Giriş
(5)

Aylardır gördüğüm rüyanın sonunda bir anlama kavuşması?

sassot
Sahip olduğumuz ama bankalara olan borç yüzünden oturamadığımız bir evimiz var. biz yıllarca oturduk sonra kiraya verdik. şu an bizde kiradayız. neyse;ben aylardır şöyle bir rüya görüyorum;kendi evimizin olduğu binaya giriyorum asansöre biniyorum. yok arkadaş bir türlü 3.kata çıkamıyorum. bina 3 kat
Sahip olduğumuz ama bankalara olan borç yüzünden oturamadığımız bir evimiz var. biz yıllarca oturduk sonra kiraya verdik. şu an bizde kiradayız. neyse;

ben aylardır şöyle bir rüya görüyorum;

kendi evimizin olduğu binaya giriyorum asansöre biniyorum. yok arkadaş bir türlü 3.kata çıkamıyorum. bina 3 katlı ama asansör ya 4'te duruyor ya bozuluyor ya -1'e falan iniyor. bir türlü asansörden inip eve ulaşamıyorum. merdivenle çıkmayı deniyorum 2-3 adımdan sonra yorulup asansöre biniyorum yine aynı şeyler.

ben bu rüyayı en az 3-4 aydır görüyorum. ne alaka falan diyordum.

yeni gelişme oldu artık o evi satmamız gerek borçlarımızı bitirmek için. öncesinde hep tekrar oturma düşüncemiz vardı ama öyle bir ihtimal kalmadı.bu rüyada bu şekilde anlamlandı bence. ne diyorsunuz?
0
sassot
(14.07.23)
Güzelmiş. Böyle şeyleri gördükçe inanasım geliyor doğaüstü işaretlere, haberlere.
0
mezzosprite
(14.07.23)
Doğaüstü işaret değil bence. Zihin hali hazırda var olan bir problemi çözmeye anlamlandırmaya çalışıyor. Evde oturamıyormuşsunuz zaten. Zihninizde de bunun yansımasını görüyorsunuz. Rüyada da eve giremiyorsunuz. Gerçek hayatta olan şeyin birebir yansıması. Kafaya çok taktığımız şeyler zihinde böyle sembolik şekilde yer bulabiliyor.
0
playing star again
(14.07.23)
Doğa üstülükle hiç bi alakası yok,
Sizi strese sokabilecek çok da hoş olmayan bi durum varmış, bununla bağlantılıda bir ev varmış zaten hayatınızda.

Rüyanızda bu eve giremediğinizi görmeniz zaten çok olağan. Nitekim banka borcu yüzünden oturamıyormuşsunuz. Bunu rüyanızda görmenizin bi ilginç yanı yok.

Borç yüzünden oturamadığınız evinizin sarılmasında da ilginç bi durum yok.
Günlük olaylarda doğa üstülük aramayın boştan yere.

Ama çok geçmiş olsun, nahoş bir durum gerçekten. Umarım düzene girer ekonominiz, borçlarınızdan tez zamanda kurtulursunuz.
0
zimbirik
(14.07.23)
Bilinçaltı açısından:

Bu rüya, bilinçaltında hissedilen güvensizlik ve başarısızlık duygularını yansıtabilir. Sorunlarla başa çıkma güçlüğünüzü ve özgüven eksikliğinizi temsil edebilir. Bina içinde asansöre binmek ve bir türlü asansörden çıkamamak, hayatınızda yaşadığınız engeller ve başaramama korkusunu sembolize edebilir. Asansörün sürekli çalışmaması veya yanlış katlara gidip gelmesi, engellerin üstesinden gelmede kararsızlık ve hayal kırıklığı hissinizi yansıtabilir. Merdivenleri çıkmaya çalışmak, bir süreliğine çözüm üretmeye çalışmanızı gösterirken, yorgunluk hissi ise sürekli tekrarlanan mücadelelerin sizi tükenmiş hissettirdiğini ifade edebilir. Bu rüya, içsel güveninizi yeniden keşfetme ve engellerle başa çıkma becerinizi geliştirme ihtiyacınızı yansıtabilir.

ai tarafından yorumlandı.
0
wct3 org
(14.07.23)
kaygılarınız, size aynı felaket senaryosunu rüya olarak tekrar tekrar gösterecek kadar paranoyaya dönüşmüş ve böylece zihniniz o olayı yaratmış da olabilir. geleceği görmüyor, geleceği yaratıyor olabiliriz.
0
praisebe
(14.07.23)
(2)

Midi-fırın önerisi (hediye)

playing star again
Çok fazla seçenek çıkmıyor gibi geldi bana iyi markalardan ama yanlış mı arıyorum bilemedim. https://www.amazon.com.tr/dp/B07996NG7T/ref=cm_sw_r_cp_apa_glc_i_4XJ07GB4FJ68MG1RWEFK?_encoding=UTF8&psc=1Sizce arzum':un şu modeli nasıl?Bu arada hediye olacak olabildiğine kaliteli bişi almak istiyorum. Ak
Çok fazla seçenek çıkmıyor gibi geldi bana iyi markalardan ama yanlış mı arıyorum bilemedim.

www.amazon.com.tr

Sizce arzum':un şu modeli nasıl?

Bu arada hediye olacak olabildiğine kaliteli bişi almak istiyorum. Aklınızda başka model marka varsa çekinmeden söyleyin.
0
playing star again
(06.04.21)
Bunların ocaklı mocaklı olanları vardı. Arzum olmayabilir ocaklı mini fırın diye bi bak çok tontiş şeyler var.
0
1bir1bir1
(06.04.21)
Ocak var alacağım kişide. Ama bakayım yine de:)
0
🌸playing star again
(06.04.21)
(13)

nuri bilge ceylan'ın en sevdiğiniz ve en az sevdiğiniz veya sevmediğiniz

neoluyokardesimnebutantantana
filmi nedir?
filmi nedir?
0
neoluyokardesimnebutantantana
(27.12.20)
En sevdiğim: Bir zamanlar Anadolu'da
En az sevdiğim: Iklimler
0
Amaranta ursula
(27.12.20)
Bir zamanlar anadolu’da en sevdiğim
Ahlat Ağacı’nı da çok sevdim ama sırf Onur Ünlü’nün sevgilisi olan kızı oynatmak için senaryoya alakasız bir karakter eklemeleri hoşuma gitmedi.
Mayıs sıkıntısı en sıkıldığım film.
0
suicides underground
(27.12.20)
kuş uykusu sanırım en sevdiğim. bir zamanlar anadoluda sinema sanatı açısından daha başarılı bir film ama filmdeki aydınla özdeşleştirdiğim için kendimi, bana daha çarpıcı ve etkileyici geliyor aydının içinde bulunduğu her diyalog.
0
Jux
(27.12.20)
uzak
bza
ahlat ağacı
kış uykusu
üç maymun
iklimler

şeklinde sıralıyorum.
0
bruges
(27.12.20)
en sevdiğim: bir zamanlar anadolu'da.
en az sevdiğim: kış uykusu ve 3 maymun başa baş.
0
filteria
(27.12.20)
sıralama istememişsiniz ama yine de en sevdiğimden başlayarak gidersem şöyle oluyor:

bir zamanlar anadolu'da
kış uykusu - mayıs sıkıntısı (ikisini de ikinciliğe koydum)
kasaba
ahlat ağacı
üç maymun
iklimler

uzak ve koza'yı izlemedim henüz.
0
nimberjack
(27.12.20)
bu soruya net cevabım: bir zamanlar anadolu'da

ama ben nbc'nin erken dönem filmlerini de çok severim. mayıs sıkıntısını kimse sevmez ama ben müthiş keyif alırım. mesela kasaba'ya bayılırım. ama dublajları berbattır, o ayrı.
0
iddaaci
(28.12.20)
en sevdiğim: ahlat ağacı
en sevmediğim: kış uykusu
0
purrp
(28.12.20)
Üç maymun en sevdiğim sanırım. Bir zamanlar Anadolu'da da iyiydi.

Kış uykusunu pek hatırlayamadım. Sanırım en az etkileyici o gelmiş.
0
playing star again
(28.12.20)
1-)bir zamanlar anadoluda
2-)uzak, kış uykusu
sevmediklerim : kasaba, mayıs sıkıntısı, iklimler
0
owaki
(28.12.20)
En sevdiğim; Bir zamanlar Anadolu'da
Sevmediğim: üç maymun (bu filme üç kez izlememe rağmen ısınamadım, NBC filmi gibi gelmiyor hiç, onun imzasını hissedemiyorum. Demirkubuz çekse tamam derdim)
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(28.12.20)
en iyisi: iklimler
en kotusu: ahlat agaci
0
hot potato
(28.12.20)
kış uykusu'nu çok severim.

kasaba ve mayıs sıkıntısı arasında kaldım. mayıs sıkıntısı'ndaki ufaklığı çok sevmiştim. kasaba'daki bazı çekimler aklımda daha fazla yer etmiş. kararsızım.
0
black holes in the sky
(28.12.20)
(14)

bir insanın şişman olması

Tochinoshin
bunun için "hastalığı olabilir durun hemen yargılamayın." deniyor da ne ki bu hastalık? harcadığın enerji, aldığından azsa kilo almaz mısın? hastalık nasıl etkiliyor termodinamiğin birinci yasasını?
bunun için "hastalığı olabilir durun hemen yargılamayın." deniyor da ne ki bu hastalık? harcadığın enerji, aldığından azsa kilo almaz mısın? hastalık nasıl etkiliyor termodinamiğin birinci yasasını?
0
Tochinoshin
(13.12.20)
insülin direnci
yeme bozukluğu (bağımlılığı)
0
deartheodosia
(13.12.20)
@dearth yazdıklarının tedavisi yok mu?
0
🌸Tochinoshin
(13.12.20)
Harcadığın enerji ihtiyacın olan enerji rölatif bir birimdir kesin doğruluğu yoktur, sen a b c değerlerine göre 3000 kalorilik bir diyet uygularsın ama tiroidlerin bozuksa bazal metabolizman yavaş çalışır sen 3000 kaloriye ihtiyaç duyduğunu zannedip ona göre beslenirken gerçekte 2000 kalorilik bir ihtiyacın olduğunu bilmezsen kilo alırsın. Temeli bu tip bazal metabolizma hızına etki eden sorunlar.
0
angelus
(13.12.20)
@angelus onu bir süre sonra anlayıp, yemeyi azaltıp kilo veremiyorlar mı? yazdıkların spor yapmaya da engel değil, spor neden yapmıyorlar da hastalığın arkasına sığınıp aynı kiloda kalıyorlar veya kilo almaya devam ediyorlar?
0
🌸Tochinoshin
(13.12.20)
Hormonal dengesizlikler ve genetik de etkili vücut tipinde. Bazı ilaçlar da iştah açıcı ya da ödem yapıcı etkide olabiliyor. Ayrıca geçmişte hem insülin direnci hem yeme bozukluğu olan bir insan olarak söylüyorum ikisinin de net tedavileri yok. Deneme yanılma yöntemiyle, çoğunlukla psikolojik tedavi gerektiren bir şey beslenme bozukluğundan iyileşmek. İnsülin direncim için tedavi bile önermedi kimse bana, sağlıklı beslen deyip gönderdiler. :D Sağlık sistemimiz ne konuda mükemmel ki şişmanlığa sebep olacak hastalıkları iyileştirmede mükemmel olsun?

Bir de ben "Hastalığı olabilir hemen yargılamayın." demeyi de yanlış buluyorum. Hastalığı olmayan, sadece yemek yemeyi sevdiği için şişman olan insanları yargılama hakkımız olduğu yanılgısı oluşturuyor. :) İsteyen istediği gibi görünür valla. Bir insan çıkıp yemek yemeyi zayıf görünmekten daha çok seviyorum derse bu konuda ne diyebiliriz ki?
0
love my way
(13.12.20)
Bunu aslında hayat siyah beyazmis gibi algilamamaniz için diyorlar.

Şişman diye neyini yargılayacaksiniz ki?
0
kisa
(13.12.20)
eklem hastalıkları harekete yani yeterli enerji harcamasına engel olabilir.
benzer biçimde iç organlarla ilgili rahatsızlıklar da metabolizma yavaşlığına, ve yeterli enerji harcamasına engel olabilir.
bağımlılıklar fizyolojik rahatsızlıklar kadar ciddi rahatsızlıklardır. bunlar da engel olabilir. "psikolojik, psikolojik.. kafaya takmiicaan"la olmuyor. mesela bi major depresyon hastasına veya okb'Liye veya konudan uzak olacak ama bi şizforene gidip, "psikolojik, geçer , tedavi ol kurtul" diyemiyorsak yeme bozukluğu olanlara da diyemiyoruz.
0
jimjim
(13.12.20)
Spor yaparak kilo veremezsin kilo alıp verme işi beslenme düzeniyle olan bir şey, spor yaparak kilo vermek temelde birbiriyle pek ilgisi olmayan bir konu. Ayrıca hipotiroidi rahatsızlığı olan birine nasıl spor yaptıracaksın o da ayrı bir konu. Onun dışında hormon üretme sistemin bozulmuşsa "ben şu kadar hormon salgılıyorum o yüzden şu kadar kalori alayım" diyemezsin onu belirleyen bir teknoloji henüz yok fakat bunları cidden anlayabilmek için insan metabolizmasının özellikle kimyasal işlerin nasıl çalıştığını çok iyi anlamak gerekir.
0
angelus
(13.12.20)
Bu arada şimdi aklıma geldi, ya depresyon? Beyin kimyası yataktan çıkıp duş alamayacak kadar bozulmuş insanlar spor yapıp sağlıklı da beslenemiyor haliyle.
0
love my way
(13.12.20)
Bir insan hiçbir bedensel sorunu olmasa da tamamen irade dışı bir şekilde şişman olabilir. Genlerindeki bir kodun çalışması buna sebep olabilir, epigenetik sebepler buna yol açmış olabilir, yaşanan bazı travmalar ona kilo aldırabilir. Her şey olabilir. Bir beden yağ depoluyorsa o bedenin sahibinün yaşadığı en az 1 sorun var demektir.

Doğuda kiloya "gam eti" derler. Gerçekten de gamdan kaynaklanan kilo vardır, çoktur. Tamamen iradi değildir yani bu kilo işi.
0
1bir1bir1
(13.12.20)
biyolojik rahatsızlıklar dışında direkt olarak yeme bozukluklarından birine sahip olabilir

örn: tıkınırcasına yeme bozukluğu
0
Coyote
(13.12.20)
Kortizon kullanıyorum şişman olmamak için delicesine çabalıyorum. Aylarca diyetisyene gittim bir gram veremedim.diyeceklerim bu kadar.
0
suicides underground
(14.12.20)
İrade ile kontrol edilebilse de bazı ilaçlar insanın iştahını ciddi derecede açıyor. Normalde 35-40 yaşına kadar hep zayıf olan insanlar dahi @suicides'ın dediği gibi kortizon gibi ilaçlar kullanmaya başlayınca inanılmaz kilo alabiliyorlar.
0
playing star again
(14.12.20)
Yeme bozuklukları hastalıktır, bu birincisi. Ve bunları düzeltmek oldukça zordur. Nüksetmesi oldukça kolaydır. Sizin "E neden o zaman spor yapıp diyet yapıp kilo vermiyolar ki çok saçma" deyip durduğunuz durumlarının çoğunu yeme bozuklukları oluşturuyor muhtemelen.

Bir başka şey mesela bağırsak florası olabilir. Bir insana kronik bir bağırsak hastalığı için başka birinden dışkı transferi yapıyorlar, o kişi bir süre sonra kilo almaya ve obeziteye doğru yol alıyor. Meğerse diğer kişi obezmiş. Bağırsak florasının olayı hala tam çözülebilmiş değil. Yemenin psikolojik altyapısı da. O yüzden bu işler öyle kalori altında kaldım, üstüne çıktım gibi basite indirgenebilecek şeyler değil.
0
inawen
(14.12.20)
(17)

kimligini yenilemeyen?

müptezel dostoyevski
cevremde 1 kisi bile kalmadi kimligini yenilemeyen, tek ben kaldim galiba, var mi 2023 e kadar bekleyen ben gibi birileri
cevremde 1 kisi bile kalmadi kimligini yenilemeyen, tek ben kaldim galiba, var mi 2023 e kadar bekleyen ben gibi birileri
0
müptezel dostoyevski
(09.12.20)
ben :D ne o öyle kredi kartı gibi ben onu kesin kaybederim
0
false pretension
(09.12.20)
Ben de varım. Değiştirmeye üşeniyorum.
0
dissendium
(09.12.20)
benimki 2003'ten kalma.
0
misterturist
(09.12.20)
Yenilemedim, artik ne zaman cektirdigimi bile hatirlamadigim bir fotografimin oldugu eski kimligimi kullaniyorum hala.
0
(09.12.20)
ne para kaptırcan boşver
0
alperz
(09.12.20)
benim de eski hala.
0
prezarlatif
(09.12.20)
Benimki de eski. Kendi rızamla şart olmadıkça vesikalık fotoğraf çektirmemek için son güne kadar direnirim diye düşünüyorum.
0
hair freak
(09.12.20)
2023'e kadar uzatıldı mı ya o? Vallahi rahatladım, ben bu aralar iş yerinden izin almayı düşünüyordum değiştirmek için, boşuna gerilmişim.
0
rahip janick
(09.12.20)
Gı +1
benimki de eski.
noterlerde falan bazen ukalalık edip "değiştirmeniz lazıaam" diyenler oluyor ama bir sorun da yaşamadım.
2023'e kadar uzatıldığını bilmiyordum, öğrendiğim iyi oldu.
0
blatta hiberna
(09.12.20)
Benimki de eski
0
peki madem
(09.12.20)
kimlikler için süre kısıtlaması yok.

ehliyetler için 2023 son.
0
nuisance
(09.12.20)
Ben ilk çıktığında hem kimlik hem ehliyeti yenilemiştim ama eşim hala ikisini de yenilemedi.
0
battal gemalmaz
(09.12.20)
benim de eski. ölmezsem değiştiririm :/
0
naksidil
(09.12.20)
Eski benim de.
0
playing star again
(09.12.20)
pandemi nedeniyle milletin kimlik yenileme onceligi kalmamis olabilir, dolayisiyla nufus mudurlukleri biraz tenha olabilir, tam da degistirmek icin guzel bir zaman. bence gidip degistir.
0
exlibris
(09.12.20)
Ben de yenilemedim hala.
0
ms brownstone
(09.12.20)
Noterde sıkıntı yaşadığım için yenilettim ben de, ev alırken problem çıkardılar.
0
roket adam
(09.12.20)
(15)

Sevgilinizle yılbaşı hediyeleşmesi yapar mısınız?

norules
bundan önce 5 yıllık bir ilişkim vardı, ortak bir yaklaşımla "yılbaşı hediyesi" olayına ikimiz de girmiyorduk.şimdi 3 aylık yeni bir ilişkim var, kararsız aldım :)sizler sevgiliyle yılbaşı hediyeleşmesi yapıyor musunuz?
bundan önce 5 yıllık bir ilişkim vardı, ortak bir yaklaşımla "yılbaşı hediyesi" olayına ikimiz de girmiyorduk.

şimdi 3 aylık yeni bir ilişkim var, kararsız aldım :)

sizler sevgiliyle yılbaşı hediyeleşmesi yapıyor musunuz?
0
norules
(08.12.20)
yapmıyoruz ama hediye iyidir hak edene, değer verene, değer bilene
0
bir soru sorcam
(08.12.20)
bence kararsız kalma, özel günlerde hediye almıyoruz biz olayı bana çok gereksiz geliyor. küçük soslar,sürprizlerden ne kendinizi ne hayatınızdaki insanı mahrum edin. hatta hediye almak için özel günü beklemeyin ama özel günleri de atlamayın derim ben. mutlu yıllar şimdiden.
0
denef
(08.12.20)
durduk yere bile hediye alıp vermeyi seven biriyim.
sevgilime de tabiiki alırım. bu bir "hediyeleşme" olmasa da olur. içimden geliyorsa alırım ki içimden gelir.
0
jimjim
(08.12.20)
yok ecnebi adetleri bunlar bize ters
0
ben
(08.12.20)
evet, yapilirsa guzel olur.
0
baldur2
(08.12.20)
Durduk yere hediye vermeyi severim +1

Ama 3 aylık ilişkim olsa tam olarak tanımadığım için ne alacağımı bilemeyebilirim
0
freebird5406_2
(08.12.20)
yapmak istiyorum ama ne alsam onu bilemiyorum.
0
scudman1
(08.12.20)
biz yapıyoruz. ben hediye vermeyi de almayı da çok severim. ilişkiyi canlı tutan ufak heyecanlar bence bunlar.
0
theseachange
(08.12.20)
yap yap, bugünler bir daha gelmeyecek. her anı güzel anılarla doldur.
0
stewie
(08.12.20)
stewie +1
böyle şeyler ilişkiyi sıcak tutar.
hediye almama meselesi çok soğuk ve gereksiz bir şeydir bana göre.
üstelik daha yeni bir ilişki, en güzel zamanlar, ufak bir şey de olsa alın bir hediye.
0
blatta hiberna
(08.12.20)
kız arkadaşım (yabancı) bana klasik Adventskalender dedikleri, noel gününe kadar 24 ufak hediye içeren büyük bir paket yapmış. çok hoştu. normalde yapmazdım ama ben de bir hediye alacağım yılbaşı için.
0
bohr atom modeli
(08.12.20)
Bence her halükarda al sen. Eğer ne gerek vardı falan derse ya da o sana almamışsa seneye (hala sevgili olursanız) almazsın. Ya da konuşursunuz o zamana kadar. Ama bu işin default ayarı almak bence, aksi konuşulana kadar en azından.

Soruna direkt cevap: Evet yapıyoruz, ikimizi de çok mutlu ediyor.
0
love my way
(08.12.20)
yapmıyoruz ama ilişki yeni olduğu için güzel olur bence sen al :)
0
ruby elixir
(08.12.20)
ben hediye alıp vermeyi çok seviyorum ondan alıyorum. beklentiye girmeden alıyorsam da sorun olmuyor, gelirse ne güzel, gelmezse de gelmemiştir yani.
0
lcha
(09.12.20)
İçimizden geldiyse ve maddi imkan varsa yapıyoruz. Ama bilerek başlamadık. Habersizce o bana ben ona almışız geçen senelerde öyle başladı. Hatta bu yılki hediyesi bugün geldi çok mutlu oldum, günüm güzel geçti. Onunki de yolda.

Ufak da olsa karşındakin yüzünü güldürecek bir şey almaktan kimseye zarar gelmez bence. Ajanda, kupa, sevimli çorap by tarz bir şey bile olabilir.
0
playing star again
(10.12.20)
(58)

Eşim sürekli hasta ve işten kaçıyor

hkocaman
3 senelik evliyiz, çocuğumuz yok. Eşim evlendiğimizden beri sadece 1 ay bir yerde çalıştı kalan yaklaşık 35 ayda bütün gün televizyon karşısında yatıp yerli ve yabancı dizi izlemektedir. Bir çok defa bunu sorun edip tartışmaya açsam da bir şekilde olayları manipüle edip (ya tartışmayı bağırma çağırm
3 senelik evliyiz, çocuğumuz yok. Eşim evlendiğimizden beri sadece 1 ay bir yerde çalıştı kalan yaklaşık 35 ayda bütün gün televizyon karşısında yatıp yerli ve yabancı dizi izlemektedir. Bir çok defa bunu sorun edip tartışmaya açsam da bir şekilde olayları manipüle edip (ya tartışmayı bağırma çağırma seviyesine getiriyor, ya da olayla ilgisi olmamasına rağmen bir anda anne ve babamı kötüleyerek konuyu değiştirmektedir) Annem ve babam biraz daha eski kafa muhafazakar insan olsalar da, özlerinde gerçekten iyi insanlardır, annem geldiği zaman oturup da "kızım hadi şunu yap ben oturucam" diyen bir insan değildir. Kalkar kendi hazırlar herşeyi genelde. Zaten biz İstanbul'da onlar da Ankara'da olduğu için 365 günün sadece toplasan 10 günü beraberizdir. Yeni evli olduğumuz dönemde annem eşimin tembelliğini görünce (evde misafir varken sabah 11'de kalkıyordu veya uyandırılana kadar kalkmıyordu. Kendisi bütün gün evde yatmasına rağmen ben işten geldikten sonra yemeği bana pişirttirmeye çalışıyordu)bir iki kez laf soktu. Annemin laf sokması yanlıştı ama ben de eşim bir şekilde karşılık verir diye araya girmemiştim. Daha sonra bu yaptığım davranışın yanlış olduğunu düşünerek annemleri gelmeden telefonla uyarmaya başladım. Annemlerin olmadığı dönemde de çamaşır asıp dolaba dizmek harici hiçbir işi tek başına yapmıyor. Yemek kesinlikle yapmıyor. Bir kaç kere instagramdan gaza gelip yemek pişirmiştir o kadar. %95 yemek işi bende. Ya ben işten gelmiş yorgun argın bulaşık makinesine eşya dizip, bir yandan yemek yapmaya çalışırken, yatmaya devam etmekte olduğu kanepede uzanmış trendyoldan alışveriş yapıyor. Neredeyse her günümüz bu şekilde.
Hastalık kısmına gelecek olursak. Evlendiğimizden beri: örümcek korkusu, bağırsak solucanı korkusu, beyin felci korkusu, hpv korkusu, kanlı dışkı korkusu, geç adet korkusu, akciğer kanseri korkusu, ağız kanseri korkusu, diş eti siğili korkusu, dil siğili korkusu ve aklıma gelmeyen sayısız korkudan ötürü ev işlerini yapmamayı bahane ediyor. Suratında sürekli bir mutsuzluk var. Yeni mobilya alınacağı zaman çok mutlu oluyor. İKEA'ya gideleceği zaman yine mutlu oluyor. Kredi kartına para gönderince mutlu oluyor. Onun harici genelde ya doktora gitme planı kuruyor, ya da hastaneye mi gitsek diye bana soruyor. Artık bunaldığımı, psikolojik destek alması gerektiğini söylediğimde beni ciddiye almıyor. Yardımı reddediyor.
Ben tek başıma evi geçindirmekte çok zorlanıyorum. Standart kredi kartı taksidimiz 8.000 civarı, 3.000-3.500 civarı vergi veriyorum. 2.000 TL eşime gönderiyorum, 4.500TL civari da ev kirası veriyorum. Bu sabit giderleri karşılayacak parayı kazanamadığım aylarda eksiye düşüyorum (şu an oldukça eksideyim) ama buna rağmen harcamalarda kısıtlamaya gitmeye çalışmıyor. Benim yemek hazırlamadığım her gün aşağı yukarı öğlen ve akşam toplam 120TL'lik yemek söylüyoruz. Ben aileden zengin birisi olmadığım için extra çalışmadığım zamanlar parayı denkleştirmede çok zorlanıyorum. Bunu bir türlü ona anlatamıyorum ama. Ya nası desem, hani gel 50.000TL kredi çekelim mobilyaları yenileyelim desem ona, tamam hadi der heyecanlandır. Beni durdurmaya çalışmaz, anlatabiliyor muyum?
Evde sürekli bir drama ortamı var. İzlediği Türk dizileri gibi entrikalı konuşmalar, kavga çıkarıcı hareketler yapıyor. Konuyu yumuşatmaya çalışıyorum ama bir şekilde kavga çıkarmaya çalışıyor, sürekli olarak huzursuzluk var evde. Alttan almayıp, onunla sözlü çatıştığımda baskın geliyorum haklı olduğum için. Benim baskın gelmeme tahammül edemeyip karakterime laf ediyor, anneme babama laf ediyor, kariyerime laf ediyor, göt yalayarak para kazandığımı ima ediyor vs.
Kavga esnasında ben de az malın gözü gibi davranmıyorum. Onun bana söylediği bütün aşağlıyıcı cümleleri ben de ona ediyorum altta kalmamak için. Ben de onun tembelliğiyle, uyduruk üniversitesiyle aşağılıyorum. Çünkü başka kozum yok. Tutup da eşime şiddet gösterecek bir adam değilim. Tek yapabildiğim o bana sözle bel altı vurduğunda benim de ona sözle bel altı vurabilmem.
Sürekli kavga edilen bir ortamda büyümüş. Ben ise kavgasız bir ortamda büyüdüm (bu da çok sağlıklı değil çünkü hep babam alttan almış). Gerçekten evlilikte huzur arıyorum ama olmuyor bir türlü. Sanki ilişkimiz hiç düzelmeyecek gibi geliyor.
Daha geçen hafta ağzında bir tek kendisinin görebildiği ağız tümörünü diş hekimine gösterdik boşu boşuna 350TL para verdik. O hastalık biter bitmez sırtında bir ağrı başladı ve 4 gündür yatıyor kanepede ağlamaklı bir suratla. 9 kez bulaşık makinesi doldurdum, tezgahı sildim. Etrafı topladım yerleri süpürdüm. Bir yandan da işe gidip geliyorum. Az önce konuşmaya çalıştım ve beni ilgisizlikle suçladı. Onu yalnız bırakıyormuşum, hastalığını ciddiye almıyormuşum. Suçlu benmişim.

Daha önce 2 3 kez evi terkettim ama aynı akşam geri döndüm onun aramasından sonra. O da 1 2 kez terketti ama geri döndü aynı gün. Boşanmaktan da korkuyorum. Bizim ailemizde pek yoktur böyle boşanmak, etmek.

Ne olur yardım edin. Ne yapmalıyım? Onu seviyorum ve düzelmesini istiyorum ama olmuyor bir türlü.

EDIT: Misafir konusunda daha hassas davranıyor son 3 4 aydır. Kalkıyor, ilgileniyor, beraber yapıyoruz ve ağırlıyoruz. O konuda düzeldi yani. Anlatmamın sebebi ailemle niye ters düştüğünün kökeninden bahsetmek içindi. Ailemle de telefonda görüşüyor problemsiz bir şekilde. Onlar bize gelmeden önce geriliyor sadece.
0
hkocaman
(29.11.20)
Adama hem hizmet ediyorsun, hem karnını doyuruyorsun, hem geçimini sağlıyorsun, hem de sevişerek fiziksel ihtiyaçlarını gideriyorsun. Üstüne para verse bunlardan ikisini dahi ayni kişiye yaptıramaz. Valla bravo.

Sizin oralarda boşanma yoksa kalkıp sizin oralara gitme sen de. Bosan, tek başına yaşa.
0
elorelia
(29.11.20)
daha önceden farklı mıydı eşiniz?

hani bazı durumlarda konuşmak, psikolojik destek almak falan iyi gelir tamam da sizin anlattığınız olayların elle tutulur tarafı yok. hazır çocuk falan da yokken yollarınızı ayırın.
0
hadsafhada
(29.11.20)
siz erkek tarafı mısınız? metinden anlamakta zorlandım da.
0
theseachange
(29.11.20)
@elorelia metni yazan erkek
0
austra
(29.11.20)
Yanlış anlaşılma olmuş, ben erkeğim.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Sadece bu anlattıklarınıza göre (karşı tarafın da argümanları vardır muhtemelen): Boşanma korkunuzun üstüne çalışın ve aşın diyebileceğim. Bazı boşanmalar evlilik kadar kutlu bir olay. Bir hatanın bedelini hayat boyu ödemek ne kadar mantıksız. Bir yandan da nafakasız boşanmanın yollarını araştırın.

Bu ekonomik krizde gereksiz yapılan her alışveriş ziyan. Borç durumunu gerekçe göstererek, kullandığı kredi kartını kullanıma kapatıp borcunu yapılandırın. Asla kredi kartı vermeyin. Sadece nakit verin makul giderlerde kullanması için. Ev için gereken alışverişi kendiniz yapın. Yemek pişirmek istemediğiniz günlerde, kendiniz dışarda yiyip gelin. Kendisi napıyorsa yapsın. Onun bilmediği bir hesap açın, borçtan kalan parayı oraya aktarın.

Çocuk isterse ASLA yapmayın.
0
gayda
(29.11.20)
Boşan gitsin bu ne ya, hafakanlar bastı okurken. Ailemizde boşanmak yok vs ne demek ya.

