istoç'a gittim yıllar önce "gram hata boya leke yok, tertemiz" dedikleri araba dükkanda değildi. kaportacıdaymış. gittik. arabada trilyon tane problem vardı.
arabanın tamponu delikti. -> çok arabanın tamponunda çizik ezik oluyor ama delik nedir?
ön kaputta güneş yanığı vardı. -> bir arabada güneş yanığı olması için haziran başı Antalya'da bir yere çekip arabayı eylül sonuna kadar kıpırdatmamak lazım.
şöför koltuğunun altında olan, arka tarafa hava üfleyen plastik şey bagajdaydı. -> bunu kesinlikle anlamadım. galericiye bagajdaki parçayı soruyorum, bu ne diye, o da anlamadı ilk başta. sonra ben çözdüm. bunu sökmek için koltuğu çıkartmak gerekiyor galiba. bunu kim neden çıkartır? bu arabanın başına ne geldi?
torpidonun alt tarafındaki izolasyon malzemesi gibi şey kalkmış, sökülmüş -> galericiye sordum, "çocuklar arabayı yıkarken olmuştur" dedi. siktir amk orospu çocuğu. yalan söylemenin de üslubu var.
aynı gün istoç'ta başka bir galeriye gittim. bizim baktığımız arabaya bakan birileri daha var. galerici onlarla konuşurken bizi alakasız bir odaya aldı ama onları ufaktan duyuyorum. pazarlık yapıyorlar. bize söylediği fiyatın %15 altında falan pazarlık yapıyorlar. geldi, "ya millete söylediğin fiyata bak, bize söylediğin fiyata bak" falan dedim, adam kıvırdı bir şeyler dedi. sonra arabanın yanına gittim tekrar. o arada diğer alıcılar da (hepsi kadın ve pek arabadan anlıyor gibi durmuyorlar) arabanın başında. ama satıcı az uzakta. benim de yanımda karım var. bagaj kapağını gösterdim, "bak bu tarafta kapakla far arasındaki boşluğa bak, diğer taraftaki farka bak, ne kadar fark var. bu arabaya arkadan bir kaç kere girmişler, ve düzgün toparlayamamışlar, zaten alt takımda da şöyle böyle bir sıkıntı görünüyor, bu araba düz gitmez" vs demeye başladım. diğer alıcılar beni dinlemeye başladı. "aaaa" falan dediler. bu arada satıcı bunu duydu, "abi sen ne diyorsun, tezgahtaki arabayı kötülüyorsun" falan diye bağırmaya başladı. ben de "kardeş baksana bagaj kapağına, allahını şaşırmış, yamulmuş, farların biri bana bakıyor, biri sana bakıyor, arabada it gibi kaza var, sen kaza yok diyorsun, ayıp yazık günah, biz bu arabaya vereceğimiz parayı ağaçtan mı topladık? biz bu paraları senin yalanların için kazanmıyoruz" falan dedim. hemen kaçtım.
0