Giriş
(2)

Biontech Randevu

Kadıköy ilçesinde ilk doz için randevu alabilen var mı bugünlerde?
Kadıköy ilçesinde ilk doz için randevu alabilen var mı bugünlerde?
0
(27.06.21)
Geçen pazartesi aile hekiminden almıştım. Özel hastanelerden denediğimde uygun randevu bulunamadı dedi sürekli. Aile hekiminde ise birkaç günde uygun randevular vardı.
0
himmet dayi
(27.06.21)
Ben olurken Kadıköy'de bulamayıp üsküdar üzerinden eski GATA, şimdiki abdulhamid'den aldım, bolca vardı.
0
whoosie
(27.06.21)
(6)

emekli maaşım nasıl hesaplanacak?

batlegolas
emekli olmama daha 40 yıl var. :))ama merak ediyorum. neye göre belirlenecek? arkadaşım dedi ki son 5 yıl çalıştığımız yere göre. ama öyle şey olur mu?
emekli olmama daha 40 yıl var. :))

ama merak ediyorum. neye göre belirlenecek?

arkadaşım dedi ki son 5 yıl çalıştığımız yere göre. ama öyle şey olur mu?
0
batlegolas
(24.06.21)
bildigim kadariyla odenen sigorta primlerine gore oluyor. bence devlete bagimli kalmadan emeklilik hayatini gecirebilecek bir plan belirlemek lazim.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(24.06.21)
Ben son 3 sene alınan maaşa göre diye biliyorum hatta :)
0
whoosie
(24.06.21)
30 yıl öncesinde belli olmaz, şu an yapacağın hesap gerçeği yansıtmayacaktır. 30 yıl türkiye gibi her günü ayrı kaos olan bir ülke için çoook uzun bir süre. kim bilir o zaman kadar neler değişir bu emeklilik hesabı konusunda.
0
Jux
(24.06.21)
2000 oncesi primlerin icin oran %70
2000 - 2008 10'uncu aya kadar primler icin %55
2008 10'uncu aydan sonrasi primler icin %41,48
oraninda aylik baglaniyor

sen hangi araliklarda prim odediysen o prime gore yukaridaki oranlarda maas baglaniyor
0
baknedicem
(24.06.21)
5510 sayılı kanuna tabiyseniz yani 2008 den sonra işe girdiyseniz
(ortalama aylık * her 360 gün için %2 = emekli aylığı) yani aylık ortalamasının %50si dikkate alınır.

son 3 yıl-5 yıl primin 4/a-b-c hangi statüde geçtiği açısından önemli 5510 a tabiyseniz en uzun hangisiyse o dikkate alınır.

burada çok büyük eşitsizlik var tabi ki bence de alternatif emeklilik planı yapmak gerekli kesinlikle maaşın yarısını almak çok büyük sıkıntı.
0
windymimas
(24.06.21)
40 sene diyorsun, acaba 40 sene sonra Türkiye diye bir ülke kalacak mı?
Jux+1 benim bildiğim son 20 senede 3 defa değişti sistem. 40 yıl sonra belki emekli maaşı diye bir kavram olmayacak, o yüzden boşver hiç kafanı yorma.

En güzeli kendin birikim yapıp mümkünse 50-55 yaş sonrasında hiç çalışmadan en az 20 sene idare edecek bir parayı kenara koymak.
0
zikardo
(25.06.21)
(22)

Alman disiplini

dissendium
Alman disiplini gerçek mi yoksa biraz abartılıyor mu? Bir videoda izlemiştim, Celâl Şengör'e bir Alman profesör sabah saat 7 için randevu vermiş. O da ben 12'de uyanıyorum, 7'ye randevu mu verilir diyordu. Gerçek hayatta Almanlar gerçekten çalışmasa bile erken saatte uyanan, zamana dikkat eden insan
Alman disiplini gerçek mi yoksa biraz abartılıyor mu? Bir videoda izlemiştim, Celâl Şengör'e bir Alman profesör sabah saat 7 için randevu vermiş. O da ben 12'de uyanıyorum, 7'ye randevu mu verilir diyordu. Gerçek hayatta Almanlar gerçekten çalışmasa bile erken saatte uyanan, zamana dikkat eden insanlar mı?

Almanya'da yaşayan bir tanıdığım var teyzemin tarafında. Çocukları olduğunda çocuğun uyku saati geldiğinde çocuk ağlasa da çocuğu uyutuyorlardı. Türkiye'de çocuk ağlayınca tamam, uyuma deyip pes ediyorlar. Bu örnek abartılı mı yoksa tüm Almanya'ya yayılmış bir olay mı?
0
dissendium
(23.06.21)
Abartı şeyler bunlar. Nice disiplinsiz alman arkadaslarim oldu, nice almanla calisiyorum hic de öyle makine gibi değiller.
Dakikligi bilemem de öyle herkes 7de uyanıyor falan saçma.
0
logisticsmanager
(23.06.21)
Ortaokul ve lisede anadolu lisesinde Alman hocalarla okudum, net bir şekilde bu konularda karakterime yön verdi. Buraya bile yayılıyor yani :) Tabii ki Alman disiplini olsun diye diye yapmıyorlar, normalleri öyle, bizim gibi sallapati yaşamak diye bir konsept yok. Çünkü her şeyin belli bir günü ve saati var, x şey için yarın alırım diyemiyorsun çünkü kapalı oluyor kesin vs. Ama tabii ki tüm ülkenin her bireyi aynı değil. Yoksa delisi divanesi de çok, niye olmasın.
0
whoosie
(23.06.21)
Adamlar ilkokuldan üniversiteye önemli şahsiyetler olarak Kant, hegel, marx, scheler, huserrl, nietzche filan okuyorlar ya da onları okumuş öğretmenler tarafından yetiştiriliyorlar. Biraz farkları olsun.
0
iddaaci
(23.06.21)
genelleme yapmak gerekirse, almanlar kesinlikle daha sistemli calisiyorlar, isleri belirli bir plana gore ilerliyor ve zamaninda da tamamlaniyor. esneklige, son dakika degisimlilerine acik degiller haliyle. planinin disina cikmak, is taniminda degisiklerin olmasi tolere edebilecekleri seyler degil. bu sadece is icin gecerli degil, sosyal yasantilari da oyle, spontane hadi suraya gidelim gibi durumlar onlara ters geliyor. bulusulup biryerlere gidilicekse cok onceden planlanmis olmasi gerekiyor.
0
Labyrinthe
(23.06.21)
Üniversitedeyken Alman öğrencilerle birlikte okumuştum. Öğlene kadar uyuyup dersi kaçıranı da var projeyi iki hafta önceden bitirip hazır bekleyeni de var. Mesela biri her gününü saati saatine planlar, sabah altıda uyanırdı. Onun yakın arkadaşı kervan yolda düzülür kafasındaydı.
Genelleme yapmak cok zor. Mesela ben Alman olmama rağmen ortaokuldan beri her sabah altıda kalkar, günlük programa göre hareket ederim. Bence milletle pek alakası yok.
0
Anthony McCarten
(23.06.21)
Böyle şeyler genele nispet edilir. İlla zıt örnekler vardır. Benim gözlemimde genel anlamda dakikler. Düsseldorf’ta sabah 6’da tramwaylar dolu oluyordu hep insanlar işlerine gidiyordu erkenden.
0
but that was just a dream
(23.06.21)
@iddaaci, dediğiniz şeyle bağlantı kuramadım maalesef.
0
🌸dissendium
(23.06.21)
avusturya liseliyim.

bir öğretmenimizin eşi vefat ettiğinde kadın "yasımı kendi boş zamanımda tutabilirim." diyerek ertesi gün okula gelip derse girmişti.
bunun gibi çok örnek hatırlarım lise yıllarımdan.

genel olarak "iş zamanında iş yapılır, boş zamanda boş zamanda ne yapmak istiyorsan o yapılır" kafasındalar.
0
blatta hiberna
(23.06.21)
Almanya'da Erasmus'ta okulda surada burada iki Alman tanidim, onlar soyledi o zaman 85 milyon Alman'in hepsi boyle diyen tipler turemis. Bunlarin Alman versiyonu iki Turk gorunce tum Turkler barbar diyen tipler.

Gercek su, Almanya'da disiplin kulturu var. Kultur var kisaca. Cogunluk bu kulture uyum saglar. Arada 15 milyon farkli insan da secebilirsin, kalan 70 milyon bu acigi kapatir.
0
howfaristhesky
(23.06.21)
cocugu bilmem ama is hayati su sekilde:

mesai girisi: 7:15 olan isler var. 7:15'te gelirsen personeli bulursun.

bir is gorusmesine gittim. berlin'de potsdam diye bir bölge var. berlin merkeze uzak. görüsme 8'deydi. ben 7:50'de vardim. görüsmeciler 2. tur kahveye dönüyordu.

son örnek: asi merkezi 7:12'ye randevu verdi. 7'de gittim. sira vardi ve islemler baslamisti. öyle bir iki degil calisan. ~70-80 kisilik bir ekip var asi merkezinde.

diyecegim o ki is ve saat konusunda hassaslar.
0
helenart
(23.06.21)
Ben size Almanlarda neyin farkli oldugunu soyleyeyim.Elbette Alamanlarda da kaytaran, tembellik yapan, vergi kaciran, kurallara uymayan, toplumsal normlara ters hareket eden kisiler var.Ancak bu gibi davranislarda bulunan kisiler yaptiklarini arkadas grubunda anlattiginda herkes ayiplar.Kimse helal olsun demez.Toplumsal ahlak cok guclu.Bu toplumsal ahlak insanlari dogru ve duzgun olana yonlendiriyor.Bizde ise tam tersi.Ne kadar kaytarirsan, kurallari ihlal edersen o kadar itibar gorursun.Herkes seni takdir eder.
0
turkuaz
(23.06.21)
Almanya'da doktora yapiyorum en caliskan ögrenciler Tr'den gelenler. digerleri saat 17 olunca kaciyorlar. Alman caliskanligi yalan.
Sabah erken kalkiyorlar ama saat 8'de zaten heryer kapaniyo, erken uyuyorlar.
sert bi disiplin degil de, yapilacak isleri programlayip yapiyorlar, ama aklina sert yogun bi is programi gelmesin.

edit: zuhahaha
0
durgunfoton
(23.06.21)
Almanlara spesifik bir disiplin değil bu bana göre. Kuzey ve batı Avrupa'da cehalet az olduğu için insanlar olması gerektiği gibi yetiştiriliyor. Olması gereken bu yani.
Ha Almanlar o bölgenin bayrak sallayanı olduğu için adları çıkmış tabii disiplinli diye.
2. Dünya savaşı ile anilmalarinin da bunda büyük etkisi var işte Nazilerin gümbür gümbür yürümesi gibi :)
0
yarey
(23.06.21)
Alman ekolunde mukemmelliyetcilik kesinlikle var, herseyin perfect olmasi lazim. Liyakat cok onemlidir. Almanlar disiplinde herhalde dunyada ilk uce girer. Oyle olmasa o kadar dunyaca unlu markayi sansa cikartamazlardi.
0
cooperr
(23.06.21)
21. yüzyılda ajanda kullanıp 3 ay sonra yapacağı (çok da önemli olmayan) şeyi yazan Hollandalı gördüm ama Alman görmedim. Belki de Hollandalı disiplinini konuşmalıyız?
0
1195
(23.06.21)
Almanya bizim gibi jenerasyonlar arasi devasa farklar var.

Su an disiplin falan yok aldiklari projeleri bitiremiyorlar, berlin havalimani insaatina bakabilirsin.
Asiyi bile vuramadilar kendi urettikleri halde beceremiyorlar.

Iyi zamanlar gevsek insanlar getirir muhabbeti iste.
Projeye turk muhendis almasinlar fabrikalari bile acamazlar.
Biontech gocmenlerden olusmasa 100 yil gecse o asiyi bir alman bulamazdi
0
divit
(23.06.21)
Türkiye ya da diğer orta sınıf ülkelerden giden doktora öğrencileri ABD'de de daha iyi çünkü o ülkenin kendi vatandaşının iş bulmak için ugrasmasina bizimki kadar gerek yok. Lisan bitirdi diye ayda en az 3000 dolar maaşla işe basliyorlar. Bizim lisans bitiren mühendisimiz 1000 dolar maaş alamıyor. Yüksek lisans yapayım doktora yapayım da maaşım 8000'e çıksın en azından 1000 dolar olsun diye uğraşıyor. Bu nedenle Batı'da ortalama biri Türkiye'de ise en iyiler yurt dışında doktora yapıyor. Onların en iyileri dünyanın en büyük sirketlerinde.

Bu nedenle doktora öğrencisi karşılaştırması yapmak yanlış. Hala iki üç Almanla Almanya'yı karsilastiriyorsunuz.
0
howfaristhesky
(23.06.21)
yanlış bulunsa da doktora öğrencisi olarak da yazacağım :D
Tanıdığım tüm arkadaşlarımın ajandaları var, çok yükleri yok ama kesinlikle programlarına uyuyorlar.
bir proje sundular, 10 yılda bitirdik, başarılıyız vs. diye, şok geçirdim. Türkiye'de 3 öğrenci ile 4 yılda yapılır. ama 1 ay çok yapılabilir, 1 ay gevşek yapılabilir, bunlarsa aynı sabit hızla ilerliyorlar. Kendi araştırma merkezimde hiç 10 yıllık proje görmedim, belki askeriyede vardır bizde.
0
Ley
(23.06.21)
Kaç zamandır %90 Almanlardan oluşan bir ortamda çalışıyorum. X jenerasyonundan Z jenerasyonuna kadar her tür her insan var. Ben övülen disiplinlerinden çok gereksiz prosedür ve bürokrasi ile isleri zora sürmelerinden başka bir maharetlerini görmedim.
0
PopeHope
(23.06.21)
Hem Almanya'da, hem Türkiye'de çeşitli projeler için Almanlarla birlikte çalıştım. Almanlar zamanı verimli kullanıyor. Bir de sorumluluk bilinci yüksek. Arada elbette gevşekler var. Ama genel oranda sayıları bizdekinden fazla. Fark bu. Şöyle özetleyeyim gözlemlerimi:

-Ofisten genelde Türk ekipleri en son çıkar. Daha çok çalıştığımız için değil. Gün içinde geyiğe çok sarıp işi yetiştiremediğimiz için. Almanlar iş saatinde iş yapıyor. Bizde 10'a kadar çay sigara eşliğinde güne hazırlanma. 11'e kadar statüs görünümlü sohbet muhabbet. 45 dk iş. 1145'ten itibaren yemek için hazırlanma. Uzun bir öğle yemeği, yemek dönüşü bir sigara. Türkiye'de gerçek mesai 1buçukta başlar. Böyle uluslararası projelerde genelde İtalyanlarla Türkler çok iyi anlaşır:)

-Buna ben akıllı çalışmak diyorum. Genelde yukardaki örnekteki gibi durumlarda Türk ekibi şöyle bir tribe girer... "biz geceye kadar mesai yaptık". Yahu mevzu mesai yapıp kendini yıpratmak değil ki. Akıllı ol günü verimli kullan sen de 6'da çık.

-Paralarını da tasarruflu kullanıyorlar. Genelde savurganlıktan hoşlanmazlar. Bizde her ofis çalışanının mesela bir temizlikçisi vardır. Maaşı kaç olursa olsun. Almanlar'da bu oran çok düşüktür. Dışarda yemek konusu da öyle. Çoğu insan yemeğini evden getirir.

-Ben bir toplantıya hazırlanırken şirketin genel müdür yardımcısının elinde paspasla yerleri sildiğini gördüm. Türkiye'de bu pozisyonda bir adam gidip kendi suyunu bile almaz mesela. "AYşe hanım 1 çay 1 su rica edelim...". Hatta Türkiye'de şunu görmüşlüğüm var yediği yemeğin çöpünü odası kokmasın diye kapının önüne bırakıyor adam. KApının önü 100 kişinin çalıştığı ofis. Çöpe atmıyor adam "title"ı yüzünden. Almanlar bunlara çok takılmıyor gördüğüm kadarıyla.

-
0
anten
(23.06.21)
Uzun süre Almanlar ile çalışmış birisi olarak gerçek olduğunu söyleyebilirim.
0
depresif çocuk
(23.06.21)
Alman yöneticileri olan biri olarak iş anlamında konuşabilirim. Disiplinden ziyade sistemli çalışıyorlar bence de. Belirledikleri sistem dışına çıkman, inisiyatif alman, sonuçları olumlu olacak olsa bile onlar için anlamsız. Zaten sistem kendini götürüyor niye ekstra bir şey yapman gereksin ki modundalar.

Alman politikası ile Türkiye'de iş yapmaya çalışmak çok zor, buradaki pazarın farklı olduğunu anlamak bile onlar için zor; sebepleriyle anlatıyorsun ama öyle bir sebebin olacağını bile kavramakta zorlanıyorlar. Açıklıyorsun, olsun yine de normaldeki gibi yapalım diyorlar. Ve işin tuhafı, sistemin dışına çıkıp sıra dışı başarı göstersen bile sonuca odaklanmayıp bi dahakine böyle olmasın diyorlar.

Jenerasyon arası fark olduğuna katılıyorum ama. Eskileri aynı zamanda despot, gençler biraz daha sistem dışına çıkmaya meyilli; en azından seni anlamaya çalışıyorlar.
0
Jux
(23.06.21)
(6)

Tedavi edilemeyen bir hastaliginiz olsa..

Bikit
32 yasinda yalniz bir insansiniz, ve 2-3 sene gibi bir omrunuz kaldi. Aileniz 70 yas uzeri. 1 abiniz var (evli cocuklu) Hayatinizda daha yapmak istediginiz seyler, hayalleriniz var ve mumkun olabileceklerin hepsi paraya bakiyor. Su anda kendi parami kazaniyorum ama hayallerimi gerceklestirmeye yetec
32 yasinda yalniz bir insansiniz, ve 2-3 sene gibi bir omrunuz kaldi. Aileniz 70 yas uzeri. 1 abiniz var (evli cocuklu) Hayatinizda daha yapmak istediginiz seyler, hayalleriniz var ve mumkun olabileceklerin hepsi paraya bakiyor. Su anda kendi parami kazaniyorum ama hayallerimi gerceklestirmeye yetecek bir miktar degil. Ben yalnizim ve otenaziyi kabul eden bir ulkede saglik sigortalarimi ve hayatimi devam ettirmek istiyorum.

Ailenizin durumu fena degil. Onlardan miras hakkinizi yasal bir sozlesme karsiliginda talep eder miydiniz? Benim payimi verecekler ben de miras haklarimdan vazgececegim.
Gider ayak maddi meselelere kafa yormak istemiyorum ama aksi halde hem varlik icinde yokluk yasayarak gitmis olacagim ve elimde hic yasanmamis bir hayat kalacak. Hem de burada insanlara muhtac kalarak olecegim. Insanlara yuk olmak istemem.
Ailemden boyle bir sey talep etmeye hakkim var mi? Evli ve cocuklu abinizin hakki yenmis olur mu?
0
Bikit
(23.06.21)
2-3 sene gibi ömür kalması gibi bir durumda kimsenin hakkı yenmiş olmaz. kalan zamanımı doya doya yaşamak istiyorum dersin gayet de geçerli bir gerekçedir. üstelik hakkından fazlasını istemiyorsun.

ama şöyle de bir durum var, hastalığın durumu tanısı tedavisi vs nedir ne değildir bilmiyoruz elbette, fakat bugün çaresi olmadığı söylenen bir hastalığa farklı bir ülkede farklı bir doktor tarafından belki farklı bir zamanda, hatta 2-3 yıl içinde çare bulunabilir? belki vardır da.
0
reanarchy
(23.06.21)
Eğer hiçbir umut yoksa, gerçekten istediğiniz buysa ve böyle mutlu olacaksanız aileniz de abiniz de bundan mutlu olacaktır. Ailenin bir ferdi olarak empati kurduğumda böyle olmasını isterdim.
0
thecoolkingandthequeen
(23.06.21)
Normal şartlar altında gidip annemden mirasımı istesem veremez çünkü 1 evi var ve içinde yaşıyor. Ama 2-3 yıl ömrüm kaldıysa elbette annem de abim de her türlü maddi bolluğu sağlamak için uğraşırlar. Ama tabii hastalığın durumuna bağlı, gidip tedaviyi reddetsem kimseden bişi istemeye hakkım olmaz sanırım.
0
whoosie
(23.06.21)
ailenden miras ya da belli bir hakkı yasal sözleşme ile talep edecek kadar uzaksan zaten sorun burada. hastalığın dediğin gibi ise uzun vadede ihtiyacın olacak şey para değil senin yanında olacak insanlar. bir noktadan sonra bu kadar ağır bir hastalıkla yurtdışında tek başına kalmak istemezsin.

tüm bunlarla beraber elindeki maddi varlığı. daha iyi doktorlar bulmak ve çözüm yoksa da kalan vaktini daha kaliteli geçirecek destek tedavilere - psikolojik desteklere ayırman daha mantıklı olur. bu konularda uzmanlaşmış onkoloji psikologları var onlardan kalan vaktini nasıl planlayabileceğin konusunda görüş alabilirsin.
0
orpheus
(23.06.21)
İlk duyurunda bahsettiğin arkadaşının haklı olduğu bir konu var; psikolojik destek alman lazım. Sağlıklı değilsin, sağlıklı düşünemiyorsun. Senin durumunda kimse sağlıklı düşünemezdi zaten.
0
IncredibleMau
(23.06.21)
Miras olmadan hak olmaz yani miras bırakacak kişi sağ ise ortada miras yoktur.

Siz size düşecek mirası konuşarak anlaşarak talep edebilirsiniz, üzerine bir borç senedi yaparsınız olur biter.
0
kisa
(23.06.21)
(2)

Eve çiçek almak

vatanperver
Kazıklanmadan nereden nasıl çiçek alıyorsunuz?1) Bazen uzun dayanıyor, bazen hemen çürüyor.2) Mesela sokaktan 20 karanfil alıyorum, ufacık demet oluyor ve çiçekler birbirini eziyor. Halbuki bazı çiçekçiler çalı gibi bir demet yapıp aralara 6-7 tane karanfil koyuyor, çok da güzel görünüyor.3) Bir de
Kazıklanmadan nereden nasıl çiçek alıyorsunuz?

1) Bazen uzun dayanıyor, bazen hemen çürüyor.

