hadi ya la
Durumu olabildiğince net bir şekilde anlatmaya çalışacağım.Yaş 20. Şu an Dokuz Eylül'de işletme okuyorum. Bazı konularda sıkıntılarım var. İşletme bölümünde okutulan derslerin bir kısmı ilgimi oldukça çeken şeyler aslında. Bazı nedenlerden dolayı sınava dilden girmemiştim.İngilizce içimde büyük bir
Durumu olabildiğince net bir şekilde anlatmaya çalışacağım.
Yaş 20. Şu an Dokuz Eylül'de işletme okuyorum. Bazı konularda sıkıntılarım var. İşletme bölümünde okutulan derslerin bir kısmı ilgimi oldukça çeken şeyler aslında. Bazı nedenlerden dolayı sınava dilden girmemiştim.
İngilizce içimde büyük bir ukte ve ben yabancı dille uğraşmak istiyorum. Çevirmenlik, edebiyat gibi. Okumayı, araştırmayı seviyorum.
Burada geçen sene tatil olsun, üstüne başka şeyler yapayım diye hazırlık okudum, kendime çok şey kattım.
Şu an birinci sınıfım ve vizeler başlamak üzere. İnanın matematik, iktisat gibi derslerin başına geçmek istemiyorum. Onlar benim için -ve okuldaki neredeyse tüm öğrenciler için- geçilmesi gereken dersler. Üniversitedeyim, kendi isteğimle araştırıp öğrenmem lazım fakat burada "puanı bu burayı tutanlar ve gelecek için hiçbir hedefi olmayanlar" ile tıkılıp kaldım.
Çevrem tümüyle tercümanlık ve edebiyat okuyanlarla dolu. Kendi fakültemden bir iki arkadaşım var. Dilcilerle iyi anlaşıyorum nedense. Yıllardır gün içinde okuduğum, dinlediğim, izlediğim içeriğin çok büyük bölümü İngilizce.
Geçen gün ilkokula başladığımda tuttuğum günlüğü buldum, hep İngilizce'den bahsetmişim, dergiler okuduğumu, cümle kurmaya çalıştığımı anlatmışım hep. Şimdi okuyunca değişik hissettim.
Sonuç olarak bu sene sınava giriyorum hangi konumda olduğumu görmek için. Dil konusunda sıkıntım yok sınav için, YGS için hazırlık yapmam lazım biraz. Peki ya sınavdan sonra?
Önerilerinizi bekliyorum.
edit: eğer mümkünse işletmeyi açıktan bitirme niyetim var, söylemeyi unuttum.
edit 2: okulu bırakmadan kastım hemen şu an değil, sınavda güzel bir sıralama yaparsam.
Yaş 20. Şu an Dokuz Eylül'de işletme okuyorum. Bazı konularda sıkıntılarım var. İşletme bölümünde okutulan derslerin bir kısmı ilgimi oldukça çeken şeyler aslında. Bazı nedenlerden dolayı sınava dilden girmemiştim.
İngilizce içimde büyük bir ukte ve ben yabancı dille uğraşmak istiyorum. Çevirmenlik, edebiyat gibi. Okumayı, araştırmayı seviyorum.
Burada geçen sene tatil olsun, üstüne başka şeyler yapayım diye hazırlık okudum, kendime çok şey kattım.
Şu an birinci sınıfım ve vizeler başlamak üzere. İnanın matematik, iktisat gibi derslerin başına geçmek istemiyorum. Onlar benim için -ve okuldaki neredeyse tüm öğrenciler için- geçilmesi gereken dersler. Üniversitedeyim, kendi isteğimle araştırıp öğrenmem lazım fakat burada "puanı bu burayı tutanlar ve gelecek için hiçbir hedefi olmayanlar" ile tıkılıp kaldım.
Çevrem tümüyle tercümanlık ve edebiyat okuyanlarla dolu. Kendi fakültemden bir iki arkadaşım var. Dilcilerle iyi anlaşıyorum nedense. Yıllardır gün içinde okuduğum, dinlediğim, izlediğim içeriğin çok büyük bölümü İngilizce.
Geçen gün ilkokula başladığımda tuttuğum günlüğü buldum, hep İngilizce'den bahsetmişim, dergiler okuduğumu, cümle kurmaya çalıştığımı anlatmışım hep. Şimdi okuyunca değişik hissettim.
Sonuç olarak bu sene sınava giriyorum hangi konumda olduğumu görmek için. Dil konusunda sıkıntım yok sınav için, YGS için hazırlık yapmam lazım biraz. Peki ya sınavdan sonra?
Önerilerinizi bekliyorum.
edit: eğer mümkünse işletmeyi açıktan bitirme niyetim var, söylemeyi unuttum.
edit 2: okulu bırakmadan kastım hemen şu an değil, sınavda güzel bir sıralama yaparsam.
0
e tamam işte. ygs'den sonra da güzelce hazırlan dilden madem.
sistem şu an nasıl pek bilmiyorum ama illaki yapman gerekn bölümler var sanırım. birazdan cevaplar gelir zaten. bol şans.
sistem şu an nasıl pek bilmiyorum ama illaki yapman gerekn bölümler var sanırım. birazdan cevaplar gelir zaten. bol şans.
0
2 konuya hakim olmak varken neden tek konuya mahkum kalasın ki. bence hem iktisatı yap hem de çevirilerle uğraş..bence bırakma...
0
okulu falan bırakma. devam et. dili kazandıktan sonra halen istiyorsan, ki istersin gibi duruyor, devam edersin istediğin bölüme. ama madem 1. sınıfsın, o dersleri gittiğin her yerde alacaksın büyük ihtimalle. şimdi al ki, gittiğin yerde saydırırsın falan. böylece 1 yılın boşa gitmemiş olur.
0
Hayır bence bırakma. Büyük hata yaparsın.
İşletme mezunu olursan yine tercüman olarak çalışabilirsin ama ingiliz edebiyatı mezunu olarak işletme&iktisat mezunu kişilerin girebileceği bölüm ve departmanlara girme şansın olmaz. Ben senin yerinde olsam, işletme bölümünde devam eder, dilimi olabildiğince geliştirir, yazın uluslararası finans kuruluşlarında mümkünse yurtdışı firmalarada staj yapar, okulu bitirince de yatırım bankacılığına girmeye çalışırım. İşletme mezunu adam çok. Yabancı dil mezunu adam da çok. Ama hem ingilizce bilen hem de finanstan anlayan insan sayısı çok az Türkiye'de.
Ama tabi ki senin seçimin. :)
İşletme mezunu olursan yine tercüman olarak çalışabilirsin ama ingiliz edebiyatı mezunu olarak işletme&iktisat mezunu kişilerin girebileceği bölüm ve departmanlara girme şansın olmaz. Ben senin yerinde olsam, işletme bölümünde devam eder, dilimi olabildiğince geliştirir, yazın uluslararası finans kuruluşlarında mümkünse yurtdışı firmalarada staj yapar, okulu bitirince de yatırım bankacılığına girmeye çalışırım. İşletme mezunu adam çok. Yabancı dil mezunu adam da çok. Ama hem ingilizce bilen hem de finanstan anlayan insan sayısı çok az Türkiye'de.
Ama tabi ki senin seçimin. :)
0
İlla ingilizce diploman olsun istersen açıktan ingilizce öğretmenliği de okunabiliyor. Fikir olsun diye söylüyorum. Şu an okulu bırakma, en azından sene kaybetmezsin eğer YGS'de batarsan. İyi gelirse (Bogazici, Bilkent vb.) o zaman DEU'yu bırakmayı dusunursun, dikkat et birakirsin demiyorum. Onun dışında bırakma.
0
üni 1. sınıfta benzer bir ikilem yaşayıp, okuduğum bölümde devam etmiştim. hani derler ya "öküz gibi pişmanım"
0
zamanında işletme okurken tekrar hazırlanıp tıbba geçmiş birisi olarak söyleyebilirim ki, okulu bırakmadan da kazanabilirsin. eğer içine sinen bir puan alırsan o zaman rahatlıkla geçersin.
0
ingilizce de edebiyat da en sevdiğim şeydi. amerikan kültürü ve edebiyatı okudum. mezun olmadan otelde guest relation ve etütte öğretmenlik yaptım. mezun olunca girdiğim ilk iş vergi denetim firmasının bordro bölümüydü. şu an bi tekstil firmasının insan kaynaklarındayım, yine oldukça bordroyla ilgili.
hala hayatta en çok sevdiğim şey edebiyat, ama bu konuda yapabildiğim en iyi şey daha fazla kitap okumama yetecek zaman bulabildiğim bir işte çalışmak oldu. pişman mısın dersen, aslında değilim, ancak senin yerinde olsam okulumu bırakmazdım gibi geliyor en azından edebiyat için.
tercümanlık ise bambaşka bir konu, iş alanı daha geniş, normal insan parası kazanman mümkün falan. bence okulunu bırakmadan sınava tekrar gir, tercümanlık kazanırsan ordan yürü, yoksa da maks bir dönem kaybetmiş olursun.
ps. edebiyat okurken "olm mezun olunca nolcak" diyerek aöf halkla ilişkiler okumuştum. şimdi de nasıl bi şeymiş bu diyerek istanbul üniversitesine felsefeye kayıt oldum, böyle böyle bir sürü şeye vakit harcayabilirsin.
hala hayatta en çok sevdiğim şey edebiyat, ama bu konuda yapabildiğim en iyi şey daha fazla kitap okumama yetecek zaman bulabildiğim bir işte çalışmak oldu. pişman mısın dersen, aslında değilim, ancak senin yerinde olsam okulumu bırakmazdım gibi geliyor en azından edebiyat için.
tercümanlık ise bambaşka bir konu, iş alanı daha geniş, normal insan parası kazanman mümkün falan. bence okulunu bırakmadan sınava tekrar gir, tercümanlık kazanırsan ordan yürü, yoksa da maks bir dönem kaybetmiş olursun.
ps. edebiyat okurken "olm mezun olunca nolcak" diyerek aöf halkla ilişkiler okumuştum. şimdi de nasıl bi şeymiş bu diyerek istanbul üniversitesine felsefeye kayıt oldum, böyle böyle bir sürü şeye vakit harcayabilirsin.
0
Okulu bırakma. Ben asla okumayacağım bu bölümde diyorsan hazırlan gir ygs'ye, puanına göre tekrar düşünürsün.
Yalnız söyleyeyim dille ilgili bir bölüm kazandığında da o hayalindeki olması gereken gibi bir üniversite hayatı olmayacak; Boğaziçi ve İstanbul Üniversiteleri için mesela ya hocaların dangoz olacak, hiçbir sikten anlamayan dinozorlar, kendi egolarına mahkum olmuş hıyarlar bezdirecek seni ya da "puanı başka yeri tutmadığı için dil okuyan"lar arasında kalacaksın yine. Dil ikinci uğraş olmak için çok ideal ama iktisat vs. değil. Yanlış anlama "iş bulursun daha kolay, para kazanırsın" falan değil benim dediğim. Bir sik fark etmeyecek hislerinde, onu söylüyorum. Edebiyat hayranı bir mühendislik mezunu olarak çok memnunum halimden örneğin, iyi ki okulu bırakıp edebiyat falan okumamışım diyorum. Sen de dili hobin edin, ben bile mühendis halimle çeviri işi alıyorum sen de iktisat mezunu çevirmen olursun yani, sıkıntı yok. Yeter ki geliştir kendini. Yeteneğin varsa bitir iktisadı en kısa sürede, hiç değilse alternatif bir seçimin olur.
Yalnız söyleyeyim dille ilgili bir bölüm kazandığında da o hayalindeki olması gereken gibi bir üniversite hayatı olmayacak; Boğaziçi ve İstanbul Üniversiteleri için mesela ya hocaların dangoz olacak, hiçbir sikten anlamayan dinozorlar, kendi egolarına mahkum olmuş hıyarlar bezdirecek seni ya da "puanı başka yeri tutmadığı için dil okuyan"lar arasında kalacaksın yine. Dil ikinci uğraş olmak için çok ideal ama iktisat vs. değil. Yanlış anlama "iş bulursun daha kolay, para kazanırsın" falan değil benim dediğim. Bir sik fark etmeyecek hislerinde, onu söylüyorum. Edebiyat hayranı bir mühendislik mezunu olarak çok memnunum halimden örneğin, iyi ki okulu bırakıp edebiyat falan okumamışım diyorum. Sen de dili hobin edin, ben bile mühendis halimle çeviri işi alıyorum sen de iktisat mezunu çevirmen olursun yani, sıkıntı yok. Yeter ki geliştir kendini. Yeteneğin varsa bitir iktisadı en kısa sürede, hiç değilse alternatif bir seçimin olur.
0
ya ben lan neyse
garson çok kibardı. içimden geldi, hesap şeysini getirince o ajanda gibi şeyin içine fazladan para bıraktım. o da almadan götürdü o ajanda gibi şeyi kasaya bıraktı. bahşişin ona gitmesini istiyordum ben? gitti mi ona? sonradan gidip bakıyorlar mı içine?o ajanda gibi şeyi bilmeyecek kadar ayıyım. hay
garson çok kibardı. içimden geldi, hesap şeysini getirince o ajanda gibi şeyin içine fazladan para bıraktım. o da almadan götürdü o ajanda gibi şeyi kasaya bıraktı. bahşişin ona gitmesini istiyordum ben? gitti mi ona? sonradan gidip bakıyorlar mı içine?
o ajanda gibi şeyi bilmeyecek kadar ayıyım. hayatımda ilk kez gittim zaten amk.
o ajanda gibi şeyi bilmeyecek kadar ayıyım. hayatımda ilk kez gittim zaten amk.
0
muhtemelen tip kutusuna atılmıştır o para. yani direk o garsona gitmiyor. kutuda toplanıyor. belli zamanlarda açılıp kıdeme göre bölüştürülüyor.
0
evrupalarının genel görgü kuralına göre yüzde 10 bahşişden aşağısı ayip yukarısı görgüsüzlük müymüş neymiş. reservoir dog'da iyi bir sahnesi vardı.
0
@fucking machine in my head: var amk. bi daha da gitmem o zaman oraya.
0
aacayipsin
Varsa aramizda mesaj atabilirler mi? Ufak bir sorum olacak.Tesekkurler.
Varsa aramizda mesaj atabilirler mi? Ufak bir sorum olacak.
Tesekkurler.
Tesekkurler.
0
ya ben lan neyse
daha çok fitness. kavramlara çok aşina değilim. onun için özür.bir süre çalışıp bırakan ve sonra yine aralıksız devam edenlerlehiç durmadan aralıksız devam edenler arasında ilk seçenektekilerin aleyhine bir fark olduğu söyleniyor.yani bir süre çalışıp bırakırsan ikinci devam edişinde hiç başlamamışl
daha çok fitness. kavramlara çok aşina değilim. onun için özür.
bir süre çalışıp bırakan ve sonra yine aralıksız devam edenlerle
hiç durmadan aralıksız devam edenler arasında ilk seçenektekilerin aleyhine bir fark olduğu söyleniyor.
yani bir süre çalışıp bırakırsan ikinci devam edişinde hiç başlamamışlara göre 1-0 geriden başlarsın gibi...
hani önce tavşan hızı, sonra sürekli olarak kaplumbağa hızı durumu vardır ya... bu ilk seçenektekiler tavşan hızı haklarını heba ediyorlar gibi.
1. böyle bir fark var mı arkadaşlar?
2. bir de bu ilk seçenektekiler ara vedikten sonra sürekli devam ettiklerinde, ara verdikleri için kasları eski haline dönse, tavşan hızı haklarını bir daha kullanamazlar mı?
çok zkim bir soru oldu ama derdini anlatacak kadar işte.
bu arada bu sporu sürekli zinde hissetmek için yapmayı planlayan birinden geliyor bu soru. hep yorgunum amk.
edit: soruları numaralandırdım arkadaşlar iyice zkim oldu. ama cevaplar da numaralar gelirse daha çok işime yarar. sağolunuz.
bir süre çalışıp bırakan ve sonra yine aralıksız devam edenlerle
hiç durmadan aralıksız devam edenler arasında ilk seçenektekilerin aleyhine bir fark olduğu söyleniyor.
yani bir süre çalışıp bırakırsan ikinci devam edişinde hiç başlamamışlara göre 1-0 geriden başlarsın gibi...
hani önce tavşan hızı, sonra sürekli olarak kaplumbağa hızı durumu vardır ya... bu ilk seçenektekiler tavşan hızı haklarını heba ediyorlar gibi.
1. böyle bir fark var mı arkadaşlar?
2. bir de bu ilk seçenektekiler ara vedikten sonra sürekli devam ettiklerinde, ara verdikleri için kasları eski haline dönse, tavşan hızı haklarını bir daha kullanamazlar mı?
çok zkim bir soru oldu ama derdini anlatacak kadar işte.
bu arada bu sporu sürekli zinde hissetmek için yapmayı planlayan birinden geliyor bu soru. hep yorgunum amk.
edit: soruları numaralandırdım arkadaşlar iyice zkim oldu. ama cevaplar da numaralar gelirse daha çok işime yarar. sağolunuz.
0
Soruyu tam anlamadım ama anladığımı zannettiğim soruya cevap vereyim, bambaşka bir konudan bahsediyorsam kusura bakmayın. Kas hafızası diye bir şey var. Yani sizin bıraktıktan sonra eski halinize dönmeniz hiç başlamamış birine göre daha çabuk olur. Adam hiç spor yapmamış, sizin altyapınız var, sizden daha hızlı gelişmesi mümkün mü.
0
ilk defa böyle bir şey duyuyorum.
benim fikrim aksi yöndedir. dediğim gibi, bu benim fikrim. profesyonel değilim. bir aralar çalışıp sonra ara veren/bırakmak zorunda kalan, daha sonra tekrardan başlayan kişi bence daha avantajlıdır. neyi nasıl yapacağına daha aşinadır. ve eğer geçmişte disiplinli ve mantıklı çalışmışsa vücudu/kasları yerine oturmuştur. daha kolay adapte olabilir. ben böyle düşünüyorum.
sürekli zinde kalmak için de yap elbet. zaten düzenli ve disiplinli bir şekilde spor yaparsan istesen istemesen de zinde olursun :) tabi burada kastettiğim şey tozları yutup yutup sadece amele gibi ağırlık kaldırmak değil. ağırlık çalışması, iyi beslenme, iyi uyku, koşu, yürüyüş ve daha bir çok spor. (not: tozların kötü olduğunu ima etmedim)
benim fikrim aksi yöndedir. dediğim gibi, bu benim fikrim. profesyonel değilim. bir aralar çalışıp sonra ara veren/bırakmak zorunda kalan, daha sonra tekrardan başlayan kişi bence daha avantajlıdır. neyi nasıl yapacağına daha aşinadır. ve eğer geçmişte disiplinli ve mantıklı çalışmışsa vücudu/kasları yerine oturmuştur. daha kolay adapte olabilir. ben böyle düşünüyorum.
sürekli zinde kalmak için de yap elbet. zaten düzenli ve disiplinli bir şekilde spor yaparsan istesen istemesen de zinde olursun :) tabi burada kastettiğim şey tozları yutup yutup sadece amele gibi ağırlık kaldırmak değil. ağırlık çalışması, iyi beslenme, iyi uyku, koşu, yürüyüş ve daha bir çok spor. (not: tozların kötü olduğunu ima etmedim)
0
profesyonel olarak vücut geliştirme yapıyorum, personal trainerım. kesinlikle uydurma bir bilgi. kas hafızası.
0
Yalanın daniskasıymış. Yok öyle bir süre devam ettikten sonra 1-0 geride başlarsın gibi bir durum.
Ama tabii ki bir süre devam ettikten sonra bırakırsan, düzenli çalışmış bir adamın yanında evet bir tık geride olursun ve kıyastaki adamla bırakmadan önce aynı seviyede idiysen kısa sürelik bir çalışmayla eski seviyene geri gelebilirsin.
Fakat bu uzun süre ara verip tekrar başlamak durumu tehlikelidir, rutine bindirmemek gerekir ya da bıraktığın seviyenin iki-üç level altından başlayıp devam etmeyi kabullenmek gerekir. Yoksa böyle uzun bir aradan sonra tekrar başladığın bir gün maazallah yaptığın ters bir harekete bakar incitiverirsin bir yerlerini, sakatlarsın kendini. Dikkat etmek lazım.
Yine de düzenli çalışma ve kondisyon önemli şey, korumakta-uygulamakta fayda var.
Ama tabii ki bir süre devam ettikten sonra bırakırsan, düzenli çalışmış bir adamın yanında evet bir tık geride olursun ve kıyastaki adamla bırakmadan önce aynı seviyede idiysen kısa sürelik bir çalışmayla eski seviyene geri gelebilirsin.
Fakat bu uzun süre ara verip tekrar başlamak durumu tehlikelidir, rutine bindirmemek gerekir ya da bıraktığın seviyenin iki-üç level altından başlayıp devam etmeyi kabullenmek gerekir. Yoksa böyle uzun bir aradan sonra tekrar başladığın bir gün maazallah yaptığın ters bir harekete bakar incitiverirsin bir yerlerini, sakatlarsın kendini. Dikkat etmek lazım.
Yine de düzenli çalışma ve kondisyon önemli şey, korumakta-uygulamakta fayda var.
0
geberix
bu adamların yaptığı işleri bir tek ben mi sevmiyorum? bir tek bana mı hiç komik gelmiyor? klasik ekşici abartısı gibi geliyor bana.
bu adamların yaptığı işleri bir tek ben mi sevmiyorum? bir tek bana mı hiç komik gelmiyor? klasik ekşici abartısı gibi geliyor bana.
0
Ben kardeş payın bir kez yarım bölüm izledim, çok iyiydi. Pek konuyu da anlamadım ama espriler çok akıcı.
0
adamlar bence çok kaliteli işler yapıyor öyle recep ivedik tarzı osuruktan durumlar yok.
peki beğenmeyenler ne tarz komedi filmlerden hoşlanıyor ki?
~öyleki tv de sansürlü izlemek ile pc de sansürsüz izlemek arasında bile çok fark var bazı espiriler o kadar hızlı geçiyor ki anlamıyorsun durdurup durdurup izlemek zorunda kaldığım anlar oluyor.
peki beğenmeyenler ne tarz komedi filmlerden hoşlanıyor ki?
~öyleki tv de sansürlü izlemek ile pc de sansürsüz izlemek arasında bile çok fark var bazı espiriler o kadar hızlı geçiyor ki anlamıyorsun durdurup durdurup izlemek zorunda kaldığım anlar oluyor.
0
ben de sevmıyorum. bi kere superler algısı yaratıldı ya artık zor gozden dusmelerı.
0
Beğenmeyenler ne tarz filmlerden hoşlanıyor, elbette recep ivedik değil :)
Türkler bilmem ne yapmasın gibi çıkarımlardan hiç hoşlanmam ama kaliteli komedisi olan bir millet maalesef değiliz pek.
Ben Jim Carrey, Adam Sandler, Ben Stiller, Robin Williams, Cem Yılmaz filan seviyorum. Bunların her filmini defalarca izleyebilirim. Ama entarisi dım dım yar beni pek cezbetmiyor maalesef...
Türkler bilmem ne yapmasın gibi çıkarımlardan hiç hoşlanmam ama kaliteli komedisi olan bir millet maalesef değiliz pek.
Ben Jim Carrey, Adam Sandler, Ben Stiller, Robin Williams, Cem Yılmaz filan seviyorum. Bunların her filmini defalarca izleyebilirim. Ama entarisi dım dım yar beni pek cezbetmiyor maalesef...
0
ben de beğenmiyorum. komik gelmiyor. recep ivedikten bi farkları yok. ona gülen bunlara da gülüyor işte.
0
Ben de sevmiyorum, milletin kahkahalar attığı sahnelerde aşağıdaki gibi bakıyorum, en fazla bir gülümseme oluyor o kadar.
Not: Somurtmayı hiç sevmem, yüzümden gülümseme eksik olmaz genelde.
pbs.twimg.com
:large
Not: Somurtmayı hiç sevmem, yüzümden gülümseme eksik olmaz genelde.
pbs.twimg.com
:large
0
Beğenmeyebilirsin, doğaldır. Ama "ya bunu nasıl beğeniyorlar!!1!" veya " Buna da gülmeyen neye gülüyor acaba!!" demek de saçma.
Bu arada ben de sevmiyorum. Abartılı ve cıvık geliyor.
Bu arada ben de sevmiyorum. Abartılı ve cıvık geliyor.
0
kisiye gore sanirim
bende leyla ile mecnuna yani oyunculara dialoglara falan degil gulmek dudak bile kipirdatmiyorum.
murat cemcir ahmet kural citadir benim icin.
bende leyla ile mecnuna yani oyunculara dialoglara falan degil gulmek dudak bile kipirdatmiyorum.
murat cemcir ahmet kural citadir benim icin.
0
arada komik olduğunu düşünsem de özellikle sözlükte gözüme gözüme sokulması yok mu, sırf kıllığına izlemiyor gibiyim öyle bir durum olmadığı halde.
0
Isler Gucler 16. bolume kadar. Bak bolum sayisini bile hatirliyorum. 16. bolume kadar cok iyilerdi ama ondan sonra tukendiler. Dugun Dernek ise o bolumleri seven biri icin tam anlamiyla hayal kirikligiydi. Gulmuyorum, izlemiyorum.
Ha bir de ona gulmeyip recep ivedik'e mi guluyorsunuz nasil bir mantiktir ya.
Ha bir de ona gulmeyip recep ivedik'e mi guluyorsunuz nasil bir mantiktir ya.
0
@zibidigibi: emin ol biçok erkekten daha fazla hakimim sözlük jargonu ve internet olaylarına. ben 13 yaşından beri sözlük yazarıyım ulaaağnn :D Neyse. Bana çok ticari geliyor işte o göndermeleri. Devamlı aynı şeyler. Bi daha cevap yazmayacağım bu başlığa, tamam :D Ama çok cevap verilesi şeyler yazdığın için yazdım ben de. Artık gidiyorum. See you in another life brother.
0
Az önce çamaşır asarken ses olsun diye kardeş payı'nı açtım, beş dakika açık durdu, kapattım, tahammül edemedim.
İşler güçler'i de izlemezdim bir iki defa denk geldiğimde bakmıştım ama yine ilgimi çeken bir durum göremedim.
Düğün Dernek'i izlemedim, fragmanına hiçbir şekilde gülmedim ve ötesinde aptalca buldum. Çoğu kişi de fragmanda en komik sahneler toplanmış deyince, sevmeyeceğimi anladım.
İşler güçler'i de izlemezdim bir iki defa denk geldiğimde bakmıştım ama yine ilgimi çeken bir durum göremedim.
Düğün Dernek'i izlemedim, fragmanına hiçbir şekilde gülmedim ve ötesinde aptalca buldum. Çoğu kişi de fragmanda en komik sahneler toplanmış deyince, sevmeyeceğimi anladım.
0
başlarda iyiydi. ama bir yereden sonra yaptıkları işin b.ku çıktı bence de.
0
Daha onceki islerini sirf sozlukte vs cok abartildi diye izlemek istememisti canim. Kardes Payi'na denk geldim izledim ve turklerin de absurd komediyi basarabildigini gorup sevindim. Beni guldurduler. Gerci calistiklari yazarlara asina oldugum icin boyle bir is oldugunu tahmin ediyordum ama olsun. Bence komiklermis. Herkese hitap edecek bir tarz degil. Mizah anlayisi da degisiyor kisiden kisiye gore sonucta.
Edit: @pandispanya ben de senin saydigin komedyenlerin yuzde 90ini izlemekten imtinayla kaciyorum mesela. Hic komik gelmiyorlar bana.
Edit: @pandispanya ben de senin saydigin komedyenlerin yuzde 90ini izlemekten imtinayla kaciyorum mesela. Hic komik gelmiyorlar bana.
