Giriş
(5)

Amazondan telefon almak guvenilir mi?

lacrim
Evet arkadas hayatimda ilk defa son model bi telefon alma durumundayim ve amazonda daha ucuz, guvenilir mi? Garanti vs isleri ne olur, nasil bir sorun olabilir olacaksa da, beni bir aydinlatirsaniz sevinirim
Evet arkadas hayatimda ilk defa son model bi telefon alma durumundayim ve amazonda daha ucuz, guvenilir mi? Garanti vs isleri ne olur, nasil bir sorun olabilir olacaksa da, beni bir aydinlatirsaniz sevinirim
0
lacrim
(29.03.23)
satan amazonun kendisiyse dünyada daha fazla güvenebileceğin bir e-ticaret ortamı yok, değilse satan kişinin önceki yorumlarını okumalısın
0
wiekannich
(29.03.23)
Satıcı Amazon'un kendisi ise ben de gozum kapalı alıyorum.
0
fraise
(29.03.23)
Biz ailecek televizyon, tv gibi elektroniklerin hepsini amazon'dan aldık. Hiçbir sorun olmadı.

Tek dikkat etmeniz gereken şey "amazon tarafından satılır ve gönderilir" ibaresine dikkat etmek. O varsa sorun yok, o yoksa alacağınız yerin neresi olduğu önemli.
0
akhenaten
(29.03.23)
Telefon ve tv yazacaktım, yanlış olmuş. Mobilde edit de olmuyor.
0
akhenaten
(29.03.23)
amazon çok övülüyor ama son zamanlarda tamamen trendyol-hb kafasıyla yönetilmeye başlandı.
1-2 siparişimde beni mağdur ettiler. biraz araştırırsanız bir çok mağdurda bulacaksınız.

yinede alınabilir ama aklınızın bir köşesinde bulunsun sonra bir sorun olunca ama dünya devi, ama çok övülüyor demeyin.
0
astronom bey
(29.03.23)
(5)

Zuhal Müzik'in enstrüman eğitimi fiyat performans açısından nasıldır?

galas
Merhaba, Zuhal'in 1 aylık 4 ders elektro gitar eğitimini gördüm 2200 liradan... Lise yıllarından beri kendi kendime klasik ve akustik gitar çalmaya çalışan power chords, kısıtlı düzeyde nota bilgisi olan tab okuyabilen ancak teknik anlamında zayıf birisiyim ve düzgün bir enstrüman eğitimi için ilk k
Merhaba, Zuhal'in 1 aylık 4 ders elektro gitar eğitimini gördüm 2200 liradan... Lise yıllarından beri kendi kendime klasik ve akustik gitar çalmaya çalışan power chords, kısıtlı düzeyde nota bilgisi olan tab okuyabilen ancak teknik anlamında zayıf birisiyim ve düzgün bir enstrüman eğitimi için ilk kez maddi olarak para ayırabilecek durumdayım. Sizce değer mi? Uniq İstanbul'da bir eğitim şubeleri varmış iş yerime yakın olduğu için gitmek geldi aklıma? gitar, amfi, mütevazi bir pedal setup'ı ile, referans kulaklığım ile birlikte altından kalkmak istiyorum bu işin. Yok fazla diyorsanız 2200 lira zuhal için, öneri yapabilir misiniz? şurası burası vs. Bu arada zuhal'in eğitmenler konservatuar mezunu.
0
galas
(29.03.23)
bana ders basina dort bira ismarla ben ders vereyim sana. ben olmusum muzik. ders de veririz nolcek?

2200 lira nedir yahu? ayip be.

ciddiyim. ama verdigim odevleri yapacaksin. hoca ogretmez ogrenci ogrenir. ben sana yolu gosteririm ama senin adina yuruyemem.
0
alperz
(29.03.23)
self disiplin varsa online kurumlardan devam etmeni tavsiye ederim, youtube artık derya olmuş. Yüz yüzenin artıları spora giderken PT ile çalışmak gibi, disipline sokar sıkıldığında iter sosyallik ihtiyacını kapatır network yaptırır vsvs
0
wiekannich
(29.03.23)
www.youtube.com

selim ışık'ın derslerini öneririm.
0
blackkmamba
(29.03.23)
@alperz
teklifin herkese geçerliyse önümüzdeki ay gitarımı kapıp gelirim :D
0
jimjim
(29.03.23)
olur olur haberleşelim.
0
alperz
(29.03.23)
(8)

Almanya'da Sosyal Yaşama Dair

the feel good
Uzun süredir sürdürdüğüm kendi işimi kurup işletme konusunda Almanya'dan kolay kolay reddedemeyeceğim bir teklif geldi ve teklifin mali komposizyonu oldukça iyi. Beni endişelendiren kısmı ise Almanya'daki sosyal yaşam. Çünkü iş teklifinin gelmiş olduğu bölge Kassel ve Göttingen şehirlerinin ortasınd
Uzun süredir sürdürdüğüm kendi işimi kurup işletme konusunda Almanya'dan kolay kolay reddedemeyeceğim bir teklif geldi ve teklifin mali komposizyonu oldukça iyi. Beni endişelendiren kısmı ise Almanya'daki sosyal yaşam. Çünkü iş teklifinin gelmiş olduğu bölge Kassel ve Göttingen şehirlerinin ortasında ufak bir yerleşim birimi. Daha öncesinde de defalarca ziyaret ettiğim halde tekrardan gidip görmeyi arzuladığım bir yer değil. Olabildiğine sakin ve hareketsiz bir bölge. Bunun yanında Almanya'da yabancı pozisyonunda yer almanın ne ifade ettiğini aşağı-yukarı tahmin edebiliyorum.

Bunun yanında kendi işimi yapabilecek olmamın ve işin mali detaylarının rahatlığı beni cezbediyor. Acaba böyle bir durumda Almanya'da sosyal olarak keyif alacak pozisyon yaratabilmem mümkün müdür?

a/s/l: 31/m/istanbul
0
the feel good
(28.03.23)
haftasonu arabayla hanover'e gider istediğin her şeyi yaparsın.
0
sert siyah krom
(28.03.23)
bence de pek tatmin etmez. sen turkiye'deki arkadas grubuna rasgele turkce bilmeyen yabancilari aliyor musun? hayir. senin de o toplumdaki deneyimin benzer olacak muhtemelen.

mantikli beklentilerle git. kariyer ve maddi acidan faydali olacak, ona odaklan.
0
hot potato
(28.03.23)
dışa dönük biri için zulüm olur orası, 1.5 milyonluk münihin hareketli dedikleri yerde bile in cin top oynuyordu. gideceksen metropol yerlere git, yoksa depresiflikten kediye köpeğe sarmaya başlarsın bi noktadan sonra.
0
wiekannich
(28.03.23)
Almanya’da sosyal hayat yok,
yürüyüş, bira bahçeleri, klasik müzik konseri var.
Güzel konserler de oluyor ama şehir değiştirirsin.
Arkadaşlık kavramı bizdeki gibi değil benim grubum var ama baydılar artık. Espri anlayışları farklı.
Facebook’ta o şehrin expat gruplarına takıl en azından arkadaşın olur.
0
Coma
(28.03.23)
berlin’de hamburg’da aradığın sosyal yaşamı bulursun ama arkadaş çevren muhtemelen senin gibi dışarıdan gelenlerden oluşur. almanların arasına girmek zor, ki haklılar da. biz türkiye’de nasıl yabancı birini aramıza kolay kolay alamıyorsak onlar da almıyor. arkadaşlıkların yüzeysel kalıyor. bence otuzdan sonra yakın arkadaş bulmak zaten normalde de zorlaşıyor. insanlar arkadaş gruplarını lisede, üniversitede ediniyor.

yalnızlığı seviyorsan sorun olmaz, iki üç ekspat bulur, haftasonu iki bira içer sosyal ihtiyacını giderirsin ama zamanının çoğunu yalnız geçirirsin. kendini spora, bisiklete, doğaya verirsin. bunlara ilgin yoksa mutsuz olma ihtimalin yüksek.
0
sir gawain
(28.03.23)
ben almanyanın köyü denilebilecek bir bölgede erasmus yapmıştım fi tarihinde, almancam da çok iyiydi. almanların sosyalleşme anlayışı bizimki gibi değil, derinlemesine arkadaşlıklar kurmak çok zor. merhaba merhaba tadında takılabilirsin, voleybol falan oynarsın ama bu yani. sosyal olarak keyif alma kriterin nedir bilmiyorum ama ispanya, italya, yunanistan, güney fransa gibi ülkeler dışında avrupada bizim tarz "sosyalleşme" pek yok. sosyalleşme beklentin dışında bence insanca yaşanabilecek bir ülke. dolayısıyla evli barklı, huzur arayan insanlara daha uygun ama ben dışa dönük, aktif insanım dersen sıkıntıdan kendini dağa taşa vurursun.
0
roket adam
(28.03.23)
Roket adam gayet güzel özetlemiş. Ayrıca iş ortamı da disiplinli ve rekebetçi olur. Alman bile o ortamdan kaçmak istiyor.
0
OrangeYellow
(28.03.23)
Tr'de durumun iyiyse değmeyebilir. Arkadaşlık çok zor. Her yer bomboş herkes kendi ortamında. Araman lazım. İspanyollar çok arkadaş canlısı.
0
abi bi dizi buldum on numara
(28.03.23)
(7)

nashville olayı

gule gule
ara ara haberlere çıkıyor bu şekilde olaylar sürekli okula girip tarayan tipler. bunların okullarla özel olarak derdi mi var nedir yani bunun altında yatan sebep merak ettim.sallıyorum neden gidip new york'ta bir anda el bombası patlatmıyor da gidip ilkokul tarıyor?
ara ara haberlere çıkıyor bu şekilde olaylar sürekli okula girip tarayan tipler. bunların okullarla özel olarak derdi mi var nedir yani bunun altında yatan sebep merak ettim.

sallıyorum neden gidip new york'ta bir anda el bombası patlatmıyor da gidip ilkokul tarıyor?
0
gule gule
(28.03.23)
Genelde zamanında akranları tarafından zorbalığa uğradığında, ya da öğretmenleri tarafından haksızlığa uğradıklarını düşündüklerinde yapıyorlar sanırım.
0
John Bloor
(28.03.23)
ny'da el bombası patlatmak ile okul taramak arasında ciddi bir güvenlik farkı da var tabii. her eyalette silaha ve bombaya erişim, güvenlik politikaları vs aynı değildir
0
roket adam
(28.03.23)
bir tur kulturel aliskanlik. o kadar sik oluyor ki boyle bir refleks olusmus. bosluga dusunce aklina o geliyor.
0
hot potato
(28.03.23)
Psikolojik rahatsızlık, izolasyon, geçmişte zorbalığa maruz kalmak, bireysel silahlanmaya kolay erişim
0
wiekannich
(28.03.23)
elephant diye film vardı, orada da böyle bir olay iki gencin gözünden anlatılıyordu
0
aynose
(28.03.23)
Devlet halkının tamamını ikna edecek bir düşman yaratamadigi için toplum kendine saldırıyor. Tarihsel olarak ne kadar eszamanlidir bilmiyorum da bu tür bir olayın ilk ne zaman olduğuna da bakmak lazım. Birinci Dünya savaşı öncesini bilmiyorum da sonrasında medyadan edebiyattan anlaşılan ilk düşman sscb, 80'lerden sonra da El-Kaide vb imiş. Artık onlar bitti, bitti derken çoğunluğu karşısında toplayabilecekleri bir düşman olma işlevini yitirdiler.

Kültürel dağınıklığın da etkisi olmalı, ABD 200 yıl önce neredeyse tamamı başka ülkelerde hatta başka kıtalarda olanların ülkesi. Dolayısıyla bu farklılıklar okul çağında akran zorbalığınin türlü varyasyonunu yaratıyor olabilir. Literatüre bakınca bu konu onlar için bir ruh sağlığı meselesi olduğu kadar bir ulusal güvenlik meselesi gibi de gözüküyor.

Özetle, kendilerine karşılarında birleştikleri ortak bir öteki yaratamiyorlar. Bunun başka sonuçları da oluyordur herhalde, bu tür olaylar da o sonuçlardan biri.
0
encokbenisevinnolur
(28.03.23)
Planlı olarak yapıldığını öne eli silahlı olarak sürülenin de maşa olduğunu düşünüyorum.
ABD'de böyle olaylar yaygın iç görünmeyen sebeplerine bakmak gerekiyor. Sadece saldırganın çocukluğunda şiddet veya taciz görmesi olayı açıklamıyor. İnancı ve bağlantıları da önemli.
Belki de bir kesime mensub olanlar kurban istedi belki de gönüllü olarak kendisi de yaptı.

Yine terör örgütleri için de aklından sorunlu kişiler çok kullanışlı birer elemandır.

Ayrıca hedefte özellikle çocuklar okuduğu için ister istemez akla, bu tür saldırıların tarihlerinin diğer çeşitli takvimlerde hangi anlama denk geldiğini krononolojik olarak incelemek gerektiği geliyor.
0
diyecevaplandı
(28.03.23)
(1)

Macbook App silme

spacevan
merhaba, bir vpn uygulması var bir türlü silemiyorum. Kilitliymiş fakat kilit ayarını da değiştirmemi engelliyor. terminal den sudo ile denedim işe yaramadı Tavsiyesi olan varsa çok makbule geçer. Kafayı yedirtti bana sabahtan beri.
merhaba,

bir vpn uygulması var bir türlü silemiyorum.
Kilitliymiş fakat kilit ayarını da değiştirmemi engelliyor.
terminal den sudo ile denedim işe yaramadı
Tavsiyesi olan varsa çok makbule geçer. Kafayı yedirtti bana sabahtan beri.
0
spacevan
(25.03.23)
Osx uninstaller
0
wiekannich
(25.03.23)
(2)

Almanya'da ucuz

mysql34
Haftaya 3-4 günlüğüne Almanya'ya gideceğim orada TR'den ucuz olup buraya gelince rahat satabileceğim ne alabilirim?
Haftaya 3-4 günlüğüne Almanya'ya gideceğim orada TR'den ucuz olup buraya gelince rahat satabileceğim ne alabilirim?
0
mysql34
(01.02.23)
ps5, elma ürünleri
0
wiekannich
(01.02.23)
www.eksiduyuru.com su baslikta bazi oneriler var, benzer olabilir.
0
hot potato
(01.02.23)
(8)

800 bin TL ye kadar 0 alınabilecek en iyi arac nedir sizce?

saclarimdaki papatyalar
Soru başlıkta. Kredi durumlarından oturu max 800 bin TL olması lazim. Maalesef liste fiyatlarına gore araç bulunmuyor ülkemizde Tecrübesi olan paylaşırsa sevinirim.
Soru başlıkta. Kredi durumlarından oturu max 800 bin TL olması lazim. Maalesef liste fiyatlarına gore araç bulunmuyor ülkemizde Tecrübesi olan paylaşırsa sevinirim.
0
saclarimdaki papatyalar
(18.12.22)
Bekâra mı, aileye mi, ikincisiyse kaç kişilik aileye, şehirde misiniz, ilçede mi, uzun yola yılda kaç kez çıkarsınız, yılda ortalama kaç km yol yaparsınız? Önce bu soruları yanıtlarsanız ideal araç az çok ortaya çıkar.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(18.12.22)
0 almak niyetindeyim. Biraz daha yatırım amaçlı tek kisi icin. Şehirde kullanılacak. Tercihen otomatik. Uzun yola yılda 4 5 kere çıkılıyor. Tesekkurler. :)
0
🌸saclarimdaki papatyalar
(18.12.22)
O halde Toyota Yaris Cross'u inceleyin derim:

www.toyota.com.tr
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(18.12.22)
Sıfır fiyatları uçmuş, 2. el 2020 Sportage tavsiye ederim o fiyatlara
0
wiekannich
(18.12.22)
30 yaş altıysan golf al geç
0
ayin yazari
(18.12.22)
toyota corolla suv var hybrid. biraz daha çıkarsan sıfır olarak o olabilir
0
paintov
(19.12.22)
Golf ve corolla 800 bini geçiyor maalesef
0
🌸saclarimdaki papatyalar
(19.12.22)
Skoda Scala
0
pispinti
(19.12.22)
(19)

Hangi browser'i kullanıyorsunuz?

put it in your appropriate place
Chrome dışında hangi browser'i tercih ediyorsunuz? Bazı siteler için Tor'u tercih ediyorum. Genel olarak Chrome'u tercih ediyorum ama yakında adblock'u kaldıracakmış. Öncesinden alışmak için yeni browser'a geçeğim ama hangisine gideyim?
Chrome dışında hangi browser'i tercih ediyorsunuz? Bazı siteler için Tor'u tercih ediyorum. Genel olarak Chrome'u tercih ediyorum ama yakında adblock'u kaldıracakmış. Öncesinden alışmak için yeni browser'a geçeğim ama hangisine gideyim?
0
put it in your appropriate place
(02.12.22)
opera
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(02.12.22)
geçenlerde youtube, twitter falan engellendiğinde opera'ya geçtim çok da rahattı ama alışamadım. mozilla firefox ile devam ediyorum.
0
anna sun
(02.12.22)
2006 yılından beri firefox
0
konetsu
(02.12.22)
yıllardır firefox. chromium tabanlı browserları kullanmıyorum.
0
false pretension
(02.12.22)
Mobilde Brave.

Şirket bilgisayarında Firefox, Chrome veya Edge kullanabiliyorum ama Firefox'ta eklenti kuramadığım için Edge kullanıyorum. Gayet memnunum ondan da. Chrome sevmiyorum.
0
chicha_v2
(02.12.22)
brave
0
freebird5406_2
(02.12.22)
yandex
0
astronom bey
(02.12.22)
bayaa uzun yıllardır opera hem pc'de hem mobilde (android).

Opera'dan önce Chrome ve Firefox da kullanmıştım yine kısa sayılmayacak süreler ama Opera'nın sade ve rahatlığı ayrı ya
0
nundu
(02.12.22)
google'ın kopee yiz chrome tabiki
0
wiekannich
(02.12.22)
bir tek ben mi edge kullanıyorum:)
0
nothing in my way
(02.12.22)
Firefox kendi işlerim için
Chrome kurs için
Edge şirket işleri icin
0
bonjourrr
(03.12.22)
hayatında hiç chrome yüklememiş olmakla övünürüm. 23 Eylül 2002 pazartesi tarihinden beri firefox, ekinoksun ruh halimdeki etkisi.
0
goodz
(03.12.22)
Yıllardır Firefox, ara sıra Opera.

Ve AdBlock yerine ublock origin kullanın, onu da mı kaldırıyor?
0
kobuzchu kiz
(03.12.22)
Yıllardır safari kullanıyordum extension'ları çok kısıtladı firefox'a geçtim. Orion da fena durmuyor.

Chromium tabanlı browser kullanmak online suç gibi geliyor bana :D Çok fena tekel oldu biraz çeşit olması hepimizin hayrına,
0
hedep
(03.12.22)
chrome ama bir faydasini gormedim. burada okunanlardan etkilenip degistirebilirim.
0
hot potato
(03.12.22)
Sanırım 17-18 yıl olmuştur firefox kullanalı, o günden beri de hiç bırakmadım. Mozilla backup sayesinde de her pc değiştirdiğimde verilerimi ve kullanım ayarlarımı taşıyorum.

5-6 senedir de Operayı beraberinde kullanıyorum, aynı anda sürekli bu iki tarayıcı açık bilgisayarımda, farklı işler için.
0
John Bloor
(03.12.22)
Mobil brave pc chrome ama brave bugun reklam gostermeye basladi
0
another satisfied lover
(03.12.22)
gönlüm her zaman firefox'ta ama iş nedeniyle kullanmak zorunda olduğum platformlar nedeniyle chrome'a geçiş yaptım seneler önce.
0
blatta hiberna
(03.12.22)
2003'den beri firefox, androidde firefox nightly. /r/firefoxcss'den edindiğim tek satirlik bir tema kulanıyorum stylish ile de bütün siteleri temaya uygun bir şekle çeviriyorum.

edge'nin dikey tabları çok hoşuma gidiyor ama sağlıklı bir şekilde firefox da uygulayamadığım için tek satır temam ile devam ediyorum.
0
pwnography
(03.12.22)
(2)

berlin kalacak yer

estimated time left
merhaba yıl sonu berline taşınma sürecim başlayacak. kalacak yer için vereceğiniz bilgiler benim için çok önemli. başka kaynaklardan da araştırmaya devam ediyorum. süreçle alakalı tecrübe paylaşımı yapabilirseniz çok sevinirim.
merhaba yıl sonu berline taşınma sürecim başlayacak. kalacak yer için vereceğiniz bilgiler benim için çok önemli. başka kaynaklardan da araştırmaya devam ediyorum. süreçle alakalı tecrübe paylaşımı yapabilirseniz çok sevinirim.
0
estimated time left
(18.11.22)
wunderflats.com
0
wiekannich
(19.11.22)
berlinde en zor seylerden biri kalacak bir yer bulmak. oncelik kisa sureli bir yer bulmak olmali, yoksa hayal kirikligi yasarsiniz.
Tasinmadan, bordronuz olmadan, schufa gosteremeden uzun sureli yer bulmaniz imkansiz.

Turlu facebook gruplari var, oralarda kisa sure icin kiralik ev bulmak nispeten kolay.
Bol sans!
0
yaraticinick
(19.11.22)
(4)

erkek genital lazer epilasyon

hjarteblod
bunu yapan bikac yer gordum ama tam olarak nerelere yapilabiliyor, yaptirip iyi sonuc alan var mi izlenimleriniz neler? bolge olarak "genital" veya "ozel bolge" demisler ama ne kadar ozele girebiliyorlar, sadece penis-gobek arasi gibi mi yoksa toplari falan da lazerliyorlar mi?
bunu yapan bikac yer gordum ama tam olarak nerelere yapilabiliyor, yaptirip iyi sonuc alan var mi izlenimleriniz neler? bolge olarak "genital" veya "ozel bolge" demisler ama ne kadar ozele girebiliyorlar, sadece penis-gobek arasi gibi mi yoksa toplari falan da lazerliyorlar mi?
0
hjarteblod
(08.11.22)
Arkadaştan duyduğum kadarıyla popo bölgesinde yanakları iki elinle ayırıyorsun, penisi de yukarı doğru çeker gibi tutuyorsun işlem esnasında. Topları da lazerliyorlar evet ama bana nedense testis kanseri olmak gibi bir korku geliyor bu mevzuyla ilgili. Yine de çok büyük rahatlık.
0
yari cahil
(08.11.22)
Selam. Ben komple vücut lazwre gidiyorum. Aslında özel bölgeleri yaptırmaya korktum, bu sebeple penis ve testislerime dokundurtmuyorum ama popom paketin içinde mesela. Popo yanakları aşırı acımıyor, ama araya lazer atınca ben tedirgin oluyorum ve vazgeçiyorum o kadar ileri gitmekten. Çok acımasa da canım yanar gibi düşünceye kapılıyorum o an.
Eğer genital bölgeler dahil olsaydı penis ve testisler de olacaktı ama.
0
m e b
(09.11.22)
skrotum çevresine lazer vurulmaz, bu konu literatürde muallak, vurduran var ama risk barındırıyor diyor uzmanlar. bu ikili dışında kalan her bölgeye lazer temas ediyor, ben yaptırıyorum, kesinlikle tavsiye ederim, insan kendini daha hijyenik hissediyor. terleme yapmıyor, kıllar tüy gibi çıkıyor v.b
0
wiekannich
(09.11.22)
yaptırmayın bence erkeklere kıllılık yakışıyor özellikle özel bölgesinde.

cevap: özel bölgenin için de @yari cahil'in dediği gibi her yeri yapıyorlar. çok acıyor. seans öncesi anestol uyuşturucu krem sürmeniz acınızı hafifletir.
0
Hallegadola
(09.11.22)
(16)

İş görüşmesi neden yurtdışına taşınmak istiyorsun sorusu?

chicha_v2
Danimarka'dan başvurduğum şirket videolu bir şekilde kendimi tanıtmamı ve Danimarka'ya taşınmamın ve şirketlerinde çalışmamı neden istediğimi sormuş.Farklı kültürler, Kopenhag çok güzel, bisiklet şehri abi ya demekten öte neler söyleyebilirim?Teşekkürler.
Danimarka'dan başvurduğum şirket videolu bir şekilde kendimi tanıtmamı ve Danimarka'ya taşınmamın ve şirketlerinde çalışmamı neden istediğimi sormuş.

Farklı kültürler, Kopenhag çok güzel, bisiklet şehri abi ya demekten öte neler söyleyebilirim?

Teşekkürler.
0
chicha_v2
(04.11.22)
farklı iş kültürü deneyimi de söylenebilir. iş yapış biçimleri farklıdır muhakkak. deneyim tecrübe vs yani.
0
orient blue
(04.11.22)
niye alternatif sebepler sunasın ki, dümdüz söyle refahımı arttırmak istiyorum de, avrupalının da hoşuna gider duygusal sebepleri çocukca bulacağından eminim, germenik toplumlar "directness" leri ile tanınırlar ve rasyonel sebepleri daha makul bulurlar. (almanyaspor)
0
wiekannich
(04.11.22)
Kısa süre önce benzer bir soru sormuştum.

(git: 1532805)
0
temasettin
(04.11.22)
Abi çok kasma. Bana geçen bir şirket sordu neden ilana basvurdun diye, basvurmadim ik firmasi beni buldu dedim.
Neden sirketinden ayrilmak istiyorsun dedi, ayrilmak istemiyorum, söyleyecek negatif bir şeyim yok ama tekliflere açığım dedim.

Buna ragmen sonraki asamalara geçirdiler.
O yüzden ben de olsam refahimi artirmak vs derim bir de sirket bilinen bir yerse overim belki. Ama çok kasmaya gerek oldugunu düşünmüyorum.
0
logisticsmanager
(04.11.22)
ben türkiye'nin durumundan memnun olmadığımı söylüyorum.
0
whatdreamsnevercome
(04.11.22)
Ben su an ki isim icin ben xxx ulkesinde hayati deneyimlemek istiyorum demistim.
0
kuzey li
(04.11.22)
Kuzey Avrupa ulkelerinde dusuncelerinizi, niyetinizi direkt ifade etmeniz beklenilir. Neden calismak istiyorsaniz cekinmeyin direkt ifade edin bunu.

Daha fazla para icin, daha iyi yasam kosullari, farkli bir kulturu tanimak vs. sebebiniz neyse acik acik soyleyebilirsiniz. Ben giderken direkt "Artik Turkiyede yasamak istemiyorum, baska bir ulkeye tasinmak istiyorum" demistim kimse de yadirgamamisti.
0
whisky
(04.11.22)
Kopenhag'ın havası başka abi düşüncesi yanlış bence.

Ben bu işi Hindistan'da bile yaparım diyebilirsin. Ülke önemli değilmiş de sadece iş önemliymiş gibi konuşursan Avrupa'ya kaçmaya çalışan insan imajından kurtulursun. İyi şirket neredeyse ben oraya gitmeye çalışırım diyebilirsin. Hatta Abd'deki şirketlere başvurup görüşüyorum de. Danimarka'dan daha iyi fırsatlarının olması onların şımarıklığını azaltır.
0
dissendium
(04.11.22)
@dissedium'a uyma sen herkesin hindistan ama büyük ama küçük bir ayağı var bulursun kendini mumbai havaalanıda.
0
kuzey li
(04.11.22)
eşcinsel/biseksüel olduğunu, türkiye'nin ve hükümetin lgtb'li bireyler karşısındaki tutumunu anlat. Dalga geçmiyorum bir arkadaşım bu şekilde princeton'dan yüksek lisansa kabul aldı. Tabii akademik geçmişi de çok güçlüydü.
0
Erestor
(04.11.22)
Tr de durum kötü, kaçıp kendimi kurtarmak istiyorum falan demeyin. Bu insanlar iş arkadaşınız olacak, belki dr siz onların amiri olacaksınız, eşitlik durumunu bozmayın. Tr deki durumu elbet onlar da biliyor ama asıl motivasyonum şirketiniz, yaptığınız işler vs. Demek lazım ki asıl profesyonel cevap budur. O insanların size asıl teklif ettiği şey iş, Danimarka’da oturum değil.
Kuzey Avrupa ülkesinde çalışıyorum evet insanlar açık sözlü ama bu strateji yapmadıkları anlamına gelmiyor. Onlar da işlerine gelmeyince en önemli şeyleri bile çok güzel pas geçebiliyorlar.
0
ya volna
(04.11.22)
ilticaya başvuruyormuşçasına ülkeni b.kla her zaman geçer akçedir
0
comp
(04.11.22)
Danimarka'nın refah seviyesinden bahsedebilirsin mesela. Görüşmelerde eski şirketi kötülemek iyi olmadığı gibi aynı mantıkla yaşadığın ülkeyi de kötülemek profesyonel değil bence.
0
mysticriver
(04.11.22)
ben yurtdisinda bizim ve brezilyalilar disinda ülkesi hakkinda kötü konusan görmedim. bunu yargilamak icin yazmadim. bu yazdigim kötü ciddi durumlarda olabilir absürt seylerde olabilir. anlatmakta bahsetmek, sikayet etmek vs. hepsini düsünebilirsin.
calistigin yerde Tr'den daha kötü ülkelerden gelende vardir. bu konuda burnundan kil aldirma, onlarin zaten burayla ilgili iyi veya kötü bir düsüncesi var.
sadece is ile ilgili, profesyonel, ve klise olmayan cevap ver.
0
durgunfoton
(04.11.22)
İş görüşmelerinde eski şirketi gömmek genelde olumsuz karşılanır. Benzer şekilde TR’yi gömmek de antipatiye yol açabilir. Türkiye’nin olumsuzlukları yerine Danimarka’nın olumlu taraflarına yoğunlaşmanızı öneririrm.
0
but that was just a dream
(04.11.22)
daha kalifiye kadrolarla gerçek fark yaratabileceğin uluslararası projelerde tecrübe kazanmak istiyorsun, challenge arıyorsun ve highly mobile sın.

