Ben YGS döneminde katılmıştım. Hala muhabbet ediyoruz. Soru paylaşımı vs. Bayağı yararlı. Hala Destekliyoruz birbirimizi. Yararlı oluyor. Şu an başka bir sınav arefesindeyim. Yine olsa yine katılirim. Eğlenceli de oluyor.

uzaktan bakınca faydalı gibi görünüyor, niyetlendim de katılma fırsatım olmadı hiç.

valla biz tez için kurmuştuk ama grup öldü galiba :)

kpss'ye hazırlanırken bir grup kurmuştuk. her gün deli gibi soru paylaşımı olurdu, anlaşılmayan konuları birbirimize sorardık, moralimiz bozulunca vs. herkes destek olurdu.

dershaneye gitmeden sınavı kazandıysam o grup sayesindedir. gruptaki herkes de kazandı bir şekilde.

ekşi duyuru'dan kuruldu hatta o grup.

Bulsam girerim Şahsen,

sadece ailede değil doktorlarda da var artık ciddi/korkulan bir hastalık yokmuş/olması imkansızmış gibi davranılırsa olmayacakmış gibi bir tutum. Bir çok defa başıma geldi. Gözlerinden alevler çıkarabilen birisi olduğum için her defasında doktor mecburen yaş kriterini ciddiye almadan gerekli testleri yapmak zorunda kaldı. Ama benim yerimde kontrolünü kaybeden veya ters konuşan birisi olsa eminim ki hastayı haksız çıkarırlardı. haklıyken haksız konuma düşmeden hakkını koruyabilmek zor zanaat.

Özellikle hormon olaylarında doktorlar çok tırsıyorlar ve mümkün olmadıkça tedaviye gitmiyorlar yaş gençse benim anladığım.

@Mommysbusy cinsel geçmişimi bilmeden 30 yaş altına hpv bakılmaz demek çok saçma geliyor. Virüs nihayetinde ve korunmayla bile bulaşabilecek bir şey. 20 yaşında HPV'li biriyle birlikte olduysam 20 yaşında kapabileceğim bir hastalık. Kişi talep ettiği halde sen 20 yaşındasın sana bakılmaz diyip 10 yıl bekletip hastalığın ilerlemesine neden olmayı göze almayı anlayamıyorum. Yani hadi ben okudum araştırdım HPV nedir nasıl bulaşır öğrendim, bana bu cevabı veren doktoru dinlemeyip başka doktora gitmeyi bilirim de bilmeyen, utanan "senin yaşın tutmuyor" lafına güvenip ihmal eden birileri olursa?

Aynen öyle ya. Sanki bu memlekette aile onayıyla 15lik kızları evlendirmiyolarmış da herkes 30unda ilk ilişkisini yaşıyormuş gibi.

Ya bu biraz senin kadın olmanla da alakalı. Annem de senelerce gözünden ve dizinden çekti ve bin tane doktor gezerek çare buldu ancak. Bir yazı okumuştum bunun üzerine araştırma yapmışlar. Kadınların doktora gittiğinde ciddiye alınma oranı düşük diye bir çıkarım yapılmış. Hem de batıda oluyor bu. Bu yüzden adını unuttuğum bir kadın hastalığının dünyada ortalama teşhis süresinin 8 yıl olduğu yazıyordu. Kaynak aklıma gelmedi. Şimdi yatcam ama sabaha bulursam eklerim eğer duyuruyu silmezsen. Bastır yaptır derim kulak asma doktora, gerekirse corla. Senin sağlığından önemli değil hiçbiri.

@Mommysbusy Ocak ayı başında yaptırdım, 2 gün filan önce hastanenin kendi sitesinden bulunabildiğini öğrenince ulaştım sonuca. Mesele o değil zaten. Çoğu kadının açıkça konuşmaktan çekineceği bir konu mesela bu. Belki şüpheli bir ilişki yaşadım veya ne bileyim genital bölgede değişiklikler hissettim. Neden hpv yaptırmak isteyebileceğimi sorgulamak yerine (ki bunu sormadım zaten ama) "sana hpv olmaz" demek bana çok yanlış geliyor ki resmen "sana smear almamışlardır başka bir şeydir o" dedi kadın, bi 3 saniye "e benim vajinama giren neydi spekulum değil miydi" diye bi sorguladım ağzım açık.
Yine Pcos teşhisi öncesi 3 aydır regl olmuyorum dediğimde regl olmamı sağlayacak 7-10 günlük ilaç verip sonra kan tahlili alıp hormonları normal görünce geri gönderen doktorlar. O zaman da algı "ilk reglden sonraki birkaç yıl düzensizlikler normal" şeklindeydi.

@windows95 bulabilirsen sevinirim, silme niyetim yok soruyu.

Of of of ne saçmalıklar yine. 26 yaşındasın ne smear’ı ne demek acaba. Bu denli saçma bir cümle duymasam da benim sağlığıma mal olacak şekilde bir “senin yaşında bu hastalığın olacağını hiç düşünemedik” cümlesini 3 ay yanlış tedavi uygulanıp, elimde ameliyatan başka bir çare kalmayınca duydum.
Bu ülkede gerçekten bilim ile uğraşan doktor bulmak bu kadar zor olmamalı...
Aynı yaş grubundayız, arzu ederseniz benim girtiğim doktoru da bir deneyin.

irene + 1

Bazı doktorlar kendini bilim adamı zannediyo. Ciddi bi doktor bulursan iyi edersin.

Türkiye'de bırak iyi doktor bulmayı, yalnızca hastayı ciddiye alacak ve gerekli testleri yapacak "normal" doktor bulmak bile çok zor. Büyük çoğunluğu son derece bilgisiz ve bununla orantılı olarak egolu ve umursamaz. Geçmiş olsun.

@futbolcu bütün doktorlara kefil olacak değilim her meslekte olduğu gibi iyisiyle yapan da var kötüsüyle yapan da. Ama bu tavrınız işini layıkıyla yapmaya çalışan doktorları yaralayıcı bir üslup. Sizin mesleğiniz hakkında böyle konuşsam hoşunuza gider miydi?

Soru sahibi; her hastalığın daha sık görüldüğü yaşlar var dolayısıyla bu yaşta bunu beklemeyiz durumu saçmalık değil, hpv taraması 30 yaşında başlıyor ve bu Türk doktorların aldığı bir karar değil.

Screening Methods for Average-Risk Asymptomatic Women

Age 21 to 29: Every 3 years with cytology (Pap testing), regardless of age of onset of sexual activity or other risk factors.
Age 30 to 65: Every 5 years with HPV co-test (Pap + HPV test) OR every 3 years with cytology.
When NOT to Screen

Younger Than Age 21: Screening is not recommended for women younger than age 21.
Older Than Age 65: No screening past age 65 if adequate prior screening can be assessed accurately (three consecutive negative cytology results or two consecutive negative HPV results within 10 years before screening cessation, with the most recent test occScreening with the HPV Test Alone

In 2014, the Food and Drug Administration (FDA) approved the Roche HPV test for primary cervical cancer screening in women aged 25 and older. Shortly thereafter, the Society for Gynecologic Oncology published interim guidance[PDF-271KB] indicating that primary high-risk HPV screening can be considered as an alternative to current U.S. cytology-based cervical cancer screening methods. This guidance also recommends at least a 3-year screening interval after a negative primary HPV screening test. At this time, the USPSTF has not updated its recommendations to include primary HPV as an option for screening.urring within 5 years) and not otherwise at high risk for cervical cancer.

25-30 arasına hpv baksak mı diye konuşuluyor ama kabul edilmiş değil. Smearde anormal bir şey çıkarsa bakılır.
Bunlar size cevabım. HPV neden yapılmıyo yaa demişsiniz ya.
Aile hekiminin size smear yapılmaz lafını da cahilliğine veriyorum evli olmayan her kadını bakire sanan zihniyet.

Bu yazilanlarin çoğunu okumadan sadece soruya yanıt olarak yazıyorum, aile hekimliklerinde sadece 30-65yaş arasındaki kadınlar ilk cinsel ilişki yaşına ya da medeni durumuna bakılmaksızın taranır. Bu yaş grubu dışında alınan smearler örnek alındığında gönderilen halk sağlığı laboratuvarı tarafından incelenmez. Halk sağlığı laboratuarları sağlık bakanlığına bağlıdır ve sağlık bakanlığının aldığı karar doğrultusunda bir yönerge izler. Onun haricinde herhangi bir özel klinikte rahim ağzı kanseri taraması yapılmasını talep edebilirsiniz. Yapılır da. Amerika’da da o ülkedeki HPV yaygınlığı dikkate alınarak taramaya başlama yaşı 21 olarak belirlenmiştir. Cinsel aktif kadınların yaş ortalaması 16dahi olsa 21 yaş öncesi tarama yapmak mantıklı bulunmamıştır çünkü virüs bir kere bulaştı diye kesin kansere sebep olmaz, erken yaşta çoğu zaman enfeksiyon kendini sınırlar ve virüs vücudu terk eder. Özetle tarama yaşı her ülke için farklıdır. Bu yaş aralığına yapılan çalışmalar neticesinde karar verilir. Kimin taranıp kimin taranmayacağına karar vermek bize düşmez. Burada milleti gaza getirip durmayın.

