[]

çalışmaktan sıkılmak var mı böyle bir şey?

iyi gelir diye çıkılan 2 haftalık yıllık izin sonrası benzer duygularda kalmak normal midir? iş ortamı güzel, mobing yok, iş 1-2 sene önce hayali kurulan bir iş. ama bir isteksizlik var. nasıl motive olabilirim? teşekkür ederim.




 
akışına bırak müdür düzelir.


  • sizofren06  (24.05.23 10:52:10) 
motive olmak için ya işten çıkarsan hayatta kalamayacak kadar fakir olman lazım ya da aşırı iyi para kazanıyor olman lazım. benim 12-13 yıllık çalışma hayatım bana bunu gösterdi.

en motive olduğum zamanlar haftada 80 saat çalıştığım ama cebime ayda binlerce dolar girdiği zamanlardı. hahaha.
  • bohr atom modeli  (24.05.23 11:26:19) 
Hiç sıkılmıyorum. Hobi olarak yaptığım bir iş belkide ondan.


  • yalniz kizkulesi  (24.05.23 11:39:55) 
Bir yerde, yapılan tatillerin etkisinin en fazla 2-3 gün sürdüğünü okumuştum.
Motive olmak için ise, bulunduğum yerin birçok kişinin hayali olduğunu düşünüyorum. Kendime 'nankörlük' etme' diyorum.

  • pro9it9is9  (24.05.23 17:45:12) 
Keyifli olsaydı para vermezlerdi diyorum kendime ve sabah kalkıp işe gidiyorum. Tatiller özellikle yaramaz bana. Çalışılmayan bir hayatın varlığını görüp geri dönüp çalışmak her kötü gelmiştir:/


  • boyalı kuş  (24.05.23 21:19:01) 
@boyalı kuş+1
Allah isteyene yaşamak için çalışmak zorunda olmayacağı bir hayat nasip etsin.
Soruya cevap, beterini görünce daha fazla motive olabiliyor insan.
  • Amaranta ursula  (24.05.23 21:28:41) 
[]

Kız arkadaşın annesi ile tanışmak

Merhabalar herkese,

Yarın (teknik olarak bugün) 2 yıldır birlikte olduğum kız arkadaşımın annesi ile tanışacağım, bir kafede görüşeceğiz.

İlk defa böyle bir tanışma gerçekleştireceğim, çiçek ya da başka bir şey almak gerekir mi? Evlerine gidiyor olsaydım ev hediyeleri alırdım fakat dışarıda buluşacağız, uygun olur mu bilemedim. Hiç fikrim yok açıkcası.

Ne önerirsiniz, ne yapmak lazım?

Yaş: 35

 
Gerekmez gibi sanki ama hesabı sen öde tabii


  • primetime  (24.05.23 02:29:05) 
evlerine nasil donecekler
sen mi birakacaksin, arabalari mi var, otobus metro mu

otobus metro ise cicek alma, burasi turkiye, rahatsiz, gergin olurlar.
hesap odeme kisminda onlar olmazsa daha kibar olur.
beraber kalkmak zorunda degilseniz, siz daha oturacakmissiniz gibi yapin, onlar anne kiz kalksinlar, siz arkalarindan hesap odeyin

yok beraber kalkilacaksa, siz uygun bi zamanda, kalkip odeyip geri gelin kimse fark etmesin, sorulursa afiyet olsun diyip gecistirin.
  • Corc  (24.05.23 06:13:06) 
[]

boş zaman sahibi olmak hakkında?

öncelikle bu duruma erişmek isteyen herkese başarılar diliyorum.

kariyer sürecim kendiliğinden böyle gelişti ve şuan istediğim bir pozisyon ve iyi bir gelir sahibi oldum.

fakat bu süreç bana düşündüğümden çok çok fazla boş zaman bıraktı.

farklı bir iş değişikliği düşünmediğim için bu konfor alanı beni çok rahatsız ediyor artık.

iş dışında; flört, seks, alkol, resim, sinema ve müzik gibi uğraşılarla oyalandım ama artık tatmin olmuyorum.

öyle bir hal ki artık ertesi gün olsun, vakit geçsin der oldum. oysa yaşam süremiz bu kadar bonkör olmaya elverişli değil.

sizce bu düzeni nasıl değiştirebilir ve zamanı kıymetli hale getirebilirim?

 
ikinci bir is yaparak.

"
iş dışında; flört, seks, alkol, resim, sinema ve müzik gibi uğraşılarla oyalandım ama artık tatmin olmuyorum."

Bunlar zaten is veya vakit geçirme araci degil, herkesin hayatinda olan seyler.
  • Yourcousinmarvinberry  (23.05.23 22:04:46) 
@Yourcousinmarvinberry: hocam bunların hiçbiri bende yok. :D

para kazanmanın ve kariyeri ilerletmenin sonu yok işinizle ilgili şeyler yapabilirsiniz, eğitim olarak master/doktora gibi bir meşguliyet de olabilir.
  • Erestor  (23.05.23 22:11:11) 
evlenmek veya ikinci iş +1 aşırı mantıklı. evlilikten sıkılınca da çocuk.

bence köpek de sahiplenebilirsiniz durumunuz varsa. köpekle gezseniz acayip sosyalleşiliyor. hatta köpek eğitimleri oluyor bazen topluca çıkıyolar nasıl oluyor bilmiyorum ama parkta görüyordum
  • ala09  (23.05.23 23:45:28) 
Hobi edinseniz ya da varsa bir hobiniz onu geliştirseniz sanki iyi gelir. Yeni şeyler öğrenmek, sürekli keşfetmek gibisi yok bana göre


  • yazdonumu  (24.05.23 00:10:38) 
Gönüllülük esasıyla STK' larda çalışabilirsiniz. Kendinize bir yatırım yapıp, Şiddetsiz İletişim eğitimlerine katılabilirsiniz. Sporu hayatınıza dahil edebilirsiniz.


  • from where i ride  (24.05.23 01:07:50) 
benzer bir durumdayım, boşanan biri olarak aman diyeyim buradaki tavsiyelere uyup evlenmek için evlenmeyin (gerçekten bunu istediğinize eminseniz kendi kararınız tabi).

bilmiyorum sizin durumunuz için geçerli mi ancak telefon ve bilgisayarla uzun süre vakit harcıyor iseniz biraz ayrı kalmanın içinizde oluşan boşluğu azaltmanız açısından faydası olabilir.

spor, yemek yapmayı öğrenmek, düzenli kitap okumak, yeni bir dil öğrenmek, inandığınız bir şey için bir derneğe gönüllü olmak gibi seçenekleri çoğaltabilirsiniz.
  • elvan abeyiylegezse  (24.05.23 21:06:00) 
Maraton koş, profesyonellerle sidik yarışına gir. Antreman yaparken daha farklı duygular ortaya çıkıyor, daha gerçek, vücudunun sınırlarını gör.


  • abi bi dizi buldum on numara  (06.06.23 10:16:00) 
[]

Tutumluluk mu pintilik mi

Dün first date’e çıktım. Sosyal medyadan tanışmıştık. Önce kahve içelim diye konuşmuştuk ama mekan belli değildi. Buluşunca gözümüze kestirdiğimiz bir cafeye oturduk. Menüye bakarken kahve fiyatlarına söylendi soğuk kahve içelim demiştik ama galiba fiyattan dolayı seçimini değiştirip filtre kahve istedi. Tatlı falan söylemedik. Bu arada tek kahve diye sözleşmiştik ama birkaç saat oturduktan sonra “bir şeyler mi atıştırsak” diye konuştuk ve burda oturmayalım kalkıp bakalım etrafa dedi. Bingo kampanya dönerci gördü ve oraya girmek istedi. Bu durum itici geldi çünkü herşeyin yolu yordamı var. Seçim yaparken sadece fiyata bakması beni soğuttu. Bu tutumlu normal bir davranış mı yoksa cimrilik mi




 
Kosarak uzaklas


  • ala09  (23.05.23 19:26:40) 
Kac kac kac


  • mor oje  (23.05.23 19:33:11) 
Yaşlar kaç acaba?

Yani harçlıkla yaşanılan bir yaş değilse itici
  • kisa  (23.05.23 19:35:39) 
Tutumluluk ve gayet de normal. İnsanlar tek kişilik maaş alıyorlar. Aynı evde yaşamadığınız için ihtiyaçlar kişisel.

Sosyal medya datelarinde çok oluyor bu. Adam hesabı ödese hadi eyvallah çekilmeyeceğini nereden bilecek.

Bir de kişisel gözlemim şu; iş arkadaşınla hayat pahalı şöyle böyle diye yakınan tanımadığı kişiden büyük beklentilere giriyor. Bu tip beklentileri yakın çevreden tanışılan kişiye yansıtmak en temizi.
  • roe  (23.05.23 19:39:43) 
Eğer hesabı o ödediyse ve bu triplere girdiyse o zaman kahve içerken anladın madem karşı tarafın maddi durumunun öyle bol bol yiyip içmeye ve hesabı ödemeye yetmeyeceğini, o zaman herkesin kendi hesabını ödemesini teklif etmeliydin.

Ama hesabı zaten ayrı ayrı ödediyseniz veya sen ödediysen, ona rağmen bu ucuzluğa girdiyse o zaman pinti diyebilirim.
Çünkü madem paran yok o saman ortamdaki enerjiyi bozmakyerine ortama tok gelirsin, ben tokum dersin içecekle eşlik edersin vs. Kimse açlıktan ölmez yani 2 saat daha fazla aç dursa.
İlk buluşmada param yok diyip en ucuz mekana gitmek istiyorsa o bence pintilik.

Ama sen eğer hesaba katkı yapmadıysan onun pinti olduğu tespitini yapma şansın yok
  • zimbirik  (23.05.23 19:40:17) 
Cimrilikle falan alakasi yok. Erkek kisisi datein amacina uygun hareket etmis, gücenecek bir durum yok.


  • Yourcousinmarvinberry  (23.05.23 19:43:12) 
Belki de canı sadece döner çekmişti diyeceğim ama ilk buluşmada ekmek arası döner de hoş durmaz ki isterse çok pahalı olsun. Her açıdan fiyasko bence. Keşke “burası değil, şurası olsun” deseydiniz. Hesabı da öderdiniz yanlış anlaşılmazdı.


  • ruhen hastayim ben  (23.05.23 19:50:08 ~ 19:51:46) 
Ne olursa olsun, kim öderse ödesin ilk kez buluştuğun ve romantik bir anlamda görüştüğün insanın yanında kahvenin fiyatına söylenmezsin. Mesele ödemek değil, neyi nerde konuşacağını bilmemek. Sırf kampanyalı diye dönerciyi seçmek de ilk buluşma için şık olmamış. Öğrenci falan değilseniz normal ve görgülü davranışlar değil bunlar. Yol yordam meselesi. Uzaklaş bence de.


  • dfn4  (23.05.23 19:56:33) 
Pintilik var da daha çok yol yordam bilmemek. İlk buluşmada menü fiyatı konuşulmaz. Bana itici gelirdi.


  • asteriks  (23.05.23 20:20:22) 
İkimiz de çalışıyoruz. Gelirini bilmiyorum 28 yaşında.


  • yalniz kizkulesi  (23.05.23 20:58:37) 
detaylar yetersiz.
sosyal medyadan tanıstınız ama ne kadar süredir tanısıyorsunuz? sosyal medyadan yapılan tanısmalarda ilk bulusmanın bol harcamalı olması doğru değil. belki hiç begenilmeyecek veya o seni beğenmeyecek, bu yüzden çok harcamaya girilmez. kahveleri o mu ısmarladı? eğer fiyattan dolayı seçimi değiştiriyorsa sen niçin kendininkini ödemedin? eğer kahveleri o ısmarladıysa bu durumda cimri kim oluyor?
yemek fikrini kim ortaya attı? fiyatı sorun ediyorsa yemek fikrini ortaya atmış olamaz. muhtemelen sen ortaya attın, o da ayıp olmasın diye, mahcup olmamak için kabul etti. yine çok harcamamak için dönerci seçti.
her şeyin yolu yordamı var evet ama bu bulusmada ikinizin niyeti farklı olabilir mi acaba? eğer öyle ise yol yordam değişiyor
  • abelardo  (23.05.23 22:49:45 ~ 22:51:21) 
Parası yoksa date’e çıkmasın. Çok itici ya. Hele kahve fiyatına söylenmek filan 28 yaşınca kocaman işi gücü olan insanlara yakışmıyor.


  • yenibirgüzelnick  (24.05.23 07:58:38) 
Rezillik ya. Deseydin sen soguk kahveni iç, ben oderim diye. Paket direkt.


  • balpolen  (24.05.23 10:53:34) 
pinti + itici


  • olimpia  (24.05.23 15:37:06) 
Valla adamı hesaplılığı konusunda taktir etsem ve muhtemelen benim de tamamen aynısını yapacağımı söylesem de yol yordam konusunda katılıyorum. Fiyat bazlı yemek seçimi yapsan da çaktırmayacaksın.


  • d max  (25.05.23 16:08:46) 
[]

Deprem Günü Arkadaşımın Attığı Mesaj

6 Şubat depremini Adana'da yaşadım, yaşadığım mahalle yıkımın ve ağır hasarli binaların en çok olduğu mahalle. Bizim binada çatlaklar var ama durumu net değil, bilgim yok ağır ya da az/orta hasarli. Neyse 6 Şubat sabah 9, ben sırtımda çanta üstümde pijama, enkaz ve ağır hasarlı binaların arasında mahallemi geziyorum. Bu arada 30 kusur yaşındayım, 20 kusur yaşında, Ankara'da yaşayan bir arkadasimla depremle ilgili yazistik, mahallemi, sokagimizdaki yıkılan binalari gösterdim. yazistiktan sonra bana Ikea'dan aldığı nevresimlerin fotosunu attı wp'dan, ben de 'derdini' yazdım ve bu mesajıma çok bozulduğunu bügun söyledi. Ben o mesajimla ona çok duygusuz birisi gibi olduğunu hissettirmisim ve çok olumsuz etkilemisim, benimle konuşmayi, iletişimi kesmeyi düşünmüş.

Şimdi size de sorayım dedim, ben mi haksizim yoksa o mu? Ben o durumdayken bana atılan nevresim fotoğrafları sonrası hafif ve kibar dille tepkimi gösterdim sadece ama arkadaşıma göre onun yaptığı çok normal ve ben onu kırmisim..


 
En hafif tabiriyle arkadaşın haksız daha ağırlarını uygun olmaz diye yazmıyorum, iletişimi kesmesi senin yararına olur, lütfen kessin.


  • mirty  (22.05.23 18:16:40) 
çok kısa yazıştık demişsin. o kısa yazışmada deprem bölgesinde olduğundan ve etraftaki yıkımdan bahsettiysen çok net haklısın. eğer "burada da deprem oldu işte" falan yazdıysan karşı taraf konunun ciddiyetini tam anlayamamış olabilir, saat 9'da belki yataktan kalkıp haberleri, sosyal medyadaki görüntüleri görmeden direkt seninle iletişime geçmiş olabilir. yine de en azından daha sonrasında keşke fotoları atmasaydım demesi gerekirdi, seni suçlaması her türlü saçma.


  • hrskrs  (22.05.23 18:16:41) 
yeniden gecmis olsun. durumun ne kadar ciddi oldugu ilk saatlerde pek anlasilmamisti sanki diye hatirliyorum (ya da benim hafizam ilk saatleri silmeyi tercih de etmis olabilir, kusura bakmayin eger oyleyse)
bozulmasi ve iletisimi kesmeyi dusunmesi afedersiniz ama tamamen ergenlik, dusuncesizlik, cocukluk, duygusuzluk, adina artik ne derseniz. cok olumsuz hissettiyse belki biraz kendine gelir, iyi olmus. kafasini ellerinin arasina alip "hmm cok hakli, tamamen bir gerizekaliyim ben" demeyip, "bozuldum" diyebiliyorsa zaten siz kesin iletisimi.
6 subattan beri kimse normal degil ama kendisi "bozulmus"!!!

anladigim siz erkek o ise kadin tarafi. birakin gidin, ilgi istemis, hem de o gun.
  • 65 derece  (22.05.23 18:30:23 ~ 18:30:49) 
Arkadasin (??) hasta bir narsist. Keske daha once iletisimi kesseymis. Uzak durman akil ve ruh sagligin icin iyi.

Bu arada o kisi disinda kaybettigin her sey icin sabirlar ve kolayliklar dilerim.
  • e mice  (22.05.23 18:39:28) 
"allah aşkına lütfen benimle iletişimi kes" derdim ben olsam.


  • alperz  (22.05.23 18:47:51) 
"mahallemi, sokagimizdaki yıkılan binalari gösterdim" diyorsunuz, durumun ciddiyetini nereye kadar anlamamış olabilir? Hiç anlamasa komşularının evi yıkılan insana yine nevresim fotoğrafı atılmaz. Ki biz o sabah altıda "Türkiye'de deprem olmuş, iyi misiniz" diye yurt dışından gelen telefonla uyandık, uyanır uyanmaz telefonu eline alıp iki dakika internete/haberlere/sosyal medyaya bakan birinin durumu anlayıp dehşete düşmemesi mümkün değildi. Şuursuz ve münasebetsizin tekiymiş "arkadaş".

@alperz +1
  • kobuzchu kiz  (22.05.23 19:01:46) 
Hatalı olduğu konuda özür dilemek yerine odak kaydırıp kendini kötü hissettiren kişi olmakla suçluyor.
Hemen ilişki kesilmeli böyle büyük bir olayla bunu yapan adama

  • kisa  (22.05.23 19:05:26) 
o gün tüm gösterdiklerinize rağmen şok yaşamış ve anlamamış olsun. bugün, görüntüleri görmeyen mi kaldı? "haklı mı, haksız mı?"dansa bu arkadaşınız bu yorumları yaparken siz neler hissediyorsunuz, buna bakın derim. Tekrar geçmiş olsun.


  • from where i ride  (22.05.23 19:26:54) 
Sen haksızsın. Çünkü böyle bir insanla görüşmeyi o andan sonra zaten senin kesmen lazımdı.


  • yazdonumu  (22.05.23 19:33:49 ~ 19:34:40) 
Psikolojide bir adı vardır illa ama kendi yaptığı yanlışı kabullenmek yerine seni suçlayarak kendini iyi, seni kötü hissettiriyor.

Aman aman uzak dur böyle duygusuz, manipülatif birinden.
  • chicha_v2  (22.05.23 19:58:01) 
Öyle arkadaş mı olur, ne kadar uzak o kadar iyi.


  • asteriks  (22.05.23 23:44:52) 
Depremi Mersin'de yaşadım, etrafımda hiç yıkılmış bina yoktu. Şu an bir arkadaşım o sabah attığım herhangi bir mesaj için en ufak bir sitem ederse o an itibariyle arkadaşlık vasfı sona erer. Sizin konu hakkında şüpheye düşmenizi anlıyorum. İnsan o felaketin içindeyken "acaba ben mi abartıyorum" diyor. Oradan ayrılana kadar -sizinkinin yanında hiç kötü bir şey yaşamamış olmama rağmen- öyle düşündüm. Ama bugün net düşüncem, çok ağır konuşur arkadaşlığı öyle keserdim. Kuru kuru da değil yani.


  • evrim halkasi  (23.05.23 00:58:46) 
Mahalle yanarken saçlarını taradığını gözümüze sokan kişinin arkadaşlığına hiç gerek yok. O kadar derdinizin arasında bir de bu saçmalığı kendinize dert edinmeyin rica ederim.


  • beetlejuice  (23.05.23 01:04:47) 
Amazon müşteri hizmetleriyle görüşüyordum deprem sonrası. Ürünün rengi başka geldi falan diye anlatıyorum. Neyse bağlantı çok kötü. Dedim niye? “Kusura bakmayın deprem bölgesinden çalışıyorum belki ondandır” dedi müşteri temsilcisi. İlgisi olabilir olmayabilir bilmiyorum ama “sizi de bununla meşgul etmek istemezdim” dedim. Özür diledim hatta. Sonra o da “yok üzülmeyin bizim de kafamız dağılıyor” falan dedi. Bunu niye anlatıyorum. Kendi meselem inanılmaz saçma geldi sürdüremedim o konuşmayı.
Sizin “arkadaş”ınızın nevresim fotoğrafı gönderip üstüne trip atması konusunda söyleyecek başka bir şey bulamadım. Depremin ilk saatlerinde de belliydi durumun ciddiyeti bu arada.

  • sibertenik  (23.05.23 01:51:33 ~ 11:16:25) 
uzun zamandır böyle kaliteli saçmalık düşmemişti buraya.

insan haksız yere kınadığını yaşamadan ölmezmiş ilkesinin verdiği yetkiye dayanarak, bir gün onun da dünyası başına yıkıldığı an birisinin attığı nevresim takımı fotoğraflarına bayıldım tarzı yorum yapmadığı için defterden silineceğini söyleyip engellenilir.
  • onemoremile  (23.05.23 08:08:20) 
%100 haksız.
Sadece orada olup bunu yaşadığın için değil uzakta olup haberlerde görmüş ve buna çok üzülmüş de olabilirdin konuyla ilgili yaşadığın duyguyu paylaştıktan sonra böyle gelmesi doğru değil bence.
Böyle düşünen bir de utanmadan bu düşüncesini bu şekilde dile getiren insanla arkadaşlığa devam etsen ne olacak ki.

Çok geçmiş olsun.
  • Dağcı  (23.05.23 14:09:15) 
hadi o gün anlamadı olayın boyutunu yaptı bi şuursuzluk da sonradan gördü ne olup bittiğini. bunun üstüne ya o gün ben de anlamadım sana garip bi mesaj attım kusura bakma demesi lazımken dediği şeye bak hastanın.


  • oyokbuyoknevar  (23.05.23 17:00:54) 
[]

Yeni biriyle nerde nasıl tanışıyorsunuz?

İnternet, iş, okul harici. Sb.




 
arkadasimin arkadasi= bundan daha iyi tanisma bilmiyorum. disarda, mekanda yalnizsam veya iki kadin falansak mutlaka biri bi nuhabbete dahil oluyor uzatsam tanismaya gidebilir


  • ala09  (21.05.23 11:44:26) 
Ben bu aralar twitterdan çok fazla insanla tanışıyorum. Bence en iyi dating ve arkadaş bulma app'i twitter.


  • asap raki  (21.05.23 11:54:09) 
Arkadasimin arkadasi kismi tukeniyor bir sure sonra uzun sureli arkadasliklarda. Ama kadinlar icin mekanda yan masa muhabbeti cok guncel ve sureklilik arz eden bir durum. Bayagi da guzel muhabbetler oluyor.

Bir de karaoke gibi etkinlikler direkt ortamda kaynasma sagliyor.
  • mor oje  (21.05.23 12:14:57) 
Ben tinderda


  • balpolen  (21.05.23 12:38:09) 
Sevgili, flört falan bulmak daha kolay da kafa dengi arkadaş zor bence. İş hayatında kolay denk gelmiyor. İnternette nadir de olsa bulunuyor ama "internet" diyerek bütün kategori silinmiş orada zaten. Arkadaşlar ve aile içerisinde sürekli birileri ile tanıştırma derdinde olanlar da oluyor ama onlar da ilişki için hep. O zaman arkadaşların arkadaşları ile +1 diyorum.

Konserlerde, etkinliklerde düğünlerde vs. de tanışılıyor
  • nawar  (21.05.23 13:45:34) 
Arkadaslarimin arkadaslari disinda, hobimle ilgili etkinliklerde sürekli yeni insanlarla tanisiyorum.


  • buf-e kür  (21.05.23 14:41:33) 
[]

Hayal gücüm bitti mi

Kurgu kitaplar yani roman okuyamıyorum, film seyredemiyorum. Sıkılıyorum, dikkatimi toplayamiyorum

Kitap okuyacaksam araştırma vb kitaplar okuyabiliyorum. Tarih, siyaset, finans, kişisel gelişim vb kitaplar okuyabiliyorum.
Film izleyemiyorum ancak belgesel izleyebiliyorum.

Niçin böyle oluyor? Hayal gücüm öldü ve sadece gerçekci şeyler mi ilgili çekiyor artık? İlerleyen yaş ile ilgisi var mıdır?

 
Günaydın.
Doğuştan böyleyim ve herkese bu hal manasiz geliyor.
Büyüdün, tebrik ederim.
Ergenin birisi bildirdi.
  • pavlis  (20.05.23 23:58:38) 
Eğer kurgu kitaplar ve filmler sizi sıkıyor ve dikkatinizi toplamakta zorlanıyorsanız, başka ilgi alanlarınızı keşfetmek ve farklı aktivitelere yönelmek iyi bir seçenek olabilir. İşte dikkatinizi çekebilecek alternatifler:

Kurgusal olmayan kitaplar: Romanlar yerine gerçek hayat hikayeleri, biyografiler, popüler bilim veya seyahat kitapları gibi kurgusal olmayan kitapları deneyebilirsiniz. İlgilendiğiniz konular hakkında yazılmış kitaplar size daha fazla ilham verebilir.