0
ilk defa gecen haftaki bolumunu izledim kardes payinin. ondan once hic izlememistim, notrdum yani.
ama ahmet kuralin kizla gittigi restoranda tam ekmek patso yemesi ve hatunun 'ne o oyle liseli gibi' demesi hala aklimda, liseyi ve oglen arasinda kostugumuz 200 erkek doner yedigimiz lokantayi hatirlatti :)
toplayayim; biraz izlemek gerekiyor galiba bir de elektrik almak da lazim. olmuyorsa. zorlama
ama ahmet kuralin kizla gittigi restoranda tam ekmek patso yemesi ve hatunun 'ne o oyle liseli gibi' demesi hala aklimda, liseyi ve oglen arasinda kostugumuz 200 erkek doner yedigimiz lokantayi hatirlatti :)
toplayayim; biraz izlemek gerekiyor galiba bir de elektrik almak da lazim. olmuyorsa. zorlama
0
ben de sevmiyorum. yarım saat donuk bir surat bazen de yarım gülümsemeyle izlediğim şey işkence resmen. beğenmeyenin zekasıyla veya genel kültürü hakkında yorum yapılması ise düğün derneğin tamamından daha komik bence.
0
düğün derneği zaten biraz daha yeni projelere kaynak sağlamak adına popüler kültüre hizmet çektiklerini kendileri de söylediler. bu adamların değerlendirmesini onun üzerinden yapmayın. o kadar düşük bütçeyle çektikleri çalgı çengiyi izleyin mesela.
ben de önyargılıydım işler güçler zamanında hatta bittikten sonra izlemeye başladım ama biri dese bu kadar güleceğimi seveceğimi inanmazdım. o bize has sığ durum komedisi küfür komedisi olayını çoktan aşmışlar tamam yer yer kötü sahneler oluyor ama o da türk dizi film sektörünün kaliteli dizilere olan acemiliği diyelim. yavaş yavaş atacaklardır. ben seviyorum severek izliyorum. 5 dakka izledim tahammül edemedim 10 dakka izledim kapattımla değerlendirilecek adamlar değiller. Kemaradan hırsızın tespit edildiği sahnede 17 aralık tarihi gözükmesi bizi bizden alır mesela. www.kardespayi.org
ben de önyargılıydım işler güçler zamanında hatta bittikten sonra izlemeye başladım ama biri dese bu kadar güleceğimi seveceğimi inanmazdım. o bize has sığ durum komedisi küfür komedisi olayını çoktan aşmışlar tamam yer yer kötü sahneler oluyor ama o da türk dizi film sektörünün kaliteli dizilere olan acemiliği diyelim. yavaş yavaş atacaklardır. ben seviyorum severek izliyorum. 5 dakka izledim tahammül edemedim 10 dakka izledim kapattımla değerlendirilecek adamlar değiller. Kemaradan hırsızın tespit edildiği sahnede 17 aralık tarihi gözükmesi bizi bizden alır mesela. www.kardespayi.org
0
her adam sandler, jim carrey filminde istisnasız osuruk ve kadınadam espirisi vardır. Buna rağmen bunlar çok seviyeli cemcir-kural seviyesiz demek saçma.
Benim bildiğim komedi (ki daha fazlasını bilsem gider komedyen olurdum) ya tespiti karikatürize ederek (cem yılmaz'ın ingilizce yemek siparişi) ya göndermelerle (bir çok filmde imperial march eşliğinde darth vader yürümesi) ya da osurup geğirmeyle (ivedik) yapılıyor. Bence bu ikili ilk iki tarzı en az amerikalı muadilleri kadar iyi beceriyor.
Benim bildiğim komedi (ki daha fazlasını bilsem gider komedyen olurdum) ya tespiti karikatürize ederek (cem yılmaz'ın ingilizce yemek siparişi) ya göndermelerle (bir çok filmde imperial march eşliğinde darth vader yürümesi) ya da osurup geğirmeyle (ivedik) yapılıyor. Bence bu ikili ilk iki tarzı en az amerikalı muadilleri kadar iyi beceriyor.
0
Lola90
Bu videoda bıçak nereye denk gelmiş olabilir? Tahmininiz var mı?https://eksisozluk.com/11-yasindaki-cocugun-bicaklama-goruntusu--4414480?p=1
0
omurgayı tutturmuş helal olsun. tam oraya gelmediyse bile oldukça yakın. zaten omurgaya geldiyse ölüyorsun.
0
ben adamın bıçaklandığı anı üçüncü izleyişimde görebildim.
devamında başka bir darbe gelmemiş mi? adam bıçaklandıktan sonra "napıyon lan" dercesine arkasına dönüp, basıp gidiyor diğer tarafa. nasıl ölüyor ki?
ayrıca "omurgaya geldiyse ölüyorsun" ne, bilgisayar oyunu mu bu? niye ölüyorsun? ne oluyor yani beyin mi ölüyor omurgaya gelince?
devamında başka bir darbe gelmemiş mi? adam bıçaklandıktan sonra "napıyon lan" dercesine arkasına dönüp, basıp gidiyor diğer tarafa. nasıl ölüyor ki?
ayrıca "omurgaya geldiyse ölüyorsun" ne, bilgisayar oyunu mu bu? niye ölüyorsun? ne oluyor yani beyin mi ölüyor omurgaya gelince?
0
omurganın içinden omurilikler geçer. omurga omurilikleri korur.
bu omurilikler beynimizden başlar kuyruk sokumumuza kadar gider. organları yöneten sinir sistemi yani.
zarar görürse felç kalınabilir. kötü sonuçları olur. ölmek tercih edilir.
videoda bıçaklanan dallama o anın şokuyla elbette hiç bir şey hissetmemişti.r yarın birgün siz de pıçaklansanız ilk an "noldu lan bi sıcaklık bastı" gibi şeyler geçirirsiniz kafanızdan.
bu omurilikler beynimizden başlar kuyruk sokumumuza kadar gider. organları yöneten sinir sistemi yani.
zarar görürse felç kalınabilir. kötü sonuçları olur. ölmek tercih edilir.
videoda bıçaklanan dallama o anın şokuyla elbette hiç bir şey hissetmemişti.r yarın birgün siz de pıçaklansanız ilk an "noldu lan bi sıcaklık bastı" gibi şeyler geçirirsiniz kafanızdan.
0
@saturn, öyle de, sonra nasıl ölmüş ki? yani beyni mi durmuş mesela? kan kaybından mı ölmüş? ne olmuş da ölmüş?
hiç bıçaklanmadım ama çok tehlikeli bir yerden olmadığı sürece bıçağı önemsiz görüyordum ben hep. yani şah damarı ya da kalbe gelmediği sürece pek bi halt olmaz diye bilirdim. bi sevdiğimin mesela bacağından bıçaklasalar tamam telaşlanırım elbet ama "ölmez lan" diye düşünürüm ister istemez.
yanlış mı düşünüyom? sırtından bıçaklanıp ölünür mü yav? daha korkunç oldu şimdi bıçak iyi mi.
hiç bıçaklanmadım ama çok tehlikeli bir yerden olmadığı sürece bıçağı önemsiz görüyordum ben hep. yani şah damarı ya da kalbe gelmediği sürece pek bi halt olmaz diye bilirdim. bi sevdiğimin mesela bacağından bıçaklasalar tamam telaşlanırım elbet ama "ölmez lan" diye düşünürüm ister istemez.
yanlış mı düşünüyom? sırtından bıçaklanıp ölünür mü yav? daha korkunç oldu şimdi bıçak iyi mi.
0
bıçak hayati organlara gelirse bağırsak böbrek karaciğer akciğer kalp gibi öldürücüdür küçük bir delik bile iç kanamaya sebep olabilir.
Bıcaklanmak teklikelidir.
Bıcaklanmak teklikelidir.
0
akciğer + aort diyorum. aort tam kalbin altında ommurganın hemen sağında yer alıyor. O çocuğun omurgayı delebilecek kadar güçlü olduğunu sanmıyorum. Bıçak dibine kadar girdiğine göre kaburgaların arasından akciğere sokmuş dibine kadar .
0
ayrıca adam büyük ihtimalle iç kanama ve kan kaybından ölmüştür. gerçi o kan karın zarından geçip karın boşluğuna dolabilir mi bilmiyorum ama akciğer delindiyse kendi kanında boğulmuş olma ihtimali de var.
0
dave87
aşağıdakilerden hangilerini beğendiniz?http://www.evmanya.com/urun/293807-the-company-hotel-westminster-1870-duvar-saatihttp://www.thecompany.com.tr/Dalgalanmalar-Antik-Ferforje-Masa-Saati_3345.html#0http://www.evmanya.com/urun/466871-n-crea-home-metal-masa-saati-kirmizi-2http://www.evmanya.com/urun
aşağıdakilerden hangilerini beğendiniz?
www.evmanya.com
www.thecompany.com.tr
www.evmanya.com
www.evmanya.com
www.evmanya.com
www.thecompany.com.tr
www.evmanya.com
www.evmanya.com
0
1 veya 3 fakat birisi masa, öbürü duvar saati. ben olsam duvar saati alırım ama o saate de 250 lira vermem.
0
2 çok sıradan, her yerde görüyorum. Açık ara 1. güzel bence de.
0
akşemsettin
yıllardır aklımda olan soruyu soruyorum artık5 sene önce almaya başlamıştım, ben alırken 180 tl idi ve belli bi fiyata imza atmıştım senet gibi bi şeydi sanırım. ee şimdi 5. sene ve 300 tl. o gelen zamlar hesaba katılmış mıydı o rakama imza atarken? katılmadıysa ben bu krediyi öderken o ilk rakamı m
yıllardır aklımda olan soruyu soruyorum artık
5 sene önce almaya başlamıştım, ben alırken 180 tl idi ve belli bi fiyata imza atmıştım senet gibi bi şeydi sanırım.
ee şimdi 5. sene ve 300 tl. o gelen zamlar hesaba katılmış mıydı o rakama imza atarken? katılmadıysa ben bu krediyi öderken o ilk rakamı mı ödücem yoksa bu zamlarla birlikte tekrar mı hesaplancak?
bir de ne kadar faiz geliyor yaklaşık yüzde üzerinden? beyaz eşya indeksi üzerinden biliyorum ama kaça tekabül ediyor yaklaşık?
bi aydınlatın gözünüzü seveyim
5 sene önce almaya başlamıştım, ben alırken 180 tl idi ve belli bi fiyata imza atmıştım senet gibi bi şeydi sanırım.
ee şimdi 5. sene ve 300 tl. o gelen zamlar hesaba katılmış mıydı o rakama imza atarken? katılmadıysa ben bu krediyi öderken o ilk rakamı mı ödücem yoksa bu zamlarla birlikte tekrar mı hesaplancak?
bir de ne kadar faiz geliyor yaklaşık yüzde üzerinden? beyaz eşya indeksi üzerinden biliyorum ama kaça tekabül ediyor yaklaşık?
bi aydınlatın gözünüzü seveyim
0
elbette aynı parayı ödemeyeceksin. her sene yenileniyor borcun.
kyk'nın sitesinden hesabına girersen görebiliyorsun zaten.
kyk'nın sitesinden hesabına girersen görebiliyorsun zaten.
0
uhud savasinda dusmana tur bindiren adam
var mı sizin çevrenizde de? hani ''ben şimdi buna ne yazayım abi'' kılıfı altında ortam çocuğuyum ayağı yapan kekolardan bahsediyorum.bunun bir üst modeli de ''seviştiği insanları anlatan dallama''dır sanırım.tutma o telefonu bana doğru bübbbst!!!
var mı sizin çevrenizde de? hani ''ben şimdi buna ne yazayım abi'' kılıfı altında ortam çocuğuyum ayağı yapan kekolardan bahsediyorum.
bunun bir üst modeli de ''seviştiği insanları anlatan dallama''dır sanırım.
tutma o telefonu bana doğru bübbbst!!!
bunun bir üst modeli de ''seviştiği insanları anlatan dallama''dır sanırım.
tutma o telefonu bana doğru bübbbst!!!
0
yok böyle insanlar, oldu da biri yaparsa da "bana gösterme, kimse bana "böyle" şeyler yazmıyo gıcık oluyorum sinirleniyorum" diyorum (bu kısım doğru) tekrar denerse telefonu elinden alıp ... çalışıyorum bi daha yapmıyo. birde ne yazayım derse dövesim geliyo "banane lan ben ne biliyim, vercen mi yaz kısa temiz olur" diyorum tekrar sormuyolar zaten
seviştiği insanı anlatan derken abi böyle ziktüm boyle ettim diyorsa zaten iletişimi keserim. oylesine bir mevzudur, konusu geçmiştir bir şeyler oldu falan der o ayrı.
seviştiği insanı anlatan derken abi böyle ziktüm boyle ettim diyorsa zaten iletişimi keserim. oylesine bir mevzudur, konusu geçmiştir bir şeyler oldu falan der o ayrı.
0
o seviştiğini anlatan(veya uyduran) tiplerden/kekolardan nefret ediyorum. milletle olan konuşmasını ilişkisini vs anlatmak iğrenç birşey lan.
biriyle bir şey yaşıyorsun. özel birşey. ve gelip bunu etrafındakilere anlatıyorsun. maalesefki tam bizim erkeklere göre bir davranış. bir erkek olarak tiksiniyorum. şunu şöyle becerdim, bunu böyle götürdüm vs vs.
bununla övünmek, bunu anlatırken o kadın/kızı güya küçük düşürmek, üstünlük taslamak. birşeyler ispatlamaya çalışmak.
karşıma bu tip biri çıkarsa anında tersliyorum. direk söylüyorum. birader neden üçüncü kişilere seviştiğin kızları anlatıyorsun. bu senin özelin değil mi? hadi sen yavşaksın. peki ya o kıza sordun mu? bunlar onun da özeli değil mi? diyorum.
biriyle bir şey yaşıyorsun. özel birşey. ve gelip bunu etrafındakilere anlatıyorsun. maalesefki tam bizim erkeklere göre bir davranış. bir erkek olarak tiksiniyorum. şunu şöyle becerdim, bunu böyle götürdüm vs vs.
bununla övünmek, bunu anlatırken o kadın/kızı güya küçük düşürmek, üstünlük taslamak. birşeyler ispatlamaya çalışmak.
karşıma bu tip biri çıkarsa anında tersliyorum. direk söylüyorum. birader neden üçüncü kişilere seviştiğin kızları anlatıyorsun. bu senin özelin değil mi? hadi sen yavşaksın. peki ya o kıza sordun mu? bunlar onun da özeli değil mi? diyorum.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
Patronumla anlaşamadığım için işten ayrıldım. Dışarıdaki alacaklarımı alamadığım için borçlarımı ödeyemedim. Her taraftan iş teklifi gelmesine rağmen hiçbirisi olmadı. Borçlarım günbegün artıyor, halbu ki bitme noktasına gelmişti. Hiçbir işim iyi gitmiyor. Çok sevdiğim bir insanla diyaloğum bozuldu.
Patronumla anlaşamadığım için işten ayrıldım. Dışarıdaki alacaklarımı alamadığım için borçlarımı ödeyemedim. Her taraftan iş teklifi gelmesine rağmen hiçbirisi olmadı. Borçlarım günbegün artıyor, halbu ki bitme noktasına gelmişti. Hiçbir işim iyi gitmiyor. Çok sevdiğim bir insanla diyaloğum bozuldu. İş bulamıyorum. Tam kendi işimi kuracaktım, müşterilerim hazırdı. Arada kulislerle, kumpaslarla ayağım kaydırıldı. Hayatta tek güvendiğim insan bu kulislere aldandı. Ekmeğimle oynandı.
Bunları yapamadığım için bana iş kapısı açacak sınavlara çalışamıyorum. Aileme destek olamadığım için onların borçları da boka sarmaya başladı.
Elimi attığım her dal kuruyor. Hayatımda ilk defa böyle bir dönemden geçiyorum. Aşırının da ötesinde bunalmış vaziyetteyim. İnsan maddi açıdan zorluk yaşayınca hayatındaki hiçbir şeyin anlamı kalmıyormuş.
Birilerinin bir gecede Bağdat Caddesi'nde dip gaz yaparkenki yaktığı benzin kadar borcum var altı üstü. Ancak çıkamıyorum içinden. Bir iş bulduğum gün herşey düzene girmiş olacak. Ama yok. Olmuyor. Bu kadar çevreye, bu kadar güçlü insanlara rağmen ortada kaldım.
Ben ki çalışmaya aşık bir insanım. Aynı anda 4 işte çalışmışlığım vardır. Okul, yayın, taksi ve minibüs işini 1 güne sığdırabilmiş insanım. Çünkü çalışmak zorundaydım. Çünkü aileme destek olmak zorundaydım. Şu anda tüm kapılar kapandı. Bana destek olan büyüklerim bir işe sokmak için elinden geleni yapıyor ama bu sefer de kısmet oluyor.
Yerin yedi kat dibindeyim. Buradan çıkabileceğimi düşünmüyorum. Herşey mükemmel giderken nasıl bir anda bu kadar kötüye döndü. Herkesin imrendiği, yerinde olmak istediği biriydim. Dışarıdan da hala öyle görünüyorum. Ama gelsinler bir de bana sorsunlar. Hayatımda bilerek veya bilmeyerek kimseye bir kötülük yapmadığıma eminim. Ne kusurum var, ne günahım var, neyin cezasını çekiyorum bilmiyorum. Çok erken yaşta tanıştığım için maddi yüklerle, tuttum ailemi bir yere kadar taşıyabildim. Ama o arada benim kendi hayatım bitmiş. Yorulmuşum. Artık hiçbir şey taşıyamıyorum.
İçimi döktüm. Soruysa şöyle gelsin sorum: Bu durumdaki bir insan nasıl tekrar hayata döner?
Not: Burs aldığım için herhangi bir yerde tezgahtar olarak bile (kolay bulunabildiği için bile diyorum, küçümsemiyorum) işe giremiyrum. Kimse sigortasız çalıştırmaya yanaşmıyor.
Bunları yapamadığım için bana iş kapısı açacak sınavlara çalışamıyorum. Aileme destek olamadığım için onların borçları da boka sarmaya başladı.
Elimi attığım her dal kuruyor. Hayatımda ilk defa böyle bir dönemden geçiyorum. Aşırının da ötesinde bunalmış vaziyetteyim. İnsan maddi açıdan zorluk yaşayınca hayatındaki hiçbir şeyin anlamı kalmıyormuş.
Birilerinin bir gecede Bağdat Caddesi'nde dip gaz yaparkenki yaktığı benzin kadar borcum var altı üstü. Ancak çıkamıyorum içinden. Bir iş bulduğum gün herşey düzene girmiş olacak. Ama yok. Olmuyor. Bu kadar çevreye, bu kadar güçlü insanlara rağmen ortada kaldım.
Ben ki çalışmaya aşık bir insanım. Aynı anda 4 işte çalışmışlığım vardır. Okul, yayın, taksi ve minibüs işini 1 güne sığdırabilmiş insanım. Çünkü çalışmak zorundaydım. Çünkü aileme destek olmak zorundaydım. Şu anda tüm kapılar kapandı. Bana destek olan büyüklerim bir işe sokmak için elinden geleni yapıyor ama bu sefer de kısmet oluyor.
Yerin yedi kat dibindeyim. Buradan çıkabileceğimi düşünmüyorum. Herşey mükemmel giderken nasıl bir anda bu kadar kötüye döndü. Herkesin imrendiği, yerinde olmak istediği biriydim. Dışarıdan da hala öyle görünüyorum. Ama gelsinler bir de bana sorsunlar. Hayatımda bilerek veya bilmeyerek kimseye bir kötülük yapmadığıma eminim. Ne kusurum var, ne günahım var, neyin cezasını çekiyorum bilmiyorum. Çok erken yaşta tanıştığım için maddi yüklerle, tuttum ailemi bir yere kadar taşıyabildim. Ama o arada benim kendi hayatım bitmiş. Yorulmuşum. Artık hiçbir şey taşıyamıyorum.
İçimi döktüm. Soruysa şöyle gelsin sorum: Bu durumdaki bir insan nasıl tekrar hayata döner?
Not: Burs aldığım için herhangi bir yerde tezgahtar olarak bile (kolay bulunabildiği için bile diyorum, küçümsemiyorum) işe giremiyrum. Kimse sigortasız çalıştırmaya yanaşmıyor.
0
seninle bire bir aynı durumdaydım. çok sevdiğim bir işim varken işimden oldum, ayağım kaydırıldı, ekmeğimle oynandı. ardından da borçlar geldi (kirası şusu busu...maaş kesilince ne kadar tutumlu olursan ol birikimler de suyunu çekince geliyorlar). yine senin gibi diyordum lan borçları da kapadık haydi yürü be! diye ki başlangıçtan bile kötü duruma düştüm. tam o dönemde bir de hatun bastı gitti ki valla maddi durum sallantıda olunca düşünmüyorsun bile. üstüne bir de aile ilişkileri sarpa sardı.
herkesin başına gelebilecek bir durum bu, iş bulduğun an yoluna girecek. okudum bütün yazdıklarını, ciddi bir borcun yok, sağlığın yerinde...sınav olarak gör bunu. yazdıklarımı tekrar okudum acaba sığ mı baktım klişe mi yazıyorum diye ama yok. hayata dönmene gerek yok, hayattasın zaten.
biraz içine dön, sakinleş, yarın sabah erkenden kalk ve tekrar iş aramaya koyul.
yerin yedi kat dibinde değilsin, sadece türbülansa girmişsin. şokunun da etkisinden çıkamamışsın. ayni senin gibi hissediyordum fakat o günlere bakınca aslında o kadar da kötü durumda değilmişim. sonradan anliyorsun tabii, içindeyken kafana balyoz inmiş gibi hissediyorsun.
herkesin başına gelebilecek bir durum bu, iş bulduğun an yoluna girecek. okudum bütün yazdıklarını, ciddi bir borcun yok, sağlığın yerinde...sınav olarak gör bunu. yazdıklarımı tekrar okudum acaba sığ mı baktım klişe mi yazıyorum diye ama yok. hayata dönmene gerek yok, hayattasın zaten.
biraz içine dön, sakinleş, yarın sabah erkenden kalk ve tekrar iş aramaya koyul.
yerin yedi kat dibinde değilsin, sadece türbülansa girmişsin. şokunun da etkisinden çıkamamışsın. ayni senin gibi hissediyordum fakat o günlere bakınca aslında o kadar da kötü durumda değilmişim. sonradan anliyorsun tabii, içindeyken kafana balyoz inmiş gibi hissediyorsun.
0
ben de başlığı görünce bir şey var sandım.
hocam işsizlik çok kötü bir şey ama bahsettiğin gibi yerin yedi kat dibindeyim denilecek bir şey de değil bence. ilk deffa yaşıyormuşsun böyle birşeyi. umarım bir daha yaşamazsın diyorum ancak biliyorumki bunun gibi dibe çöküşler(?) hayatın farklı dönemlerinde olabiliyor. iş hayatında ayak kaydırmak, ne bileyim arkandan iş çevrilmesi, sabah kalkıp elini yüzünü yıkaman kadar normal birşey. sana çok koyan belki de ilk kez böyle bir durum yaşaman. bu seni sanırım epey yaralamış ve kendini çaresiz hissediyorsun. ama alakası yok.
buraya bunları yazabildiğine göre sağlıklı güçlü bir insansın. abi insanlar nelerini kaybediyor ya. bir de bunu düşün. ruh sağlıklarını ailelerini eşlerini çocuklarını kaybediyorlar. daha neler neler.
şu kısmet olmuyor düşüncesini çıkar öncelikle kafandan. bu işlerin kısmeti falan yok. bir iş bulacaksın elbette. zor olacak güç olacak ama olacak.
hocam işsizlik çok kötü bir şey ama bahsettiğin gibi yerin yedi kat dibindeyim denilecek bir şey de değil bence. ilk deffa yaşıyormuşsun böyle birşeyi. umarım bir daha yaşamazsın diyorum ancak biliyorumki bunun gibi dibe çöküşler(?) hayatın farklı dönemlerinde olabiliyor. iş hayatında ayak kaydırmak, ne bileyim arkandan iş çevrilmesi, sabah kalkıp elini yüzünü yıkaman kadar normal birşey. sana çok koyan belki de ilk kez böyle bir durum yaşaman. bu seni sanırım epey yaralamış ve kendini çaresiz hissediyorsun. ama alakası yok.
buraya bunları yazabildiğine göre sağlıklı güçlü bir insansın. abi insanlar nelerini kaybediyor ya. bir de bunu düşün. ruh sağlıklarını ailelerini eşlerini çocuklarını kaybediyorlar. daha neler neler.
şu kısmet olmuyor düşüncesini çıkar öncelikle kafandan. bu işlerin kısmeti falan yok. bir iş bulacaksın elbette. zor olacak güç olacak ama olacak.
0
bir kere problem yasamaya basladiktan sonra boktan olaylar serisi de onu takip eder. bugunler de gececek, sabret.
0
benim hayatımın çok büyük bir kısmı anlattığın gibi her şeyin bok olduğu bir şekilde geçti, geçiyor. bir süre sonra alıştım hiç bir şeyin düzgün olmayışına. günü kurtarabilirsen şu an yaşadıkların geçecektir. icra,tefe vs. durumlarına düşmemeye çalış gerisini atlatırsın.
istanbul'daysan mesaj at, muhtemelen istemeyeceğin bir iş önereyim sana. (fuhuş,torbacılık değil merak etme (: )
istanbul'daysan mesaj at, muhtemelen istemeyeceğin bir iş önereyim sana. (fuhuş,torbacılık değil merak etme (: )
0
Agalar beyler napiyosunuz boyle ya? Herkes yasiyor olm yasadiklarinizi. Bebekte dip gaz yapan da, ayaginizi kaydirdigini dusundugunuz insanlar da, is vermeyen patronlar da ve dahi calisan herkes de yasiyor ayni donemleri.
Yillar sonra donup aci gulumsemeyle bakacaginiz yillar icin bu kadar dertlenmek nerden cikti? Hele intihar falan? Azcik sabir baska bise degil. Bazen feraha cikmak icin bu kadar dibe batmak gerekiyor galiba.
Ben imtihan dunyasi diyorum sen baska bise de adina ama biraz sabir ve sukur.
Yillar sonra donup aci gulumsemeyle bakacaginiz yillar icin bu kadar dertlenmek nerden cikti? Hele intihar falan? Azcik sabir baska bise degil. Bazen feraha cikmak icin bu kadar dibe batmak gerekiyor galiba.
Ben imtihan dunyasi diyorum sen baska bise de adina ama biraz sabir ve sukur.
0
murtazaaaaaa
havale gelecekti geldi arkadasın o bankada hesabı vardı o sırada arkadasın dayısı da para yolluyo bana gelen havale de gelıyo 40 sanıye arayla bızım arkadas hepsını cekıyo harcıyo art nıyet yok bu sıradan amk hep benı buluo lan cenabetlkler
havale gelecekti geldi arkadasın o bankada hesabı vardı o sırada arkadasın dayısı da para yolluyo bana gelen havale de gelıyo 40 sanıye arayla bızım arkadas hepsını cekıyo harcıyo art nıyet yok
bu sıradan amk hep benı buluo lan cenabetlkler
bu sıradan amk hep benı buluo lan cenabetlkler
0
aslında benim de öyle ama bu şansızlık değil tembellik ve rahatlık. az disiplinli olsan arkadaşına sana gelecek olan 40lirayı söyler dayısının yollayacağı nakiti de sormasını sağlardın. şansa bağlama yani. ben de böyleyimdir
0
arkadaşın kendine gelecek parayı bilmiyor mu?
bunlar hep koordinasyon eksikliğinden.
bunlar hep koordinasyon eksikliğinden.
0
kırmızıkalem
Benim çevrem mi böyle yoksa genelde de mi merak ettim.
Benim çevrem mi böyle yoksa genelde de mi merak ettim.
0
artık kapak fotoğrafını boş bırakabilme seçeneği var, o yüzden. eskiden yoktu bu olay, bir kere koydun mu kaldıramıyordun.
