Giriş
(5)

Türk vatandaşlığından çıkmak mümkün mü?

demlikposet
çıkmak isteyene pembe kart veriyorlarmış?çifte vatandaşlığı kabul etmeyen ülkelerin vatandaşlığına geçme durumlarında pembe kart veriyorlar direk ama onun harici çıkmak isteyip çıkmak mümkün mü?
çıkmak isteyene pembe kart veriyorlarmış?
çifte vatandaşlığı kabul etmeyen ülkelerin vatandaşlığına geçme durumlarında pembe kart veriyorlar direk ama onun harici çıkmak isteyip çıkmak mümkün mü?
0
demlikposet
(24.03.08)
Başka bir ülkenin vatandaşlığını almadan T.C. yasalarına göre Türk vatandaşlığından çıkamazsınız. Amacı sizin haklarınızı korumak.
0
paranormal
(24.03.08)
Baska vatandaslik olmadan Turk'ten cikarsaniz hayatiniz epey zorlasir. Burada yabanci gibi olursun. Yani calisma hakkin, oturma hakkin falan olmaz. Yabancilardan daha kotu olur hatta, cunku onlarin da kendilerini koruyan kendi devletleri var ki sende o da olmayacak.
0
wpi
(24.03.08)
şurada tartışılmıştı bu husus;
(git: 18879)
0
nesilsiz
(24.03.08)
İnternette para ile satılan bazı uydurma ülkelerin vatandaşlıkları vardı. Size pasaportve kimlik dahi veriyorlar ve bu pasaportu bazı ülkeler de (Hatta bazılarını Amerika dahil) kabul ediyordu. Türkiye bu "sanal" ülkeleri tanımadığı için belki bunları kabul etmeyebilir ama bu da bi alternatif. Bir de dünyada "haymatlos" denilen hiç bir ülkenin vatandaşlığına sahip olmayan insanlar var. Madem diğer vatandaşlığı almadan çıkmak yasak bu haymatloslar nasıl oluşmuş bilemiyorum...
0
selimse
(24.03.08)
@selimse, senin dediğin BM pasaportuna sahip kişiler, genelde bm kontrolünde olan bagımsızlık almamış yerlerde olr, böyle bir arkadaşım vardı, pis bir durum piç gibi ortada dolanma hali, hiç bir avantajı da yok.

vatandaşlıktan çıkmak anlaşıldığı üzere imkansız ama bir ülke vatandaşlığı aldıktan sonra eğer TC izin vermiyorsa cifte pass anlaşmasına ya da o pass alınan ülke izin vermiyrosa önce türk vatandaşlığından çıkarılır bahsi geçen ülkenin pasaport alınır sonra konsolosluk/elçilik size teklif sunar Türk pasaportu geri almak istermisin diye. ama genelde yakalanırsa bu durumdakiler fena oluyor.

birde paraya satılıyor demiş biri kanada için, nasıl ya böyle bir şey olabilir mi? kaç kuruş bu kanada vatandaşlığı peki ?
0
alchemistt
(24.03.08)
(6)

formula 1 hakkında

zyprexaoverdose
bildiğim kadarıyla yarışta ilk 8'e girenler puan alıyor. peki o zaman 9. olmakla sonuncu olmak arasında ne fark var. tamam prestij farkı olabilir ama o zaman 16. olmakla 17. olmak arasında ne fark var. "tamam abi daha fazla zorlamayım, sonuncuyum, çok benzin yaktık zaten" deyip bırakılabilir mi yarı
bildiğim kadarıyla yarışta ilk 8'e girenler puan alıyor. peki o zaman 9. olmakla sonuncu olmak arasında ne fark var. tamam prestij farkı olabilir ama o zaman 16. olmakla 17. olmak arasında ne fark var. "tamam abi daha fazla zorlamayım, sonuncuyum, çok benzin yaktık zaten" deyip bırakılabilir mi yarış? Bir de ekranın sol alt köşesinde pilotun adının yanında kırmızı renkte "m" mavi renkte "b" yazıyor. bunlar ne demek?
0
zyprexaoverdose
(24.03.08)
m:michelin
b:bridgestone

yarışı bırakman sponsorlarının pek hoşuna gitmez, en azından tur yerken tv'de görünürsün. sürekli sonuncu olan takımın reklam gelirleri de 9-10 sıraları alan takım kadar olmaz.
0
hgn
(24.03.08)
Takımlar sadece sponsorlarının değil kendi reklamlarını da yapıyorlar. Podyuma çıkarlarsa çok daha iyi bir reklam yapmış olacaklar fakat bazı takımlar için yarışta fazla görülmek bile bir başarı.
0
paranormal
(24.03.08)
cok gerileri bilmiyorum ama mesela 9. 10. falan olmak da iyi. cunku misal yari$i pilotun onunde bitiren 2-3 pilot olursa ve bu(nlar) ceza alirsa pilot durduk yere puan alabilir. boyle de bir $ansi olabilir. ornegin 2008 avutralya gp'sinde kimi raikkonen bildigim kadariyla 9. olmasina ragmen rubens barrichello ceza aldigi icin kimi 1 puan sahibi oldu. ki bazen 1 puan bile $ampiyonluk icin cok cok onemli olabiliyor, biliyorsunuz... ;)
0
katafalk
(24.03.08)
bu arada 2007'den itibaren formula 1'de sadece bridgestone marka lastik kullaniliyor.
0
katafalk
(24.03.08)
arabanın üzerindeki reklamın her saniyesi bile para. fazladan atacağınız iki turun bile ekonomik olarak maddi değeri büyük. harcayacağı benzin parasıyla kıyas bile götürmez. ayrıca her tur pilot için ekstra tecrübe demek. ve sonucta formulada her an her şey olabilir. bi kaza olur son turlarda bi sürü araç birbirine girer, 15inciyken bi bakmışsınız 5inci bitirmişiniz yarışı.
0
sijwocaq
(24.03.08)
bi de isin bilim-teknoloji kısmı var fazladan attıgın her tur bi suru veri eder ilersi için.
0
bryan fury
(24.03.08)
(9)

en az kilo yapan alkol?

jay kay
bu isten anlayan arkadaslar su ickileri bana az kilo yapandan cok kio yapana siralayabilirmisiniz.viski,cin,bira,sarap,raki,votkatesekkurler
bu isten anlayan arkadaslar su ickileri bana az kilo yapandan cok kio yapana siralayabilirmisiniz.
viski,cin,bira,sarap,raki,votka

tesekkurler
0
jay kay
(21.03.08)
En azını bilmiyorum ama bira ve şarap gibi mayalı içkiler daha çok kilo yapar...
0
crown
(21.03.08)
Sarap (150ml) - 100 kalori
Viski/votka/cin/rom (45ml) - 100 kalori
Light bira (330ml) - 100 kalori
Bira (330ml) - 140 kalori

Bu verilerin hepsi asagi yukari degerler. Her birini de "bir porsiyon" olacak sekilde vermeye calistim.

Kilo vermeye calisiyorsun hic alkol almamakta, kilo almamaya calisiyorsan ise arada bir ve az miktarda icmekte yarar var.

Kokteyl ve karisik icecekler (orn: viski kola) daha kalorili oluyor tabi ki. Bacardi kola gibi bir sey iceceksen kolayi diet alman epey farkettirecektir.
0
wpi
(21.03.08)
bira falan acayip kalorili ama unutulmaması gerekir ki alkolün de kendi içinde kalorisi var.
yani ister biranın içinde ister votkanın içerisinde olsun kalorili bir şey.
demek istediğim saf alkol bile gayet enerji verici bir madde.
0
burfak
(21.03.08)
Burfak zaten biranın kalorisi içindeki alkolun kalorisi + biranın içindeki diğer malzemelerin kalorisi şeklinde hesaplanıyor. Genellikle de sek içkilerde alkolün kalorisinin yanında diğer eklentilerin kalorisi önemsiz derecede küçük kalıyor. Bu yüzden az alkollü sek içkilerde daha az kalori oluyor. Fakat wpi nin de dediği gibi kokteyllerde en az alkol kadar kalorili şeyler katılabiliyor içine. Bir de yanında ne yediğin de önemli. Rakının yanındaki meze, biranın yanındaki yerfıstığı, çerez de sonunda döt, göbek olarak bize geri dönüyor...
0
selimse
(21.03.08)
beyaz şarap, yanına meze olarak meyve. en diyeti budur.
0
pain
(21.03.08)
alkol eşiğide hesaba katılmalı , 6 bira içerek olmak istediğin noktaya varabiliyorsan 140*6, 3 kadeh viskiylede aynı seviyey ulaşabilirsin 100*3 , dolayısıyla viva condios diyip tekilla daha az kilo yapar teorisini orataya atıyorum
0
magoria
(21.03.08)
bence hiç biri!Peki neden?Çünkü alkol şekerden yapılır şekerde vücudumuzda kullanılmadığında(sanırım yani) direk olarak yağ olarak depolanır.
Gece alkol alıp yatıyosan bilki direk olarak yağa çevrilir.Fazla Kilo=yağ=alkol diyebiliriz bir bakıma
0
omer460
(21.03.08)
Ne olursa olsun içeceğiniz 1 kadeh veya bardaksa en uygunu bira.

ermanen'in verdiği linkler güzel. Bir de şuraya bakabilirsiniz:

www.calorieconnect.com
0
paranormal
(21.03.08)
(15)

Webde fotograf konusunda copyright bilgisine ihtiyacim var

wpi
Kendi cektigim, blogumda yayinladigim bir fotografi Mynet bir haberinde kullanmis bana sormadan. 1. Bu durumda haklarimin ne oldugunu,2. Ileride yayinlayacagim fotograflari korumak icin ne yapmam gerektigini,birisi kisaca anlatabilir mi? MSN'den falan da olur.------Benim blogumda:http://www.ickikult
Kendi cektigim, blogumda yayinladigim bir fotografi Mynet bir haberinde kullanmis bana sormadan.

1. Bu durumda haklarimin ne oldugunu,
2. Ileride yayinlayacagim fotograflari korumak icin ne yapmam gerektigini,

birisi kisaca anlatabilir mi? MSN'den falan da olur.

------
Benim blogumda:
www.ickikulturu.com
Mynet'te:
haber.mynet.com
0
wpi
(21.03.08)
bu konulardan fazla anlamam. lakin mynet fotoğraf ile ne senin özel hayatını afişe ediyor, ne de senin yarattığın bir şeyi kendine mal ediyor. bence fazla üstüne düşme.

peşin ps: kızma hemen fikrimi söyledim sadece.
0
insanimsi
(21.03.08)
Mynet benim yarattigim bir seyden gelir elde ediyor. Benle anlasmadan, benden izin almadan. Bu bir sorun ve muhtemelen de kanuna aykiri. Okuyup ogrenecegim konuyu, ama bugun harekete gecebilmek icin birinden ozet bilgiye ihtiyacim var.
0
🌸wpi
(21.03.08)
araştır: telif hakkı.
0
insanimsi
(21.03.08)
sadece senin için değil herkes için şunu önerebilirim: eğer size ait, özel bir fotoğraf varsa, ona ulaşılabilecek isimler koymayın dosyaya. numara koyun ya da benzeri karmaşık bir şeyler yazın. yoksa google images'ten direkt buluyorlar ismini yazıp...
0
sirrikadem
(21.03.08)
Ideal bir dunyada Google'dan fotografima ulasilmasina engel olmam. Ama calmak icin geliyorlarsa dedigin mantikli.

Su an tek istedigim, Mynet'le iletisime gectigimde onlarla adamakilli konusabilmek.
0
🌸wpi
(21.03.08)
Yani sacma sapan sebeplerle uluslararasi web sayfalarina erisimi yasaklamayi biliyorlar da kendi vatandaslarinin haklarini korumaya gelince caresiz kaliyoruz. Yazik.

Mynet, Hurriyet vs'nin de yapmasi gereken en azindan foto'nun sahibini yazmak, link vermek. Cok kolay bir sey yani.

Bu arada bu konunun hukuku hakkinda bilgi sahibi olan cikmadi sanirim.
0
🌸wpi
(21.03.08)
her şeye bunu öneriyorum gibi oldu biraz ama eğer kendilerinden adam gibi bir cevap alamazsan internetteki sikayet sitelerinden sağlam bir şekilde giydirmeyi deneyebilirsin.
sonuçta kendisi de bir internet kuruluşu ve arama motorlarında zank diye görülbilecek böyle bir şikayeti muhtemelen çok da istemeyeceklerdir.
0
gimbal
(21.03.08)
İşin hukukunu bilemem ama sonuçta o fotoğrafı sizin çektiğinizi kanıtlayamazsınız. Belki yapılan etik değil ama sizin de yapabileceğiniz bir şey olduğunu sanmıyorum.
0
paranormal
(21.03.08)
Bir seyler kanitlamanin zor, Turkiye'de bu konuda hukukun kotu isliyor olabilecegini anliyorum. Ama sorum bu degil ki? Bir sey yapmama onerisini anliyorum, ama ben haklarim hakkinda bilgi sahibi olmak istiyordum sadece. Neyse artik mesai saatleri disina cikiyoruz ve pek bir onemi kalmadi.

Haftasonu olayi arastirip pazartesi Mynet'i aramayi dusunuyorum. Insallah karsima dogru durust bir insan cikar.

Bundan sonra resimlerime watermark koyacagim, size de ayni seyi oneriyorum.
0
🌸wpi
(21.03.08)
bu tür olaylar yurtdışında da çok oluyor. özellikle flickr'da. size tavsiyem pes etmemeniz. hakkınızı arayabilmeniz için öncelikle sizin de yapmanız gerekenler var. birincisi blogunuza bir telif hakları uyarısı mutlaka ama mutlaka yerleştirmelisiniz. "bu blogdaki yazı ve görsellerin her hakkı saklıdır", "ticari kullanımlar harici kaynak gösterilerek kullanılabilir" filan gibi. hürriyetin sayfalarına bakın, adamlar hayvan gibi uyarılar koyuyorlar (utanmazlar).

çektiğiniz fotoları yayınlamadan önce fotonun üstüne watermark koyun. mesela blogunuzun adını, kendi adınızı ve telif hakkı uyarısı koyabilirsiniz. fotonuz izinsiz yayınlansa da eserin kime ait olduğu belli olur. elinizde delil olur.

fotoğrafların bir de exif bilgileri olur. bunlar manipüle edilebiliyor mu bilmiyorum ama fotonun ne zaman hangi makineyle çekilmiş gibi bilgileri burada olur. o yüzden çektiğiniz fotoları editlerseniz orijinallerini de mutlaka saklayın yanında.

bir de creative commons lisansı var ki internette profesyonel ve amatör birçok kullanıcı bu lisansı kullanıyor. ülkemizde bu lisans hukuken henüz tanınmıyor ama birçok blog oldukça anlaşılır yapısı ve eserlerin insanlarla kolayca paylaşabilmesini sağladığı için bu lisansı kullanıyor. siz de internet üzerinden iki üç tıklama ile kendi beğenize uygun bir lisans alıp blogunuza ekleybilirsiniz, oldukça basittir.
creativecommons.org

son olarak ek$i gücünüzü kullanın, mynet başlığına entry döşeyin. bütün şirketler kendi başlıklarını okuyor, özellikle doğan medya çalışanları kronik sözlük okuyucusudur. ama önce blogunuza bir telif hakkı uyarısı koyun artık.
0
netizen
(21.03.08)
exif bilgileri değiştirilebilir, watermark daha kesin çözüm gibi gerçi silen onu da siler.
0
sourlemonade
(21.03.08)
bira şişesi fotoğrafı için mahkemeye başvursan telif hakkı muhabbetine davayı kazanman düşük bir ihtimal bence. ufo fotoğrafı değil ki bu efes fotosu altı üstü.
0
leontes
(21.03.08)
Bu sorunu mynetin tüketici köşesine yazın süper ironi olur :) Tabii ironinin kralı bu tüketici köşesinin copyright ı olan başka bir tüketici sitesinden (www.tuketicihaklari.com) direkman afırılmış olması :D Yani sonuç olarak mynet böyle şeyleri her zaman yapıyor. Verdiğim siteye bakarsanız adamlar mynete dava açmış ve kazanmış fakat ne kazanmışlar hiç bir bilgim yok...
0
selimse
(21.03.08)
Fotoğrafın size ait olduğunu kanıtlamanın da elli çeşit yolu var, hukukçu değilim ama bunun üzerine tez yazan bir arkadaşım varı: İşte sizin siteye yüklenme tarihi falan filan, iş mahkemelik olursa her şeye bakabiliyorlar.

Tam ortasına bir yere watermark koyun en güzeli. Onu yok etmeye çalışırsa, fotoğrafın da ağzına sıçması gerektiğinden yapamaz. Ya da sitenize bir script koyun copy paste / save image yapılamasın. Çok basit javascriptler var, blogun içine atarsınız. Aşılmayacak bir şey değil ama uğraştırır en azından.
0
sui
(22.03.08)
Fotoyu kimin cektigini kanitlama konusunda sunu soyleyebilirim: arka plandaki fayans ve tahta cerceve bizim mutfaktan. O bakimdan "kim cekti" diye uzun bir tartisma olmaz.
0
🌸wpi
(22.03.08)
(3)

kemal sunal filmlerinde çalan müzik

kumral ada mavi tuna
bazı kemal sunal filmlerinde ya da bitirim içerikli diğer türk filmlerinde böyle dalavereli ya da mizahî sahnelerde çalan bi melodi. flüt solosu gibi, hızlı hızlı çalıyor. tarif edemedim ama.. nereden bulurum?
bazı kemal sunal filmlerinde ya da bitirim içerikli diğer türk filmlerinde böyle dalavereli ya da mizahî sahnelerde çalan bi melodi. flüt solosu gibi, hızlı hızlı çalıyor. tarif edemedim ama.. nereden bulurum?
0
kumral ada mavi tuna
(20.03.08)
Belki işine yaramayacak ama en azından yol gösterir diye düşünüyorum:

bidenem390.blogcu.com
0
ozgurluk sonu mechul firar
(20.03.08)
Cahit Berkay'ın Film Müzikleri albümüne bakabilirsiniz.
0
paranormal
(21.03.08)
ennio morricone müziklerine bakınız. çoğu türk filmlerinde de kullanılmıştır. kemal sunal filmleri dahil.yüksek ihtimal onlardan biridir. hatta my name is nobody bilen olabilir.
0
nihilanth
(21.03.08)
(2)

2008 ÖSYS

nephilimsi
ÖSYM Büroları dahil hiçbir yerde başvuru formu yok. ÖSYM Bürosu "internetten indirin, çıktı alın, doldurun, herhangi bir liseye verin." demesini biliyor ancak, osym.gov.tr'den ne kılavuz ne de form indirilememesine bir açıklama getiremiyor tahmin edersiniz ki.N'apcaz?Ek: 1995 yılında mezun olduğum l
ÖSYM Büroları dahil hiçbir yerde başvuru formu yok. ÖSYM Bürosu "internetten indirin, çıktı alın, doldurun, herhangi bir liseye verin." demesini biliyor ancak, osym.gov.tr'den ne kılavuz ne de form indirilememesine bir açıklama getiremiyor tahmin edersiniz ki.
N'apcaz?