Grafik romanlar veya çizgi romanlar: Görsel bir deneyim sunan grafik romanlar veya çizgi romanlar, hikayeleri resimlerle anlatırken metin kullanır. Görsel öğelerin daha baskın olduğu bu türler, okuma deneyiminizi daha keyifli hale getirebilir.
  • goodz  (21.05.23 00:02:19) 
insan zihni dönem dönem farklı arayışlara girebilir. dikkat eksikliğinden muzdarip biri olarak bunu periyotlar halinde sıkça yaşıyorum, ömrüm bu şekilde geçiyor diyebilirim.

hayır hayal gücünüz ölmedi, ilerleyen yaşla da bir ilgisi yok sizi temin ederim. şu an başka bir tür kaynaktan beslenmeye ihtiyacınız var sadece. zamanla tekrar kurgu kitaplara döneceksiniz muhtemelen, belki bu farklı kaynaklar sizin daha kaliteli, daha farklı eserlere yönelmenizi de sağlayabilir.
  • issiz karga  (21.05.23 00:40:51) 
Evet bundan sonra seni ancak gezme, yuruyus ve yemek yapip yemek paklar.


  • baldur2  (21.05.23 01:26:17) 
Buyudun, tebrik ederim +1.

Daha dogal bir forma kavustugunu dusunuyorum. Yeni halininin nabzini tut! Enerjini cok daha iyi alanlara kanalize edecegini dusunuyorum.
  • WithWorth  (21.05.23 09:55:51) 
Ne yaşam ne de insanın zihniyle bedeni lineer bir çizgiden oluşmuyor. Dönem dönem değişim ve dönüşümler, dalgalanmalar, iniş çıkışlar normal. Tersine, hep stabilseniz bi noluyo ya demek lazım.

Ben bu bahsettiğiniz süreci zihnim aşırı doluyken, sürmenaj olmuşken veya depresif hissediyorken yaşıyorum. Sonra taşlar tekrar yerine, genellikle de farklı oturuyor. Yeni bir döngü başlıyor. Ona adapte olup o halden verim ve keyif alacağım şeylere yöneliyorum.

sizde bu tarz süreçlerden geçiyor olabilir misiniz?
  • Phoebe  (21.05.23 16:04:26 ~ 22.05.23 10:42:22) 
Neler yaşıyorsunuz bu dönem? Bunları bir gözden geçirin. İlgi alanlarınız değişmiş olabilir. Bu bir süreç olabilir. İhtiyaçlarınız değişmiş ve bu atalar bunları yapmayı tercih ediyor olabilirsiniz. Daha önce hayal kurmak hangi ihtiyaçlarınızı karşılıyordu? Buralarda biraz gezinmenizi öneririm. İhtiyaçlarınızı belirledikten sonra, onları karşılamak için yeni stratejiler düşünebilirsiniz.


  • from where i ride  (21.05.23 23:35:33) 
[]

bilgisayariniz telefon kadar ozel alan midir?

telefon daha mahrem geliyor ama bilemiyorum yakininiza, sevgilinize bilgisayarinizi verir misiniz? siz yokken kullanabilecegi sekilde açik midir her sey?




 
yakınıma bilgisayarımı vermek istemem ama isterse de veririm ama aklım kalır. bir şey gizlediğimden değil ama kişisel alanıma girilmiş olur. telefonumda şifre var, bilgisayarımda yok bu arada.


  • şeyh x  (20.05.23 16:05:40) 
bilgisayari daha az kullaniyorum. ozel bi seyim de yok icinde. o yuzden cep daha mahrem. ama yine de kullanilmasini istemem. cook zor durumda kalinir, illa ister biri o zaman kullandiririm. kisisine gore o da. her ihtiyaci olan tanidiga vermem.


  • Kittie  (20.05.23 16:19:30) 
ben veririm bu konuda rahatım fakat bence mahrem arkadaşımın böyle bir hassasiyeti olup bana kullandırtmazsa anlarım bunu söylemesi yeterli darılmam da

ezcümle telefon bilgisayar not defteri vs özeldir saygı duyarım
  • freebird5406_2  (20.05.23 16:20:21) 
çok acil ve önemli bir işi varsa yanımdayken, bilgisayarımı kısa süreli kullanımına izin verebilirim ama bu esnada bile aşırı rahatsız hissediyorum, onun dışıda ne telefonumu, ne tabletimi, ne de bilgisayarımı sevgilime, aileme vs kimseye kullandırtmam, kimsenin de bilgisayarını vs kullanmam.


  • hypathia  (20.05.23 16:21:26) 
Telefonumu özel yapan içindeki yazışmalarım, fotoğraflarım vs.

Bilgisayarımda da bunlar mevcut olduğu için aynı derecede özel.
  • akhenaten  (20.05.23 16:35:36) 
Bilgisayar, telefondan biraz daha az özel alan. Böyle bir tanım varsa tabii. Çünkü bilgisayarda başkası için normal ya da misafir hesap açabilirim. Öte yandan telefondaki her şeye bilgisayardan erişebiliyorken neden özel alan olmasın? Hatta telefon hafızasından farklı olarak daha çok şey depolayabiliyorsun.


  • nawar  (20.05.23 17:38:07) 
telefonumu hic cekinmeden veririm ancak bilgisayarima dokundurtmam. kardeslerim mesela bilgisayarim kilitli degilken bile ellemezler. ben de onlarin bilgisayarlarina ellemem izin vermedikleri surece


  • nibba  (20.05.23 18:30:48) 
Telefonda özel mesajlar vs. var. Bu mesajların çok büyük bir bölümü benimle ilgili değil bile. Arkadaşlarım ve onların özel hayatları bazen beni rahatsız edecek kadar absürt olabiliyor, e kardeşimle ilgili bir sürü şey var, kuzenler var. İnsanlar bunları benimle paylaşıyorlar sevgilimle değil. Telefonuma dokundurtmama sebebim kendime ait özel alan olmasından da değil yani. Bir sürü insanın sadece benimle paylaştığı şeyleri de koruyorum.
Bilgisayarım öyle değil. Torrent kullanırken canını okumuştum zaten. İstediği gibi dolanabilir. Mesajlar vs. olsaydı onu da kullandırtmazdım.

  • mrvln  (20.05.23 18:54:45) 
Özel alandır. Vermem. İlla vereceksem ayrı profil (misafir hesap mı ne) açar öyle veririm. Chrome u açsa tüm hesaplarımız orada ekli telefondan bi farkı yok. Ayrıca, bilgisayarda benim için çok önemli olan bir dosya silinse, 2 gün sonra mavi ekran vermeye başlasa vs. geçen gün mahmut’a vermiştim bilgisayarı diye aklıma gelsin ister mi mahmut? Mahmut bana evinin anahtarını emanet vermek istese ben almam, bişey kaybolursa aklına ben gelmeyeyim diye. Başkası da benden almasın, istemesin de böyle şeyler.


  • Tisatiaşer  (20.05.23 19:14:59) 
İş için şirketin verdiği tablet var, onu bile başkasına vermiyorum, kendi mail hesabım yüklü o kadar.


  • diye yazdim ama hep yalan  (21.05.23 00:55:50) 
Evdeyken evet. Ailemden hiçbir birey, bir başkasının özel eşyasını kurcalamaz. İş yerinde şifrelerim. Kaybetmek istemeyeceğim dosyaları zaten yedeklerim. Bir başkasıyla paylaşma durumu söz konusuysa da misafir oturum açmışlığım var. Yani evet, özel eşyalarım. Başkalarınınkine de aynı özeni gösteriyorum.


  • from where i ride  (21.05.23 23:38:26) 
[]

evde en uzun kalma süreniz?

ben 1 gün çıkmayınca afakanlar basıyor. siz en çok kaç gün evde kaldımız? kalınca nasıl vakit geçiriyorsunuz?




 
Karantinada bayağı kaldım. Üniversiteye hazırlanırken bayağı kalmıştım. Bir hafta, belki 10 gün. Genelde kışa denk geliyor. Oda sıcak. Ders, kitap, dizi, film geçiyor. Yazın olmaz. Yazın o kadar duramam. Kışın da en kötü markete gidiyorum.


  • dissendium  (19.05.23 20:17:08) 
benim de pandemide 15 günü bulmuştu kesintisiz en uzun sürem. bir de yalnız yaşayan biriyim, bu süre içinde insan görmedim diyebilirim.

evde vakit geçirmeyi normalde de çok seviyorum. deli gibi puzzle yapıyorum, bu sürede 1000 parçalık 6-7 tane puzzle bitirdim. balkonda kitap okumayı seviyorum. bu ikisinden sıkılırsam film ya da dizi izliyorum. temizlik yapıyorum. arada da mutafağa girip tariflere göre uzun sürecek şeyler deniyorum. hiç bişey bulamazsam evdeki mutfak dolaplarını ya da kıyafet dolabımı boşaltıp tekrar düzenleyip yerleştiriyorum. uzun yıllardır yalnız yaşayan biri de olduğum için muhakkak yapacak bişeyler buluyorum ve çok da keyif alıyorum.
  • hypathia  (19.05.23 20:22:28 ~ 20:23:05) 
Online alışveriş sağolsun aylarca çıkmasam bile fenalık geçirmem. Yalnız vakit geçirmeyi seven biri olduğum için zorlanmıyorum(not asosyal değilim gezmeyi de severim. İki durumu da seven bir yapım var kısaca)


  • yazdonumu  (19.05.23 20:23:31) 
saymadim, bayagi fazla. burada yazacak maksimum sayinin minimum iki katidir.


  • gule gule  (19.05.23 20:24:32 ~ 20:25:47) 
ben evde vakit geçirmeyi severim. internet, film, kitap, belgesel, çizgi roman, yemek, uyumak, telefon, bunlarla vakit geçirerek günlerce çıkmayabilirim.


  • abelardo  (19.05.23 20:51:27) 
hic cikmasam olur. bazen "dur ya hep otur otur cikayim azcik" diye hazirlanmaya basliyorum. sonra "aman ne yapcam disarda yaa" deyip geri oturuyorum.

15 gun cikmadigim olmustur benim de. erkek arkadasim yuzunden cikiyorum simdi.

disari cikmazsa olecek gibi hisseden baska tanidiklarim da var.

bilgisayarim kucagimda uzaniyorum genelde. bi dizi vb izliyor olabilirim. cayim kahvem ickim her seyim var. siz cikinca nasil vakit geciriyorsunuz esas?
  • supergirl  (19.05.23 21:12:40) 
Market alışverişi için yaptığım kısa süreli "gezinti"leri saymazsak iki-üç haftayı rahatlıkla bulur. Benim için yerkürenin her bucağı hafakanlar diyarı olduğu için pek dert etmiyorum.


  • huçi kuçi  (19.05.23 21:20:22) 
Pandemi dönemi iki hafta. Onun dışında 4-5 gün, bir hafta civarı.


  • inheritance  (19.05.23 21:27:33) 
Günde 2-3 kez markete çıkarım en kötü hiç çıkmamazlık yaptığım imkansıza yakındır ama pandemide olduysa olmuştur 2-3 günden fazla olamaz


  • basond  (19.05.23 22:12:30) 
Pandemi döneminde iki hafta hiç çıkmamıştım. Güzel günlerdi, keşke aynı şansı yakalayabilsem tekrardan.
Evdeyken çokça youtube'ta takılıyorum, çiçeklerimle ilgileniyorum, kitap okuyorum, temizlik yapıyorum. Gezmeyi seven birisiyim ama o kadar uzun süredir kendimle kalamadım ki bıraksalar şu an bir ay evden çıkmam...

  • hayalhayal  (20.05.23 11:30:09) 
Pandemi basinda bir aydan fazla süre evden cikmadim. :) O kadar zamanin ardindan ilk disari ciktigimda panikten kalbim tekler gibi oldu.


  • chihirovekohaku  (20.05.23 11:59:19) 
[]

19 Mayıs stat gösterilerine katılanlar el kaldırsın

İçinde bulunduğumuz ahval ve şerait ışığında ayrı bir nostalji yaşadım videoları görünce. Lise 1'deyken, program sonrası üzerimi değiştirmeyip, kırmızı tişört-eşofman altı, beyaz eldiven ve şapka ile şehir merkezinde gezmekten gurur duyduğumu anımsadım. Bi yandan dersten kaçmak için fırsat gibi gelirken kutlama günü o anma ve coşku hissinin yarattığı bilinci anımsadım. O toplu hissiyatın bir parçası olmak hoşuma gitmişti, gurur duymuştum.

Siz katıldınız mı stat gösterisine, kule yapmış mıydınız mesela? Var mı enteresan bir anınız. Anlatın da azıcık emekli subay gibi, permalı cehape teyzesi gibi hassaslaşalım.


 
ben katıldım kule de yaptım, kıyafetin önü alt üst komple beyaz arkası da komple kırmızıydı

ne kutlamalardan bir iki ay önce başlayan provalar ne de kutlama günü gençlere yönelik bir kutlama yöntemi değildi istemeyerek yaptım katılım zorunluydu
  • freebird5406_2  (19.05.23 12:20:56) 
Evet, maalesef.


  • Avoiding The Puddle  (19.05.23 12:30:59) 
Bütün vibe'ı öldürdünüz yaa


  • Bruce  (19.05.23 12:32:48) 
beyaz tişört kırmızı etekle katılmıştık. ellerimizde değişik tüller ile bir kaç farklı şarkıda gösteri yapmıştık. şarkılar da because the night, all that she wants filan ne alakaysa ahahaha.

bizim de katılım isteğe bağlı değil zorunlu tutulmuştu. galiba son 2 ay civarı haftada bir gün okul yerine provalara gidiyorduk.
  • hypathia  (19.05.23 12:35:05) 
Ben gösteri yapmadım ama stad gösterilerine hep izleyici olarak giderdim. En sevdiğim aktivitelerden biriydi.


  • jazzabel  (19.05.23 12:35:53) 
Okul hayatimda nefret ettirdiler torenden. 19 mayis, 29 ekimi, 23 nisani bitmezdi, beden egitimi dersinde piskopat hocalar gozetiminde asker gibi sag sol yururduk, ulan hep de bizim okula denk gelirdi, yok kaymakam gelicekmis, yok bilmemkim izleyecekmis bizim toreni, tum beden dersleri sag sol yurumekle, gosteri bilmemne hazirlikla gecerdi aylarca, yanlis yapinca grubun icinde bagirip cagirip, azarlanirdin falan. Cin iskencesi resmen, lisede boykot etmistim, secilmeyeyim diye bilerek kotu falan yapiyordum:) beden dersim dusuk gelmisti hatta. Insanlar boyle boyle akpye basiyor sanirim


  • speedy  (19.05.23 12:44:51 ~ 12:52:19) 
o jenerasyona aitim. ancak hiç stat gösterilerine katılmadım. çünkü katılım zorunlu tutuluyordu. zorla yapılınca mekanik bir süreç olmaktan öteye gidemiyor. açıkçası bana hep angarya iş olarak gelmişti. bayramı kutlamak çok güzel, okulların süslenmesi, şiirler okunması vs tamam ama diğer gösteriler bana hep güney kore'yi hatırlatıyor ve ben bir türlü ısınamadım. okul idaresiyle karşı karşıya geldiğim bile oldu katılmadığım için ama sanırım okul birincisi olduğum için pek sıkıntı çıkarmadılar.


  • ezkaza  (19.05.23 12:44:57) 
hem okul bandosu hem gösterilerde bulundum. her sene farklı kostümlerle katılırdık. haftalar öncesinden çalışmalar başlardı. güneşten bayılanlar, ekstra mola için yalvaranlar, "olmuyor!"diye sinirden bağırıp, saçını başını yolan öğretmenler... kostümlü ilk provada anca havaya girilirdi. stada çıktığımız gösteri günlerinde izleyiciler xoşkuyla alkışlar, bayraklar sallanır, şarkılara, marşlarq yüksek sesle eşlik edilir, stada çiçekler fırlatılırdı. alkış kıyametten sonra iyi bir şey yaptık diye birbirimizi tebrik eder, sevinirdik. ben de en çok o kuleyi stat koltuğundan izleyemediğime üzülürdüm. :)


  • from where i ride  (20.05.23 23:43:26) 
stadyumda kağıt kaldırıp indiren tayfadandık.


  • rakicandir  (21.05.23 01:34:45) 
[]

Iliski/flört sonrasi

Neredeyse bütün partnerlerimle sadece sevgili degil, flört, görüşme bakışma, olsun hepsiyle bir daha hiç konuşmayacağımiz şekilde bitiyor nasıl beceriyorum bilmiyorum. Artık kafam almıyor. Hep böyle mi olacak, eski sevgilimle, flortumle arkadaş kalamayacak miyim. Nasıl batirmiyor musunuz benim gibi

Çok detaysiz oldu biliyorum kafam çok attı yatıp uyicam belki sonra detaylandiririm.

Son yaşadigim olay 1-2 sene önce isyerinde hoslandigim ama asla ilgi göstermediğim biri var (escinselim, ikimiz de erkeğiz). Neticede kendisi adım attı ilgisi olduğunu belli edecek bir şey yaptı, ben karşılık vermedim ama kızmadım da, görmezden geldim diyelim. Aradan 1 yıl geçti. Gördüğümuzde yine konuşuyorduk ama ben herkese nasılsam öyleyim. Geçen gün gene başka bir şey için bulunduğu odaya gittim orada işim vardı, odadan çıkınca mesaj atmış, aklıma geçen sene geldi diye, o hareketini kast ediyor.

Ya şimdi evet desem başka hayır desem baska, cevap vermedim. Birkaç saat sonra kabalık ettiysem özür dilediğimi, iş yeri ortaminda böyle davranmak zorunda olduğumu falan yazdım. Şimdi bu adamla yatsak işyerinde yüz yüze nasıl bakacaktık 1 sene önce, ayrıca ben kafayı takmaktan aşık olmaktan da korkuyorum. Adamla gelir düzeyi, sosyal çevre bakımından da ayrı dünyaların insanlarıyiz. Seks olmaz iliski de olmaz. Hoşuma gitmesine ragmen belli etmedim. Hiç sallamadim, o da önceki güne kadar bir şey yapmadı zaten. Buraya kadar sorun yok.

Sonra bu mesajıma dedi ki sen ortada bir şey yokken çok geriliyorsun, sanki seni rahatsız ediyormuşum gibi hissettiriyorsun, geçen sene yaklastigim için pişman oldum bir daha selamlasmayalim bile.

Ya netice olarak istediğim buydu ama ben niye berbat (argo diye silinmesin) gibi hissediyorum kendimi. Öyle hissettiysen özür dilerim benim karakterim böyle gergin değilim ama kendi konfor alanimin dışında dışarıdan öyle algılanıyor, dedim bıraktım ben de. Benim burada hatam nedir

Geçmişte de benim hareketleim yüzünden nasıl oluyorsa bilmiyorum içinden çıkılmaz bir hale bürünüyor flört/iliski, ileride konuşmak isteyeceğim kültürlü, entelektüel insanlarla da birbirimizin yüzüne bakamayacak hale geliyoruz, öyle küfür kavga falan da etmeden.

Demek istediğim ben adamın gösterdigi ilgi (çoktan 1 sene öncesinde kaldı) sona erdiği için değil adam benden bir şekilde tiksindigi için berbat (argo) gibi hissediyorum yani neden? Hiçbir şey yapmayarak nasıl tiksindirdim, soguttum (hiç konuşmak istemeyecek kadar), yani anlamıyorum.

Bu açıdan beceriksiz olduğumu biliyorum zaten insanlara da bu yüzden yaklaşmıyorum asla hoslansam bile, bu beni kendi buldu. Kötü bitmesin diye öne night stand dışında bir şeye baslayamaz oldum.

Hâlbuki benim amacım şuydu, işyerindeyiz, olmasak da bir şey olamaz farklılıklardan dolayı, bana ilgi göstersin diye bir kaygım zaten yok, normal bu olay yasanmamis gibi neden devam edip arkadaş olamıyoruz da ben tiksinilen insan oluyorum.

 
Kendinizle ilgili vurguladığınız bir şey var. Birinden hoşlansanız bile ilgi göstermiyorsunuz buna da iki sebep göstermişsiniz

1- İşyeri ortamında bulunmak
2- Ortak sosyo-ekonomik seviyede bulunmamak.

Bunlar anlaşılabilir nedenler bana göre, bir sorun yok.

İş dışındaki ilişkilerden bahsettiğiniz kısımda da ilişkilerinizin hoş bitmediğini söylemişsiniz ama neden olarak gördüğünüz bir şey söylememişsiniz.

Size gelen açık şikayet dönütlerinden de birini örnek vermişsiniz; "çok geriliyorsun, sanki seni rahatsız ediyormuşum gibi hissettiriyorsun"

Kendi isteğinizi de yazmışsınız "hiç böyle bir şey olmamış gibi arkadaş kalamaz mıyız?"

Gerçek şu ki kalamazsınız. En azından gerçekten kalamazsınız. Çünkü böyle bir şey olmuş. O hoşlanmış, siz hoşlanmışsınız. Bunu konuşulmaması gereken bir tabu yaparsanız, hal ve hareketlerinizle bunu karşıya hissettiriyor olmanız çok olası. Arkadaş kalabilmek için bunun rahatça konuşulup bir noktaya bağlanabilmesi lazım.

Diğer taraftan kendinize karşı bir özgüven eksikliğiniz var, insanlarla anlaşmayı beceremediğinizi kanıksayıp bu yüzden yaklaşmadığınızı söylemişsiniz. Konuyu diğer insanların gözün de görmediğimiz için çok bir şey söylemek zor.

Ama bu iş bu kadar karmaşık değil, sanguine. Siz çok karıştırmışsınız. Yapmayın böyle. Çok tutmayın kendinizi. Bazı şeyler yaşamadan öğrenilmiyor.
  • akhenaten  (19.05.23 07:59:52) 
[]

anneme sinirlendim napsam

simdi cevap da gelmez ama geldigi kadar.
simdi karar vericem disaridayim.
3 ay kadar once ben sinirlendirmistim, ne zamandir istedigi bir hediye almistim barismistik bir sekilde.
bu sefer ciddi kavga ettik. bu kez suclu taraf annem.
ama annem asla ve asla suclu oldugunu kabul etmez.
"anayim ben ana" sendromu var da..
napsam o adim atmicak, benim atmam lazim.
cicek alsam mi? her kavgada bi hediye aliyosuna bile getirebilir.
napsam dersiniz. nasi cikicaz bunun icinden. 3 gundur devam ediyor durum.

 
yemeğe götür ya da ev işlerinde yardım et tatilde 2. gün yumuşar


  • bir soru sorcam  (18.05.23 19:20:02) 
“Anayım ana” sendromu çok toksik. İçinizden geliyorsa haklı da olsanız sevindirin tabii gönlünü tatlı sözlerle de alabilirsiniz.

Fakat içinizden gelmiyorsa, bazı şeylere artık dolduysanız ellemeyin. Ben ellemiyorum şahsen artık. Böyle hayat kalitem yükseldi adeta.
  • ruhen hastayim ben  (18.05.23 19:30:16) 
bir yanim evet ellemek istemiyor


  • Kittie  (18.05.23 19:39:01) 
Sevdiği bir tatlı olabilir.


  • dissendium  (18.05.23 19:42:15) 
annelerimiz hayattayken her anın kıymetini bilmeli... haklı veya haksız olmanın inanın hiçbir önemi yok. tek diyeceğim bu.


  • ezkaza  (19.05.23 01:23:57) 
anneye küsülür mü manyak mısın?

www.youtube.com
  • alperz  (19.05.23 09:03:17) 
benim annem de böyleydi. ben suçluysam ben özür diliycem, annem suçluysa da -ki asla zaten suçlu olmaz o- o büyük yine ben ayağına gidicem.
belli bi yaşa gelene kadar hep böyle devam etti. sonra bi kere küstü-farklı şehirlerde yaşıyorduk artık- aylarca aramadı etmedi. sonra aradı nerdesin gel konuşalım dedi ağlayarak. konuşurken dedim ki, ben hatalıysam bile sen büyüksün, senin beni yönlendirmen hatamı bana öğretmen lazım. senin asıl büyüklük yapman lazım değil mi? sonra barıştık. artık uzun süreli küsmeler yapmıyo ama insanlar da kolay değişmiyor. sana önerim alttan alma, yok hediyeymiş bişeymiş. hep bunu bekliyorlar sonra maalesef. ve hatalı davranmak da çok kolaylaşıyor onlara o zor adımı atmak onların sorumluluğu hiç olmadığı için. normal davranmaya devam et. ama kırgın olduğunu da anlasın. ne kadar mümkün bilemiyorum ama bir an yaratıp bir şekilde de konuşmaya anlatmaya çalış derdini sakin bir şekilde, o sinir anı geçtikten sonra. anneler de eğitilebiliyor. zamanla orta yol bulunuyor.

  • sirkelimon  (22.05.23 17:32:01) 
[]

Arayıp konuşacak insan bulabiliyor musunuz?

İsyerinde falan sıkılınca arayıp dertleşecek birilerini arıyorum fakat ulaşamıyorum. Herkes de aranmıyor öyle. Böyle kişileri nasıl bulabilirim? Siz bu durumlarda napıyorsunuz?




 
Psikologum var.


  • ruhen hastayim ben  (18.05.23 11:30:27) 
Evet var ama benim genelde vaktim olmuyor.


