no christ requires
italya oturma iznim var ve orada yasiyorum. turkiyeden cikarken tax free alabiliyor olmam lazim. nedir geri alinan vergi orani?elektronik de falan bir olayi yok gerci ama, ne bileyim ornegin vatan'in haftasonu kampanyalarindan bir macbook alsam, hem taksitle odemis olsam, hem zaten kampanyali oldugu
italya oturma iznim var ve orada yasiyorum. turkiyeden cikarken tax free alabiliyor olmam lazim. nedir geri alinan vergi orani?
elektronik de falan bir olayi yok gerci ama, ne bileyim ornegin vatan'in haftasonu kampanyalarindan bir macbook alsam, hem taksitle odemis olsam, hem zaten kampanyali oldugundan ucuz olmus olsa, bir de ustune vergi iadesi alsam (yuzdesi ne?) cok hos olmaz miydi?
elektronik de falan bir olayi yok gerci ama, ne bileyim ornegin vatan'in haftasonu kampanyalarindan bir macbook alsam, hem taksitle odemis olsam, hem zaten kampanyali oldugundan ucuz olmus olsa, bir de ustune vergi iadesi alsam (yuzdesi ne?) cok hos olmaz miydi?
0
tax free pasaporta göre olmuyor mu? türk pasaportu ile türkiye'den vergi alamazsın bence.
0
italyan arkadaş türkiye'ye getirilir
italyan erkek bekleyen kızlar ile tanıştırılarak padişah hayatı yaşatılır gününü gün etmesi sağlanır.
ülkeden ayrılmadan önce beraber teknoloji markete gidilir, ödeme kart ile yapılır fatura o arkadaş adına kestirilip çıkışta parası alınır
italyan erkek bekleyen kızlar ile tanıştırılarak padişah hayatı yaşatılır gününü gün etmesi sağlanır.
ülkeden ayrılmadan önce beraber teknoloji markete gidilir, ödeme kart ile yapılır fatura o arkadaş adına kestirilip çıkışta parası alınır
0
@ayiadam; pasaporta gore degil. turk pasaportun da olsa yabanci bir ulkede ikametin varsa ve bunu belgelendirebilirsen (ornegin oturma izni kartini gostererek) tax free yapabiliyorsun.
@roadrunnerr; ab oturma izninin oldugu yerden (ve haliyle eu ulkelerinden) tax free alamiyorsun orada yerlesik oldugundan oturu. turkiyeden tax free hakkim var. ayrica italya turkiye ile ya kafa kafaya ya da daha pahali oldugundan ve turkiyede taksit gibi bir sistem oldugundan, e ustune bir de tax free oldugundan bu alisverisleri tr'de yapmak daha avantajli. ogren de gel, ondan sonra atar yaparsin. otur sifir *
@azizakin; birader kusura bakma da (bkz: sen ne konusuyosun lan degisik)
---
@melancholia;
aradigim cevap tam olarak buydu. aynen bahsettigim prosedurle yaptin degil mi, oturma iznini gostermek yetiyor?
@roadrunnerr; ab oturma izninin oldugu yerden (ve haliyle eu ulkelerinden) tax free alamiyorsun orada yerlesik oldugundan oturu. turkiyeden tax free hakkim var. ayrica italya turkiye ile ya kafa kafaya ya da daha pahali oldugundan ve turkiyede taksit gibi bir sistem oldugundan, e ustune bir de tax free oldugundan bu alisverisleri tr'de yapmak daha avantajli. ogren de gel, ondan sonra atar yaparsin. otur sifir *
@azizakin; birader kusura bakma da (bkz: sen ne konusuyosun lan degisik)
---
@melancholia;
aradigim cevap tam olarak buydu. aynen bahsettigim prosedurle yaptin degil mi, oturma iznini gostermek yetiyor?
0
3200
Kadıköy'de mafya vari siyah ceketli adamların işletmediği, hesaba geçirmedikleri, "çok para harcamayacaksan kalk git" bakışı atılmayan, "salaş" ama lezzetli balık yeme yeri tavsiyesi verebilir misiniz?
Kadıköy'de mafya vari siyah ceketli adamların işletmediği, hesaba geçirmedikleri, "çok para harcamayacaksan kalk git" bakışı atılmayan, "salaş" ama lezzetli balık yeme yeri tavsiyesi verebilir misiniz?
0
the kene
Specific eicosanoids bind to receptors and cause specific alterations in gene expression and calories or more efficient utilization of energy has been examined in several tissues.And'den sonrasını baglayamadim ben, anlamsız geldi.
Specific eicosanoids bind to receptors and cause specific alterations in gene expression and calories or more efficient utilization of energy has been examined in several tissues.
And'den sonrasını baglayamadim ben, anlamsız geldi.
And'den sonrasını baglayamadim ben, anlamsız geldi.
0
olmuş ama bence fazla and kullanmışsın ondan dolayı okurken biraz nahoşluk da yok değil.
0
calories'e kadar bir mesaj var. eykolar sunu yapar. eyvallah.
eee, ondan sonra filan fesmekan incelendi mesaji var.
ilk mesajla ikincinin ilgisi ne?
bi de has diil have olacak. "sıkıntı" o.
(ne demekse sıkıntı?)
eee, ondan sonra filan fesmekan incelendi mesaji var.
ilk mesajla ikincinin ilgisi ne?
bi de has diil have olacak. "sıkıntı" o.
(ne demekse sıkıntı?)
0
Cümleyi ben kurmadim, Türkçe'ye ceviriyordum sadece. Anlamsiz saçma bir cümle gibi geldi o yüzden sormuştum.
0
deeppak
Merhaba duyurucular,2011 aralık ayında DERIDEN'den aldıgım timberland marka 380 TL para verdiğim bir botum var. Durun durun hemen o para verilir mi demeyin, uzun zaman giyerim diyerek aldıgım, parayı verirken içimin yağlarını eriten bir bot. Botu iki kış giydim bu sene ise sadece dün ve bugun giydim
Merhaba duyurucular,
2011 aralık ayında DERIDEN'den aldıgım timberland marka 380 TL para verdiğim bir botum var. Durun durun hemen o para verilir mi demeyin, uzun zaman giyerim diyerek aldıgım, parayı verirken içimin yağlarını eriten bir bot.
Botu iki kış giydim bu sene ise sadece dün ve bugun giydim ama bugun ne goreyim, bot bildiğin yandan aralanmış su alıyor. şimdi ben ıkı kiş boyunca bunu toplasan en fazla 60 kez giymişimdir. gerçi bu ispatlanabilir bir bilgi değil, gidip adamlara sadece n gün giydim desem ispatlayamam.
Neyse, kaliteli deyip bu kadar para verdıgım botun bu hale gelmesi içime oturdu. elimde faturası var ama fatura tarihi 08/12/2011.
sizce ne yapabilirim ki içim sogusun(soguk su iç harici). internetten şikayet yolları olur gidip magazaya şikayet etme olur. ne önerirsiniz?
2011 aralık ayında DERIDEN'den aldıgım timberland marka 380 TL para verdiğim bir botum var. Durun durun hemen o para verilir mi demeyin, uzun zaman giyerim diyerek aldıgım, parayı verirken içimin yağlarını eriten bir bot.
Botu iki kış giydim bu sene ise sadece dün ve bugun giydim ama bugun ne goreyim, bot bildiğin yandan aralanmış su alıyor. şimdi ben ıkı kiş boyunca bunu toplasan en fazla 60 kez giymişimdir. gerçi bu ispatlanabilir bir bilgi değil, gidip adamlara sadece n gün giydim desem ispatlayamam.
Neyse, kaliteli deyip bu kadar para verdıgım botun bu hale gelmesi içime oturdu. elimde faturası var ama fatura tarihi 08/12/2011.
sizce ne yapabilirim ki içim sogusun(soguk su iç harici). internetten şikayet yolları olur gidip magazaya şikayet etme olur. ne önerirsiniz?
0
valla iki senelik garantisi yoktur fakat markaya zarar gelmesin diye yaptirabilirler.
Sunu da belirtmek isterim ki timberland cok cok bozdu. ayakkabilari artik kalitesiz. amerikadan gelen nesil bitti bu vivarlarda yapiliyor. o yuzden kaliteli ayakkabi diye almamak gerek. her marka gibi o da.
Sunu da belirtmek isterim ki timberland cok cok bozdu. ayakkabilari artik kalitesiz. amerikadan gelen nesil bitti bu vivarlarda yapiliyor. o yuzden kaliteli ayakkabi diye almamak gerek. her marka gibi o da.
0
9-10 senedir timberland giyiyorum bot olarak, şimdiye kadar 4 çift eskittim. aslında eskitmedim de benimkiler de su almaya başladı. deriden "aa olmaz öyle şey hemen tamire gönderelim" diyecek muhtemelen ama bi işe yaramayacak o tamir denen şey, 1 hafta sonra yine su almaya başlayacak botunuz. güvenebileceğin bir lostracı bulursan orda tamir ettirmeye çalıştır, en azından daha uzun süre dayanır.
0
cikolataligofret
Merhaba sevgili basketbolseverler ya da sevmeyenler...toplamda 2 veya 3 üründen oluşacak bir paket yapıp bunu da 4000tl civarına halletmek isteyen bir arkadaş var karşınızda.1.si Samsung marka olması gereken 3D Smart Tv bakıyorum. en az 40inç olmalı, elle kontrol, sesle kontrol, dahili kamera, telef
Merhaba sevgili basketbolseverler ya da sevmeyenler...
toplamda 2 veya 3 üründen oluşacak bir paket yapıp bunu da 4000tl civarına halletmek isteyen bir arkadaş var karşınızda.
1.si Samsung marka olması gereken 3D Smart Tv bakıyorum. en az 40inç olmalı, elle kontrol, sesle kontrol, dahili kamera, telefondan tvye aktarım falan olmalı. genellikle film izleneceğinden enfes bir görüntü kalitesi sunmalı. hoş full hd tvler 1920x1080 ama hz olayı varmış sanırım, onun da başını alıp gitmesini istiyorum. ama başka neye bakmalı bilmiyorum
2.si ev sinema sistemi. eğer bluray oynatıcısız ev sinema sistemi bulması mümkünse, ek olarak playstation 3 alınacak hem oyun keyfi hem de bluray oynatıcı sahibi olmak için.
yok bluray oynatıcısız yoksa eğer playstationa gerek kalmayacak.
televizyonları az çok araştırdım bir kaç şey buldum ancaka gözümden kaçan, anlamadığım noktalar muhtumelen çoktur. o durumda yardımınızı talep ediyorum.
ev sinema sistemiymiş, ses sistemiymiş de hiç anlamam. o noktadan çok yardım istiyorum.
hadi bir el atın da 4000e güzel şeyler yapalım..
teşekkürler şimdiden,
cikolataligofret.
toplamda 2 veya 3 üründen oluşacak bir paket yapıp bunu da 4000tl civarına halletmek isteyen bir arkadaş var karşınızda.
1.si Samsung marka olması gereken 3D Smart Tv bakıyorum. en az 40inç olmalı, elle kontrol, sesle kontrol, dahili kamera, telefondan tvye aktarım falan olmalı. genellikle film izleneceğinden enfes bir görüntü kalitesi sunmalı. hoş full hd tvler 1920x1080 ama hz olayı varmış sanırım, onun da başını alıp gitmesini istiyorum. ama başka neye bakmalı bilmiyorum
2.si ev sinema sistemi. eğer bluray oynatıcısız ev sinema sistemi bulması mümkünse, ek olarak playstation 3 alınacak hem oyun keyfi hem de bluray oynatıcı sahibi olmak için.
yok bluray oynatıcısız yoksa eğer playstationa gerek kalmayacak.
televizyonları az çok araştırdım bir kaç şey buldum ancaka gözümden kaçan, anlamadığım noktalar muhtumelen çoktur. o durumda yardımınızı talep ediyorum.
ev sinema sistemiymiş, ses sistemiymiş de hiç anlamam. o noktadan çok yardım istiyorum.
hadi bir el atın da 4000e güzel şeyler yapalım..
teşekkürler şimdiden,
cikolataligofret.
0
ben de arkadaşlara katılıyorum 8000 serisi + PS4 madem 4000 lira limitin var,,,
0
birader bende samsung 46f8000 var. yani samsungun en iyi tvsi. 1000hz. neyse elle kontrol sesle kontrol yalan dolan isler. al bir tane 800hz kamerali internetli yeter de artar bile. ha en incesi olsun dersen onu bilemem.samsung oneririm bu benim ikinci samsungum ikisinden de memnunum.
ses sistemi uygun birsey al asagi yukari hepsi ayni. odalarimiz kucuk oldugu icin hepsi yetiyor. sony samsung lg hepsi olur.
ps3nin de sonu yaklasiyor. biraz bekle 4 al ya da ikinci el ps3 bul.
ses sistemi uygun birsey al asagi yukari hepsi ayni. odalarimiz kucuk oldugu icin hepsi yetiyor. sony samsung lg hepsi olur.
ps3nin de sonu yaklasiyor. biraz bekle 4 al ya da ikinci el ps3 bul.
0
islergucler2
bu yıl sıfırdan aldığım ve çoğu kullanılmamış konu anlatım ve soru bankası kitaplarım var.bu sene üniversiteyi de kazandım. bir ay sonra kitapları evde bırakıp gidicem. sizce gitmeden satsam mı tüm kitapları yoksa bölümü beğenmeyip seneye tekrar sınava girme ihtimalini göze alarak satmasam mı?aslınd
bu yıl sıfırdan aldığım ve çoğu kullanılmamış konu anlatım ve soru bankası kitaplarım var.
bu sene üniversiteyi de kazandım. bir ay sonra kitapları evde bırakıp gidicem. sizce gitmeden satsam mı tüm kitapları yoksa bölümü beğenmeyip seneye tekrar sınava girme ihtimalini göze alarak satmasam mı?
aslında sıfır oldukları için yarı fiyata satmaya kıyamıyorum ama eğer tekrar ihtiyacım olmazsa 200-300 lira gibi bir para çöpe gidecek 2-3 yıl sonra. malum sınavların adı değişiyor alan olmaz sonradan.
ne yapsam paraya da ihitiyacım var. yarısı satılır yarısı satılmaz korkusunuda yaşıyorum. eğer öyle olursa elde kalanda bir işe yaramaz. gelen parada.
ne yapayım?
bu sene üniversiteyi de kazandım. bir ay sonra kitapları evde bırakıp gidicem. sizce gitmeden satsam mı tüm kitapları yoksa bölümü beğenmeyip seneye tekrar sınava girme ihtimalini göze alarak satmasam mı?
aslında sıfır oldukları için yarı fiyata satmaya kıyamıyorum ama eğer tekrar ihtiyacım olmazsa 200-300 lira gibi bir para çöpe gidecek 2-3 yıl sonra. malum sınavların adı değişiyor alan olmaz sonradan.
ne yapsam paraya da ihitiyacım var. yarısı satılır yarısı satılmaz korkusunuda yaşıyorum. eğer öyle olursa elde kalanda bir işe yaramaz. gelen parada.
ne yapayım?
0
koy gittigidiyor'a 1 liradan açık arttırmadan gitsin. Elde kalacağına sat o zaman olm.
0
sahaflara vs gidersen isterse 0 olsun çok çok az para veriyorlar onun yeirne sağa sola ihtiyaç sahiplerine göndersn sevaba girersin
0
biz değişen kanunlar yüzünden senelik 500 lira gömüyoruz kitaplara. hayrına dağıt gitsin deymez uğraşmaya.
0
gzg
kapı açılış 17.00 yazıyor. placebo kaçta çıkacak bir şey söylendi mi?
kapı açılış 17.00 yazıyor. placebo kaçta çıkacak bir şey söylendi mi?
0
roadrunnerr
MerhabaBenım merak ettıgım bır konu var. fırmalar neden dogal urun yapıp satmıyorlar. mesela cıkolata. yapıyosun ıcıne bır suru zararlı madde koyuyorsun glıkoz surubu da dahıl. ya da dondurma. bunların dogala yakın olanlarını yap. 1 lıra degıl de 3 lıraya sat. en azından cok daha az zehırlendıgımızı
Merhaba
Benım merak ettıgım bır konu var. fırmalar neden dogal urun yapıp satmıyorlar. mesela cıkolata. yapıyosun ıcıne bır suru zararlı madde koyuyorsun glıkoz surubu da dahıl. ya da dondurma. bunların dogala yakın olanlarını yap. 1 lıra degıl de 3 lıraya sat. en azından cok daha az zehırlendıgımızı bılelım. aynı sey asıtlılerı gectım de ıce tea ve meyve suları ıcınde gecerlı.
Benım merak ettıgım bır konu var. fırmalar neden dogal urun yapıp satmıyorlar. mesela cıkolata. yapıyosun ıcıne bır suru zararlı madde koyuyorsun glıkoz surubu da dahıl. ya da dondurma. bunların dogala yakın olanlarını yap. 1 lıra degıl de 3 lıraya sat. en azından cok daha az zehırlendıgımızı bılelım. aynı sey asıtlılerı gectım de ıce tea ve meyve suları ıcınde gecerlı.
0
Doğal olmamasının tek sebebi glikoz şurubu değil, raf ömrü uzun olsun diye konan şeyler. Koymazlarsa bozulur birkaç günde.
0
Arz talep dengesi.
Eskiden bu ürünlerin doğal olanları vardı. Endüstri geliştikçe doğal olmayan ürünler daha ucuz ve tatlandırıcılar sayesinde lezzetli olduğu için artık bunlar satılıyor.
Doğal'a talep yok. En son ne zaman dondurmacıya gittiğini düşün mesela? Marketten içinde bir sürü koruyucu bulanan dondurmayı almak hem daha ekonomik hem daha pratik.
Eskiden bu ürünlerin doğal olanları vardı. Endüstri geliştikçe doğal olmayan ürünler daha ucuz ve tatlandırıcılar sayesinde lezzetli olduğu için artık bunlar satılıyor.
Doğal'a talep yok. En son ne zaman dondurmacıya gittiğini düşün mesela? Marketten içinde bir sürü koruyucu bulanan dondurmayı almak hem daha ekonomik hem daha pratik.
0
raf omru kısa olsa da gorecelı dogal urun yemek ısteyenlerın (ozellıkle egıtımlı kesımın yuksek oldugu yerlerde) oldukca fazla oldugunu dusunuyorum ama dedıgınız gıbı ıslerıne gelmıyor demek kı. ben dogala yakın olanları her zaman tercıh ederdım sahsen. haftada 4 cıkolata yıyecegıme 2 yerdım en azından dogal oldugunu bılırdım.
0
"ozellıkle egıtımlı kesımın yuksek oldugu yerlerde" bu ne demek? okumamış kesim doğal beslenmek istemiyor mu?
diyelim ki yaptılar, 3 liraya da sattılar. nasıl inanacaksın doğal olduğuna? aynı malı doğaldır diye paketleyip satabilirler.
diyelim ki yaptılar, 3 liraya da sattılar. nasıl inanacaksın doğal olduğuna? aynı malı doğaldır diye paketleyip satabilirler.
0
Eğer tercihleriniz o yöndeyse neredeyse her ürünün organik olanları var, onları tüketebilirsiniz. Çoğu şey büyük migroslarda bile bulunuyor, mesela tam organik çikolata var ama bir tableti 10 lira. Yine katkısız meyve suları var, onları tüketebilirsiniz.
0
o dedigini anneler yapar cunku amaxi para kazanmak degildir. en büyük sebebi raf ömrü. dogal yogurt yap, 1 hafta sonra sulanir bozulur. ama bak dost yogurta bir ay yiyorsun:)
0
eğitimi düşük kesim zaten doğalın içinde
size köyden sebze meyve peynir gelmiyor ama onlara geliyor. yazlıkta komşudan aldığımız sütle evde dondurma yapıyorum ben, annem de yoğurt yapıyor. evin önünde salatalık semizotu domates falan var (gerçi 1 dönüm bahçe yok yok ama öğrenci evimde bile nane maydonoz yetiştiriyordum)
hal böyleyken, yani en başta eğitimli saydığınız kendiniz gibi insanlar doğala yönelmiyorken endüstri de yapmaz tabii ki
bir de allah aşkına görüyorum ben ne organikler çıkıyor yazlıktan. aynı seradan toplanan mallar biraz yamuk yumuksa organik kasasına...
ataşehir'de kastamonu pazarı var. kışın ortasında marul getirmişler sözüm ona safranbolu'danmış. safranbolu'nun sadece adını bilip coğrafi olarak nerede olduğunu bilmeyen "eğitimli" kesim de bir güzel 5 katı para verip yiyor onları
eğitim diyorsak neyin eğitimi?
size köyden sebze meyve peynir gelmiyor ama onlara geliyor. yazlıkta komşudan aldığımız sütle evde dondurma yapıyorum ben, annem de yoğurt yapıyor. evin önünde salatalık semizotu domates falan var (gerçi 1 dönüm bahçe yok yok ama öğrenci evimde bile nane maydonoz yetiştiriyordum)
hal böyleyken, yani en başta eğitimli saydığınız kendiniz gibi insanlar doğala yönelmiyorken endüstri de yapmaz tabii ki
bir de allah aşkına görüyorum ben ne organikler çıkıyor yazlıktan. aynı seradan toplanan mallar biraz yamuk yumuksa organik kasasına...
ataşehir'de kastamonu pazarı var. kışın ortasında marul getirmişler sözüm ona safranbolu'danmış. safranbolu'nun sadece adını bilip coğrafi olarak nerede olduğunu bilmeyen "eğitimli" kesim de bir güzel 5 katı para verip yiyor onları
eğitim diyorsak neyin eğitimi?
0
birincisi bu egitimli kesim olayina takimissiniz gida konusunda bilincli kesim diyelim. ama entel sosyalist varmis. egitimli ne demek o ne demek. gaza gelmeyin hemen. sakin olun.
ikincisi 10 liraya organik cikolata oldugunu ya da organik urunlerin oldugunu biliyorum. benim demek istedigim ne biliyor musunuz? benzinlige gittinizde lipton ice tea aldiginizda onun icinde glikoz surubu olmasin. markete gittiginizde raftan bir cikolata ya da gofret alirken daha saglikli olsun. bana organik var 10 liraya var muhabbeti yapmayin. ben halka indirgenmis dogala yakin junk food'dan bahsediyorum,
ucuncusu egitimsiz kesim koyden besleniyormus. ne alaka birader? adam gidip 20 kurusa cikolata almiyor mu? kola icmiyor mu? anadolu da bir suru sehirde ilcede bu urunler tuketilmiyor mu? koyde dogal beslenme olayi da yalan artik. kac koy kaldi dogal beslenen. ya da turkiyede dogal beslenen kisi sayisi dogal beslenmeyene gore yuzde kaclarda kaliyor haberiniz var mi?
son olarak nereden bilecen saglikli oldugunu diyenlere icerik denen birsey var. koskoca firma oraya yalan yanlis mi yazacak?
ikincisi 10 liraya organik cikolata oldugunu ya da organik urunlerin oldugunu biliyorum. benim demek istedigim ne biliyor musunuz? benzinlige gittinizde lipton ice tea aldiginizda onun icinde glikoz surubu olmasin. markete gittiginizde raftan bir cikolata ya da gofret alirken daha saglikli olsun. bana organik var 10 liraya var muhabbeti yapmayin. ben halka indirgenmis dogala yakin junk food'dan bahsediyorum,
ucuncusu egitimsiz kesim koyden besleniyormus. ne alaka birader? adam gidip 20 kurusa cikolata almiyor mu? kola icmiyor mu? anadolu da bir suru sehirde ilcede bu urunler tuketilmiyor mu? koyde dogal beslenme olayi da yalan artik. kac koy kaldi dogal beslenen. ya da turkiyede dogal beslenen kisi sayisi dogal beslenmeyene gore yuzde kaclarda kaliyor haberiniz var mi?
son olarak nereden bilecen saglikli oldugunu diyenlere icerik denen birsey var. koskoca firma oraya yalan yanlis mi yazacak?
0
superjax
Sevgili Steve wozniak'larİphone almak istiyorum fakat Eylül ayında Apple yeni iphone duyuracak. Bu üründe iphone 5S olur yada iphone elit olur. Ne olursa olsun, ben ya İphone5 yada 4S alacağım.Sorum şudur, yeni ürün Eylül ayında çıkınca eski modellerde (5, 4S ve 4) indirim olur mu?Yoksa eski modelle
Sevgili Steve wozniak'lar
İphone almak istiyorum fakat Eylül ayında Apple yeni iphone duyuracak. Bu üründe iphone 5S olur yada iphone elit olur. Ne olursa olsun, ben ya İphone5 yada 4S alacağım.
