Ekşi Duyuru

V8 var çok memnunuz gözün kapalı al derim. philipsten emin değilim ama dyson hariç diğer şarjlıların pil ömrü çok kısa demişlerdi ben araştırdığımda.

Dyson v8 ve v15 kullanıyorum ikisinden de memnunum. V8 teknolojik tatmini sağlamıyor led ışık vb ama süpürmesi çok tatmin edici tavsiye ederim

Hem philips hem dyson v10 kullandım. Philips 2 yılda cihaz parası kadar masraf çıkarttı, kronik boru kırılması faan. Dyson'ın çekiş gücü ve rahatlığı da yoktu.

v10 fiyat-performans. V8 kullanan arkadaşım da var o da memnun

v10

v8 aldım. sevabı günahı sizin boynunuza :/

Mağdur olmamaları derken, yasal olarak yani. Tutanak tutturduk, 1 günlük otel ücretini karşılamalarını, duvar yapıldıktan sonra da temizlik ücretini odemelerini istiyorum ben. Mümkün müdür?

bunu duvarı yıkan şirketin sahibiyle konuşun. eğer paranız varsa faturalı şekilde kendinizin yaptıracağını ve hiçbir şekilde kendinizin seçtiği ustalar dışında kimseyi kabul etmeyeceğinizi belirtin çünkü kendisi muhtemelen usta tutturup ucuza kötü bir işcilikle olayı geçiştirecektir. temizlik de aynı şekilde.

süre verin. eğer yapmazsa avukatla beraber işlemleri başlatacağını da söyleyin.

hasar ne kadar büyük bilmiyorum ama 1 gün yetmeyebilir. 2-3 gün sürebilir. Evin kaskosu varsa kaskoyla da görüşün.

yıkım ekibi ve yıkılan binanın yerine inşaat yapacak müteahhit farklı firmalardır. Yıkımı yaptırtan ve yeni binayı yapacak olan müteahhit e mutlaka ulaşın ve yazılı taahhüt alın.
belediye ye gidin fotoğraflarla başvurunuzu yapın. yıkım ekibi yarın gittiğinde müteahhit beni ilgilendiren bir durum yok yıkım firmasına ulaşın diyebilir.

duvara naylon bir şey gerebilirler
yarın iş günü çok rahat birilerini bulup yaptırabilir
zabıta da bakar herhalde bu işe

adamı şimdiden arayıp yarın için yaptırılmasını istiyorum sen de ustaları, malzemeleri ayarla koskoca müteahhitsin çevren vardır, kış günü böyle olmaz demeniz lazım

Yıkım devam ettiği için aslında hemen yapamayız diyorlar. Ev tüm gün 5 şiddetinde deprem oluyor gibi sallanıyor çünkü, sıva vs tutmaz. O da yarın ya da öbür gün bitecek diyorlar :/ tutanak tuttuk, polisle birlikte. Eğer adım atmazlarsa kendimiz yaptırıp dava acicaz artık o zaman.

Çalıntı kartın kullanıldığı başka web siteleri ve/veya uygulamalar var mı? Varsa o site/uygulamalardan o kartı daha doğrusu masterpass seçeneğini kaldırmayı deneyin bakalım. Kart bir yerlere bağlı görünüyorsa belki o yüzden işlem yaptırmıyordur.

tüm masterpass hesaplarımı sildiğim için aslında hiçbir yerde kalmadı o kart.

şimdi visa kart ile yüklemeye çalıştım yine olmadı, komple sistemi mi bozdum ne yaptım...

aynı işlemleri yaptım ama maalesef olmadı :/

bankayi arayip isteyin. Turkiye'de degil ama yabanci bir bankada calistim. biz guvenlik sorularini gecene veriyorduk 16 hanenin tamamini. ki son 6 haneyi istemek daha yaygindi.

neden olmasın şansın? ben yaptım, 2.49 ortalamayla :) kabul de alınır jm sınavı da kazanılır. çalışmaya devam.

Boşuna çalışma diye bir şey olmaz. Ama beklentilerini bulamama durumu olabilir. Masterın pek getirisi olmaz. Sorman gereken soru değer mi değmez mi? Çünkü yurtdışında zor bir hayatın olacak. 3 kişi paylaşımlı evde kalacaksın, bursu yettirmek için minimum standartlarda yaşayacaksın.

Açıkçası master için kasacağına tır şöförü olmak için uğraşsan çok daha mantıklı. Yurtdışındaki öğrenciler zor durumdalar gerçekten. Çoğu kişi bilmez ama Türkiye'de asistan maaşı amerika asistan maaşıyla dolar bazında çok farklı değil gibi.

adamin evi varsa bir sey cikmaz diyorlar. otur cayini demle rahat rahat ic.

kendi oturacağını gerekçe gösteriyorsa o evi 3 sene kimseye kiraya veremez. ayrıca seni o evden çıkarması minimum 6 ay , gerçekçi hesapla 2 sene sürer. kiranı yasal zamları aksatmadan gününde öde yeterli.

3 yıl mevzusu hep yanlış biliniyor. ancak mahkeme kararı ile çıkartılırsa, 3 yıl kiraya veremez. onun dışında ihtarla çıkartılırsa kiraya verebilir.

şu an en iyi halde 2 sene sürer dava.

3 sene kiraya veremez olayı komediden ibaret. sanki kiraya verince kellesini uçuracaklar. gayet de verir. gider dava açarsın 1 senelik kiranı tazminat alırsın tabi o 1 senelik kira adamın yeni kiracıdan alacağı 2 aylık kiraya eşit olacak :)

size kiraladığı evi de deprem bölgesinde mi? sizin oturduğunuz bölgede sizinkinden başka dairesi var mı? kira sözleşmeniz belirli süreli mi belirsiz süreli mi?

@lamentoftheperishingroses

ev deprem bölgesinde değil. ev sahibinin evleri çok yakın ama birisi metronun dibinde güvenlikli bir site. benimkisi 10 dakika yürüme mesafesinde normal bir apartman.

kira sözleşmesi belirli süreli değil hocam.

Ev sahibinin açacağı tahliye davasında göstereceği deprem bölgesinden taşınma gerekçesi hakim tarafından makul ve geçerli görülebilir. Siz de bunun karşısında asıl sebebin yasal sınır olan %25'e aykırı olarak fahiş zamla başkasına kiralamak olduğunu, sizin oturduğunuz evinin kendisine ait diğer evden çok daha iyi şartlarda, iyi bir konumda olduğunu, davanın Medeni Kanun m. 2 iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı biçimde kanunu dolandırmak üzere açıldığını ileri sürebilirsiniz.

Tahliye davası sonucunda tahliyenize karar verilirse, 3 yıl boyunca başkasına evi kiralaması yasaktır. Eğer kiralarsa son kira yılında ödediğiniz en az 1 yıllık kira bedeli için tazminat davası açabilirsiniz. Bu tazminat davasını açabilmeniz için, sizin mahkeme kararıyla tahliye edilmiş olmanız gerekir.

lights out olabilir mi?

m.imdb.com

Lights out değil ama diğerinden emin olamadım. Akşam izlicem bir:D

the others değil mi bu?

cloudybloody

Evet bu filmmiş teşekkürler.

youtu.be


arkadas sadece hirliyor ama ben bununla baslatayim seansi

Yok bu değil, mesela burada motor sesi ile başlıyor. Dediğim parça açar açmaz scream,brutal bir vokal ile başlıyordu.

Painkiller?

pantera - the great southern trendkill olabilir mi?

www.youtube.com

Yok ikisi de değil maalesef :/ pantera'nin girişine benziyordu aslında ama ilk saniyeden girdiği vokal sözlüydü. Sadece brutal bi çığlık değildi yani

Vurmasını engelleyemezsiniz, laftan ya da kızmaktan anlayıp yapmaması gereken şeyi kolayca öğrenen hayvanlar değilller malesef. Ama gece yatarken yatak odasından en uzak odaya mamasını, kumunu yanına koyup kapatabilirsiniz. Sabaha kadar orda takılır, bir süre sonra canı sıkılır uyur zaten. Birileri "ama yazık hayvana, odaya kapatılmaz" diyecektir tabi ama ben tam olarak öyle düşünmüyorum bu noktada. İşkence olacak bir durum burda hayvana, sabaha kadar 5-6 saat maması ve kumuyla gayet de bir odada takılabilir.
Tabi oda mümkünse ufacık da olmasın, o zaman sıkılabilir.

kedi kısır mı bilmiyorum ama benim oğlan belli kızgınlık dönemlerinde pencere camını tırmalıyor aklınca dışarıya koku gönderiyor. kısır değilse kızgınlık sebebiyle yapıyor olabilir.

- dün mamasinin suyunun kumunun olduğu odaya kapattik ilk defa, son çare diye. Bu defa o odanin kapisina vurup durdu 1 saat boyunca, o da care olmadi malesef.

- evet kisir bi kedi.

Bebek olduktan sonra biz de yatak odasına almamakta başlayınca gelip kapıyı tırmalıyordu ısrarla. Kapıya ve çerçevesine onun erişebileceği noktaya kadar vicks sürdük. Siz de kapattığınız odanın kapısına aynısını yapabilirsiniz ama kediyi her gün akşamları o odaya kapatamazsınız, yazıktır zaten bir süre sonra miyavlar yine ses yapar.

O zaman belli ki hayvanın canı sıkılıyor. Sakn huylu olduğundan emin olduğunuz bir kedi daha alarak çözüm bulabilirsiniz belki. Birbirleriyle oynarlar, enerjilerini öyle atarlar. Ama yeni kedi de şımarık ve enerjisi yüksek bir kedi olursa eski günleri aratabilir tabi. Ama bu tarz durumlarda ikinci kedi genelde kesin çözüme en yakın seçenek oluyor.