Selam, linki buldum

www.5harfliler.com

Bu arada @pastörize süt,bu kadar insan benzer deneyimler yaşamışken tanımadığın insanları sırf senle aynı bölümü okudu diye niye savunuyorsun? Hepimiz mi doktorlara düşmanlık besliyoruz, hepimiz mi kötü niyetliyiz? Yazının sonunda meslektaşının cahilliğinden bahsetmişsin ama yazıya başlarken ilk yaptığın şey direkt savunmak. Niye yapıyorsun ki bunu?

Niye “yaralanıyorsun”? Benim de bir sürü meslektaşım var gayet kötü işler yapan. Ben birinin eleştirildiğine şahit olduğumda savunmuyorum. Çoğu meslek grubu da savunmuyor aslına bakarsan. Ama bakıyoruz bizim doktorlar hep böyle. Eleştiriyle yıpranıveriyorlar hemen. Oysa insanlar sadece sağlıklarını peşinde. Bu yaptığın şey antipatiyi artırmaktan başka inan hiç ama hiç bir işe yaramıyor.

@windows iyisiyle de yapan var kötüsüyle de dedim zaten körü körüne savunmadım. Senin antipati duymaya meyilli olduğun çok açık, yapıcı yazımdan bile antipati kapmışsın ben sana ne diyebilirim ki.

Başka doktora gidin. Bence de doktorun tutumu yanlış ama diğer tarafta çok iyi doktorlar da var.
Ben smear testi her sene yaptırırım, yaşa bakan jinekoloğa rastlamadım hiç. 23-25 yaşlarında yaptırmaya başlamıştım, hatta o ara aşı da olmuştum.

Özellikle smear bakılması konusunda takıntılıyım. Bir arkadaşım rahim ağzı kanseri olup, rahmini aldırdı ancak geç kalınmıştı. Kanserin maalesef diğer organlara sıçraması sonucu vefat ettiğinde 28 yaşındaydı. O sürece birebir şahit olmak çok zordu.

Aktif cinsel hayatı olan tüm kadınlar en az 2 senede bir yaptırmalı, gerekirse doktora ısrar edin.

@pastörizesüt, bu genellemem doktorlarla değil Türk toplumuyla ilgili aslında. Türkiye'de işini iyi yapan insan çok çok az, sektörden bağımsız olarak. Doktorlar da istisna değil. Benim mesleğimle ilgili bunu söyleseniz de haklı olursunuz, ama ben üzerime alınmam. Ama evet, doktorlar demem bunun sanki doktorlara has bir şey olduğu manasını içeriyor, Türkiye'deki profesyoneller diye genişleteyim.

Bilgilendirmeler için teşekkürler.

@Corrigan prefers beer, milleti gaza getirme gibi bir niyetim yok. Sorunun tüm içeriğine bakarsanız genel tutumlardan bahsediyorum ve bunu sadece hpv/smear üzerinden yormadım. HPV/smear testleriyle ilgili bir soru da değil bu zaten, ben o konuyu hallettim, bu konuda bir tavsiye aramıyorum.

Benim sorguladığım doktorlardaki yaş tutumu. 30 yaşına kadar HPV testinin smear gibi testlerin sonucunda ihtiyaç görülürse yapılmasını anlayabiliyorum. Fakat bu taleple gelen hastanın "senin yaşın tutmuyor" "ne hpvsi ne smeari" denilerek, lafı ağzına tıkarcasına yollanmasını anlayamıyorum. Ben bu konuları doktora açıkça konuşabilen bir insan olarak sorun yaşamıyorum ama utandığı için jinekoloğa gitmek istemeyen insanlar varken doktorların hastalara karşı bu tutumla yaklaşmasını yanlış buluyorum. "Yaşın tutmuyor, bundan daha fazla bilgiye de ihtiyacın yok, yürü git" gibi bir yaklaşım, hastayı küçümseyici ve değersiz gösteren bir yaklaşım bu.

Yaşın genç o kemiği kıramazsın demeden önce kemik yapımı ya da merdivenden nasıl düştüğümü bir sorgula mesela. Belli ki acı çekiyorum, bi röntgene gönder? Olmadı kıl dönmesi olabilir, şu bu olabilir de başka yere yönlendir?

Bir hasta olarak bir şikayette bulunuyorsam, beni "yaşın uygun değil" diye geri göndermek yerine, "bahsettiğin şikayetlerin nedenleri bunlar da olabilir. Gel önce bu taramaları yapalım" de yani ondan sonra hasta gidip google'dan araştırmaya kalkınca suçlu oluyor.

ben de soruya ek yapayim hpv konusunda baya saglam bilgiler var cunku. benim durumum da tersine. ilk iliskime 30 yasinda girdim, 31 yasinda hpv tespit edildi:( ve ascus vardi, kolposkopi onerdiler ama kactim. korktum cunku bir de ilk iliski yasimin ileri olmasindan oturu hemen kanser oncusu olmayacagina inanmak istedim. bu dusunce ne kadar dogru? baska biseyden dolayi hpv kapip kanser gelistirmis olabilir mi vucudum?
rahim muayenesi normaldi

yine sallayan sallayana.

Türkiye'de bulunan doktor kalitesi avrupadan, amerikadan kat kat iyidir. Sunulan sağlık hizmeti; ücretsiz sağlanan testler, röntgenler, mr'lar ve benzerlerini hiçbirinde öyle kolay kolay bulamazsınız. elin adamı yurtdışından buraya gelip binbir teşekkür ile ayrılıyor. bunlar burayı beğenmiyor.

helal.

21'inde 12 kitaplık bir sipariş verdim.
26'sında kargoya verildi.
28'inde teslim edildi. her hangi bir sorun yaşamadım.

ya bir kitap sitesi ne kadar kötü olabilir anlamış değilim. mağazadan hepsi ucuza satıyor. kargoda max 10 gün sürüyor. acelen varsa mağazadan al. yoksa bekle. belki ellerinde olmayan bir kitabı alırsın anca o zaman boşa zaman kaybı.

@Ofey:
"ya bir kitap sitesi ne kadar kötü olabilir anlamış değilim"
-> Daha büyük kutu kullanmamak için eldeki küçük kutuya sığmayan kitabın ikiye katlanıp koyularak kargolandığını gördü bu gözler.
-> 17 kitaplık bir sipariş için 15 kitap gönderip "2 tanesi gelmemiş?" diye sorulduğunda "biz yollamıştık, ne bilelim bir daha istemediğinizi?" diyen kitap satış siteleri gördü bu gözler.
-> Kargo masrafından mıdır bilemiyorum ama 10 kitaplık siparişin tedarik edilemeyen 1 tanesi için diğer 9 kitabı günlerce bekleten siteler gördü bu gözler.

Yaratıcılığımla vermedim bu örnekleri. Hepsi yaşanmış şeyler. Gelgelelim Idefix yine de -bence- diğerlerinden bir tık daha iyi. Ben hala Idefix'ten alışveriş yapıyorum.

Herkes sözlüğe bir olumsuzluk yaşadığında entry girdiği için çoğu online satış sitesinin korkunç olduğu izlenimi uyanıyor ama ben şahsen idefix ile hiçbir sorun yaşamadım. En ucuz fiyatı çıkarırsa alıp geçiyorum, bir sorun yaşamadım.

Ben eskisiyle arasında bir fark görmüyorum. Ürün çeşitliliği ve hizmet kalitesi anlamında bir artış ya da düşüş görmedim. Kitap ve plak alacağım zaman bakıyorum.

karaca ile ilgili bu tarz şikayetler hep alınıyor. ama sonuç alabileni hiç görmedim. bence içinizde kalmasın hakem heyetine başvurun. biraz uğraştırır ve uzun sürer ama göze alın.

Doktor değilim, bilimsel temelini bilmiyorum ama annemin kanı düzenli olarak düşer. Düştüğünü de mantardan anlıyor bazen. Düşünce vücudun bağışıklığı düşüyor ve ondan dolayı mantar ortaya çıkıyor olabilir belki?

travazol etki etmediyse mantar değil egzama olabilir. egzama ise sebebi midedeki bir mantar diye biliyorum. mantar ise vücut direnci düşmesiyle alakası olabilir. diş çektirdiğinde kaybettiğin kan bir tatlı kaşığı falan olur bu arada.

@prasinos, ilk yirmiliğimi çektirdiğimde doktor çok kanadığını söylemişti ve akşamında az kalsın bayılacaktım. Hoş, doktor da saçma sapan, çok zorlayarak çekmişti muhtemelen onunla ilgili. Ama yine de tereddütlüyüm işte.

