Giriş
(6)

Nedir bu çiviye benzeyen parça?

fixxer
Kapalı garajda yerde aracımın yanında buldum bunları, 3 tane. Boyu ~4 cm, yani mantar pano için biraz büyük kaçıyor, zira panoda direk kalem kadar delik bırakır bu. Nedir bunlar, ne işe yararlar, hangi ürünle beraber gelirler bilen var mı? Acaba lastiklere kasıtlı bişey mi, yoksa komşunun Ikea'dan a
Kapalı garajda yerde aracımın yanında buldum bunları, 3 tane. Boyu ~4 cm, yani mantar pano için biraz büyük kaçıyor, zira panoda direk kalem kadar delik bırakır bu.

Nedir bunlar, ne işe yararlar, hangi ürünle beraber gelirler bilen var mı? Acaba lastiklere kasıtlı bişey mi, yoksa komşunun Ikea'dan aldığı ürünün kutusundan düşürdüğü bişey mi?
0
fixxer
(30.10.11)
mantar pano aparatı olabilir.
0
pozzecco
(30.10.11)
Mantar panolara takılan iğnelerin komple plastik olanı gibi.
0
jesterdvine
(30.10.11)
aynen mantar pano iğnesi bu.
0
baldur
(30.10.11)
plastik raptiye.
0
in vino veritas
(30.10.11)
harita çivisi denir kendisine. öyle ararsanız hep benzerlerini göreceksiniz.
ha bi de solo test'in çubuklarına benziyor. :)
0
ben smyrna
(30.10.11)
sanki ufak ve plastik bir satranç takımının piyonu gibi. solotest gibi oyunun panosuna saplanarak oynanan satranç takımı var yani, gördük biliyoruz. o olabilir belki.
0
morartu
(30.10.11)
(2)

hatchback civicler neden pek tercih edilmiyor?

efexor
neden?
neden?
0
efexor
(27.10.11)
1.8 lt olduğu için. Sedan versiyonlar 1.6 lt 120 hp, hatchback olanlar 1.8 lt 140 hp. Hem vergileri, hem tüketimi, hem de servisi sedan versiyona göre daha masraflı olduğu için ikinci el piyasası daha durgun, dolayısıyla pek tutulmuyor. Türkiye de işler hep böyledir; vergiler yüzünden 1.6 lt lik Passat' lar satılır mesela (0-100 ü 13-14 saniyedir) ve ikinci eli şaşırtıcı biçimde rağbet görür, 2.0 lt focus lar 1.6 focus lardan daha ucuza satılır ikinci elde, 4.6 lt lik muhteşem mustang' ler öldüm fiyatına alıcı bulur.
0
pozzecco
(27.10.11)
hatchback civcivler neden tercih edilmiyor diye okudum yau. :)
0
nacht des todes
(28.10.11)
(4)

Oto parça çıkmacıları

skywalkeremre
yahu duyuyorum sürekli çıkmacıdan aldık ettik falan da nerede bu çıkmacılar. Golf V aracım için tavan bölmesinde bulunan işe yaramaz yere gözlük koyma şeysi takacağım çıkmacılarda bulabileceğimin bilgisini aldım ama çıkmacıları nerede bulacağım onu bilemedim...bilenlere duyurulur efenim...teşekkürle
yahu duyuyorum sürekli çıkmacıdan aldık ettik falan da nerede bu çıkmacılar. Golf V aracım için tavan bölmesinde bulunan işe yaramaz yere gözlük koyma şeysi takacağım çıkmacılarda bulabileceğimin bilgisini aldım ama çıkmacıları nerede bulacağım onu bilemedim...

bilenlere duyurulur efenim...

teşekkürler...

Edit: İstanbul - Mümkünse Avrupa yakası mümkünse bakırköy tarafları...
0
skywalkeremre
(25.10.11)
oto sanayi sitelerinde varlar. ayrıca oto tamircilerinin yoğunlaştığı bölgelerde yakınlarda bir yerlerde mutlaka en az 1 çıkmacı vardır.
0
kedili madam
(25.10.11)
istanbul anadolu yakası için, bostancı oto sanayi sitesi
0
inheritance
(25.10.11)
hurdalık çıkmacı denilen. sorun sanayinin oradakilere hemen yanında olur zaten.
0
kim milton nielsen
(25.10.11)
Nerede ikamet ettiğinizi söyleseydiniz belki daha fazla yardım imkanımız olurdu. Mesela Ankara da oturuyorsanız Yıldız Sanayi vardır Ostim de, orada Oto Güven' de bulunur.
0
pozzecco
(25.10.11)
(3)

telefon tavsiye

daglien
zamanı olanlardan bi telefon tavsiyeside kendim için alayım dedim..benim bir telefonda aradığım en önemli özellik, müzik çaları en ön planda olması. yani ses kalitesidir, kulaklığıdır gibi şeyler en önemli olanlar. internet ile pek işim olmadı bugüne değin telefonla bundan sonrada pek olmaz. zaten e
zamanı olanlardan bi telefon tavsiyeside kendim için alayım dedim..

benim bir telefonda aradığım en önemli özellik, müzik çaları en ön planda olması. yani ses kalitesidir, kulaklığıdır gibi şeyler en önemli olanlar. internet ile pek işim olmadı bugüne değin telefonla bundan sonrada pek olmaz. zaten en kral telefonlarda bile gördüğüm kadarıyla öyle normal pc'de olduğu gibi hızlı surf yapma gibi bi olay yok.

onun için, öyle büyük ebatlı bir şey istemiyorum da. hani kot pantolonun cebinde rahatsız etmeyecek derecede bir şey olsun. paso müzik dinleyeyim. ne çok ufak, ne çok büyük olsun, dokunmatik ekranını da pek kullanamam çünkü bir kusurum var bu konuda ki, ellerim çok terler benim, o ekranda ne ben rahat dokunabilirim ve istediğim menülere rahatça girebilirim ne de telefonun güzelim ekranında parmak izi bırakmak isterim.

ben, "nokia x3 touch & type" model telefonu çok beğendim mesela. tasarımı beni kendine çekti adeta. ama araştırdığım kadarıyla çok çabuk bozuluyormuş. 2 haftadır alsammı almasammı diye gidip gelmekteyim.

bu kriterler doğrultusunda başka tavsiyeleriniz olabilirmi?

not: samsung markalar hariç (kişisel bi nefretim var samsung'a)
0
daglien
(22.10.11)
Sony Ericsson W995 WALKMAN
0
pozzecco
(22.10.11)
www.sonyericsson.com
bi bak derim ama bulması biraz zor, almayı istemiştim bulması zor geldi vazgeçtim.
0
rayde
(22.10.11)
1 hafta öncesine kadar 4 sene civarında sony ericsson w810i kullandım, 4 sene boyunca o telefonu aldığıma bir gün bile pişman olmadım, özellikle müzik bakımından. eski model olmasını dert etmezsen al derim, çok ucuza vardır şimdi piyasadan kalkmadıysa. sony nin w serileri de aynı kalitede ilerlemiştir diye düşünüyorum. fakat dokunmatik telefon olayında pek başarılı değil sony.
0
r_u_h
(22.10.11)
(5)

madem konu arabadan açıldı ben de bi yorum alabalir miyim?

josephinebrunsvik
elimde net 36.500 var bi şekilde 1000 lira kadar daha çıkabilirim kesinlikle honda civic istiyorum. şu 2 araç arasında kaldım öneriniz ne olur. bi de pazarlıkla ne kadar indirebilirim bunları?http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-honda-sahibinden-civic-elegance-sunroof-otomatik-vites-deri-d
elimde net 36.500 var bi şekilde 1000 lira kadar daha çıkabilirim kesinlikle honda civic istiyorum. şu 2 araç arasında kaldım öneriniz ne olur. bi de pazarlıkla ne kadar indirebilirim bunları?

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com
0
josephinebrunsvik
(21.10.11)
sahibinden.com da bütün fiyatlar yüksek oluyor. Pazarlık payıyla birlikte indirirsiniz bu fiyatları.Ama net ne kadar iner bilemem.
0
dampire
(21.10.11)
2009 model olanın f/p daha iyi gibi geldi bana. sunroof ve deri döşeme fiyata ciddi etkiyen +lar. ayrıca siyah daha çok yakışıyo bu arabaya. pazarlık konusuna gelince 37.500 e indirmen biraz imkansıza yakın. ama şansını bi zorla tabi. bence adamın iniceği 250-500 arası bi mebla.
0
onexey
(21.10.11)
2 numarayı öneririm pazarlık payı tamamen sen ve satıcı arasında, bir de yeni C3 ve Fiestaları incelediniz mi? Bir de fiyatların en az 1000er lira ineri var bence...
0
bisanthe
(21.10.11)
şanzıman sorunu civic de yok diye biliyorum city için söyleniyo o.
0
🌸josephinebrunsvik
(21.10.11)
İlkini tercih eder 37.500 önerirdim, pazarlık edilip o civarlara alınabilir.

Edit: ESP yüzünden ilkini tercih ederdim, yararlı bir sistem.
0
pozzecco
(21.10.11)
(12)

Araba Piyasasına Hakim Arkadaşlar Bir Yardım Edin !!

ogzi
kendim de uzun zamandır takip ediyorum piyasayı ama internet üzerinden, hani gidip pazarı dolaşmadım ya da galericilere bakmadım.. sorum şudur ki bu arabanın ederi nedir? kaça alırsak güzel fiyata almışsın denebilir?http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-honda-ihtiyactan-bayandan-otomatik-vt
kendim de uzun zamandır takip ediyorum piyasayı ama internet üzerinden, hani gidip pazarı dolaşmadım ya da galericilere bakmadım.. sorum şudur ki bu arabanın ederi nedir? kaça alırsak güzel fiyata almışsın denebilir?

www.sahibinden.com
0
ogzi
(21.10.11)
Fiyatı piyasaya göre normal. LPG'li olması +'sı olabilir.

2.elaraba.com
0
turkay
(21.10.11)
2005 arabaya 27bin lira vermezdim. ne olursa olsun. milletin yipranmis 100 bini gecmis arabalarina bu kadar paralar dokmeyin arkadaslar. bunun biraz eksigine fazlasina garantili sifir sifira yakin arabalar var.
0
roadrunnerr
(21.10.11)
@roadrunner bence olay aracın 100 bini geçmesinden ziyade hangi marka ve hangi modelden bahsedildiğiyle ilgili.. otomatik bir araç, şanzıman konusunda sıkıntı vermeyecek, motoru sorunsuz deyince aklıma ilk gelen honda civic'tir, otomatik olmasa da kesinlikle toyota corolla'dır. ama 26.000-27.000 civarına şunu alırsan daha doğru bir seçim olur diyebileceğiniz bir marka/model varsa tabi ki merak etmekteyim, söylerseniz sevinirim..
0
🌸ogzi
(21.10.11)
Kilometresi yüksek ve LPG li. Yani performans kaybını geçin, yakın zamanda motorun kritik parçalarında sorunlar çıkaracak. VTEC motorlar Lpg uygulamalarında çok verimli değil. Değişken kam mili zamanlaması kullanıyorlar biliyorsunuz. Özellikle yüksek devirlerde distorsiyon olur ve bakmışsınız motor gitmiş.

Uzun vadeli araç alımında, aracın kullanım yılı x 10000 km normaldir, 12.000 üst sınırdır.
Fiyat vermem istenseydi aracın dolu olduğunu gözönüne alıp 24.500-25.000 civarı derdim ederine. Eski kasa çünkü bir de.
0
pozzecco
(21.10.11)
o halde konuyu şöyle değiştireyim belli ki araba konusundan anlayan arkadaşlarsınız bana 26.000-27.000 tl aralığında aile için de kullanılabilecek, dizel ya da lpg'de sorun çıkarmayacak ne önerirsiniz arkadaşlar? bugün yarın bi araba alacağız yardımcı olursanız sevinirim.
0
🌸ogzi
(21.10.11)
0 linea alınır o paraya 2 yıl garantili binilir 70 bine gelince iyi fiyattan satılır elalem gibi akıllı olmak lazım adam sizce bunu neden satmış ?

edit :)) bayan arabası değlil hiç bi bayan 110 kilo olsa bile o koltuk oyle yatırılmaz + ön koltuğun resmi çekilmemiş:) ön sol çamurlukta darbe var araba ortalama 2000 gün kuulanılmış olmalı bayan olsa evden işe mantığı ile ? bu araba 2000 gün kullanılmamış çok fazla uzun yollara gitmiş çok temiz olması ondan yürüyeni sorun çıkarır daha ayrıntılı bakmak imkansız
0
saz@n
(21.10.11)
Dün burda fiat tanıtımcıları 2011 model sıfır Punto Evo'yu 32 bin TL'ye sattılar. Ellerinde kalmış olduğu için ucuz gittiği söyleniyor.

böyle bir şey denk getirebilir ya da bayilere gidip 2. el arabalarına bakabilirsiniz. Bazen çok iyi arabalar denk geliyormuş. Örneğin 1 ay önce imamın biri daha 5000 km'yi (evet beşbin) doldurmamış bir toros bırakmış bayiye. (Toros biraz ilginç oldu farkındayım ancak bir galerici hemen alıp aynı gün 1000 TL karla satmış :)

Bunun gibi yeni alınıp satılan bir araba denk gelebilir.
0
44
(21.10.11)
arkadaş değinmiş, honda iyidir hoştur, motor sıkıntısı nedir bilmezsiniz, ancak işin içine 100binden sonra bir de lpg girerse sıkıntı olur. vtec motorlarda özellikle.

bu kasa civic arıyorsan, km'si düşük bir araç düşün. sıfır olsun fiat alayım mantığına bence gerek yok.
ikinci el olsun, ancak insan gibi kullanılmış ve tramer kaydı bulunmayan araç olsun, yeğdir.
0
bir bar taburesi
(21.10.11)
Ailenin büyüklüğüne göre değişmekle birlikte, yeni Fiesta' yı tavsiye ederim. Ufak bir çocuğunuz varsa ya da yeni evliyseniz tercih edebilirsiniz. Özellikle yol tutuşu, direksiyonu ve sürüş keyfi bakımından çok çok başarılı. Focus da keza öyle.

Ford' lar İspanyol-Alman ortak üretimi, motorları epey dayanıklı.

Japon arıyorsanız Toyota' yı öneririm. Yaris kusursuz bir şehir içi arabasıdır mesela. Honda iyidir ama dediğim gibi çok öyle dayanıklı değildir. Çünkü yüksek devir çeviren motorlar her zaman daha çabuk yıpranır.
0
pozzecco
(21.10.11)
26-27 binin üzerine bir 5 bin daha koyar 0 bir araç alırdım, gösterdiğin araç iyi, fiyatı piyasa değerinde ama 100.000 + konusuna ben de katılıyorum, 2005 model araç sonuçta...
0
bisanthe
(21.10.11)
bu noktada kişilerin tercihleri farkediyor galiba ne bileyim bir fiat linea'yı ya da ford focus'u şu arabaya tercih etmem.. daha önce efsane kasa toyota corolla 1.6 xe.i vardı araç 185.000 deydi ve 100.000 den bu yana lpg'si vardı ve yıllık rutin bakımı (filtereleri ve yağı) dışında sanayi yüzü görmemişti ve çok memnundum, hatta araç 7 sene bende kaldı, 7 sene önceki aldığım fiyatın 1.500 tl üstüne sattım. işte marka/model burda devreye giriyor, araç değerini korumanın yanında prim yaptığı oluyor ve buna sebep olan da markanın, modelin güvenirliği arıza çıkartmaması piyasada tutulması v.s. o yüzden araç temiz ve diri olduktan sonra marka ve model bana güven veriyorsa km fazla olsa dahi tercih edilebilir geliyor bana yoksa yeni olsun, kilometresi düşün olsun bunlar yetmiyor..
0
🌸ogzi
(21.10.11)
(4)

ntv ye n'olmuş ?

ataeril
Şimdi aklıma geldi yeni yayın dönemi filan mı acaba renkler grafikler berbat.Ekranda koca koca yazılar, nerede ntv nin hayran olduğum grafik animasyonları ?
Şimdi aklıma geldi yeni yayın dönemi filan mı acaba renkler grafikler berbat.Ekranda koca koca yazılar, nerede ntv nin hayran olduğum grafik animasyonları ?
0
ataeril
(21.10.11)
sanırım tasarımcıyı işten atmışlar. o font ne lan.
0
fukka
(21.10.11)
Ben de çok yadırgadım. 80'li yıllar gibi olmuş.
0
samterk
(21.10.11)
hacı bu nedir bi küçük harf bi büyük harlfe giriyor başlığı bi hata var. bir de stüdyo güzel olmuş da kim takar o grafiklerden sonra
0
yuto
(21.10.11)
Bir de hala uyuz gibi 22.05 yerine 10.05 tanımlamasını kullanıyorlar. Her türlü saat ayarını 24 saate göre yapan biri olarak fena halde takmış durumdayım. Yeni grafikleri de Flash Tv ile yarışır. Hani biri gelip "abi bizim gayet düzgün bir kanalımız var ama içine etmeni istiyoruz" deseydi, yapacağım herşeyi yaptılar. Şimdi bir tek NBA maçlarını Digiturk' e vermedikleri kaldı. Lokavt sonrası muhtemelen onu da yaparlar. Kusurlular !
0
pozzecco
(21.10.11)
(4)

ben de oyun sorayım

dento
benim aradığım indirmeden, online olarak oynanabilecek, yüksek mb'li olmayan, bilgisayarı deli etmeyen, fazla çocuksu olmayan, ufak oyunlar. birkaç örnek vereyim.http://www.addictinggames.com/puzzle-games/sugar-game.jsphttp://www.addictinggames.com/puzzle-games/blockdrop.jsphttp://www.addictinggames
benim aradığım indirmeden, online olarak oynanabilecek, yüksek mb'li olmayan, bilgisayarı deli etmeyen, fazla çocuksu olmayan, ufak oyunlar. birkaç örnek vereyim.

www.addictinggames.com
www.addictinggames.com
www.addictinggames.com
0
dento
(19.10.11)
kraloyun da bomberman var. manyak bi oyun :) hem de online oynanıyor.
0
schizophrenia
(19.10.11)
hikaye mesture
(19.10.11)
www.popcap.com
iclerinde en guzeli bejeweled 3, sabahlara kadar oynadigimi bilirim.
0
artisnot
(20.10.11)
www.armorgames.com
0
pozzecco
(20.10.11)
(9)

kolay şekil verilebilen plastik

murtazaa
böyle bi şey var mıgoogle dan baktım var ama benim istediğim o değil galiba mesela kibrit kutusu gibi bi şey yapmak istiyorum bunu yapabileceğim kalıpsız cartsız curtsuz seri üretimsiz tamamen ev imkanlarıda işlebilir kap olmaya müsait plastik ya da madde var mı?sony nin telefon bataryasını harici
böyle bi şey var mı

google dan baktım var ama benim istediğim o değil galiba mesela kibrit kutusu gibi bi şey yapmak istiyorum bunu yapabileceğim kalıpsız cartsız curtsuz seri üretimsiz tamamen ev imkanlarıda işlebilir kap olmaya müsait plastik ya da madde var mı?

sony nin telefon bataryasını harici olarak usb den şarj eden bataryayı içine alabilecek kadar bi kutu yapmışlar. elektronik sistemini yapmak mühim değil bu kutuyu yapmak ama nasıl bunun gibi bi ton şeyde kullanılabilecek plastikleri soruyorum

www.sonyericsson.com

yine bi misal

tıraş makinasının şarjı kayboldu aradım servisi 36 lira dedi daha neler. şimdi şekil verilen bi plastik esnek lastik kaucuk mu denir nedir onlardan olsa herhangi bi sarj cihazının ucunu koparak yapılabilir zaten öyle yapıyorum ama yaptığım şey kabloları tutturmak üzerine bi kalıba sokamıyorum
0
murtazaa
(19.10.11)
akrilik
alçı
0
hephaistos
(19.10.11)
"şimdi şekil verilen bi plastik esnek lastik kaucuk mu denir nedir onlardan olsa herhangi bi sarj cihazının ucunu koparak yapılabilir zaten öyle yapıyorum ama yaptığım şey kabloları tutturmak üzerine bi kalıba sokamıyorum" kısmından bir şey anlayamadım.

Elektronikçilere gidip "trafo kutusu" derseniz size, içine devre konulabilen plastik kutulardan vereceklerdir. Boyutlarını belirtmeniz yeterli. EPDM kauçuk ile içinde gerekli spacing i yapabilirsiniz.