Ek: 1995 yılında mezun olduğum liseyle aramızdaki mesafe 700km. Cevap için gerekli olabilir diye yazıyorum.
0
nephilimsi
(19.03.08)
En yakındaki liseye giderseniz yardımcı olurlar.
0
paranormal
(19.03.08)
osym.gov.tr'den klavuz ve aday formu indirilebiliyor, buyrun alakalı link;
www.osym.gov.tr
0
arpaci kumrusu
(19.03.08)
(3)

transparent gif?

gelaek
resmin kalitesini bozmadan belli bir rengi transparan yapabilecek bir program? beyaz dışında herhangi bir rengi transparan yapması özellikle önemli.
resmin kalitesini bozmadan belli bir rengi transparan yapabilecek bir program? beyaz dışında herhangi bir rengi transparan yapması özellikle önemli.
0
gelaek
(17.03.08)
valla grafikerler daha iyi bilir, photoshop'ta da kesin vardır ama bir kurgucu olarak benim bildiğim bir yol var. after effects de keylight efekti ile yapılır bu. çok acil lazımsa yapıp göndereyim.
0
sijwocaq
(17.03.08)
Evet Photoshop'da yapabilirsiniz fakat ayrıntılar içeriyorsa istediğiniz verimi alamazsınız. Gif sonuçta.
0
paranormal
(17.03.08)
.png kadar saglikli olmuyor. ama tabi photoshop.
0
sourlemonade
(17.03.08)
(11)

guinness bira

luke skywalker
sozluktede var ama sorular artik bulunmuyor sanirsam. bir bilgisi olan yada varligindan haberi olan varmi?
sozluktede var ama sorular artik bulunmuyor sanirsam. bir bilgisi olan yada varligindan haberi olan varmi?
0
luke skywalker
(16.03.08)
james joyce'da kutusu 15 liraya ictim iki hafta kadar once..
0
nooneatall
(16.03.08)
North Shield lerde olmasi gerekiyor.. Yani en son orada icmistim ama fiyati dogal olarak tuzluydu..
0
raizti
(16.03.08)
guinness draught bulunabiliyor.
0
paranormal
(16.03.08)
ferdanede de bulabilirsin, kutu olanlarından. fiyatı 9 ytl idi sanırım en son. dağıtımcı şirket piyasaya aralıklı olarak mal dağıtımı yaptığından her an bulamayabiliyorsun, öyle de bir sorunlu biracağız kendisi..
0
demcan
(16.03.08)
f1in resmi birasi, bardagi 8 liraydi 2006da. yine olur istanbul parkta, 11 mayista.
0
jupiterianvibe
(16.03.08)
bilkent real'de var, fiyatı hakkında bilgim yok..
0
wooferzaitsen
(16.03.08)
nişantaşı taps'de de olabilir.
0
szqnn
(16.03.08)
macrocenterlar da olması lazım. en azından kanyondakinden kasım sonunda aldım. fiyat 4 ytl.
0
luflee
(16.03.08)
sultanahmet cozy pub da da var, fiyat hakkinda bir fikrim yok..
0
1001gecemasallariyla1002gece
(16.03.08)
- caddebostan migros'ta 4 ytl
- levent doğa şarküteri'de 5 ytl
- akmerkez makrocenter da 3,5-4 ytl civarı.

daha ucuz veya daha bol guinness bulunabilen bir yer bilirseniz, bilgilendirirseniz çok makbule geçer...
0
bombonera
(23.12.08)
bugün, moda caddesi üzerindeki ''milka'' adlı şarküteriden kutusunu 5.75 tl'ye aldım ve şu an içiyorum. içeride 10-15 tane guinness vardı hemen hemen.
0
trahald
(01.02.09)
(4)

parasut bezi

sleepy99
parasüt bezi almak istiyorum.(parlamış tekstil dışında) satışını/üretimini yapan bir yer biliyor musunuz?
parasüt bezi almak istiyorum.
(parlamış tekstil dışında) satışını/üretimini yapan bir yer biliyor musunuz?
0
sleepy99
(15.03.08)
ne amaçla kullanacaksınız? red bull flugtag için kullanacaksanız, kullanmadığımız, çok eski yamaç paraşütlerini verebiliriz/satabiliriz.
0
paranormal
(15.03.08)
teşekkür ederim :) ancak çok miktarda alıp ticari amaçla kullanacağım.
0
🌸sleepy99
(15.03.08)
insan bununla nasıl bir ticari amaç güdebilir ki(çakal yaklaşım)
0
demlikposet
(16.03.08)
çadır bezi olur mu, branda falan...
tamam lan tamam gidiyorum:)
0
allop
(16.03.08)
(2)

wireless çekim gücü (kapsam) arttırmaca

furkanabi
kampüse çok yakın bir yurtta kalıyorum. kampüsteki kablosuz ağları görebilmem için piyasada hazır bir cihaz var mıdır? pringles kutusuyla yapılmış bu tarz bi'şeyler görmüştüm zamanında birkaç sitede ama...yardımlarınızı bekliyorum efendim...
kampüse çok yakın bir yurtta kalıyorum. kampüsteki kablosuz ağları görebilmem için piyasada hazır bir cihaz var mıdır? pringles kutusuyla yapılmış bu tarz bi'şeyler görmüştüm zamanında birkaç sitede ama...

yardımlarınızı bekliyorum efendim...
0
furkanabi
(08.03.08)
tencere kullanarak ciddi şekilde alış gücünün arttığını biliyorum. deneme yanılma yapacaksın ama...
0
paranormal
(08.03.08)
trimpot
(08.03.08)
(9)

bilgisayar hoparlörlerinden gelen çıt sesleri

eigon
ovalara yayılır diye devam edesim gelse de saçmalamadan soruma geçeyim;5+1 creative ses sistemim var ama yaklaşık 2-3 haftadır 5 10 saniyede bir çıt çıt diye sesler gelmekte. herhangi bir şey eklemiş ya da kaldırmış değilim. mikrofon ve line in girişleri kapalı. neden olur bu ses acep?
ovalara yayılır diye devam edesim gelse de saçmalamadan soruma geçeyim;

5+1 creative ses sistemim var ama yaklaşık 2-3 haftadır 5 10 saniyede bir çıt çıt diye sesler gelmekte. herhangi bir şey eklemiş ya da kaldırmış değilim. mikrofon ve line in girişleri kapalı. neden olur bu ses acep?
0
eigon
(08.03.08)
ihtimaller:

1 - hoparlörlerden birisi patlamış olabilir
2 - çaldığınız mp3 ise (ki muhtemelen öyledir) bozulmuş olabilir. başka bir şey deneyin.
3 - sistemden kaynaklı bir şey olma olasılığı zor gibi.
0
gozupek
(08.03.08)
bu arada hiç bir şey çalmaz iken de çıkmakta bu sesler onu da belirteyim.
0
🌸eigon
(08.03.08)
kabloları, kablo girişlerini kontrol edin. bi temassızlık söz konusu gibi geldi bana.
0
schimsonique chaiselongue
(08.03.08)
elektrik hattına bağlı bir cihaz devreye girip çıkıyor olabilir. ama 5-10 saniyede bir biraz fazla sanki bunun için.
0
geyik
(08.03.08)
kaliteli kablolar var ancak bu işler sterlin üzerinden dönüyor. bunun yanında, 5+1 creative ses sistemi ile stabil, böyle uyumlu hale getirilebilir mi bilmiyorum.
0
gozupek
(08.03.08)
bilgisayarı taktığınız priz topraksız olmayabilir. olacağını sanmıyorum ya, hoparlör topraklı ise onun takılı olduğu priz de topraksız olabilir.

edit: "topraksız olmayabilir" değil, "topraklı olmayabilir" olacaktı. topraksız olmaması zaten istenen durum.
0
fadetoreality
(08.03.08)
bu sesi yapan tek hoparlördür.sub olanda ve centerda değildir büyük ihtimalle.

şöyle bir deneme yaparak sonuç alacağını sanıyorum.front hoparlörlerin ikiside aynı seviyedeyse dikkatlice dinleyerek hoparlörlerden birisinin seviyesini değiştirin.bu havaya kaldırma şeklindede olabilir bulunduğu seviyeden aşağı indirmede.eğer bu grupta değilse aynı uygulamayı arka hoparlörlerde deneyin sonuç alacaksınız sesin kesildiği noktada kullanın hoparlörleri.

eğer centerdan geliyorsa kabloyu check edin olmadıysa sökün.ölece kalsın

eğer sub dan geliyorsa bu aktifsub dır.servise gönderin

kablolarıyla oynamayın çünkü o kablolar 4 ohmluk kablolar ne yapsanız sonuç değişmez.bu amatör bir ses sistemi.zaten bir bağlantısı hoparlörün iç kısmında olması lazım.değiştirmek için sökmeniz gerekir.
0
cizgilipijama
(08.03.08)
yan odadaki florasan açılırken geliyor bu ses bende.
0
paranormal
(08.03.08)
herkese çok teşekkürler hiç biri bir işe yaramasa bile çok şey öğrendim ama bi şekilde düzeltmeyi başarabildim. speaker settingse girip önce bi headphones yaptım baktım çıt sesi kesildi daha sonra 6.1 e getirdim gene çıt sesi yoktu sonra sinirlendim tekrar 5.1 e aldım ilginç bir şekilde düzelmişti. belki birinin işine yarar diye yazayım dedim. çok saçma alet şu bilgisayar ama vazgeçemiyoruz işte.
0
🌸eigon
(08.03.08)
(4)

opera ile uyumlu download manager

baldur
tarayıcı olarak opera kullanıyorum ve linklerin üzerine sağ tıkladığımda "download by x" seçeneğinin çıkmasını sağlayacak olan bir program arıyorum. orbit ve internet download manager ile denedim, olmadı. yani opera'ya entegre olabilecek bir manager arıyorum.edit: internet download manager otomatik
tarayıcı olarak opera kullanıyorum ve linklerin üzerine sağ tıkladığımda "download by x" seçeneğinin çıkmasını sağlayacak olan bir program arıyorum. orbit ve internet download manager ile denedim, olmadı. yani opera'ya entegre olabilecek bir manager arıyorum.

edit: internet download manager otomatik olarak indirme penceresini açıyor, sayfada indirilebilir link olduğu zaman. ama ben gene de sağ tıkla indirmek istiyorum
0
baldur
(08.03.08)
FlashGet ile kullanmak üzere eklentiler mevcut. Fakat yine de IE'deki gibi kullanışlı değil.
0
paranormal
(08.03.08)
oget diye kucuk bi eklenti var onu kurunca tum dl manager ları kullanabiliyorsun.
0
bryan fury
(08.03.08)
bu "oget"in adresi nedir? Bulamadım...
0
late viper
(08.03.08)
teşekkürler cevaplar için.
burada var late viper.
www.hemenindir.org
0
🌸baldur
(08.03.08)
(6)

Ücretsiz havale yapabilmenin yolları...

sirrikadem
Ücretsiz havale yapmanın ne gibi yolları var? Ya da var mıdır? Ben özellikle Internet alışverişleri için soruyorum...
Ücretsiz havale yapmanın ne gibi yolları var? Ya da var mıdır? Ben özellikle Internet alışverişleri için soruyorum...
0
sirrikadem
(08.03.08)
banka personeli olmak :)
0
poison
(08.03.08)
herhangi bir bankanın internet şubesinden ücretsiz olmasa da 1-2ytl gibi bir ücrete havale,eft yapabilirsiniz.
0
broo
(08.03.08)
Yapı Kredi havale ücreti almıyormuş, eStore'da öyle yazıyordu en azından.
0
paranormal
(08.03.08)
hsbc, isbank, akbank havale ucreti almiyor (bunlar benim bildiklerim. digerlerinin de aldigini sanmam)

amaaa... eft diyorsan orada dur. hsbc ve oyak almiyor, isbank 1, akbank 2 lira aliyor. digerlerini bilmiyorum.
0
boshi
(08.03.08)
is bankasi kullaniyorum 6 yildir

vezneden 10
atm den 3
internet subesinden 0

ucretler bu sekilde. gayet kolay ve guzel bir ara yuzu var. tavsiye ederim
0
maresalx
(08.03.08)
hsbc, artık eft'den ücret alıyor. hem de 1.95 ytl.
0
the mighty arms of atlas
(09.03.08)
(7)

rakam - sayı

colg fusion
her yerde görüyorum, 342525 rakamı, 453663 rakamı falan deyip duruyorlar deli ediyorlar beni. yahu bunların 0-10 arası olanlarına rakam sonrasına sayı denmiyor mu? niye kimse sayı demiyor kardeşim? benim bilmediğim bir şey mi var nedir? kime söylesem aa hakkaten sayı onlar yahu dedi.
her yerde görüyorum, 342525 rakamı, 453663 rakamı falan deyip duruyorlar deli ediyorlar beni. yahu bunların 0-10 arası olanlarına rakam sonrasına sayı denmiyor mu? niye kimse sayı demiyor kardeşim? benim bilmediğim bir şey mi var nedir? kime söylesem aa hakkaten sayı onlar yahu dedi.
0
colg fusion
(04.03.08)
Abi kim takacak oyle seyleri bu ulkede? Gazetelerde yazim hatasi cuvalla.
0
wpi
(04.03.08)
10 da rakam değildir mesela. rakamlar 0'dan 9'a kadardır. 10 sayıdır. ayrıca daha bağlaçlar ayrı yazılmıyor, bu nasıl düzgün yazılsın ki...
0
deckard
(04.03.08)
Rakam da değil, rakkam diyor bazı ibneler. Neyse, atladığınız nokta çoğu insanın sayı ve rakam ayrımından habersiz olduğu.
0
paranormal
(05.03.08)
öss'ye girene kadar ben de bilmiyordum. mat. hocaları dışında çoğu bilmez zaten.
0
sourlemonade
(05.03.08)
TDK güncel sözlüğe göre rakam:

1 . Sayıları göstermek için kullanılan işaretlerden her biri:
"0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, I, II, III ..."- .
2 . Bu işaretlerle yazılmış sayı.
3 . Nicelik, miktar:
"Kayıplar yüksek bir rakama çıktı."- .

İkinci tanıma göre rakamlarla yazılmış sayılara da rakam denilebiliyormuş...
0
selimse
(05.03.08)
Şiar Yalçın da bunu söyler hep ve haklıdır.
Diğer tespitleri için Doğru Türkçe isimli kitabını öneririm. En azından derdinizi anlayan biri olduğunu görürsünüz, içiniz rahatlar.
0
cedilla
(05.03.08)
Kimse kusura bakmasın ama günde ortalama 150-200 kelime kullanarak Türkçe konuşanların yaşadığı memlekette böyle şeyler beklemek biraz abesle iştigal oluyor. Abe yes abe no hocam. Maalesef böyle.
0
villeneuve
(05.03.08)
(4)

Kırılan gül kanar mı Kül yanar mı ah

ermanen
Evet başlıkta görülen ikinci soruyu soruyorum. Kül yanar mı? Saçma gelebilir ama belki bilimsel bi açıklaması vardır..
Evet başlıkta görülen ikinci soruyu soruyorum. Kül yanar mı? Saçma gelebilir ama belki bilimsel bi açıklaması vardır..
0
ermanen
(03.03.08)
Kul dedigin maddenin yanmayan kismi.

Or: Bu komur %3 kullu (Bu komurun %3 u yanmiyor).
0
theli
(03.03.08)
yanmaz hatta yanan şey ekmekse geriye kalan madde inorganik olduğu için sindirime bile uğramaz.
0
sourlemonade
(03.03.08)
Külün yanması, olmayacak bir şeyin olması anlamında. Yanmaz tabi.
0
paranormal
(03.03.08)
konuyla alakasız tabi ama ; müslüm gürses şarkıları bünyeye iyi gelmez.
ayrıca yere dökülen yaprak dala geri dönmez...dağlarda vurulan kuş da yuvasına dönmez. öyle garip işte.
0
ahandanick
(03.03.08)
(9)

Kentucky fried chicken

ermanen
Kentucky fried chicken'ın yaptığı gibi tavuk evde nasıl yapılır? Bunun gibi güzel ve daha güzel olanları da tavsiye edebilirsiniz...
Kentucky fried chicken'ın yaptığı gibi tavuk evde nasıl yapılır? Bunun gibi güzel ve daha güzel olanları da tavsiye edebilirsiniz...
0
ermanen
(02.03.08)
tavuk harcı var. benzer oluyor. lezzet ve çıtırlık babında
0
efruz
(02.03.08)
Bi kere KFC tadını yakalamak imkansız. Denemediğim harç, sos kalmadı. İçine uyuşturucumu koyuyor elin gevuru anlamadım. O tadı tuturamıyorsun. Ama dersen ki tavuk ve harç istiyorum.
O zaman önerim Banvit Fileto Alıyorsun. Bir pakette Knor Çıtır Pane harcı. Çıtır pane harcının arkasında tarifi yazar. Benim önerim tavukları ince kesme. Cok kalinda olmasın. Yumurtayada cok batırma.. Bide firitöz kullan o ambiyansı görmedi mi tadını yakalayamıyorsun. Afiyet olsun =o)))))
0
gunes yanigi olan penguen
(03.03.08)
kimi zaman harcın içine corn flakes katıldığını da duymuştum da bilemiyorum, biraz ağıza batar gibi geliyor
zaten o dokuya dikkatlice bakarsak muhtemelen başlangıçta cıvık bir sos olduğunu fakat kızgın yağa atılınca sertleşip dağılarak o enfes pütürcükleri oluşturduğunu tahmin edebiliriz.
0
gimbal
(03.03.08)
orda 16 çeşit baharat var zor o iş.
0
sourlemonade
(03.03.08)
monosodyum glutamat ilave ettikten sonra isterseniz gres yağına batırın, yine iştahla yersiniz.. bir başka deyişle, olay sadece harçta-sosta değil..
0
sharpenter
(03.03.08)
KFC in lezzeti genetik olarak değiştirilmiş tavuklardan değil 11 çeşit baharatın karışımdan oluşan özel tarifinden gelmektedir. Bir iddia ya göre içinde bu karışımın içinde sadece un, şeker,tuz, karabiber ve monosodyum glutamat olduğudur onu bilemem...