2) Mesela sokaktan 20 karanfil alıyorum, ufacık demet oluyor ve çiçekler birbirini eziyor. Halbuki bazı çiçekçiler çalı gibi bir demet yapıp aralara 6-7 tane karanfil koyuyor, çok da güzel görünüyor.

3) Bir de ben fiyat biçemiyorum. Çiçekçi diyor ki, abi şöyle bir demet 100 lira olur. Hadi 70 yap indirim yap diyorum. Tamam 80 olsun diyor. Kazıklandım mı anlayamıyorum.
0
vatanperver
(22.06.21)
Almıyorum çünkü sürekli kazıklanıyorum :) Onun yerine lavanta alıyorum, çok uzun süre gidiyor. Birine alacaksam da çiçeksepetinden alıyorum valla, ortalama bir şey oluyor ama ne ödeyeceğimi biliyorum en azından. Bazı insanlar herkesle muhabbet kurup pazarlık yapabiliyor, ben tam tersiyim maalesef :(
0
whoosie
(22.06.21)
genellikle ayni cicekciden aliyorum (sokak tezgahi) hangi gunler cicek almaya gittigini bildigimden hep sonraki gun aliyorum boylelikle yaklasik 1 hafta dayaniyor.
fiyatlari genelde hep bi 10 tl yuksek soyluyorlar nasilsa pazarlik yapacaklar diye galiba. dedigim gibi ayni yerden ve duzenli alinca ne o beni yoruyor ne de ben onu yoruyorum, bunlar 20 ama sana 15 olur diye kendisi soyluyor. eger cok pahali gelirse bu seferlik su kadar olsun diyorum, orta yol buluyoruz.
0
65 derece
(22.06.21)
(2)

Veyis Ateş'in bahsettiği klik ne ola?

naksidil
evet telefon görüşmesinde de tv'de de bolca geçen klikler ne demek oluyor? Klik nedir?
evet telefon görüşmesinde de tv'de de bolca geçen klikler ne demek oluyor? Klik nedir?
0
naksidil
(22.06.21)
clique - grup, takım falan
0
whoosie
(22.06.21)
graph theory altında kullanılan teknik bir terim. Bir grup içersinde herkes birbirini tanıyorsa / herkesin birbiri ile ilişkisi varsa o grup clique oluyor.

Sosyal bilimlerde de kullanılıyormuş.
0
archmage mahmut
(22.06.21)
(3)

tayland /phuket otel ve bölge önerisi

delidiyorum
selamlar,tayland/phuket taraflarında kaldığınız beğendiniz bir otel, konum vs varsa bilgilendirebilir misiniz? aşşırı lüks olmasına gerek yok ama evet beach bungalovs tarzında iyi bir otel arıyorum. Bu arada derseniz ki boşver pattaya daha güzel o taraf da olur farketmez. bölgeyi hiç bilmiyorum
selamlar,
tayland/phuket taraflarında kaldığınız beğendiniz bir otel, konum vs varsa bilgilendirebilir misiniz? aşşırı lüks olmasına gerek yok ama evet beach bungalovs tarzında iyi bir otel arıyorum. Bu arada derseniz ki boşver pattaya daha güzel o taraf da olur farketmez. bölgeyi hiç bilmiyorum
0
delidiyorum
(22.06.21)
Krabi ve Phi Phi'ye geçin mutlaka. Beni dinleyin, pişman olmazsınız :)
0
flo
(22.06.21)
Pattaya, Phuket varken kalınabilecek bir yer değil bence. Ben Sea Sun Sand otelin ormana bakan odalarından birinde kalmıştım, epikti. Tabii 9 yıl önce falan.
0
whoosie
(22.06.21)
movenpick, karsida beach var
0
tiredpanda
(13.07.21)
(8)

Maks 5 bin lira bandında fiyat/performans telefonu önerebilir misiniz?

Dartagnan
Kararsız kaldım. 8 senedir bir telefon kullandıktan sonra telefonlar uçmuş gitmiş. Belki bi yol gösteren olabilir.
Kararsız kaldım. 8 senedir bir telefon kullandıktan sonra telefonlar uçmuş gitmiş. Belki bi yol gösteren olabilir.
0
Dartagnan
(21.06.21)
iphone se
0
jelly bear
(21.06.21)
jelly bear +1
0
himmet dayi
(21.06.21)
Samsung Galaxy A72. Iphone SE'nin bataryası çöp bu arada. Günde iki kez şarj etmeyi dert etmezseniz o da olur tabi.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(21.06.21)
A52 ya da a72
0
freebird5406_2
(21.06.21)
se kullanıyorum, pili az gidiyor ama onun dışında on numara tam da o fiyatta. Çok büyük değil tabii, o tarz ekran seviyorsanız.
0
whoosie
(21.06.21)
İphone se demeye geldim:)
0
arenas
(21.06.21)
iphone se. evet bataryası muadil androidlere göre baya geride ancak uzun yıllar ios güncellemesini sorunsuz şekilde alcak olması ve markasının apple olması piyasasının daha uzun yıllar devam edeceğini de gösteriyor. apple ayrıca servis ve müşteri hizmetleri kalitesinde de android markalarını ağır döver.
0
makarnavodka
(21.06.21)
Iphone SE kesinlikle. Bende aynı durumdaydım ve şu an keyfime diyecek yok telefon konusunda.
0
Nocturne
(21.06.21)
(7)

elektrikli el süpürgesi

not sure if serious
xiomi'nin güzel böyle güçlü bir tane gördüm alayım diyorum ama emin olamıyorum. gerçekten lazım bir şey mi yoksa gereksiz para mı harcamış olurum diye.evde bir adet normal süpürge (para vermedim) bir adet de robot süpürdge var. robotu çalıştırıyorum sürekli ama giremediği yerler var. oraları bir şek
xiomi'nin güzel böyle güçlü bir tane gördüm alayım diyorum ama emin olamıyorum. gerçekten lazım bir şey mi yoksa gereksiz para mı harcamış olurum diye.

evde bir adet normal süpürge (para vermedim) bir adet de robot süpürdge var. robotu çalıştırıyorum sürekli ama giremediği yerler var. oraları bir şekilde kendim hallediyorum olmadı diğer süpürgeyi çalıştırıyorum ama çok zor geliyor ve yer kaplıyor. evde onu koyacak yerim yok balkonda duruyor :) balkonda da gereksiz hem görüntü kirliliği hem de yer işgali yapıyor. ev 1+1

alsam şöyle bir el süpürgesi robotun girmediği yerleri onunla çeksem ara ara bence çok iyi olacakmış gibi geliyor :)

ne dersiniz?
0
not sure if serious
(16.06.21)
Evet, genelde robotu olanlara bir de el süpürgesi gerekiyor, hem koltuk vs başlıkları da var xiaomi'nin. Bende var, çok müthiş değil ama iş görüyor. Yüksek modda sesi fazla biraz. Ama onun dışında kullanımı falan gayet rahat.
0
whoosie
(16.06.21)
kablosuz supurge ile robottan kalan yerleri temizlemek gercekten kolay oluyor, tavsiye ederim.
0
lemmiwinks
(16.06.21)
aşırı aşırı aşırı gerekli bi şey.
0
elorelia
(16.06.21)
Şarjlı süpürgenin çok da güçlü olmasına gerek yok ya. Yerden zift kazımayacaksanız 7.2V lik aletler gayet iş görüyor. Bir de koltuk, yatak, masa üstü için de gerekli. Çekirdek yedikten sonra robotu beklemek yerine 20 saniyede işinizi görürsünüz. Evde bulunmalı bence. Yer tasarrufu adına duvara bir çivi çakıp asabilirsiniz de. Güçlü bir vakumlu krom da iş görür hatta.
0
kislar gecmez beresiz
(16.06.21)
Xiaomi C1 Handheld aldık yeni. Güzel alet normal süpürge bir haftada eziyetmiş gibi gelmeye başladı mazide.

Bu böyleyse bi de robotundan mı patlatsak diye düşünmeye başladım ben de:)
0
hedep
(16.06.21)
bu arada ufak el süpürgelerini kastediyorum. büyük olanları değil.
0
🌸not sure if serious
(16.06.21)
Küçük el süpürgesine gerek yok bence, ince uzun yerleri süpürmek için normal şarjlı dikey süpürge on numara, asın duvara dursun, tek tuşla boşaltma vs. Üstelik ara borusunu çıkarıp kısa el süpürgesi gibi de kullanılıyor. Normal süpürgeyi de verin gitsin bir öğrenciye.
0
whoosie
(17.06.21)
(4)

Yurtdışı uçuşu öncesi istenilen testler havaalanında yaptırılabiliyor mu?

ananiyimioguz
İki adet test sonucu istiyorlar. İlki normal pcr testi, diğeri de covid-19 hızlı test sonucu. Hızlı test 24 saat içinde yapılmalıymış fakat uçuş pazar günü olduğu için cumartesi yapan bir yer bulamadım.Havaalanında ikisini de halledebiliyor muyuz? Normal testin süresi daha uzunmuş 72 saat içerisinde
İki adet test sonucu istiyorlar. İlki normal pcr testi, diğeri de covid-19 hızlı test sonucu. Hızlı test 24 saat içinde yapılmalıymış fakat uçuş pazar günü olduğu için cumartesi yapan bir yer bulamadım.

Havaalanında ikisini de halledebiliyor muyuz? Normal testin süresi daha uzunmuş 72 saat içerisinde yapılmış olmalı diyor. Onu perşembe-cuma halledebiliriz en azından fakat şu hızlı test olayı gerdi bizi.
0
ananiyimioguz
(14.06.21)
diğeri 48 saat 24 değil. türkiye'ye gelirken öyle mesela.
0
bohr atom modeli
(14.06.21)
Doğru baktığınıza emin misiniz diye teyit etmek istedim çünkü ya birini ya diğerini istiyorlar normalde.
0
whoosie
(14.06.21)
Pegasus'un sitesini biraz daha kurcaladım, evet sanırım normal pcr testi yapıldıysa hızlıya gerek yokmuş.

Bir de benim anlamadığım amcam 2 doz aşısını da oldu zaten. Aşı belgesi yeterli değil mi yine de test yaptırılmalı mı acaba o bilgiye ulaşamadım bilen var mı?
0
🌸ananiyimioguz
(14.06.21)
Türkiye'ye dönüşte, son aşıdan 14 gün geçtiyse gerek yok.
Gidilen ülkede, ülkenin kuralına bağlı. www.iatatravelcentre.com buraan bakabilirsiniz ama en doğru bilgiler genelde hedef ülkenin ana havayolunun sitesinde güzelce yazar.
0
whoosie
(14.06.21)
(4)

lviv & kiev

kablelvuku
haydi bir tatil planlayalım. 16 temmuz 21 temmuz arası kiev veya lvivden hangisini tercih ederdiniz?eşimin de benim de ilk yurtdışı tatil deneyimimiz olacak. ikimizin de pasaportu yok çipli kimlik ile giriş yapacağız. lviv uçakları bu tarihe biraz pahalı kiev gece uçuşları daha uygun. kiev'i araştır
haydi bir tatil planlayalım. 16 temmuz 21 temmuz arası kiev veya lvivden hangisini tercih ederdiniz?

eşimin de benim de ilk yurtdışı tatil deneyimimiz olacak. ikimizin de pasaportu yok çipli kimlik ile giriş yapacağız.

lviv uçakları bu tarihe biraz pahalı kiev gece uçuşları daha uygun. kiev'i araştırmadım ama lviv'de yemek içmek konaklamak ucuz geldi.

giriş ve çıkışta pcr testi olayı olduğundan dolayı kiev'de pcr testi ücreti ne kadar bulamadım bir sitede 249 tl olarak gördüm.

bütçemiz sıfır, bütçeyi tatile göre oluşturacağız. amacımız yemek içmek gezmek görmek.

ekstra her öneriye açığız.
0
kablelvuku
(14.06.21)
Hocam 5 günde iki şehri de gezmek mümkün bence. Biz 6 gün versiyonunu yapmıştık. Biletlerin ucuzluğuna göre gidiş ve dönüş şehrini belirlersiniz. İki şehir arasını ister gece treni ile yataklı geçerek otel masrafından düşersiniz veya sabah treni ile 4 saat gibi bir sürede gidebilirsiniz. Sabah 6 trenine binip 10 gibi Lviv'de olmuştuk, gün kaybı yaşamamıştık. Kiev'de şehre bir miktar uzak ucuz oteller var, onlar tercih edip UBER vs. ile çok ucuza şehir içi ulaşımı sağlayabilirsiniz. Sorularınız vs. olursa yeşillendirebilirsiniz. İyi tatiller şimdiden.
0
tss
(14.06.21)
Eşinle gideceksen lviv tercih etmelisin. Ulaşım konusunda kieve giidp trenle 5 saate veya bla bla yaparak daha kısa sürede lvive geçebilirsin. 2 kiev 3 günde lviv için yeterli bence.
0
deepfear
(14.06.21)
İkisinden birini tercih edecek olursam Lviv'i tercih ederim, nitekim öyle yaptım daha önce, ne tip tatilden hoşlanırsınız bilmiyorum ama Lviv çok küçük, şirin, tatlı bir şehir, kimilerine haftasonu bile yetebilir, daha çok yer gezelim, görelim derseniz, Kiev'i de ekleyebilirsiniz, mesela ben sıkıştırmayı sevmiyorum, tadını çıkara çıkara gezmekten hoşlanıyorum, 5 gün Lviv'de olmayı tercih ederim.

İlk defa gideceğiniz için söylüyorum, ilk girişte havaalanında kontroller uzayabiliyor, rezervasyonunuzu, yanınızdaki para miktarını vs görmek isteyebiliyorlar, ilk gidişimizde 1 saate yakın havaalanında beklemek durumunda kalmıştık. Pandemi zamanı süreler diğer sebeplerle de uzamış olabilir.

Gezecek görecek yerler klasik, konaklama vs ile ilgili soracağınız sorular olursa elimden geldiğince cevaplarım, iyi tatiller şimdiden, sizin adınıza heyecanlandım, Lviv gerçekten çok sevdiğim bir şehir.
0
(14.06.21)
PCR testi için bilgileri ve fiyatları Ukrayna havayollarının sitesinde bulabilirsiniz ama söylediğiniz civarda. Aşı varsa girişte test istemiyor, bugün baktım. Dönüşte bizimkiler de istemiyor aşıda. Ancak özel bir sigorta istiyor, COVID için ya ukrayna firması ya da ukrayna'da temsilciliği olan sigorta diye, onu da sitesinde satıyor 6-7 dolara.

Biz de 3 temmuzda 8 gün Lviv Kiev yapacağız, trenle geçeceğiz arayı, Çernobil turu da aldık bakalım. Dönüşte kiev'den Ankara aktarmalı dönücez.

visitukraine.today
www.flyuia.com

Edit: Aşılı olmak = 2 dozu da olup 2.nin üzerinden en az 14 gün geçmesi.
0
whoosie
(14.06.21)
(4)

istanbulda grafitiler nerede

selamlar. istanbulda grafitilerin yogun oldugu yerler neresi?fotoğraf çekmek için bir arkadaşımla dolaşmaya çıkacağız?varsa belirgin noktalar paylaşırsanız sevinirim...
selamlar. istanbulda grafitilerin yogun oldugu yerler neresi?
fotoğraf çekmek için bir arkadaşımla dolaşmaya çıkacağız?

varsa belirgin noktalar paylaşırsanız sevinirim...
0
(14.06.21)
Kadıköy Moda Caddesi'nde meslek lisesinin duvarlarında vardı sanırım. Mural istiyorsanız Kadıköy merkez ve yeldeğirmeni. Kadıköy mural haritası yazıp yerlerini bulabilirsiniz.
0
whoosie
(14.06.21)
Tatlıpınar Caddesi ( Çapa'nın Millet Caddesine yakın taraftaki duvarı ) ( Son 1 yılda bir değişiklik olmadıysa)
0
Mirket
(14.06.21)
www.instagram.com
burada var ama kaçı kaldı şuan bilmiyorum.
0
astronom bey
(14.06.21)
Yeldeğirmeni ve Balat'da var bolca, bir de Bağdat Caddesi'ne çıkan altgeçitlerde oluyor, boyanıyor, tekrar çiziyorlar. Kızıltoprak tren yolu kenarında da bolca var, Bağdat Caddesi tarafında.
0
(14.06.21)
(5)

toprağa ekebileceğim en pahalı meyve/sebze hangisidir?

ayseee
toprağa ekip ürününü alabileceğim en pahalı meyve/sebze hangisidir?
toprağa ekip ürününü alabileceğim en pahalı meyve/sebze hangisidir?
0
ayseee
(07.06.21)
İklime göre değişir.
Nereye ekeceğinizi de Söylerseniz ona göre cevaplar gelebilir.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(07.06.21)
Diğer cevaplar gelene kadar, meyve sebze sayılmaz belki ama
safran otu şurada bir dursun.
0
Erva
(07.06.21)
@emcekare olmadi einstein olsun bari evin kenarında bomboş bekleyen bir bahçe var. dönüm ne kadar bilmiyorum ama toplam 50 metre uzunluğunda 50 metre genişliğinde çok verimli toprak, istanbul'da.. şimdi bahçeye bişeyler ekmek istiyorum ama ürün pahalı olsun istiyorum hatta çıkan ürünü kendim de kullanmayayım gidip satayım manava/tüccara :)
0
🌸ayseee
(07.06.21)
şu an karpuz. tanesi 35 tl.
0
mikahakkinen
(07.06.21)
çok uzun vadede fıstık çamı :)
ama net para kazanmak için arsayı 6-7 parça olacak şekilde şehir bahçesi olarak insanlara kiralayın, eksinler biçsinler. Meraklısı çok.
0
whoosie
(08.06.21)
(9)

Antidepresandan sonra hayatınız değişti mi?

kukuleta
Bu sabah hayatımda ilk defa antidepresan kullanacağım.Yeni bir hayata başlıyor gibi heyecanlıyım.Sizin deneyimlerinizi merak ettim :)Wellbutrin
Bu sabah hayatımda ilk defa antidepresan kullanacağım.

Yeni bir hayata başlıyor gibi heyecanlıyım.

Sizin deneyimlerinizi merak ettim :)

Wellbutrin
0
kukuleta
(07.06.21)
Wellbutrin’le sosyal anksiyeteyi buyuk oranda yendim
0
ghilleinthemist
(07.06.21)
rahatsızlığına ve derecesine bağlı. antidepresanlar mucize ilaç değil, eğer terapi gerektiren bir durum varsa terapiyle desteklenmesi şart. tek başına antidepresan sadece bir yardımcıdır (ve gereklidir, gereksiz anlamında söylemiyorum, önemli bir yardımcı olduğunu unutmamak lazım). çoğu durumda bir süre sonra doktorlar azaltarak bıraktırmak ister zaten. yani her şekilde sorunu kökünden çözecek bir tedaviye ihtiyaç var, yoksa antidepresanı bıraktığında eski duruma dönmek mümkün oluyor.

1 hafta sersemlik, halsizlik, ishal, vs. gibi etkiler olabilir (yine ilaca ve bünyeye göre değişiklik gösterir, ben kendi deneyimimden yola çıktım) ama geçici olacak. bunlara takılmadan doktorun önerdiği gibi kullanmaya devam et. kafana göre azaltma, bırakma, doktor ne diyorsa onu yap. :)

not: kullandığım ilaç paxeraydı. sorunum da anksiyete ve majör depresyondu.
0
nathanieltroy
(07.06.21)
uzmanı olmamakla beraber ;

antidepresan bir tedavi değildir. yani aşı gibi bakteri/mikrop öldürmez. ruhen sizi temizlemez.

antidepresan sizi mental tedavi ve kendinizi daha rahat sorgulayabilmeniz için (klinik tedavi, psikiyatrist gözetiminde seanslar vb ) belirli bir süre uygun bir konuma getirir. yani morfin aldınız diye kol kırığınız otomatik iyileşmez.
0
duyurukullanıcısı
(07.06.21)
Antidepresanlar neden bu kadar abartılıyor merak ediyorum. Günde 5 çeşit antidepresan içtiğim bir dönemim oldu. Hiçbir şey değişmemişti. Sadece ativan alınca uyuduğumu hatırlıyorum. O dönem normal hayatıma devam ediyorum ancak geriye dönüp baktığımda o döneme ait anılar çok çok silik.
Aynı anda kullandıklarım:

desyrel
Seroquel
Ativan
Paxera
Akineton

Bana bunları veren doktora diyecek kelime bulamıyorum. İyi ki karaciğerim hala yerinde duruyor.
0
suicides underground
(07.06.21)
eğer terapi gerektiren bir durum varsa terapiyle desteklenmesi şart +1
antidepresan sadece bir yardımcıdır +1


antidepresan bir tedavi değildir. yani aşı gibi bakteri/mikrop öldürmez. ruhen sizi temizlemez. +1
antidepresan sizi mental tedavi ve kendinizi daha rahat sorgulayabilmeniz için (klinik tedavi, psikiyatrist gözetiminde seanslar vb ) belirli bir süre uygun bir konuma getirir. +1
0
put it in your appropriate place
(07.06.21)
antidepresan bende hızlı değişime yol açmıştı. ciddi bir enerji vermişti o sayede baya arkadaş grubuna dahil olup hala süren arkadaşlıklar edindim. anksiyetimi topyekün ortadan kaldırdı neredeyse, terapi almamıştım.
heyecanınızı fırsata çevirin :) gelsin yeni hobiler arkadaşlar ve ne istiorsanız :)
0
omonia
(07.06.21)
Her şeye sinirlenen, tahammülsüz biriydim. Haliyle eve de işe de eşe de yansıyordu. Bu sayede yendim, iş yerinde çok daha iyi konuma geldim, kız arkadaşımla evlenme noktasına geldim, hiç suçu olmayan aileme karşı gösterdiğim tahammülsüzlüğü yenerek daha rahat bir vicdana sahip oldum ve normalde yakıp yıkıp en çok zararı kendimin göreceği birçok olayda sakin, mantıklı, olgun kararlar verebildim. Mucize değil deniyor ama 10 mg cipralex ile hayatın böylesi değişimi için mucize demek yeterli olmazdı zaten.
0
haksizfil
(07.06.21)
Her gün defalarca ağlıyordum her an her koşulda, prozac sağ olsun durdu valla hayatım düzeldi.
0
whoosie
(08.06.21)
antidepresan tedavi etmez, yeni normalinizi belirlemek için sizi daraltan sıkıntıları biraz uzaklaştırır. uzun süre kullanırsınız ve artık yeni hayatınız oturmaya başlar.
0
nahtoderfahrung
(08.06.21)
(7)

Mezar yaptırmak

twelfth
Babamın yattığı mezarın etrafındaki taşlar oldukça eski ve çatlamış. Hem de mezar taşına orada yatan herkesin isimlerini yazmak istiyorum. Yakın zamanda mezar yaptıran varsa nelere dikkat etmem gerektiğini ve ne çeşitte taşlar kullanıldığını söyleyebilir mi? Ben sadece mermer biliyorum.
Babamın yattığı mezarın etrafındaki taşlar oldukça eski ve çatlamış. Hem de mezar taşına orada yatan herkesin isimlerini yazmak istiyorum. Yakın zamanda mezar yaptıran varsa nelere dikkat etmem gerektiğini ve ne çeşitte taşlar kullanıldığını söyleyebilir mi? Ben sadece mermer biliyorum.
0
twelfth
(07.06.21)
git gel yapmamak için mezarlık müdürlüğünden mezar taşı yaptırmak için izin kağıdı al. sonra gidersin mermerciye.
0
sutlu nescafe
(07.06.21)
Yakın zaman da ben de babamın mezarını yaptıracağım, gelecek cevapları ben de merakla bekliyorum. Yukarıdaki arkadaş güzel bir ayrıntı vermiş izin alınması gerektiğini bilmiyordum.
0
solo
(07.06.21)
İstanbul için şöyle oluyor, Mezar Yeri Kullanma Belgesi ile birlikte, mezar yeri kullanım hakkı sahibi bizzat mezarlıklar müdürlüğüne başvuruyor, tarifede belirlenmiş ruhsat harcını yatırarak inşaat ruhsatı alıyor Bu başvuru için Mezar Yeri Kullanım Belgesinin yanı sıra ruhsatlı taşçılar ile yapılmış sözleşme ile birlikte Müdür Yardımcılıklarındaki Ruhsat birimine başvurmak gerekiyor .Mezar İnşaatı süresince Kullanma Belgesi, Bölge Müdür Yardımcılığında emanete alınır ve inşaat bitiminde yapılan kontrol sonrası geri iade ediliyor.
0
delikedidilimiyedi
(07.06.21)
o neymiş ya öyle? bu istanbul'a özgü bir şey mi, yoksa yeni bir şey mi?

