Giriş
(2)

%100 pamuk erkek tek ceket

dedim dedim de kime dedim
nerden buluruz? massimo'da var ama hoşuma gitmedi.diğer markalar %60 polyester genellikle.
nerden buluruz? massimo'da var ama hoşuma gitmedi.

diğer markalar %60 polyester genellikle.
0
dedim dedim de kime dedim
(21.08.19)
Abdullah Kiğılı, damat, Beymen, hatemoglu vs. tarzı yerlerden yün oranı da yüksek güzel bir ceket bulabilirsin.
0
westblack
(21.08.19)
yün olmasın var onlardan yazın kötü oluyor.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(21.08.19)
(9)

Ortaokulda Aziz Nesin kitabı önermek sorun olur mu?

Stratosfear
Mesela Yaşar ne yaşar ne yaşamaz kitabı, ortaokul öğrencisine okutulsa...
Mesela Yaşar ne yaşar ne yaşamaz kitabı, ortaokul öğrencisine okutulsa...
0
Stratosfear
(21.08.19)
oldukça ideal bence. ben ortaokulda okumaya başlamıştım
0
re noreno
(21.08.19)
Kes lan fetocu tepkisi alabilirsin mudurden.
0
rusd
(21.08.19)
Öğretmenseniz bunu müdür gibi birine sormakta fayda var. Eğer içerik için soruyorsanız benim kızlar 3. sınıfta başlamışlardı bile.
0
SiyamkedisiZorro
(21.08.19)
Okulda komünist hoca damgası yersin dikkat et.

İçerik sıkıntısız ama.
0
westblack
(21.08.19)
yasaklı bir yazar değil, yayın evi yasaklı değil ise niye sorun olsun. ben imam hatip lisesinde çalışıyorum, öneriyorum da sorun filan yaşamadım. yasal olarak zaten sorun falan olamaz da, kastınız boş boş konuşan birileri çıkar ise de uygun bir cevap verirsiniz zaten.

içerik olarak da sade dilli, mizahi, eleştirel düşünme becerisi kazandırabilecek hikayeler, o anlamda da uygun.
0
wilhelmwasmuss
(21.08.19)
Ya hocam, google'da arattım falan tarihte düşüncesizin biri Milli Eğitim'e şikayet etmiş öğretmenleri. Abi çocuk bu kitaplardan mahrum olmasın istiyorum.
0
🌸Stratosfear
(21.08.19)
işgüzarlar şikayet edebilir de o şikayetten hiçbir sonuç çıkmamamıştır, çıkmaz.

ne saçma sapan şikayetler oluyor, çok daha komik ve anlamsız şekilde. ama kanun, yönetmelik biliyorsanız, ki bu konuda bağlayıcı olan şey resmi olarak yayınlanmış yasaklı yazarlar, yayınlar listesidir. gidip de öğrenciye bu kitabı alacaksın ulan demediğiniz veya verdiğiniz bir ödevi illa belli bir yazarın kitabını temin etmesini gerektirecek şekilde vermediyseniz hiçbir şey olmaz.

ama ben bir şey çıkmasa bile, şikayet edilme stresi yaşamak, kimse ile muhattap olmak istemiyorum derseniz önermeyin çünkü konu aziz nesin ise bir işgüzar çıkabilir.
0
wilhelmwasmuss
(21.08.19)
Aziz Nesin'den korkanlar çok hala memlekette. Kimisi çocuğunun onun kitaplarını okumasını yediremez. Nasıl bir yerde öğretmenlik yaptığınız da önemli. Çocuğun elinde kitabı gören ebeveyn çocuğuna yüklenir mi? Derslerde okuma saatleri yapıyorsanız siz okuyun bence çocuklara. Keşke herkes okusa, okutsa...
0
Çağa ayak uyduramayan
(21.08.19)
Şimdiki Çocuklar Harika ve Hayvan Deyip Geçme ilkokul 4-5'e bile uygun.
0
cedilla
(21.08.19)
(10)

İşyerlerinde herkes birbiriyle flört mü ediyor?

işimdeyim gücümdeyim
Ben kadınların olmadığı bir ortamda çalıştığım için içinde bulunmadım fakat zaman zaman başka yerlerde denk geliyorum.Bu akşam mesela AVM'deki büyük bir mağazada kadın çalışanla erkek çalışan şakalaşıyordu, kadın erkeğin kollarını arkadan tuttu ve "evli de olsan benimsin hahahaha" falan yaptı.Adamın
Ben kadınların olmadığı bir ortamda çalıştığım için içinde bulunmadım fakat zaman zaman başka yerlerde denk geliyorum.

Bu akşam mesela AVM'deki büyük bir mağazada kadın çalışanla erkek çalışan şakalaşıyordu, kadın erkeğin kollarını arkadan tuttu ve "evli de olsan benimsin hahahaha" falan yaptı.

Adamın karısı bu hareketi görse/bilse kıyameti koparır mesela.
Ama onlar gayet güzel eğleniyor.

Eğlensin, bana ne ama benim merak ettiğim bu bir istisna mı yoksa karma işyerlerinde herkes birbirine az da olsa yazıyor mu?
0
işimdeyim gücümdeyim
(21.08.19)
Genelde oluyor. Özellikle vardiyalı işlerde, ya da dediğiniz mağazalarda ay sonu sayımlarda mesaiye kalınca dönen seksi tahmin edemezsiniz. Kocaları da dışarıda adamım diye dolaşıyor işte bunların.
0
goodman
(21.08.19)
işyerinde benden baya büyük (50'li yaşlardaki) bir kadın yalnızlık hissediyorum, bir dost istiyorum deyip tel no vermişti. evli, çocuğu bile lisede düşün yani
0
horowitz
(21.08.19)
sadece işyerinde değil ki, çoğu yerde oluyor, ekşi'de bile. diyelim eşini aldatan ortalama %30 bir kitle var, bunlar her yerde karşına çıkabilir. ben bir kadınla aynı odada 2 sene çalıştım, kadın bana hiç pas vermedi mesela, değişir yani.
0
night train
(21.08.19)
oyle genel bir durum yok, insanlarin kisiligi ve egitim durumuna gore degisen durumlar.
bir de isin yogunlugu onemli. Oyle isyerleri var ki, insanlar basini kaldiramayacak kadar yoruluyor, kim kime yazsin?
0
ebabil curnatasi
(21.08.19)
Evet. Dedikodu ve flört iş yerlerinin olmazsa olması. İnsanlar işlerinden o kadar nefret ediyor ki bu şekilde eğlenceli hale getirmeye çalışıyorlar. Bence olay budur.
0
westblack
(21.08.19)
(bkz: #86890523)
0
komando kani var bende
(21.08.19)
konfeksiyon firmalarında ve mağazalarda yaşanan çokça şey biliyorum. mesainin uzun oldugu yerlerde hep olur yani. sabahtan akşama kadar beraber olunca illa ki etkileşim oluyor.
0
dafuq
(21.08.19)
gizli işsizlik daha kaç yuvanın dağılmasına sebep olacak :D
0
bardakigüneşgözlüğü
(21.08.19)
Benim önceki çalıştığım şirkette flört olayları sıfırdı.

Ama arkadaşımın çalıştığı bir şirket örneğin, Allah'a emanet.

Genelleme yapmak yanlış olabilir yani.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(21.08.19)
Ben çok uzun süreler çalışmadım ancak yaptığım ilk analizlerden birisi profesyonel yaşamda medeni durum olmadığıydı. Yani kapıdan içeri girdiğinde medeni durum simgesel ve olağan bir hal alıyor iş hayatında. Özellikle hastanelerde herkes herkesle flörtleşiyor kimin eli kimin cebinde belli değil.

Nörolog bir çocuk vardı mesela diyetisten bir kızla nişanlıydı ve sürekli bir arada takılıyorlardı. Kız gözünün içine baka baka bıraktı ve boynuzladı çocuğu. Buna bizzat şahit oldum.
0
perfectum
(27.08.19)
(9)

Şems ve mevlana

valarmurgulis
Sizce bu ikilinin arasında nasıl bir ilişki var?Ben mevlana'nın şemse aşık olduğunu düşünüyorum. Şemse söyleyince de şems kaçıyor ordan gibi geliyor. Tamamen hayal dünyam tabi bu. Sizin de düşüncelerimizi merak ediyorum.
Sizce bu ikilinin arasında nasıl bir ilişki var?
Ben mevlana'nın şemse aşık olduğunu düşünüyorum. Şemse söyleyince de şems kaçıyor ordan gibi geliyor. Tamamen hayal dünyam tabi bu. Sizin de düşüncelerimizi merak ediyorum.
0
valarmurgulis
(20.08.19)
Bence homo degil.
0
stavro
(20.08.19)
Bence eşcinseller. Zaten 17-18. Yüzyıla kadar eşcinsellik gayet normal bizim kültürde. Yanlış bilmiyorsam. Biliyorsam da birileri düzeltsin beni
0
westblack
(20.08.19)
çok bilgim yok ama şems'e yazdığı birkaç şeyi okumuştum. adam düz aşık olmuş işte. ama fazla idealize edilmiş bir aşk gibi anlatmış. mevlana romantik adam.
0
sir gawain
(20.08.19)
Benim anladığım şems geldikten sonra mevlana şems ile tabiri caizse kapanıyor saatlerce, elbette cemaatten de her şeyden de kopuyor.

Tabi ki zamanla eşi, oğlu, cemaat vs hep bundan rahatsız oluyorlar. Şems de bütün çevre baskısına dayanamıyor ve oradan gidiyor. (Artık tehdit mi nedir durum bilemem) ama bence de aralarında cinsel bir çekim ve gerilim var. Bunun adı da aşk. Hem de karşılıklı.
0
marsargo
(20.08.19)
Aralarındaki durum da cloud atlas’taki sixsmith ve frobisher’ınkine benziyor.
0
marsargo
(20.08.19)
öncelikle eşcinsel ilişki islam'da haramdır, büyük günahtır. iskender döneminde, spartalılarda falan eşcinsel ilişki normal karşılanıyordu ama islam'da böyle bir durum söz konusu değil.

şems şam'dan döndükten sonra mevlana kızını şems'le evlendiriyor. kısa süre sonra kızı -çok genç yaşta- vefat ediyor. islami kaynakların anlattığı gibi aralarında tamamen felsefi-mistik bir arkadaşlık olabilir, kimya hatun da bir hastalıktan ölmüş oalbilir. diğer yandan şems ve mevlana arasında cinsel bir çekim de mantıklı görünüyor.
0
rusd
(20.08.19)
Bir şeyin haram olması onun yapılmadığı anlamına gelmez. Zaten cemaat de bundan rahatsız olmuştur.

Kuşkusuz gerçeğini mevlanayla şems bilir fakat aralarındaki o ‘ilahi’ aşk öyle bir aşktır ki islamdan ayrıdır. Tasavvuf ve islam başka şeylerdir.
0
marsargo
(21.08.19)
herşeyi kendimize benzetmeye çalışmamızın bir ürünü olarak eşcinsellikle karıştırılan aşk türüdür. eşcinsellik değil, eş'tinsellikdir bu ikilinin yaşadıkları.

öncelikle aşk kavramını tasavvufen ele almak lazım.

aşk dünyaya ait bir duygu değildir. aşk insanlara ait değildir. aşk allah'a aittir. ancak allah insanı halifesi olarak ilan ettikten sonra, ve ruhuna üfledikten sonra kendisindeki bu duygu insanın da mayasına karışmıştır. aslında bir kaç cümle önce yazdığım şu cümle yanlış, aşk insanlara ait değildir cümlesi...

aşk dünya'ya ait değildir. ama insan içinde "ruh" yani öte dünyaya ait olan o "öz" ü taşıdığı için bu duyguyu tadar. ancak bu duyguyu ruh tadarken beden asla bu duyguya ayak uyduramaz. iki sevgilinin ruhunun birbirine en yakın, en içeride olduğu an en kaba tarifiyle penisin uzunluğu kadardır. ancak ruh a bu da yetmez. hani hep çok sevdiğin insanları içine sokasın gelir ya... ruhun birleşme arzusunun bir dışavurumudur tümden bu olay.

yani kabaca aşk vahdet'e, vuslat'a işaret eder.. birleşmek isteyen ruhlarla alakalıdır. ancak bazı ruhlar, puzzle parçaları gibi, birbirlerini tamamlayan ruhlardır.... işte bu ruhlar arasındaki aşk nihayetine ermezse, (birleşmezse - not sexual content!!-) daha vahim bir acı çekiş meydana gelir. ruhların bu birleşmesinin en büyük durumu ise allah ile birleşmedir. allah en temel özdür. ve puzzle'ın oluşturabileceği en büyük resimin (mona lisa diyelim) mona lisasıdır. yaşayan mona lisa'sı değil, tablo olanı. (eğer yaşayan mona lisa dersek panteizm hatasına düşeriz. )

mevlana ile şems o kadar iyi uyan puzzle parçalarıydı ki, kendi birleşmelerinden çıkan sonuçta mona lisa'ya (allah affetsin) karşı tahminleri kuvvetlendi. anlayışları arttı. herşey sonuçta allah'ın kendisine çıkıyordu.

şimdi eli münasip olmayan yerlerden çekip vicdana götürmek gerekliliği var. böyle bir hissedişin olduğu yerde cinsellik barınmaz, barınamaz... çünkü cinsellik bu dünyayla ilgili, dünyaya ayağından çakılan bir çivi gibi. çünkü zevkten, çünkü nefsten... adamların işaret etmeye çalıştıkları yer ise dünya ile alakası olmayan birşey...

homosexüellik ise bambaşka bir konu.. ve homosexüel aşk olabilir. buna karşı herhangi bir duruşum yok. hatta aşk'ın olduğu hiç bir şeye karşılığım yok ama doğruyu eğip bükmek ve bunu kendi nefsimizi meşru kılmak adına yapmakta zarar var... dikkat edilmesi gerek....

mevlana demiş ki, "ben peygamberin ayağının tozuyum, kim bunun aksini iddia ederse o sözden de o sözü söyleyenden de şikayetçiyim".(bizarım)..

kimin hakkına girip kimin hakkına girmediğine dikkat etmek lazım ağızımızı açarken...
0
luluki
(21.08.19)
Elbette cinsel bir cekim var. Sevgi ve cinsellik bir birinden bagimsiz degil ki zaten.
O donemde bu tarz iliskiler yasak olmasina karsin hic nadir degildi. Mevlana gibi elit tabakada daha yaygindi.
0
ebabil curnatasi
(21.08.19)
(18)

Depresyona adım adım (mı?)

deveyidiken
Mart ayında Malta'dan Türkiye'ye döndüm. (dil okulu için gitmiştim) Ne mutlu ki o günden beri işsizim. İlk zamanları çok önemsemedim. Yani klasik olarak iş arama sürecine başladım, ilgi çekici ilanlara başvurumu yaptım. Fakat bir ay, iki ay derken altı ayda sadece üç yerden geri dönüş alıp görüşmeye
Mart ayında Malta'dan Türkiye'ye döndüm. (dil okulu için gitmiştim) Ne mutlu ki o günden beri işsizim. İlk zamanları çok önemsemedim. Yani klasik olarak iş arama sürecine başladım, ilgi çekici ilanlara başvurumu yaptım. Fakat bir ay, iki ay derken altı ayda sadece üç yerden geri dönüş alıp görüşmeye gittim, ancak ne yazık ki onlar da olumsuz oldu.

Artık kafayı yeme noktasına doğru adım adım ilerliyorum sanırım. Yani şimdi, "ben bir senedir işsizim" diyen de çıkacaktır ama ister bir ay, bir sene olsun bu sürecin her bir aşaması çok zor.

Bu yetmezmiş gibi, ailem dahil kimse de halimden anlamıyor şu sıralar. Çevremdeki herkes kendi bildiğini okuyor, kendince öğütler veriyor ve sanki bu sürecin suçlusu benmişim gibi beni kabahatli buluyor.

İşin kötü tarafı ise şu kendi adıma. Artık başvuracak ilan dahi bulamıyorum. Başvursam dahi, bir şeyin değişeceğine de inanmıyorum. Çünkü hiç geri dönüş olmuyor. Alanımla alakasız, baristalık gibi işler bile sonuçsuz kalıyor. Ve artık inanıyorum ki, en basit işte bile her şeyin başı tanıdık bu canım ülkemde.....

Bu kadar anlattıktan sonra şimdi diyeceksiniz ki, "Sen ne yaptın?"

Medya ve iletişim (ön lisans) ve halkla ilişkiler (lisans) bitirdim. iyi düzeyde ingilizce, çok az seviyede de almanca bilgim var. Yaklaşık üç yerde staj deneyimi, bir yıllık freelance editörlük deneyiminin yanında çok kez gönüllü projelerde görev aldım.En son mesela UEFA Süper Kupa organizasyonunda görevliydim.

"Bu yetmez" diyenler çıkacaktır. Ama kendi adıma açık konuşmam gerekirse, öğrencilik dönemimde elimden gelenin en iyisi buydu.

Ayrıca bu süreçte bir kez daha görüyorum ki, İsviçre'de doğmuş ve 12 yılını orada geçirmiş, sorasında da temelli dönmek zorunda kalmış biri olarak bunu hayatımın hatası olarak görmeye başladım. Yani bu pişmanlık uzun zamandır hakimdi bende ama şu son zamanlarda hep kendimi suçluyorum.

Bir de doğrusunu konuşmak gerekirse, bu süreç hep böyle gidecek, bir çıkış yolu bulamayacakmışım gibi görüyorum artık. Gerçekten her şey daha da mı kötüye gidecek?
0
deveyidiken
(20.08.19)
Moralini bozma. Herkesin etrafında bir sürü, akıl veren insan var. Araba devrilince yol gösteren çok olur hesabı. Bunların hepsini ön yargısız dinle. 100 tanesinin içinde 5 tanesi mantıklı bir şeyler söyleyebilirler, onları çeker alırsın.

Bu durum ilelebet böyle devam etmez. Ama bu kötü ekonomik durumda sen de üzerine düşeni yap:
-Bolca tasarruf et. Alkol, sigara, oyun, bahis vb. şeyleri öncelikli olarak bırak veya çok azalt.
-Kendine iyi bak. Belki traşını ol, kilon varsa kilo ver, yürüş-koşu vb. spor.
-Ailenle diyaloğunu artır. Ev içinde veya başka onlarla ilgili ne varsa yardımcı olmak için elinden geleni yap vb.

Depresyona girecek bir durum yok, yaşın genç anladığım kadarıyla. Senden çok yaşlı, çok büyük borç içinde, sağlığı kötü, işsiz bir sürü insan var. Onlar girmiyor depresyona, sen niye gireceksin.
0
malheiros
(20.08.19)
@ malheiros

Ben de şöyle düşünüyorum. Evet, evli değilim, bakmakla yükümlü olduğum kimse yok. Fakat, ömrümün en güzel yılları boşa geçiyormuş gibi hissediyorum. Hele bir de elimde olmadan bilhassa benimle yaşıt olan İsviçre'de yaşayan tanıdıklarıma bakınca, çok üzülüyorum. Diyorum ki, 25 yaşına geldin ama daha hala annenin babanın eline bakıyorsun.
0
🌸deveyidiken
(20.08.19)
Abicim "keşke" demeyeceksin. Onları unut. Önüne bak. 25 yaş ne lan?

Annenin babanın eline baksan da, bu günleri çok özlersin bak. İleride gülerek hatırlasın. Moralini bozma, ama işte sen kendi disiplinini kaybetme. Depresyon dediğin feci bir şey.

Yarın işe girince de bu günlerini unutma ama...
0
malheiros
(20.08.19)
Bu ben ya. Denedigim hiç bir şey olmuyor şu ara. Benim yas da 24. Kafayı yemek üzereyim. Askere gidip daha kötü olmaktan korkuyorum. İssizim. Sıkıldım, bunaldım. Her şey negatif şu ara.
0
westblack
(20.08.19)
@ westblack

Ben askere de gidemiyorum, sağlık sorunumdan ötürü çürük çıktım.

Ayrıca gitsen de çözüm olmayacak ki. Dönünce aynı devam edecek muhtemelen. :/
0
🌸deveyidiken
(20.08.19)
Ciddi bir ekonomik kriz var ve bahsettiğin alanlarda iş imkanları git gide daha kısıtlı bir hal aldı. Başka bir alanda kendini geliştirmeyi düşündün mü, belki bu bi çıkış olabilir?
0
roket adam
(20.08.19)
@ roket adam

Yani bu alan dışında, "şunu yapabilirim" diyebileceğim bir şey de yok ki. Daha doğrusu, bunun üzerine çok kafa yormadım. Hep alanımla ilgili şeylere odaklandım.
0
🌸deveyidiken
(20.08.19)
Başkan tekrar İsviçre'ye dönme imkanın yok mu?
0
komando kani var bende
(20.08.19)
@ komando kani var bende

Yok dostum. Vatandaşı değilim. Sadece oturum iznim vardı. 2006'da ise kesin dönüş yaptık. Haliyle her şeye sıfırdan başlamam gerekiyor. Senden ya da başka bir TC vatandaşından farksızım.
0
🌸deveyidiken
(20.08.19)
Valla başkan İstanbul'da mısın? bilmiyorum ama medya sektörü için geçmiş yıllarda ki bir duyuruda İstanbul'da iş bulma şansı olduğunu yazmıştı buradan birileri.
Eğer İstanbul'da değilsen ve imkanın varsa orada İstanbul'a git.Kovala birşeyler.

En güzeli yurtdışı senin için ama gidemiyormuşsun.
0
komando kani var bende
(20.08.19)
İstanbul'dayım.

Medya'da bir umut görmediğim için halkla ilişkilere dikey geçiş yaptım. Hiçbir yerde torpilsiz olmuyor ama medya cidden çok felaket bu konuda. Aşırı zor yani.