0
fransızkalanadam
Sadece merak amaçlı soruyorum,veya anketimsi bir şeyde diyebiliriz. linç etmeye veya ders vermenize gerek yok. aşağı yukarı gezi parkı olaylarının başlangıcından beri bugüne kadar olan olayları ele alırsak, insanlar gerek sosyal medya gerek sokağa çıkarak bir şeyler yapıyorlar, bende bakıp diyorum v
Sadece merak amaçlı soruyorum,veya anketimsi bir şeyde diyebiliriz. linç etmeye veya ders vermenize gerek yok. aşağı yukarı gezi parkı olaylarının başlangıcından beri bugüne kadar olan olayları ele alırsak, insanlar gerek sosyal medya gerek sokağa çıkarak bir şeyler yapıyorlar, bende bakıp diyorum vay amk millet aktif ya diye. sebebini bilmiyorum analizlerede girmeye gerek yok ama sadece merak ettiğim çevrenizde (veya sizde olabilirsiniz) olayları umursamayan/takmayan var mı? kendim dışımda hiç birini görmedim çevremde bir tek bende bir sorun mu var diye merak etmeye basladım resmen :/
Yazarken bile biraz çekinerek yazdım bunu ama dayanamadım merak ediyorum.
Yazarken bile biraz çekinerek yazdım bunu ama dayanamadım merak ediyorum.
0
Var ya.
Tamamen farklı sosyal çevrelerde yaşayıp bunlarla ilgili olmayan, eğlence peşinde olan insanlar var.
Uğur Kurt bugün ağzında giren bir merminin omurilik soğanına saplanıp kalması sebebiyle hastanede mesela. Okmeydanı'nda bir cemevi bahçesinde saatler önce, kamera önünde gerçekleşti bu olay. Bunu görüp de kayıtsız kalamıyorum ben. Kalana da niye kalmıyorsum demem. Ahlak eleştirisi yapmayı bırakalı yıllar oldu.
Tamamen farklı sosyal çevrelerde yaşayıp bunlarla ilgili olmayan, eğlence peşinde olan insanlar var.
Uğur Kurt bugün ağzında giren bir merminin omurilik soğanına saplanıp kalması sebebiyle hastanede mesela. Okmeydanı'nda bir cemevi bahçesinde saatler önce, kamera önünde gerçekleşti bu olay. Bunu görüp de kayıtsız kalamıyorum ben. Kalana da niye kalmıyorsum demem. Ahlak eleştirisi yapmayı bırakalı yıllar oldu.
0
Ben de çok takmıyorum. Çünkü sokağa çıkanların çoğunun da başkalarının oyuncağı olmuş ya da sadece "biz süperiz ya" kafasındaki insanlar olduğunu düşünüyorum. Gezi'de bir süre ben de bulundum. Beşiktaş'ın ara sokaklarında gaz yedim. Gördüklerimden sonra bu kanıya vardım.
Ben de bu memleketin düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu konudaki hareketimi sokağa çıkarak değil, insanları ikna ederek yapmayı tercih ediyorum.
Ben de bu memleketin düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu konudaki hareketimi sokağa çıkarak değil, insanları ikna ederek yapmayı tercih ediyorum.
0
içten içe çıldırıyorum ama artık umrumda da değil.. umursayanların da umursuyor ayağına yattığını gördüğüm çok şey var..
eskisi gibi tepki göstermem.. okumuyorum bile haberleri.. sinirlerim harap olmuştu çünkü bir ara takip ederken..
eskisi gibi tepki göstermem.. okumuyorum bile haberleri.. sinirlerim harap olmuştu çünkü bir ara takip ederken..
0
ben takiyorum ama facebook ta twitter da bilmem nerede surekli bir seyler paylasma isini yapmiyorum. umursamiyor degilim yani ama artik takip etmiyorum acikcasi. kisa bir sure uzuluyorum bitiyor.
eskiden bir sey olunca merak edip farkli kaynaklardan sozlukten vs okur izlerdim artik hic okumuyorum zaten sasirmiyorum hic bir seye soma ya bile sasirmadim her gun bekliyorum oyle haberler daha sik olmamasi buyuk mucize.
fazla takarsam hayat cekilmez hale geliyor cunku.
eskiden bir sey olunca merak edip farkli kaynaklardan sozlukten vs okur izlerdim artik hic okumuyorum zaten sasirmiyorum hic bir seye soma ya bile sasirmadim her gun bekliyorum oyle haberler daha sik olmamasi buyuk mucize.
fazla takarsam hayat cekilmez hale geliyor cunku.
0
ben kısmen. şöyle. geziden beri ne olduysa ne bittiyse hep takip ettim. hep ama hep.
ama hiç bi zaman sokağa çıkmadım. gönlüm hep sokaktakilerleydi ama asla çıkmadım. asla da çıkmam. asla bir eyleme veya bir çatışmaya katılmam. internetten tvlerden olayları izler izler sinirden ağlardım. ama dediğim gibi asla faal olarak bir şey yapmadım. yapmam da. sanal ortamda bile birşey yazıp çizmedim. sebeplerim var ama soruyu saptırmamak için yazmama gerek yok. şu anda ise ne olup bittii umrumda değil.
ama hiç bi zaman sokağa çıkmadım. gönlüm hep sokaktakilerleydi ama asla çıkmadım. asla da çıkmam. asla bir eyleme veya bir çatışmaya katılmam. internetten tvlerden olayları izler izler sinirden ağlardım. ama dediğim gibi asla faal olarak bir şey yapmadım. yapmam da. sanal ortamda bile birşey yazıp çizmedim. sebeplerim var ama soruyu saptırmamak için yazmama gerek yok. şu anda ise ne olup bittii umrumda değil.
0
keşke bende hiç kafaya takmasam umrumda olmasa vur patlasın çal oynasın, dünya önüme minare gtume bir hayatım olsa ama gündeme kayıtsız kalamıyorum.
0
Ben seçimden sonra açıkçası mücadeleyi bıraktım, bir şeylerin değişeceğine inanmıyorum, ülkeyi kendi haline bırakmaya karar verdim. Takmıyorum değil, sinirlerim hala laçka oluyor, ama bir şey ummuyorum, miting vs gibi şeyler beni motive etmiyor kısacası ve etrafımda böyle düşünen insan sayısı da az değil maalesef.
0
taktığını ve "bişeyler yaptığını" söyleyenlerin yaptıkları kabaca şöyle:
- (twit) arkadaşlar bugün saat eti kemik geçe tantana meydanında şu için bu için toplanıyoruz. (polis de okuyo tabi bunu) meali: geleneksel "polis gelirse gaz ve cop yiyip sonra ajitasyon yapıyoruz, anlatacak bi hikayelerimiz oluyo ne güzel; polis gelmezse bağırıyoruz rahatlıoyuruz bişeyler yapmışız gibi hissedip hiçbi sike derman olmuyoruz" günü ve eylemi yani.
bir fıkra var. vatikan'da ayin yerinin çıkışında iki kişi dileniyormuş, karşı kaldırımlarda oturarak. birinin göğsüne astığı tabela "ben hristiyanım! çok muhtacım! bana yardım edin!" ötekinin ise "yahudiyim! çok muhtacım, yardım edin!" şeklindeymiş. bekleneceği üzre hristiyana herkes yardım ediyormuş da yahudiye kimse tek kuruş vermemiş. geçenlerden biri yahudiye "sen de karşıdaki gibi hristiyan olduğunu yazsana, böyleyken kimse sana para vermiyor."
bilmem anlatabildim mi.
ama bu "bir kısım" için geçerli tabi, bu tarif. aynı şekilde "ülke gündemini takmayanlar"ı da aynı potada eritemeyiz. çeşit çeşit.
ipucu: gündem dediğin çeşitli şirket, holdinglerin patronları olan medya organları tarafından belirleniyor, spot ışıklarını dikkatimizi çekecek şeyleri onlar işaret ediyor. dolayısıyla bu medya organları sahibinin çıkarına olmayan, aleyhine olan bişeyler söyler mi? söylemez. "gündemin ele alınış, bize sunuluş biçimi"ni kabul edenler de onların peşine takılmış oluyor, fareli köyün kavalcısı misali.
- (twit) arkadaşlar bugün saat eti kemik geçe tantana meydanında şu için bu için toplanıyoruz. (polis de okuyo tabi bunu) meali: geleneksel "polis gelirse gaz ve cop yiyip sonra ajitasyon yapıyoruz, anlatacak bi hikayelerimiz oluyo ne güzel; polis gelmezse bağırıyoruz rahatlıoyuruz bişeyler yapmışız gibi hissedip hiçbi sike derman olmuyoruz" günü ve eylemi yani.
bir fıkra var. vatikan'da ayin yerinin çıkışında iki kişi dileniyormuş, karşı kaldırımlarda oturarak. birinin göğsüne astığı tabela "ben hristiyanım! çok muhtacım! bana yardım edin!" ötekinin ise "yahudiyim! çok muhtacım, yardım edin!" şeklindeymiş. bekleneceği üzre hristiyana herkes yardım ediyormuş da yahudiye kimse tek kuruş vermemiş. geçenlerden biri yahudiye "sen de karşıdaki gibi hristiyan olduğunu yazsana, böyleyken kimse sana para vermiyor."
bilmem anlatabildim mi.
ama bu "bir kısım" için geçerli tabi, bu tarif. aynı şekilde "ülke gündemini takmayanlar"ı da aynı potada eritemeyiz. çeşit çeşit.
ipucu: gündem dediğin çeşitli şirket, holdinglerin patronları olan medya organları tarafından belirleniyor, spot ışıklarını dikkatimizi çekecek şeyleri onlar işaret ediyor. dolayısıyla bu medya organları sahibinin çıkarına olmayan, aleyhine olan bişeyler söyler mi? söylemez. "gündemin ele alınış, bize sunuluş biçimi"ni kabul edenler de onların peşine takılmış oluyor, fareli köyün kavalcısı misali.
0
fransız, izninizle bir fıkra anlatmak istiyorum.
--
temelle dursun yolda karşılaşırlar.
d: nasılsın temel, nereye böyle?
t: hastaneye gidiyorum ya, ishal olmuşum.
d: geçmiş olsun, görüşürüz.
aradan 15 gün geçer temelle dursun yine yolda karşılaşırlar.
d: vay temel, nasıl oldun, hastaneye gidiyordun o gün?
t: iyiyim iyiyim de ya sorma, o gün beni yanlışlıkla psikiyatri bölümüne sevk ettiler.
d: haydaa, e ishal ne oldu?!
t: ha ishal devam ediyor da ben artık takmıyorum.
--
öyle aklıma geldi, takmamak lafını okuyunca.
--
temelle dursun yolda karşılaşırlar.
d: nasılsın temel, nereye böyle?
t: hastaneye gidiyorum ya, ishal olmuşum.
d: geçmiş olsun, görüşürüz.
aradan 15 gün geçer temelle dursun yine yolda karşılaşırlar.
d: vay temel, nasıl oldun, hastaneye gidiyordun o gün?
t: iyiyim iyiyim de ya sorma, o gün beni yanlışlıkla psikiyatri bölümüne sevk ettiler.
d: haydaa, e ishal ne oldu?!
t: ha ishal devam ediyor da ben artık takmıyorum.
--
öyle aklıma geldi, takmamak lafını okuyunca.
0
yemektehamsivar
Merhaba sevgılı duyuru sakınlerı,10 aylık bır ılıskım var. Oldukca samımıyız artık. Ben kız tarafıyım bu arada. Sevgılımın evınde kaldıgım zamanlarda tuvalete gıttıgımde cısımı yaparken cıkan sesı duymasından rahatsız oluyorum, bu yuzden ya yavas yavas duraksayarak yapıyorum, ya da musluk fılan acıy
Merhaba sevgılı duyuru sakınlerı,
10 aylık bır ılıskım var. Oldukca samımıyız artık. Ben kız tarafıyım bu arada. Sevgılımın evınde kaldıgım zamanlarda tuvalete gıttıgımde cısımı yaparken cıkan sesı duymasından rahatsız oluyorum, bu yuzden ya yavas yavas duraksayarak yapıyorum, ya da musluk fılan acıyorum duymasın dıye. Bu sızce sacma mı veya anormal mı?
Ve de buyuk tualetımı hıc yapamıyorum. Bu baya sıkıyor canımı cunku tutmak da kotu hıssettırıyo, gaz falan. Bı kere cesaret ettım yapıyım dıye, gelmek bılmedı srfsz bok. Ha yapınca da yıne cıkacak olan ses ve olusacak kokuyu dusunmek yıne gerıyo benı.
Cok mu abartıyorum yahu? Baya baya utanıyorum boyle. E bız bu adamla evlenınce nolcak, aman yarebbım evlı cıftler bı yol gosterın ya kabız olcam. :(((
10 aylık bır ılıskım var. Oldukca samımıyız artık. Ben kız tarafıyım bu arada. Sevgılımın evınde kaldıgım zamanlarda tuvalete gıttıgımde cısımı yaparken cıkan sesı duymasından rahatsız oluyorum, bu yuzden ya yavas yavas duraksayarak yapıyorum, ya da musluk fılan acıyorum duymasın dıye. Bu sızce sacma mı veya anormal mı?
Ve de buyuk tualetımı hıc yapamıyorum. Bu baya sıkıyor canımı cunku tutmak da kotu hıssettırıyo, gaz falan. Bı kere cesaret ettım yapıyım dıye, gelmek bılmedı srfsz bok. Ha yapınca da yıne cıkacak olan ses ve olusacak kokuyu dusunmek yıne gerıyo benı.
Cok mu abartıyorum yahu? Baya baya utanıyorum boyle. E bız bu adamla evlenınce nolcak, aman yarebbım evlı cıftler bı yol gosterın ya kabız olcam. :(((
0
ya dünyaya zararın dokunmasın açma suyu..
yardır la.. seviyorsa toplu paket aldı..
yardır la.. seviyorsa toplu paket aldı..
0
çok abartıyorsunuz. bazı insanlardan çekinilir de sevgili bu. hem sifon musluk vb duyunca anlayıp daha çok komiğine gidebilir.
yapacaksanız da akıllı telefonlar için flush mı ne bi uygulama vardı onu kullanın suyu gereksiz yere harcamayın.
ha bir de i harfi çok güzel, kullansanıza :)
yapacaksanız da akıllı telefonlar için flush mı ne bi uygulama vardı onu kullanın suyu gereksiz yere harcamayın.
ha bir de i harfi çok güzel, kullansanıza :)
0
Ahahah :) olur oyle. Soyle dusun, sevgilin ciksa tuvaletten sonra sen girsen, icerde hafif bi koku duysan igrenir misin? Nolucak, ona olan gorusun mu degisecek? Insanin dogal bi ihtiyaci sonucta bu. Cis sesini de duysun kimse sen tuvalete girdiginde seni dinlemiyo merak etme :)
0
oha çok abartmışsın bence. bunu erkek arkadaşına anlatsana? bence her şey konuşulmalı. boşaltım sistemi gizli ya da ayıp bişey değil. hatta bence yapabiliyoken yap. ben tuvalet olayını yekten sevmediğim ve sistit olup durduğum için beni elimden tutup tuvaletin kapısına götüren bi erkek arkadaşım vardı hasta olucan diye. relax ol
0
konuşun bu konuyu belki o da sıkılıyordur senin gibi.
kokusundan çekiniyorsan da 1-2 kibrit çakın tuvaletten çıkmadan diyorlardı. çakmak da olur.
kokusundan çekiniyorsan da 1-2 kibrit çakın tuvaletten çıkmadan diyorlardı. çakmak da olur.
0
oha lan neler neler okudum. rahatlık konusunu fazla abartmış insanlar. patır patır sıç ona şarkı türkü gibi gelir ne demek?
ayrıca hiçbir kız arkadaşımın yanında hiçbir yönden gaz çıkarmadım. zaten çıkarılmasını da rahatsız edici buluyorum. evet, bağırsak ve gaz üzerine yapılan komediden de bir gram haz etmiyorum.
işemek konusunda sorun yok. işe. zaten kapı kapalıyken o ses de çıkmaz. diğeri konusunda ise çözüm bulunursa iyi olur. gerçi ben evim dışında zaten, hiç büyük tuvaletim gelmiyor bile. tabii ya geceyarısı büyük tuvalete gitmek biraz abartı da olsa çözüm olabilir. aslında tuvaletleri ses geçirmez yapacaksın kimsenin derdi olmayacak :D
ayrıca hiçbir kız arkadaşımın yanında hiçbir yönden gaz çıkarmadım. zaten çıkarılmasını da rahatsız edici buluyorum. evet, bağırsak ve gaz üzerine yapılan komediden de bir gram haz etmiyorum.
işemek konusunda sorun yok. işe. zaten kapı kapalıyken o ses de çıkmaz. diğeri konusunda ise çözüm bulunursa iyi olur. gerçi ben evim dışında zaten, hiç büyük tuvaletim gelmiyor bile. tabii ya geceyarısı büyük tuvalete gitmek biraz abartı da olsa çözüm olabilir. aslında tuvaletleri ses geçirmez yapacaksın kimsenin derdi olmayacak :D
0
10 aylık ilişkide iki taraf neredeyse birlikte gider tuvalete ne diyorsunuz yahu. Bu kadar çekindiğinize göre karşı tarafa olan hislerinizi tekrar gözden geçirin "oldukça samimi" değilsiniz belli ki . Kısaca ilişkinizde bir sorun var. Bu ufak bir örnek verdiğiniz ama bu durum doğal değil.
0
valla seni anlayabliyorum. çünkü kız arkadaşım(şu an ayrıyız ama ben seviyorum hala. ayrıllalı da yeni oldu) 1,5 yıllıkken bile büyük tuvaletini yapamazdı benim evide :) hatta bunu konuşmuştuk bi kere birbirimizle. bir yere doğru yürüyorduk. yarım saat boyunca yürümüştük ve bunun muhabbetini yapmıştık :D önce bi başkasının evinde büyük tuvaleti yapmanın zorluklarından ve rahatlıklarından konu açılmıştı. sonra laf laafı açtı ve kendi durumlarımızı konuşmuştuk gülerek. o an söylemişti ben hala sende yapamam diye "ay yok hala yapamam ben" demişti. ben ise o bendeyken bir kere büyük tuvaletimi yapmıştım. o da çok mecburi kalmıştım artık :)
yani lafın kısası bi yere kadar normal bu durum. kız arkadaşıma bakınca seni anlayabiliyorum. ama bizim aramızdaki o konuşma geçtikten sonra ikimzide daha bi rahat olmuştuk. sen de çok kasma. ne bileyim bi ara şakayla karışık "senin tuvaletine hiç sıçmadım ben biliyo musun" falan de.
yani lafın kısası bi yere kadar normal bu durum. kız arkadaşıma bakınca seni anlayabiliyorum. ama bizim aramızdaki o konuşma geçtikten sonra ikimzide daha bi rahat olmuştuk. sen de çok kasma. ne bileyim bi ara şakayla karışık "senin tuvaletine hiç sıçmadım ben biliyo musun" falan de.
0
@rexex ne alaka ılıskıyı gozden gecırmekle yahu? Her ınsan bu konuda bu kadar rahat olmak zorunda degıl. 10 aydır sevgılıyız dıye bırımız sıcarken oburu koltuk altına agda mı yapsın nedır anlamadım?
@saturn tesekkurler, boyle dıle getırmek ıse yarayabılır benım ıcın de :))
ve dıger tum arkadaslara da tesekkurler cevab veren..
@saturn tesekkurler, boyle dıle getırmek ıse yarayabılır benım ıcın de :))
ve dıger tum arkadaslara da tesekkurler cevab veren..
0
çok acayip bir çiftsiniz hiç mi birbirinize oral müdaleler yapmadınız ki hala aranızda çis sesi bok sesi osuruğun lafını yapıyorsunuz.
çözüm; durmadan sifonu cekip su sesiyle bastırmak, eğer hala içinden sçmak gelmiyorsa kendi çıkardığın sesten rahatsız olamamk için kulaklıkla müzik dinlemek.
cevap yazarken bu kadar sıç bok kullandığımı hatırlamıyorum.
çözüm; durmadan sifonu cekip su sesiyle bastırmak, eğer hala içinden sçmak gelmiyorsa kendi çıkardığın sesten rahatsız olamamk için kulaklıkla müzik dinlemek.
cevap yazarken bu kadar sıç bok kullandığımı hatırlamıyorum.
0
yanına kibrit al sıçacağın osurcağın zaman işin bittikten sonra bi kibrit yak koku felan kalmaz. Metanı yaktığı için koku olmuyor, almanların yaptığı en mantıklı iş herhalde.
0
Koku bırakma yeter. Çişi kesik kesik yapmak egzersiz aynı zamanda. Tutma içinde hiçbir şeyi, zararlı. En son altına yaparsın, gülerken kaçırırsın falan sonra daha fena olur.
0
yahu siz ilişkiye başlarken ben sıçmıyorum, işemiyorum falan mı dediniz? ya da sesi duyunca, karıya bak la amma işedi diyecek bir adamla mı birliktesiniz? yoksa içselleştirdiğiniz değer yargılarını beyfendiye mi yansıtıyorsunuz? niye cart curt osursun sevgilim dediğinize göre kendi fikirlerinizi ona yansıtıyorsunuz. bence yıldönümünüzü beraber osurarak kutlayın. ilişki nefes alsın.
0
Neredeyse 20 yil sonra marsa koloni kuracagiz millet olarak kac kitaya nam salmis yukmetmis adamiz ugrastigimiz seylere bak.
Bir kere birisi tuvalete girdikten sonra 5 dakika-10 dakika beklenilir karsi tarafi gucendirmemek icin erkan adap denen bir sey var.
Sese falan gelince bir bu ikincisi ise issizlik sorunu o derece.
Umumi tuvaletlerde cok olur, hatta musluk acilir tam osururken oksurulur falan komik olan bu degil aslinda komik olan su, bazen senkron kaymasi yasaniyor adam.gaz cikisiyla oksuru tutturamiyor once ohoum.sonra bir ugultu bir kararti.boyyylee.
Neden utaniyorsunuz hocam korkmayin yandaki de orada kahvalti yapmiyor tuvalet orasi tuvalet. Ha arkadasinin evinde siz mutfaga pisliyorsaniz orasini bilmem:)
Burada ben hayatim boyunca hicbir kiz arkadasimin yaninda da osurmadim.
Azcik da dalga gecmeyi.ogrenin uzerinizden o gerginlik atilir.boylelikle.
Ben mesela arkadaslarla oturuken cisim geldi mi? Hocalar bana musade ben bir baligin suyunu degistirip geleyim derim bazilari.ne baligi falan der, yazan kiz varsa, ayy ne tatli ya senin baligin.mi var ccokk seker.der.
Sonradan anlayanlar olur ve yarilirlar.
Sen de tuvalete girdin mi ilk postayi birak ikinci pirtigi da birakip.ciktiginda bebegim tuvaletimiz cevrimdisi acisi yuklenme dolasiyla.gececi bir sure gizmet verememktedir.de. Durumu anlar.
Zamanla da samimiyet bunu astiriyor simdi dusundum de.erkek arkadaslarla otururken eskiden bu sese kulak.verin diyip.bayagi bayagi sessizlik saglatip.yelleniyorduk ya da parmagimizi uzatip.sunu ceksene derdik cekince.koyverirdik.
Bir kere birisi tuvalete girdikten sonra 5 dakika-10 dakika beklenilir karsi tarafi gucendirmemek icin erkan adap denen bir sey var.
Sese falan gelince bir bu ikincisi ise issizlik sorunu o derece.
Umumi tuvaletlerde cok olur, hatta musluk acilir tam osururken oksurulur falan komik olan bu degil aslinda komik olan su, bazen senkron kaymasi yasaniyor adam.gaz cikisiyla oksuru tutturamiyor once ohoum.sonra bir ugultu bir kararti.boyyylee.
Neden utaniyorsunuz hocam korkmayin yandaki de orada kahvalti yapmiyor tuvalet orasi tuvalet. Ha arkadasinin evinde siz mutfaga pisliyorsaniz orasini bilmem:)
Burada ben hayatim boyunca hicbir kiz arkadasimin yaninda da osurmadim.
Azcik da dalga gecmeyi.ogrenin uzerinizden o gerginlik atilir.boylelikle.
Ben mesela arkadaslarla oturuken cisim geldi mi? Hocalar bana musade ben bir baligin suyunu degistirip geleyim derim bazilari.ne baligi falan der, yazan kiz varsa, ayy ne tatli ya senin baligin.mi var ccokk seker.der.
Sonradan anlayanlar olur ve yarilirlar.
Sen de tuvalete girdin mi ilk postayi birak ikinci pirtigi da birakip.ciktiginda bebegim tuvaletimiz cevrimdisi acisi yuklenme dolasiyla.gececi bir sure gizmet verememktedir.de. Durumu anlar.
Zamanla da samimiyet bunu astiriyor simdi dusundum de.erkek arkadaslarla otururken eskiden bu sese kulak.verin diyip.bayagi bayagi sessizlik saglatip.yelleniyorduk ya da parmagimizi uzatip.sunu ceksene derdik cekince.koyverirdik.
0
ev eğer küçük ise gayet normal bi durum. 1+1, 2+1 evlerde boyle sikintilar yasaniyor, bende yasiyorum. tuvalet ile salon dip dibe osursan, cok net duyuluyor.
en iyi cozum, muslugu acmak yada sifona basarak sesi bastirmak ;)
en iyi cozum, muslugu acmak yada sifona basarak sesi bastirmak ;)
0
Aynısı bende de vardı ama haklı gerekçelerle, klozet duvarının arkası oturma odası idi. Daha pantolon indirsen duyuluyordu. Kim girse girsin, müzik, ses ne kadar açık olursa olsun bir noktada löp diye bir su sıçrama sesi duyuluyordu. Dışarı çıkıp sokakta bir köşeye salsam o kadar gerilmezdim herhalde. Olsun, osuruğa gülenin osuruk kadar aklı yoktur diyelim.
Tuvalet orası, kimse gül kokmasını beklemiyor.
Japonlar da çok utanıyorlar tuvaletteyken, ezilip büzülüyorlar. Onlar için bir tuş yapmışlar bazı tuvaletlerde. Sen yaparken, ona basıyorsun. Sifon sesi çıkarıyor bir süreliğine. Sonra yetmezse tekrar basıyorsun. Sen de cepten oyun flaan aç, Super Mario, Angry Birds sesleri eşliğinde yap.
Şimdi işerken rahatım da daha sıçtığım gerçeğiyle şu yaşta hala kendim yüzleşmiş değilim. Yani biliyorum tabii de, biri bana söylese "Valla mı, bu sırrımı nereden biliyor" diye de şaşırırım. Samimiyetten değil, kakamla barışık bir insan değilim. Yine de biyoloji üstün geliyor, başkasının evi dinlemiyorum. Ama sevgili evi apayrı, o durumda ben de kakaya büyük anlam yüklüyorum. "Bu kaka ile, artık pembe dünyadan, güzel ilişkimizden sonsuza kadar ayrılacağımıza; ayaklarımızın yere basacağına, seni iyinle, kötünle ve bokunla seveceğime sonsuza kadar söz veriyorum" diye konuşma yapasım bile geliyor.
Tuvalet orası, kimse gül kokmasını beklemiyor.
Japonlar da çok utanıyorlar tuvaletteyken, ezilip büzülüyorlar. Onlar için bir tuş yapmışlar bazı tuvaletlerde. Sen yaparken, ona basıyorsun. Sifon sesi çıkarıyor bir süreliğine. Sonra yetmezse tekrar basıyorsun. Sen de cepten oyun flaan aç, Super Mario, Angry Birds sesleri eşliğinde yap.
Şimdi işerken rahatım da daha sıçtığım gerçeğiyle şu yaşta hala kendim yüzleşmiş değilim. Yani biliyorum tabii de, biri bana söylese "Valla mı, bu sırrımı nereden biliyor" diye de şaşırırım. Samimiyetten değil, kakamla barışık bir insan değilim. Yine de biyoloji üstün geliyor, başkasının evi dinlemiyorum. Ama sevgili evi apayrı, o durumda ben de kakaya büyük anlam yüklüyorum. "Bu kaka ile, artık pembe dünyadan, güzel ilişkimizden sonsuza kadar ayrılacağımıza; ayaklarımızın yere basacağına, seni iyinle, kötünle ve bokunla seveceğime sonsuza kadar söz veriyorum" diye konuşma yapasım bile geliyor.