Dün sirkeli su denedim, hemen arından da kurutup travazol kullandım. Akşamında aynı ayakta bir başka yerde kabarıklık oluşmaya başladığını farkettim. Bugün de denedim sirkeli suyu ama bakalım. Genelde dışarı çıkmıyorum. Bir haftadır çorapsız geziyorum ayak hava alsın diye. Travazolu çok mu sürmeliyim yoksa çok çok ince bi katman olarak mı emin değilim ama. Çok sürüyorum da deri hava alamıyor ondan mı iyileşmiyor acaba. Ama sürmediğim yerde çıktı en sonuncusu da :/ Bilemiyorum :c

egzaman olabilir, mantar olduğu kanısına nereden kapıldın?

Tabii ki 100% eminim demiyorum ama kuruma, dökülme, çatlama, deride kalınlaşma yok. Sadece parmak aralarımda kaşıntılı kırmızı kabarcıklar var. Ocak ayı başlarında bi süre otelde kaldığım için belki oradan mantar kaptım ama 1 hafta sonrasında, kan vermemle birlikte ortaya çıktı diye bir varsayım sadece. Yani ya hiçbir şey yapmayıp doktor randevusunu bekleyeceğim ve yine yayılacak ya da travazol kullanmaya devam edip 1 hafta daha gözlemleyeceğim. En azından travazol kaşıntıyı durduruyor. Bi de saçma belki ama en azından doktora 2 hafta travazol kullandım bir işe yaramadı dersem şöyle bi bakıp "mantar bu" demek yerine, belki başka bir şeydir demesini sağlayabilirim.

bir doktora git tabi en azından bir kazıntı alsınlar. mantar hapları var onunla destekler belki. başka bir ilaç önerir vs.

çevirmeni bu sene en iyi edebiyat çevirmeni ödülü diyebileceğimiz bir ödül aldı başka bir kitapla. deneyimli biridir. şöyle koyayım.

www.cnnturk.com

kitabı okumadım ama okumayı düşünüyorum. hatta hatırlattığın için teşekkürler listeye ekliyim unutmuştum :)

@snd88, Teşekkürler. Gittiğin doktor semt polikliniğindeki kadın doğum doktoruydu zaten. Hatta pcos için de aynı doktora gidiyordum epeydir ama pcos'a hemen her doktor doğum kontrol hapı verdiğinden pek sorgulamamıştım. Ek not da olsun, pcos için gynelle kullanıyordum bu doktorun kararıyla. Sanırım gynelle piyasadan kalkacakmış. Bundan bahsedince herhangi bir hormon testi yapmadan direk diane35'e geçersin dedi. İyice şüpheye düştüm.

Smear testi icin uygun donemde olma sartini ilk kez duyuyorum. Defalarca epey iyi doktorlara + yurtdisi gittim kimse de uygun donemdesin/degilsin deyip smear testi yapmamazlik etmedi. Cok enteresan?!

dolar her yerde geçer, hesabında dolar dursun. gidip orda bozarsın. orda oynaklık bura gibi almadığından makas da dardır eminim

Pirinç örgü de olabilir ya da yalancı Selanik. Yalniz ben bilmiyor 5-6 numara yün nedir? Yün ambalajında yazar kaç numara şiş ve tığ uygundur diye.

yok biliyorum da daha kalın yün mü kullansam dedim. birisi 1 numara kalın şiş önermiş, başkaları normal kullanmış atkıda hangisi daha iyi olur anlamadım.

Yüne ve modele göre degisiyo ama marka model söylerseniz bi bakayim nasılmış? Mesela cok sıkı oruyosaniz da şişi kalin tutmakta fayda var.

Bu arada yine kâğıtta 10x10 cmlik örgünün kac ilmek ve kaç sıradan çıktığı da yazar (belirtilen şiş numaralariyla). Atki genişliğini o şekilde ayarlayabilirsiniz.

@beetlejuice kartopu ak-soft
yaptığım da şu
www.youtube.com

gevşek örmeme rağmen ipte tiftiklenme, takılma oldu bi de

Bu ipi 4 numara kaldırır gevşek oruyosaniz (hatta hadi 4,5 olsun) ve hatta iskembe büyük numara siste yamış yamış duruyo V'ler kayiyo pek güzel olmuyo bence. Orerken tiftik tiftik olmamasi lazim en azindan 1-2 yikama gorseydi bari. İşlem yanlış degil aslında. Bi parcasiyla baska model deneseniz?

haroşa style örmen lazım tek geçerim.

Bugün tekrar bir deneyeyim o zaman. Teşekkürler.

Eski otelden tekrar rezervasyon yaptır. Sanal kart kullan düşük limitli. İptal edilebilir oda seç.

Istebu yuzden vuzeye basvururken on odemesiz+ucretsiz iptalli yerlerden yapiyoruz rezervasyonumuzu

@nax ön ödemesiz, ücretsiz iptalli yerden yaptırdım zaten. Yine de almaya çalıştılar.

eski belgeler dursun oteli arayıp kontrol etmiyorlar rez. gerçekten var mı diye.

@legalize, bir çok kişi de arayıp sorduklarını söylüyor.

idata üzerinden başvur kıyafet vb ugraşmak zorunda kalma.

Başvuru demedim, görüşme dedim. Mülakat yani.

tüm schengenlerimi idata üzerinden italya'dan aldım hiç görülmeye çağırılmadım o yüzden öyle yazdım.

iş görüşmesine gitmiyorsun yav, normal günlük kıyafetinle git işte. yalnız vize görüşmesi hadisesi ilginçmiş, ben hiçbir başvurumda çağrılmadım. amerika neyse de italya niye görüşme istiyor?

Ankara'dan başvurularda ilk defa schengen alınıyorsa ve daha önce kanada, US, Japonya vizesi alınmamışsa çağırabiliyorlarmış genelde. İdata veya konsolosluklarda nasıl bilmiyorum. Bendeki durumda ilk başvurumda daha önceden jp vizem vardı diye çağrılmadım ama red yedim. Pasaportumu almaya gittiğimde vfs'deki çalışana ikinci başvuruda görüşme talep etsem çağırırlar mı demiştim, olabilir demişti. İkinci başvuruda aynı çalışan görüşme talebinde bulunduğumu da eklemiş sanırım ben bi şey demeden. Öyle işte.

Mülakat tecrübesi olanlar varsa tavsiye verebilirse sevinirim.

selam. biz de ilk vizemizi italya'dan almıştık ve bizi de konsolosluğa çağırmışlardı. eşimle gittik. sıra aldık ve banko önünde bekledik. sıramız gelince bize sadece ne için gideceğimizi sordu -balayı için dedik- o kadar sonra da 6 aylık vizeli pass. verdi elimize. hatta "iki bayram arası düğün olmaz" diyordunuz ne oldu o iş kolpa mı gibisinden şaka bile yaptı. normal turistlik bir vize ise çok kasma olacağını düşünmüyorum. tabii bu dediklerim 2011 yılında gerçekleşti. (:

ilk başvuruda neden ret yedin, onun üzerine çalış bence. ayrıca iyi giyimli, prezentabl ol ki güven veren bir tip olduğunu düşünsünler. çelişkili ifadelerden kaçın, net ve öz cevaplar vermeye çalış. neden ret yediğini söylersen daha net yardımcı olunabilir.

@Bruce, teşekkürler. 8. maddeden red yedim. Davetiyeli gittiğim için seyahat planımı detaylı yazmamıştım. Rezervasyonum filan da yoktu sadece dilekçede davet edeceğim kişide kalacağımı yazmıştım. Davet eden kişiyi aramamışlar bile. Ama tahminim davet eden kişiyle ilişkimi kanıtlayamamış olmam yönünde. Arkadaşımın annesiydi davetiye yollayan. Bununla ilgili detaylı bi açıklama yapmak başvuruyu yaptıktan sonra dank etmişti :') O yüzden 2. defada davetiyesiz, 5 şehirden otel rezervasyonlu, alınık şehirler arası otobüs biletli ve "şu şu tarihlerde şuraya gidip şuraları gezeceğim" diyen 2 sayfalık bi dilekçe ile başvurdum :') Geri döneceğimi kanıtladığımı düşünüyorum. Sponsorum olan ablamın da hesapta 40bin var.

Giyimin falan onemi yok, ptt veznesi gibi camndan sana bir seyler soruyor, veznenin onunde ayakta sorulari cevapliyorsun. Celiskili ifadeler kullanma rahat rahat cevapla iste.

Bu arada ben Idata'dan basvurmustum ve gorusmeye cagrildim. Ilk schengen'im degildi.

İlk kısım için kredi kartı istemeyen yerlerden rezervasyon yapabilirsiniz diyecektim

İkinci kısıma göre ise başvuru sırasında çıktı aldıysanız onunla gidin hiç karıştırmayın bence iptali. Rezervasyon onay maili çıktısı falan da olabilir

Bazı rezervasyonlarda cvc koduyla alakalı sorun çıkabiliyor. Sanal kartla yapmanız daha garanti olur. Ama bazı hosteller para çekebilir önceden 1 dolar maksimum bazıları da gitmeden 2 gün önce ilk günü çekebilir falan. Onun için otel şartlarını dikkatli okumalısınız.

rezervasyonu non-refundable değil standart rate seç. oteller check-in tarihine üç gün kalana kadar ücret çekmeden bekliyorlar.