2014'te vefat eden anenmin mezarı için mermerciye gittim, adasını parselini söyleyip model beğendim, taşa yazılacak şeyi de söyleyip çıktım gittim. şehir ankara, karşıyaka mezarlığı.

belki bu prosedürü mermerci amca hallediyordur bilemiyorum. ben siparişi verdim çıktım sadece.

o ney lan, gören de bina dikiyoruz zanneder ha.
0
kibritsuyu
(07.06.21)
2017-18de istanbulda işleyiş böyle. mermerci o kağıdı görmeden dükkandan mezara bile gitmedi.
0
sutlu nescafe
(07.06.21)
İstanbul'da mezarlıklar müdürlüğüne gitmek şart, atlamayın. Millet yan mezardan santim santim alan çarptığı için mutlaka kontrol ediyorlar.
0
whoosie
(08.06.21)
Daha önce de soruya cevap vererek süreci benim de merak ettiğimi yazmıştım, bugün babamın mezarını ziyaret ettikten sonra mezar taşı yaptıran yerle ve mezarlık müdürlüğü ile görüştüm, bize mezarın numarasını ölen kişinin adını soyadını doğum tarihi bilgilerini verin yeterli gerekli tüm işlemleri biz yapıyoruz siz bir şeye karışmıyorsunuz dediler.

Muhtemelen diğer illerde durum farklıdır ama benim yaşadığım ilde bu şekildeymiş yazayım dedim.
0
solo
(11.06.21)
(7)

Sıkılaşmak için kullandığınız app’ler-youtube kanalları

esinikaybetmiscorap.
Merhabalar,Hergün beni sıkmadan bi 15 dklık egzersizler yapmak istiyorum. Bubun için tavsiye edebileceğiniz youtube kanalları-ücretsiz appler var mıdır?30 days fit diye bir uygulama vardı güzeldi aslında ama ücretlendirmişler sanırım. O tarz istiyorum teşekkürler
Merhabalar,

Hergün beni sıkmadan bi 15 dklık egzersizler yapmak istiyorum. Bubun için tavsiye edebileceğiniz youtube kanalları-ücretsiz appler var mıdır?

30 days fit diye bir uygulama vardı güzeldi aslında ama ücretlendirmişler sanırım. O tarz istiyorum teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap.
(07.06.21)
fiton diye bir app indirdim 1 hafta önce, ücretsiz içeriği gayet müthiş.
0
whoosie
(07.06.21)
nike trainingte bir şeyler yapıyorum ben.
0
yeteramadenedimherseyi
(07.06.21)
Ben uygulamalara bağlı kalmıyorum ama Pamela Reif’ın pam adında bir uygulaması var. Bazen orada verilen günlük workout’ları yapıyorum değişiklik oluyor.
0
ruhen hastayim ben
(07.06.21)
Active by popsugar (full ücretsiz)
fitbit coach
freeletics
bodybuilding.com
fitify

bunlar epey iyi appler.

Youtube'da home exercise yazarsan yığınla kanal çıkar zaten.
0
anten
(07.06.21)
bu aralar pamela reif videolarindan yapiyorum ben de. gayet guzel hareket ettiriyor, calsitiriyor vucudu.
0
in vino veritas
(07.06.21)
editleyemiycem cevabimi bir de chloe var ama pamela'ya gore biraz daha agir onun videolari. once pamela ile bi seviyeye gelip sonra chloe'ye gecmek lazim yoksa zorlayabilir aliskin olmayan vucudu.
0
in vino veritas
(07.06.21)
youtube-heather robertson kesinlikle öneririm.
eğer kondisyonunuz iyiyse direkt 12 haftalık serisine başlayabilirsiniz.
-yeni başlıyorsanız öncelikle low impact cardio ile başlayın daha sonra hiit cardio-tabataya geçersiniz
ağırlık egzersizleri bile oldukça akıcı geçiyor. müzik tercihleri de çok başarılı 2 yıldır hiç bırakmadım =)

www.youtube.com
0
windymimas
(07.06.21)
(2)

Elimde eski paralar var? Değer ve saklama konusu...

bare gud dømmer meg
Selamlar. Yıllardır elimde bulundurduğum, çeşitli ülkelerin çokta tarihi olmayan paraları var. Örneğin 1960-1970 madeni amerika parası,euro,riyal,forint, Sovyet, Türkiye madeni parası,italyan 1982,alman pfennig,ispanyol bilmem nesi vs. var. Bunlar değer eder mi? veya yıllar geçtikçe değerlenme imkan
Selamlar. Yıllardır elimde bulundurduğum, çeşitli ülkelerin çokta tarihi olmayan paraları var. Örneğin 1960-1970 madeni amerika parası,euro,riyal,forint, Sovyet, Türkiye madeni parası,italyan 1982,alman pfennig,ispanyol bilmem nesi vs. var. Bunlar değer eder mi? veya yıllar geçtikçe değerlenme imkanı nedir? Saklama koşullarını nasıl sağlayabilirim? Bazıları kozmetik olarak iyi durumda değil malesef
0
bare gud dømmer meg
(06.06.21)
dolar bi kere zaten etmez çünkü ben bile 40'lardan dolar görmüştüm oradayken. hala piyasadalar yani.

yeri geliyor osmanlı sikkeleri bile para etmiyor. neye göre bilmiyorum ama 70'lerden kalan şeylerin pek para edeceğini sanmam.
0
bohr atom modeli
(06.06.21)
İnternette madeni paralar ve kağıt paralar dosyalar var, örnek: www.gittigidiyor.com

Değerlenme durumu imkanı için facebook'ta herhangi sıcakkanlı bir nümizmatik grubuna üye olup sorabilirsiniz ya da toplu değerleyecek birini bulabilirsiniz.
0
whoosie
(06.06.21)
(5)

Cilt Bakım Rutini

alaimisema
Özellikle 30+ kadınlara sormak istiyorum. Cilt bakım rutininiz ne şekilde? Ben şimdiye kadar nemlendirmek ve arada bir peeling yapmak dışında bir ürün kullanmayan biriyim ama malum bu yaştan sonra biraz gerekecek. Hangi markanın hangi ürünlerini tercih ediyorsunuz? Günlük olarak neler kullanıyorsunu
Özellikle 30+ kadınlara sormak istiyorum.

Cilt bakım rutininiz ne şekilde? Ben şimdiye kadar nemlendirmek ve arada bir peeling yapmak dışında bir ürün kullanmayan biriyim ama malum bu yaştan sonra biraz gerekecek. Hangi markanın hangi ürünlerini tercih ediyorsunuz? Günlük olarak neler kullanıyorsunuz? Gündüz/gece kremlerini kullanıyor musunuz? Göz çevresi için ayrıca kremler var misal bunlar gerekli mi?

Not: cilt tipime göre ürün kullanmam gerektiğini biliyorum sadece bir günde neler kullanılıyor merağım bu yönde
0
alaimisema
(02.06.21)
Benim komple kore ürünleri, azıcık azıcık kullanıyorum ama etki gördüm doğrusu. Çoğu da küçük boy kullandıklarımın, değiştiriyorum bitince. Aşağıdaki şu anki. Cildim hassas, makyaj yapmıyorum. Makyaj varsa temizleyici değişebilir.

Sabah yüzümü yıkıyorum benton honest bişi ile, sonra aromatica lively hyaluronic toner sürüyorum, üstüne de pyunkang yul nemlendirici krem. Dışarı çıkıyorsam mutlaka cosrx aloe güneş kremi, kollara da avene güneş kremi.

Akşam yine yıkıyorum, klairs supple preparation toner sürüyorum, nemlendirici olarak mizon snail repair krem sürüyorum. Haftada 2 toner yerine by wishtrend mandelic asit sürüyorum. Asit olarak Cosrx aha da kullandım, inanılmaz başarılı, yukarı doğru olan tüm cilt kabartılarını yok etti.
0
whoosie
(02.06.21)
makyaj yapmıyorum yalnızca:
yüz yıkama jeliyle bazen de peeling birlikte yıkıyorum havluyla kurulamıyorum üstüne buzdolabında beklettiğim gül suyu fısfıs yapıp nemlendirici krem sürüyorum. göz çevresi için de mutlaka Q10 nemlendirici kullanıyorum hepsi de gratisten normal fiyatlı ürünler.
lekeli ve akne eğilimli olduğu için mutlaka güneş kremi de sürüyorum ducray yağsız güneş kremi.

dermatologla görüştüğümde göz çevresi için la roche posay önermişti ama bence çok pahalı çok derin çizgilerim yok zaten bana göre yeterli şimdilik.
0
windymimas
(02.06.21)
Yüzüme yiyemeyeceğim hiçbir şey sürmemek. Ne nemlendirici ne krem hiçbir şey. Makyaj da hiç yapmam.
Sadece bol su, düzenli beslenme ve 8 saatlik uyku. Kimyasalların yüzüme iyi geleceğini düşünmüyorum.
0
sta
(02.06.21)
benim bir rutinim yok, ortaya karışık bir şeyler kullanıyorum, onları da düzenli kullanmıyorum. yaşlandırma geciktirici olaylarına hiç girmedim ki 35i geçtim yani, galiba kullanmayacağım pek bir şey hayatımda da, kozmetik mevzusuna biraz uzak sayılabilecek bir insanım.

yüz için düzensiz olarak kullandıklarım ve kullanım şekillerim de şöyle: bir iki bioderma nemlendiricim var cilt tipime uygun, düzenli kullanmıyorum ama arada sürüyorum kuru hissedersem. yves rocher krem var bi tane kızarıklık giderici, o da şampuan alırken promosyon verdiler yani :) şimdi makyaj altına onu sürüyorum. makyaj dediğim de pudra ve allık sadece :D bioderma ya da yves rocher yüz temizleme jelleri kullanıyorum makyaj çıkartacaksam, ya da işte kirden arındırma için ama düzenli değil. bioderma yüz temizleme suyu var bi tane, jelle yüzümü yıkamakla uğraşamayacak kadar üşenmişsem makyajı onunla çıkarıyorum, zaten kuş kadar makyaj olduğu için çıkıyor kolay. göz makyajı yapmışsam onu çıkarmak için de bir tane göz makyajı temizleme suyum var, onu da gratisten almıştım, onların bir markasıydı, isana gibi bir şey olabilir. bu kadar yani, temel temizleme ve nemlendirme ürünleri diye özetleyebilirim.
0
nimberjack
(02.06.21)
cildim kuru, burun bölgem kızarmaya çok meyilli ve hassas.

sabahları: tonik + göz kremi + nemlendirici/yağ
akşamları: tonik + göz kremi + serum + nemlendirici/yağ.

bunun dışında haftada 1-2 kere maske yapıyorum.
yüz temizleyicisi sadece duş yaparken kullanıyorum, sabah akşam değil.
bir de gözaltı için nemlendiricili ve kolajenli pedler var, haftada bir onu kullanıyorum.

soğutularak kullanılan jel göz maskesi, soğuk kaşık falan gibi şeyleri de düzensiz olarak aklıma geldikçe ya da ihtiyaç duydukça uyguluyorum.
0
blatta hiberna
(02.06.21)
(5)

Fotoğraftaki çizim aşağıdakilerde hangisidir?

hobarey
a) cheshire catb) the nightmare nefore christmas - jackc) jokerd) hiçbiri
a) cheshire cat
b) the nightmare nefore christmas - jack
c) joker
d) hiçbiri
0
hobarey
(31.05.21)
hiçbiri
0
co2s2
(31.05.21)
d
0
whoosie
(31.05.21)
O,

palyaço olan
0
reanarchy
(31.05.21)
hiçbiri de kim ozaman bu? çok yerde görüyorum.

"O" olabilir ona da benziyo ama tam da değil gibi..
0
🌸hobarey
(31.05.21)
Görsellerde arayınca şu site çıktı
www.nikiluwa.com
tişörtün üstünde de yanlış değilsem motörhead'in ace of spades sözleri var ama görselle bağı ne bilemedim.
0
whoosie
(31.05.21)
(3)

Adaları gezmek ama nasıl?

yamuhu
bir günde tamamını gezebilir miyiz?yoksa enerjimizi hangilerine harcarsak adalar gezmesinden tam verim alabiliriz
bir günde tamamını gezebilir miyiz?

yoksa enerjimizi hangilerine harcarsak adalar gezmesinden tam verim alabiliriz
0
yamuhu
(31.05.21)
Bir gunde olmaz.

Guzel sokaklari gezeyim, hava alip sahilde yemek yiyeyim ama sakin olsun kafasindaysaniz en guzeli burgaz. Sait Faik Abasiyanik muzesini de gezin aciksa ve aşılıysanız.
0
robokot
(31.05.21)
adalarda uzun bir gezi sonrası tekrar eve dönmek çok külfetli olur, o açıdan günlük kiralıklara baktım 3 4 tane ilan gördüm sarı sitede, oraya gittiğimde bulması daha kolay olur sanki
0
🌸yamuhu
(31.05.21)
Büyükada'ya gitmeyin, tam bir kalabalık, curcuna ve baş ağrısı yeri (hafta içi dahil). Sadece gürültülü turistler var. Kınalı, Burgaz ve Heybeli'yi bir günde gezebilirsiniz. Kınalı minicik zaten, Burgaz'da Sait Faik evi var güzel. Erken başlarsanız öğle civarı bu iki ada biter.

Ben olsam bir gün Kınalı Burgaz yapıp Burgaz'da yemek yer dönerdim, bir gün de Heybeli'de gezip pikniğe giderdim.
0
whoosie
(31.05.21)
(13)

rahat tuvalet yapmak icin hangi yiyecek ve icecekler tuketmeliyim?

buenosdias
kabiz denemez; ama cogunlukla tuvaletimi zor yapiyorum. bazen diyet yapanlari falan okuyorum, bu diyet sayesinde surekli tuvalete gidiyorum falan diyor. sanirim yedigimiz seylerle alakali.
kabiz denemez; ama cogunlukla tuvaletimi zor yapiyorum. bazen diyet yapanlari falan okuyorum, bu diyet sayesinde surekli tuvalete gidiyorum falan diyor. sanirim yedigimiz seylerle alakali.
0
buenosdias
(26.05.21)
Kayısı yiyin bol bol. Diyetisyenler hep kayısı ve probiyotik veriyor.
0
suicides underground
(26.05.21)
günde en az 2.5 litre su içmelisiniz. sabah aç karna içtiğim filtre kahve veya sade türk kahvesi inanılmaz yardımcı oluyor bana.
0
dedim ben sana
(26.05.21)
bol sıvı tüketin.
öğünlere çorba ekleyin.
bir de evet, kuru kayısı
0
elorelia
(26.05.21)
Zeytinyağlı şeyler tüketin.
Kuruyemiş iyidir. Incir, kurukayisi vs.
0
westblack
(26.05.21)
Sabah kuru kayısı üzerine su, semizotu yada ıspanak yemeği, yulaf.

Gün içerisindeki sıvı miktarı söylendiği gibi önemli.
0
hedep
(26.05.21)
ist. belediyenin organik ekmeği çok işe yarıyor
0
bir soru sorcam
(26.05.21)
Zeytinyağı demeye geldim kahvaltılarda ekmek banabilirsiniz hem de keyifli oluyor
0
esinikaybetmiscorap.
(26.05.21)
Kuru erik de kayısıdan daha müthiş etkili olabiliyor.
0
whoosie
(26.05.21)
Kuru incir, kuru kayısı
0
baal
(26.05.21)
Ben her akşam bir tabak salata yiyen birisi olarak günde en az iki kere rahatlıkla iş görüyorum o yüzden salata derim.

Gut hastası olmak istiyorsan bitkisel besinleri hayatından çıkarıp etçil olabilirsin tabi.
0
zoghurt
(26.05.21)
Gut esasında etten çok fruktoz tabanlı bir problem. Yani guta neden olan üre artışına etin neden olması her gün birkaç kilo et yemek gerekir fakat daha düşük fruktoz alımı daha yüksek üre artışına neden olabiliyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.05.21)
Lifli gıdaları hayatından çıkartırsan komple kabız olursun. Bol sebze tüketip kabız olma ihtimali yok.
0
bana kedicik derdi
(26.05.21)
Lifli gıdalarda şöyle bir olay: Evet küçük miktarlardaki lifli gıdalar tuvaleti daha rahat yapmanıza olanak verir ama lifli gıdalar yapıları gereği su içinde şişer hacmi artar, yani daha rahat tuvalet yapmak için lifli gıdalara abandığınızda fazla miktardaki lif suyla birlikte şişeceği için aksi etki gösterir kabız yapar, dozunu iyi ayarlamak gerekir.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.05.21)
(5)

Fringe’e başlasak mı

condom kurşunu
Neye benziyor? Şunu izlediysen bunu da izle deidğiniz hangi diziler var?
Neye benziyor? Şunu izlediysen bunu da izle deidğiniz hangi diziler var?
0
condom kurşunu
(21.05.21)
fringe bazı bölümler çok iyi bazıları tırt.
ilk sezon xfiles gibi. dizi tutunca senaryoyu değiştirip karmaşıklaştırıyorlar falan losta benziyor.
bilimkurgu seviyorsan izlemelisin
0
dafuq
(21.05.21)
Fringe benim dizi sektöründe allahımdır. Keşke sen olsam da 7.ye değil birinciye izlesem :)
0
Deathrow
(21.05.21)
Tekrar izlemeyi birkaç gün önce bitirdik :) İlk 4 sezon gayet güzel bence, 5.ye gerek yok pek.
0
whoosie
(21.05.21)
off çok iyi dizi, zaman yolcuları, paralel evrenler, bilimsel bir takım olaylar... 5. sezonu batırmasalardı tam efsane olacaktı.
0
olutaklidi
(21.05.21)
Benim en sevdiğim dizilerden biridir Fringe. alelacele final yapmaları yüzünden son sezonu çok hoş olmasa da bilim kurgu seviyorsanız yine de büyük keyifle izlersiniz.
0
fraise
(21.05.21)
(3)

Urdun'e turla gitmek?

nefertarii
Mantikli mi? petra'nin oldugu yer ile ucagin indigi yer arasinda bayagi mesafe varmis sanirim; tek basima gitmek istesem tur mu mantikli olur?edit: tur kapsamindaki oteller 3 yildizmis; ama bir sey olmaz sanirim...
Mantikli mi? petra'nin oldugu yer ile ucagin indigi yer arasinda bayagi mesafe varmis sanirim; tek basima gitmek istesem tur mu mantikli olur?

edit: tur kapsamindaki oteller 3 yildizmis; ama bir sey olmaz sanirim...
0
nefertarii
(21.05.21)
Ürdün'e tursuz gitseniz de Petra ve çöl deneyimi için oradan tur almanız gerekebilir, yani ben şahsen alırdım. Yerel turcuların fiyatlarını gözden geçirin, daha ekonomik ise oradan katılın.
0
whoosie
(21.05.21)
Avrupa'yı tek başına gezmeyi tercih eden biri olarak tur, daha mantıklı geliyor.

2018'ün sonunda Lübnan için turlara bakmıştım. Zamanı uyduramadım gidemedim ayrı. Lübnan ve Ürdün gibi ülkelere şahsen iletişim açısından problem yaşarım diye tur şirketlerini tercih ederim.
0
put it in your appropriate place
(21.05.21)
urdun'e tek basina gitmek epey pahaliydi birkac sene once arastirdigimda ki dolar o zaman 2-2.5 bandindaydi. simdi kesin 3e 4e katlamistir. tur muhtemelen daha ucuza gelecektir. ayrica bu tur ulkelerde bilen biriyle gezmek kendi basina tirmalamaktan daha konforlu oluyor. heyecanli, macerali demiyorum bak, konforlu :) cunku avrupa'da her an dolandirilma ya da saldiriya ugrama ihtimali dusuk ama orta dogu'da, asya'da, afrika'da nerede basina ne gelecegini kestiremezsin. ben turu tercih ederdim.
0
in vino veritas
(22.05.21)
(8)

evde bitkiye giriş 101

tepedeki psychedelic adam
balkon yok ama bir oda gün içinde belli saatlerde epey güneş alıyor. bakması zor olmayan, fazla böcek yapmayan vs. önerilerinizi duymak isterim. düz yeşil saksı bitkisi yeterli bence şimdilik. yine de çiçek vb. tavsiye de olur. camın önünde tamemen dışarda olacak şekilde ufak bir alan da var. ayrıca
balkon yok ama bir oda gün içinde belli saatlerde epey güneş alıyor. bakması zor olmayan, fazla böcek yapmayan vs. önerilerinizi duymak isterim. düz yeşil saksı bitkisi yeterli bence şimdilik. yine de çiçek vb. tavsiye de olur. camın önünde tamemen dışarda olacak şekilde ufak bir alan da var. ayrıca bunları internetten sipariş edebileceğim, bilgi vs. de olan kullandığınız bi yer varsa onu da yazarsanız sevinirim.
0
tepedeki psychedelic adam
(16.05.21)
her yerde karsimiza cikan monstrea var. ki guzel bence de. yine onun gibi strelitzia var. turna cicegi de deniyor sanirim. Annelerimizin kaucuk dedigi cicegin degisik turleri var. Bitki satan bi siteye girip inceleyebilirsiniz. Gözünüze hos gelenlerden secersiniz.