Cornflakes olması doğru ama bu kfc e özgü bir şey değil knorr un çıtır pane harcının içinde de gözle görülür şekilde cornflakes bulunmaktadır...

Son bi not: Eniştemin hindi çiftliğinden biliyorum. Piyasada satılan bütün tavuk ve hindiler genetik olarak oynanmış durumdadır. Bu şekilde daha çabuk büyüyen, eti yumuşak, damarlarından antibiyotik akan fakat yumurtlamayan ve çok çok kolay ölebilen (mundar olan) tavuklar yetişmektedir. Bu olay sadece KFCe özgü bir şey değil.
0
selimse
(03.03.08)
MSG kullanıldığı doğru, yani evde o kadar lezzetlisini yapamazsınız. Fakat MSG hakkında söylenilenler de doğru değil. Tek başına tadı bile yoktur bu molekülün. Flavor enhancer'dır yani gres yağının tadını daha da çekilmez yapacaktır :)

Knorr'un pane harcında da mutlaka MSG kullanılıyordur. Gayet de güzel oluyor bu harçla.
0
paranormal
(03.03.08)
msg'den başka bir numarası yoktur.
0
atrin
(03.03.08)
çarpılırsın kutsal tavuk tanrısı çarpar adamı.
kızartma tavuk konusunda kfc'den güzel diye bir kavram tanımıyorum.
0
darknum
(03.03.08)
(4)

decryption..

const ant
elimde ondalık düzende 4 basamaklı 3 sayıyı temsil ettiğini düşündüğüm 3 kod var.. kodlar 32 şer karakter ve onaltılık düzende.. bunların ondalık düzendeki hallerini görebilmemi sağlayacak bir program veya yöntem var mıdır?
elimde ondalık düzende 4 basamaklı 3 sayıyı temsil ettiğini düşündüğüm 3 kod var.. kodlar 32 şer karakter ve onaltılık düzende.. bunların ondalık düzendeki hallerini görebilmemi sağlayacak bir program veya yöntem var mıdır?
0
const ant
(02.03.08)
Hesap makinesi, donatılarda... Görünüm>Bilimsel
0
paranormal
(02.03.08)
"elimde ondalık düzende 4 basamaklı 3 sayıyı temsil ettiğini düşündüğüm 3 kod var"

kodların bu halini görmek istiyorum.. yani 3 kodun da 4 basamaklı ondalık sayıları temsil ettiği bilgisiyle şifre çözme olanağı var mı onu diyorum..
0
🌸const ant
(02.03.08)
veri 32 basamaklık hexadecimal sayı içine hash'lenmiş sanırım. belki olağan hash yöntemleri kullanılarak yapılmış olabilir. belki de aşağıdaki makale faydalı olabilir:

en.wikipedia.org

bu arada benzer bir problemle daha önce karşılaşmıştım. yaptığım araştırmada aşağıdaki makaleye ulaşmış, onu takip etmiştim. ve kırmak istediğim hash'ın kırılmasının çok zor olduğunu öğrenmiştim (bir sonuç alabilmiştim en azından). konu hakkındaki bütün öngörülerim bu deneyime dayanıyor. yine faydalandığım makaleyi de yazayım:

en.wikibooks.org
0
archetype
(02.03.08)
bilmece gibi abi soru, bi örnek yazsan fosfor tüketmek zorunda kalmazdık. neyse soruna gelince sanırım crack ile uğraşıyorsun, keygen vs yaratmaya çalışıyorsun.

32 karakterlik kodda aldatma için araya sahte, işe yaramayan karakterler yerleştirmiş olabilirler, bu yüzden soru basitçe çözülemez. Aşağıdaki linkler bir başlangıç olur sanırım.

en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
0
kimlanbu
(02.03.08)
(6)

Winamp için uzaktan kumanda

cruelstroke
merhaba arkadaşlar,yatağımdan çıkmadan, hantal klavyeme uzanmadan winamp'da müzik dinlemek için üzerinde [play][stop][pause][forward][volume] vs gibi tuşların bulunduğu bir mini uzaktan kumanda satın almak istiyorum. (tembellik mode on)yurtdışı kaynaklı sitelerden bulduğum birkaç örnek;+ http://tekg
merhaba arkadaşlar,

yatağımdan çıkmadan, hantal klavyeme uzanmadan winamp'da müzik dinlemek için üzerinde [play][stop][pause][forward][volume] vs gibi tuşların bulunduğu bir mini uzaktan kumanda satın almak istiyorum. (tembellik mode on)

yurtdışı kaynaklı sitelerden bulduğum birkaç örnek;

+ tekgems.com
+ www.amazon.co.uk
+ www.amazon.co.uk
+ chinavasion.en.alibaba.com

gibi örnekleri mevcut. ancak türkiye'de rastlayamadım. türkiye'den alabileceğim bir yer önerebilen çıkar mı acaba?
0
cruelstroke
(02.03.08)
avermedia tv kartımda vardı bu özellik.uzaktan kumandayla mouse kontrol edebiliyordum.belki ucuz bir kart alıp taksan...
0
aysiku
(02.03.08)
öncelikle teşekkürler,

@galadnikov; evet bu verdiğini görmüştüm. ancak sırf kumanda amaçlı bunu almak çoook pahalı ya, zaten benim microsoft'un güzel mi güzel lazer bi mouse'um var :p

@aysiku; en son çare olarak onlarak düşünülebilir tabii ki. ama bu verdiğim linklerdeki gibi bir ürün varsa direkt onu almak daha mantıklı gibi.

klavye ya da mouse'a entegre olmayan, sadece uzaktan kumanda amacıyla üretilmiş, tercihen usb bağlantılı, mp3 ya da divx izlerken işimi görebilecek basit bir kumanda arıyorum kısaca :)
0
🌸cruelstroke
(02.03.08)
daha mantıklı çözüm, programlanabilir tuşlara sahip kablosuz fare almak.
0
paranormal
(02.03.08)
sony ericsson telefonunuz varsa (bkz: floats mobile agent)
0
zakk
(02.03.08)
www.dealextreme.com
türkiyeden istemişin ama bu site türkiyeye ücretsiz gönderiyo o fiyat üzerinden daha doğrusu gönderim parası dahil edilmiş fiyat o.yaklaşık 2-3 hafta beklerim gelecekse dersen paypal ile o siteden alabilirsin şahsen alışverişim oldu sorun yaşamadım.
0
prodeq
(02.03.08)
@prodeq; bu işime yarar, çok teşekkür ederim. fiyatı da kablosuz mouse'lardan ucuz. yine de bir iki hafta daha bekleyip alternatiflere bakacağım, acelem yok. site de güvenilir olduğuna göre en kötü ihtimal bir iki hafta içinde buradan alırım, bir aya da gelse önemli değil tek gelsin de eheh. tekrar teşekkür ederim :)
0
🌸cruelstroke
(02.03.08)
(9)

hepsiburada benzeri

tabudeviren
hepsiburada benzeri, güvenli, sağlam ve ürün seçerken seçilen kritelere göre daraltan tavsiye edebileceğiniz siteler?
hepsiburada benzeri, güvenli, sağlam ve ürün seçerken seçilen kritelere göre daraltan tavsiye edebileceğiniz siteler?
0
tabudeviren
(01.03.08)
estore
0
tom riddle
(02.03.08)
aman abi uzak dur estore'dan. 26 şubat salı sipariş verdim sabah9da. adamlar perşembe günü elimde olcak şekilde yollayacaklardı, henüz tedarik aşamasındaymış ürün. müşteri hizmetlerine de ulaşamadım hala, maillerimi de cvp vermediler.fiyat olarak söyleyecek pek sözüm normal fiyat çekiyolar.
0
cymbaline
(02.03.08)
sağlam ve güvenli site arıyorsanız o site hepsiburada benzeri değildir. hele ki estore... aman aman! ben ideefixe ve gittigidiyor derim. d&r web de fena sayılmaz.
0
boshi
(02.03.08)
unutulmamalı ki bazılarımız bu sitelerden yaptığı alışverişlerde şimdiye kadar bir sorunla karşılaşmadı.

ideefixe ve benzeri siteler kendi stoklarından iş yaptıkları için daha avantajlı elbet. ötekileri firmalardan alıyor.
0
tom riddle
(02.03.08)
www.estore.com.tr
www.ideefixe.com
www.weblebi.com

Dünyada %100 müşteri memnuniyeti sağlayan bir şirket var mı bilmiyorum. Yazdığım siteler benim alışveriş yaptığım, güvendiğim yerler. Fakat hiçbiri, özellikle estore, ürün gösteriminde başarılı değil. Aradığınızı bulmakta epey zorlanıyorsunuz. Yani karşılaştırma yapmak için uygun değil. Başka bir ortamda alacağınız ürüne karar verin, hangisinin fiyatı, ödeme koşulları uygunsa oradan alın.
0
paranormal
(02.03.08)
ereyon var bir de mağdur olan görmedim.
0
atrin
(02.03.08)
ereyon candır canandır. hem ucuzlar hem de harika hizmet veriolar..
0
erostrada
(02.03.08)
Ben de www.sanalmagaza.com.tr den alışveriş yaptım bi yamuğunu görmedim. Sonradan cihaz bozuldu servisine götürecektim baktım faturayı kaybetmişim. Aradım sanamagaza yı ürünü bırakacağım servise faturamın bir kopyasını anında faksladılar. Yani benden OK aldı bu site...
0
selimse
(02.03.08)
netsiparis
webdenal
siteleri de fena degil simdiye degin yaptigim alisverislerden gordugum kadariyla. hizlialdan uzak durun.
0
entrapmen
(02.03.08)
(3)

dvd ve dilleri

ezeriko
Hepsiburada.com'daki bedava orjinal dvd'ler (2,90 - 3,90 - 4,90 ytl vs...) furyasına kapılıp divx arşivi biraz DVDye dönüştüreyim dedim. Şimdi ilk paket geldi de daha denemeden içime kurt düştü. Resimdeki film netice itibariyle Alman filmi (Lola Rennt). Ama diller bölümünde göreceğiniz üzere sadece
Hepsiburada.com'daki bedava orjinal dvd'ler (2,90 - 3,90 - 4,90 ytl vs...) furyasına kapılıp divx arşivi biraz DVDye dönüştüreyim dedim. Şimdi ilk paket geldi de daha denemeden içime kurt düştü.
Resimdeki film netice itibariyle Alman filmi (Lola Rennt). Ama diller bölümünde göreceğiniz üzere sadece Türkçe ve İngilizce görünüyor. Bunun anlamı Almanca'nın default ve Türkçe+İngilizce'nin opsiyonel diller olduğu mudur yoksa ben hıyar gibi dublajlı film mi almışım?

edit:
wpi, sherinian, paranormal, teşekkürler. ben de sizin gibi düşündüm ama mantığım işin içine girince "yok canım olamaz" falan diyordum. çok salakça. neyse yoldakiler de gelince elimde 4-5 tane böyle aptal dvd olacak, birine hediye ederiz artık.

o zaman soru 2 ve hatta 3:
Bu tip filmlerin (olması gerektiği gibi) orj. dilde ve türkçe altyazılı seyredilebilmesinin tek yolu divx midir? İdeefixe ve Hepsiburada.com'a göre böyle. Bu, insanları illegaliteye itmek olmuyor mu?
(bkz: illegaliteyi ilan ediyorum)
0
ezeriko
(29.02.08)
Estagfurullah. Almanca yok cidden. Yazmiyorsa yoktur yani.
0
wpi
(29.02.08)
Burdan görüldüğü kadarıyla dublajlı film almışsınız ama estağfurullah.
0
sherinian
(29.02.08)
Asıl hıyarlık Almanca yerine İngilizce dublaj ekleyende. Söylenildiği gibi, filmi anadilinde izleyemeyeceksiniz.
0
paranormal
(29.02.08)
(2)

servis, garanti, 30 gün

nortonx
asus p525in biri bir gün şarjda takılı iken düşer ve şarj girişi kırılır. cihaz servise gönderilir. servis anakartın değişmesi gerektiğini ve kullanıcı hatası olduğunu belirtir ve 230(ikiyüzotuz) $ para ister. yapılan itirazlar sonucu ücret 80$ düşer ve fakat ellerinde anakart olmadığını taa tayvand
asus p525in biri bir gün şarjda takılı iken düşer ve şarj girişi kırılır. cihaz servise gönderilir. servis anakartın değişmesi gerektiğini ve kullanıcı hatası olduğunu belirtir ve 230(ikiyüzotuz) $ para ister. yapılan itirazlar sonucu ücret 80$ düşer ve fakat ellerinde anakart olmadığını taa tayvandan geleceğini beklenmesi gerektiğini söyler.

şimdi bu durumda cihazın serviste kalabileceği mak. süre 30 gün kuralı bu durumda geçerli midir? geçerliyse ne yapmak gerekir?
(not: cihaz 14 ocakta teslim edilmiştir.)

saygılar..
0
nortonx
(29.02.08)
Geçerli tabii ki. Süre sonuna kadar bekleyip, daha sonra hakkınız olarak yeni ürünü istemeniz gerekiyor. Ama ücret verecek misiniz, o kadar ayrıntıyı bilmiyorum.
0
paranormal
(29.02.08)
sizin durumunuz ozel bir durum olmus. normal sartlarda dediginiz gibi olur ama siz parasini verip alacaginiza gore muhtemelen ve fikrimce boyle bir hakkiniz yoktur. zira her halukarda kullanici hatasi oldugunu kabul etmis gibi oluyorsunuz ki bu da normal teknik servis kismina girmiyor bildigim kadariyla.
0
entrapmen
(01.03.08)
(3)

parca adı losttan

cokpissuserim
lost un bir bölümünde çalan bir parçayı arıyorum.jack, phuket li kızı barlar sokağında takip ederken oradaki barın birinden çalıyordu. imkansızı istiyorum brada.
lost un bir bölümünde çalan bir parçayı arıyorum.

jack, phuket li kızı barlar sokağında takip ederken oradaki barın birinden çalıyordu. imkansızı istiyorum brada.
0
cokpissuserim
(29.02.08)
hangi sezon hengi bölüm hangi dakikada çalıyordu onu da yazarsan kolaylaşır sanırım
0
efruz
(29.02.08)
3. sezon, bölümü hatırlayamıyorum. dizinin sıkı takipçileri biliyordur herhalde o bölümü.
0
🌸cokpissuserim
(29.02.08)
3x9'da. Buradan baktım ama gözükmüyor, bulmak imkansız gibi bir şey sanırım:

www.episodeworld.com
0
paranormal
(29.02.08)
(6)

Hadi bir dilbilgisi de benden...

sui
Şimdi biliyorsunuz şöyle bir cümle kurabiliriz: "Ben bu işi yapabilirim de, yapmayabilirim de". Buraya kadar bir sorun yok. Ama bu cümlenin şöyle bir kullanımı da var: "Ben bu işi yapadabilirim, yapmayadabilirim", ki bu sözlü kullanımda daha yaygın.Bu yüklemlerin içine gömülmüş "dahi anlamındaki de"
Şimdi biliyorsunuz şöyle bir cümle kurabiliriz: "Ben bu işi yapabilirim de, yapmayabilirim de". Buraya kadar bir sorun yok. Ama bu cümlenin şöyle bir kullanımı da var:

"Ben bu işi yapadabilirim, yapmayadabilirim", ki bu sözlü kullanımda daha yaygın.

Bu yüklemlerin içine gömülmüş "dahi anlamındaki de"leri nasıl yapacağız ha gençler?

Yaba daba du.
0
sui
(28.02.08)
Ulan iki gün duyuruya girmiyoruz, sorumuzu çalıyorlar hayret bişi*

Orada da çözüme ulaşamamış gerçi.
0
🌸sui
(28.02.08)
Her ne kadar gündelik konuşmada ara ara kullanılsa da "yapadabilirim" kullanımı hatalı, "yapabilirim de" doğru kullanım.
0
crown
(28.02.08)
"yapadabilirim" konuşma dilinde söylenmesi daha kolay ve pratiktir,ama yazı dilindeki kullanımı " yapabilirim de" olmalıdır.çünkü dahi anlamındaki da/de ayrı yazılır.
0
baldur
(29.02.08)
"Türkçede kelimeler ortalarına ek almazlar" diyerek bu sorunu çözebilir miyiz?
0
24th fret
(29.02.08)
Ben de bunun ek olmadığını, bağlaç olduğunu söyleyerek katkıda bulunayım. Doğru olmadığını düşünüyorum fakat yazılacaksa şu şekilde yazılmalı:

"yapmaya da bilirim"
0
paranormal
(29.02.08)
Hmm, bence bu sorunun en doğru cevabı 24th fret'ten geldi: Türkçe kelimelerin ortalarına ek almamaları, ki burada sanırım "Türkçe sondan eklemeli bir dildir" kabulüne bir göndermemiz var. Bu kesin konulmuş bir kuralsa -ki herhalde öyle- o zaman bu kullanım sözlü dilde var olmakla birlikte, yazılı dilde söz konusu değil ve de ekinin sona getirilerek yazılması gerekiyor. Tabii buna "Türkçe yazıldığı gibi okunmaz" hadisesini de eklersek ortalık şenlenir bayram olur, neyse bunu da başka bir sorunun konusu yaparız.
0
🌸sui
(29.02.08)
(7)

rapidsare öldü mü?

raj
rapidshare'a n'o'luyor bilen var mı?http://www.rapidshare.com açılıyor ancak premium zone'a giremiyor.(https://ssl.rapidshare.com/cgi-bin/premiumzone.cgi)Unable to connect uyarısı alıyorum. ne iş bu? bir tek bana mı oluyor? başka kimlere oluyor? neden bu sıralar çok olmaya başladı? vardır bir bileni
rapidshare'a n'o'luyor bilen var mı?

www.rapidshare.com açılıyor ancak premium zone'a giremiyor.
(ssl.rapidshare.com)

Unable to connect uyarısı alıyorum.

ne iş bu? bir tek bana mı oluyor? başka kimlere oluyor? neden bu sıralar çok olmaya başladı? vardır bir bileniniz hadi canavarsınız... aslansınız kaplansınız.
0
raj
(28.02.08)
premium'a ben de giremiyorum. dün geceden beri böyle.
0
sherinian
(28.02.08)
Şu an girebilmekteyim bu arada.
0
sherinian
(28.02.08)
Gece aynı sorun bende de vardı ama şu an girilebiliyor.
0
paranormal
(28.02.08)
gece ben bilgisayari downloada biraktim. sorunsuz indirmi$ hepsini sabah baktim da.
7gb falandi indirdigim toplam rapidshare'den. 1saat once de i$yerinde bir $eyler indirdim, sorun ya$amadim ben.
0
sourlemonade
(28.02.08)
ben rapget kullanıyorum.ve hiç bir sorun yaşamadan indiriyorum dün geceden bu yana
0
omer460
(28.02.08)
rapidshare olmez, vatan bolunmez!