0
Arkadaşlar siz o sifonu çekerek gaz çıkardığınızda tuvaletin içindeki gürültüden dolayı ses kamufle oldu sanıyorsunuz da :D dışarıdan o iki ses gayet ayrı ayrı farkedilebiliyor :D belirteyim dedim :D:D:D
yemektehamsivar, öyle bir zamanda sevgilinden açık açık "şu müziğin/televizyonun sesini açsana biraz, tuvalete giricem de? ^^" de. Böylelikle hem tatlı hem espirili bir dille konuyu biraz açmış olursunuz. Sonrası daha kolay olabilir.
yemektehamsivar, öyle bir zamanda sevgilinden açık açık "şu müziğin/televizyonun sesini açsana biraz, tuvalete giricem de? ^^" de. Böylelikle hem tatlı hem espirili bir dille konuyu biraz açmış olursunuz. Sonrası daha kolay olabilir.
0
çok tatlısın yemektehamsivar :)
çok seven insan sevgilisine karşı mükemmel olmak/görünmek ister bence. sende de böyle diye düşündüm. umarım öyledir :P
müzik/tv sesini açabilirsin biraz.
çok seven insan sevgilisine karşı mükemmel olmak/görünmek ister bence. sende de böyle diye düşündüm. umarım öyledir :P
müzik/tv sesini açabilirsin biraz.
0
Bu ilişkide bi eşik. Biz de konuşmuştuk zamanında bunu. Ben de çiş neyse de ötekinde feci geriliyodum yapamıyodum bi türlü. Sevgilim yanımda osuruyodu ben de kızıyodum hatta. O da diyodu 'kızım bak senden çekinmiyorum işte ne kadar rahatım yanında' O osurunca ben yan odaya kaçıyodum. Deli gibi gülüyoduk.
Bi gün sabah uyandım baktım tuvalet tıkalı. Çağırdım ilk şüpheliyi tabi. ''Ne yaptın lan tuvalete?'' dedim. Artık nasıl becerdiyse gideri tıkamış! Hiç iğrenmediğim gibi utanıp sıkılan hallerini daha da sevmiştim. Açıkça konuşun, şakaya vurun, sonsuza kadar böyle idare edemeyeceksin zaten. Büyütme gözünde bak neler var :)
Bi gün sabah uyandım baktım tuvalet tıkalı. Çağırdım ilk şüpheliyi tabi. ''Ne yaptın lan tuvalete?'' dedim. Artık nasıl becerdiyse gideri tıkamış! Hiç iğrenmediğim gibi utanıp sıkılan hallerini daha da sevmiştim. Açıkça konuşun, şakaya vurun, sonsuza kadar böyle idare edemeyeceksin zaten. Büyütme gözünde bak neler var :)
0
kakanı yapmazsan osurursun o daha kötü. ne yapacağını bilemezsin. gülünür geçilir ama yine de niye böyle bişey yaşayasın değil mi? rahat rahat yap tuvaletini. bir de koku olayı oluyorsa onun hatası. tuvalette sprey olur, çıkarken basılır. niye yok evinde onun?
0
denizrocket
isterseniz derdini bipiyim diyebilirsiniz desinler değişemem, abi şort kapri giyerken falan nasıl saklıyosunuz penisi bir beden küçük boxer bi beden büyük şort aldım o kanvas gibi olanlardan yine baya belli oluyo sıcakta pantolondan bıktım artık
isterseniz derdini bipiyim diyebilirsiniz desinler değişemem, abi şort kapri giyerken falan nasıl saklıyosunuz penisi bir beden küçük boxer bi beden büyük şort aldım o kanvas gibi olanlardan yine baya belli oluyo sıcakta pantolondan bıktım artık
0
kardeş hep bayrak direği gibi geziyorsan sorun şortta değil sende bence yoksa paçadan çıkmadığı sürece göze batmaz öyle pek. Tabii şort diye slip mayo kıvamında dar bir şey giyiyorsan o başka tabii.
0
her şort belli etmiyor. ben de bi tane aldım yeni, o çok belli ediyor. evde deneyince farkettim. mağaza farketmmişimişm. başka bi şortum var ama mesela hiç belli etmiyor. pipim yokmuş gibi adeta. kumaşıyla kesimiyle vs alakalı galiba.
0
çıkar da bi saygı duruşunda durak.
istikbal göklerdedir dostum. yukarı baksın.
istikbal göklerdedir dostum. yukarı baksın.
0
exlibris
soldan saga7 ve 8 kimler?digerlerini de yazabilirsiniz merak edenler icin.
soldan saga
7 ve 8 kimler?
digerlerini de yazabilirsiniz merak edenler icin.
7 ve 8 kimler?
digerlerini de yazabilirsiniz merak edenler icin.
0
soldan sağa
ahmet kaya
kazım koyuncu
müslüm gürses
erkin koray
cem karaca
barış manço
kaan tangöze
yavuz çetin
teoman
ahmet kaya
kazım koyuncu
müslüm gürses
erkin koray
cem karaca
barış manço
kaan tangöze
yavuz çetin
teoman
0
soldan saga Ahmet kaya-(AYAKTA) Kazım Koyuncu -Müslüm Gürses - Erkin Koray - Cem Karaca - Barış Manço - Kaan Tangöze - (AYAKTA) Çelik - Teoman
Çelik değil mi lan o? bana niye çelik gibi geldi?
Çelik değil mi lan o? bana niye çelik gibi geldi?
0
ahmet kaya, kazım koyuncu, mü-slüm gürses, erkin koray, cem karaca, barış manço. dumanın solisti. yavuz çetin. teoman.
0
kaan tangöze ve yavuz çetin...
diğerlerini tanımayan varsa intihar etsin zaten.
diğerlerini tanımayan varsa intihar etsin zaten.
0
0
8 numarayi asrin'a benzettim. asrin diye biri vardi eskiden. simdi napiyor acep :)
0
ahmet kaya - kazım koyuncu -müslüm baba - erkin baba -cem baba- barış abimiz - dumanın sıçarken şarkı söyleyen vokali - yavuz çetin - toroman
0
wolkymus
Selamlar. Ttnet 8 mbps normal internetten superonline 50 mbps fibernete geçiş yaptım. indirme hızımı test ettiğimde hakikaten 50-60 mbps gösteriyor fakat laptopta sayfa görüntülemede gecikmeler yaşamaya başladım. dns i otomatik aldım yine de o kadar fayda etmedi sanki. bir de apple tv kullanıyoruz.
Selamlar. Ttnet 8 mbps normal internetten superonline 50 mbps fibernete geçiş yaptım. indirme hızımı test ettiğimde hakikaten 50-60 mbps gösteriyor fakat laptopta sayfa görüntülemede gecikmeler yaşamaya başladım. dns i otomatik aldım yine de o kadar fayda etmedi sanki. bir de apple tv kullanıyoruz. ipad ve iphonelarımızdan tv ye görüntü aktaramaz olduk. dns kurcalıyoruz ne yapsak olmuyor inanılmaz yavaş. neden ki?
0
nedeni ne acaba? yani download hızı testte 50-60 gösterirken sayfaları neden açamıyor doğru düzgün? apple tv de gitti..
0
evet evet biliyorum. benim de hız testimde hızım 20 bit. ama bazen ekşisözlüğün açılması 5-6 saniye sürebiliyor :) aynı şey facebook, google.com için de geçerli.
sebebinin ne olduğunu bilmiyorum. ben zamanında servis çağırmıştım eve. belki modemde arıza vs vardır diye. ama arıza çıkmadı. fakat ping sorunum vardı. yani anlık kopmalar mı ne yaşıyormuşum öye birşeylerdi. sonra kendi kendine düzeldi. aylarca hiç bir sıkıntı yaşamadım mesela. fakat son 9 gündür aynı durumdayım. nasıl bir sinir yaşadığımı anlatamam.
internetten oyu oynamak ise hayal tamamen. oyuna giriyorum. pingim 6000'lerde geziniyor :)
öyle işte...
sebebinin ne olduğunu bilmiyorum. ben zamanında servis çağırmıştım eve. belki modemde arıza vs vardır diye. ama arıza çıkmadı. fakat ping sorunum vardı. yani anlık kopmalar mı ne yaşıyormuşum öye birşeylerdi. sonra kendi kendine düzeldi. aylarca hiç bir sıkıntı yaşamadım mesela. fakat son 9 gündür aynı durumdayım. nasıl bir sinir yaşadığımı anlatamam.
internetten oyu oynamak ise hayal tamamen. oyuna giriyorum. pingim 6000'lerde geziniyor :)
öyle işte...
0
speedtest.net'de ping degeri kac gozukuyor? yuksek olmasi bunun nedeni bildigim kadariyla. 3 haneliyse muhtemelen ondandir.
0
ping yada packet loss deniliyor. şöyle anlatayım; hattınız normalde (örnek veriyorum) 8 mb e kadar packet loss yapmıyor, ancak fiber olarak size diyor ki, al sana 50 mb, e hal böyle olunca ortaya packet loss ortaya çıkıyor. bunu bulabilmek ve tesbit edebilmek için bir oyun yada program seçip pingplotter dı sanırım bir testi yaptırmak. çözümü de packet loss olmadığı ana kadar internet hızınızı düşürttürmenizdir.
0
aynı maalesef. internet hızı çok dalgalı. bazen google ı bile açmıyor. yani geç değil, hiç açmıyor. apple tv problemi is çok büyük bizim için. sık kullandığımız birşeydi.
0
gonul_isleri
Başvuruya Engel DurumlarLisans düzeyinde eğitim bilginiz bulunmadığı için AIS'ten başvuru yapamazsınız. Başvuru yapmak için eğitim bilgilerinizi gösteren onaylı belgelerle birlikte Başvuru Merkezlerinden birine giderek başvuru yapabilirsiniz. Lütfen eğitim bilgilerinizi "Eğitim Bilgilerim" sayfasınd
Başvuruya Engel Durumlar
Lisans düzeyinde eğitim bilginiz bulunmadığı için AIS'ten başvuru yapamazsınız. Başvuru yapmak için eğitim bilgilerinizi gösteren onaylı belgelerle birlikte Başvuru Merkezlerinden birine giderek başvuru yapabilirsiniz. Lütfen eğitim bilgilerinizi "Eğitim Bilgilerim" sayfasından kontrol ediniz.
Sınava ilişkin başvuru ücreti ödenmemiştir.
Yukarıdaki durum(lar)dan dolayı başvuru işlemine devam edemezsiniz.
diye bir şey çıktı. başvuru merkezleri hacettepe beytepede var mı? mezun olabilecek belgesiyle gitsek yeterli mi?
Lisans düzeyinde eğitim bilginiz bulunmadığı için AIS'ten başvuru yapamazsınız. Başvuru yapmak için eğitim bilgilerinizi gösteren onaylı belgelerle birlikte Başvuru Merkezlerinden birine giderek başvuru yapabilirsiniz. Lütfen eğitim bilgilerinizi "Eğitim Bilgilerim" sayfasından kontrol ediniz.
Sınava ilişkin başvuru ücreti ödenmemiştir.
Yukarıdaki durum(lar)dan dolayı başvuru işlemine devam edemezsiniz.
diye bir şey çıktı. başvuru merkezleri hacettepe beytepede var mı? mezun olabilecek belgesiyle gitsek yeterli mi?
0
dedim dedim de kime dedim
bir yarısmada projeler halk oyuna sunulmus yalnız bir kişi resimde gözüktüğü gibi seri bir sekilde eksiliyor projeleri..şimdi her kullanıcının 1 oy kullanma hakkı ve ortalama kayıt olma süresi 2dk dersek (mail geldi gitti onay şifre vs) bu adam nasıl 1 dakikada 10 hesap açıp nasıl eksiliyebiliyor?ta
bir yarısmada projeler halk oyuna sunulmus yalnız bir kişi resimde gözüktüğü gibi seri bir sekilde eksiliyor projeleri..şimdi her kullanıcının 1 oy kullanma hakkı ve ortalama kayıt olma süresi 2dk dersek (mail geldi gitti onay şifre vs) bu adam nasıl 1 dakikada 10 hesap açıp nasıl eksiliyebiliyor?
tabi kahveden adam toplama olayını göz ardı ediyoruz..
tabi kahveden adam toplama olayını göz ardı ediyoruz..
0
netten adam toplamıştır mesela. hani inci yapıyor ya bu tip şeyler bazen. onun gibi olabilir. aklıma bu geldi.
0
nickler yakın birbirine netten adam toplasa farklı nickler olur sanki..
0
ilk önce 10 tane hesap oluşturmuştur, sonra da 1 dk içinde hızla log-in sign-out olup oylamıştır arka arkaya belki
0
ya bu tek kullanımlık mail adreslerini bile kullansa 1dk içinde yapamaz bunu..makro kullanma ihtimali yüksek..rastgele harfler ile mail hesabı ve oylama..var mı bizi aydınlacak olan?
edit. adam bunu sürekli yapıyor yani bi 10 tane yapayım sonra 10 tane daha hazırlayıp yapayım değil..makine gibi işte..
edit. adam bunu sürekli yapıyor yani bi 10 tane yapayım sonra 10 tane daha hazırlayıp yapayım değil..makine gibi işte..
0
matilda
24 yasindayim. Hep nazik bi insan oldum hic insanlari yoneteyim onlardan baskin olayim diye bi sey dusunmedim ve oyle de yetistirildim. Daha 1 ay once personel sefi oldum. Mudurum 38 yasinda 22 yasindan beri mudurluk yapiyormus ben gercekten insanlari yonetemiyorum cunku hepsini cok seviyorum ve kir
24 yasindayim. Hep nazik bi insan oldum hic insanlari yoneteyim onlardan baskin olayim diye bi sey dusunmedim ve oyle de yetistirildim. Daha 1 ay once personel sefi oldum. Mudurum 38 yasinda 22 yasindan beri mudurluk yapiyormus ben gercekten insanlari yonetemiyorum cunku hepsini cok seviyorum ve kirmaktan korkuyorum ve benden nefret etmelerinden. Mudurum istiyoki cadaloz olayim baskin cikayim onlara ama bende boyle bi karakter yok yapmak istiyorum, basarisiz olmaktan da cok korkuyorum zaten calisanlarin hepsi ya benle yasit ya da benden kucukler dolayisiyla yaslarimiz yakin oldugu icin cok da takmiyolar beni.
Ben napicam? Biseyleri basarmak istiyosam once bunun ustesinden gelmem gerektigini biliyorum ama bu insanlar benim icin cok degerli ve ben asiri vicdanli olmamdan dolayi kendimi saydiramiyorum bunu basarmam gerek.
Bana bi yol gosterin :(
Ben napicam? Biseyleri basarmak istiyosam once bunun ustesinden gelmem gerektigini biliyorum ama bu insanlar benim icin cok degerli ve ben asiri vicdanli olmamdan dolayi kendimi saydiramiyorum bunu basarmam gerek.
Bana bi yol gosterin :(
0
herkes yönetici olamaz. bu yüzden yöneticiler ve yönetilenler var. söylediklerinize göre siz yöneticilik yapabilecek bir yapıda değilsiniz. zorlamayla da olacağını sanmıyorum bu işin.
saygılar.
ha bu arada belirtmek isterim,doğruları söylemek,hataları uyarmak insanları kırmak anlamına gelmez. profesyonelce iş yapmanın gereğidir bu. belirtmek istedim sadece.
saygılar.
ha bu arada belirtmek isterim,doğruları söylemek,hataları uyarmak insanları kırmak anlamına gelmez. profesyonelce iş yapmanın gereğidir bu. belirtmek istedim sadece.
0
insanlar sadece baskı ile yönetilmez, işin kolayı baskı kurmaktır. iyi ilişki ile de insanlar yönetilebilir.
saturn un de dediği gibi, insanları seviyorsanız yanlışlarını da düzeltmeniz, hatalarında uyarmanız gerekir, aksi halde zarar vermiş olursunuz.
tüm bunları size yakışan bir uslupla yapmanız durumunda da şımardı, neydi ne oldu gibi yakıştırmalardan da uzak kalabilirsiniz.
saturn un de dediği gibi, insanları seviyorsanız yanlışlarını da düzeltmeniz, hatalarında uyarmanız gerekir, aksi halde zarar vermiş olursunuz.
tüm bunları size yakışan bir uslupla yapmanız durumunda da şımardı, neydi ne oldu gibi yakıştırmalardan da uzak kalabilirsiniz.
0
nefessiz kalmak
10 metrekare büyüklüğünde bir oda da yatıyorum. Gün içinde salonda olduğumdan orada ufo kullanarak ısınıyorum, ancak kendi odama yatmaya gittiğimde oda soğuk oluyor. Odam da fanlı ya da benzer bir ısıtıcı çalıştırmayı düşünüyorum, Ufo gibi gördüğü alandan ziyade odayı ısıtmasına ihtiyacım var. Örneğ
10 metrekare büyüklüğünde bir oda da yatıyorum. Gün içinde salonda olduğumdan orada ufo kullanarak ısınıyorum, ancak kendi odama yatmaya gittiğimde oda soğuk oluyor. Odam da fanlı ya da benzer bir ısıtıcı çalıştırmayı düşünüyorum, Ufo gibi gördüğü alandan ziyade odayı ısıtmasına ihtiyacım var. Örneğin yatmadan 1 saat önce açıcam odayı güzelce ısıtıcak sonra kapatıcam gibi. Bu tarz bir şey arıyorum, fiyat aralığı 25-65 TL gibi olabilir, hatta uyku modu olan fanlı ısıtıcılardan da olabilir. Önerileriniz benim için çok önemli, teşekkürler.
0
ben geçen kış kumtel marka almıştım. sigortaları falan attırıyordu. kullanamamıştım. gittim servise falan verdim hatta. ama yok yine de içime sinmedi. ben kumtel markayı tavsiye etmiyorum.
ihlasın dediğin fiyatlarda ufak ısıtıcıları var. 10 m2 yeter. ihlasa bak bi bence.
ihlasın dediğin fiyatlarda ufak ısıtıcıları var. 10 m2 yeter. ihlasa bak bi bence.
0
fanlı ısıtıcılar daha mantıklı değil midir? sıcak hava üflüyorlar sonuçta?
0
elektrikli radyotörler çok güzel ısıtıyor, ama ne kadar fatura getirir bilemiyorum. bu arada ufolar da iyi ısıtıyor aslında, odada koyduğun yere bağlı biraz da.
0
fanlılar çok da verimli değiller harcadıkları enerji/ısıtma olarak. bir de çabuk bozuluyorlar nedense. yağlı radyatör(www.koctas.com.tr) denen şeylerden alabilirsin, çoğunda termostat da oluyor. istediğin dereceye ayarlarsın oda o dereceye gelince kapanır, soğuyunca tekrar açılır.
0
kendicoplugundeotenhoroz
sigarayı bırakalı 2 ay oldu. zaten normaldede çok aşırı bir bağımlılık yapmadığından gün içerisinde bir sıkıntı yaşamıyorum. yalnız film ve dizi izlerken sigara içmeye o kadar şartlanmışım ki resmen 2 aydır dizi ve film izleyemedim. sanki izlerken aynı keyfi alamayacakmışım izlediğim şey boşa gidice
sigarayı bırakalı 2 ay oldu. zaten normaldede çok aşırı bir bağımlılık yapmadığından gün içerisinde bir sıkıntı yaşamıyorum. yalnız film ve dizi izlerken sigara içmeye o kadar şartlanmışım ki resmen 2 aydır dizi ve film izleyemedim. sanki izlerken aynı keyfi alamayacakmışım izlediğim şey boşa gidicekmiş gibi bir psikolojiye girdim. bir yardım edin bunu nasıl aşabilirim.
0
sinemada izleyebilirsin. sonuçta önceden sinemada izlerken sigara içmiyordun. Sonra aynı gün git evde aynı filmi veya başka filmi izle.
0
birşeyler ye iç izlerken. abur cubur da olsa sigaradan iyidir. çerez cips vs. çekirdek?!
0
bence bir iki ay daha bekle, riske atma olayi. filmi yine her zaman seyredersin..
0
''sigarayı bırakmanın ilk aylarında sigarayı hatırlatacak şeyler yapılmamalı, ertelenmeli'' der uzmanlar.
0
bahçelidevlet
http://imgur.com/a/ynkv8Ufkum açıldı yeminlen.
0
bazılarını makyaj da kurtaramamış. bazılarını makyaj daha kötü yapmış. bazıları meme...
0
o kadar skişe g*tler başlar sivilce dolar tabi... Ben de diyorum bunlar g*t yalıyor dal daşak yalıyor nasıl oraları buraları kızarmıyor, mikrop kapmıyor, sivilce olmuyor. Çoğunun zaten cilt ora bura kızarmış, gözler uykudan uyanmış mahmur gibi (o kdr y*rak yemeye normal) İşte yüce insanlar, bu sektörün gerçek yüzünden sonra hepiniz böyle olacaksınız;
www.lezzetyolu.com
www.lezzetyolu.com
0
dieselsingle2
"Benden bu kadar büyüklerin ellerinden seninde bal sarısı gözlerinden öperim dieselsinglecım annenlere selam :D"daha öncesinde de evlenme ile alakalı konuştuğumuz, uzun süredir prensini beklediğini belirten bir kadın yazdıde'yi bitişik yazmış, kaç o kızdan olaylarına girmeyelim duyuru sakinleri. als
"Benden bu kadar büyüklerin ellerinden seninde bal sarısı gözlerinden öperim dieselsinglecım annenlere selam :D"
daha öncesinde de evlenme ile alakalı konuştuğumuz, uzun süredir prensini beklediğini belirten bir kadın yazdı
de'yi bitişik yazmış, kaç o kızdan olaylarına girmeyelim duyuru sakinleri. alsdjalsdkj bir saat sonra yeni farkettim ben de.
soru iki: duyuru çet'e ne oldu?
daha öncesinde de evlenme ile alakalı konuştuğumuz, uzun süredir prensini beklediğini belirten bir kadın yazdı
de'yi bitişik yazmış, kaç o kızdan olaylarına girmeyelim duyuru sakinleri. alsdjalsdkj bir saat sonra yeni farkettim ben de.
soru iki: duyuru çet'e ne oldu?
0
ela gözüm. bazen sarı olabiliyor, yeşil de oluyor arada. ilginç
ela, selam bu arada
ela, selam bu arada
0
@yeşilim
ağlayınca ya da yaşarınca sarı olabiliyor bazen, bir keresinde fotosunu çektim inanmayanlara capsliyorum :P
öncesinde dediğim gibi prensimi bekliyorum, beklemekten sıkıldım hatta gibisinden şeyler dedi özet olarak.
henüz doğru düzgün fotosunu bile görmedim daha, bakalım :)
ağlayınca ya da yaşarınca sarı olabiliyor bazen, bir keresinde fotosunu çektim inanmayanlara capsliyorum :P
öncesinde dediğim gibi prensimi bekliyorum, beklemekten sıkıldım hatta gibisinden şeyler dedi özet olarak.
henüz doğru düzgün fotosunu bile görmedim daha, bakalım :)
0
ironik maymun
Sevgili ekşi duyuru insanları, size özelimi (öeh) açarak objektif bir bakış istiyorum.3 yıldan biraz fazladır süren bir ilişkim var idi ve lakin bundan yaklaşık bir ay evvel, "ben seninle evlenmek istemiyorum" bahanesi ile ayrıldık. bir haftanın ardından tekrar deneyelim isteklerime cevaben, artık s
Sevgili ekşi duyuru insanları, size özelimi (öeh) açarak objektif bir bakış istiyorum.
3 yıldan biraz fazladır süren bir ilişkim var idi ve lakin bundan yaklaşık bir ay evvel, "ben seninle evlenmek istemiyorum" bahanesi ile ayrıldık. bir haftanın ardından tekrar deneyelim isteklerime cevaben, artık seni istemiyorum, görüşmek istemiyorum vb. şeyler söyledi. 10 gün kadar önce bir meseleden dolayı görüştük. geçmişten falan konuşmadık hiç. bir avm ye gittik. alışveriş yemek vs. sanki sevgiliymişiz de değilmişiz gibi günü geçirdik. bana gittiği konserlerden falan bahsetti vs.
dün bir kaç bürokratik mesele için konuşurken görüşme teklifinde bulundu(ben teklif etmemek için tutuyordum kendimi oysaki), iş çıkışı görüştük, bu sefer daha sevgili gibiydik ama hala sevgili değildik. konuşmalarımızda yaparız ederiz gibi şeyler söyleyip, dahil olduğum planlar yapıyordu.
velhasıl kelam, çok da düzgün anlatamadığım bu mevzuyu biraz anlatabildiysem, "aga şimdi biz ne yapıyoruz?" diye sormak istiyorum. ilişkimizin son dönemlerinde ben biraz sık arar haldeydim. bu ağır ilgi ve baskıdan sıkılmış olacağını tahmin ediyorum aslında. sizce hatun kişi sakin kafayla düşününce aslında özlediğini falan fark etmiş olabilir mi veya benim yol haritam ne olmalı(sanki şirket kurtarıyoruz) diye sorarım sizlere.
not: ikimizde ergen değil, yirmili yaşlarının ortalarında, çalışan parasını kazanan olgun insanlarız.
3 yıldan biraz fazladır süren bir ilişkim var idi ve lakin bundan yaklaşık bir ay evvel, "ben seninle evlenmek istemiyorum" bahanesi ile ayrıldık. bir haftanın ardından tekrar deneyelim isteklerime cevaben, artık seni istemiyorum, görüşmek istemiyorum vb. şeyler söyledi. 10 gün kadar önce bir meseleden dolayı görüştük. geçmişten falan konuşmadık hiç. bir avm ye gittik. alışveriş yemek vs. sanki sevgiliymişiz de değilmişiz gibi günü geçirdik. bana gittiği konserlerden falan bahsetti vs.
dün bir kaç bürokratik mesele için konuşurken görüşme teklifinde bulundu(ben teklif etmemek için tutuyordum kendimi oysaki), iş çıkışı görüştük, bu sefer daha sevgili gibiydik ama hala sevgili değildik. konuşmalarımızda yaparız ederiz gibi şeyler söyleyip, dahil olduğum planlar yapıyordu.
velhasıl kelam, çok da düzgün anlatamadığım bu mevzuyu biraz anlatabildiysem, "aga şimdi biz ne yapıyoruz?" diye sormak istiyorum. ilişkimizin son dönemlerinde ben biraz sık arar haldeydim. bu ağır ilgi ve baskıdan sıkılmış olacağını tahmin ediyorum aslında. sizce hatun kişi sakin kafayla düşününce aslında özlediğini falan fark etmiş olabilir mi veya benim yol haritam ne olmalı(sanki şirket kurtarıyoruz) diye sorarım sizlere.
not: ikimizde ergen değil, yirmili yaşlarının ortalarında, çalışan parasını kazanan olgun insanlarız.
0
Bana biraz geçiş dönemi gibi geldi. Sen kendini sağlama al da her sonuca açık ol gene.
0
öyle çok ahım şahım bir problem olmadan "artık seni istemiyorum, görüşmek istemiyorum" diyebilen bir kız veya erkekten umudu kesin, zorlasan olur belki de zorlayarak olan şeyin ömrü ne olur?
seven biri ki sen seviyorsun belli ne olursa olsun bu cümleyi kurabilir misin o'na? cevap hayır ise kendine olan saygın için bırak kızı, zamanını harcama bir sürü kız var dışarıda.
seven biri ki sen seviyorsun belli ne olursa olsun bu cümleyi kurabilir misin o'na? cevap hayır ise kendine olan saygın için bırak kızı, zamanını harcama bir sürü kız var dışarıda.
0
şimdi hani sonsuza kadar böyle yalandan arkadaşmış gibi ya da türk dizilerindeki kavuşamayan çiftler gibi davranamam. acayip bir şekilde de seviyorum tabi. ben yavaş yavaş alışırken tekrar böyle bir hal alması garip oldu tabi.
böyle şeylerin istatistiği olmaz tabi de sizce ümit daha mı çok gibi görünüyor bu kadar bilgi ile.
böyle şeylerin istatistiği olmaz tabi de sizce ümit daha mı çok gibi görünüyor bu kadar bilgi ile.