  • Amaranta ursula  (18.05.23 13:01:43) 
[]

Kötü biri olmaya mı başlıyorum?

Eskiden insanlara bir şey öğretme amacım olurdu. Biri bir konuda tavsiye istediğinde ya da istemese bile o kişiye faydalı şeyler söylerdim. şimdi umrumda olmuyor bilsem de söylemiyorum.

düşündüm neden söylemek istemiyorum diye; kendime şu cevabı verdim bu kişiye söyleyeceğim şey yüzünden ya ben sorun yaşarsam ya bu kişi bir noktada bana zarar vermeye başlarsa ya bu durum yayılırsa ve herkes bildiği için bir anlamı olmazsa.

şöyle örnek vereyim ;

bir iş fikri var, ben şu an yapıp para kazanıyorum ama başkasına söylemiyorum bana rakip olmasın benim kazandığım gelir düşmesin diye. bu ve buna benzer durumlarda insanlara yardım etmeyi bıraktım resmen.

 
O kişilere kasti olarak zarar vermediğin surece bence sorun yok. Sen bir eğitim kurumu degilsin ki senden egitim alsınlar, seni. Öyle bir misyonun yok. Sen nasıl ogrendiysen, onlar da bir sekilde bunu başarmali. Eskiden ben de herkese yardım etmeye çalışırdım. Simdi sadece hak ettiğini düşündüğüm kisilere saklamaya çalışıyorum enerjimi. Bence de en mantıklısı bu şekilde.


  • nickfury  (17.05.23 17:34:01) 
arttiriyorum; birisi birsey icin yardim istediginde simdi mesgulum daha sonra hatirlatirsan yardim edebilirim diyorum. sadece gercekten pesine düsenler soruyor. on kisi de bir kisi.


  • Coma  (17.05.23 17:50:13) 
Kimseye iyilik mecburiyetin yok. İnsanın doğasında bencillik vardır. Sana gelebilecek zararlardan endişe ediyorsan iyilikleri kesebilirsin. Bu çok normal bir davranış türü. İyilik yaptığın insanlar da hayatlarını böyle yaşıyor. Çok hassas birisi olduğun için sorgulamışsın kendini bir an. Rahat ol. Kimseye zararın olmadığı sürece yaptıkların ve yapmadıkların kimseyi ilgilendirmez.


  • madridista19021902  (17.05.23 18:57:27) 
[]

arkadaşınıza eski sevgilinizle ilgili uyarıda bulunur musunuz?

hani "görünce selam verme, konuşma" gibi bi uyarıdan bahsediyorum. arkadaşlarının bile iletişimi kesmesine vesile olmaktan. bugün eski sevgilimin bi arkadaşını gördüm. geçimsizlik dışında kötü bir ayrılık yaşamadık denebilir ki arkadaşları da bana hep iyi davranırdı, aramız cidden iyiydi, ben öyle sanıyordum en azından. ama arkadaşı beni tanımazlıktan geldi. valla aşırı kötü hissettirdi ya beklemiyordum böyle bir şey. acaba düşman gibi mi görülüyorum? ilk ilişkimdi ve ilk ayrılığım. böyle mi olur bu işler? berbat bi süreç ya hiç iyi de yönetemiyorum sanki. unutana kadar sürekli mutsuz olucam gibi geliyor. bi de bu arkadaşla karşılaşma durumları olabilir aynı mahalledeyiz. napayım ben de tanımazlıktan geleyim o zaman dimi napıcam zaten




 
ayrılmış olabilirsin fakat insani olarak böyle bir davranışı haketmiyorsun

ben olsam o kişiye neden böyle davrandığını sorardım
  • freebird5406_2  (17.05.23 12:47:31) 
tahminimce arkanızdan salladıklarını duysanız daha da üzülürsünüz. maalesef çoğunluk böyle.

zaten eski sevgilimle benden başka geçmiş bağı olmayan arkadaşım ayrılmama rağmen hala muhabbet içindeyse arkadaşım olmaz daha fazla, böyle bir şey yapıyorsa da sizin söyleyeceğiniz şeyler zaten arkadaşınızın pek de umurunda olmayacaktır.

edit: ben siz arkadasiniza soyleyeceksiniz sanarak yazmistim. size yapilan normal ama bir dusmanlik degil sadece umurlarinda degilsiniz olmasi gerektigi gibi.
  • gule gule  (17.05.23 12:54:02 ~ 13:06:27) 
cok gercekci bi arkadaslik iliskisi degil o yuzden fazla takilmamak lazim. zaten arkadaslik devam etse konu surekli ex uzerinden gidecek, manasiz.


  • ala09  (17.05.23 13:03:33) 
Saçmalık. Tamam arkadaşının sevgilisini hayatında sadece o konumda tutmuş olabilirsin sonrasında arkadaşlığa devam etmek istemeyebilirsin. Ama aynı ortamda bulunulmuş bir tanışıklık olan kişiyle birebir bir olay yaşanmadığı sürece böyle bir tepki çok yersiz.
Konuşmak istemeyebilirsin, hal hatır sormak istemeyebilirsin tamam ama bir merhaba demek bir baş selamıyla tanışıklığı belli etmek gerekir.
Çocukça geldi bana.
Size bu şekilde geldiyse siz de böyle devam edin böyle insanlarla zaten selamlaşmaya bile gerek yok artık.
  • Dağcı  (17.05.23 13:37:54) 
Bence "ben ayrıldım, sen de konuşma gibi" bir şey söylemek çok büyük karaktersizlik. Zaten senin dostunsa, eski sevgilin sana yamuk yapmışsa konuşmayacaktır. Öbür türlü karşılaştığında merhabalaşmasının kime ne zararı var?

Ancak kişinin illegal işleri varsa (dolandırıcılık vs.) özellikle tüm çevreyi uyarmak lazım. "Dikkat et, seni dolandırmasın." vs. gibi.


.
  • kartallar yuksek ucar  (17.05.23 15:15:14 ~ 15:16:15) 
Sen ayrıldığın için sen kötü görülürsün. Böyle olur.


  • dissendium  (17.05.23 19:14:52) 
[]

Flörtte sürekli yaşadığım belirsizlik durumu?

1.biriyle ilgilenmeye başlıyorum
2. ilgim karşı tarafın hoşuna gidiyor
3. ama bana karşılık vermiyor soğuk davranıyor
4. istemiyor herhalde diyip uzak duruyorum
5. bu sefer karşı taraf ilgilenmeye başlıyor
6. ben tekrar ilgilenince 3.adıma geri dönüyoruz.

neden böyle oluyor ?

 
Cevap ikinci adimda sakli. Sen degil, ilgin hoslarina gidiyordur.


  • j r r tolkien hayrani  (15.05.23 23:18:54) 
Bahsettigin sey flört olmadigi içindir çünkü flört karsilikli olan bir sey.


  • Avoiding The Puddle  (15.05.23 23:29:56) 
Biz bunlara literatürde attention whore diyoruz. Bir tür ego tatmini. Bu tavrı hissettiğin an uza gitsin.


  • halitkin  (16.05.23 00:34:00) 
1- Her zaman belirli karakterdeki insanlardan hoşlanıyor olabilirsiniz. Bu karakter de size uygun olmayan bir tip olabilir. Nasıl insanlardan hoşlandığınızı gözlemleyin.

2- Baştaki ilginiz çok ani ve korkutan bir etkiye sahip olabilir. Karşınızdaki kişinin temkinliliği olayı kontrol altına almak için bir mesafe koymaya dönüyor olabilir. Olağandışı ilgi insanı soğutur. İşleri ağırdan almayı deneyebilirsiniz.

3- Sorun sizde olabilir. İnsanlara nasıl davrandığınızı gözden geçirin. Doğru bildiğiniz şeylerden bazıları yanlış olabilir. Özellikle arkadaş çevresi ve çevrenizden öğrendiğiniz ve doğal gördüğünüz her davranışı gözden geçirin. Sorunlu insanlar vardır, siz de bunlardan biri olabilirsiniz, bir gözden geçirmekten zarar gelmez.
  • akhenaten  (16.05.23 07:49:20) 
butun iliskilerinizdeki tek ortak nokta sizsiniz, hatta tum hayatinizin tek ortak noktasi, tek degismeyen degiskeni sizsiniz. cok basit bir kural ama insanlar kendisine bakmamak icin inanilmaz bir cabaya giriyor. bu her iliskinizde, her zaman sorun sizsiniz demek degil, ama ilk bakacaginiz yer her zaman kendiniz olmali, hele hele de bir patern tespit ettiyseniz. onun icin once kendinize bakin sonra digerlerine. siz degisince iliskileriniz de degisiyor zaten.


  • kassiopeia  (16.05.23 13:40:13) 
@kassiopeia

ben de o yüzden size soruyorum sorunun bende benden kaynaklandığını düşünüyorum ama ne olduğunu anlamıyorum. dışarıdan bir gözle bakılsın diye yazdım. yoksa millet kafayı yemiş der geçerdim.
  • sassot  (16.05.23 15:05:20) 
[]

Hayaliniz nedir?

Bu soru bana sorulunca her seferinde afallıyorum, hiç hayal kurmadığımı fark ediyorum. Belki kendimce bi koruma mekanizması belki baska bir şey ama bi hüzünlendim hayal bile kurmaz olmuşuz be gibisinden.

Sizde durum nasıl hayal kurar mısınız?
ufak tefek de olsa hayalleriniz var mı?
Paylaşırsanız da çok sevinirim(:

 
Hayal diyince olması imkansız uzak ara şeyler geliyor akla ama benimkiler nispeten basit ve ulaşılabilir, yine de hadi yarın gidip yapıyım diyeceğim şeyler değil. Mesela route 66'i 67 model impala ile kat etmek, kuzey ışıklarını izlemek, amazon ormanlarında şamanlı mamanlı ayahuasca deneyimi yaşamak, bestelediğim bir şarkıyı sahnede okurken seyircinin sözü benden alıp hep bir ağızdan söyleyişine tanık olmak, min 6 ay floransa'da yaşamak, supersport bir arabayla istanbulpark'ta 10-15 tur atmak ilk aklıma gelenler.


  • Bruce  (15.05.23 22:01:04) 
Herkesin ufak tefek vardır ama artık hep mantık çerçevesinde düşünmeye çalışıyorum. Olma ihtimali yüksek hayaller kurmak istiyorum.

Mesela bir arkadaş var şimdi Almanya'da. Burdayken yaşadığı bazı şeyleri biliyorum ve helal olsun diyorum. İmreniyorum, keşke ben de böyle yapabilsem diyorum. Genelde böyle hayaller. Ama sonra düşünüyorum bir şeyler hep yarım kalacak gibi. Yani, çok da hayal kurmuyorum bu yüzden heralde.
  • sevilen progressive türkücü  (15.05.23 22:11:37) 
@sevilen progressive türkücü evet ben de kontrolcü bi yerden yaklaştığım için reelden uzaklaşamıyorum dolayısıyla bir hayal de olmuyor. Ama bundan pek hoşnut değilim sanki insanı atalete sürükler gibi geliyor, motivasyon olmayınca ilerleme de olmaz aynı yerde dolaşır durursun gibi. konfor alanı hikayesi bir nevi, bi yandan bi tarafım belki de diyor ki hayal kurmazsan hayal kırıklığına da uğramazsın.


  • rebecca  (15.05.23 22:22:02) 
en büyük elle tutulur hayalim ironman 70.3'ü yapmak.

Bunun yanında daha kısa vade içerisinde yapmayı planladığım Dublin'den gemi ile Fransa'nın Cherbourg-en-Cotentin şehrine gidip oradan bisikletle Barcelona'ya kadar pedallamak. Yaklaşık 1500 km yol. Müthiş bir bikepacking hatırası olacak.
  • kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili  (15.05.23 22:40:50) 
Gelişine salabiliyor muyuz?
Imkansız: Uçabilmek

Az imkanli: yaşamak için çalışmak zorunda olmamak. Tutkumu bulabilmek.

Orta imkanli: calexico, Mark Knopfler, Ciwan Haco konserine gitmek.
  • Amaranta ursula  (15.05.23 22:42:03) 
Bi kıyıdan diğer kıyıya, arabayla geze geze Amerika turu yapmak istiyorum.


  • plutongezegendegilmi  (16.05.23 00:03:27) 
kesinlikle batı avrupa'ya gidebilmek (orada yaşamak). gerekli gereksiz sağdaki soldaki ülkelere gidip gezmek, eğlenmek. evlenmek (eşcinselim), çocuk sahibi olmak.


  • sec guard  (16.05.23 00:07:19 ~ 00:07:41) 
Planlarım;

- 40 yaşını geçmeden Kanada'ya göçmek

- Burada yaptığım işi orada daha iyi koşullar altında yapmak

- Sağlığıma kavuşmak

- Sevdiklerimi(aile) de kendimi rahata aldıktan sonra bundan faydalandırmak.
  • Avoiding The Puddle  (16.05.23 00:15:37) 
3 çocuk


  • abi bi dizi buldum on numara  (16.05.23 01:41:21) 
amerika’ya veya isviçre’ye yazılımcı olarak gitmek.


  • Erestor  (17.05.23 15:51:23) 
Ben inanılmaz maymun iştahlıyım o yuzden sonsuz hayal ve isteğim var. Uzun dönem planımda Avrupada iş bulmak vardı onu buldum, şimdi tüm Avrupayı gezme planım var.


  • jazzabel  (17.05.23 15:59:48) 
alkolü birakmak ya da cok azaltmak, mariuhanaya yeniden baslamak. deniz kenarinda bi yere tasinmak. uzaktan calismak. 45 yasinda emekli olmak. yerel, cahil insanlarla arkadas olmak. düzenli balik yemek, güzel saraplar icmek (istisna). hala hayatimin kadinini bulamadiysam ona en yakinini bulmak. güncel politika, teknoloji, ekonomi, iklim degisikligi vs ile ilgilenmeden ölene kadar yasamak...


  • hottamale  (27.05.23 02:33:21) 
abd vatandasi olarak kendimi guvenceye almak.
40 yasinda emekli olmak ve kisisel ilgi alanlarima vakit ayirmak.
yazar olmak.
emekli olduktan sonra bir sure avrupa'da yasayip altini ustune getirmek.
bir miktar new york'ta yasamak.
bir yelkenli alarak ege kiyilarini gezmek.
cok gecmeden asik olmak ve cocuk yapmak.
  • antikadimag  (27.05.23 09:02:17) 
[]

iş ve tatil

işe iade davam devam ediyor
davayı kazanırım ama geri alınma ihtimalim düşük

bu süreçte işe girdim ama maaş olarak geçmiş tecrübem pek dikkate alınmadı
1 sene sabredersem farklı bir kadroya geçip maaşı arttırabilirim
bir de kıdem ve ikramiyeler çalışma yılıyla açılıyor

sorun şu ki ben yaz tatilinden sonra başlamak istiyordum ama bir şekilde kabul etmiş bulundum

2 ay güzelce çalışıp sonra istifa edip "ben 1,5 ay tatile gidiyorum, bulunmaz hint kumaşı değilim elebtte dünyada, bunun farkındayım" ama daha iyi koşullarda çalıştırmak isterseniz görüşelim diyebilirim

ya da 1.ayın sonunda az çok gördünüz tecrübeme uygun bir maaşla devam etmeyeceksek ben size öncesinde haber vermek istedim diyip şansımı deneyip tatili yakmak

avans izin vs. konuştum, daha sonraki aylarda başlamayı teklif ettiler
o da bana makul gelmedi

en kötü kpss'ye çalışıp atanabilirim
gerçekten çalışmaya değecek maaşlar için hem yaş olarak hem de meslek olarak doğru noktada değilim
o yüzden daha fazla sosyal hayat ortalama maaşı hedefliyorum (depremde yıkılmazsa mevcut ev vs. olduğu için)

tatil neden önemli en basitinden güneşlenme ihtiyacı sağlık açısından
daha sonra ağustos sıcağını daha serin olan memlekette geçirmek

esas derdim bunları sürece bırakmayı nasıl başarırım çünkü aklımı meşgul edecek
doğru strateji nasıl olur bu seçeneklerde
kendi içimde de tutarlı olmak istiyorum sonuçta sözleşmeyi bilerek imzaladım

 
Ne tatili yav. İsveç mi burası. Keyfi düşüncelerle işinizi kaybetmeyin. 2 ay deneme süresi var. Deneme süresi bitince konuşun. 1 ay erken. Daha adınızı bile bilmeyenler vardır. En başta istediğiniz maaşı vermedilerse şimdi de vermezler. Ne bileyim, 5 6 ay çalışırsanız şansınız artabilir. İşten memnun değilseniz iş bakın, görüşmelere gidin, teklif gelirse ve kafanıza uyarsa istifa edersiniz.


  • dissendium  (13.05.23 20:17:18) 
isveç olsun diye uğraşıyoruz hocam, hiçbir şirket batmıyor insanlar izne çıkınca


  • bir soru sorcam  (13.05.23 21:03:47) 
2 ay çalıştıktan sonra tatile gidiyorum, işinize gelirse diyen adama tekrar selam vermem yönetici olsam.
1. ayın sonunda zam isteyen adama da başta neden söylemedin derim, bir sonraki zam dönemini işaret ederim.
anladığım kadarıyla tuzun kuru, maddi bir sıkıntın ya da endişen yok, o zaman tatile git, hayatın tadını çıkar tabii. ama bir kariyer yapmayı düşünüyorsan bir karar verip bunun arkasında durman en iyisi olur.
  • roket adam  (14.05.23 00:42:22) 
evet en büyük hatam en başta maaşa itiraz etmemek oldu
ama bu pozisyon için sabit maaş mı uygulanıyor şeklinde sordum

öncesinde yıllık izin muhabbeti geçtiği için de süreci yönetemedim buna yapacak bir şey yok

şu an daha çok bunları düşünmeden çalışmak ve bu iş gerçekten bana uygun mu ilerisi için sabretmeye değer mi kısmı önemli
  • bir soru sorcam  (14.05.23 20:48:36) 
sanırım sabredemeyip izne çıkıcam
çile çekilen kariyer hedeflerini benimsiyemiyorum bir türlü
bağlanma sorunlarım var
  • bir soru sorcam  (21.06.23 10:22:56) 
[]

Fotoğraf gönderince

Karşı tarafın beğenmediğini nasıl anlarsınız? Nasıl bahaneler üretir?




 
geç ve baştan savma/kısa yanıt vermeye başlar bence, bi isteksizlik baş gösterir, mesafe hissedersiniz.


  • deartheodosia  (11.05.23 23:57:38) 
İlk defa kendi fotoğrafını gönderdiysen ilgisi azalır. Onun dışında yorumda anlamazsın. Yani klişe olmamak için ya da çok hevesli gözükmemek için farklı bir cevap verdiğinde bunu beğenmemek olarak yorumlamamanız lazım.


  • nawar  (12.05.23 00:16:52) 
Bu aslında karşı tarafın kişiliğine göre değişiyor. Kimisi ghost moduna geçiyor direkt, kimisi azaltarak bitiriyor muhabbeti. Ya da yukarıda denildiği gibi geç ve baştan savma yazma olabilir. Eğer fotoğraf gönderene kadar muhabbet yoğun ve iyi gidip fotodan sonra bunlar olduysa beğenmemiş olabilir.( bunlar olduğunda illa beğenmediği anlamına gelmiyor o ayrı) Ama tabi bir ihtimal daha var.Bir arkadaşım karşı cinsten biriyle bayağı muhabbet etti. Foto gönderimi vs olunca arkadaşım "bu bana fazla iyi" dedi ve yavaş yavaş soğuk yaptı karşı tarafa. Halbuki öyle fazla olma durumu yoktu ama inandıramadık çünkü bizim arkadaşımız fiziksel olarak çok iyi görünmesine rağmen nedendir bilmiyoruz biraz ezik bi tipti. Yani bazen özgüven eksikliği geri adım attırabiliyor gereksiz yere. Arkadaşımızın dibi düşmüştü fakat muhtemelen karşı taraf beğenilmediğini düşünmüştür.


  • yazdonumu  (12.05.23 00:37:04) 
Yani bunun tam net bir karsiligi yok bence. Ben arastirip kendim bulup (karsi taraf gondermeden) veya karsi taraf foto attiginda cok begenmeyip gorustugum hatta ilerlettigim de oldu. Kafa uyar, ortak dunyalar var vs diyerek.
Biraz “dur bakalim ne olacak, nereye varacak” gibi sorulardi motivasyonum. Yani begenmemekten ote baska degiskenler de var; ortak begeniler, yas, konum, is guc vs vs. motivasyonlar birden fazla.

Ama ilk konusmada hemen foto atildiysa direkt gorsellikten ilerlenilmis demektir ve direkt kestirip atma isi daha fazla olabilir.
  • mor oje  (12.05.23 08:31:11) 
[]

Ilgini hissedemiyorum diyor. Ne yapalim?

Yeni sevgilimle (ben E, o K, yaslar 35 civari) 3 aydir tanisiyoruz. Benim gözümde hersey süper. Ten uyumu, espri anlayisi, hayat görüsü, aliskanliklar, hobiler, zevkler falan son derece uyumlu. Benim icin cok degerli, kendisine yogun bir muhabbet besliyorum, üzerine titriyorum. O da bana cok düskün, bana deger verdigini net hissettiriyor, son derece düsünceli, canayakin ve duygularini cok yogun yasayan ve gösteren birisi.

Fakat tekrar eden ve asamadigimiz bir sorunumuz var. Kendisi benim ona yeterince ilgi göstermedigimi düsünüyor. Bazen az mesaj attigimi, cok mesaj atsam bu sefer telefonla aramadigimi, arasam bu sefer yeterince görüsmedigimizi, yogun görüssek bu sefer görüsme planlarini önceden ayarlamadigimi, hep 1-2 gün önceden plan yaptigimi falan bahane ediyor ve arada bir laf carpiyor, tadimiz kaciyor.

Simdi ben kendimi biliyorum, kesinlikle ilgisiz falan degilim. Bu konuda farkindaligim cok yüksek, saglikli bir iliskinin nasil olmasi gerektigini cok iyi biliyorum. Sorunun onun önceki iliskilerinden ya da travmalarindan kaynaklandigini düsünüyorum, bunu kendisi de kismen kabul etti, gecmisinde zor iliskileri olmus ama detay bilmiyorum. Bana kalirsa aslinda cok güzel bir seyi sabote edecek davranislar gösteriyor. Ben tabi kendisini ilgisiz hissetmesin diye caba da gösterdim. Cabani görüyorum diyor ama sen biraz da yapi itibariyle agirbasli ve kontrolü birakmayan birisi oldugun icin bana o duyguyu ve tutkuyu geciremiyorsun falan diyor. Gercekten ilgisiz de olabilirsin ya da ilgili olup da gösteremiyor olabilirsin, benim icin ikisi de ayni kapiya cikiyor dedi. Yapi olarak cok farkliyiz dedi en son ve kaldi öyle.

Biz simdi napalim? Neler konusalim? Eski iliskileri hakkinda daha cok soru mu sorayim? Daha fazla anlamaya mi calisayim? Iliski terapisine mi gidelim? Ayrilmamiz mi gerek? Ayrilacaksak basta saydigim onca pozitif seyi napicaz? Bir sey yapmadan bu sekilde devam etsin diye mi ugrasalim? Nedir bu isin yordami?

 
Yapı olarak çok farklıyız... Kız kafaya koymuş sana tekmeyi vuracak hazır ol.


  • olaylar olaylar  (10.05.23 23:04:05) 
maddi değeri olan bi hediye al.


  • deartheodosia  (10.05.23 23:49:00) 
"son derece düsünceli" ise neden acı çekiyorsun


  • bir soru sorcam  (10.05.23 23:57:58) 
"understandable, have a nice day" deyip geçeceksin.


  • mark greg sputnik  (11.05.23 00:09:14) 
Abi önce şikâyeti kabul edip dikkate alacaksın. İlk aşama bu. Daha fazla konuşmayı dene. Aramayı dene. Daha önce plan yap. Sen elinden geleni yaptığın hâlde sürekli şikâyet geliyorsa kaç. Eski ilişkileri karıştırma. 3 ayda terapi alacak durumda hissediyorsan zaten direkt kaç. Ayrılmanıza gerek yok. Karşınızdaki insan. Mükemmel değil. Sorun çıkarma hakkı var bir yere kadar. Pozitif dediğin şeylerin sadece sana göre pozitif olabileceğini unutma. Sen uyumluyuz demişsin ama o farklıyız demiş.


  • dissendium  (11.05.23 00:24:37) 
Eski ilişkileri kurcalama. Olmuyorsa ayrılın geçin. Memlekette sana kadın ona erkek mi kalmadı. Olmuyorsa zorlamayın devrinde yaşıyoruz artık.


  • Cesario  (11.05.23 02:01:14) 
Agirbaslisin duygu ve tutkuyu geciremiyorsun demesi, sabote davranislar bana cani soyle saglam bir kavga etmek istiyor gibi hissettirdi. Nedense siddetli kavga edip sonra barismak asiri tutkulu heyecanlı bir iliski gibi algilaniyor ve bunu yasayan insanlar her sey guzel ve duzgun giderse cok tekduze sıkıcı heyecansız bir iliskileri oldugunu ve aşık olmadıklarını dusunuyor. Boyle bir beklentisi olmayan insanlar icin de her sey guzel noluyo ki diye anlasilmasi zor sacma bir sey bu istek. Iliskiye heyecan katmak biraz ters tarafini gormek istiyor bence bu kisi.