Seri üretim istemiyorum demişsiniz. Bir gün isterseniz, plastik enjeksiyon makinelerine bakın; 50 tonluk bir makine bu işi görecektir. Arburg, Netstall, Battenfeld gibi markalar iyidir enjeksiyon işinde. Plastik hammaddesi olarak da ABS HI 9864 ve ABS HI 3864 uygundur.
0
pozzecco
(19.10.11)
eyvallah fakat ben tamamen amatör işler için istedim youtube den baktım adamlar baya baya evde plastik yapıyolar.

elektrinicilerde kutular var evet ama standartları var genelde güç kanağı ya da anfi devrelerini sığacağı ergonomik olmayan kutular var

alçı maalesef iş yaramaz aslında istediğim şey alçını plastik hali ya da silikon halibi gibi bi şey
0
🌸murtazaa
(19.10.11)
"şimdi şekil verilen bi plastik esnek lastik kaucuk mu denir nedir onlardan olsa herhangi bi sarj cihazının ucunu koparak yapılabilir zaten öyle yapıyorum ama yaptığım şey kabloları tutturmak üzerine bi kalıba sokamıyorum"

burda anlatmak istediğim

makinenin şarj girişi sadece şarj aletinin metal ucunun sokarak gerçekleştirelen şekilde değil yani bi nokia telefonların şark aleti gibi ucundaki metal girmiyo yuvaya

makinenin şarj konnektörü erkek halilye kablo kısmı dişi olması gerekiyo bunun için şekil verilecek bi şey lazımdı ben de alüminyum folyo ile yapabildim haliyle sorunlu cıkıyo felan
0
🌸murtazaa
(19.10.11)
fimo hamuru deneyin ;)
0
yapacakbirseyyok
(19.10.11)
fimo gayet mantıklı gibi duruyo tabii fiyatı ucuk değilse
0
🌸murtazaa
(19.10.11)
www.kontrolkalemi.com

reçine resin denmiş. bi madde vardı böyle kumaşa sürüyodun kat kat sertleşiyodu polyester ya da fiber gibi birşeydi belki de budur.

ayrıca:
ozkanturker.brinkster.net
0
yuto
(19.10.11)
sıvama kalıp denilen bir yöntem var plastiğe en kolay öyle şekil verilebilir.

neden hazır bir kutu kullanmıyorunuz ?

www.altinkaya.com.tr
0
orpheus
(19.10.11)
hazır kutular istediğim ölçülerde yok varsa bile istediğim şekilde yok
0
🌸murtazaa
(19.10.11)
(5)

ipad kılıfı

hoshaphchi
selam millet. kız arkadaşım bir tane ipad 2'si oldu. meretin içinden koruyucu hiçbir şey çıkmadı yalnız. neyse efendim. türkiye'de (ankara'da) bu ipad kılıflarının satıldığı bir mağaza var mı? ekonomik olarak uygun. not: hepsiburada'da bile 2 çeşit ürün var ve sadece siyah renk. gittigidiyor'a güven
selam millet. kız arkadaşım bir tane ipad 2'si oldu. meretin içinden koruyucu hiçbir şey çıkmadı yalnız. neyse efendim.


türkiye'de (ankara'da) bu ipad kılıflarının satıldığı bir mağaza var mı? ekonomik olarak uygun.


not: hepsiburada'da bile 2 çeşit ürün var ve sadece siyah renk. gittigidiyor'a güvenemedim. adamlar çin malı ürünü 60 tl'ye satıyorlar.

siz ne önerirsiniz peki?
0
hoshaphchi
(17.10.11)
ipad 2 ile birlikte opsiyonel olarak verilen bir kılıf var türkiye'de satılıyormu bilmiyorum ama ona bir bakabilirsiniz.
0
skywalkeremre
(17.10.11)
Smartcover önermem. Onun yerine aynı fiyata Apple'ın bir kılıfı daha var. www.google.com.tr
bence çok çok daha kullanışlı.
0
vexations
(17.10.11)
siyah istemiyorsa şu pembe targus kılıf olabilir bence:

www.bimeks.com.tr

bana sorarsan tabi ki bunlar daha güzel:
www.bimeks.com.tr
www.bimeks.com.tr
0
kisa bisey olsun istemistim
(17.10.11)
Ebay den 9 euro' ya kırmızı parlak plastikten angry birds kılıfı getirttim, shipping dahil. Daha ucuzları 4-5 dolara bulunabilir. Hiç 50-100 lira vermeye gerek yok.
0
pozzecco
(17.10.11)
Aylardır sadece smartcover ile kullanıyorum. Ne önünde ne arkasında bir çizik yok aletin. Smartcover ile kılıfsız kullanmasını öneriyorum.
0
skatheist
(17.10.11)
(1)

telefon almayı düşünmekteyim duyuru ailesi

perfecktus
merhabalar, ben şöyle en fazla(maximum) 350 tl civarı şarjı normal giden akıllı telefon olmasına gerek yok(bu paraya pek bulunmuyor çünkü), tasarımı güzel kullanımı kolay aynı zamanda beni servisle çok uğraştırmayacak bir telefon aramaktayım. bu konuda fikri olan kullandığı telefondan çok memnun ol
merhabalar, ben şöyle en fazla(maximum) 350 tl civarı şarjı normal giden akıllı telefon olmasına gerek yok(bu paraya pek bulunmuyor çünkü), tasarımı güzel kullanımı kolay aynı zamanda beni servisle çok uğraştırmayacak bir telefon aramaktayım. bu konuda fikri olan kullandığı telefondan çok memnun olan ve bana öneride bulunmak isteyenlere şimdiden teşekkürlerimi sunarım efenim.. sağolun, varolun...
0
perfecktus
(16.10.11)
nokia n95 8 gb. 4 yıldır kullanıyorum ve hiçbir sıkıntı çıkarmadı. dokunmatik ekranları sevmediğim için, yeni bir telefon almayı düşündürtmeyecek kadar yeterli. temiz ikinci elleri o civarda; bekleme süresi 2.5 gün.
0
pozzecco
(16.10.11)
(4)

çok zor bir çeviri.

istenmeyen_adam
Controls on the distribution of observer measurementsare introduced to ensure that the intendedrecruitment ranges are reasonably maintainedthroughout the full procedure.veDue to difficulties experienced in recruiting subjectsin high ranges, the recruitment limits have beenrelaxed under certain condi
Controls on the distribution of observer measurements
are introduced to ensure that the intended
recruitment ranges are reasonably maintained
throughout the full procedure.

ve

Due to difficulties experienced in recruiting subjects
in high ranges, the recruitment limits have been
relaxed under certain conditions.

yardımcı olana elimden geleni veririm..
0
istenmeyen_adam
(15.10.11)
" Gözlemcilerin aldıkları ölçülerin dağıtımının kontrolü, düşünülen örgütlenme aralıklarının, tüm prosedür boyunca dengeli(mantıklı) bir şekilde sağlandığından(korunduğundan) emin olmak için tanıtıldı. "

gibi bir şey olabilir belki..
0
pozzecco
(15.10.11)
2. Yüksek aralıklarda (range = menzil demek ama burada "kabul edilme aralığı" olarak kullanılıyor) elemanları örgütlerken karşılaşılan zorluklar nedeniyle, örgütleme aralığı belirli koşullar altında esnetilmiştir.
0
pozzecco
(15.10.11)
pozzecco'nun çevirileri doğru değil çünkü çeviride bahsedilen konuyla ilgili eğitimi yok.

Başta tasarlanmış araştırmaya dahil edilme (kabul edilme) şartlarının, araştırmanın başından sonuna kadar makul bir biçimde sürdürülmesini sağlamak için, gözlemci ölçümlerinin dağılımıyla ilgili kontroller uygulamaya kondu.

Yüksek aralıklardaki denekleri (ya da gönüllüleri) çalışmaya dahil (kabul) etme konusunda yaşanan güçlükler sebebiyle, çalışmaya dahil edilme ölçütleri (ya da kriterleri) belli şartlara bağlı olarak genişletildi.

(yani şair burda diyokine, bir araştırma varmış, bu muhtemelen bir klinik araştırmaymış, bu araştırmada yer alacak gönüllülerin, araştırmada yer almaları için karşılamaları gereken şartlar, o yüksek aralıkta gönüllü bulmanın çok zor olması nedeniyle biraz gevşetilmiş. misal, o çalışmaya 45 yaşından büyük gönüllü kaydedilmeyecek denmişse en başta, sonra hiç gönüllü bulamadıkları için bu yaş sınırını 55'e yükseltmişler, gibi.)
0
compadrito
(15.10.11)
Ben birebir çeviri yapmaya çalıştım; compadrito' nun yaptığı çevirinin, yalnızca bunun insanlarla çalışılan bir araştırma ya da gözlem olduğu varsayımının doğru olduğu zaman doğru olacağını belirtmeliyim.
Mesela konu böcek bilimi ise ve gözlemciler karıncaların belli şartlar altında nasıl davrandıkları konusunda çıkarım yapmaya çalışıyorsa ya da bir mekatronik mühendisliği öğrencisi, basit bir algoritma ile yaptığı robotları gözlemliyorsa o çeviri çok da doğru olmuyor. teknik bilgiye de ihtiyaç olduğu kesin. O yüzden özüne çok da dokunmadan, daha genel bir çeviri yapmaya çalıştım.
0
pozzecco
(15.10.11)
(10)

merak ettimde ne iş yapıyorsunuz?

werdes
merak ettimde kaç yaşındasınız ne mezunusunsz ne iş yapıyorsunuz memnunmusnz hayatınızdan ?
merak ettimde kaç yaşındasınız ne mezunusunsz ne iş yapıyorsunuz memnunmusnz hayatınızdan ?
0
werdes
(14.10.11)
22- öğrenci - bilgisayar mühendisi - memnun değilim.
3 ay sonra mezun olacağım, param olunca memnun olmayı umuyorum.
0
zawisza
(14.10.11)
hazır yapılmısı var (git: 239220)
0
65 derece
(14.10.11)
23 yaşımdayım kimya okudum memnun değildim 4de bıraktım biyomühendis oldum. çook memnunum mutluyum
0
rubiks cube
(14.10.11)
badak alıp badak satıyorum.badagı nerde olsa gozunden tanırım.badak uzmanıyım badak basına tam 100.000 lira kazanıyorum.
0
duptıs
(14.10.11)
kimyagerim. 25 yaşındayım. işsizim memnun degilim.işimden memnunum da hayatımın şu anından memnun degilim.
0
exodia
(14.10.11)
dogum: 1984. mezuniyet: cevre muhendisligi. mesgale: an itibariyle 341. ksd jnd er, donunce issiz. memnun muyum sence...
0
late viper
(14.10.11)
25, yeni mezun, işsiz.
0
hintbülbülü
(14.10.11)
44..Kendime ait bir multimedia tasarım şirketim var.Afedersin Hayvan gibi para kazanıyorum,tabi ki çok mutluyum,yeşil benjaminlerimi çok seviyorum...
0
taytaylan
(14.10.11)
28, işletme+mba mezunu, eski satınalma müdürü, 1 haftadır falan işsiz. Haliyle mutsuz.
0
pozzecco
(15.10.11)
25-istatistik-bankacı-mutlu
0
skyfaller
(15.10.11)
(3)

Ankara'da Parmesan peyniri alabilecegim bir yer var mi?

so cool
Evet, yurtdisindan yeni geldim ve bu naneye hasret kaldim. Simdiden tesekkurler.
Evet, yurtdisindan yeni geldim ve bu naneye hasret kaldim. Simdiden tesekkurler.
0
so cool
(14.10.11)
Angora Migros, Arcadium Migros, Arcadium' un karşısındaki Migros. Bu üçünde de olduğunu net olarak biliyorum.
0
pozzecco
(14.10.11)
geçen yıl real'de vardı.
0
fotrsapka
(14.10.11)
Cumleten tesekkurler, AnkaMall'daki Migros'ta buldum. Fiyati pahaliydi gerci ama saglik olsun. Once bi hasretimizi giderelim sonra internetten falan buluruz.
0
🌸so cool
(14.10.11)
(7)

evdeki sigara kokusunu gidermek

zanzeita
evde maalesef sigara içen 2 adet saygısız bünye bulunmaktadır. evin en ucuna da gitse, odamın kapısını kapatsam da bu lanet koku en geç yarım saatte odamda oluyor. bunu gidermenin bir yolu var mıdır ?
evde maalesef sigara içen 2 adet saygısız bünye bulunmaktadır. evin en ucuna da gitse, odamın kapısını kapatsam da bu lanet koku en geç yarım saatte odamda oluyor. bunu gidermenin bir yolu var mıdır ?
0
zanzeita
(13.10.11)
anti-tobacco spreyleri var, epey işe yarıyor. Ayrıca karşılıklı iki camı açıp cereyan yaptırabilir, arkadaşlara sigarayı balkonda içirtebilirsiniz.
0
pozzecco
(13.10.11)
sigara içene bi yaptirim uygulayabilirsiniz ( bi cam yada duvara ufak bi fan taktırıp sadece sigara içtikleri zaman o fanı açtırıp emişten dolayı duman ve koku tamamen dışarı ! cam açmadan aspirator altında içmek de aynı işi yapar
0
Blueyes
(14.10.11)
bir süre, mum yakıp deneyin, işe yarıyor.
0
g7mor
(14.10.11)
tütsü kesinlikle işe yarıyor
0
traxes
(14.10.11)
tütsü dene, ben deniyorum, genellikle odamda içmem ama içtikden sonra o koku rahatsız ediyor yatarken ve bi tütsü yaktığımda tüm odaya fazla bile geliyor, gün içerisinde kapıyı açıp yakıyorum tüm evin kokusunu gideriyor.

tütsü alırken okyanus de, hem sigara kokusu gider hem güzel kokan bi evin olur.
0
trajikomix
(14.10.11)
Alışmaya çalış bence arada puro falan yak iyi gider.Zira sigara çok yaygın.
0
lebanon
(14.10.11)
tütsü, mum ve anti-tobacca. denicem. çok teşekkür ederim.
0
🌸zanzeita
(14.10.11)
(4)

Peugeot 207 2011 model tiptronik vitesli araç nasıldır? Önerir misiniz?

clarissa dalloway
İkinci el araba alacağım, tiptronik vites daha önce hiç kullanmadım. Peugeot 207 2011 model benzinli bir araba buldum, kullanan - bilen varsa beni bilgilendirebilir mi?
İkinci el araba alacağım, tiptronik vites daha önce hiç kullanmadım. Peugeot 207 2011 model benzinli bir araba buldum, kullanan - bilen varsa beni bilgilendirebilir mi?
0
clarissa dalloway
(13.10.11)
pejo olmaz dostum. Fransızlardan uzak dur.
0
ground
(13.10.11)
40.000 km civarında ya da daha az kullanıldıysa; fiyatı uygunsa düşünülebilir. Fransız arabaları 70-80 K kilometreden sonra sıkıntı yaşatır.
0
pozzecco
(13.10.11)
14.000 km'de.
0
🌸clarissa dalloway
(13.10.11)
fena değil. ben her zaman almancıyım. bi almanlara da bak yani. eğer yakın fiyata bi alman bulursan incele derim kanke. 14.000 km aklını çelmiştir senin şimdi.
0
fuel oil
(14.10.11)
(20)

eşcinsel mi?

ohshit
bir erkek eşiyle sevişmiyorsa, git masturbasyon yap diyorsa eşcinsel midir? bir erkeğin cinsel olarak isteksiz olması neden kaynaklanır?
bir erkek eşiyle sevişmiyorsa, git masturbasyon yap diyorsa eşcinsel midir? bir erkeğin cinsel olarak isteksiz olması neden kaynaklanır?
0
ohshit
(13.10.11)
kaç yıllık evlisiniz?
0
cro magnon
(13.10.11)
Belki kadın patatestir.
0
kimlanbu
(13.10.11)
ikinciyi üçüncüyü isteyen kadının başına gelebilir, ya da adam çok yorgundur o gün. eşcinsel olduğunu kanıtlamaz, belki artık eşini istemiyordur, aseksüeldir vb.
0
josephinebrunsvik
(13.10.11)
cro magnon 5 yıl.
kimlanbu önceden de patetes değilmidir bu kadın?
0
🌸ohshit
(13.10.11)
zihni asiri mesguldur. tahammul sinirinin sonuna gelmistir, sinirli ve ofkelidir birseylere (illa iliskiyle ilgili olmayabilir bu). ofke/endise/sinir/rahatsizlik/stres disinda herhangi bir sey hissedemiyordur.
0
yandim sevket
(13.10.11)
kadın odun gibi yatıyorsa istemiyor olabilir
0
neira
(13.10.11)
başka birini bulmuştur.
0
t3hn0
(13.10.11)
bir erkeğin cinsel olarak isteksizliği ile eşine karşı isteksizliğini ayırmak lazım sanırım.
0
kisa
(13.10.11)
eşcinsel değildir ama bir ibnelik vardır.

eşine zamanında bir tur binebilmek için yapmadığı maymunluk kalmaz.bir süre sonra papaz her gün pilav yemeze dönmeye başlar.bu arada kadın eve mi buna mı yetişsin perte çıkmaya başlar.beyimizin keyfi yerindedir.hele ki kadının ekonomik ozgurlugunu elinden almış kendisi 3-5 kurus kazanmaya baslamıssa yanındaki sikimsonik sekreteri ayakustu muamele cektiginde kendini dunyanın en vazgecilmez adamı sanmaya başlar.

buna kısaca ibnelik,gotu bası ayrı oynamak diyebiliriz.

isteksizliğin sebebi de konu içerisinde ele alındı.

@josephine:)kandırma kendini.
@sevket,seksten daha rahatlatıcı bisey bildin mi:)istemediğin o anda karsına kitap gibi abla çıksa pamuk olursun bi anda.
0
duptıs
(13.10.11)
eşinden soğumuştur. eşcinsel olsa kadınla evlenir miydi zamanında bilemem.
0
g7mor
(13.10.11)
@duptıs, seks yapip rahatlamak icin once libidoyu ayaga kaldirmak gerekiyor sanirim:) adamin zihni o kdr dolu ki aklina seks gelmiyor diyorum. su an onceligi rahatlamak olmayabilir, baska isi gucu vardir kafasini mesgul eden.
0
yandim sevket
(13.10.11)
depresyonda olabilir, bir derdi vardır. bence onu tekrardan heyecanlandıracak şeyler denemelisiniz. jartiyer, fantazi giyim vb..
0
toshiro
(13.10.11)
istemiyordur. istetebilir misiniz? belki...
0
kediebesi
(13.10.11)
kadının evlendikten sonra kendini salması gibi bir durum var mı? ben öyle kadınlar tanıdım ki evlendiği hafta diş fırçalamayı, duş jeli kullanmayı, kışları ağda yapmayı, kendine yeni bişeyler almayı bırakıveriyor. ki bu saydıklarım bir erkek için yapılmamalı zaten, kişi kendisi için yapmalı.
0
bitter cikolata
(13.10.11)
Bir erkeğin sevişmek istememesi kulağa tuhaf geliyor. Benim gibi takıntılı bir adam için gayet normal ama, normal bir adam için yeterince tuhaf. Takıntılı değil, değil mi eşiniz ?
0
pozzecco
(13.10.11)
neden açıkça konuşmuyorsunuz?
0
kediebesi
(13.10.11)
bazen 31e alışmıs insana masturbasyon seksten daha zevklı gelir, ama bunun bir sorun olduğunu biliyorum. nereye danışmalısınız onu bilemiyorum
0
kreider
(13.10.11)
evlilik terapisi olabilir mesela...
0
kediebesi
(13.10.11)
coolidge etkisi olaiblir
0
bryan fury
(13.10.11)
aynı kadınla olmaktan bıkmıştır, uzaklaşmak için yol yapıyodur. kadın son zamanlarda çok kilo almıştır değişmiştir. yorum yapmak için detay lazım.
0
orpheus
(13.10.11)
(4)

Hak etme ve layık olma kavramları üzerine..

pozzecco
Bu ikisinin farkı nedir merak ediyorum. Yani aslında bir fikrim var ama düşüncelerinizi merak ettim. Sanki "hak etme", bir şeyleri başardıktan sonra bir şeyi elde etme hakkı gibi iken, "layık olma", varolan özelliklere göre; belki doğuştan gelen niteliklerle bir şeye sahip olma hakkı gibi. Ama keski
Bu ikisinin farkı nedir merak ediyorum. Yani aslında bir fikrim var ama düşüncelerinizi merak ettim. Sanki "hak etme", bir şeyleri başardıktan sonra bir şeyi elde etme hakkı gibi iken, "layık olma", varolan özelliklere göre; belki doğuştan gelen niteliklerle bir şeye sahip olma hakkı gibi. Ama keskin bir şekilde ayıramıyorum açıkçası. Ne dersiniz ?
0
pozzecco
(12.10.11)
İlişkilerden bahsediyorsak eğer, hak etmek demek, onu elde etme adına tüm uğraşları verip, gerekli fedakarlıkları gösterip, olması gereken her şeyi yaptıktan sonra onun tarafından kabul edilmek demektir. Bunları yaptıktan sonra kişi gururla "ben seni hak ettim" der. Lâyık olma ise biraz değişken, eğitim olsun, sosyal statü olsun, ortak zevkler olsun, karşı tarafla aynı çizgide, aynı doğrultuda yürüdüğünüz durumlarda söylenegelendir. Konu siz olduğunuzda sizin için karşı tarafa "sana lâyık biri" derler.
0
cok sey hakkinda az sey bilen adam
(12.10.11)
Bence "hak etmek" hak etme işini yapan kişiyi ön plana çıkaran bir fiil. "Layık olmak" ise karşısındakini.
0
lotesse
(12.10.11)
Hak eden özne, layık olan nesne.
0
cembirdek
(12.10.11)
Sorumu şu şekilde açayım, "sen bu şehrin hak ettiği değil, layık olduğu kahramansın" denildiği zaman (bkz: the dark knight), bu "bu şehir senin için bir şey yapmadı ama o kadar güzel bir şehir ki, senin gibi büyük bir kahramanı hak ediyor" anlamını mı çıkarmalıyız ?

