Yani en ucuz ürünü kullanacaklar daha önce defalarca kullandıkları yağda pişirecekler araç da sürekli hareket halinde değil çok fazla yakıt masrafı olmaz, bence dolandırılmıyorsun ama ben bunları "bakın ben ekonomistim" bilgilerimle söylüyorum yanılıyor da olabilirim.

Az porsiyon ve normal porsiyonun fotoğrafını iste

Az dediği çay tabağı çapında plastik tabakta 3 adet koyuyodur

normal, geçen sene mart ayında 1000 kişiye 3bin vermiştik. konum istanbul

Ucuz değil ki olması gereken. Altı üstü hamuru kızgın yağa atıp çıkarıyorlar :D futbolcu, dizi oyuncularına döktüren var. Dersi geçtiği için döktüren öğrenciler var pahalı bir şey değil.

@avatar is back,

artık favori etkinliğim lokma döktürmek o halde. ben normal tatlı gibi porsiyonuna 60-70n veririz en az diye düşünüyordum :D

bana pahalı bile geldi (izmir için), top top olanlardan yaparlarsa 4 tane oluyor zaten porsiyonda. yuvarlak olanlardan 8 10 tane koyuyorlar

şöyle bir site buldum dediğiniz fiyatlara yapıyorlarmış bunlar da
lokmahayri.com

Ucuz
Bodrum'da geçen ay 300 kişilik 6500 fiyat verdiler

kişi başı 20 gr * 1000 = 20.000 gr.

yani 20 kilo lokma.

bunun için adamların maliyeti un, su, şeker, gaz - enerji, personel, araç maliyeti, yakıt.

doğrudan tatlının maliyeti 1000 tl vs. olsa, personel, yakıt vs. katınca da 4.000 tl falan oluyordur.

%25 karla 6 bin oluyor olabilir.

adamlar personel, amortisman vs. hesabını iyi yapamıyor ve daha çok kar ettiklerini de sanıyor olabilir.

Hayır lokması olayını onaylamiyorum, insanlarimiza mi
zehir yedirdikleri için hayra mi giriliyor, lütfen daha yararlı işler bulun ey türk halkı.

@rumpleteazer, evet doğru diyorsun ama şu an bir merkeze gidip insanlara “hayır salatası” dağıtacak bir oluşum yok. Mecbur olanı dağıtıyoruz :)

kediler hipermetroptur, yakını iyi göremez. yani ağzını su kabına yaklaştırdığı zaman orada su var mı yok mu görerek değil, değerek anlarlar, bıyıklar da bunun için, önce bıyığının ucu değiyor, suyun varlığını, ağzına uzaklığını oradan anlıyor. anlayamazsa patisiyle kontrol ediyor su var mı, yüksekliği ne kadar diye. o yüzden ya akan su olacak, aktığını görecek, oradan içecek. ya da bıyıkları suya değecek.

çözüm su pınarı veya devirip dökemeyeceği kadar geniş ağızlı ve derin bir su kabı.

benim salak da su pınarıyla kavga edip ikiye ayırıyor. akşam bi geliyorum motor kısmı bi tarafta boş boş çalışıyor, su haznesi bi tarafta duruyor.

Baya genis agizli bir yemek kabindan iciyor simdi, kesin degiyordur biyiklari. Dune kadar normal iciyordu dun basladi bir anda patisiyle bitirene kadar dokmeye :/

Su pinari almayo dusunuyorum ama bu sefer de su pinarindan da disari dokerse daha cok su dokulur diye korkuyorum.

suyu değiştirmeyi dene. bu arada musluk suyu/arıtma suyu sakın verme.

büyüyünce bıyıkları deymiştir +1
prenses hanıma boy boy tabak deneyin hangisi ile mutlu kalırsa onunla ilerleyin, musluk gibi şeylere alıştırmayın, olabildiğince geniş ve mama kabından ayrı bir yere koyun suyunu. birde mümkünse 1 yerde değil bir kaç odada suyu olsun, ayrıca krema veya yaş mamaya su ekleyerek vermeye alıştırınki daha fazla su içsin(bu bana veteriner önerisi)

Birkaç adet, farklı konumlarda ağır ve derin kap işinizi görecektir. Suyu patisi ile değil kabı sallayarak döktüğünü varsayıyorum. Kımıldamayacak kadar ağır olmalı.

Suyu patisiyle kaziyor bildigimiz :( arada hareket de ettiriyor tabi oynarken.

Daha derin ve agir bi kap aldim bugun geliyor, bakalim onla nasil olacak.

Arıtma suyu neden vermemeliyiz acaba?

benzer problemlerimizi su pınarı ile çözdüm. bir kaç yıl önce de denemiştim. içinden motorunu çıkartıyordu deccal kedilerimizden biri. bu sene sorun yok şükür.bunun bir benzerini marketten aldım.
www.hepsiburada.com

@unalub, su pinari kolay da onda da korkum yine suyu etrafa sacmasi. Icindeki suyu kaziya kaziya yine etrafa sacaraa bu sefer su miktari da cok daha sikinti olur :(

Buyrunuz kendisi, uzanmis yatiyor: hizliresim.com

@rumpleteazer, arıtma cihazları sudaki mineralin %60'ına a yakınını fitreleyip çöp ediyor. veterinerime sordum taksive versem de içme suyu vermesem dedim yok olmaz dedi en iyisi içme suyu dedi.

su pınarının üstü kapalı. tabak şeklinde maksimum yarım cm derinliginde su birikiyor. süzülerek devir daim oluyor alt kısma. bizim kör kedimiz de içine giriyordu diger su kaplarının. bunu kullanabiliyor.

sonuc: su pinari problemi cozdu. normalde cok su iciyordu ama bu dokme doneminde ne kadar ictigini takip edemiyordum. simdi su pinarindan kana kana iciyor.

Ben aldım, 100k masraf yaparım ihtimaline hazır aldım. Temiz esnaf yok. Tamirine bir araba fiyatı harcadım. Mutluyum. Yine alırsam gider alırım.

iyi eksperle vs. iyisi bulunabilir, olabilir bi ihtimal.

ancak ben tercih etmem şahsen.

ancak mx5 falan gibi kupon bi araba olacak, kelepir olacak ve çok çok isteyeceğim. ancak öyle kafam karışır. yoksa her yerde zibil gibi araba var ne uğraşayım diye düşünürüm.

gerekçesi şu, araba işleri çok detaylı. bilme şansınız çok zor. adamlar da pek iyi krediye sahip değil.

en ufak arıza 8-10 bin masraf, bi motor arızası 200 300 bin ve usta bulmak aşırı zor.

niye riske gireceksiniz ki.

"İstoç galericisi" diye bir şey yok bir kere, onu baştan söyleyeyim. İstoç'tan araba almak diye bir şey de yok. Galeriden araba almak diye bir şey var.

Düzgün esnaf var, bir de düzgün olmayan esnaf var. Her esnaf gibi galericiler için de aynısı geçerli. Düzgün galerici İstoç'a dükkan açınca birden bozulmayacak ya da İstoç'un düzgün olmayan bir galericisi dükkanını başka yere taşıyınca bir anda düzgün bir galericiye dönüşmeyecek.

Ticaretin her türlüsünde insanın kendisini kollaması gerekir, bu nedenle etrafınızdan düzgün bir galerici referansı bulmaya çalışın. Ardından alacağınız arabayı iyi bir ustaya götürün ve gösterin. Galericilerin yapacağı çakallıkların tümünü sahibinden adı altında arabasını satmaya çalışan insanlar da yapıyor, bu nedenle mümkünse sahibini tanıdığınız bildiğiniz birinden araba almadığınız sürece risk her zaman var.

tanıdığın bildiğin bir galerici diye bir şey yok.

bizim usta, galerici arkadaşının kazalı aracı kazasız diye yutturmaya çalıştığını anlatıyodu gülerek, ya tutarsa hesabı.

bir arkadaşıma çok yakın bi galerici arkadaşı taklalı arabayı kazasız boyasız diye satmıştı.

muhakkak iyi esnaf vardır, ancak, nadir olduğu da kesin.

iyi örnekleri gerçekten öne çıkarmak lazım.

Alınmaz, almayın, babamın eski ortağı eski dostumuzun sattığı arabanın tavaninda boya varmış arabdnin fiyatı yarı yarıya düştü. Bilmiyorduk dedi işin içinden çıktı. İyi insanlar diye bilirdik. Şimdi konuşmuyorum.

istoç'a gittim yıllar önce "gram hata boya leke yok, tertemiz" dedikleri araba dükkanda değildi. kaportacıdaymış. gittik. arabada trilyon tane problem vardı.

arabanın tamponu delikti. -> çok arabanın tamponunda çizik ezik oluyor ama delik nedir?

ön kaputta güneş yanığı vardı. -> bir arabada güneş yanığı olması için haziran başı Antalya'da bir yere çekip arabayı eylül sonuna kadar kıpırdatmamak lazım.

şöför koltuğunun altında olan, arka tarafa hava üfleyen plastik şey bagajdaydı. -> bunu kesinlikle anlamadım. galericiye bagajdaki parçayı soruyorum, bu ne diye, o da anlamadı ilk başta. sonra ben çözdüm. bunu sökmek için koltuğu çıkartmak gerekiyor galiba. bunu kim neden çıkartır? bu arabanın başına ne geldi?

torpidonun alt tarafındaki izolasyon malzemesi gibi şey kalkmış, sökülmüş -> galericiye sordum, "çocuklar arabayı yıkarken olmuştur" dedi. siktir amk orospu çocuğu. yalan söylemenin de üslubu var.

aynı gün istoç'ta başka bir galeriye gittim. bizim baktığımız arabaya bakan birileri daha var. galerici onlarla konuşurken bizi alakasız bir odaya aldı ama onları ufaktan duyuyorum. pazarlık yapıyorlar. bize söylediği fiyatın %15 altında falan pazarlık yapıyorlar. geldi, "ya millete söylediğin fiyata bak, bize söylediğin fiyata bak" falan dedim, adam kıvırdı bir şeyler dedi. sonra arabanın yanına gittim tekrar. o arada diğer alıcılar da (hepsi kadın ve pek arabadan anlıyor gibi durmuyorlar) arabanın başında. ama satıcı az uzakta. benim de yanımda karım var. bagaj kapağını gösterdim, "bak bu tarafta kapakla far arasındaki boşluğa bak, diğer taraftaki farka bak, ne kadar fark var. bu arabaya arkadan bir kaç kere girmişler, ve düzgün toparlayamamışlar, zaten alt takımda da şöyle böyle bir sıkıntı görünüyor, bu araba düz gitmez" vs demeye başladım. diğer alıcılar beni dinlemeye başladı. "aaaa" falan dediler. bu arada satıcı bunu duydu, "abi sen ne diyorsun, tezgahtaki arabayı kötülüyorsun" falan diye bağırmaya başladı. ben de "kardeş baksana bagaj kapağına, allahını şaşırmış, yamulmuş, farların biri bana bakıyor, biri sana bakıyor, arabada it gibi kaza var, sen kaza yok diyorsun, ayıp yazık günah, biz bu arabaya vereceğimiz parayı ağaçtan mı topladık? biz bu paraları senin yalanların için kazanmıyoruz" falan dedim. hemen kaçtım.

İstoç veya Otonomi olsun, başka yer olsum hiçbir galeriden araba alınmaz.

Adam dürüst olsa ne olur olmasa ne olur, arabanın geçmişini o da bilmiyor ki (kullanım, arıza geçmişi, gereçk orijinal km'si).

Piyasanın altına alıp, piyasa fiyatına satıyor; yani fiyat avantajı da yok.

Galeriden araba almanın hiçbir mantığı yok.

ben aldım. hakan otomotiv diye bir yer. google yorumlarda çok iyi bahsedilmişti. makul fiyata aldım. pilot garage'da ekspertiz yaptırdım ve ekstra bi hasar çıkmadı. iyi insanlardı.

g.co

Sindirim sorunu yaşayabileceğin bir ürün tüketmiş olabileceğini daha olası görüyorum, misal lektin ya da belki gluten içeren bir ürün buna neden olmuş olabilir, önceden bu tip etkisi olmayan bir ürün sonradan akut ya da kronik bir şekilde buna neden olabilir, o nedenle gözünden kaçmış olabilir, bunun bence sigarayı bırakman bir ilgisi olmaz. Evet bazı eski çalışmalar nikotinin kafein gibi laksatif etkisi olduğunu gösteriyor ama "bence" senin durumunda çok olası bir ihtimal değil.

tuzu azalt. bol su iç. stres de ödem yapabilir.

mümkünse fazla fazla terle.

Ne olduğu hakkında bilgim yok ama bana iyi görünmedi genel cerrahiye gitmeni şiddetle tavsiye ederim.

Kimyon iyi gelir diyorlar ama kaynağım yok, bi dene istersen

Birine bişi söylemiştim, ağaçlı falan bir örnek. Yaz günü yağmuru yaşıyorum. Buna üzülüyorum.

geçenlerde sons of anarchy bitirdim. finaline ağladım. arada geliyor aklıma üzülüyorum yine.