Gardenkoala diye bi hesap var. Musteri memnuniyeti oldukca iyi onumuzdeki ay burdan alacagim ben de.

Zamia zamioculcas var ben cok begendim. Ona da bakabilirsiniz belki.
0
a perfect lie
(16.05.21)
www.instagram.com
www.dejabotanic.com

bunlara bakıp kendinizden geçebilirsiniz :) hiç alışveriş yapmadım da bitkileri çok güzel fotoğraflıyorlar, bir de türleri de isimleriyle bir tur öğrenmiş oluyor insan. pahalıca olabilir buradaki bitkiler ama dediğim gibi, fikir verebilir.

kişisel favorim her koşula dayanıklı peace lily (barış çiçeği) diye geçen spathiphyllum bu arada. deve tabanının (monstera) da çok güzel türleri var. schefflera biraz daha ağaçsı ama sanırım o da dayanıklı bir arkadaş. en son minnacık bir areca palmiyesi aldım, çok sevdim onu da, onlara da bakabilirsiniz.
0
nimberjack
(17.05.21)
Herkes monstera demis ama baslangic seviyesinde birinin o biykiye uzun soluklu bakmasi biraz zor olabilir.
Size onerim ic mekan icin pasakilici ve aloevera. Eger bu iki bitkiden birini alirsaniz pencerenin onune degil de yakinlarina bir yere koyabilirsiniz. Cunku direkt gunes isigi sevmezler.
Ayrica dis mekan icin kedi tirnagi alabilirsiniz.
0
nax
(17.05.21)
Ben de paşa kılıcı diyorum kendi kendine takılıyor öyle. Kauçuk da bakması baya kolay.
0
suicides underground
(17.05.21)
Barış çiçeği.
Doğrudan güneş sevmiyor ama aydınlık ortam kâfi onun için. Yazın haftada 4-5 kez kışın 1-2 kez sulamak yeterli.
0
Bartebly
(17.05.21)
paşa kılıcı ve kraton diyorum ben de. Bir de internetten sipariş etmeden önce (kargosu aşırı yüksek olabiliyor) fb'dek mahalle al sat gruplarını ya da ikinci el sitelerini mutlaka gezin derim. Hele paşa kılıcının bir yaprağını suya oturtunca bile kökleniyor hemen. Ayrıca yakınlarda Tedi varsa orada da oluyor sıkça.
0
whoosie
(17.05.21)
Sardunya bakması en kolay dayanıklı ve çiçekli bitkilerden

iki üç hafta su vermeyi unutsan bile sulayınca hemen kendine gelir
0
freebird5406_2
(17.05.21)
gündüz/akşam/gece sefası.
sokaklarda görüp tohumlarını alabilirsin. ufak bir saksıda mutlu mesut yaşayabiliyorlar.
0
sutlu nescafe
(17.05.21)
(1)

eve ups kurye çağıran var mı?

leeloodallas
talep oluşturdum ancak müşteri hizmetlerine ulaşamıyorum. bugün eve gelip koliyi alması gerek ancak korkum kalkıp yarın sabahın köründe gelmesi. iptal de edemiyorum, ups kurye deneyen var mı?
talep oluşturdum ancak müşteri hizmetlerine ulaşamıyorum. bugün eve gelip koliyi alması gerek ancak korkum kalkıp yarın sabahın köründe gelmesi. iptal de edemiyorum, ups kurye deneyen var mı?
0
leeloodallas
(07.05.21)
2 kere iade için çağırdım, ikisinde de, ertesi gün sanırım, normal saatlerde geldi aldı.
0
whoosie
(07.05.21)
(4)

Balkanlarda yaz tatili

in a world of magnets and miracles
Balkanlarda en güzel yaz tatili nerelerde yapılabilir? Pek mümkün değil ama, bütçesi de düşük olabilirse çok hoş olur. Vize sorunu yok. Yunanistan cevabı devre dışı :)
Balkanlarda en güzel yaz tatili nerelerde yapılabilir? Pek mümkün değil ama, bütçesi de düşük olabilirse çok hoş olur. Vize sorunu yok. Yunanistan cevabı devre dışı :)
0
in a world of magnets and miracles
(06.05.21)
bulgaristan/varna
0
brakgn
(06.05.21)
Harika doğası ile bu sorunun cevabı net Karadağ’dır. Neredeyse tüm balkan ülkelerini görmüş birisi olarak Karadağ’ın açık ara farkla önde olduğunu düşünüyorum özellikle Kotor, Budva, Tivat gibi Adriyarik kıyısında ya da yakınındaki şehirler.
0
but that was just a dream
(06.05.21)
Karadağ'ın denizi çok güzel. Arnavutluk çok ucuz(du, artık bize öyle bir yer kaldıysa), deniz yerine göl olur derseniz Ohrid çok tatlı.
0
whoosie
(06.05.21)
Karadağ ve Balkan kategorisinde oluyorsa Hırvatistan!!
0
wild honey suckle
(06.05.21)
(4)

kaliteli çelik tencere markasi ve az kisiye boyutlar?

kırmızıayakkabılıgargamel
kullandiginiz, urunden memnun kaldiginiz celik tencere markasi onerebilir misiniz? bir de iki kisi yasanirken en cok hangi boyutlar lazim oluyor? 22-18-24?
kullandiginiz, urunden memnun kaldiginiz celik tencere markasi onerebilir misiniz? bir de iki kisi yasanirken en cok hangi boyutlar lazim oluyor?
22-18-24?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(05.05.21)
oo şirinleri buldun mu yoksa?
0
1195
(05.05.21)
22 cm tencereler iki kişi için ideal bence. Bir tane de 26 civarı pilav tenceresi kullanıyorum yanına teflon, yetiyor. Benimkiler markasız olduğundan marka veremeyeceğim.
0
whoosie
(05.05.21)
ölçü bilmiyorum da karaca kullanıyorum. İyidir.
0
evimin paspasi
(05.05.21)
Bizimkiler emsan, memnunuz.

Ölçü olarak da emin değilim ama 22 olması lazım en sık kullandığımız. Setin en küçük üyesi yani öyle söyleyeyim.
0
chicha_v2
(06.05.21)
(18)

Eski Kız Arkadaş Soru, Siz olsaydınız ne yapardınız ?

paramolacak
Selamlar,Eski kız arkadaşım hep kendi internet sitesi olsun istiyordu ben ona hediye olarak posting ve domain alıp hediye etmiştim ama bu işlerden anlamıyor diye kurulum aşamasında ben yardımcı oldum. Siteyi aktif edemeden de ayrıldık zaten ve yaklaşık 2 yıldır görüşmüyoruz. Şimdi mail geldi host ve
Selamlar,

Eski kız arkadaşım hep kendi internet sitesi olsun istiyordu ben ona hediye olarak posting ve domain alıp hediye etmiştim ama bu işlerden anlamıyor diye kurulum aşamasında ben yardımcı oldum. Siteyi aktif edemeden de ayrıldık zaten ve yaklaşık 2 yıldır görüşmüyoruz. Şimdi mail geldi host ve domain süresi bitiyormuş, domain kendi adı ve soyadından oluşuyor, acaba kendisini arayıp bak bitiyormuş boşa çıkacak alan adı istersen al diyeyim mi ? Birde süre bittikten ne kadar zaman sonra girip alabilir domaini ? i
0
paramolacak
(05.05.21)
Ben olsam aramaz ama mail atardım, bilgiyi iletmek kibarlıktır. (Tabii canavar kötü bir insan değilse)

edit: ulan bi ben iyi niyetliymişim, eski kız arkadaş olduğumdan herhalde sjdhfsk
0
whoosie
(05.05.21)
Ya bir anda çat diye '' sen daha iyilerine layıksın'' mesajı ile ayrıldı benden kişiliği iyidir ama canavar mı değil mi bilemedim sahdbasışduba
0
🌸paramolacak
(05.05.21)
Bosveeer...
0
invictae
(05.05.21)
Boşver bir iletişimde bulunma. O istese arar zaten seni.
0
komando kani var bende
(05.05.21)
Site gidince onun sana ulaşması daha makbul. Ama ilk sen adım atarsan "unutamamış eki eki" dedirtirsin. Boşver. Ben olsaydım niyetim varsa hanımefendi ile yazardım veya arardım.
0
Amory Lorch
(05.05.21)
Normalde yardım edilir de sen daha iyisine layıksın mesajıyla ayrılan birine etmezdim ben. Dert onun, senin yardımını istiyorsa o sana ulaşsın.
0
Jux
(05.05.21)
[email protected] diye fake bi mail hesabiyla

"Su tarihte kullanim sureniz bitiyor. Bilginize.

Not: Bilgilendirme mail'idir, geri donus yapmayiniz"

yazip gonderilebilir.

Iyilik yap denize at misali.
0
onemoremile
(05.05.21)
Siteyi aktif etmemişsiziniz zaten. Ne için aramak istiyorsun? Eskiden iş çıkmaz. Önüne bak. Enerjini bunlara harcama.
0
hepbiarayisicinde
(05.05.21)
Tekrar birlikte olmak istiyor şeklinde yorumlar +1

Tekrar birlikte olmak istiyorsan yaz, yoksa yazma.
0
himmet dayi
(05.05.21)
sAlla gitsin ya
0
all girls dream
(05.05.21)
Yok ya tekrar birlikte olmak istemiyorum, sadece haberi olsun boşa düştüğünden alan adının, çok istediği bir şeydi bu, bende diye gerçekleştiremedi istediğini haber edeyim çekileyim derdindeyim. Çok saf olabilirim tabi. Bu arada teşekkür ederim fikirlerini paylaşan arkadaşlarıma
0
🌸paramolacak
(05.05.21)
100 dolara satiyorum alacaksan diye mesaj at. Almazsa icine bu alan adi satiliktir yaz.
0
divit
(05.05.21)
Kendin al sonra fahis fiyata satarsin :P
0
vudin
(05.05.21)
Neden yazacaksınız anlamadım, o arasın fark edince.
0
Hallegadola
(05.05.21)
Kontrol falan etmezse haberi olsun diye düşündüm
0
🌸paramolacak
(05.05.21)
sen al, sahte bir mail ile bitiyor falan almak ister misin de, almak isterse alamasın :D
0
xdenizx
(05.05.21)
tekrar gorusmeye baslamak, iletisime gecmek gibi bir caba yoksa ortada cok gereksiz bir hamle bence. ben olsam parmagimi oynatnam. cok istiyorsa o alir zaten sizi ilgilendiren bir sey yokmus burada.
0
in vino veritas
(05.05.21)
mail atarım ben olsam, birde erişiim bilgilerini verirdim sonrası benim işim değil.
0
selam
(05.05.21)
(5)

Ese hediye caki

honfleur
merhaba, gecen gun buradan sormustum, evlilik yildonumu hediyesi ne alayim diye. Caki almaya karar verdim, 2000 tlye kadar cikabilirim. Sadece caki degil de multitool bir alet almak istiyorum, ne kadar multi olursa o kadar iyi. Leatherman'in pense tipi multitoollari var, sunun gibi: https://www.amaz
merhaba, gecen gun buradan sormustum, evlilik yildonumu hediyesi ne alayim diye. Caki almaya karar verdim, 2000 tlye kadar cikabilirim. Sadece caki degil de multitool bir alet almak istiyorum, ne kadar multi olursa o kadar iyi. Leatherman'in pense tipi multitoollari var, sunun gibi:

www.amazon.com.tr

ya da victorinox mu daha iyidir. onerebileceginiz, memnun oldugunuz marka, model var midir?
0
honfleur
(05.05.21)
Böyle şeylere meraklı eski eşim buna benzeyen bir Leatherman çakısına (çakı da denmez bunlara gerçi) bayılırdı, bence iyi bir seçim olabilir. (Belki daha uygun modelleri)

Gereksiz ek bilgi olarak, ben de şunu çantamdan çıkarmam, hatta büyük cüzdan kullanırken hep cüzdanımdaydı. www.amazon.com.tr
0
whoosie
(05.05.21)
kullanmayacaksa almayın. çünkü bu aletin 2000 tllik bi yararını göremedim
0
jelly bear
(05.05.21)
evet dağa tepeye çıkıp vahşi yaşamda balık avlamıyorsa 2 bin tl gereksiz o alete.

ben 10 sene önce victorinox'un çakısını almıştım, taş gibi hala. hep taşımıyorum ama gerektiğinde iyi iş görüyor evde.
0
passion rules the game
(05.05.21)
Aynı markanın 4de 1 fiyata multitoolları var , eşiniz çok aktif olarak kullanmayacaksa onlara yönlenebilirsiniz. Sizin baktığınız 20 fonksiyonluysa 4 de 1 fiyat olanda 15 fonksiyonlu filan , yine kaliteli ürün.
0
bnmzz
(05.05.21)
merhaba

söz konusu multitool’ların uzun süredir koleksiyonunu yapıyorum. eşiniz bu ürünlere ne kadar meraklı bilemiyorum, ancak leatherman’in 4te 1i fiyatına sahip olan ürünler, konuya ilgisi olan insanları çok da tatmin edecek ürünler değil malesef.

şahsi görüşüm, leatherman’in bu işin en iyisi olduğu yönünde. victorinox ve gerber’in de farklı modelleri elimde mevcut. ancak bu markalar sağlamlık ve kullanım kolaylığı açısından leatherman’in yanına yaklaşamaz.

charge tti pahalı ve kaliteli bir model. ancak ben size yine leatherman’in surge, wave plus ya da kendi favorim olan free p4 modelini öneririm. hem fiyat olarak daha uygunlar, hem de estetik olarak daha şık ürünler olduğunu düşünüyorum.

daha farklı sorularınız varsa mesaj yolu ile iletişime geçebilirsiniz.
0
doubletapper
(05.05.21)
(21)

Yerli aşı çalışmalarına gönüllü olur muydunuz?

hayaletimsi
Az önce yerli aşı çalışmalarının herhangi birinde gönüllü olmak için bir form doldurdum. Bir an önce aşı olma isteğimin etkisi de var bunda. Siz olur muydunuz? ne düşünüyorsunuz?Ankara'da yaşayan arkadaşlar için şuradan doldurdum formu;https://ankarasehir.saglik.gov.tr/TR,522128/asi-calismasi-gonull
Az önce yerli aşı çalışmalarının herhangi birinde gönüllü olmak için bir form doldurdum. Bir an önce aşı olma isteğimin etkisi de var bunda. Siz olur muydunuz? ne düşünüyorsunuz?

Ankara'da yaşayan arkadaşlar için şuradan doldurdum formu;
ankarasehir.saglik.gov.tr

ps:
İlk erciyes üniversitesine mail atmıştım, bugün şöyle bir cevap geldi.

"Sayın xxx,



Aşı çalışması için gönüllü olarak katılmak istediğinizi belirtmişsiniz. Erciyes Üniversitesi Hakan Çetinsaya İyi Klinik Uygulama ve Araştırma Merkezimizde geliştirilen Covid-19 Faz -1 ve Faz- II aşı uygulama çalışması tamamlanmıştır. Faz –III çalışması Erciyes Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinde ve farklı şehirlerde ki merkezlerde Mayıs ayında başlayacaktır. Bu konuda Sağlık Bakanlığının bilgilendirmelerini takip etmenizi öneririz. İlginize teşekkür eder, sağlıklı günler dileriz. "
0
hayaletimsi
(04.05.21)
Canımı sokakta bulmuş olsaydım Sağlık Bakanlığına güvenip gönüllü olurdum.
0
himmet dayi
(04.05.21)
Bilim insanlarına saygım sonsuz ama yönetim kısmına zerre güvenmediğim için kesinlikle gönüllü olmazdım.
0
whoosie
(04.05.21)
Olmam, olmak isteyen çıkar elbet.
0
infernalcadre
(04.05.21)
Katılırdım elbette. En kötü ihtimalle antikor üretmezsiniz totonuzda üçüncü gözünüz çıkmaz.
0
helena
(04.05.21)
bedavaya olmazdim.
0
hot potato
(04.05.21)
Olurdum, korkulacak bir yan yok. Sağlıkçıyım
0
sydney
(04.05.21)
Hayır, olmam. Niye olayım ki?

- Risk grubunda olsam ve aşıya erişimim olmasa "hiç yoktan iyidir" diyip belki olurdum. Ama 28 yaşındayım, evdeyim, hiç gerek yok.

- Aşı işinde çok para var şu an. Birileri 1 milyar dolar daha fazla kazanmak için "ya bu da böyle olsun" diyip erken basabilir aşıyı, denetimini yapanlara rüşvet verebilir. Ortada akıl almaz bir pasta var, o kadar paranın (ve rekabetin, zaman kısıtının) olduğu bir ortamda birilerine güvenmek kolay değil.

- Grip aşısı da olmuyorum mesela. Çok daha iyi bilinen ve denenmiş bir alan olmasına rağmen. Niye? Çünkü çok şükür düzgün çalışan bir bağışıklık sistemim var. Bu yeni aşı mevzusunda niye kimsenin bağışıklık sistemi yokmuş gibi davranıyoruz anlayabilmiş değilim.
0
plutongezegendegilmi
(04.05.21)
Olurdum, kafayı çalıştırıp ücreti mukabilinde kanal kanal gezer tecrübelerimi aktarırdım.
0
paramolacak
(04.05.21)
Hayır.

Başka nedenleri de var ama temel nedeni gerçekten aşılanmama engel olacak olması. Aşılama yapılacak da sonuçlar takip edilecek de kör kırılacak da... Yerli aşının işe yaramama ihtimali bir tarafa placebo grubunda da olabilirim. Yerli aşının neden olabileceği sağlık sorunları da cabası (üçüncü gözünüz çıkmaz diyen arkadaş AZ aşısının ne gibi sorunlara neden olduğunu pek takip etmemiş herhalde). Niye kendimi bu kadar sıkıntıya sokayım ki?
0
son feci skilacci
(04.05.21)
Kesinlikle olmam. Kim ne niyetle ne yapıyor belli degil güzel ülkemde.
0
lion de la Turquie
(04.05.21)
Yaptığımın doğru olup olmadığını tartışmak istemiyorum, bencilce gelebilir ama olmazdım.
0
megalomaniac
(05.05.21)
Kimsenin deneği olamam. Hele tepedekiler hâlâ gitmemişken katiyen.
0
1bir1bir1
(05.05.21)
Olmam, duyuru başlığını görür görmez aklıma şu geldi; aslında doğrudan bir ilişkisi yok ama benzer bir sonuç ortaya çıkabilir :

Birkaç sene önce ilköğretim okullarında süt dağıtılmıştı ve yanılmıyorsam son kullanma tarihi sebebiyle pek çok çocuk rahatsızlanmıştı. Hükümet hemen savunmaya geçti. Bülent Arınç "Çocukların süte hassasiyeti olmuş olabilir, 1 kereden birşey olmaz" benzeri bir açıklama yapmıştı...

Bu aşı durumunda da benzer bir durum ile karşılaşabiliriz. Bilimadamları ve tıp doktorlarımıza güvenmediğimden değil, ülke yöneticilerin mentalitesini bildiğimden. Farzedelim aşı geliştirildi ve özellikleri, olası yan etkileri bir raporla sunuldu. Virüse karşı amaçlanan hedefleri bir yana, potansiyel ciddi bir riskin altı çizildi. Sizce hükümet yetkilileri nasıl karar alırdı, ne yaparlardı ? İşte ben bu "ne yaparlardı" sorusunun cevabını tahmin ettiğim için hayır diyorum.

Süt dağıtım haberini de buldum, buyrun : www.cumhuriyet.com.tr
0
burka
(05.05.21)
jessica hyde olsaydim seve seve gönüllü olurdum.
0
evimin paspasi
(05.05.21)
Öncelikli grupta olmama rağmen aşı olmuyorum, gönüllü olmak katiyen istemem.
0
odiyus
(05.05.21)
Bu ulkede 13 yil boyunca sinav sorulari calindi. Cemaat-akp sinav sorularini calip, fem dersanelerinde dagittilar. O mevki, makamlarin cogunda liyakattan uzak hirsizlar oturuyor su an.
0
neverletyougodown
(05.05.21)
herkes aşı olabilmek için yarışırken ben istemiyorum çünkü ileride ne olacağını, hangi hastalıkların önünü açabileceğini bilmiyorum. bi yandan da hata mı yapıyorum diye içim içimi yiyor. hoş, aşı sırası da gelmedi gerçi. ama yerli aşı en baştan kaybediyor.
0
antihero
(05.05.21)
bu
ülkede
insanlara
radyasyonlu
çay
içirdiler.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.05.21)
bırak geliştirme aşamasında gönüllü denek olmayı, aşı çıktıktan sonra aşısını bile olmam.
0
halanne
(05.05.21)
Mustafa Varank olduysa ben de olurum, koca bakanı riske atacak değiller.
0
cowboy
(05.05.21)
Ben de tıp öğrencisiyim .kuagülasyon yapan covid aşısı türü üretimden kalktığı oldu.ben sinovac oldum.biontech gelirse rapel olarak olurum.bizim aşıyı eğer aşı olmamış olsam ve sıra çok varsa olurdum.40-50 yaş arası isem bekler biontech olurdum
0
birdposing
(05.05.21)
(2)

Cam önündeki sardunyanın sararması

esinikaybetmiscorap.
Merhabalar,Mutfak camımın önüne sardunya aldım bayagı da çiçekli aslında ama haftada iki kere suluyordum, onun dışında da bir şey yapmıyordum.Akşam güneşi alıyor çiçekler ve çok da soguktan etkilenicek bir nokta da değil arada kalıyor ama hep dışarda camın önündeler. Aldıktan sonra 2-3 hafta gibi bi
Merhabalar,

Mutfak camımın önüne sardunya aldım bayagı da çiçekli aslında ama haftada iki kere suluyordum, onun dışında da bir şey yapmıyordum.