Ayrıca şu birkaç şeyi bilirsek belki daha iyi yorum yapabiliriz; nasıl tanıştınız, ne kadar sevgili kaldınız, yaşlar kaç? Evlenmeden önce bu huylarıni gizliyor muydu, siz mi sezemediniz?
0
austra
(29.11.20)
Kimseye kolay kolay ayrılın, boşanın yazmıyorum bu sitede ama bence boşanın. Okurken ben sıkıldım. Bu arada aileniz her şeyin farkındadır. Boşanırsanız niye boşandınız diye sormaz kimse.
0
dissendium
(29.11.20)
'Onu seviyorum ve düzelmesini istiyorum ama olmuyor bir türlü.'

Düzelmeyecek. Olmayacak. Kavga etmekten drama yaratmaktan başka iletişim şekli bilmeyen insanlar, kendilerinde bir sorun da görmüyorlarsa, ölene kadar öyle devam ediyorlar.

Ayrıca şiddet her zaman fiziksel olmaz. Sizin ilişkiniz şiddet dolu.
0
otonomo
(29.11.20)
Arkadaşlar şunu tekrar belirteyim. Özünde iyi bir insan olduğunu biliyorum ve onu seviyorum. O sebeple boşanmayı düşünmek bile beni çok üzüyor ve korkutuyor. Ayrıca boşanırsak ne yapar ne eder? Ben onu çok sahiplenmiş durumdayım. Korumamdan çıkmasını göz almak bile ürkütüyor.

Başka bir yolu yok mu? Benzer deneyim yaşayanlar hep mi boşandı?
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Yani bilmiyorum çok tek taraflı anlatılmış gibi geldi ama gerçekten anlattığınız gibi ise böyle biriyle ilişki devam ettirmeye gerek yok. Sizi baya kullanıyor, böyle bir ilişkinin devam edebilmesi çok enteresan cidden. Bir de nafaka da ister şimdi ayrılsanız. İş falan aramıyor mu hiç?

Kendi başınıza huzurlu yaşarsınız hiç değilse.
0
playing star again
(29.11.20)
gayda +1000
karşı taraf acaba neler düşünüyordur diye kendime sordum.

yavaş yavaş gücünüzü çekin, bir bakın bakalım kendi haline neler yapabilecek. yemek yapmayın, bulaşık yıkamayın, temizlik yapmayın. sorumlulukları ona yükleyin.
bence tamamen bencil olun

nafaka vermeden, daha fazla zarar almadan boşanmanın yollarını arayın. ayrıca bu süreçte de kozunuz olsun, toplamaya çalışın.

bunca sene çok iyi dayanmışsınız.
şu anda kendinize kötülük ediyorsunuz, böyle de gitmez zaten. kim ne,der ne düşünür diye düşünmeyin, boşanmak bu durumda bayram demek olur gibi.

bol şans
0
MtKrt
(29.11.20)
@hkocoman

yazmadığım şeyler vardı ama dayanamadım.
siz boşanmak istediğinizi söyleseniz, o çok iyi bir insan dediğiniz kişi acaba nasıl bir canavara dönüşecek? nafaka için neler neler yapacak?

sizi tamamen kullanıyor, başka bir açıklaması yok, iyi niyetinizi sömürüyor.
hatta "oh bee kapağı iyi yere attık, evlendim kurtuldum" diye de düşünüyordur. belki de sağlam nafaka koparmak için böyle davranıyordur.
ama hiç bir şey göründüğü kadar masum değil, o kesin.
0
MtKrt
(29.11.20)
@MtKrt
benden 4 yaş küçük, ikimiz de 30lu yaşların başındayız. mezun olduğu bölüm işsizlik sıkıntısı çektiği için yaptığı görüşmeler olumlu sonuçlanmıyor. hem ülkenin hali de malum. görüşmelere gidiyor ama kimse işe almıyor.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
bence tedavi olasi lazim. diyorum ama bencil de geldi biraz.
annen annesine durumu anlatsin. kuzenimde böyleydi, is ciddiye binince birazcik duzeldi.
0
wishmaythşngs
(29.11.20)
“8 000 civarı, 3.000-3.500 civarı vergi veriyorum. 2.000 TL eşime gönderiyorum, 4.500TL civari da ev kirası veriyorum”
20.000tl aylık geliriniz varsa bence bir şekilde onu kendi işinize dahil edebilir ya da ona bir iş kurabilirsiniz. Bu yola gelecek mi bakalım?

Ben de daraldım bu arada okurken
0
her giriste sifresini unutan adam
(29.11.20)
Tembelliğin bu kadarına tahammül edemezdim ben ya... Para kazanmıyorsa ev işlerini üstlenmeli çünkü evlilik hayat ortaklığıdır. Belki depresyon geçiriyodur diycem ama baştan beri böyle diyosunuz, bu kadar uzun süremez ki...
Bence çift terapisi ayağına terapiye başlatın, belli ki sorun psikolojik. Olmuyorsa da lütfen çok yıpratmayın kendinizi, kimseye heba etmeyin ömrünüzü.
0
megalomaniac
(29.11.20)
Evlenmeden önce de hastalığa bu kadar takmış mıydı?
0
oyokbuyoknevar
(29.11.20)
boşanma ufukta gözükünce gerçekte kimle evli olduğunu göreceksin.

nafaka versen de farketmez, en acilinden boşan. nafaka seni rahatlatır bu durumda.

"korumamdan çıkması" sözü hiç hoş değil, bu arada. koca koca insanlarsınız.
0
stewie
(29.11.20)
@stewie
bensiz pek fazla ayakta durabileceğini sanmıyorum, o sebeple söyledim. belki yanılıyorumdur, ki umarım yanılıyorumdur.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
psikolojik olarak bir rahatsızlığı var gibi duruyor, belki majör depresyondur. bu kadar seviyorsanız, kesinlikle profesyonel yardım almasını sağlayın bir şekilde. terapi/ilaçlarla iyi olacaktır.
0
candide
(29.11.20)
Abi manyak mısın ne stigmasından korkuyorsun? Boşa gitsin. Babasının evinde yayar bir tarafını istediği kadar dizi izler. Böyle bir kadına bunca zaman iyi dayanmışsınız. Aklıma arkadaşım geldi. Benzer durum. Boşanırken her şeyini verdi, kurtuldu. Dünyanın en mutlu, en hafif insanı oluverdi. Sizi suyun altına çeken bir ağırlık var. Kesin kurtulun nefes alın. Birisi arkadaşın üstüne avukat atsın.
0
catch the arrow
(29.11.20)
Hocam yarın boşan rica ediyorum. Ya da çok seviyorsan, son kez şans ver kendisine net bi şekilde düzelmezse boşanacağını söyle, bikaç ay daha bak düzeldi düzeldi, düzelmedi yol ver gitsin. Böyle hayat geçmez.

Böyle olacağını bilsen evlenmezdin değil mi? Cevap burada gizli. Zararın neresinden dönülürse kardır.
0
sekerse tehlike
(29.11.20)
Eşiniz gayet ne yaptığının bilincinde. Büyük ihtimal eşinizin ailesi de durumun bilincinde. Sizin gibi evliliği olan çiftlerde bu işler böyle yürüyor. Kadın hiçbir şey yapmıyor, üstüne istedikleri olsun keyfi bozulmasın diye hastalıklar, bahaneler, kavgalar. Eşiniz kendi keyfini, rahatını düşünerek sizin hayatınızı mahvediyor. Siz onu sanırım yağmurda kalmış yavru kedi/köpek olarak görüyorsunuz. Napar siz olmasanız, kim bakar, bir eli bulaşıklara dokunsa aman ne olur elleri, deterjan koklasa ne hallere düşer, ailesinin evine gitse ne derler ona, sonuçta hayatınızın geri kalanını geçirmeyi planladığınız birisi diye düşünüyorsunuz ama düşünmeyin.

Siz şuan sadece kendinizi harcıyorsunuz, ilerde çocuğunuz olursa eşiniz değişmeyecek, çocuğun tüm sorumlulukları sizde olacak. Belki siz yıkayana kadar çocuğu yıkamayacak, çocuk elinden iş gelecek yaşa gelince ondan bile beklentiye girecek. Çocuğunuz olursa eşiniz ona da hayatı zehir eder.

Eğer siz eşinizin beklentilerini bilerek karşılaşamazsanız size de ailenize de hayatı dar eder. Kavga gürültü yine istediğini yaptırır. Yarın öbür gün işiniz bozulsa, haliyle eşinizin keyfi bozulacak valla evi terk eder, benim keyfim, rahatım senin yüzünden bozuldu diye. Her insanın evlilikten beklentisi farklı. Belki siz bu evlilikten pekte rahatsız değilsinizdir, sonuçta 3 yıldır böyleymiş ilişkiniz. Kimisi 3 ay böyle birine dayanmaz.
0
GoodMorningTeacher
(29.11.20)
@wishmaythşngs

ben annesine daha önce 1 ya da 2 kez telefonda açıklamaya çalıştım durumu. ama onun da elinden birşey gelmiyor denese de. onlar telefonda nasihat verince bu sefer onlara da bağırmaya başlıyor.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
@sekerse tehlike

evet evlenmezdim.

bu arada ben onu kesinlikle pışpışlamıyorum. yapması gerekeni yapmadığında soğuk davranıyorum. yapması gerektiğini hatırlatıyorum. defalarca söylüyorum. yeri geliyor ben tartışma açıyorum. ama yine dönüyor dolaşıyor en başa dönüyoruz, gelişme yok yani.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Bekara boşamak kolay ama hocam böyle devam etmez bu iş. Tüm yazılanları okudum, iyi ki bekarım dedim bir an. Bu nedir yahu böyle hayat geçmez.
0
electrobuzz
(29.11.20)
Yani makul düşünce, işsizliğin aile bütçesine katkıda bulunmaya mani olmayacağı. Eşit mal paylaşımı bu yüzden var ve olmalı. İlla nakit olmak zorunda değil ki katkı. Para kazanmanın zorluğunu takdir eden insan (zor para kazanmak) bu krizde alışverişe abanmaz hayat arkadaşının parasıyla. Deterjan için bile indirim kovalanacak dönem bu, içerdeyim diyorsunuz bi de. 20 gün evde yemek pişirse, +2400 lira katkı demek bu. Bu dönem çiftlerden birinin işsiz kaldığı aile az değil; evde kalan çocuklara bakıyor, yemek yapıyor cinsiyetten bağımsız. Bu masraflarda kesintiye gidiliyor gözlemlediğim bütçe elvermeyince.

Ama ideali tarif eden yaklaşımlar işe yaramaz sizin durumunuzda. Sorun elbette psikolojik, belki depresyonda, depresyon tedavi edilebilir bir şey. Ama hastalık takıntıları, ilgi açlığı filan daha köklü psikolojik sorunlar bunlar. Sizin göstereceğiniz hiçbir ilgi yetmez zaten. Sadece madden değil manen de parazit besliyorsunuz.

Ama zaten aradığınızı bulmuşsunuz bi yerde, bu konuda da belki özeleştiri yapmalısınız. “Provider” rolü üstlenmişsiniz, “korumamdan çıkmasını göze almak bile ürkütüyor” demeniz çok dikkatimi çekti. Siz bu rolü üstlenmişsiniz (bilinçli veya bilinçsiz onu siz bilirsiniz), şimdi baş edemiyorsunuz veren taraf olmakla. Ama böyle dinamikler kardeşlikte, arkadaşlıkta, hiçbir ilişkide çok kolay değişmiyor. Silme imkanı varsa, silip yeniden başlamak daha kolay.

Bir de tek taraflı anlattığınız kadarıyla söylüyorum, profil tanıdık bana. İş bulmasına da ümit bağlamayın. Şimdi bir birim alışveriş yapıyorsa, artar; şimdi tercih edilen markaların üstüne çıkılır; şimdi ev işlerinde destek olmuyorsa, temizlikçi tutulur; şimdi yemek yapılmıyorsa, iş bulunca zaten yapılmaz. Kendi maaşı yetmez, yine size girer. Ama iş bulursa nafakadan yırtarsınız çocuk olmayınca, o da olumlu.
0
gayda
(29.11.20)
@j r r tolkien hayrani

normalin ne olduğunu bilmiyorum. evde 3 güne bir sözlü tartışma olması normal mi? her dışarı çıktığımızda, avmde, sokakta anlaşamamamız normal mi? benim alttan mı almam gerekiyor? hep erkek mi alttan almalı huzur olması için? kadınların pms öncesi erkeğe kötü davranması normal mi mesela?

Anlatabiliyor muyum? Evlilikte ne normal ne normal değil ben de algılayamıyorum. O sebeple yardım istedim.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
@gayda

işe girerse tüm maaşıyla istediği masayı alacağını söyledi. eve katkı ya da borçlarıma yardım etme hususunda bir düşüncesi yok.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
36 ayın 35inde hiç çalışmamak ve bunu artık normalleştirmek. evde tüm gün oturup kocasının vereceği parayla yaşamak. anne babaya saygısızlık, elini bir taşın altına sokmamak ve kendisi haricinde herkesi suçlamak. boşan güzel abicim, boşan mutlu ol.
0
ismim ibrahim
(29.11.20)
Cocuk yapma sakin, eninde sonunda bosanirsiniz zaten, cocuga da sana da yazık.
0
kveldulv
(29.11.20)
Böyle bir profilin düzelme ihtimali % 1 bile değil.
Evlilik paylaşmak demek, tek taraflı bir sömürü düzeni değil.
Ne kadar erken kurtulursan o kadar iyidir.
0
alfred
(29.11.20)
kardeşim bence oturup konuşmanın zamanı gelmiş. ortada gerçekten psikolojik bir problem de olabilir. sürekli hastalık hissi, sürekli şikayet bunlar sağlıklı insanın istese bile sürekli yapabileceği ve sürdürebileceği şeyler değil. bence boşanma vs konusundan önce bi pro yardım alın derim. yani düşünsene insan çalışmak istemediği için her gün ağrım var diye yatabilir mi, hasta taklidi yapabilir mi? bana mantıklı gelmiyor. ha artık uğraşmak istemiyorsundur, onu da anlarım gayet mantıklı, o zaman da bence boşanmak mantıklı. özellikle kavgasız bir ortamda büyüyen sen için huzur en büyük hakkın bence, yazık günah.
0
roket adam
(29.11.20)
Boşa. Boşanın demiyorum bak, boşa.
0
pass
(29.11.20)
Pass +1 boşa.
Çocuk yapma, boşa.
İlk işin iyi bir avukat bulup kadına nafaka vermemenin yollarını ara ve boşa.

Ulan bize böyle adamlar rastlamaz ya. Ben sevgilime bu kadının yaptıklarını yapamam mesela. Anında boşanır.
0
Hallegadola
(29.11.20)
Siz her şeyi yüklenmişsiniz. Nasıl olsa beni seviyor, başkasını bulamaz, benden de boşanamaz diyor. O yüzden çok rahat davranıyor. İş bulamaması nedeniyle psikolojisi bozuk. Psikiyatriste götürün mutlaka. İşsizlikten kendinde hastalıklar buluyor ve size sarıyor. Daha da düzelmiyorsa konuşun ve boşanın. Ömür boyu çekilecek çile değil. Sakın çocuk yapmayın.
0
beyaztenlikiz
(29.11.20)
Okurken şiştim. Allah yardımcın olsun. Böyle kadın çekilmez. Evlilik terapisine gidin derim de alacağın cevaplar az çok belli. Çocuk yapma aman deyim. Otur ciddi şekilde konuş uyar, duygu sömürüsü yaparsa yeme, gerekirse de ayrıl dostum ne diyelim. 3 yıl böyle ise işkence görmüşün sen haberin yok.
0
Topalordek
(29.11.20)
İşte işsizlik büyük bir derttir, onu çeken bilir. Masaya istemsiz güldüm. İşsiz insanın derdi ilk maaşıyla masa almak olmaz ya. Hobi olarak çalışacak çalışırsa, siz yine aynı. Girip bakın sözlükte ilk maaşla yapılanlar başlığına.

Psikolojik destek oh ne ala filan da, sizin demenizle olmaz. Sizin ısrarınızla bi fayda zor yani, kendi iradesiyle çözüm araması lazım işe yaraması için. Ayrıca, otuzlu yaşlar diyorsunuz, geride yıllar var insanı o yaşa getiren demek. Böyle davranış motiflerini oluşturan yani. Öyle üç beş kere psikologla konuşayım da düzeleyim gibi bi şey yok.

Eninde sonunda boşanmaya sıcak bakacaksınız. Ama o zamana kadar yıpranacaksınız, bezince boşanacaksınız. Bu problemi faydaya dönüştürmek için bana makul gelen muhatabınız neyi niye yapıyordan ziyade kendi durumunuza odaklanmanız. Şikayet etsek de değiştirmek için böyle yetersiz kaldığımız durumlarda, aslında bi sekonder faydamız oluyor gözümüzden kaçan. Nasıl böyle bir evliliğe sürüklendiğinizi anlarsanız kendi zaaflarınızı anlarsınız gibi geliyor bana. O zaman da o şimdi seviyorum dediğiniz insan sizin zaaflarınızı nasıl istismar etmiş (bilmeyerek veya bilerek) görecek ve kaçınılmaz olarak tiksineceksiniz.

Çift terapisi de denenebilir, çünkü biz ne okuyorsak sizin gözleminiz. O yazsa böyle tek taraflı, eşim okuduğum okulu küçümsüyor dese sadece, diğer konulara değinmese, ona da hak verilirdi. Ama sadece yazdıklarınıza bakarsak, ben olsam kendime odaklanırdım nası böyle bi tufaya düştüm diye. Diğer ilişkilerinizi (arkadaşlık, aile, akraba, iş hepsi) bi tartmakla başlayın, memnun etmek için çok fazla feragatte bulunduğunuz bi durum var mı misal? Motif aramak lazım yani, benzer rollerde buldunuz mu kendinizi daha önce diye.
0
gayda
(29.11.20)
Bir cok kisi boşan yazmış. Biraz da kendimden bahsedeyim cunku ben de haksizsam bunlari duymak isterim. Pandemiden beri homeoffice calisiyorum. Evin bir tane odasini ofise çevirdik orada masam bilgisayarim vs var. Sabah 7'de kalkiyorum bazen 8-8.30a kadar calisiyorum. Surekli bilgisayar başında oldugum icin itici oldugumu soyluyor. Mesela bu kadar bilgisayar başında calismak bir kadin gozuyle itici mi? İlla spor salonuna mi gitmem gerekiyor itici olmamak icin? Ayni sekilde pandemiden beri haftada 2 kez internetten arkadaslarla bulusup wow oynuyoruz. Sadece Pazartesi ve Cuma her biri 3 er saat sürüyor. Bu zaman araliginda esim yalniz kaliyor, tvdeki dram dizilerini izliyor. Diger gunlerde ve Kalan zamanlarda esimle disari cikiyoruz kisa yuruyusler yapiyoruz. Avmlere gidiyoruz orada dolasiyoruz, alisveris yapiyoruz. Ama benim uzun mesai saatlerim onu boguyor olabilir mi? Ayni sekilse onun izlemek istedigi dizileri ben sıkıcı buluyorum. Son donem psikolojik dram dizilerini takip ediyor ben 10dk dayanamiyorum izlemeye. Mecburen yalniz birakiyorum. Arada beraber izledigimiz de oluyor tabi. Surekli yalniz degil yani.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
işin pc başında olmak itici olan bişey yok. kendi kafasında bir dünya var orada da seni oraya uygun görmüyor. muhtemelen çok fazla yerli dizi izliyor ve instagramda çok takılıyordur. oradaki pembe hayatlar gözünü boyamıştır. ne yaparsan yap düzelmez. boşanmak istemiyorsan da en sakin en sorunsuz günde karşına al ve boşanmak istediğini sakince söyle. sakın kavgalı günde söyleme. ciddi görün ve sorunları anlatma. sadece hayal ettiğim kişi sen değildin de geç. sorunu bu şekilde kendinde aramaya başlar. 100 saatte hatalarını anlatsan bişey değişmez. kilit 10 kelime yeter. hayal ettiğim kişi bu değildi ve artık sevmiyorum de.
0
avatar is back
(29.11.20)
şu an covid pozitifim, ağrım sızım ve acayip yorgunluk var ama bir gün bile yatıp dinlenemeden gecem gündüzüm birbirine karışmış bir şekilde 3.5 aylık bebeğe bakıyorum (benim de eşim doğumdan sonra evi terk etmişti, 1 ay evde yalnız kaldım). bugün ayrıca yemek yaptım, iki posta çamaşır yıkayıp astım/kuruladım (fırsat bulursam banyo yapacağım ve kuruyan çamaşırları toplayıp yerleştireceğim; bunları da bebeği uyutmaya çalışırken yazıyorum). evi devamlı toplama modundayım, eşimse içtiği su şişesini bile koltuğun altına yuvarlıyor (bugün evdeki çöpleri topladı, bulaşık makinasını doldurup boşalttı hakkını yemeyeyim şimdi). biraz önce eşimin (benim sürekli düzelttiğim ve onun devamlı dağıttığı) çamaşır çekmecesini düzenledim. eşim negatif çıkmasına rağmen benden daha fazla hasta mesela. neden bunları yazdım? eşim benim hakkımda duyuru açsa tıpkı senin yazdıklarını yazar ve buradaki herkes de boşansana der. halbuki hiç de öyle değil. bir de eşinin ağzından dinlemek gerek. duyurunda anlattığın kadın profilini okuyunca ne kadar kötü bir evlilik, ne kötü bir eş diyor insan ama iki tarafın anlattıkları o kadar farklı oluyor ki kimseye haklısın haksızsın diyemiyorum. eşin neler anlatırdı acaba?
0
deartheodosia
(29.11.20)
@deartheodosia

Benle ilgili sorulariniz varsa yanitlarim.

Esim corona pozitif olsa, ispat edemem ama yemin edebilirim, sadece ve sadece tuvaelete kalkar. Mutfaga gidip 1 bardak su almaz. Kanepeye yatip kivranir durur sadece.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
senle ilgili soruları senin değil eşinin yanıtlaması gerekiyor. sen de bizi anla, inanması güç bir durum. bizimki gibi evlenen kadına "gelin" denen bir memlekette kadının bu kadar yan gelip yatması ve senin de buna 3 yıldır yeter behh dememen hayli enteresan.

oyokbuyoknevar'ın sorusunu tekrarlamak istiyorum. evlenmeden önce nasıldı? kaç sene görüştünüz? hiç mi falso vermedi? bile isteye mi evlendiniz?

bu arada nafaka diyen arkadaşlar, siz de biliyorsunuz ki çocuk olmadan nafaka falan olmuyor ortada. hele 3 yılda asla. Karısını 40 yıl eve hapsedip sonra 20lik almak için kadını sokağa atanlar için bu nafaka olayı. acunun şeymaya verdiği de tamamen sus payıydı.
0
birsürüsorumvarr
(29.11.20)
sadece terapiyle duzelirse ok, onun disindaki tüm yollar benim icin ayrilmaya cikar.
atiyorum ailesine söyledin, kizinizi uyarin böyle böyle ben bosanacam basdemiyorum. ondan sonra düzelirse ben kullanildigimi düsünürüm.

bir de insan kardesi olsa dayanamaz nesini seviyorsun ki artik yani bikmadin mi?

bir de ekstra senaryo ekleyecegim, annenlerin paraya ihtiyaci olsun onlara para gondermis ol, tepkisi ne olacak.
0
durgunfoton
(29.11.20)
abi sen ne kadar iyi niyetli bir insansın ya. hala kendinde hata arıyorsun ve itici mi diyorsun.
hala o çok iyi bir insan diyorsun
kusura bakma ama sen eşek olursan semer vuran çok olur.
sürekli çalışmışsın ve kadınlarla ilişkin olmamış sanırım
yukardakilere katılıyorum. bir an önce nafaka ödemeden boşanmanın yollarını ara
0
dafuq
(29.11.20)
bence siz sevildiğinizi, değer gördüğünüzü hiç hissetmiyorsunuz ve yazılan profildeki bir insan zeka seviyesi ya çok düşük ya da alemin çakalı biri. benim de dikkatimi işe girerse alacağı masa çekti. bunda bile sizin gelirinizle karşılamadığı hayalden bahsediyor. her hareketiyle sizi yetersiz gören biri. kendini daha iyilere layık zannediyor ama bir eş olarak selamı bile haketmiyor bunca değersiz tavra.

deneyebilirsiniz bazı şeyleri. maddi kısıtlama gibi ya da sıkıştım arabayı satayım gibi bi şey atın internetten daha ucuz modellere bakın borçları ödemek için mesela.(gelirinize göre araba olduğunu varsaydım)
maddi ve manevi yanınızda hissetmediğiniz için yani basit şeyler atın olay çıkaracak mı yoksa çözüm mü düşünecek. sorumlulukla tanışması lazım. @durgunfoton "sonradan düzelse o saate kadar kullanıldığımı düşünürüm" demiş buna da hak verdim ama siz de ilişkiye çok bilinçli yaklaşım sergilemek değil duygusala bakmaya çalıştığınız için bence direkt boşanmadan bahsetmek yerine ufak tefek hesapta olmayan olaylara tepkisine iyice bakın. eşim dediğiniz insan avmde dolaşmak dışında da yanınızda olduğunu hissetmeniz gereken kişidir. standart evlilik yalnız olmaktansa eşiyle paylaşınca iyi olunan şeydir bence. yalnızlık çok daha iyiyse neden evlenilsin. ha bu değil ki her sorun cıktıgında boşan ama başından beri bir düşünün kaç kere eşime güveniyorum deyip paylaşım sergilediniz. "o halleder" dediğiniz ne var sandalye almak dışında?

geçmiş olsun.
0
ala09
(29.11.20)
“Aynı kaynım” bile değil, “aynı kedim”
0
dedi ve gitti
(30.11.20)
yukarda verilen cevapları okumadım. tüm yazdıklarınızı da okumadım gerci.
yalnız benim anladığım, eşinizde bazı ruhsal hastalıklar (muhtemelen okb ve depresyon) varmış gibi duruyor.
çünkü (sizin anlattığınıza göre) tavırları normal ve sürdürülebilir değil.
önce bir evlilik danışmanına, oradan da psikoloğa veya psikiyatra gidilip tedavi yoluna gitmek lazım.
0
prizmatik
(30.11.20)
üstteki cevapları okumadım ama eminim herkes birçok konuda zaten söylenmesi gerekenleri söylemiştir.

ben biraz daha psikolojik açıdan bakmak istiyorum.
zaten "babam hep alttan almış" cümlesi her şeyi anlatıyor, detaya gerek yok.
babanızla aynı kaderi yaşamakla ilgili bir sorununuz var.

bilinçaltında ya babanızı çok sevip, ona bir noktada belki acıma ya da şefkat duygusuyla yaklaşır ve onu yalnız bırakmamak için onunla aynı kaderi paylaşırsınız ya da babanızdan nefret edersiniz ve hayat sizi babanız olmaya zorlar.

ikisi de iki ayrı uç, iki ayrı denge ama iki aynı sonuç.
biri babayı yalnız bırakmamakla, biri babayı affedememekle ilgili.
sizinkinin ilk durum olduğunu düşünüyorum.
uzun lafın kısası, babanızla olan bağınızda bir fazla bağlanma ya da fazla empati olmuş, bunu düzeltmeniz lazım.
bu da terapiyle olur.

bu konularda annenizin de rolü vardır elbette.
eşiniz burada aslında bilinçdışından çağırdığınız, size babanızın yaşadıklarını yaşatacak, onunla kendinizi aynı hissetmenizi sağlayacak bir piyon gibi.
o yüzden boşanın demiyorum, zaten sizin ailenizdeki ilişki dengesi düzene girince ya eşiniz düzelir ya da kendiliğinden süreç işler ve boşanırsınız.

bu sorunu çözmezseniz boşanıp tekrar evlenseniz de kendinizi yine aynı döngüde bulursunuz çünkü bilinçaltınızdaki pattern bu.
terapiye gidin.

edit:
çift terapisinden bahsetmiyorum.
siz gitmelisiniz terapiye.
"sorun çıkartan ve hatalı/haksız olan o, ben neden gidiyorum?" diyebilirsiniz ama bunu yukarıda açıklamaya çalıştım.
bu aslında farkında olmadan sizin çağırdığınız bir şey.
bunu neden yaptığınızı bulup çözmeniz önemli, eşinizin ya da diğer dış etkenlerin bir önemi yok.
siz değişirseniz, onlar zaten değişir.
o yüzden hayatınıza neden böyle birini çektiğinize, aldığınıza dair kendinizle çalışmanız lazım ilk etapta.
0
blatta hiberna
(30.11.20)
dahiliye+psikiyatri
düzenli ilaç kullanımı
0
bir soru sorcam
(30.11.20)
Boşanın diyemem "bekara karı boşaması kolay gelir." derler .Eşinizin burnunun sürtülmesi gerekiyor. Sizin onu terketmeyeceği, hep yanında olacağınız aklında onun için bu özgüven.
0
komando kani var bende
(30.11.20)
@blatta hiberna

tartışma esnasında ona kendimi savunurken, "niye annene karşı babanı da savunmuyorsun" diyor. "Madem etik değerlerin, kuralların var. Annenle de yüzleşip babanı savunsana benzer durumlarda" benzeri şeyler söylüyor. Bu dediklerinizle paralel olabilir mi? Her tartışmamızı evlendiğimizden beri aileme indirgiyor.
0
🌸hkocaman
(30.11.20)
evet, paralel.
yani tabii bunları bilinçli olarak söylemiyordur.
belli ki bunu sizi bir anlamda pasif bulduğu ya da "beğenmediği" için kınama amaçlı falan söylüyor ve ne söylediğinin farkında değil.
ama söylediği şey doğru.

niye annenize karşı babanızı savunmuyorsunuz?
öncelikle zaten evin "çocuğu" olarak bu sizin göreviniz değil aslında.
aynı zamanda, çünkü muhtemelen babanız annenizle başa çıkamadığına göre, siz hiç çıkamazsınız diye düşünüyorsunuz.
o yüzden siz de babanızla aynı kaderi paylaşarak, onu yalnız bırakmamış oluyorsunuz.
bir nevi yoldaşlık gibi.

şimdi de siz başa çıkamayacağınız sorunlar yaratan, altından kalkamayacağınız şeyler yaşatan bir kadınla, ne kadar sessiz kalmıyor olsanız da günün sonunda her şeyi alttan alıp düzeninizi bozmadan yaşamaya devam ediyorsunuz.
boşanamazsınız çünkü babanız da boşanmamış zaten.

bir kırılma yaşayıp boşansanız, ikinci bulduğunuz eşiniz de bu sefer mesela işkolik olup eve gelmeyecek, siz bunun aynısını başka bir insanla yaşayacaksınız.
babanızdan öyle öğrenmişsiniz ve bu şekilde bir bağ kurmuşsunuz.

babasından dayak yiyen kadının kocasından da dayak yemesi gibi.
genel konuşuyorum tabii ama orada öğrenilmiş olan aile düzeninin, kültür etkisinin falan dışında, derinlerde bir yerde annenin kaderine ortak olma da vardır.
sizdeki de bunun gibi.
yani bilinçaltınızda, "madem kurtaramıyorum, bari yalnız bırakmayayım. baba bak, ben de aynı şeyi yaşıyorum, sen yalnız değilsin" demiş oluyorsunuz.
0
blatta hiberna
(30.11.20)
blatta hiberna+1

şema örüntüleriyle ilgili okumanızı öneririm naçizane.

kitaplar: hayatı yeniden keşfedin, mod terapi.
0
Phoebe
(30.11.20)
vallahi bazı acılardan kendimi gördüğüm icin cok yuregime dokundu bu duyuru.
bence eşiniz cok ciddi depresyonda. majör depresyon gibi duruyor.
yukarda yazılanlar bana biraz vicdansızca geliyor, cunku kadının bunların hiç birini bile isteye yaptıgını dusunmuyorum.