Sorum şudur, yeni ürün Eylül ayında çıkınca eski modellerde (5, 4S ve 4) indirim olur mu?
Yoksa eski modeller komple toplatılır piyasa da bir yeni ürünler bir de iphone5 mi kalır?
Düşünceleriniz nelerdir?
İphone almak istiyorum fakat Eylül ayında Apple yeni iphone duyuracak. Bu üründe iphone 5S olur yada iphone elit olur. Ne olursa olsun, ben ya İphone5 yada 4S alacağım.
Sorum şudur, yeni ürün Eylül ayında çıkınca eski modellerde (5, 4S ve 4) indirim olur mu?
Yoksa eski modeller komple toplatılır piyasa da bir yeni ürünler bir de iphone5 mi kalır?
Düşünceleriniz nelerdir?
0
iPhone fiyatları yeni ürünler gelince aşırı ucuzlamıyor. Bir miktar indirim oluyor ama çok büyük beklenti içine girme.
0
iphone değer kaybetmiyor ama indirim olmak zorunda. çünkü iphone 5s 2500 tl civarı girmez piyasaya. muhtemelen 2200 civarı olacaktır. iphone 5 1800'e iner belki.
ben kafamda hep böyle kurdum. iphone 5s insafsızca 2500 tl gibi bir civarda girerse de indirim falan olmaz.
edit: alttaki mesaja istinaden, zam bile gelir amk.
ben kafamda hep böyle kurdum. iphone 5s insafsızca 2500 tl gibi bir civarda girerse de indirim falan olmaz.
edit: alttaki mesaja istinaden, zam bile gelir amk.
0
roadrunnerr
turkiyede en unlu isverenlerin en cok calistigi varsayilan online is arama bulma siteleri hangileridir acaba?tesekkurler
turkiyede en unlu isverenlerin en cok calistigi varsayilan online is arama bulma siteleri hangileridir acaba?
tesekkurler
tesekkurler
0
fenerliyim ama feneri delgado
meraba yine. 21 eylul'e dek shengenim var. daha önce fransa, amsterdam, ispanyaya gittim. yalnız gezer olarak nereye gideyim?
meraba yine. 21 eylul'e dek shengenim var. daha önce fransa, amsterdam, ispanyaya gittim. yalnız gezer olarak nereye gideyim?
0
eğer öncesinde de gezmek için gittiyseniz şahsi fikrim en kötü olanlarına gitmişsiniz. italya, isviçre, çek cumhuriyeti, slovenya ve macaristan diyorum
0
kesinlikle roma. yalnız başına sıkılmadan gezmek için fazlasıyla yeterli. ekleyebiliyorsan floransa ve venediği de ekle bence.
0
roadrunnerr
merhaba ben alerjik bir bunyeyim ve kiyafetlerde yuzde yuz pamuk yazmasina ragmen ozellikle tisortler derimi yakiyor ve cogu tisortu alip giyemiyorum. bu butun unlu markalari mapsiyor neredeyse. millete ozeniyorum, her hangi bir markadan alip istediklerini giyebiliyorlar.1) Bu baglamda bu yuzde yuzd
merhaba
ben alerjik bir bunyeyim ve kiyafetlerde yuzde yuz pamuk yazmasina ragmen ozellikle tisortler derimi yakiyor ve cogu tisortu alip giyemiyorum. bu butun unlu markalari mapsiyor neredeyse. millete ozeniyorum, her hangi bir markadan alip istediklerini giyebiliyorlar.
1) Bu baglamda bu yuzde yuzde koton denilenler gercekten yuzde yuz degil mi?
2) kaliteli pamuk tisortu hangi markalar satabilir. bana nike, zara mara falan demeyin hepsi yalan.
3) bu tisort hassasligi yasayip birsey onerebilecek birileri var mi?
ben alerjik bir bunyeyim ve kiyafetlerde yuzde yuz pamuk yazmasina ragmen ozellikle tisortler derimi yakiyor ve cogu tisortu alip giyemiyorum. bu butun unlu markalari mapsiyor neredeyse. millete ozeniyorum, her hangi bir markadan alip istediklerini giyebiliyorlar.
1) Bu baglamda bu yuzde yuzde koton denilenler gercekten yuzde yuz degil mi?
2) kaliteli pamuk tisortu hangi markalar satabilir. bana nike, zara mara falan demeyin hepsi yalan.
3) bu tisort hassasligi yasayip birsey onerebilecek birileri var mi?
0
Kumaşın cinsinden değil üzerindeki boyadan olabilir. İyice yıkıyor musunuz aldıktan sonra?
edit: Organik pamuklu tişörtler satılıyor ama organik olan her şey gibi onlar da pahalı. Araştırabilirsiniz internetten falan.
edit: Organik pamuklu tişörtler satılıyor ama organik olan her şey gibi onlar da pahalı. Araştırabilirsiniz internetten falan.
0
2) mavi'ninkiler kaliteli oluyor ama baskili gibi olan seyleri alma. ben hep duz, desensiz seyler aliyorum, onlarin kumasi daha kaliteli gercekten.
bonus: boyali pamuk yetistiriyorlar simdi. o is ticari boyuta gecsin, senin sorunun da ortadan kalkar diye dusunuyorum.
bonus: boyali pamuk yetistiriyorlar simdi. o is ticari boyuta gecsin, senin sorunun da ortadan kalkar diye dusunuyorum.
0
çoğu ürün % 70 e- 30 falandır. alırken etikete iyice bakın. evet % 100 pamuk koton zara gibi yerlerde vardır. pahalıdır yani. ve alınca iyice yıkayın.
0
baskili olmasindan olsa baskili olmayan yerlerdi de rahatsiz ediyor. o yuzden kumasla ilgili diye dusunuyorum. sanki tisort vucudu sarmis ve kasindiriyor gibi. tam kasinti degil aslinda ingilizce de itch turkcesi de dalama sanirim bilemedim. onun disinda valla zara koton falan yuzde yuz pamuk diyor ama degil. sanirim icindeki naylondan bilemiyorum tam iste o yuzden danismak istedim. parasinda da degilim. yeter ki rahat rahat giyebileyim yazin.
0
ayaz mckiller
Selamlar duyuru sakinleri. Mezun olalı yaklaşık bir sene olmuş bir makine mühendisi olarak farkettim ki ben bu mesleği sevmiyorum, yapmak da istemiyorum arkadaş. Ne halt etmeye makine mühendisi oldum lan ben?Yani belki diyeceksiniz "senin mesleğini isteyen kaç kişi var biliyor musun?" falan ama napa
Selamlar duyuru sakinleri.
Mezun olalı yaklaşık bir sene olmuş bir makine mühendisi olarak farkettim ki ben bu mesleği sevmiyorum, yapmak da istemiyorum arkadaş. Ne halt etmeye makine mühendisi oldum lan ben?
Yani belki diyeceksiniz "senin mesleğini isteyen kaç kişi var biliyor musun?" falan ama napayım arkadaş sevmiyorum yani, hiç bana göre de değil. Zamanında yapmışız bir hata seçmişiz aptal gibi. Hayatım boyunca da bu mesleği yapmak zorunda olacak olmam moralimi bozuyor açıkcası.
Hani meslek değiştireyim desem yaş olmuş 24 , bu saatten sonra?? Hem ne yapacağım?
Tek yapmayı sevdiğim şey şarkı söylemek. Kendimi en mutlu hissettiğim zamanlar şarkı söylerkenki zamanlar. Hani çevremdekiler de "iyisin, bu konuda bir şeyler yap" diyor ama gerçekçi olmak gerekirse bundan bir şeyler yapmak zor. Ne yapılır ki yani?
Kaldım , sıkıştım öyle. Sevmediğin bir işi yaparak bok gibi geçer lan hayat..
Var mı böyle bir durumda olan? Tek ben miyim ey ahali?
Mezun olalı yaklaşık bir sene olmuş bir makine mühendisi olarak farkettim ki ben bu mesleği sevmiyorum, yapmak da istemiyorum arkadaş. Ne halt etmeye makine mühendisi oldum lan ben?
Yani belki diyeceksiniz "senin mesleğini isteyen kaç kişi var biliyor musun?" falan ama napayım arkadaş sevmiyorum yani, hiç bana göre de değil. Zamanında yapmışız bir hata seçmişiz aptal gibi. Hayatım boyunca da bu mesleği yapmak zorunda olacak olmam moralimi bozuyor açıkcası.
Hani meslek değiştireyim desem yaş olmuş 24 , bu saatten sonra?? Hem ne yapacağım?
Tek yapmayı sevdiğim şey şarkı söylemek. Kendimi en mutlu hissettiğim zamanlar şarkı söylerkenki zamanlar. Hani çevremdekiler de "iyisin, bu konuda bir şeyler yap" diyor ama gerçekçi olmak gerekirse bundan bir şeyler yapmak zor. Ne yapılır ki yani?
Kaldım , sıkıştım öyle. Sevmediğin bir işi yaparak bok gibi geçer lan hayat..
Var mı böyle bir durumda olan? Tek ben miyim ey ahali?
0
tek değilsin,o kadar fazla ki sevmediği bölümlerde okuyup sevmediği işi yapan insanlar,ama alışmışlar.benim yaş 20 nefret ettiğim okulun çöp bölümünde okuyorum.
0
bir makine mühendisi olarak şunu söyleyebilirim ki teknik satıştan, tasarıma, üretimden, mühendislik & proje yönetimine kadar bir çok alanı içine alan geniş bir yelpazede iş bulup mesleğimizi icra edebiliyoruz. ben de mezun olduktan sonra farklı farklı alanlarda bir kaç ay çalıştıktan sonra teknik satış alanında kendimi denedim ve bu alanda mesleğimi devam ettirmeye karar verdim. siz de böyle farklı farklı işleri deneyerek seveceğiniz ve başarılı olabileceğiniz bir iş bulabilirsiniz diye düşünüyorum.
0
vay anam vay.. çoğu insan benim gibi demek ki. ne haldeyiz canına yanayım.
@borschtang belki dediğin gibidir deneyip görmek lazım. ama en nihayetinde bu alana genel olarak ilgim yok. kendi adıma yaptım bir hata zamanında işte.
çabalayıp bir şeyler yapmak lazım aslında. böyle nereye kadar?
@borschtang belki dediğin gibidir deneyip görmek lazım. ama en nihayetinde bu alana genel olarak ilgim yok. kendi adıma yaptım bir hata zamanında işte.
çabalayıp bir şeyler yapmak lazım aslında. böyle nereye kadar?
0
ne istiyorsan onu oku daha erken zira 40 sene bu isi yapacaksin ve makine gercekten artik degersizlesmis bir meslek oldu cok cok fazla muhendis var yakinda ameleleri kovup yerine maine muh isci alacaklar
0
abi makinacı her iyi yapıyor amk. hatta kıl oluyorum ben makina mezunlarına. keyfin ne istiyorsa onu yap. şarkıcı bile olur (bkz: ajdar)
0
@roket adam Sağol hocam, ajdar örneği gerçekten de çok motive edici oldu :D
@alideemir1 Çağla Kubat da neymiş öyle ya? Makineden başka her işi yapmış. Helal olsun. Bu kadar çok yönlü işler yaptığını bilmiyordum.
Bir süre daha bu meslekle devam edip aynı zamanda ilgi duyduğum şeylere yavaş yavaş geçiş yapmaya çalışacağım. En mantıklısı bu gibi görünüyor. Umarım ileride tam olarak istediğim işi yapıyor olabilirim :)
@alideemir1 Çağla Kubat da neymiş öyle ya? Makineden başka her işi yapmış. Helal olsun. Bu kadar çok yönlü işler yaptığını bilmiyordum.
Bir süre daha bu meslekle devam edip aynı zamanda ilgi duyduğum şeylere yavaş yavaş geçiş yapmaya çalışacağım. En mantıklısı bu gibi görünüyor. Umarım ileride tam olarak istediğim işi yapıyor olabilirim :)
0
lars
sizce hangisi güzel?edit:kadınım
sizce hangisi güzel?
edit:kadınım
edit:kadınım
0
pembe ve mor şerit cok kötü allı güllü olmasın,iğrenç duruyor.siyah klasik çok güzeldir onlar
0
ikisi de aynı sayılır. rahatsa alınır ikisi de çok takılmayn, direk yazı tura atın.
0
waryemez
Audi A3BMW 1Mercedes AVolvo V40Anket şeysi: `http://sites.eksiduyuru.com/anket/poll.php?id=10752`(bkz: audi a3 vs bmw1 vs mercedes a vs volvo v40)
0
fiyatlarini ve donanimlarini bilmeden yaziyorum BMW 1 serisi.
A serisi de güzel ama benim gözümde BMW 1 olmaya calisan bir araba.
arka koltuklarda yolcu tasiyacaksan ise a3. saydigim ilk ikisinde arkada oturmak bogucu.
fiyat farkini inceleyerek golf'e de bakilabilir. sonucta a serisinin büyük mercedesler gibi 1 serisinin de büyük bmwler gibi bir havasi, konforu yok. illa mercedes bmw olmasina gerek yok bence bu segmentteki arabalarda.
A serisi de güzel ama benim gözümde BMW 1 olmaya calisan bir araba.
arka koltuklarda yolcu tasiyacaksan ise a3. saydigim ilk ikisinde arkada oturmak bogucu.
fiyat farkini inceleyerek golf'e de bakilabilir. sonucta a serisinin büyük mercedesler gibi 1 serisinin de büyük bmwler gibi bir havasi, konforu yok. illa mercedes bmw olmasina gerek yok bence bu segmentteki arabalarda.
0
enkolaykullaniciadi
la paramı az çok denkleştirdim. alayım şu iphone 5 i dedim ama sözlüklerde sağda solda yorumlara bakınca sanırsın; gelmiş geçmiş en dandik telefon. hemen sağı solu soyuluyormuş, çiziliyormuş... 10 cm den düşünce kırılıyormuş. 4s kat be kat iyiymiş.yahu bir firma 4s den sonra bir sürü çalışma, tecrüb
la paramı az çok denkleştirdim. alayım şu iphone 5 i dedim ama sözlüklerde sağda solda yorumlara bakınca sanırsın; gelmiş geçmiş en dandik telefon. hemen sağı solu soyuluyormuş, çiziliyormuş... 10 cm den düşünce kırılıyormuş. 4s kat be kat iyiymiş.
yahu bir firma 4s den sonra bir sürü çalışma, tecrübe, ar-ge vs ile çıkardığı bir telefonu nasıl daha kötü hale getirebilir ki?
sorum ise; iphone 5 mi 4s mi?
yahu bir firma 4s den sonra bir sürü çalışma, tecrübe, ar-ge vs ile çıkardığı bir telefonu nasıl daha kötü hale getirebilir ki?
sorum ise; iphone 5 mi 4s mi?
0
4s ilk çıktığında da bir sürü şey söylüyorlardı. Yok orası şöyle burası böyle, yok anteni çekmiyor, yok ses gitmiyor vesaire. Şimdi aradan 2 sene geçti 4s en süper telefon oldu.
Bana sorarsan o tip şeyleri hiç göz önüne alma. 5 toplumda yaygınlaşsın, otobüste caddede, kafelerde her insanın elinde iphone 5 olmaya başlasın. Bu sefer de Iphone 5 en süper telefon denmeye başlancak bak görürsün.
Bunlar hep toplumsal trendlerle ilgili şeyler.
Sen almana bak, güle güle de kullan.
Bana sorarsan o tip şeyleri hiç göz önüne alma. 5 toplumda yaygınlaşsın, otobüste caddede, kafelerde her insanın elinde iphone 5 olmaya başlasın. Bu sefer de Iphone 5 en süper telefon denmeye başlancak bak görürsün.
Bunlar hep toplumsal trendlerle ilgili şeyler.
Sen almana bak, güle güle de kullan.
0
bende 4s var, eşime geçen ay 5 aldık.
5 daha iyi, çok hafif, işlemci baya bi hızlı.
milletin zırlamasının nedeni çok fazla bir yenilik gelmemesi.
5 daha iyi, çok hafif, işlemci baya bi hızlı.
milletin zırlamasının nedeni çok fazla bir yenilik gelmemesi.
0
ibomiu
ben erkek tarafıyım. hatun kişisini çok seviyorum ama bi sorunumuz var.çok değil bi aylık bi ilişkim var(uzun süreli iletişim, kısa süre önce isminin konması). bide ben sevgilinin geçmişine takılan insanlardan da değilim. eski sevgilisiydi sonuçta bana onu getiren. ama marjinal biri de değilim sanır
ben erkek tarafıyım. hatun kişisini çok seviyorum ama bi sorunumuz var.
çok değil bi aylık bi ilişkim var(uzun süreli iletişim, kısa süre önce isminin konması). bide ben sevgilinin geçmişine takılan insanlardan da değilim. eski sevgilisiydi sonuçta bana onu getiren. ama marjinal biri de değilim sanırım.
neyse eski sevgilisi 6 aylık bi ilişkiydi. toplasan haftada 1 görüşülen uzak mesafe ilişkisi.. ama sevgilimin anlattığı kadarıyla
eski sevgilisi
en çok kucakta yapmayı severmiş
8 kez geldiği olmuş kızın
çok iyi biriymiş
çok nazikmiş
hakkında konuşurken dikkat etmeliymişim
her istediğini yaparmış.
filan falan.. ayrılık oldu. bana geldi sonunda. ama eski sevgilisi arıyor hala. konuşuyor yanımda. eski sevgilisi kapatabilirim, yanında sevgilin var madem diyor. sorun yok diyor. konuşmalar basit gündelik. eski sevgili öyle bi hal hatır sorayım dedim diyor. ne düşüncelisin diyor benim sevdiğim. görüşecek misin eski sevgilinle diyorum. kavgalı ayrılmadık o çok iyi biriydi. elbette çağırırsa görüşeceğim diyor.
karışamam arkadaşlarına ama hoşlanmıyorum eski sevgili konusundan diyorum. bana güvenmiyor musun? diyor. ona güvenmiyorum diyorum. o çok iyi biri filan falan diyor.
napsamki dostlar hatunu seviyorum da pek içim almıyor bu durumu. bişey demiyorum ama göğsümde yanma oluyor aklıma geldikçe. sorun bende mi? olağan mı karşılamam gerekiyor durumu? siz napardınız?
çok değil bi aylık bi ilişkim var(uzun süreli iletişim, kısa süre önce isminin konması). bide ben sevgilinin geçmişine takılan insanlardan da değilim. eski sevgilisiydi sonuçta bana onu getiren. ama marjinal biri de değilim sanırım.
neyse eski sevgilisi 6 aylık bi ilişkiydi. toplasan haftada 1 görüşülen uzak mesafe ilişkisi.. ama sevgilimin anlattığı kadarıyla
eski sevgilisi
en çok kucakta yapmayı severmiş
8 kez geldiği olmuş kızın
çok iyi biriymiş
çok nazikmiş
hakkında konuşurken dikkat etmeliymişim
her istediğini yaparmış.
filan falan.. ayrılık oldu. bana geldi sonunda. ama eski sevgilisi arıyor hala. konuşuyor yanımda. eski sevgilisi kapatabilirim, yanında sevgilin var madem diyor. sorun yok diyor. konuşmalar basit gündelik. eski sevgili öyle bi hal hatır sorayım dedim diyor. ne düşüncelisin diyor benim sevdiğim. görüşecek misin eski sevgilinle diyorum. kavgalı ayrılmadık o çok iyi biriydi. elbette çağırırsa görüşeceğim diyor.
karışamam arkadaşlarına ama hoşlanmıyorum eski sevgili konusundan diyorum. bana güvenmiyor musun? diyor. ona güvenmiyorum diyorum. o çok iyi biri filan falan diyor.
napsamki dostlar hatunu seviyorum da pek içim almıyor bu durumu. bişey demiyorum ama göğsümde yanma oluyor aklıma geldikçe. sorun bende mi? olağan mı karşılamam gerekiyor durumu? siz napardınız?
0
üzüldüm be hacılop o ilişkiye başlamana kıza eskiye her şeye biraz pısırık kalmışın sen ama ya neyse daha fazla yazmıyım yeter bu kadar bırkgitsin dönerse senindir diyim son olarak
0
Maalesef bu iliskide "loser" olan sensin. Biraz pisirik kalmissin ve bu yuzden sana duyulan saygiyi gunden gune eritiyorsun. Kaliteli insanlar eski sevgilileriyle ilgili yatak muhabbetlerini veya huylarini birbirlerine nazire yapmak icin dile getirmezler. Maalesef sevgilin bunun aksini yapmis. Hicbir sey senin kendine duyacagin saygidan onemli degil. Bence ipleri eline al!
0
sorun sende.sevgiliye çok karışılması taraftarı değilim ama bu durum başka. bu kadar rahat nası olabilmişsin bilmiyorum. kız seni hiçe saymış resmen.
eski sevgilisi istese koşarak dönecek gibi kız.
eski sevgilisi istese koşarak dönecek gibi kız.
0
oha, bu ne olm, ezikliğin bu kadarına pes.
kız eski sevgilim beni kucakta sikmeyi çok seviyodu desin, ve hala telefonda görüşsün onunla, karşı taraf kapatıyım demesine rağmen hala yok önemli değil desin. seni takmadıgı anlamına geliyor. bunlar gizli gizli buluşup sevişirler bile. enayi olma.
kız eski sevgilim beni kucakta sikmeyi çok seviyodu desin, ve hala telefonda görüşsün onunla, karşı taraf kapatıyım demesine rağmen hala yok önemli değil desin. seni takmadıgı anlamına geliyor. bunlar gizli gizli buluşup sevişirler bile. enayi olma.
0
fazla geniş gördüm seni , kız sana utanmadan sıkılmadan eski yatak muhabbetlerini anlatıyor , sen de dinliyorsun güzel güzel , pes
0
şincik bu yatak muhabbetleri siz sevgiliyken mi oldu yoksa ona meriç'lik yaparken mi anlattı?
ikinci olarak bence biraz ayrı kalın. ona direkt söyle ben sevgilinle böyle muhabbet ederken kafam rahat değil. git kafanı boşalt ya bana dön ya da ona. ben çekemem üç kişilik ilişkiyi.
hemen hemen aynı muhabbet bende olmuştu. ben uzak mesafe durumundaydım. biz birbirimize karşılıklı anlatırdık ve resmen dörtlü ilişkimiz vardı. 6 ay sürebildi ancak.
özetle vakit varken resti çek. başka türlü çok acı çekersin.
ikinci olarak bence biraz ayrı kalın. ona direkt söyle ben sevgilinle böyle muhabbet ederken kafam rahat değil. git kafanı boşalt ya bana dön ya da ona. ben çekemem üç kişilik ilişkiyi.
hemen hemen aynı muhabbet bende olmuştu. ben uzak mesafe durumundaydım. biz birbirimize karşılıklı anlatırdık ve resmen dörtlü ilişkimiz vardı. 6 ay sürebildi ancak.
özetle vakit varken resti çek. başka türlü çok acı çekersin.
0
Bunu kimseye anlatma, dalga gecerler. el alemin maskarasi olursun :)
Kizin da vur gotune tekmeyi. Terbiyesizin tekiymis.
Kizin da vur gotune tekmeyi. Terbiyesizin tekiymis.
0
eski sevgiliyle görüşmek şartlar dahilinde değerlendirilebilir de "en çok kucakta yapmayı severmiş" nedir amk ya, nasıl bir düşünce yapınız var arkadaş.
bence böyle devam. hem threesome falan olur heyecan gelir ilişkinize.(dikkat, ironi barındırır!!)
bence böyle devam. hem threesome falan olur heyecan gelir ilişkinize.(dikkat, ironi barındırır!!)
0
kız hala onu seviyor seninle de onu kıskandırmak falan için birlikte oluyor olabilir. sana anlattığı şeyler hiç normal değil. ben bırak sevgiliyi arkadaşlarımın yanında bile başkasıyla muhabbet etmem telefonda 2 saat. karşındakine saygısızlık. olağan karşılamam ben, bu ilişkiden hayır gelmez deyip bitirirdim.