Yurt dışında birçok firmaya başvurdum, Türkiye'den daha çok geri dönüş aldım, alıyorum ama hep çalışma izni sorun oldu.
0
🌸deveyidiken
(20.08.19)
nerede olduğunu bir anla. türkiye de senin gibi işsiz olanların durumunu bir sindir önce. kalabalık bir nüfussunuz. gençleştikçe işsiz sayısı daha da artıyor. senin sorunun değil bu. tamamen devletin sorunu. devlet yanlış yönettiği için bu kadar işsiz var. yoksa sen iş varsa çalışmaya hazırsın. bu geniş açılı bakışı senin gibi işsiz olan birilerini bul paylaş. diğerleri anlamaz. yoksa daha çok canın sıkılır.
internetten iş ararken şu linkedin de facebook gibi dolaş. sosyal bir platformda arkadaş ediniyormuş gibi hareket et. orada da iş başvuru kısmı var ama çevre yapılması daha önemli. kariyer, yenibiriş ya da secretcv ye maksimum yarım saat ayır. o gün bir daha bakma. bulunduğun şehirde iş merkezlerinin olduğu bölgelerde dolaş. istanbul daysan maslak, levent gibi yerler işte. bir de yaşın erken. hemen dağıtma. senden çok ama çok kötüleri var. üç aylığına çalışacağın basit bir iş bulursan iyi olur.
0
silver apple
(20.08.19)
Ben de aynı durumdayım. 2 yıldır iş bulamıyorum starbucks dahi dönmedi. Geldim 28 yaşına birkaç freelance editörlük/çevirmenlik ve staj dışında bir deneyimim yok. Beni en çok korkutan birkaç yıl daha iş bulamamak. 2-3 sene daha ekonomi düzelmezse çok zor duruyor. Ve 2-3 sene sonra düzeldi diyelim nerden baksan 5-6 nesil işsiz birikmiş olacak 30 yaşını geçmiş beni mi işe alacaklar o zaman yoksa yeni mezunu mu? Bunları düşündükçe tüm ömrüm harcanmış, mahvolmuş gibi hissediyorum.
0
elphantgun
(20.08.19)
@ elphantgun

Yalnız olmadığımı görmek beni çok üzüyor.
0
🌸deveyidiken
(20.08.19)
@deveyidiken
Bence hazır temelin ve boş vaktin varken Almancanı geliştir. Hem kendini işe yaramış hissedersin hem de belki bir kapı açar. Çevirmenlik ya da Alman şirketlerinde bir iş gibi
0
elphantgun
(20.08.19)
@ elphantgun

Bunu bu aralar ben de düşünüyorum.
0
🌸deveyidiken
(20.08.19)
@deveyidiken
Youtube’da Learn German with Jenny diye bir kanalı çok övmüşlerdi ekşide bir bak istersen
0
elphantgun
(20.08.19)
@ elphantgun

Not alıyorum. Çok teşekkür ederim.
0
🌸deveyidiken
(20.08.19)
(9)

30 yaşından sonra mat-2 öğrenilebilir mi?

rahat ya
selam, ailevi sebeplerden dolayı burslu olarak okuduğum hukuk fakültesini 2.sınıfta bırakmak zorunda kaldım. öncesinde 2 sene adalet myo+dgs süreci olan 5 yıllık bi emeğin boşa gitmesinden gönlüm yana değil. en son 2005'de öss'ye girmiş biri olarak 2020 tyt-ayt sınavına girme düşüncem var. fakat hay
selam,

ailevi sebeplerden dolayı burslu olarak okuduğum hukuk fakültesini 2.sınıfta bırakmak zorunda kaldım. öncesinde 2 sene adalet myo+dgs süreci olan 5 yıllık bi emeğin boşa gitmesinden gönlüm yana değil.

en son 2005'de öss'ye girmiş biri olarak 2020 tyt-ayt sınavına girme düşüncem var. fakat hayatımın hiçbir alanında mat-2 konularına ihtiyacım olmadı. lisede de zaten sınavda çıkmıyor diye anlatmamışlardı.

şimdi biraz youtube'a baktım derya deniz çok güzel hocalar çok güzel anlatmışlar. benimhocam gibi hocalarageldik gibi kanallar var.

peki ben bu sene sağlam bi çalışmayla istanbul içi bir devlet üniversitesine ya da %100 burslu vakıf üniversitesine yerleşebilir miyim? hangi kaynaklardan çalışmalıyım? bunlar benim için hayati bilgiler.

şimdiden teşekkürler.
0
rahat ya
(20.08.19)
Neden olmasın? Hemen başlarsan çok iyi yol alırsın. Hepi topu 40 soru zaten.
0
asaf
(20.08.19)
30-40 yasında millet doktoraya baslıyor kıytırık liselilerin matematigi sorun cıkarmaz merak etme, ayrıca bir ergene gore daha rahat odaklanır ve neden sonuc ilişkisi kurarsın.
0
bluewhale
(20.08.19)
iş yerindeki bir arkadaşım 34 yaşında üniversite sınavına girip çapa tıp kazandı :)
bence bu bir motivasyon kaynağı olabilir senin için :)
0
teritori
(20.08.19)
Yapılır neden yapılmasın. Ama tekrar dgs olmuyor mu? O daha kolay.
0
mekaniker
(20.08.19)
@mekaniker

tekrar dgs oluyor elbette ama dgs'de hukuk için sınava girenlerin %80'i matematik öğretmeni. onlarla yarışamayacağımı anladım bu süreçte. yani 60 soruda 59 net bırakan adamlar. o yüzden de tyt-ayt den girmek istiyorum. evet konulara çok yabancıyım ama en azından yarışacağım adaylar öğretmen değil :)
0
🌸rahat ya
(20.08.19)
Bir kaç sene içinde DGS ile ben de hukuk denemek istiyorum. Alesten 90 civarı alan biri DGS ile hukuk kazanabilir sanırım. Yanlış mıyım?

Kısaca benim de mat 2im yok. AÖF Adalet bitirip hukuk okumak istiyorum.
Ama bence zaten adalet mezunusunuz. Hiç uğraşmayın. Güzelce DGS çalışın.
0
westblack
(20.08.19)
@westblack

Ales'ten 90 alan birinin DGS den hukuka hazırlanması arasında inanki bi bağ yok. Adalet ortalaman iyiyse DGS de elin kolaylaşıyor. Ama ortalaman iyi değilse yapman gereken net sayısı doğal olarak artıyor. ALES ve DGS format olarak yakin gözükse de bana göre DGS ales'ten bi tık daha zor bi sınav. O da çok hızlı olmandan dolayı. Bir soruya 1 dk 20 saniye ayırman gerekli. 1 dk 20 saniyede soruyu çözmüş olman gerekli yani. Bilmiyorum benim şimdiki aklım olsa adalet okumazdim. Siz tabi şansınızı deneyin o ayrı bi konu.
0
🌸rahat ya
(20.08.19)
Zamaninda mat2 cozup universiteye girmis biri olarak zor olabilir diyorum. O zaman tam hatirlamiyorum ama 3 yanlis falan yapmistim herhalde. Inanin su an kafam goturmez. Belli bi disiplin yakalayip calismak lazim. Evet, yas ilerledikce daha mantikli yaklasimlar kurulabilir vs ama beyin yorgunlugu ve odaklanma zorlugu da etken olacaktir..
0
Flipsflops
(20.08.19)
Ben 2. Üniversite olarak düşünüyorum. Yaş 24. 30-32 gibi bitirsem hukuku tatmin eder beni
0
westblack
(21.08.19)
(6)

kardeşinin ölümünü anlatan güzel bir entry vardı

burty
kardeşin ölmesi başlığında olmayan ama kardeşinin bir motor kazası sonucu ölümünü anlatan bir yazar arkadaşımızın duygu yüklü bir entrisi vardı.entriyi kendi dilinden değil de kardeşinin dilinden yazmıştı. entride kardeşinin en sevdiği şarkı rajaz-camel linkini paylaşmış ve yine entri sonunda karde
kardeşin ölmesi başlığında olmayan ama kardeşinin bir motor kazası sonucu ölümünü anlatan bir yazar arkadaşımızın duygu yüklü bir entrisi vardı.

entriyi kendi dilinden değil de kardeşinin dilinden yazmıştı. entride kardeşinin en sevdiği şarkı rajaz-camel linkini paylaşmış ve yine entri sonunda kardeşinin motorsikletli bir fotoğrafını paylaşmıştı.

hatırlayanlar var mı veya buldurabilir misiniz?
0
burty
(20.08.19)
Entry'i hatırlıyorum, ama nerede olduğunu bilmiyorum.
0
hotaru no haka
(20.08.19)
Ben de hatirladim ama bulamiyorum.
0
nax
(20.08.19)
yine kendi göbek bağımı kendim kestim arkadaşlar :) aramaya inanınca oluyor.

eksisozluk.com
0
🌸burty
(20.08.19)
Mahvettin beni burty salya sümük ağladım iş yerinde. Sanırım şarkıyı ve fotoğrafı silmiş değil mi?
0
jacque
(20.08.19)
evet şarkı linkini paylaştığını yanlış hatırlıyorum ben kendim açmıştım ama fotoğrafı silmiş.

ben de daha önce okumuş olmama rağmen yıllar sonra aynı hüznü yaşadım. hemen kardeşime yazdım "sakın benden önce ölme" diye.
0
🌸burty
(20.08.19)
sanırım antalya'da belediyede mimar olan, kırmızı tuborg güzellemesi yapan abinin girisiydi. Tuborger olması lazım twitter'da
0
westblack
(20.08.19)
(9)

Yazlık Almak İçin En İdeal İl/İlçe?

depresif genc
Ege bölgesinde arıyorum dostlar.Bütçe çok değil maalesef.250 bin TL civarı.Mümkünse müstakil bakacağız, olmadı iyi bir bölgede apartman dairesi de olur. Her sene gidip biraz takılmak istiyorum.Nereler güzeldir, nereler gelişir?
Ege bölgesinde arıyorum dostlar.
Bütçe çok değil maalesef.
250 bin TL civarı.
Mümkünse müstakil bakacağız, olmadı iyi bir bölgede apartman dairesi de olur. Her sene gidip biraz takılmak istiyorum.

Nereler güzeldir, nereler gelişir?
0
depresif genc
(20.08.19)
250bin TL civarına ege bölgesinde değil müstakil ev, tavuk kümesi bile çok zor. boş bir vaktinizde emlak fiyatlarına göz atmalısınız
0
vladimirdökümov
(20.08.19)
www.sahibinden.com

Ege mi? ege.
0
goodz
(20.08.19)
kardeşim ezmeyin be, fakirim.
0
🌸depresif genc
(20.08.19)
Güre, ören, Urla Özbek köyü
0
a summer day
(20.08.19)
Arsa al. Prefabrik dik
0
westblack
(20.08.19)
marmariste bulamazsın, datçada da zor zaten datça yaşlı mekanı, bodrumda da zor, didimde rahatça bulursun ama ortam çok kötü, foça urla dikili seferihisar buralar sakin küçük yerler. kuşadasında anca bir apt dairesi bulabilirsin zorlarssian yıkık müstakil.
0
mikahakkinen
(20.08.19)
Akbuk taraflarinda 250 bine mustakil bahceli evler var.
0
lamira
(20.08.19)
kışı bekle, 250 bine gayet güzel ev düşürürsün.

hepimiz fakiriz, üzülme.
0
babilbaligi
(20.08.19)
altınoluk taraflarında daire bulunabilir o taraflarda.
0
roket adam
(20.08.19)
(7)

Bu ortamda Türk futbolunu nasıl sevebiliyorsunuz ?

evandro roncatto
https://twitter.com/ultrAslan/status/1163527869512978432 amacım tartışmak, bir tarafa kin kusmak değil yanlış anlamayın. Gerçekten merak ediyorum Türkiye liginden zaman içinde soğumuş bir futbolsever olarak, Türkiye lig'nden keyif alan futbolseverler nesinden keyif alıyor merak ediyorum.Bakın ligin
twitter.com amacım tartışmak, bir tarafa kin kusmak değil yanlış anlamayın. Gerçekten merak ediyorum Türkiye liginden zaman içinde soğumuş bir futbolsever olarak, Türkiye lig'nden keyif alan futbolseverler nesinden keyif alıyor merak ediyorum.

Bakın ligin daha ilk haftası oynandı. Daha ilk hafta. Adamlar flood yapıp maçtaki hakem hatalarını tek tek yazıp algı operasyonu vs. anlatmışlar. Amacım sadece Galatasaray'a laf sokmak değil. Dün de Fenerliler ve Beşiktaşlılar Galatasaray'ın penaltısı için aynı şeyleri söylüyordu. Ya bütün sezon en çok kullanılan kelimelerin istatistiği tutulsa ''eyyam'', ''yayıncı kuruluş'', ''algı operasyonu'' vs. çıkar ilk sıralarda. Nasıl keyif alabiliyorsunuz şu ortamdan ? Sürekli birileri birilerini suçluyor işte hakemler birilerini kolluyor yok yayıncı kuruluş diğerini destekliyor. Sıkmadı mı gerçekten bunları konuşmak. Ben şunu çok garip buluyorum. Futbolu sevdiğim gibi sinemayı da seviyorum ve ''bok gibi lan bu izlenir mi ?'' dediğim hiç bir filmi izlemiyorum, futbolda niye aynısı geçerli olamıyor ? Tempo yok, iyi defans yapma desen o da yok, mücadele yok, hırs yok, ortam leş gibi efendi gelen futbolcu bile bozuluyor. Hem futbol sevip hem Türkiye süper ligi sevmek anlamsız geliyor gerçekten. ve işin garibi de şu; en tepedeki üç takım sürekli olarak bir diğerine geçilen torpillerden, yapılan kayırmalardan şikayet ediyor ve sezon sonunda öyle ya da böyle üçünden biri şampiyon oluyor. Gerçekten komik geliyor. Yani en basitinden biraz politik düşünüldüğünde şunu anlamak zor olmamalı; eğer bu kadar eyyamdan, kayırmadan, yayıncı kuruluş muhabbetinden bahsediliyorsa ve bu durumlar gerçekse, bu çarkı döndüren birilerinin olması gerekiyor. Çarkın en büyük güçlerinin herhangi birinin pirupak olup o çarkı kırmaya yönelik mücadele veriyor olması inandırıcı mı gerçekten ? Ülkedeki futbol ortamında rezalet bir düzen var işte. Tüm yöneticiler, takımlar, federasyon, hakem bunun parçası işte.Bu kadar leş bir ortamda kendi yöneticilerinin, takımının tamamen düzgün kaldığını düşünmek her takımın taraftarı için konuşuyorum garip geliyor. Bu düzenin, bu saçma sapan futbolla alakası olmayan ligin boykot edilmesi gerekmiyor mu artık ? Kendi kulubünün sütten çıkmış ak kaşık olduğuna inanmak ne kadar daha sürecek ?

Premier Ligi ve İngiliz basınını, taraftar gruplarını ciddi şekilde takip ediyorum. Geçen sene lig bir puan farkla bitti. Arada iki tarafın aleyhine de lehine de hakem hataları oldu. Teknik direktörler bir iki şey söyledi, taraftar grupları bir hata olduğunu düşünüyorlarsa bir iki tweet attı en fazla ve futbol konuşmaya döndü herkes. Yani gerçekten tahayyül edemiyorum böyle bir ortam olduğunu. Bu hafta mesela City tartışmalı (muhtemelen haksız) bir VAR kararı ile TOttenham'a puan kaybetti ve bu takım geçen yıl 98 puan ile şampiyon olurken arkasındaki rakipi 97 puan topladı. Yani hakikaten altın değerinde her puan laf olsun diye değil. Ulan hiç görmedim ''yayıncı kuruluş city'mizin önünü kesmeye çalışıyor'' tarzı komplo haberlerini. Türkiye'de olsa başlamıştı ''yayıncı kuruluş yarış kopsun istemiyor'' geyikleri. Gerçekten bıktırmadı mı bu ortam ? Nereye kadar gidecek. Bir de son soru, Türkiye liginden keyif alan hangi noktasından alıyor ? Gerçekten seviyor musunuz bu ligi ?
0
evandro roncatto
(20.08.19)
sevmediğin, takip etmediğin türk futbolu için niye bu kadar uzun yazdın? ben de onu merak ettim.
0
sutlu nescafe
(20.08.19)
@sutlu nescafe Türk futbolundan haberdar olmak için maçları izlemek gerektiğini mi düşünüyorsun cidden ? Attığım Tweet kaç rt almış baksana bi, ki bu sadece tek bir örnek. Futbolu takip eden on tane arkadaşının olması (ister internet ortamında ister yüz yüze ) olup bitenlerden en azından haberdar olman için yeterli oluyor.
0
🌸evandro roncatto
(20.08.19)
Sevemiyorum. Sadece Galatasaray' ın başarıları beni mutlu ediyor. Kalite düşüklüğünün farkındayım fakat çocukluğumdan beri yüzümü fazlasıyla güldürdü. Süper lig üzerine dönen tartışmaların toplumun tezahürü olduğunu düşünüyorum. Toplum olarak yükselirsek her alanda yükseleceğiz.
0
mekaniker
(20.08.19)
Okumadım ama sevmiyorum. Yine gaza gelip Denizli maçını açtım 15 sonra kapattım. Kendi kendime dedim ki her sene aynı salakligi yapıyorsun west. Ertesi gün açtım Tottenham Manchester City maçını misss
0
westblack
(20.08.19)
öyle saçma futbol kültürümüz var ki, tamamen kişisel tatminsizliğimizi ortaya çıkarıyor. siyasi parti tutar gibi takım tutuyoruz. toplumsal bozulmamız orayada yansımış. malatyadaki adam neden istanbul takımı tutar ki? aidiyet duygumuz yok ki. leş gibi bir lig, kötü hakemler, berbat yorumcular.
0
mikahakkinen
(20.08.19)
İngiltere örneğinde, hakem hata yapınca hakemin gerçekten hata yaptığına ikna oluyorsun. Zaten hocalar da, taraftarlar da orada yorum yaparken buna göre yapıyor. Bizde hakem "hata" yaptığında onun hata olmadığını düşünmek zorunda hissediyorsun zira burası bir yolsuzluk ve rüşvet cenneti, kuralın kanunun işlemediği, güçlü olanın yolunu bulduğu bir bataklık. Öyle olunca insanlar otoriteye güvenemiyor. Öyle olunca bu kavgalar da kaçınılmaz oluyor. En iyisi izlemek istiyorsan yorumları falan okumadan kafa dağıtmak için izlemek. Ben denk gelirsem kafa boşaltasım varsa açıp kendim izliyorum da o ekşideki twitterdakı boş yorumları okumaya ne lüzum var ne de o kadar vaktim var zaten.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(20.08.19)
3 temmuzdan beri iyice boku çıktı olayın.

o tarihe kadar herkes birbirine "şikeci" diyip geçiyordu ama kimse altını dolduramıyordu. yani "şu oyuncuyu kesin ayarladılar" diyorduk mesela kötü oynayan oyuncu için. Ama biz de inanmıyorduk dediğimize, nasıl ayarlasınlar diyorduk içten içe. 5 dakika sonra da unutulup gidiyordu.

Ama 3 Temmuzdan sonra böyle şeylerin olabileceğini net şekilde gördük bence. Şuanda bir hakem hata yaptığında arka planda bin türlü oyun ve gerçekten eyyam sebepli hata yaptığını biliyoruz. Ya da bir oyuncu büyük bir takıma karşı ultra kötü oynadığında gerçekten satın alınmış olabileceğini düşünüyoruz.

@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu'nun dediği gibi aynen. Bizdeki hataların -her takım için- pek de hata olmadığını biliyoruz artık. Aleyhte veya lehte, şampiyonluk için olabilir, bahis için olabilir, bir sebeple müdahalenin olduğunu çok bariz futbola.
0
akatreil
(20.08.19)
(9)

Yangın koruyucu para saklama?

zanutsas
Eve bir miktar para saklayacağım, yangından korkuyorum olurda evde yangın çıkar para yanar diye. Nette pek sağlıklı birşey yok. Yangın çantası diye bir ürün var nette testleri var hiç bir işe yaramıyorlar. Nasıl bir malzeme yangına dayanır. Magnezyum bantlar varmış ısı yalıtımı için. Yangına dayanık
Eve bir miktar para saklayacağım, yangından korkuyorum olurda evde yangın çıkar para yanar diye. Nette pek sağlıklı birşey yok. Yangın çantası diye bir ürün var nette testleri var hiç bir işe yaramıyorlar. Nasıl bir malzeme yangına dayanır. Magnezyum bantlar varmış ısı yalıtımı için. Yangına dayanıklı ne olabilir.
0
zanutsas
(19.08.19)
Bildiğin para kasaları dökme demir onların akıbeti ne oluyormuş araştırdınız mı?
0
kilimanjaro
(19.08.19)
Basit yontemlerle yangına karşı koruyamazsın,o ısıda kavrulur.yangından önce hırsız var.ugrasmak yerine tavsiyem banka kasası kirala.
0
duptıs
(19.08.19)
Yangında ortaya çıkan ısı, ve bu ısıya maruz kalınan süre önemli.
Koruyucu ne kadar mükemmel olursa olsun, ortaya çıkan ısı yüksekliği oranında maruz kalınan süre uzadıkça bu ısı koruyucu içindeki kağıtları yakacaktır.
En azından bir süre korusun dersen alümünize yangın elbisesi hurdası bul bir itfaiye teşkilatından. Onun kumaşından bir çanta diktir. Ama dikkat et. Dikiş ipleri yanmaz ip olsun.
0
Mirket
(19.08.19)
Normal para kasası içine köpük, alüminyum yalıtım malzemesi, ve onun içine de termos koyarak yangından korursun muhtemelen.
Kağıt 250 derecede alev alıyor.
0
dieselsingle2
(19.08.19)
10 cm'lik genişlikteki taş yünü 700 dereceye kadar yanmayacaktır ve arkasına ısıyı iletmez, yani, bir demir döküm kasa alacaksın içerisine 10 cm'lik taş yününden falçata ile kesip koyacaksın ( her biryerinin birbirini tam öpmesi lazım) ahanda sana yangına dayanıklı kasa.

taşyünü: www.youtube.com

edit: 1200 dereceye kadar dayanıyormuş.
0
selam
(19.08.19)
Ukalaca olabilir ancak yazmak istiyorum
Evde para kesinlikle saklanamaz
Başına bir şey geldi mi / gelecek mi diye içinize dert olur

Kullanacağınız kadar az miktar elinizin altında dursun. Kalanı kesinlikle bankaya
0
zaire elcisi
(20.08.19)
Bankada kasaya ya da altın yap.
0
westblack
(20.08.19)
önce bi su geçirmez pakete güzelce sarıp kapatıyosun ardından ufak bi suluk veya mini bardak termosun içine bu paketi koyuyosun. ardından klozet sifonunu açıp suyun içine bırakıyosun. ne hırsız girse o tarafa uğrar, ne de yangın vs. durumlardan etkilenir.
0
johnnie w lker
(20.08.19)
banyoya koysana, yanacak ne var ki banyoda?
0
babilbaligi
(20.08.19)
(22)

Hangi kulaklığı kullanıyorsunuz?

hede hodo
Markası ve sebebi?
Markası ve sebebi?
0
hede hodo
(19.08.19)
apple kablolu kulaklık. işimi görüyor.
0
neverlose
(19.08.19)
Bose qc35ii
Çok fazla uçuş yaptığım için ses kesme özelliği lazım oluyor.
0
catch the arrow
(19.08.19)
JBL t110bt

Mikrofon özelliği rezalet. Sesi beni inanılmaz tatmin ediyor. Hızlı şarj oluyor 6 saat gidiyor. Ve beni 2 ayda bir 100 lira verdiğim kablolu kulaklık parasından kurtardı.
0
westblack
(19.08.19)
Sony
Kulaklikta Sony'den vazgecmem, ses kalitesi iyi cunku. Eskisi 4 yil sonra falan bozuldu. Simdikini 2 yildir kullaniyom.
0
dont eat me
(19.08.19)
samsung un verdiği akg kulaklık

JBL T205BT
0
sameidiot solo
(19.08.19)
Apple candır
Urbanears kulak ustu kullandim ama hem parcalandi hem de kulak kemigimj cok acitti :/
0
bradshaw
(19.08.19)
Sony MDR V6. Çünkü flat.
0
heritage
(19.08.19)
Jbl live 400bt aldım 2gün önce. Açıkçası çok da araştırmadan elimdeki çok eskiyince aldım. Şimdilik olumlu.
0
doxanikee
(19.08.19)
jbl 2 sene oldu aşırı memnumum hiç sıkıntısı yok kalite sennheiser ın orta kalitesi ile aynı
0
hakyememyemekyerim
(19.08.19)
Meizu ep 52
0
all girls dream
(19.08.19)
meizu pop tws.

ilk defa kablosuz kulaklık deneyimim oldu. airpods pahalı geldiği için meizu aldım. öneririm herkese.
0
hemsta
(19.08.19)
Anker Soundbuds slim. Ses kalitesi sennheiser cx275s’ten aşağıda değil. Bluetooth olması kullanışlı olmasını sağlıyo
0
Delay Fuze
(19.08.19)
Rock zircon diye bir kulaklık. Bass'ı iyi veriyor diye aldım cidden güzelmiş. Zamanında(geçen sene) 50 tlye almıştım şimdi 100 tl civarı. Değer mi? Bence değer.
0
applied57
(19.08.19)
Anker Soundcore Liberty Air (Görüşme kalitesi düşük, ses kalitesi yüksek)

Anker Soundbuds Life (Görüşme kalitesi çok iyi, ses kalitesi orta)
0
msb
(19.08.19)
p47 diye bir marka internetten 30 TL'ye aldım. Ucuz, işimi görüyor.
0
evandro roncatto
(19.08.19)
Trust 22206, zamanında 99 liraya almıştım, sesi fena değil ama sarjı 22 saat gidiyor müzik dinlemede, ofis içinde kullandığımdan bana bir hafta gidiyor şarjı.

motosiklette de müzik ve navigasyon için kullandım bi ara ama intercom rahatlı olmuyor tam.

not: tek kulaklığı bozuldu, yenisini de bulamıyorum, 30 liralık bir kulaklık alıp kulaklıkları değiştireceğim.
0
selam
(19.08.19)
Jbl. Bass'i iyi.
0
stavro
(19.08.19)
sennheiser street 2 cx 200. sebebi ise bundan önce mx 375 kullaniyordum bozulunca garanti den artık üretimi olmadığı için bunu göndermeleri. mx 375 önce de mx 170 kullanıyordum, onu da garanti de değiştirmiştiler.
0
austra
(19.08.19)
Kafaüstü olarak akg- y55
İki tane de detachable olan kulakiçi kulaklığım var. Cca- c10 ve tfz T2 Galaxy. Bluetooth modül de aldım. Bu sayede hem kablolu hem kablosuz kullanabiliyorum. Çok pratik. Ses kalitesinden de ödün vermemiş oluyorum. Tavsiye ederim.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(19.08.19)
Kaç sene önce aldığımı unuttuğum creative ep630i. Kullanmamın tek sebebi bir türlü bozulmaması, yoksa güncellemek için dört gözle bekliyorum.
0
reactionic
(19.08.19)
Razer Hammerhead kullanıyorum, tek sorunu kablolu olması, bazen dolaşıyor. İlk çıktığında almıştım, 4-5 sene olmuştur. Kalite açısından çok iyi buluyorum.