öte yandan sizin de yadıma ihtiyacınız var ve blatta'nın dediklerine cok katılıyorum. bu asırı verici rolu size guvende hissettiriyor.(kendimden biliyorum)
0
galandar kostumu
(04.12.20)
İster kadın tarafı olsun ister erkek, boşanın gitsin.. Neyi bekliyorsunuz? Düzelmez.
0
yetersizbakiye
(05.12.20)
Boşanmaya kalksan o kadın senin iliklerini söker. Çalışmayan kadınla evlilik en büyük hatadır. O kadın ev işi yapmaz çünkü tembelliğe alışmıştır. Eve destek de olmadığı için tüm yük üzerinde olur.
0
kickboxer
(05.12.20)
(9)

Varoluşçuluk hakkında roman dışında kitap önerisi

playing star again
Bu akımın ana fikrini aşırı dolandırmadan anlatan kitaplar nelerdir? Türkiye'de bulunabilir olanlardan tabi. Sartre'ın kitabı öneriliyor ama anlamanın zor olduğunu da söylemişler, alternatifleri varsa daha iyi olur o yüzden. https://www.idefix.com/Kitap/Varolusculuk/Jean-Paul-Sartre/Felsefe/Felsefe-
Bu akımın ana fikrini aşırı dolandırmadan anlatan kitaplar nelerdir? Türkiye'de bulunabilir olanlardan tabi. Sartre'ın kitabı öneriliyor ama anlamanın zor olduğunu da söylemişler, alternatifleri varsa daha iyi olur o yüzden.

www.idefix.com
0
playing star again
(27.11.20)
Engin Geçtan in Varoluş ve Psikiyatri kitabi var. Bence bu oldukça anlaşılabilir yazılmış.
0
a perfect lie
(27.11.20)
Bir de okuyan us yayinlarinda var kitapları Rollo May a bakabilirsiniz.
0
a perfect lie
(27.11.20)
Nietzsche, kierkegaard.. anlaşılması zor ama çok da ağır metinler değil bence
0
olaylar olaylar
(27.11.20)
viktor frankl'ın kitaplarına da bakabilirsiniz. insanın anlam arayışı, duyulmayan anlam çığlığı gibi.
0
centrolenidae
(27.11.20)
roman derken tiyatro olursa sartre'nin tiyatro oyunlarından da uygulamalı öğrenebilirsiniz.
0
iddaaci
(27.11.20)
sisifos söyleni - albert camus
0
ahm1
(27.11.20)
varoluşçular kahvesi temel ve anlaşılır bir altyapı sunuyor bence
0
ruh i tibbiye
(27.11.20)
Roman dışında demiştim :d
0
🌸playing star again
(27.11.20)
solomon-akılcılıktan varoluşçuluğa kitabı çok güzeldi, eğer varoluşçuluk nasıl ortaya çıkmış, tarihi nasılmış gibi soruların da yer almasını istiyorsanız bu kitap oldukça iyi. fakat konuyu daha direkt ele alan bir kitap istiyorsanız kesinlikle oxford'un existentialism: a very short introduction kitabını öneririm, sanırım libgen'de vardı bu. türkçe'de de dost yayınevinin ufak bir varoluşçuluk başlıklı kitabı var, o da faydalı olabilir.
0
vacigok
(28.11.20)
(18)

Ömür geçip gidiyor bir bok yapamadım ve saygı görmek istiyorum hissi

işimdeyim gücümdeyim
İçimi dökmeye geldim. Uzun olacak kusura bakmayın.Yaş 32.Maddi anlamda zor bir çocukluk geçirdim. Bu zorluk beni sevmediğim bir mesleği yapmaya (bir tür memur) yönlendirdi. 22 yaşımdayken babam öldü. Aynı yıl çalışmaya başladım. Bir süre babamdan kalan borçları ödedim. Mesleğimin 3. yılındayken evle
İçimi dökmeye geldim. Uzun olacak kusura bakmayın.

Yaş 32.

Maddi anlamda zor bir çocukluk geçirdim. Bu zorluk beni sevmediğim bir mesleği yapmaya (bir tür memur) yönlendirdi. 22 yaşımdayken babam öldü. Aynı yıl çalışmaya başladım. Bir süre babamdan kalan borçları ödedim. Mesleğimin 3. yılındayken evlendim. Beşinci yılda çocuğum oldu. Aynı yıl ilk arabamı aldım. Yedinci yıl evimi aldım ve kredisini ödemeye devam ediyorum. 10. yılda iki seneliğine yurt dışında (bir arap ülkesi) bir göreve geldim ve şu an Türkiye'dekine göre çok daha güzel bir maaş alıyorum. Yani maddi/ailevi açıdan hiçbir sorunum yok, çok şükür.

Çocukluğumdan beri bilgisayar mühendisi olmak istemiştim. Bahsettiğim sebeplerden dolayı olmadı. 11 yaşımdan beri bilgisayar ve internet dünyası ile iç içeyim. Web siteleri oluşturuyorum, kod yazıyorum, bu işten çok olmasa da para da kazanıyorum.

Bu bahsettiğim işleri yaparken kendimi çok iyi hissediyorum, kendilerine iş yaptığım kişilerle görüşmeler yaparken kendimi değerli hissediyorum. Saygı görüyorum. Fakat asıl işimde bu değeri ve saygıyı göremiyorum. Demek istediğim bana saygısız davradıkları değil. Saygıyı hak edecek değerde bir iş üreten pozisyonda değilim. İş arkadaşlarımın %90'ı boş adam.

Olmam gereken yerde kesinlikle değilim hissini iliklerime kadar yaşıyorum. Mesela bir adam görüyorum, mobil uygulama yazmış, aylık gelirim xx.xxx lira diyor. Diyorum ki bu adam bilgisayarla/programlamayla en fazla birkaç yıl önce tanışmıştır, adam benim hayalimi yaşıyor. Ben ise memur kafasıyla, çocukluktan beri içinde olduğum sektörde silik bir tüketiciden başka bir şey değilim.

Dediğim gibi, yaş 32. Ne kadar ömrümüz var bilemeyiz fakat "adam yerine konulmak", "saygı görecek işler başarmak" ve maddi açıdan kimseye eyvallah etmeyecek noktaya gelebilmek konusunda çıtayı bir türlü yükseltemedim.

Konuşmayı dün öğrenmiş, ondan anlamam, bundan anlamam diyen kekoya amirim çekiyorum. Ayıya dayı demekten anam ağladı arkadaşlar.

Ömür de kısa. Böyle geçer mi?
Vallahi bir bilgisayarcı dükkanı açıp format atsam işe suratımda kocaman bir gülümsemeyle gidip gelicem gibi geliyor. Bir yazılım firmasında çalışsam teknik açıdan çok iyi pozisyona gelebileceğimden eminim ama orada da artistlik yapacak bir sürü insanla karşılaşıp gelen gideni aratır moduna girmekten korkuyorum.

Evet, param var, helalinden kazanıyorum, kimseye muhtaç değilim ama saygı görebilmek... Bu yaşıma kadar hiç hissetmediğim duygular bunlar. Yolda görsem selam vermeyeceğim adama gerçekten de selam vermemek istiyorum.

Sizde de var mı böyle bir durum?

edit: tolkien hayranı ve ona katılanların cevaplarına karşı bir açıklama yapma gereği hisettim. arkadaşlar benim saygı görme isteğimden kasıt diğer insanların bana saygı göstermesini istemem değil aslında. ortaya koyduğum iş itibariyle, kişiliğimden bağımsız olarak, yaptığım işe saygı gösterilmesini istiyorum. senin bu yaptığın işi herkes yapabilir gibi değil de x bu işten çok iyi anlar şeklinde tanımlanmak istiyorum. son olarak şunu söyleyebilirim ki bugüne kadar 50 farklı meslektaşımdan duyduğum cümle şu "senin yerinde olsam, x,y,z işlerinden anlasam bu işi yapmazdım" yani ortada net bir şekilde oraya ait olmama durumu var. ego ile ilgisi yok. bir arkadaş "bilgisayar dükkanında format atma" cümlemden ne demek istediğimi gayet iyi anlamış ama siz de haklısınız ben kendimi tam olarak ifade edemedim.
0
işimdeyim gücümdeyim
(25.11.20)
yaşım 32, bilgisayar mühendisiyim, şu ana kadar milletin çalışmaya can attığı şirketlerde çalıştım, ara ara bi bok yapmadım hissi bana da geliyor.
0
oz suser
(25.11.20)
Şu an kısaca yazıyorum ama işin özü kendine saygı. Büyük şeyler başarmışsin, gurur duymalisin
0
kisa
(25.11.20)
David Graeber dayının Bullshit Jobs diye bir kitabı var. Sanırım benzer bir iş yaptığınız için değersiz hissediyorsunuz. Unabomber manifestosunda da bu maddi açıdan doyurucu ama hiçbir tatmin hissi vermeyen işlerin toplumu nasıl kemirdiğinden bahsediyordu.

Yazılımcı olsanız da dönem dönem benzer şeyler hissedeceksiniz. Teknik açıdan çok iyi bir pozisyona geldiğinizde günün yarısını toplantılarla, diğer yarısını diğer yazılımcıların yazdığı kodu review ederek, "şunu nasıl yaparım" sorularına cevap vererek, gönderilen CV'lere bakarak geçireceksiniz.

Ev ve araba sahibi olmak artık beyaz yaka için lüks olmaya başladı (özellikle bekar veya aileden varlıklı değilse) Ben olsam kendimi şanslı azınlıktan sayar, hayattan keyif almaya bakardım.
0
bruce mclaren
(25.11.20)
Ben de mobile developer olarak çalışıyorum ve doktora yapıyorum. Ama bi bok olamadim hissi yüzünden psikolojik destek aldım uzun bir süre. Hala bi bok olmuş degilim ama bununla yaşamayı öğrendim.
0
kaptan maydanoz
(25.11.20)
Başkalarından saygı görmek istiyorsunuz hissi, içerde bi yerlerde kendinize saygı göstermeniz gerekli hissinden geliyor olabilir mi?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(25.11.20)
j r r tolkien hayranı +1
Saygı görmek istiyorsanız saygı duyacaksınız. Benim hayat görüşüm budur. Siz de biraz geçmişten gelen üzücü günlerden sonra gelen rahatlama sendromu var gibi. O yüzden de diğer insanlara biraz daha üstten bakmaya başlamışsınız.
0
bigcaptain
(25.11.20)
bu hisler benide yokluyor ara ara.

yazilimcilikta okul ve iyi egitim muhakkak onemli. ama kendini gelistirmis cok adam var ve kimse bu adamlarin okulunu sorgulamiyor. benim onceki sirketteki liderim gida muhendisiydi mesela ve muthis adamdi. simdi almanyaya gitti.

xxx kazaniyorum diyen adam cok. kazanan da cok. ama sizin ihtihac duydugunuz para degil sanirim. paranin onemsiz oldugunu iddia etmiyorum tabii.

bence ihtiyac duygudunuz saygiyi insanlarin sorunlarini cozerek kazanabilirsiniz. kendi isinizden bahsetmiyorum.

eger yazilim gelistirerek birilerinin sorunlarini cozerseniz, hem saygi hem para kazanmaniz muhtemel.

ama ilk etapta dogrudan parayi hedeflemek cok makul gorunmuyor. bir sure daha sevmediginiz isinize tahammul edip, bu ketenpereden kurtulmaniz gayet mumkun.
0
foster
(25.11.20)
ben de size farklı bir açıdan bakma fikri vermeye geldim.

öncelikle diğer arkadaşların da söylediği gibi maddi olarak kendinizi şanslı sayabileceğiniz bir konuma gelmişsiniz ve içinde bulunduğunuz bunalım sizi bunu görememeye itiyor.

eğer işiniz sizi gerçekten yormuyor ve sizden bir şeyler çalmıyorsa, önce bulunduğunuz konum ve elde ettiklerinizle mutluluk duymaya çalışın. bunu yaparken de bununla yetinip şükür loopuna düşün demiyorum bakın. halihazırda sahip olduklarınızla mutlu olmayı denedikten sonra kendinize, sizi mutlu eden şeylerden daha fazla ekleyerek zevk almayı öğretin. daha fazla kod yazın mesela. ama bunu mesleki bir zorunlulukla değil de keyif almak için yapacak olmanın rahatlığını hissederek yapın.
yani ben olsam öyle yapardım.
umarım daha da mutlu olursunuz.
0
baharat
(25.11.20)
bu sistemin ve toplumun getirdigi devamli kendini gelistir, hep daha iyisi ol baskisinin bilincaltiniza yerlesmesi de bir faktor bence boyle dusunmenizde.


sal gitsin baba.
0
baldur2
(25.11.20)
Somut bir hedefiniz olması güzel bir şey. Türkiye'deki çoğu insanın bir hedefi ve hayalı yok. Düz ve klişe bir hayat yaşıyorlar ve farkında değiller.

Yalnız, sahip olduğunuz hedef ve hayal kendinizin için. Bir başkaları tarafından saygı görebilmek adına olmasın rica ediyorum. Bu benim için de geçerli.

Kendimden örnek vereceğim. Kendi adıma yapmaya çalıştığım; pişman olmayacağım ve iyi ki bu hayatı yaşadığım diyeceğim bir hayat yaşamak.

Biraz geçmişe gidiyorum. Sene 2017 (o zaman yaş 28) kendime verdiğim bir sözüm vardı. 35 yaşıma geldiğinde sahip olduğum tek şeyin kitaplar olmayacak. 35 olmadan gerçekleştirdiğim birkaç hedef/hayal oldu. Bunlar zaman içerisinde değişiyor, eviriliyor.

Kimseye hesap vermek zorunda değilsin, değilsiz. Belki hedeflerimizi/hayallerimizi gerçekleştirme fırsatını bulamayacağız ama bunun çabasını göstermek bile başlı başına bir macera. Hedeflerimizi ve hayallerimizi gerçekleştirmeye çalışırken gösterdiğimiz çaba/efor belki bizi çok farklı bir noktaya taşıyacak.

Ayrıca hangi sektöre gidersek gidelim, onlarca/yüzlerce gerizekalı insanlar çıkacak. Keşke olmasalar ama varlar.

Aileniz var, çocuğunuz var. Umarım hep birlikte mutlu hayat yaşarsınız.

Son olarak: j r r tolkien hayranı +2
0
put it in your appropriate place
(25.11.20)
"Konuşmayı dün öğrenmiş, ondan anlamam, bundan anlamam diyen kekoya amirim çekiyorum. Ayıya dayı demekten anam ağladı arkadaşlar."

valla ben burada jrr ve ona katılanlar gibi bir şekilcilikten ziyade mesleğin getirdiği yetersiz ortamdan yakınma görüyorum. yani benim ünvanım şöyle havalı olsundan ziyade, yaptığı işin kattığı manevi tatmin hissinden bahsediyorsun sanırım?
şu cümleden anladım:
"Vallahi bir bilgisayarcı dükkanı açıp format atsam işe suratımda kocaman bir gülümsemeyle gidip gelicem gibi geliyor."

eğer öyleyse bunda kötü bir taraf yok, benim için de kazandığım paradan çok yaptığım işin niteliği önemlidir. insan yaptığı işte katma değer üretemediğini düşündüğünde daha iyisini yapmak için motivasyon bulamıyor, bu da sıradan ve sıkıcı iş ortamı demek. challenge'lar bazı insanları hayatta tutan şeydir, bu açıdan seni anlıyorum ve söylediklerine katılıyorum.

ama şu saatten sonra maceraya gerek yok, risk alamayacak kadar kaybedecek şeyin var.
o yüzden iş harici bir tatminiyet geliştirmeye bakacaksın. hobi kısmına odaklanacaksın ilgi alanlarında, onlardan mutlu olmaya çalışacaksın. mevcut ekonomik düzende ne yazık ki çok çok az kişi hem iş hem de ücret tatminini bir arada sağlayabiliyor. daha gerçekçi yaklaşman gerekiyor. o sevmediğin iş hayatındaki sorumlulukları yerine getirmeni sağlıyor, sadece bu anlamda bile saygı duyup üzerine çok düşünmeden devam edeceksin. geri kalan zamanlarda seni mutlu eden şeylerle uğraşmaya devam.
0
Jux
(25.11.20)
seninle hemen hemen aynı durumdayım. 2 yıllık bilgisayar teknolojisi ve programlama bitirdim. dgs'yle top 10'daki üniversitelerin birinde bilgisayar mühendisliğini kazandım. okulu okurken kpss'ye girdim. iyi bir puan alarak bir devlet kurumunda vhki pozisyonuna yerleştim. o gün bugündür vhki'yim. 33 yaşındayım. bir taraftan okurken bir taraftan çalıştım. benden daha niteliksiz müdürlerin egolarıyla uğraşıyorum. okul okurken şöyle bir hisse kapılıyordum. okulda atom çarpıştırıyoruz, işyerinde mağara adamlarıyla mamut avlıyoruz. okul ile işyeri arasında o kadar fark vardı yani.

okulu benimle birlikte bitirenler şu an çok iyi yerlerdeler. birçoğu aselsan'da, havelsan'da, vs'de. tamam ben de çok parlak bir öğrenci değildim. ama okul okurken niteliklerini benden düşük gördüğüm insanlar şu an özel sektörde çok havalı unvanlara sahipler. bunların hepsi asgari ücretle işe başladılar. hatta bazıları uzun süreli staj adı altında para almadan çalıştılar.
0
nickini degistiren yazar
(25.11.20)
Motivasyonunuz çok makul gelmedi bana, yani "saygı görmek". İnsan olarak böyle zaaflarımız var ama mesela sizin amirinize gösterdiğiniz saygı gerçek bir saygı mı? İsteklerimiz başkalarının bizim hakkımızdaki düşüncelerine bağlı olduğunda bunları gerçekleştirmek bir hayli güç oluyor kimsenin zihni üzerinde tasarrufa sahip olmadığımız için.


@jrr hayranının dediklerine katılıyorum bu yüzden. Kendinizi ve başkalarını ne fazladan gömün ne de fazladan yüceltin ikisi de sakıncalı bence.
0
playing star again
(25.11.20)
Bir de demişsiniz ki "Bir yazılım firmasında çalışsam teknik açıdan çok iyi pozisyona gelebileceğimden eminim ama orada da artistlik yapacak bir sürü insanla karşılaşıp gelen gideni aratır moduna girmekten korkuyorum.". Madem kendinize bu kadar güveniyorsunuz neden memuriyeti bırakıp bir şirkette işe başlamıyorsunuz? Bence cevabı açık, her şeyin bir bedeli vardır. Devlette vasıfsız birine amirim dersiniz ama işiniz garantidir, olağanüstü haller olmadıkça kimse sizi işten atamaz, maaşınızı kesemez, sigortanı ödemiyorum, tazminatını vermiyorum diyemez. Ama özelde bir sürü risk alırsınız. Birine amirim/patronum çekseniz dahi sizi işten atabilir işinizi düzgün yapmazsanız. Ha tabi bu en kötü senaryo ama, hayalinizi yaşamaktan sizi alıkoyan bir şey yok aslında kendi konfor alanınız dışına çıkma korkunuz dışında.
0
playing star again
(25.11.20)
Playing star again çok güzel yazmış, ben de tam o minvalde bir şey yazacaktım. Sizin yaşadığınız şey, her şeyi riske atıp böyle bir maceraya girememenin kompleksi. Müdürün garip tipler olması, vs vs herkesin yaşadığı şeyler. Ben de IT sektöründeyim, bir sürü dingil var maalesef.

Bu "x bana artistlik yaptı halbuki benden daha aşağı", "bu bana üst olamaz mal bi adam", "ben onlardan daha zekiyim ama z" gibi komplekslerden arınıp, meseleye daha temiz bakmanız lazım. Yolda görsen selam vermeyeceğin adama gerçekten de selam vermemek istiyorsan aileden zengin olman lazım ne yazık ki.
0
roket adam
(25.11.20)
selamlar, şunu yazmak istiyorum ben de.

devlet kurumunda çok kısa süre, öğrenciyken yarı zamanlı olarak çalıştım. hakikaten çok mal insanlar vardı, üstüm olan. yahu bu insanlar nasıl girmişler memur olmuşlar derdim. çok da güzel hakları vardı. vasıfsızlardı ama o insanları kolay kolay kimse de atamazdı işten.

sonra mezun oldum, 5 yıldır özel sektörde çalışıyorum. mesleğimi ve gün içerisinde yaptığım işi seviyorum. yöneticilerim kalifiye insanlar, sizin belirttiğiniz o saygıyı görüyorum. ama özel sektör ne demek biliyor musunuz? benim o işi iyi yapmam, saygı görmem ama bu nedenle de üstüme iş yıkılmaya devam etmesi demek.

hızlı olduğum için saygı görüyorum.
düzgün çalıştığım için saygı görüyorum.
patronum da yöneticim de beni seviyor, çünkü işlerine yarıyorum.

saldırgan amaçla söylemiyorum yanlış anlamayın, buyurun o zaman istifa edip şansınızı istediğiniz yerde deneyin. ama ayrılmadan önce artılar/eksiler listesi yapın muhakkak. şimdiki işinizde kaybedeceklerinizi göz önünde bulundurun. bundan rahatsızlık duymayacaksanız, bunu göze aldığınız noktada her şey sizin.
0
noxell
(25.11.20)
kendimi yanlış ifade ettim sanırım, soruma edit yaptım arkadaşlar. son paragrafa bakabilirsiniz.

@tolkien hayranı ve ona katılanlar
0
🌸işimdeyim gücümdeyim
(26.11.20)
Anladığım kadarıyla başlığı okuyanların büyük çoğunluğu "saygı" kısmına takılmış.

İsteklerinin ve yaşama arzusunun farkında olan birisinin bu koşullarının kabul görmesini istemesi kadar doğal bir şey olamaz. Birilerinin değil kendi hayatımız için çalışmalıyız.

Ülkede ne yazık ki sürü psikolojisi var bir kişinin hatalı yorumunun peşinden herkes gidebiliyor maalesef.
0
Avoiding The Puddle
(27.11.20)
(6)

atilla yeşilada neden yt kanalına reklam almış?

avatar is back
son videosunda fark ettim. cambly'den reklam almış. benim kafamda bu tip adamların fonlarda sağda solda en az 3-5 milyonları olduğu vardı. yanılıyor muyum? yoksa yt ekipmanları çıksın ekstra masrafım olmasın diye mi reklam almıştır?
son videosunda fark ettim. cambly'den reklam almış. benim kafamda bu tip adamların fonlarda sağda solda en az 3-5 milyonları olduğu vardı. yanılıyor muyum? yoksa yt ekipmanları çıksın ekstra masrafım olmasın diye mi reklam almıştır?
0
avatar is back
(21.11.20)
soruyu soruyla cevaplamayı sevmem ama neden almasın? cambly bütün büyük youtuberlara reklamlar veriyor. adam ekonomist, youtube işinden bir gelir oluşturmaya çalışıyordur muhtemelen. 3-5 değil 25 milyonum dahi olsa ben de kaliteli şirketlerden reklama hayır demezdim.


ha bu arada o mikrofonu yeni aldı. belki onun parasını çıkarmaya çalışıyordur :)
0
false pretension
(21.11.20)
Bilgi her zaman para demek degildir. Cok iyi teknik analiz bilen herkes milyoner olmuyor :) ben cok zengin biri oldugunu sanmiyorum.
0
tosunpasa
(21.11.20)
Yukaridakilere katılmakla beraber(bir şeyi iyi yapıyorsan bedavaya yapma:)) muhtemelen kanalın giderleri içindir. Zira sanıyorum ki kendisi sadece video kayıt ediyor bunun işlenmesini vs başka birinden yardım alıyor. Yardımcı olan kişinin veya kişilerin giderlerini denkleştirme vs için olabilir. Oradan gelen parayı kediler için bile harcıyor olabilir. Ben lde öyle bir izlenim bıraktı. :)
0
seksli harf
(21.11.20)
3-5 milyon dediğiniz tl ise o kadar büyük bir para değil. Bundan sonra yatayım bu parayı yerim ölene kadar idare eder parası değil yani bence. Zaten çok da zengin biri gibi durmuyor. YouTube'a emek harcıyor ve madem imkan var neden para kazanmasın ki?
0
playing star again
(21.11.20)
@sivrisinek Youtube yeni bir güncellemeyle artık kanal sahiplerine sormaksızın reklam koymaya başladı.
0
new day new life
(22.11.20)
Kesinlikle sağda solda 3-5 milyonu vardır.
3-5 milyon para mı? Değil.
Madem emek veriyor reklam alıp para kazanacak tabi. Kimse hayrına iş yapmaz.
0
dafuq
(22.11.20)
(7)

Köpeğe ne vereyim?

kedikumunaiseyenadam
Elimde bayatlamış petibör bisküvilerden var köpeğe vereyim mi? Yumurtayı çok seviyor, ciğer seviyor, ekmek pek tercih etmiyor ama süte bulanmış ekmeği yiyor, bunlardan vermeye çalışıyorum ama her gün köpek için yemek alınca kendim öğün atlar oldum. Köpeği cüzdanı boşaltmadan ucuza nasıl besleyebili
Elimde bayatlamış petibör bisküvilerden var köpeğe vereyim mi? Yumurtayı çok seviyor, ciğer seviyor, ekmek pek tercih etmiyor ama süte bulanmış ekmeği yiyor, bunlardan vermeye çalışıyorum ama her gün köpek için yemek alınca kendim öğün atlar oldum. Köpeği cüzdanı boşaltmadan ucuza nasıl besleyebilirim?
0
kedikumunaiseyenadam
(20.11.20)
1 Bimden Ankara makarna, dost yoğurt
2 bunu herkese anlatmam. Şimdi şok bim ve a101 e girip gözüne bir görevli kestiriyorsun. Erkeksen kız, kızdan erkek görevli. En seksi halinle dudaklarını ısırarak "pardon tarihi geçmiş ya da yaklaşmış imha edilecek et ürünlerini alabilir miyim" diyorsunuz. Abi/Abla bir bakayım diyecek. Et, kıyma ciğer Allah ne verdiyse alacaksınız. Sonracigima eve gelip koklayacaksiniz. Kokusu "ulan ben bunu yerim" kıvamında ise pişirip hayvana vereceksiniz.
3 kasaba gidip "abi artik et kemik var mı ite vereceğim" diyeceksiniz. 5 10 liraya bir iki torba artık verecek. Onları da kaynatıp posasını ite vereceksiniz. Suyunu da döndürüp yemeklerine katabilirsiniz.
4 farz i misal manita ile yemeğe gittiniz. Ya da üst düzey kankalarla, yemek bitti kalkmak uzeresiniz. Garsona hemen bir işaret cakacaksiniz. "Pardon bir iki plastik tabak alabilir miyim" diyeceksiniz. O da "tabi efendim" diyecek. Ne var ne yok içine boca edeceksiniz. Biz buna köyde yal deriz :)
0
allah yazdiysa bozsun
(20.11.20)
köpeklere şekerli şeyler verilmez diye biliyorum sadece.
0
killerbee
(20.11.20)
1 paket tavuk ciğeri al, haşla bunu bayat 4 5 ekmekle karıştırıp verebilirsin suyuyla karıştırıp.
0
killerbee
(20.11.20)
Bizim köpek petiböre bayılıyor. Kıtır kıtır olduğu için.
0
malheiros
(20.11.20)
Petibör bir iki tamam da çok verilmez, şekerli sonuçta. Hayvan ekmekle, makarnayla da beslenmez sürekli, malnütrisyon olur, sağlıksız olur. Kendin paso karbonhidratla beslensen ne olursun bir düşün.

Bir de her allahın günü ekmekle ciğerle beslemekle uygun yollu bir mama almak arasında çok büyük maddiyat farkı olmaz. Şuradan bonacibolara, olmadı kucholara bir bak. Değerlerini mesela iyi mamalarla karşılaştırıp uygun olanı seçebilirsin.

www.temizmama.com
0
buff
(20.11.20)
Çok uygun fiyata mamalar var, yemekle uğraşmaktan çok daha zahmetsiz ve daha ekonomik. Ayda 100 tl ayırıp alabilirsiniz, @buff da link vermiş zaten.

Hepsi burada da vardı sokak köpeği yazarsanız çıkar, adını hatırlayamadım.
0
playing star again
(20.11.20)
bizim hoca kangallara makarna veriyordu ama dogrumu blmiyorum
0
wishmaythşngs
(21.11.20)
(4)

Roman özetleri

etki
Ben kitapta anafikri ve içindeki aforizmaları merak ediyorum. Ya da güzel örnekleri vs. Vakit geçirmek için ya da okumayı geliştirmek için okumuyorum ve içindeki bir sürü detaya boğulmak istemiyorum. Karakterler umrumda değil ve kitabın beni farklı dünyalara götürmesini de istemiyorum.800 sayfalık k
Ben kitapta anafikri ve içindeki aforizmaları merak ediyorum. Ya da güzel örnekleri vs.
Vakit geçirmek için ya da okumayı geliştirmek için okumuyorum ve içindeki bir sürü detaya boğulmak istemiyorum. Karakterler umrumda değil ve kitabın beni farklı dünyalara götürmesini de istemiyorum.

800 sayfalık kitabın 200 sayfalık sadeleştirilmesinden de bahsetmiyorum.

Kitabın anafikri, belki 5-10 sayfalık özeti ve güzel örnekler tasvirler, aforizmalar.. Bunlarla ilgiliyim.

Çok sayıda güzel kitap var ve çok uzunlar o kadar zamanım yok. Zaten çok fazla okuyan araştıran biriyim, uzun kitaplara zaman kalmıyor.

Hal böyleyken bu istediklerine nasıl ulaşırım?
0
etki
(20.11.20)
sparknotes belki işinize yarabilir. kitapla ilgi tüm gerekli bilgileri alırsınız.

Alıntı , aforizma vb falan öyle şeyler için anca goodreads gibi sitelerde kullanıcı alıntılarına bakmanız lazım.

ha bunu yapıp ortamlarda yeaa o kitabı bilirim böyle şöyle diye ahkam keserseniz tabi sizi üzerler söyleyim.
0
AlsterWasser
(20.11.20)
Size kitap yerine su baslik lazim sanirim:

(bkz: kamyon yazıları)
0
fortisvita
(20.11.20)
Kurgu dışı kitaplar için İngilizce blinkist Türkçe için muadili kitUp uygulamalarını deneyebilirsiniz
0
Ufuk
(20.11.20)
Ekşi sözlük başlığına girip okuyun aşağı yukarı söylediklerinizi yazıyor çoğu kişi. Güzel analiz yapanlar da oluyor hatta.

Ama bu şekilde kitabın özünü alamazsınız bence, onu da bilin. Mesela suç ve ceza veya tutunamayanlar için istediğiniz kadar özet/aforizma okuyun Raskolnikov'un veya Selim Işık'ın içinden geçtiği psikolojik süreçleri, kafalarının içindeki düşünceleri uzun uzun okumadan onları tanımak, karakterleri kafada canlandırmak mümkün olmuyor pek. Öyle olmayınca da geriye pek bir şey kalmıyor açıkcası. Tabi yine de tercih sizin.
0
playing star again
(20.11.20)
(8)

Sizi sinir eden bi kitap önerir mısınız ?

Şark Bülbülü
Bu dediğim dizi filme de uyarlanabilir. O yüzden bu kategoriye sordum. Sizi sinir eden bi kitabı sonuna kadar okuyabilir mısınız? Böyle bi kitap falan varsa bana önerebilir mısınız? Ben içinde çok haksızlık barındıran ve okuyanı yiyip bitiren bi kitap arıyorum biraz mazoşistimde. Duyguları yoğun kiş
Bu dediğim dizi filme de uyarlanabilir. O yüzden bu kategoriye sordum. Sizi sinir eden bi kitabı sonuna kadar okuyabilir mısınız? Böyle bi kitap falan varsa bana önerebilir mısınız? Ben içinde çok haksızlık barındıran ve okuyanı yiyip bitiren bi kitap arıyorum biraz mazoşistimde. Duyguları yoğun kişilere hitap eden bi kitap, film, dizi hakkında ne düşünüyorsunuz genel olarak..
0
Şark Bülbülü
(19.11.20)
Üslubu sinir eden bi kitap olmuştu; Tutunamayanlar. İçim karardı resmen. Sonra yaklaşık altmış sayfalık bi bölüm geldi, hiç noktalama işareti kullanılmayan. Yeter dedim attım kenara.
0
antihero
(19.11.20)
John Fowles - Büyücü

Yazarın diğer kitaplarını sevince, bu kitabı da çok övülünce almıştım. Hem kız kardeşim hem de ben okurken sinir krizi geçirdik. Başarılı bir kitap değildi bence.