Ne ülke ne kültür ne başka bir şey. Mülteci gibi gözükmeyin.
0
gabe h coud
(05.11.22)
(8)

Neden böyleyiz? Nasıl Önüne geçebiliriz?

erty_ksk
Neden ahlaksızlaştık bu kadar? özellikle ticarette, içinde çıkar barındıran ilişkinin her türlüsünde. herkes tuttuğunu... modunda yaşıyor.işim gereği sürekli seyahat ediyorum, gezip gördükçe daha iyi anlıyorum ki işin aslı maliyetler vs. değil, ahlak, vicdan probleminde. yabancı mı yapıştır, yol üst
Neden ahlaksızlaştık bu kadar? özellikle ticarette, içinde çıkar barındıran ilişkinin her türlüsünde. herkes tuttuğunu... modunda yaşıyor.
işim gereği sürekli seyahat ediyorum, gezip gördükçe daha iyi anlıyorum ki işin aslı maliyetler vs. değil, ahlak, vicdan probleminde.
yabancı mı yapıştır, yol üstü mü ver çarık çürüğü yine gelemez nasılsa, tanıdığa iş mi yapıyorsun, vurur fiyatın dibine pazarlıkta kar ettirmez, gibi gibi daha onlarca örnek sayabilirim. hepsi de yaşanmış hepsi de her gün olan olağan şeyler.
Aracı sanayiye götürürsün bir usta kaput açmaya 300 ister öteki tamir eder verir 150 yeter der.
enflasyon %150 üzerine çıkar şirket %30 zam yapar övünür, banka anlaşmasından gelen promosyonları patron cebe atar, ev sahibi 3 kuruş için seni evden atar, devlet, devlete hiç girmiyorum orası dipsiz kuyu zaten.
neden böyle ahlaksız ve vicdansız olduk? şartlar mı? sanmıyorum.
büyük bir çöküş içindeyiz ve bu çöküş ekonomik çöküşten daha tehlikeli ve uzun vadeli gibi geliyor.
Bunun nasıl önüne geçebiliriz? tek endişe eden ben miyim? merak ettim. Benzer kaygıları yaşayanınız var mı? ve çözüm öneriniz neler?
0
erty_ksk
(04.11.22)
Usta kendi işini yapıyor, kendi ücretini kendi belirlemekte serbest. İsteyen hizmet alır, istemeyen almaz.

Esas sorulması gereken soru: enflasyon neden bu kadar yüksek? Sen ekonomiyi sorgulamayıp emekli ev sahibini sorgularsan ahlaksızın ta kendisi olmuş oluyorsun
0
OrangeYellow
(04.11.22)
biz enflasyon ve kriz ülkesiyiz, insanın bilinçaltına işliyor her zaman. tr'de 2007-2017 arası 10 sene boyunca bir kaç semt dışında ülke nüfusunun %97'sine hitap eden yerlerde hiç konut vs problemi olmadı biraz durumu olan rahatça ev kiralar otururdu ama bak şimdi istanbulda memur adam bile ev tutamıyor. şu anda da 20-30'lu yaşlardaki insanın bilinçaltına işlendi önümüzdeki 10 sene tekrar ekonomi düze çıksın ve refah artsın 11.sene en ufak krizde herkes korkudan ve travmadan olabildiğince kar peşinde koşacak mesela. avrupadaki adam bunu görmediği için ihtiyaç da duymuyor. amerikalıların güzel bir sözü var, enflasyon en büyük halk düşmanıdır diye.

ahlak konusuna gelirsek, ben sanılanın ve hep söylenilenin aksine insanımızın çok dürüst vs olduğunu düşünmüyorum, hele kalbur üstü avrupa ülkeleri ya da gelişmiş ülke vatandaşlarına göre. kendimizi kandırıp duruyoruz sadece
0
avatar is back
(04.11.22)
çok ama çok endişeliydim bu konuda. ama sonra şunu fark ettim, biz o konumda olsak, kendimizi bir şekilde haklı çıkararak o sisteme adapte olup, "enayi" yerine konulmak istemeyebilirim. bileyemiz.
yani, şöyle. araba tamircisisin diyelim. iş geliyor, 100 liralık maliyeti var sana, dükkan kirası-çırak payını da düşünüp, 200 diyorsun. sonra bakıyorsun ki yan dükkanda aynı işi yapıp, 600 lira alındığını görüyorsun sonra. ne yaparsın? gidip komşunla kavga mı edersin? sonuçta bu tamiri yaptıran kişi araştırmamış, ya da şikayeti yok 400 fazla vermeye ve veriyor. komşuna "neden fazla alıyorsun" diye hesap soracak halin yok. bu konunun bir olayda değil, devamlı olduğunu düşün. sanayide herkes o işlem için 600 alıyor diyelim. sen hâlâ 200 almaya devam eder misin? belki şimdi farazî olarak düşündüğün için sana almazsın gibi geliyordur, ama alırsın emin ol. bir yerden sonra "eeew, bir ben miyim dünyanın enayisi" dersin.

taksici olmak da bence aynı. hiç taksici yakın arkadaşım/akrabam yok. ama müşteri seçerek o adam günlük nerden baksan 1000 lira daha fazla kazanıyordur. tipinden-duruşundan 20 liralık yere gideceğini tahmin ettiği kişiyi almayarak, biraz ötedeki havalimanı müşterisini kapabilir. hepimiz taksicilere kızıyoruz. benim de hayat kalitemi düşürüyor taksici sorunu. yeterli mesafe yoksa gece geç saate kalamıyorum taksici almıyor diye. ama düşününce, o taksicinin yerinde olsam zamanla çakallık yapmaya ben de alışırım gibi.

şunu demeye çalışıyorum, insan gerçekten de başına gelmeyen bir şey için nasıl hareket edeceğinden emin olamaz. başına gelince kendini aklıyorsun. "herkes böyle" diyorsun. vicdan, kazanımlar doğrultusunda kandırılabiliyor. o bahsettiğin insanlar asla içten içe "ben kötü bir şey yapıyorum, aslında kötü biriyim" demiyorlar.

meşhur örnektir, bir binanın bütün camları kırıksa, harabeyse geçerken sen de bir taş atabilirsin. ama hiçbir camı kırılmamış binaya atmazsın. çoğunluk, insanı kötüye iter.

bütün bunların üzerine, kendimce çözümü söyleyeyim. biz iyi insanlar olacağız. "düzen böyle" demekten kaçınacağız. bunun dışında da, yurtdışında birçok ülkede olduğu gibi, devlet kuralları koyacak. tamir fiyatları sabit olacak. fazla para ödediğini düşünen kişi rahatlıkla devlete başvurup, tesbit isteyebilecek. şimdi ben tamirciye fazla para verdiğimi düşünsem, devlete başvurmam. senelerce uğraşırım diye düşünüp çekinirim. bırak devleti, o adama da gidip sormam. belalı çıkar, kızar, bağırır. bana bağırdığı için devletin bir yaptırımı olmaz çünkü. bıçaklayanlar serbest kalıyor, o mu gözaltına alınacak? özetle, devlet çözüm sunmak zorunda. ama o zamana kadar ve o çözümlerden sonra da, biz iyi olacağız. en azından başkasının endişelenmesine neden olmamak için.
0
lovemyself
(04.11.22)
lovemyself'in örneği güzel ama sıkıntı şu, sen olması gerekeni yapıp 200'e satarsan, 600'e satan senin ev sahibin olur sen kirada oturursun git gide fakirleşirsin. Zengin olan borcunu ödemez parasıyla para kazanır onun borcu affedilir sen kredi kartı borcundan hacizlik olursun. vs. vs.

Ülke bir noktada herkesi çıkarcılığa itiyor bence. Ben bu düzenin parçası olmamak için ülkeden gitmek için çabalıyorum işte. Kalırsam ya düzene uyacağım ya da uyanların altında ezileceğim.

Bu arada fakir toplumlarda bunların olduğu doğru ama Türkiye hiçbir zaman düze çıkmamış. 1950'lerden gazete küpürleri okumuştum orada da taksici sorunu vb. şimdiki problemlerimizden bahsediyor. Hiçbir şey değişmemiş ve bizim ömrümüz içinde değişecek gibi durmuyor. Türkiye'de kalacak olanlar bunu kabul edip pozisyonunu ona göre almalı bence.
0
nhk ni youkosu
(04.11.22)
ortak ve kaliteli eğitime erişim eksikliği ve gelir dağılımı eşitsizliği, diğer sayılan her şey bu ikilinin alt dallarıdır.
0
wiekannich
(04.11.22)
Ev sahibi ve ustanın fiyatı dışındakilere katılıyorum. Temeli 2. kelimede gizli zaten. Ahlaksızlık. Bu topraklardaki insanların büyük çoğunluğu ahlaksız. Sorun şu ki ahlaksızlığın ne olduğuna dair fikirleri yok. Ahlaksızlık deyince akıllarına sadece rızası olan bekar çiftin sevişmesi geliyor. Rıza olmazsa, tecavüz varsa bu kadar ahlak üzerine düşünmüyorlar bile.

İnsanlar zaten ahlaksızdı. Şimdi ahlaksızlıklarını daha rahat uygulayabiliyorlar. Değişen bu. Eskiden mahalle bakkalı ve pazarcısı, mahalleye satarken de ahlaksızdı ama alternatifi olmadığı için normalleştirmişti insanlar. Sonra alternatifleri gelince ilk bu bakkallar ve pazarcılar itiraz etti ahlaksızlık yapamayacakları için. Sonra fark ettik ki bunlar ahlaksız çürük malı bize kitleyerek sadece kendini düşünen tipler. Trafikte, iş hayatında, alış verişte her yerde var. Ayrıca daha rahatlar.
0
nawar
(04.11.22)
Benzer kaygılara sahip kişilerden biriyim ve bunun ahlak ve vicdan eksikliğinden hatta çöküşünden kaynaklandığının çok farkındayım.

Vaktiyle teröristler için "onları da anlamak lazım" diyen bir hukukçu arkadaşım vardı, defterden sildim kendisini, ama bu konuda ben de aynı şeyi söyleyeceğim. Çünkü milletimizin şu bahsettiğin halleri, "muasır medeniyetler seviyesinde yaşayan ülkeler"de resmen teröristlik. Çünkü "biz"i mahveden haller hareketler. Biz bilinci yok, "ait olma birey olma dengesi" yok, vicdanı ve ahlakı sadece kendisine yöneltilmesi gereken şeyler sanan insanlar çoğaldı. Peki bu neden olur??

Bütün bu davranışların ortak noktası GÜVENSİZLİK ve GÜÇSÜZLÜK kodlarıdır. Bedenen güçsüz hissediyor, nakden (parasal anlamda) güçsüz hissediyor, ruhen güçsüz hissediyor, topluma güvenemiyor devlete güvenemiyor kendine güvenemiyor... sürekli tehlikedeyim hissi var ve bu hissin insana verdiği en büyük saplantı öleceğim saplantısıdır. İnsanlar aslınsa ölmekten kaçıyorlar, çünkü güven ortamı diye bir şeyi hiç yaşamadılar ve olabileceğine inanmıyorlar. Halbuki inanıyoruz dedikleri, hatta uğruna nice insanları incittikleri, gönüller yıktıkları hatırlar kırdıkları dinleri bizzat inanmayı ve inancı gerçekleştirmeyi, güven ortamı yoksa oluşturmak için mücadele etmeyi, varsa sürekliliğini sağlamak için mücadele etmeyi emrediyor...

Bu durumda ortaya çıkan şey ise bilgisizlik. Cahillik bilgisizlik değildir, cahillik bilmekten kaçmaktır. Bilmeyi reddetme, öğrenmeye kapalı olmadır. Çünkü öğrenmek bilginin/gerçeğin taa ciğerine işlemesini ve davranışların ona göre değişmesini gerektirir. Bu da büyük sorumluluk. Hele ki minik yaşta ailede de görerek büyümediyse, alışmış kudurmuştan beterdir ilkesi çalışır ve insanlar değişmekten içgüdüsel olarak kaçarlar bu sefer.

Demek ki gerçek bilgi, güven ortamı, güçlülük desteklilik hisleri... birbirimize destek olmamızı gerektiren bir durumdayız. Karşılıklı muhtemelen epeyce yaralanacağız çünkü hepimiz ciddi derecede yaralı nesillerin yaralarını taşıyan insanlarız. Ama vazgeçmemek lazım.

Benden başka birinin daha böyle bir farkındalık içinde olduğunu bilmek bana ne kadar umut verdi, manevi destek oldu bilsen...
0
muhayyer divan
(04.11.22)
bu duruma neden kendini de katmıyorsun? enflasyonun %150 üzerinde olduğunu kabul ediyorsun ancak ev sahiplerine laf ediyorsun. şirketin yaptığı %30 zammı beğenmiyorsun ama ev sahiplerinin de zam yapmasını istemiyorsun. sen de bu yozlaşmasının bir parçasısın aslında. tespitlerinde haklısın. temel sorun ekonomi değil insanlar. ancak herkes bunun bir parçası.
0
nick bulamadim
(05.11.22)
(1)

Normal şarkı akorunu nasıl power akora çevireceğim?

dolantindr
Merhaba. Bir şarkının normal akorunu nasıl power akora çevirebilirim, bu noktada tıkanıyorum. Bilgisi olan varsa sevinirim.Mesela aşağıdaki akor dizisini powerakor olarak nasıl, neye göre çevireceğim.Gm Dm Cm Dm
Merhaba. Bir şarkının normal akorunu nasıl power akora çevirebilirim, bu noktada tıkanıyorum. Bilgisi olan varsa sevinirim.

Mesela aşağıdaki akor dizisini powerakor olarak nasıl, neye göre çevireceğim.

Gm Dm Cm Dm
0
dolantindr
(17.10.22)
chord ai yardımcı olur
0
wiekannich
(17.10.22)
(9)

bol ezber gerektiren durumlarda ders çalışma taktikleri

chihirovekohaku
günlük düzenli olarak ders çalışmanızı gerektiren bir bölümde okuyorsunuz. bolca ezber yapmanız gerekiyor. belli günlerde yeni öğrendiklerinizi çalışıp, belli günlerde tekrar etmeniz gerekiyor. çalışma planınızı bu durumda nasıl yapıyorsunuz? biraz tüyo verebilir misiniz duyurunun çalışkanları?
günlük düzenli olarak ders çalışmanızı gerektiren bir bölümde okuyorsunuz.
bolca ezber yapmanız gerekiyor. belli günlerde yeni öğrendiklerinizi çalışıp, belli günlerde tekrar etmeniz gerekiyor.

çalışma planınızı bu durumda nasıl yapıyorsunuz?
biraz tüyo verebilir misiniz duyurunun çalışkanları?
0
chihirovekohaku
(16.10.22)
tiyatro yaparken replikleri ezberlemek için sözlerle evdeki eşyaları eşleştiriyordum. misal, buzdolabına kırmızı dediysem evdeki buzdolabını her gördüğümde kırmızı kelimesini aklıma getirirdim. çok sık gördüğünüz eşyalar ve sık kullandığınız atıyorum formüller varsa eşleştirme metodunu kullanabilirsiniz. bunun galiba tekniği de var ama ben öyle kendi kendime yapıyordum detaylı bilgi sahibi değilim.
0
coldegezenkutupayisi
(16.10.22)
Ben o bilgiyi gördüğüm anı, yeri, zamanı beynime işliyorum. Ama bu elimde olmadan gerçekleşiyor. O bilgiyi hatırladığımda o anı da hatırlıyorum. Bunun bir adı var mı bilmiyorum. Yani kodlama yapmıyorum bilginin kendisi zihnimde asılı kalıyor o şekilde.
0
ruhen hastayim ben
(16.10.22)
Bölüme bağlı. Sayısal şeylerde soru çözmek lazım. Sözel şeylerde oklar çıkarıp kısa kısa yazmak lazım. Excel de kullanabilirsiniz, kâğıdı yanınızda taşıyıp her fırsatta bakabilirsiniz. Sürekli göz önünde olursa zaten aklınızda kalır. Bana göre en kalıcısı kendi kendine bile olsa konuyu anlatmaya çalışmak.
0
dissendium
(16.10.22)
yürüyerek ezber yapmak, yazarak ezber yapmak
0
wiekannich
(17.10.22)
üniversite derecem 3.93 çift anadal da yaptım onda da 3.5-4 arası.

en iyi ders çalışma, bir başkasına anlatmadır. bir tane zeki ve çalışkan arkadaşla ezber-buddy olun. ben ona anlatırdım. o bana. birbirimizin yanlışını düzeltirdik. çok zor derslerden çok benzer notlar alarak geçtik.
0
gabe h coud
(17.10.22)
Herkesin belli bir öğrenme yöntemi vardır. Mesela eşim dinleyerek ezberliyormuş. Dersleri kaydedip dinliyormuş. Benim görsel hafızam iyidir. Ben ders çalışırken not alıp renkli kalemler ve işaretler kullanırdım. Sınavda kelimenin rengini veya sayfadaki yerini hatırlayıp doğru yaptığım çok soru olmuştur. Önce kendi yönteminizi keşfedin. Dinleme, görsel, izleme vs. hangisi ise ona ağırlık verin.
0
curukturpkokusu
(17.10.22)
Bizim bölümde fotokopiciler fakülte öğrencisiyle sayfa başına 1 TL gibi ücretle anlaşır ve onlara ses kayıt cihazı verirdi, onlar da her dersi takip edip cihaza kaydettikten sonra Word'e aktarır, bu şekilde haftalık not basılırdı. Sonuç olarak final sınavında bir dersten ortalama 600-700 sayfalık sorumluluğumuz olurdu. O sebeple ezber yapmak istemeni anlıyorum fakat ezberle olacak iş değil, mevzuyu anlamaya çalışmazsan yaptığın ezberin ömrü 2-3 gün olur ve bilgiler uçar gider, kafada gaz ve toz bulutu kalır. Her dersin kendine özgü bir sistematiği var, ezber yapmak gibi zor bir yola girmektense sisteme aşina olmaya çalışmak gerekir bana kalırsa.

Ben inanılmaz tembel ve okulla alakasız bir öğrenci olarak dersleri şu şekilde geçmiştim: Sınavlara 2 hafta kala hazırdaki tüm notları satın al -> Evin içinde yürüyerek ve sanki birine anlatırmış gibi okuma yap -> Arkadaşların evine git onlarla birlikte pratik çalışmaları çöz -> Fotokopi dışında ders kitaplarını hızlıca gözden geçir -> Fotokopileri ve kitabı harmanlayarak her ders için 5-10 sayfalık notlar çıkar -> Sınavın gerçekleşeceği tarihe kadar sadece bu notları tekrar et
0
yari cahil
(17.10.22)
Mümkünse şiir tekerleme hatta şarkı haline getirmek ya da hikayelestirmek.
0
encokbenisevinnolur
(17.10.22)
Ben caliskan sayilmam ama dogru teknik anlattigin sekilde olmali. Kisa donem tekrar + uzun donem tekrar gerekir. Kisa donem tercihen ayni gun ya da ertesi gun. Uzun donem de hafta, ay, 3 ay gibi artik konuya ve duruma gore ne kadar sonra/siklikla yapabilirsen. Baska birine anlatmak da iyi bir teknik.
0
dunal
(17.10.22)
(3)

En revaçta olan yazılım konusu

senolll
Merhaba, Şu an en revaçta, en çok aranan, iyi düzeyde kullanabileni değer gören, iyi paralar ödenen alan, dil, framework nedir? Şirketten şirkete, sektöre değişir ama, web development özelinde diyelim.Özellikle şu aşağıdakilerle sınırlarsak?o Front-End Web Developmento HTML 5o CSS 3o Bootstrap 4o Ja
Merhaba,

Şu an en revaçta, en çok aranan, iyi düzeyde kullanabileni değer gören, iyi paralar ödenen alan, dil, framework nedir? Şirketten şirkete, sektöre değişir ama, web development özelinde diyelim.

Özellikle şu aşağıdakilerle sınırlarsak?
o Front-End Web Development
o HTML 5
o CSS 3
o Bootstrap 4
o Javascript ES6
o DOM Manipulation
o jQuery
o Bash Command Line
o Git, GitHub and Version Control
o Backend Web Development
o Node.js
o NPM
o Express.js
o EJS
o REST
o APIs
o Databases
o SQL
o MongoDB
o Mongoose
o Authentication
o Firebase
o React.js
o React Hooks
o Web Design
o Deployment with GitHub Pages, Heroku and MongoDB Atlas
o Web3 Development on the Internet Computer
o Blockchain technology
o Token contract development
o NFT minting, buying and selling logic


Teşekkürler
0
senolll
(10.10.22)
tabikide backend, diğerlerinin tamamının toplamı backend deryasının %1'i bile etmez.
fintech(bankalar, ödeme sistemleri vs), insuretech (sigorta, kasko vs), e-commerce(amazon,trendyol vs) sistemlerinin en az %80'i sunucu programlamadır.. kalan belki %20'lik kısmı yukarıda bahsi geçen diğer teknolojilerden ibarettir.
Ürünün kendisi yazılımsa, ekipte de 10 yazılımcı varsa ideali 6'sı backend 2'si front end 1 devops 1 secops dan oluşur.
0
wiekannich
(11.10.22)
oyumu web3+blockchaine'e verirdim. sadece iyi paralar ödendiğini bildiğim için verdim.
0
rakicandir
(11.10.22)
Koydugunuz sinirlarin ucu bucagi yok.
20 yildir bu isin icnndeyim, bunlarin hepsini bilen ( duyan, bir iki tutorial okuyan/izleyen, hello world yapmis degil, bunlarla production'a urun cikartip destegini veren ) insan ben gormedim duymadim.

Ayrica kavramlarin uci cok acik. "Git, GitHub and Version Control" ile "Backend Web Development" ya da "Blockchain technology" kavramlarini ayni kefeye koymak anlamsiz.

Para meselesine gelirsek isler iyice karisiyor. Turkiye'de durum nedir tam olarak bilmiyorum ama Avrupa ve ABD'de para konusunda sirketler arasinda makas iyice acildi. Ayni yetkinlikte elemana bir banka ile silikon vadisi kokenli yatirim almis, buyume surucindeki sirketin verdigi maas arasinda %50 fark olabiliyor. Para konusunda mesele buradaki listede olan bir arac icin ( listede arac da var, mimari konseptler de. Elma ile armut gibi ) coursera uzerinden 2 haftalik kurs alarak "biliyorum" denilebilecek kadar basit degil malesef.
0
whisky
(11.10.22)
(16)

Kadınların bir şiddete karşı durup başka bir şiddeti kullanmaları

ananiyimioguz
Şiddetin hiç bir türlüsünü savunmuyorum ancak sizin de bildiğiniz gibi erkek egemen bir dünyadan, kadınların çalışma hayatına dahil olması ile birlikte daha eşitlikçi bir dünyaya doğru evrilerek gidiyoruz.Bu serüvende zaman zaman kadınların erkekleştiğini, erkeklerin de kadınlaştığını görüyorsunuzdu
Şiddetin hiç bir türlüsünü savunmuyorum ancak sizin de bildiğiniz gibi erkek egemen bir dünyadan, kadınların çalışma hayatına dahil olması ile birlikte daha eşitlikçi bir dünyaya doğru evrilerek gidiyoruz.

Bu serüvende zaman zaman kadınların erkekleştiğini, erkeklerin de kadınlaştığını görüyorsunuzdur. Dengeler biraz değişiyor. Sanki kadınların hızlarını alamayıp erkekleri fazla istedikleri gibi evirdiklerini ve hatta zaman zaman ilkel dürtülerine yenik düşüp yine bir önceki versiyon erkek tiplemelerinden hoşlandıkların da görüyorsunuzdur. Henüz tam oturmuş sayılmaz değişiklik.

Beni en çok rahatsız eden konu ise şu;

Kadınlar dedi ki fiziksel şiddete karşıyız. Dayak yiyoruz. Gücünüz bize mi yetiyor dediler. Haklılardı da. Fiziksel olarak daha güçsüz bir canlıya bu denli bir üstünlük ve baskı kurmak yanlıştı.

Tamam dedik biz de savunuyoruz, kadına şiddete karşıyız.

E peki bizim bu anlayışlığımızın mükafatı olarak biz ne görüyoruz?

Trip, surat, laf sokma, aşağılama, aşırı kıskançlık, aşırı denetim, ses yükseltme, çevreye zarar verme ve hatta bazen alanı boş bulup da şiddet uygulama.

Şimdi soruyorum size elinizi vicdanınıza koyun, şu üstte yazdıklarımın her biri insanı yavaş yavaş öldürür. Bazen öyle çileden çıkartır ki dayak yesem daha iyiydi dersiniz (fiziksel şiddeti savunmuyorum).

Kadın erkek eşitliği derken erkeklerin sesinin daha az çıktığı, kadın egemen bir topluma gittiğimizi söyleyebilir miyiz?

Sizce de bu durumda eşitlik savunucularında bir iki yüzlülük söz konusu değil midir? Duygusal şiddetin tillahını uygulamak da bir şiddet değil midir? Öyle görülmüyor mu yoksa? Kendi güçlü oldukları alanlarına çekildik diyebilir miyiz :)

*Dikkat edenleri tenzih ediyorum.
0
ananiyimioguz
(03.10.22)
Algida seçicilik mi yapiyorsunuz acaba diyorum. Etrafımda ne siddet gören kişi oldu ne de böyle bahsettiginiz eslere sahip kisiler.
Bu insanlar kadina şiddet normal kabul edilirken de böyleydi simdi de böyle. Dayak yemedi diye bir insan trip atar hale gelmez.

Yani öyle bir genellemissiniz ki anlaşılan şu;
Eskiden dayak vardi kadinlar usluydu. Simdi dayak yok kadinlar tepemize çıktı. Ben 30 yaşımda bahsedilen teoriyi destekleyecek hiçbir araştırma ya da kendi deneyimim görmedim. Hayatimda çok saçma kadın oldu, bıraktım gittiler. Bu kadar basit. Duygusal siddet olayını da gördüğüm an bastım gitti. Basitti.

Bu arada erkeğin de duygusal siddetini yapanlar çok meşhur. Bu gene tek tarafli değil. Kadinin da "kadin" diye fiziksel siddet yapanı da var.
Duygusal siddet bana göre boşanma sebebiyken fiziksel siddet hapis sebebi. Bir insan fiziksel siddet yapıyorsa yaralama ya da öldürme de yapabilir. Zaten sıkıntı olan burası. Bu sebepten Türkiye gibi ülkelerde "ailesiniz barisin" diye diye kadin cinayeti tavan yapıyor. En basta devreye girilmesi lazım.
0
logisticsmanager
(03.10.22)
Kisaca: Kadinlara fiziksel siddet uygulamiyoruz, ee mukafati psikolojik siddet mi?

Inanilmaz bir kafa. Inanilmaz tehlikeli. Araya bir iki tane de hakli makli eklenmis ki tepki frenlensin. Laftan anlayacaginiz konusunda insani muthis supheye dusuren bi kafa.

Psikolojik siddetin onemini/vehametini anlatmak icin sectiginiz yol hem haksiz hem cirkin. Psikolojik siddet vardir ve kimseye uygulanmamalidir zaten. Bu bir seyin mukafati da cezasi da degil. Buna maruz kaldiginizi dusundugunuz yerden cikabilirsiniz. Kararlarinizin yanlisligini buyuk mucadeleler sonucu edinilmis kazanimlari kotuleyerek, bunlari sacma karsilastirmalara malzeme ederek gizleyemezsiniz. Hele hele genelleyerek hicbir yere varamazsiniz. Varsa hayatinizdaki kadinlarla bir derdiniz hayatinizi, hayatinizdaki kadinlari degistirin. Daha da iyisi yalniz kalin. Siddetin hicbir turlusunun gunluk hayatta, ikili iliskilerde yeri yok, olmamali. Bunu siz de cevrenizdekiler de ogrenememis gibi duruyor.
0
summer timetable
(03.10.22)
bahsettiğiniz konu cinsiyetlerde enerji kayması. erilde dişil enerji geçişi, dişide de eril enerji yükselmesi. zaten olay, dengede kalabilmek. bunun için farkındalık, empati, duyarlı olmak gerekiyor. bu bahsettiklerim de tek bir yerde değil, her yerde geçerli olması gerekenler.
0
evimin paspasi
(03.10.22)
Anlayış dediğiniz şey kadınlara şiddet uygulamamaksa bu bir lütuf değil. Doğal olarak bunun karşılığında bir ödül olamaz. Fiziksel şiddet zaten hiç olmaması gereken bir şey.

Psikolojik şiddet de olmaması gereken bir şey.

Trip, surat, laf sokma ile aşağılama, çevreye zarar verme çok farklı şeyler.

Duygusal şiddet uygulamak da bir şiddettir. Kadınların ya da erkeklerin bu konuya da dikkat etmesi gerekir. Duygusal şiddeti savunan biri ikiyüzlülük yapıyordur.
0
dissendium
(03.10.22)
Konuya girişim yanlış olmuş olabilir ama ben demiyorum ki kendimi zor tutuyorum şiddet uyguluycam bakın engel oluyorum onlar da engel olsun.. gibi bir yaklaşımım yok ben oldum olası şiddeye meyilli değilim.

Biz dövmuyoruz onlar da x yapmasın da demek istemedim. Sadece hemcinslerimiz tarafından sebep olunan bir eşitsizliğe bizler de destek verdik ve yanlışın düzeltilmesine destek olduk. Fakat amaç yanlışı düzeltmek ise diğer yanlış olan psikolojik şiddet neden gündem olmuyor? Onun için neden bizim yaptığımız gibi kadınlar tarafında bir birlik oluşumu yaratılmıyor? Hatrı sayılır bir sayıda değil mi yapılmakta olan?

Yani sadece fizikseli ile mücadele edilirken psikolojik olanı ile edilmiyor hatta fazlasıyla uygulanıyor gibi geldi oraya parmak basmak istedim.

Bu saydıklarımın da bazilarini sadece gordum, bazilarini gecmiste yasadim bazilariyla da halen yuzlesiyorum.

Ben de bazen bilgisizlikten duygusal siddete maruz birakmisimdir fakat ustte saydiklarim sanki kara bir bulut gibi erkeklerin uzerine cokmus gibi geliyor bilmiyorum yanlis miyim..
0
🌸ananiyimioguz
(03.10.22)
psikolojik kısmı elle tutulur, somut bir şey olmadığı için özellikle ülkemizde görmezden gelinen veya önem verilmeyen bir konu. realistik bakış açısının az olduğu yerlerde somut olmayan durumlara değer verilmez, konusu veya tartışılması gerek görülmez. mobbing ve buna bağlı durumlar bile kaç sene sonra kabul görmeye başlanıldı siz düşünün.
0
evimin paspasi
(03.10.22)
Erkekler fiziksel, kadınlar duygusal şiddet uygular diye bir kural mı varmış? Çünkü sistematik psikolojik şiddet uygulayıp sen de müsaade etmeseydin diye kendini savunan, sonra ortamlarda fiziksel şiddet uygulamamış olduğu için şiddete meyilli olmadığını iddia eden erkekler de var. Mış yani öyle duydum.
0
anneboleyn
(03.10.22)
İnsan bazen kendini, bir şeyleri veya insanları harcadıktan sonra ve geri dönülemez hatalar yaptıktan sonra tanıyabiliyor. Bir öğrenilmişlik ve düzelme söz konusu ise şiddet de çoğu şey gibi yok olur gider zaten. Ha bazen etkisi sürebilir tabi o da beynin zaaflarından.