İlk rezervasyonu yaptığım otel ücretsiz iptal, ön ödemesiz rezervasyondu. Check-in'e daha 1,5 ay varken ön ödeme almaya çalışmış. 2 haftalık bir rezervasyon diye olabilir diye düşündüm. 1 dolar olsa sorun değil de ne kadar çekmeye çalışmış bilemedim. Bi de riske atmak istemiyorum iptal olayını gizleyerek ya daha ucuzunu buldum onu iptal ettim bunu yaptım diye yeni rezervasyonu filan göstersem daha mantıklı değil mi? Daha önce red yedim çünkü vizede hemen 2 gün sonra bi daha başvurdum. Küçük bi detaydan red verirler şimdi diye tırsıyorum.

Koydum evet

Önceden bir başvurumda da özellikle sormuşlardı ara bağlantıları.
Flixbustan al. Sonra açık bilete çevirebiliyorsun. Belki iade de oluyordur, bakmak lazım.

Flixbus kampanya kodu bulmak zor degil, 3 Euro’luk biletler alabilirsin.

ben 5 ülkeye gittiğim bir seyahatimde bütün ülkelere olan bağlantıları açıklamış rezervasyonları sunmuş ve almıştım.
daha sonra yine 3-4 ülke yaptım ama bu sefer akıllandım iç hatlar gibi zaten pasaporta damga vurmuyorlar. kara yolu ile falan geçersen ruhları bile duymuyor. tek bir ülke gibi gösterip geçiyorum. ne kadar belge o kadar kafa karışıyor ama baktıkları sonuçta senin geri dönebilme ihtimalin. dönmeme gibi bir lüksüm yok o yüzden her türlü alıyorum.
benden daha fazla dönmeme lüksü olan bir arkadaşımla beraber başvurmuştuk. adam bildiğin 15 evrakın 5 tanesini eksik verdi. yiyorsa almayın dedi. eksik evrak bildirim formunu da doldurdu. adama 2 sene bana 1 sene çıktı.
hayat bazen şaka gibi.

ben sadece kalacağım yerlerin districtini detaylı bir şekilde belirtmiştim dilekçede, 3 ülke için.

aralarda tren/otobüsle geçeceğim demiş miydim hiç hatırlamıyorum ama bilet vs almadığıma eminim.

evet şart. eskiden koymadan aldım diyenler olabilir, doğrudur. artık yeni türkiye'de bunlara yer yok. bütün transferlerini ve otel konaklamalarını göstermen gerek. yoksa ret yeme ihtimalin yüzde 99

üff kafadan atmıyorlar mı ayar oluyorum. sen gitmeyeceğim dersen adam nereden bilecek?

en fazla bir sonraki vize alımında neden gittin kardeşim diye sorarlar ki soramazlar çünkü şengen bölgesinde bir iziniz olmayacak. olsa bile sıkıldım ucuz uçak bileti buldum belçikayı da göreyim dersin.

1. ön ödemesiz seçenekler var. hatta bunu seçenek ile filtreleme yapabilirsin.
2. ön ödemeye kafasına göre 2-3 gün içerisinde çekebilir. bazen daha da geç çekebiliyor.
3. ön ödemeyi, uygun iptal zamanında iptal edersen iade eder. ancak, bizde kur farkı nedeni ile bir miktar kaybın veya duruma göre kazancın olabilir.

İçim rahat etmedi iptal ettim. Ön ödemesiz bir yerden yaptırdım tekrar. Teşekkürler.

kafasına göre diye bir şey olamaz. otelin sayfasında iptal seçenekleri var. senin yaptığın rezervasyonun da en alt kısmında tam olarak ücretsiz ne zaman iptal edebileceğin yazar. o tarihten sonra iptal edersen ne kadar keseceğini de yazar. rez. bu şekilde yapıp yurtdışı kullanıma kapalı kart da verebilirsin. çekemedikleri zaman senden yeni kart talep edeceklerdir. bu esnada zaman kazanırsın

italya'dan hiç vize almadım da italya'ya gidiş geliş biletin yeterli olur, bi de şehirler arası rezervasyonlara kasmana gerek yok bence. yani ben şehir şehir dolaşacak olsam da böyle yapıyorum ve uçakla ineceğim şehirde gidiş geliş tarihlerimi kapsayan bir konaklama rezervasyonu gösteriyorum booking'den. sonra bu konaklamayı iptal edip kendi gerçek planıma göre gideceğim şehirlerden yer ayarlıyorum.

@tepedeki psychedelic adam,
İlk başvurumda 8. maddeden red aldığım için şu an en küçük detaya kadar planlama yapıp göstermek istiyorum. Gerçek planım elbette farklı olacak ama 1 aylık vizeye başvuracağım. 1 ayda iki şehirde napıcan demesinler. Roma napoli venedik milan artık ne varsa 3-5 günlük programlarla yazmayı düşünüyorum.

booking ten kalacak yer ayarlayabilirsiniz. ücretsiz iptal seçenekli yerler de var.vize çıkana kadar feyk yer ayarlayabilirsiniz dilerseniz sonrasında iptal edebilirsiniz.
ulaşım için de megabus vardı çok ucuza şehirlerarası ornun internet sitesinden floransadan venedike 3 euro gibi bir ücrete gitmiştim. siz de tatiliniz suresince şehir değiştirmeyi düşünüyorsanız tren biletini de şimdiden internet sitesi üzerinden alabilirsiniz

Davetiye isine niye bulastiniz ki sebebi neydi?
Davetiye olunca vize daha kolay cikar falan sananlar, oyle bir sey yok arkadasim. Aa bunu arkadasi cagirmis, verelim vize mi diyecekler, soz konusu ulkede tanidiginizin bulunmasi ne gibi bir olumlu intiba birakabilir vize veren otorite gozunde?
Bir etki yapacaksa o da olumsuz etki olur. Birileri salliyor davetiye al verirler vizeyi diye, millet de inaniyor.

Hem issizsiniz hem de arkdasiniz davet ediyor, tam reddetmelik profilsiniz.

Baska ulkeden basvurmayi deneyin bence davetiyesiz.

Azarlamasaydınız iyiydi :/

3- evet kesinlikle boyle yapmali ve yine italyadan basvurmalisiniz.diger konsolosluklar reddi gorduklerinde pesin hukumlu olabiliyorlar.illa vermez degil ama hatayi oldugu yerden duzeltmek daha dogru hareket olur.hirs yapip hemen basvurmayin,mumkunse bir tur paketi alip ,iste ben bu tura gidecegim,su otellerde kalip donecegim seklinde,seyahat amacinizi kanitlayacak bir sekilde basvurunuzu yapin
4-ilk red alan sen degilsin,bu duzeltilmeyecek bir durum degil.cocugu italya da okuyan,maddi durumlari fazlasiyla yeterli bir yakinima vize verilmedi.ikinci basvuruda ayni evraklarla basvurdu ve aldi vizesini.
5-bir daha basvurursun.

Olur bazen,cokta seyetmemek lazim.

1- arkadaş çevirebilirse italyanca iyi olur yoksa ingilizce. muhtemelen türkçe bilen vardır da ingilizce daha iyi olur.
2- hayır
3- detayına bağlı
4- ihtimal olan şeyleri eklememen gerek. kesin gideceksen kabul aldıysan ekle. varsayımla olmaz bu işler maalesef.

@prasinos ihtimal yüzde 95 oranında ve malesef Ocakta, ben İtalya'dan döndükten sonra belli olacak :/

konsolosluk kesin şeyler ister. ama yine de dilekçede belirtirsen bir şey kaybetmezsin.

Ben elle ve Türkçe yazmıştım, sıkıntı çıkmamıştı.

Ing
Hayir.
Seyahat rotani muhakkak belirt, rezlerle desteklemezsen hukmu yok. Donus icin dil dokmen ise yaramaz evrak lazim.
Basvuru surecindeyim diye belirt ales yds yerine gpa daha etkili olur 'bence'.

Iyi gunler.

anadolu sigorta pahalidir ama en iyisi odur diye biliyorum.

www.enuygun.com

surdan en ucuzunu yaptiriyorum ben

oraya baktım şimdi. allianz ve iş bankasından daha pahalı gösterdi. teşekkürler yine de.