  • instant crush  (11.05.23 06:48:50) 
  • respect  (11.05.23 07:46:21) 
Abi bence şov yapman lazım. Akılda kalıcı 1-2 şey yapsan o konudaki kaygısı geçer, yoksa her gün arama sayısı / mesaj sayısı falan bunlar takip edilecek şeyler değil. Yani @deartheodosia +1


  • plutongezegendegilmi  (11.05.23 09:16:53) 
35 yaşında böyle şeyler hissettiğiniz birini bulduysanız ayrılmayın. Bu sorun major bir sorun değil.
Bir kaç ay onu şaşırtacak ilgiler gösterseniz sonrasında onun da ilgi isteği azalır. Ama bu güven zamanla oturacak bir şey. 3. Ayda en ufak şeyi negatife yormak çok doğal. Belki siz de eksik davranıyor olabilirsiniz. Ona empati yapmaya çalışın.

Ama ona beklediği ilgiyi fazlasıyla verdiğiniz bir kaç önemli olay sonrasında onun da kafasındaki soru işaretleri azalacağı için en ufak ilgisizliğinizde ortam negatife düşmez.

Mesela cicim aylarında insan her şey çok iyi gitsin istiyor. Mesela planları bir iki gün önceden yapılca problem oluyor diyorsunuz. Eğer 1 hafta önce rezervasyon yapabilecekken, 2 gün önce plan yaptığınız için rezervasyon şansını kaçırıp başka bir yere plan yapıyorsanız bu problem olur ilk aylarda. Çünkü en hevesli olmanız gereken zamanlar. O planlar yapılırken müthiş heveslerle yapılmalı.
Ama siz bu yıl içinde karşınızdakine elinden geleni yaptığınızı gösteren, onun da beklentisinin üzerinde bir kaç incelik yaparsanız o zaman sizin hevesinize ve ilginize olan güveni tam olur.
Ama sizde de 3. Ayda bu tip inceliklere, detaylı plan yapmaya biraz heves olması lazımdı cidden.
  • zimbirik  (11.05.23 11:16:25) 
Yapı olarak çok farklıyız demiş. başka biriyle birliktedir bile şu an.


  • abyuksuet  (11.05.23 11:19:36) 
[]

Naz yapan kıza nasıl davranmalıyım ?

Hoşlandığım ve öncesinde de pek muhabbetim olmayan kızı bir yerlere davet etmek istediğimi söyledim. Daha zamanı var dedi. Bu arada kesinlikle olumsuz bir durum olmadı son derece mutluydu gerçekten beni tanımadığından ve aynı yerde çalıştığımızdan, biraz da çekingen olduğundan güven duymak isteyebileceğini düşündüm hiç üstelemedim. Zaten az olan iletişimimiz ramazan vs. ile iyice kesildi bu arada bazı bahanelerle iletişim kurmaya da çalıştı tabi ben onu görünce beynim yandığından gerekli karşılığı o anda veremedim. Naz yaptığını şimdi anlıyorum. Arayıp görüşme isteğimi tekrarlayayım mı ? Veya nasıl davranmalıyım ? En azından tanımaya değer birisi olduğunu düşündüğümden soruyorum. O yüzden boş ver, kızın ilgisi yok vs. diyecekler yazmasın.




 
"şu restoran çok güzel uzun zamandır gitme niyetim vardı, benimle yemeğe çıkmak ister misin?" diye sorardım ben.

Öncesinde hazırlığa gerek yok. Saati erken tutup üstüne kahve yürüyüş eklenir. Devam edilir.

Edit: en doğru teklif benim paylaştığım gibi duruyor. Yanına gidip teklifte bulunma. Olur da kabul görürsen açıklarsın. Seni zor durumda bırakmak istemedim, o sebeple mesaj attım/aradım diye açıklarsın. Bu kadar ince düşüncenin değerini bilmiyorsa bu durum bir fikir verir size. Buraya kadar gelip yazmışsınız. Çözüm arıyorsunuz. Nezaket başka, sevginize saygı başka. Bunu yazdım çünkü seviyorsunuz belli, gözünüzü biraz açmanız lazım. Uzun vadede sizi yormayacak adımlar atmanızı diliyorum. Hayırlısı neyse o olsun.
  • baldan kaymak  (10.05.23 22:02:44 ~ 11.05.23 01:20:24) 
@baldan kaymak, zaten ben sadece basit bir yürüyüş yaparız diye düşünüyorum en azından ilk buluşmadaki amacım çekinecek bir şey olmadığını onun olduğu kadar benim de çekincelerim olduğunu falan anlatmak o yüzden şimdilik yemeğe gerek yok. Yani aramamda bir sakınca yok değil mi ?


  • OttoVonLilienthal  (10.05.23 22:06:05) 
ayni yerde calisiyorsunuz madem yanina gidip teklif etsen daha iyi olur sanki


  • freedonia  (10.05.23 22:57:46) 
@freedonia, çekincelerim biraz da aynı iş yerinde çalıştığımızdan kaynaklanıyor o yüzden direkt gitmek iyi bir fikir değil.


  • OttoVonLilienthal  (10.05.23 23:33:49) 
Daha zamanı var derken önce biraz muhabbeti artıralım demek istemiş. İlk aşamada normal iki iş arkadaşının yapacağı şekilde bir iletişim geliştirmen lazım ki belirttiğin kadarıyla kız yapmış bile, ona ayak uydur işte. Kafeterya, yemekhane vs yok mu? Haftada bir bir şekilde yemeklerde veya molalarda denk gelmeye çalışacaksın, havadan sudan konuşacaksın, cay/kahve/sigara vs içeceksin önce. Ek olarak, farklı departmanlardaysanız bir şekilde ondan yardım isteyeceğin bir bahane bulabilirsin. Sonra da verdiği sinyallere göre davet edersin ya da etmezsin. Hiç muhabbetin yokken bir yere davet etmekle "X departmanındaki eleman da ilkokuldaymış gibi bana çıkma teklif etti"den öteye geçemezsin. Daha çok denk gelip daha çok small talk yapacaksın, denk gelme sıklığı da konuşmaların süresi de zamanla artacak. Kızın gönlü varsa sen daha ne olduğunu anlamadan o yürüyüşü de yapmış olursunuz, yemeği de yemiş olursunuz. Gönlü yoksa da zaten anlarsın o süre içerisinde.


  • hrskrs  (11.05.23 11:12:04) 
sen de ona naz yap.


  • abyuksuet  (11.05.23 11:14:50) 
@hrskrs, ben de öyle düşündüm ancak sorun şu ki departmanlarımız arasında ilişki az sadece öğle yemeklerinde görebiliyorum onda da arkadaşlarıyla oturuyor. Daha öncesinde yemeklerde çok bakışmalarımız oldu zaten ona istinaden harekete geçtim. Yani iş yerinde rahat bir şekilde muhabbet geliştirebileceğim bir ortam yok. O yüzden konuşmalıyım yine yavaş ilerleyebiliriz sorun değil ama en azından ne düşündüğümüzü oturup konuşmalıyız.


  • OttoVonLilienthal  (11.05.23 13:33:21) 
@abyuksuet, ben öyle oyunlar oynayabilecek biri değilim düz adamım o yüzden direkt iletişime geçmek istiyorum.


  • OttoVonLilienthal  (11.05.23 13:38:14) 
Ben çok üstelemezdim. En fazla 1 kere daha denersin hayır cevabı alırsan daha da deneme.


  • jelly bear  (11.05.23 16:59:22) 
@jelly bear, benim de amacım o. Bir şey olacaksa da olmayacaksa da neyse konuşalım.


  • OttoVonLilienthal  (11.05.23 18:09:03 ~ 18:22:46) 
[]

Alkole ara verme motivasyonu

Merhaba,
Bu satırları size Prag-Berlin treninde pencerenin yanında yazıyorum.

2018'den sonra şahsi rekorum olarak 3 ay içmeden geçirdim. 3 ayda tabii ki kendime 2 defa ihanet ettim ama sonuçta bayağı bir ara vermiştim.

O zamanki motivasyonum kuzenimin düğünüydü. 3 ay her şeyi kestim ve spor yaptım. Bayağı da şekilleniyordum, psikolojim inanılmaz iyiydi. Vücudum resmen güçlenmişti. Sonra yine başladım ve duramadım. Duramıyorum.

Bu kez hiçbir plan program, hiçbir söz beni cezbetmiyor.
Tam diyorum ki tamam artık ara verdim. Sonra kendimi içmek için plan yaparken buluyorum. Ln hava da tam içmelik diyorum ve hava açıkken de kapalıyken de yağmurluyken de içmelik hava oluyor.

Durmak istiyorum ama nasıl?
Gelecek cevaplar yalnız sohbet olacak yoksa ben de biliyorum bunun cevabının bende olduğunu. Teşekkür ederim.

 
Niye illa uçlarda geziyorsun ki? Ya tam içeyim ya hiç içmeyeyim düşüncesi, ikisi de sürdürmesi zor şeyler. İç ama haftasonları iç sadece.


  • synesthesia  (10.05.23 05:33:38) 
hocam yas, ne kadar iciyosun haftada duzenli olarak?


  • abi bi dizi buldum on numara  (10.05.23 11:14:42) 
3 veya 4x70 Cl vodka


  • pavlis  (10.05.23 11:34:44) 
hocam alkoliksin o zaman. bende surekli yemegin yanina disarda bir iki bira iciyim diyorum ama 3-4 sise haftalik fazla. agir alkolden uzak durarak baslayabilirsin


  • abi bi dizi buldum on numara  (10.05.23 17:28:09) 
[]

Seçim yaklaşıyor, heyecanlı mısınız?

Bende bugün itibariyle gündeme daha da yoğunlaşmış bulunuyorum ve heyecan var...
Herbir partinin ne sonuç alacağı ile ilgili çıkarım yapmaya çalışıyorum kendimce; 2018 seçim sonuçlarını inceliyorum sabahtan beri. Günlerdir duygusuzdum, nötr. Bugün başladı heyecan.
Tek bir sorum var: Siz de heyecanlı mısınız?
Görüşünüz hiç farketmez: Evet mi, hayır mı?

 
Hayır.
Zor günler geride kaldı daha zor günler ileride. Fetret devrindeyiz, kim gelirse gelsin çıkmazda hissediyorum. Bir nesil böyle böyle sürünerek kaybolup gidiyor işte ne heyecanı.

  • pavlis  (09.05.23 13:51:10) 
Heyecanlıyım.


  • dissendium  (09.05.23 13:58:32) 
Negatif basanla iletişimi kesiyorum. Tam motivasyon full heyecan, kazanacağız bu kez. :)


  • unidentified floating object  (09.05.23 14:00:43) 
kaygılıyım. özellikle yapılabilecek hilelerden dolayı.


  • lazpalle  (09.05.23 14:23:27) 
Heyecanlıyım çünkü bu kadar kafa kafaya bir seçim görmedim hayatımda, 45 yaşındayım gördüğüm seçim sayısını siz tahmin edin.

Seçim sonrası için hiç heyecanım yok çünkü olacakları az çok tahmin ediyorum, kim kazanırsa kazansın bizim için kısa vadede hiç bir şey değişmeyecek. Bu sıkıntıları 1-2 sene daha çekmeye devam edeceğiz, sonrasında da hemen güllük gülistanlık olmaz.

Ülkemiz ve insanımız için hayırlı olsun inşaallah, Allah bu günlerimizi aratmasın.
  • John Bloor  (09.05.23 14:23:47) 
seçimler beni her zaman heyecanlandırmıştır. umut sarıkaya'nın karikatüründeki gibi o renkler, haritalar, yayınlar... takip etmesi acayip eğlenceli oluyor. yerine göre oturup slovakya seçimi takip etmişliğim bile var sırf aynı sebepten.

onun haricinde bir heyecanım yok ama. gidip oyumu kullanacağım ama birincisi kazanacağımıza pek inanmıyorum, ikincisi bu ülke öyle 3-5 yılda düzelecek noktada değil. ölümü gördüğümüz için sıtmaya razıyım işte, öyle ufak bir kıpırtı var.
  • mark greg sputnik  (09.05.23 14:28:48) 
hiç değilim.


  • deartheodosia  (09.05.23 14:33:14) 
inanılmaz heyecanlıyım.
yorulmadan - hiç üşenmeden gönüllüleri organize ediyorum. etrafımda heyecansız bir kişi bile yok.

  • irene  (09.05.23 15:09:45) 
Değilim, zira milletimize güvenemiyorum.


  • drako  (09.05.23 15:11:38) 
heyecanlı değil kaygılıyım. seçim günü ve sonrasında bişeyler olmasından korkuyorum.


  • scudman1  (09.05.23 15:47:59) 
Heyecan, korku, kaygı, umut, nefret, öfke.. Kanal D pembe dizi tanıtımı tadındayım uzun zamandır. Onlu yaşların başından beri farklı bir hükümet görmemiş olmak da ayrı bir etken.


  • lüzumsuz adam  (09.05.23 15:52:56) 
2018 ve bir önceki genel seçimlerde çok daha heyecanlıydım. keşke seçim sonuçları açıklanırken uçakta falan olsam da şu gündemi takip edemesem diyorum şu an. iktidar ya da muhalefet fark etmeksizin sunulan her vaat beni daha da sinirlendiriyor, seçimlerin maaşlı özel sektör çalışanına faydadan çok daha fazla zararı var şu an itibariyle.


  • roket adam  (09.05.23 17:48:45) 
bu tip rekabete dayalı şeylerde heyecansız ve tarafsız olmak imkansız bence.


  • roe  (09.05.23 17:53:04) 
Bende gerginlik ve heyecan var.


  • yalniz kizkulesi  (09.05.23 17:56:17) 
ailemden akpli olanları instagram’da çıkardım. heyecanlı değil, sinirliyim.


  • gabe h coud  (09.05.23 18:29:36) 
bazen heyecanlı bazen değil, herkes sonuçları kestirmeye çalışıyor


  • cccbehzatccc  (09.05.23 18:52:33) 
Heyecandan cok tedirgin ve merak icindeyim. Ikinci tura kalacak bence o yuzden pazari milat gibi dusunemiyorum.


  • mor oje  (09.05.23 19:35:42) 
2019 yerel seçimlerinde Ekrem İmamoğlu için oy kullanırken giydiğim uğurluğu tişörtümü sandıktan çıkarıp seçimi beklemeye başladım ince bir tedirginlikle karışık heyecanla.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (09.05.23 19:44:04) 
[]

16 mayis'da akp'nin kaybettigi bir sabahta uyansaniz nasil hissederdiniz?

beklentileri merak ediyorum. iciniz kipir kipir olur muydu? mutluluk, umutla dolar miydiniz?

yoksa hicbirsey farketmez mi sizin icin?


 
Umut dolardı içim, ama sorunlar öyle çok ve derinden ki bugünden yarını çözülemeyeceğinin bilincindeyim.


  • SiyamkedisiZorro  (09.05.23 11:37:44) 
siyasal islamsız bir güne uyanmak güzel olur +1
sorunların çözümü zaman alacak, bir senede dolar 6 lira olur herkesin refahı artar diye hızla ilerlemez, hatta daha zor günler önümüzde

  • freebird5406_2  (09.05.23 11:42:27) 
Ben çok büyük beklenti içine girmem. Çünkü yönetimin değişmesi zihniyetin değişmesi demek değildir, HALKIN zihniyetinin çok köklü bir şekilde değişmesi lazım, o da çok uzun sürecek ve epey emek, çaba, sabır, mücadele isteyen bir şey. Ama hayata karşı umudum artar mı, çok artar evet.


  • muhayyer divan  (09.05.23 11:46:02) 
Çok daha zor ve sıkıntılı günler olacağını düşünüyorum ben de. Ama en azından bu zorluk bir toparlanma bir temizlenme zorluğu ve mücadelesi olacaktır.
En azından karşında muhalefet edebileceğin dikkate alınabileceğin birileri olacak diye umut ediyorum.
Özel günlerde metro duraklarının kapatılmadığı insanların rahatça toplanıp dertlerini anlatabilecekleri bir ortam olacağını umut ediyorum.

Bu yüzden içim kıpır kıpır ve mutlulukla dolu olmam ama en azından içimde dolu olan bu mutsuzluk ve umutsuzluk hali bir hayli azalacak.
  • Dağcı  (09.05.23 11:48:36) 
inanılmaz mutlu kalkarım, tabi olursa.
sonra yine muhalefete devam. oy verdiğim insanlar işinin hakkını verecek.
kk'nın bir daha siyasal islam iktidarına fırsat vermemesi lazım.
  • lazpalle  (09.05.23 11:51:49) 
benim en buyuk sevincim, ulkenin yuzunu batiya donecek olmasi. araplasmadan kusacagim artik.


  • buenosdias  (09.05.23 11:57:02) 
Bütün Dünya buna inansa
Bir inansa,
Hayat bayram olsa.
İnsanlar el ele tutuşsa
Birlik olsa
Uzansak sonsuza

Uyku felcinden kurtulmuş ya da kabuslardan uyanmış gibi oluruz. İnsanların depresif ve agresif ruh halinden uzaklaşmaya başladığını görürüz zaten. Burası Türkiye, dertler bitmez. Bir de enkaz kaldırılacak sonuçta tabii. Yine de 15 yıldır nefes alamıyor insanlar. O bile yeter.
  • nawar  (09.05.23 12:04:38) 
azılı muhalif olsam da ben bir şey değişeceğini düşünmüyorum ya. ben kazansak da kaybetsek de ülkeyi terketmeyi düşünürüm.


  • nothing in my way  (09.05.23 12:28:38) 
lokma dokturecegim :D
umutla dolarim muhtemelen.

  • 65 derece  (09.05.23 12:30:25) 
[]

Size haksızlık yapıldığını düşündüğünüzde ne yaparsınız?

Büyük haksızlık ve vefasızlık mağduru oldunuz diyelim ne yapardınız?




 
1 - karsimdaki benim icin onemli ise, ya da yakinlik dereceme bagli olarak neler hissettigimi karsi tarafla kibar sekilde konusurum.
2- kendi icime gonder, neden boyle hissettigimi dusunurum. sinirlarimin ihlal edildigini mi hissettim, sinirlarim neden ihlal edildi ve bu nerede ve buna neden izin verdim, kendi kendimi bir yerde terk mi ettim, bu yer neresidir, nerede ne zaman kendimden gereginden fazla verdim, bir dahaki sefere boyle bir durumda kendime ihanet etmeden once once neler yapabilirim gibi. her olayda olmayabilir ancak haksizlik hissinin kendimize ihanet etmekle fazlasiyla baglantili oldugunu dusunuyorum.

  • kassiopeia  (09.05.23 00:26:19) 
Allah'a havale.


  • dissendium  (09.05.23 01:10:28) 
kişiye ve olaya göre değişir. ve bunun bence doğru orantısı yok.


  • heroarchetype  (09.05.23 01:14:12) 
Vefasızlık ve haksızlık çok farklı iki şey. Vefasızlık yapıldığını düşünürsem ve karşımdaki kişide haklı bir bahane göremiyorsam kırılırım, eğer kullanıldığıma inanıyorsam arama mesafe koyarım.

Haksızlığa uğradığımı düşünüyorsam ve gücüm yetecek bir konuysa o hakkı öyle ya da böyle alırım. Eğer gücümün yetmeyeceği bir konuysa da atarım hafızaya derdine düşüp kendimi paralamam ama hiçbir zaman da unutmam.
  • akhenaten  (09.05.23 07:38:26) 
İçime attım.


  • gadlemler  (09.05.23 13:51:44) 
Vefasızlık kavramını tam algılayamam. Beklentiler söz konusu olduğunda herkes kendi ateşiyle yanar.
Haksızlığa uğradığımı düşündüğüm zaman, pasif-agresif tavır takındığım tek durum diyebilirim.
Orada yerini değiştirmen veya o kişinin sendeki yerinin değişmesi gerekir. Pasif-agresif tavır içinde durumu analiz ederek sindirebileceğim, konuşabileceğim, savaş açacağım ve bendeki zehrin tadını almasını sağlayacağım kısımlarını planladıktan sonra hepsini gerekli ölçülerde karşı tarafa sunarım.
  • sadegazoz  (09.05.23 20:44:49) 
ailemde yaşananları ve geçmişimi sorgularım.
mağdur olmak kurban bilincine ait bir şey.
yaşam her zaman sistemi dengeler, o yüzden size yapıldığını düşündüğünüz haksızlık muhakkak aile sisteminizde olan bir olayın, durumun ya da hikâyenin karşılığıdır.
ya da siz farkında olmadan birine bir şey yapmış olabilirsiniz.

hayat böyle biz evde otururken başımıza gelen bir şey değil, bir matematiği var.
eğer ailenizde ya da sizin geçmişinizde buna sebebiyet verecek bir şeyi gerçekten bulamazsanız, neden kurban bilincinde kalmayı seçtiğinizi düşünmeye odaklanabilirsiniz.
fazla mı beklentiniz var?
insanlara kendinizi kullandırıyor musunuz?
çok mu veriyorsunuz?

mesela çok fazla ve karşıdakinin talebi olmadan veren biriyseniz, kendinize göre iyi niyetli olsanız da, maalesef sistemin dengesini sarsan kişi de siz olursunuz.
kurban bilincinde olmak bir seçimdir.
dolayısıyla bazı şeyleri farkındalıkla irdelerseniz cevap bulabilir ve bu durumu değiştirebilirsiniz.
  • blatta hiberna  (09.05.23 23:48:57) 
Sabredip ilahi adaleti bekliyorum.


  • yalniz kizkulesi  (10.05.23 00:20:47) 
ders cikaririm. aynisini bir daha yasamamak icin ne yapabilirim diye dusunurum.


  • banach  (10.05.23 00:28:34) 
[]

O, Şimdi ne yapıyor, şu anda, şimdi, şimdi

Evde mi, sokakta mı,
Çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,
Hey gülüm, beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi...

Aklımızı yitirmekten başka ne yapıyoruz?
Ne yapıyorsunuz?

Ben yalnızca su içerek bekliyorum.

 
Belki de tuvalettedir


  • KUCO  (08.05.23 20:56:37) 
Abi zor işler, kolay değil, dışarıdan konuşmakla olmuyor ama bence çalışarak kafanı dağıtabilirsin. Özellikle fiziksel işler dene. Su içerek beklersen 1 saat 1 yıl gelir.


  • dissendium  (08.05.23 21:06:25) 
Hem fiziken hem düşünce olarak seni meşgul edecek şeyler bulman lazım.
İşe başlamayı bekliyorum kalan zamanda spor, dil çalışması, yürüyüş, bisiklet ne kadar aktivite varsa eklemeyi planlıyorum, böyle şeyler denenebilir.
Yorgun olup uyuyor insan düşünmeye fırsat kalmadan.
Boşta kaldıkça o rehavetle birlikte işin içinden çıkılmıyor yoksa.
Belkide terapi alıp yüzleşmek daha iyi bir yöntem olabilir sizin için.
  • kararsızataletfilozofu  (08.05.23 22:20:45) 
[]

Çok konuşan arkadaş ve artık bıkmam

İş yerinde aynı odada bi arkadaş var. Durup durup odada birilerine bişeyler söylüyor, anlamlı anlamsız konuşuyor. Bana sesleniyor efendim dediğimde cevap vermiyor. Benim canım arkadaşım, benim minik arkadaş benim küçük arkadaşım diyor durup dururken. Sürekli birileriyle konuşmak laf atma çabasında. Durup dururken bişeyler yapıyor bişeyleri üstleniyor bak sizin için yaptım diyor. Odada olabildiğince uyumlu insanlar var ve hep idare ediyoruz. Zaten bu yüzden bu kadar rahat.

Bir de yapı gereği çok kavgacı, hiç bi şeyden memnun değil. Müşteri hizmetleri ile kavga eder, ailesiyle kavga eder, başkalarının yüzüne söyleyemediklerini gelir bizim ortamda söyler.

Dikkat çekmeyi, konuşmayı çok seviyor. Biz pas vermeyince beni hiç bir zaman sevmediniz diye başlıyor bu sefer. Aşırı yalnız durumda, kavgacı olduğu için kimse arkadaş kalamıyor.

İşin kötü tarafı şu, laftan sözden anlamıyor, alınmıyor, utanması vs yok.

Ben sessizce işimi yapıp gitmek istiyorum. Evet arada sohbet edilir filan ama durup dururken konuşmak saçmalık hatta delilik

Sizce ben ne yapmalıyım? Ondan nasıl kurtulabilrim?

 
Ofis ortamlarına sitcom havası veren bir karakter gibi hayal ettim. Tek başınıza da değilsiniz sonuçta. Özel konuşmaya falan girmeden yüzeysel iletişimle idare ederdim ben olsam. Sadece “diline vurmuş” bir aykırılığı olduğunu düşünerek yazdım. Daha ileri giden davranışları varsa bilemem.