o problem sadece 25Gb limiti doldurdugunuz da 1-2 saatli gecmeyen bir problem. yani benim istatistiklerim o yonde.
ne zaman ki 25gb i doldurdunuz, premium login bir sure aksaklik cikartiyor.
bir degisik soyleyisle: "eepten aykiri gidior beyaw"
0
theli
(28.02.08)
sorun düzeldi. rahatça girebiliyorum premium'a. ancak neden ve nasıl'ını halen bilmiyorum. theli'nin dediği gibi olma ihtimali var ancak 7 aydır ilk kez başıma geldi. cevaplar için teşekkürler.
0
🌸raj
(28.02.08)
(15)

Ses geçirmez oda nasıl yapılır? Maliyeti nedir?

late viper
Bir oda nasıl ses geçirmez hâle getirilir, maliyeti(m²) nedir? Profesyonel bir şeye gerek yok, en kolay ve ucuz çözümün peşindeyim.
Bir oda nasıl ses geçirmez hâle getirilir, maliyeti(m²) nedir? Profesyonel bir şeye gerek yok, en kolay ve ucuz çözümün peşindeyim.
0
late viper
(28.02.08)
yumurta kartonu! ben de hep düşünmekteyim, ama odamda bir kümes atmosferi yaratmak istemediğim için bu yönteme yönelemiyorum.

bunun yanında şöyle bir ingilizce kaynak önerebilirim ufak tefek önerilerin falan da bulunduğu, belki işini görür veya bi' ampul falan yakar kafanda..

www.soundproofing.org
0
supercalifragilisticexpialidocious
(28.02.08)
bunun için en yakındaki prova stüdyosuna gitmenizi tavsiye ederim özellikle düşük bütçeli stüdyolardan öğrenecek çok şeyiniz olacaktır seve seve yardımcı olurlar yöntemler hakkında..
0
pascha d
(28.02.08)
bunun iki yöntemi var.birincisi stüdyo vari yalıtım sistemleri kullanmak eğer profesyonel amaçlı ise bu çok pahalıya çıkacatır.ufacık ufacık süngerler demeyin euro ile satılıyor stüdyo amaçlı yalıtım malzemeleri.
ikinciside nasıl denir. ytong çift cam çift kapı cam yünü gibi şeylerle yalıtım yapmak buda işe yarıyor fakat çok iş çıkıyor.bildiğin inşaat işi işte.
yanlız şuda var akustikte çok önemli bir faktör.genelde amatörce yapılan ses yalıtımlarında sesin anlaşılabilirliği çok düşüyor.örneğin bass çalarken bateri titriyor ses yapıyor ayrıca herkez sade kendi çaldığını duyuyor falan zor işler yani.
genelde amatör çapta yapılan yalıtımlarda duvar süngerle kaplanıyor üzerinede yumurta kartonu yapıştırılıp boyanıyor fln.bana sorarsan işe yarar fakat kalkıp gecenin yarısıda son ses müzik yapamazsın ve çok çokta etkili olduğu söylenemez.

ama şunu yapabilirsin.duvarları cam yünü veya sünger ile kapla.üzerine yumurta kartonu.etrafada ses soğurma panelleri.bu bence yarı profesyonel bir sistem olur.
www.compel.com.tr buradada fiyatları ve özellikleri yazıyor.
ayrıca strafor kullanma sesi daha iyi iletiyo geçmemesi gereken yerelere :)
0
omer460
(28.02.08)
Yumurta kartonu gibi süngerlerle kaplanan yerler gördüm...
Benim istediğim işlem sonucunda odanın yine normal görünmesi, icabında boyanabilmesi... Ne bileyim bir tür kaplama gibi bir şey?

Ses havasız ortamda iletilir mi? Misal arasında boşluk bulunan bir kaplama ile duvarları kaplasak? Tam anlamıyla havasız olması zor zira iç basıncı düşer ve içe çöker. Ama ne bileyim iletimi daha düşük bir gazla falan doldurulsa?
0
🌸late viper
(28.02.08)
Stüdyo kurmak, müzik icra etmek gibi bir amacım yok. Tamamen tepinmek, gürültü yapmak arzusundayım... Şu ömrümde dilediğim gibi gürültü yapamadım;)
0
🌸late viper
(28.02.08)
eğer inşaat olayından korkmuyosan.muhakkak inşaat bazında yalıtım malzemeleri vardır ytong çeşitli kaplamalar fln.bi dekorasyon firmasına git sor yardımcı olurlar umarım.ama böyle yaparsanda odanın hacmi küçülecektir.birde abi tavanlar duvarlar neysede zemin nasıl olucak onu bilmiyorum.günümüzün binaları hoplasan aşağı düşüceksin gibi bir his veriyor adama.

iyikide profesyonel bişey değil duvarları gazla bile doldurdun :)
0
omer460
(28.02.08)
Dediğiniz gibi ses yalıtımı için kullanabileceğiniz en iyi malzeme arasında hava da olmayan iki katman olurdu. Sonuçta oldukça zekice fakat uygulanabilir değil. Belki hidrojen tehlikeli olabilir ama helyum kullanılabilir, ses iletimi konusunda bilgim kabaca olduğu için tam yorum yapamayacağım. Yani çok fark edeceğini de sanmıyorum ama. Bir de şu var, %100 yalıtım sağlayan bu yöntem kullanılabilse stüdyolar özel köpüktü vırttı zırttı uğraşmazdı.
0
paranormal
(28.02.08)
ortam havasızsa ses iletilmez helyum varsa iletilir ama sesi değiştirir ince yapabilir. en iyi odaları görmüştüm belgeselde yumurta kartonu ne kadar sivriyse o kadar iyi oluyor 40 cm lik falan sivrilik lazım sana o da boyanmaz zaten. tepinmek başka o odada sarkı söylemek başka, tabana yaylı yatak koy tepin.
0
sourlemonade
(28.02.08)
şimdi sünger tarzı şeyler bir miktar düz (micro düzeyde sesi hapsedecek kadar karmaşıklar) duvar görüntüsü verebilir ama yumurta kartano gibi mikro olduğu kadar makro boyutu da önemli bişiyden düzgün estetik verim alamazsın.

boya içinde montajından önce boya kovasına batırırsın.
0
darknum
(28.02.08)
Ne yapmanı değil de bunları yaparken ne yapmamanı söyleyebilirim en azından: Açıkta cam yünü veya ytong bırakma. Cam yünü lifli malzeme, uçuşur eder ciğerlerinize dolar. Ytong (bildiğimiz gazbeton modelinden bahsediyosan) da tozlaşma yapar açık bırakılırsa, o da körpecik ciğerlerinize zarar.
0
gerrain
(28.02.08)
Baya şehir efsaneleri ile dolmuş burası müdehale edeyim(açılın ben doktorum)...

Yumurta kartonu denilen şey "akustik düzenleme için" etkisi olduğu düşünülen fakat şehir efsanesinden öteye gidemeyen bir malzemedir.(bazı durumlarda çırılçıplak duvardan iyidir, ancak bu mucizevi bri madde olmasından değil, halı assan onun yerine aynı şey, hatta muhtemelen daha iyi)

Senin sorduğun şey için bakarsak sünger falan da öyle. Duvarları "yumuşak" daha net konuşmak gerekirse "düşük yoğunluklu" maddeler ile kaplayarak "ses geçirmezlik" sağlayamazsın. Böyle bir şey fiziksel olarak mümkün değil. Burada tavsiye edilen süngerler, kaplama malzemeleri vesaire "akustik düzenleme" için kullanılır, yani odanın içinin akustiğini ve yansımalarını kontrol etmek için. Odanın ses geçirgenliği üzerinde etkileri "koca bir sıfırdır". Bunları karıştırmamak lazım.

Odayı "ses geçirmez, dışaıdan ses almaz, dışraıya ses vermez" bir hale getirmenin ucuz bir yolu yok. Malesef. Özellikle odayı maruz bırakacağın frekans yoğunluğuna göre yapman gereken şeyler değişir ama en büyük problem düşük frekanslarda olacaktır. Çünkü bunlar yapı tarafından fiziksel olarak iletilirler. bunları kesmek için öngörülen çözüm "oda içine oda inşa etme" işlemidir. Oda içine, esas oda ile hava boşluğu ile ayrılan, altı neopren papuçlarla yapıya temas eden(bu papuçlar fiziksel titreşimleri sönümleyip düşük frekansların yapıya iletilerek her yere yayılmasını engeller) ayrı bir oda yapılır ki bu da baya maliyetli bir olay.

Fakat odamda kick drum tokmaklamayacağım, elektrik bas çalmayacağım, subwoofer kullanmayacağım diyorsan böyle bir çözüm yerine odanın duvarlarını "özel yalıtım malzemeleri ile kat kat kaplaman gerekir". Fakat bu katların hangi malzemelerden ne kadar kalınlıkta olması gerektiği meselesi hesap kitap işidir, frekans geçirgenliğini bu belirler. Ve bu işi yapması ehil olmayan kişiler için tehlikelidir.

Ve bu iş de biraz masraflıdır, yani bir kaç milyarına malolur, ve işi bilen birine yaptırmazsan işine yarayacak kadar etkili olmayabilir. Yani şunu alayım bunu alayım duvara yapıştırayım olsun diye parayı boşa savurmak da mümkün.

Bu işlemler doğru bir şekilde yapıldıktan sonra, oda müzik amaçlı kullanılacaksa şayet, bu başlıkta bahsedilen süngerler, diffuserlar vesire ile akustik düzenleme yapılıp odanın reverbrasyonu "biraz" öldürülür, rezonant modlar kontrol altına alınır. O sonraki iş.

Yani malesef yapmak istediğin şeyin "profesyonel olmayan" ve "ucuz" bir yolu yok. Ancak "yarı profestyonel-profesyonel" skalasında onbinlerce dolardan 3000-5000$ arasına inebilecek skalada çözümden bahsedebiliriz eğer hakikaten istediğin şey "dışarıdan ses gelmesin, dışarıya ses çıkmasın" ise.
Kolay gelsin.
0
kurukafa
(28.02.08)
want2die, söylediğin madde de bir akustik düzenleme maddesidir. sesin medyumun arkasına geçmesini engellemesi fiziksel olarak mümkün değildir. ses ışığın aynada yansıdığı gibi bir oraya bir buraya yansımıyor(sadece maddenin yalıtım özelliğine göre olan kısmı yansıyor), çarptığı maddenin yoğunluğuna bağlı olarak arka tarafa geçiyor. Yani piramitlerle falan "yalıtım" sağlayamazsın, ancak oda içinin akustik düzenlemesini sağlarsın.

Senin yaptığınızı söylediğin şey bir klima kanalı içinde kısmen işe yarayabilir(zaten havalandırma kanalları için yapılabilecek çok farkı bir şey yok), ancak bir duvarın "arkasına" ses geçirme konusunda yapabileceği şey koca bir sıfırdır.
0
kurukafa
(28.02.08)
Bu işi piyasanın çok altında yapabilecek birini tanıyorum.
İletişmek isterseniz: [email protected]
0
inatci kahraman aga
(28.02.08)
@gerrain
Cam yününün akciğer zarı kanseri yaptığını biliyorum, uyarı için sağol yine de.

@inatci kahraman aga
Hocam büyüksün;) Bu teklif ne zaman kadar geçerli? Zira bu dediğimi şu an için yapmam mümkün değil, daha çok ön araştırma gibi bir şeydi, yine de çok teşekkür ederim, adresi yazdım bir kenara...

@Herkese
İlginenen herkese teşekkür ediyorum.
Çevre mühendisi aday adayı olmamdan ötürü gürültü kirliliği kontrolu hakkında epey bilgim var, ama hep büyük ölçekli işlere göre teorik bilgiler. Mevcut kaynağa göre yapılabilecek şeyler hakkında az çok bilgim var ama bunlar büyük ölçekli yerlerdeki sabit kaynaklarla ilgili, misal "want2die"ın verdiği örnek. Ama ben sabit bir kaynak değilim ve yapabileceğim gürültüyü ölçebileceğim ekipmanım da yok ki gerekli hesaplamaları yapayım...
Bu sorudaki amacım; "Büyük ölçekli işlerde teorik bilgiler kesindir, doğrudur da hani küçük ölçekte pek bilinmedik kolay bir yöntemi var mıdır?" şeklindeki merakımı gidermekti, akustik bir kaygı yoktu, sadece ses yalıtımı amaçlıydı. Üşenmeden uzunca anlattığı için kurukafa'ya ayrıca teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
0
🌸late viper
(28.02.08)
Teklif sonsuza kadar geçerli.
0
inatci kahraman aga
(05.03.08)
(4)

iPod Touch Kılıf

rurouni
iPod ların arka metal malzemesi mukkemelliğine değinmek bile istemiyorum 2 falan dayanıyo cizilmeden ekstra özen göstermezseniz. eh birde touch olunca ekranada iyi bakmak lazım nası yaparım bu işi. silikon kılıf falan diyorlar veya şöyle bir şey gordum; http://urun.gittigidiyor.com/iPod-Touch-Cam-Ko
iPod ların arka metal malzemesi mukkemelliğine değinmek bile istemiyorum 2 falan dayanıyo cizilmeden ekstra özen göstermezseniz. eh birde touch olunca ekranada iyi bakmak lazım nası yaparım bu işi. silikon kılıf falan diyorlar veya şöyle bir şey gordum; urun.gittigidiyor.com
o nasıldır. kullanan varsa tavsiyeleriniz bekliyorum.
0
rurouni
(26.02.08)
ebay.com a da bi bak derim ben. Orada da hong kong dan Türkiye ye bedava kargo ile ürün yollayanlar var...
0
selimse
(26.02.08)
benim ipod 5. jenerasyonumda elmasepeti'nden aldığım bir madde duruyor arkadasında. o maddenin bulunduğu yerde çizik yok şu an, o maddenin üzerinde çizikler var sadece. o tip bir koruyucu tavsiye ederim. ama ipod touch sahibi olduğun için ön kısım için kılıf mecbur.
0
tom riddle
(26.02.08)
almanyadan aldığım itouchıma yine oradan iki kılıf aldıydım..biri siyah silikon kılıf, diğeri koyu kahverengi pek şık bir deri kılıf..şimdilik silikonu kullanmaktayım ama arabada,elimde taşıyacağım zaman deriyi kullanmayı planlıyorum..her ikisi hoş ve işimi görüyor...ayırca aldığım touchpad koruyucusu hiç istediğim gibi çıkmadı, bikere touchpadin kendisinden ufak..çıkarıp attım..
0
plt radioman
(26.02.08)
Ekran için kılıf almaya gerek var mı bilmiyorum. Oldukça çizilmeye dayanıklı.
0
paranormal
(26.02.08)
(5)

lisanssiz (kopya) program kullanimi

turkish tekila
suc teskil etmesi icin uzerinden para kazaniliyor olmasi mi gereklidir yoksa crack yapmak suc olmasi icin yeterli midir? yani kisisel hobin olarak kullanmak gibi bir durumdan bahsediyorum
suc teskil etmesi icin uzerinden para kazaniliyor olmasi mi gereklidir yoksa crack yapmak suc olmasi icin yeterli midir? yani kisisel hobin olarak kullanmak gibi bir durumdan bahsediyorum
0
turkish tekila
(24.02.08)
Ticari olmayan kullanımın ücret gerektirmediği yazılımlar da var fakat bu istisna. Genel olarak yazılımların kırılarak ne surette olursa olsun kullanılması yasa dışıdır.
0
paranormal
(24.02.08)
Her şekilde suçtur... Misal çok acıktık yiyecek bir şeyler çaldık, bu suç mudur? Yasalara göre suç, bu da onun gibi. "Haksız kazanç" olarak değil de "haksız fayda" sağlamak olarak bakılmakta...
0
late viper
(24.02.08)
hobi olarak kullanmakta yasak. microsoft için konuşursak bilg. muh. öğrencilerine beleş program verirken aynı okuldaki diğer bölümlere kullanmayı yasaklıyor, bunla yazılan şeyleri başkalarına satmayı da yasaklıyor.
0
sourlemonade
(24.02.08)
bu elbette tartismaya acik bir konu.
su anda yasalara gore suc. hatta "bu hirsizliktir" bile deniyor. elbette bunu sadece hirsizligin ne oldugunu bilmeyenler soyler. muhalif bir bakis acisi icin: www.gnu.org
0
kabizcik
(25.02.08)
gamecopyworld.com'a göre, orijinaline sahip olduğunuz yazılımın üzerine kişisel kullanım için "no cd patch" uygulamanın sakıncası yoktur.
öte yandan "crack" adı verilen yazılımı üretmek suç sayılmıyor bildiğim kadarıyla. yani yazılımı çalıştıran executable'ları reverse engineering edip bir şekilde yazılım kendi korumasını devre dışı bırakmak suç olmamalı. ancak bu süreçten sonra yazılımı böyle kullanmak suç olabilir. gcw'e göre olmayabilir de. denildiği gibi tartışmalı bir konu.
0
archetype
(25.02.08)
(9)

Manyetizma ve enerjinin korunumu hakkında basit bir soru

kurukafa
Elimizde bir mıknatıs, bir kağıt, bir de buzdolabı gibi metal bir yüzey olsun. kağıdı mıknatıs ile buzdolabı arasında sıkıştıralım. Aslında örneği vermem için kağıda gerek yok, mıknatısın kendisi de yeter ama böyle daha açık oluyor sanırım.Şimdi normalde, elimizde mıknatıs olmasa, o kağıdı buzdolabı
Elimizde bir mıknatıs, bir kağıt, bir de buzdolabı gibi metal bir yüzey olsun. kağıdı mıknatıs ile buzdolabı arasında sıkıştıralım. Aslında örneği vermem için kağıda gerek yok, mıknatısın kendisi de yeter ama böyle daha açık oluyor sanırım.

Şimdi normalde, elimizde mıknatıs olmasa, o kağıdı buzdolabının yüzeyine yapışık, h yüksekliğinde tutabilmememiz için bir çeşit enerji harcamamız gerekiyor. mesela parmağımızla bastırabiliriz ki burada yapılan bir iş var, kağıt parmak ve buzdolabı ile olan sürtünme kuvvetine karşılık yerçekimine yenilmiyor ki orada asılı kalıyor.