Erkek kardeşim sanal bahis sitelerinden birinde yüklü sayılabilecek miktarda para kaybetmiş. Bu kadar kendisini kaybetmesine, kumara bulaşacak kadar mutsuz, çaresiz, kayıp olmasına deyim yerindeyse içim parçalandı.

youtube.com Bunlara ve şu anda x de dolaşan barınak katliamlarına, bir imam, bir cemaat bir müslüman tayfa da çıkıp acımıyor şaşırıyorum. Bu nasıl vicdansizlik bu Müslüman takım nasıl gözünü kapıyor aklım almıyor. Şu anda en zengin en eli güçlü takım onlar, hicbirsey yapmıyorlar.

Barınak katliamları+1

Umarım, o hayvanlara yasattıkları acıları, korkuları ve işkenceleri kendileri de yaşamadan ölmezler. Kendi türümden hiç bu kadar utanmamış ve nefret etmemiştim. O hayvanlar, insanları hiç affetmesinler.

4 gün önce babamı kaybettim

anneannemin kanser olusuna.

Bosandim. Kendim ayrılmama rağmen üzülüyorum. Çok zormuş.

Öldürülen italyan türk asıllı çocuk. Güzelliği yüzüne vurmuş,yazık oldu. Allah ailesine sabırlar versin

En son yenidoğan çetesi haberlerine çok üzülüp ağlamıştım. Mesajlaşmaları okurken sinirlerim bozulmuştu

Dedem vefat ettiğinde. 11 sene geçti, vefat haberimi aldığım an aklıma geldikçe gözlerim dolar.

Hay ağzın bal yesin, butonu ariodum

Değiştirirler bence

Ellerinden araç olursa tabiki degiştirirler. Müşteri hizmetleriyle görüşün araç olan şubeye yönlendirsin

Citroen c4 iyi bir araba değil ben de gecen sene tatilde kiraladım memnun kalmadım, değiştirmenizi tavsiye ederim. segmentlere göre para veriliyor diye biliyorum, octavia nin segmenti daha yüksek olduğundan bir miktar daha öder ve octavianızı ya da başka bir segment aracınızı alırsınız.

Kiralanan aracin muadili yoksa bir ust segmentten vermeleri gerekirdi. Direk kiraladiginiz yeri arayip bunu soyleyebilirsiniz sanirim. Tabii bu genel bilgi gibi birsey her sirket uygulamak zorunda mi bilmiyorum. Olmazsa sirketin merkezi de aranabilir.

@limonlu eksi: aradim, ofise iletecekler bakalim.

@rumpleteazer: ben zaten octavia kiraladim, daha fazla para isteyemezler.

@mbond: ellerinde daha iyi baska arac yoktu, sadece corsa vardi.

cagri merkezi ile konustum, bakalim ofisten donus yapacaklar mi :)

son gelisme: baska bir ofislerinden megane verecekler, aksama alacagim :) bi octavia degil ama alternatifi zaten megane'di ve ona raziydim. citroen'den her turlu iyidir.

Minibüs yolunda hemen 645 vardı

O civarda çok güzel cafeler var, haddinden fazla hatta ama alkol için çok kısıtli bir bölge.
rakı dersen bostancı da çakıl var, arabayla 5 dakika ya da kapanmadıysa dediğim gibi 6.45

bira patates yerine kebap-rakı istersen tam arkasında adanalı ümit usta var.

Aa doğru ve orası da bira patates verir. Sadece ortamı rakılı Kebapçı o kadar

Biraz yukarıda kozzybeer var.

Diğer zincir marketler ya da bölgesel zincir marketler vardır civarınızda illa ki; CarrefourSA, Hakmar, Happy Center, Rammar, Snowy, Üçler vs.

Migros noykot ediliyor mu onu bilmiyorum ama Migros Anadolu Grubunun. Boykot listesinin son haline henüz bakamadım.

tr.wikipedia.org/wiki/Kategori:Türkiye_merkezli_süpermarketler

Migros da boykot ediliyor dedi biri sabah, ne derece doğru bilemedim.

Carrefour boykotta değil mi?

migros anadolu grubun boykot edilecek bir grup değil bence. marka bazında boykot olacak. 3 harfli market haricinde yerel marketten edebilirsin.

Burada Migros Doğuş Grubu ile bağlantılı görünüyor.

graphcommons.com

Bizim orada Mopaş ve Özkuruşlar var ben oralardan yapmaya başladım. Süt ürünleri için de İtimat'a gideceğim, zaten Bim'den onun peynirini alıyordum doğrudan kendisinden alayım. Planım böyle şimdilik. Pazara gitmeyi deneyeceğim ama çalıştığım için zor olacak.

@peki madem adamlar elektrik firmasında ortak diye markette de mi ortak?

@mikahakkinen Açıkçası o durumu tam çözemedim, araştırıyorum. Çözene kadar ve yakınımda alternatifler de olduğu için ben bu şekilde ilerleyeceğim.

Merhabalar, elki bilmiyorsunuz mopas, Hakmar, özkuruslar, happymarket tarikatlerin marketleri bunu söylemek istedim.

migros anadolu grubunun ve özilhan ailesinin.
kendileri akp'ye yakın değil.

migros'un boykot edilme sebebi depo çalışanlarına geçen yıllarda az maaş vermesi, akabinde işçilerin eylem yapıp iş bırakması ve o işçilerin işten çıkarılmasıyla ilgili. ancak bildiğim kadarıyla depo işçileri başka bir firmaya bağlı ve taşerön olarak çalışıyorlardı.

www.bbc.com

halka açık firmaların hissedarları arasında başka şirketlerin olması doğal. belki yukarıda paylaşılan grafik bununla ilgilidir.

günümüz dünyasında tam anlamıyla pür'ü pak bir şirketin iş yapması neredeyse mümkün değil.

en iyisi zorunlu alışveriş dışında fazla alışveriş yapmamak; zorunlularda ise carrefour, migros ve yerel marketleri tercih etmek.

alkol satan marketlerden alışveriş yapacaksın başka ayırt etme imkanı yok.

Bu boykot listesi muhabbeti kontrol dışı hale geldi yine. Herkes kafasına göre liste genişletiyor. Bu arada küçük esnaftan (bazı küçük cafeler, restoranlar ve barlar hariç) zorunlu haller dışında alış veriş yapacağıma direkt AKP gençlik kollarına bağış yaparım daha iyi. Migros'tan devam ederim ben.

merhaba. özgür bolat kim umursamıyorum, link'e tıklamam. siz kendi fikirlerinizi yazsanız okurdum. ekşisözlük troll kaynıyor, moderasyon yıllardır bilerek göz yumuyor.

troller her zaman vardı ama özellikle son bir senedir normal yazarları aşmış bile olabilir sayıları. belli ki iktidarla bi anlaşmaları filan var.

20 yillik sozluk kullanicisiyim su donemki kadar berbat bir donemini hatirlamiyorum.Yonetim sozlugun icine etti bu trollere izin vererek.Trol listelerindeki kisileri sirayla blokluyorum.Simdilik elden gelen tek sey bu.Yakinda icinden cikilmaz hal alinca (bazilarina gore coktan aldi) komple hesabi ucurmayi dusunuyorum

Troll engellemekten ve trollerin sapık fikirlerini sol frame'de görmekten bıktığım için sözlüğü bıraktım.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi ve Fahrettin altun un başarısıdır bu.Her seküler veya nerde marjinal bir site var oraları aynı osmanlı savaşı yapar gibi ele geçirmek üzere trollerin sayısı artırıp hepsini işe alınca çok normal.Psikolojik üstünlük üzerine de gençleri fazlasıyla zehirlediği için 4 koldan saldırtıp ele geçiriyor pezevenkler

Biz ne yapacağız..Hiç istifimizi bozmadan bizde nasıl onlar aynısını yapıyor bizde yapacağız ki meydanı boş bulup sindirip herkesin reis sevdalısı olmadığını anlatacağız

Son dönemde tamamen fahrettinin elinde olduğunu düşünüyorum. Twitterde baya özgür özele ulaşılmaya çalışıldı boykot için ancak sonuçsuz kaldı.

Benim tezim farkli, nasıl espresso lab markası akgenclik ile anılır olunca markanın prestiji yok oldu, ekşi sözlüğe de aynısını uygulamak için meydanı aktrollere bırakalım sözlük kendi kendini yok etsin, çünkü sizin de dediğiniz gibi, sözlük yönetimi varolabilmek onlarla anlaştı bu saatten sonra düzelmesi mümkün değil. Bari akit gazetesi gibi birşeye dönüşsün hükmünü yitirsin.

Armut.comdan biri 750ye takarım dedi. Çok deyip geri çevirdim.

Galiba 2000e Boş marka matkap alıp YouTubedan izleyip ben yapacağım. :)

Bauhaus yolları gözüküyor bana..

Çift taraflı bant da kullanabilirsin. www.koctas.com.tr

400 ateşle

@bir soru sorcam

400 tl veririm yazdım ilana. Biri döndü akşama gelirim dedi de çalışıyorum.

@mirket İstanbuldayim

İzmir'deysen iki biraya halledeyim.

Kardeş, biz yapıştırıcı kullandık, eve pimapenci gelmişti o gösterdi, silikon değil başka bir yapıştırıcı 230 kg. Çekiyor -üstünde yazıyor-artık matkap yerine bu kullanılıyor dedi,Kornejin muhtelif yerlerine sürdükten sonra 1 dk. Bastırıyorsunuz tavana o hemen yapışıyor.

korniş düştüğüne göre delik yerleri hazır. dübeller düşmüşse yeni dübel takarsınız.
normal tornavida ile vidaları takarsınız.

@rumpleteazer dediğiniz bundan mı?

www.koctas.com.tr

200 lira para degil ki artık. Adam arabasına atlasa gelse git gel 4 litre benzin harcasa zaten 184 lira yapıyor. 16 lira kazanmak için mi çıkıp gelecek bu adam?? Git gel 2 dal sigara yaksa adam o 16 lira da gitti...

Ben de hiç anlamıyorum ev işlerinden. Parasını verip halletmeye çalışıyorum.

Ama yukarıda söylendiği gibi 200TL para değil artık. En az 400-500TL teklif etmeniz gerekir.

200 tl para değil, mantıklı değil evet.

Armut'a 400 tl veririm, fazlasını isteyen yazmasın yazdım zaten ilana. Bir kişi iletişime geçti.

750 tl de değil yani bunun hakkı. Adam da dedi abi dükkanı kapatıp geliyorum falan. Gelme dedim ben de. Sildim yeniden açtım ilan 400 veririm yazdım sonra ben de.

Anlaşamazsam ya yapışkan ya da matkap alıp kendim yapacağım.

Musluğu da kendim alıp takmıştım.

Hocam sen maaşını saate böl ve saatlik ücretine bak, senin anlamadığın burada iş kolay ama aslında adamın zamanını satın almış oluyorsun

Dükkanda durduğu sürede saatte 200 liradan daha fazla kazanıyor ki gelmek istemiyor, sen olsan sen de gitmezsin (dükkanda durmaktan kastım daha büyük işlerin adamın ayağına gelmesi, senin evine gelince bu fırsatlar kaçıyor)

Taşındığım ev 0'dı, kornişleri kendim taktım, yanında oldukça güçlü bir silikon yapıştırıcı veriyorlar, sadece merdivene ihtiyacınız olacak. Matkapla saatler sürecek iş yarım saat demeden bitti.

özetle yapıştırıcı alıp kendiniz halledin. Yapıştırıcı fotosu eklerim laptopu açınca

Yazılmış edilmiş 200 e kimse yerinden kımıldamaz

Bulunduğunuz belediyeye ve kaymakamlığa telefon açarak şikayet edin. Evin içinde beslenmeyen (dışardaki) köpekler mevcut yasaya göre toplanmak zorundalar zaten.

Isıranı bile küpe takıp geri salıyorlar. Bir de bunu twitterda yayınlıyorlar. Hiç uğraşıp da canını sıkma. Kulaklık falan tak.

x.com

Zamanında kısırlaştırma yapmayan, paraları cukkalayan belediyeler yüzünden bu sorun yaşanıyor-ki o paralar dünya bankasından ordan burdan kısırlaştırma için gönderilen paralardı- sorunlar görmezden gelindiğinde çözümsüz oluyor.

@rumpleteazer
İlginç bir konuya değinmişsin.
Bunu tartışmalarımızda, sohbetlerimizde biz de kullanalım. Bilmediğimiz bir şeydi.
Ama bir kaynak göstermemiz lazım. Yoksa işkembe-i kübradan uydurduğumuzu söylerler. Komik duruma düşeriz. Ağzı olan konuşuyor derler.
Bir kaynak gösterebilir misin, Dünya Bankası'nın Türkiye'deki sokak hayvanlarının kısırlaştırılması maksatlı Belediyelere fon aktardığına dair.

aynı sorundan 5 yıldır müzdaribim bazen gece 3'de uykumdan kalkıp köpek kovalıyordum sonra taş sopa ne bulursam fırlattığım için biraz azaldılar. belediyeye şikayet edince hiçbir şey yapmıyorlar. tek çözüm itlaf. tüm başıboş sokak köpekleri acilen itlaf edilmeli.

google'a "youtube video downloader online" yaziyorsun, cikan sayfalardan birine linki yapistirip indiriyorsun videoyu bilgisayarina veya telefonuna.

