Win10 mu? Belki pin atamışsındır, ben şifre yerine pinle giriyorum.

windows 10 ise pin soruyor olmasin?

Macbook

hocam tamam sakin çözdüm olayı ben

şimi atıyorum ı yazdınız şifrenin içinden, bazen bunu ı olarak değilde i olarak kabul ediyor, yada tam tersi bu kombinasyonla deneyin 100 de 100 çalışıyor emeğe saygı + rep

yani diyelim ki siz, sifre diye bir pass koyudunuz, sistem açık iken onay için şifre istediğinde sifre yazıp kabul ediyor, ama bazen açılışta sifre değilde sıfre olarak kabul ediyor.

I u gibi harfler yok abd den almistim ben aleti zaten sifremde oyle harfler de yoktu iki harfti sadece

Slm,Maci kapatip açılışta Command ve R tuslarına basarak ekrana gelecek Mac OS X izlenceler menüsünden Terminali seçelim karsımıza gelen pencereye resetpassword yazarak enterlayıp ilgili kullanıcı hesabı parolanı sıfırlamalısın.

dene belki olur internetten buldum

Aleti kapatamiyorum bile bilmiyorum nasil kapatacagimi hic sifre ekrani varken kapatmam gerekmemisti acma kapama tusuna basinca sadece uyutuyo su an

klavye dil ayarları değişmiş olabilir. sorması ayıp şifren ney? ona göre birkaç farklı klayve diline göre şifre alternatifi bulalım.

bi de klavye tuşları ingilizce di mi? işletim sisteminin dli ney?

Aldığın yer nüshasını verebilir, ama uğraşmak ister mi bilemiyorum. Keep ısraring.

valla ben dandik 6300 ı beş sene önce götürdüm adam gerek yok biz buradaki numaradan garantiyi buluyoruz demişti. herhalde iphone da bu teknolojiye erişmiştir.

Ben iphone'u götürünce faturaya hiç bakmadılar bile. Galiba sisteme kayıtlı, söylemeden ismimle hitap ettiler. Bir kere de ikinci el iphone götürmüştüm, ilk sahibinin ismiyle çağırıyorlardı, bozuntuya vermedim.

imei ya da seri no'sundan sorgulama yapıldığı zaman garantisinin devam edip etmediği görülüyor zaten, ben daha bugün verdim hiç bir belge istemediler.

mağazaya götürsen 300 lira sayıyorlar ps4 alacaksan, bence 500 iyi bi' fiyat.

tam 1 sene önce 120 gb ps3 ve 12 oyunu 700'e satmıştım. sen hepsini 500'den aşağı sakın saydırma.

@evde liyakat kalmamis , @prompter teşekkürler

Diğer donanımhaber duyurularına bakabilirsin. Ben 1 sene önce blurayi çalışmayan 1tb ps3, yanında 1 oyun 800 liraya satmıştım donanımhaber üzerinden. Kırılabilir versiyondu.

17 günde gelende oldu 40 küsür günde gelende. nasıl böyle oluyor hiç bilmiyorum. gift mi birşey yapıyorlar zaten Ptt den de fatura filan çıkmıyor,

2 hafta ile 10 hafta arasında değişiyor geliş süresi. önceden belirlenebilen, tahmin edilebilen bir şey değil.

ptt fatura çıkarmıyor.

gift falan yapılmıyor, gerek de yok, geliyor zaten.

ptt memuru insaflıysa kapını çalıp eline teslim ediyor, üşengeçse kapıya bırakıp kaçıyor. 60 küsür ürün aldım, bir tane bile gelmeyen olmadı. Ancak bölgendeki ptt'nin gevşekliğine bağlı olarak kaybettikleri ürün olabilir, tamamen bölge çalışanlarına bağlı.

bu arada "ürün gelmedi" diye aliexpressteki satıcıya çemkirme, onların kendi kanunları gereği hiçbir zaman göndermezlik yapmıyorlar. gönderdim diyorsa emin ol göndermiştir. bizdeki ptt'de yavaşlıyor işler.

1 dolarlık ürünün bile bedava kargo olmasının sebebi, kargo masrafını çin devletinin kendi karşılaması. adamlar ticaret hacmi kasıyorlar. o yüzden oradaki adamların amacı seni kazıklamak değil sana bişeyler satmak. tekrar tekrar gelip ürün almanı sağlamak. ülke politikası bu.

"registered mail" olarak gönderirlerse aynı kargo takip no ile ptt'den de takip edebiliyorsun. başka şeyle gönderirlerse (bir sürü kargo firması var) o zaman sabırla bekleyeceksin gelmesini. arada bir apartman kapısının önüne de bak.

Ufak bir detay, bazen ürününüzü incelemek için paketi açıyorlar. PAket açma kapama ücreti olarak 40-60 kuruş birşey alıyorlar.

Ptt nin yavaşlığı+1

Çin-istanbul-mersin-kıbrıs rotalı kargo 20 günde gelirken

Çin-istanbul rotalı kargonun 70 günde geldiğini gördü bu gözler.

Özellikle unregistered olanları bekletiyorlar da bekletiyorlar. Ayrıca ürün zamanında gelmezse koşulsuz para iadesi yapılıyor(gelmediğini belirttiğiniz takdirde). ptt nin suçu da çinli satıcılara kalmış oluyor.

Takipli gönderiler(Yanwen'i kastetmiyorum) çabuk geliyor. Mutlaka takipli iste.

Enpara'da eft, havale ücretsiz, hesap işletim ücreti de yok ve hiçbir zaman olmayacak. Kendileri de söylüyor sözleşmede de yazıyor. Ücretli olacağını da nereden çıkardiniz?

Ne için kullanacaksın? Sadece hiçbir hizmete para ödemeyim diyorsan kuveyttürk ten normal hesap yada şubesiz senin ankan açabilirsiniz.

Bende ikisi de var, ikisinin de kitap kampanyalarından yararlanıyorum. Enpara nın applestore, googlestore kampanyası da var.

Enpara, seninbankan a göre daha profesyonel duruyor. Enpara finansbanktan daha ayrı, seninbankan daha bir kuveyttürk bünyesinde. Mesela finansbank mh yi arasan seninle ilgilenmez ama kuveyttürk'ü ararsan ilgileniyorlar. Yada hem finansbank hem enpara hesabın olabilir ama hem kuveyttürk hem seninbankan hesabı olamaz.

Enpara, sözleşme imzalamaya/ kart teslimine kendi elemanını gönderiyor. Seninbankan'da aktif ileti diye bir bela var, kartın ulaşması biraz uzayabiliyor.

Enpara kampanya iadelerini ertesi ayın 5inde yapıyor. Seninbankan hemen yapıyor.

Enpara'nın faizi iyi diyolar, seninbankan'da kar payı var ama ben ikisini de kullanmıyorum bilemem.

Seninbankan'da altın alınca fiziksel teslim alabiliyorsun, enparada yok bu.

Kuveyttürk atmsi az, finansbank daha yayggın ve ek olarak şimdilik kampanyası var ayda bir kere istediğin atm den para çekebiliyorsun.

Seninbankan'ın kredi kartı var, (geciktirince faiz yok galiba) enparada kredi kartı diye bir olay yok şimdilik.

Kampanyalarını inceleyin:
www.finansbank.enpara.com
www.seninbankan.com.tr

"Belli dönemlerde ilk sefer için ücret alacağız, ayın enparalısından almayacağız" gibi bir geyik dönmüştü diye hatırlıyorum. O yüzden tereddüt ettim @neyehbe.

TEB öneririm. Uymazsa KuveytTürk. Ama hepsinden açın yahu; hangisi kampanya yaparsa onu kullanır, hangisi ücret almaya kalkarsa onu kapatırsınız. Kart dediğin bankanın elinin kiri bassın köpoğulları.

Ayrıca neden teb şöyle açıklayayım:
-usd eur ve tl yatırıp çekilebiliyor her atmden
-enpara finansbank'ın özerk kuruluşuyken, cepteteble direkt teb müşterisi olunuyor.
-"""her türlü""" bankacılık işlemi yapılıyor: enpara sadece para gönder al fatura yatır gibi basit işlemlere imkan sağlıyor.
-teb'in atmleri daha az sorunlu oluyor.
-teb'in atmleri daha çok var.
-yakın zamana kadar finansbank'ta şubeden işlem yapılamıyordu enparada. ceptetebde asla böyle bir kısıt yok, mırın kırın dahi etmedi veznedarlar.
-cepteteb kredi kartı yoksa kampanyalara katılınmıyor öyle aman aman.

-kuveyttürk altın için daha mantıklı bir seçim. kredi kartı yoksa pek kampanyaya katılınmıyor.

-enparada eğlence indirimleri iyi.
-ayın enparalısı bokunu çıkardılar. zaten kullanmıyordum, hiç kullanmaz oldum.

Ben aktif olarak cepteteb kullanıyorum. Gecelik faiz oranı daha yüksek. 9.50 olması lazım. Enparada 8.25 ve 3 otomatik ödeme talimatı verirsen 9.25e çıkıyor bu.

Yurtdışında da cepteteb ile çok daha rahat para çekebiliyosun. Deneyimledim gördüm. Finansbank daha sıkıntılı.

Ve @feel the blanks in söylediklerinin aynısı.

ikisi de var +1

enpara'nın arayüzü daha anlaşılır, daha basit daha güzel. tek şifre ile giriliyor. numerik 6 basamak.

cepteteb çok alacalı göz yorucu bir arayüzü var. 3-4 tane şifre girdik ilk girişte. alfanumerik olanı her seferinde girmek gerekiyor. bir de pattern var. hatırla dedik ama ben hatırlıycam mı acaba.

enpara'nın faizi geçen sene gecelik faizi 10,50 idi. şimdi 8,50 oldu
cepteteb'in 9,50 mu 75 mi ne öyle bi şey.

enpara'da vadeli hesap açıyorsun kendin. (basit) 23:00-05:00 arası çalışıyor. çekersen bozulmuş oluyor vs.
cepteteb'de sadece 05-06 arası çekemiyosun ve hesabın kendisi çalışıyor para koyar koymaz. 2 hesabın olmamış oluyor.


ben de değişik şeylerden bahsedeyim dedim.
keşke bu faizi bu kadar düşürmeseydi de hiç muhtaç olmasaydık cepteteb'e. o kadar sevdim enpara'yı.

cepteteb'in kredi kartı da var bu arada. ilk 50bin kişiden ömür boyu kart ücreti almayacakmış. şu an 40bin gibi bi yerlerdeymiş. FYI.

elin kolun sağlamsa korkma yardır. sen anadil gibi ingilizce bilsen de karşındaki bilmiyorsa yine el kol hareketine dönüşecek o muhabbet. ama gitmeden basit cümleleri bir kağıda yazarsan kolaylık olur. Kağıttan gösterirsin. bir oda istiyorum gibi, x yere bir bilet lütfen gibi.

dogu blokuna, italyaya ya da fransaya gidiyor isen ingilizce bilmen de bir işe yaramiyor zaten. kendine güven, beden dilini kullan. avrupa da kimse bilmedigin icin ayiplamaz, türkler gibi degiller.

"dil bilmezsin yol bilmezsin ama adliyeye şoför olmayı bilirsin."
özele gel eski deneyimlerimi anlatayım :))

ispanya'ya gideceksen fark etmez. bilmiyorlar ingilizce.

Çok iyi ingilizce bilerek ana dili ingilizce olmayan bir ülkeye yerleşmştim. Zevkli oluyor.

olaylara karışmadığın sürece problem olacağını sanmam. ama başın sıkışırsa polise veya doktora dert anlatmak problem olacak. bu yüzden batı ülkelerine git ve geceleri dikkatli ol.

ölmezsin de sıkıntıdan patlarsın kimseyle iletişim kuramadığın için. bi de acil bi durum olsa direkt bittin. tek gitme.

Onlar da Türkçe bilmiyor, geliyorlar geziyorlar. Sıkıntı olmaz. Ben ilk gittiğimde Neredeyse 10 senedir kullanmadığım ingilizcemle teknik bir eğitim almaya gönderilmiştim tek başıma. Sorun olmamıştı :)

Ben yukarıdaki "Avrupada kimse bilmediğin için ayıplamaz, Türkler gibi değiller" lafını anlamadım. Yani şuna bak kalkmış gelmiş dünyanın bir ucundan Türkçe bilmiyor diyeni görmedim daha.

gayet yaptım hatta krill alfabesi kullananda bir yere kadın başıma gittim hiç sorun olmadı çok zorda kalırsan kendi kendine türkçe konuş kesin etrafta türk çıkar yada bi hediye dükkanında . gittiğim her ülke de o kadar çok türke rastlıyorum ki nedense hiç kendimi gerçekten yurtdışında hissedemedim daha . ayrıca mecbur kalırsan bookingi aradığında orada yaşayan türk yetkiliyle görüşüyosun.

Pasaport polisini atlattiktan sonra hicbir sorun yasamazsin. Isine yarayacak kelime ve cumle kaliplarini ogren. Gerisini google translate ile halledersin.

evet rennie bastırıyor. nane limon bulabilseniz de iyi olur

Ben soda iciyorum kismen ise yariyor.

Tuzlu çubuk diyeceğim ve ciddiyim.

Ben de tam çubuk kraker demeye gelmiştim, demişler.

Leblebi beyaz sarı farketmez. Rennie de iyi gelir. Kusması varsa kussun.

tuzlu çubuk+1
bide hep şekerli soğuk su içerim yavaş yavaş o da mide bulantısına iyi geliyo genelde

bulursanız bi dilim ekmek gömsün bastırır. başka değişik şeyler yemesin.

Nane limon kusturur o nedenle de bulantisi gecer. Sunu kim bulduusa resmen bir halki tumden kandiriyor

tuzlu çubuk kreker bastırır +1

ekmek arası peynir iyi geliyor bu durumlarda bana

Şurada ikinci el piyasası mevcut.

mini.donanimhaber.com

bok gibi. giymeyin. new balance giyin. süper. hem de popüler.

Bence New balance ile skechers al birini vur ötekine. Bunlara verilen 250 300 liralara yazık. O parayı vereceksen salomon veya columbia al. Merrell da olur.

Dikkat ettiysen nike adidas olayına hiç girmedim.

bana kinetix gibi geliyolar. alışamadım tiplerine. basit ve çirkin çoğu. rahatlığını bilemem.

Ayağının şeklini alınca o yastığa basiyormussun hissi kisa sure sonra kayboluyormuş çabuk deforme oluyor dediler. Ben baya araştırmistim geçen sene Nike çok başarılı bence, skechers biraz moda sadece yenice çıktı diye

arkadaslar bir de bunu giyenler yorumlayabilir mi? Şeklini kaybediyormus öyle duydumdan ziyade, giydim, denedim şöyle oldu diyecek bir yigit yok mu?

skechers bizim ülkede şimdi moda amerikada 30 yıldır var, yürüyüş denilince sketchers çok iyi bence kapalı alanda spor ya da koşu için nike adidas, amerikada 90 tl almıstım 250 300 ise çokmuş tabi indirim beklemek lazım, ama kesinlikle kullanışlı özellikle uzun yol yürüyorsanız ayaklar hiç ağırmıyor

edit: giydim, kaç tane denedim formunu kaybetmedi. bence o açıdan nike adidas kadar oluyor deformasyonu

skechers yeni aldım o yüzden deforme oldu diyemem. nike air pegasus var yaklaşık 1 senedir kullanıyorum sanki dışarda spor ayakkabı ile değil de evde halıda çorapla yürüyomuşum gibi. Nike ın üst seviye ayakkabıları ile yarışamaz diye düşünüyorum

O giyince rahatlık veren hissi 1 ayda kayboldu. Hafiflik konusunda sanki hiçbir ağırlığı yok gibi. Adidas ve Nike' dan daha rahat bence. Başka bir arkadaşımda daha var o da memnun.