Fakat oraya bir mıknatıs koyduğumuzda, sanki "bedavaya" onu orada havada asılı tutuyormuşuz gibi oluyor. mıknatısın kendi kütlesi de aynı şekilde, bedavaya asılı kalıyormuş gibi oluyor.

Sanıyorum hemen hemen bütün devridaim makinesi denemelerinin manyetizma kulanıyor olması burada içgüdüsel olarak farkettiğimiz "beleşlik" sebebiyle oluyor(mıknatısları hemen herkesin eğlenceli bulmasının da bu beleşliğin görünümün doğanın görünen manyetizma harici yasaları ile ilk görüşte bağdaşmamasının verdiği ilginçlik olduğunu düşünüyorum). zira ben çocuk yaşımda mıknatısların birbirini nasıl ittiğini falan gördükten hemen sonra aklıma bu kuvvetle kendi kendien dönen bir motor yapılabileceği gelmişti.

Tabi bunun bugün kullandığımız yasalarla mümkün olmadığını biliyorum zaten sormak istediğim şey de bu değil.

Benim merak ettiğim şey, o kağıdı orada başka bir kuvvet kullanmadan nasıl tutuyor olabildiğimiz. Bu durumda mıknatıs sonsuz bir enerji kaynağı olmuş olmuyor mu? Kağıdı mıknatısla buzdolabı arasına sıkıştırıyorum ve artık bir daha kağıdı orada tutmak için enerji harcamama gerek kalmıyor.

Daha büyük-kuvvetli bir mıknatıs ve metale onunla tutturulan daha büyükçe plastik bir parça düşünürseniz belki benim "bedava" görüşüm hakkında daha net bir fikir sahibi olabilirsiniz, o parçayı orada havada asılı tutmak için bir enerji harcanması gerekiyor aslında ama mıknatıs bunu tek başına ekstra bir enerji kullanmaya gerek kalmadan yapabiliyor olacak.

Bunun fiziksel olarak açıklaması nasıl olabilir, enerjinin korunumuna göre?

Benim aklıma gelen açıklama şu: Bir mıknatısın manyetik olma özelliği zaman içinde kayboluyor yani sınırsız değil, ve aynı zamanda bir maddenin mıknatıslık özelliği kazanması için harcanan enerji, o kağıdı, mıknatısın hayatı boyunca havada tutmak için harcanacak enerjiden fazladır. (sistemin 100% verim ile çalışmayacağını öngörürsek)

Ancak açıklamamın doğruluğu konusunda hiç bir fikrim yok. Mıknatısların gerçekten ömrü var mı ve o özelliği kazanmak için büyük enerjiler mi harcanıyor(doğada veya yapay olarak) bilemiyorum, yardımınızı bekliyorum.
0
kurukafa
(24.02.08)
evet enerjisi gitgide tükeniyor ama bu yavaş bi şekilde oluyor, beleş enerji verdiği doğru ama bunla yapılan motorlar güçsüz hantal oluyorlar. zamanında ucu mıknatıs olan bütün tornavidalarım kullanmadığım halde bu özelliğini kaybetti.
0
sourlemonade
(24.02.08)
Şurda kısaca açıklamış:
www.coolmagnetman.com

yardımcı olur umarım.
0
ermanen
(24.02.08)
O kağıdı almak için mıknatısı çekerken kuvvet uygulamanız gerektiğini unutuyorsunuz.
0
paranormal
(24.02.08)
paranormal, hayır unutmuyorum. aslında tam olarak o yüzden sordum, kağıdı almak için mıknatısı çekerken kuvvet uygulamam gerekiyorsa, orada halihazırda bir kuvvet var demektir. yoksa kuvvet harcamadan onu oradan alabilirdim. yerçekimine karşı bir duruş var orada. bozuk parayı koyduğumda durmuyor mesela... mıknatısı koyunca duruyor(ki doğal, mıknatıs olduğu için) fakat sorum limitleri ile ilgili. dediğini tam olarak alakalı bulmıyorum yani.

ermanen sağol, makaleleri inceleyeceğim. biraz devridaim makinesi eleştirisi tadında yaklaşmış aslında, buradaki noktam tam olarak o değil basit bir enerji korunumu açıklaması arıyorum.

yani "o mıknatısa mıknatıslık özelliğini vermek için harcanan enerji ile o kağıt ve mıknatıs orada mıknatısın ömründen daha uzun süre asılı tutulabilir" önermesini doğrulamak istiyorum aslında.

yine de daha basit açıklamaları olanları dinlemek isterim.
0
🌸kurukafa
(24.02.08)
bir maddeye manyetik enerji yuklemek icin cok az enerji gerekir, içindeki kendi enerjisi aslında biz yuklemiyoruz sadece atomlarını dizip ortaya cıkarıyoruz yani verim acısından yuksek verim alıyoruz. maddelerin kendi enerjileri var atomların baglarında saklı bunlar barutu yakmak icinde hic enerji gerekmez ama cıkan enerji hayvanidir. işte limitleri belirlemek lazım bunun da bi birimi vardı ama unuttum neomidyum mıktanıslar var onlar cok guclu mesela google da aratırsanız satan firma yanına güç olarak birimini koyuyor. ama ne kadar süreyle bu gücü korur orası mechul.
0
sourlemonade
(24.02.08)
kurukafa sorununc evabi 'is' tanimi ile alakali. kagit-buzdolabi-miknatis uclusunde sadece uc is var:
1. miknatisi yapistirmak (manyetik kuvvetler sayesinde)
2. miknatisi ayirmak (manyetik kuvvetlere karsi)
3. kagidi miknatis-buzdolabi arasinda cekistirmek (surtunme kuvvetine karsi
bunun haricinde yapilan bir is yok. durum agacin uzerine cikmak, dalda oturmak ve agactan asagi inmekle tamamen ayni. dalda otururken de bir is yapilmiyor :)

miknatisin zamanla miknatisligini kaybetmesi (ve bu arada 'aciga cikan' enerji) ise tamamen ayri bi konu. polarizasyon-depolarizasyon-repolarizasyon iliskisinde harici manyetik alan ve sicaklik etkili iki faktor. mekanik gerilmeler gibi baska faktorler de var ama onlarin da tamamini sicaklik uzerinden degerlendirmek mumkun. detaylarini dilersen ayrica anlatirim.

en.wikipedia.org (bu is ile alakali kisim)
en.wikipedia.org (bu da polarizasyon ve depolarizasyon ile alakali fikir verir biraz daha)
0
feeling the blanks
(24.02.08)
mıknatıslanan maddenin kalitesi de önemlidir belki, 10 yıl önce mıknatısladığım hediye gelen bi tornavidam var hâlâ koruyor özelliğini
0
joe feyzullah
(25.02.08)
feeling the blanks teşekkür ederim açıklama için. ama sorumu cevaplamıyor.

söylediğin şeyi anlıyorum, evet olaya iş açısından bakınca bir yere kadar gelebiliyoruz fakat ben mıknatısın manyetik kuvvetinin sürekli yaptığı işin limitlerinden bahsediyorum. iş bu haliyle ağacın üzerine çıkmak oturmak ve inmekten farklı bir hal kazanıyor. çünkü mıknatıs yerine demir para kullansam, buzdolabına kağıtla beraber yapıştırsam, elimi çektiğim anda ikisi de düşecekler. enerjinin korunumu prensibine göre bu çok doğal, iş yaparak para ve kağıdı bir yüksekliğe çıkartıyorum. bir yükseklikte potansiyel enerjileri var. bırakınca yerçekimi etkisiyle potansiyel enerjileri kinetik enerjiye dönüşüyor giderek ve yere doğru ivmeleniyorlar.

fakat mıknatıs kendini de kağıdı da orada tutuyor.

yani ben onu bıraktığım anda sürekli bir "iş" yapmaya devam ediyor. bu işi yapmak için enerjiye ihtiyacı var. bu enerji mıknatıslık özelliğinde var. fakat bu özelliği kazanması için harcanan enerji, orada sürekli buzdolabına yapışık ömrü dolana(ve bir gün oradan düşene) kadar yaptığı toplam iş için gereken enerjiden fazla mı? enerjinin korunumuna göre böyle olması gerek.

yani onu oraya kaldırmak vs gibi işlerden bağımsız olarak konuşuyorum, onlar her madde için geçerli, fakat her madde bıraktığımda orada öylece asılı durmuyor. bu aradaki farkı iyi anlatamıyorum sanırım.

veya açıklamaları anlamadığımı düşünüyorsanız onu da belirtin, o da olabilir. :)
0
🌸kurukafa
(25.02.08)
Buradaki sorun aslında bir kavram sorunu, soruda enerji ve kuvvet kavramlarını birbirlerine karıştırılmış.

Aslında tespit doğru bir kısım devridaim makinelerinin (benim henüz enerjinin korunumu ilkesinden bir haber iken yapmaya çalıştığım da dahil) çalışmamasının sebebi de bu hatanın sebebi ile aynı enerji ve kuvvet birbirlerinden farklı şeylerdir.

Yaptığım aslında feeling the blanks in yazdıklarını ayrıntılandırmaktan başka bir işe yaramayacak

Şimdi enerji aslında iş yapabilme yetisidir. Bir çok farklı halde bulunabilmesine karşın (ısı hareket potansiyel kütle vs.) bizim sorunumuz ile ilgili problem potansiyel enerji ile alakalı.

Bir cismin potansiyel enerji sahibi olabilmesi için o cismin aynı zamanda bir kuvvet alanı içinde olması gerekir. Yani cismimiz uzayda belirli bir noktada iken kendisine belirli bir yönde belirli bir büyüklükte bir kuvvet etki etmeli. Bu kuvvetin yönü ve büyüklüğü o cismin oraya geldiği yoldan bağımsız olmalı (fiyakalı söylersek alan korunumlu olmalı). Şimdi diyelim böyle bir alanımız var (bizim sorularımızdaki alan yer çekimi alanı cisimleri basitçe dünyanın merkezine doğru çekiyor). Bu durumda cisimlere kütleleri ve yerden bulundukları yükseklikler ile orantılı olarak bir potansiyel enerji atayabiliriz

Bu arada not bir cimin enerjisi ile o cisme uygulanan kuvvet arasındaki bağlantı şu şekilde ifade edilir (cisme uygulanan kuvvet yönünde cisim hareket ettiği kadar cismin enerjisi değişir.

Potansiyel enerjiyi de bu yukarıdaki bağıntıyı kullanarak atarız cisimlere. Uzayda bir nokta buluruz o noktanın potansiyel enerjisini 0 kabul ederiz. Ve cismimizi o noktadan bir diğerine belirli bir kuvvet uygulayarak taşırız. Eğer cismimizin kinetik enerjisi başlangıç noktasında ve sonuçta geldiği noktada aynı ise o cismin üzerine yapılan işin o cismin potansiyel enerjisine dönüştüğünü söyleriz. Ve bu yöntem sayesinde uzayda her noktadaki cisme potansiyel enerji atamamız mümkün olur

Bizim sorumuzda cismin üzerindeki enerjiyi yaratan kuvvet yer çekimi kuvveti. Cismimizin bulunduğu konumdaki enerjisi ise m*h*g olsun. Şimdi dikkat cisme bu enerjiyi kazandıran yer çekimi kuvveti değil. Bu kuvvet size sadece alanı yaratıyor. O alanda farklı bir noktaya çıkmak ise bir başka kuvvetin cismi hareket ettirmesini gerektirir. İşi yapan da cismin enerjisini değiştiren de odur. Dolayısı ile cisim hareket etmez ise, enerjisi üzerine uygulanan kuvvetin şekli ya da biçimi ile değişmez.

Dolayısı ile bir cismi belli bir potansiyelde tutan hede o cisim üzerinde iş yapıyor o cismin enerjisine katkıda bulunuyor değildir. Yani barajlar tuttukları su kütlesi üzerinde iş yapmazlar, yani çivi duvarda tuttuğu tablo üzerinde iş yapıyor değildir. Bizim mıknatıs da tuttuğu kağıt üzerinde iş yapmıyor. Bir masa üzerindeki vazoyu orada tutmak için iş yapmaz. Bir zebra ayakta uyurken (bacaklarını masa ayağı gibi kilitleyebilir zebralar) iş yapmaz ve yorulmaz. Potansiyeli yerli yerinde tutmaya kinetiğe dönüşmesine engel olmaya yarayan şey kuvvettir enerji değildir, ve potansiyel enerjiye sahip cismin durduğu yerde durmasını sağlamak için uyguladığımız kuvvet ile iş yapmış olmayız. Mıknatıs olmasa idi kağıt düşecekti, doğru. O halde mıknatıs kağıdın düşmesini engelliyor, doğru. O halde kağıdın düşmemesi için kuvvet uyguluyor, doğru. O kuvvet kendi kendine bırakıldığında olacak olan bir şeyin olmasını engelliyor ve dolayısı ile iş yapıyor, yanlış. Olacak olan bir şeyi engellemek iş yapmak değildir. Çünkü Engellemek için bahsi geçen düzenek ile potansiyel enerjiye sahip cisme uygulanan kuvvet cismin potansiyel alandaki yerini ve dolayısı ile potansiyel enerjisini değiştirmemektedir. Peki biz ayakta çanta tutarken iş yapmadığımız halde (çanta üzerine uyguladığımız kuvvet ile yer değiştirmiyor ise) yoruluruz. Bunu yapan alelade bir çivi olsa yorulmayacağı halde? (ona aşağıda değineyim)

Evet bir mıknatıs ile çok büyük bir kütleyi belirli bir noktada tutabilirsiniz. Ama o kütleyi oraya çıkaran mıknatıs olmadığı sürece mıknatıs iş yapmamıştır. Eğer çıkaran mıknatıs ise o zaman mıknatıs cismin üzerine uyguladığı kuvvet ile cismin yerini değiştirmiş iş yapmıştır. Siz onu eski haline getirip mıknatıstan ayırmak için tekrar iş yapmalısınızdır.

Bizlerin çanta taşırken yorulmamızın sebebi ise kaslarımızın o yükü taşıyabilmek için kasılmak zorunda olmalarıdır. Kaslarımız kasılır iken kas hücrelerinin içinde bir sürü şey sürekli hareket eder. Çalışan kasalar ısınır enerji harcar ve dolayısı ile iş yaparız. Kaslarımızın içinde uyguladığımız kuvvete karşılık bir hareket olmakta ve dolayısı ile bir iş oluşmakta ve bizler de yorulmaktayızdır.
0
selfadjoint
(25.02.08)
(2)

[ tv ] Ulusal Kanal nasıl izlenir?

enola gay
Nereden ve nasıl :) diji yok.. kablo var.. rısivır yok..
Nereden ve nasıl :) diji yok.. kablo var.. rısivır yok..
0
enola gay
(20.02.08)
ulusalkanal.com.tr

Kablo TV'de vardı?
0
paranormal
(20.02.08)
sana faydası olmucak ama uyduda turksatta var, www.turkeyforum.com u araştırırsan frekansını filan bulabilirsin.
0
joepiscopo
(21.02.08)
(4)

Almanya'dan Amerika vizesi

burfak
Amerika'da oturan küçüklükten beri tanıdığım bir arkadaşımı ziyaret etmek istiyorum. Sonra da gezeceğiz işte beraber.Ben Almanya'da öğrenciyim. Ailem falan her bir şeyim İstanbul'da. Buna benzer bir durum için vize almış olanınız veya alan birini tanıyanınız var mı? Sizce Amerikan konsoloslğu çok kı
Amerika'da oturan küçüklükten beri tanıdığım bir arkadaşımı ziyaret etmek istiyorum. Sonra da gezeceğiz işte beraber.

Ben Almanya'da öğrenciyim. Ailem falan her bir şeyim İstanbul'da.

Buna benzer bir durum için vize almış olanınız veya alan birini tanıyanınız var mı?
Sizce Amerikan konsoloslğu çok kıllık yapar mı?
0
burfak
(13.02.08)
Arayip sormak en iyisi ama ogrencilik nedeniyle orada oturuyorsan ordan basvurman mantikli.
0
wpi
(13.02.08)
kıllık yapmamaları lazım sonuçta konsolosluk bu işlere bakıyor.
0
ozdek
(13.02.08)
11 eylül olaylarına kadar schengen vizesi sahibi (oturum vizesi) olanlara sorgusuz sualsız 10 senelik abdvizesi veriyorlardı (avusturya'da ama almanyada öyledir muhakkak). alan arkadaşlarım oldu.

sonra değiştirdiler, hatta tamamiyle o sistemi kaldırdılar, ama buna rağmen rahat vize alınıyor, schengen vizesi bir anlamda ön prosödür gibi birşey. detaylı bilgi için, gidiniz abd konsolosluğu :)
0
alchemistt
(13.02.08)
Hiç kıllık yapmaz. Çünkü kıllık yapmasını gerektirecek bir mevzu yok.
0
paranormal
(13.02.08)
(2)

abby fine reader el yazısı mevzusu

broo
iyi akşamlar herkeşe soru şu abby fine reader'da el yazısını tanıtabiliyor muyuz? eğer yapabiliyorsak nasıl yaparız?
iyi akşamlar herkeşe

soru şu abby fine reader'da el yazısını tanıtabiliyor muyuz? eğer yapabiliyorsak nasıl yaparız?
0
broo
(12.02.08)
El yazısı derken, bitişik el yazısı mı? Öyleyse, oldukça zor. Ben başaramadım.