Kediler düzene isterler, ve düzen kurmaya çalışırlar. Düzenli alışkanlık oluşturmak için insanlarda en az 21 gün gerekiyor. Kedilerde de benzeri olduğunu gözlemledim.

Geceleri mama ve kumun olduğu odaya koyup, 21 gün dayanın. Başka bir çözüm var mı bilemiyorum. Büyük ihtimalle çözüm olacaktır.

Bir de önemli kurallar: Odanın sıcak olmasına dikkat edin. Mama ve suyu yanyana olmasın, en az 2-3 metre birbirinden uzak koyun. Akşam bir saat kadar oyun oynayıp, yorulmasını sağlayın. Yemeğini oyun oynadıktan sonra verin, yedikten sonra uyusun :)

benim kedi de ilk geldiğinde ortalığı ayağa kaldırıyordu kapıyı açayım diye. şimdi geliyor 2 kez miyavlıyor açmayınca gidip uyuyor.

eger eve yeni geldiyse, (yavru da degil, belki oncesinde bir duzeni vardi) evi tanimaya calistigini dusunuyorum. birazcik zaman verin, size de eve de alisacaktir.

bizim de kedimiz vardı, eşim ve ailesi kedilere inanılmaz düşkünlerdi. ben çocuk istiyordum, eşim istemiyordu bu nedenle kediye dört elle sarıldım sanırım. kedi yemiyordu, hastaydı ve veteriner yönlendirmesiyle şırıngayla besliyordum. devamlı etrafa çiş ve kaka yapıyordu (yıllarca devam etti bu ve eğer çocuk olsaydı wc eğitimi almıştı çoktan) hem temizledim, hijyenini hep ben takip ettim vesaire. çok yorucu birkaç yıldı benim için. evcil hayvanın bakımı çok zor (çocukla kıyaslanamaz tabii). taraflardan biri istemiyorsa zorlamamak gerek.

bu yasadiginiz biraz normal aslinda. kediler tipki insanlar gibi bir surec geciriyor ve bir donem gecmesi gerekiyor hem eve alismalari icin, hem de sizin yasaminiza alismasi icin.

onu boş bir tahta olarak görün. şimdi üzerine notlar almaya başlıyor. işi kolay değil. size en büyük tavsiyem, şiddetle kızmak veya hafif bile olsa şiddet uygulamak gibi şeylere yönelmeyin. her şeyi mahvedersiniz ve düzeltmek çok zorlaşır. sizden korkmasın. sadece anlaması gerekiyor.

yapmasını istemediğiniz bir şeyi yaptığında "şşşş" sesi çıkarın. bu ses onun dur sesi olsun. miyavlarken bu sesle susturun. her miyavlamayı tekrar deneyişinde devam edin. sonunda ayak uydurduğunu göreceksiniz. ödüllendirmeyi unutmayın. severek de olur. "aferin" kelimesini de öğrensin hem. benim kedim temel fiilleri ve kelimeleri biliyor sayılır. "hayır" dediğim anda üzgün ses çıkarıp "uslu ol" pozisyonuna geçer mesela, kıyamam kalkıp hemen oynarım onunla. çok zekiler ve hemen her şeyi anlamaya başlayacaklar kısa süre sonra. o yüzden hafife almayın.

bir süre sonra göreceksiniz ki sizinle aynı anda yatıp kalkmasa bile sizin uyku saatinize saygı gösteriyor. benim kedim sabahları 10'dan önce miyavlamaz bile. kendi başına takılır. saat 11 olduğu anda, eğer uyuyorsam, vakit geldi der kısık kısık miyavlar. genelde kalkıp oynar, ilgilenirim hatta teşekkr ederim geç saate bırakmadığı için beni. ancak bazen uyuma ihtiyacım oluyor. o zaman da "şşşş" yapıyorum. "aaww....." yapıp gidiyor. bunu şiddet vs zerre uygulamadan başardım çünkü zeki hayvanlar, anlıyorlar. bazı insanlar orasına burasına vurun diyorlar. sakın yapmayın. bunu tolere edemeyeceklerinden demiyorum, dengelerini bozarsınız.

bir de daha kısa vadeli ve gerçekçi bir tavsiye vereyim. öğlen çok uyutmayın. yani ara ara uyandırıp oynatabilirseniz bunu yapın. biraz mamasını eksik verin. yani son mama saati siz uyumadan 30 dk öncesine gelsin. en azından birkaç günlüğüne denemek için. geceyi bir kapanış olarak sunun ona. geceye çok enerjisi kalmasın. kesinlikle gün içinde oynatın. o da bir canlı. bizim gibi durduğu yerde bile düşünerek vakit geçirebilen yaratıklar değil onlar. biraz daha fiiliyata bağlı yaşıyorlar.

gece enerjisi kalmayınca, üstüne bir de siz rahatsızlığınızı "şşş" sesiyle belli edince, bir süre sonra o saatte miyavlamaması gerektiğini de, siz yataktayken genelde şş sesini duyduğundan siz yatağa girdiğinde susması gerektiğini de öğreniyor. hatta şöyle diyeyim. kedime "olmaz.. olmaz.." yapınca, "şş" yapınca, saat gece 00:00 civarıysa kendisi yatağına gidiyor. bu onun "denedim ama şımarmama müsaade edilmedi, rutine döneyim" yaklaşımı mesela. sizinle beraber yatmayı delice ister bu arada. çünkü hem sizi koruma içgüdüsü var, hem de kendi korunmak istiyor. aynı davranışı tuvalet sırasında da yapar. siz tuvaletteyken yanınıza gelmek ister, aynı şekilde kendi tuvalet kabına giderken miyavlayarak çağrı yapabilir.


yukarıdakileri okumasanız bile çözülebilen problemler olduğunu bilin ve çözmenin yollarını bulun. biraz düşünmek ve biraz denemek, 1-2 hafta da sabretmek kafi. gece sizle uyusa bile 3-4 gibi tekrar uyanır, birkaç saat sessizce kendi başına oyalanır. eğer çim alabilirseniz (tohumuyla toprağıyla 50 lira gibi bir şeye 2-3 ay yetecek çim alabilirsiniz, trendyol'da falan da var) kendisi gidip arada onu çiğner, sakinleşir, sindirimine iyi gelir. birkaç oyuncağı olursa kendi başına gider oynar. gürültüden rahatsız olduğunuzu ona öğretin yukarıda anlattım şekilde. sonra bir yerlere vurmak dahil hiçbir şeyi yapmamaya başlayacak. yapsa bile (bazen kızılsa bile bilerek yaptıkları oluyor) siz sakince uyarıp peşini bırakmadığınızda 30 saniye içinde çözülür iş.

biraz karışık oldu ama tecrübelerimi aktarmaya çalıştım.
kısırlaştırılmış olmasına rağmen böyle olmasını alışma süreci olarak görüyorum hem size hem de eve.

Kapalı kutu alın, alırken açın ve deneyin anlarsınız zaten durusundan dokunmatiginden vs.

İkinci el cihazı nasıl kapalı kutu alabilirim ki hocam?

Apple warranty check

Yaparak cihazın model bilgisini teyit edebilirsin. Cihazın değişeni olup olmadığını hem cihazı kullanarak test ederek hem de görsel bir kanıt bulmaya calisacaksin.

Yurtdışından getirip burada kapalı kutu satan çok var

Fiziken alacaksiniz. Odemeyi ibandan yapicaksiniz. Almadan once yazili sekilde cok net olarak her seyi soracaksiniz. Sozlesme yapmayi kabul etmeyenden almicaksiniz.12 pro max tr cihazlar 24 25 bin tl. Yurtdisi olanlari 13 14. Detaylari wp den gorusun. Fake wp no kullanma durumuna karsi da arayin teyit edin. Daha az sorun istiyosaniz dukkandan alin 15 bin verip. Ornek olarak soyledim o modeli. Her modelin fiyati degisir

çok yakın zamanda neredeyse aynı rotayı kullanacağım, hemen ekleneyim dedim :)
bildiklerime de cevap vereyim;

-rynair uçuşu olan hava alanı ve şehir merkezi arası ulaşımı önceden kotnrol edin. bazen çok küçük hava alanlarından uçabiliyor, veya merkeze ulaşım konusunda hava alanı/varış-kalkış saati nedeniyle dikkat etmek gerekebiliyor. check-in çıktısı veya dijital (karekodlu) belgeniz mutlaka yanınızda olsun.

-pasaport kontrolü başka duty free başka, sonuçta uluslararası uçuş olacak. ama bu uçuşunuz da rynair olacaksa alacaklarınıza ve paketlemeye dikkat edin. ekstra poşet istemiyor rynair her şey tek çantaya sığsın diyebilir. (bazen de demiyor gerçi)

1. bilmiyorum ama ist.dan sonra napoliden korkmam için çok bi neden yok gibi düşünüyorum.
2.mevsim biraz geçiyor ama bari de düşünülebilir, sadece söylüyorum.

rynair'le uçan insanlar olduğun/muz için söylüyorum, şehirlerarası aktarmalarda flixbus'e bakabilirsiniz : ) veya duruma göre araç kiralamak da mantıklı olabilir.

şimdiden iyi yolculuklar.

Napoli-Salerno arasını dediğiniz gibi flixbus ile yapıcaz hocam, 89 liraya geliyor zaten:) tren alternatifi de var gerçi 5-6 euro o da, aynı paraya geliyor nerdeyse.

karekod yeterliyse sorun yok.

teşekkür ederim hocam, size de iyi yolculuklar.

İlber Ortaylı'nın en çok övdüğü ve yaşamayı istediği, İtalyan kültürünü en iyi yansıttığını söylediği kenttir, Napoli.