Popüler olduğu için mi yoksa rahat olduğu için mi alacaksın ona karar ver önce.

Bazı dönemler sağlam indirime giriyor onlardan almak lazım. Memory foam özellikli olanları iş görüyor, diğer modelleri para tuzağı gibi vermem ben o parayı.

Tavsiye istersen şuan mizuno wave rider kullanıyorum. Memnunum ama eskidi iyice, nike lunaracer yada free flyknit e bakacağım. Öve öve bitiremiyorlar.

Linktekinin siyahını aldım 2 ay önce, inanılmaz rahat ve kullanışlı, çok da estetik fikrimce. Diğer modelleri bilmiyorum.

www.google.com.tr

bu markaya karşı ben de önyargılydım ama şu an bendeki memory foam modeli hayatımda ayağıma giydiğim en rahat spor ayakkabıdır. aylardır giyiyorum (6 ayı geçti) en ufak bir deforme hissetmedim, hala ilk günkü gibi. bu ayakkabı ile saatlerce yürüsem de ayaklarımda en ufak bir sıkıntı meydana gelmiyor, puf puf bulutların üstünde yürüyor gibi hissediyorum ki bu benim gibi bi kaptırınca kilometrelerce yürüyen bir insan için çok büyük bir nimettir.

skechers'a alıştığımdan beri evdeki adidas'ların, nike'ların yüzüne bakmaz oldum. new balance'ı ise çok şükür şu ana kadar hiç eve sokmadım. yan tarafındaki eşşşek kadar n harfi ile tam bir görgüsüz ayakkabısıdır o benim için.

hiç giymedim ama çok çirkinler, nasıl moda oldu anlamadım. bikaç senede bir böyle patlayan ayakkabı bir markası oluyor. yıllar önce converse patlamıştı herkes ona "çok rahat abi yaaa" diyodu. düşün, dümdüz tabanlı converse, artık neresi rahatsa. sonra superga ve vans patladı. sonra new balance patladı. şimdi de skechers, bikaç seneye de başka bişi patlar. tabi bence skechers bu saydığım markalar arasında en az estetik olan modellere sahip marka. millet "bu kadar çirkinse kesin çok rahattır, bu fiyatın bir anlamı olmalı" falan diye düşünüyo heralde :(

Kendisine karsi bos degilim. Yillar once Amerika'da eyalet degistirmis, deli gibi yurumus, ve ayagim su topladigi icin bir magzaya girip spor ayakkabi alip eski ayakkabilarimi atip cikmistim. Bayagi cirkin, cok ucu olmasa da ucuz bir ayakkabiydi. Sonra o ayakkabinin dunyanin en rahat ayakkabisi olduguna karar vermem cok uzun surmedi ve markasi o zamanlara kadar hix bilmediğim skechers' di. Ne kadar cabuk eskidiler bilmiyorum ancak bayagi giydigimi hatirliyorum. Hala en rahat ayakkabilar siralamsinda bir iki arasinda gidip gelir.

Go walk memory foam var, çok rahat. Tozlu yollarımızda kir hemen rengini değiştirdiği için çok sık giyemiyorum ama 6 ayda bozulmadı. Ayağımı neredeyse tüm ayakkabılar vuruyor. Skechers gözüm kapalı alabileceğim nadir markalardan biri. Adidas Superstar ayağımın arkasını parçaladı. ZX700'ü ile seviyeli bir ilişkimiz var. Nike hiç giymedim, rahat gelmedi. New Balance'ın bir modelini uzun süre giydim, sonra ne olduysa tabanı sürtüp dev su dolu balonları oluşturdu. Skechers diğerlerini döver yani benim gözümde.

Not: Bu mesaj Birkenstock Arizona Softbed ile yazılmıştır. Bu terlik hepsini döver.

Valla 250 300 tl verme ama indirimli bulabilirsen al. Ben gayet memnunum. Uzun sure ayakta durdugumda topuk dikenimden dolayi cok agrim okur. Bu ayakkabiyi giydigimde kilometrelerce yurusem koymuyor.

New balance demisler ama guldum ben baya. Nb dedigin gazuk gibi ayakkabi. Sikecirsla kiyaslamam bile pehh

geçen ay tabanı jelli olan modellerden aldım. Çok memnundum hatta diğer ayakkabıları giymek istemiyordum ama dün farkettim ki sağ tekinin tabanındaki jel aşınmış, baya değişik bir form almış. Bugün müşteri hizmetlerine yazdım bakalım nasıl bir cevap gelecek.

Anneme de kendime de aldım, yaklaşık 2 aydır giyeyorum memory foam olanı, hakikaten çok güzel. Saatlerce yürüyorum gün içinde bazen ama ayağım yorulmuyor ve dolayısıyla eve daha dinç giriyorum. Tavsiye ediyorum, şiddetle!

Deichmann'da memory foam taban satıyorlar 10 liraya. Tabanım artık yeterince köpüksü değil diyenler alıp ekleyebilir.

hocam 6 aydır kullanıyorum. Dizim problemliydi o nedenle kullanmaya başladım. Kesinlikle hiç yormuyor ve dize yük bindirmiyor. Bazı modellerinin şekil alan tabanlık dışında yere basan kısmı da çok yumuşak ve darbe emici oluyor. bu ayakkabılar varken bütün gün yürüsem de ayağım, bileğim ve dizim ağrımıyor.

İnsan tabi ki yoruluyor tüm gün ayakta kalınca ama diğer ayakkabıları kullanırken ayak tabanlarım ağrırdı. Kesinlikle çok rahat.

200 TL nike a adidasa vereceğime 300 TL yi gözüm kapalı tekrar veririm.

Dün cacharel'in içinde bulunduğu bir liste yayinlamislardi, baya güldüm. O yüzden markaları boykot ederken dikkatli araştırın derim.

Bu liste çok eski...

Bugün gazetesi, kanaltürk el koyulalı baya bir oldu. Sürat kargo vs. kayyuma gitti vs.

Bir de 3-4 sene önce hükümette dahil herkes gülenciydi. Tayyip teveccüh gösteriyor, hocam hocam diyor diye herkes gülen'e yardım ediyordu. İş yapmanın yolu pensilvanya'dan geçiyordu.

Koskoca cumhurbaşkanı, başbakan olarak "biz kandırıldık ama siz bilerek yardım ettiniz" derlerse olmaz. Belli bir tarihten önceki yardımları dikkate almamaları lazım.


.

Boydak holding vardı, geçen gün yardım yaptığımız için kahroluyoruz diye açıklama yaptılar.

2 si videolu 4 duyuru yapmışlar: www.boydak.com

Hukukçu değilim.

2 çeşit istifa (çekilme) var memuriyette. Usulüne göre ve usullüne göre olmayan şeklinde. Ohal durumunda usulüne göre istifa etmezseniz dediğiniz gibi olur.

Ayrıca puanınızla atama hakkını elde edip atanmazsanız, puanınız yanar bir daha kullanamazsınız.

sorucevap.memurlar.net

Hekim olarak atanacağım. Puan elde etmedim mecburiyetten atanıyoruz. Atandığım yere gitmeyip uzmanlık sınavına hazırlanmaktı planım.

doktorlarsitesi.net

bugün şunu okumuştum. göreve hiç başlamayanlar göreve başlayıp istifa edenlerle aynı yaptırıma maruz bırakılamaz diyordu. dediğin gibi net değil ama durum..

Raid karınca yemi var ama bende işe yaramamıştı. Zirai ilaç satılan yerler var, sıvı bir ilaç verdi abartmadan bir iki yere üç bes fıs bişey sıkmıştım aylarca sorun ortadan kalkmıştı.

buradakiler işe yarıyor. kedi mamasına dadandıkları için türk kahvasini biraz dökmüştüm yere kaçmıştılar

www.bocekler.org

Bence profesyonel bir şekilde evi ilaçlama yaptırmalısınız. Ankara'da alo böcük diye bir firma vardı aramıştım 100 tl ye hallettiler

Fikirleriniz icin teşekkürler. Karinca granulu alip yuvalarinin yanina koyduk. Simdilik kayboldular. Umarim kalici olur.

(bkz: k-othrine)

Bakkalım ben

sağcıyım

solcu sayılırım ya

homo sapiens sapiensim ben.

Hayır ama ortamlarda solcuyum diyorum.

konumlandırmıyorum. o kavramlar eskide kaldı gibi geliyor bana. bir de sağcı veya solcu gibi birinin dünya görüşünü tanımlamak istiyorsanız, bu kadar dar kalıba sokmak zor bence.

ama hileli, ikisinden birini seçmem gereken bir soru gelse tabii ki solcu olmayı seçerim.

Sol

sağ ayaklıyım fakat solda daha iyi oynuyorum.

@harmonikhakaret güzel açıklamış +1

Konumlandırıyorum ama benimle aynı tarafı konumlandırdığını düşünen her kişiyle aynı düşüncelere sahip olmuyorum elbette.
Daha doğrusu kendimi Konumlandırırken bu konuma bazı insanları ve düşüncelerini dahil etmiyorum psikopat gibi. Evet.

net biçimde sol.

80 lerde bitti ta bu sağ/sol :)

sol fraksiyonum ben

sol görünümlü sağcı. yeni kafa, güncel akımların boyası yok hiçbir yerimde. rüzgara göre değişmeyen tok bir sesim var. aklım erdiğinden beri aynı görüşüm, değişenim yok. Boya takıntısı olan aramasın!!!bir alıcısına şimdiden hayırlı olsun.

sol ama türkiye solu değil daha çok kavramlar üzerinden solcuyum ütopik bir sol dünya düzeni içinde aslında ben yoğuuum

eşitlik ve özgürlükten yanayım. ne olduğumu bilmiyorum.

"bu memlekette sağcı-solcu, ilerici-gerici yoktur, bu memlekette namuslu ve namussuzlar vardır. siz namuslulardan olun.”

-Cemil Meriç

"tanımlamak, kısıtlamaktır."
- Oscar Wilde.

Marksistim, kendimi solcu olarak tanımlamıyorum.

karbonat diyorlar. denemedim

Deotak ve muadili adini hatirlamadigim eczane versiyonunu kullandin mi?

bir kaba karbonat ile krem kıvamına gelene kadar az bir miktar suyu karıştır koltukaltına hergün sür sıfır koku .

karbonat bi ara çok az denedim ama çok pütür pütür yaptı verim alamadım sanki devam etmedim
@la noix driclor sanırım dediğin ama o da terlemeyi önlemek için baya alüminyum içeriyormuş o yüzden vazgeçtim
karbonata devam mı etsem bu marketlerde satılan bildiğimiz karbonat mı ben onunla denemiştim de

yaklaşık bir litrelik sürahiye 1 adet salatılığı soymadan doğra. bir tutam taze nane yapraklarını da at. 1 adet limonu kabuğuyla doğra. sürahiyi aldığı kadar suyla doldur. buzdolabına koy. bir kaç saat sonra bu içeceği tüketmeye başla.

evet bildiğin karbonat ben a101den falan alıyorum ordakinin tanecikleri daha küçük tahriş etmiyor.

Gratislerde kristal deodorant, hidra fugal, deotak var, onları demeyin.

Bir de koltukaltı pedleri var galiba.

karbonat kullanıyorum. herhangi bir şeyle karıştırmadan, toz halini birleştirdiğim parmaklarımın uçlarına döküp koltuk altıma pıt pıt yaparak uyguluyorum. bir olumsuzluğunu görmedim. zaten her daim hafif nemli bir yer olduğundan hemen yayılıyor, pütürlük falan kalmıyor... tavsiye ederim.
ama tabi sadece kokuyu engellemiş oluyor. yoksa kıyafette iz oluyor maalesef. terlemeyi engellemek sağlıklı değil dediğin gibi, iz olmasın diye de kimyasal bir şeyler kullanmak istemem.

Anti perspirant denedin mi?

Karbonatla koltukaltını ovabilirsin. Limon suyu sürüp bi süre bekletirsen faydasını görürsün. Adaçayını da soğutarak içmek iyi gelir diyolar.
Sonra en önemlisi kıyafet. Giydiğin kıyafetin temiz ve kumaşının pamuk olmasına dikkat et. Aynı kıyafeti 2 gün üst üste giyme.
Bi de koltukaltına botoks yapıyorlarmış.

antiperspirant deolardan kullandım sanırım ama tam verim alamıyorum, botoks vs. düşünmüyorum asıl amacım terlemekten ziyade kokuyu önlemek. Katbonatı bir daha deneyeceğim teşekkürler

aradığın şey deotak. terlemeyi engellemiyor fakat koku olusumunu engelliyor, bir kere suruyorsun 7 gun etki ediyor.

Ya ben de amway markasının roll on unu kullanıyorum, simdiye kadar kullandıklarım arasında tek koku yapmayanı. Tesadüfen bi arkadasımın halasından almıstım, hala da kullanıyorum. Bi deneyin isterseniz
Ve karbonatı da denedim. Terlemeyi engellemiyor ama en azından koku oluşumunu engelliyor
Bu kadar dikkat etmenize ragmen terlemeniz fazla ise demek ki ter bezleriniz cok calısıyor. Botoks yaptıranlar var ama o da gecici çözüm malesef

burada ben de benzer bir duyuru açmıştım orada gelen cevaplar neticesinde 1 yıldır karbonat kullanıyorum bayağı iyi.
pütür pütür geliyor elime demişsin ben kabasını tuvalet kağıdıyla alıyorum.

Dus alirken genital bolgeleri antibakteriyel sabunla yikayin
Hergun yeni kiyafetler giyin

Bir iki gunde durum devam ediyor mu etmiyor mu gorulur.

Karbonat bende ise yaramadi. Ya da ben dogru kullanamadim

Gebelik ve emzirme harici 3 senedir deotak kullaniyorum. O da koltukaltinda bazen kist yapabiliyor o yuzden ara ara ara veriyorum (3 ara :p) asiri memnunum. Ara verdigim zamanlar rexona kullaniyorum, fena degil

bluetooth ise eşleştirmek lazımdır.

Değil :/

Kablo ucunun yeni telefonlarla uyumlu olmama ihtimali yüksek, jak ucundaki çizgilerle ilgili bir mesele sanırım.

İphone'da blutooth yada wifi ile hoparlöre bağlandıktan sonra airplay simgesine tıklayıp hoparlörü seçiyoruz. Androidde de böyle bir aktarım vardır muhtemelen.

tamamen fikirlerimi belirtiyorum.

öncelikle koyu renk güneşi daha çok emecektir ve güneş altında çalışan askere iyi gelecektir açık renk. bunun dışında, terör genellikle güneydoğuda. bölgede koyu renkli yağmur ormanları yok sonuçta. karasal iklim söz konusu ve açık renk hakim. kamufle etme açısından da daha mantıklı.

bir iki yıla kadar yeniden değişecek. Çıplak gözün yanı sıra uydu takibini de güçleştiren renklere geçiyoruz. Kumaş teknolojisi de değişiyor, ince, hızlı kuruyan vs. diz, dirsek bölgelerine ped koyuyorlar.

Mermiye dayanıklı yanmaz özellikli kumaş üretildiği açıklanmıştı ama son durum nedir bilmiyorum.