Fakat ben burada kendilerinde bir hakmış gibi görülen ve istisnasız hayatlarındaki her insana benzer şekilde uygulanan psikolojik veya fiziksel şiddetten bahsediyorum burada bir şey anlatmakta çok zorlanıyorum herkes ayrı bir yere çekiyor maaşallah
0
🌸ananiyimioguz
(03.10.22)
Yazdıklarınıza katılıyorum. Ayrıca şunu eklemek isterim hukuk sistemimizde ne yazık ki kadın erkek eşitliği yok aksine hukuk sistemimiz kadından yana. (Süresiz nafaka, kadının beyanının esas alınması, dul ve yetim aylığı, zorunlu askerliğin yalnızca erkeklere olması gibi) aslında bu konuda yazacak çok şey var. Medya (yazılı, görsel, sosyal) eliyle insanlara feminizm pompalandı ve hala pompalamaya devam ediyor hatta öyle bir durum var ki bu konuları tartışmaya açanlar bile (size yapıldığı gibi) mobbing görüyor mahalle baskısı görüyor kadın her konuda yüzde yüz haklı olamaz. "Kadın cinayeti" "kadına şiddet" gibi uyduruk tanımlar medyanın uydurduğu tanımlardır hukuken bir karşılığı yoktur doğrusu insan cinayeti, insana yönelik cinayettir. Evet iki yüzlülük, riyakarlik çünkü kadın kadını öldürürse, sığınmacı kadın öldürülürse, doğulu kadın öldürülürse, başörtülü kadın öldürülürse bunun adı "kadın cinayeti" olmuyor. Medyanın pompaladığı bu algı artık öyle bir yere geldi ki sokakta erkek kadın sözlü kavga ettiği zaman üçüncü kişiler kendilerine vazife çıkarıp müdahale eder oldular ayrıca kadınlar bu ayrımcılığı bir güzel kullanip sınırlarını istedikleri gibi genisletiyorlar özellikle "cinsel taciz" ve "cinsel istismar" sanıklarının büyük kısmı ne yazık ki iftira mağduru erkeklerden oluşuyor.

Bu konuyla ilgili bir başlık açmıştım www.eksiduyuru.com
0
beemaker
(03.10.22)
Açıkçası kadınların tarih sahnesinde uzun yıllar ezilmesi ve eziyet görmesi sonrası şimdi yasaların kadınları savunma ağırlıklı hatta eşitlikten çıkmış olması durumu beni o kadar da rahatsız etmiyor ne yalan söyleyeyim.

Ama işin suistimal edilmesi kısımına ve bir eşitlik olmaması kısımına katılıyorum. Özellikle de ülkemizde ve dünyada "kadın erkek rolleri" diye bir ayrım yapılmasına, eşitliği çoğu insanın sözde savunup ama iş pratiğe geldiğinde beklenti içerisine girmesine ve bazı sorumlulukları üzerinden atmasına karşıyım.

Sizin dediğiniz yakın ama benim değindiğim noktanın biraz dışında kalıyor.

Yasalar ve adalet ile ilgili sanrım bir sonraki evre de tekrardan bir rayına oturtmak ile geçecek.

Ben şu an işin ilişkilerdeki dengeler boyutundayım ^^
0
🌸ananiyimioguz
(03.10.22)
Duygusal şiddet ve istismar fiziksel şiddetten daha acı verici ve etkisi kalıcı sıkıntı şurada fiziksel şiddet gözle görülebilen bir şey ve medyada (yazılı, görsel, sosyal) "kadına şiddet" adı altında kamuoyu bu yönde manipüle ediliyor. Aslında burada pr'ın maşa olarak kullanılan kurbanı kadınlar.
0
beemaker
(03.10.22)
Siz bence sistematik baskı ile kişisel baskıyı karıştırıyorsunuz. Kadınların gördüğü sistematik baskı (ki bu düzen erkekleri de negatif etkiliyor). Sizin anlattığınız iki insan arasında olan bireysel ilişkiler. Bu demek değil ki kadınlar da baskı/şiddet uygulayamaz. Kadınlar da insan ve insanın da iyisi de olur kötüsü de. Siz sadece erkek olduğunuz için psikolojik şiddet görmüyorsunuz (belki erkek olarak güçlü olmanız gerektiği topluma pompalandığı için karşınızdaki insanlar buna katlanabilmenizi bekliyor olabilir ama bu yine aynı sistemin ürünü). Ama kadınlar sadece kadın olduğu için şiddet görüyor, tecavüze uğruyor, öldürülüyor. Aradaki farkın bu olduğunu düşünüyorum.
0
peki madem
(03.10.22)
Bahsettiğin şeyler tırı vırı hocam asıl pozitif ayrım unsurlarının içinde. Trip yapmayanı, kafeslemeyeni, surat asmayanı bulabilirsin, veya buna maruz kalmamayı tercih edebilirsin, ayrıca bak biz dövmüyoruz siz de psikolojik şiddete başvurmayın argümanı da nasıl bir karşı argüman ilişki kuramadım (insana şiddet direk hukuki bir suç, mükafatlandırılması gereken bir ödül değil), biri diğerinin varlığını/yokluğunu gerekçelendiremez.
Asıl problem yukarıdaki arkadaşın özetinde ve çok çok daha kritik. "Süresiz nafaka, kadının beyanının esas alınması, dul ve yetim aylığı, zorunlu askerliğin yalnızca erkeklere olması".. yetmez, üstüne hayat "birleştirirken" min 300 bin tl masrafın erkeğe yıkılması (takısı, düğünü, tatili vs).. Maddi konfor unsurlarının temininin "erkek"likle bağdaştırılması (ev, araba vs.), uzatırım da hepimiz biliyoruz işte. Hayat zor, kimi kadınlara daha zor, çoğu erkeğe en zor.
0
wiekannich
(03.10.22)
Bir insana siddet uygulamamayi neden baskasina karsiliginda size minnet gosterilmesi gereken bir iyilik olarak goruyorsunuz ki? Oyle gormuyorsaniz da yazdiginizdan oyle anlasiliyor.

Yazdiklarinizi olusturan dusunme seklinde o kadar cok hata var ki, ben kadin haklari/insan haklari konusunda saatlerce ders anlatabilecek enerjiye sahip oldugum halde su an tek tek duzeltme dusuncesinden boguldum. O yuzden umarim daha cok kritik dusunceye tesvik eden seyler okuyup bakis acinizi gelistirirsiniz bu konuda.
0
sopiro
(04.10.22)
Konuya oradan girmiş olabilirim şiddet e karşıyız e onlar da böyle davranmasın demek biraz sığ oldu ama aslında ana fikir, "biz mevcut geçmiş düzene karşı duruyoruz her iki taraf için de.. fakat kadınlar kendi psikolojik şiddetleri için de benzer bir gayret ve örgütlenme gösteriyor mu?" idi.

Yani şu an 100 göstergeli bir tepki metreye bakıyor olsak,

Erkek kadına fiziksel şiddet uyguladığında ibre 100 ü,
Kadın erkeğe fiziksel şiddet uyguladığında 40 ı,
Erkek kadına psikolojik şiddet uyguladığında 25 i,
Kadınların erkeklere uyguladığı psikolojik şiddetin tepkisi de toplunda 10 u gösteriyor gibi geliyor.

Bunun karşısında arkadaşlar biz ne yapıyoruz diyen çıkmıyor gibi geliyor.

Bilmiyorum daha net anlatabiliyor muyum kendimi? Diğer yasalar konularında olan taraflı sessizlik de cabası tabii ki.

Yani kadınlar kendi yaptıklarının farkında mı bilmiyorum ama her ne kadar darp, yaralama ve öldürme gibi bir problem doğurmasa da, o şiddetin altında kalıyor olsa da önem olarak, hatrı sayılır sayıda karşı tarafı bir psikolojik şiddete maruz bırakma söz konusu. Bir yaslanıp çevrenizdeki ilişkilere bir bakın. Dışarıdaki ilişkilere bir bakın. Burada nasıl oluyorsa herkes 4/4 lük yaşıyor anlamıyorum ben marsta yaşıyorum her halde. Anadolusundan metropolüne, eğitimsizinden eğitimlisine herkesi gözlemlemeye çalışıyorum. Var böyle bir şey yani.
0
🌸ananiyimioguz
(04.10.22)
Eger gercekten siddetten bahsediyorsaniz, fiziksel siddet yani, (kadindan erkege uygulanan fiziksel siddet) dunyanin bircok ulkesinde bu istatistik yaklasik yuzde iki civarinda ve neredeyse her zaman oz savunma veya yetiskin kadindan erkek bebek/cocuga uygulanan siddet seklinde.
Aile ici siddette tabii ki esine siddet gosteren kadinlar var ve erkeklerin bu konuda destek alabilmesini saglayan hem sosyal hem sistemsel gelismeler olmasi gerekiyor suphesiz ama istatistiksel olarak digerine kiyasla cok kucuk bir yuzde olan bir seye dayanarak 'kadin egemen' bir topluma gittigimizi iddia etmek cok yanlis bir dusunme sekli.
Bu bana biraz, tv'de herhangi bir escinsel cift gorunce 'escinsel iliskileri gozumuze sokuyorlar' diyen insanlari hatirlatti sanki dunyadaki film ve dizilerin yuzde doksandokuzu heteroseksuel iliskiler hakkinda degilmis gibi.

Bahsettiginiz ibrenin daha yuksek bir deger gostermesi olayi biraz su yukarida bahsettigim sebepten olabilir. Bir erkegin kadina siddet gostermesi neredeyse her zaman "sokakta yuruyen kadini kacirip, tecavuz edip, kafasini kesmek" gibi herhangi bir sebeple aciklanamaz vahset sebebiyle oluyor. Kadinin erkege siddeti haberi, "kendisine tecavuz eden kayinbiraderini yedi kez bicakladi" seklinde oluyor. Yani onaylamasak da siddeti, sebebi herhangi bir kiskirtmayla, travmayla vs aciklanabiliyor. Durup dururken Muge Anli'da falan gordugumuz "sevgilisiyle kacmak icin bes yasindaki oglunu oldurdu" haberlerindeki kadinlar da zaten gayet tepki goruyor.

Jason Katz - Macho Paradox ve genel olarak Laura Bates'in kitaplarini okumanizi veya arastirmanizi tavsiye ederim eger siddet olaylarinin istatistiksel, vakasal, ve diger yansimalarini daha detayli ogrenmek isterseniz.

Not: editinizi simdi gordum. "Erkek dedigin soyle boyle olur" tarzi psikolojik siddet dogrudur, o bir toplumsal yara. Onun da uzerine calismak gerek tabii.
0
sopiro
(04.10.22)
(4)

Feelancer calisanlar kendini nasil organize ediyor?

nefertarii
3 yildir freelancer calisiyorum, evdeyim. Kazancim iyi ama kendimi hala duzenimi oturtamamis hissediyorum. Yani, bazen bakiyorum gunlerdir evden cikmamisim; bazen isler manyak gibi birikiyor elim ayagim birbirine dolaniyor. Zaten mesai kavrami kalmadi yani; hafta sonu, gece, sabahin koru filan oluyo
3 yildir freelancer calisiyorum, evdeyim. Kazancim iyi ama kendimi hala duzenimi oturtamamis hissediyorum. Yani, bazen bakiyorum gunlerdir evden cikmamisim; bazen isler manyak gibi birikiyor elim ayagim birbirine dolaniyor. Zaten mesai kavrami kalmadi yani; hafta sonu, gece, sabahin koru filan oluyor cogu zaman.

Bir de parayla olan iliskimin sacma sapan yerlere gitmesi var. Surekli daha fazla kazanmak, daha fazla is almak istiyorum. Yetmiyor gibi, ya da 2 gun sonra iflas edecekmisim gibi. Luks harcamalarim vs de yok bu arada.

Bunun icin ne yaptiniz? Boyle kurs/danismanlik filan veren yerler varsa onerir misiniz?
0
nefertarii
(29.09.22)
freelance olarak çalışmıyorum ama kendimi organize etme konusunda ben de müthiş sıkıntı çeken birisiydim.
bundan 5-6 sene önce şu masa takvimlerinden edindim ve gün gün/saat saat program yapmaya başladım. listedekileri yaptıkça karalamaya başladım. o zamandan beri müthiş bir rahatlama oldu programlarımda. tavsiye ederim.

not: öyle evernote falan filan olmuyor. defter kalemle olacak.

www.hepsiburada.com

zaten 10 cm filan genişliği. klavyenin önüne koyuyorum bunu. sürekli gözümün önünde duruyor.
0
teritori
(29.09.22)
Ben de aynı durumdayım maalesef. Defter kalem + 1, biraz faydası oluyor.
0
plutongezegendegilmi
(29.09.22)
google calendar her işimi görüyor
0
wiekannich
(29.09.22)
Benzer durumdayım. Günde kaç saat çalışırsam kaç para kazanacağımı süreç içerisinde anladıktan sonra, bunun üzerindeki işleri kabul etmemeye başladım. Mesela o ay X birim kazanmak istiyorum. Bunun için günde 5 saat çalışsam yetiyor. Bunun hesabını yapıyorum ve işleri buna göre kabul ediyor ya da reddediyorum. Sonra da o 5 saati günün hangi diliminde tamamlayacağımı planlıyorum birkaç gün önden. Akşam sosyalleşeceksem mutlaka gündüz bitireceğim kafasına giriyorum vs.
0
inawen
(29.09.22)
(4)

Google Pixel 6a vs iPhone 12 mini

grv
Bu iki telefondan birini tercih edecek olsaniz ve ayni fiyatta oldugunu varsaysak, hangisini tercih ederdiniz?iphone 12 mini:+ kucuk, kompakt ve guclu- batarya kapasitesi kotu+ takilmasiz patlamasiz iospixel 6a:- daha buyuk+ normal kullanimda gunu cikartan batarya+ daha yenieski bir android telefonu
Bu iki telefondan birini tercih edecek olsaniz ve ayni fiyatta oldugunu varsaysak, hangisini tercih ederdiniz?

iphone 12 mini:

+ kucuk, kompakt ve guclu
- batarya kapasitesi kotu
+ takilmasiz patlamasiz ios


pixel 6a:

- daha buyuk
+ normal kullanimda gunu cikartan batarya
+ daha yeni

eski bir android telefonum var. bi de ios olsa da alemdeki her mobil uygulamaya erisimim olsa diyorum. diger yandan iphone 12 mininin bataryasi beni ortada birakabilir kritik bir anda ve klavyede surekli yanlis tusa basiyorum. pixel'in de pixel exclusive android ozellikleri guzel.
0
grv
(25.09.22)
pixel kullanmış biri olarak asla ve asla önermiyorum, bir sorun çıktığında karşınızda muhattap yok, yedek parçası yok, nerdeyse tüm pixellerde garip garip sorunlar var, reddit başlığını okumanızı öneririm.
0
sipsiyah
(25.09.22)
minilerin bataryası gerçekten çabuk bitiyor ki 12'de günü hiç çıkaramama ihtimalin var. pixel'i bilmiyorum maalesef.
0
roket adam
(25.09.22)
anti apple cı beni bile diğer tüm android telefon dağıtıclarının kronik problemleri iphone cu yaptı, gerçi aynı dertten macbook da aldık. yukarıdaki arkadaşın yazdığı doğru redditte vs okuyabilirsin.
0
wiekannich
(26.09.22)
12 mini almak üzereyken pil durumu sebebiyle 13 mini aldım ve doğru karar vermişim dedim. tüm gün kullanımda +30 civarı şarjım kalıyor. ortalama 1 - 1,5 saat sosyal medya 2-3 saat telefon görüşmesi yapıyorum. kulaklığım genelde yarım gün takılı ve spotify'dan müzik çalıyor. bende ios a yeni geçtim ve en ufak bir problemde karşımda muhatap var bu güzel bir durum.
0
fernandoenes
(26.09.22)
(31)

Okuyarak enayilik mi yaptık?

birmilyonunvarmi
Dün berbere gittim. Klasik mahalle arası berberi. Hatta tek kendisi var. Çalışanı dahi yok. İphone 13'ü var bunun. Karısında da samsung s21 varmış. Yurtdışına karısıyla gidip iphone 14 alacakmış onu anlatıyor.Ben elektronik mühendisi oldum. 150 milyon dolar cirolu şirketin argesinde çalışıyorum. 26
Dün berbere gittim. Klasik mahalle arası berberi. Hatta tek kendisi var. Çalışanı dahi yok. İphone 13'ü var bunun. Karısında da samsung s21 varmış. Yurtdışına karısıyla gidip iphone 14 alacakmış onu anlatıyor.

Ben elektronik mühendisi oldum. 150 milyon dolar cirolu şirketin argesinde çalışıyorum. 26 yaşımda bu halimle ay sonunu getiremiyorum. Bırak sıfır arabayı 15 yaşında araba almak bile benim için çok zor.

Konuya dönelim, bizler okuyarak enayilik mi yaptık?
0
birmilyonunvarmi
(24.09.22)
Hem evet, hem hayır. Hayır, enayilik yapmadınız çünkü denge tekrar kendini bulacaktır, şu an herkes niteliksiz iş gücünün ya da zanaatkarların çok iyi kazanıyor olduğunun farkında ve üniversitelere olan eğilim gittikçe azalıyor. Eğer bu eğilim doğru yönetilir de tekrar nitelikli insan enflasyonu oluşturulmazsa orta vadede düzelme başlar. Umarım artık doğru düzgün bir istihdam planlaması yapmanın önemi kavranmıştır. Türkiye çok yanlış bir şey yaptı, bir yandan "biz ara eleman ülkesiyiz, bizden mucit çıkmaz" mottosu savunulurken bir yandan da yeterli iş planı olmadığı halde çok fazla sayıda üniversite açarak eğitim siyaseti yaptı. Hal bu oldu.

Evet, enayilik yaptınız çünkü muhtemelen bu düzelme bizim neslimizi ilgilendirmez. Biz hayatın çoktan gerisinde kaldık. Sadece bir nebze toparlanma olur her şey yolunda giderse. Yani evet, niteliksiz iş gücünün patladığı, tarihteki bu ender dönemlerin birinde yanlış bir tercih yaptınız.

Ama sizi rahatlatacaksa, 17-18 yaşında bunun böyle olacağını bilemezdiniz.
0
akhenaten
(24.09.22)
sizin berber olup tek başınıza bir dükkanı işletebileceğiniz ne malumdu? artık telefon modeline göre statü belirlemeyi birakalım ayrıca. lise ögrencileri ip11 kullanıyor ceplerinde 5 lira yok. eskiden arabasına saatine vs göre bi şeyler ayırt edici gibi görünürdü bu işin telefona düşmesi aslında hepimizin ne kadar fakirleştiğinin göstergesi. 10-20bin liralık şeylerle zengin sanıyoruz he
0
ala09
(24.09.22)
Kısmen evet.
0
OrangeYellow
(24.09.22)
karsindaki adam kendi isini yapiyor, sen birinin yaninda calisiyorsun. en buyuk temel fark bu. oradan baslayarak hesabini yapabilirsin.
0
idexo
(24.09.22)
Net cevap; evet.
0
etna
(24.09.22)
Kendimi de dahil etmek uzere evet, uluslararası firmada çalışıyorum, elektronik haberleşme sektöründe ve dediğin gibi ay sonu gelmiyor, ama aşağımızdaki kuruyemisci bu dönemde sıfır Peugeot 508 aldı. Üstelik iş stresi de yok.
0
mirty
(24.09.22)
Eğer mühendis olma, okul okuma sebebiniz çok kazanmaksa evet hata yaptınız.

O berber hem işinde sizden daha tecrübeli hem de kendi işini yapıyor. Ayrıca fiziksel de bir iş, ofiste masabaşı bir iş değil.

Bir berberin yanında çalışsaydı büyük ihtimalle sizden az kazanacaktı. Siz de bir mühendislik şirketi kurarsanız büyük ihtimalle berberden fazla kazanacaksınız. Diploma ile para arasında bu kadar net bir ilişki olması gerektiğini düşünmeyin.
0
michael_knight
(24.09.22)
Ben okudum ve üniversite deneyimini,yurt hayatını, gurbeti öğrendim. Daha üniversitenin ikinci ayında ihtiyacım olmadigi halde işe girip çalıştım sırf insan ilişkilerim guclensin diye. Üniversitede işimi kurdum. Şimdi bir muhendisin on katı kazanıyorum ama üniversite yıllarımı doğru degerlendirmeme borçluyum hepsini. İyi ki okumuşum
0
alimcgraw
(24.09.22)
Soruya cevap değil ama telefon örneğiniz üzerinden konuşursak, kime ailesinden neler kaldığını bilemeyiz. Her kazanç mesleki kazanç olmayabiliyor yani. Çok alakasız, para etmez diyeceğimiz araziler çok büyük paralara satıldı geçtiğimiz 10 - 15 senede.
0
cometome
(24.09.22)
bu ne kadar sığ bir yaklaşım. berberin (ki yaşı ailesi v.s. belli değil, belki aileden desteği v.s. var veya geçmiş birikimi) bir iphone alıp bir de yurtdışına çıkabilmesi böyle bir karşılaştırmaya neden olmuş.

okuyarak enayilik yapmışsınız çünkü maalesef size pek bir şey katmamış en azından böyle karşılaştırmalar yapmayacak kadar.
0
nuisance
(24.09.22)
Herkes sadece berber örneğine odaklanmış ancak berber burada sadece bir örnek. Soruyu soran arkadaş da gördüğü tek bu örnek üzerinden bir sonuca varmamıştır eminim.

İçinde olduğumuz durumda resmi verilere göre ülkenin %50 civarındaki bir kısmı asgari ücretle çalışıyor. Beden işçilerine yüksek bir talep var. Çoğu şantiyede beden işçileri başlarındaki mühendisle neredeyse aynı maaşı alıyor, hatta mühendisten fazla maaş aldıkları örnekleri bizzat kendi gözlerimle gördüm. Bugünkü durumda somut olarak, yüksek öğrenim görmek çok da çekiciliği kalmamış bir durum.

"Sen iyi olduktan sonra her şekilde kazanırsın" gibi şeyler söylenebilir ancak alanında çok iyi olan insanlar zaten her zaman, her yerde, her koşulda kazanır. Burada problem en iyisi olmak değil, problem ortalama bir hayat sürmenin çok zorlaşmış olması. Yani ya çok iyi olacaksınız ya da hiçbir şey olmayacaksınız durumu var.

Sorunun bir cevabı da bu aslında. "Orta direk" değil artık kimse. Okumak, okumamak önemli değil. Hal böyleyken insan ben neden bunu yaptım diye sorabilir elbette.
0
akhenaten
(24.09.22)
berber imkansizliktan ya da kendi seciminden dolayi okumamis olabilir ve islerini kurmus belli bi gelir seviyesine cikmis olabilir. inanamiyorum en az lisans mezunu birinin iphonu, samsungu kistas yapip okula gitmeyi enayilik gormesine.
kisaca cevap: asla degil ama sizinki enayilik olmus +1
0
Kittie
(24.09.22)
hayır.
0
ya ben lan neyse
(24.09.22)
Okumasaydin otomatik olarak berber olmayacaktin ki?

Berberlik muhendislikten daha zor, pis ve ogrenmesi cok daha mesakkatli bir is ve bu kucumseme durumu garip olmus.

Okumasaydin gerceklesme ihtimali en yuksek ihtimaller soyle:
1. asgari ucretle herhangi bir is
2. tumden issizlik

Okuyarak hata yaptim, bak futbolcular benin 1 yilda kazandigimi 1 haftada kazaniyor diye hayiflanmak kadar sacma.
0
hot potato
(24.09.22)
@hot potato + 1

toplumda sizin mesleğinize göre albenisi daha kötü gözüken bir çok meslek var sizden 90910295 kat daha fazla kazanıyor. çünkü bunun da bir nedeni var.

yani siz mühendis oldunuz diye toplumun çoğundan daha iyi kazancaksınız diye bir şey yok. buna kanıp mühendis olduysanız o zaman hata yapmışsınız. aksi halde belli bazı ön koşullar, yetiler vs. yok ise sizin de çoğumuz gibi yüksek tahsil yaparak iş piyasına dahil olmaktan başka çareniz yoktu.
0
AlsterWasser
(24.09.22)
Berber aslında şirket sahibi, sen ise bir şirkette çalışansın.

Sen eğer bir berberde çalışırsan çok daha kötü bir hayatın olur şuandakine göre. Ama eğer kendi çalıştığın gibi bir şirket açarsan o zaman daha iyi şeyler kazanabilirsin.

Ama şirket sahibi olmak her zaman zordur, meşakatlidir. Daha risklidir. Ticaret kafası da gerektirir. Öyle dükkan işletmek de kolay şey değil yani. oturmuş bir dükkanı devralmak kolay. Ama sıfırdan bir zanaat öğrenip, buna uygun bi işletme açmak vs kolay değil.

Bir işe girip çalışmak, bir dükkan açmaktan daha güvenli bir seçim, bu yüzden de daha az kazandırıyor doğal olarak.
0
zimbirik
(24.09.22)
Ek olarak, benim kuaförüm çocuğunu 14 yaşında yanında part time çalıştırmaya başladı. 18 yaşın bu işi öğrenmeye başlamak için çok geç bir yaş olduğunu söylüyordu. Yani o meslek de o kadar kolay değil
0
zimbirik
(24.09.22)
diploma sahibi olup maaşlı çalışmak ile okumayıp zanaatkar olmak seçimlerini yaparken incelenen parametreler 20 yıl önce başkaydı, bugün başka. çocuklarını bir ustaya değil de bir öğretmene teslim edenler bugünlerin geleceğini bilmiyorlardı. çünkü o anne ve babalar, bir memurun ya da okuyup bankada çalışan, fabrikada mühendis olan, plazada beyaz yakalı olan bir diplomalının maaşıyla, kendi ömür sınırları dahilinde ev, araba ve hatta yazlık alabildiğini, nispeten de orta sınıf hayatı yaşadğını biliyor ve görüyorlardı. belki kendileri de bu şansa sahip olmuşlardı. bu yüzden enayilik diyemeyiz. öngörüsüzlük de diyemeyiz. koca bir ülkenin sosyo-ekonomik yapısını değiştirebilecek kadar kötü bir yönetimin başa gelip 20 yıl gitmeyeceğini öngörebilmek mümkün değil. yani sahil kenarından, denizi gören, denize sıfır bir ev alıyorsun. sonra birileri senin evinin önündeki deniz kıyısına beton dolgu yapıyor metrelerce ve oraya gökdelen dikiyor. ve senin yapacak bir şeyin yok. bu enayilik değil yani, talihsizlik.
0
durbakalim
(24.09.22)
@durbakalim iyi bir noktaya değinmiş.

Bundan 10 yıl önce Rusya ile Ukrayna'nın savaşacağını, Türkiye'de darbe yapılmaya çalışılacağını çok az kişi tahmin edebilirdi. Bize 3. Dünya Savaşı çok uzak geliyor, olmaz diyoruz, ama o da olabilir. Bugüne kadar iki kez oldu, üçüncüsü niye olmasın. Bugüne göre değerlendirmek doğru değil. Değerinin bilindiği bir ülkede okuduğun için çok mutlu olabilirsin.

Ben kendi adıma enayilik yaptığımı düşünmüyorum. İnsan karakteri neye uygunsa onu seçer. Benim karakterimde üniversite eğitimi almak vardı. Okuduğum için mutluyum istediğim gibi işler bulamasam da.

Bazı berberlerin iyi kazandığı doğru. Ama ben uğraşmazdım bu işle.
0
dissendium
(24.09.22)
araba tamircisi ve oto elektrikçi olan 2 arkadaşım çocuklarının ilköğretimden sonra çıraklık eğitime verdi. oto elektrikçi olan arkadaşın çocupu 18 yaşına geldi, bayan kuaförü, resmen para altında.

ötekisi de hem çalışıyor hem çıraklık eğitime gidiyor, 14 yaşındaki çocuk 3 kuruş maaşla hayat geçmez diye söyleniyor şimdiden. tabi bunun babasına haftada 3 tane motoru patlak araba gelse en az 60 lira kar bırakır. bi yağ bakımından 500 lira alıyolar, günde 4 5 tane kesin geliyor, ufak tefeği yok parçacıdan geçirmesi, yok eline kalan çıkma parçalar derken, toplayınca deli para oluyor.
0
killerbee
(24.09.22)
Çoğu mesleğin "bazisi" iyi kazanıyor.
Benim de berber tanıdıklarım var mutlu değiller. Ama berber olup deli mutlu olan da var. Yani bu garanti değil ki.

Ama hep böyle başarılı örnekler göz önüne sokulur hiç değişmez. Avrupa için de iste mavi yaka/zanaatkar goygoyu var ama kimse o noktaya gelinene kadar kaç para alınıyor vs bakmıyor. Herkes 4-5 bin euro kazanıyor saniyorlar.

Neyse yani bir örneğe bakıp hata mı yaptım demek saçma. Bu mantıkla ben de size izmir'de müdürlerine 80-100 bin lira veren, dövizle para veren, yöneticilere a3 veren yerler söylerim. Ama bunlar da başarılı örnekler gene.

Ha herkesin üniversite okumasının saçma olduğuna inanıyorum ama bu herkesin iş yeri sahibi olması gerektiği düşüncesi kadar saçma.
0
logisticsmanager
(24.09.22)
Ne okuduğuna bağlı. Mesela benim üniversite okumama gerek yoktu. Burslu olarak okudum ama bana tek faydası %100 ingilizce olduğu için bana ingilizce katması oldu. Toplamda 6 sene okudum, 4 senesi çöp. Evet çöp olan kısmı lisans kısmı. Aile ve toplum baskısı+merak diyebilirim okulumu bitirmemi sağlayan şeyin.

Ben şahsen gerçekten eğitim veren 3-5 üniversite haricinde türkiye'de üniversite okumanın gereksiz olduğunu düşünüyorum. Ortalık her meslekten ortalama okuldan mezun olmuş insan kaynıyor. Gerçekten bu kadar mühendise, mimara, avukata, iktisatçıya, ve sözel puanla alan herhangi bir bölümden mezuna ihtiyaç yok.

Çok net diyorum bu ülkede 100 üniversite varsa 90'ı kapatılmalı. 100 akademisyen varsa 95'i kapı önüne konmalı. Bu ülkenin en büyük fabrikası boş beleşten üniversiteler.
0
denizgonen
(24.09.22)
Mezun enflasyonu mağdurusu , ve berber vergi ödemiyor, üstüne kaçırıyor. Türkiye'de parayı bulabilmenin yegane yolu, ticaret ~= vergi kaçırmak.
0
wiekannich
(24.09.22)
berberlerin işi de epey düştü
kendi traş olmayı öğrenenler
genel olarak saçları problemli zaten ülkenin
artan traş ücretleri

işinde en iyi olmadıktan sonra zengin olamazsın
0
bir soru sorcam
(25.09.22)
Uzunca bir süre bende böyle düşündüm. Sonra farkettim ki şu an sahip olduğum statüyü okumadan elde etmem mümkün değildi.