@try again fail again fail better, teşekkürler ama online olarak halletmeyi tercih ediyorum.

ara bir sigortacıyo yaptır ya. hepi topu 6-7 euro.

eylül sonu. anadolu sigorta online. 1 hafta için 58 tl.

dünya tarihini boşver. kendine özel bir araştırma yap. senin birilerine anlatabileceğin bir kavim, tarihi bir kişilik ya da bir savaş...mesela gepidleri araştır ya da yezdigirt kimdir ya da ninova muharebesi ni araştır. böyle parçalardan gidersen hem heyecanlı hem gizemli olur. sonra zamanla asıl ilgilendiğin tarihi devirlere yönelirsin. kimse dünya tarihini öyle baştan aşağı bilmiyor. devirlerde uzmanlaşırlar.

italya abimi kabul etmemisti direkt konsolosluktan basvurmustum

roughly olur ama çok formal olmaz, daha formal istersen in general terms.
"xxx in general terms"

in general terms'i pek kullanmak istemedim. başlık iki kısımdan oluşuyor ve "genel hatlarıyla" kısmı her ikisini de kapsıyor. in general terms diye sona yazınca sadece sonuncusunu niteliyor gibi hissettiriyor bana.

Overally, in general, generally speaking?

Yüzeysel = superficial belki?

pek uymuyor başlığa. "genel hatlarıyla türk folklöründe ölüme bakış ve cenazeler" başlık bu.

yüzeysel çok başka bir anlam ama.

“The bilmemne bilmemne “ in a broader sense in turkish folk?

Overview of ...

Overally diye bir kelime yok.

Overview + 1

overview'i aldım. tişikkürler supermanler

Randevu almadan belgelerle ilgili bilgi vermemek? Hayatımda böyle bir şey duymadım.

Gerekli belge listeniz bu:

www.vfsglobal.com

Biz davetiyeli kültürel vize almıştık. Kurum davetli gitmiştik. Yine de yardımcı olabileceğim bir şey ise buyurun.

Elçiliği bilmiyorum fakat istanbul'da arayınca konsolosluğu istersen oraya randevu veriyolar, fakat neredeyse her zaman vizeci şirketten daha sonraya veriyolar randevuyu. İstanbul'daki şirketin adı farklıydı fakat orada VİP vize mi ne öyle bişey var parayı basıyosun 1-2 gün içinde randevu ayarlıyorlar.

Büyükelçilikten başvurmak hakkında gerekli bilgi de şu:

ambankara.esteri.it

@mirafiori

İstanbul'da IDATA seçeneği de var. Ankara'da ise IDATA'dan başvuramıyorsunuz.

doğrudan konsolosluktan olmuyor diye biliyorum. italya ankara konsolosluğunu arayıp sormakta fayda var.
daha erken randevu için vip sistemleri var biraz daha pahalı ama hemen işleme alıyorlar.
gerekli belgeler zaten yazıyor her yerde. davetiye ile vizeler bazen ters tepebiliyor. davetiye gönderen kişinin italya'da örnek bir vatandaş olması lazım. senin de vize memurunu göçmen olmayacağına ikna etmen gerekli.

@prasinos, göçmen olmayacağıma ikna konusunda; nisan ayından itibaren Japonya'ya araştırma öğrencisi olarak gideceğim %95 ihtimalle. elimde burs sınavının ilk aşamalarını geçtiğime dair bir belge var. son aşamadayım yani ve o da ocak ayında kesinleşecek. ilk aşamaları geçtiğimi gösteren belgeyi kullanmama izin var mı emin değilim aslında ama öğrenebilirim. pasaportumda da geçmiş 1 yıllık japonya öğrenci vizesi var. ama bu durumum yeterli olur sanıyorum ispat için.

evet kesin koy o belgeyi, hatta dilekçende de belirt nisan'da japonya'da böyle böyle kabul aldığını vs. ama önceden aldığın japonya vizesi pek iş görmez. seni kurtaracak olan nisan'da gideceğin eğitim olayı.

VFS'ye para verme, direkt kendi siteleri üstünden gün al, kaç gün kalacaksın? ben üç yıl önce iki kere başvurdum(Ankara), davetiyesiz gittim bir sorun yaşamadım. Hatırladığım kadarıyla iptal etmeli rezervasyondan yaptırdık, bankada bir miktar para gösterdik, bir de seyahat sigortası yaptırdık o kadar. Bir de shengen başvuru formu, iki de fotoğraf al yanına.

2018 boyunca geçer o makbuz. ayrıca iade de alabiliyorsun o ücreti, internet vergi dairesine biraz göz atabilirsin.

Neyi yapamam?

tr bankasından tl dışı işlem. önce dolarını tl ye cevirir. sonra tl ni euroya

Ben bunu sorduğumda arbitrajdan yapınca doğrudan Dolar->EU geçişi olacağını ve böylece iki defa makasa girmeyeceği için kaybın azalacağını söyledi burada insanlar. Başka benzer duyurularda da aynı şeyi okudum.

Var ama ne kadar bilmiyorum fiyatı.

Emniyetin içinde var pasaport dairenin orda kapanmadıysa ucuzdu.

@bos gezenin bos ustasi emniyete değil nüfus müdürlüğüne gidiyorum. Eskiden pasaport için emniyette hallediliyordu ama artık nüfus müdürlüğü yapıyormuş o işi. O yüzden fotoğraf çekiyorlar mı emin değilim.

goo.gl

hemen dibinde kodak var hocam.

Evet

randevu alabiliyorsan zaten sorun yok da pasaport başvurusuna gittin mi kimliği de yenileyek mi gardaş diye soruyor zaten memur.

Bir şey daha sorayım o zaman, randevu alamadım evet. Randevusuz da yapılabiliyor mu bu işlemler? Bi de nüfus müdürlüğünde vezne ve biyometrik foto çekilen yerden filan oluyor mu? Ankara emniyet müdürlüğünde vardı önceden de.

Parayı önceden yatırman lazim, vezne yok. Fotoğrafı da çektirip gitmen lazım.

Randevusuz yapan yerler var. Kimi yer sabahtan sıra veriyor öğleden sonra geliyor mesela. Ama hiç sıra vermeyen yerler de var. Sorman lazım gitmeden.

Teknik derslerde bile böyle uzun yazılı ders notları/kitapları oluyordu.

Bir tükenmez kalem bir de kurşun kalem ile altını çizerdim.
Çok önemliler için tükenmez, önemliler için kurşun kalem kullanırdım.

nereyi nasıl değerlendireceğim derken akılda kalıyor.
Bir de tabii ki özet ve aklında kalmasını istediğin şekliyle yeniden yazmak. Alacaksın kalemi yazacaksın. başka türlü kalmıyor bende.

sayfada, araştırma yapmakta olduğum konuyla doğrudan ilgili olan yeri highlight edip, o sayfaya bir post-it yapıştırıp, o post-it'in üzerine de, o sayfada işaretlediğim yerin neyle ilgili olduğunu tek bir kelime ile yazıyorum.

Ben de tam tersi roman okurken kayip gidiyorum "Bu kimdi, ne olmustu" diye geriye donuyorum ama akademik okuma daha kolayima geliyor. Yine de araya hafta girince veya 50'den fazla ayni konuda makale okumam gerekmisse, hangi makale neydi ne degildi, unutuyorum. O yuzden onemli yerlerin kalemle altini cizdikten sonra, bir defter sayfasina altini cizdigim yerlerin cogunu ve bir de o makalenin ozetini yaziyorum birkac ay sonra geri dondugumde ne oldugunu hatirlamak icin. O kagidi makalenin arkasina zimabliyorum. Onune de en onemli birkac ayrintiyi not kagitlarina yazarak zimabliyorum. Ornekler
ibb.co
ibb.co
ibb.co
Bir de bilgisayarda da literatur dosyam var Excel olarak.
ibb.co

@aychovsky ve @burfak bir makale ya da kitap aşağı yukarı ne kadar zamanınızı alıyor bahsettiğiniz şekilde?

Cok dolu dolu bir makaleyse 15 dakika civari aliyor. Aslinda pek dolu dolu degilse 5-10 dakika arasi. Degmeyecek bir makaleyse hic yapmiyorum.

@aychovsky özet ve yazma hariç diye değil mi? o.O

Ozet ve yazma dahil. Makaleyi okurken kenarlarina not alip altini ciziyorum, sonrasinda ozetlerken hem aklimda kalanlardan hem de oradaki notlardan yaziyorum.

@aychovsky sen nasıl büyük kralsın. hepimizi eğit, terbiye et.

soruya gelecek olursa, makalenin üstünde makalenin tezini, iddialarını, ispatlarını, önemli noktaları filan yan tarafa işaretliyorum. okurken bu makale şu bağlamda işe yarar tarzı kafamda bir yere oturtuyorum. eğer bir şey yazacaksam, bilgisayara veya kağıtlara hem alıntı yapacağım yeri hem de künyeyi yazıyorum. ama bir aychovsky değilim elbet.

ayrıca, sık sık okumaya başladıkça oturur, şimdi biraz uzaksın herhalde, bir yerden sonra falanca şurda çıkan makalesinde böyle diyor ama filanca ona cevap olarak böyle diyor kıvamına gelirsin.