Akşam güneşi alıyor çiçekler ve çok da soguktan etkilenicek bir nokta da değil arada kalıyor ama hep dışarda camın önündeler. Aldıktan sonra 2-3 hafta gibi bir süre sonra alttaki yaprakları sararmaya başladı. Şimdi haftada bir sulamaya başladım ama neden oldu acaba? Çok da güzel açmışlardı. Çiçeklerde herhangi bir sıkıntı ok sadece yeşil yaprakları solmaya ve sararmaya başladı.

Yardımınız için şimdiden teşekkürler.
0
esinikaybetmiscorap.
(27.04.21)
Çok suluyor olabilirsiniz. Toprağa parmağınızı sokun, nemliyse su vermeyin. Ayda 1 su verdiğim kaktüs olmayan bitkilerim var.
0
whoosie
(27.04.21)
çok fazla sulamışsınız.
bu mevsimde haftada, hatta on günde bir sulamanız yeter.
sardunya dayanıklıdır, kendi haline bırakın biraz.
toparlanır.
0
blatta hiberna
(27.04.21)
(7)

Doğum günü stresi

dissendium
Son birkaç yıldır doğum günüm yaklaştıkça stres yaşıyorum. Yakın bir zamanda 28 yaşına gireceğim. Şimdiden bunun stresini yaşamaya başladım. Hem doğum günüm gelene kadar stres yaşıyorum hem de doğum günümde o günün bir an önce bitmesini istiyorum. Bunun nedenlerini biraz düşündüm. İnsanların doğum g
Son birkaç yıldır doğum günüm yaklaştıkça stres yaşıyorum. Yakın bir zamanda 28 yaşına gireceğim. Şimdiden bunun stresini yaşamaya başladım. Hem doğum günüm gelene kadar stres yaşıyorum hem de doğum günümde o günün bir an önce bitmesini istiyorum. Bunun nedenlerini biraz düşündüm. İnsanların doğum günümü kutlaması beni odak noktası hâline getirdiği için bundan kaçmaya çalışıyorum. Hele hediye, pasta gibi şeyler beni çocuk gibi utandırıyor bazen. Yaş ilerlediği için de bir stres oluyor. Başka ne gibi sebepleri olabilir bu durumun? Bunu nasıl aşabilirim?

Siz böyle bir durum yaşıyor musunuz? Doğum günleriniz genelde nasıl geçiyor?
0
dissendium
(12.04.21)
Kendine değer vermeyen, insanların seni sevmediğini(çünkü niye sevsinler) düşünen bir insansan bu hareketlerin samimiyetsizliği sende bir redde sebebiyet veriyor olabilir.

İlgiden uzak durmaya çalışanlar kendini değersiz hisseden, gösterilen ilginin yapmacıklığı sebebiyle sevilmediğinin yüzüne vurulmasından rahatsız olan insanlardır denebilir.
0
Jux
(12.04.21)
Sosyal okazyonlari sevmiyor olabilirsin, gayet doğal. Sonuçta çevrendeki insanlar o gün seni mutlu etmek için binbir şekle girecek, minnet duyacaksın hepsine, mahcup hissedeceksin. Yaptıkları iyiliği yeterince coşkulu karşılayamazsam, gogsumde yumusatamazsam diye korkuyorsun. Ve bu o kadar yaygın bir anksiyete çeşidi ki, kendini tuhaf hissetmene gerçekten gerek yok :)
0
epistemic_regress
(12.04.21)
Ofiste pasta kola muhabbet olduğu için uzun yıllardır doğum günümde yarım ya da 1 gün izin alırım, kafam rahat olur. Eskiden kendi arkadaşlarımla bir şeyler içip eğlenirken çok sallamazdım ama benim de artık telefonu bile açmayasım geliyor, çalmıyor da zaten pek :)

Odak olmaktan endişelenme, sosyal fobi gibi bir şey olabilir, çok yaygınlaştı son zamanlarda. Bence 2 günlük bir tatille herkesten uzak durarak keyifle tek başınıza (ya da partnerinizle) geçirebilirsini.z
0
whoosie
(12.04.21)
insan ilişkileri de ister özel ister profesyonel anlamda olsun canlı bir organizma bana göre. suyunun, toprağının, güneşinin ayarlanması, günlük/haftalık/mevsimsel bakımlarının yapılması gerekiyor. bu tarz etkinlikleri bu canlı organizmanın bakımı gibi düşünmek gerek zira içe dönük bir mizacınız olsa bile insan sosyal bir varlıktır, sosyal ihtiyaçlar vardır ve %100 izolasyon imkansızdır. ayrıca kaypaklığa vardırmadan diplomasi de şarttır.

bu açıdan bir değerlendirin, belki faydası olur.
0
Phoebe
(12.04.21)
Doğum günü kutlama terörü son bulsa da bir rahat nefes alsak.

Kendi doğum günümü zaten kutlamıyorum, normal geçiyor. Belki özel bir arkadaşla öylesine spontane muhabbetini edip kutlarmış gibi yapabilirim ama o modda olmadığım zamanlarda biri üstüne vazifeymiş gibi hatırlatırsa gayet de gıcık oluyorum.
Bence saçmalık zaten kocaman insanların doğum günü şeysi
0
epitaf
(12.04.21)
Kendi doğum günümün kutlamasını seviyorum ama nedeni hep geçmişime dayanıyor, kırmızı odaya gitsem bu benim için temel bir sıkıntı olurdu geçmişime dair. Temmuz ayında doğdum ben, tüm ilkokul ortaokul lise üniversite hayatımda okul zamanı arkadaşlarımın doğum günü kutlandı, danaya girer gibi ortak pahalı hediyeler alındı. Benim doğum günümde zar zor harçlıklarımdan hediye alınsın diye para verdiğim insanlar bana kutlama mesajı bile atmadı. Hele lisede zengin bir arkadaşım inatla payına düşen parayı vermemişti, ben de başarı bursu alıyordum ondan vermiştim mesela para, çok içimi acıtır. Nefret ediyorum hepsinden haram olsun.

Çok arkadaşım oldu, iyi kutladığım zamanlarda oldu 26 yıl içinde. Şimdi zaten hiçbiri kalmadı. Bir de benim doğdum gün ve kimliğimdeki doğum günü arasında 1 hafta var, Trabzonlu nüfüs memuru sağ olsun. (Ben de karadenizliyim, asla kötü niyet içermiyor dediğim) bir de kimlikteki doğum günüm beş yıldır resmî tatil oldu. :( dolayısıyla iş yerinde de herkesin doğum günü kurum sitesinde yazdığı için kutlanırken benimki yine güme gitmiş oldu. Sıkıntı olur diye de değiştiremiyorum doğum tarihini.

Öyle işte aşırı saçma ve komik travmalarım yüzünden doğum günü benim için önemli. Ama artık büyük kutlamalı bir doğum günü yerine sevgilimle güzel baş başa bir doğum günü kutlamasını yeğlerim. Zaten asla çok büyük bir kutlama istemedim. Yaptıklarımın karşılığını istemiştim sadece. :’(
0
Hallegadola
(12.04.21)
Doğum günlerim genelde kutlanmaz, en fazla hayatımdaki insan kutlar. Hatta öyle yıllar oldu ki annem bile kutlamadı. Hem kutlanmasını çok isterdim -bir insanın aklına gelmek bence mükemmel bir şey- hem de böyle şeylerle karşılaşmaktan korkarım. Bu tarz şeyler samimiyetsiz geliyor aynı zamanda. Sizi çok iyi anlıyor ve hak veriyorum.
0
ruhen hastayim ben
(12.04.21)
(19)

Tepkiniz ne olurdu?

kaptan maydanoz
Hastanede kan tahlili için kan vermeye gidiyorsunuz. Oldukça acemi yeni başlamış bir paramedik çocuk kan almaya çalışırken damarı patlatıyor, bir kaç kez deniyor kolunuz şişiyor ve morariyor, çocuk özür dileyip Arkadaşını yardima çağırıyor sonra diğer koldan kanı veriyorsunuz. Durum anında tepkiniz
Hastanede kan tahlili için kan vermeye gidiyorsunuz. Oldukça acemi yeni başlamış bir paramedik çocuk kan almaya çalışırken damarı patlatıyor, bir kaç kez deniyor kolunuz şişiyor ve morariyor, çocuk özür dileyip Arkadaşını yardima çağırıyor sonra diğer koldan kanı veriyorsunuz.

Durum anında tepkiniz ne olurdu?

Ben hiç önemli değil, böyle böyle öğrenirsiniz acemilik olur ilk zamanlar filan diye teselli ettim çocuğu. Ama kolumun avuç içi kadar morarmış olduğunu gören herkes niye tepki vermedin, acemi bile olsa düzgün ogrenmeliydi diyor:)
0
kaptan maydanoz
(11.04.21)
denemeden öğrenemezler derdim. öldürmediği ve kalıcı bir hasar bırakmadığı sürece mesele yok bence.

edit: bu arada benzer bir olay başımdan geçti. kan gazı alınması lazımdı. öğrenci arkadaşlar var deneseler olur mu dediler. olur. deneyerek öğrenecekler dedim. acemiler denediler defalarca. yine beceremediler. doktor aldı :)
0
sutlu nescafe
(11.04.21)
Daha önce 2 kez başıma geldi aynı tepkiyi verdim, kalıcı hasar yoksa sorun yok :)
0
paramolacak
(11.04.21)
Bence doğru olanı yapmışsınız. Bu durum bir tık daha uzasa o zaman tepki verirdiniz.

İki yıl önce üniversite içinde özel bir hastaneye gittim. Danışmada özellıkle stajyer istemediğimi belirtmeme rağmen röntgen tarzı bir şey için ( hani şu tek dişin röntgenini çekmek için bisküvi kadar ufak kare bir şey ağıza sokuyorlar ya.) stajyer geldi. Neyse dedim ses etmedim. Bir oldu iki oldu çocuk yapamıyor. Ben de gülümsüyorum heyecanlanmasın diye. Gitti bir arkadaşını çağırdı ikisi bir uğraşıyorlar yok olmuyor. Acemiliktir zamanla olur falan diye aklımdan geçiriyorum. Çocuklar baktılar yapamıyorlar biri diğerine git de hocaya seslen gelsin bi baksın diyince diğeri de ona dönüp şimdi kızar lan sen git söyle dedi. O an benim şalterler attı tabi. Nazikçe tedaviden çekilmek istediğimi söyledim. :)
0
Başkalaşım
(11.04.21)
Başıma geldi sorun cikartmadim. İyi yapmışsınız ama bir sefer kangazi için kasiktan kan aldılar, tek seferde halletmesine rağmen acıdı:) onu denemelerini istemezdim
0
kisa
(11.04.21)
Benim de kollarımda damar yolunu bulamıyor çoğu hemşire, zaten mide krampları geçiriyordum acildeydim, ağrıdan kıvranıyorum. Hemşirenin yine damarımı bulamadığını az çok anladım, ilaçlı tomografiye girecektim bir de o yüzden kadına sordum nasıl bir ağrı hissederim içerdeyken diye, çok hafif demişti. Tomografiye bi girdim çığlık attım resmen koldaki damarım balon gibi şişti hemen çıkartılar beni, meğersem düzgün takamamış ama o şişlik 1 günde anca indi. Mide ağrımı unuttum koluma odaklandım öyle sinirlenip ağladım ki tartıştık ordakilerle tabi ki. Bize bir kağıt imzalattılar tedavi yarım kaldığı için ve eve gittik, mide ağrısını bile hatırlamıyordum
0
esinikaybetmiscorap.
(11.04.21)
Doğrusunu yapmışsınız. Biz stajyerken de tahammül eden kadar önüne gelene bağırıp stajyer değil deneyimli hemşire gelsin diyenler de oluyordu, bazılarında diretip kanı sorunsuz aldığımızda sesleri kesiliyordu. Şans vermek gerek, ki stajyer de pratik yapmak için oraya geliyor. Hemşirelerin alamadığı kanları aldığım çok olurdu.

Geçenlerde atanmış hemşirenin biri kolumu yemyeşil etti damaryolu açtıktan sonra, damarı patlatmış. El pratiği her şekilde şart ve deneyim olsa bile o an şans yanınızda olmayabiliyor.
0
heathen
(11.04.21)
Çok tepki vermezdim ama bence iki kez deneyince olmadıysa daha tecrübeli birine söylemesi gerekiyor. O noktada ben müdahale ederdim olaya. Bir gün pıhtılaşma sorunu olan birinde aynı olay olursa karşısında sizin gibi karşılayan biri olmayabilir. Stajyer deyip teselli ederek sorumluluk bilincinden uzaklaştırmak da iyi değil bence.
0
dissendium
(11.04.21)
Ben sorun etmiyorum, birkaç kez başıma geldi. Hatta sakinleştirdim, yapamayınca daha da paniğe kapılıyor çocuklar :)
0
hayirsiz
(12.04.21)
Bu yıl benzeri başıma geldi. Sorun etmedim. Edilmemeli de bence.
0
ruhen hastayim ben
(12.04.21)
ben genelde damar bulamayınca neredeki damardan alabileceklerini gösteriyorum, önce çok umursamıyorlar bu damardan alınmaz diyorlar sonra sözüme geliyorlar.

normal şartlarda morarma, deneme yanılma vs okay ama bir kez ateşim varken serum takıldığında damar şişmeye başlamıştı, o zaman pek sakin olamamıştım korkudan.
0
yaraticinick
(12.04.21)
Beni Kızılay çadırındaki hemşire bayıltmıştı damarı bulamayıp bir de iğneyi içeride sağa sola çevirince.

Kalktım gittim ondan sonra, bir daha da kan veremedim korkudan.

Aynı şekilde eşim de kan verirken zorlanıyor, önceden kadını uyarmqsına rağmen damarı bulamayıp inat etmiş ve bayılmasına sebep olmuştu hastanedeki hemşire. Bir de üstüne dili arkaya kaçıyor diye eliyle çenesini bastırıp bir hafta çene ağrısı çekmesine sebep olmuştu.

Tahammül edilecek zaman var edilmeyecek zaman var kısaca.
0
chicha_v2
(12.04.21)
Okurken bile içim cekildigi icin orda tartisirdim. İgne ve kan beni tutuyor
0
onkiloversemtamamım
(12.04.21)
ne olacak yahu, bizim insanımızın da canı ne kadar tatlı. hep bir şikayet. böyle böyle öğreniyorlar işte. kimse hata yapmamış sanki, herkes anasının karnından uzman çıkıyor. sinirlendim gece gece. gencecik insanlara destek olalım.
0
rose parks
(12.04.21)
Anlık kızıp bağırsan yadırganmazdı ama bunu yapmadın diye "dersini vermeliydin" demek insafsızlık olur. İçinden bu şekilde sakin atlatmak geçtiyse olması gereken budur, her hareketimizi stratejik ya da planlı kurabiliyor olsak robot olurduk.
0
Jux
(12.04.21)
@jux, ya strateji kaygısından çok, bana söylenen şey böyle tepki vermediğim için stajyerlerin yeterince özenli çalışmayacaği ve ileride de işlerini düzgün yapmayacağı oldu. O yüzden merak etmiştim :)
0
🌸kaptan maydanoz
(12.04.21)
Bağırınca daha iyi çalışır da tam Türk kafası. Kendisi sizden daha endişelenmiştir, zaten bir sonraki kişiden bıçak mı yumruk mu yerim diye düşünüp iyi çalışmaya çalışıyordur eminim. Ben de sallamazdım birkaç kereye kadar.
0
whoosie
(12.04.21)
Benim hiç başıma gelmedi ama kardeşimin damarını bulamıyorlar ve böyle çok sorun yaşadı. Gittiğimizde uyarıp bebek hemşiresi kan alsın diyoruz. Halloluyor.
0
jazzabel
(12.04.21)
bu olayın çok benzerlerini iki kere yaşadık.

birisi çok pahalı bir özel hastanede. eşim acilden yattı, o zamanlar bizim için olağan bir durumdu. sebebi bir türlü bulunamayan kulak ağrısı nedeniyle, 2-3 ayda bir kere acile gidiyorduk. acilde yatırdılar, damar yolu açıldı, serum ve ilaç veriliyor. serum ve ilaç, aradaki elektronik serum zımbırtısından geçerek geliyor. cihaz alarm verdi, hemşireye seslendim. geldi, kontrol ettik, normal dedi, alarmı susturup gitti. aynı mevzu 2-3 kere daha oldu. o arada en az bir kere damar yolunu aynı kolda değiştirdi. ben de cihazın sürekli alarm vermesinin normal olmadığını, başka bir problem olduğunu çok sakin bir şekilde söyledim ama değişen bir şey olmadı. bu arada eşim kolunda ağrı olduğunu söyledi. hemşire bankosunda hep aynı hemşire vardı, bir ara değiştiler, bizimle ilgilenen çok genç ve tecrübesiz hemşire gitti, yerine daha tecrübeli bir hemşire geldi. hemen gittim anlattım durumu, geldi baktı. damar yolunun yanlış açıldığını, cihazın alarm vermekte haklı olduğunu söyledi. damar yolunu öbür kola aldı, düzeltti etti falan, sonra düzeldi. çok laf etmedim o zaman ama ilk hemşirenin, tecrübesiz de olsa, aynı şey 2-3 kez olmasına rağmen hep aynı şekilde düzeltmeye çalışması asıl tecrübesizlik.

diğer olayda ise, kan grubu kartı almak için sırf eve yakın diye saçma sapan dandik bir hastaneye gittim. (kan grubumu biliyorum ama ehliyet vs bir şey yeniletmek için kan grubu kartı gerekiyordu) 5-10 lira neyse parası verdim, parmağımdan kan alacakları yere gittim. kızcağıza dedim ki, benim kan grubum şudur, biliyorum, kan vermekten de nefret ederim, beni uğraştırmayın, siz kartı yazın, ben de yoluma gideyim. kız olmaz dedi, ben de mecbur kan verdim, 3-5 dakika sonra alakasız bir kan grubunun kağıdını verdi. buna çok sinirlendim, hatta eşim de yanımdaydı, o iyice sinirlendi, "bu hastanede yetkili birisi yok mu, böyle saçmalık olur mu?" diye diye bağırmaya başladı.
0
co2s2
(12.04.21)
devlet hastanesine gittigimde anliyorum zaten stajyer oldugunu, bikac kere basima geldi. artik stajyerse istemedigimi söylüyorum. baskasi yapiyor. kan benim damar benim sonucta :D
saglik okuyo oldugunu bilsem yaptiririm ama ayni hastanede kimya okuyan arkadasim staj yapti, o da kan aliyordu. 2. sinif kimya ögrencisinin orada ne isi var?
0
durgunfoton
(12.04.21)
(14)

Insanlar nasıl bu kadar kolay ateist olabiliyor?

sanguine
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu biraz önce burda bi başlık görünce o da tetikledi. Ben musluman bir bireyim ama bu bir din ya da İslam güzelleme postu değil. Aklımdaki şeyin herhangi bir inançla da alakası yok aslındaBen yobaz olmayan, pek dindar da olmayan bir ailede büyüdum. Hiçbir zaman karisil
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu biraz önce burda bi başlık görünce o da tetikledi. Ben musluman bir bireyim ama bu bir din ya da İslam güzelleme postu değil. Aklımdaki şeyin herhangi bir inançla da alakası yok aslında

Ben yobaz olmayan, pek dindar da olmayan bir ailede büyüdum. Hiçbir zaman karisilmadi din konusunda, babam ramazan haric alkol kullanırdı, annem kapalı olmasa da namaz kılmaya çalışır dönem dönem. Bense inanç konusunu daha içimde yaşadım hala da öyle. Zamanla ibadet kısmından neredeyse tamamen uzaklaştım, dışarıdan inançsızlık olarak görünse de temelde tembellik tamamen.

Yaratıcı inancım hep oldu hala da var. Durum şu ki özellikle babam öldükten sonra ben aşırı derecede ölümden, ölüm sonrasının belirsizliğinden ve hiçlikten çok korkar oldum. Halbuki babamla aramız daima çok kötüydü. Ama onu özlüyorum, öldükten sonra dünyanın bitmedigini, onun hala yaşadığını görmek istiyorum.

Birkaç ayda bir çok depresif rüyalar görüyorum, ilk zamanlar hep babamın ölümünü tekrar tekrar görürdüm, rüya başında canli olurdu, ben gerçekten yaşıyor hissederdim, rüya sonunda ölürdü ve ilk seferki gibi derinden bunu hissederdim
Neyse ki bu eskisi kadar sık olmuyor. Şimdi kendi ölümümu veya ölüme yaklastigim anları görüyorum. O mutlak yalnızlık, hiçlik, belirsizlik, karanlık beni çok ama çok yoruyor, bazen uyandığımda çok zor kendime geliyorum. Eşyaların, yakinlarimin, ailemin, kedimin yıllar sonra artık olmayacağı anları görüyorum. Kedimden önce öldugumu görüyorum. Çok basit bir şey, mesela çok abartı da gelebilir, bir milyar yıl sonrasını hayal ediyorum.

Ölüm bu kadar ağır, kalıcı bir vakayken, benim açıkçası delirmememin sebebi mutlak iyi bir yaratıcıya inanıyor olmam. Yoksa ben ölüm olayını kaldiramazdim. Her şeyin geçici ve boş olma ihtimali bana çok ağır geliyor. Inancli olduğum icin ihtimal olarak kabul ediyorum elbette. Inandığım dinin gereği gibi yaşamıyor olsam hatta günah kabul edilen davranışları alışkanlık haline getiren bir yaşam tarzım olsa da bu beni inanmaktan alikoymuyor. "Öbür dünya" olarak cennet duslemiyorum bu arada yani ajandamda cennet gibi bir utopyada yaşayabilmek için inançlı olmak yok. Belki reenkarnasyon, belki paralel evren, belki başka bir konsept, ama bir şekilde hayatlarımızın boşa gitmedigi ve ölüm sonrasına aktarilabildigi ve en önemlisi mutlak iyi bir yaratıcı tarafından bunların orkestra edilmesi. Dunyadaki kötülüğün çokluğunu da kaldıramıyorum çünkü. Bu da çok ağır geliyor, inançlı olmamdaki bir sebep de bu kadar kötülüğün karşısında mutlak güclu olan mutlak bir iyinin varlığına duyduğum ihtiyaç ve güven.