Rakiplerim dahi hayal edemezlerdi. Hepsini yenince herşey çok başkalaşıyor. Az okumak, öz okumak lazım.
0
baldan kaymak
(25.09.22)
bence evet. türkiyede üniversite okumaya çok büyük önem atfediliyor. herkes okuyup masa başı iş, memuriyet peşinde koşuyor. senin bölümünden veya benim bölümümden her sene binlerce mezun çıkıyor. benim durumum iyi ancak bizi kandırdılar ve yıllarca oyaladılar. benim berberim de çıkan her iphone u alacak gücü var. bugün 13 pro max almış. ama benim bir sürü meslektaşım alamıyor. okuyan ve çalışan arkadaşlarım da alamıyor. insanları bir hayalle kandırdılar. şimdi köle gibi çalıştırıyorlar.
0
paintov
(25.09.22)
Brolar sakin. Bana amma sallamışsınız :d

Ezberci eğitimin getirdiği klasik beyaz yakalılıkla çoğunuz ana fikri dahi anlamamışsınız. Berber burada sadece bir örnek. Kırtasiyeci de benden fazla kazanıyor, kuruyemişçi de benden fazla kazanıyor. Ben ise az kazanmıyorum, hatta burada bana sallayanların çoğundan fazla kazandığımı düşünüyorum ama bu para bana yetmiyor. Gidip iphone 14 alamıyorum. Ayrıca mesleğimde kendi yaş grubumun en başarılılarından biri olduğumu söyleyebilirim. O yüzden bana sallamayı kesin.

Ayrıca berberi küçümsediğimi nereden çıkardınız? Ben bluetooth le ile lorawan ile wifi ile ethernet ile iot projeleri geliştirirken o adam saç kesiyor antep fıstığı satıyor. Sadece daha fazla kazanmayı hak ettiğime inanıyorum.

Bir de bana para için mi okudun demiş üstte biri. Yok kanka hayrına okudum ben. Ne parası?
0
🌸birmilyonunvarmi
(25.09.22)
@birmilyonunvarmi o iş öyle olmuyor maalesef, ticaret > maaşlı çalışmak. Atomu da parçalasan bir sistemin parçasısın ve işveren seni başka biri ile değiştirebilir.

Kimin ne kadar kazanmayı hak ettiği çok farklı bir konu, sonuçta iş kuran insan ortaya bir sermaye koyuyor. Ticari risk alıyor. Bir ara 3-5 lokmacı köşeyi döndü 300 tane lokmacı açıldı. Sonra hepsi kapandı. Piyasada da kimseye bedava para yedirmiyorlar.

Daha çok para kazanmayı geçtim, bence teknokrasi ile yönetilmemiz lazım ama o işler de öyle olmuyor.

Boşuna mı okuduk? Bence mesleki olarak tatmin olduğun bir iş yapıyorsan; hayır. Aldığın eğitim sayesinde yurt dışında iş bulabiliyorsan; hayır
0
archmage mahmut
(25.09.22)
kısmen evet.
eğitimli olmak güzel şey ama bu devirde eğitimi paraya çevirmek meşakkatli ve zor iş.
0
benibulmanlazim
(25.09.22)
Okumak iyi para kazanacağınız anlamına gelmez zanaat her zaman kazançlıdır ayrıca artık alaylı zanaatkar yetişmediği için zanaat günden güne değer kazanıyor.
0
beemaker
(25.09.22)
berber dediğin adam sanatçıdır, vasıfsız işçi gözüyle bakma. sende o yetenek ya da o heves var mı? olmadığı için mühendis olmuşsun zaten. mühendis olarak iyi para kazanmanın yükselmenin yolları var, o yolların peşinden koşacaksın. ulan berber bile bizden fazla alıyor berber olaydım keşke dersen aldığın diplomaya yazık. x kişi elektronik mühendisi dolar kazanıyor, ben nasıl öyle olabilirim diye düşünmen lazım.

mesleğinde kendi yaş grubunda en iyilerden biri olsaydın, ulan berber bile benden fazla kapanıyor gibi sığ bir tespitle gelmezdin dostum. acı ama gerçek maalesef.
0
roket adam
(25.09.22)
(6)

300-350 bin TL civarı otomatik hb

edaddy
Ford Fiesta Powershift 2014 modellere fakan bakıyordum sonra ekşide şu yazıyı gördümhttps://eksisozluk.com/entry/136883261Daha önce sadece kalkışta titretme yaptığını biliyordum bu hakikaten dikkat edilmesi gereken bir durum mu?Eğer öyleyse başka ne önerirsiniz? Clio falan mı bakmak gerek (iç malzem
Ford Fiesta Powershift 2014 modellere fakan bakıyordum sonra ekşide şu yazıyı gördüm

eksisozluk.com

Daha önce sadece kalkışta titretme yaptığını biliyordum bu hakikaten dikkat edilmesi gereken bir durum mu?

Eğer öyleyse başka ne önerirsiniz? Clio falan mı bakmak gerek (iç malzeme kalitesi biraz kötü gibi)

Fazla da anladığım bir konu değil.
0
edaddy
(24.09.22)
Teniz bir Yaris sizi üzmez
0
mrctrk
(24.09.22)
Yaris, auris demeye geldim
0
benim bir gizli bildiğim var
(24.09.22)
Bende auris var, dizel otm. amortisörlerinin sertliği dışında memnunum, tavsiye ederim
0
mirty
(24.09.22)
peugeot 208
0
elvan abeyiylegezse
(24.09.22)
Aynı şanzımanı kullanan Ford B-Max 2013 sahibiyim.

Kronik olarak gelen sorun genellikle 1. vitesten 2. vitese geçerken oluşan titremedir. Facebook ve WhatsApp grubundan gördüğüm kadarıyla dert edilecek bir durum değil ve hemen herkes belli bir zaman sonra alışıyor.
1 ay öncesine kadar aracımda hiç sorun yoktu ancak yolda giderken bir anda arıza ışığı yaktı ve sonuç beyin değişimine kadar gitti. Yetkili serviste 11.400 ₺ karşılığında beyin değişimi yaptırdım.
250 km oldu henüz, hala alışma sürecindeyim ancak bende de sadece yukarı eğimli yollarda (ankara yolları) araç 3. vitesten 4. vitese atıyor ve --doğal olarak-- saçma bir titreme oluşuyor. Bu durum için ayrıca servise gideceğim fırsat bulursam.

Onun dışında konforu ve donanımı yaşıtı çoğu araçtan iyi olduğu için 10 yaşındaki araçta olabilir bu gibi şeyler diyerek kendimi avutuyorum.

* Son olarak şanzımanın komple değişimi 45.000 ₺ civarlarında (güncel fiyat)
0
foolrules
(24.09.22)
Cvt şanzıman japon yada 1.5 DCI 2016 Clio.
0
wiekannich
(24.09.22)
(25)

Yurt dışına gidip mutsuz olan var mı?

ananiyimioguz
Burada hali vakti yerinde olmasına rağmen yurt dışına yerleşip döneni pek hatırlamıyorum.Bu demek oluyor ki her giden mutlu mu? Yoksa verilen mücadeleden ötürü veya bizim toplumda elalem ne der düşüncesi yaygındır, gitti de yapamadı derler en iyisi koşuşturmacaya devam... denilerek kalınıyor mu?Döne
Burada hali vakti yerinde olmasına rağmen yurt dışına yerleşip döneni pek hatırlamıyorum.

Bu demek oluyor ki her giden mutlu mu? Yoksa verilen mücadeleden ötürü veya bizim toplumda elalem ne der düşüncesi yaygındır, gitti de yapamadı derler en iyisi koşuşturmacaya devam... denilerek kalınıyor mu?

Dönen tanıdığınız varsa, neden döndüler öğrenebilir miyim?

Biz kıyısından düşünüyoruz ama rahatımızı da bozmak istemiyoruz açıkçası. Dil, iş arayışı, denklikler falan kolay bir süreç değil.
0
ananiyimioguz
(17.09.22)
var ben değilim bi arkadaş. onun dönen arkadaşları da var.

genel olarak çevre yüzünden mutsuzlar. yani arkadaş çevresi/ilişki vs. buradaki kadar rahat bulamıyorsun.. özellikle erkekler için ekstra zor sevgili bulmak, arkadaş çevresi yapmak vs. yapsalar da burdaki gibi olmadıklarını söylüyorlar.

sonuçta buraya alışmışız her türlü işimizi kolayca halledip güvenecek insanlar bulabiliyoruz. orda daha zor haliyle.
birine bi şey emanet etmek bile zor.
0
jelly bear
(17.09.22)
Genelde kuzey ülkelerine gidip de sosyalleşememekten şikayet edip dönenler var.

Bi de kendi işini kurmak için dönen tanıdıklarım var.

Dönenlerin hepsi erkek.

Ama orana vursan %10'un altındadır yani.
0
plutongezegendegilmi
(17.09.22)
var aslında. azımsanamayacak ölçüde var.
mutsuz veya beklentisini karşılayamayıp dönen de var aynı durumda olupta kalmaya devam edenlerde. tıpkı burası gibi düşün.

aslında tamamen subjektif bir konu bu. gittiğin yerin kültürü, çevre, senin alışkanlıkların, beklentilerin, beklentilerinin gerçekleşme potansiyeli vs herkesin kendi içerisinde yaşadığı ve bileceği bir durum bunlar.

sonuçta bir yere kısa süreki turistik amaçlı gidip kalmakla orada kalıcı olarak yaşamak kesinlikle iki ayrı denklem.
0
debian
(17.09.22)
gördüğüm kadarıyla, çift olarak gidenler büyük ihtimalle dönmüyor. ama yalnız gidenler dışa dönük tipler değilse orada daha da izole oluyor ve bunalıyorlar.
0
sir gawain
(18.09.22)
Daha geçen gün bunu konuştuk arkadaşlarla.

Bence orada mutsuz olan çok ama ulan girdik bir yola düzelir zamanla diyerek mutlu taklidi yapıyor veya sessiz sedasız dönüyor bir kısmı. Ama herkes başarı hikayesi anlattığı için bu arkadaşlardan haberimiz olmuyor. Çevremden giden yakın arkadaşlardan ciddi ırkçılığa uğrayan da oldu, işler planladığı gibi gitmeyip mecbur dönen de oldu (burada oldukça başarılıydı, cv de hayvan gibiydi ama çalışma iznini orada hallederim dedi halledemedi).

Ben de gitsem bir şekilde tutunurum gibi geliyor ama burada da keyfim düzenim yerinde. Seçim sonucuna göre yol çizeceğiz artık eşimle.
0
chicha_v2
(18.09.22)
Konu komşu akraba eş dost çevresi içinde yetişmiş, o curcunayı yaşam tarzı olarak benimsemiş, çekirdek aile yapısı veya yalnız yaşamayı özümseyememiş herkes oralarda mutsuz oluyor.

Bir de bildiğim kadarıyla Kanada'da yaşam hiç de hayallerimizdeki gibi değil. Oraya gidip mutlu olanı tanımadım henüz.
0
Mirket
(18.09.22)
Buyrun benim, hatta döndüm. Ama Euro kazanmaya devam ehe :d (olmasa da dönecektim)
Keywordler türklerin kredisi bitik, racial profiling, nepotizm (tr x10, ev ararken bile ama sadece sana, o ülke vatandaşına değil), türk entelektüel insan eksikliği, obsesif bireyselcilik (babası yatalak olsa bakmaz, itinin bokunu temizler vs), leş gibi hava (min 6 ay gri hava güneş yok), kendi dilini konuşamamak (bir süre sonra ing ce konuşmak içinden gelmiyor), orta ve kuzey Avrupa'da sense of humor bildiğin yok (güldükleri şeyleri duysan oturur ağlarsın), kan emici hükümet (%45 vergi) bunun bana karşılığının neredeyse sıfır oluşu (çocuğum bedava okula gitmez, sosyal yardım almam.. yol yapıyor ama sgsgs), tr den 5 gömlek leş sağlık sistemi (Berlin'de bir cildiye randevusu 3 ay sonraya veriyorlar)
0
wiekannich
(18.09.22)
Tanıdıklarımdan kimse yok.
0
halitkin
(18.09.22)
valla yok değil var. çift olarak da dönen var, tek başına kadın erkeklerden de var. (Ama dönen kadın sayısı benim etrafımda da düşük.)

Üniversite arkadaşlarımdan çoğu artık yurtdışında yaşıyor. Ve çevremden de çok giden-gelen oldu. Ama tabi gidip dönenler de az değil. Öyle sadece kuzeye ülkelerine gidip de değil.
Slovenya, çekya, ingiltere, avustralya, irlanda, romanya, isveç, finlandiya, peru, dubai, arjantin, singapur, malezya, japonya, hollanda'da (bunlar şimdilik hatırladıklarım.) yaşayıp dönen arkadaşlarım var. Bunların hepsi 25-40 yaş aralığındaki insanlar. Kimi oraya alışamadığından, kimi ailesi için, kimi kendini yalnız hissettiğinden, kimisi çocuklar hastalanınca sağlık sistemine erişemediğinden, kimi de yemeklere alışamadığından geri döndü. :) Bazılarının zaten baştan planı yurtdışında iyi bir para ve iş bağlantısı yapıp sonra gelip Türkiye'de yaşamaktı ki bu planlarını yapanlar da var.

Ama tabi dönenlerin bir 10 katı kadarı da yurtdışında. Hallerinden memnunlar mı dersen, yani büyük ölçüde evet.

Ülke değiştirmek yabancı bir yere gitmek gerçekten zor bir durum. Ancak yapılmaz da değil. Tabi bazı şeyleri, değişiklikleri ve sana orada yabancı olarak davranılmasını göze alman gerekiyor.

Bir kere buradaki durumun oradaki yaşamı göğüsleme ihtimalinin temel unsuru oluyor. Yukarıda saydığım ve yurtdışına yerleşen arkadaşlarımın çoğu, burada kamuda veya özelde iyi işlerde halleri vakitleri yerlerinde olan insanlar. Tabiki gittiklerinde o ülkede buradaki standartlarının biraz düşeceğini bilerek gittiler. Ancak bazen düşünceleri planları orada gördüklerine uymadı ve geri geldiler. Ki dönenlerin büyük kısmı bu gruptan. Bazıları da oradaki yaşama tutundular.

Bununla beraber, Üniversitenin hemen sonrasında gidip yerleşen arkadaşlarımın büyük kısmı orada kaldılar. Doğrusu farklı zamanlarda bunlarında bir kısmı buraya tekrar dönmeyi düşündüler. Ama Türkiye'de yukarıda anlattığım grup gibi, bir iş güç, ev düzen durumu olmayınca büyük çoğunluğu bu dönüşü yapmadı uygun imkan bulamadı. Mesela birisi doktorasını bitirmiş üzerine 5 yılı da aşkın süredir İsveç'te çalışıyordu. Vatandaşlığı bile almıştı. Dönüşü için uygun işlere alanlara baktık, çalıştığı alanı karşılayacak düzgün hiç bir iş bulamadık ve o da bu fikirden sonunda vazgeçti. (biraz da vazgeçirdim diyebiliriz.) Bir başkası ise çalıştığı şirketin Türkiye ofisine geçti, ancak globalde de bir bilinirliği ve pozisyonu olduğu için zaten olmazsa başka bir yere geçerim bileti her zaman elindeydi ki, o da 1 yılı dolmadan avrupaya döndü.

Konuyu gereksiz uzattım. Ama sonuç şudur ki, evli-bekar-çocuklu farketmeksizin giden çok, dönenler de görece az da olsa var. Ülke değiştirmek büyük bir karar ve bazı insanlar bu büyük değişimi iyi yönetemiyor, alışamıyor, buradaki rahatını özlüyor ve dönüyor. Kimisi için gecenin köründe çıkıp boğaz kenarında midye kokoreç yeme rahatlığı bile başka hiç bir şeye değişilmiyor.

Benim açımdan ise artık Türkiye'de ne kadar yıllardır süren işim, hayatım ailem olsa da, 40 yaşıma merdiven dayamışken ne olursa olsun eşimle ailemle birlikte çıkıp gitmek, gerekirse orada en basit işlerden yeni bir kariyer kurup başlamak var. Burada yaptım orada da yaparım, bir şekilde de aileme bakarım. Ülkedeki bu karamsarlıkla 40 yıla yakın yaşadıktan sonra, neresi olursa olsun, bir şekilde hayatımızı da kurarız. En azından çocuklarım hayatlarını gülümseyerek geçirsin diye her şeyi göze alırım. Ki umarım yakında da terk-i diyar eyleyip gideceğiz.

edit: bir de link ekleyelim.
www.youtube.com
0
yeninesiltupcu
(18.09.22)
var evet, benim de iki tanidigim var, dolar uzerinden guzel paralar kazanmalarına rağmen, orada refah düzeyleri iyi olmalarına rağmen bunalmış durumdalar. sosyallesemedikleri icin, buradaki dostlukları özledikleri icin. ama ne var, bir kaç senedir oradalar ve orada biriktirdikleriyle ciddi yatırımlar yaptılar turkiye'de, turkiye'de olsa 20 senede alacaklarını, oradaa 3 senede aldilar. simdi donecekler, ne olursa olsun, cunku ruh sagliklari etkilendi artık. bu bahsettigim iki çift.

orada doktora yapanlar henüz bitirmedi, bence is şartlarına bakmak lazim. bekar bir arkadaşım orada kalmayi kafasına koydu ve ordan biriyle evleniyor, is arıyor simdi. donup de turkiye'nin derdini çekmek istemiyor.

bence bu olay kişiliğe ve yaşanılan yere gore değişiyor. erasmus doneminde de alisamayan insanlar vardi gidip yurtdisina, ben de gittim ama o kadar cok sosyallesmistim ki, buradakileri ozlesem de, fakirlik icindeki refehim daha iyi geliyordu.
0
damba
(18.09.22)
bu soru arada bir soruluyor.

uzundur disarda oldugum icin cok donen arkadasim oldu, bence yurtdisinda tutunma orani hic de tahmin ettiginiz kadar asiri yuksek degil.

sebepler genelde aradigi parayi bulamamak, meslegini icra edememek, aile ozlemi, arkadas ortami ozlemi, vatan hasreti, dil bariyeri, kultur bariyeri, vs.
0
cooperr
(18.09.22)
benim çok fazla asyalı arkadaşım var özellikle çinli, bunlar olmasaydı ben de yapamazdım, çünkü kuzeylilerle arkadaşlık ve samimiyet çok zor oluyor. kötü niyetle falan uzaktan yakından alakası yok, ingiliz elemanla house of dragon konuşuyoruz adam sadece yorumunu yapıp fikir belirtiyor güzelce konuşulup bitiyor. ama bizim taraflar ya da asyalıya bu konuyu açınca "oo sen biliyor musun yav onu, izledin mi got'u müthişti valla ya" muhabbeti oluyor. biz hep bunu gördüğümüz için acayip sarıyor. ee bir de bize çok benziyorlar, özellikle kuzeyli ülkelerdeki (almanya uk dahil iskandinavları saymıyorum bile) insanlarla samimiyet zor oluyor. ama small talk dedikleri şeyler de çok keyifli oluyor o başka. tabi en başa dönersek, tr gibi kafelerde oturup 3-5 arkadaşın dertleşmesi, sohbet muhabbet etmesinin tadı başka yerde yok. ortak dert ortak ülke vs. ben elin iskoçuyla neyi dertleşebilirim ki? adam ingiltere'yi yağmurlar iskoçyaya göre daha dik yağıyor yürürken rahatsız oluyorum diye sevmiyorum diyor hhaah şaka mı bu?

tüm bunların yanı sıra, bir çok kişi tr'de ki ortamını özlüyor emin ol. çok iyi ortamı dahi olsa herkes kesinlikle özlüyor. kimisi parası iyi diye, aile kurduğu için vs kafası rahat takılıyor o kadar
0
avatar is back
(18.09.22)
insan yaşadığı yerin kötü yanlarını görmeye başlayan, eski kötü şeyleri de unutup romantize eden bir varlık. İş hayatı bile böyle. Başta güzel gelen yer sonra kötü gelmeye başlar ama kolayca çıkıp başka iş de aramazsın çünkü orada 'yine de' rahatsındır. Ülke de bunun büyüğü.

Dönmek isteyen tanıdıklar oldu ama genelde Türkiye'ye tatil için bile gelseler birkaç haftada ülkelerine dönmek istiyorlar o romantiklik hemen geçiyor yani :D

Her ülkenin farklı olayı var. Kiminin sağlık sistemi çok kötü, kiminde sosyal olamıyorsun.

Bu arada gidip dönmek, eğer vatandaşlık alınarak ve/veya online iş devam ettirilerek dönmekse bence kaybetmek değil. Benim mesela kafama estiğinde Avrupa'ya gidebileceğim bi pasaportum olsa Türkiye'de yaşamam daha rahat olur. Böyle birini tanıyorum, Kanada şirketine çalışıyor Kanada vatandaşı ama İstanbul Suadiye'de yaşıyor. (sosyal ortam burada daha iyi) Sadece çalışma saatleri biraz ters diyebiliriz.
0
nhk ni youkosu
(18.09.22)
en buyuk sebebi yalnizlik, izole olmak, aile ve arkadas ozlemi.

cok iyi paralar kazansan bile bu hayat degil diyorsun, omrumu mu boyle mi tuketecegim diyorsun ve yemisim parasini diyip basip gidiyorsun. zaten geri donenler pisman olsa tekrar yurtdisina cikarlardi, parayi kendi ulkende de kazanirsin.
0
baldur2
(18.09.22)
Benim cevremde dönen var ama dönenlerin içinde hiçbir şekilde başarılı olup dönen yok. Gördüklerim "gidelim belki kaliriz" diye mastera gidip kalamayanlar ve Türkiye'de dandik işlerde calisanlar.

Onun dışında cevremde yok. Mutsuz olan denk gelmedim ben.
Zaten bana göre Türkiye'de iki hafta geçirip "bıktım" demeyen kişinin dönmesi olası. Ben iki 1 haftadir buradayım, hafiften insanindan bıktım hemen ki tatildeyim. Ülkeye dönüp yaya geçidinde durdugumda arkadan kim carpar diye korkmamayi ozledim =d
Bu arada şu sağlık konusu açılıyor ama Türkiye'de ekstra para vermeden devlet hastanesinden randevu almanin denenmesini tavsiye ederim. Türkiye'de sağlık kapitalizmi olduğu için parası olan tedavi oluyor, parasız aylarca beklemek zorunda.
0
logisticsmanager
(18.09.22)
Türkiye'deki duruma bağlı olarak değişiyor. Türkiye'de samimi arkadaş çevresi olan, ailesine düşkün, iyi para kazanan kişiler genelde dönüyorlar. Bu kişilerin gitmesi mantıklı değil zaten. Evlenmiş çocuk yapmış birinin gitmesi de mantıklı değil. Gidilen ülkede evlenmek ancak o topluma tam olarak girebilmeyi sağlar.

Türkiye'de evini arabasını almış biri için hiç mantıklı değil gitmek. Hiçbir şeyin yoktur. Sevgilin, arkadaşın yoktur o zaman git. Bir de Türk insanı yalnız kalamıyor. Sokakta bile biriyle selamlaşmasa yalnızlık hissedenler var.

Mesela bir kişi gidip de hala bu sitede takılıyorsa, sözlükte takılıyorsa, türk dizisi izliyorsa bir sorun var demektir.
0
OrangeYellow
(18.09.22)
ben varim.
sosyallik konusunda ben asosyal bir insanim ama ben bile zorlandim cünkü Tr'de istedigim zaman yalniz kaliyordum ama burada tamamen yalnizsin. ilk baslarda zordu ama simdi arkadas cevrem var o kadar da sorun degil.

ben dönmeyi düsünüyorum ya da almanya disinda baska bir yere gitmeyi, cünkü burada benim basarima tebrikler diyen bile olmadi, yemin ederim. benim aldigim ödülün daha azini alan avrupalilara (italyan, alman, franisz)'oscar goes too..' diye parti yapmislardi. ben bunlardan daha basariliyim ama bana aptal gibi davraniyorlar.
yasadigim ayni seyleri dogu avrupali arkadaslardan da duyuyorum. anladigim kadariyla caliskan olan balkanlilara ya da bize falan bir görmezden gelme durumu var sebebi din mi? tarih mi? bilmiyorum. ama bir Hintli'den Arap'tan duymadim.

bunun yanisira hastaneye isim düsecek diye korkuyorum, sigortam olmasina ragmen. kanser olan bir alman arkadasa cok gec randevu verdiler, sevgilisi Türk ve Tr'e gittiler ameliyat olmaya. babam ve hocam bel fitigi ameliyati oldu. doktor degilim ama burada danisman hocama acik ameliyat (eski) yapmislar.

irkcilik var dedigimde de kesinlikle bir kanitin yoksa kabul etmiyorlar. kültür farkliligi diye gaslighting yapiyorlar.

Almanlar, benim cevrem bavyearali, problemli insanlar, Türkiye'ye tatile gelmis olanlar cok iyi davraniyor ama digerlerinin Tr ile ilgili her sorusu bir asagilamayla karisik ölcme sorusu. bunu tarif edemem. mesela sizin ülkenizde bisiklet yolu var mi?, var diyorum. inanmamis bir bakis atiyor. beni cok yordular. Mister Erdogan lafini duymaktan cok yoruldum, zaten Tr ile ilgili haberleri bunlardan aliyorum. Türk doktorlarin almanya'ya gelmesi de hata bence baska ülkelere bakmalilar. yazilimcilarin yine iyi kötü bir uluslararasi cevresi olur calistiklari yerde ama onlarin cevresi yine hos olmayacaktir diye düsünüyorum, burada gördüklerimden sonra.

Cevrende yurtdisi cok güzel diye instagramdan falan hava atan arkadaslarin varsa pek inanma. okul ortamindayim, yurtdisina cikan egitimli Türkler en az buradaki tuhaf almancilar kadar sorunlular. cok azi düzgün. cünkü yurtdisina gelince kendilerini sinif atlamis zannediyorlar. garip garip tavirlara giriyorlar. sen zaten arkadas olmak istemiyorsun. bu ögrenciler arasiinda benim gördügüm uyum saglamayip yine de kalanlar, hava atmaya calisanlar genelde ailesinde para olan ama üniversite mezunu olmayanlar.

benim bir sebebim de saat sekize kadar calisip eve gidiyorum, ama Tr'de sekizden sonra avm'e gidip alisverisimi falan yapiyorum. burada haftasonum da kalmiyor. sonra yaz yok.

ve bu geri dönüp dönmeme cok kisisel birsey. benim Tr'de durumum iyi, ama aile problemim olsa falan heralde geri dönmeyi düsünmezdim. Ben yalnizlik hissetmiyorum, büyük bir özlemim de yok sadece basarili oldugumun kabul edildigi bir yerde yasamak istiyorum, görmezden gelindigi almanya da degil. belki baska bir grupta olsaydim bunlari düsünmezdim. Para konusunda burada kiradan dolayi zaten elimde birsey kalmiyor :).
0
Coma
(18.09.22)
@coma da guzel bir noktaya parmak basmis.

yani sen guzel bir uniden mezun olmussun, yuksek lisans yapmissin, ya da doktorsun, avukatsin diyelim. bu doneler yuzunden insanlar sana ekstra saygi da duymuyor fazladan ilgi, alaka veya hayranlik da beslemiyor.

yani senin yuksek lisans yapmis olman sana olan bakislarindan bir fark yaratmiyor, cunku onemsemiyorlar bu durumu, olay paraysa kaynak ustasi muhtemelen senin yaptigin beyaz yaka isten daha fazla para kazaniyordur, adam sana niye ekstradan saygi duysun ki? bu da turkiye'den giden okumus beyaz tayfayi biraz afallatiyor, degersiz hissettiriyor. toplumda ustunmus gibi goremiyorlar kendilerini. bu da bir neden.
0
baldur2
(18.09.22)
En yakin arkadasim amerikadan donuyor yari maasa burada calisacak ki kendisi tanidigim en modern profilli insanlardan biridir.

Baska bi arkadasim kisa bi sure izlanda isvec falan takildi ise baslama surecini tamamlamadan geldi.

Cok ornek var aslinda yakin cevremde.

Bir de benim gibi gitme firsati olup gitmeyenler var. Hepsinin sebebi su bence, belli bir gelirin ustundeyseniz turkiye gercekten cennet. Haberleri kapattiniz mi direkt avrupa.

Evet alkole ve teknolojiye cok vergi oduyoruz ama kiraya €300-400 veriyoruz, avrupada cok cok daha pahali kiralar oradan dengeleniyor gibi
0
aguen
(18.09.22)
Cok var...

Sosyal olarak uyum saglayamadiklarini düsündüler. Kariyerleriyle ilgili bir durum degildi.

Bir tanesi cok yanlis bir sehir secti. Almanya´nin kuzeyine yerlesti. Cok sosyal bir insandi ve cevre edinemedi.

Digerleri iyi sehir secimi yaptilar, cift olarak geldiler ve kabuklarina cekildiler. Sosyal hayatlari tatmin etmedigi icin geri donduler. Cift olarak uyum saglamak bence daha zor. Zaten derin insan iliskileri cok zor kurulurken, cift olarak gelip korunakli alanindan cikip yeni insanlar tanimak ve surekli cabalamak zor. Zaten iyi isi olan ve her yerde iyi kazanan insanlarin "vazgecme" esikleri daha düsük olabiliyor bi ´de.

Ayrica burada kalip, kendince baska alternatif gormedigi icin kalmaya devam eden ve her gününü kendine cehennem eden insanlar da var. Bir tanesi benim calistigim bakanlikta. Sürekli stres ve kaygi icinde. Bu halindan dolayi tatile bile cikamiyor, sürekli kendini yetersiz goruyor. Dil sorunu pek yok, ancak kültürel olarak asla ayak uyduramamis.

Gordugum kadariyla yalnizlasan insan cok. Bu lanet hale girmek Türkiye´dekinden cok daha kolay Avrupa´da. Kendi kendinize yetemediginiz durumlarda hemen bir ayaginiz depresyona düsebiliyor.