0
öncelikle kendimi gördüm hacı.
buna benzer bir şey gelmişti başıma her şeyi alttan aldım, kız ne diyorsa öyle yaptım, her hareketini mazur görüyordum en son kız beni bırakıp eski elmana geri döndü.
buna benzer bir şey gelmişti başıma her şeyi alttan aldım, kız ne diyorsa öyle yaptım, her hareketini mazur görüyordum en son kız beni bırakıp eski elmana geri döndü.
0
kullanıyor seni. kötü bence. başlamadan ileri gitmeden bitir derim. o ne lan kucakta sever 8 kez gitti bana falan oha
0
sorun sende değil onda.
ayrıca hiçbir erkeğin mezhebi bu kadar geniş olmamalı. bir an önce bitir bence. kız düzelse bile benim midem kaldırmazdı devam etmeye.
ayrıca hiçbir erkeğin mezhebi bu kadar geniş olmamalı. bir an önce bitir bence. kız düzelse bile benim midem kaldırmazdı devam etmeye.
0
hatunu seviyorum falan demişsin buna binayen diyorumki bu kafada gidersen canın çok yanar, yani sevgiliyi bırak fuckbuddy dediğimiz ilişki türünde kız eski erkek arkadaşım beni şöyle bafiliyordu dese siktir git derdim o nasıl bi ilişki amk. kusura bakma ama bu kız ilk fırsatta eskisiyle yatmazsa adam değilim.koşarak uzaklaş.
0
"en çok kucakta
8 kez geldiği olurmuş" bu kısımları sana 1 aylık bir ilişki de bile anlatması her şeyi açıklıyor.
kendine saygısı olan kızlar zaten genelde bahsetmez,çok sıkıştırsan da üstü kapalı geçiştirir.
önerimi mesaj olarak atıcam.
yemin ederim ilerde param olursa diğer erkekleri eğitmelik kurslar açıcam;herkes piç olsun da bazı çakal kızların oyuncağı olmayalım anasını satiym.
+female demon da haklı bu arada.
8 kez geldiği olurmuş" bu kısımları sana 1 aylık bir ilişki de bile anlatması her şeyi açıklıyor.
kendine saygısı olan kızlar zaten genelde bahsetmez,çok sıkıştırsan da üstü kapalı geçiştirir.
önerimi mesaj olarak atıcam.
yemin ederim ilerde param olursa diğer erkekleri eğitmelik kurslar açıcam;herkes piç olsun da bazı çakal kızların oyuncağı olmayalım anasını satiym.
+female demon da haklı bu arada.
0
erkek adamın mezhebi bu kadar genişlememeli yavrum.
ne yaptın sen bu nası bi mide?
vallaha bi tuhaf oldum okurken.
yüzüna baka baka eskisi ile nasıl olduğunu anlattı mı böyle hakikaten?
ay ben bi hoş oldum valla.
sen hala seviyorum diyorsun bi de?
kusacağım açılın.
ne yaptın sen bu nası bi mide?
vallaha bi tuhaf oldum okurken.
yüzüna baka baka eskisi ile nasıl olduğunu anlattı mı böyle hakikaten?
ay ben bi hoş oldum valla.
sen hala seviyorum diyorsun bi de?
kusacağım açılın.
0
olağan bi durum yok onların ilişkisi resmen bitmemiş sen arada kalmışsın engel gibi çekilsen kavuşacaklar töbe töbe
0
Kesin ve net olanlar; Seni gerçekten sevmediği, sana aşık olmadığı, hala o çocuğa aşık olduğu.
Madem kullanılıyorsun, kullanıldığını anlamamış gibi yapıp sen onu kullan, sen 8 değil, 10 kere git, etinden, sütünden faydalan işte.
Madem kullanılıyorsun, kullanıldığını anlamamış gibi yapıp sen onu kullan, sen 8 değil, 10 kere git, etinden, sütünden faydalan işte.
0
Wolfware
arkadaşım amerika'dan 800 usdye iphone 5 getirecekmiş. o fiyata alsam burada satabilir miyim ? passaport kaydı dışında sıkıntısı olur mu ? orada satılan ürünün burda kullanılabilmesi için yapılacak işlemleri varmış. yani değer mi aradaki fark için uğraşmaya ? şimdiden teşekkürler
arkadaşım amerika'dan 800 usdye iphone 5 getirecekmiş. o fiyata alsam burada satabilir miyim ? passaport kaydı dışında sıkıntısı olur mu ? orada satılan ürünün burda kullanılabilmesi için yapılacak işlemleri varmış. yani değer mi aradaki fark için uğraşmaya ? şimdiden teşekkürler
0
ben 700e aldim. sana 100 dolar kar takmis:)
biraz daha ekleyeyim pasaport kayit 100 liraya mal oluyor. bu demek ki telefon 1350 lira civari olacak. TRde en ucuz 1700 civari bulursun ki bu da yaklasik 350 lira kar demek. yani kendin kullanacaksan tabi ki ucuza geliyor fakat satacaksan cok da degmeyebilir. millet garantili olsun su olsun bu olsun 350 lira icin degmez diyebilir ki haklilar.
biraz daha ekleyeyim pasaport kayit 100 liraya mal oluyor. bu demek ki telefon 1350 lira civari olacak. TRde en ucuz 1700 civari bulursun ki bu da yaklasik 350 lira kar demek. yani kendin kullanacaksan tabi ki ucuza geliyor fakat satacaksan cok da degmeyebilir. millet garantili olsun su olsun bu olsun 350 lira icin degmez diyebilir ki haklilar.
0
bebek terlik
merhaba gece gece aklıma düştü. beynim sulanmış olduğundan da olabilir gerçi neyse sadede geleyim. kullanabileceğim bir kadın parfümü aramaktayım yada unisex de olur farketmez. kriterler şunlar:- ağır kokular nefes darlığı yapıyor o yüzden mümkün mertebe bugüne kadar parfüm olayından uzak durdum.- h
merhaba gece gece aklıma düştü. beynim sulanmış olduğundan da olabilir gerçi neyse sadede geleyim. kullanabileceğim bir kadın parfümü aramaktayım yada unisex de olur farketmez. kriterler şunlar:
- ağır kokular nefes darlığı yapıyor o yüzden mümkün mertebe bugüne kadar parfüm olayından uzak durdum.
- hafif fresh bir şey istiyorum.
-çiçek vanilya vs gibi şeyler olabilir.
-kesinlikle şekerli ya da kış parfümü diye tabir edilen ağır kokulu şeylerden istemiyorum.
-açık buğday tenliyim, kalıcılığı olan bir şey bakıyorum
ivet tavsiyeleri bekliyorum :)
- ağır kokular nefes darlığı yapıyor o yüzden mümkün mertebe bugüne kadar parfüm olayından uzak durdum.
- hafif fresh bir şey istiyorum.
-çiçek vanilya vs gibi şeyler olabilir.
-kesinlikle şekerli ya da kış parfümü diye tabir edilen ağır kokulu şeylerden istemiyorum.
-açık buğday tenliyim, kalıcılığı olan bir şey bakıyorum
ivet tavsiyeleri bekliyorum :)
0
calvin klein in2u
burberry the beat
chanel miracle
hepsi gayet hafif fresh kokular bence. ama kalıcılık olayı tenden tene çok değişiyor onu bi denemek lazım sanırım :)
burberry the beat
chanel miracle
hepsi gayet hafif fresh kokular bence. ama kalıcılık olayı tenden tene çok değişiyor onu bi denemek lazım sanırım :)
0
bana burdan bir arkadas tavsiye etmisti, ben de bayragi ondan devralip size devrediyorum.
lacoste red
kesinlikle muazzam
lacoste red
kesinlikle muazzam
0
dahinnotha
*i would come to the party if you invited me.*i would have came to the party, if you had invited me. --şimdi ikinci cümlede sorun yok, eğer beni davet etmiş olsaydın (ki etmedin) , gelirdim (gelmedim). parti bitti, eşek geçti. peki ya birinci cümle ne oluyor türkçeye çevirince? hypothetical cond ola
*i would come to the party if you invited me.
*i would have came to the party, if you had invited me.
--
şimdi ikinci cümlede sorun yok, eğer beni davet etmiş olsaydın (ki etmedin) , gelirdim (gelmedim). parti bitti, eşek geçti.
peki ya birinci cümle ne oluyor türkçeye çevirince? hypothetical cond olarak geçiyor.
*i would have came to the party, if you had invited me.
--
şimdi ikinci cümlede sorun yok, eğer beni davet etmiş olsaydın (ki etmedin) , gelirdim (gelmedim). parti bitti, eşek geçti.
peki ya birinci cümle ne oluyor türkçeye çevirince? hypothetical cond olarak geçiyor.
0
davet etsen gelirdim oluyor. yerine göre davet etseydin gelirdim ya da davet etsen gelirim bile denilebilir. type 2. gerçekdışı ve hayalgücüne dayalı present durumlar için kullanılıyor, yani böyle bir durum olsaydı, sen beni davet etseydin ben de gelirdim. alttaki cümle type 3 ve geçmişte oldu, artık davet etme şansı da yok.
şu örneği veriyorum ben hep. piyango çekilmeden önce soruyor ya muhabir ablamız "büyük piyango size çıksa ne yaparsınız?"
"karıyı değiştiririm."
işte burada o üstteki, yani type 2 kullanılacak. eğer soru piyango çekilişi sonrasında sorulsaydı type 3, yani alttaki olacaktı.
şu örneği veriyorum ben hep. piyango çekilmeden önce soruyor ya muhabir ablamız "büyük piyango size çıksa ne yaparsınız?"
"karıyı değiştiririm."
işte burada o üstteki, yani type 2 kullanılacak. eğer soru piyango çekilişi sonrasında sorulsaydı type 3, yani alttaki olacaktı.
0
@nucleon 1 incisi oysa bu ne oluyor? Bence olay bunda gerçekleşmemiş oluyor.
'i (will) come to the party if you invite me.'
@sanat guresi örnek olarak süper bir şey seçmişsin artık bi daha asla unutmam bunu :))
'i (will) come to the party if you invite me.'
@sanat guresi örnek olarak süper bir şey seçmişsin artık bi daha asla unutmam bunu :))
0
biraderlerim su sekilde
1. davet edersen gelirim. arkadas muhabbeti parti daha olmamis eleman yuzsuzluk yapiyo davet edersen gelirim kanka diyo:)
2. davet etseydin gelirdik haci . burada da parti daha olmamis fakat adam gucenmis, parti muhabbeti geciyo bizim elemanin haberi yok. o sirada ogreniyo ve partiyi yapacak adama soyluyo.
3. davet etmis olsaydin gelirdim. parti marti bitmis.
bence bu sekilde
1. davet edersen gelirim. arkadas muhabbeti parti daha olmamis eleman yuzsuzluk yapiyo davet edersen gelirim kanka diyo:)
2. davet etseydin gelirdik haci . burada da parti daha olmamis fakat adam gucenmis, parti muhabbeti geciyo bizim elemanin haberi yok. o sirada ogreniyo ve partiyi yapacak adama soyluyo.
3. davet etmis olsaydin gelirdim. parti marti bitmis.
bence bu sekilde
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.1.86 boyunda, düzgün vücutlu, kilolu olmayan bir erkek L mi giyer XL mi?
Selamlar.
1.86 boyunda, düzgün vücutlu, kilolu olmayan bir erkek L mi giyer XL mi?
1.86 boyunda, düzgün vücutlu, kilolu olmayan bir erkek L mi giyer XL mi?
0
yapılı mı yoksa zayıf mı? yapılıysa xl'dır muhtemelen. değilse de l olur. bir de vücudun üst tarafı uzun bacaklar kısaysa xl, diğer türlü l. karışık yani biraz.
0
muhtemelen xl o zaman. ama ürüne göre de değişebilir. ben 1.88'im, çoğunlukla xl giyiyorum. hafif göbekli falanım.
0
large'dan tut xxl bile giyebilir kendisi, hem adamın, hem yapılan şeyin kalıbına göre değişir.. 1.89'um genellikle xl giyiyorum, ama large veya xxl da olduğu oluyor.
0
ya ekstrem durumlarda olur illa ki, ben genel olarak soruyorum. ben de m giyiyorum ama bazen s veya l aldığım da oluyor. genel olarak xl dendi sanırım.
0
XL
kendimden biliyorum.
zayıf olmadığımdan xl bedenindeki tişörtler daha rahat oluyor.
kendimden biliyorum.
zayıf olmadığımdan xl bedenindeki tişörtler daha rahat oluyor.
0
kainkirikkalbi hakli. kendimden biliyorum yuzden 80 large, yuzde 15 Medium, yuzde 5 xl. bol severse bilemem.
0
Düzgün vücutluysa L giyebilir çok düzgünse M bile olur(slim fit adamlar). Kilo hafif varsa XL, daha fazla varsa XXL gibi düşünmek lazım.
0
l giyebilir ama omuzlari cok onemli. yani en azindan ben oyle gordum.
benim yegenim l giyiyor tam o boyda (biraz dar giymeyi seviyor). xl giydiginde omuzlar dokuluyor bir miktar.
ben eskiden o boylarda iken (lisede) bile xl'den asagisini giyemiyordum. simdi 10 cm daha uzunum xl devam.
benim yegenim l giyiyor tam o boyda (biraz dar giymeyi seviyor). xl giydiginde omuzlar dokuluyor bir miktar.
ben eskiden o boylarda iken (lisede) bile xl'den asagisini giyemiyordum. simdi 10 cm daha uzunum xl devam.
0
0
raif_efendi
Mallık, kerizlik, enayilik, çok sevmenin getirmiş olduğu körlük sonucu oluşan durum hakkındaBirazdan anlatacaklarım %100 yaşanmış olup, sizlerin önerilerini bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.Şu an 28 yaşındayım. Üniversite okumak için gelmiştim ve tam 10 senedir İstanbul'dayım. Bu süre zarfının büyü
Mallık, kerizlik, enayilik, çok sevmenin getirmiş olduğu körlük sonucu oluşan durum hakkında
Birazdan anlatacaklarım %100 yaşanmış olup, sizlerin önerilerini bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
Şu an 28 yaşındayım. Üniversite okumak için gelmiştim ve tam 10 senedir İstanbul'dayım. Bu süre zarfının büyük çoğunluğu kendi ayaklarımın üzerine durmakla geçti. Yaklaşık 6-7 senedir süreli-süresiz işlerde de çalıştım. Bunun son 3 senesi sevdiğim iş, iyi bir maaş ve sosyal olanakları da güzel olabilecek şekilde gelişti.
Bahsetmiş olduğum işe başlayana kadar hiç kız arkadaşım olmadı. Bu meselenin ise benim açımdan çok fazla detayı vardı. Neden olmamasını ise şöyle özet geçebilirim.
- Yüreğimi kıpırdatmayan bir kişi ile deneyimim olsun diye çıkmanın doğru olmadığını düşünüyorum.
- Bir ilişkinin maddi ve manevi onlarca sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Bundan dolayı da sevdiğim insanla yola çıkarken tek hayalimin huzurlu bir yuva kurmak olduğunun altına çizerim.(Salt olarak vakit geçirmek, gençliğimi yaşamak bana maalesef çok uzak) Özetle bunun için de maddi olarak hazır olmam gerekiyordu.
Yaklaşık 2,5 sene önce bir kız tanıdım. Yüzünü dahi görmeden yazdıklarından dolayı aşık olmuştum. Günlerce, aylarca fotoğrafını paylaşmasını bekledim. Bir gün İstanbul'a geleceğini söyledi. Ben bir şans olur mu diye yüz yüze buluşma teklifi ettim. Kabul etti. Ben onunla buluşmadan önce 1 günlük bir İstanbul planı yaptım. O gelmeden gideceğimiz mekanları tek tek yerinde tespit ettim. O güne özel kıyafetler, hazırlıklar vs... Ve buluştuk. Onu kaldığı adresten aldım. Önce Emirgan Korusu'nda kahvaltı, sonra Otağtepe'de kahve-sohbet keyfi... Her şey mükemmel. Konuştukça konuşuyoruz. İkindi vakti Üsküdar iskeleden ve karaköy'e geçiyoruz. Tünel'den sonrada İstiklal caddesindeyiz. Yemekler, tatlılar, sohbetler derken gece 11 oluyor. Normalde akrabasından akşam 7 için izin alan ve benimle maksimum 1 saat görüşmeye planlayan kız ile çok zor ayrılıyoruz. Ardından İstanbul'da kaldığı sürece 2 kez daha buluşuyoruz. O buluşmalar da en az ilki kadar keyifli geçiyor.
Ben kıza aşık olmuş, çok sevmiştim. Sonra yaşadığı şehre döndü. Uzak mesafe ilişkisi başladı. Bazen o geliyor, bazen ben gidiyordum. Ancak ilişkide problem yoktu. Onun okulu bitirmesi için bir kaç dersi vardı. Ben maddi manevi her anında yanında olmak için çabalıyordum. Ve bunları yaparken de zerre bir beklentiye girmiyordum. Bir gün , artık çalışmak istediğini söyledi. Tek bir işte çalışma hayali vardı. Ve bu iş için ben bağlantılarımı kullanarak bir ihtimal yardımcı olabilirdim. Yöneticilerime durumu açtım. Tek tek kapıları çaldım ve sonunda mülakat için bir gün aldım. Başvurdu. 1 ay sonra çağırdılar ve hayalini dahi zor kurduğu iş için kabul edildi. Bu süreç içerisinde ilk tartışmalar ufaktan yaşanmaya başladı ve çağrıldı günden (bundan benim haberim yoktu) bir gün önce buluştuk(Aniden çağırdı). Halbuki o beni o buluşmaya çağırırken ben onun için 25 farklı doğum günü hediyesi(onunla olamadığım her sene için bir hediye gibi düşünüp) hazırlamak için dükkan dükkan dolaşıyordum. Elimde bir kaç hediye ile yanına gittim ve ayrılmak istiyoruz dedi... Çok çok çok kötü oldum. Herkesin içinde hüngür hüngür ağladım. Çekti gitti. Ben öylece kaldım. Tek başıma bir evde kalıyordum. Kendimi eve atmam ile saatlerce ağladım. Gecenin bir vakti 12. kattan saatlerce baktım. Atlamak ile atlamamak arasında defalarca gidip, geldim.
Birkaç ay böyle geçti. Saçlarımı üçe vurdum. Evimdeki eşyaları yok parasına sattım ve geride her şeyi bırakmak için kendime söz verdim. Arkadaşların yanına çıktım. Bu süreç içerisinde de bir ay geçtikten sonra tekrar konuşmaya başladık. Dişleri ağrıyordu. Kendi cebimden tüm tedavisini karşıladım. Telefona ihtiyacı vardı, gittim iphone aldım. Bu tarz harcamaları ayrılmamızdan önce de yapıyordum. Ancak ayrılık sonra bir daha onu kaybetme adına kendimden daha fazla fedakarlık yapıyordum. Doğumgünlerimiz iki gün araylaydı. Benim doğumgünümde o bana hediyeleri verirken, ben sürpriz yapıp bir hediye verdim. (nikon d7000) Mutlu oldu. İşi için ihtiyacı olacağı, hem de harika bir dslr makinesi olmuştu. İki gün sonra doğum gününde de kendisini özel hissettin diye kolye, kıyafet gibi daha önceden alamadığım bazı şeyleri hediye etmiştim. Ancak bunlara rağmen garip bir mutsuzluk vardı...
Yaklaşık bir 6 ay zaman zaman iyi, zaman zaman da mutsuz bir şekilde bir ilişki yürüdü. Bunların sebepleri arasında benim biriken 17 bin tl borcum oldu. Ancak bu borcun en büyük sebebi, onu biraz daha mutlu edebilirim mi diye, elimden geleni değil de, elimden gelenin fazlasını yapmak yüzünden oldu. Cebime 2 lira giriyorsa, ben 4 lira harcama yapıyordum. Sadece doğum gününde 5 bin tl nin üzerinde harcama yapmışım. Biliyorum bunları okurken beni mallık, kerizlik, enayilik ile suçlayacaksınız... Ama ben de böyleyim işte...
Bu mart ayında bir mesaj attım. Benimle olmaktan mutsuz musun diye.. Cevap olarak evet minvalinde laflar edip, ayrıldık. Aradan 1 ay geçti ve bana mail olarak evleneceğim diye mail attı. Ben de Allah mutlu mesut etsin dedim. Sonra da bende bazı emanetleri olduğunu söyleyip, son bir kez görüşelim dedim. Tamam dedi. Bana hediye ettiği hediyelerin büyük kısmını ona teslim ettim ve arkama bakmadan gittim. Mayıs ayı gibi evine hırsız girdi. Neyse ki kendine bir zarar verilmemişti ve maddi olarak kaybı yoktu. Ben bir şekilde bunu öğrendim ve geçmiş olsun demek için aradım. Şaşırdı. O dönem tekrar konuşmalar başladı. Aynı evde birden fazla kişiyle kalınmadığını, muhitin in kötülüğünden bahsedip duruyordu. Özetle tek başına eve çıkma niyetindeydi ve ben de saf gibi yine koşturmaya başlamıştım. Kendisi evi buldu. Ben o borçlu halimle evinin depozitosunu ayarladım. Tam 1 günde evinde yaşayabilecek şekilde bütün eşya işlerini hallettim vs. Bu dönem içerisinde dönem dönem sadece iletişim halindeydik. Evlilik meselesinin yalan olduğunu anlamıştım. Ancak üstelemiyordum. Kendisi ara ara gündeme getiriyor, ben de üzerinde durmuyordum. Bu arada evin kirası konusunda da ona destek oluyordum. Yaklaşık bu mesele de 3 ay sürdü. Ve artık bu süreçte de soğumaya başladım. Artık kira konusunda benden bir beklentisi olmamasını dile getirdim. Zaten bunca zaman borçları kapatacağım diye uğraşmaktan aylardır maaşımın tamamını bankaya yatırmaktan bıkmıştım.
Bu olaylar yaşanır yaşanmaz, çok kısa sürede evlilik meselesi bu sefer ciddi bir biçimde gündeme geldi. Bir anda bunu istediler. Ben evleneceği kişiyi öğrendim. Aynı iş yerinden bir çocukmuş. Normalde diyelim x semtinden aşağısı olmaz diye talep eden kız gitmiş, bir anda hiç istemediği semtte bile yaşayabilecek kız gelmiş. Belki aklınıza gelir diye şu detayı da paylaşmak istiyorum. Çocuk zengin değil. Yahut daha iyi bir mevkide filan da hiç değil. Hatta ona bunu öğrendikten sonra bir soru sormuştum. Seni taşıyabilecek biri değil diye. O da bana evet deyip, umarım ikimizi de yanıltır diye cevap verdi...
Biliyorum çok uzattım. Bu meseleyi kısmen ailem ile birlikte 3-5 arkadaşım biliyor. Düne bu kadar detaylı olarak kimseye anlatmamıştım. Ancak bir arkadaşıma yine hepsini olmasa da bir kısmını anlattım ve çocuk beyninden vurulmuşa dönüp, bana bir sürü laf söyledi. Özellikle benim kıza verdiğim tüm hediyeleri tek tek istememi söyledi. Eğer vermeye yanaşmazsa, git eşi olacak kişiden bunu talep et filan dedi. tamam %100 malın, enayinin, kerizin önde gideniyim ama bunu yapabilecek bir yapım yok. bana çektirdiği onca acıdan sonra benim de böyle davranmam bana gereksiz geliyor. Ama bir yandan da onca borcu kapatmak için eşek gibi çalışmak ve başka bir adamın çıkıp, ellerinle büyüttüğün bir çiçeği alıp koparması, koklaması insanın zoruna gidiyor.
Kimle evlenirse evlensin. Zerre umrumda değil artık. Ancak benim bunca sıkıntımın bir karşılığı olmalı... Biz en başından evleneceğiz diye yola çıktık ve ben ne yaptıysam sevgilim değil de, hanımımmış gibi mücadele ettim. Ben ne yapayım aaa dostlar?
Birazdan anlatacaklarım %100 yaşanmış olup, sizlerin önerilerini bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
Şu an 28 yaşındayım. Üniversite okumak için gelmiştim ve tam 10 senedir İstanbul'dayım. Bu süre zarfının büyük çoğunluğu kendi ayaklarımın üzerine durmakla geçti. Yaklaşık 6-7 senedir süreli-süresiz işlerde de çalıştım. Bunun son 3 senesi sevdiğim iş, iyi bir maaş ve sosyal olanakları da güzel olabilecek şekilde gelişti.