Yakında kablosuz bir kulaklık ile değiştireceğim.
0
hayirsiz
(20.08.19)
JBL t110 kullanıyorum, 3 sene oldu bugune kadar en uzun kullandığım kulaklık modeli oldu, yine olsa yine alırım
0
MiraTaurus
(20.08.19)
(6)

Odaklanmak için ne yapmak gerekir

john
Yaklaşık 5 aydır iş arıyorum. Dolayısıyla her gün belirli sitelerden iş başvuruları yapıyorum.Bu evde kaldığım süre içerisinde de online eğitimler almak istiyorum fakatOdaklanma sorunu başladı. Saatlerce boş boş instagram da diğer haber sitelerinde dolaşıyorum.10 gündür iş de aramıyorum. Her gece ya
Yaklaşık 5 aydır iş arıyorum. Dolayısıyla her gün belirli sitelerden iş başvuruları yapıyorum.
Bu evde kaldığım süre içerisinde de online eğitimler almak istiyorum fakat
Odaklanma sorunu başladı. Saatlerce boş boş instagram da diğer haber sitelerinde dolaşıyorum.
10 gündür iş de aramıyorum. Her gece yatarken sabah kalktığımda şunları şunları yapıcam
Şuralara başvurucam falan diyorum ama sabah kalkınca yine herşey aynı
Çok sıkıldım bu durumdan ve acil odaklanmam lazım
Ne yapabilirim ne öneriyorsunuz
Yaş:33
0
john
(19.08.19)
Ben de zamanımı verimli kullanamıyorum. Havaları, mevsimi bahane ediyorum. Ara ara işe yarayan şeyler denedim:
Facebook, instagram vs kapalı.
Pomotodo uygulaması indirmiştim. 25 dakika işe odaklanıp, 5 dakika ara verme.
Sabah erken uyanmak için güneşlik açık uyuyorum. oda aydınlansın.
Kitap alıp kahveciye, kütüphaneye gidiyorum, etrafımda çalışan insanlar görünce çalışıyorum.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(19.08.19)
Maalesef kapitalist sistem bir genci daha köreltiyor insafsızca. Verimsiz gecirdiginiz zaman potansiyelinizi azaltıyor bu da motivasyonsuzluk sagliyor. Duzenli uyku, spor, beslenme ile bir ritim yakalamaya çalışın. Sorumluluklarinizdan uzaklasmayin. Bos gecen zamanda neler kaybettiginizle yuzlesin ve uzerinizdeki ölü topragi atin. Hadi kolay gele.
0
hepbiarayisicinde
(19.08.19)
Aynısı bende de mevcut. Hayat geçip gidiyor. Yapacak bir şey yok :(
0
westblack
(19.08.19)
Hergünü dolu dolu geçirmek zorunda değilsiniz, ama sabah kalkıp, yürüyüş yapıp 1 saat iş vb eğitime ayırısanız, bunu aksatmadan ve amasız, ne olursa olsun yaparsanız düzene girer. Bunu yapmaya çalışın.

Hayaller, yapılacaklar gözde büyüdükçe böyle oluyor. Ayrıca gönüllü bir derneğe girmenizi tavsiye ederim, başkalarına bu yolla yardım etmek inanılmaz bir hayat tecrübesi, evden çıkmanızı sağlayacak:)
0
kaset
(19.08.19)
Bir de İşkur'un kurslarına bakabilirsiniz.
0
kaset
(19.08.19)
Sosyal medya uygulamalarını bir süreliğine telefonundan kaldır. İlk günler zorlayabilir ama alışıyor insan. Dikkatini toplayabileceğin hoşuna giden şeylerle ilgilen. Sıkılmadan devam edebildiğin şeyler olduğunu görmek iyi gelecektir.

Kendini eve kapatıp sadece yapmak zorunda olduğun şeylere odaklanmaya çalışınca olmuyor ben kendimde bunu gözlemledim. Gün içinde yapmam gereken şeylerin yanında kafamı boşaltabileceğim aktiviteler olmadığında bunalıma giriyorum. Sorumlulukların altında eziliyormuşum gibi geliyor. O yüzden kendime de zaman ayırdığım günlerde daha verimli oluyorum ben. Yatırım tavsiyesidir.
0
Mossy
(20.08.19)
(4)

Turknet bağlantı sorunu (dsl)

GreyFever
Öncelikle selamlar herkeseTam 12 gündür dsl ışığı yok dns sunucusu yanıt vermiyor hatası alıyorum araya bayram haftasonları vs girince kimseye ulaşamadım şimdi de çok baştan savma cevaplar veriyolar Şunları yapmalısın çözüm için diyen tecrübeli birileri var mı acaba ?Bugün attıkları son mesajda bina
Öncelikle selamlar herkese
Tam 12 gündür dsl ışığı yok dns sunucusu yanıt vermiyor hatası alıyorum araya bayram haftasonları vs girince kimseye ulaşamadım şimdi de çok baştan savma cevaplar veriyolar
Şunları yapmalısın çözüm için diyen tecrübeli birileri var mı acaba ?

Bugün attıkları son mesajda binadan kaynaklanıyor demişler acaba telefon hattını yenilesem mi
0
GreyFever
(19.08.19)
Bende 2-3 gün sorun yaşadım. Bir pazar günü evde internetsiz kalınca tepem attı agir küfürler ve haysiyetle oynayan laflar yazdım. Eksisözlük yazarıyım sosyal medyada rezalet açıcam dedim. 2 saat sonra geldi yaptılar.
0
paudi
(19.08.19)
Türk Telekom ekiplerinin gelip yapması lazım. Twitter'dan Turknet desteğe yaz
0
westblack
(19.08.19)
28 Temmuzdan beri aynı problemle uğraşıyorum. DSL bir kaç saat geliyor sonra gidiyordu. İşin komik tarafı şu, ev telefonunuz varsa ev telefonunuzdan kendi cep telefonunuzu falan arayın, ondan sonra bağlantı sağlanıyor.

Neyse bugün Türk Telekomdan birisi geldi, geldiğinde zaten internet vardı. Apartman girişindeki ve evdeki kablo bağlantılarını yeniledi gitti. Adam gittikten yarım saat sonra yine kesildi DSL. Adamın cep telefonunu almıştım direk onu aradım, santral kutusu üzerinden port değiştirdi arayınca. Şimdilik var bakalım kaç saat dayanacak.
0
talasas
(19.08.19)
@westblack o dediğini de yaptım ordan bile cevap vermediler
0
🌸GreyFever
(19.08.19)
(8)

Herkes mi bunalımda?

Çağa ayak uyduramayan
Etrafta sürekli sızlanan, mutsuz insanlar var. Hiçbir şey yapmak istemeyenler, sürekli bir şeylerden şikayetçi olanlar, kendini tam görüp başkalarını beğenmeyenler, yalnız kalmak isteyenler. Benim çevrem mi böyle sizde de var mı böyle insanlar. Çekiliyor hissediyor musunuz bu negatifliğe? Enerjim ac
Etrafta sürekli sızlanan, mutsuz insanlar var. Hiçbir şey yapmak istemeyenler, sürekli bir şeylerden şikayetçi olanlar, kendini tam görüp başkalarını beğenmeyenler, yalnız kalmak isteyenler.

Benim çevrem mi böyle sizde de var mı böyle insanlar. Çekiliyor hissediyor musunuz bu negatifliğe? Enerjim acayip düştü şu an :/
0
Çağa ayak uyduramayan
(19.08.19)
Son 2 senedir bence insanlar genel olarak böyle. Siyasi şeyler, ekonomik sorunlar, geleceği görememe. Ama benim gibi olan bazı insanlar bunu biraz fazla hissediyor. Basiyoruz o yüzden sağa sola negatifi
0
westblack
(19.08.19)
sosyal medya + bilgiye erişimin kolaylaşması. modern insan dünyanın tüm yükünü ve derdini omuzluyor. hal böyle olunca eksik, yetersiz hissetmek ya da başkalarını görüp onlarla aynı standartları istemek kaçınılmaz. mevcut düzenin bir parçası olarak huzur bulmak kolay iş değil açıkçası.

öte yandan benim çevremdeki insanlar bunalımda ya da mutsuz falan değil. aksine, gayet sakin ve normal hayatlar yaşadıklarını düşünüyorum. kendi çevremdeki en hüzünlü, mıymıy, dingil insan benim. kaldı ki ben bile kendimce çeşitli problemlere değinsem ve farklı sebeplerle üzülsem de GENEL OLARAK yaşamayı seven ve pozitif düşünmeye çalışan bir insanım. sadece çok fazla anksiyete var, "ya kötü olursa?" korkusu ağır basıyor kontrolsüz bir şekilde. yoksa biz çevre olarak iyiyiz açıkçası, bi' tek paramız yok gördüğüm kadarıyla. o da olsa bizden iyisi yok.
0
der meister
(19.08.19)
Kendi adıma konuşacak olursam evet bunalım geçiriyorum bu aralar.
0
rock n roll
(19.08.19)
Bizzat kendim böyleyim. Etrafıma yansıtmıyorum ama kendi içimde böyleyim. 1-2 aydır fln galiba.
0
pati
(19.08.19)
hiç bu kadar bunalımda olmamıştım. sabah 8,30 beri aklımdan geçenleri bir bilseniz. yeni bir hayata başlayacağım. anne babayı üzmeyeceğim.
1 barı açıyorum
2 ayla ile aramı düzeltiyorum.

bu kafadayım.. birileri çıkış yolu göstersin.
0
catch
(19.08.19)
bende motivasyon eksikliği var, yoksa yapmam gereken iş güç hepsi planlı programlı önümde

neyse yarın kickbox a başlayacağız, belki spor iyi gelir
0
sameidiot solo
(19.08.19)
ben de sporun iyi geleceğini düşünenlerdenim. ve dediklerin konusunda kesinlikle haklısın, bende okb var ve antidepresan kullanıyorum. ama antidepresandan önce de hiç depresyona giren bir tip değildim, okb hep ön plandaydı. belki bir kere falan girmişimdir depresyona, onun dışında bir şekilde -belki de takıntılı olduğum için- kafamı hep oyalayabiliyordum. şimdi ise antidepresana rağmen depresyondayım. valla bildiğin bileklerimi kesesim geliyor her gün. işin kötüsü bir tek ben değil, evimdeki ve çevremdeki herkes böyle. negatif olmayan kimse yok gibi birşey. anlayamıyorum neler olduğunu. kiminle konuşsam hareket edesi yok, başı ağrıyor, paso uykusu var, motivasyonsuz, neşesiz, negatif, enerjisiz.....böyle olumsuzluk ekleri ile gidiyor sıfatlar halinde. hepimize sağlam bir dayak mı atsalar, ardinalimiz mi yükselse nolsa?
0
pasp
(19.08.19)
Herkes mutsuz. Bunun en büyük sebebi bence sosyal medya. Sürekli beklenti içerisinde olmak. İnsanlardan beklentiler ne kadar azalır kişi kendinden beklentisi olur ve bunu başarırsa o kadar mutluluk oluyor. Mesela geçen günümüz için 3 yıl gibi bir süreye tekabül eden 3 gün sosyal medya detoksu yaptım kendimce ve inanır mısınız kendimle kalınca daha mutlu oldum.. Tabi sonra 9 gün datça akyaka marmaris vs.. gezdim.. elbette sosyal medyaya bir milyon tane şey attım. Sonuç al sana pazartesi. Al sana memnuniyetsizlik. Eskiden pazartesinin tek kötü tarafı okul iş ders vs.. başlangıç tarihi olmasıydı.. Şimdi buna sosyal medyada diğerlerinin ( o sırada tatilde olan ya da dünyayı gezen kişileri ya da süper lüks ev arabasında gezenleri ) hayatlarını görmece ile sınanmaca var. Tabi ülkenin durumu alım gücü sağlıksızlıklaşmış toplum ota bo.ka bağıran sokaktaki insanlar ve regl gibi gezen tüm Türkiyeyi de ekleyince sen de nasipleniyorsun elektriklerinden.
0
denizmaniaherif
(19.08.19)
(8)

galatasaraylı arkadaşlar sizce hangisi alınmalı

neoluyokardesimnebutantantana
1- https://www.gsstore.org/urun/erkek/tshirt/e191251-ata-imza-tshirt.html2- https://www.gsstore.org/urun/erkek/tshirt/e191251-ata-imza-tshirt-574471.html
0
neoluyokardesimnebutantantana
(19.08.19)
siyah
0
emfuzi
(19.08.19)
kırmızı olan
0
cay koy geliyorum
(19.08.19)
wowowow. kırmızıyı beğendim ben. param olursa alacağım.
0
a darkness coming
(19.08.19)
kırmızı daha güzel ama bu ligdeki bir takıma para kazandırmam artık.
0
bahoho
(19.08.19)
İkisi de güzel. Ben siyah alırdım. Kırmızı olanı her yere giyemem. Siyah her yere gider.
0
westblack
(19.08.19)
falçao
0
kveldulv
(19.08.19)
@westblack ben de aynı şekilde düşündüm
0
🌸neoluyokardesimnebutantantana
(19.08.19)
kesin alınır
siyah
0
sanquis
(19.08.19)
(15)

Iyi niyetli olarak eski sevgiliyi aramak

mobydick
Sadece muhabbetine soruyorum. Olay şu;Sevgilimin 2 yıl fln beraber yaşadığı kız ayrıldıktan 1 yıl sonra evlenip eş durumu ile başka bir şehre gidiyor. Sonra şans eseri 6 ay önce eş tayininden yine bizim olduğumuz şehre geliyorlar. Herşey iyi güzel. Biz tatilde iken bu kız sevgilimi arayıp spor hakkı
Sadece muhabbetine soruyorum. Olay şu;

Sevgilimin 2 yıl fln beraber yaşadığı kız ayrıldıktan 1 yıl sonra evlenip eş durumu ile başka bir şehre gidiyor. Sonra şans eseri 6 ay önce eş tayininden yine bizim olduğumuz şehre geliyorlar. Herşey iyi güzel.

Biz tatilde iken bu kız sevgilimi arayıp spor hakkında birsey soruyor. Sorduğu şey, uzun zamandır spor yaptığı vücudunun istediği sekle girdiği ancak daha fazla ilerlemediği. Şimdi ne yapabilirim daha fazla ilerlemek için diyor? Benim ki de fikir veriyor. Geçen basit bir diyalog da naber nasılsın nerdesin tatildeyim tek mi gittin vs.

Şimdi bu kızın eşi aile hekimi doktor. Ben sevgilime dedim ki kız iyi niyetli bile olsa eşi duysa hoş karşılamaz. Buna katıldı. Iyi güzel.

Peki sizce bu kızın tamamen iyi niyetle başka kimseyi bulamadığı için erkek arkadaşımı aramış olma ihtimali mi yüksek bizim gibi minnacık bir cevrede sevgili yaptığını duyup araması mi? Teşekkürler.
0
mobydick
(16.08.19)
İyi niyetli değil horoz ölür gözü çöplükte kalır misali. Eğer sevgili olduğunuzu öğrendikten sonra aradıysa kendince geride bıraktıklarını yoklamak istemiş olabilir. Hatta bunu kendi bile fark etmeden dürtüsel olarak yapmış da olabilir.
0
eylul
(16.08.19)
İyi niyet taşımaz, Şahsen son kişi bile olsa aranmaz
0
gazozailacatmauzmani
(16.08.19)
Bu diyaloğu iyi niyetle karşıladıysan helal olsun sana:)))
Sevgilin saf olabilir iyiniyetli olabilir ama onu arayan diişi kişinin iyi niyetli olma ihtimali yüzde sıfır
0
ikikerekac
(16.08.19)
Hata seninkinde. Direk ayrılmalısın.
0
valentinov
(16.08.19)
eski yeşilçam filmlerinde var böyle toz pembe dünyalar
0
kelepir
(16.08.19)
Vucudum sekle girdi diyor, bomba gibiyim diyor. Salmadim diyor.

Saka la saka oylesine aramistir tabi ki.
0
brkylmz
(16.08.19)
Normal falan gelmedi bana
0
kisa
(16.08.19)
Normal
0
westblack
(16.08.19)
İyi niyetli olarak eski sevgiliyi aramak mı? Asdsdsd Ayy bir gülme geldi.
0
bitchesaintshit
(16.08.19)
Nasıl bi iyiniyet bulcaz burda ben anlamadım, vücudum istediğim şekle girdi demesinde mi iyiniyet, dünyada online veya yüz yüze ücretsiz/ücretli hizmet veren binlerce antrenör/danışman varken eski sevgilisine sormasında mı iyiniyet, seni yoksayar gibi o telefonu açıp her şey çok normalmiş gibi cevap verip muhabbet eden sevgilinde mi iyiniyet?
404 not found
Sorry
0
megalomaniac
(16.08.19)
Kotu ihtimal cok daha yuksek.
Adam personal trainer falan değilse.
0
stavro
(16.08.19)
iyi ya da kötü niyetli olarak değil de birlikte oldukları sürede spor yapan tiplerse spor muhabbeti geçmiştir. gerçekten bunu düşündükten sonra aklına ilk gelen kişi o olabilir ve sorunca da ayıp olmasın diye small talk yapılmış olabilir. bence ciddiye almamak lazım.

sevgili yaptığını duymuşsa da kaynağını doğrulamak istemiş olabilir, bu kötü bir şey mi? küçük dedikodular işte :)
0
sonsuz
(16.08.19)
Vücudunun istediği şekle girdiği ancak daha fazla ilerleyemediği gerekçesiyle eski sevgiliyi aramak? Spor hocası olsa bile aranmaz. Hiç iyi niyetli gelmedi.
0
asteriks
(16.08.19)
Bunda iyi niyet bulan ve normal gören insan anormaldir.

Taş gibi oldum, bi bak demiş işte. Ne biçim insanlar var ya. Seninkinde de var biraz.
0
Delay Fuze
(16.08.19)
biz de evliyiz ama eski sevgililerimize vücüdumuz hakkında arayıp danışmıyoruz. bu duruma sevgilin baskın birşekilde “normal askım yaa bi art niyet yok kii” diye savunma mekanizması uyguluyorsa aldanma sakın onun da içi kıpırdanıyor demektir. evlilik sorumluluk gerektiren bir müessesedir. bunu yapan kadının kocasının yerinde olmak sanırım kimse istemezdi. ha ben isterim ne var diyen genişlere de bişey diyemem.
0
bugisme
(17.08.19)
(7)

iPhone 4s alınır mı?

dolan dolmuş
İkinci telefon olacak, müzik calsa yeter. Alınır mı? Satan varsa ne kadara alınır?
İkinci telefon olacak, müzik calsa yeter. Alınır mı? Satan varsa ne kadara alınır?
0
dolan dolmuş
(16.08.19)
müziği nereden çalacak ?
0
vladimirdökümov
(16.08.19)
4s yerine iPod touch alırım ben olsam
0
westblack
(16.08.19)
Kulaklık
0
🌸dolan dolmuş
(16.08.19)
Eğer jailbreak yapacaksan belki, ben hiç yapmadım hoş ve ne getirir bilmiyorum.

Normal kullanacaksan hiç alma. Müziği dinleyeceğin app'ler eski ios'leri desteklemeyecek, destekleyenler de eski versiyon olacak seni çileden çıkaracak falan.
0
malheiros
(16.08.19)
İkinci çapkınlık hattım için alacağım normalde düzgün telefonum var
0
🌸dolan dolmuş
(16.08.19)
Evde eski 4 var. Hiçbir işe yaramıyor artık, alma
0
gazozailacatmauzmani
(16.08.19)
alinmaz
0
cay sigara
(17.08.19)
(4)

Death metal gruplari/sarkilari oneriniz.