  • sibertenik  (08.05.23 11:30:21) 
Su an müsait değilim çalışıyorum diye ısrarcı olursan bir süre sonra bırakacaktır, ben öyle yapıyordum.


  • mirty  (08.05.23 12:23:14) 
Açık ofiste çalışırken kafamda kulaklık olduğunu belli edecek kulaklıklar takarak bu insanlardan kurtuluyordum.


  • a7x  (08.05.23 14:44:23) 
hocam sen koku ile onları rahatsız ediyorsun. o da misilleme olarak böyle bir yöntem bulmuş işte.


  • teritori  (18.05.23 17:52:06) 
[]

Kötülük döner dolaşır sahibini bulur mu?

soru başlıkta




 
bulur.


  • tantunisultansuleyman  (08.05.23 09:34:14) 
Bulur. yıllar geçse de bulur.

Ayrıca bir filmizden dolayı zarar gören bir hak sahibi varsa uygun dille konuşmak, özür dilemek gerekir.
  • diyecevaplandı  (08.05.23 09:38:18) 
Hayır :d


  • ruhen hastayim ben  (08.05.23 09:43:13) 
Bulmaz... Yaptığı kötülüklerin bedelini ödemeden gayet güzel hayatlar yaşayıp ölmüş bir sürü insan var. Ancak şöyle bir mantık yürütebiliriz; kötülük dediğimiz şey çoğu zaman kendine denk bir tepki oluşturma ihtimali taşır (Birine yumruk atarsan, yumruk yeme ihtimalin artar), bazen illegaldir, bazen ciddi risk almayı gerektirir; haliyle bu büyük riskleri tekrar tekrar alan kişi bir noktada işin matematiği gereği kaybeder. Bunu "Su testisi su yolunda kırılır" diye de yorumlayabiliriz. Ancak bu "Döner dolaşır sahibini bulur" şeklinde bir kesinlik belirtecek şekilde olmak zorunda değil.


  • salihdt  (08.05.23 09:45:29) 
bulur :D
ama düşndüğün şekilde değil.

çok detaya girmeden, aslında saf kötülük diye bir şey arama, çok nadir. kötülük dediğin şey büyük oranda insanın bencilliği ve aç gözlülüğü.
dolayısıyla, silahla yaşayan silahla ölür gibi düşün. bu şekilde yaşayan insanlar da benzer durumlara maruz kalırlar. ha, bu verdiği sıkıntının cezasını görür şekilde olmaz. ama kazık atan biriyse, etrafında böyle insanlar olur, sürekli tetiklte olmak zorunda kalır vs. yoksa sana kazık attı, hayatını kaydırdı, onun da başına bir şey geldi ve pişman oldu diye bir şey düşünme :D
yani olay aalet, bedel ödeme değil, seçtiği hayatın dinamikleriyle yaşamış olmak.
  • kisa  (08.05.23 09:57:53) 
bulmaz.


  • gabe h coud  (08.05.23 10:02:19) 
Bunu bekleyeni bulur.
Ayrıca bekleyenin evi başına yıkılır, diğerini bulsa da cornetto disk alır dondurma kısmı betona yapışır.

  • pavlis  (08.05.23 10:18:38) 
Sirlar dunyasi'nda oluyor o durumlar, gercek hayat oyle degil.


  • freedonia  (08.05.23 10:50:24) 
bulmaz.
her insanın başına bir kötülük gelebilir tabi; bunu da insanlar karmaya, ilahi adalete bağlarlar.

  • lazpalle  (08.05.23 10:57:05) 
Hep kaybeden insanların avuntusu olan bir batıl inançtır o.
Aslı astarı yoktur.

  • Mirket  (08.05.23 11:01:05) 
hayır. dünyada çok fazla iyilik ve kötülük yapılıyor, bunlardan bazılarına belli sıralarla rastlamak kaçınılmaz.


  • engelbert humperdinck  (08.05.23 11:02:41) 
Kısa +1


  • abelardo  (08.05.23 11:32:47) 
kısa +1

ayrıca kötülük yapanlar kendini çok akıllı sananlar, ama herkes bir yerde hata yapar, hatasının bedelini öder aslında kötülüğünün değil.
  • Hallegadola  (08.05.23 11:40:20 ~ 11:40:35) 
Hayır.
Öyle olsa birileri binlerce insanın ölümüne sebep olup sarayda yaşamaya devam etmezdi.

  • vizivozo  (08.05.23 12:00:49) 
kesin


  • debian  (08.05.23 12:41:56) 
Hayır. Kesin bilgi. Yayalım. 100 taneden 1 tanesinin başına gelince "bak işte kimsenin yanına kar kalmıyor" denir. Burç muhabbeti gibi.


  • nawar  (08.05.23 13:39:23) 
Böyle bir şey gerçek olsaydı, Kenan Evren 96 yaşına kadar yaşamazdı.

Ama herkes ektiğini biçecektir bir noktada, o doğru.
  • Avoiding The Puddle  (08.05.23 20:29:43) 
[]

Kızın instasına bakmaktan nasıl kurtulurum ?

Eski flörtüm var. Instagramına bakmadan duramıyorum, takipçi sayılarına bakıp kapatıyorum her gün yapıyorum bunu istemsiz bir şekilde kendime engel olamıyorum.

Başka biriyle konuşsam, yine açıp ona bakarım. Bence yarım kalan bir hikaye olduğu için içimde ukte kaldı. Nasıl kurtulurum?


 
Neden bakıyorsunuz sorusuna samimi bir cevabınız var mı? Konuya nasıl yaklaşacağınız da buna göre değişir çünkü.

Mesela birkaç sebebi kıskançlık, geri dönme umudu, sizden sonra sizden daha iyi mi daha kötü mü olduğuna dair bir çıkarım yapma güdüsü ve/veya sadece bunu bir alışkanlık edinmiş olmanız olabilir. Bunların her biri sizi aynı davranışa sevk etse de aynı nedenle sizi o davranışa sevk etmez. Amaçlarınız farklıdır, haliyle bunu yapmamak için odaklanmanız gereken düşünce de farklı olur.

Diğer taraftan ortak bir şey de var. Sebep ne olursa olsun neticede fiili olarak somut bir karar alıp bu eylemi yapmaktan vazgeçmeniz gerek. Nasıl bakmamaya çalışacağınıza daha sonra da odaklanabilirsiniz. Bakmayı arzu edip etmemek sizin elinizde olmayabilir ancak fiili olarak bakıp bakmamak elinizde. Bunu yapmaya başladıktan sonra kendi sebeplerinize göre kendinizi ikna etmeye çalışırsınız yine. Öncelikle bakma olayını bıçakla keser gibi sonlandırmalısınız, bunun bir taktiği yok. Bu fiili bir durum.
  • akhenaten  (08.05.23 08:28:09 ~ 08:31:50) 
ben de platonigime bakip duruyordum, mesgul olunca falan farkettim ki, birakmisim.


  • wishmaythşngs  (08.05.23 08:37:48) 
hangisinin önde olduğu farketmeksizin takipçi sayısı ile takip edilen sayısı arasındaki fark an itibariyle 50 olsun mesela. aradaki fark 70'e çıkınca veya 30'a inince takibi bırakacağına dair kendine söz ver. hangisi önce olursa. 20 takipçi boyunca özgürsün. o gün geldiğinde de kendine olan saygından dolayı verdiğin sözü tutarsın olay biter. hem üstündeki hemen bırakmam lazım baskısını atmış olursun hem de planlı programlı bir yol izlemiş.


  • onemoremile  (08.05.23 08:43:09) 
şaka gibi ama ancak profiline bakmayarak kurtulabilrisin


  • bir soru sorcam  (09.05.23 21:12:37) 
[]

Para olup da harcamamak mı para yokken harcamak mı?

Parası olduğu halde rahat rahat konforlu harcamak yerine hesap yapan görece daha az kaliteli yaşayan veya hiç yaşamayan mı yoksa para içinde yüzmese de bir şeylerden kısıp yine kaliteli yaşayan mı bu hayatı çözmüştür? Çevremde görüyorum parası var ama geceliği daha ucuz diye kötü hostellerde kalıyor. Pahalı diye lüks yerde yemiyor. Bir de kirada oturduğu halde yapmışken en iyisini yapalım mantığıyla imkanları zorlayıp kaliteli yaşayanlarda var. Hangisi mantıklı davranıyor cevapları görelim.




 
Su akar yolunu bulur.
Enflasyondan sonra fiyata çok bakmaz oldum, iflas da etmedim daha ama bakalım.

  • pavlis  (07.05.23 15:31:51) 
Neye harcadığıma göre değişir. Bazı şeyleri/hizmetleri alırken paraya acımam. Mesela sağlık hizmeti, güzel bir yemek, güzel bir tiyatro vs gibi.

Çok önem vermediğim, aşırı kaliteli olmasa da olur dediğim şeyler için buna bu para verilir mi hiç derim bazen
  • yazdonumu  (07.05.23 15:32:16) 
Para varken bunları yapmayan insan cimridir zaten. Bu yüzden ikinci şıkkı seçiyorum. Hayatı asıl o türden insanlar yaşıyor.


  • ruhen hastayim ben  (07.05.23 15:38:34) 
Edit yapmaya geldim ama editte yazacağımı yazmış zaten ruhen. O yüzden ruhen+1 diyeyim


  • yazdonumu  (07.05.23 15:41:43) 
yazdonumu +1
Deneyime para harcamaktan çekinmemek lazım. Kaliteli, rahat, sağlam bir ayakkabı giyme deneyimi de olabilir, konser de.

Neye para harcadığın vizyon meselesidir ayrıca, zengin olup vizyonsuz insan çok.
  • Bruce  (07.05.23 16:42:19) 
Paranin azligi coklugu goreceli bir kavram. Herkesin algisi farkli olabilir sana gore zengindir ama o kisi kendini baskalariyla kiyasliyor yetersiz goruyor belki, yarin batarsam ne olur diye korkuyor belki, bes kardesim mirastan bana bir sey kalmaz diyor, bilmemkim suna biniyor, ben binemiyorum diye kendini kucumsuyor belki. Zenginlerin cogu cimridir ve dunyayi gorme algilari carpik olabiliyor, eski patronum mesela piyasa kotu, batiyoruz, yilbasini atlatalim, bayrami atlatalim palavralarini calisanlara sikmaktan kendi bile inanmis bu yalanlara memur gibi yasiyordu hayati. Oglu Ibiza'larda, Vegaslarda geziyor ama.


  • freedonia  (07.05.23 18:28:37) 
Parası olup da "harcamayan" genelde rutin ve önemsiz gördüğü harcamalarından kısıyor. Elbette kendi için önemli gördüğü şeyler için buna ayırdığı bütçeden kendini mutlu edecek şeylere kazancına göre yüklü harcamalar yapıyor. Parası olduğu halde hiçbir koşulda lükse para ayırmayan kişi tasvirleri bana biraz hayali geliyor. Ha zar zor kazanıyordur hiç lükse para ayıramıyordur o ayrı.

Elinde para tutmayı bilmeyen insan işler yolunda gittikçe mutlu olur ama işlerin hep yolunda gitmesi çok mümkün değil. Bu insanların hayatlarının bir döneminde ne durumda olacaklarını kestirmek zor.

Sonuçta kimse sizin için birikim yapmayacak. Eğer ortada bir birikiminiz yoksa bir noktada işlerin sarpa sarması çok olası.
  • akhenaten  (07.05.23 19:16:12) 
başlığı okuyunca olup da harcamamaktı ama açıklamayı okuyunca "para içinde yüzmese de bir şeylerden kısıp yine kaliteli yaşayan" oldu.
para içinde yüzmemek paranın olmaması demek değil. bir yerde rahat etmek için başka bir yerden kısmak gayet doğal. tercih meselesi. ama gerçekten olmadığı halde harcayan insanlar var, bu kişinin hem kendisi hem de çevresi için baya zor bir durum.

  • mezzosprite  (07.05.23 19:56:07) 
simdi bence de bu asiri goreceli bir dilemma. mesela ben kendimi ilk sinifta goruyorum ama biraz saibeli cunku harcamiyorum ama param olup olmadigi da tartisilir.

Para sinirli bir kaynak ve amacli bir sekilde kullanmak lazim. Kisitli maasi olan birinin sirf "kaliteli yasamak" icin habire luks yerlerde yemek yemesi ve tum hayatini sifir birikim/borc icinde gecirmesi sacma. Veya spora egzersize para harcamakla tutup da tl kazandigi halde avrupada cogu avrupalinin kalmadigi otelde kalmak bir degil. personal finance is personal :P Biri senede 5 gun gidip otelde kalir, digeri 3-4 defa gidip hostelde kalir. Benim tercihim ikincisi.
  • hot potato  (07.05.23 20:18:19 ~ 20:20:14) 
duruma göre değişir
istanbul trafiğinde helikopter en rahat çözüm ama mercedes var diye trafiğe girip rezil olmak var, şöför tutar yorulmayabilir, en pratiği metro olur bir noktada

basit bir şey için devlet hastanesine gider
önemli bir konuda özelde prof.e danışır

vakti vardır sıra beklemesi sorun olmaz
o gün vakit önemlidir paraya kıyması gerekir

bir de çalışması ve tutumlu olması gerekiyor zenginlerin de
hazıra dağ dayanmaz
sabit gelir bile olsa gerçek lux'leri bir yere kadar kaldırır

bir deprem oldu galerim yıkıldı diyenler vardı
fabrika da yanabilir (evet sigorta)

kaliteli bir şeyi ucuza almak insana zevk verir
ama ucuza alcam diye saatlerini harcamak mantıksız olabilir

benim kanaatim sağlık ön planda tutularak para harcamak
az paran bile olsa o an rahatlığa ihtiyaç vardır seansı 1000liralık psiklogdan kurtarır
  • bir soru sorcam  (07.05.23 23:41:25 ~ 23:42:16) 
Ortam olur, arkadas edinirim diye hostelde kaliyordur belki. Otel odası yalnızlığı diye bir sey var sonucta, sozlukte 149 sayfa mesela:) Bazen de bir etkinlik, mac bir sey oluyor yer kalmiyor, sezonunda asiri pahali oluyor falan. Anladim soruyu sikinti yok:) Ilk grup fakirlikle buyumus, sonradan parayi bulanlar genelde. Can cikar huy cikmaz adamin hayati tasarrufla, ordan bundan kismayala gecmis parasi olsa da simmdi har vurup harman savuramiyor. Babadan, aileden oyle gormus de olabilir belki cocukken pahali cikolata aldi diye azarlandi, rencide edildi ailesi tarafindan, belki bir arkadasi tarafindan bir kiyafeti pahaliya almissin, enayisin, kaziklanmissin diye dalga gecildi. Gecmisteki bu tarz olaylar bile kisinin karakterinde derin izler birakabiliyor yillarca.


  • speedy  (08.05.23 00:22:36 ~ 00:32:29) 
İkisinin arası. Paran var (über zenginleri hariç tutuyorum), özel günler haricinde daha mütevazı yaşarsın, gelecek için bir kenara yedek akçe koyarsın. Paran yok ama illa Bodrum'da XYZ mekanında plajda loca ayırtayım konforlu yaşayayım diyorsun, sonuç kabarmış borçlar. Bir dengesi olmalı.


  • SiyamkedisiZorro  (08.05.23 08:22:41) 
[]

Yeni girdiğiniz ortamda nasıl kaynaşıyorsunuz?

Ortamdan kastım bir eğitim veya dans kursu gibi düşünebilirsiniz. Haftada 1-2 saat aynı ortamda bulunduğunuz insanlarla arkadaşlığınızı bu eğitim veya kurs bağlamının dışında nasıl devam ettiriyorsunuz?




 
Sigara çok işe yarıyor ama biz kullanmıyoruz ağa o yüzden bizim için çok bir şey yok maalesef.


  • pavlis  (05.05.23 23:32:59) 
İnsanları gerçekten dinliyorum. Onlar da anlatmaya gönüllü olduğu için birkaç klişe sorudan sonra gerisi geliyor.


  • Amaranta ursula  (05.05.23 23:38:44) 
Sigara +1 maalesef. Mecburen molalar aynı yerde geçirilip sohbet ediliyor. Ortak bir şeyler bulup dışarda plan yapmaya kalıyor iş.
Yeterince girişkenseniz o sohbet ortamını içerde de oluşturabilirsiniz, sorular sorup paylaşımda bulunarak.

  • mezzosprite  (05.05.23 23:43:04) 
haftada 1-2 saat vakit gecirdigim yerden arkadas edinmem imkansiz gibi bi sey. eger sosyallesesim varsa oyle bi takilan grup varsa peslerinden giderim


  • ala09  (06.05.23 13:12:02) 
Bu daha çok karşı tarafla ve onun cinsiyetiyle alakalı. Sosyal becerilerin ne kadar iyi olursa olsun karşındaki kişi mıymıntı, kasıntı, garip huyları olan ve peşin hükümlü biriyse zaten kaynaşamıyorsun da asla.


  • Avoiding The Puddle  (06.05.23 14:41:31) 
memleket nere diye sorarak
30 kişilik eğitimde de bile kafa dengi birisi çıkmayabilir
ya da karşı taraf istemeyebilir

gözüne bi kaç kişi kestirip ortak nokta bulmayı deneyip muhabbeti oradan devam ettirmek
  • bir soru sorcam  (06.05.23 17:48:36) 
[]

Uzun süredir görüşülmeyen arkadaşların Whatsapp’tan tebriğe dönmemesi

Birisinin düğünü sonrası, birisinin çocuğu olmuş. Whatsaptan tebrik eder bir mesaj atıyorsunuz. Geri dönülmüyor. Bunun nedeni sizce ne olabilir?




 
Meşguldür, unutmuştur.
Cevap vermek istemiyordur.
İletişim halinde kalmak istemiyordur.

Daha fazla ne olabilir ki?
  • pavlis  (05.05.23 12:31:17) 
Yani birbirinde kayıtlı olma samimiyetine erişmiş bireylerin dönüş yapmaması tuhaf tabii, yani iletişimde kalmak istemesem bile kendimden yola çıkarak "Teşekkürler :)" şeklinde yüzeysel bir cevapla geçiştirirdim gibime geliyor. Ha ama sana sürekli aynı şey oluyorsa sende bir sıkıntı olabilir.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (05.05.23 12:33:07 ~ 12:34:17) 
Arasaydi keşke olabilir. Bu adamı da hiç sevmem olabilir. Çeyrek takmayan insan kendine saygısı olmayan bir kedidir olabilir. Çok takılmamak lazım.


  • hasmetizm 2046  (05.05.23 12:33:21) 
çok mesaj alınca altlarda kalmış dönmeyi unutmuştur.
yeni çocuk sahipleri pek gecesi gündüzü olmadığından ilgilenemezler bu tarz şeylerle.

  • basond  (05.05.23 12:55:00) 
başıma bir şey gelmeyecekse terbiyesizlikten diyorum. insanlarda hiç görgü namına bi şey kalmadı :) çocuğum da oldu yani ve babasız/anneannesiz/yardımcısız tek ilgilendim ve öyle aşşşşııırı aşırı telefona bakıp bir şey yazamayacak derecede bir yoğunluk yok. yazmak istememiş, görmüş umursamamış, küçük bi ihtimal görmemiş… öyle ya da böyle hoş değil.


  • deartheodosia  (05.05.23 15:03:19 ~ 15:04:26) 
Uzun sure ne kadar? Gorusmemekten kasit ne, sifir iletisim mi?

Uzun suredir sifir iletisimde oldugum biri yazsa neden cevap vereyim? Geri donseler de olur da donmeseler de gayet anlasilir. Yabancidan farki yok. Hos ben tebrik de etmezdim uzun suredir gorusmedigim birini herhangi bir sebepten.
  • unidentified floating object  (05.05.23 19:25:44) 
[]

İnsanlara tavsiye veriyor musunuz?

Kardeşiniz , akrabanıza ya da arkadaşlarınıza tavsiye veriyor musunuz şöyle yapmak yerine böyle davran diye.

ben eskiden çok tavsiye verirdim, şimdi ne hali varsa görsün diyorum. insan hakettiğini yaşar diyerek ileride, şu anki davranışlarından dolayı çekeceği sıkıntıları görmesini istiyorum. bu biraz ağır gelebilir ama kişi kendini geliştirmeli, benden büyük birine ben neden tavsiye vereyim kendini geliştirmemişse bunun cezasını çekmeli diye düşünüyorum.


 
Ömrüm boyunca bu hadsizliği kendime hak görmedim. Kimseden tavsiye de almak, özellikle ben sormadıysam.
Gelişigüzel yorumları da bagımsızlığıma muhalefet olarak görürüm.

  • pavlis  (04.05.23 22:57:00) 
Almak değil, almam olacaktı. Olmadı.


  • pavlis  (04.05.23 23:01:29) 
Vermiyorum zaten hayatta başarısızım (: hem insanlarla konuşmak öğüt vermek hiç bir şeyi değiştirmez zaten. Herkes bildiğini yapsın.


  • anon1m  (04.05.23 23:05:24) 
Ben bunu çok yapıyorum ya. Tam bir tavsiye sebili gibiyim. Genelde dinleyenler kazanıyor ama.


  • msb  (04.05.23 23:10:58) 
bana sorulmadan kimseye tavsiye vermem ve sormadigim bir tavsiyeyi almaktan da kesinlikle hoslanmam. herkesin akli kendine. soruldugu takdirde ise tavsiyeler veririm ama mutlaka.


  • in vino veritas  (04.05.23 23:53:36) 
Tavsiye istemeyene tavsiye verilmez. Ben haddimi bilirim, kimsenin hayatına öneri vermem. Çünkü benim onun içinde bulunduğu durum hakkında düşünebildiğimi kendisi haydi haydi düşünür. Çünkü ben dışarıdan 1 görüyorsam o olayın kendisini yaşadığı için 10 görüyor konu ile alakalı ayrıntıları. Bu durumda bu hadsizliği yapmak iş bilmezlik olur. O yüzden ben tavsiye vermiyorum istemeyenlere. Aksi zaten sosyal açıdan sorun.

İstemeden tavsiye verenlerle de muhabbetimi çok kısıtlı tutarım.
  • zimbirik  (05.05.23 09:00:16) 
Benimle paylaşımda bulunmayı tercih eden bir insana mutlaka "öneri ister misin?" diye soruyorum. Evet derse, önerimi veririm. Hayır derse susarım; bazen sadece anlatmak istiyor insan. Olaya yaşının kaç olduğunu düşünerek yaklaşmıyorum. Hayat, başımıza farklı farklı şekillerde geliyor. Siz o konuda bir tecrübe yaşamışsınızdır ya da hassasiyetiniz vardır, o konuda kendinizi geliştirmişsinizdir. Gönülden vermek, o insanın hayatını değiştirebilir ya da henüz hazır olmadığı için o an hiçbir şey duymamış gibi yaklaşabilir.


  • from where i ride  (05.05.23 10:54:19) 
İstemeyene tavsiye verilmez+1
İnsanları bilgisi olmayan şeylerle suçlamak manasız. Bilgiyi alma kapasitesine göre yaklaşmak en güzeli, buna da empati diyolla. Ben sevdiğim insanlara bilgiyi veririm, bakış açıma güvenen insan dinler ve tavsiye ister. Bu insanlara verdiğim zararsızlık mesajı ile de ilgili biraz. Çoğu insan ne eleştiri ne de tavsiye istiyor zaten, geldikleri gibi gitmekte sıkıntı duymayan insana yardımcı olamayız.

  • hasmetizm 2046  (05.05.23 11:14:38) 
Anayım ben, hayatım tavsiye vermekle geçiyor.
Öte yandan arkadaşlarıma çok tavsiye vermemeye çalışırım, "iyi olur Allah'tan kötü olur kuldan" ötürü. İnadına bana fikir sormaya gelirler. Eğer başımdan sordukları duruma özel bir tecrübe geçtiyse, "bana da böyle böyle olduydu ben şöyle yapmıştım sonuç iyi/kötü oldu" diyorum. Valla başkasının riskini kendi üzerime alamam.

  • SiyamkedisiZorro  (05.05.23 12:12:36) 
Benden işyerinde genelde kadınlar tarafından "nasıl kilo vereceğiz" erkekler tarafından "nasıl spor yapacağız" türü sorular sorup tavsiye istenir ama verdiğim tavsiyelere kimse uymaz, o nedenle tavsiye istenmeden zaten tavsiye vermem ama isteyen olduğunda da istemeye istemeye tavsiye veriyorum, burada da soruyorlar mesela yazıyorum ama kimse uymadığı için bir yaraya derman olduğunu hiç düşünmüyorum tavsiyelerimin. Bunların dışında herhangi bir konuyla ilgili anneme ve kardeşime ne düşünüyorsam fikrimi söylerim akrabalara çok bulaşmam.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (05.05.23 12:22:41 ~ 12:30:11) 
çakma psikologluk yapıp kendi kendilerine tavsiye vermelerini sağlamaya çalışıyorum


  • bir soru sorcam  (05.05.23 12:45:15) 
bana kimse tavsiye vermediginden cok cektim. beni cok uttuler. cok tokat yedim.

o yuzden sevdigim herkese bildigim her konuda tavsiye veririm.
  • alperz  (05.05.23 12:54:59) 
yok pek yapmam fikrimi sorarsa ancak söylerim


  • basond  (05.05.23 12:57:58) 
Emin olduğum konularda tavsiye vermeyi severim. Ama davranıştan çok birşey satınalma, okul, kariyer gibi konularda.