Alttaki entryyi okuyunca aklıma geldi:

Marquis de Sade - Justine

Kitap baştan sona rahatsız edici. Öyle ki bazen sayfaları hızlı hızlı geçmek istiyorsun. Ancak Büyücü’nün aksine başarılı bir kitaptı.
0
ruhen hastayim ben
(19.11.20)
Hanya Yanagihara - Değersiz Bir Hayat

Okurken o kadar için karardı ki 700 sayfalık kitabın 200. sayfasında bıraktım. "İşkence pornosu" kalıbının sözlük anlamı bu kitapta yemin ediyorum. Öyle normalde herşey güzel olsun pembe peluş filler modunda bir insan değilim ama bildiğin bir bok deresinde sürüklenmek gibiydi bu kitap.
0
peki madem
(19.11.20)
beni kor kuyularda.o babanin hicbirsey yapmamasi adami yeteri kadar delirtiyor
0
grinito
(19.11.20)
sttc
(19.11.20)
"kiralık konak" olabilir. Kitaptaki çoğu karakter pislik ve insanı kanser eden türdendi.

Ya bir de Sabahattin Ali'nin öyküleri aşırı dramatik, insan ehh yeter be oluyor. Romanları ne kadar iyiyse öyküleri o kadar kötü.
0
playing star again
(19.11.20)
lilja 4ever
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.11.20)
Buyucu arti 1
Bi de iskenderiye dortlusu - yazara gicik olmustum, bayaa kandiriyo okuyucuyu :-)
0
euteamo
(20.11.20)
(17)

Ruh eşi?

FreSh
Ruh eşi diye bir şeye pek inanmıyorum ama daha iyi anlaşılsın diye öyle diyeceğim. Biriyle tanıştım yaklaşık 3 ay önce. Çok iyi anlaşıyorduk, eğleniyorduk. Her şey güzeldi. Ama saçma bir sebepten bana soğuk davranmaya başladı. Ben dedim böyle olmaz istemiyorsan direkt söyle iletişimi keselim. Niteki
Ruh eşi diye bir şeye pek inanmıyorum ama daha iyi anlaşılsın diye öyle diyeceğim. Biriyle tanıştım yaklaşık 3 ay önce. Çok iyi anlaşıyorduk, eğleniyorduk. Her şey güzeldi. Ama saçma bir sebepten bana soğuk davranmaya başladı. Ben dedim böyle olmaz istemiyorsan direkt söyle iletişimi keselim. Nitekim kestik :D
Soracağım şey şu, insan bu kadar iyi anlaştığı, fikirlerinin bu kadar uyustugu ve baya hoşlandığı birine nasıl yol verebilir? Ben böyle birini kaybetmek istemezdim. Benden gerçekten hoslaniyordu, aslında hoşlanmıyor muymuş, insanlar böyle dengesiz mi?
0
FreSh
(18.11.20)
Her şey sizin zannettiğiniz gibi olmayabilir. Onun penceresinden baksak kim bilir neler neler göreceğiz.
0
ruhen hastayim ben
(18.11.20)
E sorsana ona neden sormuyorsun sebebini?
0
her giriste sifresini unutan adam
(18.11.20)
İnsanlar çok iyi rol yapabiliyor. Ruh eşi gibi davranmak öyle mucizevi bir durum değil.
0
olaylar olaylar
(19.11.20)
Saçma dediğin sebep karşı taraf için saçma olmayabilir. Bazen tek bir olaydan yola çıkarak genel bir kanıya ulaşılıyor. Diğer ihtimal, belki de bir uzaklaşma süreci vardı o olay bardağı taşıran son damla olmuştur.
0
istege bagli sigortasiz
(19.11.20)
Baya hoşlanıyor gibi davranmak yeterince vakti olan biri için kolay iş. Vardır böyle tipler, sende istediği etkiyi ve intibayı bırakabilmek için bütün yeteneklerini sergiler ama senle cidden olup olmayacağının hesabını egosu tatmin olup rüştünü ispat ettikten sonra yapar. Achilles olsa adını tarihe yazacakmış ama kendi imkanlarıyla anca senin aklında bir süre yer edinmeyi başarabilmiş. Hakkını vermek lazım yapmış da.
0
IncredibleMau
(19.11.20)
o sizin düşündüğünüz gibi düşünmüyor ve baktığınız gibi bakmıyordur büyük ihtimalle. eğer anlayttığınız gibiyse -ki bu çok ufak bir ihtimal bence- bazı insanlar kıymet bilmiyor ya da önlerindeki fırsatları göremeyebiliyorlar. ondandır.
0
candide
(19.11.20)
aynisini ben asik oldugum kiza yaptim yakin zamanda ki sizin pozisyonunuzdaydim ve karsimdaki kisi yuksek piyasasi da olan harika bir kizdi.

gelisine reddettim. yine olsa yine reddederim. donecekse bir kez daha.

ozetle vazgecilmezlik adimlari bazan karsi tarafta sacma gereksizlik olarak gorulebiliyor. o rest in teptigi bir durumdasiniz.

belki sans verir devam edersiniz. durumu ve dusuncelerinizi aciklayin. isterse devam eder. yoksa hayata devam.

istemeden bir alttaki yazarın söylemine göre fling denen şeyi yapıyormuşum.

@FreSh sadece kendini egosal olarak yukarda gormesinden, boyle sizin gibi rest cekmesinden dolayi. guzelligini kabul etmedim degil ki yuzune soyledim, defalarca yazdim bile. benim geldigim yolu izlese o guzelligini kenara birakir kafasiyla düserdi iliskiye. ama gerek gormedim. insan gibi deger vermek, insanca birseylere baslamak ve bazan normal sade olmak yeterli bazi seyler icin. karsindaki insan seni simartsin diye istekte bulunmak hic etik degil. en azindan benim gibi olan insanlar icin.

sizin yerinizde oldum. karsnizdaki insanin da. en iyisi gercekten acikca konusmak. kartinizi acik oynamak. kuskularinizdan vs soz etmek. yol verirse yine de, donmeyin ani olarwk kalsin hersey size. belki sans verir dedigim gibi. ben vermem o sansi diye sizin karsinizdaki bu kadar prensipli olmayabilir. deneyin demek icin yazdim bu kadar. sonra pisman olmayin diye. ben hic pisman olmadim, soru isaretsiz yasayin, guzel yasayin. esenlikler dilerim.
0
baldan kaymak
(19.11.20)
Fling deniyor bu olaya.
0
sonsuz
(19.11.20)
Sen sadece onun buyusune kapilmissin, o da gercegi tokat gibi yuzune carpmis.
0
baldur2
(19.11.20)
hoşlanmıyormuş ya da heyecanını kaybetmiş
0
lcha
(19.11.20)
Ben baya safım sanırım:( bir daha kimseye inanmayacagim, güvenimi iyice kaybettim

@her girişte
Sormuyorum çünkü daha önce çok üstüne düştüğüm oldu ve hiçbiri olumlu olmadı, özgüvenimi zedeledi bu. Sorsam da bir şeyin değişeceğini sanmıyorum.

@baldan kaymak
Aşık olduğunuz kızdan niye sogudunuz peki? Hataları mi oldu?
0
🌸FreSh
(19.11.20)
Hocam aşk falan birinden kazık yedikten sonra bu olaylara inanmak çok zor. Sevmediğin bir özellik görünce katlanma eşiğin düşüyor. Gelişine yolluyorsun.

Yaptığın hareket çok iyi ama. 2 ay önce falan aynısını yaptım. Sana değer vermeyen kimsenin derdi, sıkıntisi, tribiyle uğraşılmaz. En güzelini yapmışsın.
0
westblack
(19.11.20)
Acı ama muhtemelen o sizin gibi düşünmüyordu. Düşünse zaten bırakmazdı.
0
playing star again
(19.11.20)
iluzyonda olmanin tek suclusu sen degilsin aslinda. sonucta etki tepki meselesi. kaldi ki 3 ay daha ciksaniz gayet normal bir sekilde nisan falan konusuyor olabilirdiniz. karsi tarafin olgun olmayisi veya kisiliksiz olusu daha cok. neyse dersinizi alin, onunuze bakin.
0
baldur2
(19.11.20)
Bir kaç hafta önce sosyal bir ortamdan tanıştığım bir adamla, hiç görüşmeden 3 ay konuştuk. sadece sohbet. cinsellik sıfır. ve bu süreçte inanılmaz şeyler hissetmeye başladım. bunu tarif edemem. ancak sadece sanal bir iletişimdi, hala yüzyüze görüşmemiştik ve bu da beni inanılmaz dengesizleştirmişti. ve ona ve kendime duygusal olarak zarar vermemek için ayrıldım. bunu hiç kimse anlamaz biliyorum. ama gerçek bu. mesafelerden dolayı en mantıklısı buydu. maalesef bazen mantık ağır basabilir. karşınızdaki ne düşünüyor bilemezsiniz.
0
mobydick
(19.11.20)
@mobydick bizim de buna benzer bir sebeptendi. Tabi mantikliysa yapılacak bir şey yok.
0
🌸FreSh
(19.11.20)
karşısındaki insanın duygusal boşluğuna denk gelmişsin ve geçici bir süre doldurmuşsun ama fiziksel beğeniye hiç dönmemiş konu. Fikir uyuşması vb vs insana ilk başta aa bu olabilir hissi verir ama elektrik fizikselde yoksa o iş patlar. sende de öyle olmuş
0
KaraSakall
(20.11.20)
(11)

Fark yarattı dediğiniz bir diş fırçası var mı?

ofelia
Bir arkadaşım story atmış geçen şu tahta saplı, fırçası da dışarıdan bakıldığında çok düz, şovsuz görünen diş fırçalarını diş doktoru önermiş de hayatı değişmiş. Öyle influencer falan değil normal biri, baya övmüş işte fırçayı. Ben bunları bir süredir görüyorum ama hiç incelemedim. Bende de elektrik
Bir arkadaşım story atmış geçen şu tahta saplı, fırçası da dışarıdan bakıldığında çok düz, şovsuz görünen diş fırçalarını diş doktoru önermiş de hayatı değişmiş. Öyle influencer falan değil normal biri, baya övmüş işte fırçayı.

Ben bunları bir süredir görüyorum ama hiç incelemedim. Bende de elektrikli olanlardan var. Fırçaları da değişik değişik, 3d beyazlatma bilmem ne. Siz ne yapıyorsunuz, ne kullanıyorsunuz?

Cidden denediğinizde "oo bu da ne güzelmiş, ağzım dişim bayram etti" dediğiniz bir diş fırçası var mı?
yoksa hepsi aynı mı?
bu elektrikli vızır vızır dönenlerin bir sakıncası var mı?
çünkü çok uzun zamandır kullanıyorum bırakayım mı artık?
0
ofelia
(18.11.20)
curoprax 5460 diş hassasiyeti olanlar için efsane bir fırça. şu an elektrikli diş fırçası var. saçma sapan yerlerde de hassasiyet oluşmaya başladı. tekrar curopraxa dönmeyi düşünüyorum

galiba böyle yazılmıyor ya.
0
kablelvuku
(18.11.20)
Elektrikli degistirdi benim hayatimi. Daha az eforla daha iyi temizliyor. Vazgecmem ben kolay kolay herhalde
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.11.20)
son 2 diş doktoruda en basic, dümdüz olanlarla yukardan aşağı fırçalayın ve muhakkak diş ipi kullanın demişlerdi. gerçekten de çok rahatladım 1,5 senedir. ben de e o kadar reklamı yapılıyor diğerlerinin yok bilmem ne kıvrımlı, yok elektrikli, yok şuralara ulaşan falan diye gülmüştüm. adamda adı üstünde reklam onlar demişti :).
0
Phoebe
(18.11.20)
Ben de elektriklinin gerçekten daha çok temizlediğini hissediyorum nedense. Uzunca bir süre kullandım, aynı temizlik hissini normal fırçalar vermiyor. Ama dişçi değişim tabii.
0
roket adam
(18.11.20)
kablelvuku+1

5 senedir falan curaprox 5460 kullanıyorum. gayet memnunum. fiyatları inanılmaz arttı yalnız buna aşırııı derecede üzgünüm :'(
0
dedim ben sana
(18.11.20)
www.amazon.com

2 yıldır bunu kullanıyorum. ondan önce de bir alt modelini kullanırdım. 15 yıldır elektrikli diş fırçası kullanıyorum. dişlerim çok sağlıklı, diş beyazlatma yapmadan bembeyaz.
0
stewie
(18.11.20)
benim için tepe supreme. doktorum tavsiye etmişti. curaprox dahil, bundan daha yumuşak hisli bir fırça kullanmadım.
0
sir gawain
(18.11.20)
baya uzun suredir curaprox 5460 kullaniyorum ben de. bir seyahatte unuttugum ve bulamadigim icin baska bir firca almistim, resmen tuvalet fircasi ile fircaliyormus gibi hissetmistim.

Bu yuzden curaprox +1 diyorum.
0
65 derece
(18.11.20)
ben birkac tane dis fircasi kullaniyorum. ama dis macunu pek kullanmiyorum. yatmadan once filan bazen...

oral b'nin en ucuz elektrikli modeli var. macunsuz da fircalasan o temizlik hissini veriyor o yuzden seviyorum ama sevmedigim yanlari da var. mesela firca arkasinda kalan plastigin dise carptiginda biraktigi his beni rahatsiz ediyor.

bir tane taha sapli varm yumusak killi. tahta olmasi yukaridaki sebepten guzel cunku plastik gibi sert bi vurus olmuyor. bundan da memnunum.

tatilde yolda izde normal killi katlanabilir model tasiyorum. zor oluyor ama hic yoktan iyidir...
0
supergirl
(18.11.20)
Vallla ben söz konusu dişlerim olunca oldukça hassasım o yüzden geçenlerde arayışa girip sormuştum burada: eksiduyu.ru
1 aylık curaprox 5460 kullanıcısıyım memnunum, öneririm.
0
Amaranta ursula
(18.11.20)
Elektrikli fırça kullanıyorum. Normal elektriksiz çoğu fırça ve macun beni huylandırıyor. Huylanmamam için fırçanın biraz sert olmadı ve şeffaf telli olması, macunun ise jel kıvamında olması lazım. Ama elektrikli fırça hızlı döndüğü için macunun ve fırçanın dokusunu pek hissetmiyorum ve daha iyi temizliyor.
0
playing star again
(18.11.20)
(10)

okulların açılmasını neden bu kadar çok istiyor bakan

condom kurşunu
vakalar ortada, daha önce bundan daha az vaka varken okullar kapanmıştı, şimdi illa okulları açacağız diyor. derdi ne?
vakalar ortada, daha önce bundan daha az vaka varken okullar kapanmıştı, şimdi illa okulları açacağız diyor. derdi ne?
0
condom kurşunu
(16.11.20)
çalışıyoruz, önlem alıyoruz, yatmıyoruz, eğitimi aksatmıyoruz......... kamuoyunun görüşlerine göre hareket ediyorlar zaten. çoğunluk kafeler avmler açık okullar kapalı öğretmenler yatıyor vs deyince meb de bu algıyı kırmak için okulu bir an önce açmaya çalışıyor.

ekleme: herhangi bir bakanın halkın hayrına herhangi bir karar almaya çalıştığını düşünmüyorum. hepsi her şeyi çok mükemmel ve olması gerektiği gibi yapıyor kendince.
0
olutaklidi
(16.11.20)
özel okullar taş mı yesin?
0
sutlu nescafe
(16.11.20)
normal bir ülkede "bu ne saçma soru" derdim ama şu anda aksine güzel bir soru olduğunu düşünüyorum çünkü 18 yılda sınav sistemini ve müfredatı yüz kere değiştiren bir hükümetin çocukların eğitimini düşündüğünü hiç sanmıyorum.

amaç bence de bedavadan maaş vermeyelim mantığı olabilir.
0
bohr atom modeli
(16.11.20)
Bir sebep de tamamen online egitim halkin ne kadar zor durumda oldugunu daha da gozler onune sermesi bence. İnternete, bilgisayara, tablete ulasim bir cok cocuk icin hala hayal.
0
red g
(16.11.20)
Neden olabilir mesela? Ülkenin eğitiminden mesul olduğu için olmasın? Dünyada vaka sayısı bizden kat kat fazla ülkelerde bile okullar açık MEB ve devletin kurumları muhaakkak artısını eksisini hesaplamışlardır. Okulları kapatmak şehirleri kapatmak çözüm getirmiyor bu virüsün henüz bir çaresi yok ne zaman çözüleceği belli değil sonsuza kadar okullar kapalı kalacak değil ya bu şekilde kontrollü olarak eğitime devam edilmesi en mantıklısı.
0
acebi
(16.11.20)
Vakalar ilk patlamaya başladığında -tabii bize açıklandığı kadarıyla- okulların kaptılması yerinde bir önlemdi ancak bunun sürdürülebilirliği yok.

Alanım küçük çocuklar olduğu için onlar adına konuşmam gerekirse beş uzaktan eğitim dersi bir tane yüz yüze eğitim etmiyor. Kaldı ki her çocuğun internete ulaşabilme imkanı yok. İnterneti olsa tableti/telefonu olmuyor. İstanbul’da iyi gelirli bir ilçede öğretmenim. Sınıfımda online eğitime ulaşamayan öğrencim var. Çünkü diğer kardeşleri ile derslerinin saati çakışıyor. Eğitimde fırsat eşitliği açısından okullar açılmalı bu nedenle.

Bir de şunu eleştireceğim; insanların iç içe olduğu çeşitli eğlence organizasyonları faaliyet gösterirken okullar kapansın demek mantıksız geliyor. Aksine birincil önem arz etmeyen yerlerin kapatılması okulların açık kalması gerekiyor. Tıpkı hastaneler gibi.
0
ruhen hastayim ben
(16.11.20)
Online egitim fiyasko oldu.
Okullara bağlı onlarca sektör var okullar kapalı kalırsa bu sektörlerde kriz büyüyecek.
0
istege bagli sigortasiz
(16.11.20)
okullara bağlı onlarca sektör + 1
servisler, kırtasiyeler, kantinler, ihaleler, tekstil sektörü, öğrencilere yönelik spor-sanat aktiviteleri vs.
çocuklara evde kim bakacak sorunsalı
özel okullar faktörü binlerce özel okul çalışanı
uzun vadede bir şekilde üniversiteleri de geç açma korkusu (üniversitelerin etiklediği sektörler daha da geniş)
en en enn sonlarda e-eğitim için teknik altı yapı yetersizliği de olabilir ama iyice sonlarda.
0
jimjim
(16.11.20)
Dunyanin her yerinde okullar ayni zamanda cocuk bakimevi olarak kullaniliyorlar. Anne-Baba calisirken cocuk bosta kalmiyor, kontrol altinda oluyor. Pandemi doneminde cocuklar evde kalinca basibos kalma durumlari olustu ve aileler bu konuda cok dertliler.
0
cleric
(16.11.20)
Ben sadece ekonomik nedenlerle olduğunu sanmıyorum. Yukarıda belirtilmiş zaten, bakın İstanbul'da iyi ilçede bile sorun olurken anadolu'nun ilçesinde, kasabasında, köyünde yaşayanlar için 2-3 kardeşe aynı anda hem ayrı oda hem ayrı cihaz hem de internet sağlamak çoğu kişi için mümkün değil. Fırsat eşitliği tamamen ortadan kalktı uzaktan eğitimde.

Bir video vardı. Adamın 3 çocuğu var, hali vakti de yerinde. Evinde bilgisayar, tablet var, bir çocuğuna da kendi telefonunu veriyormuş. Ama hepsinin dersi aynı anda olunca yoruluyoruz diyordu. Küçükler kendi kendine açamıyor zoom vs, biri salonda biri mutfakta, biri kendi odasında, bağlantı kopuyor bişi oluyur müdahele etmek gerekiyor. Hayal edince bike afakanlar basıyor bana. Üniversite seviyesinde çok sıkıntı olduğunu düşünmüyorum uygulamalı alanlar dışında ama ilk okul için çok zor bence uzaktan eğitim.
0
playing star again
(16.11.20)
(13)

Bakımlı kadın/erkek kimdir?

limoncello
Size göre bakımlı kadın/erkek kimdir?Nasıl kadın ve erkeklere bakımlı dersiniz? Edit: Diyelim bir kadın kilolu yani şişman hem yüz, hem vücut ama giyim, makyaj vs. yerinde ve kendisine bakımlı diyor bu kadın. Bakımlı demez misiniz siz ?
Size göre bakımlı kadın/erkek kimdir?

Nasıl kadın ve erkeklere bakımlı dersiniz?


Edit: Diyelim bir kadın kilolu yani şişman hem yüz, hem vücut ama giyim, makyaj vs. yerinde ve kendisine bakımlı diyor bu kadın. Bakımlı demez misiniz siz ?
0
limoncello
(26.04.18)
bir bakıp kafanı çevirdiğinde bir daha bakma isteği uyandıran kadın veya erkeğe bakımlı kadın/erkek denir.
0
duyurukullanıcısı
(26.04.18)
sağlıklı beslenen, sağlıklı yaşayan, kilosuna (herhangi bir sağlık sorunu yoksa tabii), sporuna vs. dikkat eden kişi bakımlıdır benim gözümde. (kişisel temizlik default)

üzerine güzel parfüm sıkıp iyi giyinmekle, makyajla cart curtla bakımlı olunmuyor bana göre.

edit sonrası cevap:

eve gelip oturduğu yerde homini gırtlak cips bilmem ne abur cubur yiyerek bir ton kendini umursamaz alışkanlıkları var ise yani kendine dikkat etmeyip keyfi bir şekilde obez oluyorsa bence bakımlı değildir.

Ha bir sağlık sorunu vardır bazı şeyler elinde değildir ya da sağlıklıdır ama biraz şişmandır ona kim ne diyebilir. Ama ye abur cuburları vucut yağ bağlasın şiş ondan sonra iki makyaj yap bakımlı ol yok öyle bir dünya bana göre.
0
AlsterWasser
(26.04.18)
temizliğine özen gösteriyorsa, sokağa yataktan kalktığı gibi çıkmıyorsa, kıyafetleri düzgün ve uyumlu ise benim için bakımlıdır.

kilo veye makyajın bakımla ilgisi yok bana göre.

ha kilo demişken öyle 150 boya 90 kilo gibi şişman gibi şişman ise çok da bakımlı geleceğini sanmam.
0
elorelia
(26.04.18)
Spor yapan, beslenmesine dikkat eden, beden ve kıyafetlerinin temizliğine özen gösteren kişi bakımlıdır.
0
harvey
(26.04.18)
kıyafetin temiz olması,

parfüm kullanıp kullanmadığı önemli değil ama sigara ve ter kokmaması,

saçların yağlı olmaması,

tırnak bakımı,

saç - sakal olarak mağara adamı olunmaması,

dişlerini düzenli fırçalanması.

ayakkabılar çamur içinde, pislik içinde olmasın yeter ( ilk günkü gibi gıcır gıcır olamaz zaten )

bu kadar. bence pek maddiyat gerektirmeyen, herkesin kolayca yapabileceği şeyler.

bir kadının yüzüne makyaj yapıp yapmamasını bakımla ilişkili bulmam. yüzünün daha güzel görünmesi için yaparsa yapar.
0
Neill
(26.04.18)
Bir arabayı istediğiniz kadar yıkayın, cilalatın, partlatın. Periyodik bakımlarını, arızalandığında tamirini yapmazsanız bir işe yaramaz o araba. Öyle düşünün.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(26.04.18)
Tırnak içleri temiz, saçları yağlı olmayan, cildi pul pul dökülmeyen nemli olan, ter kokmayan, buruşuk kıyafet giymeyen kişilere bakımlı derim.
0
bego
(26.04.18)
bir hastalık yoksa obeziteye kayan şişmanlıkta fiziksel bir ihmalden öte geliyor, yani ben bakımsız derim.

öncelikle bakımlı ile güzeli ayırmak gerek. ister istemez insanlar, içgüdüsel bir biçimde güzel olanı direkt olarak bakımlı olarak da kodluyorlar kafalarında. bir insan hem bakımlı hem güzel olabilir elbette fakat güzel diye illa ki bakımlı olacak diye bir kaide de yok.

bana göre ise bakımlı olan: kilosuna,öz bakımına,kıyafetlerinin bakımına(ütü,temizlik) dikkat eden kişidir.
0
biravekahve
(26.04.18)
Kötü kokmayan, temiz ve sade kıyafetler giyen, saçları yağsız ve tel tel görünen, dişleri beyaz ve parlak (beyazdan kastım kar beyazı değil tabii, doğal beyaz), tırnakları ve tırnak etleri güzelce biçimlendirilmiş, fazla kilosu olmayan (şimdi linç yiyeceğim biliyorum ama kilolu kişiler bana daha fazla terliyorlar gibi geliyor) insanlar bende daha bakımlı izlenimi oluşturuyor.
0
i m cool with that
(26.04.18)
Şöyle kapsamlı bir check-up'a girip alnının akıyla çıkan insan bakımlı insandır. Gerisi fasa fiso.
0
selamun aleykum kitty
(27.04.18)
bakım deyince ben daha çok temizlik ve kozmetik bakım rutinlerini, saç baş işlerini ve kılık kıyafet güzelliğini anlıyorum. o yüzden kilolu ve bakımlı olabilir insanlar. bu yüzden sağlıklı veya fit olmak ve bakımlı olmak ayrı şeyler bana göre. spor yapan yediğine içtiğine özen gösteren birisi kendine dikkat ediyor kategorisinde olur benim için. ki zaten her yediğine içtiğine özen gösteren üstüne başına, saçına, yüzüne özen göstermeyebiliyor.
0
playing star again
(27.04.18)
Neill +1

Her gün dus alan, saclari yagli olmayan, spor yapan, giyimine kusamina özen gösterip kendine yakisani giymeyi bilen insan bakimlidir.
Illa marka veya pahali olmasina gerek yok kiyafetlerin. Kendi vücudunu taniyip ona göre giyinilmesinden bahsediyorum.
Disleri temiz, kendisi güzel kokan birisi olmasi da önemli.
Makyaji isin icine katmadim cünkü sapsari dislerin üzerine 100 liralik ruj da sürsen kötü bir görüntü ciziyor.
0
chitosan
(27.04.18)
şişman diye bakımlı denmez diye bir şey yok. tıpkı bir erkek kel diye bakımlı olmaz denilemeyeceği gibi. bakım temiz ve uyumlu görüntüsü olan, tırnakları dişleri saçları giydikleri temiz kişileri çağrıştırıyor bende.
0
pinkpeony
(27.04.18)
(8)

yalnızlık ve bilimsel gerçekler

imbat
yalnızlığın fiziksel anlamda yalnızlığın hasta ettiği doğru mudur? hiç arkadaşının olmaması vb... sosyal temastan yoksun olmak vb.
yalnızlığın fiziksel anlamda yalnızlığın hasta ettiği doğru mudur? hiç arkadaşının olmaması vb... sosyal temastan yoksun olmak vb.
0
imbat
(24.04.18)
sosyal insanların net bir şekilde daha uzun yaşadıklarına ait araştırma duymuştum.
0
ssiradanbirigibi
(24.04.18)
Yalnızlık, üzüntü ve mutsuzluk gibi duygulara neden oluyorsa kişinin psikolojisini olumsuz etkileyebilir. Kötü bir psikoloji de vücut sağlığını etkileyebilir. Uzun süre yalnız yaşayıp gayet mutlu olan insanlar da var. Yalnızlığın hasta etmesi pek gerçekçi bir düşünce değil. En fazla, yalnızlık insan sağlığını olumsuz etkileyebilir denebilir.
0
dissendium
(24.04.18)
bunu yanlızlık bazında düşünmemek lazım. insanın psikolojisini etkileyen her durum ve duygu insanı hasta edebilir. herşey insanın beyninde başlıyor. psikolojisi bozuk olan insanların fiziksel olarak da hastalandığı bir gerçek. önemli olan bu problemleri düşüncede çözebilmek. yoksa hayattaki herşey geçici zaten ve bu hayatta her zaman yalnızız. en sevdiğimiz anlar, en acı çektiğimiz anlar, ailemiz, eşimiz/sevgilimiz, işimiz. hepsi belli bir zaman aralığınca bizimleler.
0
greenshadow
(24.04.18)
Ben bununla ilgili bir makale okunustum, yalniz insanlar daha fazla stres bozukluklarina, depresyona yakalaniyor uzun vadede
0
baldur2
(24.04.18)
@acemi + 1 000
0
runagain
(24.04.18)
Yalnızlık bütün psikopatolojiler için risk faktörüdür.
Sosyal desteği çok olan insanlar daha uzun Yaşar, daha az hasta olur, daha mutlu olurlar. Bunlar hep bilimsel araştırmalar.
0
şubatsonrası
(24.04.18)
blogs.einstein.yu.edu

ağzını burnunu kırar diyor.
0
kablelvuku
(24.04.18)
Doğru. Social support and health diye aratırsan bilimsel veri tabanlarında bir sürü şey çıkar.
0
playing star again
(24.04.18)
(6)

fotografcilikta kurs mu video mu?

fakyoras
selam,birkac ay once dslr makine aldim. su ana kadar bir kere fotograf cektim :) hazir havalar da guzellesirken birazcik inceliklerini ogreneyim diyorum. iso-diyafram-enstantane nedir ne degildir internette bulunabiliyor ama evde calistiktan sonra disarda denemek pek mantikli degil gibi, unuturum :)
selam,

birkac ay once dslr makine aldim. su ana kadar bir kere fotograf cektim :) hazir havalar da guzellesirken birazcik inceliklerini ogreneyim diyorum.

iso-diyafram-enstantane nedir ne degildir internette bulunabiliyor ama evde calistiktan sonra disarda denemek pek mantikli degil gibi, unuturum :) disardayken video izlemek de pek makul gozukmuyor. fotografcilikla ugrasan dogru duzgun arkadasim da yok.

video izleyip mi gelistirim kendimi yoksa fujifilm'in filan turu oluyormus, oyle bir seye mi katilayim? yoksa buradan biri "hadi gel su gun beraber fotograf cekelim, sen de ogrenmis olursun" der mi?
0
fakyoras
(23.04.18)
fotoğraf çekmeyi öğrenmek ciddi zaman istiyor.

herşey iso diyafram ve enstantane den ibaret değil ,ne kadar çok çekersen, ne kadar çok fotoğraf incelersen, gözünü ne kadar geliştirirsen o kadar iyi çekersin

bunun hiç bi önemi yok, video izle, kursa git, beraber çek. sen çekeceğin fotoğrafı çekmeden kafada canlandırmadan bu işler zor. zaman istiyor işte.

basit kurallar ve presetler var onları öğren, kadraj, kompozisyon, çekim hatası(camera shake, under, over exposed) gibi şeylerden kaçın.

fotoğrafta emin ol herkesin çektiği her fotoğraf muhteşemdir, süperdir kusursuzdur, aslında öyle değil tabi.
ben çok değil 3 5 ay önce çektiğim fotoğraflarımı bile beğenmiyorum, çünkü gün geçtikçe gözüm ve yeteneklerim gelişiyor, eskideki şeyler basit kalıyor.

sen sürekli her çektiğini beğenirsen anla ki hiç gelişmiyorsun.
0
Photographer
(23.04.18)
mesela yol fotografi cekiyorlar, arabalarin isiklari duz cizgi gibi oluyor, veya uzayi cekiyorlar, uzun pozlama mi ne yapiliyormus sanirim, yildizlar gercek gibi duruyor...

bu tarz seylerin teknigi var tabi. onlari nasil ogrenebilirim ?
0
🌸fakyoras
(23.04.18)
hah bak bunlara kaynak bulmak çok kolay.

youtube a ne fotoğrafı çekmek istediğini yazar ve gavin hoey gibi adamları da takip edersen, bulamayacağın hiç bir fotoğraf tekniği, fotoşop tekniği yok.

genelde tripod üzerinde uzun pozlama yapılarak çekilir. bu basit olan yöntem.
chaceteera.files.wordpress.com

ikinci yöntemde ya kamera elde shutterspeed i düşürerek haraket eden aracı takip edersin ya da yine tripodda çekersin ama araç senin istediğin şekilde hareket eder ve belli bir noktada durur.

i.pinimg.com
0
Photographer
(23.04.18)
uzun pozlama uzay milkyway biraz zor.