Bu arada hatırlatayım, çoğumuz elimizle yazıyoruz.
0
paranormal
(12.02.08)
evet bitişik el yazısı.
0
🌸broo
(13.02.08)
(4)

video

trick style
capture kart ile video kameramı birbirine bağlayarak kasetlerdeki çekimleri dvd veya divx formatında kaydedebileceğim bir program arıyorum. yıllar önce gayet başarılı yapmıştım ben bu işi ama program neydi neredeydi bulamadım. yeni, daha başarılı yazılımlar vardır. hatta link filan olsa ayrıca süper
capture kart ile video kameramı birbirine bağlayarak kasetlerdeki çekimleri dvd veya divx formatında kaydedebileceğim bir program arıyorum. yıllar önce gayet başarılı yapmıştım ben bu işi ama program neydi neredeydi bulamadım. yeni, daha başarılı yazılımlar vardır. hatta link filan olsa ayrıca süper olur...
0
trick style
(12.02.08)
adobe premiere pro, ulead video studio, final cut pro, edius pro, avid ... gibi programların hepsiyle yapabilirsin. ama senin işini bence şu link görür;
www.kkymn.com forum a gir iyice araştır, eminim bulursun aradığını.
0
rentts
(12.02.08)
total video converter var.ben emuleden tam sürümünü indirmiştim.kameramdaki bir filmi avi uzantılı dosyaya çevirmiştim ama çevrilen görüntünün sol üst köşesinde koskoca bir "total video converter" yazısı oluşuyor.bunu nasıl engelleyeceğimi bulamadım.hatta bu neticeyle sormuş da olayım.

bu programın linki :www.inndir.com
0
baldur
(12.02.08)
paranormal
(12.02.08)
canopus pro coder kullanın convert işlemlerinde. çok profesyonel ve kullanıcı dostu bir yazılımdır kendisi.
0
rentts
(12.02.08)
(6)

heceleri bölerek konuşan dinci

386 dx
Televizyonlara falan çıkan böyle bir adam vardı. Mes-ela bu şek-il-de ay-ır-a-rak söylüyordu kel-i-me-leri. Adını hatırlayamadım bir türlü. Neydi?
Televizyonlara falan çıkan böyle bir adam vardı. Mes-ela bu şek-il-de ay-ır-a-rak söylüyordu kel-i-me-leri. Adını hatırlayamadım bir türlü. Neydi?
0
386 dx
(12.02.08)
0
paranormal
(12.02.08)
hüseyin hatemi ve hüsrev hatemi öyle konuşuyorlar ama dinci değiller.
0
pispinti
(12.02.08)
akit yazari bir adam vardi sanirim oydu söyledigin.
0
atmacaged
(12.02.08)
ara sıra tayyip de o şekilde konuşur. her gün haberleri izlerseniz farkedersiniz.
0
metal revolution
(13.02.08)
sürpriz olarak ali rıza demircan demek istiyorum.
0
ezeriko
(13.02.08)
Hah işte bu adam! Teşekkürler.
0
🌸386 dx
(13.02.08)
(5)

[gsm] çift hat teknolojisi

ezeriko
Şu anda piyasada olan aletler bir tane Samsung hariç adı sanı bilinmeyen markalar. Alayı Çin malı.1/ Bu aletlere güven olur mu? kullananınız var mı? tavsiye eder misiniz?2/ Neden Nokia ve SonyEricsson bu işe girmiyor? Teknolojileri ve know-howları yetersiz ve geri olmayacağına göre bir dümen var bu
Şu anda piyasada olan aletler bir tane Samsung hariç adı sanı bilinmeyen markalar. Alayı Çin malı.

1/ Bu aletlere güven olur mu? kullananınız var mı? tavsiye eder misiniz?
2/ Neden Nokia ve SonyEricsson bu işe girmiyor? Teknolojileri ve know-howları yetersiz ve geri olmayacağına göre bir dümen var bu işte.
3/ Gelecekte girerler mi?
0
ezeriko
(12.02.08)
1. www.hepsiburada.com

2. Bunu yapan firmaların çoğu pazardan pay kapmak istedikleri için çift sim kart desteği sunuyorlar. Büyük firmaların çoğu sunmuyor çünkü bu telefonlardan bir tane daha aldığınızda ikincisini de alacaksınız ve bu da büyük ihtimalle aynı marka olacak. Size 2 telefon satabilecekken neden 1 tane satsın?

3. Ben bilmem beyim bilir.
0
paranormal
(12.02.08)
Bİr haberde okuduğu kadarıyla tüm büyük firmalar Samsung'u izleyip çift kartlı telefon üreteceklermiş. Ama zaman belli değil elbette...
0
crown
(12.02.08)
bu dediğiniz markalardan biri general mobile. bu işte ne kadar ciddi olduğu reklamlarının amatörlüğünden zaten belli. cebit'te de kullanıcıya hitap etme konusunda başarısızdılar. kendini kanıtlamamış markayı kullanmak bahis oynamaya benzer ama elinize güvenmiyorsanız bahis oynamanız yanlış olur.

ikinci sorunuzun cevabı aslında arz talep ilişkisinde yatıyor, çünkü ülkemiz dışında çift hat kullanan insanların bu kadar yoğun olduğu bir ülke yok, sebebi de operatörlerin dış tarifeleri.

son soruyu da az önceki cevabımla birleştirip, eğer insanlar talep etmeye başlarsa elbette diğer firmalar da kayıtsız kalamaz diyeceğim.
0
tom riddle
(12.02.08)
Ayrıca çoğu ülkede insanların ikinci bir hatta ihtiyaçları da olmuyor. Yok annemi aramak için aveayi arkadaşları aramak için tcelli kız arkadaşım vodafone kullanıyo tipi sorunlar da etken tabi ama avrupa da operatörler daha uygun fiyatlı alternatifler sunuyorlar. Ayrıca numara taşınabilirliği de bu duruma etki edecek gelecekte.
0
skipper
(13.02.08)
1, bence güven olmaz o markalara, servisleri vs muamma, ama gerekli aynı zamanda bu teknoloji bize.

2, diğer arkadaşların dediklerine katılıyorum. uzun yıllar yurt dışında yaşadım, son 2 senedir türkiye'deyim ve 2 yıldır harcadığım fatura tutarını ömrümde ödemedim.

misal bu tarife konusunda sanırım en iyilerden biri avusturya. heme hepsi yakın avantajlar sunuyor, örnek vereyim.
x hattını alınca, ülke içinde ev ve diğer operatörlere her ay 300 dakika bedava konuşma süresi, 1000(bin) sms, üstüne cep tel veriyor, ayda 20 euro istiyor (başlangıç ücretler 40 euro, cep tel modele göre değişir). şimdi böyle bir imkanı olan adam neden çift hat alsın ? öyle bir mantık, düşünce fantazi bile yok.

türkiyede kazık bu işler, ama telefon üreticilerinde işine geliyor bence.

benzin, elektrik derken bu cep tarifelerinde de en üstlerdeyiz sanırım.
0
alchemistt
(13.02.08)
(3)

[ monitor ] HP LP2065 20 '' En Uygun Çözünürlük

enola gay
Biliyorum monitor sorularımdan bıktınız ama son kararı vermek istiyorum. Sizce 20 inch monitör için en uygun çözünürlük ve tazeleme oranı nedir?1280 x 1024 75 Hz kullanıyorum şu an.. çünkü 1280 x 960 da 60hz in üzerine çıkamıyorum..özetin özeti: 20 inch monitör ile hangi çözünürlük tavsiye ediliir?
Biliyorum monitor sorularımdan bıktınız ama son kararı vermek istiyorum. Sizce 20 inch monitör için en uygun çözünürlük ve tazeleme oranı nedir?

1280 x 1024 75 Hz kullanıyorum şu an.. çünkü 1280 x 960 da 60hz in üzerine çıkamıyorum..

özetin özeti: 20 inch monitör ile hangi çözünürlük tavsiye ediliir?
0
enola gay
(12.02.08)
4:3 bir ekran kullanmaktasın, bu durumda seçeceğin çözünürlüğün 4:3 oranında olmas gerekli. bu bir.
ikincisi elindeki LCD ekran 1280 1024'te afedersin ama bok gibi görüntü verir, bu ekranın gerçek çözünürlüğü 1600x1200'dür

LCD ekranlarda ekran çözünürlüğünü değiştirme gibi bir lüksünüz yok. değiştirdiğiniz zaman alacağınız görüntü bir kere keskin olmayacaktır, bunun anlamı ekranın büyüklüğüne göre pikseller genişletilicek, gözlüğe bal dökmüş de balı iyice temizlememişsiniz gibi bir görüntü ile karşı karşıya kalacaksınız.
HP LP2065 20" ekranın göstermesi gereken çözünürlük 1600x1200 dür, bundan başka seçeneğiniz yoktur. LCD ekranda refresh rate ise tamamiyle deli saçmasıdır. hiç bir farkını gurkunu görmemişimdir.
0
zalambodont
(12.02.08)
Monitörün kitapçığında tavsiye edilen bir değer olmalı.
0
paranormal
(12.02.08)
lcdlerde tazeleme orani diye birsey yok. crt de olur o. crt'nin elektron tabancasinin ekrani kac defa taradigidir tazeleme orani. ancak lcdler calisirken backlighti yakar ve devamli yanik tutar, yani backlight'da bir refresh yok. ayni sekilde ondeki rengi veren pikseller de sadece renk degisimi gerektigi zaman voltajlanir, yoksa hep ayni sekilde kalir, bunlarda da oyle her saniye 60 kere 85 kere tekrar voltajlama diye bisey yok. yani zalambodont'un dedigi gibi lcdler de yalan o tazeleme orani. zaten lcd monitorlerin goz tembelligine yol acmasinin nedeni de bu donuk ve tazelenmeyen goruntudur.
0
jupiterianvibe
(13.02.08)
(6)

arıtılmış deniz suyu ve su

nihilanth
deniz suyu arıtılıp içme suyu yapıldıgında normal su gibi sağlıklı oluyor mu? yani mineral eksikligi vs. oluyor mesela. yıllarca yalnızca arıtılmış deniz suyu içen insan normal sağlıklı yaşayabilir mi yoksa nedir? (gerçi o mineralleri gıdadan da alabilir ama illa suda olması gerekiyor mu onların sağ
deniz suyu arıtılıp içme suyu yapıldıgında normal su gibi sağlıklı oluyor mu? yani mineral eksikligi vs. oluyor mesela. yıllarca yalnızca arıtılmış deniz suyu içen insan normal sağlıklı yaşayabilir mi yoksa nedir? (gerçi o mineralleri gıdadan da alabilir ama illa suda olması gerekiyor mu onların sağlıklı bir yaşam için)
0
nihilanth
(12.02.08)
benim bildiğim çok da sağlıklı oluyor. çünkü sonuçta yağmur sularından dolar bu sular oraya. ama dersen ki arıtma sırasında bişeyler gidiyor mu? zenginliği kayboluyor mu? bilmiyorum. ama şunu biliyorum ki böyle bir uygulama geçen zamanlarda gündeme geldi ve türkiyenin de diğer ülkeler -israil, ispanya, suudi arabistan, amerika birleşik devletleri, avustralya- gibi denizden arıtma suyu ile su ihtiyacını gidermeye su sıkıntısını gidermeye yönelik çalışmaları var. ama bu teknolojinin pahalı olduğunu biliyorum sadece. kimyasal değerlerinden pek haberim yok. doğru orantı kuralım. bu tesis bu kadar pahalıysa, demek ki işe yarıyor. ne dersin ?

saygılarımla...
0
SoLfej
(12.02.08)
enola gay
(12.02.08)
Sanıyorum ciddi çözümlerden değil de uzun deniz seyahatlerinde kullanılan arıtma sistemlerinden bahsediyorsunuz.

Bu sistemlerde saf su içmiyorsunuz, arıtılmış suyun içerisinde yeterince mineral oluyor zaten. Fakat bir insan sadece saf su içse ne olur bilmiyorum. Uzun süre yaşar fakat çok sağlıklı olmaz herhalde.
0
paranormal
(12.02.08)
Teorik olarak fark yoktur, ama insanlar onun deniz suyundan arıtıldığını bilince bir isteksizlik duyar. Misal kokakolanın bir suyu vardı, arıtılmış su diye kimse içmez oldu, kola da sonra kaynak suyu satmaya başladı. Bu güzel bir örnektir, belki kimyasal olarak çok yakın hatta birebir eş bile olabilirler. Ama insanlar kaynak suyunu, arıtılmış suya tercih eder. Psikolojik bir şeydir ve sonuçta önemli bir unsurdur...

Diğer açıdan şu an için deniz suyundan içme suyu elde etmek çok masraflıdır, ama ileride mecbur kalınacak gibi geliyor bana...
0
late viper
(12.02.08)
bir tartışmadan hareketle sormuştum aslında. konu, gelecekteki olası su savaşları. ben, deniz suyu içme suyuna çevrilebileceği için böyle bir savaşın en azından önümüzdeki 50 yıl içerisinde gündeme gelmeyeceğini düşünürken arkadaşlar da deniz suyu içme suyu olsa bile kalitesi doğal su, kaynak suyu vs. gibi olmaz, mineralleri eksik olur, o yüzden uzun süre sadece arıtılmış su içilmesi vücuda zarar verir falan dedi. ben de yok canım ne alaka dedim. o yüzden sormuştum.

masrafı falan önemli değil, merak ettigim deniz suyu yüksek teknolojiyle arıtıldıgında doğal kaynak suyu gibi leziz, temiz, mineralli, faydalı vs. olur mu?
0
🌸nihilanth
(12.02.08)
evet bizim hocamız da 30 sene içinde su kaynaklarımız bitecek,su savaşları da başlamış olacak demişti. deniz suyu arıtması, kullanılmış su arıtlmasından bir adım önce gelen yöntemdir, ve denildiği gibi maliyeti yüksek olmasının yanısıra,tat ve mineral bakımından kaynak suyuna yaklaşamamaktadır(tabi labaratuvarlarda suyun kimyasal parametreleri değiştirilebiliyor-yani şu anda da değiştiriliyor bütün su arıtım tesiserinde-,ama bir sürü artı eksisi var) ama tabi yerel yönetimler ve devlet buna bi çözük bulamazsa 30 sene içinde mecburen kullanacağız deniz suyunu.
0
kanuniye
(12.02.08)
(7)

.com/.net/.org

reeper redeemer
içerikten bağımsız olarak bir site için en uygun domain uzantısı nedir? tamam genelde com daha yaygındır ama atıyorum google'da falan indexlenmek açısından ya da başka herhangi birşey açısından fark yaratır mı?
içerikten bağımsız olarak bir site için en uygun domain uzantısı nedir?

tamam genelde com daha yaygındır ama atıyorum google'da falan indexlenmek açısından ya da başka herhangi birşey açısından fark yaratır mı?
0
reeper redeemer
(12.02.08)
tam anlatamamış olma ihtimaline karşı şöyle bir örnek vereyim;

atıyorum ki eğitimle ilgili bir sitem var. bu site için egitim.com mu almalı, egitim.net mi almalı, egitim.org mu almalı? çok bişey farkeder mi com net ya da org olması?
0
🌸reeper redeemer
(12.02.08)
"en uygun uzantı" kavramına katılmak pek mümkün değil, zira bu uzantıların her biri bir anlam içeriyor. alan adını kullanacağınız sitenin içeriğine en uygun uzantıyı seçmek, google gibi arama motorlarında sonuçlara ulaşan kişi veya kurumların siteniz hakkında bir düşünce sahibi olmasını da sağlayacaktır. kişisel bir site örneğin .org (genellikle organizasyonlarca kullanılır) uzantısı ile pek uyuşmaz. google, sosyal amaçlı organizasyonları ana başlıklara çıkarır. bu nedenle, kişisel veya ticari sitelerin bu uzantıyı almaları pek doğru değildir. bunun yanında, iletişim amaçlı sitenizin .net uzantısı içermesi şık durabilir. saygılarımla..
0
conrad moricand
(12.02.08)
domainadi + ctrl enter = www.domainadi.com
bence en uygun uzantiya iyi bir cevab
0
compumaster
(12.02.08)
ben uzantıların çok da anlamlarına uygun olarak kullanıldıklarına inanmıyorum. eğer bir domain alacak olsam zevk için yapacağım bir siteye, .com alırdım gibime geliyor.

ama domain adı + ctrl enter yapınca önce domainadı.com, sonra domainadı.net ve domainadı.org kontrol edilmiyor mu? en azından ben öyle bir şey hatırlıyorum..
0
co2s2
(12.02.08)
domainadi + ctrl enter = www.domainadi.com

domainadi + shift enter = www.domainadi.net

domainadi + ctrl shift enter = www.domainadi.org

senin kimlğin açısından hansisi doğruysa o alınmalı. sen nesin sorusuna ilk cevap veren şeydir uzantı. ama şöyle ki insanlara bir internet adresi söyler misiniz hemen desek büyük bir yüzdesi .com uzantılı olarak söyler, diye düşünüyorum. bu yüzden belki bir avantajı olabilir. ama diğer yandan da conrad moricand'ın da dediği gibi anlamalarına ters uzantılar hakkındaki düşünceleri değiştirir ciddi bir işte.
0
SoLfej
(12.02.08)
Söylendiği gibi sonuçta hepsinin kendine has bir kullanım alanı var, fakat sokaktaki adam için sadece com çok tanıdık ama diğerleri pek bir şey ifade etmiyor. Dolayısıyla, diyelim ki adam sitenin adını bir yerde duydu (atıyorum reeper) ve eve gelip girmek istedi, deneyeceği şey yüze %80 ihtimalle reeper.com olacaktır. Burada siteyi bulamazsa bir çoğunun aklına net ya da org u denemek gelmez bile.

Ha sizin hedef kitleniz bu işten daha çok anlayan kişiler olacaksa ve/veya sitenin ismi.uzantı şeklinde bir "marka adını" iyi vurgulayacağınıza inanıyorsanız diğerleri de olabilir tabii (turk.net gibi).
0
sui
(12.02.08)
.com commercial'ın kısaltmasıdır.
.org organization'ın kısaltmasıdır.
.net'i bilmiyorum ama ekşi'de gaahl "internette servis saglayicilara yada internetle ilgili hizmetler saglayan kurulu$lara verilen uzanti" demiş.

Bunları takan var mı? Bence yok. .com iyidir. Farkları yoktur.
0
paranormal
(12.02.08)
(7)

Bluray rip filmleri izlemek için nasıl bir sistem lazım ?

kimlanbu
Bluray rip 1280x 720, mkv formatında bir film edindim.Takılıyor, izleyemiyorum. İşlemci p4 2.4, 512mb da ram var. Gidip ram alsam yeterli mi yoksa işlemcim de mi yetersiz? edit : Ekran kartım da dandik acaba ondan mı oluyor ?
Bluray rip 1280x 720, mkv formatında bir film edindim.