Şuradan kamuflaj desenlerinin listelerinin görebilirsiniz
Yeniden değişecek. Çıplak gözün yanı sıra uydu takibini de güçleştiren renklere geçiyoruz. Kumaş teknolojisi de değişiyor, ince, hızlı kuruyan vs. diz, dirsek bölgelerine ped koyuyorlar.

Mermiye dayanıklı yanmaz özellikli kumaş üretildiği açıklanmıştı ama son durum nedir bilmiyorum.

Şuradan kamuflaj desenlerinin listelerinin görebilirsiniz:
en.wikipedia.org

Şurada da şimdiye kadar kullandığımız kamuflaj ve özellikleri var:
camopedia.org

hdmi kullan ya da scart üzerinden cambazlık yap.

hdmi bağlı zaten.

hdmi sesi de taşır, kablo takılıyken ses aygıtlarından hd audio olanı varsayılan aygıt yaparsan kablo takılıyken ses tv'den gelecektir.

onları kurcaladım zaten de olmadı. belki başka bi gizmosu vardır dedim.

Windowsta (hdmyi bagladiktan sonra) desktopta sag tikla

Karsina goruntuyu ve sesi hangi ekrandan almak istedigine goturen bir ust secenek olacak

Sağ alttaki ses simgesinin üzerine sağ tıklayı "kayıttan yürüme aygıtları" nı açın, sesin nereden yürütülmesini istiyorsanız seçin.

hepsini yaptım olmadı, ilk posta ekledim. vazgeçtim zaten.

Varsa tv üzerindeki hdmi girişini değiştirerek deneyin

her şey bitti deniliyor da bence yine diken üstünde bekliyorlar.

neden hala halkı sokağa davet ediliyor tek ağızdan?
Bence, kudretini iyiden iyiye göstermek istiyor iktidar ki, benzer darbeci zihniyetlerin, ne kadar çok kişiyi karşılarına almak durumunda kalacaklarını iyiden iyiye bellesinler diye.

Son dönem darbeler kademeli oluyor. Mısır 2. dalgada teslim alınmıştı diye hatırlıyorum. Bunun korkusu olabilir. Ayrıca güç gösterisi de var.

az önce cnn sunucusu "kara kuv. kom. hala kayıp ... ikinci teşebbüs ne zaman olur sizce?" dedi. direkt olarak dedi. sonra da toparlamaya çalıştı yani "olursa" falan gibi

kuleli veya çengelköy taraflarından silah sesleri arasıra gelmeye devam ediyor.haber kanalları bunu haberini vermiyor,her şey bitmiş gibi davranıyor.

Macronu function olarak yazman gerekiyor.

xlam formatında kaydedip, AppData\Roaming\Microsoft\AddIns yolunun içine at.

Excel'i aç, Dosya>Seçenekler>Eklentiler yolundan Excel Eklentilerine Git de. Oluşturduğun eklentiyi seçip etkinleştir.

Bu şekilde olması gerekiyor.

Bu aynı makroyu farklı excellerde de kullanmak için mi?
Ben excelleri hiç açmadan 85 excel için çalıştırmak istiyorum. Bu şekilde yapabilir miyim?

Açılacak 85 dosya belli bir klasör içindeyse döngüyle yapılabilir excel makroları kullanılarak.

1-Meriç nehrinin kıyısında, karaağaç tarafında güzel yerler var.
2-
3-Kervansaray otel temizdi, Rüstempaşa kervansarayının içinde

Rakibin gym'ini ele geçireceksin

İptal olmadı diye hatırlıyorum. Evet, 5. tekrardan sonra diğer takımlar gibi siz de gidemiyorsunuz. Bir ayrıcalığınız yok yani.

Kartınızı 1 maçlığına devredip satabilirsiniz.

Bir ayrıcalığımız olup olmadığını sormadım. Zaten birine ayrıcalık olsa o Beşiktaş olmaz merak etme. Sadece küfür etmediğim halde para ödediğim şeyin karşılığını alamamak.

Statta 3 maç oynandı nasıl 5. tekrar oldu? Onu da anlamadım.

Aynı stadda olma şartı yok.
İç saha maçlarında (Konya, Başakşehir stadları) olması aynı kefeye giriyor.

O zaman şöyle söyleyeyim mağdur olmayacaksınız. Diğer takımlar da durumlar aynı.

Bilet hakkınızı 1 maçlığına devretme, satma hakkınız var. Parasını geri almış oluyorsunuz böylece. Tercih size kalmış.

Stat değiştirince sıfırlanmıyor eski olaylar.

Neyden bahsediyorsunuz, daha 2016 tercih dönemi başlamadı. Kpss 2014 ün 4. tercih dönemi 22 Haziran-1 Temmuz arasındaydı.

şundan bahsediyorum

i.hizliresim.com

kpss 2016/4 yazınca google'a tarım bakanlığı yerleştirmeleri olduğu görülüyor.

2014 puanıyla yerleştirildi onlar. 2016 sınavına girenler bundan sonra kullanacak puanlarını:

Yerleştirme takvimi şurada:
osym.gov.tr

kpss 2016/2 yerleştirmesi sizi ilgilendirecek.


*--------
Ha diyorsanız ki 2. yerleştirme kasımda 4. yerleştirme neden nisanda? 1 ve 2. atama dönemi haziran ve kasım ayında olduğu çok önceden, sene başında belirleniyor. Sonra diğer kurumlar sözleşmeli vs. alım talebinde bulunuyor ve takvime sonradan girdiği için numaralandırma ona göre veriliyor. Kurumlar talepte bulundukça yerleştirme takvimini güncelleyip onları da ekliyorlar. Mesela sağlık bakanlığı bir talepte daha bulunsa 2016/5 olacak.

okul bitmişse ve düzenli çalışmaya başlamışsan, kendi ayakların üzerinde durabiliyorsan her yaş uygundur bence.

23 yaşımda da evlenmek istiyordum, hala daha evlenmek istiyorum. önemli olan yaş değil, uygun ve anlayışlı eş bulmak.

Erkek veya kadin kendini evlilige hazir hissettiginde evlenmeli. Bu 20. yas da olabilir, 35. yas da. Ben boyle dusunuyorum. Nice genc evli ciftler var bakiyorsun gayet olgun insanlar, bircok buyuk ciftten daha iyi bir evlilik yurutuyorlar. Ancak ciftlerin arasinda bence belirli bir yas farki olmali. En az 3 yil gibi.

olgunluğa bağlı +1 ama ben 20 yaşında hiç birinin olgun olacağını düşünmüyorum. ben kendime olgunum desem bile 20 yaş ne abi yani. düşünsenize milyar yıllık dünyada 20 yıldır buradasınız, kendinizi ne sanıyorsunuz yani, 20 civarı erken. 23-25 arası iyidir. hatta evlenilmeden en az 2 yıl falan gezmeli tozmalı bence. ilişkiye de girmeli. her şeyi denemeli, uygunlukta önemlidir.

2 ay sonra 26 k.

23 ümde evlenmeliydim hayatımın aşkını 20 imde bulup.
ama ne oldu bk yedim.

24-26 arasında evlenmeyi isterdim. kısmet olmadı, bulamadım.

E

Herkesin evliliği kendi şartlarına bağlıdır. Uygun kişi, uygun zaman ve şartlar birleştiğinde evlenin işte. Ama bu şartların uygunluğu sizi yanıltacaksa kendinize 25 yaş alt sınırı koyabilirsiniz.
Bu şartlar sağlanmazsa kadınsanız çocuk istiyosanız o zaman yaş üst sınırı koyabilirsiniz.

18e girince evlen kanka üç yıl sonra

Erkek 27ye kadar
Kadin 25e kadar

Bana gore idealler bunlar. 3 yilim kaldi, bakalim bakalim :D

hazır olmakla alakalı bir durum bence. 23 yaşında erkek bir arkadaşım var, adamın tek hayali evlenmekti ve evlendi 2 gün önce. ama 33 yaşındaki sevgilim hala hazır değil en az 2 sene var evlenmeme diyor. tamamen kişisel bir durum.

Evliliğe hazırlık diye bir şey yok, bazı şeylere hiç bir zaman tam hazır olamazsın.

Bence 30'u geçmemeli...

27-28 yaşından önce insanın dünya görüşü, hayat beklentileri netleşmez. kişisine göre bu süre daha da uzayabilir ama kısalacağını sanmam. yani 25inizde evlenip 5 yıl sonra tamamen ayrı dünyaların insanı biri ile evlendiğinizi fark edebilirsiniz. örneğin 23 yaşındayken sevgilim olan adam ağır türk milliyetçisiydi, şimdi o kafadaki insanlarla oturup sohbet bile etmem.
hem insanın birkaç tecrübe yaşaması, sevgi nedir ne değildir, ilişkinin esasları nelerdir öğrenmesi gerek.
evlilik olgunlukta olur.

erkek için en uygun yaş 35 tir. ben 30 yaşında evlendim ama biz erkekler 35 inden sonra olgunlaşıyoruz. gez toz eğlen bekarlığın tadını çıkar evlenmek için hiç acele etme.

insanın (çok öznel inançları yoksa > çocuğum olsun, soyum devam etsin ya da yaşlandığımda evde tek başıma korkunç anlar yaşamayayım.. gibi) "artık evlenmeliyim" gibi bir düşünceyle dolaşması bana mantıklı gelmiyor. o yüzden "şu yaşta evlenilmeli" diyemeyeceğim. uygun koşullar bir araya geldiğinde ve gerekliyse evlilik "aracı" kullanılır sadece. onu "amaç" haline getirip, o amaca uygun koşullar aranmaz/yaratılmaz.

Bence kesinlikle hazir olmakla ve hayatinizla ilgili bir durum. Is yasaminiz yogun mu, mesaili mi vs
Ben 26 yasinda evlendim. Ne gec ne erken. Tam olsa da olur olmasa da olur yasi bana gore.

matrix +1

Bence bunun belli bir standardı yok, sırf evlenmek için evlenilmez. Ben mesela düşünüyorum "Evlenip ne yapıcam?", cidden ne yapıcam, bana katkısı ne vs. bir yığın parametre var.

Aradım yanlış bir numara çevirdiniz dedi :))

Not: Turkcell

Hala var bu servis birkaç gün önce aranadım, #31# :

www.turkcell.com.tr
www.vodafone.com.tr

Allah alla başka numarayla denedim yine yanlış numara dedi. iPhonela alakalı olabilir mi ?

@maxc

Bende iphone var, şimdi kardeşimi aradım ve karşı tarafta "Arayan Numara Yok" ibaresi çıktı.

#31#05XXXXXXXXX formatında mı kullanıyorsunuz?

0 kullanmadan arıyorum zaten rehberle eleştirip isim olarak gösteriyor ama yanlış numara diyor.

0 kullanmanız lazım

sonuna yıldız konmuyo muydu

Eğer ölümler gerçekleşirse büyük ihtimalle birçok ülkede yasaklanır.

Microsoft 3 yıl önce illumiRoom u tanıtmıştı ama ortada hala elle tutulur bir şey yok. Sanal gerçekliğin ayağa kalkıp en azından yürüyecek konuma gelmesi içimn için daha çok emeklemesi lazım.

www.youtube.com

gecen sene 2 gün sonra açıklanmıştı.
ais.osym den acıklanmıştı sanırım.

Pardon ben yanlış biliyormuşum, 2014 yılında 11 ağustosta açıklanmış.

paran varsa her yer cennet. yoksa her yer cehennem. izmir istanbul çok farketmiyor. istanbulun küçüğü işte.

hele ki çocuk yapma fikriniz varsa, düşünmeyin taşının :') izmirden istanbula alışmak zor da, istanbuldan izmire alışmakta hiiç sıkıntı yaşamazsınız. tek eksiği var, sosyal etkinlik, konser vs. ona da değer.

@kelepir bir yeri cennet edecek para yok. normal maaş + ofis geliri ve az biraz da birikmiş var.

@freya bizim pek etkinlik kafamız yok ya. malız biraz bu konularda.

Ben sırf istanbul'daki trafikten, kalabalıktan kurtulmak için yine giderim izmir'e. Ayrıca canın mi sıkıldı? Atla arabaya, otobüse; haftasonu pansiyon kirala denize git. Istanbul'u mu özledin? Al bileti uygun saat ve güne git, gez gel.

Her şekilde izmir derim ben.

Ben izmir'den istanbul'a yeni gelmiş biri olarak şöyle söyleyeyim, buradaki arkadaş çevrem ve aldığım maaşı izmir'de bulsaydım kesinlikle gelmezdim. İstanbul benim için sosyal ve maddi açıdan daha iyi olduğu için geldim.

Sıcak faktörünü gözardı etmeyin.

kesinlikle izmir, istanbul'dan kaçmak için yer arıyor herkes. istanbulluyum doğma büyüme ama çalışan için bu kadar yıpratıcı bir şehir bilmiyorum. izmir'den gelen her arkadaşım geri dönmek istediğini ama iş olmadığı için dönemediklerini söylüyor.

İzmir metro bile olmayan bir köy (metro yer altından gider, hızlı gider). Ama sosyal tip değilsen fark etmez hatta İzmir daha iyi, nasılsa evden çıkmıyormuşsunuz.

her türlü İzmir hocam. Burası candır. Ulaşım olarak en fazla 1 saat yolda zamanın gider. Ben evden çıkıp işe metroyla 15 dakikada geliyorum. Sessiz sakin muhitlerimiz var oralardan tavsiyelerde bulunuruz.

izmirde buyuyup istanbula univ. icin gelip kalmis biri olarak; Izmir guzel ya. isin varsa yani. izmirle ilgili sonradan gelenlerin en sinir oldugu sey Izmir rahatligi, hallederiz yeeaa'cilik. o cok rahatsiz etmezse yasanir.

biraz gevşeklik var evet, onun haricinde ulaşım sıkıntı değil heryere bağlantısı olan izban ağı var. çok sessiz sakin güzel yerler var. her türlü izmir.

Tabii ki İzmir. Böyle bir fırsatıniz varsa değerlendirin derim. İzmir in ' güzelliklerinden' bahsetmeye bile lüzum yok. İstanbul' un stresi, her anlamda risk altında oluşu, kalabalığı vsvs bir ton negatif şey sayabiliriz.

Nasıl bir huzurdan bahsediyorsunuz?

Çamlıca'nın neresi? Aynı huzuru izmirde bulabilmeniz için semtleri iyi araştırmanız gerekiyor. Buradaki arkadaşlar da Çamlıca ve İzmirdeki semtlerini karşılaştırarak tavsiyede bulunmalı.

İstanbulda köprü geçmiyorsanız dramatik bir trafik olmuyor genelde, hatta belki de çok yakınsınız iş yerinize. İzmirde çamlıca ortamını yakaladığınız yerle, çalıştığınız yerin mesafesi önemli.

Yaz aylarındaki sıcağı da göz önünde bulundurun. Verdiğiniz bilgiler çok kısıtlı, şehir değiştirme için bir sürü kriter olabilir.

Son olarak keşke bu araştırmayı tercihlerden önce yapsaydınız, şimdi bir insanın hayallerini karartmaktan bahsediyorsunuz. Yazık oluyor böyle.

istanbul'a ozellikle baglayan bir sey yoksa kesinlikle izmir.

izmir çok sıkıcı geliyor bana. bunda biz izmirliyiz diye hava atan izmirlilerin payı çok fazla. şişirilmiş bir balon, içi boş yani.
hem zaten otobüsle uçakla gideceksek bi yerlere mardin'de kars'ta çalışalım. oradan da uçak var nasılsa istanbula. teallam

bu arada çamlıcada çalışacaksa anadolu yakasında oturursanız gayet de güzel olur. karşıyla işiniz de olmaz. istanbulun en mis yeri anadolu yakası bence.