Dinlerdeki çelişkileri cok kafama takmıyorum, üzerlerine düşünmüyorum, açıkçası beni alikoymuyor da. Yaratıcının varlığına gölge düşürmuyor benim icin en azından, diğer her şey teferruat gibi geliyor. Çünkü mutlak iyi yaratıcı düşüncesi beni çok rahatlatıyor. Böyle olmasindan memnunum ve değişmeye niyetim yok. Bilim ölüm sonrasina ilişkin yaratici kaynaklı olmayan bir veriye ulaşsa bile. Her türlü bir yaratici olmak zorunda inancındayım.

Merak ettiğim, herhangi bir yaratıcıya inanmayan insanlar bunlari başa çıkılması gereken bir şey olarak görmüyorlar mı? Ya da bakış açınız nasıl?
0
sanguine
(11.04.21)
Armağan Çağlayan’ın programına bir hayat kadını konuk olmuştu. Şöyle bir cümle kuemuştu: Ben hep Allah’a inanıyordum ama ben 9 yaşındayken amcam bana tecavüz ederken Allah neredeydi?

Bir insan böyle ateist olabiliyor işte.

Öte yandan ben babam ölünce kendimi öldürmeye kalkıp akıl hastanelerinde yatarken halam “ Allah sevdiği kulu olduğu için abimi yanına aldı.” Diyip acısını hafifletebiliyor. Sanırım inanç böyle zamanlarda insanın tutunacağı tek dal oluyor. İnanmayınca başa çıkmak çok zor.

Eşim inançlı bir insan. Buranın ahir zaman olduğunu, burada yaşadığımız kötü şeylere karşılık ahirette ödüllendirileceğimize inanıyor. Kötü bir şey yaşadığımızda o “ vardıe bir hayır” diyor. Ben ise küfürler edip saydırıyorum.
0
suicides underground
(11.04.21)
dindar ailede büyüdüm. annem dünya tatlısı iyi bir insandır, babam ise görünüşte modern fakat esasında maalesef bazı konularda fazlasıyla bağnaz biridir. yine de asla şiddet yanlısı bir adam değil. ben buna rağmen niyeyse ışid militanı gibiydim çocukken, çok vahşi ve negatif fikirlerim vardı. 12'nci yaşıma bastığımda beş vakit namaza başlamıştım örneğin. kimsenin benden böyle bir talebi yoktu ama ben çok mutlu ve gururlu hissediyordum.

yanlış olmasın ama sadece üç sene sonra mı ne ateisttim. hiç kolay değildi. doğru bildiğin, inandığın her şeyin yanlış olduğunu düşünmeye başlıyorsun... çok zor. gecelerce ağladığımı hatırlıyorum. aradan geçen yıllarda internette sürtmeye başlamış, üstüne "abiler" ortamlarında bulununca dinden acayip soğumuştum ben. hayatımda din istemiyordum, inancımı sorgulamaya başlamıştım ama "nasıl ya, ulan allah olmasa bu kadar adaletsizlik, ölümden sonrası vs. ne olacak?" diye deliriyordum. çok ciddi bir kriz yaşamıştım kendi içimde. dindar çevrede büyüdüğüm için ayrıca zor olmuştu. o insanların içinde, belli bir kültürle büyümüşsün. tamamen inançsızlık bunlardan da tümüyle kopuş demek, sevdiklerinle bile ister istemez arana bazı konularda mesafe girmesi demek.

zamanla oturdu. ölüm, adaletsizlik gibi konuları aşabilmiş değilim. canımı çok yakıyor ama sonuçta yaratıcıya inanmıyorum işte, ne oluyorsa oluyor, benim yapabileceğim bir şey yok diye düşünüyorum. üzüldüğümle kalıyorum. "ölüm çok zor, bununla baş edebilmek için sonsuzluk hayal edeyim" demenin manası var mı? olduğuna inanmıyorum. "keşke olsa" diyorum bazen ama aklım inanmıyor sonuç olarak.

olmasını istediğim şeyle olduğuna inandığım şey farklı. ben de tabii ki adalet olsun, sevdiklerimizle ikinci bir şans elde edip sonsuza dek mutlu yaşayalım isterim ama öyle bir şey olduğuna inanmıyorum. bu üzüntüyle, mutsuzlukla değişecek bir şey değil. trafik kazasında kolunu kaybeden, bu yüzden çok üzülen birisi kolunun tekrar çıkacağına inanır mı mesela? böyle bir şeyin makul olduğunu düşünür mü? o hesap. "keşke olsa" diye düşünüyorum ama olmayacağını biliyorum, benim için öyle bir ihtimal yok.
0
der meister
(11.04.21)
Ben inançsız biriyim

"Dinlerdeki çelişkileri cok kafama takmıyorum, üzerlerine düşünmüyorum, açıkçası beni alikoymuyor da. "

Demeni anlıyorum, bunlar bana yetiyor çok da sorgulamıyorum deyip böyle bir hayat yaşayabilirsin, bazıları da bunlara takılıp sorguluyor bu yönde bir inanç ya da inançsızlık içinde bir hayat sürüyorlar
0
freebird5406_2
(11.04.21)
inandığımız din kültürümüzle ilgili. ben şöyle düşünüyorum; ormanda doğup büyüseydim islam diye bir şeyin i'sinden haberim olmayacaktı. bana doğal olan inançsızlık gibi geliyor.

dünyada sayısız din var. hangisine inanacağımı bilmiyorum. hepsini öğrenmem mümkün değil ki.

senin için inanmak, bir şeylerle başa çıkma yöntemi olmuş gibi. benim için öyle değil. bunu nasıl aştığıma gelirsek, sanırım bilimle çok haşır neşir olmak gerekiyor. evrende ne kadar ufak bir şey olduğunu fark ettiğinde, insana ve dünyaya dair yüklediğin anlamlar değişmeye başlıyor. ama gerçek bir farkındalıktan bahsediyorum, yoksa lafta herkes farkında evrenin büyüklüğünü :)
0
nathanieltroy
(11.04.21)
> ve en önemlisi mutlak iyi bir yaratıcı tarafından bunların orkestra edilmesi. Dunyadaki kötülüğün çokluğunu da kaldıramıyorum çünkü. Bu da çok ağır geliyor, inançlı olmamdaki bir sebep de bu kadar kötülüğün karşısında mutlak güclu olan mutlak bir iyinin varlığına duyduğum ihtiyaç ve güven.

Üzgünüm ama inancınıza göre tüm bu kötülüğü, adaletsizliği orkestre eden bir yaratıcı var. Mutlak güçlü ve olmuş ve olacak her şeyin kontrolüne sahip ise, burada acı çekenlerin acı çekmesini istiyor. Burada acı çektirenleri, acı çektirmeleri için yaratmış ve kendi yaptırdığı şeyler için sonrasında cezalandıracak.


Çelişkilere takılmamanız da tuhaf geliyor ama sizi sorgulamayacağım konumuz o değil. Agnostiğim ben, başka hiçbir inancı mantığım kabul etmezdi. Elimizde yeterince data yok ama mutlak güçlü ve iyi niyetli bir yaratıcının olmadığını bilecek kadar kanıt var.
0
aguen
(11.04.21)
insanlar bir gün uyanınca ateist olmaya karar vermiyorlar, bir şeyler oluyor etraflarında, bu okuma da olur, sohbetde olur başına gelen kötü bişiyde olur iyi bişiyde olur ama bişiyler olmaktadır.

yani kimse bir gün uyanınca karar vermiyor, herkesin ayrı ayrı kendine ait süreçleri var.

ölüm bu kadar ağır diye başladığın paragraf senin için inanma ihtiyacını oluştururken benim için ise iyiki inançlı biri değilim dedirtiyor. yine herkesin bir olayı kendi içlerinde nasıl yaşadığı da değişiyor. aynı olayı aynı anda yaşayan (diğelim araçta iki kişi var ve kaza yaptılar) biri inançlı olurken diğeri ateizme yönelebiliyor. her ne kadar bu olay ayrım noktası olarak gözükse de kişiler için anlamları farklı.
0
selam
(11.04.21)
geçen yıl covid türkiye'de gündem dahi değilken korkmaya başladım, ciddi ciddi öleceğimi düşünüyordum. 30'a yaklaşıyorum ama çocukluktan beri inancım olmamasına rağmen ilk defa ölümü düşündüğümü farkettim ve gerçekten başa çıkmak çok zor. covid'e kadar sanki ölüm denen şey çok uzak bir gelecekte olacaktı, düşünmeye değer değildi. bir anda ölüm yaklaştığında çok savunmasız hissettim, deliksiz uyumaya alışkınken her gece uyanır oldum.

covid korkum 3-4 ayda geçti ama o zamandan beri yaşlılık ve ölüm fikrini aklımdan çıkaramıyorum. yaşlı birini görünce aşırı üzülüyorum, yaşayacak ortalama kaç yılı kalmış onu düşünüyorum vs. seinfeld'de bir sahne vardı, george 85 yaşında bir adamla konuşuyordu ve "nasıl çıldırmıyorsun ölmekten korkmuyorsun, ben bu yaşımda kafayı yiyorum nasıl bu kadar rahat olabilirsin" falan diyordu, öyle hissediyorum birebir. www.youtube.com

bir inanca sahip olmayı isterdim, her şey daha kolay olurdu ama benim için olanaksız, o yüzden başa çıkmak zorundayım. ilerleme kaydetmeye de başladım aslında. milyarlarca yıllık evrende, dünyada rastgele aşırı evrimleşmiş bir türün üyesiyim, 70-80 yıl yaşayıp öleceğim. doğmadan önce nasılsam, öldükten sonra da öyle olacağım. fazla kurcalayıp bu 70-80 yılı kendime zehir etmenin anlamı yok. çünkü bu işin bir çözümü yok. çözüm olmadığı için dinler halen bu kadar yaygın. çözüm olmadığı için benim sana önerim boşver, inançsız olmak için zorlama. günlük yaşantıya etki etmeyen, yalnızca ölüm sonrası belirsizlikten kurtaran inanç bana kalırsa faydalı.
0
signore
(11.04.21)
kimse için kolay olduğunu sanmıyorum açıkçası. ama asıl zor olan inkar içinde yaşayıp çocuk yaşta aklımıza yerleştirilmiş korkuların hayatımıza yön vermesine izin vermek. ateist olduğumu anladığım zaman sadece "kaybettiğim" yıllarım için üzülmüştüm.

çok küçük yaşta babamı kaybettim ve onu tekrar görme fikri dilimle söylesem de aklımla ikna olmadım bir şeydi. bir taraftan da dindar ve dini konularda tatlı sert bir şekilde baskı yapan bir ailenin üyesi olmanın getirdiği yerleşmiş ve sorgulanamaz davranış ve inançlar vardı. babamı tekrar göremeyeceğime de kılmadığım namazlar ve örtmediğim başım yüzünden cehennemde yanacağıma da aynı anda inanabiliyordum ve bana göre bu arada kalma durumu çok daha yorucu.

evrimle, fizikle ve tarihle biraz içli dışlı olunca aradığım cevapları buldum ve artık çok huzurluyum.

var oluşumuza bakışım da gözlemci olduğumuz yönünde. sonsuz ve kaotik bir evrenin içindeki inanılmaz küçük canlılar olarak 70-80 yıllık, adeta komik uzunluktaki ömrümüzde, etrafımıza bakıp gördüklerimizle ilgili sorular soracak kadar zeki olmamız bence sürecin anlamlı bir parçası olduğumuz anlamına gelmiyor; sadece şaşkınlıkla, bazen hayranlıkla ve merakla seyrediyoruz.
0
confusedyus
(11.04.21)
dinler için antroposentrik diyebiliriz. yani evrenin merkezinde insanın olduğu görüşüne dayalılar. halbuki evrenin sonsuzluğuna baktığımızda insan denen canlının çok önemsiz bir varlık olduğunu fark ediyoruz. evreni geç, kendi gezegenimizdeki bile diğer tüm canlıları yok sayarak tanrının dünyayı ve evreni insan için yarattığını düşünmek bana mantıksız geliyor. bu meseleye gelene kadar zaten evrim diye bir şey var üstelik. ama siz çelişkileri kafama takmıyorum demişsiniz zaten.

boşluk duygusu, dünyanın geçiciliği için de şunu söyleyebilirim: dünyanın ya da hayatımızın geçici olduğuna inanmak iyi bir şey değil aslında. hem bizim için, hem de toplum için. dünyanın geçici olduğuna inandığın için yaşarken istediğin şeyleri yapmıyorsun, kötülükleri sineye çekiyorsun (öteki tarafta cezalandırılacak nasılsa düşüncesiyle), bir şeyleri düzeltmeye çabalamıyorsun. bu dünyanın tek gerçeklik olduğunu kavradığında ise kendi anlamını yaratma şansın ortaya çıkıyor. elimizdeki dünyanın tek dünya olduğunu fark edip onu iyiye götürmek için çaba sarfetmek isteyebiliyorsun mesela, böylece de hayatın bir anlam bulmuş oluyor.

elbette inançsız insanlar (ben mesela) ölüm ve boşluk duygusunun etkisiyle zaman zaman depresyona giriyorlar. ben de düşünüyorum ölümü. ama bunun doğanın bir gerçeği olduğunu kabullenmeye çalışıyorum. bu noktada da bir savunma mekanizası, araç olarak kendime yaşama amacı bulmaya çalışıyorum. bunu elinden kaçırdığın an depresyona girme olasılığın yüksek. bazı insanlar ise hiç düşünmüyor, sadece anı yaşıyor, hayattan keyif almaya çalışıyor. ben öyle olamıyorum.
0
isabella was a ginger
(11.04.21)
Ben bu kavramların artık olmadığını kabul ettiğimde çok rahatladım. Ölümle ilgili bir derdim yok. Evrende belli bir zaman aralığında gelip gidecek varlıklarız. Öncesi ve sonrası simsiyah yokluk. Zaten hiçbir şeyin farkında olmayacağım. Benim için ölümden sonra hayat olması daha korkunç. Hiç ölememek demek. Sonsuza kadar yaşamayı asla istemiyorum. Zamanım geldiğinde gitmem lazım.

Adalet konusunda zaten dünyanın adaletli olduğunu düşünmüyorum, adaletli olması gerektiğine inanmıyorum. Bu konuda başa çıkmaya çalıştığım bir nokta olmadı ama sizi anlıyorum. Annemle din konusunda konuşurken, herhangi bir yaratıcı olduğuna inanmazsam, bazı şeyleri yaratıcıya havale edip öbür dünyada çözebileceğime inanmazsam ben deliririm yaşayamam demişti. Biraz da içsel rahatlatma sağlıyor. Bana da dinlere inanmasan da bari karma gibi şeylere inan kafan rahat etsin diyordu ama yok ona da inanamıyorum.
0
jazzabel
(12.04.21)
Aslında çok basit, sen inanmak istiyorsun. Bir yaratıcının olması fikri seni rahatlatıyor. Allahın olmadığı kanıtlansa bu sefer de budaya taparsın muhtemelen. Bu kötü bir şey olmak zorunda değil, insanlığın doğasında olduğunu düşünüyorum ben. Ama sen de söylüyorsun, dinin çelişkili tutumu seni içindeki inanma güdüsünden alıkoymuyor. Anlattığına göre konunun Müslümanlıkla da alakası yok sanırım, ibadet ve kapanma konularına da uzakmışsın zaten. Demek ki inanmaya ihtiyacın var.

Ateistler ise içlerindeki inanma güdüsüyle başa çıkabilmiş insanlar oluyor genelde. Ya bunu görmezden gelip üzerine düşünmüyorlar(senin yaptığın gibi) ya da enine boyuna düşünüp olmadığına ikna oluyorlar.
0
Jux
(12.04.21)
Ölünce tamamen her şeyin bitmesi fikri beni korkutmuyor çünkü o kadar önemli görmüyorum kendimi. Çok uzun bir hikayenin bir harfinin bir kenarıyım anca, ölsem nolur ölmesem nolur?

Ama işte öbür dünya var, öbür dünyada cezasını çeker, öbür dünyada sınanır diye bu dünyada o kadar çok kişinin kötülüklerinin yanlarına kar kalması, asıl öbür dünya inancına nasıl bağlanabiliyor insanlar diye düşündürüyor.

Ayrıca öbür dünya var, ölümden sonra hesap var diye iyi olan kişilere de mesafeli yaklaşırım. Korkudan iyi davranmak çok tehlikeli bir şey bence.
0
whoosie
(12.04.21)
Soruyu gece görünce uzun uzun yazmaya üşendim, şimdi biraz yazayım. İnsanlar o kadar kolay ateist olmuyor bence. Eğer az ya da çok inançlı bir aileye doğduysanız ateist olmamak, büyürken öğrendiğiniz inanç sistemini sorgulamamak daha kolay. Ölen sevdiklerine bir gün kavuşacağına, bir gün bütün iyilerin-kötülerin adaleti bulacağına, koruyan kollayan yaratıcıya... inanmak daha kolay.

Sizin yaşadıklarınıza benzeyen şeyler yaşadım. Annemi kaybedeli 1,5 sene oldu, sık sık rüyamda görüyorum, bazen hayatta, bazen değil, bazen ölmüş ama bir yanlışlık olmuş da geri gelmiş. Ama sığınacağım bir inanç yok. Cenazeden sonra insanlar "huzura erdi, allah yanına aldı, biz de yanına gideceğiz, kavuşacağız, sen bol bol dua et" gibi *teselli* sözleri söylerken içimden çok sinirleniyordum çünkü bir yandan bu söylenenlerin benim için hiçbir anlamı yok, bir yandan da o inanca sahip olmalarını kıskandım çünkü sevdikleri birini kaybettiklerinde güç alabilecekleri (bende olmayan) bir şey var. Ama yok işte, bazı şeyleri kolaylaştırır belki diye "inanayım ben de" diyemiyorsun.

İnsan merkezli düşünme açıklamasına da katılıyorum epey. Evrenin merkezinde değiliz, varlığımızın bizden başka kimse için önemi yok. Bunu kabul edince hayat daha kolay.
0
kobuzchu kiz
(12.04.21)
Direk basliktaki soruya cevap degil ama default olanin inancli olmak gerektigi dusuncesi de nereden geliyor?
0
turkuaz
(12.04.21)
(10)

aliexpress ve hedef ulke

in vino veritas
aliexpress'ten bir siparis vermistim gecen hafta, satici urunu kargolamis ama hedef ulke Fransa gorunuyor, verdigi kodla takip ettigimde ise gercekten Le Poste cikiyor tasiyici firma. ama siparisimin aliexpress sayfasinda son adres olarak benim adresim gorunuyor. bu normal bisi mi? cok alisveris yap
aliexpress'ten bir siparis vermistim gecen hafta, satici urunu kargolamis ama hedef ulke Fransa gorunuyor, verdigi kodla takip ettigimde ise gercekten Le Poste cikiyor tasiyici firma. ama siparisimin aliexpress sayfasinda son adres olarak benim adresim gorunuyor. bu normal bisi mi? cok alisveris yapmisligim var cin sitelerinden ama ilk defa boyle bir durumla karsilastim. satici cok olgisiz cevap vermiyor mesajima, aliexpressin musteri hizmetleri de otomatik cevaplar veriyor, paketiniz kargolanmis diye.
0
in vino veritas
(07.04.21)
Olabilir. Bana da Litvanya, Hollanda vb. üzerinden gelen paketler oldu. Nedense önce oralara gönderip oradan aktarma yaptırıyorlar bazen.
0
nhk ni youkosu
(07.04.21)
Aklıma fransadaki depodan tedarik mevzusu geldi
0
Unde bach canim
(08.04.21)
@nhk ni youkosu; peki fransaya ulastiktan sonra paketi nasil takip edicem? pttnin sitesine bu kodu yazdigimda kabul etmiyor cunku.

@Unde bach canim; cikis yeri cin varis yeri fransa gorunuyor. bu saticidan ikinci siparisim, ilki normal takip numarasiyla geldi yine cin'den.
0
🌸in vino veritas
(08.04.21)
17track.net kullanıyorum ben uluslararası gönderileri takip için, marsa bile gitse gösteriyor sağ olsun.
0
whoosie
(08.04.21)
@whoosie peki bunun soruyla ne ilgisi var :) nereye gittigini goruyorum zaten, sorum niye oraya gittigi?
0
🌸in vino veritas
(08.04.21)
tr'ye gelince de 17track ile takip edebilirsin demiş adam işte. :)
0
emfuzi
(08.04.21)
17trackte sonradan “ptt takip no şu:” gibi ek bilgi gördüğüm oldu benim. İlk takip no bir ülkeye kadar çıkarken sonra no değişti işte.

