kulaklık kılıfları var, bezden gözlük kılıflarına benzer.

sony nin kendi kulaklığı ile verdiği bir kap vardı. yuvarkal kucuk birşey. içine sarıp kapağı kapatıyorsunuz. en azından kırılmasını önlüyor. ondan bulabilirsen işini görür. kızların makjay kutuları büyüklüğünde birşey.

Peki nereden bulabileceğimi bilen var mı, hepsiburada, gittigidiyor linki falan?

valla ben nerden bulursun bilemiyorum. benim bahsettiğim kulaklıkla birlikte satılıyortdu.

Ben kol düğmesi kutusuna koyuyordum da çok zahmetliydi.

valla üzerimde taşıyorum ben. yani boynuma asılı şekilde. jakı da cebime uzatıyorum. diğer yöntemler ya zahmetli ya da kaçınılmaz şekilde düğüm oluyor.

eksi tarafı, meme uçlarım varmış gibi görünebiliyor kıyafetin altında:)

paranın, gösterişin ve rahat yaşamanın.

edit: sadece soruya cvp veriyorum, gerisi göreceli çünkü.

@elxa, bana anlat... uyarma ikna edici şeyler söyle.

Bence sen bu soruyu zorla evlendirilen, zorla kapattırılan, dövülen, sövülen, her şeyi geçtim salt cinsiyeti yüzünden hor görülen kadınlara bir sor. Sonra gel bir daha konuşalım.

anlatsak anlayacakmısınız

var olmanın mücadelesini veriyorlar. ancak bu mücadelenin kadınlara has olduğunu düşünmüyorum.

bu sistem kadini, erkegi, escinseli cinsel kimligine bakmaksizin eziyor. eger söyledigin, kadinlar amma yaygarasini yapiyor bu işin, erkek de eziliyor ise, bir dereceye kadar haklisin ama o işler öyle degil iste. bu sistem herkesi eziyor ama kadinlari daha bir eziyor, ögütüyor, yok sayiyor. simdi su sordugun sorunun yanıtlarını vermek icin o kadar cok sey okuman, o kadar cok sey düsünmen ve o kadar "ulan ben ne odunmusum" diyerek kafani duvarlara vurman gerekiyor ki burada iki üc cümle ile bir sey aciklamanın imkani yok.

insan gibi yaşayabilmenin mücadelesini veriyoruz

hala gerçekçi bir açıklama gelmiyor zira herhangi bir ciddi mücadeleleri yok.
neymiş "var olmak." var olmak mücadelesini orangutanlar dahi bilinçli bilinçsiz zaten yapıyorlar.
ben sadece ülkemizdeki kadınları baz alarak sordum soruyu.
onların çalışmasına gerek yoktur olsada olur olmasada mantığı...
bu yüzde kadınlara herhangi bir ağır zorunluluk yüklenmez onlarda istemezler(çoğu).

"AB'de çalışan kadın oranı yüzde 63.9. Türkiye'de ise bu oran yüzde 26"

"2000 yılı itibariyle Türkiye'de 25 yaşın üzerinde okuma yazma bilmeyen kadın sayısı 4 milyon 625 bini buluyor. Bu rakam erkeklerde 1 milyon 176 bin kişide kalıyor."

"Erkeklerin hemen hemen yüzde % 70'i, kadınların ise sadece dörtte biri çalışıyor. Çalışan erkek sayısı yaklaşık 17 milyon iken çalışan kadın sayısı 6 milyon civarında, yani erkeklerin üçte biri oranında."

vs diyerek gider bu konu...

misal ben akraba tacizine karşı mücadele verdim
erkek olan bildiğin cinsel tacizdi
kadın olanlarda ise örtün kapan tacizi
13-14 yaşımda sokakta oyun oynarken kendi paranı kazanıp okursun veya evlenir -ilk istemeye gelene veririz gidersin- diyen bir aileye karşı mücadele verdim
şimdi yıllar sonra tüm bunlar olmamış gibi yapma mücadelesi veriyorum
evet eksiden nasıl hatun kaldırılar'a göre biraz daha "mücadele" en azından

-kadın olarak cinsel tacize karşı mücadele vermeniz, tacizi yapan
insanın karaketeriyle, düşüncesiyle ilgili.
-"ilk gelene veririz gidersin" mantığı yine kişinin ailesinden kaynaklanan
bağnazlık.

yani bu tarz verilen mücadele bir yaşayış ve "kendi ayakları üzerinde durma"
davası değil, ayrı bir mevzu.

ve kadınların verdiği mücadele ülkemizdeki erkeklere göre o kadar komikki...

neyi anlatayim ben 2 cumle ile? lilith'den mi baslayayim, antik yunan felsefesinde bile kadinin yerinin simdikinden cok farkli olmadigindan mi, erkek egemenliginin kurdugu ekonomik, siyasal sistemlerin kadinlari nasil disari ittiginden mi? bilmiyorum ki nasil anlatayim? bati toplumlarinda ronesans ile kadinin varliginin sorgulanmasindan tutun, kadinin sosyal hayattaki yerinin sanata yansimasi kadar bir suru konu var. kendiniz de yazmissiniz "utu, bulasik" diye. kadinla ozdeslesen isler bunlar. tum bu islerin kadinlarla iliskilendirilmesi, kadini ekonomik ve siyasal sistemin disinda tutmak icin ortaya atilmis olabilir mi? kadinlardan bahsederken sosyal gen farkliligindan soz etmek dogru mudur? feminizm olarak algiladiginiz "zirva"lar kadinin ustunlugunu hakli cikarmaya calisan ayrimci gorusler olabilir mi? feminizm ve radikal feminizm hakkinda ne kadar bilgi sahibisiniz? ozellikle 2. dunya savasi'ndan sonra kadinin is gucune duyulan ihtiyac akimlari nasil etkiledi?

buraya kadar nasil geldigimizi bir cirpida nasil anlatayim ki?

bugun kurdugunuz her cumle ve sirtinizi dayadiginiz her ogreti erkek egemen toplumun urunudur. "kadinlarin mucadelesinin erkeklere komik geldigini" samimi olarak yazdiysaniz cehaletin boyutu sandigimdan cok daha buyukmus, diyecegim.

aktardığınız veriler kadınların kişisel tercihlerinden ziyade, toplumların/ülkelerin ekonomik ve genel gidişatının hesaba katılmasını gerektirir. avrupa ile karşılaştırma yapacaksanız, sanayileşme-kentleşme-ücretli çalışma bakımından da türkiye'yi ilgili ab ülkeleri ile karşılaştırmanız gerekir. mesele çalışmayan ayşe'lerin çalışan fatma'lardan çok daha fazla olması diyil.

ilk sorunuzda diğer ülkeleri karıştırmamamızı isteyip akabinde kendiniz karşılaştırma yapmışsınız. karşılaştırmaya razı geldiyseniz eğer, gerekli bütün kriterleri de hesaba katmanız gerekir, mevcut durumu mukayese etmeniz yetmez.

umarım derdimi anlatabilmişimdir...

@elxa

tamam işte benden ondan bahsediyorum.
günümüz davası para, pul davası olması yani ekonomi
meselesi olmasından dolayı seninde dediğin gibi kadınların bu sistemin
tek bir yanı olan ekonomik dalında yer almaması bu mücadelede olmadıklarını
gösterir. ve bu sistemin en önemli dalı olan ekonominin içinde olamamaları
kendi istek ve arzuları neticesinde değil
bireylerin aileleri ve yüzyıllar önceki sistemin neticesinden dolayıydı.
fakat şimdiki şartlar artık çark etti. ben bundan ve bu zamandan bahsediyorum.
ekonomi mücadelesi içinde olmayan bir kadının verdiği mücadele gerçekten çok hafif bir mücadele olarak kalıyor.

soruda kadın yerine erkek de olsa temel esas mutlu olmak norveçde yaşayıp hergün farklı balık yiyen zengin amcam da mutlu olmak istiyor, balta girmemiş ormanda böcek yiyende. kadın, erkek, gey her insan mutlu olmak ister, mücadele bunun için kimi inanarak, intihar ederek, inkar ederek bir şekilde mutlu olunur.

bu soruyu da belki merakın için sordun belkide dikkat çekmek için ama sonunda aldığın her sonuç seni mutluluğa yakınlaştırır.
bence mücadele bunun için beyaz insan.

@ tedirginlik hucresi,
ab ile ülkemizdeki kadın çalışma oranlarını karşılaştırabilirim. fakat başlıkta dediğim gibi bana sadece diğer ülkelerdeki kadınların çalışma oranlarını, verdikleri mücadeleyi bizim ülkemizi baz almadan vermemenizi söylemek istedim.