@cok sey hakkinda az sey bilen adam / ilişkiler konusuna da uyarlanabilir tabiki.. Sağolun.
0
🌸pozzecco
(12.10.11)
(19)

hangi saat güzel

burakg91
hangisi güzel hangisini seçeyimbüyük resim linki(yıl 2011 link düzeltildi): http://b1110.hizliresim.com/11/10/12/12087.png______________________________11 - 5 kişi12 - 2 kişi13 - 2 kişi10 - 2 kişi5 - 3 kişi7 - 2 kişi8 - 1 kişi3 - 1 kişi9 - 2 kişi
hangisi güzel hangisini seçeyim

büyük resim linki(yıl 2011 link düzeltildi):
b1110.hizliresim.com
______________________________
11 - 5 kişi
12 - 2 kişi
13 - 2 kişi
10 - 2 kişi
5 - 3 kişi
7 - 2 kişi
8 - 1 kişi
3 - 1 kişi
9 - 2 kişi
0
burakg91
(12.10.11)
5
0
isyanim var ulaan
(12.10.11)
13 ne güzel bir rakam olmuş
0
Blueyes
(12.10.11)
hangisi saat?
linke basınca kapanıyo ne ki o?
0
neira
(12.10.11)
11
0
just fa
(12.10.11)
11
0
Kamyoncunun vitesi
(12.10.11)
7
0
inheritance
(12.10.11)
11 ve 12
0
lebanon
(12.10.11)
bunlardan birini almak zorunda olsam 10 ama normal şartlar altında 13.bhpc saatlere bakmanı tavsiye ederim.aşırı şıklar...

edit: bhpcwatches.com
0
p a t r i o t
(12.10.11)
5-7-8
0
dwyn
(12.10.11)
11 ve 12; 12 ağırlıklı.
0
pozzecco
(12.10.11)
en sade en güzel her zaman. o yüzden 11. ama ben hiçbirini almazdım tabi. saat kullanmayı sevmiyorum çünkü
0
ermanen
(12.10.11)
5
0
skywalkeremre
(12.10.11)
10
0
kuzeygözcüsü
(12.10.11)
3 (Deri kayışların bazıları ıslanınca kokuyor.)
0
kakao
(12.10.11)
bir tek 9 numara şık burda. diğerleri leş. işe yaramaz. 16-17 yaşında değilseniz.
0
girl in a coma
(12.10.11)
bence de 9...
0
bisanthe
(12.10.11)
sen yaşını, tarzını, bütçeni söyle biz sana bulalım.
0
terp
(12.10.11)
@terp yaş 20 bütçe 150
0
🌸burakg91
(12.10.11)
9 veya 10 illa birisini seç dersen 9. deri kayış daha iyi duracaktır günlük kullanım için. 11 in kayışı bence hiç iyi değil
0
jedilance
(13.10.11)
(8)

dideral

sarper361
Hayatımda hiç karşılaşmadığım bir durumla karşı karşıyayım aziz dostlarım. Normalde 3 kişiye bir şey anlatırken sesi titreyen ben, iki gün sonra 2 prof 4doç ile mülakata girecem. Hadi yine bi nebze tamam da, bir de ingilizce olacak mülakat. Ben sözde biliyorum ingilizceyi ama konuşmamı gerektirecek
Hayatımda hiç karşılaşmadığım bir durumla karşı karşıyayım aziz dostlarım. Normalde 3 kişiye bir şey anlatırken sesi titreyen ben, iki gün sonra 2 prof 4doç ile mülakata girecem. Hadi yine bi nebze tamam da, bir de ingilizce olacak mülakat. Ben sözde biliyorum ingilizceyi ama konuşmamı gerektirecek bir durum olmamıştı şimdiye kadar. İlk tecrübem bu şekilde olacak yani. Altıma sıçacak kadar heyecan yaparım ben orda.

Araştırmalarım dideral diyor. Gidip bebek bezi alır gibi alabilir miyiz bunu eczaneden? Alamazsak başka bir tavsiyesi olan var mı?

Not: Doktor akrabaya danışılacak merak etmeyin
0
sarper361
(08.10.11)
benim bildiğim kadarıyla dideral, kalp çarpıntısını geçirmek için. kız arkadaşım kullanıyor oradan biliyorum. sanırım passiflora daha uygun ihtiyacınız için
0
dwyn
(08.10.11)
evet bebek bezi alır gibi alabilirsin. 5-6 lira bi şey olması lazım en fazla.

bende biraz yorgunluk hissi yaratmıştı, bi de bacaklarım falan güçsüzleşmişti sanki. bilemiyorum onunla bi ilgisi var mıydı ama sadece günümün uykulu geçtiğini hatırlıyorum :) doktor akrabaya sor tabii ama yarım içmeni tavsiye ederim, ben de bu şekilde tavsiyeyle içmiştim çünkü. herkes öyle demişti :)
0
yazaryan
(08.10.11)
yazaryan +1 yarım içmek en mantıklısı. bi tane içince feleğin şaşabilir(bende öyle olmuştu)
0
chant
(08.10.11)
o proflar çatır çatır zıçıyor tuvalette. bi de ımmh ahh diye sesler çıkarıyorlar. uyurken osuruyorlar, burunları tıkandığı zaman rahat nefes alabilmek için burunlarından sümük çıkartıyorlar. kurufasülye yedikleri zaman osurmak için uygun mekan bakınıyorlar. yarısının da ziki kalkmıyor.

bunları düşün.
0
ya ben lan neyse
(08.10.11)
dideralden once passiflorayi tavsiye ederim. daha az yan etkisi olacaktir.
0
tom riddle
(08.10.11)
dideral'den öte tensinor 100 mg öneririm. mülakattan en az 2 saat önce almalısın.
0
kroc
(08.10.11)
bence yan etkisini öngöremeyeceğiniz bir ilacı ilk kez içip gitmeyin. daha önce denediğiniz ve yan etkisini görmediğiniz bir şey kullanmanız daha mantıklı. kullanmadıysanız da kullanmayın gitsin.

mülakatın ingilizce olması harika, çünkü bu bir şekilde kusurlarınızı örtecektir. (adamların da türk olduğunu ya da ingilizcenin anadilleri olmadığını varsayıyorum) ingilizce sunumları bu yüzden çok severdim, çünkü anlık olarak aklınıza bir şey gelmediğinde hemen topu taca atabileceğiniz bir dil. hemen passive uygulayabilirsiniz mesela, ya da "well.." ile başlayıp soruları geçiştirebilirsiniz. biraz geç ama 2 gün boyunca sıklıkla ingilizce cümleler kurmaya çalışın içinizden. "buzdolabı da bomboş" diyecekseniz ingilizce söyleyin mesela..

boşverin ilacı falan; düşünün ki ishal falan oldunuz ya da başınız dönüyor mülakatta, heyecansız olsanız bile kesinlikle daha kötü hissedeceksiniz. öte yandan heyecan iyidir, yaratıcı cümleler kurmanızı sağlar..
0
pozzecco
(08.10.11)
dideral heyecan taşikardisine çok iyi gelen bir ilaç, zaten sosyal fobi tedavisinde de kullanılıyor ama özünde bir anti-hipetansif. o yüzden doktor önermediği sürece kafana göre kullanmanı önermem. ayrıca passiflora şişesini kafana diksen de bir boka yaramaz onu da belirteyim.
0
just fa
(09.10.11)
(5)

aşırı ısınma sorunu

gubud1k
tipik sorunlardan aşırı ısınma sorununu ilginç şekilde yaşıyorum. sadece tek bir internet sayfası açıkken bile fan full time çalışıyor cpu ısınıyor. var mıdır önlemek için bir yöntem?
tipik sorunlardan aşırı ısınma sorununu ilginç şekilde yaşıyorum. sadece tek bir internet sayfası açıkken bile fan full time çalışıyor cpu ısınıyor. var mıdır önlemek için bir yöntem?
0
gubud1k
(06.10.11)
firefox 7'ye gectiyseniz, firefox 7 hemen her bilgisayarda fani son hizla calistiriyor, onu diyeyim.
0
thunder thunder thunder thundercats
(07.10.11)
chrome?
0
🌸gubud1k
(07.10.11)
Cpu yu kontrol edin
yuzde seksen doksan falansa virus neyin biseydir
0
beyninin üstüne oturan yazar v2
(07.10.11)
teorik olarak bilgisayarınız ya aşırı ısınacak bir şekilde çalışırken, ya da aşırı ısınmış durumda iken fanı açar.
dolayısıyla, problem de cpu nun fazla çalışması ya da bilgisayarın yeterince soğuyamaması olarak karşımıza çıkıyor. daha düşük bir enerji tüketim moduna geçin, bilgisayarınızın havalanmasını sağlayın; gerekirse cooler pad gibi bir şey alın. software sorunu olma ihtimalini düşük görüyorum.
0
pozzecco
(07.10.11)
işlemci fanı aşırı tozlanmış soğutamıyordur veya termal jelde sıkıntı olabilir. İmkanın varsa bir aç bak fanı temizle. Laptop ise kasa fanı da tıkanabiliyor. Bir de rahat hava alması lazım fanın tabi. Bunlar değilse, yukarıda söylendiği gibi virüs falan olabilir, bir virüs taraması falan yap en iyisi.
0
r_u_h
(07.10.11)
(6)

Müzik, video vs. indirmek için hangi programı kullanıyorsunuz?

poseidon1
Torrent sormuyorum, böyle Limewire gibi programlar soruyorum...Birde Limewire kullanılıyormu hala? Kapandı diye duymuştum.
Torrent sormuyorum, böyle Limewire gibi programlar soruyorum...
Birde Limewire kullanılıyormu hala? Kapandı diye duymuştum.
0
poseidon1
(06.10.11)
ares kullanıyordum; hala çalışıyor mu bilmiyorum.. bir de çook eskilerde napster.
0
pozzecco
(06.10.11)
ares kullanıyorum ama yüklenmesi 2 saat sürüyor
0
neira
(06.10.11)
bearshare var.

frostwire gibi birşey de vardı.

ares efsane. w7.e geçtiğimden beri kullanmadım. sanırım hala çalışıyor.


hepsi aynı mantıkla çalışıyor. p2p mantığıyla.
0
dahinnotha
(06.10.11)
(bkz: ares lite edition) tek tek mp3 için. emule eskiden çok kullanırdım da nostalji olarak kaldı gibi artık.
0
baldur
(06.10.11)
frostwire
0
FreSh
(06.10.11)
firefox'un download eklentisi ve songr.
0
9kuyruklukedi
(06.10.11)
(7)

parmak ağrısı

napoli
Ne zamandır sağ elimin işaret parmağında tırnağımın başladığı yer acıyordu. Oraya bir şey değdiğinde ya da bir yere parmağımı soktuğumda canım çok yanıyordu. Bugün karton bir kutu açmaya çalışırken parmağım kutunun içinde sıkıştı ve acıdan zıpladım diyebilirim. Şimdi de durduğu yerde acıyor artık b
Ne zamandır sağ elimin işaret parmağında tırnağımın başladığı yer acıyordu. Oraya bir şey değdiğinde ya da bir yere parmağımı soktuğumda canım çok yanıyordu. Bugün karton bir kutu açmaya çalışırken parmağım kutunun içinde sıkıştı ve acıdan zıpladım diyebilirim. Şimdi de durduğu yerde acıyor artık bir yere değmesi de gerekmiyor. Tam acıyan yeri yandaki fotografta işaretledim. Bunun için hangi doktora gitmek gerekir, ortopedi mi el ve bilek cerrahisi mi bilemedim.
0
napoli
(06.10.11)
kızarıklık şişme vb şeyler var mı?
0
defnex
(06.10.11)
hayır dışarıdan bakıldığında hiç bir şey yok görünürde, iltihabik bir sey oldugunu da sanmıyorum, her sey normal gözüküyor. manikür falan da yaptırmadım ek bilgi olarak söyleyeyim.
0
🌸napoli
(06.10.11)
dudağınız ile acıyan yere dokunun. hissedilir bir sıcaklık varsa iltihabi bir durum olabilir. antibiyotik ve antiinflamatuar özellikli ilaçlar kullanmanız gerekecektir, dolayısıyla bir dermatoloğa (bkz: dermatoloji) görünmenizde fayda olabilir o durumda.

onun dışında, çok fazla sıcaklık ya da şişlik yoksa bir büyüteç alıp o dokuyu inceleyin, kıymık ya da cam gibi bir şey batmış olabilir. yakın zamanda evinizde cam kırılmışsa toplarken ince bir parçası saplanmış olabilir mesela. çok zorlamadan cımbızla almayı deneyin, bu sırada parmağınızı da sıkın ki herhangi bir cerahat varsa o da çıksın. çıkarabilirseniz o bölgeyi iyice sıkın ve sonra tentürdiyot sürün. çıkmazsa daha fazla zorlamadan yine bir dermatoloğa görünün.
0
pozzecco
(06.10.11)
@pozzecco;
denedim ama orada sıcaklık yok ve de yakından bakınca herhangi bir sey gözükmüyor. bir seyin de battıgını sanmıyorum cunku aslına bakarsanız ne zamandır bu sorun var ben biraz savsakladım. :(
0
🌸napoli
(06.10.11)
(bkz: dolama) diye bişey vardı, o olabilir mi?
0
boshi
(06.10.11)
@napoli anlıyorum, en azından sıcaklık olmaması olumlu. ben olsaydım ne yapardım onu söyleyeyim, parmağımı bir süre ılık suya sokup derinin hafif masere olmasını beklerdim, daha sonra bir ponza taşı yardımı ile hafif hafif o bölgenin üst derisini soydururdum. muhtemelen çok ufak bir şey batmış; cam elyafı, kıymık ya da bir metal çapağı olabilir. sonra tentürdiyor sürer ve bepanthene, terramycin fucidin gibi bir şey sürüp sarardım. bir kaç saat içinde acısı geçmezse bir dermatoloğa görünürdüm.
0
pozzecco
(06.10.11)
dolama olabileceği gibi kırık türü bir durum da olabilir. Ben de sağ işaret parmağımı kırdığımı bilmeden en az iki ay dolaşmışım sonra öğrendim ki kırık varmış. Medikallerde satılan şuna benzerwww.google.com.tr şeyi kullandım iki hafta. Çoğ ağrın varsa sende kullanabilirsin ve parmağını korumuş olursun.
0
nisansayısı
(07.10.11)
(7)

Asteğmen ve Kısa Dönem Askerlik ??

toshiro
selamlar ahali.. askerliğini asteğmen olarak yapan var mı? tavsiye eder misiniz? babam emekli asker ancak emekli olalı çok olduğu için şu anki uygulamaları pek bilmiyor. çevreme de sorduğumda "boş ver asteğmenliği kısa yap hemen gelirsin" diyorlar, ancak asteğmenliğin de bir çok avantajı var bildiği
selamlar ahali.. askerliğini asteğmen olarak yapan var mı? tavsiye eder misiniz? babam emekli asker ancak emekli olalı çok olduğu için şu anki uygulamaları pek bilmiyor. çevreme de sorduğumda "boş ver asteğmenliği kısa yap hemen gelirsin" diyorlar, ancak asteğmenliğin de bir çok avantajı var bildiğim kadarıyla. memur gibiymişiz, akşam 6'ya kadar mesai, haftasonları tatil, bi de üzerine mayış.. gerçi astsubaylar biraz uğraşıyormuş asteğmenlerle ama efendi efendi görevini yapınca, yavşaklık yapmayınca pek bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum.

1)iibf mezunlarının sınavlara falan girdikten sonra askerliklerini astek olarak yapma şansı nedir?
2) şu an astek dağılımları kuvvetler arası nasıl oluyor? sanırım en fazla karacılarda oluyormuş.
3) babamın asker olmasının astek olarak seçilmede herhangi bir artı etkisi olur mu?
4) şu anki güncel haliyle asteklerin görev süresi tam olarak ne kadar?
5) bir de mesela diyelim kısa dönem askerlik yaparken asteğmenliğe geçmek istedik, böyle bir şey mümkün mü?
0
toshiro
(06.10.11)
1- bildiğim kadarıyla tamamen şans eseri seçiliyor. kura yöntemi olabilir. sınavla seçtiklerini düşünmüyorum.
2-bilmiyorum
3-olmaz. eminim. yaşadım biliyorum. babamın devresi önemli bir konumdaki canciğer korgeneral'in bile etkisi olmadı. hatta konuştuğumda söz veremem falan demişti. olmadı, kısa dönem yaptım.
4-6 ay kısa dönem 12 ay astek
5-hayır. ancak senin teskere döneminde subaylığa geçiş sınavları açılırsa sınavlara girerek teskere bırakır teğmen olarak göreve devam edersin. ister astek yap ister kısa dönem bu hakkın var. ama astekliğe geçiş diye bir şey yok
0
sende mi burutus hayir valla ben almadim
(06.10.11)
sorunun kısa dönem kısmını eksik bırakmışım. kısa dönem ve astek olarak yapılan askerliği + ve - yönleri ile karşılaştırabilen olursa süper olur. eminim bu konudaki tecrübeleriniz, anılarınız epey faydalı olacaktır..
0
🌸toshiro
(06.10.11)
@vennus, çok doğru dedin. böyle bir yerde görev yapma durumu da var, bunu unutmuştum..
0
🌸toshiro
(06.10.11)
Askerliğimi yedek subay (ys) olarak yaptım.

1. İhtiyaca göre belirlenir. Tecil edilenin yerine yenisi geldiğinden mezunlarınızdan soruşturun, bakalım hangi dönemlerde daha çok ys çıkmış.
2. Bilmiyorum. Halen komando ys alındığını biliyorum.
3. Her türden adam geliyor ys'liğe. Bizde bir kurmay albay çocuğu vardı. Acemilikte hiçbir ayrıcalık tanınmadı, sonra da en kötü kuralardan birini çekti. Yani babanız etkisiz eleman. Babası çok uğraşsa bir şey yapabilir miydi bilemem.
4. 12 ay ama izin kullanmazsanız 11 ay (biraz daha az) gibi bir şeye düşüyor.
5. Değil.