Teşekkürler

Çocuğun bebeklikten itibaren çok kelime duyması gerekiyor. O yüzden prof. Selçuk şirin'in şu sitesine bakın ve çok kitap okuyun. Konuyla ilgili küçük sorular sorun
Adres 1500kelime.com

Bence bir artısı yok. Kreş dediğin yer çocuğun sosyal becerilerini geliştirdiği yerdir, ön eğitim yeri değil. En güzel kreş, güvenilir, ilgili insanların olduğu, çocukların sağlıklı bir şekilde sosyalleştiği yerdir.

bu soruya eğitimciler daha iyi cevap verir. montesori, walldorf, reggio emilia vb. tarz eğitim sistemlerini benimseyen özel okullar, kreşler var. diğer değişkenlerde fiyatı etkiliyor, yemek kalitesi, bakım vb. değişik özellikleri var okulların. mahalle kreşleri de kötü değil ancak özel kreşler en fazla 15 20 kişilik olurken 30 kişiye dayanan devlet kreşleri de var. okul öncesi eğitim kesinlikle önemli. herkesin beklentileri farklı ona göre özel okullara yolluyor herkes.

numlock +1 eğitim tabii ki önemli ancak çocuğun rahatça oyun oynayacağı ve eğleneceği dönem okul öncesi olduğu için bence çocuklar için eğlenmek daha önemli.

evinize yakın bir kreş seçin. mümkünse referansla gidin.

eğitim metodlarının isimlerine takılmak yerine, normal şartlarda bir günde neler yapıyorlar, saat saat anlatsınlar. kafanıza yatanla, yaklaşımı hoşunuza gidenle devam edin. kreşin fiziksel şartlarını kontrol edin. mümkünse 1-2 gün denemek için götürün.

nerede oturduğunuzu bilmemekle birlikte, artık bu yaşlardaki çoğu çocuk arkadaş edinemiyor ya da toplu şekilde oyun oynamıyor. kreşten beklentiniz, çocuğun sizden biraz olsun ayrılması, sosyalleşmesi olmalı.

İçinde iyi eğitim almış öğretmenler olmalı, açıköğretim mezunu ya da iki yıllık okul bitirmiş genç kızları çalıştıran ticarethane zihniyetli bir yer olmamalı.

ben gitmedim bir eksigini hissetmedim.
cocugu 2 yasindan itibaren gonderdim, bir artisini gordum diyemem.

istisnalar vardır belki ama bu sayılan eğitim metdolarının türkiye'de uygulandığını sanmıyorum. yani tutup da kendi kendine yetebilsin ekolünden bi eğitimde sallıyorum çocuğa yere döktüğü yemeği sildirseler veli okulu basar türkiye'de.

tabi ki kaliteli öğretmenlerin olduğu bi kreş ile aöf mezunu ablaların olduğu kreşin farkı vardır. ama burada her zaman en pahalısı en iyisi diye bir şey yok.

benim kızımda 2 yaşında. seneye kreşe vereceğim muhtemelen.
benim araştırmam referans üzerine olur mesela. eğitim metodu vs hiç bakacağımı sanmıyorum. sınıf mevcudu, yemeklerin kalitesi (sabah üstüne çikolata sürülmüş ekmek ve süt vermesinler biz zahmet), yeterli açık alan var mı vs gibi. yani çocuk sabahtan akşama bi sınıfa takılı kalmasın, etkinliği bol olsun, öğretmenleri iyi olsun, kriz anında doğru tepkiler versin, her sorunda gelin çocuğu alın demesin, çocuk da eğlensin, mutlu olsun, sosyalleşsin kafi.

yoksa iki dil öğreteceğiz diye 3 yaşında çocuğu tahta başına dikmek vs aşırı saçma şeyler.

Eğitimci değilim. O yaşlarda akran öğrenmesi daha yoğun olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle çocukların birbiriyle etkileşimde olduğu bol oyunlu bir düzen daha mantıklı geliyor. Etrafında olabildiğince yetenekli, akıllı ve sizin çocuğunuzla uyum gösterebilen çocuklar olursa gelişimine olumlu etkisi oluyor. Bu da paradan ziyade kısmet işi biraz, kısmetinizi arttırmak için ise çok araştırmanız lazım.

Ham bezden kendiniz dikin derim. Kumaş boyalarının hipoalerjenik olanına bir yığın para dökmektense kendiniz dikin hem daha ucuza gelir hem malzemeden emin olursunuz.

Merhaba, İKEA da satılıyor. bazen bitmiş olabiliyor ama sürekli takip edin, bununla beraber fiyatı diğerlerinden bir tık daha ucuz.

+çamaşır kurutma makinası, eğer yoksa kesinlikle edinin hayat kalitemi arttırdı.
yorganı bile kurutuyorum*umarım bozmam*

@eja +1 demeye geldim ben de... Dümdüz desensiz, %100 pamuk nevresim takımı kullanıyorum. Evde kedi de var. Her yıkama sonrası mutlaka kurutma makinesine atıyorum. Kurutma makinesi haznesini gördükten sonra kurutma makinesine atılmamış nevresimin temizlendiğine inancım artık hiç kalmadı.

Kuş pisliği değil. Bina balkon/pencere mesafesindeyse sıvı bir yiyecek artığı gibi duruyor. Ayran, meze, harç vb bir şey dökmüş olabilirler yukarıdan.

Fotoğrafları açmadan abartıyorsunuzdur diye düşündüm ama yanılmışım. Hayatın olağan akışına aykırı geldi bana. Arabanin her yerine kuş yemi dökmüş olabilirler mi? Kırmızı birseyler var onlar da pisliğin parçası mı?

binadan bişey atılmış gibi geldi.

Elektrik direği vs varsa da çok oluyor ama kuş pisliğine benzemiyor

Parkettiğiniz yerde binayı (çatıyı filan) boyayan birileri var mıdır? Sanki kireç artığı gibi geldi bana.

Bina önü demeniz her şeyi açıklıyor. Türkiye ve asla binada yaşamayı öğrenememişler klasiği.

Elektrik/telefon telinin üzerine sırayla dizilen kuşların işi. Zaten o bölgedeki tehlikeyi bilenler oraya hiç park etmezler, yer hep boş kalır. Elektrik/telefon teli yoksa binayı sıva yaparken aracın üzerine akıtmış olabilirler.

kuş pisliği değil bu

bence kuş pisliği. bunun yarısı kadarını aynı yoğunlukta gördüm aracımda.

mantik yurutelim.

-araciniz, kus goc guzergahinda bulunuyorsa, mola yerinde topluca durmus olabilirler.
-cop, atik, ekmek kirintisi olan park, bahce vs.. dolu bir yer varsa o yiyecek atıkları topluca pislemelerine yol açabilir.

ayrica binadan atilan bisey oldugunu sanmiyorum cunku bir daireden bu denli nizami ve toplu sekilde bisey atilmasina bir sebep bulamadim. yuzlerce kus turu, yuzlerce mahalle var. ben kus olabilir diyorum.

arabadan her gün kus pisliği temizleyen biri olarak bana bunlar kuş pisliği gibi gelmedi hiç. yoğunlukları az ve renk tutmuyor. zaten yakından bakarsanız turuncu parçacıklar var üstlerinde. bana binadan atılmış bir şey gibi geldi. yemek artığı vs. olabilir.

Ayran ya da yoğurt dökülmüş gibi duruyor yukarıdan sanki.

Kuş pisliği değil, binadan bir şeyler düşmüş +1

Tüm kuşlar bir araya gelip bu kadar homojen bir şekilde, birebir aynı içerikli pisleyemezler.
Bir de bu kadar yoğun pisleme olan yerde, siz park etmeden önce de pislikler olurdu, gördüğüm kadarıyla arabanın altında bir pislik yok.

Merhaba,
bunlar kuş pisliği, genelde havai fişek ya da değişik tipteki şiddetli sesler geceleri kuşları korkutuyor, tünedikleri yerden hızlıca havalanıp bir anda pisliyorlar-korkudan- o sebeple oluyor. Havada ölümler bile olabiliyor. (böyle ani kalkan kuşlar başka kuş gruplarıyla çarpışıp ölüyorlar ya da korkudan ölüyorlar ödleri patlıyor vs.)

Ben böyle kuş pisliği hayatımda görmedim.

Kua pisligi degil yukarida birileri calisma yapmis

Böyle bir şey talep edemezsin. Etsen de yapılabilir bir şey değil zaten.

Ses izolasyonu olan yer ben gormedim valla. Evinde yeterince eşya var mı? Ev boş olunca ses çok olur. Bir de zamanla bu seslere çok dikkat etmiyorsun. İlk etapta taktığın için daha da rahatsız edici oluyor. Zaten sonradan ses yalıtımı da olmaz. Onu inşaat sırasında yapmaları lazım. Tavsiyem, bir süre kulak tıkacı ile uyuman.

üsten gelen ses için yapacağınız per bir şey yok, ancak alttan gelen sesleri birazda olsun engellemek için, uyuduğunuz veya oturduğunuz odalar için kalın halılar serebilirsiniz.

Benim bildiğim Türkiye'deki yeni yapılarda eskilere oranla daha ciddi bir sorun bu ses yalıtımı. John bloor da demiş zaten.
Malesef bir hakkiniz yok :/

arkadaşım yumurta kartonu ile kaplamıştı tavanını süper ses izalasyonu.internette bolca görseli var.

Ses yalıtım paneli diye aratırsanız bir çok çözüm var.

türkiyede toplu konutlarda ses izolasyonu kötü, tünel kalıp binalarda ses izolasyonu yok, bilmemkaç kat üsttekinin sesini bile duyuyoruz diyenler çok ama tünel kalıp toplu konuttayım ve şikayetim yok benim. istisnalar var ve istenirse yapılabiliyor demekki?

pcde ses sistemi olarak açık hava müzik sistemi kullanıyorum, 1100watt. 2 tane 1 metreden yüksek kabin var 30'ar cm'lik subwooferlar var kabinlerde. bu ses sistemiyle dizi film izleyip müzik dinlerken sabahlıyorum da yani gecenin 3'ünde 4'ünde bile kullanıyorum. tabi max seste değil :D max seste kendim dayanamıyorum :P ama kısık ses kullanmıyorum yani normal bi 5+1 sistemin max sesinden yüksek olabilir kullandığım ortalama.

geçenlerde jeneratör aldım hatta test etmek için 4-5 saat balkonda jeneratör çalıştırdım. kapıya dayanan şikayet eden olmadı.. üst komşuya ben gidip sordum, sesini duymamışlar bile. ki sormaya gittiğim sırada bile jeneratör çalışmaya devam ediyordu.

ben de üst kattan nadiren ses duyuyorum o da ya baca deliğinden geliyor ya banyodaki havalandırma şeysilerinden.

ha asıl soruya gelelim, sanmıyorum böyle bir talepte bulunabileceğini. sana ses yalıtımlı burası diye özellikle yanlış bilgi verdilerse ve bunu kanıtlayabilirsen belki? kendi imkanlarınla bişey yapabilirsen yaparsın yoksa dayanamıyorsan taşınırsın.

Erhan bey, 905412105443 şahin asansör. İyi kaliteli firma.

+90 533 234 7441 Berk Asansör.

rozalıyım doktor bana solante tele-rubor'u önerdi. direkt rozayı yatıştırmaya yönelik bir krem zaten. yağlanma kısmına gelince benim de burun kısmı yağlı ama bi sorun yaşamadım bunda.

Yağlanma için niacinamite kullananbilirsiniz. %10-20 konsantrasyonlu birşey, sabah akşam temiz cilde sürersiniz. Cildin yağlanmasını dengelemeye yardımcı oluyor. Benim sadece t bölgem yağlıydı, %20’nin bayağı faydasını gördüm. The ordinary fena değil.

yani mat kalmasa olmuyor mu? biraz parlak gozuksun ne olacak. bence size en cok faydasi olacak sey bunu asmaniz. cunku dogru olan sey gunes kremi kullanmaya devam etmek, faydasi biraz terli gozlukmekle kiyaslayinca cok daha fazla.

asiri yaglilik konusundaki yorumum: kopuren, kurutucu yuz temizleyiciler, maskeler, asitler, tonikler falan kullaniyorsaniz onlar tam aksine yag uretimini arttirir.

nemlendirici icin cerave diyorum.

ben de solante'yi soylemeye gelmistim. doktor bize de onu onermisti. bembeyaz kaliyor ciltte ama ise yariyor.

bende de roza var, doktor tavsiyesiyle dermoskin acn mat kullanıyorum şimdilik iyi gidiyor

Daylong actinica oneriyorum. Bir de korendy e isimli kore gunes urunleri satan bir site var, dear klair kullaniyorum. Cok iyi, ama orada bir suru cesit var. Bir inceleyin.