@ writeitright
evet her insan verdiği mücadelede kendi çıkarlarını düşünerek adım atıyor ve bu adımlarını da çoğu kişi mutlu olmak için yapıyor.
ve bu mutlu olma davasında en az enerji harcayan kadınlar bunu anlatmaya çalışıyorum.

sartlar degisti mi? pardon da ne kadar degisti? geleneksel modernist toplumsal yapi ile postmodernizm arasinda kalmis bir yapidan soz ediyoruz. kadin kimligini bu kargasada nasil bulabilir ki? evdeki kadin da surece etki eder, bunu atlamayin. kadin dediginiz caniniz isteyince acacaginiz bir abajur gibi kosede durmaz. marksist gorus evliligi istikrarli isgucu araci olarak gorur ornegin. evdeki kadin, para kazanmiyor olsa da ekonomik faaliyetlere etki eder. ne diyecektim unuttum ekonomi mekonomi yazinca siz. ama her neyse postmodernizm bireyciliginde kadinlar icin islerin tersine dondugunu yazmanizi anlamis degilim. muhtemelen hepimizi yiyen bir sozluk yazarisiniz ya da yazdiklarimizla alay edecek yer ariyorsunuz. bunlar muhim degil de; bu zihniyete sahip cok insan var. onun icin laf yetistiriyorum.

o bahsettiğiniz okuma yazma bilmeyen daha doğrusu öğretilmeyen 4 milyon kadın da girse sizin muazzam ekonomi mücadelenize (!)bu sefer de elimizdeki işleri alıyor bu kadınlar diye bağırırsınız. bu nedir biliyor musunuz zayıflık,
çook büyük mücadeleler vermeniz gerektiyse normal bir hayat için, bir de dönün kendinize bakın, acaba bende mi bişeyler eksik diye, yetenek, eğitim, zeka vs, kadınların suçu değil bu, onlar da kendi mücadelelerini veriyorlar, bkz yukardaki anneme iş arıyorum duyurusu.
şahsi algılamayın ama durum bu.

-"kadin kimligini bu kargasada nasil bulabilir ki?"

dediğiniz bir süreç...ab ülkelerine kıyasla ülkemizdeki kadınlar kimliklerini çok çok zor buluyorlar. bazılarıda bulmak istemiyor.

-"evdeki kadin, para kazanmiyor olsa da ekonomik faaliyetlere etki eder."

yazımda ekonomik faaliyet içinde yer almaz diye bir düşüncem yok zaten
ekonomik faaliyete etki ederler yalnız erkeklere oranla daha az bir etki... bunu anlamayabileceğinizi tamin ediyorum.
bu etkinin nedenini kabul ediyorum yıllar önceki sistemin temelleri vs.. tamam ancak bu etki neden bu süre zarfında yabancı ülkelerde büyük bir hızla azalırken
ülkemizde durum vahim bunu demek istiyorum. yabancı ülkelerdeki istihdam diyeceksiniz...
peki bu istihdam da ülkemizdeki erkekler için yer oluyorda kadınlar için mi yok veya bir erkek en basit örneğiyle bir komi olurken kadınlar neden daha az.. bunun ab istihdamıyla alakası olmasa gerek.

@pinking of you
evet ben o mücadelenin içinde bizzat olduğum için olayları çok iyi biliyorum.
normal bir hayat için mücadele verdim. normal bir hayattan sizin anlayışınız nedir bilemem.
fakat bu normal hayat mücadelesinde kadınların gerçekten çok pasif ve tabiri caizse beleşçi olduklarına kanaat getirdim.
bu arada çalışan kadınlara saygım sonsuz sayıları az olsada annenizin elinden öperim.

katıldığım bir söyleşiden hatırımda kalan 3-5 cümleyi aktarmak istiyorum ismi lazım değil konuşmacı kocaeli civarında konuşlanmış çok uluslu bir fabrikanın tepe yöneticisi anlatıyor. Yurtdışı merkezimizden yetkililer (kendi üst lerinden bahsediyor) ik vb. yönetim kademesinden gelindi fabrika inceleniyor vs. -kısa keseceğim-işçi sayıları ile ilgili raporlar istenmiş şu kadarı erken bayan 3 tane gibi komik rakamlar 300-500 tane erkek gibi düşünün baya işçi çok sadede geleyim raporlar yazılmış vs. normalde o şirket işe alım sürecinde cinsiyet din dil ırk ayrımı yapmazmış fln açıklıyo önümüzdeki kadın erkek sayıları eşitlenene kadar demişlerki bayan personel alın yanlızca böle olmaz işte bizim ceo itiraz etmiş ülkemizin jeopolitik kadınlara bakış açısını anlattık fln şubu ikna edememişler 6 ay insan alamadık işe ihtiyaç olduğu halde diyo özellikler bayan arıyoruz ama çalışan, başvuran yok çok nadir işe alınanlarında eli işte gözü oynaşta " " tabiri aynen size type etmiş bulundum benim görüş veya yorumum değil, biraz karışık oldu ama anladınız siz eminim

@mehdix
yani pavarotti durum bu.

kadınların zengin, kendilerinden güçlü erkek aramaları sorduğun sorunun cevabı, bunun eğitimle alakası falan yok, ama bu kitle eğitimli kitlede belki yüzde 10 daha azdır. Kürk mantolu madonna yı oku yazar senin sorduğun soruları kendine sormuş bir zamanlar ve bu konu hakkında diyaloglar geçiyor kitapta

benim duyurum değil o örnek olsun diye gösterdim size ama evet benim annem de okumuş ve çalışan bir kadın, yavaş yavaş emeklilik planları yapıyor, çalıştığı şirkette ki gayet kurumsaldır, kadınlar hamileliklerini sıraya koyuyorlar ki bişekilde kovulmayalım diye.

ama beleşçi kadınlar da yok mudur , vardır elbette olmaz mı. işte onlardan birine denk gelmemek de sizin şahsi kabiliyetinizdir herhalde, gerisinin mücadelesi de kendisini ilgilendirir.

@up Ne yapmak ne söylemek istediğini kendide bilemeyen arkadaş, birde bu yazıdada sıkça olduğu gibi kararsız ve değişken fikirlisiniz.d

soruyu soran arkadaşa gereksiz ve temelsiz bir biçimde yüklenilmiş. bence dünya erkekler için daha zor bir yer. hadi öyle sormuşsunuz ülkemiz için konuşalım. erkek üzerindeki baskı, kadına göre çok daha fazla. erkek kazanan olmalıdır, güçlü olmalıdır, kadınını koruyup kollamalıdır, para kazanmalıdır, statü kazanmalıdır, güç kazanmalıdır, saygı görmelidir vs. vs. kadından tek beklenen ise erkeğinin karısı olmasıdır(kadınların çok az bir kısmı bu durumdan gerçek anlamda rahatsız olmakta, burada yaygara koparan çakma feministlere yarın zilyoner bir adam evlenme teklif etsin, %90'ı ruhunu satacaktır, yani onlar kadın olduğu için demiyorum, erkek de olsa götünü bile satar ancak kadınlar, çok eziliyoruz, kadın olmak çok zor, erkek egemen toplum gibi zırvaladığı için kadından bahsediyorum bu örnekte) pek konsantrasyonum yerinde değil o yüzden akıcı ve güzel yazamıyor olabilirim umarım demek istediğimi anlatabilirim.

bir de ülkemizde kadın olmak çok zor:(( diyen kitlenin profiline bakalım. aslında günümüzde sadece doğuda ve aşırı muhafazakar ailelerde uygulanan, başını kapatma baskısı, zorla evlendirilme baskısı, cinsel taciz vs.(kaldı ki sanılanın aksine kadın tacizci sayısı hiç de az değildir, bizzat başıma gelen örnekler var lakin buranın konusu değiller) hadiseleri örnek olarak veriliyor. yahu tamam zaten kimse bunların normal ve kabul edilebilir şeyler olduğunu söylemiyor, yani biz iki şehirli kadın ve erkek olarak doğuda yaşanan zorla çocuk yaşta evlendirilme vakasını televizyondan izliyoruz. sonra yanımdaki kadın "türkiye'de kadın olmak çok zor:((" diyor ve yaygarayı koparıyor. yani tabii ki bu konulara duyarlı olacaksın ve mücadele edeceksin ancak ne diye toplumun bazı kesimlerinde yaşanan olaylardan, toplumun başka kesimindeki insanları(erkekleri) sorumlu tutuyorsun. yani izlediğimiz o olayda, ikimiz de aynı şeyleri hissetmeliyiz. yani orada "türkiye'de kadın olmak çok zor:((" yerine "türkiye'de insan olmak çok zor:((" demen gerekirdi. bunun dışında baskıcı, muhafazakar ailelerin küçük kızların başını kapatma hadisesi vs.(bugün bir imam hatip lisesi'ne gidin kızların çoğu hallerinden memnundur, deyin ki elimde sihirli değnek var size başınızı açma özgürlüğünüzü veriyorum deseniz %70 i başınız açmaz, yani illa başları kapalı diye feministçilik oynamak adına onların savunuculuğunu yapmana gerek yok, o öyle bir aileden gelmiş ve durumu içselleştirmiş hatta ilerde kendi çocuğunun da başını kapatacak, sen ise farklı bir aileden gelmişsin ileride kızının başını asla kapatmayacaksın) bir kere kadınların bu olayları yanlış yorumlandırması, bu sorunların kökünü yanlış yerlerde aramasından dolayı, bugün istanbul denen şehirde bir mekana, iki erkek gitmek istediğinizde, kapıdan alınmayabilirsiniz, haksız yere tacizci damgası yiyebilirsiniz(yanlış anlaşılmayı geçtim, yüz vermediğiniz, teklifini reddettiğiniz bir kadın bu "bu adam beni taciz ettieeğğ!" dese herkes o kadına inanır, herkes size saldırır, siz de bir sapık olarak hayatınıza devam edersiniz. acaba herkes neden bu duruma inanır? mesela aynı olay norveç'te başınıza gelseydi, insanlar o kadına direk inanır mıydı? ya da ülkemizde bir erkek, bir kadın tarafından taciz edildiğini söylese kim inanır? arkadaşları dahi inanmaz. ancak finlandiya'da bu kadına dava açıp kazanabilirsiniz ve kimse de bunu anormal karşılamaz.

ancak burada bile gelip "kadınlar neyin mücadelesini veriyor?" diye bir soru sorarsanız(bence gayet normal bir soru)
"anlatsak bile anlamazsın liseli!!11" şeklinde saldırılara maruz kalabiliyorsunuz. her neyse, eğer ülkemizdeki kadınlar hallerinden memnun değillerse önce aşağılık komplekslerinde kurtulmayı öğrenmeliler. o zaman hayatlarından daha memnun hale geleceklerdir.

joe against the volcano :) 12 yaşındaydım ama.