Geçen bayram tatilinde İtalya gittim. Napoli için bir gün kesinlikle az. Merkezdeki en ucuz hostelde kaldım. Arkeoloji müzesini gezilmesi gerekiyor ve şehrin kültürü yakalanmalı. Bol bol insanlarla muhabbet edilmeli, hatta evlerine misafir olunmalı, İstanbul gibi sokak sokak gezilmeli. Dahası Napoli öğrenci şehridir.

Öyle anlatıldığı gibi götünü keserler, cüzdanını çalarlar muhabbetine tanık olmadım. Bir gezgine İstanbul için aynı muhabbetin yapıldığını düşünün. İstanbul’da dışarı çıkarken ne kadar tedirgin oluyorsanız ondan daha az tedirgin olun. Ben hostele gece saat 2.00'den önce dönmüyordum, sürekli geziyordum ki barlarda, kafelerde bir ton genç kız takılıyordu.

Ryanair kısmına cevap vereyim,

Eğer small bag seçtiyseniz check in size son 24 saat açılacak. Ancak AB vatandaşı olmadığınız için size online boarding pass vermeyecek. Verdiği kağıdın çıktısını alıp kontuara gidip bileti bastırmanız gerekiyor. Ücret almıyorlar ancak bileti bastırmanız lazım.
Bazen kontrol edilebiliyor çanta boyutu. 2 hafta önce ben kontrole denk geldim ve 45 euro ödedim.

Ayrıca ryanair aşı kartlarını sisteme yüklemenizi isteyecek check in işleminde bilginiz olsun.

her havalimaninda boarding pass okunduktan sonraki bolgede duty free'den alis veris yapabilirsiniz. nereye gittiginizin bir onemi yok. ic hat degil zaten ama Italya icine gitseniz de durum ayni.

1- trenitalia otomatinin uyarisiyla cevap vereyim. "beware of pickpockets!". evet bu uyari var otomattan bilet alirken duyacaksiniz. bana cok komik gelmisti o yuzden unutamadim hic. evet Napoli kaotik bir sehir, ben Istanbullu birisi olarak sevmedim. arabalar manyak gibi gidiyor. ilk gittigimde buraya daha 10 sene gelmem demistim.

ben O vascio vomero diye bir yerde kaldim. resimler cok farkli duruyor (daha guzel su an) ama baktim ayni yer. cingene sokagi gibi gorunuyordu ama beni tek rahatsiz eden gunduz asagidan gelen konfeksiyon sesi olmustu. www.google.com!3m6!1e1!3m4!1sGi2TJx4byvTV8cXL9uhicQ!2e0!7i16384!8i8192!4m5!3m4!1s0x133b08e94cab7867:0x4f50cc42d61b1eb!8m2!3d40.8505058!4d14.2220727
merkeze metro filan vardi yanlis hatirlamiyorsam.

yani ben sevmedim ama kotu bir sey oldugu icin degil, hizli gecen arabalar sinirimi bozmustu.

pizza yiyin. her gun margherita pizza yiyin. bir suru yer var guzel, hic isim vermeye gerek yok.

canta ve telefonlara dikkat edin :)

Yeni oralardan geldik uygun bir vakitte yazacağım

Merhaba napoli pompei sorrento positano amalfi maiori salerno rotasını yapıp döndük 4 gün önce

Öncelikle napoli pompei ve sorrento bir bölge positano amalfi salerno ayrı bir bölge gibi düşün ulaşım için

Napoliden pompei ve sorrentoya aynı hat tren var napoli centrale den binip önlerinde iniyorsun pompei yarım saat sorrento 1 saat sürüyor

Pompei tam gün sorrento yarım gününüzü alır napolide tam gün yer

Salernoda biz 5 gece kaldık salernodan amalfiye sitasud otobüsler var amalfidende positanoya başka hat sitasud hat var yani 2 aktarma. Yollar çok dar ve dönemeçli positanoya ulaşım 3 saat sürüyor amalfiye de 1.5 saat sürüyor. Positana 0.75 gün amalfi yarım gün maiori minori vietri yarım gün salernoda tam gün gezebilirsiniz biz ayrıca capri adası yaptık salernodan tam gün olarak hesapla

Napolide kesinlikle tren garına yakın kalın
Salernoda da tren garına yakın kalın çünkü ulaşım araçlsrı otobüsler vs hep oradan geçiyor ve dolu gelebiliyor

Mobilden bu kadar yazabildim daha ayrıntı isterseniz yazarım

Ha pompeide ayın ilk pazarı giriş ücretsiz denk getirebilirseniz öyle girin paranız cebinizde kalır internetten alabilirsiniz kolayca biletleri

@supergirl

yanlış hatırlamıyorsam sizin yunanistan özelinde tavsiyeleriniz gayet fazlaydı. Selanik ve Kavala'da totel'de 4 gün geçirmeyi planlıyoruz. Turistik destinasyonlar dışında tavsiye edebileceğiniz taverna, kafe, butik mekan vs önerileri varsa mükemmel olur bizim için.

@basond

Napoli için: eksiup.com
Salerno için: eksiup.com

otellerinden rezervasyon yaptık. Napoli'deki tren istasyonuna yakın ama Salerno'daki çok yakın değil gibi ama çoğu yorumda otobüs duraklarına çok yakın olduğu söylenmiş.

Napoli için seçtiğimiz otel sorunsuz olsun yeterli bize :D sokak görüntüsünden baktığım kadarıyla canlı bi bölge gibi geldi ama yine de hala emin olamadım. 2 gece olarak rezervasyon yaptım, pompei'ye artık Salerno'ya geçerken günübirlik gideriz diye planı küçük bi miktar değiştirdik.

dogru hatirliyorsunuz, Atina'da yasiyorum. ama Kavala'ya hic gitmedim, Selanik'e de sadece gezmeye gittim 3-4 sene evvel. tek onerebilecegim bira seviyorsaniz (ozellikle house beer, IPA) Beer School'a ugrayabilirsiniz. (biz sevdigimiz icin iki aksam orda takilmistik).

goo.gl

Bizim kaldığımız oteller daha yakındı sorun yaşamadık sorrento için evet otobüs durağına yakın alttaki ana hattan geçiyor ama ilk dıiuraklsrda dokuyor 1.5 saat ayakta seyahat etmek zorunda kalabilirsiniz biz çocuklu olduğumuz için önemli detaydı bizim için

amörtisörler sert
bakımlar diğer araçlara göre daha uygun
fiyat daha uygun olduğu için kasko daha uygun oluyor
urban ve üstü model ise ses sistemi ve tablet iyi
1.4 benzinlinin çekişinden nerdeyse herkes şikayetçi
1.6 atmosferik otomatik benzinlinin de çekişi ve torku az, yakışı fazla (sakin kullanırsanız ort 7lt/100km yaktırabilirsiniz), vites geçişleri hissedilmiyor tam otomatik olduğu için güzel
içeriye biraz ses alıyor aman arabam ses almasın diyorsanız bilginiz olsun
f/p olarak bence gayet mantıklı bir araç, konfor arıyorsanız bulamayabilirsiniz

normalde alınmaz bana kalırsa ama şu ekonomik şartlarda tercih edilebilir.

gözüm hybrid egea cross’a kaymıyor değil, mk3 fabia sahibiyim.

Ben olsam almam. Egea, symbol tarzı arabalar dönemlik ekonomi sınıfı. O paraya 10 yaşında h kasa Astra alırım, egea gene almam.

Aldım valla hanıma sıfır. Mis gibi makine, hatta hatcback alırsan italyan üretim direkt. 1-2 yaşında makine varken 10 yaşında almanların hurdaya çıkarttıkları araçlara para verip usta kahrı sanayi kahrı çekemem. Bu piyasada gayet mantıklı tercih. Ki rakiplerine oranla avrupa'ya ithal araç iyidir.
Edit: tipo ve station avrupa'ya ithal edildiğinden italyan üretim diye düşünmüştüm. Değilmiş.

İşte kadın arabası, taksi, kiralama aracı olur. Ayrıca hatcback italyan üretimi değildir. Tüm egea modelleri Bursa'da üretiliyor. Ha egea Avrupaya ihraç olduğu için bir tık daha kaliteli olduğu doğrudur. Egea olsun symbol olsun yarın birgün satarken japona, almana göre düşük piyasasını görünce de pişman olursunuz.Egea dediğiniz modelin bir iki senesi kaldı. Sonra başka model. Çünkü kullan at araçlar. Golf, Astra, Corolla vs ise yollarına devam edecek. Bilmem anlatabildim mi. Sonuç olarak para kiminse istediği gibi harcar.

Evet para kiminse istediği gibi harcar. 10 yaşında gm ortak üretimi alman tofaşını da göklere çıkarmak efsaneymis, h kasadaki motorlar 1.3 1.6 dizel gamı fca gm ortak yapımı. :) Opel'i de stellantis ayağa kaldırmaya çalışıyor :) yoluna devam ediyor aynen.
Fiat bravo bakabilirsin bu arada 1.6 dizel otomatik. Bayan taksici kiralık arabası değildir belki. Astra h kadar olmasa da iyidir.

Egea Hatchback sahibiyim, fiyat performans aracı bence alınır. Donanımı çok iyi bence, çoğu almanda opsiyon olan şeyler standart olarak var. Alman alacağım diye 2004 yılında çıkmış araba almayın bence.

arabadan ne beklediğinize bağlı. her araba alınır her araba satılır. arabada zarar etmek için ya pert etmek ya da bakımsız bırakıp aracın motoruna zarar vermek gerekir. parça ucuzluğu, daha az sorun çıkarma ihtimali gibi şeylere önem veriyorsanız egea çok mantıklı. ben hem 1.6 dizel hem benzinli egea kullandım. ikisi de gayet beklediğim gibiydi. egea'ya binip insignia performansı beklemek veya insignia'ya binip 5.20 performansı beklemek çok saçma şeyler. önem verdiğiniz şeyleri düşünün ona göre karar verin bence.

yokuşta sollama yapayım, sağdan sola soldan sağa atlayayım gibi bir düşünceniz yoksa 1.6 benzinlisi ve dizeli yeteri kadar atik
şehir içi için konuşayım, bence fazlasıyla yeterli performansa sahip
uzun yolda klasmanına göre fena değil ama "klasmanına göre"
dizelde de benzinlide de 140 sonrası gürültü çok(clio, corsa, astra, polo, golf kadar)
fiyatına göre iç donanımı yeterli
hb olanın görüntüsü fena değil

karşılaştırma çok basit aslında.