E tabii biz genel olarak istanbul'da kanatlarımizi takarak seyahat ettiğimiz için otobüs, uçak kullanmak abes geliyor.

Benim anlatmaya çalıştığım şey istanbul'un çok uzak olmamasıydi. Ozlenirse ucakla 15 saat yol gitmeye gerek yok. Ayrıca izmir de kars olmadığı için, plajlara, doğal güzelliklere yakın sayıldığı için, istanbul'un gerekdiz kalabaligindan uzak, sakin ve büyükşehir statüsünde olduğu için gayet tercih edebilebilir.

Öncelikle şunu şöylemek isterim; İzmirde doğup büyüdüm ve üniversiteden mezun olana kadar izmirdeydim, 22 yaşıma kadar, sonrasında da 7 yıldır İstanbulda çalışıyorum.

Soruna gelince; bu tercih kişiden kişiye oldukça değişir, kişiye bağlıdır, bence izmirin en büyük avantajları;
-İstanbul'a kıyasla daha az kalabalık,
-Trafikte vakit geçirme süren daha az,
-İstanbul'a kıyasla çok abartılı olmasa da daha uygun fiyatlarla yaşarsın, bunu kiralık evde hissetmen daha kolay,
-Oturduğun semte göre değişmekle birlikte genel itibariyle daha güvenilir,
-İnsanlarla iletişime geçmekte sorun yaşamazsın, insanları gayet rahattır,
-Yaz aylarında her haftasonu sana bir deniz tatili olarak gelebilir, tatil ihtiyacı muhtemelen hissetmezsin, bilimum tatil yerlerine yakın,
-Doğa sever bir insansan yine lokasyon nedeniyle birçok alternatife sahipsin

Bence İstanbul'un avantajı;
-Herşey burada, aklına gelebilecek herşey, sportif, kültürel vb. tüm organizasyonlar burada,
-Yurtdışına vs gideceksen yolun bir kere İstanbul'dan geçer..

Sanırım İzmir'e gitmeniz mantıklı olur, bu da şahsi düşüncem, mutsuz olacağınızı hiç zannetmiyorum.

ben de izmirliyim 16 yıldır istanbul'da yaşıyorum . ailem izmir'de olduğundan sürekli gidip geliyorum. bence istanbul'dan izmir'e gitmenin hiçbir eksisi olmayacaktır . hatta dönmek istemezsiniz . benim köyüm diye demiyorum arkadaşlarımdan gören aşık oluyor izmirime .

Geçici çözüm:

Yazmak istediğiniz şeyi yaprak başına 4 sayfa gelecek şekilde pdf olarak dosyaya yazdırın. Artık elinizde tek yaprakta 4 sayfa olan bir pdf var. Sonra pdf in tek ve çift sayfalarını ayrı ayrı bastırırsınız.

PDF değilse pdf e çevirip kitapçık olarak yazdırınca kolayca olması lazım eğer öyle yapmıyorsanız..

tesekkurler cevaplar için; tamamen benim salakligimdan kaynaklaniyormus.

ben ekrandaki tamam yazisina basinca devam edecek seklinde anlamisim; meger cihazin uzerindeki tuşa basmak gerekiyormuş. sorun cozuldu.

samimi bir başlangıç ama tiril tiril olmaz o işler.

iki veya üçe kısmetse.

yakisikliysan : "ayy ne tatli bi cocuq ya, icinden geldigi gibi davraniyor, rol yapmiyor, ne gzl ya <3 "

yakisiksizsan : "ayy ne odun herifmis ya, ilk bulusmada benii donerciyee goturduuu hhmmsss :( "

cevap : tipinle alakali bence. yakisikliysan hersey caiz, rahat ol.
tipsizsen eger, istersen agzinla kus tut, istersen dunyanin en romantik ortamini ayarla nafile..

not : birazdan buraya "tip hersey degil tamam miiaa!?!" diyen kizlar gelir, bakma sen onlara. arkadas cevremin yuzde 80'ini kizlar olusturuyor ve bizzat gozlemliyorum erkeklere karsi tavirlarinin tipe bagli olarak nasil degistigini.. mesela "bn hayatta raki icemem, igrenc" diyen kizin nasil bir anda rakici oldugunu kendi gozlerimle gordum :)

benim icin caiz de, kiz icin caiz degildir. cik, olmaz.

Gereksiz aksiyon olur bana göre . Hiç mı döner yemedin Yani? Sırası mi dönerin

ilk buluşmada tavuk makarna vs yapan kafeler oluyor ya oralara götürün bence. sonra kahve içmeye gidersiniz ya da alkol bilemedim.

O da döner seviyorsa niye doğru kişi olmasın...
Caiz değildir.
Görüntü pek hoş olmasada ilk bulusmada şaşalı restorantlar da pek mantıklı değil bence.

ben dürümcüye gitmiştim ilk buluşmada, niye öyle yaptık onu da bilmiyoruz. bence kafe tazı bir yere gidin.

Ilk buluşmada nereye gidildiği benim için çok önemli. Karşındaki insanın nerelerde takıldığını, zevklerini, beğenilerini anlıyorsun. Çok hoşlanmadığım, ama yine de şans vermek istediğim bir çocuğun beni ilk buluşmada Kadıköy'de nargile kafeden bozma berbat dumanaltı bir alkollü mekana götürmesi sonucu çocuğu bir daha hiç aramamışlığım var mesela. Dönerci de olmaz. Döner sevmem, dönerciler de genelde pis kokan, havasız, kalabalık bol gürültülü mekanlardır. Televizyonda power türk açık olur falan. Hani senden çok hoşlanıyosam ses etmem gelirim ama yine de içimden bi "dönerci neymiş ya" derim. Az hoşlanıyosam zaten direkt -50 puan. Döner çok seviyosan kızdan ayrılınca ye. Ben de alışveriş çok seviyorum o zaman sırf ben seviyorum diye ilk buluşmada İstinye Park'a gidip vitrin bakalım.

yakisikliysan : "ayy ne tatli bi cocuq ya, icinden geldigi gibi davraniyor, rol yapmiyor, ne gzl ya <3 "

yakisiksizsan : "ayy ne odun herifmis ya, ilk bulusmada benii donerciyee goturdu hhmss :( "

+1

tabiki hayir.

dönerciye göre değişir mesela uludağ iskender, peçenek döner gibi bir yerse olabilir.

Bayramogluna gidin bari

@wagner love haklı beyler

Gerçekler acıdır ama bu işler böyle

hesabı alman usulü yaparsak lüks dönerciye gideriz elbette ahahaha. çok pis bir yer olmadıkça git istediğin yere dostum. pizzacı olabilir mesela.

"süslenip puslenmıssın, kız da aynı sekılde tirl tiril" tiril tirilken büfeye gitmeyek yahu, ben köşebaşında köfteci arabasında da, kokoreççide de yerim sorun o değil ama ilk bulaşma inceliği kalmıyor.

Büfe dediğin cidden bufeyse, yani sokağa atılan tabureler falan varsa ilk buluşmada olmaz tabii. Konusulacaklar vardır falan, o yüzden sakin bir kafe bile olur. Yoksa yıldönümünde cigkofteciye gitmiş insanlariz neticede, dinle beni sen.

kötü intiba bırakır

nucleon +1, olabilir de ama niye yani?

wagner +1

Gereksiz

wagner love arti 1. zaten ambrosia da wagner lovein dedigini onaylamis. yakisikliysa sorun degil, tipsizse bir daha bulusmam diyerek.

Ilk bulusmada lahmacuncuya gittik (kız tarafı olarak ben istedim) 2 yıldır da evliyiz. Yine de tavsiye etmiyorum.

wagner love +5

son zamanlardaki en katıldığım tespit.

tiple ne alakası var yahu, kız bir şekilde bu buluşmayı kabul ettiyse tipini de kabullenmiştir zaten.

ha diğer türlüsüne de haddini bildirmeyi bilin bir zahmet, gene siz yaratıyorsunuz onları.

Kız beni götürse OYHŞ der gömerim ama ben "hadi gel sana bi kaşarlı dürüm ismarleyim. hınzır seni" demem. Döner hep orada, döner hep seni bekliyor. Acelesi yok.

Ben de tiple ilgisini anlamadım açıkçası. Zaten buluşmayı kabul etmişse tip testinden geçmişsin demektir, tipi baştan yeniden mi inceleniyor?

Dönerciye gidildiği için sorun olmaz, hatta güzel olur bence. Buluşmalara "Yemeği, içeceği, ıvırı zıvırı çabuk aradan çıkaralım. Ne yapacaksak ona yönelelim, bunlarla zaman kaybetmeyelim" diye bakıyorum ama büfe kısmı garip geldi. Daha doğrusu büfe var, büfe var. Beşiktaş'taki Define Büfe güzel mesela, orada oturulur yenilir ama herhangi bir yerinden hemen hamamböceği fırlayacakmış gibi köhne duran büfeler de var. Yine de riskli bir tutum, kişiye göre değişir. Yaz günüyse kafenin birinde oturacağıma, elimize bir şeyler alır, çimleri olan bir yerlerde ya da bir parkta oturarak yeriz. Yaptığın iş "dürüm, lahmacun gömmek" bile olsa hem çok samimi, hem çok romantik, hem de eğlenceli olur. Hem kafedeki gibi uzak uzak, karşı karşı durmazsın, daha yakınında olursun, karşındakini hissedersin. Hoşlanıyorsan zaten karşındaki hareket edip yakınlaşıp uzaklaştıkça heyecanlanırsın, için gider. Daha güzel bence büfeden.

+wagner,

yılın cevabı olabilir bu. oylama olsa oy veririm o derece.

En azından istanbul için konuşayım, o kadar uygun fiyatlı, klas sayılabilecek ve janti mekan varken kızı dönerciye götürüyprsan kalıbına sıçayım senin. Kız olsam kredi notu D-- veririm.

@thunderlips her duyuruyu hortlatarak ne yapmayı amaçlıyorsun. bu nasıl bir çılgınlık.
korkuyorum lan :(

Bir sabah uyandığımızda futurama isimli kullanıcı da bu nedenle uçurulmuştu zamanında, o da geri döndü. Galiba onun atmadığı ortaya çıkmıştı.

Geçmiş olsun.

Ben de mesaj attim donmediler, Benim icin de mucadele Eder misin?

valla geçmişte bizzat ssg maillere cevap veriyordu. benim bundan önceki yazarlığım uçurulmuştu. sebebini hatırlamıyorum ama amatörlüktür kesin. neyse dedim "o kadar şey yazdım yahu, bir haber verseydiniz." arşivleyip yollayalım demişti. yolladılar. sonra kısa zamanda bu yazarlığımı açmıştım. eskiden kolay oluyordu bu işler. facebook'un falan olmadığı yıllar tabi.

@baldur2: Ortada bir "mücadele" yok. Sorumlulara gönderilen istek mailleri var. Yaptığım şeyler basit, sözlük iletişim arabiriminden yazdım, ssg ve kanzuk'a da sourtimes.org'dan muhtemel adreslerine mail attım. Hepsi bu. Haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsanız siz de aynısını yapabilirsiniz. Ben bir çeşit mesih değilim. Olsam ilk planda atılmazdım zaten.

Dediklerini yaptim zaten

@3D Waffle: Okuduğunu anlamakta güçlük çeken insanlara, konuyu anlasınlar diye uyguladığım ek bir protokol ne yazık ki yok. (Anlamadıysan özet: Kum havuzu ileride solda, teşekkürler.)

@baldur2: duyurumdan alıntılıyorum: "... haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsanız hakkınızı arayın. Sonuç vermese bile en azından "ben denemiştim" dersiniz."

"Ben uçurulmuş hesapları kurtarırım" gibi bir iddiam yok. Sadece hakkınızı aramanızı tavsiye ettim. Aradınız da sonuç alamadıysanız ne yapmanız gerektiğini bilmiyorum.

Her gün mü öyle, haftada bir gün mü? Mesela benim aile hekimi salı günleri 19'a kadar çalışıyor, işte çalışanlar için falan.

Bazilari mesai disi poliklinik oluyor oyle olabilir

cuma hariç haftaiçi her gün 19:00'a kadar çalışıyor valla

Normal bir durum. İzmir'de Yeşilyurt Hastanesi'nde bazı bölümler akşam 8'e kadar hizmet veriyor. Yeni yeni başladı.

İtunesden almam için iphonumun mu olması gerek? Beleş bulamaz mıyım?

@grimavi link atabilir misiniz ben arattım youtubeda bulamadım çok mu karışık arattım acaba nokia alarm clock falan filan yazdım çıkmadı.

www.youtube.com

Bu da 94 ten 2014 arasındaki evrimi
www.youtube.com

@ofkeyle kalkanın bu değil benim dediğim. Ben alarm melodisini arıyorum dıt dıdıdıt falan diye düz bir melodi nokia 6300ın alarm müziği hatta aradığım direk.

Yanlış mı anlattım acaba çalar saat müziğini arıyorum.

şu mu www.zedge.net

Şu mu aradığın? Videonun ortalarına doğru çalıyor:
www.youtube.com

@komsu komsunun yok bu değil maalesef

@harzem evet aynen bu ama düzgün kaydı yok hiçbir yerde.

Zedge var ister uygulamayı indir bak, ister netten direk gir. İstediğin herşeyin melodiye çevrilmiş hali mevcut. Bakımdım ama istediğin tonu tam bulamadım. Nokia Classic, Nokia Classic alarm gibi anahtar kelimelerle bir arat. Nokia melodileri bolca çıkıyor.

www.zedge.net

@komsu komsunun en benzeyen buymuş teşekkürler. asıl aradığım bunun biraz daha yavaşı daha yumuşak tonlusu harzemin attığı linkteki gibi olanı. zedgeden bakayım ben belki tam aradığımı bulurum.

havalanına git. overboarding yaparlar yedek beklersin, gelmeyen olursa yerine binersin.

anadolujet yapar mı öyle?

hepsi yapar

THY dahil hepsi yapıyor,

Hatta bana bir keresinde, thy size bir teklifimiz var 100€ verelim sonraki uçağa binin dedi, işim olmadığı için kabul ettim 2 saat sonraki uçağı. Muhtemelen bir başka paralı yolcuya verdiler bileti.

@ ofkeyle kalkan overbooking olmuş uçakta yer kalmadığındsn size o teklifi yapmışlar, siz check in yapmamışsınız henüz.

@Oscar

Olabilir. Evet galiba check in yapmamıştım, zaten son anlara doğru yetişmiştim uçağa, şaşırtmıştı teklif.

@ öfke

keşke pazarlığı kızıştırsaydın :)

bizde de öyle oluyor. bana sorun gibi gelmiyor, etrafta uçmasından ya da ısırmasından iyidir.

Üç harfliler var evde

Sokağınızı sineğe karşı ilaçlıyor mu belediye? İlaçtan kaçan sinekler eve sığınıyor ama aldıkları doz ertesi güne ölmesini sağlıyordur.

"asiri sicaklarla ilgili olabilir mi?"
ahaha gunes geciyor hayvancagizlarin baslarina gun boyu disarlarda

Klimalarda yaz-kış için sıcak-soğuk gibi modlar oluyor. Modlarla oynamışsınızdır belki, kontrol edin.

Arkadaş yaz kış 23derecede çalıştırır, sadece mod ve üfleme yönünü değiştirir.

modları kontrol ettim kış modunda 17 derece.