Bahsetmiş olduğum işe başlayana kadar hiç kız arkadaşım olmadı. Bu meselenin ise benim açımdan çok fazla detayı vardı. Neden olmamasını ise şöyle özet geçebilirim.
- Yüreğimi kıpırdatmayan bir kişi ile deneyimim olsun diye çıkmanın doğru olmadığını düşünüyorum.
- Bir ilişkinin maddi ve manevi onlarca sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Bundan dolayı da sevdiğim insanla yola çıkarken tek hayalimin huzurlu bir yuva kurmak olduğunun altına çizerim.(Salt olarak vakit geçirmek, gençliğimi yaşamak bana maalesef çok uzak) Özetle bunun için de maddi olarak hazır olmam gerekiyordu.
Yaklaşık 2,5 sene önce bir kız tanıdım. Yüzünü dahi görmeden yazdıklarından dolayı aşık olmuştum. Günlerce, aylarca fotoğrafını paylaşmasını bekledim. Bir gün İstanbul'a geleceğini söyledi. Ben bir şans olur mu diye yüz yüze buluşma teklifi ettim. Kabul etti. Ben onunla buluşmadan önce 1 günlük bir İstanbul planı yaptım. O gelmeden gideceğimiz mekanları tek tek yerinde tespit ettim. O güne özel kıyafetler, hazırlıklar vs... Ve buluştuk. Onu kaldığı adresten aldım. Önce Emirgan Korusu'nda kahvaltı, sonra Otağtepe'de kahve-sohbet keyfi... Her şey mükemmel. Konuştukça konuşuyoruz. İkindi vakti Üsküdar iskeleden ve karaköy'e geçiyoruz. Tünel'den sonrada İstiklal caddesindeyiz. Yemekler, tatlılar, sohbetler derken gece 11 oluyor. Normalde akrabasından akşam 7 için izin alan ve benimle maksimum 1 saat görüşmeye planlayan kız ile çok zor ayrılıyoruz. Ardından İstanbul'da kaldığı sürece 2 kez daha buluşuyoruz. O buluşmalar da en az ilki kadar keyifli geçiyor.
Ben kıza aşık olmuş, çok sevmiştim. Sonra yaşadığı şehre döndü. Uzak mesafe ilişkisi başladı. Bazen o geliyor, bazen ben gidiyordum. Ancak ilişkide problem yoktu. Onun okulu bitirmesi için bir kaç dersi vardı. Ben maddi manevi her anında yanında olmak için çabalıyordum. Ve bunları yaparken de zerre bir beklentiye girmiyordum. Bir gün , artık çalışmak istediğini söyledi. Tek bir işte çalışma hayali vardı. Ve bu iş için ben bağlantılarımı kullanarak bir ihtimal yardımcı olabilirdim. Yöneticilerime durumu açtım. Tek tek kapıları çaldım ve sonunda mülakat için bir gün aldım. Başvurdu. 1 ay sonra çağırdılar ve hayalini dahi zor kurduğu iş için kabul edildi. Bu süreç içerisinde ilk tartışmalar ufaktan yaşanmaya başladı ve çağrıldı günden (bundan benim haberim yoktu) bir gün önce buluştuk(Aniden çağırdı). Halbuki o beni o buluşmaya çağırırken ben onun için 25 farklı doğum günü hediyesi(onunla olamadığım her sene için bir hediye gibi düşünüp) hazırlamak için dükkan dükkan dolaşıyordum. Elimde bir kaç hediye ile yanına gittim ve ayrılmak istiyoruz dedi... Çok çok çok kötü oldum. Herkesin içinde hüngür hüngür ağladım. Çekti gitti. Ben öylece kaldım. Tek başıma bir evde kalıyordum. Kendimi eve atmam ile saatlerce ağladım. Gecenin bir vakti 12. kattan saatlerce baktım. Atlamak ile atlamamak arasında defalarca gidip, geldim.
Birkaç ay böyle geçti. Saçlarımı üçe vurdum. Evimdeki eşyaları yok parasına sattım ve geride her şeyi bırakmak için kendime söz verdim. Arkadaşların yanına çıktım. Bu süreç içerisinde de bir ay geçtikten sonra tekrar konuşmaya başladık. Dişleri ağrıyordu. Kendi cebimden tüm tedavisini karşıladım. Telefona ihtiyacı vardı, gittim iphone aldım. Bu tarz harcamaları ayrılmamızdan önce de yapıyordum. Ancak ayrılık sonra bir daha onu kaybetme adına kendimden daha fazla fedakarlık yapıyordum. Doğumgünlerimiz iki gün araylaydı. Benim doğumgünümde o bana hediyeleri verirken, ben sürpriz yapıp bir hediye verdim. (nikon d7000) Mutlu oldu. İşi için ihtiyacı olacağı, hem de harika bir dslr makinesi olmuştu. İki gün sonra doğum gününde de kendisini özel hissettin diye kolye, kıyafet gibi daha önceden alamadığım bazı şeyleri hediye etmiştim. Ancak bunlara rağmen garip bir mutsuzluk vardı...
Yaklaşık bir 6 ay zaman zaman iyi, zaman zaman da mutsuz bir şekilde bir ilişki yürüdü. Bunların sebepleri arasında benim biriken 17 bin tl borcum oldu. Ancak bu borcun en büyük sebebi, onu biraz daha mutlu edebilirim mi diye, elimden geleni değil de, elimden gelenin fazlasını yapmak yüzünden oldu. Cebime 2 lira giriyorsa, ben 4 lira harcama yapıyordum. Sadece doğum gününde 5 bin tl nin üzerinde harcama yapmışım. Biliyorum bunları okurken beni mallık, kerizlik, enayilik ile suçlayacaksınız... Ama ben de böyleyim işte...
Bu mart ayında bir mesaj attım. Benimle olmaktan mutsuz musun diye.. Cevap olarak evet minvalinde laflar edip, ayrıldık. Aradan 1 ay geçti ve bana mail olarak evleneceğim diye mail attı. Ben de Allah mutlu mesut etsin dedim. Sonra da bende bazı emanetleri olduğunu söyleyip, son bir kez görüşelim dedim. Tamam dedi. Bana hediye ettiği hediyelerin büyük kısmını ona teslim ettim ve arkama bakmadan gittim. Mayıs ayı gibi evine hırsız girdi. Neyse ki kendine bir zarar verilmemişti ve maddi olarak kaybı yoktu. Ben bir şekilde bunu öğrendim ve geçmiş olsun demek için aradım. Şaşırdı. O dönem tekrar konuşmalar başladı. Aynı evde birden fazla kişiyle kalınmadığını, muhitin in kötülüğünden bahsedip duruyordu. Özetle tek başına eve çıkma niyetindeydi ve ben de saf gibi yine koşturmaya başlamıştım. Kendisi evi buldu. Ben o borçlu halimle evinin depozitosunu ayarladım. Tam 1 günde evinde yaşayabilecek şekilde bütün eşya işlerini hallettim vs. Bu dönem içerisinde dönem dönem sadece iletişim halindeydik. Evlilik meselesinin yalan olduğunu anlamıştım. Ancak üstelemiyordum. Kendisi ara ara gündeme getiriyor, ben de üzerinde durmuyordum. Bu arada evin kirası konusunda da ona destek oluyordum. Yaklaşık bu mesele de 3 ay sürdü. Ve artık bu süreçte de soğumaya başladım. Artık kira konusunda benden bir beklentisi olmamasını dile getirdim. Zaten bunca zaman borçları kapatacağım diye uğraşmaktan aylardır maaşımın tamamını bankaya yatırmaktan bıkmıştım.
Bu olaylar yaşanır yaşanmaz, çok kısa sürede evlilik meselesi bu sefer ciddi bir biçimde gündeme geldi. Bir anda bunu istediler. Ben evleneceği kişiyi öğrendim. Aynı iş yerinden bir çocukmuş. Normalde diyelim x semtinden aşağısı olmaz diye talep eden kız gitmiş, bir anda hiç istemediği semtte bile yaşayabilecek kız gelmiş. Belki aklınıza gelir diye şu detayı da paylaşmak istiyorum. Çocuk zengin değil. Yahut daha iyi bir mevkide filan da hiç değil. Hatta ona bunu öğrendikten sonra bir soru sormuştum. Seni taşıyabilecek biri değil diye. O da bana evet deyip, umarım ikimizi de yanıltır diye cevap verdi...
Biliyorum çok uzattım. Bu meseleyi kısmen ailem ile birlikte 3-5 arkadaşım biliyor. Düne bu kadar detaylı olarak kimseye anlatmamıştım. Ancak bir arkadaşıma yine hepsini olmasa da bir kısmını anlattım ve çocuk beyninden vurulmuşa dönüp, bana bir sürü laf söyledi. Özellikle benim kıza verdiğim tüm hediyeleri tek tek istememi söyledi. Eğer vermeye yanaşmazsa, git eşi olacak kişiden bunu talep et filan dedi. tamam %100 malın, enayinin, kerizin önde gideniyim ama bunu yapabilecek bir yapım yok. bana çektirdiği onca acıdan sonra benim de böyle davranmam bana gereksiz geliyor. Ama bir yandan da onca borcu kapatmak için eşek gibi çalışmak ve başka bir adamın çıkıp, ellerinle büyüttüğün bir çiçeği alıp koparması, koklaması insanın zoruna gidiyor.
Kimle evlenirse evlensin. Zerre umrumda değil artık. Ancak benim bunca sıkıntımın bir karşılığı olmalı... Biz en başından evleneceğiz diye yola çıktık ve ben ne yaptıysam sevgilim değil de, hanımımmış gibi mücadele ettim. Ben ne yapayım aaa dostlar?
0
Siz çiçeği ellerinizle falan büyütmemişsiniz, bir yığın para harcayarak sadece kendinizi böyle bir yanılgı içerisine sokmuşsunuz. Daha baştan itibaren kızın pek umrunda olmadığınız anlaşılıyor. İlk büyük aşkınızı tamamen kendi kendinize yaşamışsınız.
Psikolojik destek alın. Bilhassa şu saçları üçe vurdurma hikayesi falan kendinizi gereksiz yere derbeder aşık yerine koymaya meyiliniz olduğunu gösteriyor. Ama boşuna yapıyorsunuz. Kız şimdi evlenmeyeceğim, tekrar beraber olalım canım dese atlayarak gidersiniz, hiç de umrumda değil falan demeyin. Acaip kerizmişsiniz evet.
Psikolojik destek alın. Bilhassa şu saçları üçe vurdurma hikayesi falan kendinizi gereksiz yere derbeder aşık yerine koymaya meyiliniz olduğunu gösteriyor. Ama boşuna yapıyorsunuz. Kız şimdi evlenmeyeceğim, tekrar beraber olalım canım dese atlayarak gidersiniz, hiç de umrumda değil falan demeyin. Acaip kerizmişsiniz evet.
0
harbi kerizmissin raif efendi, maria icin bile yapilmaz bunlar.
hediyelerini geri al, burdan ucuza satarsin bize.
hediyelerini geri al, burdan ucuza satarsin bize.
0
Seninle görüşüp, sonra tam istediği işi alınca ayrılalım demesi,
HEdiyelerinin enteresan bir şekilde çalınması,
daha çıkmıyorken senin aşırı yüce gönüllü olup kızın evinin parasını ödemen veya yardımcı olman,
üzerine 6 ay daha çıkıp çıkmadığın belirsizken kıza para yağman 17bin borca girmen filan,
ya hayatının sonuna kadar bu eziklikle yaşa, ya da git erkek gibi eşi olacak adamla buluşup kibarca bütün bu olanları anlatıp hediyeleri vb geri iste.
HEdiyelerinin enteresan bir şekilde çalınması,
daha çıkmıyorken senin aşırı yüce gönüllü olup kızın evinin parasını ödemen veya yardımcı olman,
üzerine 6 ay daha çıkıp çıkmadığın belirsizken kıza para yağman 17bin borca girmen filan,
ya hayatının sonuna kadar bu eziklikle yaşa, ya da git erkek gibi eşi olacak adamla buluşup kibarca bütün bu olanları anlatıp hediyeleri vb geri iste.
0
öncelikle dediğin gibi malmışsın ve enayinin önde gideniymişsin. Kızı parayla satın almaya kalkmışsın ama o önce davranıp seni satın almış. Ben de kız olsam ve böyle bi mal bulsam iliğine kadar sömürürüm. Ayranı yok içmeye tahtaravanla gider sıçmaya hesabıyla davranmışsın. Cebinde paran yokken kirasına kadar vermişsin.
Benim öyle bi yapım yok demişsin, kusura bakma ama senin yapın filan kalmamış arkadaşım. Yüzsüzlüğün en son sınırına dayanıp kıza olmayacak şeylerle yanaşmaya kalkmışsın. Şimdi yapacağın şey arkadaşının dediği gibi "artık buraya kadar , ver bakalım eşyaları ve hediyeleri" diyip söke söke almak. Eğer vermiyorsa her türlü pisliği yapmak.(Kocası , ailesine söylemek) İcabında kirasına kadar ödediğini kocasına söylemek.
Benim öyle bi yapım yok demişsin, kusura bakma ama senin yapın filan kalmamış arkadaşım. Yüzsüzlüğün en son sınırına dayanıp kıza olmayacak şeylerle yanaşmaya kalkmışsın. Şimdi yapacağın şey arkadaşının dediği gibi "artık buraya kadar , ver bakalım eşyaları ve hediyeleri" diyip söke söke almak. Eğer vermiyorsa her türlü pisliği yapmak.(Kocası , ailesine söylemek) İcabında kirasına kadar ödediğini kocasına söylemek.
0
Boş ver dostum hayatına bak. Çalışır ödersin borçları bundan sonra da kız arkadaşın olursa emin olmadan işini gaantiye almadan fedakarlık yapma.
aslında nickini okuyunca insan anlıyor nasıl bi acı çektiğini. benzer olaylar benim de başıma geldi evleniyor şimdi. bana bi beşiktaş forması almıştı bakamıyorum formaya bi arkadaşa verdim sende dursun dedim forma geçince sıkıntım alırım dedim. evleneceği kişi de beşiktaş'lı.
ona kürt mantolu madonnayı okutmuştum sen biraz raif efendiye benziyorsun demişti. boş ver hediye isteme görüşmeyi de kes. hatıralarını sil.
ve inan ki bana bu dünya seni sevmeyen biri için ağlamaya değmez. sevse yanında olurdu. bunca sıkıntının karşılığı tecrübe ve mutlu bi hayat. bundan sonra ilişkin olursa sen mutlu olabilirsin ama o ilk mutsuzluğunda seni hatırlayacak. sen mutlu bi ilişkiye başlarsan onu tamamen unutacaksın. acı çekeceksin doğru. ben evlilik haberini alınca hastaneye düştüm 4 serum verdiler kalbim çok hızlı atıyormuş. hemşire ambulansta bana baktı "gülüyor musun ağlıyor musun" dedi. monaliza oldum yani :)
aslında nickini okuyunca insan anlıyor nasıl bi acı çektiğini. benzer olaylar benim de başıma geldi evleniyor şimdi. bana bi beşiktaş forması almıştı bakamıyorum formaya bi arkadaşa verdim sende dursun dedim forma geçince sıkıntım alırım dedim. evleneceği kişi de beşiktaş'lı.
ona kürt mantolu madonnayı okutmuştum sen biraz raif efendiye benziyorsun demişti. boş ver hediye isteme görüşmeyi de kes. hatıralarını sil.
ve inan ki bana bu dünya seni sevmeyen biri için ağlamaya değmez. sevse yanında olurdu. bunca sıkıntının karşılığı tecrübe ve mutlu bi hayat. bundan sonra ilişkin olursa sen mutlu olabilirsin ama o ilk mutsuzluğunda seni hatırlayacak. sen mutlu bi ilişkiye başlarsan onu tamamen unutacaksın. acı çekeceksin doğru. ben evlilik haberini alınca hastaneye düştüm 4 serum verdiler kalbim çok hızlı atıyormuş. hemşire ambulansta bana baktı "gülüyor musun ağlıyor musun" dedi. monaliza oldum yani :)
0
hayatımda bu kadar keriz bir adam görmedim. ilyas salman'ın canlandırdığı karakterler senin yanında kurnaz kalır.
0
öncelikle şunu belirteyim. birlikte çok özel şeyler yaşadık. birlikteyken çok bir sorun yoktu. yani inek gibi süzme durumu yok. ben yaptım. o istemese de ben yaptım.
bu kadar açık açık yazdıysam, siz de benim samimiyetime inanın lütfen. hırsızlık olayı da %100 doğru. çirkinlik konusuna gelecek olursak. çirkin filan değilim. süper yakışıklı bir adam da değilim. 1,83 boy. 73 kilo. Eli ayağı düzgün, kendini bir çok konuda geliştirmiş, sosyal ortamda sevilen, sayılan birisiyim. sigara, alkol, kumar alışkanlığım yok.
bu kadar açık açık yazdıysam, siz de benim samimiyetime inanın lütfen. hırsızlık olayı da %100 doğru. çirkinlik konusuna gelecek olursak. çirkin filan değilim. süper yakışıklı bir adam da değilim. 1,83 boy. 73 kilo. Eli ayağı düzgün, kendini bir çok konuda geliştirmiş, sosyal ortamda sevilen, sayılan birisiyim. sigara, alkol, kumar alışkanlığım yok.
0
Ayrıca özel mesejdan gelene de cevap olarak, ekleme ihtiyacı hissediyorum.
beni param için sevmedi. sonuçta zengin bir adam da değilim. ortalama bir hayatım var. ben onu sevdiğim için mücadele ettim diyorum. mesele sadece hediyeler değil ki. ona iş bulmam da mı paraya boğmak oluyor? yahut her sıkıntısında yanında olmakda mı paraya boğmak?
beni param için sevmedi. sonuçta zengin bir adam da değilim. ortalama bir hayatım var. ben onu sevdiğim için mücadele ettim diyorum. mesele sadece hediyeler değil ki. ona iş bulmam da mı paraya boğmak oluyor? yahut her sıkıntısında yanında olmakda mı paraya boğmak?
0
bir ekleme ihtiyacı daha.
ben onunla birlikteyken hep şunun söyledim. benim bir çift ayakkabım olsun, senin 10 çift.. ben sana 11. sini almaya hazırım. Akşam eve geldiğimde taşın suyunu kaynatsan ve yemek bu desen, ben oturur, onu içer, elini sağlık derim, demişimdir...
ben sevdim arkadaşlar. hepsi bu. mesele sadece para meselesi değil. lütfen biraz daha beni anlamaya çalışın.
ben onunla birlikteyken hep şunun söyledim. benim bir çift ayakkabım olsun, senin 10 çift.. ben sana 11. sini almaya hazırım. Akşam eve geldiğimde taşın suyunu kaynatsan ve yemek bu desen, ben oturur, onu içer, elini sağlık derim, demişimdir...
ben sevdim arkadaşlar. hepsi bu. mesele sadece para meselesi değil. lütfen biraz daha beni anlamaya çalışın.
0
birader tam salak asikmissin kusura bakma. kimsenin sevgisinden emin olmadan yatirim yapma. hem maddi hem manevi. kiz hic bir zaman sana asik olmamis. sadece onun icin olen biten birisini yayinda istemis. ha yaslariniz 35 civari olsaydi ya da kiz biraz erken evlilik guven telasina dusseydi evlenirdiniz bile. kizlar sevdiklerinde asik olduklarinda direk belli ederler. gozlerinden, davranislarindan herseylerinden anlarsin. sana asik olmayan birisine bu kadar baglanman kotu olmus. zamanla normale donersin fakat tahribat hep seninle birlikte olacaktir. gecmis olsun.
0
uzuldum haline.
kiza karsi asiri duygu beslemis fakat ayni karsiligi gorememis gibisin. genelde turk insani iliskilerinde, bu bi standarttir. hep bi taraf verirken, diger taraf almaya o kadar cok alisir ki, vermeyi aklindan bile gecirmez.. burda veren taraf sen olmussun.
kiz seni finansal anlamda kullanmis gibi gorunuyor. ne zamanki finansal anlamda birazcik destege ihtiyaci varmis, o zaman seni tekrar hayatina almis gibi yapmis gorunuyor.
bence bu verdiklerini kendine dert etme, verdin gitti. bak burasi cok onemli: insan hayatinda her donem hata yapar.. ama kimse bile bile hata yapmak istemez. sen o anki hislerinin verdigi inancla, dogru oldugunu dusundugun seyleri yaptin, geriye donup bakinca her ne kadar cogu yanlismis gibi gorunse de. hangimizin hayatinda geriye donup baktiginda, hersey %100 dogru ki? sen de buna takilma bence. hayatina devam et. kendine eziyet etmeden.
ve herseyden ote sunu aklindan cikarma raif efendi: 'bu hayati sen yasiyorsun, bu hayat senin hayatin, kimse seni mutsuz edecek kadar degerli degil, en degerlisi sensin.'
kiza karsi asiri duygu beslemis fakat ayni karsiligi gorememis gibisin. genelde turk insani iliskilerinde, bu bi standarttir. hep bi taraf verirken, diger taraf almaya o kadar cok alisir ki, vermeyi aklindan bile gecirmez.. burda veren taraf sen olmussun.
kiz seni finansal anlamda kullanmis gibi gorunuyor. ne zamanki finansal anlamda birazcik destege ihtiyaci varmis, o zaman seni tekrar hayatina almis gibi yapmis gorunuyor.
bence bu verdiklerini kendine dert etme, verdin gitti. bak burasi cok onemli: insan hayatinda her donem hata yapar.. ama kimse bile bile hata yapmak istemez. sen o anki hislerinin verdigi inancla, dogru oldugunu dusundugun seyleri yaptin, geriye donup bakinca her ne kadar cogu yanlismis gibi gorunse de. hangimizin hayatinda geriye donup baktiginda, hersey %100 dogru ki? sen de buna takilma bence. hayatina devam et. kendine eziyet etmeden.
ve herseyden ote sunu aklindan cikarma raif efendi: 'bu hayati sen yasiyorsun, bu hayat senin hayatin, kimse seni mutsuz edecek kadar degerli degil, en degerlisi sensin.'
0
0
Kız resmen senin aşkını harcamış, sana borç olarak geri dönmüş bunlar. Yaşadıkların tecrübe olsun sana abi, bu kadar enayi olmasaydın demeyeceğim, ol enayi ol ama daha önemlisi sevmeyi öğren..
Seni malınla sevmeyecek birini sev..
Seni malınla sevmeyecek birini sev..
0
Seven insan enayi olamaz olsa olsa şaşkın olur. Olan olmuş bunu dert yapma. Hayat sana daha uygun olanını mutlaka çıkarıcaktır
0
seninkine benzer şeyler yaşayan bir arkadaşım vardı. kız çocuğa altın seti bile aldırmıştı kendine hediye olarak.
bu olayda kız başta sevmiş olsa da, zamanla maddi konular çok ortaya çıktığı için bir noktadan sonra senden yararlanma yoluna gitmiş. başlarken böyle bir niyetle başladığını sanmıyorum ama sen abartmışsın panpa.
bu olayda kız başta sevmiş olsa da, zamanla maddi konular çok ortaya çıktığı için bir noktadan sonra senden yararlanma yoluna gitmiş. başlarken böyle bir niyetle başladığını sanmıyorum ama sen abartmışsın panpa.
0
vay babam vay.
sen neler yapmışsın.
bence artık çirkinleşmen lazım.
bunun için kıza verdiğin tüm hediyeleri geri iste hemen.
sende nasıl bir kafa var anlamadım ben.
nasıl bir aşk ki bu kıza her seferinde gözün kapalı inanıyorsun.
sen neler yapmışsın.
bence artık çirkinleşmen lazım.
bunun için kıza verdiğin tüm hediyeleri geri iste hemen.
sende nasıl bir kafa var anlamadım ben.
nasıl bir aşk ki bu kıza her seferinde gözün kapalı inanıyorsun.
0
Ne yazsam, nerden başlasam diye çok düşündüm. En iyisi kısa ve net yazayim dedim:
Hayatinda görüp görebilecegin en bencil insana denk gelmistir. Ahlaki acidan dünyada iki cesit insan vardir: iyi ve kötü insan. Sen kötü insana denk gelmissin. Cünkü bütün kötülüklerin nedeni, bencilliktir demisti bir felsefe hocam.