Belli olsun, diğer şeyleri de konuşuruz.
0
sourlemonade
(06.10.11)
@cosmicstring, teşekkürler bilgiler için.. bir de söylemeyi unuttum hem düz tabanım hem de astigmat var ben de. bunlar ys'ye seçilmede bir engel mi? bu sağlık durumlarının askerlik sürecine nasıl bir etkisi olur?
0
🌸toshiro
(06.10.11)
Göz kusurunun ve düztabanlığın derecesi sizi muaf saydırabileceği gibi yedek subay olmanıza engel olabilir. Sırf astigmatın bir sebep olacağını sanmam ama düztabanlığı incelerler büyük ihtimalle.
0
sourlemonade
(06.10.11)
(bkz: kısa dönem askerlik yapacaklara öğütler/@pozzecco)

burada detaylı yazmıştım, bakabilirsiniz.
0
pozzecco
(06.10.11)
(5)

adab-ı muaşeret

masdeval
Konuşma dilinde geçen bir tabir; insanlar konuşurken cümle arasında 'afedersin/afedersiniz' diyor. Bir örnekle çok daha iyi anlaşılır sanıyorum: "Geçenlerde bizim bağ evinde kaldık. Sabaha karşı çok afedersiniz iki köpek (eşek,horoz vs.) bahçe kapısından atlamaya çalışıyor...." gibi. Merak ettim doğ
Konuşma dilinde geçen bir tabir; insanlar konuşurken cümle arasında 'afedersin/afedersiniz' diyor. Bir örnekle çok daha iyi anlaşılır sanıyorum: "Geçenlerde bizim bağ evinde kaldık. Sabaha karşı çok afedersiniz iki köpek (eşek,horoz vs.) bahçe kapısından atlamaya çalışıyor...." gibi.
Merak ettim doğrusu, kullanımın nedenini. Kibarlık göstergesi mi? Bazen benzetme amacıyla söylendiğinde mantığını anlayabiliyorum. Konuşma sırasında bu hayvanlara neden pislik bir şeymiş gibi muamele yapılıyor?
0
masdeval
(04.10.11)
Cümleyi kurdukları anda kendilerine sorulsa ne cevap verirler ben de bunu merak ettim.Aslında aynı seyi merak ettik de ben yüz ifadelerinin de ne şekil alacağını görmek isterdim.
0
ufolursun
(04.10.11)
son derece gereksiz kibarlık göstergesi bence, bununla birlikte afedersin kalıbını "afedersin buzdolabı aldık." gibi saçma sapan kullananlar da var. hayvanlar için kullanımda daha değişik kafa yapıları da mevcut (bkz: adı ağza alınmayacak mendebur hayvan)
0
irbat
(04.10.11)
Bir de sanırım insanların canı çekmesin diye "...afedersin akşam yemeği yiyordum" versiyonu da var bunun.

Hayvan isimleri genelde küfür/hakaret vs. manasında kullanıldığı için insanlar bu sözcüklerin ayıp bir şey olduğunu sanıyor galiba.

Bir de bunu yapanlar bence kibar değil, kibar olmaya çalışan ama kabalığını örtemeyen ya da eğreti bir kibarlığa sahip insanlar.

Saçmalık kısacası. Adab-ı muaşeret gereği değil.
0
lotesse
(04.10.11)
çirkin, kaba bir kelime kullanılırken kibarlık olsun diye söylenir. eşek köpek ayı demek, kusmak, tuvalete gitmek vs. kullanılırken yapılır
0
efruz
(04.10.11)
normalde kullanmayacağı kaba kelimeleri, durumun anormal olduğunu belirtmek için söylüyor söyleyen. abbas efendi gibi. (bkz: cıvık müdürüm afedersin)
0
pozzecco
(04.10.11)
(1)

Silinen smsler

ginevra molly potter
Androidli telefondan silinen smsleri geri getirmenin bir yolu var mıdır acaba?
Androidli telefondan silinen smsleri geri getirmenin bir yolu var mıdır acaba?
0
ginevra molly potter
(03.10.11)
pc üzerinden senkronizasyon yaptıysanız ancak geri getirebilirsiniz diye biliyorum.
0
pozzecco
(03.10.11)
(8)

kedi bize bişey anlatmaya çalışıyor.

soulinisolation
böyle akşamları miyavlıyor.ayaklarımızın peşnde dolanıyor.bir eksiği filan yok.kısırlaştırıldı.ne anlatmaya çalışıyor.zıplıyor filan.
böyle akşamları miyavlıyor.ayaklarımızın peşnde dolanıyor.bir eksiği filan yok.kısırlaştırıldı.ne anlatmaya çalışıyor.zıplıyor filan.
0
soulinisolation
(02.10.11)
oyna benimle, sosyalleşelim biraz hacı diyor tam manasıyla.
0
karlmarx
(02.10.11)
ısırmalı oyun ama ?
0
🌸soulinisolation
(02.10.11)
valla kendisine bakılmadığı sürece işemeyen/sıçmayan bir kedim var. diğeri ısırdığında da mamasını falan beğenmemiş oluyor. kedinin yaşı ufaksa ama oyun istiyordur.
0
niphrodel
(02.10.11)
"bir eksiğim yok ama beni kısırlaştırdınız" diyordur belki. Isırması da ihtimali kuvvetlendiriyor.
0
pozzecco
(02.10.11)
yavruysa dişleri çıkıyor. kaşımaya çalışıyor.
0
zlatan1937
(02.10.11)
nerdenyse 1 yaşında
0
🌸soulinisolation
(02.10.11)
Kumu kirliyse yapar, musluktan su içmeyi seviyorsa yapar (hadi bana musluk aç modu), özlediyse yapar, mamasını beğenmediyse yapar, suyu kirliyse yapar.

Oyun isterse gelip bacaklarına dolanmaz, yanına gelip kaçar, sağı solu tırmalar, tüylerini kabartıp deli danalar gibi koşturur. Bir "hayvani ihtiyacı" eksik ama artık yemi mi, maması mı, suyu mu bilemedim.
0
kimlanbu
(02.10.11)
bazı kısır kediler içgüdüsel olarak kızgınlık dönemlerinde sevgi arsızı olabilirler.
mesela benim 3 yaşında hiç çiftleşmemiş hırçın kızım, bu dönemlerde kucak kedisi olur, sonra özüne döner.
0
blatta hiberna
(02.10.11)
(1)

acil yardım eski pci ekran kartı arıyorum

othervoices
merhaba gpu bios update için eski pci ekran kartlarından arıyorum.pci express de şu anki dead flash lı kart ve pci yuvasına eski bir kart arıyorum ...bulduklarım gayet doğal 32 bit kartlar acaba win 7 de problem yaşarmıyım acaba...şu ana kadar buldukalrıms3 serisinden ati ragenvidia mx serisi birkaç
merhaba gpu bios update için eski pci ekran kartlarından arıyorum.pci express de şu anki dead flash lı kart ve pci yuvasına eski bir kart arıyorum ...bulduklarım gayet doğal 32 bit kartlar acaba win 7 de problem yaşarmıyım acaba...

şu ana kadar buldukalrım

s3 serisinden
ati rage
nvidia mx serisi

birkaç seçenek var

fiyatlar 10 tl gibi ...
tavisye edeceğiniz kart varmı
0
othervoices
(02.10.11)
Matrox Mistique 4 mb
Matrox Millenium 8 mb

özellikle Matrox Millenium çok sıkı bir karttı. Tabi yıl 96-97 falan :)
0
pozzecco
(02.10.11)
(3)

istanbulda dr pepper nerde bulunur?

kullanici adimiz
hi?
hi?
0
kullanici adimiz
(29.09.11)
çok güncel bilgi değil ama hala satıyor olma ihtimalleri yüksek. 1 sene önce vardı...

istanbul anadolu yakasında moda'ya kadar uzanan caddede bulunan migros'un karşısında 'Milka' diye bir şarküteri var.

şansınızı deneyebilirsiniz :)
0
cantstandya
(29.09.11)
Ben Ankara da Amerikan Pazarı denilen yerde buldum. İstanbul da mutlaka mudaili vardır. O tür yerlerde satılıyor. Belki bir ihtimal Bağdat Caddesi ya da Bebek gibi yerlerdeki marketlerde bulabilirsiniz.
0
pozzecco
(29.09.11)
www.thehunger.com.tr

kutusu 7 lira civarı olması lazım.
0
jack ass
(30.09.11)
(10)

Basketbol Ustaları Bakın Hele

jangbogo
Şimdi şöyle anlatayım. arkadaşlarla iddiaya girdik. 2 ye 2 lik bir basket maçı yapacağız ve bizim takım pek güçlü değil ama iddiadan cayamıyorum tabi. bizim takımdaki 2 kişiye a ve b dersek a: 186 boy iyi dripling, iyi bitirici, kuvvetli ve kötü şutörb: 185 boy kötü dripling, kötü bitirici, kuvvetli
Şimdi şöyle anlatayım. arkadaşlarla iddiaya girdik. 2 ye 2 lik bir basket maçı yapacağız ve bizim takım pek güçlü değil ama iddiadan cayamıyorum tabi.

bizim takımdaki 2 kişiye a ve b dersek

a: 186 boy iyi dripling, iyi bitirici, kuvvetli ve kötü şutör
b: 185 boy kötü dripling, kötü bitirici, kuvvetli ve kötü şutör

rakip takımdaki 2 kişiye de c ve d dersek

c: 185 boy ortalama dripling, ortalama bitirici, ortalamanın üstü kuvvet, kötü şutor
d: 165 boy iyi dipling, ortalama bitirici, zayıf, şutör özelliği bilinmiyor.

soru : arkadaşlar bana öyle oyun planları önerinki kolay sayı bulabilelim. a kişisini d kişisi ile birebir bırakma üzerine kurulu oyunlar çok hoş olabilir.
0
jangbogo
(08.06.11)
rakip takımda ki 165 yeterince hızlıysa sizin için avantaj sandıgın sey dezavantaj olarak gerı donebılır size:)
0
lord henry
(08.06.11)
hızlı değil hocam o kadar. sıkıntı olmaz bire birde.
0
🌸jangbogo
(08.06.11)
d'nin şutu ortalama ise c-d takımı yenir. siz a-b'siniz sanırım. d'nin de şutu kötüyse alan savunması yapın:) kapatın içeriyi, şuta zorlayın onları.
0
baldur
(08.06.11)
boy avantajı sizde, sağlam rebound toplayın. her türlü yersiniz.
0
take me rufee
(08.06.11)
20 cm, normal şartlarda çeviklik farkının ortaya çıkması bakımından önemli bir boy farkı. oyunun sonlarına doğru -bir de iyi şut buluyorsa- epey yıpratabilir.

Yapacağınız şey alan savunması yapıp elemanın şutlarını riske etmek ve bol bol ribaunt almak.

Hücumda ise sürekli pota altında paslaşarak oynamak ve ufak elemanın müdahale açılarından uzak durmak. Maçı önde götürürseniz sonlara doğru herkesin şutu düşeceğinden kazanırsınız.
0
pozzecco
(08.06.11)
kuvvet olarak üstünsünüz madem hakem de olmaz heralde biraz dirsek falan atın yıpratın ufak olanı. faul maul diye itiraz ederlerse " aa erkek oyunu bu o kadar olur hiç nba maçı izlemiyonuz mu diye ayak yapın. " iş büyürse kavga çıkarın hem döversiniz hem arada iddiayı kaynatırsınız.
0
piszenci
(08.06.11)
kuvvet olarak bizim takım çok üstün. o yüzden reboundlara oynamak mantıklı dediğiniz gibi. olabildiğince vücut teması kurup adamları yıpratmak mantıklı piszenci +1
0
🌸jangbogo
(08.06.11)
pick and roll çalışın :P bahsettiğin kadarıyla perdelemelere karşı cevap vereceklerini sanmıyorum. yardım getirecek bir üçüncü oyuncu da olmadığından perdeleme sonrası rahatça basket bulabılirsiniz:

www.youtube.com
www.youtube.com
0
17 panda gucu
(08.06.11)
sürekli olarak kısanın savunduğu adamdan hücuma başlayın, yardım gelmezse kısanın savunduğu bitirir, gelirse diğer adam boşta kalır, bitirir.
0
charlesbukowskiineksi
(08.06.11)
pick n roll +1111
0
kim milton nielsen
(09.06.11)
(2)

Bilgisayardan Çıkan İlginç Ses?

rosebud
Günaydınlar duyuru ahalisi.Sabah kalktım ve bilgisayarın düğmesine bastım. 3-4 saniye sonra araba alarmı gibi bip bip bip sesler yükseldi bilgisayardan. Evdekiler uyuduğu için ekrana bakamadan hemen düğmeye basılı tutup kapadım. 2 dakika sonra tekrar bastım düğmeye. Bipleme sesi tekrar başlayınca ge
Günaydınlar duyuru ahalisi.

Sabah kalktım ve bilgisayarın düğmesine bastım. 3-4 saniye sonra araba alarmı gibi bip bip bip sesler yükseldi bilgisayardan. Evdekiler uyuduğu için ekrana bakamadan hemen düğmeye basılı tutup kapadım. 2 dakika sonra tekrar bastım düğmeye. Bipleme sesi tekrar başlayınca gene kapadım. Laptop'un ekranı kırık olduğu için VGA çıkışından monitörle kullanıyorum. Bilgisayara bağlı ne varsa çıkardım içeri götürdüm ne iştir diye. Bu sefer sorunsuz açıldı alet. İçimden hayretler çekerek bağladım gene her şeyi.

Bu nedir ahali? Kötüye delalet midir? Bilgisayarın içindekileri yedekleyeyim mi, mortlama yakın mıdır?
0
rosebud
(17.05.11)
muhtemelen ekran kartı yada ram hatasıdır.
çıkarıp takınca düzeldiğine göre.
o bib seslerin uzunluğu ve sayısına göre bir hata durumu vardır.
0
ykup
(17.05.11)
hardware sorunu. anakartın kitapçığında yazar bip seslerinin hangi hatayı işaret ettiğini.. harddisk deki verilerin zaten periyodik olarak yedeklenmesi gerekir; siz yine işinizi şansa bırakmayın, yedeğini alın bir kenara dursun.
0
pozzecco
(17.05.11)
(18)

Bu ne bicim windows

rurouni
format attım windows 7 kurudm bilgisayara "windows" klasörü 19gb yer kaplıyo bu nası iş daha once bu kadar yer kaplamıyo 8-10 u gecmezdi ne olmus buna ?
format attım windows 7 kurudm bilgisayara "windows" klasörü 19gb yer kaplıyo bu nası iş daha once bu kadar yer kaplamıyo 8-10 u gecmezdi ne olmus buna ?
0
rurouni
(16.05.11)
Benim 20,8'miş, oha dedim.
0
uyku inadim inat
(16.05.11)
Format sırasında c yi biçimlendirdiniz mi ?
0
taqster
(16.05.11)
evet bicimlendirdim sil yeniledim falan hepsini yaptım.
0
🌸rurouni
(16.05.11)
22,2 diyor bende de.
0
layer26
(16.05.11)
Ne yaptınız be? Sisteminiz ne öyle ? Hepinize soruyorum huop?
Yahu 7 Ultimate x64 kullanıyorum 11 gb yer kaplıyor. 22 gb ne o?
0
her yerde is goren
(16.05.11)
16,8 GB (18.096.402.432 bayt) 1 aylık.
0
benlik bu kadar
(16.05.11)
bir anormallik oldugu kesin. Ek özelliklerle birlikte, 2 aylık windows 7 ultimate 32bit sistem klasörü 9.02gb. bende
0
taqster
(16.05.11)
12 benim de. bir seneden fazladır kullanıyorum.
0
goks
(16.05.11)
veri olması açısından; 16,4 GB (17.707.465.931 bytes) Vista Home premium, ingilizce, 2 yıllık.
0
pozzecco
(16.05.11)
18,3 GB diyor.. bende bakmamıştım daha önceden normalmiş demek
0
miucee
(16.05.11)
22,2 olan bendim. 7 ay önce yüklemişim. win 7 professional 64 bit.
0
layer26
(16.05.11)
gecen ay yukledim win7 pro sp1 17 GB
0
thunder thunder thunder thundercats
(16.05.11)
bende de 14 temmuz 2009 dan beri tamı tamına 10.0 GB.

sen format atamamışsın ya da yanlışlıkla içine oyun neyin kurmuşsun (çok zor bi ihtimal yani ama)
0
godless frog
(17.05.11)
16,7 gb
0
robin crusoe
(17.05.11)
eski windows ta vardır içinde
0
dieselsingle2
(17.05.11)
benim gibi olan baya kişi varmış sorun nerde acaba ? :S :D
0
🌸rurouni
(17.05.11)
15,5 gb benimki.2 aylık daha yok yok laptopta.w7 ultimate.ama sık sık temizlik programlarıyla temizliyorum.bi de crash dump gibi dosyalar oluyodu xp de bundada varsa ondandır kabarması .
0
keller
(17.05.11)
3 aylık win7 13 GB, yalnız 6 GB'a yakın winsxs klasörü oluyor. silinmemeliymiş, dll'lerin cache'lendiği bir yermiş falan fistan.
0
altinci nesil caylak
(17.05.11)
(4)

araç modifikasyonu hakkında

zunuduko relkirbet
modifiye araçlarla ilgili olanlara birkaç sorum var,1- orta sınıf bir aracı (2007 megane 2) motor ve ses sistemini değiştirmeden yalnızca iç tasarım ve dış tasarımını modifiye etmek ne kadara patlayabilir?2- modifiye bir araç trafiğe çıkabilir mi? yani yeni halini ruhsata işletmek mümkün müdür? soka
modifiye araçlarla ilgili olanlara birkaç sorum var,

1- orta sınıf bir aracı (2007 megane 2) motor ve ses sistemini değiştirmeden yalnızca iç tasarım ve dış tasarımını modifiye etmek ne kadara patlayabilir?
2- modifiye bir araç trafiğe çıkabilir mi? yani yeni halini ruhsata işletmek mümkün müdür? sokakta dolaşan modifiye araçlar illegal şekilde mi trafiğe çıkıyor?
3- modifiye etmek için en uygun araç nedir? (106 palio şahin gibi şeyler söylemeyin lütfen.)

cevaplar için şimdiden teşekkürler.
0
zunuduko relkirbet
(16.05.11)
1- iç ve dış tasarımdan kastınıza bağlı olarak değişecektir miktar.. örneğin aracın iç plastik parçalarının boyanması 200 TL, recaro koltuk 1200 TL, iç aydınlatmaların led yapılması 50 TL gibi. daha spesifik bir örnek verebilirseniz, eski bir megane rs sahibi olarak yardımcı olabilirim. dış modifikasyon için bodykit, spoiler ya da araç kaplama seçenekleri var. tabi farlar ve stopların değişimi de.
kısaca; orijinal megane rs ön / arka tampon: 750 / 750 TL
side skirts: 200 TL (önermem)
araç kaplama: 1500 TL
spoiler: 200 TL (önermem)
angel-eye farlar: 300 TL
ledli stoplar: 400 TL (önermem)
amerikan cam filmi: 400 TL gibi..

dediğim gibi, birebir istediklerinizi yazarsanız daha iyi yardımcı olabilirim.

2- Çıkabilir ama renk değişimlerini ve abartılı aerodinamik parçaları ruhsata işletmek gerekir.