En kötü ihtimalle göremezsin, haber alamazsın, sonra ptt getirir veya not bırakır :)
0
nhk ni youkosu
(08.04.21)
Fransa'ya girince nasıl takip edicem yazmışsınız, söyleyince "bunun soruyla ne alakası var" demek?
0
whoosie
(08.04.21)
@whoosie, ben de zaten o siteden (ve baska tum demk geldigim tracking sitelerinden baktigimda) varis yerini fransa olarak goruyorum. degisecek mi bu fransa'ya gelince? numara sabit kalip varis yeri mi degisecek?

ha bir de fransa'dan turkiye'ye donecek mi? zaten sormaya calistigim seyler bunlar, nasil takip edildigini biliyorum. adreste bir yanlislik mi var yoksa aktarma mi yapiyor onu soruyorum. dolayisiyla evet "bunun soruyla ne ilgisi var?" oluyor.

galiba karisiklik suradan cikti, anlasildigini dusunmustum ayrica belirtmemistim. ben fransa'da yasamiyorum, adresim de turkiye'de. dolayisiyla fransa'ya giden paketin niye oraya gittigini ve turkiye'ye gelip gelmeyecegini anlamaya calisiyorum. :)
0
🌸in vino veritas
(08.04.21)
İşte Fransız postası "bu bizle alakalı değil" deyip yollayınca Türkiye'ye dönecek. Karışık olduğu için Fransız ya da Türk postası sonuç çıkarmayabilir, PTT normal barkodda bile sıkıntı çıkarıyor, o yüzden bu sitelerden kontrole devam edin. Yanlış gelmiş kalsın burada demezler yani.
0
whoosie
(08.04.21)
(2)

Vitamin neden mide bulandırır?

sacrilegious
Kahvaltıdan 1 saat sonra multivitamin içiyorum çok fena bulantı yapıyor. Sebebi neydi ki?Teşekkürler
Kahvaltıdan 1 saat sonra multivitamin içiyorum çok fena bulantı yapıyor. Sebebi neydi ki?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(06.04.21)
İçindeki herhangi bir madde dokunuyordur? Mesela ben de curcumin içerikli vitamin içtiğim zaman öyle oluyor. Belki mide koruyucu ile azaltabilirsiniz, panto falan ile.
0
whoosie
(06.04.21)
farklı bir markanın vitaminini deneyebilirsiniz. muhtemelen onda da bulanabilir mideniz ama. supradin içerken bile midesi bulanan biriyim, açıkçası mide bulandırmayan vitamin desteği yok gibi geliyor bana.
0
ananotherlife
(06.04.21)
(13)

küçük çocukların çoğu tavrını itici bulmak

denizzz
var bende böyle bir şey. sizde de var mı? bunu her ortamda dile getirmek mümkün olmuyor, özellikle de ortamda çocuklu aileler mevcutsa. fakat küçük çocukların pek çok hareketi acayip derecede rahatsızlık yaratıyor bende. çocuk şımarıkça bir hareket yap buna büyük anlamlar yüklendiğinde ve etrafında
var bende böyle bir şey. sizde de var mı? bunu her ortamda dile getirmek mümkün olmuyor, özellikle de ortamda çocuklu aileler mevcutsa. fakat küçük çocukların pek çok hareketi acayip derecede rahatsızlık yaratıyor bende. çocuk şımarıkça bir hareket yap buna büyük anlamlar yüklendiğinde ve etrafında pervane olunduğunda ortamdakilere katılıp gülümsesem de içimden bin türlü düşünce geçiyor, "insanlar bu şımarıklıkları nasıl oluyor da sevimli buluyor" gibisinden. bir de üstüne üstlük suçluluk duygusu bastırıyor arada bir, niye ben 15-20 dakikadan sonra katlanamıyorum çocuklara, niye sıkılıyorum diye.
0
denizzz
(05.04.21)
Çok. Çok sevdiğim bir arkadaşıma "çocuğun çok şımarık" diye bağırasım geliyor, tabii ki gülümseyip geçiyorum. Zaten çocuklu ortamım pek yok, çocuk sahibi olmayı da düşünmüyorum. Suçluluk duymayın, gerizekalılığa dayanamıyorsanız sizin suçunuz değil.

Edit: Ya bir de eklemeden geçmeyeyim, sorun çocukta değil, çocuğun her saçmalığına dediğiniz gibi tepki veren ailede ve bu aileler birbirlerini çok etkiliyorlar. Yoksa çocuk kendi başına bir ayna anca.
0
whoosie
(05.04.21)
Fazlasıyla var, hem de hiç suçluluk duymuyorum. Bir dk bile katlanamıyorum, ortamdakilere katılıp gülümsemiyorum da. @whoosie +1.
0
pati
(05.04.21)
aynı fikirdeyim. bence çocukların çoğu yalnızca kendi ailesine sevimli geliyor. kendisi sevimli buluyor diye herkesin aynı gözle bakacağını zannediyorlar. halbuki objektif gözle söyleyebilirim ki büyük kısmı sevimli değil.
0
dafuq
(05.04.21)
bende sadece baş ağrısı yapıyor, bebekler de dahil. zekası gelişmemiş insanlar işte basitçe, maymundan halliceler gibi yakıştırmalar yapardım da linç edilebilirim. gerizekalı insanlara kim olursa olsun tahammül edemiyorum. nasıl çocuk yapıcam onu da bilmiyorum.
0
diffarentiationation
(05.04.21)
Benim kendi çocuğum var bazen ben bile kendi çocuğuma dayanamıyorum:) sizin böyle hissetmeniz çok normal.
0
sta
(05.04.21)
Ben 10-15 dkyı bırakın 1-2 dk bile katlanamıyorum çocuklara. Çok iyi anlıyorum bu yüzden sizi ama asla suçluluk duymuyorum bu konuda. Ben insanların kendi çocuklarını sevimli bulmalarına bile inanamıyorum açıkçası. Başkasının çocuğunu sevimli bulmak hele böyle dokunmak, öpmek falan inanılmaz tuhaf bir şey bu yüzden benim için.
0
ms brownstone
(05.04.21)
Çocukları sevmiyorum. Sadece konuşamadıkları ama yürüyebildikleri bir evre var, o evre bana sanki kedilermiş gibi geliyor, rahat rahat mıncırabiliyorsun. Onun haricinde sevmiyorum. hiçbir şey bilmiyorlar her konu hakkında fikirleri var konuşuyorlar, yaramazlık yapıyorlar evi dağıtıyorlar.
0
Hallegadola
(05.04.21)
Ben kendi yeğenime bile tahammül edemiyorum. Kendi çocuğum olunca heralde sabır yüklenecek:) çok haklısınız. Hele ki başkasının çocuğuna hiç tahammül edilmiyor.
0
suicides underground
(05.04.21)
Nesil farkımız var, dolayısıyla yetiştirilme farklarımız var. Benim 14 yaş küçük kardeşimle bile aramda yetiştirilme farkımız var zira ben evin ilk çocuğuyum o 3. ve son çocuğu. Hayatımda bir tek kardeşimi sevdim çocuk olarak, o da gözümün önünde büyüyen ve cidden muazzam tatlı bir çocuk olduğu için, ama bazen ona verilen tavizler bana verilmedi diye içimde bir çocuk tepiniyor. Dışarıdaki çocuklara karşı her zaman aynen dediğin halde oldum ve ne kadar şımarık olduklarını gördükçe rahatsızlığım arttı, gıcığım arttı, vs. Sonraları anladım ki benim yetiştirilişimle ilgili bu, onlar büyürken ne kadar şartsız seviliyorsa ben büyürken o kadar şartlı sevilmişim. Onların kendileri olmalarına çoğunlukla izin veriliyor ama bana izin verilmedi. Üzerimdeki baskı buymuş. Kim bilir belki ben de öyle yetişseydim çocuklara bayılacaktım bilmiyorum. Ama bu huzursuz oluşumdaki en önemli etkenin yetiştirilme farkı olduğunu keşfettiğimden beri daha sakinim daha sağlıklı bakabiliyorum olaylara. Tabi yine çoluk çocuk ortamlarına balıklama dalmıyorum o ayrı.
0
1bir1bir1
(05.04.21)
Anne babası simartmissa ben de katlanamiyorum. Zeki bir cocuksa da muhabbet etmeyi çok severim. Her zaman anne baba ile ilgili
0
howfaristhesky
(05.04.21)
genel olarak çocukları günah keçisi ilan edeceğinize anne babalarına pay biçmeniz lazım.
çocuk ne alırsa onu yansıtır. ha çocuk ne yaparlarsa yapsınlar uslanmıyorsa o zaman anne baba çocukla mümkün olduğu kadar sosyalleşmekten kaçınmalı.

5 yaşında kızım var, yeri geliyor ben bile dayanamıyorum ki etraftaki herkes kızımla aramdaki ilişkiye gıpta eder. ama başkalarının yanında, bize yalnızken yaptığı şımarıklığı yapamaz. ben nasıl eşime, anama, babama yaptığım şımarıklığı dışarıda yapmıyorsam o da yapmamalı.

ha şu da var, en nihayetinde çocuk bunlar. bir yere kadar idare edebiliyorsun. algıları, dikkatleri çok kısa süre içerisinde dağılır ve başka yere kayar. ama işte dedim ya anne baba frenlemeli sosyal ortamlarda.

veya benim gibi çocuklu ortamlara girmeyin. ben kuzen buluşmalarında bile maksimum 1 saat kalıyorum. çünkü kafam kaldırmıyor bir yerden sonra.

son olarak da hiç sevmiyorum bu şekilde beylik cümleleri ama çocuğunuz olunca en ufak hareketi bile sizi heyecanlandıracak ve güldürecektir. çünkü hareketlerinin bir çoğunu hayatında ilk kez yapıyor ve onu yetiştiren kişi olarak size enteresan geliyor.

çocuklardan nefret etmeyin, onları sevmiyorum filan demeyin. bu gerçekten çok üzücü. dediğim gibi ben de kendi çocuğum dışında hiçbir çocuğa dayanamam ama "çocuklardan nefret ediyorum, yok maymundan halliceler" filan gerçekten üzücü. kendinizi uzak tutmanız, herkesin güldüğü hareketlerine tepki vermemeniz tabi ki çok normal ama bu tarz ifadeler bana çok can sıkıcı ve üzücü geliyor.
0
teritori
(05.04.21)
çocukların suçu yok. aile onun içini dolduruyor. misafirlikte ve toplum içinde de aynayı yansıtıyor. otomatikman kimlerle arkadaş olduğunuzun sağlaması yani.
0
evimin paspasi
(05.04.21)
8-9 yaşlarında bir kuzenim var, annemle ikisi "kanka" olmuşlar. Bize geldiklerinde surekli olarak yasadigi abuk subuk bos olaylari anlatıyor çocuk. Annemde dinliyor yorum falan yapiyor, çocuğun özgüveni zarar gormesin diye. Gerçekten nefrete yakın hislerim olustu cocuga karşı. Suçluluk duyuyorum.
0
eksimeksi
(07.04.21)
(4)

Macbook çanta mouse

tuborg yesili
Selam,Macbook kullananlar önerdiğiniz çanta kılıf vb var mı? Mouse sizce gerekli mi?
Selam,

Macbook kullananlar önerdiğiniz çanta kılıf vb var mı?

Mouse sizce gerekli mi?
0
tuborg yesili
(05.04.21)
amazon'dan sunu sipariş etmiştim. çok memnunum
www.amazon.com

mouse bence gereksiz. şirket 1000 küsür liraya aldı. ben 100 lira bile vermem.
0
buenosdias
(05.04.21)
direkt sleeve alin iste begendiginiz bir sey. birkac sey soyleyeyim belki akliniza gelmeyen

- dikey mi yatay mi olsun onemliyse ona gore bakin. bazilari hem dikey hem yatay fermuarli oluyor (L seklinde) ben mesela dikey seviyorum sirt cantasindan direkt cikartayim diye.

- tutma yeri bence cok onemli degil ilk verilen linkteki guzel yoksa.

- macbook'la ayni oy olmasina ozen gosterin. biraz buyuk alirsaniz bi anlami yok. siki olmasi lazim.
0
yoggi
(05.04.21)
"sleeve" alın. türkçe'si kılıf olur herhalde.

logitech'in thule'nin güzel kılıfları var. kendi çantanızın içinde taşımak daha pratik oluyor. bavula koyma şansınız oluyor.

mouse gereksiz
0
co2s2
(05.04.21)
Mouse olarak bunu aldım, macbook air ile görüntüsel olarak da güzel uydu
www.mediamarkt.com.tr

Kılıf olarak da yurt dışı Amazon'dan görüp Aliexpress'ten bunu aldım (white forest olanı) 20 lira vergi verdim toplam. Suyun altına falan da tuttum, iyi bayağı, tabii en kaliteli markalar kadar değildir muhtemelen. www.aliexpress.com
0
whoosie
(05.04.21)
(2)

Gözlerim mi bozuldu?

asaf
2-3 saat kesintisiz kitap okudum. Gözlerim 2-3 gündür yanıyor. Uzağa odaklandığımda yaşarıyor. Bulanık görüyorum yakından okuduğum yazıları. Bu geçici bir şey mi yoksa böyle 2-3 saatlik bir şeyle göz bozulur mu hemen?
2-3 saat kesintisiz kitap okudum. Gözlerim 2-3 gündür yanıyor. Uzağa odaklandığımda yaşarıyor. Bulanık görüyorum yakından okuduğum yazıları.

Bu geçici bir şey mi yoksa böyle 2-3 saatlik bir şeyle göz bozulur mu hemen?
0
asaf
(05.04.21)
Bozulmaz.
0
prole
(05.04.21)
bozulmaz, göz bozulunca da yanmaz zaten. Kurumuştur muhtemelen, çok dert olursa suni gözyaşı alabilir ya da göz doktoruna başvurabilirsiniz.
0
whoosie
(05.04.21)
(1)

Mehmet ali erbil'in hastaligi neydi?

Anjelik
2000'lerin basinda bir hastaligin adi mehmet ali erbilin hastaligi olmustu sanki o hastalik neydi?
2000'lerin basinda bir hastaligin adi mehmet ali erbilin hastaligi olmustu sanki o hastalik neydi?
0
Anjelik
(31.03.21)
Kaçış sendromu
0
whoosie
(31.03.21)
(15)

Hayvanat Bahçesine ve Milli parklara karşı mısınız

aretwoane
Doğada ölebilecek çoğu canlı sağlık kontrolü vb olarak daha iyi yaşam standartlarında yaşıyor belki özgür değiller ama hayvanat bahçesinde bakımları yeme içme vb karşılanıor o bakımdan ben destekliyorum ya siz ne düşünüyorsunuz?
Doğada ölebilecek çoğu canlı sağlık kontrolü vb olarak daha iyi yaşam standartlarında yaşıyor belki özgür değiller ama hayvanat bahçesinde bakımları yeme içme vb karşılanıor o bakımdan ben destekliyorum ya siz ne düşünüyorsunuz?
0
aretwoane
(30.03.21)
nesli tükenmeye karşı koruma altına alınanlar haricinde her türlüsüne karşıyım.
0
eeb
(30.03.21)
Ben komple sisteme karşıyım. Para verip nadir hayvan avlayan Amerikalıya özel izin veren bakanlık aynı hayvanı hayvanat bahçesine kapatınca mı iyi oluyor, sorarım size.
0
prole
(30.03.21)
Hayvanat bahçesi derken hangilerini kastediyoruz? Mesela black jaguar white tiger var onlar koruyor. Bir de bizim avmlerde hapsedilenler var..
0
suicides underground
(30.03.21)
Değilim.
Benim çocuğumun hatta benim de zurafayi, aslanı, zebrayi, gergedani filan görüp tanıyabilecegi tek yer. Böylelikle hayvan sevgisi bile kazanılabilir.
Tabiki hiç bir eziyet görmeyeceğini ve doğal ortamına en yakın şekilde yaşayabileceğini varsayarsak.
0
etna
(30.03.21)
Herhangi bir hayvanı doğal ortamından başka bir bölgeye transfer etmenin bir gerekçesi olamaz

Doğada ölen bir canlı başka bir canlının yaşamasını sağlıyor, müdahale olmadan dünya kendi dengesini buluyor
0
freebird5406_2
(30.03.21)
Hayvanat bahçelerine karşıyım, özellikle "ay çocuklarımız hayvanlarla tanışıyor" diyenlere özellikle uyuzum. Çocukken zürafayla tanışınca bir şey olacak sanki. (Ben yazarken yoktu ama yukarıda denmiş, üzgünüm.)
Milli parklar konusunda ne var bilmiyorum, normal bir doğal ortamın inşaattan vs. korunması değil mi?
0
whoosie
(30.03.21)
Karşıyım. Özellikle Türkiye'deki gibi hayvanları ufacık alanlara kapatan, hayvanı yaşadığı iklimden koparan hayvanat bahçelerine, akvaryumlara vs karşıyım. Doğal yaşam alanı erafında düzenlenen ve hayvanları uzaktan gözlemeyi sağlayan, kocaman arazilere kurulu parklar yapılır, turist olarak gidip izleriz, o ok.

Ayrıca zürafayı fili görünce ne oluyor +1 Belgesel izleyin.

Ayrıca neye göre "daha iyi"? Hayvanların doğal ortamına ve doğal seleksiyona müdahalenin iyi olduğunu düşünmüyorum. (Panda gibi tehlike altında olan türler dışında.)
0
kobuzchu kiz
(30.03.21)
Fillerin zürafalarin yavrusu hayatında bir kez insan gorsun diye beni yillar boyu küçücük bir kafese kapattıklarini dusunuyorum ve evet karsiyim. Evde kocaman televizyon, doğal ortaminda binbir cesit açıdan çekilmiş hayvanlarin belgeselleri var, çocuğum oradan cok daha ayrıntılı tanışabilir hayvanlarla.
0
instant crush
(30.03.21)
tabii ki karşıyım.
bir şeyi sevmek için illa onu yakından görmek gerekmiyor. kaldı ki, hayvanat bahçesine giden bir çocuk hayvan sevgisini değil, başka bir canlıyı kendi keyfi-isteği için esaret altında tutmanın normal olduğunu - o an fakında olmasa da-öğrenir.
bir kutup ayısının, yazları 40 derece geçen bir yerde, duvarlarında buzul resimleri olan klimalı bir odaya kapatılmasının;
uçsuz bucaksız okyanusta yüzmesi gereken bir yunusun bir akvaryuma-su tankına hapsedilmesinin;
ormanlar kralı aslanın sürekli sakinleştirici ilaçlarla bir yavru kediye dönüştürülmesinin savunulacak bir tarafını görmüyorum ben.
önüne iki tane cılız ağaç dikilmiş zürafanın, maymunun kendini doğal ortamında sanacak kadar akılsız-içgüdüsüz olduğunu sanmıyorsunuzdur umarım.

böyle ortamlar ancak koruma altına alınması gereken türler ya da rehabilitasyona ihtiyacı olan, doğada yaşayamayacak durumda, sakat, travmalı vs canlılar için kabul edilebilir yerler.
0
treize
(30.03.21)
hayvanat bahçesine kesinlikle karşıyım, hayatımda bir kere gittim gerçek manada moralimiz bozuldu hayvanları görünce. milli park tartışılır, milli parklar olmasa epey bir yeşil alan otel olurdu ülkemizde.
0
roket adam
(30.03.21)
Ben karşı değilim.

Hayvanat bahçeleri aslında bir araştırma ve bilim merkezi. Bir sürü veteriner ve biyolog o hayvanlar üzerinde çalışıyor ve araştırma yapıyor, ziyaretçi kısmı para için yapılan bir şey, yoksa asıl amaçları o değil. Ki o da mecburiyetten yani, yoksa "bilim yapılsın" diye kimse cebinden para vermeye gönüllü değil. Kötü koşullar için de aynısı geçerli. İnsanlar para vermezse koşullar kötü olur, bunun çözümü de yasakçılık değil.

Kaldı ki doğada soyu tükenen ama hayvanat bahçelerinde korundukları için çoğaltılıp tekrar doğaya salınan bir sürü hayvan türü var. Hayvanat bahçelerinin kaldırılması bir sürü canlının soyunun tükenmesine yol açacak, pek hayvansever bir tavır değil.
0
plutongezegendegilmi
(30.03.21)
Koruma ve nesli tükenmekte olan hayvan kısmı fasafiso. Afrika'dan vb. bir sürü hayvanı sadece gösteri ve para kazanma amaçlı getiriyorlar. Pandemi'nin bir nedeni de insan hayvan ilişkisinin bozulması. Doğaya bu şekilde müdahale edip, hayvanların yaşam alanlarını daraltıp, onları seyirlik bir malzeme gibi görüp bazı sınırları aşarsanız, bu ilişki size hastalık olarak dönecek.
0
kaset
(30.03.21)
Hayvanların esaret altında tutulduğu yerlere karşıyım. Çoğu hayvanat bahçesi hayvanlara ağır psikolojik şiddet uygulanan yerler ve bunun sonuçlarına ulaşmak zor değil. Bu şekilde çocuğa hayvan sevgisi değil hayvan şiddeti ögretilir zaten. Bunu söylemeye gerek yok bile ama şiddet sadece fiziksel değildir.
0
turkce konusan uzayli
(30.03.21)
Bir canlıyı ömru boyunca bir yere hapsetmek, bir çocuğun görecek olmasıyla izah edilemez. Üstelik hapaedildigi yer de kendi doğasına yüzde yüz aykırı bir yer.

Burada çocuklara öğretilen şey hayvanların hapsedilecegi, hayvan sevgisi değil.
0
howfaristhesky
(30.03.21)
milli park olayina kesinlikle karsi degilim, turkiye gibi bir ulkede betonlasmayi onlemenin yolu mumkun oldugu kadar alani sit alani, milli park, askeri bolge, kutsal bolge falan ilan etmek..

hayvanat bahcesine siddetle karsiyim..
0
cooperr
(30.03.21)
(2)

Bana bir termos bulsak ya termos meftunları?

bir fincan kahve ile film izlemek
Selamlar Başlıktan anlaşılacağı üzere termos bakıyorum. Beklentim sabah 7'de termosa koyduğum işe gittiğim kahvenin öğlen molasında (12.30-13 civarı) hala içilebilir (ılıktan daha sıcak) sıcaklıkta olması. 450-500 ml ideal. Bir de baktıkça göze hoş görünsün, insanda kahve içme isteği uyandırsın, tab
Selamlar
Başlıktan anlaşılacağı üzere termos bakıyorum. Beklentim sabah 7'de termosa koyduğum işe gittiğim kahvenin öğlen molasında (12.30-13 civarı) hala içilebilir (ılıktan daha sıcak) sıcaklıkta olması. 450-500 ml ideal. Bir de baktıkça göze hoş görünsün, insanda kahve içme isteği uyandırsın, tabi o subjektif bir kriter.
Bütçe olarak da 270'i geçmezse çok sevineceğim.

Ben bu şekilde baktım, şöyle birkaç model listeledim:
Mannhart by spigen:
www.hepsiburada.com

Stanley ceramivac: (dışı çok güzel+ Stanley kalitesi fakat içinin buzdolabı beyazı olması soğutuyor, çok kötü duruyor iç tasarım)
www.hepsiburada.com

Zojirushi sm-ta60
www.hepsiburada.com

Thermos jmw5004
www.hepsiburada.com

Bunlar nasıldır? Veya bunların dışında önereceğiniz, kullanıp memnun kaldığınız bir termos da olur.
Teşekkürler
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(29.03.21)
Thermos'un içecek termosu eğer yemek termosu gibiyse öğlen kahve içerken ağzınızı bile yakacak kadar sıcak olabilir. Bu tarz termosunu kullanmadım ama kalbimde yeri sağlam Thermos'un.