@kullanıcı adı aslında şu an için Türkçe okumalarda daha çok zorlanıyorum. İngilizce'de üç beş makaleden fazla okumuşluğum yok. Üçüncü yabancı dilde (dil-edebiyat çıkışlıyım) Türkçe ve İngilizce'ye kıyasla daha çok okuma yaptım. Onda da sanırım sürekli sözlük karıştırmam da gerektiği için nispeten daha uzun süreyle odağımı koruyabiliyorum, ama o da sözlük karıştırmaktan dolayı zaman alıyor. Bir de kafamda "şu kadar kitabı şu kadar sürede bitirmeliyim" gibi bi planlama yapınca da bu sefer panikleyip daha da yavaşlıyorum ahah :')

Yanlis anlamisim ben soruyu sanirim. Ozet haric deyince. Sirf ozet ve not alma 15 dakika suruyor, makaleyi okumasi degil bu. Makaleye bagli okuma suresi tamamen. Bos makaleyse 15-20 dakika, dopdolu bir seyse 1.5-2 saat suruyor makale okumasi. Ortalamada da 45 dakika civari suruyor. Ustune de ozet cikarma var tabii.

Beni baska ulke icin sevgilim davet etmişti. Ilk seferde direk vize verdiler. Ikinci seferde telefonla arayip ikimize de sorular sordular. Daha once kac kere ve nerede görüştünüz diye sordular. Evlenmeyi düşünüyor musunuz diye bile sordular. Evet dedim. Vize de verdiler sonunda sorun olmadi.

Bu tarz tehlikeler sebebiyle kendim davetiyesiz aldım ben vizeleri. İtalya normalde pek sıkıntı yaratmıyor

@gazoz Davetiyesiz olduğunda sanırım banka hesabında daha fazla para göstermek gerekiyor. O yüzden davetiyeli gitmek tercihim.
Eğer sevgili olunca çok sıkıntı çıkarıyorlarsa mantıklı bi yalan bulalım dedim :')

Teşekkürler ikinize de.

Hocalarin arastirma grubunda Türk birileri varsa, onlara sor hocanin veya grubun nasil oldugunu.

O disaridan cok afilli gözüken hocalarin gercekte 30 sene geriden geldigini gördü bu gözler. Tamamen networking'e dayanarak, doktora ögrencilerinin calismalarinda makalelerin sonuna isimlerini koyarak hala üniversitede yer ediniyorlar.

@chitosan Türklerle tamamen alakasızlar. Muhtemelen ilk Türk öğrencileri de ben olacağım. Hocaların bazılarına doğrudan ulaşma şansım dahi olmadı. Bulundukları üniversitenin yabancı öğrenci birimi üzerinden başvurdum (belli bir ulusal burs programı dahilinde gidiyorum). Haliyle elimdeki tek referans internetteki researchmap gibi sitelerde veya üniversitelerin sayfasında bulunan bilgileri. Araştırma grubundaki kişilere ulaşma şansım da pek yok. Hemen hemen hepsi masters phd gibi dereceleri ülkedeki prestijli üniversitelerden almış vs. Yani dışarıdan bakınca gerçekten de hepsi afilli gözüküyor. O yüzden yazdıkları eserler ve ne oranda referans olarak kullanıldıklarına bakmak iyi bir fikir olabilir gibi geldi.

Bi de 5. bir profesörden daha yanıt bekliyorum yarın öbürgün belli olacak. Bu kişi ise ülkenin en iyi üniversitesinde (dünyada ilk 50'de). Bu üniversitede masters yapmış olmak da her kapıyı açan bir anahtar gibi olacağı için bazı noktalar çok içime sinmese de kabul gelirse orayı tercih edeceğim ama ne kadar sağlıklı olacak bilemiyorum şimdi.

Bu hocalardan hangileri size vakit ayirip, gercekten ilerlemenize yardim edecek, o onemli. Sizin ilerlemenize yardimci olamadiktan, odasinda bir gün bile bulunmadiktan sonra, alaninda ilk onda olsun, ne yazar? Sadece CV icin iyi bir etiket olarak kalir eger gittiginiz üniversite bilinen bir üniversite ise.

En iyiye degil o nedenle, size en ulasilabilir olana bakin derim.

Sizin calisma alaninizda yazilmis son birkac yilin doktora, master calismalarina bakin. Ogrenciler ne kadar alintilamis diye... scholar´da da basilmis eserler arasindan kabaca arama yapabilirsiniz.

Ek: Master sonrasi akademik hayat düsünüyorsaniz sadece üniversitenin adiyla yola cikmayin. Hoca ve bolumun sagladigi sartlar her kriterden onemli. Yok, calisma hayatina atilacaksaniz sonrasinda, üniversite adi bir tik daha onemli bence.

@buf-e kür katılıyorum. Aynı mantıkla başvuru sürecinde tek cümlelik mail atan (ve beni kabul eden) ve kabul mektubunun bir kısmını benim yazmamı isteyen proflardan birini eleme niyetindeydim. Bu kişi son mailinde ülkedeki national museum'dan biriyle ortak yürüttüğü ve benim konumla da ucundan alakalı olan bir konuda yaptıkları çalışma için "beni seçersen bize yardımcı olursun" dedi. Bölümdeki profesörüme bunu anlatınca ise "adamın zamanı yok gayet normal ve yardım etmeni istediği araştırma meselesi ise çok iyi bir fırsat" diyince iyiden kafam karıştı.

linkteki yazı belki işine yarayabilir
ingilizcerevizyon.home.blog

Gider gösterip vergilerinden düşmek istiyorlar işte. Eğer siz makbuzu kullanmayacaksanız sorun olmaz.

Şöyle düşünün sadece sizden değil başka kişilerden de istiyor olabilirler. O zaman 139 TL'Lik giderden fazlası olur. Gerçi yine de küçük hesaplar. Ben olsam vermem, ben gider olarak kullanacağım derim geçerim.

@skobo, sorun olması veya olmaması değil ki mesele. Benim üzerimden ve muhtemelen kendilerine gelen her müşteri üzerinden vergi düşürterek bir kazanç elde etme çabası var.

@elikası, Muhtemelen herkesten istiyorlardır. Ben de bu usulsüz kazanca karşıyım. Her ne kadar sözlü bir istek olduğu için ispatlayamasam da varsa yapılabilecek bir şey, yapmak istiyorum.

çeviri bürolarının en büyük sıkıntılarından birisi gider gösterememektir.
bi tek bürodaki tercümanın maaşı gider gösterilebilir, serbest çalışan tercümanların çoğu gider makbuzu bile imzalamaz.
dahası siz noterden işlem yaptırdınız noter onu x büro için yaptığını kaydediyor yani oradan tercümanın sayfa başı ücretini büro gelir olarak almış oluyor (noter o parayı versin veya vermesin, ki normalde yasal olarak vermesi lazım ama noterler mafya olduğu için vermeyeni de var)
şimdi siz düşünün: gelir geliyor görünüyor ama gider yok görünüyor. bunun hayvan gibi vergisi çıkıyor, büro bir yerlerden gider gösteremezse, ne yapacak?

@niye ama, benim merak ettiğim, bu beni niye bağlıyor? Zaten bu büro beni doğrudan belirli bir notere yönlendirip konuşmam gerek kişinin adını dahi söylediler. Belli ki anlaşmalılar. Kaldı ki ben çeviriyi doğrudan büroda yaptırdım zaten, noter beni yönlendirmedi veya noter üzerinden de yaptırmadım. Büroda çeviri için 25 tl ücret zaten benim cebimden çıktı. Hatta belki de o ödeyeceğim 139 TL içerisinde çevirmene verilecek ayrı bir ücret de var sizin belirttiğiniz gibi (internette de okumuştum benzer bir şeyler). Haliyle, noterden ayrı olarak çeviri parası alma ihtimalleri yine var. Üstüne bir de makbuzu istiyorlar.

Onların gelir giderlerinin planlaması beni ve hiçbir müşteriyi de ilgilendirmiyor. Babamın oğlu da değiller hayrına 139tllik makbuz vereyim. Babamın oğlu olsa da vermem zaten.

sizi bağladığı filan yok.
illa verin diyen de yok zaten
büro, böyle bir sıkıntı olduğu için, ihtiyacı olduğu için istiyor, siz istemiyorsanız vermezsiniz.
--
umarım bindiğiniz her taksiden, çeyrek aldığınız kuyumcudan, dişçinizden, terzinizden, düğün fotografçınızdan, cilt bakımcınızdan ..herkesten faturanızı alıyorsunuzdur.
bu ülke kayıt dışı bir ülke, neredeyse her sektör böyle...hoşlanmayabilirsiniz, bunun bir parçası olmak istemeyebilirsiniz. noterler büroların canını okuyor, ama elbette bu sizin sorununuz değil, merhem olmak zorunda da değilsiniz, istemezseniz "uğraşamam" deyip geçin, noter kamu hizmeti yapmasına rağmen devlet kılını kıpırdatmıyor 1000 tane usulsüz iş varken ortada..olayı açıkladık, lazım olmasa istemezler, vermiyorsanız vermeyin bunu neden bu kadar mesele ettiniz?