3- uzak ara subaru impreza. şöyle söyleyeyim; megane rs' e (ki 2.0 lt turbo 225 hp) 20 beygirlik bir modifikasyon yapmak için bile kırk takla atarken (parçası yoktur, var olan pahalıdır, var olan yurtdışındadır, yurtdışındaki gelmez, gümrüğe takılır vs. )impreza' nın her bir parçası bulunur, düşük miktarlara korkunç güçler alabilirsiniz (10.000 TL ile + 200 hp gibi), parçası ucuzdur, bulunur; turbo kitleri, intercooleri, scoopu, spoileri, pistonu, gömleği, eksoz kiti, coiloveri vesairesi kolayca temin edilebilir..
0
pozzecco
(16.05.11)
subaru benim de favori arabam ama dediğim gibi motora ellemek istemiyorum. arabanın yalnızca görünüşünü değiştirmek istiyorum. bundan kastım da iç mekanda direksiyon simidini, koltukları, göstergeleri vs. değiştirmek, dışta bodykit takmak, kaputa belki farklı çıkıntılar eklemek, roof wing deniyor galiba ondan takmak falan. sonra bu görünüşünü değiştirdiğim arabayı günlük olarak kullanmak istiyorum, yani yakıt tüketimi de önemli duruma geliyor benim için. subaru impreza çok yakıyordur tahminimce.
0
🌸zunuduko relkirbet
(16.05.11)
direksiyon simidi, koltuklar ya da göstergeleri değiştirmeniz durumunda iç mekanda "ne deve ne kuş" dediğimiz hadise meydana gelecektir. örneğin önlere recaro koltuk aldınız; arkalar ne olacak ? kaplatmaya kalksanız ertex gibi bir firmaya gideceksiniz, dünyanın parasınız alacaklar (en az 1.000 TL).
megane rs direksiyon simidi alın diyeceğim (diğerleri yakışmayacaktır, yakışsa da havayastığı olasılığı yok), onu alınca ona uygun kapı içi kaplamalar gerekecek, ona uygun konsol, vites körüğü vs. derken mantıksız rakamlar çıkacak karşınıza. en az 2000 TL.
daha kötüsü ise, aracı satacağınız zaman ikinci el değeri de düşecek ve siz de harcadığınız ile kalacaksınız.

dış kısımda "sanayi işi" parçaları kullanırsanız herşeyi 1000 TL civarına temin etmeniz mümkün; lakin plastik yerine fiber tercihi sözkonusu olacağından parçaların mukavemeti düşük olacaktır. sert bir çukura girince arka tamponu düşen 106 dahi gördüm.

naçizane tavsiyem arabanızı satıp üzerine modifiye için koyacağınız (ve tabi o araca modifiye yaptırırsanız oluşacak değer kaybının fırsat maliyetini de üzerine koyarak) miktar ile başka bir araba alın. megane rs olabilir; fiyatları gerçekten düştü. 115 beygirden 225 beygire çıkmak emin olun çok keyifli olacaktır. yakıt tüketimi megane rs için şehir içi insani kullanımda 10 lt civarında. renaultsport.rs forumunda bir arkadaş lpg taktırmıştı, ben şahsen önermem ama o memnundu; belki düşünülebilir.

impreza nın tüketimini söylemeyeyim, düşündükçe ağlayasım geliyor..
0
pozzecco
(16.05.11)
cevaplar için çok teşekkürler. en iyisi ufak ufak kendi çapımda takılmak. yalnızca dış modifikasyona yöneleceğim sanırım.
0
🌸zunuduko relkirbet
(16.05.11)
(17)

sıradan dizi tavsiyesi değil başka bir şey istyorum.

Panpa
bunu söyleyecek kişinin ben artık profesyonel dizi izleyicisiyim demesi lazım kendine. isteklerim şunlar;1-yabancı olması şart.2-son zamanlarda çekilen ve arak olan dizi yapımları değil. 3- beni oz kadar çarpacak ve riget kadar büyüleyecek bir şey arıyorum.4- piyasadaki bütün dizileri biliyorum. ban
bunu söyleyecek kişinin ben artık profesyonel dizi izleyicisiyim demesi lazım kendine.

isteklerim şunlar;

1-yabancı olması şart.

2-son zamanlarda çekilen ve arak olan dizi yapımları değil.

3- beni oz kadar çarpacak ve riget kadar büyüleyecek bir şey arıyorum.

4- piyasadaki bütün dizileri biliyorum. bana bilmediğim bir şeyi söylemeyin. şunu izledn mi bak bu da iyi gibi.

5- benim için karakter çok önemli. içinde bi kaç öyle karakter olucak ki neredeyse ben onla bütünleşeceğim. karakter zeki olacak. ama bu şart da değil açıkcası. süper konusu da olabilir.

son olarak benim aklımda 3 dizi var. the wire, battlestar galactica ve x-files.

bunlardan iyisini bulamadınızsa hiç olmasa bu üçünden birini söyleyin.
0
Panpa
(14.05.11)
ama nedenlerini de açıklasanız çok iyi olur. dizi ismi yaz geç değil yani
0
🌸Panpa
(14.05.11)
the walking dead
0
pozzecco
(14.05.11)
bu diziyi bilip bilmediğini bilmiyorum ama gayet çarpıcı ve güzel bir dizi.
0
pozzecco
(14.05.11)
hocam son zamanlarda çekilen yapımlardan istemediğimi belirtmiştim.

ama sevdiğim bi tarz olduğunu da itiraf edeyim.
0
🌸Panpa
(15.05.11)
six feet under. hala izlemediysen.

oz çarparak öldürür ama sfu adamı içinden oyup bitirir.

hiç bi dizide karakterler bu kadar iyi işlenmemiştir sanırım.

5 sezon boyunca insanoğlu nun ölüm karşısındaki çaresizliğini o kadar iyi anlatır ki depresif bir ruh haline bürünebilirsiniz.
0
serseri marti
(15.05.11)
komik bir şey istiyorsan;

hung
0
bu nick tam yirmi alti karakter
(15.05.11)
panpa oz gibisi bi daha gelmez, ayni adamlarin yaptigi ortak karakterler olan the wire var, ama o da oz kadar olamaz kesinlikle.

yani oz citayi baya yukseltti, onu baz alma.
0
nawres
(15.05.11)
@serseri martı listeme ekledim çok teşekkürler.

@nawres ne desen haklısın. resmen yaşıyoduk yahu.
0
🌸Panpa
(15.05.11)
BONES
0
jassinpera
(15.05.11)
the wire'a super deniyor. mad men'i de dene.
0
norwegian wood
(15.05.11)
death note / elfen lied / fullmetal alchemist / code geass


hellsing ( sadece karakter için izlenir )


buralara uğrarmısın hiç ? ^^
0
busuta
(15.05.11)
makara bişeyler istiyor isen weeds ve californication ı onerebilirim. kendini ozdeşleştirme diyor isen ben californication ve weeds teki karakterler ile cok ozdeslestiriyorum:) belki sana da uyar;)
0
jack n brooks
(15.05.11)
@busuta hepsini izledim ve tabiki anime hastasıyım. ayrıca anime ise one piece der orada dururum.

@jack n brooks kanımca entourage varken. yani onlar çerez kalır gibi.
0
🌸Panpa
(15.05.11)
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(15.05.11)
hajime no ippo 1&2 (takamura ) / slam dunk (sakuragi hanamichi ) / mahou sensei negima (motsu )

kesin görmen gereken karakterler / umarım bunlar tutmuştur

edit : great teacher onizuka yı unutmuşum (:
0
busuta
(15.05.11)
Six Feet Under + 100.0000 ama bence izleme kardeşim.Ben keşke izlemeseydim artık hiçbir dizi zevk vermiyor.Sap gibi arayışlardayım kendimi içkiye kumara karıya kıza verdim bu dizi yüzünden.
0
matsiyah
(15.05.11)
efsane bir dizi vardır 'farscape' diye. 4 sezondur ve ardindan peace keeper wars adinda finali cekilmistir. avustralya dizisi olup ömrümde izledigim en mükemmel karakter olan john crichton'ı hayatıma sokmuştur. 4-5 kere izledim tüm sezonları. hala da döner döner izlerim.
0
islakkedisudankorkmaz
(15.05.11)
(16)

Ne olacak bu işsizlik sendromu ?

pozzecco
Selam olsun size Paladinler, Amazonlar..Bir kaç alt sırada duyurusu bulunan bir arkadaşa cevap verirken, (duyuru= herkesin işi var mı ?) cevabımın uzadığını ve aslında benim de yazımı bir soru işareti ile bitireceğimi farkettim. Dolayısıyla yeni bir duyuru yazıp, durumu gerçekten benim kadar vahim b
Selam olsun size Paladinler, Amazonlar..

Bir kaç alt sırada duyurusu bulunan bir arkadaşa cevap verirken, (duyuru= herkesin işi var mı ?) cevabımın uzadığını ve aslında benim de yazımı bir soru işareti ile bitireceğimi farkettim. Dolayısıyla yeni bir duyuru yazıp, durumu gerçekten benim kadar vahim birisi var mı merak ettim..

Orijinal mesajım şu,

"söyleyeceğim iyi bir şey mi bilmiyorum ama yine de söyleyeyim; belki daha iyi hissedersiniz.
ben de düzgün sayılabilecek bir üniversitede ingilizce işletme ve daha düzgün sayılabilecek bir üniversitede executive mba okudum. ingilizce ve almanca biliyorum. sayısalcıydım lisedeyken; lise dediysem türkiye' nin sayılı anadolu liselerinden.
iyi görünüyor değil mi ?

değil..

Son 4 yılın 3.5 yılını işsiz geçirdim ve şu an hala işsizim. Arada bir eğitim kurumunda satınalma müdürlüğü yaptım, sonra işletme müdürünün malzeme alımlarında bir yolsuzluk yaptığını ortaya çıkarınca sepetlendim.

Bilmemkaç yıldır bilgisayar kullanıyorum; ingilizce ya da almanca her programı kullanabilirim, yabancılık çekmem ya da hemen alışabilirim..

Gelin görün ki gerçekten "iş" yok !! Yani Diablo II deki gibi biri bir lanet mi attı bana bilmiyorum ama bir türlü iş bulamadım. Hemen her kariyer sitesine üyeyim; hemen her gördüğüm işe başvurdum ki, buna garsonluk da dahil.. Düşünebiliyor musunuz ?

İlk başlarda kuyruğu dik tutuyordum; askerliğimi 24 yaşında bitirmiştim ve iki diplomam vardı ne de olsa.. İlk yıl hep endüstri ya da işletme mühendisliği ile ilgili iş aradım, direkt işletme ile ilgili olan işlere burun kıvırdım. kpss ye öylesine girip saçma sapan derecede yüksek puanlar aldım ama sanırım bir tercih falan yapılıyormuş; ilgilenmediğim için (devlette çalışmak istemiyordum) sürelerini kaçırmışım. İkinci yıl iş arama seviyemi düşürüp "bankacılık ya da finans da olabilir, napalım" dedim, öylece geçti o yıl. üçüncü yıl sağlık sorunları nedeniyle doğru düzgün iş arayamadım ama öylesine yaptığım bir başvuruda her şey denk geldi ve 6 ay o kurumda çalıştım; sonra dediğim gibi sepetlendim. Son 6 aydır da iş arıyorum.

sorunun nerede olduğunu bilmiyorum artık, kendimi olabildiğince geliştirmeye çalıştım; çalıştığım dönemde de hep insanlarla (o saygıdeğer (!) işletme müdürü hariç) iyi ilişkiler kurdum, işimi hep daha iyi yapabilmeye çalıştım.

eşeğin istemediği ot misali, öylesine yaptığım bir başvuru sonuç vermişken 3.5 yıl boyunca yaptığım tüm başvurular sonuçsuz kaldı.

lisede birlikte okuduğum kişilerin en hanzolarının bile bilmem ne kurumlarda ne uzmanlıklara atandığını görüyorum, kaldı ki yalnızca lisans okudular. Evlendiler ve çocukları var.

Bense hala diablo 2 oynuyorum ve yaşım 28. "

__________

Ne yapmalıyım dersiniz; burada mümkün olduğunca insanların sorularını yanıtlamaya çalışıyorum ama konu kendi sorum olduğu zaman cevap veremiyorum buna.

Seçenek 1: işletme ile ilgili alt seviye monoton işleri (muhasebe, pazarlama, bankacılık vs.) aramak

seçenek 2: işletme dışı iş aramak (gazetecilik ya da muhabirlik gibi)

seçenek 3: garo mafyan (bkz: defakto)

seçenek 4: herşeyi bırakıp diablo da level atlamaya çalışmak

seçenek 5: öss ye tekrar girip mühendislik okumak


ya da ne ? ne yapmalıyım, ne dersiniz ? / durumum o kadar vahim mi ?

ve son soru tabi; Türkiye de işsizlik sahi bu derece kötü boyutta mı ?
0
pozzecco
(06.05.11)
cok dikkatli okuyamadım zira gözlerim bile tam acık sayılmaz, evet işsizlik hakkaten vahim. kuzenlerim de senin kadar iyi yerlerden olmasa da üni mezunu, ve sacmasapan işlerde çalısan var, 27 yasında ev öğlanı modunda ergen kuzenleriyle takılan da. ama 2 dili bilmen cok cook buyuk avantaj, acaba yeterince iyi değerlendiremiyor musun kendini. eger yırtık bi tipsen, kesinlikle işletmeye devam derim. en rahat ordan para kazanılıyor, olmazsa bi fikir bul devlet destekli bi işletme aç. evdesin anladıgım kadarıyla, diabloyla ugrasana kadar fikir arakla bi yerlerden:) tekrar össye fln gerenk yok, iş aramaya devam ama yöntem değiştir. bu 2 dili iyi bildiğini varsayıyorum, mesela teknik ceviri işine gir. cok iyi para var.
kendin hakkında biraz daha bilgi verirsen bulabiliriz belki bişeyler.
0
heyamo
(06.05.11)
kendi isini yapma imkanin var mi? cok az sermaye ama bilgi ile yurutulebilecek bir is olabilir bu.
0
perkele
(06.05.11)
ha bu arada, olur ya lise arkadasları uzman. zaten tr'de 5+ kişilik her yerde calısan ya uzman ya mudur. takma kafaya, yarısma programlarında cok dikkatimi ceker. "kurumsal bi firmada .... uzmanıyım/muduruyum/mikiyim"
0
heyamo
(06.05.11)
6 senedir KPSS'ye gire çıka iyice yalama oldum.Hayata dair bi beklentim ve umudum yok.Sizin gibi benim gibi pek çok insan olduğu açık.Bende ne yapacağımı bilemez halde sabahtan akşama internette amaçsızca zamanı ve kendimi tüketmekteyim.İnsani ilişkilerim sıfır hatta eksilerde...

Özetle bende hemen hemen aynı durumdayım.
0
alınacaknikmikaldıaq!
(06.05.11)
@ heyamo / çok sağolun, teknik çeviri işine ingilizce ile girebilirim belki; almancam orta seviyede çünkü. Ama ingilizcem kpds 90 düzeyinde, herhalde yeterli olacaktır. (not: kpds de ne kadar gereksiz derecede kazık bir sınavdır !)
kendim hakkında ne söyleyebilirim.. biraz tuhaf bir tipim; yani şu 3 yıllık dönemde arabanın komple orta konsolunu söktüm, evi komple badana yaptım, yerdeki travertenleri falan kırıp mermer döşedim, ahşap doğramaları yeniledim vs vs.
biraz geleceğe dönüş deki emmett brown gibiyim, salak salak bir sürü icadım var evin içinde.
asosyal de değilim, biraz değişiğim işte.. "içimde bir mühendis yaşıyor" diyorum da kimse inanmıyor.. Hoş, içimde bir diktatörün yaşadığını da iddia ediyorum ama çok fazla dile getirmiyorum, neyse..
0
🌸pozzecco
(06.05.11)
@ perkele / piyasayı çok fazla tanımıyorum açıkçası; daha önce yapılmamış bir fikrim var gerçi, bir tema üzerine bir kafe açmak gibi ama tabi birikimim de çok fazla değil maalesef. yine de düşünülmeyecek bir öneri değil. sağolun.
0
🌸pozzecco
(06.05.11)
@ elxa / doğrusu gazeteciliği uzmanlık gerektirmeyen bir branş olarak düşünmedim, bilakis bence çok çok daha yetkin ve analitik düşünebilen kişilerin çalışması gereken bir meslek. medya bence beşinci güçten daha fazlası konumunda, özellikle de dezenformasyonun sıklıkla uygulandığı ve insanların şüphecilikten uzak olduğu bir ülkede. tematik bir alanda uzmanlaşabilirim diye düşünüyorum gazetecilik konusunda; zira sözlükte bir 7-8 yıldır yaptığım şeyi profesyonelleştirmek olarak düşününce çok mantıksız görünmüyor. Elbette aldığınız eğitime (iletişimde okuduğunuzu varsayarak) ve mesleğinize saygı gösteriyorum.
0
🌸pozzecco
(06.05.11)
@ alınacaknikmikaldıaq! / ne hoş, aslında "işsizler partisi" falan kurup siyasete mi atılsak, ne dersiniz ? Tabi bu durumda işsiz olmazdık ayrı konu.. Hımm.. Çelişki mi ?
0
🌸pozzecco
(06.05.11)
Siyasete atılacak kadar AKıllı olsam hemen derdim ama nerdeeeeeeee!!!.Ama siz veya başkaları dediğiniz partiyi kurup seçime girerlerse son iki seçimde oy kullanmamış ve kullanmayı düşünmeyen biri olarak 'Seni seçtim Pikaçhuu!' derdim.
0
alınacaknikmikaldıaq!
(06.05.11)
@ kulustur / elxa bir de diablo için iç karartıcı demişti; umarım sizin mesajınızı okumaz :)

Şaka bir yana, söylediklerinizde haklılık payınız yüksek. Gerçi outsourcing konusunda o derece iç karartıcı bir tablo olduğunu düşünmemiştim. Filipinler' e ya da uzak doğu' ya üretim hatlarının taşındığı ve bir şekilde yeni dünya düzeninin zaten düşük işgücü ücretleri üzerine kurulu olacağı bir gerçek, lakin işletme fonksiyonlarından finans ya da muhasebe departmanlarının da taşınması çok üzerinde durulması gereken bir konu. Çünkü şöyle düşünmekte fayda var; bu fonksiyonlar aslında yerel regülasyonlar ile iç içe olan ve ülke içindeki dinamiklerden birebir etkilenen departmanlar. Örneğin bir genelge yayınlanır ve bir stratejik işletme biriminin dolaylı vergisi değişir ve bunun anlık olarak işletmeye tebliğ edilmesi gerekir. bunun dönüşümünü düşünün; döngü trafiğini ve etkinlik kaybını. bürokrasiden hiç bahsetmiyorum bile.

muhasebe-finans bölümü yurtdışına taşınmış olan bir firma zaten yalnızca ismen türkiye de bulunuyor demektir. ülke ekonomisine yapıyor olduğu katkı tartışılır.

ithalat konusunda ben asla son tüketiciyi suçlamam, çünkü tüketici özgürdür ve istediğini seçmelidir. zaten ürününü doğru sunan, doğru bir pazarlama anlayışı benimseyen ve doğru yönetilen bir firma tercih edilmelidir; yaşamalıdır. işini doğru yapana bir şekilde prim verilmelidir.

Burada elbette üzerinde durulması gereken bir konu var; o da yerli firmaların yabancılar ile nasıl rekabet edeceği. Aslında bu konuda bize anlatılan çoğu şey doğru değil. Öncelikle yerli firmaların lojistik avantajları ve yerli tüketim kültürüne aşina olmaları sözkonusu. ayrıca devletin sübvanse ettiği alanlarda çalışılıyor olması ve bir çok teşvik imkanı olması. yabancı firmaların ise yeni pazara giriş konusunda riskleri vardır. örneğin tofaş' sınız ve iran pazarına girmeyi düşünüyorsunuz. Bu bir risktir.

demek istediğim şu; yabancı firmalar aslında maça 3-0 önde başlamıyor, belki 1-0. ama maçı geri getirmek için süremiz varken biz kendi sahamızda top çeviriyoruz. bu ülkede büyük firmalar da, küçük firmaların çoğu da doğru yönetilmiyor. yöneten adamların çoğu oraya haketmediği için geldiklerinden dolayı işlerini doğru yapmıyorlar. örnek "türk traktör" fabrikası olsun. Niçin bu ülkede hala massey ferguson ya da lamborghini satılıyor ? biz 70 yıl boyunca hala doğru düzgün; güvenilir bir traktör üretemediğimiz için. traktör yapıyoruz, üç günde dağılıyor. dağılmayanını yapıyoruz, ağır olduğu için çok yakıyor, bakımı geliyor parçası pahalı. çiftlik sahibi de gidiyor alıyor yabancı olanını, 20 yıl tıkır tıkır biniyor. örneği uyarlamak mümkün, bunun tek istisnası, dünyada marka haline gelmiş firmalarımızın ülkemizdeki en çok satanlar listelerinde alt sıralarda bulunması. bu da kaliteden çok algı sorunu ki, bunu da değiştirecek olması gereken pazarlama yöneticileri.

sahi, pazarlama dediğimiz şey nedir ?

kariyer.net ya da yenibiris e ilan veren ve "pazarlamacı" arayan yöneticilerin çoğu pazarlamanın ne olduğunu bile bilmez. onlar için önemli olan arabaya atlayıp "esnek çalışma saatlerine uyum sağlayabilmesi" dir. halbuki pazarlama bir süreç ve planlama işidir. hedef kitlenin seçimidir, uygun iletişim kanalının seçimidir. Türkiye de bireysel pazarlama yaygındır ama felaket derecede verimsiz çalışmaya mahkum bir tekniktir bu. kitlesel pazarlama da yalnızca prime-time kuşaklarına reklam vermek demek değildir.
Yanlış bilinen, yanlış yapılan ve müdahil olan kimsenin kendisini geliştirmediği bir alan bu.