50-60 yasina gelmis, hayat mucadelesinden bikmis cok yitik insan var. Türkiye´dekilerle de cok iyi iliskiler kurmamislar ya da iliskilerini kesmisler. Dönmüyorlar da, öyle ruh gibi geziyorlar.
0
buf-e kür
(18.09.22)
Ben gidip olmuştum ama artısı eksisi tartınca çok pişmanım bi yol bulamadıgıma kalmak ıcın arkadaşlar.. ilerki mesajımda açıklıcam neden dönmesi mantıklı.

geri dönme sebeplerimden birisi öğrenciydim orda ve sistemi çok iyi bilmiyordum. halen belki bilmiyorum biriniz aydınlatabilir.
örnegin hastane mevzusu : sağlık sorunu oldu bende kafama göre hastaneye gidip tedavi göremiyordum.
mesela herşeyin kuralı var.
bi doktoru görmek için başka doktorun izni gerek.
bide randevuyu ekle buna ne zaman görücen belli değil yani.
hastanelerde gidersen soruyorlar böyle extrem durum var mı mesela araba kazası yada binadan düşme kan kaybı vs. yoksa 8 saat hastanede sıra beklersin şaka demiyorum oturup 8 saat bekleyip ananızı .... diyip eve dönmüşlüğüm var.

ikinci problem sosyallik insanlar robotumsu ve sokakta yürüken birisinin bana tokadı patlatmaması sorunu :

bundan kastettigim şu mesela istanbulda yürüyorsun kafana saksı falan bile düşebilir ama yaşadığım ülkede hiç extrem durum yok hayat çok sıkıcı gelmeye başlamıştı.
git mesela ora marketten 1 tane kalem al 25 cent ver odedıkten sonra fişi alma tamam yandın. adam fiş soruyor almıyor lan daha az önce kapıdan cıktım dıyorsun yok kardesım fiş diyor. Düzenden darlandım bide.

şimdi TR deyim neden geri gitmeye çalışıyorum onu açıklıyayım.
arkadaşlar ben homesick yani hasret yaşadığım için birde geri geldim.
ulan bir geldim TR de ekonomik kriz oldu herseyi 20x pahalanmış ve çevremde herkes yaşam savaşı veriyor.
arkadaşlarım dediğim insanlar evlenmiş yada taşınmış kalanlarda otlakçı olmuş ulan cebimden selpak çıkartıyorum bi tane versene sigara çıkartıyorum bir dal versene falan
bunlar basit örnekler parfüm sıkıyorum aaa iyi parfümmüş kanka evde fazla varsa banada getirebilirsin. alım gücü kalmamış hiçbirisinde bunu farkettim.
bide istanbulda gezdim falan sonra baktım gezecek bi yer kalmamış hep aynı yerde geziyorum anladım ki nereye gidersen git herulkede bi yere kadar sonra bitiyor.
birde TR de şöyle bi sıkıntı yaşadım psikologa gitmek zorunda kaldım abi televizyon izlemiyorum bazen yemek yerken acık oluyor bu ne ya herkes birbirini kesiyor dogruyor devlet nasıl bu haberlere ızın verıyor anlamadım. pskiolojim bozuldu resmen.

çok pişmanım ama bu sefer gideyim düzgün bir iş bulup para biriktirecegim istanbula geldim diyelim kadıköyden aşşagı bi yere tasınmıcam avrupa yakası pislik resmen birde türk bulması zor herkez multeci galiba.
0
Slynmaster
(18.09.22)
Var çok var bunalıma girip intihar edenler bile var yurtdışından kasıt ABD varsayıyorum.
0
beemaker
(18.09.22)
Şu beyaz yaka saygı muhabbetinden aklima geldi ki aslında yurtdışında yasamanin kisiden kisiye nasıl değiştiğini gösteriyor;
Ben boyaci, cilingir, araba tamircisi, polis, itfaiyeci gibi kişilerle muhabbet ettim. Cevremde beyaz yaka olup böyle kişilerle evliler var. Sebebi bu kişilerin genel kültür seviyesi ile Türkiye'deki karşılığının kültür seviyesinin apayri olmasi. Tabi Türkiye gibi olani da vardir ama genellersek apayri. Ha bu arada bunlarin hepsi çok para kazanmaz, misal tamirci, kaynakci cok kazanır goygoyu var ama birinin yaninda çalışan hiç de çok kazanmaz.

Bir örnek de şu; birgün ofiste cezayir kökenli bir Fransız arkadaşla oturuyoruz, bir adam geldi selam verdi vs. Ne yaptığımi sordu is olarak dedim iste tedarik zincirinde satın alma vs. Adama sordum, adam ben finansta calisiyorum dedi. Sonra gitti. Arkadaş bana "bak bu adam finans direktöru, sana sadece finansta calisiyorum dedi hiç oyle direktörum lan ben diye takilmadi. Bizim ülkeden gelmis olsa gururla söylerdi ama bunlarda böyle" dedi. Kısacası kültür farki. Bizde belediye başkanı kendine özel tuvalet yaptirir, burada doktor sırasına girer.
0
logisticsmanager
(18.09.22)
bu konuda bir entry'm var.

eksisozluk.com

entry'nin ana metnini şöyle kapadım:

"ha döner miyim türkiye'ye. açıkçası bir kaç kere teklif edildi ama maaşı ve şartları beğenmedim. bir iki tanıdık türkiye'de daha mutlu olursun dese de mutlulukta parayı cebe atmanın etkisi var. daha önce türkiye'de aynı işi yaptım demiştim. eski sevgilim hayatımda olmasa yarrak mutlu olurdum mesela."

şubatta yazmışım entry'yi. şimdi eylül.

neler değişti mesela?

araba aldım, daha fazla gezebiliyorum, bir iki takıldığım kız / erkek arkadaş var, kafamı rahatlatabiliyorum. daha fazla olursa, daha ciddi ilişkiler içerisinde olursam daha da mutlu olurum. hala çıyanlarla uğraşıyorum. daha bir ay önce evde bir tane daha öldürdüm. bir de yavru gördüm koltuk altında. ben de evin parke - duvar birleşim noktalarına kotherine sürüp, 1 ay tatile geldim türkiye'ye bakalım haftaya cuma dönünce ne kadar ceset göreceğim.

-----

bu arada türkiye'ye dönmeme konusunda daha kararlı oldum bu bir aylık tatilde de. abi antalya, izmir, aşırı kalabalık geldi ki ben 3 sene antalya'da (1998 - 2001) ve 19 sene izmirde (2001 - 2020) yaşamış biriyim. insanlar üstüme üstüme geliyor. her yer trafik. antalya izmir yolu duble yol olmasına rağmen bok gibi (romanya otobanları ciddi iyi bence). yurt dışında sakin bir şehirde yaşayınca, türkiyede her şey üstüne üstüne geliyor. sadece aile yanında, sevdiklerinin yanında tatil yapıp döneceksin. mutsuzluk her yerde mutsuzluk zaten. bunu konforlu yerde yaşamak lazım.

------

edit: eğer döneceksem operasyon biter, işsiz kalır ve 2 ay içerisinde tekrar çalışma izni çıkaracak bir şirket bulamazsam dönerim. sike sike dönerim yani. kendi kararım olmaz.

-----

edit 2: haziranda ağır bir depresyon geçirdim (gelir bana zaten ara sıra). 2-3 hafta kendimi kesecek, balkondan atlayacak kıvamdaydım. temmuz'da bir kızla bol bol gezdim, yalnız olmadığımı anlık hissettim, toparladım. temel sorun yalnızlık aslında.
0
rain when i die
(18.09.22)
bir iki sey ekliyeyim:

"Vasıfsız gidenler genelde dönüyorlar." bence hatali yorum bu, tam tersine cogunlukla tutunanlar onlar. kaybedecek bir seyi olmayan her isi yaparimci tayfanin yolunu bulma olasiligi daha yuksek. zira arada bir haberi yapilan "cebinde $20 ile geldi, yogurt krali oldu" ya da " 10 sene kacak calisti, sonra calistigi dukkani satin aldi" gibi haberlerin kahramanlari genelde boyle tipler. sikinti ceken cogunlukla egitimli tayfa.

bir baska gordugum olay, "buralar cok iyi" diyenlerin net olmadiklari bazi konular var cogunlukla. adam mesela oranin yerlisi bir hatunla evlenip gitmis, ben 3 ay icinde hemen is buldum diyor, ama isi hanimin yada onun cevresinin buldugundan bahsetmiyor. Ya da yurtdisina yuklu bir miktar parayla cikanlar var, adam gider gitmez guzel bir muhitte daire kiraliyor, altina arabasini cekiyor, sonra buralar super diye sosyal medyada yardiriyor.

ozetle surec uzerine agir bilgi kirliligi var sosyal medyada su anda. Kendi yasadigim ulke ile sozlukte yazilanlarin arasinda atmasyon bilgi malesef cok. bir de fanboylar var, adam basina ne gelmis olursa olsun kotulememeye, reklamini yapmaya yemin etmis, ne desen tersini soyluyor.

eger siz "rahatımızı da bozmak istemiyoruz açıkçası" kafasinda iseniz sallayin derim oguzcum.
0
cooperr
(19.09.22)
(6)

Hiç bişeyden zevk alamamam ama almak istemem

top_secret
Merhabalar, ben hiç bir hobi yada etkinlikten zevk alamıyorum. Mesela deli gibi formula, basketbol takip ediyorlar hiç bişey anlamıyorum beni heyecanlandırmıyor. Bir futbol takımını tutuyorum, maçında telefona bakıyorum uykum geliyor 90 dk zor bitiyor benim için. Kitap okuyamıyorum sıkılıyorum. Kons
Merhabalar, ben hiç bir hobi yada etkinlikten zevk alamıyorum. Mesela deli gibi formula, basketbol takip ediyorlar hiç bişey anlamıyorum beni heyecanlandırmıyor. Bir futbol takımını tutuyorum, maçında telefona bakıyorum uykum geliyor 90 dk zor bitiyor benim için. Kitap okuyamıyorum sıkılıyorum. Konsere filan gidince anlamsız geliyor, neden internetten açıp izlemiyorum diyorum.

Harry Potter hoşuma gidiyordu ama son bölümünü izlerken resmen uyuyakaldım halbuki ilk filmi izlediğimde ne heyecanlıydım.

Herkesin ölüp bittiği diziler bi anlam ifade etmiyor, himym komik değil bence, office izledim o biraz komik ama o bölümleri teeek teek izlemek yoruyor beni.

Kesintisiz olarak black mirror izlemiştim bir de zorla abd başkanı olan bir adam vardı o diziyi izledim ama 2. sezondan sonra sıktı.

Spora başladım 2 haftadan sonra görev gibi her akşam gitmek zor geldi, bıraktım.

Şarapların hepsinin tadı aynı geliyor, yeme içme de herkese farklı gelen bana aynı geliyor

4 yaşında iken bir kazada kafamın ön kısmını çarpmıştım, bir süre hafızamı kaybettim hatta. Acaba beynimin ön tarafı hasar gördü de ondan mı böyle oluyor

Sonuç olarak benim neden hobim, zevklerim, keyif aldığım şeyler yok.
Normal mi yoksa bir sorunum mu var ?
0
top_secret
(11.09.22)
Anhedoni
0
beemaker
(11.09.22)
Hocam takip etmediğin bir şeyin seni heyecanlandırıp heyecanlandırmayacağını bilemezsin. Gözüne hoş gelen, takip etmesi kolay bir şeylere yönelip detaylarına hakim oldukça heyecanlanırsın. Mesela tenis çok heyecanlı değil gibi geliyor hiç izlemeyenler için. 3-4 saat top bi oraya bi oraya diyorsun. Ama ben federer'in maçlarında ufak çaplı kalp krizi geçirdiğim zamanları hatırlarım (good old times). Geçen yıl f1'i ucundan kıyısından izlemiş biri abu dhabi gp'de heyecanlanmıyorsa zaten ölmüştür, gömeni yoktur.

Senin sorunun psikolojik. Tükenmişlik sendromu da olabilir.
0
himmet dayi
(11.09.22)
Söylediğiniz hiçbir şey beni de heyecanlandırmıyor, benim hobim daha önce bilmediğim bir şeyler öğrenmek ve resif akvaryumları mesela.

Binbir çeşit şey var. Siz sanırım biraz "hobi hobidir" diye bakmışsınız olaya. O iş öyle değil ama...

Öylesine bir şeyler denemenize çok gerek yok. Büyük ihtimalle neyin sizin ilginizi çekeceğini biliyorsunuz ancak her insanın ilgi alanı ucuz ya da imkanlı olmayabiliyor. Örneğin belki siz dünyayı gezmekten, değerli taş koleksiyonculuğundan, taş kakmacılığından ne bileyim pokemon kartı toplamaktan (çok pahalı bir şey inanın :D) ya da lüks araçlardan hoşlanıyor olabilirsiniz. Neyden hoşlanacağınızı biliyorsunuzdur.

Ama eğer düşününce aklınıza kesinlikle bir şey gelmiyorsa o zaman muhtemelen bir depresyonla uğraşıyor ve hiç fakında olmuyor olabilirsiniz. Hiçbir şeyden tat alamıyorsanız bir psikolog ya da psikiyatriste uğramanızda fayda var. Uzun süredir depresyonda olan kimseler artık kendilerini normal görüyorlar. Ben yakınlarımın ısrarıyla doktora gitmeden önce depresyonda olduğumun hiçbir şekilde farkında değildim. Şimdi yıllar geçti atlatalı, fark muazzam.
0
akhenaten
(11.09.22)
Normal hissettiklerin, hayattan keyif almak / almaya çalışmak bile neredeyse bir part-time iş eforu istiyor. En basitinden uygun bir filmi seçmek. Hangi kategori, oyuncuları kim, yapımcısının yönetmenin geçmişi nasıl, hikaye ne ve sana ne kadar hitap ediyor. Hazır dümdüz ekrana bakıp tüketeceğin içeriği bile detaylandırsan 20 tane parametre çıkıyor. Uzatmadan varacağım nokta şu, denemekten geri kalmamak lazım, sabır ve motivasyon ile.
0
wiekannich
(11.09.22)
Verdiğiniz örnekler (Spor hariç) hep edilgen aktiviteler. Etken aktivitelerde de durum aynı mıdır? Seyahat etmek, farklı yerleri gezmek, resim, heykel, müzik yapmak, bir şeyler tasarlamak, yemek yapmak vs…

Belki de takip etmeyi değil yaratmayı seviyorsunuz.

Yahut sosyal aktiviteler? Arkadaşlarla buluşup geyik yapmak. Bir şeyler yiyip içmek. Oyunlar oynamak vs.

Hayatta bu tür zevk aldığınız yahut en azından sıkılmadığınız bir şeyler yok mu?

Spor için de tüm fiziksel aktivitelerin hepsi mi sıkıcı? Mesela sahil, orman, kır yürüyüşleri, bisiklete binmek, halı saha falan da spor…

Bir de bu hep mi böyleydi? Aşk acısı, depresyon, üzüntü yahut huzursuzluk da haz almanıza engel olabilir…

Edit ve ekleme: Hobi dediğiniz ille de sofistike görünmek yahut çeşitli kalıplarda olmak zorunda değil. Dans da hobi, sebze ekmek de, tavla oynamak da, dedikodu yapmak da… sözlük, duyuru yahut sosyal medyada takılmak da hobi…
0
yadigar
(11.09.22)
Sizi çok iyi anlıyorum. Ben de bir ay öncesine kadar tam 10 yıldır aynı durumdaydım. Aşık olduğum bi kız var 1 aydır tekrar onla konuşmaya başladık 10 yıl sonra. Şu an farklı düşünüyorum. 1 ayda nasıl değiştim anlam veremiyorum. Çok şaşırıyorum ve bu beni korkutuyor aslında tekrar ayrılırsak falan diye.
Velhasıl küçüklükteki kaza ile falan alakası yok. Hayatımızda eskiden olan bir şey, o şey her ne ise sizin bulmanız lazım, artık olmadığı için hayatı pek iplemiyorsunuz. O şeyi bulup üzerine gidin..
0
dakota
(11.09.22)
(11)

Keko rap nasıl bu kadar popüler oldu?

Cesario
Her yerde keko rap çalıyor, konserleri de full çekiyor.Türkiye'de müzik boşluğu vardı da keko rap onu mu doldurdu?
Her yerde keko rap çalıyor, konserleri de full çekiyor.

Türkiye'de müzik boşluğu vardı da keko rap onu mu doldurdu?
0
Cesario
(04.09.22)
Yeminle bu soruyu sormayı düşünüyordum son 4-5 gündür. Ben de anlamıyorum. Mahallede toplanıp rap yaptığını düşünerek saçma sözcükler grubunu bir araya getiren ayak takımı nasıl bu kadar popüler oldu birden anlamadım. Saman Alevi gibiler ama. Biri gidiyor biri geliyor.
0
dakota
(04.09.22)
Benim gözlemim ve fikrime göre, yeni nesil gerçekten farklı bir nesil, olumlu olumsuz bir sürü tarafları vardır tabi ama sonuçta değişim normal,
Şimdi bana göre bu keko rap konusu tek başına ortaya çıkan bir olgu değil, öncesinde online keko dizileri falan da vardı ve tiktoktaki varoş içerikler ve aslında KISA anında tüketilen içerikler gibi geliyor mevzu bana, yani 30-40 sn izle bitir geç kültürü oluştu, keko rap konusunda gözlemlediğim kadarıyla sürekli yeni şarkı çıkıyor yani hızlı bir şekilde tüketilip yeni şarkıya geçiliyor, tabi günlük olarak sürekli dinleyebilirler önceden çıkan şarkıları ama sürekli yeni şarkı ile kültürü canlı tutuyorlar, öyle düzgün grup/şarkıcı 3-5 senede bir albüm çıkaracak da 10 tane şarkı dinleyeceğiz gibi bir olay yok. Keko rap hızlı tüketim kültürüne uyan bir müzik türü oldu, bunun yanında şarkı üretmek zor değil, belli ritimler ve autotune ile işler halloluyor, sözler zaten rastgele kelimeler seviyesinde kimisinde, ajansların/yapımcıların şarkı yayınlama platformlarında bu şarkıları üst sıralara çıkarıp listelere sokmasıyla beraber bu kültür oluştu bence.
Keko rap tanımı güzel bir tanım ama yani müzik kültürü de değişti işte bir boşluk olduğundan değil de yeni nesil araçlar ile direkt yeni nesile önüne sunuldu ve hızlı tüketim kültürüne çok güzel uydu, yani boşluk hızlı tüketim kültürüne uyan müzikti, dolduruldu.

Bu arada tabi sadece yeni nesil dinlemiyor bu müzikleri, 35 yaş altı ortalama - ortalama altı çoğu insan dinliyor genel olarak arabesk seven ama hani keko rap yeni nesilden besleniyor genel itibari ile.
Tahminime göre 1-2 tane şarkıcı aralarından sıyrılıp kendini geliştirip piyasada kalır çoğu elenir.
0
atom karincanin torunu
(04.09.22)
talep var ki arz ediliyor
yani birileri bunu dinlemek istiyor
bir de artik insanlar boom bap hiphoptan sIkIldI, trap'e dogru bir yonelim gelisti
amerika'da durum daha fena. oradaki keko rapciler hayvan gibi para kaldirip iced out chainlerle rolls royce'larla geziyor
ha young thug, travis scott, migos gibi hak eden trap'ciler yok mu, var
bizdekiler gariban en azindan :D
0
nibba
(04.09.22)
@akt +1

TikTok nesli demek istiyorum ben yaş ve doğum tarihlerinden bağımsız olarak. Burada hiçbir yaratıcılığı olmayan birbirinin kopyası vasat ve varoş içerikler var. Çok ama çok ufak farklar var pardon.

Bunlar ve hızlı tüketim, her şeyin içinin boşaltılıp anlamsız hale gelmesi birleşince buna yetişebilen tek şey sesine auto tune yapabilen keko arabesk rapçiler. Bu varoşluk da geçer ama hangisi geçmedi ki?
0
nawar
(04.09.22)
Tüketim kültürü, niteliksiz eğitim, nitelikli kültürel eğitimin yok oluşu, varoşlaşma (düşük gelir, şehir merkezinden uzaklaşma), yüksek kültür diyebileceğimiz tarzlara ve sanatçılara yatırım yapmayan ülkenin sanat açısından çöle dönmesine eşlik eden kültürel yozlaşma... Dolayısıyla kekoluktaki artış.
0
prole
(04.09.22)
Rap hiphop zaten varoş kültürü bu şekilde olması normal
0
beemaker
(04.09.22)
kacirdigin nokta dunyanin tamaminda populer muzik keko bir hakimiyet altinda. son 15 senedir en azindan. turkiyeye de sicramasi kacinilmazdi.
0
hot potato
(04.09.22)
Keko-rap denilen şey 10 seneki formundan farklı, küresel olarak t-rap kasıp kavuruyor piyasayı, bunlar yerli imitasyonları. Neden küreselde bu kadar popüler? Hızlı tüketimle alakalı olduğunu düşünüyorum, z kuşağı sosyal medya aracılığı ile her şeyi hızlı tüketir oldu (gerçi sonraki kuşaklara da zıpladı bu durum da), müzik de nasibini aldı..
ortalama bir t-rap altyapısı 1 sene Ableton, Logic vb. DAW ile uğraşan biri tarafından müzik teorisi altyapısı bile bilinmeden 1 haftada çıkartılır, hızlı üretime ve tüketime müsait, güfte hak getire zaten.
0
wiekannich
(04.09.22)
degisen dunya, sosyal medyanin getirdigi en fazla kisiye hitap edip parayi vuralim da kalitesi ne olursa olsun anlayisi ve dogal olarak her seyin hayvan gibi hizlica tuketilmesi.
0
baldur2
(04.09.22)
yeni nesil arabesk
0
duyurukullanıcısı
(04.09.22)
dünya genelinde var olan bir akım, bize de yansıdı işte.
0
roket adam
(04.09.22)
(8)

Almanya mı, türkiye'de öğretmenlik mi?

passione
Öncelikle merhaba. Size bir konu hakkındaki görüşlerinizi sormak istiyorum. Erkek arkadaşım şuan Almanya'da yaşıyor. 5 6 ay önce eğitim vizesi ile gitti ve orada dil kursuna gidip bir yandan da çalışıyor. Amacı dil sınavına girip sonrasında yüksek lisansa başlamak. Tabii ki daha sonra beraber ora
Öncelikle merhaba.
Size bir konu hakkındaki görüşlerinizi sormak istiyorum. Erkek arkadaşım şuan Almanya'da yaşıyor. 5 6 ay önce eğitim vizesi ile gitti ve orada dil kursuna gidip bir yandan da çalışıyor. Amacı dil sınavına girip sonrasında yüksek lisansa başlamak. Tabii ki daha sonra beraber orada yaşamamız..
Ben ise şuan mebde çalışan bir İngilizce öğretmeniyim. O da aslında Edebiyat öğretmeni ve bu atamalarda kontenjana girdi yani atanma şansı var. Benim çalıştığım ilçeye ve hatta okula bile atanma şansı var. Yani dönerse yüksek ihtimalle beraber yaşayacağız. Tahmin edersiniz ki bu zor bir karar. İkimiz de işin içinden çıkamıyoruz.
- Almanya'da kalırsa alanıyla ilgili bir iş bulamayacak ve benim oraya gitmem muhtemelen biraz uzun sürecek. Yüksek lisans yapsa bile alanıyla ilgili iş imkanlarının kısıtlı olduğunu düşünüyor. Belki orada tekrar bir meslek eğitimi alabilir ama bu da 3 yıllık bir süreç. Belli bir yaştan sonra tekrar 3 yıl öğrenci olmak demek. Bunun yanı sıra orada yaşamak geleceğimiz için çok daha konforlu olacak. Benim orada iş bulmam çok zor olmayacak. Yani bunun zorluğu beklemek ve biraz belirsiz bir yolda ilerlemek..
- Türkiye'ye dönse ülke durumları malum biliyorsunuz. Avantajı birlikte olmamız olacak. Bir de kendi alanı ile ilgili direkt bir iş sahibi olmuş olacak.
Size sorum siz bu konumda olsanız, nasıl bir karar alırdınız? Empati yapıp cevap verebilirseniz çok ama çok sevinirim.
0
passione
(28.08.22)
Yaşa göre değişir, gidecekseniz tek dikkat etmeniz gereken nokta şu, master yapacağı alanı geniş tutması hayati. Blue karta başvururken sahip olduğu diplomayla alakalı işlere başvurabilir. Almanyada çalışıcam dedikten sonra kafanı çevirsen iş ilanı. Ortalama Alman okulu, ortalama Türk okulu x5 zorluktadır. Sen orda çalışarak eşine destek olabilirsin, bir yandan da dil kursuna gidersin, eşin hangi işte çalışacağının kısıtlaması yok diye biliyorum. Risk unsuları : 3 sene yeniden öğrencilik psikolojik olarak net yıpratır, ev bulması, düzen oturtması (güvenilir sosyal çevre, bir yaştan sonra oluşturması imkansıza yakın), dil öğrenmesi (en zor dillerden bili olan Almanca), kariyeri yeniden şekillendirmesi, öteki olma durumu, güven ortamından çıkış (evde su borusu patlasa usta bulma yılan hikayesine dönebilir), ailenin maddi/manevi desteğinden uzaklaşma, potansiyel ırkçılık (son göç dalgasıyla ortadoğulu milletlerin kredisi avrupada ekside), low-level gurbetçi akpli tayfa (%70 AKPnin oy aldığı yerler var)
0
wiekannich
(28.08.22)
Meslek değiştirmek istemiyorsanız ve meb'e kapak attıysanız fantaziye hiç gerek yok. Edebiyat gibi bir bölüm mezununun yapacağı iş garsonluk, kuryelik tarzı şeyler olur.

Belli başlı mühendislikler dışında avrupaya gitme hayali olanların yapacağı iş hizmet sektöründe olur. Bunu da oranın kendi insanı yapmak istemediği için yapar. Kısacası yurtdışı herkes için ve her meslek için mümkün değil.

Yüksek lisans sadece eğitim süresince orada kalmasını sağlar. İş bulma açısından herhangi bir işlevi yok. Orada tutunmasının tek ve en güçlü yolu oradan biriyle evlilik yapmak. Diğer türlü topluma adapte olamaz
0
OrangeYellow
(28.08.22)
Türk Dili ve Edebiyatı Türkiye'de bile alanında iş bulması zorlu bir meslek. Şu an dil kursuna gidiyorsa Almancası iyi değil demek ki ve birkaç sene boyunca Alman Dili ve Edebiyatı hakkında bir şey yapması da şu durumda çok zor görünüyor. Eğer başka işlerde çalışmayı kabul edecekse niye olmasın? Ama alanı için çok zor. İşler yolunda gitmedi ve TR'ye döndünüz diyelim, tekrar KPSS'ye çalışmak ve +80 puan almak birkaç sene sonra çok daha zor olacak.

Siz de hali hazırda görevinizi sürdürüyorsunuz MEB'de. Sizin orada alanınıza dair iş bulma imkanınız daha yüksek tabi.

İstanbul gibi pahalı bir şehirde yaşamıyorsanız iki öğretmen maaşı geçinmek için uygun gibi. Ne kadar yatırım yapabilirsiniz bilmiyorum ama.

Son olarak ben de edebiyat okuyorum ve atanma şansım çok yüksek olsa açıkçası gitmezdim yurt dışına eğer alanımla alakalı iş yapmak istiyorsan.
0
black holes in the sky
(28.08.22)
10 yıl sonra birkaç milyon liralık arabayla Türkiye'ye dönme şansın var. Türkiye'de uzamayıp kısalırsınız. Ben olsam koşarak giderim. Öğretmen olunca ortalama altı arabanız bile borçla olur.
0
dissendium
(28.08.22)
"Yüksek lisans yapsa bile alanıyla ilgili iş imkanlarının kısıtlı olduğunu düşünüyor. Belki orada tekrar bir meslek eğitimi alabilir ama bu da 3 yıllık bir süreç"

sozel bir alanda is bulma ihtimalinizin sifir oldugunu simdiden gormeniz bence iyi olmus. Bence eger baska bir ulkede yasamaya ilgi duyuyorsaniz (ikinizin de) yeniden meslek egitimi almasi en mantikli yontem. bunu gozunuz kesiyor mu, ona gore karar verip yola cikin. Ben yapardim sahsen.

"Benim orada iş bulmam çok zor olmayacak"
kesinlikle katilmiyoum. Almanya'nin Turkiye'den ingilizce ogretmeni ithal etme ihtimali sifir. Kendi Alman gencleri ogretmen olarak is bulamiyor ki bu butun gelismis bati ulkelerinde boyle neredeyse. Senin de bir meslek ogrenmen gerekecegi varsayimi uzerinden yola cik.
0
hot potato
(28.08.22)
İkiniz de öğretmensiniz türkiye'de. Almanya'da öğretmen olur musunuz meçhul. Öğretmenliği sevdiğinizi varsayıp gittiğiniz yerde herhangi bir iş yapmak zorunda kaldığınızı düşünelim. Mutsuz olabilirsiniz. Erkek arkadaşınız atanmış sayılır zaten. Bundan sonra en büyük sorunu ev bulma, ev dizme olur. Almanya'da tutunma derdinin yanında güzel bir dert sayılır bence. Yurt dışı öğretmenlik var bir de. Türkiye'den ayrılmadan iş sahibi olarak almanya hayatı daha cazip gelir bana.
0
oyokbuyoknevar
(28.08.22)
ögretmenlik konusuna olumsuz yaklasilmis ama almanya'da, özellikle berlin'de ciddi ögretmen acigi var. almancayi ve bürokrasiyi cözdügün takdirde tabii ki ögretmen olarak bir sekilde yasama tutunabilirsin burada.

www.berlin.de
0
soso
(28.08.22)
açık konuşayım, erkek arkadaşınızın almanya'da kendi alanında iş bulması imkansıza yakın. ama bu yeni meslek edinme meselesini türk kafasıyla düşünmemek gerekiyor. türkiye'de nüfus fazla ve ekmek aslanın ağzında olduğundan normalin üstünde bir rekabet var ve bir iş bulmak için lisans hatta yüksek lisans gerekli. almanya'da ise (örneğin berlin'de) 50 yaşındaki ev hanımları bir sene IT kursuna gidip firmalarda iş bulabiliyor. temel düzeyde dijital pazarlama, IT ya da kodlama bilgisi ile tr'de iş bulma imkanı sıfırken almanya'da tahmininizden çok daha fazla. ülkede deli gibi açık var, adamlar bu pozisyonlarda yana yakıla deneyimli olsun olmasın kalifiye eleman arıyor. lisans okumaya gerek yok, bir yıl mesleki kursa gitmesi yeterli. hatta almanya'nın vergi sistemine dahilse job center ya da agentur für arbeit'tan bu kursun parasını devlete de ödetebilir.

sizin senatoda türkçe öğretmeni ya da kadrolu ingilizce öğretmeni olma şansınız var. ama almanya'da öğretmenler çift anadal okumak zorunda. ben sadece ingilizce öğretmeniyim, ben sadece matematik öğretmeniyim diye bir şey yok. iki farklı ders verebilir düzeyde olmalısınız. bunun için de denkliği halledip almanca öğrenmeniz ve ikinci anadalı okumanız gerekiyor. ama üstte yazdığım paragraf sizin için de geçerli.

biz türklerde bir meslek için yıllarca okul okunmalı ve emekli olana kadar o meslek yapılmalı gibi bir algı var, ki şartlar düşünüldüğünde haksız da sayılmayız. o yüzden meslek değiştirme fikrinden korkuyoruz. avrupa'da insanlar bu konuda daha cesur ve rahatlar. bence siz de deneyin derim.
0
sir gawain
(28.08.22)
(2)

kulaklıkla telefonda ve skype'ta konuşurken dış sesleri engelleme?

su492
Tv'nin sesi falan karşı tarafa duyulmasın istiyorum.Bunun için hangi programı önerirsiniz acaba? Değecekse ücretli olabilir.
Tv'nin sesi falan karşı tarafa duyulmasın istiyorum.Bunun için hangi programı önerirsiniz acaba? Değecekse ücretli olabilir.
0
su492
(14.08.22)
skype ta var mi bilmiyorum ama webex dis sesleri engelliyor gorusme yaparken onu kullanabilirsin.
0
sorusuolaninsanmodeli
(14.08.22)
krisp
0
wiekannich
(14.08.22)
(12)

Almanya'da Yüksek Lisans, Bloke Hesap ve Kafamda Deli Sorular

evanesco
Selamlar,Bir süredir Münih Teknik'te yüksek lisans hayali kuruyorum. Mezuniyet ortalamam 3.6, geçen sene Ağustos ayında mezun oldum ve 8 aydır kendi sektörümde ve ilgi duyduğum bir alanda çalışıyorum. Portfolyomun da iyi olduğunu düşünüyorum. Ielts skorum 7, üniversite de 6.5 istiyor zaten.Her şart
Selamlar,

Bir süredir Münih Teknik'te yüksek lisans hayali kuruyorum. Mezuniyet ortalamam 3.6, geçen sene Ağustos ayında mezun oldum ve 8 aydır kendi sektörümde ve ilgi duyduğum bir alanda çalışıyorum. Portfolyomun da iyi olduğunu düşünüyorum. Ielts skorum 7, üniversite de 6.5 istiyor zaten.