Gazı bitmiştir. Bi servis çağır.

gazın bitmesi benim de aklıma geldi ama şunu merak ediyorum. gaz bitince klima su atmayı da mı kesiyor acaba? yani nem almıyor mu ?

nem alabilmesi için ortamdan ısı alması yani soğutma yapması gerek şarttır. soğutma olmadan kondense olmaz. havadaki nem soğuk yüzeye çarpacak ki yoğuşarak sıvı olsum ve tahliye hortumundan dreyn olsun. su yoksa gaz da yok. acı ama gerçek.

sen dokunma servisini çağır derim, başıma geldi ürünü çöp yaptım, daha da birşeye elimi sürmem.

istanbulklimavesogutma.com

el secreto de sus ojos

onedio gerçeklerden uyarlama demiş ama bilemedim. sen zodiac deyince aklıma direkt bu film gelmişti nedense. on numaradır. orijinal halini izle mutlaka.

çok merak uyandırır mı bilemedim ama: www.imdb.com

valkyrie operasyonu

olayın kendisi filmi olmadan dahi içine çektiği için film çok başarılı olmamasına rağmen kendini izletiyor. en azından "senarist böyle bir yorum getirmiş" diyebiliyorsun.
www.imdb.com

aslında film değil, belgesel gibi ama çok beğenmiştim ben, değişikti. izleyeceksiniz sadece ilk konuyu okuyun, eğer başka yerlerde okursanız acayip spoiler olur. ismi the imposter. ekşide çok beğeniliyordu, ismini oradan görmüştüm.

www.imdb.com

benim aklıma hotel rwanda, selma, milk gibi filmler geliyor ilk etapta. blindside, fargo, hachiko filan da biraz düşününce aklıma gelenlerden. gerçi hiçbiri zodiac'la aynı kategoride değil ama işte. hepsi güzel filmler.

changeling.

boys dont cry

Colonia

(bkz: hotel rwanda)

aynı şekilde yaşanmış olaylardan uyarlanan, gazetecilik filmleri:
spotlight
the insider

Rush
Catch me if you can
Cidade de deus
İntauchables
Amadeus
Wolf of wallstreet
Rush
Hachiko
Revenant
Hayatın maçı - orj ismi hatırlayamadım
Mar adentro
King speech
M left foot
Remem er titan
Enemy at the gate
Perfect strom
Basketball diaries


Yazım yanlışları olabilir, hatırlayabildiklerim bunlar

the imitation game. yarım saat önce izledim.

das experiment

www.imdb.com

War dogs

postaya henüz verilmediyse görünmez.

Hollanda postasına verilmiş, önce Hollandaya sonra Türkiyeye gelecek kargonuz. Netherland post ile geliyor olabilir, sisteme işlenmesi bir haftayı bulabilir.

Kadinin verdigi linkte gozukuyodu biseyler ama. Sagolun burdan devam yani oyle mi. Bi ayi bulur heralde.

gonderitakip.ptt.gov.tr buradan takip et, 3-4 gün sonra sisteme girer

eğer görevin kötüye kullanılması ile ilgili bir husus varsa savcılığa, rekabeti engelleyici bir durum varsa rekabet kurumuna ya da diğer bir husus için kaymakamlığa başvurabilirsiniz, konuyu bilmeden yorum yapmak zor.

Dilekçe hakkı kanunu var, dikekçenixi kabul edip vevap vermek zorundalar.

benim de 2 tane şikayetim olmuştu belediyeye. birinde 1-2 ay içinde dönüş yaptılar; diğerindeyse dönüş yapmadılar ama sorunu giderdiler, fakat 4-5 ayı buldu. dönüş yaparlar diye düşünüyorum olumsuz bile olsa. chp'li bizim belediye de.

aynı sorun bizim akpli belediyede de var. aylardır yazıyorum sallamıyor adamlar.

(bkz: haşırt to the blackboard)

"Hem pekmezim dökülmesin hem .ötüm s.kilmesin istiyorsun."

"Abız attention"

gibi bazen saçma bazen de salakça şeyler duyduğum olmuştur.

borcun faizi çıkar, borç ödememekten hapse girersin, o da siciline yansır. en sonunda yine borcu kapatırsın.

bi de bu geri ödeme planına nasıl bakıoduk ya? eskiden biyere girince hangi ay kaç tl ödüceğimiz yazıodu gelecek ve geçmişe dair.

bi de ne kadar zaman ödemeyince sıkıntı yaratıyordu?

Hapis cezası yatmazsın yahu. Anayasada şöyle der:

"Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı hürriyetinden alıkonulamaz"

Gencler abartmayin. 2010da baslayan odemelerime bugune kadar tek kurus odemedim. 5000tl borc olmus 5 senede 6200. Faiz affi cikinca belki oderim. Ama bugune kadar basima bisey gelmedi.

Ödemekte fayda var, borçlar maliye'ye geçince maaşına haciz gibi şeyler olabiliyor, sonra yapılandırıp ödüyorsun. Bu zamana kadar bu borçtan kurtulan duymadım sadece faizlere bazen af gelebiliyor.

Maas hesabina haciz gelir hepsini odemek zorunda kalirsin. Katki kredisini 3-4 ay odemedim, maas hesabima haciz konuldu. hacizin kalkmasi icin de tum borcun odenmesi gerekiyormus. Hepsini odedim mecburen.

2010da odemelerim basladi, hic odemedim, 2014'te, henuz 4 yil dolmadan maas hesabima e haciz geldi.
Benden bir yil sonra mezun olup bu yil haciz gelen bir arkadasim da var.
O an adina olan tum hesaplara bloke geliyor ve bunu da para cekerken farkediyorsuj. Bu yil gelen arkadssimin hesabindan 6000 kusur tl cekildi, gidip kalanini yapilandirmak zorunda kaldi.
Devlet tum faizi falan silmeyecek. 2014 teki yapilandirma kanununda ana para uzerine yil basina yi-ufe isletildi, bir de taksit icin katsayilarla carpildi falan. bu da faize yakin sayilir.

Para cekmek icin hesaba kart takip 0 gormek cok ciddi canini sikar. Bir anda bes kurussuz kaliyorsun. Araban varsa uzerine haciz de koyacaklar, satman gerekirse o borcu yapilandirmadan, yapilandirdiktan sonra da hacizli ibaresini kaldirtmadan satamayacaksin falan.

Ben kullanmadım ama duyurudan tavsiye edilen mucize sungeri soyliyebilirim. Beyaz bir sünger her bişiyi temizliyormus

Tchibo'nun etek askisi, 4lu olan

Pratik:
Salatalık, patates soyacakları.
Fındık ceviz kırıcılar
Termos
All in one, derli toplu duran kompakt blender seti
Kek kalıbı (tepsi ney ya)
Ölçülü kaplar, yağlık vs.
Demlik içine yerleştirilen, çayın çöpünü filtreleyen süzgeç


Hiçbir işe yaramayan:
Limona saplayıp, limonun suyunu çıkaran alet. Şırıngayla su enjekte ediyorlarmış kullanmadan önce.

Bekar halimle kullanıp hatırladıklarım bu.



Kullanışlı olup olmadığını merak ettiklerim:
Zaman sayacı (mekanik, dakika belirleyip çalan)
Tartı
Fitre kahve, birki çayı demleme yapılan aletler.

gerçi ev değil ama ben de tchibonun araç içi askısını görmüştüm.
www.tchibo.com.tr

İpli blender. Hem cok yer kaplamiyor, hem bir soğan için kocaman robotu çıkarmak gerekmiyor hem de çabuk temizleniyor. 1 kilo domates doğramak için uygun değil belki ama 1 soğan, biraz ceviz vs dogramak için çok pratik. Cekiyorsun ipi 2 3 kere;fist fist hazır. İyisinden her evde olmalı bir tane.


Bunun dışında açılan eşyaları taze tutmak için mutfak mandali.

Sirke. Alet değil ama her derde deva.

Eğer profesyonel yemek yapiyorum diyorsanız mutfak tartısı.

Mikrofiber bez.

En son bir buz kalıbı aldım 5 tl'ye böyle pratik bir şey yok :)

dip kısımları silikon, arkasından ittiriyorsun buz hemen çıkıyor, kapaklı olduğu için çok kolay su doluyor. görsel aradım ama en yakını şu:

mcdn01.gittigidiyor.net

urun.n11.com

asrın buluşu

yumurta pişiren top gibi bir alet var, sabahları hayat kurtarıyor.
buharlı yemek pişirici. (adı böyle olmayabilir, buharla pişiriyor.)
hassas tartı.

Mutfak için değil ama fön makinesini kullanırken 50 kere yere düşürüyordum, bu alet ilaç gibi geldi.
cdn2.n11.com.tr

Çoğu kişi bunlara rağmen ve bunları isteyerek var ama böyle başlıklarında altında "FORMATI BOZDURMAYIZ! NEREYE GİDİYORUZ!" diye tok sesle nutuk veren abiler oluyor çoğunlukla.

Gerçi eskiye göre azalmışlar epey.

Bu sitenin öncül amacı sosyal olmak değil bence. Ama yasak getirmek de manasız. Zaten chat bölümü vardı onu isteyen kullanır. Ben anasayfa akışında böyle şeyler görmek istemiyorum.

Ayrı bir kategori olması mantıklı ve o kategoriye girmez isek bizi rahatsız etmez. Nasıl gönül işleri anasayfada çıkmıyor isteyen giriyordu onun gibi sohbet kategorisi olur. Asosyallikten kırılanı, boşlukta sinek avlayanı, canı sadece sıkılıp sohbet isteyeni oraya girsin, duyuru konseptine dokunmasın.

Özetle, ayrı kategori olsun ve eğer o linki tıklarsan göre. Tıklamayana çıkmasın ifşa ve sosyallik zombırtıları.

Anlık fikrim budur.

ben görünce soğuyorum bu tarz şeyleri, nasılsınız iyi misiniz muhabbeti için duyuru mu açılır. Hele bir de daha fenası oluyor biri diğerini mallar'a eklemiş buradan duyuru olarak açıyor sen şunu bunu söyledin ben de bunu söylüyorum vs gibi.

Buranın sözlükten farklı bir kitlesi olduğunu düşünüyorum dolayısıyla sözlük gibi sıçma ihtimali bana çok yakın gözükmüyor. İfşa, nasılsınız soruları vs rahatsız etmiyor beni. Lakin tek korkum her bir sanal platform gibi burasının da bir şekilde karı kız düşürme ortamına dönüşmesi. Bu nasılsınızlar, ifşalar boka sarmaya başlarsa sıkıntı.

Duyuru'nun geyik ortamının yanı sıra ciddi anlamda faydalı olduğu gerçeğini ve esas misyonunun bu olduğunu unutmamak ve düzenleme yapılacaksa da buna göre yapmak lazım.

Nasılsınız, ifşa benzeri duyurular bir alt kategoride (gönül işleri değil de yeni bir kategoride) toplanıp ana sayfadan kaldırılabilir. Bence mantıklısı bu olur. Ne çok kontrolsüz bırakmak doğru ne de tamamen yasaklamak. Ben de orta yolculardanım sanırım.

Ancak chat kısmının geliştirilip düzenlenmesine karşıyım ben. Zaten halihazırda iyi kötü bir chat opsiyonu var. Onun da ötesinde konuşmak isteyen telegramdan vatsaptan falan konuşsun. Burası chat odası değil(ki duyuru benim kontrolümde olsa o bile olmazdı. özel mesajla konuşsun ne konuşacaksa millet)

Ben Duyuru'yu olduğu hali ile çok seviyorum. Her şeyden eş miktarda var, yardımlaşmadan da sosyalleşmeden de. İnsanların paylaşım isteklerine çok katı ketler vurmadan, kimseyi küstürmeden bu dengeyi korumak gerekli.

topuga sıkmaktan kasıt nedir? eksiduyurunun kötüye gittigini nereden anlayacagiz? bunlar hep sübjektif tanimlar. ziyaretci sayisi artsin, giden gelen olsun diyorsaniz kaliteden ödün vereceksiniz. yok eksiduyurunun ilk zamanlari gibi kardeslik türküleri söylensin, utanmazi arlanmazi aramizda barindirmayalim derseniz sıkı moderasyon, yasak, kayit kuyut yapacaksiniz, o da artik internet caginda nasil olacak.

velhasil, cok kasmayin. entropi diye bir sey var, hersey cözülmeye, bozulmaya, yok olmaya endeksli. su akar yolunu bulur.

Ben de nasilsiniz sorularini sevmiyorum. Karili kizli sohbet var gelin muhabbetinden de hoslanmiyorum. Ifsalar da genel olarak umtumda degil. Yani kimseyi gormek icinozel bi cabam yok. Baska baslik olabilir bence de.

Geyigine bir sey yazacagim zaman genellikle gec saatleri bekliyorum ki aktif kullanimla gercek ihtiyac sorularinin onune gecmesin geyik.

Genel olarak google da bogulmadan bana yardimci olan bi site gozuyle goruyorum burayi ve boyle kalmasini tercih ederim. Diger turlu kullanmam.

Kullanici yas ortalamasi bence de dustu ama bu her yerde boyle olacak bundan sonra bence.

- işte canım sıkıldığında, evde darlandığımda duyuruya giriyorum, "nabıyonuz gençler", "çok yalnızım şurdayım, içecek kimse var mı", "canı skılan varsa gelsin konuşalım" gibi duyurulardan ilgimi çeken olursa bakıyorum, nadiren yazıyorum, geri kalanına açıp bakmıyorum bile. Ne yayınlanırsa yayınlansın sadece ilgilimi çekenlere bakıyorum.

- forum havasıyla soru-cevap konseptini dengede tutmak gerekiyor bence. Bu "formata" uymayan duyuruların silinmesiyle sağlanamaz, ilerleyen zamanlarda kullanıcılara istedikleri kategorileri filtreleme şansı sunulursa herkes mutlu olur.

- ortak kategoride toplanırsa kategori filtresi ile kolayca isteyen istediği içeriği görür.

- Ekşi duyuru'da zaman zaman "keyfi" denecek kararlar alındı, bir şey olduğu yok, topuğuna sıksa da kör topal gider bu saatten sonra.

Bir de çabalarını, kullanıcıya yaklaşımını "vay anasını" diyerek izliyorum. Sanırım duyuru adına bugüne kadarki en doğru seçimlerden.

aychovsky, yanilmiyorsam para almıyorum demiştin işinde gücünde insansın burayı niye bu kadar umursuyorsun? sadece meraktan soruyorum. :P

ben sorduğum soruya cevap alabildiğim sürece diğer insanların ne sorduğu beni hiç ilgilendirmiyor. çok dangalakça bişey görünce "geldi yine tipini sktiğim" deyip geçiyorum. bilmiyorum, gördüğüm kadarıyla bu siteyi compu bile çok siklemiyor. mesela mobil versiyonu berbat bi düzelteyim demedi. durum halihazırda böyleyken bence çok da şeyapmamak lazım.

Genelde 'Nasılsınız?' duyurularını görmezden gelmeye çalışıyorum, sebebi ise kullanıcı için buranın bir anlamda sosyalleşme/dert anlatma/ günü daha keyifli kılma platformu olması veya buna evrilmiş olması.
Şahsen ise bu duyurulardan hoşlanmıyorum. Buranın asıl amacının bu olduğu kanaatinde olmayışım bir yana, bu ve benzeri duyuruların ve cevapların kimseye bir faydası olduğunu düşünmeyişim, laf olsun torba olsun soruları bunlar benim gözümde.