200-250 bin km kullanılmış 10-15 yaşında ww, opel, citroen mi?
40-50 bin km kullanılmış 3-5 yaşında egea mı?

passat, insignia veya o seviye bir araç almıyorsanız ha polo ha golf ha astra ha c4. araba işini tecrübesi olan insanlara sorun bence. burda çoğunluk(ben dahil) kendi dünyasındaki 2-3 model araba için konuşabilir o da tecrübe edebildiği kadarıyla. sanayide 2-3 ustaya sorarsanız en doğru cevabı orada alırsınız.

ama bana soracak olursanız o paraya alınabilecek en mantıklı araç egea.

o paralara 2008 2010 elantra kovalayabilirsin. egea'yı konfor açısından her türlü tokatlar.

Daha önce en az 15-20 farklı araç kullanmışımdır. Bunlara jeep, range rover, Mercedes fln dahil.

Şuanda cross'um var ve kessssinlikle alınır. Aşırı memnunum arabamdan. Tabii ki beklentilerle çok ilgili. İç donanımı zaten çok iyi ama bendeki 1.4 benzinli motora rağmen performansından da memnunum. Çünkü stabil bi kullanımım var. Heyecan aramıyorum.

annemde var, 2020 urban paket manuel hb. kendim audi kullanıcısıyım, bana fiyatına göre beklediğimden iyi geldi araç. sıfır olduğu İçin en az 6 7 sene sorunsuz tertemiz kullanır diye aldık. beklentilerin yüksek değilse paranın yettiği en yeni aracı al derim.

1.4 fire motor 95 beygir olanı kesinlikle alma.

yani emin ol gittiğin yere bir daha gidince aynı etkiyi göstermiyor. yeni yere gitmeniz daha iyi olur.

Kesinlikle yeni yer +1

Yunanistan güzel bir ülke bence.

Peki atina ve selanik disinda "madem arabayla gezilecek şuralara gidilir" denebilecek yerler neresidir?

Merhaba,

Bence lokasyondan ziyade kimle gittiğinize, ki eşim demişsiniz, ve ne yaşamak istediğinize bağlı. Gidip göreceğiniz şeyler beraber geçireceğiniz vaktin içinde keyif alacağınız araçlardır en nihayetinde. Düşününce hangi tarz gezide eşinizle kendinizi akışta keyif alırken hayal ediyorsanız bence orayı tercih edin. Yoksa iki seçenek de farklı ve güzel deneyimler sunar. Yunanistan'da spontane bi road trip de iyisiyle kötüsüyle keyifli olabilir, italya'da planlı programlı turistik bi gezi de. Ben olsam kafamda geziyi bi canlandırır sonra da hangisini yaşamak istediğime karar verirdim.:)

Yunanistan çok güzel bir ülke +1

Biz de arabayla gittik bir ay kadar önce, gitmeden önce sorduğum sorulara falan da bakabilirsiniz işinize yarayacak bilgiler olabilir.

Bunun dışında Selanik'ten Atina'ya giderken biz tam yol üstü olmasa da Meteora'ya da uğramış ve çok memnun kalmıştık, iyi ki gitmişiz. 17'de kapanıyor yalnız, planınızı ona göre yapın biz son yarım saat koştura koştura gezdik.

Bir de Corfu tarafı da güzel, bizim seyahat süresi 5 gündü ve sıkışıktı program o tarafa gidemedik ama gidilebilir.

deniz için lefkada (porto katsiki) ve preveze. hatta civarlardaki parga ve yanya. sınırdan sonra lefkada 8 saat civarı tutar. türkiye'ye en uzak noktalarından birisi olduğu için de kendinizi çeşme'de gibi hissetmezsiniz. çünkü kavala, dedeağaç ve hatta halkidiki sahilleri de artık adalar gibi türk dolmaya başladı.

yunanistan +1,

ispanya ya da portekiz de olabilir italya yerine.

halkidi'ye gidip deniz tatili yapın. kavala'da balık yiyin.

selanik'te inanılmaz güzel bir mutfak deneyimi yaşanabilir,
selanik - halkidiki arası yollar muazzam, halkidiki'nin plajları effsane, haritadaki o 3 parmağın 2'si gezilebilir konumdaydı en son, oraların altını üstüne getirebilirsiniz.

Kefalonya?

Acilin Yunanci geldi.

araba ile bence Peloponesse'e dogru bir acilin.
- Kalamata, biz kac defa gittik hatirlamiyorum.
- Nafplio, guzel sevimli bir sehir.
- Lakonia. plajlar cok guzel, arabayla beach hopping yapmak icin musait. Limeni yazin google'a ve gorun. orda bi restoranda cok sahane kalamar yedi misafir gelen arkadasim. Monemvasia da ziyaret edilebilir gunu birlik.

biz hep araba kiralayip bu taraflara gidiyoruz, evimize de 2-3 saat uzaklikta olmasi artisi tabi. kayitli yer imlerimiz var, paylasayim diyecegim ama erkek arkadasim surekli guncelledigi icin cok cok fazla yer var. kafaniz karisabilir. ama yine de isterseniz ozelden paylasabilirim, sadece plaj vb degil tarihi yerler de var. soyle bir sey: imgur.com

bende gt2 var yıldır kullanıyorum. bir tek derimsi olan kayışı eskidi başka bir sıkıntı görmedim.

Türkiye'deki okullara başvuruyorken kullanabiliyorsanız 100'lük olanı kullanın, okul 100'lük olana biraz yüksek çevirmiş. Marmara'dan mezunsunuz sanırım, orası böyle yüksek çeviriyordu.
Ancak 4'lük puan vermek 100'lük puanı kullanmaya izin veren 2 okul hatırlıyorum sadece, çoğu okul izin vermiyor.

Huawei mateboom veya honor magicbooklar cok iyi o fiyat bandinda. Ama kamera yerlesimi rezil. Toplanti falan icin kullanacaksan aklinda olsun

Görmesini istediğin işin ne olduğuna bağlı. Onu belirtirsen daha kolay yardımcı olabilirim. Mesela 10 bin tl altına (1-2 istisna hariç) sadece paylaşımlı ekran kartlı laptop ve 8gb ram vardır genel olarak. yani oyun oynayacağım ya da grafik ile tasarımla ilgileneceğim diyorsan olmaz onlar.

temel kullanımlar için almayı düşünüyorum. işte internet kullanımı, office uygulamaları şeklinde. bilgisayarda en son oynadığım oyum fm 2007..

bu temel işlerimi yaparken ısınmasın, donmasın + bir de hızlı açılsın kapansın, işlem yapsın. ama cidden sadece bu temel işler.

huawei matebooklar iyi baya. bir arkadaşıma önermiştim baya memnun aldıktan sonra. bir tek kameranın pozisyonunu sevmiyor cidden @floydian'ın dediği gibi.

mac alacaksan anadolu yakasında macmarketi, avrupa yakasında anet bilişim'den ikinci el alabilirsin. ikisi de sözünün arkasında duran dürüst esnaftır.

rezerve ettiginiz ram ve hdd orani azdir. ayarlarda performans kismiydi sanirim oradan bakabilirsiniz. yada hdd full'dur.

C'nin yarisi bos, o da 60 gb.
D 900 gb bos.

Performansa baktim, kullanilabilir 12 gb gorunuyor ram.

Tekrar bir denedim de, illüstratörde falan cayır cayır aciyor her seyi, photoshop niye bu kadar kasiyor ki :/

yuklenen bir plugin, palette, script vs.. sebep olabilir. kaldirip tekrar yukleyin.

netgalaksi.com.tr
bi inceleyin

Ben de netspeed demeye geldim. 63 TL kotalı,kotayı aşmazsanız hep 63 TL.

normal, lenf sismesi olarak arayabilirsiniz (tabii normalde panikletebilecek bir durum, aşı sonrası normal ve beklenen bir etki demek istedim).

Bende de oldu. Bir süre sonra geçiyor.

Normal. Arkadaşımda da oldu.

Ben bayağı korkmuştum hatta hastaneden randevu almıştım kontrol ettirmek için, ertesi gün işyerinde arkadaş lenf bezlerim bile şişti falan deyince haa bir dk dedim.

Geçiyor bir hafta falan sonra.

8-10 bin tl.

tel değil de plastik saydam bi kalıp olan bi seçenek de var. fiyatını bilmiyorum. göz atın.

sttc'nin bahsettiği seçenek de aşağı yukarı aynı fiyatlarda olacak.

Bence pahalı değil. Benim 1.5 yıl oldu. Tedavi boyunca ödenecek taksitlere böldü. Taksit tutarı da belli değil 2 ayda bir gidiyorum 300 lira veriyorum. 2 senede liranın değer kaybıyla da daha da uygunlaştı.

diğer seçenek plak o da 15 bin tl falan.

hem metro olsun, hem uygun fiyatlı olsun, hem iti kopuğuyla uğraşmayayım, hem evler çok eski olmasın diyorsan eryamana bakmaya devam et. diğer tüm yerlerde bunların birinden vazgeçmen gerekecek çünkü.