Her şart kendimce güzelken tabi ki sorun para. Eğer üniversiteden kabul alırsam bloke hesap için sanırım yaklaşık 10500 euro kredi çekeceğim. Benim endişe ettiğim "bu parayı geri ödeyebilecek miyim?" kısmı. Memur çocuğu olarak büyüdüm ve hayatım kredilerden, borçlardan korkarak; dar gelirle mücadele ederek geçti. Kendi öğrencilik hayatım boyunca da üniversite sürecinde hem okudum hem çalıştım, bu gibi durumlara aşinayım. Almanya'daki Türk öğrencilerin vloglarını izlediğimde de çalıştıklarını gördüm. Ama çevremde konuşup akıl danışacağım, maddi süreçlerde neler yaşadığını sorabileceğim kimse yok.

Almanya'da yüksek lisans yapmış, bu süreçlerden geçmiş biri varsa danışmayı çok isterim. Mesaj atabilirseniz çok sevinirim.
0
evanesco
(17.07.22)
Seyahat hikayeleri-Bahar Beyde tam da bu yolu denemiş münih teknik masterlı. Bi göz atarsın ama o bile paranın tamamnı kredi olarak çekmemiş ve yanında partneriyle göç etmişti.

Krediden korkma, hele Tl olarak çekeceksen, dev enflasyona karşın kredi faizleri saçma şekilde düşük kalıyor. Ama yine de 10K eur tutarında kredi çekmek çok gibi. En azından birazını çalışarak, başka bir kısmını da aileden borç harç yapıp belki bunun yarısını kredi olarak seçmek daha mantıklı olabilir.
DAAD veya Tübitak yurt dışı burslarına bakılabilir. Bi de alan nedir? Master yaparken working student işlerine hemen kapak atabilecek imkan varsa çok güzel olur ama çok niş bi alansa falan mavi yaka işi yapacaksnız. Hizmet sektöründe çalışmak almanyada her anlamda kıymetli ama mezun olur olmaz alanınızda iş bulmanıza doğrudan katkı sağlamayabilir...

Özetle TL kredi çekmekten korkmayın ama paranın tamamını krediden halletmek sizin durumunuzda biri için (sanırım başka güvenceniz yok) yine de riskli duruyor. Ha güvencem var nebilim gerekirse annem arabasını satar borcumu kapatır böyle bi ihtimal var diyorsanız annenizden şu anda para istemek yerine kredi çekin derim. Umarım anlatabilmişimdir.
0
rewlack
(17.07.22)
@rewlack Aslında bir kısmını abim karşılayabilir, benim için bu da ihtimal dahilinde. 10k benim de gözümde devasa bir sayı. Working student olarak ve freelance olarak da yapabileceğim işler var ama Almanca bilmeden yeterli olur muyum emin olamadım. Bursları da takipteyim.

@OrangeYellow akademide çalışmak istediğim için yüksek lisans benim için önemli ve yurt dışında akademiye devam etmek istiyorum. Hali hazırdaki iş şartlarım şu anlık iyi olsa da ülke şartlarında orta direk bile sayılmıyorum ve bir noktada kendime uzmanlaşmak için alan tanımayacak, burada hep kısıtlı olacağım ve akademinin de ülkedeki hali malum. Kendim için bunu denemem gerekiyor. 2 sene çalışmayı unut demenizi anlamadım. Takip ettiğim, videolarını izlediğim, bloglarını okuduğum herkes hem okuyor hem çalışıyor.
0
🌸evanesco
(17.07.22)
bu arada ihtiyaç kredisi için 12 ay sınırı var artık, yani aylık 18 bin tl civarı bir ödemen olacak 10 bin euro karşılığı ihtiyaç kredisi çekersen. bosch'da stajdayken orada hem yüksek lisans yapıp hem part time çalışan çok öğrenci vardı, yani uzun vadede mutlaka bir yerde tutunursun ama 1 senelik kısa vadede o parayı nasıl çıkartırsın açıkçası bir şey demek zor.
0
roket adam
(17.07.22)
xiii
(17.07.22)
2018de münih teknikte yüksek lisansa başlamıştım, bloke tutar o zaman 40bin liraya denk geliyodu. Ya bu kadar parayı öder miyim diye düşünüyodum. Buradan kendine çıkarım yapabilirsin :)
0
mg3929
(17.07.22)
Merhabalar,

Ben de bu sene Münih Teknik'e yüksek lisansa gideceğim. Bunun için 1,5 yıldır tüm maaşlarımı biriktirerek bloke hesap için gereken tutara ulaştım. Daha öncesinde QNB Finansbank'ın Avrupa'da master yapacak olan öğrenciler için sağladıkları kredi imkanlarını araştırmıştım ancak geri ödemesi çok yüksek rakamlara ulaştığı için o yola başvurmadım. Dilerseniz siz de araştırabilirsiniz.

Ayrıca, gittiğimde de werkstudent/workstudent olarak çalışabilmek için şimdiden Linkedin'den ilanlara başvurmaya başladım. Umarım sizin için de süreç dilediğiniz gibi ilerler.
0
fireball
(17.07.22)
Almanya'da kira dahil (Yurt ya da oda kirası olarak saydım) yaşam maliyetiniz 1000-1200 euro arasında olacaktır tahminen aylık. Memur aileden geliyorum diyorsunuz. Zorlarsanız 900 euroya kadar indirebilirsiniz.


10500 Euro su an 180000 TL yapıyor yaklaşık.
Maalesef yakın zamanda şöyle bir düzenleme geldi. 100000 TL üstü kredilere max 12 ay vade var. Yani aylık ödemeniz bankaya göre değişecek ama, yaklaşık 19000 civarında olur. Bu da kira ve yaşam maliyetlerinize ek olarak ayda 1000 euro civarı bir de kredi masrafınız olacak.

Yani sizin ayda 1800-2000 Euro arası bir gelir sağlamanız lazım. Tabii euro bu şekilde artarsa tl karşısında, maliyetiniz düşecektir yavaş yavaş:)

Şimdi asıl soru 1800-2000 Euroyu nasıl sağlayacaksınız?

İlk aşama burslara başvurmak. Okulun ya da türkiye'deki birçok vakfın bursları vardır. Ama türkiye'deki bursların çoğu ülkeye geri dönme ya da belli bir alanda çalışma şartları koyuyor. O yüzden okuldan ya da avrupa vakıflarından burs kovalayın. Böylece okul ücretini en azından bursla karşılayabilirsiniz. %50 bile burs bulsanız kardır.

İkinci aşama iş bulma. Almanya öğrencilere part time çalışma izni veriyor. Ama haftada 20 saat limitiniz var. Ve katiyen bu limiti aşmayın derim almanlar bu konuda hiç esnek sayılmaz. Kaçak çalışanlar var ama 50-100 euro karşılığında vizeyi yakma riskini almak ister misiniz?

Yakın zamanda minimum saat ücreti 12 euro oldu yanılmıyorsam. 12*20 240 euro haftalık kazancınız olabilir. Her hafta düzenli 20 saat çalışabilirseniz ayda 960 euro brüt kazancınız olur. Almanya'da 450 euro'nun üstüne vergi çıkabilir.

Üçüncü aşama. Türkiye'de bir firmaya uzaktan çalışmaya devam etmek. İşinizi bilmiyorum ama, eğer uzaktan iş yapabileceğiniz bir iş ise (yazılım gibi), şu an çalıştığınız firmayla ya da başka firmalarla almanya'dan işe devam edebileceğinizi söyleyin. Kalan parayı bu şekilde denkleştirmeye çalışabilirsiniz. Burs falan aldıysanız zaten bu aşamaya gerek kalmayabilir.

Tabi hem part time hem master üstüne bir de remote çalışma kısa sürede aşırı strese sebep olabilir.

Bir de şu var, yanılmıyorsam Almanya öğrenci vizesi başvurusunda bir yıllık kira ve yaşam maliyetlerini banka hesabınızda görmek istiyor. Ama bunu yanlış hatırlıyor olabilirim, konsolosluktan teyit edebilirsiniz.


Açıkcası biraz zorlu ama genç yaşta alınabilecek bir risk. Alanınızda iyiyseniz, iyi bir okuldan mezunsanız, yüksek lisansta da başarı gösterirseniz bu masterın karşılığını alabilirsiniz.

İlla münih üniversitesi takıntınız yoksa, italya'da ya da isveç'te falan uygun fiyatlı üniversiteler bulabilirsiniz. Tamam münih ilk 50'de sayılabilecek bir okul. Ama buralarda da yakın seviyede okullar var.

www.mastersportal.com'dan bir bakabilirsiniz.
0
anten
(17.07.22)
kesinlikle birden fazla okula basvurmalisin (ideali 5+). yuksek lisans doktora kabulleri falan ihtimal isidir. tek bir basvuruda ariza cikma ihtimali cok yuksek.

krediyi, butce yoneti yapabilecek olgunluga erismissen bir sekilde odersin. yuksek lisans suresince vasifli/vasifsiz islerde calisabilirsin. gerci munih almanyanin geri kalanina gore cok daha pahali bir yer, sadece calismayla yasam masraflari idare edilmeyebilir, cektigin krediden yemek zorunda kalabilirsin (yani o 10500 euro iki sene yetmeyebilir). ama mezuniyet sonrasinda da calisacaksin zaten.

"italya'da ya da isveç'te falan uygun fiyatlı üniversiteler bulabilirsiniz" - italya'ya gitmeye degmez, isvec'teyse okullar hic uygun degil, hatta gayet pahali. almanya'da bedava. ki isvec'te yasamin kendisi de almanya'dan cok daha pahali. neyse, sonuc alarak karistirmaya gerek yok, almanya'dan devam. ama farkli okullara basvur dedigim gibi.
0
hot potato
(17.07.22)
@anten aslında üniversite ücretli değil, 10500 euro tam olarak söylediğiniz gibi yaşam masraflarını hesabınızda gösterebilmeniz için gereken ücret. Yanıtınız için çok çok teşekkür ederim.
0
🌸evanesco
(17.07.22)
@hot patato yanıtınız için çok teşekkür ederim. Erasmus'u İtalya'da yapmıştım o yüzden ilk onu eledim diyebilirim şartları düşününce... Gönül İsveç ister ama Kuzey Avrupa'yı karşılamak hayal bile değil :( Münih dışında Bauhaus ve Berlin Teknik de listemde.
0
🌸evanesco
(17.07.22)
bosver zaten almanya'nin is piyasasi (turkiye'den gidecek bir expat icin), ekonomisi falan kuzey avrupa'dan daha iyi.
0
hot potato
(17.07.22)
akıl sağlığın için tum'dan uzak durmanı tavsiye ediyorum, ps : tum alumni
0
wiekannich
(18.07.22)
(2)

Kız Arkadaş ile Kalacak Yer

Simsiyah
Selam,Evlilik cüzdanı talep etmeyen, güvenilir, "otantik" ve en önemlisi taksi ile gelince İstiklal/Beyoğlu merkezli ekonomik bir yer arıyorum.Apart, otel, daire olabilir.Ne yapayım böyle bir yer bulmak için?
Selam,

Evlilik cüzdanı talep etmeyen, güvenilir, "otantik" ve en önemlisi taksi ile gelince İstiklal/Beyoğlu merkezli ekonomik bir yer arıyorum.

Apart, otel, daire olabilir.
Ne yapayım böyle bir yer bulmak için?
0
Simsiyah
(04.07.22)
bence soran yerler istisnadır, anksiyete yaptıysan æra sor bence
0
wiekannich
(04.07.22)
(bkz: airbnb)
0
ahmet oturum cerezi
(04.07.22)
(7)

Yurtdışında İş Bulup, Yaşamak

pangea
Selamlar,Daha önce iş değiştirmekle ilgili buraya danışmıştım ve faydalı tavsiyeler almıştım. Şimdi gene benzer bir durum var ve tavsiyelerinizi rica ediyorum. Şimdi ben, yurt dışına gitmeye karar verdim; ancak bu konularda çok cahilim. Dolayısıyla bir yönlendirmeye ve tavsiyelere ihtiyacım var. Tec
Selamlar,
Daha önce iş değiştirmekle ilgili buraya danışmıştım ve faydalı tavsiyeler almıştım. Şimdi gene benzer bir durum var ve tavsiyelerinizi rica ediyorum.
Şimdi ben, yurt dışına gitmeye karar verdim; ancak bu konularda çok cahilim.
Dolayısıyla bir yönlendirmeye ve tavsiyelere ihtiyacım var.
Tecrübe kazanmak, farklı bir memlekette yaşamayı deneyimlemek istiyorum.
Çok iyi düzeyde İngilizce biliyorum ve bir yandan da elimi kuvvetlendirmek için İspanyolca kursuna gidiyorum. O da çok iyi gidiyor. Onu da İngilizce seviyeme getirene kadar da bırakmayı düşünmüyorum.
İspanyolcamı da işte diyelim 1, 1,5 sene içerisinde çok ilerlettiğimi var sayarak; bu andan itibaren nerelere başvurabilirim? Tercih ettiğim iki ülke var: ABD veya İspanya.
İlk tercihlerim bu iki yer; ancak oralar olmazsa başka memleketlere de gidebilirim.
Bir de şu var; oralarda bir süre beni idare edecek kadar birikimim de var.
Öneridir, tavsiyedir, ne bileyim şuraya başvur, şurayla görüş vs...bekliyorum.
Gracias mis hermanos!
0
pangea
(23.06.22)
hepsi guzel de, Nasil gitmeyi planladiginizi yazmamissiniz ki oneri gelebilsin..

Yani sektorum X ve bu alanda is bulucam, evlenecegim, yuksek/dil okulu vs. yapip sonra calisma evlenme sanslarimi kovalayacagim, siyasi siginmaci olarak gidecegim, kacak gidecegim New york'a nasilsa bakmiyolar vs. Sadece dil bilindigi yada cok istediginiz icin bir memlekete yerlesemezsiniz bir sebep lazim.
0
wallcan
(23.06.22)
iş dalı ne ? öyle kafasına göre her iyi ingilizce bilen gidebiliyorsa ben de gideyim.
0
atacaksinfinke
(23.06.22)
Ne is yaptiginiz, ne diplomaya sahip olduğunuz vs belirsiz.

Iki ülke de sırf dil biliyor diye insanlarin gelebileceği yerler değil. Hatta öyle bir ülke var mi bilmiyorum.
0
logisticsmanager
(23.06.22)
Eldeki bilgi yetersiz. Bilginiz, deneyiminiz, diplomaniz vs... hangi konulardadir. Ne tarz bir yasam istiyorsunuz vs... daha detayli bilgi vermeniz lazim.

ABD'ye direk goc evlilik disinda cok zor. En kolay yolu ogrencilik ve oradan is bulup is vizesi almaya calismak.

Ispanya Avrupa'da tarim ve turizmle tutunan bir ulke. Goc etmek icin cok iyi firsatlari yok.
0
cleric
(23.06.22)
dil bilmek dışında hiç bir beceriniz yok anladığım kadarıyla. ülkeler bazen vasıfsız işçiler için programlar açıyor, o tarz bir şeye başvurursunuz olmadı.
0
roket adam
(23.06.22)
Amerika yüksek lisansta pre-opt, STEM için optional 3 year post-opt veriyor, h1b içinse çok rota yok cpt veya opt sonra h1b sonra GC ardından olursa vatandaşlık gibi bir rotası var. ispanya yüksek lisans sonrası 2 yıl çalıştıktan sonra kalıcı oturum veriyor, blue card sınırı da çok fazla değil fakat genelde alımı zor yapar mevcut genç işsizliği %40 lara dayanmıştı geçmiş senelerde. Detaylar için pm atabilirsin, almanyada yaşayan digital nomad olarak bu konuda ortalam göç avukatından daha fazla bilgiye sahibimdir :D
0
wiekannich
(23.06.22)
ABD İspanyolca artı puan. Göçmenleri calıştıranlar ise giriş öne çıkarır.
0
cakmayazar
(24.06.22)
(4)

lise öğrencisi için yazılım kursu

hadsafhada
fen lisesinde 9. sınıfı tamamlayan kardeşimi yönlendirmek üzere yaşına ve seviyesine uygun bir yaz kursu var mıdır önerebileceğiniz? kendim hiç bilmiyorum bu işleri ama ileride hangi alanı tercih ederse etsin temel düzeyde bir dil (phyton?) bilmesinin kendisine avantaj sağlayacağını düşünüyorum. eği
fen lisesinde 9. sınıfı tamamlayan kardeşimi yönlendirmek üzere yaşına ve seviyesine uygun bir yaz kursu var mıdır önerebileceğiniz? kendim hiç bilmiyorum bu işleri ama ileride hangi alanı tercih ederse etsin temel düzeyde bir dil (phyton?) bilmesinin kendisine avantaj sağlayacağını düşünüyorum. eğitimle ilk ateşlemeyi yapsalar gerisini kendisi getirir zaten gördüğüm kadarıyla.

istanbul anadoluda yüzyüze bir program olması daha iyi olur açıkçası sosyalleşme açısından da
0
hadsafhada
(18.06.22)
dinleme ve okuma konusunda ingilizce öğrenmesi o yaşta biri için herhangi bir yazılım kursundan çok daha faydalı yatırımdır, artı bide bu yazılım kursları öyle matah bir şey değil (neyi bilmediğini bilmiyorsa hadi neyse de), çoğu piyasa bootcampi = udemy'de bestseller 3-4 kursun toplam curriculum'u.
0
wiekannich
(18.06.22)
Şu an yazılım öğrenmesine bence de gerek yok. İlgisi varsa zaten kendi oturup bakar. İngilizce öğrensin, üniversite sınavına çalışsın çok daha faydalı.
0
archmage mahmut
(18.06.22)
tr'de modern pratikler ogreten sizin hayal ettiginiz gibi bi kurs/bootcamp yok acikcasi. bu yuzden ingilizce konusunda diger arkadaslara katiliyorum, ilgi duydugu herhangi bi alanda turkce kaynaklardan/kurslardan cok daha kaliteli kaynaklari bulup tuketebilmesi onun avantajina olur. kotu bi kurs hepten ilgisinin kaybolmasina da sebep olabilir. yas seviye vs fark etmez freecodecamp codecademy falan baslayabilir zaten istedigi zaman
0
hjarteblod
(18.06.22)
Kurs yeni bir sektör oldu. Öğrenmek isteyen için kaynak sınırsız. Herkesin öğrenme şekli ve hızı farklı. Boşuna para vermeyin
0
OrangeYellow
(19.06.22)
(7)

stockholm - göteborg - malmö

mrceg
İş sebebiyle İsveç'e taşınma durumum olabilir. Bu 3 şehirden hangisinde yaşamak istersiniz, neden ?
İş sebebiyle İsveç'e taşınma durumum olabilir. Bu 3 şehirden hangisinde yaşamak istersiniz, neden ?
0
mrceg
(27.05.22)
3'unu de yeterince cok gordum, goteborg'de yasadim uzun uzun. Goteborg havasi, ortami, yasam standartlari ve uygunlugu bakimindan digerlerinden daha iyi. Canim goteborg.
0
jen
(27.05.22)
Ben de hep GBG'de yaşamak isterim. Bu biraz da sektörle alakalı. Benim için iş olanakları orada daha fazla. Bir de Stockholm çok keşmekeş gibi geliyor. Malmö de paso yabancı dolu. Yötebori candır.
0
heritage
(27.05.22)
buyuk sehirde turk expat kimliginle arkadas edinme ihtimalin gorece olarak daha yuksek ki bir sure sonra en onemli unsur bu hale geliyor.
0
hot potato
(27.05.22)
Para olarak zorlanmayacaksam Stockholm'u seçerdim. Diğer iki şehir de güzel ama yaşamak için fazla sakinler, ben sıkılırdım.
0
asteriks
(27.05.22)
Göteborg'u seviyorum, sadece birkaç hafta kaldım ama yakın kasabaları ve şehirdeki bir çok mekanı gördüm, iş hayatında günlük sosyal ilişki dozunu kolayca doldurup taşıran biri olarak orada yaşamak isterdim. kışın biraz sıkıcı olduğu doğrudur ama hangi şehir değil ki, çalışma ortamına çok bağlı bence bu. diğer şehirler hakkında yorum yapamayacağım.
0
engelbert humperdinck
(27.05.22)
@hotpatato en kritik unsurları tek potta eritmiş, dinle o arkadaşı
0
wiekannich
(27.05.22)
Gtb beyaz yakalı expat dolu. Eğer aşırı utangaç içe kapanık değilsen çok kolay sosyalleşirsin. Büyük bir üniversite kampüsü gibi. Her yerinde bi etkinlik var, ama aramayı bilene.
Malmö çok yabancı dolu, stockholm de çok pahalı diyorlar. Ama stockholm daha soğuk sanırım. Ne zaman baksam daha soğuk görüyorum.
0
zimbirik
(28.05.22)
(6)

Almanya’da bu pozisyona ne kadar verilir , istenir ? İnsaat mühendisi

megacracker
Turkiyedeyim, Almancam yok, firma Türkiye’den alım yapma kararı veren bi alman firma. Guzel isler yapıyor.İs görüşmem olacak fakat ne isteyeceğimi bilmiyorum. Ev veriyor olabilir, ev vermesi halinde ne istemeliyim, vermezse ne istemeliyim?Bir de trden alım yaptığına göre süper bi teklif beklememek l
Turkiyedeyim, Almancam yok, firma Türkiye’den alım yapma kararı veren bi alman firma. Guzel isler yapıyor.
İs görüşmem olacak fakat ne isteyeceğimi bilmiyorum. Ev veriyor olabilir, ev vermesi halinde ne istemeliyim, vermezse ne istemeliyim?
Bir de trden alım yaptığına göre süper bi teklif beklememek lazım degil mi ? Almanya’da insaat mühendisi mi kalmadı

5 yıl tecrübeli insaat mühendisiyim(3 yılı Afrika Arabistan).İtu. İngilizce advanced ielts 8. Saha ve teknik ofis tecrübem var. Başka özelliğim yok. Almanya’da çalışma iznim vs yok. İs görüşmesi ve iş icin konuşulan ortak dil İngilizce. Avrupalı birçok çalışanı var, uluslararası bi ortammış. Lokasyon munich
0
megacracker
(20.04.22)
3000 3500 euro arası olabilir. Ortalama buymuş. Ev veriyorlarsa o şehirdeki kiralara göre düşürürsün.
0
dissendium
(20.04.22)
ev vermek diye birşey daha ömrümde duymadım kimseye (inşaat sektörüne özelse bilemem), CV ve tecrübe yıllık 65bin'i hak ediyor
0
wiekannich
(20.04.22)
muhtemelen farkindasindir da brut miktarlar uzerinden konusulur. Yani aylik 3500 isteyip eline gecen para 2000 olmasin sonra.

Bir de Munich asiri pahali bir yer, ozellikle kiralar vs acisindan.
0
hot potato
(20.04.22)
ev verme olasiliklari bence yok.
maas olarak brut 45-50k bandinda olur herhalde.
0
cooperr
(20.04.22)
Evden kasit santiyede oda falansa yine de ev tutman lazim ikametgah icin bunu mutlaka sor hocam.

3-3500 brüt +1 diyorum
0
c1b2k3
(20.04.22)
Ev sunulacaksa 45 50k sunulmayacaksa en 60 65 e gel
0
vhs kaseti
(20.04.22)
(3)

Hollanda'ya para gönderme ve alma

iddaaci
Merhaba, Hollanda'ya para göndereceğim. Oradan da bana gelecek. Euro olarak. En ucuz yöntem nedir
Merhaba, Hollanda'ya para göndereceğim. Oradan da bana gelecek. Euro olarak. En ucuz yöntem nedir
0
iddaaci
(03.04.22)
wise
0
wiekannich
(03.04.22)
wise +1 eski adıyla transferwise
kod yollayayım istersen sen de kazan ben de kazanayım :)
0
high hopes of the sozluk
(03.04.22)
Kripto para.
0
Arthur Dayne
(04.04.22)
(3)

Majör depresyon nasıl oluyor tam olarak?

sadecesu
Hayattan zevk almıyorum ama günlük rutine devam;erken uyanma, kişisel öz bakım gibi. Kişisel öz bakım derken 1 hafta banyosuz, dişleri fırçalamadan falan gezmişliğim yok.
Hayattan zevk almıyorum ama günlük rutine devam;erken uyanma, kişisel öz bakım gibi. Kişisel öz bakım derken 1 hafta banyosuz, dişleri fırçalamadan falan gezmişliğim yok.
0
sadecesu
(31.03.22)
hafif ya da orta geçiriyorsunuzdur.

majörü yaşadım, allah düşmanımın başına vermesin. cebimde 1 lira bile yoktu, iş bulup çalışmam lazımdı. memurluğu kazanmama rağmen başlamadım. öyle bir hal. aylarca evden çıkmadım, günlerce kıyafet değiştirmedim. yaptığım tek şey nefes alıp vermekti. dediğim gibi allah kimseye vermesin, çok kötü çok.
0
rose parks
(31.03.22)
kişinin duygu durumunda yoğun bir bunalım olup (mutsuzluk halinin gün boyunca yoğun hissedilmesi), çareler önünde olmasına rağmen o çareleri çözümleyecek motivasyonu kendinde bulamaması durumudur. çözüm yolları bazen çetrefilli, bazen de basit ama anskiyete ile olduğundan daha büyükmüş gibi algılanabilir. çareler eğerki dışsal faktörlere bağlı ise ör: iş yerinde mobbinge maruz kalmak ama mortgage'ın bir sonraki taksiti beklemesi vs gibi, bu durum hali kısır döngüye bağlayabilir, pek çok insan bu durumdan muzradip olmasına rağmen olayın "anormal" olduğunun farkında bile değildir.
0
wiekannich
(31.03.22)
valla benim aşırı duş alıp major depresyon yaşamışlığım var. öz bakımla direkt bağlantılı diyemeyiz. ama uyku düzeni, beslenme düzeni, dikkat ve bir daha asla o güzel günlerin gelmeyeceğine inandığın muhteşem bir zihin.
0
ruh i tibbiye
(31.03.22)
(4)

araç alırken yıla göre değer kaybını hesaplama

wiekannich
Selamlar,D sınıfı 7 yaşında bir araba ve C sınıfı 3 yaşında bir araba arasında gidip geliyorum, ön göremediğim bunların 2-3 sene sonra yaşayacağı değer kaybının hangi ölçüde olacağı, bu konuda nasıl fikir sahibi olabilirim?
Selamlar,
D sınıfı 7 yaşında bir araba ve C sınıfı 3 yaşında bir araba arasında gidip geliyorum, ön göremediğim bunların 2-3 sene sonra yaşayacağı değer kaybının hangi ölçüde olacağı, bu konuda nasıl fikir sahibi olabilirim?
0
wiekannich
(25.03.22)
Türkiye Sigorta Birliği'nin yayınladığı kasko değer listesi size bir fikir verebilir.
0
pispinti
(25.03.22)
araç mercedes bmw gibi preminyumsa türkiye şartlarında kaybın az. ben motor arızası sonucu 10 yaşındaki aracımı zararına satmama rağmen 2021 model sıfır araç alabildim. eğer değerinde satsaydım orta seviye c segment ve suvları rahatça alabiliyordum. burada tek düşünmen gereken şey d segmentin bakımlarının daha pahalı olması ve arıza çıkarma ihtimalinin daha öncelikli olması önemli.
0
mikahakkinen
(25.03.22)
Sıfır da olsa, kullanılmış da olsa, kaba bir hesapla binek taşıtı her yıl değerinin %20'sini kaybeder.