Bence duyuru bunlara izin veren bir platform olmamalı, günde 3-4 defa nasılsınız, canınız sıkılıyor mu, bu akşam ne yapıyorsunuz sorularının ana sayfayoı kirletmekten başka işlevi olduğunu düşünmüyorum. Ve evet yeni bir başlık açılmalı bunlar için ve o başlık ana sayfada görünmemeli.

Compumaster bir yerde, bir zaman diliminde ''Burada geyik dönmesini istemiyordum.'' demişti bulamadım şimdi nerede. O kadar katı olmamakla birlikte, en azından soru başlıklarının bu yönde olmaması gönlümde yatandır. Buna müsaade eden sorularda altında geyik dönmesine izin veriliyor zaten.

Chat duyuruları: Ahhhhhh! Nefret ediyorum. Hem ilgi budalalığı hem de kendi vaktini geçirmenin yollarını bilmeyen kimselerin buraya sarması olarak görmekteyim bu duyuruları, hiç yumuşatamayacağım cevabımı. Altta chat kısmı varken ve srıf chat amaçlı zilyon uygulama varken buradan chat'e çağırmanın altındaki sebep beni kesinlikle enterese etmiyor, sitede de barındırılmaması gerektiği düşüncesindeyim bu duyuruların. Bir nevi üstü kapalı eş/partner arama olduğunu da düşünüyorum.

-benim için fark etmiyor, ifşalardan rahatsız olmuyorum çünkü nadiren oluyor ve genellikle gece saati olduğu için o sırada çok soru soran duyuru yapan bulunmuyor, kullanımı bence etkilemiyor. ayrıca bir süre sonra da ifşacılar mesajlarını silip gidiyorlar.

-suyu çıkmaz, kullanıcılar bunu istiyorsa buna ayak uydurmak gerekir. aslında bu biraz da ekşibişının kapanmasıyla alakalı, kategorilere bişın konseptinde bir bölüm eklenerek herkeşler mutlu edilebilir.

-duyuru ne yaparsa/yapmazsa topuğuna sıkar bilmiyorum, bence kolay kolay bitmez. compu olsam sülalem raad modunda gezerdim.

Genel kaninin aksine; nasilsiniz, napiyorsunuz sorulari beni cok rahatsiz etmiyor. Zaman zaman cevap verdigim de oluyor. Su 'guzel kizlar bilmem nerde eklesin , sohbete gelin' tarzi duyurular daha cok itici.

Ifsalar da onceden 40 yilda bir yapilirken e iyi tamam diyorduk da suyunu cikarttilar bence. Bunun icin ekstra bir kkategoriye de gerek yok sanki.

Bir de sormamissin ama yukardaki cevaplardan gordum; hepsinden once mobil. Compumaster gercekten niye onemsemiyor anlamıyorum ama her firsatta söylüyorum; sitenin mobil hali berbat. Sunu yazarken bile canim çıktı.

"fazla kafa yorarsan, kafayı sıyırırsın, hikmetine fazla şey yapmamak lazim"
binali yildirim

kesinlikle ve kesinlikle c2.me ve tinychat duyurularının silinmesini istiyorum. kesinlikle. zaten o arkadaşlar duyuruyu açıyor, ilgi görmezse silip birkaç saat sonra tekrar açıyor. tekrar, tekrar ve tekrar tüm kullanıcı hesabını bu tarz duyuruları açmak için kullanan insanlar var. örnek için en recent bkz: secretcode.

bunu daha önce de söyledim ama duyuru genel olarak hep boş muhabbetin döndüğü bir yer oldu. eltim bana kaydı ne yapayım, kız arkadaşım beni eniştemle aldattı ne yapayım, anneme çok kızgınım ne yapayım gibi. her ne kadar birlik ve beraberlik ruhu altında bu konularda öneri yapılınıyor olsa da bilgi ve deneyim paylaşımı yerlerde sürünüyor. duyurunun kitlesinde her çeşit meslek grubundan insan var. bu insanların deneyimlerinden yararlanmak için duyuru açtığınızda tenezzül edip cevap bile vermiyorlar ama cocodancer gelip bir duyuru açsa trollüğü alenen ortadayken hala o duyuru 30 cevapla dolabiliyor. bu noktada bilgi ve deneyim paylaşımlı duyuruların daha öne çıkarılmasına ve geyik konularda fikir alışverişinin ise ana sayfadan kaldırılması gibi önünü biraz kesici bir önlem alınmasına kesinlikle destekçiyim. duyurularıma bakarsanız görebileceğiniz Kadıköy'de spor salonu sorum var. arkadaş, duyuruda herkes sağlıklı yaşam ve GYM diye diye yırtınıyor ama İstanbul'un en ünlü ilçesinde bulunan bir salon önerisi istediğimde 1 tane cevap geliyor. olur mu yahu böyle şey?

kişileri takip etme özelliği getirilebilir. angelus ve arnold'ı, jesterdvine'ı takip ederim ben mesela.

edit: şimdi son cevaplananlar gözüme çarptı da hepsi bilgi paylaşılan konular ama yoğun şekilde duyuruda bulunan herkesin de bilebileceği gibi gerçek bir görüntüyü yansıtmıyor şu anki hal. göt olmam adına özenle düzenlenmiş bir tesadüf gibi açıkçası.

duyuru'dan ifşaları, nasılsınızları, üstünüzde ne varları çıkarmaya çalışmanız absürt olur, zira bu site sosyal ortamıyla var olan ve ayakta duran bir site. burası günde 100 milyon hit alan, bir gördüğün nicki bir daha görmediğin, sayfayı refresh ettiğinde duyurunun 3. sayfaya kadar gittiği bir site değil. ben aychovsky nickini görünce tanıyorum mesela, kafamda birisi canlanıyor, sırf bu duyuruya cevap veren nicklerden 3-5 tanesini daha tanıyorum, eminim beni tanıyanlar ve hakkımda bir sürü şey bilenler de vardır bunu okuyanlar arasında. burda bir sosyal komünite oluşuyor kullanıcı sayısının azlığından dolayı ister istemez, kullanıcıyı bu siteye çeken de diğer özelliklerinin yanı sıra bu. kabul edin ya da etmeyin, burası bir soru-cevap platformu olduğu kadar sosyal bir platform, bir nevi sanal arkadaşlık sitesi. bu durumda asıl sorulması gereken soru, bu sitenin böyle kalmasını mı istiyoruz, yoksa hit sayısını arttırarak ekşi sözlük gibi dolup taşan, her saniye binlerce yorumun yazıldığı bir sayfa haline mi getirmek istiyoruz? eğer maksat siteyi büyütmekse o bahsettiğim küçük komünite olayını ortadan kaldırmak gerekir evet, kimse zırt pırt nasılsınız ne ediyorsunuz gibi yazılar okumak istemez, fakat yine de ilk adım bu mu, tek eksik bu mu tartışılır. ama sitenin şu haliyle bunlar olmaya devam edecek, engel olmaya çalışmak absürt.

Attention whore luk içeren hicbir duyuruya iyi gözle bakmıyorum. İfşa, gelin dertleşelim duyurulari, gelin bi çay icek, karpuz kesek çağrıları bana itici geliyor. Ha rahatsız olmuyorum neticede bana giren çıkan yok ama hoşlanmıyorum, görmesem daha iyi.

ifşaları eğlenceli buluyorum açıkcası her ne kadar bir kere katılmış olsamda, onun haricinde nasılsınız chate bekleriz kısmında da bir problem göremiyorum günde bir yada iki tane açılıyor bunlardan ana sayfa sadece bunlardan oluşmuyor sonuçta.

moderasyonla değil ama teknik olarak kategori takibi olsa çok güzel olur, örneğin giriş yapıldığında ana sayfa kişilerin takip ettiği kategorilerden oluşsa problem kalmaz, böylece kişiler sadece ve sadece ilgili ve bilgili oldukları ile ilgili başlıkları görür falan.

eğer ifşalar için ayrı bir kategori açılacak ise de mutlaka ve mutlaka şu kadar süre içerisinde buradaki başlıklarımı sil gibi bir şey olmalı, evet ifşalar eğlenceli, insanlar kendileri hakkında iyi yada kötü şeyleri duymak isteyebilirler ancak aynı zamanda anonim kalma haklarını da kaybetmemeliler.

1) ne bunlara rağmen varım nede bunları isteyerek varım, ilk ifşa olayını duyduğumda çok şaşırmıştım zira anonimliğe aykırı. (burada anonim değilim ama olsun)
2) her hangi bir şekilde yasak getirilmemeli, ifşa yada hadi dertleşelim başlıkları insanlar için bir şey ifade ettiği için var, her forum yada yardımlaşma platformunda olmayan bir şey bu.
3) ifşalar gönül işlerinde yapılacaktı sanırsam öyle bir karar alınmıştı, belirli bir kategori altına alınabilir diğer kategorilerde ise hadi ifşa var diye tek bir duyuru açılabilir kafa rahatlar.
4) siteyi modernleştiremediği sürece kendi ayağına sıkar gerisinde bişi olmaz diye düşünüyorum.

Piremses +1 nickinden kiz oldugu belli olan tipler ilgi acligi cekince gelip buraya "ben seks yapiyorum ve ozgur bir kizim" alt metinli sorular soruyor ve bu tarz olaylar burayi avam bir hale getirmekten ote bir ise yaramiyor. Sonra soruyorsunuz burda teknik sorulara cevap geliyordu eskiden, o tayfa nerde? E yok tabi o tayfa zira hormonlarinin etkisiyle gelip burda baslik acip cevap veren insanlar burayi gittikce cop hale getirdiler. Sirf bu yuzden giden bes kisi sayabilirim size. Ifsalar beni rahatsiz etmiyor ama olmasa da olur,notrum. Ama dunyayin kendi etrafinda dondugunu zanneden ilgi aci lavuklar buranin seviyesini dusurenlerdir.

İfşalara eskiden karşıydım, çünkü anasayfadaki floodu çok rahatsız edici buluyordum. Şu anda tamamen nötrüm, biraz kabullenmişlik etkisi olabilir. Kısıtlanması ve sadece isteyenlerin görmesi hali bana daha makul geliyor.

Ama sohbet var, gelin la müzik yayını yapıyorum tarzı şeyleri ben de sevmiyorum. Bunlara rağmen varım diyebilirim o yüzden. Serbestleşirse suistimale oldukça açılır, birkaç gün sonra "ya bir ifşa yaptım yapmaz olaydım x beni sürekli taciz ediyor alın bu da kanıtları" duyurusu açılır, altına birkaç tanesi "siz de çok şeyapıyorsunuz canım kezban gibi cıkcıkcık, cevap vermeseydin giderlerdi yani nolacak" cevabı girer, bunlarla uğraşır dururuz. Ciğerlerini biliyorum zira, tacizciyle empati kurmaya bayılırlar.

Cevap: Ekşi Duyuru aychovsky'nin yaptığı son çalışmayı dikkate almazsa kendi topuğuna sıkar. O çaba beyhude kalmamalı kesinlikle.

Son olarak, buranın sözlüğün geldiği noktaya uğramaması gerektiğini düşünüyorum. Zira oradaki durum ortada.

Ragemn, yeni kategori, birakin istemeyenler icin görünmez olsunlar orda gönül isleri gibi.

Eksizone ve otobüs kemiklesti, alttaki chatin de kendi kadrosu var, girenler gene giriyor, sürekli yeni duyuru cok cok anlamli degil. Belki sabit bir side bar yapilir, canli tarzi, müzik yayini yapan, chat odalari vs yukari gönür yere konur. Aktif olup olmamasi kullaniciya birakilir. Mesela o odanin modu geldi, live yazar, girerler. Böylece hem kurtulunur, hem cüduyuru chati ve bunlar bilinirnolur. Cünkü duyuru chati bilmeyen yillanmis üyeler var hala.

Mesela yanda kategorilere bir yayin eklenir, altina listelenir. Duyuru seklinde degil, link gibi. Giren merak eden bakar cikar.

Anketler olmazsa olmaz da, gencler gece gene naaaber diyenleri shadow banlamak lazim. Yaaa niye kimse yanit atmiyor desinler, ama aslinda onlar haric kimse duyurularini göremesin. Shadow ban da birkac saat limitli olsun.

Ayni duyuru en az 5 kisiden report alirsa mesela, shadow ban aktiflessin. Ya da ayni duyuru cevap 5 kisiden report alirsa, ya da daha fazla, modu beklemeden isleme konsun.

Strike ile üye banlamanin hala yarari olduguna inaniyorum. Internet özgür bir yer, bu yüzden troller var. Ekside hollowlife stili youve got banned youve got banned diye opraha baglanilabilir, ne shed ne özlen vs kalir geride. Ikci falan da banlanir bu mantikla, ama troll olmayip da troll sanilmasinin nedeni var insanlarin.

Internet etigi diye bir sey var.

Türkler trollüge cok egilimli.

Dediklerim hardcore, ama orta yol bulunabilir, shadow ban bence cok hos, yerinde bir ceza mesela trollere.

Bunlara ragmen varim, notrum.
Ayri bir kategori iyi fikir, her zaman orta yol bulunmasından yanayim.

bunlara rağmen giriyorum. 2007'den beri duyurudayım. son 2-3 seneye kadar birçok kategoride en üstlerdeydim, en çok cevap verenler, en çok ispiyon yapanlar vs. önem vererek takip ediyordum burayı. 1 hafta tatile gitsem ve bakamasam, geldiğim zaman en son bıraktığım yere kadar dönüp cevaplıyordum. çabucak silinen duyurular hariç kaçırmıyordum neredeyse.

sonra site dışarıya yaygınlaştıkça ve yaş ortalaması iyice düştükçe, kalifiye duyurulardan çok gönül işleri gelmeye başladı. troll duyurular gelmeye başladı. ben zamanla soğudum girmemeye başladım.

ifşa duyuruları başladı. ilk 1-2 tanesine ben de katılmıştım. iki ifşa arası 7-8 ay oluyordu nerdeyse ve eğlence oluyordu. şu an gelinen noktada neredeyse 10 günde bir ifşa duyurusu görüp duruyorum. yani dün gece 2 soru cevaplayayım diye bi girdim zibilyon tane ifşa duyurusu vardı anasayfada. kapatıp çıktım siteyi.

kendi adıma artık günde 1-2 kez 5 dk bakıp çıkıyorum.

duyuru'nun grafiği aynı ekşi sözlük gibi oldu, tepelerden başlayıp dipleri gördü.

ebonni+1

bir de yaptığım doğru değil biliyorum; kendimce sık sık çöp duyurular açtığını gördüğüm duyurucuların sonra ciddi bir duyurusunu görüp cevap da verecek durumdaysam "uğraşsın bana ne ya" deyip geçtiğim oldu, hala da oluyor.

böyle çöp gördüğüm duyurular beni duyurudan ve kullanıcıdan soğutuyor. buna rağmen buradayım ama neden derseniz bir şey diyemem çünkü bilmiyorum.

Öncelikle sık sık nasılsınız diye soran ve nadiren de olsa ifşalara katılan bir yazarım. Eğer problem oluyorsa bu kadar "açmayız kardeş sıkıntı yapma" demeye geldim. Mamafih, bu durumda günde 7453 kez açılan "hangi dizi?" tarzında başlıkları da ben görmek istemiyorum. Bu ve benzeri şekildeki rahatsız olunan örnek sayısı artırılabilir. Böyle bir durumda (ciddi ya da değil) biz bunları görmek istemiyoruz dediğimizde "ama sizin sayınız az" mı denecek yoksa bizim de taleplerimiz değerlendirilecek mi?