0
ümit hiç yok gibi görünüyor buradan.
yahu zamanında ben de senin gibi yaptım, geldim buraya duyuru açtım bizim sana söylediklerimizi söylediler, siktirin ibneler dedim, biraz kendimi geri çeker gibi oldum sonra o gelir gibi oldu hah şimdi verecek öhm şey yani sevecek tekrar dedim, o zaman yakınlaşma başladı tam o an tekrar ben seni istemiyorumlar falanlar filanlar, sonuç; ömrümden hadi ilişki kısmını saymıyorum ama 1-1,5 sene ruhsuz bir dönem kayıp ve kızlara karşı inanılmaz güven sorunu ve soğukluk bonusuyla kaldım.
biz ne yazarsak yazalım sen o kızı bırakmayacaksın, o kız sana umut verecek, hah seviyor diyeceksin, sonra o kız sana bir tokat daha atacak ta ki o kız başkasını bulup senin umutlarının köküne kibrit suyu sıkana kadar.
yapman gereken görüşmemek, eğer olur da gerçekten seviyor ama başka sebeplerle böyle bir halt yemişse bırak o uğraşsın düzeltmeye, olayın adaletlisi bu.
yahu zamanında ben de senin gibi yaptım, geldim buraya duyuru açtım bizim sana söylediklerimizi söylediler, siktirin ibneler dedim, biraz kendimi geri çeker gibi oldum sonra o gelir gibi oldu hah şimdi verecek öhm şey yani sevecek tekrar dedim, o zaman yakınlaşma başladı tam o an tekrar ben seni istemiyorumlar falanlar filanlar, sonuç; ömrümden hadi ilişki kısmını saymıyorum ama 1-1,5 sene ruhsuz bir dönem kayıp ve kızlara karşı inanılmaz güven sorunu ve soğukluk bonusuyla kaldım.
biz ne yazarsak yazalım sen o kızı bırakmayacaksın, o kız sana umut verecek, hah seviyor diyeceksin, sonra o kız sana bir tokat daha atacak ta ki o kız başkasını bulup senin umutlarının köküne kibrit suyu sıkana kadar.
yapman gereken görüşmemek, eğer olur da gerçekten seviyor ama başka sebeplerle böyle bir halt yemişse bırak o uğraşsın düzeltmeye, olayın adaletlisi bu.
0
ayrılan o ise yalnızlıktan korkuyor, adını sevgili koymayıp başkasını bulana kadar seninle yani güvenli bildiği limanda zaman geçicerecek takılacak ama sevgili adı koyupta sorumluluk altına girmeyecek gibi geldi bana.
0
bana damdan dusmus birini getirin durumu benim icin lunedor oluyor anlasilan :)
ama hafiz oyle guzel bakiyor ki, anlatilmaz yea. yanlislikla hayatim vs. sozleri, ellerin tutmak uzereyken geri ceklimesi...
tesekkurler ola onerileriniz icin.
ama hafiz oyle guzel bakiyor ki, anlatilmaz yea. yanlislikla hayatim vs. sozleri, ellerin tutmak uzereyken geri ceklimesi...
tesekkurler ola onerileriniz icin.
0
o öyle güzel bakmıyor, sen öyle güzel görüyorsun yani sen güzelsin onu beziyorsun, bunun farkına varmak için elbette ayna karşısında kendinden iğrenmek gerekiyor bir süre ama sonunda sevmek senin meziyetin, güzel olan sevdiğin değil seven kalbin(çok mu arabesk oldu bu?:S)
ayrıca eminim sadece ben değil bu duyuruya yazan herkesin aynı olmasa da 3 metre yukarı 5 metre aşağı bir damdan düşmüşlüğü vardır :)
ayrıca eminim sadece ben değil bu duyuruya yazan herkesin aynı olmasa da 3 metre yukarı 5 metre aşağı bir damdan düşmüşlüğü vardır :)
0
3 yıldır birlikteymişsiniz işte birden bitirmiş, sonra da özledi falan filan işte doğal olarak. bu süreci olabildiğince rahat geçirmeye çalışıyor kendisi için. yaptığı aynen bu. sana zarar veriyorsa bu durum direkt kes ilişkini. o rahat olsun diye kendini sıkma.
belki de tam tersi sahiden pişman oldu, geri düzeltmek istiyor bir şeyleri ama gurur yapıyor vs.
belki de tam tersi sahiden pişman oldu, geri düzeltmek istiyor bir şeyleri ama gurur yapıyor vs.
0
girl in a coma keske dedigin gibi olsa. berbat bir durum iste yea nasil olacak bilmiyorum. kac haftadir bir hal oldum.
0
3 yılın verdiği alışkanlıktan dolay özlemiş ama sadece alışkanlıktan. o yüzden tekrar buluşmuş,vakit geçirmiş.
ben seninle evlenmek istemiyorum lafı bence olayı bitirmiştir.
(akıl verecek durumda değilim farkındayım ama yazayım dedim yinede)
ben seninle evlenmek istemiyorum lafı bence olayı bitirmiştir.
(akıl verecek durumda değilim farkındayım ama yazayım dedim yinede)
0
YEni bir denize yelken açmadan önce güvenilir bir sahilde tamirat görüyor, özgüven ego ihtiyacını tatmin ediyor. kendini yeterli hissettiiği zaman basıp gidecek.
0
ha birde seviyormuş gibi bakıyor, çok duygusal vb dediğin yazıya gelince.
Hacı kızlar süper rol yapıyor yahu, hiç kanma
Hacı kızlar süper rol yapıyor yahu, hiç kanma
0
hafiz bir aydir en mutlu oldugum gundu dun. ha bir de, soylemek dogru olmaz ama beraber ic camasiri bakma asamasina geldik bir ara, yok o kadarda degil dedim yani. Eskiden keyifli olsa da, o an biraz sinir bozucu oluyor.
0
Zaten acısız dertsiz tasasız olacağını kimse söylemedi.
2 seçeneğin var, kızla takılıp arada kısa güzel anlar yaşarsın ama uzun zaman diliminde büyük bir kazık yiyip hayattan kızlardan ve sevgiden soğursun.
ya da durumu kabullenip kolay olmasa da hiç pas vermeyip ayrılırsın. kısa ve orta vade de acı çekersin ama uzun vade de kafan ve kalbin rahat olur.
1. seçenekte kızın köpeği olacaksın
2. seçenekte yüz vermeiğin için kız senin köpeğin olacak, seni tavlamaya çalışacak, seviyorum falan diyecek.
sana aşık olduğu için değil, senin bu kadar kolay ayrıldığını görünce geri kazanıp egosunun tatmin etmek için.
2 seçeneğin var, kızla takılıp arada kısa güzel anlar yaşarsın ama uzun zaman diliminde büyük bir kazık yiyip hayattan kızlardan ve sevgiden soğursun.
ya da durumu kabullenip kolay olmasa da hiç pas vermeyip ayrılırsın. kısa ve orta vade de acı çekersin ama uzun vade de kafan ve kalbin rahat olur.
1. seçenekte kızın köpeği olacaksın
2. seçenekte yüz vermeiğin için kız senin köpeğin olacak, seni tavlamaya çalışacak, seviyorum falan diyecek.
sana aşık olduğu için değil, senin bu kadar kolay ayrıldığını görünce geri kazanıp egosunun tatmin etmek için.
0
neyse bir uyarı, zaten yaşını başını almış olgun insansın. burada yazılanların aklını karıştırmasına izin verme. içinden ne geliyorsa onu yap. yapmadığın şeyler için pişman olman, yaptığın şeyler için pişman olman daha kötüdür. ilişkinin içinde olan sensin. burada bekara karı boşamak kolaydır olayı var. içinden geleni yap!
0
Bence de kız seviyor seni bence evet ilgiden bunalmış olabilir ama baksana Yanyana gelince tutamıyor kendini. Bırak biraz eminim gelecek o sana birde arkadas cevresi kızın aklını karıştırıyor olabilir.
0
ermanen
evet soruyu yazacam 1 dakka verin. soru şu:Şimdi daha çok filmlerde görüyoruz ama benim merak ettiğim gerçek hayatta bu olayı yapmak ne ister? araç maksimum hangi hızdayken atlayabiliriz ve darbeyi azaltmak için hangi pozisyonda atlamak gerekir? omuz üstüne atlayıp dönme falan ne iş? aracın yüksekli
evet soruyu yazacam 1 dakka verin. soru şu:
Şimdi daha çok filmlerde görüyoruz ama benim merak ettiğim gerçek hayatta bu olayı yapmak ne ister? araç maksimum hangi hızdayken atlayabiliriz ve darbeyi azaltmak için hangi pozisyonda atlamak gerekir? omuz üstüne atlayıp dönme falan ne iş? aracın yüksekliği de önemli sanırım?
Şimdi daha çok filmlerde görüyoruz ama benim merak ettiğim gerçek hayatta bu olayı yapmak ne ister? araç maksimum hangi hızdayken atlayabiliriz ve darbeyi azaltmak için hangi pozisyonda atlamak gerekir? omuz üstüne atlayıp dönme falan ne iş? aracın yüksekliği de önemli sanırım?
0
otobüs ya da minibüs durmadan deneyebilirsin, çok düşük hızlarda dahi ayakta dırmak kolay değil.
omuz üstüne atlamak tamamen ekşin olsun diye.
en az darbe ayaklar üstüne düşüldüğünde olur.
omuz üstüne atlamak tamamen ekşin olsun diye.
en az darbe ayaklar üstüne düşüldüğünde olur.
0
evet cevaplıyorum... aracın yüksekliği önemli değil. ayak üstü atlayacaksın, ellerinle, kollarınla kafanı sarıp koruyacaksın. oran buran çizilecek, kırıklar çatlaklar olabilecek, bir ağaca ya da kaldırıma toslayarak duracaksın. durmadan, toslamadan önce kollarını açmadıysan çok büyük ihtimal yaşayacaksın.
yarın akşam 17 sularında E5'te bi dene bakalım, sonucu yazarsın...
yarın akşam 17 sularında E5'te bi dene bakalım, sonucu yazarsın...
0
0
çok ciddi bir şekilde cevap veriyorum:
şimdi önce hareketsiz bir şeyden yere atlamayı değerlendirelim: sen diyelim ki yataktan, evin zeminine atlıyorsun. aradaki mesafe az, sen havada az vakit geçiriyor, dolayısıyla az biçim değiştiriyorsun, dolayısıyla düşmüyorsun. şimdi bunun tersini düşün. sen havada, yer çekiminden bağımsız asılı duruyorsun. birden bire senin odanın büyüklüğünde bir beton parçası aynı ilk örnekte senin sahip olduğun hızda gelip ayağına çarpıyor. şimdi teknik olarak deminki olayla bu olay arasında hiçbir fark var mı? yok.
şimdi senin soruna geçiyorum. sen sabitsin (yön olarak) ve altındaki şey hareketli. senin ayaklarını tam ona basabilmen ve bastığın an vücudunun sendelememesi için vücudunda oluşan itmeyi tutacak kadar güçlü kaslara ihtiyacın var. bu araba 2km hızla gidiyorsa altındaki zemin daha az hareketli olduğundan seni daha az iter ve senin onu tutmaya gücün olur ama 200 km hızla gidiyorsa ne olur anla artık.
yani arabadan atlayınca düşmemek söz konusu değil. peki kontrollü düşülür mü?
valla ben kimsenin bacaklarındaki o kasları bir saniye içinde öyle yönlendirebileceğine inanmıyorum. zaten aşırı hızlıysa ayakların kırılır. diyelim ki kırılmadı sen öyle bir devrilirsin ki o anda elini önüne alıp takla atma olaylarına giremezsin. hadi eskaza takla attın en az 500 tur atarsın ki suratın falan yamulur, yerden kalkamazsın. zaten ilk düştüğün anda bir kafanı yere vurursun...
özet: 10 km.nin altındaysa düşme olasılığın var ama ayakta da kalabilirsin. 50 km altındaysa düşersin, yaralanırsın. 50 km. nin üstündeyse seninle azrail arasında artık... 120 km. nin üzerindeyse azrail olmazsa cebrail bile gelir alır o canı.
şimdi önce hareketsiz bir şeyden yere atlamayı değerlendirelim: sen diyelim ki yataktan, evin zeminine atlıyorsun. aradaki mesafe az, sen havada az vakit geçiriyor, dolayısıyla az biçim değiştiriyorsun, dolayısıyla düşmüyorsun. şimdi bunun tersini düşün. sen havada, yer çekiminden bağımsız asılı duruyorsun. birden bire senin odanın büyüklüğünde bir beton parçası aynı ilk örnekte senin sahip olduğun hızda gelip ayağına çarpıyor. şimdi teknik olarak deminki olayla bu olay arasında hiçbir fark var mı? yok.
şimdi senin soruna geçiyorum. sen sabitsin (yön olarak) ve altındaki şey hareketli. senin ayaklarını tam ona basabilmen ve bastığın an vücudunun sendelememesi için vücudunda oluşan itmeyi tutacak kadar güçlü kaslara ihtiyacın var. bu araba 2km hızla gidiyorsa altındaki zemin daha az hareketli olduğundan seni daha az iter ve senin onu tutmaya gücün olur ama 200 km hızla gidiyorsa ne olur anla artık.
yani arabadan atlayınca düşmemek söz konusu değil. peki kontrollü düşülür mü?
valla ben kimsenin bacaklarındaki o kasları bir saniye içinde öyle yönlendirebileceğine inanmıyorum. zaten aşırı hızlıysa ayakların kırılır. diyelim ki kırılmadı sen öyle bir devrilirsin ki o anda elini önüne alıp takla atma olaylarına giremezsin. hadi eskaza takla attın en az 500 tur atarsın ki suratın falan yamulur, yerden kalkamazsın. zaten ilk düştüğün anda bir kafanı yere vurursun...
özet: 10 km.nin altındaysa düşme olasılığın var ama ayakta da kalabilirsin. 50 km altındaysa düşersin, yaralanırsın. 50 km. nin üstündeyse seninle azrail arasında artık... 120 km. nin üzerindeyse azrail olmazsa cebrail bile gelir alır o canı.
0
halanne
+18 miş ve iğrençlik içerebilir.!!hakkaten kürtaj yapıldığında böyle mi çıkıyor?ya da şöyle diyelim. belki bu kadar düzgün çıkmıyordur ama, embriyo vs o andaki adı her neyse anne karnındaki hali bu mudur? yani nerdeyse bebek haline gelmiş bu görüntüdeki.Edit:bunun nesinin +18 olması gerekiyor ki. iğ
+18 miş ve iğrençlik içerebilir.!!
hakkaten kürtaj yapıldığında böyle mi çıkıyor?
ya da şöyle diyelim. belki bu kadar düzgün çıkmıyordur ama, embriyo vs o andaki adı her neyse anne karnındaki hali bu mudur? yani nerdeyse bebek haline gelmiş bu görüntüdeki.
Edit:
bunun nesinin +18 olması gerekiyor ki. iğrenç uyarsını yaptım zaten.
bu kadar muntazam mı çıkıyor demedim. anne karnında bu halde mi oluyor bebek diye soruyorum. çünkü bildiğim kadarıyla kürtaj 10. haftaya kadar yasal. 10 haftada bebek bu kadar gelişmiş oluyor mu? resmen eli ayağı, gözü, kafası olmuş artık.
hakkaten kürtaj yapıldığında böyle mi çıkıyor?
ya da şöyle diyelim. belki bu kadar düzgün çıkmıyordur ama, embriyo vs o andaki adı her neyse anne karnındaki hali bu mudur? yani nerdeyse bebek haline gelmiş bu görüntüdeki.
Edit:
bunun nesinin +18 olması gerekiyor ki. iğrenç uyarsını yaptım zaten.
bu kadar muntazam mı çıkıyor demedim. anne karnında bu halde mi oluyor bebek diye soruyorum. çünkü bildiğim kadarıyla kürtaj 10. haftaya kadar yasal. 10 haftada bebek bu kadar gelişmiş oluyor mu? resmen eli ayağı, gözü, kafası olmuş artık.
0
amk bi de muzaffer bir komutan gibi poz vermişler. öncelikle +18 olmalıydı bu soru. bunun haricinde de bazı durumlarda o embriyoyu parçalayarak, kazıyarak çıkarıyorlar.
0
benim de kazıyarak çıkartılıyor diye biliyorum. o ne lan öyle dalından meyveyi koparmış gibi.
0
kürtaj ama muhtemelen haftası ileri bir kürtaj. 10 haftalıktan büyük duruyor. eğer annenin hayatı tehlikedeyse ya da acil bir abortus (kürtajın latince adı) ise karın açılıp oradan alınabilir.
ama tabii normal kürtajlar böyle olmuyor
ama tabii normal kürtajlar böyle olmuyor
0
body worlds sergisinde fetüslerle ilgili bir bölüm vardı. evet bu kadar, daha küçük ya da daha büyük de olabiliyor. 8 haftalık fetüs 1 parmak boğumu kadar filandı sanıyorum çok net hatırlamasam da. bu da öyle gibi. minicik bişey. zaten bir anda bebek formuna girmiyor ki, ilk günlerde daha bu şekli alıyor ve sonra gelişiyor.
nasıl böyle çıkartmışlar bilmiyorum, medikal kısmıyla ilgili çok bilgim yok ama o sergide çok daha küçük fetüsleri bile bu şekilde sergilemişlerdi, o dışındaki baloncuk da içinde yaşadığı şey işte, unuttum adını. bebek doğmadan su gelir ya, bu zar yırtılıyor o su geliyor, bebek doğduktan sonra bu zar da çıkıyor içinden kadının.
edit: www.saglikpark.com
nasıl böyle çıkartmışlar bilmiyorum, medikal kısmıyla ilgili çok bilgim yok ama o sergide çok daha küçük fetüsleri bile bu şekilde sergilemişlerdi, o dışındaki baloncuk da içinde yaşadığı şey işte, unuttum adını. bebek doğmadan su gelir ya, bu zar yırtılıyor o su geliyor, bebek doğduktan sonra bu zar da çıkıyor içinden kadının.
edit: www.saglikpark.com
0
cerrahi kurtaj yalnizca d&c de denen kazimayla olmuyor, rahim iceriginin vakumla emilmesi gibi yontemler de var. bunlar elbette ilk uc ay icin. ikinci uc ayda d&e (dilation & evacuation) denen yontemle rahmin icindeki yapilar ve fetusun disari cikarilir.
bu yontemlerde bu sekilde saglam kalmis bir fetus gormek zor oldugu icin bu resimdeki fetusun ameliyatla alindigini dusunuyorum. buyuk ihtimal dis gebelik sonucu olmustur. daha uzak bir ihtimal de gebelik sirasinda histerektomi olabilir.
resimdeki fetus de tahminim 10 haftadan kucuk. el ve ayaklar 5 ve 8. hafta arasinda olusurken kafa ve goz daha onceden de belli olmaya basliyor.
edit: tabi cok mantikli diger bir ihtimal de dusuk, nasil aklima gelmediyse.
bu yontemlerde bu sekilde saglam kalmis bir fetus gormek zor oldugu icin bu resimdeki fetusun ameliyatla alindigini dusunuyorum. buyuk ihtimal dis gebelik sonucu olmustur. daha uzak bir ihtimal de gebelik sirasinda histerektomi olabilir.
resimdeki fetus de tahminim 10 haftadan kucuk. el ve ayaklar 5 ve 8. hafta arasinda olusurken kafa ve goz daha onceden de belli olmaya basliyor.
edit: tabi cok mantikli diger bir ihtimal de dusuk, nasil aklima gelmediyse.
0
kürtaj değildir. dışındaki baloncuk kısmı kesesi. düşük sonrası çekilmiş olma olasılığı daha yüksek. bazen hiç bozulmadan böyle düşükler olabiliyor.
0
8 Haftalıktan büyük gibi sanki.
Ultrasonda bakan oldu mu bilmiyorum 8-10 haftalık bebeğe. Kalbi var, ve pıt pıt pıt pıt pıt pıt pıt pıt atıyor. Duyuyorsunuz. Eli kolu hareket ediyor. O resimde gördüğünüz fetüs var ya; bu fotoğraf çekilirken o küçük kalbi durdurulmuştur, ya da az sonra durdurulacaktır. İnsan inşallah tıbbi bir gerekçeyle hamilelik sonlandırılmıştır diyor.
(Doğum kontrolü yöntemlerini kullanmayıp, zevkini yaşayıp, hamile kalınılıp, sonra da kürtaj yaptıranların ta amk...)
Ultrasonda bakan oldu mu bilmiyorum 8-10 haftalık bebeğe. Kalbi var, ve pıt pıt pıt pıt pıt pıt pıt pıt atıyor. Duyuyorsunuz. Eli kolu hareket ediyor. O resimde gördüğünüz fetüs var ya; bu fotoğraf çekilirken o küçük kalbi durdurulmuştur, ya da az sonra durdurulacaktır. İnsan inşallah tıbbi bir gerekçeyle hamilelik sonlandırılmıştır diyor.
(Doğum kontrolü yöntemlerini kullanmayıp, zevkini yaşayıp, hamile kalınılıp, sonra da kürtaj yaptıranların ta amk...)
0
ruwm
Selamlar, facebook hesabım uyarı verilmeden kapatılmış. Yanlış hiç bir şey yapmadığıma eminim. Neden böyle bir şey olabilir?
Selamlar, facebook hesabım uyarı verilmeden kapatılmış. Yanlış hiç bir şey yapmadığıma eminim. Neden böyle bir şey olabilir?
0
sürekli birilerine ekleme talebi yolluyor muydun? eğer karşı taraf, talebi yollayan kişiyi tanımadığını belirtirse ve bu talep yollamayı alışkanlık haline getiren kişi belli bir sayıya ulaşırsa hesabı kapatıyorlar.
0
Hayır ekleme talebi atmıyordum, tanımadığım kişiye mesaj bile atmam. Mail attım şöyle bir cevap attılar.
Merhaba,
Hesabınız Facebook Koşulları’nı ihlal ettiğiniz için kapatılmıştır. Facebook tanımadıkları kişilere flört veya ticari amaçlı mesajlar gönderen kullanıcıların hesaplarını kapatmaktadır.
Ne yazık ki, hesabınızı tekrar etkinleştirememiz veya e-postanıza doğrudan yanıt vermemiz mümkün değildir.
İlkelerimiz hakkında daha fazla bilgi için lütfen Facebook Topluluk Standartları’nı gözden geçirin: www.facebook.com
Teşekkürler,
Facebook Ekibi
Merhaba,
Hesabınız Facebook Koşulları’nı ihlal ettiğiniz için kapatılmıştır. Facebook tanımadıkları kişilere flört veya ticari amaçlı mesajlar gönderen kullanıcıların hesaplarını kapatmaktadır.
Ne yazık ki, hesabınızı tekrar etkinleştirememiz veya e-postanıza doğrudan yanıt vermemiz mümkün değildir.
İlkelerimiz hakkında daha fazla bilgi için lütfen Facebook Topluluk Standartları’nı gözden geçirin: www.facebook.com
Teşekkürler,
Facebook Ekibi
0
acaba gıcıklığına seni toplu olarak şikayet etmiş olabilirler mi?
aklıma bu geldi. gerçi toplu şikayetlerde hemen 'hımm tama kapatalım bu hesabı' derler mi o da meçhul.
aklıma bu geldi. gerçi toplu şikayetlerde hemen 'hımm tama kapatalım bu hesabı' derler mi o da meçhul.
0
Sanmam toplu olarak birinin saldıracağını, anlam veremedim en azından bi mail atsaymış facebook şu yüzden diye düşünmezdim böyle.
0
biz gıcıklığına hesap kapatmıştık. sanırım 25-30 kişinin şikayeti yeterli olmuştu :D size de böyle bir şey yapılmış olabilir.
0
neysene
https://www.facebook.com/photo.php?v=198037913639314sebep ney?
0
Çizre'de hiç bulundun mu? Dağda operasyon olunca akşam vakitleri sadece Bdp binasından değil devlet dairelerinin bulunduğu binalardan ateş açıldığını biliyor musun? Bence sebep bunla ilişkilidir. Tek taraflı olmamak gerekir.
0
binanın çatısındaki adamları görüyorsun değil mi? onlar kafalarını çıkartamasın diye ateş açılıyor. ayrıca genelde havaya ateş açılıyor. çünkü o herifler kafalarını çıkartırlarsa olay çatışmaya dönecek.
0
Hangi binanın çatısındaki? Ben adam falan göremedim eğer bahsettiğin bina kırmızı olan ise. O saniye'de durup ss alabilir misin? Biz de görelim.
0
üzerinde koca bayrağımsı ve yanlış görmüyorsam apo posteri olan binayı diyorum.
0
örneğin teröristler meclisi ele geçirmiş olsunlar güvenlik güçleri gelip binaya ateş açınca meclise neden ateş açıyorlar demek gibi bir şey.. oradaki karmaşada 1 polis memuru şehit oldu. polisin hangi binaya ateş açması önemli değil önemli olan bu saldırının ne taraftan geldiğidir. Bu yüzden hangi taraftan saldırı gelmiş ise polis o yöne doğru ateş açmıştır.
0
ataman
Sanki caminin yada , o yapının içine basketbol oynayan elemanlar yapıştırılmıs gibi geldi bana..verdiği mesaj ilgilendirmiyor...
Sanki caminin yada , o yapının içine basketbol oynayan elemanlar yapıştırılmıs gibi geldi bana..verdiği mesaj ilgilendirmiyor...
0
pota montaj, eli belindeki herifte montaj top oynayanlarda montaj. bu cami ırakta bile değildir belki
0
onu bunu bilmem ama ışık uyumuna bakınca profesyonel bir montaj olmuş. adamlar nelerle uğraşıyor yarabbi.
0
tormentorius
merhabalar. az önce bir arkadaşımdan iş teklifimsi bir şey geldi. iş, yurtdışında eğitimle uğraşan bir firmanın posterlerini okula asmak ve broşür dağıtmak vs. vs.. üniversitede broşür dağıtmak ve panolara asmak için izin gerekiyor herhalde. bunu düşündükçe bir sıkıntı oturdu içime. şimdi dekana git
merhabalar.
az önce bir arkadaşımdan iş teklifimsi bir şey geldi. iş, yurtdışında eğitimle uğraşan bir firmanın posterlerini okula asmak ve broşür dağıtmak vs. vs..
üniversitede broşür dağıtmak ve panolara asmak için izin gerekiyor herhalde. bunu düşündükçe bir sıkıntı oturdu içime. şimdi dekana git, bir ton dil dök falan.. sonra insanları al karşına, biz şu işi yapıyoruz, bu işi yapıyoruz, diye anlat..
esas mesele ise şu. ne çok sosyal ne de asosyal bir insanım. okulda belli bir çevrem de var. fakat okuldan kimsenin benim tavsiyemle bu işe girişeceğini düşünmüyorum. broşürleri alan insanların, direk çöpe atacağını falan düşünüyorum. bu yüzden içime bir sıkıntı oturdu.
bu işin altından nasıl kalkarım? sıkılmalı mıyım, sıkılmamalı mıyım? çok mu kafama takıyorum dersiniz? okul, böyle bir şeye izin verir mi?
yardımınızı bekliyorum.
az önce bir arkadaşımdan iş teklifimsi bir şey geldi. iş, yurtdışında eğitimle uğraşan bir firmanın posterlerini okula asmak ve broşür dağıtmak vs. vs..
üniversitede broşür dağıtmak ve panolara asmak için izin gerekiyor herhalde. bunu düşündükçe bir sıkıntı oturdu içime. şimdi dekana git, bir ton dil dök falan.. sonra insanları al karşına, biz şu işi yapıyoruz, bu işi yapıyoruz, diye anlat..
esas mesele ise şu. ne çok sosyal ne de asosyal bir insanım. okulda belli bir çevrem de var. fakat okuldan kimsenin benim tavsiyemle bu işe girişeceğini düşünmüyorum. broşürleri alan insanların, direk çöpe atacağını falan düşünüyorum. bu yüzden içime bir sıkıntı oturdu.
bu işin altından nasıl kalkarım? sıkılmalı mıyım, sıkılmamalı mıyım? çok mu kafama takıyorum dersiniz? okul, böyle bir şeye izin verir mi?
yardımınızı bekliyorum.