İvedik metro. Yenimahlle metro civsrına bakın. Merkeze vs yakın. Bekar ve gece taklıyorsanız taksi ile dönersiz eve.

besevler, emek, bahceli olabilir, ama fiyatlar yuksek biraz

ankara'da ev boşalma yoğunluğu ne zamanlarda oluyor peki? şu an kışın ortasındayız diye mi böyle eryaman gibi yerde bile aynı evleri görüyorum devamlı?

yani mart başı, ortası gibi kış sonu artar diyorlar, doğru mu?

Arkadaşların dediği gibi Ankamall’a ulaşım problem değil sizin değerlendirmeniz iş dışında nasıl bir semtte zaman geçirmek istiyorsunuz buna göre olmalı.

Bol yeşil alanı olsun, geniş Bahçeli, birbirinin dibinde olmayan binalar olsun nefes alayım derseniz Eryaman haricinde başka yere bakmayın. Evcil hayvanınız varsa, bisiklete binmeyi, yürümeyi, parkta oturmayı vb seviyorsanız ve bunların yanında sakinlik arıyorsanız Eryaman idealdir. Genel olarak memur, öğrenci, emekli sakinleri vardır, kimse kimseye karışmaz, trafik azdır, suç oranı düşüktür. 750-1000Tl arasında balkonu veya terası olan 1+1 ev kiralayabilirsiniz, servis veya özel araçla ankamall’a 30dk’da ulaşırsınız.

Bahçeli, emek, esat evet buralar Merkezi ve bir dönemin nezih semtleridir ancak binalar birbirine çok yakın, trafik felaket ve kalabalıktır.

Batıkent güzel semttir, Eryaman ile arası 8-10km mesafedir, Batıkent’te müstakil evde oturmayacaksanız eryaman’ı değerlendirin.

İstanbul yolu üzerinde rezidanslara filan sizin yerinizde olsam hiç bakmam, bana göre en ufak albenisi olan yerler değil. Gerçi ben yeşili bol olan sessiz sakin muhitlerde yaşamayı seviyorum yorumum bu nedenle hayli taraflı :)

bende de oluyor ama surekli degil. bazen saatlerce oynadigim oluyor sabahtan aksama ya da aksamdan sabaha kadar ama bir sey olmuyor. bazen de actiktan hemen sonra bi bulanti ve bas donmesi hali oluyor. oyle olunca kapatiyorum o gin hic acmiyorum mesela. ertesi gun actigimda bir seyim kalmamis oluyor. surekli olan bir sey degilse boyle deneyebilirsin.

bilgisayarda da oyun oynamadınız mı hiç? bilgisayarda oynarken böyle bir problem olmadı mı?

televizyonunuzun renk ayarlarını kurcalayarak deneyin, kontrast düşürün, parlaklığı bir iki tık azaltın.

Gözünüz bozuk olabilir mi? bir baktırın belki bununla alakalı olabilir.

Çok çok önceden bilgisayarda doom 2 oynarken oluyordu. Baş dönmesi olmuyordu sanırım sadece mide bulantısı oluyordu. Tahminimce otobüsteki mide bulantısıyla aynı sebepten olmalı. Biz sabit duruken otobüs hareket ettiğinde beynimiz bunu doğru şekilde algılayamıyor otobüs giderken onu da sabit olarak çevreyi değişken olarak görüyoruz. Oyun oynarkende bir yerde geziyorsun ama aslında sabitsin.

Ortaokulda internet kafede fps oyunları oynarken fazlasıyla yaşıyordum bu durumu. Kalkıp kustuğu biliyorum. Ancak şu an böyle bir durum yaşamıyorum. Kendiliğinden geçti. Belki de kendi bilgisayarımlar internet kafedeki bilgisayarların farkından olabilir. Tavsiyem dönüş hassaslığını olabildiğince düşük tutun.

Bende geçilemeyen bölümlerde oluyor. Ya da çok fazla aynı şarkıyı dinlediğimde.

Örneğin call of duty’nin helikopter bölümünü geçmek için belki 20 kez çöl bölümünü oynadım. Kusma hissi ve aşırı terleme yaptı. Hırs işte.
Bir de kendi isteğimle değil de başkasının arabasında aynı şarkılara (serdar ortaç) maruz kalmıştım, çekindiğim için kapat da diyemedim. Yine aynı kusma hissi ateş ve aşırı terleme.

3d algısıyla ilgili o sanıyorum. Benim normal bakabildiğim bir şeye "ay kamera dönünce içim garip oluyor" diyen duydum.

Bazı oyunlarda field of view gibi bi ayar olabiliyordu görüş açısını daraltıyor vs. Temel olarak kullanılan derinlik/sanal lensle ilgili bence. Biraz geniş açı olup en ufak harekette kamera çok hareket etmiş gibi olunca bazılarının beyni kaldırmıyor. (3d film izlerken midesi bulananlar da var)

FOV ayarlarınızı iyi yapın. Tv parlaklığını iyi ayarlayın muhtemelen çözülür.

yaş kaç? yaş ilerledikçe bu tip şeyler olabiliyor.

Yas 30. Konsol alana kadar 10 yildir oyun oynamamistim ama hatirladigim eskiden pc'de oynarken de az da olsa yasiyordum. Ama bu kadar siddetli degildi. Oyunlari hep sabit grafik ayarlariyla oynuyordum, duzeltme yapmak hic aklima gelmedi bir de onlari degistirip deneyeyim.

hocam 30 yaş az değil, normal bence.
15 yaşındaki gibi olmuyor.

Çocukluğumu hatırlıyorum da gta vice city oynamak için internet cafelerden çıkmazdım. Çıktığımda baş ağrısı çekerdim ve terlemiş halde olurdum. Geçenlerde indirdim aynı oyunu halen aynıyım. Pek değişmiyor bu sanırım. Cs 1.6 bile oynayamıyorum.

ps konsol açılırken girişte ufak puntoyla, adamı hasta eder yazıyor zaten, normal, geçmiş olsun

varlık mahallesi bence.

yakın derseniz gazi mahallesi de olabilir.

ama biraz daha mesafeli olmakla birlikte çiğdem, 100. yıl, öveçler civarı da olabilir. aracınız yoksa ankamall'ün oraya tek dolmuşla gidebilirsiniz.

Beştepe, Emek, Bahçeli de düşünebilirsiniz. (Ankamall önünden geçecek minibüs güzergahı)

nasıl bi yerde yaşamak istiyorsunuz, bütçeniz nedir, işe ne ile gideceksiniz?
bunlara göre değişir cevap.

ayrıntı verirseniz yardım etmek daha kolaylaşır. evim iyi olsun yol uzun olsa da olur mu diyorsun ya da en kısa mesafede olsun gibi.

ankamall dediğimiz yer birçok semte kolayca erişimin olduğu bir nokta. metro durağı dibinde.. diğer taraftan otobüs dolmuş güzergahı geçiyor..

Araç var ise birazcık uzaklaşıp Hoşdere alternatifini düşünebilirsiniz. Hoşdere mükemmel konumda bir yerdir.

İskitler
İvedik
Varlık

yani şu an yaşadığım küçük şehirde sıfır 3+1 eve 700 lira kira veriyorum :D o yüzden ankara büyük bir soğuk duş etkisi yaratacak ama biz 1700-1800 diyelim kiraya.

dediğim gibi göksu park çevresindeki yerler hep çok hoşuma gidiyor. sakin bir site hayatı yeterli bana şu an.

göksu etrafı mantıklı değil. çünkü metroya ulaşmak için mutlaka otobüse binmeniz gerekecek. ankamall gibi merkezi bi yerde çalışmanın avantajını öldürürsünüz bu durumda.

dolmuş iğrenç bir ulaşım şeklidir. sonrasında da özel halk otobüsü ve egolar gelir. ankara için her gün kullanılacaksa en mantıklı ulaşım şekli metrodur. ben olsam metro güzergahından çıkmam kesinlikle.

sakin semt istiyorsanız batıkent ve eryaman metro durağı (bu bölgeyi içine alan bir sürü durak var) dibinde olan evlerden bakın derim.

ankara'da ev için soru soran herkese çankaya önerilmesine bir türlü anlam veremiyorum. adam metronun dibinde çalışıyor. deli gibi trafiğin olduğu çankaya'dan dolmuşa binersin deniyor. ilginç.

1700-1800e anca idare eder evler bulursun ama sehir merkezinde her yere ulasimin cok rahat olu. Bunu istersen besevler cok iyi bence

Göksu etrafında ev tutanlar yazın mangal dumanından cam açamıyorlarmış. Ne kadar doğru bilmiyorum.

chromeda acmayi dene

GOM Player açıyordu swf.

sağ tıklayıp chrome'da açmaya çalışınca videoyu chrome üstünden tekrardan indirir gibi bilgisayara kaydediyor.

eskiden işte gom player ile işimi görüyordum ben de ama şimdi gom player ya da başka video playerlar ile açınca flash simgesi çıkıyor.

O zaman daha kullanışlı bir formata çevireceksiniz.

Ders kitaplarıyla zaman kaybetmeyin. Gerçek İngilizceye odaklanın. Gerçek İngilizce dediğim BBC, CNN gibi sitelerde yer alan yazılar. Bu yazıları okuyun. Bilmediğiniz kelimeleri öğrenin. Grammar bilmiyorsanız tabii ki ilk olarak tüm grammar konularını bitirin. İngilizce gibi keyifli bir dili stres kaynağı hâline getirmek anlamsız. Hiçbir şey yapamıyorsanız Türkçe alt yazılı dizi, film izleyin. Dizilerden ve filmlerden de bir sürü kelime öğrenebilirsiniz.