Gelelim bu durumun duygusal iliskiyle baglantisina.
Sana cok net bir cevap: seversen sikilirsin, sikersen sevilirsin.
28 yasindasin. Hayat yeni baslarken, hatta ve hatta oturmuşken, böyle bir sey yasamak, seni diplere sürükler. sürüklesin, bosver. hayatinin tecrübesini yasadin, sonradan anlayacaksin... Yasin da bunu cabuk anlamaya müsait. Aklini basina topla, cik disina, pencelere, apartmanina disardan bak!
Herkesin ilginc bir hikayesi var buna inan. Seninki de bunlardan bir tanesi. koy bur çekmeceye, sakla. zamani gelince, cikar cikar, bak. ders al. duyurunu da silme ya da kopyasini al. 6 ay sonra falan bir bak. neler göreceksin, neler...
Sevmissindir, dogrudur. Zaten gönül sevince önünde hicbir sey duramaz. Sevmek, vermektir, fedakarliktir. Sen hediyelerle, üstelik düsünceli hediyelerle sevgini göstermek istemissin. ancak karsiligini alamamissin. alacagimizin garantisi yoktur her zaman. bu durumu kabullen. ama bir gün bunlarin karsiligini alacaksin, merak etme.
sen kalkip onun icin, o fizanda diye, fizana da gitsen, onun önüne dünyalari da sersen, benligini dahi teslim etsen, o insan seni sevmiyorsa, sevmez arkadaş. aci ama gercek; seni hiç de sevmeyecek. sen ona güzel seyler vererek, askini besledin. pisman olma, ders al. pismanlik faydasizdir. yaşam ise pragmatik ilerler...
" Yüreğimi kıpırdatmayan bir kişi ile deneyimim olsun diye çıkmanın doğru olmadığını düşünüyorum."
Demissin. Ah be güzel kardesim. O yürek tir tir titrer. Agzina gelir. Yanarsin, donarsin. Ama aşk da bu değil midir zaten? Üstelik gözleri kör eden!!!
İyi ki kisa yazdim he?! :) Hediyeleri isteme. Sakin yapma böyle bir sey... birak o karakteri ve hayatla basbasa kalsin. Böyle bir cirkinligin karsisinda asaletini kaybedersen, sen de ondan farksiz olursun. "Bu yapabilecek bir yapim yok" demissin zaten. Evet, yapma. Seni cok iyi anliyorum bu konuda... Sakin sakin yapma.
Ha bir de son bir elestiri: aslinda belki ondan degil senden kaynakli bu durum. Daha önce de degindigim gibi, sen fazla vericisin. Bu yüzden, yineliyorum, durumu kabullen. Aşk gözü kör eder. Sen de kör olmussun, ama gecti. "Ucuz" atlattin. Bir de evlenseydin böyle bir insanla neler olurdu düsün! Bazen kötüde iyi vardir. Unutma...
Bir yakinim dügünün olacagi günün ögleni ayrildi. ayni senin gibiydi. hediyeler, istedigi her seyi yerine getirmeler falan... sonuc: yeni evdeki buzdolabinda yumurta yok diye her sey iptal. yumurta lan bu. yumurta. bakkalda tanesi 15 kurustu o zamanlar... ama olmayacagi varmis iste. simdi evli, tatli mi tatli bir kizlari var. gecen ablasindan yine dinledim. ölüyorum geberiyorum diye anirmis onu severken. sonra aldi yumurtayi...
Özet: bencil insana denk gelmis ve severken sikilmissin. Kurtuldun diye sevin.
P.s. Maria Puder, Raif Efendi'yi hic sevmedi. Raif Efendi de bunu hic göremedi...
Hayatinda görüp görebilecegin en bencil insana denk gelmistir. Ahlaki acidan dünyada iki cesit insan vardir: iyi ve kötü insan. Sen kötü insana denk gelmissin. Cünkü bütün kötülüklerin nedeni, bencilliktir demisti bir felsefe hocam.
Gelelim bu durumun duygusal iliskiyle baglantisina.
Sana cok net bir cevap: seversen sikilirsin, sikersen sevilirsin.
28 yasindasin. Hayat yeni baslarken, hatta ve hatta oturmuşken, böyle bir sey yasamak, seni diplere sürükler. sürüklesin, bosver. hayatinin tecrübesini yasadin, sonradan anlayacaksin... Yasin da bunu cabuk anlamaya müsait. Aklini basina topla, cik disina, pencelere, apartmanina disardan bak!
Herkesin ilginc bir hikayesi var buna inan. Seninki de bunlardan bir tanesi. koy bur çekmeceye, sakla. zamani gelince, cikar cikar, bak. ders al. duyurunu da silme ya da kopyasini al. 6 ay sonra falan bir bak. neler göreceksin, neler...
Sevmissindir, dogrudur. Zaten gönül sevince önünde hicbir sey duramaz. Sevmek, vermektir, fedakarliktir. Sen hediyelerle, üstelik düsünceli hediyelerle sevgini göstermek istemissin. ancak karsiligini alamamissin. alacagimizin garantisi yoktur her zaman. bu durumu kabullen. ama bir gün bunlarin karsiligini alacaksin, merak etme.
sen kalkip onun icin, o fizanda diye, fizana da gitsen, onun önüne dünyalari da sersen, benligini dahi teslim etsen, o insan seni sevmiyorsa, sevmez arkadaş. aci ama gercek; seni hiç de sevmeyecek. sen ona güzel seyler vererek, askini besledin. pisman olma, ders al. pismanlik faydasizdir. yaşam ise pragmatik ilerler...
" Yüreğimi kıpırdatmayan bir kişi ile deneyimim olsun diye çıkmanın doğru olmadığını düşünüyorum."
Demissin. Ah be güzel kardesim. O yürek tir tir titrer. Agzina gelir. Yanarsin, donarsin. Ama aşk da bu değil midir zaten? Üstelik gözleri kör eden!!!
İyi ki kisa yazdim he?! :) Hediyeleri isteme. Sakin yapma böyle bir sey... birak o karakteri ve hayatla basbasa kalsin. Böyle bir cirkinligin karsisinda asaletini kaybedersen, sen de ondan farksiz olursun. "Bu yapabilecek bir yapim yok" demissin zaten. Evet, yapma. Seni cok iyi anliyorum bu konuda... Sakin sakin yapma.
Ha bir de son bir elestiri: aslinda belki ondan degil senden kaynakli bu durum. Daha önce de degindigim gibi, sen fazla vericisin. Bu yüzden, yineliyorum, durumu kabullen. Aşk gözü kör eder. Sen de kör olmussun, ama gecti. "Ucuz" atlattin. Bir de evlenseydin böyle bir insanla neler olurdu düsün! Bazen kötüde iyi vardir. Unutma...
Bir yakinim dügünün olacagi günün ögleni ayrildi. ayni senin gibiydi. hediyeler, istedigi her seyi yerine getirmeler falan... sonuc: yeni evdeki buzdolabinda yumurta yok diye her sey iptal. yumurta lan bu. yumurta. bakkalda tanesi 15 kurustu o zamanlar... ama olmayacagi varmis iste. simdi evli, tatli mi tatli bir kizlari var. gecen ablasindan yine dinledim. ölüyorum geberiyorum diye anirmis onu severken. sonra aldi yumurtayi...
Özet: bencil insana denk gelmis ve severken sikilmissin. Kurtuldun diye sevin.
P.s. Maria Puder, Raif Efendi'yi hic sevmedi. Raif Efendi de bunu hic göremedi...
0
arkadaşlar okuyup, beni dinlediğiniz için teşekkürler. büyük çoğunluk isteme taraftarı. annemle de durumu paylaştım. o da benim böyle yapmamın, doğru olacağını söyledi.
asıl mesele. ben, web sitesi yaparak para kazanan adamım ve müşterinin işini %100 yapsam bile para isterken yüzüm kızarır. O yüzden ayrıldıktan sonra aklımın ucundan dahi geçmeyen bu meseleler, arkadaşımın ağır konuşması sonucunda beni bu noktaya sürükledi.
Kız beni sömürdü veya değil. Ancak şunu anlamanızı isterim. Kendimi kabullendirmek için bu hediyeler alınmadı. Ezik olduğum için değil. Ondan başka bir seçeneğim olmadı için de değil. Arkadaşlar ben sevdim. Aşık oldum. Tamam ilk kez bir kızla çıktım. Ama size yemin ediyorum, ben bu zamana kadar beklettiğim için böyle oldu. Bu zamana kadar onlarca kızla da çıkabilirdim. Bu noktada kendimi anlatıp, böbürlenir gibi gözükmek ve anlaşılmak da istemiyorum.
Ben karşımdaki kişiye, paramla görgüsüzlük de yapmadım. Sadece inandım, güvendim ve onun mutluluğu için koşturdum. Teşekkür için yapmadım. Beklemedim de. Ki mesele onun yüzünü güldürmek için para ile yapılan meseleler de değildi. Duygusallık, romantizm, ince düşünme, sevgi, saygı, samimiyet vs vs... Ben bunların hepsini ona yaşattım. Bunu kendi de defalarca söyledi, hissettirdi.
Tekrar herkese teşekkürler.
asıl mesele. ben, web sitesi yaparak para kazanan adamım ve müşterinin işini %100 yapsam bile para isterken yüzüm kızarır. O yüzden ayrıldıktan sonra aklımın ucundan dahi geçmeyen bu meseleler, arkadaşımın ağır konuşması sonucunda beni bu noktaya sürükledi.
Kız beni sömürdü veya değil. Ancak şunu anlamanızı isterim. Kendimi kabullendirmek için bu hediyeler alınmadı. Ezik olduğum için değil. Ondan başka bir seçeneğim olmadı için de değil. Arkadaşlar ben sevdim. Aşık oldum. Tamam ilk kez bir kızla çıktım. Ama size yemin ediyorum, ben bu zamana kadar beklettiğim için böyle oldu. Bu zamana kadar onlarca kızla da çıkabilirdim. Bu noktada kendimi anlatıp, böbürlenir gibi gözükmek ve anlaşılmak da istemiyorum.
Ben karşımdaki kişiye, paramla görgüsüzlük de yapmadım. Sadece inandım, güvendim ve onun mutluluğu için koşturdum. Teşekkür için yapmadım. Beklemedim de. Ki mesele onun yüzünü güldürmek için para ile yapılan meseleler de değildi. Duygusallık, romantizm, ince düşünme, sevgi, saygı, samimiyet vs vs... Ben bunların hepsini ona yaşattım. Bunu kendi de defalarca söyledi, hissettirdi.
Tekrar herkese teşekkürler.
0
millet eleştiriyor ama film olsa bayıla bayıla izleyip haklı çocuk dersiniz bence.
yaşayarak öğrenilecek şeyler listesinde top sıralarda yer alır senin durumun.
yaşayarak öğrenilecek şeyler listesinde top sıralarda yer alır senin durumun.
0
komedi diyorum. hiç görmediğin birine sadece yazdıklarından mütevellit 1 günlük istanbul turu ha? o yea baby. sonrasında maddiyata dayalı sözde bir ilişki. Suyundan da koy. hayır, ne zaman bu derece sevdin, ne zaman aşık oldun, ne zaman o aklının gizli köşelerinde saklı kalmış ilişkiyi yaşamaya başladın? Senin özgüven kayış sıyırmış, hatunda bunun emarelerini toplamış. Hediyelerin geri istenmesi konusu ise ayrı bir tiyatro. Bırak yapma. Cezanı çek.
0
@dokuzeylul
bu kadar şey anlattım. ilk tanışmada istanbul turu konusundan neden yalan söyleyeyim. tamam inanmayabilirsin ama inanman için ne yapayım?
bu kadar şey anlattım. ilk tanışmada istanbul turu konusundan neden yalan söyleyeyim. tamam inanmayabilirsin ama inanman için ne yapayım?
0
sana inanmadım mı demiş ?
yaptıklarının saçmalğından bahsetmiş.
badaksın gördüğüm kadarıyla, üstüne üstlük beta-erkeksin. bunlar birleşince sen de sonunda seni kabul eden birini bulunca yardırmışsın, kız da kullanmış. olay bundan ibaret. hayatına devam etmeye bak ve yaşananları unut.
yaptıklarının saçmalğından bahsetmiş.
badaksın gördüğüm kadarıyla, üstüne üstlük beta-erkeksin. bunlar birleşince sen de sonunda seni kabul eden birini bulunca yardırmışsın, kız da kullanmış. olay bundan ibaret. hayatına devam etmeye bak ve yaşananları unut.
0
öncelikle aranızdaki ilişki belki başlarda iki sevgili olarak yürüyordu muhakkak. ancak zamanla bu biraz baba-kız ilişkisine dönmüş gibi gözüktü, ya da abi-kardeş. cinsel ilişkinizin içeriğinden bağımsız olarak, sadece anlattıklarından, o tarz bir ilişkinin varlığını hissettim. yani kızcağızımızın belki de aradığı şey böyle bir ilgidir hayatı boyunca, neden olmasın. ve bunu sende gördüğünde, önce aşk duygusu hissetti, daha sonra ise, zamanla bu aşk, yerini sadece sevgiye bırakmıştır. insanoğlu böyledir, bir insana her istediğini yaptığın takdirde, hatta karşısındaki insana bahsetmemesine rağmen, içten içe birşeyi arzu ettiğinde ve bu arzu ettiği şeyler bir bir gerçekleşirse, bunu gerçekleştiren kişiye karşı kendisini borçlu hisseder, bu borçlu hissetmenin devamında ise, o kişiyi sevgiyi paylaştığı bir insan olarak değil, daha çok hayatını sürdürebilmesi için hem zevk hem de ihtiyaç için istediği herşeyi aldırabileceği insan olarak görmeye başlamıştır. dolayısıyla, bir zaman sonra böyle bir ayrılığın olması gayet doğal. ayrılığın sonrasında dahi, senin destekte bulunman zaten yeni bir ilişkinin başlamasına dahi gerek kalmadan, senden destek alabileceğini görmesini sağlamıştır.
hediyeler almışsın zamanında, bu harcamalar sana yüklü bir borç olarak geri dönmüş. fakat ne yazık ki, hediyeleri gidip de geri istemek yakışık almayacaktır. anlıyorum borcun var fakat her insan yaptığı hatanın cezasını hafif ya da ağır çekmelidir. senin hayatında yaptığın bu hataların cezası da o borçlar. dolayısıyla hediyeleri geri istemek yerine, bir şekilde borcunu ödemek için çözümler aramaya koyul.
onun dışında, hediyeleri geri istediğin takdirde, unutman gereken bir insana, ilişki esnasında aldığın tüm hediyeleri görerek, tekrar o günlerin geri gelmesini istemen mümkün olacaktır. bu da sadece sana zarar verir. maddi olarak rahatlatır, ancak manevi olarak uzun vadede zarar vereceği aşikar. dolayısıyla hediyeleri geri istemeyip, kesinlikle bu kişiyle irtibatı bir an önce kesmelisin. telefon, mail, ona ait ne varsa hayatından çıkarıp, atmalısın. mümkünse kendi telefon numaranı dahi değiştirebilirsin. hem 28 yaşındasın, yaşayacak daha farklı anların olacak, çok daha iyi ya da kötü deneyimlerin olacak. bunu da hayatın boyunca yaşayabileceğin kötü deneyimlerden biri. bu yaşadıklarının sonucunda, hayata, insanlara, aşka, vefaya ve duygulara karşı bakış açının değişmesi gerekiyor, ki ister istemez değişmiştir bile.
özetle, şu saatten sonra, senin onunla alakalı ne varsa kafandan silip, ne hediye geri alıp ne de başka birşey yapmaman gerekiyor. kendi hayatına odaklan, kendine odaklan, işine odaklan, başka insanlar tanı, ki şüphesiz tanıyacaksın da. önemli olan, kendine olan saygını ve inancını kaybetme. onunla yaşadıkların senin için sadece bir anı olarak kalsın, geçsin gitsin.
hediyeler almışsın zamanında, bu harcamalar sana yüklü bir borç olarak geri dönmüş. fakat ne yazık ki, hediyeleri gidip de geri istemek yakışık almayacaktır. anlıyorum borcun var fakat her insan yaptığı hatanın cezasını hafif ya da ağır çekmelidir. senin hayatında yaptığın bu hataların cezası da o borçlar. dolayısıyla hediyeleri geri istemek yerine, bir şekilde borcunu ödemek için çözümler aramaya koyul.
onun dışında, hediyeleri geri istediğin takdirde, unutman gereken bir insana, ilişki esnasında aldığın tüm hediyeleri görerek, tekrar o günlerin geri gelmesini istemen mümkün olacaktır. bu da sadece sana zarar verir. maddi olarak rahatlatır, ancak manevi olarak uzun vadede zarar vereceği aşikar. dolayısıyla hediyeleri geri istemeyip, kesinlikle bu kişiyle irtibatı bir an önce kesmelisin. telefon, mail, ona ait ne varsa hayatından çıkarıp, atmalısın. mümkünse kendi telefon numaranı dahi değiştirebilirsin. hem 28 yaşındasın, yaşayacak daha farklı anların olacak, çok daha iyi ya da kötü deneyimlerin olacak. bunu da hayatın boyunca yaşayabileceğin kötü deneyimlerden biri. bu yaşadıklarının sonucunda, hayata, insanlara, aşka, vefaya ve duygulara karşı bakış açının değişmesi gerekiyor, ki ister istemez değişmiştir bile.
özetle, şu saatten sonra, senin onunla alakalı ne varsa kafandan silip, ne hediye geri alıp ne de başka birşey yapmaman gerekiyor. kendi hayatına odaklan, kendine odaklan, işine odaklan, başka insanlar tanı, ki şüphesiz tanıyacaksın da. önemli olan, kendine olan saygını ve inancını kaybetme. onunla yaşadıkların senin için sadece bir anı olarak kalsın, geçsin gitsin.
0
Mallık, kerizlik, enayilik degil, bunun adi "delusion". Kendi kendine bir ruya tasarliyor ve kendini o ruyaya inandiriyorsun. Bu ruya, aklinin ve mantiginin onune geciyor. Deyim yerindeyse, "kendi kendine beyin yikama" da diyebiliriz buna. Tabii o ruyadan nemalanan taraf da, seni kullaniyor bu arada.
Olaya iyi tarafindan bakalim: Bi daha boyle bir sey yapmazsin. Tecrubelisin artik. Eh, tecrube de bedava elde edilen bir sey degil. Kimi daha az bedel oduyor, kimi daha cok. Su veya bu konuda tecrubeliyim diyen birisi, o tecrubeyi kazanmak icin maddi ve manevi bedeller odemistir. Bedel odemeden tecrube sahibi olunmaz. Kim ki, "Bedel odemeden tecrube sahibi oldum" diyosa, bil ki yalan soyluyordur. "Ancak benim bunca sıkıntımın bir karşılığı olmalı..." demissin ya, iste karsiligi, bu tecruben. Yoksa, hakime gidip "Evlenme vaadiyle beni kandirdi ve elimden su kadar liralik hediye aldi" dersen, ne cevap alirsin bilmiyorum. Hediyeleri geri iste. Isterken, "Cocuklar Gulsun Diye dernegine bagislayacagim" dersin.
"Elinle cicek buyutmek" ifadesi, hala romantizm pesinde oldugunu gosteriyor. Artik aramiza donmelisin.
Olaya iyi tarafindan bakalim: Bi daha boyle bir sey yapmazsin. Tecrubelisin artik. Eh, tecrube de bedava elde edilen bir sey degil. Kimi daha az bedel oduyor, kimi daha cok. Su veya bu konuda tecrubeliyim diyen birisi, o tecrubeyi kazanmak icin maddi ve manevi bedeller odemistir. Bedel odemeden tecrube sahibi olunmaz. Kim ki, "Bedel odemeden tecrube sahibi oldum" diyosa, bil ki yalan soyluyordur. "Ancak benim bunca sıkıntımın bir karşılığı olmalı..." demissin ya, iste karsiligi, bu tecruben. Yoksa, hakime gidip "Evlenme vaadiyle beni kandirdi ve elimden su kadar liralik hediye aldi" dersen, ne cevap alirsin bilmiyorum. Hediyeleri geri iste. Isterken, "Cocuklar Gulsun Diye dernegine bagislayacagim" dersin.
"Elinle cicek buyutmek" ifadesi, hala romantizm pesinde oldugunu gosteriyor. Artik aramiza donmelisin.
0
cevaplar arasında gerçekten çok güzel yazanlar var. okuyucu olarak bana bile çok çok faydalı düşünceler. kendi adıma onlara teşekkür ederim.
*******
yaşadıkların yakından tanıdığım (kadın) birinin yaşadıklarına çok benziyor.
kendinin olmadığı halde sevdiğinin olması için çabalamaların, koşturmaların,vs..
o yüzden seni o kadar iyi anlıyorum ki..
sevmişsin..
tam da raif efendi gibi sevmişsin hatta..
ve sahip olduğun her şeyi vermek istemişsin..
"ben"den önce "sen" demişsin..
bundan sonra her karşına çıkana şüpheyle yaklaşacaksın, güvenemeyeceksin ve bahsettiğin kadar çoğu geçtim, normal bir ilişki yürütecek kadar bile sevemeyeceksin. ama, hayatının tecrübesini kazanmış oldun..
maddi olarak kaybettiklerini unut. verilen şeyler geri istenmez. ama ayrılmalarda çok ciddi büyük pahada hediyeler varsa geri verilmemesi de o kişinin ayıbıdır bence (bana sorsan, her şeyi geri veririm).
gerçekten çok düşük seviyeli bir yapıya sahipmiş karşındaki. ve ne yazık ki bu yaptıkları da (kendi çıkarı için senin borçlara girmene göz yumması) onun yanına kalmaz, çıkar aheste aheste.
onu ve onunla ilgili her şeyi hayatından çıkar. temiz bir sayfa aç ve hayatına öyle devam et.
umarım gerçek maria puder'ini bulursun..
çünkü piyasada o kadar çok sahte raif efendi'ler ve maria'lar var ki...
***
bir de söylemeden duramayacağım (ama kimseye karşı kişisel tavrım yok, lütfen yanlış anlaşılmasın); kişinin kendisine bir takım sıfatlar yakıştırmasıyla üçüncü kişilerin de aynı şeyi yapması aynı şey değildir. ayıptır. o kişinin kendisiyle olan bağı/ilişkisi/samimiyeti(ne derseniz artık) ile üçüncü kişiler arasındaki ilişkisi bir mi de o cüreti kendinizde buluyorsunuz anlayamadım. yakışmıyor diyeceğim ama herkes kendisine yakışan şekilde ifade ediyor düşüncelerini tabi..
*******
yaşadıkların yakından tanıdığım (kadın) birinin yaşadıklarına çok benziyor.
kendinin olmadığı halde sevdiğinin olması için çabalamaların, koşturmaların,vs..
o yüzden seni o kadar iyi anlıyorum ki..
sevmişsin..
tam da raif efendi gibi sevmişsin hatta..
ve sahip olduğun her şeyi vermek istemişsin..
"ben"den önce "sen" demişsin..
bundan sonra her karşına çıkana şüpheyle yaklaşacaksın, güvenemeyeceksin ve bahsettiğin kadar çoğu geçtim, normal bir ilişki yürütecek kadar bile sevemeyeceksin. ama, hayatının tecrübesini kazanmış oldun..
maddi olarak kaybettiklerini unut. verilen şeyler geri istenmez. ama ayrılmalarda çok ciddi büyük pahada hediyeler varsa geri verilmemesi de o kişinin ayıbıdır bence (bana sorsan, her şeyi geri veririm).
gerçekten çok düşük seviyeli bir yapıya sahipmiş karşındaki. ve ne yazık ki bu yaptıkları da (kendi çıkarı için senin borçlara girmene göz yumması) onun yanına kalmaz, çıkar aheste aheste.
onu ve onunla ilgili her şeyi hayatından çıkar. temiz bir sayfa aç ve hayatına öyle devam et.
umarım gerçek maria puder'ini bulursun..
çünkü piyasada o kadar çok sahte raif efendi'ler ve maria'lar var ki...