birincisi geniş açı lens olması lazım tercihen prime ve 1.4 ve altı

ikinci olarak makinanın iso performansının çok yüksek olması lazım

üçüncüsü telefona indireceğin bi kaç programlar telefonun gpsi vasıtasıyla, milkyway ya da kuzey yıldızına nişan alıp makinayı fokuslaman lazım

en önemlisi de çok karanlık olması lazım, bu ne yazıkki türkiye de pek mümkün değil, çok karanlık yer bulmak çok zor.
0
Photographer
(23.04.18)
Videodan öğren.
0
playing star again
(24.04.18)
bence milkyway o kadar zor değil. youtube'ta çok basit yöntemleri anlatan videolar var.

ha zorluğu şu, şehir ışıklarından uzak bir yer bulmak. bunun dışında 2.8 diaframla bile çekersin. f4'le çeken de var. iso'yu yüksek tutarsan üstüste stackleyip biraz fatoşlarsın olur biter. he tabi geniş açı lazım her halükarda.
0
beyteper canavari
(17.07.18)
(20)

Hatunlara hediye sorusu

devilred
Kızlar size böyle bir hediye gelse kullanır mıydınız? Ben kullanırdım şahsen. https://m.n11.com/matthew-cox-czd3044-bayan-yikanmis-deri-el-cantasi-cuzdan-7renk-P236213421
Kızlar size böyle bir hediye gelse kullanır mıydınız? Ben kullanırdım şahsen.

m.n11.com
0
devilred
(23.04.18)
Hayır.
0
pike
(23.04.18)
Kullanmazdım.
0
Amaranta ursula
(23.04.18)
kullanmazdım
0
buiret
(23.04.18)
Buralardan mesaj vercek kadar düşmedim. Kadın bir arkadaşıma almayı düşünüyorum, hani kendim de kadınım ya, kendi fikrimi de ekledim. Yasaktı sanırım.
0
🌸devilred
(23.04.18)
Pazardan alınmış gibi bir havası var.
0
tabirimekruh
(23.04.18)
Ben beğenmedim. formu daha sert olan cüzdanları daha çok beğeniyorum.
0
sadecebiogrenci
(23.04.18)
fikir güzel, ben kullanırdım ama daha modern dursaydı kullanırdım. biraz +50 teyze işi gibi bu gösterdiğiniz.
0
loveless
(23.04.18)
Cirkin
0
elorelia
(23.04.18)
Kullanmazdim
0
aquarium
(23.04.18)
bir hayır da benden
0
damla sakızlı dondurma
(23.04.18)
bir de cevabıma ek olarak, "nasıl daha modern" diyorsanız mesela:

www.ninewest.com.tr
www.ninewest.com.tr
shop.mango.com

gibi şeyler daha modern duruyor. sonuncusu kozmetik çantası diye geçse de ben böyle şeyleri çantamı almadığım ama dışarıya çıkmam gereken zamanlarda içine ıvırımı zıvırımı koymak için kullanıyorum. çok pratik oluyor.
0
loveless
(23.04.18)
Erkek halimle "bu ne lan" dedim. Kadın olsam kabul etmezdim.
0
Polaroid
(23.04.18)
Babannemin bozuk para cüzdanı bunun aynısı. Bazara falan bunla çıkar bamığım...
0
Tears of Devil
(24.04.18)
fena değil ama deri olduğu için kullanmak istemezdim.
0
playing star again
(24.04.18)
kullanmazdım. anneannemin meme cüzdanının aynısı bu.
0
theseachange
(24.04.18)
E ama cüzdan zaten bu?
0
🌸devilred
(24.04.18)
Çirkin bence bu. Miniso'daki 10 liralık cüzdan bundan iyi görünüyor.
0
Lim5
(24.04.18)
Malzemesine bakmadım ama gerçek deri ise o sebeple kullanmazdım.
Genel olarak da kullanmazdım, böyle ince deri gibi olan şeyler kalitesiz görünüyor gibi geliyor bana. Para cüzdanı olarak kullanacağım şeyin kalıplı bir şekli olmasını tercih ederim. Böyle bir şey gelse idi ve gerçek deri değil ise, sırf boşa gitmesin diye içine diş macunu, gözlük mendili, krem falan gibi şeyler koyar öyle kullanırdım.
0
sopiro
(24.04.18)
Kullanmazdım. Çok kötü. Loveless’ın önerileri fena değil. Bence o tarz bir şeyler bak.
0
şubatsonrası
(24.04.18)
Cok kötü
0
chitosan
(24.04.18)
(34)

down sendromu belirtisi mi?

tukenmez adam
merhabayın,3 aylık bebemiz var ellerinizden öper. doğumdan önce de bağırsaklarında parlaklık var diyerek down sendromundan şüphelenildi. ikili ve üçlü testlerde bir şey çıkmadı. ayak parmakları ayrık değil, el serçe parmakları da iki boğumlu. ancak geçen hafta gittiğimiz bir doktor test yapalım sura
merhabayın,

3 aylık bebemiz var ellerinizden öper. doğumdan önce de bağırsaklarında parlaklık var diyerek down sendromundan şüphelenildi. ikili ve üçlü testlerde bir şey çıkmadı. ayak parmakları ayrık değil, el serçe parmakları da iki boğumlu. ancak geçen hafta gittiğimiz bir doktor test yapalım suratında down sendromuna benzer özellikler var dedi. dolayısıyla kan testi yapıldı ve sonuç bekleniyor şu an. ancak test yurtdışında yapılıyormuş ve sonucun gelmesinin 20 günü bulacağı söylendi, dolayısıyla içimiz içimizi yiyor. aşağıdaki el ve surat resimlerinden yola çıkarak bilgi verebilecek olan var mıdır? teşekkür ederim. veya şu kişiye gidin hemen sonuç alırsınız diyebileceğiniz bir doktor var mı?

ibb.co

ibb.co
0
tukenmez adam
(23.04.18)
bu konu hakkında bir bilgim yok ama son zamanlarda gördüğüm en tatlı bebek. allah bağışlasın.
0
lesemajeste
(23.04.18)
@lesemajeste çok teşekkür ederiz. darısı başınıza, varsa da allah analı babalı büyütsün. biz de doyamıyoruz sıpa ya valla :)
0
🌸tukenmez adam
(23.04.18)
allah bağışlasın üsteki yazara katılıyorum
0
moderniko
(23.04.18)
Acikcasi down sendromu teshisi oldukca kolay, cogunlukla bebek dogmadan bile teshis konuluyor. Boyle yurtdisinda 20 gun suren ozel bir test yapilmasi garip geldi . Farkli bir rahatsizlik icin test yapilmadigina emin misiniz?
0
Haldamir
(23.04.18)
@haldamir evet kesin teşhis doğumdan önceki ultrason ile ve kan testi ile konabiliyor. ancak bize böyle bir teşhis konulamadı. yani ultrason ile veya ikili/üçlü test ile kesin teşhis konulabilecek bir durum yoktu demek ki. ikili üçlü testte olasılık veriliyor, bu olasılıklar 1/250 den büyük olursa amniyosentez öneriliyor. bizim olasılıklarımız 1/10000 civarında idi yanlış hatırlamıyorsam. yani dediğiniz doğru ancak bütün vakaları çözemiyorlar bu şekilde.

ydışına gönderilen testte kromozom haritası çıkarılıyor yanlış bilmiyorsam. dolayısıyla bu kadar sürmesi doğaldır sanıyorum. 4 farklı yere sorduk hepsi 20 gün veya daha sonrasında sonuç gelir dedi. test kandan down sendromu testi. kromozom sayımı ile ilgili. eminiz.
0
🌸tukenmez adam
(23.04.18)
Aynen dediginiz testin adi karyotip analizi, kesin tani koymanin tek yolu, ama cok komplike bir test degil, eminim ki her laboratuvarda yapiliyordur, google'da arama yapinca bile birsuru yapan lab cikiyor. O yuzden yurtdisina gonderilmesi garibime gitti yalnizca.
0
Haldamir
(23.04.18)
@haldamir belirttiğiniz adıyla tekrar labaratuarları arayacağım, daha erkene bir sonuç alma şansımız var ise o labaratuara da yaptıracağım testi. teşekkür ederim.
0
🌸tukenmez adam
(23.04.18)
Doktor değilim sadece ailese down sendromlu bir üyemiz olduğundan yola çıkarak yorumda bulunuyorum. O eller hiçte down sendromlu eline benzemiyor. Öyle olsa tek bir çizgi olurdu sizinkinde üstte çizgi altta çatallaşan bir çizgi daha var. Ayrıca çift boğum yanıltıcı olsada serçe parmağı oldukça kısa olması gerekirdi sizinkinde öyle bir durumda yok. Gereksiz bir test gibi olmuş ama içiniz rahat olsun.
0
kompisko
(23.04.18)
Haldemir'in soyledigi gibi bu test neredeyse her laboratuvarda yapilabilecek kadar kolay bir test. Universite hastaneleri gec sonuc verir ama ozel bir laboratuvarla gorusurseniz halledeceklerdir. Yurtdisina gonderilecek bir test degil bu.
0
evrim halkasi
(23.04.18)
mübarek pek tatlı. maşallah. uzun, sağlıklı, pofuduk ömrü olsun.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(23.04.18)
@kompisko çok teşekkür ederim yorumunuz için. bir nebze içimiz ferahladı. kontrole gittiğimiz doktor bizi bu yola soktu açıkcası. doğumdan sonra bizim down ile şüphelerimiz yok olmuştu. insallah gereksiz yere yaptırmışızdır tahlili.
0
🌸tukenmez adam
(23.04.18)
@evrim halkasi internetten baktığım labaratuarlar da 2-3 hafta diyor sonuc için. yarın mesai başladığında teker teker arayıp soracağım. bildiğiniz hızlı yapacak lab. varsa paylasabilirseniz çok sevinirim. tesekkürler.
0
🌸tukenmez adam
(23.04.18)
@susadım @moderniko
guzel sozleriniz ve dilekleriniz icin cok tesekkur ederim. daha datlışları sizin olsun.
0
🌸tukenmez adam
(23.04.18)
Suratina bakilirsa down sendromlu gibi degil boynu falan kisa mi? Cunku down sendromlu bireylerin boynu kisa oluyor. Bana degil gibi geldi. Bu arada cok tatli bir kuzu masallah Allah bagislasin
0
matilda
(24.04.18)
Merhaba, öncelikle Allah bağışlasın.

Test yapıldıktan sonra sadece bazı kromozom bozukluklarına bakılan hızlı testler var fakat bunlarda daha fazla ücret isteniyor.

En başından istenseydi Amniyosentez yapılarak kesin bir sonuç söylenebilirdi. İkili ya da üçlü taramalar istatistiksel olarak bir değer verir ama bir ihtimal hep vardır. (250'de 1, ya da 10000'de 1 olsa bile)

Belirgin Down sendromlular olabileceği gibi test ile belirlenenler de olabilir.

Her neticede endişenlemeyip, tadını çıkarın bebeğinizin.
0
buck rogers
(24.04.18)
Çok tatlı, Allah sağlıklı ve uzun ömür versin. Maşallah
0
sanquis
(24.04.18)
Göz şekli hiç de Down gibi değil. Aşırı da şirin (ha Down sendromu olan çocuklara şirin değil demiyoruz, göz şekli öyle görünmüyor, şirinlik konudan bağımsız) :)
0
d max
(24.04.18)
@matilda @buck @sanquis @d max

çok teşekkür ederim. biz karyotip analizi yaptırdık onun sonucuna göre gerekirse mozaik down için başka testler varmış sanıyorum onlardan yaptıracağız.
0
🌸tukenmez adam
(24.04.18)
@konusma ben konusuyorum

yiyoruz zaten kendisi de yiyor :) emzik emmiyo bütün gün parmak emiyor eşşolusu.

down sendromlu insanların serçe parmağı tek boğumlu oluyormuş hocam. biz de bu vesile ile öğrendik. el içi çizgisi de tek ve dümdüz oluyormuş.
0
🌸tukenmez adam
(24.04.18)
Ya iyi de neden böyle bir şüpheye düşüp de çocukta bir şey arıyorsunuz ki?

Baya bildiğin normal bebek işte, biraz şaşılık var o da toparlanır büyüdükçe.

Karı koca takıntılısınız herhalde? Bu test temiz çıkınca "lan belki de yanlış sonuç çıktı" diyip tekrar mı test yaptıracaksınız.

Ya hu hiç bir belirti yokken niye kıllandırır aileleri bu doktorlar? Varsa erkenden önlem alalım denilebilecek bir şey değil ki bu!

Varsa var, yoksa yok. Neden olma ihtimali çok düşük olan bir şey için üzüyorlar sizi.

Lan yoksa sırf test yaptırmak, para koparmak için mi bu vicdansızlık? Kaç para bu test Allah aşkına?
0
John Bloor
(24.04.18)
+1 John Bloor

Allah analı babalı büyütsün.
0
Angelismeee
(24.04.18)
+john devlet hastanesine kontrole gittigimizde doktor yaparsak iyi olur demiş. yoksa hiç işimiz olmaz : ( iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederiz. ben de bir şey olmadığını düşünüyorum ama doktor down belirtisi var diyince bize onu dinlemek düşüyor. buradan biri çıkıp şuna gidin en iyisi o deseydi direk gidekcektik. neyse bekleyecegiz.
0
🌸tukenmez adam
(24.04.18)
Öncelikle doktor demişse o test yapılacak. Ben tipik bir down sendromlu çocuk yüzü görmedim. Ama doktor değilim. Tanıdık bir aile dostumuzdan ötürü limitli bir bilgim var.
Allah sağlıkla büyümesini nasip etsin.
0
SiyamkedisiZorro
(24.04.18)
@siyam
biz de sizinle aynı fikirdeyiz. işi hep meslek sahiplerine bırakmak gerektiğini düşünüyorum. bu sebeple başımıza hoş olmayan şeylerde gelebilir ancak meslek sahiplerinin o konuda değerlendirme yapması bence daha önemli.
0
🌸tukenmez adam
(24.04.18)
Yukarıda birine karyorip analizi yaptırdık demişsiniz, yaptırdınız mı yaptırmadınız mı? Yaptırdıysanız zaten Down Sendromu oradan anlaşılır. Mevcut prosedürü bilmiyorum, ben hastane stajımı 10 sene önce yaptım ama üniversite hastanelerin Tıbbi genetik bölümlerini arayıp bilgi alabilirsiniz. Tıbbi genetik doktoruna gösterirseniz çocuk doktorundan daha iyi anlar.
0
evrim halkasi
(24.04.18)
@evrim

karyotip için kan verdik, şu anda sonuç bekliyoruz. sonucun gelmesine en az 2 hafta var. bugün bir de rapid fish tahlili yaptırdık. onun sonucu 3 günde geliyormuş. karyotip kadar detaylı değil ancak en azından 21. kromozomun 2 veya 3 şeritli olduğu belirleniyor.
0
🌸tukenmez adam
(24.04.18)
ben de bizim minik için zamanında endişelenmiştim. dış görünüşten anlama yollarına bayağı bi bakmıştım. sizin meleğinizde hiçbir belirti göremedim. yalnız çok küçük bir ihtimal de olsa bazı çocuklarda dış görünüşte problem olmamasına rağmen çeşitli sendromlar görülebiliyormuş. ama çok düşük bir ihtimal. anladığım kadarıyla doktor da kesin %100 sonuç için kan tahlili falan istemiş
0
yemrem
(24.04.18)
rapid fish testi sonuçlarında bir anomali gözlenmedi. karyotip gelince onun da sonucunu yazacağım.
0
🌸tukenmez adam
(25.04.18)
@tukenmez adam: çok sevindim. umarım diğer test de olumlu gelir
0
burya
(25.04.18)
@burya çok teşekkürler. biz de umut la bekliyoruz bebişin sonucunu.
0
🌸tukenmez adam
(25.04.18)
1. testimizin bizim açımızdan olumlu çıkması şerefine bonus content :)
ibb.co
0
🌸tukenmez adam
(25.04.18)
maşallah. çok sevindim.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(25.04.18)
çok sevindim. maşallah aşırı tatlı bir şey bu ya.
0
kompisko
(27.04.18)
ponçik ya çok tatlı maşallah^^
0
playing star again
(27.04.18)
(19)

kaç dişiniz var

supergirl
kac disiniz oldugunu biliyor musunuz? hayir ise lutfen sayin. ortalama kac disle yasiyor insanlar merak ettim.ben saymama ragmen bilmiyordum mesela. oysa hic degismiyor. 24 tane sapasaglam disim var.
kac disiniz oldugunu biliyor musunuz?

hayir ise lutfen sayin. ortalama kac disle yasiyor insanlar merak ettim.

ben saymama ragmen bilmiyordum mesela. oysa hic degismiyor.



24 tane sapasaglam disim var.
0
supergirl
(18.04.18)
32 tane, biri porselen kaplama :/
0
icim urperiyor
(18.04.18)
26 + sağ ve sol alt çenede köprü, üstte bir implant. 3 tane 20'lik çekildi. Biri duruyor şimdilik.
0
auroraaurora
(18.04.18)
7+7
7+8

29
0
arockm
(18.04.18)
29 ama biri yarı gömülü. Diğer üç diş de çenemde gömülü. Teorik olarak 32
0
gölgede aynı
(18.04.18)
29 tane normal. 1 tane yarım çıkan yirmilik diş. Geri kalan iki yirmilik çıkmadı.
0
tabirimekruh
(18.04.18)
32 tane var.
0
baldur2
(18.04.18)
8 tane disine ne oldu ki?
0
baldur2
(18.04.18)
32
0
chatrefhill
(18.04.18)
30 dişim var, 2 dişim eksik, onlar da köpek dişlerim. asla vampir olamayacağım... köpek dişlerinin olduğu boşlukları kapattırdım, arkadakileri öne çektik tel yardımıyla. totalde 12 senemi aldı sanırım.
0
nice tnetennba
(18.04.18)
20'likler daha çıkmadı, 28 tane var şuan. 4 tane tel takılacak diye çekilmişti.
0
utkumon
(18.04.18)
Dis saymak amma zormus, 29 galiba ama emin degilim
0
yuzır
(18.04.18)
27.
0
Amaranta ursula
(18.04.18)
28. yirmilikleri çektirdim.
0
ontheroad
(18.04.18)
en az benim disim varmis :)


benim dislerime ne oldu?

oncelikle 20liklerimin hepsi cikti mi hicbir fikrim yok. yasim 34.
cok disim cekildi. cunku disciden korkuyorum. gittigim zaman anesteziyle ne varsa cektiriyor cikiyorum. dolayisiyla 24 var ama eksiklik hissetmiyorum. digerleri de saglam cok sukur su an
0
🌸supergirl
(21.04.18)
28

4 tane sapasağlam dişim tel tedavisi yüzünden çekildi.
0
i m cool with that
(21.04.18)
25

uzunca bir süre ortodonti tedavisi gördüm. damağım dar olduğu için dişlerim fazla geliyordu :) 20'lik dahil birçok dişim çekildi.
0
air
(21.04.18)
28. 2 çektirilmiş, 2 de gömülü yirmiliğim var.
0
pike
(21.04.18)
28. 20'lik dişlerim çıkmadı.
0
playing star again
(21.04.18)
27. bir tane azı dizim çekilmişti. 20'likler de hiç çıkacak gibi durmuyor.
0
centrolenidae
(21.04.18)
(17)

diş fırçalama

caletti
diş fırçaladıktan sonra ağzınızı çalkalayıp, suyla yıkıyor musunuz? yoksa tükürüp yolunuza devam mı ediyorsunuz? filmlerdr millet yıkamıyor daha çok ama ben yıkıyordum...
diş fırçaladıktan sonra ağzınızı çalkalayıp, suyla yıkıyor musunuz? yoksa tükürüp yolunuza devam mı ediyorsunuz? filmlerdr millet yıkamıyor daha çok ama ben yıkıyordum...
0
caletti
(11.04.18)
Yıkarım genelde rahat edemiyorum öyle
0
gozu acik sevisen yahudi
(11.04.18)
Ben de yıkıyorum ama aslında doğru olan yıkamamak, macunun oluşturduğu film dişler üzerinde bir süre kalınca daha etkili oluyor.
0
Haldamir
(11.04.18)
diş macunu yenmek için değil ki, neden yiyeyim?
0
diffarentiationation
(11.04.18)
Yıkarım, aksini düşünmek bile garip geldi.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(11.04.18)
ama shameless'da fiona hiç yıkamıyor. tükürüp yoluna devam ediyor. peki buna ne diyceksiniz?
0
🌸caletti
(11.04.18)
diş fırçalamak, dişte bulunan artıkları çıkartmak demek. o artıkların tekrar ağzın içine yerleşmemesi adına ağız güzel bir biçimde birkaç kez çalkalanmalı ve daha sonra tükürülmelidir.
0
tabirimekruh
(11.04.18)
Yıkanır. Shameless dizisi bildiğim kadarıyla pek hijyene önem veren karakterlere sahip değil.
0
d max
(11.04.18)
cok yikardim simdi cok az yikiyorum. ideali yikamamak, onu ogrenince dayanabilecegim kadar az yikamaya karar verdim.
0
robokot
(11.04.18)
Yıkıyorum.
0
ms brownstone
(11.04.18)
yıkıyorum ama sonra listerine ile çalkalıyorum.
yalnız şu kısım kafamı kurcalıyor; bu macunlar diş beyazlatma vs. gibi olayları yapacağını söylüyor ya, biz o macunu yıkayınca dişte kalmıyor, kalıyorsa da az kalıyor. 2 dakikalık fırçalamada mı ne fayda sağlayacaksa sağlıyor?
bana sanki macunlu bırakılmalı gibi geliyor bu yüzden, bırakılsın ki artık mineyi mi kuvvetlendirecek, beyazlatacak mı ne yapacaksa yapabilsin.
0
Bruce
(11.04.18)
Filmlerdeki herseye inanma, adamlar ayakkabiyla giriyor eve die biz de girmiyoruz:)
0
hlt1985
(11.04.18)
yıkanması gerekiyor. ancak gargara yapıldıktan sonra yıkanmaması lazım.
0
mikahakkinen
(11.04.18)
diş macunu da sonuçta bir deterjan kategorisinde temizleyici. kimyagerler daha doğru bilgi vereceklerdir. o yüzden ağızda kalmasını sağlıklı bulmuyorum. her daim çalkalarım.
0
naksidil
(11.04.18)
dis macunu deterjan kategorisinde bir temizleyici degil. agizda tutulmasi saglikli ve dogru olandir. kesin bilgi yayalim.
0
robokot
(11.04.18)
Yıkamıyorum, tükürüp devam ediyorum.
0
battal gemalmaz
(11.04.18)
ya buna bir diş hekimi cevap verebilir mi? yani hayır yıkamayacaksınız deseler bile ben bir iki çalkalarım yoksa midem bulanır:) ama en azından sorunun doğru cevabı çıksın ortaya.
0
pamuk helvalar cebe
(11.04.18)
evet çünkü diş macunum mavi her yerim mavi kalır çalkalamazsam.
0
playing star again
(11.04.18)
(11)

Kendini bu dünyaya ait hissedememe durumu

m e b
Öncelikle gönül işlerine giriyor mu, bilmiyorum bu sorum. Çünkü bayağı karışık.Ben kendimi hiç bu dünyaya ait hissetmiyorum. Hani böyle, şımarıklık için ya da "Her şeyin en iyisini hak ediyorum." mantığıyla demiyorum bunu. Hiçbir şeye aidiyet duygusu beslemiyor ya da birilerine aitmişim gibi bir şey
Öncelikle gönül işlerine giriyor mu, bilmiyorum bu sorum. Çünkü bayağı karışık.

Ben kendimi hiç bu dünyaya ait hissetmiyorum. Hani böyle, şımarıklık için ya da "Her şeyin en iyisini hak ediyorum." mantığıyla demiyorum bunu. Hiçbir şeye aidiyet duygusu beslemiyor ya da birilerine aitmişim gibi bir şey hissetmiyorum. Bazen çok sevildiğimi düşünüyorum çevrem tarafımdan ama bazen bu yerle bir oluyor yine aynı çevrem tarafımdan. Bazen içimde kelebekler uçuşuyor, bazen (aslında genel olarak) bütün dünyanın yükü bendeymiş gibi bitkin, bıkmış hissediyorum. Bir gün çok güçlü ve her şeyin üstesinden gelecek kadar enerjik ve özgüvenli hissediyorum ama aynı gün içinde yenilmiş, her şeye geç kalmış gibi hissediyor, her şeyden elimi eteğimi çekesim geliyor. En mutlu olduğumu düşündüğüm anlar bir kibrit çöpünün yanması gibi, 10 dakika bile sürmüyor, yüzüm istemsizce düşüyor. "Aaa, ne olmuş? Hiç beklemiyordum!" diyeceğim bir şey de yok, hiçbir şey şaşırtmıyor beni,"Olabilir." diyorum. Bu, en sevdiğim kişi için de geçerli, beni hiç alakadar etmeyen ama bir şekilde varlığından haberdar olduğum kişiler için de. Geleceğe dair bir umut, bir beklenti ya da heyecan beslemiyorum hiç. Bu soruyu sorarken ölmüş olsam da aynı, 100 sene sonra ölsem de aynı benim için. Etrafımdakilerin genel hayat standartları ve alışkanlıkları peşindeyken bunların hiçbiri ilgimi çekmiyor. Hep uyumak, hiç uyanmamak istiyorum. İşsizdim, iş buldum, hem de her yönüyle çok istediğim bir işti. İlk gün "A, benim işim var!" dedim ama aynısı oldu yine, sanki 30 senedir çalıştım da onun bitkinliği var üstümde. Sabahları kalkmak, her gün aynı şeyleri tekrar tekrar yapmak, ömrü tüketmek vs. Sanki hayat bu değil. Yani böyle olmamalı diye düşünüyorum. Bunu bir aydır işe gidip bıkan birisi olarak da söylemiyorum. İşsizken de aynısını düşünüyordum. Kafamdaki dünya ütopik değil ama gerçek olamayacak kadar da zor gibi. Ne istediğimi, niye istediğimi bilmiyorum. Sanki hiç dünyaya gelmemiş olsaydım diyorum sürekli.

Biliyorum, toparlayamadım ama özetle hep ikili ve zıt hissetmekten, bu dünyada tam olarak kendimi bulamayaşımdan bıktım. Cahilce gelecek belki (ki cahilim) ama psikolojik desteğin çözüm olacağına inanmıyorum, çünkü "A, böyle hissetme. Sen değerlisin, sen bireysin. Kendini olumla!" minvalindeki şeyler bana göre masalla aynı.


Şükürler olsun ki soruma geldim: Siz de böyle hissediyor musunuz? Üstesinden geldiniz mi?
0
m e b
(08.04.18)
Amaranta ursula
(08.04.18)
Ben de böyle düşünüyorum ve çözüm bulamadım.
0
tabirimekruh
(08.04.18)
Direk soyleyecegim, depresif bir donemdesiniz diye dusunuyorum. Agir bir kelime, fakat kimseye dusundugumuz kadar uzak degil. Sizin durumunuzda is bulmak da ilac olmamis cunku aradiginiz sey farkli, ne aradiginizi buyuk ihtimal siz de bilmiyorsunuz, ve sadece buldugunuzda fark edeceksiniz fakat o zamana kadar, bu donguden cikamayacaksiniz gibi gorunuyor. Belki aradiginiz birisi, veya kendi icinizde bir sey, bunu kendinize sorun. Bir kac yil sonra kendinizi nerede goruyorsunuz? Gercekci bir sekilde cevap verin. Bir de, nerede gormeyi yeglersiniz? Buna da gercekci bir cevap verin, "marsta koloni kurmusum" veya "tum dunyayi geziyormusum" gibi degil. Bazen hayatin gidisatina kendimizi o kadar cok birakiyoruz ki, ayni anda o kadar cok sey yapip aslinda hicbir sey yapmiyoruz ki aslinda ne istedigimizi, kim oldugumuzu, nerede oldugumuzu unutuyoruz. Oylesine yasiyoruz gibi oluyor. Bu da "ait olmadigimiz" bir ortama donusturuyor yasadigimiz yeri, cok normal, cunku aslinda bu ortamda yasamak istemiyoruz ki, sadece etrafin sartlarini kabul etmisiz.

Belki size cok uzak soylediklerim. cok yanlis anlamis olabilirim, oyleyse affedin, icimden gecenler bunlar.
0
mizore
(08.04.18)
:)) tamamını okumadım, çok yorgunum ama büyük ihtimalle anladığım şeylerden bahsetmişsindir. Direk soru cevaplarına geçiyorum o yüzden.

Bu tür durumların üstesinden gelinmez, çok yorgun olduğum için sebebini sonra anlatacağım. Bu anlatmaya çalıştığın şeyin türlü türlü adı var hepsi de aslında aynı şeyden bahseder. Ve herbirinin de temel kaynağı ''eksikliktir'' ama çokcana-süreklilik halinde giderebileceğin bir eksiklik değil bu. Kolsuz olmak gibi mesela; ya öyle yaşayarak buna alışacaksın, ya Allah'ın senden daha çok belalarını verdiği insanları görüp rıza göstererek sanki alışmamış da ''bu da iyi lan aslında'' diyerek rıza göstermiş gibi kendini dahi kandıracaksın(günüzmüzdeki insanlar bu sistemi kullanırlar) ya da hayatın ilizyonlarından faydalanacaksın(yani hayatın seni kandırmasına izin vereceksin-unutma hayat kandırır)

Çoğu insan böyle hisseder, kimisi zaman zaman hisseder sonra bir meşgale bulur unutur(yukarıda anlattığım sebeplerden)-sonra tekrarlanabilir kaygı silsilesi, ya da koşturmacaların arasında tekrarlanmayada bilir. kimisi ağırlığında boğulur intihar eder, kimisi de(çok azı) istese dahi hissedemez. Hayat bu, hayat köyden şehre inenler için böyle. Senden sonraki nesil eğer major bir düşüş olmazsa yavaş yavaş alışacak. nesilden nesile durum ilerler zaten ileri sanat bu meseleler yüzünden varolabiliyor.

Dedeme desenki çığlık tablosunu sana verelim karşılığında bahçeden topladığı 1 kilo domatesini verirse namerdim. Zamanla atlatılır.

edit: yuh ben yazana kadar 50 kişi(tam saymadım) yazmış hakikaten çok yorgunmuşum.
0
mete kudur
(08.04.18)
20li yaslarimin ilk yarisi boyle hissederek gecti. Sevgilisizlik diye yuzeysellestirmek istemiyorum ama aidiyet duygusu nun sevgili ile kurulan bağın derinleşmesi ile olustuguna katiliyorum. Baglanma sorunum var kimseye deger veremiyorum dunya yansa umrumda degil muhabbeti birine deger verip baglaninca azalarak bitiyor ve dolayisiyla aidiyet hissetme durumu basliyor. Bu sevgili olmaz kedi olur, kedi olmaz sanat olur hobi olur, yillar icinde emek verilmis yatirim yapilmis bir sey olur sonra yine degisir baska bir amac olur.
0
passive aggressive
(08.04.18)
Böyle hissediyorum ve çözümünü de bulamadım. Çünkü çözümü yok. Birileri bizden önce bir "düzen" kurmuş ve şimdi geride kalan insanlık olarak bu kurulan sisteme uymak zorundayız. "Ben dünyayı gezecem yavvv" diyemiyoruz çünkü onun için bile para lazım. Adam sana vize bile vermez en basitinden... ben de anlamıyorum senelerce çalışıp aynı şeyleri yapacak olmanın insanları nasıl delirtmediğini mesela.

Ben de bu dünyaya ait hissetmiyorum. Sevgilim var ve ona aidim ama. Onunlayken mutluyum bi, sadece onunlayken nefes aldığımı hissediyorum. O olmasaydı çoktan öldürmüştüm kendimi bence. Hayatın kendisine tahammül edemiyorum. Bazen "ya nolcak acaba ilerde" gibi merak ettiğim oluyor ama genelen "bir bok olmaz bu hayat böyle sikko" diyorum.

Etraftakilere anlam veremiyorum. İnsanları tatmin eden şeyleri anlamıyorum, kovaladıklarını, konuşmaya değer bulduklarını.