Professor Wild
Selam. Bu turde yeniyim. Onerebileceginiz seyler brutal vokalli erkekler olabilir. En cok icindeki seytanin sesini duydugumuz adamlari seviyorum. Simdiden tesekkurler onerileriniz icin...
Selam. Bu turde yeniyim. Onerebileceginiz seyler brutal vokalli erkekler olabilir. En cok icindeki seytanin sesini duydugumuz adamlari seviyorum. Simdiden tesekkurler onerileriniz icin...
0
Professor Wild
(16.08.19)
Dark Tranquility
Kalmah
Insomnium
Arch Enemy (kadın)
0
on and off
(16.08.19)
Amon Amarth♥
In flames
Opeth
0
Amaranta ursula
(16.08.19)
Tribulation(O bölgenin insanlarını araştırın işte)
0
bitchesaintshit
(16.08.19)
Cynic
0
westblack
(16.08.19)
(1)

Foça'da en iyi beach

anarsika
Hangisidir arkadaşlar? Nedenini de yazarsanız sevinirim.
Hangisidir arkadaşlar? Nedenini de yazarsanız sevinirim.
0
anarsika
(15.08.19)
Ben vodoo beach seviyorum. Müzikler iyi sakın. Ama bu sene oranın yanına bir yer daha açılmış biraz pis olmuş deniz. Ama hizmet güzel. Kız arkadaşınla gidip beğenmiştim biz
0
westblack
(15.08.19)
(9)

yeni insanlarla tanışmak

Çağa ayak uyduramayan
için neler yapıyorsunuz? Sosyal çevresi dar ve evden işe hayatı geçenler için tüyolar yollasanıza.
için neler yapıyorsunuz? Sosyal çevresi dar ve evden işe hayatı geçenler için tüyolar yollasanıza.
0
Çağa ayak uyduramayan
(15.08.19)
Kurs, hobi, eğitim.

Tiyatro kursu, psikodrama, yaratıcı drama(en etkili olanlar bu üçüdür) dağcılıktir, kosudur, ya da alanla alakalı eğitim vs varsa katılımın fazla olduğu...
Aklıma gelenler bunlar.
En işlevsel yollar bunlar.
0
westblack
(15.08.19)
Tanışmıyorum daha iyi böyle
0
lcha
(15.08.19)
xdenizx
(15.08.19)
@üğposdds aahahah masaya oturmak daha kolay gibi ama aktivite şart diyorsunuz got it.
0
🌸Çağa ayak uyduramayan
(15.08.19)
Ortak etkinlikler insanları epey kaynaştırıyor
0
rumeli beylerbeyi
(15.08.19)
tanışmıyorum +1 . en son kursta tanıştığım insan ağır ruh hastası çıktığı için bıraktım bu işleri.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(15.08.19)
kurslara gruplara katıl abi diyenler terörü :D

başka yolu yooooook. şöyle düşün, okuldayken insanlarla tanışıyordun. iş hayatına atılınca çevrende kafana uyan insan sayısı azalır. bu yüzden bu tür gruplar kurulur ki aynı zevke ve kafaya uyan insanlar bir araya gelsin.

sözlükte yazarsan zirveler de güzel olabilir yeni insanlarla tanışmak için.
0
false pretension
(15.08.19)
Yıllar önce bir duyuru zirvesine gitmiştim. Kenarda böyle hiç kimseyle konuşmayan, creepy bir iki kız da vardı. Sanırım sosyal ilişkiler stajı yapmaya gelmişler diye düşünmüştüm.

Duyurudan düzgün insanlarla tanıştım ama çok ruh hastası da var. Genelde burada yalnız insanlar var. Yalnız insanların da bir falsosu oluyor ki yalnızlar.

Bence dating uygulamalarını deneyebilirsin. Discord’u deneyebilirsin. Ben kafama göre birini bulamadım. Hep sayko tipler var. Ama vakit geçiyo işte.
0
i ve been mistreated
(15.08.19)
bir sekilde kalabaliga karisacaksin. akacaksin ortamlara..
0
tabudeviren
(15.08.19)
(24)

Nuri Bilge Ceylan’ın abartıldığını düşünüyor musunuz?

levent bilgen
Özgün olmadığı konusu tartışmasız bir şekilde delilleriyle ortada olan, ilk 5 filminin hiçbirinde ses getirmemiş, ülkedeki sinema alanındaki boşluğun içinde parıldayabilen biri olarak görüyorum kendisini. Kötü, başarısız demiyorum. Türk sinemasında şu an daha iyisi yok belki. Ama abartılıyor işte. D
Özgün olmadığı konusu tartışmasız bir şekilde delilleriyle ortada olan, ilk 5 filminin hiçbirinde ses getirmemiş, ülkedeki sinema alanındaki boşluğun içinde parıldayabilen biri olarak görüyorum kendisini.

Kötü, başarısız demiyorum. Türk sinemasında şu an daha iyisi yok belki. Ama abartılıyor işte. Düzülen övgülerin altını biraz karıştırdığınızda boşluklar bulduğunuz askerleri de her yerde yılmaz bir savunucusu kesiliyor kendisinin. Ortaya somut argümanlar koyunca da kem küm ediyorlar.

Amacım kayıtsız şartsız yermek de övmek de değil; sadece soruyorum.
0
levent bilgen
(13.08.19)
abartilip abartilmadigini bilemiyorum, bu isler fazlasiyla networkingle de alakali cunku ama 2000'li yillarin basinda ozellikle gormezden gelindigini ve desteklenmedigini, yok gibi kabul edildigini dusunuyorum daha cok. illa pohpohlanmasi da gerekmiyor elbette ama adam vardi ve filmleri guzeldi ve Uzak odul aldiginda o donemde haberlere bile cikmamisti yanlis hatirlamiyorsam.
0
kassiopeia
(13.08.19)
iyi de güzel kardeşim, uluslararası alanda da saygınlığı var bu adamın, yani hadi biz abartıyoruz da dünya neden abartıyor? onca yabancı sinema eleştirmeni, cannes jürisi falan görmüyor mu senin gördüğünü?

bir ara senaryo yazma işine heveslenmiştim ve şunu anladım ki dünyadaki en zor şeylerden biri, evrensel olanı yerel olana yedirerek anlatabilmek. mesela varoluşçu bir meseleyi felsefi bir metinle anlatmak çok zor iş değil ama bunu işin içine savcıyı, muhtarı, polisi falan sokarak gündelik hayatın akışı içine yedirerek anlatmak çok ama çok zor bir şey. zaten zor olduğu için mesela hakan günday gibi adamlar kurgusal ortamları tercih ederler, yani ortamı kendi kurgularına göre eğip bükerler, bu yüzden de ortaya yer yer fantastik öğeler çıkar. ama sen varoluşçu kaygıyı köyündeki yaşam üzerinden anlatabiliyorsan, işte o zaman sen olmuşsun demektir. tabi bu benim gördüğüm yelpazenin sadece bir çentiği, daha işin teknik boyutu var ki oraya dair fikrim bile yok.
0
night train
(13.08.19)
biz kimiz ki?
cevap düşünmüyorum.
0
meldaras
(13.08.19)
@levent bilgen Bize seyrettiğin ve iyi olduğunu düşündüğün son iki filmi yazar mısın?
0
silver apple
(13.08.19)
Abartıldığını kesinlikle düşünmüyorum. Hatta çok daha iyi bir noktada olmalıydı.
0
kitap gibi sessiz
(13.08.19)
@night train Sevgili dostum bu dediğin özelliklerin daha fazlasına sahip 10 tane yönetmeni bir çırpıda sayarım sana ya. Birkaç dakika verirsen 30 kişilik liste sunarım sana. Dünyada ne yönetmenler ne sinemacılar var. Cannes jürisi son filmine küçük, sembolik bir ödül bile vermedi üstelik. O dediğin eleştirmenler Burning diye son yılların en ovverated filmini yıldız tablolarında 1. yaptılar, göklere çıkardılar. O film de ödül almadan döndü. Bunlar izafî çerçeveler.

@meldaras Siz kimsiniz bilmiyorum ama ben iyi niyetle, adîlane bir şekilde ve rasyonel verilerle istediğim gibi tayin ederim NBC’yi de Haneke’yi de Tarkovsky’i de.

Putlaştıran, kayıtsız şartsız kutsayan, kendini peşinen aşağıda konumlayan, seyirci olarak özsaygısını yitirmiş biri olmanız sizi bağlar.

@silver apple Yazmam. Ben somut deliller, rasyonel veriler diyorum. Tarafsız ve adîlane bir yaklaşım diyorum, ikinci cümlede ad homineme başlıyorsun. Benim en sevdiğim film Maskeli Beşler de olsa bu NBC ile ilgili gerçekleri değiştirmez. Üstelik kötü demiyorum, yokluğun içinde ABARTILIYOR diyorum.
0
🌸levent bilgen
(13.08.19)
Abartıldığı falan yok. Hatta underrated. Yoldan 10 adam çevir 9u bilmiyor NBC yi. Bizde sadece entel ahaha 5 saat film izlenir mi o aq şeklinde biliyor bilen de.

Bir zamanlar Anadolu'da izledigim en iyi 5 film arasına girer. Diyaloglar o kadar gerçekçi ki. O ortamda yaşayan bilir o diyalogların gerçekçiliğini. Oyunculuk zaten harika.

NBC yi eleştirenler genelde köylü olmasından dolayı eleştiriyor bence. Ama köylü olmasa bu kasaba yaşamını, Anadolu'yu bu kadar gerçekçi bu kadar net anlatamazdı. Diyaloglar iyice bayağı olurdu. Köy yaşamından çıkıp böyle bir yere gelmesi insanlara batıyor nedense. Ama son filmde bayağı diyaloglar, laf olsun diye olan seyler var maalesef.
0
westblack
(13.08.19)
Söz konusu sanat olunca ortaya nasıl somut kanıt, rasyonel veri koyuyor ve bundan "daha iyi" 30 isim bir çırpıda koyuyorsun ben onu anlamadım. Senin izleyip alamadığın zevki başkaları alıyorsa buna nasıl itiraz edebilirsin ki?

Ben nbc filmlerini izlemeye dayanamıyorum mesela, bana da hitap etmiyor ama sırf bir zamanlar anadolu'danın sinematografisi bile saygı duymaya yetiyor.

Özgünlük konusu da tartışmalı. Zvyagintsev izledin mi bilmiyorum, günümüz tarkovsky'si ünvanı birine verilecekse ben ona veririm. Ama nbc'nin tarkovskyvari üsluba yaklaşımı zvyagintsev'inkinden de ayrılıyor. Hiçbir şey katmadan direkt kopyaladığını düşünmek çok amatörce olur.

www.filmloverss.com
0
Bruce
(13.08.19)
abartiliyor olup olmadigi rasyonel bir bicimde kanitlanamaz. mesela bu burning filminden bahsetmissiniz, izlerken nefret ettim fakat haftalardir hala aklimdan cikmis degil. simdi bu film iyi miydi, yoksa kotu muydu? abartilmis miydi? bilmiyorum gercekten.

ozgun olmadigi konusuna gelirsek, ben oldukca ozgun oldugunu dusunuyorum. isterse bir filminin yarisi baska bir filmin birebir ayni cekimleri olsun. onu kendi filminde nasil kullandigi onemli. bu konuda da oldukca basarili, "caldigi" hicbir sey egreti durmuyor. ornegin tarantinonun butun filmleri iyi kotu calintilardan olusuyor, bu tarantinonun degerini azaltiyor mu? bazi yonetmenler buyuk yeniliklerle algimizi genisletirken bazilari da halihazirda bulunanlari farkli yorumlayarak bunu yapiyor. ozgunluk nbc'ye saldirilacak son noktalardan birisi bence.

mesela son filmi biraz kendini begenmislikle, gereksizliklerle kavruluydu. fakat anlatilan hikayeyle paralel dusunuldugunde bence bunlar bilincli secimlerdi.

fakat ulkedeki sinemasal boslugun icinde parliyor oldugu bir gercek. bu yuzden bu kadar goze batiyor, cunku onun kalibresinde baska kimse yok. eger olsaydi bu kadar parliyor olmayacakti ama bu onun abartildigini gostermiyor, sadece bizim sinema sektorumuzun kotulugunu gosteriyor.
0
yasli ateist
(13.08.19)
düşünmüyorum. bana göre somut veriler: altın palmiye’nin kazanılması ve ahlat ağacı’nın cannes gösteriminde 15dk ayakta alkışlanması. sizin ilk paragrafta yazdıklarınız sanki burada subjektif olan.

zaten şu anda ülkede belki en iyisi yazmışsınız. e hal böyleyken fazladan nasıl bir abartıya uğruyor? hiç mi hatası, kusuru bulunmasın ‘abartılıyor’ olarak değerlendirmemeniz için?
0
absel
(13.08.19)
Underrated+1

Ana fikrimi baştan söyleyim: Bir kaşık, kaşık olma görevini yerine doğru dürüst getiriyor mu sen ona bak.

Özgünlük mutlak anlamda mümkün değil ki. Bütün sanatçılar çeşitli tekniklerle özgün olmadıklarını gizleyip duruyorlar. Kimi de dikkati tekniğe o kadar çekiyor ki sen yine iyiler hep kazanır temalı bir hikaye dediğini umursamıyorsun.

Ben her zaman öz’e bakıyorum ondan beğeniyorum Nuri Bilge Ceylan’ın filmlerini. Fikrini, temasını bana aktarabiliyor.

Edebiyatta da bugüne kadar üretilmiş bütün eserleri ortaya koyup temalarına göre ayırdığın zaman temelde 16-20 tema var başka çeşit yok. Hadi bunlardan başka özgün bir tema ortaya koysun biri...

Sanat eserini eleştirirken biraz da eserin potansiyeline ne kadar ulaştığına bakmak gerekir.

Yani bir eser bariz sorunları bile çözmeden rastgele mi ortaya çıkmış? Yoksa sanatçı amaçladığını olması gerektiği gibi gerçekleştirmiş mi?

Kış uykusu mesela bu anlamda(her ne kadar çehov adaptasyonu karakterler olsa da) bence gayet özgün bir eserdir.

Sanatçılar yaşarken kıymetlerini bilmek lazım. İzleyici olarak da neyi neden beğendiğimizi veya beğenmediğimizi bilmemiz lazım.
0
marsargo
(13.08.19)
levent bilgen tamam, abartıldığını düşünmüyorum.
0
silver apple
(13.08.19)
Eleştiri getirmek gerekse ben ahlat ağacındaki oyunculuğu biraz tutuk buldum mesela. Daha iyi bir oyunculuk senaryoyu potansiyeline ulaştırırmış.

Buna karşılık bütçeye uyar mıydı? Ya da daha iyi cast o anda mümkün müydü? Bilmediğimiz çok şey var. Buldukları imkanlarla ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarına eminim.

Mükemmelliyetçi olmak bazen bazı şeylerin başlamadan bitmesine ya da bazı şeylerin tadından mahrum kalmamıza sebep olabiliyor. Hiç izleyememektense şu halinde izlediğime memnunum.
0
marsargo
(13.08.19)
genellikle avrupa ve uzakdoğu sinemasına meyilli olup türk filmlerinin senaryolarını feci vasat bulan birisiyim..
"bir zamanlar anadoluda" ve "ahlat ağacı" filmlerini beğendim ikişer defa izledim..

"kış uykusu" filmini de izledim ama beğenmedim çünkü her yapımda haluk bilginer'i görmekten gına geldi..
0
strobist
(13.08.19)
Birakin abartilmayi olmasi gerekenden az bile saygi goruyor. Son donemde bayagi elestirildigi Ahlat agaci filmi bile mukemmeldi bana gore
0
turkuaz
(13.08.19)
@Bruce “Varoluşçu bir meseleyi felsefi bir metinle anlatacak” düzeyinin çıta olarak üstünde olan ve kendisinden çok daha yetkin 30 isim diyorum. Rasyonel verileri de özgünlük konusundaki ortak cevaptan okursun. Loveless ve Leviathan filmlerini izledim Zvyagintsev’in. Ben “günümüzün Tarkovsky’si” şeklinde bir yaklaşımı sinemacıyı yücelten değil, aşağılayan bir tavır olarak görüyorum. Tarkovsky’nin ötesine gidememiş, kendi filozofisi olmayan, özenen, öykünen çapsız bir kopyacı imgesi beliriyor zihnimde. Zvyagintsev bence çok özel bir yönetmen ve Tarkovsky’le ikisi apayrı iki kişi benim gözümde.

@yasli ateist Bir filmin niteliği aklında kalmasıyla değil “geride ne bıraktığı” sorusuyla ölçülür bence. Burning’le ilgili sayfalarca yorum, eleştiri yazısı, video, vlog izledim ve SADECE TEK BİR TANESİ BİLE filmin ne anlattığı ne anlama geldiğiyle ilgili dört başı mamur birkaç cümle söyleyebilmiş değil. Metafor vs. gibi kavramları ortalama seyirci çok ucuz şekilde harcıyor.

@absel Cannes Film Festivali hakkında ne ölçekte bilgiye sahipsiniz bilmiyorum ama o 15 dakikalık dediğiniz alkış Cannes'da bir çeşit kültür ve ritüel. "Her film" bittiğinde uzun uzun dakikalarca alkışlıyorlar. Yine galalarda salona girişte yine uzun uzun alkışlar var. Youtube onlarca örneği var. İnsanlar bunu bilmediği için sanki NBC'ye özel bir takdir alkışı zannediyor ama öyle bir şey yok.

@marsargo Birçok konuda ortak görüşteyiz. Siz öyküsel arketipleri söylüyorsunuz. Bunlar kaçınılmaz şekilde ortaktır zaten. Ama tutup da çekim açısından rüzgar sesine, ordan renk paletine, ordan metinsel yaklaşımlara kantarın topuzunu kaçıran bir kopyacılık varsa bunun özgünlükle uzaktan yakından alakası olamaz. Bütçe konusuna gelirsek bakanlıktan 2 milyon tl gibi rekor bir destekle, ayrıca 8 ortak yapımcıyla ve de Kale grubu sponsorluğuyla oyuncuyu bütçe dolayısıyla seçememe gibi bir durum olamaz.

Özgünlük konusunda herkese az biraz “rasyonel veri” sunayım. Şu an aklıma gelenler bunlar, izlerken ince ince çağrıştırıp fark ettiklerimi yazmıyorum bile. Hakkaniyetli bir şekilde ölçün tartın bakalım:

1) www.youtube.com Yorumlarda kimse kulp bulamamış. Hatta biri müstehzi bir şekilde "Bach büyük insan" deyip konuyu kapatmış. Allah aşkına ne özgünlüğü yahu? Siz ilham almadan bahsediyorsunuz. İlham almak, özenmek, taklit etmek çok, çok ayrı şeyler. Çekim açısı, kadraj, mekan, renk, nesneler bile aynı yahu? Duyguyu ya da felsefeyi alıp farklı nesneler ve mekanlarla yorumlasa sizin dediğiniz olur ve görmezden gelinebilir.

2) Adamın "Dünyayı Çehov'un filtresinden görüyorum" diye demeci var. Siz tutmuş özgünlük diyorsunuz. Çehov değil sadece. Tarkovsky de değil. Polanski, Bergman, Shakespeare, Jack London gibi dünya kadar isim var.

3) Üç Maymun'la ilgili iddia seviyesinde olsa da bir dolu söylenti var. Zeki Demirkubuz Yeraltı'nda yemek sahnesiyle resmen veryansın ediyor. Üstelik NBC'nin "böyle bir şey yok" minvalinde tek bir söylemi yok. "Sen bir hırsızsın. Hem de en önde gideni. Önüne gelen her şeyi cebine indiren adi bir yankesicisin." Bu replikleri söylerken masada Mayıs Sıkıntısı'na gönderme yapan "Ankara Sıkıntısı" manşeti var bu replikleri söylediği karakterin yazdığı kitaba istinaden.

4) Londra günlerimde kitap çalıyordum diyen biri ayrıca kendisi.

İlgili röportaj: www.radikal.com.tr


5) Mayıs Sıkıntısı filmi Ahmet Uluçay'dan alıntı. Ahmet Uluçay oğluna: "Bu adamlara asla güven olmaz. Mayıs Sıkıntısı’ndan sonra benden temelli uzaklaştı. Senaryoya olan katkımı unutmuş görünüyor." demiş. Kasaba filminin öyküsü de ablası Emine Ceylan'a ait. Twitter'daki @homocinematicus hesabının bizzat metinleri göstererek delillendirdiği Ahmet Uluçay meselesini kendisine de sorabilirsiniz.

Ahmet Uluçay'ın oğlunun konuyla ilgili demeçleri: www.posta.com.tr

Arkadaşlar çok deşersek ben daha başka şeyler de bulur, söyler, delillendiririm. Benim meselem Nbc'yi çok
sevmeniz değil; "apaçık ortada olan şeyleri ısrarla inkar edip" masumane kılmanız ve şirin göstermeniz. Yok normalmiş de yok şöyleymiş de. Adam da basbayağı bir ahlak halini almış. Kendi de söylüyor. Filmlerinin credit'lerinde "Alıntılar" yazdırıp saymadık edebiyatçı bırakmıyor.

Ne özgünlüğü Allah aşkına? Uzak filminin en otobiyografik filmi olduğunu söylüyor ve orda karakter "Ben de Tarkovsky gibi filmler yapacağım diyordun" minvalinde cümleler söylüyor.

NBC özgün falan değil, özgünlüğün kırıntısı bile yok bu adamda. İster bunu görün isterseniz de -özgün olduğu iddiasında olanlar- kendinizi böyle gereksiz ve tuhaf yalanlara inandırmaya devam edin.
0
🌸levent bilgen
(13.08.19)
@levent bilgen tek tek cevap yazmanız güzel. ben bunu cevap yetiştirme yerine uzatılan eli havada bırakmamak olarak görüyorum. teşekkürler.

cevabınızdan ‘sen ne anlarsın cannes’dan’ havası aldım :) doğrudur, kendi çapımda takip ediyorum. ‘her filmde’ 15 dk alkış olduğunu bilmiyordum / bilmiyorum. o argümanı geri alıyorum.

mesele biraz kimin bu değerlendirmede yetkin olup olmadığına döndü. popülerlik böyle çalışmıyor maalesef.
0
absel
(13.08.19)
hacı sana tavsiyem özgünlüğü bu kadar gözünde büyütmemen yönünde, bu insanoğlunun klasik kibridir. bir şeyin değerli olması için özgün olması gibi bir zorunluluk yok, bazı şarkıların cover'ı orijinalinden daha iyidir. "ennnn" sıfatlarına sahip olması falan da gerekmiyor zaten, bak kendin söylüyorsun tüm bu ödüllerin ve beğenilerin görece olduğunu ama kendi fikrin konusunda da maşallah bilimsel mutlak yaklaşımına sahipsin. adam güzel işler yapıyor, izliyoruz, bana sorarsan da marvel filmlerinin bu kadar ses getirmesi bana saçma geliyor ama endüstri böyle işliyor, sabaha kadar eleştir ne olacak, parmaklarını yorduğunla kalırsın.
0
night train
(13.08.19)
@night train Hocam sen duyuru metninin 2. paragrafında yazdığım adamsın galiba. Özgün olup olmadığına cevap arıyorduk. Verdim. Senin bahsettiğin "özgünlüğün nedenselliği". Bunun konuyla alakası yok. Adam özgün değil. Özgünlük gerekliymiş değilmiş başka konu.
0
🌸levent bilgen
(13.08.19)
@levent bilgen, ama sen sorduğun sorunun daha ilk cümlesinde değeri özgünlük üzerinden biçiyorsun, özgünlüğü değerin terazisi yapıyorsun, bunu kendi beğenilerin için yapabilirsin ama nesnel bir yasa gibi dayatamazsın, özgün olan ve aynı zamanda berbat olan işler de var. yani bence nesnel bir yaklaşım için, nuri bilge'nin ortaya koymayı amaçladığı, koyduğunu iddia ettiği ama bunu beceremediğini somut örneklerle göstermen lazım.
0
night train
(13.08.19)
@night train Bu tartışma baya uzar gider. Özgünlük Altın Palmiye almış bir yönetmen için ölçüt tayin edilebilir. Seni ilgilendirmiyorsa da seni bağlar. Özgün olup berbat olan işleri de çok merak ettim ayrıca. "Gökkubbe altında söylenecek yeni bir söz kalmadı" denen bir dünyada özgün olacak zekaya sahip ama beceriksiz yönetmenler var demek bu. Varsa kim bunlar?