***
bir de söylemeden duramayacağım (ama kimseye karşı kişisel tavrım yok, lütfen yanlış anlaşılmasın); kişinin kendisine bir takım sıfatlar yakıştırmasıyla üçüncü kişilerin de aynı şeyi yapması aynı şey değildir. ayıptır. o kişinin kendisiyle olan bağı/ilişkisi/samimiyeti(ne derseniz artık) ile üçüncü kişiler arasındaki ilişkisi bir mi de o cüreti kendinizde buluyorsunuz anlayamadım. yakışmıyor diyeceğim ama herkes kendisine yakışan şekilde ifade ediyor düşüncelerini tabi..
0
öncelikle büyük geçmiş olsun. bu kız, sen hediyelerini geri istesen de sana iade edecek gibi gözükmüyor. bir daha ki ilişkilerinde de böyle pahalı hediyeler almaman ve büyük harcamalar yapmaman senin yararına olacaktır. Ama sen bir sonraki sevgiline ya da bu kız sana geri dönse yine bu kıza aynı harcamaları yapacaksın o ayrı... hayırlı başarılar.
0
@dirildimde geldim
Bek gözel didin abim de, 17 bin lira borcla, AVM'ye gidip nasil "Tanrim beni bastan yarat!" denebiliyor?
Bek gözel didin abim de, 17 bin lira borcla, AVM'ye gidip nasil "Tanrim beni bastan yarat!" denebiliyor?
0
vay anasını neler var ya. biz de gerçek değildir bu adamlar idare eder durumdakileri kaçırmayalım bari filan diyoruz.
hediyeleri isteme. neye malolmuş olursa olsun sen onları içtenlikle ve mutlu etmiş olmak için aldınsa ki öyle diyorsun, şimdi iş borç ödemeye gelince, kız terkedince dur geri alayım bunları kurtarayım olmaz. seven için, sevilenin sefası da cefası da boynunun borcu. alırken düşünecektin bu iş olmazsa ayrılırsak bana koyar mı bu fotoğraf makinesini almış olmak diyecektin. geçmiş gitmiş artık.
değişme, piç olma. herkes gibi olmak, devrin adamı olmak zorunda değilsin. sadece bir daha ki sefere şunu bil, seni seven kadın, seni öyle bir maddi sıkıntıya sokacak hediyeleri asla kabul etmez. yok ne gerek vardı hayatta olmaz filan diyip de neyse madem bu seferlik alayım vs değil bak, kesinlikle kabul etmez. kendimden biliyorum. sonunda onu mutsuz edecek hiç bir şey beni mutlu etmez çünkü.
bence güzel bi insansın. acı çekmek istemiyorum dersen anlarım ama yine de değişme bence.
hediyeleri isteme. neye malolmuş olursa olsun sen onları içtenlikle ve mutlu etmiş olmak için aldınsa ki öyle diyorsun, şimdi iş borç ödemeye gelince, kız terkedince dur geri alayım bunları kurtarayım olmaz. seven için, sevilenin sefası da cefası da boynunun borcu. alırken düşünecektin bu iş olmazsa ayrılırsak bana koyar mı bu fotoğraf makinesini almış olmak diyecektin. geçmiş gitmiş artık.
değişme, piç olma. herkes gibi olmak, devrin adamı olmak zorunda değilsin. sadece bir daha ki sefere şunu bil, seni seven kadın, seni öyle bir maddi sıkıntıya sokacak hediyeleri asla kabul etmez. yok ne gerek vardı hayatta olmaz filan diyip de neyse madem bu seferlik alayım vs değil bak, kesinlikle kabul etmez. kendimden biliyorum. sonunda onu mutsuz edecek hiç bir şey beni mutlu etmez çünkü.
bence güzel bi insansın. acı çekmek istemiyorum dersen anlarım ama yine de değişme bence.
0
böyle bir şeyi kendi senden istemedikçe neden yaptın sana minnet duymasını falan mı istiyosun ya da o bana bakar diyip senden vazgeçmez gibi bi fikirle mi yaptın bunları sevdim yaptım dersin biliyorum ama biraz başka şeyler var gibi hediyelerini geri istemen parasal olarak sana yararsa iste yoksa napıcan daha para harcama yeter kıza kendi borcunu harcını bitir yarın öbürsügün ailen olcak senin de onlara biriktir
0
raif kardeş, enayiliği filan geçtim boşver onu da, ne yap ne et o hediyelerin hepsini çatır çutur al kızdan, senin öyle bir yapın yoksa ben senin için yaparım ama d7000'i ucuza vereceksin bana :d kız vermezse kocasına söyleyeceğini söyle her şeyi odü patlar garanti, belki sen istemiyorsun ama o hediyeleri geri aldığında kendini keriz hissetme katsayın çok düşecek, ayrıca al yani ıphone ne amk ?
0
Özür dileyerek yazıyorum ama ona iş buldum, şu hediyeleri aldım (modeline kadar), şöyle para verdim, tedavisini yaptırdım falan diyorsun da,bunları zaten dediğine göre isteyerek, severek yapmışsın, ne gerek var burada çarşaf çarşaf yazmaya, listeleyip göze sokmaya? Sadece para gücüyle yapılabilecek şeylerden bahsetmiş olman tuhaf bence. Tamam insan çok sevince her şeyi yapar, helal olsun ama dememişsin ki bana öyle bir bakardı ki nefesim kesilirdi ya da saçlarını okşarken sonsuza kadar sürsün isterdim o an. Ne mübarek, ne müthiş adamsın densin mi istiyorsun sana? Bazen bir minik öpücük o nikon d7000 midir nedir ondan daha değerlidir.
0
jedilance
A=521 202 -176 612-761 41 -655 712314 102 -234 891612 291 209 -318B=718408215356Ax=B ise a)linsolve() komutuyla x i nasıl buluruz, b)Cramer's kuralıyla x'i nasıl buluruz.###################################A=3 4 6 1-1 0 6 58 1 0 4-1 -2 1 3ise A'nın tersinin alınıp alınamadığını alınıyorsa ne olduğunu
A=
521 202 -176 612
-761 41 -655 712
314 102 -234 891
612 291 209 -318
B=
718
408
215
356
Ax=B ise a)linsolve() komutuyla x i nasıl buluruz, b)Cramer's kuralıyla x'i nasıl buluruz.
###################################
A=
3 4 6 1
-1 0 6 5
8 1 0 4
-1 -2 1 3
ise A'nın tersinin alınıp alınamadığını alınıyorsa ne olduğunu nasıl belirtirim.
not: matlabden anlamıyorum sadece programlama syntaxinden biraz çıkartabiliyorum amacım arkadaşıma yardımcı olmak ona fikir vermek.
521 202 -176 612
-761 41 -655 712
314 102 -234 891
612 291 209 -318
B=
718
408
215
356
Ax=B ise a)linsolve() komutuyla x i nasıl buluruz, b)Cramer's kuralıyla x'i nasıl buluruz.
###################################
A=
3 4 6 1
-1 0 6 5
8 1 0 4
-1 -2 1 3
ise A'nın tersinin alınıp alınamadığını alınıyorsa ne olduğunu nasıl belirtirim.
not: matlabden anlamıyorum sadece programlama syntaxinden biraz çıkartabiliyorum amacım arkadaşıma yardımcı olmak ona fikir vermek.
0
acan99670
biliyorum bu iphone sorulari bir yerden sonra mide bulandiriyor kusura bakmayin ama kendim icin sormuyorum.su anda abd de apple store vs ye gidip kontratsiz alinabiliyor mu bu meret?bu cikan serideki cizilme sorunu belki ikinci seri de asilir ama bu ikinci ne zaman cikarki acaba?
biliyorum bu iphone sorulari bir yerden sonra mide bulandiriyor kusura bakmayin ama kendim icin sormuyorum.
su anda abd de apple store vs ye gidip kontratsiz alinabiliyor mu bu meret?
bu cikan serideki cizilme sorunu belki ikinci seri de asilir ama bu ikinci ne zaman cikarki acaba?
su anda abd de apple store vs ye gidip kontratsiz alinabiliyor mu bu meret?
bu cikan serideki cizilme sorunu belki ikinci seri de asilir ama bu ikinci ne zaman cikarki acaba?
0
mugetto
polo garage erkek gömlekleri ne kadar ortalama fiyat?
polo garage erkek gömlekleri ne kadar ortalama fiyat?
0
şu iyidir diyemem ama orjinal olan polo u.s polo'dur. polo garage yanlış bilmiyorsam türk markası, "polo" adının üstünden fazlasıyla yüksek bir fiyat politikası yürüttüğünü düşünüyorum. her iki mağazayı dolaşarak zevkine göre karar verebilirsin.
0
us polo da türk malıdır. polo ralph lauren aslen amerikan markasıdır. açıkcası çok polo var.
0
Polo gerçek olarak budur: www.ralphlauren.com
www.dailymail.co.uk
Hatta yanılmıyorsam şu şekilde bir yazı etiketlerine yazmak zorunda kalmış U.S. Polo www.eksisozluk.com
www.dailymail.co.uk
Hatta yanılmıyorsam şu şekilde bir yazı etiketlerine yazmak zorunda kalmış U.S. Polo www.eksisozluk.com
0
amele spor
buzdolabında ağzı açık bi şişe şarabım var, ağzını açık biraktım niyeyse, içilir mi şimdi bu?
buzdolabında ağzı açık bi şişe şarabım var, ağzını açık biraktım niyeyse, içilir mi şimdi bu?
0
beholderrulez
Geçenlerde bir yakınımın 2011 model Astrasını kullandım ve fren hassasiyetinden nefret ettim. Dokunuır dokunmaz zorrt öne fırlatıyor adamı. Yani çok ama çok hassas ve ben bunu hiç sevmedim. Sert fren yapmamak için ayak ön tarafı ile milim milim ilerlemek ve bu yüzden optimal fren mesafesini kaçırmak
Geçenlerde bir yakınımın 2011 model Astrasını kullandım ve fren hassasiyetinden nefret ettim. Dokunuır dokunmaz zorrt öne fırlatıyor adamı. Yani çok ama çok hassas ve ben bunu hiç sevmedim. Sert fren yapmamak için ayak ön tarafı ile milim milim ilerlemek ve bu yüzden optimal fren mesafesini kaçırmak ayrı stress yaptı, ani fren ihtiyaçlarında o ayarlamayı yapacak süre olmaması yüzünden sert fren ayrı rahatsız etti. Herhalde deim böyle bir araç alırsam ilk yapacağım iş fren mesafesini ayartlatmak olurdu.
Sizlerin düşüncesi ne?
Sizlerin düşüncesi ne?
0
zamanla alisirsin. aslinda hic de zort diye one firlamiyor. hafifce basarak yavasliyorsun iste.
0
sen şimdi böyle teknik meknik tabirlerle girmişsin ama özet geçiyim sen Fren yapmayı bilmiyorsun.
Fren dediğin hassas olur. Dokunur dokunmaz tepki verir. Adı üzerinde Fren bu gaz ile karıştırmayalım.
Ayrıca kim bilir nasıl bir ayakkabı ile kullandın aracı? Üstelik muhtemelen ilk defa kullandın. Meeh boşversene hiç frene laf atma yarın öbürgün o hassasiyete şükrettiğinde anlarsın adamlar iyimi yapmış kötümü.
Fren dediğin hassas olur. Dokunur dokunmaz tepki verir. Adı üzerinde Fren bu gaz ile karıştırmayalım.
Ayrıca kim bilir nasıl bir ayakkabı ile kullandın aracı? Üstelik muhtemelen ilk defa kullandın. Meeh boşversene hiç frene laf atma yarın öbürgün o hassasiyete şükrettiğinde anlarsın adamlar iyimi yapmış kötümü.
0
Araba kullanıldıkça frenleme daha uysal oluyor, ama bu normaldir. Balata eskimesi, hidrolik vs. Yeni araçlarda frenleme ilk başta serttir evet.
0
zaman icinde alisiliyor... yillarca 77 model bir arac kulladiktan sonra 2-3 yasinda yepyeni bir arac kullandigimda bana da degisik dahasi alisilmadik gelmisti dogal olarak.. zaman icinde onun hassasiyetine alisip dozunda ve net fren yapabiliyorsunuz.. alismak hic uzun sürmüyor..
0
@skywalkeremre
Muhteşem şekilde araba kullanamayan ve fren nedir pek bilmeyen tek türk erkeği olarak şunu belirteyimki benim kendi aracımda bu sorun yok. Bu kadar milimetrik olmasını sevmediğimi belirttim kısaca.
Senin gibi muhteşem araba kullanan, frenin kitabını yazmış muhteremlerin fikirlerini sordum sadece
Muhteşem şekilde araba kullanamayan ve fren nedir pek bilmeyen tek türk erkeği olarak şunu belirteyimki benim kendi aracımda bu sorun yok. Bu kadar milimetrik olmasını sevmediğimi belirttim kısaca.
Senin gibi muhteşem araba kullanan, frenin kitabını yazmış muhteremlerin fikirlerini sordum sadece
0
abi o genelde markadan markaya ve şanzıman tipine göre değişiyor.
99 sonrası renault'larda da çok serttir fren tepkileri. o dönemlerdeki ford'larda da tam tersi yumuşaktır, durmayacak hissine kapılır insan. vw ve toyota iyidir mesela.
yakındığınız konu pedalın gerginliği doğru anladıysam, ama fren mesafesine etkileri olumsuz olabileceğinden ben ayarlanacağını düşünmüyorum, veya ayarlanmasına izin vereceklerini sanmıyorum. biliyorsunuz bir çok yardımcı sistem çalışıyor frenler üzerinde. onları da ayarlamak gerekebilir, ve bu da zahmetli bir iştir, yapılabilecek olsa bile "garanti dışı kalır" deyip geçiştirirler.
bu arada ben teknik tabir göremedim soruda.
99 sonrası renault'larda da çok serttir fren tepkileri. o dönemlerdeki ford'larda da tam tersi yumuşaktır, durmayacak hissine kapılır insan. vw ve toyota iyidir mesela.
yakındığınız konu pedalın gerginliği doğru anladıysam, ama fren mesafesine etkileri olumsuz olabileceğinden ben ayarlanacağını düşünmüyorum, veya ayarlanmasına izin vereceklerini sanmıyorum. biliyorsunuz bir çok yardımcı sistem çalışıyor frenler üzerinde. onları da ayarlamak gerekebilir, ve bu da zahmetli bir iştir, yapılabilecek olsa bile "garanti dışı kalır" deyip geçiştirirler.
bu arada ben teknik tabir göremedim soruda.
0
daha önceden eski bir tip araç kullanıyorsan muhtemelen aracın frenine kökleyerek basıyorsun. halbu siki yeni nesil araçlarda abs var normal basarsanız durur zaten. çok sert basarsanızda alttan takır tukur sesler geldiğini göreceksiniz ki adına da derler abs.
0
sizinkine buldu da bunuyo denir. ne güzel işte zart diye duruyor araç. geçenlerde son model symbol kullandım, şantiyeden çıkana kadar zorlandım, fren inanılmaz hızlı şekilde cevap veriyordu. ama bikaç dur-kalktan sonra alıştım. siz de alışırsınız eminim.
sakın ha ayarlatmaya kalkmayın, iki gün sonra gazetenin 3. sayfasında sizi okumayalım.
sakın ha ayarlatmaya kalkmayın, iki gün sonra gazetenin 3. sayfasında sizi okumayalım.
0
melpomeneman
Soru başlıkta, çok acil cevap lazım, hadi arkadaşlar, hemen bir tık vereceğim.
Soru başlıkta, çok acil cevap lazım, hadi arkadaşlar, hemen bir tık vereceğim.
0
www.cs.sunysb.edu
şurada ve google'dan bakınca birkaç başka yerde de phd proficiency diye geçiyor diye yazmıştım. qualifying exam daha yaygınsa onu bilmiyorum.
edit: sayfaya daha dikkatli bakınca, orada da birkaç yerde qualifying exam yazıyormuş. pek pardon yahu. arkadaşların önerdiği daha bir yaygın kullanım sanırsam.
şurada ve google'dan bakınca birkaç başka yerde de phd proficiency diye geçiyor diye yazmıştım. qualifying exam daha yaygınsa onu bilmiyorum.
edit: sayfaya daha dikkatli bakınca, orada da birkaç yerde qualifying exam yazıyormuş. pek pardon yahu. arkadaşların önerdiği daha bir yaygın kullanım sanırsam.
0
oceanborn
beşiktaş'tan maslak sun plaza'ya nasıl gidilir?
beşiktaş'tan maslak sun plaza'ya nasıl gidilir?
0
maslağa giden bütün otobüsler maslaktaki bpnin orda durur, itü kampüsünün önü. bpnin ordaki üst geçitten geç, sağ koldan ilk sağ olan dereboyu sokak'a gir, yaklaşık 150 metre kadar ilerde yeşil camlı yüksek binayı solda göreceksin.
0
hasanli
Arkadaslar resimdede gordugunuz gibi macbook laptobumun altini koparttim asiri isinma sonucu alttaki plastik sismeye baslamisti bende koparttim nerden yaptirabilirim? fiyati tahminen kac olur?
Arkadaslar resimdede gordugunuz gibi macbook laptobumun altini koparttim asiri isinma sonucu alttaki plastik sismeye baslamisti bende koparttim nerden yaptirabilirim? fiyati tahminen kac olur?
0
ebaydan falan alacaksin alt kismi. kendin vidalari sokup yenisini takacaksin. bana en kolay bu yol geldi.
0
verdigim cevabi silmissiniz. ben arti adli bir sirketten bahsediyorum. teknik servisi iyidir.
www.arti.net.tr
www.arti.net.tr
0
analogus
ilk defa gireceğim.anadolu lisesi+ eğitim dili ingilizce olan bir üniversiteden mezunum.hedef 90.var mıdır tavsiyeleriniz?cesur öztürk ü bi kenara yazdım.
ilk defa gireceğim.anadolu lisesi+ eğitim dili ingilizce olan bir üniversiteden mezunum.hedef 90.var mıdır tavsiyeleriniz?
cesur öztürk ü bi kenara yazdım.
cesur öztürk ü bi kenara yazdım.
0
katılıyorum.
seninle aynı tarz eğitimden geçtim. 3 tane geçmiş yıl soru kitapçığı çözdüm 83 aldım. sana kaç gerek bilmiyorum tabi ama.
çıkmış soruların dışına pek çıkmadıklarını biliyorum.
seninle aynı tarz eğitimden geçtim. 3 tane geçmiş yıl soru kitapçığı çözdüm 83 aldım. sana kaç gerek bilmiyorum tabi ama.
çıkmış soruların dışına pek çıkmadıklarını biliyorum.
0
Rochefort
Ben bana gelen her türlü cevaba tik atmayı tercih ediyorum. Bugüne kadar en fazla 2'dir tik atmadığım. Ama bazen görüyorum ki, tiki asıl amacıyla yani en doğru cevabı verene veriyor soruyu soran. Tik atılmayan ise siliyor cevabını.Gerçekten bu kadar önemli mi tik konusu? Amacım eleştirmek falan deği
Ben bana gelen her türlü cevaba tik atmayı tercih ediyorum. Bugüne kadar en fazla 2'dir tik atmadığım. Ama bazen görüyorum ki, tiki asıl amacıyla yani en doğru cevabı verene veriyor soruyu soran. Tik atılmayan ise siliyor cevabını.
Gerçekten bu kadar önemli mi tik konusu? Amacım eleştirmek falan değil, sadece merak. Önemsiyor musunuz bu olayı?
Gerçekten bu kadar önemli mi tik konusu? Amacım eleştirmek falan değil, sadece merak. Önemsiyor musunuz bu olayı?
0
Şahsen önemsemiyorum. ama mesela şöyle düşünürsek mantıklı geliyor;
adam soru sormuşi doğru cevabı arıyor.
20 tane cevap gelmiş ve 4 tanesi doğru. doğru olanlara tik atıyor ve aynı veya benzer bir soru soracak olan kişi, oradaki tiklenmiş cevapları dikkate alıyor. hepsine tik atılsa bilmeyecek hangisinin doğru olduğunu.
ben de hepsine atırum ama okuduğumui takip ettiğimi belli etmek için yapıyorum.
önem olayı, diğer okuyucular için bence.
adam soru sormuşi doğru cevabı arıyor.
20 tane cevap gelmiş ve 4 tanesi doğru. doğru olanlara tik atıyor ve aynı veya benzer bir soru soracak olan kişi, oradaki tiklenmiş cevapları dikkate alıyor. hepsine tik atılsa bilmeyecek hangisinin doğru olduğunu.
ben de hepsine atırum ama okuduğumui takip ettiğimi belli etmek için yapıyorum.
önem olayı, diğer okuyucular için bence.
0
aslında aradığım cevap bu anlamında tik atmak. ama emek harcayıp cevap vermiş insanlar, emeğine sağlık kardeş demek için tikliyorum ben duyurumdaki tüm cevapları.
0
Tik atan ve atılan için maneviyat dışında önem taşımıyor.
Asıl işi ileride benzer bir duyuru açmadan önce arayıp aa biri bunu sormuş la denildiğinde oradaki cevap karmaşasından sorunu çözen cevabı belirleyebilmek için kullanılmalı, kısaca üçüncü şahısların işine yaraması amacıyla.
Fakat yorum vs istenen soruların kesin doğru bir cevabı olmadığından eğer cevap çok alakasız/abes bir şey değilse tik atmak adettendir.
En kısaca tişikkirlir sipirmin anlamı taşıyor.
Ben şöyle önemsiyorum, adam sormuş ben bildiğim veya bilmeyip araştırıp bir şekilde doğru cevabı vermişsem ve tik atmamışsa sanki soruyu sormuşta sonra bir daha duyurusunu iplememiş boşuna zahmet etmişim gibi hissediyorum ama 1-2 sn sonra geçiyor, öyle işte.
Asıl işi ileride benzer bir duyuru açmadan önce arayıp aa biri bunu sormuş la denildiğinde oradaki cevap karmaşasından sorunu çözen cevabı belirleyebilmek için kullanılmalı, kısaca üçüncü şahısların işine yaraması amacıyla.
Fakat yorum vs istenen soruların kesin doğru bir cevabı olmadığından eğer cevap çok alakasız/abes bir şey değilse tik atmak adettendir.
En kısaca tişikkirlir sipirmin anlamı taşıyor.
Ben şöyle önemsiyorum, adam sormuş ben bildiğim veya bilmeyip araştırıp bir şekilde doğru cevabı vermişsem ve tik atmamışsa sanki soruyu sormuşta sonra bir daha duyurusunu iplememiş boşuna zahmet etmişim gibi hissediyorum ama 1-2 sn sonra geçiyor, öyle işte.
0
tiki önemsemem ama bazen gerekebiliyor. misal elaman bi soru sormuş. ve tam olarak aradığı cevabı fazlasıyla verip uzun uzun yazmışım. ve çok eminim ki o cevap işine yaradı. ee bi tik atsa ben de cevabımın işe yaradığını görüp memnun olurum.
haa kimileri tik atmayı bilmiyor onun yerine mesaj atıyorlar teşekkür için o da güzel oluyor.
haa kimileri tik atmayı bilmiyor onun yerine mesaj atıyorlar teşekkür için o da güzel oluyor.
0
tik atmak bana göre, bu kadar duyuru içinde zahmet edip senin duyurunu açmış ve yine zahmet edip cevap yazmış kişiye nazik bir teşekkür anlamını taşıyor. kibar ve şık bir davranış olarak görüyorum.
o yüzden verilen her cevaba tik atarım "teşekkürler, buralara kadar gelip, zahmet edip duyurumu okumuşsun ve üstüne cevap da yazmışsın" manasında.
ancak çok çirkin tavır ve üslupla verilen cevaplara tik atmıyorum.
benim duyurularımda pek denk gelmedi ama başka duyurularda kesinlikle tiklemeyeceğim bir çok örneğini görüyorum o tür cevapların.
o yüzden verilen her cevaba tik atarım "teşekkürler, buralara kadar gelip, zahmet edip duyurumu okumuşsun ve üstüne cevap da yazmışsın" manasında.
ancak çok çirkin tavır ve üslupla verilen cevaplara tik atmıyorum.
benim duyurularımda pek denk gelmedi ama başka duyurularda kesinlikle tiklemeyeceğim bir çok örneğini görüyorum o tür cevapların.