Haliyle:
1.soruya cevap: Bunlar yasaklanırsa soğurum.
2.soruya cevap: Bu kadar fazla sayıda insanın böyle bir sosyalleşme ihtiyacı varsa cevap da verilmeli. Ekşi sözlük'ün şimdi geldiği nokta gibi suyu çıkabilir, çıkarmamak adına yol yöntem belirlemek hem modların hem yazarların ortak kararıyla gerçekleşmeli. Bu sayede herkes mutlu olur.
3.soruya cevap: Her nasıl şu andaki kategoriler yetersiz kalıyorsa "nasılsınız,ifşa vb" başlıkların toplanabileceği ayrı bir kategori olursa hem bunları görmek istemeyen duyurucular görmemiş olur hem de bu tip sosyalleşme isteği duyan insanların isteklerine cevap gelmiş olur.
4.Ekşi duyuru bu tip başlıkları yasaklarsa kendi topuğuna sıkar.

Şimdi yukarıdaki eleştirilere "kendi adıma" cevap vereceğim:
1. Mesela ben chat yapmayı seven birisi değilim. Zaten aşağıdaki chat linkini de bildiğim kadarıyla maksimum 20 kişi kullanıyor, onlar da birbirini tanıyan her gün kullanan insanlar. Güzel olsa ya da ne bileyim insanlar gerçekten sizin düşündüğünüz gibi chat yapmayı sevseler 20 değil 120 kişi kullanırdı.
2. Buff'un şu sözlerine tamamen katılıyorum:
Ben Duyuru'yu olduğu hali ile çok seviyorum. Her şeyden eş miktarda var, yardımlaşmadan da sosyalleşmeden de. İnsanların paylaşım isteklerine çok katı ketler vurmadan, kimseyi küstürmeden bu dengeyi korumak gerekli.
3.kaymaktutmayansıcaksüt demiş ki "bunların kimseye faydası yok". İnsanlar burada birbirlerinin halini hatrını sorarak birbirlerinin yaralarına ya da ruhlarına dokunma imkanı buluyor. Bence bu gayet buradaki insanları duyuruya bağlayan ve duyuruyu bir stackexchange ya da yahoo answers'dan farklı kılan bir özellik.

Gerektiginde duyuru acan, cokca cevap vermeye calisan bir duyuru insaniyim. Gormek istemeyenler icin sohbet-ifsa kategorisinin acilmasi en mantiklisi. Geyik yaptigimiz arkadaslarla da bir vatzap grubu kurduk, bilimden kedilere her seyi konusuyoruz, burayi kirletmiyoruz. Bence cokca geyik yapmak isteyenler de bu yolu izleyebilir.

Duyurunun yas ortalamasinin dustugune dair elestiriler var, cidden bu fark ediliyor ama yapilacak bir sey yok. Internet kullanim yasi dustu, compu ne yapsin?

Moderasyonun bu konularda fazlaca kafa yormasi da takdire sayan. Simdiye kadar sikayet ettigim cogu duyuruya aninda mudahale geldi diyebilirim.

Ozetle, mevcut durumda beni troller haricinde cok fazla rahatsiz eden bir durum yok. Ifsaya falan acip bakmiyorum veya bolca vaktim varsa bakip guluyorum. Kaliteli insanlarin birakip gitmemesi adina oneriler dikkate alinip duzenleme yapilirsa gayet iyi olur.

Cok ekstrem sacmaliklar olmazsa gitmem ben, o sacmaliklarin ne oldugunu da tam olarak bilmiyorum.

Ben bu siteyi bilgi/tecrube paylasimi yapilan bir site olarak gormek isterim; geyik cevrilen, duygusal yalnizligin ve hormonlarin bosaltildigi bir site olarak degil.
Amac bu oldugu muddetce yapilmasi gerekenler belli.
Bu sekliyle devam ederse, ki ciddi bir degisiklik olmasi beni sasirtir, ayagina sikti demem. Aksi olursa iyi yonetildi derim.

Topuğa sıkmaktan kastımı açıklayayım; ölü site haline gelmek (ekolay'ın bugünkü durumu gibi örneğin, ilk açıldığında çok popüler olup sonrasında kullanıcılarının ezici çoğunluğunun uğramaması ya da bunun Duyuru versiyonu olarak baktığımızda katkı yapmaması, girmemesi, vb.) ya da kötü bir ün oluşmaması ('Çok bozdu', 'Nerede o eski', vb.) Bu kötü ün konusunda zaten başlamış bir durum var ama şu anda çok büyük bir oranda değil. Bunun genel kanı haline gelmesi topuğuna sıkmaktan kastımdı.

Yazılanlarda aslında ortada olan bir açığı, net olarak gördüm; yönetimin yaklaşımını bilmiyorum mesela. Duyurunun konumlandırma sorunu var; hit-prensip-büyüme-mevcut olanı koruma-içerik yönetimi dengesi açısından nerede olduğu belli değil; daha doğrusu düşünülmüş bir denge yok. Bazı kullanıcılar 'Umrunda değil' diyor, bazıları 'Tek derdi hit' diyor, bazıları 'İçerik kalitesini düşünüyor' diyor; ben bu düzlemde compumaster'ın gözünde Duyuru'nun nerede durduğunu hiç bilmiyorum. İçerikle ilgili konuşmuşluğumuz vardır ama büyüme veya mevcut olanı koruma ile ilgili hiç konuşmadık. Bu ortaya çıkartılması gereken bir şey. Yanlış olmasın; derdim yasaklarla veya kurallarla değil de, tamamen 'Hacı, biz ne yapıyoruz? Olayımız ne?' sorusuna cevap bulmak sadece.

Para almıyorum siteden. Bu çalıştaysal işleri parayla yapıyorum uzun bir süredir, daha doğrusu parayla yapan ekibin bir parçasıyım (gerçi aralar verdim, sürekli değil ve ana işim de değil zaten) ama bunu da siteye para karşılığı yapmıyorum. Niye uğraşıyorum? Gerçekten ben de bilmiyorum. 'Şu şu olabilir' diye nedenler yürütüyorum. Çözülmemiş, analiz edilmemiş şeyler rahatsız ediyor, dürtüyor; meslek hastalığı olabilir. Bir de burası hayatımın bir kısmını geçirdiğim bir yer, katkıda bulunmak istiyorum. Bir de modere etmesi kolaylaşsın ve net olsun diye olabilir, neyi ne yapacağımızı bilemiyoruz bazen; bu açıdan katkı sağlayabilir.

Neredeyse 10 yıldır duyurudayım. Herşey kararınca güzel. Yukarıda denen çoğu şeye katılıyorum.

Ama burası bir soru sorup cevap alma sitesi olarak kalmalı. Çeşitli mastürbasyonlara veya tatminlere aracı olmamalı. O amaçla açılan sorular veya duyurular için kararınca güzel diyemiyorum.

O silinsin, bunu sevmiyorum diyen arkadaşlar kendi duyuru sitesini açsın bence. Neyin egosu bu, toplumdan bu kadar üstün görmek nedir kendini. İfşalar, sohbet istekleri, arkadaş bulma sohbet etme istekleri gayet insani. Biz bu yola baş koyduk, duyuru hedef 2023 muhabbeti ile formatı bu kadar kollamak niye. O eski nesil yok işte.
Ekstra duyuru tipi koyulur ve de ayarlar sekmesine görmek istenilen duyuru tipleri işaretlenir bir kez. Olur biter. Bition da otomatik olarak ifşalar görünmüyordu misal. Ayarlardan açıyorduk. Modlara en fazla duyuru taşımak düşer.

kaymaktutmayansıcaksüt'ün duyurusuna da cevap vermiştim, gerçi hoş karşılamayanlar oldu ve cevap niyetine sayılmadı.

Ben ifşadan rahatsız değilim ama sıklığından rahatsız olabilirim. 2 ayda bir falan gece olabilir. "İfşa" mekanizması bombardıman şeklinde çalışıyor, yani ayrı bir kategori açarsanız sürekli bir hal alacağını düşünmüyorum. Duyuru bu "ifşa" mevzusunu illa bünyesine katacaksa bunu gelenekselleştirerek yapabilir, mesela çift ayların ilk cumartesi gecesi 1-5 arası serbest olsa ilginç olabilir (olmaya da bilir :)


Şimdi düşündümde, "Nasılsın?" duyuruları ayrı bir kategoriye sokup kendi içine hapsedilemez. Çünkü zaten bu duyuruyu açanın amacı ilgiyi üzerine toplayıp mümkün olduğunca fazla kişiye ulaşmak. Bu yüzden chat i kullanmıyor, buraya açıyor duyurusunu. Herkese haftada 1,( belki günde 1) hak verilebilir. Bazı kullanıcılar günde bir kaç kez açıyor bu çeşit bir duyuruyu.

Bu tarz şeyler sert bir şekilde yasaklanırsa topuğuna sıkmış olur. Çözüm yasaklama olmamalı, duyuru kendi bünyesinde dönüştürerek bir yol bulmalı. Ben şuanki ve evrildiği haliyle seviyorum duyuruyu.


Bahsedilmemiş ama;
Kişisel olmayan ve anonimliğe zarar getirmen duyurular en az bir gün silinememeli. Kesin bi cevabı yok ama, yorum getirerek bir çözüm sunuyorsun, akşam sonucuna bakarım diyorsun ama çoktan silmiş gitmiş bile. Senin cevabın mı, yoksa senden sonra başkasının cevabı mı çözüm oldu belli değil. Yada çözümü zahmetli ve emek isteyen bir soruyu derlemiş toplamış birisi yanıtlamış, sen de favırilere ekliyorsun akşam bakarım diye ama yok. Aynı soruyu sorsan bile ya konunun ehli denk gelmiyor yada (haklı olarak) uğraşmak istemiyorlar bir daha. En sinir olduğum kullanıcı bunlar.


Cevabı google aramasında ilk sırada çıkan sorular. Bunun için şöyle bir çözüm olabilir. Mesela donanımhaber'de bir başlık açarken sayfa ikiye bölünüyor ve sağ tarafta başlığınız bir arama motorunda otomatik olarak aranıyor ve sonuçlar getiriliyor. Böyle bir sistem olursa çoğu sorunun cevabı kullanıcının karşısına çıkacaktır.

Ayrıca, mobilite, mobilite, mobilite

Unutmuşum, ekleyeyim.

Mobil site zaten Duyuru'nun en büyük sorunu. O zaten inkar edilemez. O göz önünde. Buraya yazmadım diye unuttuğumuz sanılmasın. Burada yapılan sorunları parçalanarak atomik atomik ayrıntıların tartışılması.

Şimdi aklıma geldi bunlara ek olarak sözlük yazarları dışındaki alımlara belki bir kısıtlama ya da kota getirilebilir. Böylece çöp hesaplarla dolması önlenebilir duyurunun. Bazı insanların 3-5 tane kullanıcısı oluyor. Birinden normal yazarken diğerinden trollük yapabiliyor.

Ifsadan, gelin konuşalım, Nasılsıniz tarzi duyurulardan rahatsiz olmuyorum. Hatta bir community oluştuğu icin insanlar bu tarz istekleri daha rahat paylaşıyormus gibi geliyor.

Trollere çözüm bulmak daha öncelikli bence. Nasil olur bilmiyorum.

Chat duyurularino gormuyorum bile. Ifsa da bazen eglenceli oluyor ama dunkunu hic merak etmedim bile. Bu nedenle kategori konusuna +1 diyorum. Bazi ifsalar hakkaten efsane :) chat de sikilmis elemanlar aciyo falan diye dusunuyorum. Cop "naber" duyurusu acmaktansa chat duyurusu daha mantikli bence

Cevaplari simdi okudum da genel olarak geyikli sorulara cevaplar cokken uzmanlik isteyen sorulara cevap gelmediginden bahsedilmis

Benim uzmanlik alanimla ilgili soruya cevap verdigimde arkamdan gelen sari cizmeli mehmet aganin hakarete varan laflarini gormemek icin ben artik medikal sorulara pek cevap vermiyorum. Cok ozel bir durumsa ozel mesajla yaziyorum yazacagimi. Eminim benim gibi baska arkadaslar da vardir. Hani cuvaldizi kendimize batiralim once

Bu arada la noix +1 diyorum.

Bildiğim konularda cevap vermeye çekiniyorum çoğu zaman. Daha doğrusu kimseyle ugrasmak/ tartışmak istemediğim cevap vermemeyi tercih ediyorum zira o konuda 3-5 şey bilen biri bile uzman edasıyla gelip sizin cevabınızi eleştiriyor. Ha eleştirir ona da sözüm yok, belki ben yanlış ifade etmişimdir ya da yanlış anlamisimdir ama çoğu zaman bu eleştiriler ağır hakaretlere ve laf dalaşına varıyor. Dolayısıyla ben de cevap vermiyorum. Yabancı dilde bir kelime ya da ne bileyim yemek tarifi vs için insan hiç tanımadığı birine hakaret eder mi ya? Edermiş, bunu da duyuruda gördüm.

ben daha cok senin bu duyurularindan sikildim aga. no offence. hayir soruyorsun tartisalim diyorsun, tartisiyoruz, bir sey oldugu da yok. bir sey olsa yine gam yemeyecegim.

acemi +1

ben daha cok senin bu duyurularindan sikildim aga. no offence. hayir soruyorsun tartisalim diyorsun, tartisiyoruz, bir sey oldugu da yok. bir sey olsa yine gam yemeyecegim.

edit: demem o ki, su akar yolunu bulur. oluruna birakmak gerek, oyle evrimlesiyorsa demek ki insanlar oyle istiyor veya hallerinden memnunlar. Disaridan yapay mudahale daha kotu sonuclar dogurabilir. ben rahatsiz degilim, ilgimi cekenleri okuyorum, ilgimi cekmeyenleri okumuyorum. herkesi ayni anda memnun etmek mumkun degil bence.

Özellikli sorulara cevap gelmediği doğru. Ben de bilgi gerektiren sorularıma cevap alamıyorum. Bol bol geyik yapılıyor. Soruyu sorana saldırılıyor. Eskiden sorularımı gönül rahatlığıyla sorardım. Şimdi zaten bilen yoktur diye yazmaya bile uğraşmıyorum.

Sohbet muhabbet soruları, ifşalar vb. canı sıkılan kategorisine konabilir. Gerçekten cevap bekleyenler arada kaynıyor.

Aynı sorular bir milyon kere soruluyor. Yarım yamalak bilgilerle tekrar cevaplanıyor. Aynı insanlar soru soranları yanlış yönlendirip duruyorlar. Bilmedikleri konularda ahkam kesiyorlar. Kullanıcı kalitesi gerçekten düştü. Bunu da sözlük dışından gelenleri sınırlandırarak çözebileceğinizi düşünmüyorum. Sözlük ne ki oradan gelen ne olsun.

Moderatörler olarak gözünüze çarpan troll tipleri bir süreliğine karadelik gibi bir kategoriye atsanız, sadece ciddi soruları onaylanıp ana sayfaya gelebilse güzel olurdu bence.

Compumaster mobil ara yüzü korkunç. Sen de biliyorsun. Bari mesaj gönderilebilsin.

Son olarak teşekkürler çabalarınız için.

:)) Piii, daha birkaç şeyi daha tartıştıracağıdım, sonuca ulaşmamış yerler var. Daha bunlardan sonuç çıkmadı ki! Daha bunun çözüm önceliklendirmesi var ama hepsini yapmayacağım zaten. Yeni kategori olaydı, ona atardım. Normalde bu işi cuma+haftasonu, sabah 9 - gece 11 arası, kısa aralar ve yemek araları ile çalıştırarak yapıyoruz. Onun özeti 10 cümle çıkıyor. O 10 cümlenin de 2'si, 3'ü uygulanıyor.