Bir ülke hayal ediyorum, insanların işlerini düzgün yaptığı; yolsuzluklara bulaşmadığı, gerçekten hakeden insanların terfi ettiği ve bilgiye değer verilen bir ülke.. çok şey mi istiyorum acaba ?
0
🌸pozzecco
(06.05.11)
kulustur çok güzel özetlemiş.Sistem bozuk olduktan sonra Türkiye'nin dolayısıyla bizlerin geleceği maalesef karanlık.Aydınlığa çıkmamız için sadece ampülü değiştirmek ( o da şu an için olmaz gibi ) yetmez gibi geliyor bana.Komple Tesisatı yenilemek gerekiyor.Ama Nasıl?( O işin uzmanı değilim ahkam kesmek istemem.)Aynen kulustur'un dediği gibi üretmeden tüketmeye alıştırıldığımız bu düzende 'bindik bi alamete gidiyoz kıyamete!'

-Hadi hepimize hayırlı traşlar...
0
alınacaknikmikaldıaq!
(06.05.11)
İstediğiniz ürün Ütopik Hayaller Bölümümüzde maalesef kalmamış.Size Amerika’dan yeni ithal ettiğimiz bi alt modeli versek ?Hemi ucuz hemi de tam sizlik.Deneyin memnun kalmadığınız takdirde ürünümüzü 30 yıl sonra geri alıyoruz.Bence bu fırsatı kaçırmayın…
0
alınacaknikmikaldıaq!
(06.05.11)
merhaba,

pozzecco, seninkine benzer bir öğrenim geçmişim var. tek fark yüksek lisansımın bir kısmını yurt dışında yaptım.
izmirde türkiyenin en büyük firmalarından birinde çalışırken 4-5 ay önce istanbulda dünyanın en büyük firmalarından birine transfer oldum.

sonuç şu;
yerli firmalar çalışan profillerini düşük tutuyor.
ben yurt dışından döndükten sonra eski iş yerime başlayınca sepet havası çaldılar bana resmen. yöneticilerim hadi git de sen de biz de kurtulalım der gibi davrandılar. yüksek profilli, kafası çalışan vizyonu geniş adam istemiyorlar.
istanbula geldim, yabancı firma, gerçekten büyük güzel ama sahte bir güzellik bu. herkes -mış gibi davranıyor. kimse memnun ve mutlu değil. türkiye ayağının durumu iyi değil. herkeste işsizlik korkusu var. yıllarca çok ciddi paralar almışlar, yukarda yazıldığı gibi kredi üstüne kredi alınmış evler arabalar sıralanmış.
istanbulda inanılmaz bir finansal balon var. balonu da oluşturanların bir kısmı da gördüğüm kadarıyla orta ve üst seviye maaşlı çalışanlar. (bahsettiğim aralık 5-15 bin tl).
ayrıca akp ye düşünce olarak katılmasa da sırf düzenleri bozulmasın diye akp ye oy veriyor bu insanlar. şu anki şirketimde +40 yaş üstü herkes ortanın solu ama eminim ki %90ı akpye oy verdi (hatta biri bunu bana itiraf etti. chp den bizim parti diye sözeden bir adam)

senin birlikte okuduğun hanzo adamlar çok prim yapıyor. yöneticileri onları çok tutuyor çünkü adam tehlikeli değil. vizyonu dar, ne denirse yapıyor sorgulamadan. aslında bilmedikleri ancak bildiklerini sandıkları işlerde uzman da olurlar ilerde müdür de.

benim korkum bu adamların altında ezilmek, ki geleceğim öyle görünüyor. o yüzden şu anki işyerimden bile ayrılmayı düşünüyorum. benim de yaşım 28, kafamda planlarım var ve geç kalırsam bu planları gerçekleştirmem mümkün değil.
sen de kafandaki planları gerçekleştirmeye çalış, en azında dene.
0
badfan
(06.05.11)
hocam şu soruya cevap versene;
asgari ücretle bir iş yerinde iş başlayıp, gerektiğinde uykudan feragat edip, gerektiğinde ciğeri beş para etmez insanlara hizmet edip, gerektiğinde ağır iş yapabilir misin?
bu duyuruyu yazana kadar cevabın hayırdı sanıyorum, çünkü öyle olsaydı işsiz kalmazdı.
kusura bakma eğitim seviyesi senin gibi olan herkeste aynı düşünce var: "ulan o kadar okul okudum, yüksek lisans yaptım, müdürlükten aşağı çalışmam"
dimi?
bunu yenebilirsen o kadar çok iş varki.
0
etna
(06.05.11)
arkadaşlar kamuyu niye denemiyorsunuz? tamam maaşları özel sektör kadar değil ama yine de insanı geçindirir her gün türlü türlü uzman yardımcılığı ilanları çıkıyor. buralara girenlerin kalitesi sizlerin yarısı bile değil. hazine müsteşarlığı, kamu ihale kurumu vs bir sürü kurum var hem bu kurumların kalitesi de yükselirki şu anda maalesef baya düşük. en üst düzey kurumlarda bile çalışan kalitesi en iyi ihtimalle vasat olarak nitelendirilebilir.
0
heavysmoker
(06.05.11)
bende etna'ya katılıyorum. bazen gözü karartıp lise mezunlarını arayan firmaların ilanlarına başvuruyorum mesela, görüşmeye çağırıyorlar gidiyorum tamam yaparım ederim diyorum. çağrıyorlar gel başla. bu seferde vazgeçiyorum. niye? 600 lira maaş, 10-12 saat çalışma saati haftada bir gün tatil ve garsonluk iş.. olm ben manyakmıyım 2 üni. bitirmişsin bulduğun işe bak diyorum. ama öbür yandan da gittiğim güzel firmalar, yani eğitimime uygun bir iş (maaş önemli değil) veren firmalar da görüşmelerden sonra geri dönüş yapmıyorlar. bende o zaman burada duyuru açıyorum işte. ^^
0
daglien
(06.05.11)
(10)

Gece ayak yanması

bill murray
Tarifetmesi çok zor bu yüzden denemeyeceğim bile, zira doktora dahi anlatamadım durumu tam olarak. Lakin burada böyle bir durumdan muzdarip olan varsa şıp diye anlayacaktır durumu. Yattığım zaman ayaklarım yanıyor ve uyumayı neredeyse imkansız hale getiriyor bu durum. Soğuk su altında tutmak falan k
Tarifetmesi çok zor bu yüzden denemeyeceğim bile, zira doktora dahi anlatamadım durumu tam olarak. Lakin burada böyle bir durumdan muzdarip olan varsa şıp diye anlayacaktır durumu.

Yattığım zaman ayaklarım yanıyor ve uyumayı neredeyse imkansız hale getiriyor bu durum. Soğuk su altında tutmak falan kısa süreli rahatlama sağlıyor ve o arada becerebiliyorsanız uyuyorsunuz.

2-3 doktora danıştım ama bir çözüm getiremediler. Tahlil sonuçları falan bir problem yok diyor.
0
bill murray
(27.04.11)
aynısı bende de var. ama dikkat ettim, özellikle yazları, soğuk zeminlerde yalın ayak gezdiğim zamanlarda oluyor. ben de dediğin gibi soğuk suya tutup öyle yatıyorum yada duvara dayıyorum ayaklarımı. ama neden oluyor bilmiyorum.
0
halanne
(27.04.11)
bacaklarına masaj yap, bol su iç, çok yürüme. (tahmin)
0
sttc
(27.04.11)
kanınızın lokosit miktarına bakın. yüksek ise onun da etkisi olabilir. (bende öyle. yanma ve uyuşma)
0
ben smyrna
(27.04.11)
bende de sadece yazın olan bir olay o.. havalar ısınmaya başladığında ayaklarımda yanma hissi tavan yapıyor... (kışın da oda 30 derece bile olsa ayaklarım soguktan sızlıyor mesela)

her 3 ayda bir iş gereği tam kan testi yaptırıyorum... abudik gubidik herşey var... hepsi de normal sınırlar içinde, ama hiç doktora görünmedim bunun için...
0
gelecektengelenkutupayısı
(27.04.11)
huzursuz ayak sendromu olan bir arkadaşımın temel şikayeti de bu. incelemediyseniz bir göz atın isterseniz.
0
pyro clustic flow
(27.04.11)
bende de aynı sıkıntı vardı, sonrasında gece fazla yemek yemediğimde ayaklarımın yanmadığını farkettim. Yani dolaşımla ilgili bir durum sözkonusu olabilir.

bir başka çözüm ise, bir eczaneden mentol kristali temin etmek (25 gr = 5 TL) ve onu herhangi bir kolonyanın içinde çözerek mentollü kolonya üretmek. Elbette ki mentollü kolonya yapınca ayaklarınızın yanması geçmiyor, sürmelisiniz de. Felaket işe yarıyor..
0
pozzecco
(28.04.11)
nörolojik bir problem gibi duruyor. diabet olup olmadığınız da araştırılmalı, gerçi tahlillerde sorun çıkmadı diyorsunuz.
0
dr cucu
(28.04.11)
teşekkürler tüm cevaplar için.
mentol kritali olayını deneyeceğim.
diabet ile ilgili bir bulgu yoktu tahlillerde.
0
🌸bill murray
(28.04.11)
mentol falan geçici rahatlama sağlar. eğer altta bir sorun varsa ilerleyebilir ve bunu farketmeyebilirsiniz. benim tavsiyem nöroloji.
0
dr cucu
(28.04.11)
tavsiye ettiğiniz bir yer var mı?

Şuranın nöroloji servisi iyidir vb.
0
🌸bill murray
(28.04.11)
(8)

karın kası göbek ilişkisi

karlmarx
karın kaslarını çalıştırmadan göbeği eritmek mümkünmüş deyolaa, doğru mudur? nasıl mümkündür.ek: amaç kaslı görünüm değil göbeksiz görünüm :)
karın kaslarını çalıştırmadan göbeği eritmek mümkünmüş deyolaa, doğru mudur? nasıl mümkündür.

ek: amaç kaslı görünüm değil göbeksiz görünüm :)
0
karlmarx
(24.04.11)
Yağ Aldırma | Liposuction ,mumkundur
0
madworld
(24.04.11)
esasında karın kaslarını çalıştırmak ile göbeği eritmenin doğrudan ilişkisi yoktur. "crunch" yaparsanız karın kaslarınızı geliştirirsiniz ve aerobik solunuma geçerseniz 12 dakikalık çalışmadan sonra ufak ufak yağ yakmaya başlarsınız.

göbeği eritmek için dengeli ve düşük kalorili beslenme ile birlikte spor yapmalısınız.
teorik olarak, karın kaslarınızı geliştirerek -aynı yağ kütlesini koruduğunuzu varsayarak- aslında belinizi de kalınlaştırmanız mümkün.

Bu konudaki duayenlerden biri olan Özer Baysaling in bir sözü ile kapatayım; "dünyanın en iyi karın kaslarına sahip olsanız bile yağlarınızı eritmediğiniz sürece bu hiçbir işe yaramayacaktır".
0
pozzecco
(24.04.11)
Kas ile yag arasinda alaka yoktur. diyet ile zayiflayinca gobegin altindaki kasi ortaya cikartabilirsin.
0
comptrol
(24.04.11)
yağ aldırma işine asla girmem. hayvan gibi bisiklete biniyorum haliyle çok fazla yemek yiyorum. bisikletle aldığım mesafeyi aynı tutarak yemeği azaltırsam geberirim herhalde.
0
🌸karlmarx
(24.04.11)
az yersen gebermezsin, kilo verirsin, bi de yemeklerinde karbonhidrat ve yagı azalt onların yerine protein agırlıklı beslen. ne göbek kalır ne bi şey hayvan gibi bisiklete bindigini varsayıyoruz. günde 20-30km
0
rurouni
(24.04.11)
koş, günde 3 yeşil elma ye, karbonhidratı azaltma, ama spordan sonra tüketme. şekerli şeyler yeme ve 7-8den sonra yemek yeme. hayvan gibi bisiklet sürmekten kastın kaç km ve düz yol mu vb. bilemedim, ama 30 km sürüyorsan filan günde haliyle az yiyerek kilo veremezsin.

ki kilo az yiyerek değil, sık yiyerek verilir zira metabolizma hızlanır. çok yerken bi anda aza düşersen çarpılmışa dönersin zaten.
0
madyb
(24.04.11)
kilo bir bolgeden verilmez. kilo vucuttan cesitli yag biriken bolgelerden esit olarak verilir. karin kasi degil, popo kasi calistirsan bile gobegi eritirsin.
0
anorexic penis
(24.04.11)
kardiyo yapın. büyük kaslarınızı çalışıtırın daha çok yağ yakarsınız. nerde büyük kaslar? bacaklarda.

bonus: kas yaparken doğal olarak vücut yağlanır.
0
terp
(24.04.11)
(11)

akaryakıtı hangi firmadan alıyorsunuz?

patchozz
merak ettim, hangi firmanın pompa fiyatları en ucuz, hangisinin puanları en bol, hangisinin pompa fiyatları en düşük, akaryakıt alırken sizin için hangi kriter çok önemli ve hangi firmadan benzin/mazot alıyorsunuz?
merak ettim, hangi firmanın pompa fiyatları en ucuz, hangisinin puanları en bol, hangisinin pompa fiyatları en düşük, akaryakıt alırken sizin için hangi kriter çok önemli ve hangi firmadan benzin/mazot alıyorsunuz?
0
patchozz
(23.04.11)
gecen (ay?) gazetede baktigimda dizel en ucuz opet en pahali petrol ofisindeydi

ben de hep opetten alirim zaten. telefonuma zart zurt spam gelmesin diye paro kart almadim, 1% in lafi olmaz.
0
kullanici adimiz
(23.04.11)
OPET çünkü birçok sosyal kampanyaya destek veriyor.
Ağaçlandırma, temiz tuvalet vs...
0
livaneli kadir
(23.04.11)
shell iyidir. money card da veriyor. bu kartla benzin de alınıyor biriken puanlarla hem.
0
puro
(23.04.11)
shell,

benzin alınır şelden koca alınmaz kelden. yada kafana göre.
0
exodussian
(23.04.11)
Full depoyu fulle guzel kara geciyorsun yuzde 7 indirimli hafta sonu pazar da yuzde 10.
Full icin shell in benzini diyorlar memnunum valla tavsiye ederim
0
madworld
(23.04.11)
opetten aldığım 1 depo full benzinle istanbuldan edirneye gidemedim. heralde benzin yerine su verdiler. o gün bu gündür opet almıyorum. shell alıyorum.
0
kta
(24.04.11)
opet ve POdan katiyen almam. koç ve doğan sevmem bunları. gidip ingilizden alıyorum daha iyi. Lukoil alpet beğendiğim benzinciler
0
eipcack
(24.04.11)
Benim araba oktan konusunda epey seçici ve düşük oktanda avansı ve turbo basıncını düşürüyor. (Subaru Impreza) Dolayısıyla epey bir istasyon gezdim ve opet 97 oktan kullanıyorum; Shell' den de arada aldığım oluyor ama PO' nun oktan değerleri felaket, kafadan 0.2 bar düşürüyor.
Galiba bir de Opet Shell e göre bir kaç kuruş daha ucuz. Gerçi yemişim ucuzluğunu, zaten kilometrede her halükarda 60 kuruş yakıyorum ama opet i öneririm..
0
pozzecco
(24.04.11)
opet.
reklamcıyım ve opet'in marka imajını başarılı buluyorum.
0
kayranin kedisi
(24.04.11)
shell, evime yakın.
0
terp
(24.04.11)
opet fiat alınca yakıt güvence sistemi var.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(09.08.12)
(3)

nba-ntv

anarsist devlet memuru
arkadaşlar eskiden nba playoff maçlarını ntv canlı olarak yayınlıyordu. bu işlerle fazla ilgilenen biri değilim ama çok zevkli oluyordu o maçlar, hatta sabah 4 de 5 de kalkmıştım bir kaç kez izlemek için. artık yayınlanmıyor mu? (dediğim gibi bu konuda çok bilgisizim, tamamen saçmalıyorda olabilirim
arkadaşlar eskiden nba playoff maçlarını ntv canlı olarak yayınlıyordu. bu işlerle fazla ilgilenen biri değilim ama çok zevkli oluyordu o maçlar, hatta sabah 4 de 5 de kalkmıştım bir kaç kez izlemek için. artık yayınlanmıyor mu? (dediğim gibi bu konuda çok bilgisizim, tamamen saçmalıyorda olabilirim. aklımda kalan sadece ntv de izlediğim muhteşem zevkli bir kaç tane nba maçı)
0
anarsist devlet memuru
(22.04.11)
yayınlanıyor ama az. finalin falan tamamınını yayınlarlar. ntvspor'un sitesine gir orada bulabilirsin.
0
baldur
(22.04.11)
www.nba.com
buradan bakabilirsin ntv, ntvspor ve nba tv'nin maç programına.
0
kivanc1
(22.04.11)
final serisinin tamamı yayınlanacaktır muhtemelen. diğer play-off maçlarını internet üzerinden de seyredebilirsiniz.
0
pozzecco
(23.04.11)
(7)

iç açıcı şarkılar

in vino veritas
bir de bunu alayım bakalım.. şöyle dinlerken oh rahatladım, içim açıldı mutlu oldum türünden şarkılar tavsiye edebilirseniz çok şukela olur. tarzım iyi müzik, en son keşfettiğim ve dinleyip çok sevdiğim grup koop.önerilerinizi bekliyorum.
bir de bunu alayım bakalım.. şöyle dinlerken oh rahatladım, içim açıldı mutlu oldum türünden şarkılar tavsiye edebilirseniz çok şukela olur. tarzım iyi müzik, en son keşfettiğim ve dinleyip çok sevdiğim grup koop.

önerilerinizi bekliyorum.
0
in vino veritas
(15.04.11)
son keşfettiğim, çok sevdiğim:

youtu.be
0
kisa bisey olsun istemistim
(15.04.11)
khan shabbir
(15.04.11)
nelly furtado - powerless ((;
0
anyolita
(15.04.11)
amugochi.fizy.com
ben şöyle bir şey yapmıştım, işine yarar belki.
içinde koop'tan island blues da var.
0
amugochi
(15.04.11)
www.youtube.com

bahsetmesek ayıp olurdu.. Steve Miller Band - Serenade
0
pozzecco
(15.04.11)
Morcheeba
0
oldtimer
(16.04.11)
Enrique Iglesias - Do you know (The ping pong song) Lyrics
eski ama güzel...
0
ahmetx6
(16.04.11)
(8)

2010 Toyota Yaris ile 98-2000 model civari Mercedes SLK takas etmek

ding dong bizim kasap moo moo inekler 2
Aslında soru başlıkta. Efendim şimdi benim elimde bütün ihtiyaçlarımı mükemmel bir şekilde karşılayan çok cici, az yakan çok yeterli seviyede kaçan, yaklaşık bir buçuk iki senelik anne baba katkısı + bir senelik maaşımın büyükçe bir kısmını bağladığım 20.000 kilometre de bir toyota yaris var. gönlüm
Aslında soru başlıkta. Efendim şimdi benim elimde bütün ihtiyaçlarımı mükemmel bir şekilde karşılayan çok cici, az yakan çok yeterli seviyede kaçan, yaklaşık bir buçuk iki senelik anne baba katkısı + bir senelik maaşımın büyükçe bir kısmını bağladığım 20.000 kilometre de bir toyota yaris var. gönlümde ise gümüş gri bir mercedes SLK. yaş dersen 23-24.