Nesnelliğe gelince "Kötü, başarısız demiyorum. Türk sinemasında şu an daha iyisi yok belki." deyip de eklemişim zaten. Beceremediği somut örnekler de şunlar.

Koza, Kasaba, Mayıs Sıkıntısı, Üç Maymun. Filmografisinin yarısı yani. Ahlat Ağacı'nda da çok fazla laf kalabalığı yapıyor ama iddiasını karşılamadığını söylemek ağır olur.
0
🌸levent bilgen
(13.08.19)
Yahu nbc bu ülkede kimin hangi gündemini dolduruyor ki dediğin üzere "apaçık ortada olan şeyleri ısrarla inkar edip" masumane kılmanız ve şirin gösteriyor " olalım. Ülkede fanboyu, körü körüne savunanı olan son kişi olabilir nbc. Bu konuyu kendisine anlatsan doğrudur abi bu kadar emek vermişsin helal olsun der. Niye kendine yel değirmenleri yaratıp böyle topla tüfekle saldırdın anlamadım, kimse nbc'yi savunmuyor ki. Gördüğün üzere çoğunluk seninle aynı fikirde değil, böyle subjektif keyifle ilgili bir konuda fazla agresif ve keskin düşüncelerle neyi kanıtlamaya çalışıyorsun.

Her gün ekşide nbc övülse, sürekli gözüne sokulsa da gıcık olsan anlarım ama adamın filmlerini ülkenin %95'i izlememişken hangi sebeple böyle hınç doldun merak ettim.

Sal biraz raadla, izleyen izlemiş seven sevmiş, seni niye rahatsız etti bu kadar? :d
0
Bruce
(13.08.19)
@levent bilgen, şu anda iki elini kulak memene koyarak zıplarken -huyteraeko poytorrro maslo kilomati yuka- diye bağırırsan, bunu muhtemelen tüm evrende yapmış ilk canlı olacaksın, özgünlüğün en saf hali. yok eğer özgünlük dediğimiz şeye değer atfetmek için başka öznelerin belirlediği özgünlük/değer kıstası içinde hareket etmemiz gerekiyorsa, zaten sandığımız kadar özgün değiliz demektir, ki aslında öyledir zaten. gökten timsahların yağdığı bir film vardı, bence gayet özgün, başka örneği yok, adam düşünmüş çekmiş. söylediğin doğru da olabilir ayrıca, ama konuyu yanlış yerinden tutuyorsun. mesela bir yazarın 9 kitabı kötü ama bir tanesi kendisinden beklenmeyecek kadar iyi olabilir, şimdi bu kötü bir yazar mıdır? bir insanı bir işte iyi addedebilmemiz için onun yüzde kaç başarı oranına sahip olması gerekir? bu oranı kim belirler? o çok sevilen 10. kitabın ortaya çıkabilmesi için diğer 9 başarısız örneğin var olması zorunluluğunu nereye koyacağız? belki de bir tür gelişim süreci olarak bakmalısın.
0
night train
(13.08.19)
Türkiye'nin yurtdışına açılan kapısı bu adam. Filmlerini seven var sevmeyen var, mesela hiç benim tarzım değil ama Bir Zamanlar Anadolu'da bence en iyi Türk filmlerinden biri. Onda da Ercan Kesal'ın hikayelerinin çok büyük etkisi olduğunu biliyorum ama sonuçta o adam bu fikirleri NBC'ye vermeyi seçti, çünkü iyi yoğurup çok güzel bir film yapacağına güveniyordu.

Ödülleri ve batıyı s.ktir edin, batı doğuyu daha egzotik görmek istiyor, öyle filmleri beğeniyor. Bu da yanlış denemez ben de plazada geçen bir Hint filmi izlemezdim, çöplük içinde bir Hindistan daha ilgi çekici geliyor. Aynı şeyi Anadolu için düşünün. Beyaz yakalının sıkıntısı bu yüzden değersiz. NBC'nin anlattıklarıyla da batının (Cannes) düşünceleri örtüşüyor.

NBC'nin olayı daha evrensel filmler çekebilmesi. Yoksa Türkiye'yi en iyi anlatan yönetmen falan olduğuna inanmıyorum. Ama yurtdışında izlendiğinde onlara da bir şeyler ifade eden karakterler, sinematografi vb. her şeyi birleştirdiğinde NBC oluyor. Lütfi Akad'ın şehire göç üçlemesini izletsen bir şey ifade etmez herhalde.

not olarak, bence Emin Alper gümbür gümbür geliyor. Ki o bile genç yönetmen sayılmaz ama NBC'nin uluslararası arenadaki yerini alacak kişi o bence.
0
nhk ni youkosu
(13.08.19)
(4)

Yazmayan tükenmez kalem nasıl yazar?

neverletyougodown
Evde çekmecelerin birinde buldum, fi tarihinden kalma BIC marka hiç paketi açılmamış tükenmez kalemler. Dolular ama yazmıyorlar. Çakmakla ucunu hafiften yakıyorum, 20-30 saniye yazıyor, sonra gene yazmıyor, yani her defasında çakmakla ısıtmam lazım 20-30 sn için. Çakmağa fazla tutunca da ucu yanıyor
Evde çekmecelerin birinde buldum, fi tarihinden kalma BIC marka hiç paketi açılmamış tükenmez kalemler. Dolular ama yazmıyorlar. Çakmakla ucunu hafiften yakıyorum, 20-30 saniye yazıyor, sonra gene yazmıyor, yani her defasında çakmakla ısıtmam lazım 20-30 sn için. Çakmağa fazla tutunca da ucu yanıyor hepten zarar görüyor. Başka yolu var mı, epey sinir bozucu, direk çöpe mi?
0
neverletyougodown
(11.08.19)
Sıcak suda bekletsen olur belki
0
westblack
(11.08.19)
bi kevgirin üstüne sırala hepsini altına da kaynamış su olan bi tencere koy. yarım saat sonra düzelir muhtemelen
0
bidakikanizialicam
(11.08.19)
Köküne ip bağlayıp hızlıca kendi etrafinda cevir merkezkaç kuvveti ile murekkep ucundaki topa nüfuz etsin
0
basond
(11.08.19)
Mürekkepleri kurumuştur. At gitsin illa kullanacam diye çile çekme. Mürekkebin bir ömrü var.
0
idexo
(11.08.19)
(4)

Accent 1.3 radyatör yarildi

therevo
Gorseldeki gibi bir yarık oldu, bunu parçasının mi tamir olması lazım yoksa günden radyatör mu değişecek? Aracta hararet yaptı, duman çıktı sonra stop ettim öyle bekliyor. Aracın yanında bir usta var radyatör al değiştirim dedi, Ankara'da nerde bulurum?
Gorseldeki gibi bir yarık oldu, bunu parçasının mi tamir olması lazım yoksa günden radyatör mu değişecek?
Aracta hararet yaptı, duman çıktı sonra stop ettim öyle bekliyor.
Aracın yanında bir usta var radyatör al değiştirim dedi, Ankara'da nerde bulurum?
0
therevo
(11.08.19)
Bayramda bulman cok zor :(
0
westblack
(11.08.19)
bugün bulamazsın da yarın iskitler'de falan bulursun muhakkak.

tamir olmaz o.
0
alperz
(11.08.19)
aceleniz yoksa bayramın geçmesini bekleyin. farklı yerlerden fiyat almak eski araçlarda çok farkediyor.
0
hvala
(11.08.19)
Acil değilse farklı yerden fiyat alın, ayak üstü denk gelen usta afedersiniz geçirebilir.
0
Trene çelme atan adam
(11.08.19)
(9)

internetten, telefondan devamlı satın aldığınız bişi var mı?

mayeskuel
çay, kahve, şampuan vs..
çay, kahve, şampuan vs..
0
mayeskuel
(10.08.19)
market ürünleri hariç çoğu şey. mesela son bir ay içinde klozet kapağı, duş başlığı, telefon şarj aleti ve kas gevşetici sprey aldım. markette bulamayacağım (twinings gibi) veya taşımak istemediğim kadar ağır bir şey (kedi kumu gibi) olursa onları da internetten alıyorum.
0
night train
(10.08.19)
Hızlı tüketim ürünleri hariç hemen hemen her şeyi internetten alıyoruz yaklaşık bir yıldır.
Akakce.com <3 ben
0
somethinginthewayshemoves
(11.08.19)
Ara ara uçak bileti alıyorum başka da bir şey almam netten güvenemiyorum. Sayılır mı?
0
eylul
(11.08.19)
Hayvansal gıdalar hariç her şey alınabilir.
0
ne zaman emekli olacagim
(11.08.19)
Giyecek haricinde her şeyi internetten alıyorum. Hatta internetten alma imkanım yoksa almıyorum. Üzerime oturacağını bilsem ve değiştirmesiyle uğraşmaya üşenmesem giyecek alışverişimi de internetten yapardım.
0
bruce mclaren
(11.08.19)
Kitap, kedi maması
0
el conquerador
(11.08.19)
Kedi maması, kedi kumu, ara sıra deterjan, bira kiti, uçak bileti, konser bileti, cinsel sağlık ürünleri, kişisel bakım ürünleri, ara sıra kıyafet, önce numarasını mağazada deneyip ayakkabı, geçen sene küçük mobilya sehpa falan almıştık, böyle böyle gider. Mutfak alışverişi dışında her şey için interneti kullanıyorum sanırım.
0
yercekimini kendine ceken adam
(11.08.19)
Çamaşır, bulaşık deterjanı
Kitap
Ayakkabı
Bazen kıyafet
Her türlü elektronik ürün(beyaz eşya dahil)
Oto lastik vs vs

kısacası ben her şeyi online alıyorum
0
westblack
(11.08.19)
yiyecek,içecek ve temizlik malzemeleri hariç her şeyi internetten alıyorum.
0
drako
(11.08.19)
(4)

Behzat ç 4x3 bölüm

tekil3.şahıs
--------------Spoiler------------4. Sezon 3. Bölüm ile dinazor meydanı sahnesinde anlatılmak istenen neydi ?--------------Spoiler------------
--------------Spoiler------------

4. Sezon 3. Bölüm ile dinazor meydanı sahnesinde anlatılmak istenen neydi ?


--------------Spoiler------------
0
tekil3.şahıs
(09.08.19)
Muhtemelen hükümet destekli işin içinde mit in olduğu kgt tarzı bir yapılanma var ve bu adamlar derin devlet vs vs. Tanımıyor. Yani sınır tanımayan devletin bütün olanaklarından aleni yararlanan. İstediği gibi yol kapatan, aracına çakar takip istediği gibi hareket edebilen bir yapılanma.hukumetin silahlı yeni bir yapılanmasından bahsediliyor gibi anladım ben.
0
westblack
(09.08.19)
@westblack tam söylemeye geldiğim şeyi söylemiş. "Hükümet misiniz lan yoksa siz?" repliği de tabanı yapmıştı zaten.

Alakasız olarak şunu da bırakayım:

open.spotify.com
0
m3mphis
(09.08.19)
başgan olsun, ercüment olsun bunlar dizide bize gösterilen en derin adamlar. bir de behzat'ın valide var onlar kadar derin belki de daha derin. ancak bu gösterilen organizasyon başganı ercümenti behzatı şaşırtacak kadar gizli ve onlardan eli daha uzun. bir çeşit size şah damarınızdan daha yakınız olayı. benim oyum avrasyacı yerli ve milli bir teşkilat oldukları yönünde.
0
Moks
(09.08.19)
onlar muhtemelen behzat'ın annesinin adamları. kendisinin ercümnet ile husumeti var. oluşan bu boşluğu da eski kurtluğu sayesinde doldurmuş olabilir diye düşünüyorum.
0
denek hayatım
(09.08.19)
(11)

araştırma görevlisi olanlar nasıl oluyor?

diffarentiationation
baştan sona bu süreci merak ediyorum.yüksek lisans başlangıcından hedefleyip kesin olacağım diyip sadece yüksek lisansa mı odaklanıyorlar? çalışırken hem yüksek lisans yapıp sonra mı araştırma görevlisi oluyorlar?başka üniversitede yüksek lisans okuyup veya okurken sınava girip mi oluyorlar? yoksa b
baştan sona bu süreci merak ediyorum.

yüksek lisans başlangıcından hedefleyip kesin olacağım diyip sadece yüksek lisansa mı odaklanıyorlar? çalışırken hem yüksek lisans yapıp sonra mı araştırma görevlisi oluyorlar?

başka üniversitede yüksek lisans okuyup veya okurken sınava girip mi oluyorlar? yoksa başka üniversiteden almazlar mı?

hocalarla nasıl aralarını iyi tutuyorlar? hem derslere çok çalışıp hem hocaların her dediğini yapıyorlar mı?

tamamen tesadüf mü yoksa olucam ben deyip olabilirler mi?

ben de araştırma görevlisi olmak istiyorum ama çok soru var kafamda. süreci özetleyebilir misiniz siz veya tanıdığınız için?
0
diffarentiationation
(08.08.19)
Bahsettiğin durumlar oluyor. Ama her üniversite her fakülte her bölüm kendi iç dinamiklerine sahip. Şuna vaktim yok. Uzun uzun yazarım. Mesajla da ulaşabilirsin. Bu işin iki ayağı var akademik ve idari kısım( referans torpil artık ne demek istersen)
0
intihar etsem de kendime gelsem
(08.08.19)
üniversiteler kadro duyurusunda bulunuyor. Sen de o kadrolara basvuruyorsun. Duyurularda gerekli nitelikler yaziyor. Yüksek lisans yapıyor olmak, işte hangi alansa su şu alan mezunu olmak gibi. Ales ve dil puanı önemli. Bunun yanında tanıdık hoca olur ve sağlam referansin varsa daha olumlu oluyor. Girmek gerçekten zor. Alesler 94-95 dil puanları 95-100 civarında geziyor çünkü. Ama referansı olan kazanıyor. Bazen de yüksek lisans öğrencisine özel açılıyor. Diyor ki şu şu konuda araştırma yapmış olmak ya da bunu demese bile kadroyu senin için açmayı düşünüyoruz haberin olsun hazırlan gel kardeşim Diyorlar.
0
westblack
(08.08.19)
yüksek lisansa başlarken asistan olma niyetim yoktu. derse sürekli katılıyordum, hocalarla aram iyiydi ama bu amaca yönelik yapmıyordum, derse çalışıp az çok mantıklı konuşunca sınıfta öne çıkılıyor zaten. sonra mesleğimle ilgili 2-3 ay staj yaptım, dedim ben bu işi yapmayacağım akademisyen olacağım.

bizim okulda asistan olmam imkansızdı zaten kadro vermiyorlar biliyorum, 3-4 tane başka devlet üniversitesi denedim olmadı. torpil vs yoktu zaten öyle işlere girmem ama puanlarım çok iyiydi ales-dil ikisi de 95 üstüydü o yüzden biraz umudum vardı. dedim puanla çalışmayla olmuyor sanırım bu işler. sonra özel bir üniversite sınav açtı, umutsuz umutsuz girdim ama yine de çalıştım sınava, bir baktım kazandım. çok da mutluyum açıkçası.

devlette, iyi bir şehirde, yl-doktora yapılan okul dışında torpilsiz asistan olmak gerçekten zor. o yüzden puanları yüksek tutup özeller denenebilir.
0
signore
(08.08.19)
araştırma görevlisi olmak artık çok zor ve çok güvensiz bir kariyer.

neden zor? işsizlik ayyuka çıtığı için artık herkes bari akademisyen olayım derdine düştü. akademisye olmanın ilk basamağı da araştırma görevlisi olmak. doğal olrak rekabet büyük. torpil bulmak kısmını zaten saymıyorum.

neden güvencesiz? araştırma görevliliği için kanunda 2 şekil var. birincisi 50/d denilen, eskiden enstitü asitanlığı olarak tabir edilen tür, diğeri 33/a denilen daimi kadro. 50/d şu demek seni yüksek ya da doktora yapan bir öürenci olarak, öğrencisi olduğun fakülte veya enstitü işe alır. öürenciliğin devam ettiği sürece normal araştırma görevlileri gibi açlışırsın, aynı işi yapar, aynı haklardan yararlanır, aynı maaşı alırsın. ama öğrenciliğin bittiği anda, yani tezini bittiğin anda asistanlığın sona erer, kapının önüne konursun. ondan sonra sil baştan kendine öğretim üyesi olarak kadro aramaya başlarsın. 33/a ise öğrencilikten bağımsızdır. hala hiç öğrenci olmasan da, ya da tezini hiç bitiremesen de asistanlığın devam eder. istersen asisyan olarak emekli olursun. üniversitelerin çoğu artık 50/d asistan alıyor. böylece her hangi bir öğretim üyeliği vaat etmeden asistanları kullanıp kullanıp atıyor. o zavallılar da 30 yaşına gelmiş, hiç reel sektörde iş tecrübesi olmadan piyasada iş ya da üniversitelerde kadro aramaya başlıyorlar. dolayısıyla eğer bulabiliyorsanız 33/a için açılan kadrolara başvuru yapın.

bir de artık araştırma görevlisi için ilanlarda yüksek lisans öğrencisi olmak gibi şartlar konuluyor. yani bi taraftan yls'ye başlamak işinizi kolaylaştırır.

ar gör olmak çok detaylı, çok farklı prosedürleri var. kafanızdaki soruları net şekilde sorun özelden cevaplayayım.
0
halanne
(08.08.19)
Aras gor kadrolari 50d. Yani doktora bitince okulun seni istihdam etme zorunlulugu yok. Ogretim gorevliligi 33a acisindan avantajli.

Yukarida yazilara ek olarak bir sey soylemek istiyorum.
hocalarla nasıl aralarını iyi tutuyorlar? hem derslere çok çalışıp hem hocaların her dediğini yapıyorlar mı?
Hoca ile arayi iyi tutmak demek hocanin her dedigini yapmak demek olmamali. Insanin kendi prensipleri, meslek etigi ve kendi dusunceleri olmali. Gerektiginde hocadan farkli bir soz soyleme "cesaretini" gosterebilmeli.
Bunu neden soyledim? Cunku maalesef hocalarin kolesi olmus bir aras gor ile ayni ortami paylasmaktayim. Boyle yaparak okulda guzel yerlere gelebilecegini/tercih edilebilirligini artirmaya calisiyor ama disardan bakildiginda ne yazik ki birey olamamis insan profili ciziyor. Cok uzucu...
0
nax
(08.08.19)
50d'li ve yukarıda yazılan tabirle "zavallı" bir araştırma görevlisiyim. Torpil, referans vesaire olmadan hakkımla kazanarak girdim.

Bahsedildiği gibi 50d nin iş güvencesi yok, 33a nin var. Fakat artık 33a kapsamında araştırma görevlisi alımı olmuyor. Herkes 50d li olmanın bilinci ile başlayacak bundan sonra. Olmak istiyorsanız kesinlikle olmaya çalışın. Doktora sonrası ilişiğinizin kesilmesi sorun olmaz. Neden? Çünkü siz doktora sonrası ayrılacağıniz bilinci ile hareket edecek, kendinize ona göre yatırım yapacaksınız.

Ilan.gov.tr den tüm üniversitelerin akademik kadro ilanlarını takip edebilirsiniz.
Artık hemen hemen her üniversite lisansüstü eğitim yapıyor şartı koyuyor ilanlara. Zira 50d li alacaklari icin ogrenci olmaniz geremiyor.
Daha sonra ales, yabancı dil, lisans not ortalaması ve yazılı sınav ile değerlendirme yapılıp alımlar gerçekleşiyor.

Başarılar dilerim.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(08.08.19)
Bölüme göre değişiyor olabilir ama genelde her araştırma görevlisi olan yüksek lisans aşamasında, hatta başlarında olur. Zaten başvuru şartlarında da bu belirtilir. Anabilim dalına çalışacak insan alacaklar; o yüzden 1-2 sene içinde doktorasını bitirip kendisi hoca olacak kişiyi pek istemezler. Körpe asistan alıp yetiştirmek isterler.

Üniversitelere kadroları YÖK veriyor, o yüzden haydi ben şurada asistan olayım deyip olamıyorsunuz. Hatta hocalar kürsüye bir asistan mı alsak dediğinde bile YÖK kadro vermeyince olmuyor. Vakıf üniversitelerinde işe alım süreçleri biraz daha farklı sanırım, onlar daha rahat ilan verebiliyor. Ayrıca bir kürsüde halihazırda asistanlar varsa onlar doktoralarını bitirmeden de asistan alınmayabiliyor. Bu dış faktörler yüzünden beklemeyi gerektiren bir süreç. Dolayısıyla araştırma görevlisi olana kadar özel sektörde çalışılıyor. Bu "tesadüf" ile ilgili sorunuza da cevap olabilir.

50/d'denin ifade tarzından hareketle araştırma görevlilerinin çalıştıkları üniversitede lisansüstü eğitim alıyor olmaları şartı koşuldu bir ara, YÖK'ten yazılar falan geldi ama bana çok güvenmeyin bu konuda. Farklı üniversitede yüksek lisans/doktora yapan asistan arkadaşlarım oldu ama bir kısmı kaydını naklettirdi, son durumu bilmiyorum. Zaten her üniversitede lisans üstü eğitim de verilmiyor ve başka yerde eğitim görmek bir mecburiyet haline geliyor. Ancak hocaların kendi öğrencileri olan ve tanıdıkları lisansüstü öğrencilerine daha sempatiyle bakacakları da neredeyse kesin.

Hocalarla ilişki konusu tamamen hocaya ve hocanın çapına bağlı. Asistanına çanta taşıtıp faturalarını ödetmek için bankaya yollayan hoca modeli olduğu gibi asistanıyla doktrinde zıt görüşleri savunan, ona eşiti gibi davranan hocalar da var. İlk model hocanın kokusunu alırsanız kaçın derim. Zaten sözlükte de sık sık eleştirilen "torpil" olayı bu ilk model hocalarda oluyor; akademik anlamda çok başarılı olsanız da kendi yeğenini işe alır o. Torpilci hocaların dışında normal hocalar genelde lisansta veya lisansüstü eğitim sırasında derslerdeki performansını beğendikleri öğrencileri asistan olarak seçer. Böyle bir tanışıklık yoksa da gerçekten önceki akademik başarıları ve bilim sınavına bakıyorlar. Hatta aynı kadroya başvuran birden fazla beğendikleri öğrenci de olabilir, burada da söz konusu ölçütlere göre karar verirler. Tabii not ortalaması en düşük adayın, sırf hocalar onunla çalışmak istediği istediği için işe alındığı da oluyor; yine dönüp dolaşıp "torpil"e geliyoruz. (Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, benzer bir vakada tüm puanları aşırı yüksek bir adayın cümle kurmaktan aciz bir tip olduğunu gördüm; böyle tiplerin alınmamasını da yadırgamıyorum açıkçası. Sürekli test çözüp dersleri ezberleyerek üniversite bitirerek yüksek not ortalaması yapmış ama pratik zekası sıfır tipler var cidden. Bu yüzden alt sırada olup da işe girenlerin de hepsi torpil olmayabilir, ya da belki ben çok safım.)