Kasko, vergi, bakım vs masrafları hariç. Devletin ÖTV, KDV eklemesi veya dolar kuru değişikliklerini önceden tahmin edemezsiniz zaten. Bu nedenle kabaca bir hesap yapmanız gerekir.
0
alfired
(25.03.22)
%20 çok fazla olmuş, 2016 CC baktım alındığı değer bazından %25 euro olarak değer kaybı yaşamış 6 senede. %4 gibi bir değer kaybı var yıl başına, 24 bin euroluk bir aracın aylık değer kaybını ortalam aylık 100 euro var sayabiliriz, 100 euro da sigorta + kasko + bakım olsa, vay be araba olduğu yerde aylık 200 euro kaybettiriyor. Burda (Almanya) niye deli gibi long run leasing yaptıklarını şimdi anladım ortalama bir aracaı aylık 200-250 euro luk tutarlara her şeyiyle 2 yıllık falan kiralayabiliyorsun, araç alsan da hiçbirşey değişmiyormuş :/
0
🌸wiekannich
(25.03.22)
(5)

Kıl dönmesi mi

tchuck
dün bir anda kuyruk sokumumda sivilce çıkmış gibi bir acı başladı.bunun galiba kıl dönmesi olma ihtimali var değil mi?erken tanı falan gibi sayabiliyorsak işler kötüleşmeden göstermek mi gerekir? yoksa doktor maytap mı geçer?
dün bir anda kuyruk sokumumda sivilce çıkmış gibi bir acı başladı.

bunun galiba kıl dönmesi olma ihtimali var değil mi?
erken tanı falan gibi sayabiliyorsak işler kötüleşmeden göstermek mi gerekir? yoksa doktor maytap mı geçer?
0
tchuck
(25.03.22)
Kıl dönmesi ihtimali yüksek. Doktor dalga falan geçmez normal bir durum.
0
mg3929
(25.03.22)
doktor niye dalga geçsin? gidin gösterin. kıl dönmesi ise geçmiş olsun. genel cerraha gideceksin bilgin olsun. cildiyeye değil.
0
jelly bear
(25.03.22)
Kıl dönmesidir de kıl dönmesi olmasa da doktor niye dalga geçsin abi kıl dönmesi değildir başka bir şeydir.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(25.03.22)
hemoroid de olabilir, derhal doktora git es geçmeye gelecek bir hastalık değil.
0
wiekannich
(25.03.22)
geçmiş olsun. bir an önce iyi bir hekime gözükürseniz bir operasyona vs gerek dahi kalmadan sağlığınıza kavuşabilirsiniz. hekim önerisi isterseniz özel mesaj ile yazabilirsiniz.
0
pardus
(25.03.22)
(9)

Honda Civic 1.5 Turbo vs 1.6 Atmosferik Motor

mhmt4ever
Merhaba.Aynı fiyattan 2020 model 1.5 turbo otomatik elegance ile 2021 model 1.6 eco otomatik elegance araç arasında kaldım. İkisi de aynı kilometrede sedan araç, sadece 1 yaş fark var aralarında.Sizce 1 yaş büyük olmasına rağmen turbo motorlu versiyon almaya değer mi?Kullanıcı yorumlarını ve varsa ö
Merhaba.

Aynı fiyattan 2020 model 1.5 turbo otomatik elegance ile 2021 model 1.6 eco otomatik elegance araç arasında kaldım. İkisi de aynı kilometrede sedan araç, sadece 1 yaş fark var aralarında.

Sizce 1 yaş büyük olmasına rağmen turbo motorlu versiyon almaya değer mi?

Kullanıcı yorumlarını ve varsa önerinizi paylaşabilir misiniz?
0
mhmt4ever
(24.03.22)
Ben turbo araç kullanmadım hiç ama herkes turbo öneriyor. LPG taktirmayi vs düşünmüyorsanız turbolu olanı alın derim
0
buffy de vampir sayılır
(24.03.22)
bir yakınımda 1.6 lpgli civic var araba hızlanırken geberiyor. 1.2 polo vardı bende o bile daha güzel gidiyordu.
0
rahmi pinkfloydoglu
(24.03.22)
Normalde en ideal secenek her zaman turbo benzindir; her markada.

Ama honda turbo isinde pek tecrube sshibi degil. Bana gore dunyanin en iyi atmosferik benzinli motorlarini ureten honda'nin atmosferigi alinir. Kafa rahat binilir. Hele fiyat farki da varsa cabasi. Sigorta kasko bedavaya gelir.

Honda'da yas onemli degildir.
0
celebi efendi
(24.03.22)
Atmosferik hem çok yakar, hem performansı düşüktür. 1.5 turbo normalde çok daha pahali olurdu. Hiç kaçırmayın derim.
0
crimson man
(24.03.22)
2019 makyajlı 1.6 LPG’li kullanıyorum eco elegance . Aynı araçtan bahsediyorsunuz muhtemelen . Sürüşleri hemen hemen aynı çünkü ikisinde de cvt şanzıman var , ama 182 beygirlik olan daha hızlı gidiyor kalkışta pek anlaşılmıyor ama hızlanırken belli ediyor kendini. dikkatli kullanılırsa ikisinin de yakıt tüketimi hemen hemen aynı .
0
sen supersin
(24.03.22)
İkisi arasında ciddi performans farkı var. Sürüş zevkini de artıracaktır turbolu olan.

İkisi arasında şehir içi güncel fiyatlarda tahminimce turbo olan 40TL daha fazla yakar güncel fiyatlarda. O yüzden eco elegance'da lpg vardır, yakıt açısından fark eder. Sorunsuzluk olarak da atmosferik daha iyidir ama bu demek değil ki turbo başınıza bela olacak..

O yüzden bence performansa önem veriyorsanız turboluyu seçin fakat yakıt sizin için önemliyse 1.6 olan.. çünkü benzin 20TL, LPG 11TL şuan..
0
ananiyimioguz
(25.03.22)
atmosferik motor lpgye uyumlu sorunsuz bir motor. 1.5 turbo daha verimlidir lpg uyumu yok. 1 yaş farkı artık önemli değil. önemli aracın donanım paketi. donanım paketi daha geçerli.
0
mikahakkinen
(25.03.22)
Aynı arabayı almayı düşünüyorum, hatta az önce corolladan geçen birinin yorumunu izledim. Atmosferik motorun zaten performansı düşük artı bide lpg ile kullanırsan iyice düşüyor. Performans harici o fiyat bandında doluluk, genişlik, malzeme kalitesiyle önde. Ama performansı unut.
0
wiekannich
(25.03.22)
düzenli uzun yola çıkıyorsan 1.5 turbo daha mantıklı olur.
ağırlıklı şehir içinde takılacaksan 1.6 eco.
0
durbidakka
(25.03.22)
(4)

Almanya'da Veri Analitiği Master Programları

Etanglement
* Burs kazanıp, gerekli sınavları da vererek iş analitiği / veri bilimi üzerine master yapmak istiyorum. ** Bir sene içinde bir yandan okul seçip bir yandan da burs gereksinimlerini tamamlamayı planlıyorum. *** Öğrenme ve gelişme yatırımlarım için ilk adımlarımı nasıl atmalıyım? Zaman daraldıkça k
* Burs kazanıp, gerekli sınavları da vererek iş analitiği / veri bilimi üzerine master yapmak istiyorum.
** Bir sene içinde bir yandan okul seçip bir yandan da burs gereksinimlerini tamamlamayı planlıyorum.

*** Öğrenme ve gelişme yatırımlarım için ilk adımlarımı nasıl atmalıyım?
Zaman daraldıkça keşfedeceğim şeyleri şimdiden görmek istiyorum.

Forumlar, kıyaslama siteleri, komüniteler, telefon uygulamaları ya da youtube kanalları olabilir. Her şeye açığım. Seneye hepinize teşekkür edeceğim :j
0
Etanglement
(23.03.22)
Almanya'da master ücretsiz. Sadece bizdeki harç gibi dönemlik para ödüyorsun. Yaşam masrafların için de masterda burs vermezler.

Tüm masraflarını karşılayacak birikiminin olması gerekir.
0
Cruyff
(23.03.22)
"Öğrenme ve gelişme yatırımlarım için ilk adımlarımı nasıl atmalıyım?"

daad.de adresinde almanya'daki tum master programlarinin listesi var. bilgileri okullarin, bolumlerin websitelerinden almalisin. direkt youtube'a falan gidersen cok vasat bir seviyede bilgi alirsin.

Soylendigi gibi okullardan burs yok ve okullar bedava. bir donem tev'in verdigi bir burs vardi yasam giderleri icin, hala yururlukte mi bilmiyorum, sitesine gir bak.
0
hot potato
(23.03.22)
Tev-daad bursu var. Onun dışınd yl için burs imkanları çok çok kısıtlı.
0
but that was just a dream
(23.03.22)
almanyada data science alanları sektörden bağımsız olarak akdemiyi hedefler ve yoğun matematik ağırlıklı olurlar (türkiyede verilen matematiğin 3-5 gömlek üstü), haberin olsun. ne cengaverleri harcadı o TUM xd
0
wiekannich
(23.03.22)
(2)

Macos üzerine ftp server kurulumu?

dreamdjarum
Bir fotoğraf makinem var. Bu cihazla çekilen fotoğrafları ftp adresine gönderebiliyorum. macos catalina (muhtemelen sonraki sistemlerin tamamı) ftp server kurulumunu kaldırmış. bunu tekrardan kurmanın, kısaca macos sistem üzerine ftp server kurmanın bir yolu var mıdır? yardımcı olacak arkadaşlara şi
Bir fotoğraf makinem var. Bu cihazla çekilen fotoğrafları ftp adresine gönderebiliyorum. macos catalina (muhtemelen sonraki sistemlerin tamamı) ftp server kurulumunu kaldırmış. bunu tekrardan kurmanın, kısaca macos sistem üzerine ftp server kurmanın bir yolu var mıdır? yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden çok teşekkür ederim.
0
dreamdjarum
(22.02.22)
app store'daki ya da netten indireceğin ftp server'lardan birini kullanman lazım. mac os üzerindeki built in native ftp serverlar dediğin gibi kaldırıldı önceden.
0
roket adam
(22.02.22)
wiekannich
(22.02.22)
(6)

8-10 bin euro bütçe | Yurt dışında ne yapılır?

deveyidiken
Diyelim ki elinizde 8-10 bin euro civarında bir bütçeniz var ve yurt dışına gitmek istiyorsunuz. Yüksek lisans, dil eğitimi, sertifika programı vs. ile gitmek isteyen biri bu para ile hangi yolu izlese mantıklı olur? Her şeyden önemlisi, bu miktar gitmek için yeterli midir yoksa daha fazla mı üstüne
Diyelim ki elinizde 8-10 bin euro civarında bir bütçeniz var ve yurt dışına gitmek istiyorsunuz. Yüksek lisans, dil eğitimi, sertifika programı vs. ile gitmek isteyen biri bu para ile hangi yolu izlese mantıklı olur? Her şeyden önemlisi, bu miktar gitmek için yeterli midir yoksa daha fazla mı üstüne koyulmalıdır?
0
deveyidiken
(21.02.22)
irlanda dil okulu.
0
rewlack
(21.02.22)
irlanda dil okulu +1
yaşınız tutarsa avustralya veya yeni zelanda work&study.
0
emininsel
(21.02.22)
@ rewlack

Ciddi bir konut sorunu mevcut şu an orada. :/ Sırf bu sorun yüzünden iki ay önce kaporamı yakmıştım.

27 yaşındayım, Avustralya'yı da düşünüyorum ama vize almak zor mudur bilemiyorum. İrlanda epey kolaydı gördüğüm kadarıyla.

Vize geçmişim de epey sağlam diyebilirim bu arada. Şu anda 3 yıllık İsviçre'den alınmış schengenim var. Bundan önce de 6-7 kere daha vize almıştım İsviçre'den.

Bunun dışında 2018'de 6 aylık Malta D tipi vize almıştım Malta'dan dil okuluna gitmek için.

2017'de ise Work and Travel'a gitmiştim, dolayısıyla J-1 vizesi de mevcut pasaportumda.
0
🌸deveyidiken
(21.02.22)
so?

konut sorunu olmayan bir yer biliyorsanız orayı tercih etmek daha iyi olur öyleyse.
ben öğrenciyken çalışma izni, sonrası için kalıcı iş ilanı, uyum/adaptasyon, alım gücü ve sosyal hayat açısından değerlendirdim.
0
rewlack
(21.02.22)
almanya yüksek lisans tabiki, kim sallar irlandadan alınmış dandik dil kursu belgesini (eu dayım kimse umursadığı yok, konuşulan ingilizceyi duysan oturur ağlarsın) 10k blok hesapla güzel bi master yapılıp almanyada iş bulunur
0
wiekannich
(21.02.22)
ABD'de extention denen üni sonrası beceri kazanma programları varmış, bir gidene soralım programında dinlemiştim ona bakabilirsiniz. Tek sorun orada kiraların yüksek olması.
anchor.fm
0
kaset
(23.02.22)
(3)

Docker ile Sanal Makina farkı

Mehmet Ersoz
Virtualbox ya da Vmware workstation üzerine ubuntu ve windows kurmuş birisi olarak Docker'ın bu sanal makinalardan tam olarak farkı nedir? Nedir ne işe yarar bu meret? Biraz araştırdım ama anlamadım.
Virtualbox ya da Vmware workstation üzerine ubuntu ve windows kurmuş birisi olarak Docker'ın bu sanal makinalardan tam olarak farkı nedir?

Nedir ne işe yarar bu meret? Biraz araştırdım ama anlamadım.
0
Mehmet Ersoz
(19.02.22)
demirKamil
(19.02.22)
Docker -> işletim sistemini simüle ediyorsun.
Virtual machine -> donanımı simüle ediyorsun.

Temel fark bu.
0
plutongezegendegilmi
(19.02.22)
0
wiekannich
(20.02.22)
(5)

yazılımcılara soru: güvenlik işini ne yapıyorsunuz

roket adam
malum yazdığınız uygulamalarda güvenlik açıkları olabiliyor. çalıştığınız firmalar yazılım geliştirme akışında güvenlik işini nasıl çözüyor. netsparker gibi otomatik test toollarını kullanan var mıdır? varsa otomatik araçların kalitesinden memnun musunuz?
malum yazdığınız uygulamalarda güvenlik açıkları olabiliyor. çalıştığınız firmalar yazılım geliştirme akışında güvenlik işini nasıl çözüyor. netsparker gibi otomatik test toollarını kullanan var mıdır? varsa otomatik araçların kalitesinden memnun musunuz?
0
roket adam
(27.01.22)
Hacklenene kadar bekliyoruz, sonra sorunu görüp, çözüp, veri kaybı varsa (genelde olmuyor) yedekten devam ediyoruz. (şaka değil). Şu ana kadar çalıştığım ama hack'lenmeyen bi web uygulaması olmadı.

Onun haricinde genelde bu pentesting yapan firmalardan da hizmet alıyoruz, ama henüz bizim göremediğimiz bir şeyi görebilen çıkmadı. Onların bu tool'ları kullandığını zannediyorum. Genelde "sertifika" işi için gerekiyor, yoksa gerçekten bir işe yaradığına şahit olmadım.
0
plutongezegendegilmi
(27.01.22)
@plutongezegendegilmi o kadar hakli ki :D Gercekten pek bir sey yapmiyoruz hacklenene kadar. O kadar korkutucu gelmiyor bizlere bu surec.
0
bedbed
(27.01.22)
danışmanlar halediyor bazen
0
ShadowOfMoon
(28.01.22)
yazılımcı olarak yapılacaklar; güvenli kod geliştirme kurallarını araştırıp uygulamak ve yaşayıp öğrenmekten başka fazla yapılacak yok.
şirket olarak iyi firmaların tecrübeli elemanları ile belli aralıklarla pentest yapmak olabilir. bir de bug bounty olayı var, bu da faydalı olur. eğer pentest yaptırılırsa bu süreçlere olabildiğince yakın olup bir şeyler kapmaya çalışmak da faydalı olur. hangi metedolojileri veya toolları kullanıyorlar, nereleri test ediyorlar ve tabi ki buldukları bulgular.
0
surprise
(28.01.22)
Pair review, static code analysis (gitlab e entegre), owasp top 10 tabi, gerisi zaten framework library community e güven (her lib için benchmarkları koşuyoruz, gitte son release i ne zaman, kaç mr ı var kaç abondened issue var vs). Uygulama önünde sistem ekibinin yaptıkları var tabi benim dediklerim application server için. Firewall u var load balancer ı var kubernetes i var, DB için ssh tunnel i var, var babam var. Artı zaten ürünler AWS de onların kendi güvenlik önlemlerine girmiyorum bile.
0
wiekannich
(28.01.22)
(12)

Kirayı geç gönderen kiracıyı evden çıkarmak

damba
Selamlar, Kiracım her ay kirayı geç ödüyor, normalde 21’inde kira günü ama 25’ine kadar geç ödeme durumu olabilir diye yazmıştık sözleşmeye. Ayın her 25’inde şöyle oldu böyle oldu, ödemem vardı alamadım geç göndereceğim diye söylüyor. Ben de emlak zengini falan değilim ve 27’sinde büyük bir ödemem o
Selamlar,

Kiracım her ay kirayı geç ödüyor, normalde 21’inde kira günü ama 25’ine kadar geç ödeme durumu olabilir diye yazmıştık sözleşmeye. Ayın her 25’inde şöyle oldu böyle oldu, ödemem vardı alamadım geç göndereceğim diye söylüyor. Ben de emlak zengini falan değilim ve 27’sinde büyük bir ödemem oluyor, kiraya bağlı bu ödeme de, sürekli kiracının geç ödeme isteğini bakın her ay ödediğim bi para var diye reddetmeme rağmen, adam ısrarla aynı durumu yaşatıyor bana.

8 kira ödemiştir bana, 6 tanesinde münakaşaya giriyoruz. Kiracılarım da hem kadının hem de eşinin çalıştığı, çocuksuz bir aile, neden kira konusunda bu kadar zorlanıyorlar anlamış değilim. Kendisi daha eve girerken de sorun çıkarmıştı ama ailemin tanıdığı diye bir şey diyememiştim. Ben de minyon, kiracıdan küçük gösteren bi kadınım, beni atlattığını vs düşünmeye başladım artık.

Bugün 27’sine kadar müddet vermeme rağmen hala kirayı göndermemiş yine, ve ben onun yüzünden faiz ödemek zorundayım şimdi.

İnternette noterden kendisine bununla ilgili ihtar çekebilirim diye görünüyor, senede iki kere aynı şeyi yaparsa tahliye talep edebiliyormuşum? Bu şekilde anladım. Noter olmazsa da mektupla da bildirebilirsiniz diyor, sizce geç gönderdiğine dair ihtar çekeyim mi? Haziranda doluyor bir senesi, bir daha aynı şeyi yaparsa evi boşaltmasını talep edebilir miyim? Çok sıkıldım artık, iyi yolla halledemiyorum çünkü.
0
damba
(27.01.22)
Haziranda sözleşme bitiyorsa, sözleşmeyi yenilemek istemediğinizi bildirmeniz yeterli olmaz mi?
0
kaptankedi
(27.01.22)
avukat tut bir tane, her gec odediginde ihtarname cek.
yanlis bilmiyorsam uc ihtardan sonra sepet havasi olmasi lazim.
0
cooperr
(27.01.22)
@cooper noterden kendim ihtar çeksem ne kadara mâl olur bana? Avukata verecek param yok ne yazık ki.
0
🌸damba
(27.01.22)
@ damba

fiyatlar konusunda hic bilgim yok malesef.
0
cooperr
(27.01.22)
hiçbir ödemeyi kiraya bağlamamak lazım bu yüzden. O kira garanti gelmeyebilir her ay.

eğer birkaç gün gecikmeyle de olsa ödüyorsa, yine tolere edilebilir.
Sonuçta kimse sürekli ev sahibine dil dökmekten keyif almaz her ay. Belli ki ailenin gelir durumunda da düzensiz.

İhtarname gibi durumlar olaya bir anda resmiyet katar ama bu aradaki gerilimi daha da artırabilir.

İlk olarak kira ödemesini aldıktan sonra yani onların da kafa olarak rahat olduğu bir günde bir sorun var mı yok mu sorun. İletişim eksikliğinden oluyor bunlar bazen. Siz kafanızda kuruyorsunuz, onlar kafasında kuruyor siz gergin arıyorsunuz onlar da "hah arıyor yine halden anlamayan kadın" diyor.

Baktınız öyle çözemediniz o zaman ihtarname çekin.
0
anten
(27.01.22)
@anten hocam ben de bağlamak istemem tabii ki kiraya ödemelerimi ama el mahkum, bana saçma geliyor benim zor duruma düşmem onun yüzünden.

Aileye defalarca durumu açıkladık, ama yalan söyleme vs de var işin içinde. Bir kişi yalan söylüyorsa bana göre her şeyi yapabilir, sonrasında benim başım daha da çok ağrıyabilir.

Haklısınız elbette, o da istemez herhalde dil dökmeyi bana her ay, ama benim ödememi geciktirip başka ödemeleri yapıyorsa ve ben onun yüzünden faiz ödemek zorunda kalıyorsam, kendimi öncelemeliyim elbette.
0
🌸damba
(27.01.22)
(bkz: iki haklı ihtar nedeniyle tahliye)

siz iki tane haklı ihtarnameyi elinizde tutun. kontrat sonuna doğru laga luga yaparsa elinizdeki haklı nedenle tahliye davası açıp çıkarabilirsiniz.

unutmayın ss.
0
nuisance
(27.01.22)
anten +1

yalan söylediğini bilemezsiniz, size kirasını geciktirdiği için bütçesiyle ilgili detay vermek zorunda değil.
dolayısıyla siz sıkıştırdığınızda bazı şeyleri yanlış ya da eksik aktarıyor olabilir.

sonuçta aylarca kira ödemiyor, ödemeden ortadan kayboluyor gibi bir durumu yok.
düşündüğünüzün aksine, karşınızda kirasını bir şekilde ödeyen, ödeyemeyeceği zaman da geç ödeyeceğini haber veren biri var.
bu devirde bu tip kiracı bulmak bile iyi bence.

yasal olarak haklısınız, ona bir şey diyemem ama karşınızdaki aylardır kirayı ödememiş gibi davranmak da pek mantıklı değil bence.
iki günlük gecikmeyi problem yaparken kiracıyı evden çıkarttığınızda daha da zorlanabilirsiniz.
bu kadar günü gününe ödemeniz varken, şu ekonomik ortamda var olan ve kira ödeyen kiracıyı tutmak bence daha mantıklı olabilir.
gelen gideni aratmasın.
0
blatta hiberna
(27.01.22)
Ayın 21 inde olan kirayı 25 ine geciktiriyor. Yetmiyor 27 sine geciktiriyor.

Bence bu karakter meselesi. Ayın 21 i yazıldığı halde sanki ayın 25 i kira günüymüş gibi davranması onun sorumsuz karakterini gösteriyor:

Noterden direk çekerim ihtarnameyi. Şuanda boş evler de kiraya gidiyor rahat rahat. Bizim de kiraya verecek evimiz var 10 günde 7 kişi bakmaya geldi. Olmadı çıkartırsınız evden. Verirsiniz tekrar kiraya.
0
zimbirik
(28.01.22)
Hiç kendini yıpratmaya değmez çek 2 ihtar yolla gitsin. yeni kiRaci bulmaya bakin
0
all girls dream
(28.01.22)
Bu sorun çözülmüyor, ben artık sizle uğraşamam deyin, ucu açık bırakın gene yaparsa ihtarı çekin, mırın kırın yaparsa ben uğraşamam demiştim dersiniz.
0
wiekannich
(28.01.22)
siz resmi ihtarları gönderin 2 veya 3 ihtar sonrası tahliye hakkı doğuyor. muhtemelen ilk ihtardan sonra düzenli ödeyecektir.
0
orpheus
(28.01.22)
(11)

400 bine araba tavsiyesi

wiekannich
Dön dolaş clio rs line'da karar kılıyorum, var mı kafamı daha çok karıştırmak isteyen :))
Dön dolaş clio rs line'da karar kılıyorum, var mı kafamı daha çok karıştırmak isteyen :))
0
wiekannich
(24.01.22)
Çok genel bir soru, ne tarz hangi sınıf istiyorsunuz ?
0
mcgrain
(24.01.22)
Soruyu bilerek geniş tuttum, hep sıfır bakıyorum belki 2. elde hoşuma giden opsiyonlar çıkabilir diye.

i20 çok çirkin be abi :(
0
🌸wiekannich
(24.01.22)
sıfırsa b segmenti olur. ondada seçenek az bin motor alma da.
0
mikahakkinen
(24.01.22)
Güzel düşük km astra bulabilirsin o fiyata.

Clio'nun üst segmenti hem konfor hem özellik olarak daha iyidir.
0
chicha_v2
(24.01.22)
Ibiza cupra
0
celebi efendi
(24.01.22)
Efes cross urban aldım, seviom
0
abuzer
(24.01.22)
2018-2019 megane, 2015-2017 tucson, 2019-2021 corolla, 2018-2020 civic>>>sıfır clio

yazdığım arabalardan sedan/suv tipi araç sevdiğimi anlayabilirsiniz. 400 bine araba alsaydım bu modeller ve benzerlerinden şaşmazdım. hatta önümüzdeki sene ekonomimi toparlarsam benim chevy'i satıp bunlardan birine yöneleceğim.
0
golgi aygıtı
(24.01.22)
Ben olsam 3-4 yaşında iyi bakılmış c segment bir araç alırdım. muhtemelen de uzak doğululardan birini seçerdim.

Ama ille de sıfır ise almak istediğiniz araç, b sınıfına bakmak lazım ilk.
Clio fena bir tercih değil. 380 bine şu an full donanım alabiliyorsunuz. R.S line da 390 bin.

Diğer bir seçenek hyundai bayon. Suv tarzı bir şey düşünüyorsanız.

Kia rio ve kia stonic de bir alternatif olabilir.

sıfır b segment araçlar arasında aslında gider bir toyota yaris alırdım ama bu durumda fiyat olarak yukarda kalıyor.

Ya da 500'lere çıkabilirse bütçe toyota corolla hatchbag fena bir tercih olmazdı.

Benim elimde 400 bin olsa gider bir tane style donanım i20 alırım 320 bine. 80 bin lirayı da yatırımda değerlendiririm. Ya da 290 civarı olan donaım seçeneğiyle bir clio alırım kalanı değerlendiririm.

Dürüst olmak gerekirse clio ya da türevi b sınıfı araçlarda sport line vs olsa ne olur olmasa ne olur? Yani touch ile icon arasında 80 bin lira var. Multisense sürüş deneyimi olsa ne olur olmasa ne olur araç zaten 1,0 motorlu 90 beygir bir araç. yani konforunu 6'dan 9'a çıkarmıyor. 6,5 oluyor hadi zorlasan 7.

Bir de 390'a aldığınız en üst donanım full gelmiyor. Opsiyon ekletebilmenizi sağlıyor ee opsiyonlar da bütçe. O yüzden ben olsam gider touch versiyon bir clio, ya da muadili bir b sınıfı alır 320 civarında keyfime bakardım.
0
anten
(24.01.22)
Civic al gec. 6 sene garanti veriyor tup zaten 8,30.
14 liraya benzin alip binilmez artik.
0
divit
(24.01.22)
polo life dsg.
0
jelly bear
(24.01.22)
Peugeot 2008 satabilirim.
0
armagan abanuz
(24.01.22)
(10)

Berlin'de Aylık 2000 Euro

parcaliham
Selamlar,İşim gereği Berlin'de 6 ay geçirme durumum var. Bir davet üzerine gidiyorum ve merkezi bir yerde 2+1 evi karşı taraf karşılıyor. Aylık da harcamam için 2000 Euro veriyorlar. Üstüne 6 aylık oturma izni vizesi masrafı, uçak vs. onlar karşılıyor.Bu süreçte Berlin'de aylık 2000 Euro ile nasıl b
Selamlar,

İşim gereği Berlin'de 6 ay geçirme durumum var. Bir davet üzerine gidiyorum ve merkezi bir yerde 2+1 evi karşı taraf karşılıyor. Aylık da harcamam için 2000 Euro veriyorlar. Üstüne 6 aylık oturma izni vizesi masrafı, uçak vs. onlar karşılıyor.

Bu süreçte Berlin'de aylık 2000 Euro ile nasıl bir hayat standartım olur?

Not. Yaş 28. Öğrenci değilim.
0
parcaliham
(23.01.22)
Surekli disarida yemek yemedigin/eve yemek soylemedigin takdirde rahat gecinirsin.
0
hot potato
(23.01.22)
2000 net mi? brüt mü?
0
helenart
(23.01.22)
Ooo hayırlı olsun. Artistic residency falan mı? Oldukça rahat geçinirsiniz.
Bu ücretin “net” olduğunu varsayıyorum.
Hesabı blue card/yüksek nitelikli göçmen ücretleriyle kıyaslarsak 2700-3000 arası bişey geçecekti net olarak , wgde kalmazsanız bu paranın min 1000 eurosu zaten kiraya gidecekti.
Bu şartlarda sizin durum daha bile cazip oluyor.
Asla endişe etmeyin.
0
rewlack
(23.01.22)
@helenart 2000 euro net. brüt değil.

@rewlack WG nedir?
0
🌸parcaliham
(23.01.22)
kira olmadiktan sonra net 2000 ile cok rahat yasanir, hatta istenirse birikim bile yapilabilir

WG: Wohngemeinschaft yani paylasimli daire.
0
emrahday
(23.01.22)
ev masrafı olmadığında 2000 euro ile çok güzel yaşanılır berlin'de.
0
king lizard
(23.01.22)
1200 ile güzelce geçinir, 800 euro da kenara atarsın
0
mg3929
(23.01.22)
Kral gibi yaşarsın. Aylık 1000 euronun üzerinde birikim yapabilirsin.
0
chihirovekohaku
(23.01.22)
Kreuzberg'den cevap vereyim, ben aylık 450 euro kira ödüyorum (WG), yeme içme masrafı da aylık 300-350 euro. Onun dışında bişey yapmıyorum, zaten hayat durdu her yer kapalı max 150-200 euro sosyalleşme. Bunlarla bayağı her gün et yiyip, sabahları pastırmalı vs kahvaltı yapabiliyorum, alkol veya farklı şeyler denemek itersen sgsgs neyse işte 50 euro da ona say.
Geçici geleceksin wunderplatz dışında opsiyonun yok. Wunder ile 1200 aylık ödeyen de 800 de var bildiğim, kira işi temel masrafın olacak.
0
wiekannich
(23.01.22)
youtube veya instagram'da, berlin'de yaşayan ve çoğunlukla yeme-içme öneri ve fiyat karşılaştırmalarını paylaşan türk çift yoldabiblog'la da iletişime geçebilirsiniz veya videolarından fikir de edinebilirsiniz.
0
amelie poulain
(24.01.22)
(6)

imac alınır mı?

msb
Mevcutta 2015 retina imac kullanıyorum. İş kullanımımın %90'ı bu cihaz üzerinden, ssd'li olduğu için performansı hala tatmin ediyor. Şimdi malum enflasyon durumları aklıma kurt düşürdü. Yeni yeni zamlar gelmeden m1 imac alsam mı? Sonuçta geçimini bu makine üzerinden kazanan biriyim. Ama öte yandan d
Mevcutta 2015 retina imac kullanıyorum. İş kullanımımın %90'ı bu cihaz üzerinden, ssd'li olduğu için performansı hala tatmin ediyor. Şimdi malum enflasyon durumları aklıma kurt düşürdü. Yeni yeni zamlar gelmeden m1 imac alsam mı? Sonuçta geçimini bu makine üzerinden kazanan biriyim. Ama öte yandan da elimde olan ve çantada öyle durup pek kullanmadığım m1 macbook air'i harici bir ekrana bağlayıp "nasıl olsa elimde m1 çipset var, bunu mu değerlendirsem" diyorum.