  • okumakserbestbegenmeksart  (05.05.23 14:03:27) 
ben haddim olarak görmüyorum yazıyordum ki ilk cevapta da haddi olmadığını yazmışlar.

hiç tavsiye vermem, dinlememi istedikleri bir şey varsa dinlerim. fikrimi soruyorlarsa söylerim. bana da tavsiye verilmesinden ASLA hoşlanmam. türk kültüründe böyle bir şey var insanlar devamlı başkalarına akıl vererek üstünlük kurmaya çalışıyor ya da bir sohbet oluşturabilme becerileri yol. keşke herkes önce kendi hayatlarına baksa ajsjsks.
  • deartheodosia  (05.05.23 15:11:23) 
Sorulursa söylüyorum
Sorulmadan söylememek lazım

  • photo85  (06.05.23 20:23:17) 
[]

Kız arkadaşımın iş hayatı ve çakal takım yöneticisi

Kız arkadaşım güzel bir işte, şuan rutine bindirmiş şekilde çalışıyor. Bugün takım lideri iş çıkışı sana daha önemli işler vermek istiyorum gibisinden konuşmuş. Kız arkadaşım istiyor fakat ben hiç istemiyorum. İstememe sebeplerimden birisi, kendisi şuan için rutine binmiş iş durumunda bile yetişemediği anlar oluyor. Şimdi başka ve hiç bilmediği alanda iş yapacağı için hiç yetiştiremeyecek. Bu durumun sonucunda (her ne kadar kendisi inkar etse de) ilişkimiz zarar görecek. Çünkü yeni işi öğrenene kadar çok stresli zamanlar yaşayacak, çoğu zaman eve iş getirecek, eve iş getirmese bile aklı fikri hep arka planda işte olacak. Kız arkadaşımın kişilik yapısını çok iyi bildiğimden benim en ufak bir hareketim onun gözüne batacak vs. Tabii ben tüm bunları kendisine anlattım. Hani dedim ki bir haftayı düşünelim 100 birim. Senin şuan rutine bindi dediğin olağan işlerin 90 birim. Hatta yeri geliyor modun düşük olduğu zamanlarda olağan işlerin 110 birime kadar çıkabiliyor dedim. Şimdi sen bu teklifi kabul edeceğin zaman senin iş anlamında 170-180 birime kadar çıkacak iş yoğunluğun. Yetişemeyeceksin, yetişemediği için kendinden ve bizden yemeye başlayacaksın bu sebeple de ben kabul etmeni istemiyorum hayatım dedim. Bunların üzerine takım yöneticinin umurunda olmayacaksın ona hava hoş, onun işi gücü üst yönetimden kendisine laf gelmemesi işlerin bir şekilde yürümesi derken hemen takım yöneticisini savunur gibi oldu ama işte o da bizi çok seviyor bizim hatalarımızı bile yeri geliyor üstleniyor vs dedi. Bende buna istinaden iş hayatında dostluk, arkadaşlık ilişkileri gelip geçicidir umurunda dahi olmazsın üst yönetimden laf geldiğinde dedim.

Şimdi benim anladığım kadarıyla takım yöneticisi kendini kurtarmanın dersinde çünkü kız arkadaşıma vereceği işleri yapan takımdaki çalışan istifa edip başka şirkete geçti. Tabii kız arkadaşımın takım yöneticisi o çalışanın işini birisine yıkmanın derdinde fakat sorun benim kız arkadaşımda, çünkü iş öğreneceğini zannediyor. Oysa takım yöneticisinin öyle bir derdi yok. Ne yapmalı, nasıl konuşmalı ki kız arkadaşı bu işleri devralmaktan vazgeçirmeli.


 
Vazgecirmeyeceksin tabii ki. "ulan is stresi yetiyor bi de erkek arkadasa is begendircez" dedim icimden. valla benim sevgilim de gunde 20 saat falan calisiyo su aralar. elimden geldigince arada destek verneye calisiyorum. yapmamiz gereken seyler oldugu halde erteliyorum. cunku oyle gerekiyor. kimse stresli isinden dolayi mutluluktan havalsra ucmuyor. bir hedefin pesinden çaba gosteriyor siz de kostek oluyorsunuz anladigim kadariyla. mansplaninge giriyo mu bu feminist dostlarim? ne de olsa erkek arkadas burada butun mevzuyu anlamis ve kadini tek olan o dogru yola getirmeye calisiyor


  • ala09  (04.05.23 21:55:18) 
Takım yöneticisini kendini düşünmekle suçluyorsunuz. Ama siz de kendinizi düşünmüşsünüz.

Kız arkadaşınız size "ilişkimiz zarar görür, işyerindeki daha önemli işe geçmeni istemiyorum" deseydi siz bunu kabul edebilecek miydiniz?

Eğer bu değişikliğin kız arkadaşınıza ek bir yük ve strese sebep olacağına ama karşılığında hiçbir getirisi olmayacağını düşünüyorsanız ona böyle söyleyin.

Bu kızı kim düşünecek?
  • michael_knight  (04.05.23 21:57:02) 
@ala09 sanırım yazdığımın tamamını okumadınız hocam. Ben kız arkadaşım kendisini geliştirmesin, yerinde saysın vs demedim. Yazdığım metnin hiçbir yerinde böyle bir anlam çıkaramazsınız. Benim bahsetmek istediğim husus farklı. Kendisi yetişemeyeceğimden bizden hatta daha da önemlisi kendisinden yemeye başlayacak. Neden bizden ya da kendisinden yesin?


  • ulukayin  (04.05.23 22:00:21) 
@michael_knight evet kız arkadaşım bana tam olarak böyle bir şey söylese tereddüt etmeden kabul ederdim. Çünkü bana bir şey katmayacak bir şey için neden kendimden, kız arkadaşımdan ve ilişkimizden götüreyim?

Sizin son paragrafta dediğiniz gibi o minvalde bir şeyler söyledim kendisine. Yani sana ek herhangi bir yararı olmayacak fakat karşılığında senden ve bizden çok şey götürecek bir şeyi kabul etmen bir yana düşünmen bile yanlış bence dedim.

Ben düşünüyorum işte hocam. Yani düşünmesem neden buraya sorayım?
  • ulukayin  (04.05.23 22:04:12) 
@ala09 @yazdonumu +1

Kız arkadaşınızın fiziksel olarak yorulmasından daha kötü bir şey varsa o da zihnen yorulmasıdır. Bence işi ile ilgili kararlara karışmamalısınız.
  • ruhen hastayim ben  (04.05.23 22:17:20) 
kizin bir sey ogrenemeyecegini neden varsaydiginizi anlamadim ben. yeni bir is sonucta, o isi yapan kisinin gitmesiyle is kizin ustune yikilmak isteniyorsa bile kiz bunu yapmaya istekliyse size pek laf dusmedigini dusunuyorum. o is yerinde calismiyorsunuz anladigim kadariyla, yapacagi isin niteligini de ayrintiyla bilmiyorsunuz mutlaka. kiz istiyorsa yapsin, ona bir sey katmayacagini yapinca gorur, gerekirse de kendisi gorusur yoneticisiyle bu is bana fazla diye, sizlik bir sey yok burada bence.


  • in vino veritas  (04.05.23 23:59:14) 
İş hayatının belirli sorunları ve sorumlulukları var. İdeal olan değer bilinmeyen bir işyerinde çalışılıyorsa kendisini geliştirme, kariyer hedefi ve maddi getiri konularında faydası olmayacak işin altına girmemesi tabii ki ama her zaman öyle olmuyor maalesef.

Şu noktada destek olmanız gereken durumda siz sorun olarak eklenmiş olacaksınız hayatına. Şöyle bir baktığımızda "bana ayırdığın zaman azalacak ve ilişkimiz bitecek/zarar görecek" dışında bir argüman sunamamışsınız. Özellikle bununla girdikten sonra üstüne bir de yöneticisine yüklenmek olmamış. Elbette sonucunun ilişkinizi olumsuz etkilemesi ihtimali yüksekti ama bununla giriş biraz bencilce gelmiş ve savunma pozisyonuna geçmiş kız arkadaşınız zaten. İlk paragrafta yazdığım şartlar üzerinden gitseydiniz konu hakkında değerlendirme yapmış olurdunuz. Şimdi ise toparlama zamanı.

İş yetmemiş, ilişki stresi binmiş bir de bu hali ile. @ala09 +1
  • nawar  (05.05.23 01:55:58) 
Hocam kız arkadaşınız kariyeri ile alakalı kendi karar versin. İstediğini yapması konusunda teşvik edin, yerinde sayması konusunda değil.

Zaten hayat arkadaşımızdan beklediğimi şey destektir, zamanımızı sahiplenip üzerinde hak iddia etmesi değil. Siz resmen size daha az vakit ayıracak, belki daha stresli olacak diye işi kabul etmesin istiyorsunuz. Ve bunun ne kadar bencil bir hareket olduğunu görememişsiniz.
İşten biri ayrıldığında, deneyimi daha az olan kişiler için öğrenme, yükselme imkanı doğar. İşten ayrılan kıdemli kişinin işlerini öğrenmek, sorumluluklarını devralmak şirketine göre fırsattır.
Yani bana böyle köstek olan bir erkek arkadaşım olsa, ilişkimi sorgulardım.
  • zimbirik  (05.05.23 09:13:09) 
ikinizde haklısınız ama kız arkadaşın biraz daha fazla haklı


  • basond  (05.05.23 10:38:02) 
Bunca senelik çalışmamdan gördüğüm şey belli bir süre ağır yük altında çalışmadıkça ilerleyemiyorsun ve ilerlememek demek aslında geriye düşmek demek.
Kız arkadaşınız işi hakkında kararları kendi vermeli, size sorduğu zaman da (bence) ona soru sorarak olayı analiz etmesini sağlamanız daha faydalıdır.
Direktör olmadan önceki 2 senemde direktörün ne yapması gerekiyorsa yapıyordum. Şükür ki beni destekleyen eşim vardı, "ama ben ne olacağım, çocuklar ne olacak" demedi hiç, bir tarafından da o tuttu.
  • SiyamkedisiZorro  (05.05.23 12:24:16) 
Isi kabul edip yetisemezse muduruyle gorusup farkli bir planlama talep eder. Hic bilmediği ve is yukunu artiracak is 2 sene sonra kariyerini gelistirecek bir seye donusebilir veya onun yerine fazla is yukunu kabul eden kisinin onunu açabilir. Iliskiye az vakit ayıracak, stresten yipranacak diye is devralmamazlik kiz arkadasini geriye dusurur.


  • instant crush  (05.05.23 14:18:42) 
[]

anneler günü hediyesi tavsiyesi

ne aldınız annenize?




 
almadim da kesin nevresim alirim yine. cunku en cok onu seviyor. alamazsam cicekle gecistiririm


  • ala09  (04.05.23 21:27:32) 
Benim annem kendisi istekte bulunuyor.
Bir şey alacaksan kitap al diyor genellikle. Anı kitapları, dönem kitaplarını seviyor
Daha önceleri bir jean ceket, bir tepsi almışlığım var.
  • pro9it9is9  (04.05.23 23:30:33) 
Bir fizyoterapistten pilates paketi alacağım 10 seanslık, hayat kalitesini arttıracağını düşünüyorum


  • damba  (05.05.23 00:06:40) 
[]

Uzak mesafe ilişkisi

Henüz buluşulmamış ama sürekli iletişim halinde olduğunuz kişi ile yaşadığınız uzak mesafe ilişkinizi, ilişkileriniz sorulunca bunların arasında sayar mısınız? Yoksa reele taşınmadığı için sadece basit bir flört aşaması olarak mı görürsünüz?




 
Online flört olur bu.

Bana biri sorarsa da herhangi bir isimle anmam, en fazla "netten yazistigim kiz" der geçerim.
  • Avoiding The Puddle  (04.05.23 18:07:54) 
Saymam uzaktan herhangi bir ilişki olmaz.


  • mirty  (04.05.23 19:53:09) 
Ben 19-20 yaşlarındayken bir kere, yaklaşık 7-8 ay bir uzak mesafe ilişkisi yaşadım. Ama bunu sizin sorunuzu okuyana kadar hatırlamıyordum. Yani olayı hatırlıyorum, kişiyi hatırlıyorum kaldı ki zaten ilk buluşmamız da uzaktan değildi, sadece farklı şehirlere gideceğimiz gün tanışmıştık.

Ama nedense o geçen zamanı bir ilişki olarak benimsediğimi ancak sizin sorunuza kafa yorunca hatırladım. Bugün dönüp bakınca hiç de bir ilişkiymiş gibi gelmiyor. Hangi aşamada ne zaman bunu bir ilişki olarak görmekten vazgeçtim onu da bilmiyorum açıkçası. :D
  • akhenaten  (04.05.23 21:05:48) 
Flört bence. Hayal dünyasında...


  • cccbehzatccc  (04.05.23 23:34:05) 
[]

1 yıl çabuk geçer mi...

Şu önümüzdeki 1 yılın çabucak geçmesi gerekiyor benim için. Zaman hızlı geçer değil mi?

Saçma soru evet ama cevaplayıverin.


 
Senin için çabuk geçmesi gerekiyorsa geçmez, çünkü zaman izafidir, Einstein bunu İzafiyet Teorisi ile açıklamıştır. Her şey için olduğu gibi bilimin bunun için de bir cevabı var gördüğün gibi.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (04.05.23 14:48:07) 
1 yıl vadeli borç alırsan çabuk geçer.


  • lazpalle  (04.05.23 14:58:47 ~ 14:59:15) 
Hızlı yaşarsan, çabuk geçer :)


  • cccbehzatccc  (04.05.23 23:35:10) 
çabuk geçmesini istiyorsan bir uğraş bul boş durusan zaman geçmez


  • EXXE01  (06.05.23 14:35:21) 
2015 Tarihinde önümdeki deftere bir not yazmışım, geçmiyor günler geçmiyor diye. Yıl 2023 olmuş bile. Yaşarken uzun geliyor ama geriye dönüp bakınca çok kısa.


  • biravekahve  (06.05.23 15:45:44) 
Hemen geçio bi yıl ne ki


  • photo85  (06.05.23 20:27:33) 
[]

Polyglot oldugunu soyleyen 10 dil konusuyorum diyen insanlar hakkinda

Dusuncelerinizi merak ediyorum her acidan konusabilirsiniz




 
Bazilar 20+ dilden bahsediyor mesela


  • Slynmaster  (04.05.23 13:53:46) 
Saygı duyup takdir ediyorum.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (04.05.23 13:58:10) 
Çok ilginç bir hobisi var, beyni çoğumuzdan farklı çalışıyor olsa gerek.
İlginç tabi ama ben çok samimi arkadaşlık kurmayayım. Garip bir insan olsa gerek. Cinstir.

  • michael_knight  (04.05.23 14:02:42) 
baska ne is yapiyolar nerden para kazaniyolar
hepsini de cook iyi bildiklerini düsünmüyorum

  • sonsuz  (04.05.23 14:04:06) 
Çok seksi buluyorum


  • vedatchilipeppers  (04.05.23 14:12:14) 
Fabulos Tiger Chicky Face 7 dil biliyormuş.


  • hasmetizm 2046  (04.05.23 14:12:50) 
romence tarihi latince desek, biraz kasan ispanyolca - italyanca - fransızca - portekizce biliyor. üstüne ingilizce ekle, etti 6 ana dilinle beraber. biraz daha kas almanca öğren, 7'yi buluyorsun. romen bir arkadaşım var böyle :)


  • rain when i die  (04.05.23 14:33:07) 
başka işim olmasa ben de yaparım diyorum :)


  • gabe h coud  (04.05.23 14:45:01) 
Cok da abartmamak lazim sen lisede endoplazmik retikulumun gorevini ezberlerken o kisi baska bir dil ogreniyordu belki. Senin bir daha endoplazmik retikulumla hayatim boyunca isin olmadi, ama o kisi filmde, sarkida, seyahatinde vs bu dili kullandi, isine yaradi, oyle dusun.

Bir de cogu kolpaci. Mesela turist olarak ben de Italya'da isimi gorurum: restoranda yemek soyleme, small talk, yol sorma vs. Ama italyanca biliyorum demem aha iste bunlar ona Italyanca biliyorum diyor.
  • freedonia  (04.05.23 15:06:05 ~ 15:07:06) 
10 dili temel seviyede biliyor olabilir. Aç kalmaz ve adres bulabilir ama çalışacak kadar bilmiyordur. Bunu yapabilen çok az kişi vardır zaten.


  • nawar  (04.05.23 15:20:28) 
insanlar ayni anda en fazla 3 farkli dili efektif olarak kullanabilir zaten.

Mesela kendi üzerinde test et, en iyi bildigin dille gün içinde en çok ne yapabilirdin diye.
  • Avoiding The Puddle  (04.05.23 15:44:32 ~ 15:45:28) 
beynin bu işlerle ilgilenen kısmı baya gelişmiş olur. muhtemelen diğer fonsiyonlar hafif geriler. beynin toplam çalışma kapasitesi var bence.

bir de bu dilleri kullanıyor olması lazım çünkü zamanla geriler.
  • vizivozo  (04.05.23 15:48:20 ~ 16:02:56) 
Hakkını vererek yapanlar var da bazıları kendine polyglot. E bunun katma değeri nedir? Ne iş yapacak bunca dili bilerek? Çok iyi bir satışçı olabilir mesela veya turist rehberi. Demem o ki, bir meslekle birleştirdiğin takdirde süper bir şey. Benim polyglot tanıdığım Levanten bir mühendis. 8 dili ana dili seviyesinde biliyor, yazışma yapabiliyordu.


  • SiyamkedisiZorro  (04.05.23 15:52:37) 
7 dil bilen mimar bir arkadaşım vardı. İki çocuklarını da aynı şekilde yetiştirdiler. Gardner' ın Çoklu Zeka Kuramı' nı inceleyebilirsiniz.


  • from where i ride  (04.05.23 16:36:42) 
Ben kendimde dil ogrenmekte oldugumdan bazilarini takip ediyorum cok nadir sertifika alip seviyem su diyen var. Anladigim kadariyla genel sohbeti ogreniyorlar daha cok. İsin seviye ispati konusunda cogunda sanmiyorum sertifika sinav sonucu falan olsun


  • Slynmaster  (04.05.23 17:02:23) 
tanıdığım max seviyedeki teyzem. 7 dil biliyor. onunki diğerlerinden daha doğal geliyor. anne hırvat, baba türk, isviçrede yaşıyor. 2 aileden 3 devletten 5 dil havadan geliyor yani öğrenmek için sebepleri var, aktif kullanabileceği alanlar yakın. okulda ingiliz bi hoca var o da polyglot olmak için aşırı çaba gösteriyor şu an hem türkiyede yaşayıp aynı zamanda arapça çalışıyor :d ee arapça pratiği de yapsa yapsa istanbulda yaparsın. 4 dil bilen arkim instada biosuna yazıyor POLYGLOT diye :o
o kadar a1-a2 seviyesinde kaldıklarını düşünmüyorum günlük dili anlamak ve konuşmak hayli çaba isteyen bir iş. 1 sene ingilizce konuşmadım diye kem küm ediyorum en basit cümlede. sürekli arapça ing karışık konuşuyorum yani ikisini de konuşamıyorum. kitap okumayınca türkçe bile konuşamıyorum. dili uyanık tutmak büyük iş. bazen böyle eğitimli ve zeki insanları "obortmaya gerek yok" diye geçiştiriyoruz ama toplum ortalaması aşırı düşük. o yüzden 1 yabancı dil bile akıcı konuşan kişiyi takdir ederim ve özenirim. paraya dönüştürmesi şart değil. bireysel okumaları bile kişiye çok şey katar

  • ala09  (04.05.23 17:59:47 ~ 18:01:26) 
Alınmasınlar ama bence boş iş. Almanca gibi sağlam bir dili orta seviyede bilen kişiye daha çok saygı duyarım.


  • dissendium  (04.05.23 18:21:59) 
bence güzel birsey, ama bazi diller ayni. bizim komusumuz italyanca ögretmeniydi ve bes dil biliyorum diye hava atardi bana sacma geliyor, yani o bes dil it, portekizce, ispanyolca, ingilizce, fransizca.
eger yapi ve kelime olarak farkli dillerse o zaman gercekten saygi duyarim.

bir de ben rusca kursuna gitmistim, ruslarla iletisim kurabiliyorum. almanya'da almanca ögrendim, günlük hayatta almanca anlasiyorum. ama sorsan almanca future tense nedir diye? bilmem. simdi ben türkce haric 3 dil mi biliyorum? bence nein.

bazilari temel seviyede ögrenip hava basiyor yani ona bakarsak antalya'da bakkallarda dört dil konusuyor.
  • wishmaythşngs  (04.05.23 18:35:11) 
evet Fransızca + ispanyolca + italyanca + portekizce aynı aileden benzer gramer ve kelime var fakat buda kardeşim acayip kafa karıştıran birşey. çok benzer kelimeler var mesela insan paso karıştırır.


  • Slynmaster  (04.05.23 22:17:00) 
[]

Seçim akşamı planları (anket)

Ne yapacaksınız, sonuçları nasıl izleyeceksiniz? Var mı ilginç organizasyonlar?




 
Tüm akşam boyunca, elimde bira, çerez, hayatımın en heyecanlı filmini izliyor gibi eve kapanıp TV, tablet, telefon, pc kombinasyonuyla takip etmeyi planlıyorum.
Benim hanım "ay ne izlicem sinirim bozulacak" dedi, kayınpeder "ben dahil olurum" dedi, kayınvalde "bakarız" dedi.
Hele bir de kazanırsak var ya, eeeaaaallah diye bağırıcam camdan.

Genel planım bu şekilde.
  • quaker  (04.05.23 13:03:38) 
Sandık görevlisiyim. Eve döndüğümde muhtemelen gece olur, iki bira çakar yatarım. Uyuyamazsam sabaha kadar tv + ekşi + sosyal medya.


  • vedatchilipeppers  (04.05.23 13:06:24) 
Ben açıkçası ankaralı duyuru kullanıcılarını toplayıp, Söğütözü'ne, CHP genel merkezine götürmeyi planlıyorum :)

Şayet öyle toplanıp, küçük bir organizasyon yapılabilir elde biralarla.
  • Avoiding The Puddle  (04.05.23 13:06:38) 
Şu şarkıyla tura çıkacağız: open.spotify.com


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (04.05.23 13:15:18) 
Duruma göre sokağa çıkıp oynayacak şekilde hazırlık yapacağım.


  • ruhen hastayim ben  (04.05.23 13:35:24) 
oyumu verdim, tv başına geçtim yok. oy ve ötesi sistemine girip sabaha kadar tutanak teyidi yapacağım. çekirdek çitleme gibi, bi başladın mı bırakamıyorsun zaten. sizi de bekleriz.
www.youtube.com

  • halanne  (04.05.23 13:47:54) 
@halanne: Üstüme alındım ondan yazıyorum :) Keşke yapabilsem ama 3500 km ötedeyiz, elden ancak bu geliyor. Varsa online yapılabilecek birşeyler, destek olmak isterim tabii.


  • quaker  (04.05.23 13:59:00 ~ 13:59:25) 
Çekirdek stokladım çay demleyip dizi izlerim sonuçları takip etmem


  • photo85  (04.05.23 14:08:04) 
Ben komple "Kör yanlış okur uydurur" durumuna düşmüşüm, "Sandık başında olacağız" diye anladım :) Kesinlikle mantıklı, geçen sefer sisteme yoğunluktan girememiştim bu sefer zorlayacağım. Umarım TR dışına da açıktır sistem, güvenlik sebebiyle kapalı tutuyor olabilirler.


  • quaker  (04.05.23 17:25:05) 
arkadaşlarla zoom üzerinden buluşup, seçim yorumlaması yapmayı planlıyoruz :D


  • xephyr  (04.05.23 17:44:34) 
darbelerde ve seçim günlerinde uyguladığımız bir aile geleneği olan mangalda tavuk kanat ve bira aktivitesini gerçekleştireceğim inşeallah.


  • alperz  (04.05.23 17:55:18) 
[]

Kendi vücut kokularımızın çekici gelmesi

Sizde de var mı aynı durum? Başkası için kötü olacak ama kendimize ait kötü kokuların rahatsız etmemesi hatta çekici gelmesi durumu




 
Yok.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (03.05.23 09:47:46) 
Arada oluyo :/ kotu koku degil de vucut kokusu gibi seylerde, yorganin altindaki kokuyu seviyorum


  • ala09  (03.05.23 09:52:28) 
bazıları için evet.
bazıları kötü koksa da kendimize ait olduğundan rahatsız olmuyoruz.
bazıları katlanılır gibi değil. örneğin ağız kokusu.
  • lazpalle  (03.05.23 10:25:52) 
var. ismi de var. sözlükte uzun uzun irdelenmiş ama hangi başlıktı unuttum.