Böyle yani çözümü yok. Süzülüyoruz boşlukta.
0
dedi ayca
(08.04.18)
Benim için bu, canımın istediği bir şeyi, canımın istediği zaman yapamamaktan kaynaklanıyor.

Aslında biraz harekete geçip içimizde bulunduğumuz durumdan çıkmak için çabalasak, daha fazla keyif alabileceğiz. Çok büyük şeylerden bahsetmiyorum. Örneğin; bir hafta sonu kıçımı kaldırıp tek başıma da olsa günümü kumsalda geçirmek inanılmaz rahatlatıyor beni. O ruh haliyle 3-4 gün kendime geliyorum.

Öte yandan duygularımıza çok fazla kontrol şansı veriyoruz. Mutluluk ile mutsuzluk arasında gidip gelmeye çalışıyoruz sürekli. Halbuki bir durup mutlu olduğumuz anın sadece tadını çıkarsak, ötesini berisini düşünmesek, mutsuz anlarımızın yıkıcılığını da bir nebze azaltabileceğiz, bu kadar dramatik olmayacak. Arınmak lazım biraz.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(09.04.18)
Çok derin mevzu esasen. Evrim hakkında kitaplar devirirken her satırdan sonra biraz daha yaklaştığım enteresan bir halet-i ruhiyeydi. Yine de dünyevi hırslar insanın doğası ve küreselleşmeyle birleşerek hafife alınmayacak boyutlarda insanı etkisi altına alabiliyor. Bu bir yandan kötü, senin benim gibi hissedenler için de antidot gibi bir şey. Mutlaka seni tetikleyecek dünyevi ihtirasların vardır, onlara yönelmeni tavsiye ederim kısa vadede mutluluk için. Sonuçta kendine bu dünyaya en aitim diyenin bile stabil bir tatmin seviyesinde seyretmesi imkansız, biraz daha iyimser yaklaş. Çoğu insan kendini amaçları olduğuna inandırmış bir şekilde amaçsız yaşıyor.
0
perfectum
(09.04.18)
Bunun tek çaresi olgunlaşmak. Deneyim yaşadıkça ve sorumluluk aldıkça aşılan bir durum.

Sorumluluk almaktan kastım: Bir işi üstlenmek yerine getirmek, getirtmek.
Deneyim: Karşılaşılan her türlü zorluklar deneyimdir. Aştıkça deneyimli olursun.

Kendinle fazla ilgili olabilirsin. Sana muhtaç birini bul, bir hobi bul, tutku bul. Bunun sorumluluğunu al. Mutlu olmasan bile kendini daha iyi hissedeceksin.
0
idexo
(09.04.18)
Boyle hissediyorum. Ustesinden kalici olarak gelemedim. Anlik uzaklasmalar olabiliyor sadece bu ruh halinden. Cok sevdigim, kendime cok yakin buldugum yazarlar var, onlari okuyunca, gercek dostlarla/sevgiliyle ici dolu anlamli sohbetler edince (ki bu da gundelik hayatta aslinda nadir olabilen bir sey), gunesli acik havada nereye gittigimi dusunmeden sokaklarda yuruyunce, sokak kopegi sevince/besleyince vs anlik olarak uyusturabiliyorum kendimi o hisse karsi ama sonra aynen geri geliyor. Gecebilecek bir sey olmadigina, bende bir bozukluk/eksiklik olduguna ikna olmus durumdayim.
0
saçdemeti
(09.04.18)
Siz bu durumdan kurtulmak istemiyorsunuz, çünkü böyle yapmak çabalayıp didinmekten ve hayata tutunmaktan daha kolay. Bunun için de psikolojik destek benim için masalla aynı diyorsunuz. Hiç denediniz mi? Hiç terapi aldınız mı veya hiç psikiyatra gittiniz mi? Gitmişseniz bile sizin için doğru uzmanı bulamamış olabilirsiniz. Denemediyseniz mutlaka denemenizi ve bir an önce bir psikiyatra görünmenizi tavsiye ederim.
0
playing star again
(09.04.18)
(34)

sevgilinizin geçmişi önemli mi,neden?

pushing up the daisies
merhabamerak ettiğim bir husus var,hem erkekler hem kadınlar cevaplarsa sevinirim. sevgilinizin sizden önce kaç sevgilisi olduğu,onlarla cinsel birliktelik yaşayıp yaşamadığı önemli mi,önemliyse ne kadar önemli, misal evlenmem diyecek kadar önemli mi?bir de sevgilisi sayısından bağımsız eski sevgili
merhaba
merak ettiğim bir husus var,hem erkekler hem kadınlar cevaplarsa sevinirim. sevgilinizin sizden önce kaç sevgilisi olduğu,onlarla cinsel birliktelik yaşayıp yaşamadığı önemli mi,önemliyse ne kadar önemli, misal evlenmem diyecek kadar önemli mi?
bir de sevgilisi sayısından bağımsız eski sevgililerini nitelik olarak da inceler misiniz,sırf meraktan ya da başka herhangi bir sebepten.
cevaplar için teşekkürler *_*
0
pushing up the daisies
(08.04.18)
önemli

konu kıskançlık değil nasıl seçimler yaptığı.
0
orpheus
(08.04.18)
konuşmayı sevmediğim konulardan biri. öğrenirsem, garip garip stalk'lamaya başlarım. evlenip boşandıysa söylemesini isterdim, onun dışındakileri bilmek istemem. bana zarar getirebileceğini bildiğim için. ha tabii, eski sevgilileriyle de arkadaş kalmasın ajdjfk
0
nice tnetennba
(08.04.18)
eğer escort falan değilse mühim değil. erkek.
0
levpontryagin
(08.04.18)
ne kadar bilirsem o kadar sorun yasadim, karsimdaki icin de ayni sekilde. benim mantigim ben hayatinda yokken ne yaptiysa kendi bilecegi is beni ilgilendirmez. kimse yumurtadan cikip kucagimiza dusmuyor herkesin iyi kotu bir gecmisi var. bence onemli degil ve olmamali, onemlidir diyenden de saniyesinde uzaklasilmali. karsimdaki sevdigim kisiyse bu zamana kadar yaptiklariyla bu kisi haline geldi ve ben onu boyle sevdim, haddim degil karsimdakinin hayatini yargilamak.

ayrica erkek veya kadin karsindakinin yalan soyle(me)digini de asla bilemezsin. boyle bir sorgulama dongusune giren hic kimse bu donguden yarasiz ayrilamaz cok net.
0
in vino veritas
(08.04.18)
*Önemli değil. Umursamam.
*Eski sevgililerini incelemem.
0
eazy
(08.04.18)
hayatta sormam, sorulmasını sevmem. kişi de durduk yere merak uyandırır öğrendikten, sorduktan sonra kurcalar durursun, daha çok sorarsın, sorunlar çıkar derine indikçe. insanların benden önceki hayatları beni ilgilendirmez aynı şekilde onları da benimki ilgilendirmez, bizi biz yapan yaşadıklarımız sonuçta.
0
dilligaf
(08.04.18)
her anlamda çok önemli.
0
biravekahve
(08.04.18)
onemli degil cunku bugunku halimize gecmisimiz araciligiyla evriliyoruz, olgunlasiyoruz, pisiyoruz. birbirini bugun taniyan iki insan bugunku eristikleri karakter olgunluklariyla birbirini sevmisse, birbirinin icine sinmisse gecmis zamanin bir onemi olmamali.
0
chachachablues
(08.04.18)
Özel olarak ilgilenmem, ama bi' şekilde öğreniyorsam önemli demektir öğrenmiyorsam zaten sıkıntı tınne.
Birileri birşeyleri gözünüze sokuyorsa, orada başka bi' aksiyon vardır diye düşünüyorum hemen ben. Karakterim bozuk.
0
mete kudur
(08.04.18)
tabii efendim bunlar oldukca muhim konular.

eski sevgili gibi bir kelime obeginin onun literaturunde olmamasini umuyorum, zira benim hic olmadi. aday bile yok. sevgili eskitmek de cok tuhaf bir kelime ayrica, ne bu araba ya da telefon mu ki eskitiyorsun. ama diyelim ki sevgilisi olmus, sorgularim, kac tane ve kim bunlar, sonra isimleri aldiktan sonra arastiririm gizliden. sevgilimle cakismamalari icin onlari kara listeye alir onlardan uzak tutarim. hatta ayni sehirde yasiyorsak baska bir yere goc ederim. zira birbirlerini her gorduklerinde eski anilar canlanacak kafalarda ve istemedigim sonuclar gelisebilir. bu da beni uzer, kendimi uzmemek adina tum bu onlemler.

yukarida okudugunuz birinci secenek idi benim icin. ikinci secenek ise gecmisi kurcalamamak olacak. gecmis gecmiste kalmistir. yeni hayata yelken acariz, sevmisim gecmisi.
0
tomcruise
(08.04.18)
çok önemli. erkeğim, bakire olmayan kızla evlenmem. eşi vefat etmiş olursa falan başka ama evlenmeden ilişkiye girmiş biriyle evlenmem. şimdiye kadar kimseyle ilişkiye girmedim ben de. kendimi evleneceğim kıza saklıyorum. karşımdakinden de aynısını bekliyorum.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(08.04.18)
Bir erkek olarak önemli benim için. Ama bekaret mevzusu için değil, bir gönül yarası varsa beni asla onun kadar sevemeyeceğini bildiğim için huzursuz olurum. O yüzden evlilik düşündüğüm bir kadının en azından uzun ilişki yaşamamış olmasını tercih ederim. Kadınlar aşık olduklarını unutmuyorlar. Hep içlerinde kalıyorlar. Bu da kötü sonraki erkek için.
0
masmeleddin erdogan
(08.04.18)
ayrılma sebeplerini merak ederim genelde.
0
kedi kovalayan astronot
(08.04.18)
Evlilik ihtimalini çok düşürür.
0
slhmlr
(08.04.18)
Umrumda olmaz. Kendim picin önde gideni olduğun için başkasınınkini duymaktan keyif almıyorum.
0
Tears of Devil
(08.04.18)
kısmen önemli, kısmen değil.
0
runagain
(08.04.18)
nasıl seçimler yaptığı ve hayata bakış açısı hakkında ipucu vereceği için evet
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(08.04.18)
Çok önemli.
Nasıl seçimler yapmış, nasıl bir bakış açısı ile hareket etmiş +1 Bunlar benim için önemlidir.
K
0
i m cool with that
(08.04.18)
önemli.
0
Apocalypse
(08.04.18)
Onemli olmadigi kanisindayim. Onemli olan gecmiste takili kaldigi biri olmamasi. Hayatimizdan gecen insanlarin aklimizda yerleri farklidir diye dusunuyorum ben; buna karisamam ve karisilmamali. fakat bende baska birini aramasi sorun yaratir, cunku en sonunda o hayal kirikligina ugrayacak.
0
mizore
(08.04.18)
sevgili olarak değil de arkadaşlık vs de dahil hayatımda olan kişiler üzerinden genel cevaplamak istiyorum, çünkü bir insanı olduğu gibi kabul etmek konusunda fiziksel paylaşımın bizler için ne kadar sınırlayıcı ve yanıltıcı olduğunu vurgulamak istedim.
cvp: geçmişini kabul etmiş olması önemli, küllerimden doğdum, şöyleydim böyle oldum, yeni bennn türünde geçmişini kötülüyorsa hoşuma gitmez. Samimiyet dereceme göre iyileştirmeye çalışır veya uzaklaşırım. Geçmişinin sorumluluğunu kendi alamıyorsa, eski uzun ilişkileri hakkında kötü konuşup, kullanıldığı veya manipüle edildiği üzerine yakınıyorsa kaçarım. O zaman öyle istemiştim veya şöyle yapmak bana doğru gelmişti demenin hiçbir sakıncası yok. Hayatınıza, geçmişinize sahip çıkın.
0
sadegazoz
(08.04.18)
her şeyi gibi, tabii ki önemli. geçmişi, davranışlarının tümü yani, karakteri demek oluyor. önemli olmayan bir şey yok diyebilirim.
sevgilileriyle olan ilişkisi, arkadaşlarıyla olan ilişkisi, sevgilisi varken diğer erkeklerle olan ilişkisi, ailesiyle olan ilişkisi, evini paylaştığı insanlara yardım severliği, genel manada yaptığı 'kadınlık'... uzatmak istemiyorum. önemli olmayan bir şey yok. geçmişi de tüm bunlar hakkında fikir veriyor. fakat bunları geçmişinden anlamaya çalışmak ne kadar sağlıklı bilmiyorum. çünkü aldığın veriler objektif olmuyor, değişmiş halini duyuyorsun bir şekilde. nihayetinde karşındaki insanın bir süreç içinde sana nasıl davrandığı en büyük belirteç.
0
mewthree
(08.04.18)
önemli tabii.

evlenmem diyecek kadar önemli. çok önemli.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(08.04.18)
merhaba, bu konuda sözlükte güzel bir yazı vardı, şöyle ki:

eksisozluk.com
0
bruceandwayne
(09.04.18)
23-24 yaşıma kadar önemliydi. artık (29) değil. zira 29 yaşında bir adam olarak sevgilim de büyük ihtimalle 25-32 arasında olacaktır ve bu yaşa kadar bir şey yaşamamasını beklemek aşırı saflık olur. insanız sonuçta; sevince seks yapmayı da istiyoruz.
0
sen git ben geliyorum
(09.04.18)
benden yakışıklı sevgilisi olmuşsa sevgili olmam. eziğim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.04.18)
benle beraber olduktan sonra geçmişindeki insanları silip tamamen geçmişte bıraktıysa hiç önemli değil. benden öncesi beni alakadar etmez, etmemeli.
0
pitjantjatjara
(09.04.18)
Karşıma çıkmadığı sürece önemsemem, asla sormam. Olur da sevgilimi arar, yolumuza çıkar, bana bi şekilde ulaşırsa vs. ozaman tabi ki sormak zorunda kalırım bu kimdir nedir diye. (27 K)
0
megalomaniac
(09.04.18)
Kişi sayısı ve ne yaptığından çok neyi niçin yaptığı, drama çıkarıp çıkarmadığı gibi şeyler daha önemli. Ayrıca bir kriteri kendiniz sağlamıyorsanız, karşınızdan beklemek bir miktar ikiyüzlülük oluyor.
0
cleric
(09.04.18)
önemli. ne tarz ilişkiler yaşadığı, ilişkilere yaklaşımı vs hepsi hakkında fikir verir.
0
aquarium
(09.04.18)
Kafasından atıp atmadığı önemli. Hala eski sevgilisini düşünüp beni onla kıyaslıyorsa bay bay.

Bu saatten sonra bakire kızla hayatta uzun vadeli birlikte olmam, gönül eğlendirmek için olur anca. Bu baya önemli bi kriter benim için şu an.
0
noluyo yaa
(09.04.18)
geçmişi önemli değil de.. geçmişinden kopamıyorsa o kadar çok önemli ki... Barut olur yanarsın arkadaş..
0
dakota
(10.04.18)
sırf şu konu önemli diyemem ama genel olarak önemli. insanlar belli bir yaştan sonra çok değişmiyor çünkü.
0
playing star again
(10.04.18)
eğer geçmişinde önemli dönüm noktaları içeriyorsa (evliyse, biseksüel ilişkiler yaşamışsa, para karşılığı seks yapmışsa vs.) bunları bilmek isterim fakat yine de yorum yapmam. bunun dışında kiminle ne yaptığını sorgulamayacağım halde bir şekilde yeni bilgiler gözüme sokuluyorsa o zaman geçmişindeki o önemli kişi(ler) hakkında reaksiyon gösteririm. Sevgilimin geçmişini bilmek/öğrenmek tercihim değil. Karşımdaki kişinin doğru ya da yanlış seçimlerine saygı duyarım.
0
rakicandir
(12.04.18)
(15)

Doçent olma yolunda ilerliyorum diyen biri;

for day to break
Henüz üni 2'de. Bu dönem de alttan 2 ders bıraktı, geçen seneden de 2 dersi var. Belki bu dönem 3'e çıkar ama bizim bu doçent olma yolunda ilerliyorum diyor 2 insan gördü mü. Hayali olması güzel ama niye bu kadar ünvan sahibi olmak istiyor ve neden herkesin yanında bunu vurguluyor. Yapma hoş olmuyor
Henüz üni 2'de. Bu dönem de alttan 2 ders bıraktı, geçen seneden de 2 dersi var. Belki bu dönem 3'e çıkar ama bizim bu doçent olma yolunda ilerliyorum diyor 2 insan gördü mü. Hayali olması güzel ama niye bu kadar ünvan sahibi olmak istiyor ve neden herkesin yanında bunu vurguluyor. Yapma hoş olmuyor dediğimiz zaman da kıskanç oluyoruz.
0
for day to break
(29.03.18)
yani doçentlik için çok yol var önünde şimdiden bu triplere girmesi saçma ve boş.

Hedefinin olması güzel ama bu muhabbeti yapması anlamsız.
0
basond
(29.03.18)
Sallayın gitsin hocam, o adamdan zarar gelmez, he he diyip geçin. Asıl "akademik kariyeri hiç düşünmüyorum" diyen ve bunu sorulmadığı halde tekrarlayan adamdan korkmak lazım.
0
gonion
(29.03.18)
Salak olduğundan.
0
devilred
(29.03.18)
doçent olmak nasıl bir hedef ya adfdghhf akademik kariyer istiyorum desin, prof olmak istiyorum desin. neden doçentlik?

öyle midir bilemem ama boş beleş bir adam canlandı gözümde.
0
nrmnm
(29.03.18)
of komikmiş, neden doçent acaba prof olmayı mı istemiyormuş:) siz de şey deyin, alttan alma dışında ilerleme olarak ne yapıyorsun. ya da boşver yaa yazık hayal kursun çocuk:)
0
pamuk helvalar cebe
(29.03.18)
Hedefi buysa neden vurgulamasın ki? Motive oluyordur. YTÜ makine mühendisliğini 6 yılda bitirmiş bir hocam şu anda akışkanlar mekaniğinde doktora yapıyor. Hayırlısı deyip geçmek lazım.
0
dissendium
(29.03.18)
Aslında boş beleş değil, tam tersi boş zamanlarında part time çalışıp okul harçlığını çıkarıyor. Salaklığın içine neler girer bilmiyorum ama farkındaliğı düşük. Onun ne olacağının karşındakileri o kadar da ilgilendirmediğini pek farkedemiyor.
0
🌸for day to break
(29.03.18)
mezun olma yolunda ilerlese daha mantıklı olur. bırakın kendi halinde takılsın...
0
babilbaligi
(29.03.18)
çok çok ileri tarihli bir hedef. hoca olmak öyle kolay değil artık. daha küçük hedefler koysa yüksek lisans yapma yolunda ilerliyorum diye kendi için daha iyi aslında ama kime ne belki de azmetti olacak.
0
playing star again
(29.03.18)
Doçent olmak artık kolaylaştı. Dosya üzerinden, mülakatsız, sınavsız, temiz. YDS'den 65 alamayanlar bile uyduruk bir dil sınavıyla doçent oluyor. O niye olamasın? Profesörlük kadro meselesi, dinozorların ölmesi lazım. Doçentlik akademik yeterliliğine bakar.
0
Lim5
(29.03.18)
Ya biz bunların hepsini diyoruz ama zatının hayallerine ket vuran lüzumsuz insanlar oluyoruz. Aman ya bosvermesek ne yarar
Tırt kişisel gelişim kitapları okumaktan beyni sulanıyor. Aslında bu kişisel gelişimcilere kızmak lazım.
0
🌸for day to break
(29.03.18)
Bence haklı. Genelde bu tipler akademisyen oluyor günümüzde maalesef. Başarı/liyakat odaklı bir sistemimiz yok bahsettiğiniz olay tr'de geçiyorsa.
0
adivar
(29.03.18)
'Tırt kişisel gelişim kitapları okumaktan beyni sulanıyor. Aslında bu kişisel gelişimcilere kızmak lazım.'

Secret okumuş olabilir mi?
0
idexo
(29.03.18)
Mümin sekman mı sekban mı onu okuyordu ve her şey sende başlar diye orada okuduklarını nutuk atar gibi anlatıyordu.
0
🌸for day to break
(30.03.18)
Doçent olma hedefi ancak doktora tamamlanınca konulabilecek bir hedeftir. Çünkü doktora öncesi yaptığın neredeyse hiç bir akademik faaliyet doçentlik başvurusu için işe yaramaz.
0
piotr
(30.03.18)
(24)

Çantanızda ne var?

fragile lady
Çantam devasa bir boyutta ve içinde bir dünya şey var. Kendimi hamal gibi hissediyorum ama bir yandan da taşımam gerekiyor onları. Sizin düzenli olarak kullandığınız çantanızın içinde neler var? Daha hafif bir çanta için ne yapmalıyım?
Çantam devasa bir boyutta ve içinde bir dünya şey var. Kendimi hamal gibi hissediyorum ama bir yandan da taşımam gerekiyor onları. Sizin düzenli olarak kullandığınız çantanızın içinde neler var? Daha hafif bir çanta için ne yapmalıyım?
0
fragile lady
(29.03.18)
bene eskiden deli gibi tüm makyaj malzemelerini taşıyordum. artık bıraktım. bu sayede yüküm yarı yarıya indi.

telefon, cüzdan, kulaklık, dudak nemlendiricisi, polo şeker, anahtar. bazen de ufak su şişesi.

bunun dışında ekstra makyaj malzemesi vs taşımam gerekiyorsa makyaj çantasına koymayıp direkt çantanın dibine atıyorum, daha az yer kaplıyor.

yaz mevsimi için gözlük tabi, unutmuşum.

hatta al bak da salaklığımı gör.
www.eksiduyuru.com

hayır bi insan allık ve fırçasını neden yanında taşır, nasıl bi manyaklık benimki acaba? sanki acil podyuma çıkıcam asşkaşdlf yalnız küçük bi törpü ya da tırnak makası özlemi çekmiyor değilim çünkü tırnaklarım çok kolay kırılıyor ve deli ediyor beni düzeltene kadar o kırık,tırtıklı kısım.
0
elorelia
(29.03.18)
Telefon, cüzdan, bir tane ruj, kalem, kulaklık, kitap, gözlük kutusu, anahtar, dudak balmı, ıslak mendil, kuru mendil, orkid

Benimki deprem çantası kıvamında anlayacağın :D
0
helena
(29.03.18)
ne var ki o kadar? bende cüzdan, anahtar, şarj aleti, kulaklık, göz kalemi, ayna, krem, ruj, günlük ped, deodorant, hava yağışlıysa şemsiye var. böyle yazınca çok gibi oldu ama boyutları küçük olduğu için pek yer kaplamıyor.
0
dedimmidemedimmi
(29.03.18)
bilgisayar, dosya, ıslak mendil, kuru mendil, başka mendiller(xd), ruj, kulaklık, minik parfüm, şarj aleti, minik defter iki tane, kalemlik, soğuksa şal veya kapşonlu, su, cüzdan, krem ve antibakteriyel sprey. dışarıya gezmeye gidiyorsam bilgisayar, defter, dosya ve şarj aleti çıkar makyaj çantası girer.

not: normalde sırt çantası taşıyorum da gezmeye vs giderken normal çanta.

edit: yazdıkça aklıma geliyor ve ekleniyor:D
0
playing star again
(29.03.18)
cüzdan, kağıt mendil, ıslak mendil, güneş gözlüğü, anahtar, lipbalm, günlük ped, kulaklık, powerbank veya şarj aleti, telefon. bütün gün dışarıda olacaksam böyle.

ama fırsatım olduğunda en elzemleri cebe atıp çıkıyorum, mis.

bu arada sen ne taşıdığını yaz, biz de hangisinden vazgeçebileceğini söyleyelim bence.
0
bxgx
(29.03.18)
Yok yok diyebilirim. Cüzdan, güneş gözlüğü, anahtarlık, gözyaşı damlası, ağrı kesici ve bir ilaç daha, naneli şeker, ped, makyaj çantası, parfüm, tablet, cep telefonu, ıslak mendil, kuru mendil, gözlük silme mendili, kulaklık, el kremi, termos bardak, şarj aleti, kindle ya da kitap. Aklıma gelenler bunlar.
0
devilred
(29.03.18)
laptop-iş notları-ders notları-günes gözlüğü-powerbank
0
binder dandet
(29.03.18)
Deodorant dış fırçası ve macunu tıraş köpüğü ve bıçağı krem
0
all girls dream
(29.03.18)
erkek olarak şunu dene diyebilirim cesaret edebilirsen.
yanına cüzdan,telefon ve anahtarlarını al.
dayanabilirsen 3 gün böyle gez.
sonra esas ihtiyaçların ortaya çıkacaktır.
benim laptop çantam için güzel bir çözüm olmuştu.
0
victim35
(29.03.18)
anahtar, cüzdan kulaklık, bir adet lastik toka, ruj ve allık.
çantam da el kadar bu arada.
0
damla sakızlı dondurma
(29.03.18)
beyfendiye edc gönderelim

everydaycarry.com
0
edgenabby
(29.03.18)
bilgisayar
şarj aleti
kitap
cüzdan
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(29.03.18)
şarj aleti
kulaklık
su matarası
selpak
gözlük
defter
hırka
kalem
kitap
parfüm
krem
çantanın dibinde de bir sürü ıvır zıvır var, ne olduklarını ben bile bilmiyorum.

cüzdanı ve telefonu cebimde taşıyorum.
0
sir gawain
(29.03.18)
Şu an olanlar:
Cüzdan, optik gözlük ve güneş gözlüğü, şemsiye, ajanda, not defteri, kalem, dudak nemlendirici, iki tane ruj, ıslak mendil, peçete, anahtarlık, diş fırçası ve macunu, şarj aleti ve kulaklık.
0
pike
(29.03.18)
Su, telefon, mendil, nemlendirici krem(kis aylarinda), el kremi, dudak nemlendiricisi. Tüm kremler cok kucuk metal kutularda. Ama bir litrelik su kabim nedeniyle cok da hafif bir canta olamiyor.
0
buf-e kür
(29.03.18)
Cüzdan
Bozuk para cüzdanı
Gözlük kabı
Kulaklık
Su şişesi
Şemsiye
El kremi
Dudak nemlendiricisi
Islak mendil
Peçete
Anahtarlık
Telefon
0
i m cool with that
(29.03.18)
Cüzdan, kulaklık, anahtar, güneş gözlüğü, bez çanta (market alışverişleri için)
Dudak nemlendirici, kitap, peçete
0
peggy
(29.03.18)
Genelde cuzdan, pecete, su sisesi, anahtar, gunes gozlugu, goz kalemi, ruj, market alisverisi icin poset/bez canta, tukenmez kalem ve a6 boyunca ajanda.
0
kuehles blondes
(29.03.18)
Cüzdan
Ruhsat
150ml’lik parfüm
Ev anahtarı
İş anahtarı
Araba anahtarı
Güneş gözlüğü
El kremi.
0
hernezıkkımsa
(29.03.18)
-Telefon
-Cüzdan
-Bozuk para cüzdanı
-Anahtarlar
-Toka
-Kitap
-Kalemlik
-Sağlık ve makyaj çantası (içinde yara bandı, gözlük bezi, ıslak mendil, kuru mendil, dudak balmı, el kremi, el dezenfektanı, kolonya, diş fırçası, göz damlası, ruj, ped)
-Kulaklık
-Sakız, şeker
-Termos
-Su

Bir sürü şeyi de arabada bırakıyorum. Yedek ayakkabı ve kıyafet, gözlük, şemsiye, fazla kitaplar, ayakkabı süngeri, powerbank vs.
0
Lim5
(29.03.18)
Kitap
Cüzdan
Kent kart kulaklık personel kartı
Islak mendil kuru mendil
Göz damlası
Anahtar
Üç beş malzemeden oluşan minik makyaj çantası (kalem kutusu aslında)

Yazın da güneş gözlüğü
0
mutlusismankedi2015
(29.03.18)
Bütün günü dışarıda geçireceksem eğer sırt çantamda:
Kitap
Defter
Birer Kursun- tükenmez kalem ve silgi
Yeşilçay dolu termosum
Su şişem
Telefon-şarj
Selpak
Naneli şeker
Cüzdan

Normal kol çantamda:
Telefon/şarj
Kitap
Defter
Kalem
Cüzdan
0
Amaranta ursula
(29.03.18)
boxer, tişört, çorap, (havaya göre) yağmurluk, el kremi, saç kremi, deodorant ve roll on, diş fırçası ve macunu, listerine; bot giymişsem, iş için spor ayakkabı, yara bandı, yanık kremi, şarj aleti, ıslak mendil(ler), kağıt mendil, şarj aleti ve power bank, isviçre çakısı, iş eldiveni :P , kedi maması, içme suyu, birkaç kalem, çakmak :) bir de çok ağırlık yaptığı için çıkardığım çok amaçlı bir alet vardı. testeresi, çekici, makası vs bir sürü aparatı olan.

bonus: (git: #1190902 )

edit: küpelerim :P
0
runagain
(30.03.18)
goz damlam
powerbank
gozluk
bandana
yemegim.
kuruyemis
su
meyve
kulaklik
0
baldur2
(30.03.18)
(11)

Tipik türk kızı özelliği

binder dandet
wapptan falan konusurken kerpetenle mi alıyorduk lafı? paslanmısım da biraz.Birde siz yazmadıgınız sürece yazmaması neye işaret?
wapptan falan konusurken kerpetenle mi alıyorduk lafı? paslanmısım da biraz.

Birde siz yazmadıgınız sürece yazmaması neye işaret?
0
binder dandet
(29.03.18)
Başkalarıyla da konuşuyordur
0
yavru tosun
(29.03.18)
roportaj yapmak diyorum ben buna.

- nasilsin
+ iyi

- nereden
+ istanbul

- okuyo musun
+ evet

- hangi bolum
+ hukuk

boyle gider bu.
0
baldur2
(29.03.18)
İlgilenmediğine, önemsemediğine, gereksiz muhabbetinizi çekmek istememesine delalet. Kezban olduğu için değil mi?
O yazmasın siz yazın aman peşinden koşturmak istiyor değil mi?
Havanızdan, egonuzdan geçilmiyor.
Bir kadın bir kız sizi beğenirse, sohbetinizi severse, sizden hoşlanırsa siz yazın yazmayın fark etmez sizden beklemez.
Abazalıktan ölen millet hala tirk kizi, tirk kizi.
0
motley crue
(29.03.18)
Valla kadin olsun erkek olsun bir insan bir insanla konusmak istiyorsa o konuşma akıp gidiyor. Genellemeer yapmak yerine kızın seni istemedigi ihtimaline yogunlas bence. O isteseydi emin ol senin yazmani bile beklemezdi. Ilgisini cekmiyorsun.
0
aquarium
(29.03.18)
motley crue ve aquarium +1

sen yazmadıkça yazmıyorsa ilgisini çekmemişsin işte, kalkıp bunu "tipik türk kızı özelliği" diye nitelemek çok saçma.
0
pitjantjatjara
(29.03.18)
Motley crue +1000

Sizinle konuşmayan kızlar kezban değil, yalnızca sizinle konuşmak istemiyor, diğerleriyle çatır çatır konuşuyor. 33 yaşında adamsın, hala mı kezban edebiyatı?
0
i m cool with that
(29.03.18)
bir noktada sağduyunuzu kullanmanız gerek artık. Sorduğunuz şey bir detay değil.
Okkam'ın usturası mı deniyordu hani bir düşünme şekli vardır, bir şeyin birden fazla açıklaması varsa en basit, en bariz, en zahmetsiz olanı genelde doğrudur diye? (Katlettim açıklamayı ama ana fikri bu.)