0
yani sıksan alırsın bence ama çok iğrenç bir iş. tikisinden malına, dahisinden gerizekalısına bir sürü insanlar muhattap ol falan. zor iş
0
okuldan izin alınca tabii ki izin verir. eğitim ile ilgili şeylerde izin konusunda çok sıkıntı olmaz.
ama bana bu iş çok garip geliyor. görüyorum mesela kendi okulumda falan. millete anlatmak için bin bir takla atanlar falan. stand kurup saatlerce beklemek ve bir kişinin bile merak edip gelmemesi gibi durumlar olabiliyor.
ama mesela sadeec poster asmak ve broşür dağıtmak ise asarsın dağıtırsın biter. çok kasmaz.
ama bana bu iş çok garip geliyor. görüyorum mesela kendi okulumda falan. millete anlatmak için bin bir takla atanlar falan. stand kurup saatlerce beklemek ve bir kişinin bile merak edip gelmemesi gibi durumlar olabiliyor.
ama mesela sadeec poster asmak ve broşür dağıtmak ise asarsın dağıtırsın biter. çok kasmaz.
0
Bu isi kivirip kivirmamak onemli degil bence bu girisimde bulunmak ve tikandigin yerde sorun cozmek icin ugrasmak cok sey katar bence denemelisin muthis bir deneyin olur yirtiklasirsin is hayatibda her alanda isibr yarar kacirma firsati devam et
0
biryardimlazim
türkiye de her erkeğin aklından geçiyordur tanıstığı kızla sevişmek istemek hatta ortam ayarlasam da sevişsek düşüncesindedirler acaba türkiyede ki kızlar sevgilisyle bunu ne kadar yaşamak ister.Cünkü bazıları ben ilk evlenirken yapmak istiyorum düşüncesinde midir ? yoksa bu hala boyle bir tabu mudu
türkiye de her erkeğin aklından geçiyordur tanıstığı kızla sevişmek istemek hatta ortam ayarlasam da sevişsek düşüncesindedirler acaba türkiyede ki kızlar sevgilisyle bunu ne kadar yaşamak ister.Cünkü bazıları ben ilk evlenirken yapmak istiyorum düşüncesinde midir ? yoksa bu hala boyle bir tabu mudur ? 25 26 sına gelip cinsel deneyimi olmayan erkk yada bayan var mıdr ?
0
elbette istemezler, kızlar erkekler gibi sapık abaza manyak falan olmadıkları için bu olay o kadar önem arzetmez.
ha lütfen burada okuduklarınıza inanmayın. bu internet'te gördüğünüz özgür cinsellikti bilmem neydi tamamen kendini kaybetmiş çok ufak bir yüzdelik dilimin göze sokulmasından bşaka bir şey değil. normal bir kız kolay koaly sevgilisiyle sevişmek istemez, çok ciddi bir ruhsal sorunu yoksa elbet.
ha lütfen burada okuduklarınıza inanmayın. bu internet'te gördüğünüz özgür cinsellikti bilmem neydi tamamen kendini kaybetmiş çok ufak bir yüzdelik dilimin göze sokulmasından bşaka bir şey değil. normal bir kız kolay koaly sevgilisiyle sevişmek istemez, çok ciddi bir ruhsal sorunu yoksa elbet.
0
her ikisi de insan en nihayetinde. karşıdaki sevdiceğe karşı aynı hisleri aynı duyguları yaşamaları pekala mümkün.
0
Kizlar sevgili ile sevismek ister,
Bunu yap(a)masa bile duzenli masturbasyonunu yaparlar.
Hormon yani, erkeklerde olan seyler kizlarda da olur; sadece kizlar bunu erkeklerin duyabilecegi sekilde bagira bagira anlatmaz, erkekler de bunu bilmez.
Bunu yap(a)masa bile duzenli masturbasyonunu yaparlar.
Hormon yani, erkeklerde olan seyler kizlarda da olur; sadece kizlar bunu erkeklerin duyabilecegi sekilde bagira bagira anlatmaz, erkekler de bunu bilmez.
0
Nasıl istemezler lan? ahahhahah, şaka mısınız? Off.
İkinci soruna gelince evet bir sürü vardır, hatta türkiye'nin çoğunluğudur bence.
İkinci soruna gelince evet bir sürü vardır, hatta türkiye'nin çoğunluğudur bence.
0
''türkiye de her erkeğin aklından geçiyordur tanıstığı kızla sevişmek istemek hatta ortam ayarlasam da sevişsek düşüncesindedirler''
nerden vardın bu sonuca?
nerden vardın bu sonuca?
0
cinsel isteği benden çok daha fazla olan kızlar tanıyorum. dolayısıyla skorda da tur bindiriyolar biz erkeklere.
0
zaraeta
liseli diye dalga geçecekleri şöyle alalım, burada yazdıklarımda gerçekten çok ciddiyim.şimdi, sokaktaki ilkokul 2 terk insandan tutun, adının önünde zilyon tane sıfat olan insanlara kadar kime sorarsanız sorun, herkes "ülkedeki eğitim sistemi çok yanlış ! cık cık cık !" diyecektir. benim sorum da b
liseli diye dalga geçecekleri şöyle alalım, burada yazdıklarımda gerçekten çok ciddiyim.
şimdi, sokaktaki ilkokul 2 terk insandan tutun, adının önünde zilyon tane sıfat olan insanlara kadar kime sorarsanız sorun, herkes "ülkedeki eğitim sistemi çok yanlış ! cık cık cık !" diyecektir. benim sorum da biraz bunla alakalı.
ankara'nın, türkiye'nin sayılı anadolu liselerinden birindeyim. iyi bir dereceyle girdim okuluma da. herkes benim ve benim okulumdaki herkes için "iyi, bir odtü makineye girer.", "hehe oğlumuzu/kızımızı hacettepe tıp'a göndericez." , "boğaziçi mühendislik istiyor ama hadi bakalım girecek gibi." cümlelerini kullanıyor.
evet, bir aksilik olmazsa oraları kazanmam büyük bir şey olmayacak. keza aynısı bütün arkadaşlarım için de geçerli.
ama bana koyan, odun gibi yetişiyoruz arkadaş ! kültür sanat yok, bir müzik yok, bir tiyatro, ne bileyim bir spor yok. öyle ki 9. sınıftayken adını 3 ay sonra öğrendiğimiz 2 kız vardı sınıfımızda.
ben sırf bunu kırabilmek için biraz spora ve müzik yapmaya çalışıyorum. ama biliyorum ki, ailemin ve bütün çevrenin gözünde, benim bateri çalmam bir dersimin zayıfı bırakın, 3 düşmesinden daha değersiz. yani deseler ki, "biyolojisi 3 düşecek. bateri çalmayı bırakırsa 4 olur bu.", kesin zorla bıraktırırlar.
üniversiteyi bitirdim diyelim, benim gibi binlerce insan olacak. ancak ben tenise devam etseydim, bateriye devam etseydim, dünyayı bir kenara bırakıyorum, az çok türkiyede tanınır bir baterist veya tenisçi olabilirdim belki. mühendis olunca ne yapacağım ? benle aynı bölümü bitiren on binlerce kişiden birisi olacağım sadece. bir "hiç" kısacası..
çok depresifim duyuru çok..
şimdi, sokaktaki ilkokul 2 terk insandan tutun, adının önünde zilyon tane sıfat olan insanlara kadar kime sorarsanız sorun, herkes "ülkedeki eğitim sistemi çok yanlış ! cık cık cık !" diyecektir. benim sorum da biraz bunla alakalı.
ankara'nın, türkiye'nin sayılı anadolu liselerinden birindeyim. iyi bir dereceyle girdim okuluma da. herkes benim ve benim okulumdaki herkes için "iyi, bir odtü makineye girer.", "hehe oğlumuzu/kızımızı hacettepe tıp'a göndericez." , "boğaziçi mühendislik istiyor ama hadi bakalım girecek gibi." cümlelerini kullanıyor.
evet, bir aksilik olmazsa oraları kazanmam büyük bir şey olmayacak. keza aynısı bütün arkadaşlarım için de geçerli.
ama bana koyan, odun gibi yetişiyoruz arkadaş ! kültür sanat yok, bir müzik yok, bir tiyatro, ne bileyim bir spor yok. öyle ki 9. sınıftayken adını 3 ay sonra öğrendiğimiz 2 kız vardı sınıfımızda.
ben sırf bunu kırabilmek için biraz spora ve müzik yapmaya çalışıyorum. ama biliyorum ki, ailemin ve bütün çevrenin gözünde, benim bateri çalmam bir dersimin zayıfı bırakın, 3 düşmesinden daha değersiz. yani deseler ki, "biyolojisi 3 düşecek. bateri çalmayı bırakırsa 4 olur bu.", kesin zorla bıraktırırlar.
üniversiteyi bitirdim diyelim, benim gibi binlerce insan olacak. ancak ben tenise devam etseydim, bateriye devam etseydim, dünyayı bir kenara bırakıyorum, az çok türkiyede tanınır bir baterist veya tenisçi olabilirdim belki. mühendis olunca ne yapacağım ? benle aynı bölümü bitiren on binlerce kişiden birisi olacağım sadece. bir "hiç" kısacası..
çok depresifim duyuru çok..
0
hahaha :D kendimi ve birçok arladaşımı gördüm yazdıklarında. eline sağlık. en azından birşeylerin farkındasın. bu farkında olmanı biraz avataja çevirmeye çalış bari.
dediklerin doğru. bu ülkede bir çok insan mükemmel bir sporcu,sanatçı,müzisyen vs olabilecekken ailesinin saçma sapan tripleri yüzünden körelmiştir. benim anne baba öğretmen. babama sorsan mühendis olmalıydım,anneme sorsan doktor. ne mi oldum? şu anda pek de önemli olmaayn bir okulda işletmede okuyorum. bir buçuk yıllık bir depresyon dönemim oldu bu olaylarla ilgili. anlatsam haftalar sürer. =)
sen en azından yaşıtın olan birçok kişiye göre bazı şeylerin farkındasın. sana tavsiyem;mühendis ol veya doktor. veya her ne ise. ama asla müzikten vazgeçme. hobi olarak yap. tenis de oyna,basketbol da. asla bırakma. ama git adam gibi,o bahsettiğin üniversitede oku. çunku başka şansın yok. başka bir alterbatifin yok. bu memlektte rahat ededceksen bu şekilde edebilirsin.
bu yazdıklarımı hızlıca yazdım,toparlayamadım ama anlamışsındır. belki aklıma geldikçe birşeyler daha eklerim.
dediklerin doğru. bu ülkede bir çok insan mükemmel bir sporcu,sanatçı,müzisyen vs olabilecekken ailesinin saçma sapan tripleri yüzünden körelmiştir. benim anne baba öğretmen. babama sorsan mühendis olmalıydım,anneme sorsan doktor. ne mi oldum? şu anda pek de önemli olmaayn bir okulda işletmede okuyorum. bir buçuk yıllık bir depresyon dönemim oldu bu olaylarla ilgili. anlatsam haftalar sürer. =)
sen en azından yaşıtın olan birçok kişiye göre bazı şeylerin farkındasın. sana tavsiyem;mühendis ol veya doktor. veya her ne ise. ama asla müzikten vazgeçme. hobi olarak yap. tenis de oyna,basketbol da. asla bırakma. ama git adam gibi,o bahsettiğin üniversitede oku. çunku başka şansın yok. başka bir alterbatifin yok. bu memlektte rahat ededceksen bu şekilde edebilirsin.
bu yazdıklarımı hızlıca yazdım,toparlayamadım ama anlamışsındır. belki aklıma geldikçe birşeyler daha eklerim.
0
insan kendini geliştirir, sen olayın farkındasın.
farkında olmayanlar odun oluyor, senin gibiler değil. kendini geliştirmek de senin elinde, ailenin değil. kimsenin ne derslerine, ne baterine karışmasına izin verme. varsın sınıfta kal, ama bateri çalmak istiyorsan çal. neymiş biyolojinin 3 gelmesi ya..
farkında olmayanlar odun oluyor, senin gibiler değil. kendini geliştirmek de senin elinde, ailenin değil. kimsenin ne derslerine, ne baterine karışmasına izin verme. varsın sınıfta kal, ama bateri çalmak istiyorsan çal. neymiş biyolojinin 3 gelmesi ya..
0
Gerçekten çok doğru düşünüyorsun. Şu an için sanırım yapabileceğin çok bir şey yok, ailene de baş kaldırma bence:) Sen zaten neyin doğru neyin yanlış olduğunun farkındasın..
Ama merak etme üniversite'de farklılaşmak için elinde fırsat olacak. Yani benim için öyle oldu. Gerçi lisede de ailem bana hiç karışmazdı, enstrüman çalayım spor yapayım diye yalvarırlardı. Yapmıyordum.
Üniversiteye başlayınca ulan odun gibi geldik gidiyoruz, biraz tiyatroydu kültür sanat ilgileneyim dedim ve yaptım.
Senin durumunda aileden uzaklaşıp farklı bir şehirdeki üniversiteye gitmek iyi olabilir. Yoksa seni engellemeye üniversitede de devam edebilirler.
Ama merak etme üniversite'de farklılaşmak için elinde fırsat olacak. Yani benim için öyle oldu. Gerçi lisede de ailem bana hiç karışmazdı, enstrüman çalayım spor yapayım diye yalvarırlardı. Yapmıyordum.
Üniversiteye başlayınca ulan odun gibi geldik gidiyoruz, biraz tiyatroydu kültür sanat ilgileneyim dedim ve yaptım.
Senin durumunda aileden uzaklaşıp farklı bir şehirdeki üniversiteye gitmek iyi olabilir. Yoksa seni engellemeye üniversitede de devam edebilirler.
0
bence depresifliği bırak biraz kendin ne istiyorsun ona yönel. kendimden örnek vereyim.
ben de istanbulun en iyi birkaç anadolu lisesinden birinde okudum zamanında. hayatım almancayla geçiyordu. benim de ailemin aklı fikri benim notlarımdı. ama tabi öyle 5 dolu karnelerim yoktu bizim okulda öyle bir imkan zaten yoktu. her neyse, ailem ben üniversiteye hazırlanırken "oğlan mühendis olacak" dedi. istemiyordum sayısalcı oldum. istemeden mecburiyetten okuyordum ve tüm fen derslerim zayıf geldi. aynı haftalarda girdiğim türkiye geneli bir sınavda ilk 20'ye girdim eşit ağırlıktan sonra rest çektim bölüm değiştirdim. şimdi kısmetse boğaziçinden mezun olacağız. peki buraya gelene kadar ne oldu? açıkçası bizim lisede kimse ot yaşamıyordu. diğer seviyesi yüksek anadolu liselerinde de. hepimiz festivaller organize ettik gruplar kurduk. bir dönem rammstein tribute vokali yapmışlığım dahi var. son senemde ot gibi çalıştım ama üniversitede hayatım yine müzikle devam etti. bu sefer klasik müziğe ve caza döndüm. konservatuarlardan teklif aldım reddettim. benim için hobi olarak yeterli müzik. ben kendime bu yolu seçtim. ama mesela başka bir arkadaşım var ki 2 yıl kadar önce kendisi boğaziçi siyaset ve uluslararası ilişkiler bölümünü 1. olarak bitirdi ve okul içi aktivitelerdeki sosyalliği (müzik, korolar şefliği falan) rektörlük özel nişanı aldı. adam 3 yabancı dili anadil seviyesinde konuşabilirken ve diplomat olmasına kesin gözüyle bakılırken mezuniyet sonrası kendine seçtiği hayat itü'de müzik yüksek lisansı. ilerde bakan danışmanı olur denen adam şimdi beste yazıyor yani. kısacası ben kendi istediğimi yaptım o da kendi istediğini.
anlattığına göre lisede malesef biraz ot yaşıyorsunuz ama şunu bil geç falan kalmış değilsin. üniversiteye girdikten sonra da bir şeyleri değiştirebilirsin. tabi tıp okuyup ömrünü tek bir meseleyle çürütmeyecek veya ankarada mühendislik okumayacaksan.
ben de istanbulun en iyi birkaç anadolu lisesinden birinde okudum zamanında. hayatım almancayla geçiyordu. benim de ailemin aklı fikri benim notlarımdı. ama tabi öyle 5 dolu karnelerim yoktu bizim okulda öyle bir imkan zaten yoktu. her neyse, ailem ben üniversiteye hazırlanırken "oğlan mühendis olacak" dedi. istemiyordum sayısalcı oldum. istemeden mecburiyetten okuyordum ve tüm fen derslerim zayıf geldi. aynı haftalarda girdiğim türkiye geneli bir sınavda ilk 20'ye girdim eşit ağırlıktan sonra rest çektim bölüm değiştirdim. şimdi kısmetse boğaziçinden mezun olacağız. peki buraya gelene kadar ne oldu? açıkçası bizim lisede kimse ot yaşamıyordu. diğer seviyesi yüksek anadolu liselerinde de. hepimiz festivaller organize ettik gruplar kurduk. bir dönem rammstein tribute vokali yapmışlığım dahi var. son senemde ot gibi çalıştım ama üniversitede hayatım yine müzikle devam etti. bu sefer klasik müziğe ve caza döndüm. konservatuarlardan teklif aldım reddettim. benim için hobi olarak yeterli müzik. ben kendime bu yolu seçtim. ama mesela başka bir arkadaşım var ki 2 yıl kadar önce kendisi boğaziçi siyaset ve uluslararası ilişkiler bölümünü 1. olarak bitirdi ve okul içi aktivitelerdeki sosyalliği (müzik, korolar şefliği falan) rektörlük özel nişanı aldı. adam 3 yabancı dili anadil seviyesinde konuşabilirken ve diplomat olmasına kesin gözüyle bakılırken mezuniyet sonrası kendine seçtiği hayat itü'de müzik yüksek lisansı. ilerde bakan danışmanı olur denen adam şimdi beste yazıyor yani. kısacası ben kendi istediğimi yaptım o da kendi istediğini.
anlattığına göre lisede malesef biraz ot yaşıyorsunuz ama şunu bil geç falan kalmış değilsin. üniversiteye girdikten sonra da bir şeyleri değiştirebilirsin. tabi tıp okuyup ömrünü tek bir meseleyle çürütmeyecek veya ankarada mühendislik okumayacaksan.
0
@hayırsız,
en azından o bölümü bitiren yüzlerce kişiden birisi oluyorum.
@barkopasa,
türkiyenin en sosyal okullarından birisi olarak biliniyor. kendime bağlı bu zincirleri kırabilmek için, ben de birkaç müzik grubuna katıldım, okulda bilmem kaç kişi toplayıp orkestra akademik başkent'i dinlemeye götürdüm.. ama böyle olunca da dersler gidiyor. dersler gitmeyince de odun oluyoruz. olmuyor.. ikisi bir olmuyor. :/
en azından o bölümü bitiren yüzlerce kişiden birisi oluyorum.
@barkopasa,
türkiyenin en sosyal okullarından birisi olarak biliniyor. kendime bağlı bu zincirleri kırabilmek için, ben de birkaç müzik grubuna katıldım, okulda bilmem kaç kişi toplayıp orkestra akademik başkent'i dinlemeye götürdüm.. ama böyle olunca da dersler gidiyor. dersler gitmeyince de odun oluyoruz. olmuyor.. ikisi bir olmuyor. :/
0
o bölümü bitirmiş yüzlerce kişiden biri olmak da sana bir değer katmıyor emin ol onu söyleyeyim.
odtü'nün mühendislik bölümlerinde okuyanların rahat %90'ı bomboş insanlar.
hayatlarındaki tek anlatabilecekleri olay, ve konuştukları şey "abi x dersine çalıştın mı?"
"öss'de şöyle böyle yapmıştım."
"big bang theory çok komik ya."
falan.
Aşırı sığlar. Bu sebeple sen biraz geç de olsa farkına varmışsın, kendini geliştir. Git bir de İsmail Cem'den Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi'ni oku. Bu da konudan bağımsız ama olsun.
odtü'nün mühendislik bölümlerinde okuyanların rahat %90'ı bomboş insanlar.
hayatlarındaki tek anlatabilecekleri olay, ve konuştukları şey "abi x dersine çalıştın mı?"
"öss'de şöyle böyle yapmıştım."
"big bang theory çok komik ya."
falan.
Aşırı sığlar. Bu sebeple sen biraz geç de olsa farkına varmışsın, kendini geliştir. Git bir de İsmail Cem'den Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi'ni oku. Bu da konudan bağımsız ama olsun.
0
@sanal hayvan,
yok hocam ben de senin dediğinden bahsediyordum zaten. bilgisayar mühendisi olmak hedefim, ancak oldum diyelim. on binlerce bilgisayar mühendisiyle aynı kefede olacağım. "üniversite farkı var yeaa" diyenler için de, aynı bölümü bitirdiğim binlerce kişiden biri olacağım.
yok hocam ben de senin dediğinden bahsediyordum zaten. bilgisayar mühendisi olmak hedefim, ancak oldum diyelim. on binlerce bilgisayar mühendisiyle aynı kefede olacağım. "üniversite farkı var yeaa" diyenler için de, aynı bölümü bitirdiğim binlerce kişiden biri olacağım.
0
eğitim sistemi çok sikko ve şimdilik(en azından senin durumunda) bunu değiştiremiyoruz. bu yüzden ben sana bu duyurunun en sığ önerisini yapacağım: mutlaka hazırlık oku. sakın atlamaya kalkışma. üniversitede lise eğitiminin sana verdiği zararı toparlayacak kadar zaman kazandırır bu.
0
@bipolar,
şu anda bile hazırlığı çok rahat geçebilecek ingilizce'ye sahibim. annem de babam da ingilizce öğretmeni zaten. :) ancak her ne kadar karşı çıksalar da hazırlık okumayı düşünüyorum. zorlanmadan okumayı özledim.
şu anda bile hazırlığı çok rahat geçebilecek ingilizce'ye sahibim. annem de babam da ingilizce öğretmeni zaten. :) ancak her ne kadar karşı çıksalar da hazırlık okumayı düşünüyorum. zorlanmadan okumayı özledim.
0
mezun olunca x yapan onbinlerce kişiden biri olacağıma, yani sıradan bir insan olacağım fikrine çok takılmışsınız. Hepsini bırakıp müzik yapsanız da onbinlerce müzik yapan kişiden biri olacaksınız. 7 milyarlık dünya'da bir hiçiz zaten, onu kabullenmek lazım bence. Biraz farklı(ve bence yanlış) yere takılmış gibisiniz.
Yanlış olan(bence) başarının ve doğru yolun ileride garanti çok para kazanıp rahat edeceğin işler yapman olması. Bu da işte mühendislik, doktorluk falan. Bunun için de bir kere yaşayabileceğiniz gençliğinizi ders çalışmaya adamanız gerektiği yanılgısı var. Bu yola o kadar saplanmış ve at gözlüklerimizi takmışız ki hayatımızı dolduran, ona anlam katan şeyleri hep arka plana atıyoruz ve/veya erteliyoruz "össyi kazanayım üni'de yaparım"/"şu diplomayı alayım iş bulayım sonra yoğunlaşırım bunun üzerine"/"çok çalışayım mesaiye kalayım, müdürün gözüne gireyim; terfi alınca yoğunlaşırım istediklerime" diye diye. Türkiye'de bu zihniyet maalesef çok yaygın, baya yaygın. Hayattaki tek hedefimiz bu yönde. Mühendis olalım, güzel para kazanalım. Gelişmiş ülkelere bakınca aslında bu zihniyet "biz acep köle miyiz ki?" diye düşündürüyor.
diğer bir bakış açısı da gelecekte yaptığın işin ilgilendiğin şey olması gerekliliği ama tam olarak konu bu değil.
Yanlış olan(bence) başarının ve doğru yolun ileride garanti çok para kazanıp rahat edeceğin işler yapman olması. Bu da işte mühendislik, doktorluk falan. Bunun için de bir kere yaşayabileceğiniz gençliğinizi ders çalışmaya adamanız gerektiği yanılgısı var. Bu yola o kadar saplanmış ve at gözlüklerimizi takmışız ki hayatımızı dolduran, ona anlam katan şeyleri hep arka plana atıyoruz ve/veya erteliyoruz "össyi kazanayım üni'de yaparım"/"şu diplomayı alayım iş bulayım sonra yoğunlaşırım bunun üzerine"/"çok çalışayım mesaiye kalayım, müdürün gözüne gireyim; terfi alınca yoğunlaşırım istediklerime" diye diye. Türkiye'de bu zihniyet maalesef çok yaygın, baya yaygın. Hayattaki tek hedefimiz bu yönde. Mühendis olalım, güzel para kazanalım. Gelişmiş ülkelere bakınca aslında bu zihniyet "biz acep köle miyiz ki?" diye düşündürüyor.
diğer bir bakış açısı da gelecekte yaptığın işin ilgilendiğin şey olması gerekliliği ama tam olarak konu bu değil.
0
üniversiteye geldiğimde en çok pişman olduğum şeyler, lisede biraz kötü not alsaydım da;
biraz daha kitap okusaydım,
bir müzik aletini çalmayı tam öğrenseydim,
bir sporu iyi derecede bilseydim,
bir dans türünü bilseydim,
vsvs
son pişmanlık neye yarar?
biraz daha kitap okusaydım,
bir müzik aletini çalmayı tam öğrenseydim,
bir sporu iyi derecede bilseydim,
bir dans türünü bilseydim,
vsvs
son pişmanlık neye yarar?
0
o yüzden dedim zaten hazırlığı atlama diye. annen baban illa ki geç diye zorlayacaktır, başka bir dil öğrenmek istiyorum kursa gidicem dersin. ki başka diller öğrenmek de oldukça iyi bi fikir. onun dışında davul çalmaya da spora da gezmeye de zamanın olucak. kendin için dert etme.
ama toplumu dert edebilirsin. toplum olarak durumumuz pek iyi değil.
ama toplumu dert edebilirsin. toplum olarak durumumuz pek iyi değil.
0
@natnan,
haklı olabilirsin hocam. maddi bir sıkıntımız yok, her ne kadar benim emeğimle alınmış olmasa da, elimin altında en kaliteleri telefon, bilgisayar, elbiseler her şey oldu. ama hala -27 yaşında olmasına rağmen- nokia 6630 kullanan bateri hocam kadar mutlu olamadım sırf bu yüzden.
haklı olabilirsin hocam. maddi bir sıkıntımız yok, her ne kadar benim emeğimle alınmış olmasa da, elimin altında en kaliteleri telefon, bilgisayar, elbiseler her şey oldu. ama hala -27 yaşında olmasına rağmen- nokia 6630 kullanan bateri hocam kadar mutlu olamadım sırf bu yüzden.
0
öss ye kasıp iyi bir üniversiteye gitmen, daha sonra üniversitede belli bir not ortalamasını yakalayıp oradan direk işe atlaman en olağan şey. Bu yüzden sen bu dediklerimden ne kadar farklı şey yaparsan insanlara o kadar garip gelir. O yüzden biraz insanlara kulak tıka bu konuda :)
Zaten bu yapılanlar hep adam gibi bir iş, yani rahata erdirecek kadar para için değil midir? Aman senin amacın para olmasın, para sadece amacına ulaşmada bir araç olsun.
Benim lisede pişman olduğum tek şey sayısal harici bölümlere hiç değer vermemem ve hiç araştırmamam, sen bu hataya düşme.
Neyse, son olarak, spormuş müzikmiş bunlardan çok kitap okumanı tavsiye ederim ben sana. Çünkü bizi hayvanlardan ayıran en önemli özelliğimiz beynimiz, onu kullanman en akıl karı olur :)
Not::Dünyada tanınmak gibi bir amacın da olmasın bence, dünyadaki tüm işe yarar insanları tanıyormusun sen?
Zaten bu yapılanlar hep adam gibi bir iş, yani rahata erdirecek kadar para için değil midir? Aman senin amacın para olmasın, para sadece amacına ulaşmada bir araç olsun.
Benim lisede pişman olduğum tek şey sayısal harici bölümlere hiç değer vermemem ve hiç araştırmamam, sen bu hataya düşme.
Neyse, son olarak, spormuş müzikmiş bunlardan çok kitap okumanı tavsiye ederim ben sana. Çünkü bizi hayvanlardan ayıran en önemli özelliğimiz beynimiz, onu kullanman en akıl karı olur :)
Not::Dünyada tanınmak gibi bir amacın da olmasın bence, dünyadaki tüm işe yarar insanları tanıyormusun sen?
