soruyu soran arkadaşa gereksiz ve temelsiz bir biçimde yüklenilmiş. bence dünya erkekler için daha zor bir yer. hadi öyle sormuşsunuz ülkemiz için konuşalım. erkek üzerindeki baskı, kadına göre çok daha fazla. erkek kazanan olmalıdır, güçlü olmalıdır, kadınını koruyup kollamalıdır, para kazanmalıdır, statü kazanmalıdır, güç kazanmalıdır, saygı görmelidir vs. vs. kadından tek beklenen ise erkeğinin karısı olmasıdır(kadınların çok az bir kısmı bu durumdan gerçek anlamda rahatsız olmakta, burada yaygara koparan çakma feministlere yarın zilyoner bir adam evlenme teklif etsin, %90'ı ruhunu satacaktır, yani onlar kadın olduğu için demiyorum, erkek de olsa götünü bile satar ancak kadınlar, çok eziliyoruz, kadın olmak çok zor, erkek egemen toplum gibi zırvaladığı için kadından bahsediyorum bu örnekte) pek konsantrasyonum yerinde değil o yüzden akıcı ve güzel yazamıyor olabilirim umarım demek istediğimi anlatabilirim.
bir de ülkemizde kadın olmak çok zor:(( diyen kitlenin profiline bakalım. aslında günümüzde sadece doğuda ve aşırı muhafazakar ailelerde uygulanan, başını kapatma baskısı, zorla evlendirilme baskısı, cinsel taciz vs.(kaldı ki sanılanın aksine kadın tacizci sayısı hiç de az değildir, bizzat başıma gelen örnekler var lakin buranın konusu değiller) hadiseleri örnek olarak veriliyor. yahu tamam zaten kimse bunların normal ve kabul edilebilir şeyler olduğunu söylemiyor, yani biz iki şehirli kadın ve erkek olarak doğuda yaşanan zorla çocuk yaşta evlendirilme vakasını televizyondan izliyoruz. sonra yanımdaki kadın "türkiye'de kadın olmak çok zor:((" diyor ve yaygarayı koparıyor. yani tabii ki bu konulara duyarlı olacaksın ve mücadele edeceksin ancak ne diye toplumun bazı kesimlerinde yaşanan olaylardan, toplumun başka kesimindeki insanları(erkekleri) sorumlu tutuyorsun. yani izlediğimiz o olayda, ikimiz de aynı şeyleri hissetmeliyiz. yani orada "türkiye'de kadın olmak çok zor:((" yerine "türkiye'de insan olmak çok zor:((" demen gerekirdi. bunun dışında baskıcı, muhafazakar ailelerin küçük kızların başını kapatma hadisesi vs.(bugün bir imam hatip lisesi'ne gidin kızların çoğu hallerinden memnundur, deyin ki elimde sihirli değnek var size başınızı açma özgürlüğünüzü veriyorum deseniz %70 i başınız açmaz, yani illa başları kapalı diye feministçilik oynamak adına onların savunuculuğunu yapmana gerek yok, o öyle bir aileden gelmiş ve durumu içselleştirmiş hatta ilerde kendi çocuğunun da başını kapatacak, sen ise farklı bir aileden gelmişsin ileride kızının başını asla kapatmayacaksın) bir kere kadınların bu olayları yanlış yorumlandırması, bu sorunların kökünü yanlış yerlerde aramasından dolayı, bugün istanbul denen şehirde bir mekana, iki erkek gitmek istediğinizde, kapıdan alınmayabilirsiniz, haksız yere tacizci damgası yiyebilirsiniz(yanlış anlaşılmayı geçtim, yüz vermediğiniz, teklifini reddettiğiniz bir kadın bu "bu adam beni taciz ettieeğğ!" dese herkes o kadına inanır, herkes size saldırır, siz de bir sapık olarak hayatınıza devam edersiniz. acaba herkes neden bu duruma inanır? mesela aynı olay norveç'te başınıza gelseydi, insanlar o kadına direk inanır mıydı? ya da ülkemizde bir erkek, bir kadın tarafından taciz edildiğini söylese kim inanır? arkadaşları dahi inanmaz. ancak finlandiya'da bu kadına dava açıp kazanabilirsiniz ve kimse de bunu anormal karşılamaz.
ancak burada bile gelip "kadınlar neyin mücadelesini veriyor?" diye bir soru sorarsanız(bence gayet normal bir soru)
"anlatsak bile anlamazsın liseli!!11" şeklinde saldırılara maruz kalabiliyorsunuz. her neyse, eğer ülkemizdeki kadınlar hallerinden memnun değillerse önce aşağılık komplekslerinde kurtulmayı öğrenmeliler. o zaman hayatlarından daha memnun hale geleceklerdir.
0