Takılıyor, izleyemiyorum. İşlemci p4 2.4, 512mb da ram var. Gidip ram alsam yeterli mi yoksa işlemcim de mi yetersiz?

edit : Ekran kartım da dandik acaba ondan mı oluyor ?
0
kimlanbu
(12.02.08)
aha aynı cevaba ben de talibim. lost 401'i bluray formatında indirmiştim. 512 mmb ram'li, centrino 1.6ghz bir sistemde envayi çeşit codec yüklü olarak, gom playerla izleyemiyorum. hem görüntü takılıyor, hem ses-görüntü senkronsuz, kayıyor. sistemin yetersiz olacağına ihtimal vermemiştim ama mümkünmüş demek ki.
0
geldiler
(12.02.08)
bu sorun ekran kartından kaynaklanıyor.aynı videoyu sağlam kartı olan bir sistemde denerseniz farkı farkedersiniz.
0
aysiku
(12.02.08)
ben 2 gb ramli, amd 4800+ olan bir sistem kurdum. ekran kartı onboard ama x1250 çipli. 720p ve 1080p filmleri sorunsuz izliyorum (dts dahil)
0
ozdek
(12.02.08)
vallahi hiç bilmiyorum ama onboard ekran kartı olan 1.8 ghz pentium m işlemcili 512mb RAM'e sahip laptopumda sorunsuz oynatabiliyorum bu filmleri.
0
tom riddle
(12.02.08)
benim bildiğim kadarıyla bluray ve hd ripleri izlemek için en önemli olan öğe işlemci. ama ne kadarı yeterli olur bilemiyorum.
amd sempron 2600 720p için yeterli mesela.
0
patlamismisir
(12.02.08)
sorunun işlemciden kaynaklanması lazım, mesela benim dizüstü tam hızla çalışırken hdripleri sorunsuz çalıştırıyor ama sessiz moda geçince (işlemci hızını 2'den 1'e düşürüyor)film takılarak çalışıyor.
0
jr
(12.02.08)
Kurduğunuz o bilimum codecleri kaldırıp sadece gerekli olanları kurun. Öyle bir sistemde sorunsuz izlemeniz lazım. Olay ekran kartıyla değil, işlemciyle ilgilidir bu durumda ağırlıklı olarak.
0
paranormal
(12.02.08)
(8)

kafa izni

tahret muslugu
1 ay önce bugünlerde kafa izni almıştım dün ya da önceki gün itibariyle kesinlikle bitmiş olması lazım iznin... sözlüğe giremiyorum haliyle. bizim account un güme gitme ihtimali var mı?
1 ay önce bugünlerde kafa izni almıştım dün ya da önceki gün itibariyle kesinlikle bitmiş olması lazım iznin... sözlüğe giremiyorum haliyle. bizim account un güme gitme ihtimali var mı?
0
tahret muslugu
(11.02.08)
yanlış hesaplamışsınız. hala kayıpsınız.
0
paranormal
(11.02.08)
yani demek istediğim sistemde bir açık olur da güme gider miyiz? :)
0
🌸tahret muslugu
(11.02.08)
bir $ey olmaz.
sadece gun olarak hesaplamamak lazim. saat dakika da i$in icine giriyor.
0
sourlemonade
(11.02.08)
1 ay yerine 1 senelik almışsındır yanlışlıkla.
(içine şüphe düşsün diye yazıyorum)
0
kurukafa
(11.02.08)
''olmadi. hatali giri$ yaptiniz ya da her giri$iniz hataydi.''
mesajını gördükçe göz bebeklerim büyüyor, kan beynime hücum ediyor, metabolizma hızlanıyor...
bir de siz vurmayın ağalar...
0
🌸tahret muslugu
(11.02.08)
kimi raikkonen
(11.02.08)
saate bakılıyor gece 3'te kapandıysa gece 3'e kadar beklemen gerekiyor bana olmustu :)
0
sourlemonade
(11.02.08)
bu sorun bana da oldu. kafa izni bittikten sonra login olurken kullanıcı adını girmeyip mail adresiyle gireyim derseniz kabul etmiyor.

önce kullanıcı adıyla deneyin, olmazsa şifremi unuttum deyin.
0
patlamismisir
(11.02.08)
(8)

Simgesi E Olan Element Nedir?

annem bana kiz bul evlen dedi
Simgesi E olan element nedir?
Simgesi E olan element nedir?
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(07.02.08)
peridodik tabloda simgesi E olan bir element yok.

www.corrosionsource.com
0
3200
(07.02.08)
#1911130 belki ilgisi vardır...
0
crown
(07.02.08)
Ben de aradım bulamadım.

Fakat şöyle bir soru çıktı Ahmet Çakar'ın bilgi yarışmasında:

Aşağıdaki harflerden hangisi periyodik cetvelde bir elementi simgelemez?
a) A b) E c) I d) O

Ve cevap "A" idi. Soru mu yanlış bu durumda acaba?
0
🌸annem bana kiz bul evlen dedi
(07.02.08)
İzlemedim ama soru muhtemelen hangi harfle başlayan element simgesi yoktur şeklindedir.
0
paranormal
(07.02.08)
soru net bir şekilde harf - element eşleşmesini soruyordu. başını sonunu karıştırmadılar.

ben de einsteinium'u düşündüm ilk başta ama "Es" diye biliyorum onu.

gerçi ahmet çakar'ın sunduğu bi yarışmadan fazla şeyler beklememek gerekir.
0
gxix
(07.02.08)
Einsteinyum - Es
Europium - Eu
Erbium - Er

Soru yanlış gibi.
0
🌸annem bana kiz bul evlen dedi
(07.02.08)
E simgesi periyodik tablodaki bütün elementleri gösterebilen bir simge yani "element"in kısaltması

www.all-acronyms.com
0
ermanen
(07.02.08)
Ayrıca Einsteinium'un bir diğer simgesi

www.all-acronyms.com
0
ermanen
(07.02.08)
(1)

Biyodizel için atık yağ toplanması

kadirsavun
Başta compumaster olma üzere emeği geçenleri öperek sorumu sormak isterim. skylife dergisinin bu ayki sayısında atık yağlarımızı evde biriktirirsek bunları ücretsiz evden alıp biodizele çeviren bir firmanın duyurusu ve reklamı vardı. aklımda tutacam dedim tutamadım, bilen var mı? thynin sitesinden o
Başta compumaster olma üzere emeği geçenleri öperek sorumu sormak isterim. skylife dergisinin bu ayki sayısında atık yağlarımızı evde biriktirirsek bunları ücretsiz evden alıp biodizele çeviren bir firmanın duyurusu ve reklamı vardı. aklımda tutacam dedim tutamadım, bilen var mı? thynin sitesinden online olarak dergiye bakılabiliyor ama reklamlar olmadığı için bu ilan-reklam yok. gogilda arayınca ezici adındaki firmayı buldum ama evden topladıklarına dair bir bilgi yok sitelerinde. alo atık hattı diye de bir telefon numarası var ama arayamam şimdi gecenin bir yarısı. sorum odur ki atık yağları evden toplayan firma bu mudur, ya da evinde falan skylife dergisi olan biri bakabilir mi. bir de topluyorlarsa gerçekten atmayın sizde işte, koruyalım çevreyi.
0
kadirsavun
(06.02.08)
düşünceniz güzel fakat bireysel çabayla çözülecek bir durumda değil sorunumuz. küçük bir işletme bile evlerden toplanacak yağdan daha fazlasını sunuyor bu firmalara. evden toplayan firmanın amacının da çevreyi korumak olduğunu düşünmeyin. sizden ücretsiz alıp işleyecek. yaptığı kötü bir şey değil elbette ama fabrikalardan çıkıp işlenmeyen atıkları gördükçe böyle yorumlar yapmamak için tutamıyorum kendimi, kusura bakmayın artık.

cevaba geleyim, evet toplayacak firma ezici'dir. bir de şöyle bir haber buldum:

www.kobifinans.com.tr
0
paranormal
(06.02.08)
(3)

USB Şarjlı Fotoğraf Makinesi?

the beatles
USB'den şarj edilen fotoğraf makinesi diye bir şey var mıdır? Varsa hangi markaların var, merak içerisindeyim.
USB'den şarj edilen fotoğraf makinesi diye bir şey var mıdır? Varsa hangi markaların var, merak içerisindeyim.
0
the beatles
(02.02.08)
usb den güç alan pil şarj aletleri var ondan olmaz mı?
0
kurukafa
(03.02.08)
Kodak easyshare M753 var mesela bende, ister usb'den ister sarj adaptoruyle sarj edilebiliyor.
0
diabolus79
(03.02.08)
gSm@rt vardı. mustek'in. 8 sene öncesinden...
0
paranormal
(03.02.08)
(5)

Fida Film Jenerik Müziği

fiyuuuu
Film aralarında, başlarında ve sonlarında çalan "rıntı rıntı rını" gibi bir melodisi var fida filmin.o müziğin adını bulabilir miyim?
Film aralarında, başlarında ve sonlarında çalan "rıntı rıntı rını" gibi bir melodisi var fida filmin.
o müziğin adını bulabilir miyim?
0
fiyuuuu
(01.02.08)
Fida'ya özeldir büyük ihtimalle.
0
paranormal
(01.02.08)
upload.godlessfrog.com
vatana millete hayırlı olsun
0
godless frog
(01.02.08)
Winamp Auto-tag'in dediğine göre Comfort & Joy filminin OST'inden.

Mark Knopfler - Joy
0
paranormal
(01.02.08)
mark knopleri bulabilecegim yer varmı? google demeyin link varsa sevinirim saygılar
0
erkutbaba
(10.05.08)
Mark Knopfler değil kesinlikle
0
lancelot du lac
(08.02.09)
(9)

zorla mezun ederler mi?

extirpation
diyelim ki 4 senede almam gereken bütün dersleri aldım ve iyi kötü hepsini verdim. ama ben 1 dönem daha kalmak ve düşük olan dersleri tekrar alıp ortalama yükseltmek istiyorum okul buna izin verir mi yoksa diplomayı hemen elime mi verir?not : daha 2. sınıfım gerçi neyin ne olacağı belli değil de ona
diyelim ki 4 senede almam gereken bütün dersleri aldım ve iyi kötü hepsini verdim. ama ben 1 dönem daha kalmak ve düşük olan dersleri tekrar alıp ortalama yükseltmek istiyorum okul buna izin verir mi yoksa diplomayı hemen elime mi verir?

not : daha 2. sınıfım gerçi neyin ne olacağı belli değil de ona göre kendimi yönlendirmem lazım.
0
extirpation
(30.01.08)
benim bildiğim etmezler.

edit: başka okullarda ediyorlarmış o zaman galba.
0
passion rules the game
(30.01.08)
bence bütün derslerini başarıyla verirsen diplomanı eline verirler ilişiğini keserler.

tabi yine de öğrenci işlerine sormak lazım ama .
0
ezeriko
(30.01.08)
okuluna göre değişir. en güzeli dünyanın en zorlu maratonuna çıkıp "öğrenci işleri"ne bir sormak. ilk önce olmaz öyle şey diyeceklerdir hazırlanmış cevap olarak ama biraz kredi ve not sisteminden bahsedince işin olurunu da söylerler elbet... kolay gelsin...
0
metal revolution
(30.01.08)
son sınıfta bir ders almamak çözüm olabilir böyle durumda.
0
paranormal
(30.01.08)
tüm derslerini tamamladığında kesinlikle ve kesinlikle mezun olursun.

ama ortalamamı yukarı çekecem diyorsan bir dersten kal veya bir ders alma bu şekilde yeterli krediyi tamamlayamadığından mezun olamazsın. öğrenci işleriyle konuşma bence oradakilerin gününe kısa süreli neşe katarsın gibi geliyor bana. =)
0
lejant
(30.01.08)
alttan ders bırakman lazım. kolay bişiler, seçmeli meçmeli bırakırsan rahat edersin.
0
gerrain
(30.01.08)
ayrıca bizim üniversitede düşük olan dersleri tekrar almak gibi bir opsiyon yok verdiysen verdin gitti. bunu da araştır derim ben.
0
colg fusion
(31.01.08)
bence de mezun edip diplomayı eline tutuşturup çıkışı verirler. derslerden kalmayı başaramıyorsanız da(nasıl olacaksa artık) hocayla konuşup F vermesini sağlayabilirsiniz. misal final sınavından kötü not alacağını hisseden bazı arkadaşlarım hocayla konuşup eğer dersten geçecekse bile kalmayı talep etmişlerdi zamanında.
0
indeed
(31.01.08)
adam ol!
0
nortonx
(14.03.08)
(4)

Tekerlekli sırt çantası (backpacker tipi 60+ litre)

kilroy
Şimdi ben böyle interrail gibi amaçlar için kullanılabilecek bir sırt çantası istiyorum. dolayısıyla 60 litreden fazla olsun istiyorum. Ama tren istasyonu havaalanı gibi bu çantayı sürükleyerek taşıyabildiğim yerlerde mümkün mertebe sırtımda taşımak istemiyorum (Bel problemimden dolayı)Şimdi sanki h
Şimdi ben böyle interrail gibi amaçlar için kullanılabilecek bir sırt çantası istiyorum. dolayısıyla 60 litreden fazla olsun istiyorum. Ama tren istasyonu havaalanı gibi bu çantayı sürükleyerek taşıyabildiğim yerlerde mümkün mertebe sırtımda taşımak istemiyorum (Bel problemimden dolayı)

Şimdi sanki hayal meyal hatırlıyorum. Böyle tekerlekli sırt çantaları görmüştüm ama dediğim gibi 60-65 litre kadar vardı.

İnternette aradım ama 30-35 litrelik çantalar var tekerlekli sırt çantası olarak.

Bu istediğim tarzda sırt çantalarını kim üretir? Eğer çok yaygınsa tavsiye edebileceğiniz firma var mıdır?

Şimdiden teşekkürler.

edit: ahanda böyle bir şey aradığım;
www.gapyeartravelstore.com

nerede bulabilirim bunları türkiye'de?

edit 2: Bir tane daha buldum; www.theoutdoorshop.com
0
kilroy
(30.01.08)
Outdoor ve extreme sports mağazalarına bakmanı tavsiye ederim. Örneğin florya flyinn in hemen karşısında bir mağaza vardı baya çanta vardı orada. bu tarz bir yere gidip istediğin modeli beğendikten sonra o markanın web sitesinden türkiyeye getiren firmayı bulup daha ucuza alabilirsin direk oradan. yolladığın linklerde bulunan markalara baktım ama sanırım türkiyede temsil edilen markalar değil ikisi de.
0
oyvind
(30.01.08)
bunlar tekerleksiz yüksek hacimliler;
www.dikeylimit.com
www.dikeylimit.com

bu tekerlekli olan;
www.adrenalin.com.tr

burada da zebil gibi 60+ çanta var, ancak hangisi tekerlekli, hangisi tekerleksiz bakamadım ;
www.adrenalin.com.tr
0
galahad
(30.01.08)
normal valizleri de düşünün. birkaç kız gördüm kullanan. sırt çantasından daha rahat olduğunu söylüyorlardı.
0
paranormal
(30.01.08)
eminönü'nden mercana çıktığında orda çantacılar var.orda bu ve benzeri ürünlerden görmüştüm.ucuzdur bi de buralar diğer yerlere göre.
0
toshiro
(26.08.09)
(7)

iyi insan olunmaz iyi insan doğulur (mu?)

theripperknownasjack
şimdi efendim ne zamandır birileriyle şöyle etraflıca oturup tartışmak isterim bu konuyu ama yaban ellerde olmamızdan gayrı ve insanın kendini en iyi anadilinde ifade edebilmesinden dolayı bir türlü fırsat olmadı.Öncelikle soru belli? iyi insan olunur mu yoksa doğulur mu? ya da her ikisi mi?Ama bu k
şimdi efendim ne zamandır birileriyle şöyle etraflıca oturup tartışmak isterim bu konuyu ama yaban ellerde olmamızdan gayrı ve insanın kendini en iyi anadilinde ifade edebilmesinden dolayı bir türlü fırsat olmadı.

Öncelikle soru belli? iyi insan olunur mu yoksa doğulur mu? ya da her ikisi mi?

Ama bu kadar basit değil işte, altını biraz açmam gerek zira çok genel bu...

Şimdi bir insanı ele alıyoruz, ben olabilirim başkası olabilir, ibnenin teki olabilir orası çok önemli değil. Bu eleman şu zamana kadar yaşadığı hayat boyunca sürekli birilerinin yardımına koşmuş ve bu yardımlar hem küçük yardımlar hem de kimi zaman lafı edilebilecek yardımlar, makbule geçen yardımlar. Yani öyle bir şey ki bu, kişi ayırt etmeksizin yapıyor bu yardımları. en iyi arkadaşı da olduğu oluyor, sokakta hiç görmediği bir adam da olabiliyor hatta ve hatta nefret ettiği adam bile ondan bir şey istese hayır diyemiyor. cevap her zaman evet ve elinden geldiğinin en iyisini yapmaya çalışmak oluyor. belki bu yardımları yaparken kimi zaman da sövüyor, küfrediyor, ne gerek vardı amına koyim diyor, ama bir şekilde karşı taraf memnun oluyor sonuçtan, çünkü sonuç olarak yapıyor karşı taraf için gerekli olanı hem de her zaman aynı titizlikle, baştan savma olmadan... Hatta küçük bir örnek vermek gerekirse mesela bir arkadaşı bundan bir cd çekmesini istiyor onca işinin arasında ve elemanımız iş güç demeden olur diyor çekiyor. ertesi gün bu kişiyle önceden planlanmış bir randevusu var oraya götürürüm cd'yi diyor ama randevuya giderken yarı yolu geçtikten sonra cd'yi evde unuttuğu aklına geliyor. ve onca yolu geri dönüp cd'yi tekrar alıyor. halbuki cd'yi unuttum dese bişi olmicak belki haftaya vericek karşı taraf da bişi demicek ki cd'de öyle çok önemli bir cd felan değil. ama dönüyor işte dönüyor ve alıyor, bir iş yapılacaksa tam yapılsın istiyor belki de. Ama bu adam bunları gerçekten içinden gelerek yapıyor yani kimseye yaranma derdi yok artı yukarda dediğim gibi belki de hayatında 1 günlük yer kaplicak ve bir daha görmeyeceği bir adama bile aynı muamele...