Ekran alıp macbook'a bağla çözümü için önerebileceğiniz, yeni imac ekranı kalitesinde bi ekran var mı yoksa o kalitede bir ekranın astarı yüzünden pahalıya mı gelir?

Ya da direkt imac al geç mi dersiniz?

Öyle aşşırı hiper süper performansa ihtiyacım yok aslında. Ağırlıklı illustrator/photoshop kullanıyorum. Ama yeni imac aklımı çelecek gibi.
0
msb
(03.01.22)
o tarz ekranlar da şu an zaten m1 imaclerle kapışır seviyede. tavsiyem elinizdeki iki cihazı da satıp yeni cihaz almanız.
0
beter mi
(03.01.22)
m1 imaci mümkün olan en kısa sürede al.

air ile 2015 i satarsın sonra. iş önemli ve en rahatı hangisiyse o şekilde çalışmak da önemli, grafik tasarımla uğraşıyorsan senin olayın imac.

tabi yeni imacler retina mı bilmiyorum.

bende de mid 2015 macbook pro var, bizim aletler yavaş yavaş tükenmeye başladı ve yarın öbürgün muhtemelen hiç bir şekilde yenisini almaya gücümüz yetmeyecek.
0
killerbee
(03.01.22)
Daha sağlam m1 pro ve max'ların olduğu 27" segmentinde imac'lerin geleceği çok açık. (Ki bunlarda mini led 120 hertz ekran olması da çok olası) Ha ps ve illustrator için m1'in gpu'su da gayet yeterli ama elde bu kadar mac varken beklerdim ben yeni model imac'ları.

En yakın apple event mayıs'taymış epey de var gibi. Bir yandan döviz bir yandan satması zorlaşacak olan intel imac. Zor iş cidden.
0
hedep
(03.01.22)
gerek yok desek de alacak gibi yazmışsınız :D tüm işinizi yaptığınız cihazın güncelliği, performansı ve sizi motive etmesi çok önemli bence. 2015'i satıp üzerine 10-15 bin koyup yeni imac'i alabiliyorsanız bence alın geçin.

diğer soruya gelince, air'ı bağlamak da çok mantıklı ama kucağınıza alıp koltuğa/yatağa geçerken her seferinde üzerine bağlı olduğu kabloları çıkarmak bir süre sonra canınızı sıkabilir. imac'i alınca motive olacaksanız yapıştırın gitsin. 3 gün sonra 2 katına çıkmayacağının garantisi yok alabiliyorken alın.
0
golgi aygıtı
(03.01.22)
elinizdeki imac'in performansından memnunsanız, neden değiştiriyorsunuz ki?

bir de bu yeni teknolojilerde ben hep 1-2 nesil geriden gelme taraftarıyımdır. adamlar m1 çıkarttı, herkes çok beğendi ama m1 pro/max ile bir kaç kat daha iyi işlemci çıkarttılar. ama bakın daha sadece m1'deler. m2 gelecek, m3 gelecek. kim bilir neler olacak?

elinizdeki cihaz işinizi yapmaya yetersiz kaldığı zaman değiştirmeniz daha mantıklı bence. yetersiz kalmaktan kastım, programı açmamak ya da biraz daha yavaş açmak anlamında değil. programı açtıktan sonra normalde yarım saatte yapacağınız işi, 1 saatte yapmaya başlayınca değişin. ya da atıyorum 45 dk'da.
0
co2s2
(03.01.22)
mbp + kaliteli bir monitor (120hz dp üzerinden) tertemiz, portable
0
wiekannich
(03.01.22)
(19)

londra, paris, berlin

antikadimag
yasama firsatiniz olsa hangisinde yasardiniz? neden?
yasama firsatiniz olsa hangisinde yasardiniz? neden?
0
antikadimag
(03.01.22)
1- paris. içlerinde tahminime göre en iyi mutfak pariste.
2- berlin. harika bi gece hayatı var, kültürel açıdan apayrı bi yer.
3- londra. pahalı diye sona attım.
0
barankovan
(03.01.22)
Ben berlin seçiyorum, gece hayatı ve ortamlarından dolayı. Yaşım biraz daha geçerse londra seçerim param varsa.
0
mg3929
(03.01.22)
Londra cunku ingilizce biliyorum. Is olanaklarim ve sosyal cevrem daha genis olur.
0
hot potato
(03.01.22)
londra. çünkü diğerlerine göre daha kozmopolit. Ayrıca çok kültürlülü çok dilli bir yapısı var.
0
emininsel
(03.01.22)
Para sorun ddgilse londra
0
dedim ben sana
(03.01.22)
Londra.

Dilini biliyorum +1
0
himmet dayi
(03.01.22)
1. londra
2. londra
3. paris
0
erenderk
(03.01.22)
londra tabi ki. çünkü ingilizce.
0
nothing in my way
(03.01.22)
Berlin - Almanca bilmiyorum ama artık o kadar çok Türk var ki sanki memleketten hiç ayrılmamış gibi hissediyorum :-P

Londra
Paris son tercih olurdu benim için sanırım
0
euteamo
(03.01.22)
Para sorun değil beybisi dersek;
Londra/paris kapisir çünkü ben zaten Fransızca konuşuyorum. Ama konusmasam londra.

Paris'te parasi olan için güzel hayat var. Her yer sanat, tarih dolu.
Misal vincennes bölgesinde yasarsan, toplu taşıma ile hayatini harcamiyorsan yaşarım.
0
logisticsmanager
(03.01.22)
Londra imkanları dahilinde diğer herhangi bir şehirle mukayese edilemeyecek kadar büyük, Avrupa'daki California diyebiliriz.
Berlin'de yaşıyorum, gece hayatına hakimim, koca bir şehirde yaşamak için ayda yılda bir gideceğin rave'in temel karşılaştırma unsuru olamayacağını her aklı selim insanın bilmesi gerek, önünde daha çok başka kriterler var.
Paris leş bi yer listeye bile giremez. (Tabi bu üçü içerisinde tutupda İstanbulla karşılaştırırsak ayrı)
0
wiekannich
(03.01.22)
berlin.

alman muhipleri cemiyeti üyesiyim. bu üç şehir de kozmopolit yapısı dolayısıyla esasen bulunduğu ülkenin kültürünü çok yansıtmıyor ama içlerinde en sevimlisi bence yine berlin. hem kendi tarihiyle hem göçmenlerin getirdikleriyle ben orada daha iyi ve mutlu hissedebileceğimi düşünüyorum. londra ve paris kadar "elit" değil mesela en başta; koskoca almanya'nın başkenti, istediğim her şeyi bulurum muhtemelen ama bu saydığım şehirler kadar göz korkutucu gelmiyor insana. şehrin dışında, tren yahut piskiletle merkeze yarım saat 45 dakikada gidebileceğim bir muhitte yaşasam (param olsa bile böyle yapmak isterim sanırım, şehir merkezi kalabalığını çekemem) güzel olurdu. her hafta sonu berghain'e girmeye çalışırdım.
0
der meister
(03.01.22)
Berlin'i bilmiyorum ama Londra Paris arasında kesinlikle Londra.

1- Dilini biliyorum.
2- Kozmopolit (ve dilini bilmesen de trip yemezsin)
3- Kültür-sanat-eğlence ortamları (bence) daha iyi. (-ki dili bildiğim için daha çok hitap ediyor olabilir)
4- Daha güvenli.
5- Entegre olamamış göçmen daha az.
0
kaptankedi
(03.01.22)
Londra kesinlikle. Daha kozmopolit, avrupaya kıyasla daha az ırkçı, dilini biliyorum, yabancı olarak iş hayatında önüme daha az engel çıkacağını tahmin ederim.
0
chavezding
(03.01.22)
Paris
Londra
Berlin


Yasadigim sehirler, Istanbul, Cordoba(es), Buenos Aires, Paris.

Paris cunku sosyal ve politik dinamizmi etkileyici... bende bu ilizyon(romantizm de diyebiliriz yer yer) olmasa Londra ve Paris kafa kafaya olabilirdi benim icin, Berlin'e her zaman 1 senelik gitmek istedim ama daha uzun sure sanmiyorum. Paris'te kendime ve topluma potansiye faydam daha yuksek olabilirmis gibi geliyor. Berlin ile ilgili tek derdim yuksek turk/kurt nufusu. Paris bile bana cok geliyor berlin'i hayal edemiyorum.

Ama muthis farklar oldugunu sanmiyorum bunlarin arasinda, hepsi buyuk avrupa sehirleri.

Ote yandan buyuk sehir olmalari acisindan ulkenin geri kalaniyla ve kulturuyle cok alakalari yok tabi. Mesela ilk yazan arkadas mutfaktan bahsetmis, 2022 yilinda boyle avrupa metropollerinde tum dunya mutfagi bulunuyor zaten. Koyde yasasak ok de Paris sana londra ne veriyorsa verir asagi yukari...
0
hewit
(03.01.22)
Kısa süreli yaşam dışında hiçbirini tercih etmezdim. Paris ve Londra'da kiralar uçuk. Para sorun olmasaydı

-Paris
-Londra
-Berlin

derdim. Ama gerçekte hiçbirinde yaşamak istemem. Bu tip metropollerde yaşam kalitesi çok düşük. İnsanın potansiyelini ortaya koyabilmesi zor. Hobilerine, kendine vakit ayırman zor. ALım gücü düşük.
0
garylineker
(03.01.22)
paris çünkü paris'in etrafı londra'nın etrafından daha güzel. diğer birçok konuda birbirlerine üstünlükleri olsa da ayırt edici şey lokasyon bence. avrupa'da yaşıyor olmanın keyfi kıta avrupasında çıkar. ispanya'ya git belçikaya git cote dazure yap...

paris zamanıda aldığı payeler sonrası overrated olmuş, sonrasında ise overgömülmüş bir şehir. paris'e bok atmanın moda olduğu zamanlarda olduğumuz için "paris memleket mi len" modası var biraz. halbuki istanbul'da yaşamaya alışmış insanları avrupa'da "küçük şehre düşmüş" hissettirmeyecek 2 şehirden biri. diğeri de londra. ama lokasyonu kötü.
berlin neresi, balkan kenti mi?
0
Bruce
(03.01.22)
Ben Londra tercih ederdim (İngiltere'de 1 yıl yaşadım da) ama iyi bir maaşım varsa tabii.

Gece hayatı sevenler veya belli bi sanat çevresi olanlar Berlin diyor sanırım.

Her ülkenin ayrı kuralları var mesela bir arkadaşım Paris'te yaşayamıyor şu an, ev sahipleri kira için sigorta yaptırıyormuş ve kira çarpı 3 maaş görmek istiyorlarmış bu sebepten ev vermiyorlar. Hiç ummadığın şeyler çıkabiliyor yani. Eğer hepsinden iş bulduysan onu düşünüyorsan böyle şeyleri de düşün :D
0
nhk ni youkosu
(03.01.22)
londra'yi sectim, mutluyum. berlin'de daha cok arkadasim var orasi da iyi olabilirdi.
0
fakyoras
(03.01.22)
(12)

Temel yemek tariflerini nereden öğrenebilirim

wiekannich
Yıllar sonra mutfağa girip yemek yapmam icap etti, mercimek çorbasından nohutlu pilava kadar temel yemek tariflerini nereden öğrenebilirim? İnt.de paso spesifik yeni lezzetler arayan ev hanımlarına yönelik tarifler var ben daha onlar kadar expert değilim. Bilale anlatır gibi anlatan mühendislik ölçe
Yıllar sonra mutfağa girip yemek yapmam icap etti, mercimek çorbasından nohutlu pilava kadar temel yemek tariflerini nereden öğrenebilirim? İnt.de paso spesifik yeni lezzetler arayan ev hanımlarına yönelik tarifler var ben daha onlar kadar expert değilim. Bilale anlatır gibi anlatan mühendislik ölçekleme metriklerine tabi kaynaklar varsa yardımınıza talibim.
0
wiekannich
(02.01.22)
Abi internet engin bi deniz temel tarifler de var neyin temel tarifini bulamadin mesela?

Ha bi de mercimek corbasi yapmayi bilmiyorsan hangisi temel hangisi degil nasil anlayacaksin ki zaten?

En temizi sor buraya anlatalim.

Sey mi lazim tarif derlemesi falan?
0
floydian
(02.01.22)
@floydian temel derken en bilindik yemekler demek istiyorum, derleme olur kitap olur her şey olur
0
🌸wiekannich
(02.01.22)
Nefisyemek tarifleri işte en temel şeyler bile var
0
freebird5406_2
(02.01.22)
anladığım kadarıyla makarna, pilav, 1-2 zeytinyağlı (ki hepsi aynı şekilde yapılır), tencere yemeği prensipleri, nohut/mercimek/kuru fasulye, mercimek ve sebze çorbası gibi türk mutfağının sıradan sayılacak temel şeylerini arıyorsunuz.

yani bunları yapmayı istemek için mercimek çorbası yapmayı bilmeye gerek yok.

direkt bir tavsiyede bulunamayacağım, mesela refika falan var ama o da bazen suyunu çıkarıyor ve bana göre biraz baştan savma olmakla birlikte, yemek yapmayı bilmiyorsanız tarifleri pek tutmayabiliyor.

bu tip klasik tarifleri youtube'da "ev hanımı" olan kanal sahiplerinden öğrenirsiniz.
yani youtube'a "şehriyeli pirinç pilavı" yazın, 2-3 ev hanımından tarif dinleyin, birinden biri aklınıza yatar.
tarifler de normal ev yemeği olduğu için tutuyor zaten çoğunlukla.
kendilerine göre küçük püf noktaları dışında aşağı yukarı hepsi aynı şekilde yapar zaten.
0
blatta hiberna
(02.01.22)
@blatta'ya katılıyorum, yemek yapma işini talk şov akışında işliyorlar, sıkıcı ve vakit kaybı. sorun biraz şöyle, ben neyi bilmediğimi bile bilmiyorum. onun için rotası belli olan, index'i içerisinde adım adım şu şudur bu budur bu malzeme gereklidir tarzı bayağı "cooking for dummies" gibi bir kaynak aradım. sonuç olarak şu 3'ü gözüme çarptı.
- Gönül Candaş'ın Mutfağından
- Oktay Usta - Oktay Usta'nın Mutfağından
- Refika Birgül - Refika'dan Hızlı Tarifler
0
🌸wiekannich
(02.01.22)
bu arada arda'nın mutfağı'nda da (tv'de yayınlanıyordu bir ara) ev hanımları için basit ve geleneksel tarifler falan yapılıyordu genelde.
internetten ona da bakabilirsiniz, kitabı var mı bilmiyorum.
0
blatta hiberna
(02.01.22)
youtubedaki videoyu açıp deneyerek

mesela 1 su bardağı mercimekten çorba yapsan en az 3 gün yersin yine bitmez (1 kişi)
eklemen gereken su, istediğin çorba kıvamıyla alakalı
orta boy bir tencerenin yarısından fazlasını doldurcaksın
kapağını kapatırsan köpürür taşar, yarım açık kalcak

pişme süresi, ne kadar su çektiği mercimeğin cinsiyle alakalı
ama 40 dk'dan önce pişmez
0
bir soru sorcam
(02.01.22)
sen hap scripted bilgi istiyorsun mühendislik misali
bunlar yemek yapma işinin ruhunda yok. deneye yanıla, aktara aktara olacak, vakit alacak
0
comp
(02.01.22)
@comp tam olarak öyle oldu :) bikaç kitap satın aldım inceledim fakat içerikle tam söylediğin gibi "meziyet" usülü işliyor. anlaşılan dene yanılla dewamke
0
🌸wiekannich
(02.01.22)
bir sürü ufak tefek yanlış yapıyor ama çoğumuzun annelerinin yaptıgı tarifleri yapıyor.
bence güzel arşivi var bu adamın o açıdan.
www.youtube.com

çoğumuzu anneleri de bu hataları yaptığı için zaten sorun değil.
0
floydian
(02.01.22)
Leman Cılızoğlu serisi kitaplar.
0
pro9it9is9
(02.01.22)
Mutfak bilgim sıfırken; öyle ki pirincin yıkanması gerektiği, soğanların pembeleşince nasıl göründüğü, haşlamanın nasıl yapıldığı gibi en temel bilgilere bile sahip değilken, hepsini tek bir kaynaktan değil denk geldikçe öğrendim. Zamana yaydım yani. Bir siteye veya kitaba bağımlı kalmadım. Üç yıl oldu bu süreçte en temel tarifi bile googlelayarak en az iki üç siteden karşılaştırıp karar vererek yaptım. Tutan ve memnun kaldığım tarifleri de bir defterde topladım, bitti gitti.
0
ruhen hastayim ben
(02.01.22)
(4)

Başlangıç seviyesi elektro gitar set önerisi

vasiyetimkendime
Herkese merhabalar. Tamamı ile vakit geçirme ve hobi amaçlı, işten geldikten sonra evde öğrenebileceğim bir elektro gitar seti arıyorum. Daha önceden böyle kullanmış olanlar varsa önerilerinize açığım.
Herkese merhabalar. Tamamı ile vakit geçirme ve hobi amaçlı, işten geldikten sonra evde öğrenebileceğim bir elektro gitar seti arıyorum.

Daha önceden böyle kullanmış olanlar varsa önerilerinize açığım.
0
vasiyetimkendime
(22.12.21)
dolar sebebiyle sıfır ve ikinci el fiyatları çok yüksek şuan.

sıfır almak çok lüks bi hale geldi.

bütçe çok önemli.

elektro gitar'a bildiğin gibi processor, analog pedal veya amfi lazım.

processör alıp hem efekt sorununu çözüp hem de kulaklıkla çalabilirsin

dijital bi amfi alıp hem efekt sorununu kısmen çözüp hem de evde çalabilirsin

üçüncü alternatif normal bir amfi alıp analog pedal ile setup kurmak, analog pedal alırsan, aralara kablo ve beslemek için çokl u adaptör alman lazım.

4. seçenek ise çok eski olmayan bir bilgisayara asio 2.0 lı ses kartı alıp efekt olayını bilgisayardan çözüp kulaklıkla falan takılmak. bilgisayar mac olursa en ucuz usb ses kartı da iş çözer(mac de usb varsa tabi)

bütçeden sonra önemli olan şey de ne tarz müzik yapmak istediğin, metalciyim diyorsan ona uygun bi gitar bakılır, yok ben pop rock punk yapacam dersen fender kasa değişik manyetik kombinasyonları olan gitar bakılır.

güzel gitarlar arasında dikkatimi çeken, squier vibe serisi, shecter diamond serisi ve sire yeni elektro çıkarmış bayağı güzel ama bu pahalıdır.

bunun dışında en çok raslayacağın markalar, sx, ibanez, epiphone, yamaha ve cort olacak

dediğim gibi bütçe ve amaç önemli, çok ucuz kötü gitarlar var ama oynamak içinse bunlar da olabilir, yok ben öğrenicem çalışıcam kötü olmasın bi kere alayım çok uzun yıllar götürsün diyorsan squier vibe serisi benim favorim şu ara.

elektro gitar setleri hem kötü hem de pahalı oluyor.

ikinci el uygun fiyatlı çok amfi var açıkçası 10 watt 20 watt joyo vb.
0
killerbee
(22.12.21)
urun.n11.com

şu paraya shecter diamond ikinci, el alabiliyorum.

veya squier vibe alabilirim denk getirip.

üstüne amfi ve bi sürü tekli pedal alırım.
0
killerbee
(22.12.21)
Yamaha pacifica, orjinal gitarım Fender tele bazen şu 250 Euro'luk gitar bana daha iyi ton veriyor gibi geliyor
0
wiekannich
(22.12.21)
killerbee'nin 4.seçeneğini tercih et derim. Yeni başlayan biri amfi-efekt işlerini bilgisayardan çözse hem daha ucuza gelir hem daha çok şey elde eder. Fakat gecikme yaratmayacak düzgünce işlemcili bir bilgisayar ve usb audio interface lazım.

Alternatif olarak ipad veya macbook varsa onlara bağlayabilirsin. Baya garageband kurulu bir ipad işini görebilir aslında. (iRig diye aparatlar vardı gitarı bağlayabilmen için)

gitar için de önce şunların farkını iyi anla(örnekleri dinle), sonra tarzına göre tercihini yap:
single coil
humbucker
0
nhk ni youkosu
(22.12.21)
(4)

almanya çalışma/mavikart vizesi ortalama kaç günde çıkıyor

nahtoderfahrung
herkese random sürelerde mi çıkıyor d tipi vize, 2 hafta oldu benim kimisi 3 ay diyor kimisi 3 gün diyor
herkese random sürelerde mi çıkıyor d tipi vize, 2 hafta oldu benim kimisi 3 ay diyor kimisi 3 gün diyor
0
nahtoderfahrung
(27.10.21)
çalışma izninin 3 ay çıkması nedir ben o konuda bir şey yaptığımı hatırlamıyorum şirket bana kendi doldurduğu "Bundesagentur für Arbeit" logolu bir evrak yolladı bundan mı bahsediyorsunuz?

Ben sadece idata'ya pasaportumu vize versinler diye gerekli evraklarla teslim ettim,

"Başvuru dosyanız ilgili Elçilik/Konsolosluğa gönderilmiş, işlem süreci başlamıştır"

bu başvurunun sonuçlanıp bana pasaportumun vizeyle beraber gelmesi kaç gün sürüyor diye hesaplamaya çalışıyorum şu an da
0
🌸nahtoderfahrung
(27.10.21)
@sertac akin'in calisma iznini unut. senin suan ki durumun ile ilgili degil.

karisan iki konu hakkinda iyi niyetli olarak bilgi vermek istemis ama konu senin acindan daha da karisik olmus.

gelelim vize surecine:
bu dedigin gibi bazisina 1 gunda bazisina 3 ayda cikiyor. mesela bana 3 ay da cikti. sanirim elcilige e-posta gondermesem 5 ayi bulurdu.

bu neye gore degisiyor peki: bazen evrakla ilgili bir problem oluyor ve sürec yavasliyor. bazen almanya'daki tatillere denk geliyor ve sürec yine yavasliyor. berlin tarafinda gecen haftalarda tatil vardi. gelecek hafta da bir kisim tatil var yine. bu nedenle senin is uzamis olabilir. 4. hafta ses cikmazsa elciligin sitesinde bir form var. onun üzerinden soru sorup bilgi alabilirsin.

sozlesme tarihi icin de endiselenme, sirketler bu vize durumlarina alisik. süre gecince yeni tarihli bir sozlesme ile guncelleme yapabiliyorlar.
0
helenart
(27.10.21)
30 Eylül'de verdim 3 haftada çıktı
0
wiekannich
(27.10.21)
merhaba arkadaşlar güncelleme yapmak için geldim, 3. haftanın cuma günü geldi vizem.
0
🌸nahtoderfahrung
(12.11.21)
(9)

Emeğin karşılığının olmaması

Cenk Daniels
Çalışıyoruz, didiniyoruz, haftanın 45 saatini bir şirketin modern kölesi olarak geçiriyoruz, fakat sermaye sahibi insanlar hiç çalışmadan parasıyla çok kolay para kazanabiliyor. Bu durumu düşününce motivasyonum düşüyor ve emeğin karşılığının olmadığını düşünüyorum.Usd faizi bonoda %7 seviyelerindeyk
Çalışıyoruz, didiniyoruz, haftanın 45 saatini bir şirketin modern kölesi olarak geçiriyoruz, fakat sermaye sahibi insanlar hiç çalışmadan parasıyla çok kolay para kazanabiliyor. Bu durumu düşününce motivasyonum düşüyor ve emeğin karşılığının olmadığını düşünüyorum.

Usd faizi bonoda %7 seviyelerindeyken, normal mevduat faizi %16 lardayken parası olan parasına değer katarken emek harcayarak para kazanmak zoruma gidiyor bazen.

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Teşekkürler
0
Cenk Daniels
(27.10.21)
o sermaye de çalışarak ve doğru zamanda doğru kararlar verilerek kazanılıyor yalnız bunu unutuyorsun. dedenden bir mal kalsa bile dedenin onu elde etmesi lazım yani. o yüzden yaptığın karşılaştırma yanlış. sen de elindeki emeği kullanarak paradan para kazanılacak sermaye elde edebilecek bir iş yaparsan sen de o pozisyona geçersin.
0
roket adam
(27.10.21)
Türkiye'de belli bir kesim bu şekilde. Esas sorun kazanılan paranın anlam ifade etmemesi. Çalışan boşa çalışıyor gibi yani. Bu yüzden Türkiye'de en iyi iş memurluk oluyor.
0
admiral
(27.10.21)
45 saatten fazla çalışanlar da var benim gibi.
ama zengin olanlar için çok dar bir çerçevede tanım yapmışsın.
hepsi aynı değil. kendi bildiklerimden örnekler vereyim.

patron: hala hepimizden daha çok çalışıyor. paranın ve hırsının kölesi olmuş durumda.

patronun arkadaşı: hasbelkader fırsatları iyi değerlendirip ticaret ile zamanında voliyi vurmuş. daha sonra belli yatırımlar (emlak vs.) yaparak istanbul'un dışına kaçmış daha çok hayatın keyfini çıkarmakla meşgul. hatta bir ziyaretinde ben 10 sene sonra geleceğim sen hala eksi 1'de (patronun odası garaj katında) uğraşıyor olacaksın diye patrona laf sokmuştu.

borsacı tanıdık: kendini teknik ve psikolojik olarak çok iyi yetiştirmiş. zamanında çok hatalar yapmış ama tecrübe edinerek artık bağımsız şekilde para kazanan ve 9-5 modern kölelikten kurtulmuş biri.

akraba: o da yıllardır esnaf. süper zengin değil ama ortalamanın gayet üstünde. o da işinin esiri olmuş durumda. gece gündüz aklı fikri iş kovalamakla telefonla konuşmakla geçiyor.

atadan parayı bulmuşları bir kenara koyarsak bu adamlar gibi olmak da kolay değil. o kadar hırs ve motivasyon sahibi değilim mesela. ticaret yürütecek kadar insani ilişkilerim de güçlü değil. sonra kalkıp onlar niye ben niye böyleyim diye söylenmek doğru olmuyor. ben de kendimce borsa ve finans işleri ile emeklilik günlerimde daha rahat etme hayalleri içindeyim.
not: eyt
0
lazpalle
(27.10.21)
Ben aylardır düzgün bir bilgisayar almak için para biriktiriyorum, ben biriktirdikçe bilgisayarın fiyatı da kendini biriktiriyor. Bir türlü denkleşemedik. Bir süredir bunu düşünüyorum.
0
akhenaten
(27.10.21)
aynen öyle düşünüyorum. tarihin her döneminde çalışmak köleliktir. çalışmak ne ara kutsallaştırıldı anlamıyorum.
0
dafuq
(27.10.21)
birisi bir tweet atmıştı, diyor ki fakire 1000 dolar ver, iki haftaya bitirir hepsini. zengine 1000 dolar ver, iki haftada ikiye katlar. birisi de buna cevap veriyor, diyor ki : fakirin yaşaması için o 1000 doları harcaması lazım, zenginin ise yaşaması için zaten parası var, 1000 dolar tamamen ekstra oluyor.

bir yerde de şöyle bir geyik vardı : adam diyor ki, bir haftadır borsada oynuyorum, 1.5milyon dolarla kapattım haftayı. öbürü de soruyor : ooo süper, kaç parayla başladın? öbürü cevap veriyor : 2 milyon dolarla.

şimdi bizim durumlar da bunlara benziyor aslında. fakir adamın ticaret yapması için sermayesi yok. olmayacak da. küçük küçük başlaması da mümkün değil. insanlar hollywood filmlerindeki gibi istifa ediyorum vs diyemiyor.

benim asıl derdim, normalde bir bok olamayacak kişilerin sırf aileleri zengin diye paradan para kazanmaları
0
co2s2
(27.10.21)
@co2s2,

genel hatlarıyla yazdıklarına katılıyorum aslında ama şu cümlene karşı çıkacağım:

"benim asıl derdim, normalde bir bok olamayacak kişilerin sırf aileleri zengin diye paradan para kazanmaları"

şimdi zengin olmayan insanların genelde yakındığı şey, babadan dededen zengin olan insanların şanslı olması ve o hayata hak etmeden ulaşmış olmaları. öte yandan senin bu cümlende bahsettiğin konuyu açarsak, zeka dediğimiz şey de insanın çalışarak kazandığı bir yetenek değil. doğuştan geliyor aynı zenginlik gibi. o yüzden zeki ama fakir bir adamın zengin ama kafası çalışmayan adama laf söylemesi kendi içinde çelişen bir durum.
0
del piero10
(27.10.21)
Bu duruma bi ara fena kafayı takmıştım, nerde okudum nasıl okudum bilmiyorum şu yaklaşım bayağı bir değiştirdi her şeye bakışımı:
Dünyada şuan yaklaşık 100 milyonu aşkın engelli, 157 milyon kronik hastalığa sahip, hala temel besine bile erişme sorunu yaşayan milyar insan var.
Aileden kalan maddi/manevi/genetik (güzellik büyük asset, uzun boy, renkli gözlülük vs gibi çoğaltın işte) bu tip unsurların ötesinde bir çok insan karaciğeri sıkıntılı doğuyor mesela. Biz bizden üstteki sınıfa öykünürken(çok bilenirdim ben eşşek gibi çalışırken emeksiz dünyalarca mal mülkle doğanlara) bizim halihazırda sahip olduğumuz rastgele gelişmiş bir çok başka artıları düşünüyor muyuz ? Şükür değil abi bu öyle algılama şükür falan etme zaten emek sömürüne, sadece hayatın rastgeleliliği ile barış yapmak diyorum ben buna.
Özetle nereye vardım derseniz, bu dünyada denge imkansız. Yaşam varsa kaos var. Haksızlık adaletsizlik var. Kartlar böyle dağıtılmış, annelerimizin yumurtalığına bir sonraki sıradaki sperm ulaşmış olsa, bahsi geçen kronik hastalıklarla doğanlar gibi bir ömür zulüm içerisinde yaşamamız için hiçbir sebep yok. Belki bir sonraki de seni top model yapacaktı kim bilir ? O yüzden oyna devam.
0
wiekannich
(27.10.21)
@del piero10 : zeka tamamen doğuştan mı geliyordur? emin değilim. daha doğrusu çocuğun yetiştirilme biçiminin, en azından zekanın ortaya çıkması anlamında önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. tabii burada da ailenin maddi kaynakları önemli bir faktör oluyor. yani ailenin "mirası" öyle de önemli, böyle de önemli.

ancak, kafası çalışmayan adamlardansa, kafası çalışan adamların iş yapıyor olması daha mantıklı değil mi? ikisi de diğer insanlara haksızlık, adil değil ama işlerin daha verimli olması, daha fazla insanın daha ferah yaşaması için bunu kabul etmek daha kolay.
0
co2s2
(28.10.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.