Edit: Bir de Aladdin diye bir marka vardı, o da iyi ve kaliteli diye hatırlıyorum. Belki bakarsınız.
0
whoosie
(29.03.21)
stanley de var bende linkteki zojirushi de, hatta contigo da.
Zojirushi yi daha önce keşfetseydim stanley, contigo vs kesinlikle almazdım.
zojirushi termoslar arasında ısıyı en uzun süre muhafaza eden müthiş bi japon ürünü.
Zoji yi al gerisini pas geç.
0
rentts
(29.03.21)
(9)

alkollü kokteyl

etna
denenmiş ve çok beğenilmiş alkollü kokteyl tarifleriniz var mı?(tüm içkilerle olabilir, yeter ki herkesin beğenebileceği bir karışım olsun)
denenmiş ve çok beğenilmiş alkollü kokteyl tarifleriniz var mı?
(tüm içkilerle olabilir, yeter ki herkesin beğenebileceği bir karışım olsun)
0
etna
(27.03.21)
Herkesin seveceği kokteyl bulmak çok zor ama benim gözlemimce genel olarak en çok beğenilme oranı olan kokteyl, spritz. Aperolü çok tatlı bulan Campariyle yapıyor ama beğenmiyorum diyen duymadım nerdeyse.
0
mirafiori
(27.03.21)
gin fizz, cosmopolitan
0
giovanne
(27.03.21)
Mirafioei +1 aperolu sodayla ya da beyaz sarapla karistirip ( orjinali processo) portakal dilimiyle servis etmek.
0
tuborg yesili
(27.03.21)
gin&tonic en evrensel kokteyllerden biridir, guzel bir gin kullanirsan genelde begenilir. gordon's dry gin icerigindeki ardic kokusu - tadi efsanedir mesela
0
exlibris
(27.03.21)
mojito'yu illa herkes beğenir biraz düzgün yapılınca
0
whoosie
(27.03.21)
Cin, tonik, taze sıkılmış mandalina suyu
0
lüzumsuz adam
(27.03.21)
0
archmage mahmut
(27.03.21)
whiskey ve türevlerine mesafeli biri olarak, aquafaba-whiskeysoura bayılıyorum. Bir yerde içtik ve evde denediklerimize en yakını şuydu: seitanbeatsyourmeat.com

Bunun disinda, beyaz port-taze portakal dilimi ve dry tonik ile yapılan çok basit kokteyli de seviyorum. Tonik sevmeyen biri hoşlanmayabilir tabii, ama yine de genele hitap eden, hafif bir kokteyl. Schweps yerine kaliteli bir tonik kullanırsanız, daha da iyi olur: 1 e 3 tonik.
0
buf-e kür
(27.03.21)
Bence en güzeli lynchburg lemonade barda çalışırken de çok gidiyordu sevilen bir kokteyl yani black/white russian da öyle ama herkesin seveceği bir karışım zor değil mi ya illa sevmeyen çıkar.
0
turkce konusan uzayli
(27.03.21)
(4)

vazelin kullanım alanları

diffarentiationation
elimde tarihi geçmek üzere olan vaseline marka vazelinler var. doğrudan cilde sürmek haricinde kullanıl alanı var mı vazelinin? ne yapabilirim bunları?
elimde tarihi geçmek üzere olan vaseline marka vazelinler var. doğrudan cilde sürmek haricinde kullanıl alanı var mı vazelinin? ne yapabilirim bunları?
0
diffarentiationation
(27.03.21)
Deri ürünler için güzel bir cila olduğunu söylüyorlar, özellikle kırık olan saçların ucuna da kullanılıyor.
0
whoosie
(27.03.21)
Mobilyaların tozunu alırken kullanabilirsiniz. Gerçi tarihi geçse de birşey olacağını sanmıyorum bizdekinin de tarihi geçmiştir muhtemelen. Ayak topuklarımıza sürüyoruz bozulmadığı sürece.
0
curukturpkokusu
(27.03.21)
Vazelinin sktsi yok yaa.
0
Arthur Dayne
(27.03.21)
Yağ temelli bir ürün olduğu için stk nın önemi yok
0
apocalipy
(27.03.21)
(9)

kafam kadar portakallar

Tochinoshin
ben ilk defa bu sene farkettim portakalların bu kadar büyük olduğunu. kilosu 4-5 lira, 5 tane alınca 15 lira yapıyor doğru düzgün yiyemedik bu sene. bu portakallar ne zamandan beri böyle?bide bu sıralar hangi meyveleri yiyorsunuz? 2 haftadır nar da mandalina da yok elma, portakal, greyfurta kaldık b
ben ilk defa bu sene farkettim portakalların bu kadar büyük olduğunu. kilosu 4-5 lira, 5 tane alınca 15 lira yapıyor doğru düzgün yiyemedik bu sene. bu portakallar ne zamandan beri böyle?

bide bu sıralar hangi meyveleri yiyorsunuz? 2 haftadır nar da mandalina da yok elma, portakal, greyfurta kaldık burada.
0
Tochinoshin
(25.03.21)
Ben hic denk gelmedim. Ben meyve yemiyorum ama esim duzenli olarak portakal suyu sıkıp ofise goturuyor. Boylari gayet normal..
0
matilda
(25.03.21)
portakalların da diğer narenciye türleri gibi farklı cinsleri oluyor.
bazıları sıkmak, bazıları yemek için daha uygun.
başka marketlere, manavlara da bakın, daha küçük türlerini bulursunuz.

nar yokluğu benim de dikkatimi çekiyor son bir haftadır ama nedenini bilemiyorum.
0
blatta hiberna
(25.03.21)
yerel bazı türler var ve güzel oluyor.
biz hep marketten aldıgımız için aynı / sıradan / bilindik türleri biliyoruzdur.
bi angaralı olarak keşke tüm türleri bilseydim diyorum :-)
0
ankara06
(25.03.21)
Yerli meyve sebze bulmak zor ne yazıkki.
Şiliden kanadadan falan geliyor :/ koruyucu kimyasalları falan siz düşünün..
Ayrıca mart bitiyor nisan geldi ne narı ne mandalinası.. elma muz armut falan yiyin, 1-2 aya yaz meyveleri dolar zaten.
0
rewlack
(25.03.21)
Şok’a sıkmalık ufak portakal geliyor file içinde.
0
heathen
(25.03.21)
Büyük boyları genelde reçellik yafa portakalları olabilir. Kabuğu etli olur. O kabuğun iç beyaz kısmı ayrılır reçel yapılır. Tabii kabuğa ilaç, parafin değmemiş olmak şartı ile.
Blatta'nın dediği gibi farklı cinsleri var portakalların. Daha yemelik y da sıkmalık olarak.
Mandalina'nın mevsimi geçti. Neredeyse Nisan. Çilek ucuzlamaya başlar.
0
SiyamkedisiZorro
(26.03.21)
Ben bu sene neredeyse hiç sıkmalık portakal görmedim pazarda (İstanbul-Kadıköy), markette de file olarak vardı ve abuk fiyatlaraydı. Bu hafta aynı dediğiniz büyük portakallardan aldım, adam zorla kesip bi dilim yedirdi, nefisti. Son 1 aydır falan güzel portakal geldi gibi sanki, o kadar sulular ki yerken her yer batıyor diye sıkıyoruz. Mandalina zaten mevsimi bitti, daha erken gider o.
0
whoosie
(26.03.21)
ben de patlıcanları görünce dehşete düşüyorum.
0
naksidil
(26.03.21)
Yukarıda belirtildiği gibi portakalların farklı cinsleri var. Size o denk gelmiş. Bu yıl portakalda hasat verimi az olduğu için fiyat yüksek, fiyat yüksek olunca da sizin alışık olduğunuz portakallar ya pazara gelmiyor ya da yurtdışına satılıyor. Nar ve mandalina bulamamanız doğal, çünkü neredeyse Nisan ayındayız, mevsimleri çoktan geçti. Portakal da bitmek üzere zaten.

Ürünleri doğru mevsimde tüketmeye çalışırsanız daha normal ve kaliteli ürünlerle karşılaşırsınız.
0
tss
(26.03.21)
(3)

Spotfy Duo hk

denizmaniaherif
Selam. Spotfy duo aldım az evvel.Netflixdeki gibi ayrı account girişi yok mu bunda ? Müziklerim ve çalınanlar değişsin istemem..
Selam. Spotfy duo aldım az evvel.Netflixdeki gibi ayrı account girişi yok mu bunda ? Müziklerim ve çalınanlar değişsin istemem..
0
denizmaniaherif
(25.03.21)
ben de dün geçtim aileden, bir şey değişmedi. İkinci kişiye davet gönderdim, katıldı. Onda da bir şey değiştiğini sanmıyorum. Hesaplar ayrı zaten, normal şekilde kişiye ait.
0
whoosie
(25.03.21)
ben davet gönderi bulamadım direkt mail vs attım arkadaşa ama :/
0
🌸denizmaniaherif
(25.03.21)
hallettim.. teşekkürler.
0
🌸denizmaniaherif
(25.03.21)
(4)

Tencere/tava protestosu mu var?

msb
Saat tam 9'da tencere tava çalmaya başladılar.Lokasyon: Kadıköy
Saat tam 9'da tencere tava çalmaya başladılar.

Lokasyon: Kadıköy
0
msb
(23.03.21)
evet, istanbul sözleşmesi için
0
whoosie
(23.03.21)
Evet.
0
invictae
(23.03.21)
Dün vardı bugün olmadı. Kozyatağı
0
suicides underground
(23.03.21)
boğaziçi için başladı ve devam ediyor
0
selam
(23.03.21)
(7)

Anlaşılmayan Müdür

vernonj
Bir e-ticaret şirketinde veri ile ilgili bir iş yapıyorum. İlk tam zamanlı işim ve işe başlayalı 5 ay oldu. İş ile ilgili çok fazla hata yaptığımı düşünüyorum. Haftada 3-4 hata yaptığım oluyor. Bazıları çok basit hatalar. Yaptığım iş de bunları gözden kaçırmaya müsait. Ekipteki diğer insanlar bana g
Bir e-ticaret şirketinde veri ile ilgili bir iş yapıyorum. İlk tam zamanlı işim ve işe başlayalı 5 ay oldu. İş ile ilgili çok fazla hata yaptığımı düşünüyorum. Haftada 3-4 hata yaptığım oluyor. Bazıları çok basit hatalar. Yaptığım iş de bunları gözden kaçırmaya müsait. Ekipteki diğer insanlar bana göre ne durumda uzaktan başladığım için bir fikrim yok, gözlemleme imkanım da yok. Yine de bu sıklıkta hata yapmamam gerektiğini düşünüyorum. Bu sıkıntımın ilk parçası, sizce yeni başlayan benim deneyimimde bir insan için çok yanlış yapmak normal mi?

İkinci kısmı ise şöyle, yaptığım hata müdürüm tarafından fark edildiğinde verdiği tepkiler çok kapalı oluyor. Mesela, a olması gereken bir iş var ve ben onu b yapmışım. Sadece "burası b" diye mesaj gönderiyor ve açıklama yapmıyor. Olay üstüne düşünüp kafamda kurarak kendi üzerimde çok fazla baskı yaratıyorum.

Kendisi tanıdığım en tepkisiz, duygusuz görünen insanlardan. Bunu konuşsam tamamdır farklı şekilde yaklaşayım diyecek ama yapısı böyle olduğu için iletişimimizi ne kadar doğrultabiliriz kestiremiyorum. Bu durum benim için çok yorucu olmaya başladı. Sevdiğim bir işi gerilerek ayaklarım geri geri giderek yapıyorum. Bu sebeple iş değiştirmeyi bile düşünmeye başladım. Başladığım işi 5 ay yapıp kaçmak da saçma olacak. Böyle bir durumla karşılaşan oldu mu, nasıl bir aksiyon alabilirim?
0
vernonj
(23.03.21)
Bence hiç takmayın, muhtemelen diğerleri de benzer hatalar yaptığı için kısaca düzeltip geçiyor. Şahsen uzun uzun mail yazandan daha iyi olduğunu düşünüyorum ama tabii insanın iş alışkanlığına bağlı. Eğer ortalamadan fazla yanlış yaparsanız zaten sizinle yolları ayırırlar, bu durum yaşanana kadar kendinizi ekstra darlamayın, daha çok hata yaparsınız.
0
whoosie
(23.03.21)
Bence yeni başladığıniz için hata yapmanız normal. Bu çok sık yaşanıyorsa her yaptığınız işi bir kez daha gözden geçirmenizi öneririm. Işinizin yapısı nasıl bilmiyorum ama illa ki gözden kaçanlar oluyor.
0
jjimyl
(23.03.21)
+ikinci kısma benzer bir yöneticim var.Bazi insanlar iletişime kapalı oluyorlar,tarzı o şekilde gibi düşün. Ben bunu bana her şeyi detaylı anlatan iş arkadaşiyla aştım gibi. Sana tavsiyem iş yerinde daha iletişime açık birini bulmaya çalış ve ona tüm sorularıni sor:)
0
jjimyl
(23.03.21)
Hiç takılmayın ilk işiniz olduğunu, sizin hata yapabileceğinizi bilerek sizi işe alıyorlar. Uzun uzun yazmamak tarzı olabilir. Bu kızdığı anlamına gelmez. Genellikle vakitleri olmuyor bizim müdürümüze on paragraf mail atıyorum “ ok, ilerleyin.” Diye cevap yazıyor:) alışırsınız normal bu.
0
suicides underground
(23.03.21)
Muhtemelen ifşa olmamak için tiklemezsiniz ama :) şirket gitti gidiyor mu geçen bir etkinlikte oranın big data ekibinin başındaki adamı dinlemiştim ölü gibi konuşuyordu aynı
0
niyazi mısri
(23.03.21)
@niyazi mısri ne güzel söylemişsiniz :)ama tutturamadınız ^^
0
🌸vernonj
(24.03.21)
Başlangıçta hata yapmanız normal ama yapmamanın yöntemleri var. En basitinden göndermeden önce işin üstünden bir daha geçin mesela, zamanla bu dikkat etme olayı alışkanlık haline geliyor ve hızlanıyor.

Yöneticiniz de normal bence, yani tarzı o, kötü bir niyeti var gibi görünmüyor.
0
plutongezegendegilmi
(24.03.21)
(5)

Pandemide ameliyat

ruh i tibbiye
Merhaba,Kalçamdaki bir sorun mümasebetiyle operasyon geçirmem gerek. Nisan gibi niyetlenmiştim iyileşme süreci de uzun olduğundan yaza bırakmak istememiştim ama özellikle de istanbuldaki vakaların artışı endişelendirdi beni. Ağrım da var ve iyileşmek de istiyorum. Operasyonlarda durumlar nasıl, özel
Merhaba,

Kalçamdaki bir sorun mümasebetiyle operasyon geçirmem gerek. Nisan gibi niyetlenmiştim iyileşme süreci de uzun olduğundan yaza bırakmak istememiştim ama özellikle de istanbuldaki vakaların artışı endişelendirdi beni. Ağrım da var ve iyileşmek de istiyorum. Operasyonlarda durumlar nasıl, özel hastanede ameliyat olacağım. Sizce ertelemeli mi ve biraz daha dayanmaşı mıyım ne zaman biteceğini bilemediğimiz pandemide?
0
ruh i tibbiye
(22.03.21)
Bence ziyaretçiniz olmazsa ve refakatçiniz de temizse bir şey olmaz, tek kişilik odada kalacaksanız. Sağlık çalışanları için zaten siz tehditsiniz ama test de oluyorsunuz ameliyattan önce. Çok kişilik odada kalacaksam olmazdım.
0
whoosie
(22.03.21)
Whoosie +1
Odanin tek kisilik olmasi onemli.
0
invictae
(22.03.21)
Test yapilmiyor mu ameliyattan once filan? Bence ertelemeyin.
0
kuehles blondes
(22.03.21)
hastaneler zaten zıyaretcı almıyorlar. ameliyat oncesi hastaya ve varsa refakatciye test zorunlu. hastane secme sansiniz varsa eger covid hastasi yatirmayanda olun.
0
65 derece
(22.03.21)
3 ay içinde aileden iki kişi ameliyat oldu. Şehir hastanesinde oldular. 3-4 gün çift kişilik odalarda yatış oldu bizde endişeliydik devamlı maske vs
önlemini aldık, refakatçi olarak kaldık ama neyse ki bir bulaş olmadı. Ameliyat öncesi test zorunlu ama sadece hastaya yapılıyor.
Özel hastanelerde durum daha iyidir en azından tek kişilik oda istenebilir.
En son kontrole gittiğimizde acil ameliyatlar dışında her türlü operasyonun ertelendiği söylendi. Bence imkan varken olun ameliyatı.
0
astronom bey
(22.03.21)
(14)

borcumu isteyeyim mi

bir soru sorcam
konunun amacı cevap bulmaktan çok farklı fikirler öğrenmekolay 2 sene önceöğrencilere burs işlemlerini hallediyordummuhasebe kaynaklı sorun yüzünden geç yattı1 öğrenci çok sordubende kendi cebimden ödeyip, gelecek ay yatınca iade edersin dedimertesi ay iade gelmeyince durumun müsait olduğu zaman yar
konunun amacı cevap bulmaktan çok farklı fikirler öğrenmek

olay 2 sene önce
öğrencilere burs işlemlerini hallediyordum
muhasebe kaynaklı sorun yüzünden geç yattı
1 öğrenci çok sordu
bende kendi cebimden ödeyip, gelecek ay yatınca iade edersin dedim
ertesi ay iade gelmeyince durumun müsait olduğu zaman yarısını gönderirsin yazdım
(bir de 1 dersten kaldığı için bursunu kesmiştik kurallar gereği)

şu an benim ihtiyacım var
çocuk mezun olmuş, linkedine göre işi var gözüküyor

geri isteyeyim mi
0
bir soru sorcam
(19.03.21)
meblağ ne kadar?
0
nonik
(19.03.21)
Borç olarak vermişsin, uzun süre de istememişsin durumu yok diye. Şimdi durumu var ve ödeyebilirse iste.
0
John Bloor
(19.03.21)
ben isteyemezdim. ödeyecek insan zaten öderdi yani kendisi bilmiyor mu borcu? ama istemekten ne çıkar? hiç.
0
elorelia
(19.03.21)
naksidil
(19.03.21)
Bence istemelisin. Cebinden ödediğini bildiği halde geri ödemeyen birinin yanına kar kalmamalı.
0
roket adam
(19.03.21)
ben olsam istemezdim. ama mesaj atip sen ne ise yaramaz adamsin derdim. birisine 3 kurus borcum olsa gozume uyku girmez benim.
0
ghostinthemech
(19.03.21)
doğru anladım mı emin değilim ama bursu zamanında yatmadığı için mağdur olmasın diye sen cebinden verdin. sonra bursu yatınca paranı o anda sana iade etmesi gerekmiyor muydu? 2 senelik zaman aşımı çok manasız.

olay tam böyle değilse bile borç ödememek neymiş ya. nasıl bir pişkinlik. en nefret ettiğim insan modelleri bunlar. yalan söyle bahane üret bari ona da razıyım, sana iyilik yapmış birine cevap vermemek ne. ben olsam bu minvalde bir şey yazarım. durumun yoksa en azından söyle de böyle unutturma taktiklerini geç insan ol biraz diye pata küte söylerdim. bugün seni 500 tl dolandırır, yarın bankada işe girer milyonluk dolandırır.
0
juninho77
(19.03.21)
ben istiyorum böyle durumalarda
iban falan da gönderip
0
superb
(19.03.21)
iste. önden unutmuş olabileceğini söyle. bahanesi olunca geri verme isteği de artar.
0
silver apple
(19.03.21)
"meblağ ne kadar?"
burs: 500

"doğru anladım mı emin değilim ama bursu zamanında yatmadığı için mağdur olmasın diye sen cebinden verdin. sonra bursu yatınca paranı o anda sana iade etmesi gerekmiyor muydu? 2 senelik zaman aşımı çok manasız.

olay tam böyle değilse bile borç ödememek neymiş ya. nasıl bir pişkinlik. en nefret ettiğim insan modelleri bunlar. yalan söyle bahane üret bari ona da razıyım, sana iyilik yapmış birine cevap vermemek ne. ben olsam bu minvalde bir şey yazarım. durumun yoksa en azından söyle de böyle unutturma taktiklerini geç insan ol biraz diye pata küte söylerdim. bugün seni 500 tl dolandırır, yarın bankada işe girer milyonluk dolandırır."

bu kadar büyütülecek bir drama yok
zaman vermedim, durumun müsait olduğun zaman ödersin dedim
1 ay sonra 1 kere geri istedim (2 sene önce, öğrenciyken)
0
🌸bir soru sorcam
(19.03.21)
Ben de bu kadar büyütülecek bir drama olduğunu düşünüyorum, direkt karakter belirteci. Uyuyamazdım hakikaten o borcu ödeyene kadar, gencimizin önü açık :)

İsteyin ya, niye yanına kar kalsın?
0
whoosie
(19.03.21)
Bence genç, ona hibe ettiğinizi düşünmüş, bazı öğrenciler kendilerine her şey mübahmış gibi düşünüyor ve öğrenciyim geri mi ödeyeceğim mantığındalar. Bence saçma ve karaktersizlik ama belki bu nedenle ya da sizin esnekliğinizden kaynaklı olarak “istermiş gibi yapıp ama durumun da yoksa bir ara gönderirsin” gibi söyleyince sallamamış gibi bir izlenim aldım yazdıklarınızdan.

Yani üslup olarak yumuşak ve esnek davrandıysanız öğrenci de iyice üzerine yatmış gibi geldi bana.

Burs miktarını bilmiyorum ama zaten hakkı olmayanı almış galiba, bir de üstüne yatmış ama iki yıl da zaman aşımına uğramış. Yukarısı bıyık, aşağısı sakal yerinizde olsam ne yapardım bilemedim. Ama şahsı silerdim o kesin.
0
epitaf
(19.03.21)
birine borç vermişsiniz, o takmamış. şimdi borcu istiyorsunuz. neden çekinesiniz ki? onun çekinmesi gerek.

kesinlikle mesaj atın, ama sert davranmak ya da özür diler gibi aşırı naif yazmak da uygun olmaz. "şu zamandan kalan borç vardı, ihtiyacım var, sanırım unuttun, imanımı göndereyim mi, yatırabilir misin" gibidir şey yazın. ne olacak, en çok cevap vermeyecek. sizin zerre suçunuz/ihmaliniz yok ki. muhakkak isteyin.
0
lovemyself
(19.03.21)
@love
imanımı yazarken

para-iman bağlantılı atasözleri mi sürçtü
yoksa
basit bir klavye hatası mı
0
🌸bir soru sorcam
(19.03.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.