Ailede bir adet 2.0 motor araba olduğu için benzin sarfiyatından az çok arabayı öyle her yere giderken kullanmayacağımı biliyorum. haftaiçi işe servisle gidip geliyorum. (git gel 40km - yaris varken arabayla gidiyordum ama serviste kaldığı süre boyunca alıştı bünyem) onun haricinde iki haftada bir belki yine git-gel 80 km yol yapıyorum.

kafa kafaya takas etsem bunları ne olur? olur mu? çok mu salakça olur? benzin sarfiyatı çok olursa tüp taktırırsın diyorlar ama sonuç ne olur o zaman hiç bilemiyorum. LPG mantıklı olur derseniz direk LPG'li olanları var, düzgün çalıştığı garanti en azından onları düşünebilirim.

araçlar genel olarak şöyle ki;
www.sahibinden.com
www.sahibinden.com
www.sahibinden.com (bu fena değil DOD'dan)
www.sahibinden.com (bir de çılgın aan böyle bişey var)

ne edeyim?
0
ding dong bizim kasap moo moo inekler 2
(08.04.11)
bir önceki kasa olsa neyse ama bu ondan da önceki kasa slk ben şahsen hiç beğenmiyorum yaris bu arabaya değiştirilmez
0
ssyumusakg
(08.04.11)
araba zevk işidir biraz. bu arabayı sürmenin de keyfini tahmin edemiyorum. zarar edersin belki, 3000-5000 kaybın olur, çok yakar...
yaksın ulan baktın olmuyor satarsın. al, keyfine bak.

not: hep ruhsuz şirket arabalarını kullanan bir insan olarak söylüyorum bunları. ama hayat keyif işi, beş sene sonra o arabayı alamazsın.
0
jaaaccckkk
(08.04.11)
tekniğine, teferuatına girmeyeceğim, hesabınızı, kitabınızı siz yaparsınız ayrıca ama, diyeceğim tek şey var, ben 86 model bir mercedesle bile 2011 model bir japon arabasını takas ederdim. ne 98'i :)
0
yildirimba
(08.04.11)
İki arabayı da kullanmış birisi olarak söyleyebileceğim şu; SLK güzel ama içi felaket dar. İri yapılıysanız kesinlikle rahat değil. Ben 230 comp kullanmıştım, performansı (190 hp) fena değildi. Bulabilirseniz 230 comp alın derim, tüketim ve masraf 200 comp dan çok da farklı değil; en azından 30 hp daha güçlü. (163 hp)

Yaris tam şehir içi arabasıdır, kullanımı rahattır ve yormaz, park problemi yaratmaz. Az yakar ve parçası ucuzdur. SLK kullanacaksanız tüm bunları unutun.

Performans için SLK tercihi yapacaksanız turbolu bir otomobil işinizi daha iyi görecektir. benzer fiyat aralığında Impreza wrx (230), S60 t5 (225), c70 (225), megane rs (225) ya da astra gtc turbo (200) gibi otomobiller bulabilirsiniz.

yok eğer görüntü ve mercedes derseniz o zaman kullanımı daha keyifli olan sl 300 ya da sl 320 lere bakın derim.
0
pozzecco
(08.04.11)
benimde tavsiyem su yonde olacak mercedes ve bmw nin bir cok modelini kullanmis biri olarak diyorum ki ozellikle bu arabada tercihiniz manuel olsun. triptronic ya da otomatik o kadar tat vermiyor ama manuel i gercekten cok guzel. ayrica mercedes in durmasi da cok iyi araba zink diye duruyor makas atarken iciniz oyle bir rahat giriyorsunuz ki aralara :).
0
madworld
(08.04.11)
yanlış anlamayın da travesti arabası bu model mercedesler.
0
rentts
(08.04.11)
beğendiğiniz modelin iki kişilik olması sizin için problem değilse eğer bence yapın derim. Çünkü anladığım kadarıyla keyif arabası yapacaksınız mercedesi ve keyif alırsınız gerçekten yarise göre.
0
efebb
(08.04.11)
kapıları yukarı açılanı sakın alma. tam görmemiş kıro arabası olmuş. onun dışında spor arabanın keyfi ayrıdır. ama arkadaşlarımla 4 kişi biryere gideyim dersen yapamazsın. eğer benzin konusunu düşünürsen kafam dağılsın azcık bi saat gezeyim diyemezsin daha stres olursun. ama spor araba iyidir, candır, keyfilidir. 40ından sonra azacağına bence bunu şimdi yaşa.
0
orpheus
(08.04.11)
(3)

Saçlarım Uzamıyor !

retarded
saçlarımı kendim kesiyorum.ön ve üst tarafları daha uzun bırakıyorum ama saçların o kısmı uzamıyor, hep yanlar va arkalar uzuyor çirkin oluyor.neden uzamıyo ki ? eskiden çok güzel saçlarım vardı :(
saçlarımı kendim kesiyorum.ön ve üst tarafları daha uzun bırakıyorum ama saçların o kısmı uzamıyor, hep yanlar va arkalar uzuyor çirkin oluyor.neden uzamıyo ki ? eskiden çok güzel saçlarım vardı :(
0
retarded
(02.04.11)
blackdog
(02.04.11)
peki neden uzamıyor ?
0
🌸retarded
(02.04.11)
saçlar ve pubik tüyler günde ortalama 0.5 mm kadar uzar. yani farkedilir uzama karşılaştırması için bir ay kadar bekleyin.

ihtiyacınız olanlar; bir adet cımbız + a4 kağıdı + cetvel

"uzamıyor" dediğiniz kısımdan random 3 adet tel koparın, kağıdın üstüne yapıştırıp ölçün, ortalamasını alın.

1 ay sonra testi tekrarlayın ve karşılaştırmasını yapın. fark 1.5 cm civarında çıkarsa sıkıntı yoktur.

uzama konusunda problem varsa vitamin kullanmakta fayda var, futbolcuların mesela saçlarının çok hızlı uzadığı konusunda bir makale okumuştum zamanında..
0
pozzecco
(03.04.11)
(2)

Online HD Film İzleme

david lynch
720p çözünürlükte online film izleyebileceğim bir site arıyorum. Aylık/yıllık üyelik ücreti neyse vereyim, istediğim filmi, istediğim zaman indirmekle falan uğraşmadan izleyebileyim istiyorum. Torrent falan baydı artık. Google'dan aradım, birtakım siteler çıkıyor ama ilk sordukları şey kredi kartı n
720p çözünürlükte online film izleyebileceğim bir site arıyorum. Aylık/yıllık üyelik ücreti neyse vereyim, istediğim filmi, istediğim zaman indirmekle falan uğraşmadan izleyebileyim istiyorum. Torrent falan baydı artık. Google'dan aradım, birtakım siteler çıkıyor ama ilk sordukları şey kredi kartı numarası oluyor, ben de kıllanıyorum öyle olunca.

Var mıdır kullandığınız, memnun olduğunuz bir site?
0
david lynch
(02.04.11)
mubi.com
0
goks
(02.04.11)
www.stagevu.com
0
pozzecco
(03.04.11)
(18)

Fotograftaki nehir hangi yone akiyor?

roadrunner merlin
ve neden?- cevabi bilmiyorum ondan neden diye sordum- her iki cevap da savlari da akla yatkin o yuzden tik koymuyorum
ve neden?

- cevabi bilmiyorum ondan neden diye sordum
- her iki cevap da savlari da akla yatkin o yuzden tik koymuyorum
0
roadrunner merlin
(01.10.10)
sağa doğru akıyor gibi. bacaklara direk güç gelmesin diye onu kesen kısımlar yapmışlar sanki
0
kaboom
(01.10.10)
@kaboom un gerekçesi mantıklı. okyanuslardaki petrol rafinelerinin ayaklarında bu tekniğin kullanıldığını okumuştum. ama burdaki örnekte o kadar şiddetli bir akış olmayacaktır. o yüzden @bicare2 5 un arkadan destek olayı daha uygun
0
sttc
(01.10.10)
fotoğraftaki nehir sabit duruyor gibi görünüyor ama aktığı zaman da sağdan sola doğru akmalı. fotoğraf türkiye' de çekilmiş ise nehir soldan sağa akıyordur, kesin ayakları yanlış monte etmişlerdir.
0
pozzecco
(01.10.10)
sağa, çıkıntılar suyu yarmak için. çıkıntılarda görülen su seviyesinin bıraktığı izler daha yüksek, yani hızlı aktığında ilk oraya çarpıyor.
0
transall
(01.10.10)
@bicare25 ana okulu terk misin?
0
kaboom
(01.10.10)
Bence akmıyor. Direklerin sudaki yansıması düz ve net çünkü....
0
romeomustdiee
(01.10.10)
fotoşoklu bu
0
.aylin.
(01.10.10)
üstten sola doğru, alttan sağa doğru akıyor
0
desdinova
(01.10.10)
nehir olduğu konusunda nasıl eminiz ki? bence normal duran su.
0
kelimeyounu
(01.10.10)
Göl değil, Kama nehri bu. Hatta köprü de trans-sibirya demiryolu. Ayrıca su zaten yavaşken fotoğraf 1/500 gibi hızlı enstantaneyle çekildiyse tabi durgun su gibi gözükür.

Ama sağa mı sola mı bilemedim çünkü gözlemci fotoğrafın hangi taraftan çekildiğiyle alakalı sağa ya da sola aktığını söyleyebilir. Yani şöyle www.transsib.ru
Ha ama sizin sorduğunuz köprüye göre, çok büyük ihtimal sola akıyordur.

edit: oha sağımı solumu karıştırmışım kendimden utandım lan! sağa akıyor demek istemiştim. oha ya.
0
inugard
(01.10.10)
kaboom transall ve desdinova'nın :) dediği gibi nehir soldan sağa akıyor, çıkıntılar da suyun geliş yönüne konulmuş ki ayaklara ulaşıp baskı yapmadan önce ikiye yarılsın, böylece bacaklara yoğun akış sırasında binecek yük azaltılsın. ayrıca nehrin herdaim hızlı akması da gerekmiyor. bütün nehirlerin mevsimsel akı rejimleri var.
0
paranoid corpse
(01.10.10)
soldan sağa akıyor kesinlikle. ayaklar ona göre yapılmış.

"nehir akmıyo" fikri de komikmiş :p
0
sir gawain
(01.10.10)
asagi dogru akiyor
0
ot
(01.10.10)
sağa veya sola neden cevabı önemli? sadece merak mı?
0
madagaskar
(01.10.10)
iddia:köprü ayaklarının sol tarafındaki su izleri sağ tarafındaki su izlerinden daha yüksek. bu sadece sol taraftan gelen suyun eğimle yükselmesi sebebiyle olabilir.

diğerlerini çürütme: köprü mimarisinin newton mekaniğine göre yapılmış olması şart değil, akışanlar mekaniğine göre yapılmış da olabilir pekala. güç almak için değil, gelen yükü azaltmak için de olabilir yani

dolayısıyla bence soldan sağa akıyordur.
0
babilbaligi
(01.10.10)
www.loc.gov en buyuk fotograftan akim cizgilerinin yonune bakarsan soldan saga aktıgını gorebilirsin.
0
vox veritas vita
(01.10.10)
sagdan sola akiyor. www.panoramio.com
0
dahicocuk
(01.10.10)
sağa akıyor olmalı.gemilerde burna ek parça koyarlar suyu yarıp sürtünmeyi azaltması için.trenlerin de (özellikle hızlı trenler) önleri sivriltilir,havayı yarıp sürtünmeyi azaltsın diye.burada da köprüye gelen basıncı azaltıp köprünün fazla sallanmamasını sağlamak istemiş olabilirler.ayrıca 20 küsür kişi yanıt vermiş.şu yanıtlardan işinize yarayanlara,aklınıza yatanlara tik koyun ki insanlar anlasın bir işe yaramış mı yazılanlar.beğenmediyseniz benim yanıtıma koymayın,ama şu yanıtları okudunuz mu doğrusunu öğrendiniz mi belli değil.onu anlamış oluruz.
0
grgn
(01.10.10)
(2)

megabyte milyoner

atmosphere
çok zor bir soru ama bir umutla soruyorum: bunu hatırlayan var mı. atv'nin aşağı yukarı 13-14 sene önce yayınladığı bir programdaki karakterdi.böyle değişik kıyafet giymiş gençler, değişik karakterler formunda ringe gelir gibi geliyorlardı ve atari oyunlarında kapışıyorlardı. onlardan bir tek megaby
çok zor bir soru ama bir umutla soruyorum:

bunu hatırlayan var mı. atv'nin aşağı yukarı 13-14 sene önce yayınladığı bir programdaki karakterdi.

böyle değişik kıyafet giymiş gençler, değişik karakterler formunda ringe gelir gibi geliyorlardı ve atari oyunlarında kapışıyorlardı. onlardan bir tek megabyte milyoner kalmış aklımda. o programın adı neydi ve diğer karakterlerin isimleri neydi?
0
atmosphere
(27.09.10)
(bkz: eliminatör)
0
istanbul beyefendisi
(27.09.10)
ufuk yıldırım sunuyordu. final bölümü de prehistoric 2 idi galiba..
0
pozzecco
(27.09.10)
(4)

Safranlı pilav yapmak hk.

pozzecco
Pilavın sapsarı görünmesi için ne kadar safran kullanmak gerekir, safranı nasıl hazırlamak gerekir ("1 gün sıcak suyun içinde beklet / x saat yağın içinde beklet / ufalayıp pilava ekle vs. şeklinde) bunları merak ediyorum.. Yardım edebilecek arkadaşlar varsa sevinirim.
Pilavın sapsarı görünmesi için ne kadar safran kullanmak gerekir, safranı nasıl hazırlamak gerekir ("1 gün sıcak suyun içinde beklet / x saat yağın içinde beklet / ufalayıp pilava ekle vs. şeklinde) bunları merak ediyorum.. Yardım edebilecek arkadaşlar varsa sevinirim.
0
pozzecco
(27.09.10)
tencerede kaynattığın 1 lt kadar sıcak suyun içine safranı (1 yada 1.5 çorba kaşıgı )atın ve kısık ateşte safranın kırmızı rengi suya çıkana kadar safranı kaynatın.sonra işte normal princi kavurunuca ( tabi başka bi tencerede) safranlı suyu süzgeçten süzüp koyun içine..yani ben böle yapıyorum.öyle yani.
0
lavitaebella
(27.09.10)
Anladım; safranı değil, sadece suyunu koyuyoruz öyleyse.. teşekkür ederim. ben pilavı pişirirken üstüne bir tutam atıp "niye boyamıyor" diyordum, öğrendiğim çok iyi oldu.. sağolun.
0
🌸pozzecco
(27.09.10)
evet kaynamış olan safranlı suyu koyucaksın:)süzmeyi unutma.
afiyet olsun :)
0
lavitaebella
(27.09.10)
Aman dikkat safran libidoda artış yapar her iki cinsiyet için de :))
0
cnky
(27.09.10)
(35)

21 Yaşında Evlenilir Mi?

o hikayedeki mal ben miyim?
Ben bi evlenme teklifi aldım. Hayatımdaki insanların hepsi (aile + arkadaşlar) eminim ki reddetmemi söyleyecekler. Hatta eğer kabul edersem aile içinde çok büyük olay olacak ve muhtemelen annem evlenirsen seni reddederime kadar getirecek olayı.Durum şu ki 21 yaşındayım, üniversite 2. sınıftayım. Ha
Ben bi evlenme teklifi aldım. Hayatımdaki insanların hepsi (aile + arkadaşlar) eminim ki reddetmemi söyleyecekler. Hatta eğer kabul edersem aile içinde çok büyük olay olacak ve muhtemelen annem evlenirsen seni reddederime kadar getirecek olayı.

Durum şu ki 21 yaşındayım, üniversite 2. sınıftayım. Hayatımda hiçbir tutkum yok. Beni heyecanlandıran hiçbir şey de yok. Kimseyi bırakın sevmeyi kimseden doğru düzgün hoşlanmadım bile fakat ilişkilerim oldu yine de. Melankolik, depresif ergen durumları değil; çok neşeli, muhabbeti keyifli bi insanım. Çokça arkadaşım var. Sevilirim çok.İyi bi okuldayım, maddi olarak rahat bi ailede büyüdüm, ailemle ilgili sorunlarım yok, ne biliyim ayna bakınca moralim de bozulmuyor. Yani maddi, manevi sorunlarım yok. Ama yine de hani bugün ölsem şu içimde kalır, keşke şunu yaşasaydım diyeceğim hiçbir şey yok. Yaşamak çok anlamlı, değerli bi şey değil benim için. Ergenliktendir diyeceklere peşinen söyliyim ben hep böyleydim. Dert edinmiyorum bunu, niye böyle diyip sorgulamıyorum da. Özetle içim geçmiş diyim. Hiçbir şey yaşamadım ama yaşamak istediğim bi şey de yok.

Bana evlenme teklifi eden kişi ise 28 yaşında, çalışan anlatsa roman olur tadında bi hayat hikayesi olan, çok şey yaşamış, çok şey görmüş bi adam.

Aramızda öyle büyük bi aşk yok ama yıllardır garip bi bağ var. Birbirimize bi şekilde ihtiyacımız var gibi bilmiyorum tam tarif edemiyorum. Sonuç olarak benimle evlenmek istiyor. Okulum bitmeden hem de . Evlenmek hiç aklımda olan bi şey değildi. Hatta durumu ailem ve arkadaşlarımla paylaşınca eminim ilk başta beni ciddiye bile almaycaklar o kadar evlilikten uzak bi yerdey(d)im. "Evlenmek çok anlamsız yeaaa" diyen biriydim 3 gün öncesine kadar. Ama düşündüm de ne biliyim neden olmasın ki beraberken huzurluyuz, mutluyuz. Saçma sapan tavırları, huyları yok, içi dışı bir biri. Ben okula, o işe gider, evimiz olur ne biliyim para biriktirir bi şeyler alırız, ev aile kurarız, arkadaş oluruz, sevgili oluruz... Çocukluk yaptığımı falan da düşünmeyin yaşıma göre oldukça olgunum, kafam da iyi çalışıyor.

Sorum şu ki 21 yaşındayım diye niye evlenmemeliyim ki?
0
o hikayedeki mal ben miyim?
(26.09.10)
sadece başlığı okuyup cevaplıyorum: ne olursa olsun evlenilmez.
0
efendy
(26.09.10)
kızım gez toz yaşa yaa allasen
0
tamamtamamsustum
(26.09.10)
şimdi canımcım , 21 yaşında evlenmemelisin diye bir kural yok öncelikle. ama sen daha aşkı tatmamışsın , o müthiş duyguyu yaşamamışsın . düşün bu adamla evlendin ( ki zaten ona aşık değilsin ) ileride karşına biri çıkacak , ilk görüşte vurulacaksın aşık olacaksın falan . olmaz deme neler neler oluyo hayatta. ki kişisel fikrim evet 21 çok erken . önce öğrenciliğinin tadını çıkar , gez toz ,aşkı tat. huzuru , dinginliği arama yaşın gelmedi daha.
0
elmyra
(26.09.10)
OKU: Aşk / Elif Şafak
0
ucan sincap
(26.09.10)
22 yaşındayım ve bir kaç aya kadar yaşamakla ilgili seninle aynı düşüncedeydim. şu anda ise mezun olup hayallerimi gerçekleştirmek için gün sayıyorum. ve bunun için hayatımı tehlikeye atıp savaş bölgelerinde bile çalışmaya hazırım. sana diyeceğim şu olur: aman diyeyim kafanı duvarlara vurursun. hayatla ilgili bir beklentisi olmamak hiç bir şey yapmamaktan geliyor. bir şey görmeyip yapmazsan hayat sana gayet boş gelir ama mutlaka ileride karşına "ölmeden önce bunu yapmalıyım!" dedirtecek şeyler çıkacak. o garip bağlar çok garip(!) bir şekilde çözülüyor ileride sonra da nikah bağını çözmek için uğraşırsın.
0
argent dawn
(26.09.10)
valla ilişkilerinde baltayı taşa vurmuş ve kendine bile hayrı olmayan biri olarak görüşümü ne kadar dikkate alırsın bilemem, ben olsam almazdım. :)

ben olsam evlenirdim. güvenebileceğim biri olsaydı yani. güven çok değerli ve çok zor bulunanmış bişeymiş, burada anladım.
0
biseyler
(26.09.10)
"Aramızda öyle büyük bi aşk yok ama yıllardır garip bi bağ var." derken kaç yıldan bahsediyorsun?
0
efx
(26.09.10)
valla bana kalsa 30 undan önce evlenilmez, hele hele iyice vurmamışsan dibine 35 ten aşağı evlenilmez.
benim şahsi düşüncem bu yani kınayan yadırgayanlar olabilir.
35 ten öcne bağlasan durmam.
0
killerbee
(26.09.10)
@efx 3-4 sene
0
🌸o hikayedeki mal ben miyim?
(26.09.10)
sana kalmış bir karar bu. ama mademki ilişkinizde bir sorun yok,o halde 2 yıl daha beklenilebilir.di mi? hayatını düzenleyebilirsin,okulun bitmiş olur,işin olmuş olur,para kazanıyor olursun,iyice büyümüş olursun,bakış açın değişir..aslında en önemlisi de , "öyle deli gibi aşık filan da değilim" dediğin adamı seversin zamanla..daha net görürsün önünü.
0
lavitaebella
(26.09.10)
evlen de gör
0
groove salad
(26.09.10)
bu arada dayanamıcam
@groove salad - bence de :))
0
lavitaebella
(26.09.10)
evlende gör güzel bir sistem fakat