Bir insan sizinle konuşmuyorsa, sebebi sizinle konuşmak istememesidir. Bir sürü açıklaması da olabilir, ama gerçekçi olursak, istemediği içindir. Tipik türk kızları sizinle konuşmak istemiyorlarsa, belki başka milletlere açılma zamanınız gelmiştir. Ya da kendinizi sohbeti daha ilgi çekici, daha karşı koyulmaz birisi olma yönünde geliştirebilirsiniz.
0
sopiro
(29.03.18)
Yoo oyle bir sey yok turk kizinda. Hoslaniyorsa catir catir konusur. Kerpetenle aliyorsan zaten gozu yoktur, bosa kurek cekme.
Kisacasi konusmayan kiz yoktur, hoslanmayan kiz vardir. Muhabbetten, gereksiz sohbetten hoslanmiyor falan degil bak, senden hoslanmiyor.
0
stavro
(29.03.18)
yok valla öyle değil. konuşmak isteyince sayfalarca yazıyoruz. karşıdakinin yazmasını beklemeden de gayet yazıyoruz. acı ama karşıdaki seninle o kadar ilgili değil demek ki.
0
playing star again
(29.03.18)
şu duyurundan yola çıkarsak sadece kızlar değil, kimse mesaj atmıyormuş sana. sorun kızlarda değil sende:
eksiduyu.ru
0
dedimmidemedimmi
(29.03.18)
istenmediğini kabul edip topukla, ısrar etme. illa karşınıza kibarlık etmeyi sevmeyen "ısrar etme, konuşmak istemiyorum, anla" diyen birinin çıkması lazım herhalde. sinyalleri yorumlamayı öğrenin arkadaşım, kazık kadar olmuşsunuz hala türk kızı mürk kızı.
0
nice tnetennba
(30.03.18)
(20)

Kendimi Böcek gibi Hissediyorum

sucuklu yumurta
az önce instagram dan aynı işyerinde olduğumuz bir kızın profilini stalkladım. Kız çok güzel, bir kere beline kadar uzanan sarı saçları, iri mavi gözleri var. Türkiye'de sarışın mavi gözlüysen tamam zaten. Ben çirkin değilim belki, makyaj ve giyimle güzel oldğum söylenir, ama bu kız gibi çarpıcı güz
az önce instagram dan aynı işyerinde olduğumuz bir kızın profilini stalkladım. Kız çok güzel, bir kere beline kadar uzanan sarı saçları, iri mavi gözleri var. Türkiye'de sarışın mavi gözlüysen tamam zaten. Ben çirkin değilim belki, makyaj ve giyimle güzel oldğum söylenir, ama bu kız gibi çarpıcı güzel değilim işte. Kızın annesi üniversitede saygın bir prof, babası avukat. El bebek gül bebek büyütülmüş yani, belli. Özgüven ve mutluluk fışkırıyor gözlerinden. Kızın annesi 50'li yaşlarda ama kadında makyaj, bakım o biçim. Benimse annem ilkokul terk ev kaıdını, babam lise terk işçi . Özgüvenim iğdiş edilerek, değersizlik hissiyle büyütüldüm. Hala da şaşırırım bu şekilde büyümüşken geldiğim bu noktaya.

Kızın arkadaş çevresi dehşet. Yüzlerce binlerce arkadaşı var. Hani bir geyik vardır ya "güzel kızların kız arkadaşı olmaz, kızlar güzel kızları kıskanır" diye. Külliyen yalan. Güzel kızlarla en çok kızlar arkadaş olmak istiyor. Kızlar güzel kızlara çok değer veriyor. Kızın bütün fotolarının altında "bu ne güzellik, maşallah, harikasın, ölürüm sana " yorumları var hepsini de kızlar yazmış. Devamlı parti fotoları. Bense her haftasonu evde pineklerim. Bir tane arkadaşım yok. Sanırım lanetliyim. Hangi yeni sosyal ortama girsem "belki bu sefer arkadaş edinirim" umuduyla girerim, insanlarla muhabbet kurmaya çalışırım, insanlar da başta benle konuşsalar bile bir süre sonra uzaklaşırlar. Lanet var.

Bu kadar güzel bir kız, ailede şanslı, aşkta şanslı, sosyal hayatta şanslı. Bu kızla aynı konumdayız iş olarak, ama bu kız sosyal ilişkiler olarak da güçlü. Bütün genel müdürlerle arkadaş olmuş. Ben genel müdürlerin odasına girmeye çekinirken, suratlarına bakamazken, genel müdürle konuşurken heyecandan sesim tir tir titrerken, bu kızın sosyal becerileri o kadar yüksek ki demek, hepsiyle arkadaş olmuş, muhabbet kurmuş :( Kızın aşk hayatı da süper, kendisine aşık bir erkekle evli belli, adam çok yakışıklı değil, ama iyibir işi var, kızı seviyor, kız telli duvaklı gelin de olmuş. Hayatı dört dörtlük. Eksik aksak tek bir yön biler yok.

Kendimi kötü hissettim, paylaşmak istedim. Hata yapıyorum, şükretmek önemli ve ben hep şükür etmeye çalışırım. Ama bu duygular fışkırıyor içimden. Ben de bu kız gibi olmak isterdim gerçekten. Siz de böyle duygular hissediyor musunuz zaman zaman?Nasıl aşıyorsunuz?
0
sucuklu yumurta
(25.03.18)
Hissetme öyle neden hissediyorsun :) Ona göre artı birçok özelliğin vardır eminim fakat değersizlik duygusuna kapılmışsın. Aile eğitimi, yetiştirilme şekli vb o kadar önemli ki, insan hayatı boyunca taşıyor bunun etkisini.
0
msb
(25.03.18)
Bakış açın yanlış bana göre. Birilerini yüksekte görüp de iç geçirmek, kıskanmak ya da gıpta etmeyi çok doğru bulmuyorum. Hekres kendi hayatını yaşar.

Kendin söylüyorsun aynı konumda çalışıyorum diye. O tepeden inmiş, sen belki cırmalayarak gelmişsin, bu seni gururlandıracağı yerde eğip bükmemeli.

Ayrıca sosyal beceriye sokayım. Evet. İnsan la, en iğrenç bi pislik ölüsü dirisi ayrı pis kokan, boktan boktan şeyler yiyen domuzdan hallice bir yaratıktan bahsediyoruz.

Aç bak çağının ve içinde bulunduğu toplumun önünde olan insanlara hiçbiri sosyal yönden çok mükemmel değildir. Ha bu her antisosyal hımbılı dahi yapmıyor ama sosyal olmak, sevilmek bilemiyorum. Beni sevmesinler zaten lan ben tiksiniyorum insanlardan.
0
bos gezenin bos ustasi
(25.03.18)
@msb çok haklısın :( kişilik 2 yaşında oluşuyormuş. benim babam yozgatlı, annem çankırılı. kız evlat olduğum için ezilerek, baskıyla büyütüldüm. sindirildim. ailem bana özgüven kazandırmaya kasmadı. sonradan okul hayatımda çok akran zorbalığına uğradım. evet değersizlik hissim var. kendimi iyi ve güzel hiçbir şeye layık görmüyorum sanki. bilinçli yaptığım birşey değil bu, otomatikman oluyor :(
0
🌸sucuklu yumurta
(25.03.18)
@benaaymi, benim çekindiğim genel müdürlerle kız kanka muhabbeti yapıyor, teklifsizce arıyor, arkadaş oluyor. öyle bir özgüveni var. bense çok eziğim galiba :(
0
🌸sucuklu yumurta
(25.03.18)
benim annem de prof, babam da avukat olsaydı, üst düzey okumuş bir ailede büyüseydim ben de bu kız gibi olabilirdim.

ben nasıl büyüdüm ama anlatayım mı ? annem ilkokul terk ev kadını. 3-4 yaşlarındayken beni kucağına oturtur, "bak a..ndan kan gelirse hayatın mahvolur. a..dan kan gelirse hayatın söner. a..dan kan gelirse söyle bana" diye diye büyüttü !! yaşadığım travmayı anlatamam. 30 küsur yaşındayım karşı cinsle ilişkim olmadı, gönül ilişkisi de kuramıyorum, kabullendim evde kaldığımı. hayatım mahvedildi.
0
🌸sucuklu yumurta
(25.03.18)
Instagram kullanmayın. Kendinize karşı acımasız olmayın. Hiçbir hayat dışarıdan göründüğü gibi mükkemmel değil. İyi yönlerinizi düsünün.
0
Amaranta ursula
(25.03.18)
güzellik veya iyi bir fiziksel yapı aynı zamanda iyi bir referans maalesef. fakat bu gerçekliği değiştirmek güç. bakıp bakıp iç geçirmenin de manası yok. özellikle sosyal medya platformlarının bu konuda yanıltıcı olduğunu düşünüyorum. orada insanların, sadece mutlu anları görüyorsun ya da onların görmesini istediği şeyleri görüyorsun. onun dışında arkadaş olayı belli bir yaştan sonra cidden zor fakat belli de olmaz güzel şeyler birdenbire olur derler değil mi ?
0
biravekahve
(25.03.18)
valla olabilir daha süperleri de olabilir bunda sıkıntı yapacak bir şey yok,
kendi durumunuzla onu kıyaslamaktan vazgeçin başka insanları referans alırsanız daima mutsuz olursunuz.
0
basond
(25.03.18)
şu yazdığından bile sorunun yalnızca senden kaynaklı olduğu o kadar anlaşılıyor ki... 23 yaşındayım, hiçbir yerim tutmuyor, dombilinin tekiyim, param pulum da yok ama o kızdan daha özgüvenli olabilirim sjsjfs. nasıl aşıyorsunuz kısmına cevap vereyim kendimce,

en başta kendi değerini yaratman ve kendini insanlarla kıyaslamaktan vazgeçmen lazım. bu hayat senin. mutluluğunu başkalarının tayin etmesine izin verme. tabii ki sosyal varlıklar olarak belirli çevrelerle iletişim kuruyoruz, onların yaşamlarından veya davranışlarından etkileniyoruz ki bunda yanlış olan hiçbir şey yok ama ipleri tamamen onların eline bırakırsak asla mutlu olamayız. böyle bir dünya yok. mutluluğu kontrol edebileceğin, yönlendirebileceğin, bir birey olarak tayin edebileceğin şeylerle bulman lazım. uzun lafın kısası kendine bakman, kendinle mutlu veya mutsuz olman gerekiyor.

benim annem de ilkokul mezunu ve ben annemle gurur duyuyorum. saygın bir profesör olsa çok daha fazla gurur duyardım belki de, kendimi daha güçlü hissederdim ama sonuç olarak ben kendi yaptığım her işte, kendi attığım her adımda daha iyi hissediyorum. ilkokul mezunu kadının yetiştirdiği çocuk olarak üniversite okuyorum mesela. bundan 12 sene sonra belki ilkokul mezunu kadının çocuğu olarak profesör olacağım. neden başkasının annesi profesör olduğu için ezilmem gereksin ki? aksine, bundan güç alırım; benim annem ilkokul mezunuysa eğer, kendi çocuğumun annesi bir tık daha eğitimli olsun diye uğraşırım, eğer illaki bunu sorun edeceksem. bu konularda pozitif düşünmek, olumlu tarafından ve değiştirilebilecek kısımlara yaklaşmak gerekiyor. "NİYE İLKOKUL MEZUNUSUN LAN" diye annemi sopayla dövebilirim ama bu sadece bizi mutsuz eder.

hadi annen hem ilkokul mezunu hem de ultra cahil, insan içine birlikte çıkmaktan utanacağın biri olsun, öyle varsayalım... yine sorun değil. anneni sen seçmedin. sevmiyorsan, iyi anlaşmıyorsanız, pekala arana mesafe koyup da kendi hayatına devam edebilirsin. bu biraz yurtdışında türkiye'yi gömmeye benziyor: unutma ki annesini, ülkesini, etrafındakileri küçümseyen insan başkalarına daha karizmatik ve büyük görünmez. aksine, "çıktığı deliği beğenmiyor" diye ayıplarlar, başkalarının üzerine basarak yükselmeye çalışan ezik ve zayıf karakterli biri olduğun düşünülür.

kızın hayatına bu kadar takılman ise tam anlamıyla facia. yahu onun pırıl pırıl bir hayatının olması seni niye üzüyor, manyak mısın affedersin? bak işte ne güzel, etrafında mutlu ve özgüvenli birisi var. demek ki böyle şeyler olabiliyormuş. illa bir şey yapacaksan bundan güç almaya çalışsana. çirkin hissediyorsan spor yap, kendine değer ver. hem fiziksel hem mental olarak geliştir kendini. keyif aldığın şeylerle ilgilen, kendini iyi ve değerli hisset. gerçek şu ki dünyanın her yerinde, her an çok sayıda mutlu ve mutsuz insan var, olmaya devam edecek. bunları düşünerek, bunları takip ederek hayat yaşanmaz.

bence sorunun sosyal medya bağımlılığı. insanların fotoğraflarına, mutluluklarına bakıp da depresyona girmenin başka sağlıklı bir açıklaması yok benim gözümde. insanlara bakma, kendi hayatını yaşa. sen kendine değer verirsen, insanların da sana değer verme ve seni "adamdan sayma" ihtimali aynı ölçüde artar. herhangi bir insandan daha değerli veya değersiz değilsin, bunun belirleyicisi büyük ölçüde senin yaşamın ve tavırların. çok donanımlı, çok zeki olup evden çıkmayan birisi "arkadaşım yok" diye ağlayıp kendini değersiz hissedebilecekken; seviye olarak o kişinin yarısı dahi olmayan birisi çok güzel arkadaşlıklara sahip olabilir. benzer şekilde, senin o çok iyi sandığın arkadaşlar özünde pek iyi de olmayabilirler...

hiçbir şey siyah veya beyaz değil. insan hayatı 1 ve 0'lardan oluşmuyor. kendine bu kadar yüklenme. sosyal becerilerin zayıf olabilir. güzel olmayabilirsin. bunlar sorun değil. sorun bunları belirleme yetkisini insanlara vermende. tabii ki birisi iltifat edince iyi hissedersin, tabii ki sevgilin olunca daha özgüvenli olursun vs. ama hayatını ve güzelliğini başkalarının sözüne bağlama tamamen. çünkü birisi güzel buluyorsa birisi çirkin bulacak. bu şekilde mutlu olmak imkansız.

böyle yaşanmaz. başka birisi gibi olmayı isteme, hoşuna gidiyorsa eğer sen kendinden o kızı yarat. ben açıkçası en özgüvensiz ve iğrenç hissettiğim zamanda bile başkası olmayı istemedim. iyi olacaksam kendi halimle iyi olayım. gerisi hikaye.
0
der meister
(25.03.18)
peki neden hiç şöyle düşünmüyorsun? o kız bütün bu özgüvenine rağmen, bütün bu aile yapısına rağmen seninle aynı konumda? hatta şöyle diyelim, sen o beğenmediğin kendine rağmen o özgüvenli kızla aynı konumdasın. sen çok daha iyisin!! sadece görmen lazım.
0
mehmed resad
(25.03.18)
Onun üzerinden kendi mutsuzluğunu görüyorsun. Sevgilin olsa, çok sevdiğin arkadaşların bulunsa, hobilerinle mutlu olsan o kadını gözünde bu kadar büyütmezsin. Hayatı tek kişiye indirgemenin hiçbir faydası yok. Her zaman için bizden daha güzeli, zengini, mutlusu var. Bu durumu kabullenmek lazım.

Ailemiz çok farklı değil. Anadolu insanında sana yapılan baskı olağanlaşmış artık. Evet, suçun büyük çoğunluğu ailende ama kendini bu işin içinden sıyıramazsın. Bir şekilde tutunmak zorundasın.

Kendine aksiyon yaratmıyorsun gibi geldi bana. Arkadaş edinemediğini söylemişsin ama edinmek için pek bir şey yaptığını sanmıyorum. Evde pineklemenin tadı ayrıdır fakat harekete geç biraz da.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(25.03.18)
ya iyi de kızın hayatında tek bir aksak olmadığını nereden biliyorsun. instagram'a aksak yönlerini koyacak eğil ya?

ayrıca kişilik iki yaşında oluşuyor diye bir şey yok. karakterimizde çevremizin etkisi olsa ben insanın kendini var ettiğine inanıyorum. şu anki hayatını beğenmiyorsan içinde olmak istediğin hayat için çabala. partiye mi gitmek istiyorsun? git. bir kere arkadaş bulmazsın iki kere bulamazsın 15.'de bulursun..

bu kadar drama yaratılacak bir durum yok bence.
0
playing star again
(25.03.18)
Maşallah ya, kimmiş o kız? Ben ilkokuldayken aşık olduğum kız, en yakın arkadaşımı seviyordu. Çocuk da sarışın, mavi gözlü falan. Keşke ben de o çocuk gibi olsam diyordum o zamanlar. En yakın arkadaşıma özeniyordum yani. Sonra ortaokula doğru benim boyum falan uzadı. Okulun en çalışkan, hatta en güzel kızlarından biriyle sevgili oldum. Sonra başka birine özenmenin kendimizi harcamaktan başka bir işe yaramadığını fark ettim. Sen o kız olsaydın eğer, kendinden vazgeçmiş olacaktın teorik olarak. Kendini az da olsa seven bir insan kendinden asla vazgeçmez. Ben de kendimi vazgeçilecek biri olarak görmüyorum. Ben zaten başkası olsaydım, ben diye bir şey olmazdı.
0
dissendium
(25.03.18)
Agustos ayinda hayatimin en zor donemlerinden birindeydim. Aslinda o kadar zor donemlerinden birinde degildim ama uykusuzdum, yorgunluktan geberiyordum. Bir enerji icecegi bulmustum, hayatima onunla devam ediyordum. Ictigim icecegim anksiyete ve depresyon gibi yan etkileri oldugunu bilmiyordum. Zaten zorlu bir donemde enerji icecegi diyetiyle kendimi daha manyak hale getirdim ve her seye aglar hale geldim. Hatta, bazi gunler buldugum nadir bos zamanda yatagin tepesinde tavana bakip agliyordum. Yine boyle bir zamanda universiteden bir arkadasimi Facebook'ta gordum. Kiz Almanya'ya tasinmis ailesiyle, deli gibi para kazaniyor ve ustune de Maldivlere bir ay tatile gitmis. Oyle mutlu guluyordu ki kiz, o mutlulugu gorunce aglamaya basladim. Hayatima lanet ettim, "Bu kadar ugrastim, bunun icin miydi" diye kendimi dagittim. Bir de bu kiz universitede hic kimsenin sevmedigi, herkesin kavgali oldugu bir kiz olunca iyice "Tamam, ilahi adalet yok da, bu kadar mi yok" diye aglamaya basladim.

Bir hafta sonra kalp carpintilarim siklasinca, "Bir de bunlarin ustune olmek uzere miyim" diye iyice bir sinir geldi. Meger bu gozyaslari ve moral bozukluklari cogunlukla enerji icecegi kaynakliymis ve icmeyi birakinca 3-4 gun sonra kendime geldim. Aglamalar durdu, moral yine bozuktu ama rahatsiz edecek kadar degil. Psikiyatra gittim "Bir hafta once sana ilac yazacagimdan emindim ama ilaca ihtiyacin yok. Kimyasallara karsi cok hassassin demek ki" dedi. Maldivler'deki arkadasin fotografini yine gordum. Aglayasim gelmedi amaititaf edeyim, icimden bir Sezercik dikip "Bi gun ben de yiycem o sekeyleyden, ben de goyucem Maldiv'leyi" deyiverdi. Sonra da Ekim sonuna kadar arkadakasi da, Maldivleri de unuttum.

Ekim sonunda Facebook'ta arkadasimin cok guzel, kocaman gulen bir fotografini gordum. Kocasi altina "Melek yuzlu sevgilim, melek oldun gittin" yazmis. Meger arkadasim 4 yildir bir hastalikla bogusuyormus ve o tatil son tatiliymis. O zaman anladim ki, kizin bu kadar buyuk gulmesinin sebebi yakinda olecegini bilmesi ve kalan zamanini en iyi sekilde gecirmeye calismasiymis. Bir kere daha kafama dank etti ki, ne diledigine dikkat etmek gerekiyormus. Boyle seyleri zaten biliyoruz ama boyle zamanlarda hatirliyoruz ve dank ediyor kafamiza.

Simdi burada "O zengin olabilir ama yarin da olebilir. Isteme oyle seyler" demeyecegim, cok sacma ama buradan cikarilacak bir iki ders var.

1. Kimsenin icini, hayatini, vb. bilemezsin. Mutluluk hicbir derdin olmamasi, hayatin kolay gecmesi degil. Sadece sen gozunde ideallestiriyorsun. Sosyal medyadaki iki fotograftan kizin hayatini bilemeyiz, kimse bilemez.

2. Hayat dedigimiz sey asiri kaygan. Hatta, Monte Kristo'nun dedigi gibi "Hayat bir fırtınadır, genç arkadaşım. Tam güneşin tadını çıkartırken, bir de bakmışsın ki kayalıklardan aşağı düşmüşsün". Obur gun yine gunesin tadini cikarabilirsin. Su haldeyken piyango sana cikar, istediklerinin cogunu elde edersin ve bugunku dertlerin kucuk gorunur. Yine su anda doktorun biri "Su kadar omrun kaldi" der, pesinden "Niye bu kadar uzdum kendimi" dersin. Bu kontrol edebilecegin degil, sadece kabul edebilecegin bir sey.

3. Baskasinin sahip oldugu bir seyi istemekte sorun yok ama baskasinin yerinde olmayi istemekte sorun var.

4. Ilk zamanlar ben de sucu "Ama ben boyle yetistirildim"e bagladim ama durum su ki, icinde bulundugun durumun (eger travmatik bir olay olmadiysa) sadece ve sadece seninle ilgisi var. Icinde bulundugun duruma "Ama bana boyle ettiler", "Ama ben boyle dogmadim ki" diye bahanelerle isyan etmek sana hicbir sey kazandirmayacak ve %100 dogru da degil. Sorumlulugunu al, "Ben hayatimin icine ettim" de ve baslangic noktani burasi belirleyip "Tamam, simdi ne yapayim" diye ilerle. "Insanlar benimle konusmuyor" degil, "Ben baska biri olsam kendimle gelip konusur muydum? Neden konusurdum, neden konusmazdim" diye bakmak onemli. Belki yanlis ortamdasin, belki kendini sevmiyorsun, belki de baska bir sey. Eseleye eseleye nedenlerini bulabilirsin. Sorun sensin, uzaklarda arama sorunu. Bunlarin sosyal adaletle ilgisi var ama mutlulukla yok.

5. Bu daha da kisisel bir not. Sukretmek ne kadar guzel olsa da ben sicak bakmiyorum. Cunku, cok tek tarafli ve acikcasi bana bencilce geliyor. Senden kotu durumdaki birine bakip "Oh, hele sukur soyle degilim" demek cok asagilayici geliyor. Illa bir kisi olmak zorunda degil, "Oh, hele sukur ki isim var" gibi bir sey soylerken aslinda bircok issizi asagiladigimizi dusunuyorum. Ayni sekilde, birileri de bizim durumumuza bakip "Oh, iyi ki bunun gibi degilim" diyordur eminim ki. Yani, atiyorum, o kizin sana bakip "Sukur ki ev hanimi ve isci kizi degilim" demesi hosuna gider mi? Yani, bircok insanda sukur iyi isleyen bir mekanizma, Iyi hissettiriyorsa ne guzel ama beni bencil ve dusuncesiz hissettiriyor sukretmek. Benim icin dogru olan "Oh,suyum buyum yerinde" degil; "Benimki yerindeyken, bununki neden degil" diye sormakta, sukretmenin de bunu engelledigini dusunuyorum. Yine de, bu fazla kisisel oldu. Eger sukretmek mutlu hissettiriyorsa, ne guzel.

6. Sorun sensin dedim ama bu elinde tuttugun keskin kilicin ucunu sana dondurmesin. Kendine adaletli davranmak apayri bir ust mekanizma, bunun altinda kendini sevmek var. Kendini sevmeyen kisi kendisine adaletli de davranamaz. Daha dogrusu soyle acayim. Kendine iyi davranmak, kendini sevmek kendini elestirmeye engel degil ama Maslow hiyerarsisi gibi dusun. Kendini sevmeden acimasizca elestirme. Ozetle, kendini yargilama, kendini dinle ve anla. "Dusene bir de ben vurayim" misali, hem dusen hem de dusene (kendine) vuran olma.

7. Bunu simdi yazmam ayip gerci ama isin gucun yerindeyse mutlaka profesyonel yardima basvur. Dinamik psikoterapiyi dusun. Bazen bu bataklik icinden kendi kendimize cikabilecegimiz kadar sig olmuyor.
0
aychovsky
(25.03.18)
benim annem babam mühendis ve doktor, ama bunun ailenin mesleğiyle ilgisi olduğunu düşünmüyorum. kuzenimin babası sarhoş, ayyaş bi taksici, annesi ev kadını mesela ve öyle iyi bi kadın da değil, olaysız günleri yok. ama benden daha mutlu ve başarılı. instagramı da öyle.

bence üstündeki bu kötü düşünceyi at. biraz daha konuşkan girişgen ol. kendi hayatında değiştirmek istediğin şeyler varsa değiştir.
bir de ben başka okulda devam ettim yüksek lisansa, hocalarla konuşuyorum. bana dediler ki nasıl hocayla samimi oldun, biz kaç yıllık öğrencisiyiz, korkuyoruz. yani o kişiyi sen niye gözünde büyütüyosun ki? herkes değerli, onlara saygılı olup önemsedikten, kandırmadıktan sonra muhabbet zaten geliyo.

bir de betül mardin örneği var mesela. youtube tan izlemeni öneririm.
0
wishmaythşngs
(25.03.18)
----- spoiler ----

ben nasıl büyüdüm ama anlatayım mı ? annem ilkokul terk ev kadını. 3-4 yaşlarındayken beni kucağına oturtur, "bak a..ndan kan gelirse hayatın mahvolur. a..dan kan gelirse hayatın söner. a..dan kan gelirse söyle bana" diye diye büyüttü !! yaşadığım travmayı anlatamam. 30 küsur yaşındayım karşı cinsle ilişkim olmadı, gönül ilişkisi de kuramıyorum, kabullendim evde kaldığımı. hayatım mahvedildi.

----- spoiler ----

insanları karşılaştırmayı sevmem ama o kızın anası avukat babası prof ve bu anlattıklarına rağmen ikiniz de aynı konumdasınız?

burada aslında senin ciddi bir başarın var. gazlamak için yazmıyorum. hayatta her insanın bir diğerinden muhakkak artıları oluyor. her birimiz farklıyız. ama yaşadığımız dönem tek tip bir insanı idealleştiriyor, herkes de onu olmaya çalışyıor.

orta çağ tablolarında mesela kadınlar hep -günümüz değerlerine göre- bıngıl bıngıl kilolu, basenleri geniş, memeleri küçük v.s. o zamanın güzellik anlayışı o çünkü. sarışınların güzel kabul edilmesi de bizim dönemimize has bir olgu.

anlattığın kız bana hiç çekici gelmedi mesela. müthiş güzel olsa bile instagram'ı yoğun kullanan, habire gittiği partileri v.s. falan paylaşan birine hayatta aşık olmazdım ben. (ha muhafazakar falan değilim aman ha:))

otur bir fight club izle bacım. 1984, fahrenheit 451, demir ökçe v.s sistem eleştirisi yapan şeyleri okumaya izlemeye takip etmeye çalış. bu döngünün içine fazlasıyla girmişsin ve dışına çıkamıyorsun, o yüzden alternatif bir hayat bile hayal edemiyorsun.

ergenlik dönemi kahramanlarımdan kurt d. cobain'in de dediği gibi, "hayal ettiğin insanı olmaya çalışmak, içindeki insanı öldürmektir"
0
makbur
(25.03.18)
1. yanlış: kıskançlık, başkalarına kendini kıyaslayıp gereksiz bir tüketim kafa yapısına giriyorsun.
2. yanlış: ilgi görmediğini düşünüp ilgi aramaya buraya geliyorsun.
3. yanlış: 'Özgüvenim iğdiş edilerek, değersizlik hissiyle büyütüldüm.' bilmediğin, anlamsız benzetmeler kullanıyorsun.
4. yanlış: kendince 'gözlem' yapıp hikayeler yazıyorsun.
5. yanlış: iyiyi ve kötüyü gereksiz yere abartıyorsun.
6. yanlış: hayattan beklentilerin basit ve davranışların beklentilerinle derin biçimde çelişkili.

Ben böyle duygular hissetmiyorum, başka duygularım var.
Böyle duygular içerisinde olsam olgunlaşmaya çalışırdım.
Olgunlaşmak = deneyim sahibi olmak demek.
Deneyim = yanlışlardan öğrenmek demek.
0
idexo
(26.03.18)
benim babam ve annem lise mezunu. babam işçi emeklisi. hayatım boyunca çalışmakla kazanamayacağımı düşündüğüm bir miktarda maaş alıyor, işini seviyor-du, hala iş arkadaşlarıyla görüşüyor ve çalışma saatleri de çok iyiydi. ona baktığım zaman boşuna okumuşum gibi hissediyorum. asgariden öteye zor gidebildim. artık onu da alamıyorum. lise, üniversite mezuniyetine bakmıyor bu işler. gerçekten kızı bu kadar dert ediyorsan instagram'ı kapat. benzer sebeplerle facebook'u kapattım, 6 ay oldu. twitter zaten kullanmıyorum. ne kadar fazla hesap, o kadar toksik his benim için. kapattığımdan beri enerjim yerine geldi.
0
nice tnetennba
(26.03.18)
ya sen arada böyle duyurular açıyorsun. gerçekten depresyondaysan psikolojik yardım al. eğer değilsen de ilgi çekmek için mi yapıyorsun yoksa içten içe acı çekmekten mi hoşlanıyorsun anlamadım. diğer duyurularından da yola çıkarak söylüyorum ki, bir insan kendinden bu kadar nefret edemez bence. daha önceki duyurularında da birçok insan yardımcı olmaya çalışmıştı ama sen hiçbir şey yapmayıp paso burada duyuru açıyorsun, olmuyor.

profesyonel yardım almadan düzelemezsin. bir an önce yap bunu.
0
dedimmidemedimmi
(26.03.18)
kaç yaşındasın bilmiyorum ama bunu kabullenmen ve öyle yaşaman gerekiyor. bazıları mükemmel hayata doğuyor, bazıları doğmuyor. bazıları çok şanslı oluyor, bazıları çok şanssız oluyor. senin elinden gelen sahip olduğun hayatı en iyi şekilde yaşamak.

bu arada instagram tamamen gösteriş dünyası.
0
xvyz
(26.03.18)
(8)

Hanımlara soruyorum

i m cool with that
Hani şu “Tırnak sertleştirici”, “Tırnak güçlendirici”, “Tırnak onarıcı” vb. isimlerle satılan şeffaf ojeler var ya, bunlara ne kadar inanıyorsunuz? Bana bunlar hiç işe yaramayacakmış, sadece tırnak parlatıcısından ibaretmiş gibi geliyor. Ancak gelin görün ki böyle düşündüğüm halde naptım? Gittim dün
Hani şu “Tırnak sertleştirici”, “Tırnak güçlendirici”, “Tırnak onarıcı” vb. isimlerle satılan şeffaf ojeler var ya, bunlara ne kadar inanıyorsunuz? Bana bunlar hiç işe yaramayacakmış, sadece tırnak parlatıcısından ibaretmiş gibi geliyor.

Ancak gelin görün ki böyle düşündüğüm halde naptım? Gittim dünya kadar para verip aldım bunlardan bir tane asfdgs. Şimdi basit bir tırnak cilasına o parayı verdiğim için kendime sinir oluyorum. Çok aşırı bir meblağ değil ama olsun kendi kendimi enayi yerine koydum.