Henüz denemedim, bana Nivea Sun SPF50 Hassas Yatıştıran Nemlendirici Yüz Güneş Kremi 50 ml önerdiler. Ona bakarken parlama karşıtı olan çeşidi olduğunu da görmüştüm. "Nivea Sun Spf 50 Parlama Karşıtı Matlaştırıcı Etki Uv Güneş Yüz Kremi 50 ml" Yorumlarına falan bir bakın isterseniz.

www.rossmann.com.tr bunun parfümsüz olmasından çok memnunum, nemlendirici olarak kriterlerinizi karşılar mı bilemiyorum. Parfümsüz her şey ♥♥ ben.

Merhaba, özelden telefonunuzu alabilir miyim

Güzel ama zamanla çok gıcırdıyor

Vintage isteyenler için 1970lere doğru uzanış ve yatış hissi veriyor.
Eski türk filmlerinde örnekleri çoktur.
Alt boşluk kutulara doldurulmış fazla eşyalar için uygun.

Ben kullaniyorum bunu yillardir. Hic gicirdamiyor.

Kilo, seks sıklığı, montaj ve kullanım süresi konuları karyolanın vida noktalarını esnetip gıcırdamasına sebep oluyor, 2015 yılında aldım, geçen sene sattım. Bekarlıktan evliliğe yürüdük bu yatak takımı ile. Silte, sünger ya da yatak ne kullanacaksan üzerine sereceğin tahtalara kaburga dayanağı deniyor, fazla güvenme, hoplayıp yatağa atarsan kendini kırılır, yeğenlerim iki kanattan da bir kaburga kırdı. Gıcırdaması engellenemeiyor bir süre sonra.

Beyoğlu'nda Goethe Institut var.

Tesekkur ederim

Bu yaz thasos ve Midilli’ye gittim. İkisinde de çok fazla sinek vardı. Çoğu otelde sineklik vardı. Argüman çok doğru değil

Argüman doğru değil bence de çünkü ben de gittim Samos’a ve tek bacağımda 17 ısırık falan saymıştım. Tek fark ettiğim şey, rüzgar var sivri sinek yoktu. Hava durgun ise her yer sinek.

Bizim sitede cok var, ilaclama talep ettik, bir iki kere yapip kestiler, ilac ingiltereden _hammadesi_eliyormus cok pahaliymis gibi seyler soylediler.

Sivri sinek su birikintisinde üreyen bir şey. Eğer bir yerde bir kap su varsa, bataklık, çamur bi yer varsa, bir araba lastiği, bir ormanın kenarına atılmış tek başına bekliyorsa ve yağmurda içine su dolduysa o zaman sivri sineği ilaçla kurutma ihtimalin yok. O sinekler orada üreyip sonra tüm şehre yayılıyor.
Biraz pislikle ve altyapı problemleri ile alakalı yani.

Yunanistana gitmedim bilmiyorum bu arada.

Sivrisinek, balık ve kurbağa olmayan durgun suda üreyebilen bir canlı. Bir arkadaş söylemiş su kenarında araba lastiğinin oluşturduğu çukurdaki su, apartman su depoları, çok sulanmış çim alanlarda çukur kesimlerde biriken su, bataklıklar, kuş cennetleri, hatta saksı tabaklarındaki birikinti su bile üremesi için elverişli koşulu sağlar.

Rüzgarlı havayı sevmez. Sanırım rüzgarlı havada Yunanistandaydınız.

Açık arazi için bir ilacı vardır. haddinden fazla pahalıdır ve havada kalıcılığını arttırabilmek için mazotla karıştırılır. Belediyeler zenginse bunu yapar. Az zenginse mazota az karıştırır. Bazıları da mazota karıştırmayıp mazotu sıkar geçer. mazot kokusu hayvanı bir süre uzak tutar. Zaten ilaç da hayvanı daha uzun bir süre uzak tutar.

Sonuçta hayatın bir gerçeğidir ve kişisel korunma yöntemleri vardır.

Yapamayacağın şey haricinde yapabileceğin birşey yok.
İllegal bir durum yok ortada. Ruhsatı olan bir binaya ne yapabilirsin?

@etna, ruhsatı olup olmaması değil de, yapım yılı hakkında yalan söylüyor olmaları sorun. binada oturan ev sahiplerinin beyanına göre bina deprem öncesi, emlakçı ve ev sahibi ise 2004 diyorlar. böyle bir durum var.

3-5 daha fazla verip başka bir yere taşınabilirim, bu benim için bir sorun değil. bu sırada, buraya taşınırken ettiğim masraflara çökülmemesi için ne yapmalıyım diye sormak istiyorum aslında.

Adam kandirma olmus, dava acin bence

Tapunuzla belediyeye gidip konuşun öncelikle, onlar daha iyi bilir, dava açmayı düşünüyorsanız benzer davaları da bilirler, size daha net bilgi verirler.

Simdi emlakcinin bana verdigi evraklara baktim ama tapu yok aralarinda. Dask sozlesmesine de 150m2 evi 70m2 olarak yazdirmis. Nereye dustuk ya...

istanbul'daysanız avrupa yakası için ada veteriner kliniği veya boğaziçi'ne, anadolu yakasındaysanız yonca veteriner kliniğine götürebilirsiniz. geç olmadan götürün ama. normal değil bu.

Minicik kedilere ic parazit yapıp kedilerin olumune sebebiyet veriyorlar , bu veterinerler cok acımasız . Benim basima geldi mahvoldu. Yapmayin veterinerler para kazanmak icin bebek kedilere kiymayin.

Her birinize yanıtlardan dolayı teşekkür ederim. Birkaç gündür serum desteği ile oğlumuz sağlığına kavuştu sayılır. O kadar mutluyum ki...

Çok sevindim. Kediniz tamamen iyileşip, gücünü kazanmadan aşı olmaması gerekiyor. Veterineriniz de söyleyecektir ama farklı bir yere götürürseniz onlara da durumu anlatın mutlaka.

Türkiye ekonomik açıdan hep sorunlu bir ülkeydi ama eğlenceli bir ortam vardı. Artık bu yok. Kültür olarak hep irticaya yatkınlık vardı. Bu da bu dönemde patladı. Geçmişte benzer tablo olmasına ordu engel oldu.

Torpil falan bu topraklarda osmanlı'dan beri var.

torpil heryerde var, bizdeki kadar kor gozune parmak seklinde yapilmiyor ve adi networking olmus.

beyaz yakaysan ziplayarak yukselmeni oneririm, ilk 20 sene ayni sirkette 2-3 seneden fazla kalmayacaksin, her zipladiginda pozisyon ve maas yukselterek ilerleyeceksin.

fortune favors bold, risk alman lazim..

Mesele ekonomi değil ki sadece. Mesela 20 sene önceki komedi dizisi bile şimdikilerden komikmiş. Masonlar hakimmiş ülkeye artık tarikatçılar hakim ve Erdoğan seçilirse daha da artacak.

gençlere çok güveniyorum. 15 yaşındaki çocuk reddit'te "beyler, reşit olmadan müşahit olabilir miyim" diye soru soruyor. gözlerim doldu. bu senin derdin mi olmalıydı kardeşim.

geçen sene ülkeye global headler gelmişti. ülkeyi anlattım, sunum yaptım. kısa ve orta vadede umudum yok dedim. yolsuzlukları anlattım ve bu düzenin değişmesinin çok zor olduğunu anlattım. "yolsuzluk insanınızın karakterine oturmuşsa, devletin her yerine sızmışsa burada başka bir karar vermek lazım, ülkeden çıkmayı bile düşünebiliriz" dediler. kendi ayağıma sıkıyordum neredeyse.

bu hafta örneğin, yatırım teşvik nedeniyle bir vergimizden muafız. buna istinaden yatırım yapılmış. adamlar telefonla arıyor, geçmiş beş yıla vergi kesmişler. e kanun, hakkımız diyince, biz resen yapıyoruz, mahkemeye gidin diyorlar. yazılı hiç bir şekilde dönülmüyor. ama artık korku duvarı yıkılmış, telefonda görevliye söylemediğim kalmadı.

oncelikle torpil her yerde var ve hep vardi. avrupa ulkesinde neymis cvye yas yazilmazmis... romantiklik baska bi sey degil.

peki yazmadin, gorusmeye cagrildin, elenmen yasak mi?!

kimse kimseyi kayirmiyor mu saniyorsun mesela ingilterede. yurt disinda iyi bir ulkede hayatini surdurebilecek durumda bile olsan yukselememe ihtimalin buradakinden daha fazla. sen fransiz degilsin ki ingilterede biraz rahat olasin. nereye gitsen orta dogulusun irkciliktan yukselememe ihtimalin var yani.

tek derdin isinse, bu ulkede oyle boyle bir yerlere gelirsin merak etme.

ben de umutsuzum ama secim sonrasi umutsuzluk seviyem degismedi. hep umutsuzdum. kemal gelse ne olacakti, en onemli sorunumuz siginmacilar bizim. cozulecek miydi... bu daha iyi gunlerimiz, hani su an senin onune haksiz yere gecen turkler var ya yakinda suriyeliler de eklenecek onlara.

Bizim mahallede bir kıytırık özel okul vardı f etö olayları olduğunda kapattılar. o okulu sonra adı kopuzlar öğrenci yurdu oldu. (cemaat yurdu)sonra adını ilim yayma cemiyeti olarak değiştirdiler. dün bir tabela eklediler gençlik ve spor bakanlığı diye. bu toplamda şöyle olmuyor mu , kopuzlar ilim yayma cemaati gençlik ve spor bakanlığına bağlı. müsait bir zamanda resmini atayım o zaman daha iyi yorumlanabilir. bu arada muhit kozyatağı

Çözüm öneriniz nedir peki? Umutsuz bir şekilde yaşanır mı. 5 senedir huzurluyum belki ama mutsuzum. Sevdiğim ne bir insan ne bir şey var.

canım sıkılıyor+1 kesinlikle. ekonomik sikintiyi her turlu kaldirabilirim ama sosyal hayatin tatsizligindan, otokrasiden, kalitesizlikten, egitimsizlikten, sansurden, cahillikten, dis sikmaktan yoruldum.

kittie +128, ki kendisine genelde katilmam :)

umut her zaman vardır rocky

yoktu.
o yüzden önüme yurt dışında çalışma fırsatı çıkınca 2019'da hiç düşünmeden değerlendirdim.
hala yok.
gerçi genel olarak hayata dair umudum yok.
olay ülkeye dair umudu olmamaktan hiç bir şeye dair umudu olmamaya döndü.

hakkında hiçbir şey bilmeden nasıl bir öneri istiyorsun? linkini at, ona göre yorum yapalım.

Korkunc olsun mumkunse, kolayliklar...

Özelden linki gönderdim.

Ben 2004 gibi başladım sigaraya ve kırılma noktaları oldu tatlarında. 2008 2023 ve en majörü 2019da içerisine konulan tütünün yıkanmasının yasaklanması sonrası oldu. Bilen bilir ve hatırlar, önceden Marlboroyu açınca keskin bir şarap kokusu camelda keza öyle ama farklı bir noktada, başkasındaysa viski kokusu vs. Gelirdi. Bunlar farkettiyseniz tamamen yok oldu. Hepsi tek tip kokuyor.

Maalesef regülasyonlarla belirlenmiş şekilde bok edildi sigaranın tadı. İçilecek çekilecek çile değil şu anda.

2023 değil 2013

Katiliyorum ayrica ek bilgi vereyim yurtdisindsn arkadaslarin getirdigi sigaralari tadinca aradaki farki goBigoruyorsunuz, bizdekilerin tadi kotu.

Tütünün sap kısmı (herkes odun çıktı diyor ya , o işte) eskiden sapları elenir doğranmazdı , şimdi hanımla her sene 1 mont 2-3 sweet yanıkla sonlanıyor sigaradaki sap sorunu yüzünden keyfimiz. Sigaraların o müthiş güzel kokusu ; her firma kendi reçetesi ile aromalayıp , yerli yabancı tütün harmanı yapıyordu artık yapmıyorlar. Tütün kalitesi ne ise onu içiyoruz.

artık tütün standart, o da en alt kaliteden. içimdeki "ağırlık" farkı ise filtre ile sağlanıyor. ithal/kaçak sarma tütüne geçmenizi öneririm, küçücük tek dal tütün, 2-3 dal sigara kadar tutuyor beni. günlük paket tüketimim 3 paket idi...

Altın ithal edilen bir ürün olduğu için mantıken gram altının fiyatı da aynı oranda artacaktır. Ancak birbirinden bağımsız olarak da hareket edebiliyorlar. Altının ne kadar artacağı konusuna Dolar'ın güvenilirliği ve faizi de etken olmakta.

ZGOLD hisse senedi değil altına dayalı bir fon. Fiziki altına nazaran Al-sat makası ile zarar etmemek için iyi bir yol.

Darphanenin çıkarmış olduğu ve Borsa'da işlem gören ALtıNS1 e de bakabilirsin. Anlık alıp satabilme kolaylığın olur, Makası da 1 kuruş.