0
kivanc1
var mı böyle bir şey? şu adresleri buldum da - [email protected] [email protected] [email protected] [email protected] durumu olur mu şu adreslerden herhangi birine mail atsam? facebook hesabım kilitlenmiş de, kimlik upload etmemi istiyor, 1 haftadan fazla oldu bekliyorum ne açıld
var mı böyle bir şey? şu adresleri buldum da
- [email protected]
- [email protected]
- [email protected]
- [email protected]
siklenme durumu olur mu şu adreslerden herhangi birine mail atsam? facebook hesabım kilitlenmiş de, kimlik upload etmemi istiyor, 1 haftadan fazla oldu bekliyorum ne açıldığı var ne bir şey ettiği var.
eğer mail adresleri doğru ise ve mail atmam bir işe yarayacak ise nasıl bir metin hazırlamam gerekiyor?
- [email protected]
- [email protected]
- [email protected]
- [email protected]
siklenme durumu olur mu şu adreslerden herhangi birine mail atsam? facebook hesabım kilitlenmiş de, kimlik upload etmemi istiyor, 1 haftadan fazla oldu bekliyorum ne açıldığı var ne bir şey ettiği var.
eğer mail adresleri doğru ise ve mail atmam bir işe yarayacak ise nasıl bir metin hazırlamam gerekiyor?
0
kimliği tara isim ve foto kısmı kalsın. kalanı karala (kimlik no vs) sonra ekteki hesabım (linki ver) kilitlenmiştir. lütfen açınız gibi bişey yaz tamam. sana hangi mailden geldi ise o cevap oraya yazabilirsin. ilgileniyorlar ve güzelce yanıtlıyorlar.
0
teşekkürler cevaplar için
doğal olarak ingilizce yazmak gerekiyor değil mi? bana gelen mail türkçe de o yüzden sorayım dedim.
doğal olarak ingilizce yazmak gerekiyor değil mi? bana gelen mail türkçe de o yüzden sorayım dedim.
0
sorupgitcem
dalga gecmek yerine yardimci olacaginiza inaniyorum. ya da inanmak istiyorum. -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------once biraz bilgibuyuksehirlerden birinde yasiyoruz, n
dalga gecmek yerine yardimci olacaginiza inaniyorum.
ya da inanmak istiyorum.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
once biraz bilgi
buyuksehirlerden birinde yasiyoruz, ne muhafazakar ne de asiri serbest bir aile yapimiz var. baba, anne ve tek cocuk olarak ben varim. babam da annem de calisiyor. ben liseyi bitirdim sinavlara hazirlaniyorum.
soylemesi zor ama annem babami aldatiyor, suphelerim vardi ama artik eminim bundan. ne yapmam gerektigini bilmiyorum. gidip babama soylememeliyim gibi geliyor. anneme soylemeli miyim bildigimi?
soylersem neler olabilir? soylemezsem neler olabilir? sormasi aklima gelmeyen ama sizlere sormam gereken ne olabilir?
tesekkur ederim.
ya da inanmak istiyorum.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
once biraz bilgi
buyuksehirlerden birinde yasiyoruz, ne muhafazakar ne de asiri serbest bir aile yapimiz var. baba, anne ve tek cocuk olarak ben varim. babam da annem de calisiyor. ben liseyi bitirdim sinavlara hazirlaniyorum.
soylemesi zor ama annem babami aldatiyor, suphelerim vardi ama artik eminim bundan. ne yapmam gerektigini bilmiyorum. gidip babama soylememeliyim gibi geliyor. anneme soylemeli miyim bildigimi?
soylersem neler olabilir? soylemezsem neler olabilir? sormasi aklima gelmeyen ama sizlere sormam gereken ne olabilir?
tesekkur ederim.
0
ististist gozlerimle gormedim. suphelerim vardi, webcamle kayit yaptim. ben o sirada orada degildim.
0
ustume vazife degil, kari koca arasina seytan bile giremez ama kesin eminsen ve babanin bi delilik yapmayacagini dusunuryorsan(allah korusun, cinnet gecirmek vs. gibi) babana soylemelisin. o annense oburu de baban. goz gore gore birinin aldatilmasina seyirci kalamazsin.(kalmamalisin) birak, dostca ayrilsinlar.
0
annene durumun farkında olduğunu bir şekilde belli et bence... nasıl yaparsın bilmiyorum, annenin yapısıyla ilgili, ister konuş, ister yakala...
0
bence babanla bir ara başbaşa kal. ne bileyim dışarı çıkın. sonra konuyu evliliğe, annene getir. babanı bir yokla. sakince de anlat bildiklerini. böyle birşey gizlenemez. babana yazık.
0
anneni çek kenara konuş. babanın gururuyla oynamasın. insanlar bu yüzden cinayet işliyor maalesef türkiye gerçeği. boşanmalılar bana kalırsa. madem ki annen de çalışıyor, ayakları üzerinde durabilen bir kadın demek ki. sen eğer 3 maymunu oynarsan bu böyle sürüp gider ve elbet bir yerde patlak verir. inan ilerde vicdan azabı çekersin neden sustum, konuşmadım diye. medenice ayırsınlar yollarını. gerçi tam detay vermemişsin, ailenizin ekonomik, sosyolojik yapısını bilmiyoruz ve bir noktadan sonra da bize bok yemek düşer. ama en nihayetinde bizimkisi de bir fikir. annene söyle durumdan haberdar olduğunu. boşansınlar(bence)
0
Bence annenizle durumu konuşun. Bundan rahatsız olduğunuzu açıkça belirtin. Sonuçta yetişkin insanlar. Direk babanızla konuşmanız yapıcı olmayacaktır.
0
bence anneni karşına alıp konuş. bu tip durumlarda çat diye gerçeği söylemek çok büyük yıkımlara neden olabilir. belki annen yaptığının ne kadar kötü olduğunun farkına varıp bahsi geçen adamla ilişkisini kesebilir, her şey yeniden normale dönebilir baba üzülmeden, haberdar olmadan. ya da belki anne karar vermesi gerektiğinin farkına varır ve durumu babayla konuşur, güzelce ayrılırlar.
ben böyle bir durum yaşasaydım annemle konuşur ve babama da ona göre davranırdım. yani en iyi çözüm işi anneyle konuşup babayı haberdar etmeden halletmek, iş ciddiyse iki tarafın da bilgisine sunup(yine anneyle konuşarak) olabilecek tatsızlıkları engellemeye çalışmak.
ben böyle bir durum yaşasaydım annemle konuşur ve babama da ona göre davranırdım. yani en iyi çözüm işi anneyle konuşup babayı haberdar etmeden halletmek, iş ciddiyse iki tarafın da bilgisine sunup(yine anneyle konuşarak) olabilecek tatsızlıkları engellemeye çalışmak.
0
arkadaşım sakin ol,ne karar alırsan al bi kaç kez düşün. ne kendi duygularınla hareket et nede buradaki yorumlarla mantık oluşturmaya çalış.Git bir aile danışmanına yada aile psikolğumudur adı herneyse işte yardım al.Yanlış bir hareketinle ileride hep bununla yaşamak zorunda kalabileceğin sonuçlar doğurabilecek bir durum.Herşeyden önce
0
ikisinin de kendi meslekler ve mesleklerinden dolayi isyerleri var. parasal sikintimiz yok ama cok zengin filan da degiliz.
e peki nasil derim anneme ben babami aldattigini biliyorum diye? (cogunluk annenle konus dedigi icin soruyorum bunu)
e peki nasil derim anneme ben babami aldattigini biliyorum diye? (cogunluk annenle konus dedigi icin soruyorum bunu)
0
son yorumdaki aile danışmanı,bilmem nesi mantıklı geldi. benzer bi durum arkadaşımın başına gelmişti; onun durumunu-çaresizliğini bildiğimden konunun ciddiyetinin farkındayım. burda bizden değil de samimi olduğun bi aile büyüğü ya da ne biliyim samimi olduğun güvendiğin o yaşlarda birinden yardım alsan daha iyi olur.
-annenle ya da böyle birisiyle konuşmadan babanla konuşma derim.
-annenle ya da böyle birisiyle konuşmadan babanla konuşma derim.
0
"webkamerasından izledim" yerine anlayabileceginiz veya acık verdiği bir başka konudan yola cıkarak söyleyebilirsiniz. yani burdaki aldatmanın gercek bir insanla gerce bir hayatta varolmus bir ilişki oldugunu farzedelim, internette biriyle chat yapmak vs değil yani. bir yerde başkasıyla gördüğünüzü vs soyleyip zarf atabilirsiniz. ya da zaten süphelendiğinizi soylemişsiniz, o ipucları neyse ondan bahsedebilirsiniz. direkt annenizin karşısına cıkıp "sen babamı aldatıyosun, bunu biliyorum, git ayrıl babamdan cabuk" gibi bir şey demeye hakkınız yok, sonucta bu bir noktada onların ilişkisi. babanız annenizi affetmeyi secebilir, ilişkilerine devam etmeye karar verebilirler vs. annenizi yüceltin yaptıgından oturu demiyorum ama cok da yaralayıcı olmamaya calısın iki tarafa da bence, zira birinin anneniz birinin de babanız oldugu gerceği onların arasındaki ilişki ne boyuta gelirse gelsin değişmeyecek.
0
Gerçekten zor bir durum, Allah yardımcınız olsun.
Bana kalırsa gidip babanıza söylemeyin. Çünkü ortalama bir Türk erkeğinin böyle bir durum karşısında alacağı tavır çok da rasyonel sınırlar içinde olmayabilir. Yani ileride hiç toparlayamayacağı dertler açabilir başına yahut hiç kurtulamayacağı bir psikolojiye girebilir.
Bana kalırsa gidip babanıza söylemeyin. Çünkü ortalama bir Türk erkeğinin böyle bir durum karşısında alacağı tavır çok da rasyonel sınırlar içinde olmayabilir. Yani ileride hiç toparlayamayacağı dertler açabilir başına yahut hiç kurtulamayacağı bir psikolojiye girebilir.
0
Annem için canımı veririm, güvenirim. Böyle bir şey öğrenirsem sanırım anneme kafa göz girer adamı da keserim.
Tepkimi gördün, böyle bir aile faciası yaşanabilir, kararını buna göre ver.
Tepkimi gördün, böyle bir aile faciası yaşanabilir, kararını buna göre ver.
0
annen birşeylerden memnun olamadığı ya da tatmin olamadığı için başka yerlerde bunu arıyor olabilir.
annene ona güvendiğini annenin kendin için iyi şeyler düşündüğünü bildiğini ona hissettir.aile yapınıza uygun bir aktiviteye zorla onları.mesela bi piknik-mangal sefası hiç fena olmaz.hem mis gibi et yersiniz.mangal başında duran erkek bazı kadınlar üstünde afrodizyak etki yaratır.yani onların ilişkilerinin hem iletişim babında hem de cinsel manada canlanmasına neden olacak bazı şeyler tasarla.ya da burada sorunu var eden kişi annen olduğu için ona onu değerli hissettirecek bir hediye onun mutlu olmasını sağlayacak birşeyler yapabilirsin.bi yenilenme lazım ve sen annene bu yenilenmenin içerde de var olabileceğini hissettirmen lazım.bunu başarırsan o herif yalan olur gider.biraz ilişkilerini tazelemelerine neden olacak şeyler yap.unutma sen onların aşklarının meyvesisin:)meyve tat verirse yeni bir şeye ihtiyaç yoktur.
benim tavsiyem kimseye birşey belli etme.sadece farklı ve güzel şeyler yapmaya çalış.çalışan insanlar belli ki pek sosyal hayatları yok.biraz durgun suyun dibini deş bakalım.
ya da şunu dene.yatmadan önce git annene sarıl.yalandan bi hikaye uydur.şöyle bişey olabilir.hikayenin temasını yazıyorum daha duygusal hale getirmek sana kalmış:bizim okulda bi çocuk var ailesi problemli eve gitmek istemiyor resmen.kitabın başına oturuyor ama ailevi sorunları olduğu için hiç kendini derslere veremiyor.ona bakınca empati kurmadan edemiyorum.kendi hayatıma dönünce rahatlıyorum.bana güven veren bir aileye sahip olmanın ne kadar değerli olduğunu her o çocuğa baktığımda daha çok anlıyorum.böyle birşey.
ya da küçük şımarıklıklar yap.birazcık anneni kızdır komik duruma düşür.tatlı komikliklerden bahsediyorum.ya da sahteden babana karşı anneni koru.şakacıktan.
yatmadan önce anneni baban etrafta yokken samimi içten bi şekilde öp ve iyi geceleeerrr annneee diye hafif yüksek sesle bunu ona söyle.
gerçek mutluluk yürümekten keyif almaktır mesela.ya da nefes almaktan.normal şeylerden ne kadar mutluluk damıtabilirsen o kadar anneni geri kazanırsın...
annene ona güvendiğini annenin kendin için iyi şeyler düşündüğünü bildiğini ona hissettir.aile yapınıza uygun bir aktiviteye zorla onları.mesela bi piknik-mangal sefası hiç fena olmaz.hem mis gibi et yersiniz.mangal başında duran erkek bazı kadınlar üstünde afrodizyak etki yaratır.yani onların ilişkilerinin hem iletişim babında hem de cinsel manada canlanmasına neden olacak bazı şeyler tasarla.ya da burada sorunu var eden kişi annen olduğu için ona onu değerli hissettirecek bir hediye onun mutlu olmasını sağlayacak birşeyler yapabilirsin.bi yenilenme lazım ve sen annene bu yenilenmenin içerde de var olabileceğini hissettirmen lazım.bunu başarırsan o herif yalan olur gider.biraz ilişkilerini tazelemelerine neden olacak şeyler yap.unutma sen onların aşklarının meyvesisin:)meyve tat verirse yeni bir şeye ihtiyaç yoktur.
benim tavsiyem kimseye birşey belli etme.sadece farklı ve güzel şeyler yapmaya çalış.çalışan insanlar belli ki pek sosyal hayatları yok.biraz durgun suyun dibini deş bakalım.
ya da şunu dene.yatmadan önce git annene sarıl.yalandan bi hikaye uydur.şöyle bişey olabilir.hikayenin temasını yazıyorum daha duygusal hale getirmek sana kalmış:bizim okulda bi çocuk var ailesi problemli eve gitmek istemiyor resmen.kitabın başına oturuyor ama ailevi sorunları olduğu için hiç kendini derslere veremiyor.ona bakınca empati kurmadan edemiyorum.kendi hayatıma dönünce rahatlıyorum.bana güven veren bir aileye sahip olmanın ne kadar değerli olduğunu her o çocuğa baktığımda daha çok anlıyorum.böyle birşey.
ya da küçük şımarıklıklar yap.birazcık anneni kızdır komik duruma düşür.tatlı komikliklerden bahsediyorum.ya da sahteden babana karşı anneni koru.şakacıktan.
yatmadan önce anneni baban etrafta yokken samimi içten bi şekilde öp ve iyi geceleeerrr annneee diye hafif yüksek sesle bunu ona söyle.
gerçek mutluluk yürümekten keyif almaktır mesela.ya da nefes almaktan.normal şeylerden ne kadar mutluluk damıtabilirsen o kadar anneni geri kazanırsın...
0
annene diyeceksin böyle böyle, durumdan haberdarım anne. bi fırsat yarat, baş başa çıkın bi yerlere gidin. güzel, yapıcı bir şekilde konuş annenle. "babamın bu durumu bilmeye hakkı var ve bunu senden duymalı anne" diyeceksin annene. annen de artık kendini ayarlayacak, edecek, 2 yetişkin konuşacak.
0
sopiro kamerayi ben koydum zaten, gercek bir insanla yasanan bir seyleri gordum. babama soylememem gerektigini de biliyorum. ne tepki verir belli olmaz.
0
burda ne güzel filmlerde gördüğümüz repliklerden yazıyoruz annenle konuş falan diye... baksana o adamı vur diyen bile var.
siktiret bunları, kimse aile yapını annenle babanla ilişkini bilmiyor. burdan atıp tutmak kolay o yüzden. ya dertleşebileceğin bi aile büyüğü-dostu bul ya da (çok zor olacak biliyorum) bişe yapma.
siktiret bunları, kimse aile yapını annenle babanla ilişkini bilmiyor. burdan atıp tutmak kolay o yüzden. ya dertleşebileceğin bi aile büyüğü-dostu bul ya da (çok zor olacak biliyorum) bişe yapma.
0
nickini vermek istemeyen uye, merak etmeyin ne ben siddet uygularim ne de babamin siddet uygulamasi ihtimalini gozardi ederim.
dusunuyorum kac gundur, daha once bilgisayar konusunda filan yardimci olundugu icin bu konuda da fikir alayim dedim.
bir sey yapmamak cok mu yanlis peki? bana ne desem olmaz mi?
dusunuyorum kac gundur, daha once bilgisayar konusunda filan yardimci olundugu icin bu konuda da fikir alayim dedim.
bir sey yapmamak cok mu yanlis peki? bana ne desem olmaz mi?
0
Eğer Erkek isen;
git anneni döv,babana söyle boşansın. ve aldattığı erkeğinde kafasını gözünü dehşet bir derecede patlat.ama öldürme lakin bir iz bırakabilirsin.
Eğer bayan isen;
annen ile konuş, babana söyle boşansınlar.
git anneni döv,babana söyle boşansın. ve aldattığı erkeğinde kafasını gözünü dehşet bir derecede patlat.ama öldürme lakin bir iz bırakabilirsin.
Eğer bayan isen;
annen ile konuş, babana söyle boşansınlar.
0
yok öpecekmişte gerçek mutluğu bulacakmış yok mangalın afrodizyak etkisi yok yok meyvenin afrodikyat yetkisi.. puahahaha...
0
sorupgitsem, 3 maymunu pekala oynayabilirsin. ama ilerde babanın bu durumdan haberi olduğunda tatsız olayların yaşanmayacağının garantisini kimse veremez. her şeyi geçtim, vicdan azabı da çekebilirsin. evet şu anda omuzlarına büyük bir yük binmiş durumda. ya profesyonel yardım alacaksın ya da önce annenle konuşacaksın. çünkü ilerde baban kendi imkanlarıyla bu mevzuyu öğrenirse ve istenmeyen şeyler yaşanırsa inan 3 maymunu oynadığın için daha mutsuz olacaksın şu halinden...
0
bilmemkacincinick bir de bu var degil mi? o zaman ben gidip annemle nasil konusurum konusunu dusuneyim bir iki gun daha.
hepinize cok tesekkur ederim.
iyi geceler.
hepinize cok tesekkur ederim.
iyi geceler.
0
Bence güvendiğin ve hepinizi tanıyan birine açıkla durumu. O karar versin.Çünkü annenin yada sevgilisinin senin bildiğini öğrendikten sonra sana zarar vermeyeceklerini garanti ediyor musun?
0
konuyu kapatman belki suça ortak olman anlamına da geliyor olabilir. (hani bir şey yapmasam ne olur demişsin ya ondan diyorum, amacım seni yönlendirmek değil.)
anayasal bilgilerle donanımlı biri falan asla değilim ama en basitinden "evlilik" devletle yapılan yazılı bir "sözleşme" olduğu için ve bu durum da bu sözleşmeye aykırı olduğundan bir şeyler yapmanızın daha etik bulunacağı anlamı taşıyabilir.
anayasal bilgilerle donanımlı biri falan asla değilim ama en basitinden "evlilik" devletle yapılan yazılı bir "sözleşme" olduğu için ve bu durum da bu sözleşmeye aykırı olduğundan bir şeyler yapmanızın daha etik bulunacağı anlamı taşıyabilir.
0
sonhakan, tam gidecektim. bir de bu soru cikti karsima. haydi, ne yapcam ben?
0
annemle nasıl konuşacağımı düşüniyim dedin ya son olarak. bence sessiz kalmayı da düşün.
anladığım kadarıyla annen de baban da cahil insanlar değil, elbet bi şekilde bu sorunu çözeceklerdir.
bu konuda bencil ol derim. annen-baban ya da kimseyi düşünme.
senin için de sessiz kalmak daha iyi olur bence.
anladığım kadarıyla annen de baban da cahil insanlar değil, elbet bi şekilde bu sorunu çözeceklerdir.
bu konuda bencil ol derim. annen-baban ya da kimseyi düşünme.
senin için de sessiz kalmak daha iyi olur bence.
0
annenle konuş durumu. siktir et mangalı güler yüzü. açıkca söyleyim benim annem yapsa öldürürüm kesin.
0
öncelikle webcam'le yaptığınız o kayıt özel hayatın ihlalinin ta kendisi. çocukları olmanız bu gerçeği değiştirmez.
asıl konuya gelecek olursak bazı insanlar evlilik anlamında evlilikleri bitmiş olsa da başka bazı nedenlerden aynı evde yaşamaya devam edebilirler. Bu süreçte de ortak verdikleri bir kararla kendi hayatlarını yaşamayı seçebilirler. Anne-babanız da olsa kimin arasındaki ilişkinin nasıl olduğunu siz dışardan bilemezsiniz. sizin ruhunuz bile duymadan böyle bir karar alabilirler.
Bu durumda yapılacak en mantıklı şey annenize şüphelerinizi açıkça söylemek ve onun vereceği cevabı duyduktan sonra kendisine durumdan rahatsız olduğunuzu ifade etmektir.
asıl konuya gelecek olursak bazı insanlar evlilik anlamında evlilikleri bitmiş olsa da başka bazı nedenlerden aynı evde yaşamaya devam edebilirler. Bu süreçte de ortak verdikleri bir kararla kendi hayatlarını yaşamayı seçebilirler. Anne-babanız da olsa kimin arasındaki ilişkinin nasıl olduğunu siz dışardan bilemezsiniz. sizin ruhunuz bile duymadan böyle bir karar alabilirler.
Bu durumda yapılacak en mantıklı şey annenize şüphelerinizi açıkça söylemek ve onun vereceği cevabı duyduktan sonra kendisine durumdan rahatsız olduğunuzu ifade etmektir.
0
hepinize tesekkur ederim yazdiklariniz icin.
Pukay yok artık!
snowflake babamin biliyor olacagini sanmiyorum :S
kedili madam ben o suc olma kismini da dusunmustum zaten. ama benden baskasi gormeyecegi icin sorun olmaz sanirim.
bir kac gun bekleyip annemle konusacagim sanirim. ne diycegimi bilmiyorum ama olsun. bulurum o zamana kadar.
tesekkurler.
Pukay yok artık!
snowflake babamin biliyor olacagini sanmiyorum :S
kedili madam ben o suc olma kismini da dusunmustum zaten. ama benden baskasi gormeyecegi icin sorun olmaz sanirim.
bir kac gun bekleyip annemle konusacagim sanirim. ne diycegimi bilmiyorum ama olsun. bulurum o zamana kadar.
tesekkurler.
0
annen babana asrın boynuzunu takmış sende gel burada bize anlat.
git babana söyle babanın şerefini kurtar.
daha neyin peşindesin sen yeğeenim.
git babana söyle babanın şerefini kurtar.
daha neyin peşindesin sen yeğeenim.
0
Annenle konuşunca ne olmasını bekliyorsun.Tamam bir daha yapmayacağım demesini mi? Bu durumda için rahatlayacak mı ? Yada ne derse işler yoluna girecek ? Babana karşı sorumluluğun ne olacak ?
Son mesajından sonra olayı kafanda yazdığını düşünmeye başladım.Sanırım herkesde yedi.Ama eğer öyleyse anneni alet etmen inanılır gibi değil.Umarım değildir.
Son mesajından sonra olayı kafanda yazdığını düşünmeye başladım.Sanırım herkesde yedi.Ama eğer öyleyse anneni alet etmen inanılır gibi değil.Umarım değildir.
0
ya bırak ne özel hayatın ihlali ya. bunu diyen adam boynuz takıp yakalanmış beceriksizdir. özel hayatın ihlali falan değil kardeşim sıkma canını.
ayrıca senin bir baban var sakın unutma ve annen onu elin adamıyla aldatıyor boynuzluyor. bunu babanın bilmesi gerekli kesinlikle. uygun bir dille babana anlat bu durumu. nereye kadar böyle gidicek? sen söyliceksin daha sonra annen kontrol edicek webcam açık mı vs. diyerekten herşeyi kontrol edip tekrar adamı yatağa alacak.
ayrıca senin bir baban var sakın unutma ve annen onu elin adamıyla aldatıyor boynuzluyor. bunu babanın bilmesi gerekli kesinlikle. uygun bir dille babana anlat bu durumu. nereye kadar böyle gidicek? sen söyliceksin daha sonra annen kontrol edicek webcam açık mı vs. diyerekten herşeyi kontrol edip tekrar adamı yatağa alacak.
0
net
Sevgili dostlar sevgili bulmada kızların ne kadar oneminde bu konu ben aşk insanı mıyım mı dersiniz yoksa para once mi ?hımm Mesela sevgili bulmada olsub,kızların terchinde olsun ,ne dersiniz ? Sevgili süreçlerinde aktivite için hep erkekğin para harcamasnı kızn hiç para harcamaması normal midir?
Sevgili dostlar sevgili bulmada kızların ne kadar oneminde bu konu ben aşk insanı mıyım mı dersiniz yoksa para once mi ?hımm Mesela sevgili bulmada olsub,kızların terchinde olsun ,ne dersiniz ? Sevgili süreçlerinde aktivite için hep erkekğin para harcamasnı kızn hiç para harcamaması normal midir?
0
erkeğin hep para harcaması kızın hiç para harcamaması normal değildir. öyle şey mi olur ?
eğer kişiler birbirlerine gerçekten aşıklarsa para sorun olmaz. ama gerçekten birbirlerini sevmeliler.
onun haricinde genel anlamda bir kişinin aşk insanı olması pek de öenm oluşturmuyor. zira o aşkı yaşayacak/yaşatacak bir partner bulamadıktan sonra neye yarar senin aşk adamı olman. günümüzde parası olanın koluna bir kadın takması elbette çok daha kolay. ama bu demek değil ki parası olmayanlar yalnızlığa mahkum.(ikinci paragraf)
tüm bunlar senin içinde bulunduğun çevre,arkadaş ortamıyla da alakalı.
eğer kişiler birbirlerine gerçekten aşıklarsa para sorun olmaz. ama gerçekten birbirlerini sevmeliler.
onun haricinde genel anlamda bir kişinin aşk insanı olması pek de öenm oluşturmuyor. zira o aşkı yaşayacak/yaşatacak bir partner bulamadıktan sonra neye yarar senin aşk adamı olman. günümüzde parası olanın koluna bir kadın takması elbette çok daha kolay. ama bu demek değil ki parası olmayanlar yalnızlığa mahkum.(ikinci paragraf)
tüm bunlar senin içinde bulunduğun çevre,arkadaş ortamıyla da alakalı.
0
sevgili olana kadar normal sayılabilir. hani sen 3 ödersen erkek olarak o 1 ödemeli. sevgili olduktan sonra da gelir düzeyleri eşitse eşit ödenmeli. farklıysa, zengin olan taraf lüks bir yere gidelim diye tutturuyorsa zengin olan ödemeli.
ayrıca kızın zengin olması ilişkiyi zedelemez. erkek gereksiz gurur yapıp içine atmamalı. parası yoksa param yok demeli o fakir ama gururlu erkek sıkar bir süre sonra.
ayrıca kızın zengin olması ilişkiyi zedelemez. erkek gereksiz gurur yapıp içine atmamalı. parası yoksa param yok demeli o fakir ama gururlu erkek sıkar bir süre sonra.
0
kobuzchu kiz
Sevgili mezun kişiler,Bu yıl benim mezuniyet yılım, yarım bıraktığım ilk üniversiteden sonra ilk kez mezun durumundayım =)Yalnız, fakültede iki ayrı büyük kutlama organizasyonu var. Biri büyük bir otelde; elbise, topuklu ayakkabı falan... Diğeri de Olimpos'ta kamp gibi bir şey. Ben bunların ikisine
Sevgili mezun kişiler,
Bu yıl benim mezuniyet yılım, yarım bıraktığım ilk üniversiteden sonra ilk kez mezun durumundayım =)
Yalnız, fakültede iki ayrı büyük kutlama organizasyonu var. Biri büyük bir otelde; elbise, topuklu ayakkabı falan... Diğeri de Olimpos'ta kamp gibi bir şey. Ben bunların ikisine de gitmek istemiyorum, çok sıkıcı olacakmış gibi geliyor.
Merak ettiğim şu ki, mezuniyet kutlamasına katılmadıktan sonra pişman olup "keşke gitseydim" diyen ya da tam tersi "iyi ki gitmemişim, biz şöyle yaptık, süper oldu" diyen var mı? Gitmezsem çok üzülür müyüm acaba?