Iyi yapmissiniz vermemekle. O tercume burosu eminim calistigi tercumanlari zerre umursamiyordur, siz de onlari onemsemeyin.

@niyeama bayağı dolmuşsun :')

noterlerin kendi anlaşmalı olduğu çeviri bürosu vardır. onaylatacaksan aynı zamanda çevirtebilirsin de noterde.

Merhaba. Noter onay ücretleri her yıl standart olarak yayınlanıyor. Bu ücretler tamamen evrağınızın içeriği ve hacmi ile ilgili. Ankara'da Yeminli Tercüman için Onat Tercüme'yi tavsiye ederim.
www.onattercume.com

bahçelievler olursa nevzat usta var bence oldukça başarılı bir yer.

edit: türk kültürü kebabı falan tanıtmak için yıldız aspava'ya götürülmez. tamam benim dediğim yer de en iyisi değil kesinlikle ama yıldız aspava en kötülerinden. patates kızartması getiriyorlar yav patates kızartması olan sofrayı adam ciddiye alır mı?

yıldız aspava (esattaki)
patlatın bi ssk. bak benimde canım istedi şimdi

Ulus- urfalı hacı memet

balgat ve kızılayda masabaşı kebapçısı var. Bence şu an Ankara'da yemek yenilecek en iyi yer Balgat. Peçenek Dönercisi + Zeugma'da künefe yenebilir mesela.

Tunalı civarı diyorsak Aspavaya giderdim.

Uludağ kebapçısı var bence çok pahalı değil. Arjantin taraflarında olan ama.. Onun dışında "Ankara" diyorsak Aspava güzel bir seçenek Gülçimen aspava bence baya başarılı o üçlü aspavalardan en sağda olan. Ama bekletmeye kalkarlarsa sakın beklemeyin diğerlerine geçin.

Edit: Biraz pahalı olabilir (İki kişi 150 Civarı) Tunalı'da Hacı Arif var. Kebap kültürünü hem mekan ile hem de yemekleri ile çook iyi yansıtıyorlar.

acity'nin orada necd-et diye bir yer var. ankara'da yediğim en güzel kebapları yapan bir yer. fiyatı çok pahalı değil.

Balgat'ta ciğerci bahattin veya ciğerci apo.

çeviri yapmak istersen bir sürü freelance bulabilirsin. biraz araştırman yeterli.

teslim etmeyi düşündüğünüz mağazayı arayıp sorabilirsiniz ama benim bildiğim kadarıyla online mağaza ile h&m'ler arasında boyner-morhipo tarzı sıkı bir ilişki yok.

yani iadeyi yalnızca kargo ile teslim edebiliyorsunuz.

değişim diye bir şey zaten yok bu arada, sadece iade edebiliyorsunuz.

ama iade etmek çok zor değil, çünkü ücretsiz olarak adresinizden teslim alıyor ups.

Kesin bilgi: Online alışverişte iade mağazadan olmuyor, kargo ile iade etmeniz gerekiyor.
Mağazadan da değişim olmuyor.

archery +1

sorunuza alternatif bir cevap olarak tavsiyem her gün bir çay kaşığı karbonatı suya karıştırarak içmektir. kendim dahil 2-3 kişide test ettim onayladım.. nasıl işe yarıyor bilmiyorum ama en inatçı alerjiyi bile yok ediyor.

Dermatoloğa gidebilirsiniz. Bir de aslında ne alerjisi olduğunun çok da önemi yok muhtemelen kaçınamayacağınız bir şey çıkar. Antihistaminik kullanırsınız bu mevsimlerde.

n11'den doğal taşlı bilekliklerden alabilirsin.

rozet sever mi? www.instagram.com

Paracord bileklik. Tam bir survivor havası veriyor gayet hoş

Xiaomi band ?

@brad pitt, estetik durabilecek bi aksesuar arıyorum daha ziyade. özel bir gün için değil hem. öyle küçük bir hediye vermek istediğim için.

sadece merkezde zaman geçirmeniz daha uygun olur tabii zamanla ilgili bir problem yaşamamanız için. konyaaltı caddesi üzerinde antalya arkeoloji müzesi var, hemen denize paralel olan yolun karşısında. orayı gezebilirsiniz.

hava uygunsa oradan kaleiçi tarafına kadar deniz kenarında yürüyüş yapabilirsiniz. kaleiçi ve ışıklar bölgesini bir turlarsınız; eski şehir bölgesidir. yemek yeme, bir kafede oturma gibi şeyleri de burada yapar oradan direkt havaalanına geçebilirsiniz.

antalya müzesi demeye gelmiştim ben de.

treamorg’un planı güzel, sıcak hava bizi bozar derseniz; kocaman avm var oraya kaçarsınız.

geçen aynı tereddütü yaşarken akşamına fiyatı arttı biletin. Baram 9 gün olduğu için sanırım firmalar taviz vermiyor, ben olsam dakika kaybetmezdim.

bayram haftası her dakika daha artar fiyat. seyahat kesinse beklemeye gerek yok.

bazı uçaklarda yer bile kalmadı. fiyatın düşeceğini sanıp bekliyosan çok büyük yanılgı içindesin :)

cc değil de bb önersek? missha bb krem cidden baya iyi

missha+1. Sitesine bi bakın derim.

@kirazz göze eyeliner ve rimel çekmek dışında hemen hemen hiç makyaj yapmıyorum. bb hiç kullanmadım ama yoğun kapatıcılı ağır ürünlerden ziyade hafif ve cilt rengini toparlayacak doğal görünen ürünler tercihim.

1. parite şu an hangi yönde trend yapıyor diyorsun herhalde. dolar güçlenmeye devam ediyor. daha durmaz bu yolda diyorsan bekle. çok gitti artık döner diyorsan çevir.

2. dolar çok pahalandığında. euro da ucuzladığında. 1 ay beklesen 5-10 dolar fark eder kar/zarar miktarın.

3. sakın tl'ye çevirme çift makas yersin. direkt eurusd parite işlemi yap; arbitraj ismi.

4. banka.

@507 mantıklıdan kastım, ileride bir ihtimal euro kullanmam gerekebilir, ama olur da kullanma ihtimalim ortadan kalkarsa diye dolarda tutmak mı daha iyi olur yoksa euro her halükarda daha mı iyidir anlamında.

tl'ye çevirmedigin sürece aman aman bir fark etmez. parite çok uzun yıllar dar bantlarda hareket eder. 1.10-1.25 arası gibi mesela.

bildiğim kadarıyla internet şubelerinden direkt dolar-euro işlemi yapamıyorsun. önce tl'ye çevirmen gerekebilir.

@eindaclub

yaparsın. çoğu bankada eur/usd arbitraj var internette. ama bu 2 para dışındakilerde nadir.

8 numaralı dipnottaki kaynağa yönlendiriyor.

metalli değil de bana joan osborne - one of us'ı çağrıştırdı. (sadece 55. saniyeden bahsediyorum.)

yok o değil :(

www.youtube.com

yok bu da değil

www.youtube.com

ilk girişi buna benziyor ama ben 00:55 kısmını arıyorum

metal diyorsun metal düşünüyoruz, sonra rhcp linki atıyorlar, buna benziyor diyorsun kafalar karışıyor. Tarz metal mi? onu bir kararlaştıralım :)

hayır ilk girişi RHCP ama 0:55'ten itibarenki 5-10 saniyelik kısım metal bi şarkıya benziyor :D

(bkz: don't cry for me argentina)

Bu olabilir mi? O sahneyi buldum ama intihar etmeden önce içiyor. Sonra bir bakıyoruz
ki ip boynunda. www.youtube.com

evet galiba don't cry for me argentina'ydı ama benim bulmak istediğim başka bir arya var onunla karıştırdım bunu eheh. teşekkürler

tunalıda bir pasajda vardı ama adını unuttum. ankarada bilinir, yaptırırsan orada yaptır.

ertuğ pasajında art tattoo bilinen ama watercolorda cemal arabacının bi numarası olduğunu duymadım hiç. ankaralılar ilk dövmelerini burada yaptırırdı on sen önce.

önerim ne yazık ki yok, eva'ya yaptırmıştım ben tunusta yeri varken.

Lisans olur, yl olur öğrenci bulun. Doktora öğrencisi de olur hatta. Hepsinin danışana ihtiyacı oluyor. Hem sizin hem onların işi görülür.

Üniversitelerin yüksek lisans/doktora öğrencileri süpervizyon eşliğinde çok düşük ücretlerle danışmanlık veriyor. Yakınlarınızdaki üniversitelerde klinik psikoloji yüksek lisansı olanlara bakın.

ankara ve istanbulda bazı belediyelerin ücretsiz böyle hizmetleri var.

26 mart ile başlar bence. genelde son hafta.