önce sen evlenenleri bir gör o yeter sana :)

bana fazlasıyla yetti etrafımda bir sürü arkadaşım evlendi b.k mu vardıda evlendim demiyen yok.

bazıları demiyo ama "ben sana demiştim olm" lafını duymak istemediklerinden oda :)
0
killerbee
(26.09.10)
21 yaş offf deli misin?hayatının başlangıcı deli gibi aşığım desen anlayacağım bir yerde ama o da yok diyorsun.
0
kendi halinde bir manyak
(26.09.10)
ekşi duyuru'da gördüğüm en üzücü başlıktı
0
stroyaa
(26.09.10)
"Ben okula, o işe gider, evimiz olur ne biliyim para biriktirir bi şeyler alırız, ev aile kurarız, arkadaş oluruz, sevgili oluruz... Çocukluk yaptığımı falan da düşünmeyin yaşıma göre oldukça olgunum, kafam da iyi çalışıyor."
demişsin, kendin demissin ben okula o işe...
olmaz öyle emin ol. hamileliği var, rahatlıgı var. o yüzden cocuk yapmıcam diyebilirsin. ama emin ol öyle demez.

hayatta bazı seylere baglı kalarak devam ediyoruz, su an hiç bir tutkun yok. ama karsındaki idare edebilmesi için evlilige ihtiyacı var. bir süre sonra pişmanlıktan daha fazlasıda olabilir. o yüzden gercekten seviyorsa okulun bitmesini beklesin, sizde nişanlı olarak birbirinizi tanıyın.

baskasının bencilliginde sürüklenme.

birbirinize olan baglılıgınız sevgi olmayabilir o yüzden zamana bırakıp devam et.
0
jetmanyagi
(26.09.10)
hayatın tadını çıkarmak varken, kesinlikle hayır. hele bi de üniversite 2 de okuduğunu varsayarsak.
0
dis kapinin mandali
(26.09.10)
deneme aşaması olmuyor mu?

madem seviyorsunuz, beklenebilir de bence ne bilim.. ama sizin kararınız...
0
ermanen
(26.09.10)
evlen-boşan
0
cruor
(26.09.10)
çok neşeli, muhabbeti keyifli bi insanım tanımıyla, paragrafın sonundaki içim geçmiş ifadesi biraz çelişkili değil mi?

soruya gelince, bu şartlar altında bir evlilik büyük olasılıkla hata olur ve ikinizin de elinde patlar. kendi adıma, aşk taraftarı biriyim ve aşık olmadan yaptığın bir evliliğin içinde (elmyra'nın da dediği gibi) gün gelip başkasına vurulup her şeyi berbat etme riski de var. bu olmasa bile, hayatın zorlukları ve evliliğin dertleri (bence en iyi evliliğin bile kendine göre derdi vardır) zamanla ilişkiyi yıpratır ve ortada aşk falan da olmadığı için birbirinizi yemeye başlarsınız. gerçeklik çoğu zaman evlilik öncesi hayallerle örtüşmüyor ne yazık ki.

ayrıca 21 yaş genç bir yaş ve kafanızdaki "evlenmek isteyeceğim ideal erkek" tanımı da zamanla değişebilir.
0
saatgeceninonikisi
(26.09.10)
0
sp-qs
(26.09.10)
@saatgeceninonikisi: demek istediğim kendi yaşıtım olan birinin sahip olduğu heves, heyecan bende yok ama yine de neşeli, keyifli biriyim
0
🌸o hikayedeki mal ben miyim?
(26.09.10)
@sivrisinek süper özetlemiş

iki tanede bebe verirler kucağına oh mis :D
0
killerbee
(26.09.10)
okulunu bitirmeden senle evlenmek isteyen adamdan kork bence. madem garip bi bağ var aranızda madem illa evlenmek istiyor senle beklesin 2 sene daha. ne bu acele?
ayrıca maddi olarak rahatsan git bi yerleri gez, dünyayı tanı, evlenip napıcan ki?
0
kalimotxo
(27.09.10)
Soruyu soran kisi, senden bi ricam var, Su Sana evlenme diyenlere sorarmisin, annesi, babasi kac yasinda evlenmis? Kaci bosanmis...
Bir hanimefendi icin ideal yastir 21. Eger hayatta amacin "aman her bara gideyim hayatin dibine Vurayim, hic bir seyden eksik kalmiyayim " degilse evlen ama evlenmeninde ne kadar buyuk sorumluluklari oldugunu bilmelisin..yazilacak cok sey var ama benden bu kadar aklini kalbini dinle
0
kreider
(27.09.10)
evlenirsen o hikayedeki mal sen olursun.
0
humin zararlisi
(27.09.10)
21 yaşında evlenmek olur da, sadece aranızda "garip bir bağ"dan başka bir şey yoksa evlenilmez. Öyle destansı aşklara da gerek yok ama güçlü bir sevgi hissetmedikten sonra evlilik curcunasına girmek ileride pişmanlığa yol açabilir.
0
tekosin
(27.09.10)
En yakinindaki adam ve kizlar demek ki cop yigini. Muhtemelen uzun yillardir kopmadigin en yakinim dedigin insanlar vardir. Onlardan sana hayit gelmez en kisa zamanda yenilerini edin.

Kiz dostlarimdan biri gelip de yiyosa desin bakalim yuzume senin kelimelerini. 15 dakika surmez kendine getirmem, dinlemem valla "ben hep boyleydim" laflarini.
0
erobur
(27.09.10)
sonuca gelmek için girizgahım şu şekilde olacak;

27 yaşındayım, 1-2 üniversite bitirmişliğim var, normal birisi olduğumu düşünüyorum, bu güne kadar ilişki de yaşadım ama hayatımdaki en büyük hedefim ne evlilik, ne birisi ile birlikte olma, ne büyük bir evde oturma, ne de başka bir şey. sadece "bir büyük turbo alsam yeter bana" şeklinde bir düşüncem var. hatta yaşama amacım bile sanki bu.

dediğim gibi, normal sayılabilecek biriyim; komşu teyzelerin de "artık evlensene" tarzı sözlerine maruz kalıyorum.

bence yaş ile ve statü ile çok fazla ilgisi yok evlilik kararının. bunu, "bak bu devirde benim gibi hödükler çıkıyor" anlamında söylüyorum.

evlilik için normal sayılabilecek yaştasınız ama modern çağda artık kadınların da eve katkı yapması, en azından kendi ayaklarının üzerinde durabilmesi gerekiyor.

bunun için de eğitiminizi destekleyip, bence en azından okulunuzu bitirmenizi beklemesi gerek. seviyorsa bekler, kaçıyor musunuz ? hayır. o mu kaçıyor ? muhtemelen hayır. beklesin.

aileleriniz arasında sıkıntı yoksa (malum, bizim önemsemediğimiz bazı şeyleri önemseyebiliyor aileler) bence sizi istesinler, sonra da söz, nişan vs. yapın, okulunuz bitince evlenin. herhalde böyle oluyordu, pek o taraklarda bezim olmadığından..

neyse.. "bekleyemem, hemen evlenelim" falan diyorsa bence benim kadar hödüktür o, en azından sizin yaşam değerlerinize ve kendi ayaklarınız üzerinde durma kararına saygı duyması gerek.
0
pozzecco
(27.09.10)
1. O çocuk size saygı duysaydı siz okurken bu teklifi yapmazdı. Kendi hayatını kurtarmaya bakıyor.
2. Kafa yapısı olarak o da değişecek, siz de çok değişeceksiniz. Hatta büyük ihtimalle aşık olduğunuz (pardon, bağlı olduğunuz) adamın ne kadar değişik bir insan olduğunu göreceksiniz. Okudukça, üniversite ortamında bulundukça tutkularınız gelişecek, hedefleriniz oturacak. Bunları bilmeden, görmeden böyle bir maceraya atılmak çok ama çok büyük bir aptallık.
3. Ergenlikten değil diyorsunuz ama henüz çok gençsiniz. Ayrıca adam dediğiniz çocuk sadece 28 yaşında, o da içinde bir sürü volkan patlayan bir çocuk.
4. Türkiye'de evlilik kararının geri dönüşü ucuz değil. Boşanırsanız en kültürlü ortamda bile dul damgasıyla tanınacaksınız. Görünürde herkes saygı duyar belki ama biriyle ciddi ilişkiye girmek isterseniz karşınıza çıkar.
5. Keşke dememek için evlenmeyin. Birbirinizi seviyorsanız beklersiniz. Bu arada kimse kimseyi beklemek zorunda da değil.
6. Siz o adamın kendi kendine bir şeyler başarmış olmasına, kendine bir hayat yaratmış olmasına tav oldunuz sanırım. Okursanız daha iyisini (beklerseniz ikiniz için) yaratma şansınız olacak.
7. Evliyken üniversitede okumak çok zor olur. Tanıdıklarım ikisinden birini bıraktı mutlaka. Şimdi okumanı destekliyorum, mutlaka okulun bitecek, her işte yardımcı olacağım dese bile emin olun olamayacak.
8. Sonuç: Evlenmeyin, bekleyin. Böyle bir söz vermek için çok erken.
0
sourlemonade
(27.09.10)
21 yaşında evlenilir mi sorusunu, bu şeklide altı doldurulmamış haliyle gayet de evlenilir diye yanıtlardım.
asil nadir - nur nadir evliliği ile ilgili bir röportaj okudum bugün hürriyet gazetesinde.
kız 21'inde iken asil nadir'in evlenme teklif ettiğinde asil nadir 64 yaşındaymış.
bu bir not sadece. onun altını da dolduran bi cümleler vardır, bil
0
agy
(27.09.10)
21 yaşında evlenilir mi sorusunu, anlattığın biçimde altı doldurulmamış haliyle gayet de evlenilir diye yanıtlardım.

asil nadir - nur nadir evliliği ile ilgili bir röportaj okudum bugün hürriyet gazetesinde.
kız 21'inde iken asil nadir'in evlenme teklif ettiğinde asil nadir 64 yaşındaymış.
bu bir not sadece. onun altını da dolduran bi cümleler vardır, bilemem.

evlilik boşanma yeniden evlenme durumlarına gelme falanlar filanlar tecrübelerine sahip bir adam olarak diyorum, bu benim talebeliklerimden beri dikkatimi çekmiştir hep, kızlarda 30larına yaklaşıncaya kadar biz erkeklerin ilgi alakası neticesi itibariyle bir prenseslik vaziyetleri vardır. o alaka öyle yoğun olarak döner ki etraflarında, biri gider biri gelir vaziyeti ömür boyu sürecek gibidir. ama 30lar yaklaştığında tabiat devreye giriyor ve kadın tarlada ırgat yahut cihangirde bohem bir heykeltraş dahi olsa gen kanunları nedeniyle doğurmak istiyor. benim arkadaş çevremde ne marjinal hatunlar var ki doğurmam lazım diye ortalıkta dolanıyorlar yaşları 30-35 hatta 40 civarları. ve burası türkiye. doğurmak için ne yapmak lazım evlenmek tabii. şu şu örnekleri var kısmı boştur.
fakat seleksiyon biçimi orada artık alternatiflerin azaldığı, bir çok ilişkinin tüketildiği bir hal almış olunca, iyi kadınlar kapılmış iyi adamlar uzamış oluyor genelde.

ben burada görüyorum bi yığın ilan, insanlar aman aşığım ölüyorum diye kendi özel vaziyetlerini aleni anlatıp çare arıyorlar ama ben diyeyim, geçici. bitici daha doğrusu.

bu gen-gün durumları ve türkiye genellemelerinin dışında çok net ki şu, evlenme denilen müessese artık evlensem de olur ile olmaz.
evlenme müessesesi sırf boşanma riski taşıyorsan bile kenarından kıyısından geçmemecesine koşarak kaçılacak bir haldir çünkü boşanma olayı hiç bir boka benzemez yaşayan bilir, inanmayan gider boşanmışlara sorar hepsi trenlerin kamyonların altında kalmış uçaklardan düşmüş halde en az 2 sene dağılmışlardır. hele çocuk mocuk varsa allah korusun diyorum.
ve evlenme müessesesi ilk aşık olunanla ya da tamam uyduk olanla aman bu daha başkaya benziyorlarla da olmaz. bu bir doku tutmasıdır. beyin kalp ten birbirini tutacak. biri eksik olursa ne olmaz; olmaz.
lakin şunu asla unutma hayatta herşey mümkündür. büyük konuşanları yaşamım boyunca anlayamadım, adamın başına öyle bir hal gelebilir ki vay be bu nasıl yani der kalırsın. yani bunca gevezelik olayın parantezleriydi zamanım var paylaşıyorum bazı bildiklerimi ve laf kalabalığımdan öte şunu diyorum, bu adamla evlenme. ama sen 21 yaşındayken ya da 23 farketmez, bir adam çıkar karşına, bingo... onu zaten anlarsın. orada işte bence küt diye evlen.

bununla senin bu kafandakileri anlatma biçiminle yani, aman ha! olmaz.
ha bir de şu var hızla evlenme diyenler ya genç olanlardır, ya da genç evlilik yapıp ağzı yananlardır.
hepsi de öyle değil bu genç evlenenlerin. çok da güzel dolu evlilik tanıyorum ki genç yaşta yapılmış kütür kütür güzelce de sürüyor.

en nihayetinde, sana naçizane önerim, önce aşık ol bir.
maried muried sonra.
0
agy
(27.09.10)
21 yaşında evlenilir mi sorusunu, anlattığın biçimde altı doldurulmamış haliyle gayet de evlenilir diye yanıtlardım.

asil nadir - nur nadir evliliği ile ilgili bir röportaj okudum bugün hürriyet gazetesinde.
kız 21'inde iken asil nadir'in evlenme teklif ettiğinde asil nadir 64 yaşındaymış.
bu bir not sadece. onun altını da dolduran bi cümleler vardır, bilemem.

evlilik boşanma yeniden evlenme durumlarına gelme falanlar filanlar tecrübelerine sahip bir adam olarak diyorum, bu benim talebeliklerimden beri dikkatimi çekmiştir hep, kızlarda 30larına yaklaşıncaya kadar biz erkeklerin ilgi alakası neticesi itibariyle bir prenseslik vaziyetleri vardır. o alaka öyle yoğun olarak döner ki etraflarında, biri gider biri gelir vaziyeti ömür boyu sürecek gibidir. ama 30lar yaklaştığında tabiat devreye giriyor ve kadın tarlada ırgat yahut cihangirde bohem bir heykeltraş dahi olsa gen kanunları nedeniyle doğurmak istiyor. benim arkadaş çevremde ne marjinal hatunlar var ki doğurmam lazım diye ortalıkta dolanıyorlar yaşları 30-35 hatta 40 civarları. ve burası türkiye. doğurmak için ne yapmak lazım evlenmek tabii. şu şu örnekleri var kısmı boştur.
fakat seleksiyon biçimi orada artık alternatiflerin azaldığı, bir çok ilişkinin tüketildiği bir hal almış olunca, iyi kadınlar kapılmış iyi adamlar uzamış oluyor genelde.

ben burada görüyorum bi yığın ilan, insanlar aman aşığım ölüyorum diye kendi özel vaziyetlerini aleni anlatıp çare arıyorlar ama ben diyeyim, geçici. bitici daha doğrusu.

bu gen-gün durumları ve türkiye genellemelerinin dışında çok net ki şu, evlenme denilen müessese artık evlensem de olur ile olmaz.
evlenme müessesesi sırf boşanma riski taşıyorsan bile kenarından kıyısından geçmemecesine koşarak kaçılacak bir haldir çünkü boşanma olayı hiç bir boka benzemez yaşayan bilir, inanmayan gider boşanmışlara sorar hepsi trenlerin kamyonların altında kalmış uçaklardan düşmüş halde en az 2 sene dağılmışlardır. hele çocuk mocuk varsa allah korusun diyorum.
ve evlenme müessesesi ilk aşık olunanla ya da tamam uyduk olanla aman bu daha başkaya benziyorlarla da olmaz. bu bir doku tutmasıdır. beyin kalp ten birbirini tutacak. biri eksik olursa ne olmaz; olmaz.
lakin şunu asla unutma hayatta herşey mümkündür. büyük konuşanları yaşamım boyunca anlayamadım, adamın başına öyle bir hal gelebilir ki vay be bu nasıl yani der kalırsın. yani bunca gevezelik olayın parantezleriydi zamanım var paylaşıyorum bazı bildiklerimi ve laf kalabalığımdan öte şunu diyorum, bu adamla evlenme. ama sen 21 yaşındayken ya da 23 farketmez, bir adam çıkar karşına, bingo... onu zaten anlarsın. orada işte bence küt diye evlen.

bununla senin bu kafandakileri anlatma biçiminle yani, aman ha! olmaz.
ha bir de şu var hızla evlenme diyenler ya genç olanlardır, ya da genç evlilik yapıp ağzı yananlardır.
hepsi de öyle değil bu genç evlenenlerin. çok da güzel dolu evlilik tanıyorum ki genç yaşta yapılmış kütür kütür güzelce de sürüyor.

en nihayetinde, sana naçizane önerim, önce aşık ol bir.
maried muried sonra.
0
agy
(27.09.10)
bir tane ömrün var ve normal insan bi defa evlenir bu çok önemli bir karar. bunun için duyurudan aldığın tavsiyeleri dinleme, elbette sana fikir vermek amaçlı yazıyor herkes ve çoğunluğun kanaati evlenmemelisin yönünde, yani demem o ki böyle bişeye kendin karar ver kendin düşün çok büyük bir karar evlilik kararı. ama bencede evlenme be!
0
ceo
(27.09.10)
keşke yapsaydım yada keşke yapmasaydım dediğin şeyler olacaktır ya..heh işte süper bi dönemeç.

bence evlen, dene bakalım.....
0
raki masasinin degismez adami
(27.09.10)
(2)

arkadaş ortamında oynanan oyunlar

teamcan
sayko,vampir,hırsız polis tarzı arkadaş arasında oynanan basit ama keyifli oyunlar varmı bildiğiniz?
sayko,vampir,hırsız polis tarzı arkadaş arasında oynanan basit ama keyifli oyunlar varmı bildiğiniz?
0
teamcan
(23.09.10)
MB Games ya da Parker' ın kutulu oyunları işinizi görebilir.

Favorilerim, Risk (3+ kişi) ve Monopoly Elektronik Bankacılık (4 kişi)..
0
pozzecco
(23.09.10)
(bkz: apti) :)
0
gilt
(24.09.10)
(3)

Ankara da belge tarattrılacak yer

henrywigly
baya bir belgem var bunları parasıyla tarattırmak istiyorum bunun hızlı makinaları var sanırım Ankarada tarayan yer var mı acaba bilgisi olan?
baya bir belgem var bunları parasıyla tarattırmak istiyorum bunun hızlı makinaları var sanırım Ankarada tarayan yer var mı acaba bilgisi olan?
0
henrywigly
(23.09.10)
layer26
(23.09.10)
helenart
(23.09.10)
Mhp binasının altında çok iyi baskı ve tarama makinelerine sahip bir kırtasiye var. Sahibi Feridun Bey' di ama kırtasiyenin adını unuttum. Yakınsanız bir bakın derim, baya iyi bir yerdi..
0
pozzecco
(23.09.10)
(3)

sata harddisk

frtcek
din kardeşlerimsata hard disk alıp içine sistem kurmak eski hard disk i ise depo olarak kullanmak istiyorumsorularım1)yeni hard diski takıp xp cdsini takıp..eğğ sonra?2)eksi hd deki xp yi silmek mi gerek3)kısaca yani napıcaz?
din kardeşlerim

sata hard disk alıp içine sistem kurmak
eski hard disk i ise depo olarak kullanmak istiyorum

sorularım
1)yeni hard diski takıp xp cdsini takıp..eğğ sonra?
2)eksi hd deki xp yi silmek mi gerek
3)kısaca yani napıcaz?
0
frtcek
(23.09.10)
nerden anlayacağız gömülü olup olmadığını?
eski hddekiler önemli..
0
🌸frtcek
(23.09.10)
"katılımsız" diye arat internetten. bulursun.
0
hoot
(23.09.10)
layer 26 doğru söylemiş; yeni diski takıp temiz bir sistem kur, sonra jumper ayarıyla eskisini slave olarak tak, sonra onun içindeki bilgileri ayıkla, yenisine aktar, eskisine format at..
0
pozzecco
(23.09.10)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.