üstteki cevaba ek olarak soru tipleri özelinde çalışmalısınız. tıpkı KPSS gibi bu sınavın da belli bir formatı ve kendi içinde bi mantığı var. 48 aldıysanız belli bi temeliniz vardır o yüzden sıfırdan başlamak yerine eksikleri tespit edip onları gidermeye yönelebilirsiniz.

ben de bu sıralar YDS çalışıyorum, size de önerim kendi çalışma sistemim olcak. soru çözüm videoları izleyin ve soru tiplerine ilişkin ufak tefek notlar alın mantığını kavramaya çalışın. daha sonra soru bankanızdan kendiniz çözün. bütün soru tiplerini öğrendikten sonra sadece denemelere odaklanın, yanı sıra akademik okumalarla destekleyin. tabii bu arada bilmediğiniz tüm kelimeleri not alın ve aralıklı olarak tekrar edin.

Güzel cevaplar verilmiş zâten. Ek olarak word'de tablo yapıp her gün karşınıza sık çıkan beş on kelimeyi eklemenizi ve yatmadan önce bi on dakika baştan sona okumanızı öneririm. Ben öyle yaptım, isim fiil sıfat ve diğer şeklinde 4 ayrı tabloyu sürekli güncelleyerek ve tekrarlayarak en sık kullanılan kelimeleri ezberledim. YÖKDİL'den 91 almıştım böyle, YDS'de de 70-75'lere falan tekâbül ediyordur.

Şimdi yüksek lisans derslerinde her hafta 100-200 sayfa İngilizce makale okuyorum, gönüllü değil zorunlu bir süreç olduğu için bir yerden sonra alışıyorsunuz ve hızlı gelişiyorsunuz. Bu paragrafı daha sonraki aşamalar için yazıyorum, kendinizi zorlarsanız veya okul/kurs gibi bir şeyde zorunlu olarak metin okumanız gerekirse daha da ilerletirsiniz.

Açıkcası sizle aynı durumda sayılırım. Ben de nereden başlayacağımı bilemedim. Benim Hocamda Hakkı Şahinin ders anlatımları var 120 video olması lazım oradan grammer ve genel bilgileri öğrenmeyi planlıyorum daha önceden deneyen oldu mu acaba o hocayı ?
Bununla birlikte odtünün hazırladığı reader at work ve more to read kitapları var paragraf için onları okumaya çalışıyorum çeviri için youtubede çeviren hocalar var takıldığımız yerde bakmak için. Ayrıca modadilin 60günde yds diye bir kitabı var ezberlenmesi gereken genelde çıkan kelimeleri listeledikleri.
Bu üçünü aslında bir düzen içinde devam ettirsek sanki başarı gelir diye düşünüyorum.
Tek düşündüğüm nokta grammer olayı. Sizin de dediğiniz gibi kaynaklar çok nereden nereye geçeceğini şaşırıyor ve bir yerde boğuluyor insan bilmediğinden ve yönlendiren olmadığı için. Bu yüzden düzenli olması açısından Hakkı Şahini mi izlesem diye düşünüyorum.

Pinkfreud.

instagram.com

Cep telefonuna hayat eve sığar uygulaması yükleyip oradan kimlik bilgileriyle hes kodu alabilir.

Edevlet yahut başka bir şifresi olması gwrekmiyor. Hattın kendi adına olması gerekmiyor. Nüfus cüzdanı yanındaysa yeterli.

hes kodunu sms ile de alabiliyorsunuz.

HES yazıp aralarında boşluk bırakılarak sırasıyla T.C. kimlik numarası, T.C. kimlik seri numarasının son 4 hanesi ve paylaşım süresi yazılır ve 2023'e SMS olarak atılır.

edevlete'de bankacılık sistemiyle girebilirsiniz. hatta girdikten sonra şifre belirleyip ondan sonra şifre ile de girebiliyorsunuz. ptt'ye gitmenize hiç gerek yok.

Ayrıca sms ile hes kodu almak isterseniz:
(Alıntı)
SMS yöntemi ile HES yazıp boşluk bırakarak sırasıyla; T.C. Kimlik Numarası, Kimlik Kartının Ön Yüzündeki Seri Numarasının Son 4 Hanesi ve "Paylaşım Süresi" gün sayısı olarak yazılır ve 2023'e SMS olarak gönderilir. Sistem üzerinden, seyahatiniz için geçerli gün sayısı kadar HES kodunuz telefonunuza gönderilecektir.

Paylaşım Süresi'nin seçeceğiniz uçuşun tarihinden en az 7 gün daha fazla olması gerekir. Örneğin uçuşunuz 10 gün sonra ise en az 17 gün geçerli Paylaşım Süresili bir kodunuz olmalı. HES kodunun geçerli olması için Paylaşım Süresi’ni girerken yolculuk tarihine kadar olan gün sayısına en az 7 gün daha eklemelisiniz.

Örnek; HES 12345678901 1234 17

Paylaşım süresinin belirtilmemesi halinde kodun süresi 1 yıl ile sınırlandırılacaktır.

İnternet bankacılığını biliyordum ama banka hesabı da yok anacımın. SMS'i bilmiyordum teşekkür ederim.

olur tabii ama seviyenizi bilerek, bildiğiniz yerden başlayıp yukarı çıkmanız daha iyi olur.

Bordosiyah yayınlarının kitapları var sol tarafı türkçe sağ tarafı ingilizce. Seviyenizi bilemiyorum ağır gelebilir ama güzel geldi bana baya.

" Hiç kendimi yüksekte görmeden stage 1'lerden başlayayım diyorum "

en mantıklı yaklaşım. bravo.

daha da mantıklısı ingilizceyi okumaktan keyif alacağınız şeyleri okuyarak geliştirin. illaki bir ilgi alanınız vardır. onunla ilgili şeyler okuyun. okuyacağınız şey sizi cezbetsin. seviyesi de çok yüksek olmasın. sürekli sözlüğe bakarak okumayın.

mika camdan daha hafif değil mi yahu? uğraşmak istemiyorlardır. yenisini satmak daha kolay. sizdekine de el koyarlar yeni temperli cam takarlar mis.

temperli cam patlamasından korkmayın arada olabiliyor. bir yerinizi kesmediyse ki kesmemeli yine aynı temperli cam ile değiştirin. ha cam patladı elim kolum kesildi 1 parmağımı da bulamıyorum diyorsanız tamamen mika yapın tabi.

pleksiglas diye aratırsan istediğin reklamcıdan istediğin ölçüde kestirebilirsin. Tamperli cam gibi sert olmadığından çerçevesine iyi oturtmak lazım, esner yoksa. çerçevedeki fitile uygun kalınlıkta bulursan bence olabilir. Çizilmeye pek dayanaklı değil, temizlik malzemelerine nasıl tepki verir bilmiyorum.

yav ne alaka mikadan olan dusakabinler zaten var ki. benim evdeki mikadan mika diyorum da mika mi emin degilim belki de fiberglass gibi bir seydir. ama plastik ve cam degil ona eminim :)

Bilgisayar mühendisliği ya da hukuk mantıklı.

beslenme ve diyetetik

bence meslek edinmek gibi bir derdin yoksa sosyal bilimlerden birini oku. siyaset, sosyoloji gibi. ufuk açıcı olabilir gerekli okumalarla da desteklenirse.

YAZILIM MÜHENDİSLİĞİ

@cosmicstring

Universitedeki departmanim geregi bolumlerle cok fazla icli disliyiz. Devam konusunda zaten ogrencilere de cok sıkıntı cikartmiyorlar, bana da çıkacağını sanmam.

Meslek edinme acisindan "bana sifir fayda olsun, hobi istiyorum" modunda değilim, hayatin bin turlu hali var sonucta.

Suan aklimda net bir bolum yok ama sadece "keske 4 sene once atandigimda boyle bir adim atsaydim" diyorum, yeterince de gec kaldim ama belki ucundan kaçırmamışımdır diyorum.

Hukuk bitmiş
Yazılım mühendisliği olabilir

30 yasinda insan hayata daha farkli bakiyor. Ben olsam psikoloji okurdum mesela. Insani tanimak hayati tanimak daha farkli bir algiyla bu ogretileri lip gecmis tecrubelerinle birlestirmek daha degerli olur kanaatindeyim.

Yaşın çokta bir önemi olduğunu düşünmüyorum. Hangisini seviyorsan, ilgi duyuyorsan, derslerine zevkle gireceksen o bölümü oku derim. Şu "üniversiteye 18 yaşında başlanır" algısı bir tek bizde var sanırım.

Düşüneceğin tek şey, okurken maddi olanaklarının da devam etmesi. Gerisi fasa fiso.

hukuk falan yazma pişman olursun.
yazılım müh. +1

Yazılım ya da grafik tasarım, animasyon vs

Teknoloji Çağı’nda mıydık?:)

ben de üniversitede memurum. end. müh. kazandım örgünde. haftalık 40 saatlik mesaimi cuma,cmtesi pazar olmasını sağlayacak bir birime geçtim (kütüphane). amir insiyatifi dense de amirler üniversitede sıklıkla değişir ve yeni gelen amir buna razı olmayabilir. ki diğer memurlar da o okula gidiyor maaş alıyor, onun işini de biz yapıyoruz diye arkadan laf gelir.

Süt vermeyin. Mama bulamıyorsanız şimdilik ciğer tavuk vs haşlayıp verebilirsiniz.


Bana mucize gibi geldi.

Mama vardi zaten evde, sokak kedileri icin hep vardi ondan verdim. Su verdim, sütle suyu karistirdim onu verdim simdilik.