(bkz: patch adams)

yok kanka ya izledikten sonra değiştirecekmiş gibi oluyor, ertesi gün filmi izlediğimi unutuyorum.

şeytanın avukatı, işte o anda avukat olmaya karar vermiştim bile

nickten karakter analizi. buyurunuz stalkerthefilm. :)

once upon a time in america
gangster olmaya karar vermistim, ama bayagi gec kalmisim meger.

Salò o le 120 giornate di Sodoma (1975)

(bkz: into the wild) bu mesajı ağaç evden giriyorum.

2046 hayatımın dersini aldım

kaybedenler kulübü...

ertesi gün olimpos'a gittik o gazla a.k.

o değil bizim gibi gelmiş olan 2-3 ekip daha vardı. çok feciydi la. bi daha da film izlemedik sonra.

Leon. Tetikçiyim artık.

interstate 60

bende bi haltı değiştirmedi ama hamuru yumuşak olanların şekillenmesine yardımcı olabilir

erken kargolayabiliyorlar bazen, şanslısın. kargo linkide 1 gün sonra falan çıkabiliyor sorun olmaz. siparişlerim bölümünde kargom nerede diye bir link olması lazımdı sanki ama..

ben yaptım alışveriş ama teslimat tarihi aralığında geldi bana o kargoya verildi diye mesaj. aynı gün ben de sizdeki gibi takip için baktığımda sonuç alamamıştım ertesi gün takip edebilmiştim. trendyolun kendi sitesindeki kısımdan kargo takip etmiştim.

erken kargo mümkün. hatta kar nedeniyle tedarik edemedik, en kısa sürede tedarik edip kargoya vericez, diye mail attılar, ertesi gün ürün elimize ulaştı.

Pazar günü olduğu için kargo firması sisteme giriş yapmamış. Ertesi gün kargo işleme alınınca takip numarası kısa mesaj ile geldi. Sitede de takip bağlantısı göründü.

müdür size en uygun yer saray muhallebicisi..

Bu nasıl bir kombinasyondur.

digitürk olan maç izlemek amacıyla toplanan grup grup erkeklerin olduğu bir mekanda güzel kız bulabilmek pek ihtimal dahilinde değil gibi geldi bana

:) kendi içimizde kendi çözümlememizi tamamlayamamış insanları maalesef :)

şık bir cafe istiyoruz fakat alaturka bir yönüde olsun dedik ama zor dediğiniz gibi...

neyse teşekkürler

tarkan. ayrıca ağır mı kaçar bilmiyorum ama yine tarkan'ın çok güzel yorumladığı türk sanat müziği eserleri de var.

edit: pardon parti kelimesini bir an için unuttum, o yüzden tsm olmaz heralde ama diğer şarkıları olur.

kazım koyuncu.

babazula

dede efendiden gülnihal çok zarifetr ve manidardırda

incesaz tam sizin aradığınız şey bence :)
enstrumantal:
www.youtube.com
sözlü :
www.youtube.com

www.youtube.com

alın bi kaç albümünü çalın :)

Cihat Aşkın'ın ki kendisi keman virtüözü, sadece kemanla olan enstürmantel albümü var. anadolu türkülerini kemanla modernize etmiş. yemek müziği olarak gidebilir. ama parti kop kop falan değil tabi. klasik müzik tarzında.

can atilla

gökhan kırdar

kardeş türküler, laço tayfa

dolapdere big gang

aynı soruyu birkaç ay önce ben de sormuştum yine taksim için. nedense bana da hiç cevap gelmemişti. ya duyurudakiler bu tarz müzik çalan mekan bilmiyor, ya da taksimde böyle mekan yok, hepsi alternatif, rock çalıp bira satan birbirinin aynı barlar.

"kolbastı'dan başka dans bilmem" de. nşa'da koşarak uzaklaşmaları lazım.

şu yüzük olayını abd'de bile yapan arkadaslarım var. ama troll degil onlar:)

gülümseme eşliğinde mazeretini söylersen karşı taraf kendisinden hoşlanmadığın için reddettiğini düşünmez. böylece karşı tarafı bunalıma sokmamış olursun. şahsen ben bir kadını dansa davet edicem ve o reddedecek olsa en az 1 ay kendime gelemezdim.

tekerlekli sandalye ile git :P

yorgunum de. ısrar ederler. sen de ısrar edersin. yapacak şey yok.

dans et ayaklarına bas..

tekerlekli sandalye diince stefan zweig ın merhameti geldi aklıma.

durust olup dans etmekten hoslanmiyorum deyin.
ama gecenin ilerleyin saatlerinde gidip de baskasiyla dansederseniz cok ayip olur.

gece yatmadan sürüp o şekilde uyu.
sabah kalktığında yüzünü yıkarsın kalanlarda gider.
yastık biraz kirlenir ama yapabilecek bişey yok ;)

Gece yatarken surmelisin her turlu. gunes isigiyla beraber ters etki gosterebilmekte.

ayrica ilacin muhteviyati kiyafetine, yorganina, yastigina zarar verebilir. camasir suyu gibi soldurabilir. o sebeple tedbirli olmalisin.

benzamycin sürüp dışarı çıkmanın imkanı yok zaten suratın beyaz oluyor ve geriyor suratını, çıksan da rahat edemezsin. yatmadan önce süreceksin, sabah da yıkayacaksın. ayrıca kullandığın süre boyunca, güneşe çıkacağın zaman nemlendirici krem kullan, yanılmıyorsam güneşe çıkınca kızarıklık yapıyordu.(yoksa benzamycin değil de başka bir sivilce jeli mi yapıyordu onu?)

bunu veren doktor kişisi dedi ki, güneş ışığı görmesinde sakınca yokmuş. ayrıca gece yatarken de başka bir jel sürdüğüm için onu sürmem imkansız yani.

gece sürdüğün jelin adı ne? beyaz, ince uçlu bir tüpte şeffaf bir jel mi?

benzamycin'i gündüz sürmek çok saçma diye düşünüyorum ben. zaten kıyafetine bile bulaşsa çamaşır suyu etkisi gibi bir etki yapıyor. ayrıca rahat edemezsin suratında benzamycin varken. kaldı ki uzun süre boyunca her gün süreceksin bunu..

arkadaşın doğru biliyor hepsini de bağlantı ücreti kısmı yanlış. yok öyle bir şey.

beleş.

ttnet wifi ve beleş.

evet.
zaten 2 seçenek var sitede. ttnet üyesi değilim'e tıklıyorsunuz. telefon numaranızı yazıp hoparlorunuzu acıyorsunuz bilgisayarınızın. telefonunuz çalmaya başlıyor. açınca bilgisayardan bir ses gelecek, onu dinletiyorsunuz telefona ve bağlanmış oluyor. ttnet için çok teknolojik değil mi?

(ve ücretsiz, ben de hep ttnet üyesi değilimden giriyorum çünkü. okulda bile starbucks olduğu için neredeyse her gün gidip internetlerini kullanıyorum.)

yerine göre değişiyor. mesela atatürk havaalanındaki starbucks'ta ta ttnet wifi var ama kredi kartıyla ödeme yapmak gerekiyor kullanmak için.

ama onun dışında benim gördüğüm starbucks'larda ücretsizdi diğer cevaplayanların da dediği gibi.

yabancı takımlardan en çok boka junyoru tutar bi de bunlar.

bokkale'yi de bunlar yapıyor sanırsam.

dr.slump adli animede de arale adli karakterin b.k ile baya bir munasebeti vardi. hatta yanlis hatirlamiyorsam konusan bir b.k ta vardi bu animede..

istanbul avrupa yakası'ndan taa oraya gitmeye değer mi hakkaten ucuz mu? ben de çok duydum bir kez önünden de geçtim ama gidip görmek için vaktim yoktu.

royal senle aynı durumdayım işte.. bir bilen?

ucuz cidden. tek takım için değmeyebilir ama iki takım için değer. yol için de benzin falan yakacaksın baya. he otobüsle gideceksen değmez bence. takım taşımak falan zor olur. cidden çok uzak çünkü ya da bilmiyorum benim tembelliğimden olabilir.

Güneşin olduğu bir gün gidilebilir bence. Bir çok markanın outleti bulunmasıyla beraber açık hava da alışveriş merkezinin tadını çıkarmak için de gayet mantıklı. Dudullu'ya geldikten sonra ordan minibüsle 35-40 dakika'da önündesiniz. Bence değer yani.

hicbir bir farkı yok,gittigine degmez.gittim biliyorum.optimum,olivium daha iyi emin ol.

herhangi bir mall'a gidip indirim donemini yaklasam ayni hesap diye anliyorum??

bunların servisleri var belli yerden kalkan. sitesi falan vardır viaport'un takip edebilirsin. daha mantıklı olur.

sorduklarını satıyorlar mı bilmiyorum ama golden virgina falan var. çiçek pasajının girişinde.

rızla 'yapıştırır hızla'
- beşiktaş şair nedim caddesi üzerinde bir tekel bayiinde(beşiktaş'tan fulya'ya giderken sol kolda bir küçük tekel bayii ancak tipi biraz farklı olduğundan tanırsın hemen, bir sürü şişeler falan vardı camında) ve
- aynı yolun bir alt paraleli olan ıhlamurdere caddesinden ilerlersen yolun sonunda ıhlamur kasrına çıkarken sol kolda bir tekel bayiinde bulunuyordu bundan bir yıl öncesine kadar.
biliyorum iğrenç tarifler verdim ama isimleri konusunda hiçbir fikrim yok..

yoksa da istet, getirtirler.