Siz de araştırma görevlisi olursanız birlikte çalışacağınız hocaları tanımalısınız; kesinlikle anlaşamayacağınız biri ile doktorayı bitirene kadar birlikte çalışmak size de işkence gibi gelebilir. Hocanın her dediğini yapma psikolojisiyle bu işe girmeyin. Zaten makul biri hoca sizden yapmamanız gereken bir şeyi yapmanızı da istememelidir.

Ayrıca başta söylediğime geri döneyim: Bilgisayar mühendisliği ile hukukta araştırma görevlisi olmak farklıdır; niyetiniz ciddileştikçe kendi alanınızdan asistanlarla konuşun.
0
wish i could find a way to disappear
(08.08.19)
zaten süreç ve koşullar güzelce açıklanmış şimdiye kadar. ben kısa birşey eklemek istiyorum. tüm o sınav puanlarının yanında bir de hocaların insiyatiflerini kullandıkları mülakat notu oluyor, o epeyce belirleyici... yani hocaların seni istemesi gerekiyor. bunun için çalışkanlık ve alana karşı ilgili olduğunu göstermek olmazsa olmaz şart. bir de bölüme iş arkadaşı olarak gireceğin için arıza çıkarmayacak, "easy-going" kişilikleri daha fazla tercih ediyorlar.

ayrıca benim şahit olduğum kadarıyla asistan olmak isteyenler niyetlerini lisansta belli ediyorlardı, hocalara önceden söylüyorlardı. yani kariyer planını akademisyenlik üzerine kuruyorlardı ta en baştan.
0
evanka
(09.08.19)
Boş işler onlar açıkça söyleyeyim. Zamanını boşa heba etme. Parayı hiç söylemiyorum çünkü o kazanılır da en güzel zamanların ciğeri beş para etmez adamların egosunu gazlamakla geçer. Meslek lisesi öğretmeni 8bin TL alıyor. Harcadığı efor malum.
Nasıl girerim e gelince adamın varsa girersin yoksa hiç umutlanma. Özel üniversite belki olur ama belediye çöpçüsünün bile senden daha çok hakkı olur. Anlattıklarım sert gelebilir ama gerçekler bunlar.
0
50promil
(09.08.19)
Lisansta dersleri iyi tutup, bir hocanin gozune girmek ve hoca sozunden cikmamak ilk asama.

Lisans son sinifta ALES ve YDS'den min. 85'er veya ustu puan alacak seviyeye gelmis olup, son sinifta bu puanlari almak (sureci hizlandirmak icin o sene. Yoksa istediginiz zaman yl ve bu sinavlara giris serbest).

Yuksek lisansi vakit kaybi yasamadan bitirmek. Ales ve yds'yi guncel tutmak.

Sonrasinda kadrolara basvurmak ya da hocanizin sizin icin rektorunuzden kadro talep etmesi.

Bu is tabiatiyla boyle. Bunun adi torpil degil. Siz bu surece lisansran beri hazirlanmis olacaksiniz. Arkadaslariniz batak atıp haftasonlari icerken siz calisiyor olacaksiniz.

Bu surecte gecim nasil saglanacak? Bu sartlari saglayacak potansiyeli olan kisi kesinlikle burs buluyor. Emin olun.

Siz iyiyseniz, egitim sistemimiz ve imkanlar o kadar da kotu degil. Aglaklari dinlemeyin yeter.

Ve bu isi gercekten seviyorsanız hedefleyin. Yoksa oto galeri acip esnaf olan arkadasinizin gunluk gelirinin sizin aylik geliri oldugunu bilmeniz sizi cok uzer.
0
alfist
(09.08.19)
vakıf üniversitesinde olursun ama ne işler yaparsın bilinmez. Maaş olarak devlet çok iyi tabii, ama ben hiç bakmadım bile (çünkü ilan da çok nadir çıkıyor, çıktığında da kimin alınacağı belli diye düşünüyorum çoğu zaman)

iş garantisi kadro falan demişler ama doktorayı bitirdikten sonra zaten buluruz bence ya. Ben kendi alanımda dr.öğretim üyesi ilanı görüyorum sağda solda, ha yine devlet değil çoğu tabii.

Ben öğretim görevlisiyim, bir arkadaşım araştırma görevlisi, o zamanlar yök'ün sayfasından bakıyorduk şimdi ilan.gov.tr var sanırım, baya ilan bulduk başvurduk kazandık. (yani okuduğumuz yerler değil, bambaşka yerlerde bulduk) Ama devlete girebilen bizim iki katımız maaş alıyor o ayrı :D
0
nhk ni youkosu
(09.08.19)
(3)

arabayı çarptım (yardim)

adwokat
emanet arabayı vurduk iyi mi...çok belli oluyor mu arkadaşlar?kaç lira masrafı var bunun?https://ibb.co/dpv7pm3https://ibb.co/sc55zhbhttps://ibb.co/bmwz9py
emanet arabayı vurduk iyi mi...
çok belli oluyor mu arkadaşlar?
kaç lira masrafı var bunun?


ibb.co
ibb.co
ibb.co
0
adwokat
(06.08.19)
ezik çökük yok gibi duruyor. cifle sertce sil hic birsey kalmaz
0
catch
(06.08.19)
Kardeşşş tamponun amacı zaten çarpmak. (bkz: tampon) Boyalı yerde bir şey yoksa bir şey olmaz.
0
goodz
(06.08.19)
Silinmiş
0
westblack
(06.08.19)
(6)

F1 Pit Stop

sotw
Yaşlanıyoruz galiba (37) senede 5-6 yarış izliyorum ama şu yeni pit stop düzenini çözemedim. bu arabalar neden benzin almıyor? yakıt yeterli geliyorsa FIA neden depoyu küçültmüyor yada az benzinle yarışan araba neden avantaj elde edemiyor gibi kafamda deli sorular var.
Yaşlanıyoruz galiba (37) senede 5-6 yarış izliyorum ama şu yeni pit stop düzenini çözemedim. bu arabalar neden benzin almıyor? yakıt yeterli geliyorsa FIA neden depoyu küçültmüyor yada az benzinle yarışan araba neden avantaj elde edemiyor gibi kafamda deli sorular var.
0
sotw
(31.07.19)
Güvenlik sebebiyle FIA yasakladı zaten benzin ikmalini.
0
diabolus79
(31.07.19)
1 yarışta yetecek kadar benzinle yarışa başlıyorlar. sadece lastik ikmali için pit stop yapıyorlar.
0
mikahakkinen
(31.07.19)
en son biri -galiba massa- benzin hortumunu koparınca, yakıt ortalığa saçılıp yangın çıkardı. bunun üzerine de pit stop esnasında yakıt almak yasaklandı.
0
babilbaligi
(31.07.19)
Artık Pirelli sağolsun lastik avantajına göre pit stop yapılıyor artık.

Lastiklerin soft medium hard ultra soft, wet gibi özellikleri var. Renkler de bu özelliklere göre verilmiş durumda. Lastiğin sertliğine yumuşaklığına göre yol tutuşu, dayanıklılığı değişiyor. Yağmurlu havada yağmur lastiği takılıyor. Bu haftaki yarış gibi. Hatta bu haftaki kazaların büyük çoğunluğu yine bence o lastik işinden oldu. Yağmur dindi diye taktılar soft lastikleri hafif yağmur gelince kazalar başladı yol tutuşu bitti çünkü.

Ek olarak bir de lastik ısıtma muhabbeti var. Lastik yeterince isinmadigi zaman yol tutuşu gidiyor. Hatta direksiyon kilitleniyor(bu konuda tam emin değilim.) Çok sıcak havada da yumuşak lastikler hiç dayanmıyor. Bu da Pirellinin bok yemesi. Heyecan getirmek adına bunları getirdi işte F1.

Twitter'da güzel F1 paylaşımı yapan hesaplar var. Tavsiye ederim.

Forza Iceman Raikonen
0
westblack
(31.07.19)
gün geçtikçe tadı kaçıyor zaten. eskiden yakıt ağırlığı ile taktik yapılırdı. pit stop'ta asıl vakit alan yakıt ikmali. takımlar az yakıt ve hafif araçla çıkayım, pit stop'ta telafi ederim, ya da dolu depo çıkayım pitte az vakit geçireyim diye taktik yapardı. hop yakıt ikmali kalktı. taktik sadece lastik üzerinden.

birkaç seneye lastiği de teklerler, anca yağmur olursa ya da patlarsa değiştirilebilir falan derler, yumuşak hamur sert hamur taktiği de biter. biz de şu manyetik yarış arabası oyuncağını izler gibi vız vız anca araba izleriz.
0
kibritsuyu
(31.07.19)
Arkadaşlar yasaklandığını yazmış. Bunla ilaveten yakıt stratejisinin bir anlamı kalmadı çünkü eskiden tur başına 6-7 litre tüketilirken şimdi v6 turba hibrit araçlar 1-1,5 lt tüketiyor. Zaten en fazla 110 litre yakıta izin var.
0
iwasbornonamountainside
(31.07.19)
(2)

WhatsApp engellenmesi hakkında

neymis
WhatsApp da engellendikten sonra mesaj göndermeye devam etsek engel kalkınca görünür mü yazılanlar?
WhatsApp da engellendikten sonra mesaj göndermeye devam etsek engel kalkınca görünür mü yazılanlar?
0
neymis
(29.07.19)
Hayır
0
westblack
(29.07.19)
hayir
0
pgup
(29.07.19)
(12)

Psikolog ise yarıyor mu?

sonhakan
Hic piskologa gitmedim. Gidince hep siz anlatıyorsunuz o dinliyor mu? Yoksa soyle yapmalısın boyle yapmalısın diye yönlendiriyor mu? Bi insan her hafta bir saat Ne anlatır? Gitsem mi diye düşünüyorum da faydasını gören var mi? Tesekkurler
Hic piskologa gitmedim. Gidince hep siz anlatıyorsunuz o dinliyor mu? Yoksa soyle yapmalısın boyle yapmalısın diye yönlendiriyor mu? Bi insan her hafta bir saat Ne anlatır? Gitsem mi diye düşünüyorum da faydasını gören var mi? Tesekkurler
0
sonhakan
(28.07.19)
İşe yaradığı bilimsel olarak kanıtlanmış. Bununla ilgili deneysel çalışmalar var. Ama kime gittiğine göre değişir tabi sonuç.
0
integrative
(28.07.19)
Psikolog yönlendirme yapmaz. Yonlendiriyorsa psikolog değildir.

Daha çok öz farkındalığınızı arttırıp olaylara farklı, yeni, alışılmadık perspektiflerden bakmanzi ve olayları tekrar
ve sağlıklı anlamdirmanizi sağlar.
0
westblack
(28.07.19)
Psikologa gitmedim, psikiyatriste anlattım, ben anlattım o dinledi, en son rasyonel açıklamalar ve tavsiyelerde bulundu, birkaç seans böyle geçti. ilaçsız bayağı bir ilerleme kaydettim. Psikiyatriste gitmenin şöyle bir avantajı var, ilaç gerektiği an söylüyor ve başlıyor/başlamıyorsun ama psikologun ilaçlarla herhangi bir yönlendirmesi vs yok, o açıdan içim rahat etmezdi, daha bir alt kümede kalıyor sanki.-bu süreçte psikolog yardımı da almış birisi
0
glutamin
(29.07.19)
Cok eskiden uykusuzluk sorunu icin gitmistim. Bir ise yaramadı, biraktim. Uykusuzlukla yasamayi kabullendim.

Dinliyor ve yonlendiriyordu aynı zamanda.
0
stavro
(29.07.19)
valla burda bir sürü kez anlatıldı anlattık. psikolog bakış açısı kazandırmaya çalışır, dert çözmez. gidip faydasını gören de var, görmeyen de. öy yargılı gidersen beklentin karşılanmaz.
0
mikahakkinen
(29.07.19)
devlette psikiyatriste gidersen de şu oluyor: tam tamına 3 dakika seni dinliyormuş gibi yapıyor, 3 dakika süre dolduğu gibi eline bi reçete verip yolluyor, verdiği ilaçlar hiçbir boka yaramıyor tekrar gidiyorsun bu sefer tam tamına 1,5 dakika süre dolduğu gibi eline başka bir reçete verip yolluyor, o ilaçlar da bi boka yaramıyor yine gidiyorsun yine tam tamına 1,5 dakika boyunca inanabiliyor musun tam tamına 1 buçuk dakika seni dinleyip 1 buçuk dakikayı 1 saniye geçtiği anda eline başka bir reçete verip yallah diyor o ilaçlar da bi boka yaramıyor derken böyle bir döngüde gidiyor, tek yaptığın doktorun anlaştığı ilaç firmalarının kotasını doldurmasına yardımcı oluyorsun ve sen de her gün bitişine bir adım daha yaklaşıyorsun.
0
knox
(29.07.19)
yarıyor.

genelde dinler, sorular da sorabilir.
bazen karşılıklı diyalog da olur, ama yönlendirmeden ziyade kendi kendine çözmene yardım ediyorlar.

bazen "ne konuştuk ki şimdi?" ya da "çok boş geçti" falan diyebilirsin seansa göre, ama zaman vermek lazım.
iyisini bulursan terapi orta ve uzun vadede faydalı bir şey.
0
blatta hiberna
(29.07.19)
istersen istanbulda suadiyede guvenilir ve iyi egitimli bir klinik psikolog/psikiyatr onerebilirim. benim guvendigim, fayda gordugum bir insan.
0
JohnOakley
(29.07.19)
yarıyor. daha önce senin aklına gelmeyen çıkışları oluyor.
0
for day to break
(29.07.19)
kesinlikle doktora bağlı
0
rastgele bir gun
(29.07.19)
Ciddi bir sağlık sorunundan sonra gittim psikoloğa. Hem sağlık hem de iş mevzuları hakkında konuştuk. Daha önce başka bir psikoloğa gitmediğim için kıyaslama şansım yok ama hiç memnun kalmamıştım. Sürekli “eee, anlatın” triplerindeydi. Bi noktadan sonra sıkıldım çünkü bu konuşmaları kendimle de yapabilirdim. Tamam ben daha çok konuşayım ama insan karşıdan da bir şey bekliyor. En azından “şu yolu izlemelisiniz, bu sizin için daha iyi olabilir” şeklinde bir şey bekliyor insan.
0
silah taciri
(29.07.19)
Yariyor.

Öz farkindaligini artirip sana sorunlarini cözebilmen icin gereken icgörüyü kazandiriyor.
0
chitosan
(29.07.19)
(18)

Şu kızı tatlı ve güzel bulmayan var mı aranızda?

hyool
https://instagram.com/aslibekiro?igshid=130q2pwwpf9e710 üzerinden kaç?
instagram.com

10 üzerinden kaç?
0
hyool
(28.07.19)
3 bilemedin 4.
0
the end of time
(28.07.19)
Zorla sevimli olmaya çalışıyor gibi ama 7 diyorum.
0
contraparal
(28.07.19)
Buraya atilan estetikli hatunlardan cok daha iyi. Daha dogal, yapmacik degil.

8,5/10
0
dont eat me
(28.07.19)
bir ara kaslı erkek istiyorum yea diye ağlayan kezban değil mi bu?
0
nothing in my way
(28.07.19)
Yanındaki adam daha gyzel. Kaslar cok kalin, kadin dedigin ince kasli olur.
0
stavro
(28.07.19)
Ben acayip seviyorum bu kızı
0
westblack
(28.07.19)
itici güzel de değil ortalama bence
0
lavie
(28.07.19)
Taze bok koklamış olmasına rağmen gülmeye çalışıyormuş gibi bi suratı var. Baya itici. Hatta son yılların en itici kişisi.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(28.07.19)
Doktor bu ne ?! (._.)
0
velvetmorning
(28.07.19)
burası hotornot.com a döndü iyice..
0
nahtoderfahrung
(28.07.19)
5/10
0
filipis
(29.07.19)
Nil Karaibrahimgiller familyasındanmış. Tatlı ama güzel değil =)
0
'
(29.07.19)
3 ten 1 puan fazla veren vizyonsuzdur.
0
fyodor fyodorovic
(29.07.19)
İtici ve yılışık.
0
datnet
(29.07.19)
5
0
(s)AINT
(29.07.19)
Her yerde olan kız tipi işte sıradan yani çirkin değil tatlı ama o kadar.
0
eksi sozlugun tatli insani
(29.07.19)
Enerjisi güzel. 6-7 derim.
0
piremses
(29.07.19)
5
ünlü olmasa kimse dönüp bakmaz bile
0
effa
(29.07.19)
(14)

Göğüs yanı için şu dövme nasıl?

sorunodegil
İkinci fotodaki bölge için şu üstteki dövme çok mu korkunçlu?https://eksiup.com/p/s563951yaes8https://eksiup.com/p/tj639579cqom
İkinci fotodaki bölge için şu üstteki dövme çok mu korkunçlu?

eksiup.com
eksiup.com
0
sorunodegil
(28.07.19)
Çok korkunç.
0
legolasin son oku
(28.07.19)
ilk linkteki daha iyi kesinlikle.
0
erenthejedi
(28.07.19)
allah affetsin acil şifalar.
soruya cevap: rezalet
0
meldaras
(28.07.19)
Korkunclu ama korkunc olmasi onemli degil. Cok kotu bir stil.

Ayrica sen bilirsin ama meme taraflarinin "sade" kalmasi daha cekici geliyor bana.
0
dont eat me
(28.07.19)
Cok kotu ayrica dovmenin sizin icin bir anlam ifade etmesi mantikli degil mi? Omur boyu uzerinizde tasiyacaksiniz, fazlasiyla kisisel olmali bence
0
kassiopeia
(28.07.19)
Genel tarzın da buna uygunsa gider ama baya beyaz tenli olman lazım yakışması için.
0
contraparal
(28.07.19)
Reis bence cok korkutucu ya. Boyle poncik kiz dovmesi de begenmiyor olabilirsin tabi de bu da cok sey geldi ya. Cok sert, cok bagiriyor ben buradayim diye.
0
allah yazdiysa bozsun
(28.07.19)
Dövme herhangi bir yer için korkunçlu. Dövmede kriter çocuklara gösteremekten çekinmeyeceğin bir şey olması. Babaanne olucaksın belki de ileri de, ne bileyim. Torunla denize gireceksin. Bilmiyorum Altan.
0
velvetmorning
(28.07.19)
Felaket. Tribalin ikinci dalgası gibi
0
filipis
(29.07.19)
İğrenç
0
ikikerekac
(29.07.19)
Ya guzel olmaya güzel dovme bence. Ama gecen biri daha duyuru acmisti orada dedigimi diyecegim yine, boyle kritik bolgelere dovme yaptirmayin, bugun icin harika bir fikir gibi geliyor olabilir ama inan birkac yilda cok değişebiliiyor insan. Hayatini cok ciddi etkileyebilir bu. Pisman olabilirsin ileride, sikinti olur.

Edit: pardon ben ilk linki gormemisim. Dovme guzel de degil, cok korkunclu evet. Estetigi yok.
0
stavro
(29.07.19)
Ben beğenmedim
0
westblack
(29.07.19)
çok kötü, hayatının sonuna kadar taşıyabilecek misin? cesaret ister.
0
Jesus Christ
(29.07.19)
böyle bir şey yaptırıyorsan ilk dövmen olmadığını düşünüyorum ondan diğer dövmelerle uyuyorsa neden olmasın. vücut senin vücudun
0
argent dawn
(29.07.19)
(4)

Bulasik makinesinde tablet yerine camasir suyu kullanmak

howfaristhesky
iyi bir sey mi? Iyi olmasa da makineye zarari var mi?Camasir suyu, tabletten ya da toz deterjandan daha ucuz. Birkac kez denedim, bir fark gormedim bulasiklarda ama bir seylere zarar vermekten korkuyorum.
iyi bir sey mi? Iyi olmasa da makineye zarari var mi?

Camasir suyu, tabletten ya da toz deterjandan daha ucuz. Birkac kez denedim, bir fark gormedim bulasiklarda ama bir seylere zarar vermekten korkuyorum.
0
howfaristhesky
(28.07.19)
parlaklığı gitmiyor mu?
gitmiyorsa sorun yok.
0
neo
(28.07.19)
Sorunu yabancı bir sitede araştırdım;

Makinenin iç aksamına (metal kısma) zarar verebilirmiş geri dönülmez şekilde.

<<If you have stuff growing in your dishwasher’s systems, bleach can help kill it. However the strong caustic of dishwashing detergents and the hot water of each cycle should do the same.

The materials of your dishwasher may be damaged by strong oxidizing agents such as bleach, but it is your call.>>
0
Psycho Mantis
(28.07.19)
Abi kendine zarar vermekten kork. Yoksa temizliyor ama illa ki artık kalıyordum.
0
westblack
(29.07.19)
Sıvı deterjan da kullansam tablet de kullansam az birşey çamaşır suyu döküyorum makine kapağına. Çay kahve lekesi olmuyor bardaklarda.
0
curukturpkokusu
(29.07.19)
(4)

evdeki 1 tabak bulgurun maliyeti nedir?

zunkatsar
tüm malzemeler ortalama olsa, evde yapılan bir tabak bulgurun maliyeti nedir?edit: çalışan maliyeti yok.
tüm malzemeler ortalama olsa, evde yapılan bir tabak bulgurun maliyeti nedir?

edit: çalışan maliyeti yok.
0
zunkatsar
(27.07.19)
1 lirayı geçmez muhtemelen
0
westblack
(27.07.19)
Bulgur evde yapılmaz bulgur pilavıdır o
0
Esinsin
(27.07.19)
Bulgur evde yapılır, buğdayı alıp elinle işlemeye çalışırsın ama çok zor olur. Buğdayı kaynatıp kurutacaksın, sonra kabuğunu çıkarıp kıracaksın derken baya zor iş.
0
diffarentiationation
(27.07.19)
yemeği mi yoksa suyla kaynamış bulgur mu. yemeği derseniz, yağı, tüpü salçası soğanı, domatesi.. 4 lirayı bulur bence ama sadece kaynamışı 2 lira.
0
for day to break
(27.07.19)
(10)

AKP doğu sınırlarını niye açtı?

dalaylamaninkabri
Bir türlü anlayamıyorum, mesele ucuz işçiyse zaten ülkede 5 milyon suriyeli var ve bunlar gelmeden önce de sigortasız çalışmak zorunda kalan bir ton insan vardı. Ümmet yaratmaksa al idlib'te bekleyen 2-3 milyon suriyeliyi, ıraklılar zaten akıyor; afgan, pakistanlı ve bangladeşli merakı niye? Ben anl
Bir türlü anlayamıyorum, mesele ucuz işçiyse zaten ülkede 5 milyon suriyeli var ve bunlar gelmeden önce de sigortasız çalışmak zorunda kalan bir ton insan vardı. Ümmet yaratmaksa al idlib'te bekleyen 2-3 milyon suriyeliyi, ıraklılar zaten akıyor; afgan, pakistanlı ve bangladeşli merakı niye? Ben anlamadım yani, siz ne dersiniz? Acaba bir tür sosyal deney mi yapıyorlar?