Bu yıl benim mezuniyet yılım, yarım bıraktığım ilk üniversiteden sonra ilk kez mezun durumundayım =)
Yalnız, fakültede iki ayrı büyük kutlama organizasyonu var. Biri büyük bir otelde; elbise, topuklu ayakkabı falan... Diğeri de Olimpos'ta kamp gibi bir şey. Ben bunların ikisine de gitmek istemiyorum, çok sıkıcı olacakmış gibi geliyor.
Merak ettiğim şu ki, mezuniyet kutlamasına katılmadıktan sonra pişman olup "keşke gitseydim" diyen ya da tam tersi "iyi ki gitmemişim, biz şöyle yaptık, süper oldu" diyen var mı? Gitmezsem çok üzülür müyüm acaba?
0
bu senin anlayışınla alakalı birşey. ben gitmedim ve hiç mi hiç pişman olmadım. çünkü ortamı tahmin ediyordum ve ban uygun değildi. sende nasıl bir ortam oalcağını az çok tahmin ediyorsundur. eğer rahat ederim,eğlenirim diyorsan git.
0
ileride mezuniyet gecesi fotograflarinda yer almadigini gordugunde (ki bir sekilde arkadaslarindan, facebooktan, ordan burdan o resimler karsina cikar ileride) kotu hissetmeyecegini dusunuyorsan, sakinca yok. ama icinde minik bir keske kalacaksa bile gitmelisin derim.
0
taze mezun olarak en kral cevabı vereyim
okulda belirli bir arkadaş kitlen vardır mutlaka, kafa dengi, huyun suyun aynı olan arkadaşların ne yapıyorsa onlarla takıl, en azından ortam sarmasa bile kendi arkadaşlarınla takılırsın.
doğuş üniden mezun olunca, gs adasında kutlama vardı, arkadaş çevremin, benden 3-5 fazla arabası olduğu için ve çok da süper kafa uyumu olmadığı için gitmedim. pek de birşey kaçırmamışım, klasik sarhoş olup rezillik çıkaran insanlar varmış
okulda belirli bir arkadaş kitlen vardır mutlaka, kafa dengi, huyun suyun aynı olan arkadaşların ne yapıyorsa onlarla takıl, en azından ortam sarmasa bile kendi arkadaşlarınla takılırsın.
doğuş üniden mezun olunca, gs adasında kutlama vardı, arkadaş çevremin, benden 3-5 fazla arabası olduğu için ve çok da süper kafa uyumu olmadığı için gitmedim. pek de birşey kaçırmamışım, klasik sarhoş olup rezillik çıkaran insanlar varmış
0
mezuniyet balosuna gitmedim, hiç pişman değilim. kafa dengi arkadaş grubu varsa gidilebilir.
0
gitmedim
gitmeyi de hiç istemedim
nefret ederim zoraki olaylardan.
cübbeli fotoğrafım dahi yok o derece yani.
kız arkadaşımın mezuniyet kutlamasına mecburen gittim milletin haline güldüm
çok salakça geldi bana.
dans ettim mi?
-evet
allah belamı versin mi?
-versin.
gitmeyi de hiç istemedim
nefret ederim zoraki olaylardan.
cübbeli fotoğrafım dahi yok o derece yani.
kız arkadaşımın mezuniyet kutlamasına mecburen gittim milletin haline güldüm
çok salakça geldi bana.
dans ettim mi?
-evet
allah belamı versin mi?
-versin.
0
ortak arkadaşların vara anlaşabilceğin git yoksa kasma kendini gitmedim ben de pişman değilim :)
0
nemo problemo
az önce bir sms geldi aynen aşağıdaki gibi;1.1.2011'den itibaren ADSL paketinizin aylik standart ücreti 59,40 TL, adil kullanim siniri 25 GB, 25 GB'in asimi sonrasi 1 Mbps olacaktir. Bilgi ttnet hede höde...şimdi olay şu bunlar beni 1 ay önce arayıp hızın aynı ( 8Mbps ) kalacağını ve fiyatın 29 TL o
az önce bir sms geldi aynen aşağıdaki gibi;
1.1.2011'den itibaren ADSL paketinizin aylik standart ücreti 59,40 TL, adil kullanim siniri 25 GB, 25 GB'in asimi sonrasi 1 Mbps olacaktir. Bilgi ttnet hede höde...
şimdi olay şu bunlar beni 1 ay önce arayıp hızın aynı ( 8Mbps ) kalacağını ve fiyatın 29 TL olacağını söylemişlerdi. Bu ne ola ki? 60 TL ve 25 Gb sonrasi 1 Mbps... Salak yerine mi koyuyolar?
Ben bu konuda ne yapabilirim. Bilen eden var mı?
1.1.2011'den itibaren ADSL paketinizin aylik standart ücreti 59,40 TL, adil kullanim siniri 25 GB, 25 GB'in asimi sonrasi 1 Mbps olacaktir. Bilgi ttnet hede höde...
şimdi olay şu bunlar beni 1 ay önce arayıp hızın aynı ( 8Mbps ) kalacağını ve fiyatın 29 TL olacağını söylemişlerdi. Bu ne ola ki? 60 TL ve 25 Gb sonrasi 1 Mbps... Salak yerine mi koyuyolar?
Ben bu konuda ne yapabilirim. Bilen eden var mı?
0
54.90 demek istediniz sanırım. 8 mbit 29 lira dedilerse muhtemelen 24 aylık sözleşme onaylamışsınızdır ve ilk 6 ay fiyatıdır o. 6 aydan sonra normal ücreti ödemeye başlarsınız.
0
Netlimitsiz paketine dahilsiniz demek ki. Değişimden önce 15 gb 8mbps, onu geçince 512 oluyodu. Şimdi 25 gb kota, sonrası 1 mbps ye düşücek. Hızla ilgili bi değişim yok sadece 5 lira bi zam gelmiş. Sizin indirimli ödemeniz bitince onu ödiycekssiniz işte.
0
bana gelen mesaj da aynı şekilde fakat bende 79tl yazıyor. hiçbir şey anlamadım. ben 4 gb sınırlı kullanıyorum. şimdi her ay 79 tl mi ödeyeceğim? banada bi cevap verirseniz sevinirim.
0
@sanal uyku
hayır fiyat gerçekten o ve 5 yıllık ttnet kullanıcısıyım. testicle mı geçiyo bunlar anlamadım ya. sinir ediyolar başka bişi yok allama
hayır fiyat gerçekten o ve 5 yıllık ttnet kullanıcısıyım. testicle mı geçiyo bunlar anlamadım ya. sinir ediyolar başka bişi yok allama
0
uzumlerin gazabi
Merhaba,Az önce kız kardeşim sorunca farkına vardım ben de. Bu soru da onun aslında.Arkadaş listenizde olan veya olmayan birinin profil sayfasına girdiğinizde, sol altta bir share(paylaş) tuşu var. Friends, Likes diye giden tabloların altında hemen. Ona tıkladığınızda, o kişinin profil sayfası, sizi
Merhaba,
Az önce kız kardeşim sorunca farkına vardım ben de. Bu soru da onun aslında.
Arkadaş listenizde olan veya olmayan birinin profil sayfasına girdiğinizde, sol altta bir share(paylaş) tuşu var. Friends, Likes diye giden tabloların altında hemen. Ona tıkladığınızda, o kişinin profil sayfası, sizin wall'unuzda listeleniyor sanırım.
Kardeşimin tanımadığı ve arkadaş listesinde olmayan biri, kendi profil sayfasında kardeşimin profil sayfasını paylaşmış. Böyle, adı, fotoğrafıyla beraber çıkıyor orda. Kardeşimin gizlilik ayarlarında facebook aramalarında gözükme opsiyonu falan da kapalı. Nasıl oldu bilmiyoruz ama kendisi rahatsız bu durumdan. Bunu yapan kişinin ne niyetle yaptığı belli. Muhtemelen listesindeki, kendi gibi diğer kişilere de "kız facebook hesabı" sunuyor. Ne tür biri yapar ki zaten böyle bir şeyi.
Bu tuşu profilden kaldırmanın veya bu aksiyonu engellemenin bir yolu var mıdır? Kız baya rahatsız oldu. Babam duysa, ya hesabını kapattırır, ya ismini değiştirtir. Ben çok "delikanlı" biri olsam sanırım adama tehditler falan savururdum. Eminim böyle şeyler oluyordur. Hay Allah, insan ağız tadıyla kullanamıyor şu meredi.
Önerileriniz var mı efem? Teşekkürler.
Bu arada google'dan, facebook help sayfasından falan da baktım ama bulamadım öyle bir şey. Başka başka share şeylerinden bahsediyor hep.
Az önce kız kardeşim sorunca farkına vardım ben de. Bu soru da onun aslında.
Arkadaş listenizde olan veya olmayan birinin profil sayfasına girdiğinizde, sol altta bir share(paylaş) tuşu var. Friends, Likes diye giden tabloların altında hemen. Ona tıkladığınızda, o kişinin profil sayfası, sizin wall'unuzda listeleniyor sanırım.
Kardeşimin tanımadığı ve arkadaş listesinde olmayan biri, kendi profil sayfasında kardeşimin profil sayfasını paylaşmış. Böyle, adı, fotoğrafıyla beraber çıkıyor orda. Kardeşimin gizlilik ayarlarında facebook aramalarında gözükme opsiyonu falan da kapalı. Nasıl oldu bilmiyoruz ama kendisi rahatsız bu durumdan. Bunu yapan kişinin ne niyetle yaptığı belli. Muhtemelen listesindeki, kendi gibi diğer kişilere de "kız facebook hesabı" sunuyor. Ne tür biri yapar ki zaten böyle bir şeyi.
Bu tuşu profilden kaldırmanın veya bu aksiyonu engellemenin bir yolu var mıdır? Kız baya rahatsız oldu. Babam duysa, ya hesabını kapattırır, ya ismini değiştirtir. Ben çok "delikanlı" biri olsam sanırım adama tehditler falan savururdum. Eminim böyle şeyler oluyordur. Hay Allah, insan ağız tadıyla kullanamıyor şu meredi.
Önerileriniz var mı efem? Teşekkürler.
Bu arada google'dan, facebook help sayfasından falan da baktım ama bulamadım öyle bir şey. Başka başka share şeylerinden bahsediyor hep.
0
benim bildiğim kadarıyla maalesef o tuşu kaldırmak mümkün değil. dolayısıyla bu olayı engellemek de mümkün değil.
ha ama şöyle bir tavsiye vereyim belki işe yarar. kız kardeşiniz şunu yapsın. hesap>gizlilik ayarları üstte 'facebookta bağlantı kurma' var oradan 'ayarları gör' e tıklayın. oradan 'seni facebookta arama' sekmesinden 'sadce arkadaşlarım'ı seçin. ayrıca onun bi altındaki 'sana arkadaşlık isteği gönderme' sekmesinini de 'arkadaşlarımın arkadaşları' yapın. işe yarayabilir.
ha ama şöyle bir tavsiye vereyim belki işe yarar. kız kardeşiniz şunu yapsın. hesap>gizlilik ayarları üstte 'facebookta bağlantı kurma' var oradan 'ayarları gör' e tıklayın. oradan 'seni facebookta arama' sekmesinden 'sadce arkadaşlarım'ı seçin. ayrıca onun bi altındaki 'sana arkadaşlık isteği gönderme' sekmesinini de 'arkadaşlarımın arkadaşları' yapın. işe yarayabilir.
0
kararsız komutan
iyi günler 3 sene önce össde hatrı sayılır bi derece almıştım ama dersane aile arkadaş üçgeni içinde karamsarlığa düşüp tıp fak. yazmıştım. şu an bi çok kişiye göre en iyi tıp fak. kabul edilen bi okuldayım(reklama gerek yok) önemli nokta şu ki benden doktor falan olmaz arkadaş. çocukluğumdan beri h
iyi günler 3 sene önce össde hatrı sayılır bi derece almıştım ama dersane aile arkadaş üçgeni içinde karamsarlığa düşüp tıp fak. yazmıştım. şu an bi çok kişiye göre en iyi tıp fak. kabul edilen bi okuldayım(reklama gerek yok) önemli nokta şu ki benden doktor falan olmaz arkadaş. çocukluğumdan beri hayalim hep yönetici olmaktı, lisede de boğaziçi endütri yazıcam diye gezerken neden burdayım ki şimdi? yaşım 21 bi sene de sınava hazırlansam 22 olacak. napcam olm kafam çok karışık? bi el atın bu işe.
edit: hedef boğaziçi endüstri
edit: hedef boğaziçi endüstri
0
Arkadaşım şunu söyliyeyim. Zeki birisisin, ÖSS'yi zorlukla kazanmamış, çalıştığında anlayabilen ve nasıl çalışılabileceğini çok iyi bilen tiplerdensin ki en iyi tıp okullarından birisine girmişsin helal olsun. benim tavsiyem kendin de yapabileceğini bildiğin için girdin mi öss ye "çaat" diye girersin boğaziçi endüstriye. düşünsene olm ileride istemediğin bi işi yapmak ne kadar kötü lan? her sabah lanet ederek uyanmak kadar kötü bişey yok yani.
0
3 senen daha var diyelim tıpı bitirmene. bu sene çalışsan kazanabilir misin tam istediğin bölümü? eğer kazanırsan ve 4 senede bitirebilirsen sadece 2 sene kaybetmiş olacaksın ama büyük ihtimalle de istediğini yapabilecek durumda olacaksın.
0
girersem kazanırım ama beni endişelendiren bu değil. önemli olan boğaziçini kazanıp hazırlığı atlasam bile 22+4 yaşında yeni lisans mezunu olmuş oluyorum. aileye de açamıyorum kafam kazan oldu.
0
26 yaş mezuniyet için hiç geç diyil. endüstri mühendisliğinden soğumayacağınızdan eminseniz ve de hekimlerin de yönetici olabileceği gerçeği çok da önemli gelmiyorsa sınava hazırlanmaya başlayın. aileye anlatmanın yolunu da siz bulacaksınız. tıbba istemeye istemeye devam edip bunun sonucunda sündürüp de bitirmemenin daha mantıksız olacağını açıklarsınız bir şekilde, onları nasıl ikna edeceğinize biraz kafa yorun tabii.
0
22+4 yıl sonra gerçekten ne yapmak istediğini düşün. ailen en fazla 1 yıl trip atar, ortalama 65 yıl yaşadığımız düşünürsek geri kalan zamanını istediğin yerde istediğin departmanda çalışarak geçireceksin. aileyi düşünme bence. zaten yukarda da demişsin, tercih yaparken başkalarının etkisinde kaldığını. ne verdiler sana. şu an bunları düşünmek zorunda bıraktılar seni. o yüzden tıka kulaklarını herkese. bu senin hayatın, daha ötesi yok.
0
ah keşke tekrar 21 olabilsem falan filan.
ne olcak olm! alt tarafı 26 da üniversiteyi bitiereceksin. hadi 27 de bitirdin, ne fark edicek?
ne olcak olm! alt tarafı 26 da üniversiteyi bitiereceksin. hadi 27 de bitirdin, ne fark edicek?
0
cesaret edemememin bi nedeni de milletin 3-4. sınıfta değil genelde 1-2. sınıfta okulu bırakması. yalnız hissediyorum bu yüzden biraz. çevrenizde örnekler var mı benim gibi? gaz verecek örnekler mesela...
0
Ben bu normal halimle 25'te mezun oluyorum zaten. Hehe. Pişman olmazsın hacı. Ama öss'ye gir bakalım neler olacak.
0
al sana el cevap bir yakinim 31 yasindan sonra 10 senedir para kazandigi meslegi birakti varini yogunu pilotluk kursuna yatirdi bilen bilir ole ucuz isler degil bunlar arabasini satti evini kapatim ailesinin yanina tasindi falan, 2 sene egitim gordu asla vazgecmedi simdi iyi bir havayolunda pilot....
buda gaz vermediyse baska bise demicem ben sana...
2-3 senenden vazgecemiyosun ya kaybetmekten korkuyosun ama tedirginligin pahasina onundeki ortalama 40-50 senelik hayati bir cirpida yakabilmeyi goze aliyosun...pehhhh
buda gaz vermediyse baska bise demicem ben sana...
2-3 senenden vazgecemiyosun ya kaybetmekten korkuyosun ama tedirginligin pahasina onundeki ortalama 40-50 senelik hayati bir cirpida yakabilmeyi goze aliyosun...pehhhh
0
o zaman gaz da vereyim:
bir arkadaşım yüksekokul öğrencisiydi ve oraya da biraz geç girmişti. bizim gibi 21'inde mezun olanlar iş hayatına atılmışken (zaten neredeyse ömür boyu çalışacağımız halde ne demeye bir an önce iş hayatına atılmak gerekiyorsa!), bizden de büyük olan bu arkadaş gayetle kasarak o saatten sonra dersaneye falan giderek sanırım 25'inden sonra (yani sizin mezun olacağınız yaşta) falan odtü'ye girdi. hazırlığı atlamadı ama kalan 4 yılı 2,5 yılda bitirdi. evet, hem insan için yapmak imkansız -gayet sıkı okumalı, ödevli bir ortam-, hem de arada kaynayıp fazladan ders almak da görülmüş şey diyil; en azından diplomayı alacağı zaman herkes çok şaşırmış. mezun olduğunda sanırım 30'unu da devirmek üzereydi.
ayrıca, böyle bişiy istemem koşuluyla: ben olsam ben de yapardım.
bir arkadaşım yüksekokul öğrencisiydi ve oraya da biraz geç girmişti. bizim gibi 21'inde mezun olanlar iş hayatına atılmışken (zaten neredeyse ömür boyu çalışacağımız halde ne demeye bir an önce iş hayatına atılmak gerekiyorsa!), bizden de büyük olan bu arkadaş gayetle kasarak o saatten sonra dersaneye falan giderek sanırım 25'inden sonra (yani sizin mezun olacağınız yaşta) falan odtü'ye girdi. hazırlığı atlamadı ama kalan 4 yılı 2,5 yılda bitirdi. evet, hem insan için yapmak imkansız -gayet sıkı okumalı, ödevli bir ortam-, hem de arada kaynayıp fazladan ders almak da görülmüş şey diyil; en azından diplomayı alacağı zaman herkes çok şaşırmış. mezun olduğunda sanırım 30'unu da devirmek üzereydi.
ayrıca, böyle bişiy istemem koşuluyla: ben olsam ben de yapardım.
0
yapman gereken okuluna devam edip sınava hazırlanman ve eğer öss de boğaziçi endüstriyi kazanacak puan alırsan durumunu ailene açıklaman. ve işte o zaman onlara danışabilirsin.
ayrıca hayalim hep yönetici olmaktı diyorsun.
endüstri mühendisiliğinin yönetici yetiştirdiğini nereden duydun? veya doktor dan yönetici olamayacağını?
sonuçta yöneticilik teknik bir bilgi gerektirmeyen pozisyon. dolayısıyla bu beceriyi sana hiç bir bölüm veya okul veremez. yani ben bu beceriyi endüstri müh. liginde alırım diyorsan yanılıyorsun. ayrıca kafasını duvarlara en çok vuran kişiler end. mühendisleridir bu arada.
şahsi fikrim bir doktordan da çok ala bir yönetici olabileceği şeklinde. ayrıca bir araştırsan şirketlerin ceo larının yöneticilierinin vs. arasında bir çok tıp mezunu vardır.
haa yaş mevzuuda kafaya hiç takılmayacak bir durum. istersen 30 yaşında mezun ol ama sevdiğin işi yap...
ayrıca hayalim hep yönetici olmaktı diyorsun.
endüstri mühendisiliğinin yönetici yetiştirdiğini nereden duydun? veya doktor dan yönetici olamayacağını?
sonuçta yöneticilik teknik bir bilgi gerektirmeyen pozisyon. dolayısıyla bu beceriyi sana hiç bir bölüm veya okul veremez. yani ben bu beceriyi endüstri müh. liginde alırım diyorsan yanılıyorsun. ayrıca kafasını duvarlara en çok vuran kişiler end. mühendisleridir bu arada.
şahsi fikrim bir doktordan da çok ala bir yönetici olabileceği şeklinde. ayrıca bir araştırsan şirketlerin ceo larının yöneticilierinin vs. arasında bir çok tıp mezunu vardır.
haa yaş mevzuuda kafaya hiç takılmayacak bir durum. istersen 30 yaşında mezun ol ama sevdiğin işi yap...
0
dostum 27 yasinda istedigim bolumun lisansina basliyorum bu sene, gerisini sen hesap et. hayat senin, sevmedigin bir iste calismak, 1-2 haftalik tatil icin tum sene calismak demek. yazik, degmez.
0
bence şöyle birşeyde var tıp okusan tıp bitince sadece üniversiteyle yetinemeyip TUS'a da girmen gerekecek ki buda +5 yıl eder. daha nerden baksan 8-9 senen var tam bir doktor olabilmen için gerisi sana kalmış.
0
hayatta onemli olan yanlis yonde hizli ilerlemek degil ki, mutlu olmak. hele ki doktorluk gibi bence sevmeden yapilmamasi gereken bir meslekte mutsuz olup hem kendinize hem hastalara hayati zindan edeceginize istediginizi yapin, o iki uc seneyi de kendinizi bulmak icin kullandiginizi dusunun, insan omrunde 2-3 sene nedir ki?
0
Tip okumaya devam edip ozel hastane acsan? ya da polikinik falan? al sana yonetici... cunku sen muhendis olmak istemiyorsun ki, yoneticiolmak istiyorsun. her sekilde olursun be ya...
0
lule;
özel hastane aç derken ciddi değilsindir umarım ki ciddi olsan bile 50den önce açabileceğimi sanmıyorum. yönetici-mühendis konusunda haklısın, mühendis olmaktan ziyade yöneticilik için ölüyorum diyebilirim ama yöneticilik için en kısa yol mühendislikten geçiyor(malum sayısalcıyım) yine de iyi niyetli tavsiyen için minnettarım
diğer arkadaşlar,
tavsiyeleriniz için teşekkürler. valla acayip moral oldu. ben bu gazla sınava girerim sanırsam. yan taraftaki tik işaretinin mantığı şukuyu andırıyor. o yüzden hepinize şukunuzu verdim. bayramdan sonra kayıt dondurup bi dersaneye kayıt yaptırıcam. hayırlısı olur umarım. tekrar teşşekürler
özel hastane aç derken ciddi değilsindir umarım ki ciddi olsan bile 50den önce açabileceğimi sanmıyorum. yönetici-mühendis konusunda haklısın, mühendis olmaktan ziyade yöneticilik için ölüyorum diyebilirim ama yöneticilik için en kısa yol mühendislikten geçiyor(malum sayısalcıyım) yine de iyi niyetli tavsiyen için minnettarım
diğer arkadaşlar,
tavsiyeleriniz için teşekkürler. valla acayip moral oldu. ben bu gazla sınava girerim sanırsam. yan taraftaki tik işaretinin mantığı şukuyu andırıyor. o yüzden hepinize şukunuzu verdim. bayramdan sonra kayıt dondurup bi dersaneye kayıt yaptırıcam. hayırlısı olur umarım. tekrar teşşekürler
0
yavv manyak mısın? tıpta kal. endüttürü mühendisliği davulcu osuruğu. bence önce mezunlarla konuş kendini yakma. farz et okudun bitirdin.
kariyer.net e girip iş ilanlarına bakacan. adam sana 1,5 - 2 milyar verecek beğenmicen yükselip ceo olman için bilmem kaç sene gerekecek ve o seneler hayatının en güzel yılları olacak.üstelik işletme ekonomi mezunlarıda senin rakibi olacak.sonuçta onlardan da yönetici çıkıyor. hülasa i kelam ben endüstri mühendisiyim hemen şirket yönetmek istiyorum diye birşey gerçek hayatt yok. çoğu şirketlerde planlamacı olaran anca iş buluyor.
sen tıbbı sevmiyorsan daha rahat bir opsiyon olarak psikiyatri yi seçersin. temiz iş. kan yok ameliyat yok. bir de özel hastaneye girdin mi masa başında hikaye dinleyip paranın dibine vurursun.
kariyer.net e girip iş ilanlarına bakacan. adam sana 1,5 - 2 milyar verecek beğenmicen yükselip ceo olman için bilmem kaç sene gerekecek ve o seneler hayatının en güzel yılları olacak.üstelik işletme ekonomi mezunlarıda senin rakibi olacak.sonuçta onlardan da yönetici çıkıyor. hülasa i kelam ben endüstri mühendisiyim hemen şirket yönetmek istiyorum diye birşey gerçek hayatt yok. çoğu şirketlerde planlamacı olaran anca iş buluyor.
sen tıbbı sevmiyorsan daha rahat bir opsiyon olarak psikiyatri yi seçersin. temiz iş. kan yok ameliyat yok. bir de özel hastaneye girdin mi masa başında hikaye dinleyip paranın dibine vurursun.
0
bende halimi yazayım o zaman.
yaşım 23. bu sene sınava girdim ve kazandım. ilk tercihime de büyük ihtimalle yerleşeceğim. okulum bittiğinde 28 yaşında olacağım.
senin durumun kafaya takılıp dert edilecek bir durum değil. ne halde olanlar var. aksine aklı başında bir adamsın,ne istediğini biliyorsun. nasıl mutlu olacaksan,öyle yap.
yaşım 23. bu sene sınava girdim ve kazandım. ilk tercihime de büyük ihtimalle yerleşeceğim. okulum bittiğinde 28 yaşında olacağım.
senin durumun kafaya takılıp dert edilecek bir durum değil. ne halde olanlar var. aksine aklı başında bir adamsın,ne istediğini biliyorsun. nasıl mutlu olacaksan,öyle yap.
0
2005'te odtü elektrik-elektroniğe girmiş ve 2009'da orayı bırakıp boğaziçi işletme'ye geçmiş biriyim. öncelikle ben de bir yandan okuluna devam edip bir yandan öss çalışmanı öneririm ama kaliteli bir tıp fakültesindeyim diyosun, ne kadar vakit ayırabilirsin öss'ye bilemiyorum.
endüstri ve işletme arasında kesin bir tercih yapıp yapmadığını bilmiyorum ama boğaziçi işletme hem öss çalışma döneminde hem de okula girdikten sonraki dönemde çok daha rahat bir bölüm olacaktır senin için ve yöneticilik hedefine ulaşma açısından da gayet doğru bir tercihtir derim.
yaş meselesini de kafana takma, gayet normal bir yaştasın. hatta boğaziçi işletme zaten hep ordan burdan yarım bırakıp gelen elemanlarla dolu, normal mezuniyet yaşı 24-25:) kaldı ki çok dert edersen 3 senede bitmeyecek bir bölüm de değil, ben bitiricem inşallah 3 senede. o açıdan da elinde seçeneklerin olur. dediğim gibi ille de endüstri demiyosan, işletme de işimi görür diyosan boğaziçi işletme on numaradır. ders seçimi, program ayarlama gibi konularda da her türlü yardıma hazırım:)
endüstri ve işletme arasında kesin bir tercih yapıp yapmadığını bilmiyorum ama boğaziçi işletme hem öss çalışma döneminde hem de okula girdikten sonraki dönemde çok daha rahat bir bölüm olacaktır senin için ve yöneticilik hedefine ulaşma açısından da gayet doğru bir tercihtir derim.
yaş meselesini de kafana takma, gayet normal bir yaştasın. hatta boğaziçi işletme zaten hep ordan burdan yarım bırakıp gelen elemanlarla dolu, normal mezuniyet yaşı 24-25:) kaldı ki çok dert edersen 3 senede bitmeyecek bir bölüm de değil, ben bitiricem inşallah 3 senede. o açıdan da elinde seçeneklerin olur. dediğim gibi ille de endüstri demiyosan, işletme de işimi görür diyosan boğaziçi işletme on numaradır. ders seçimi, program ayarlama gibi konularda da her türlü yardıma hazırım:)
0
Hekim olmak istemiyorsanız tıptan koşarak kaçın, durmayın. Yaşınız çok genç, hiç geç değil. Bu azminiz sürer ve kendinizi iyi bir şekilde geliştirirseniz Boğaziçi Endüstri size hayal ettiğiniz hayatı sağlar.
0