şimdi gelelim işin diğer yönüne. bu eleman çevresinde herkesçe iyi olarak biliniyor yani kime sorsan iyidir, kalbi temizdir diyor hatta bazen bu iltifatlar kendine bizzat söyleniyor. söylenmedi diyelim direk karşı tarafın sözlerinden, hal hareket ve davranışlarından da anlaşılıyor kolayca bizim elemanı sevdikleri ya da takdir ettikleri. şimdi bu eleman herkes tarafından iyi bilinen bu elemanın diğer yönleri de var ama. kendi içinde kopan fırtınalar, belki de özel bir olay yüzünden duyduğu pişmanlık, ya da şöyle yaşamını gözden geçirip bugüne geldiğinde kendi kendine ben iyiyim diyemediği anlar. işi biraz dini yöne çekersek "benim cennete girmem hayal, cehennem göz kırpıyor" dediği anlar. hatta biraz daha dine yönelecek olursak allah bu adamı neye göre değerlendirecek? adam kendinden memnun değil, ama çevresi tarafından takdir gören sevilen bir adam. kriter nedir? bu adam iyi midir? kötü müdür? içten pazarlıklı sinsi, (nihat genç'den sevenlerine geliyor)isimleri olmayan yılansı fare'nin teki midir? nedir amına koyim nedir?
0
theripperknownasjack
(28.01.08)
rasyonalistler, bütün bilginin doğmadan önce zihnimizde olduğunu söylerler,
tabula rasa demiş ampirikler, yani bir sürü görüş mevcut
0
nomukasonduka
(28.01.08)
şiii bak bi:
iyi nedir iyi? sonradan toplumların ezberlettiği düşünüş, tavır, davranış, tutumlardaki beğeni, kabul edilebilirlik vs. durumu değil mi? (tanımı aklında kurcala biraz) sonuçta iyi sonradan bilinebilir. henüz bilinçli bir varlık haline gelmemişken -bebek çocuk deli gibi- bir şeyin iyi olup olmadığı hakkında fikir beyan edemeyiz. demek ki iyi kötü kavramları toplumların yarattığı kavramlar. misal borunun öbür tarafından bak: bazı toplumlarda iyi denilen bazılarında iyi olmayabiliyor illa kötü denmese de. demek ki iyiye ilişkin konuşulacaklar algısal o da demek oluyor ki biçimsel -ezber- bilgisi ile deneyimsel bilgilerden kavrananlar bir şeyin iyi veya değilliği hususunda bize fikir veriyor yönlendiriyor. hiç kimse doğuştan kötü doğmaz. kötünün babası şeytan bile henüz doğuşta iyidir. felan filan. eminim düşünsen sen çok daha iyi anlatırsın. bak misal burda benim dediğim iyi anlatımdaki iyi bile göreceli. belki sana göre iyi anlatmışımdır belki bir başkasında göre atmışımdır gibi.
0
fempusay
(28.01.08)
insanın davranışına yaşam koşulları, eğitimi, çevresi vs. nin de etki ettiği bilimsel bir gerçektir lakin insanlar farklı karakterlerde doğarlar yahut yaratılırlar diyelim. henüz anne karnındayken gelişir bu karakterler de. örnek vermek gerekirse ikizlerde bile anne karnında ikizlerden biri saldırgan diğeri uysal davranışa sahip olabiliyor. doğduktan sonra bu ikizlerin aynı davranışları sürdürdüğü görülüyor.
0
nihilanth
(29.01.08)
belki şu başlık da faydalı olur fikir edinmek açısından:

elyse schein ve paula bernstein

"Kişioğlu, bir yandan genetik geçmişinin bir yandan da içinde doğup büyüdüğü toplumsal ve fiziksel çevresinin ürünü. Başka bir deyişle, hem maddî ve hem de manevî yapısı bu iki etkenin sonucu. Hangisi daha ağır basar diye sorulacak olursa, yanıt, “çevre” olmalı. Kişinin genetik geçmişi çok önemli ama, birbirlerinden ayrı çevrelerde yetişen aynı yumurta ikizleri üzerinde özellikle kriminolojik açıdan yapılan araştırmalar çevrenin daha baskın olduğunu ortaya koymuş bulunuyor. Öyle ki, “iyi” bir çevrede yetişen ikiz kardeş genelde suça yönelmezken, “kötü” çevredekinin suç işlemeye daha çok yatkın olduğu saptanmış. Kuşkusuz bu bir genelleme, tümüyle tersi durumlar da yok değil, ama sayısal bakımdan yine de çevre daha baskın olarak karşımıza çıkıyor."


"Tek ve çift yumurta ikizleri ile yapılan bir çalışmada, birlikte ve ayrı büyümüş ikizlerin, kendileri ile ilgili mutluluk ölçümlerinin karşılaştırılmasının sonucunda, mutluluk algılayışının yüzde 80 düzeyinde genetik olduğu saptanmıştır. Genetikle kast, aile kalıtımından öte, genlerin biraraya gelip oluşturdukları “karakteristik” olarak düşünülmelidir. Birbirlerine genetik olarak bağlı olmalarına rağmen, birbirinden farklı mizaç ve kişiliklere sahip olan çekirdek bir ailenin bireylerini düşündüğümüzde de şu sonuç ortaya çıkıyor: her bireyin belirlediği mutluluk düzeyi, sahip olduğu kişilikle doğrudan ilintili."
0
ermanen
(29.01.08)
(bkz: x iyiydi de cevresi kotuydu)
insan iyi veya kotu dogmaz bence. yasadigi cevrenin etkisiyle -ozellikle aile bireylerinin- kisiligi gelisir. mesela turkiyede dogan bir insan evladı hic itiraz edemeden musluman oluyor gibi.
tabi birde iyi niyetli olmak var ki, aslında bir çok seyin anahtarı budur.
mesela ben dedigimi yap ama yaptıgımı yapma olanlardanım.
0
etna
(29.01.08)
şu da fikir verebilir:

(bkz: otomatik portakal)
0
paranormal
(29.01.08)
(bkz: my name is earl)

bu da fikir verebilir.
0
imparatorolmayikolaymisandin
(29.01.08)
(8)

bir ev parasına saat almak

crimson king
efendim televizyonda, gazetede görürüz şu ünlü şu kadarlık saat takıyor şunda bundan var. mtv crips programında da zenci bir rapçi iki tane saati alıp göstermişti "şu anda elimde 1,5 milyon dolar tutuyorum" gibisinden, benim anlamadığım nokta şu ki bu herifler manyak mı? 300000 dolar bir saate veril
efendim televizyonda, gazetede görürüz şu ünlü şu kadarlık saat takıyor şunda bundan var. mtv crips programında da zenci bir rapçi iki tane saati alıp göstermişti "şu anda elimde 1,5 milyon dolar tutuyorum" gibisinden, benim anlamadığım nokta şu ki bu herifler manyak mı? 300000 dolar bir saate verilir mi? ben mi çok kanaatkarım nedir ama mesela 1 milyon dolara bi araba alsa anlarım olabilir derim, veya bende gitar alırken fiyatları gözüm görmez ama bu saatler deli ediyor beni. lütfen biri açıklasın nedir bunlar çok mu iyi yatırımlar
0
crimson king
(28.01.08)
Yatırım değil etiket olarak kullanıyorlar sanırım. Misal 300-400 TL'ye Tommy kazak da kötü bir yatırım ama insanlar yatırım olarak yapmıyor bu harcamaları. "300 TL'lik kazak giyiyor" veya "$1,5M'lık saat takıyor" dedirtmek amaç diğer insanlara. Dedirtenlik resmen...
0
crown
(28.01.08)
bunun tam türkçe karşılığı "görmemişlik" olsa gerek...
0
invisible finguz
(28.01.08)
ego tatminine çıkıyor bence bu işin sonu.
0
temizkopat
(29.01.08)
show & sosyete dünyası adı üstünde, gösteriş için elbette bunlar. bu tutku nasıl oluşuyor woody allen'ın small time crooks 'u az bir şey değinir bu konuya (kadın tarafından)
0
nihilanth
(29.01.08)
yatirim degil hastaliktir. fiyat onemli degildir. (1.5 milyon dolar falan onlari geciceksin zaten cogunlugu hediye edilir o saatlerin). gercekten deger veren o an cebindeki son parasiyla cok begendigi saati dusunmeden alir. soyle 3 5 gercek saat firmasinin nasil saat yaptigini gorunce hak verirsin.
0
chrome
(29.01.08)
1 milyon'u gomen adam saatten anlayan, ilgilenen bi adamsa helal olsundur. yeri gelmistir gitmistir saati yapan atelyeye izlemistir saatinin yapimini. tutmustur montajlanmamis parcalarini, uretimine taniklik etmis, kendine ozel yapilan one of a kind saatini takmistir sonunda koluna. saati yapan ustayla oturmus konusmustur nasil yapilcagini, ogrenmistir butun mekanizmasini, carklarin capina dis sayisina kadar. o fiyatlarda yapilan saatler eger boyle abargan pirlantali, altindan saatler degilse malzeme acisindan cok para harcanmayacagi icin, o fiyatlara ancak ozel uretim siparis saatler olmalari sayesinde ulasabilirler ve gercekten takan icin manevi acidan degeri parayla olculemeyecek seviyede olurlar. ama herif bi magazaya gidip "sar en pahalisindan iki tane" diyip aldiysa saatleri o gormemisliktir, okuzluktur.
0
jupiterianvibe
(29.01.08)
söylenenler elbette doğru da, bir de şu var. siz 200 ytl'lik saat takarken, asgari ücretle çalışan biri de size benzer bir tavırla bakabilir.
0
paranormal
(29.01.08)
gösteriş etkisini anlıyorum da, aslında demek istediğim şu; mesela benim 1 milyon dolara bir araba almam için en azından 50 milyon dolarım olmalı. yani 50 milyon dolarım olsa 1 milyon dolarlık arabayı alıp binebilirim. ama saat gibi artık fonksiyonellikten çok aksesuar olarak kullanılan bir şey için 1 milyon dolar vermem için en az 500 milyon dolarım olmalı. yani ben böyle düşünüyorum belki 2 milyon doları olup 1 milyon dolara saat alan öküzde çoktur da, demek istediğim ya benim gibi düşünen multi milyoner çok fazla, ya da artık pahalı saat takmak çok önemli bir prestij göstergesi ki adam servetinin yarısını bir saate verebiliyor. sanırım bu pazarcıların elinde bile 1,5 milyarlık telefon olmasına benziyor.
0
🌸crimson king
(29.01.08)
(10)

4-5 ay önce açılmış ırakı bozulmuşmudur?

allop
Soru basit: yazdan kalma 4-5 ay önce açılmış ırakı bozulmuş mudur? Kah buzdolabında kah oda sıcaklığında muhafaza edildi!!!
Soru basit: yazdan kalma 4-5 ay önce açılmış ırakı bozulmuş mudur? Kah buzdolabında kah oda sıcaklığında muhafaza edildi!!!
0
allop
(25.01.08)
kapağı açılmadan buzdolabında stabil bir ısıda bekletilmiş ise bi koklayın kapagını açıp, sonra agzınızı temişlemiş olarak ufak bir tadın (zannetmiyorum bu şartlar altında bozulsun) tat da bir gariplik yok ise afiyet olsun diyelim.
0
ibot
(25.01.08)
hayatta bozulmaz; hem bozulsa da atılmaz;nimettir
kesinlikle bozulmamıstır.
0
seyuranto
(25.01.08)
siz sanirmisiniz ki iraki satis raflarinda sogukta bekliyor? üstünde turşuda gorzlenen yeşerme yoksa hemen bir deniz çipurasi aliniz yanina..
0
theli
(25.01.08)
Belki şunlar da bir fikir verir:

www.buyukkeyif.com
www.buyukkeyif.com
0
ermanen
(25.01.08)
bu tür sorulara daha dogru duzgun cevap verebilen olmadı. benimde 4 aylık biram duruyor dolapta üstündeki tarihi de 1 ay geçmiş insan atmaya kıyamıyor. biyolojik olarak içinde bakteri falan yaşamıyor ama olduysa kimyasal bir şey olmuştur.

edit: @paranormal alınma abi yani kesin cevap gibi dedim, böyle verilerle falan desteklenen. insan korkuyor haliyle mikrop olamayacağını biliyorum da hani kimyasal olaylar belli olmuyor ya metil alkole dönüştüyse götürür adamı :)
0
sourlemonade
(25.01.08)
nimet bozulmaz.
0
darknum
(25.01.08)
Aslında doğru düzgün cevap veriyoruz. Bu tür sorulara hep cevap vermeye çalışıyorum. Yüksel alkol içeren içkilerde mikrobiyolojik bozulma olmaz.

Bira gibi düşük alkollü içeceklerde ise saklama koşulları daha önemli. Fakat dolapta saklanıp, SKT üzerinden sadece 1 ay geçmiş bira gönül rahatlığıyla tüketilir. Daha fazla bekletmeyin ama :)
0
paranormal
(25.01.08)
raki bozulmamistir, bira da buyuk ihtimal bozulmamistir. zaten bira bozulmussa direk tadindan anlarsiniz, bir yudum alin tadina bakin.
0
celi
(26.01.08)
açılmış ve bitmemiş rakıyı yazlıktaki dolapta (buzdolabı değil) bırakıyoruz, ertesi sene de gidip bir güzel içiyoruz. gayet güzel. bozulma yok. mis gibi.
0
kibritsuyu
(26.01.08)
4-5 yıllık açılmış rakıyı içtiğimi biliyorum. sanıyorum ki hala hayattayım, tam emin değilim ama yaşıyorum.

sana mantıklı bir açıklama yapamasamda, seninkinden çok daha uzun süre beklemiş rakıyı iç etmekte tereddüt etmedim. ne tadında ne kokusunda bir gariplik yoktu.
0
dalamar
(28.01.08)
(4)

[ monitor ] 85 Hz 'e çıkamamak

enola gay
Biliyorum ki bi yazılım kullanarak 60 hz den 85 hz e çıkarım ama bu uygun mudur? windows un ayarlarında şu an ki çözünürlüğüm için 1280 x 960 (ve 20 inch monitor) en çok 60 hz uygun görülmüş.. neden daha yüksek değil? :(edit: monitör ve ekran kartı sürücüleri son fites (version)
Biliyorum ki bi yazılım kullanarak 60 hz den 85 hz e çıkarım ama bu uygun mudur? windows un ayarlarında şu an ki çözünürlüğüm için 1280 x 960 (ve 20 inch monitor) en çok 60 hz uygun görülmüş.. neden daha yüksek değil? :(

edit: monitör ve ekran kartı sürücüleri son fites (version)
0
enola gay
(25.01.08)
önemsiz gözükse de başta göze monitörlerin yanında gelen cdler bu sorunu çözebiliyor bazen. kolay gelsin
0
prodeq
(25.01.08)
windows'un listelediği tarama frekansının üstüne çıkmak mümkün ama makbul birşey değil. crt tarama devreleri ve tüp belirliyor bu frekansı.
0
nop
(25.01.08)
LCD için 60 hz uygundur. Rahatsız olmuyorsanız değiştirmeye gerek yok.
0
paranormal
(25.01.08)
LCDlerde ekran yenilemesinde ledler o sönmediği için 60Hz yeterlidir. CRTlerde çıkabildiğin kadar çıkman iyi oluyor çünkü aslında ekrandaki görüntüyü çizen şey sürekli ekranı tarıyor. Tarama ne kadar hızlı ise o kadar titreşimsiz bir görüntü alırsınız.
LCD desteklemiyorsa zorla çıkarmak imkansızdır. Siz çıkardınız sansanız bile ekran kaç Hz ise orada gösterir.
0
compumaster
(26.01.08)
(15)

muhabbet kuşu saç kurutma makinası ile kurutulur mu?

can see
gene ıslandı bu. lavaboda duş alıyordu yakaladığımda.bu nane duş almayı çok seviyor. hava da soğuk.(özellikle kuş besleyenler lütfen. yalnızca fikir belirtiyorsanız uyarırsanız sevinirim.)
gene ıslandı bu. lavaboda duş alıyordu yakaladığımda.
bu nane duş almayı çok seviyor. hava da soğuk.

(özellikle kuş besleyenler lütfen. yalnızca fikir belirtiyorsanız uyarırsanız sevinirim.)
0
can see
(20.01.08)
korkudan kalp krizi geçirir, zamanında muhabbet kuşu besledim korkuyu pek kaldırabilecek kuşlar değil.

Ayrıca kesin bir cevap verecek birisinin çıkacağını sanmıyorum.
0
kimlanbu
(20.01.08)
valla muhabbet kuşu üzerinde çeşitli artistik hareketler denedim ama bu kadar abartmamıştım. bilemiycem.
0
murqx
(20.01.08)
ermanen
(20.01.08)
korkup uçuyor zaten. tutabilirseniz ne ala. bırakın kendisi kurusun.bırakın yıkansın..
0
nesfit
(20.01.08)
bu soğukta duş almayı göze aldıysa, size karışmak düşmez. doğal seçilim abi.
0
paranormal
(20.01.08)
rüzgara, cereyanda kalmaya çok hassas oluyor bu arkadaşlar. sıcak da olsa hava akımına maruz bırakmazdım ben olsam. kuşların tüyü su tutmaz, sıcakca bir yere koyarsanız hemen kurur o.
0
lykos
(20.01.08)
kafasını koruyup kuruttuk biz bin kere, ölmedi keratalar. zevk bile aldıklarını söyleyebilirim. (bkz: zevk alinan ufak sapikliklar) (:
0
kantelem
(20.01.08)
@paranormal
aman diyim yaşasın.. güzel bir ömür var önümüzde.
0
🌸can see
(20.01.08)
Havluyla elimize alır, kurutma makinesi ile kuruturduk ama makineyi olabildiğince uzak tutardık, böyle tüylerini kabartırdı, mayışırdı resmen. Ama sonra tamamen başka ve bir o kadar da şaçma bir şey oldu... Neyse daha fazla anlatamayacağım*.
Neyse siz gönül rahatlığı ile kurutun, sevin oynayın keratayla... Bu hayvanlar sudan değil daha saçma, olmaması gereken şekilde ölüyor...
0
late viper
(21.01.08)
O linki fön makinasından bahsedildiği için verdim yani fön makinası kullanmayın diyor, ayrıca bazı yıkama şekillerinden de bahsedilmiş

ılık ve kuru bezlerle kurutabilirsiniz
0
ermanen
(21.01.08)
oops! bu pc'de hoparlör yok dinleyememiştim onu.. sonra bakarım diyordum.. teşekkürler.
0
🌸can see
(21.01.08)
aman rüzgarda falan kalmasın, kurutma makinesiyle olmasa da bir şekilde kurutmaya bakın derim ben de.. çok hassas oluyorlar çünkü
0
reeper redeemer
(21.01.08)
hahah yaa kurutmak i$ini bilemiyorum da, allasen bu ku$ nasıl du$ alabiliyor senden habersiz? hahaha yok çe$meyi nasıl açtı, baktım kimse de sormamı$. hahah allah seni de ku$unu da bildiği gibi yapsın. gece gece ii güldüm=))
0
ari maya
(21.01.08)
hehe kuş işte.. kuş beyinli :)
içine düşmesin diye akvaryumu boşalttık başımıza gelene bak
0
🌸can see
(21.01.08)
hahah küçükken bizim bi ku$ vardı daha minnacıktı. uçmayı öreniyodu yava$ yava$. mal ikide bi dü$üyodu hehe. derken i$te ak$am yemek yicez ya sofra geldi ortaya; çorbayı da içmek istemiyorum. ama gıkım da çıkamaz e yiyecen tabaaandakini.
hehe ku$ uçmaya çalı$mak üzre yine kafesin kapısına geldi, havada bir tur atabildi ve çorbamın içine dü$tü.
la ilk lafım "bu çorbayı içmem! içine ku$ dü$tü!" olmu$tu ay ne pismi$im. (yok ölmedi ku$. daha sonra ba$ka bi$eyden öldü.)
0
ari maya
(22.01.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.