Not: Engel olamıyorlar demeyin,bizzat bölgede yaşayanlar söylüyor göstere göstere polis jandarmanın önünden geçtiklerini ve onların da bu tipleri ellemediğini... Sorunca da yukarıdan emir var diyorlar.
0
dalaylamaninkabri
(27.07.19)
turk dusmani arap sevici olduklari icin.
0
baldur2
(27.07.19)
Türkiye'de degografik yapının yeniden dizaynı maksatlı bir çalışma.
0
Mirket
(27.07.19)
akp'nin politikası bir gocmen muslumansa, ozellikle de arap ırkından geliyor ise turkiye'de agırlanıp vatandas yapılması yonunde. karsılıgında da oy bekliyorlardır, ama ileriki yıllarda ic savas cıkması kuvvetle muhtemel haberleri yok
0
s0phiesw0rld
(27.07.19)
arap sevici ne abicim? Erdoğan gibi pragmatik bi adamin herhangi birine duygusal bakma imkanı var mı? yok Türk düşmanıymis falan.. adamın ne turkluk umrunda ne de araplar.

birincisi oy beklentisi vatandaş olduktan sonra var. bunların dışında kendisini islami coğrafyada öncü bi yere konumlandirmak istiyor. bunun için arap dünyasında yapılan propagandadan, akan paralardan haberiniz var mi? ve şu an ciddi manada araplar seviyor kendisini. ornegin Mısır ile su an düşman da olsa, mısır halkına Türkiye dediğiniz zaman Erdoğan ataturkun yasakladığı ezanı okuttu, tr Müslümansa onun sayesinde musluman gibi şeyler düşünüyorlar, tamamen propaganda ürünü. şu an suriyelileri ülkeye toplaması da takdir görüyor tabi ki insanlar tarafından. gidip orta doğu araplarina sorun, suriyelilere karşı kimsenin bi öfkesi yok. mazlum görünüyorlar.

öte yanda 2-3 milyonu alamaz. bu adam lider olmaya devam etmek istiyorsa ülkenin dinamiklerini de düşünerek hareket etmek zorunda. Fırsat buldukça, zemin yarattikca alıyor zaten. en başında birden alsa şu an kendi de zor durumda olur, inşa etmeye çalıştığı şey de yerle bir olurdu.
0
mehmed resad
(27.07.19)
herkes arap arap demiş de gelenler arap değil tekrar edelim: afgan, pakistanlı ve bangladeşli.
0
🌸dalaylamaninkabri
(27.07.19)
demek ki sınırların yolgeçen hanına dönmesini beka sorunu olarak görmüyorlar. istanbul seçimlerine verdikleri ehemmiyetin (osmanlıcasını kullandım ki daha iyi anlar bunlar) 1/10'unu verselerdi bu sınırlara keşke.
0
burya
(27.07.19)
Sınır açma olayı 2003-2004 sınırdaki mayınların toplanması imha edilmesi olayına kadar gidiyor. Yani bayağı planlanmış bir şey. Yeni değil
0
westblack
(27.07.19)
@evet arap degil ama daha da kotuleri. zaten turkiye'ye gelecek arap mi kaldi ki daha.
anladin iste ana temayi. arap ile afgan arasinda da cok fark yok zaten.
0
baldur2
(27.07.19)
@baldur2: maalesef afganlar araplardan da beter (genelleme oldu biraz ama) bakın burada mesele sınırların neden açıldığı değil, sınırlar açık değil zaten. devlet istese oradan bir kişiyi bile geçirmez ya da en azından şöyle diyeyim batıya gitmelerine izin vermez, hemen deport eder ama izin veriyorlar işte, öncelik başka şeyler herhalde.
0
burya
(27.07.19)
Iraktan kacan müslüman Türklerin sınırdan geçmesine izin verilmemişti diye hatırlıyorum. Yunanistan ve Çinde ezilen müslüman Türkler de pek sallanmiyor. Yani dertleri müslümanlık değil Ülkedeki türk oranı azaltılmaya çalışılıyor sanırım.

evet pr için büyük paralar harcandı ama katar, filistin ve mısırın bir kısmı dışında rte'yi seven arap kalmadı.
0
prizmatik
(27.07.19)
(6)

cüzdan-kartlık tavsiyesi

bugisme
çok sık cüzdan eskitiyorum ve aldığım cüzdanlar hep ya kullanışsız ya da dandik oluyor.özellikle kartlık boyutlarında ama içine nakit koyabileceğim ufak ve kaliteli bir kartlık-cüzdan arayışındayım.tavsiyeleriniz marka- model var mıdır?erkek.
çok sık cüzdan eskitiyorum ve aldığım cüzdanlar hep ya kullanışsız ya da dandik oluyor.
özellikle kartlık boyutlarında ama içine nakit koyabileceğim ufak ve kaliteli bir kartlık-cüzdan arayışındayım.

tavsiyeleriniz marka- model var mıdır?

erkek.
0
bugisme
(27.07.19)
beymen businessta kasa yanında oluyor fena değil
0
cedex
(27.07.19)
Derimod
0
westblack
(27.07.19)
Tergan

Sim 10 seneye yakindir kullaniyor asiri memnun
0
somethinginthewayshemoves
(27.07.19)
Peevv almıştım ben, fena değil.
0
derleme
(27.07.19)
Ben Abdullah kiğılıdan aldım çok şık ve kaliteli
0
mg3929
(27.07.19)
matraş
0
zebrafish
(27.07.19)
(17)

Obez sevgiliniz oldu mu?

bezginbekir
obez sevgiliniz oldu mu veya obez birisiyle sevgili olurmusunuz?erkek veya kadın farketmez obez insanlar genellikle çekici bulunmuyor. çekici gelse bile elalem ne der diye düşünerek ilişki kurmak istenmiyor.siz sevgili olurmusunuz veya oldunuz mu?cinsiyet belirtirseniz daha iyi olur.
obez sevgiliniz oldu mu veya obez birisiyle sevgili olurmusunuz?

erkek veya kadın farketmez obez insanlar genellikle çekici bulunmuyor. çekici gelse bile elalem ne der diye düşünerek ilişki kurmak istenmiyor.

siz sevgili olurmusunuz veya oldunuz mu?

cinsiyet belirtirseniz daha iyi olur.
0
bezginbekir
(25.07.19)
pipim yetse olurdum.
0
acımasız gerçekler
(25.07.19)
olmam. obeze yakın biriyle ons oldu. yüzü ve memeleri mükemmel biriydi, göğsünden sonra farklı bir görüntü başlıyordu. baktım gece oksijen tüpüyle yatıyor, üstümü giyip kaçtım.

unutmuşum, evet oldum. fb ile başlayıp sevgilimsiliğe (biz şimdi neyiz'e) dönen, 1.80'e 90 kg sevgilim oldu. bir kaç ay sürmüştü.
0
Jesus Christ
(25.07.19)
fb olduk bi ara. kafası dolu biriydi.
0
sinek kral
(25.07.19)
Acımasız gerçeklerin cevap nick uyumu güldürdü :)

Ben de olmak istemezdim sanırım
0
mg3929
(25.07.19)
Obezi bırak şişmanla bile olmam.

Not: 180cm, 90kg, %12 yağ oranı
0
adwokat
(25.07.19)
Olmazdim. Olurum diyenlere de inanmıyorum.
0
westblack
(25.07.19)
Obez değil de kilolu biriyle oldum.
0
Boris
(25.07.19)
Olmam.
E.
0
rakicandir
(25.07.19)
olmam. hiç olmadı. çok şükür bu zamana kadar olanların hepsi tay gibiydi.
0
scudman1
(25.07.19)
olamadı. çünkü bir sebepten dolayı beni redetti. bazısı şişmanım ama özgüvenim tavan psikolojisinden dolayı kafayı yemiş durumda. kendisi burnunun ucunu göremeyecek kadar şişman ve göbekliydi. ben iste fiziği toplumun genel güzelik normlarına göre iyi durumda biriydim. kendisini tanımaya çalışıyordum. fiziken bile bana kötü görünmüyordu ama işte dediğim gibi beden olumlama manyakları yüzünden tuhaflaşmış durumdalar.
0
sorusor
(25.07.19)
Soru eklerini ayıran bir obezse neden olunmasın ya, olunur.

Bir arkadaşım(kendisi öküzdür) ona yazılan kıza "kilo verirsen seninle sevgili olurum" demişti. Sonra kız kilo verdi, bunlar sevgili oldular, evlendiler, kız eski kilosuna döndü, devam ediyorlar.
0
lcha
(25.07.19)
Ne kadar parası olduğuna bağlı.
0
malheiros
(25.07.19)
obezlerin en bakımlısı bile koktuğu, hareket edemediği ve gereksiz harcamalara sebep olduğu için hayır.
0
contraparal
(25.07.19)
erkeğim. obez sevgilim olmadı ama benim obezken iki sevgilim oldu. ikisi de fiziksel olarak füze gibi kızlardı.

ilişki konusunda büyük konuşmak olmaz ama obez bir kadının fiziksel ve cinsel açıdan ilgimi çekebileceğini zannetmiyorum maalesef. elalem ne der falan umrumda değil, ben kendim ilgi çekici bulmam.

kendim de şüşko olduğum için saydıracağım müsaadenizle. hastalığı ayrı tutuyorum, onun dışında şişmanlık kötü bir şey. evet insanların şişman olma hakkı var, bu yüzden kimseyi ayıplamamalıyız ama ben şişmanlığın normalleştirilmesine de karşıyım. şişman olmak sağlıksız olmak demektir. olumsuz şeyler çağrıştırır (hımbıllık, tembellik, oburluk, disiplinsizlik, gebeşlik ve hatta buna bağlı olarak temiz olmama vs.).

ben 19 yaşıma kadar at gibiydim. tartıya çıkma ihtiyacı bile hissetmedim. takip eden 5 yılda coştum, obez oldum. iki ucu da gördüm yani. vücuduma verdiğim zararı, yaşadıklarımı, yaşam tarzımdaki değişiklikleri... o açıdan obez bir insandan etkilenebileceğimi sanmıyorum pek. biz birlikteyken obez olması ayrı. ama obez bir kadınla görüşüp de kendisine aşık olmam saydığım sebeplerden dolayı çok zor.

şüşko dostlarım alınmasın lütfen, dediğim gibi ben de şüşkoyum, ona güvenerek yazdım biraz. kaldı ki herkes benim gibi "şekilci" (buna da şekilcilik deniyor nedense... bence tercih ama neyse) değil. benim şüşkoyken sevgilim oldu işte, oluyor yani. üzülecek bir şey yok ama şişmanlık kötü. imkan varsa kurtulmak en iyisi. yazık günah, kendimize yazık ediyoruz, bırakın başkasının beğenisini, o sonra gelir zaten.
0
der meister
(25.07.19)
Tıbbi anlamda obez olması için 30% ve üstü yağ oranı olması gerekiyor sanırım. Diyetisyen öyle demişti zira bize. Bu şekilde obez sevgilim oldu. Hayatımda da tanıdığım en süper insanlar listesi yapsam ilk üçe girer. Fakat Ağır Bedenler tarzı programlardaki gibi bir obezlikse kastettiğiniz olmadı. Öyle insan da tanımadım zaten şimdiye kadar.
0
sopiro
(26.07.19)
Erkek.
Olmadim, olamam. Obez birine en fazla baci gozuyle bakarim, otesi olmaz. Obezin kendine saygisi yoktur zart zurt degil isin o kismiyla ilgilenmiyorum. Obez hic cekici gelmedigi icin istemem. Yoklukta moklukta hicbir durumda hicbir sekilde istemem.
0
stavro
(26.07.19)
Erkek, kendim obezim. O yüzden tutup da "obez hatun istemem" demek haddini bilmemek olur. "Sen kim köpeksin de beğenmiyorsun" derler adama.
0
d max
(27.07.19)
(10)

Deniz şortu önerisi

liberal
Soru sormak nasılsa parayla değil, o zaman soralım.Memnun olduğunuz çok pahalı olmayan deniz şortu neler var.300 TL'ye şort mu olur. Daha mantıklı şeyler olursa sevinirim.
Soru sormak nasılsa parayla değil, o zaman soralım.
Memnun olduğunuz çok pahalı olmayan deniz şortu neler var.
300 TL'ye şort mu olur. Daha mantıklı şeyler olursa sevinirim.
0
liberal
(25.07.19)
decathlon a bakın, arkadaş almıştı ve çok memnun olduğunu söyledi ama modeli bimyiroum malesef
0
kisa
(25.07.19)
HM e bakin
0
westblack
(25.07.19)
LCWden 20 tlye almıştım geçen sene gayet memnunum.
0
kablelvuku
(25.07.19)
erkek arkadaşım decathlon'dan almıştı. 3 senedir aynı şortla geziyor. çok memnun.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.07.19)
pazardan alın
0
bir soru sorcam
(25.07.19)
H&M
Lcw
Defacto
0
megalomaniac
(25.07.19)
decathlon
0
carabelli
(25.07.19)
Bütçe yüksekse (150 / 200 tl) quicksilver / billabong / o'neill gibi surf şortları
düşükse de decathlon temiz.
0
Corc
(25.07.19)
john frank'i tavsiye ederim. 4-5 yıldır kullanıyorum çok iyi şort. fiyatları 150 tl civarındaydı en son.
0
sir gawain
(25.07.19)
hm ve berscka
0
koela
(25.07.19)
(6)

uzun iliskiden çıkınca

alwayschargeneverbend
eski sevgilinizin ne kadar süre sonra yeni bir sevgilisinin olmasını kabullenebilirsiniz, kötü hissetmezsiniz görünce/duyunca?
eski sevgilinizin ne kadar süre sonra yeni bir sevgilisinin olmasını kabullenebilirsiniz, kötü hissetmezsiniz görünce/duyunca?
0
alwayschargeneverbend
(25.07.19)
Banane kardeş? Kabullenemeyeceksem o nasıl eski sevgili. İsterse ertesi gün başkasıyla birlikte olsun, ben öyle yapıyorum. O da yapsın umrumda olmaz.
0
Tears of Devil
(25.07.19)
her ayrılık bir değil tabii...

ben aldatılan bir insan olmama rağmen çok üzülürüm. zaten değersiz ve hiç sevilmemiş hissediyorum. bir de hemen gidip yeni biriyle takılmaya başlasa atarım kendimi arabaların önüne.

süre veremeyeceğim.
0
batlegolas
(25.07.19)
sizinle birlikteyken de gözü ondaydı gibi bir düşünceye kapılır mısınız?
0
🌸alwayschargeneverbend
(25.07.19)
Hemen yeni bir kısa ilişki isterim
0
tolgame
(25.07.19)
Hocam bir 6 ay şart bence. Ben 1 ay sonra öğrendim. Hoş değil
0
westblack
(25.07.19)
eskiden bir dalı bırakmadan önce başka dalı tutanları ayıplardık. şimdi insanlar ikişer, üçer tutuyor dalları. bunun gücüne gitmemesi için senin de aynı kafayla yaşaman lazım. ilişkisini dürüst yaşayan adama 1 sn bile fazla.
0
sinek kral
(25.07.19)
(2)

Su ekteki feneriumda satilan anahtarligin olayı nedir

all girls dream
Vidayı sokup anahtar mi takılıyor nedir https://www.fenerium.com.tr/urun/detay/fenerbahce-anahtari-bilyali/1089440
Vidayı sokup anahtar mi takılıyor nedir

www.fenerium.com.tr
0
all girls dream
(22.07.19)
EVET
0
dahili meddah
(22.07.19)
Kale anahtar bu. Gidip anahtarı cogaltiyorsun. Cogaltirken bu boş anahtarı veriyorsun adama. Vida sökmeyle alakası yok. Bilyalı çelik kapı anahtarı yani bu
0
westblack
(22.07.19)
(8)

kayın peder ile iletişim

gazozailacatmauzmani
3 aydır nişanlıyım, öncesinde de kız ark ailesi ile tanışıyordum da telefon trafiği olmuyordu. şu an kayınpeder arada beni neden arayıp sormuyor diyormuş. ayda 1 böyle bir sitemi oluyor. tabi direk bana değil de dolaylı yoldan bana da geliyor. nişanlılık da siz böyle devamlı iletişim halinde oluyor
3 aydır nişanlıyım, öncesinde de kız ark ailesi ile tanışıyordum da telefon trafiği olmuyordu. şu an kayınpeder arada beni neden arayıp sormuyor diyormuş. ayda 1 böyle bir sitemi oluyor. tabi direk bana değil de dolaylı yoldan bana da geliyor. nişanlılık da siz böyle devamlı iletişim halinde oluyor muydunuz
0
gazozailacatmauzmani
(22.07.19)
Hafif dindar biriyse cumadan cumaya ara bence. Bazı insanlar böyle olabiliyor. Hele esnaf falansa bayılıyorlar böyle şeylere
0
westblack
(22.07.19)
babadan babaya degisir, oyle bir beklentisi varsa (ki bence guzel bir sey) haftada bir ara, "nasilsiniz, bir ihtiyaciniz var mi" diye sor. Mutlu olur insanlar..
0
ebabil curnatasi
(22.07.19)
ayda 1 oturmaya gidin.. gerek kalmaz bunlara..
gidince de siyaset konusma.. mac falan konus..
0
twelfth
(22.07.19)
babadan babaya değişir. ekimde nişanlandık; isteme nişan vs dahil totalde 4 kere gördüm kayınpederi. 4 görüşmede konuşma sürem 1 dakika falan. daha sitem ettiğini duymadım :D

edit: benim hanım aşağıda çok güzel açıklamış benim durumu. kullanıcıyı kapatıp tek kullanıcıya düşeriz biz yakında.
0
kablelvuku
(22.07.19)
beklenti olunca insanın yapacağı varsa da ters tepiyor bazen. bu tip sitemlere hemen karşılık verip karşı tarafı yüreklendirmemek lazım. yoksa canlarını sıkan hemen her konuda kendi çocukları üzerinden sizi etkilemeye çalışabilirler. söz meclisten dışarı.

ben nişanlıyım. kadın tarafıyım. nişanlımın babasını daha hiç aramadım, numarası da yok. ama annesi ile konuşuyorum. konuşmalarım da genelde ihtiyaç üzerine oluyor. (hastalık ya da eşya durumları vs.) yani sırf muhabbet etmek için ne o beni aradı ne ben onu aradım. gerçi yüz yüze sık görüştüğümüz için göze batmamış olabilir.

benim nişanlım ise annemi babamı daha önce hiç aramadı. kandilde mesaj atmışlığı var sadece babama. herhangi bi sitem gelmedi. ablamın eşi de çok aramaz mesela. nişanlıyken hele aradığını hiç hatırlamıyorum. ona da bi şey dediklerini duymadım. bayram vs hariç tabi. ama ablam aramıyor diye annem kızıyor bazen. yani insanın beklentisi olması gereken kişi çocuğudur bence, eşi değil.

duruma göre haftada bir on günde bir aranabilir ilişkileri iyi tutmak açısından. ama dediğim gibi sitemle iş yaptırma olayına döndürmemek lazım.
0
elorelia
(22.07.19)
eşin ailesi pişmanlıktır. İletişimi çok kibar ve minimum tutmakta fayda var.
Eşim/sevgilim benim ailemle fazla muhatap olsun da istemem, doğum günü kutlamak falan dışında kimsenin babasını da sohbet etmek için aramam.
0
sopiro
(22.07.19)
Evlenince sadece kızı almıyorsun, anne baba hısım akraba paketi hediye geliyor.
Bizimkiler 10 yıldır aynı sorundan dolayı sitem ediyor. Alış bir an önce sonra zor gelir.
0
neymis
(22.07.19)
nişanlılık dönemini geçtim, 5 yıldır evliyim. bayram, hastalık vs durumlar haricimde daha hiç aramadım, o da niye aramıyor diye sormadı. o ne be öyle sürekli arama falan, bi dur özümse önce yeni "baba"nı :)
0
re noreno
(22.07.19)
(1)

Yazarın ilk kitabı d&r mağazalarında nasil yer buluyor?

sonhakan
Bunun yolu nedir?
Bunun yolu nedir?
0
sonhakan
(20.07.19)
Yayınevi d&r ile anlasmaliysa oluyor. Yayınevinin anlaşmasına bağlı.
0
westblack
(20.07.19)
(12)

zeytinyağıyla kek ağır mı olur?

mslny
Sıvıyağ bitmiş, normal zeytinyağıyla yapsam sanki kekin o hafifliği olmaz gibi, hiç denediniz mi?
Sıvıyağ bitmiş, normal zeytinyağıyla yapsam sanki kekin o hafifliği olmaz gibi, hiç denediniz mi?
0
mslny
(20.07.19)
Ben gayet keyifle yemiştim.
0
kisa
(20.07.19)
lutfen oyle bir sey yapmayin.
0
aydonno
(20.07.19)
Zeytin yağı sıvı yağ değil mi? "Normal zeytin yağı" ve "sıvıyağ" dediklerin ne oluyor?

Derdinizi düzgün anlatın da düzgün cevap verebilelim.
0
diffarentiationation
(20.07.19)
Kokuyor ya
0
westblack
(20.07.19)
Bu arada evde zaten zeytinyağı kullanılıyor her şeye. Belki o yüzden keyifle yedim. Bilemiyorum
0
kisa
(20.07.19)
Vegan kekleri yaparken ayçiçek yağı bile kullandım. Hatta şekersiz bile yaptığım oldu - pekmez vs ile tatlandırmıştım. Evde malzeme kalmayınca. Gayet beğenildi :) Standart sömürüsüz bir tarifi de bırakıp gideyim, isteyen olursa diye

3 su bardağı un
7 yemek kaşığı kakao.
2 su bardağı şeker
2 çay kaşığı karbonat.
4/1 çay kaşığı tuz.
2 yemek kaşığı elma sirkesi.
1/2 (yarım) su bardağı yağ
2 su bardağı su (200 ml lik)
0
CursedChico
(20.07.19)
@diffarentiationation, Gayet düzgün anlattım aslında, sıvı yağdan kastım ayçiçek yağı, zeytinyağının adı üstünde, normal demem de hani sızma değil anlamındaydı.
0
🌸mslny
(20.07.19)
Kokuyor +1
0
kljgslsdkjsd
(20.07.19)
Yenmiyor, hemen anlaşılıyor
0
anarsika
(20.07.19)
Deneme hocam sakın. Bir bayram ziyaretinde baklavayı zeytinyağıyla yapmışlardı. Çok ağırdı. Yiyemedik.
0
mekaniker
(20.07.19)
Yoksa sende mi egelisin? Adamlar her şeyi zeytinyağıyla yapıyor. :D
0
mekaniker
(20.07.19)
Teşekkür için başkasına yaptığım kek olduğundan riske atmadım gittim yağ aldım öyle yaptım. Ama kesinlikle merakımdan bir gün zeytin yağlı denicem=)
0
🌸mslny
(20.07.19)
(4)

halter seti önerisi

dedim dedim de kime dedim
alıcam ama ucuzu da var pahalı olanı da.fark nedir aralarında hangisine yönelmeliyim?115tlhttps://www.hepsiburada.com/dambilcim-45-kg-halter-seti-dambil-seti-agirlik-ve-vucut-gelistirme-aleti-45-kg-spor-dumbell-set-p-HBV00000E40T9600tlhttps://www.domyos.com.tr/kas-gelistirme-halter-seti-50-kg-id_850
alıcam ama ucuzu da var pahalı olanı da.

fark nedir aralarında hangisine yönelmeliyim?