Tesekkurcederimniki cevap da cok faydali oldu.

evde sundan var: www.amazon.co.uk

gerekli degil bana kalirsa, su icisinde bir degisiklik oldu mu bilmiyorum, normal kapta su verirken hemen her gun yikiyoduk, simdi birkac haftada bir yikaniyor kap, ustune su ekleyerek kullaniyoruz o yuzden belki de birkac haftalik suyu iciyor hayvancagiz. ne kadar akiskan da olsa, filtresi de olsa bana cok guvenli gelmiyor.

belki de biz yanlis kullaniyoruzdur :)

kullanirsa ve memnun olursak daha iyisini/pahalisini aliriz demistik. kullaniyor da daha iyisini almaya gerek var mi bilemiyorum.

1-2 hafta kendi suyunun yanina koyduk, ilk baslarda korkuyordu. sonra birkac kez ictigine denk geldik. diger suyu kaldirip biraz inceledik, normal iciyordu. gecis sureci oyle oldu

Icmiyorlar.

eliniz biraz yatkınsa kendinizde yapabilirsiniz. diy videolar var. ben en ucuz akvaryum hava pompası, bir plastik saksı ve metal pipetle yaptım. bizim kedi buna alıştı artık normal kaptan içmiyor.
tek avantajı devamlı su döndüğü için ilgisini çekiyor ve su içme isteği artıyor.

İçmiyorlar mı ??? Benim 6 kedim var sıraya giriyorlar su içmek için kesinlikle daha çok su tüketiyorlar.

Catit marka iyi

Paran varsa seramikleri de var

Bizim kedi su pinarina neredeyse sarilip iciyor suyu, olur da bir sebeple kapanirsa panik oluyor. Ozetle su pinarini cok seviyor, normal su koysak yuzune bile bakmiyor.

bizim kedilerimizden birisi içini merak ettiği için kapağını açıp duruyor. motorunu yerinden söküyor ara sıra. durduramadık evde çok istesek de.

catit aldım gürültüsünden yaklaşmadı yanına ödül mamasıyla bile yaklaştıramadım. kardeşiminki bayıla bayıla içiyordu ama.

Sırt ağrısı genellikle yanlış oturmaktan postür ve mabadın duruşundan dolayı da oluşur yalnızca sırt desteğinden ziyade sırt+alt yastıklar var toparlatıcı onlara bakabilirsiniz.

Tesekkur ederim. Oyle arayayim

Zemin sıvılaşması olan bölgede zemin evi yutmaz. Sarsıntının şiddetini çok daha fazla hissedip daha fazla hasar alırsınız. Sizin yerinize olsam agır çelikle güçlendirilmiş hafif Çelik ev yaptırırdım. Temelini de radye temel yaptırırdım. Kafam rahat olurdu

o köyde akrabaları olan biri olarak diyeyim, silivri'nin merkezi ve köyleri dahil 1. değil 2. derece deprem bölgesi olarak geçiyor.

edit: şahsi düşüncem, o bölgede tek katlı bir evde -eğer düzgün imal edilmişse- hiçbir problem olmaz.

Tesekkur ederim arkadaslar, daha cok cevap bekliyorum lutfen aksi gorusu olan da paylasabilir mi.
Bu arada jeoloji haritasini merak edenler suradan bakabilir. Not. Telefondan bakilmiyor laptop ya da masaustunden bakakilmasi daha kolay.
mapelse.github.io

Gidik evet.

sanırım twitter olmadığı için sözlüğe yüklendi herkes

Toplu aktrol alımı yapıldı. O da bi yoğunluk yaratmış olabilir.

acaba daha kötüsü olabilir mi? çok akıllı ve deha üstü akp sözlüğü de el atmış olabilir mi?

gitti

Gitti ki ne gitti.

Gitti evet girilmiyor. Twitter'a girebiliyorum sabahtan beri türknetle, ekşi girmiyor

evet

geri gelmiş.

sözlük hep işe yarayacağı zaman çökmüştür zaten.
ajax sorguları içerisinde html sayfaları gönderecek kadar amatör yazılımcılar yaptı bu sistemi. 24 yıldır düzeltilemedi bu sistem.
adamlar mobil uygulamayı zor yaptılar onu da yapamadılar zaten.
ssg şans eseri tutturmuş olduğu bir sistemin ekmeğini yıllardır boş boşuna yiyor.
ona da haram olsun.

Muhtarinizla bi gorusun, aktif calisiyor cogu. Muhtarlikta toplayip transfer merkezlerine aldiriyorlar.

Bütün kaymakamlıklar bünyesinde yardım toplama merkezleri kuruldu. Bölgenizdeki kaymakamlığın twitter hesabında adresi paylaşılmıştır genelde spor salonlarına topluyorlar.

İstek acibadem kolejinden yarın akşama kadar kamyon kalkıyor. Eşyalar, gıda giyecek vs.

Hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama bulunduğum ilçede merkezdeki meydanda iki Kızılay tırı var. Biri kan bağışı için diğeri battaniye, gıda, içecek vs. için.

Aynı şekilde kaymakamlıklar ve belediye binaları veya belediyelerin belirlediği spor salonu gibi yerlerde de ihtiyaç listelerine göre yardımlar toplanıyor.

Belediyenizin sosyal medya hesaplarını kontrol edin lütfen.

belediyeler araç kaldırıyor.
sivil araçlar şehirlere alınmıyor.

sivil araçlar alınmıyor.
bağlı olduğunuz belediyeyle irtibat kurun.

forum.donanimhaber.com

Cetas Renault'tan mart ayi icin sira alan birini biliyorum mesela.

Şubat sonu için Suziki de ismimi 1. Sıraya koydular acibademde, bilmem ne kadar doğru,

alınıyoruz, alıyoruz, aracıya parasını verince 1o bin farkla alınıyor.

bir tanidik, eski aracini verip 4-5 gun sonra sifir araci teslim aldi. boyle olunca ileri tarih vermiyorlarmis.

göz altında fark etse de, burun ile aradaki yerde garip bir çizgi yapıyor. yani bebek gibi olmak imkansız. ya da şöyle diyeyim, en iyi ihtimalle "işlem yaptırmış ama yakışmış" duruyor bence. eğer yüzünüze dikkat eden biriyseniz ya da çevrenizdekiler öyleyse elbette fark edecektir.

kesinlikle meşhur bir yere gidin, adı duyulmuş ve iyi bir doktora yaptırın. paradan kısacaksanız hiç girişmeyin.

Merhaba, tavsiye edeceğiniz bir yer var mı, varsa özelden yazabilir misiniz?

duyuru linkini mesaj attım.

Buyurun benim

Gecmis olsun. [email protected] ye meraminizi iletirseniz yardimci oluyorlar. Mutlaka yazin

Ben bir kiracı olarak %25 maddesinin ev sahiplerine haksızlık olduğunu düşünüyorum. Ancak duyuruda belirttiğin seçenekler dışında bir seçenek daha var: 12 aylık TÜFE ortalaması, yani %25 maddesi olmadan önceki şekilde zam yapmak.

3. maddede belirttiğin piyasa fiyatında sorun var. Piyasayı belirleyenler de ev sahipleri zaten. Benim kiram şu an X lira, oturduğum semtte benim evden daha dandikleri 3X liradan başlıyor. 1,5 senede %300 niye artıyor piyasa? Hadi gerçekten arttı diyelim, bunun ceremesini niye sadece kiracı çekiyor? O zaman sürekli piyasa şartlarına göre kira güncellensin, ev sahibinin kafası rahat, %50 zam alan kiracı 3 kat kira vermeye başlasın. Ne ala memleket.

12 aylık TÜFE ortalaması gayet mantıklı. Enflasyon %70+ ama TÜFE ortalaması %39 diye itiraz gelecektir kesin. Onu da söyleyeyim. 6 ay sonra enflasyon %15'e falan düşerse (düştüğünü varsayalım) bu kez de TÜFE ortalaması yukarıda kalacak. O zaman da ev sahibi avantajlı olacak.

Senin spesifik durumuna gelirsek, senin için en mantıklısı kendi evine geçmek tabii. Buradaki problem senin daha sık ev değiştirmen. Ev değiştirince 'piyasa şartları' seni olumsuz etkilemiş. Ama dediğim gibi o piyasayı belirleyenler de kiracılar değil.

Bu arada mevcut ekonominin sürprizli durumlarına yakalanmamak adıma satışla alışınız arasındaki süre minimumda olmalı zira bu şekilde evini satıp açıkta kalanlar da var ani fiyat artışları sebebiyle.

@himmet dayı piyasayı maalesef ev sahileri belirlemiyor. serbest piyasada alıcı da satıcı da belirleyemez fiyatları. tüfe de gerçeği yansıtmadığı için tüfe oranında da yapsan piyasanın altında kalıyor.

paragöz insanlar değiliz dediğim gibi. kiracılarda da şöyle bri sorun var. 3 aya yakın kira almadık, önceki yıllar tüfenin altında zam yaptık. 50 liranın hesabını yaptı kiracı. şu an bunu teklif edince "aç gözlü ev sahibi" olucaz. evin manevi değeri var. o yüzden satmak içime sinmiyor ama bu gidişle olabilir. halbuki 3. seçenek herkes için karlı. ancak kiracılar kendi için karlı olanı pek istemiyorlar.

Ülkemizin en önemli bug'ını keşfettiniz: Rabbena, hep bana!

Parti, siyasi görüş, eğitim seviyesi vs. hiç farketmez, insanlarımızın çok büyük bir çoğunluğu eğer durumu kendi menfaatine yamultabiliyorsa, yamultur. Acımaz.

Şu an düzenleme onun lehineyse kullanır. Bu adaletsiz diye düşünmez. Düşünse de bana ne der.

Bence açıkça konuşun: Bize haksızlık ediyorsun, her türlü yardımcı olduk, yeri geldi 3 kira kadar almadık. Bizi bu durumda bırakırsan iki seçeneğimiz kalıyor: Ya satacağız, ya kendimiz oturacağız. İki türlü de çıkman gerekecek ve sen zarar edeceksin diye ciddiyetle aktarın.

Belki bir ihtimal aklını başına toplar.

memlekette enflasyon orani coook dusuk aciklandi ve insanlar maaslarina cogu yerde onu bile alamadi. "tav olunacak" yuzde 80lik zammi karsilayamayacak olduklari icin ve yasalar onlardan yana oldugu icin o orani kabul etmiyor olabilirler mi. piyasayi ekonomik kosullardan bagimsiz pandemide parasiz kalan emlakcilar belirledi aslinda. oradan yurudu gitti fiyatlar. yasal oran disinda niye insanlar para versinler ki?
satin evinizi bundan rahatsizsaniz. ama insanlar evleri ellerinden de gitsin istemiyor. sizde manevi deger varmis siz de o acidan satamayacaksiniz belli ki. kendi evinize gecin o zaman. en mantiklisi o.

@kittie bu zihniyet sorun işte. ilk 2 seçenek kiracı için de maliyetli. eninde sonunda piyasa fiyatında ödemek zorunda kalacak ve bu fiyatta ev bulabilmek için emlakçı + taşınma masrafına kalacak.

"yasal oran disinda niye insanlar para versinler ki?" demişsin. kısacası yukarıdaki masraflara katlanmamak ve %20 daha ucuza oturmak için yasal oran dışında para vermeli. uzun vadede birçok ev sahibi bunu yapacaktır.

kaptankedi +1

Açıkca konuşun. Az ödüyorsun diye değil de, buradan aldığım kira kendi kiram için yetersiz kalıyor. Onun yerine kendim oturmam daha mantıklı. Ama senin çıkman da sana zarar gel el sıkışalım biraz zam yapalım, orta yolu bulalım, yok değilse kendim oturacağım, sana daha fazla masraf olacak minvalinde konuşulabilir. Yalan değil.

Üslup da önemli, bazı ev sahipleri tehdit eder gibi, zam yap yoksa çıkartacağım seni diyor, iş inada binebiliyor. çünkü kendi geçmek isteyen ev sahibi hemen geçemiyor, belirli süreler vs var dava var falan filan. ev sahibi haklı sebeple olsa bile hop haftaya çıkartamıyor ki kiracıyı.

Çok daha mantıklı bir çözüm var. Ev sahibi bunu bir yatırım olarak görüyorsa her beş senede bir daha iyi bir ev almak için eskisini satıp maks krediyle yeni ev alacak. Kirayı da kendini üzmeden orta karar bişey olarak belirleyecek.
Enflasyonla ancak bu şekilde hatta gayet iyi bi şekilde başa çıkarsınız. Kredi %2 falan enflasyon %75. Maaşınız enflasyon oranında artmasa bile daha kardasınız.

Merhaba,benim kiracim kocamustafapasa meydana 20 mtre adimlik merkezi bir yerde oturuyor. Ev duzgun 2+1 1. Kat. 1680 veriyor. En azindan 1700 duz yapalim mi dedim. Ne munasebet, tufe oranindan bir kurus yukari alamazssin dedi. Ki bu soyleyis uslubunu hakedecek birsry yapmamistim. Evde tamirat ciktiginda hep yaptirdim. Birden uslubu degisti kadinin. Oyle otururuyor,kanunlarin ona verdigi yetkiye dayanarak, ben de kredi kartimin borcunu odemek icin kredi cektim, gecinemiyorum.