0
bence onemli. birisine yardim etmek icin birseyler yaziyorsun ve takdir onaylama bekliyorsun haliyle. iplenmemekten iyidir. atilacak olan bir tik:)
0
tik konusu kadar memleket meselelerini tartışsak şu anda bi rusya, bi amerikaydık güzel kardeşim. mesela bana sorarsan kendime özel geliştirdiğim yazılım ile tik atmayanları belirledikten sonra yeni duyurularını görmüyor, mallara ekliyor son olarak da ip adresinden evini bulup roketatarla imha ediyorum.
0
lemmiwinks
yeni telefon almak isteseniz, maaşınızın yüzde kaçı değerinde olur bu telefon?not: düzenli maaşı olmayanlar yılda kazandıkları paranın ortalamasını düşünebilirler.
yeni telefon almak isteseniz, maaşınızın yüzde kaçı değerinde olur bu telefon?
not: düzenli maaşı olmayanlar yılda kazandıkları paranın ortalamasını düşünebilirler.
not: düzenli maaşı olmayanlar yılda kazandıkları paranın ortalamasını düşünebilirler.
0
maaş değil de kıstasım şudur; bir yıllık telefon faturasını geçmmeli telefonun fiyatı.
faturayla maaş arasında da (mantıklı insanlar için) bir bağıntı olduğunu düşündüğümüzde 2 denklemli bir eşitlik var ortada. budur.
faturayla maaş arasında da (mantıklı insanlar için) bir bağıntı olduğunu düşündüğümüzde 2 denklemli bir eşitlik var ortada. budur.
0
sosyal statü-ihtiyaç duyulan telefon özelliği-ilgi alanı (foto için iyi kamera-müzik için daha iyi donanımlı medya oynatıcıları-uzun yol ve batarya etkisi)gibi yazılabilecek çok detaya göre fiyat ve bütçe değişebilir.
ihtiyaçlarım dogrultusunda aldıgım cihazın etinden sütünden faydalanıyorum.ve geçen sene maaşımın 100 de 65 ile almıştım.
ihtiyaçlarım dogrultusunda aldıgım cihazın etinden sütünden faydalanıyorum.ve geçen sene maaşımın 100 de 65 ile almıştım.
0
0, 5 seneyi geçti samsung sghx-160 kullanıyorum, geçen bu bozulsa ne alırım diye bakındım, piyasadaki tüm telefonların ne kadar çirkin olduğunu gördüm. çirkin telefona 0, güzel telefon çıkarsa da parası neyse işte, sonuçta sadece konuşuyorum ben bu aletle.
0
Herhangi bir sınırım yok. Keyfim nasıl isterse, param varsa o an 100 katını bile verebilirim. Tüm teknolojik ürünler için geçerli bu, hatta beğendiğim her şey için.
0
telefona para harcamam 2007 yılında aldığım sony ericsson k750i kullanıyorum hala.
0
haziran 2008de 300 dolara hadi bugunun parasi ile 500 liraya iphone 2 almistim. 46 ay gecti. telefonun bana maliyeti aylik 11 lira falan olmustu. bu sekilde dusununce maasimin gayet kucuk bir kismini telefon icin harcamis oluyorum. ben olaya bu sekilde bakiyorum.
0
gerard
nedir taktigi, sirri?bu konu hakkinda kitap var midir?
nedir taktigi, sirri?
bu konu hakkinda kitap var midir?
bu konu hakkinda kitap var midir?
0
fiyat konusunda tecrübeli görünmeyle başlar.
ayrıca mutlaka alıcı olduğnu belli etmemelisin, "fiyat hoşuma gitmezse almam" havasını mutlaka yansıtmalısın.
ayrıca mutlaka alıcı olduğnu belli etmemelisin, "fiyat hoşuma gitmezse almam" havasını mutlaka yansıtmalısın.
0
atıyorum 100tl fiyat çekti adam mala. sen de 80 verecek durumdasın. adama "çok deding hacı abi, düş biraz" dersin. adam fiyat kıracaksa belli eder az buçuk zaten. sonra biraz da ajitasyon katıp şöyleydi böyleydi derken verebileceğinin altında bir fiyat söylersin. misal 60. tabii adam sana direkt fiyat kırarsa "100 ama sana 90a verem" derse "80 vereyim anlaşalım" gibi birkaç cümle ile adamı ikna etmeye çalışırsın. bu kadar.
uyguladıkça yeni yöntemler keşfedersin kendi kendine. kolay gelsin.
uyguladıkça yeni yöntemler keşfedersin kendi kendine. kolay gelsin.
0
satıcı fiyatını söyledikten sonra mal ya da hizmet için senin aklındaki fiyatı söyleyeceksin. adam yok derse canın sağ olsun de ve uzaklaş.. adam çağırırsa bişiyler yapacaktır, çağırmazsa yapacak bişi yok.
0
valla adamlar hic teklif ettigim paraya dusmuyorlar. adam 150 diyor. ben diyorum 130a ver para vericem direk taksit maksit yok yine de dusmuyor. pazarlik yapamiyorum. ha aliyor muyum hayir. adam satamadigi ile ben de alamadigim ile kaliyorum. sanirim adamin karindan vazgecmesi icin ya seni sevecek sirin takilcan ya aciyacak bende iki duruma dusecek tip de olmadigi icin dusecegi kadar 5 10 lira ama benim istedigim fiyata hic dusmuyorlar:)
bu arada bilmis takilirsan turk esnafi daha da killaniyor. hosuma gitmezse almam tavirlarini da yemiyorlar.
bu arada bilmis takilirsan turk esnafi daha da killaniyor. hosuma gitmezse almam tavirlarini da yemiyorlar.
0
vengeance is mine
evet genşler soru başlıkta.genelde şehiriçi kullanım için, absürd çok yakmayan, içi konforlu ve güzel tasarımlı, donanım olarak da iyi bir araba araştırınca ilk seçenek olarak bunu buluyoruz. kesinlikle otomatik vites mümkünse dizel bir şeyler baktık fakat bunun dizelinde otomatik vites yokmuş.116i;
evet genşler soru başlıkta.
genelde şehiriçi kullanım için, absürd çok yakmayan, içi konforlu ve güzel tasarımlı, donanım olarak da iyi bir araba araştırınca ilk seçenek olarak bunu buluyoruz. kesinlikle otomatik vites mümkünse dizel bir şeyler baktık fakat bunun dizelinde otomatik vites yokmuş.
116i;
nedir ne değildir?
verilen paraya (70-75 bin arası) değer mi?
çok mu yakar? bunun yerine dizel mi tercih etmeliyiz?
dizel versiyonuna otomatik vites gelir mi?
daha iyi alternatifleri var mı?
genelde şehiriçi kullanım için, absürd çok yakmayan, içi konforlu ve güzel tasarımlı, donanım olarak da iyi bir araba araştırınca ilk seçenek olarak bunu buluyoruz. kesinlikle otomatik vites mümkünse dizel bir şeyler baktık fakat bunun dizelinde otomatik vites yokmuş.
116i;
nedir ne değildir?
verilen paraya (70-75 bin arası) değer mi?
çok mu yakar? bunun yerine dizel mi tercih etmeliyiz?
dizel versiyonuna otomatik vites gelir mi?
daha iyi alternatifleri var mı?
0
1 kasa bmw'nin en kötü kasası. hani 2. el 30 bin falan deseniz susardım da 70-75 bine temiz 5.20 dizel bulursunuz :)
0
az kilometre yapacaksanız benzinliyi tercih etmeniz daha avantajlı.
ayrıca araç olarak polo tavsiye ederim.
ayrıca araç olarak polo tavsiye ederim.
0
Gereksiz derecede cok yakar. Yeni kasa haric gorunusu de berbat bence. 70-75 bin liraya bir ustte dendigi gibi 520 alirsiniz yahu. Hic olmadi sifir volvo s40 alirsiniz missssler gibi. Degmez hocam.
0
BMW alacaksan 1.6 alma. 2.0'dan asagi dusme.
Millet VW'lerin otomatigini falan ovuyor ama BMW'nin otomatik vitesi gibisini zor bulursun. Manuel zekasinda, titremesiz, gecikmesiz, muthis bir sey.
BMW'nin dizelinin surus zevki de baska bir seyde yok.
Bunlari soyledim diye "1.20 d mi alayim" diye dusunme sakin. 2.0d alacaksan gidip 3.20d alman lazim. "O kadar yuksege cikamam" diyorsan, o zaman hic kiyma 75 bin lirana. Git VW Golf 1.4 al.
Sozun ozu, 1 kasasi, pazarda tutunma sansi olmayan, kendini hicbir sekilde differentiate ettiremeyen, birkac meraklinin sirf BMW olsun diye aldigi bir modeldir. Bence hic bulasma. Zaten 2. eli de yok.
Millet VW'lerin otomatigini falan ovuyor ama BMW'nin otomatik vitesi gibisini zor bulursun. Manuel zekasinda, titremesiz, gecikmesiz, muthis bir sey.
BMW'nin dizelinin surus zevki de baska bir seyde yok.
Bunlari soyledim diye "1.20 d mi alayim" diye dusunme sakin. 2.0d alacaksan gidip 3.20d alman lazim. "O kadar yuksege cikamam" diyorsan, o zaman hic kiyma 75 bin lirana. Git VW Golf 1.4 al.
Sozun ozu, 1 kasasi, pazarda tutunma sansi olmayan, kendini hicbir sekilde differentiate ettiremeyen, birkac meraklinin sirf BMW olsun diye aldigi bir modeldir. Bence hic bulasma. Zaten 2. eli de yok.
0
peki dediğiniz gibi başka bi modeli düşünsek; örneğin 320d'yi, bu araba tam otomatik midir? tavsiye eder misiniz? 2. el olarak (2008-2010) ortalama fiyatı nedir?
0
dayım çiftkurtlarda çalışıyor dolayısıyla arabadan iyi anlıyor 1 serisi için ve mercedesin 2010 kasaları için hiç de iyi konuşmuyordu.
0
3.20d tam otomatiktir, evet. E90 serisini alacaksan mutlaka makyajli (facelifted) modeline bak. 2009-2010'lar makyajlidir, guzeldir.
2010 model 40.000 kilometrede, temiz bir E90'i 85-90.000 TL civarinda bulabilirsin.
2. el BMW alacaksan dikkat edecegin iki unsur var:
1- Borusan veya Kosifler cikisli olsun. Paralel ithalatla gelenlerin sifirlari bile sifir olmayabiliyor. Almanya'da kaza yapmis araclari "sifirlayip" burada sifir diye satiyorlar. Sonra da sana 2. el, ilk sahibinden diye veriyorlar. Ayrica, ruhsata isletilmemis aksesuarlar da cikabiliyor. Basina bela alma.
2- Kilometresiyle oynanmamis olmasina dikkat et. O yuzden esnaftan, tuccardan, muteahitten, genc serseriden araba alma. Memur olsun, doktor olsun, kafasini kaldirmadan 9-7 calisan muhendis olsun; oyle birinden al. Temiz, kulturlu, kilometreyle oynatip kazanacagi uc-bes kurusa tamah edecek kadar dusmeyecek birilerinden al. Bu tipler haricindeki herkes sahtekardir, para icin babasini bile satarlar. Arabalarini satmaya karar verdikleri an Eurodiesel kullanmayip birakip ucuz diesel ve hatta 10 numarali yag kullanirlar. "Ne de olsa baskasina verecem arabayi" derler. Ucuza verseler de uzak dur.
2010 model 40.000 kilometrede, temiz bir E90'i 85-90.000 TL civarinda bulabilirsin.
2. el BMW alacaksan dikkat edecegin iki unsur var:
1- Borusan veya Kosifler cikisli olsun. Paralel ithalatla gelenlerin sifirlari bile sifir olmayabiliyor. Almanya'da kaza yapmis araclari "sifirlayip" burada sifir diye satiyorlar. Sonra da sana 2. el, ilk sahibinden diye veriyorlar. Ayrica, ruhsata isletilmemis aksesuarlar da cikabiliyor. Basina bela alma.
2- Kilometresiyle oynanmamis olmasina dikkat et. O yuzden esnaftan, tuccardan, muteahitten, genc serseriden araba alma. Memur olsun, doktor olsun, kafasini kaldirmadan 9-7 calisan muhendis olsun; oyle birinden al. Temiz, kulturlu, kilometreyle oynatip kazanacagi uc-bes kurusa tamah edecek kadar dusmeyecek birilerinden al. Bu tipler haricindeki herkes sahtekardir, para icin babasini bile satarlar. Arabalarini satmaya karar verdikleri an Eurodiesel kullanmayip birakip ucuz diesel ve hatta 10 numarali yag kullanirlar. "Ne de olsa baskasina verecem arabayi" derler. Ucuza verseler de uzak dur.
0
çok değerli bilgi ve yorumlar için teşekkür ederim.
aslında 320d kullanan birinin de yorumları olsa daha iyi olur.
örneğin şöyle bir ilan var. 0 116i fiyatına 2008 320d: www.sahibinden.com
aslında 320d kullanan birinin de yorumları olsa daha iyi olur.
örneğin şöyle bir ilan var. 0 116i fiyatına 2008 320d: www.sahibinden.com
0
tekniğini falan bilmiyorum da, 116i'lerin görüntüsüne bayılıyorum. fıstık gibi araba. a3'ten falan kat kat iyi gözüküyor bence.
erkeğim, yaş 23.
erkeğim, yaş 23.
0
1.16 3.20 ve a3 kullanan birisi olarak tercihim kesinlikle 3.20 70bin üzerine de çok rahat çok temiz 3.20 bulabilirsin. 2009 -2010 modellerine bakabilirsin.
0
www.sahibinden.com audı a5
www.sahibinden.com a4 dizel otomatik
www.sahibinden.com a4 dizel otomatik
www.sahibinden.com a4 1.8 tfsi
www.sahibinden.com 3.18 dizel otomatik
www.sahibinden.com 3 20 dizel.
www.sahibinden.com a4 dizel otomatik
www.sahibinden.com a4 dizel otomatik
www.sahibinden.com a4 1.8 tfsi
www.sahibinden.com 3.18 dizel otomatik
www.sahibinden.com 3 20 dizel.
0
arkadaslar iyi diyorsunuz da 110 kusure de sifir bmw 320d var. 85 90 i veren onu da kasar verir. 2012 yeni kasa bmwsi olur.
gelelim 1 serisine. 75 bin lira verip 1 almak biraz sacmalik. bir kere kimse ooo bmw demiyor. adam kasmis kasmis zorla bmw almis diyor. yani hava atacaksan degmez. dedikleri gibi 45bin lraya vosvos golf al.
bmw karizmasi 3 serisinden baslar. yeni kasa varken ikinci el bir eski kasa almak da pek mantikli degil.
isin zor:)
bu arada garantisi bitmis luks araba almak buyuk risk. arabada kronik bir sorun varsa servislerde ugras dur. audi bmw riskli mercedes daha riski az grupta. 100 bin lira para bayiliyosun arabada sorunlar var. saka gibi bir durum. bunlari da dusunmek gerek.
gelelim 1 serisine. 75 bin lira verip 1 almak biraz sacmalik. bir kere kimse ooo bmw demiyor. adam kasmis kasmis zorla bmw almis diyor. yani hava atacaksan degmez. dedikleri gibi 45bin lraya vosvos golf al.
bmw karizmasi 3 serisinden baslar. yeni kasa varken ikinci el bir eski kasa almak da pek mantikli degil.
isin zor:)
bu arada garantisi bitmis luks araba almak buyuk risk. arabada kronik bir sorun varsa servislerde ugras dur. audi bmw riskli mercedes daha riski az grupta. 100 bin lira para bayiliyosun arabada sorunlar var. saka gibi bir durum. bunlari da dusunmek gerek.
0
bmw'lerde garanti suresini 5 yila uzatma imkani var. bazisi araba sifirken aliyor bu paketi, bayagi ucuza geliyor. onu yaptirmis birini bulursaniz, 2009-2010 model bmw'yi rahatlikla alabilirsiniz.
0
baldur2
hangisini önerirsiniz? 1- http://www.sanalreyonum.com/urun/braun-oral-b-sarjli-dis-fircasi-vitality-precision-clean-d12_908631.aspx?CatId=35801&ref=akakce&v=1.98.72- http://www.sanalreyonum.com/urun/braun-oral-b-vitality-d12013-dis-fircasi_683843.aspx?CatId=35801&ref=akakce&v=1.70.5ayrıca genel olar
hangisini önerirsiniz?
1- www.sanalreyonum.com
2- www.sanalreyonum.com
ayrıca genel olarak elektrikli diş fırçası kullanılmalı mıdır? ne düşünüyorsunuz?
ve son olarak bu sanalreyonum nasıl bir site? bir sorun çıkar mı, güvenilir mi?
1- www.sanalreyonum.com
2- www.sanalreyonum.com
ayrıca genel olarak elektrikli diş fırçası kullanılmalı mıdır? ne düşünüyorsunuz?
ve son olarak bu sanalreyonum nasıl bir site? bir sorun çıkar mı, güvenilir mi?
0
ben kaliteli bir elektrikli firca aldim vakti zamaninda. cok memnunum, oneririm cunku kendin 2 dakika fircalamaya sikiliyorsun fakat bu firca ile vakit daha hizli geciyor:) ama basitlerinden almamak lazim. benimkisi phillips sonic falan filan birsey. pili icinde ve sarjli.
0
braun bu konuda daha iyi. fırça olarak oral-b kullanıyor. ancak sizin gösterdiğiniz modeller "giriş seviyesi" denebilecek modeller :) daha atraksiyonlu şeyler var ama daha pahalı. bence d12 olanı alın. kullandıkça ağız spreyi falan olan modellere geçersiniz. bunu da seyahatlerde falan yanınızda götürürsünzü (şarzı 3-5 gün gidiyor ama uzun süre seyhaatte şarjı almak şart)
0
zenc
evet soru bu. bizce 79A. doğru mu?
evet soru bu. bizce 79A. doğru mu?
0
tabi bu değer anlık akım değil onu belirteyim. eğer hocanız piskopatsa (misal sungur aytaç) tam olarak cevabı şöyle ister:
79xcos(fi)
burdaki fi akımın o anki derecesidir.
79xcos(fi)
burdaki fi akımın o anki derecesidir.
0
trifaze de toplam 30Kw varsa faz basina 10KW duser. Bu durumda cevap 10000/380 Amper olur. Yani 26.32 Amper
0
roadrunner,bi yannışlık olmasın.3x32 amperlik sigorta ile çalıştırabilcek misin peki bu makineyi.
0
ben kendi durumu mu açıklayım da. 2 makina var her biri 15kw. ama fuar alanında elektrik pahalı olduğu için 60A satın aldık. sırayla makinaları çalıştıracağız. umarım sıkıntı olmaz
0
daha önce fuarcılık tecrübem olmadığı için anlayamadım mevzuyu..fuar alanında elektriği amperle mi satıyolar.nası yani.
bu arada 15 kw"lık makinalar madem aynı anda çalışmayacak 30-35 amper falan harcayacaksınız demektir.formülü zaten biliyorsunuz.fuarda elektriğin kilovatını kaça satılyorlar onu da merak ettim.
bu arada 15 kw"lık makinalar madem aynı anda çalışmayacak 30-35 amper falan harcayacaksınız demektir.formülü zaten biliyorsunuz.fuarda elektriğin kilovatını kaça satılyorlar onu da merak ettim.
0
hain kobra
Ben göbeklere girerken sinyal vermiyorum(gidebileceğim başka yer yok). Çıkacağım çıkışa yaklaşırken de sağa sinyal vermeye başlıyorum. Doğru mu yapıyorum acep?
Ben göbeklere girerken sinyal vermiyorum(gidebileceğim başka yer yok). Çıkacağım çıkışa yaklaşırken de sağa sinyal vermeye başlıyorum. Doğru mu yapıyorum acep?
0
gideceğin başka yer yoksa onun göbek olduğuna eminmisin? öteki türlü çok küfür yersin haberin olsun arkada ki adam nostradamus değil senin nereye döneceğini bilsin. 3 şerit olarak düşün orta şerit düz devamda edebilir sola veya sağa da dönebilir kavşağın durumuna göre,sola dönecek adam sol şeritte sola sinyal verir,sağa dönecek adamda sağ şeritte sağa sinyal verir. ama ben mesela sol şeritten hem dönüş hem de düz devam etme opsiyonum varsa ve düz devam edeceksem sağ sinyal veririm çünkü yanımdan gelen adamın dönme ihtimali ve üzerime çıkma ihtimaline karşılk.
çok abuk yazdım anlatabilmişimdir umarım.
çok abuk yazdım anlatabilmişimdir umarım.
0
gidebileceğin başka yer yok derken? sola dönüşün ayrı şeritte olduğu kavşakları mı diyorsun? şerit değiştirmiyosan sinyale gerek yok. ama orta şeritten sağa döneceksen sağdakine haber versen iyi olur.
0
onunuzde iki yol varsa verirsiniz. bir de bulundugunuz seridi degistirirken verirsiniz. sinyalin amaci bulundugunuz durumdan baska bir duruma gecerken arkadakini bilgilendirmek. boyle dusunurseniz nerede verip vermeyeceginizi daha kolay algilarsiniz.
0
kitapta yazana gore doner kavsakta default yol doner kavsagin kendisidir. doner kavsakta donerken sinyal verilmez, cikacagin yolda saga sinyal verilir.
ama bizdeki trafik isiklari olan kucuk doner kavsaklar bunlardan sayilmiyor sanirim. buyuk olacak: scs03.resimyukle.com
doner kavsak isareti olacak: www.kestel.pol.tr
ama bizdeki trafik isiklari olan kucuk doner kavsaklar bunlardan sayilmiyor sanirim. buyuk olacak: scs03.resimyukle.com
doner kavsak isareti olacak: www.kestel.pol.tr
0
loveinaflipbook
selamlar, bir araba almayı kafaya koyduktan sonra araştırdım ettim vs. ve tesadüfen dün yabancı bir arkadaşla konuşurken, kendi arabasına bilgisayarıyla bağlanıp bir sürü bilgiyi ve istatistiği toplayabildiğini öğrendim.herneyse, eve gidince biraz araştırdım ve 2000 sonrası hemen hemen her araçta ol
selamlar,
bir araba almayı kafaya koyduktan sonra araştırdım ettim vs. ve tesadüfen dün yabancı bir arkadaşla konuşurken, kendi arabasına bilgisayarıyla bağlanıp bir sürü bilgiyi ve istatistiği toplayabildiğini öğrendim.
herneyse, eve gidince biraz araştırdım ve 2000 sonrası hemen hemen her araçta olabilen bir olaymış bu. özel bir bağlantı kablosuyla arabaya bağlanıp, bazı programlar yardımıyla arabanın hata mesajlarına kadar hepsini okuyabiliyormuşuz. buraya kadar baya güzel bir şey olduğunu düşündüm, hatta o kablodan almayı kafaya koydum.
Ama sonra birtakım türk sitelerinde de servis ışığını bile söndürebildiklerini okuduktan sonra kıllanma başladı bende.
şimdi ben araba bakarken böyle bir durumla karşılaşırsan nolur? toptan boku yerim dimi? baya masraf girer yani en azından?
ya da bu bahsettiğim olayla ilgilenen birileri varsa, servis ışığının söndürüldüğünü anlayabiliyor muyuz araca bağlanarak? bir de esas km bilgisine falan ulaşabileceğimiz bir yol oluyor mu? ya da direkt görebiliyor muyuz? (kilometreyi düşürdülerse yani)
farketmeden uzunca yazmışım, kusura bakmayın.
okuyanlara ve ilgilenenlere yürekten teşekkürler, süper cumalar!
bir araba almayı kafaya koyduktan sonra araştırdım ettim vs. ve tesadüfen dün yabancı bir arkadaşla konuşurken, kendi arabasına bilgisayarıyla bağlanıp bir sürü bilgiyi ve istatistiği toplayabildiğini öğrendim.
herneyse, eve gidince biraz araştırdım ve 2000 sonrası hemen hemen her araçta olabilen bir olaymış bu. özel bir bağlantı kablosuyla arabaya bağlanıp, bazı programlar yardımıyla arabanın hata mesajlarına kadar hepsini okuyabiliyormuşuz. buraya kadar baya güzel bir şey olduğunu düşündüm, hatta o kablodan almayı kafaya koydum.
Ama sonra birtakım türk sitelerinde de servis ışığını bile söndürebildiklerini okuduktan sonra kıllanma başladı bende.