  • sanemz  (03.05.23 10:52:51) 
Bende oluyor evet.

Ama bazen özsaygımı yitirecek gibi de oluyorum kokuya göre değişiyor :D
  • chicha_v2  (04.05.23 11:00:01) 
[]

Kedimi özlüyorum

Temmuzda tatile gideceğim 15 gün. Evde yalnız kalmasını istemediğim için evi büyük olan (benimki küçük) bir arkadasimin evine bıraktım kedimi geçen gün. Onunda kedisi var, ikisi oynar sıkılmaz diye, kedim sosyal sayılır kedilerle genel olarak iyi anlaşıyor. İki gün yanlarında kaldım ben de ilk başta benimki buna tısladi, bağırdı ama sonra oynamaya başladılar bir noktadan sonra alıştılar. Arkadaşın kedisi zaten aşırı uysal, oyuncu, kısır ama daha 1 yaşında. Benimki bunu arada ısırıyor gene tepki vermiyor.

Geçen sene kedimi yalnız biraktigimda çok sıkıldı, bı tanıdık gunlum uğruyordu ama 1 saat, geri kalan zamanda yalnız kaldı aklım da hep onda kaldı. Gerci kediler değişiklik sevmez, özellikle ev degistirmekten hiç hoslanmazlar biliyorum ama kedim ben işe gidip akşam geldiğimde bile ağlıyor ben kapıyı açarken.

Şimdi eve geldim ev bomboş geliyor, oyuncaklarını, mama kabıni görüyorum gözlerim doldu aglauaxsgim neredeyse, sanki bir şey olmuş gibi, deli gibi özledim yani anlatamam. 2.5 ay orada kalacak. Neden bu kadar erken götürdün derseniz, anlasamazlarsa son dakika ortaya çıkmasın diye götürdüm, sevmezse geri getiririm gene birini bulur evde kontrol ettiririm tatilde diye. Yol 2 saat sürüyor, hayvan aşırı kötü oluyor yolda, geriliyor. Şimdi çok özlüyorum açıkçası haftasonu geri alsam Haziran sonunda tekrar götürsem mi diye bile aklımdan geçti. Bencillik mi yapmış olurum? Kedim de orada çok mutlu değil bu arada bana da tisliyor, yer değiştirdiği için mutsuz ama oradaki kediyle anlaştı, oynuyorlar. Şu an beni alıkoyan hem anlaşmaları hem de yolda cok eziyet çekecek olması. Temmuzun 15 ine kadar ayri kalacağım kedimden. Dayanmali mıyım

 
Kedinin sana, sahibine bile tislamasi pek hayra alamet degil.

Sorunun cevabina gelirsek, hayvananin hastalanmadigi sürece ondan ayri kalmayi kafana çok takmamalisin.
  • Avoiding The Puddle  (02.05.23 01:01:34) 
2 ay onceden birakmak bana cok uzun geldi, atla deve degil 2 saat. Alip gelin. Tislama olayini bilemiyorum.


  • kassiopeia  (02.05.23 02:12:22) 
ben de alirdim


  • ala09  (02.05.23 07:51:48) 
15 gun tatil icin 2,5 ay oncesinden birakmak bence olmamis. bunalima girer hayvan bence (en azindan benimki girerdi) gidip alin ya 2 saat yol bisi degil.


  • 65 derece  (02.05.23 12:10:45) 
2.5 3 ay öncesinden bir yere bırakmak ne demek hocam yılın dörtte biri yapıyor. eğer kediden yılın dörtte biri uzak olma durumunuz varsa bence kediyi sahiplendirin zaten. değişikliği o kadar sevmiyor bu hayvanlar.


  • roket adam  (02.05.23 12:27:14) 
Kurban Bayramı'ndan biraz önce birakacaktim yani 1 ay 20 gün kadar sonra. Kediyle hemen anlasamazlar diye duruma bakmak istedim, açıkçası kafamda anlasamazlar ben de alıp getiririm diye dusunuyordum. 3 ay falan değil yani kalacagi süre.

Kediyi getirdiğim ev, eski evim, yaşayan da eski ev arkadaşım, kedimin daha önce benimle yaşadığı yer. O yüzden rahatım. 6 yıldır beraber yaşadığım, her gittiğim yere götürdügum hayvanı neden sahiplendireyim manyak mıyım ben. Çocuğum olsa bu kadar severim zaten. Ayrıca 15 günde bir gidip yanında kalacağım. Buna rağmen özlüyorum. Ayrıca benim oturduğum ev ufak, caddeye bakan, balkonsuz bir daire. Bu ev geniş balkonlu, bahçeli. Kedim eskiden de orayı seviyordu. Erken getirmemin bir sebebi de biraz apartman yaşantısından uzaklaşsin, içi açılsın diye düşündüm.
  • sanguine  (02.05.23 13:39:47) 
Haziran sonunda tekrar götürün. Diğer kediyle de anlaşmışlar. Siz de, kediniz de bu sürede rahat edersiniz.


  • from where i ride  (02.05.23 15:58:56) 
[]

Saçma işler sh1t jobs

Selam, sıkılganlığım ve bunalmisligimin disinda rasyonel mantikli olacagini dusundugum bir sekilde bir seyler kaleme almak istedim. Az once tv gezerken vin dieselin jackie chanin falan filmlerine denk geldim. Eskiydi adamlar gencti daha ama bir mutlu hissettim. Ne guzel filmlerin var senelerdir dunyanin 4 bir yaninda, iyi veya kotu filmler tartismali ama sen varsın. Bir yandan da diger islere bakıyorum mail yaz toplantiya gir cart curt. Allahim seneler boyle gecer mi dusunemiyorum. Yani yok olsan bir anda dunyada kainatta ilde ulkede hicbir sey degismez. Bu plazadaki adam icinde atolyedeki kadin icinde fabrikadaki isci icinde gecerli aslında. Neyse çok da genellemeyelim. Ama bir yanda mesela jk rowling çat diye bir kitap koymuş filmi çekilmis makaleleri yazilmis soylesileri yapilmis kendi resmen bir dunya yaratmis. Bu ornekler uçuk biliyorum sadece adım adım gidiyoruz. Ya da doktor adamin birisi yarali gelmis bunu saatler suren ameliyata alıyor kurtariyor. Ne biliyim modacı tasarlıyor kesiyor biciyor kumaşı mankene bir giydiriyor ki kitap gibi. Sonra binlerce satış uretim elestiri tasarimi gelistirme falan. Müzik yapıyorsun 19xxlerde kasette tofaşlar dinliyor. Plaktasın. Spotifydasin. Cocugun bile dinliyor sarkiyi sarki yasiyor sarkici yasiyor eser var. Ne biliyim kimyagersin ilac kesfediyorsun. Ya da o ugurda bir sekilde calisiyorsun. Illa saydiklarim icinde de boş insanlar vardır. Yazarken düşündüm mesele ünlü olduklari icin mi yazdım yoksa bir seyler urettikleri icin mi tam oturtamadım. Her neyse. Bu kisiler gercekten de faydali adam akilli isler yaptiklarini dusunuyorum. Senin cizdigin kanepe tasarimiyla yuzlerce insan oturacak. Senin diktigin kiyafetle moda degisecek ya da degismese de birileri lan ne guzel etek diyecek belki de. Varligini anacak, andıracaksın. Bir yanda eli kıcında teftis et su kagidi oku su raporu yaz su kodu test et su cekicle vur şunu analiz et sunu gotur sunu getir sunu ye su zaman otur su zaman kalk uyu uyan. Sıkılıyorum sabri, bunalıyorum.
Siz ne diyorsunuz ne dusunuyorsunuz



 
valla david graeber bullshit jobs kitabında bunu tartışıyor ama okursan bu düşünce durumundayken daha da mutsuz olursun

bu düzende insan iyileştiren doktor da beste yapıp konser veren müzisyen de mesleğine bir yerden sonra yabancılaşıyor
  • freebird5406_2  (01.05.23 21:39:01) 
@freeb kitabı duydum arastirdim bazi sozlerine entrylerine vs baktim ama okumadım. Muhtemelen yakin bi zamanda da okuyamam. Yabancilasma nedir bahsettiginiz, marxla mi ilgili. Biraz googleadim da.
Aslinda sorum belki de temelde yaşamlarimizin buyuk vakti neden bu sacmaliklarla geciyor, ya da neden boyle adam akilli isler yapilmiyor yok da salak sacma isler var. Hani o departman gereksiz verimsiz ama sirketlerde mesela neden var,

  • optimistbakunin  (01.05.23 21:47:35) 
Abi senin için de başkaları düşündüklerini düşünüyor. Onlar kalıcı olmak için uğraşmadı. Yapmak istedikleri şeyleri yapıp kalıcı oldular. Sen de yapmak istediklerini yaparsan ve yaptıkların ilgi çekerse kalıcı olabilirsin.


  • dissendium  (01.05.23 21:52:26) 
aslinda topltantilara girip mail yazmalar da daha buyuk islerin parcalari. yani nasil ki sizin cizdiginiz bir kanepeye binlerce insan oturacaksa sizin hazirladiginiz bir rapor sayesinde de binlerce insanin isi kolaylasacak. ya da sizin otomatize ettiginiz bir surec sayesine binlerce insanin gunluk hayatina yarim saat kazandiracaksiniz. ya da sizin baslattiginiz bir pazarlama kampanyasi sonucu hem hedef kitleniz yeni/daha iyi urunlere kavusacak, hem de cirolariniz artacak gibi gibi. sirf mail ve toplanti var diye is yapilmiyor diye dusunmeyin, herseyin bir ciktisi var sonucta. yani simdi fayda ekseninde baktiginizda binlerce insanin hayatina 30dk katabilmek, hali hazirda zaten milyonlarcasi varken yeni sarki yapmaktan daha faydali olabilir.


  • taurina  (01.05.23 21:53:34) 
Eger yasaminiza yaraticilik sergileyebileceginiz bir hobi eklerseniz kisa sureli rahatlayabileceginizi dusunuyorum. Resim olur, muzik aleti ogrenmek olur. Basit cozumler gibi geliyor, sacma geliyor ancak ruhumuzun ozunun 'aserdigi' sey bu, yaraticilik ve kendini, ozunu ortaya koyabilmek. Yaptiginiz ve cogumuzun yaptigi iste bu eksik ve ozumuze, ruhumuza aykiri. Insanlarin ciddi bir kismi bunu cocuk yaparak atlatiyor, sonra cocuklar buyudugunde - eskiden 20lerde evlenip siz 40-45e geldiginizde cocuklarin yetiskin oldugunu ve size ihtiyaclari olmadigi dusunuldugunde , orta yas bunalimi denen sey bundan geliyor.
.

  • kassiopeia  (02.05.23 02:07:04) 
@kassi aslında sorum sadece ben olarak değil. Genel olarak insanların çogu. Bu cok rahatsiz edici gelmiyor mu? Dogdun hicbir sey yapamadin öldün gittin


  • optimistbakunin  (02.05.23 10:24:38) 
aslinda ben de herkes icin oyle oldugunu dusunuyorum, 9-6 calisip bir yerde oturmak tum gun, yaratici olmamak, ruhu besleyecek seyler yapmamak ozumuze aykiri. dolayisiyla size katiliyorum ve herkes icin rahatsiz edici kesinlikle. bunalimlarin, icsel arayislarin bircogunun nedeni de bu. bedenimiz hareket etmek icin var, ruhumuz yasamla beslenmek icin. bunlarin ikisinide yapamaz oldugumuz bir donemde yasiyoruz. eger yasamimiz tarif ettiginiz sekilde yasanirsa bu dediklerinizi hissetmemek kacinilmaz. bunlari sorgulamayalim diye de, cok klise ama gercek, sistem bir uyusturucu gorevi goruyor. bu demek degil ki, mesela postacinin isi gereksiz, isini biraksin gitsin ressam olsun. yapilan her is gerekli, ancak bir denge olmali, bir yavaslamaliyiz, performans kaygisindan uzak, daha farkli bir yasam yasamaliyiz. hem kendimizi gerceklestirebilecegimiz hem de yasamimiz icin gereken duzeni devam ettirebilecegimiz bir sistem insa edilmesi gerekiyor. su anda kendini gerceklestirebilen insan sayisi, bu gerek bir hobi ile olsun gerek hobisini gelire dokmek olsun, dunya nufusu ile kiyaslandiginda fazlasiyla az. ingiltere'de yakin zamanda bir arastirma vardi okumussunuzdur belki, haftada 4 gun calisip 3 gun tatil gibi, cok daha verimli oldugu ortaya cikti. bunun gibi. ruhu beslemek, nefes almak icin alan ve zaman yok.


  • kassiopeia  (02.05.23 13:39:51) 
[]

sabah mutlu uyanmak için önerileriniz var mı?

sb.?




 
Güneşle birlikte uyku alınmış şekilde uyanmak.

Yani akşam vakitlice yatmak.
  • msb  (30.04.23 23:14:07) 
O gün için motivasyon sağlayacak bir plan yapmış olmak.


  • Jux  (01.05.23 01:18:53) 
[]

Calisirken sinirli gozukuyo musunuz?

.




 
Ciddi oluyorum.


  • dissendium  (30.04.23 22:00:07) 
Görünseydim uyaran olurdu. Bence görünmüyorum.


  • Amaranta ursula  (30.04.23 22:45:48) 
Benim eski calistigim yerde biri vardi. Is sirasinda bambaska bir kimlige burunuyordu ciddilikten, sinir stresten. Emre Belozoglu gibi:) Disardan nasil gozuktugunun farkinda degildi. Biz sansliydik, onumuzde ornek vardi, onun gibi olmamak icin kendimizi duzelttik.


  • freedonia  (30.04.23 22:50:02 ~ 22:50:59) 
Bu bir george costanza taktigidir, mesgul gorunmek icin zaman zaman kaslari catarim..


  • unidentified floating object  (30.04.23 23:19:31) 
her an sinirlenecek gibi duruyorum o yüzden çok fazla yanaşmıyorlar saçma sapan şeylerle.


  • arveles gibiyim  (30.04.23 23:36:06) 
normal zamanda sert göründüğüm söylendi ama özellikle çalışırken sinirli/sert göründüğüm yönünde bi bildirim gelmedi :D ama muhtemelen ciddi duruyorumdur


  • chanandler bong  (30.04.23 23:39:22) 
Hahahh twitter'da, duyuru'da boş boş takılırken bile çok ciddi duruyormuşum.

İnsanlar çok odaklanmış, çok işi var herhalde diyip gelmiyordu eski iş yerimde :)

Yakın arkadaşlarım dalga geçerdi bazen gerçekten çalışırken bak bak yine çalışıyormuş gibi gözüküyor diye :D

3 yıldır uzaktan çalışıyorum ama bir şey değişmemiştir eminim.
  • chicha_v2  (01.05.23 00:35:44) 
Sinirli değil de aşırı odaklandığımda dudağım şu şekilde oluyormuş, ben bunu geçen sene öğrendim: galeri13.uludagsozluk.com Yanımdakiler "acaba neyi yanlış yaptı da içlendi" diye düşünüyorlarmış, gerçi ben bazen içimden Fenerbahçe'nin 2007 kadrosunu falan sayarken de böyle oluyorumdur muhtemelen o ana denk gelmiş de olabilirler, emin olamıyorum.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (01.05.23 01:13:22) 
Ben hep sinirliyim, çünkü çalışmak zorundayım.


  • synesthesia  (01.05.23 10:03:35) 
[]

Bana neler oluyor?

Dün bir şeylerin geçiş sürecini yumuşatmak üzere sahile indim. İki de bira aldım, oturdum sakin sakin kitabımı okudum.
Sonra, içtikçe içimde bir şeyler oldu. Bir şeyler. Sanki okudukça hırslandım, hırslandıkça içtim. Açıkçası yine b*kunu çıkaracak derecede kendimden geçtim.
Bazı yerler kesik kesik var hatrımda. Gittiğim, geldiğim, para harcadığım yerlerin yarısını hatırlamıyorum.
Esas konu bu da değil.
Bir ara, akşam üstü gün batımı izlemek niyetiyle kayalıklara oturdum. Sol cebimdeki çok sevdiğim kulaklık bir anda kayalıkların altına, dalgalara kavuştu ve gitti :(
Almam imkansızdı.
Bir anda inanılmaz şekilde öfkelendim. Sanki hayat bana bir tokat daha attı o anda. Hiç haketmediğim bir tokat. Beni ciddi şekilde sarsan bir tokat. Sonra benden bir tane daha olduğunu hissettim. Gördüm gibi bile oldum.
Sonra kendimi Söğütlüçeşme YHT gişesinde buldum. Ciddiyim oradan oraya nasıl gittim bilmiyorum. Normalde bir gün sonra hatırlardım bir şeyler ama bu kez olmadı.
Bilet yoktu ve birisi daha bilet bulamamıştı. Bana otogarı sordu. Gidiyoruz gel dedim.
Sonra otobüsteydim.
Eskişehir'e gidiyordum. Bir anda oldu her şey.
Beraber gittiğim kişiye de bin tane saçma sapan şey anlattım. Onları hatırlıyorum.
Freni patlamış kamyon gibiydim. Öfkeliydim.

Sabaha karşı Eskişehir'e indim. 45 dakika otel aradım çünkü otellerde yer yok. Etkinlik mi ne varmış.
Şimdi yine oteldeyim ve yine içiyorum.

Fakat neden böyle oldu?
Aklıma Nurseli İdiz'in Erzincan'dan taksiyle İstanbul'a gelmesi geliyor.
www.hurriyet.com.tr

Fikir, görüş, yorum ve her neyse. Dinlemek istiyorum.

Eskişehir ne alaka diyecekleri duyar gibiyim. Burada bir arkadaş var. O kadar ama öylesine bir arkadaş. O da müsait değilmiş görüşmedik.

 
Resimli anlatım

i.hizliresim.com
  • pavlis  (30.04.23 18:23:03) 
aşırı su tüketimi varsa, extra tuz al
erken uyu, uykusuz kalma

bunları yapamıyorsan psikiyatri acile git
  • bir soru sorcam  (30.04.23 18:34:32) 
Su içmeye başlarsam duramam. Tıpkı içki gibi. Bu benim normalim.


  • pavlis  (30.04.23 18:37:32) 
Teşekkür ederim @thetruenorthstrongandfree


  • pavlis  (30.04.23 18:38:12) 
Şurda anlatılan gibi olmuş: youtu.be

reis capri-sun iç ya. multi vitaminlisi var çok güzel. hafif.
yanına da www.akakce.com
valla
hayat güzel abi
kitap olarak da: peyami safa - yalnızız, seviyorsun gibi
  • WithWorth  (30.04.23 19:47:48 ~ 19:49:47) 
Abi sen en iyisi bir doktora git. İki birayla Eskişehir'e gidilmez yani. Alkol kullanmayan biriyim ama ben bile gitmem. Geçiş süreci dediğin şey ne ise seni fazla etkilemiş olabilir. İnsan bazen çok dalgın oluyor, aklı başka yerde oluyor.


  • dissendium  (30.04.23 21:13:40) 
Yalnızlık mı çekiyorsun? Yasların mı var? Mutsuz musun?


  • hasmetizm 2046  (30.04.23 21:22:40) 
bira kafasıyla blackout yaşayacak noktaya geldiğine göre profesyonel yardım alma zamanın gelmiş demektir hocam.


  • roket adam  (30.04.23 21:39:58) 
hocam iki bira ile nasıl o kafaya ulaştın :D


  • Erestor  (30.04.23 21:48:31) 
İki bira giriş kısmı.
Sonra devam ettim. Hatta bir tekeli arayıp sipariş vermişim. Herkes oraya takılmış

  • pavlis  (30.04.23 22:15:26) 
Pavlis sana neler oluyor bilmiyorum ama yaşamak istediğim hayatı yaşıyorsun. Sakin ol ve devam et seni destekliyorum.


  • karayel  (30.04.23 22:32:04 ~ 22:32:45) 
hayatin ve evrenin killigina size bir sey yaptigini dusunmuyorum. yazinizda da cok net anlatmissiniz, kendi kendinize sinirlenmis, kendi kendinize icmeye devam etmis, kendi kendinize (muhtemelen cakir keyif oldugunuz icin) kulakliginizi kaybetmissiniz, sonra daha da sinirlenmissiniz. bu zamanin herhangi bir noktasinda, durmayi ve gozlemlemeyi ve ne yapiyorum ben diye sormayi yani farkindalikla davranmayi secmemissiniz. react vs. respond. siz otomatik reaksiyon gostererek, belki de onceki deneyimlerinize benzer bir deneyim yaratmissiniz.

bundan nasil bir ders alabilirsiniz? bu kadar icmeyebilirsiniz mesela. ya da sinirlenmeye ve hirslanmaya basladiginizi hissettiginiz anda durup, bedeninizi tarayabilir, sinirinizin ve hirsinizin farkina varip, hislerinizi yaziya dokebilirsiniz mesela, icmeye devam etmek yerine. meditasyon yapabilirsiniz. nefesinizi izleyebilirsiniz.

icmeye devam etmek de bir secenek, hislerinize kapilip gidip, kendinizi eskisehir'de bulmak da bir secenek,

o anda hislerinizin farkina varip, onlara yer acip, gecip gitmelerini izleyip, onlara kendinizi kaptirip gitmemek de bir secenek. zira daha cok icerek hirsinizi ve sinirinizi gormezden gelmeye calisip, bastirmaktan oteye gitmiyorsunuz belli ki.

bugune kadar ilkini yaptiysaniz simdi ikincisini deneyin bakalim, belki de daha farkli bir sonuc alirsiniz.
  • kassiopeia  (01.05.23 02:01:30 ~ 02:03:31) 
"Su içmeye başlarsam duramam."

illa olacak diye bir şey yok ama delirium ya da manik atak'la sonuçlanabilir
içki hızlandırıcı faktör

psikiyatriye gidip kullanmasabn bile gerketiğinde içmek için yanında ilaçla gezmeni öneiririm
atak yaşarsan toparlması uzun sürer
  • bir soru sorcam  (01.05.23 14:17:25 ~ 14:17:54) 
[]

koşulsuz sevmek ne demek?

bir ebeveynin çocuğunu koşulsuz sevmesi tam olarak ne demek sizce? nasıl büyürseniz, anne/babanız size nasıl davranırsa “koşulsuz sevildim” dersiniz? (şımartılmayla, bencil/saygısız bir çocuk yetiştirmekle karıştırmadan.)




 
Koşulsuz sevgi verebilmek için travmalardan arınmış bir zihin gerekli. Bu da çoğu ebeveynde yok.


  • ruhen hastayim ben  (30.04.23 15:29:51) 
Varlığına değer vermek. Derslerine çalışırsan seni severim demeden seversen koşulsuz sevmiş olursun. Koşulsuz sevmek için bu dünyayı iyi anlamak gerekiyor. Çoğu insan ölümü aklına bile getirmiyor. Çocuğu bir gün ölse keşke dersini bahane etmeden sevseydim diyecek ama artık geçmiş olacak. Ya da çocuğu uzak bir yere gitse değerini anlayacak, koşul sunmayacak, fırsatı olduğu her an sevecek.


  • dissendium  (30.04.23 15:48:22) 
babamla iyi geçinirse.


  • sanemz  (30.04.23 16:34:46) 
Valla acikcasi ben gercek manasiyla kosulsuz sevgi diye birseyin varligina inanmiyorum. Sevgi su ya da bu sekilde kosulludur bence. Ebeveynler ozelinde dusunursek de bir kisinin cocugunu sevmesi ya da diger cocuklardan daha fazla sevmesi de birsekilde kosulludur. Atiyorum cocugun kendi cocugu olmasi yani cocugun dunyaya gelmesinde rol oynamasi ve kendinden ozellikler tasimasi, belki cocugun fiziksel ozellikleri, belki cocugun zekasi/davranislari, belki cocukla ilgili gelecek planlari, belki hormonal vs diye gider bence. Dolayisiyla ben hicbir zaman kosulsuz sevildim diyemem cunku kosulsuz sevgi yok bana gore.

Haa kosulsuz sevilme degil de sevgi/sevilme eksikligini hissetmeme tarzi biseyden bahsedecek olursak da bu da genelde cocukla bir sekilde vakit gecirme ve onunla dogru sekilde ilgilenmekle ilgilidir bence. Genelde dedim cunku kisilerin ebeveynlerini degerlendirmeleri de gorecelidir. Misal cocukluk ya da ergenlik cagindaki degerlendirme farkli oluyor, yetiskinlik cagina gelindigindeki degerlendirme farkli olluyor. Ya da zaman sabit kalsa bile A cevresindeki diger ebeveynlerden gordukleri ile B cevresindeki diger ebeveynlerde gordukleri seyler baska beklentilere sebep oluyor falan filan.
  • j r r tolkien hayrani  (30.04.23 16:39:52 ~ 16:43:09) 
tam olarak koşulsuz değil
1.si yaşamsal/fiziki ihtiyaçlarını karşılamak zorunda
2.si çocukla geçirdiği vakitten keyif alabiliyorsa bu da bir fayda/koşul

içten sarılmak, görev gibi görmeden oyun oynamak, vakit gerçimek, konuşmak, öğretmek, gezmek, parka gitmek vs.
  • bir soru sorcam  (30.04.23 17:41:59) 
benim deneyimime göre; çocuk, ebeveyni koşulsuz sever.