115tl
www.hepsiburada.com

600tl
www.domyos.com.tr
0
dedim dedim de kime dedim
(19.07.19)
Bunun dışında tavsiyem ağırlık fitness işleri evde çalışılacak iş değil. Eğer bir iki aylık hevesse eyvallah ama onun dışında halteri boşuna alırsın.
0
jenasinans
(19.07.19)
crossfit yapmıştım, çevrede gideceğim salon yok o sebeple alıyorum
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(19.07.19)
Biri plastik biri döküm. Fiyat farkı nedeni bu
0
westblack
(19.07.19)
Ucuzu al garda$ım bir aylık salon parası. Yüzde 93 ihtimalle motivation problemi yaşayıp bırakırsın paran çöpe gitmesin
0
goodz
(19.07.19)
(6)

Market yoğurdu oda sıcaklığında 3-4 gün dayanır mı?

cevizli incir
Bu yoğurtlar o kadar mı bozulmuyor? Ofiste biri var, şu an masasında 4 gündür bekleyen yoğurt var, bugün yiyecek. Dün de 3 gündür dışarıda beklettiği başka bir yoğurt vardı onu yedi. Ağzı kapalı olduğu sürece yoğurtlar bozulmuyor galiba. Deneyen var mı hiç?
Bu yoğurtlar o kadar mı bozulmuyor? Ofiste biri var, şu an masasında 4 gündür bekleyen yoğurt var, bugün yiyecek. Dün de 3 gündür dışarıda beklettiği başka bir yoğurt vardı onu yedi. Ağzı kapalı olduğu sürece yoğurtlar bozulmuyor galiba. Deneyen var mı hiç?
0
cevizli incir
(19.07.19)
Soğuk zincir diye bişe var. Cevap Hayır.
0
dreamnesiac
(19.07.19)
Sicakta bozulur, eksir tabii ki.
0
red g
(19.07.19)
Soguk zincir boyle bisi degil demeye geldim.
Yogurt da bozulur, ama adamin midesi aliyor olabilir veya meyveli yogurt, katki maddeli yogurtsa bozulma suresi uzuyor olabilir.
0
skulldragon
(19.07.19)
ben deniyorum ama deneyi sonuçlandırmaya vakit bulamıyorum.

tam 3 yıldır (30.06.2016'dan beri) ağzı kapalı şekilde açıkta duran bir yoğurdum var. açıkta dediğim de pencerenin önünde duruyor. kışın kaloriferin yanında, yazın güneşin altında bekliyor. bir türlü fırsat bulup bakamadım ne durumda olduğuna. sağlam çıkma ihtimaline karşı video çekerek açmak istiyorum ama ona da vakit bulamıyorum.

aynısından bir tane de buzdolabında bekleyen var, ondan biraz daha ümitliyim.
0
kibritsuyu
(19.07.19)
ben bunu merak edip test ettim, bimin yarım kiloluk ufak yoğurtlarını 20 derecede 2.5 ay açmadan dışarda bekletip, sonra tadına baktım, gram bozulma yoktu, tabi bu yoğurdun içindeki koruyucu kimyasallardandır sanırım ama öyle oldu işte.
0
Fodera
(19.07.19)
Bununla alakalı bir haber izlemistim Tv'de. 1 sene bozulmuyordu sanırım. Kanserin bir numaralı sebebinin bu koruyucular olduğundan falan bahsediliyordu.

Kağıt üzerinde mantıklı.

Bilimselliği hakkında bir fikrim yok
0
westblack
(19.07.19)
(1)

Altın

ankr
Bu aralar altın alınır mı sizce gençler? Malum baya yüksek zaten..Peşinen: ytd
Bu aralar altın alınır mı sizce gençler? Malum baya yüksek zaten..
Peşinen: ytd
0
ankr
(19.07.19)
Şu an 260 düzeyinde. Geçen hafta 265 olmuştu. Her türlü yine 65 e gelecek. 65 psikolojik sınır. Orayı da aşarsa ki s400 vs vs. Mümkün görünüyor. 75leri görür diyorum.

Ytd.
0
westblack
(19.07.19)
(7)

Araç Severlere SUV Sorusu

deadwampir
Merhaba!Elimde 2013 Hyundai ix35 (2.0 dizel) var. Gerek biraz yaşlandığından, gerekse yakıt zamlarından (çok yaktığı için) satmayı planlıyorum. Ama yerine alacak araç bulamadım. 4 kişilik aileye uygun, geniş iç hacimli (ix35 kadar) ama az yakan 2015-2018 model arası ve çekişi çok iyi diyebileceğiniz
Merhaba!
Elimde 2013 Hyundai ix35 (2.0 dizel) var. Gerek biraz yaşlandığından, gerekse yakıt zamlarından (çok yaktığı için) satmayı planlıyorum.

Ama yerine alacak araç bulamadım. 4 kişilik aileye uygun, geniş iç hacimli (ix35 kadar) ama az yakan 2015-2018 model arası ve çekişi çok iyi diyebileceğiniz SUV araçlar nelerdir? Tabii az yakacak önceki gibi 2000 motor olmasın.

Bütçe takribi 100-150 bin arası.
0
deadwampir
(19.07.19)
Kadjar olabilir, dediğin fiyatlarda çok var.
150 ye 2018 bile bulabilirsin
0
neymis
(19.07.19)
Kadjar, 3008
0
westblack
(19.07.19)
Suv dedininiz mi bana soracaksınız ! biraz araştırıp editleyeceğim.

1.6 dizel Hyundai Tucson alabilirsiniz mesela şu www.sahibinden.com diğer sonuçlar için www.sahibinden.com kendinize uygunu seçebilirsiniz.

az yaksın diye 1.6 dizel baktım. Hem kasa olarak hem donanım için hyundai dedim. şehir içi kullanacakssanız 4x2 bakabilirsiniz.
0
kitik
(19.07.19)
abi nerdeyse aynı koşullarda araç aradım, hemen hemen hepsini test ettim araştırdım. ve 3008 aldım aşırı da mutluyum.
0
reanarchy
(19.07.19)
3008 benim de önerim. hem yakışıklı hem az yakıyor.
0
carabelli
(19.07.19)
dizel 3008 kullanıyorum 1,5 yıldır. Çok memnunum. Az yakıyor.

Çekişini bilemeyeceğim çünkü deneyecek bir durumum olmadı.
0
levpontryagin
(19.07.19)
3008, 2008, iyice fiyat düşürülecekse Dacia Sandero.
0
derleme
(19.07.19)
(3)

çeşme - izmir otobanı

absel
izmir’e girişte gişe göremedim. ılıcadan çıkarken gişeden geçmiştim sanki. girdim çıkamadım mı yani? yereller ses verin.
izmir’e girişte gişe göremedim. ılıcadan çıkarken gişeden geçmiştim sanki. girdim çıkamadım mı yani? yereller ses verin.
0
absel
(18.07.19)
Sıkıntı yok. Dönüşte gişe yok çünkü.
0
westblack
(18.07.19)
Narlıdere tarafında gişe vardı aslında, e devletten bakın bi orada giriş çıkış bilgileri var
0
pislick0
(18.07.19)
Orda kameralar var türkiyede işk defa deneniyor. Kameralardan hallediyorlar sen geçerken.
0
[GODDARD]
(18.07.19)
(8)

35 bin tlye binilebilecek bir araç kaldı mı?

zseak
dizel veya otomatik olması şart değil. ayağımızı yerden kessin. nedir önerileriniz?
dizel veya otomatik olması şart değil. ayağımızı yerden kessin.
nedir önerileriniz?
0
zseak
(18.07.19)
punto grande benzinli olabilir.
0
orijinal nick bulamadim
(18.07.19)
temiz megane 2 bul
0
same idiot
(18.07.19)
fiat bravo bir düşün derim.
0
Tears of Devil
(18.07.19)
Golf 4 de düşünülebilir
0
(s)AINT
(18.07.19)
clio 3
getz
0
westblack
(18.07.19)
i20 hyundai
0
walter white kilikli
(18.07.19)
getz aldık mutluyuz. 30.000 tl, otomatik, benzin, 87.000km.
0
mkrk
(18.07.19)
accent era 1.5 crdi disel mükemmel tork ve çok az yakıt tüketimi + ucuz parça
0
bugisme
(19.07.19)
(11)

Görüşlerinizi merak ediyorum

dusunceli
İyi günler. Fake hesabımla açtığım bir duyuru uzun yıllardır buralarda takılan birisiyim. Bir gönül işinde ne yapmam konusunda yardımlarınıza ihtiyacım var. Çok uzun o yüzden kusura bakmayın. TL;DR veremiyorum maalesef. Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim. Üniversite 3. sınıfa geçtim ve sınıfımızd
İyi günler. Fake hesabımla açtığım bir duyuru uzun yıllardır buralarda takılan birisiyim. Bir gönül işinde ne yapmam konusunda yardımlarınıza ihtiyacım var. Çok uzun o yüzden kusura bakmayın. TL;DR veremiyorum maalesef. Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Üniversite 3. sınıfa geçtim ve sınıfımızda bir var. İkinci üniversitem olduğu için kızla aramızda yaş farkı da var. Kız güzel bir kız. Benim bir kaç lig üstümde kesinlikle. Enerjik, neşeli, hoş sohbet ve herkesle arası iyi olan birisi. Ben de benzer özelliklere sahibimdir neşeli ve insanlarla iyi anlaşan bir yapım var.

İkimiz de derslere değer veren insanlarız, okulun başlarında muhabbet genelde dersler üzerineydi ancak sonrasında hayatla ilgili her konuda ilerledi. Kız hayatında olan biteni ailesini, eski sevgilisini (biliyorum red flag) sürekli bana anlatırdı. Bildiğiniz BFF, kanka gibi bir duruma gelmiştik. Çoğu gün okulda, dışarıda arkadaş gurubuyla, projelerde birlikte falan görüşürdük. Günde belli bir süre de Whatsapp’tan konuşurduk.

Kız sürekli bir ilişkiye hazır değilim veya arkadaş olarak başladığım birisine sonradan aşık olamam gibi ortaya laflar söylüyordu ben de bunu üzerime alındım hep. Benimle sevgili olmak istemiyor diyerek. Hayatında ilgilenmem gereken bir takım sıkıntılı konular olduğundan ve aradaki yaş farkından ötürü de kıza bir türlü açılamadım. Ancak ona çok değer verdiğimi hep gösterdim. O kadar birlikte takılırdık ki beni gören onu sorar, onu gören beni sorardı.

Kız aynı bölümde olduğumuz ancak merhaba merhaba olduğumuz bir çocukla bundan 4-5 ay önce konuşmaya başladı. Bu sürede de bana olan ilgisinin azaldığını hissettim. Ama hala bir adım atamadım. Çocuk ona çok ilgili davrandı ve 2 hafta önce kıza açıldı, kız da kabul etti.

Bu olayları ikimizle de yakın olan birisine anlattığımda kızın sana ilgisi vardı eskiden ama sen göremedin sen açılsaydın seni reddetmezdi dedi ve bu beni bitiren şey oldu. Nasıl farkedemedim, niye denemedim, nasıl kaçırdım diye kendimi yiyorum sürekli. Ben onun bir ilişki aramadığını düşündüğümden yanlış anaşılmasın diye çok ilgili davranmıyor, etkinliklere 3. kişileri falan da çağırıyordum sürekli.

Ben ona çok değer verdiğim için açılırsam kaybederim korkusuyla açılamadım. Büyük hata olduğunun farkına şimdi varıyorum.

Kız diğer çocukla sevgili olduklarını ilk olarak gelip bana söyledi, kanka diyerek :( Ben de senin adına sevindim mutluluklar falan dedim. Ancak sonrasında kızla çocuğu el ele görünce içim cız ediyor. Sevgili olmadan bir önceki gün o çocuk için kahveye çağırdı ona gideceğim, sadece arkadaşız valla demişti. Ertesi gün sevgiliyiz dedi. Şu an çok kötü bir durumdayım. Hayatımda ilk kez bu kadar çok sevdiğim birisine duygularımı açamadım. Psikolojim yerlerde, sürekli uyuyasım geliyor, hayattan zevk alamıyorum artık ne yapsam bilmiyorum.

Geçenlerde 5-6 kişilik bir grupla hep birlikte oturduğumuz bir zamanda onları öyle görünce konuşamadım, normalde sürekli gülen herkesle takılan ben ağzımı bıçak açmadı.

Kız bir kaç saat sonra niçin böyle olduğumu niye tavır yaptığımı sordu. Ona sevgilisi olduğunu artık eskisi kadar samimi olamayacağımı söyledim. Yanlış anlaşılır falan dedim. O da ben mutluysam senin de arkadaşım olarak mutlu olmanı beklerdim dedi. İkimizin de sevgilileri olacak, bu sana yakın davranmayacağım anlamına mı gelir dedi. O çocuk da seni sever zaten ve arkadaşlığımıza karışmaz, o yokmuş gibi davranabilirsin vb. dedi. Ben de tamam o zaman falan dedim.

Kız sevgili olduktan sonra ona aşık mısın dedim, aşk değil ama bir şey hissediyorum zamanla aşık olabilirim, mezuniyete 2 yılımız var bakacağız birlikte dedi. O bana sevdiğini söyledi ama ben ona söylemedim daha dedi. Onu daha çok az tanıyorum, tanımam lazım dedi. Ancak son bir kaç gündür o da gördüğüm kadarıyla kendini kaptırıyor çocuğa.

Aramızda hala Whatsapp’dan muhabbet, komik resimler, hayatla ilgili şeyleri konuşuyoruz günlük olarak. Ortak derslerden ötürü de sürekli göreceğim birisi. Hatta son bir kaç ayda azalan muhabbetimizi, samimiyetimizi daha da arttırdı ama arkadaşça :( Ayrıca geçenlerde muhabbet esnasında erkek olsaydım sevdiğim kızın sevgilisi de olsa ona gider anlatırdım olmadı sinsilik yapar kızı yine kandırırdım falan dedi bana şakayla karışık. (Bunu ben yanlış bir şekilde kendime yoruyor olabilirim, kızın açılmayla ilgili düşüncelerini anlamanız için yazdım sadece. Yine de güvenemem bu lafa.)

Şimdi ne yapmam uygun olur?

Onu başkasıyla el ele görünce çok kötü oluyorum. Çocukla da arkadaşlığım var ama konuşasım gelmiyor. Ortamlarda da yapımın aksine çok sessiz kalıyorum bunu herkes de farkediyor. İçinde onların da olduğu 6-7 kişilik ortak arkadaş grubumuzdan kopuyor gibi oldum. Kızla da bu kadar samimiyken hiç bir şey demeden konuşmayı, ortak takılmaları azaltsam kötü anlaşılacak. Sanki mutsuzluğunu istiyormuşum gibi. Ama görünce de yapamıyorum.

Diğer ihtimal kıza açılayım böyleyken böyleydi, bilmenin gerektiğini düşündüm, ama şu an bir ilişkin var ve buna saygı duyuyorum diyip iletişimi niçin azaltmam gerektiğini söylemek. Ama bu sefer onu tamamen kaybedebilirim. Ve ben bir gün için dahi olsa içimde bir umut taşımak istiyorum. Beni çok üzse de.

Arkadaşlarım açılma, arkadaşlığını devam ettir diyor ama bilmiyorum. Konuşmamak görmemek beni rahatlatacak olsa da ruh ikizim diyebileceğim birisinden böyle bir anda no-contact durumuna geçmek beni çok yıpratacak. Denememiş, duygularımı ifade edememiş olmak da beni çok yıpratıyor ancak açılmanın da nasıl bir getirisi olabilir bilmiyorum.

Sizce ne yapmalıyım?
0
dusunceli
(18.07.19)
Kızın verdiği sinyallere bakılacak olursa hâlâ bir şansın var.
0
ne zaman emekli olacagim
(18.07.19)
Kız seni friendzone sınırında bekletmis. O kızdan sana hayır gelmez hacı. Yine gelse yine friendzone olur. Karşılıklı diyalog, gezme tozma. Ama sevgili olmaz. Hamle zamanı önemliydi tabii ama en baştan sana hissettirmis friendzone olayını sen de kabul etmişsin. Böyle zamanlardan kızın senden daha samimi olduğu her şeyini anlattığı kız arkadaşa zarf atıp beklemek lazımdı. Bu olay için de geç kalındığına göre. Friendzonenlanmis moddan çık ve flört için birilerini kovala. Çevreni değiştir. Eski sevgiliden ayrıldığı an hamle yapsan yine olurdu.


Bu kızla da arayı aç fakat yoklari da oynama. Zaten doğru şeyi söylemişsin kıza. Zaten yeni elemanla bir araya geldiğinde vs. Hisseder muhtemelen gitme düşüncelinin yanına vs. Der.

Yeni birilerine bak. Kız zaten bir gün dönerse ilk yine sana dönecek. O zaman anlatırsın derdini. Tabii senin için bir anlamı kalırsa o güne kadar
0
westblack
(18.07.19)
o kız seni en başta friendzone'a koymuş.
ama sen öyle ya da böyle açılacaksın açılmazsan içine dert olacak. gün gelip kafayı çekersin yine açılırsın.
sonuç hüsran olur. sonra bir dargın bir barışık hayat devam eder.
belki çoook ileride ikiniz de hala bekar olursanız bir şeyler değişir.
(bkz: based on a true story)
not: benim hikayede taraflardan biri bekar kalmadığından hayıflanmakla kaldık.
0
orijinal nick bulamadim
(18.07.19)
karşı cinsle arkadaş olma fikrini kafanızdan silin hocam. şifanız buradan başlıyor.
cıvık ortamlardan da uzaklaşın. karşı cinsle mesafeli olun.
kız gelse de gelmese de, kendinize bu formatı atın.
0
güneyli çocuk
(18.07.19)
Üniversitede tam da o yaşlarda herkesin ruh ikizi olduğunu düşündüğü bi karşı cins arkadaşı oluyor sanırım, ve onlar asla birbirleriyle sevgili olamıyolar:)

Bence kız zaten seninle sevgili olmayı hiç düşünmemiş. Eğer düşünseydi, kalabalık arkadaş grubunda olsanız bile bunu sana hissettirirdi, “onlar gelmese bu sefer ikimiz takılsak” falan diyebilirdi mesela. Eski sevgilisini anlatmış, bu da zaten senin friendzone’da olduğunun apaçık göstergesi.
Senin ondan hoşlandığını adı gibi biliyormuş, ilgin hoşuna gitmiş ve sana değer vermiş ama “arkadaş” olarak, yani senin istediğin şekilde değil.
Çocukla ilk görüşmesinde de “valla arkadaş olarak, aramızda bişey yok” demesi, senin ondan hoşlandığını bilmesi, en yakın arkadaş olduğunuzun farkında olması ve bu yüzden yeni sevgili yapmakta vicdan azabı çekmesi yüzünden bence.
Şimdi yine senin arkadaşlığını kaybetmeden diğer çocukla sevgili olmak istiyor ama bunun senin için ne kadar acı verici olduğu konusunu belli ki umursamıyor. Biraz bencil bi düşünce içerisinde bu kız. Sen kendini düşün, iyi hissetmiyorsan hiç onlarla takılma. Ama arkadaş grubunu onlar yüzünden tamamen terketme. Hatta herkesle daha samimi olup sadece o çiftten uzak dur ki söylediklerinle yaptıkların uyuşsun, bi anda hayata küsen genç rolüne girme.

Elbet bulursun yenisini... dertlenme bu kadar. Bu kız olsa olsa arkadaş olurdu sana, fazlası olmazdı besbelli.
0
megalomaniac
(18.07.19)
üşenmedim okudum.

duyuruda bile o kadar çok arkadaş kelimesi kullanmışsın ki yani friendzone voltranı gibisin. gelecekteki ilişkilerinde bile aynı hataya düşeceğini tahmin ediyorum. bir erkekle bir kadın nasıl bu kadar kanka, ahbap olur hala anlamış değilim. her neyse.

tavsiyemi istersen şu: kendine biraz çeki düzen ver saçına başına kıyafetine.. o kızla da iletişimi minimuma indir. online goygoyu bitir. meşgul olduğunu söyle uzak dur bir süre. illa ki merak edip gelecek yanına o zaman samimice içini dök. ne olacaksa olsun, böyle efkarla yaşanmaz, okulunu da etkiler.

fortune favors the brave; şans cesur olandan yanadır. unutma.
0
heidi'nin dedesi
(18.07.19)
bence hiçbir zaman şansın olmamış. üzülme.
0
anais
(18.07.19)
üniversiteyi bitirmesini bekle, askerliği aradan çıkar

kız da diğer çocukla işi ilerlettikçe zaten senden soğuyacak konuşmalarınız azalacak

sen kabul eder miydin böyle bir durumu, sevgilinin erkek kankasını!
0
bir soru sorcam
(18.07.19)
bence de açıl ve çektiğin eziyeti sonlandır.. ruh ikizimin arkadaşlığından mahrum kalmak istemiyorum diyorsun ama durumlar hoşlanmaya varmışsa o arkadaşlık bitince zamanla daha iyi hissediyor insan. kim bilir belki olumlu cevap da alabilirsin. ne şartlarda açılacağın konusunu @heidinin dedesi güzel açıklamış.
0
evanka
(18.07.19)
aga kusura bakma da aklıma tek bir şey geliyor, kız hepinizi donunda sallamış.
yaş farkı var diyorsun, kaç yaş anlamadım açılmana engel olacak kadar.
ama bu kadar yaşça büyük olduğun kızın basit oyunlarına gelmen senin için baya kötü bir durum. nasıl yedin yahu? çok basit kız taktikleri bunlar. en baştan beri senin ilginin farkında ve kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor. onun niyeti olsa o sana açılırdı, o da yok. var gücünle uzaklaş bu saçma ortamdan. sana şu açılma devam et diyen arkadaşların da bu yaş grubuysa vay haline. çoluğun çocuğun maskarası olursun aman diyim. ver projeni dersini mezun olmaya bak.
0
windows95
(19.07.19)
Okuyan ve cevap veren tüm herkese çok teşekkür ediyorum.

Çok farklı açılardan yaklaşmış herkes. Zihnim açıldı. Var olun.
0
🌸dusunceli
(19.07.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.