Sacma sapan duyurularla,merhabalarla ,ifsalarla ilgili problemim yok.nasilsiniz yazan herhangi bir duyuruyu genelde acmam,yapan kisilerde genelde belli,chate gelsenize diyenleride hic acmadim,kisaca ilgilenmezseniz sadece orada dururlat.ama bunun duzenli tekrarlaniyor olusu,bpyle bir ihtiyac oldugunu gosterir,seni ilgilendirmiyordur,sen kuantum teorisi sorusu var mi bi bakayim eksiduyuruda dersin adam sohbet duyurusu var mi diye gelir.genelde de uf bu ne ifsasi bu ne duyurusu diyen arkadaslarin nikleri hic tanidik gelmiyor,buralarda surekli takilmiyor gibiler,bir asinalik yok.arada diyorumya astronot gibi diye,cok adam var boyle burada,bilhassa ekside.neydi o bizimkilerdeki yonetici gibi.hep bi rahatsizlik hali.raad degiller.

Ifsa ayri bir kategori,benim hosuma gidiyor eglenceli,bazen cismini merak ettigim kisilerde oluyor,cok sasirdiklarimda.gayet hos,birbirlerine yurusun insanlar ama sorun buff un da dedigi gibi buradaki komunite gitgide daraliyor,ve eli uckurunda yazan adam kadin sayisi bariz gorulmeye basladi ve bu rahatsiz edici.

Oldukca uzun zaman burada olunca ,her yerde oldugu gibi,odunun teki degilsen yakinlasmalarin oluyor,benimde oldu,bir tanede cok seker kizla tanistim,cok eglendik beraber ama bunun disinda kiz dildo sormus dur ben suna bi dm den kayayim bakim ne olacak kafasi cok yayildi,yarak,meme fotolari girla gider hale geldi.bu hos degil.daha da hos olmayani birine yuruyup ,yuz bulamayip ,ustune oynayanlar,degisik bir terbiyesizlik turu.cokca var.

Kapilarin kapali olmasi bu konuda dezavantaj,herkesin rahatca uye olabildigi bir ortam olsa cesitlilik artacak.adam birsey merak ediyor,googledan geliyor dur bir sey daha sorayim dediginde abi para yatir.niye yatirsin abi,yemisim diyip gidiyor.parayi yatiranin cogunlugu buranin bebeleri iste,attigimiz tas urkuttugumuz kurbagaya degmiyor,ayni kisiler soru soruyor ,ayni kisiler cevap veriyor,artik gelecek cevabi bile tahmin edebiliyorsun.

Bu kadar uzun yazmaya,care aramaya pek gerek yok esasen.ortadaki tek gercek bir donem eksisozluk cogzel gelsene durumlarindayken ,bos vakitte cokken yapilmis guzel bir araba eksiduyuru.yapildigi kadariyla ,eksininde gaziyla yokus asagi gidebildigi kadar gidiyor.gittikce eskiyor,asiniyor ama yapan edenler artik baska bir hayatta,aile,is,guc buraya ayirabilecek bir vakit yok.enerji yok.burada eglenemiyor artik adam,yorucu bir yuk haline gelmis,kendi masarafini cikartip kor topal yuruyen bir site haline gelmis durumda.

Yani ismini bu ara cok gordugum sergerde nin dur ben bi kod yazayim,trollerden rahatsiz olanlarin feryadini duyan selam in ekmek arasi beyaz peynir yapar gibi alin size trollsavar diye bir kac dakikalik cozumlerinin enerjisi aci ama gercek compuda kalmamis durumda.adamin isi gucu buraya vakit ayirmasina mani.buraya agirlik verse diger isinden kazandiginida kazanamayacak.bu yuzden gozardi etmesi gerekiyor.buraya ucretli bir eleman olsa ,oyle bir para kazanmiyor,sadece enerjisi vakti bol birileri el atsa,duzgun bir mobil olsa ne guzel olur ama compu yeterince buralarda olamadigi icin bu kisiler kim olabilir,burada eli ingiliz anahtari tutan kimler var bilinmiyor.oysa eksistatsi yazan mc delta yi ilk burada gormustuk,subetha oldu,sonra ayni ugrasmaya degmeme,vakitsizlik,daha onemli isler,yazdi birisi alsin ama olmadi.ahoy var bu son acigida goren arkadas ama haberdar olmak buralarda olmak lazim gibi.

Eksiduyuru bu haliyle kendi kendine gidebildigi kadar gider,finalde bi kaldirima yanasir durur,bu cepheden boyle gozukuyor.

Bu arada duptıs para yatırma olayına girmiş ben de onunla ilgili bir şey söyleyeyim.

3-4 yıl önce burada abuk subuk duyurular açıp soruya cevap vermeyip gırgır yapanlardandım. Banlandıkça inadına üyelik alıyordum, yaşım da nispeten küçüktü. 3-4 yılda nirvanaya vardım demiyorum tabi ama durum bu yani.

Bence birkaç tane trolün tekrar tekrar hesap açmasını engellemek için para yatırma önkoşulu getirmek duyuruyu çok kısıtlıyor. Bu biraz daha nezih bir ortam yaratıyor olabilir (neyi nezih diyeceksiniz belki ama yine de bir nebze iyileştiriyor ortamı) ama siteyi neredeyse sadece ekşisözlükçülere sınırlıyor. Bağış yapma işi çok güzel fikir ama en basitinden havale için bile bir süre beklemek gerekiyor, sonra compumaster'ın mail'inizi görmesini bekliyorsunuz, anca üye olabiliyorsunuz. O zamana kadar üye olmayan birinin soruyu soracağı da kalmıyor soruyu sormanın genelde bir anlamı da kalmıyor.

Böyle bir sistem kalacaksa en azından üyeliksiz onaylı anonim soru sorma getirilmeli. Yani üyeliği olmayan biri soru sorabilmeli ve bu moderatörlerden onay aldıktan sonra yayınlanabilmeli.

Hatta anonim soru sorma veya cevap verme (cevaba çok da gerek yok bence) üyelere de getirilmeli, yine onaylı bir şekilde. Üyelere anonim duyurunun aciliyetiyle ilgili bir seçenek sunulabilir, bu da moderatörlerin onaylama işini kolaylaştırır ayrıca. Aciliyet olayını kötüye kullananlara da uyarı veya ceza verilir.

bu arada ben de üyelikteki bağış olayının siteyi baltaladığını düşünüyorum. troll gelir diye böyle bir kısıtlama koymak çok saçma, troll gelsin, trollün bir zararı yok ki. asıl zarar kaliteli insan eksikliğinden geliyor. ben hatırlıyorum 2-3 sene öncesine kadar ekşi kullanıcısı olmayan doktor, avukat, akademisyen vb. mesleklere sahip, birçok alanda soruya nitelikli cevaplar veren yazarlar vardı burda. yeni üye alımını kısıtladıkça bu tip insanların gelmesini de imkansızlaştırıyor site. troll gelirse gelsin, kurallara aykırı bir şey yaparsa banlarsınız gider.

- Kısmen bunlara rağmen varım, kısmen bunları da isteyerek varım.

İfşa konusu: Soru içermeyen ifşalardan hoşlanmıyorum açıkçası (topluca çocukluk ifşası yapmıştık, o çok tatlıydı, ama şimdi bahsettiklerim bireysel ifşalar). Ben de yaptım ifşa, ilki 3 sene kadar önceydi, "bana hangi mesleği yakıştırdınız" diye sordum, geçenlerde ikinci ifşayı yaptığımda da "beni bir oyuncuya benzettiniz mi/hangi role yakıştırdınız" diye sordum. Bu sorularımın ikisi de kendimi göstermekten ayrı bir amaca hizmet ediyordu. Kendini göstermek isteyeni de anlıyorum, ama bu site "dating" sitesi olsa, bu amaca da hizmet etse kullanmam. Hani insanlar ortak ilgi alanları hakkında sohbet ederler, ifşada ya da zirvede birbirlerini beğenirler bir yakınlaşma olur o ayrı, o gayet doğal ve kendiliğinden olduğu için de tatlı bir durum. Soru içermeyen, kendini göstermek dışında bir amacı olmayan ifşalardan hoşlanmıyorum kısacası. Güzelsin/yakışıklısın, çirkinsin, ee? Yani? Neye hizmet ediyor bu? İfşa konusu için yazacaklarım bu kadar. :)

Nasılsınız duyuruları: Olmasa da olur bence, ama rahatsızlık vermiyor bu duyurular.

Chat duyuruları: Çok itici buluyorum. Kahve içme duyuruları oluyor ya hani, onlar daha samimi bence. Biriyle konuşmaya ihtiyacın varsa yakınlarda biri var mı buluşmak isteyen diye sor, istekli olan varsa buluş. Ha bir derdin varsa, içini dökmek istiyorsan, tavsiye istiyorsan zaten duyuru buna da hizmet ediyor, kullan. Havadan sudan konuşmak üzere yazışmak için duyuru açılmasını mallık olarak görüyorum.

- Ayrı bir kategori altında serbestleşebilir. O kategori için de kurallar belirlenerek suyunun çıkması önlenebilir. Zamanı yakalayıp yakalamaması duyurunun yardımlaşma amacına hizmet eden bir kaygı değil diye düşünüyorum.

- Bir kısım kullanıcının taleplerini karşılar hale gelir, bence büyük çapta bir birikme olmaz.

- Burası öncelikli olarak bir sosyalleşme sitesi gibi işlemeye başlarsa asıl amacı ortadan kalkacağı ya da ikinci plana atılacağı için kendi topuğuna sıkar bence; ama o halde daha popüler olur mu orasını bilemem.

Ek olarak: Hukuk sorularını yanıtlamayı bıraktım ben de diğer arkadaşların da belirttikleri sebeplerden. Bedavaya danışmanlık yap, üzerine de azar işit. Oldu.

Duyuruda beni rahatsız eden tek konu mobil'deki eksiklikler,hatalar.

Bunun dışındaki hiçbir şeyden rahatsız değilim.İsteyen istediği gibi takılsın :)

duyuru, sosyal medya hesabı gibi olmamalı. yardım/istatistikler bölümünde, küçük bir gittigidiyor, küçük bir teknik servis vs. yazıyor. ama görünen o ki küçük bir instagram, küçük bir facebook eksik kalmış.

bir de, duyuru açıp, x kişisine kılım, ben duyuruyu bırakıyorum, zayıfladım, tesisatçi olan mesaj atsın gibi, cevap verilemeyen anlamsız duyurular da olmamalı.

bırakmayın geçmesinler, bırakmayın yapmasınlar.

Daha önce açılan konulara da yazdım ve hem compumaster'ın ne yapmak istediğine karar vermesi gerektiğini yazmıştım, hem de reddit'teki "Bu ciddi bir konudur" özelliğinden ve codebase'i başkalarına açıp yönetebileceğinden bahsetmiştim.

Compumaster uzun bir yazıyla ne yapmak istediğini aktarmadan devam etmeyi anlamsız buluyorum artık, bir şekilde bu konuya dahil olmadıkça hiçbir tartışma işe yaramayacak. Üzerinde düşünüp mü yazar, bir gün ve saat belirlenip orada mı tartışırız bilmiyorum ama aracıların aradan çıkması lazım artık.

Quora'nın Türkçe alternatifi olmalı bu site. Ciddiyet elden bırakılmamalı. Olabildiğince katı olunmalı.

belki görece yeni olduğumdan nasılsınız vs gibi duyurular canımı sıkmıyor, bazen hiç açıp bakmıyorum bile bazen de çok komik şeyler yazılıyor cevaplara, okuyup gülümsüyorum. ifşaya da henüz denk gelmedim, yapılsa sinsi sinsi bakar eğlenirim.

duyuru bence evrimleşsin, yani bir şeyi NAYN GÜLLÜŞAH diye diretmek neden sevgili aychovsky? bırakın ayrı bir kategoride takılmak, eğlenmek serbest olsun. canı isteyen bakar, istemeyen işine bakar. suyu çıkacaksa da ayrı bir kategoride çıkar, belki o kategoriye ayrı modlar atanır çöplüğün horozu belli olur, sizin de başınız çok ağrımaz. teknik olarak bilmiyorum olamaz mı? burdan bakınca olabilir gibi.

duyuru mobili düzeltse havalanır, uçar. söyleyeceklerim bu kadar.

bahsettiginiz duyurular ayri bi kategori olsa daha guzel olur evet.
(simdiki kullanimda gonul isleri anasayfada degil sanki. anasayfa daha temiz ve guzel,bu kategoriler gorunmese daha da guzel olur)
ama kimisinin de kullanimi bu yonde. onlar bi kategoriye toplanip gorunmemesinden ne kadar memnun olur bilmiyorum, tahmin edemiyorum, sayilari ne kadar, bu onlarin kullanimini nasil etkiler elimde veri olmadigi icin bi fikrim yok.

simdi sorulariniza net bi cevap olmyacak belki ama benim soyle bi eksiduyuru platformu hayalim var;
belli kategorileri ya da hashtag'leri subscribe edebilsek, sadece o kategoriler gozukse, onlardan notification alsak, o konuda sorulan sorular da bildirimle gelse daha derli toplu bi kategorilendirme ve hashtagler ile muthis verim aliriz gibi geliyor. bu benim kullanimimi arttirir mesela. ama tabi bu sitenin designini buyuk olcude degistirmek olabilir. bu sekilde daha kaliteli icerik uretilebilir diye dusunuyorum.

gerci bilmiyorum. eksiduyuru'da kaliteli icerik uretiyor ve bu ihtiyac karsiliyor mu? bunu bi dusunmek gerekiyor. bu sorunun cevabini net olarak veremiyorum. siz ne dusunuyorsunuz? insanlar ne yonde kullaniyor bu cok onemli topuguna sikmasi meselesinde.

ARKADASLAR BIDE BENIM SORULARIMA CEVAP VERIR MISINIZ YA? kaliteli icerik uretiliyor mu diye soruyorum ya su cevabimda.
mesaj yoluyla da olur. kullanicilar nasil dusunuyor, merak ediyor ve yorum bekliyorum.

bition geri açılsın

bayram günü tartışılmış çok ayıp olmuş, hepsini nasıl okuyalım şimdi :(

ben duyurunun quora güvenilirliği ve işlevselliğinde devam etmesini isterim, nasılsınız tarzı en fazla soruyu sorana faydası olan duyuru/soruların bu işlevselliği baltaladığını düşünüyorum. ben de geyik yapıyorum evet ama yapabildiğim için yapıyorum çünkü duyurunun ekseni oraya kaydı ve araya karışıyorum. eğer bunu engellemezseniz git gide herkes buna kayacak, kaymayanlar ise ne boktan ortam diyip gidicek. geyiğin kime ne zararı var istemiyorsan okuma diyeceklerin bunu göz önünde bulundurması lazım, psikolojik olarak bile uzaklaşma-dışlanma hissi yaratıyor geyiğe katılmayanlarda. ya da katılıyorsun işte, sosyal bi varlığız "ben de nişantaşı çocuuuyum beni niye almıyisünüz arağuza" diyoruz. bunun sınırını çizecek olan yönetim, geyik yapmak için bir sürü mecra var ama işlevselliğini koruyabilmiş soru/duyuru sitesi hiç yok. zaten bu kadar "güvenilir" olması da bu işlevselliğe bağlı, kimse buraya "aa ne güzel geyiği varmış" diye gelmiyor.

git gide geyiğe dönerse benim için de anlamı kalmaz, evet. beni kaybetmek duyurunun halihazırda ayağına sıkmanın en pratik hali olacağına göre...