dünyanın, ülkelerin şu an bu halde olmalarının tek sebebi başka türlü olamayacağı içindir. bu nedemek? şu anki şartların sebebi tarihsel süreç.
kabaca, orta doğu her zaman gelişmemiş değildi. orta çağda batıda dogmatik bir ortam varken orta doğu kültürel açıdan daha zengindi, bugünün batı dünyasıydı. antik yunandan kalan eserleri yorumladılar, çin, keşifler öncesinde ipek ve baharat yolları doğunun kontrolünde olduğu için uzak doğudan kültür ithal ettiler, zenginliği ellerinde tuttular. tarihteki bütün haçlı seferlerinin ana sebebi aslında ekonomiktir. doğunun zenginliklerini ele geçirmektir. coğrafi keşiflerin sebebi de budur. ticaret yollarına, hindistana, uzak doğuya kestirme yollar ararken amerika kıtası keşfedildi. buralarda kurulan koloniler vasıtasıyla topraklar sömürülürken batı da zengnleşmeye başladı, bu esnada ticaret yollarının önemini yitirmesiyle doğuda ekonomik açıdan durağanlığa girdi. bu arada istanbulun fethi sonrası batıya göçen hristiyan bilginlerin o rönesans a etkisini de unutmayın. keşifler vs olurken rönesans ile ufaktan toplumsal değişimlerin baş gösterdiğini, katolik kilisesine karşı protestan tavırların ortaya çıktığını ve yayıldığını da hatırlayın.
ana bilgi, üretim ve tüketim ilişkilerindeki köklü değişimler aynı zamanda büyük toplumsal değişimlere sebep olur. misal tarım devrimi ile yerleşikliğin artmasıyla önce şehirler kuruldu, feodal yapı ortaya çıktı, ardından krallıklar, sonra imparatorluklar vs. sanayi devriminin ardından üretim fabrika ve atölyelere iyice kaydı, osmanlının el işi ve zanaat üzerine kurulu ekonomisi bu hızlı ve düşük maliyetli ürünlerle baş edemedi. misal bir araştırmada 16 yy da 40 cm lik iznik işi bir çini tabağın 2007 yılında üretilen 40 adet geniş ekran plazma tv ye eşit bedelde olduğunu okumuştum. -kaynak veremiyorum 10 sene önceydi rakam 40 olmasa bile o civarda bir şeydi.- haliyle venedikli ustalar atölyelerinde hızlı ve maliyetsiz cam tabaklar üretmeye başlayınca fiyatı çok yüksek olan iznik işi çini tabaklar satılamıyor. düşünün bir de buhar teknolojisinin üretimde yaygınlaşmasının osmanlı ekonomisine bvurduğu darbeyi... osmanlıda daha fabrika yokken batı ülkeleri uçak, top, gemi üretebilecek ağır sanayiye sahipti. nasıl oldu bu? amerikanın keşfi, afrikadan elde edilen ucuz iş gücü köleler, hindistan ve uzak doğuya deniz yoluyla ulaşım, yeni pazarlar vs vs.
fransız ihitlali ile yayılan uluşçu düşünceler üzerine sanayi devrimi ile ikinci bir köklü ekonomik değişim yaşanınca yine bir toplumsaldeğişim gerçekleşiyor, işçi sınıfı önem kazanıyor, krallıklar yavaş yavaş yıkılarak, seçimle iş başına gelen yöneticiler geliyor yerlerine yada krallıklar bu yeni yönetim anlayışına uyuyorlar, neticesinde o zamana kadar ki en modern toplumsal yapı ortaya çıkıyor batıda, demokrasi. doğuda ise önem kazananan işçi sınıfını odak noktasına koyan bir demokrasi şekli doğuyor, sosyalizm.
hikayenin sonrasını biliyorsun.
sonuç, en başta dediğim gibi şu an dünya bu haldeyse başka bir şekilde olamayacağı için. genel olarak tarihte bir ülkenin gelişmişliği başka ülkenin zenginliklerinin sömürülmesine bağlıdır. zira devletler canlı varlıklardır, canlı varlıklar gibi varoluşlarını devam ettirmek için her şeyi yaparlar. ve aynı canlılar gibi devletler de eşit şartlarda varolmaz. tr gibi ülkeler tarım açısından şanslı iken, moğolistan gibi bir ülkenin hiç bir avantajı olmaya bilir. yada venezuela gibi petrol açısından zengin iken boktan yönetim sonucu dünyanın en fakir ülkesi haline gelip, diğer sömürgenlere kendinii yem edebilir.
ortadoğudaki ülkeler gelişememeye mahkum değil. yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi, ekonomi, toplumsal yapı, yönetim biçimleri hepsi birbirine bağlı. her hangi bir orta doğu ülkesinde modern batı demokrasisine uygun bir yönetim başa geçip sadece eğitime bile önem verse 20 sene içinde bambaşka bir ülkeye dönüşebilir. önümüzde finlandiya örneği var. bu ortadoğulu ama demokratik ve eğitime önem veren ülke, ülkesi için belirli bir ekonomik kimlik hedeflerse -misal bilişim, misal turizm, misal modern tarım vs vs- orta doğuda gerçekten güç sahibi olabilir. tabi bunları gerçekleştirene kadar dış desteklibir darbe ile devrilmezse.
hasılı kelam bu kadar satırı şunun için yazdım aslında dünyada devlet mantığı olduğu sürece daima çıkar çatışmaları ve sömürüler olacak, bu sömürüler sonucu kimi ülkeler zenginleşirken kimi ülkeler de geri kalacak.
sabahın köründe bu kadar oluyor, elbet eksikler vardır, insanım bende burada bu kadar geniş bir konuyu anca bu kadar anlatabiliyorum. yazım ve anlatım yanlışları için kusura bakma.
0