  • from where i ride  (30.04.23 18:14:22) 
Bunu ben de merak ediyordum mesela biliyor musun? Yani ben küçükken biraz yaramaz bi çocuktum, biraz çektirdim yani aileme ama çok enteresan bir şekilde ne yaparsam yapayım bana olan sevgilerinde 1 gram eksilme olmuyordu, yani oturup sakin kafayla düşününce bu bana çok mantıksız gelmişti, yani anne baba olmanın böyle bir modu açması bana imkansız geliyordu ama ben böyle bir şeyin olabileceğini kedimi sahiplendiğimde anladım. Yani açıkçası ben çoluk çocuk işine girmedim, bu yaştan sonra da girmem hem sevmiyorum hem de uğraşamam yani ama kedimi sahiplendiğimde gördüm ki kedi bana ne yaparsa yapsın sevgimde hiçbir azalma olmuyordu, yüzümü parça pinçik ettiğinde bile 5 dakika sonra "lan şunu bi denk getirsem de kafasını ısırsam" diye sevgiyle coşuyordum kendisine karşı. Sonra aklıma "lan bu kadın (annem) neden ne yaparsam yapayım beni hala bu kadar seviyor" diye sorguladığım anlar aklıma geldi, demek ki aramızda böyle bir bağ var, yani ben sahiplendiğim kediye karşı bile böyleysem beni bir miktar sıvıdan kendi içinde oluşturup büyütüp doğuran bir varlığın duyduğu koşulsuz sevgiyi tahayyül bile edemiyorum, bir ebeveynin çocuğunu koşulsuz sevmesi tam olarak böyle bir şey bana göre.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (30.04.23 18:48:30) 
kosulsuz sevgi ebeveyn cocuk arasindaki iliskidir, yetiskin iliskileri icin soz konusu degildir. kosulsuz sevgi ile eylemlerinizin bir sorumlulugu oldugunu/olmadigini, ya da ailenin sinir koyamayacagini, kural koyamayacagini karistirmamak lazim. ders notlarin iyi olursa seni severim, yaramazlik yapmazsan seni severim degil, derslerin kotu de olsa yaramazlik yapsan da seni severim ancak bunlarin bir sonucu olur, bu seni sevmemek degil, haftasonu disari cikmamak, arkadaslarinla bulusmana izin vermemek olur gibi. ya da seninle oyun oynarim ve tum dikkatim uzerinde olur, ancak su anda telefonla konusuyorum ve rahatsiz edilmemem gerekiyor sinir koyma ornegi olabilir mesela. cocuklar isirmayi ogrenmeye basladiklarinda mesela, isirman canimi acitiyor ve bu davranisi yapmaman gerekiyor da yine kurallar ve sinirlar ile ilgili. ya da yorgunum ve 1 saat dinlendikten sonra seninle oynayabilirim de sinir koyma ornegi olabilir. cocuklarin arkadasa degil, ebeveyne, sinirlara, saygiya, ongorulebilirlige ve duzene ihtiyaci vardir. cocugu kosulsuz severek bunlari ogretmek mumkun ve olmasi gerekendir. ancak yaramazlik yaparsa cocugu gormezden gelmek, konusmamak, yok saymak gibi triplere girmek cocugun sevgiyi kosullu olarak ogrenmesine neden olur. ayrica cocuklar, ozellikle kucuk yasta her seyi kendilerinden dogru algilarlar. mesela isten eve sinirli geldiginizde, triplere giriyorsaniz, pasif agresif davraniyorsaniz, konusmamazlik yapiyorsaniz, 3-4 yasindaki cocuk bunun is nedeniyle oldugunu algilayamiyor ve kendisinin, varlik olarak sevilmedigini dusunuyor.

bana benzersen seni severim, benim gozumu/kasimi alirsam seni severim, escinsel olursan seni sevmem, engelli bir birey olmazsan seni severim gibi bir sey bir ebeveyn icin mumkun degildir. oyle biri ebeveyn de olamasa keske. ayrica cocukla kaliteli ve keyifli zaman gecirmek icin ortam yaratmak da ebeveynin gorevidir. bunlarin olabilmesi icin de oncelikle kisinin tam ve yetkin bir birey olmasi, kendi golge yanlarini gorebilmesi ve bunlari kabul etmesi gerekir. zaten bu surec hepi topu 10 sene filan, akli ermeye basladikca cocuga eylemlerinin bir sonucu oldugunu, sorumluluk almayi vs. ogreteceksiniz.

elbette ailesine siddet uygulayan bireylerden bahsetmiyorum, 18-20 yasina gelmis ailesine maddi ya da fiziksel siddet uygulayan bireye dur demek kosulsuz seviden bagimsiz, sinir koymaya giriyor.
benim anladigim cerceve bu sekilde.
  • kassiopeia  (01.05.23 01:51:22) 
[]

Anneannem sürekli ağlıyor, ne yapabiliriz?

Anneannem (85) kendimi bildim bileli ağlıyor. Geçmişte sağlıkçı olarak çalıştı, bir evlilik yaptı ve dört çocuk sahibi oldu. Refah ve zenginlik içinde bir yaşam sürmüş ama karamsar bir kişiliği var ve mutlu olamıyor. Fiziksel sağlığı iyi olmasına rağmen kendini hasta olarak tanımlıyor ve uzun yıllardır antidepresan ve diğer ilgili ilaçları kullanıyor. Şehirdeki hemen hemen tüm psikiyatristlere gitmesine rağmen bir çözüm bulamadı.

Hiçbir fiziksel sorunu olmamasına rağmen son 4 yıldır sağlık sorunlarını bahane ederek evden hiç çıkmıyor. “Biraz daha iyi olayım, öyle” diyor, yıllardır güneş görmedi. Ayrıca son derece alıngan. Eşi hayattayken, nazik ve kibar bir insan olmasına rağmen kendisiyle konuşmadığı için ve çeşitli nedenlerle onu suçlardı. Ne zaman biri ona nasıl olduğunu sorsa, her zaman "nasıl olabilirim, çok kötüyüm" diye cevap verir. Dedem 3 ay önce vefat etti, hepimiz yasını tuttuk fakat anneannem iyice kötüleşti. Her gün bizi arayıp “babanız nerede, yatağında yok” diye soruyor. Biz de kendisini telkin edecek sözler söylüyoruz, fakat dedemin vefat ettiğini gerçekten unuttuğunu sanmıyorum, sadece kabullenme aşamasına geçemiyor.

Bunun haricinde eskiden beri görünürde hiçbir neden yokken bile ağlıyor. Dört kızı aynı şehirde ve neredeyse haftanın her günü onu ziyaret edip gün içinde hep arıyorlar, ama onlardan çok şikayetçi. Hiç yalnız kalmamasına rağmen sürekli yalnızlıktan şikayet ediyor ve ağlıyor. “Dışarı çıkalım” ve “Hadi gel bizde kal” tekliflerine kesinlikle hayır diyor.

Torunlarına iyi davranıyor ama bize sevgi gösterdiğinde bile ağlıyor. Eşi hayattayken ona karşı sebepsiz yere hep kırgındı, dedemin ölümünden sonra ise kızlarına karşı çok kırgın ve alıngan davranıyor. Her zaman mutsuz ve kendisinin çok kötü olduğunu söylüyor.

Bu bilgiler ışığında, anneanneme yardım etmek için ne yapabiliriz?

 
85 yaşında olan birinin kişiliğine artık pek etki edemezsiniz. ancak belki yönlendirebilirsiniz. dini bir yönü varsa oraya yönlendirin.


  • paintov  (30.04.23 13:52:54) 
paintov +1, annemde bu yaşlarda ve o da böyle. hep kendini hasta hisseder. oysa ne şeker, kolestrol, tansiyon, hiçbiri yok. şimdi sana numarasını vereyim istersen ara ve nasılsın teyze diye sor. çok kötüyüm çoook. hiç iyi değilim. beni doktora götürsen ah ne var der sana.
ama doktorlar artık bu yaştan sonra değişmez. kendini iyi hissettirmeniz mümkün değil diyorlar. ben manevi olarak iyi etmeye çalışıyorum. yanında kuran okurum. ada çayı tütsüsü yapıyorum evin içinde, sirkeyle siliyorum bazı yerleri. temizliğine çok dikkat ediyorum. sabah olunca güneşe baktırıyorum. gündüz uyutmamaya dikkat ediyor ve kısa geçmişine dair sorular soruyorum. aklını yitirmesin diye. iyi gidiyoruz bakalım.

  • sanemz  (30.04.23 14:05:29 ~ 14:08:25) 
Aynı benim anneanneyi anlatmışsın, yaşlar bile aynı :) Annemler özellikle dedemin vefatından sonra çok uğraştı mentalitesini değiştirmesi için ama hala aynı. Aynı bu anlattığın şekilde. Biz pes ettik, psikiyatrdan yardım istedik. Anneanneyi ikna edip götürdük geçen hafta. Dedem birkaç ay önce vefat ettiği için bu içinde dönüp durduğu sorgulamalar, suçlamalar, affedememeler iyi arttı ve sürekli ağlıyor, gece uyuyamıyor vs diye psikiyatr bu olayı daha rahat atlatabilmesi için bi tane antidepresan ve bi tane de uyku ilacı yazdı. Şimdilik şikayetleri azaldı. Söylenmeler hala var :D ama en azından yattığında uyuyup uykusunu alabiliyor. Ağlamalar bi tık azaldı.

Belki siz de bi psikiyatra danışmak istersiniz çünkü özellikle belli bir yaştan sonra karakter değiştirmek, düşünceyi yönlendirmek çok çok zorlaşıyor.
  • e mice  (30.04.23 14:12:32) 
"Her gün bizi arayıp “babanız nerede, yatağında yok” diye soruyor. Biz de kendisini telkin edecek sözler söylüyoruz, fakat dedemin vefat ettiğini gerçekten unuttuğunu sanmıyorum, sadece kabullenme aşamasına geçemiyor."

şu kısım bana sıkıntılı geldi. eşinin öldüğünü unutmuyorsa ve böyle yapıyorsa o bile psikolojik bir sorunun belirtisi olabilir ama kadın unutuyor da olabilir. bundan nasıl emin olabiliyorsunuz anlayamadım.
ayrıca eşi hayattayken sebepsiz yere kırgındı demişsiniz, onu nasıl bilebilirsiniz ki? kim bilir neler yaşadılar... genel anlamda duyguları dikkate alınmıyor kadının ben onu anlıyorum. o da görünür olmak için çabalıyordur. yalnız hissetmeyen biri neden yalnızım desin, sizce kazancı ne bundan?
  • anna sun  (30.04.23 15:04:46) 
"yıllardır güneş görmedi."

d vitamini, magnezyum vs.
metabolizmik olarak mutlu olması mümkün değil ki
  • bir soru sorcam  (30.04.23 16:18:14) 
[]

30'dan sonra tek basina yurt disina tasinanlar

Naptiniz? Hayat kurabildiniz mi? Yoksa gec kalmis gibi mi hissediyorsunuz?

Lutfen ailesiyle veya esi sevgilisiyle tasinanlar yanitlamazsa guzel olur, cunku dinamikler cok farkli. Yalniz bambaska bir ulkede nasil olur 30'dan sonra?

Destinasyon bati.

 
29'a girmek uzereyken geldim amerika'ya mba yapmaya. okulu bitirdim simdi calisiyorum.

amerika dunya uzerinde manevi hicbir degerin olmadigi ama maddiyati da sonuna kadar yasatan bir ulke. buradaki amerikalilarla gonul iliskilerim de oldu ama hepsi asiri bencil insanlar. kultur tamamen boyle. bu bencili bizdeki karakteri bencil olan insan anlaminda kullanmiyorum. en gonlu genis olan bile ister istemez bencil cunku icinde yetistigi kultur boyle.

bu yuzden ciddi iliski dusunemiyorum. hem cocugumun amerikali olmasini da istemiyorum. burada turk de bulamiyorum, zaten havuz cok dar. o yuzden simdilik rafa kaldirdim gonul islerini. cok parasi olan ama yalniz ve mutsuz olan adami oynuyorum bir suredir.

hayat kurulur da tatmin eder mi bilmiyorum. 30 yas farkli bir kulture entegre olmak icin cok gec bence. mumkunse universite yillarinda bu is bitirilmeli. benim gordugum cut-off universite. universiteyi burada okuyanlar adapte olabiliyor. ama expat olarak yalniz gelenler cogunlukla dertli. evli gelenler esiyle vakit geciriyor.

bir de mesela 30 yasinda doktoraya gelip burada birileriyle evlenen de var. yani yolunu bulan her yerde buluyor orasi da ayri. ama bu tipler de yine sosyal cevre yapamiyor, esiyle takiliyor hep. bunun sebebi de universitede ister istemez sosyal bir cevrenin icinde sosyalizasyona tabi tutuluyorsun. butun egitim surecleri boyle. ama is hayatina gelirsen boyle bir sey yok.

gibi gibi.
  • antikadimag  (30.04.23 08:48:57 ~ 08:51:19) 
36 gibi geldim. Ucuncu senem bitiyor. Tek basima geldim.
Expat olarak yasiyorum. Hicbir seye gec kalmis oldugumu dusunmuyorum.
Tasinma sebebinize bagli olarak kolayligi zorlugu degisiyor. Benim calistigim yer calisma izni, oturma izni gibi seyleri ayarliyor, o yuzden burokrasiyle kendi basima savasmam gerekmiyor. Buranin dilini konusmuyorum, onlar da benim konustugum dilleri konusmuyor. Ogrenmem de mumkun degil, on onbes sene kalsam belki. Ama ne bileyim, online alisveris, Google Translate, app ile taksi hizmeti (bitaksi gibi) vs gibi seyler oldugu icin gunluk hayatimi ve ihtiyaclarimi sorun olmadan giderebiliyorum.
Buranin kulturune entegre olmak vs gibi bir ihtiyacim yok. Cevreme zarar vermeyecek sekilde hassasiyetlerini ogrendim ve bunlara dikkat ediyorum (misal yasadigim ulkede hukumeti elestiremezsiniz, dolayisiyla lokal kisilerle konusurken bundan kaciniyorum vs). Burdan bikinca baska bir ulkeye tasinirim diyorum, boyle boyle hayat gecer.
  • sopiro  (30.04.23 09:56:26 ~ 09:57:58) 
32 yasinda tasindim. Bu biraz hayata nasil bakmanizla alakali bence.

Kimisi hayat kurmak icin birisine ihtiyac duyar, tek basina mutsuz olur. Benim gibi kimisi ise tek basina hayat kurar, sonra hayatina birisini almayi degerlendirir.

Ben tek basina mutlu olamayan bir insanin baskasiyla da mutlu olamayacagini dusunuyorum. Mutlulugu, hayati baskalarine endekslerseniz gercek hayati kacirirsiniz. Siz tek basiniza hayat kurup mutlu olursaniz, hayatiniza kabul ettiginiz kisi mevcut mutlulugunuzu artirabilir, ama gene her seyi baskasina baglamamis olursunuz.
  • sertac akin  (30.04.23 11:04:54) 
29'da geldim, en kötü ihtimalle yapamazsam dönerim ve kaybedecek hiçbir şeyim yok mantığıyla geldim aslında. Türkiye'deki tüm sosyal çevreyi ve aileyi bırakmak, buradaki kültüre hava durumlarına uyum sağlamak başlangıçta zor ama ilk 6 ay hatta 1 yıl adaptasyon süreci ile geçiyor bence. Tek başıma kimseyi tanımadan geldim, bu zor oldu ama ilk başta iş yerindekilerle arkadaş oluyoruz zaten. Benim bulunduğum ülkede ingilizce ana dil değil ve ben dillerini bilmiyorum ama translate ile halletmeye çalışıyorum.
Bence gidilen yaşın önemi yok ama türkiyeye tekrar dönülecekse asıl o zaman zor, çünkü yeni baştan düzen kurmak lazım. Ben ne kadar süre burada kalmak istediğimi hala bilmiyorum bu belirsizlik gelecek kaygısı yaratıyor :/
Sosyalleşmek dil bilmeyince zor ama artık buna takılmıyorum tek başıma spora, yürüyüşe veya cafelere gidiyorum. Yakında kursa da başlamayı düşünüyorum hatta.
Burada birini bulacağımı veya evleneceğimi sanmıyorum, hem kültür farkından hem de ömrümün sonuna kadar bu ülkede yaşamak istemediğimden, hem de birini zaten bulamadığımdan :D o yüzden yalnız takılmaya devam, bunun da bir avantajı var aslında kimseye bağlı olmadan özgürce yaşayabiliyorum. Başka ülkede güzel iş fırsatı olursa oraya giderim hatta. Her şeye rağmen de iyi ki gelmişim diyorum çünkü çok büyük tecrübe. Yaş ilerledikçe radikal kararlar almak zorlaşıyor bence, aklımızda kalacağına denemeliyiz
  • incelikler yüzünden  (30.04.23 12:15:18) 
bence günümüzde bu konu biraz abartılıyor. internetten dolayı kültürel etkileşim daha az. o yüzden ileri yaşta da göç edilse bizim nesil için eskiye göre kültür şoku daha az olacaktır. ben mesela o kültür şokunu türkiye'de de yaşıyorum. ilgi alanlarımla ilgilenen insanların türkiye'de sayısı çok az mesela.


  • hknty  (30.04.23 12:47:20) 
Cebindeki paraya bağlı olarak değişir. Paran varsa işin olmasa bile 6-8 ay eğitimini alırsın, dil lazımsa dilini öğrenirsin. Parasız ya da kısıtlı parayla sıfırdan başlıyorsan zor. Kültür şokundan ziyade 30'lu yaşlarda off herkesin villası var diye trigger olabilirsin. Avrupanın orta ve biraz orta üstünün işi düzeni kurulu, yaşıyor bu hayatı.


  • abi bi dizi buldum on numara  (04.05.23 16:48:54 ~ 16:50:11) 
nereye gittiğiniz o kadar önemli ki.

mesela abd ye gittiğimde sanki 20 yıldır orada yaşıyormuş gibi hissettim, ten renginiz açıksa dışlanmak zor ancak abd o kadar uzak ki bir noktada yalnızlık sizi delirtmeye başlıyor.

avrupa da mesela almanyaya gitmek ile isveçe gitmek ya da yunanistanda gitmek bambaşka şeyler. almanyada doğma büyüme yunanlar almnayadan yunanistana kaçıyor?! sonradan almanyaya giden türkler her tatil fırsatında uçağa atlayıp türkiyeye geliyorlar. londrada arkadaşım var kız yılın yarısında türkiyede neredeyse. tek derdi sınırsız oturumu alıp 6 ay uk 6 ay türkiyede yaşamak. başka bir arkadaşım var anadili gibi ingilizce konuşuyor londranın baya kallavi bir restorantında çalışıyor vatandaş olmak üzere tek hayali yılın 4 5 ayı uk de çalışıp elindeki parayla kalan aylarda türkiyede kafa dinlemek.

bu örneklerdeki herkes 30 yaş üstü.
  • haskoylu deli hasan  (04.05.23 17:07:44 ~ 17:08:49) 
[]

Yeni bir ilişki

bir iki haftalık yeni bir ilişkide kafede oturmak dışında nasıl etkinlikler yapabiliriz, birbirimizi de yavaş yavaş daha yakından tanimak istiyorsak?




 
Maddi durumları bilemem fakat İstanbul’da yaşıyorsanız şu meşhur kamp sandalyelerinden alıp sahile ya da parka gidip içecek eşliğinde sohbet edebilirsiniz.


  • ulukayin  (29.04.23 13:48:17) 
etkinlige gidin konser, tiyatro, opera


  • ala09  (29.04.23 13:50:02) 
Dışarısı için yürüyüş, tiyatro veya günlük workshoplar olabilir. İlgi alanınıza göre yemek, tatlı, heykel, resim ve aklınıza gelmeyecek bir sürü şey var. Özellikle kadıköy civarı adım başı bu tarz yerlerle dolu. En kötü bisiklet sürüp termosla çay kahve içilebilir. Müze ziyaretleri yapabilirsiniz.

Ev için sabah kahvaltısı hazırlayın ya da film gecesi yapın. Evde pineklemek de en güzel seçenek. Hatta eve lego, yap boz alabilirsiniz. Kil alıp onunla vakit geçirmek aşırı eğlenceli oluyor.
  • ruhen hastayim ben  (29.04.23 14:06:31 ~ 14:07:40) 
Konser, tiyatro vs. gibi birbirinizle konuşamayacağınız, gürültülü ortamlar çok kötü fikirler. İlişkinin başında karşıdakini tanımaya çalışıyorsun. Hem konuşabileceğin, hem de halini tavrını gözlemleyebileceğin bişeyler yapman lazım.

Ben genelde iş ciddiye binecekse eve çağırıp birlikte yemek yapıyorum. Birlikte bişey yapabiliyor muyuz, iletişim nasıl, yaptığı şeye özen gösteriyor mu, el marifeti var mı, temiz mi titiz mi dağınık mı vs. vs. milyon tane şeyi gözlemleyebiliyorsun.
  • plutongezegendegilmi  (29.04.23 14:23:10) 
evde vakit geçirmek en iyisi. en çok eğlenip karşımdakini en iyi gözlemleyebildiğim zamanlar hep evde oluyordu. dışarıda kendin gibi olmuyorsun bence, hele tiyatro sinema tamamen vakit kaybı.


  • kaptan maydanoz  (29.04.23 21:21:20) 
[]

Sevgilinizi gerçekten içten bir şekilde çok sevdiğinizi hissediyor musunuz?

Sb.




 
@hasmetizm 2046 +1

Hissettiğim duygu sabit değil, hayatta her duygu yaşanıyor. Biriyle atıyorum 4 senedir birlikteyseniz 4 senede yaşanabilecek her türlü ruh halinden geçersiniz.

Tabi şu var üzüldüğüm ve kızdığım zamanlarda bile bunu kendi ilişkime dair bir "iç mesele" olarak görüyorum, kişiye ve kişinin bana uygunluğuna ya da ilişkiyi sorgulamaya varmıyor işin ucu. Bu detay dışında da genele yayılmış bir yeterlilik ve tatminkarlık duygum da arkaplanda hep var.
  • akhenaten  (29.04.23 12:00:18) 
evliliğimin 10. yllarındayım, gerçek sevgiyi anlıyorum çok farklı bir şey. merhamette var içinde, şefkat var. önceden sadece heyecan duyuyordum, benim olmazsa ne olursa olsun gibi şeyler ama şimdi benim de olsa başkasının da (ki burda kalbime gerçekten bi şey batıyor gibi oluyor.) hep ama hep huzurlu, mutlu olsun. böyle ağlayasım da geliyor.


  • sanemz  (29.04.23 12:16:15 ~ 12:16:48) 
Aslında bu soruyu sorma sebebim kız arkadaşımla ciddi ve çok anlamlı bir yola girdiğimiz bugünlerde içimde bugüne kadar anneme, babama ya da başka herhangi birisine duyamadığım çok çok yoğun sevgi ve saygı hissi. Evet eskiden de çok seviyordum falan ama bugünlerde göğsümü yarıp göğüs kafesime onu sığdırmayı düşünüyorum. Geçenlerde o uyurken sabaha kadar onu izleyip sessizce ağladım mutluluktan. Ben bu kadınla evleniyorum diyorum kendime. Bu meseleleri konuşacak kadar yakın kadın arkadaşım yok. O yüzden buraya sormak istedim.


  • ulukayin  (29.04.23 13:41:28) 
Sevgin pik yapmış ne güzel. Paylaş, kendine saklama sadece.


  • hasmetizm 2046  (29.04.23 14:17:47) 
Paylaşıyorum elbette, fakat bu yoğun hislerim sanki onu korkutuyormuş gibi geliyor. Onun bu yola girmesi zaten benim bu pik yapmış duygularımdan daha da üst bir yerde. Çünkü evlenmek gibi hiç ama hiç düşüncesi yokken şimdi evimize dair konuşuyor, istemede nişanda nikahta şöyle yaparız şeklinde konuşuyor. Eskiden bu konuları konuşmayı bırakalım konusu açılınca bile nutku tutuluyordu.


  • ulukayin  (29.04.23 14:22:58) 
bence bahsetme. özellikle de kendininki gibi bir karşılık görmüyorsan. bazı insanlar sevgiye ve ilgiye alışıp arsızlaşıyorlar, normalleri bu oluyor ve sen değersizleşiyorsun. sevgin kendinden kaynaklı, karşındaki insandan değil.


  • deartheodosia  (29.04.23 20:04:21 ~ 20:05:24) 
Sevginin beş dili kitabını şiddetle tavsiye ederim. Herkesin sevgi deposu farklı şekilde doluyor. Eşimle olan iletişimimizde inanılmaz faydasını gördük. O bana takdir veriyor ben ona nitelikli zaman ayırıyorum, sevgi dillerimiz böyle çünkü. İşine yarayacaktır eminim


  • hasmetizm 2046  (02.05.23 15:31:33) 
1 ... •67891011121314• ... 160   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.