1-) bodrum çok büyük bi ilçe.
2-) gümbet'ten bodrum limana yürüyerek 15 dakikada ulaşabilirsin. minibüsler de var direk limana.
3-) toplu taşıma yazın yeterli, 24 saat ulaşım var her yere. kışın bilmiyorum.
4-) durmuyor, yerlisi çok var bodrum'un. 1 sene turgutreis'te yaşadım, sessiz sakin de olsa hayat var. bodrum merkez hele hep canlı. üniversite var sonuçta :)

bir arkadaşım var yaz kış bodrum'da yaşıyor ve çok memnun hayatından. kışında çok ölü değilmiş sanırım oralar diğer tatil yerlerine oranla tabii.

eğer kaynak yapmış gibi olmuyorsam ben de bir şey sorayım.
ben de hiç gitmedim bodrum'a. kesinlikle gidip görülmeli diyor musunuz?

@royal gitmelisin bodruma. yaz tatili olarak ege-akdeniz gitmediğim yer kalmadı, istisnasız. bodrum gibisi yok yani. gezeriz diye çıkıyoruz yazın, 1 gün orda 2 gün orda kalırız diye. bodrum'a geliyoruz başka bi yere gidemiyoruz sonra.

tabi ki de "canım kardeşim"

bugun koyalım onu vizyona yemin ediyorum ne para kırarlar. farkında bile değiller.

canım kardeşim'i izlemeyen var mıdır ki

sevdiğim iki tane, teyzem ve sevmek zamanı.

sevmek zamanı'nı seyrettim.

teyzem'i de seyrettim hatta içerisinde ümit ünal olan her filmi seyrettim.

iyi seneler londra..

11'e 10 kala

(bkz: kolpaçino)

bence değeri anlaşılmamış.

(bkz: sonbahar)
(bkz: otobüs)
(bkz: gölge oyunu)
(bkz: hayatımın kadını)

filler ve çimen

tabutta rövaşata

uçmaz. bunun için karıştırdığnız sıvıyı alkolün buharlaşma derecesine kadar ısıtmak gerekir. o da 80 dereceye yakın sanırım. limonun da bir etkisi yok.

nuri alco detected. :P

yok uçmaz. çay kanyak vs. yapılabiliyor. ama çaydanlıktan kaynatır kaynatmaz hemen karıştırırsan uçar belki.

@apathetic estafirullah soğuk havalarda boğazları korumak lazım ondan ötürü :)

ukraynada vodkayi bildigin bogazlara bengay gibi sürüyorlar :) bunu da deneyebilirsin sayet tek olay bogaz ise.

haha fazla laf mı ? 8mbit kullandığınızdan emin misiniz ?

müdür torrent'te indirirken de görüyor musun bu hızları? Hep mi böyle şimdi mi oldu?

sus ve kullanmaya devam et.
normalde benim de 825 kb/s ile falan indirmem lazım max. ama 1,2 mb ile indiriyorum.

santral 1 dk mesafede. 8.20mbit benimki şu an. 17 über olmuş :)

aynen haci sessizce devam et. bizim de sözde 8mb ama 1.5 gördüğüm oluyor. hiç derdim değil. senelerce 512kbye aldıkları paralara saysınlar. bir de bizimki santralin dibinde ondan mı acaba_?

online işlem merkezine girip paketinizi kontrol edin.

sağlam bi dayak ye, kendiliğinden düşerler zaten..

psikolojik, bende de buna bi benzer bir sorun var hayatımı mahvediyor, fizyolojik olsa daha iyiydi, en azından geçmesi kolay olurdu. her şey kafada bitiyor baba, neden o şekilde durduğunun sebeplerine in ve kendini düzeltmeye çalış,
doktora da git gene tabi bi .

bence de durum psikolojik.
baldur'un dediği gibi derinine inip, nedenini bulmaya çalışın.

bunun dışında duruşunuzun ve nefes alışınızın farkında olarak yaşayın bir süre.
yani nefes aldığınızı, verdiğinizi ve nasıl durduğunuzu çoğu zaman fark etmez, otomatik olarak yaparsınız. içinize çektiğiniz nefesi, verdiğiniz nefesi, duruşunuzu düzelttiğinizde kaslarınızın hareketini hissederek yaşayın.

nefes egzersizleri yapın.
bu tam olarak meditasyon olmasa bile o tarz bir şeydir ve yardımcı olur.

Ben lisede bir ara 1-2 sene omuzlarım yukarıda dolaştım artisliğimden dolayı. Bir de ekürim vardı o da aynen benim gibiydi. Ama kasıtlı değil, farkında değildim artık ister istemez oluyordu ve bazen farkedince garip oluyordum. Hani bir ortamda aspiratör açıktır ama kapatılınca farkedilir ya açık olduğu öyle birşey:d Neyse bir süre sonra iyice farkına vardım ve her aklıma geldiğinde düzelttim sonra geçti.

meditativedance.com

evet kural hatası gol olması lazımdı.

edit:kural hatası yazmışım pardon yani hakem görmedi yada kuralları bilmiyordu.

kural hatası, kuralın yanlış uygulanması sanırım. yani ikinci sarı kartı gösterdiği halde kırmızıyı göstermeyi unutmak gibi. bknz: ali aydın.

burada sadece hatalı karar verdi. daha doğrusu yan hakemin gözünden kaçtı. eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı bütün verilmeyen gollerde, penaltılarda, faullerde, taçlarda. vs. kural hatası yapılmış olurdu.

Kural hatası mac tekrarı gerektirir. Bu kural hatası değil.

pozisyonu görmedim maçıda izlemedim ama anlattığınızdan yola çıkarak söylüyorum, kural hatası değil hakem hatasıdır yapacak bir şey yok beşiktaşın rakibi kimse güme gitmiş bir golü.

Kural Hatası: İkinci sarıdan kırmızıyı vermeyi unutmak, Yabancı sınırından fazla yabancı oyuncu oynatan takımı farketmemek vs. Maç tekrarı gerektirir.

Hakem Hatası: Yanlış ofsayt, yanlış penaltı, çizgiyi geçen, geçmeyen, verilen, verileyen goller. Maç tekrarı gerektirmez.

ben boza satsam diyodum. böyle bardakta kaşıklı tarçınlı arzu edene leblebi bile dökerim.
alır mıydınız ki?

aynısını geçen gün düşündüm çok saçma geldi bir cevap bulamadım. ben bir şeyi almadan önce iyice araştırır incelerim acaba milletin trafikte canı sıkılıyor da o anlık hevesle mi alıyor(eğer alan varsa tabii) diye düşündüm.

ya inanılmaz derecede saçma ya kimin aklına geldi, kim alıyor, para kazanıyorlar mı? birisi çıksa da ben aldım falan dese şimdi :)
boza da gider bence neden olmasın, ok bile satılıyorsa boza hayli hayli satılır :)

abi o da bir şey mi elektrikli testere satan vardı ya . Aha da link : www.sabah.com.tr

siyah kadife daha uygun olur.

malesef şu an elde kahve var

fena değil bu kombin sanki. ama renkleri görsek daha iyi olur. bizim düşündüğümüz gibi bi mavi renk mi o kot, bilemiyorum şahsen.

standart mavi. ne açık ne koyu

bence çok kötü la bu kombin. (yapıcı değil yıkıcıyım önerim yok)

krem rengi balıkçı yaka bi kazak da olabilir gibime geldi.

varsa deri ceket giy.
ama çakma deri ceket olmasın.

tabii ki caps koy. renkleri, tonları vs. önemli. görmek lazım.

gerçekten caps lazım zira bordo ve kahverengi hiç çekici gelmedi.

üniversiteye yerleşenlerin sıralı tam listesi oluyor genelde "gurur tablomuz" vb. şeklinde. ama aradığınız kişi yerleşmemişse bilemiyorum.

bazi okullar k12 sitelerinde oss sonuclarini yayinliyor.. mesela uskudar lisesi icin: www.istanbuluskudarlisesi.k12.tr

ama 2001'e kadarki kismi yok tabi bu ornekte..

lisenin yetişenler derneği fln varsa oralarda oluyo her yılın mezunlarının listesi. internet sitelerine de koyuyorlar.

şarkıdan şarkıya dğeişir başka şarkıda denedin mi

fizy'nin şarkıyı açtığı kaynakla ilgili problem. yapcak bişey yok.

İhtilaflıdır ancak sana yardımcı olması bakımından; Said-i Nursi hz. Kuran-ı Kerim 'i önüne alıp ayetleri tefsir etmeye kalkışmış ve örneğin bir ayetten yola çıkarak sayfalarca yazı yazmış konudan konuya geçmiştir. Bu yönüyle tefsir derler.

Ve fakat; ayetleri açıklarken felsefeye dalmış ve aklına geleni Osmanlıcanın geniş dağarcığından da faydalanarak uzun uzun döktürmüş olmasından dolayı konunun ve ayetlerin özünden zaman zaman uzaklaşmış olmasıyla yerleşik tefsir kurallarının dışına çıkmıştır.