Allah ol derse olur kardeşim. Onun kaderinde bu yazılıymış

doğum yapan kedilerde olabiliyor.
doğum yaptıktan hemen sonra yavrularını bırakıp zaten mama aramaya ya da avlanmaya gidemediği için uzun süre aç ve susuz dayanabiliyorlar.
ama hep olan bir şey değil tabii ki, sadece böyle durumlara karşı dirençleri artıyor.

süt vermeyin +1
sadece su yeterli.

acaba su için idrarını mı içti? gerçi kedide böyle bir davranışı pek hayal edemiyorum. sizin aklınıza gelmeyen bir besin kaynağı yoksa (filerde fare vardır vs.) yavrularda zihinsel gibi bir durum ortaya çıkmış olabilir, doğumun son evresinde besinsiz kaldılarsa. aslında veteriner görüşü almakta fayda var, belki besin desteği gerekebilir gelişimleri açısından.

Yarin yuksek proteinli mama alip vericem. Yavrular yeni dogmus gibi, oyle 10 gunluk falan değiller. Bayagi da hareket ediyorlar.

Kilerde sifir besin vardi maalesef. Posetleri falan yirtmis, sanirim yemek aramak icin. Kemirilmis karton parcalari var bir de :/

Zaten bazi yerlere kakasini yapmış ama kilerde hic koku da yoktu, zaten ne yedi ki koksun

su için idrarını içmez ama doğumdan sonra plasentasını yiyor.
bir şekilde idare etmiştir ama belki üç gün daha görmeseniz ölürlerdi.
yemekten çok su önemli süt verebilmesi için.
yani ucu ucuna yakaladığınız kesin.

Yanlışlıkla 3 gün yavru bir kediyi aç susuz bıraktım. Birsey olmadı ama kahrolmustum.

Üstün Japon teknolojisi: youtu.be

kullan at maskeler yetersiz kalacak veya uzun vadede çok masraflı olacak gibi.
kumaşlarınve kağıtların hiç bir işe yaramadığı da kesin gibi.
en iyi çözümün hepa filtre özellikle elektrik süpürgesi torbası olduğu teknik olarak doğrulanabiliyor. şurada örnek bir yapım var. yıkanabilmesi de artı avantaj.
günlük evden çıkışlarda durumu kurtarır gibi.

youtu.be

Çin'de hastalanıp iyileşen biri süreci anlatıyor, yardımcı olur belki: www.youtube.com

Kan değerlerinize bir baktırın, eğer depresyon vs yoksa vucutta bişeyler eksiktir bu kadar halsizlik için.

kan değerlerinize baktırın +1
b12, d vitaminlerinin eksikliği çok etkiliyor ve bunların düşüklüğü ülkemizde çok yaygın. kansızlık gibi bir şey de olabilir.
düzgün beslenmiyor da olabilirsiniz.

fiziksel olarak yorulduktan sonra uyumayı dene

kan tahlili +1

Benim de d vitamini, demir ya da B12 eksikligi yasadigim dönemlere benziyor anlattiklariniz.

kan tahlili +1

pharmaton deneyin

kocakari soylemi olacak ama cok uyuyunca daha dinc olunmuyor. hayatimda daha az uyudugum zamanlar vardi ve o zamanlar daha dinctim. diger gerekli seyleri soylemisler. ben de o yuzden sosyallesmenizi onerecegim. "olmuyor" demissiniz ama bu yeterli bi sebep degil.

beslenme sekli de cok onemli bence ama expert degilim bu konuda o yuzden direkt spesifik yemek ismi vermeyecegim

hiçbiri

Hiçbirini ödemez, bunların hepsi demirbaş. Ev sahibiyim, kiracı değilim, objektif bakıyorum yani olaya :)

Hiçbiri.

Hiçbiri

Hiçbiri yada hepsini öder kiradan keser.

Oyununu oynayanlar konuya daha çok hakim sanırım. Yani "Bu niye böyle oldu peki" diye sorunca dizide olmayan bir olaylar silsilesini anlatabiliyorlar o zaman anlaşılır oluyor.

yalnız değilsin

Yennefer 50 yılda özgüvenli, "yakarım yıkarım, güç için her şeyi feda ederim" moduna girdi. dizide uzun zaman aralıkları var. onları kaçırmışsın. Mesela başta ozan barda yuhalanırken sonra sarayda baş çalgıcı olarak sahenye çıkıyor. Bunlar arasında da uzun süreçler var.

seyler.eksisozluk.com bu yardımcı olur.

Kişiye göre değil araca göre hesaplanıyor bir değişiklik olmadıysa.

Zaten 5. basamaktayken o aracı satmadan yeni araç alsanız onu 1. basamaktan başlatıyorlar, demek ki kişiye göre değil araca göre.

son durumu bilmesem de, sizinkiyle aynı durumda yaptığım bir kazada kendi aracımın sigortasını etkilemişti 2014te.
bir de 5 sene boyunca biraz daha yüksek ücret çıkar dediler. sonra eşimin üzerine almıştık yeni aracı.

İlk kazanız olduğu için normal. Hızlıca foto ve mümkünse video çekersiniz ve araçları yolun kenarına alırsınız. Orada tutanaklar tam olarak doldurulur ve herkes kopyalarını alır. Ancak, eğer kazada yaralanma-ölüm, alkol-madde şüphesi, ehliyetsiz sürücü, trafik sigotasız araç varsa polis çağırırsınız ve polis gelene kadar da beklersiniz. Sizin sıkıntınız karşı taraf size tutanağı yollamazsa ne yapacaksınız? Ama bilgilerini aldıysanız, bir ara iş çıkışı kurumuna gider döve döve alırsınız tutanağınızı.

Cep telefonları için mobil kaza tutanağı uygulaması var. Kullandığınız araçlar çok fazla değil ise, boş bir zamanınızda her kullandığınız veya kullanma durumunuz olabilecek araç ve kendi bilgilerini dolduruyorsunuz ve kaza olduğunda uygulama gayet hızlı bir şekilde tutanak yaptırıyor size. Taraflara ve sigorta şirketlerine elektronik yolla gidiyor, işlemler daha hızlı çıkıyor.

Zaten duran arabaya vurdum, bizim araçta da bir şey yoktu diye mahcuptum, ikinci nüshayı almadım ama kurumun şoförler odası istiyormuş. Yarın adamı arayıp whatsapp'tan gondertirim artık.

Uzulme. Olur bunlar.
Devletteysen amirlerinlen gorus sorusturma acmasinlar bi de

Sorusturmalik bir şey yok aslında, görevde kullanıyordum zaten ama haber verdim yine de.

telefonu varsa ulaşırsınız her türlü. ikinci kopya da hallolur. alın bulusun. olur öyle şeyler kafaya takmaya gerek yok.

harcama itirazında bulunabilirsin gözükünce

Geçenlerde yurtdışında kredi kartı ile alışveriş yaptım. Limiti takip etmedim ancak dönem içi hareketlere tam 1 hafta sonra düştü. Offline deyince de aklıma internet dışı alışveriş, fiziksel kart kullanımı geliyor. Kart kopyalanmış olabilir mi?

Biraz önce 5-10 lira daha eksildi bakiye, kartı kapattım artık.

Ya deseler ki "şuradan alışveriş yapılmış o yüzden dusmus" dolandirildigimi bileyim, o da yok. Karttan çekilmiş, bakiye düşmüş ama müşteri temsilcisi bile göremiyor, bilmiyor.

Linkini attığınız şey zaten erkek yaka. Kiloluysanız boğazdan dar gelebilir ama üst düğmeyi açık bırakarak kullanabilirsiniz. En olmadı terziye diktirirsiniz birkaç renk. Bazı terzilerde gömleklik kumaş oluyo. Dikerler.

lastikler durduğu yerde eskiyor sertleşiyor. eski bridgestone yerine dandik ama yeni lastiği tercih ederim.
marka önerim yok ama inceleme varsa internetten araştırrabilirsin

Ben eptt AVM'den Petlas lari fabrika fiyatına almıştım. Oraya bak bakalım. Bu markalar aşağı yukarı aynı seviye. Uzun yol yapmıyorsan, Çok lüks aracın yoksa yeterli. Zaten lüks aracın olsa tanesine 800 verirdin mecburen orası ayrı konu.

falken ve dunlop' un üretimi petlas ile japon Sumitomo ortaklığı ile kurulan çankırıdaki fabrikada üretiliyor. Ben falken ziex914 eco run aldım geçen sene. 4 kanallı ve etiket değerleri çok iyi idi. Ben aldıktan sonra desen değişti ziex314 diye bir model geldi. Falkende kullananlar memnun bende çok memnunum. Dunlop konusunda da iyi şeyler duyuyorum.

falken ve dunlop tercih edebilirsin. Bu sırada Sumitomo japonyanın en eski ve köklü lastik üreticisi.

Dunlop bahsi geçen markalardan hamur olarak daha yumuşak ve global son testlerde yüksek puanlar alan bir firma hatta adac testlerinde ilk 3'de idi. Falken de uluslararasi piyasada iyidir.
Almışken de 2016 vs. alma 2019'dan şaşma.

Ben yaz lastiği Falken kullanıyorum, memnunum. Pahalı lastiklerden tek eksiği yol sesi biraz fazla. Ama bu saydığınız markaların hepsinin yol sesi fazladır. 2016 üretim kesinlikle almayın, en yenisini alın.

dunlop kullanıyorum memnunum. sp sport'tu sanırım. biraz ses problemi var ama ıslak zeminde özellikle performansı çok iyi.

1dunlop 2milestone 3falken

kendi aracın için sigorta yaptırmak gerekecek.
evrak vs toplayacaksin.
bir sıkıntı olsa tamirciyi sen arayacaksın, kiralama şirketi genelde aracı değiştirip geçiyor.

yapılır yapılmasına da bir hafta için bence değmez tatilde bir de arabayı düşünmek yorucu olur bence.

yeşil sigorta 40-50 euroluk bir şey. toplanacak evraklar da, vize için gerekli uçak bileti evraklarından farklı değil. ruhsatın fotokopisi sadece.

dediğiniz gibi tamirci sorun olabilir. yaşanacak bir teknik sorun baş ağrıtabilir.