Kaslar nasil sekillenir? Micro yaralanmalar yaparsin, oralari proteinle doldurursun, sekillenir. Sen o yaralanmalari doldurmamuyorsun, vucudun da onlari onarmaya ugrasiyor ancak, verimin cok cok dusuyor. Genel olarak boyle bakmalisin mantiga, degistir.

yeniden duyuru açınca siliniyormuşmuş. up.

düzenli yürüyüş mutlaka
Süt ile ilgili benim görüşüm radikal; inek sütünün tercih edilmemesi gerektiğini düşünüyorum... keçi manda sütü ideal
Mekik i çıkarabilirsin

ben de sadece evde spor yapabiliyorum ama bir program dahilinde gitmeyi sevdiğim için fitness blender sonia fitness gibi sitelerin programlarını uyguluyorum geçmişte baya sonuç almıştım harfiyen uymamam rağmen

Ben evde yapacağım zamanlarda Nike Training programlarını kullanıyorum. Tavsiye ederim, yağ yakımı için falan uygun bir program seçip onun yönlendirmesi ile yapabilirsiniz.

Şimdi tabii angelus ve arnold dururken bana laf düşmez ama, Tuğrul Çağrı Yılmazer hep "büyükten büyük gider" diye açıklıyor bu durumu. Yani vücuttaki büyük kas gruplarını çalıştırmak...

Yapıyorum dedikleriniz arasından en gereksizi mekik olmuş bence.

ip atlama koyabilirsin.

@benaslindayohum yürüyüş çok yapamıyorum. yani hem o kadar efektif gelmiyor hem de hem spora hem yürüyüşe aynı anda zaman harcamak günde 3 saatimi alır.

@sopiro @benaslindayohum mekik neden olmamış ki? ne gibi bir etkisi var merak ettim.

eşim de evde yapıyor. popsugar fitness diye bir kanalın videoları üstünden yapıyor.

sanki şok etkisi yaratan programlarmış gibi geliyor bana. çünkü 30-40 dakikalık programlarda 1 saniye bile dinlenme anı olmuyor. hafiften başlatıp vites yükselterek, arkasından koşturan varmış gibi yapıyor.

1 ayda sadece bu tempoyla 2-2,5 kilo verdi eşim, günde yarım saat ile.

türk isen türkiye memurları görebilir, ama başka ülkeler göremez diye biliyorum. Bir de mesela AB ülkeleri birbirine giren çıkanları biliyor diye biliyorum

yani vize alınacak ülkenin konsolosluğunda filan bu bilgiye ulaşamıyorlar mı?

Eski pasaportunu yaninda getirmeni bu sebepten istiyolar.

Dunyanin her yerinde (belki afrika filan haric) artik hep yeni pasaport aliniyor, mevcut defter uzatilmiyor.

@kuehles blondes Ben 2 yıl önce bi ülkeye vize alırken almamışlardı eski pasaportumu. Ondan merak ettim zaten daha çok. Gerçi o eğitim vizesiydi ve çıkacağı kesindi. Belki ondandır. O zaman eski defterleri saklamaya devam. Teşekkürler.

@kosmosta bir nokta
Gerek yok diyebilirler ama basvuruya goturmek lazim. Alip almamak onlara kalmis.
Bazilari eski pasaportu almiyor ama eski vizelerin fotokopisini istiyor mesela.

ABde data protection ayagina bilmemkac yilda bir kim giris cikis yapmis siliniyor bu arada.

"bi de bir ülkeye vize için başvurulduğunda daha önceden alınan vizelere, gidilen ülkelere filan bakılıyor" başvuru evrakları arasında eski pasaportlar, vize sayfası fotokopileri vs bu sebepten isteniyor zaten. AB'nin kendi veritabanı, ayrıca farklı ülkelerin kendi aralarında bilgi paylaşımı falan vardır mutlaka ama örneğin KKTC'ye girmiş pasaporta Yunanistan, İsrail'e girmiş pasaporta İran (Ya da İran-İsral ters de olabilir emin olamadım) vize vermiyor/giriş yaptırmıyor.

Vizesi olsun olmasın tüm pasaportlarını saklamanı tavsiye ederim.

Ülkeden Giriş-çıkış tarihlerinin tamamının kaydını emniyet tutuyor. E-devletten görüntüleyebiliyorsun (sanırım 2013 sonrası) veya emniyetten dökümünü alabiliyorsun.

(bkz: misanthrope)

Mutsuz olduğu için kendini suçlu ve başarısız hissediyor ve bu sebeple insanlardan uzak duruyordur. Bunun sonucunda muhtemelen daha da mutsuz ve dibe çökmüş bir insan olur.

mutsuzken insanlar hiç çekilmiyor.

zaten insanlar hiç çekilmiyor? daha mantıklı bişey bilmiyorum bundan başka. çogzel yapmış, ben de yapıyorum.

Soruda bir çelişki var...
Mutsuz olan kişi çözümü dışarıda arama çabasına girmez. Yani izole etmek istemesi mutsuz kişiden beklenen bir davranış. Ama sen bunun istisnai olduğunu mu düşünüyorsun?

@benaslindayohum
yanlış ifade etmişim farketmemiştim. "İzole halinden mutlu olmadığı halde" desek daha doğru olur sanırım. Düzeltiyorum.

Hm. Geçen seneye kadar kız arkadaşımdan iğrenç bir şekilde ayrılmıştım ve bunu bir seneden uzun bir süre aşamamıştım. Bu süre zarfında master yapıyordum ama bu konu ve daha birçok farklı nedenden ötürü ilgimi yitirdim. Yoğun bir şekilde spor yapıp çokça film dizi izleyerek aylarımı geçiriyordum. Bir süre yurt dışı iş mülakatlarıyla uğraştım ama istediğim sonucu alamadım. Hayatımdaki tek güzel ve düzenli şey ailemdi ama birçok şeye geç kalmış olmanın rahatsız edici hissi sebebiyle ekstrem bir değişiklik yapmam gerektiğine karar verdim. İş bulup Ankara'dan İstanbul'a taşındım. Hayatım epey değişti. Ailemi özlüyor olsam da tek yaşamanın özgürlüğü ve sorumluluğu hoşuma gidiyor. İnanılmaz dağıttığımdan, her gün ayrı insanlarla tanıştığımdan filan değil. Evde yalnızken birkaç kadeh şarap içmek, arada uzun süredir görmediğim biriyle buluşup konuşmak güzel. Kendimi herkesten izole etmedim ama 2016-2017 arasında görüştüğüm kişilerin %90'ından filan ettim. Kızı ve yaptıklarını hala aklıma takıyorum ama daha az. Geçen uyumadan önce Whatsapp'a yeni koyduğu fotoğrafa 1 saat dalıp gittim mesela ama olur o kadar. Master'ı da gereğinden fazla sündürdüm, tezi sunup aradan çıkarsam bitse gitse diye düşünüyorum ama ilginç bir danışmana denk düştüm. O işi de halledebilirsem bir iki puan daha mutlu olabileceğim.

Çok sebebi olabilir...
Mutsuzluk bakımsızlık getirir beraberinde, bu yüzden bile uzaklaşmak ister insan

Çözümün iletişim halinde olduğu insanlardan gelmeyeceğinin farkındadır, yeni kişiler için arayışa girmeye cesaret edemez

Önce kendi yapımı özetleyeyim, sonra neden bunu tercih ettiğimi anlatayım. Kalabalık bir çevrem vardı, sevdiğim insanlarla beraber vakit geçirmeyi severdim ama yine de yalnız yalmayı sevdiğim şeyler olurdu. Ama “yalnızlık” hissi beni mutlu etmezdi. Ta ki hayatımın en zor döneminde en sevdiğim iki insan beni çok üzene kadar...
Mevcut durumumda tek yaşıyorum, ailemden ve akrabalarımdan hatta arkadaşlarım da uzakta yaşıyorum. Başta nasılsın sorusuna iyiyim demek riyakar hissettiriyordu bana. O yüzden daha az iletişime geçtim. Sonrasında da etrafımda insan varken onlardan beklenti içine girdiğimi farkettim. Beklentiden kastım burada, benim için bir şey yapmaları değil. Bir güzel söz, bir hoş tavır. Kibar insan davranışları yani. Ama öyle olmuyor, herkes o kadar kendi derdine düşmüş ki, benim kafamdaki arkadaşlık tanımından fersah fersah uzaktalar. Bir süre sonra kendi derdimi unutup, bir de onların derdini dert edinmek, bana davranışları karşısında beni yormaya başladı. Onlardan da vazgeçtim. Vazgeçmem beni neden üzmedi? Çünkü asla hiçbir konuda kimseye ihtiyacım olmadı son 1.5 senede.
Dönemsel olduğunu düşünüyorum ama ben. Yeniden güvenmeye başlarsam biraz daha kalabalık çevre beni rahatsız etmez. Şu an mevcut çevrem oransal olarak jack of hearts’ın tarif ettiği ile aynı.