@rumpleteazer hocam anlayamadığım şey bu zaten. kiracılar avantajlı durumda da değil aslında. yani yasaların arkasına saklanmaksa yapılması gereken ev sahibi de ben oturucam diyerek çıkartabilir. olmadı satar evi aynı semtten başka ev alır. e bu durumda kiracı dezavantajlı noktada ve diğer seçenekler daha maliyetli.

belki şöyle bir durum olabilir. ben oturucam deyip çıkarttıktan sonra başka kiracı geçince dava açabiliyor. sanırım 12 aylık kira gibi bir tazminat alıyor. ancak kira piyasanın 3'te 1'iyse bunun da bir anlamı yok. çünkü ev sahibi 3-4 ayda o parayı toparlar. kiracı da 3-4 ay yeni kirasını öder o kirayla sonra piyasa fiyatından oturmaya devam eder. ev sahibiyle uzlaşmak kiracı için daha karlı. buna rağmen zıtlaşarak kendileri için maliyetli olan oluyor uzun vadede.

bakin ev sahipleri de sunu anlayamadi: ev yatirim araci degildir. bu yil enflasyon ortamiyla boyle bir durumda kaldin (devam eden sozlesmenden dolayi - bak bu da yasal bir sey, o sozlesme denilen sey zamaninda imza attigin ve su an baglayiciligi devam eden bir aracti- hak ettigini alamadigini dusundun) cunku yatirimin bu kosullara tabi oldu. bu normal durumu tolere edemiyorsunuz asil sorunlardan biri de bu.

ev sahipleri, yok yatirimim bana hep kazandirmali kafasiyla hareket edip aslinda haksiz kazanc istiyorlar. ve belki de kiracilar bu duruma ortak olmak istemiyordur, ne dersin. varsin bir sene sonra daha fazla para harcamak durumunda kalsin. bu haksiz kazanci saglamayi istemiyordur karsi tarafa.

size gelince siz zaten kararinizi kiraciya ustelemekten yana vermissiniz. burada evime mi ciksam, evi mi satsam kararina cozum aramiyorsunuz sonradan yazdiklarinizdan onu anladim.

ama yapabileceginiz sey yine yaziyorum evi satmak ya da eve yerlesmek.

ama insanlarimiz istiyor ki hem ev kenarda dursun hem de her yil katlanarak kar saglasin. iste o mumkun degil maalesef.

@kittie haksız kazanç falan yok. sorunun temeli resmi enflasyon rakamlarının açıklanmaması. tüik dürüst davransa kira zaten piyasa fiyatıyla aynı olacak, bu sorunlar da yaşanmayacak zaten.

evden bir gelir elde etmek evi yatırım aracı olarak görmek değildir. evi kar ile satma değil ki birçok insanın amacı.

black mamba: ilk sorun enflasyonun coook dusuk aciklanmasi demistim zaten. ama kiraci icin de dusuk aciklandi o iste.
bu ulkede calisanina oh dusuk zam yapiyorum diyip kiracisina nerede benim enflasyon oranim diyen o kadar insan var ki. milletin zitlasmasinda bunlarin etkisi var.

ve ayrica sizi kirmaya, hedef almaya calismiyorum. siz de haklisiniz ama tam da degilsiniz anlatmak istedigim bu.

@blackmamba, Kiracılar avantajlı durumda (yasalarımıza göre kiracı, işçi, kadın genelde haklı, bu üçüne açılan davayı kazanmak çok zor ve zaman alıyor)
Ev sahibi olarak ben oturacağım desem, evim var işim de evimin yanında, altsoyum yok(çocuk yani ) Yine de orada iş bulup göstersem önce ihtarname çekiyorum arkasından tahliye davası açıyorum en az 6 ay sürüyor, diyelim ki kişi çıktı ben geçmez isem 3 yıl müddetince tazminat ödemek zorundayım. Satacağım dersem, kiracı göstermeye istekli değilse gelenlere ben çıkmam der ve gelenler de uğraşmak istemez ( ben olsam uğraşmam, kiracılı ev almak istemem şahsen) Durumlar böyle. Kiracılar çok güçlü. Evi satamıyorum da, bu arada hala kredisini ödediğimi söylemiş miydim?

@kittie katılıyorum. öyle ev sahipleri çok. açıkcası o kafada birine ben de aynı davranırdım ama şekilde kiracı da çok. dediğim gibi ne kadar indirim yaparsan yap 50 lira inmedin diye kötü de olabiliyorsun. ülke insanı sorunlu maalesef.

@rump bence 6 ay sorun değil. ev taşımak kolay değil sonuçta. 2 haftada sonuçlanmasını beklemiyorum. yasa olmasa da ben de 3 ay beklerdim mesela. sonuçta rahat rahat ev aramak gerekir. ama yine de 6 ay - 1 yıl sonra çıkınca kiracı için daha maliyetli olacak. anlaşmak hala daha karlı.

tazminat 3 yıl mı emin değilim. ama kira piyasanı %30'una denk geliyorsa bence yine ev sahibi karlı oluyor. 1 yıllık kira tazminatı karşılar ki o da en üst sınır sanırım.

Istanbulun neresi acaba, paylasim yapacagim

maltepe

ben göztepedeyim, apartmanda kedi doğurdu yangın merdiveninde kedilere süt veriyor. isterseniz getirebilirsiniz.

boxın tabanına alt bezi sermekte fayda var, yoksa gazete de olur. üstüne ayrıca rahatça uyuyabileceği bir havlu vs. olsa iyi olur, kıvrılır uyur. sakin bir sürüş başka da fazla yapacak birşey yok. muhtemelen en fazla bir süre miyavlayıp sonra uyuyacaktır. yol boyunca bir şey yemeyecektir veya içmeyecektir.

Bunalıp çantadan çıkmak ister benim kedim o kadar durmaz mesela. Bu ihtimal için tasma alıp, ipini şoföre uzanamayacağı şekilde ayarlayabilir arkadakiler.

Yola çıkmadan 12 saat önceden itibaren yemek vermeyin. Yoksa yolda kusabilir veya kutusu tuvalet haline gelebilir. En önemli problem budur aslında.

Su içmese de iyi olur, ama yolda klimayı açmayın, havayı kuruttuğu için çok zorlanır.

İlk yarım saat çok ses çıkartabilir. Dayanın, kutusundan çıkartmayın ki alışsın. Sonra kendiliğinden sakinleşir ve alışır zaten.

@alfired klima açmama durumu kediden kediye değişiyor sanırım. Benimki mutlaka hava ister, sıcak ya da soğuk, yüzünü havalandırmaya doğru yaklaştırıyor iyice kokluyor alışana kadar. Açmazsam pencereleri ızgaraları patiliyor, zorluyor.
Sonra sakinleşip bir yere yatınca havalandırmayı kısıyorum.

Yani hal ve hareketlerini iyi izlerseniz doğruyu bulursunuz diye düşünüyorum.

Kedinize sakinlestirci yutturmanizi tavsiye ediyorum. Veterinere goturun o bilir ve yutturur. Genelde yarim veriyorlar, para bile almaz, lutfen yapin. Cok onemli.hayvan yolda eziyet cekiyor siz de etkileniyorsunuz, yolculugun tadi kalmiyor.

baştan yeterince görsel video topla

sonra hayvansever oluşumlarla irtibata geç

belki içine girebileceği bir yuva bir şey ayarlayabilirsiniz, haycancık daha az üşür.

Açık adresi bildirerek İl veya İlçe Tarım Müdürlüğüne 5199 SK.nun ihlal edildiğini bildiren ve ilgilenilmesini isteyen bir talep gönderin hemen, metin konusunda buradan yardımlaşabilirsiniz. Had hayvanlara adalet dernegi web sitesinden veya instagramdan ulasin.

ne yaptiniz?? hala sokakta mi? aman tanrim. benimki evde bile ustunde suveter vardir, gece de gelir yorganin altina girer. bunlar bilincsiz insanlar, bence konusmayi deneyin ne kaybedersiniz ki? once muhabette ortak bir nokta bularak baslayin yalniz. mesela siz de o mahallede oturuyorsunuz, siz de ogretmensiniz, siz de sabah aksam calisiyorsunuz, siz de atiyorum fenerbahcelisiniz, ya da ayni memlekettensiniz. atiyorum yani, bir ortak nokta bulursaniz konusmak daha rahat oluyormus.

1- Islak mamaya alistirma kuruyu yemiyor sonra. Islak mamalarin saglikli veya kaliteli olanlari degil yagli boyle les gibi olanlari asil bunlarin tav oldugu sey. O yuzden islak mama mousse denen Purina'nin falan boyle pudingleri var aman ha. Kuru mama yesin, treatler de kuru olsun.

2- Yatak veya boyle iglo tarzi cadir gibi kendini gizleyip uyuyabilecegi kuytu kosede bir seyler sart. Ayrica oyuncak da iyidir, cok enerjik olur yavrular. En onemlisi de scratch pole denen sey. Alistir sadece orayi cirmiklasin baska yerleri mahvetmesin.

3- Asisi, kisirlastirmasi, genel kontrolu yaptir veterinere sonra istersen hic goturme. Yani gotur de cok sik gitmesine gerek yok ozellikle de ev kedisiyse.

Kediniz kısırlaştırın.

Yavru kediler genelde can sıkıntısından saykoluk yapıyorlar. Bol bol oyalanabileceği oyuncaklar olsun. Kedi yapbozu, mama topu, titreyen balık, tünel vs. Bu oyuncakların da tamamını aynı anda etrafta bırakmayın. aynı anda 2-3 tanesi ortada olsun. 4 haftada bir değiştirin. Sıkılıyorlar çünkü.

Çok büyük cat tower'a (türkçesini bilmiyorum ama almanca'da da Kratzbaum deniyor, Google'dan baksanız anlarsınız) bence gerek yok ama en azından tırnak geçirebileceği küçük bir cat tree olsun. Koltuklara daha az hallenir.

Bana kalırsa yaş mamaya alıştırın. Kediler ihtiyaçlarından az su içiyorlar. Kuru mama ileride böbrek sorunu yaşamanızın önünü açar. Taze su hep bulundurun. Kuru mama verecekseniz, üzerine su ekleyip verin, su içmeye zorlanır böylece.

Mama seçiminde şekersiz, glutensiz ve yüksek protein olmasına dikkat edin. Kediler %100 etçil hayvanlar, unutmayın. Kaliteli mama demek protein oranı %70 ve yukarısı demek.

Eğer kedi dışarı çıkmayacaksa ve 1. kattan yukarıda oturuyorsanız pencerelere kedi teli taktırın. Küçük kediler hele sinek görse peşinden atlamaya çalışıyorlar.

Silika kum ve çok tozuyan kum zararlı. Az tozuyan kum daha tercih edin. Marka tavsiyesi veremeyeceğim çünkü markaları tanımıyorum Türkiye'de.
Benim kişisel tecrübem, litter tracking olayını engelleyebilmek için kapalı tuvalet 8koku için de önemli) ve elekli tuvalet önü paspasının şart olduğu yönünde. Bizim evimizde litter tracking asla bir sorun değil bu sayede.
Şöyle bir şey bahsettiğim: kittiostore.com
Dışarı çıkan kumlar deliklerden paspasın içine doluyor, etrafa yayılmıyor. Arada bir o kumları da paspasın arasından döküyorsunuz.

Mutfağa girmee bence pek alışırmayın. Varsa kapınız kapalı tutun. Aynı şekilde tuvalete. Tuvalet fırçasına sürtünür, klozete düşer falan. Bence sıkıntı.
Kedi biraz sürpriz yumurta, içinden ne çıkacağını bilemiyorsun. Bazısı tek seferde yasaktan anlıyor yapmamaya çalışıyor ama kedi olduğu için yapıyor sonra suçlanıyor, bazısı asla umursamıyor ve asla suçluluk hissetmiyor.

tebrikler.

ben de sonradan öğrendim. kediniz ile karşılama vedalaşma ritüeliniz olması önemli. belirli bir sözcük de olabilir.

kedinizi eğitebilirsiniz. ödül mamaları bu işte köpekler gibi kullanılabilir.

oyuncak olarak kedinizi gözlemleyin. benimki saç tokası ile oynamayı seviyor. eskiden minik topla da oynardı. çok pahalı oyuncaklara gerek yok.

uzun tüylü ise, tarayın. hem kedi hem de siz rahat edersiniz.

ben kedimi ıslık ile eğittim. uzaklaştığında ıslıkla hemen geri geliyordu. geldiğinde tabi ödül maması veriyordum. komşular şov yapmak için bunu sekteye uğratmışlar ben bir süre sitede evde bırakmak zorunda kalmıştım. şimdi isterse geliyor ıslığa. ama yine de biliyor.