Zaten bir çok insan kendi aracıyla yurtdışına çıkıyor. Yalnızca süre bakımından sıkıntı oluyor fiyattan ziyade, Türkiye'den Avrupa'ya ulaşana kadar 1000-1200 km geçiyor gideceğin yere göre.

amacın ne olduğuna bağlı. araba kiralayanların büyük kısmı ya aynı ülke içinde birkaç şehir geziyor ya da belki çevre 1-2 ülkeye gidip geliyordur kısa mesafede. aldığı yerden başka bir yerde bırakanların istisnai olduğunu düşünüyorum. çoğu ülkede hem şehir içi hem şehirler arası ulaşım ağı çok iyi olduğundan araç kiralamaya falan gerek de olmuyor zaten.

şimdi orta ya da batı avrupada bir ülkede 2-3 şehir gezecek adamın ta buradan atlayıp oraya kadar araba sürmesi gereksiz yorgunluk. atlar uçağına gider, orada aracını kiralayıp gezisini/işini tamamlar döner gelir. maliyeti de sorudaki gibi yüksek olmaz. sizin gezi planı da güzel bir plan, yapan da yok değil zaten çok kişi duydum ben çevremden bu şekilde yurtdışına çıkan ama kesinlikle 1'den fazla şoför olmalı. belli bir süreden/km'den sonra yorgunluğu atmak zor olur çünkü. ayrıca ilk cevapta söylendiği gibi olası teknik sıkıntılarda turist olarak çile çekme ve kazıklanmama ihtimali yok gibi birşey.

Senin sunmus oldugun secenek ucuz bile olsa yapmam cunku, benim zamanim verecegim fazla paradan daha degerli. Ve bir cok kisi icinde bu böyledir diye düsünüyorum.

Eger zaman problemi yoksa düsünülebilir.

bence onermeden once insanlara selcuk hanimis benim oglum neredeymis videosunu atin alan olacaktir.
sozluge falan yazmanizi onerebilirim alan olur tatli kuslar, bakabilecegine emin oldugunuz birileri cikacaktir.

afyon'da yaşıyorum, burada öyle çok çevremiz de yok. internet ilanları için de çok aktif değil buralar, o yüzden bir tereddüt oluştu aslında.

esnaf tanidiginiz varsa tavsiye ederim berber kuafor gibi. esnaflar genelde kus besliyor.

Petshop'lar alır evet. Arayıp konuşun yada gidip konuşun.

Facebookta sahiplendirme grupları oluyor. Oralarda sahiplendirebilirsiniz bence

hangi şehir? yakın olsa ben alırdım :)

Alabilirim ama be kadar süre sonra ana babasından ayrılıyorlar ilk bakımları nasıl hiç bilgim yok. Daha önceden muhabbet kuşu beslemiştim. Pencereden firar edip özgürlüğe uçtular : )

facebook sultan papağanı,yem vb. gruplarında şansınızı deneyin. antalyadan gümüşhaneye kuş almaya giden manyaklar var afyon hiçbir şey.

yani afyon'a gelen olursa yavrular çıkınca veririm.

bildiğim kadarıyla ilk 40-45 gün geçince yeme düşüp ana babalarından ayrılabiliyorlar.4-5 gün sonra yumurtadan çıkmalar başlayacak, bakalım hepsini kurtarabilecekler mi :D

5'te 3 çıkardılar.

20-25 gün sonra yeme düşer bu yavrular. sahiplenmek isteyen var mı? :/ evde 7 kuş oldu çünkü.

maşallah :) lokasyon neresi ?

afyon.

hani burası kavşak nokta ya, illa ki geçen birisi olur dedim :D

TRT'nin radyo tiyatrosu.
www.radyotiyatrosu.net

ben cem yılmaz'ı açar dinlerim her gece yatarken.

Yeraltından notlar.
babala TV serisi olan.

Alem fm Fatih Yıldırım 16-18 arası galiba, Serdar Gökalp de 22de.
Cüneyt özdemir de olur.

O tarz mı? dinliyorum. komikler

(bkz: o tarz mı) can bonomo, can temiz, ismail küçüksev, sonraları can sungur da eklenecek sanırım daha gelmedim o bölümlere. rabarba seven bunu da sever.
(bkz: podcastia maceraları) yine aynı kadro. masaüstü RPG oynuyorlar.

ikisi de spotify'da ve youtube'da mevcut.

2 tane koya + 1 mağaraya gidiliyor klasik olan suluada turlarında.

2 koy arkalı önlü zaten. burda kıyıya yanaşıp duruyorlar. çok fazla derin sularda bırakılmıyor misafirler.

youtube'da videoları var izlersneiz fikir edinirsiniz.

wd40 zımpara

mazot zımpara

ha diskleri ve kaliperleriı mazotlama(wd40lama) sakın fren tutmaz, tutana kadar çoktan bi yere girmiş olursun.

madem yapıcan sök jantları öyle yap.

cocacola da pas söküyor ama uzun süre maruz bırakman lazım.

en iyisi foto at sen, şimdi diskleri falan diyor olursun onun çaresi başka.

jantları sök, avuç taşlamaya telli zımpara tak, mis gibi temizle. sonra da istediğin renge boya. mis gibi olur.

wd40 falan sıkma, fren disklerine bulaşırsa ki bulaşır fren tutmaz kaza yaparsın.

sucuğunu ben beğenmedim. kasaptan aldığım sucuk daha lezzetli.

Valla biz her sene alıp gayet beğenerek yiyoruz. Sadece köftesi bence ancak ızgara veya mangala uygun, ünkü çok yağ bıraıyor. Tavada yapmalık değil.

kıyma ve kuşbaşını aldım bir kaç kere gayet güzel. Hatta kuşbaşı eti az yağlı ve lezzetli ben beğendim. ayrıca geçenlerde ilikli kuzu kemiği gördüm ondan da aldım o da gayet iyi idi.

Kuzu eti iyiydi. SUcugunu ben de pek begenmedim de sucukcu degilim zaten.

Kongresini evde arada pişiriyoruz güzel gayet. Hatta iyi hatırlattın gidip akşama alayim:)

Köftesi olacak

köftesini döküm ızgara tavada pişiriyorum, yağını salıyor ama tavanın dibinde kalıyor. fiyat performans olarak gayet başarılı buluyorum.

yahu bunların köftesine köfte denmez ki, bunlar ve burgerci fast food kardeşlerin yaptığına ancak köfte benzeri ürün denebilir.

Al biraz kıyma 10 dk da mis gibi köfteni evde yap işte. Mümkünse kıymayı da hazır alma, senin seçtiğin etten gözünün önünde temiz makinede çeksinler.

bence ali çok güzel bir isim ama ruşen'i bilemedim :)

ali çok güzel ama ruşen tam şopar ismi ya :/

ruşen olmamış ya

çocuk büyüyünce ali'yi kullanacağı için hiç kasma bence

Sadece ali koy geç güzel isim dünya geneli geçerliği var

Baya kötü ve itici

çok kötü hocam. Ruşen nedir allasen?

(bkz: ruşen amcanın oğlu sedat)

dayı ismi direk

O zaman hep Fatma Girik'in söyleyiş tarzı yüzünden :/ bir kişi mi iyi demez arkadaş, sorun bende herhalde :D

Anama babama dava açardım direkt :d

nüzhet olsun

Ruşen enişte ismi yazık çocuğa

Ruşen adı aydın ve parlak demekmiş bu yönden bakınca bence çok güzel bir isim, Ali ise yüce yüksek demekmiş ve elbette meşhur Ali'den gelen bir ad. Yani iki adın da anlamları çok güzel.

ruşen ali diye bebek, çocuk olmaz. kamudan emekli apartman yöneticisi olur.

Kötü ali yeterli

kiz cocugunun adini zuberraaa koymak gibi bir sey sirf kulaga hos geliyor diye

harika fikir, güzel de bir hobi olur.

Şuanda serbest bıraktığımda ara sıra birbirlerine yaklaşıp tanımaya çalışıyorlar sadece.

Sultan papağanları eşimin kardeşinden aldık. Önceden 3 muhabbet kuşu 2 sultan papağanı beraber yaşıyorlardı eski evlerinde. Muhabbet kuşları başka birisine verilene kadar da hiç saldırma olmadı hatta bir tanesi muhabbet kuşuyla eş olmuştu neredeyse. Yeni muhabbet kuşlarıyla da bir sorun olmaz diye düşünüyoruz alışkın oldukları için.

hgs al. tünel ve 3.cü köprüyü kullanırsan avrupaya geçişte para ödersin. diğer ikisi ücretsiz. tünel 24 lira. 3.cü köprüden geçersen nereden girdiğine göre değişiyor.
dönüş için boğaziçi ve fsm 8.75, tünel 24 lira. 3.cü köprü yine girdiğin ve çıktığın yere göre değişir.

hgs alacaksın da zaten 40 tl mi ne min bakiye var ayrıca eksi bakiye cezası var kredi kartına bağlattır neme lazım.

E hiç başka otoyol gişesi yok mu? Köprü disinda yol üstünde başka yok değil mi mesela sakarya'dan Beşiktaş'a kadar? Sadece köprü mü?

otobandan geliceksen nereden girdiğine bağlı olarak var. sakarya'dan otobana girersen gişede ödüyorsun ve hiç çıkmazsan otobanla direkt köprüye bağlanıyorsun ayrıca köprü parası ödüyorsun. ya da atıyorum kadıköy'e kadar d-100 üzerinden gelirsen otobana para ödemezsin, oradan köprüye bağlanır sadece köprü ücreti ödersin.

Her halükarda HGS almanı öneririm çünkü yanlışlıkla yanlış yola girip serbest geçişli gişeden geçersen (inan farkına bile varmıyorsun) dava bile açabiliyorlar ücret tahsil edilemedi diye.