Neyse, işe yarıyor mu sahiden?
0
i m cool with that
(20.03.18)
Çoğu bildiğin parlatıcı evet. Mesela flormar almıştım hiç işe yaramamıştı ve duş aldıktan sonra soyuluyordu. Kalyon'u önerdiler, aldım biraz daha iyi bence, işe yaradığını düşünüyorum.
0
tabirimekruh
(20.03.18)
B12+demir dışında bir gerçekliğe inanmıyorum tırnak ve saç konusunda
0
selamun aleykum kitty
(20.03.18)
umarım kalyonun almışsındır çünkü tırnak güçlendiricisi gerçekten işe yarıyor olabildiğince sık sürdüğümde özellikle tırnaklarda eskisi kırılma olmuyor mesela. her oje öncesi bir kat ondan sürüyorum.
0
rhoda
(20.03.18)
Ben Flormarın bir ürününü kullanmıştım şeffaf ojenin altına sürülüyordu ve işe yaramıştı.
0
mutekebbir
(20.03.18)
ben sally hansen almıştım. epey işe yaramıştı hatta şu an 2 yıldır falan kullanmıyor olmama rağmen eski dandikliğine dönmedi tırnaklar. eskiden kağıt gibi yırtılıyordu gram uzamıyordu şimdi taş taş.
ama tabi önceden saçma salak markalar da denemiştim onlar mesela bi halt yapmamıştı bak.
0
nolmus yani
(20.03.18)
Sertleştiriyor bence. Ama tırnağında durduğu sürece. Kimyasal sonuçta içine daha ser yapacak materyal koyuyorlar ve sürdüğünde sertleşiyor. Ama sertleşen ojenin kendisi yanlış olmasın tırnak değil. Yalnız simply nailogical tırnak setleştiricilerin tırnağın daha çok kırılmasına neden olduğunu söylüyordu. Ama bence üzülme sen ben de kullanıyorum, bazen tırnaklarım soyulup inceliyor öyle durumlarda işe yarıyor ve sertleştiriyor.
0
playing star again
(20.03.18)
kalyon'un serisi işe yarıyor; özellikle tırnak sertleştiricisi ve tırnak beyazlatıcısını düzenli olarak ojenin altına kullanıyorum dönüşümlü olarak; memnunum.
0
treamorg
(20.03.18)
Flormar ve Kalyon kullandım. Flormar düzenli kullanımda işe yarıyor. İşe yaradığını net olarak görmem bir ayı buldu. Kalyon daha hızlı etki ediyor. Her ikisinin de tavsiye edilen kullanım şekli haftada birkaç kez sürülmesi. Aşırı ince ve neredeyse yastığa degse kırılan tirnaklarim var. Belirgin bir iyileşme yarattı. Ancak kullanmayı bırakınca tabii ki zamanla eski haline dönüyor tırnak.
0
kedili madam
(21.03.18)
(22)

Bulgur pilavıni daha lezzetli yapmam için önerileriniz var mı?

for day to break
Pirinç pilavından bulgura geçeli epey oluyor ama sürekli ve sade yapınca tatsız tuzsuz gelmeye başladı. Sizin önerileriniz var mı?
Pirinç pilavından bulgura geçeli epey oluyor ama sürekli ve sade yapınca tatsız tuzsuz gelmeye başladı. Sizin önerileriniz var mı?
0
for day to break
(19.03.18)
et sulu ve sebzeli
0
bizansa karsi memleket takimi
(19.03.18)
Sıvı yağ mı kullanıyorsun bulguru kavururken? Tereyağ kullanarak lezzeti katlayabilirsin.

Ben bazen suyunu çektikten sonra bir tutam kuru nane ekleyip karıştırıyorum ve birkaç dakika demlenmeye bırakıyorum, mis gibi oluyor öyle de.
0
chicha
(19.03.18)
soğan yerine çok ince doğranmış pırasa kullanınca tadı zenginleşiyor, aynı şekilde kereviz saplarını da ince ince doğrayıp kavurunca bayağı lezzet veriyor. Sırf bulgura değil, her şey için geçerli genel olarak.
0
whoosie
(19.03.18)
etsuyu veya tavuksuyu ile pişirebilirsin.

bezelye ve havuç taneleri ile karşıtırabilirsin.

sebze olmasın dersen üstüne karabiber, defne yaprağı ve sumak atıp kapağını kapatırsın. oldu bitti :)
0
plastic_angel
(19.03.18)
salça ve kurutulmuş domates.
0
giovanne
(19.03.18)
Mercimekli bulgur
Patlıcanlı bulgur
Domatesli biberli soğanlı bulgur.

Bunlar bulgurun upgrade edilmiş harika versiyonları
0
kablelvuku
(19.03.18)
açılın bulgur pilavı uzmanı geldi. bir kaç tavsiye yazacağım. bunlardan istediklerinizi birleştirip yapabilirsiniz. ya da hepsini de yapabilirsiniz.

1) yağ: kaliteli yağ, yemeği kaliteli yapar. sıvı yağ (zeytinyağı) ile güzel tereyağını birleştirerek kullanabilirsiniz. zamanla hangisinden ne kadar kullanacağınıza karar verirsiniz.

2) baharat: soğanı kavuruyorsunuz ya. hah o aşamada güzel bir pul biber ekleyin. acı sevmiyorsanız acısız olanlardan ekleyin. kavrulmuş pul biber efsanedir.

3) salça: domates ve biber salçasını birlikte kullanın. acı sevmiyorsanız acısız biber salçaları var onlardan kullanın. soğan kavururken salçayı da ekleyin salça da güzelce kavrulsun soğanla.

4) tazelik: gerçek domates de ekleyebilirsiniz. sadece salçasını değil ben domatesin kendisini de kullanıyorum. domates ekleyeceksem domates salçasını bayağı az koyuyorum.

5) sebzelendirme: sivri biber ya da çarliston, kırmızı biber de doğrayıp soğan ile kavurabilirsiniz. bunlar da enfes bir lezzet katacaktır.

6) dinlendirme. pilav piştikten sonra ne olursa olsun, açlıktan geberseniz de 20 dk tencerede dinlensin.
0
godsparticle
(19.03.18)
Et suyu
Tereyağı
Doğal salça ev yapımı
Patlıcan biraz da. Mis gibi olur.
0
mor oje
(19.03.18)
Soğan, domates, biber ve kurutulmuş reyhan
0
curukturpkokusu
(19.03.18)
Sarımsaksız bulgur pilavına pilav demem ben. Domates, yeşil biber, soğan, sarımsak, azıcık salça ve bol naneli pişiriyorum. Efsane bir pilav oluyor. Kimi zaman içine haşlanmış tavuk göğsü de koyabilirsiniz didilmiş vaziyette.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(19.03.18)
Soğanları büyük kesin, küçük küçük ufalıp yok olmasınlar.
0
archmage mahmut
(19.03.18)
et suyuna, tavuk suyuna gerek yok. biraz salça, biraz sivri biber ve sarımsak. pişman olmayacaksın
0
silah taciri
(19.03.18)
sebzeli çeşitlere ek olarak, soğan biber mantar salça şahane oluyor.
0
aquarium
(19.03.18)
bir arkadaş salçasız olur mu demiş de ya hu bulgur pilavı dediğimiz şey her yörede farklı pişen onlarca çeşidi olan bir şey.

haftada 2 kere yaparım bir kere salça koymadım ya la ben. hatta annemin ablamın koyduğunu bile görmedim.
0
kljgslsdkjsd
(19.03.18)
yaz aylarında bol domates, soğan ve biberli, pişince üstüne de taze fesleğen kıyılıp kapağı kapatılıp bekletin 10-15 dk.

mercimekli ve patlıcanlı bulgur + 1
0
Phoebe
(19.03.18)
arkadaşlar kimi salça katar kimi katmaz, kimi melemeni soğanlı yapar kimi sarımsaklı... bak ben de bulgura patlıcanı ilk defa duydum. dener miyim, bilemem alışılmış damak zevkimin dışına fazla çıkamıyorum ama belki denerim. meselabiz de mantar koyarız ama bunu bunu domatesli sulu bulgur pilavı yaparken koyarız. benim kastettiğim sulu yemek yanında yediğimiz yağlı bulgur pilavı için çeşniydi. ama epey tüyo aldım. teşekkürler herkese.
0
🌸for day to break
(19.03.18)
Neden kimse yeşil mercimekli bulgur pilavı dememiş?

Bol tereyağlı, yanına da bir soğan kıracaksın. Off.
0
yirmisantim
(19.03.18)
tüm söylenenlere ilave haşlanmış nohut baharat vs koyup yapıyorum arada değişiklik oluyor.
0
kullanıcı adını aktif edemeyen insan
(19.03.18)
köri.
0
sen git ben geliyorum
(19.03.18)
salça, domates, soğan ve biber
0
playing star again
(19.03.18)
tereyağ +1000
0
naksidil
(19.03.18)
patates sucuk ? yumurta da kırsam üzerine güzel olur.
0
🌸for day to break
(19.03.18)
(6)

Maksimum 2000 TL'ye kadar akıllı telefon önerisi

playing star again
Öncelikli marka samsung imiş. en gerekli özellik de hızlı olmasıymış. sürekli video vs izlenecek net üzerinden takılma vs olmasın alet aksın istiyoruz.
Öncelikli marka samsung imiş. en gerekli özellik de hızlı olmasıymış. sürekli video vs izlenecek net üzerinden takılma vs olmasın alet aksın istiyoruz.
0
playing star again
(17.03.18)
Samsunf j7 pro. Yalniz bazilarinda ekranda mor leke olusabiliyor bunu goze alin.
0
ceann deas
(18.03.18)
Note fan edition
0
westblack
(18.03.18)
niye samsung
0
synesthesia
(18.03.18)
alınacak kişi öyle istiyormuş samsunglar hoşuma gidiyor dedi.
0
🌸playing star again
(18.03.18)
samsunglarin bi ara arayuzu baya sorunluydu(touchwiz) son zamanlarda takip etmiyorum ama en ust modellerinde bile zaman zaman oluyormus

www.webtekno.com

akici olmasi isteniyorsa ben xiaomi oneririm.

illa samsung olacaksa da note fe guzel tercih olabilir ancak tr'dekiler ithalatci garantili
0
toua tokuchi
(18.03.18)
Telefonla pek ilgim yok ama şu sıralar f/p olarak Xiaomi' yi övenler azımsanmayacak derecede fazla.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(18.03.18)
(12)

beyaz eşyada arçelik mi bosch mu diğer mi?

aslan burcu kadini
eve çıkacağım 15 güne. beyaz eşya, tv vs bakıyorum. bugün baktım biraz, mavi ışınlı buzdolapları revaçta sanırım. meyveyi sebzeyi 1 ay saklayabiliyosun. bu mavi ışın dedikleri aldatma mı? insanlara güven olmuyor, çok iyi diye sattıkları şey yiyeceklere zarar veriyor olabilir. mağaza çalışanları vars
eve çıkacağım 15 güne. beyaz eşya, tv vs bakıyorum. bugün baktım biraz, mavi ışınlı buzdolapları revaçta sanırım. meyveyi sebzeyi 1 ay saklayabiliyosun. bu mavi ışın dedikleri aldatma mı? insanlara güven olmuyor, çok iyi diye sattıkları şey yiyeceklere zarar veriyor olabilir. mağaza çalışanları varsa aranızda ya da çalışan yakını birkaç şeyi merak ediyorum, yanıtlarlarsa sevinirim.

çamaşır makinesinde 1000 devirin üstünde yıkama diyen oldu. 50 db çamaşır makinesi sesi için ideal diyen oldu. bulaşık makinesinde 5 program öneren var, 4 programlı da var. mesela ben şeye dikkat ediyorum. bulaşıktan bir çıkıyo bardaklar hep su izi. lekeler vs var. hangi bulaşık makineleri bunları yapmaz? bir bulaşık makinesi neden bunu yapar? buzdolaplarındaki ve bulaşık makinelerindeki kötü kokuların sebebi nedir?

nelere dikkat etmek lazım? önerceğiniz marka ve spesifik modellerini nedenleriyle yazar mısınız.

not: bekarım şu an. evlensem bile aldığım ürünleri kullanmayı düşünüyorum. çok süper bir şey aramasam da kaliteli olsun istiyorum eşyalar. uzun vadeli bakıyorum çünkü olaya.sürekli eşya değiştirmeyi sevmiyorum. buna göre her bilgi ve öneriye açığım.
0
aslan burcu kadini
(16.03.18)
notu düşmeseydin de seni biraz tanıdığım için vereceğim cevap yine aynı olacaktı. bekar olduğun için o kadar kaliteli şeyler almanı önermem. amaç iş görsün dersen;

buzdolabı www.vsoutlet.com.tr
çamaşır makinesi www.vsoutlet.com.tr


şimdi kullanırım desen de evlendiğinde onları istmeyeceksin ve yok hükmünde bir paraya satmak zorunda kalacaksın. şehir değiştirmek istediğinde bile taşımak zulüm gelecek.

tek başınayken bulaşık makinesi almak da yanlış.
0
blue eyes white dragon
(16.03.18)
Bekarsan cok para harcama +1
Duzgun birsey istiyorsan kesenin agzini biraz acman gerek cunku.

Mavi isigi gecen sordum esime, orda duranlar 2 hafta-3 hafta dayaniyor, ayni sey yukardayken 10 gunde burusmus demisti.

Enerji sinifi cok dusuk olmasin aldigi urunlerin.

Db olayi cok goreceli, ya ben sagirim ya da insanlarin makinasi yataklarinin yaninda.

Bulasikta kisa program yeter diyor herkes. Onun disindakileri kullanan hic yokmus.
0
brkylmz
(16.03.18)
blue eyes white dragon evin yeri çok güzel işe yürüme mesafesinde. o eve düzen kurarsam başka yere zor giderim artık. o eşyaları da bozulmadığı sürece değiştirmem. geçen telefonum tuvalete düştü. yaptırdım kullanıyorum. yenisini almadım bile. ölü telefon dirilsin diye uğraştım kaç gün. şöyle uzun süre kullanacağım bir şey olsun. evlenmişim, evlenmemişim, şehir değiştirmişim önemi yok.

koltuk takımı desen anlarım. o renklerden sıkıldım değiştirmek istiyorum diyebilirim, ama arçelik buzdolabım çok güzel çalışıyo bundan sıkıldım bosch alayım demem. beyaz eşya iyi alayım başım ağrımasın istiyorum sadece.

brkylmz mavi ışık iyi bir şey o zaman. A+ ile A++ arasında çok enerj farkı mı var neden öyle dediniz?
0
🌸aslan burcu kadini
(16.03.18)
a+ ile a++ arasında sadece + ya bakarak konuşmak olmaz.

yeni makinelerin üzerinde yıllık tüketim miktarı yazar.

o miktarı kaba taslak 0.4 lirayla çarparsan yıllık masrafının değişkenliğini görebilirsin.
0
blue eyes white dragon
(16.03.18)
Bulasik ve camasir makinasinda Siemens kullaniyorum, cok memnunum. Oneririm. Ikisi de sessiz sakin.

(Bosch ile Siemens ayni marka zaten)
0
insan kus misali
(16.03.18)
Bu arada asil bekarken bulasik makinasi lazim, hic katilmadim.
0
insan kus misali
(16.03.18)
Miele.
0
i was made for you
(16.03.18)
eskiden arçelik'miş ama artık bosch veya siemens. arçelik'in eski performansı yok, 25-30 yıllık buz dolabı tıkır tıkır çalışırken 8-10 yıl önce alınan çamaşır makinesi 4-5. yıldan itibaren sıkıntı çıkardı ve sonunda kullanılamaz hale geldi. yerine bosch aldı annem. zaten son 5 yılda yeni aldığımız eşyalar ya siemens ya da bosch.

ama bak şu an aklıma geldi bosch çamaşır makinesi sanırım su tasarruflu imiş ve annem şikayet ediyor kıyafetler çok kırışıyor diye. bana pek öyle gelmedi ama kendisi bu konuda pro tam bilemicem. ama bulaşık makinesi siemens 7 yıldır falan kullanıyoruz, şu ana kadar hiçbir sıkıntımız olmadı. sanırım 3 program var bir de yarım dolu iken çalıştırma opsiyonu var bize yetiyor.

buzdolabı da siemens. no-frost dediklerinden sanırım ve buzluğu altta ve çekmeceli. bana daha kullanışlı geliyor bu şekilde olması. sürekli eğilip kalkmak zorunda kalınmıyor, sebzelik vs hep el altında oluyor. annem de memnun gibi görünüyor sürekli bir şeyler donduruyor buzlukta:D
0
playing star again
(16.03.18)
playing star again donanımhaberde geziyordum. siemens ve bosch ağırlıkta gidiyor önerilerde. siemensi hiç düşünmemiştim yarın ona da bakacağım. bugün buzluğu altta, çekmeceleri el hizasında buzdolaplarına baktım hep. kesinlikle daha kullanışlı katılıyorum. aradığım en önemli fonksiyon o. hatta o çekmecenin tekerlekli olması bile uzun vadede çok kazanç sağlar. bulaşık makinesinin numarasını alabilir miyim? 7 yıl olmuş ama en azından o seriyi takip eder iz sürerim :) yorumların için çok teşekkür ederim.


i was made for you. şu an önümde miele sayfası açık. yorum gelmiş mi diye buraya bakmadan önce mielenin sayfasındaydım. 35 bin buzdolabına veremem. 11-12 bin en az fiyatlar. beni aşar.


insan kus misali memnun olduğun ürünleri kodlarıyla yazar mısın?

blue eyes white dragon teşekkür ederim. hesaplar buna göre mi yapılıyor?
0
🌸aslan burcu kadini
(17.03.18)
valla şimdi baktım da üstünde power 55' yazıyor başka da model yazan bişi görmedim:( bir de buzdolabı için alacağın modelin yorumlarına muhakkak bak bence çünkü bizim tanıdığımızda da siemens vardı ve koku yapıyor demişti. ama bizim öyle bir şikayetimiz yok.
0
playing star again
(17.03.18)
nette 3 programlı çıkıyor playing. doğru mu? fiyatı uygunmuş. bardaklarda leke yapmıyor mu bu bulaşık makinesi?

buzdolabı hangi marka ve model?
0
🌸aslan burcu kadini
(17.03.18)
harika aradığım böyle bir cevaptı. çok teşekkürler.
0
🌸aslan burcu kadini
(17.03.18)
(19)

Tanımadığınız birisinin ölmesine üzülüyor musunuz ?

mete kudur
sb
sb
0
mete kudur
(16.03.18)
Tabii ki.
0
dissendium
(16.03.18)
Ölüm şekline göre. Üzücü bi şekilde öldüyse evet ama normalde hayır.
0
nundu
(16.03.18)
duruma göre;

özel jette düşüp ölen kadınlara bir saniye üzülmedim

dilek özçelik'de ağladım, çok çok üzüldüm.
0
aksach
(16.03.18)
üzülüyorum. ölüm konusunda metanetli olmaya gayret ediyorum. tabii ki çok acı bir tecrübe ama "sonunda hepimiz öleceğiz"i kabullenmeye, kendi hayatıma odaklanmaya çalışıyorum. gelgelelim geçenlerde davide astori öldüğü gün oturup ağladım, çok canım sıkıldı. özellikle de böyle gencecik, sağlıklı, ailesi, küçük çocuğu falan olan insanlar aniden ölünce çok üzülüyorum.
0
der meister
(16.03.18)
Hayatımda fotosunu görmediğim birine bile üzülüyorum.
0
cemallamec
(16.03.18)
Üzülmüyorum. Bazıları için belki şaşırabilirim ama başka bir duygu uyandırmıyor.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(16.03.18)
üzülüyorum.
0
theseachange
(16.03.18)
tanıdıklarımın bile tamamına üzülmüyorum. çoğu için tepkim "hmm kötüymüş ya" olur/oldu.
0
ghilleinthemist
(16.03.18)
@aksach +1 dilek öldüğünde içim yanmıştı.

onun haricinde daha çok ölen kişinin çökmüş bir yakınını, özellikle eşini gördüğüm zaman çok duygulanıyorum.
0
air
(16.03.18)
üzülüyorum. bir defa saatlerce ağladım.
0
playing star again
(16.03.18)
Duruma ve kişiye göre değişiyor.
Genel olarak intihar edenler için üzülmem kendi tercihleri olduğu için.

Üstte verilen örnek üzerinden gideyim;
Dilek Özçelik için de çok üzüldüm düşen jette ölen insanlar için de üzüldüm.
Mesela Yazıcıoğlu öldüğünde herkes çok üzülürken ben hiçbir şey hissetmemiştim bugün de benzer birine benzer bir şey olsa hiçbir şey hissetmem.
0
mutekebbir
(16.03.18)
Su ana kadar olumune uzuldugum bi insan olmadi. Iskence ile aci cekerek olenlere uzuluyorum tabi. Ama bende oyle bir kahrolma durumu filan olmuyor.
0
allah yazdiysa bozsun
(16.03.18)
Tanımamaktan kasıt hakkında hiçbir şey bilmemek mi? Öyleyse üzülmüyorum. Yakınlık hissetmediğim birine üzülmem mümkün değil.
0
harvey
(16.03.18)
üzülüyorum özellikle işçi ölümleri ve kadın cinayetleri dikkatimi çekiyor, tanımasam da üzülüyorum.
0
cabiday
(17.03.18)
Tanıdığım ve baya baya nefret ettiğim biri öldü geçenlerde. Ölüsünü bulamadılar hatta. Çok üzüldüm kahroldum. Boktan bir insan da olsa böyle bir ölümü haketmedi.
0
suicides underground
(17.03.18)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim, + 1

bazen, "asıl ona üzül, yok asıl şunlara üzül" diyen tipin olduğu karikatürdeki gibi hissediyorum.
0
runagain
(17.03.18)
Evet, hatta gereksiz yere fazlaca üzüldügüm durumlar da oluyor maalesef. İnsanı geçtim herhangi bir canlının ölümü beni oldukça etkiliyor.
0
fraise
(17.03.18)
kalanlara uzulurum; oleninse belki olum sekline...
0
e haliyle
(17.03.18)
evet üzülürüm.
0
dusundumdusundumdurdum
(17.03.18)
(5)

pop şarkısı "nınını nı nı i need you, nınını nı nı i love you" diye bir

playing star again
pop şarkısı varmış böyle. nınının kısımlarında başka sözler de olabilirmiş. biraz aradık ama bulamadık malumunuz çok yaygın sözler. sizin aklınıza geliyor mu böyle bir şarkı?edit: şarkıyı kadın söylüyormuş
pop şarkısı varmış böyle. nınının kısımlarında başka sözler de olabilirmiş. biraz aradık ama bulamadık malumunuz çok yaygın sözler. sizin aklınıza geliyor mu böyle bir şarkı?

edit: şarkıyı kadın söylüyormuş
0
playing star again
(26.02.18)
www.youtube.com

Marc Anthony - I Need You
0
elorelia
(26.02.18)
bu değil galiba ya:(
0
🌸playing star again
(26.02.18)
www.youtube.com

Nelly - Dilemma ft. Kelly Rowland
0
ardolf rendall
(26.02.18)
benim de aklıma bu geldi down on my knees

youtu.be
0
freebird5406_2
(26.02.18)
@ardolf rendal buymuş çok teşekkür ederiz:D
0
🌸playing star again
(26.02.18)
(6)

kivili oralet nerden bulunur?

playing star again
baktığım hiçbir yerde bulamadım,sorduğumuz bi kafe toptan aldıklarını satamayacaklarını söylemişti, başka nereden alınabilir, gören eden var mı?
baktığım hiçbir yerde bulamadım,sorduğumuz bi kafe toptan aldıklarını satamayacaklarını söylemişti, başka nereden alınabilir, gören eden var mı?
0
playing star again
(03.04.15)
bu çay bahçelerinde küçük bardakta gelenlerin markası sanırım "lezzo". Metro'larda bulunması gerek. Bir keresinde almıştık öyle.
0
oğlum çok zor lan
(03.04.15)
Toptancilarda olur. Ankarada mesela gimatta cittgrossta falan satiyolar.
0
elorelia
(03.04.15)
spice bazaar
0
ne desem bilemedim
(03.04.15)
Yaşadığın ilde gıda çarşısı tarzı bir yer varsa illa ki bulursun.
0
materyalist imam
(03.04.15)
ben ısparta'da ıyaş adındaki avmde bulmuştum 2 paket kapmıştım :D temmuza kadar falan bulamazsanız gidince eğer varsa alıp kargolayabilirim size :)
0
sen de git sen de unut
(03.04.15)
teşekkürler:) bulurum önerilerden birinde diye tahmin ediyorum.
0
🌸playing star again
(03.04.15)
(9)

çok tanıdık gelen şarkı

playing star again
https://www.youtube.com/watch?v=gH0y3_-jX3oşu şarkının ana melodisi çok tanıdık geliyor, var mı buna benzer türkçe şarkı ya da benzer başka bi şarkı, soundtrack vs.?edit: bana türk filmi gibi bir şeyler çağrıştırıyor garip şekilde, müjde ar'lı falan gibi
www.youtube.com

şu şarkının ana melodisi çok tanıdık geliyor, var mı buna benzer türkçe şarkı ya da benzer başka bi şarkı, soundtrack vs.?

edit: bana türk filmi gibi bir şeyler çağrıştırıyor garip şekilde, müjde ar'lı falan gibi
0
playing star again
(13.02.15)
Bana da cok tanidik geldi ama cikaramadim bulursam editlerim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.02.15)
sanki dream theaterın ya da pentagramın bir şarkısı gibi geldi tam bilemedim ama bana da tanıdık geldi
0
sta
(13.02.15)
girişi metallica gibi geldi bana ama ismini çıkartamadım şimdi
0
selam
(13.02.15)
kocum benim dizi jeneriği??
0
fallopian
(13.02.15)
benim aklıma bunu getirdi:

hatırla sevgili
www.youtube.com

nakarat kısmı özellikle
0
loveinaflipbook
(13.02.15)
yok malesef bunlar değil, koçum benim epey benziyor ama

şunun nakaratına benziyor gibi sanki yoksa ben mi abarttım?

www.youtube.com
0
🌸playing star again
(13.02.15)
youtu.be

şuradan itibaren sonuna kadar bir dinleyin sonuna kadar pek benzemiyor ama çıldırıcam.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.02.15)
@proletarier malesef:/
0
🌸playing star again
(13.02.15)
@advo bana da baya andırdı, aradığım o sanırım ama, tam benzeyen bi şey olmalı gibi geliyo
0
🌸playing star again
(13.02.15)
(2)

8tracks ve opera tarayıcı sorunu

playing star again
8 tracks'ten şarkıları açamıyorum opera'da, chrome'de açılmasına rağmen; flash player'ı da yeni güncelledim halbuki, sorun ne olabilir?ha bi de yardım sayfasında şöyle diyor ama pek bi şey anlamadım, http://8tracks.com/troubleshoothem opera hem chrome'da flash version ve sound test'te ok yazıyor diğ
8 tracks'ten şarkıları açamıyorum opera'da, chrome'de açılmasına rağmen; flash player'ı da yeni güncelledim halbuki, sorun ne olabilir?

ha bi de yardım sayfasında şöyle diyor ama pek bi şey anlamadım,

8tracks.com

hem opera hem chrome'da flash version ve sound test'te ok yazıyor diğerleri N/A
0
playing star again
(24.01.15)
o testte sorun yok, normal ama opera'da neden çalısmadığını anlamadım. ben denedim, bende açılıyor. tamamen sil ve tekrar yükle opera'yı istersen.
0
ufukcel
(24.01.15)
çerezleri falan da temizledim ama normal olarak çalışmadı. youtube butonuna basınca küçük pencere açılıyo onunla idare ediyorum şimdilik.
0
🌸playing star again
(24.01.15)
(10)

elektro gitar tel değişimi sonrası akort sorunu

playing star again
dün elektro gitarıma yeni tel taktırdım ama şu an akort edemiyorum bir türlü, istenen aralığa gelmiyor ibre. mesela mi telinde E2'ye getiremedim bir türlü, bilgisayarda ap tuner kullanıyorum ne yapmam lazım?
dün elektro gitarıma yeni tel taktırdım ama şu an akort edemiyorum bir türlü, istenen aralığa gelmiyor ibre. mesela mi telinde E2'ye getiremedim bir türlü, bilgisayarda ap tuner kullanıyorum ne yapmam lazım?
0
playing star again
(26.09.14)
aşağıdaki siteye gir, tek tek kulakla akord et, sonra da bilgisayardaki akord programında sıkıntı var mı görmüş olursun.

www.gieson.com
0
kimlanbu
(26.09.14)
ap tuner'ın sensitivitysini biraz genişletip dene öncelikle. köprü sabit mi hareketli mi? tel tam oturmuş mu? çok gergin ya da serbest değil dimi?
0
nodrap
(26.09.14)
gitar ibanez grg170 dx sabit köprü değil, ap tunerda sıkıntı yok, benim kulağım pek iyi değil henüz ama bozuk olduğunu anlayabiliyorum, teller de çok sıkı ya da gevşek görünmüyor.

şimdi biraz düzelttim, ama yine de hemen bozuluyor
0
🌸playing star again
(26.09.14)
tellerini ne kadar zamandır kullanıyorsun? Ben genelde takım olarak değiştirirdim. Bir tel koptuğu zaman yeni olduğu için genellikle diğerlerine göre daha farklı olabiliyor.
0
draconas
(26.09.14)
@draconas takım olarak değiştirildi zaten
0
🌸playing star again
(26.09.14)
gitar mekaniğinden pek anlamam o yüzden yanlış biliyorsam düzeltin. yeni tel seti takıldığında ona göre sapa da bir ayar çekmek gerekmiyor mu gerginliğine göre falan ? eğer doğruysam sebebi odur.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.09.14)
sap ve eşik ayarı da yapıldı, şu an akort edebildim ama sesi tuhaf geliyor yine de
0
🌸playing star again
(26.09.14)
abi yeni tel sesinden bahsetmiyorsun dimi farklı derken? sıfır tel bariz temiz ses verir çünkü kullanılmışa göre. yeni-eski ses farkı çok fazla olabilir.

bir de aynı numara tel mi takıldı?
0
nodrap
(26.09.14)
ilk defa tel değiştirttim, acemiyim bu konuda. aceleyle aldım bıraktığım yerden soramadım, 09 takılmış olması lazım ama belirtmemiştim bırakırken.
0
🌸playing star again
(26.09.14)
yeni tel sesi farklı olur büyük ihtimalle odur seni rahatsız eden.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.09.14)
(12)

çocukların oynadığı filmler

playing star again
uçurtmayı vurmasınlar, karpuz kabuğundan gemiler yapmak, mommo kız kardeşim,kaplumbağalar da uçar gibi baş rollerinde çocukların oynadığı film önerebilecek var mı?
uçurtmayı vurmasınlar, karpuz kabuğundan gemiler yapmak, mommo kız kardeşim,kaplumbağalar da uçar gibi baş rollerinde çocukların oynadığı film önerebilecek var mı?
0
playing star again
(21.07.14)
Tatil Kitabı. Lal Gece var, İlyas Salman da var gerçi onda. Güzelliğin On Para Etmez var.
İlk Aşk var bi de ama biraz tırt.

Aklıma geldikçe ekliyorum. Şahmaran var mesela. Türk işi ET Badi var. Yusuf ile Kenan var. Offf Zefir var ya, Zefir harika bir film.
0
buff
(21.07.14)
hep türk filmi örneği vermişsin, istediğin sadece türk filmi mi bilmiyorum ama ilk aklıma gelen:
(bkz: war of the buttons)
(bkz: lord of the flies)
(bkz: empire of the sun)
(bkz: ladri di biciclette)
(bkz: nuovo cinema paradiso)

türk olarak da:
(bkz: piano piano bacaksız)
(bkz: teyzem)

edit: gerçi "kaplumbağalara da uçar" türk değildi :)
0
rare
(21.07.14)
"sokakların prensi ali zaoua"

sokak çocuklarını anlatan ödüllü bir filmdir, ağlatır.
0
tolga asp
(21.07.14)
Böyle bir liste de var.

listelist.com
0
amelie poulain
(21.07.14)
0
semenderr
(21.07.14)
herkese çok teşekkürler
0
🌸playing star again
(21.07.14)
cennetin cocuklari var macid macidi'nin. benim favori filmlerimden biridir. eksisozluk.com
0
zero times infinity
(21.07.14)
(bkz: reng-i hoda)
0
weeping guitar
(22.07.14)
cennetin çocuklarını izlemiştim gayet güzeldi, yukarıdakilerden bi kaç tane daha izlediğim var, ama çok iyi oldu bu liste hepsini izleyebilirim umarım. bi de alakasız olacak ama cennetin çocukları'ndan çağrışım yaptı, Tahran'da yaşayan bi çocuğun hikayesini anlatan çok acıklı bi çocuk kitabı vardı "püsküllü deve" diye ilkokulda okuyup çok etkilenmiştim ondan da. konu çocuklar olunca etkilenmemek elde değil sanırım.
0
🌸playing star again
(22.07.14)
pan's labyrinth
0
apartman teyze
(22.07.14)
Tomboy var, enfes oynamıştı çocuk.
0
burasi ne garip bir yer
(22.07.14)
stand by me
0
feykalade
(22.07.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.