barınaktan bir hayvan, istediği gibi bakar.

2. senin rott'unu bulman için ben de uğraşmıştım hatırlarsan, bu da zaten ortalama 1 yıl önceydi ve sen daha önce köpek beslemiş olduğunu söyleyen biriydin. yani şimdiki aklın neden o zaman yoktu anlamadım.

3. orada yazdım: köpeğine gereken aktiviteyi yaptırman lazım. sen rott'u alıp, bütün gün evde yalnız bırakıyorsan bunu evde köpek besleyen herkes yapıyor diye bir şey yok. benim golden retriever'ım var. şu anda 14 yaşında. 10 yaşına kadar günde ortalama 10 saat açık havada koşup oynadı, akşamları da evde mışıl mışıl uyudu. şimdi sokağa çıktığında apar topar eve dönmek istiyor 2 dakikada yorulduğu için yaşlılıktan.

ki sana rott alma, sokak köpeği al, hiç değilse barınaktan al falan demiştim de, sen ev arkadaşım korkar diye yavru istiyorum demiştin.

yani senin verdiğin örnek, biraz senin durumuna özel olmuş.
sen koştur bakalım hayvanı günde 10 saat, ondan sonra balkonda mı yatacak yatakta mı yatacak fark ediyor mu? üstelik senin beslediğin cins ciddi anlamda antrenman isteyen bir cins.

sen şimdi evde yalnız bırakacağını, düzenli şekilde hareket ettiremeyeceğini bile bile rott alıp, sonra köpek besleyenlere laf etme bence.

burada cins üzerine değil, genel köpek kavramı üzerine konuşuyoruz.

bilmemkaç yıl önce köpek dışarıda uyuyordu, ama insanlar da zaten mağarada uyuyordu. böyle bir çağ farkı var.

o yüzden millet basbas bağırıyor yaşam şeklinize uygun köpek alın diye.

insanların bakmayı beceremedikleri, anlamsızca sıcağa ya da soğuğa maruz bırakılmış köpekleri biz tedavi ettireceğiz diye uğraşıyoruz veterinerlerde.

o yüzden bu saatten sonra kimseden hayvan severlik dersi alamam.

sen git ortalıkta bir sürü rott varken para verip yavru alacağım diye tuttur (ki zaten buna saygı duymuştum hatırlarsan), sonra gel bana pet sektörüne hizmet dersi ver.
o iş pek öyle olmuyor maalesef.
  • blatta hiberna  (21.10.12 22:21:28) 
bak ne güzel dedin "bu saatten sonra kimseden hayvanseverlik dersi alamam" diye.

ben o zamanlar bu arkadaşın düştüğü konumdaydım, sen de çok iyi hatırlarsın.. o entry'i de tamamen iyi niyetimle yazdım. ben senden beklerdim ki ders alma, ders ver..

ayrıca duyan da köpeği akşama kadar evde tuttuğumu hiç dışarı çıkmadığını sanar, esneye esneye parklara götürüp antreman yaptırdığım da oluyor benim ve hiç bir zaman o köpeği eve tıkalı hale getirmedim, getirmem de.

barınaklardaki köpek konusuna gelince. söz konusu köpek, rottweiler. 2 yaşında bir rott'u affedersiniz ama kimse almak istemez, başınıza bela alırsınız. golden de tamam. 14 yaşında yine alır, bakarsın. onu da geçtim, karar verdim tamam alalım dedim bu kez bulduğun barınak istanbul dışına göndermek istememişti hatırlarsan. o anki saçma bi heycanla böyle hataya düştüm ama şunu emin olarak söyleyebilirim ki barınaktan olmasını ben de çok istedim kimse cebindeki parayı havadan harcamayı istemez.

verdiğin örneğe kendin inanıyor musun? cidden soruyorum bunu? biz magaradan geldik ama şimdi kendi ağırlığımızla uzaydan atlayıp ses hızını geçtik (bkz: free fall)

peki ya köpekler? ilk çağda da insanların dostu, korucusuydu ve hala aynı.. matematik kuramları geliştiren bir köpek gördün mü sen hiç? bi insan kendini nasıl hayvanla aynı kefeye koyar anlamıyorum. onun anatomisiyle seninki bir mi? komik olmayalım lütfen..
  • badiparmagi  (21.10.12 22:31:30) 
@badiparmagi:

sen bence benim yazdıklarımı tekrar oku, anlamamışsın.
  • blatta hiberna  (21.10.12 22:33:45) 
peki, iyi akşamlar


  • badiparmagi  (21.10.12 22:45:00) 
[]

maske

www.youtube.com
şu videonun başında kızın yüzüne yaptığı bir maske var. jel gibi sürüyor, kuruyunca streç film gibi soyuyor.
türkiyede böyle bir ürün var mı?


 
bizde vardı.
tam adını bilmiyorum ama bu nivea gibi böyle ünlü bir markanın şeyiydi.
ha bu arada hiçbir işe yramıyor.
uhu gibi düşün:)
  • pukay de souza  (14.10.12 19:11:00) 
peel off mask diye ara bi sürü vardır


  • lpgli tosbaga  (14.10.12 19:11:26) 
1234   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.