Benim kanımca; okuduğum kadarıyla ayetler temelinde kendince sohbet yapmış ve derin düşüncelere dalarak analitik bir yazı kaleme almıştır.
Yine de zamanın eğitim ve edebi şartları düşünüldüğünde benim Risale-i Nur'u değerlendirmeye kalkışmam sağlıklı olmaz.

tr.wikipedia.org

dini içerik olduğundan tarafsız bir yorum bulmak oldukça zor. mesela mütedeyyin bir ailede yetişmiş olmama rağmen hem ben hem tüm sülalem nurculara pek sıcak bakmayız

(bkz: risale-i nur okurken birden kaybolan kız)

lazpelle+1

İyi bir osmanlıcan varsa oku(okuyacaksan eğer). Bi ara merak ettim bakayım dedim, işin içinden çıkamadım. Sadece ufak tefek hikayeler kaldı aklımda. İngilizce bilmeyen adamın ana konuyu anlaması gibi.

dili itibariyle anlaman zor. belki bir lugat yardımıyla daha rahat okursun(kısmen). risale-i nur'a kuran tefsiri diyebiliriz de diyemeyiz de, ama diğer kuran tefsirleri gibi değildir. kuranın birinci sayfasından 600 üncü sayfasına kadar sırayla ayetlerin tefsiri şeklinde değildir. normal bir tefsirin aksine son derece subjektif bir dille, hatta yazarın direk kendi görüşlerini yazdığını da söyleyebiliriz.
bu kadar konuşulmasının, merak edilmesinin vs. sebebi aslında hakkında bilgisi olan insan sayısının pek fazla olmayışından diye düşünüyorum. hatta nurcular talebelerine falan, risale-i nur okuyun, anlamasanız bile okuyun diyerek mistik bir hava katmaya çalışırlar. okuduğum kadarıyla da çok mühim kitaplar değil bence.

risale-i nur bir külliyattır , bircok eserden olusur. bunlar içerisinde belirli gruplar vardır örneğin en bilindikleri ;
(bkz: sözler)
(bkz: lemalar)
(bkz: mektubat)
(bkz: Şualar)
(bkz: Lâhikalar)

bla bla uzar gider biton şey var küçük olanlardan..
bunların birçoğunu okudum , ne anlattıgına gelirsek hepsi ayrı tarzlardadır ama genelde önemli olan şeyleri hikayelestirerek ve said nursi'nin anlatım tarzıyla sunar. işin özünü anlatıp hikayeye baglar ve sonunda çıkarımlarını sunar , sözlerden örnek verecek olursak 1.söz besmeleyi anlatır bak başlangıcı şöyle ;
-------------
Bismillâh her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim! Şu mübârek kelime İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcudâtın lisân-ı haliyle vird-i zebânıdır. Bismillâh ne büyük tükenmez bir kuvvet, ne çok bitmez bir bereket olduğunu anlamak istersen, şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle. Şöyle ki:
Bedevî Arab çöllerinde seyahat eden adama gerektir ki, bir kabîle reisinin ismini alsın ve himâyesine girsin -tâ şakîlerin şerrinden kurtulup, hâcâtını tedârik edebilsin. Yoksa, tek başıyla, hadsiz düşman ve ihtiyacâtına karşı perişan olacaktır.
-------

der ve bu hikayeye uzar gider..
diüer sözlerde namazı , duayı vb şeylerin hakikatini ve gerekliliğini anlatır..

yalnız orjinal bayaa bi agırdır. cogu yer anlasılmaz mevcut türkçe ile.. insanın uykusu gelir , gercek dunyadan kopar bitsede gitsek dedirtir.
hele içlerinde hikayesi az olanlar var ki piuvvv benim diyen zor bitirir kitabı , beynimdeki hasarın bir kısmınun bunlardan olduğunu düşünüyorum. tıfıl bir ergenken bunları okurduk..

okumak istersen al sana bi adres tamamını bulabilirsin.
www.risaleara.com

cok nays durur

uzun boylu değilseniz hiç bulaşmayın bence.
kendimden biliyorum, 174 boyum var ve zayıfım. yakıştırmıyorum ben.

arkadaş gibi bi fizik yapın varsa çok güzel durur. kısa, göbekliysen olmaz. imza:hanım hanımcık.

ben şahsen hiç yakıştırmıyorum. hoş görünmüyor gözüme.

ben de bir ekle soruya kaynama yapayım, 1,75 civarı boyum var ve zayıfım surlefil gibi ben de yakışmayacağını düşünüyorum çok istesem de, doğru mu düşünüyoruz yoksa 1,75 kurtarır mı ?

@mahone +111

bence trenckot senın ıcın yaratılmıs dostum

kapşon işi bozmuş bence. spor kesim, kapşonsuz bir model daha iyi olabilir..

erkeklere trençkot çok yakışıyo zaten ama kapşonsuz olmalı bencede

herkese yakışmaz.

"spor giyinen" den kasıt dizyeri yapmış eşofman ve yanları patlamaya yüztutmuş adidas spor ayakkabı kombinasyonu değilse gayet hoş durur. trençkot giyince böyle spor da olsa azcık özenli olmak gerek sanki geri kalan şeylerde de.

şöyle durur; us.burberry.com

hiçbir şekilde yakıştıramıyorum.

Çok az kişiye yakışır ve birazda unisex bir kıyafet. Kızlar beğenebilir, (zaten kızların en beğendiği modacıların çoğunluğu geydir), ama erkeksi bir şey istiyorsan bulaşma derim.

ya iyi değil iyi durmuyor orj değil .

Fazla kadınsı.
Fakat tercihiniz bu yöndeyse bu olumsuz bir yorum değildir.

link kurbağa olmuş kardeş

Şu anda açılıyor.

Yaptım. :) Yalnız teşekkür notunda "katılımız" yazıyor, çok önemli bir şey değil de, haberiniz olsun.

yanıtladım ama sonlara doğru biraz kendini tekrarlamış sanki test.

ben de yaptım. istatistikler çok güzel olmuş..

geçmez ki, zehirin çürüme ihtimali yok. içerisindeki toksik maddeler uçucuysa zamanla zehirlilik oranı düşer ama.

daha az zehirli olur, özelliği yada etken maddesinin özelliğini kaybeder diye düşünüyorum.

daha zehirli olmaz diye sallıyorum.

daha az zehirli olmali

ne tür bir zehirden bahsediyoruz. zamanla daha etkili bi hale de gelebilir. daha az zararlı bi hale de gelebilir. hiç bir değişime uğramadan da kalabilir. binbir çeşit zehir var hepsinin özellikleri farklı.

bulunduğu ortama göre değişiklik gösterir bu durum.

zehrin türü vs demeden mantıken bakarsak bir ürünün son kullanma tarihi, o tarihten sonra kalitesinin düşeceğini veya asıl işlevini yerine getiremeyeceğini belirtir. yani skt'si geçen bir gıda, besleme işlevini yerine getiremeyip tam tersine bünyeye zarar verecektir.
bu nedenle de bir zehirin tarihinin geçmesi onun etkisini artırmamalı, düşürmelidir. anca şöyle olabilir, aldığınız fare zehri havaya karışıp etraftaki insanları da zehirleyebilir. böylece etkisi artmış olur ama yine de, asıl işlevi olan sadece fareleri zehirleme işlevinden uzaklaşmış olacaktır.

tek cümlede toparlanacak şeyi uzun uzun yazdım ama bir de toplumsal mesaj vereyim. 1000de bir ihtimal dahi olsa sağlığa zarar verecek şeylerden uzak duralım, skt'si geçen ürünleri tüketmeyelim. çocuklar da -tarihi geçmemiş- şeker yiyebilsinler.

yes.
3.nesil

1. nesil

üçüküncü

edit: ama "yazmayan yazar"ım.

çok pis yazarım. ama dönemsel.1 ay full, 1 ay null gibi:) 2.nesil

5.

yalnız kaydolmam ve çıkmam bir olmuştu.

üçüküncü

1.

2 nesildeyim mutlu sayılırım

1. nesilden 2 tane hesap uçtu, en son bi tane üçüncü nesil hesabım var, hikaye yazanları okuyorum sadece.

1. nesil

Şimdi 4 tane birinci nesil var. Benimle birlikte 5 ediyor. Ama sözlükte toplasan 5 tane birinci nesil bulamazsın. Bence birileri yalan söylüyor.

1. ama sildirdim hesabı yaklaşık 4-5 ay önce.

evet.
2. nesil

dötüncüyüm ben arkadaş

1.

başka bir nickle
1. nesil

1.nesil
1 seneye yakın zamandır girmiyorum.

2.nesil

Electro World'da diğer yerlerine göre ucuzdur.Bakırköyde var

dün akşam bi gazetede sınırlı sayıda teknosada 499 tl ilanını gördüm. ama anında bitmiştir.
bi teknosa sitesine bak derim.

Soruyu ben de soruyorum. Bu arada electroworld ve darty'de de var ps3 ama fiyatlarını bilmiyorum ben de. Bir de gnctrkcll kampanyası vardı 799 tl ye 320 gb + 2 oyun ve istediğin yerden alıyorsun(sony, teknosa, electroworld vs.). Bu kampanya en avantajlısı değil mi? Hala devam ediyor mu?

Teknosayi aradim sadece haramidere subelerinde teshir urunu olarak varmis.
gnctrkcll kampanyasi da kasimda bitmis

darty' de gordum cumartesi gunu:
900 kusur oyun paketli futbol oyunlarından biri vardı.

normalde 20 lira artardı ama gecen yıl 40 lira arttı. sanırım yine 40 artar. 280 olur.

280 diyolla ama 290 diye de duydum oldu olacak 300 yapsınlar. o tefeler tüfeler yakacak bizi sonradan ama öğrenciyik be abi :PP

280 kesin.