Bir odaya giremez, bir tezgaha çıkamaz gibi kurallar olamaz. En fazla siz oradayken olur. Evinizi kediye göre düzenlemeniz gerekir. Ev bitkilerinin çoğu kedilere zararlıdır. Ya ulaşılmaz olmalı ya da o odayı kapatmalısınız. Yaş mama da bence bir ihtiyaç. Çok sık vermemek gerek sadece. Kum işini deneye yanıla buluyor insan. İnce taneliler patilere dolar etrafa dağılır. Kimisi koku tutar, kimisi kötü kokar vs. Veteriner ve aşılar bence en önemlisi. Kedi ağzınıza gözünüze sürünen kafanızı koydunuz yere gödünü süren bir hayvan. Bir enfeksiyon varsa size de bulastirabilir. İç dış parazit ilk eve girerken önemli. Hayvana Gül gibi bakarsınız ama o gider ayakkabınızın altını yalar. Bir şekilde alabilir bakteriyi. Gerisi karşılıklı alışkanlık değiş tokuşu.

Arkadaşlara ek olarak, ilaçları açık bir şekilde ortada bırakmayın, kuzenim bitkilere asprin veriyormuş kedisi bir tane asprin yemiş, neredeyse ölüyordu hayvan.

1- Veterinere hemen götürün eve gelmeden genel bir muayene olsun. Zaten bebeklik aşıları oluyor karma vs. tarihlerini veteriner söyler.

2- 6 aylık civarı kısırlaştırın ilk kızgınlığğını yaşamadan. (Bir çok veteriner öneriyor artık çünkü kızgınlık davranışları alışkanlık yapabiliyor sonradan kısırlaştırılsa da. )

3- Gelmeden bütün camlara ya sağlam kedi filesi ya da metal sineklik taktırın. Sinekliklere tırmanıp tırnak kaşımak için kullanıyorlar ve çok kolay yırtılıyor. Camdan düşerse maalesef fileye vereceğiniz paradan çok daha fazla ameliyat masrafı tutar ölme ihtimali zaten en kötüsü.

4- Ivır zıvır vitaminleri kafanıza göre kullanmayın. Fazla D vitamininden zehirlenen kedi falan görüyoruz. Hasta kedim için bile veteriner vitamine ihtiyacı yok ona ayıracağınız bütçeyi kaliteli mamaya ayırın demişti.

5- İnstagramda kedi.bakisi diye bir sayfa var başlangıçta hangi mama kum ve malt iyidir hangilerini sever bilemiyorsunuz orada içeriklerini de açıklayarak nelere dikkat etmeniz gerektiği yazıyor.

6- Zorunlu olanlar sadece mama kum ve tuvalet. Tuvalet kapalı ve xxl olursa rahat edersiniz. kapalı olması kokuyu büyük oranda önlüyor gene de en geç 2-3 günde bir temizleyin (tercihen her gün ama iş güçten sarkabiliyor) İsteğe bağlı zorunlu olmayanlar mama ve su kabı, yatak ve kum kabı önüne delikli mat (çıktıklarında patilerinden evin her yerine yayılıyor kum)
Mama ve su kabı satın almak zorunda değilsiniz geniş kaseleri sabitleyebilirseniz dökemeyeceği gibi kullanabilirsiniz. Alacaksanız plastik kesinlikle almayın çelik veya cam seramik gibi daha sağlıklı olanları tercih edin. Yatak bi tık gereksiz zaten yatağı bile olsa gidip betona yatıyorlar. Genelde sevdikleri belli koltuklar falan oluyor oralarda uyuyorlar.

7- Parazit uygulamalarını (3 ayda bir) ihmal etmeyin özellikle sokaktan ilk geldiği zaman parazit dökebilir. Uygulamalardan sonra 3 gün bekleyip kumunu tamamen dökün parazit dökme ihtimaline karşı (iç parazitler insanları da hasta edebiliyor ama düzenli uygulama yaptırırsanız korkmanız gereken bir durum olmaz)

8- ilk başta en iyisi olsun diye en pahalısını veya en çok et oranı olanı büyük boy almayın. Yüksek protein miktarı bazı kedilere dokunabiliyor. Normalde orijen acana gibi aşırı yüksek et içeren markalar iyidir deriz ama bazı kedilere ağır gelebilir aşırı tüy dökülmesi veya sindirim bozukluğu yapabilir. tavsiyem favori birkaç markayı bulana kadar birer ay (tahmini 1,5 kilo gider) denemek. Sonrasında hem kedi sıkılmasın diye hem eksik vitamin kalmasın diye dönüşümlü mama kullanmak. (3-4 ayda bir diğer favori marka gibi) Bu arada bazı kedilerin balıklılara alerjisi falan olabiliyormuş ona da dikkat etmek lazım.

1- keşke kucağa alıştırsaydım bebekken :(

2- oyuncak ^.^

3- iyi veteriner seçimi çok önemli. kesinlikle araştırıp git. onun zaten karnesini çıkarıp aşı takvimini oluşturup zamanı gelince sana hatırlatması lazım, benimki öyle yapıyor.

Merhaba, annesinden yeni ayrilmis bu kedi ev kedisi mi, sokakta yasayan kedi mi, burasi onemli cunku. Ben asi yaptirmayin diyorum. Yoksa ishal olur. Sokaktan aldiysaniz yikayin ensesine pire damlasi damlatin, buyuyunce yani 34 aylik olunca, ic parazit asi yaptirabilirsiniz. Doktor degilim ama sokakta buldugum minikkedilerin cogu, veterinerin ic parazit dis parazit islemi sonrasi ishal oldu, zayif dustu, bunyesi zayif olan sokakta beslenememis olanlar ölüyor . O yuzden minik kediyi alip veterinere goturmek artik yapmadigim birsey tavsiye etmiyorum. Bu kaniya yillar icerisinde yasayarak geldim. kisaca kedi minikse, veterinere goturup kediyi mahvetmeyin.

Aşıla diyen de var aşılama. Kucak sevsin diyen de var sonra büyüyünce hiç sevdirmiyor diyen de :) Ben sanırım biraz kendisini tanıdıkça ilerletmeliyim ilişkimizi..

Herkese teşekkürler.. Eve gelince fotoğrafını atarım size :)

r.resimlink.com

r.resimlink.com

Becerebildim mi bilmiyorum ama yazdıklarıyla yardımcı olmaya çalışanlara özel oğluşumu atmak istedim :)

Çok sevimli gerçekten. Ancak cins kedi sahiplenmişsiniz, duymuşsunuzdur mutlaka cins kedilerin kalıtsal rahatsızlıkları oluyor. Aşılama vs. diyenlere kulak asmayıp ilk iş veterinere götürün.Erken teşhis erken tedaviler hayat kurtarıcı oluyor.

@eatpraylove Tam olarak öyle yapacağım. şehla oluyorlarmış en çok :) annesi babası şehla değil umarım sadece sağlı bir bebe olarak uyur uyanır mama yer sevdirir kendini.. cins kedilerin eklem ağrıları kronik rahatsızlarından haberim var.. :/

siyam kedileri çok akıllı oluyor . ilk kedim siyamdı ve yarı köpek yarı kedi gibi derler .ben de yalnız yaşıyordum o zamanlar ,beden tasması takıp sırt çantama koyuyordum kafasını çıkarıp etrafı seyrediyordu gezmeye bile çıkıyorduk .tabi kediye göre değişir ama siyamlar tam bir ev arkadaşı bence .
bir de cins kediler hasta oluyor söylemlerine inanma . iyi bakarsan süper sağlıklı olur .ben kendi maması dışında hiçbir yiyecek tadımlık olarak bile vermedim . özellikle sofraya yaklaştırmadım masadan bir şey uzatmadım .peynir ,tereyağı ,yoğurt tattıran arkadaşlarımın kedileri her masa kurulduğunda bunu oyun sanıp deliriyorlardı .benim kedilerim masada balık köfte gibi kokulu yiyecekler dahi olsa bunları yemek olarak algılamıyorlar .çünkü onlar için mama sadece kendi kuru mamaları .hem kedinin sağlığı hem de senin huzurun açısından bu konu önemli bence .

@devilone Senin kedin sağlklıymış ne güzel :) Seninki sağlklı diye tüm cins kediler süper sağlıklı mı oluyor? Kontrol ettir dedik altı üstü :)

Spartamed, lütfen kendini üzme ve bir mucize bekleme. Mucize dediğin şey kendinsin aslında çünkü kendine yardım edebilecek tek kişi nihayetinde yine sensin.
İşsizlik çok büyük bir dert, biliyorum, ben de bir süre yaşadım. Bu derdin sosyolojik olduğunu çıkarma aklından, kişisel bir dert değil, senin suçun asla değil.
Bir an önce harekete geç: başka bir iş, başka bir şehir, başka bir ülke... Ne olursa. Oku, araştır ve sana biraz olsun mantıklı gelen bir şeyin peşinden git. Ne kaybedersin ki?
Bugün ağla, üzül, yıprat kendini ve yarından itibaren harekete geç lütfen. Kendine borçlusun bunu.

Soruya cevap; mucizeye inanmıyorum. Karşılaşmış olan olabilir. Size ne olursa olsun, çalışın demeyeceğim, iş olsaydı zaten çalışırdınız.

Merhaba, 30 yas icinde bulundugunuzda fazla gibi geliyor ama bulundugum yerden bakinca daha bebesiniz. Sizin yerinizde olsam, Mobilyacilik 2 yillik, ya da sut endustrisi ya da tesisat, iklimlrndirme vs. Bunun gibi zanaanat ogreten yerlere grerim bititirir staja sonra ise baslarim. Yeni dunyslar acilirdi onume. bunlar sana sacma gorunebilir ama, yukaridan bildiriyorum ki uretimin hangi parcasina dahil olursan kutsal biri olacaksin bu kutsanmisliginla var olmaya ne dersin?

Evet, karşılaştım ama bunda tırmalamanın da (çalışmak diyemeyeceğim) büyük etkisi oldu.

Durumunuza üzüldüm, umarım yakın zamanda iş bulabilirsiniz. Çabalamaya devam etmek gerekiyor.

hayat düz bir çizgi değil.

başınıza gelen talihsiz bir olay ama ev babanızın, verilen karar babanızın, hata babanızın.
sonuçları muhakkak sizi etkiliyordur ama size ait olmayan şeyleri üzerinize almayın ve bunlara tutunmayın.

kendi yolunuza bakın, kendiniz için uğraşın.
oturup hayıflanmak, olanları düşünüp durmak, yaşadığınız haksızlıklara tutunmak sizi geride tutar.

hayatın bir şeyler getirebilmesi için biraz anı yaşayabilmek lazım.
geçmişi bırakın ve kendinize acımayın.

soruya gelince, ufak tefek mucizelerle karşılaştım ama bunun dışında kötü zamanların arkasından iyi şeyler ve değişimler de yaşadım.
hayatınıza devam edin, karşınıza muhakkak bir şey çıkacaktır.
bunlara saplanıp kalırsanız karşınıza çıkanları fark etmemeniz bile mümkün.

Mucizeyi bilmiyorum ama hayatta iyi seyler de oluyor kotu seyler de oluyor. Ev için hukuki yollara başvurmak ve avukat yoluyla cozmek en mantıklısı. Ustte de denmis ev sizin degil babanizin evi, siz kendi hayatinizi kurup kendi evinizi alip onu kaybederseniz ona üzülmelisiniz artik. Bunun icin de is bulmak gerek, is bulmak icin de is secmeyip bir yerden baslamak gerek.

Allah yardım etsin kardeşim. Maalesef böyle şeyler çok oluyor. Hukuki olarak yapabileceğim bir şey yok sanırım ama evine cokmelerine izin verme. Onun dışında simit sat çay dağıt. Bunlar seni küçük düşürmez. İlerideki güzel işine d engel olmaz.benim hayattaki pişmanlığım keşke tanıdıklarını el acip iş istiyorum demeseydim. Gidip simit satip yasasaydim diyorum . Bilgin olsun ben de ağlıyorum .

Merhaba umraniyede sut anne var. 05534173285 siz bana msj atin yarin. Ben sut anne ilanini whatsupptan gondereyim.

Facebookta süt anne grubu var. Oraya da yazın isterseniz. Oradan size yardımcı olacak birisi mutlaka çıkar.

(git: www.facebook.com)

bulamadıysanız yarın üsküdar'a gelebilirseniz bulundugum yerde anne kedi var.

www.reddit.com şurayı takip edebilirsin.

Evet, yaptırmıştım. Her iki dozda da iki gece kolumun üstüne yatmakta problem yaşadım. Bende halsizlik olmamıştı. Ama olması da normal.

hafif kol ağrısı var. onun dışında bişey yok. daha bugün oldum.

Aşının sevkiyatı sırasında soğuk zincirin bir yerde sekteye uğramış olma ihtimali olabilir mi sizce? İyice paranoyaklaşmış olabilirim ama niyeyse hep bu ihtimali düşünüyorum

bahsettigin yan etkilerle soguk zincirin sekteye ugramis olmasi arasinda bir baglanti yok. dolayisiyla bu olmadi diyip asiyi tekrarlatma talebinde de bulunamayacagini da dusunerek yapabilecegin tek sey gercekten hasta hissediyorsan hastaneye gitmek.