şimdi ben araba bakarken böyle bir durumla karşılaşırsan nolur? toptan boku yerim dimi? baya masraf girer yani en azından?
ya da bu bahsettiğim olayla ilgilenen birileri varsa, servis ışığının söndürüldüğünü anlayabiliyor muyuz araca bağlanarak? bir de esas km bilgisine falan ulaşabileceğimiz bir yol oluyor mu? ya da direkt görebiliyor muyuz? (kilometreyi düşürdülerse yani)
farketmeden uzunca yazmışım, kusura bakmayın.
okuyanlara ve ilgilenenlere yürekten teşekkürler, süper cumalar!
0
2. el araba almadan önce ustaya gösterme geleneğimize sahip çıkalım o durumda tongaya düşme ihtimaliniz bayağı azalır
0
km sıfırlama ile ilgili şöyle söyleyeyim geçen sene bir arabaya baktık arabanın üzerindeki km si 50bin diyor servis kayıtlarına baktığında adam ondan önceki sene 80bin bakımına gelmiş :) sahibi servisle haşır neşir olan biriyse, bir kaç el değiştirdikten sonra tekrar servis geçmişine bakınca bazı şeyler belli oluyor.
servis ışığını söndürüyorlar fakat büyük-kalıcı motor arızalarda söndürseler bile yeniden yanar . sistem saçma sapan şeylerde bile hata veriyor bazen. gaz için muayeneye gittiğinde hava filtresini çıkarıp tekrar taktık yerine, arıza lambası yandı araçta. sanayiye gidip söndürdük bir daha da yanmadı. filtrenin üzerinde bir soket var o soket çıkıkken çalıştırınca lambayı yakıyor mesela. bazen böyle saçma sapan şeyler için bile yanıyor, söndürüyorlar.
servis ışığını söndürüyorlar fakat büyük-kalıcı motor arızalarda söndürseler bile yeniden yanar . sistem saçma sapan şeylerde bile hata veriyor bazen. gaz için muayeneye gittiğinde hava filtresini çıkarıp tekrar taktık yerine, arıza lambası yandı araçta. sanayiye gidip söndürdük bir daha da yanmadı. filtrenin üzerinde bir soket var o soket çıkıkken çalıştırınca lambayı yakıyor mesela. bazen böyle saçma sapan şeyler için bile yanıyor, söndürüyorlar.
0
ikinci el araba isi sans isi. kafan rahat olsun istersen ikinci ele garanti veren yerlerden alman gerek. servislerin de anlamadiklari motor sorunlari olabiliyor. kaporta hatasi genelde soyleniyor onda sorun yok.
0
@roadrunnerr +1
kafayı bu kadar takacaksan direk sıfır al. ayrıca galerilerden uzak dur. satıcının tipine, işine, konuşmasına, ilanda yazılanlara göre de bazı şeyler belli oluyor.
kafayı bu kadar takacaksan direk sıfır al. ayrıca galerilerden uzak dur. satıcının tipine, işine, konuşmasına, ilanda yazılanlara göre de bazı şeyler belli oluyor.
0
makineyi boşver, araban anlayan birini al yanına, kaporta boya, şase ve yürüyen aksamında herhangi bi problem varsa alma. bu üç maddeye dikkat et, yoksa kilometre falan o kadar mühim değil. her türlü kandırırlar zaten, bi de arabanın kilometresinden ziyade rektefeye ihtiyaç duyup duymadığını, ya da daha önceden rektefe edilip edilmediğini öğren, bunu her motor ustası rahatça söyler. evet derlerse gene alma.
diyeceğim o ki, sadece km ye takılma, hatta ona hiç takılma.
diyeceğim o ki, sadece km ye takılma, hatta ona hiç takılma.
0
allstar
[x,y] = meshgrid(-2:.2:2, -2:.2:2); >> z = (x.^2 - y.^2).^(1/2); >> surf(x,y,z)şöyle yazıyorum ama çizmiyor sizce hatam nerde
[x,y] = meshgrid(-2:.2:2, -2:.2:2);
>> z = (x.^2 - y.^2).^(1/2);
>> surf(x,y,z)
şöyle yazıyorum ama çizmiyor sizce hatam nerde
>> z = (x.^2 - y.^2).^(1/2);
>> surf(x,y,z)
şöyle yazıyorum ama çizmiyor sizce hatam nerde
0
x=0, y=2 için mesela, karekök kompleks sayı verir, çizemez tabi.
z = (x.^2 + y.^2).^(1/2); yazarsan ters koni cizer.
z = 3-(x.^2 + y.^2).^(1/2); yazarsan da normal koni cizer. Sinirlar kare seklinde oldugu icin sekil seni yanıltmasın. Koni o.
z = (x.^2 + y.^2).^(1/2); yazarsan ters koni cizer.
z = 3-(x.^2 + y.^2).^(1/2); yazarsan da normal koni cizer. Sinirlar kare seklinde oldugu icin sekil seni yanıltmasın. Koni o.
0
fbeyza
online burs başvurusu yapacagım ama not dökümümü istediler.kağıt halinde öğrenci işlerinden alıp taratmaktan başka şansım yok mu?
online burs başvurusu yapacagım ama not dökümümü istediler.kağıt halinde öğrenci işlerinden alıp taratmaktan başka şansım yok mu?
0
genelde resmi transkriptler kapali zarf icinde istenir. eger resmi transkript istemiyorlarsa ve okulun sana online transkript sunmuyor ise ogrenci islerinden alip taratacaksin. fakat bu sekilde kabul etmeleri bana sacma gelir cunku resmi olmayan bir dokuman gondermis olacaksin. ben olsam kabul etmem.
0
kurumu aradım az önce,pdf halinde yollayan öğrenciler var dedi yetkili kişi.öğrenci bilgi sisteminden girip print e bassam adamlarla dalga geçmiş olur muyum.swh
0
yetersiz veri
Simdi 399 dolares'e 16gb iPad2 mi alsam yoksa, bir iki ay bekleyip 599'a 32gb iPad3 mu? karar veremedim. pdf okuma- email,film, internet, oyun vs agirlikli kullanacagim. iPhone var o yuzden muzik dinlemek icin kullamayacagim. 16 gb yeter mi?
Simdi 399 dolares'e 16gb iPad2 mi alsam yoksa, bir iki ay bekleyip 599'a 32gb iPad3 mu? karar veremedim. pdf okuma- email,film, internet, oyun vs agirlikli kullanacagim. iPhone var o yuzden muzik dinlemek icin kullamayacagim. 16 gb yeter mi?
0
16gb yeter senin için.
Ve kitap okumak için ipad tavsiye etmem.
Elde tutsan kolun ağrır, kucağına koysan boynun ağrır, arka dayamalı kılıfa koysan ışık görmez ekran kararır, düşer vs. Kitap okumak için ergonomik bi tasarımı yok. Hele ki yeni ipad daha ağır daha kalın.
Bu devirde daha kalın daha ağır ürün çıkarana bizim köyde gülerler.
Ne var yeaa Retina var 4g var tabi ağır olcak! demeyin. Canavar masaüstünü de çanta gibi sırtlanıp taşımıyoruz sonuçta....
Edit büdüt: Kitap yazmamışsın pardon, ayrıca yeni ipad de işlemci 4 çekirdek değil. iPad2 ile aynı işlemci sayısı var. Sadece görüntü işlemcisi 4 çekirdek yapmışlar. Kaldı ki ekran çözünürlüğünü 4 kat artırılan bir sistemde ekran işlemcisini de 4 kat (en azından) artırmalısın ki, iPad2 ile aynı performansı sağlayabilsin... Hele 3d görüntülerde polygon sayısı 4 kattan bile fazla olur. Çılgın bir performans beklemeyin.
Ama ekran güzel...
Ve kitap okumak için ipad tavsiye etmem.
Elde tutsan kolun ağrır, kucağına koysan boynun ağrır, arka dayamalı kılıfa koysan ışık görmez ekran kararır, düşer vs. Kitap okumak için ergonomik bi tasarımı yok. Hele ki yeni ipad daha ağır daha kalın.
Bu devirde daha kalın daha ağır ürün çıkarana bizim köyde gülerler.
Ne var yeaa Retina var 4g var tabi ağır olcak! demeyin. Canavar masaüstünü de çanta gibi sırtlanıp taşımıyoruz sonuçta....
Edit büdüt: Kitap yazmamışsın pardon, ayrıca yeni ipad de işlemci 4 çekirdek değil. iPad2 ile aynı işlemci sayısı var. Sadece görüntü işlemcisi 4 çekirdek yapmışlar. Kaldı ki ekran çözünürlüğünü 4 kat artırılan bir sistemde ekran işlemcisini de 4 kat (en azından) artırmalısın ki, iPad2 ile aynı performansı sağlayabilsin... Hele 3d görüntülerde polygon sayısı 4 kattan bile fazla olur. Çılgın bir performans beklemeyin.
Ama ekran güzel...
0
tamamen aleti ne sure maksimim performansta kullanmak istediginizle ilgili bir soru. apple urunleri en fazla 1 jenerasyon sonra hissedilir sekilde yavaslamaya basliyor. cunku yeni ios, yeni cihazlar dusunulerek gelistiriliyor. yeni ios kurmak zorunda degilsiniz tabi ama bu kez de yeni ozelliklerden ve uygulamalardan mahrum kaliyorsunuz. ornegin sahip oldugum ipad 1'e ios 5.1 kurdugumdan beri bariz bir yavaslama fark ettim. yakinda ios 6'nin gelecegini de dusunursek ipad'im omrunu yavas yavas tamamliyor diyebiliriz. o yuzden ipad 3 siparisi verdim. 2. jenerasyon ipod touchimda da ayni seyi yasamistim.
0
kameramotor
şu sarp apak'ın üzerindeki giysiyi (sweat mi oluyor ne oluyorsa artık)nerden bulabilirim. bir süredir böyle beyaz zemine kırmızı çizgi yapan bir şey bakıyorum da bir türlü göremedim, bulamadım.kısa kollu t-shirt ya da ince uzun kollu bir şey de olabilir. önemli olan capsteki gibi beyaz zemine ince k
şu sarp apak'ın üzerindeki giysiyi (sweat mi oluyor ne oluyorsa artık)nerden bulabilirim. bir süredir böyle beyaz zemine kırmızı çizgi yapan bir şey bakıyorum da bir türlü göremedim, bulamadım.
kısa kollu t-shirt ya da ince uzun kollu bir şey de olabilir. önemli olan capsteki gibi beyaz zemine ince kırmızı çizgi yapması.
marka adı, link vs. nerde gördüyseniz artık söylerseniz sevinirim yav.
kısa kollu t-shirt ya da ince uzun kollu bir şey de olabilir. önemli olan capsteki gibi beyaz zemine ince kırmızı çizgi yapması.
marka adı, link vs. nerde gördüyseniz artık söylerseniz sevinirim yav.
0
pijama ya da sen ne diyorsan olsun önemli değil. benim için gayet güzel bir şey.
gap bence de olabilir ama bugün bulamadım gap'te öyle bir şey.
gap bence de olabilir ama bugün bulamadım gap'te öyle bir şey.
0
aslında sarp apak'ın o dizide kullandığı giyisilerin nerede nasıl bulunacağı üzerine bi site açılması lazım. doğru muyum beyler?.
0
çılgındünya
Ne oldu kapandı mı? ya da internetten online izleyebilir miyim ?
Ne oldu kapandı mı? ya da internetten online izleyebilir miyim ?
0
kapandı, en azındna kablo tv de yok, cnbce haftasonları yayınlıyor, aynı şekilde mtv türkiye de gitti kablo tvden. Yayın hakları feshedilmiş mi ne
0
Kısa süreye kadar sadece D-smart'ta kalmıştı ancak orada da yok artık. Neyseki 1 Mart itibarıyla Digiturk'te tekrar yayına başladı. Türkiye sayfası da aşağıda.
www.nickelodeon.com.tr
www.nickelodeon.com.tr
0
un
http://urun.gittigidiyor.com/bilgisayar/western-digital-1tb-2-5-my-passport-disk-mavi-54070812Nasıl ? Tecrübelerinizden vs yorum alabilir miyim?
urun.gittigidiyor.com
Nasıl ? Tecrübelerinizden vs yorum alabilir miyim?
Nasıl ? Tecrübelerinizden vs yorum alabilir miyim?
0
western digital cok iyidir. usb 3 olmasi guzel. 1 TB HD film depolamak icin az gelebilir fakat fis ile calismamasi avantaj. fiyati iyi mi kotu mu bilmiyorum.
0
alet çok iyi ama fiyat biraz yüksek geldi bana. kampanyalarda 220-230 civarı oluyor
0
apostolos
sıfır ford focus mu?ikinci el passat mı?teşekkür.
sıfır ford focus mu?
ikinci el passat mı?
teşekkür.
ikinci el passat mı?
teşekkür.
0
ikiside güzel araba
bahsettiğin focus sedansa, passatta yeni kasa ise passat daha mantıklı
bahsettiğin focus sedansa, passatta yeni kasa ise passat daha mantıklı
0
Dizel alırken ikinci elin tehlikeleri nelerdir diye bir araştır ve ondan sonra kararını ver derim. Benzinli alacağına ihtimal vermediğim için dedim bunu :)
0
burakg91
ne zaman kestane yesem burnum kaşınıyor, neden olabilir? herkeste oluyor mu yoksa sadece bende mi var?
ne zaman kestane yesem burnum kaşınıyor, neden olabilir? herkeste oluyor mu yoksa sadece bende mi var?
0
ben de alerjiden korkuyorum. ama kaşıntı olmasına rağmen hep yiyorum kestane acaba zararı olur mu?
0
kameramotor
yav moralim baya çökmüş durumda. pek inanmasam da artık kurşun falan döktürücem yani bu şanssızlığı her ne kırıyorsa.hani milyonlarca olay sayarım ama şu dk'larda başıma geleni anlatayım hemen. bir işe başvurmuştum, (öğrenciyim bu arada) hani part-time gibi, staj gibi. önemli bir firmanın işi yani,
yav moralim baya çökmüş durumda. pek inanmasam da artık kurşun falan döktürücem yani bu şanssızlığı her ne kırıyorsa.
hani milyonlarca olay sayarım ama şu dk'larda başıma geleni anlatayım hemen. bir işe başvurmuştum, (öğrenciyim bu arada) hani part-time gibi, staj gibi. önemli bir firmanın işi yani, bu işte çalışmak da son derece önemlidir.
neyse mülakatına falan gittik. iyi de geçti diyebilirim. yine de pek ümidim yoktu, zaten giderken de beklentiyle falan gitmemiştim. neyse, dün işi alamayan herkese mail geldi işe alınmadıklarına dair. bana ise gelmedi. daha önceden de burda çalışan bir arkadaşım olduğu için "kanka sana mail gelmediyse yarın telefonla dönecekler alındın yani" dedi. ben de hiç ümidim olmayan bu işi aldığım için sevindim. hatta klasiktir hayal de kurmaya başladım.
sonra sabah oldu, mail gelmeyen 2 arkadaşı (uzaktan) telefonla arayıp işe alındıklarını bildirmişler sabah 10'da. bekledim bekledim bana telefon yok. tabi buranın prosedürlerini biliyoruz arkadaşlarımdan falan. sabah aranırsan aranırsın, yoksa işi kaybetmişsindir.
yani zaten hiç ümidim olmayan bir işti. olumsuz bir mail gelmiş olsa muhtemelen üzülmeyecektim de. ama mail gelmiyor arkadaş. olay işte bu. mail gelmiyor. niye? ümitleneyim de, alınmadığımda yerlebir olayım diye. bakın bu ilk falan değil. daha önce de 2 işte buna benzer (hatta paralellik gösteren) olayla karşılaştım. sanki evren diyor ki "önce sevineceksin sonra senin hayatını sikeceğiz" çünkü başka bir açıklaması yok.
hani şuan o kadar sinirliyim ki bir yerleri yumruklamak istiyorum. niye? diye. niye sadece benim başıma geliyor diye.
"tek derdin bu olsun" demeyin. çünkü bu değil. burada anlattığım tek ve basit bir olay. sadece işle ilgili bir olay. halbuki bunun kat kat üstünde onlarca olay geliyor başıma sürekli. sürekli sürekli. hani iddaada hep tek maçtan yatanlar var ya, benim hayatımda her olay öyle gelişiyor işte. kafayı yemek üzereyim artık. niye ben diye. bu işin sonunda bir gün intihara kalkışıcam biliyorum.
hani milyonlarca olay sayarım ama şu dk'larda başıma geleni anlatayım hemen. bir işe başvurmuştum, (öğrenciyim bu arada) hani part-time gibi, staj gibi. önemli bir firmanın işi yani, bu işte çalışmak da son derece önemlidir.
neyse mülakatına falan gittik. iyi de geçti diyebilirim. yine de pek ümidim yoktu, zaten giderken de beklentiyle falan gitmemiştim. neyse, dün işi alamayan herkese mail geldi işe alınmadıklarına dair. bana ise gelmedi. daha önceden de burda çalışan bir arkadaşım olduğu için "kanka sana mail gelmediyse yarın telefonla dönecekler alındın yani" dedi. ben de hiç ümidim olmayan bu işi aldığım için sevindim. hatta klasiktir hayal de kurmaya başladım.
sonra sabah oldu, mail gelmeyen 2 arkadaşı (uzaktan) telefonla arayıp işe alındıklarını bildirmişler sabah 10'da. bekledim bekledim bana telefon yok. tabi buranın prosedürlerini biliyoruz arkadaşlarımdan falan. sabah aranırsan aranırsın, yoksa işi kaybetmişsindir.
yani zaten hiç ümidim olmayan bir işti. olumsuz bir mail gelmiş olsa muhtemelen üzülmeyecektim de. ama mail gelmiyor arkadaş. olay işte bu. mail gelmiyor. niye? ümitleneyim de, alınmadığımda yerlebir olayım diye. bakın bu ilk falan değil. daha önce de 2 işte buna benzer (hatta paralellik gösteren) olayla karşılaştım. sanki evren diyor ki "önce sevineceksin sonra senin hayatını sikeceğiz" çünkü başka bir açıklaması yok.
hani şuan o kadar sinirliyim ki bir yerleri yumruklamak istiyorum. niye? diye. niye sadece benim başıma geliyor diye.
"tek derdin bu olsun" demeyin. çünkü bu değil. burada anlattığım tek ve basit bir olay. sadece işle ilgili bir olay. halbuki bunun kat kat üstünde onlarca olay geliyor başıma sürekli. sürekli sürekli. hani iddaada hep tek maçtan yatanlar var ya, benim hayatımda her olay öyle gelişiyor işte. kafayı yemek üzereyim artık. niye ben diye. bu işin sonunda bir gün intihara kalkışıcam biliyorum.
0
üzülme bee :( olmuştur bişi mailini yanlış yazmışlardır falan. bir sürü insanın basına böyle talihsiz olaylar geliyor.
mesela ben küçükken etütten mezun olacağımda (çok sevildiğimi zannederdim) 100 kisilik sıra bekledim en son bana hediye verdiler ve benden önceki çocuğa elektro gitar bana ise mini radyo verdiler :P alakasız ama işte böyle hayat napalım
mesela ben küçükken etütten mezun olacağımda (çok sevildiğimi zannederdim) 100 kisilik sıra bekledim en son bana hediye verdiler ve benden önceki çocuğa elektro gitar bana ise mini radyo verdiler :P alakasız ama işte böyle hayat napalım
0
bence fazla kafana takma. herseyin basi saglik. ne issizlik ne parasizlik ne sacma sapan ters giden isler kalici saglik sorunlarinin verdigi mutsuzlugu huznu veremez insana. saglikli isen pozitif olmaya calis, hersey bir sekilde duzelir.
0
kendini psikolojik olarak en kötüsüne hazırlarsan sonuclardan çok etkilenmezsin. birde elle tutulur birsey olmadan hep açık kapı bırak. ben zamlı maaşım elime gecene kadar zam aldım kabul edip sevinmiyorum. gibi...
0
birader olay o zaten. en kötüsüne hazırlıyorum. sonra en iyi ihtimalin gerçekleşeceğini söylüyorlar. ama tekrar en kötüsü oluyor.
artık mahvoldum yemin ederim. sanki naparsam yapayım istediğim şeyler gerçekleşmeyecek gibi geliyor. top gibi yuvarlanacam ne olursa o olacak gibi geliyor. naparsam yapayım bazı şeylerin dışına çıkamayacağımı düşünüyorum. kafayı yemenin eşiğine geldim artık. şanssızlıktan kafayı yiyicem çokc iddiyim artık deliricem
artık mahvoldum yemin ederim. sanki naparsam yapayım istediğim şeyler gerçekleşmeyecek gibi geliyor. top gibi yuvarlanacam ne olursa o olacak gibi geliyor. naparsam yapayım bazı şeylerin dışına çıkamayacağımı düşünüyorum. kafayı yemenin eşiğine geldim artık. şanssızlıktan kafayı yiyicem çokc iddiyim artık deliricem
0
en kötüsüne hazırlamak 1. aşama 2. aşama da elle tutulur birsey olmadan hep açık kapı bırakmak..
yani telefon gelebilir dendi ama gelmeyedebilir. telefon gelip işe alındın denip sözleşmen imzalanana kadar işe girdim diye düşünmeyeceksin demek istedim. ama tabi demesi kolay..
yani telefon gelebilir dendi ama gelmeyedebilir. telefon gelip işe alındın denip sözleşmen imzalanana kadar işe girdim diye düşünmeyeceksin demek istedim. ama tabi demesi kolay..
0
bence bir de fazla takıyorsun... bunun gibi benim başıma gelen daha kötü 70 milyon şey var ama oturup allahım neden ben? şanssız mıyım? falan diyerek ağlamıyorum.
mesela en son bir iş teklifi aldım, türkiye ile anlaşma imzalayacaklardı anlaşma olsa yılda şu an aldığımın 10 katı maaş alacaktım anlaşma olmadı, ağlamıyorum yeri falan yumruklamıyorum yani bir şeyler kesinleşmeden gerçekleştiğini görmeden saçma sapan sevinmemek lazım...
bence ben şanslıyım çünkü olsa da olmasa da son anda yatsa da elime bir ton fırsat geçiyor, bunları şu an değerlendiremesem bile ileride değerlendirebileceğimi biliyorum.
belki sen karamsarsın yani, daha çok çabala hırs yap, şans diyeceğine biraz daha kendini geliştir başkaları benden iyi nesi iyi diye düşün kendini değiştirmeye çalış...
mesela en son bir iş teklifi aldım, türkiye ile anlaşma imzalayacaklardı anlaşma olsa yılda şu an aldığımın 10 katı maaş alacaktım anlaşma olmadı, ağlamıyorum yeri falan yumruklamıyorum yani bir şeyler kesinleşmeden gerçekleştiğini görmeden saçma sapan sevinmemek lazım...
bence ben şanslıyım çünkü olsa da olmasa da son anda yatsa da elime bir ton fırsat geçiyor, bunları şu an değerlendiremesem bile ileride değerlendirebileceğimi biliyorum.
belki sen karamsarsın yani, daha çok çabala hırs yap, şans diyeceğine biraz daha kendini geliştir başkaları benden iyi nesi iyi diye düşün kendini değiştirmeye çalış...
0
c1b2k3
acer ultrabook kullanıcısıyım. malum pili çıkartıp takılmıyor. sürekli fişte mi kullansam yoksa doldukça fişten çıkartıp pilde mi kullansam doldur boşalt hesabı? hangisi pil için daha ömürlü olur?
acer ultrabook kullanıcısıyım. malum pili çıkartıp takılmıyor. sürekli fişte mi kullansam yoksa doldukça fişten çıkartıp pilde mi kullansam doldur boşalt hesabı? hangisi pil için daha ömürlü olur?
0
surekli fiste tut. pil dolu oldugu icin sarj olmaz haliyle. elektrige bagli degilken pili kullandiginda tamamen bosalt sonra tamamen sarj et.
Bu arada pili cikartmak cok cok tehlikeli. voltaj degisimleride ya da elektrik aniden gittiginde anakarti yakarsiniz aman diyeyim. pil ciksa da cikarmayin. zaten piller en fazla 100 lira civarinda pil omru ise en az 1.5 sene.
Bu arada pili cikartmak cok cok tehlikeli. voltaj degisimleride ya da elektrik aniden gittiginde anakarti yakarsiniz aman diyeyim. pil ciksa da cikarmayin. zaten piller en fazla 100 lira civarinda pil omru ise en az 1.5 sene.
0