280

Bir arkadaşın arkadaşının, Bakan'dan aldığı bilgiye göre 300lira olacakmış.

Kesin diyenler neye göre kesin dedi acaba?

Bu sene almaya başlayacak olan arkadaşıma kyk'dan söylenen.

www.acayipbilog.com

şöyle bir şey var ; tabi kesin bir kaynak değil. ama çoğu kişi de 280 olduğunu söylüyor.

belli oldu , 260 TL
siyaset.milliyet.com.tr

mesela ben 3 yıldır alıyorum. bana da artacak mı yoksa ilk defa almaya başlayanlara mı artacak? benimki 240 mı kalacak?

for everyone

herkese artıyor.240 tı 260 oldu işte

İş(i) beğenmiyorlardır.

duyurucuları kendinden görüyor. halinin anlandığını, aile içinde işlerin farklı yürüyeceğini, birilerinin kendisine kol kanat gereceğini düşünüyor. iş teklifi aldığında kebap yada en azından rahat, gideri olan bir iş olmasını ümit ediyor. gelen teklifin de piyasa şartlarında olduğunu, iş teklif edenin de kendisini "düdüklemeye kalktığını" görünce içindeki tüm istek, şevk, aile duygusu yok oluyor, o yüzden de cevap vermiyorlar herhalde

yok yok, ben de karşılaştım öyle işverenlerle. direk sömürmeye yönelik, gülünç teklifler vs.

benim bahsettiğim, ayrıntıları konuşabilmek için bile yanıt vermeyenler. kendi iş ilanlarına yanıt verdiğim halde...

Tek kelimeyle : ciddiyetsizliktir.

bunlardan bazılarını ben de ciddiyetsiz olarak yaftalayabilirim, gönül rahatlığıyla. bazılarınınsa türlü nedenleri olabilir elbet.

@wide, haklısınız. bazen bu yapılıyor. iş için kiminle görüşülüyorsa her tür şart dosdoğru belirtilmeli işte. "potansiyel bir iş var. daha çok elemana ihtiyacımız olabilir. bu nedenle sizinle görüşüyoruz, sonra alınma gibi."

yok hiçbişi olmaz. götür. yetkili servis olsun ama.

aracı satın aldığınız yer asıl yetkili servisi olmuyor. herhangi bir yetkili servise de götürebilirsiniz. ancak bazen servislerde bakımlarda kampanyalar, fiyat farklılıkları olabiliyor. telefonla öğrenebilirsiniz.

hiçbişi olmaz yetkili olduktan sonra. sadece tanıdık adamın olmayabilir belki ama o da kurumsal markalarda çok farketmiyor.

aldığın yerde yaptırmak zorunda değilsin ama sürekli aynı yerde yaptırman senin yararına olur

sağ olun, var olun. istikamet yakın yetkili servis o zaman.

cep telefonu, ayakkabı, e kış geldi mont da olur, laptop, tv. bonus: ps3

Kaç para? Azsa helva alın.

rahat ve kaliteli bir ayakkabı al mümkünse bot olsun su geçirmesin önümüz kış

gerisi faso fiso reyiz

yaklaşık 1200 tl
yakın zamanda harley davidson bot aldım

altın al hacı.

edit: şakaydı:d

düşünmedim değil ama altın duruyo bi kenarda ben yatırımdan çok kullanılacak işme yarar bir şey arıyorum

2 hafta sonra iphone 4S geliyo türkiye'ye,3 boyutlu nintendo game boy var.internetli televizyon,ipod 5.nesil,5+1 müzik sistemi, yada toplama bilgisayar(16 GB RAM,6 çekirdekli AMD 2 GB ekran kartlı bilgisayar olabilir zevkine uçar bu bilgisayar valla :D) bunlar bende yok sadece al diye öneriyorum aklına bişey gelmiyosa ve paran bolsa. ;)

edit:şimdi gördüm 1200 tl varmış sende salla önerilerimi :D

git bir tane psp al kendine oynarsın hem vakit geçer
ya da ipad olur sıkılınca satarsın en kötü

ben de okurken 1200 tl ye hangisini nerden alıyosun diye sorucaktım sonra edit i gördüm :D

ipodtouch 3g var satıp almayı planlıyorum 5g yi
iphone çok cazip
acilen bilg toplamam lazım bütçe yetmiyor ona da
nintendo sevmem
tv var internete giren versiyonunu istemem

psp ps3 wii var oyun konsolu olarak
daha değişik şeyler arıyorum

karar veremezsen içkiye yatır.

telefon kulaklık ayakkabı cuzdan mont (extradan cantada olabılır) (:

hacı senin alcağın teknolojik alet kalmamış,oyun konsolları var sende pc toplamaya yetmez para iphone'ada yetmez.samsung galaxy S 3 çıkacak onada yetmez.zaten şu an piyasada alıncak telefon yok nokia yı salla N9 u fln. ya 4S alınır yada galaxy S3.başka şeylere yönelmelisin.ilgini neler çekiyo mesela en çok hangi ünlüyü seversin onla ilgili duvar kağıdı odana boydan boya yada bi manzara resmi.ne bilim ilginç bişeyler bulman lazım.

ben de elektronik olarak alırsam 4s alırım bi tek
saat falan düşünüyorum ama karar verebilmiş değilim

Bana ver ciddiyim bak 100 tl ye ihtiyacım var

içki iyidir

bana bişeyler ısmarlayabilirsin mesela bunun dışında kuyafete yatırım yap,kendini şımart.

psikolojik bence.

ben küçükken karadeniz'de ciddi bir boğulma tehlikesi geçirmiştim. hatta birisi kurtardı falan. ertesi gün utanmadan karadeniz'in azgın dalgalarına karşı açılmıştım.

sizinki psikolojik gibi görünüyor, üzerine gidin atlayın denizlere geçer.

ben de lisedeyken boguluyordum istanbul sahilde. fakat bildigin suyun dibine dogru gidisimi hatirliyorum sonra bir anda kendimi sahilde buldum. kurtarmislar. neyse ondan sonra denizden, dalga sesinden bile tirsar hale geldim.

ozguvende gitti zaten, halen bile cok iyi yuzdugum soylenemez. bir yuzme dersi alicam sanirim onumuzdeki yaz.yani psikolojik

tarihe baktım da 4aralık olmuş.1ay daha beklerim dersen indirime girer zara inditex grubu.

aslında onu da sorcaktım da, daha birkaç ay önce indirim dönemiydi tekrar indirime girmez diye düşündüm.

www.pullandbear.com TRENCH

Marmara Forum YKM de Sararın(emin değlim ama dandik marka değildi) Trench Coat u vardı. Oldukçada güzeldi. Fiyatlar hemen hemen böyle yalnız.

edit: Aslında sezon boyunca bazıları sürekli bazıları da kısa aralıklarla indirime giricekler.

erkeklere bu model zor yakısır yakıstımı zaradan yakısır bence indirimi beklemelısınız

bence güzel değil. herkese yakışmaz.

sex yapmak için fazla uğraşmak istemiyorlar, o nedenle ateizme merak sarıyorlar sadece bu. oysaki çok yanlış yerden tutunuyorlar hayta haberleri yok..

yok öyle bir şey.

hepsini okumadım ama atesit olduğunu söyleyen arkadaşımın son üç kız arkadaşı beş vakit namazındaydı. çocuk çok aramaz etmezdi kızları ama hatunlar bildiğin takmıştı elemana..

gencim bu işlere çok takılma.sanal ortam burası millet birbirine olta atıyor laf sokma peşinde.yoksa kimse ateist ayağına sanalda kız dusurmeye kasmıyor.sen istersen ateist istersen dinci ol sende iş olmadıktan sonra yine 31e mahkum olursun.

5 vakit namazımı kılarım beni zinde tutuyor. sabahın 5 inde çakı gibi kalkıp namazını kılan disiplinli insana kız dayanmaz hacı. ateistlerde görmedim işbu sıkılığı. sigarası var alkolü var deyyüzlerin. dikiş makinesi gibiyim yani tıkır tıkır vuruyorum allah (c.c) ın izniyle

casting videolarına bak.

ya bi tane ablamız vardı ilk mcdonalds da mı ne çalışıyormuş sonra daha fazla kazanacağını anlayınca bu sektöre girmiş göğüsleri de orjinalmiş.. bence tamamen duygusal yoksa saatlerce kamera karşısında hiç bi şey hissetmeden kim sever bilemem :D

kolay yetişmiyor.

el emeği göz nuru işçilik ister

sadece yetişme de değil insanın içinden gelecek...

sıkı bir eğitimden geçiyorlar. himalayalar'ın tepesinde tapınaklara kapatılıyorlar. hiç erkek göstermiyorlar bunlara yıllarca. sadece resimlere bakabiliyorlar.

wtfcontent.com

Bu foto her şeyi açıklıyor.

pierre woodman'dan ögreneceginiz cok sey var, kendisi ismi ile müsemma bir insandir.

(bkz: dünyanın ilk uygulamalı seks okulu )

burdan yetişcekler artık .

sasha grey'in bir +bir dergisine bir röportajı vardı. şu an bulamadım ama sasha grey'i biraz araştır derim ben.

Boogie Nights adlı filmi izle bir çok cevabı orada bulacaksın reyizz.

En yakın şubeden parayı git çek nolur nolmaz. Bloke filan sakat işler bunlar.

bu tür şeyleri bankaların yatırım hesapları üzerinden değil de aracı kurumlar üzerinden yapsanız hiç böyle şeyler yaşamazsınız. bir de işlem gerçekleşme süreleri arasında baya büyük farklar var.

hacılar bilmeden cevaplamışlar,

Bankalar bu konuda daha güvenilir oluyor, çok büyük rakamlarla anlık işlem yapmıyorsanız farkı hissetmessiniz bile.