Bende de aynilari olmuştu

Aslında işe yaradığının göstergesi bu halsizlik. Vücut gerçek tehlike var sanıp alarm veriyor. Hafif ateş de olabilir. Başka yan etkiler olursa doktora gidin.

Soğuk zincir sevkiyatı yaparken sıcaklık değişimlerini kaydeden bir cihaz var. Sıcaklık şartları bozulduysa görülebiliyor. Çok pahalı birşey değil. Herhalde aşı sevkiyatında içine o cihazdan koymuşlardır. Bu kadar önemli birşeyi riske atmazlar.

Hafif kol ağrısı dışında sorun olmadı.

Hangi kontenjandan asi yaptiriyorsunuz. Herkes yaptirabiliyor mu?

kronik hastalık kontenjanından yaptırdımç

Üzmez. Firmalar artık dizel motor üretimini yavaş yavaş terk ediyor. C5a da 1.6 180 beygirlik güçlü bir motor var. Ayrıca dizel motorun bakım masrafı daha yüksek.

bakımda da dizel üzer. piştileşir. 2020 modeli alıp geçin afaki bir özellik farkı yoksa.

ben olsam dizel alırdım, satarken de pahalı satıcaksınız sonuçta.

dizel iyidir, özellikle yazın vs. uzun yol yapıyorsanız maliyet anlamında her türlü öne geçer.

yılda 10bin km yaparsan, aşağı yukarı şehir içi;

dizelde 3215 tl yakıt tüketirsin.
benzinde 5680 tl yakıt tüketirsin.
(fabrika verilerini bi tık üste yuvarlayıp hesapladım / dizel 4,4'ten 5,0 saydım, benzinli 7,0'dan 8,0 saydım)

bu mantıkta 15 yılda amorti ediyorsunuz 36bin tl farkı. ayrıca benzinli 180 beygir güce sahipken dizel motorda 130 beygir var. uzun yola çıkacaksan benzinli çok avantajlı oluyor atiklik hız vs olarak.

ayrıca şehir içinde max 50-60 civarı trafikte takılacağın için dizelin motor sesi bi yerden sonra illallah ettirir. zaten genel olarak citroen'in motor yalıtımı çok iyi değil bir de dizelin gürültüsüyle iyice höh dedirtir. not : yüksek hızlarda dizelin sesi biraz daha toparlıyor bildiğim kadarıyla.

aradaki 35-40bin lirayı mevduat faizine ya da başka bir yatırım aracına yatırsan bırak benzin dizel farkını komple aylık yakıt masrafını çıkartırsın.

bence yakıttan ziyade, dizelin gürültüsüne ve aradaki ciddi beygir farkına odaklanman gerekiyor.

benzin vs dizel drag yarışı için de şunu izleyebilirsin www.youtube.com

Dizel alırken pahalı da satarken de öyle. Benzinli turbo araçlar yakıt olarak atmosferik kadar yakmasada dizele göre çok yakar. Citroën ve pejo nun yakıtı dizelde çok düşüktür sınıfında. Bende dizel golf var vw dizeli bıraktı ama devam eden markalar var. Yılda 10 15 bin yapıyorsan benzinli al. 20bin ve üstü ise dizel olabilir. Dizel piyasadan yavaşça gidiyor diye kafalarda soru işareti olunca net konuşamıyor kimse. 3 5 yıl önce olsa dizel derdim net.

avatar'ın yaptığı gibi bir hesap yapıp karşılaştırman gerekiyor. aşırı yok yapan insanlar için evet dizel almak mantıklı olabilir ama benim gördüğüm o hesabı yaptıktan sonra insanların büyük kısmı benzinliye dönüyor. dizelin sesini ve düşük gücünü de çekmek zorunda kalmazsın. zaten bir çok üretici artık dizel motor geliştirmiyor bile.

Arkadaslar, hep kendi cebimizi dusunmeyelim. Dizel araclar cevreye daha cok zarar veriyor. Bu yonden de dusunelim. Uzun vadede ulkemize ve dunyaya getirecegi zarari da dusunup bunun cok da karli olmadigini bilelim colugunuzu cocugunuzu dusunun.

my school diye aratınca sizden önce dsaha popüler binlerce kanal ve video çıkması çok normal sanki.

Denedim ama ben de bulamadım kanalı aramalarda, çok anonim bir isim seçilmiş sanırım.

@John Bloor +1

Bir de aslında kanal adını henüz alamadınız, url'e bakarsanız kanal adı /channel/UCKrQ1epA4wUjOxQhe6DfWyA. Google'da falan çıkabilmeniz için bunun /channel/MySchool gibi bir şey olması lazım, onun için de en az 100 takipçi falan gibi belli bi kaç şartı karşılamış olması gerekiyor.

Plutongezegendegilmi, 100 takipci yaptiktan sonra o channel/myschool a donusecek diyorsunuz dogru mu anladim?

Otomatik değil ama o adı alma hakkınız olacak. Yine manuel olarak girip ayarlamanız lazım ayarlardan.

Hocam kanal adınız yanlış. Daha benzersiz bir isim seçmeniz lazım. Ahmet's School desen bile daha benzersiz olur, my school dedin mi binlerce kanal çıkıyor hepsi de sizinkinden eski.

Üsküdar belediyesinin nevmekan isimli bir çalışması var, ama açık mı bilmiyorum. www.internethaber.com
''Kütüphane haftanın 7 günü 10.00 – 23.00 saatleri arasında açık olup, üyelik, ödünç/iade işlemleri 10.00-18.00 saatleri arasında yapılmaktadır. Tüm Üniversite öğrencilerine çay çorba simit kek ikramı eşliğinde 7 gün 24 saat boyunca hizmet vermektedir.''

öncelikle sokak hayvanlarını düşünüp böyle bir girişiminiz olduğu için söylemek istiyorum: İyi ki varsınız!
zaten veterinere götürmeniz gerekiyor. muayenesini yapacak, aşılarını tamamlayacak ki kısırlaştırma işlemine başlayabilsin. aşıları tamamlamadan kısırlaştırmıyorlar. muayene esnasında da hamile olup olmadığı belli olur zaten. iyileşene kadar da bakarım demişsiniz (iyi ki varsınız tekrar <3) o bakım döneminde neler yapmanız gerektiği veteriner tarafından söylenir size. kişisel deneyim: ilginizi esirgemeyin, ameliyat yerini yalamaması için bandajını çıkarmamasına dikkat edin. yeterli miktarda su içtiğinden emin olun. kusmaları ikiden fazla olursa hiç geciktirmeden veterinere götürün.

Kısırlaştır tabi. Sokakta yaşayan erkek kedilerin kısırlaştırılması önermiyorlar pek survival yetenekleri körelmesin, alan kavgası vs durumlarında kendilerini koruyabilsinler falan diye ama dişi kedilerde bu durum geçerli değil.
Hamile olsa bile bebekleri alırlar, kısırlaştırıp kapatırlar. Tabi hamileliği ne kadar ileri durumdadır ona da bağlı olarak. Veterinerinizle görüşün, uygun bir tarih belirleyin, yaptırın. Operasyon öncesinde kızgınlıktan çıkmasını ya da bazı aşılarının tamamlanmasını beklemek gerekebilir. Tabi sağlık durumu, yaşı da önemli faktörler. Bunları da göz önünde bulundurarak geciktirmeden veterinerinize danışın işte.

Ne zamandır kızgınlık durumunda? 2 haftalıksa henüz hamile olabilir onda da sıkıntı olmaz. Fakat bebekler oluşmuşsa sıkıntı olabilir. Normalde kızgınlıktaki kediyi kısırlaştırmazlar. Sokak hayvanına aşı falan yapmıyorlar, ben 7 aylık henüz kızgınlığa girmiş kediyi kısırlaştırdım 3 gün daha özenle baktım dışarı bile çıktı sonra. 1 haftada geçiyor tamamen. Boyunluk taktırmayın lütfen.

bende var şimdi bir tane. kolunu kırmıştı aptal. onu hallederken kısırlaştıralım da dedim veterinere. 10 gün falan dikiş oluyor. dikişin açılması vs gibi ihtimalleri de sayarsanız (sokak kedileri biraz anasının gözü oluyor bu konularda) 2 3 hafta evde kalacak diye hesap edin. hamile olup olmadığını veteriner söyleyebilir. eve aldığınızda tırnaklarını hafifçe kestirin

Çok teşekkür ederim cevaplarınız için :)

Tırnaklarını kestiremem, daha önce diş tedavisi yaptırmıştım o zaman da keselim yoksa devam ilaçlarını verirken seni mahveder demişlerdi ama ben razı olamadım çünkü hep ağaç tepesinde gezmek istiyor.

Hamileyse zaten muayenede görürüz dedi veteriner. Zaten hamileyse bebeklerini aldıramam asla, bir kere de olsa doğum yapmasını istiyordum normalde ama baktım çok sıkıştırıyorlar nefes alamıyor çocuk... 2 yaşında falan ama ilk kez böyle oluyor.

@mslny 2 haftadır böyle erkeklerle takılırken altlı üstlü gördüm ama 1 aydır peşindeler. Nasıl baktın sonrasında, her gün içirilecek ilaç falan var mı? Yine papaz olmayalım dfjşj

Bu düzeni gerçekten çözemiyorum... şimdi birlikte olmak için kapısında yatıp nefes aldırmayan erkek kediler bebekler doğunca da onları boğmak için etrafında fır dönüyolar. Bakım konusunda zaten hiçbişey yaptıkları yok. Ulan kediseverim diyorum ama detaylara inince kafama tuhaf tuhaf şeyler geliyor işte. Hiç adil bi düzen değil.

Merhaba, bulundugunuz belediye barinagindan kisirlastirma randevusu alin, veterinerde bin tl civari cunku. Kizginligi 1 haftaya gecer, hamile kalsa bile henuz bebek gibi olgunlasmadigi icin goturmenizde bir sorun olmaz.

2 haftadır kızgınlık başladı zaten, hamile kalmamış bile olabilir. İlaç falan vermedi. Ben olduğu gün ayıldığı gibi eve aldım. 1 buçuk gün hiçbir şey yemedi, yine de yaş mama ve su koydum yanına. İyi bir veterinerse öyle küçük bir noktadan hallediyor ve güzel dikiyor ki uğraşsa bile açamaz. Yine de gözünüz üstünde olsun, dikişi duruyor mu vs kontrol edersiniz.

Valla sormayın o durum fena. erkek kediler şu ara benden nefret ediyor=) dün kız ağaca çıkmış bunlar aşağıda bekliyor, hayvanı ağacın üzerinde besledim o kadar acıkmış ki. Sapıklar sizi diyip kovuyorum=)

Belediye barınağı konusunda ben bir ekleme yapayım, evet maddi olarak tercih edilirliği tartışılmaz belki ama özellikle dişi hayvanların kısırlaştırma opreasyonları biraz daha alengirli olduğundan belediyelerde bazen tatsız durumlar yaşanabiliyor.
Yakın tarihte bir arkadaşımın baktığı iki dişi kedi ölümden döndü belediyedeki uygunsuz anestezi uygulaması yüzünden. Eğer maddi gücünüz varsa riski almaya değmez bence, güvendiğiniz kendi veterinerinizde yaptırmanız daha sağlıklı olur.

Belediyeye güvenmiyorum malesef, hatta veterinerlerin de hepsine güvenemiyorum ama birine çok güveniyorum umarım sorunsuz şekilde çözebiliriz. Sonuçta sokak hayvanı sayılır, kendi tercihi olmadığı halde riskli bir duruma sokuyorum bu yüzden en iyisi olmalı diye düşünüyorum.

@mslny neden peşinde geziyolar ki hala? Kısırlaştırma bunu çözmüyor mu?!

Temizmama mito kullaniyorum. Whoppy isimli bir mama var onu da yiyorlar.

temizmama dan alıyoruz biz de.

www.temizmama.com

mito aşırı tuzlu diye enjoy alıyoruz, ayrıca su da dağıtıyoruz. @pendikpatidostlari

Temizmama alıyordum ama fiyatları inanılmaz arttı bir de kimse karar veremiyor iyi midir kötü müdür. Sonra Enjoy aldım ama onun taneleri çok büyük geldiğinden galiba eskisi gibi hızlı yemediler. Şimdi de Econature aldım, onu da çok hızlı yemiyorlar. Artık bu 15 kiloluk paketin sonuna gelince bir daha değerlendireceğim. Ben de su koyuyorum bu arada.

www.temizmama.com

Ben bundan aldım en son, hızlı bir şekilde bitiyor.

Temizmama Micho. Fiyat çok arttı, ama denediğim birkaç alternatiften memnun kalmadım. Kedilerin tadını beğendiklerinin tedarikinde, kargoda sorun çıktı. Hızlı teslim edilenleri kediler sevmedi.

A101 den ciğer ve taşlık. Ucuz sağlıklı. Hazır mama böbrekleri öldürür.

Micho ve Mito tavuklu. Aynı fabrikanın mamaları olduğunu söyledi petshop.