Hisse seneti alımı/satımı durumunda ki paralara 2 gün boyunca bloke konur, eğer işlemde şüpheli hareket vs. var mı kontrol edilmesi için. Bu herkese yapılır, yatırım şirketi ya da banka farketmez. Blokeli parayı da çekemezsiniz blokesi kalkmadan.

2 gün sonunda paranın blokesi kalkar ve tekrar işlem yapabilirsiniz.

İki güne ne olur ne olur, paranın çekilmesi taraftarıyım.

blokeli parayı çekemezsiniz

yok abicim bende de oldu aynısı kasma.bi talimat verdim inmedi kağıt o fiyata.lan inseydi şimdi iyi kâr ettiydim.hatta o fiyattan bile alsam iyi kâr ettiydim.fırladı lan borsa.neyse.bikaç güne kullanılır hale gelir.takma yani.

iş bankası senin paranı çalmaz merak etme, ama şu bloke olayı tuhaf normalde seans saatleri içinde emir gerçekleşmezse seans sonunda para iade olur, bloke ilginç???

Hocam panikleme parana bir şey olmayacak. Çekmene gerek yok, kaldı ki çekemezsin galiba blokeli parayı şu an için. 2 gün sonra para sende tekrar.

çık dışarı iç kardeşim ,sınavlarım olmasa sevgilimin yaşattığı dertler yüzünden eşlik ederdim sana

uyu bol bol.

dur benim vizeler bu hafta bitiyor beraber eğleniriz.

maddi sıkıntıdayım aynı zamanda. bir biraya bile para vermemem lazım. evde bir şeyler yapmam lazım. mümkünse internette böyle komik şeyler olur gülerim falan. şu an evden dışarı çıkmaya hiçbir türlü uygun değilim. hem zaten ankara-bahçeli civarında açık yer bulabileceğimi de sanmıyorum. ya da uykum gelsin uyuyayım en iyisi ama hiç uykum da yok. pöf.

reddit.com/r/pics
reddit.com/r/funny

reddit'in kendi jargonu var ilk başlarda herşeyi anlamayabilirsin.

Film izle seni mutlu edecek. komikli pek çok film var. ama sakın incir reçelini izleme mesela o adamın ağzına çok pis sıçıyormuş.

www.youtube.com mesela =)

ilk başta şarkı listeni değiştir bence. yepyeni şarkılardan..
sonra dışarı çıkıp zaman geçirmek falan da önemli.
öyle işte. geçer zamanla, korkma.

şanslı olduğunuzu düşünün; sıkıntılı bir sınav döneminden çıktım, ales'i de atlattım. şu an ödevlerle uğraşıyorum. ödevler bitince yeni ve daha sıkıntılı bir sınav dönemi gelecek. onlar bitince iki hafta projeler-sunumlar. sonra da finaller. eğlenmeye zaman bulamayınca eğlenmemeyi dert etmemeyi öğrendim.

benzer sorundan ben de muzdaribim. lan evde ps 3 ne açasım, ne oynayasım var. film desen yarısında sıkılıyorum. boş zamanlarımda aha böyle zombi gibi net başında dolanıyorum .
sonumuz hayır olsun.

her şeyin mantıklı bir açıklaması vardır.bazen insan beyni inanılmaz şeylere sebep olabilir.insan vücudunda çok değişik kimyasallar salgılanır bunu hep aklımda tutarım ben şahsen.vücudun salgılamadığı dışarıdan alınan kimyasalları ve diğer maddeleri(!) unutmayın.

şeklinde bir görüş bildirirdim eğer bunu bana geçen sene sorsaydınız :)

Kur'an'dan bahsediyorsun, cinler Kur'an'da var diyorsun. ondan sonra korkuyorum diyorsun. olmuyor bu.

Nas ve Felak suresi okuyacaksın cinler, periler uzaklaşacak. budur çaresi. inançlı birisi olarak korkmana gerek yok. bu duaları okuyacaksın.

cadılar gerçek insanlardır, cinler insan değildir. dünyada yaşamazlar.

hepsini okumadım ama karabasan olayına bilimsel şöyle bir açıklama getiriliyor; uykudaki evrelerinin birinde kaslarını kullanamıyor olman (felç gibi) gördüğün rüyanın da etkisiyle kıpırdayamadığın hissini uyandırıyor.

yaşadığından dolayı inanıyor ve korunmak istiyor isen bazı rivayetler var; yüzüstü yatmamak, yan yatmak, ışık açık yatmak, vs.
ek: evet felak ve nas okuyacaksın, en önemlisi buydu.

(bkz: sübhanallah kardeş ibretlik bir paylaşım)

[Açıkçası bu tür yazılara inanmıyorum. Varsa da Matrix'teki kodlama hatalarından kaynaklanıyordur, sorun yok.]

ailece bu tarz şeyler hiç yaşamadık, allah yaşatmasın da.. inanç konusunda tabi ki her "müslümanım" diyenin inanması gereken bi'şey. inanıyor olsak da onlarla iletişime geçmemek gerek. yani bildiğim kadarıyla sen onlarla ne kadar ilgilenirsen onlar da sana kendilerini hissettiriyor bir şekilde. yani onları düşünmemek gerek.

yaşadıklarınız çok ilginçmiş ayrıca.

ee ablan kolunun nasıl kırıldığını bilmiyor mu? o nasıl anlattı olayı size. ben bi bok yedim dediğin ne ki.

cadılar ortaçağda abartılmış olmakla birlikte bizim kültürümüzde de olan otacı şaman-kam insanlardır sanıyorum otu çöpü ve ruhani varlklarla ilişkilerini kötü amaçlarla kullanmış olanları nedeniyle adları çıkmış herhalde-çok da öyle araştırmadım
cinler apayrı, inanıyorum müslümanım dediğine yakın bir inanç sistemim var.başıma öyle çok özel bişey gelmedi. ama altıcı hisse de inanırım babam kaza geçirdiğinde ne biliyim birine bişey olduğunda hissederim filan. islamda buna da hissi kalb-el vuku deniyor sanırım.
korkma dua et içini temiz tut fazla da düşünme

@tepedeki psychedelic adam, ablam anlatmaz olur mu abi, o haldeyken söyledi zaten "geldi benden istedi, vermeyince zorla aldı, arkasında 4 kişi daha vardı" dedi.

benim başıma gelen olayları ise mesaj olarak atıyorum şimdi.

ablana tam olarak ne olmuştu ??

ablan şizofren olabilir desek ?

kusura bakmayın ama ben inanmadım. yediğim haltlar dediğiniz şey neydi onu da merak ettim. birazdan daha geniş bir cevap vermeye çalışıcam.

hasiktir lan ablanın başına hakkaten öyle birşey geldiyse ben inanmıyordum o kadar şmdi ben de tırstım. yemiyorsun değil mi lan bizi ?

@zaraeta, 2 ay mı sürdü abi şizofreni? doktorlar bu kız şizo diyemedi mi?

kutsal saydığım tüm değerler adına yemin ediyorum ki yemiyorum sizi.

Bu tür inanışları son derece küçümseyen biri olarak Kızılayda ortalık, dandik bir yerde baktırdığım fal sonucu artık bu işlere inanmaya başladım. Seri üretim çalışan, 1 dakika boş durmadan fal bakan kadın(hani aura, konsantrasyon faland erseniz diye) 5 Liraya saydı döktü herşeyi. Daha sonra aynı yere hoşlandığım kızla gittim. Onun falında E (ismim) Benim falımda H (ismi) gördü. (kız bana yar olmadı o ayrı)
Şimdi ben bu deneyimlerden sonra akılla açıklanamayacak(belki henüz açıklanamayacak) şeyleri kabullenmiş bulunuyorum. Bunu kabullendikten sonra da Tanrıyı reddetmek çok mantıksız geldi. Ben de en çok sure bildiğim dine döndüm üşengeçlikten :D
Yani , fal/cin/peri işleri açıklayamadığım, açıklanabileceğine de inanmadığım işler olduğu için dine döndüm, hidayete erdim (ne boksa artık :D)
Ablanın başına gelenleri falan da ,şayet baştan küçümsüyorsa bu işleri, kime anlatırsan anlat troll muamelesi yapar bence. En azından ben yapardım. Bana en en en iyi arkadaşım gelip böyle bir tecrübe anlatsaydı samimiyetine inanırdım, ama basitçe delirdiğini düşünürdüm :D. Çünkü çok saçma geliyordu kendim tecrübe edene kadar.
Senin başına geleni de çok merak ettim bu arada.

bir insanın korktuğunda neler yapabileceğini de unutmayın.insan kendi kolunu kırabilecek güçtedir.siz o kadar korktuysanız ablanız kim bilir ne kadar korkmuştur.

cidden aklınızı, ruh sağlığınızı kaybetmek mi istiyorsunuz? (yanlış anlamayın lütfen)

bildiğim kadarıyla ruhani varlıklar fiziksel temasta bulunamaz.yok mu mu bi hacı hoca açıklasın da bilelim.

"Sonra aradan yıllar geçti ve ben ciddi anlamda fobim olmasına rağmen bir bok yedim. Şimdi anlatamayacağım birşeyler oldu ve ben o an kayıtsız şartsız inandım abi."

burayı da anlatsaydın ya?

bir insanın 2011 yılında metafizik olaylara inanması için ya cahil ya da gerizekalı olması gerekir. kusura bakma kardeşim ama hakikat bu...

sen naptın lan çok merak ettim. bana da mesaj at. cin çağırdın heralde?

yokumbenburda, açıklasana abi? mantıklı bi açıklama yap amına koyim? onu soruyorum işte, sen 2011 yılında bunu nasıl açıklıyorsun? okusana soruyu bi?

@violence, durup dururken çığlık atmalar, gece boğulur gibi uyanmalar, çay içerken bardak ısırmalar, donup kalmalar ilk başlarda. sonra sonra bildiğin felc gibi oldu, yürüyemiyor, konuşamıyordu. kollarını oynatamıyordu. ve sürekli köpek gibi diliyle ağzının etrafını yalıyordu.

isteğin üzerine sana geniş bir açıklama yazacaktım ama son mesajından sonra hikaye yazdığından emin oldum. ayrıca ilk mesajını tekrar okuyayım dedim orada da "doçent bizi hocaya gönderdi" diyorsun. güzel kardeşim bizim bu çakma korku filmlerinden alıntı hikayeye inanmamızı mı bekliyorsun? isterse dünyanın en dindar adamı olsun bir doçentin hastasını hocaya göndermesi nasıl bir sallamasyondur? olmamış bu hikaye, otur sıfır.

yokumbenburda, açıklamanı yapıp göt etseydin keşke. verecek cevabım kalmasaydı da ben de "hmm bu yüzdenmiş demek" deseydim, rahatlasaydım.

en basitinden koşarken kolundaki ipi bir yere takıp düşerek kolunu kırmış olabilir. İp de koptuğu için gelip aldıklarını düşünmüşsünüz. ablan da çocuk aklıyla bir hikaye uydurmuş olablir. al sana açıklama.

@ency, ayağa kalkamıyordu abi. yattığı yerde oldu olay. 1 dakika içinde. yattığı yerde kolundaki ipi bir yere takıp kolunu kırdı diye düşünüp ipi çok aradık. bulamadık tahmin ettiğiniz gibi. ablam 16 yaşındaydı o zaman.

- Bu amerikan filmlerindeki cadılar falan bizim cin'lerin muadilleri midir? İncilde, tevratta falan da bahsediliyor mu?

- iki saattir konuşuyoruz bir kere demon demedik.

@sakingitarist'in anlattıkları gerçek veya uydurma onu bir yana bırakalım da

yıl olmuş 2011 hala metafizik bır bır bır ne demek onu merak ettim?
bu gibi şeylerin yılla ne alakası var?

hepiniz tamamen bilim insanı mı oldunuz? sabah akşam mars'a satürn'e hatta andromeda galaksisine gidip geliyorsunuz, boş zamanlarınızda matematik, fizik nobeli alıp süpersonik-hipersonik buluşlar mı yapıyorsunuz?

yoksa bilimsel başarılarınızla dünya üzerinde savaşları mı sona erdirdiniz, afrika'da açlık çekenleri mi doyurdunuz, ölüme çare mi buldunuz?

yıl olmuş 2011 dünya bildiğin dünya, üstünde yaşayanlar aynı insanlar. hangi durum insanları cin-periye inanmak veya korkmaktan, metafizik okuyup araştırmaktan kurtardı da benim haberim olmadı?

benim gördüğüm gençlerin internet başında beyinleri yıkanmış bir şekilde bişiler yaptıkları, sözlük gibi ortamlarda küfürün tavan yaptığı, asosyalliğin alıp başını gittiği.

:(

2-3 saate kadar uyanık tutar ama ders çalışamazsın (:

buzzer hiç içmedim ama yazılanları okudum, sanırım ders çalışmak için değil de sevişmek için daha uygun bir içecek gibi.
espresso, kahve kola falan takıl bence.

elma ye uyku açar

pelinn +1

uyanık kalır düz duvara tırmanırsın.

gelirin asgari ücretin altında olması imkansız yavrucuğum.

bursu bilmiyorum ama geçen sene kyk kredim kesilmemişti, 6 ay kadar çalıştım sigortam yattı fln.

asgari ücret'in altında sigortalı iş olabilemez.
ayrıca, @elalemin derdi
kredi zaten kesilen bir şey değil diye biliyorum.

@royal haklısın, kyk deyince yazıverdim.

başvurularını yapmışsın ve tandıdıklarını da araya sokmuşsun. siz nasıl bir yöntem bakmıştınız?

kanal sahibi felan mı arıyorsun burada anlamadım?:)

ha deyince olmuyor ne yazık ki, ve şu anda bırak muhabir almayı insanlar muhabirleri işten çıkartıyorlar. sen ne kadar piştin ki direk beni muhabir yapın diye gidiyosun. hali hazırda 10 senelik muhabir de olsan iş bulman zor yani şu sıralar.

dış güzelliğe de bakıyorlar (maalesef bu böyle), belki o konuda elinden geldiğince bir iyileşmeye gidebilirsin.

kaç senesinde mezun oldunuz ?

daha evvelinde basın yayın konusunda deneyiminiz var mı ?

bir de muhabir olmaktan kastınız haber toplamak mı sunmak mı ?

daha açıklayıcı yazarsanız iyi olur.

Sanki genel yayın yönetmeni olmak istiyorum dedim hee, alt tarafı muhabir olmak istiyorum dedim, bu ne arkadaş :)

Milliyette çalıştım, Habertürk, sonra bir dergide yardımcı editörlük ve yazarlık yaptım, yeni mezun oldum bunları okurken yaptım daha doğrusu okurken çalışmadığım yer kalmadı diyebilirim. 2 aydır mezun-stajyer olarak çalışabileceğim bir yer arıyorum, pat diye muhabirlikten başlamak istemiyorum zaten..

kayranin kedisi, hahahha çok güldürdün benii :)) dış görüntüm gayet düzgün maalesef bununla da avutamıyorum kendimi :)))

he valla biz ekşi duyurucular olarak nedense böyle insanı ezme girişiminde bulunuyoruz. neyse cevabı bilmiyorum ama pes etme ara. illaki güzel bir fırsat çıkacaktır.

en etkili yontem bu durumda, eskiden calistiginiz kisilerin baglantilarini kullanmak olacaktir.cunku yeni mezun bir kisi piyasada cevre edinmiş olmasi mumkun degil varolan baglantilari kullanin hani tanidik demissiniz ya onlar degil daha evvel calistiklariniza bakın.

aljazeere mi ne diye bir kanal kuruluyor onlar muhabir ariyor
www.kariyer.net

www.kariyer.net

www.kariyer.net

muhabir olmak kolay değil. stajyer olarak başlamayı deneyebilirsiniz.

her şubesinin farklı. hangi şube için? bir de telefon ederseniz daha iyi bilgi verirler?

acıbadem yasal olarak ücretsiz muayene ve tedavi etmesi mecbur olan kalp ve kanser dışında hiç bir sosyal güvernlik kurumunu kabul etmiyor. yani ortopedi için gittiğinizde uzman, doçent veya prof şeklinde 3 ayrı fiyat ile karşılaşacaksınız. kredi kartı alıyorlar.

acıbadem'i tavsiye etmiyorum. yaptıkları işin adı soygunculuk. hiç gerek yok.

(bkz: 13 ekim 2011 ötv zammı)

ayrıca telefondan beklentilerini yazarsan daha rahat yardımcı olunur. dokunmatik mi, klavyeli mi, ne tarz birşey istiyorsun?

android işlemcili , wi-fi'li olsun..dokunmatık olursa ıyı olur.

huawei ideos x5. aldım çok memnunum. fiyat performans canavarı

telefonları yüzde kaç etkiledi ötv?

t-20 derim.

+60 tl ötv 'den dolayı.
eskiden 40 tl idi vergi, şimdi 100 tl oldu.

Kesinlikle NOKIA ALMA.

Android işlemcili, wifili bir telefon yada sadece iPhone derim.

www.turkcell.com.tr

teraslı, manzaralı deyince, 360 istanbul mu acaba?

yok ustad naaptin raki balik formati diyom..

karaköy köprünün sağtarafıı

www.istanbulrestaurants.com bu olabilir mi? ben gitmiştim 2-3 sene önce, tarifinize uyuyor.

thejester tam olarak nerde peki yani altinda falan ne var?

7 KAT TERAS
Beyoğlu Balık Pazarı Sahne Sok. No:14 Kat:7
İSTANBUL / BEYOĞLU
0-212-2445441 / 0-212-2445142
[email protected]
www.7katteras.net

geç de olsa evet.

bi sıkıntı var.

meşgulüm diyo

açılmıyor

taziye'ye gittim diyor. dönecekmiş.

bi ara geldi yine gitti.

fişşek gibi açılıyor.
anaa sivas da hizmete başlamışlar.

(bkz: venta del toro) ?

que tal

çok boktan bir yer, hiç tavsiye etmiyorum, garsonlar bir haber dünyadan ispanyol soslu köfte nasıl bir şey diye soruyorsunuz, adı isminde ispanyol soslu köfte diyor.

cizilme ıcın deil onalr. dusme durumunda korumaıs ıcın. shock absorb olayı. joule olarak degerlerı de vardır.

bi sebebı de ilk partide olan anten sorunu ıcındır.

ben eskiden hantal mantal silikonlu bir tane kullanıyordum iphone4 için. bir gün tam köşesinin üzerine öyle bir düşürdüm ki o kılıf olmasa ekran kesin çatlar belki telefon da yalan olurdu. ama sapasağlamç

düşmelere ve sert darbelere karşı koruyor tamam da, bence bir şey aldığın zaman rahat rahat kullanacaksın. kılıftı korumaydı hoşlanmıyorum şahsen.